TEMMUZ 2018 SAYI:15

İsmail Erdoğan

ZÜCDER Züccaciyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Değerli sektör mensuplarımız,

Sıcak yaz günlerinin hüküm sürdüğü bugünlerde piyasalar biraz durgunlaşmış olsa da, Mayıs ayındaki anneler günü ve düğün sezonuna da girilmesiyle sektörümüzde hareketli günler yaşandı. ÖTV indiriminin rüzgârlarıyla geçen yıl satışlarında artışlar yaşayan sektörümüz, bu yıl erken seçimlerin de etkisiyle Temmuz’a kayan düğün sezonunun açılmasıyla birlikte canlılığını sürdürmeye devam ediyor.

Türkiye genel ekonomisindeki ihracatın düştüğü 2015 ve 2016 yıllarında, züccaciye sektörü olarak ihracat rakamlarımızı korumayı başardık. 2017’de ise yüzde 10 artışla ihracatını 4,2 milyar dolarla kapatan sektörümüzün, 2018’i 4,5 milyar doların üzerinde bir ihracatla kapatması öngörülmektedir. Sektörümüzde markaya yatırım yapan firmalarımızın sayısı giderek artmakta, Ekonomi Bakanlığı’nın Turquality desteğinden faydalanan firmalarımız günden güne çoğalmaktadır. Önümüzdeki dönemde sektörel olarak büyümemizin daha da artacağını öngörmekteyiz. İç pazarın büyümesiyle sektörümüzün hareketlenmesi, tüketicilerin daha inovatif ürünlere rahat ulaşabilmesini sağlayacaktır.

Döviz kurundaki dengesizliğin hammadde, yarı mamul ve mamul ürün ithal eden sektörleri zor duruma soktuğu malumdur. Piyasaların istikrara kavuşması ile sektörümüz de projelerini hayata geçirmeye devam edecektir.

İstanbul Sanayi Odası’nca 1968 yılından bu yana sürdürülen çalışma kapsamında açıklanan 2017 yılı Türkiye’nin ilk ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alan üyelerimiz Paşabahçe, Zorluteks, Femaş Metal, Özdilek, Öztiryakiler, Gizem Seramik ve Korkmaz Mutfak Eşyaları’nın göstermiş oldukları üstün başarı Türk üreticisinin neler yapabildiğini bir kez daha kanıtlamıştır. Bu vesile ile firmalarımızı, sektörümüze ve ülkemize yapmış oldukları değerli katkıları nedeniyle tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Dernek olarak, KOSGEB’ten destek aldığımız ve bünyesinde çalıştaylar, eğitimler ve seminerler gerçekleştirdiğimiz “Züccaciye Sektörünün Rekabet Gücünü Artırma Projesi”nin kapanış değerlendirme toplantısı sebebiyle, KOSGEB Başkanlığı’nda yaptığımız, faaliyetlerimiz ve sonuçları hakkındaki sunumumuz neticesinde başarıyla sonuçlandırılan projemiz, bundan sonraki çalışmalarımız için de motivasyonumuzu artırmış, faaliyetlerimizin sürdürülebilirlik çerçevesinde her geçen gün daha iyileriyle devam etmesi için bize itici güç olmuştur.

Alanında dünyanın büyük fuarlarından birisi olan Uluslararası Zuchex / Züccaciye, Ev Eşyaları, Dekoratif Ürünler ve Elektrikli Ev Gereçleri Fuarımız, 13-16 Eylül'de 29. kez kapılarını açmaya hazırlanmaktadır. Fuar, son 10 yılda ihracatını 3 kat artırarak, dünya genelinde 206 ülkeye ürün satışı başarısına imza atan züccaciye sektörünü, uluslararası firmaların da katılımıyla Beylikdüzü Tüyap'ta bir araya getirecektir.

Züccaciye ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren imalatçı, ihracatçı, ithalatçı ve distribütör firmaların katılımcı olarak yer aldığı Uluslararası Zuchex 2018'i, profesyonel satın alma heyetleri, zincir mağaza satın almacıları, bağımsız perakendeciler, toptancı ve perakendeci kuruluşlar, bayi ve distribütörler, otel ve restoran işletmecileri, catering ve organizasyon şirketleri, kurumsal hediyelik eşya satın almacıları ile üretici ve ithalatçı firma yetkilileri ziyaret edecektir. Fuarda yüzlerce firmanın 2019 yılı için hazırladığı, binlerce tasarım sergilenecektir. Ayrıca fuarımızda bu yıl sürpriz etkinlikler de bizleri bekliyor. Katılımcı firmalarımıza şimdiden başarılar diliyorum.

Değerli dostlar, bu vesileyle yaklaşan Kurban Bayramı’nızı da tebrik eder; bu güzel yurdumuzda, birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde, nice bayramlara ulaşmamızı temenni ederim.

Sağlıcakla kalınız.

EKONOMİDE SON GELİŞMELER

Yurt içi piyasalarda faiz oranlarının ve ABD ile ilişkilerin öne çıktığı haftada yurt dışı piyasalardaki gelişmelerden ise ABD’nin 2018 yılının 2.çeyreğine yönelik büyüme oranı öne çıktı.

YURT İÇİ GELİŞMELER

TCMB para politikasında değişikliğe gitmeyerek politika faizin %17,75 düzeyinde sabit tuttu. Toplantı sonrasında yayımlanan notta sıkı para politikasının uzun süre korunması gerekebileceği belirtildi.

Tüketici Güven Endeksi aylık bazda %4 artarak son 22 ayın zirvesinde 73,1 olarak gerçekleşti.

İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı, Temmuz ayında önceki yılın Temmuz ayına göre 1,6 puan azalarak 77,1 oldu.

Reel Kesim Güven Endeksi, Temmuz ayında yıllık bazda %6,2 gerileyerek 102,7 ile 2017 başından beri en düşük seviyeye geriledi.

Hizmet Sektörü Güven Endeksi Temmuz ayında aylık bazda %0,7 oranında yükselirken, Perakende Sektörü Güven Endeksi ve İnşaat Sektörü Güven Endeksi sırasıyla %3,1 ve %2,4 oranında arttı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Orta Vadeli Program’da maliye politikasının enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacağını ve çeşitli politikaların uygulanabilmesi için alan oluşturulacağını açıkladı.

ABD senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Türkiye’de yargılanan ABD’lileri gerekçe göstererek hazırladığı ve Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan tasarıyı kabul etti.

YURT DIŞI GELİŞMELER

ABD ekonomisi yılın 2. Çeyreğine önceki yılın aynı dönemine göre %4,1 büyüyerek son 4 yılın en hızlı büyüme oranını yakaladı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Trump, AB ile otomobil harici ürünlere konulan gümrük vergilerini ve diğer kısıtlamaları sıfırlamaya çalışmak üzere uzlaşıldığını açıkladı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) para politikası toplantısında faiz oranlarında ve varlık alım programında değişikliğe gitmedi. ECB en erken 2019 yılının ikinci yarısına kadar faiz oranlarında artırım yapılmayacağına yönelik söylemini yineledi.

ABD’de imalat Sanayi PMI temmuz ayında önceki aya kıyasla 0,1 puan artarak 55,5 ile son 2 ayın en yüksek seviyesine yükseldi.

İspanya’da işsizlik oranı haziran ayında %15,3 olarak gerçekleşti.

Fransa’da GSYH büyümesi 2018 yılının ikinci çeyreğinde, ilk çeyreğe göre %0,2 oldu.

Rusya Merkez Bankası faiz oranlarını %7,25 düzeyinde sabit tuttu.

Kaynak: TOBB Ekonomi Bülteni

TEMMUZ 2018 SAYI:15

Kur, Faiz, Enflasyon Üçlüsü Birbirlerinden Nasıl

Etkileniyorlar?

Prof. Dr. Veysel Ulusoy twitter hesabından bir şema paylaştı. Önce o şemayı gösterelim.

Bu şemanın altına da şöyle bir not eklenmişti: Bu üçünden ancak birini sabit tutabilir, kontrol edebilirsiniz. Diğer ikisi dalgalanmaya bırakılır (yani denetim dışıdır.)

Bu şema ve açıklama ekonomi biliminde üçlü açmaz (trilemma) diye bilinen hipotezi basit bir şekilde açıklıyor. Üçlü açmaz hipotezine göre; sermaye hareketlerinin serbestliği, sabit döviz kuru ve bağımsız para politikası uygulaması aynı anda var olamaz.

Türkiye uygulamasına bu hipotez çerçevesinde yüzeysel olarak bakarsak; sermaye hareketlerinin herhangi bir denetime tabi olmadığını, döviz kuru rejiminin dalgalı kur rejimi olduğunu, faizlerin serbest piyasada arz ve talebe göre belirlendiğini, buna karşılık para politikasının bağımsız olduğunu ve dolayısıyla Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflemesi uyguladığını görürüz.

Buna karşılık aynı uygulamaya biraz derinden bakarsak farklı şeyler görürüz. Daha dikkatli baktığımızda sermaye hareketlerinin serbest olduğunu, döviz kuru rejiminin dalgalı kur rejimi olduğunu, faizlerin serbest piyasada arz ve talebe göre belirlendiğini, buna karşılık bazı kamu bankaları aracılığıyla faizler üzerinde geçici olarak ve kısmen baskı uygulandığını görürüz. Faizler üzerindeki bu geçici ve kısmi baskılamanın üçlü açmaz hipotezinin öngördüklerinden önemli bir sapma yaratmadığını söyleyebilecek durumdayız.

Burada asıl üzerinde durulması gereken konu enflasyonu denetlemekle görevli olan Merkez Bankası’nın para politikasını bağımsız olarak uygulayıp uygulamadığı meselesidir. Merkez Bankası, uzunca bir süredir para politikasını enflasyon hedeflemesi çerçevesinde yürütüyor. Enflasyon hedeflemesi; belirli bir dönem sonu için uygun enflasyon oranının belirlenmesi ve o orana ulaşılması için para politikası araçlarının kullanılması demektir. Enflasyon hedeflemesinin yürütülebilmesi için; bir sayısal oranın belirlenmesinin, merkez bankasına birincil (öncelikli) hedef olarak bu orana ulaşılması görevinin verilmesinin, merkez bankasının bu hedefe ulaşabilmesi için bağımsızlığının sağlanmasının ve şeffaflığının da artırılmasının gerekli olduğunu söylemek mümkündür.

Para politikası, bu üç büyüklüğü de denetlemeye yarayan araçlara sahip. Örneğin kurların hızla yükseldiği ve bunun enflasyonu artırdığı bir ortamda Merkez Bankası para politikasının en önemli aracı olan borç verme faizini artırarak piyasa faizlerini yukarı iter ve bu yolla kuru ve enflasyonu denetim altına alabilir. Ne var ki bu müdahale, yapısal sorunların olduğu ve bu sorunların riskleri yükselttiği bir ortamda uzun süreli ve derin etkiler yaratmaz.

Türkiye’de bugün yapısal sorunlara ek olarak bir de para politikasıyla maliye politikası çelişkisi ortaya çıkmış durumdadır. Enflasyonla mücadele bir numaralı hedef gibi gösterilse de aslında gizli hedef yüksek büyümedir. Seçimle gelen harcama artışı, para politikasıyla maliye politikası çelişkisini doruk noktasına çıkarmış bulunuyor. Yapısal sorunların giderek büyüdüğü, maliye politikasının farklı bir amaca yöneldiği böyle bir durumda sadece faizi artırarak sağlanacak geçici düzeltmeler bir süre sonra etkisini yitirir. O noktaya varıldığında faizi artırmak da çözüm getirmemeye başlar.

Uygulamaya bakıldığında enflasyon hedeflemesi için öngörülen adımlardan ilkinin var olduğu görülüyor. Yani Merkez Bankası, hükümetle birlikte bir yılsonu enflasyon hedefi belirliyor. Bu hedef yıllardır değişmiyor (yüzde 5.) Yılsonlarında gerçekleşen enflasyon oranları ise bu hedeften büyük ölçüde sapmış oranlar olarak çıkıyor karşımıza. Mesela 2017 yılının hedefi yüzde 5 idi, gerçekleşme yüzde 11,92 oldu. 2018 yılı için de hedef yüzde 5, bugün itibariyle enflasyon yüzde 15,39. Kurlardaki gidişe bakılırsa yılsonu gerçekleşmesi bugünkü enflasyondan aşağıda olmayacak gibi görünüyor. Buna göre Merkez Bankası enflasyon hedeflemesinde hedef aldığı enflasyon oranının 2 - 3 katı kadar enflasyon oluşmasına engel olamıyor.

Bu durumda Merkez Bankası’nın yürüttüğü para politikası konusunda karşımızda üç durumdan birisi var demektir: (1) Merkez Bankası para politikasını uygulamakta bağımsız değil, faiz aracını gereği gibi kullanamıyor. (2) Merkez Bankası para politikasını uygulamakta yetersiz kalıyor. (3) Merkez Bankası, kendi elinde olmayan diğer ekonomi politikası araçları farklı amaçlara yöneldiği için para politikası uygulamasının anlamsız kalacağını düşünerek faizi artırmakta isteksiz davranıyor. Dördüncü bir durum da bu üç durumun hepsinin kısmen geçerli olduğu durumdur.

Eğer bu dördüncü durum geçerliyse (ki ben büyük ölçüde öyle olduğu kanısındayım) Merkez Bankası faiz artırımına gitmemekle doğru yapmıştır. Çünkü yapısal sorunların çözümüne girişilmeden ve maliye politikasını enflasyonla mücadeleye destek verecek yöne çevirmeden yapılacak bir faiz artırımının yaratacağı olumlu görünüm geçici olacak ve piyasa, muhtemelen bir ay içinde yeni bir faiz artışını gündeme getirecekti.

Merkez Bankası’nın en ciddi hatası, piyasayı bu yönde hazırlamamış ve dolayısıyla farklı beklentiler oluşmasına göz yummuş olmasıdır. Bunun sonucunda piyasa, Merkez Bankası’nın faiz artırmamasını sürpriz olarak karşılamış ve ani tepki vermiştir. Oysa günümüzde para politikasında sürprizlere yer yoktur. Fed’in saygınlığı büyük ölçüde sürprizlere yer vermemesinden kaynaklanıyor.

Alıntı: Mahfi EĞİLMEZ

TEMMUZ 2018 SAYI:15

SOSYAL SORUMLULUK STANDARTLARINA UYUYOR MUYUZ?

BSCI Nedir? BSCI, İngilizce Business Social Compliance Initiative kelimelerinin baş harflerinin kısaltılmışıdır. Bu kuruluşun merkezi Avrupa ve Belçika'dır. Üretim yapan veya tedarik yapılan kuruluşların bulunduğu ülkelerin sosyal şartlarına uyum ve sosyal şartlara ne kadar uyduğunu izleyen bir standardizasyondur.

İş Sosyal Uygunluk Girişimi, - yani diğer ismi ile BSCI-, dünya çapında fabrikalar tedarikinde çalışma koşullarını iyileştirmek için perakendeciler, ithalatçılar ve markaları destekleyen önde gelen iş odaklı girişimidir. BSCI genel olarak dünya çapında tedarik üretim zinciri içerisinde yer alan kurumların çalışma şartlarını daha iyi hale getirebilmek ve açık iş ve üretim taleplerine cevap verebilmek için oluşturulmuştur.

BSCI gibi sosyal sorumluluk standardları tüm dünyada sürdürülebilir ticaret için çıkmış girişimlerdir. Büyük kuruluşlar ve markalar üretim veya tedariklerini sağlam ve sürdürülebilir bir temele oturtmak maksadıyla ve tedarik ettikleri hizmet veya ürünlerin hangi koşullarda ve sürekli alabilecekleri kuruluşlardan temin etmek temel amacı olan bir gayeden yola çıkmıştır. Merkezi Avrupa olan FTA (Dış Ticaret Derneği) tarafından organize edilen bu girişimin şu an Dünya genelinde Yüzlerce Büyük marka ve kuruluş bulunmaktadır.

BSCI Tedarik Kodu Nedir?

BSCI Tedarik Kodu, katılımcılar tedarik zincirlerinde kendi iş ortakları ile uygulamaya çalıştığı değerleri ve ilkelerdir. Bsci İnisiyatifine katılan her kuruluş bu davranış kurallarına uyacağını onaylamış demektir.

BSCI 11 Temel İlkesi

Bsci Kural ve davranış kodları Uluslararası İş ve İnsan hakları gibi temel bazı kriterleri kapsayan ve bunların da üzerinde temel hakları genişleten kodlar ortaya koymaktadır.

Örgütlenme Özgürlüğü ve Toplu Pazarlık Hakkı; Kurumsal birlikleri veya işçi dernekleri gibi organizasyonları kurma ve toplu pazarlık yapmaya ve çalışanların bu haklarına saygı.

Adil Ücret; İşçilerin adil bir ücret alma hakkına saygı.

İş Sağlığı ve Güvenliği; Kurumsal çalışma riskleri değerlendirmek ve ortadan kaldırmak veya azaltmak için gerekli tüm tedbirlerin alınması, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak.

Genç İşçi için Özel Koruma; Henüz yetişkin olmayan işçilere özel bir koruma sağlar.

Zorla çalıştırma; Herhangi bir şekilde gönüllü kişinin rızası dışında işçi çalıştırmama

Etik İş Davranış; Yolsuzluk, haraç, zimmet veya rüşvet herhangi eylemlerini asla izin vermez.

Hiçbir Ayrımcılık; Eşit fırsatlar sunar ve işçilere karşı ayrımcılık yapmaz.

İyi Çalışma Saatleri; İlgili yasalar çerçevesinde çalışma saatlerini düzenler.

Çocuk İşçi Çalıştırmama: Yasal asgari yaşın altındaki herhangi bir işçiyi işe almaz.

Sosyal Güvenliksiz İşçi Çalıştırmama; İş hukukuna göre belgelenmiş sözleşmeler temelinde işçileri işe alır.

Çevre Koruma; Çevresel bozulmayı önlemek için gerekli tedbirleri alır.

BSCI Faydaları Nelerdir?

BSCI fayları arasında, küresel tedarik zincirinde çalışma koşullarını iyileştirmek amacında perakendeciler, ithalatçılar ve markalar açık bir

girişimi olmasının yanı sıra, BSCI Kodu entegre ve emek haklarına saygı tedarik zinciri oluşturmak için satın alma şirketleri desteklemek için çalışmalar yapmaktadır. Buna paralel olarak, BSCI da üreticilere, paydaşlar ve sonuçta, işçiler de dahil olmak üzere tedarik zincirinin diğer aktörleri, doğrudan faydalar getirir.

BSCI'nin Perakendeciler, İthalatçılar ve Markalar İçin Faydaları

Bütüncül ve basit bir yaklaşım; Geliştirilmiş iç yönetim sistemleri;

Etkin risk yönetimi;

Uluslararası satın alma şirketlerinin geniş bir ağa erişim ile pazarlamasal destek;

İç yönetim süreçlerinin iyileştirilmesi;

İyileştirmeler ve iyileştirmeye odaklanmalar;

İşçi haklarının artan farkındalık;

Şikâyet mekanizmalarının daha iyi erişim;

Çalışma koşullarının iyileştirilmesi.

Bugün özellikle Avrupa ile çalışan tedarikçi

firmalar için BSCI belgesi gereklilikten çok bir

zorunluluk halini almaktadır. Gerek

Çalıştaylarımızda gerek sene içerisinde çeşitli

vesileler ile temasa geçtiğimiz yurtdışı firmaların

İstanbul ofisleri kurumlarının artık BSCI belgesi

olmayan tedarikçiler ile çalışamayacaklarını

beyan etmişlerdir.

TEMMUZ 2018 SAYI:15

ZÜCDER-İDDMİB İŞBİRLİĞİNDE %75

DEVLET DESTEKLİ YENİ UR-GE PROJEMİZ BAŞLIYOR! 11.07.2018 tarihli ZÜCDER Yönetim Kurulu Toplantısı’nda yeni bir UR-GE Projesi başlatılması ve konunun detaylı olarak 18.07.2018 tarihinde Yönetim Kurulu Üyelerimiz veya ihracat müdürleri ve İDDMİB UR-GE Projesi yetkilileri ile ZÜCDER ofisinde yapılacak bir toplantıda görüşülmesi kararlaştırılmıştır.

Kararlaştırılan tarihte yapılan toplantıda İDDMİB yetkilileri UR_GE Projesi’nin ne olduğu, böyle bir projenin hayata geçirilmesi için gerekli adımlar, destek süreci, katılımcı firmaların yükümlülükleri ve verilen %75’lik devlet teşviği hakkında detaylı bilgiler vermişlerdir.

UR-GE Projesi nedir?

UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi) Projesi, T.C. Ekonomi Bakanlığının 2010/8 sayılı Tebliğinin kapsamında desteklenen sektörel kümelenme projeleridir.

Kümelenme projeleri ile firmaların, işbirliği kuruluşları önderliğinde:

Ortak ihtiyaç analizi,

Öğrenme (eğitim ve danışmanlık)

Pazarlama (tanıtım, marka, ticaret heyeti, eşleştirme) gibi ihracata yönelik ortak eylem ve faaliyetlerinin desteklenmesi amaçlanmaktadır.

Aynı sektörde faaliyet gösteren firmaların bir araya getirilerek ve 3 yıl boyunca birlikte hareket etmesi sağlanarak uluslararası arenada rekabet gücünün artırılması hedeflenmektedir.

Proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler 2010/8 sayılı Tebliğ kapsamında T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından %75 oranında desteklenmektedir. Tüm faaliyetler iş birliği kuruluşlar tarafından prefinanse edilmektedir.

UR-GE projelerine TURQUALITY, Marka Destek programlarına katılan ve Şahıs firmaları dışındaki tüm firmalar katılabilir.

İlk UR-GE Projemiz…

Bilindiği üzere sektörümüz Şubat 2012 – Şubat 2015 arasında yine ZÜCDER – İDDMİB işbirliğinde ilk UR-GE Projesini geliştirmişti. 31 firmanın kümelendiği bu projede firmalar 5 eğitim faaliyeti, 21 ülkeye ziyareti kapsayan 9 yurt dışı pazarlama faaliyeti, 9 ülkeden 15 firmanın geldiği 1 satın alım heyetine ve Ürün Ambalajı Geliştirme danışmanlığına katılmışlardı.

Yeni UR-GE Projemiz…

UR-GE konusu ele alınırken Mutfak ve Ev Eşyaları Sektörü’ nün hem global hem de ulusal ticaret hacimleri alt gruplara ayrılarak sunulmuş, Türkiye’deki züccaciye sektörünün 2017 ve 2018 senesinin ilk altı aylık ihracatı sırası ve pay yüzdeleri ile ifade edilmiş, Züccaciye sektöründeki başlıca ithalatçı ülkeler ithalat hacimleri ile sırasıyla gösterilmiş ve Türkiye ile hali hazırda Serbest Ticaret Anlaşması bulunan ve müzakereleri devam eden ülkelerin listesi sunulmuştur.

Hazırlıklarının başlatılması kararı alınan yeni UR-GE Projesi’nde yer alacak olan firmaların ihtiyaç tespit edilen alanlarda eğitim de almaları gerekecek.

Sektör olarak züccaciye alt grupları olan bir sektör olduğu için (plastik, çelik, cam, porselen temizlik malzemeleri vs.) UR-GE kapsamında düzenlenecek olan B2B görüşmelerinde bir araya getirilecek olan satıcı ve satın almacının aynı ürün grubuna dahil olmaları da önemli bir konu.

Hangi ülkelere heyet düzenleneceği konusunda ise ZÜCDER üyelerine İDDMİB ile beraber hazırlanacak bir anket en kısa zamanda göndererek, bu konuda firmalarca tercih edilen ülkeleri önem derecesine göre sıralamaları sonra da bu ülkeler arasında yeniden bir eleme yapılarak kesin ülkeler belirlenecektir. Bu kapsamda ziyaret edilmesi planlanan ülkelerin isimlerinin ve UR-GE desteğinin örnek maliyet/destek oranının da yazılması faydalı olacaktır.

İDDMİB projeye katılmak isteyen firmalar için son katılım tarihini belirleyecek ve bu tarihini üyelere duyuracaktır. Bu tarihten sonra yapılan başvurular dikkate alınmayacaktır.

TEMMUZ 2018 SAYI:15

URGE DIŞINDA HEDEF VE ÖNCELİKLİ ÜLKE HEYETLERİNE VERİLEN DESTEKLER

Hedef ve Öncelikli Ülkeler Destekleri kapsamı; İki yıllık dönemler için belirlenen, İkili ekonomik ve ticari ilişkilerin yoğunlaştırılması ve ihracatın artırılması bağlamında bu ülkelere yapılacak ticari heyetlerin ve firmaların ihracatları sırasındaki belirli kalemlerin desteklenmesidir.

DESTEK ADI DESTEK ORANI HEDEF VE ÖNCELİKLİ ÜLKE OLMASI DURUMUNDA DESTEK

SEKTÖREL TİCARET HEYETİ DESTEĞİ Ulaşım, konaklama, tanıtım ve organizasyon giderleri %50 oranında

Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %60

YURT DIŞI BİRİM, MARKA TESCİL TANITIM DESTEĞİ

Birim kira giderleri %40-50 oranında Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %50 - 60

YURT DIŞI BİRİM, MARKA TESCİL TANITIM DESTEĞİ

Tanıtım faaliyetleri %60 oranında Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %70

YURT DIŞI BİRİM, MARKA TESCİL TANITIM DESTEĞİ

Yurtdışı Marka Tescili %50 oranında Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %60

TÜRKİYE TİCARET MERKEZLERİ DESTEĞİ İşbirliği kuruluşlarının; satın alma, kira, kurulum, dekorasyon, istihdam ve tanıtım giderleri %60 oranında

Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %75

YURT DIŞINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FUAR KATILIMLARININ DESTEKLENMESİ

Yer kirası, stant, nakliye, ulaşım ve firma temsilcilerinin ekonomi sınıfı gidiş-dönüş ulaşım giderleri %50 oranında

Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %60

SAĞLIK TURİZMİ, BİLİŞİM, EĞİTİM VE FİLM SEKTÖRLERİNE YÖNELİK DESTEK

Ürün ve hizmet tesciline ilişkin harcamalar ile yurt içinde tescil ettirilmiş markaların yurt dışında tescili ve korunmasına ilişkin giderler %50 oranında

Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %60

SAĞLIK TURİZMİ, BİLİŞİM, EĞİTİM VE FİLM SEKTÖRLERİNE YÖNELİK DESTEK

Reklam, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin harcamalar %60 oranında

Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %70

SAĞLIK TURİZMİ, BİLİŞİM, EĞİTİM VE FİLM SEKTÖRLERİNE YÖNELİK DESTEK

Firmaların doğrudan veya yurt dışında faaliyet gösteren şirketleri ya da şubeleri aracılığıyla açtıkları birimlerin brüt kira ve komisyon harcamaları %60 oranında

Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %70

YURT DIŞI FUAR, KONGRE, KONFERANS, SEMİNER, FESTİVAL, FİLM MARKET KATILIMLARINA YÖNELİK DESTEK

Yararlanıcı ve işbirliği kuruluşlarının bireysel katılımlara ilişkin katılım giderleri ile en fazla iki temsilcisinin ekonomi sınıfı gidiş-dönüş ulaşım masrafları %50 oranında

Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %70

HİZMET İHRACATINA YÖNELİK MİLLİ KATILIM ORGANİZASYONLARININ DESTEKLENMESİ

Yararlanıcı ve işbirliği kuruluşlarının en fazla 2 adet temsilcisinin ekonomi sınıfı gidiş-dönüş ulaşım masrafları ile katılım giderleri her bir organizasyon için %50 oranında

Hedef ve öncelikli ülkelere yönelik olması durumunda destek oranı %70

*Ticaret Bakanlığı tarafından verilen ihracat desteklerinden, hedef ülkelere ve öncelikli ülkelere ihracat yapan firmalar ek destek almaktadırlar.

2018-2019 Dönemi için Belirlenen Hedef ve Öncelikli Ülkeler Listesi:

Hedef Ülkeler: Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Çin Halk Cumhuriyeti, Etiyopya, Güney Kore, Hindistan, Irak, İran, Japonya, Katar, Kenya, Meksika, Romanya, Rusya ve Ukrayna

Öncelikli Ülkeler: Azerbaycan, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Endonezya, Fas, Fildişi Sahili, Fransa, Gana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Gürcistan, İngiltere, Kanada, Kazakistan, Kuveyt, Malezya, Mısır, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Senegal, Singapur, Suudi Arabistan, Şili, Tanzanya, Türkmenistan, Vietnam, Umman ve Ürdün olarak belirlenmişlerdir.

TEMMUZ 2018 SAYI:15

EVFED ÜLKE EKONOMİSİ’NDE BÜYÜK PAYA SAHİP… Sektörlerimizin dünyadaki rekabet güçlerini artırmak üzere yola çıkan, aynı hedefi ilke edinmiş en önemli sektörel derneklerimiz, ZÜCDER/Züccaciyeciler Derneği, PAGDER/Plastik Sanayicileri Derneği, TUSİD/Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği, MOBSAD/Mobilya Sanayi İşadamları Derneği ve PASDER/Paslanmaz Çelik Derneği’ni çatısı altında toplayan EVFED/Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu, Haziran 2018’den itibaren çalışmalarına İstoç Öksüzoğulları Plaza 7. kattaki yeni ofisinde devam ediyor.

Mayıs 2018’de yapılan EVFED 2. Olağan Genel Kurul’unda oybirliğiyle Yönetim Kurulu Başkanı seçilen HİSAR markalarının sahibi İsmail Erdoğan; başarının öncelikle doğru zaman, doğru yer ve aynı hedefi ilke edinmiş doğru kişilerle güç birliği yaparak, daha donanımlı ve hep birlikte hareket edebilme potansiyelinde gizli olduğunu ve yeni dönemde EVFED’in bu

bilinçle çalışmaya devam edeceğini belirtmiştir.

Temsil ettiğimiz Züccaciye sektörü, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olarak, 2017 yılında 4,2 milyar dolar ihracat ve 1.3 milyar dolar ithalat ile 2,9 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla ülkemizin cari açığının küçülmesine büyük katkı sağlamaktadır. Züccaciye sektörünün %80-85’ini temsil eden ZÜCDER/ Züccaciyeciler Derneği, sektörünün dünyadaki rekabet gücünü yükseltmeyi hedef edinmiş porselen, seramik, cam, plastik, metal, ahşap sofra ve mutfak eşyalarından, küçük elektrikli ev aletleri ve hediyelik eşyaya kadar geniş bir alanda faaliyet gösteren üretici, ihracatçı, ithalatçı, toptancı ve perakendeci firmalarından oluşan, federasyon mantığıyla hareket ederek üyelerinin ortak menfaatlerini gözeten ülkemizin en güçlü 3’üncü sektörel derneğidir. ZÜCDER üyesi 470 firma ülke çapında yapılan ihracatın %85’ini gerçekleştirmektedir. Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Erdoğan, 2018 yılını 5 milyar dolar ihracatla kapatma hedefiyle yol aldıklarını belirtmiştir.

Temsil ettiğimiz endüstriyel mutfak sektörü, bugün 60 bin kişiye istihdam sağlarken, 13 milyar TL. pazar büyüklüğüne ulaşmıştır. Sektörünün ilk ve tek kuruluşu olan üye derneğimiz TUSİD/ Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği, 2016-2017 yılları arasında ciroda gerçekleşen yüzde 10 büyüme rakamını 2018’de yüzde 15 arttırarak yaklaşık 15 milyar Tl.lik bir büyümeye ulaşmayı hedefliyor. Dernek olarak 294 üyeye sahip olduklarını dile getiren TUSİD Yönetim Kurulu başkanı Ahmet Gürkaynak, 2018’de üye sayılarının 310’a çıkacağını öngörüyor. Gürkaynak, dünyada endüstriyel mutfak sektörünün liderliğinde, Türkiye’nin Almanya ve İtalya’dan sonra 3.sırada olduğunun altını çizerek hedeflerinin Avrupa’da ilk 2’de olmak, dış ticaret hacmini ve ihracatlarını da üç katına çıkarmak olduğunu, 1 milyar dolar civarında olan ihracat rakamını da 2018’de 1,2 milyar dolar seviyelerine çekmek için çaba gösterdiklerini kaydetti.

EVFED çatısı altındaki bir diğer sektör, Türkiye Plastik Sektörü, plastik hammadde, plastik mamul ve plastik işleme makinaları alt gruplarıyla 7.091 işletme ile 333 bin kişiye istihdam sağlayan bir sektör olarak yaklaşık 37,7 milyar dolarlık bir

büyüklüğe sahiptir. 2017 yılında 9,9 milyon ton plastik mamul üretimi gerçekleştiren Türkiye plastik ve mamulleri pazarı; 3,5 milyon ton dolayında da hammadde üretimi yapmıştır. Yaklaşık 500 üyesiyle plastik sektörünün en etkin sivil toplum örgütlerinden birisi olan PAGDER/Plastik Sanayicileri Derneği’nin başkanlığını Selçuk Gülsün yürütmektedir.

Türkiye’de son 12 yıllık ekonomik büyümeye pozitif katkı veren 5.büyük sektör mobilya sektörüdür. 2017 yılında %20 ithalata karşılık %80 ihracat gerçekleştiren mobilya sektörü rakamsal ifadeyle 565 milyon dolar ithalata karşılık 2,7 milyar dolar ihracat yapmıştır. MOBSAD/ Mobilya Sanayi İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Gürcan Türk Mobilya sektörünün, sağladığı 500.000 istihdam ile doğrudan ve alt sektörlerin

gelişiminde çarpan etkisi rolü ile 19 sektöre etki ederek, dolaylı yoldan Türkiye ekonomisine büyük katkı sağladığını, 2018 yılı sonunda 500 milyon dolar ithalat, 3,5 milyar dolar ihracat

EV VE MUTFAK EŞYALARI

SEKTÖRÜNDE 1.500'DEN

FAZLA FİRMAYI TEMSİL

YAKLAŞIK

50

MİLYAR

DOLAR

ÜRETİM

HACMİ

GSMH İÇİNDE %7 PAY

YILLIK 14 MİLYAR $

İHRACAT, ÜLKE

İHRACATINDA %10 PAY

TEMMUZ 2018 SAYI:15

hedeflediklerini belirtmiştir. TUİK verilerine göre Dünya Mobilya Sektöründe en çok ihracat yapan ülkeler arasında 204 farklı destinasyon ve 2,7 milyar $ ile 12.sırada yer alan Türkiye Mobilya sektörünün 2023 hedefleri; 25 milyar dolarlık mobilya üretimi, 10 milyar dolarlık mobilya ihracatı, dünyada en çok mobilya ihracatı yapan ilk 5 ülke arasına girmek, mobilyamızın kg. değerini 7$ a yükseltmek, en az 50 tasarım merkezi kurmak olarak belirlenmiştir.

Çatımız altında bulunan, temsil ettiğimiz paslanmaz çelik sektörünün en önemli derneği PASDER/ Paslanmaz Çelik Derneği’ne üye 24 firmanın kullandığı çelik miktarı yılda 250 bin ton, gerçekleştirdiği ihracat hacmi 200 milyon $’dır. 1.500’ün üzerinde kişinin istihdam edildiği sektörün ülke ekonomisine sağladığı katma değer yılda 400 milyon $’a ulaşmaktadır. PASDER, 24 üyesiyle EURO-INOX (Avrupa Paslanmaz Çelik Üreticileri Birliği) ve ISSF Worldstainless(Dünya Paslanmaz Çelik Birliği) üyesidir.

Görüldüğü gibi, Türkiye ekonomisine büyük katma değer sağlayan 5 derneğimizi bünyesinde barındıran Federasyonumuz, temsil ettiği 1.500’ü aşkın firmasıyla, yaklaşık 45-50 milyar $ üretim hacmi olan sektörlerin bir üst çatı kuruluşu olma misyonunu edinmiştir.

Bu bağlamda Federasyonumuzun temsil ettiği sektörler, Türkiye’nin yaklaşık 700 milyar $ olan gayri safi milli hasılası içinde yaklaşık %7 gibi çok önemli bir paya sahiptir. Yıllık 15 milyar $’a yakın ihracat gerçekleştiren sektörlerimizin genel ihracatımız içindeki payının da neredeyse %10 olması Federasyonumuzun önemini bir kat daha artırmaktadır.

“Birlikten kuvvet doğar.” anlayışını benimseyen EVFED; birlikte var olmak, birlikte daha fazla güçlenmek, birlikte yaşamak; kısaca BİRLİKTE DEĞER YARATMAK! İlkesine bağlı kalarak çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir.

SEKTÖRLER 2017 YILI İHRACAT

EKONOMİYE SAĞLADIĞI İSTİHDAM

DIŞ TİCARET HACMİ

ZÜCCACİYE 4,2 MİLYAR $ 100.000 KİŞİ 5,5 MİLYAR $

PLASTİK 5,5 MİLYAR $ 333.000 KİŞİ 18,5 MİLYAR $

ENDÜSTRİYEL MUTFAK VE ÇAMAŞIRHANE

1,2 MİLYAR $ 60.000 KİŞİ 1,5 MİLYAR $

MOBİLYA 2,7 MİLYAR $ 500.000 KİŞİ 3,3 MİLYAR $

PASLANMAZ ÇELİK 200 MİLYON $ 1.500 KİŞİ 200 MİLYON $

TOPLAM 13,8 MİLYAR $ 994,500 KİŞİ 29 MİLYAR $

KUTLUYORUZ VE BAŞARILARININ DEVAMINI DİLİYORUZ.

Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasındaki üyelerimiz

Türkiye’nin ikinci 500 sanayi kuruluşu arasındaki üyelerimiz

Sıra No

Kuruluş

276 KORKMAZ MUTFAK EŞYALARI SAN. VE TİC. A.Ş.

Sıra No Kuruluş 119 PAŞABAHÇE CAM SAN. VE TİC. A.Ş.

176 ZORLUTEKS TEKSTİL TİC. VE SAN. A.Ş.

432 FEMAŞ METAL SAN. VE TİC. A.Ş. 448 ÖZDİLEK EV TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.

468 ÖZTİRYAKİLER MADENİ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş. 499 GİZEM SERAMİK FRİT VE GLAZÜR SAN. VE TİC. A.Ş.

YAKLAŞIK 1 MİLYON KİŞİYE

İSTİHDAM

TEMMUZ 2018 SAYI:15