tig yntemiyle kaynak edilen alminyum ve alaimlarinin mikroyapi ve mekanik zelliklerinin incelenmesi...
DESCRIPTION
Tig Yntemiyle Kaynak Edilen Alminyum Ve Alaimlarinin Mikroyapi Ve Mekanik Zelliklerinin Incelenmesi Investigation of Microstructure and Mechanical Properties of Tig Welded Aluminum AlloysTRANSCRIPT
T.C.MARMARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
TIG YÖNTEMİYLE KAYNAK EDİLEN ALÜMİNYUM VE
ALAŞIMLARININ MİKROYAPI VE MEKANİK
ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ
Hüseyin AKÇA
Teknik Öğretmen
YÜKSEK LİSANS TEZİ
METAL EĞİTİMİ ANABİLİM DALI
METAL EĞİTİMİ PROGRAMI
DANIŞMANYard.Doç.Dr. Ramazan SAMUR
İSTANBUL 2006
I
ÖNSÖZ (TEŞEKKÜR)
Yüksek lisans tez çalışmalarım boyunca her türlü katkı ve yardımlarını esirgemeyen,
değerli fikirleri ile çalışmalarımı yönlendiren, değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Ramazan
SAMUR’a,
Bizlerin yetişmesinde emekleri bulunan Prof. Dr. Serdar SALMAN, Prof. Dr. İrfan
YÜKLER, Prof. Dr. Mehmet KOZ, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KURT, Yrd. Doç. Dr. İrfan
ÇALIŞ ve tüm değerli hocalarıma,
Tez çalışmalarım kapsamında bulunan deney ve uygulamalarda değerli yardımlarını
gördüğüm KOSGEB, ARÇELİK, MNG HAVAYOLLARI, GEDİK ELEKTROD
FABRİKASI, OERLİKON, ALPER ISIL İŞLEM, ALSAN, ALKOM İşletmesi çalışanları
ile değerli arkadaşım Gökhan TİMAÇ ve Ümraniye Atatürk Endüstri Meslek Lisesi Metal
İşleri bölümündeki tüm öğretmen arkadaşlarıma,
Tezimin yazım aşamasında her türlü yardımlarını gördüğüm arkadaşlarım; makine
öğretmeni Murat KABASAKAL ve Ahmet KABASAKAL’A,
Uzun ve yorucu süren bu çalışmalarım sırasında maddi ve manevi desteklerini
sürekli yanımda hissettiğim oğlum Yusuf ve sevgili eşime
SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM
Haziran 2006 Hüseyin AKÇA
II
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ .............................................................................................……….......I
İÇİNDEKİLER …………………………………………………….………..II
ÖZET ……………………………………………………………………….VII
ABSTRACT ……………………………………………………….………VIII
YENİLİK BEYANI ………………………………………………………..IX
SEMBOL LİSTESİ …………………………………………………………X
KISALTMALAR ...................................................................................... XI
ŞEKİL LİSTESİ .........................................................................……........XII
TABLO LİSTESİ .................................................................…..................XIX
BÖLÜM I. ALÜMİNYUM VE ALÜMİNYUM ALAŞIMLARI .. 1
I.1. GİRİŞ VE AMAÇ ................................................................................ 1I.2. ALÜMİNYUM VE ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ
TARİHÇESİ …………………………………………………………..3
BÖLÜM II. ALÜMİNYUM VE ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ ÖZELLİKLERİ ………………….. 4
II.1 ALÜMİNYUMUN ÜRETİMİ ……...................................................4II.2 KULLANIM ALANLARI …….........................................................6
II.2.1. Ambalaj ……………………………………………………… 7II.2.2. Taşıt Araçları ……………………………………………….. 7II.2.3. Bina Ve Konstrüksiyon …………………………………….. 8II.2.4. Elektrik – Elektronik ………………………………………. 8II.2.5. Mühendislik Uygulamaları ………………………………… 8
II. 3. SAF ALÜMİNYUMUN ÖZELLİKLERİ ………………………. 9II.3.1. Mukavemet Özellikleri ……………………………………...10II.3.2. Fiziksel Özellikleri ……………………………………….…. 11
III
II.3.3. Soğuk Ve Sıcak Şekil Değiştirme ………………………….. 13II.3.4. Kimyasal Özellikleri …………………………………….….. 15II.3.5. Korozyon Özellikleri ……………………………………….. 16
II.4. ALÜMİNYUM VE ALAŞIMLARI ……………………………… 16II.4.1. Alaşım Elementlerinin Alüminyuma ve Alüminyum
Alaşımlarına Etkileri ………………………………………... 17II.4.1.1. Bakır ………………………………………………... 17II.4.1.2. Silisyum …………………………………………….. 18II.4.1.3. Magnezyum ………………………………………….19II.4.1.4. Çinko ………………………………………………...20II.4.1.5. Manganez ……………………………………………20II.4.1.6. Demir ………………………………………………. 21II.4.1.7. Krom ………………………………………………... 21II.4.1.8. Nikel ……………………………………………….. 22II.4.1.9. Titanyum …………………………………………….22II.4.1.10. Zirkonyum ………………………………………… 22II.4.1.11. Fosfor ……………………………………………… 22II.4.1.12 Sodyum …………………………………………….. 22II.4.1.13 Kalay ………………………………………………..22
II.4.2.Dövme Alüminyum ve Alaşımları …………………………...23II.4.2.1. Ticari Saf Alüminyum (lxxx Gurubu) ……………... 24II.4.2.2. Bakır Alaşımları ( 2xxx gurubu) …………………… 25II.4.2.3. Mangan Alaşımlan (3xxx gurubu) …………………. 27II.4.2.4. Silisyum Alaşımları ( 4xxx gurubu) ……………….. 27II.4.2.5. Magnezyum Alaşımları ( 5xxx gurubu) …………… 28II.4.2.6. Silisyum - Magnezyum Alaşımları ( 6xxx gurubu) … 29II.4.2.7. Çinko Alaşımları (7xxx Gurubu) ……………………30II.4.2.8.Alüminyum Lityum Alaşımları ………………………31
II.4.3. Döküm Alüminyum Alaşımları ……………………………. 31II.5. ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ TEMPER GÖSTERGELERİ ……………………………………………….. 34II.6. DÖVME ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ ISIL İŞLEMİ …. 36
II.6.1.Yaşlandırılamayan Dövme Alaşımlarının Özellikleri ……. 36II.6.2. Yaşlandırılan Dövme Alaşımlarının Özellikleri ……….…. 42
II.6.2.1. Çözeltiye Alma Safhası ……………………………. 42II.6.2.2. Su Verme Safhası ………………………………….. 45 II.6.2.2.1. Su verme ortamları ve soğuma hızı …………… 46 II.6.2.2.2. Kritik Sıcaklık Aralığı ………………………… 48II.6.2.3. Çökeltme (Yaşlandırma) Safhası …………………… 50
II.6.2.3.1. Yaşlandırma işlemi …………………………… 55 II. 6.2.3.2Yaşlanmış Metalin Özellikleri ……………….. 57
II.7. DÖKÜM ALAŞIMLARININ ISIL İŞLEMİ ………………….... 59II.8. ALÜMİNYUM VE ALAŞIMLARIN KAYNAĞINA GENEL GİRİŞ ………………………………………………………………61
II.8.1. Alüminyum Alaşımlarının Cinsinin Saptanması ………..... 65II.8.2. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağı İçin İlave Metalleri ………………………………………………………66II.8.3. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağı İçin Kullanılan Elektrodlar …………………………………………………… 69II.8.4. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağı İçin
IV
Dekapanlar …………………………………………………. 72II.8.5. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağı İçin Koruyucu Gazlar …………………………………………………………73II.8.6. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynak Kabiliyeti ……….. 75II.8.7. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağında Mukavemet
Özelliklerini Etkileyen Faktörler ………………………….. 82II.8.8. Alüminyum ve Alüminyum Alaşımlarının Kaynağında Dikkat Edilmesi Gereken Konular ………………………… 86
II.9. ALÜMİNYUM VE ALAŞIMLARININ TIG KAYNAĞI ……….88II.9.1. Alternatif Akımla TIG Kaynağı …………………………… 94
II.9.1.1. AC- TIG yöntemi ile kaynakta kullanılan koruyucu Gazlar ………………………………………………. 99II.9.1.2. Gaz Debisi …………………………………………. .99II.9.1.3. İlave metal seçimi ……………………………………99II.9.1.4. Kaynak ağızlarının hazırlanması ………………….... 99II.9.1.5. Ark tutuşturulması ………………………………….. 100II.9.1.6. Ark tutuşturma güçlükleri ………………………….. 101II.9.1.7. İlave metal besleme ……………………………….... 101II.9.1.8. Kaynağın tamamlanması …………………………… 101II.9.1.9. Ön Tavlama ………………………………………… 104II.9.1.10. Elektrod Aşınması ………………………………… 104II.9.1.11. Ekonomi Önlemleri ……………………………….. 104II.9.1.12. Kaynak hataları …………………………………… 104
II.9.2. Alüminyum ve Alaşımlarının DCSP- TIG Yöntemiyle Kaynağı ……………………………………………………… 108
II.9.2.1. DCSP- TIG yöntemi ile kaynakta gerekli ekipmanlar …………………………………………. 109II.9.2.2. Elektrod seçimi …………………………………….. 109II.9.2.3. Birleştirme tasarımı ………………………………… 110II.9.2.4. Koruyucu Gaz ……………………………………… 110II.9.2.5 Mekanik Özellikler …………………………………. 110
II.9.3. Alüminyum ve Alaşımlarının DCRP- TIG Yöntemi ile Kaynağı ……………………………………………………… 110
BÖLÜM III. DENEYSEL ÇALIŞMALAR …………………….……. 113
III.1. MATERYAL VE AMAÇ ……………………………………….. 113III.2. DENEY MALZEMELERİNİN KAYNAK ÖNCESİ ALINAN SPEKTRAL ANALİZLERİ …………………………………….. 113III.3.DENEY MALZEMELERİNİN KAYNAK İŞLEMİ …………... 114
III.3.1 Kullanılan TIG Kaynak Makinesinin Teknik Özellikleri 114III.3.2 Numunelerin Kaynak İşlemi İçin Hazırlanması …………. 115
III.4. DENEY MALZEMELERİNİNİN ÇÖKELTME SERTLEŞTİRME İŞLEMİ ……………………………………... 116III.5. DENEY MALZEMELERİNİN ÇEKME DENEYİ …………… 119III.6 DENEY MALZEMELERİNİN SICAK BAKALİTE ALINMASI ……………………………………………………….. 120III.7 MİKRO SERTLİK DENEYİ ……………………………………. 121
III.8 SEM İNCELEMESİ ……………………………………………... 122
V
BÖLÜM IV SONUÇLAR ………………………………….…………….. 123
IV.1 AA2024 NUMUNESİNDEN ELDE EDİLEN SONUÇLAR…… 123IV.1.1. AA2024’ün Mikrosertlik Değerleri(Hv) ………………….. 123IV.1.2. AA2024’ün Çekme Deney Sonuçları ……………………... 124IV.1.3. AA2024’ün Kaynak Metalinden Alınan EDX Sonuçları ... 126IV.1.4. AA2024’ün Ana Metal Bölgesinden Alınan EDX Analizleri ……………………………………………………. 128IV.1.5. Kaynaklı Isıl İşlemsiz Ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA2024 Alaşımının Ara yüzey, Kaynak Metali, Ana Metal Bölgelerinin SEM Fotoğrafları ……………………………...129
IV.1.5.1. Ara yüzey SEM Fotoğrafları ………………………..130IV.1.5.2 Kaynak Metali SEM Fotoğrafları ……………………131IV.1.5.3 AA2024 Ana Metal SEM Fotoğrafları ………………133
IV.1.6 Kaynaklı Isıl İşlemsiz Ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA2024 Alaşımının Kaynak Metali Ve Ana Metal Bölgelerinin Işık Mikroskop Fotoğrafları ……………………………………..135
IV.1.6.1 Kaynak Metali Işık Mikroskop Fotoğrafları…………135IV.1.6.2.Ana Metal Işık Mikroskop Fotoğrafları ……………. 136
IV.2. AA6061 NUMUNESİNDEN ELDE EDİLEN SONUÇLAR ……137IV.2.1. AA6061’in Kaynak Metali Mikro sertlik Değerleri(Hv)…. 137IV.2.2. AA6061’in Çekme Deney Sonuçları ………………………. 138IV.2.3. AA6061’in Kaynak Metalinden Alınan EDX Sonuçları … 142IV.2.4. AA6061’in Ana Metalinden Alınan EDX Sonuçları ………144IV.2.5 Kaynaklı Isıl İşlemsiz Ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA6061 Alaşımının Ara yüzey, Kaynak Metali, Ana Metal Bölgelerinin SEM Fotoğrafları ……………………………..145
IV.2.5.1 AA6061 Arayüzey Fotoğrafları ……………………. 146IV.2.5.2 AA6061 Kaynak Metali SEM Fotoğrafları ………….147IV.2.5.3 AA6061 Ana Metal SEM Fotoğrafları ………………149
IV.2.6 Kaynaklı Isıl İşlemsiz Ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA6061 Alaşımının Kaynak Metali Ve Ana Metal Bölgelerinin Işık Mikroskop Fotoğrafları ……………………………………...151
IV.2.6.1 Kaynak Metali Işık Mikroskop Fotoğrafları ……….. .151IV.2.6.2 Ana Metal Işık Mikroskop Fotoğrafları ……………. .152
IV.3 AA7075 NUMUNESİNİN DENEY SONUÇLARI ……………….153IV.3.1. AA7075’in Kaynak Metali Mikrosertlik Değerleri(Hv) …..153IV.3.2. AA7075’in Çekme Deney Sonuçları ………………………. 154IV.3.3 AA7075’in Kaynak Metalinden Alınan EDX Sonuçları ….. 158IV.3.4. AA7075’in Ana Metalinden Alınan EDX Sonuçları ……….160IV.3.5. Kaynaklı Isıl İşlemsiz Ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA7075 Alaşımının Ara yüzey, Kaynak Metali, Ana Metal Bölgelerinin SEM Fotoğrafları ……………………………... 161
IV.3.5.1. AA7075 Arayüzey Fotoğrafları …………………….. 162IV.3.5.2. AA7075 Kaynak Metali SEM Fotoğrafları ………... 163IV.3.5.3. AA7075 Ana Metal SEM Fotoğrafları ……………….165
IV.3.6. AA7075 Kaynaklı Isıl İşlemsiz Ve Kaynaklı Isıl İşlemli Kaynak Metali Ve Ana Metal Işık Mikroskop Fotoğrafları..167
IV.3.6.1 Kaynak Metali Işık Mikroskop Fotoğrafları ……….. 167IV.3.6.2. Ana Metal Işık Mikroskop Fotoğrafları …………… 168
VI
BÖLÜM V DEĞERLENDİRME ………………………………………. 169
V.1. DEĞERLENDİRME VE GENEL SONUÇLAR …………………169
KAYNAKLAR ………………………………………………………………..171
ÖZGEÇMİŞ …………………………………………………………………...173
VII
ÖZET
Günümüzde uçak endüstrisinde dövme alüminyum alaşımları içerisinde kaynak
kabiliyeti bakımından farklılık arz eden 2024 (AlCu), 6061 (AlMgSi) ve 7075 (AlZnMg)
alüminyum alaşımları sıkça kullanılmaktadır.
Bu alüminyum alaşımları TIG kaynak yöntemi ve küt alın formunda farklı kaynak
parametreleriyle birleştirilmiş ve çökelme sertleştirilmesi uygulanmıştır. Çökelme
sertleşmesi yada ayrışma sertleşmesinin amacı ısıl işlenebilir alüminyum alaşımlarının
sertliğini ve dayanımını arttırmaktır .Bu duruma çözeltiye alma ısıl işlemi, su verme, doğal
veya yapay yaşlandırma işlemleriyle ulaşılabilir.
Farklı kimyasal kompozisyona sahip, değişik kaynak paremetreleriyle birleştirilen ve
ısıl işlem uygulanan alüminyum malzemelerin, birleştirme bölgelerinde meydana gelen
mikroyapısal değişiklikler Taramalı Elektron Mikroskopuyla (SEM) incelenmiştir.
Mekanik özelliklerin belirlenmesinde mikro serlik ölçümleri alınmıştır. Kaynaklı ve
kaynaksız bölgelerden alınan numunelere çekme testleri uygulanmıştır. Mekanik testlerden
elde edilen değerler ve mikrograflardan elde edilen mikroyapı değişimleri analiz edilmiştir.
Haziran 2006 Hüseyin AKÇA
VIII
ABSTRACT
The aluminium alloys that are different from the other wrought aluminium alloys
with respect to their weldability, namely 2024(AlCu), 6061(AlMgSi) and 7075(AlZnMg),
are often used in aerospace industry today. These alloys are combined with different
welding parameters in butt form and through TIG Welding method and applied ageing
hardening. The aim of the Precipitation hardening is, increasing the hardness and strength
of heat treatable Al alloys. This condition is achieved through a sequence of solution heat
treatment,quenching and natural / artificial ageing.
The micro-structural changes occuring at the joint areas of the aluminum Materials
of different chemical compositions combined through different Welding parameters were
examined with Scanning Electron Microscope (SEM). To identify the mechanical
properties, micro-hardness measurements were made. Tension tests were applied on the
specimens obtained from the welded regions. The values obtained from the mechanical
tests and the micro-structural changes obtained from micrographs were analyzed.
June 2006 Hüseyin AKÇA
IX
YENİLİK BEYANI
Ülkemizde, endüstriyel anlamda alüminyum kaynakçılığı iş başında, bireylerin
deneme yanılma yöntemiyle öğrendiği bilgilerin toplamı olmaktadır.
Bu çalışmada sertleştirilebilen alüminyum alaşımlarından farklı kaynak kabiliyeti
gösteren AA2024, AA6061 ve AA7075 serisi alüminyum alaşımlara sertleştirilmiş ve
yumuşak hallerde kaynak işlemi uygulanmış ve ardından yaşlandırma sertleştirmesi
yapılmıştır. Her iki durumda da mikro yapıları incelenmiş, mekanik değerlerdeki
değişimler ve kaynak kabiliyetleri incelenmiştir.
Haziran 2006 Yrd. Doç. Dr. Ramazan SAMUR Hüseyin AKÇA
X
SEMBOL LİSTESİ
a : Sac Kalınlığı
b1 : Baş Kısmının Genişliği
b2 : İnceltilmiş Kısmın Genişliği
LT : Toplam Numune Uzunluğu
r : Köşe Yarıçapı
k : Isı İletim Katsayısı
XI
KISALTMALAR
GP :Guiner – Preston Zonu
YMK :Yüzey Merkezli Kübik Kafes
BHN : Brinell Sertliği
DCSP-DCEN: Doğru Akım Doğru Kutuplama
DCRP-DCEP: Doğru Akım Ters Kutuplama
AC : Alternatif Akım
ACHF : Alternatif Akım Yüksek Frekans
AA : Amerikan Alüminyum Standartı
XII
ŞEKİL LİSTESİ
Şekil II.1. Alüminyum ergitme elektrolizine ait tekne ………………………………..5
Şekil II.2 Yıllara Göre Dünya Birincil Alüminyum Üretimi…………………………6
Şekil II.3. Saf Alüminyumun, Mukavemet, Uzama ve Elektrik iletkenliğine
Katkı Elemanlarının Etkisi ………………………………………………..10
Şekil II.4. Saf Alüminyum ve Alaşımlarının Elektrik Öz Direncinin Sıcaklık
İle Değişmesi ……………………………………………………….. ……12
Şekil II.5. 5052-H32 Alüminyum Alaşımlarına Ait Bazı Özelliklerin Sıcaklık
İle Değişmesi ……………………………………………………………...13
Şekil II.6. Saf Alüminyumun Soğuk Pekleşmesi …………………………………....14
Şekil II.7. Saf Alüminyumun Sıcaklıkla, Çekme Mukavemeti ve Orantılılık
Sınırının Değişimi ………………………………………………………...14
Şekil II.8. Saf Alüminyumun ve Alaşımlarının, Özgül Şişirme Basıncının, Şişme
Sıcaklığına Bağlı Olarak Değişimi (AIAG) ……………………………..15
Şekil II.9. Temel Alüminyum Alaşımları ……………………………………………24
Şekil II.10. Al-Cu Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi ………………………..25
Şekil II.11. 2036 Alaşımında Çökelme Sertleşmesinin (Yaşlanmanın) Akma
Mukavemeti ve Süneklik Üzerine Etkisi …………………………………26
Şekil II.12. 2014 Alaşımlarında Elektrik İletkenliği, Mukavemet v Sünekliğin
Isıl İşlem Şartlarına Bağlı Olarak Değişmesi …………………………….26
Şekil II.13. Al-Mn Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi ………………………..27
Şekil II.14. Al-Si Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi ………………………….28
Şekil II.15. Al-Mg Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi …………………..........28
Şekil II.16. Ticari Magnezyum Alaşımlarında Akma Mukavemeti İle Uzama
Oranının Metal Magnezyum Oranıyla Değişimi …………………………29
Şekil II.17. Al-Mg2Si Denge Diyagramı ……………………………………………..30
Şekil II.18. Al-Zn Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi …………………...........30
XIII
Şekil II.19. Soğuk Şekillendirmenin 1100, 3003, 5050 ve 5052 Alaşımlarının
Mekanik Özelliklerine Tesiri ……………………………………………..36
Şekil II.20. 6063-T4 ve 6063 T6 Saçlarında Soğuk Şekil Vermenin Mekanik
Özelliklere Tesiri ………………………………………………………….37
Şekil II.21. Alüminyum ve Al-Mg Alaşımlarında Alt Tane Boyutunun Sertliğe
Tesiri ………………………………………………………………...........39
Şekil II.22. %60 Soğuk şekillendirilmiş ve 1 Saat Tavlanan Alüminyum
Alaşımlarında Yeniden Kristalleşme Sıcaklıkları ………………………...39
Şekil II.23. Al-%6 Mg Alaşımında Soğuk şekillendirmeden Sonra Yapılan
Tavlamanın Mekanik Özelliklere Tesiri ………………………………….40
Şekil II.24. Tavlama Sıcaklığının Yeniden Kristalleşmiş Tane Boyutu Üzerindeki
Tesiri ……………………………………………………………………...41
Şekil II.25. Tane Sınırı Hareketiyle Tane Büyümesi …………………...…………….41
Şekil II.26. (a) Sabit Sürede Tavlanan Saf Alüminyumda Deformasyon Oranı-
Sıcaklık-Tane Boyutu İlişkisi (b) 630 ºC Tavlamasının Tane
Boyutuna Tesiri ……………………………………………………..........42
Şekil II.27. Yaşlandırılan Al-Cu Alaşımlarının Çözeltiye Alma ve Çökelme Isıl
İşlem Aralıkları İle Tavlama Sıcaklığı Aralığı ……………………………43
Şekil II.28. Saf Alüminyumda Noktasal Atom Boşluğunun Sıcaklık İle
Değişimi…………………………………………………………..………46
Şekil II.29. Çözeltiye Alınan Alüminyum Alaşımı Levha ve Saçlara Su
Verildiğinde Parça Merkez Hattında Ortalama Soğuma Hızı ……..........47
Şekil II.30. Çökelme Hızını Tayin Eden Faktörler Üzerinde Sıcaklığın Etkisi ……...48
Şekil II.31. Maksimum Çekme Mukavemetinin %95 Değerine Ulaşmak İçin Bazı
Alüminyum Alaşımlarında Çökelme Safhasında Zaman - Sıcaklık
İlişkisi …………………………………………………………………….49
Şekil II.32. Su Verme Sırasında Soğuma Hızına Bağlı Olarak Yaşlandırılan
Alaşımlarda Çekme Mukavemetinin Değişmesi …………………………50
Şekil II.33. (a) Tam Uyumlu, (b)Yarı Uyumlu, (c) Uyumsuz Partiküllerin Matris
ile İlişkisi …………………………………………………………………51
Şekil II.34. Farklı Çökelti Taneleri Gösteren A-B İkili Alaşım Sistemi ……………...51
Şekil II.35. Yaşlandırılan Aşırı Doymuş Matriste G.P. Bölgeleri. β' ve β
Partiküllerinin Oluşumu Sıcaklık ve Süreleri …………………...………...52
Şekil II.36. Al- Cu Sisteminde Çökelen Partiküller ……………………………..........52
XIV
Şekil II.37. Al-Cu Yaşlandırılan Alaşımlarda G.P: Zonu, θ”, θ’ ve θ’ Çökelti
Oluşumu …………………………………………………………………..54
Şekil II.38. Al – 6.8 Cu Alaşımlarında Oda Sıcaklığında G.P. Bölge Yarıçapının
Zaman ile Büyümesi ……………………………………………………...55
Şekil II.39. Suni Yaşlanma Sırasında Zamanın Çökelme Oluşumu ve Çökelen
Partikül Boyutu Üzerindeki Tesiri …………………………………… ….56
Şekil II.40. Yaşlanma Süresinin Metal Özelliklerine Etkisi ……………………… …57
Şekil II.41. Kayan Bir Dislokasyonunun Çökeltileri Kesmesi ……………………….58
Şekil II.42. Kayan Dislokasyonların Kesemediği Partikül Engelini Aşması …...........58
Şekil II.43. Akım türü ve akım şiddetine göre elektrod ucunun formu………….........69
Şekil II.44. a- Elektrod ucuna verilen form……………………………………………70
Şekil II.44. b- Elektrod ucuna verilen form- Kalın Elektrodlar……………………….71
Şekil II.45. Aynı akım şiddeti ile yapılan kaynakta elektrod ucu formunun dikiş
Formuna tesiri ……………………………………………………………71
Şekil II.46. Argon ve Ar-He karışımlarının nüfuziyet yönünden
karşılaştırılmaları………………………………………….…….………..73
Şekil II.47. Argon ve % Ar- %He karışımlarının çalışma alanlarının
Karşılaştırılması .....………………………………………………………74
Şekil II.48 Alüminyum kaynağı için kullanılan altlıklar ……………………….........75
Şekil II.49. Kaynaklı birleştirmelerde, kaynak sonunda oluşan bölgeler……………...81
Şekil II.50. Soğuk biçimlendirilmiş alaşımda mukavemet üzerine kaynağın
etkisi………………………………………………………………………85
Şekil II.51. Yaşlandırma ile sertleştirilmiş 6061-T6 alüminyum alaşımında kaynaklı
durumda kaynak ısı girdisinin sertlik ve mukavemet üzerine etkisi………86
Şekil II.52. TIG kaynak yöntemi blok şeması ………………………………………...89
Şekil II.53. Hava soğutmalı bir TIG torc’u …………………………………………...90
Şekil II.54. DCSP (DCEN) – TIG Yöntemiyle Kaynak ………………………………91
Şekil II.55. DCRP (DCEP) – TIG Yöntemi ile kaynak ……………………………….91
Şekil II.56. AC – TIG Yöntemi ile kaynak. …………………………………………..91
Şekil II.57. Alternatif akımla TIG kaynağında tam ve kısmi doğrultma olayları.........92
Şekil II.58. TIG yöntemi ile kaynak işlemi …………………………………………..93
Şekil II.59. AC-TIG yöntemi ile kaynakta akım-zaman grafiği………………………94
Şekil II.60. Dengelenmemiş alternatif akım grafiği…………………………………..95
Şekil II.61. Tam doğrultma olayı……………………………………………………..95
XV
Şekil II.62. Kısmi doğrultma durumu…………………………………………….…..95
Şekil II.63. Kararsız arkın sebep olduğu doğrultma………………………………….96
Şekil II.64. Sürekli dengelenmemiş AC, dengeli AC ve DCRP nin dalga
Grafikleri…………………………………………………………………96
Şekil II.65. Dengelenmiş AC dalga grafiği……………………………………………97
Şekil II.66 Kapasitör kullanılarak dengeli AC eldesi………………………………...97
Şekil II.67. Kapasitörlü sistemde dalga grafiği………………………………………..98
Şekil II.68. Batarya kullanılarak dengeli AC eldesi…………………………………...98
Şekil II.69. Yüksek frekans enjeksiyonu ile düşük voltaj ve yüksek amperajlı,
sürekli dengelenmemiş AC……………………………………………….98
Şekil II.70. TIG Kaynağında Kullanılan Kaynak Ağız Şekilleri ……………………100
Şekil II.71. TIG Kaynağında, kaynak dikiş şekline göre torc’un ve ilave ve
metalin pozisyonu……………………………………………………….102
Şekil II.72. TIG Kaynağında, kaynak dikiş şekline göre torc’un ve ilave ve
metalin pozisyonu……………………………………………………….103
Şekil II.73. TIG Kaynağında Torç Eğiminin Fazla Olması Sonucunda Kaynak
Dikişi Gaz Kapar……………………………………………………........105
Şekil II.74. TIG Kaynağında, Kaynak Çubuğunun Çok Fazla Geri Çekilmesi ve
Elektrodun Banyoya Dalması Sonucunda Oluşan Hatalar …………........106
Şekil II.75. TIG Kaynağında, Kaynak Torçu Eksenden Kaymış ………………........106
Şekil II.76. DCSP-TIG yönteminde elektronların akışı ……………………………..108
Şekil II.77. 125 A akım şiddetinde DCSP-TIG yöntemi ile kaynakta, akımın X
eksenine göre grafiği……………………………………………………..109
Şekil II.78. DCRP- TIG yönteminde elektronların akışı …………………………….111
Şekil II.79. 125 A akım şiddetinde DCRP( DCEP )- TIG yöntemi ile kaynakta
Dalga grafiği…………………………………………………………….112
Şekil III.1 Kaynak işlemi için kullanılan TIG Kaynak makinesi ve koruyucu gaz
Ünitesi …………………………………………………………………..115
Şekil III.2 TIG yöntemiyle kaynak edilen numune ………………………………..115
Şekil III.3 Kaynak işlemi için kullanılan Cr-Ni altlık ……………………………..116
Şekil III.4 Bir alüminyum alaşımında suni çökeltme sertleştirilmesi …………......117
Şekil III.5 AA2024 için uygulanan ısıl işlem grafiği ……………………………...118
Şekil III.6 AA6061 için uygulanan ısıl işlem grafiği ……………………………...118
Şekil III.7 AA7075 için uygulanan ısıl işlem grafiği ……………………………...118
XVI
Şekil III.8 Çekme Deneyi Numunesi ……………………………………………..119
Şekil III.9 Çekme deney makinesi ………………………………………………..120
Şekil III.10 Sıcak bakalite alınarak kalıplanmış deney numuneleri ………………..121
Şekil III.11 Mikrosertlik ölçüm izlerinin SEM mikroskobu görüntüleri …………..122
Şekil III.12 SEM mikroskobu (solda ). Numune yüzeyini altın kaplama cihazı……122
Şekil.IV.1 AA2024 Alüminyum Alaşımının Sertlik Dağılımı …………………....123
Şekil IV.2 AA2024 alüminyum alaşımının sertlik değişimi ……………………....124
Şekil IV.3. AA2024 Kaynaksız Numune Çekme Deney Sonuç Grafiği …………...124
Şekil IV.4. AA2024 Altlıklı Kaynaklı Numune Çekme Deney Sonuç Grafiği …….125
Şekil IV.5. AA2024 ısıl işlem uygulanmış kaynaklı numune çekme deney sonuç
Grafiği…………………………………………………………………..125
Şekil IV.6. EDX Analiz SEM görünümü…………………………………………...126
Şekil IV.7. AA2024 ısıl işlemsiz kaynak metali EDX ……………………………..127
Şekil IV.8. AA2024 ısıl işlemli kaynak metali EDX ……………………………....127
Şekil IV.9. AA2024 ısıl işlemsiz ana metal EDX ……………………………….....128
Şekil IV.10 AA2024 ısıl işlemli ana metal EDX ……………………………………128
Şekil IV.11. Isıl İşlem Öncesiaa2024 Kaynaklı Ara yüzey SEM Görüntüsü
(X150) ……………………………………………………………….....130
Şekil IV.12. Isıl işlem sonrası AA2024 Kaynaklı arayüzey SEM görüntüsü
(X150) ……………………………………………………………….....130
Şekil IV.13. Isıl işlem öncesi AA2024 Kaynak Metali SEM görüntüsü
(X350) ……………………………………………………………….....131
Şekil IV.14. Isıl işlem sonrası AA2024 Kaynak metali SEM görüntüsü
(X350) ……………………………………………………………….....131
Şekil IV.15. Isıl işlem öncesi AA2024 Kaynak Metali SEM görüntüsü
(X1800) ………………………………………………………………...132
Şekil IV.16. Isıl işlem sonrası AA2024 Kaynak Metali SEM görüntüsü
(X1800) ………………………………………………………………...132
Şekil IV.17. Isıl işlem öncesi AA2024 Kaynaklı Ana Metal SEM görüntüsü
(X350) ……………………………………………………………….....133
Şekil IV.18. Isıl işlem sonrası AA2024 kaynaklı Ana Metal SEM görüntüsü
(X350) ……………………………………………………………….....133
Şekil IV.19. Isıl işlem öncesi AA2024 kaynaklı Ana Metal SEM görüntüsü
(X1800) ………………………………………………………………...134
XVII
Şekil IV.20. Isıl işlem sonrası AA2024 kaynaklı Ana Metal SEM görüntüsü
(X1800) …………………………………………………………………134
Şekil IV.21. Isıl işlem öncesi AA2024 kaynakmetali ışık mikroskop görüntüsü
(X200) ………………………………………………………………….135
Şekil IV.22. Isıl İşlem Sonrası AA2024 Kaynakmetali Işık Mikroskop Görüntüsü
(X200) …………………………………………………………………135
Şekil IV.23. Isıl İşlem Öncesi AA2024 Kaynaklı Ana Metal Işık Mikroskop Görüntüsü
(X200) …………………………………………………………………136
Şekil IV.24. Isıl İşlem Sonrası AA2024 Kaynaklı Anametal Işık Mikroskop Görüntüsü
(X200) ………………………………………………………………… 136
Şekil IV.25. AA6061 Alüminyum Alaşımının Sertlik Dağılımı …………………....137
Şekil IV.26. AA6061 Alüminyum Alaşımının Sertlik Değişimi ……………………137
Şekil IV.27. AA6061 kaynaksız numune çekme deney sonuç grafiği ………………138
Şekil IV.28. AA6061 altlıklı kaynaklı numune çekme deney sonuç grafiği ………..139
Şekil IV.29. AA6061 altlıksız kaynaklı numune çekme deney sonuç grafiği ……...140
Şekil IV.30. AA6061 ısıl işlemli kaynaklı numune çekme deney sonuç grafiği …...141
Şekil IV.31. AA6061’in Isıl İşlem Öncesi Kaynak Metali EDX ………………….. 143
Şekil IV.32. AA6061’in Isıl İşlem Sonrası Kaynak Metali EDX …………………. 143
Şekil IV.33. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Ana Metal EDX …………………………..144
Şekil IV.34. AA6061 Isıl İşlem Sonrası Ana Metal EDX ………………………….144
Şekil IV.35. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Arayüzey SEM görüntüsü (X150) ………..146
Şekil IV.36. AA6061 Isıl İşlem Sonrası Ara Yüzey SEM görüntüsü (X150) ……...146
Şekil IV.37. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Kaynak Metali SEM görüntüsü (X350) …. 147
Şekil IV.38. AA6061 ısıl işlem sonrası kaynak metali SEM görüntüsü (X350) …...147
Şekil IV.39. AA6061 ısıl işlem öncesi kaynak metali SEM görüntüsü (X1800) …..148
Şekil IV.40. AA6061 Isıl İşlem Sonrası Kaynak Metali SEM görüntüsü (X1800)…148
Şekil IV.41. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Ana Metal SEM görüntüsü (X350) ……….149
Şekil IV.42. AA6061 Isıl İşlem Sonrası Ana Metal SEM görüntüsü (X350) ……...149
Şekil IV.43. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Ana Metal SEM görüntüsü (X1800) ……..150
Şekil IV.44. AA6061 Isıl İşlem Sonrası Ana Metal SEM görüntüsü (X1800) …….150
Şekil IV.45. AA6061 kaynaklı ısıl işlem öncesi kaynak metali ışık mikroskop
fotoğrafı (x200) ……………………………………………………….151
Şekil IV.46. AA6061 kaynaklı ısıl işlem sonrası kaynak metali ışık mikroskop
fotoğrafı (x200) ……………………………………………………….151
XVIII
Şekil IV.47. AA6061 kaynaklı ısıl işlem öncesi ana metal ışık mikroskop görüntüsü
(X200) ………………………………………………………………...152
Şekil IV.48. AA6061 kaynaklı ısıl işlem sonrası ana metal ışık mikroskop görüntüsü
(X200)…………………………………………………………………152
Şekil IV.49. AA7075 Alüminyum Alaşımının Sertlik Dağılımı …………………...153
Şekil IV.50. AA7075 alüminyum alaşımının sertlik değişimi ……………………..153
Şekil IV.51. AA7075 kaynaksız numune çekme deney sonuç grafiği ……………..154
Şekil IV.52. AA7075 Altlıksız Kaynaklı Numune Çekme Deney Sonuç Grafiği … 155
Şekil IV.53. AA7075 Altlıklı Kaynaklı Numune Çekme Deney Sonuç Grafiği ……156
Şekil IV.54. AA7075 Kaynaklı numune ısıl işlem sonrası çekme deney sonuç
Grafiği …………………………………………………………………157
Şekil IV.55. AA7075 ısıl işlem öncesi kaynak metali EDX ………………………. 159
Şekil IV.56. AA6061 ısıl işlem sonrası ana metal EDX ……………………………159
Şekil IV.57. AA7075 ısıl işlem öncesi ana metal EDX …………………………....160
Şekil IV.58. AA7075 ısıl işlem sonrası ana metal EDX ……………………………160
Şekil IV.59. AA7075 Isıl işlem öncesi kaynak arayüzeyi(X150) …………………..162
Şekil IV.60. AA7075 Isıl işlem sonrası kaynak arayüzeyi(X150) ………………....162
Şekil IV.61. AA7075 Isıl işlem öncesi kaynak metali SEM görüntüsü (X350) …....163
Şekil IV.62. AA7075 Isıl işlem sonrası kaynak metali SEM görüntüsü (X350) …...163
Şekil IV.63. AA7075 Isıl işlem öncesi kaynak metali SEM görüntüsü (X1800) …..164
Şekil IV.64. AA7075 Isıl işlem sonrası kaynak metali SEM görüntüsü (X1800) ….164
Şekil IV.65. AA7075 Isıl işlem öncesi ana metal SEM görüntüsü (X350) ………...165
Şekil IV.66. AA7075 Isıl işlem sonrası ana metal SEM görüntüsü (X350) ………..165
Şekil IV.67. AA7075 Isıl işlem öncesi ana metal SEM görüntüsü (X1800) …….....166
Şekil IV.68. AA7075 Isıl işlem sonrası ana metal SEM görüntüsü (X1800) ……….166
Şekil IV.69. AA7075 Isıl işlem öncesi kaynak metali ışık mikroskobu görüntüsü
(X200) …………………………………………………………………..167
Şekil IV.70. AA7075 Isıl işlem sonrası kaynak metali ışık mikroskobu görüntüsü
(X200) …………………………………………………………………..167
Şekil IV.71. AA7075 Isıl İşlem Öncesi Ana Metal Işık Mikroskobu Görüntüsü
(X200) ……………………………………………………………….....168
Şekil IV.72. AA7075 Isıl İşlem Sonrası Ana Metal Işık Mikroskobu Görüntüsü
(X200)…………………………………………………………………..168
XIX
TABLO LİSTESİ
Tablo II.1. Alüminyum Saflık Tasnifi ……………………………………………..9
Tablo II.2. Alüminyum alaşımlarının karşılaştırmalı özellikleri …………………10
Tablo II.3. Saf Alüminyumun Oda Sıcaklığındaki Mekanik Özellikleri …………11
Tablo II.4. Saf Alüminyumda Termal Genleşme Katsayısının (α) Sıcaklık İle
Değişmesi …………………………………………………………......11
Tablo II.5. Saf Alüminyumda Isı İletim Katsayısının (k) Sıcaklık İle Değişmesi ..12
Tablo II.6. Dövme Alüminyum ve Alaşımların ANSI 35.1 Standardına Göre
Ana Gurupları …………………………………………………….…...23
Tablo II.7. ANSI Standartlarında Belirtilen Bazı Alüminyum Alaşımlarının ISO
(International Organization For Standardization) Karşıtları ……….…..23
Tablo II.8. Döküm Alüminyum Alaşımlarının ANSI 35.1 Standardına Göre
Ana Grupları …………………………………………………….…......31
Tablo II.9. Bazı Döküm Alaşımlarının Tanıtımı …………………………….…… .32
Tablo II.10. Bazı Döküm Alaşımlarının Kimyasal Bileşimi…………………….…...32
Tablo II.11. Alüminyum Alaşımlarının Toplu Gösterimi ……………………….…..33
Tablo II.12. TS 1321'e göre, hafif metal alaşımlarına uygulanan ısıl işlemlerin
gösterilişi…………………………………………………………….….34
Tablo II.13. Bazı Yaşlandırılamayan Alüminyum Alaşımların Mekanik
Özellikleri ………………………………………………………….……38
Tablo II.14. Bazı Ticari Yaşlanan Alaşımların Çözeltiye Alma ve Çökelme Isıl
İşlem Sıcaklıkları ………………………………………………….…...43
Tablo II.15. Çözeltiye Alma Sıcaklığının 2024-T4 Saçı Mukavemet Özelliklerine
Tesiri …….……………………………………………………………..44
XX
Tablo II.16. Dövme Alüminyum Alaşımları İçin Önerilen Çözeltiye Alına Süresi
ve Su Verme Öncesi Müsaade Edilen Maksimum Gecikme Süresi …...45
Tablo II.17. Bazı Yaşlandırılan Alüminyum Alaşımların Mekanik
Özellikleri ……………………………………………………………....59
Tablo II.18. Yaşlandırılan Bazı Döküm Alaşımlarında Isıl İşlem Reçetesi …….…...60
Tablo II.19. Bazı Döküm Alaşımlarının Mekanik Özellikleri ……………………....60
Tablo II.20. Alüminyum ve alüminyum alaşımlarının kaynağında kullanılan
kaynak yöntemleri ……………………………………………………...63
Tablo II.21. Alüminyum ve alaşımlarının birleştirmelerinde kullanılan kaynak
yöntemlerinde min. ve max. parça kalınlıkları ………………………....64
Tablo II.22. Çeşitli metaller için önerilen ilave metaller …………………………....66
Tablo II.23. Bazı alüminyum alaşımları için uygun ilave metaller ………………….67
Tablo II.24. Kaynak ilave metalleri ve bunların kullanımı için çeşitli kurallar ……..68
Tablo II.25. Elektrodların kimyasal yapı ve renklerinin tanımı……………………...69
Tablo II.26. Al-Alaşımları İçin TIG Kaynak Parametreleri ………………………....88
Tablo II.27. Cu ve Alaşımları İçin TIG Kaynak Parametreleri …………………….. 88
Tablo II.28. Paslanmaz Çelikler İçin TIG Kaynak Parametreleri …………………...89
Tablo III.1. AA2024’ün kaynak işlemi öncesi spektral analizi …………………....113
Tablo III.2. AA6061’in kaynak işlemi öncesi spektral analizi …………………….113
Tablo III.3. AA7075’in kaynak işlemi öncesi spektral analizi …………………….113
Tablo III.4. AA2024, AA6061, AA7075 için uygulanan TIG kaynak
Parametreleri…………………………………………………………………………..116
Tablo III.5. Kaynak metali muayenesi için hazırlanacak çekme numunesi
boyutları……………………………………………………………………………….119
Tablo IV.1 AA2024 çekme deney sonuçları ………………………………………123
Tablo IV.2 AA6061 çekme deney sonuçları ………………………………………138
Tablo IV.3 AA7075 çekme deney sonuçları ………………………………………154
1
BÖLÜM I
ALÜMİNYUM VE ALÜMİNYUM ALAŞIMLARI
I.1. GİRİŞ VE AMAÇ
Dünyada en fazla mevcut metaller sıralamasında alüminyum ikinci sırayı alır.
Alüminyum metalinden muhtelif alaşımlama ve farklı ısıl işlem şartı ile çok farklı amac
için dört yüze yakın sayıda alüminyum alaşımı geliştirilmiştir. Alüminyum alaşımlarının
düşük yoğunluğu, kolay şekillendirilebilmesi, yüksek korozyon direnci, geliştirilebilen
fiziksel ve mekanik özelliklerine sahip olması bu alaşımların kullanım alanını
artırmaktadır.
Alüminyumun yoğunluğu yaklaşık 2,7 g/cm3 olup çelik (7,83 g/cm3) ve bakır
(8,93g/cm3) yoğunluğunun yaklaşık üçte biri kadardır. Mukavemeti çelikten düşük olsa da,
kesit arttırılarak çeliğe eşdeğer mukavemet sağlanmaktadır. Birçok konstrüksiyonda
alüminyum alaşımlarının kullanılması ağırlıkta düşme yaptığı için avantaj sağlamaktadır.
Alüminyumun elastisite modülü çeliğin ancak üçte biri kadardır. Bu nedenle basma
gerilmesine çalışan alüminyum bazlı elemanlarda çok kritik durumlar olabilir. Ancak
alüminyum şok (darbe şeklindeki) yüklere direnci daha yüksektir. Doğru yapılan bir yapı
tasarımında alaşımsız çelik yerine alüminyum kullanmak konstrüksiyon ağırlığında %
50’nin üzerinde hafifleme sağlar. Elektrik iletkenliği bakırdan daha düşük olmasına
rağmen aynı ağırlıktaki bakırdan iki misli daha fazla elektrik akımı sağlarlar. Eş ağırlıktaki
tellerde alüminyum telin kesit alanı, bakır telden daha yüksek olduğu için alüminyum tel
daha fazla elektrik iletir [1].
Alüminyum ve alüminyum alaşımları; hafiflik, yüksek mukavemet, iyi korozyon
dayanımı, kolay biçimlendirilebilirlik ve birçok kaynak yöntemiyle kaynak edilebilirlikleri
açısından mühendislik malzemesi olarak yaygın kullanım alanına sahiptirler.
2
Alüminyumun özgül ağırlığı; çeliğin yaklaşık 1/3’ü kadardır. Ayrıca alüminyum ve
alaşımları; havada, su içinde, yağlarla temas halinde ve birçok kimyasal maddeye karşı
oldukça iyi korozyon direncine sahiptir. Atmosfer ile temas sonucunda yüzeyde oluşan
ince, ancak yoğun refrakter karakterli oksit tabakası korozif etkilere karşı direnç sağlar.
Alüminyum ve alüminyum alaşımlarının kaynağının çelikten farklı olmasını sağlayan bir
dizi özellik vardır. Bunlar;
yüzeyde bulunan alüminyum oksit tabakası,
yüksek ısıl iletkenlik,
yüksek ısıl genleşme katsayısı,
ergime sıcaklığına yaklaştıkça renk değişimi göstermemesi olarak sıralanabilir.
Bu özellikler; alüminyumun kaynağı açısından dikkat edilmesi gereken ve kaynak
kalitesini etkileyen en önemli faktörlerdir. Alüminyum ve alaşımlarının geliştirilmeye
başlanıldığı yıllarda, bu alaşımların uçak endüstrisinde kullanılması ve kaynakla
birleştirilmesi gereksinimi, günümüzde gaz altı kaynak yöntemleri olarak biline TIG ve
MIG kaynak yöntemlerinin bulunmasını ve geliştirilmesini sağlamış; kalın kesitli
alüminyum alaşımlarının kesilebilmesi için plazma arkı ile kesmenin geliştirilmesi
gerekmiş, uzay roketlerinin alüminyum parçalarının kaynağında, plazma ark kaynağı
kullanılmış ve bu arayış diğer ileri kaynak yöntemlerinin de alüminyum ve alaşımlarının
kaynağında kullanımını teşvik etmiştir.
Aslında alüminyum ve alüminyum alaşımları, ergitme kaynak yöntemlerinden olan
gaz ergitme kaynağı ve örtülü elektrot ile ark kaynağı yöntemleri kullanıldığında sınırlı
olarak kaynak edilebilirken, gaz altı kaynak yöntemlerinin ortaya çıkması daha kaliteli
bağlantıları oluşturulmasına imkân tanımıştır [2].
Birçok alüminyum alaşımı yaşlandırma sertleşmesi ile sertleştirilir. Bu sertleşen
alaşımlarda yüksek mukavemet değerleri elde edilir. Ayrıca alüminyum hava, su, tuzlu su,
petro-kimyasal ve birçok kimyasal sistem ortamlarında yüksek korozyon dirençleri
gösterirler. Alüminyum oksijene karşı olan yüksek afinitesi nedeni ile yüzeyde hava ile
teması sonucu ince fakat yoğun bir oksit tabakası (Al2 O3) teşekkür eder. Bu oksit tabakası
alüminyumu diğer etkilerden korur. Ancak bazı asitler ve tuzlar bu oksit tabakasını çözer.
Yani alüminyum bu maddelere karşı dayanıklı değildir. Yüzeydeki oksit tabakası suni
olarak kuvvetlendirilir. Metal anot olarak galvanik bir banyoya asılır. Devreden geçen
elektrik akımı ile parça üzerindeki oksit tabakası kuvvetlendirilir. Bu işleme eloksal işlemi
denir [1].
3
I.2. ALÜMİNYUM VE ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ TARİHÇESİ
1807 yılında Davy, bir alüminyum - silisyum alaşımı elde etmiştir. Ancak yöntemin
kötü çalışması ve elde edilen alaşımın miktarının az olması alüminyumun özelliklerini
belirtmeye yetmemişti. 1825 yılında Dersted, az miktarda saf olmayan alüminyum
amalgamı hazırlamıştır. Alman Wöhler 1827'de Alüminyum metali gri pudra şeklinde elde
etmiştir. 1854'de Saintre-Claire DEVİLLE özelliklerinin belirli olduğu saf Alüminyum
hazırlamıştır ve 1856'da alüminyum - silisyum alaşımı yapmıştır. 1905 yılında Conrad
CLAESSEN alüminyum alaşımlarına su verilmesi hakkında bazı neticeler bulup, %4 Cu
içeren alaşımın su verme sıcaklığının 525°C civarında olduğunu belirtmiştir. 1906'da
Alfred WILM, %4 Cu'lu alüminyum alaşımında tesadüfen yaşlanma sertleşmesini buldu.
1907'de bir Alman şirketi %4 Cu, %0.25 Mg içeren ve ısıl işlemlerin söz konusu olmadığı
bir alaşım yapmıştır.
Alfred WILM, 1911'de %3,5 Cu, %0.25 Mg içeren alaşımın su verme sıcaklığını
500°C olarak tespit edip su verme sonucunda alaşımın yumuşak olduğu fakat birkaç saat
sonra sertleştiğini belirtmiştir. Bu sertleşme başlangıçta hızlı, daha sonra yavaştır. 1919'da
Merica, Waltenber ve Scott yaşlanmanın olabilmesi için alaşımın nasıl bir faz diyagramına
sahip olması gerektiğini tespit ettiler.1920'de Frankel ve Seng yaşlanma sırasında elektrik
iletkenliğinin değişimini tespit ettiler. 1926'da Schmidt ve Wassermann yaşlanma sırasında
latis parametresinin değişimini incelediler. 1930'da Frankel aşırı yaşlanmayı gözledi.
1935'de Wassernann ve Went, alüminyum-bakır alaşımlarına X ışınlarıyla inceleme
yaparak Al-Cu denge diyagramındaki θ fazına benzer fakat aynı olmayan θ fazını gördüler.
Buna geçiş latisi adını verip aynı adlı teoriyi ortaya attılar. 1938'de Guiner ve Preston
yaşlanma sertleşmesinin kaynağını teşkil eden GP zonlarını tespit ettiler [3].
4
BÖLÜM II
ALÜMİNYUM VE ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ ÖZELLİKLERİ
II.1. ALÜMİNYUMUN ÜRETİMİ
Alüminyum üretimi hem cevherden hem de hurdadan yapılır. Cevherden yapılan
üretim ise toplam üretimin dörtte üçü kadardır. Hurda üretimi hem çevre kirlenmesini
azaltmakta hem de ekonomik üretimin gerçekleşmesini sağlamaktadır [1].
Tüm dünyada aynı yöntemle cevherden saf alüminyum elde edilmektedir. Üretimde
kullanılan en önemli cevher boksittir. Boksit yaklaşık olarak %55 – 65 Al2O3, %28 Fe2O3,
%6 SiO2, %15 H2O ihtiva eder. Cevherin ilk önce yabancı maddelerden temizlenmesi için
kızgın sodyum hidroksit (NaOH), ile işleme tabi tutularak, alüminyum oksit, suda
çözünebilen sodyumalüminat (NaAlO2) haline dönüştürülür. Filtrasyon ile diğer
çözünmeyen maddeler demir oksit (Fe2O3) ve silisyum (SiO2) ayrılabilir. Demir ihtiva eden
filtrasyon artığı kırmızı çamur olarak adlandırılır ve yüksek fırın işlemine gönderilir.
Alüminat çözeltisi içerisinden alüminyum, alüminyum hidroksit (AlOH3) halinde
kristalize edilir, yıkanır ve döner borusal fırınlarda tavlanır. Böylelikle yapıdaki su
uzaklaştırılmış olur ve geriye saf alümina (Al2O3) kalır. Bu madde ergitme elektrolizi
usulünde kullanılan şarj malzemesidir.
Ergitme elektrolizi için Al2O3 kimyasal bileşiğinin ergitilmesi gereklidir. Böylece bu
bileşik iyonlarına ayrılır. İkinci işlem olarak sisteme doğru akım uygulanırsa (+) yüklü
metal iyonları katoda hareket ederler. Ve buradan elektron alarak metal halinde
redüklenirler. Alüminyum oksidin çok yüksek bir ergime noktasına sahip olması (
2000ºC’nin üzerinde ) nedeni ile yüksek sıcaklıkta ergiyen oksit, ilk önce ergitilmiş kriyolit
içerisinde çözündürülmektedir. İşlem sırasında karışımı sıvı hale halde tutabilmek için
5
950ºC civarındaki bir sıcaklık yeterli gelmektedir. Yaklaşık 5 V’luk bir doğru akım
uygulanınca Al2O3 parçalanırken kriyolit değişime uğramaz. Kriyolit bir Na-Al-Fluor
bileşiğidir. Bu usul karbon astarlı banyo fırınlarında uygulanır.(Şekil II.1)
Şekil II.1. Alüminyum ergitme elektrolizine ait tekne
Eriyiğin içerisine anot olarak karbon bloklar daldırılır. Serbest kalan oksijen
elektrotlardaki karbonu oksit halinde bağlar. Alüminyum banyonun dibinde toplanır ve
periyodik olarak dışarıya pompalanır. Kullanılan alüminyum oksit yerinede periyodik
olarak yenisi doldurulur. %99,8 safiyette elde edilen alüminyum çeşitli formlarda
dökülmesi amacı ile dengeleme fırınlarına doldurulur [4].
Bu izabik metal ticari olarak iki ana gruba ayrılırlar: dövme alaşımları ve dökme
alaşımları. Dövme alaşımları saç, folyo, çubuk, tel boru, profil gibi şekillerde olan
malzemelerdir. Bunlar kütük, blok halinde döküldükten sonra sıcak şekillendirme
(ekstrüzyonu, dövme, haddeleme vb ) ve soğuk şekillendirme (hadde, çekme vb)
yöntemleri ile bitmiş hale getirirler. Dökme alaşımları ise ergitme işleminden sonra kum,
kokil, savurma, hassa vb. döküm yöntemlerinden biri ile bitmiş parça haline getirilen
malzemelerdir [1].
6
II.2. KULLANIM ALANLARI
Alüminyum ve alaşımları bu gün imalat sanayinin hemen her dalında, tarım, enerji,
ulaşım ve inşaat sektöründe giderek artan miktarlarda kullanılmaktadır.
Özellikle demir ve bakır yerine alüminyum; imalat sanayinde, çeşitli
konstrüksiyonlarda, elektrik endüstrisinde, iletkenlerde ve taşıt araçları imalinde
ağırlıkların önemli ölçüde azaltılmasını sağlamıştır. Bu yüzden alüminyum ve alaşımları
otomotivden inşaat sektörüne ve elektrik endüstrisine kadar çeşitli dallarda uygulama alanı
bulmuştur.
Şekil II.2 Yıllara Göre Dünya Birincil Alüminyum Üretimi [5]
Şekil II.2’de görülebileceği gibi dünya alüminyum üretiminde sürekli bir artış
görülmektedir. Alüminyum talebini yönlendiren sektörler genellikle otomotiv, uçak uzay
sektörleridir. Bu sektörlerin özellikle alüminyum döküm ve yassı mamul ihtiyaçları üst
düzeydedir. Bu sebeple son yıllarda arz ve talep dengeleri değişmiştir [5].
7
II.2.1. Ambalaj
Alüminyum en kullanışlı ambalaj malzemelerinden birisidir. Alüminyum, konteynır
imalatından ilaç kutularına kadar çok çeşitli ambalaj uygulamalarına mükemmel cevap
verir. Zehirleyici olmadığından ve bakteri çoğalmasını azalttığından gıda ve ilaç sanayinde
çok değişik şekilde ambalaj malzemesi olarak kullanılmaktadır. Banyoda diş macunu
tüpünden, marketlerdeki sayısız ürünler (çikolata vb.) mutfakta folyoya sarılı fırın
yemekleri ve buzdolabındaki soğuk meşrubatlara kadar, alüminyum pek çok ürünü sarar ve
korur. Alüminyumun homojen yapısı, ince folyo (alüminyum kâğıt) şeklinde
Üretilebilmesi, hava geçirmezliği ve kolay şekillenebilmesi onu ideal bir ambalaj
malzemesi yapar [6].
II.2.2. Taşıt Araçları
Korozyona dayanıklılığı ve konstrüksiyona hafif1ik kazandırdığı için otomobil,
kamyon, tren, deniz taşıtı gibi nakliye araçlarında hem döküm hem de dövme alaşımlar
kullanılmaktadır [1]. Alüminyum kullanımının yaklaşık %25'i taşıt araçlarının üretimine
aittir. Taşıt Araçları ne kadar hafif olursa, hareket etmeleri için daha az enerjiye gerek
duyulur. Günümüzde bir otomobilde yaklaşık 50 kg alüminyum kullanılmaktadır. Bu
sayede, yaklaşık 100 kg demir, çelik ve bakır malzeme tasarrufu yapılmaktadır. Yapılan
hesaplar ve deneyimler sonucunda, alüminyum kullanılan bir otomobilin, yeterince
alüminyum kullanılmamış bir otomobile kıyasla, ekonomik ömrü boyunca 1500 litre daha
az yakıt harcadığı anlaşılmıştır [6].
Deniz araçlarında, özellikle teknelerde alüminyum süper-yapı sistemleri ile ağırlık
merkezi daha aşağıya çekilmekte ve böylece teknenin dengesi arttırılmakta ve daha çok
kullanım hacmi sağlanmaktadır, Bir uçağın ağırlıkça % 70'i alüminyumdan oluşmaktadır,
Alüminyum alaşımlarının hafifliği yanı sıra sağlamlığı, uçakların ve dolayısıyla havacılık
sektörünün gelişmesine en büyük katkıyı yapmıştır. Duralüminyum (alüminyum-bakır)
alaşımlarından sonra gelecekte en önemli uçak malzemesi alüminyum-lityum alaşımları
olacaktır, Alüminyum-lityum alaşımları ile, uçakların % 15 hafiflemesi mümkündür [6].
8
II.2.3. Bina Ve Konstrüksiyon
Alüminyum; binaların çatı, cephe kaplamaların da, kapı ve pencerelerinde,
merdivenlerde, çatı iskeletinde, inşaat iskelelerinde ve sera, köprü, kule, depolama tankı
vb, yapımında büyük miktarda kullanılır. Çeliğe nazaran alüminyum pahalı olmasına
rağmen, yapılarda mimari tasarım, hafiflik, korozyon direnci gibi avantajlar sağladığı
hallerde alüminyum tercih edilmektedir. İnşaat sektörü için, yılda Avrupa'da 1,2 milyon
ton, ABD'de 1,05 milyon ton, Japonya'da 0,92 milyon ton alüminyum kullanmaktadır.
Alüminyumun sağlamlığı yanında sahip olduğu dekoratif görünüm, eloksal (anodik
oksidasyon) kaplama ile bir bakıma ölümsüzleşir. Gerek natürel veya renkli eloksal
kaplama, gerek ise lake (elektrostatik toz veya sıvı) boyama ile alüminyum; mimar ve
mühendislere inşaat sektöründe zengin seçenekler sunar [6].
II.2.4. Elektrik - Elektronik
Hem elektrik iletiminde hem de motor, jeneratör, transformatör gibi cihazların
muhtelif kısımlarında alüminyum kullanılmaktadır [1]. Alüminyum son derece iletken bir
metaldir. Bu nedenle, tüm alüminyum kullanımının Avrupa'da % 10’u, ABD'de % 9'u,
Japonya'da % 7'si elektrik ve elektronik sektöründe kullanılmaktadır. Alüminyumun bu
alanda en çok kullanıldığı yer, elektrik nakil hatlarıdır. Çelik özlü alüminyum iletkenler,
yüksek voltajlı elektrik nakil hatlarında tercih edilen tek malzeme olmuştur. Alüminyum,
yeraltı kablolarında, elektrik borularında ve motor bobin sarımında yaygın şekilde
kullanılmaktadır. Elektronikte, alüminyum kullanım yerleri arasında, şaseler, yongalar,
transistor soğutucuları, veri kayıt diskleri ve elektronik cihazların kasaları bulunmaktadır
[6].
II.2.5. Mühendislik Uygulamaları
Petrol, lastik, tekstil, kâğıt, kömür madeni gibi sanayi sektörüne ait makine ve
teçhizatta alüminyum yaygın olarak kullanılmaktadır [1]. Makine elemanları
uygulamalarında, yüksek dayanım/ağırlık oranı, korozyona dayanımı ve işleme kolaylığı
alüminyumun Üstün özellikleridir. Hafifliği nedeniyle, büyük ve tek parçaların
manipülasyonu mümkün olur. Hassas toleranslarda işleme kolaylığı sayesinde, standart
birimlerden büyük parçaların yapılması mümkün olur. Karmaşık kesitli parçaların
Üretiminde, alüminyum ekstrüzyonu büyük avantajlar sağlar. Vites kutuları, motor blokları
9
ve silindir kafaları kolaylıkla alüminyum döküm ile yapılır. Son uygulamalarda krank mili
yataklarında alüminyum kullanılması, bu parçaların uzun ömürlü olmasını sağlamıştır [6].
II. 3. SAF ALÜMİNYUMUN ÖZELLİKLERİ
Alüminyumun saflığı belirtilen kesin sınırları olmamasına rağmen Tablo II.1'deki
tasnif, kullanılmakta olan tasniftir [1].
Tablo II.1. Alüminyum Saflık Tasnifi [ 1]
%Alüminyum Verilen isim
99.50 – 99.79 Ticari saflık
99.80 – 99.949 Yüksek saflık
99.950 – 99,9959 Süper saf1ık
99.9960 – 99,9990 Aşırı saf1ık
+ 99.9990 Ultra saflık
Alüminyumun genel özellikleri [ 7 ]Sembol
Atom No
Atom Ağırlığı
Kristal Yapısı
Yoğunluğu (25°C)
Ergime Noktası
Yeniden Kristalleşme Sıcaklığı
Buharlaşma Noktası
Isısal Genleşme
Özgül ısısı
Elastik Modül
Kayma Modülü
Çekme Dayanımı
Akma Dayanımı
% Uzama
Kopma Uzaması
Çentik Darbe Tokluğu
Sertlik
Al
13
26.97 g/mol
YMK (a= 4.091 A)
2.7 g/cm3
660 °C
150–300 °C
2450 °C
23 .6 x 1 0.6 (20-100 °C)
0.224 cal/g (100 °C)
7,2
2,7
4-9 kg/mm2
1-3 kg/mm2
60
%30 – 40
10kg/cm2
17 (BHN)
10
Saf alüminyum özelliklerini, en fazla etkileyen katkı maddeleri; silisyum, demir,
titan, bakır ve çinkodur. Saf alüminyumun çekme mukavemet, uzama ve elektrik
iletkenliğine Fe, Si, Cu ve Zn elemanlarının etkisi Şekil II.3’de gösterilmektedir [7].
Şekil II.3. Saf Alüminyumun, Mukavemet, Uzama ve Elektrik iletkenliğine Katkı Elemanlarının Etkisi
[7].
%99,50 ve daha saf olan alüminyumun özellikleri aşağıdadır.
II. 3.1. Mukavemet Özellikleri
Mukavemet özellikleri malzemenin safiyet derecesine ve imal şekline bağlıdır (Tablo
II.2).
Tablo II.2 Alüminyum alaşımlarının karşılaştırmalı özellikleri [ 8 ].
Özellikler Döküm Al Hadde Al Isıl işlemli AlÇekme Muk. (Kg/mm2)
Akma Muk. (Kg/mm2)
Uzama (%)
Büzülme(%)
Sertlik (Brinell)
Elastik Modül. (Kg/mm2)
9–12
3–4
18–25
40–55
24–32
18–28
16–24
3–5
60–85
45–60
6000–7000
7–11
5–8
30–45
80–95
15–25
11
Saf alüminyumun dinamik mukavemeti, statik mukavemetinin yaklaşık 0,4 ila 0,45
katıdır. Soğuk şekil değiştirmiş alüminyum kaynak yapıldığı takdirde, geçiş bölgesinin
mukavemeti düşer [8]. Tablo II.3’ de saf alüminyumun oda sıcaklığı çekme deney
sonuçları görülmektedir. Metalin saflığı azaldıkça katı eriyik sertleşmesine bağlı olarak
mukavemet artmakta ve süneklik azalmaktadır. Saf alüminyum ve alüminyum
alaşımlarının elastisite modülü 70 Gpa ve Poison oranları 0,33 civarındadır. Metal sıcaklığı
arttıkça saf alüminyumun akma mukavemeti ve elastisite modülü azalır [1].
Tablo II. 3. Saf Alüminyumun Oda Sıcaklığındaki Mekanik Özellikleri [1].
% Saflık Akma Mukavemeti MPa Çekme Mukavemeti MPa %Uzama99,99 10 45 5099,8 20 60 4599,6 30 70 43
Çeşitli alüminyum alaşımlarının ısıl işlemler sonucu istenilen şekilde mukavemet,
tokluk, sertlik ve diğer mekanik özellikleri geliştirilebilir. Mekanik özelliklerinin böyle
değişebilir olması alüminyum alaşımlarının kullanım alanlarını genişletmektedir [7].
II.3.2. Fiziksel Özellikleri
Alüminyum kübik yüzey merkezli kafes yapısında katılaşır ve ergiyene kadar kafes
yapısı değişmez. Bu KYM kafes yapısı metale yüksek süneklik kazandırır. Katı
alüminyumun yoğunluğu oda sıcaklığında 2,7 g/cm3 değerindedir. Ergime sıcaklığı 660°C
dır. 660 °C deki sıvı alüminyum yoğunluğu 2.37 g/cm3 olur. Sıvı sıcaklığı arttıkça
yoğunluk azalır. 750 °C deki 2.34 g/cm3 olan sıvı yoğunluğu 850°C de 2.32 g/cm3
değerine düşer. Saf alüminyum sıcaklığı arttıkça termal genleşme katsayısı (Tablo II.4) ve
elektrik özdirenci (Şekil II.4) artarken ısı iletim katsayısı azalır (Tablo II.5) [1].
Tablo II.4. Saf Alüminyumda Termal Genleşme Katsayısının (a) Sıcaklık İle Değişmesi [ 1 ].
Sıcaklık°C
a10–6 K–1
Sıcaklık°C
a10–6 K–1
20 23.0 327 28.277 24.1 427 30.4
127 24.9 527 33.5227 26.5 627 37.3
12
Şekil II.4. Saf Alüminyum ve Alaşımlarının Elektrik Öz Direncin Sıcaklık İle Değişmesi [ 1].
5052 – H32 alüminyum alaşımlarında metal sıcaklığının mekanik ve fiziksel
özelliklere tesirini Şekil II.5’de görmekteyiz. Katı haldeki yoğunluk hemen hemen hiç
değişmemektedir. Mukavemet ve elastisite modülü azalırken ısı iletimi, termal genleşme
ve özgül ısı artmaktadır (Şekil II.5) [1].
Tablo II.5. Saf Alüminyumda Isı İletim Katsayısının (k) Sıcaklık İle Değişmesi [ 1 ].
Sıcaklık°C
k W cm-6 K-1
Sıcaklık°C
kW cm-6 K-1
0 2,36 300 2,3325 2,37 400 2,2650 2,39 500 2,19
100 2,40 600 2,12200 2,37 660 2,08
13
Şekil II.5. 5052-H32 Alüminyum Alaşımlarına Ait Bazı Özelliklerinin Sıcaklık İle Değişmesi [1].
II.3.3. Soğuk Ve Sıcak Şekil Değiştirme
Alüminyum oda sıcaklığında soğuk şekil değiştirdiği takdirde, çekme ve akma
mukavemeti yükselir. Buna karşılık uzama miktarı ve şekil değiştirme kabiliyeti azalır. Bu
artma ve azalma, şekil değiştirme derecesine bağlıdır. Şekil değiştirme derecesine bağlı
olarak da alüminyum yumuşak, 1/16 sert, 1/8 sert,1/4 sert, 1/2 sert ve 1/1 sert olmak üzere
kısımlara ayrılır. Sert yani şekil değiştirmiş alüminyum, yumuşak alüminyumdan daha az
bir korozyon mukavemetine sahiptir. Mesela %99,5 saflık derecesinde bulunan bir
alüminyum, 7kg/mm2 çekme mukavemetine ve %35 uzama miktarına sahip olmasına
rağmen; %20 derecesinde bir soğuk şekil değiştirmeye tabi tutulursa, çekme mukavemeti
10 kg/mm2 ye yükseldiği gibi uzama miktarı da %15’e düşer. Şekil değiştirme derecesi
%40’a yükselirse, mukavemet 12 kg/mm2 ve uzamada %12 değerini alır.
Alüminyumun sıcak şekil değiştirmesi (boruların, profillerin ve sacların sıcak olarak
bükülmesi)her zaman mümkündür. Daha önce soğuk şekil değiştirmiş bir alüminyum
parça, sıcak şekil değiştirebilir. Fakat kaynak işleminde olduğu gibi mukavemet düşer.
Sıcak şekil değiştirme sıcaklığı 300 – 450 ºC arasındadır [8 ].
14
Saf alüminyumun, soğuk ve sıcakta şekil değiştirme kabiliyeti çok iyidir.
Alüminyum ve alaşımları soğuk şekil verme sırasında pekleşme gösterir. Saf alüminyumun
soğuk şekil değiştirme derecesine bağlı olarak, çekme mukavemeti ve uzama miktarının
değişimi Şekil II.6’da verilmiştir [7]. Alaşımların özelliklerinin değişimi, alaşım
elementlerinin cinsine ve miktarına bağlı olarak değişir.
Şekil II.6. Saf Alüminyumun Soğuk Pekleşmesi [7].
Alüminyumun sıcak zorlanmasında, orantılık sınırı ve çekme mukavemeti sıcaklık
ile düzgün olarak azalmaktadır (Şekil II.7) [7]. Bu azalma 200oC sıcaklığa kadar oldukça
fazladır. Benzer durum saf alüminyumun şişirilmesi halinde de görülür (Şekil II.8) [ 7].
Şekil II.7. Saf Alüminyumun Sıcaklıkla, Çekme Mukavemeti ve Orantılılık Sınırının Değişimi [7].
15
Şekil II.8. Saf Alüminyumun ve Alaşımlarının, Özgül Şişirme Basıncının, Şişme Sıcaklığına Bağlı
Olarak Değişimi (AIAG) [1].
II.3.4. Kimyasal Özellikleri
Alüminyum yüksek bir kimyasal aktiviteye sahiptir. Oksijen, halojenler, kükürt ve
karbon ile bileşiklerinin teşekkül enerjisi çok yüksektir. Elektro motif kuvvet serisinde en
kuvvetli elektronegatif elementlere dâhildir. Alüminyum havada ince fakat çok sıkı bir
alüminyum oksit tabakası ile kaplanır. Elektron mikroskobu ile yapılan araştırmalar bu
örtünün çok sık ve gözeneksiz olduğunu göstermektedir. Bu örtü, metali oksitlenmenin
devam etmesine karşı korur. Malzemeye yüksek bir korozyon direnci kazandırır.
Metalik parlak alüminyum yüzeyindeki koruyucu oksit tabakası takriben 0.2 mm
kalınlığındadır. Alüminyum havada, ergime noktasının (650ºC) hemen altına kadar
ısıtılırsa oksitlenme devam eder.
Alüminyum ergime noktası üzerindeki sıcaklıklarda daha hızlı oksitlenir. İnce taneli
metal havada ısıtılınca çok kuvvetli oksitlenir. Alüminyumda magnezyum, kalsiyum,
sodyum, silisyum ve bakırın mevcudiyeti oksidasyon eğilimini kuvvetlendirir. Bilhassa Al-
Mg alaşımları ısıtılınca kolayca oksitlenir ve yüzeylerinde gevrek bir oksidasyon tabakası
meydana gelir Alüminyum oksijen ile reaksiyonu kuvvetli bir ekzotermiktir ve birçok
metalin oksitlenmesinden çok daha fazla ısı verir (400. kcal/g.mol). 100ºC 'nin üzerindeki
sıcaklıklar da alüminyum, klor ile 161,4 kcal/g.mol kıymetinde ısı vererek alüminyum
klorür teşkil eder.
16
Alüminyum hidrojen ile reaksiyona girmektedir. Fakat onu kolayca çözer. Hidrojenin
ergimiş alüminyumda çözünürlüğü 1000°C'de her bir cm3 Al için 0.2 cm3 değerine
ulaşmaktadır. Alüminyum hücresinde hidrojenin kaynağı, H Ayrışımı ile katotta
elektrolitik olarak parçalanan nemdir [7].
II.3.5. Korozyon Özellikleri
Alüminyumun oksijene karşı ilgisi çok fazladır. Kısa bir zamanda oksijenle
birleşerek alümin (Al2O3) teşkil eder. Bunun içindir ki alüminyum havada bırakıldığı
zaman oksijenle birleşerek bütün yüzeyi gri renkte alümin tabakasıyla örtülür.
Alüminyumun bu özelliği, korozyona karşı mukavemetini yükseltir. Meydana gelen bu
oksit tabakası su ile yıkama suretiyle çıkmaz. Alüminyumun bu özelliği kullanma sahasını
genişletmiştir. Soğuk şekil değiştirme korozyon mukavemetini düşürür. Alüminyumun
safiyet derecesi azaldığı takdirde de korozyon mukavemeti düşer. Yani yabancı elemanlar,
korozyon mukavemetini azaltır [8].
II.4. ALÜMİNYUM VE ALAŞIMLARI
Günümüze kadar ihtiyaç duyuldukça her dönemde çeşitli norm standartları
üretilmiştir. TSE alüminyum standartlarıyla ilgili çeşitli örnekler aşağıda sunulmuştur [ 9 ];
TS 209 / Mart 1965 Sert Çekilmiş Tel İletkenlerin Özdirenci.
TS 935 / Nisan 1971 Dövme Alüminyum Alaşımları İçin Mekanik Özelliklerin
Sınırı
TS 996 / Nisan 1971 Alüminyum ve Alüminyum Alaşımı Ekstrüzyon Mamulleri
İçin Mekanik Özellik Sınırları.
TS 1321 / Nisan 1973 Hafif Metal ve Alaşımlarına Uygulanan İşlemlerin Kısa
Gösterilişi
TS 1628 / Nisan 1974 Alüminyum Külçeler( Alaşımsız) Sınıflandırma ve Kimyasal
Bileşimleri (Eritmek İçin).
TS 1540 / Mart 1974 Alüminyum Alaşımları Kuma Dökülmüş Deney Parçaları
Mekanik Özellikler.
TS 2307 / Nisan 1983 Alüminyum ve Alaşımları - Kokile Dökülen Örnek Parçası
TS 2894 / Nisan 1983 Alüminyum ve Alaşımlarında Ekstruksiyondan Sonra
Difenilkar Bazit Kullanılan Spektrofotometrik Metotla Krom Miktarı Tayini.
17
TS 3978 / Nisan 1983 Alüminyum ve Alaşımları Zirkonyum Tayini Foto metrik
Metotla [ ].
Türk Standartları Enstitüsü' nün aşağıda belirtilen standartları; alüminyum alaşımları
ve ürünleri hakkında detaylı bilgi vermektedir [9].
Standart No Konusu
TS 412 Biçimlendirilebilir alüminyum alaşımları
TS 3188 Ekstrüzyon Borular
TS 1164 L – U – T – I profilleri
TS 4598 Oluklu levhalar
TS 4924, 4925, 4926 Ekstrüzyon Profilleri
TS 4922 Eloksal Kaplama
Aşağıda açıklanan alüminyum ve alaşımlarının adlandırma sistemi Amerikan Ulusal
Standartlar Enstitüsü(American National Standarts Institute, ANSI) H 35-1 standardında
verilen sistemdir. Bu sistemde alaşımlar ilk önce iki ana gruba ayrıldıktan sonra tasnif
edilir. Dövme ve döküm alaşımları [1].
II.4.1.Alaşım Elementlerinin Alüminyuma ve Alüminyum Alaşımlarına Etkileri
Ticari olarak sadece yüksek elektrik iletkenliğinin istendiği uygulamalarda kullanılan
saf alüminyumun, mekanik ve döküm özelliklerini iyileştirmek için çeşitli alaşım
elementleri kullanılır.
Başlıca kullanılan alaşım elementleri, bakır, silisyum, magnezyum, çinko, krom,
kalay, manganez, demir, nikel, titanyum, zirkonyum, fosfor, sodyum, lityumdur.
II.4.1.1. Bakır
Alüminyum alaşımlarında en çok kullanılan alaşım elementidir. Alüminyumun
endüstride ilk kullanıldığı yıllarda döküm alaşımı olarak %8 Cu içeren Al -C u alaşımı
kullanılıyordu. Ticari saflıktaki alüminyuma bakır ilavesi ile yapılan bu kum kalıba
döküm alaşımı uzun yıllar dökülebilirliğinin zorluğuna rağmen kullanılmıştır. Daha
sonraları bakırın miktarı %5 civarına indirildi ve silisyum ilave edildi, bu şekilde kolay
dökülebilir, iyi akışkanlığa sahip ve ısıl işlemle sert esebilen bir alaşım geliştirilmiş oldu ve
de geniş kullanım sahası buldu.
18
Bakır düşük sıcaklıklarda ısıl işlemle, yüksek sıcaklıklarda ise diğer alaşım
elementleri ile oluşturduğu ara fazlar dolayısı ile malzemenin mukavemetini arttırır. Al-Cu
denge diyagramına göre, bakırın alüminyum içende erirliliği oda sıcaklığında %0.5,
548°C ötektik yatayında ise %5.65 ' dir. Yüksek süneklik istenen uygulama alanlarında
%2-5 Cu, sıcak yırtılmanın önemli olduğu uygulamalarda ise % 4-12 Cu kullanılır.
Bakırın, alüminyum içinde katı fazda çözünürlüğü artan sıcaklıkla beraber artar.
Böylece çökelme sertleşmesi mümkün olur. Çökelme için gerekli zamanla alaşımın
bileşimine ve sıcaklığına bağlıdır. Çökelmenin mekanik özelliklere yapacağı etki, çökelen
fazın miktarına, boyutlarına ve dağılımına bağlanır.
Al-Cu sisteminde bakır miktarının %5.5 'e kadar artışı ile mukavemet artmakta,
süneklik azalmaktadır. Daha yüksek değerdeki bakır mekanik özelliklerde düşmeye yol
açar.
En iyi özellik açısından tercih edilen bileşim %4.5 Cu içeren Al-Cu alaşımıdır. Bakır
yanında Mg veya Mn olduğu zaman süneklik azalır. Eğer alaşımda kalay yüksek oranda
var ise sertlik azalır, korozyon direnci düşer. Yüksek miktarda demir ve silisyum da
mekanik özelliklere kötü yönde etki yapar.
Genel olarak bakır alüminyuma, sertlik, dayanım, dayanım özelliği ve işlenme
kolaylıkları gibi özellikler kazandırır.
Bakır, alışım hazırlamada Al %.33–50 Cu ön alaşımı şeklinde ilave edilir.
II.4.1.2. Silisyum
Boksit cevherlerinde bulunan kuartz ve sili katlı kayaçlar nedeniyle silisyum,
alüminyumda en çok bulunan ikinci empürite elementtir. Keza bakırdan sonra
alüminyumda en yaygın kullanılan alaşım elementidir. Alüminyuma, akışkanlık, kaynak
kabiliyeti ve yüksek mekanik özellikler kazandırıldığı gibi bazı elementleri ilavesi ile ısıl
işleme uygun alaşımlar da yapmak mümkündür.
Oda sıcaklığında çok az silisyum, alüminyum erir. Ötektik sıcaklığında ise %1.59
erir, 577o’ de ve % 12,6 noktasında ötektik ayrışması gösterir.
"Al-Si" alaşımları, katı eriyik bölgesinin çok dar olması ve solüdüs eğrisinin dik
olması nedeniyle ısıl işlem ile sertleştirilmezler. Bu alaşımın ışıl işlem ile sertleştirilmesi
için belirli oranda magnezyum ilavesi yapılır.
Si miktarı %7–12 aralığında olan "Al-Si" alaşımları yüksek mukavemet gerektiren,
yüksek sıcaklıkta aşınma direnci istenen uygulamalarda kullanılır.
19
Mekanik özellikler, alaşımın bileşiminden çok silisyum içeren fazın şekli ve
dağılımına bağlıdır. Küçük ve yuvarlak primer faz (veya ötektik yapı) yüksek mukavemet
ve süneklik verir, iğne şeklindeki silisyumla faz, çekme mukavemetini arttırmakla beraber
süneklik, darbe ve yorulma mukavemetini düşürür.
Si ilavesiyle akışkanlık ve korozyon direnci artar. Tane küçültme ve modifikasyon
işlemleri ile iyi işlenebilme sağlanabilir. Ayrıca sıcak yırtılma da düşürülür.
Silisyum ve bakır beraberce alaşımlandırma amacı ile kullanılabilir. Bu amaçla
geliştirilen (%6 Si, %5 Cu) alaşımının kaynak kabiliyeti iyidir. (%9 Si, %4 Cu) alaşımı
ise sızdırmazlık isteyen yerlerde tercih edilirler.
Al-Si alaşımlarında da "Fe" ve "Mg" varsa süneklik düşer. Bu alaşım sisteminde
müsaade edilen empürite element yüzdeleri %0.5 Zn, %0.6 Cu, % l .3 Fe, %0.3 Mg'dır.
Silisyum, alaşım hazırlamada Al-%13–22 Si ön alaşım şeklinde ilave edilir. Özel
bazı piston alaşımları %25'e varan silisyum içerirler.
II.4.1.3. Magnezyum
Magnezyum, "Al-Mg" grubu alaşımların en önemli bileşenidir. Alaşıma yüksek
mukavemet, soğuk işlemlerde iyi düktü ite ve mükemmel korozyona karşı direnç ile iyi
kaynaklanabilme özelliği verir. "Al" döküm alaşımlarında % 4 ile 10 oranında "Mg"
bulunur. %7–10 Mg içeren alaşımlara ısıl işlem uygulanır.%7–8 arasında korozyon uygula-
malarında tercih edilir.
"Mg", "Al-Cu" alaşımların daha iyi yaşlanma karakteristikleri, "Al-Mn" alaşımlarına
korozyon direnci ve düktiliteyi azaltmadan mukavemeti arttırma özelliği ve "Al-Si"
alaşımlarına da ısıl işlem yapılabilme kabiliyetini kazandırmak amacıyla ilave edilir.
Bileşimlerde "Mg2Si" metaller arası bileşiğini yapabilecek oranda Mg ve Si olan “Al-Mg-
Si” alaşımları ısıl işleme tabii tutulabilen ve kolay işlenebilen alaşımlardır.
Korozyon dirençleri de yüksek olan bu alaşımlarda, silisyum miktarı söz konusu
orandan fazla olması durumunda alaşımın mukavemeti suni yaşlandırma ile
arttırılabilir."Al-Zn-Mg" alaşımı iyi korozyon direnci iyi kaynaklanabilme kabiliyeti ve
mükemmel yüksek mukavemet gösterir.
Sodyum, yüksek sıcaklıkta işlenen Al-Mg alaşımlarında çatlak hataların oluşumuna
neden olur. Mg miktarı %2’den fazla ise gevreklik sorunu da ortaya çıkar. Sodyumun
ortaya çıkardığı bu problemin nedeni, ara faz içinde çözünmeyip serbest kalarak Hidrojen
absorpsiyonu ile "NaH" bileşiği yapmasıdır. Bu gevrek ve sıcak işlem sıcaklığında sıvı
olan bir fazdır.
20
Magnezyum, alaşım hazırlamada Al-%10 Mg ön alaşımı şeklinde ilave edildiği gibi
saf halde de ilave edilebilir.
II.4.1.4.Çinko
"Al-Zn" alaşımları genellikle en yüksek mukavemetli "Al" alaşımları olarak
bilinir, ilk geliştirilen alüminyum döküm alaşımıdır. Fakat "Al-Cu" alaşımları ve bilhassa
"Al-Si" alaşımları geliştirilince yerini onlara bırakılmıştır. 1920’li yıllarda alüminyum-
çinko-magnezyum alaşımları ve daha sonra yüksek çinkolu süper plastik alaşımların
geliştirilmesi ile alüminyum alaşımlarında önemi tekrar artmıştır.
"Zn", alüminyum alaşımlarının işlenme kabiliyetini arttırır. Sıcak yırtılmaya sebep
olmasına rağmen diğer alaşım elementleri ile bu kötü özellik giderilebilir. Örneğin bakır
ilavesi sıcak yırtılmayı engeller.
"Mg" ve "Zn" içeren alaşımlar ısıl işleme tabii tutulabilen, genelde uçak sanayinde
kullanılan Al+Mg+Zn+Cu alaşımlarıdır ve bu alaşımlarda çinko ve magnezyum oranı
birden büyüktür. (Zn/Mg<l) Örneğin, %2-8 Zn, 0,5-4 Mg, 0-3 Cu gibi.
Çinko alaşım hazırlamada, "A1-/%25 Zn" ön alaşımı şeklinde ilave edildiği gibi
metalik halde de ilave edilebilir.
II.4.1.5. Manganez
Mn daha ziyade dövme alaşımlarında kullanılır. "Al-Mn" alaşımlarında sertleştirici
başlıca element olduğu gibi, "Al-Cu" "Al-Mg", "Al-Mg-Si", "Al-Zn-Mg"
alaşımlardaki demirin kötü etkisini gidermek içinde kullanılır. Diğer taraftan bazı döküm
alaşımlarında sınırlı olsa da bir miktar bulunur
Manganez, korozyon direncini düşürmeden mekanik özellikleri iyileştirir. %0.75'e
kadar Mn ilavesi, döküm alaşımlarında sertliği arttırır, sünekliği ise azaltır. M,0-2 Mn
içeren alaşımlar da kullanılmaktadır. Bu sistemlerde Fe+Si<0.6 ve Cu<0,2 olmalıdır.
Mn içeren alaşımlarda manganez büyük oranda MnAl6 metaller arası bileşiği halinde
çökelir, mikro yapıda ince ve homojen halde dağılır ise malzemenin deformasyon
kabiliyetini bozmaz bu nedenle deformasyon görecek alaşımlarda manganez, mikro yapıda
aşırı doymuş ana faz içinde mümkün olan en yüksek oranda çözünmüş halde elde edilmeye
çalışılır. Özel tekniklerin gerektirdiği bu sistemler günümüz katılaşma konusu
araştırmacıların üzerinde çokça durduğu bir konudur. Manganez alaşım hazırlamada Al-
%10 Mn içeren ön alaşım halinde ilave edilir.
21
II.4.1.6. Demir
"Al" alaşımlarında genelde demire rastlanır, Ticari bileşimdeki alaşımlarda birinci
empürite elementtir ve daha düşük yüzdelere indirilmeye çalışılmaktadır. Fakat demir
"primer Al" eldesinde cevhere bağlı olarak çalışılmakta sıvı metale geçtiği gibi ergitme ve
alaşımlandırma veya diğer işlemler esnasında kullanılan alet ve ekipmanlardan sıvıya
geçebilir. Diğer taraftan bazı alaşımlarda örneğini "Al-Cu-Ni" alaşımlarına yüksek
sıcaklıktaki mukavemet arttırmak amacıyla, "Al-Fe-Ni" alaşımlarına buhar
sistemlerindeki çalışma sıcaklığındaki korozyonu azalttığı, yeni geliştirilen iletken
malzemelerde iletkenlik özelliğini kaybetmeden mukavemet kazandırdığı için demir ilave
edilmektedir.
Bazı “Al-Mg” alaşımlarına tane küçültücü olarak demir ilave edildiği gibi katı
fazdaki demirin çözünürlüğü “Mg” ilavesi ile azalır. “Mg” aynı zamanda alüminyum–
demir alaşımlarında oluşan primer “ FeAl3” kimyasal bileşiğinin tane boyutunu da düşürür.
II.4.1.7. Krom
Krom, alüminyum içinde çözünürlüğü düşük olan "Cr-Al7", kimyasal bileşiğini
oluşturur. "Cr-Al7" kaba metaller arası bileşiği titanyum, manganez veya demir ile
inceltilebilir.
Krom ahodizasyon işleminde altın sarısı renk verir. %0.15–0.25 arasında krom, "Al-
Zn-Cu" alaşımlarında mukavemeti arttırır. Ayrıca gerilmeli korozyon olasılığı da azalır.
Krom, “Al- %2 Cr” ön alaşımı halinde ilave edilir.
II.4.1.8. Nikel
Nikel yüksek sıcaklıkta malzemeye mukavemet kazandırmak amacı ile ilave edilir.
Nikel içeren "Al" alaşımlarında ısıl genleşme katsayısı düşüktür. Sıvı metale "Al–20 Ni"
ön alaşımı şeklinde ilave edilir.
II.4.1.9. Titanyum
Titanyum, genellikle primer alüminyumda empürite halinde vardır ve cevherden
gelir. Bunun dışında döküm alaşımlarında tane küçültücü olarak kullanılır. Titanyum, "Al-
%5 Ti" ön alaşımı şeklinde ilave edilir.
22
II.4.1.10. Zirkonyum
Zirkonyum, alüminyumda tane küçültücü olarak kullanılır. Ayrıca korozyona engel
olur ve yüksek sıcaklıklarda sürünme mukavemetini arttırır. Sıvı metale "Al-%5 Zr" ön
alaşımı halinde ilave edilir.
II.4.1.11. Fosfor
Fosfor, primer alüminyumda fosfatlı cevherlerden gelir. Ötektik üstü "Al-Si"
alaşımlarında, silisyumlu primer fazın daha küçük ve düzgün dağılmış olarak bulunması
için ilave edilir. Fosforun alüminyumdaki çözünürlüğü ppm mertebesindedir.
II.4.1.12 Sodyum
Sodyum, "Al-Si" alaşımlarında modifikasyon için kullanılır.
Sodyum içeren alüminyum alaşımlarının sünelik ve darbe mukavemetin de yükselme
görülür. Ayrıca sertlikte çok az bir artış olur. Ancak % 0.01 civarındaki “Na” sıcak
yırtılmaya yol açabileceği gibi korozyona karşı direnci de azalır.
II.4.1.13 Kalay
Kalay içeren alaşımlar, yataklar ve kovanlar için geliştirilmiş. Alüminyum döküm
alaşımlarında sıcak yırtılmalar ve korozyon direnci üzerine olumsuz etkileri vardır.
II.4.2.Dövme Alüminyum ve Alaşımları
Dövme alüminyum ve alaşımları dört basamaklı bir sayı ile tanımlanırlar. Binler
hanesindeki rakam ana grubu gösterir (Tablo II.6). 2xxx serisinden 7xxx ana grubuna
kadar her grup en büyük alaşım elementine göre adlandırılır. Mesela 3xxx gurubunda en
önemli alaşım elementi mangandır. Bu adlandırmaya uymayan grup serisi 6xxx serisidir.
Bu guruba giren alaşımlarda hem magnezyum hem de silisyum bulunur. Bu iki element
birleşerek magnezyum silis (Mg2 Si) oluşturur. Tablo II.6'da bazı dövme alaşımlarının tipik
kimyasal bileşimleri verilmiştir. Bu alaşımlardan bazılarının ISO karşılıkları Tablo II.7 de
görülmektedir.
Tablo II.6. Dövme Alüminyum ve Alaşımların ANSI 35.1 Standardına Göre Ana Gurupları [1].
Alüminyum > % 99.00 1XXX Bakır 2XXX Mangan 3XXX Silis 4XXX Magnezyum 5XXX
23
Magnezyum-Silis 6XXX Çinko 7XXX Diğer elementler 8XXX Kullanılmayan dizi 9XXX
Tablo II.7 ANSI Standartlarında Belirtilen Bazı Alüminyum Alaşımlarının ISO (International
Organization For Standardization) Karşıtları [1].
ANSI ISO ANSI ISO1060 A199,6 5056 Al Mg 4,5 Cr 1350 E-Al 99,5 5083 Al Mg 4,5 Mn 0,7 1100 Al 99,0 Cu 5086 Al Mg4
5154 Al Mg 3,5 2014 Al Cu4 Si Mg 5454 Al Mg 3 Mn 2017 Al Cu4 Si Mg 2117 Al Cu2, 5 Si Mg 6061 Al Mg 1 Si Cu 2219 Al Cu 6 Mg 6063 Al Mg 0,7 Si 2024 Al Cu 4 Mg 1 6101 E-Al Mg Si
6262 Al Mg 1 Si Pb 3003 Al Mg 1Cu 6351 Al Si 1 Mg 0,5 Mn 3105 Al Mn 0,5Mg 0,5
7005 Al Zn 4,5 Mg 1,5 Mn 4043 Al Si 5 7049 Al Zn 8 Mg Cu 4047 Al Si 12 7050 Al Zn 6 Cu Mg Zr
7075 Al Zn 5.5 Mg Cu 5005 Al Mg 1 7475 Al Zn 5,5 Mg Cu 5050 Al Mg 1,5 7178 Al Zn 7 Mg Cu
Alüminyum için yüzden fazla alaşımlama elementi mevcuttur. Bu elementler ile
milyondan fazla alaşım yapmak mümkündür. Ancak birkaç yüz tane alaşım ticari olarak
geliştirilmiştir. Alaşım elementlerinin alüminyuma ilave edilmesi genellikle mukavemeti
arttırma amacı taşır. Diğer bazı özelliklerle de sağlanan iyileştirmelerde çok önemlidir.
Alüminyuma ilave edilen alaşım elementleri mukavemeti 2 şekilde arttırırlar [1].
1- Katı eriyik olarak çözünüp deformasyon ile sertlik arttırılır. (deformasyon ile
sertleşen alaşımlar)
2- Yüksek sıcaklıkta katı eriyik çözünüp ve düşük sıcaklıkta ince parçacık halinde
çökerler ( yaşlanma ile sertleşen alaşımlar).
Şekil II.9'da ticari olarak Üretilen temel alüminyum alaşımları, bunlarda bulunan
alaşım elementleri ve bunları sertleştirme yöntemleri görülmektedir. Bu alaşım grupları ile
ilgili bilgiler aşağıda açıklanmıştır [1].
24
Şekil II.9. Temel Alüminyum Alaşımları [1].
II.4.2.1. Ticari Saf Alüminyum (lxxx Gurubu)
Bu gurup minimum %99 Alüminyum içerir. 1xxx gurubu içersinde 10xx serisi
alaşımsız gurubu ifade eder. Son iki rakam %99’dan sonraki virgülden itibaren minimum
oranı gösterir. Mesela 1060 da alüminyum oranı en az %99,60 olmalıdır. 1xxx gurubunda
1 rakamını takip eden ikinci sayı empürite atomların oranını gösterir. Demir ve silisyum bu
alaşımlarda bulunan temel empürite atomlarıdır.
1xxx gurubu alaşımlar yaşlanma sertleşmesi göstermez ve sadece soğuk Şekil verme
ile sertleştirilir. Bu alaşımların yüksek ısı ve elektrik dirençleri ile yüksek korozyon
özellikleri vardır. Şekillendirme kabiliyeti yüksek ama mukavemetleri düşüktür. Bu
alaşımlar kimyasal teçhizat, mimari uygulama refrakter, ısı eşanjörü, elektrik ileticisi,
ambalajlama gibi yerlerde kullanılır [1].
II.4.2.2. Bakır Alaşımları ( 2xxx gurubu)
Bu alaşımlar genellikle yaşlanma ile sertleştirilirler. Şekil II.10'da Al-Cu ikili denge
diyagramı görülmektedir. Alüminyum içerisinde maksimum bakır çözünürlüğü 548°C'de
%5,65 değerindedir. Bilhassa %2,5-5 Cu içeren alaşımlar yaşlandırılarak sertleştirilir.
Sertleştirilen alaşımlarda bir miktar silisyum, demir, magnezyum, mangan, krom ve çinko
bulunabilir. İlk üretilen yaşlanan alaşım olan 2017 alaşımının diğer adı duralumindir.
25
Yaşlanma ısıl işlemi sonunda bu alaşımlarda alaşımsız çelik mukavemetinin üzerinde
mukavemet elde edilir [1].
Şekil II.10 Al-Cu Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi [1].
Yaşlanma sonunda mukavemet artarken süneklik azalır (Şekil II.11).Bu alaşımların
sertleştirilmiş haldeki sünekliği safalüminyumun %50'sinden bile daha az olur. Yaşlanan
alaşımlarda elektrik iletkenliği azalır. Şekil II.12' de 2014 alaşımında uygulanan ısıl işleme
bağlı olarak mukavemetin sünekliğin ve elektrik iletkenliğin nasıl değiştiğini görmekteyiz.
Bu alaşımlarda korozyon direnci saf alüminyumdan oldukça düşük olur. Bu alaşımlar
yüksek mukavemet ve hafif konstrüksiyon aranan yerlerde kullanılır [1].
26
Şekil II.11. 2036 Alaşımında Çökelme Sertleşmesinin (Yaşlanmanın) Akma Mukavemeti ve Süneklik
Üzerine Etkisi [1].
Şekil II.12. 2014 Alaşımlarında Elektrik İletkenliği, Mukavemet ve Sünekliğin Isıl işlem Şartlarına
Bağlı Olarak Değişmesi [1].
II.4.2.3. Mangan Alaşımları (3xxx gurubu)
3xxx serisinde ana alaşım elementi mangandır. Şekil.II.13 'de Al-Mn ikili denge
diyagramı görülmektedir. Alüminyum içerisinde maksimum mangan çözünürlüğü 658°C
de % 1,82 kadardır. Sıcaklık düştükçe mangan çözünürlüğü düşük oranda azalır. Bu
27
alaşımlar yaşlanma ile sertleştirilmezler. Mangan çözünürlüğü düşük olduğu için Üretilen
alaşım sayısı çok azdır. Bu alaşımların mukavemeti 1xxx serisi alaşımlardan %20 daha
fazla olur. En meşhur olan 3003 alaşımıdır. Bu alaşımın şekillenme kabiliyeti, korozyon
direnci ve kaynak kabiliyeti yüksek olduğu ve mukavemeti vasatın üzerinde olduğundan
boru gaz ve yağ tankı, gıda kutusu gibi amaçlar için kullanılmaktadır [1 ].
Şekil II.13. Al-Mn Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi [1].
II.4.2.4. Silisyum Alaşımları ( 4xxx gurubu)
Şekil II.14’de Al-Si ikili denge diyagramı görülmektedir. Alüminyumda silisyumun
maksimum çözünme sınırı % 1.65' dır. Ancak 4xxx serisi alaşımlarda %2,5’e kadar
silisyumlu alaşım yapılır. Artan silisyum oranı ergime sıcaklık aralığını azaltır ve
dökülebilme kabiliyetini artırır. Bu yüksek silisyumlu alaşımların düşük termal genleşme
katsayısı, yüksek korozyon direnci ve yüksek aşınma direnci olur. Bu sebeple dövme
motor pistonları 4032 alaşımlarından yapılır. Bu alaşım yaşlandırılırken diğer ticari 4xxx
serisi alaşımlar yaşlandırma ile sertleştirilemez [1].
28
Şekil II.14 Al-Si Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi [ 1].
II.4.2.5. Magnezyum Alaşımları ( 5xxx gurubu)
Şekil II.15’de Al-Mg ikili denge diyagramı görülmektedir. Katıda magnezyum
çözünürlüğü azalan sıcaklık ile hızla düşer. Ancak %5'den az magnezyum ve yeteri kadar
silisyumu olmayan alaşımlar yaşlandırma ile sertleştirilemez. Genellikle soğuk
şekillendirme ile sertleştirilebilir alaşımlar elde edilir. 5xxx serisi alaşımlarda magnezyum
oranı arttıkça sertlik ve mukavemet artarken süneklik azalır (Şekil.II.16). Bu alaşımların
kaynak kabiliyeti ve deniz korozyonuna direnci yüksektir [1].
Şekil II.15. Al-Mg Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi [1].
29
Şekil.II.16. Ticari Magnezyum Alaşımlarında Akma Mukavemeti İle Uzama Oranının Metal
Magnezyum Oranıyla Değişimi [1].
II.4.2.6. Silisyum - Magnezyum Alaşımları ( 6xxx gurubu)
Magnezyum ve silisyum birleşerek Mg2Si bileşiğini oluşturur. Bu bileşik alüminyum
ile basit bir ötektik sistemi oluşturur (Şekil II.17). 6xxx serisi alaşımlar çözeltiye alınır ve
suni olarak yaşlandırılırsa alüminyum matrisi içinde Mg2Si partikülleri çöker. Böylece orta
seviyede mukavemet ve sertlik elde edilir. Ancak elde edilen mukavemet 2xxx ve 7xxx
serisinde elde edilen değerlerden daha az olur. Bu alaşımların şekillendirme kabiliyeti,
kaynak kabiliyeti, talaş kaldırma kabiliyeti ve korozyon direnci diğer yaşlandırılan
alaşımlardan çok yüksek olur [1].
30
Şekil II.17. Al-Mg2Si Denge Diyagramı [1 ]
II.4.2.7. Çinko Alaşımları (7xxx Gurubu)
Şekil II.18'de Al-Zn denge diyagramı görülmektedir. Şekilden anlaşılacağı gibi 7xxx
serisi alaşımları yaşlandırma ile sertleştirilir. Bu alaşıma biraz magnezyum ilavesi
mukavemeti arttırır. Ayrıca bakır ve krom ilaveli alaşımlar geliştirilmiştir. 7178 alaşımı en
yüksek mukavemet elde edilen alüminyum alaşımıdır. Bu alaşımların gerilme korozyon
direnci düşüktür. Bu tehlikenin olduğu yerlerde çalışacak parçalarda çatlama olmaması için
parça biraz aşırı yaşlandırılır. Böylece geliştirilmiş mukavemet-kırılma tokluğu- korozyon
direnci kombinasyonu elde edilir [1].
Şekil II.18. Al-Zn Denge Diyagramının Alüminyum Köşesi [1 ].
II.4.2.8.Alüminyum Lityum Alaşımları
31
Özellikle uzay – uçak sanayinde düşük yoğunluklu, yüksek mukavemetli malzemeye
duyulan talep Al-Li alaşımlarını son yıllarda ön plana çıkarmıştır. Al-Li alaşımları düşük
yoğunluk yanında, yüksek elastisite modülü, yüksek yorulma direnci, düşük ve yüksek
sıcaklıklarda tokluk özellikleri ile dikkatleri üzerine çekmektedir [1].
Lityumun alüminyum alaşımlarına ilavesinin başlıca sebebi yoğunlukta azalma buna
karşın elastisite modülünde artış sağlamaktır. Alüminyum içersine her %1 Li ilavesi
alaşımın yoğunluğunu %3 azaltırken elastisite modülünü de %6 oranında arttırır. Lityum
içeren alüminyum alaşımlarının konvansiyonel alüminyum alaşımlarına göre üç dört kat
daha yüksek olan üretim maliyeti nedeniyle; alaşımlar geliştirilirken hem ekonomik hem
de teknolojik açıdan daha aktif alaşımlar dizaynı amaçlanmaktadır [7].
II.4.3. Döküm Alüminyum Alaşımları
Döküm ile şekillendirilen alüminyum alaşımları ANSI tarafından Üç haneli bir sayı
ile tasnif edilmiştir. İlk hane dövme alaşımlarında olduğu gibi alaşım element grubunu
ifade etmektedir (Tablo. II.8).
Tablo II.8. Döküm Alüminyum Alaşımlarının ANSI 35.1 Standardına Göre Ana Grupları [1].
SERİ Alaşım Ailesi1xx Min. %99,0 Al 2xx Al-Cu 3xx Al-Si-Mg, Al-Si-Cu, Al-Si-Cu-Mg 4xx Al -Si 5xx Al-Mg 7xx Al - Zn 8xx Al -Sn
1xxx serisi minimum %99,0 alüminyum içeren alaşımdır. 3xx serisinde ise silisyum
ana alaşım elementidir. Ayrıca bakır ve magnezyum gibi alaşım elementleri de alaşımda
yer almaktadır. Üç haneli rakamdan sonra nokta konur ve noktayı takip eden sayı dökümü
yoksa ingotmu olduğunu gösterir. "0" sayısı dökümü" 1 veya 2 ise ingotu ifade eder.
Mesela 356,0 kum veya kokile dökülmüş parçayı ifade ederken 356,1 ve 356,2 ingotları
ifade eder. Bu metallerin kimyasal bileşimi Tablo II.9’da detayla gösterilmiştir. Tablo II.10
'da ise bazı döküm alaşımlarının kimyasal bileşimleri gösterilmiştir. Bu döküm
alaşımlarından bazılarına yaşlandırma sertleştirmesi uygulanarak mekanik özellikler
değiştirilir. Bazı alaşımlar ise sadece tavlanarak sünekliği arttırılır [1] .Tablo II.11’de
alüminyum alaşımlarının toplu gösterimi verilmektedir.
32
Tablo II.9. Bazı Döküm Alaşımlarının Tanıtımı [1].
No Form % Si % Fe % Cu % Mn % Mg % Zn % Ti356.0 Döküm 6,5–7,5 0,601 0,25 0,35 0,20–0,45 0,35 0,25356.1 İngot 6,5–7,5 0,50 0,25 0,25 0,25–0,45 0,35 0,25356.2 İngot 6,5–7,5 0,20 0,10 0,05 0,30–0,45 0,05 0,20
Tablo II.10. Bazı Döküm Alaşımlarının Kimyasal Bileşimi [ 1].
Bileşim % Si % Fe % Cu % Mg % Zn Diğerleri %201.0 <0,10 <0,15 4,6 0,35 - 0,7 Ag, 0,35Mn208.0 3,0 <1,2 4,0 <0,10 < -222.0 <2,0 <1,5 10,0 0,25 < -242.0 <0,7 <1,0 4,0 1,5 < 2,0 Ni319.0 6,0 <1,0 3,5 <0,10 < -355.0 5,0 <0,6 1,25 0,5 < -357.0 7,0 <0,15 <0,05 0,55 < -444.0 7,0 <0,6 <0,25 <0,10 < -512.0 1,8 <0,6 <0,35 4,0 < -713.0 <0,25 <1,1 0,7 0,35 7,5 -851.0 2,5 <0.7 1,0 <0,10 - 6,25 Sn. 0,5 Ni
33
Tablo II.11. Alüminyum Alaşımlarının Toplu Gösterimi [11]ETİBANKETINORM
% Fe % Si % Cu % Mn % Mg % Zn % Ti % Cr % Ni Diğerleriher biri
DiğerleriToplam
ALMANYADIN
ITALYAUNI
INGILTEREBS
ABDAA
ABDASTM
ABDSAE
Etial - 20 0.70 0.40 5.00-6.00 0.30 0.05 0.15 AlCuBiPb P-AC5.5PP-AlCu5,5Pb
FC 1 2011 CB 60 A 202
Etial – 21 0.70 0.50-1.00 3.90-5.00 0.40-1.20 0.20-0.80 0.25 0.15 0.10 0.05 0.15 AlCuSiMN P-AICu4,4SiMnMg
H15L 37 L 151
2014 ER 2014 260
Etial – 22 0.70 0.20-0.80 3.50-4.50 0.40-1.00 0.40-0.80 0.25 0.15 0.10 0.05 0.15 AlCuMg1 P-AICu4MgMn3579
2017 CB 41A 26
Etial – 24 0.50 0.50 3.80-4.90 0.30-0.90 1.20-2.80 0.25 0.15 0.10 0.05 0.15 AICuMg23.1324
P-AICu4,5MgMn
L 97L 98
2024 CG 42A 24
Etial – 30 0.70 0.60 0.05-0.20 1.00-1.50 0.10 0.10 0.05 0.15 AIMnCu P-AIMn1,2Cu M 3 3003 29Etial – 31 0.70 0.30 0.25 1.00-1.50 0.80-1.30 0.25 0.05 0.15 AIMn1Mg1
3.0526P-AIMn1,2Mg
63613004 Er 3004
Mg 11A20
Etial – 43 0.50 0.40 1.60-2.60 0.20 2.60-3.40 6.80-0.00 0.20 0.18-0.35 0.05 0.15 7178Etial – 44 0.50 0.40 1.20-2.00 0.30 2.10-2.90 5.10-6.10 0.20 0.18-0.35 0.05 0.15 AIZnMgCu1.5 PAIZN5,8MgCu
3572DDT
5074A7075 215
Etial – 50 0.70 0.30 0.20 0.20 0.10-1.10 0.25 0.10 0.05 0.15 AIMg1 P-AIMg0.8 N 41 5005 G1BEtial – 51 0.70 0.40 0.20 0.10 1.10-1.80 0.25 0.10 0.05 0.15 P-AIMg1.5 5050 ER 5050 207Etial – 52 0.30 0.20 0.10 0.10 2.20-2.80 0.10 0.15-0.35 0.05 0.15 AIMg2.5 P-AIMg2.5 N - 4 5052 ER 5052 201Etial – 53 0.40 0.30 0.5 0.20-0.60 2.70-3.70 0.20 0.20 0.30 0.05 0.15 AIMg3 P-AIMg3.5 N - 5 5154A ER 5154
GR 40A208
Etial – 60 0.30 0.30-0.70 0.10 0.20 0.40-0.90 0.10 0.10 0.05 0.05 0.15 AIMgSi0.5 P-AIMgSi H 9 6063 GS 10A 212Etial – 61 0.40 0.70-1.30 0.10 0.40-0.80 0.40-0.90 0.10 0.10 0.20 0.05 0.15 AIMgSi1 P-AISi1MgMn H 30 6351Etial – 64 0.20 0.20-0.70 0.20 0.05 0.45-0.90 0.05 0.05 0.05 0.05 0.15 E-AIMgSİ P-AISi0.5Mg 91 E 6463 253Etial – 110 0.80 4.00-6.00 2.00-4.00 0.20-0.60 0.15 0.20 0.30 0.30 0.05 0.15 LM 4 A319
319.0SC 64D 326
Etial – 120 0.50 4.50-6.00 0.10 0.20 0.10 0.10 0.20 0.10 0.05 0.15 AISi5 GD-AISi5Fe LM 18 443.2 B 443443 243 S5A
Etial – 140 0.60 11.50-13.50 0.10 0.40 0.10 0.10 0.15 0.10 0.05 0.15 G-AISi12 G-AISi13 LM 6 A 413.2 A 13Etial – 141 1.10 11.50-13.50 0.20 0.30 0.20 0.10 0.15 0.10 0.05 0.15 GD-AISi12 LM 20 413.2 13
S12C305
Etial – 145 0.60 11.00-13.00 1.20-1.50 0.20 0.80-1.30 0.20 0.10 0.80-1.30 0.05 0.15 G-AISi12.7NiMGCu
LM 13 A 332.1 A132SL122A
321
Etial – 150 1.00 11.00-13.00 1.75-2.50 0.50 0.40 0.70 0.15 0.30 0.05 0.15 GD-AISi12Cu2Fe
Etial – 160 1.00 7.50-9.00 3.00-4.00 0.50 0.30 1.00 0.20 0.20 0.05 0.15 G-AISi8Cu3 AISi8.7CuFe5075
LM 24 A 380.0 380SC84B
Etial – 171 0.50 9.00-10.00 0.10 0.40-0.60 0.30-0.45 0.10 0.15 0.10 0.05 0.15 G-AISi10Mg G-AISi9MnMg A.360.0A 360.2
360SG100B
Etial – 175 0.60 9.00-10.50 2.50-3.50 0.30 0.70-1.20 0.50 0.15 0.30 0.05 0.15 LM 26 F.332 F 132SC 103A
332
Etial – 180 1.00 9.00-11.50 0.70-2.50 0.50 0.30 2.00 0.20 0.50 0.05 0.15 LM 2 A0 3831Etial – 195 0.60 17.00-19.00 0.80-1.50 0.20 0.80-1.30 0.20 0.10 0.80-1.30 0.05 0.15Etial – 220 0.30 0.35 4.00-5.00 0.10 0.10 0.10 0.10 0.10 0.05 0.15 G-AICu4.5 G-AICu4.5 L 91
L 92 LM295 1C4A
Etial – 221 0.30 0.30 4.00 0.10 0.05 0.10 0.15 0.10 0.05 0.15 GK-AICu4TiG-AICu4Ti
0
33
34
II.5. ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ TEMPER GÖSTERGELERİ
Alüminyum alaşımlarına uygulanan ısıl işlemleri gösteren bir takım göstergeler
mevcuttur. Bu göstergeler Tablo II.12’de kısaca açıklanmıştır [12].
Tablo II.12. TS 1321'e göre, hafif metal alaşımlarına uygulanan ısıl işlemlerin gösterilişi.
M İmal edildiği şekilde
F İşlendiği şekilde
O Yumuşak tavlanmış
H Soğuk biçimlendirme ile sertleşmiş - Yalnız biçimlenebilen mamuller -(H harfinden
sonra daima, temel işlem tipini belirten bir rakam ve soğuk biçimlendirmenin son
durumunu gösteren ikinci bir harf kullanılır.)
Temel işlem tipleri
H1 Soğuk biçimlendirme ile sertleştirilmiş
H2 Soğuk biçimlendirme ile sertleştirilmiş ve kısmi tavlanmış
H3 Soğuk biçimlendirme ile sertleştirilmiş ve stabilize edilmiş
Soğuk biçimlendirme sertleşmesinin son durumu (x harfi, l, 2 ve 3 'ten uygun olanını ifade
eder. Ancak, bazı uygulamalarda bu rakamlar kullanılmadan belirtme yapıldığı da
görülmektedir.)
HxH Tam sertleştirme işlemi
HxD Çekme dayanımı yaklaşık -O- hali ile HxH değerleri arasında
HxB Çekme dayanımı yaklaşık -O- hali ile HxD değerleri arasında
HxF Çekme dayanımı yaklaşık HxD hali ile HxH değerleri arasında
HxJ Çekme dayanımı HxH değerinden çok
T M, F, O ve H 'dan başka ısıl işlem görmüş
(T harfinden sonra daima, işlemlerin belirli sırasını gösteren ikinci bir harf kullanılır.) TA
Yüksek sıcaklıkta biçimlendirmeden sonra, soğutulmuş ve doğal yaşlandırılmış
TB Katı çözülme (Doyurma) ısıl işlemi uygulanmış ve doğal yaşlandırılmış
TC Yüksek sıcaklıkta biçimlendirmeden sonra, soğutulmuş, soğuk biçimlendirilmiş,
doğal yaşlandırılmış
TD Katı çözülme ısıl işlemi uygulanmış, soğuk biçimlendirilmiş ve doğal
yaşlandırılmış
TE Yüksek sıcaklıkta biçimlendirmeden sonra, soğutulmuş ve katı çözülme işlemi
uygulanmış
35
TF Katı çözülme ısıl işlemi ve katı çözülme işlemi uygulanmış
TG Yüksek sıcaklıkta biçimlendirmeden sonra, soğutulmuş, soğuk biçimlendirilmiş ve
katı çözülme işlemi görmüş
TH Katı çözülme işlemi uygulanmış, soğuk işlenmiş ve katı çözülme işlemi uygulanmış
TL Katı çözülme ve katı çözülme işlemi uygulanmış, soğuk işlenmiş
TM Çözülme işlemi uygulanmış ve stabilize edilmiş (dengeleştirilmiş)
TS 1321 'deki gösteriliş Alternatif gösteriliş TS13217deki gösteriliş Alternatif gösterilişM
F
O
H1B, H2B, H3B
H1D, H2D, H3D
H1F, H2F, H3F
H1H.H2H.H3H
H1J,H2J,H3J
TA
H112
F
O
H12, H22, H32
H14, H24, H34
H16, H26, H36
H18, H38, H38
H19, H29, H39
T1
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
TL
TM
T4
T2
T3
T5
T6
T10
T8
T9
T7
36
II.6. DÖVME ALÜMİNYUM ALAŞIMLARININ ISIL İŞLEMİ
Alüminyum alaşımları, "ısıl işlem ile sertleşemeyen" yani yaşlandırılamayan ve ısıl
işlem ile sertleştirilebilen" yani "yaşlandırılabilen" alaşımlar olarak iki gruba ayrılır. Isıl
işlem ile sertleşemeyen alaşımlar soğuk biçimlendirme yöntemleriyle sertleştirilirler.
II.6.1.Yaşlandırılamayan Dövme Alaşımlarının Özellikleri
Yaşlandırma ile sertleştirilemeyen alüminyum ve alaşımlarına ısıl işlem yapılmayan
alaşımlar adı da verilmektedir. Bunlar genellikle yüksek sıcaklıkta ve oda sıcaklığında tek
fazlı olan metallerdir. Bu alaşım elementlerinin yaptığı katı eriyik sertleşmesi ile
mukavemet kazanırlar. Ayrıca bu metallere soğuk şekillendirme ile deformasyon
sertleşmesi ile sertlik kazanırlar.
Şekil II.19. Soğuk Şekillendirmenin 1100, 3003, 5050 ve 5052 Alaşımlarının Mekanik Özelliklerine
Tesiri [1].
Şekil II.19'da 1100, 3003, 5050 ve 5052 alüminyum alaşımlarında soğuk Şekil verme
oranının mekanik özelliklere yaptığı tesirleri görmekteyiz. Bu malzemeler soğuk
şekillendirme öncesi tavlı halde (0 halinde) bulunmaktadır. 1100 alaşımının mukavemeti
çok düşüktür. Mangan içeren 3003 alaşımının mukavemeti biraz daha fazladır.
37
Magnezyumlu 5050 ve 5052 alaşımının mukavemeti daha yüksektir. Yani her alaşım
elementi farklı katı eriyik sertleşmesi yaparak mukavemet arttırır. Ayrıca element oranı da
mukavemet ve süneklik üzerinde etkili olmaktadır. %2.5 Mg içeren 5052 alaşımı, % 1.4
Mg içeren 5050 alaşımından daha fazla mukavemet göstermektedir. Bütün bu metallere
soğuk şekil verme uygulanınca akma ve çekme mukavemeti artarken süneklik
azalmaktadır. Tablo II.13' de yaşlandırılamayan bazı alaşımların mekanik özellikleri
görülmektedir. Soğuk şekil vermenin tesiri ile akma mukavemeti, çekme mukavemeti oranı
ile süneklik azalırken sertlik ve yorulma dayanımı artmaktadır. Yorulma mukavemeti
metal sertliği ile birlikte artış gösterilmektedir [7].
Soğuk şekil verme, yaşlandırılmış malzemelerin mukavemetini arttırırken sünekliğini
azaltır (Şekil II.20). Bilhassa T4 halde olan alaşımlarda akma gerilmesi az oranda soğuk
şekil verme ile arttırılabilir.
Şekil II.20. 6063-T4 ve 6063 T6 Saçlarında Soğuk Şekil Vermenin Mekanik Özelliklere Tesiri [1].
38
Tablo II.13. Bazı Yaşlandırılamayan Alüminyum Alaşımların Mekanik Özellikleri [1]
Alaşım Çekme Mukavemeti
MPa
Akma Mukavemeti
MPa
Uzama%
Sertlik%
Yorulma Mukavemet
MPa1060-0 70 30 43 19 201060-H12 85 75 16 23 301060-H18 130 125 6 35 451100-0 90 35 35 23 351100-H14 125 115 9 32 501100-H18 165 150 5 44 603003-0 110 40 30 28 503003-H12 130 125 10 35 553003-H18 200 185 4 55 703004-0 180 70 20 45 953004-H32 215 170 10 52 1053004-H38 285 250 5 77 1105005-0 125 40 25 28 -5005-H12 140 130 10 - -5005-H19 360 345 3 - -5005-32 140 115 11 36 -5005-34 160 140 8 41 -5083-0 290 146 22 - -5086-0 260 115 22 - -5086-H34 325 255 10 - -5454-0 250 115 22 62 -5454-H32 275 205 10 73 -5457-0 130 50 22 32 -5457-H25 180 160 12 48 -8001-0 110 40 30 - -8001-H18 200 185 4 - -
Soğuk şekil verme sırasında taneler içerisinde bulunan dislokasyonların yoğunluğu
deformasyon oranı ile artar. Bu kayan ve çoğalan dislokasyonlar alt tane sınırını oluşturur.
Dislokasyonlar kayarak çoğalır ve birbirleriyle kesişip düğümler oluşturması kafes
çarpılmalarına ve dislokasyonlar arası gerilmelerin artışına yol açar. Bu durum dislokasyon
hareketinin devam etmesi için daha fazla dış kuvvet gerektirir. Yani deformasyon için
gerekli kuvvetin artması malzemenin sertlik ve akma mukavemetinin arttığını (metal
deformasyon sertleşmesine uğradığını) gösterir. Soğuk şekil verme oranı dislokasyon
yoğunluğu artacağından alt tane sınırı artacak ve alt tane boyutu küçülecektir. Alt tane
küçüldükçe malzeme mukavemeti ve sertliği artacaktır (Şekil. II.21).
39
Şekil II.21. Alüminyum ve Al-Mg Alaşımlarında Alt Tane Boyutunun Sertliğe Tesiri [1 ].
Soğuk şekil verilen alüminyumların dislokasyon yapısı ve mikro yapısı tavlı haline
nazaran daha kararsız haldedir. Soğuk deforme olmuş, soğuk sertleştirilmiş metal
tavlandığında tavlama sıcaklık ve süresine bağlı olarak mikro yapı ve dolayısıyla mekanik
özellik değişimine uğrarlar. Yapılan ısıl işlemi kendine gelme ve yeniden kristalleşme diye
iki grupta inceleyebiliriz [7 ].
Şekil II.22. %60 Soğuk şekillendirilmiş ve 1 Saat Tavlanan Alüminyum Alaşımlarında Yeniden
Kristalleşme Sıcaklıkları [1 ].
40
Düşük sıcaklıklarda tavlanan malzemelerde kendine gelme ve daha yüksek
sıcaklıklarda tavlanan malzemelerde yeniden kristalleşme meydana gelir. Yeniden
kristalleşmenin başlaması iler bitmesi arasında geçen süre tavlama sıcaklığına bağlıdır.
Şekil II.22'de yüksek saflığa sahip ve %60 deforme edilmiş alüminyum alaşımlarında
demir miktarına bağlı olarak yeniden kristalleşmenin meydana geldiği sıcaklık aralığı
görülmektedir. Şekilde görüldüğü gibi alaşım elementleri ve empüriteler yeniden
kristalleşme Üzerinde etkili olmaktadır. Yeniden kristalleşme başlangıç sıcaklığı altında
yapılan tavlamaya kendine gelme tavlaması denir. Şekil II.23' de tavlama sıcaklığı ve
süresinin mekanik özelliklere olan tesiri görülmektedir. Kendine gelme tavlaması ile
(230°C) akma ve çekme mukavemeti biraz azalmakta ve süneklik değişmemektedir.
Yeniden kristalleşme ise mukavemeti azaltırken sünekliliği arttırmaktadır [7 ].
Şekil II.23. Al-%6 Mg Alaşımında Soğuk Şekil Vermeden Sonra Yapılan Tavlamanın Mekanik
Özelliklere Tesiri [1].
Tane sınırları kristal hata bölgeleridir. iri taneli yapı ince taneli yapıya nazaran tane
sınır uzunluğu az, iç hataları az ve dolayısıyla iç enerjileri azdır. İdeal şartlarda bir metalde
en az enerji tek kristalli haldir. Tavlama sıcaklığı yeniden kristalleşmenin Üzerine
çıkarıldıkça (Şekil II.24) ve bu sıcaklıkta ısıtma süresi uzadıkça taneler büyür. Tane
41
büyümesi, komşu taneler arasındaki tane sınırının ilerlemesi ile gerçekleşir. Komşu
tanelerden tane sınır sayısı fazla olan tanenin sınırı tane sınır sayısı daha az olan taneye
doğru ilerler. Bunu sonucunda bir tane yok olurken, diğeri büyüme gösterir (Şekil II.25) [7
].
Şekil II.24. Tavlama Sıcaklığının Yeniden Kristalleşmiş Tane Boyutu Üzerindeki Tesiri [1 ].
Yeniden kristalleşme ile çok iri tane iki şekilde elde edilir. (1) Kritik minimum
deformasyon ile yüksek sıcaklıkta tavlaması. (2) Yeniden kristalleşme sıcaklığının çok
üzerindeki bir sıcaklıkta fazla deforme edilmiş malzemeyi tavlamak. Saf alüminyumda
tavlama sıcaklığı - soğuk şekil verme oranı - final tane boyutu arasındaki ilişki Şekil
II.26’da görülmektedir. % 6 civarındaki kritik deformasyon ve yüksek tavlama sıcaklığı ile
yüksek deformasyon oranı çok iri tane teşekkülüne sebep olmaktadır.
Şekil II.25. Tane Sınırı Hareketiyle Tane Büyümesi [1 ].
42
Şekil II.26. (a) Sabit Sürede Tavlanan Saf Alüminyumda Deformasyon Oranı-Sıcaklık-Tane Boyutu
İlişkisi (b) 630 ºC Tavlamasının Tane Boyutuna Tesiri [1 ].
II.6.2. Yaşlandırılan Dövme Alaşımlarının Özellikleri
Yaşlandırma ısıl işlemi üç safhada gerçekleştirilir. Çözeltiye alma, su verme ve
yaşlandırma safhası. Aşağıda bu safhalar detayla açıklanmıştır [7 ].
II.6.2.1. Çözeltiye Alma Safhası
Şekil II.27'de Al-Cu alaşımlarında yaşlandırılan bileşimler ve bunlara uygulanan
çözeltiye alma ısıl işlem aralığı görülmektedir. Çözeltiye alma ısıl işleminin amacı
çözünebilen elementleri mümkün olduğu kadar ana metal içerisinde çözündürmek ve
43
mümkün olduğu kadar kimyasal homojenlik elde etmektir. Bunun için metal uygun bir
sıcaklığa ısıtılır ve bu sıcaklıkta uygun süre tutulur. Isıtma sıcaklığı metalin kimyasal
bileşimine bağlı olarak değişir Tablo II.14'de bazı alaşımların çözeltiye alma sıcaklıklarını
görmekteyiz. Ticari alaşımlar ±6°C sıcaklık aralığı ile ısıtılır. Bu ısıtma sırasında kısmı
ergimenin meydana gelmemesine dikkat etmek gerekir. Kısmi ergime meydana gelirse
metalin mukavemet, süneklik ve kırılma tokluk özellikleri düşer [ 7].
Şekil II.27. Yaşlandırılan Al-Cu Alaşımlarının Çözeltiye Alma ve Çökelme Isıl İşlem Aralıkları İle
Tavlama Sıcaklığı Aralığı [1 ].
Tablo II.14. Bazı Ticari Yaşlanan Alaşımların Çözeltiye Alma ve Çökelme Isıl işlem Sıcaklıkları [1].
AlaşımÇözeltiye alma
sıcaklığı, ºCTemper göstergesi
Çökelme Sıcaklığı, ºC Süresi, saat
2011 525 T8 160 142219 535 T6 190 262024 495 T6 190 92014 500 T6 160 182090 540 T83 165 242091 530 T84 120 246061 530 T6 160 186262 540 T6 170 87001 465 T6 120 247075 480 T6 120 24Şekil II.27'deki Al-Cu denge diyagramından faydalanarak çözeltiye alma işleminin
detayına girelim. Ötektik %5.65 Cu bileşimindedir. Bu işlemin altında kalan Al-Cu
alaşımları tek fazlı bölgeye ısıtılarak çözeltiye alınır. %5.65’den daha fazla bakır içeren
44
alaşımlara da yaşlanma yapılmaktadır. Bu alaşımlarda tek fazlı bölgeye ısıtma imkânı
yoktur. Bu alaşımlar ötektik sıcaklığına yakın sıcaklıklara ısıtılır. Mesela Al-Cu ötektik
sıcaklığı 548°C'de çözeltiye alınır. Tek fazlı bölgeye ısıtılan alaşımlarda da ısıtma aralığı
çok dar olmaktadır. Çözeltiye alma sıcaklığı düşürülürse çözünen element miktarı
azaldığından çökelme safhasında elde edilen sertlik düşük olur. Mesela 2024 alaşımı için
tavsiye edilen çözeltiye alma sıcaklığı 495°C'dir. Farklı çözeltiye alma sıcaklığının
mukavemete tesiri Tablo II.15'de görülmektedir. Çözeltiye alma sıcaklığı düştükçe
yaşlandırılmış metalin akma ve çekme mukavemetleri azalmaktadır [7 ].
Tablo II.15. Çözeltiye Alma Sıcaklığının 2024-T4 Saçı Mukavemet Özelliklerine Tesiri [ 1].
Çözeltiye alma sıcaklığı, ºC
Çekme mukavemeti,MPa
Akma mukavemeti,MPa
496 441 271493 433 269491 422 259488 419 255
Çözeltiye alma sıcaklığı kadar çözeltide tutma sıcaklığı da önemlidir. Çözeltide
tutma sıcaklığında çözünebilir partiküllerin çözünmesi ve atomların yayınarak kimyasal
homojenliğin sağlanması için yeterli süre verilmelidir. Bu süre parça kalınlığı ve ısıtma
ortamına bağlı olarak değişir. Tablo II.16'da tavsiye edilen çözeltiye alma sıcaklıkları
görülmektedir. Isıtma işlemi havalı fırınlarda ve tuz banyolarında yapılır [7].
Tablo II.16. Dövme Alüminyum Alaşımları İçin Önerilen Çözeltiye Alına Süresi ve Su Verme Öncesi
Müsaade Edilen Maksimum Gecikme Süresi [1 ].
Parça kalınlığı MmHavalı fırın
DakikaMinimum Maksimum
Tuz banyosuDakika
Minimum Maksimum
MaksimumGecikmeSaniye
≤ 0,41 20 25 10 15 50,51 20 30 10 20 70,81 25 35 15 25 71,02 30 40 20 30 101,35 30 40 20 30 101,80 35 45 25 35 102,03 35 45 25 35 102,54 40 55 30 45 153,18 40 55 30 45 154,06 50 60 35 45 156,35 50 60 35 45 15
> 6,35–12,7ilave 12,7mm için
+30 +30 +20 +20 15
45
Çözeltiye alma ısıl işleminden önce alaşıma uygulanan soğuk şekil verme oranı
çözeltiye alma sırasında oluşan tane boyutu etkilidir. Genel olarak soğuk şekil verme oranı
arttıkça taneler küçük kalır. Düşük deformasyon oranlarında genellikle % 15'den az
şekillendirmelerde, tane irileşmesi meydana gelir. Bu durum yaşlandırma sonrası
özellikleri etkiler. Bu nedenle sertleştirilecek parçaların soğuk şekil verilme oranları
kontrol altında tutulmalıdır.
II.6.2.2. Su Verme Safhası
Su vermenin amacı çözeltiye alma safhasında oluşan mikro yapının oda sıcaklığına
aynen getirmektir. Bunun için çözeltiye alma sıcaklığından oda sıcaklığına kadar parça
hızla soğutulur, su verilir. Su verme sonucunda aşırı doymuş mikro yapı elde edilir. Mesela
%4 Cu içeren Al-Cu alaşımı 550°C'de çözeltiye alınınca mikro yapı tamamen α olur (Şekil
II.10). Bu sıcaklıktan su verilince oda sıcaklığında da α içerisinde bakır çözünürlüğü %0.1
civarındadır. Su verme ile %4 Cu içeren α mikro yapısı elde edilmiştir.
Bu mikro yapıda çözünürlük limitinin çok Üzerinde bakır oranı mevcut olduğundan
elde edilen yapı bakıra aşırı doymuş yani yarı kararlı bir mikro yapı olmuş olur. Su verme
sonrasında noktasal kafes atom boşluk oranının yüksek olması sağlanır. Şekil II.28'de saf
alüminyumda kafes atom boşluğunun sıcaklık ile değişimi görülmektedir. Sıcaklık artıkça
atomsal hata yoğunluğu artmaktadır. Su verme sonucunda yüksek sıcaklıktaki noktasal
hata oranı oda sıcaklığında da korunmuş olur [7].
Şekil II.28. Saf Alüminyumda Noktasal Atom Boşluğunun Sıcaklık İle Değişimi [1 ].
46
Su verme safhasında ne kadar yüksek hızda su verilirse çökeltme işlemleri
sonucunda elde edilen mukavemet ve mukavemet ile tokluk kombinasyonu o oranda
yüksek olur. Su verme şiddeti arttıkça parçanın korozyon direnci ve gerilmeli korozyon
çatlama direnci o kadar yüksek olur. Su verme hızının artması iş parçasında oluşan kalıntı
gerilmeleri ve çarpılma riskini arttırır. Ayrıca parça kalınlığı arttıkça su vermede elde
edilebilen maksimum su verme şiddeti azalır. Bütün bu nedenlerden dolayı su verme
ortamlarını ve bunların iş parçası özellikleri üzerindeki etkilerini iyi bilmemiz gerekir [7 ].
II.6.2.2.1. Su verme ortamları ve soğuma hızı
Su verme ortamı olarak genellikle su, hava ve su karışımlı ortamlar kullanılır. Ya iş
parçası su ortamına daldırılır veya iş parçası üzerine (su, hava vb.) püskürtülür. Ortamın
cinsi, sıcaklığı ve hareket hızı su verme ortamını etkiler. Şekil II.29'da su sıcaklığının ve
parça kalınlığının soğuma hızı üzerindeki tesirini görmekteyiz. Hava en yavaş soğutma
ortamı olmaktadır. Su sıcaklığı kaynama sıcaklığından (100ºC) itibaren azaldıkça soğuma
hızı artmaktadır. Parça kalınlığı arttıkça soğuma hızı yavaşlamaktadır [7 ].
Şekil II.29.Çözeltiye Alınan Alüminyum Alaşımı Levha ve Saçlara Su Verildiğinde Parça Merkez
Hattında Ortalama Soğuma Hızı [1 ].
Su verilecek parçaları, çözelti ye alma fırınında ısıtılmasından sonra manuel veya
mekanik olarak fırından alınır ve su verme sistemine taşınır. Bu transferde geçen sürenin
maksimum sınırı Tablo II.16'da görülmektedir. Parçanın fırından çıkarılıp, su vermenin
47
başlamasına kadar geçen süre maksimum gecikme süresinden daha az olmalıdır. Su verilen
parçaların yüzey özellikleri soğuma hızını etkilemektedir. Yüzeyi temizlenmiş, kumlanmış
parçalarda soğuma hızı çok düşüktür. Yüzeyde mevcut olan ince oksit tabakası soğuma
hızını arttırmaktadır [ 7].
II.6.2.2.2. Kritik Sıcaklık Aralığı
Çökeltme ile sertleştirilen alaşımlarda çökeltme yapılan mikro yapıdaki aşırı
çözünürlük oranı ve difüzyon hızı çok önemlidir. Bu iki faktör sıcaklık ile değişir.
Çökelme sıcaklığı azaldıkça aşırı çözünürlük oranı ve difüzyon hızı azalır. Şekil II.30'da
C1 kimyasal bileşiminde ve CS solvüs egrisi olan bir alüminyum alaşımı görmekteyiz.
Çözeltiye alma işleminden sonra mikro yapıdaki aşırı çözünürlük oranı ( C1-CS) Şeklinde
S eğrisi ile gösterilmiştir. Sıcaklık azaldıkça S artmaktadır. D harfi ise alaşım elementi
atomlarının alüminyum matris içerisindeki difüzyon hareket hızını gösterir. Sıcaklık
düştükçe atom yayınma hızı azalır. P harfi ise çökelme hızını göstermektedir. Düşük ve
yüksek sıcaklıklarda çökelme hızı düşüktür. Orta sıcaklıklarda ise etkin olma faktörler
uygun hale geldiğinden çökelme hızı artar.
Yüksek sıcaklıklarda çökelti çekirdek oluşumu çok yavaştır. Bu sıcaklıklarda
atomların yayınması fazla olsa da aşırı çözünmüş atom oranı çok az olur. Bu nedenle
çökelme hızı çok yavaştır. Düşük sıcaklıklarda ise difüzyon hızı çok düşük olduğundan,
yüksek aşırı çözünme oranına rağmen çökelme hızı yavaş olur. Orta sıcaklıklarda etkin
faktörler maksimum çökelme hızını verir. Netice olarak eşit miktarda çökelti oluşturmak
için gerekli sıcaklık ve süreler C şeklinde bir eğri oluşturur.
48
Şekil II.30. Çökelme Hızını Tayin Eden Faktörler Üzerinde Sıcaklığın Etkisi [1 ].
Şekil II.31’de bazı alaşımların C eğrisi görülmektedir. Bu diyağramda belli bir
mukavemet seviyesini elde etmek için yeteri kadar çökelmenin meydana geldiği sıcaklık
süre kombinasyonu görülmektedir. Bu C eğrileri her alaşımın belli bir mukavemet değeri
için gerekli yaşlandırma şartlarını verir.
Şekil II.31. Maksimum Çekme Mukavemetinin %95 Değerine Ulaşmak İçin Bazı Alüminyum
Alaşımlarında Çökelme Safhasında Zaman - Sıcaklık ilişkisi [1 ].
Birçok alüminyum alaşımlarında yaşlanma sonrası elde edilen mukavemet Üzerinde
su verme hızının etkisi ortaya çıkarılmıştır (Şekil II.32). Bu eğrileri ortaya çıkarmak için
49
farklı kalınlıktaki parçalara, farklı ortamlarda su verilerek kritik sıcaklık aralığından farklı
soğuma hızları elde edilmiştir. 400–290 ºC sıcaklıkları arası soğuma süresi alaşımların
çekme mukavemeti değeri üzerinde etkili olmaktadır. Bu sıcaklıklar kritik sıcaklıklar
arasındadır [7]. C eğrilerinin dirsek noktası en yüksek çökelme hızının olduğu bölgeyi
gösterir, yani bu bölge kritik sıcaklık aralığını gösterir.
Şekil II.32. Su Verme Sırasında Soğuma Hızına Bağlı Olarak Yaşlandırılan Alaşımlarda Çekme
Mukavemetinin Değişmesi [1 ].
II.6.2.3. Çökeltme (Yaşlandırma) Safhası
Aşırı doymuş ve yarı kararlı su verilmiş mikroyapı oda sıcaklığında bekletil-
diğinde veya daha yüksek sıcaklığa ısıtıldığında matris içerisinde çökelmeler meydana
gelerek mikroyapı daha kararlı hale gelir. Çöken partiküller ile matrisin ara yüzey yapısına
bağlı olarak partiküller tam uyumlu, yarı uyumlu ve uyumsuz olarak adlandırılırlar (Şekil
II.33 ). Uyumlu ve uyumsuz tabiri partikül atom diziliş sırasının matris atom diziliş sırası
ile olan ilişkisine bağlıdır. Uyumlu durumda atomların dizilişi hem partikül hem de
matriste aynı şekildedir. Uyumlu partiküller etrafındaki matris elastik olarak şekil
değiştirmiştir. Yarı uyumlu partiküllerin bir sınırı matris ile uyumlu olurken diğer sınırlar
yarı uyumlu ve hatta uyumsuz olabilir. Uyumsuz partiküllerin hiçbir tane sınırı ile matrisin
atom dizilişi arasında benzerlik yoktur. Al-Cu alaşımlarında G.P zon (bölge), θ’’, θ’ ve Cu
Al2 partikülleri çökertilir. Bu partiküllerden G.P. zonları ile θ’’ tam uyumlu, θ’ yarı uyumlu
ve Cu Al2 uyumsuz karakterdedir.
50
Şekil II.33. (a) Tam Uyumlu, (b)Yarı Uyumlu, (c) Uyumsuz Partiküllerin Matris ile ilişkisi [1 ].
Şekil II.34'da su vermeden sonra yaşlanma gösteren A-B ikili denge diyagramında
çökelen partiküllerin türleri görülmektedir. Su verilerek oda sıcaklığında aşırı doymuş α
matrisi içerisine G.P. bölgeleri, β ve β partikülleri çökelmektedir. Bu partiküllerden, β
taneleri kararlı olurken β ve G.P. zonları yarı kararlı partiküllerdir. Bu partiküllerin
oluşumunda sıcaklık ve tutma süresinin tesirini Şekil II.35'de görmekteyiz. Düşük
sıcaklıkta G.P. bölgeleri oluşmaktadır. Kararlı, β partikülleri ise yüksek sıcaklıkta
oluşmaktadır. Şekil II.36' de ise Al- Cu sisteminde çökelen partiküller görülmektedir.
Şekil II.34. Farklı Çökelti Taneleri Gösteren A-B İkili Alaşım Sistemi [ 1].
51
Şekil II.35.Yaşlandırılan Aşırı Doymuş Matriste G.P. Bölgeleri. β' ve β Partiküllerinin Oluşumu
Sıcaklık ve Süreleri [ 1].
Şekil II.36. Al- Cu Sisteminde Çökelen Partiküller [1 ].
Su verilen aşırı doymuş mikro yapıdaki malzeme oda sıcaklığında veya biraz daha
yüksek sıcaklıklara ısıtıldığında çözünen atomlar kafes atom boşluklarından faydalanarak
matrisin içersinde dağılımlarını değiştirirler. Bu olay Şekil II.37'de Al-Cu sisteminde
şematik olarak gösterilmiştir. Şekil II.37'de siyah atomlar Cu ve içi boş atomlar Al
atomlarını ifade etmektedir. Su verilmiş haldeki aşırı doymuş mikro yapıda Cu atomları, Al
atomları içersinde rast gele dağılmıştır. Düşük sıcaklıkta ısıtma ile bakır atomları hareket
ederek matriste bir ince şerit oluştururlar. Bu oluşan ince kümeye Guinier Preston (G.P.)
zonu (bölgesi) adı verilir. G.P. zonunun kristal yapısı ile matrisin kristal yapısı aynıdır. Bu
nedenle G.P. zonu matris ile tam uyumludur. Oluşan G.P. bölgesi çevresindeki matrisin
birkaç atomluk kalınlığında, yani küçük bir alanda elastik şekil değişimi meydana gelir.
G.P. zonları büyüklüğü ve şekli kimyasal bileşime ve çökelme sıcaklık ve süresine
bağlıdır. Al-Cu G.P. zonu ince lamel halinde iken Al-Zn alaşımlarında oluşan G.P. zonu
52
küreseldir. Zonun boyutları 10–100 A0 mertebesinde olur. Yaşlandırma, çökeltme süresi
uzadıkça G.P. zonlarının boyutu artar (Şekil II.38). G.P. zonu yarı kararlı bir fazdır.
Yaşlandırma sıcaklığı ve süresi artırılınca (Şekil II.35) bu çökeltiler çözünür veya yeni
partiküller oluşur ( Şekil II.37) [ 7].
Şekil II.37. Al-Cu Yaşlandırılan Alaşımlarda G.P: Zonu, θ”, θ’ ve θ’ Çökelti Oluşumu [1 ].
53
Yaşlan
ma
süresi,
dakika
Şekil
II.38. Al
– 6,8 Cu Alaşımlarında Oda Sıcaklığında G.P. Bölge Yarıçapının Zaman ile Büyümesi [ 1].
Çökeltme sıcaklığı yüksek olursa G.P. zonu oluşmadan yarı kararlı veya kararlı
partiküller çöker Şekil II.37'de Al-Cu alaşımında Cu atomlarının yayınması ile oluşan
çökeltiler görülmektedir. Çökelecek partikül miktarı levye kaidesi yardımı ile denge
diyagramından hesaplanır. Alaşımın bileşimi ve denge diyagramının solvüs eğrilerinin
şekli biliniyorsa çökelecek partikül miktarı kolayca hesaplanır. Bütün partiküller çözünme
bitene kadar çöker. Çökelme işlemi bitince partiküllerin irileşmesi başlar. Partiküller
büyüdükçe partikül- matris ara yüzeyi azalması büyümeyi teşvik eder. Herhangi bir
çökelme sıcaklığında küçük partiküller çözünür ve atomlar matriste yayınarak büyüdükçe
partiküllerin daha fazla büyümesini sağlarlar. Bu olay Şekil II.39'da görülmektedir. Bu
tane irileşmesine aşırı yaşlanma denir [ 7].
II.6.2.3.1. Yaşlandırma işlemi
Yaşlandırma işlemi yapılış sistemine göre üç değişik şekilde tanımlanır. Bunlardan
ilki, oda sıcaklığında yaşlandırma (tabii yaşlandırma); su verilen ve aşırı doymuş mikro
yapı oda sıcaklığında tutulduğunda G.P. zonları oluşur. Bu zonların oluşumu için alaşım
bileşimine göre belli bir süre gereklidir. 2xxx serisi alaşımlardan tabii yaşlananlar dört beş
günde sertleşirken 7xxx alaşımları çok uzun süre içerisinde sertleşirler.
Zon
yar
ı çap
ı ْA
54
Şekil II.39. Suni Yaşlanma Sırasında Zamanın Çökelme Oluşumu ve Çökelen Partikül Boyutu
Üzerindeki Tesiri [1 ].
Yaşlandırmanın ikinci şekli ise suni yaşlandırmadır. Suni yaşlandırma genellikle
115–190ºC sıcaklık arasında 5–48 saat süre ile yapılan yaşlandırma işlemidir. Suni
yaşlandırmada sıcaklık - süre kombinasyonunun çok dikkatli seçilmesi gerekir. Çökelen
partiküllerin türü, boyutu ve dağılım yoğunluğu (partiküller arası mesafe) yaşlandırma ısıl
işleminin parametrelerine bağlıdır. Oluşan mikroyapı mekanik özellikleri direkt olarak
etkiler. Optimum parametreler, optimum partikül büyüklüğünü ve dağılım yoğunluğunu
sağlar.
Genellikle T6 ısıl işlemi metalin T4 haline nazaran daha mukavemetli ama daha az
sünek özelliğe sahip bulunur. Aşırı yaşlanma ile akma ve çekme mukavemeti azalırken
süneklikte cüzi artış meydana gelir. Suni yaşlandırma sırasında metalin korozyon direnç
özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bazı alaşımlarda biraz aşırı yaşlanmış
mikroyapının korozyon direnci çok yüksek olur. Biraz aşırı yaşlanmış mikroyapı 7xxx
alaşımlarının yorulma mukavemetini de arttırır.
Yaşlanmanın üçüncü şekli ise, termomekanik yaşlandırmadır. Burada, çözeltiye
alınan metale soğuk veya ılık olarak şekil verme uygulanarak çökelme olayı etkilenir.
Plastik şekil verme yaşlandırma işleminin öncesinde, sonrasında veya sırasında
uygulanarak T3, T8 ve T9 halleri elde edilir. Su verme sonrası yapılan plastik deformasyon
55
bazı alaşımların çökelme sertleşme hızını ve miktarını etkilerken bazı alaşımlarda etkili
olmaz. 2xxx serisi alaşımlardan bilhassa 2014, 2124 ve 2219 alaşımları su verme sonrası
uygulanan soğuk şekil vermeden etkilenirler. Bu metallerde soğuk Şekil verme çökelti
çekirdekleşmesini teşvik eder [7 ].
II. 6.2.3.2 Yaşlanmış Metalin Özellikleri
Yaşlanma sertleşmesi yapılan bir metalde ısıtma süresinin malzeme özellikleri
üzerindeki etkisi Şekil II.40’ da görülmektedir. Su verilmiş haldeki metalin mukavemeti
düşük ve sünekliği yüksektir. Yaşlanma ile mukavemet artarken süneklik düşmektedir.
Aşırı yaşlanma ile mukavemet azalırken süneklik ve elektrik iletkenliği artmaktadır.
Şekil II.40 Yaşlanma süresinin metal özelliklerine etkisi
Her ısıtma sıcaklığı ve ısıtma süresinde elde edilen en büyük sertlik için optimum
nokta vardır. Mesela 240°C’de 2 saat ısıtma halinde 84 Vickers en büyük sertlik değerine
ulaşır. 130°C’de gün ısıtma yaparsak, 123 Vickers en büyük sertlik değerine ulaşırız. Her
yaşlanma ısıl işleminde en büyük sertlik değerinden sonra ısıtma devam ederse aşırı
yaşlanma meydana gelir ve sertlik düşer. Isıtma sıcaklığı ne kadar düşük olursa elde edilen
sertlik o kadar büyük olur ama ısıtma süresi uzun olur. Bu nedenle her metalde enerji
sarfiyatı ve sertlik artışı beraber düşünülerek optimum yaşlanma sıcaklığı ve süresi seçilir
[7]. Çökeltiler dislokasyonların hareketini engellemesi ile sertlik ve mukavemetin
artmasına sebep olur. Bu sertleşme üç sebeple meydana gelir.
56
1- Elastik gerilme alan sertleşmesi: Partikül çevresindeki matrisde oluşan elastik
şekil değişim bölgesi dislokasyonları engellemesi. Tam uyumlu ve yarı uyumlu
partiküller komşu matriste elastik şekil değişimi ve elastik gerilme alanı
oluşturmaktadır. Bu alan içerisinde dislokasyonları ilerletmek için daha yüksek
gerilmeye ihtiyaç vardır.
2- Kimyasal sertleşme: Kayan dislokasyonların G.P. zonları keserse partikül
matris ara yüzeyi artar. Bu nedenle dislokasyon hareketi zorlaşır (Şekil II.41 ).
Şekil II.41. Kayan bir dislokasyonunun çökeltileri kesmesi [1].
3- Dislokasyon kuşatması: Dislokasyonların partikülleri kuşatması sonucu olan
sertliktir. Sert ve kayma modülü yüksek olan partiküller kayan dislokasyonlar
tarafından kesilmezler. Kayan dislokasyonlar bu partiküller tarafından
engellenir. Bu engeli aşmak için dış kuvvet arttırılır ve partiküller arasında
dislokasyon eğilme yapar. Dislokasyonlar kayarken partiküller etrafında bir
dislokasyon halkası oluşturur (Şekil II.42) [ 7].
Şekil II.42. Kayan Dislokasyonların Kesemediği Partikül Engelini Aşması [1 ].
Çökelme işleminin metal sertleşmesi üzerindeki tesiri çökelti türüne, bunların şekil, biçim,
dağılım yoğunluğu ve matris ile uyumuna bağlı olarak büyük farklılıkgösterir.
Bazı yaşlandırılan alüminyum alaşımlarının mekanik özellikleri aşağıdaki tablodadır.
Tablo II.17. Bazı Yaşlandırılan Alüminyum Alaşımların Mekanik Özellikleri [1 ].
57
AlaşımÇekme
MukavemetiMPa
AkmaMukavemeti
MPa
Uzama%
SertlikBHN
YorulmaMukavemeti
MPa
2014 – 0 185 95 18 45 90T4 425 290 20 105 140T6 485 415 13 135 1252219 – 0 170 70 18 - -T42 360 185 20 - -T3l 360 250 17 100 -T37 395 315 11 117 -T62 415 290 10 115 105T81 455 350 10 130 105T87 475 395 10 130 1052024 – 0 185 75 20 47 90T3 485 345 18 120 140T361 495 395 13 130 125T4 470 325 20 120 140T851 485 450 6 128 125T861 515 490 6 135 1256063 – 0 90 50 - 25 55Tl 150 90 20 42 70T4 179 90 22 - 70T5 185 145 12 60 70T6 240 215 12 73 70T83 255 240 9 82 -T831 205 185 10 70 -
II.7. DÖKÜM ALAŞIMLARININ ISIL İŞLEMİ
Döküm alaşımlarıda dövme alaşımları gibi yaşlandırılabilenler ve
yaylandırılamayanlar diye iki guruba ayrılır. Yaşlandırılamayan alaşımlar ya döküldükleri
halde (F halinde) veya tavlanmış (O halinde) kullanılır. Yaşlandırılabilen alaşımlar ya
tavlanmış (O halinde) veya çözeltiye alınıp, su verilmiş ve çökertilmiş (T4, TS, T6 veya
T7) halinde kullanılır. Yaşlanma mekanizması tamamen dövme alaşımları ile ayrılır. Tablo
II.18'de bazı yaşlandırılabilen alaşımların ısıl işlem reçetesi verilmiş ve bazı döküm
alaşımlarının mekanik özellikleri Tablo II.19’da gösterilmiştir [ 7].
Tablo II.18. Yaşlandırılan Bazı Döküm Alaşımlarında Isıl İşlem Reçetesi [ 1]
Alaşım Hal Çözeltiye almaSıcaklık ºC Süre-Saat
ÇökeltmeSıcaklık ºC Süre-Saat
201.0 T4 525 16 23 5 gün T6 525 16 155 20 "
58
T7 525 16 190 5 "
222.0 0 - - 155 16 " T61 510 12 155 11 "
319.0 T5 - 40 205 8 " T6 505 12 155 4 "
355.0 T51 - - 225 8 " T6 525 12 155 4 " T7 525 12 225 4 "
356.0 T51 - - 225 8 " T6 540 12 155 4 " T7 540 12 205 4 " T71 540 12 205 3 "
357.0 T6 540 8 175 6 " 444.0 T4 540 12 23 21 " 851.0 T5 - - 220 8 "
Tablo II.19 Bazı Döküm Alaşımlarının Mekanik Özellikleri [1 ]
Alaşım Hal Çekme MPa
AkmaMPa
Uzama % BHN
201.0 T4 414 255 17 - T6 448 379 8,0 130 T7 467 414 5,0 - 208.0 F 145 97 2,5 55 222.0 0 186 138 1,0 80 T61 283 276 0,5 115 242.0 F 214 207 0,5 - 0 186 124 1,0 70 T5 221 207 0,5 85 319.0 F 186 124 2,0 70 T5 207 179 1,5 80 T6 250 164 2,0 80 355.0 F 159 83 3,0 - T51 193 159 1,5 65 T6 241 172 3,0 80 T7 264 250 0,5 85 356.0 F 164 124 6,0 - T51 172 138 2,0 60 T6 228 164 3,5 70 T7 234 207 2,0 75 T71 193 145 3,5 60 357.0 F 172 90 5,0 - T6 345 296 2,0 90 444.0 F 145 62 9,0 - T4 159 62 12,0 - 512.0 F 138 90 2,0 -
59
713.0 F 241 172 5,0 75 851.0 T5 138 76 5,0 45
II.8. ALÜMİNYUM VE ALAŞIMLARIN KAYNAĞINA GENEL GİRİŞ
Alüminyumun diğer metallerden özellikle çeliklerden farklı fiziksel ve kimyasal
özelikleri kaynak kabiliyeti üzerinde oldukça etkilidir. Bunlar;
Alüminyumun yüzeyindeki oksit tabakası,
Yüksek ısıl iletkenliği,
Yüksek ısıl genleşme katsayısı,
Düşük ergime sıcaklığı,
Ergime sıcaklığına yaklaştığında renk değişimi göstermemesi (kısaca tav rengi
göstermemesi),
Alüminyum aktif bir metaldir ve havadaki oksijenle reaksiyona girerek yüzeyinde
alüminyum oksit oluşur. Alüminyum oksit, alüminyum malzemenin yüzeyini kaplayan
dirençli ve hızlı oluşan bir oksittir ve alüminyuma çok iyi korozyon direnci kazandırır.
Alüminyum ve alüminyum alaşımları, içerdikleri alaşım elementleri miktarlarına bağlı
olarak farklı ergime sıcaklıkları gösterseler de genellikle saf metalin ergime sıcaklığı
yaklaşık olarak 660°C dir. Buna karşın malzemenin yüzeyinde oluşan alüminyum oksidin
ergime sıcaklığı ise 2050°C dir. Bu oksit tabakası, havadaki nemi emerek daha kalın
duruma geçebilir ve kaynak sırasında da ergimiş banyonun üzerinde yüzer. Nem içinde
hidrojen olduğundan, hidrojenin kaynak metaline geçerek gözenek oluşturma tehlikesi ile
karşılaşılır. Alüminyum, kaynak edildiği zaman tav rengi vermediğinden, esas metalin
ergime sıcaklığına gelip gelmediği, bu oksit filminin varlığından dolayı anlaşılamaz ve
kaynakçı ısıtmaya devam ederken, esas metalin kendisi ergiyerek akmaya başlar ve kaynak
dikişinin oluşması güçleşir. Aynı zamanda ergimiş metal damlaların kaynak ağzına nüfuz
etmeden yapışarak kalması problemi ile karşılaşılır.
Alüminyumun alaşım içeriğine bağlı olarak ısı iletmesi çelikten 3 ile 5 kat daha
hızlıdır. Bu açıdan alüminyumu ergitmek için çok fazla enerji gereksinimi vardır. Isı
iletkenliği çok yüksek olduğundan kalın kesitlerin kaynağı durumunda ön tavlamaya
gereksinim duyulur. Eğer ön tav sıcaklığı çok yüksek ve uygulama süresi de çok uzun
tutulursa, ısıl işlemle ya da soğuk sekil değiştirme ile sertleştirilen her iki türde de kaynak
bağlantısının mukavemetinde düşme ile karşılaşılır. Alüminyum ve alaşımlarında ön tav
sıcaklığı 204°C'yi aşmamalıdır ve parçalar bu sıcaklıkta gerektiğinden daha uzun süre
60
tutulmamalıdırlar. Yüksek ısıl iletkenliğinden dolayı yüksek ısı girdisi kullanılan kaynak
yöntemleri çok hızlı yapılacak şekilde bir kaynak prosedürü uygulanmalıdır.
Alüminyum yüksek ısıl iletkenliği, ısının kaynak bölgesinden hızlı transfer olmasıyla
kaynak metalinin hızlı katılaşması gibi bir yararlı etkiyi de beraberinde getirir, bu sayede
alüminyum parçaların her pozisyonda kaynak edilebilme olanağı doğar.
Alüminyumun ısıl genleşmesi çeliğe göre iki kat daha fazladır. Buna ek olarak,
ergimiş durumdan katılaşmayla alüminyum kaynak metalinin kendini çekmesi hacimce %6
oranındadır. Bu da, boyutlardaki değişime ve bunun sonucunda da açısal çarpılamaya ve
çatlamaya neden olur. Kaynak ağız biçimi ve kaynak metalinin oluşturulmasında
kullanılan pasoların sayısı çarpılmanın oluşumunda oldukça önemli bir etkendir. I-alın
kaynak ağzı açılmış bağlantılarda V- kaynak ağzı açılmış çok pasolu kaynaklara göre daha
az açısal çarpılma ortaya çıkar. Kaynak hızı da açısal çarpılmanın kontrol altında
tutulmasında etkili bir etmendir. Yavaş kaynak hızları ısı girdisini artırmaktadır. Bu açıdan
kaynak edilecek parçaların çok iyi sabitlenmeleri gerekmektedir; bu şekilde ağızlarda
kayma olmadan kaynak yapılabilmesinin yanı sıra çarpılma da önlenmiş olacaktır. Eğer,
parçalar bağlanamıyorsa, pumaların dikkatlice yapılması gerekir, zira bu sayede parçalar
istenilen konumda tutulabilirler.
Alüminyum çok iyi korozyon direncine sahiptir, kolay biçimlendirilir ve toksik
değildir, bu özeliklerinden dolayı da gıda endüstrisinde kullanım alanı bulur. Manyetik
olmadığından dolayı da kaynak sırasında ark üflemesi problemi ile karşılaşılmaz.
Alüminyumun tav rengi göstermemesi, alüminyum ve alaşımlarının üfleçle yumuşak
ve sert lehimlemesini etkiler. Bu açıdan, bu yöntemlerin uygulanmasında dekapan
kullanılır. Dekapan alüminyum alaşımının ergime sıcaklığının yaklaşık 50°C altında
ergiyerek çalışma sıcaklığına yaklaşıldığını göstermesinin yanı sıra yüzeydeki oksiti
çözerek birleştirmenin sağlıklı yapılmasını sağlar.[13]. Tablo 20’de alüminyum ve
alaşımlarının kaynağında kullanılan yöntemler verilmiştir. Tablo 21’de ise bazı kaynak
yöntemlerinin kaynağında kullanılabilecek en az ve en büyük parça kalınlıkları verilmiştir.
61
Tablo II.20.Alüminyum ve alüminyum alaşımlarının kaynağında kullanılan kaynak yöntemleri [14].
Yöntem Uygulama
Ergitme Kaynağı
TIG Kaynağı
Yüksek kaliteli; tüm pozisyonlarda kullanılan ergimeyen elektrod ile yapılan kaynak yöntemidir; kaynak metalini oluşturmak amacı ile tel kullanılabilir ya da kullanılmayabilir; el ile, mekanize ya da otomatik olarak uygulanabilir; düşük dolgu oranı vermesine karşın kızgın tel kullanımı ile TIG kaynağında dolgu oranı artırılabilir; yöntem doğru ya da ters kutuplama ile gerçekleştirilir.
MIG Kaynağı
Yüksek kaliteli, tüm pozisyonlarda kullanılan ergiyen elektrodla kaynak yöntemidir, el ile mekanize veya otomatik olarak uygulanabilir; yüksek dolgu oranı verir; iki tel (twin wire) uygulanarak dolgu oranı yükseltilebilir; yöntem doğru ya da ters kutuplama ile gerçekleştirilir.
Örtülü Elektrod İle Ark Kaynağı
Sınırlı oranda uygulanır; gerilmesiz ya da hafif gerilmeli bağlantılar oluşur; alüminyum ve alaşımlarının kaynağı için ekonomik değerini yitirmiş bir yöntemdir.
Gaz Ergitme (Oksi-asetilen) Kaynağı
Düşük kalitede kaynak metali verir; gerilmesiz bağlantılar oluşur; yöntem, alüminyum ve alüminyum alaşımlarının kaynak uygulamalarında ekonomik değerini oldukça yitirmiş ancak tamir amaçlı kullanılabilen bir yöntem konumuna gelmiştir.
Elektron Işın KaynağıYüksek kaliteli; hızlı ve hassas bir kaynak yöntemidir. Uzay, havacılık ve elektronik ekipman elemanlarının üretiminde kullanılır. Yüksek yatırım maliyeti ve vakum kamarası gereksinimi bulunmaktadır.
Laser Işın KaynağıYüksek kaliteli; hızlı ve hassas kaynak yöntemidir. Uzay, havacılık ve elektronik ekipman elemanlarının üretiminde kullanılır, yüksek yatırım maliyeti gerektirir; ancak vakum kamarası gerektirmez.
Elektrogaz, Elektrocuruf, Tozaltı Kaynağı
Sınırlı uygulaması vardır; otobüslerin kaportayı destekleyen kaburga kesitlerinin kaynağı, gözenek problemi; alüminyum ve alüminyum alaşımlarına uygulanması açısından ekonomik değerini oldukça yitirmiş yöntemlerdir.
Ergitme- Basınç Kaynağı
Manyetik Alanla Ark Alın Kaynağı
Boruların alın birleştirilmesinde kullanılır; yakma alın kaynağından daha az yatırım maliyeti; tam otomatik uygulama yapılabilir.
Elektrik Direnç Kaynağı
Nokta, Kabartı ve Dikiş Kaynağı
İnce sac işlerinde bindirme bağlantılarında; otomotiv, uzay ve havacılık, mutfak eşyaları yapım endüstrilerinde kullanılır; yüksek yatırım maliyeti gerektirir; yüksek verim sağlar.
Kombine Bağlantı (Nokta Kaynağı+ Yapıştırma)
Bindirme bağlantılarında nokta kaynağı ve yapıştırmanın birlikte kullanımı; Otomotiv endüstrisinde kullanılır, çok iyi yorulma mukavemeti verir.
Yüksek Frekans Endüksiyon Kaynağı
Alın birleştirmeleri; saçtan dikişli boru kaynağı; yüksek yatırım maliyeti ve yüksek üretim hızına sahiptir.
62
Yakma Alın KaynağıSac, çubuk ve içi boş kesitli parçaların alın birleştirilmeleri; örneğin, Al-Cu gibi farklı metallerin kaynağı; yüksek yatırım maliyeti; seri üretim miktarları.
Saplama Kaynağı
Kondenser, Kapasitör Deşarjı İle Saplama Kaynağı Ark İle Saplama Kaynağı
En çok saplama yarıçapı 6 mm, örneğin, izolasyon pimleri, tava tutucuları, otomobil kaporta pimleri, elektrik temas elemanları.Saplama çaplan 5 ile 12 mm arasında değişir.
Katı Faz Kaynağı
Sürtünme Kaynağı
Dairesel, kare ya da dikdörtgen kesitli çubukların ve içi boş elemanların alın birleştirmeleri; levha ve haddelenmiş kesitlerin alın alına birleştirme kaynağı farklı metallerin kaynağı; yüksek fiyatlı ekipman gereklidir.
Sürtünen Elemanla Birleştirme Kaynağı (Sürtünme Karıştırma Kaynağı)
Hadde ve döküm alaşımlarından üretilmiş levhaların, profillerin ve boruların tek ya da çift taraflı alın kaynağı, bindirme ve köşe kaynağı, farklı metallerin kaynağı, otomatizasyona yatkınlık, yüksek kaynak bağlantı mukavemeti.
Patlamalı KaynakUlusal ve uluslararası boru hatlarında kullanılan boruların sahada kaynağı; farklı metallerin kaynağı; yüzey kaplama (zırhlama).
Ultrasonik KaynakFolyo, ince ve kalın kesitli sacların bindirme birleştirmeleri; elektrik iletim hatlarındaki Al-Cu birleştirmek]
Soğuk Basınç KaynağıBindirme ve alın birleştirmeleri; örneğin. Al- Cu, Al- Çelik, Al sac ve teller.
Sıcak Basınç Kaynağı Bindirme bağlantıları, eğik kenar hazırlıklı alın birleştirmeleri.
Tablo II.21. Alüminyum ve alaşımlarının birleştirmelerinde kullanılan kaynak yöntemlerinde min. ve
max. parça kalınlıkları [9 ].
Birleştirme Yöntemi Minimum kalınlık(mm) Maksimum Kalınlık (mm)
MIG TIG Oksi-asetilen Örtülü elektrod Direnç nokta Direnç dikiş Elektroslag Ultrasonik Elektron ışın Difüzyon
1,60,50,83,0
Folio0,28
Folio0,5
Folio
Sınırsız 25 25 25 4,75 5 Sınırsız 3 160 3,5
Alüminyum ve alaşımlarında başarılı bir kaynak elde etmek, sağlıklı bir ön hazırlığa
bağlıdır. Bu yüzden kaynağın yapılmasında, daha önceden saptanmış olan düzenlemelere
mutlak uymak zorundayız. Örneğin kaynatılacak parçanın alaşımının muhakkak bilinmesi
gerekir. Ayrıca buna bağlı olarak, kullanılacak ilave metallerin, dekapanların ve gazların
63
iyi tanınması gerekir. Bunların kullanılmasında karşılaşılabilecek olumsuzluklar için,
seçeceğimiz tedbirleri iyi bilmemiz gerekir [9].
II. 8.1. Alüminyum Alaşımlarının Cinsinin Saptanması Kaynatılacak olan ana metallerin alaşım cinsinin bilinmesi gerekir. Üretici firmalar
bu alaşım cinslerini belirlemek zorundadırlar. Bunlara rağmen ana metallerin bileşimi,
kayıtlardan bilinemiyorsa, atölye içinde bazı yöntem ve yardımcı malzemelerden
faydalanarak saptanabilir.
Magnezyum alaşımlarını alüminyumunkilerden ayırt etmek için toz ve ince talaş
halindeki AlMg alaşımını üfleçle ısı tırız, mg alaşımı tozu ışık saçarak yanar, Al alaşımı ise
yanmaz.
Yine dekapan ilave etmeden silisyumu ısıttığımızda, içerdiği silisyumdan ileri gelen
açık parlak lekeler arz eder. Çeşitli alüminyum alaşımlarını ayırt etmek için dağlama
yöntemi en uygunu olmaktadır.
Malzemenin parlak raspalamış bir yerine %20' lik (80 kısım suda erimiş} 20 kısım
soda (sodyum hidroksit) bir soda eriğinden bir kaç damla damlatılır, bu 2 ile 10 dakika
içinde etkisini gösterir ve suyla temizlenir. Bakır içeren alaşımlar bu dağlama yerinde
belirgin bir kararma arz eder, bakırsız bileşimler ise hafif kır (gri) 'den kestane rengine
kadar değişen renk alır, saf alüminyum beyaz, Al-Si kır esmer olur. Al-Mg beyaz rengini
alır. %5 hidroklorik asitte saf alüminyumun renginde bir değişiklik olmaz, Al-Cu'da
kararma kalır, GA1-Zn-Cu'de kararma yer yer açılır, Al-Cu-Ni'de kararma kalır, Al-Si'de
renklenme kalır, Al-Mg'da değişme yok. %30 Nitrik asitte, saf alüminyumda değişme yok,
bakırlı bileşimlerde, Si'li bileşimlerin dışındakilerde kararma kalkar, Si'li bileşimlerde ise
kısmen kalır, Al-Mg-Si'de renklenme kalır, Al-Mg'de değişme olmaz. Dağlamasız
kadmiyum sulfat eriyik (5 gr kadmium sulfat, 10g sofra tuzu, 20 cm3 konsantre hidroklorik
asit, 100 cm3 sudur) ile muamelede, saf alüminyumda atak olmaz, Cu'lu bileşimler grimsi
tortu şeklinde, Si'li bileşimlerde atak yok veya azdır, AI-Mg'da grimsi tortu şeklinde
olmaktadır.
Tüm bu yöntemler fazla önemli olmayan kaynaklı birleştirmelerde kullanılabilir
fakat kaynatılmasında özel tedbirler gerektiren birleştirmelerde bu yöntemleri kullanmak
sağlıklı olarak kabul edilemez. Bu tür önemli ve özel tedbir gerektiren kaynaklı
birleştirmelerde ana metalin alaşımı kesinlikle bilinmelidir [15].
64
II.8.2. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağı İçin İlave Metaller
Alüminyum ve alaşımlarının kaynağında kullanılan kaynak çubukları esas metalle
aynı bileşimde olduğu takdirde kaliteli bir kaynak bileşimi sağlanır. Ancak bunun yanında
bazı istenen özellikler sebebiyle ilave metalin, esas metalden farklı olabilmesi söz
konusudur. Örneğin bir metalin mukavemetinin sürekliliğinin, korozyona dayanıklılığının
artırılması için kullanılan elektrotlar daha önceden laboratuar şartlarında bulunmuş olup ve
bunların kullanılması tavsiye edilebilmektedir. Bu yüzden, kaynatılacak esas metalin
kimyasal bileşimi, mekanik özellikleri göz önünde bulundurularak en uygun elektrot türü
seçimi yapılır. Bazı durumlarda biden fazla tür kaynak elektrodu aynı malzeme için uygun
neticeler verebilir. Çeşitli alüminyum alaşımları için önerilen ilave teller Tablo II.22.'te
verilmiştir [15].
Tablo II.22. Çeşitli metaller için önerilen ilave metaller [9 ].
Önerilen ilave metalKaynaklı halde max. Mukavemet için
Max. Uzama içinAna Metal
EC1100
11001100, 4043
EC, 12601100, 4043
2219300330045005
23195183, 53565554, 5357
5183, 4043, 5356
(2)1100, 40435183, 40435183, 4043
5050505250835086
53565356, 51835183, 53565183, 5365
5183, 40435183, 4043, 356
5183, 53565183, 5356
5154535754545456
5356, 51835554, 53565356, 5554
5556
5183, 5356, 56545356
5554, 53565183, 5356
6061606370057039
4043, 51834043, 5183
50395039
53565356
5183, 53565183, 5356
Tablo II.23 de çeşitli alüminyum alaşımları için önerilen, hem maksimum,
mukavemet, hem de maksimum uzamayı sağlayacak ilave metalleri vermektedir. Burada,
(1) öneriler, “o” kıvamında levha içindir. (2) Bu ana metallerin kaynağının sünekliği ilave
metal tarafından hissedilir ölçüde etkilenmez. Bu ana metallerin uzaması genellikle,
listedeki öbür alaşımlarınkinden azdır. (3) 6061 ve 6063'de maksimum elektriksel
iletkenliği gerektiren kaynaklı birleştirmeler için, 4043 ilave metali kullanılır. Bununla
65
birlikte, hem mukavemet, hem de iletkenlik aynı zamanda arandığında, 5356 ilave metali
kullanılıp, bunun daha düşük iletkenliğini telafi etmek için ilave metal takviyesi artırılır.
Aşağıdaki tabloda bazı metallerin kaynağı için kullanılacak uygun ilave metaller
gösterilmektedir.
Tablo II.23. Bazı alüminyum alaşımları için uygun ilave metaller [ 9].
Kaynak edilen metal
Mukavemet SüneklikTuzlu Su Korozyonu
MukavemetiEn az çatlama
eğilimi
1100 4043 1100 1100 40432219 2319 2319 2319 23196061 5356 5356 4043 40433003 4043 1100 4043 40435052 5356 5654 5554 53565086 5356 5356 5356 53565083 5183 5356 5183 53565454 5356 5554 5554 53565456- 5556 5356 5556 53567005 5039 5356 5039 53567039 5039 5356 5039 5356
İyi bir kaynak metali kalitesi ancak ilave metalin temiz ve yüksek kalitede olması
halinde elde edilir. Telin temiz olmaması halinde büyük ölçüde bulaştırıcı madde kaynak
banyosunda, özellikle MIG kaynağında, dâhil olur. İlave metal telinde bulaşıcı maddeler
çoğu kez bir yağ ya da hidrate oksittir. Kaynağın ısısı bu maddelerden hidrojeni serbest
bırakır, bu da kaynakta gözeneklilik meydana getirir [9]. Tablo II.24’de ilave metallerin
kaynak yöntemleri için uygunluğu verilmiştir.
Tablo II.24. Kaynak ilave metalleri ve bunların kullanımı için çeşitli kurallar .[9 ]
Kaynak Yöntemleri Değerlendirme(1) Önerilen (2) Uygun (3) Uygun Değil
Kaynak Malzemesi
Oksi Asetilen
TİG MİG Örtülü el ile açık ark
DIN 1712 ve 1725’e ana. Met. için kulla.
S-Al 99, 98R 2 1 1 2 Al 99,98 R; Al 99,9S-Al 99,8 1 1 1 1 Al 99,8; Al 99,7;
Al 99,5; E-AlMgSiS-Al 99,5 2 2 2 2 Al 99; Al 99,5; E-
AlMgSiS-Al 99,5 Ti 1 1 1 1 Al 99; Al 99,5S-AlMn 1 1 2 1 AlMn; AlMg1; AlMg2;
AlMg3; AlMgMn;
66
AlMg5’in örtülü el. İle açık ark kay.
S-AlMgMn 1 1 1 1 AlMgMnS-AlMg3 1 1 2 3 AlMg3, AlMgMn,
AlMg2, AlMg1, AlMgSi 0,5; AlMg döküm alaşımları
S-AlMgSi 1 2 2 3 AlMg2Si, AlMg3S-AlMg5 2 1 1 3 AlMg3, AlMg5,
AlMgMn, AlMgSi 0,5; AlMgSil, AlMgZn1, AlMg döküm alaşımları
S-AlSi5 1 1 1 1 AlMgSiO, 5; AlMgSi1, AlZnMg1, AlZnMg3, AlCuMg başlıca alaşım elementi Si ile Al döküm alaşımı ve G- AlCuSi3
S-AlSi12 1 1 2 1 Başlıca alaşım elementi olarak Si ve Al döküm alaşımları özel durumlarda elverişsiz gerilme oran. şekillenir alaşımlar içinde kul.
II.8.3. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağı İçin Kullanılan Elektrodlar
TIG/WIG kaynağında DIN 32558 'e göre saf tungsten ya da "toryum ve zirkonyum"
ile alaşımlandırılmış elektrodlar kullanılır. Tungsten elektrodlar toz halindeki tungstenin
yüksek sıcaklıkta sinterlenmesi ile imal edilir.
Toryum ile alaşımlandırılmış elektrodlarda ise sinterleme işlemi sırasında % 1 – 4
kadar toryum oksit katılır. Bu toryum oksit bütün elektrod kesitine homojen bir şekilde
yayılır. Elektrodların kimyasal yapı ve özellikleri Tablo II.25’de verilmiştir.
Tablo II.25 Elektrodların kimyasal yapı ve renklerinin tanımı.
Kısa İşaretiMalzeme Numarası
Oksit Katkı Miktarı Ağırlığın % si olarak
Tanıtım Rengi
Kullanım Alanı
67
WWT 10WT 20WT 30WT 40WZ 4WZ 8WL 10
2.60052.60222.60262.60302.60362.60502.60622.6010
Hiç yok 0,9 ..... 1,2 Toryum oksit1 ,9 ..... 2 ,1 Toryum oksit2,8 ..... 3,2 Toryum oksit3,8 ..... 4,2 Toryum oksit0,3 ..... 0,5 Zirkonyum oksit0,7 .... .0,9 Zirkonyum oksit0.9 ..... 1 ,2 Lantanyumoksit
YeşilSarı
KırmızıAçık MaviTuruncu KahveBeyazSiyah
Kay
nak
Kes
me
Alaşımlandırılmış tungsten elektrod şu üstünlükleri sağlar:
— İyi bir elektron akışı sağlar.
— Elektrodun ömrü daha uzun olur.
— Alaşımsız tungsten elektroda göre % 25 fazla akım şiddeti ile yüklenebilir.
— Elektrodun elde olmayan sebeple kaynak yeri ile temas etmesi halinde kaynak
banyosunda meydana gelen sıçrama ve buharlaşma saf elektroda göre daha azdır.[16]
Şekil II.43. Akım türü ve akım şiddetine göre elektrod ucunun formu
Elektrodlar imalatçısı firma tarafından çaplarına uygun olarak verilen akım şiddeti ile
yüklenmelidir. Bir tungsten elektrodun uygun akım şiddeti ile yüklenip yüklenmediği
elektrod ucunun şeklinden de anlaşılabilir. Şekil II.43'de elektrod ucunun sıcaklığı, akım
yoğunluğu, akımın cinsi, kutup durumu ve elektrodun çapma bağlı değişiklikler
68
görülmektedir. Elektrodlara; çapları ve yüklenecekleri akım şiddetine göre taşlanarak
Şekil: II.44/a, b' deki gibi form verilebilir.[16]
Şekil II.44./a Elektrod ucuna verilen form.
Şekil II.44/b Elektrod Ucuna Verilen Form-Kalın Elektrodlar
Elektrod ucunun formu da ark ve iş parçasına verilen ısıya tesir ederek kaynak dikiş
formunu etkiler (Şekil II.45). Yağlı ve kirli elektrodlar kaynak dikişinin özelliğini
bozduğundan bu gibi elektrodların temizlenmesi gerekir. Kaynak işlemi bitince argon
gazının akışı hemen kesilmez, bir süre daha akmaya devam ederek, elektrod ucunun
oksitlenmesini önler.
Eğer koruyucu gaz erken kesilir ise elektrod ucu oksitlenerek koyu kahverengini alır.
Standart elektrodların çapları ve boyları mm. olarak aşağıda verilmiştir.
Elektrod çapları: (0,5),(1,0),(1,6),(2,0),(2,4),(3,0),(3,2),(4,0),(5,0),(6,0),(6,4),(8,0).
69
Elektrod boyları: 50, 75, 150, 175 [16]
Şekil II.45. Aynı akım şiddeti ile yapılan kaynakta elektrod ucu formunun dikiş formuna tesiri[16]
II.8.4. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağı İçin Dekapanlar Alüminyum gerek sıvı ve gerekse de katı halde iken, hava ile teması neticesinde,
yüzeyinde gayet ince, takriben bir mikron kalanlığında, sıkı bir alüminyum oksit tabakası
oluşur. Bu oksitin özgül ağırlığı alüminyumdan küçük olduğundan, erimiş kaynak
banyosunun üzerini örter ve kaynak çubuğundan eriyerek düşen damlaların içeri doğru
nüfuziyetini önler. Saf alüminyum 568ºC, alaşımları ise 575 – 650°C'de, alumin ise
2050°C'de erir. Dolayısı ile kaynakça kaynak esnasında alumin eritmeye çalışırken
alüminyum erir ve akar.
Kaynak esnasında oluşan alumin, kaynak metali içinde kalırsa bağlantının
mukavamet ve korozyona olan dayanaklılığını zayıflatır. Bu nedenle kaynak yapılırken bu
oksiti çözen bir dekapana ihtiyaç vardır. Dekapan kaynak, sıcaklığından daha düşük bir
sıcaklıkta eriyerek, oksitle kimyasal olarak birleşir, oksiti çözer ve cüruf oluşturarak
banyonun yüzeyini oksidasyondan korur.
Dekapan çeşitli maden klorür ve florürlerinin bir karışımıdır ve kül şeklindedir.
Bunlar alevin ve ergimiş metalin etkisi ile kaynak banyosundan uzaklaştırılırlar.
Dekapanların bazıları çok kullanışlıdır. Toz şeklinde olanlara alkol veya su ile
karıştırılarak lapa yapılır, oldukça pratiktirler. Karıştırma işlemi bir cam veya seramik
kapta veya bir alüminyum veya paslanmaz çelik kapta yapılabilir. Çelik kaplar, bakır veya
pirinç kaynak tozunu kirletir bu nedenle kullanılmazlar.
Saf alüminyum kaynağında sadece kaynak çubuğu lapa ile örtülebilir. Alüminyum
alaşımlarının kaynağında ise kaynak yüzeyleri de lapa ile örtülmelidir. Alüminyumun
70
döküm kaynağında kaynak çubuğu ısıtılarak kuru kaynak tozuna batırılır böylece çubuğa
toz yapışır.
Toz ısıtılarak esas metale yavaşça uygulanır. Bu aşırı neme karşı bir çeşit sigortadır.
Bu da ark sıçramasını, kaynak dikişinde boşlukların olmasını önler.
Alüminyum kaynağında bazı kaynakçılar korumalı metal ark kaynağı için toz örtülü
elektrotları tercih ederler. Bu tip elektrotlar kullanıldığı zaman esas metale toz uygulamak
gerekmez. Eğer parçaya toz uygulanıyorsa düzgün bir dikiş elde edilir. Toz ve kaynak
arasındaki periyot 45 dakikayı geçmemelidir [17].
II.8.5. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağı İçin Koruyucu Gazlar
Alüminyum ve alaşımlarının ergime sıcaklığı 550 – 600°C arasında olmasına rağmen
ısıl iletkenliğinin çok yüksek olması nedeniyle gerekli ısı girdisi eş kalınlıktaki çeliğe göre
daha fazladır.
Alüminyumun hava ile temas etmesi sonucu üzerinde bir alüminyumoksit tabakası
oluşur. Bu tabakanın ergime derecesi 2050 C'dir. Bu tabaka alüminyumun kaynağını
zorlaştırır; bu nedenle söz konusu tabaka uzaklaştırılmadan kaynak yapmak mümkün
değildir. Alüminyum ve alaşımlarının kaynağında malzeme kalınlığı göze alınmaksızın
daima sprey ark ile çalışmak tercih edilir, ince parçaların kaynağında ise darbeli geçiş
tercih edilmelidir.
Alüminyumun oksijene karşı duyarlılığı nedeniyle, koruyucu gaz olarak sadece soy
gazlar kullanılır. Saf Argon her türlü alüminyum alaşımlarının kaynağında kullanılabilir.
Ancak bu gaz ile bazı uygulamalarda yeterli ölçüde yüksek plazma sıcaklığı elde
edilememektedir. Bu durum Alüminyum ve alaşımlarının göreceli olarak yüksek ısı
iletkenliği ile birleşince, kaynakta istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Düşük
dayanımlı dikiş, düşük nüfuziyet ve gözeneklilik en sık karşılaşılan sorunlardır.
Bu sorunlar, Argon-Helyum karışımlarının kullanımıyla giderilmiştir. Bu gaz
karışımları ile elde edilen yüksek ark plazma sıcaklıkları sayesinde, daha derin ve geniş bir
nüfuziyet elde edilebilmektedir. (Şekil.II.46)
71
Şekil II.46. Argon ve Ar-He karışımlarının nüfuziyet yönünden karşılaştırılmaları.
Daha kararlı ve yüksek sıcaklığa sahip ark oluşturma özelliği ile bu karışım, Argona
oranla %85 daha yüksek kaynak hızı eldesini mümkün kılmaktadır. Bu tür karışımlar, arkın
geniş bir akım – gerilim aralığında kararlı olmasını sağlar. Bu sayede şebekedeki gerilim
değişiklikleri, torç-iş parçası arasındaki mesafenin artma – azalması gibi durumların
olumsuz etkileri en aza indirilir [18] (Şekil II.47).
Akım (A)
Şekil II.47. Argon ve % Ar- %He karışımlarının çalışma alanlarının karşılaştırılması.
Tek taraftan kaynak edilen dikişlerde genellikle, kökün arka yüzünün ve sınırlı bir
esas metal alanının koruyucu gaz ile atmosferden korunması gerekir. Kök aralığı verilerek
kaynak edilen bağlantılarda, arka yüzden bir bakır kızak kullanılması genellikle yeterli
olur. Ancak alüminyum ve bakırın kaynağında paslanmaz çelik kullanılması daha
uygundur. İnce saçlarda ve içeriden temizlenemeyen boru hatlarında arka yüzden ilave
koruyucu gaz verilmesi gerekir. Bunun için boru dikişin her iki tarafından kapatılır ve
72
koruyucu gaz verilir. Saclarda aynı işlem için kendi gözenekleri yoluyla yeterli ve
türbülansız bir koruyucu gaz miktarı sağlayan, bir sinter metal bloğun kullanılması daha
uygundur. Koruyucu gaz olarak genellikle argon kullanılır. Şekillendirici gaz olarak
örneğin Azot / Hidrojen karışımı da kullanılmaktadır. Arka yüzden verilen koruyucu gaz,
kökün gaz çıkışının bozulmasını ve oksitlenmesini önler. Soğutma etkisiyle eriyiğin fazla
sarkmasını da sınırlar ve dikiş alt yüzeyinin uygun bir şekil almasını sağlar [19] (Şekil
II.48.).
Şekil II.48 Alüminyum kaynağı için kullanılan altlıklar
II.8.6. Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynak Kabiliyeti Alüminyum ve alaşımlarının kaynak kabiliyetine girmeden önce, alüminyumun
neden alaşımlandırıldığı konusuna kısaca değinmemiz gerekir. Çünkü alüminyumun,
alaşımlandırılmasıyla birlikte yapısında çok önemli gelişmeler olabilmektedir. Bu yüzden
alüminyumun alaşımlandırılmasıyla kazanılan bu özelliklerin, kaynaklı birleştirmeler
sonucunda kaybedilmemesi gerekir. Bu da ancak alüminyum ve alaşımlarının kaynak
kabiliyetinin, iyi bir şekilde araştırılmasıyla ve uygun çözümlerin uygulanmasıyla mümkün
olur.
Saf alüminyum, düşük mukavemet özelliklerinden dolayı düşük kopma dayanımı ve
akma sınırı nedeniyle yüksek dayanım aranan yerlerde kullanılmaz. Bu yüzden bu
özelliklerin çeşitli alaşımlar vasıtasıyla iyileştirilmesi gerekir. Alüminyuma katılan alaşım
elementleri, alüminyumun mekanik özelliklerini (kopma, akma, tokluk vb.) ve özellikle
mukavemet değerlerini artırır. Fakat alüminyuma katılan bu alaşım elementleri,
alüminyumun şekil değiştirme kabiliyetini ve korozyon dayanımını etkilemeden,
mukavemet özelliklerini geliştirmesi istenir. Alüminyuma katılan başlıca alaşım
elementleri, magnezyum, bakır, silisyum, manganez, çinko ve bazı hallerde kalay, nikel ve
73
titanyumdur. Alüminyum ve alaşımları, üretim şekillerine göre dövme ve dökme
alüminyum alaşımları olarak iki ana gruba ayrılırlar.
Dövme alüminyum alaşımları grubuna giren, alüminyum alaşımları, genellikle
evvela sürekli döküm yöntemi ile blok halinde elde edildikten sonra, homojenleştirme
tavına tabi tutulurlar ve sonra haddeleme veya ekstrüzyon ile şekillendirilirler. Günümüz
endüstrisinde en çok kullanılan alüminyum ve alaşımları grubuna girerler.
Döküm alüminyum alaşımlarının büyük bir çoğunluğu silisyum içerir: %11,7 si
içeren alaşım ötektik bileşimde olduğundan çok üstün döküm özelliklerine sahiptir. Bu
alaşımlarında ihtiyaç duyulduğu yerlerde faydalı olduğu gerçektir. Korozyona karşı
dirençli ve kaynak kabiliyeti oldukça iyidir.
Alüminyum alaşımlarının özelliklerine kısaca değindikten sonra, şimdi alüminyum
ve alaşımlarının kaynak kabiliyeti hakkında çeşitli bilgiler sunalım.
Alüminyum ve alaşımlarının kaynağında, bu metalin kendine has özelliklerinden
dolayı, kaynak sırasında çeşitli güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bu yüzden alüminyum ve
alaşımlarının kaynatılması sırasında, bazı özel önlemlerin alınması gerekir. Eğer
karşılaşacağımız güçlüklere neden olan özellikler ve faktörler iyi bir şekilde bilinirse,
alüminyum ve alaşımlarının kaynağında kaliteli bir birleşme sağlanabilir. Alüminyum ve
alaşımlarının kaynak kabiliyetini etkileyen faktörler ve önleme çareleri:
1) Alüminyumun oksijene karşı ilgisi çok fazladır; hava ile teması neticesinde, çok
kısa bir zaman içinde, alüminyumun yüzeyinde yaklaşık 1–3 mikron kalınlığında,
gri renkli, sıkı, dayanıklı ve yüksek ergime (2050ºC) noktalı bir oksit (Al2O3) filmi
oluşur. Bu oksit filmi alüminyum ve alaşımlarının kaynağını aşırı bir derecede
zorlaştırır. Çünkü alüminyumun ergime derecesi 650ºC civarındadır, oysaki yüzeyi
kaplayan bu oksit filmi 2050ºC civarında ergir. Bu yüzden kaynak sırasında
ergimeyen bu tabaka kaynak dikişinin içine nüfus edebilir. Bu da kaynaklı
birleştirmenin mukavemetini önemli derecede olumsuz bir şekilde etkiler. Bu
yüzden bu oksit filminin kaynaktan önce, çeşitli yöntemlerle kaldırılması gerekir.
Bu işlem için piyasada özel olarak üretilen dekapanlar kullanılabilir.
2) Alüminyum ve alaşımları yüksek ısı iletim kat sayıları nedeniyle ısıyı çeliğe göre
3–5 defa daha hızlı iletirler. Bu nedenle bu malzemelerin kaynağında soğuk
bölgelere doğru süratli ısı kaçışını dengelemek amacıyla parça kaynaktan önce en
az 200ºC de tavlanarak ısıya doyurulmalıdır ve sürekli kaynak yapılarak bu sıcaklık
muhafaza edilmelidir.
74
3) Yüksek Si' lu (%12–13) dökme alüminyum alaşımları hariç, alüminyum ve
alaşımlarında ısıl genleşme katsayısının yüksek oluşu ve sıvı fazdan katı faza
geçişte %6,6 oranında hacimsel bir büzülme göstermesi, bu malzemelerin
kaynağında büyük kendini çekme ve çarpılma (distorsiyon) problemlerine, iç
gerilmelere bağlı çatlamalara yol açar.
Alüminyum ve alaşımlarının kaynağında, yüksek ısıl genleşme katsayısı ve büzülme
oranı etkisinden ileri gelebilecek distrosiyon ve çatlamaları önlemek üzere kaynak yerine
verilecek ısı miktarının sınırlandırılması gerekir. Sınırlı kaynak ısısı girdisi ile kaynak paso
sayısının azaltılması, ince malzemelerde (1,5-3 mm) V-kaynak ağzı yerine "I" kaynak
ağzının tercih edilmesi, 1,5 mm den kalın parçalarda en çok 200ºC lik ön tavlama
uygulanması, kaynak hızının arttırılması, MIG ve TIG yöntemlerinin kullanılması,
mümkün ise uygun bağlama tertibatları kullanılarak punta kaynaklarından kaçınılması ile
sağlanır.
Kalın malzemelerde, paslanmaz çelik, bakır, seramik gibi malzemelerden geçici
altlık veya ana malzemeye uygun bileşimde malzemeden kalıcı altlık, kullanılarak (sadece
MIG kaynağında ve 3 mm den kalın parçalarda) hızlı kaynak yapmak mümkündür, aynı
zamanda tam bir nüfuziyet de elde edilir.
4) Alüminyum ve alaşımları yüksek sıcaklığa ısıtıldığında alaşımları çelik ve bakır
gibi ergime noktasına kadar tav rengi göstermediğinden kaynakçı renk değişimi
beklememelidir. Ark kaynağı yöntemlerinde problem oluşturmayan bu özellik,
oksi-asetilen kaynağında sorun olabilir. Alüminyum ve alaşımlarının kaynağında
kaynakçı önceden kullandığı dekapanın sulanmasını (ergiyen dekapan yüzeye
yayılıp görevine başlamasını), sonra malzemenin ergimesini gözlemelidir.
Kaynakçı için işleme başlama anı dekapanın sulanmasıdır, zaten adından malzeme
de ergime noktasına ulaşır. Geç kalındığı takdirde dekapan işlevini yitirir, kaynak
hazırlığının tekrarlanması zorunluluğu ortaya çıkar.
5) Alüminyum ergidiği zaman, ortamdaki atomik hidrojeni, kolaylıkla absorbe eder.
Kaynak olayında atomik hidrojen, yağdan ve gresten iyi temizlenmemiş veya nemli
ana veya ilave metaldir. Bu şekilde ark ortamına giren H2 gazı atomik hidrojen (H)
haline geçer ve kaynak banyosu katılaşmaya başladığında ise hidrojen yayımı
başlar. Fakat banyonun çok hızlı katılaşması sonucu yayımlanan gaz gözenek
halinde kaynak dikişinde sıkışıp kalır. Kaynakta temizlik ve nem giderme
işlemlerine gereken önem verildiğinde bu problem geniş ölçüde halledilmiş olur.
75
6) Alüminyum ve alaşımlarının kaynağında en önemli noktalardan biri de ana
malzemeye uygun kaynak ilave metali seçmektir. Her ne kadar ince cidarların oksi-
asetilen ve TIG kaynağına ilave metal kullanmak gerekmiyorsa da kalın kesitlerin
birleştirilmesinde ve köşe kaynaklarında ilave metal gerekir.
Kaynakda kullanılacak ilave metalin kimyasal bileşiminin kaynak yapılacak ana
malzeme ile aynı olması birinci koşul olarak aranır. Fakat alüminyum alaşımları
yelpazesinin oldukça geniş olduğu göz önüne alındığında ilave metal üreticilerinin her
alüminyum alaşımı için özel bir kaynak ilave metali geliştirmelerinin bu yöndeki
çabalarına rağmen mümkün olmadığı malumdur. Bu durumda ilave metalin, ana metal ile
birleştiğinde (kaynak metali olarak), parçanın maruz kalacağı korozyon koşullarında
korozyon direncinin devam etmesi, çekme dayanımı, akma noktası, uzama değeri ve sertlik
– darbe dayanımının bozulmaması, sıcak çatlamaya karşı hassaslaşmaması seçimde rol
oynayan ana kriterlerdir. Ana metale uygun ilave metal seçimi için bu kriterlerin ışığı
altında hazırlanmış tablolardan faydalanabiliriz.
7) Yüzey Temizliği Kaynak yapılacak parçanın ve kullanılacak ilave metal çubukların
yüzeylerin, oksit filmi haricinde boya, yağ, gres, kir gibi kirletici maddelerden de
temizlenmesi gerekir.
Temizleme işleminde orta dereceli bazik çözeltiler alkol aseton gibi kuvvetli fakat
kaynak esnasında zehirli gaz vermeyen çözücüler kullanmalıdır. Temizlik işlemine dikkat
edilmediği takdirde, kaynak dikişinde gözenekler meydana gelir.
8) Alüminyum ve alaşımlarının kaynaklı birleştirmelerinde en önemli problemlerden
biri de sıcak çatlaklardır. Sıcak çatlaklar genellikle solidüs (katılaşma) çizgisinin,
üzerinde ve katılaşma aralığında meydana gelir. Bu yüzden özellikle kullanılacak
olan ilave metaller, katılaşma aralığı dar olan alaşımlardan seçilmelidir.
Alüminyumun kaynağında ilave alaşımının seçimi, dikiş çatlamasını yok etmede
önemli bir etken olmaktadır. Çatlama genellikle, ana metalden daha yüksek alaşımlı ilave
metal kullanmakla asgariye indirilebilir. Örneğin 6061 alaşımı, 6061 ilave metalle kaynak
edildiğinde çatlamaya, son derece duyarlı olur; ama %55'i içeren 4043 ilave metalle
kolayca kaynak edilir. 4043'ün avantajı, üzerinde kullanıldığı aynı ana metallerden daha
aşağı sıcaklıklarda ergiyip katılaşmasıdır. Bu nedenle ana metal bir miktar soğuduktan
sonra plastik halde kalır ve çatlamayı gerektiren büzülme gerilmeleri, ilave metalin
plastikliği sayesinde hafifletilir. Başka koşullar altında 5356, 5183 veya 5556 gibi yüksek
magnezyumlu ilave metal, dikiş mukavemetini artırıp çatlama hassasiyetini azaltır. 4043
ilave metal, kendisinden daha yüksek magnezyum alaşımlı 5086, 5083 veya 5456
76
alaşımları üzerinde kullanılmayacaktır şöyle ki aşırı Mg-Si ötektikleri kaynak metali
içyapısının sünekliğini azaltıp çatlama hassasiyetini artırır.
Kaynaklı Al parçalarda sıcak çatlağı denetim altında tutmak için kaynak metali
bileşimlerinin (ilave metal ve karışmanın ürünü), çatlamaya hassas türden olmasından
kaçınılacaktır. Birleştirme yerinin geometrisi, kaynak metali bileşimi ve kaynak
teknikleriyle birleşerek, elementlerin karışımını bir kritik bileşim alanı içine düşürecek
olursa ciddi çatlama meydana gelir. Kaynak metali bileşimi bu kritik alanın altında veya
üstünde olursa çatlama sorunları azalır. Silisyum için bu kritik alan yaklaşık %0.5 ile
1.2'dir. Örneğin 4043 ilave metal 1100 ana metaliyle %80 karışacak olursa (bir küt alın
kaynağında olduğu gibi), oluşan silisyum oranı çatlamaya hassas alanın içine düşer.
Kaynakta meydana gelen sıcak çatlak miktarını etkileyen diğer nedenler arasında
alaşımın katılaşma sıcaklık aralığı, genleşme katsayısı, ısı gradyanı geri kalan sıvı
hacminin katılaşmış malzeme hacmine oranı sayılabilir. Sıcak çatlama birkaç yolla
azaltılabilir.
a) Daha yüksek kaynak hızı uygulamak. Kaynak hızı arttıkça, kaynak bölgesine ısı
girişi azalır. Böylece de sıcak metalle oda sıcaklığında olan metal arasındaki
sıcaklık farkından oluşan gerilmeler daha az şiddetli olur.
Zira yüksek kaynak hızlarında, herhangi bir anda sıcak çatlak aşamasında bulunan
dikiş boyu kısalır ve katılaşmış bulunan metal sıcak çatlama eğiliminde olan metali
zorlayacak olan yükün bir kısmını alır. Bu aynı etki, sıcak çatlak eğiliminde olmayan
alüminyum alaşımlarının kaynağında da faydalı olmaktadır. Bunlara ek olarak da, daha
yüksek kaynak hızlarında oluşan daha hızlı soğuma temposu, daha ince bir dendritik
yapıya götürür, bu da çatlamaya daha az eğilimli olur.
b) Ön ısıtma uygulamak. Sıcaklık gradyanını azaltarak ve daha hızlı kaynağa olanak
sağlayarak kaynak bölgesinde katılaşma sırasında oluşan gerilmeleri azaltan ön
ısıtma, sadece tespit edilmemiş birleştirmelerde kullanılır. Aşırı ön ısıtma,
malzemenin daha önceden tavlanmış koşula getirilmiş olması dışında, ana alaşımın
mekanik özelliklerini düşürür. Bu, özellikle 6061 gibi ısıl işlem kabul eden
alaşımlar için doğrudur.
c) Birleşme yeri tasarımını değiştirmek. Bir alüminyum alaşımının kimyasal bileşimi
onun sıcak çatlamaya eğilimini etkiler. Kaynak metalinin kimyasal bileşimi, ana
metalle ilave metal karışmasının ürünü olup bu karışım sıcak çatlamaya yüksek
derecede yatkın olabilir. Bu yatkınlığı azaltmak için, birleşme yerinin tasarımı
77
(dizaynı) nihai kaynak metalinde ana alaşım miktarını artıracak ya da azaltacak
şekilde değiştirilebilir.
Bu arada kaynak yöntemleri ve bu yöntemlerde kullanılan teknik kurallar da, kaynak
kalitesini önemli ölçüde ve alaşımlarının kaynağında en çok, ince levhalarda TIG, kalın
levhalarda ise MIG kaynak yöntemleri kullanılır. Çünkü kaynaklı birleştirmelerde en iyi
sonucu veren yöntemlerdendirler. Bu kaynak yöntemlerinde, kaynak dikişlerinin görünüşü
iyi olup, aynı zamanda yeterince temizdir [ 15].
MIG ve TIG kaynak yöntemleriyle, en iyi kaynak kabiliyetini gösteren alaşımlar
şunlardır;
— Kolaylıkla kaynak edilebilen alüminyum ve alaşımları
Şekillendirilebilir alaşımlar:
Saf alüminyum, 1060,1100
2219
3003, 3004
5005, 5050, 5052, 5083, 5086, 5154, 5254, 5456, 5652
6061, 6063, 6101, 6151
7005,7039
— Çoğu uygulamalarda kaynatılabilen alüminyum ve alaşımları: (Bazı uygulamalarda özel
tedbirler gerekir)
Şekillendirilebilir alaşımlar:
2014, 4032
Döküm alaşımları:
108,A108
214, A214, B214, F214
319, 333, 355, C355, 356
A612, C612, D612
Sınırlı olarak kaynatılabilen alüminyum ve alaşımları: (özel teknikler gerekir)
Şekillendirilebilir alaşım:
2024
Döküm alaşımları:
138,195,B195
— Kaynağı tavsiye edilmeyen alüminyum ve alaşımları:
Şekillenebilir alaşımlar:
7075, 7079, 7178
78
Döküm alaşımları:
122, 142, 220
Şekillendirilebilir alaşımlar arasında gaz korumalı ark süreçleriyle en büyük
kolaylıkla kaynak edilebilenler, işlem kabul etmez lxxx, 3xxx ve 5xxx serileridir. 6xxx
serilerindeki ısıl işlem kabul etmeyenler de kolayca kaynak edilebilirler. 4xxx ile yüksek
mukavemeti serilerinin ve ısıl işlem kabul eden 2xxx serilerinin alaşımları da arkla kaynak
edilebilirlerse de özel tekniklerin uygulanması gerekebilir ve biraz alçak süneklik elde
edilebilir.
Yüksek mukavemetli ısıl işlem kabul eden 7xxx serilerinden 7075, 7079 ve 7078
alaşımları kaynak edilebilir ama bunların ITAB'ları gevrek olur; dolayısıyla de bunlara
kaynak vurulması tavsiye edilmez. Buna karşılık 7005 ve 7039 alaşımları kaynak için özel
olarak geliştirilmiş olup bunların kaynak kabiliyetleri iyidir. 7005 ile 7039 alaşımları,
kaynakların yüksek mukavemetli olmalarının gerekli olduğu büyük konstrüksiyonlar için
özellikle ilginçtir. Şöyle ki dikişler, kaynaktan 30 ile 90 gün sonra ısıl işlem görmüş ana
metal mukavemetinin (kaynak ilave metalinin kimyasal bileşimine göre) %70 ila 90'ına
doğal olarak yaşlandırılacaklardır.
Ayrıca kaynaklı halde ısıl işlem kabul eden orta ve yüksek mukavemetli alüminyum
alaşımlarının birleştirme niteliklerinin azalmasının nedeni, ana metalden başka, dört farklı
bölgenin mevcut olması olup bunların etkilerini yok etmek zordur. (Şekil II.49) Bölge 1 ve
daha büyük ölçüde bölge 3, ısıl işleme cevap vereceklerdir; bununla birlikte fazla ısıtma
etkisi Bölge 2' de kalacaktır. 6xxx ve 7xxx Serileri alaşımları kaynak edildiklerinde, sıcak
çatlama olabilir. (özenle denetlenmiş kaynak süreçleri bunu asgariye indirebilir veya
tamamen ortadan kaldırabilir.)
Şekil II.49 Kaynaklı birleştirmelerde, kaynak sonunda oluşan bölgeler.
Tüm bunlarla birlikte, alüminyum ve alaşımlarının kaynağında atmosfer şartlarının
da etkileri büyüktür. Örneğin imalatçılar yılın belli zamanlarında farklı kaynak
problemleriyle karşılaşabilmektedirler. Aşırı nem (H20) olan bir ortamda kaynak dikişine
hidrojenin girmesi kolaylaşır. Buda kaynaklı birleştirmenin mukavemetinin aşırı olarak
düşmesine sebep olur. Bu yüzden kaynaklı birleştirmelerin dış ortamdan etkilenmemeleri
için çeşitli tedbirler almak zorundayız. Bunlar:
79
— Esas metalin depoda saklanmasında, alüminyum levhaların yüzeylerinin suyla temasını
önlemeliyiz, plakaları mümkün olduğu kadar kuru ortamda tutmalıyız. Plakalar üzerinde
herhangi bir yoğuşma görüldüğünde çabucak temizlemeliyiz, plakalar arasına ince
elemanlar konarak, plakalar birbirinden ayrılıp aralarından hava geçişi sağlamalıyız.
— İlave metaller ise, saklandıkları ambalajlardan ihtiyaç kadar çıkartılmalı, kalan paket
tekrar korumaya alınmalı. Elektrotlar daha soğuk bir ortamdan kullanım bölgesine alındığı
takdirde 24 saat sonra orijinal paketinden çıkarılmalıdır.
— Ayrıca kaynak hattında temizleme, daldırma tankları bölümlerin bulunması nispi nemin
artmasına neden olur. Bu bölgelerde yeterli havalandırma sistemi kurularak nispi nemin
yükselmesi önlenmelidir.
Sonuç olarak, alüminyum ve alaşımlarının kaynağında iyi bir kaynak kabiliyetinin
sağlanması, kaynak edilen malzemenin alaşım grubunun ve özelliklerinin iyi seçilmesi, iyi
birer temizlenme işleminin uygulanması, uygun bir dizaynın yapılması, yerinde bir kaynak
sırasının takip edilmesi, elverişli bir kaynak yönetiminin ve tekniğinin seçilmesi ile
sağlanabilir. Aksi takdirde kaynak bağlantısından istenen özellikler elde edilemeyebilir [
9].
II.8.7.Alüminyum Ve Alaşımlarının Kaynağında Mukavemet Özelliklerini Etkileyen Faktörler
Alüminyum ve alüminyum alaşımlarının kaynağında ve kaynak sonrasında birçok
problemle karşılaşılır. Bu problemler:
Gaz gözenekleri,
Oksit kalıntıları ve oksit tabakası,
Sıcak çatlak veya sıcak yırtılma,
Kaynak metali ve IEB’ de mukavemet düşmesi,
Ergime eksikliği,
Korozyon direncinde azalma,
Elektrik direncinde azalma.
Özellikle, bu problemlerden ilk dördü olan; gözenek, oksit tabakası, sıcak çatlama ve
mukavemet azalması ile bunların önlenme yolları aşağıda anlatılmaktadır. Gözenek,
kaynak metalinde çözünen gaz nedeniyle oluşur ve katılaşma sırasında kaynak metalinde
hapsolarak kalan gaz boşlukları oldukça önemli bir problemdir; bunların bulunması kesitin
azalmasına, mekanik değerlerinin düşmesine ve zorlanmalar sırasında çentik etkisi
yaratarak bağlantının kırılmasına neden olur. Gözenekler, mikro gözenek biçiminde
80
oluşabildiği gibi 3- 4 mm çaplarında balıkgözü olarak tanımlanan boyutlar da
olabilmektedir. Burada, ergimiş alüminyumda yüksek miktarda çözünebilirliğe ancak katı
durumda çok düşük çözünebilirliğe sahip olan hidrojen etkilidir (Şekil 8). Çünkü katılaşma
o kadar hızlı olmaktadır ki hidrojen, katı çözelti içinde; gaz halinde hapsolarak
kalmaktadır. Bu açıdan alüminyumun kaynağında, gözeneksiz kaynak dikişleri oluşturmak
çok zordur. Kaynak teli kullanılmayan kaynak yöntemlerinde gözenek oluşma eğilimi
oldukça düşüktür; ancak, ek kaynak metali kullanıldığında telden gelen kirlilikler dolayısı
ile gözenek oluşma eğilimi artar. TIG kaynak yönteminde, MIG kaynak yöntemine göre,
telin hidrojen oluşturan kirliliğine bağlı olarak daha düşük gözeneklilik oluşur. Kaynak
akımının artırılması veya ilerleme hızının azaltılması, ark geriliminin yükseltilmesi gibi
kaynak parametreleri ile oynanarak hidrojen nedenli gözeneklilik önlenebilir. Alaşım
elementi içeriği de gözenek oluşmamasında yararlı bir etki sağlayabilir. Özellikle
magnezyumun bu problemi azaltıcı etkisi olduğu varsayılmaktadır. Örtülü elektrod ve
tozaltı kaynak yöntemlerinde örtü ve tozdan gelebilecek nem, gözenek oluşumu üzerinde
başlıca etkiye sahiptir. Bu açıdan, kullanılmadan önce alüminyum ve alüminyum alaşımları
için geliştirilmiş örtülü elektrod ve tozların kurutulmaları gerekir. Gazaltı kaynak
yöntemlerinde kullanılan koruyucu gazın da oldukça saf olması ve gaz hortumlarının su
emmez türden olması gözenekliliği önlemede etkilidir. Çünkü son araştırmalar göstermiştir
ki özellikle su soğutmalı torçlar kullanılması durumunda su hortumlarından koruyucu gaz
hortumlarına su geçişi olabileceğini; bu açıdan torç bağlantı paketi içinde kullanılan gaz
hortumlarının malzemelerinin su emme özelikleri düşük olan plastiklerden yapılması
gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
Kaynaktan önce oksit tabakasının temizlenmesi gereksinimi, gözenek oluşum
tehlikesini azaltmak içindir. Bu tabakanın, kaynak sırasında kırılarak dağıtılmasının bir
gereksinimi de eksik ergime ve oksit tutulmasından sakınmaktır. Daha önceden de
bahsedildiği üzere, yüzeydeki oksit tabakası nem alma özeliğine sahiptir ve nem içinde
bulunan hidrojen kaynak metaline geçebilmektedir. Oksit tabakasının çeşitli yöntemlerle
temizlenmesi gereklidir. Bu amaçla, mekanik bir temizleme ya da çözücülerle kimyasal
temizleme yapılabilmektedir. Kaynak bölgesindeki oksitin yanı sıra, yağ, gres veya diğer
kirliliklerin yüzeyden özellikle kaynak ağızlarından uzaklaştırılması gerekir. Kaynak
bölgesindeki oksit tabakası, daha önce çelik malzeme üzerinde kullanılmamış olan uygun
taşlarla taşlanarak temizlenmesinin yanı sıra paslanmaz çelik fırçalarla temizlenir. Ağız
bölgesinde oksitin yeniden oluşmasına izin verilmeden temizlik işlemi yapıldıktan en fazla
8 saat içinde kaynak işleminin tamamlanması gereklidir aksi takdirde yeniden oluşacak
81
olan oksit tabakası kaynak kalitesini olumsuz etkiler. Örneğin köşe kaynağında oksit
tutulmasının bağlantının mukavemeti üzerinde zayıflatıcı etkisi görülmektedir. Bu açıdan,
kaynak öncesinde, oksit tabakasının çok iyi temizlenmesi ve temizleme ürünlerinin kaynak
ağız bölgesinden uzaklaştırılması gereklidir. Bu problem kaynak makinesi üreticileri
tarafından bilindiğinden günümüzde, alüminyumun kaynağı için geliştirilmiş oksit kırma
özeliğine sahip değişken kutuplamalı, alternatif akım ya da doğru akım kaynak makineleri
da üretilmektedir.
Sıcak çatlama problemi, saf metallerde görülmeyen ancak alaşımlarda görülen bir
kaynak problemidir ve yalnızca alüminyum alaşımlarında değil aynı zamanda çelikler,
nikel ve bakır alaşımlarında da ortaya çıkar. Kaynak metalinde katılaşma sırasında soğuk
ağız cidarlarından başlayan ve metal orta eksenine doğru uzayan iğnemsi tanelerin, alaşım
içindeki katılaşma sıcaklığı daha yüksek olan katışkıları ortaya doğru sürmesi ve bu
bölgede katışkıca zengin segregasyon bölgeleri ortaya çıkararak; bu bölgelerin soğuma
sırasında oluşan gerilmelerden dolayı çatlamaya hassas duruma gelmesi sonucunda sıcak
çatlaklar oluşur. Alüminyum ve alüminyum alaşımları durumunda özellikle ek kaynak
metali bileşimi ile oynanarak ve de kaynak ağzı aralıkları değiştirilerek bu sorunun önüne
geçilmeye çalışılır.
Kaynağa bağlı mukavemet azalması, alüminyum ve alüminyum alaşımlarının kaynak
metallerinde ve IEB'lerinde ortaya çıkan bir durumdur. Bilindiği üzere ergitme kaynak
yöntemlerinde, kaynak metali, esas metal ve ek kaynak metalinin karışımından oluşmuş bir
döküm yapısındadır. Kaynak metalinin özelikleri, ek kaynak metalinin tane boyutu, kalitesi
ve bileşimine bağlı olarak değişir. Hızlı soğuma, çok ince tane yapıları verirken yavaş
soğuma, daha iyi mekanik özelikler kazandırır. Küçük boyutlu kaynak dikişleri, büyük
boyutlu kaynak dikişlerinden daha iyi özeliklere ve daha yüksek sıcak çatlama direncine
sahiptir.
Kaynak metali mukavemet özeliklerini düzeltebilmek için uygun kaynak metalinin
seçimi ve katı çözelti mukavemetlendirmesi; yüksek kaynak metali mukavemeti sağlamada
başlıca etkenlerdir. Bu açıdan, esas metalin mukavemetlendirme özelikleri ve uygun ek
kaynak metali seçiminde titiz davranmak gerekmektedir. Örneğin; 6061 alüminyum
alaşımında alternatif akım TIG kaynağı gerçekleştirilmesinde, 4043 alaşım tel
kullanıldığında ve kaynaktan sonra kaynaklı parçalara yaşlandırma işlemi uygulandığında,
maksimum çekme mukavemetlerinin 300 N/mm2 olduğu; aynı alaşımın 4043 teli ile çok
pasolu MIG kaynağında ise maksimum çekme mukavemetinin 230 N/mm2 olduğu
görülmüştür. 4043 teli yerine sadece % 0.2 Mg içeren 4643 teli kullanıldığında
82
yaşlandırma ısıl işlemi sonrasında MIG kaynaklı bağlantının da çekme mukavemetinin
alternatif akım TIG kaynağı ile yapılmış olan ile aynı seviyeye çıktığı görülmüştür. Bu da
alüminyum alaşımlarının kaynağı sırasında doğru ek kaynak metali seçiminin çok önemli
olduğunun en önemli örneğidir.
Alüminyum ve alüminyum alaşımları; daha önceden de belirtildiği gibi ya mekanik
olarak (soğuk şekillendirme) ya da çökelme sertleştirmesi (yaşlandırma) uygulanarak
mukavemet özelikleri artırılan alaşımlardır. Bu özelikler, döküm durumunda veya
tavlanma durumunda ortadan kalkarak mukavemetin azalmasına neden olur. Soğuk
şekillendirilmiş alaşımlarda IEB'deki yeniden kristalleşmeye bağlı olarak mukavemet
azalması ile karşılaşılır. Yeniden kristalleşme sıcaklığı, IEB'de 200°C ile 300°C
arasındadır. Ve bu nedenden dolayı da tavlanan IEB yapısında da mukavemet azalır. Bu
durum TIG kaynaklı 5xxx serisindeki bir alaşım için Şekil II.50'de gösterilmiştir.
Şekil II.50. Soğuk biçimlendirilmiş alaşımda mukavemet üzerine kaynağın etkisi.
Benzer durum, ısıl işlem yapılabilir alaşımlarda da görülmektedir ve hatta soğuk
şekillendirilerek sertleştirilmiş alaşımlardan daha karmaşık bir durumdadır.
Örneğin; 2xxx serisi alaşımlarda, çökeltilerin yeniden çözünmesi, mukavemet
azalmasına; 6xxx ve 7xxx serisi alaşımlarda çökeltilerin aşırı yaşlanması veya irileşmesi,
mukavemet azalmasına neden olmaktadır (Şekil II.51.).
83
Şekil II.51. Yaşlandırma ile sertleştirilmiş 6061-T6 alüminyum alaşımında kaynaklı durumda kaynak
ısı girdisinin sertlik ve mukavemet üzerine etkisi.
Alaşım elementlerinin kaynak arkı içinde yanarak yani oksijen ile reaksiyona girerek
azalması sonucunda da kaynak metallerinde mukavemet azalması bilinen bir gerçektir. Bu
durum, alüminyum ve alüminyum alaşımlarının kaynağında da geçerlidir. Örneğin;
lityumun oksijen ile reaksiyona girerek yanması ya da magnezyumun düşük kaynama
sıcaklığı, magnezyum kaybına veya bazı alaşımlarda lityum kaybına neden olmakta ve
böylece kaynak metallerinde mukavemetin azalması durumuyla karşılaşılmaktadır ve
uygulamada koruyucu gazın dikkatlice seçilerek bu problemleri minimuma indirilmesi
gereklidir.[13]
II.8.8. Alüminyum ve Alüminyum Alaşımlarının Kaynağında Dikkat Edilmesi Gereken Konular
Alüminyum ve alüminyum alaşımlarının kaynağı, az karbonlu çelikler ile
karşılaştırıldığında bazı zorluklar göstermesine karşın, gerekli önlemler alınarak, uygun bir
kaynak bağlantısı elde etmek olanağı vardır. Bu alaşımların kaynak kabiliyetini
alüminyumun aşağıda belirtilen özelikleri sınırlamaktadır:
Alüminyum ve alaşımlarının yüzeyi çok yüksek sıcaklıkta (2050C) ergiyen refrakter
karakterli bir oksit tabakası ile kaplıdır. Bu oksit tabakası çok sıkı bir şekilde yüzeyi sarar
ve oksitlenmenin iç kısımlara doğru ilerlemesini önler.
Kaynak sıcaklığında ergimeyen bu oksitin varlığı, kaynak dikişine elektrodun
ergimesi ile geçer ve bağlantının sürekliliğini sağlayan damlacıkların bağ oluşturmasına
engel olur; bunun yanı sıra kaynak banyosu içinde kalıp katılaşan oksit tabakası,
bağlantının mukavemetini azaltır.
84
Bu oksitin etkisini ortadan kaldırmak için alüminyum ve alüminyum alaşımlarının
kaynağında özel yöntemler veya bu oksit ile bileşikler oluşturup cürufa geçiren özel
dekapanlar kullanmak gereklidir.
Şiddetli bir şekilde korozif olan bu kaynak dekapanlarının kalıntıları, kaynak
işleminden sonra, korozyonu önlemek açısından dikkatli bir temizlemeyi gerektirmektedir
ve bu da hem zor olmakta ve hem de maliyeti artırmaktadır.
Bazı alüminyum alaşımlarında, kaynak sırasında uygulanan ısıl çevrim, ana katı
çözelti içinde bulunan alaşım elementlerinin, ergimiş bölge veya esas metalde çökelmesine
neden olur ve bu olayda bağlantının mekanik ve kimyasal özeliklerinin esas metalden
farklı olmasına yol açar.
Alüminyumun düşük sıcaklıkta ergimesi ve ergiyen metalin tav rengi göstermemesi
kaynak işlemini güçleştirmektedir; kaynak bölgesinin kaynak sıcaklığına erişip erişmediği
ancak çok deneyimli kaynakçılar tarafından farkına varılabilmektedir.
Alüminyumun ısıl iletkenliğinin yüksek olması, kaynak bölgesinde yerel sıcaklık
yoğunlaştırmasını zorlaştırmakta ve birçok durumda ön tavı gerekli kılmaktadır.
Alüminyumun ısıl genleşme katsayısının yüksek olması, kaynak bölgesinde şiddetli şekil
değişimlerine yol açmakta ve çarpılmaları artırmaktadır [13].
85
II.9. ALÜMİNYUM VE ALAŞIMLARININ TIG KAYNAĞI
Paslanmaz ve yüksek alaşımlı çelikler, alüminyum, bakır, titanyum gibi metallerin ve
alaşımlarının kaynağında geniş çapta uygulanan bu yöntemde, erimeyen bir tungsten
elektrot ve iş parçası arasında ark oluşturulmakta ve ark bölgesi bir lüleden gönderilen bir
asal gaz tarafından korunmaktadır; ilave metal ise aynen gaz ergitme (oksi-asetilen)
yönteminde olduğu gibi bir tel halinde, kaynakçı tarafından kaynak bölgesine ithal
edilmektedir. Aşağıdaki tablolarda çeşitli metaller için önerilen kaynak parametreleri
verilmiştir.
Tablo II.26 Al-Alaşımları İçin TIG Kaynak Parametreleri
Tablo 26 Alüminyum + Alüminyum Alaşımları İçin Kullanılan Akım : AlternatifKullanılan Gaz : ArgonKullanılan Elektrod: Saf Tungsten
Metal Kalın. mm.
PasoSayı.
Elekt. Çapı mm.
Nozul Çapı mm.
Dolgu Teli Çapı
Gaz Akış
Debisi lt/dk.
Kaynak Akımı Amper
Kaynak Hızı
mm/sn.
1.6 1 2.4 7.9 2.4 7.1 70-90 3.82.4 1 2.4 7.9 2.4 7.6 95-115 3.83.2 1 3.2 9.5 3.2 9.0 120-140 4.24.8 1 4.0 11.1 4.0 11.8 180-200 4.26.4 1 4.8 12.7 4.8 14.2 230-250 4.29.5 2 4.8 12.7 4.8 16.5 250-310 3.412.7 3 4.8 12.7 4.8 16.5 300-350 3.4
Tablo II.27 Cu ve Alaşımları İçin TIG Kaynak Parametreleri
Tablo 27 Bakır + Bakır Alaşımları İçin Kullanılan Akım : Doğru Akım (Elektrod Negatif)Kullanılan Gaz : Argon (5mm. Kalınlığı kadar) Daha kalın malzemeler için helyumKullanılan Elektrod: %2 Toryumlu Tungsten
Metal Kalın. mm.
PasoSayı.
Elekt. Çapı mm.
Nozul Çapı mm.
Dolgu Teli Çapı
Gaz Akış
Debisi lt/dk.
Kaynak Akımı Amper
Kaynak Hızı
mm/sn.
1.6 1 1.6 6.4 1.6 8.5 125-155 4.23.2 1 2.4 7.9 2.4 8.5 195-245 3.44.8 1 3.2 9.5 3.2 17.0 200-255 3.46.4 1 3.2 9.5 3.2 17.0 255-285 2.39.5 2 4.8 12.7 4.8 17.0 290-350 2.3
12.7 3 4.8 15.9 6.4 21.2 400-500 2.5
Tablo II.28 Paslanmaz Çelikler İçin TIG Kaynak Parametreleri
86
Tablo 28 Paslanmaz Çelikler İçin Kullanılan Akım : Doğru Akım (Elektrod Negatif)Kullanılan Gaz : Argon Kullanılan Elektrod: %2 Toryumlu Tungsten
Metal Kalın. mm.
PasoSayı.
Elekt. Çapı mm.
Nozul Çapı mm.
Dolgu Teli Çapı
Gaz Akış
Debisi lt/dk.
Kaynak Akımı Amper
Kaynak Hızı
mm/sn.
1.6 1 1.6 6.4 1.6 4.7 90-100 4.22.4 1 1.6 6.4 2.4 4.7 110-130 4.23.2 1 1.6 7.9 2.4 4.7 130-150 3.44.8 1 3.2 9.5 3.2 7.1 200-250 3.46.4 2 3.2 9.5 4.8 8.5 225-300 4.29.5 2-3 4.8 11.7 4.8 11.8 250-300 4.2
12.7 3 4.8 12.7 6.4 11.8 250-350 4.2Başlangıçta, koruyucu gaz olarak helyum, A.B.D.' de, bazı kuyulardan doğal olarak
elde edildiğinden ve argona nazaran daha ucuz olduğundan çok yaygın bir şekilde
kullanılmış ve dolayısı ile de bu yönteme Heli-Ark adı verilmiştir. Avrupa’da ise
helyumun doğal olarak eldesi mümkün olmadığından koruyucu gaz olarak argon
kullanılmış ve yönteme de Argon ark adı verilmiştir. Aslında birbirlerinin aynı olan bu iki
yöntem arasında yegâne fark koruyucu gazlardır.
Son yıllarda A.B.D.'de, Tungsten Inert Gas kelimelerinin baş harflerinden
yararlanılarak TIG yöntemi adı verilmiş olan bu yöntemde, koruyucu gazın bir asal gaz
olması dolayısı ile kaynak bölgesinde oksidasyon ve erimiş metalin azot kapması önlenmiş
olur
Standart bir TIG kaynak donanımı hava veya su ile soğutulan bir kaynak pensesi,
akım üreteci, koruyucu gaz tüpü ve bir de otomatik kumanda cihazından meydana gelir
[20].(Şekil. II.52)
Şekil II.52. TIG kaynak yöntemi blok şeması
87
Bu yöntemde, uygun bir başlık (Torch) vasıtası ile taşınan bir tungsten elektrod, esas
metalle ark oluşturur. Oluşturulan bu ark sonucu, açığa çıkan ısının ergitme gücü, esas ve
ilave metalin ergitilmesinde kullanılır. Koruyucu gaz, bir tüpten çekilip başlık aracılığı ile
kaynak bölgesine gönderilir. Böylece, oluşumu muhtemel kaynak hataları, bölgenin
korunması ile önlemiş olur. Aşağıda, hava soğutmalı bir TIG torc'u görülmektedir.(Şekil.II.
53)
Şekil II.53. Hava soğutmalı bir TIG torc’u
Bu yöntemle, ark tungsten elektrodla esas metal arasında oluştuğundan, ergimeyen
elektrodda bir ısı birikimi oluşur. Bu birikim sonucunda, oksit tabakası da parçalanmış
olur. Oksit tabakasının tam parçalanabilmesi için, elektrod pozitif kutupta olmalıdır. Eğer
elektrot pozitif kutupta ve doğru akım kullanılıyorsa, oksit tabakasının parçalanması çok
daha kolay olacaktır. Fakat daha önce de değinildiği gibi, elektrodda aşın ısı birikimi
oluşur. Bu ısı birikiminin nedeni, esas metalden elektroda geçen elektronlardır. Yani,
elektrot pozitif kutupta iken elektronların akış yönü, esas metalden tungsten elektroda
doğrudur. Ters kutuplama ile ısı, istenilen kaynak bölgesine kolayca transfer edilebilir.
Fakat bu 3 durumda da oksit filmi tam parçalanamamıştır. Alternatif akım, TIG yöntemi ile
kaynakta kullanıma girmesi, bütün bu mahzurları ortadan kaldırılmıştır. Aşağıdaki
şekillerde Doğru Akım Doğru Kutuplama (DCSP ya da DCEN) (Şekil.II.54), Doğru Akım
Ters Kutuplama(Şekil.II.55) ve Alternatif Akımla TIG kaynağının (Şekil.II.56) şematik
resimleri verilmiştir [21].
88
Şekil II.54. DCSP (DCEN) – TIG Yöntemiyle Kaynak
Şekil II.55. DCRP (DCEP) – TIG Yöntemi ile kaynak
Şekil II.56. AC – TIG Yöntemi ile kaynak.
AC akım kullanıldığında, kaynak için sorun teşkil eden oksit tabakası, pozitif yarı
devre esnasında parçalanır. Kaynak bölgesine ısı girişi ise, negatif yarı devre esnasında
olur. Ark oluşumu, negatif yan devrede iken çabuk olduğu halde, pozitif yarı devreye geçiş
89
oldukça zorlaşmaktadır. Akım sıfırdan geçerken, ark hemen söner. Ancak, açık devre
voltajı, yeniden ark oluşumu için yüksek bir değere ulaştığında, ark yeniden oluşur. Diğer
yandan açık devre voltajı düşerse, tam doğrultma olayı oluşur. Aşağıdaki şekilde, tam ve
kısmi doğrultma olayları şematik olarak
gösterilmiştir.(Şekil.II.57)
Şekil II.57. Alternatif akımla TIG kaynağında tam ve kısmi doğrultma olayları.
Arktaki kesiklik, arkın dengesini bozduğu gibi, oksit tabakasının dağıtımında da bir
eksiklik oluşturur. Tam doğrultma ile Al ve alaşımlarının kaynağı pekiyi olmaz. Ark
kesilmesini önlemenin iki yolu vardır. Her ikisi de kaynak ekipmanına, dağıtıcı birimlerin
ilave edilmesi ile mümkün olur. Bunlar: Yüksek voltaj kıvılcımlan ile yüksek frekans
90
enjeksiyonu: Bu enjeksiyonu bağlayan üniteler, arkın yeniden ve çabuk oluşumu için, bir
iletim yolu oluşumunu sağlayabilirler. Bunlar yüksek bir açık devre voltajı, arkı
oluşturmada, her zaman gerekli olduğundan; Bu, sorunun tam çözümü değildir. Veya
yüksek akım şiddeti enjektör ünitelerinin kullanımı: Bu ünite, arkın kesilmesi halinde,
yüksek akımı aniden enjekte eder.
Akım şiddetini, 150 amperden aşağı sınırlarda ise, hava soğutmalı başlıklar (torch)
kullanılmaktadır. Elle yapılan TIG kaynağı, MIG kaynağına göre, daha yavaş hızda kaynak
olanağı sağlar. Fakat TIG yöntemi, oksi-asetilen yöntemi ile karşılaştırılırsa, daha hızlı
kaynak yapabilme olanağı sağlar. Alüminyum ve alaşımlan, ilave metal kullanılmadan da
TIG yöntemi ile kaynak edilebilirler. Daha kalın parçaların bu yöntemle kaynağında,
alternatif akım yerine doğru akım doğru kutuplama (DCSP) ile 30mm ye kadar parçaların
kaynatılması mümkün olmaktadır. Kalın parçaların kaynağında, muhakkak kenar
hazırlama işlemi gerekmektedir. Bu tip kalın parçaların kaynağında, geniş kaynak ağızları
gerekli olduğundan, bu işlem MIG yöntemi ile daha başarılı bir şekilde yapılabilinir.
Çünkü MIG yöntemi ile dolgu yapılması, daha kolaydır. Aşağıda, şematik olarak TIG
yöntemi ile kaynak işlemi verilmiştir.(Şekil.II.58)
Şekil II.58. TIG yöntemi ile kaynak işlemi
Koruyucu gazla yapılan TIG yöntemi ile kaynak işleminde, kullanılan tungsten
elektrod, ergimez kabul edilir. Gerçekte çok az da olsa, tungsten eletrodta da bir ergime
mevcuttur. TIG yöntemi ile kaynak; Alaşım türü, parça kalınlığı, ark boyu, birleştirme
tasarımı ve diğer özel koşullara bağlı olarak, üç akım türü ile de yapılabilinir.
II.9.1. Alternatif Akımla TIG Kaynağı
91
Alüminyum ve alaşımlarının kaynağında, en çok kullanılan akım türü, alternatif
akımdır. Bunun nedeni; Bu akım türü ile en uygun nüfuziyet ve oksit çözebilme ilişkisinin
sağlanabilmesidir. Bu da, DCRP ve DCSP ye göre bir üstünlük sağlar. AC - TIG
yöntemiyle kaynakta, tungsten elektrodda da en uygun ısı birikim oranını sağlamak,
mümkündür. Alternatif akımla kaynak işlemi yapılırken, alternatif akımın doğru kutuplama
kısmında, yüksek akım nedeni ile parçaya giren ısı miktarı da yüksek olduğundan,
nüfuziyetin yüksek olması sağlanır. Bu ısı, relatif olarak, çok küçük bir bölgede
yoğunlaştırılabilir. DCRP nin tabiatında var olan, temizleme olgusu nedeni ile TIG
yöntemiyle kaynakta da esas metal ya da ilave metal üzerindeki oksit tabakası, alternatif
akımın ters kutup kısmında kolayca dağıtılabilinir. AC- TIG yöntemiyle kaynak, DCRP-
TIG ve DCSP- TIG yöntemlerinin bir bileşimidir. Aşağıdaki şekilde, 125 A akım
şiddetinde AC- TIG yöntemi ile kaynak işleminde, akımın zamanla değişimi
verilmiştir.(Şekil.II.59)
Şekil II.59. AC-TIG yöntemi ile kaynakta akım-zaman grafiği.
AC- TIG yöntemiyle, alüminyum ve alaşımlarının kaynağında, eğer güç kaynağı
dengeli bir dalga üretmiyorsa; doğru kutup yönüne göre, ters kutup yönünde daha az akım
geçer. Esas metal üzerinde, doğal olarak bulunan oksit tabakası, doğrultma için bir engel
teşkil eder. Bir dizi faktöre bağlı olarak, aşağıda verilen faktörler akım değişimine sebep
olabilirler.
a) Dengelenmemiş dalga üretimi durumu: Bu durumda, normal alternatif akıma
göre;X ekseninin altındaki doğru kutup halkalan geniş ve uzun periyotlara
sahipken;X ekseni üzerindeki ters kutup halkaları dahadar ve kısa
durumdadır.(Şekil II.60)
92
Şekil II.60. Dengelenmemiş alternatif akım grafiği.
b) Tam doğrultma durumu: Burada ters kutup halkalan, tamamen X ekseni üzerine
geçerler.Dolayısı ile arkın tüm oksidi temizleme yeteneği yok olur.(Şekil II.61)
Şekil II.61. Tam doğrultma olayı.
c) Kısmi doğrultma durumu: Bu durum, a ve b durumlarının bir
bileşimidir.(Şekil.II.62)
Şekil II.62. Kısmi doğrultma durumu.
d) Kararsız arkın sebep olduğu doğrultma: Burada doğru kutup halkalan, büyük ve
geniş periyotlara sahiptirler. Fakat akım ters kutup halkalarının başlangıcında
doğrultulur.(Şekil II.63)
93
Şekil II.63. Kararsız arkın sebep olduğu doğrultma.
Sürekli dengelenmemiş AC: T1G yöntemi ile kaynakta kullanılan birçok kaynak
transformatörü, sürekli dengelenmemiş dalga üretirler. Bu da, AC ile DCSP’nin bir
bileşimi olan akım türüdür. Burada, DC akımın değeri bir ampermetre ile belirlenebilir.
AC kısmı ise, direkt okuma yapan, AC bir ampermetre ile tespit edilebilir.(Şekil.II 64)
Şekil II.64. Sürekli dengelenmemiş AC, dengeli AC ve DCRP nin dalga grafikleri
Genellikle, bu türdeki güç kaynaklarında alternatif akımın doğru akıma oranı, 2:1
veya 4:1 civarındadır. Bilindiği üzere, alüminyum ve alaşımlarının AC- TIG yöntemi ile
kaynağında, dalga doğrultması yönünden çeşitli duyarlılıklar mevcuttur. Buna ilaveten,
tungsten elektrod üzerindeki açık devre voltajı da, ark kararsızlığına sebep olabilir. Bu
potansiyel, yaygın AC kaynak transformatörler için normaldir. Bu tip güç kaynaklarında
potansiyel fark değeri, 40–50 V kadardır. Potansiyel farkın bu derece düşük olması, ark
kararsızlığına neden olabilmektedir. Ayrıca, akım sıfırdan geçerken, sönme olabilir. 100–
150 V gibi yüksek açık devre voltajlarının kullanımı, bu mahzurları bir parça azaltır.
Ark kararlılığını sağlamada bir diğer yöntemde, yüksek frekanslı voltaj kullanımıdır.
Bu, sabit kesintisiz ve dengelenmemiş bir AC dalgası oluşturur. Bu tür dalganın DCRP
94
kısmında, yeterli oksit temizleme işlemi oluşur. Bu tür akım, ACHF olarak
sembolleşmektedir. (ACHF: Alternating Current High Frequency) Yüksek frekans eldesi,
kaynak devresine 12 kHz kadar bir ilave frekansın verilmesi ile olur. Bunu temin edecek
potansiyel fark, yaklaşık olarak 5000 V kadardır. Akım şiddeti ise, oldukça düşük
değerlerde kalır. Ark kararlılığını sağlamada bir diğer yöntem de; kapasitörlü dengeleme
üreteçleri kullanımıdır. Bu yöntem, yüksek voltajlı kaynak yöntemi olarak adlandırılır.
Burada ilave yüksek frekans, sadece ark kesilmesi durumunda uygulanır [21 ].(Şekil II.65),
(Şekil II.66)
Şekil II. 65. Dengelenmiş AC dalga grafiği.
Ark kararlılığını sağlamada bir diğer yöntem de, güç kaynağına bir batarya takımının
ilave edilmesidir.
Şekil II.66 Kapasitör kullanılarak dengeli AC eldesi.
95
Şekil II.67. Kapasitörlü sistemde dalga grafiği.
Şekil II.68. Batarya kullanılarak dengeli AC eldesi.
Ark kararlığını sağlamada kullanılan bir diğer yöntem de, yüksek frekans
enjeksiyonu ile düşük voltaj ve yüksek amperajlı; Sürekli dengesiz AC akım kullanılır.
Şekil II.69. Yüksek frekans enjeksiyonu ile düşük voltaj ve yüksek amperajlı, sürekli dengelenmemiş
AC.
II.9.1.1. AC- TIG yöntemi ile kaynakta kullanılan koruyucu gazlar
AC- TIG yöntemi ile kaynakta alüminyum ve alaşımları için en iyi oksit çözme olayı
saf argon kullanmakla olur. Ayrıca, elle yapılan AC-TIG kaynağı için birçok kaynak
operatörü, argonun ark kararlılığında daha iyi olduğunu belirtmişlerdir.
Araştırmalar sonucunda, argon transferindeki sıcaklığın arttırılması için, argona bir
miktar helyum katılmasının yararlı olduğu belirlenmiştir. Argona % 10’dan daha fazla
96
oranda helyum ilavesi, nüfuziyeti de arttırmaktadır. İyi kalitede bir kaynak için, koruyucu
gazın saf olması da oldukça önemlidir.[21]
II.9.1.2. Gaz Debisi
İyi kalitede bir AC- TIG kaynağı için, koruyucu gaz debisinin de uygun seçilmesi
gerekir. Gaz debisi; akım şiddeti, meme çapı, birleştirme tasarımı, kaynak hızı ve kaynak
bölgesindeki hava akımlarına göre ayarlanır.[21]
II.9.1.3. İlave metal seçimi
TIG yöntemi ile kaynakta çoğu zaman ilave metal kullanılmaz. Öncelikle ince
parçaların kaynağında, kenar tasarımının uygun yapılmasıyla, ilave metal devreden
çıkarılmış olur. İlave metalin gerekli olduğu durumlarda, alaşım türüne göre bir seçime
gidilir. İlave metalin uygun seçilmemesi, dikiş ekseni boyunca çatlamalara, krater
çatlamalarına, dayanım düşmelerine ve değişik diğer kaynak hatalarına sebep olabilir.
Fazla oksitlenmiş veya kirlenmiş ilave metaller, prozite, çatlama, kalıntı gibi kaynak
hatalarına neden olabilirler [ 21].
II.9.1.4. Kaynak ağızlarının hazırlanması
Kaynak ağızlan, kaynatılan parçaların kalınlığı ve dikişten beklenen özellikler göz
önüne alınarak biçimlendirilir. Genel olarak 4mm kalınlığa kadar olan parçalar küt alın
şeklinde birleştirilir, iki taraftan kaynak yapma imkânı mevcut olduğu hallerde bu kalınlık
arada aralık bırakmak koşulu ile 8mm'ye kadar çıkabilir. Daha kalın parçalar için 60 ila
90°lik V veya U kaynak ağzı açılır.
Bilhassa kalın parçalar kaynatılırken, bir altlık kullanılmadığı zaman kök kısmında
1–2 mm'lik bir kısım küt alın olarak bırakılırsa, bu şekilde kök kısmında dikişte akmalar
olması önlenmiş olur. Parçanın her iki tarafından da kaynak yapılabilme imkânına sahip
olunan hallerde, kalın parçalara X veya U kaynak ağızlan açılır [18 ]. Şekil II.70.de
Alüminyum ve alaşımlarının TIG kaynağında kullanılan kaynak ağız şekilleri
gösterilmiştir.
II.9.1.5. Ark tutuşturulması
AC- TIG yöntemi ile kaynakta ark tutuşturma, güç kaynağının türüne bağlı olarak,
koruyucu gazın iyonlaşması ile olur. Tungsten elektrodun parçaya, 1.5–3 mm kadar
yaklaştırılmasıyla kaynak arkı tutuşturulur. Daha sonra ark boyu, uygun şekilde elle
97
ayarlanır. Kaynak bölgesinin dış sının, torch'a bir dairesel hareket verilerek genişletilebilir
[21].
Şekil II.70. TIG Kaynağında Kullanılan Kaynak Ağız Şekilleri [22 ]
II.9.1.6. Ark tutuşturma güçlükleri
Yüksek frekanslı akım kullanıldığı durumlarda, AC arkını başlatmak için ark
bölgesinde iyonlaşmayı sağlayacak, yeterli oranda koruyucu gaz atmosferi bulunmalıdır.
1.5 mm mesafede ark yine oluşmuyorsa, bu durumda ya güç kaynağı devresinde bir arıza
vardır, ya da oksit tabakasının kalın olması nedeni ile ark oluşumu engellenmektedir.
98
Kaynak öncesinde, devrenin kontrolü, yüksek frekans ünitesinin ateşleme ayarının
kontrolü ve esas metalin temizlenmesi düşünülmelidir [21].
II.9.1.7. İlave metal besleme
İlave metal, uygun zamanda elle kaynak bölgesine verilmelidir. Birçok kaynak
operatörü, bu işlem için kendilerine göre pratik teknikler geliştirmişlerdir. Genel olarak, bu
işlem TIG torch'unun belli bir süre bir bölgeye tutulması ve hafif ergimelerin gözlendiği
bir anda ilave metalin verilmesi şeklindedir. Genel olarak, TIG yöntemi ile kaynakta
yapılan en çok hatalardan biri de, kaynak bölgesine ilave metalin düzensiz verilmesidir.
İlave metalin, kaynak bölgesine en küçük açıda verilmesi gerekir. Böylece, ergiyik
bölgenin mükemmel bir koruyucu gaz tabakasıyla kaplanması sağlanmış olur. Ayrıca, ilave
metal eriyiğinin tungsten elektroda değme olasılığı da azalmış olur. Şekil II.71 ve II.72 de
kaynak dikiş şekline göre torc'un ve ilave metalin pozisyonu gösterilmiştir [21].
II.9.1.8. Kaynağın tamamlanması
Kaynak sonrası arkın kesilme zamanı oldukça önemlidir. Bunun için bir metod;
Dikiş sonunda arkın birden kesilmesidir. Bu amaçla, elektrod birden kaldırılır. Bu şekilde
bir ark kesimi, TIG yöntemi için pek önerilmemektedir. Bu durumda, krater çatlamalarının
çok olduğu tespit edilmiştir. Buna ilaveten, prozite oranında da bir artış gözlenmiştir.
Özellikle üst pasolarda, bu tür krater çatlamalarının çok olduğu belirlenmiştir. Krater
çatlamaları görünümü bozar ve kaynak dayanımını azaltırlar. Krater çatlamalarını
önlemede en iyi yöntem; kaynak dikişi sonunda akım şiddetinin azaltılmasıdır. Bu işlem
genellikle, ayakla kontrol edilen bir pedalla yapılır. Her hangi bir dekapan
kullanılmadığından, bitmiş kaynak dikişlerinin temizlenmesine gerek yoktur [ 21].
99
Şekil II.71. TIG Kaynağında, kaynak dikiş şekline göre torc’un ve ilave ve metalin pozisyonu.
Üstte: Düz alın dikişi
100
Altta: Bindirme kaynak dikişi [22]
Şekil II.72. TIG Kaynağında, kaynak dikiş şekline göre torc’un ve ilave ve metalin pozisyonu.
Üstte: İç köşe dikişi
Altta: Dış Köşe dikişi [22]
101
II.9.1.9. Ön Tavlama
AC-TIG yöntemiyle kaynakta, kalın parçalar kaynatılırken, muhakkak ön tavlama
yapılmalıdır. Alüminyum ve alaşımlarının ısı iletim katsayıları çok yüksek olduğundan, ark
ısısı hemen iletilir. Bu nedenle, ergime olayı oluşmaz. Ön tavlama, basit olarak gaz alevi
ile ya da diğer tavlama ortamları kullanılarak yapılır. Özellikle, ısıl işlemlere yatkın
alaşımların maksimum ön tavlama sıcaklıkları oldukça kritiktir. Çünkü aşırı ön tavlama, bu
alaşımlarda dayanım düşmesine neden olabilir.
II.9.1.10. Elektrod Aşınması
Ark oluşumu esnasında, ark yolu boyunca elektrod parçacıkları esas metale transfer
edilirler. Bunun bir mahzuru: Dikişe karışan elektrod parçacıklarının, kaynak dikişinin
mekanik özelliklerini etkilemesidir. Diğer bir mahzur, elektrodun gereksiz tüketimi ve işe
yaramaz bale gelmesidir. Ayrıca, elektrodun ayan ya da değiştirilmesi için harcanacak
zaman ve ek masraflar da dikkate alınmalıdır. AC- TIG yöntemi ile kaynakta, elektrodun
kaynak bölgesine transferi, AC'nin kısmi doğrultması nedeniyle olur. Bunun önlenmesi,
devreye bir takım cihazların yerleştirimi ile mümkün olur.
TIG yöntemi ile kaynakta, akımın her üç türünde de, transfer olayı çok küçük çapta
elektrodun kullanıldığı durumlarda, akım şiddeti yüksek ise muhakkak oluşur. Aşın büyük
çapta elektrod kullanımı durumunda yine elektrod parçacıklarının transferi söz konusudur.
II.9.1.11. Ekonomi Önlemleri
Isıdan etkilenen bölgenin minimum olması, dolayısıyla enerji tasarrufu sağlamak
amacı ile; Kaynak hızının mümkün olan oranda yüksek olması gereklidir. Küçük akım
şiddetlerinde ve çok küçük kaynak hızlarında koruyucu gaz debisinin çok yüksek olması,
gereksiz harcamalara neden olur. Yeterli yüzey temizliği ve normal görünümde bir dikiş
görünümü için, optimum bir gaz debisinin ayarlanması gereklidir [ 21].
II.9.1.12. Kaynak Hataları
Alüminyum ve alaşımlarının kaynağı, normal çeliğin kaynağına nazaran birçok
farklılıklar gösterdiğini ve çeliğin kaynağına göre daha zor ve sorunlu olduğunu, bundan
dolayı malzemeyi ve özelliklerini (fiziksel ve metalürjik ) çok iyi tanımak gerektiğinden
bahsetmiştik. Alüminyumun kendi özelliğinden kaynaklanan sorunların yanında gaz altı
102
kaynaklarında gerek kaynak parametrelerinin hatalı seçilmesi ve gerekse de uygulama
esnasındaki hatalı davranışlardan ötürü ortaya çıkan bir takım kaynak hataları ile de
karşılaşılır [7 ].
TIG kaynağında kaynak hamlacı (torç) parçaya yaklaşık olarak 70–75°C' lik bir açı
ile tutulur ve kaide olarak sağdan sola doğru kaynak yapılır. Torç eğiminin fazla olması
durumunda kaynak dikişine dışarıdan gaz girer (Şekil II.73).
Şekil II.73. TIG Kaynağında Torç Eğiminin Fazla Olması Sonucunda Kaynak Dikişi Gaz Kapar.
Alüminyum alaşımlarının kaynağında, arkın tutuşturulmasında ve kaynak esnasında,
elektrodun parça ile temasına müsaade edilmez, aksi halde hem kaynak yeri alaşımlanır ve
hem de elektrod kirlenir. Bunu yanında kaynakta korozyon ve ışınma oluşmaktadır. Uzun
ark boyu ile kaynak yapıldığı zaman yanma olukları, oksit kalıntısı, gözenek ve uygun
olmayan nüfuziyet oluşmaktadır. Bunun için iş parçası ile torç arasındaki mesafe çok iyi
ayarlanmalıdır (Şekil II.74) .[7 ]
103
Şekil II.74. TIG Kaynağında, Kaynak Çubuğunun Çok Fazla Geri Çekilmesi ve Elektrodun Banyoya
Dalması Sonucunda Oluşan Hatalar.
Kaynak sırasında, Torcun yana meyilli tutulması, torç eksenden kaymış olarak ve
torç çubuğunun çok fazla geri çekilmesi kaynakçı hatalarından kaynaklanan hatalar oluşu
gösterilmiştir.
Şekil II.75. TIG Kaynağında, Kaynak Torçu Eksenden Kaymış.
Elektrodun Banyoya Kertik etkisi Korozyon Isınma Damlaması
104
TIG kaynağında hatalar daha çok oksit kalıntısı, gözenek veya birleşme kusurlarıdır.
Bu hataların gösterilişi ve nedenleri şöyledir;[23]
Hatanın Nedeni
— Kaynak bölgesi iyi temizlenmemiş
— Parçalar arası çok büyük ve karşı
taraftan hava giriyor.
— Alt tarafı hava girişi
— Akım şiddeti az ve ark boyu uzun
tutulmuş.
Kaynak çubuğu banyoya fazla dalmış
Oksiderin basma uygulayarak alttan
çıkması mümkün değildir. Arkın temizleme
etkisi erime boşluğunun altına ulaşmamış.
Alüminyum için uygun olmayan ağız şekli.
Parça kalınlığı I ağzı için büyük
Akım şiddeti yeterli değil
Kaynak hızı çok yüksek
Parça kalınlığı I ağzı için çok büyük.
Parçalar arasında temas yok
Kaynak akımı çok küçük, ark boyu çok
uzun
Torç fazla eğilmiş. Tungsten elektrod fazla
küt
105
Gazı alınmamış esas metal arkın stabilizesi
bozuk
Parça iyi temizlenmemiş, kaynak ağzı
yüzeyleri bozuk, kalın parçaya ön ısıtma
uygulanmamış.
Kaynak pozisyonu (tavan, korniş) gazların
dışarı atılmasına uygun değil, gaz içeren
esas metal halinde düşük kaynak hızı
kullanılması.
II.9.2. Alüminyum ve Alaşımlarının DCSP- TIG Yöntemiyle Kaynağı
Daha önce de kısaca değinildiği gibi, alüminyum ve alaşımlarının kaynağında
kullanılan yöntemlerden biri de, Doğru Akım Doğru Kutuplama ile kaynaktır. Bu yöntem,
MIG yönteminin kullanıldığı birçok yerde kullanılabilmektedir. DCSP (DCEN)- TIG
yönteminde, elektrod negatif kutupta, esas metal pozitif taraftadır. Elektronlar, elektrottan
esas metale geçerler. Bu elektron geçişi dolayısıyla, esas metal ısınırken, elektrod relatif
olarak daha soğuk kalır (Şekil II.76).[21]
Şekil II.76. DCSP-TIG yönteminde elektronların akışı.
DCSP- TIG yöntemi ile kaynak, derin ve dar dikişlerin çekilmesini sağlar. Bu
yöntemle kaynakta, ısıdan etkilenen bölge oldukça küçüktür. Ark boyunu kısa tutabilme
olanağı olduğundan, dikişler daha iyi sonuç verirler. Bu yöntemin diğer bir avantajı da,
kolayca otomatikleştirilebilmesidir Ark boyu; elle kaynakta 1.5 mm, otomatik kaynakta
0.4mm kadardır. Bu yöntemde, koruyucu gaz olarak, argon yerine helyum kullanımının
106
daha iyi sonuçlar verdiği belirtilmektedir. DCSP yönteminde oksit çözme olayı oldukça
zayıftır. Bu nedenle, kaynak öncesinde yüzeylerin iyi temizlenmesi gerekmektedir. Ark
ısısının % 70'i esas metalde, %30'luk kısmı da elektrotta oluşur. Bu özellik, küçük elektrod
çaplarıyla yüksek akım şiddetlerinde çalışma olanağı sağlar (Şekil II.77). Sonuçta, esas
metale transfer edilen ısı miktarı ve dolayısıyla da nüfuziyet artmış olur. Ayrıca, yüksek
kaynak hızlarıyla çalışmaya da olanak sağlar. DCSP ile kaynakta, ark boyu DCRP' deki ark
boyunun yarısı kadardır. Ark tutuşmasını kolaylaştırmak için, yüksek frekanslı sistemler
kullanılmaktadır.
Şekil II.77. 125 A akım şiddetinde DCSP-TIG yöntemi ile kaynakta, akımın X eksenine göre grafiği.
II.9.2.1. DCSP- TIG Yöntemi ile Kaynakta Gerekli Ekipmanlar
Bu yöntemde de, MIG yönteminde olduğu gibi; bir DC kaynak jeneratörü veya
redresörü gereklidir. Bazı araştırmacılar, bu yöntemde üç fazlı akım kullanımının daha
uygun olduğunu belirtmişlerdir. Bu durumda akımın daha kararlı olduğu söylenmektedir.
Güç kaynağı haricinde, diğer kaynak ekipmanları AC- TIG yöntemindekilerle aynıdır.
Burada, AC- TIG yöntemine göre farklı hususlar; elektrod seçimi ve koruyucu gazdır.
II.9.2.2. Elektrod seçimi
DCSP- TIG yöntemi ile kaynakta, birçok araştırmacı toryumlu tungsten elektrodları
tercih etmektedirler. Toryumlu tungsten elektrodlar, saf tungsten elektrodlara göre daha
fazla ısıl dirence sahiptirler. Bazı kaynak otoriteleri de saf tungsten elektrodları
yeğlemektedirler. Onların inancına göre; saf tungsten elektrodlar, daha az metal
sıçramasına ve ark kesilmesine neden olmaktadırlar. Her iki tür elektrod kullanımında da
oluşan hatalar, kaynak parametrelerinin uygunsuzluğundan ileri gelmektedir.
107
II.9.2.3. Birleştirme tasarımı
Bazı avantajlara sahip, DCSP- TIG yönteminin alüminyum ve alaşımlarının
kaynağında kullanımı birleştirme tasarımının da iyi düzenlenmesi gereğini de beraberinde
getirir.
DCSP ile helyum atmosferinde oluşturulan ark, AC ile helyum veya argon
atmosferinde oluşturulan ark.1:an daha yüksek sıcaklığa sahiptir. Bu yöntem ile alın
tasarımlarının yapımı oldukça kolaydır. Kalın parçaların kaynağında, V kaynak ağzı
gereklidir. Distorsiyon oluşumu, AC- TIG yöntemine göre daha azdır. Çünkü birim dikiş
başına verilen ısı, daha düşüktür.
II.9.2.4. Koruyucu Gaz
Saf helyum ya da helyum argon karışımları( %7'den %35'e kadar argon), DCSP-TIG
yöntemiyle kaynakta tercih edilmektedir. Helyuma argonun ilavesi, kaynak kararlılığını
temin içindir. Yapılan araştırmalar sonucunda, helyum atmosferinde oluşturulan arkın
argon atmosferindekinden daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bununla beraber, argon
atmosferinde ark tutuşturulması daha kolay olmaktadır. Helyum argon karışım oranları,
kaynak koşullarına göre değişmektedir. Genellikle, % 65'ten % 93'e kadar helyumlu argon
karışımları tercih edilmektedir.
II.9.2.5. Mekanik Özellikler
DCSP- TIG yöntemi ile kaynakta, yüksek kaynak hızlarının kullanılabilme
olanağından dolayı, AC- TIG yöntemine göre ısıdan etkilenen bölgenin sınırları daha
dardır.
II.9.3. Alüminyum ve Alaşımlarının DCRP- TIG Yöntemi ile Kaynağı
Bu yöntemde elektrod pozitif kutupta, esas metal ise negatif kutuptadır. Buna göre,
elektronlar esas metalden tungsten elektroda doğru akarlar. Dolayısıyla, tungsten
elektrodda ısı birikimi, esas metalden daha fazla olacaktır. Bu nedenle AC- TIG ve DCSP-
TIG yöntemlerine göre, daha büyük çapta elektrod kullanmak gereklidir. Örneğin, 125 A
şiddetinde DCSP de 1.5 mm tungsten elektrod çapı gerekli iken, DCRP de 6mm çapta
elektrod kullanmak gereklidir. Küçük çapta elektrod kullanımı halinde, aşırı ısı birikimi
nedeniyle, elektrodun uç kısmı kopmaktadır. Kopan bu uç dikiş içinde kalacak ve mekanik
108
özellikleri kötü yönde etkileyecektir. Ayrıca, tungsten elektrod belli bir süre sonra
kullanılmayacak hale gelecek ve değiştirilmesi icap edecektir (Şekil II.78).[ 21]
Şekil II.78. DCRP- TIG yönteminde elektronların akışı .
Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı, DCRP- TIG yöntemi ile kaynak, Al ve
alaşımlarına oldukça sınırlı bir alanda uygulanabilmektedir. Bu yöntem, yalnızca ince Al
levhaların kaynatılmasında uygun olmaktadır( max. 1.5 mm ). DCRP- TIG yöntemi ile
kaynakta, argon kullanımı ile, mükemmel bir temizleme eylemi oluşmaktadır. Bu olay
sonucu, yüzeydeki oksit tabakası parçalanmış olur. Bu yöntemde kullanılan ekipman,
DCSP- TIG yöntemi ile aynıdır. Yalnızca kablo bağlantıları terstir. DCRP- TIG
yönteminde argon gazı tercih edilmektedir. Bu yöntemde de ark oluşumunu kolaylaştırmak
için, yüksek frekans üniteleri kullanılmaktadır. Kaynak hızı, benzer koşullarda, DCSP'nin
yarısı kadardır. Ark boyu ise, DCSP' nin iki katıdır. Böylece, DCRP ( DCEP ) de ark boyu,
5–6 mm kadardır. Buna göre, DCRP ( DCEP ) yöntemi elle kaynağa daha yatkındır.
Şekil II.79. 125 A akım şiddetinde DCRP( DCEP )- TIG yöntemi ile kaynakta dalga grafiği.
109
DCRP yönteminin en önemli özelliği; kaynak esnasında mekanizması henüz tam
açıklanamayan elektron ve gaz aktivasyonunun neden olduğu, mükemmel temizleme
işlemidir. Bu açıdan, DCSP çok zayıf bir yeteneğe sahiptir. Diğer yandan, AC-TIG
yöntemi ile kaynakta temizleme yeteneği DCRP-TIG yöntemindeki kadar olmasa bile, yine
de iyidir [ 21].
110
BÖLÜM III
DENEYSEL ÇALIŞMALAR
III.1. MATERYAL VE AMAÇ
Deney malzemeleri olarak AA2024. AA6061. AA7075 serileri alüminyum alaşımları
seçilmiştir. Yapılan literatür araştırmasında bu üç seri alaşımın ısıl işlem kabul ettikleri ve
üçününde kaynak kabiliyetinin farklı olduğu tespit edilmiştir.
2024 (AlCu) alaşımının kaynak kabiliyeti sınırlı, 6061 (AlMgSi) serisi alaşımın
kaynak kabiliyeti iyi, 7075 (AlZnMg) serisi alaşımın ise kaynak kabiliyeti kötü olduğu
bilinmektedir.
Kaynak kabiliyeti bakımından farklılık gösteren bu üç alaşıma TIG yöntemi ile
kaynak uygulaması yapılacak, ardından yaşlandırma sertleştirmesi uygulanacaktır. Her iki
uygulama sonrası oluşan mikro yapı elektron mikroskobu altında incelenerek
karşılaştırılacaktır.
III.2. DENEY MALZEMELERİNİN KAYNAK ÖNCESİ ALINAN SPEKTRAL ANALİZLERİ
Tablo III.1 AA2024’ün kaynak işlemi öncesi spektral analizi
NUMUNE Elementler %AlCu Al Si Mn Ni Sn Fe Mg Cr Ti Cu Zn Pb Sb
AA2024 93,64 0,04 0,52 0,002 0,005 0,22 1,44 0,008 0,04 4 0,038 0,02 0,003
Tablo III.2 AA6061’in kaynak işlemi öncesi spektral analizi
NUMUNE Elementler %AlMgSi Al Si Fe Cu Mn Mg Zn Ni Cr Pb Sn Ti SbAA6061 97,01 0,69 0,59 0,27 0,07 0,96 0,10 0,002 0,23 0,03 0,005 0,01 0,003
Tablo III.3 AA7075’in kaynak işlemi öncesi spektral analizi
NUMUNE Elementler %AlZnMg Al Si Fe Cu Mn Mg Zn Ni Cr Pb Sn Ti Sb
111
AA7075 96,13 0,051 0,2 0,47 0,005 0,69 2,33 0,002 0,05 0,029 0,005 0,007 0,003
III.3.DENEY MALZEMELERİNİN KAYNAK İŞLEMİ
III.3.1 Kullanılan TIG Kaynak Makinesinin Teknik Özellikleri Bu makine AC kare dalga ve DC TIG kaynağı için elverişli SCR (tristör) kontrollü
tek fazlı bir makinedir. Ayrıca, örtülü elektrod kaynak makinesi olarak da kullanılabilir.
Kare dalga kullanılan AC TIG kaynak makinelerinin sin dalgası üreten makinelere karşı
belirgin bir üstünlükleri vardır. Kaynak arkı daha kararlıdır ve akım değerleri pik yapmaz.
Dolayısıyla alüminyum ve magnezyum gibi kararlı oksitlere sahip malzemelerin
yüzeylerinde oksit tabakasını delerek daha derine nüfuz etme yeteneğine sahiptirler.
Tungsten elektrod aşırı yüklemeye maruz kalmadığı için ömrü daha uzundur. Son bir
üstünlüğü %30 / 70’lik bir orana sahip olan pozitif ya da negatif bir yarım dalga ayarlama
imkânına sahiptir. Bu da oksit tabakalarının kırılması veya nüfuziyeti artırmada daha
büyük bir avantaj sağlar. Yüzeyi oksit kaplı ya da kirli olan malzemelerle çalışıldığında,
balans oranı kademesiz olarak maksimum değere çıkarılarak daha iyi sonuçlar elde
edilebilir. Elektronik ayar kaynak arkının daha doğru ve hassas bir şekilde düzenlenmesi
imkanı sağlar. Ayrıca, örtülü elektrod ile çalışıldığında, kaynakçının kaynak yerini daha iyi
görmesini sağlayan yapışma önleyici düzeneği de başka bir avantajdır. Kaynak torcu su
soğutmalıdır. Özel bir elektronik devre güç kaynağının yüklenme şartlarına göre fan hızını
ayarlar. Buda özellikle açık devre uygulamalarında daha sessiz çalışma imkanı verir. (Şekil
III.1)
112
Şekil III.1Kaynak işlemi için kullanılan TIG Kaynak makinesi ve koruyucu gaz ünitesi
III.3.2 Numunelerin Kaynak İşlemi İçin HazırlanmasıKaynak işlemi için 100x80x1,6 mm boyutlarındaki 2024,6061 ve 100x80x2,4 mm
boyutlarındaki 7075 alüminyum malzemeler giyotin makas yardımı ile kesilerek
hazırlandı. Alüminyum yüzeyindeki oksit tabakasının uzaklaştırılmasına yardım
maksadıyla kesilen parçalar tel fırça ile mekanik olarak temizlendi ve saf alkole batırıldı.
Kaynak işlemi için ilave tel kullanılmadı ve küt alın pozisyonunda kaynak işlemi yapıldı.
Kaynak edilen numunelerin fotoğrafı Şekil.III. 2’de gösterilmektedir.
Şekil III.2 TIG yöntemiyle kaynak edilen numune
Kaynak işlemi sırasında torç sağdan sola doğru hareket ettirildi. Çatlak oluşumundan
kaçınmak maksadıyla dikişe parça kenarından değil, birkaç cm. bir ökçe üzerinden
başlanıldı. Torca kaynaklanan malzeme yüzeyi ile 700 açı yaptırıldı. Elektrod olarak
tungsten elektrot, torç ucundan 3-5mm dışarıda, küt alın formunda kullanıldı. Koruyucu
gaz olarak ise argon gazı kullanıldı. Kaynak edilen parçalar paslanmaz çelikten imal
edilmiş özel bir tertibat ile aynı zamanda alttan da argon gazı ile korundu. (Şekil III.3)
113
Kaynak işleminde, ark başlamadan önce kaynak bölgesine ilk gaz başlama ile son
gaz bitiş süreleri 3’er saniye olarak ayarlanarak küt alın kaynağı pozisyonunda yatay
kaynak tek paso olarak çekildi. Kaynak parametreleri Tablo III.4’de gösterilmiştir.
Şekil III.3 Kaynak işlemi için kullanılan Cr-Ni altlık
Tablo III.4 AA2024, AA6061, AA7075 için uygulanan TIG kaynak parametreleri
KAYNAK PARAMETRELERİ AA2024 – AA6061 AA7075
Kullanılan makine CEMOND T301
TIG Giriş Voltajı 400 V/ 3 Faz
Kullanılan Akım Alternatif akım
Gaz Akış Debisi 7 – 8 lt/dk 8 – 9 lt/dk
Elektrod Çapı, Tipi 2,4 mm, Saf tungsten
Nozul Çapı 7,9 mm
Balans Aralığı -2 ( alternatif akım)
Kaynak Hızı 3,5 mm/sn
Kaynak Akımı 75-85 Amper 100-110 Amper
Dolgu Teli Çapı Kullanılmadı
Ark Oluşumu Yüksek Frekans-atlamalı
III.4 DENEY MALZEMELERİNİNİN ÇÖKELTME SERTLEŞTİRME İŞLEMİ
TIG Kaynak Yöntemiyle kaynak edilerek hazırlanan deney numuneleri 600mm
çapında, 1300mm boyunda, atmosfer kontrollü akışkan yatak fırında değişik ısıl işlem
programları uygulanarak çökeltme sertleştirmesi işlemine tabi tutulmuşlardır. Bu fırının
ulaşabileceği en üst sıcaklık 1050°C’dir. Isıl işlem fırınında atmosfer kontrolü olarak azot
gazı, akışkanlaştırıcı olarak da Al2O3 toz partikülleri kullanılmıştır. Suni yaşlandırma
işleminin yapılışı aşağıdaki şematik grafikte izah edilmektedir (Şekil III.4)
114
Şekil III.4 Bir alüminyum alaşımında suni çökeltme sertleştirilmesi
Aşağıdaki maddeler göz önüne alınarak deney numuneleri için işlem sıcaklıkları
tespit edilmiş ve grafikleri çizilmiştir.
İşleme tabi tutulacak deney numunelerinin kalınlığı
Isıtma fırınının tipi, boyut ve kapasitesi
İşlem görecek numunelerin kimyasal bileşimi
Aşağıda sırasıyla AA2024, AA6061 ve AA7075 numuneleri için yapılan sertleştirme
ısıl işlemi uygulamalarının grafikleri verilmiştir.
115
Şekil III.5 AA2024 için uygulanan ısıl işlem grafiği
Şekil III.6 AA6061 için uygulanan ısıl işlem grafiği
Şekil III.7 AA7075 için uygulanan ısıl işlem grafiği
116
III.5 DENEY MALZEMELERİNİN ÇEKME DENEYİ
Eritme kaynak metodu ile yapılmış kaynaklı parçalarda kaynak dikişine dikey olarak
yapılacak çekme deneyi için numune hazırlama aşağıdaki şekle uygun ve tablodaki
değerler kullanılarak hazırlanmıştır. (Şekil.III.8), (Tablo III.5).[24]
Şekil III.8 Çekme Deneyi Numunesi
Tablo III.5 Kaynak metali muayenesi için hazırlanacak çekme numunesi boyutları (mm)
a a<6 6<a<8 8<a<10 10<a<12 12<a<14 14<a<16 16<a<18 18<a<20
Lt 200 200 200 250 250 250 250 250
b1 18 24 30 36 42 48 54 60
b2 12 16 20 24 28 32 36 40
r 24 40 60
Çekme deneyi için Zwick/Materialprufing 1456 marka makine kullanılmıştır. Bu
çekme makinesi ile 20000 N ile çekme yapılabiliyor. Şekil.III.9’da çekme deney makinesı
görülmektedir.
117
Şekil III.9 Çekme deney makinesi
III.6 DENEY MALZEMELERİNİN SICAK BAKALİTE ALINMASI
AA7075,AA6061, AA2024 Kaynaksız, kaynaklı ve kaynak edilip ısıl işleme tabi
tutulmuş deney numuneleri kesme diskiyle kesildi. Isınmayı önlemek için bor yağı
kullanıldı. Sıcak bakalitleme işlemi için hazırlanan numuneler bakalit makinesinde
kalıplandı. Kalıplanan numuneler 2 kademede parlatıldı.
1.Kademe parlatma silisyumlu kumlu zımpara ile yapıldı. Bu işlemde kaba
zımparadan başlanarak ince zımparaya doğru işlem yapıldı. Bu işlem için 80, 150, 400,
600, 800 ve 1200 nolu zımparalar kullanıldı.
2.Kademe olarak da 0,25 mikron kalınlığındaki elmas pasta ile yine 750 devir/dakika
ile dönen disk yardımıyla kadife çuhada parlatılarak işlem tamamlandı. İşlem sonunda
numuneler damıtık su ile yıkanıp hava ile kurutuldu.
Sıcak bakalite alınıp kalıplanan numuneler parlatıldıktan sonra HF karışımı dağlama
reaktifi ile dağlandı. Kalıplanarak hazırlanmış deney numunelerinin fotoğrafı Şekil
III.10’da verilmiştir.
118
Şekil III.10 Sıcak bakalite alınarak kalıplanmış deney numuneleri
III.7 MİKRO SERTLİK DENEYİ
Bu deney TS EN 1043–2 / Nisan 1997 numaralı Metalik Malzeme Kaynaklarında
Tahribatlı Deneyler – Sertlik Deneyi – Bölüm 2: Kaynaklı birleştirmelerde Mikro Sertlik
Deneyi adlı standarta göre hazırlandı.
Deney numunesinin kaynak edilmeden, kaynaktan sonra ve kaynak edilip ısıl işlem
uygulandıktan sonraki mikrosertlik ölçümleri, 100 gram ağırlık kullanılarak, Matsuzawa
MHT – 2 mikro sertlik ölçme cihazıyla her numuneden ayrı ayrı olmak üzere kaynak
metali, ITAB,ana metal bölgelerinden alınmıştır. Ölçümlerde 136 0 elmas piramit uç
kullanıldı. 10 gram’dan 1000grama kadar yük uygulanabiliyor. Cihaz 10–40 büyütme
yapabiliyor.5 saniyeden 30 saniyeye kadar yük uygulayabiliyor.
Şekilde mikrosertlik ölçüm izlerinin SEM görüntüsü verilmiştir. (Şekil III.11)
119
Şekil III.11 Mikrosertlik ölçüm izlerinin SEM mikroskobu görüntüleri
III.8 SEM İNCELEMESİ
Deneysel çalışmalarda TIG kaynak yöntemiyle birleştirilen parçalardan standartlara
uygun olarak tüm ITAB bölgesini ve ana metali temsil eden numunelerden mikro yapı
değişikliklerini incelemek için farklı büyütmelerde görüntü alınabilen Jeol JSM–5910 LV
marka Taramalı Elektron Mikroskop (SEM) kullanılmıştır. Geleneksel metalografık
metodlar kullanılarak, mikro yapı incelemeleri için numuneler sıcak bakalitleme yapılmış
ve parlatılmıştır.
SEM numunelerin daha iyi incelenebilmesi için Palaron Range SC7620 marka
Fiziksel Buhar Çökeltme yöntemi ile 10mA’de, 1Pa basınçta, 2 dakika sürede altın plaka
katot olarak kullanılarak numunelerin üzeri altın kaplanmıştır (Şekil III.12).
Şekil III.12 SEM mikroskobu (solda ). Numune yüzeyini altın kaplama cihazı ( sağda ).
120
BÖLÜM IV
SONUÇLAR
IV.1 AA2024 NUMUNESİNDEN ELDE EDİLEN SONUÇLAR
IV.1.1 AA2024’ün Mikrosertlik Değerleri(Hv 01)AA2024’ün kaynak işleminden önce, kaynaktan sonra, ve ısıl işlem ile
sertleştirilmesinden sonra Hv sertlik ölçümü yapılmıştır. Kaynaklanmadan önce
AA2024’ün sertliği 59 Hv olarak tespit edilmiştir. Kaynak işlemi sonrası kaynak metali
bölgesi sertliği 116 Hv, ana metal sertliği 77 Hv değerinde bulunmuştur. Kaynak işlemi
yapılmış numuneye yaşlandırma uygulandıktan sonra kaynaklı numunenin bütün
bölgelerin sertliği 143 Hv olarak tespit edilmiştir. (Şekil IV.1), (Şekil IV.2)
59 60 59 58 60 59 60 59 6077 77
116 115 116 115 116 116
77
143 143 143 143 143 143 143 143 143
020406080
100120140160
-20 -15 -10 -5 0 5 10 15 20
MESAFE (MM)
SE
RT
LİK
(H
V)
ORJİNAL NUMUNE KAYNAKLI ISIL İŞLEM
KAYNAK METALİITAB ITAB ANA METALANA METAL
Şekil. IV.1 AA2024 Alüminyum Alaşımının Sertlik Dağılımı
121
0
50
100
150
200
işlemsiz kaynaklı yaşlandırılmış
SE
RT
LİK
(HV
)
sertlik(HV)
Şekil IV.2 AA2024 alüminyum alaşımının sertlik değişimi
IV.1.2. AA2024’ün Çekme Deney Sonuçları
Tablo IV.1 AA2024 çekme deney sonuçları
Malzeme Gen.mm
Kal.mm
SOmm2
E-ModN/mm2
ÇekmeMuN/mm2
KopmaMuN/mm2
KopmaUz%
Kaynaksız 12,7 1,7 21,59 496,4 417,18 411,95 14,18Isıl işlemsiz
Kaynaklı15,58 3,2 49,86 628,08 100,23 95,03 5,61
Isıl İşlemli Kaynaklı 16,3 3,1 50,53 1000,37 165,43 154,17 12,18
Şekil IV.3. AA2024 Kaynaksız Numune Çekme Deney Sonuç Grafiği
0 5 10 15 200
100
200
300
400
Uzama in %
Mu
kave
me
t in
N/m
m²
2024
Muk
avem
et N
/mm
2
Uzama %
100
200
300
122
0 5 10 15 20
0
20
40
60
80
100
Uzama in %
Mu
kave
me
t in
N/m
m²
2024
Şekil IV.4. AA2024 Altlıklı
Kaynaklı Numune Çekme Deney Sonuç Grafiği
Şekil IV.5. AA2024 ısıl işlem uygulanmış kaynaklı numune çekme deney sonuç grafiği
0 5 10 15 200
50
100
150
Uzama in %
Muk
avem
et in
N/m
m²
2024
Çek
me
Muk
avem
et i
N/m
m2
Uzama %
Muk
avem
et N
/mm
2
10
123
IV.1.3 AA2024’ün Kaynak Metalinden Alınan EDX SonuçlarıAA2024 Kaynaklı alüminyum alaşımının SEM mikrografında tane içi, tane sınırları
ve renk farkı olan bölgeler belirlenerek EDX analizleri alınmıştır. Tane içlerinden yapılan
analizlerde, Al ağırlıklı pikler elde edilmesine karşın tane sınırlarında yapılan analizlerde
büyük oranda ilave alaşım elemanına rastlanılmıştır. Renk farkı olan bölgelerde yapılan
noktasal analizlerde açık renkli, yoğunluğu fazla olan ilave alaşım elemanına (Cu) ait
olduğu belirlendi. Daha koyu renkli olan, yoğunluğu düşük alaşım elementine (Mg) aittir.
Isıl işlem uygulanmış numunenin kaynak metali matrisinden yapılan analizlerde
Al,Cu ve Mg’a rastlanılmıştır. Ana metal matris bölgesinin EDX analizinde ise Al’un yanı
sıra Cu, Mg ve Mn önemli ölçülerde yer almaktadır.
Şekil IV.6. EDX Analiz SEM görünümü.
Isıl İşlemsiz Kaynak Metali EDX Isıl İşlemli Kaynak Metali EDXMATRİS MATRİS
124
Al 98,88 Al 96,48Mg 1,12 Mg 1,59 Cu 1,93
PARTİKÜL PARTİKÜLAl 75,87 Al 74,65Cu 14,59 Cu 15,95Mg 9,54 Mg 0,84 Mn 2,33
Fe 6,23
Şekil IV.7. AA2024 ısıl işlemsiz kaynak metali EDX
Şekil IV.8.AA2024 ısıl işlemli kaynak metali EDX
125
IV.1.4. AA2024’ün Ana Metal Bölgesinden Alınan EDX AnalizleriIsıl İşlemsiz Kaynak Metali EDX Isıl İşlemli Kaynak Metali EDXMATRİS MATRİSAl 97,48 Al 95,63Mg 1,75 Cu 2,10Cu 0,77 Mg 1,76 Mn 0,51
PARTİKÜL PARTİKÜLAl 79,59 Al 68,56Cu 18,70 Fe 12,99Mg 1,72 Cu 8,91 Mn 6,24 Si 3,31
Şekil IV.9.AA2024 ısıl işlemsiz ana metal EDX
Şekil IV.10AA2024 ısıl işlemli ana metal EDX
126
IV.1.5. Kaynaklı Isıl İşlemsiz ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA2024 Alaşımının Ara yüzey, Kaynak Metali, Ana Metal Bölgelerinin SEM Fotoğrafları
Şekillerde TIG yöntemiyle kaynak edilmiş AA2024 serisine ait numunenin kaynak
metali, ara yüzey ve ana metal bölgelerinin ısıl işlem öncesi ve ısıl işlem ile sertleştirme
sonrası mikroyapıları karşılaştırmalı olarak verilmiştir. AA2024’ün içeriğinde Cu ve Mg
olduğundan tane sınırlarında çoğunlukla Cu ve daha az miktarda Mg yoğunlaşması
görülmektedir.
Cu ve Mg’un tane sınırlarında kaynak işlemi sonrası yoğunluğu ve meydana
getirdikleri tane şekilleri kaynak metali ve ana metal kısmında farklılık
göstermektedir.(Şekil IV.11)
Kaynak metalinden uzaklaşıldıkça çökeltilerin irileştiği gözlenmektedir. Kaynak
metali ise kaynak işlemi sonrası, çözeltiye alınmış durumdadır. Taneler daha ince ve bazı
noktalarda tane sınırları görülemeyecek duruma gelmektedir.(Şekil IV.11)
Bu durum kaynak işlemi sonrası orijinal numuneye oranla kaynaklı numunenin
sertliğinin artışına neden olmaktadır.
Kaynaklı numunenin ısıl işleme tabi tutulduktan sonraki ara yüzey, ana metal ve
kaynak metali bölgeleri incelendiğinde, ana metal bölgesinde çökelen bileşiklerin, kaynak
metali bölgesinde çökelen bileşiklere nazaran daha iri oldukları görülmektedir. Kaynak
metali bölgesinde bileşikler daha ince olarak yapıya disperse olmuş durumdadır.(Şekil
IV.12)
Isıl işlem sonrası kaynaklı numuneye göre sertlik, bileşiklerin yapıya disperse olması
neticesi olarak artış göstermiştir.
127
IV.1.5.1. Ara yüzey SEM Fotoğrafları
Şekil IV.11. Isıl İşlem Öncesi AA2024 Kaynaklı Ara yüzey SEM Görüntüsü (X150)
Şekil IV.12. Isıl işlem sonrası AA2024 Kaynaklı Arayüzey SEM görüntüsü ( X150 )
128
IV.1.5.2 Kaynak Metali SEM Fotoğrafları
Şekil IV.13. Isıl işlem öncesi AA2024 Kaynak Metali SEM görüntüsü ( X350 )
Şekil IV.14.Isıl işlem sonrası AA2024 Kaynak metali SEM görüntüsü ( X350 )
129
Şekil IV.15. Isıl işlem öncesi AA2024 Kaynak Metali SEM görüntüsü ( X1800 )
Şekil IV.16. Isıl işlem sonrası AA2024 Kaynak Metali SEM görüntüsü ( X1800 )
130
IV.1.5.3 AA2024 Ana Metal SEM Fotoğrafları
Şekil IV.17. Isıl işlem öncesi AA2024 Kaynaklı Ana Metal SEM görüntüsü ( X350 )
Şekil IV.18. Isıl işlem sonrası AA2024 kaynaklı Ana Metal SEM görüntüsü ( X350)
131
Şekil IV.19. Isıl işlem öncesi AA2024 kaynaklı Ana Metal SEM görüntüsü ( X1800)
Şekil IV.20. Isıl İşlem Sonrası AA2024 Kaynaklı Ana Metal SEM görüntüsü ( X1800)
132
IV.1.6 Kaynaklı Isıl İşlemsiz ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA2024 Alaşımının Kaynak Metali Ve Ana Metal Bölgelerinin Işık Mikroskop Fotoğrafları
IV.1.6.1 Kaynak Metali Işık Mikroskop Fotoğrafları
Şekil IV.21. Isıl İşlem Öncesi AA2024 Kaynak Metali Işık Mikroskop Görüntüsü (X200)
Şekil IV.22. Isıl İşlem Sonrası AA2024 Kaynak Metali Işık Mikroskop Görüntüsü (X200)
133
IV.1.6.2. Ana Metal Işık Mikroskop Fotoğrafları
Şekil IV.23. Isıl İşlem Öncesi AA2024 Kaynaklı Ana Metal Işık Mikroskop Görüntüsü (X200)
Şekil IV.24. Isıl İşlem Sonrası AA2024 Kaynaklı Ana metal Işık Mikroskop Görüntüsü (X200)
134
IV.2. AA6061 NUMUNESİNDEN ELDE EDİLEN SONUÇLAR
IV.2.1. AA6061’in Kaynak Metali Mikrosertlik Değerleri (Hv 01)
AA6061’in kaynak işleminden önce, kaynaktan sonra ve ısıl işlem ile
sertleştirilmesinden sonra Hv sertlik ölçümü yapılmıştır. Kaynaklanmadan önce
AA6061’in sertliği 116 Hv olarak tespit edilmiştir. Kaynak işlemi sonrası kaynak metali
bölgesi sertliği 88 Hv, ana metal sertliği 77 Hv değerinde bulunmuştur. Kaynak işlemi
yapılmış numuneye yaşlandırma uygulandıktan sonra kaynaklı numunenin bütün
bölgelerin sertliği 116 Hv olarak tespit edilmiştir. (Şekil IV.25),(Şekil IV.26)
116 115 115 114 116 115 116 115
77 7584 85 88 89 85 84
77
116 116116116 116 116116116
116
0
20
40
60
80
100
120
140
-20 -15 -10 -5 0 5 10 15 20
MESAFE (MM)
SE
RT
LİK
(HV
)
ORJİNAL NUMUNE KAYNAKLI ISIL İŞLEM
KAYNAK METALİ ITAB ANA METALANA METAL ITAB
Şekil
IV.25 AA6061 Alüminyum Alaşımının Sertlik Dağılımı
020406080
100120140
işlemsiz kaynaklı yaşlandırılmış
SE
RT
LİK
(HV
)
sertlik(HV)
Şekil IV.26 AA6061 alüminyum alaşımının sertlik değişimi
IV.2.2. AA6061’in Çekme Deney Sonuçları
135
Tablo IV.2 AA6061 çekme deney sonuçları
MalzemeGen.mm
Kal.mm
SOmm2
E-ModN/mm2
Çekme MuN/mm2
Kopma MuN/mm2
KopmaUz%
6061 Kaynaksız 13 2 26 576,32 252,78 247,06 8,56061 Altlı Kaynaklı 15 1,55 23,25 655,66 323,95 300,47 10,2Altlıksız kaynaklı 16,5 2 33 587,96 256,90 255,79 3,726061 Isıl İşlemli 16,5 2 33 587,96 181,21 181,21 3,77
Şekil IV.27. AA6061 kaynaksız numune çekme deney sonuç grafiği
0 5 10 15 200
50
100
150
200
250
Uzama in %
Muk
avem
et in
N/m
m²
6061
Uzama %
100
150
50Muk
avem
et N
/mm
2
136
Şekil IV.28. AA6061 Altlıklı Kaynaklı Numune Çekme Deney Sonuç Grafiği
0 5 10 15 20
0
100
200
300
Strain in %
Str
ess
in N
/mm
²
6061 ALTLI
Muk
avem
et N
/mm
2
Uzama %
137
Şekil IV.29. AA6061 altlıksız kaynaklı numune çekme deney sonuç grafiği
6061
Uzama %
Muk
avem
et N
/mm
2
138
Şekil IV.30.
AA6061 ısıl
işlemli kaynaklı numune çekme deney sonuç grafiği
0 5 10 15 20
0
50
100
150
Uzama in %
Muk
avem
et in
N/m
m²
6061M
ukav
emet
N/m
m2
Uzama %
139
IV.2.3. AA6061’in Kaynak Metalinden Alınan EDX SonuçlarıAA6061 Kaynaklı alüminyum alaşımının SEM mikrografında tane içi, tane sınırları
ve renk farkı olan bölgeler belirlenerek EDX analizleri alınmıştır. Tane içlerinden yapılan
analizlerde, Al ağırlıklı pikler elde edilmesine karşın tane sınırlarında yapılan analizlerde
büyük oranda ilave alaşım elemanına rastlanılmıştır. Renk farkı olan bölgelerde yapılan
noktasal analizlerde açık renkli, yoğunluğu fazla olan ilave alaşım elemanına (Si) ait
olduğu belirlendi. Daha koyu renkli olan, yoğunluğu düşük alaşım elementine(Mg) aittir.
Isıl işlem uygulanmış numunenin kaynak metali matrisinden yapılan analizlerde
Al,Si ve Mg’a rastlanılmıştır. Ana metal matris bölgesinin EDX analizinde ise Al’un yanı
sıra Mg,Si ve Fe önemli ölçülerde yer almaktadır.
Isıl İşlemsiz Kaynak Metali EDX Isıl İşlemli Kaynak Metali EDX
MATRİS MATRİS
Al 99,03 Al 99,02
Mg 0,97 Mg 0,98
PARTİKÜL PARTİKÜL
Al 81,10 Al 91,34
Si 10,58 Si 3,44
Mg 2,34 Mg 0,73
Fe 5,98 Fe 4,14
Cr 0,35
140
Şekil IV.31. AA6061’in Isıl İşlem Öncesi Kaynak Metali EDX
Şekil IV.32. AA6061’in Isıl İşlem Sonrası Kaynak Metali EDX
141
IV.2.4. AA6061’in Ana Metalinden Alınan EDX SonuçlarıIsıl İşlemsiz Ana Metali EDX Isıl İşlemli Ana Metali EDX
MATRİS MATRİS
Al 97,94 Al 99,03
Mg 1,14 Mg 0,97
Si 0,92
PARTİKÜL PARTİKÜL
Al 68,87 Al 66,50
Si 15,06 Fe 18,25
Fe 14,13 Si 11,75
Cr 1,93 Cr 1,50
Mg 0,38
Cu 0,67
Mn 0,95
Şekil IV.33. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Ana Metal EDX
Şekil IV.34. AA6061 Isıl İşlem Sonrası Ana Metal EDX
142
IV.2.5 Kaynaklı Isıl İşlemsiz ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA6061 Alaşımının Ara yüzey, Kaynak Metali, Ana Metal Bölgelerinin SEM Fotoğrafları
TIG yöntemi ile kaynak edilmiş AA6061 alüminyum malzemenin içeriğinde Si ve
Mg ilave alaşım elemanı olarak bulunduğundan tane sınırlarında çoğunlukla Si ve Mg
yoğunlaşması görülmektedir.
Si ve Mg’un kaynak işlemi sonrası tane sınırlarında meydana getirdiği yoğunluk ve
tane şekilleri kaynak metali ve ana metal bölgelerinde farklılık göstermiştir.(Şekil IV.35),
Kaynak metali bölgesinde tane sınırlarından bahsetmenin neredeyse mümkün
olmadığı ve kaynak ısısının tesiri ile tane sınırlarını oluşturmaya çalışan bir yapı
gözlenmiştir. Ana metal bölgesinde iri bileşikler yine tane sınırı görüntüsünden uzak
biçimde yapı içine dağılmış gibi bir görüntü vermektedir. (Şekil IV.35)
Kaynak işleminin sağladığı ısı etkisi ile bileşikler kaynak metaline doğru ince
çizgisel, ana metal bölgesine doğru ise daha kalın ve bazı noktalarda toplu olarak
oluşmaktadır.
Kaynaklı numuneye uygulanan ısıl işlem neticesinde bileşikler yapıya çok iyi bir
şekilde disperse olmuştur. Kesikli çizgisel bir görünüm vermektedirler. Kaynak metalinden
uzaklaştıkça bileşikler kaynak metaline nazaran daha irice olarak çökelmektedir.(Şekil
IV.36)
AA2024, AA7075 ile karşılaştırıldığında AA6061’in yaşlandırma sertleştirmesi
sonucu diğer örnek numunelere nazaran daha ince disperse olduğu görülmektedir.
143
IV.2.5.1 AA6061 Arayüzey Fotoğrafları
Şekil. IV.35. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Ara yüzey SEM görüntüsü (X150)
Şekil IV.36 AA6061 Isıl İşlem Sonrası Ara Yüzey SEM görüntüsü (X150)
144
IV.2.5.2 AA6061 Kaynak Metali SEM Fotoğrafları
Şekil IV.37. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Kaynak Metali SEM görüntüsü (X350)
Şekil IV.38. AA6061 ısıl işlem sonrası Kaynak metali SEM görüntüsü (X350)
145
Şekil IV.39. AA6061 ısıl işlem öncesi kaynak metali SEM görüntüsü (X1800)
Şekil IV.40 AA6061 Isıl İşlem Sonrası Kaynak Metali SEM görüntüsü (X1800)
146
IV.2.5.3 AA6061 Ana Metal SEM Fotoğrafları
Şekil IV.41. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Ana Metal SEM görüntüsü (X350)
Şekil IV.42. AA6061 Isıl İşlem Sonrası Ana Metal SEM görüntüsü (X350)
147
Şekil IV.43. AA6061 Isıl İşlem Öncesi Ana Metal SEM görüntüsü (X1800)
Şekil IV.44. AA6061 Isıl İşlem Sonrası Ana Metal SEM görüntüsü (X1800)
148
IV.2.6 Kaynaklı Isıl İşlemsiz ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA6061 Alaşımının Kaynak Metali Ve Ana Metal Bölgelerinin Işık Mikroskop Fotoğrafları
IV.2.6.1 Kaynak Metali Işık Mikroskop Fotoğrafları
Şekil IV.45. AA6061 kaynaklı ısıl işlem öncesi kaynak metali ışık mikroskop fotoğrafı (x200)
Şekil IV.46. AA6061 kaynaklı ısıl işlem sonrası kaynak metali ışık mikroskop fotoğrafı (x200)
149
IV.2.6.2 Ana Metal Işık Mikroskop Fotoğrafları
Şekil IV.47 AA6061 kaynaklı ısıl işlem öncesi ana metal ışık mikroskop görüntüsü (X200)
Şekil IV.48 AA6061 kaynaklı ısıl işlem sonrası ana metal ışık mikroskop görüntüsü (X200)
150
IV.3 AA7075 NUMUNESİNİN DENEY SONUÇLARI
IV.3.1. AA7075’in Kaynak Metali Mikrosertlik Değerleri(HV)AA7075’in kaynak işleminden önce, kaynaktan sonra ve ısıl işlem ile
sertleştirilmesinden sonra HV sertlik ölçümü yapılmıştır. Kaynaklanmadan önce
AA7075’in sertliği 52 HV olarak tespit edilmiştir. Kaynak işlemi sonrası kaynak metali
bölgesi sertliği110 HV, ana metal sertliği, 133HV değerinde bulunmuştur. Kaynak işlemi
yapılmış numuneye yaşlandırma uygulandıktan sonra kaynaklı numunenin bütün
bölgelerin sertliği 160 HV olarak tespit edilmiştir. (Şekil IV.49),(Şekil IV.50)
52 51 51 52 51 51 53 52 52
135 133 128 130110 111
128 130 133160 160 160 160 160 160 160 160 160
0
50
100
150
200
-20 -15 -10 -5 0 5 10 15 20
MESAFE (MM)
SE
RT
LİK
(H
V)
ORJİNAL NUMUNE KAYNAKLI ISIL İŞLEM
KAYNAK METALİITAB ITAB ANA METALANA METAL
Şekil IV.49 AA7075 Alüminyum Alaşımının Sertlik Dağılımı
sertlik(HV)
0
50
100
150
200
işlemsiz kaynaklı yaşlandırılmış
SE
RT
LİK
(HV
)
sertlik(HV)
Şekil IV.50 AA7075 alüminyum alaşımının sertlik değişimi
151
IV.3.2. AA7075’in Çekme Deney Sonuçları
Tablo IV.3 AA7075 çekme deney sonuçları
MalzemeGen.mm
Kal.mm
SOmm2
E-ModN/mm2
Çekme MuN/mm2
Kopma MuN/mm2
KopmaUz%
7075 Kaynaksız 15,08 3,04 45,84 566,17 438,75 438,75 6,807075 AltlıKaynaklı 12,5 3,5 43,75 480,06 198,61 198,61 5,26Altlıksız kaynaklı 15 4 60 2230,43 153,88 153,88 4,07
Isıl işlemli 17 4 68 1027,04 175,64 175,64 5,53
Şekil IV.51. AA7075 kaynaksız numune çekme deney sonuç grafiği
0 5 10 15
0
100
200
300
400
Strain in %
Str
ess
in N
/mm
²
Muk
avem
et N
/mm
2
Uzama %
152
Şekil IV.52. AA7075 Altlıksız Kaynaklı Numune Çekme Deney Sonuç Grafiği
Şekil IV.53. AA7075 altlıklı kaynaklı çekme deney sonuç grafiği
0 5 10 15
0
50
100
150
200
Uzama in %
Muk
avem
et in
N/m
m²
7075 ALTLIKAYNAK
0 5 10 15
0
50
100
150
Uzama in %
Mu
kave
me
t in
N/m
m²
7075
Muk
avem
et N
/mm
2
Uzama %
Muk
avem
et N
/mm
2
153
Şekil IV.54. AA7075 Kaynaklı numune ısıl işlem sonrası çekme deney sonuç grafiği
IV.3.3 7075’in Kaynak Metalinden Alınan EDX SonuçlarıAA7075 Kaynaklı alüminyum alaşımının SEM mikrografında tane içi, tane sınırları
ve renk farkı olan bölgeler belirlenerek EDX analizleri alınmıştır. Tane içlerinden yapılan
analizlerde, Al ağırlıklı pikler elde edilmesine karşın tane sınırlarında yapılan analizlerde
0 5 10 15 200
50
100
150
Uzama in %
Muk
avem
et in
N/m
m²
7075
Uzama %
Muk
avem
et N
/mm
2
154
büyük oranda ilave alaşım elemanına rastlanılmıştır. Renk farkı olan bölgelerde yapılan
noktasal analizlerde açık renkli, yoğunluğu fazla olan ilave alaşım elemanına (Zn) ait
olduğu belirlendi. Daha koyu renkli olan, yoğunluğu düşük alaşım elementine(Mg) aittir.
Isıl işlem uygulanmış numunenin kaynak metali matrisinden yapılan analizlerde
Al,Zn ve Mg’a rastlanılmıştır. Ana metal matris bölgesinin EDX analizinde ise Al’un yanı
sıra Zn,Mg ve Cu önemli ölçülerde yer almaktadır.
Isıl İşlemsiz Kaynak Metali EDX Isıl İşlemli Kaynak Metali EDX
MATRİS MATRİS
Al 97,72 Al 93,83
Mg 1,40 Mg 2,55
Zn 0,88 Zn 2,86
Cu 0,77
PARTİKÜL PARTİKÜL
Al 69,82 Al 75,23
Mg 18,65 Mg 1,95
Cu 5,94 Cu 14,02
Zn 5,60 Zn 0,95
Fe 7,40
155
Şekil IV.55. AA7075 ısıl işlem öncesi kaynak metali EDX
Şekil IV.56. AA7075 ısıl işlem sonrası ana metal EDX
IV.3.4. AA7075’in Ana Metalinden Alınan EDX Sonuçları
Isıl İşlemsiz Ana metal EDX Isıl İşlemli Ana Metal EDX
MATRİS MATRİS
Al 83,38 Al 93,20
Fe 13,38 Zn 3,11
Cu 2,35 Cu 0,77
Zn 0,89 Mg 2,92
PARTİKÜL PARTİKÜL
Al 69,35 Al 77,15
Mg 15,96 Fe 16,73
156
Cu 7,68 Cu 4,33
Zn 7,01 Zn 1,79
Şekil IV.57 AA7075 ısıl işlem öncesi ana metal EDX
Şekil IV.58. AA7075 ısıl işlem sonrası ana metal EDX
IV.3.5. Kaynaklı Isıl İşlemsiz ve Kaynaklı Isıl İşlemli AA7075 Alaşımının Ara yüzey, Kaynak Metali, Ana Metal Bölgelerinin SEM Fotoğrafları
TIG yöntemi ile kaynak edilmiş AA7075 serisine ait numunenin kaynak metali, ara
yüzey ve ana metal bölgelerinin ısıl işlem öncesi ve ısıl işlem sonrası alınan mikro yapı
fotoğrafları karşılaştırmalı olarak verilmiştir.
AA7075’in içeriğinde Zn ilave alaşım elemanı olarak bulunduğundan tane
sınırlarında çoğunlukla Zn ve nispeten daha az miktarda Mg yoğunlaşması görülmektedir.
Zn ve Mg’un kaynak işlemi sonrası tane sınırlarında meydana getirdiği yoğunluk ve
tane şekilleri kaynak metali ve ana metal kısımlarında farklı teşkil etmiştir.(Şekil IV.59)
157
Kaynak işlemi, alüminyum malzemenin kaynak metali bölgesi üzerinde çözeltiye
alma etkisi göstermektedir. Bu sebeple kaynak metali bölgesinde tane sınırları yok denecek
derecededir ve Mg ile Zn çizgisel yapı teşkil etmektedir. Kaynak metalinden
uzaklaşıldıkça, yani kaynak ısısının etkisi kaynak edilen numune üzerinde azaldıkça tane
sınırları daha belirgin ve bileşikler daha iri oluşmaktadır.
AA7075’in ITAB bölgesinde gevrek ve irileşmeye meyilli bir yüzey görülmektedir.
Bu durum kaynak işlemi orijinal numuneye oranla sertliğin artışına neden olmuştur.
Kaynaklı numunenin ısıl işleme tabi tutulduktan sonraki ara yüzey, ana metal ve
kaynak metali bölgeleri incelendiğinde, ana metal bölgesinde çökelen bileşikler, kaynak
metali bölgesinde çökelenlere göre biraz daha iri durumdadır. Kaynak metali bölgesinde
ise ısıl işlem sonrası bileşikler çok ince noktasal halde dağılmaktadırlar.(Şekil IV.60)
Isıl işlem sonrası numunenin sertliği kaynaklı numuneye oranla artış göstermektedir.
IV.3.5.1. AA7075 Arayüzey Fotoğrafları
Şekil IV.59. AA7075 Isıl işlem öncesi kaynak arayüzeyi(X150)
158
Şekil IV.60. AA7075 Isıl işlem sonrası kaynak arayüzeyi(X150)
IV.3.5.2. AA7075 Kaynak Metali SEM Fotoğrafları
Şekil IV.61. AA7075 Isıl işlem öncesi kaynak metali SEM görüntüsü (X350)
159
Şekil IV.62 AA7075 Isıl işlem sonrası kaynak metali SEM görüntüsü (X350)
Şekil IV.63. AA7075 Isıl işlem öncesi kaynak metali SEM görüntüsü (X1800)
160
Şekil IV.64. AA7075 Isıl işlem sonrası kaynak metali SEM görüntüsü (X1800)
IV.3.5.3. AA7075 Ana Metal SEM Fotoğrafları
161
Şekil IV.65. AA7075 Isıl işlem öncesi ana metal SEM görüntüsü (X350)
Şekil IV.66. AA7075 Isıl işlem sonrası ana metal SEM görüntüsü (X350)
Şekil IV.67. AA7075 Isıl işlem öncesi ana metal SEM görüntüsü (X1800)
162
Şekil IV.68. AA7075 Isıl işlem sonrası ana metal SEM görüntüsü (X1800)
IV.3.6. AA7075 Kaynaklı Isıl İşlemsiz ve Kaynaklı Isıl İşlemli Kaynak Metali Ve Ana Metal Işık Mikroskop Fotoğrafları
IV.3.6.1 Kaynak Metali Işık Mikroskop Fotoğrafları
163
Şekil IV.69. AA7075 Isıl işlem öncesi kaynak metali ışık mikroskobu görüntüsü (X200)
Şekil IV.70. AA7075 Isıl işlem sonrası kaynak metali ışık mikroskobu görüntüsü (X200)
IV.3.6.2. Ana Metal Işık Mikroskop Fotoğrafları
164
Şekil IV.71. AA7075 Isıl İşlem Öncesi Anametal Işık Mikroskobu Görüntüsü (X200)
Şekil IV.72. AA7075 Isıl İşlem Sonrası Ana Metal Işık Mikroskobu Görüntüsü (X200)
165
BÖLÜM V
DEĞERLENDİRME
V.1. DEĞERLENDİRME VE GENEL SONUÇLAR
1. Sertleştirilebilen alüminyum alaşımlarının kaynaklarında mukavemet ve süneklik
birçok faktöre bağlıdır. Bunlar kaynak edilen parçanın kimyasal bileşimi, ısıl
işlem şartları, kaynak metalinin kimyasal bileşimi, kaynak yöntemi, kaynak
parametreleri, kaynak sonrası ısıl işlemlere ve birleştirme türüne bağlıdır.
2. Alüminyum alaşımlarında Ayrışma sertleşmesi yani Çökeltme sertleşmesi ısıl
işleminin tam olarak çarpılma ve mikro ya da makro çatlaklar olmaksızın istenen
özellikleri elde edebilmek amacıyla yapılabilmesi için birçok faktör göz önünde
bulundurulması gerekmektedir. Bunlar alaşıma bağlı olarak çözeltiye alma
sıcaklığı, bu sıcaklıkta parça kalınlığı ve şekline göre parçanın bekleme süresi,
parçanın soğutulması, soğutma ortamı, maksimum soğutma oranı ve maksimum
soğutma sıcaklığı, yapay yaşlandırma yapılacaksa sıcaklık ve parçanın bekleme
süresi gibi faktörlerdir.
3. AA7075 alüminyum alaşımı yumuşak halde kaynak yapıldığında, kaynak
işleminden doğan ısı kaynak edilen numunede çözeltiye alma etkisi
göstermektedir. Soğuma ile birlikte bileşikler tane sınırlarında yoğunlaşmıştır.
AA7075 serisi AlZn alaşımı olduğundan, yapıda bulunan çinko ITAB bölgesinde
gevrekleşmeye neden olmaktadır. AlZn’un geniş katılaşma aralığı olduğundan
sıcak çatlak oluşmaktadır. AA7075 kaynak ile birleştirme için yeterli kaynak
kabiliyetine sahip değildir.
166
4. AA6061, ticari alaşımı kaynak uygulaması yapılmadan önce sertleştirilmiş
olduğu için buna uygulanan kaynak işlemi ikinci bir çözeltiye alma ve doğal
yaşlandırma işlemi etkisi göstermektedir. ITAB’da kaynak işleminin neden
olduğu yüksek sıcaklık nedeni ile çökeltiler çözülür ve tekrar uygun olmayan bir
boyut ve biçimde yeniden çökelir. Bu durum aşırı yaşlanma etkisi göstermektedir.
Bu aşırı yaşlanma sonucu numunenin sertliği düşmektedir. Kaynak işlemi
sonrasında SEM fotoğrafları incelendiğinde tane sınırlarının neredeyse
kaybolduğu bir yapı görülmektedir. Çökeltme sertleştirmesinin yeniden
uygulanması ile sertlik kısmen iade edilmiştir. AA6061 alaşımı uygun
parametrelerle iyi ve sağlam kaynak dikişleri vermektedir.
5. AA2024 yumuşak halde iken kaynak edilmiştir. Kaynak işlemi çözeltiye alma ve
doğal yaşlandırma etkisi göstermiştir. Kaynak işlemi sonrasında çökeltiler tane
sınırlarında yoğunlaşmaktadırlar. Tekrar çökeltme sertleştirmesi uygulanarak tane
sınırlarında biriken bileşikler yapıya disperse edilmiş ve sertliğin yükselmesi
sağlanmıştır. Bu durum kaynaklı yüzeylerin SEM fotoğraflarında da
görülmektedir. AA2024 alaşımının kaynağı uygun parametreler ve atmosfer
koruması sağlandığında kısmen başarılabilmektedir.
6. Alüminyum kaynağında gaz gözenekleri beklenildiği halde, kaynak teli
kullanılmayan TIG yöntemi ile kaynak edilen ve yaşlandırılan numunelerde
hidrojenin neden olduğu gaz gözeneklerine sık rastlanmamaktadır. Kaynak teli
kullanılmayan TIG kaynak yöntemlerinde gözenek oluşma eğilimi azalmaktadır.
Kaynak akımının arttırılması veya ilerleme hızının azaltılması, ark geriliminin
yükseltilmesi gibi parametrelerle oynanarak hidrojen nedenli gözeneklilik
önlenebilir.
7. Cr-Ni altlık kullanılmaksızın yapılan kaynaklarda çekme deneyi neticesi olarak
düşük kopma uzama yüzdesi ve düşük mukavemet elde edilmiştir. Kopma
mukavemeti ile çekme mukavemeti birbirine yakın gerçekleşmektedir. Kaynak
dikişi alttanda koruma yapılmadığı için kaynak metali gaz kapmakta ve
gevrekleşmektedir. Bu sonuç kaynak edilecek alüminyum alaşımları mutlaka
altlık kullanılarak alttan da gaz koruması ile korunması gerektiği sonucunu
desteklemektedir.
8. Alüminyum alaşımları ancak tek paso kaynak kabul etmektedir. İkinci bir kaynak
işlemi uygulandığında kaynak dikişinde çatlama görülmüştür.
167
KAYNAKLAR
[1] Prof. Dr. YÜKLER, İ.: , “Alüminyum Alaşımları ve Isıl İşlemleri”. İstanbul, Türkiye, (2000).
[2] KALUÇ, E., TABAN E.: “ Metal Dünyası” , Mart (2005), Sayfa 144.
[3] YILMAZ, M.: “ Al ve Alaşımların Aşınma Davranışları”. M.Ü.F.B Yüksek Lisan Tezi, İstanbul, Türkiye, (1996).
[4] WEISSAVACH, W.: “ Malzeme Bilgisi ve Muayenesi” Çeviren Prof. Dr. Selahaddin ANIK, 4. Baskı, (1993).
[5] TÜRKER, E.: “ Alüminyum ve Alaşımlarının Dökümünde Rafinasyon Yöntemlerinin Karşılaştırılması” İTÜ Yüksek Lisans Tezi, (2005).
[6 ] Dr. ANAÇ, S.: “ Demir Çelik ve Metal Sanayi Dergisi” Ereğli, Türkiye, (1994).
[7] ŞALDIR,R., Alüminyum ve Alaşımlarının Kaynak Kabiliyeti, M.Ü.F.B.E.Yüksek Lisans Tezi.İSTANBUL(2003)
[8] Prof. Dr. ANIK, S.: “ Alüminyum ve Alaşımlarının Kaynağı” İstanbul, (1960).
[9] OĞUZ, B.: “ Demir Dışı Metallerin Kaynağı” İstanbul, Türkiye (1990).
[10] Prof. Dr. ERUSLU, N.: “ Alaşımlar Ders Notu” İstanbul, Türkiye (1990).
[11] ECOMELT, : “ Reklâm Katalogu. İstanbul (2006)
[12] Prof. Dr. TOPBAŞ, M.A.: “ Isıl İşlemler” İstanbul, Türkiye, (1993).
[13] KALUÇ, E., TABAN E.: “ Metal Dünyası” Nisan (2005), Sayfa158.
[14] KALUÇ, E., TABAN E.: “ Metal Dünyası” Mayıs (2005), Sayfa 132.
[15] ÇALIŞKAN Ö.: “ Alüminyum ve Alaşımlarının Kaynaklanabilirliği ve Bunlara Uygulanan kaynak Yöntemleri” M.Ü.F.B.E Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Türkiye (1994).
168
[16] ERTÜRK, İ.: “ Gazaltı Kaynak Teknikleri, Küçük Sanayi İşletmelerinde Danışmanlık Hizmeti Projesi” Türkiye Halk Bankası Yayını Ankara, Türkiye, (2003).
[17] Prof. Dr. ERŞEN N.: “ Alüminyum ve Alaşımlarının Kaynağı” Zonguldak, (1986).
[18] Prof. Dr. ANIK, S.: “ Koruyucu Gaz Altında Kaynak ve Alüminyum MIG Kaynağı” İstanbul, Türkiye, (1994).
[19] Prof. Dr. ANIK, S., Doç. Dr. VURAL, M.: “Gazaltı Ark Kaynağı” Gedik Yayın İstanbul, Türkiye, No: 3.
[20] Prof. Dr. ANIK, S.,: “ 1000 Soruda Kaynak Teknolojisi” İstanbul, Türkiye, (1993).
[21] HASDEMİR, Ü.: “ Alüminyum ve Alaşımlarının TIG Kaynak Yöntemiyle Kaynatılarak Mikro Yapı ve Mekanik Özelliklerinin İncelenmesi” M.Ü.F.B.E Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Türkiye, (2001).
[22] ANIK, S.:” Kaynak Tekniği Cilt 2” İstanbul, Türkiye, (1990).
[23] Prof Dr. TÜLBENTÇİ, K.: “ Alüminyum ve Alaşımlarının Kaynağı” İstanbul, Türkiye, (1990).
[24] Kayalı, E.S, Ensari,C. , Dikeç,F., “ Metalik Malzemelerin Mekanik Deneyleri” İstanbul, (1990).
169
ÖZGEÇMİŞ
1977 Yılında Balıkesir’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Balıkesir’de
tamamlayarak, 1994 yılında Marmara Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi Metal eğitimi
Bölümünde yüksek öğrenime başladı. 1999 yılından beri Milli Eğitim Bakanlığında Teknik
Öğretmen olarak görev yapmaktadır. Halen Ümraniye Atatürk Endüstri Meslek Lisesi
Metal İşleri Bölümünde Öğretmen olarak çalışan AKÇA, evli ve bir çocuk babasıdır.