technical terms dictionary

128
I T.C. BAŞBAKANLIK Hazine Müsteşarlığı TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ Hazırlayanlar Ergül HALİSÇELİK Hazine Kontrolörü Fatih URGANCI Erkan ARAT Hazine Kontrolörü Hazine Kontrolörü Mehmet BALCI Akif Bülent BOYACIOĞLU Ahmet TUTAL Stajyer Hazine Kontrolörleri ANKARA 03/01/2008

Category:

Education


17 download

DESCRIPTION

Technical Terms Dictionary, Undersecretariat of Treasury Board of Treasury Controllers, http://www.hazine.org.tr/makaleler/Teknik%20Terimler%20Sozlugu.pdf Ankara, January 2008 (& Fatih Urgancı, Erkan Arat , Mehmet Balcı, Akif Bülent Boyacıoğlu , Ahmet Tutal, in Turkish) Birçoğu derleme niteliğinde olan bu sözlük, süregiden bir çalışmanın 03.01.2008 tarihi itibari ile son şeklini almış olduğu bir taslak niteliğinde olup tüm hakları Hazine Kontrolörleri Kuruluna aittir. Güncelleme ve genişletme çalışmaları ilerleyen dönemlerde de devam edecektir. ©

TRANSCRIPT

Page 1: Technical Terms Dictionary

I

T.C.

BAŞBAKANLIK Hazine Müsteşarlığı

TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ

Hazırlayanlar

Ergül HALİSÇELİK Hazine Kontrolörü

Fatih URGANCI Erkan ARAT Hazine Kontrolörü Hazine Kontrolörü

Mehmet BALCI Akif Bülent BOYACIOĞLU Ahmet TUTAL Stajyer Hazine Kontrolörleri

ANKARA

03/01/2008

Page 2: Technical Terms Dictionary

II

T.C. BAŞBAKANLIK

Hazine Müsteşarlığı

TEKNİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ

ANKARA

03/01/2008

Birçoğu derleme niteliğinde olan bu sözlük, süregiden bir çalışmanın 03.01.2008 tarihi itibari ile son şeklini almış olduğu bir taslak niteliğinde olup tüm hakları Hazine Kontrolörleri Kuruluna aittir. Güncelleme ve genişletme çalışmaları ilerleyen dönemlerde de devam edecektir. ©

Page 3: Technical Terms Dictionary

1

Türkçe Terim İngilizce Terim Türkçe açıklama

Acenta Agent Ticari mümessil ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak belirli bir bölge içinde daimi bir suretle ticari bir işletmeyi ilgilendiren akidlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimse

Açığa Satış İşlemleri Short Selling Sahip olunmayan menkul kıymetlerin ödünç alınmak sureti ile satılmasıdır.

Açık Ekonomi Open Market Diğer ülke ekonomileriyle mal-hizmet ticareti, sermaye emek hareketinin serbest olduğu ekonomi; ithalat ve ihracat üzerinde herhangi bir sınırlamanın bulunmadığı veya faktör hareketlerinin karşılıklı olarak serbest olduğu ekonomi

Açık Olma Disclosure Kaydedilen işlemlerin doğru olarak tasnif edilmiş ve ait olduğu hesaba dahil edilmiş olması

Açık Piyasa İşlemleri (Api)

Open Market Operations (Omo)

Para politikası uygulaması çerçevesinde, merkez bankaları bünyesinde para miktarının artırılıp azaltılması amacıyla, Hazine kağıtlarının alım ve satımının (kesin alım, kesin satım, geri satım vaadiyle alım (repurchase agreements), geri alım vaadiyle satım (reverse repurchase aggrement)) yapılması işlemleridir. Bankalararası Para Piyasası işlemleri de “Açık Piyasa İşlemleri” kapsamı içerisindedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde bu tür işlemler, Açık Piyasa İşlemleri ve Para Piyasası Müdürlükleri tarafından yürütülmektedir.

Açık Pozisyon Short Position Döviz, altın, menkul kıymet gibi bir finansal araç üzerinden sahip olunan varlıkların aynı cinsten yükümlülükleri karşılayamayan kısmıdır. Örneğin 10 milyon USD yükümlülüğe karşı 5 milyon USD varlık bulunduruluyorsa aradaki 5 milyon USD, açık USD pozisyonunu ifade eder.

Açılış Fiyatı Opening Price Seansta, ilgili vade için gerçekleşen ilk işlem fiyatı o vadenin seans açılış fiyatıdır.

Adi Akreditif Simple Credit Taahhüt ve özel koşulları içermeyen akreditiftir. Lehdarın belgelere gerek kalmadan poliçe çekmeye yetkili kıldığı vesikasız kredi. Belli bir tutar için açılmıştır. Bu miktar bitince akreditif son bulur

Adi Hisse Senetleri Common Stocks Özel birtakım üstünlükleri ve hakları sağlamayan hisse senetleridir.

Ağ Analizi Network Analysis

Bir hizmetin tamamlanması için gerekli olan faaliyetleri bir diyagramla gösterir. Model oluşturma tekniklerindendir. Bu teknik, bir projenin kaynaklarının ve süresinin, bölümlere ayrılmasını veya bir faaliyet planının daha küçük işlere bölünmesini amaçlar. Her bir görevin, görev süresinin belirlenmesi, bir görev başlamadan hangi görevin tamamlanması gerektiğinin belirlenmesini içerir

Ağırlıklı Ortalama Fiyat

Weighted Average Price

Her hisse senedi için, her seans öncesinde bir önceki seans işlemleri dikkate alınarak ayrı bir ağırlıklı ortalama fiyat oluşturulur. Bu fiyat hesaplanırken değişik fiyattan ve miktarlardan gerçekleşen ve fiyatı tescil edilen normal emirler dikkate alınır. Bir fiyatın tescil edilebilmesi için işlemin lot olması ve gerçekleşmiş işlemin özel emir şeklinde olmaması gerekir.

Ahde Vefa Pacta Sunt Servanda Söze bağlılık, sözleşmeye bağlılık

Page 4: Technical Terms Dictionary

2

Akış Diyagramı Flow-Charting Prosedürlerin, bilgilerin ve dokümanların akışını gösteren diyagram. Bu teknik karmaşık akışların ya da prosedürlerin özet olarak anlatımına imkân verir.

Akreditif Letter Of Credit

Teminat mektubu; ticaret finansmanı olarak kullanılan kredi. İthalatçı firmaların kendi ülkelerinde başvurdukları bankaları yoluyla kendilerine mal satan yabancı ülkelerde ihracat firmaları lehine açtırdıkları vesikaya dayanan kredilerdir. Bir başka deyişle, alıcının satıcı ile yaptığı satış sözleşmesinin ifası için satıcıya bazı şartlar altında belirli bir paranın verilmesi konusunda alıcının bir bankayı aracı kılmasıdır.

Akreditif Amiri Applicant For The Credit

Akreditifi açtıran ithalatçı veya alıcı

Akreditif Mektubu General Letter Of Credit

Akreditifi açan bankanın akreditifi açtığını bildiren, çoğunlukla bankanın muhabiri aracılığıyla, bazan da doğrudan doğruya lehdara gönderilen mektup

Akreditif Sözleşmesi

Letter Of Credit's Aggrement

Akreditif emrini veren müşteri/ithalatçı-alıcı/ ile banka arasında imzalanan ve bankanın müşteriye açacağı kredinin koşullarını kapsayan sözleşme

Akseptans Acceptance Kabul edilmiş poliçe, bir poliçeyi ödeyecek kimse tarafından poliçe bedelinin vadesinde ödeneceğinin imza yoluyla taahhüt edilmesi

Aktif Asset Bir bilançonun dönen ve duran varlıklardan oluşan sol kısmını ifade eder.

Aktüer Actuary Sigortacılık tekniği ile buna ilişkin yatırım, finansman ve demografi konularında olasılık ve istatistik teorilerini uygulayarak, yasal düzenlemelere uygun prim, karşılık ve kâr paylarını hesaplayan, tarife ve teknik esasları hazırlayan kişi

Alacak Credit Çift taraflı kayıt metodolojisinde sağ taraftaki kayıtlara verilen addır. Pasif hesaplar ilk kayıtlarını alacak tarafından alırlar.

Alacak Devir Hızı Receivables Turnover

Ticari alacakların kaç kez satışlara dönüştüğünü göstermektedir.

Alan Çalışması Standartları

Field Work Standards

Alan çalışması standartları, denetim görevini yerine getirmek için gerekli çatıyı kurar. Alan Çalışması standartlarının amacı, denetçinin izlemek zorunda olduğu amaçlı, dengeli ve sistematik aşamaların kriterlerini koymak, çatısını oluşturmaktır

Alan Örneklemesi Area Sampling Coğrafi alanların örnekleme çerçevesi olarak kullanılmasıdır

Alıcılar Accounts Receivable İşletmenin faaliyet konusunu oluşturan mal ve hizmet satışından kaynaklanan senetsiz alacakların izlendiği hesaptır.

Page 5: Technical Terms Dictionary

3

Alım Opsiyonu Call Option

Opsiyonu alan tarafa, opsiyon sözleşmesine konu değeri, önceden belirlemiş fiyattan belirli bir zamanda veya belirli bir süre boyunca alma hakkını veren opsiyon sözleşmesi. Opsiyon, sahibine, opsiyona konu olan kıymeti, kontratta yazan fiyattan, kontrat vadesinde herhangi bir yükümlülük doğurmadan alma hakkı verir. Bu tür bir mali araçta, vadede, opsiyona konu olan kıymetin fiyatı kontrat fiyatının altında gerçekleşirse opsiyon sahibi bu hakkını kullanmaz ve işlemini daha düşük olan piyasa fiyatından gerçekleştirebilir.

Altın Gold Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından standartları belirtilen kıymetli maden. Altın Bankacılığı Gold Banking Altın üzerine işlemler yapabilen bankacılık sistemi.

Altın Kredileri Gold Loans Bankaların altın mevduat hesabı, altın senedi, altına dayalı menkul kıymet ve altına endeksli banka bonosu vasıtasıyla toplaması düşünülen fonları altın veya karşılığı TL. Cinsinden sanayi kesimine plase etmesidir.

Altın Külçe Swap’ı Gold-Bullion's Swap Aynı anda Spot Altın Piyasasında yapılan satış ile Vadeli Piyasada yapılan eşit ağırlıkta alıştan oluşur.

Altın Mevduat Hesabı

Gold Deposits Account

Mevduat sahibinin altın cinsinden bankalarda açtığı mevduat hesabıdır.

Altın Rafinerisi Gold Refinery Piyasadan toplanacak hurda altınların, uluslararası piyasalarda işlem görebilmesi için saflaştırıldığı ve standart külçe haline getirildiği yerlerdir.

Altın Senedi Gold Bill Yatırım amacıyla altına dayalı olarak çıkartılması düşünülen ve belirli bir getirisi olan senet türüdür.

Altına Dayalı Mali Araçlar

Gold Oriented Financial Instruments

Fiziki altına alternatif oluşturan - Altın Senedi, Altına Dayalı Menkul Kıymet, Altına Endeksli Tahvil, Altına Endeksli Banka Bonoları,Yatırım Fonu Katılma Belgeleri, Altın Mevduat Hesabı, Altın Kredileri- araçlardır.

Altına Dayalı Menkul Kıymet

Gold Oriented Security

Bankaların, altın veya altına dönüştürülebilir TL. Cinsinden kuyumculuk sektörüne açmayı düşündükleri kredilerin geri ödemelerine dayalı bir mali araçtır.

Altına Endeksli Banka Bonoları

Gold Indexed Bank Bond

Sanayi şirketlerinin yanı sıra, bankaların nakit akışını sağlayabilmek için altının fiyat hareketlerine endeksli çıkarılması düşünülen borçlanma araçlarıdır.

Altına Endeksli Tahvil

Gold Indexed Debenture

Daha çok nakit girişleri altın fiyatları ile ilişkili olan madencilik ve rafineri şirketlerince kullanılan bir finansman yöntemidir.

Amortisman Depreciation

Bir firmada bir yıldan fazla kullanılacağı düşünülen ve herhangi bir biçimde değerden düşmesi söz konusu olan ekonomik değerlerde (taşınmazlar, bunların tamamlayıcı parçaları, ayrıntıları, makine, techizat, vb.) Oluşacak değerlerin bir yıl içinde uğradıkları değer kayıplarının üretilen malların maliyet tutarlarına eklenmesi veya söz konusu kayıpların o yılın giderleri arasına yazılmasıdır.

Ana Dosya Master File Denetimleri destekleyen temel referans belgeleri olarak, denetim ekipleri tarafından tutulan dosyalardır. Her yıl güncelleştirilen bu dosyalarda, denetlenen kurumun profilini veren genel bilgiler yer alır

Page 6: Technical Terms Dictionary

4

Anahtar Denetim Noktaları Key Audit Points Prosedürlerin ve işlemlerin çok önemli aşamalarındaki hataları önleme ve ortaya çıkarma bakımından bir

sistemde temel rol oynayan denetim noktaları.

Analitik İnceleme Analytical Review Mali ve/veya mali olmayan veriler arasındaki ilişkileri karşılaştırarak değerlendirme yapma prosedürüdür.

Analitik İnceleme Prosedürü

Analytical Review Procedure

Ek denetimler (örneğin, maddi doğruluk testleri) yapılması gereğine işaret eden tutarsızlıkları belirlemek üzere hesaplardaki değişimlerin ve rasyoların kronolojik karşılaştırılmasını ve analizini içeren prosedür

Analitik Kanıt Analytic Evidence Diğer kaynaklardan elde edilen bilgilerin analiz edilmesi sonucu elde edilen kanıtlardır. Çeşitli sayısal (nicel) teknikler, karşılaştırmalar, bilgisayar temelli sistem verileri, örnekleme ve kamuoyu araştırmaları bu tip kanıtlara dahildir.

Analiz Analysis Analiz, konunun, içeriğinin, anlamının ve eğilimlerinin daha açık anlaşılmasını sağlamak için denetim sırasında toplanan verilerin ve bilgilerin analizi yapılarak yeni bir kanıt üretilmesidir. Rasyolar, yüzdeler, fayda-maliyet analizleri bazı analiz örnekleridir.

Anket Survey / Questionnaire

Çok sayıda kişi ve kurumdan amaca uygun hazırlanan özel sorularla standardize bilgi toplamak için kullanılan yöntemdir. Performans denetiminde kullanılan kanıt toplama araçlarından birisidir. Anketler, bütün popülasyon hakkında tahminde bulunmak amacıyla istatistiki örneklemeye dayanır.

Anlamlılık Significancy Ele alınan konunun, raporun okuyucusunun yargılarını ve kararlarını ne ölçüde etkilediğinin değerlendirilmesidir. Anlamlılık dört faktöre dayanır. Harcama ve gelirlerin hacmi, yaratacağı etki (sosyal, ekonomik ve çevresel), duyarlılık ve risk.

Anlamlılık Düzeyi Significance Level Anlamlılık düzeyi, araştırmalarda kullanıldığı anlamıyla, örneklem hatası olarak meydana gelen örneklem istatistiğinin olasılığı olarak tanımlanır.İstatistiksel anlamlılık ile pratik anlamlılık aynı olmak zorunda değildir.

Anonim Şirket Corporation/Join Stock Company

Bir unvana sahip, en az 5 ortakça ana sözleşmesinde yazılı konularda faaliyette bulunmak üzere, asgari 5 milyar TL. Sermaye ile kurulmuş olan ve esas sermayesi muayyen paylara bölünmüş olan sermaye şirketleridir.

Antidamping Vergisi Antidumping Duty

Dış ticarette damping yaparak haksız rekabet uygulayan ülkelere karşı başvurulan bir yöntem. Damping uygulamasından gümrük tarifeleri etkinliğini kaybeder ve yerli üretim korumadan yoksun kalır. Bu durumda yerli üretimi korumak için dampingle gerçekleştirilen fiyat indirimine eşit bir gümrük vergisi konur.

Antitröst Yasaları Anti-Trust Law

Piyasadaki haksız ya da tekelci sayılan uygulamaları kısıtlayan yasalar. Firmalar arası rekabet koşullarını çeşitli yasalar aracılığıyla korumaya yönelik en uzun ömürlü politika, ABD'de uygulanmaktadır. Bu tür yasaların ilki ve en ünlüsü ticareti kısıtlayan her birleşme ya da sözleşmeyi yasadışı sayan 1890 tarihli Sherman Antitröst Yasasıdır. Buna göre eyaletlerarası ticaret kurallara bağlanmış, hem iç hem de dış ticareti kısıtlayıcı her tür uygulama kanun dışı ilan edilmiştir.

Antrepo Warehouse 1.Vergi ve resimleri ödenmiş gümrüğe tabi malların saklanması ve bazı tamamlayıcı işlemlerin yapılması için genellikle gümrüğe yakın yerlere kurulan ambar

Page 7: Technical Terms Dictionary

5

Antrepo Rejimi Warehousing System

Yabancı malların tarife ödenmeksizin gümrük makamlarının denetimine bağlı kapalı yerlerde muhafaza edilmesine imkan tanıyan özel bir gümrük rejimidir. Buna göre söz konusu malların antrepolarda bekleme süresi genellikle 5 yıldır. Bu mallar ithal edilebileceği gibi sevkedilen ülkeye iade edilebilir ya da diğer ülkelere ihraç edilebilir.

Ara Mallar Intermediate Goods Hammadde niteliğini kaybetmiş, yarı üretilmiş mallar. Elbise yapımı için kullanılan kumaş, astar, iplik ve düğmelerin bir ara mal olması gibi.

Aracı Kurum Brokerage House Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde aracılık faaliyetinde bulunmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yetki belgesi almış kurumlar

Aracılık Interagency Piyasa araçlarının yetkili aracı kuruluşlar tarafından,kendi nam ve hesabına, başkası nam ve hesabına, kendi namına ve başkası hesabına alım satımını yapan kurumlardır.

Aralıksız Denetim Continuous Auditing Belirli bir zaman kesiti içindeki tüm işlemlerle ilgili kayıt ve belgelerin tek tek gözden geçirilmesidir. Aralıksız denetim yöntemini uygulayan denetçi faaliyet dönemi içindeki tüm kayıt ve belgeleri eksiksiz olarak inceler

Araştırma Testi Research Test Araştırma hipotezi, araştırmacının populasyonda var olduğunu düşündüğü bağıntıyı ifade eder.

Arbitraj Arbitrage Vadeli ürün fiyatının teorik değeri ile piyasa değeri arasındaki farktan kazanç elde etmek üzere yapılan işlemdir. Arbitraj işlemleri risk unsuru taşımazlar ayrıca arbitraj yapan bir yatırımcı pozisyon alıp anında sattığı için açık pozisyon taşımazlar.

Artık Risk Residual Risk Yönetimin, olumsuz bir olayın etki ve ihtimalini azaltmak amacıyla, riski karşılamaya yönelik kontrol faaliyetleri de dahil, aldığı tedbirlerden sonra kalan risktir.

Arz Yönlü İktisat Supply Sided Economy

Ekonomik genişlemenin düşük vergi oranlarından kaynaklanacağı teorisi; ülkenin toplam mal ve hizmet arzını artıracak resmi teşviklerin istihdamı kamçılayacağı, daha büyük talep yaratarak toplumu refaha götüreceği teorisi. Bu ekole göre daha büyük arz, enflasyonu düşürücü etki yapar. Düşük vergiler, vergi gelirlerinin azalmasına neden olmaz. Tam tersine artan refah nedeniyle daha çok kişi daha fazla vergi verir.

Asgari Geçim İndirimi

Minimum Living Allowance

Bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılması. Uygulamada genellikle götürü bir indirim saptanmakta ve derinlemesine hesaplar yapılmamaktadır.

Asgari Ücret Minimum Wage

Bir işçinin çalıştırılabileceği en düşük ücreti gösteren düzey. Çalışanların gelirinin belli bir düzeyin altına düşmesini engellemeyi amaçlar. Asgari ücretin belirlenmesine yol açan nedenlerin başında insani düşünceler gelir. Ücret karşılığında çalışan bir kişi, salt insan olması nedeniyle uygun bir yaşam düzeyine hak kazanır.

Asimetrik Bilgi Asymmetric Information

Diğer kurumlardan daha fazla bilgiye sahip kurumların işlemlerinin işleyişiyle ilgilenen kanıt analiz tekniğidir.

Aşırı Değerlenmiş Kur Politikası

Overvalued Exchange Rate Policy

Bir ülke parasının değerinin, diğer ülke paraları karşısında bilinçli olarak değerli tutulması. Böylece ithalat ucuzlar ve hammadde ithalatı kolaylaşır.

Page 8: Technical Terms Dictionary

6

Aşırı İstihdam

Over Employment

Bir ülkede ekonomik faaliyetlerin tam istihdam sınırını aşması

Aşırı Talep Excess Demand

Belirli bir piyasada belirli bir fiyat düzeyinden tüketicilerin almaya hazır oldukları mal miktarlarının üreticilerin satmaya istekli oldukları miktardan daha fazla olmasıyla ortaya çıkan durum. İlke ekonomisi düzeyinde de aşırı talep, toplam mal ve hizmet talebinin arzı aşan kısmını ifade eder. Bu durumda da sonuç fiyatlar genel düzeyinin yükselmesidir.

Atıl Kapasite Idle Capacity Firmaların kapasitelerinin altında üretim yapması

Aval Bill Guarantee Ticari senetlerde,ödemeden sorumlu olanların ödememesi halinde üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelinin ödeyeceğine ilişkin verdiği güvencedir.

Avans Advance Bir süre sonra geri alınmak veya mahsup edilmek üzere ödenen para, tahakkuktan önce ödenen, işlemeden ödenen, bankacılıkta belirli ve güvenceli kredi, ikraz, pey. Bankaların kısa vadeli kredi işlemleri de avans olarak adlandırılır.

Avi Bankada hesabı bulunanlara hesaplarından yapılan her türlü ödeme ile hesaplarına yatırılan paralar için bankalarca kendilerine gönderilen ödeme alma bildirgesi

Avista Poliçelere "görüldüğünde" ödenmek üzere anlamında konan terim

Avrupa Birliği European Union

Avrupa Topluluğu'nun, 1993 yılı kasım ayından sonra benimsediği adıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrası birleşme ve ekonomik bütünleşme isteklerinin sonucu olarak ortaya çıkmış bir örgütlenmedir. Avrupa Birliği fikri ilk olarak 1943'de Londra'da toplanan sürgün hükümetleri tarafından görüşülmüş, önce Belçika, Hollanda ve Lüksemburg arasında "Benelüks" adıyla bir gümrük bölgesi kurulmuştur. Daha sonra o dönemin en stratejik iki ürünü kabul edilen demir ve çeliğin, altı kurucu ülke (Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg) tarafından ortak biçimde işletilmesi ve bu iki ürünün üst düzey bir merci tarafından denetlenmesi amacıyla Demir Çelik Birliği kurulmuş, bu kuruluş daha sonra Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Topluluğu olarak anılmıştır.

Avrupa Para Birimi

European Currency Unit (Ecu)

ECU Sepeti Topluluğa üye on ülkenin paralarının sabit tutarlarının toplamından oluşmaktadır. Bu tutarlar her üyenin ağırlık katsayısına göre belirlenmiştir. Katsayılar ülkenin GSMH`si, Topluluk içindeki ticaret hacmi ve kısa vadeli parasal destekleme sistemi içindeki paylarına göre belirlenmiştir.

Avrupa Para Birimi

European Currency Unit (Ecu)

Avrupa Para Sistemi EMS'nin temelini oluşturur. Avrupa Topluluğu'na üye ülkelerin paralarının ağırlıklı ortalamasıdır. Ödeme aracı ve hesap birimi olarak kabul edilir. Uluslararası tahvil piyasalarında ve hükümetler arası ödemelerde popüler bir transfer aracı olmuştur. Fakat mal ve hizmet karşılığı ödemelerdeki payı yüzde 1 ile sınırlı tutulmuştur. Bir "sepet para" niteliğindedir. Ancak ECU sepetinde çeşitli ülke paraları sabit miktarlarda yer alır. ECU sepetinde ortalama yüzde 33.6 oranındaki ağırlığı ile Alman markı istikrar sağlayan para niteliğindedir. Temeli, 18 aralık 1978'de kabul edilen Avrupa Hesap Birimi'dir

Page 9: Technical Terms Dictionary

7

Avrupa Para Sistemi

European Monetary System (Ems)

Avrupa Birliği bünyesinde parasal entegrasyonu gerçekleştirmek için kurulan sistemdir. Bölgesel bir "interkonvertibilite" esasına dayanır. İleride tüm üyeler arasında ortak bir para birimi kullanılmasını öngörür. Fonksiyonları üç ana bölümde özetlenebilir: (1) ECU'nun yaratılması ve kullanımı, (2) Kur sistemi ve müdahale mekanizması, (3) Kredi mekanizması.

Avrupa Para Yılanı

European Currency Snake

Ulusal paraların Amerikan doları karşısındaki dalgalanma marjını yükselten Smithsonian anlaşmasından sonra Avrupa Topluluğu ülkelerinin 1971 yılında kendi paraları arasındaki dalgalanma marjını yüzde 2.25 ile sınırlandırması. Amerikan dolarına karşı olan dalgalanma oranı yüzde 4.5 olmuştur.

Avrupa Sosyal Fonu

European Social Fund

Avrupa Birliği içinde iş gücünün ve çalışma imkanlarının artırılması, istihdam olanaklarının artırılması, işçilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi, gelir adaletinin sağlanması gibi amaçlarla oluşturulmuş bir finans kuruluşudur.

Avrupa Yatırım Bankası

European Investment Bank (Eıb)

Avrupa Birliği'nin uzun dönemli kredi veren kuruluşudur. Topluluk içinde geri kalmış bölgelerdeki yatırımları özendirmek, gerekli görülen projelere destek vermek, başlıca amaçlarıdır. İye ülkelerin maliye bakanları, bankanın yönetim kurulunu oluşturur. ECU cinsinden borç senedi çıkaran ilk kuruluş olan Avrupa Yatırım Bankası, ECU özel sermaye piyasasının gelişmesine de katkıda bulunmuştur. 1958'de kurulmuştur. Kar amacı gütmez.

Ayı Piyasası Bear Market Hisse senedi fiyatlarında düşüş beklentilerinin olduğu piyasalardir.

Aylıktan Kesme Memurun, brüt aylığından 1/30-1/8 arasında kesinti yapılmasıdır

Ayni Haklar Real Rights Eşya üzerinde doğrudan doğruya mutlak egemenlik yetkisi veren ve herkese karşı ileri sürülebilen haklar

Az Gelişmiş Ülkeler

Less Developed Country

Kişi başına düşen reel gelir düzeyinin görece düşük olduğu ve üretim kapasitesinin çok yavaş arttığı ülkelerdir. Düşük tasarruf ve yatırım hacmi, ulusal gelirin yüksek bir yüzdesini tarımsal kesimin oluşturması, tarım kesiminde çalışan iş gücünün yüksek olması (yüzde 60-90 gibi), özellikle tarım kesiminde görülen gizli işsizlik, yetersiz alt yapı, bozuk gelir dağılımı, düşük okuma/yazma oranı, yetersiz beslenme ve yüksek çocuk ölümleri, hızlı nüfus artışı, azgelişmiş ülkelerin ortak özellikleridir.

Azalan Bakiyeler Yöntemi

Diminishing Balance Method

Bu yöntemde %40’ı (31.12.2003 tarihinden sonra %50) geçmemek üzere her yıl bakiye değer üzerinden normal amortisman oranının iki katı amortisman ayrılmasıdır.Bu sınırlama sadece oranın tavanı içindir.Her yıl üzerinden amortisman hesaplanacak değer önceden ayrılan amortismanlar toplamının kayıtlı değerden çıkarılması ile bulunur.Bu değere bakiye değer denir.Bu usul ile amortismanı ancak bilanço esasına göre defter tutan mükellefler uygulayabilir.Bu usulün seçilmesi ihtiyaridir.Mükellefler her bir iktisadi kıymet için bu iki yöntemden birisini uygulayabilirler.Ancak iktisadi ve teknik bütünlük arz edenler için farklı yöntem ve oran seçilemez.

Azalan Marjinal Fayda

Diminishing Marginal Utility

Arka arkaya tüketilmeye devam edilen bir malın belirli bir noktadan sonra onu tüketen kişiye gittikçe azalan miktarlarda fayda sağlayacağına ilişkin teori. Çok susamış birinin bir bardak suya ödemeye razı olduğu fiyatın, ikinci üçüncü bardaklarda azalması gibi.

Azalan Oranlı Regressive Tax Vergi matrahı büyüdükçe vergi oranlarının da azaldığı vergiler

Page 10: Technical Terms Dictionary

8

Vergi

Azalan Verimler Yasası

Law Of Diminishing Returns

Üretim faktörlerinden sadece birinin miktarının değiştirilip diğerlerinin sabit tutulduğu durumda firmanın toplam üretiminde meydana gelecek değişmeyi açıklayan yasa. Eğer belli zaman dönemi içinde gerçekleştirilen üretimde kullanılan faktörlerden birinin miktarı artırılırsa toplam üretimde artış görülür. Ancak belirli bir noktadan sonra artış tekrar azalma eğilimine girer.

B Tipi Yatırım Fonu

B Type Mutual Fund (Investment Trust)

Kısa vadeli yatırım araçlarıdır. B tipi fonlar, A tipi fonlara göre daha az risk taşımaktadırlar. Buna bağlı olarak da getiri beklentileri doğal olarak A tipi fonlardan daha düşük olmaktadır.

Backwardation Backwardation

Vadeli İşlem Sözleşmeleri fiyatları ile Spot Piyasa fiyatları arasında olması gereken taşıma maliyeti farkının göz ardı edilerek Spot Piyasa fiyatının Vadeli İşlem Sözleşmesi fiyatından fazla olması durumudur. Bu durum kısa vadedeki talebin uzun vadedeki talepten fazla olduğu zamanlarda ortaya çıkar.

Bağımsız Denetçi Raporu

Independent Audit Report

Bağımsız Denetçi Raporları, finansmanı Dünya Bankası ve/veya uluslararası ekonomik ve mali kuruluşlar tarafından sağlanan ve hükümetimiz ile bu kuruluşlar arasında imzalanan ikraz/kredi anlaşmaları çerçevesinde özel ve kamu kurum ve kuruluşlarınca kullanılan Proje Kredileri ile hibelerine ilişkin hesap ve harcamaların kullanıcı kurum ve kuruluşlar nezdinde, belirtilen anlaşmalar gereğince bağımsız denetçi sıfatıyla Dünya Bankası ve diğer finans kuruluşları tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde ve uluslararası denetim standartlarına uygun olarak yapılan denetimler sonucunda düzenlenen raporlardır.

Bağımsız Denetim Independent Auditing

Müşterilerine profesyonel denetim hizmeti sunan, serbest meslek sahibi olarak kendi adına çalışan veya bir denetim kurumuna / firmasına bağlı olarak faaliyet gösteren denetçi veya denetçiler tarafından işletmenin talebi ile ve bir denetim sözleşmesi çerçevesinde işletmelerin finansal tablolarının denetimi ile uygunluk ve performans denetimlerinin yapılmasıdır

Bağımsızlık Independence

1-Bir denetim kurumuna ve denetçilerine, herhangi bir dış müdahale olmaksızın, kendilerine verilen denetim yetkilerine uygun olarak davranabilme anlamında tanınan özgürlük. 2-Objektifliği veya objektiflik görüntüsünü bozabilecek şartların dışında olmaktır. Objektifliğe yönelik bu tür tehditlerle, kişisel olarak denetçi, görev, işlev ve kurum seviyesinde mücadele edilmelidir.

Bağlı Krediler Tred Credits Uluslararası kredilendirme işlemlerinde bazı kredilerin nerelerde kullanılacağını krediyi veren ülke belirler. Bu tip kredilere bağlı krediler adı verilir.

Bağlı Muamele İkiden fazla taraf arasında yapılan takas işlemi

Bağlı Ortaklık Subsidiaries Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olan işletme veya işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirketlerdir

Banka Bank Bankalar Kanununa göre, Türkiye'de faaliyette bulunan bankalar.

Banka Bonoları Bank Bills Mevduat kabul etmeyen bankaların SPK düzenlemeleri çerçevesinde borçlu sıfatıyla düzenleyip, SPK’ca kayda alınmasını meteakip ihraç ettiği emre veya hamiline yazılı kıymetli evraktır

Page 11: Technical Terms Dictionary

9

Banka Garantili Bonolar

Bank Guaranteed Bills

Mevduat kabul etmeyen bankalardan kredi kullanan ortaklıkların, bu kredilerin teminatı olarak borçlu sıfatıyla düzenleyip, alacaklı bankaya verdikleri emre muharrer senetlerden, bu krediyi kullandırmış olan bankaca kendi garantisi altında SPK’ca kayda alınmasını müteakip ihraç edilen kıymetli evraktır

Banknot Banknote Taşıyana, üzerinde yazan miktarın ödenmesinin, çıkaran kuruluş tarafından garanti edildiği faiz taşımayan kıymetlerdir. Yasal ödeme aracıdır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TL Banknot basmaya tek yetkili kurumdur.

Barem Barem Ücret ve aylıkların derece ve miktarlarını gösteren kıdem esası üzerine kurulu cetvel, hesap cetveli, gelirlerin ne kadar vergisi olduğunu gösteren cetvel. 17. Yüzyıl matematikçisi B.F. Bareme'in adını almıştır.

Barter Barter

Para kullanmadan gerçekleştirilen mal veya hizmet mübadelesi, takas, trampa, sayışma; vereceğini alacağına saymak suretiyle ödeme, tek bir kontrat çerçevesinde iki taraf arasında sürekli mal değişimi, para aracılığı olmaksızın malı malla değiştirme, alacak ve borçların karşılıklı mahsubu, para kullanılmadan malların birbirleriyle değiş tokuş edildiği ticaret yöntemi

Basıs (Baz) Basis Spot Altın Piyasası fiyatı ile Vadeli İşlemler Piyasası fiyatı arasındaki farktır Basit Faiz Simple Interest Bir yatırımın, yatırım dönemi süresince sadece anaparasının kazandığı faiz oranıdır.

Basit Ortalama Simple Average Belirli bir dönem araligindaki kapanış fiyatlarınin toplanarak baz alinan gün sayisina bölünmesi sonucu olusturulan ortalamadir.

Basit Tesadüfi Örnekleme

Simple Random Sampling

Kamuoyu araştırmalarında ana kütlenin her bireyinin eşit seçilme şansını güvence altına alan, ana kütlenin tam bir listesinin olduğu fakat örnekleme için başka bir bilginin bulunmadığı ve diğer yöntemlerden ucuz olduğu durumlarda kullanılan örnekleme türüdür

Basit Trend Analizi Basic Trend Analysis

Net trendler, modeller ya da değişiklikler (bir faaliyetteki en üst ve en alt düzeydeki dalgalanmalar, dönemsel ve çevrimsel değişiklikler gibi) için bir zaman periyodu içinde düzenli aralıklarla yapılan bir gözlemin ya da gözlemler dizisinin incelenmesidir

Başabaş Noktası Break Even Point Bir firmanın ne kar ne de zarar etmesi durumu

Başarısızlık Masrafları Failure Costs İşin bir defada tam olarak yapılmaması durumunda ve herhangi bir tazminat maliyeti oluştuğunda

(yeniden çalışma, erteleme, israf ve takip) cezaları ve maliyetleri içeren kaliteye ilişkin maliyet unsurudur

Bayrak Flag Hisse senedi borsasında teknik analizde kullanılan grafik şekillerinden biridir. Fiyatlarda görülen uzun bir düşme yada yükselme sonrası fiyatların istikrarlı bir şekilde ve ayni oranlarda önce düşüp sonra yükseldiği grafik şeklini ifade eder.

Baz Fiyat Basic Price Bir hisse senedinin bir seans süresince işlem görebilecegi en alt ve en üst fiyat limitlerinin belirlenmesinde esas teskil eden fiyattir. Bir hissenin bir önceki seansdaki Ağırlıklı Ortalama Fiyatinin en yakin fiyat adimina yuvarlanmasi ile hesaplanir.

Page 12: Technical Terms Dictionary

10

Baz Puan Basis Point Faiz oranlarındaki değişimi ifade eden bir ölçüm birimidir. Noktadan sonraki 4 üncü haneye karşılık gelir (0.0001). Örneğin faiz oranının % 65.25’den % 66.75’e yükselmesi durumunda 150 baz puanlık bir artış söz konusudur. Diğer bir deyişle baz puan % 0.01’e karşılık gelmektedir.

Bebek Endüstrisi Infant Industry Gelişmekte olan ülkelerde, güçleninceye kadar dış rekabete karşı korunan yeni kurulmuş sanayi dalı. "Yavru Sanayi" de denir. Zengin ülkeler, tekstil, deri gibi yaşlanmış sanayi dallarını da gelişmekte olan ülkelerin rekabetinden korumaya çalışır.

Bedelli Sermaye Artırımı

Capital Increase Through Rights Issues

Anonim ortaklikların, artirdikları sermaye karşılığı çikardikları hisse senetlerini ortaklarına belirli bir bedelle nakit karşılığı dagitmalarına denir.

Bedelsiz İhracat Unpaid Non-Quota Export

Bedeli yürürlükteki kambiyo mevzuatı çerçevesinde yurda getirilmesi zorunlu olmaksızın yurtdışına yapılan mal çıkışları

Bedelsiz İthalat Unpaid Non-Quota Import

Yurt dışına döviz transferi yapılmadan mal ithal edilmesi. Yurt dışında çalışan işçilerin ya da geçici görevle yurt dışına giden devlet memurlarının dönüşlerinde getirdikleri kişisel ya da mesleki kullanıma yardımcı nitelikteki mallardır.Dışarıdan getirtilen malı ödemek üzere ilgililerin Kambiyo otoritelerinden döviz istememeleridir. Karşılığı, ticari transfer hesaplarında kaydı bulunmayan dövizlerle ödenir

Beklemeli Emir Müşteri, verdiği emrin belli piyasa şartlarında geçerli olmasını istediği takdirde beklemeli emir verir. Beklemeli emir "Kayıp Telafi" ve "Fiyat Uygunsa" olmak üzere iki türlüdür.

Belli Bir Faaliyete Yönelik Denetim Selective Audit Özelliği olan faaliyete veya hata ya da yolsuzluk olasılığı çok yüksek bir faaliyete odaklanan denetim

Benchmark (Ölçüt) Benchmark

Ölçüm ve karşılaştırma kriteri anlamında kullanılmaktadır. Örneğin portföy yönetiminde, benchmak portföy, bu yapı dışında oluşturulan portföylerin performans (getiri ve risk anlamında) başarısının ölçümüne esas alınan portföydür. Diğer bir örnek; benchmark menkul kıymetler, piyasada yeterince likiditeye sahip, ihraç eden kurum tarafından bu özelliğinin devam ettirilmesi söz konusu olan ve piyasada benzer ihraçlar için bir referans teşkil eden kıymetlerdir.

Benchmarking Benchmarking

Tezgah çalışması; bir kuruluşun kendi sektöründen veya dışından başarılı bir kuruluşu referans alarak karşılaştırma yapması ve daha iyi olmaya çabalaması; aynı sektörde çalışan şirketlerin birbirlerinin ürünleri üzerinde yaptığı inceleme, piyasa araştırması, pazarlama taktiklerinin belirlenmesi gibi etkinlikler; bir şirketin rakiplerinin üretimden yönetim şekline kadar tüm yöntemleri detaylı olarak incelemesi ve kendi şirketine adapte etmesi

BENELÜKS BENELUX Belçika, Hollanda ve Lüksemburg arasındaki gümrük anlaşması. İlk kez 1921'de Belçika ve Lüksemburg birleşme girişiminde bulunmuş, bu birlik İkinci Dünya Savaşı'na kadar sürmüş, savaş sonrasında da Hollanda'nın katılımıyla 1 kasım 1960'da 'Benelüks Ekonomik Birliği' resmi nitelik kazanmıştır.

Benzer Mal Analogous Goods Dampinge veya sübvansiyona konu mal ile aynı özellikleri taşıyan bir malı, böyle bir malın bulunmaması halinde ise benzer özellikleri taşıyan başka bir mal

Page 13: Technical Terms Dictionary

11

Benzetim Simulation

Model oluşturma tekniklerindendir. Bazıları sabit, bazıları değişken bir dizi bileşenin yer aldığı ve “farz edelim ki” tipindeki problemlerin çözümünde farklı varsayımlarla olası bir dizi sonucu göstermek amacıyla oluşturulan bir model aracılığı ile bir sistemin temsil edilmesini sağlayan bir tekniktir. Sistemi temsil eden model üzerinde deneyler yapılarak, belli gerçekler ve varsayımlara göre sistemin davranışı incelenmeye çalışılır.

Bertrand Duopolü Bertrand Duopol İki satıcının egemen olduğu bir piyasada satıcıların fiyat politikası uygulayarak nasıl dengeye geldiklerinin araştırılması

Beşeri Sermaye Human Capital Kişilerin üretken bir biçimde çalışmaları ve hizmetleri karşılığı gelir elde etmelerine imkan veren kazanılmış beceri ve kapasiteler

Beyaz Yakalı White Collar El emeğine dayanmayan bir iş yapan

Bırakınız Yapsınlar Laissez Faire

Ekonomik liberalizm; sınırsız dış ticaret politikası; ekonomik gelişmenin bireysel çıkarlara dayandığı ve bireylerin serbestçe davranmasına imkan verilmesi savı; devletin ekonomik etkinliklere, sanayi ve ticaret işlerine müdahale etmemesi prensibi; en az devlet müdahalesine dayalı politika

Bıs Bank For International Settlements

Uluslararası Ödemeler Bankası. Bütün merkez bankalarının bankası niteliğindedir. 1930'da kurulmuştur. Amacı, Alman savaş borçlarına ait hesapların ve ödemelerin tanzim edilmesidir. Günümüzde ise merkez bankaları arasındaki ilişkileri düzenlemek, işbirliğini geliştirmek, çeşitli uluslararası finans işlemlerinin kolaylaştırılmasını sağlamak, uluslararası mali operasyonlar için kolaylık temin etmektir.

Bilanço Balance Sheet Bir şirketin dönemsel faaliyetleri sonucu, dönem sonunda hazırladıkları (31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül ve 31 Aralık) ve yayınladıkları tablolardır. Şirketin portresini çizen bu tablolar muhasebe dilinde “t tablosu” olarak adlandırılır.

Bilateralizm Bilateralism

İki taraflılık; bütün dünyada ticari engellerin ortadan kalktığı bir dönemde daha önem kazanan ikili ilişkiler; iki ülke arasında yapılan, hükümleri başka ülkeleri bağlamayan, özellikle ticaret ve ödemelerle ilgili ikili anlaşmaları içeren sistem. Söz konusu ülkelerin, uluslararası ticarette diğer ülkelere tanımadıkları ayrıcalıkları birbirlerine tanımalarıdır. Bu ayrıcalıklar, kapsamlı ithalat kotaları ya da gümrük tarifesi indirimleri biçiminde olabilir. İki yanlılık, GATT ilke ve kurallarının onaylamadığı bir dış ticaret ilişkisidir. Bu ilişki biçimi, İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda AET ve EFTA gibi birçok ülkeyi bünyesinde toplayan ekonomik bütünleşmelerin doğmasıyla etkinliğini kaybetmişti

Bildirim Mektubu Letter Of Notification

Denetimin amacını ve kapsamını, yetkili denetçilerin isimlerini ve bunların görev sürelerini bildirmek üzere denetim kurumu tarafından denetlenene gönderilen mektup

Bileşik Faiz Compound Interest Bir yatırımın yatırım dönemi boyunca kazandığı faizin de yeni yatırım döneminde yatırıma tabi tutulması sonucu elde edilen getiriyi gösteren faizdir. Diğer bir deyişle faizin de faiz kazanmasıdır.

Bilgi Edinme Hakkı

Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir. Türkiye'de ikamet eden yabancılar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri saklıdır

Page 14: Technical Terms Dictionary

12

Bilgi Teknolojileri Denetimi It Denetimi İşletmelerin sahip olduklar bilgi teknolojisi kaynaklarının değerlenmesi sürecidir

Bilgisayar Denetimi Computer Audit İşletmelerin sahip olduklar bilgi teknolojisi kaynaklarının değerlenmesi sürecidir

Bilgisayar Destekli Denetim Teknikleri

Computer Assisted Audit Techniques

Elle yürütülen denetim prosedürlerinin ve denetimin verimliliğini artırmak üzere bilgisayar yardımıyla yapılmasına imkân veren araçlardır.

Bilgisayar Uygulama Dosyaları

EDP Applications Belli bir alana uygulanan program ya da program seti. Örneğin; bir ücret sistemi ya da bir envanter sistemi

Bimetalizm Bimetalism Altın ve gümüşe dayalı para sistemi; çift maden sistemi. Bu sistemde altın ve gümüş arasında belli bir değer oranı vardır. Oran, 16 ons gümüşün 1 ons altına eşit olmasıdır. Ancak bu yasal orantının, metallerin ticari değeriyle ilişkisi yoktur. Her iki maden de birlikte dolaşımda bulunur.

Bir Hesabın Kontrolü

Checking Of An Account

Bir hesap üzerinde yürütülen (ve hesaba dahil) işlemlerin doğruluğunun ve eksiksizliğinin kontrolü faaliyeti

Bireyci Ekonomi Individual Economy Fertlerin çıkarlarını amaç edinen ekonomik görüş. Bu görüşe göre toplum kişiyi alet olarak kullanmaz. Kendisi kişinin rahatını sağlayacak bir alettir. Ferdiyetçilik aşırı bir görüşe uyularak kişinin herşeyi kendine göre ayarlaması, her türlü bağdan sıyrılması olarak kabul edilmiştir. Karşıtı kollektivizmdir.

Birikmiş Faiz Accumulated Interest

Bir yatırımın, yatırım dönemi içerisinde, ödeme tarihine kadar üzerinde biriken faizdir. Örneğin, 6 ayda bir dönemsel % 30 kupon ödemeli 100.000 TL ‘ den ihraç edilen bir devlet tahvilini almak için, piyasa oranının değişmediği varsayımı ile 3 ay sonra ödenmesi gereken fiyat yaklaşık 115.000 TL’ dir (dönem sonunda toplam 30.000 TL faiz kazanması için, bu durumda ikinci 3 ay için % 13.04’ lük bir getiri söz konusudur). Buradaki 15.000 TL yatırımın üzerinde biriken faizi ifade etmektedir.

Birinci Derecede Önemli Fundamental Bir konunun, önemli den öte, “birinci derecede önemli” olması için, işlemin mali tablo üzerindeki etkisinin

kullanıcılarını yanıltacak ölçüde büyük olması gereklidir.

Birincil Piyasa Primary Market Tahvil veya hisse senedi gibi menkul kıymetler ve sermaye piyasası araçlarının bizzat ihrac eden kuruluştan veya bu kuruluşa aracılık eden aracı kurumdan satın alınması işlemidir.

Birincil Piyasalar Primary Market Menkul kıymetleri ihraç eden şirketler ile tasarruf sahiplerinin doğrudan doğruya karşılaştıkları piyasalardır. Diğer bir deyişle, menkul kıymetlerin ihraçcı kuruluşlar tarafından tasarruf sahiplerine ilk kez satışa sunulduğu piyasalardır.

Blok Emir Block Order Kıymetli maden ödünç alınması veya verilmesi amacıyla verilen bir emrin işlem görmesi halinde tamamının gerçekleşmesini zorunlu kılan emir türüdür.

Page 15: Technical Terms Dictionary

13

Blokaj Blocage

Paranın harcanmasını yasaklama, bir varlığın, yetkili mercilerin izni olmadan sahibi tarafından kullanılamaması; yasal koşullara uygun olarak sahibinin tasarrufuna ve kullanmasına izin verilmeyen dondurulmuş değer. Bloke hesap uygulaması, icra veya vergi borçlarından veya dış politika nedenlerinden kaynaklanabilir. (2) Abluka; bir devletin bir başka devlete karşı uygulayabileceği çeşitli önlemlerdir.

Bonifikasyon 1) Vergi muafiyeti, bir verginin kaldırılması, teşvik amacıyla bazı ihraç mallarının vergiden istisna edilmesi, (2) Müşterinin uğrayacağı zararı karşılamak amacıyla satıcının verdiği mal fazlası veya fiyat indirimi. Fiyat indirimi, çok miktarda mal satın alan müşterilere de yapılabilir

Bono Bond

Borç senedi. Bir bedelin kayıtsız şartsız ödeneceğini ifade eder. Düzenleyenin imzasını, düzenleme tarihini, alacaklının ismini, bono veya emre muharrer senet sözcüklerini içeren bir taahhüt senedidir. Taahhüt senedinin bono sayılabilmesi için bu şartları içermesi gerekir. Düzenleme yeri veya ödeme yeri ifadelerinden birinin bulunmaması bononun niteliğini değiştirmez. Ancak her ikisi de belirtilmemişse taahhüt senedi bono değil adi senet kabul edilir.

Borcun Konversiyonu

Conversion Of Public Debt

Faiz oranı yüksek olan bir kamu borcunu, faiz oranı düşük diğer tahvillerle değiştirme sürecidir.

Borç Debt 1- Bir kişi veya kuruluşun diğerine karşı yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülük, 2- Çift taraflı kayıt metodolojisinde sol taraftaki kayıtlara verilen addır. Aktif hesaplar ilk kayıtlarını borç tarafından alırlar.

Borç Servisi Debt Service Devlet iç borcu ve Devlet dış borcundan doğan anapara ve faiz ödemeleri ile bu borçlara ilişkin iskonto giderleri ile ücret ve diğer ödemeler

Borç/Servis Oranı Debt Service Ratio Dış borçların ana para, faiz ve diğer ödemelerin yıllık toplamının, cari ödemeler bilançosunda yer alan döviz kazançlarına (ülke ihracatına) oranı. Bir ülkenin borçlarını geri ödeme kapasitesini ortaya çıkaran göstergelerden biridir. Bu oran elde edilen dövizin ne kadarının borç ödemelerine ayrıldığını gösterir.

Borçlanma Limiti Loan Limit Yılı bütçe kanununda belirtilen başlangıç ödenekleri toplamı ile tahmin edilen gelirler arasındaki fark kadar net iç ve dış borçlanma yapılabileceğini ifade eder.

Borsa Stock Exchange Mübadele konusu olan mal ve değerli maddelerin ortada olmadan kağıtlarla alınıp satıldığı Pazar

Borsa Eksperleri Stock Exchange Experts

Altın alım satım işlemlerinde, Borsa üyelerinin altına ilişkin alım satım emirlerini toplayarak, belirlenmiş kaidelere göre fiyatların teşekkülünü alım satım işlemlerin sonuçlandırılmasını sağlamakla görevli kimseler.

Borsa Emirleri Stock Exchange Orders

Müşteri emirleri, aracı kurum üye temsilcileri tarafından seans içinde borsa bilgisayar sistemine aktarıldığında borsa emrine dönüşür.

Borsa Fiyatı Stock Exchange Prices

Borsada belli kurallara göre işleyen organize pazarlarda işlem gören menkul kıymetlerin, borsadaki arz ve talep koşullarına göre oluşan fiyatıdır.

Borsa Katsayısı Stock Exchange Coefficient

Borsalda üyeler tarafından, talebe bağlı olarak ithal edilen külçe altın ile borsa işlem miktarı arasındaki fark borsa katsayısı olarak tanımlanır.

Page 16: Technical Terms Dictionary

14

Borsa Payı Exchange Transaction Fee

Borsa üyelerinin, Borsada gerçekleştirdiği işlem hacmine göre hesaplanarak Borsaya ödenen meblağ olup Borsa Yönetim Kurulu’nca onaylanır.

Borsa Rayici Market Value Gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsalarına, gerekse ticaret borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerin ortalama değerlerini ifade eden değerleme ölçüsü.

Borsaya Kote Olmak

To List On Stock Market

Borsanın izniyle halka arz edilecek hisse senetlerinin, borsaya kaydedilmesidir. Kote ettirilmemiş senetlerin ticareti olanaklı değildir. Kote olmuş senet, ilgili borsada tanındığını ve alım/satımının yapılmasına izin verildiği anlamına gelir. Hisse senetlerinin ticaretinin yapıldığı bir piyasa olan her borsanın kendine özgü kuralları vardır.

Boşaltma Yerinde Teslim

Freight On Carriage Paid To

Sadece kara yoluyla nakliyatta kullanılır. Satışa mal bedeli ve nakliyesi dahildir. Boşaltma masrafları alıcıya aittir

Bowley Teorisi Bowley Theory Düopson durumunda kar ve üretim miktarının ilişkilerini saptayan kuram. İngiliz ekonomist ve istatistikçi Arthur Lyon Bowley tarafından ileri sürülmüştür. Bir malın iki satıcısı olması durumunda, bunların arasındaki rekabetin bir ölüm kalım savaşına varmaması için fiyatları nasıl saptamaları gerektiğini açıklar.

Brandt Raporu Brandt Report

1977'de Dünya Bankası'nın önerisi üzerine az gelişmiş ülkelerin sorunlarını incelemek ve çözüm yolları önermek amacıyla Alman siyaset adamı Willy Brandt'ın başkanlığında bir komisyon kurulmuştur. Komisyon çalışmasını 1980 yılında, 'Kuzey-Güney: Yaşam Savaşı İçin Bir Program' adı altında yayınlamıştır. Rapor zengin Kuzey ile yoksul Güney arasında büyüyen açığı vurgular.

Bretton Woods Konferansı

Bretton Woods Conference

İkinci Dünya Savaşı sonrası, uluslararası ödemeler ve sermaye hareketleri açısından genel bir düzenleme yapılmasına, uluslararası bir para kuralı belirlenmesine ilişkin olarak yapılan toplantı

Broker Broker

1- Alım ve satım işlemlerine belli bir komisyon karşılığı aracılık eden, işlemleri kendi adına ancak taraf olduğu kişi veya kurumlar hesabına yapan işlemcilere verilen isimdir, 2-Sigorta veya reasürans sözleşmesi yaptırmak isteyenleri temsil ederek, bu sözleşmelerin yaptırılacağı şirketlerin seçiminde tamamen tarafsız ve bağımsız davranarak ve teminat almak isteyen kişilerin hak ve menfaatlerini gözeterek sözleşmelerin akdinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde sözleşmelerin uygulanmasında veya tazminatın tahsilinde yardımcı olmayı meslek edinen kişi

Bulguların Bildirimi

Statement Of Findings

Denetim mektubu

Bullionizm Bullionism Altın, gümüş ya da diğer değerli madenlerin külçe halinde ihracatının yasaklanması Bundesbank Bundesbank Federal almanya merkez bankası

Butlan Nullity Geçersizlik

Page 17: Technical Terms Dictionary

15

Bütçe Budget

1- Gelecekte belli bir dönemde gerçekleşmesi öngörülen gelir ve giderlerin karşılıklı tahminlerini içeren cetvel; belirli bir süreyi, çoğunlukla takvim yılını veya ekonomik yılı kapsayan, devlet gelir ve giderleri planının parasal göstergelerle ifadesi. Geniş anlamıyla bütçe kurumların, örgütlerin, kuruluşların ya da kişilerin belirli bir süre içindeki gelir gider planlarıdır, 2- Belli bir zaman dilimi içinde gerçekleştirilmesi öngörülen programlanmış faaliyetlerin rakamsal ve finansal olarak ifadesi. Bütçe, gelecekteki faaliyetleri planlar ve elde edilen sonuçları bunlar gerçekleştikten sonra kontrol eder, 3- Belirli bir dönemdeki gelir ve gider tahminleri ile bunların uygulanmasına ilişkin hususları gösteren ve usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan belge

Bütçe Açığı Budget Deficit Devletin harcamalarının, gelirlerinden yüksek olması Bütçe Çevrimi Budget Cycle Bütçenin hazırlanmasından kanunlaşmasına kadar geçen aşamaları kapsayan süreçtir Bütçe Dengesi Budget Balance Bir işletmenin veya devletin gelir ve giderleri arasındaki farktır. Bütçe Fazlası Budget Surplus Devlet gelirlerinin harcamalarından yüksek olması Bütünleşik Denetim

Comprehensive Auditing

Mali denetimi ve performans denetimini eş zamanlı olarak yürütmeyi içeren denetim seti

Büyüklükle Orantılı Olasılık Örneklemesi

Probability Proportional To Size Sampling

Birimler veya kümeler büyüklükleriyle birlikte listelenir. Birim büyüklüklerinin kümülatif toplamı oluşturulur. Kümülatif toplam gerekli küme sayısına bölünerek örnekleme aralığı belirlenir. Örnekleme aralığından büyük boyutlu birimler seçilir

Büyüme Growth İş gücü, doğal kaynaklar ve donanımda, kişi başına bir yıldan geçen yıla oranla daha yüksek bir gelir sağlayacak şekilde kaydedilen artış

Büyüme Oranı Growth Ratio

Milli gelirin bir önceki yıla göre artış oranı. Belli bir dönemin sabit fiyatlarla GSMH'sinin, bir önceki yılın aynı döneminin GSMH'sine bölünmesiyle bulunur. Sanayileşmiş ülkelerde, ekonominin bir yıl veya üç aylık dönemler itibariyle performansını ölçerken gayrısafi milli hasılanın büyüme hızı kullanılır. İç aylık hesaplamalar ekonominin seyrinin daha iyi izlenmesi için yapılır. Böylece hükümete ekonominin gidişi konusunda ipuçları verilir ve gerekli önlemlerin alınması için bir erken uyarı sistemi görevi görür. Sanayici ve işadamları büyüme oranının seyrine göre üretim, satış ve yatırım programlarını daha sağlıklı bir şekilde yapabilirler.

Cambridge Okulu Cambridge School

Cambridge İniversitesi'nden bir grup ekonomistin oluşturduğu topluluk. Okulun kurucusu, 1885-1908 arası Politik İktisat Kürsüsü Başkanlığı yapmış olan Alfred Marshall'dır. Keynes'in hocası olan Marshall, o zamana dek makro ekonomiye yönelik olan dikkatlerin mikro ekonomiye çekilmesini sağlamıştır. En büyük başarılarından biri mikro ekonomiyi arılaştırıp geliştirmesidir.

Cari Açık Current Deficit

Bir ülkenin bir yıl içinde diğer ülkelere çeşitli nedenlerle yaptığı ödemeler ile, dış ülkelerden sağladığı gelirleri döviz olarak ya da döviz karşılığı ulusal para cinsinden gösteren bilançolarda, ödemeler dengesi kayıtları çift taraflı kayıt sistemine göre tutulmakta ve uluslararası işlemlerin özelliklerine göre bilanço kalemleri alacak veya borç olarak kaydedilmektedir.

Page 18: Technical Terms Dictionary

16

Ödemeler dengesi çift kayıt esasına göre tutulduğu için, muhasebe mantığı gereği borç ve alacakların toplamlarının birbirine eşit olması gerekmektedir. Eğer bir ülkenin cari işlemleri ve sermaye hesaplarının borçlarının toplamı, alacaklarının toplamını aşıyorsa, bu ülkenin aradaki fark kadar ödemeler bilançosu açığı (cari açığı) var demektir.

Cari Hesap Current Account Running Account

İki kimsenin para,mal,hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirlerindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip, bunları kalem kalem zimmet ve matlup şekline çevirerek hesabın kesilmesinden çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine dair yapılan sözleşme.

Cari Kur Current Exchange Rate

Gerçek kur. Döviz piyasasında günlük olarak döviz alım, satım işlemleriyle oluşur. Kambiyo borsalarında ise, günlük alım satımlar sonucu serbestçe oluşan kurdur

Cari Varlıklar Current Assets Satılabilir pay senedi ve tahviller, alacaklar, stoklar, kasa ve öteki döner varlıklardın oluşan bütün

CEO Chief Executive Officer

Genel müdür

Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği

Personal Criminal Liability

Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz

Ceza Zamanaşımı Prescription Of TCK'da yazılı bazı cezaların belli sürelerin geçmesiyle infaz edilememesidir

CF Cost And Freigt Fiyatın mal bedeli ile belirli bir yere kadar taşıma masraflarından ibaret bulunduğu durumları belirtir. Sigorta masrafları fiyata dahil değildir

Charter Sözleşmesi Charter Agreement Geminin tamamı veya bir kısmının kiralanması yoluyla yapılan navlun sözleşmesi.

CIF Cost-Insurance-Freight

Bir malın maliyet, sigorta ve navlun ücretlerini kapsayan fiyatı; müşterinin limanına teslim, malın ihraç olunan yere teslimi. Malın değeri, sigorta ve navlundan doğan tutarı ifade eder.

CIO Chief Information Officer

Şirketin enformasyon sistemleri ve bunlarla ilgili kaynaklardan sorumlu üst düzey yönetici

Ciro Endorsement Çifte yetki veren havale; ticari senedin, arkasına yazılan yazı veya imza ile başkasına devri, 1) çekin arkasını imzalama, (2) bonodan doğan hakların bir başka kimseye senet sahibi tarafından devredilmesi, (3) bir şirketin bir yıllık iş hacmi

Clayton Yasası Clayton's Law 1914'de çıkarılan ve rekabeti büyük ölçüde azaltacak girişimleri yasaklayan yasadır. Piyasadaki toplam malın önemli bir kısmını üreten tekellerin gelişmesinin denetim altında tutulmasını hedeflemiştir.

Page 19: Technical Terms Dictionary

17

Colbertizm Colbertism

Fransız Merkantilizmi, Sanayi Merkantilizmi; 1664-1681 arasında uygulanan, ülke sanayini geliştirerek ihracatı artırma politikası. Bu çabaya özel sektör kadar devlet de yoğun şekilde katılmalıdır. Devlet eliyle sanayileşmenin desteklenmesine, koruyucu dış ticaret politikasıyla ithalatın kısılarak ihracatın artırılmasına, ithalata yüksek vergiler uygulanmasına yönelik bir dizi politika düzenlenmesini içerir.

Colombo Planı Colombo Plan Güney ve güneydoğu Asya'daki Batı yanlısı ülkelere ekonomik yardım yapılması amacıyla 1950'de uygulamaya konan plan. Başta İngiliz milletler Topluluğu çerçevesinde gelişen bu örgütlenme, diğer Asya ülkelerinin de dahil olmasıyla genişlemiştir.

Contango Piyasa Contango Market Taşıma maliyetleri nedeni ile Vadeli İşlem Sözleşmesinin fiyatının Spot Piyasadan fazla olduğu piyasalardır.

COSO

Coso The Committee Of Sponsoring Organisations Of The Treadway Commission

COSO, mali raporlamanın iş ahlakı, etkili iç kontroller ve kurumsal yönetim aracılığıyla kalitesinin artırılmasını amaç edinmiş gönüllü kuruluşların bir araya gelmesi ile oluşturulmuştur. 1985 yılında Hileli Mali Raporlama Üzerine Ulusal Komisyonu desteklemek üzere kurulmuştur. COSO tarafından hazırlanan iç kontrol modeli, Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok gelişmiş ülkeye ilham kaynağı olmuştur. COSO Modeli iç kontrol sistemlerine ilişkin standartların temelini oluşturmaktadır. Bir iç kontrol modeli olan COSO, İç Denetçiler Enstitüsü tarafından yayımlanan ‘İç Kontrole İlişkin İşletme Raporunun Hazırlanmasında İç Denetçilerin Rolü’ başlıklı Raporda belirtildiği şekilde, denetim sürecine dahil edilmiş bir modeldir. Modele göre iç kontrol sisteminin ana hedefleri; Organizasyonun etkin ve etkili işler yapmasını, güvenilir mali raporlar hazırlamasını ve mevzuata uyumunu sağlamaktır. COSO Modeli; kontrol ortamı, risk değerlendirme, kontrol faaliyetleri, bilgi ve iletişim ile izleme olmak üzere beş unsurdan oluşmaktadır. 1- Kontrol Ortamı: Yönetim ve çalışanlar bütün bir örgüt içinde, iç kontrole ve dikkatli bir yönetime yönelik olarak pozitif ve destekleyici bir tavrı geliştiren ortamı oluşturmalı ve sürdürmelidirler. 2- Risk değerlendirme, amaçlara ulaşılırken karşılaşılabilecek risklerin tanımlanıp analiz edilmesi ve risklerin ne şekilde yönetilmesi gerektiğine karar vermek için bir temel oluşturulmasıdır. 3- Kontrol Faaliyetleri, yönetimin talimatlarının yerine getirilmesini sağlamaya yardımcı olan politikalar ve yöntemlerdir. Kurumun hedeflerine ulaşırken karşılaştığı riskleri işaret etmek için gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaya yardımcı olur. 4- Bilgi ve İletişim: Uygun bilgi, kişilerin sorumluluklarını yerine getirebilmelerini sağlayacak şekilde tanımlanmalı, elde edilmeli ve paylaşılmalıdır. Etkili iletişim, kurumun en altından en üstüne dolaşacak şekilde geniş anlamda gerçekleşmelidir. Tüm çalışanlara iç kontrol sistemindeki rolleri anlatılmalıdır. 5- İzleme: İç kontrol izlemesi zaman dilimi içindeki performansın kalitesini değerlendirmeli ve denetim ya da diğer inceleme bulgularının derhal çözüme bağlanmasını güvence altına almalıdır.

Cürümler Crime Ölüm cezası, ağır hapis, hapis ve sürgün cezası, ağır para cezası, kamu hizmetlerinden men cezalarına karşilık gelen suçlardır

Çalışma Kağıtları Working Papers

Çalışma kağıtları, denetim görevini yerine getirirken denetçinin yaptığı çalışmaları ve tespitleri kaydettiği dokümanlardır. Çalışma kağıtları, yapılan çalışmalarla denetim raporu arasında bağlantı kurar ve denetçinin ulaştığı sonuçlara, denetçi kanaatine ve denetim bulgularına dayanak oluşturur. Denetçi denetim çalışmaları sırasında, denetim görüşü oluşturmak amacıyla yeterli kanıt topladığını ve denetimi

Page 20: Technical Terms Dictionary

18

denetim standartlarına uygun bir şekilde gerçekleştirdiğini kanıtlayabilecek her türlü çalışmasını belgelendirmek durumundadır. Bu belgeler çalışma kâğıtları şeklinde olmaktadır

Çapraz Kur Cross Rate Bir ulusal paranın dışında iki yabancı paranın birbiri karşısındaki değiştirilme oranıdır

Çek Cheque

1- Ödeme aracı; kanun ile belirlenen şekilde düzenlenen, keşidecinin emrinde para bulunan banka üzerinden çekilebilen havalesi, 2- Para yerine kullanılan değerli kağıt; herhangi bir kredi kurumunda hesabı bulunan bir kimsenin özel işaretli bir matbu kağıtla, söz konusu kişiye ya da kağıda sahip kişiye yazılı miktar kadar para ödenmesine ilişkin verdiği yazılı emir, bir bankada ticari hesap açtırmış olan kimsenin gerek kendisine gerekse de başkasına ödeme kolaylığı gösteren yazılı talimat.

Çekirdek Enflasyon Core Inflation

Tüketici ve Toptan Eşya Fiyat Endeksleri gibi genel kullanıma açık mal ve hizmet sepetlerinden oluşan enflasyon endekslerinin temel enflasyonist eğilimleri tam olarak yansıtmadığı varsayımı ile, bazı mal grupları ile fiyat değişmelerine yol açan bir takım unsurların enflasyon endeksinden çıkarılması sonucu ulaşılan bir enflasyon tanımıdır. Bu amaçla, dışsal etkilere (enerji fiyatlarında artış, mevsimsel koşullar, maliye politikası vs) daha açık olan ve geçici nitelikler taşıyabilen, enerji, temel gıda maddeleri fiyatları ve dolaylı vergiler bu tür enflasyon hesaplamaları içerisine katılmamaktadır. Amaç, fiyatlar genel seviyesindeki değişimi sürekli kılan unsurları tespit etmek ve bunlara yönelik daha gerçekçi politika kararları alabilmektir. Özellikle, enflasyon hedeflemesine yönelen ülkelerde bu türden alternatif endeks oluşumları değişik formları ile kullanılmaktadır. Türkiye’de Özel İmalat Sanayi Fiyat Endeksi “çekirdek enflasyon” olarak adlandırılmaktadır.

Çıkarılmış Sermaye Issued Capital Kayıtlı sermaye sistemine tabi ortaklıkların satışı yapılmış hisse senetlerini temsil eden sermayelerdir.

Çıktı Output Program, proje veya faaliyetler sonucunda sağlanan ürün, hizmet ya da diğer kalemlerdir

Çıktı Bütçelemesi Output Budgeting Performans denetiminde veri analizinde kullanılan tekniklerden biri olup; eğitim, sağlık gibi faydanın parasal olarak hesaplanamadığı, (fayda/maliyet oranı, net bugünkü değer ve iç kârlılık oranı) sosyal sektördeki projelerde uygulanır

Çift Metal Kuralı Bimetalism

Para değerinin altın ve gümüşe göre saptanmasıdır. Güçlüğü, iki metal arasındaki değişim oranının belirlenmesindedir. 19. Yüzyıl ülkelerinin genellikle kabul ettiği oran 15-16 ölçek gümüşün bir ölçek altına denkliğidir. Ne var ki, bu iki metalin değer oranı değiştiği zaman, değer kazanan metalden yapılan paraların halk tarafından saklandığı ve ortadan kaybolduğu görülmüştür. Bu kural, 1870'lerde terkedilmiş, yerine altın kuralı kabul edilmiştir.

Çift Vergileme Double Taxation Bir vergi konusunun iki kez vergilendirilmesi Çok Aşamalı Örnekleme

Multi-Stage Sampling

Kamuoyu araştırmalarında, bilginin saklanma şekline bağlı olan ve birden fazla mahalde yapılan denetimde olduğu gibi iki ya da daha çok basamaktan oluşan örnekleme türüdür

Çok Değişkenli Analizler Multivariate Analysis Birkaç değişken arasındaki ilişkiye incelemek amacıyla kullanılan ana birleşenler analizi, faktör analizi,

küme analizi ve ayırıcı analizler gibi bir dizi istatistiksel tekniği içeren model oluşturma tekniğidir

Çok Fiyat Yöntemi Multiple Price Altın alım satımından kullanılan yöntemdir. Çok fiyat yöntemi, altına ait olarak verilen alım satım

Page 21: Technical Terms Dictionary

19

Method emirlerinin ‘’fiyat önceliği kuralı’’na uygun olarak teker teker karşılaştırılmasıyla elde edilen fiyatlarla altın satımın gerçekleştirildiği sürekli müzayede sistemi ile çalışır.

Çok Uluslu Şirket Multinational Company

Birden fazla ülkede üretim ve pazarlama faaliyetleri olan firma. Genellikle dünya pazarları için üretim yaparlar. Gelişme stratejilerini global olarak saptarlar. Özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaygınlaşmışlardır.

Çok Yıllı İndikatif Mali Çerçeve Belgesi

Mıff Multi-Annual Indicative Financial Framework

Mali Çerçeve Belgesi, mali yardımların IPA bileşenleri ve ülkeler bazında dağılımı konusunda AB Komisyonu’nun görüşünü yansıtır.AB Komisyonu her yıl, IPA çerçevesinde gelecek üç yıllık dönemler için verilecek mali yardımların dağılımını gösteren ve uygulama planı niteliğindeki bir Çok Yıllı İndikatif Mali Çerçeve Belgesi hazırlayarak AB Parlamentosu ve Konseyi’ne sunar.

Çok Yıllı İndikatif Planlama Belgesi

Mıpd Multi-Annual Indicative Planning Document

Çok Yıllı Planlama Belgesi, Mali Çerçeve Belgesi ile bir ülkeye ayrılan mali yardım fonunun, IPA bileşenleri altında gerçekleştirilecek faaliyetler ve temel önceliklere göre dağılımını gösterir. Her bir yararlanıcı ülke için bir Çok Yıllı İndikatif Planlama Belgesi hazırlanacaktır.

Dahilde İşleme Faaliyeti

Inward Processing Regime

Eşyanın montajı, kurulması ve diğer eşya ile birleştirilmesi dahil olmak üzere işçiliğe tabi tutulması, işlenmesi, yenilenmesi, düzenli hale getirilmesi dahil olmak üzere tamir edilmesi ile işleme sırasında tamamen veya kısmen tüketilse dahi işlem görmüş ürünün bünyesinde bulunmayan ancak, bu ürünün üretilmesini sağlayan veya kolaylaştıran önceden belirlenmiş bazı eşyanın kullanılması

Dahilde İşleme İzin Belgesi

Inward Processing Approval Certificate

İhracat ile ihracat sayılan satış ve teslimlerde gümrük muafiyetli ithalat ve/veya yurt içi alımlara imkan sağlayan belge

Dalgalı (Serbest) Kur Sistemi Free Floating Kurun hiçbir müdahale olmadan tamamen piyasada oluşan arz ve talep koşullarında belirlendiği

sistemleri ifade eder.

Dalgalı Borçlar Floating Loan Devletin gelir ve giderleri arasında zaman açısından ortaya çıkan farkları gidermek amacıyla sağladığı kısa vadeli krediler

Dalgalı Kur Floating Rate Ulusal paranın değerinin, serbest piyasada döviz arz ve talebine göre belirlendiği sistem. Döviz kuru günlük olarak herhangi bir kamu müdahalesi olmadan belirlenir. Döviz piyasasındaki denge ve ödemeler bilançosu düzeltmeleri, döviz kurundaki değişmelerle gerçekleşir.

Damping Dumping

Milletlerarası pazarları elde etmek veya elindeki malı elinden çıkarmak için düşük fiyatla satma,ucuzluk anlamına gelir. Toptan ucuz fiyata satma, maliyetin altında satış, bir malı dış pazarlarda iç pazarlardan daha ucuza veya zararına satma, ihraç mallarının aynı zamanda aynı şartlar altında bir imalat memleketindeki alıcıya kendi ülkesinden daha ucuza sunulması

Damping Marjı Margin Of Dumping Normal değerin ihraç fiyatını aştığı miktar

Page 22: Technical Terms Dictionary

20

Danışma Komitesi Advisory Committe

Kurul çalışmalarında yöntem belirlenmesi, görüş ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Kurul Başkanlığının rapor, inceleme ve mevzuat yorumları ile çeşitli konular hakkındaki uygulamalarına yön vermesine yardımcı olmak üzere Kurul Başkanının önerisi üzerine Makam Onayı ile belirlenecek en az üç kontrolörden oluşturulur. Kurul Başkanı, bu konular dışında kalan sorunların da Danışma Komitesince ele alınmasını isteyebilir. Komitenin talebi üzerine gerek görülürse konularla ilgili çalışma grupları Kurul Başkanlığınca oluşturulabilir. Danışma Komitesi kararlarını oy çokluğu ile alır. Kontrolörler, Kurul Başkanlığınca benimsenerek kendilerine bildirilen Danışma Komitesi kararlarına uymak zorundadırlar.

Danışmanlık Hizmetleri Consulting Services

Her hangi bir idarî sorumluluk üstlenmeden, bir kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve onlara değer katmak amacını güden, niteliği ve kapsamı denetlenen ile birlikte kararlaştırılan istişarî faaliyetler ve bununla bağlantılı diğer hizmetlerdir. Usul ve yol göstermek, tavsiyede bulunmak, işleri kolaylaştırmak ve eğitim vermek, bu kapsamdaki faaliyet örnekleridir.

Dar Mükellefiyet Foreign-Based Taxpayer

Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler dar mükellef sayılırlar. Bu kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları dar mükellef olarak kabul edilmektedir. Kurumlar açısından ise kanuni ve iş merkezleri Türkiye’de olmayan şirketler dar mükellef olarak değerlendirilirler

Darboğaz Giderme Debottlenecking

Mal ve hizmet üretimine yönelik tesislere; mevcut üretim hattında yer alan ana ya da yardımcı makine ve teçhizatların bir bölümünün kapasite açısından ve işlevsel olarak üretim akışındaki diğer makine ve teçhizatlarla uyum içinde olmadığı durumlarda yapılan, makine ve teçhizatların değiştirilmesi veya yeni makine ve teçhizat ilave edilmesine yönelik, kurulu kapasiteden tam olarak yararlanmak amacıyla yapılan yatırımlardır

Dava Zamanaşımı Limitation Of Actions Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davasının belli bir süre geçmesiyle düşmesidir

Dealer Dealer Alım-satım işlemlerinde kendi nam ve hesabına hareket eden kişi ve kurumlara verilen isimdir.

Dealing Room Dealing Room

Bankaların döviz ve mevduat alışverişi yaptıkları bölüm. Bir şirket merkezindeki tüm yatırım uzmanlarının katılımı ile borsanın seansı boyunca borsa temsilcileriyle sürekli açık bir telefon sisteminin olmasıdır. Bu sistemde yatırımcı, emirlerini bir gün önceki fiyatlara göre değil piyasada oluşan fiyatlara göre anında verir. Böylece yatırımcı, borsadan ne kadar uzakta olursa olsun işlem yaptırabilir.

Deblokaj Deblocage Blokajın kaldırılması, bloke edilmiş bir bölge ya da değerin kurtarılması. Bir çeşit özel takastır. Dış ülkelerden alacağın tahsili için başvurulur. Alacağını uzun süre tahsil edemeyen ülkeler, borçlu ülkeye yeniden mal göndermekten kaçınırlar. Bu durum ihracat imkanlarını daraltır.

Deflasyon Deflation

Tedavüldeki paranın azaltılması, ekonomik daralma, deflasyon, emisyondaki azalma, paranın piyasada azalması üzerine satın alma gücünün artması, fiyatlar genel düzeyinin düşürülmesi. Enflasyonla değerini kaybetmiş olan paranın değerini tespite yarayan tedbirlerden biridir. Fakat para değerindeki düşüş çok fazla olduğu zamanlar deflasyon çok güç hatta imkansız olur.

Page 23: Technical Terms Dictionary

21

Deflatör Deflator

Para darlığını destekleyici etkendir. Bu etkenlerin başında faizlerin yükseltilmesi, kredilerin daraltılması, para biriktirme, piyasadaki paranın geri çekilmesi gelir. Bir ülkede bir yıl içinde mal ve hizmetlerdeki ortalama fiyat artışını ifade eder. Parasal terimlerle ifade edilmiş olan bir faktörün değerinin gerçek değere çevrilmesinde kullanılan fiyat endeksidir.

Defter Değeri Book Value

İşletmenin sahip olduğu bir varlığın muhasebe defterlerinde kayıtlı bulunan değerini ifade eder. Varlıkların çoğu, defterlerde tarihi maliyetleriyle kayıtlı bulunduğundan, bu varlıkların defter değerleri, onların piyasa değerlerini yansıtmaz. Defter değeri kavramıyla ilgili olarak çok sık kullanılan bir terim, "net defter değeri" dir. Net defter değeri, amortismana tabi bir sabit varlığın defter değerinden, birikmiş amortismanı çıkarılarak hesaplanır. Bir sabit varlığın satışından sağlanan kâr ya da zarar, sabit varlığın satışından sağlanan gelirle, sabit varlığın net defter değeri arasındaki fark olarak belirlenir.

Değer Düşüklüğü Impairment Bir varlığın veya nakit yaratan birimin defter değerinin geri kazanılabilir tutarı aşan kısmını ifade eder.

Değer Katmak Add Value Değer, güvence ve danışmanlık hizmetleri yoluyla, kurumun amaçlarını gerçekleştirme fırsatlarını geliştirerek, faaliyetleri geliştirme imkânlarını belirleyerek ve/veya riske maruz kalmasını azaltarak sağlanır.

Değer Paradoksu Value Paradox Yaşamsal değeri düşük, marjinal faydası yüksek malların, yaşamsal değeri yüksek marjinal faydası düşük mallara olan avantajı. Doğada nadir bulunan elmasın, çok bulunan suya oranla değerli olması gibi. Ancak çölde suyun değeri elmastan çok daha fazladır.

Değerleme Günü Evaluation Day Değerlemede, iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetlerin esas tutulması.

Değerlendirme Komitesi Evaluation Committe

Raporların sonuçları ve eldeki görevlerin usul, esas, sonuç ve kanaatlerin değerlendirilmesi yanında, uygulama ve mevzuat ile ilgili olarak Kurula gönderilen yazılar hakkında kendisine gönderilen konuda görüş oluşturmak ve Kurul Başkanlığına bildirmekle görevlidir. Komite üyeleri her takvim yılı başında, en az beş kontrolör olmak üzere Kurul Başkanının teklifi üzerine Makam Onayı ile belirlenir. Kurul Başkanı tarafından işin özelliğine göre yeterli sayıda görevlendirilen Değerlendirme Komitesi üyeleri kararlarını oy çokluğu ile alır ve Kurul Başkanlığına ortak bir yazı ile bildirirler.

Değerlendirme Maliyetleri Appraisal Costs İşin bir defada tam olarak yapılıp yapılmadığını, belirlemek üzere performans izleme ve kontrol

maliyetleri ile ilgili kaliteye ilişkin maliyet unsurudur

Değişken Faizli İhraçlar Floating Rate Notes

Getirisi, ihracı sırasında sabitlenmeksizin önceden belirlenen başka değişkenlere bağlanan kıymetlerdir. Gerçekleşen enflasyona veya LIBOR gibi uluslararası faiz oranlarının, örneğin geçmiş 3 aylık ortalamasına endekslenen ihraçlar bu türe girmektedirler. Getiri (faiz) oranlarındaki belirsizliğin arttığı ve fiyat oluşumlarının güçleştiği ortamlarda, hem ihraç eden hem de yatırımı yapan kişi ve kuruluşlar açısından riski daha düşüktür.

Demografi Demography Nüfusun dağılım, yaş, meslek gibi özellikleriyle doğum, ölüm gibi hareketlerini konu alan bilim. "Demos" (halk) ve "Grapho" (yazma) kelimelerinden meydana gelmiştir. Demografik istatistikler ve araştırmalar, coğrafya, sosyoloji, ekonomik planlama ve diğer sosyal bilimlere veriler sunar.

Page 24: Technical Terms Dictionary

22

Denetçi Auditor Denetimi yürütmekle ve bunu tamamladıktan sonra onun hakkında rapor yazmakla görevli kişi

Denetim Auditing

1- Ekonomik faaliyet ve olaylarla ilgili olarak gerçekleşmiş sonuçları önceden belirlenmiş amaçlar, kriterler ve standartlara göre, tarafsız olarak analiz etmek ve ölçmek suretiyle kanıtlara dayanarak değerlendirmek, gelecekteki hataların önlenmesine yardımcı olmak, kişi ve kuruluşların gelişmesine, mali yönetim ve kontrol sistemlerinin geçerli, güvenilir ve tutarlı hale gelmesine rehberlik etmek ve elde edilen sonuç ve bulguları ilgililere duyurmak için uygulanan sistematik bir süreçtir. 2- Bir kuruluşun faaliyetlerinin ve işlemlerinin hedeflere, bütçelere, kurallara ve standartlara uygun olarak yürütülmesini ya da işlemesini güvence altına almak üzere incelenmesi. Bu incelemenin amacı, düzenli aralıklarla, düzeltici önlemi gerektirebilecek sapmaların belirlenmesidir.

Denetim Alanı/Sahası Audit Field/Sphere

Denetim konusunun ve periyodunun saptanması ve ayrıca uygulanacak denetimin niteliğinin belirlenmesi (örneğin, 2007 yılındaki belli işlemlerin yasalara uygunluk ve/veya düzenlilik yönünden denetimi). Konu ya bütünüyle bir kuruluş (kamu kurumu, teşebbüs, proje vs. ) ya da bu kuruluşun bir bölümü veya fonksiyonu olabilir.

Denetim Bulgusu Audit Finding

Denetim hedeflerine ulaşmak için denetçi tarafından toplanan belli kanıtlara dayanılarak ulaşılan sonuçlardır. Denetim kanıtı ile denetim kriterlerinin karşılaştırılması sonucu elde edilir. Diğer denetim türlerinde olduğu gibi performans denetimi bulguları da yeterli,uygun ve güvenilir kanıtlara dayanmalıdır. Sonuçlar çıkarılmak üzere denetim sırasında denetçi tarafından bulunan ve kaydedilen önemli olgular

Denetim Ekibi Audit Team Kontrolörler ilke olarak müstakil görev yaparlar. Kurul Başkanınca verilen işin gereği olarak ekip halinde görevlendirme yapılabilir. Bu durumda; çalışmaların düzenli bir şekilde yürütülmesi, iş bölümü ve Kontrolörler arasındaki koordinasyon, en kıdemli Kontrolörce sağlanır.

Denetim El Kitabı Audit Manual Denetçilerin uymaları gereken denetim metod ve teknikleri ile denetim standartlarını detayları ile açıklayan kılavuz. Denetim el kitabı, bir denetim kurumunun tüm denetçilerinin (denetim olayına) koordineli ve uyumlu yaklaşımını sağlamak için vazgeçilmez bir enstrümandır

Denetim Görevinin İhmali

Negligence Of Audit Engagement

Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur

Denetim Güven Düzeyi

Audit Assurance Level

Denetçinin raporunun yetersiz olmadığı veya yanlış anlamaya yol açmadığı konusunda sahip olduğu güven düzeyini ifade eder. Denetimin güvenilirliği denetim hedefleriyle bağlantılı kriterlerin doğruluğuna, uygunluğuna ve kriterlerle ilgili olarak varılan sonuçları ve bulguları destekleyen kanıtların gücüne dayanmaktadır.

Denetim Güvencesi Audit Assurance

Denetim hizmetleri; diğer idari görevlerden ayrı bir kariyer olarak düzenlendiğinden; Kontrolörler kendi istekleri dışında veya denetim hizmetlerinin yürütülmesi açısından görevde kalmalarında sakınca olduğuna dair kesinleşmiş yargı kararı veya sağlık kurulu raporu olmadıkça görevden alınamaz, başka görevlere atanamazlar.

Denetim Hedefleri Audit Objectives Denetimin amacının ve hangi sorulara cevap vermesi gerektiğinin belirlenmesidir

Page 25: Technical Terms Dictionary

23

Denetim İlkeleri Audit Principles Bildirilecek görüşe dayanak teşkil edecek yeterli, uygun ve kaliteli kanıtlar toplayabilmek amacıyla uygulanan, gerek maddi doğruluğu ve gerçekliği gerekse mevzuata uygunluğu araştırmaya yönelik denetim işlemleriyle ilgili ilkelerdir.

Denetim İzi Audit Trail Verilerin yönetim ve iç kontrol sistemine girişlerinden çıkışlarına kadar izlenmelerine imkân veren yol.

Denetim Kanaati(Görüşü) Audit Opinion Düzenlilik denetimi sonucunda bir dizi muhasebe verisine ve mali verilere dayalı olarak denetçinin

vardığı yazılı sonuçtur

Denetim Kanıtı Audit Evidence

Denetçinin veya Sayıştayın vardığı kanaat, sonuç veya düzenlediği raporlara temel teşkil eden bilgiler.Bu kanıt:YETERLİ “competent” (nicel olarak yeterli ve sonuca ulaştırıcı mahiyette ve nitel olarak güven sağlayacak ölçüde tarafsız);UYGUN “relevant” (denetimin hedefine uygun); MAKUL “reasonable” (bilginin elde edilme maliyeti - iktisadiliği- denetçi veya Sayıştayın ulaşmak istediği hedefe uygun) olmalıdır.

Denetim Komitesi Audit Committe

Denetim Komitesi, Türk Ticaret Kanunu’ndaki ‘Denetim Kurulu’ndan farklı olup yönetim kurulunun komitelerinden biridir. Aslî işlevi, muhasebe, denetim, iç kontrol sistemi ve mali raporlama uygulamaları ile ilgili olarak yönetim kuruluna gözetim görevinde yardımcı olmaktır. Yönetim kurulunun onayına bağlı olarak, denetim komitesi denetim kurulunun mali konularda bilgili bağımsız üyelerinden oluşur.

Denetim Kriterleri Audit Criteria Denetlenen kurum veya kuruluşun, ilgili faaliyetinin doğruluğunu, düzenliliğini, uygunluğunu, verimliliğini, etkinliğini, tutumluluğunu ölçmeye yarayan, karşılaştırma yapılabilmesini mümkün kılan ve denetim sonucunda anlamlı yargılara ulaşılabilmesini sağlayan standartlardır

Denetim Mektubu Audit Letter Denetim kurumu olarak bir taahhüdü göstermeksizin denetçi tarafından denetlenene gönderilen ve denetim bulgularını içeren özel not. Yönetim mektubu.

Denetim Metodları Auditing Methods Denetimin ve denetimin yürütülme tarzının dayandırıldığı bütün prensipler ve kurallar.

Denetim Metodolojisi Audit Methodology Denetimin planlanmasında, yürütülmesinde, sonuçlarının, raporlanmasında ve izlenmesinde öngörülen

aşamalar ve usullerdir

Denetim Otoritesi Audit Authority

Katılım öncesi mali işbirliğinin yönetim ve kontrol mekanizmalarının işlerliği ve etkinliğini denetlemek üzere Hazine Kontrolörleri Kurulu, Denetim Otoritesi olarak görevlendirilmiştir. Denetim Otoritesi, Katılım Öncesi Mali İşbirliği Aracı Tüzüğü kapsamındaki yönetim ve kontrol mekanizması içerisinde yer alan kişi ve kurumlardan işlevsel olarak bağımsızdır.

Denetim Planı Audit Plan Denetim programı çerçevesinde hazırlanan ve çalışmanın onaylanıp onaylanmamasına karar vermeye yetecek kadar bilgiyi içeren plandır.

Denetim Planlaması Audit Planning Denetim görevlerinin yönetimi için gerekli enstrümanların belirlenmesi (Örneğin, denetim planlama notu,

denetim programları ve kaynak bütçeleri)

Page 26: Technical Terms Dictionary

24

Denetim Programı Audit Programme Denetimin yürütülmesinde ve denetim raporunun hazırlanmasında izlenmesi öngörülen aşamaların ve usullerin yer aldığı belgedir. Denetim programı; bir denetim çalışmasının yürütülmesi için ön inceleme raporları sonuçlarına bağlı olarak hazırlanır.

Denetim Prosedürleri Audit Procedures Faaliyetlerin kronolojik ve rasyonel bir düzene göre yürütülmesine imkân veren denetim programı içinde

seçilmiş bütün denetim metodları ve teknikleri

Denetim Raporu Audit Report Denetim kurumunun yada denetçinin, denetlenenin veya diğer yetkili makamların dikkatlerine sunmada yarar gördüğü bulguların, sonuçların ve gerekli ahvalde tavsiyelerin yazılı anlatımı. Denetlenenin cevapları denetim raporuna eklenebilir.

Denetim Rehberi Audit Kits Denetimin belli yönlerine ilişkin ayrıntılı denetim prosedürleri, programları ve diğer araçları içeren belgedir. Denetim rehberi, uygun kanıtı belirlemek, denetim projelerini tasarlamak ve denetim raporlarında yer alan konular üzerinde mutabakata varmak için gerekli direktif ve tavsiyeleri içerir.

Denetim Riski Audit Risk

Önemli bir hata veya usulsüzlüğün denetçi tarafından atlanması riskidir. Denetim riski, mali tablolarda önemli yanlışlıklar olduğu halde, denetçinin mali tablolarla ilgili olarak olumlu görüş bildirme olasılığıdır.Diğer bir deyişle, Risk, bir olay veya faaliyetin, kurumu olumsuz etkileme olasılığı şeklinde tanımlanabilir. Her faaliyet bir ölçüde risk içerir. Ancak riskler kabul edilebilir seviyelerde olmalıdır. Risk çeşitli şekillerde yönetilebilir. İdareler maruz kaldıkları riskleri; üstlenerek, kaçınarak, transfer ederek veya kontrol ederek yönetebilirler. Risk ve belirsizliklerin olumsuz etkilerinin azaltılmasında kurumsal iç kontroller en yaygın kullanılan yöntemdir[1]. Risk esaslı denetim ise; kamu idarelerinin faaliyetlerindeki risklerin tanımlanmasını, seviyelerinin ölçülmesini, kontrol süreçlerinin değerlendirilmesini ve yüksek risk içeren alanlara denetim önceliğinin verilmesini öngörür. Risk esaslı denetimde amaç; riskli alanlara yoğunlaşarak, iç kontrol süreçlerinin etkinlik düzeylerinin arttırılmasında yönetime yapılan katkının üst seviyeye çıkartılmasıdır. Denetimin risk esaslı olarak yapılması, risklerin ve işlem süreçlerinin tanımlanmasını gerektirir. Kurumların risklerinin değerlendirilmesinde risk matrislerinden yararlanılır.

Denetim Sonuçları Audit Conclusions

Kendi bulgularına açık bir atıfta bulunarak, denetlenen bilginin doğruluk ve güvenilirlik derecesi hakkındaki denetçi görüşünün özet olarak ifadesi. Denetim sonuçlarında denetçi, gözlenen zayıflıkların etkisini, bunların arzedebileceği riskleri ve bu risklerin etkilerini değerlendirir.

Denetim Standartları Audit Standards Gerçekleştireceği hedefler, uygulayacağı denetim prosedürleri ve teknikleri, hazırlamak durumunda

olduğu rapor ve iş kalitesi bakımından denetçinin uyması gereken kurallar.

Denetim Tavsiyeleri

Audit Recommendations

Denetim sırasında belirlenen zaafların giderilmesine yönelik olarak denetim kurumu ya da denetçi tarafından önerilen uygulanabilir düzeltici önlemler

Denetim Teknikleri Audit Techniques Denetçinin (denetim için) gerekli bilgileri toplamada yararlandığı araçlar.

Denetim Testi Audit Test Spesifik bir denetim hedefine ulaşılıp ulaşılmadığını belirlemek amacıyla seçilmiş bir ögenin test edilmesi.

Page 27: Technical Terms Dictionary

25

Denetim Yazılımı Audit Software Denetçilere bilgisayar dosyaları üzerinde veri işleme çalışması (işlem) yapma imkânı veren ve denetim alanına uygulanan bütün programlar.

Denetimde Örnekleme

Sampling On Auditing

Denetim esnasında bütün işlemlerin gözden geçirilmesi mümkün değildir. Bu şekilde bir işlem, hem zaman kaybı hem de kaynakların israfına yol açar. Dolayısıyla işlemlerden bir kısmının örnekleme yapmak suretiyle seçilmesi ve denetlenmesi gerekmektedir. Seçilen örneklerin geneli ne kadar temsil ettiği denetim elemanın bilgisini ve tecrübesini gösterir. Örneklemenin geneli temsil etmesinin yanında seçilen örnek sayısı da önemlidir. Risk Değerlendirmesi yaklaşımına dayalı bir denetim anlayışında, riskin yüksek olduğu alanda daha fazla örnek seçmek, riskin az olduğu alanda daha az örnek seçmek gerekmektedir. Bu açıdan risk matrisi kullanılmak suretiyle örnek sayısı belirlenmelidir.

Denetimde Örnekleme Düzeyi

Level Of Sampling On Auditing

Hakkında rapor düzenlenen mali tablolardaki önemli olduğuna inanılan hata düzeyini belirlemek gereklidir. Denetim esnasında tespit edilen hususların, mali tabloları etkileyebilecek düzeyde olup olmadığı konusunda bir görüş bildirilmesi gerekmektedir, dolayısıyla bir hususun önemli olup olmadığı önem kazanmaktadır. Bu açıdan bir hususun önemli olup olmadığı, her hangi bir bilginin eksikliği veya hata içermesi, mali tablolara bakarak karar alan kişilerin ekonomik kararlarını etkilemesi halinde önemlidir. Önemlilik düzeyi sadece parasal işlemler için değil parasal olmayan işlemler için de gereklidir. Bu durumda denetim elemanın mesleki tecrübesi ile bilgisini kullanması gereklidir. Uygun bir düzey ve yüzde belirlemek için aşağıdaki unsurlar dikkatle seçilen önemlilik düzeyinin, mali tabloların bütünü üzerindeki etkisi alınmaktadır: Ø Önemlilik Düzeyinin istikrar içermesi, Ø İşin doğasına ve seçilen işlemin yapısına ve miktarına göre yüzde oluşturması. Önemlilik düzeyinin altında kalmakla birlikte, bir araya geldiğinde önemlilik düzeyini aşan ve mali tablolar üzerinde büyük etkiye sahip olacak durumlarda, her bir işlem önemlilik düzeyi altında kalsa da genelinin yapmış olduğu etki dikkate alınarak rapora konu edilmelidir. Önemlilik düzeyinin belirlenmesi esnasında Risk Değerlemesi dikkate alınmalıdır. Riskin yüksek olduğu ortamlarda önemlilik seviyesi düşük, riskin düşük olduğu durumlarda önemlilik seviyesi yüksek olarak belirlenecektir.

Denetimin Hassaslık Derecesi

Audit İntensity Uygulanan denetim prosedürlerindeki kesinlik derecesi. Hassaslık derecesi, incelenecek örneklemenin büyüklüğünü ya da denetlenen unsurların kapsanma oranını belirler

Denetimin Kapsamı/Genişliği Audit Scope/Extent

Önceden belirlenmiş denetim alanı. Denetimin kapsamı öngörülen denetim prosedürlerinin boyutlarını ve kesinliğini belirlemeyi mümkün kılmayı amaçlar. Bu kavram, yapılacak işlerde denetim sonuçlarının hatalı olma riskinin denetçi açısından kabul edilebilir olmasını mümkün kılacak şekildeki mantıkî bir sınırlamayı içerir.

Denetlenen Birim Auditee Dış denetime konu olan organizasyon, program, fonksiyon ya da proje.

Page 28: Technical Terms Dictionary

26

Dengeli Büyüme Balanced Growth

Ekonomide bütün sektörlerin uyumlu bir biçimde büyümelerini öngören plan. Bu planlar genellikle az gelişmiş ülkeler tarafından yapılır. Böyle ülkelerde dengeli gelişme, birbirini tamamlayan üretim zincirinin gerçekleşmesine bağlıdır. Örneğin demir-çelik sanayi kurulması öngörülüyorsa, bununla birlikte kömür, ulaştırma gibi diğer yardımcı sektörlerin oluşumu da dikkate alınır.

Depresyon Depression

Ekonomik bunalım; ekonomik çöküntü; ekonomide gerileme; fiyatların düşük, işsizliğin yüksek ve satın alma gücünün hızla azalmakta olduğu, ekonominin küçüldüğü dönem. Büyüme oranının negatif değerlere düşmesi ve durgunluğun derinleşmesidir. Depresyon, resesyondan daha uzun sürer ve toplumun her alanında etkisini gösterir.

Destek Hizmetler Support Services Organizasyonların enerji, telefon, posta hizmetleri vb. Faaliyetlerdir Destekleyici Dokümanlar

Supporting Documents

İşlemlerin ve gerçekleşmiş ve/veya faaliyetlerin kaydedilmiş olduğunu destekleyen dokümanlar ve kanıtlayıcı belgeler.

Deteksiyon (Hatanın Atlanması) Riski

Detect Risk Hata bulmada denetimin yetersiz kalmasıdır

Devalüasyon Devaluesion Ulusal paranın yabancı paralar karşısındaki değerinin azalmasını ifade eder. Örneğin, Türk Lirasının ABD doları karşısındaki değerininin 1.200.000 TL’den 1.300.000 TL’ ye düşmesi, TL’ nin (ABD dolarının değer kazanması) 100.000 Lira değer kaybetmesi anlamındadır.

Devamlı Akreditif Continuous Letter Of Credit

Belli bir tutar ve belli bir süre için açılmış akreditiftir. Sürenin sonunda, akreditif kendiliğinden yenilenir.

Devlet Borcu State Debt Türkiye Cumhuriyeti adına Hazine Müsteşarlığının borçlu sıfatı ile taraf olduğu ya da üstlendiği her türlü mali yükümlülükler

Devlet Dış Borcu External State Debt Hazine Müsteşarlığı tarafından herhangi bir dış finansman kaynağından belirli bir itfa planına göre geri ödenmek üzere sağlanan finansman imkanları ile Hazine garantileri kapsamında Hazine Müsteşarlığı tarafından üstlenilen her türlü mali yükümlülükler

Devlet İç Borcu Domestic State Dept Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içinde ihraç olunan Devlet iç borçlanma senetleri, Hazinenin geçici nakit ihtiyacını karşılamak için yurt içi piyasalardan yaptığı borçlanmalar ve senede bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Hazine Müsteşarlığı tarafından üstlenilen her türlü mali yükümlülükler

Devlet İç Borçlanma Senetleri

Domestic Borrowing Notes

Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içinde ihraç edilen borçlanma senetleri

Devlet Memurluğundan Çıkarma

To Depose From The Goverment

Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır

Devlet Tahvili Government Bond İhraç edildikleri tarih itibarıyla bir yıl (364 gün) ve daha uzun vadeli Devlet iç borçlanma senetleri

Page 29: Technical Terms Dictionary

27

Devletçi Ekonomi Satist Economy

Ekonominin devlet eliyle yürütülmesi, bir memleketin tarım ve sanayinin devlet eliyle yönlendirilmesi. Devletin her ekonomik etkinliğini devletçilik kabul etmemek gerekir. Yol, liman, köprü, baraj yapımı gibi bayındırlık işleri hükümete devletçi niteliği vermez. Ancak memleketin büyük üretim araçları, hükümet tarafından işletiliyorsa bu iktisadi tutum devletçilik sayılır. Devletçilik, liberalizmin karşıtı olarak gösterilmektedir.

Devletleştirme Nationalization Özel sektörün ekonomik kuruluşlarının kamu mülkiyetine geçirilmesi

Devredilebilir Akreditif

Transferable Letter Of Credit

İthalatçı, akreditif konusu malın kısmen veya tamamen akreditif lehdarından başka birisi tarafından da sevkine izin verebilmek için akreditif talimatına, akreditifin bir kereye mahsus olmak kaydı ile üçüncü bir şahsa devredilmesine ilişkin bir şart koydurabilir

Devremülk Hakkı Right Of Timeshare Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine, bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade etmek üzere, müşterek mülkiyet payına bağlı olarak kurulan irtifak hakkı

Dezenflasyon Desinflation Sert olmayan deflasyonist önlemlerle enflasyonun sınırlandırılmaya çalışılmasıdır.

Dış Borcun Devri Transfer Of Foreign Dept

Hazine Müsteşarlığı tarafından herhangi bir dış finansman kaynağından sağlanan dış finansman imkanlarının ekonominin çeşitli sektörlerinde gelişmeyi sağlamak ve/veya finansman ihtiyacını karşılamak üzere genel ve katma bütçe dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ile bankalara, anlaşmanın mali şartları ile birlikte, asıl borçlusu bu kuruluşlar olmak kaydıyla aktarılması

Dış Borcun İkrazı Onlending Of Foreign Debt

Hazine Müsteşarlığı tarafından herhangi bir dış finansman kaynağından sağlanan dış finansman imkanlarının ekonominin çeşitli sektörlerinde gelişmeyi sağlamak ve/veya finansman ihtiyacını karşılamak üzere genel ve katma bütçe dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ile ile yatırım ve kalkınma bankalarına gerektiğinde anlaşmanın mali şartlarına bağlı kalmaksızın aktarılması

Dış Borcun Tahsisi Allocation Of Foreign Dept

Hazine Müsteşarlığı tarafından herhangi bir dış finansman kaynağından sağlanan dış finansman imkanlarının ekonominin çeşitli sektörlerinde gelişmeyi sağlamak ve/veya finansman ihtiyacını karşılamak üzere, genel ve katma bütçeli kamu kurum ve kuruluşlarına anlaşmadaki amaca sadık kalınarak kullandırılması

Dış Borç Foreign Dept

Ülkenin kaynaklarına ek bir kaynak sağlamak, döviz olarak yeni ödeme gücü elde etmek gibi amaçlarla ülke dışındaki yabancı hükümet ya da finans kuruluşlarından karşılıklı ya da karşılıksız geri ödemeli kaynak bulunmasıdır. Türkiye’de dış borç kavramı içinde kamu sektörünün yanısıra, özel kesimin dış borçları da birlikte anılır.

Dış Denetim External Auditing

1- Denetlenen kurumun fonksiyonel ve örgütsel hiyerarşisi ile ilgisi olmayan ve ondan bağımsız olan, denetim elemanlarınca ve kurumlarınca ilgili kurumun mali tabloları ile hesap ve işlemlerinin yasallığı, düzenliliği ve yönetimin verimlilik, tutumluluk ve etkinliği hakkında görüş bildirmeye yönelik olarak yapılan denetimdir. 2-Dış ve denetlenenden bağımsız bir organ tarafından yürütülen denetim ki bunun amacı hesapların ve mali tablolar ile işlemler ve mali yönetimin düzenliliği ve mevzuata uygunluğu hakkında kanaat (görüş) bildirmek ve rapor vermektir

Page 30: Technical Terms Dictionary

28

Dış Denge External Balance Bir ekonominin dışalım ve dışsatım sonucunda ödemeler bilançosunun açık verip vermemesidir. Dış denge, milli gelir, döviz kuru ve döviz sınırları değişkenlerine bağlıdır.

Dış Finansman Foreign Financing Herhangi bir dış finansman kaynağından sağlanan Devlet dış borcu, garantili imkan ve hibe veya münferiden bunların her biri

Dış Finansman Kaynağı

Foreign Financing Source

Dış finansman sağlayan yabancı ülkeler, ülkelerce oluşturulan birlikler, resmi finansman fonları, uluslararası ve bölgesel kuruluşlar ile uluslararası sermaye ve finansman piyasalarında faaliyet gösteren yatırım bankaları da dahil olmak üzere bankalar, satıcı veya alıcı kredisi sağlayan kuruluşlar ile firmalar veya münferiden bunların her biri

Dış Hizmet Sağlayıcısı

External Service Provider

Belli bir alanda uzmanlık seviyesinde bilgi, beceri ve tecrübe sahibi olan kurum dışından kişi veya şirketlerdir.

Dış İmkan Foreign Facility 4749 Sayılı Kanun kapsamında yer alan kuruluşların kendi adına herhangi bir dış finansman kaynağından Hazine garantileri olmaksızın sağladıkları finansman imkanı ve hibe

Dış Proje Kredisi External Project Loan

Belirli bir projenin tamamen veya kısmen dış finansmanı için yabancı ülkeler, uluslararası kuruluşlar, yabancı bankalar ve yabancı ülkelerde yerleşik diğer finans kurumlarından sağlanan kredilerdir.

Dış Ticaret Foreign Trade

Bir ülkenin dış ticareti ile ilgili konuları arasında, aylık ithalat ve ihracat değerleri, yılbaşından itibaren toplam ithalat ve ihracat değerleri ve dış ticaret açığı gibi kalemler yer alır. İthalat ihracattan fazla ise dış ticaret açığı, ihracat ithalattan fazla ise dış ticaret fazlasından söz edilir. Açığın büyümesi döviz dengesini tehlikeye sokabilir. İhracatın ithalatı karşılama oranı, ihracatın ithalata bölünmesiyle bulunur. Dış ticaretin ana sektörlere göre dağılımında tarım, madencilik ve sanayi ürünlerinin ihracat ve ithalattaki payı incelenebilir. Dış ticaretin ana mal gruplarına göre dağılımında ise yatırım malı, tüketim malı ve hammadde ayrımı yapılır.

Dış Ticaret Dengesi

Foreign Trade Balance

Mal ithalatı ile mal ihracatı arasındaki dengedir

Dış Ticaret Rejimi Foreign Trade Regime

Yabancı memleketlerle olan ticari ve ekonomik faaliyetlerde izlenecek yöntem ve kurallarla bu faaliyetlerin yürütülesi için gerekli olan formalitelerin tümü

Dış Ticarette Ödeme Şekilleri

Patterns Of Payment İn Foreign Trade

Peşin ödeme, mal mukabili ödeme, vesaik mukabili ödeme, malın elden çıkarılmasından sonra ödeme(konsinye), kredili ödeme, akreditif

Dışa Açık Ekonomi Open Economy Bir ülkenin mal, hizmet, sermaye ve işgücü hareketleri açısından dünya ekonomisi ile bütünleşmesi

Dışarıda Yerleşik Kişi

Resident Person From The Outside

Türk Parasının Kıymetini Koruma mevzuatında, Türkiye’de yerleşik sayılmayan gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmaktadır.

Page 31: Technical Terms Dictionary

29

Dışsal Ekonomiler External Economies

Ekonomide bir etkinliğin taraf olmayan ya da etkinliğin dışında kalan kesimler üzerindeki iyi ya da kötü etkileri. Bir şirket, yaptığı üretim sırasında su ya da havayı kirletirse kirli havayı solumak ya da kirli suyu kullanmak zorunda kalan insanlara verilen zarar dışsal ekonomi maliyetidir. Yeni yapılan bir parkın çevredeki gayrımenkulun değerini artırması da bir dışsal etki yararıdır.

Dışsal Eksi Ekonomi

External Negative Economy

Bir firmanın bünyesinde bulunan iş kolları ile birlikte büyümesi sırasında mamul maddelerin fiyatlarının yükselmesine neden olan enerji, limanlama, haberleşme gibi dar boğazların tümü

Dikey Yüzdeler Analizi Vertical Analysis Dikey yüzdeler analizi, bilanço kalemlerini toplam aktif ile kârın; zarar kalemlerini de toplam gelirlerin

yüzdesi olarak ifade eden veri analizi tekniklerinden biridir

Disponibilite Disponibilite

İhtiyari karşılık, kasada nakit bulundurma zorunluluğu, istifade edilebilecek durumda olma, kullanılabilir halde bulunma, mevcut hazır para. Bankalar, topladıkları mevduatın tümünü kredi olarak vermezler. Bunun bir bölümünü güvence niteliğinde Merkez Bankası'na "mevduat munzam karşılığı" olarak yatırırlar. Bir kısmı da para çekilişlerini karşılamak üzere kasada bulundurulur. Bu rezerv paraya "disponibilite" denir.

Doğru Ve Tam True And Fair Denetçi kanaatinde yer alan bu deyimin geleneksel anlamı, mali tablolarda hata bulunmadığının denetçi tarafından doğrulanmasıdır.

Doğrudan Denetim Direct Auditing

Her bir işlemin ayrı ayrı ve doğrudan incelendiği yöntemdir. Bu yöntemde denetçi, kuruluşta kıymet hareketi doğuran her olayı ayrı olarak ele alır ve kayıtlara doğru geçirilip geçirilmediğini, değerlemenin doğru yapılıp yapılmadığını ve kapanış hesaplarına uygun bir biçimde yansıtılıp yansıtılmadığını karşılaştırma yoluyla tek tek inceler

Doğrudan Haberleşme

Direct Communication

Kontrolörler görevleriyle ilgili olarak, resmi ve özel tüm kurum, kuruluş, makam ve kişilerle yazışma talimatları çerçevesinde doğrudan haberleşebilirler.Kontrolörlerin; Başbakanlık, Bakanlıklar, Müsteşarlık merkez ve yurtdışı teşkilatı birimleri ve diğer Kontrolörlerle yazışmaları, Kurul Başkanlığı aracılığıyla yapılır.

Doğrudan Kast Direct Premeditation Bir suçun kanuni tanımındaki unsurlarının somut olayda muhakkak gerçekleşeceğinin bilinmesidir

Doğrudan Ödeme Direct Payment

Bu yöntemde harcama tutarı yürütücü kuruluş tarafından değil, doğrudan Dünya Bankası tarafından faturayı düzenlenen firma veya firmalara ödenmektedir. (Kredinin kullanımında izlenilen iki yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemlerden biri avans ve avansın yenilenmesi yöntemi diğeri de direkt ödeme yöntemidir.)

Doğrulama Confirmation Denetçinin kuruluş dışındaki kaynaklardan doğrudan doğruya yazılı bilgi almasıdır Doğrusal Amortisman Yöntemi

Straight- Line Method

Varlığın kalıntı değeri değişmediği sürece, amortisman giderinin yararlı ömür boyunca sabit olduğu amortisman ayırma yöntemidir.

Doğrusal Korelasyon Linear Correlation Bir değişkenin değeri artarken diğer değişkenin değeri düzenli artıyor veya eksiliyorsa iki değişken

arasındaki ilişki doğrusaldır.

Page 32: Technical Terms Dictionary

30

Doğrusal Programlama Linear Programming

Çıktılarda arzulanan sonuçlara ulaşmak veya elde bulunan kaynaklarla erişilebilecek çıktının verimliliğini belirlemek için kaynakların en uygun kombinasyonunu bulmada bir matematiksel model veya grafik modeli kullanımıdır

Dolarizasyon Dolarisation Bir ülkenin para sistemini ABD Doları ile değiştirmesi

Dolaylı Denetim Indirect Auditing

Aynı nitelikteki veya birbirleriyle yakın ilişki içindeki hesaplar arasında toplam karşılaştırmalar yapılarak bunlar arasında uygunluk araştırması yapan bir denetim yöntemidir. Dolaylı denetim olaylarla ilgili muhasebe işlemlerini tek tek incelemek yerine, faaliyet sonuçlarının toplamlarından hareket edilerek yapılan denetimdir

Dolaysız Vergi Direct Tax Vasıtasız vergi; yasama organının, verginin fiyatlara dahil edilmemesine özen göstererek çıkardığı, ödeyen kişinin vergi yükünün taşıyıcısı olmasını istediği vergi

Donatma İştiraki Association Of Shipowners

Birden çok şahsın müşterek mülkiyet şeklinde malik oldukları gemiyi, aralarında yapmış oldukları akit gereğince kendi nam ve hesaplarına deniz ticaretinde kullanmaları halinde mevcut olur

Dönem Dosyası Current Audit File

Bu dosya yürütülen çalışma için kanıt sağlamaya imkân verir ve çalışmanın izlenmesini kolaylaştırabilir. Güncel denetim dosyaları genellikle aşağıdaki bölümleri kapsar: 1- dosya planı; 2- denetlenenlere gönderilen raporlar; 3- bulgular, sonuçlar ve tavsiyeler; 4- yürütülen çalışmayı destekleyen 5- kanıtlayıcı dokümanlar; 6- denetim programları; 7- denetim planlama notu.

Dönen Varlık Current Asset Nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile normal koşullarda en fazla bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülen varlık unsurlarını kapsar.

Döviz Exchange Ulusal para dışındaki tüm yabancı paralar ve bu para cinsinden değer taşıyan menkul değerlere verilen isimdir. Kambiyo mevzuatında döviz, Efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev'i hesap, belge ve vasıtalar olarak kabul edilmektedir.

Döviz Arbitrajı Foreign Exchange Arbitrage

Döviz piyasalarındaki kur farklarından yararlanarak kazanç sağlama işlemi. Bir dövizin ucuz olduğu ülkeden alınıp pahalı olduğu ülkede satılması. Çapraz kur farklarından yararlanılarak da yapılabilir.

Döviz Kontrolü Exchange Control

(1) Yurt içi politikalarla döviz fiyatlarının denetlenmesi. Görünmeyen işlemlere konan miktar sınırlamaları, döviz alım satımına uygulanan primler, döviz bulundurmanın çeşitli derecelerde sınırlandırılması gibi. (2) Dövizle işlem yapan kuruluşların faaliyetlerinin devletçe denetim altında tutulması. Dış ödemelerde karşılaşılan güçlükleri gidermek, ülkeden sermaye çıkışını denetlemek, ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmak, sanayii korumak ve kamu gelirlerini artırmak amacıyla gerçekleştirilir.

Döviz Kullanım Oranı

Rate Of Exchange Utilisation

Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamındaki CIF ithal (yurt içi alımlar hariç) tutarının FOB ihraç tutarına olan yüzde oranı

Döviz Kuru Exchange Rate Ulusal bir paranın, diğer bir ulusal para cinsinden ifadesidir.

Page 33: Technical Terms Dictionary

31

Döviz Kuru Rejimleri

Exchange Rate Regimes

Döviz kurları günümüzde özellikle küçük ve açık ekonomiler için taşıdıkları önem ve reel ekonomiyi doğrudan etkileme potansiyelleri nedeniyle, uygulanan para politikası çerçevesinde doğrudan hedef, gösterge veya araç olarak kullanılmaktadırlar. Döviz kuruna yönelik uygulamalar, bir uçta tamamen sabit kur sistemi, diğer uçta ise tam serbesti olmak üzere, iki rejim arasında şekillenmektedir. Tamamen sabit kur sisteminde, ulusal para yabancı bir para veya paralardan oluşan bir sepet karşısında sabitlenmekte ve bu değerin sürmesi para otoritesi tarafından bazen açık bazen de dolaylı olarak garanti edilmektedir. Para Kurulu (Currency Board) türü uygulamalarda, bir taraftan kur sabitlenirken diğer taraftan ulusal para arzı tamamen bu kur üzerinden gerçekleştirilen döviz alış-satışlarına bağlanmaktadır. Tamamen serbest kur sisteminde ise, döviz kurunun fiyatı doğrudan piyasada oluşan arz ve talebe göre belirlenmektedir. Ara rejim olarak adlandırılan, Avrupa Para Sistemine geçiş aşamasında da uygulanan kurun bir band içerisinde hareketine müsaade eden yapı ile kontrollü dalgalanma (managed float), sürünen kur (crawling peg) adı altındaki sistemlerde ise, kur belli bir takım kriterlere göre yönlendirilmekte ve para otoritesi tarafından gerektiğinde müdahale edilmektedir. Kura yönelik bu tür rejimlerin seçimi, ülkelerin içinde bulunduğu şartlara göre değişmektedir.

Döviz Paritesi Exchange Parity Kamu otoritesinin ulusal para ile değer standardı olan yabancı para arasında belirlemiş olduğu fiyat

Döviz Piyasası Exchange Market

Döviz arz edenlerle döviz talep edenlerin karşılaştıkları piyasa. Döviz piyasasının üç ayağı vardır. Arz edenler, talep edenler ve aracılık edenler. Döviz piyasalarının diğer piyasalar gibi belirli fiziksel mekanlarda bulunmaları gerekmez. Günümüzde uluslararası döviz piyasasının başlıca merkezleri; New York, Paris, Tokyo, Frankfurt ve Londra'dır.

Döviz Pozisyonu Exchange Position Bankaların, karşılığı Türk liralarını ödemek suretiyle satın aldıkları dövizler ile fiilen kullanmış oldukları kurye kredilerini kapsamaktadır

Döviz Tevdiat Hesapları

Foreign Exchange Accounts

Yurtta ve yurtdışında oturan gerçek ve tüzel kişiler adına Türkiye'ye getirilmesi zorunlu olmayan konvertibl dövizler karşılığında açılan hesaplar

Duran Varlık Fixed Asset Bir yıldan veya bir normal faaliyet döneminden daha uzun sürelerle, işletme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılmak amacıyla elde edilen ve ilke olarak bir yılda veya normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülmeyen varlıkları kapsar.

Durgunluk Stagnation Bir ekonomide sermayenin etkinliğinin, ekonominin bütün kesimlerinde cari faiz haddinin düşebileceği en düşük sınırının bile altında kalması durumu

Duyarlılık Analizi Sensitivity Analysis Veri analizinde kullanılan tekniklerden biri olan duyarlılık analizi, bir projenin kapsamında yer alan değişkenlerin, projenin getirilerini nasıl etkiliyeceğini inceleyen bir yöntemdir

Dünya Bankası World Bank

1944 yılı sonrası, Bretton-Woods Sistemi’nin ortaya çıkardığı Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası’dır. Avrupa’nın yeniden imarına yönelik olarak “International Bank for Reconstruction and Development” adı altında kurulan uluslararası bir örgüttür. Daha çok, gelişmekte olan ülkelere uzun vadeli proje kredileri sağlamaktadır. Son yıllarda görev tanımları içerisine, gelişmekte olan ülkelerin dış borçları ve yoksullukla mücadele kavramları da girmiştir.Azgelişmiş ülkelerin kalkınması amacıyla borç para vermek ve sermaye yatırımlarını kolaylaştırmak için kurulmuştur.

Page 34: Technical Terms Dictionary

32

Düopol Duopoly

Sadece bir üreticinin buna karşılık çok sayıda tüketicinin bulunduğu piyasa; bir malın yalnızca iki satıcının elinde bulunması ya da piyasanın iki satıcı tarafından paylaşılmış olması durumu. Bu piyasa tüketiciler açısından tam rekabet piyasasına çok benzer. Üreticiler arzı kontrol edemezler. Birinin davranışı diğerinin satış fiyatını etkiler. Sonuçta ortaya çıkan satış fiyatı tekel piyasasındaki fiyata yaklaşır.

Düopson Duopsony Bir piyasada aynı malı arayan iki alıcının olması hali; çok sayıda satıcı karşısında sadece iki alıcı bulunması

Dürüstlük Honesty

Denetçiler denetim mesleğini yürütürken ve denetlenen kuruluşların personeliyle ilişkilerini sürdürürken yüksek standartlı davranış biçimlerine bağlı kalmak zorundadır. Denetçiye duyulan güven duygusunun sürekliliğinin sağlanması için denetçi davranışlarının kusursuz ve kuşku uyandırmayacak biçimde olması gerekmektedir. Dürüstlük, denetçilerin bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine bağlı kalmalarını, mesleğin gerektirdiği kusursuz davranış standartlarını taşımaları ve kamusal çıkarları en üst düzeyde gözeterek karar vermelerini öngörmektedir

Düşük Mal Inferior Good Tüketicilerin gelir düzeyi yükselirken tüketimleri azalan mallar

Düzenlilik Denetimi Regularity Audit

Kamu fonlarının alınması, muhafazası ve harcanmasında, yürürlükteki mevzuata uygun hareket edilip edilmediğini, mali tabloların (idare hesabı cetvelleri) önceden belirlenen usul ve esaslara göre hazırlanıp hazırlanmadığını ve hesapların doğruluğunun araştırılması suretiyle ilgililerin mali sorumluluklarının tespitine yönelik denetim türüdür. Düzenlilik denetimi mali denetim (finansal denetim) ve uygunluk denetimi şeklinde gerçekleştirilir.

EBRD(Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası)

EBRD (European Bank For Reconstruction And Development)

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Doğu Avrupa ülkelerinin, piyasayı esas alan ekonomilerini geliştirmelerine yardım eden çok uluslu bir kurumdur. Bankaya yaklaşık 40 ülke katılmıştır. Merkezi Londra'dadır.

Ecrimisil Mesne Profits Bir malın kullanılmasından doğan yararların para ölçüleriyle takdiri

ECSC - Avrupa Kömür ve Çelik Birliği

European Coal And Steel Community

Avrupa Kömür ve Çelik Birliği. AT içinde bulunan üç kuruluştan biridir. Amacı, kömür ve çelik için ortak bir piyasa oluşturmak, farklı fiyat sistemlerini kaldırmaktır. Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman öncülüğünde, Fransa ile Almanya arasındaki muhtemel savaşları engellemek ve demir kömür rezervlerini birlikte işletmek amacıyla kurulmuştur. Bu birlik içinde kömür, demir cevheri ve metalürjik ürünler için gümrük duvarları ve miktar sınırlamaları kaldırılmış, diğer ülkelerden ithal edilecek kömür ve çelik için ortak gümrük tarifesi getirilmiş, tek bir pazar oluşturulmaya çalışılmış, üretici ve tüketici arasında ayrım gösterici işlem ve uygulamalar kaldırılmıştır. Teşkilat 1967 yılının haziran ayında kendi kendini feshederek Avrupa Topluluğu içinde yer almıştır.

Edim Performance Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklının isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü bulunduğu bir davranış biçimi

Page 35: Technical Terms Dictionary

33

Efektif Efektif Kaydi forma dönüşmemiş, ekonomik birimlerin fiilen banknot ve bozuk para olarak ellerinde tuttukları parayı ifade etmek için kullanılan bir terimdir.Banknot şeklindeki bütün yabancı ülkeler paraları

Ekonometri Econometry

Fiyatlar, istihsal-istihlak, geçinme endeksleri vs gibi ekonomik esasların birbirleriyle olan karşılıklı ilişkilerini gösteren çizelge, ekonomik olayların matematiksel çözümlemesi, ekonometri, matematik ve istatistik tekniklerin ekonomik sorunlara uygulandığı ekonomi dalı. Bilgisayarla değerlendirilen ekonometrik modeller, daha çok geleceği tahmin için kullanılır.

Ekonomi Politikası Economy Policy Belli ekonomik amaçlara ulaşmak için karar alınması ve bu kararın uygulamaya konması

Ekonomik Birlik Economic Union

Birden fazla ülkenin dış ticaret rejimleri, yurt içi ekonomi politikaları gibi konularda ortak tavır almak üzere aralarında anlaşarak oluşturduğu anlaşma. Ekonomik bütünleşmelerin en ileri aşamasıdır. Ekonomik birlik, kendi aralarında bir ortak pazar oluşturan ülkelerin para, maliye ve vergi politikalarını da uyumlaştırmalarıyla gerçekleşir.

Ekonomik Bütünleşme

Economic Integration

Belirli bir bölgede yer alan ülkelerin aralarındaki ekonomik faaliyetleri serbestleştirerek üretim faktörleri fiyatlarını eşit duruma getirmeleri. Dar anlamıyla ülkelerin aralarında gümrük birliği kurmaları ve buna ek olarak malların vergilendirilmesinin uyumlu duruma getirilmesidir. Geniş anlamda üretim unsurlarını da kapsar. Döviz ve sermaye piyasalarının düzenlenmesiyle emek ve sermaye faktörlerinin ülkeler arası hareket serbestliği de ekonomik bütünleşme kapsamında düşünülmelidir. Ekonomik bütünleşme hareketleri genellikle serbest ticaret bölgeleri ve gümrük birlikleri biçiminde ortaya çıkmaktadır.

Ekonomik Denetim Economic Audit

Finansal tablolar, uygunluk ve performans denetimlerinin birlikte yürütüldüğü ve raporlandığı bir denetim türüdür. Ekonomik denetim kapsamında; bir taraftan kuruluşun faaliyetlerinin yürürlükteki mevzuata uygun olarak yapılıp yapılmadığını, diğer taraftan finansal tablolarının yürürlükteki mali mevzuat ve genel kabul görmüş muhasebe standartlarına uygunluğu ayrıntılı bir inceleme yapılmak yoluyla ortaya konulmakta, öte yandan kuruluşa tahsis edilen kaynakların tüm işletme fonksiyonları dikkate alınarak rasyonel esaslara göre etkinlik, verimlilik, ve tutumluluk ilkeleri doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını ölçer ve bu doğrultuda önerilerde bulunur

Ekonomik İşbirliği Ve Kalkınma Teşkilatı

Organisation For Economic Cooperation And Develeopment (OECD)

1960'da imzalanan bir anlaşma ile kurulan bu uluslararası kuruluşun amacı, üye ülkelerin ekonomik bakımdan kalkınmasına ve dünya ticaretinin çok yönlü olarak gelişmesine yardımcı olmaktır. Teşkilata şu ülkeler üyedir: abd, avusturya, avustralya, belçika, batı almanya, danimarka, finlandiya, fransa, hollanda, ingiltere, ispanya, italya, isviçre, isveç, irlanda, izlanda, japonya, kanada, lüksemburg, norveç, portekiz, türkiye, yunanistan.

Elleçleme Handling Gümrük gözetimi altındaki eşyanın asli niteliklerini değiştirmeden istiflenmesi, yerinin değiştirilmesi, büyük kaplardan küçük kaplara aktarılması, kapların yenilenmesi veya tamiri, havalandırılması, kalburlanması, karıştırılması ve benzeri işlemler

Page 36: Technical Terms Dictionary

34

Emisyon Emission

Kağıt para çıkarma, piyasaya para sürülmesi, tedavüle kağıt para çıkarma, merkez bankasının bastığı kağıt para ile bozuk paranın toplamı. Enflasyonla yakın ilişkisi vardır. Ancak enflasyonu asıl etkileyen, emisyon hacmi değil dolaşım hızıdır. Tahvil ve hisse senetlerinin piyasaya sürülmesine ya da ihraç edilmesine de emisyon denmektedir.

Emisyon Primi Issue Premium Anonim şirketler ile eshamlı komandit şirketlerin sermaye artırımına katılmak için belirlenen süreç içinde rüçhan haklarını kullanmayan ortakların hisse senetlerinin TTK ve SPK ‘na göre hisse senedi ihraç eden şirketler tarafında nominal bedelin üzerinde satılması halinde, satış bedelinin nominal bedeli aşan kısmı.

Emtia Commodities Eşya, mallar. Emtia Şirketlerin üretim faaliyetinde kullanmayı düşünmedikleri, esasında alım ve satım yoluyla bir ticari kazanç elde etmeyi amaçladıkları ticari malların kayıtlarının tutulduğu kalemdir.

En İyi/İyi Uygulama Kriterleri

Best / Good Practice Criteria (Bencmarking)

Benzer faaliyet gösteren kuruluşların örnek alınabilecek başarılarının yönetimin değerlendirebileceği makul standartlar olarak kullanılmasıdır

Enflasyon Inflation

Parasal şişkinlik. Tedavüle aşırı derecede para çıkarma sonucu para değerinin düşmesi ve fiyatların yükselmesidir. Enflasyonla fiyatlar yükselir, paranın satın alma gücü azalır. İretimin aksaması, tekelin gelişmesi, bankaların kredi hacmini genişletmesi, dış ticaret kısıntıları, vasıtalı vergilerin artırılması enflasyona yol açabilir.

Enflasyon Hedeflemesi Inflation Targeting

Merkez bankalarının genellikle hükümetlerle birlikte, para politikası amacı olarak belli bir enflasyon rakamını hedeflemeleridir. Bu tür bir uygulamada hedeflenen enflasyonun, beklentileri etkileyebildiği ölçüde, nominal çapa görevini üstlenmesi öngörülür. Diğer politikalardan farkı, enflasyon hedefinin net bir şekilde kamuoyuna duyurulması ve bu konu ile ilgili doğrudan sorumluluk alınmasıdır. Uygulamada, uygulayıcı kurum olarak merkez bankaları amaca yönelik bir araç bağımsızlığına kavuşmaktadırlar. Diğer bir deyişle, merkez bankaları, kur ve faiz politikalarını enflasyonu kontrol altına almak amacı ile istedikleri biçimde kullanabilmektedirler. Bu tür uygulamalar, bir ekonomideki tüm büyüklüklerin nominal çapa özelliğini kaybetmesi sonucu bir zorunluluk olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu tür bir politikanın başarısı için, güçlü ve sağlıklı bir mali yapı, enflasyon ile para politikası araçları arasında gözlenebilir ve istikrarlı bir ilişki, kredibilite, bağımsızlık ve açıklık gibi unsurlar ön koşul olarak sayılmaktadır.

Enflasyon Vergisi Inflation Tax

Para, tedavüle çıkaran kurum açısından yükümlülük, talep eden, elde tutan kurum ve kişi açısından ise bir varlık olarak düşünüldüğünde, enflasyon, parayı ihraç eden kurumun yükümlülüğünü, parayı elde tutan kurumun ise varlığını reel olarak azaltır. Bu anlamı ile enflasyon, gelir elde eden açısından vergi özelliği taşımakta, dolayısıyla vergi gibi satın alma gücünün transferine neden olmaktadır.

Engel Kanunu Engel Law Tüketicilerin gelir düzeyi yükselirken beslenme ile ilgili yaptıkları harcamalar için bütçelerinden ayırdıkları payı azaltmaları, giyim ve konut harcamalarını sabit tutmaları, buna karşılık kültür ve sağlık harcamalarını artırmaları kuralı

Page 37: Technical Terms Dictionary

35

Entegrasyon Integration

Mal ve hizmet üreten tesislerin mevcut üretim hatlarında elde edilen nihai ürüne bütünleyici nitelikte ara malı verecek ve/veya üretilmekte olan nihai ürünü ara malı olarak kullanabilecek şekilde, mevcut tesise ileri ve/veya geriye doğru entegre olan, yatırımın konusu ve projenin özelliği dikkate alınarak kaideten aynı il sınırları içinde veya aynı yerde ve aynı tesis bünyesinde olan yatırımlardır

Envanter Inventory

Demirbaş eşya listesi, müfredat defteri, malların sayısını değerlerini ve maliyetlerini gösteren liste, borç-alacak dökümü. Geniş anlamda bir işletmenin belli bir andaki tüm varlıklarıyla borç ve alacaklarını ayrıntılı olarak gösteren listeyi ifade eder. Bütün malları kapsar. Mal stokunu, yarı mamulleri, hammaddeleri ve tüm gereçleri sayıp değerlendirir. Sürekli olarak tutulabildiği gibi bir hesap dönemi sonunda da çıkarılabilir.

Ertelenmiş Vergi Deferred Tax

Ertelenmiş Vergi Bir varlığın ya da bir borcun (yükümlülüğün) muhasebede ki kayıtlı değeri ile vergi değeri arasındaki farktan oluşan geçici farklar üzerinden hesaplanır. Ertelenmiş Vergi iki yönlü olarak ortaya çıkar. Birincisi ertelenmiş vergi varlığı ikincisi ise ertelenmiş vergi borcu ( yükümlülüğü) dür. Ertelenmiş vergi varlığı; İndirilebilir geçici farklar, kullanılmayan mali zararlar ile kullanılmayan vergi indirim ve istisnalarının ileriye doğru taşınması nedenleriyle gelecek dönemlerde geri kazanılabilir vergi tutarını ifade etmektedir. Ertelenmiş Vergi Borcu (Yükümlülüğü) ise; Geçici farklar nedeniyle gelecek dönemlerde ödenecek vergi tutarını ifade etmektedir.

Esasa İlişkin Fundamental Hesaplara ve mali tablolara ilişkin bulgunun niteliğinin mali tabloların bütünüyle değeri hakkında kuşkuya yol açması ve denetçinin tatmin edici bir sonuca ulaşmasını imkânsız kılması. Bu durum hesapların tasdikinin reddi için bir gerekçe oluşturabilir.

Eşdeğer Eşya Equivalent Goods İşlem görmüş ürünün elde edilmesinde ithal eşyasının yerine kullanılan ve ithal eşyası ile asgari 8 (sekiz)’li bazda gümrük tarife istatistik pozisyonu, ticari kalite ve teknik özellikleri itibarıyla aynı kalite ve nitelikleri taşıyan serbest dolaşımda bulunan eşya

Eşel Mobil Escalator Principle

Oynak cetvel; ücret ve maaşların enflasyon oranlarına ya da geçinme endekslerine göre otomatik olarak ayarlanması, hareketli merdiven, oynak ücret, değişen aylık sistemi. Sistem, fiyat artışlarıyla ücretler arasında bir denge kurmaya yöneliktir. İcretlerin satın alma gücünün artmasını da azalmasını da önler. Fiyatların artış oranı ile ücretlerin aynı anda artırılmasını gerçekleştirmeye çalışır. Böylece dar gelirlilerin satın alma gücünün korunması amaçlanır.

Eşyanın Gümrüğe Sunulması

Putting Forward Of Goods To Customs

Gümrük idaresine ya da gümrükçe tayin edilen veya uygun görülen herhangi bir yere getirilmesi üzerine, belirlenen usul ve esaslara uygun olarak gümrük idarelerine yapılan bildirimi

Eşyanın Tarife Pozisyonunun Belirlenmesi

Determination Of Goods Tariff Headings

Yürürlükteki hükümlere uygun olarak eşyanın girdiği Türk Gümrük Tarife Cetvelinin, tamamen ya da kısmen Türk Gümrük Tarife Cetveline dayanan veya bu cetvele alt açılımlar ekleyen ve eşya ticaretine ilişkin tarife önlemlerinin uygulanması için tespit edilen diğer cetvellerin, özel alanlara ait eşya ticaretine ilişkin tarife dışı önlemlerin uygulanması amacıyla, Bakanlar Kurulu Kararı ile oluşturulan bir diğer cetvelin alt pozisyonunun belirlenmesidir

Page 38: Technical Terms Dictionary

36

Etatizm Etatism

Devletçilik, ekonominin devlet eliyle yönetimi, bir memleketin sanayi ve tarımının devlet eliyle yürütülmesi. Yalnız devletin her ekonomik etkinliğini devletçilik kabul etmemek gerekir. Yollar, limanlar, köprüler, barajlar yapılması gibi bayındırlık işleri hükümete devletçi niteliği vermez. Ancak memleketin büyük üretim araçları hükümet tarafından işletiliyorsa bu iktisadi tutum devletçilik sayılır. Devletçilik liberalizmin karşıtı olarak gösterilir.

Etik Kuralları Code Of Ethics

Uluslararası iç Denetçiler Enstitüsü (IIA)’nün Etik Kuralları, iç denetim mesleği ve uygulamasıyla ilgili ilkeler ve iç denetçilerden beklenen davranış tarzını tanımlayan Davranış Kurallarıdır. Etik Kuralları iç denetim hizmeti veren tüm kurum ve kişileri bağlar. Bu kuralların amacı, evrensel anlamda iç denetim mesleğinin etik kültürünü geliştirmektir.

Etkin İletişim Successful Communication

Performans denetim mesajlarının, herkesin anlayacağı açık bir dille, kısa, net, yanlış yorumlara yol açmayacak ve mesajın özel amaç, etki ve sonuçlarını vurgulayacak şekilde yasa koyucuya aktarılmasıdır

Etkinlik Effectiveness Hedeflere ulaşma derecesi ve bir faaliyetin arzulanan etkisi ile gerçekleşen etkisi arasındaki ilişkidir. Çıktılar ve etkiler, stratejik hedeflerle ilgili politikalar ve yapılması istenenlerle karşılaştırılır

Etüt Ve Öneri Raporları

Study And Suggestion Reports

Müsteşarlığın görev alanları ile ilgili olarak Mevzuat uygulamalarında görülen aksaklıklar ve boşluklar ile bunların düzeltilme yolları hakkında, Kontrolörlerin görüş ve önerileri ile bilimsel ve mesleki alanlardaki çalışma ve etüt sonuçlarına ilişkin olarak düzenlenen raporlardır

Euler Kuramı Euler Principle Bir üretim faaliyeti sonucunda elde edilen üründen bu ürünün üretilmesinde kullanılan faktörlerin, marjinal verimliliklerine göre pay aldıklarını ve geriye herhangi bir artık kalmadığını, üretim faktörlerinin üretimden aldıkları payların toplamının üretilen ürüne eşit olduğunu savunan kuram

Euro Euro

İlk etapta Avrupa Birliği«ne bağlı 12 ülkenin kabul ettiği ortak para birimi. Almanya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa, İrlanda, İtalya, Avusturya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Finlandiya, 1 Ocak 2002 günü itibariyle euroya geçmiştir. ``Eurozone'' olarak bilinen, euronun kullanılacağı 12 ülke de para basımından sorumludur.

Euro Bonolar Eurobonds Çıkaran ülkenin veya kuruluşun, kendi ulusal para birimi dışındaki bir para birimi üzerinden ihraç ettiği menkul kıymetlerdir.

Euro Dolar Euro-Dollar

Amerika Birleşik Devletleri dışındaki bankalarda veya ABD bankalarının yurtdışı şubelerinde tutulan ABD doları cinsinden mevduatları ifade etmek için kullanılır. Euro ifadesi, bu tür mevduatların büyük çoğunluğunun özellikle Batı Avrupa ülkelerindeki bankalarda tutulmasından kaynaklanır. Ancak, Asya ve benzeri diğer tüm ülkelerde tutulan ABD doları hesapları da bu adla anılır. Çok yoğun bir ikincil piyasa hacmine sahiptir.

EX-ANTE ve EX-POST

EX-ANTE AND EX-POST

Ex-ante , istenilen olayın gerçekleşmesinden önceki ; ex-post ise, gerçekleşen olaydan sonraki durumu ifade etmektedir. Örneğin, ex-ante talep tüketicinin satın almak istediği miktar, ex-post talep ise tüketicinin satın aldığı miktar anlamına gelmektedir.

EXQ Ex Quay Rıhtımda teslim EXS Ex Ship Gemi üzerinde teslim EXW Ex Works Fabrikada teslim

Page 39: Technical Terms Dictionary

37

Faaliyet Denetimi Operational Audit

Kurum ve kuruluşun örgütsel yapısı, bağlı olduğu mevzuat, iç kontrol sistemleri, iş akışları ve uygulamaları irdelenir. Faaliyet denetimi, ilgili organizasyonun saptanmış hedef ve amaçlara ulaşıp ulaşamadığını ve faaliyetlerle ilgili finansal nitelikte olmayan konuları da araştırır. İç denetimden daha kapsamlı olan bu denetimde; kurum ve kuruluşun örgütsel yapısı, bağlı olduğu mevzuat, iç kontrol sistemleri, iş akışları ve uygulamaları irdelenir. Faaliyet denetimi, ilgili organizasyonun saptanmış hedef ve amaçlara ulaşıp ulaşamadığını ve faaliyetlerle ilgili finansal nitelikte olmayan konuları da araştırır. Performans ve risk denetimleri, faaliyet denetimi kapsamında yer alır.

Fabrikada Teslim Exworks Satış fiyatına sadece mal bedeli ve ambalajsız sevkedilemeyecek olan malların ambalaj masrafları dahildir

Faiz Interest Üretim faktörlerinden sermayenin elde ettiği getiridir. Diğer bir ifade ile paranın kullanım bedelidir. Faiz Dışı Bütçe Dengesi Primary Balance Bütçeden gerçekleştirilen faiz ödemeleri hariç tutularak ulaşılan bütçe dengesidir.

Faiz Ödemeleri Interest Payments Bu veriler Hazine, Kamu İktisadi Teşebbüsleri, döviz pozisyonu tutan bankalar ve yurtdışından kredi alan diğer kuruluşlara ait borçların faiz ödemelerini kapsar. Bütçede eksi kalemdir.

Faktoring Factoring

Kredili satış yapan firmaların bu satışlardan doğan alacak haklarını bankalara veya bu konuda uzmanlaşmış diğer finansman kuruluşlarına satmaları ve böylece fon sağlamaları. Bunun için faktoring şirketi, satıcı firma ile bir sözleşme imzalamakta ve bu anlaşmaya göre firma kredili olarak yapacağı bütün satışlar için faktoring şirketinin onayını almak zorunda kalmaktadır. Dolayısıyla firmanın faktoring şirketine danışmadan yaptığı kredili satışlardan doğacak alacakları faktoring şirketini bağlamaz. Bu işlemin müşteriye sağladığı başlıca avantaj, senet tahsili, defter tutulması, ödemelerin takibi gibi bürokratik işlerden sıyrılmak ve faktoring şirketinin sahip olduğu pazarlama imkanlarından yararlanmaktır. Faktoring şirketi ise sunduğu hizmetlerin karşılığında bir komisyon alır. Ticari banka kredilerinden yararlanamayan orta ve küçük ölçekli firmaların daha çok kullandığı bir finansman türüdür.

Faktoring Şirketi Factoring Company Mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak alacakları temellük ederek, tahsilini üstlenen, bu alacaklara karşılık ödemelerde bulunarak, finansman sağlayan şirketleri

FAS Free Alongside Ship Rıhtımda teslim, geminin yanına teslim; bütün masrafların alıcıya ait olduğu teslim şekli. Kısaca, Gemi bordasında teslim. Bu çeşit satışta, satış fiyatına mal bedeli, ambalaj masrafları ve malların gemi bordasına yerleştirilmesine kadar yapılacak giderler dahildir

Fayda Utility

Kullanma değeri; kullanılan bir şeyin verdiği olumlu sonuç; belirli bir mal ya da hizmetin tüketilmesi ile sağlanan yarar ya da tatmin. Ekonomi dilinde "kullanma değeri"ni dile getirir. Klasik ekonomistler mal ve hizmetlerin ihtiyaçları giderme özelliğine "yarar" adını vermiştir. Özünde psikolojik bir kavram olduğundan ölçülmesi pek mümkün görünmemektedir. Bir mal ya da hizmetin ancak "faydalı" ya da "faydasız" olduğundan söz edilebilir. Ancak faydanın ölçülebileceğini ileri sürenler (kardinal faydacılar) de vardır. 18. Yüzyılda faydanın anlamı, en büyük mutluluk ilkesi olmuştur

Page 40: Technical Terms Dictionary

38

Fayda Maliyet Analizi Cost Benefit Analysis

Bu analiz, yatırım projelerinin net cari değerini iskontolamak suretiyle, projenin maliyet ve faydasını değerlendirmeye yarayan bir tekniktir. Fayda-maliyet analizi ile, bir yatırım yapılıp yapılmayacağına karar verilir.

FED Federal Reserve Bank

ABD Merkez Bankası. İlkenin parasal istikrarını korumak amacıyla 23 aralık 1913 yılında Kongre'nin çıkardığı bir yasayla kurulmuştur. Uzun yıllar, özellikle tarım sektöründeki kredi talebini düzenleme işlevi görmüş ancak büyük buhran sırasında sistemin ciddi bir krizi kaldıramayacak güçte olduğunun ortaya çıkmasının ardından Başkan Roosevelt 1935 yılında bugünkü anlamında modern merkez bankasını kurarak onu geniş yetkilerle donatmıştır.

Fesih Annulment Devam etmekte olan bir hukuki ilişkiyi, tek taraflı olarak ve ileriye dönük olmak üzere sonlandıran bozucu yenilik doğurucu irade beyanı

Fırsat Maliyeti Opportunity Cost Üretim unsurlarının bazı işlerde kullanılmasından dolayı, kaçırılan fırsatların oluşturacağı maliyettir.

Fiktif Aktif Fictitious Assets İşletme bilançosunda gösterilmekle beraber gerçek değer ifade etmeyen veya işletme bilançosunda uygunsuz olarak bir varlıkmış gibi gösterilen kalemler.

Finansal Denetim Financial Audit Bir işletmenin finansal tablolarının önceden belirlenmiş kriterlere uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği konusunda bir görüş belirlemek amacıyla bu finansal tabloların incelenmesini kapsar

Finansal Kontroller Financial Controls

Mali tabloların, durumu yeterli olarak yansıttığı ve gerçeklere uygun görünüm arz ettiği konusunda, parlamentoya makul bir güven düzeyini garanti eden ve bunların ilgili düzenlemeler, belirlenmiş kriterler ve genel kabul görmüş muhasabe ilkeleri ve diğer isterler ile uyumlu olup olmadığını bildiren denetim türüdür

Finansman Anlaşmaları

Financing Agreements

Finansman anlaşması, finansman desteği sağlanacak olan belli bir proje veya programa ilişkin tanımı içerir. AB ile ortak ülkenin tanımlanan tedbirler bazında finansman sağlayacağının resmi taahhüdünü ifade eder. AB Komisyonu tarafından finansman kararı alınmasını müteakip, yasal olarak bağlayıcılığı olan mali yüküm-lülükleri içeren ve aday ülke Ulusal Mali Yardım Koordinatörü ile AB Komisyonu arasında imzalanan anlaşmadır.

Finansman Bonosu Commercial Paper İhraçcıların borçlu sıfatıyla düzenleyip Sermaye Piyasası kurulu kaydına alınmak suretiyle ihraç ederek

sattıkları emre veya hamiline yazılı menkul kıymet niteliğindeki kıymetli evrak.

Finansman Fonu Financial Fund Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımların finansmanında kullanmak ve yatırım indirimi belgesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla ve safi kurum kazancından indirebildikleri fon.

Finansman Şirketi Financing Company Devamlı ve mutad iştigal konusu olarak her türlü mal ve hizmet alımını kredilendirmek üzere ödünç para veren tüketici kredi şirketleri

Fire Shrinkage İşleme faaliyetleri sırasında özellikle kuruma, buharlaşma, sızma veya gaz kaçağı şeklinde yitirilen ve imha olan kısım ile ekonomik değeri olmayan atıklar

Fiyat Aralığı Price Range Sözleşme türü bazında belirlenen sözleşme fiyatında bir defada gerçekleşebilecek en küçük fiyat hareketi.

Page 41: Technical Terms Dictionary

39

Fiyat Farklılaştırması Price Discrimination

Aynı malın veya hizmetin, maliyetinde bir değişiklik olmaksızın farklı alıcılara, farklı fiyatlardan satılmasıdır. Fiyat farklılaştırmasının uygulanması için, malı sunan kuruluşun az da olsa tekelleşmiş olması ve satılan malın alıcılar arasında el değiştirme imkanının olmaması gerekmektedir.

Fiyat İstikrarı Price Stability Para politikasının uzun dönemli temel amaçlarına (büyüme ve istihdam) yönelik olarak ekonomik birimlerin karar alma süreçlerinde etkili olmayacak ölçüde düşük ve istikrarlı bir enflasyon oranını ifade eder

Fiyat Önceliği Kuralı Priority Of Price Rule Borsaya intikal ettirilen emirler karşılanırken, daha düşük fiyatlı satım emirleri daha yüksek fiyatlı satım

emirlerinden, daha yüksek fiyatlı alım emirleri daha düşük fiyatlı alım emirlerinden önce karşılanır.

Fiziki Gözlem/Yerinde İnceleme

Physical Observation/ Site Visit

Faaliyetler ve faaliyet çevresi hakkında ilk elden bilgi toplanması amacına yönelik veri ve kanıt toplama tekniklerinden biridir.

Fiziki İnceleme Physical Verification Belgelerin ve kuruluşun kayıtlarında gösterilen maddi varlıkların gerçekten varoldukları fiziki inceleme yoluyla araştırılır. Bu denetim biçimi maddi varlıklar ve resmi belgelerle sınırlıdır

Fiziki Teslimat Physical Delivery Vade sonunda pozisyonun kapatılması yerine ürünün teslim edilmesi ya da teslim alınması işlemidir.

Fiziksel Kanıt Physical Evidence Doğrudan gözlemle elde edilen kanıtlardır. Harcamaların ve yatırımların fiziki doğrulanması bu tip kanıtlara örnek olarak verilebilir.

FKKT (Fonların Kaynakları Ve Kullanımı Tablosu)

Statement Of Sources And Uses Of Funds

Fonların Kaynakları ve Kullanımlar Tablosu (FKKT) iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm Fonların Kaynaklarını ikinci bölüm ise bu kaynakların kullanımını göstermektedir. Esas itibariyle bu tablo kaynakların ne şekilde kullanıldığını gösterme amacıyla hazırlanmaktadır.

FOA Free On Aircraft Uçağa teslim

FOB Free On Board

Satıcının malı alıcının istediği yerde teslimi, geminin bordasına teslim, uçağa teslim, malın ihraç edildiği yerde teslimi. Gemide, güvertede teslim yapılır. Ayrıca malın yükleneceği liman da belirtilir. Bu şekilde yapılan alım ve satımlarda satıcı, saptanan limanda normal süre içinde ve alıcının göstereceği gemide malı teslim etmeye, teslim anına kadar doğabilecek tüm hasarı kabule, vergi ve rüsumlarla kontrol ücretlerini ödemeye, gereken normal ambalajı yaptırmaya ve gerekli belgeleri sağlayarak vermeye zorunludur.

Fon Fund Para, mal, şirket sermayesi, kaynak, bir faaliyetin gerçekleştirilmesi için ayrılmış para, (1) yatırım şekli olarak düşünülen ulusal borç miktarı, (2) sermayeye çevirmek, belli bir faizle sürekli borç durumuna getirmek, yatırım yapmak

Fon Akım Tablosu Flow Of Funds Statement

Bu tablolar, şirketin fon tutarlarının akışını ayrıntılı olarak düzenleyen standart tablolardır. Şirketin iki dönem arasındaki yönetimsel ve finansman politikalarının mali tablolara yansımasının daha rahat anlaşılmasını sağlarlar.

Page 42: Technical Terms Dictionary

40

Fonksiyonel Bütçe Functional Budget Devlet gelirlerinin, devletin eğitim, sağlık gibi gerçekleştirdiği işlevlere göre dağıtılacak miktarları öngören bütçeye verilen addır.

Fonksiyonel Kıyaslama

Functional Benchmarking

Bir kuruluşun belli fonksiyonlarının ya da işlerinin aynı sanayiden ya da sektörden ya da farklı sektörlerden diğer kuruluşların fonksiyonu ya da işleriyle karşılaştırılmasıdır

FOQ Free On Quai Rıhtımda teslim. Alıcı tarafından belirtilen rıhtıma malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşmadır. Rıhtıma teslim anına kadar olan giderler satıcıya ait olup, bu giderlerin tümü FOQ fiyata dahildir.

FOR Free On Rail

Trende teslim, adı geçen istasyonun rayına teslim. Alıcı tarafından belirtilen yükleme istasyonuna malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren anlaşma. İstasyona teslim anına kadar olan giderler satıcıya aittir ve bu giderlerin tümü FOR fiyata dahildir. Özellikle canlı hayvan alışverişlerinde kullanılan bir teslim yöntemidir.

Forfaiting Forfaiting

Latincede alacak hakkının kayıtsız ve şartsız olarak teslim edilmesi anlamındadır. Vadeli mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına bağlı olarak tahsil edilecek olan alacakların daha önce bu hakkı elinde bulunduranlara rücu edilmeksizin (kayıtsız şartsız ve vazgeçilmez olarak), bir banka veya bu alanda uzmanlaşmış bir finans kuruluşu (forfaiter) tarafından satın alınarak iskonto edilmesidir. Uygulamada forfaiting işlemi yatırım mallarını kapsamaktadır. 1950’li yıllarda ABD ve Avrupalı ülkelerin SSCB ile dış ticaretlerinde doğdu. Uzak Doğu ve Latin Amerika ülkelerinde yaygınlaştı

Forward Forward

İleri tarihli işlemler anlamındadır. Belli bir kıymetin önceden belirlenmiş bir fiyattan yine önceden belirlenmiş bir tarihte teslim edilmesini öngörür. İşlemler, genellikle organize piyasalarda değil, alıcı ve satıcının karşı karşıya gelmesi ile tarafların ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirilir. Döviz, menkul kıymet, mal gibi alım-satıma konu araç üzerinden düzenlenebilen bu tür kontratlar fiyat riskini bertaraf etmenin yanısıra spekülatif amaçlara da yönelik olabilir.

Forward İşlemler Forward Operations Anlaşılan miktar ve fiyattan belirli bir tarihte belirli bir ürünün teslim edilerek, karşılığının ödeneceğinin iki tarafın birbirine taahhütte bulunmasıdır.

FOT Free On Truck Vasıtada teslim.(Demiryolunda kullanılır)

Franchise Franchise 1) hükümet tarafından verilen imtiyaz veya muafiyet, (2) ortak işletmecilik, mümessillik, bir markanın isim hakkının alınması, bir üretici ya da hizmet sunucu ile bir kuruluş arasında, ürün ya da hizmetin genellikle sınırları belirlenmiş bir yörede pazarlanması yolunda varılan anlaşma

Future Future

İleri tarihli işlemler anlamındadır. Belli bir kıymetin önceden belirlenmiş bir fiyattan yine önceden belirlenmiş bir tarihte teslim edilmesini öngörür. Forward piyasalardan farkı, organize piyasalarda standartlaştırılmış (bir kontratın miktarı, kontratların piyasaya çıkış tarihleri, marjin adı altında bir teminat sistemine sahip olunması gibi) kontratlar üzerinden işlem görmesidir. Spekülatif amaçlı yapıldığında, teorik olarak sonsuz kar ve zarar ihtimali vardır.

Futures Piyasaları Futures Market Fiyat dışındaki şartları standartlaştırılmış bir vadeli (forward) sözleşmesinin işlem gördüğü piyasalardır. Bu piyasalarda sözleşmeye konu teşkil eden ürün kontrat şartlarına uygun olarak ileri bir teslimat tarihinden alınıp satılmaktadır.

Page 43: Technical Terms Dictionary

41

G20 G20

ABD, AB, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Güney Kore, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Türkiye«nin oluşturduğu grup. Dünyadaki ekonomik krizleri önlemek amacıyla çalışır. Bünyesinde G7 ülkeleri de bulunur. Böyle bir birliğin oluşturulması teklifi, Uzakdoğu, Rusya ve Brezilya«da finans piyasalarının çökme ihtimaline karşılık, 1998 yılının ekim ayında dönemin ABD Başkanı Bill Clinton'dan gelmiş, IMF'nin 25 Eylül 1999 tarihindeki toplantısında da resmen açıklanmıştır.

G7 / G8 G7 / G8 Sanayileşmiş zengin ülkelerin oluşturduğu grup; ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada. 1975'ten beri yıllık ekonomi zirveleri düzenlemektedirler. Son zamanlarda Rusya'nın da katılımıyla G8 olarak anılmaktadır

Gabin Overreaching Bir sözleşmede tarafların karşılıklı edimleri arasında açık bir orantısızlık bulunmasıdır. Karşı tarafın özel durumundan aşırı faydalanma olarak da nitelenebilir

Gant Şemaları Gantt Charts Basit projelerin planlanmasında kullanılan en popüler teknik olan ve I. Dünya Savaşı sırasında Henry L.Gantt tarafından geliştirilen bu şemalar, proje faaliyetlerinin planlanması ve planlanan ile gerçekleşen sürecinin karşılaştırmalı olarak kontrol edilmesini sağlar

Garanti Değeri Security Value Garantili Kredi kapsamında kuruluş tarafından geri ödemenin gerçekleştirilmemesi ihtimaline karşın ve/veya Hazine Yatırım Garantisi altında garanti verilen İdarenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi ihtimaline karşın ortaya çıkan riskin değeri,

Garanti Mektupları

Letters Of Guarantee

Ticarette, karşı tarafa iş yapma konusunda güvence vermek amacıyla verilen mektuplardır. Teminat mektupları ve dış garantiler olarak ikiye ayrılırlar.

Garanti Protokolü Protocol Of Guarantee

Hazine Garantisi verilebilmesini teminen Müsteşarlık ile Kuruluş ve/veya İdare arasında imzalanan ve garanti verme koşullarını düzenleyen protokolü

Garanti Ücreti Guarantee Fee Hazine garantileri nedeniyle lehine garanti verilen taraftan verilecek her garanti için bir defaya mahsus olmak kaydıyla alınan ücreti

Garantili İmkan Guaranteed Facility 4749 Sayılı Kanun kapsamında yer alan kuruluşlara sağlanan Hazine geri ödeme garantisi, Hazine yatırım garantisi ve Hazine ülke garantisi

Gasp Grab Başkasının bir eşya, para yada kıymetli malını elinden veya tasarrufundan zorla ve haksız alınması

GATT General Agreement On Tariffs And Trade

Ticaret ve Gümrük Tarifeleri Genel Anlaşması. Uluslararası ticareti, haklar ve sorumluluklar açısından düzenleyen çok taraflı bir anlaşmadır. 1947'de 23 ülke tarafından imzalanan bir anlaşma ile kurulmuştur. 1 Ocak 1948'de de yürürlüğe girmiştir. 1955'den beri Ticaret İşbirliği Teşkilatı (OTC - Organisation for Trade Cooperation) tarafından yönetilir. Arthur Dunkel kuruluşun mimarı olarak bilinir. 23 kurucu üye, 45 bin kalem malın gümrük tarifinde karşılıklı taviz vermiştir.

Gayri Kabili Rücu Akreditif

Irrevocable Letter Of Credit

Birbirini iyi tanımayan taraflar arasında kullanılır. Lehdarın, amir ve muhabir bankaların onayı alınmadan iptal edilemez ve değiştirilemez

Gayri Safi Milli Gross National Bir ülkede belirli bir dönem içinde tüketilen mal ve hizmet miktarıyla gerçekleştirilen yatırımlardır. Bu değerden vasıtalı vergiler düşüldüğünde, ülke harcamaları bulunur.

Page 44: Technical Terms Dictionary

42

Harcama Expenditure

Gayri Safi Milli Yatırım Gross Investment Belirli bir dönemde bir ekonomi veya bir firmada yapılan yatırım giderlerinin tümüne verilen addır. Bu

harcamalara, eskiyen veya aşınan yatırımlar için yapılan harcamalarda dahildir.

Gayrimenkul Sertifikası

Real-Estate Certificate

İhraççıların bedellerini inşa edilecek veya edilmekte olan gayrimenkul projelerinin finansmanında kullanılmak üzere ihraç ettikleri hamiline yazılı menkul kıymettir

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Real-Estate İnvestment Trust

Gayrımenkul yatırım ortaklığı Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre kurulmasına Sermaye Piyasası Kurulu tarafından izin verilen bir sermaye piyasası kurumudur.

Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları

Real Estate İnvestment Trust

Sermaye piyasası kanunu çerçevesinde, SPK tarafından düzenlenen gayrimenkul yatırım ortaklıkları, gayrimenkullere, gayrimenkule dayalı projelere ve gayrimenkullere dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırım yapmak suretiyle faaliyet gösteren özel bir portföy yönetim şirketidir

Gayrisafi Milli Hasıla

Gross National Product

GSMH; bir yıl boyunca üretilen sermaye, mal ve hizmetlerin veya yaratılan katma değerlerin toplamı, ülke ekonomisi tarafından üretilen mal ve hizmetlerin toplam piyasa değeri

Geçici İşsizlik Frictional Unemployment

Çalışanların hangi nedenle olursa olsun iş yerini veya işini değiştirmek amacıyla bir süre işsiz kalması

Geçici Kabul Provisional Acceptance

Belirli bir süre sonra tekrar ihraç edilmek üzere yurda sokulan eşyanın ithali

Geçici Personel Temporary Staff Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığının ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir

Gelir Income Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.

Gelir Dağılımı Income Distribution Ekonomide belirli bir dönem içinde yaratılan gelirin kişi, toplumsal grup ve üretim unsur sahipleri arasında dağıtılmasıdır.

Gelir Tablosu Income Statement Gelir tablosu, işletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net kârı veya zararını gösteren bir tablodur. Gelir tablosu mali tablolar ilkelerine uygun tek düzen formlar şeklinde hazırlanır.

Gelir Vergisi Income Tax Gerçek kişilerin genellikle bir yıl gibi belirli bir dönem içerisinde elde ettikleri net gelirlerden alınan vergidir. Bu vergi alınırken, yükümlünün kişisel veya ailesel pozisyonu gözönüne alınır.

Gelirler Politikası Income Policiy İşsizliğin artmasına yol açmaksızın, siyasi otoritenin maaş ve ücretlerin belirli bir seviyenin üzerine çıkmasını engellemeye yönelik uyguladığı politikadır. Bu politika ile enflasyonun kontrolü ve gelirin yeniden dağılımı gerçeklettirilmektedir.

Genel Antrepo General Warehouse Eşyanın konulması için herkes tarafından kullanılabilen gümrük antrepoları Genel Bütçe General Budget Genel bütçe, devleti oluşturan kurum ve kuruluşların bütçelerinin tamamıdır.

Page 45: Technical Terms Dictionary

43

Genel Durum Raporu

General Situation Report

Genel Durum Raporu; Kurul Başkanınca veya Kontrolörlerce gerekli görüldüğü hallerde, teftiş sonucu hakkında Müsteşarlığa özet bilgi vermek, teftiş ve soruşturma görevleriyle ilgili iyileştirici, yol gösterici ya da Mevzuat düzenlemesine ilişkin önerilerde bulunmak amacıyla düzenlenen raporlardır.

Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri

Generally Accepted Accounting Principles

Muhasebe standartlarına uyumla ilgili olarak mesleki kuruluşların ya da organların kabul ettiği ve muhasebenin dayandığı genel prensipler.

Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdareleri

Public Administrations Within The Scope Of General Government

Uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idareleri,

Genişletilmiş Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi

Edıs Extended Decentralised Implementation System

Diğer aday ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de DIS sistemi kapsamında yönetilen AB mali kaynakları için AB Komisyonu Delegasyonu’nun ex-ante onayı gerekmektedir. Üye ülkeler için ise, EDIS (Extended Decentralised Implementation System – Genişletilmiş Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi) sistemi çerçevesinde AB Komisyonu’nun onayına gerek kalmamaktadır.

Gerçeğe Uygun Sunum Fair Presentation İşlemlerin sonuçlarının, diğer olayların ve koşulların çerçevede belirtilen varlıklar, yabancı kaynaklar,

gelir ve giderlerin tanımlarına ve tahakkuk kriterlerine sadık kalınarak, sunulması demektir.

Gerekli Özen Due Diligence Bir girişimcinin ve iş planlarının temel değerlendirmesinin ve detaylı analizlerinin yapılması; vergi borcu, SSK borcu, Danıştayda herhangi bir hukuki sorun olup olmadığı gibi risklerin araştırılması.

Geri Ödeme Sistemi Repayable System

Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamında serbest dolaşıma giren hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul ile değişmemiş eşya, ambalaj ve işletme malzemesinden elde edilen işlem görmüş ürünün ihracı halinde, ithalat esnasında alınan verginin (işletme malzemesine ilişkin katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi hariç) geri ödenmesidir

Geriye Doğru Denetim Backward Auditing İnceleme yönünün finansal tablolardan başlayarak defter kayıtlarına ve bu kayıtlardan belgelere inilen

bir denetim yoludur

Gini Katsayısı Gini Coefficient Gini katsayısı, Lorenz eğrisi analizinde eşitsizlik ölçüsü olarak kullanılan bir katsayıdır. Eşitsizlik arttıkça, 45 doğrusu ile eğri arasındaki alan da büyür. Gini katsayısı sıfır olduğunda eşitlik sağlanmış olur.

Gider Expense İşletmenin Faaliyetlerini,dolayısıyla da varlığını sürdürebilmesi ve bir gelir elde edilmesi için belirli bir dönemde kullanılan veya tüketilen mal veya hizmetlerin parasal tutarıdır.

Gider Vergisi Outlay Taxes Servetin veya gelirin harcanması nedeniyle alınan vergi. Başlıca iki gruba ayrılır. Birincisi iktisadi ve hukuki muamele vergileridir. Bu grupta yer alan iktisadi muamele vergileri; üretim, tüketim ve el değiştirme nedenleriyle yapılan harcamalar üzerinden alınan vergilerdir.

Page 46: Technical Terms Dictionary

44

Giffen Paradoksu Giffen Paradox

Genel kuralın istisnası olarak bir malın fiyatının arttığında talebinin de artması ile ortaya çıkan çelişik durumdur. İngiliz iktisatçı Sir Robert Giffen (1837-1910) tarafından ileri sürülmüştür. Giffen çelişkisinin klasik örneği, ekmeğin fiyatının artmasıyla talebinin de fazlalaşmasıdır. Bunun kaynağında, belirli koşullar altında, düşük ve sabit gelir düzeyinde, fiyatların artması karşısında insanların gıda maddesi ihtiyaçlarını daha fazla ekmek talep ederek gidermeleri gerçeği yatmaktadır. Bu tip mallara "Giffen malı" dendiği de olur.

Girdi Input Malların üretimi veya hizmetlerin yerine getirilmesi için gerekli olan personel, sermaye,nakit ve tüketilebilir kaynaklardır

Gizli Görüş Notları Hidden Opinion Marks

Buna denetim jargonunda tezkiye notları da denir. Birinci ve ikinci dönem çalışmalarını başarı ile bitirip refakatinde çalıştığı Kontrolörlerin ve Kurul Başkanının vereceği değerlendirme notlarına göre Stajyer Kontrolörlere, Makam Onayı ile inceleme yetkisi verilir. Yetkili Hazine Kontrolörü olabilmek için bu notun 100 üzerinden enaz 70 puan olması gerekir.

Gizli İşsizlik Hidden Unemployment

Ekonomide çalışıyor görünmesine rağmen, üretime hiçbir katkısı olmayan işçilerin yarattığı durumdur. Genellikle az gelişmiş ülkelerde görülür. Nedeni, sermaye ve organizasyon eksikliğidir. Bir işyerinde çalışıyor görünmesine rağmen, çalışmasıyla üretimde meydana gelen arışa hiçbir katkısı olmayan işçilerin meydana getirdiği duruma verilen addır. Azgelişmiş ülkelerde, kişileri tam olarak verimli çalıştıracak koşullar bulunmadığından sürekli olarak gizli işsizlik vardır.

Gizli Vergi Hidden Tax İrünün fiyatına dahil olan vergi. Katma değer vergisi hariç, hemen hemen bütün dolaylı vergiler gizli vergi kapsamında düşünülebilir.

Gölge Fiyat Shadow Price Fiyatların yetersiz olduğu ya da hiç oluşmadığı durumlarda toplumsal fayda ve maliyetleri yansıtması için mallara ve faktörlere bağlanan fiyatlar

Görev Engagement İç denetim, kontrol öz değerlendirme incelemesi, suuistimal incelemesi veya danışmanlık gibi belirli iç denetim işi, vazifesi veya gözden geçirme faaliyetidir. Bir görev, çok sayıda işten veya belirli amaçlara ulaşmayı amaçlayan faaliyetlerden oluşabilir.

Görev Amaçları Engagement Objectives

İç denetçi tarafından geliştirilen, niyetlenilen görev amaçlarını tanımlayan geniş ifadelerdir.

Görev Devir Tutanağı

Minutes Of Engagement Assignation

Kurul Başkanlığı’nın yazılı talimatı olmaksızın görevler başka bir Kontrolöre devredilemez. Görev devri durumunda, üç nüsha “Devir Tutanağı” düzenlenir. Devir tutanağında, görevin konusu, yapılan teftiş, inceleme ve soruşturma aşamaları ayrıntılı biçimde açıklanır ve elde edilen belgeler bir çizelgeyle tutanağa eklenir.

Görev İş Programı Engagement Work Program

Görev planını gerçekleştirmeye yönelik hazırlanan ve bir görev sırasında takip edilmesi gereken prosedürleri sıralayan bir belgedir.

Page 47: Technical Terms Dictionary

45

Görev İzleme Çizelgesi

Engagement Monitoring List

Kontrolörler, uhdelerinde bulunan tüm görevleri; görev yazısı tarih-sıra numarası, görevin konusu, dönem içinde o görevle ilgili yapılan işin ayrıntıları, yapılacak işlemler ve görevin yaklaşık bitirme süresi gibi bilgileri içeren “Görev İzleme Çizelgesi”ni, ilki Ocak ayında verilmek üzere üçer aylık dönemler itibariyle, dönemi izleyen ayın ilk onbeşinci gününe kadar Kurul Başkanlığı’na yazılı olarak bildirirler.

Görevden Uzaklaştırma Suspend

Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir. Hazine Kontrolörleri, yaptıkları teftiş ve soruşturmalarda; görevi başında kalmasında sakınca gördükleri görevlilerin Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca görevden uzaklaştırılmalarının temini için bu konudaki tespitlerini Makama sunulmak üzere Kurul Başkanı’na intikal ettirirler.

Görevi Kötüye Kullanma Misconduct In Office

Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle veya görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlamak

Görünmez El Invisible Hand Ekonomik yaşamın varsayılan doğal düzenini sağladığı düşünülen güç; liberal iktisat düşüncesine göre ekonomik hayatın düzenlenmesi sırasında fiyat mekanizması aracığıyla kendini gösteren ve piyasadaki dengeyi sağlayan düzenleyici güç.

Götürü Vergi Lump Sum Tax

Vergi mükelleflerinin durumu ve gerçek matrah dikkate alınmadan genel bir takdirle, yasal ölçütlerle saptanmış vergi; gelir ve kazancın değerine bağlı olmadan sabit bir matrah üzerinden alınan vergi. Bu yöntemde defter tutma yükümlülüğü yoktur. Ancak mükellef zarar da etse belirlenen vergiyi ödemek zorundadır.

Gözlem Observation

Gözlem, denetçinin kurum/ kuruluş faaliyetlerine tanıklığıdır. Diğer denetim tekniklerinin etkin olarak uygulanması gözlemlerin iyi yapılmasına bağlıdır. Gözlem fiziki incelemeden farklıdır. Fiziki inceleme bir varlığın sayılmasını veya incelenmesini kapsarken, gözlem, faaliyetlerin kim tarafından nasıl ve ne zaman yapıldığının anlaşılmasına yöneliktir.

Gresham Kanunu Gresham's Law

Kötü paranın iyi parayı tedavülden kaldıracağını saptayan yasadır. "Kötü para iyi parayı kovar" şeklinde ifade edilmektedir. Bu kanun, kişilerin değerli parayı piyasadan çekerek saklayacaklarını ve piyasada değersiz para kalacağını anlatmaktadır. Buna göre, gümüş (kötü para) altını (iyi para) dolaşımdan çıkarır.

Grup Başkanlığı Group Chairmanship

Kurul’un görev merkezi Ankara’dır. Kurul Başkanı’nın önerisi Makamın Onayı ile Ankara, İstanbul ve İzmir’de Grup Başkanlığı ve bunlara bağlı Büro Teşkilatı kurulabilir ve aynı usul ile kaldırılabilir. Kontrolörlerin grup merkezi, Kurul Başkanı’nın önerisi üzerine Makam Onayı ile belirlenir.Grup merkezlerinde Makam Onayı ile bir Kontrolör Grup Başkanı olarak görevlendirilir.

Gümrük Custom Bir ülkeye giren ya da ülkeden çıkan her türlü eşyadan alınan vergi, resim veya harçtır. Gümrük kavramı, bu işlemlerin yapıldığı yer içinde kullanılmaktadır.

Gümrük Antreposu Customs Warehouse Gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın veya izin verildiği durumlarda ihraç eşyasının konulduğu genel

ve özel antrepolar

Page 48: Technical Terms Dictionary

46

Gümrük Beyanı Customhouse Report

Belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde eşyanın bir gümrük rejimine tabi tutulması talebinde bulunulması

Gümrük Birliği Custom Union

İki veya daha fazla ülkenin, gümrük vergilerini kaldırıp kendi toprakları arasında malların serbest dolaşımını sağlamaları, üçüncü ülkelere aynı gümrük vergilerini uygulamalarıdır. Gümrük birliği kuran ülkelerin iç sınırlarında gümrükler kalkar ancak diğer ülkelerden gelen mallara gümrük uygulanır. Bu gümrük tarifesi de ortaktır. Malların serbest dolaşımını engelleyici her tür kısıtlama ve korumacı engel gümrük birliği uygulanan ülkeler arasında ortadan kalkar. Birliğe dahil olan taraflar, birbirlerine gümrük vergisine eş etkili başka vergiler uygulayamazlar.

Gümrük Denetimi Customs Control

Gümrük mevzuatına ve gereken hallerde gümrük gözetimi altındaki eşyaya uygulanacak diğer hükümlere uyulmasını sağlamak üzere eşyanın muayenesini, belgelerin varlığının ve gerçekliğinin kanıtlanmasını, işletme hesaplarının, defterlerinin ve diğer yazılı belgelerin tetkikini, nakil araçlarının kontrolünü, bagajların ve kişilerin yanlarında ya da üstlerinde taşıdıkları eşyanın kontrolünü, idari araştırmalar ve benzeri diğer işlemlerin yapılması gibi, özel işlemlerin yerine getirilmesi

Gümrük Gözetimi Customs Supervision Gümrük mevzuatına ve gereken hallerde gümrük gözetimi altındaki eşyaya uygulanacak diğer hükümlere uyulmasını sağlamak üzere gümrük idareleri tarafından genel olarak uygulanan işlemler

Gümrük İşlemlerinin Bitirilmesi

To End Customs Formalities

Eşyaya ait vergilerin ödenmesini veya kaldırılmasını veya teminata bağlanmasını veya beyannamenin iptal edilmesini veya eşyanın gümrüğe terk edilmesini veya imhasını veya müsadere edilmesi

Gümrük Rejimi Customs Regime Serbest dolaşıma giriş rejimi, transit rejimi, gümrük antrepo rejimi, dahilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi, geçici ithalat rejimi, hariçte işleme rejimi veya ihracat rejimi

Gümrük Statüsü Certificate Of Customs

Eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde serbest dolaşıma girmiş olup olmadığı yönünden durumu

Gümrük Vergileri Customs Duties Yürürlükteki hükümler uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin ya da ihracat vergilerinin tümü Gümrük Yükümlülüğü Customs Obligation Bir kişinin yürürlükteki mevzuat uyarınca ithalat ya da ihracat vergisi ödeme yükümlülüğü

Güncelleştirme Marking/Up-Date Denetlenen kurumun genel durumundaki değişiklikleri denetim stratejisine yansıtmak amacıyla, verimlilik, etkinlik, tutumlulukla ilgili bilgi ve gelişmelerin izlenerek genel araştırma aşamasında tutulan dosyaların güncelleştirilmesidir

Günlük Netleştirme Mark To Market Gün sonunda oluşan kapanış fiyatına göre marjin hesap bakiyelerinin yeniden düzenlemesidir.

Güven Aralığı Confidence Interval

Doğru rakamın, belli bir güvenlik derecesiyle bir değer dizisi içinde bulunduğunu ifade eder. Güven aralığı, örneklem istatistiğinin(örneklem ortalaması gibi) hem altına hem de üstene kadar uzanan bir bölgedir. Populasyon parametresi (populasyon ortalaması gibi) çok büyük olasılıkla bu aralığa düşer. Populasyon parametresinin bu aralığın dışına düşme olasılığı çok düşüktür.

Page 49: Technical Terms Dictionary

47

Güvence Hizmetleri Assurance Services

Kurumun risk yönetimi, kontrol ve yönetişim süreçlerine dair bağımsız bir değerlendirme sağlamak amacıyla bulguların objektif bir şekilde incelenmesidir. Mali yapıya, performansa, mevzuat ve düzenlemelere uyuma, bilgi sistemleri güvenliğine ve ihtimam denetimine (due diligence; ayrıntılı durum tespit çalışması) yönelik görevler bu kapsamdaki örneklerdir.

Güvenilirlik Reliability İlgililerin ve kamuoyunun, yüksek denetleme kurumlarınca yapılan denetimlerin adil ve tarafsız olduğu konusunda tam bir güvenceye sahip olmaları gereklidir

Haciz Sequestration Borçlunun, borcunu kendi arzusu ile ödememesi durumunda, alacaklının talebiyle, borçlunun (borca yetecek miktardaki) mal ve haklarına devlet aracılığıyla (icra dairesi tarafından) el konulması

Hakediş Progress Billing Müteahhidin veya Taşeronun; uhdesindeki sözleşmeye göre inşatta gerçekleştirdiği imalat ve belirli ihzarat karşılığı tahakkuk eden alacağıdır.

Hakkaniyet Equity, Justice Hak ve adalete uygunluk; doğruluk

Haksız Fiil Tort Hukuk düzeninin izin vermediği, zarar verici eylemlerdir

Halka Açık Anonim Ortaklık Public Company Hisse senetleri halka arz edilmiş olan veya halka arz edilmiş sayılan anonim ortaklıklardır

Halka Arz Public Offering

Sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan halka çağrıda bulunulmasını; halkın bir anonim ortaklığa katılmaya veya kurucu olmaya davet edilmesini; hisse senetlerinin borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem görmesini; halka açık anonim ortaklıkların sermaye artırımları dolayısıyla paylarının veya hisse senetlerinin satışını ifade eder

Harcama Bildirimi (SOE)

Statement of Expenditure (SOE)

İkraz/kredi anlaşmasında belirtilen şekilde açılan özel hesaba Dünya Bankası tarafından avans şeklinde aktarım yapılmaktadır. Aktarılan bu avanstan yapılan kullanımlar Dünya Bankasına müracaat edilmek suretiyle kapatılmakta (replenishment yapılarak) ve kapatılan tutar kadar kaynak özel hesaba yeniden aktarılmaktadır. Bu yöntemin Özet Tablosu yönteminden farkı kullanımların dayanağını teşkil eden belgelerin Dünya Bankasına gönderilmeyip denetim için Hazine Kontrolörlerine ibraz edilmek üzere yürütücü kuruluş tarafından saklanmasıdır.

Harcama Bildirimleri (Soe) Şeklindeki Çekilişler Tablosu

Statement Of Requests For Disbursement (Soe Statement)

Proje kapsamında yapılacak küçük tutarlı harcamalara ilişkin belgelerin Dünya Bankası’na gönderilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu belgelerin orijinalleri bir liste ekinde kurum nezdinde saklanacak olup yıllık denetimleri esnasında Hazine Kontrolörlerinin denetime sunulacaktır. Bu belgeler en az bir yıl süreyle saklanacaktır. SOE kapsamında yapılacak harcamaların belirlenmesinde öncelikle Disbursement Letter’de belirtilen tutarlar esas alınacaktır. Eğer Disbursement Letter’de her hangi bir kategori kapsamında yapılan harcamaların tamamının SOE kapsamında değerlendirileceği belirtilmişse sözleşme tutarı ne olursa olsun bu kategoriden yapılan harcamaların tamamının SOE kapsamında değerlendirilecektir.

Harcama Birimi Spending Unit Kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama yetkisi bulunan birim

Page 50: Technical Terms Dictionary

48

Harcanan Paranın Karşılığı Denetimi

Value-For-Money Auditing

Performans denetimi.

Harcırah Travelling Allowance Harcırah Kanuna göre ödenmesi gereken yol masrafı; gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafından birini, birkaçını veya tamamı

Hariçte İşleme Faaliyeti

Outward Processing Activity

Serbest dolaşımda bulunan eşyanın daha ileri safhada işlenmek, tamir edilmek veya yenilenmek üzere geçici olarak Türkiye Gümrük Bölgesi dışına veya serbest bölgelere ihraç edilmesi ve bu faaliyetler sonucunda elde edilen ürünlerin gümrük vergilerinden tam veya kısmi muafiyet uygulanmak suretiyle ve ikili veya çok taraflı ticaret anlaşmaları çerçevesinde bazı işlem görmüş ürünler için konulmuş veya konulacak olan gümrük vergi muafiyeti içeren hükümler saklı kalmak kaydıyla yeniden serbest dolaşıma girmesi ve standart değişim sistemi kapsamında ithali ile ilgili faaliyetleri kapsar

Hasıla Product Bir üretim faaliyeti sonunda yaratılmış bulunan mal ve hizmetlerin değerlerinin belirtilmesi amacıyla kullanılan terim

Hazır Değerler Liquid Assets Nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile istenildiği zaman değer kaybına uğramadan paraya çevirme imkanı bulunan menkul kıymetler haricindeki varlıkları ifade eder.

Hazine Treasury

Kamusal gelirlerin toplanması ve kamusal giderlerin düzenlenmesi faaliyetlerini yürüten kurum. Bu hazine işlemleri yurt içi ve yurt dışı olmak üzere ikiye ayrılır. Yurt içi işlemlerin başlıcaları gelirlerin toplanması, giderlerin ödenmesi ve iç dalgalı borçlara ilişkin işlemlerdir. Yurt dışı işlemler ise genel olarak borçlanma ve kambiyo denetimi faaliyetleridir.

Hazine Açığı Fiscal Deficit Bütçenin uygulanışı sırasında, kamu hizmetlerinin karşılanması için Hazineden yapılan giderlerin elde edilen kamu gelirlerini aşması durumudur. Diğer bir anlamla kamu gelir ve giderleri arasında ortaya çıkan kısa dönemli uyumsuzluktur.

Hazine Alacağı Treasury Claim

Herhangi bir dış finansman kaynağından temin edilen finansman imkanları için verilen Hazine garantileri veya bu imkanların ikrazı suretiyle kullandırılması ya da bunlar dışında olmakla birlikte ilgili mevzuattan kaynaklanan işlemler nedeniyle doğan ve Hazine tarafından üstlenilen her türlü ödemeye ve/veya Hazine tarafından ikrazen ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerine ilişkin olarak ortaya çıkan alacak

Hazine Başkontrolörü

Senior Treasury Controller

Yeterlik sınavı sonucunda Hazine Kontrolörlüğüne atananların maaş dereceleri itibariyle müteakip terfileri genel hükümlere göre yapılır. Ancak Hazine Başkontrolörlüğüne atama müşterek karar ile yapılır.Hazine Başkontrolörlüğüne atanacak Hazine Kontrolörünün, ikinci derece kadroya tayin edilebilecek genel şartlara sahip olması gerekir.

Hazine Birliği Unity Of Treasury Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider, tahsilat, ödeme, nakit planlaması ve borç yönetimi Hazine birliğini sağlayacak şekilde yürütülmesidir

Hazine Bonosu Treasury Bill İhraç edildikleri tarih itibarıyla vadeleri bir yıldan kısa olan (364 güne kadar) Devlet iç borçlanma senetleri.Hazine tarafindan vadesi 1 yıldan kısa süreli olarak çıkarılan ve iskontolu olarak işlem gören borçlanma senetleridir.

Hazine Garantileri Treasury Guarantees

Hazine geri ödeme garantisi, Hazine yatırım garantisi, Hazine karşı garantisi ve Hazine ülke garantisi veya münferiden her biri

Page 51: Technical Terms Dictionary

49

Hazine Geri Ödeme Garantisi

Treasury Reimbursement Guarantee

Kamu iktisadi teşebbüsleri, özel hukuk hükümlerine tabi olmakla beraber sermayelerinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait olan kuruluşlar, fonlar, kamu bankaları, yatırım ve kalkınma bankaları, büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sair yerel yönetim kuruluşları lehine bu kuruluşların dış finansman kaynağından sağladıkları dış borçlarının geri ödenmesi hususunda verilen garantiler

Hazine Karşı Garantisi

Treasury Counter – Guarantee

Herhangi bir dış finansman kaynağının ihdas ettiği garanti programları çerçevesinde kamu iktisadi teşebbüsleri, özel hukuk hükümlerine tabi olmakla beraber sermayelerinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait olan kuruluşlar, fonlar, kamu bankaları, yatırım ve kalkınma bankaları, büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sair yerel yönetim kuruluşlarının borçlu sıfatıyla uluslararası piyasalardan temin edecekleri finansman imkanları için bir dış finansman kaynağı tarafından verilen garantiye karşı verilen garantiler ile herhangi bir dış finansman kaynağının ihdas ettiği garanti programları çerçevesinde yap-işlet-devret, yap-işlet ve işletme hakkı devri ile benzeri finansman modelleri kapsamında gerçekleştirilecek projelerle ilgili olarak, mevzuatta öngörülen Hazine garantileri ile sınırlı olmak ve şartları Müsteşarlık tarafından müzakere edilmek üzere, bir dış finansman kaynağı tarafından verilen garantiye karşı verilen garantiler

Hazine Kontrolörleri Kurulu

Board Of Treasury Controllers

Kontrolör sıfat ve yetkisine sahip bir Başkan ile yeteri kadar Hazine Kontrolörü ve Stajyer Hazine Kontrolöründen oluşan Kurul, doğrudan Müsteşara bağlıdır.

Hazine Kontrolörü Treasury Controller

Yeterlik sınavında başarılı olan Stajyer Hazine Kontrolörleri, başarı sırasına uygun olarak 4059 sayılı Kanun’un 7.maddesinin (a) bendi gereğince, Hazine Kontrolörlüğüne müşterek karar ile atanırlar. Kontrolörler ve Yetkili Stajyer Kontrolörler, Makam Onayına istinaden Kurul Başkanı tarafından görevlendirilir. Kontrolörler ve Yetkili Stajyer Kontrolörler, Makam veya Kurul Başkanı dışında hiçbir yerden görev alamazlar.

Hazine Saymanlığı

Treasury Accounting Office

Hazine Müsteşarlığı Devlet Borçları, İç Ödemeler ve Dış Ödemeler Saymanlıklarının her biri

Hazine Tahvili Treasury Bond Hazine tarafindan vadesi bir yıldan fazla olan borç senetleridir. Hazine Ülke Garantisi

Treasury Country Guarantee

Yabancı ülkelerin herhangi bir dış finansman kaynağından sağlayacakları finansmanın geri ödenmesi hususunda verilen garantiler

Hazine Yatırım Garantisi

Treasury İnvestment Guarantee

Yap-işlet-devret, yap-işlet ve işletme hakkı devri ve benzeri finansman modelleri kapsamında ilgili mevzuat hükümlerine dayanan ve bunlarla sınırlı olmak üzere verilen garantiler

Page 52: Technical Terms Dictionary

50

Hedging Hedging

Fiyat dalgalanmalarının yol açtığı zarar riskini azaltma yöntemi; birbirinin aynı ya da çok benzer malları eşit miktarlara ayırarak iki farklı piyasada aynı anda satma ya da satın alma işlemi. Geniş anlamıyla her çeşit piyasada alım-satım yapan müteşebbislerin ve üreticilerin fiyat değişmelerinden dolayı uğrayacakları zararı karşılamak için başvurdukları yöntemdir. Bir tahıl tüccarının buğday satın alması ve aynı anda aynı miktarda buğdayı ileride teslim etmek üzere satması gibi. Tüccar böylece riski, fiyat hareketlerini tahmin etme becerisine güvendiği bir spekülatöre aktararak kendini fiyat değişikliğinin yol açtığı zarara karşı korumuş olur. (2) riski azaltma, kur riskine karşı korunma, kur farklarına karşı korunmak için döviz piyasalarında uygulanan yöntem.

Hesap Verme Sorumluluğu Accountability

Kamu kaynaklarının yönetimi ile görevli kişi veya kurumların, bu kaynaklara ilişkin mali, idari ve program sorumlulukları nedeniyle hesap verme durumunda bulunmaları ve sorumluluğu yükleyenlere rapor verme zorunluluklarıdır

Hibe Grant Herhangi bir dış finansman kaynağından geri ödeme yükümlülüğü olmaksızın Türkiye Cumhuriyetinin aldığı ayni ve/veya nakdi mali yardım ile Türkiye Cumhuriyetinin yabancı ülkelere verdiği nakdi mali yardım

Hile Fraud Düzenbazlık, dalavere; dolandırıcılık, bir kişinin malından yada bazı yasal haklarından vazgeçmesine neden olacak kasti aldatmadır.

Hinterland Hinterland Arka ülke; gerideki topraklar; ekonomik bir merkeze bağlı olan bölge; bir yerleşim merkezinin ticaret merkezi durumunda olduğu ve ürünleri toplayıp gelen malları dağıttığı çevre; iç bölge; arka bölge; art ülke

Hiperenflasyon Hiperinflation Fiyat genel düzeyinin sürekli olarak çok hızlı bir biçimde yükselmesidir. Hiperenflasyon paranın el değiştirme hızını yükseltir ve parasal tasarrufların değerini ortadan kaldırır. Bu dönemlerde kredi ve banknot hacmi çok hızlı bir şekilde artar.

Hipotez Testi Hypothesis Test Hipotez testi, elde edilen örneklem istatistiğinin gerçekleşme olasılığını belirleyen bir yoldur.

Hisse Senetleri Share Certificates Anonim ortaklıklar tarafından çıkarılan, şirket sermayesine katılımı temsil eden, yasal şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş kıymetli evraklardır

Hizmet-İçi Eğitim In Service Training Kamu personeline, kamu yönetimi yetkililerince belirli bir eğitim süresi içinde belirli görev konularında sağlanan eğitimdir.

Homo Economicus Homo Economicus Ekonomik insan, insanların en az çaba ile en yüksek faydayı hedeflemeleri. Deyim, klasik ekonomistler tarafından kullanılır.

Hükümet Katkısı Government Contributions

Proje kapsamında Dünya Bankası’nca finansmanı sağlanmayan oran ile vergi, resim, harç için yüklenici kuruluş tarafından ödenen tutarları kapsar. Bununla birlikte, proje kapsamında sadece yüklenici kuruluş tarafından yapılması öngörülen işler için ödenen paralar da hükümet katkısı olarak değerlendirilmektedir.

Page 53: Technical Terms Dictionary

51

IBRD (Uluslararası İmar Ve Kalkınma Bankası )

IBRD (International Bank For Reconstruction And Development)

BM sistemi içinde yer alan uluslararası finans kuruluşlarından biridir. Dünya Bankası«na bağlı bir kuruluştur. 1945 yılında savaşın ekonomik çöküntülerini gidermek ve ekonomik kalkınmayı sağlamak amacıyla kurulmuş, 1947'de BM'ye bağlanmış, aynı yıl da Türkiye üye olmuştur. Merkezi Washington'dadır.

IMF (Uluslararası Para Fonu)

IMF (International Monetery Fund)

Uluslararası ticaretin gelişmesi, tam istihdam, gelişim hızının artırılması, sabit kur sisteminin gerçekleşmesi, kurlarda kararlılığın sağlanması, tek yönlü devalüasyonu önlemek ve ödemeler dengesi sorunlarını çözmek, kredi sağlamak gibi çok amaçlı kurulmuş bir örgüttür.

Incoterm Incoterm

Dış ticarette kullanılan bir dizi standart teslim şeklini ifade etmektedir. Bu terimlerin kullanılması, ihracatçı ve ithalatçı firmalar arasındaki görüşmeler sırasında, malların teslim şekli, masrafların paylaşımı, hasarın geçişi, belge düzeni gibi detayların ayrı ayrı pazarlık konusu yapılmamasını sağlamaktadır

IPA İzleme Komitesi

IPA Monitoring Committee

Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi’ne sahip yararlanıcı ülkeler, ilk finansman anlaşmasının yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde, bir IPA İzleme Komitesi oluşturur. Komite, IPA bileşenlerinin uygulanmasında uyumu ve koordinasyonunu sağlar. IPA İzleme Komitesi, AB Komisyonu’na, Ulusal IPA Koordinatörü’ne ve Ulusal Yetkilendirme Görevlisi’ne, farklı bileşenler altında uygulanan program ve faaliyetler arasında uyum ve koordinasyonu sağlamaya yönelik tedbir önerilerinde bulunabilir. IPA İzleme Komitesi; AB Komisyonu temsilcileri, Ulusal IPA Koordinatörü, Ulusal Yetkilendirme Görevlisi, Uygulama Birimlerinin temsilcileri ve Sektörel Koordinatör’den oluşur. AB Komisyonu temsilcisi ve Ulusal IPA Koordinatörü, Komite toplantılarına eş başkanlık yapar. Komite yılda en az bir kez toplanır.

Ipa’dan Yararlanacak Ülkeler

Beneficiary Countries

IPA Tüzüğü’nde, mali yardımlardan yararlanabilecek ülkeler (beneficiary countries) iki gruba ayrılmıştır: 1- Aday ülkeler: Hırvatistan, Türkiye ve Makedonya 2- Potansiyel aday ülkeler: Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ ve Sırbistan ile Kosova

İbra Release Aklanma; temize çıkma; aklama; temize çıkarma Alacaklının, borçlusunda bulunan alacağından tamamen veya kısmen vazgeçmesi

Page 54: Technical Terms Dictionary

52

İç Borç Domestic Debt

Hükümetin ülke sınırları içinde kişi ve kurumlara ulusal para cinsinden olan borçlarını kapsamaktadır. Bu borçlanmanın iktisadi niteliği, satın alma gücünün özel ve kamusal kesimler arasında el değiştirmesidir. İç borçlanmada ülkenin kullanabileceği kaynaklara bir ek söz konusu olmamaktadır. Devlet, halka ve kurumlara sattığı kağıda bağlı (bono, tahvil gibi) ve kağıda bağlı olmayan yöntemlerle borçlanabilmektedir. İç borçlanma; niteliğine göre kısa-uzun vadeli, teminatlı-teminatsız ve zorunlu-gönüllü olarak üç ayrı şekilde gruplanabilmektedir.

İç Denetim Internal Audit

Kamu idaresinin çalışmalarına değer katmak ve geliştirmek için kaynakların ekonomiklik, etkililik ve verimlilik esaslarına göre yönetilip yönetilmediğini değerlendirmek ve rehberlik yapmak amacıyla yapılan bağımsız,nesnel güvence sağlama ve danışmanlık faaliyetidir 1-Kurum bünyesinde bulunan ve kurum yönetimi tarafından olası yolsuzlukları, hataları ve verimsiz uygulamaları en aza indirmek amacıyla kurumun sistemlerini ve prosedürlerini kontrol etmek ve değerlendirmek üzere görevli bulunan birim (veya faaliyet). İç denetim örgüt içinde bağımsız olmalı ve doğrudan yönetime rapor vermelidir. 2-İç denetim, bir kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve onlara değer katmak amacını güden bağımsız ve objektif bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir.

İç Denetim Faaliyeti

Internal Audit Activity

Kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve bunlara değer katmak için tasarlanan bağımsız, objektif güvence ve danışmanlık hizmeti sağlayan birim, bölüm, danışman ekibi veya diğer uygulamacılardır. İç denetim faaliyeti, kurumun risk yönetim, kontrol ve yönetişim süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek amacına yönelik sistemli ve disiplinli bir yaklaşım getirerek kurumun amaçlarına ulaşmasına yardımcı olur.

İç Denetim Koordinasyon Kurulu

Internal Audit Coordination Board

Maliye Bakanlığına bağlı İç Denetim Koordinasyon Kurulu, yedi üyeden oluşur. Üyelerden biri Başbakanın, biri Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın, biri Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın, biri İçişleri Bakanının, başkanı dahil üçü Maliye Bakanının önerisi üzerine beş yıl süre ile Bakanlar Kurulu tarafından atanır

İç Denetim Yöneticisi

Chief Audit Executive

İç denetim faaliyetlerinden en üst seviyede sorumlu olan kişidir. Normal şartlar altında, bu iç denetim müdürüdür. İç denetim faaliyetlerinin kurum dışındaki hizmet sağlayıcılardan temin edildiği durumda, iç denetim yöneticisi, hizmet sözleşmesini ve söz konusu faaliyetlerin tüm kalite güvence çalışmalarını gözeten, iç denetim faaliyetleriyle ilgili üst yönetime, denetim komitesine ve yönetim kuruluna raporlama yapan ve görev sonuçlarının takibini yürüten kişidir. Terim, ayrıca, genel denetçi, baş iç denetçi ve genel müfettiş gibi unvanları da içine alır.

İç Kıyaslama Internal Benchmarking

Bir kuruluş içinde yer alan benzer işlemlerdeki ya da süreçlerdeki performans düzeylerinin karşılaştırılmasıdır

Page 55: Technical Terms Dictionary

53

İç Kontrol Internal Control

İç kontrol; idarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesini, varlık ve kaynakların korunmasını, muhasebe kayıtlarının doğru ve tam olarak tutulmasını, mali bilgi ve yönetim bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesini sağlamak üzere idare tarafından oluşturulan organizasyon, yöntem ve süreçle iç denetimi kapsayan mali ve diğer kontroller bütünüdür

İç Kontrol Sistemi Internal Controlsystem

Yönetsel politikalara uygunluk da dahil olmaküzere işlerin düzenli ve etkin yürütülmesi,varlıkların korunması, hata, hile ve usulsüzlüklerin belirlenmesi ve önlenmesi muhasebe kayıtlarının doğru ve eksiksiz olması ve mali bilgilerin güvenilir olarak zamanında derlenmesi amacıyla kuruluşta uygulanan organizasyon planı ile bunlara ilişkin tüm yöntemler.

İç Kontrol Standartları

Internal Control Standards

Etkin bir kontrol yapısı için asgari bir çerçeve oluşturur. Bu standartlar tüm kurum faaliyetleri için öngörülen kontrollerin tesisinde esas alınmalıdır.

İçinde Giderek İzleme Prosedürü

Walk-Through Procedure

Kayıtlı olduğu şekliyle bir sistem tasvirinin eksiksiz olup olmadığının, her tip için bir işlem seçilerek ve bu işlem denetlenenin sistemi içinde izlenerek yapılan kontrol prosedürü.

İflas Bankruptcy Borcunu ödemeyen veya ödemelerini tatil eden borçlu hakkında yapılan takip sonucunda, mahkeme kararı ile tespit ve ilan edilen durum

İhaleye Fesat Karıştırma To Rig An Auction

Hileli davranışlarla; 1. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek, 2. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak, 3. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olduğu hâlde, sahip olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakmak,4. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı hâlde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak

İhlâller/Sakatlamalar Impairments

Bireysel objektifliği ve kurum içi bağımsızlığı bozabilecek ihlâller, şahsî menfaat çatışmalarını, kapsam sınırlamalarını, kayıtlara, personele ve eşyalara erişim kısıtlamalarını ve kaynak (fonlama) kısıtlamalarını içerir.

İhmal Edilebilir Aykırılık

Immaterial Irregularity

Önemlilik düzeyinin altında kalan aykırılıklardır.

İhracat Export

Bir ülkenin başka ülkelere mal satması, dış satım, kişi ve kuruluşlarca üretilen mal ve hizmetlerin yurt dışına satılması. Makroekonomik açıdan ihracat, toplam talebin bir parçasıdır. İhracat, gerçekleştiren ülke açısından alacak doğurduğu için ödemeler bilançosunun alacak tarafına yazılır. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan izin alınarak yapılabilir.

İhracat Kısıtlamaları Export Restrictions

Temel madde fiyatlarının dünya piyasalarında düşmesini önlemek için ihracatçı ülkelerin ihracat miktarına getirdiği kısıtlamalardır. İrünün bol olduğu dönemlerde arz artarken talep aynı miktarda artmayacağından fiyatlar dünya piyasalarında düşmeye başlayacaktır. İhracatçı ülke hükümeti bu durumda söz konusu ihraç ürününü imha ederek veya ihracatına vergi koyarak kısıtlama yoluna gider.

Page 56: Technical Terms Dictionary

54

İhracat Kotalar Export Quotas Dünya bazında bir mala olan talebin, arzdan daha az olmasından dolayı fiyatın belirli bir seviyenin altına düşmemesi için malı üreten ülkelerin yaptıkları anlaşma çerçevesinde belirledikleri, ihracatı kısıtlayıcı önlemlerdir.

İhracat Kredisi Export Credit

Amacı ihracatı özendirmek ve kolaylaştırmak olan bir kredi türü. Kapsamına merkez bankası ve ticari bankaların kaynakları tarafından finanse edilen düşük faizli ihracat reeskont kredileri ile çeşitli özel fonlardan ihracatın desteklenmesi için sağlanan krediler girer. İhracat kredisi bir çeşit kabul kredisidir. İhracatçıya ihraç mallarının belli bir oranına kadar banka üzerinde poliçe çekme yetkisi verir. İhracatçı bu yolla aracı banka tarafından kabul edilen poliçeyi kolaylıkla iskonto ettirerek ihracat bedelini tahsil etme imkanına sahip olur.

İhracat Primi Export Subsidy İhracat primi, ihracatı teşvik yolarından biridir. Devletin, ihraç edilecek malın ucuzlatılması için yaptığı parasal yardım olarak ifade edilmektedir.

İhracat Teşviki Export Promotion

İhracat gelirlerinin artmasını sağlamak amacıyla hükümetlerce alınan ihracatı özendirici önlemler. İhracata yönelik üretime sağlanan vergi muafiyeti ve vergi indirimleri, ihracatta vergi iadesi, düşük faizli ihracat kredisi, primler, paranın değerinin düşürülmesi, ihracat geliri dövizlerin bir bölümünün ihracatçı firma tarafından kullanılmak üzere yurt dışında tutulması imkanını tanınması, belli malların ihracatına katlı kur uygulanması ve ihracat sigortası gibi önlemlerdir. GATT, haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle ihracat teşviklerine karşı çıkmaktadır.

İhracat Vergileri Export Tax

İhracat vergileri, devletin kendisine gelir sağlamak için ihraç mallar üzerinden aldığı vergilerdir. 19. Yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanan bu uygulama, günümüzde kullanılmamaktadır. 1) Eşyanın ihracatıyla ilgili olarak alınması gereken gümrük vergilerini ve gümrük vergisine eş etkili bütün mali yükleri 2) Tarım politikası veya işlenmiş tarım ürünleriyle ilgili özel düzenlemeler çerçevesinde alınan ithalat vergileri

İhracata Yönelik Büyüme

Export Oriented Growth

Bazı ihracat sektörlerinde uzmanlaşmak suretiyle ihracatta büyümek için, genellikle az gelişmiş ülkeler tarafından kullanılan bir stratejidir. Bu strateji izlenirken çeşitli yollardan ihracata teşvik sözkonusudur. Vergi avantajları, döviz kuru teşvikleri , ithalat kolaylıkları gibi teşvikleri bu teşviklere örnek verebiliriz.

İhracatçı Exporter İhraç edeceği mala göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıkları

İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği Onayı/Kaydı

Approval Of Exporters Union General Secratary

İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği tarafından gümrük beyannamesi onay/kayıt işlemleriyle ilgili olarak verilecek onay, kayıt ve/veya elektronik onayı/kaydı

İhracatta Vergi İadesi Export Restitution

İhracatta vergi iadesi, ihracatı teşvik tedbirlerinden biridir. Vergi iadesiyle, ihracatı teşvik edilmek istenen ürünlerin maliyetine dahil vergilerin kısmen veya tamamen ihracatçıya ödenmesi yoluyla, ihraç edilecek olan malın maliyetini azaltmaktır.

Page 57: Technical Terms Dictionary

55

İhracatta Vergi Muafiyeti

Tax Exemption For Export

İhracatta vergi muafiyeti, ihracatı teşvik tedbirlerinden biridir. Vergi muafiyetiyle, ihracatı teşvik edilmek istenen ürünlerin gümrük, ihracat kredilerinden vergi, resim, harç almama gibi teşviklerle, ihraç edilecek olan malın maliyetini azaltmaktır.

İhraç Müsaadesi Export Authorization Ülke ekonomisinin ihtiyaçları, iç ve dış piyasa arz ve talep durumu, satış şekli ile alıcı ülke ve firmaların ülkemiz ile olan ticari ve ekonomik ilişkileri gibi hususlar göz önünde tutularak Dış Ticaret Müsteşarlığınca verilen ihraç izni

İhraç Tutarı Issue Amount Her bir menkul kıymetin satış fiyatı ile nominal tutarının çarpılması suretiyle hesaplanan değer

İhtarname Warning Letter Bir kimseye, bir hususu yerine getirmesi veya getirmemesi için yapılan yazılı uyarı; hatırlatma belgesi

İhtirazi Kayıt Reservation Çekince; önkoşul; belli hakları kullanma hakkının saklı tutulması

İhtiyat Akçesi Contingency Reserve

Yedek akçe; bir işletmede elde edilen dönem sonu karının, kar payı olarak dağıtılmayan, kanun veya sözleşmeler gereği alıkonan, bilançoda çeşitli amaçlarla ayrılmış olarak ayrı kalemlerde gösterilen kısmıdır. Zorunlu yedek akçeler ve isteğe bağlı yedek akçeler olmak üzere iki çeşittir. Zorunlu yedek akçeler, ana sermayenin bütünlenmesine yardım amacıyla ticaret kanununa göre ayrılması zorunlu kılınan yedek akçelerdir. İsteğe bağlı yedek akçeler ise kanuni olarak zorunlu tutulmayan ancak işletme genel kurulu tarafından şirketin sürekli gelişmesini veya her yıl istikrarlı kar payları dağıtılmasını sağlamak amacıyla gerekli görüldüğünde ayrılmasına karar verilen yedek akçelerdir.

İkame Etkisi Substitution Effect Belirli bir malın fiyatında meydana gelen düşme sonucu, fiyatı düşen malın diğer mallar karşısındaki nisbi ucuzluğu karşısında, talepte olan değişimdir. Tüketiciye göre ucuzlayan bir malın, bireyin tercih arzularında nisbi olarak pahalılaşmış olan diğer mallardan daha fazla talep edilmesi normaldir.

İkinci En İyi Teorisi Second Best Theory

Pareto optimumu, ekonominin bütün kesimlerinin belirli bir davranış biçimini benimseyeceği varsayımına dayanır. Fakat bu optimumdan bir sapma ortaya çıktığında , refah maksimizasyonuna ek bir sınırlama getirilir. Bu ek sınırlamaya göre, maksimizasyon işlemi tekrar sınırlandırılmalıdır. Ek sınırlamadan dolyı ulaşılacak durumun birincisi kadar iyi olmayacağı bir gerçektir. Bu yüzden, işlem sonunda elde edilen koşullar ikinci-en iyi olacaktır.

İkincil Piyasa Secondary Market Kıymetlerin ilk ihraçları sonrası işlem gördükleri piyasaları ifade eder. Örneğin, T.C. Hazine Müşteşarlığı tarafından ihraç edilen borçlanma senetlerinin ihraç sonrası alınıp-satıldığı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Tahvil Bono Piyasası ikincil piyasaya bir örnektir.

İkmalen Vergi Tarhı

Additional Assessment

Her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir

İkraz Ücreti Loan Fee Dış borcun ikrazı nedeniyle ikraz edilen taraftan ikraz edilen tutar üzerinden bir defaya mahsus olmak kaydıyla alınan ücret

İkrazatçı Lender Devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişiler

Page 58: Technical Terms Dictionary

56

İktisadi Devlet Teşekkülü

Government-Owned Enterprise

Sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsüdür

İleriye Doğru Denetim Forward Auditing İncelemenin belgelerden defter kayıtlarına ve finansal tablolara doğru bir sıra izlenerek yapılan

denetimdir

İnceleme Alanı Area Of İnvestigation

Hem denetim faaliyet sahası hem de denetim kapsamı dikkate alınarak belirlenen alan. İnceleme alanı, denetlenen kuruluşa ve planlanan denetimin niteliğine göre denetim konularının sınırlarını açık bir biçimde belirler.

İnceleme Raporu Examination Report

Kontrolörlerin görevleri kapsamına girip teftiş ve soruşturma dışında kalan ve Kontrolürün görev ve yetki alanına giren konularla ilgili olarak yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporlardır. İnceleme raporları, raporun gönderileceği yerler ve uygulayıcı birimler gözönüne alınarak yeterli sayıda düzenlenir. Kontrolörlerden gelen inceleme raporları Kurul Başkanlığınca gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra, gereği yapılmak üzere ve/veya bilgi için ilgili birimlere intikal ettirilir. İnceleme sırasında, Onay kapsamı dışında kalan usulsüz eylem ya da işlem tespit edilmesi halinde, durum gerekli bilgi ve belgeler ile birlikte Kurul Başkanlığına yazı ile bildirilir. Rapor yazılmasını gerektirecek nitelikte yeterli ve ayrıntılı bilgi ve belge temin edilemediği durumlarda, verilen görevler yazı ile sonuçlandırılabilir. Kontrolörler incelemeleri sırasında, Türk Ceza Kanunu ve/veya diğer Kanunlar gereğince doğrudan Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulmasını gerektiren eylem veya işlem tespit ettiklerinde, cezai takibatı gerektiren bu tespitlerini içeren ve düzenlenen suç duyurusu raporunun bir örneğini, ilgili Başsavcılığa teslim ederler.

İnceleme Raporu Exemination Report Kontrolörlerin görevleri kapsamına girip teftiş ve soruşturma dışında kalan ve HKK Yönetmeliğinin 11 inci maddesinde sayılan konularla ilgili olarak yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporlardır

İnsan Kaynakları Human Resources Bir kuruluşun amaçlarını gerçekleştirmede ihtiyaç duyduğu insanlardır

İrtikap Corruption Kamu görevlisinin görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etmesidir.

İskonto Discount Tenzilat, fiyat indirme, bankaların hesap sahiplerine azalan mevduatlarını bildiren pusula, dekont, senet kırdırma, bir senedi vadesinden önce üzerinde yazılı olan değerden daha azına paraya çevirme

İstatistik Statistic

Ü Yığın olaylarını inceleyen ve bunlara ilişkin genel bağıntıları belirtmeye çalışan bir bilimdir. Ü Çok sayıda dış etkene bağlı nesne, varlık ya da olayların sayısal dökümü yapılabilen özelliklerini, incelemeye yarayan bir teknik ya da yöntem kümesidir. Ü Yığın olayların belli amaçlarla gözlemlenmesi sonucu elde edilen verilerin sayısal biçimde işlenmesini sağlayarak, sözkonusu olayların oluşturduğu yığınların bilimsel bir şekilde incelenmesinde kullanılan teknik ve yöntemler bilimidir. Ü Çağdaş anlamda istatistik kısaca “Bilimsel karar ile bilimsel eyleme ışık tutan teknik” diye tanımlanabilir.

Page 59: Technical Terms Dictionary

57

İstatistiksel Olmayan Örnekleme

Non-Statistical Sampling

İstatistiksel olmayan örnekleme, kamuoyu araştırmalarında örnek seçiminin tamamen takdire dayalı olarak yapıldığı örnekleme türüdür

İstatistiksel Örnekleme Statistical Sampling Bir grup içinden genelleme yapmamızı kolaylaştıracak bir sonuç çıkarmaya elverecek sayıda örneğin

seçilmesidir. Sonuçlar objektiftir ve savunulabilir.

İstihdam Employment İş verme, iş gücünün ekonomik faaliyet alanlarında çalıştırılması. Tam istihdam, işsizliğin asgari düzeye düşürülmesini ifade eder. Eksik istihdam ise iş gücünün bir bölümünün işsiz olduğu durumdur.

İstikrar Politikası Stabilisation Policy Ödemeler dengesinde kalıcı bir iyileşme ve yurt içi enflasyon hızında gerileme ya da bu iki unsurun bileşimi gibi genel makro-ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla hazırlanmış geniş kapsamlı tedbirler bütünü

İstikrar Tedbirleri Stabilisation Measures

İstikrar politikası amaçlarını gerçekleştirmek üzere uygulamaya konan politika araçları ve yapılan düzenlemeler. Enflasyonun önlenmesi ve ödemeler dengesi açıklarının giderilmesi istikrar politikalarının yaygın olarak benimsenen iki temel amacıdır. Bu amaçlara ulaşmak için alınan en önemli tedbirler şöyledir: Yurt içi kredi genişlemesine katı sınırlama getirilmesi, kamu kesimine yönelik ekonomik faaliyet alanının daraltılması, vergi reformları, yaşanmış enflasyonun gerisinde kalan fiyatların yükseltilmesi, dış ticaretin serbestleştirilmesi, ihracatın teşviki, dış borçların yeni ödeme planına bağlanarak ertelenmesi.

İş Gücü Labor Force

Çalışma çağında olan nüfustan, öğrenci ve rantiye gibi iş gücüne dahil olmayan nüfus çıkarıldığında işgücü sayısına ulaşılır. İşgücü, ücretli veya maaşlı olarak bir işte çalışanlar, kendi işlerinin başında olanlar, işverenler ve işsizlerin toplamını ifade eder. Marjinal çalışanlar ve yerleşik bir işi olmayanlar da işgücü tanımı içinde kabul edilir.

İş Ortaklığı Joint Venture

Ortak girişim anlamına gelen bu kavram; kişiler veya ortaklar topluluğunun müşterek teşebbüsünü ifade etmektedir. Buna göre birkaç kişi ve/veya şirket biraraya gelerek ortak yatırımlar yapabilmektedir. Ülke içinde oluşturulan ortak girişimler varolduğu gibi; ülkeler arası ortak girişimler de sözkonusu olabilmektedir. Örneğin Boğaz Köprüsü bir Türk-Japon ortak girişimi ile inşa edilmiştir. Ortak girişimler genellikle sermaye, know how veya makine parkı gibi konularda güçbirliği sağlamak nedeni ile oluşturulur. Kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır

İşlenmemiş Altın Unprocessed Gold En az 995/1000 saflıkta, nitelikleri Müsteşarlıkça belirlenen bonolar veya külçeler halinde altın. İşlenmemiş Gümüş Unprocessed Silver En az % 99.9 saflıkta, nitelikleri Hazine Müsteşarlığınca belirlenen bar, külçe veya granül halindeki

gümüşü,

İşlenmemiş Platin Unprocessed Platin En az % az % 99.5 saflıkta, nitelikleri Hazine Müsteşarlığınca belirlenen barlar külçeler halindeki platini,

İşlenmiş Altın Processed Gold 995/1000'den daha düşük saflıkta, gerek bir işçilik uygulayarak ziynetveya süs eşyası haline dönüştürülmüş, gerekse içine ilave madde katılarak veya katılmaksızın alımı-satımı yapılan altın.

Page 60: Technical Terms Dictionary

58

İşlenmiş Gümüş Processed Silver % 99.9’dan daha düşük saflıkta, gerek bir işçilik uygulanarak ziynet veya süs eşyası haline dönüştürülmüş, gerekse içine ilave madde katılarak veya katılmaksızın alım-satım yapılan gümüş.

İşlenmiş Platin Processed Platin Gerek bir işçilik uygulanarak ziynet veya süs eşyası haline dönüştürülmüş, gerekse içine ilave madde katılarak veya katılmaksızın alım-satım yapılan platin.

İşletim Maliyeti Operating Cost Malzemenin kullanım süresi boyunca işletim maliyeti ile tamir bakım maliyeti toplamından hizmet dışı bırakılma anındaki hurda bedelinin düşülmesi ile elde edilen maliyettir

İşletme Enterprise Müesseselerin ve bağlı ortaklıkların mal ve hizmet üreten fabrika ve diğer birimleridir.

İşletme Malzemesi Operating Supplies

İhracı taahhüt edilen işlem görmüş ürünün elde edilmesinde kullanılan ancak ürünün bünyesinde yer almayan ve sabit tesislerin çalışabilir durumda olmasını temin eden (enerji ve yakıt hariç), yatırım malı makine ve teçhizat niteliğinde olmayan malzeme

İşletmenin Sürekliliği Varsayımı

Going Concern

İşletmenin belirsiz bir süre faaliyetine devam edeceği varsayılmaktadır. Böylece belirli süreler sonunda işletmenin tasfiyesi, düşünülmemekte ve işletme varlıklarını piyasa değeri ile değerleme probleminden kaçınılmaktadır. Bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan olayların, işletmenin sürekliliği varsayımının yapılmasını engellemesi durumunda, finansal tablolar, işletmenin sürekliliği varsayımı yapılarak düzenlenemez.

İştirak Subsidiary İktisadi devlet teşekküllerinin veya kamu iktisadi kuruluşları nın veya bağlı ortaklıklarının, sermayelerinin en az yüzde onbeşine, en çok yüzde ellisine sahip bulundukları anonim şirketlerdir

İtfa Redemption

1) iç borç geri ödeme, rehinden kurtarma, kefaret, ödeme, geri satın alma, (2) anonim şirket hisse senetlerinin itibari değerlerinin şirket temettülerinden ayrılan fonun kullanılarak pay sahiplerine ödenmesi, (3) borcun borçlu tarafından bir defada veya belirli dönemlerde yapılan ödemelerle ortadan kaldırılması işlemi

İthal İkamesi Import Substitution İthal ikamesi, daha önce yurtdışından ithal edilen mal ve hizmetlerin yavaş yavaş ülke içerisinde üretilmeye başlanmasıdır. Ithal ikamesi ile toplam arz da bulunan ithalat payıda azalır. Ithalat ikamesi, genellikle tüketim malları üretimi, ara malları üretimi ve yatırım malları üretimi olaarak gerçekleştirilir.

İthalat Kotaları Import Quotas İthalat kotaları yapılacak ithalatın devlet tarafından alınan önlemler ile sınırlandırılmaya çalışılmasıdır. Eğer bu sınırlandırma, bir kişi veya ülkeye yönelik değilse global kota'dır.

İthalat Vergileri Imposts 1) Eşyanın ithalatıyla ilgili olarak alınması gereken gümrük vergilerini ve gümrük vergisine eş etkili bütün mali yükleri 2) Tarım politikası veya işlenmiş tarım ürünleriyle ilgili özel düzenlemeler çerçevesinde alınan ithalat vergileri

İtiyadi Suçlu Habitual Criminal Kasıtlı bir suçun temel şeklini ya da daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekillerini bir yıl içinde ve farklı zamanlarda ikiden fazla işleyen kişi

İzleme Monitoring Verilen görevlerin amaçlandığı gibi yürütülüp yürütülmediğinin; arzulanan sonuçlara hem niceliksel hem de niteliksel olarak ulaşılıp ulaşılmadığının takibi için yönetim tarafından (sürekli olarak) yinelenen işlem ve faaliyetlerin gözden geçirilmesi sürecidir.

Page 61: Technical Terms Dictionary

59

J Eğrisi J Curve Devalüasyonun etkilerinin devalüasyon yapıldıktan belli bir süre sonra ortaya çıkması. İlk andaki ani etkilerden biri ithal fiyatlarının yükselmesi, ihraç fiyatlarının düşmesidir. İhracat hacminin artması için belli bir sürecin geçmesi gerekir.

JIT (Just In Time) JIT (Just In Time) Üretimdeki aşamaların tam zamanında gerçekleşmesi; tam gerektiği anda üretim yapılması

Joint Venture Joint Venture

Yerli bir şirketin yabancı bir diğeriyle ortaklık kurması. Böyle bir ortaklık genellikle her iki taraf için yarı yarıya paylarla gerçekleştirilir. Payların yüzde 40/60 olması da mümkündür. Buna karşılık yerli ortak şirket yönetiminde söz hakkını korur. Özellikle yeni bir coğrafi bölgeye ya da yeni pazara girildiği zaman firmalar tarafından tercih edilir.

Kabahat Fault Kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır Kabili Rücu Akreditif

Revocable Letter Of Credit

Akreditifi açan banka tarafından her an iptal edilebilen akreditiftir

Kabul Kredili Ödeme Draft Payment

Mal bedelinin belli bir vadede ödenmesini taahhüt eden ve bu ödemeye bir Poliçenin araç olduğu ödeme şeklidir. Bir başka ifade ile kabul kredisi satılan malın bedelinin bir poliçeye bağlandığı vadede satıcıya ödendiği bir ödeme şeklidir

Kadastro Cadastre Arazilerin ve arsaların yerini, alanını, sınırlarını ve sahiplerini belirtip plana bağlama işi

Kademe İlerlemesinin Durdurulması

Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasıdır

Kalite Düzeltme Improvement İn Quality

Mal ve hizmet üretimine yönelik tesislerin mevcut üretim hatlarında elde edilen nihai ürünün doğrudan kalitesinin yükseltilmesine veya modelinin değiştirilmesine yönelik olarak yapılacak yatırımlardır

Kalite Güvencesi Quality Assurance Tüm süreçlerde iş ve işlemlerin, doğruluğu önceden kanıtlanmış yöntemlere göre yapılması ve bu süreçlerin yeterlik düzeylerinin kontrol altına alınmasıdır

Kambiyo Exchange

Ödeme vasıtalarının ülkeye girmesi çıkması ve yabancı ödeme araçlarının (döviz) ülke içinde kullanılmasını düzenleyen kurallar; para ya da para yerine geçen altın veya senet gibi menkul değerlerin birbirleriyle değiştirilmesine ilişkin işlemler. Çeşitli ülkelerin paralarının birbirlerine ilişkin kambiyo işlemleri, değişik esaslara göre düzenlenebilen kur sistemleri aracılığıyla yürütülür

Kambiyo Kontrolü Exchange Control Kambiyo kontrolü, ülkeye giren ve ülkeden çıkan döviz miktarının devlet tarafından denetim altına alınması demektir. Bu uygulamaya göre, döviz fiyatları devlet tarafından belirlenir. Devlet, dövize olan arz ve talebin döviz fiyatalrını etkilemesine imkan vermez.

Kamu Denetimi Public / State Auditing

Görev ve yetkilerini yasalardan alan ve kamu adına, kamunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere denetim yapan kişi ve kurumlarca gerçekleştirilen finansal tablolar, uygunluk ve performans denetimlerini ifade eden kamusal bir fonksiyondur

Page 62: Technical Terms Dictionary

60

Kamu Düzeni Public Order Bir ülkedeki kurum ve kuralların, devletin güvenliğini, kamu hizmetlerinin iyi işlemesini ve bireyler arasındaki ilişkilerde huzuru, hukuk ve ahlak kurallarına uygunluğu sağlamasıyla oluşan düzen

Kamu Geliri Public Revenue

Kanunlarına dayanılarak toplanan vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay veya benzeri gelirler, faiz, zam ve ceza gelirleri, taşınır ve taşınmazlardan elde edilen her türlü gelirler ile hizmet karşılığı elde edilen gelirler, borçlanma araçlarının primli satışı suretiyle elde edilen gelirler, sosyal güvenlik primi kesintileri, alınan bağış ve yardımlar ile diğer gelirler

Kamu Gelirleri Public Incomes Devletin kamu harcamalarını karşılamak amacıyla vergi, harç, resim, para cezaları, mülk-teşebbüs gelirleri, borçlanmalar, yardım-bağış, devalüasyondan doğan fark gibi gelirlerden oluşur.

Kamu Giderleri Public Expenditures

Kanunlarına dayanılarak yaptırılan iş, alınan mal ve hizmet bedelleri, sosyal güvenlik katkı payları, iç ve dış borç faizleri, borçlanma genel giderleri, borçlanma araçlarının iskontolu satışından doğan farklar, ekonomik, malî ve sosyal transferler, verilen bağış ve yardımlar ile diğer giderler. Kamu kesiminin belirli bir dönemde yapmış olduğu mal ve hizmet satınalma yönündeki harcamaların tümüdür. Personel maaş ve ücretleri, vatandaşlara ve firmalara transfer harcamaları ve mali yardımlar kamunun “cari harcamalarını” oluşturmaktadır. Bununla beraber kamu, yatırım yapmak üzere sermaye malları da satın almaktadır. Tüm bu harcamalar kamu giderlerini oluşturmakta ve genellikle bunlar bağımsız yatırım harcaması olarak kabul edilmektedir.

Kamu Görevlisi Civil Servant Kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi

Kamu Hizmeti Public Service Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri tarafından veya bunların gözetimi ve denetimi altındaki diğer kişilerce, kamunun genel ve ortak gereksinimlerini sağlamaya yönelik olarak sürdürülen faaliyetler

Kamu Hukuku Public Law Devletin örgütlenmesi, faaliyetleri, yetki ve görevleri ile devletle kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dalı

Kamu İktisadi Kuruluşu

Public Economic Establishment

Sermayesinin tamamı Devlete ait olup tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla ürettiği mal ve hizmetler imtiyaz sayılan kamu iktisadi teşebbüsüdür

Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT)

State- Controlled Entities, Public Economic Enterprise

Devletin ekonomik alanda mal ve hizmet üreten kuruluşlarının tümüne verilen addır.Bunların sermayelerinin tümü devlet tarafından karşılanır ve bu kuruluşlar özel hükümlere bağlı olarak yönetilirler.Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT),Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK) ve İktisadi Devlet Teşebbüsleri (İDT) olarak ikiye ayrılır.

Kamu Kaynakları Public Resources Borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerler

Kamu Malî Yönetimi

Public Financial Management

Kamu kaynaklarının tanımlanmış standartlara uygun olarak etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasını sağlayacak yasal ve yönetsel sistem ve süreçler

Page 63: Technical Terms Dictionary

61

Kamu Maliyesi Public Finance

1- Gelirlerin toplanması, harcamaların yapılması, açıkların finansmanı, kamunun varlık ve borçları ile diğer yükümlülüklerinin yönetimini kapsar

2- Devlet faaliyetlerinin ekonomik ve mali yönlerini neden ve sonuçlarıyla inceleyen ve bunlardan kaynaklanan sorunların çözüm yollarını araştıran bilim dalı. Temel konusu kamu gelirleri ve kamu harcamalarıdır.

Kamu Malları Common Property Özel mülkiyete konu olamayan ve doğrudan doğruya kamunun (halkın) yararlanmasına ayrılan mallar

Kamu Sektörü Borçlanma Gereksinimi (KSBG)

Borrowing Necessity Of Public Sector

Kamu Sektörü Borçlanma Oranı. Bu ihtiyacın gayrısafi milli hasılaya oranıdır. Bir başka deyişle kamu sektörünün toplam giderleri ile toplam gelirleri arasındaki farktır. Konsolide bütçe, KİT'ler, yerel yönetimler, fonlar ve sosyal güvenlik kuruluşlarının giderleri ile gelirleri arasındaki farkların toplamını ifade eder. Devletin gideri, gelirinden fazla oldukça bu oran yükselir.

Kamu Yararı Public İnterest Kamunun, ulusal birliğin ve devletin gereksinimleriyle ilgili ve bunlara uygun olan durum

Kamu Zararı Public Loss Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır

Kamulaştırma Nationalisation Devlet veya kamu tüzel kişilerinin, kamu yararının gerektirdiği durumlarda ve karşılığını (bedelini) peşin ödemek koşuluyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunda gösterilen usullere göre mülk edinmesi

Kamusal Mal Ve Hizmetler

Public Goods And Services

Bir ülkede devlet tarafından üretilrn mal ve hizmetlerin tümü kamusal ve hizmetler olarak adlandırılmaktadır. Bu mal ve hizmetler tam kamusal ve yarı kamusal mal ve hizmetler olarak ikiye ayrılmaktadır

Kanıt Evidence Bir bulguyu ya da sonucu biçimlendirirken ve raporunu kaleme alırken denetçinin temel aldığı dokümanter kanıt ve diğer anlamlı bilgi.

Kanıtın Geçerliliği Evidence Validity Elde edilen kanıtların elde edilmesi gereken kanıtları temsil edebilme derecesidir

Kanun Law Anayasanın yetkili kıldığı organ tarafından bir şekilde ve bu ad altında tespit edilmiş bulunangenel, sürekli ve soyut hukuk kurallarıdır

Kanun Tasarısı Draft Statute Bakanlar kurulunun hazırlayarak TBMM ' ne sunduğu kanun projeleridir

Kanuni Yedek Akçe Legal Reserve Anonim şirketlerin ana sermayenin sürekliliğine yardım amacıyla , ayırmak zorunda oldukları meblağdır.

Bu meblağ şirketlerin yıl sonu net karlarının %5 idir.

Kapasite Kullanımı Capacity Utilisation Kapasite kullanımı, kullanılabilir kapasitenin, fiilen kullanılan kapasiteye oranlaması olarak ifade edilir

Kapasite Yönetimi Capacity Management

Kapasite yönetimi, kaynakların ne kadar maliyet etkin biçimde kullanıldıklarıyla ilgilidir

Page 64: Technical Terms Dictionary

62

Kapatma Replenishment

Dünya Bankasından sağlanan krediler iki yöntemle kullanılabilmektedir. Bu yöntemden ilki avans ve bu avansın yenilenmesi (replenishment ) suretiyle özel hesap yöntemi, diğeri direkt ödeme yöntemidir. Avansın yenilenmesi yönteminde harcama tutarları yürütücü kuruluş tarafından doğrudan faturayı düzenleyen firmalara ödenmektedir. Kapatma (replenishment) talebi iki yöntem ile yapılmaktadır. Bu yöntemlerden ilki Harcama Bildirimi (SOE), diğeri ise Özet Tablosu (Summary Sheet) yöntemidir. Bu iki yöntem birbirinden sözleşme tutarının büyüklüğüne bağlı olarak ayrılmaktadır. İkraz/kredi anlaşmasına ilaveten hazırlanan belgeler arasında yer alan “Disbursement Letter”da her bir kategori ile ilgili olarak yapılacak harcamaların SOE limitleri gösterilmektedir. Bu limitlerin projenin ihtiyaçlarına göre zaman içerisinde değiştirilmesi mümkündür. Disbursement Letter’de belirtilen bu limitlerin altında kalan her bir sözleşme tutarı ile ilgili yapılan harcama, SOE yöntemiyle yapılacak kapatma başvurusu kapsamında ele alınacaktır. Eğer sözleşme tutarı SOE limitlerinin üzerindeyse, bu sözleşme ile ilgili yapılan harcamalar SOE limitinin altında kalsa dahi SOE kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Kapitalizm Capitalism

Sermayedarlık. İretim araçları sahipliğinin özel kişilere ait olduğu ekonomik sistemdir. Bireylere, ekonomik hayatın başlıca unsuru gözüyle bakar. 1400«lü yıllarda Avrupa«da kök salmaya başlamış, 19. Yüzyılda başlayan Sanayi Devrimi ile şekillenmiştir. 1873 ve 1929 yılları arasında bir dizi ekonomik panik, çöküntü ve gerileme yaşanmışsa da bu yıllar modern refah devletinin doğduğu dönem olmuştur. Kapitalizmde ithalat, kotalara ve yüksek gümrük vergilerine bağımlı olabilir. Bütün mal ve faktör piyasaları kamu tarafından kontrol altında bulunabilir. Kapitalist ekonomilerin en önemli özelliklerinden biri de banka kredileridir.

Kapitilazsyon Capitalisation Herhangi bir işletmenin birikmis yedek akçe ve karının sermaye artırımında kullanılmasına denir. Kar Dağıtım Tablosu

Profit Distribution Sheet

Kar dağıtım tablosu, işletmenin dönem kârının dağıtım biçimini gösteren tablodur.

Kar Maksimizasyonu Profit Maximisation Belli bir üretimi en az maliyetle veya en yüksek üretimi en az maliyetle gerçekleştirme amacına kar

maksimizasyonu denilmektedir.

Kar Ve Zarar Ortaklığı Belgesi

Joint Profit And Loss Certificate

En az 3 ay en çok 7 yıl vadeli olarak ihraç edilebilen araçlardır. Kar garantisi olmayan bu araçlarda, belli hesaplama kriterleri çerçevesinde yatırımcı kar/zarara katılır

Karaborsa Black Market Mal veya hizmetlerin, kamu otoritelerinin koyduğu ya da kontrol ettiği fiyatlardan daha pahalıya satılması

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Anlaşması

Blacksea Economic Cooperation Agreement

Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin ekonomik işbirliği geliştirmek amacıyla 1992'de İstanbul'da imzaladıkları anlaşma

Page 65: Technical Terms Dictionary

63

Kardinal Fayda Cardinal Utility

Ölçülebilen fayda. Malların, insan ihtiyaçlarını tatmin etme özelliğini ifade eden faydanın ölçülüp ölçülemeyeceği uzun zamandan beri tartışma konusudur. Faydanın ölçülebileceğini savunan iktisatçılar (kardinal faydacılar), her mal ya da mal grubunun sağlamış olduğu faydanın teorik bir fayda birimiyle ölçülebileceğini ileri sürerler.

Karine Presumption Ipucu; belirti; bilinen bir olgudan bilinmeyen bir olgunun (sonucun) çıkarılması

Karşılaştırmalı Tablolar Analizi Horizontal Analysis

Karşılaştırmalı tablolar analizi, bir işletmenin veya kuruluşun farklı tarihlerdeki iki veya daha fazla mali tablolarının karşılaştırılması, her hesap ve hesap gruplarında meydana gelen değişiklikler ile bunların trendlerinin saptanması ve yorumlanmasıdır

Karşılaştırmalı Tablolar Analizi Horizontal Analysis

Karşılaştırmalı tablolar analizi, bir işletmenin veya kuruluşun farklı tarihlerdeki iki veya daha fazla mali tablolarının karşılaştırılması, her hesap ve hesap gruplarında meydana gelen değişiklikler ile bunların trendlerinin saptanması ve yorumlanmasıdır.

Karşılaştırmalı Üstünlük

Comperative Advantage

Bir ülkenin diğer bir ülke ya da ülkelere karşı ihracatta ve doğal kaynaklar açısından gözle görülür üstünlüğe sahip olması. Klasik serbest ticaret görüşünün dayandığı temeldir. Klasiklerden ünlü İngiliz iktisatçısı David Ricardo'nun geliştirdiği bu görüşe göre serbest ticaret, ticarete katılan tüm taraflar için yarar sağlayacaktır.

Karşılık Provision İşletmenin gerçekleşmiş veya gerçekleşebilecek zararları karşılamak amacıyla aldığı muhasebe önlemidir.Bu önlemler , genellikle varlıklar değerindeki azalmalara karşı ve işletme için yükümlülük doğurabilecek olaylara karşı alınmaktadır.

Karşı-Ticaret Counter-Trade Genel anlamda bir takas muamelesidir. Ödemek için yeterli dövizi olmayan, fakat satmak istediği malı olan ülkelerin çoğu kez başvurduğu bir yoldur. Bu ticaret şekilleri daha çok finansman zorluklarının yaşandığı ülkelere yönelik ihracatta gündeme gelmektedir

Kartel Cartel Şirketlerin hukuki varlıklarını korumak şartıyla ekonomik faaliyetlerdeki bağımsızlıklarını kaybetmeleridir.Kartel anlaşması yapan şirketler, tüzel kişiliklerini korudukları halde piyasayı etkilemek üzere anlaşma yaptıkları konularda artık bağımsız hareket imkanından yararlanamazlar

Kast Intention Kanunun suç saydığı bir eylemi ve onu meydana getirecek hareketin sonuçlarını bilerek ve isteyerek işlemek iradesi

Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA)

Instrument For Pre-Accession Assistance (IPA)

AB’nin dış mali yardım mekanizması, 2007-2013 yıllarını kapsayan yedi yıllık bir dönem için yeniden tanımlanmıştır. Katılım Öncesi Yardım Aracı (Instrument for Pre-Accession Assistance - IPA) olarak tanımlanan bu yeni uygula-mayla, AB aday ve potansiyel aday ülkelere yönelik mali yardım mekanizmasını tek bir hukuki çerçevede bir araya getirmiştir. Böylelikle IPA uygulaması, 2007 yılından itibaren Türkiye açısından Katılım Öncesi Mali Yardım Programı’nın yerini almış olmaktadır. Bu anlamda Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi de IPA mali yardım uygulamasına paralel olarak yeniden şekillendirilecektir. AB'nin yeni Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı'dır. AB uyum süreci kapsamında aday ve potansiyel aday ülkelerin gerçekleştirmeleri gereken Mevzuat Uyumu ve Kurumsal Yapılanma ve Ekonomik ve Sosyal Uyum projelerinin finanse edilmesi için AB tarafından sağlanan mali destek için 2007-2013 döneminde

Page 66: Technical Terms Dictionary

64

kullanılacak yeni fon yapısı olarak geliştirildi. IPA beş bileşenden oluşuyor: • Geçiş Dönemi Desteği ve Kurumsal Yapılanma • Bölgesel ve Sınır Ötesi İşbirliği • Bölgesel Kalkınma (çevre, ulaşım, bölgesel rekabet edebilirlik) • İnsan Kaynaklarını Geliştirme • Kırsal Kalkınma

Katılma İntifa Senedi Redeemed Shares Sahiplerine ortaklık haklarına sahip olmaksızın kardan pay alma, tasfiye bakiyesinden yararlanma, yeni

pay alma ve belli bazı olanaklardan yararlanma hakkı veren sermaye piyasası aracıdır

Katmanlı Örnekleme Stratified Sampling Kamuoyu araştırmalarında, ana kütle hakkında daha detaylı bilgiye sahip olunduğunda uygulanan, ana

kütlenin değişik alt gruplarının temsilinin sağlandığı örnekleme türüdür

Kayda Bağlı İhracat Qualified Export Gümrük beyannamesinin, ihracattan önce İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince kayda alındığı ihracat

şekli

Kaydi Para Deposit Money Bankalar aracılığıyla efektif kullanmaksızın tedavül eden satın alma gücünü ifade eder

Kayıt Dışı Ekonomi Informal Economy

Devletten gizlenen, kayda geçirilmeyen/geçirilemeyen ve bu sebeple denetlenemeyen faaliyetler olarak tanımlanabilir. Enformel ekonomi, illegal ekonomi, gayri resmi ekonomi, gizli ekonomi diye de adlandırılır. Genel olarak kayıt dışı ekonominin, mal ve hizmet üretimine konu olmasına karşılık ekonominin geleneksel ölçüm yöntemleriyle bütünüyle tespit edilemeyen ve GSMH hesaplamalarına yansımayan alanları kapsadığı kabul edilmektedir.

Kayıtsızlık Eğrileri Indifference Curve

Kayıtsızlık Eğrileri , sınırlı kaynaklara sahip tüketiciye aynı tatmin seviyesini sağlayan farklı iki malın sonsuz sayıdaki bileşimlerinin geometrik yerine verilen addır.A ve B gibi iki farklı malı satın alarak bileşimlerinin aynı tatmini sağladığını varsayarsak , A malının yatay B malının ise dikey bir eksende bulunduğu bir diyagramda tüketicinin bu mallardan satın alarak oluşturduğu bileşimler kayıtsızlık eğrisini meydana getirmektedir.Kayıtsızlık Eğrileri'nin eğimi, malların marjinal ikame oranına eşittir.

Kaynak Maliyeti Resource Cost İstek hazırlama bölümünün kendi dolaylı maliyeti ile mal ve hizmetlerin satın alımını ve sunumunu gerçekleştiren ortak hizmet birimlerinin maliyeti yanında inşaat yapma ve/veya kiralama maliyeti kaynak maliyetini oluşturur

Kayyum Trustee Belirli bir malın yönetimi veya belli bir işin görülmesi için seçilen kimse

Kazaî Karar Judicial Decision Yargısal karar

Kesin Hesap Kanunu Final Account Law

Türkiye Büyük Millet Meclisi, merkezî yönetim bütçe kanununun uygulama sonuçlarını onama yetkisini kesin hesap kanunuyla kullanır.Kesin hesap kanunu tasarısı, muhasebe kayıtları dikkate alınarak, merkezî yönetim bütçe kanununun şekline uygun olarak Maliye Bakanlığınca hazırlanır

Page 67: Technical Terms Dictionary

65

Kesin Mizan Post-Closing Trial Balance

Hesap dönemi sonunda geçici mizan ile hesaplar doğrulanıp, envanter işleri yapıldıktan sonra hesap kalıntılarını da kapsamak suretiyle çıkarılan mizan.

Keşide Drawing Keşide, ödeme emri niteliği taşıyan herhangi bir çek veya poliçenin düzenlenerek imzalanması ve muhataba ibraz edilmek üzere lehdara veya hamile verilmesidir.

Keşideci Drawer Keşideci,ödeme emri niteliği taşıyan herhangi bir çek veya poliçeyi düzenleyerek imzalayan ve muhataba veya lekdara yapılacak olan ödeme için emri veren kişidir.

Kıdem Esası Seniority Denetim birimlerinde denetim elemaının yetişmesinde ve görevlerin yürütülmesinde İngilizcesi on-the job training olan usta-çırak ilişkisi esas alınır.

Kıdem Tazminatı Severance Pay

Bir işyerinde en az bir yıl çalışmış bir işçiye , hizmet sözleşmesindeki şartların sona ermesi durumunda , işveren tarafından ödenen paradır.İşçiye kıdem tazminatının verildiği durumlar şunlardır:işçinin ölümü ; hizmet sözleşmesinin işveren tarafından feshi ; hizmet sözleşmesinin işçi tarafından feshi ; işçinin emekliliğe hak kazanarak işten ayrılması ; işçinin askerlik nedeniyle işten ayrılmasıdır.

Kıdemli Program Görevlisi

Senior Programme Officer

Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi’nin bir diğer aktörü olan Kıdemli Program Görevlisi, Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin projelerin idari ve mali uygulamalarından sorumlu olduğu durumlarda bu projelerin teknik uygulamasından sorumlu olan ilgili Bakanlık veya idarenin bir görevlisidir. Projelerin teknik düzeyde iyi ve zamanında uygulanmasını sağlamakla görevlidir. Taahhüt ve ödeme belgelerini onaylama yetkisi bulunmaktadır.

Kınama Censure Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir Kırkambar Sözleşmesi General Agreement Taşıyanın, navlun karşılığında; parça mal olan belirli eşyayı denizde taşımayı taşıtana taahhüt ettiği

sözleşme

Kısa Pozisyon Short Position Vadeli İşlem Sözleşmesinin satımı yoluyla gerçekleşir. Kısa pozisyona giren tarafın sözleşmenin vadesi geldiğinde sözleşmenin dayandığı altın veya dövizin sözleşmede belirtilen miktar veya fiyattan satması gerekir.

Kısa Vadeli Borçlar Current Liabilities Dönen varlıkların ayrılmasında kullanılan ölçüte uygun olarak en çok bir yıl veya işletmenin normal

faaliyet dönemi sonunda ödenecek yabancı kaynakları kapsar.

Kıyaslama Benchmarking

Göreceli olarak performansın değerlendirilme yollarından birisidir. Kuruluşların halen nasıl bir performans sergilediklerini belirlemek, performanslarındaki eksiklikleri saptamak ve iyileştirmelerin nasıl yapılabileceğine ilişkin önerilerde bulunmak amacıyla kuruluş içinde ya da dışarıdan bir kuruluşla ya da genel kabul görmüş sanayi ve iş standartlarıyla karşılaştırılmasıdır.

Kıymetli Eşya Precious Articles Kıymetli madenler veya kıymetli taşlardan yapılmış ya da bunları içeren eşyalar. Kıymetli Maden Precious Metals Her tür ve şekilde altın, gümüş ve platindir.

Kıymetli Maden Borsaları

Precious Metals Exchange

Borsa içinde oluşturulacak pazarlarda Hazine Müsteşarlığı tarafından tanımlanan ve standartları belirlenen kıymetli madenlerin açık, düzenli ve serbest rekabet şartları içinde alınıp satılmasını sağlayan, fiyatların tespit ve ilanı işleriyle yetkili ve çalışma esaslarını belirleyen yönetmelikle verilen diğer işleri yapan tüzel kişiliği haiz kamu kurumlarıdır.

Page 68: Technical Terms Dictionary

66

Kıymetli Madenler Aracı Kuruluşu

The Intermediary Institutions Of Precious Metal

Hazine Müsteşarlığınca borsada üye olarak faaliyet göstermelerine izin verilen, kendi nam ve hesabına, başkası nam ve hesabına, kendi namına başkası hesabına işlem yapan kıymetli madenler aracı kurumları, bankalar, yetkili müesseseler, kıymetli maden üretimi veya ticareti ile iştigal eden anonim şirketler ile yurt dışında yerleşik şirketlerin Türkiye’deki şubeleri

Kıymetli Madenler Fonu

Precious Metals Fund

Portföyününün en az %51`ini altın ve diğer kıymetli madenlerin oluşturduğu fonlardır.

Kıymetli Taşlar Precious Stones Kambiyo mevzuatı çerçevesinde; Elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet ve inci.

Kilit Personel Key Personel

Türkiye’de kurulu bulunan ve tüzel kişiliğe sahip bir şirketin, aşağıdaki şartlardan en az birini sağlayan personeli “Kilit Personel” sayılır: 1) Şirketin üst yönetiminde ya da yürütme pozisyonunda çalışan, 2) Şirketin tamamını veya bir bölümünü yöneten, 3) Şirketin denetçilerinin, idari veya teknik personelinin işlerini denetleyen veya kontrol eden, 4) Şirkete yeni personel alan ya da mevcut personelin işine son veren veya bu konularda teklif yapan.

King Kanunu King's Law

King Kanunu, gereksinimlerin sağlanması durumunda tarımsal ürünlerin arz miktarlarında oluşacak bir artışın daha fazla bir fiyat azalışına ;gereksinimlerin sağlanmamış olması durumunda ise ,ürünlerin arz miktarlarındaki bir azalışın ,nisbi olarak daha fazla bir fiyat azalışına yol açması durumudur.İlk kez 18.yy da Gregory King tarafından açıklanmıştır.Bu kanun sayesinde, az bir rekoltenin çiftçilere getireceği gelir ,yüksek bir rekoltenin getireceğinden daha fazla olabilmektedir.

Kirli Dalgalanma Dirty Float Ülkenin ekonomik bakımdan rekabet gücünü kaybetmemesi için veya koruması için döviz kurlarına yapılan resmi müdahaleye kirli dalgalanma denilmektedir.

Kişi Başına Düşen Gelir Per Capita Income Bir ekonomide belli bir dönemde yaratılan milli gelirden kişi başına düşen pay. Milli gelirin ülke nüfusuna

bölünmesiyle bulunur.

Klasik İktisat Okulu Classical School

18. Yüzyıl sonlarında fizyokratların "bırakınız yapsınlar" ideolojisini sürdürerek bunu destekleyecek iktisat teorisi geliştiren akım. Bu okula mensup iktisatçılar, ekonominin kendiliğinden ve daima dengede olacağını, toplumsal ve ekonomik dengenin bireysel çıkarların toplamının oluşturacağı doğal yapı içinde gizli bir el aracılığı ile sağlanacağını, ekonomiye hiç bir şekilde müdahale edilmemesi halinde ulusal ve uluslararası iş bölümünün tüm toplumların refahını maksimum kılacağını savunmuşlardır.

Kliring Clearing

Malın malla ödenmesi. İki yanlı ticaretin bir türü olup takasa benzer. Ancak takastan farklı olarak kliringde farklı ülkelerin ithalatçı ve ihracatçıları aralarında, döviz kullanmadan, dolaylı biçimde bağ kurarlar. Kliring ülkeler arasında imzalanan ikili anlaşmalara göre yürütülür. Bu anlaşmalarla, ülkelerin birbirlerinden yapacakları ithalatın tutarı ve bileşimi belirlenir.Takas sisteminin daha geniş safhada ve çok taraflı olarak uygulanmasıdır Kliring anlaşması yapan iki ülkenin ithalat ve ihracatçıları mal bedellerini kliring ofisine kendi paraları ile öderler ve alırlar

Know How Know How Yapım bilgisi. Ekonomi alanında bir tür bilgi satışı veya kiralanması anlamına gelir. Bir kazanç ya da mülkiyet sağlamak isteyen bir kimse için yenilik veya gizlilik niteliği olan, bir patente konu olabilecek veya konu olmayacak durumdaki bir meslek veya sanayi ile ilgili bir tekniği gerçekleştirmek için elde

Page 69: Technical Terms Dictionary

67

edilmiş tüm bilgi ve üretim vasıtalarıdır.

Koleksiyon Parası Collection Coin Çekiciliği olan ve çok az sayıda basılan altın paralar.

Komisyon Commission Üyenin yaptığı işlemlerden kaynaklanan komisyon tutarını gösterir.

Komple Yeni Yatırım Full New Investment

Mal ve hizmet üretimine yönelik olarak ana makine ve teçhizat ile yardımcı tesisleri içeren, gerektiğinde arazi-arsa, bina-inşaat harcamalarını da ihtiva eden, yatırımın yapılacağı yerde aynı üretim konusunda mevcut tesisi bulunmayan yatırımlardır

Konişmento Consignment

Kaptan veya gemi acentası tarafından yükletene verilen malın teslim edildiğini, anlaşılan şekilde nakledilip gönderilene teslim olunacağını gösteren ve üzerinde taşıyanın ad,soyad ve ünvanını, kaptanın ad ve soyadını, geminin ad ve uyruğunu, yükletenin ve gönderilenin ad, soyad ve ünvanlarını belirten bilgilerie taşıyan bir belgedir.

Konjonktür Business Cycle

Hal ve şartların bir araya gelmesinden doğan durum, bir ülkenin iktisadi sosyal ve siyasi durumunun belli bir devrede bağlı olduğu unsurların tümü, ekonomik olay ve göstergelerin belirli bir zamandaki bütünü. İretimin artması veya azalması, fiyatların inip çıkması, belli alanlarda tüketimin azalıp çoğalması, işsizliğin artması veya düşmesi, banka mevduatlarının gösterdiği değişimler gibi ekonomik olaylar ve eğilimlerin toplamı konjonktürü teşkil eder.

Konjonktürel İşsizlik

Cyclical Unemployment

Ekonomik bunalım dönemlerinde toplam talebin buna bağlı olarak da üretimin düşmesiyle ortaya çıkan işsizlik

Konkordato Arangement Of Bankruptcy

Elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir müessesedir. Diğer bir deyişle, Dürüst borçlunun önerip de en az üçte iki alacaklısının kabulü ve ticaret mahkemesinin onaması ile ortaya çıkan bir anlaşmayla, alacaklıların bir kısım alacaklarından vazgeçmesi ve borçlunun da bu anlaşmaya göre kabul edilen borcun belli yüzdesini, tamamını ya da daha fazlasını, kabul edilen vadede ödeyerek borcundan kurtulması. İflas durumunda alacaklıların alacaklarını belli bir plana göre tahsili için aralarında yaptıkları sözleşme, cebri icra yolu. Henüz iflas etmemiş ancak iflasın eşiğinde bulunan bir kişi veya kuruluşun alacaklılarıyla yaptığı anlaşmadır. Bu anlaşma için alacaklıların sayı ve alacak tutarı açısından üçte ikisinin onayı şarttır. Konkordato, icra tetkik merciinin tayin ettiği bir komiserin başkanlığında yapılır. Konkordato iflas anlamına gelmez. Borçlarının büyük miktarlara ulaşması, bu borçların ise ödeme imkanlarının sınırlanması sonucunda iflasın eşiğine gelen bir firma adalet önünde mal varlığını ortaya koyarak borçlarını kabullenebilir.

Konsinye Consignment Mülkiyet devri yapılmaksızın , malların , satış sorumluluğunu yüklenen bir tüccar veya acentaya gönderilmesi .Bir işletmenin sahip olduğu malın bir kısmına satmak koşuluyla ve emanet olarak diğer bir işletmeye göndermesi

Konsinye İhracat Consignment Export Kesin satışı daha sonra yapılmak üzere dış alıcılara, komisyonculara, ihracatçının yurt dışındaki şube temsilciliklerine mal gönderilmesi şeklinde yapılan ihracat şeklidir

Page 70: Technical Terms Dictionary

68

Konsinye Mal Consignment Konsinye Mal , satılmak üzere bir komisyoncu veya tüccara bırakılan maldır.Bu satış , malı satan kişinin adına fakat mal sahibinin hesabına yapılır.

Konsolidasyon Consolidation

(1) borçları birleştirme; vadesi dolan borcu orta veya uzun vadeli borca çevirme; sağlamlaştırma; birkaç kalem borcu tek kalemde toplama. Hem iç hem dış borçlar için yapılabilir. Genellikle kısa vadeli hazine bonoları geri alınıp yerine uzun vadeli devlet tahvilleri verilerek uygulanır. Alacaklılara yeni vade için de faiz ödenir. Fakat buna rağmen devlete güvenlerinin sarsılması önlenemez. Konsolidasyona giden bir hükümet, yeniden iç borç almakta çok zorlanır. Dış borçların konsolidasyonunda taraflar arasında borcun yeni vadesiyle birlikte borca uygulanacak faiz oranının yeniden belirlendiği bir erteleme anlaşması da imzalanır. (2) şirketlerin birleşmesi

Konsorsiyum Consortium

(1) şirketler birliği; birden fazla firmanın belli bir projenin gerçekleştirilmesi için bir araya gelmesi. Özellikle baraj, köprü gibi, tek bir firmanın, projenin tümünü tamamlamasının zor olduğu işlerde kurulur. Fikir, dünya bankası eski başkanlarından eugene black tarafından ortaya atılmıştır. Çeşitli kuruluşların merkezi bir yönetim altında toplanması anlamına gelen latince bir kelimedir. (2) merkezi bir yönetim altında toplanmış çeşitli kuruluşlar.

Konşimento Bill Of Loading Taşıyan tarafından yükletenin isteği üzerine tek taraflı düzenlenen belge olup, bu belge ile taşıyan, bir yandan sevk için gönderilen malı teslim aldığını beyan eder ve diğer yandan da seferin sonunda yükün kanunen yetkili taşıyıcısına teslimini üstlenir.

Kontrol Control

1-Bir işlemin yapılması sırasında doğru ve düzenli olarak kayıtlara alınmasının gözlenmesi, varsa hatayı anında işlemi yapana bildirerek düzeltilmesini sağlamaktır. 2-Kontrol, yönetimin, denetim kurulunun, yönetim kurulunun ve diğer uygun birimlerin riski yönetmek ve belirlenen amaç ve hedeflere ulaşma ihtimalini artırmak amacıyla aldığı tedbirlerdir. Yönetim, hedef ve amaçların gerçekleştirilmesine yönelik makul bir güvence sağlamak için yeterli tedbirin alınmasını planlar, tertipler ve yönlendirir.

Kontrol Ortamı Control Environment

Yönetim, yönetim kurulu ve denetim kurulunun, kurum içi kontrolün önemine ilişkin tutum ve davranışlarıdır. Kontrol ortamı, iç kontrol sisteminin ana amaçlarının gerçekleştirilmesi için gerekli olan yapı ve disiplini sağlar. Kontrol ortamı aşağıdaki unsurları içerir: 1- Dürüstlük ve etik değerler 2- Yönetimin felsefesi ve çalışma tarzı 3- Teşkilat yapısı 4- Yetki ve sorumluluk dağıtımı 5- İnsan kaynakları politikası ve uygulaması 6- Çalışanların yetkinliği

Kontrol Riski Control Risk

Proje muhasebesinin ve iç kontrolünün proje fonlarının ekonomik ve etkin bir şekilde amaç doğrultusunda kullanımının ve kullanılan fonların raporlanmasının sağlanmasında yetersiz kaldığı durumlarda ortaya çıkar. 1-İşletmenin iç kontrol yapısı ile ilgili oluşturduğu politika ve prosedürlerin, önemli hataları önleyememe veya ortaya çıkartamama riskidir. 2- Denetlenen kuruluşun iç kontrol sisteminin hataya yol açma ihtimalidir. Sözgelişi, satın alma

Page 71: Technical Terms Dictionary

69

prosedürlerindeki kurulu sistemden gelen aksamalar, görevlerin ayrılması prensibine ters düşen uygulamalar örnek olarak gösterilebilir.

Kontrol Riski Control Risk Denetlenen kuruluşun iç kontrol sisteminin hataya yol açma ihtimalidir. Sözgelişi, satın alma prosedürlerindeki kurulu sistemden gelen aksamalar, görevlerin ayrılması prensibine ters düşen uygulamalar örnek olarak gösterilebilir

Kontrol Süreçleri Control Processes Riskin, risk yönetim süreçleriyle belirlenen risk toleransları içinde kalmasını temin gayesiyle tasarlanan kontrol çerçevesinin bir parçası olan faaliyet, politika ve prosedürlerdir.

Kontrolörün Görev Ve Yetki Alanı

The Duties, Authorities, And Responsibilities Of The Controller

Çeşitli Kanunlardan alınan yetki kapsamında yapılan görevler ile Müsteşarlığın görev ve yetki alanına giren tüm konularda inceleme, teftiş, soruşturma ve denetim yapmak ve mevzuat ve uygulama ile ilgili yurtiçi ve yurt dışı gelişmeleri de inceleyerek her türlü araştırma ve etütleri yapmak, görüş bildirmek ve tekliflerde bulunmaktır.

Konvertibilite Convertibility Bir ülke parasının resmi denetime bağlı olmaksızın ve herhangi bir sınırlama getirilmeden diğer ülke paralarına veya altın ve gümüşe serbestçe çevrilmesi, değiştirilebilirlik, çevrilebilirlik. Konvertibilite, bir ülke parasının "milli" olmasını ve borsa dalgalanmaları sırasında ayakta kalma yeteneğini ifade eder.

Koordineli Denetim

Coordinated Auditing

Görevleri çakıştığında iş programlarının ve sonuçların karşılıklı bildirimi ve denetime yönelik mevcut kaynakların optimizasyonu amacıyla araçların bir araya getirilmesi suretiyle iç ve/veya dış denetimler arasında yapılan işbirliği

Korelasyon Analizi Correlation Analysis

Korelasyon analizinde iki veya daha çok sayıda değişken arasında bir ilişki bulunup bulunmadığı, eğer varsa bu ilişkinin derecesi ve fonksiyonel şekli belirlenmeye çalışılır. Örneğin reklamların satışı arttırdığı şeklinde bir düşünce yaygındır. Ancak satışların artışı sadece reklamlar ile açıklanamaz. Nüfus artışı, moda, fiyat rakiplerle rekabet satışları etkileyen diğer nedenler olarak düşünülebilir. Öyle ise reklamlar ile satış arasında ilişkinin olup olmadığı incelenmelidir.

Koşullu Varlık Contingent Asset Geçmiş olaylardan kaynaklanan ve işletmenin tam anlamıyla kontrolünde bulunmayan, bir veya daha fazla kesin mahiyette olmayan olayın ileride gerçekleşip gerçekleşmemesi ile mevcudiyeti teyit edilecek olan varlıktır.

Kota Quota Bir takvim yılı içinde veya muayyen bir dönem itibarıyla yapılmasına izin verilen ithalatın miktar ve/veya değerini ifade eder

Kota Örneklemesi Quota Sampling Kamuoyu ve pazar araştırmalarında,ana kütle hakkında yeterince bilgi sahibi olunmasına karşın,ayrıntılarıyla tanımlama imkanının bulunmadığı ya da kurumların (veya bireylerin) eksiksiz birer listesinin olmadığı zamanlarda kullanılan örnekleme türüdür

Kotasyon Listing Belli bir zamanda borsada işlem görmüş değerlerin rayiçleri Kovuşturma Prosecution İddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre

Page 72: Technical Terms Dictionary

70

Kredi Credit

Belirli koşullarla borç olarak ayni, nakdi veya hizmet şeklinde sağlanan ve belli bir süre sonra geri ödenmesi taahhüt edilen kaynaktır. Kredide en önemli unsur zamandır. Zaman unsurunun mevcudiyeti güven faktörünü de beraberinde getirir. Kredinin üçüncü önemli niteliği de risktir. Her kredi işleminde ödünç veren kimse, karşı tarafın vaadini yerine getirip getirmemesi ihtimaline göre değişik risklerle yüz yüze kalır. Bankacılıkta vadesi bir yıldan fazla olan birikimlere de kredi denmektedir.

Kredibilite Creditability Şirketin tanımlı iş politikasını destekleyecek beceriler

Kredili İhracat Credit-Based Export İkili veya çok taraflı kredi anlaşmaları dışında kalmak kaydıyla, ihracat bedelinin kambiyo mevzuatında öngörülen süreleri aşacak şekilde yurda getirilmesine imkân tanıyan ihracat şekli

Kritik Yol Yöntemi Critical Path Method(Cpm)

Bir işin mümkün olan en ucuz maliyetle ve en kısa sürede tamamlanması için faaliyetlerin planlanmasında kullanılan bir yöntemdir. Bütün faaliyetler (örneğin bir baraj inşaatında) aşamalara ayrılır, şemada her aşama bir okla gösterilir, okların uzunluğu her aşamanın alacağı tahmini süreye bağlıdır. Ok zincirinin temsil ettiği beklenen en uzun süre kritik yoldur

Kriz Crises

Bunalım; genel ekonomik refahta ve ticarette düşme, (1) birbiriyle çatışma içinde bulunan antagonist güçlerin keskinleşme dönemi, (2) hasta bir ekonominin eski biçimde varlığını sürdürememesi ve yeni yaşama imkanı elde edebilecek değişikliklerin yapılması zorunluluğunun doğduğu zaman dilimi; ekonomik büyümenin çevrimsel süreç içinde kesintiye uğradığı nokta.

Kuponlu İhraçlar Coupon Bonds

Bir menkul kıymetin dönemsel olarak faiz ödemesini ifade eder. Örneğin, 100.000 TL nominal değerli, 3 ayda bir % 15 kupon faizi ödemeli 1 yıl vadeli bir menkul kıymetin, yatırımcısına 3 ayda bir 15.000 TL lik faiz (kupon) ödemesi yapılması, 1 yıl sonunda ise anaparasının, 100.000 TL’nin ödenmesi söz konusudur.

Kur Farkı Difference Of Exchange

Dövizin değişik kurlardan ulusal paraya çevrilmesi sonucu ortaya çıkan pozitif veya negatif farklar

Kurucu Hisse Senedi Founders Share Kurucu hisse senetleri, şirket kurucularına ya da şirket açısından önem arz eden şahıslara genellikle

bedelsiz olarak verilen, oy hakkından yoksun ve sadece temettü hakkı olan bir “adi senet”.

Kurul Board Kurul; yönetim kurulu, denetim kurulu, hukuk bölümünün başı, kâr amaçlı olmayan kurumların mütevelli heyeti veya iç Denetim Yöneticisinin işlevsel olarak bağlı bulunduğu denetim komitesi de dahil kurumun atanan diğer birimleri gibi kurumun yönetim mercilerini ifade eder.

Kurul Başkan Yardımcılığı Vice President

Kurul Başkanı’na yardımcı olmak üzere Kurul Başkanı’nın teklifi ve makam onayı ile merkezde yeterli sayıda Kontrolör Başkan yardımcısı olarak görevlendirilir. Kurul Başkanı gerektiğinde, sınırlarını yazılı olarak açıkça belirtmek şartıyla görev ve yetkilerinden bir kısmını Başkan yardımcısı ve/veya Başkan yardımcılarına devredebilir.

Kurul Başkanı Board President Yeterlik sınavında başarılı olarak Kontrolörlük sıfatını kazanan ve halen Kurul'da görevli bulunan Başkontrolörler arasından Müşterek Karar ile atanır.

Page 73: Technical Terms Dictionary

71

Kurumlar Vergisi Corporation Tax

Kurum kazançları üzerinden alınan vergi. Dolaysız bir vergidir. Sermaye şirketleri, kooperatif şirketler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve tesislerle, vakıflara ait iktisadi işletmeler bu vergi kapsamına girer. Kurumlar kendilerini oluşturan ortaklardan ayrı bağımsız bir varlığa ve hukuki kişiliğe sahiptir. Kurum olma hakkını da devlet verdiğine göre devletin bumdan bir pay alması gerekir. Bu nedenle kurumlar vergisinin çifte vergilendirme olduğu yolundaki iddialar çürütülmektedir.

Kutuplaşma Teorisi Polarization Theory

Serbest ticaretin az gelişmiş ülkeler aleyhine işleyişini açıklayan teori. 19. Yüzyıldaki ticari deneyimlere dayanılarak Gunnar Myrdal tarafından geliştirilmiştir. Buna göre serbest piyasa düzeninde dış ticaret ilişkileri bölgeler arası dengesizliğin azalmasına değil artmasına neden olacaktır.

Kuyruk Teorisi Queuing Theory Tahmin edilen istekleri dikkate almak, hizmet taleplerinde gereken süreyi hesaplamak ve işlerin yapılması için gerekli mevcut kaynakları göstermek amacıyla oluşturulan modellerdir

Külçe Paralar Gold Bullion İçerdiği altın miktarı kadar değer taşıyan paralar.

Küme Örneklemesi Cluster Sampling

Kamuoyu araştırmalarında genellikle hem basit hem de tesadüfi örneklemeden daha hızlı, kolay ve ucuz olduğu için kullanılan, ana kütleyi kişi kümelerine ayırmayı gerektiren örnekleme türüdür. Popülasyondaki birimlerin çoğunlukla coğrafi kümelerde bulunduğu gerçeğinden yararlanır. Kümeler tesadüfi seçilir ve seçilen kümedeki tüm elemanlar incelenir. Küme örneklemesi en iyi şekilde, her bir küme popülasyonun küçük bir kopyası olarak kabul edildiğinde çalışır.

Kümülatif Yatırımlar Tablosu

Statement of Cumulatıve Investments

Detaylı Harcamalar Tablosu (Statement of Expenditure Detail) olarak da anılan Kümülatif Yatırımlar Tablosu (KYT) Proje kapsamında yapılan bütün harcamaların detaylı olarak gösterildiği tablodur.KYT iki kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda yatırımlara göre, ikinci kısımda ise kategorilere göre harcamalar sınıflandırılmaktadır. Her iki ayrım da proje kapsamında yapılan harcamaları göstermektedir. Dolayısıyla her iki ayrımın toplamının bir birine eşit olması gerekmektedir.

Laissez Faire Laissez Passer

Laissez Faire Laissez Passer

“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” olarak çevrilen liberal görüşün şiarı

Leasing Leasing

Finansal kiralama; çok uzun süreli kiralama ve bedelini nakit dışında mal ve hizmetle de ödeyebilme, ücretli veya ücretsiz kira kontratı. Bir menkul veya gayrimenkul kullanım hakkının sahibi tarafından belirli bir süre için kira karşılığında kiracıya verilmesidir. Kiraya veren taraf olan şirketler, çeşitli varlıkların kiralanmasında aracılık fonksiyonu gören uzmanlaşmış kuruluşlar olabildiği gibi çok az sayıda hatta tek bir mal üzerinde uzmanlaşan ve genellikle üretici firmaların uzantısı niteliğindeki kuruluşlar da olabilmektedir.

Levazım Yönetimi Stores Management Depolardaki ihtiyaç fazlası mevcutların miktarını azaltmak ve kayıpları önlemek için geliştirilen prosedürlerdir

Liberalizm Liberalism

Ekonomik alanda serbest rekabet ve devletin ekonomiye müdahalesinin asgariye indirilmesi ilkeleri. "Ferdin kendi kendine yön verebileceği" prensibi üzerine kurulu bir serbestlik sistemidir. Amaçları; fertleri hürriyete kavuşturmak, temel hak ve hürriyetleri korumak, ferdi ve toplumsal inisiyatifi artırmak ve topluma canlılık kazandırmaktır.

Page 74: Technical Terms Dictionary

72

LIBOR (Londra Bankalararası Para Piyasası Faiz Oranı)

LIBOR(London Interbank Borrowing Offer Rate)

Londra'da belirlenen ve uluslararası kredilere uygulanan faiz oranları. Londra piyasalarında yürütülen işlemlerde birinci sınıf bankaların kullandığı kredilere uygulanan faiz oranlarını gösterir. Uluslararası kredi işlemlerinde başvurulan bir ölçüdür. Londra para piyasasında yürütülen işlemlerde birinci sınıf bankaların kullandığı kredilere uygulanan faiz oranlarıdır. Uluslararası bankacılık ve kredi işlemlerinde bir ölçü olarak kullanılmaktadır.

Likidasyon Liquidation Vadeli İşlem ve Opsiyon Sözleşmelerinin kapatılmasıdır.

Likidite Liquidity Ödenebilirlik, karşılık, provizyon, bir işletmenin borçlarını ödeyebilme yeteneğine sahip olması, ticari ve mali işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, kasa mevcudu, paraya çevrilebilirlik, her an paraya çevrilebilecek kaynaklar

Likidite Tuzağı Liquidity Trap

Ekonomide faiz oranlarının en düşük olduğuna inanılan düzeyinde spekülasyon güdüsüyle para talebinin tam esnek olduğu durumdur.Faiz oranı yüksekken yani tahvil fiyatları düşükken ,spekülasyon güdüsüyle para talebi azalmaktadır.Faiz oranı düştükçe yani tahvil fiyatları arttıkça para olarak tutulmak istenir.Faiz oranının öyle bir seviyesi vardır ki bu seviyede artık atıl para talebi tam esneklik kazanır ve likidite tuzağına düşülmüş olur.

Likit Piyasa Liquid Market İşlem hacminin ve açık pozisyon miktarının fazla olduğu piyasalardır.

Limitli Emir Limited Order Emri veren alıcının,işlemin gerçekleşmesi için kabul ettiği en yüksek fiyatı, satıcının ise satmaya razı olduğu en düşük fiyatı belli ettiği emir tipidir.

Lokavt Lock-Out

İşveren tarafından kendi teşebbüsüyle veya bir işveren kuruluşun kararına uyarak işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasıdır. Şartlarını işçilere kabul ettirebilmek için patronların fabrikalarını kapatmaları. Kelime anlamı, "birinin yüzüne kapıyı kapatmak"tır. Grevi bastırmak, işçileri öne sürdükleri isteklerden caydırmak için başvurulan bir uygulamadır. 18. Yüzyıl ortasındaki sanayi devrimi yıllarında, 20. Yüzyılın başlarında devletleştirme öncesinde madencilik sanayiinde yaygın olarak uygulanmıştır

Lorenz Eğrisi Lorenz Curve

Belirli bir dönemde yaratılan reel gelirin yüzde olarak kişisel bölüşümünü inceleyen ve gösteren eğridir.Lorenz eğrisi , iki köşeyi birleştiren doğru şeklinde olacaktır.Bu durum , gelirin mutlak eşit şekilde bölüşüldüğünü gösterir.Mutlak eşitliğin bozulması durumunda ,bu doğrudan giderek uzaklaşılır.Doğru,kesik eğri çizgili hale gelir.

Maddi Denetim Financial Control Kuruluşa ait kıymetlerde değişiklik doğuran işlemlerin, gerçeğe ve amaca uygunluğu ile defter ve hesaplara, belgeler ve değerleme ölçüleri ışığı altında doğru olarak kayıtlanıp kayıtlanmadıklarını inceler

Maddi Doğruluk Testi Substantive Test

Diğer testlere (örneğin, uygunluk testleri ve analitik kontrol prosedürleri) ilaveten sistem tabanlı denetimin parçası olarak kullanılan denetim metodu. Maddi doğruluk testleri kural dışı işlemlerin doğrudan ve ayrıntılı bir şekilde gün ışığına çıkarılmasına imkân sağlar.

Maddi Duran Varlıklar Tangible Assets

Bir işletmenin mal ve hizmet üretmek ya da elde etmek, diğer işletmelere kiralamak için veya idari amaçlarla elinde tuttuğu varlıklardır. Bu varlıklar aşağıdaki özellikleri taşırlar: 1- Satılmak amacıyla değil de işletme faaliyetlerinde sürekli kullanılmak amacıyla satın alınır veya inşa edilirler. 2- İşletme normal faaliyetlerini sürdürdüğü sürece satılmaları düşünülmeyen bir yıldan veya normal faaliyet döneminden fazla kullanım süresine sahip olunan maddi, taşınmaz ve taşınır varlıklardır.

Page 75: Technical Terms Dictionary

73

Maddi Olmayan Duran Varlıklar

Intangible Fixed Assets

Herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan ve işletmenin belli bir şekilde yararlandığı aktifleştirilmiş giderler ile belli koşullar altında hukuken korunmuş haklar ve şerefiyelerin izlendiği varlıkları kapsar.

Mahallî İdare Local Administrations

Yetkileri belirli bir coğrafi alan ve hizmetlerle sınırlı olarak kamusal faaliyet gösteren belediye, il özel idaresi ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları veya üye oldukları birlik ve idareleri

Mahsuben Ödeme Payment On Account

İhracat bedellerinin tamamen veya kısmen mal ve/veya hizmet ithali suretiyle mahsuben ödenmesi ve aralarındaki artı ya da eksi farkın nakit olarak kapatılması şeklinde yapılan bir ödeme şeklidir

Mahsup To The Credit Of The ACCOUNT

Üyelerin, bir piyasadan doğan alacaklarını talimatları doğrultusunda, diğer bir piyasa işleminden doğan borçlarını ödemede kullanabilmeleridir. Hesaba geçirmek kaydetmek anlamına gelen mahsup terimi , ticari işlemlerde borçlanılmış bir tutar karşılığı para veya mal olarak yapılan ödemedir.

Makam Onayı Chair Approval Kontrolörler ve Yetkili Stajyer Kontrolörler görev ve yetkilerini Hazineden sorumlu Devlet Bakanı veya Hazine Müsteşarı adına yaparlar.

Makroekonomi Macroeconomy

Ekonomik olayları global olarak ele alan ve çözümleyen ekonomi. Makro büyüklükler, toplam üretim, toplam istihdam, toplam işsizlik, genel fiyat düzeyinin değişme oranı, ekonominin büyüme hızı gibi büyüklüklerdir. İngiliz ekonomisti Keynes'in ileri sürdüğü, "Birey için doğru olan, toplum için doğru olmayabilir. Toplum için doğru olan da birey için doğru olmayabilir" anlayışından yola çıkılarak ortaya atılan mikro ekonomi karşıtıdır.

Maktu Fixed Götürü; belirli; miktarda; değeri biçilmiş; pazarlıksız

Makul Güvence Reasonable Assurance

Bir denetim çalışmasında denetçinin, denetime tâbi olan bilgilerin önemli yanlışlıklar içermediğine dair yüksek ancak kesin olmayan verdiği güvencedir.

Mal Bildirimi Decleration Of Property

Devlet memurları, kendileriyle eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verirler

Mal Mukabili Ödeme

Cash-Against-Goods Payment

Mal mukabili ödeme, ithalatçının satın aldığı malın bedelini, o malın satış sözleşmesinde gösterilen varış yerine gelmesi ve teslim alınmasından sonra ödemesidir. Bu ödeme şeklinde ihracatçı malları alıcı adına sevk ettikten sonra, malı temsil eden belgeleri ithalatçıya, ya doğrudan ya da bedelsiz teslim koşuluyla banka aracılığıyla gönderir. İthalatçı malları gümrükten çektikten sonra mal bedelini öder

Mali Analiz Financial Analysis Firmanın varlık yapısını , likidite derecesini ve borç öz sermaye oranını değerlendirerek , finansal riski ve iş riskini ortaya koymak amacıyla yapılan analiz

Mali Bünye Ve Yeterlilik İncelemesi

Finance Structure And Sufficiency Examinations

Görev kapsamına giren kuruluşun bilanço, gelir tablosu gibi mali tabloları üzerinden faaliyet sonuçları ile mali durumunun test edilmesi ve kuruluşun borcunu geri ödeyebilme gücü açısından mali sağlamlığının değerlendirilmesi

Page 76: Technical Terms Dictionary

74

Mali İşbirliği Komitesi

Financial Cooperation Committee

DIS sisteminde Mali İşbirliği Komitesi, AB ile mali işbirliği kapsamında yapılan çalışmalar ve faaliyetler arasında eşgüdümü ve gerekli uyumu sağlamakla görevli komiteydi. Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği temsilcilerinden oluşmaktaydı. Komite’ye, Ulusal Yardım Koordinatörü veya görevlendireceği temsilcisi başkanlık etmete ve Komite’nin sekreterya hizmetleri AB Genel Sekreterliği tarafından yürütülmekteydi.

Malî Kontrol Financial Control Kamu kaynaklarının belirlenmiş amaçlar doğrultusunda, ilgili mevzuatla belirlenen kurallara uygun, etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak için oluşturulan kontrol sistemi ile kurumsal yapı, yöntem ve süreçleri

Mali Kriz Financial Crises

Parasal bunalım; (1) bir firmanın kredi alabilme ve kullanabilme imkanlarını önemli ölçüde kaybederek ödeme güçlüğü içine düşmesi, (2) menkul değerler piyasasında geleceğe ilişkin kötümser beklentiler nedeniyle kişilerin ve kurumların ellerinde bulunan menkul değerleri satmak üzere piyasaya hücum etmeleri, menkul değer talebinin büyük ölçüde azalması sonucu, menkul değer fiyatlarının çok büyük boyutlarda düşmesi, iflaslar nedeniyle endüstriyel mülkiyette önemli değişmeler olması ve bütün bu gelişmeler sonucunda piyasaya olan güvenin ortadan kalkması, mali piyasanın çökmesi

Malî Saydamlık Fiscal Transparency Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında denetimin sağlanması amacıyla kamuoyu zamanında bilgilendirilmesi

Mali Sektör Financial Sector

Bir ekonomide iktisadi faaliyetlerin finansmanında rol oynayan tüm kurumların içinde yer aldığı sektör. Bankacılık sistemi, sosyal güvenlik sistemi, sigorta şirketleri, toplu tasarruf kuruluşları ve kredi kooperatifleri, sermaye piyasası ve örgütlenmemiş kredi piyasası, mali sektörü oluşturan temel kurumlardır.

Mali Tablolar Financial Statements

Kurumun belli bir zaman dilimindeki mali konumunu, işlem sonuçlarını, nakit akışını veya mali durumundaki değişimleri yansıtan muhasebe kayıtlarından alınmış mali verilerin ve bilgilerin yer aldığı belgelerdir. Muhasebe sistemi içinde kaydedilen ve toplanan bilgilerin, belirli zaman aralıklarıyla bu bilgileri kullanacak olan kişilere iletilmesini sağlayan araçlar olup şirketlerin mali yapıları hakkında bilgi vermektedirler. Mali Tablolar’ın amacı; işletmenin finansal durumu, faaliyet sonuçları ve nakit akışı hakkındaki bilgileri tüm ilgili kişilere sunmak ve yönetimlerin emrine verilen kaynakların nasıl ve hangi etkinlikte kullanıldığını belirlemektir. Mali tablolar aşağıdaki tabloları içerir: 1- Bilanço 2- Gelir tablosu 3- Satışların maliyeti tablosu 4- Fon akım tabloları 5- Nakit akım tablosu 6- Kar akım tablosu 7- Öz kaynaklar değişim tablosu

Mali Tablolar Analizi

Financial Statementsanalysis

Mali tablolar analizi, bir işletmenin veya kuruluşun mali durumunun, faaliyet sonuçlarının ve mali yönden gelişmesinin yeterli olup olmadığını saptamak ve o işletme ile ilgili geleceğe ait tahminlerde bulunabilmek için, mali tablolarda yer alan kalemler arasındaki ilişkilerin ve bunların zaman içinde göstermiş oldukları eğilimlerin incelenmesidir.

Page 77: Technical Terms Dictionary

75

Mali Tablolar Denetimi

Financial Statement Auditing

Bir işletmenin mali tablolarının, o işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını öngörülmüş muhasebe standartları çerçevesinde, doğru olarak yansıtıp yansıtmadığını belirlemek amacıyla, söz konusu tablolar ve bu tabloların dayanağını oluşturan kayıt, belge ve diğer ipuçları üzerinden yürütülerek, bulguları bir denetim raporunda özetleyen sistematik bir incelemedir.

Mali Yardım Fiscal Aid

Mali açıdan güç durumda bulunan veya desteklenmesi gerekli görülen kamu ve özel kesim üretici birimlerine belirli ekonomik ve sosyal amaçlarla yapılan ödemeler. Özellikle kaynak dağılımında etkinlik sağlanması ve adil gelir bölüşümünün gerçekleştirilmesi için yapılır. Negatif vergiler olarak da adlandırılan bu yardımlar, kamu iktisadi kuruluşlarına, katma bütçeli idarelere, özel kişi ve kuruluşlara transfer harcamaları çerçevesinde gerçekleşir.

Mali Yıl Financial Year Bütçe yılı, kamu maliyesi ve ona bağlı olarak bir ekonomide devlet tarafından düzenlenen ya da denetlenen yıllık mali işlemler için kabul edilen 12 aylık süre. Yılın herhangi bir ayında başlayabilir.

Mali Yönetim Financial Management

Parlamento, bakanlar ve bakanlık yöneticileri gibi karar verici durumundaki mercilerin almış oldukları kararların mali sonuçlarını bilmeleri, istek ve beklentilerinin ne ölçüde yerine geldiği konusunda bilgi sahibi olmalarıdır

Maliye Finance

Kamu faaliyetleriyle ilgili gelir ve giderlerin düzenlenmesi; özel ya da tüzel kişilerin yatırım, üretim ve satış faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve bu faaliyetlerin istenen düzeyde sürdürülmesi için gerekli parasal değerlerin saklanması, ödenmesi, bunlarla ilgili maliyetleri de içeren para bulma ve kullanma etkinliği. Özel kuruluşlar bankalardaki fonları, kamu kesimi ise emisyon, menkul değer ihracı, dış borçlanma gibi kaynakları kullanır.

Maliye Politikası Fiscal Policy Hükümetlerin, istihdam, büyüme ve enflasyon gibi belli amaçları gerçekleştirebilmek amacıyla gelir toplama (vergilendirme) ve harcama yapma yöntemlerini şekillendirmeleridir.

Maliyet Cost Elde edilen ürünün, meydana gelmesi ve pazarlanabilmesi için kullanılan ara malların ve unsurların parasal ifadesi. Mal oluş

Maliyet Enflasyonu Cost Inflation Enflasyon sürecinin başlangıcının, toplam talep harcamalarından bağımsız olarak üretim maliyetlerindeki

artışlara bağlanması

Maliyet Etkinliği Analizi

Cost Effective Analysis

Faydaları parasal olarak ifade edilemeyen programların maliyetlerinin sayısal olarak ifade edilmesidir

Maliyet Muhasebesi Cost Accounting İşletmede üretilen malın veya hizmetin maliyetinin ve satış fiyatlarının belirlenmesi, işletmede

giderlerinin kontrolü gibi konuların oluşturduğu muhasebe dalıdır.

Maliyet/Faydaanalizi

Cost/Benefit Analysis

Maliyet/Fayda analizinde, bir program veya faaliyetin parasal değerler olarak maliyetleri ile faydalarının karşılaştırılması yapılır. Bir programın veya faaliyetin mali etkilerinin ölçülmesinde kullanılır. Maliyet/Fayda analizinde, bir program veya faaliyetin parasal değerler olarak maliyetleri ile faydalarının karşılaştırılması yapılır.

Malzemenin Maliyeti Cost Of Equipment Malzemenin ilk maliyeti, elde tutma maliyeti, dağıtım ve tüketim maliyetlerini içerir

Page 78: Technical Terms Dictionary

76

Marjinal Fayda Marginal Utility Belli bir malın tüketici tarafından kullanılan ek biriminin, o malın toplam faydasında yaptığı değişiklik

Marjinal Maliyet Marginal Cost Bir firmanın üretim miktarındaki bir birimlik artış için katlanılması gereken ilave maliyettir. Başka bir deyişle, toplam maliyet ile artıştan sonraki toplam maliyet arasındaki farktır.

Marjinal Verimlilik Marginal Efficiency Belli bir girdide ortaya çıkan bir birimlik değişmenin (artışın veya azalışın) meydana getirdiği değişme artış veya azalış oranıdır

Marksizm Marxism Alman iktisatçı Karl Marx tarafından ortaya atılan ekonomik görüş. Felsefe, tarih, ekonomi, sosyoloji ve siyaset bilimlerini birleşik bir sosyal bilim içinde özgün bir bakış açısıyla açıklar. İnsanlık tarihinin gelişimini belirleyen, sınıf mücadeleleridir. Maddeciliğe (materyalizm) dayanır.

Marshall Planı Marshall Plan

Avrupa'nın ekonomik kalkınması için toplu yardımı öngören ve ABD Dışişleri Bakanı General Marshall tarafından 1947 haziran ayında ileri sürülen plan. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Doğu Avrupa'da Sovyetlerin desteği ile komünist partilerin iktidara gelmesinden ve komünistlerin Batı Avrupa'da da güçlenmesinden endişeye kapılan Amerikan yönetimi bir yardım planı hazırlama gereği duymuştur.

Marshall-Lerner Koşulu

Marshall-Lerner Condition

Devalüasyonun dış ticaret açığını düzeltici etkisini, ihraç ve ithal mallarına olan talep esnekliğine bağlı olarak ortaya koyan koşuldur.

Masraf Tahsis Yöntemi Cost Allocation Bütünü oluşturan tüm maliyet unsurlarını parçalarına ayırmadan veya bölmeden, sistemin tüm

maliyetinin üretim veya masraf merkezlerine yüklenmesidir

Matrah Tax Base Vergi borcunun hesaplanmasına temel oluşturan bir değer ya da miktar Mavi Yakalılar Blue Collar Fabrika işçileri

Medyan Median Değerleri küçükten büyüğe doğru sıralanmış istatistiksel bir seride tam ortaya düşen ve seriyi iki eşit parçaya bölen değer

Memur Civil Servant

Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, 657 Sayılı Kanunun uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır

Memuriyet Mahalli

Memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgahının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü veya kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri

Menfaat/Çıkar Çatışması Conflict Of Interest Kurumun çıkarına olmayan veya menfaatine görünmeyen herhangi bir ilişkidir. Menfaat çatışması, kişinin

sorumluluklarını ve görevlerini objektif bir şekilde yerine getirmesini olumsuz etkiler.

Menkul Kıymetler Securities Ortaklık veya alacaklılık sağlayan belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan dönemsel gelir getiren, misli nitelikte seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları kurulca belirlenen kıymetli evraklardır.

Page 79: Technical Terms Dictionary

77

Menkul Kıymetler Securities Ortaklık (örn. Hisse senedi) ve alacaklılık (örn. Tahvil) sağlayan, belli bir tutarı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, şartları Sermaye Piyasası Kurulunca (SPK) belirlenen kıymetli evraklardır

Menşe Şahadetnamesi Certificate Of Origin Bir malın üretildiği memleketi göstermek üzere, imalatçı veya üretici tarafından düzenlenen, mahalli

ticaret odalarınca onaylanan ve alıcı ülkenin konsolosluklarınca vize edilen bir belgedir

Meritokrasi Meritocracy Düşünsel yönden üstün nitelikli bir seçkinler grubu ve bu grubun ülke yönetimi içinde önemli konumlara geldiği sistem

Merkantilizm Merchantalism

Ticarete dayanan ekonomik sistem; ekonomik ulusalcılık ve devletçilik. Bu akımın doğuşunun temelinde uluslararası ticaretin gelişmesi ve ticaret sermayesinin güç kazanması bulunmaktadır. Merkantilistlerin önemle üzerinde durdukları noktaların başında bir ülkenin serveti ya da zenginliği ile dış ticaret bilançosu arasındaki ilişki gelmektedir. Ulusal ekonominin gösterdiği gelişmenin farkına varan merkantilistler, devletin ulusal zenginliği çoğaltmak amacıyla ekonomik faaliyetlere müdahalesini savunmuşlardır.

Merkez Bankası Central Bank Banknot ihraç eden, hükümetin para ve kredi politikasını yürütmede yardımcı olan, veznedarlık görevini üstlenmis, devletin iktisadi ve mali danışmanlığını yapan bir kurumdur.

Merkezi Finans Ve İhale Birimi

Central Finance And Contracts Unit

AB ile Türkiye arasındaki mali işbirliği kapsamındaki projelerin AB kural, düzenleme ve usullerine uygun olarak ihaleleri, ödemeleri, muhasebe ve raporlama işlemlerini yerine getirecek olan birimdir. Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin Kurulmasına İlişkin Mutabakat Zaptı’nda Birim’in kuruluş esasları ve görevleri belirlenmiştir. Zapt’ta Merkezi Finans ve İhale Birimi; ulusal idare içinde, kurumsal yapılanma projeleri ve özel olarak sağlanmışsa diğer projeler için, ihaleye çıkma, sözleşme yapma ve ödemelerle görevlendirilmiş Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi uygulama birimi olarak tanımlanmıştır. Birim, Program Yetkilendirme Görevlisi’nin sorumluluğunda Hazine Müste-şarlığı’na bağlı olarak faaliyet göstermektedir ve kararlarında bağımsızdır.

Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi

Dıs Decentralised Implementation System

2002 yılından itibaren uygulanan Katılım Öncesi Mali Yardım Programı kap-samında, AB’nden Türkiye’ye aktarılan mali yardım fonlarının kullanımı ve yöneti-mine yönelik Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi Temmuz 2001’de, 2001/41 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kurulmuş ve AB tarafından 8 Ekim 2003 tarihinde akredite edilmiştir. Söz konusu Sistem, diğer aday ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de AB fonlarının sağlam mali yönetimine imkân sağlamak ve uygun yasal ve idari çerçeveyi oluşturmak üzere oluşturulmuştur.

Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu

Central Government Budget Law

Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir ve gider tahminlerini gösteren, bunların uygulanmasına ve yürütülmesine yetki ve izin veren kanundur

Page 80: Technical Terms Dictionary

78

Meşru Savunma Self Defence Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez

Mevduat Deposit Tevdiat, rehin, teminat akçesi, vadesi bir yıla kadar olan banka birikimleri.

Mevsimlik İşsizlik Seasonal Unemployment

Dönemsel işsizlik; belirli mevsimlerde bazı üretim dallarında iş gücü talebinin artması veya azalması sonucu ortaya çıkan işsizlik. En çok tarım ve inşaat sektöründe kendini gösterir.

Mevzuat Legislation Yasa, tüzük, yönetmelik ve diğer hukuk kaynaklarının tümü

Mikroekonomi Microeconomy Ekonomik olayları bireysel açıdan ele alan ve çözümleyen ekonomi. Özellikle tüketicilerin ve firmaların davranış biçimlerini inceleme konusu yapar.

Milli Gelir National Income Bir ülkede bir dönemde yaratılan mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamından, amortismanların ve vasıtalı vergilerin çıkarılmasından sonra geriye kalan parasal değer

Millileştirme Nationalization Yabancı firmalara ait ekonomik kuruluşların kamu mülkiyetine geçirilmesi Minimum Fiyat Hareketi

Minimium Price Movement

Bir Vadeli İşlem Sözleşmesi fiyatının artabileceği ya da azalabileceği en az miktardır. Bu miktar Borsalar tarafından belirlenir.

Minimum Garanti Fonu

Minimium Guarantee Fund

Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin sermaye yeterliliğinin en az üçte birine denk düşen tutar

Misyon Mission Kişi veya topluluğun (örgüt, kurum) üstlendiği özel görevdir

Mizan Trial Balance

Muhasebede kontrol aracı olarak hesapların belli tarihlerde tekrar incelendikten sonra borç ve alacak toplamlarıyla bakiyelerinin bir cetvele toplu halde yazılması. Defterikebirin özetidir. Bankalar ve ticari kuruluşlar, ay ve yıl sonlarında ya da istenen herhangi bir tarihte durumlarını tespit edebilmek için defterikebir hesaplarının numara ve isimleri, zimmet ve matlup toplamları ile bakiyelerini gösterecek şekilde cetvel çıkarırlar. Mizana önce aktif hesaplar, sonra pasif hesaplar ve en son da nazım hesaplar yazılır.

Modernizasyon Modernization

Gelişen teknoloji sonucunda verimlilik yönünden teknik ya da üretim maliyetleri açısından iktisadi ömrünü tamamlamış olan mal ve hizmet üretimine yönelik tesislerde, ana veya yardımcı makine ve teçhizatlara teknolojiye uygun parçaların eklenmesi veya makinede mevcut bir aksamın gelişmiş bir modeli ile değiştirilmesini içeren yatırımlardır

Monetarizm Monetarism Paranın klasik miktar teorisinin yeniden yorumlanması. 1940'lı ve 50'li yıllarda parlak dönemini yaşayan Keynes teorisinin 1960'larda gelişmiş sanayi ülkelerinde ortaya çıkan ekonomik sorunları açıklamakta ve gidermekte çaresiz kalması, monetarizmin gelişimini güçlendirmiştir.

Monopol Monopol

İnhisar, tekel, (1) bir malın üretim, dağıtım ve satışının ya da hizmetinin tek bir kuruluşun denetiminde olması, (2) sermayenin büyüdüğü ve yeni teknolojilerin büyük sermaye yatırımları gerektirdiği koşullarda belli bir malın ya da hizmetin pazardaki payının, malın arz koşullarını ve fiyatını belirleyecek oranını elinde tutan kuruluş.

Page 81: Technical Terms Dictionary

79

Monopson Monopson

Alıcı tekeli; bir mal veya hizmet için tek bir alıcının, çok sayıda satıcının bulunduğu piyasa türü. Haşhaşın tek alıcısının devlet olması gibi. Böyle bir piyasada fiyatın ne olacağını tek alıcı belirler. Satıcılar ise bu fiyatı kabullenmek zorunda kalır. Bir başka örnek pancar üreticileridir. İreticiler, ürünlerini sadece şeker fabrikalarına satmak zorundadırlar.

Moratoryum Moratorium

Vadesi gelmiş borçların kanunla, mahkeme kararıyla ve anlaşma ile ertelenmesine denir. Borç erteleme; vadesi gelmiş borçların tümünün veya bir bölümünün belirli bir süre için ödenemeyeceğini bildiren resmi duyuru veya hükümet kararı. Moratoryum, konsolidasyonun dış borçlar için uygulanan şekli olarak tanımlanabilir. Vadesi gelen dış borçlarını ödemek için kaynak bulamayan devletler, moratoryum ilan ederek ödemeyi daha sonra yapacağını beyan eder. Moratoryum ilanının sonuçları da konsolidasyondaki gibidir. Moratoryum ilan eden devlete olan güven sıfırlanır ve bu devletin yeni dış borç bulması imkansız hale gelir.

Muhasebe Accounting İşletmelerde meydana gelen ve para ile ifade edilebilen işlemleri kayıtlara geçirerek bunlardan doğan sonuçları saptama ve yorumlama etkinlikleri

Muhasebe Kontrolleri Accounting Controls

Varlıkların korunması ve mali kayıtların güvenilirliğine ilişkin prosedürler ve belgeleme düzenidir 1- İç kontrol çeşididir. Varlıkların korunması ve mali kayıtların güvenilirliğine ilişkin prosedürler ve belgeleme düzenidir. 2- Varlıkların korunmasına, hesapların ve mali tabloların güvenilirliğine yönelik olarak organizasyon planına, prosedürlere ve kayıtlara ilişkin kontrol.

Muhasebe Yetkilisi Mutemedi

Accounting Officer’s Paymaster

Muhasebe yetkilisi adına ve hesabına para ve parayla ifade edilebilen değerleri geçici olarak almaya, vermeye ve göndermeye yetkili olanlar

Mundell Modeli Mundell Model

Ekonomide iç ve dış dengenin sağlanması için hangi iktisat politikalarının izlenmesi gerektiğini açıklamaya çalışan model. 1962'de R.A. Mundell tarafından geliştirilmiştir. Mundell'e göre para politikası dış dengeyi, maliye politikası ise iç dengeyi sağlamak amacıyla kullanılmalıdır. Maliye politikası tam istihdamın ve fiyat istikrarının sağlanması açısından para politikasından daha etkindir.

Munzam Karşılıklar Required Reserves Bankaların topladıkları mevduatın belirli bir oranını merkez bankasına güvence olarak yatırmaları

Müdafi Defense Lawyer Şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukat

Müessese Facility Sermayesinin tamamı bir iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olup, ona bağlı işletme veya işletmeler topluluğudur

Mülakât Interview

Görüşmeler yoluyla bilgi toplama yöntemidir. Mülakatlar, denetçinin kurduğu kişisel iletişimle güvenilir bilgiler toplamasına, kurumun faaliyet ve programları konusunda şüphesine, sonuç ve önerilerinin rapor sunulmasından önce geçerliliğinin sağlamasına yardımcı olur. Performans ve risk denetiminde organizasyon ve faaliyetlerin tanınması, verilerin toplanması, bulguların doğrulanması ve denetlenen kuruluşun görüşünün alınması için, ilgililerle yapılan görüşmelerdir.

Page 82: Technical Terms Dictionary

80

Müruru Zaman Statue Of Limitations

Zaman aşımı; bir davanın açılması veya hükmün yerine getirilmesi için kanunen belirli zamanın geçmesi

Müşterek Karar Joint Decision

Bakanın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yapılan atama, Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanır. Buna üçlü kararname de denmektedir. Bunun fonksiyonu, kişinin görevden alınması için yine aynı şekilde Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanının sözkonusu kararı onaylamasının zorunlu olmasıdır. Bu sayede, görev ile ilgili olarak bir çeşit güvence sağlanmış olur.

Müşteri Emirleri Customer Orders Borsalda altın alım satımı yapmak isteyenlerin Borsa üyelerine verdikleri talimattır. Müşteri Emirlerinin Önceliği Kuralı

Rule of Customer Orders Priority

Fiyat ve zaman öncelikleri açısından eşitliğin söz konusu olduğu durumlarda müşteri emirleri piyasa üyelerinin kendi nam ve hesaplarına verdiği emirlerden önce karşılanır.

Mütekabiliyet Esası Reciprocity Clause Bir devletin, başka bir devletin vatandaşlarına uyguladığı hukuki veya fiili bir davranış biçimine karşılık,

diğer devletin de aynı şekilde davranması

Mütemmim Cüz Integral Part Tamamlayıcı parça; mahalli örf ve adete göre, bir nesnenin esaslı unsuru olan, o nesne yok edilmedikçe veya parçalanmadıkça yahut niteliği bozulmadıkça ondan ayrılması mümkün olmayan parçalar, o nesnenin tamamlayıcı parçasıdır

Müterakki Vergi Progressive Tax

Kademeli vergi; artan oranlı vergi; gelir vergisine tabi matrah yükseldikçe vergi oranının da arttığı vergileme türü. Vergi oranının artışının tek kaynağı matrahın fazlalaşması olmayabilir. Örneğin veraset ve intikal vergisinde kendisine miras kalan kişinin mirası bırakana yakınlık derecesi de vergi oranını etkiler. Zaman, medeni durum gibi faktörler de bu vergi oranını değiştirebilir. Bu nedenle artan oranlar, özellikle gelir ve servet vergilerinde uygulanmaktadır.

Müteselsil Borç Joint Debt

Bir borç ilişkisinde birden fazla kişinin alacaklıya karşı aynı nedenden dolayı ve her birinin borcun tamamı için asıl borçlu sıfatıyla sorumlu tutulabilmesi hali. Müteselsil borçlarda alacaklı kişi, borçluların birinden ya da bir bölümünden alacağın tamamını veya bir kısmını isteyebilir. Bir kısmının tahsili halinde ödemede bulunan borçlu da dahil olmak üzere tüm borçlular kalan borcu ödemekle yükümlüdür.

Müteşebbis Entrepreneur İretim faktörlerini belli bir organizasyon dahilinde birleştirerek mal ve hizmet üreten, bunu yaparken de kar veya zarara katlanmak zorunda olan kişi

Nakdi Uzlaşma Cash Settlement Vade Sonunda Vadeli İşlem Sözleşmesine konu olan ürünün fiziki teslimatı yerine tarafların yükümlülüklerini nakit olarak yerine getirmeleridir.

Nakit Cash Ödeme aracı olarak elde hazır bulundurulan, kağıt veya madeni para cinsinde değere verilen addır.

Nakit Akım Tablosu

Cash Flow Statement

İşletmenin belirli bir hesap dönemi içinde ortaya çıkan nakit akışlarını veya nakit giriş ve çıkışlarını kaynakları ve kullanım yerleri bakımından gösteren tablo. Düzenlendiği dönem itibarıyla şirkette nakit açığı veya fazlası olup olmadığını göstermekte ve finansal planlamada kullanılmaktadır.

Page 83: Technical Terms Dictionary

81

Nakit Devlet İç Borçlanma Senetleri

Cash State Domestic Borrowing Notes

Karşılığında Hazineye nakit imkanı sağlayan Devlet iç borçlanma senetleri

Nakit Esası Cash Basis Gelirlerin tahsil edildiğinde, harcamaların ödendiğinde muhasebeye kayıt edilmesidir.

Nama Yazılı Hisse Senetleri Registered Shares

Üzerinde sahibinin adının yazılı olduğu ve şirketin pay defterine bu adın kaydedildiği hisse senetleridir. Nama yazılı olan senetler sahiplerinin isimlerine kaydedilmiş olduğu için, bu türde alım-satım borsada değil, aynen borsaya kote olmayan şirketlerin senetleri gibi, ticaret kanunundaki kurallarına göre olmaktadır. Eğer bu tür senet sahipleri ellerindeki senetleri borsa aracılığı ile satmak isterlerse, senetlerini hamiline çevirmeleri ve İMKB'ye kote ettirmeleri gerekmektedir.

Navlun Freight Deniz yoluyla yapılan taşıma karşılığında ödenen ücret. Taşıyanın nam ve hesabına ödenecek olan eşya ve yolcunun taşınmasına ilişkin ücretlerin tamamıdır

Naylon Fatura Fake İnvoice Gerçek alım-satım değeri yerine muvazaalı olarak düşük veya daha yüksek değer göstermek Negatif Gelir Vergisi

Negative Income Tax

Gelir düzeyleri yetersiz olanlara devletçe bir kerede ödenmesi gereken bir tür sosyal transfer harcaması. İlk olarak Amerikalı ekonomist Milton Friedman tarafından ortaya atılmıştır.

Nema Interest On Money Büyüme; gelişme; kazanç; kâr; getiri; faiz

Neokeynesyen İktisat

Neo- Keynesian Economics

Neo-Keynesyen iktisatçılar, J.M. Keynes'in fikirlerini benimseyen, fakat bazı yeni ve kendilerine göre gerçek olan varsayımlardan hareket ederek iktisat olaylarını yorumlayan, Cambridge Üniversiesi'nde toplanmış bir grup iktisatçının temsil ettiği akımdır. Bu grup, tam rekabet kuramını reddetmiş, tekelci piyasa şartlarının geçerliliğini savunarak, stagflasyonu açıklama girişiminde bulunmuşlardır.

Neoklasik İktisat Okulu Neo-Classical School

1870'li yıllardan özellikle 1920 yılının sonlarına kadar geçen dönem içinde klasik değer teorisinde köklü değişmeler yapmakla birlikte klasik görüşleri ve liberal ideolojiyi sürdüren iktisatçılar tarafından savunulmaktadır.

Net Borç Kullanımı Net Debt Utilization Yıl içinde yapılan iç ve dış borçlanmalardan yıl içinde vadesi gelen anapara ödemelerinin düşülmesi ile

elde edilen tutar

Net Bugünkü Değer Net Present Value Bir yatırımın yatırım dönemi boyunca sağladığı getirinin piyasa faizi veya kendi faizi ile iskonto edilmesi,

bugüne indirgenmesi sonucu ulaşılan değerdir.

Net İç Varlıklar Net Domestic Assets

Merkez Bankası’nın net iç varlıkları (NİV), para tabanından ay sonu cari kurlar ile hesaplanan Net Dış Varlıklar kalemi çıkartılarak hesaplanır. Para tabanı, Merkez Bankası emisyonu artı bankacılık sektörünün Merkez Bankası nezdindeki TL mevduatları olarak tanımlanır. Merkez Bankası’nın net dış varlıkları ise, Banka’nın net uluslararası rezervlerinin, orta vadeli döviz kredilerinin (net) ve diğer net dış varlıkların toplamı olarak tanımlanır.

Net İşletme Sermayesi Net Working Capital İşletmenin cari mevcutları ile kısa vadeli borçları arasındaki fark, işletmenin net işletme

sermayesidir.Dönen Varlıklar - Kısa Vadeli Borçlar

Page 84: Technical Terms Dictionary

82

Net Yatırım Net Investment Bir ülkede bir dönemde ekonomideki mevcut sermaye stokuna yapılan net ilave

Nezaret Monitoring Verilen görevlerin amaçlandığı gibi yürütülüp yürütülmediğinin; arzulanan sonuçlara hem niceliksel hem de niteliksel olarak ulaşılıp ulaşılmadığının takibi için yönetim tarafından (sürekli olarak) yinelenen işlem ve faaliyetlerin gözden geçirilmesi sürecidir

Nicel Mali Etkiler Quantified Financial Impacts

Nicel mali etkiler, harcamalardaki tasarruflar ya da artan gelirlerdir. Bu etki, bahse konu alanın finansmanında gerçek ve hemen ulaşılabilir değişiklikleri ifade eder

Nihai Mal Final Product İretim aşamalarından geçerek son biçimini almış ve doğrudan tüketime hazır bir hale gelmiş mal

Nisap Quorum Derece; istenilen had; asıl; esas; yeter sayı; bir kurulun toplanabilmesi veya karar alabilmesi için gerekli sayıda üyenin bir araya gelmiş olması

Nitel Etkiler Qualitative Impacts Nitel etkiler, devlet faaliyetlerinin ıslah eden veya kamuya daha iyi hizmet sunan çalışmalardan doğan etkilerdir

Nominal Değer Nominal Value Her nevi senetlerle esham ve tahvillerin üzerinde yazılı değer.

Nominal Faiz Nominal Interest Bir üretim faktörünün getirisi açısından belli bir zaman süresinde sermaye birikimini kullanmanın fiyatı olan faizin cari değeri

Nominal Fiyat Nominal Price Tahvil ve hisse senedi gibi değerli kağıtların üstünde yazılı olan itibari değer

Nominal Gelir Nominal Income

Gelirin para ile ifade edilen şekli. "Nakdi gelir" ya da "parasal gelir" olarak da ifade edilen bu kavram gelirin satın alma gücünü içermez. Bu nedenle fiyatlar genel düzeyinin sürekli yükselme gösterdiği ekonomilerde nominal gelirdeki artışlar gelirdeki gerçek artışları yansıtmayacaktır. Gelirdeki gerçek değişmelerin hesaplanmasında reel gelir kavramından yararlanılır.

Nominal Ücret Nominal Wage İretim faaliyetine katılan emek faktörünün, yarattığı maldan aldığı nakit para miktarı

Normal Değer Normal Value

1)İhracatçı veya menşe ülkede tüketime konu olan benzer mal için normal ticari işlemler sonucunda fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken karşılaştırılabilir fiyat 2)İhracatçı ülke veya menşe ülkenin iç piyasasında normal ticari işlemler çerçevesinde benzer malın satışlarının olmaması ya da bu satışların uygun bir karşılaştırma yapılmasına elverişli bulunmaması durumunda, benzer malın üçüncü bir ülkeye ihracatında temsil niteliğini haiz karşılaştırılabilir fiyatı veya menşe ülkedeki maliyetine makul bir kâr marjının eklenmesiyle tespit edilen fiyat

Normatif Ekonomi Normative Economy Basitleştirilmiş ekonomik ortamda bulunan bir ekonomik birimin ne yönde karar almasının uygun olacağının belirlenmesi

Objektiflik Objectivity

Objektiflik, iç denetçilerin görevlerini, iş sonucunda çıkan ürüne gerçekten ve dürüst bir şekilde inanacakları ve bu ürünün kalitesinden önemli bir taviz vermeyecekleri şekilde yapmalarını sağlayan tarafsız bir zihinsel tutumdur. Objektiflik, iç denetçilerin, denetim konularına ilişkin karar ve yargılarını, başkalarınınkilere bağlamamalarını gerektirir.

Odak Grupları Focus Groups Hizmet hakkında nitel bilgi toplanması amacıyla bu hizmetten yararlanan kişilerden oluşturulan grupları ifade eder

Page 85: Technical Terms Dictionary

83

OECD OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (Organisation for Economic Cooporation and Development). 1960 yılının aralık ayında imzalanan bir konvansiyonla 1961'in eylül ayında faaliyete geçmiştir. Merkezi Paris'tedir.

Offset Offset

Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu ortaklıklarının açacakları uluslararası ihaleler çerçevesinde yapacakları ithalat neticesinde gerçekleştirecekleri döviz ödemelerini asgari seviyeye indirmek amacıyla, ihaleyi kazanan firma ve/veya kuruluşların taahhüdü gereğince Türkiye’den yapılacak ihracat ile taahhüt gereğince Türkiye’nin mevcut üretim ve ihracat potansiyelinin geliştirilmesine yönelik diğer işlemler

Offshore Offshore

Kıyı ötesi. İngilizce konuşulan ülkelerde metropol dışı bölgelerde girişilen iktisadi işlemleri ifade etmek için kullanılır. Deyim, ABD'nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'ya yaptığı Marshall yardımı sırasında yaygınlaşmış, sonraları NATO terminolojisinin içinde de yer almıştır. NATO ihtiyaçları dolayısıyla üye ülkeler tarafından verilen siparişler, bu devletlerin ödemeler bilançosunda "offshore" başlığı altında toplanmaktadır.

Olağandışı Kalem Extraordinary İtem İşletmenin olağan faaliyetlerinden açıkça ayrı olan olaylar ve işlemlerden doğan ve bu nedenle sık sık veya düzenli olarak ortaya çıkması beklenmeyen gelir ve giderlerdir.

Olası Kast Possible Criminal Intent

Suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası kast

Olasılık Analizi Scenario Analysis

Projelerin riskli ve belirsiz unsurlarını azaltma yöntemlerinden biri olarak tanımlanabilen olasılık analizinde tek bir değişkenin değerindeki değişmeler yerine, bütün değişkenlerin değerleri iyimser, kötümser ve ikisinin ortalaması olmak üzere tahmin edilerek yaratılan olasılıklar değişik koşullar altında projenin uygulanabilirliğini göstererek yöneticiler için karar almayı kolaylaştırmaktadır.

Oligopol Oligopoly Satıcıların tekeli; piyasanın bir çok üreticiye dağılmış olması; tekel karşılığı; az sayıda üreticinin veya satıcının fiyatları etkileyebildiği ve pazarı büyük ölçüde denetleyebildiği piyasa türü

Oligopson Oligposony Alıcıların tekeli; alıcının sınırlı sayıda, satıcının ise çok sayıda olduğu piyasa türü. Bu durumda alıcılar piyasaya egemendir. Bu piyasada her alıcı satın aldığı miktarın ve ödediği fiyatın rakip firmaların satın alacağı miktara ve ödeyeceği fiyata etki edeceğini bilir.

Olumlu Görüş Unqualified Opinion

Olumlu görüş, finansal tabloların gereken ve yeterli düzeyde güvenilir olması durumunda verilir. Örneğin, alacaklar ve borçlar gibi tahakkuk işlemlerinden oluşan bir hesap hakkında "Finansal tabloların gerçeğe uygun ve dürüst bir görünüm arz ettiği" (True and fair view) belirtilir. Nakit işlemleri ile ilgili bir hesap hakkında ise,"Finansal tablolar kuruluşun ödemelerini ve tahsilatını yeterli ve uygun biçimde yansıtmaktadır" (Properly present) ibaresi kullanılır.

Page 86: Technical Terms Dictionary

84

Olumsuz Görüş Qualified Opinion

Olumsuz görüş, saptanan hata ve aykırılıkların tolere edilebilir düzeyi aşması durumunda söz konusudur. Olumsuz görüş bildirilmesi belirsizlik ya da emin olamama (uncertainty) veya kabul etmeme (disagreement) olarak iki şekilde olur. Belirsizlik/emin olamama durumunda, denetimin çalışmasını tamamlayabilmek için gerekli bilgi ve açıklamaları elde edememesi veya elde ettiği bilgilerle objektif bir sonuca ulaşılabilmesinin mümkün olmaması söz konusudur. Denetçi bu durumu "bu konuda ihtiyaç duyduğum bilgileri elde edemediğimden kanaat oluşturamadım" şeklinde ifade eder. Muhasebe kurallarına uyulmaması veya yanlış uygulanması, hesapta yer alan rakamların hatalı olması ve yasalara ve diğer düzenlemelere aykırı bulunması durumunda; denetçi, "finansal tabloların durumu gerçeğe uygun olarak yansıttığının kabul edilemeyeceğini" bildirir.

Ons Onze Fransa'da 30 gr 59 santigram, İngiltere'de 28 gr 349 miligram ağırlığında bir tartı birimi. Altın için Dünya'da ve borsalarda bildirilen fiyatlar “bir ons altın” karşılığı olarak belirlenmektedir. Altında ölçü birimi olarak kullanılır. 1Gr= 0.03215 Ons 1Kg= 32.15 Ons

OPEC (Petrol İhraçeden Ülkeler Teşkilatı)

Opec (Organisation of Petroleum Exporting Countries)

1960 yılının eylül ayında, İran, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Venezuela ve Katar, Caracas’ta bir araya gelerek OPEC'i oluşturmuştur. Birliğin kurulmasında öncü, Venezuela'dır. Daha sonra Endonezya, Libya, Abu Dhabi, Cezayir, Nijerya, Ekvador ve Gabon bu kartele katılmıştır. Amaç, ham petrol fiyatına istikrar kazandırmak, petrol ihraç politikalarını koordine etmektir.

Operasyonel Bütçe Dengesi

Operational Balance Of Budget

Faiz hariç ve dahil bütçe dengesini gösteren geleneksel tanımların, özellikle ekonomik istikrara sahip olmayan ülkelerde açığın etkilerini tam olarak yansıtmadığı düşüncesi ile oluşturulmuş bir kavramdır. Esas olarak bütçe açığının önemi açığın ekonomideki toplam büyüklükler (toplam talep, toplam arz) üzerinde yarattığı etkiden kaynaklanmaktadır. Operasyonel bütçe açığı kavramı, toplam talep üzerinde etkili olan açığın, bütçe dönemi içerisinde ödenen faiz ödemelerinin reel kısmı olduğunu, nominal kısmın, toplam talep üzerinde etkili olmadığı varsayımından hareket eder. Bu çerçevede nominal faiz ödemeleri, faiz ödemesini elde eden birimler tarafından dönem başındaki servetlerinin reel değerinin amortismanında (korunmasında) kullanılmakta ve aynı amaçla yeniden yatırıma tabi tutulmakta, dolayısıyla tüketim harcamalarına yönelmemekte ve toplam talep üzerinde bu anlamı ile etkili olmamaktadır. Dolayısıyla, talep artışı sadece reel faiz ödemelerinden kaynaklanmakta ve operasyonel bütçe açığı bu anlamı ile açığı ifade etmektedir.

Operasyonel Programlar

Operational Programs

Her bir IPA bileşeni için ilgili aday ülke otoriteleri tarafından Operasyonel Program hazırlanır ve AB Komisyonu’na sunulur. Operasyonel Programlar, Çok Yıllı Planlama Belgesi’ndeki amaç ve önceliklere ulaşmak için yapılacak faaliyetleri ve uygun önlemleri tanımlar ve gösterir. Operasyonel Programlar, ilgili oldukları alan, sektör ve bölgelerle ilgili SWOT analizlerini de içerir.Bu çerçevede ülkemizde; 1- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Bölgesel Rekabetedebilirlik Operasyonel Programını; 2- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programını; 3- Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Operasyonel Programını; 4- Ulaştırma Bakanlığı, Ulaştırma Operasyonel Programını hazırlamıştır.

Page 87: Technical Terms Dictionary

85

Operasyonel Risk Operational Risk Yetersiz ve sorunlu iş süreçleri, personel ve sistemlerden veya dış etkenlerden kaynaklanan kayıplardır.

Opsiyon Option

Belirli bir kıymeti, önceden belli bir vade ve fiyattan alma-satma hakkı veren kontratlardır. Kontratı elinde tutan kontrata konu olan kıymeti alma (call-option) veya satma (put-option) hakkına sahip olurken, kontrattan kaynaklanan herhangi bir yükümlülüğü yoktur. Kontratı satan (yazan) taraf ise vadede kontratı elinde tutan tarafın, kontrata konu olan kıymeti kontrat şartları içerisinde almak-satmak istemesi halinde, sözleşme hükümlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Opsiyonu satan (yazan) taraflar bu işlem karşılığı prim geliri elde etmektedirler. Belirsizliğin (volatilitenin) yüksek olduğu piyasalarda, kontrat karşılığı prim talepleri çok yüksek boyutlara ulaşabilmektedir.

Opsiyon Tipi Types Of Option

Kıymetli maden Borsalarında; Opsiyon sözleşmesi ile tanınan hakkın kullanılabileceği süreye ilişkin iki yöntem söz konusudur. Opsiyon sözleşmesinin sadece vade sonunda kullanım hakkı tanınması durumunda Asya tipi, opsiyon sözleşmesi ile tanınan hakkın vade sonunda veya vade sonundan önceki herhangi bir tarihte kullanılması durumunda, Amerikan tipi sözleşme söz konusudur. Her iki yöntemden hangisinin geçerli olacağı sözleşmenin ihdası sırasında Borsa Yönetim Kurulu tarafından belirlenir.

Optimal Optimal Ekonomide sık olarak kullanılan ve belirli amaçlara bağlı olarak bir değişkenin alabileceği en iyi değeri ifade eden kavram. Örneğin bir firmanın amacı k‰r maksimizasyonu ise o firmanın optimum ya da en iyi üretim seviyesi, k‰rın maksimum olduğu üretim seviyesidir.

Oran (Rasyo) Analizi Ratio Analysis Oran analizi, mali tablolarda, özellikle bilanço ile gelir tablosunda yer alan kalemler arasındaki ilişkilerin

ifadesidir.

Ordinal Fayda Ordinal Utility Belli bir malın faydasının, rakamlarla ölçülmeyip malların faydaları yönünden sıralanması

Ortak İzleme Komitesi

Joint Monitoring Committee

DIS sisteminde Ortak İzleme Komitesi, Ulusal Yardım Koordinatörü, Ulusal Yetkilendirme Görevlisi, Mali İşbirliği Komitesi ve AB Komisyonu temsilcilerinden oluşan ve mali işbirliği kapsamındaki programları gözden geçiren bir komiteydi.

Ortalama Tasarruf Eğilimi

Average Propensity To Save

Mal ve hizmetlere harcanmayıp tasarruf edilen miktarın ulusal gelire oranı

Ortalama Tüketim Eğilimi

Average Propensity To Consume

Bir ekonomide mal ve hizmet için yapılan harcamaların ekonomide ulusal gelire bölünmesi. Keynes'e göre gelir seviyesi ne kadar artarsa APC oranı o kadar düşük olur

Ortaya Çıkarma Riski Detection Risk Denetçinin finansal tablolarda bulunan önemli bir hatayı bulmada başarısız olması olasılığıdır.

Page 88: Technical Terms Dictionary

86

Ortodoks İstikrar Programı

Orthodox Stabilization Policy

Uluslararası Para Fonu IMF’nin 1970’li yıllardan bu yana enflasyonla mücadele eden ülkelere tavsiye ettiği programlara genel olarak verilen addır. Ortodoks kelimesi burada klasikleşmiş, klişeleşmiş istikrar programları anlamında kullanılmaktadır. Bu programda IMF ücretlerin dondurulmasını, program öncesi belirli bir oranda devalüasyon sonrası yavaşlatılmış kur politikasını tavsiye eder ve tüketimi kısarak enflasyonun kontrol altında tutulmasını önerir. Bu klasik program bir çok uygulayıcı ülkede başarıya ulaşamamış, hatta enflasyonun daha da hızlanmasına neden olmuştur.

Otarşi Autarchy Bir ülkenin kendi kendine yetmesi, dış ülkelere ihtiyacı olmaması

Oyun Kuramı Game Theory Çıkarları çatışan rakiplerin davranışlarına ilişkin çeşitli varsayımlar altında ortak bir dengeye ulaşılıp ulaşılamayacağını analiz eden kuram

Ödemeler Bilançosu

Balance Sheet Of Payment

Bir ülke ile diğer bir ülke arasında bir yılda tüm iktisadi ilişkilerin sistemli bir biçimde yer aldığı bilanço

Ödemeler Dengesi Balance Of Payment

Bir ülkenin ithalat harcamalarıyla ihracat gelirleri arasında dengeyi tanımlayan makro-ekonomik terim. Çift kayıtlı muhasebe sistemine göre tutulur. Yabancılardan ödeme yapılmasını sağlayan işlemler alacak, yabancılara ödeme yapılmasına neden olan kalemler ise borçlu kaydedilir. Dışarıya yapılan ödemelerin fazla olması durumunda pasif, tersinde aktif ödemeler dengesi söz konusudur. Bazı ülkelerde, "görülen ticaret"teki açık "görünmez ticaret"teki fazlalıkla giderilir. Açık çoğu zaman dışarıdan gelen kredilerle ya da ulusal altın ve döviz rezervleri kullanılarak kapatılır.

Ödenmiş Sermaye Paid İn Capital Esas sermaye sistemine tabi ortaklıklarda, ortaklarca taahhüt edilen sermayenin nakden ödenmiş kısmıdır.

Ölçek Ekonomileri Economics Of Scale

Maliyet masraflarının düşürülmesi yoluyla elde edilen kazançlar; geniş çaplı üretimin sağlamış olduğu tasarruflar. İçsel ve dışsal ekonomiler olmak üzere ikiye ayrılır. Ölçek ekonomisi firmanın içinde veya firmanın bulunduğu sanayi dalında meydana geliyorsa bu ekonomiler içsel olarak adlandırılır. Firmaların daha çok üretmek yoluyla emek ve teçhizatı daha verimli kullanmalarını, pazarlama ve yönetim masraflarını azaltmalarını ifade eder. Dışsal ekonomiler ise firmaların birbirinden bağımsız olarak aldığı kararlarla diğerlerinin giderlerinde yarattıkları azaltıcı etkileri belirtir. Kısaca bir üreticinin diğer bir üreticiye yapmış olduğu karşılıksız yararlar olarak tanımlanabilir.

Ölüme Bağlı Tasarruf

Testamentary Disposition

Gerçek kişilerin, ölümünden sonra hukuki etki ve hükümler doğurmak üzere yapmış olduğu hukuki işlem

Ön İnceleme Preliminary Survey Denetlenecek kuruluş hakkında bilgi toplamak (ki toplanan bilgi sürekli denetim dosyasının ana ögesini oluşturur.) Amacıyla yapılan inceleme. Bu inceleme, kuruluş bünyesinde sorumlulukların dağılımının bir ön görünümünü verir.

Ön İnceleme Raporu

Preliminary Examination Report

4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna göre yapılan inceleme sonuçları “Ön İnceleme Raporuna” bağlanır.

Page 89: Technical Terms Dictionary

87

Ön İnceleme/Ön Çalışma

Preliminary Survey/Preliminary Study

Denetimin tam inceleme aşamasının yapılıp yapılmayacağına; çalışma devam ederse, önceliklerin neler olduğunun belirlenmesi, özellikle araştırılması gereken performans konularına karar verilmesi, performansla ilgili ve onu etkileyecek riskli durumların saptanması ile denetiminin uygulanmasında kullanılacak zaman ve parasal kaynakların değerlendirildiği denetimin planlama sürecinin ikinci aşamasıdır

Ön Mali Kontrol Ex Ante Financial Control

Harcama birimlerinde işlemlerin gerçekleştirilmesi aşamasında yapılan kontroller ile mali hizmetler birimi tarafından yapılan kontrolleri kapsar

Önceden İhracat Pre-Export İthal eşyasının şartlı muafiyet sisteminde ithal edilmesinden önce, eşdeğer eşyadan elde edilmiş işlem görmüş ürünün ihraç edilmesi

Önceden İthalat Pre-Import İşlem görmüş ürünün ihracından önce bu ürünün elde edilmesinde kullanılacak eşyanın ithali Önceki Sürdürme Teminatı

Previous Maintenance Margin

Bir önceki gün sonunda sahip olunan pozisyon esas alınarak ilgili günün uzlaşma fiyatına göre hesaplanan sürdürme teminatı tutarını gösterir.

Önemlilik Materiality Finansal tablolardaki hata, ihmal ve aykırılıkların; kuruluşun faaliyet ve işlemleri hakkında olumlu görüş bildirilmesine olanak vermeyecek miktar ve boyutta olup olmamasını ifade eder

Önemlilik Düzeyi Materiality Level Tolere edilebilir hata düzeyidir

Önleyici Masraflar Prevention Costs Eğitime yapılan yatırımı, standart oluşturulmasını ve işin bir defada tam olarak yapılmasını sağlayacak planlamayı içeren kaliteye ilişkin maliyetlerdir

Örnek Olay Çalışmaları Case Studies

Bilginin analizinde ve sunumunda yararlanabilecek etkin bir yöntemdir. Örnek olay çalışmaları genellikle bir faaliyetin tam işleyişine kavramak için nicel ve nitel verileri bir araya toplayarak derinliğine analiz yapmayı amaçlar. Sonuçları hedef kitleye uygulanabilecek olaylar seçilir.

Örneklem Sample İstatistikte, bir bütün olarak popülasyon hakkında bilgi edinmek, popülasyona genelleme yapmak, vb. Amacıyla ilgili popülasyondan önceden belirlenen yöntemlerle ve popülasyonun temel özelliklerini temsil edecek şekilde seçilen denekler.

Örneklem Alma Sampling

Popülasyonun tamamını temsil edecek bir alt grup oluşturma amacıyla, ilgili popülasyondan, olasılık hesaplarına dayalı ve sistematik olarak örnekler seçme işlemi. Eğer aksi belirtilmiyorsa, seçim genellikle rastgeledir. N hacimli bir anakütleden, anakütleyi temsil edebilen n hacimli topluluklar çekilmesidir. Mesela "Türkiye'de 2006-2007 öğretim yılında üniversite öğrencisi olanlar" anakütle olsun. Bu anakütlenin örneklemi 2006-2007 öğretim yılında Türkiye'deki üniversitelerde okuyanlardan seçilmelidir. Eğer her okuldan 100 öğrenci çekilirse ya da çeşitli örnekleme tekniklerini kullanarak öğrenciler çekilirse, bu anakütlenin örneklemini oluşturur.

Örneklem Dağılımı Sample Distribution Belli bir örneklemde belirlenen değerlerin sıklık dağılımı

Örneklem Hatası Sampling Error Popülasyon değeri ile örneklemeye göre tahmin değeri arasındaki farktır

Page 90: Technical Terms Dictionary

88

Örneklem Ortalaması Sample Mean

Bir rastgele örneklemin ortalaması, seçildiği popülasyonun ortalamasının nesnel bir ölçüsüdür. Başka bir deyişle, popülasyonun ve rastgele örneklemin büyüklüğü ne olursa olsun, aynı popülasyondan tekrar tekrar aynı büyüklükte rastgele örneklem alacak olursak, örneklem ortalamalarının popülasyon ortalamasının kesin değeri etrafında kümeleneceği kanıtlanabilir.

Örnekleme Sampling

1-Bir örneğe dahil etmek üzere bir istatistiki ana kütleden kalemlerin seçimi süreci ve bu amaca ulaşmak için kullanılan metod 2- Ana popülasyonun özelliklerini araştırmak amacıyla istatistiki yöntemler kullanarak elde edilen popülasyon parçasıdır. Başlıca örnekleme metotları: Yargıya dayalı örnekleme (judgament), Kotalı örnekleme, Basit tesadüfi örnekleme, Katmanlı örnekleme (Stratified), Kümeli örnekleme (cluster), Büyüklükle orantılı olasılık (probability proportional size), Para birimine dayalı örnekleme (monetary unit sampling), Çok aşamalı örnekleme (multi-stage), Fark tahminleyici (difference estimator), Oran tahminleyici (ratio estimator), Regresyon tahminleyici (regression estimator).

Örnekleme Alma Dağılımı

Sampling Distribution

Belli bir popülasyondan sonsuz kere rastgele ve aynı büyüklükte örneklem seçip her bir örneklem için ayrı ayrı istatistik hesabı yaptığımızda elde edeceğimiz değerler kümesi. Örneklem ortalamalarının dağılımına örneklem dağılımı denir ve tüm normal dağılımlar gibi örneklem dağılımının da bir ortalaması ve standart sapması vardır. Örneklem dağılımının ortalaması (ortalamaların ortalaması) populasyonun ortalamasına eşittir.

Örnekleme Dağılımının Standart Sapması

Standard Error Of The Mean

Örneklem dağılımının standart sapmasına, ortalamanın standard hatası (SEM) denir.Örneklemin standart sapmasının, örneklem büyüklüğünün bir eksiğinin kare köküne bölünmesiyle hesaplanır.

Örnekleme Hatası Sampling Error

Seçilen örneklemin, hedef popülasyonun özelliklerini taşımaması (popülasyonu temsil etmemesi) halinde söz konusu olan hatalar. Bu hatalar, örneklem tekniğinin uygunsuzluğundan veya örneklemin küçüklüğünden kaynaklanabilir. Örneklemlerin populasyonlarına özdeş olmaları pek olası değildir. Örneklemle populasyonu arasındaki farka örnekleme hatası denir. Ayrıca, aynı populasyondan olan iki örneklem de özdeş değildir: Farklı bireylere, farklı ortalamalara sahiptirler.

Örtülü Ödenek Covert Appropriation Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, Devletin millî güvenliği ve yüksek menfaatleri ile Devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili Hükümet icapları için kullanılmak üzere Başbakanlık bütçesine konulan ödenektir

Örtülü Sermaye Camouflaged Capital

Bir kurumun sermayesine dahil olması gerekli değerlerin ödünç alınmış gibi tutulması. Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır

Page 91: Technical Terms Dictionary

89

Örümcek Ağı Teorisi Cobweb Theory

Tarımsal ürün arzının, talebine uyum göstermesinde belli bir zamana ihtiyaç duyulması, şimdiki dönemin arzının geçmiş dönem fiyatlarına bağlı olması ve bu nedenle tarımsal ürün fiyat, talep ve arzlarındaki dalgalanmalardır. Bu dalgalanmaların bir şekil üzerinde açıklanmasından elde edilen eğriler, örümcek ağına benzediğinden bu kuram, örümcek ağı kuramı olarak bilinmektedir.

Öz Değerleme Yaklaşımı

Control-Self Assesment

Kontrol kalitesinin değerlendirilmesinde iç denetçiler ve yönetime gerekli olan iç kontrol bilgisinin ortaya çıkarıldığı bir süreçtir.

Özel Antrepo Special Warehouse Sadece antrepo işleticisine ait eşyanın konulabildiği gümrük antrepoları

Özel Çekme Hakkı SDR Special Drawing Right

IMF tarafından 1970 yılında yaratılan bir uluslar arası ödeme ve rezerv aracıdır.

Özel Gelir Special Revenue Genel bütçe kapsamındaki idarelerin kamu görevi ve hizmeti dışında ilgili kanunlarında belirtilen faaliyetlerinden ve fiyatlandırılabilir nitelikteki mal ve hizmet teslimlerinden sağlanan ve genel bütçede gösterilen gelirler

Özel Hesap Special Account

1- Avrupa Birliği, uluslararası kuruluşlar veya uluslararası konsorsiyumlardan kamu idareleri bünyesinde geliştirilen projeler için aktarılan hibe ve kredi niteliğindeki tutarların izlendiği hesapları ifade eder. 2- Dünya Bankası ile T.C. Hükümeti arasında imzalanan ikraz/kredi anlaşması uyarınca proje amaçları doğrultusunda kullanılmak üzere bir özel hesap açılması gerekmektedir. Özel hesap genellikte T.C. Merkez Bankası nezdinde açılmaktadır. Bu hesabın açılması, hesaba para aktarımı, hesaptan yapılan çekilişlerin esasları ikraz/kredi anlaşmasında düzenlenmektedir. Özel hesabın T.C. Merkez Bankası dışında özel bir bankada açılması da mümkündür.

Özel Hesap Tablosu

Special Account Statement

Açılmış bulunan özel hesaba ilgili yıl içinde yapılan aktarımlar, iadeler ile bu hesaptan yapılan kullanımların gösterildiği tablodur.

Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senetleri

Special Category State Domestic Borrowing Notes

İlgili yıl bütçe kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde ihraç edilmiş olan ve karşılığında herhangi bir nakit girişi sağlanmayan Devlet iç borçlanma senetleri

Özelleştirme Privitisation Kamu yönetimi ve mülkiyetindeki iktisadi teşebbüslerin özel kişi ve kuruluşlara devredilmesi. Kamu mülkiyetindeki anonim şirketlerin hisse senetlerinin özel kişi veya kuruluşlara satışı yoluyla ya da kamu-özel sektör ortaklığı kurma yoluyla gerçekleştirilir.

Özet Tablosu Summary Sheet

İkraz/kredi anlaşmasında belirtilen şekilde açılan özel hesaba Dünya Bankası tarafından avans şeklinde aktarım yapılmaktadır. Aktarılan bu avanstan yapılan kullanımlar dayanağı belgelerle Dünya Bankasına müracaat edilmek suretiyle kapatılmakta (replenishment yapılarak) ve kapatılan tutar kadar kaynak özel hesaba yeniden aktarılmaktadır. Projenin tamamlanması aşamasında kapatma için gönderilen belgelerle avans tamamen kapatılmakta yeniden kaynak aktarımına gidilmemektedir.

Page 92: Technical Terms Dictionary

90

Özkaynak Equity Capital İşletme sahip ve ortaklarının sahip veya ortak sıfatıyla işletme varlıkları üzerindeki haklarıdır. Özkaynaklar Değişim Tablosu

Equity Change Sheet

Özkaynaklar değişim tablosu; ilgili dönemde öz kaynak kalemlerinde meydana gelen artış veya azalışları bir bütün olarak gösteren tablodur.

Özlük İşleri Matters Pertaining To Personnel

Personelin atanmaları, yükselmeleri, aylıkları ve emeklilikleri vb. Kişisel işlemlerin bütünü.

Özsermaye Shareholder's Equity

Öz sermaye Yatırım ortaklıkları sahiplerinin (ortakların, senet sahiplerinin) şirketlerdeki paylarına öz sermaye denir. Öz sermaye, ortakların sermaye olarak şirkete koydukları fonları, faaliyetleri sonucu ortakların hakettikleri fakat şirket bünyesinde bıraktıkları karları (yedekler, net dönem karı, geçmiş yıl karları) ve şirketin sahip olduğu varlıkların yeniden değerlenmesi sonucu oluşan değerlerin toplamını göstermektedir. Öz sermayenin sermayeden farkı, öz sermayenin şirkette bilançonun düzenlendiği tarihte şirketin aktiflerinden borçların düşülmesi ile ortaklara kalan net tutarı göstermesidir.

Pafta Plot Kadastrosu yapılan yerlerin ada ve parsellerinin, belli ölçülerle çizilmiş haritaları

Para Money

Nakit, servet, alışverişte mübadele aracı. Malların ve hizmetlerin değerini ölçmekte kullanılan soyut hesap birimidir. Bir toplumun kıymet ölçüsü ve mübadele vasıtası olarak kullanmayı kabul ettiği nesnedir. Kıymet ölçüsü ve mübadele vasıtası olmasının yanı sıra kıymet taşıyıcısı ya da kıymet biriktirme aracıdır. Mal gibi üretilir, piyasaya arz edilir ve talep edilir. Ancak diğer mallardan farklı özelliği, bir mübadele aracı olmasıdır. Kolaylıkla el değiştirebilir. Ayrıca diğer malların tüketilerek son bulma özelliğine karşılık para ekonomide tekrar kullanılmak üzere kalır ve dolaşır. Aynı zamanda kıymet ölçüsüdür.

Para Aldanması Money Illusion İşçilerin ücretlerinde yapılacak bir indirime karşı direnirlerken, parasal ücretleri aynı kaldığı halde fiyatlar genel düzeyindeki yükselme sonucu reel ücretlerdeki azalmaya daha duyarlı olmaları

Para Arzı Money Supply Merkez bankası tarafından ekonominin genel ihtiyaçlarına göre dolaşıma çıkarılan para

Para Ekonomisi Monetary Economy Değişim aracı olarak paranın kullanıldığı ekonomi, (1) ekonomik yaşama paranın egemen olması, (2) takas yoluyla değişimin yerini para ile değişimin aldığı ve böylece üretimin çok geniş ölçüde tüketim için değil pazar için yapıldığı ekonomi sistemi

Para Erozyonu Monetary Erosion Enflasyonun etkisiyle paranın değerinde oluşan yıpranma Para Piyasası Money Market Kısa vadeli kredi talepleriyle kısa vadeli kredi arzlarının karşılaşması

Para Piyasası Nakit İşlemleri

Money Market Cash Transactions

Hazinenin kısa vadeli nakit ihtiyacını karşılamak üzere Devlet iç borçlanma senedi çıkarmaksızın yapılan azami otuz gün vadeli borçlanmalar ile kısa vadeli Hazine nakit fazlasını değerlendirmek üzere yapılan azami otuz gün süreli işlemler

Page 93: Technical Terms Dictionary

91

Para Politikası Kurulu

Monetary Policy Committee

Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikası ilke ve stratejilerinin ve bu stratejiler çerçevesinde Hükümet ile birlikte enflasyon hedefinin belirlemesi, Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirlerin alınması ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tesbit etmeye yönelik kur rejiminin, yine Hükümet ile birlikte belirlenmesi ile görevli ve yetkili olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde oluşturulmuş bir kuruldur. Para Politikası Kurulu, Başkan (Guvernör)ın başkanlığı altında, Başkan (Guvernör) Yardımcıları, Banka Meclisince üyeleri arasından seçilecek bir üye ve Başkan (Guvernör)ın önerisi üzerine müşterek kararla atanacak bir üyeden oluşur. Hazine Müsteşarı veya belirleyeceği Müsteşar Yardımcısı toplantılara oy hakkı olmaksızın katılabilir.

Para Talebi Money Demand Bir ülkede belirli bir dönemde kişilerin ekonomik varlıklarını para olarak ellerinde bulundurma istekleri

Parafiskal Gelirler Parafiscality Kamu niteliğindeki devlet kuruluşları (Ticaret odası, Sanayi odası,vb) ve sosyal güvenlik kuruluşları ( SSK, Bağkur, vb) tarafından toplanan kamu gelirleridir. Bu gelirler, devlet bütçelerine dahil edilmezler. Karşılıklarının olmaması bakımından harca benzerler.

Paranın Dolaşım Hızı Velocity Of Money Bir birim paranın kaç birim mal veya hizmetin el değiştirmesine imkan sağladığını gösterir. GSMH / Para

Stoğu ile ifade edilir.

Paranın Fonksiyonları Functions Of Money

Paranın geleneksel olarak; değer ölçüsü ve hesap birimi olma; mübadele aracı olma ve değer saklama aracı olma gibi üç temel fonksiyonu vardır. Para ekonomisinin gelişmesiyle bu fonksiyonları üç yeni fonksiyon daha eklenmiştir. Bunlar; gelirleri tekrar dağıtma aracı olma, kişilerin toplumda güç sahibi olmasını sağlama ve ekonomik faaliyetleri teşvik edici veya engelleyici unsur olma fonksiyonlarıdır.

Parasal Aktarım Mekanizması

Monetary Transmission Mechanism

Para politikası kararlarının üretim, tüketim, istihdam gibi reel ekonomik aktiviteleri ekonominin kendi dinamikleri aracılığı ile etkilemesini sağlayan mekanizmadır. Örneğin, Merkez Bankasının kısa vadeli faizleri değiştirerek, enflasyon beklentileri, piyasa faiz oranları, vade yapısı, para - kredi büyüklükleri ile aktif fiyatlarını etkilemesi ve belli bir süre sonra bu değişmelerin reel büyüklükler üzerinde etkili olması bu mekanizmanın çalışma biçimini oluşturur. Ancak, böyle bir mekanizmanın net olarak tespit edilmesi, davranışsal bir takım tanımlamalar da gerektirdiğinden, oldukça zordur.

Parasal Taban Monetary Base Dolaşımdaki para, banka nakit rezervleri ve Merkez Bankası'ndaki zorunlu karşılıkların toplamıdır.

Pareto Optimumu Pareto Optimality

Toplumsal refah kriteri. Toplumdaki bireylerden en az birinin refahını azaltmadan diğer birinin refahını artırma imkanı yoksa o toplumun refahı optimumdur. Pareto optimumunun gerçekleşmesi için hem üretimde hem de tüketimde etkinlik sağlanmalıdır. Kanun, İsviçre-İtalyan soyundan gelmiş bir iktisatçı ve sosyal bilimci olan Vilfredo Pareto'nun (1848-1923) adıyla anılır. Pareto'ya göre toplumun belli başlı sınıfları arasındaki gelir dağılımını saptayan iki unsur vardır. Biri toplumun kültürü, diğeri ekonomideki verimlilik düzeyidir. Ekonomi ne kadar verimli olursa gelirdeki eşitlik de o kadar iyi olur. Verim ne kadar azalırsa gelir eşitliği de o kadar düşer. Vergiler bunu değiştiremez. Mali devleti savunanlar, büyük ölçüde vergilerin gelir dağılımını etkin ve kalıcı biçimde değiştirebileceği iddiasına dayanmaktadırlar.

Page 94: Technical Terms Dictionary

92

Parite Parity

(1) karşılıklı ilişkilerde iki tarafın birbirine eşit olması, herhangi bir uyuşmazlığın bir sorunun çözümünde tarafların eşit temsili ilkesi, (2) aynı değerde olmayan çeşitli ülke paralarının kambiyo değerleri bakımından ve karşılıkları olan altına oranları açısından eşit olmaları, farklı ülke paralarının muadil kıymetleri, iki ülkenin ulusal para birimleri arasındaki dönüşüm haddi, (3) fiyat eşitliği

Parsel Parcel İmar düzeni bakımından belli ölçüler gözönüne alınarak sınırlandırılmış arazi parçalarından her biri

Pasif Liability

Bir bilançonun aktifi işletmenin varlıklarını gösterirken, pasifi bu varlıkların hangi kaynaklardan sağlandığını sergiler. Pasif, işletmenin aynı zamanda hukuki ve mali yapısını yansıtır. Varlıkların ne kadarının öz sermaye ile karşılandığı ve işletmenin ne kadar yabancı kaynak kullandığı pasif tarafta görülür. Sermaye, yedek akçeler, karşılıklar ve yıl k‰rı pasif tarafın öz sermayeyi oluşturan kalemleri iken, işletmeye herhangi bir şekilde verilen avanslar, açılan krediler, ödenecek olan vergiler, emanet olarak yatırılan paralar yabancı kaynağı oluşturan kalemler olmaktadır.

Paydaş Stakeholder Bir bütünün belli bir kısmından (paydan) yararlanan; hissedar

Performans Denetimi Performance Audit

Yönetimin bütün kademelerini, bunların programlanmaları, uygulanmaları ve izlenmeleri aşamalarındaki tutumluluk, verimlilik ve etkinlik açısından kavrayan denetim, Bir örgütün faaliyetlerinin verimlilik ve etkinliğini değerlemek amacıyla bu faaliyetlerle ilişkili usul ve yöntemlerin uygulanışının gözden geçirilmesini kapsar. Paranın karşılığı denetim (Value For Money Auditing) de denilir. Bu kapsamda, Performans denetimi, kaynakların verimlilik, etkinlik, tutumluluk ilkeleri doğrultusunda yönetilip yönetilmediğini ve mali sorumluluğun gereklerinin makul ölçüde karşılanıp karşılanmadığını görmek için bir kurumun faaliyetlerinin denetlenmesidir

Performans Göstergesi

Performance Indicator

Performans veya çıktı hakkında bilgi veren istatistiktir

Performans Kıyaslaması

Performance Benchmarking

Kuruluşların performansını ya da farklı faaliyet birimlerinin ya da tek bir kuruluşun yerel ofislerinin performansını karşılaştırmak için çeşitli göstergelerin ve ölçümlerin kullanılmasıdır

Performans Standartları

Performance Standards

Verimlik, etkinlik ve tutumluluğun ölçülmesi ve değerlendirilmesi için bir referans noktası ya da ölçme yapmak için kullanılan bir ölçüt oluşturmaktadır

Performans Yönetimi

Performance Management

Örgütlerde tüm çalışanları performansın sürekli gelişimini hedefleyen ortak amaçlarda birleştirmeyi ve bu amaçlara ulaşmak için gerekli planlama, ölçme, yönlendirme, kontrol işlerini, yönetimin diğer işlevleri ile eşgüdümlü olarak yürütmeyi öngören bir yönetim biçimidir. Örgütü istenen amaçlara yöneltme amacıyla örgütün mevcut ve geleceğe ilişkin durumları ile ilgili bilgi toplama, bunları karşılaştırma ve performansın sürekli gelişimini sağlayacak yeni ve gerekli düzenlemeleri ve etkinlikleri başlatma ve sürdürme görevlerini yüklenen bir yönetim sürecidir

Page 95: Technical Terms Dictionary

93

Personel Denetim Raporu

Personnel Supervision Report

Kontrolörler tarafından denetlenen birimlerin amir ve memurları hakkında, sicil dosyalarına konulmak üzere, 657 sayılı Devlet memurları Kanunu’nun 110 ncu maddesine göre Kontrolörlerce bir değerlendirme niteliğinde aşağıdaki hususlar yönünden “Personel Denetim Raporu” düzenlenir. Bu değerlendirmede, denetlenen birimlerde görevli amirlerin ve gerektiğinde memurların; a) Mesleki bilgileri, mevzuatı uygulama ve ona uyma dereceleri, b) Çalışmaları, düzenlilikleri ve enerjileri , c) Kavrayış yetenekleri ve sorun çözme becerileri, d) Amir ve memurlarına, iş sahiplerine karşı davranışları, e) Çevre ile ilişkileri ve yaşayış şekilleri, f) İtimada şayan olup olmadıkları, g) Dirayetli olup olmadıkları, h) Görevlerinde başarı dereceleri, hangi görevlerde başarılı olabilecekleri ve daha üst göreve liyakat dereceleri, hakkında Kontrolörün objektif bilgi ve gözlemlerine dayanan görüş ve kanaatleri belirtilir. Yetersiz ve kanıtlanmamış hususlar ile kanaat edinilemeyen personel hakkında görüş belirtilmemesi esastır.Personel Denetim Raporları personelle ilgili tayin, terfi ve sicil raporu düzenlenmesi gibi işlemler sırasında özellikle dikkate alınır.

Peşin Ödeme Cash Payment İthalatçının mal bedelini kendi bankası aracılığıyla ihracatçıya ödemesi, ihracatçının da bedelini tahsil ettiği malı sonradan ithalatçıya göndermesi suretiyle gerçekleşir. Burada ithalatçının ihracatçıya tanıdığı bir kredi söz konusudur

Phillips Eğrisi Philips Curve

Enflasyon hızı ile işsizlik oranı arasında var olduğu ileri sürülen ters yönlü ilişki. 1960«lı yıllarda İngiliz iktisatçı A.W. Phillips tarafından ortaya atılmıştır. İcret-fiyat sarmalının yüksek istihdam düzeylerinde daha hızlı yükseldiği biçiminde yorumlanmıştır. Ancak özellikle az gelişmiş ülkelerde 1970«li yıllarda yaygın olarak görülen yüksek enflasyon ve yüksek işsizliğin bir arada bulunması olgusunu açıklamakta yetersiz kaldığından inandırıcılığını kaybetmiştir.

Pigou Etkisi Pigou Effect

Fiyatlarda meydana gelen düşme sonucu reel servette ortaya çıkan artışın tüketim harcamaları üzerindeki etkisi. Parasal ücretlerin esnek olması halinde tam istihdama ulaşılabileceğini ileri sürer. Buna göre ekonomide parasal ücretlerin azalmasıyla fiyatlar genel seviyesinin de düşmesi halinde daha önce biriktirilmiş tasarrufların reel değerleri artacak ve fertler bu nedenle daha az tasarruf ederek fiyatları düşen tüketim mallarına olan taleplerini artıracaklardır. Fiyatların düşüp servetlerin artmasıyla ortaya çıkan bu tasarruf azaltıcı veya toplam harcamaları artırıcı etkiye "reel balans etkisi" ya da "Pigou etkisi" denir.

Piyasa Ekonomisi Market Economy Birbirinden bağımsız hareket eden, çok sayıda tüketici ve üreticiden meydana gelen, fiyat mekanizmasına dayalı mübadele ekonomisi. Hangi mal ve hizmetin üretileceğine tüketici karar verir. Tüketici tercihlerinin açıklanmasında piyasa göstergesi fiyatlardır.

Piyasa Fiyatı Market Price Sermaye piyasası aracının arz ve talebinin karşılaşması sonucunda oluşan fiyattır. Bu düzeyde arz ve talep eğrileri aynı noktada kesişirler.

Page 96: Technical Terms Dictionary

94

Piyasa Gözetimi Market Surveillance

Borsada işlem gören menkul kıymetlerde gerçekleşen olağandışı fiyat ve/veya miktar hareketlerinin, sözkonusu borsanın ilgili birimi ve/veya piyasanın yasal düzenleyicisi konumunda olan kurumca, yapay piyasa ve içeriden öğrenenlerin ticareti gibi yasal olmayan aktivitelerin tespit edilebilmesi için izlenmesi ve incelenmesidir.

Piyasa Yapıcılığı Market Making

Piyasadaki fiyat istikrarını korumak, piyasaya derinlik ve likidite sağlamak amacıyla, Piyasa Yapıcı olarak tanımlanan bir Borsa üyesinin, seans saatlerinde çift taraflı emirler vererek kendi nam ve hesabına işlem yapmasıdır. Özel olarak, Devlet iç borçlanma senetleri ihalelerinde ve söz konusu senetlerin ikincil piyasa işlemlerinde etkinliğin artırılması amacıyla önceden belirlenen kriterlere göre seçilmiş bankalara Hazine Müsteşarlığı tarafından bazı hak ve görevler verilmesini içeren sistem

Piyasa Yapıcısı Market Maker Devlet iç borçlanma senetleri ihalelerinde ve söz konusu senetlerin ikincil piyasa işlemlerinde etkinliğin artırılması amacıyla önceden belirlenen kriterlere göre seçilmiş banka

Planlama Planning Gerçekleştirilecek hedeflerin tespiti; belirli sonuçların saptanması için izlenecek yolların önem ve öncelik sıralarıyla önceden düşünülmesidir

Planlı Ekonomi Planned Economy

Kaynakların kullanımının devlet tarafından belirlendiği ve kontrol edildiği ekonomi. İretim, yatırım ve dağılım kararlarının tamamı veya büyük kısmı, merkezi yönetim tarafından alınmaktadır. Bu terim, İkinci Dünya Savaşı öncesinde sadece Sovyetler Birliği için kullanılırken daha sonra diğer sosyalist ülkeler ve az gelişmiş ülkeler için de geçerli bir hale gelmiştir. Az gelişmiş ülkeler, ellerindeki kıt kaynakları en verimli şekilde kullanmak, daha yüksek bir gelişmişlik düzeyine ulaşmak, gelişmiş ülkelerle arasındaki açığı hızla kapatmak için planlı ekonomiye ihtiyaç duymaktadır

Plasman Placement Paranın gelir getirici bir alacağa, menkul ya da gayrimenkul değerlere ayrılması. Yatırım, sermaye stokuna yapılan ilave iken plasman bu stokun el değiştirmesidir. Yeni fabrika tesis etmek yatırımdır, tesis edilmiş bir fabrikayı satın almak ise plasmandır.

Populasyon Population

İstatistikte teorik olarak bir araştırmaya dahil edilebilecek olan deneklerin tamamı; araştırmaya konu olan olayların, nesnelerin, vb. Tamamı; içinden rastgele örneklem seçilen ve özellikleri bilinmeyen evren. Bu evren sınırlı (belli bir okuldaki psikoloji öğrencileri gibi) veya sınırsız (olabilecek bütün yazı-tura atışları gibi) olabilir. Örneklem üzerindeki araştırmadan, deneyden, vb. Elde edilen sonuçlar bu evrene genelleştirilir

Portföy Portfolio Bir yatırımcının sahip olduğu varlıkların aynı veya farklı özelliğe sahip birden fazla kıymete yatırılması sonucu oluşan toplam değerdir.

Portföy Yönetimi Portfolio Management

Mali piyasalarda hangi yatırım araçlarına ne zaman, ne kadar para yatırılacağı ve bunların getirilerinin hakkındaki yönlendirme ve yönetim işlemleridir.

Potansiyel Risk Potential Risk

Genel alan taraması sonucunda elde edilmiş olan bilgilerin, potansiyel performans konularının belirlenmesi ve önceliklerin tespiti hakkında bir ön çalışma yapılarak değerlendirilmesi sonucu maddi hata, yolsuzluk ve suistimal konularının belirgin olarak ortaya çıktığı alanlara potansiyel risk unsuru taşıyan alanlar

Pozisyon Almak Taking Position Vadeli İşlem Piyasalarında alım ya da satım işlemi yaparak Vadeli İşlem Sözleşmelerine taraf olmak pozisyon almak demektir.

Page 97: Technical Terms Dictionary

95

Pozisyon Kapatmak Closing Position Uzun veya kısa pozisyon alarak açık pozisyon sahibi olan taraf vadeden önce pozisyonunu kapatmak

isterse; kısa pozisyon sahibi alış, uzun pozisyon sahibi ise satış işlemi yaparak pozisyonunu kapatır.

Pozisyon Limitleri Limits of Pozition Kıymetli Maden Borsalarında; Piyasada alınabilecek sözleşme adedi müşteri bazında ve piyasa üyesi bazında ayrı ayrı Borsa tarafından belirlenmiştir.

Prefinansman Pre-Financing

Bir firmanın belirli bir sürede yerine getirmek üzere anlaşma yaptığı bir siparişte süre dolmadan önce, sipariş bedelini kısmen ya da tamamen almasıdır. Bu sebeple bu krediye "ön finansman" denmektedir. Bu krediler çoğunlukla ihracat siparişlerinde kullanılmaktadır. Prefinansman , ihracat ve döviz kazandırıcı işlemlerle ilgili mal ve hizmet alımının finansmanında kullanılmak üzere, firmaların bizzat kendilerince yurt dışındaki alıcıdan veya uluslararası finans kuruluşlarından döviz veya efektif olarak sağlanıp, ülkedeki bankalar aracılığı ile (garanti verilerek veya verilmeksizin) yurda getirilerek kullanılmaktadır.

Prim Premium

(1) taksitle ödenen sigorta primi, (2) bir şeye gerçek değerinden fazla verilen fiyat, ikramiye (3) hisse senetleri veya paranın mübadele farkı, acyo, (4) ücretsiz ya da indirimli verilerek başka malların satışının sağlamasına çalışılan şey, (5) zamana göre belirlenmiş olan asıl ücretin yanısıra işin kapsamı ve niteliği dikkate alınarak yapılan ek ödeme. Çalışan kişiyi teşvik edici bir ödüllendirme aracıdır. İşverenin değerlendirmesine bağlı olarak verilebileceği gibi toplu sözleşme hükmü gereği olarak da verilebilir.

Prodüktivite Productivity

Verimlilik, üretkenlik; bir ya da birden çok üretim faktörünün kullanılmasıyla herhangi bir çalışmadan veya mamulden elde edilen verim; üretim faaliyetinden elde edilenle, bu faaliyete konulanın fiziki miktarlarının birbirine oranı; randıman, prodüktivite, belirli bir kaliteyi korumak şartıyla birim ürünü en az maliyetle üretmek, bir elemanın saat başına tamamladığı faydalı işin ölçüsü

Proforma Proform Invoice Satıştan önce müşteriye malın cinsini fiyatını niteliklerini bildirmek için verilen ön fatura, proforma fatura, teklif mektubu niteliğindeki ticari belge

Program Programme Ortak bir hedef veya hedefleri elde etmeye yönelik olarak bir araya gelmiş farklı girdiler, faaliyetler ve çıktılar grubudur

Program Kredileri Programme Credits

Hazine Müsteşarlığı tarafından ülkenin makro ekonomik programları çerçevesinde, doğrudan veya Hazine garantisi altında, kamunun finansman ihtiyacının karşılanması amacıyla herhangi bir dış finansman kaynağından sağlanan finansman imkanı olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle, Belirli bir projenin finansmanıyla sınırlandırılmamış, kalkınma planı çerçevesinde kullanılabilen dış kredilerdir. Hükümet program kredilerini uluslararası bir finansman kuruluşundan veya başka bir hükümetten alır.

Page 98: Technical Terms Dictionary

96

Program Yetkilendirme Görevlisi

Programme Authorising Officer

Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi’nin bir diğer aktörü olan Program Yetkilendirme Görevlisi; Ulusal Yetkilendirme Görevlisi tarafından tayin edilen Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin veya bir uygulama biriminin yöneticisidir. Söz konusu uygulama birimleri, faaliyetlerini Program Yetkilendirme Görevlisi’nin sorumluluğu altında yürütürler. Program Yetkilendirme Görevlisi, AB tarafından finanse edilen programların yürütülmesinden ve bütün projelerin mali yönetim kurallarına uygun olarak yerine getirilmesinden sorumludur. Ayrıca Program Yetkilendirme Görevlisi, bütün proje-ler için gerçekleştirilecek hizmet, tedarik ve iş ihalelerinin mali ve idari sorumlu-luğunu taşımaktadır.

Proje Project

Belirli bir amaca ulaşmak üzere, belirli bir zaman ve bütçe çerçevesinde, insani ve fiziksel kaynaklar kullanılarak, önceden planlanmış faaliyetlerin ve görevlerin gerçekleştirilmesidir. Kamuda Yıllık yatırım programlarında yer alan projeler, milli savunma projeleri ile yap-işlet-devret, yap-işlet, işletme hakkı devri ve benzeri finansman modelleri çerçevesinde gerçekleştirilen projeler

Proje Kredisi Project Credit Önceden saptanmış belirli Projelerin gerçekleşmesi için herhangi bir dış finansman kaynağından sağlanan finansman imkanı

Proje Özel Hesabı Special Account İlgili anlaşmalara göre, Hazine Müsteşarlığı tarafından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında veya uygun görülen diğer bankalarda açtırılan, dış proje kredilerine ilişkin her türlü harcamaların karşılanabildiği her bir proje hesabı

Proje Sözleşmesi Project Agreement

Finanse edilmesi kabul edilen projenin yürütücüsü ile ilgili kamu idaresi yetkilisi ve Avrupa Birliği, uluslararası kuruluş veya uluslararası konsorsiyum arasında akdedilen; idari ve mali hükümler ile diğer hususların belirlendiği ve eki, projenin kapsamı, çalışma programı, bütçe planı gibi hususların yer aldığı proje öneri formunu kapsayan yazılı anlaşmayı ifade eder.

Proletarya Prolateria Ücretle çalışan sınıftan, emekçi

Promosyon Promotion Hazine Kontrolörleri Kurulu tarafından Hazine Kontrolörü olarak aynı dönemde alınan meslek memurları bir Promosyon olarak kabul edilir.

Provizyon Remittanc Fund

(1) Çekin karşılığının bulunup bulunmadığının sorulması; çekin üzerindeki yazılı değerin ödenebilmesi için karşılığının olup olmadığının ilgili bankaya sorularak kontrol edilmesi; akreditif karşılığı yapılan ithalatta, akreditif tutarı dövizin muhabir banka nezdinde hazır olduğunun ve mal belgeleri teslimi karşılığında satıcıya ödeme yapılması için yetki verildiğinin amir bankaya bildirilmesi, (2) İşletme zararlarının karşılanabilmesi için ayrılan para. Bir işletmenin yedekleri dönem k‰rından ayrıldığı halde karşılık ayırmak için işletmenin k‰r etmesi gerekmemektedir. Varlıkların değerindeki azalmalara karşı alınan önlemler olarak ve işletme için bir yükümlülük doğurabilecek olaylar için karşılık ayrılır.

Put Opsiyon Put Option Opsiyonu alan tarafa Opsiyon Sözleşmesine konu menkul kıymeti önceden belirlenmiş fiyattan satma hakkını veren sözleşmelerdir.

Rambursmanlı Akreditif

Reimbursable Letter Of Credit

Amir banka lehdar bankaya mal bedelinin nereden, hangi hesaptan ve nasıl alınacağını bildirir, ramburse olunacak bankaya da mektupla bildirir

Rant Rent Faiz geliri, gayrimenkul kiraları gibi kazanılmadan elde edilen getiri

Page 99: Technical Terms Dictionary

97

Rantabilite Rantability

Genellikle belli bir zaman parçası içinde işletme faaliyetleri sonucunda elde edilen toplam kârın,aynı zaman parçası içinde kullanıldığı kabul edilen ortalama işletme sermayesine oranıdır. Diğer taraftan, Herhangi bir yatırım konusunun yatırılan sermayeye gelir sağlama olanağı; işletmenin belirli bir dönemde elde ettiği k‰rın o dönemde işletmede kullanılan sermayeye oranı olarak da ifade edilebilir:

Rapor Report

Kontrolörler; yaptıkları teftiş, inceleme soruşturma ve araştırma sonunda çalışmalarını duruma göre; a) İnceleme Raporu, b) Ön İnceleme Raporu,(3) c) Soruşturma Raporu, d) Suç Duyurusu Raporu, e) Teftiş Raporu, f) Bağımsız Denetçi Raporu,(3) g) Genel Durum Raporu, h) Etüt ve Öneri Raporları, ile sonuçlandırarak Kurul Başkanlığına iletirler. Kontrolörler, biri asıl olmak üzere toplam üç nüsha olarak düzenledikleri raporları yeter sayıda çoğaltarak Kurul Başkanlığı'na göndermek zorundadırlar.

Raporlama Reporting Denetimin son aşaması olup, denetim sonuçlarının, gözetim ve kontrolünden sorumlu, yetkili otoritelere ve parlamentoya sunulmasıdır

Raporlama Standartları Reporting Standards Her denetimin sonunda denetçinin bulgularını ortaya koyduğu raporda uyması gereken kurallardır

Raporun Takibi Follow-Up Belirli bir zaman diliminden sonra, denetlenenin denetim raporundaki sonuçlar ve tavsiyeler doğrultusunda yürüttüğü faaliyetlerin ve aldığı önlemlerin denetçi tarafından sistemli bir biçimde incelenmesi ve değerlendirilmesi.

Rastgele Olmayan Örneklem

Non-Random Sample

Rastgele örneklemin mümkün olmadığı durumlarda seçilen örneklem. Bu tür örneklemler, a) uygunluk (deneklerin ulaşılabilirliği), b) gönüllülük (gönüllü deneklerin alınması), c) amaca yöneliklik (deneklerin belli özelliklere sahip olduğu için seçilmesi) ve d) kartopu (önceki deneklerin tanıdığı kişilerin denek olarak seçilmesi) gibi temellerde seçilir.

Rastgele Örneklem Random Sample

İstatistikte örneklemin, popülasyondaki herkesin eşit seçilme şansına sahip olmasını ve böylece seçilen örneklemin popülasyonu temsil etmesini (yani popülasyon özelliklerinden en azılarından bazılarını -eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik statüsü, zekâ düzeyi, yaşı, cinsiyeti, vs.- içermesini) sağlamaya yönelik bir seçme tekniği. Burada amaç, örneklem üzerinde yapılan araştırmadan elde edilen sonuçların, popülasyona genelleştirilmesini mümkün kılmaktır.

Rasyonalizasyon Rationalisation

(1) paraya çevirme, paraya tahvil etme, malını satıp nakde çevirme, (2) bir işletmenin verimliliğini artırıcı önlemler; herhangi bir etkinlik alanında herhangi bir iş sürecinde emeğin üretkenliğini artırıcı, ürünün kalitesini yükseltici, otomatizasyonu sağlayıcı gelişmelerin tümü; bir işletmede üretim ve yönetim çalışmalarının ekonomik hale getirilmesi; yapılan masrafla alınan iş sonucunun birbirine uygunluğunun sağlanması

Page 100: Technical Terms Dictionary

98

Rayiç Değer Current Value Bir iktisadi kıymetin, değerleme günündeki normal alım-satım değeri; piyasa değeri

Reasürans Reinsurance Bir sigortanın bir başka sigortaya teminatı, mükerrer sigorta

Reasürans Şirketi Reinsurance Company

Türkiye’de kurulmuş reasürans şirketi ile yurt dışında kurulmuş reasürans şirketinin Türkiye’deki teşkilâtı

Reel Döviz Kuru Real Exchange Rate Nominal döviz kurunun, fiyat endeksine bölünmesiyel elde edilir. Deflasyon olarakta adlandırılan bu işlem, fiyatların artış etkisini ortadan kaldırmak amacıyla yapılır.

Reel Faiz Real Interest Rate Nominal faizin enflasyon oranıyla düzenlenmiş şekli

Reel Milli Gelir Real National Income

Bir ülkede belli bir dönemde yaratılan mal ve hizmetlerin fiziki miktarlarının o dönemin cari fiyatlarıyla değil de temel alınan yılın fiyatlarıyla ilişkilendirilmesi sonucu elde edilen değer

Reel Ücret Real Wage İretim faaliyetine katılan emek faktörünün, yarattığı maldan elde ettiği nominal ücretin satın alma gücü

Reeskont Rediscount Bir bankanın elinde bulundurduğu ödeme sırası henüz gelmemiş senetleri bir başka bankaya iskonto ettirmesi

Refakat Companionship

Stajyer Hazine Kontrolörleri yetiştirme programı ikinci dönem çalışmaları kapsamında Kurul Başkanınca belirlenecek en az üç Kontrolörün refakatinde inceleme, teftiş ve soruşturma görevlerinde çalışmayı içerir. Bu süre içerisinde Stajyer Kontrolörler, refakatinde bulundukları Kontrolörün denetim ve gözetimi altında olup kendilerine verilen görevleri Kontrolörün talimatına göre yerine getirirler. Kendiliğinden inceleme, teftiş ve soruşturma yapamaz, rapor düzenleyemezler. Refakatine stajyer verilen Kontrolörler de, görevlerle ilgili mevzuatı ve uygulamayı yaparak ve/veya yaptırarak stajyerleri yetiştirir.

Regresyon Analiz Regression Analysis Regresyon analizi, bir bağımlı değişkenin başka açıklayıcı değişken ve/veya değişkenlere olan bağımlılığını, bağımlının ortalama değerini, açıklayıcıların bilinen ya da değişmeyen değerleri cinsinden tahmin etme ve/veya kestirme amacıyla yapılan bir incelemedir.

Rehin Pledge Bir borcun yerine getirilmemesi halinde, alacaklarının teminatı olmak üzere ve paraya çevirtme hakkıyla birlikte alacaklı lehine verilen taşınır veya taşınmaz mal güvencesi

Rejim Hak Sahibi Holder Of A Right Gümrük beyanını yapan veya hesabına gümrük beyanı yapılan kişiyi veya bu kişiye ait bir gümrük rejimi ile ilgili hakların ve yükümlülüklerin devredildiği kişi

Rekabet Competition

(1) üretim araçları üzerinde özel mülkiyete dayalı ekonomilerde daha iyi üretim koşulları ve mal sürümü için özel işletme sahipleri arasındaki mal üretimine özgü savaşım, (2) herhangi bir etkinlik alanında ayrı ayrı kişi ya da gruplar arasında sürdürülen yarış, firmalar arasında pazar payı, k‰r, ciro gibi kriterler üzerinden öne geçmek için verilen mücadele

Rekabetçi Kıyaslama

Competitive Benchmarking

Bir kuruluşun belli süreçlerinin, büyük rakipleri olan kuruluşların süreçleriyle karşılaştırılmasıdır

Page 101: Technical Terms Dictionary

99

Repo Repurchase Agreement

Geri satın alma anlaşması. Satıcı olan firnansal kuruluşun hazine bonosu, tahvil gibi menkul değere daha önce belirlenen bir fiyattan geri satın almayı taahhüt etmesi koşuluyla gerçekleştirdiği bir tür kısa vadeli mevduat toplama yöntemi

Re'sen Vergi Tarhı Ex-Officio Taxation

Vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır

Resesyon Recession

Ekonomik hayatın canlılığını kaybetmesi, üretim faaliyetlerinin daralması, duraklama, ekonomik etkinliklerde görülen hafif düşme. Resesyon, ekonominin büyüme hızının, nüfus artış hızının altına inmesi ve dolayısıyla kişi başına milli gelirin yerinde saymasıdır. ABD«de yılın iki çeyreğinde büyüme hızının sıfıra yaklaşması halinde resesyon teşhisi konulmaktadır. Avrupa«da ve Türkiye«de ise üç çeyrek dönemde büyüme hızının yüzde -1 ile yüzde 2 arasında kalması durgunluk olarak tanımlanmaktadır

Resmi Belgede Sahtecilik

Forgery On The Official Documents

“(1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması hâlinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.”

Resmi Kur Official Rate Her çeşit alım satımlarda dövizlerin fiyatlarını belirlemeye yarayan ve resmi organlarca saptanan kurlardır

Resmi Mühür Official Signature Kontrolörlere zimmetli olarak birer resmi mühür verilir. Hazine Kontrolörlerine özel olarak Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünce üretilen ve yalnızca Yetkili Kontrolörlere verilen bu mühür, özellikle yazdıkları raporlarda ve yaptıkları dış yazışmalarda (doğrudan haberleşme) kullanılır.

Resmi Müzayede Public Auction Mahkemelerin, icra dairelerinin ve diğer resmi dairelerin Borsalda yapılmasına gerek gördükleri menkul kıymet satım işlemidir.

Revalüasyon Reveluation Yeniden kıymet biçme, kıymetini artırma; ulusal paranın dış değerinin hükümet kararıyla yükseltilmesi; bir ülke parasının altına ya da yabancı ülke paralarına göre değerinin yükseltilerek yeniden ayarlanması

Revizyon Revision

Bir işletmenin bünyesi ve faaliyeti ile ilgili muamelelerin defter kayıtlarının ve bunların vesikalarını sistemli ve kritik bir bakışla tekrar gözden geçirilerek incelenmesi , muamele ve kayıtların doğruluk ve düzeninin sağlanması , işletme analizi yapılarak mali ve iktisadi yönlerden durumunun ne olduğunun araştırılıp tespit edilmesi .

Page 102: Technical Terms Dictionary

100

Rezerv Reserve

İhtiyat, karşılık, yedek, (1) bir şeyin daha sonra ortaya çıkabilecek bir ihtiyaç için ya da özel durumlarda kullanılmak üzere saklanan kısmı, karşılık olarak k‰rdan ayrılan kısım, (2) yeni ve tamamlayıcı malzeme, araç ya da kadroların sağlandığı kaynak. Rezervlerin bir bölümü merkez bankalarında olur. Bu rezervlere ticari bankalardaki döviz rezervleri ve altın mevcudu eklenince brüt rezervlere ulaşılır.

Rezerv Para Reserve Currency Uluslararası ticaretin büyük bölümünü finanse eden ve hükümetlerle uluslararası kuruluşların portföylerinde bulundurmak istediği ödeme araçları. Döviz, altın ve SDR'den oluşur.

Ricardo'nun Rant Teorisi

Ricardo's Theory Of Rent

Klasik iktisatçılardan David Ricardo’nun, toprak rantının kaynağını açıklayan kuramıdır. Buna göre rantın kaynağı, topraklar arasındaki verimlilik farkı veya doğanın cimriliğidir. Toprakta azalan verimler kanunu geçerlidir. Nüfus artışından kaynaklanan talep artışını karşılayabilmek için giderek daha verimsiz ya da daha uzak topraklar kullanıma açılmak zorundadır. Diğer taraftan tam rekabetin geçerli olduğu piyasada tarımsal bir malın tek fiyatı vardır. Bu fiyat, en verimsiz toprağın ürün maliyetine eşittir. Bu fiyatla verimli toprakların birim maliyeti arasındaki fark toprağın rantını oluşturur.

Risk Risk

Amaçların gerçekleştirilmesi üzerinde etkisi olabilecek olayların gerçekleşme olasılığıdır. Risk etki ve olasılıkları ile ölçülür.Ticarette zarar etme tehlikesi, risk, kazanma ihtimalinin yanında kaybetme tehlikesinin de bulunduğu durum, riziko; herhangi bir teşebbüs konusunda sonucun kötü olabileceği düşüncesine fazla yer vermeden işe başlama ve yürütmeye çalışma kavramı

Risk Değerlendirmesi Risk Evaluation

Harcama yapılırken, gelir toplanırken ya da borçlanırken yasayla verilen yetkinin koyduğu sınırlara ve amaca önemli bakımlardan uyulmaması olasılığının denetim yöneticisince değerlendirilmesi ve karara bağlanması sürecidir

Risk Denetimi Risk Audit

Risk denetimi, mali, idari sistem ve kontrol mekanizmalarının risk, hata ve zayıflıklarının belirlenmesi ve iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılması yoluyla sistemlerin geliştirilmesi hedeflerine yönelik olarak, mevzuata uygunluk, yönetim ve davranış standartlarıyla, iç kontrolların denetimi konularında yoğunlaşan denetim türüdür

Risk Göstergeleri Risk Indicators Muhtemel risk alanlarının teşhis araçlarıdır

Risk Hesabı Risk Account 4749 Sayılı Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde oluşturulan hesap

Risk Matrisi Risk Matris

Risk matrisi, idarenin belli bir tarihteki risk durumunu göstermekle birlikte idarenin risklerinin nasıl yönetildiğini de gösteren önemli bir belgedir. Risk matrislerinin sürekli gözden geçirilmesi, zaman içerisinde ortaya çıkacak yeni riskler karşısında güncellenmesi gerekir. Denetim planlarında belirlenen risklerin yılda en az bir defa ve denetim programlarında belirlenen risklerin ise üç ayda bir güncellenmesi etkili bir uygulamadır.

Risk Odaklı Denetim Risk Based Auditing

İşletmelerin risk profillerinin belirlenmesi, denetim sürecinin işletmenini risk profiline göre şekillendirilmesi ve denetim kaynaklarının buna göre tahsis edilmesi esasına dayanan ve denetimin etkililiğini artırmayı amaçlayan bir denetim yaklaşımıdır.Risk odaklı iç denetim, risk yönetimi süreçlerinin çıktılarını kullanmak suretiyle denetimde odak noktası olarak yüksek riskli alanları seçmektedir. Böylelikle denetimde etkinliğin artırılması, maliyet ve zaman tasarrufu sağlanmaktadır.

Page 103: Technical Terms Dictionary

101

Risk Sermayesi Risk Capital Yüksek risk taşıyan girişimlerin finansmanı için kullandırılan sermayedir.

Risk Yönetimi Risk Management Kurumun amaçlarını gerçekleştirmek üzere makul bir güvence sağlamak amacıyla potansiyel olay ve durumları belirlemek, değerlendirmek, yönetmek ve kontrol etme sürecidir.

Rüçhan Preemption Öncelik; üstünlük; imtiyaz

Rüşvet Corruption Bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır

Sabit Gelir Fixed Income Maaş, ücret, kira gibi belli dönemlerde elde edilen, ekonomik göstergelerdeki değişmelerden etkilenmeyen gelir

Sabit Kur Fixed Rate Bankaların, döviz miktarlarını saptamak ve kayıtlarına miktar olarak geçirmek için kullandıkları sembolik kurlardır

Sabit Kur Sistemi Fixed Exchange Rate System

Bir ülke parasının yabancı ülke paraları karşısındaki değerinin hükümet tarafından belirlendiği ve döviz piyasasındaki arz ve talep koşullarından bağımsız olarak sabit tutulduğu döviz kuru sistemi

Sabit Miktarlı Vergiler Ad Valorem Taxes Vergi tutarının matraha bakılmaksızın önceden saptanması

Saf İletişim Pure Communication Bilginin amaç, etki ve sonucuyla ilgilenmeksizin aktarılmasıdır

Salahiyetname Authorization Temsilciye verilen yetkiyi üçüncü şahıslara ispatlaması için verilen yazılı belgedir

Sanayi Devrimi Industrial Revolution

1750-1850 yılları arasında İngiltere'yi tarım toplumundan sanayi toplumuna çeviren radikal değişikliği tanımlamak için Friedrich Engels (1820-1895) ve Arnold Toynbee tarafından kullanılan terim. Birinci Sanayi Devrimi, dokuma tezgahları, buhar makineleri, demir çelik sanayiindeki gelişmeler ve kok kömürünün kullanılmasıyla başlamıştır

Sanayileşme Industrialisation

Bir toplumdaki ekonomik faaliyetlerin ağırlığının sanayi kesimine kayması; iş bölümü ve uzmanlaşmış iş gücüyle geniş bir pazara hem üretim hem tüketim mallarının sunulması ve buna bağlı olarak da büyük ölçekli üretim ve makine kullanımıyla ortaya çıkan teknolojik gelişme süreci ve bu sürece eşlik eden hızlı kentleşme

Sanık Suspect Kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişi

Sarfiyat Expenditures Harcamalar; giderler

Satın Alma Gücü Purchasing Power Belli bir miktar para ile satın alınabilen mal miktarının ölçüsü

Satış Karteli Sales Cartel Firmaların hukuki varlıklarını korumak koşuluyla ürettikleri malların satış koşullarında birlik sağlamak üzere birleşmeleri

Page 104: Technical Terms Dictionary

102

Say Kanunu Say's Law

"Her arz kendi talebini yaratır" cümlesiyle ifade edilen kanun. "Mahreçler Kanunu" olarak da bilinir. Buna göre serbest bir ekonomide talep yetersizliğinden veya aşırı üretimden dolayı yaygın bir istek dışı işsizliğin ortaya çıkması mümkün değildir. Bir mal üretildiği zaman sadece bir arz yapılmış olmamakta, aynı zamanda üretilen mal miktarı kadar da bir talep yaratılmış olmaktadır. Her arz kendi talebini yaratacağına göre ekonomide toplam talep daima toplam arza eşit olacak, elde satılmayan mal fazlası kalmayacaktır.

Schengen Anlaşması

Schengen Agreement

Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa ve Almanya'nın imzaladığı gümrük anlaşması. Buna göre sınırların açılması kabul edilmiş, pasaport uygulaması kaldırılmıştır. Schengen, Lüksemburg'da Fransa sınırına yakın bir kasabadır.

SDR (Özel Çekme Hakkı)

Special Drawing Right

IMF tarafından 1970 yılında yaratılan bir uluslararası ödeme ve rezerve aracı. IMF'nin kullandığı para birimidir. Dünya likidite ihtiyacına cevap vermek üzere otomatik bir çekme hakkı olarak oluşturulmuştur. "Kağıt altın" da denir. Kağıt üzerinde yaratılan ve karşılığı olmayan bir ödeme aracıdır.

Seans Session Borsa yetkilisi tarafından verilecek bir işaretle işlemlerin başlatıldığı an ile yine Borsa yetkilisi tarafından verilecek başka bir işaretle işlem emirlerine son verildiği an arasında geçen süredir.

Sendikasyon Kredisi Syndicated Loan Yapilan bir sendikasyon anlasmasi çerçevesinde uluslararasi ticari bankalardan, bir banka yada finans

kurumu liderliginde, birden fazla banka ve/veya finans kurumunun aldigi nakdi kredilerdir.

Senyoraj Seniorage Para basma yetkisini elinde tutan kurumun, bu yetkisi dolayısıyla para basarak elde ettiği reel gelirdir. Para stoğundaki değişimin fiyatlar genel seviyesine oranı ile ifade edilir. Enflasyonun sadece para miktarındaki artışından kaynaklanması durumunda, senyoraj ve enflasyon vergisi birbirine eşit olur.

Serbest Bölge Free Zone

Serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen; serbest dolaşımdaki eşyanın, bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir

Serbest Dalgalanma Free Float

Serbest dalgalanan kur sisteminde ülke parasının değeri piyasa tarafından belirlenmektedir. Döviz piyasasına yapılan müdahaleler, kurların istenilen düzeyde oluşmasını sağlamak yerine, bu piyasadaki gereksiz dalgalanmaları önlemek ve değişimleri daha ılımlı hale getirmek için yapılmaktadır. Bu sistemde para politikası, daha etkin hale gelmekte ve ülkenin tutması gereken uluslararası rezerv miktarı azalmaktadır. Serbest dalgalanan döviz kuru sisteminden kaynaklanan olumsuzluk ise, dış ekonomik ilişkilerde belirsizlikleri ve riskleri artırması nedeniyle kaynak dağılımını olumsuz etkilemesidir.

Serbest Dolaşımda Bulunan Eşya

Goods İn Free Circulation

Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara ait hükümler saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutularak Türkiye Gümrük Bölgesine giren eşya ile üretiminde kullanılan girdilerin yerli olup olmadığına bakılmaksızın 4458 sayılı Gümrük Kanununun 18 ve 19 uncu maddesi hükümlerine göre Türk menşeli sayılan eşya

Serbest Fiyatlı Optional Price Order Serbest fiyatlı emir, alış ya da satışın herhangi bir fiyatla sınırlandırılmadığı, o an için varolan en iyi alım ya da satım fiyatından işlem yapma hakkının tanındığı emir türüdür.

Page 105: Technical Terms Dictionary

103

Emir

Serbest Piyasa Ekonomisi

Free Market Economy

Ekonomik faaliyetlerin tam rekabet şartları içinde serbestçe yapılabildiği, ekonomik sorunların çözümünün devletin ekonomiye müdahalesiyle değil fiyat mekanizması aracılığı ile gerçekleştirildiği ekonomi. Arz ve talebin temel belirleyici olarak kabul edildiği bu tür ekonomilerde fiyat mekanizmasının iyi işlemesi zorunludur.

Serbest Ticaret Bölgesi Free Trade Area

Mal ve hizmetlerin gümrük vergisine bağlı olmaksızın serbestçe girdikleri ülkenin gümrük sınırları dışında kalan bölgelerdir. Mallar bu bölgelerde depolanabilir veya tekrar ihraç edilebilirler. Serbet limanlar, serbest ticaret bölgelerinin en yaygın olanıdır. Serbest üretim bölgesi, ihracata yönelik hafif imalat sanayi üretiminin gerçekleştiği bölgelerdir. Serbest üretim bölgelerinin serbest ticaret bölgelerinden farkı, bir üretim merkezi olmalarıdır.

Sermaye Capital

Anamal, anapara, kapital; bir teşebbüsün kuruluşunu ve faaliyete geçmesini sağlamak amacıyla öz kaynak olarak konulan ya da taahhüt edilen para veya mal şeklindeki kıymet; mübadele yoluyla gelir sağlamaya tahsis edilen servet; klasik ekonomide gelir elde edebilmek için işletilebilecek her türlü mal ve para; Marksist kuramda artık değer yaratmak için kullanılan üretim araçları ve para. Sermaye sahibine kira, faiz, k‰r şekillerinde gelir getirir. Bankada parası olanlar, hisse senedi, tahvil sahipleri, ev tarla çiftlik sahipleri birer sermayedardır.

Sermaye Piyasası Capital Market Menkul kıymetlerin alınıp satıldığı, uzun vadeli kredi arzları ile taleplerinin karşılaştığı bir piyasadır Sermaye Piyasası Kurulu

Capital Markets Board

Türkiye'de Sermaye Piyasasını düzenlemek amacıyla hazırlanmış ve 1981'de faaliyete başlamış olan kuruldur.

Sermaye Şirketleri

Capital Stock Company

29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayıl

Servet Vergileri Wealth Tax Gerçek ve tüzel kişilerin belli bir zamanda sahip oldukları her çeşit menkul ve gayrimenkuller ile paralardan oluşan iktisadi değerleri üstünden alınan vasıtasız vergi

Sınır Ticareti Cross Border Trade

Komşu ülkeler arasında özel anlaşmalara dayanılarak yapılan ve her iki ülkenin sınıra yakın yerleşim bölgelerini kapsamına alan ticaret türü. Normal dış ticaret işlemleri, sınır ticaretinde büyük ölçüde azaltılır ve taşıma giderlerinden tasarruf edilir. İlkeleri sınır ticaretine yönelten etkenler, yüksek taşıma giderlerinden kaçınma isteği ve bu yolla gerçekleşecek ticaret potansiyelinin önemidir.

Sigorta Acentesi Insurance Agency

Ticarî mümessil, ticarî vekil, satış memuru veya müstahdem gibi tâbi bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimî bir surette sigorta şirketlerinin nam ve hesabına sigorta sözleşmelerine aracılık etmeyi veya bunları sigorta şirketleri adına yapmayı meslek edinen, sözleşmenin akdinden önce hazırlık çalışmalarını yürüten ve sözleşmenin uygulanması ile tazminatın ödenmesinde yardımcı olan kişi

Page 106: Technical Terms Dictionary

104

Sigorta Eksperi Insurance Expert Sigorta konusu risklerin gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan kayıp ve hasarların miktarını, nedenlerini ve niteliklerini belirleyen ve mutabakatlı kıymet tespiti, ön ekspertiz ve hasar gözetimi gibi işleri mutat meslek olarak yapan tarafsız ve bağımsız kişi

Sigorta Hakemi Arbitrator Of Insurance

Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları çözen kişi

Sigorta Raportörü Insurance Rapporteur

Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Komisyona intikal etmiş şikâyetler üzerinde ön incelemeyi yapan kişi

Singer-Prebisch Tezi

Singer-Prebisch Thesis

Dış ticaret hadlerinin uzun dönemde az gelişmiş ülkelerin aleyhine döndüğünü ileri süren görüş. Alman iktisatçı Hans Singer ve Arjantinli iktisatçı Raoul Prebisch'in 1945'de geliştirdiği ortak tezidir.

Sistem Tabanlı Denetim System-Based Audit

Denetçinin denetlenenin sistemlerini, özellikle iç kontrol sistemlerini incelediği, iç kontrol sistemlerinin güçlü ve/veya zayıf noktalarını belirlediği ve daha sonra da bunun ışığında kanaat üretmesi için gerekli denetim çalışmasının yerini, niteliğini ve kapsamını tayin ettiği denetim türü

Sistematik Örnekleme Systematic Sampling

Popülasyondaki herkesin eşit seçilme şansına sahip olduğu bir tür olasılık örneklem seçimi. Örneklem, örneğin popülasyonu alfabetik sıraya sokup ilk sıradan başlayarak her onuncu, yirminci, vb. Kişiyi seçmek gibi, sistemli bir şekilde yürütülür.

Sivil Toplum Örgütü

Non-Governmental Organizations

Devlet teşkilatı içinde yer almayan, kendi idari ve mali bağımsızlığı olan, kamu yararına hizmet verdiği Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit edilen ve kar amacı gütmeyen hükmi şahsiyeti haiz kuruluşlar

Son İşlem Tarihi Last Transaction Date

Teslim gününden önce vadeli piyasada işlem yapılabilen son işgünü.

Son Kredi Mercii Lender Of Last Resort

Merkez bankalarının, para otoritesi olma sıfatları ve finansal istikrarı sağlama yükümlülükleri nedeniyle, sistemde ortaya çıkan fon açıklarının piyasadan karşılanamaması halinde, son başvuru mercii merkez bankasına başvurup, bu ad altında düzenlenmiş imkanlardan faydalanmasını ifade eden bir kavramdır.

Sonuç Yönelimli Denetim Yaklaşımı

Result Based Auditing Approach

Verimlilikte başarıyı gösteren bilgiler (örneğin çıktıların birim maliyeti ya da üretkenlik oranları) üzerinde yoğunlaşarak, bütün olarak denetim sonuçlarına maliyet-etkin bir şekilde ulaşılmasında yardımcı olur

Sonuçlar Outcomes Sonuçlar, bir programın ürününe veya çıktısına bağlı olarak, değişen veya değişebileceği düşünülen olaylardır

Soruşturma Investigation Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre. Denetim süreci içerisinde denetçinin ilgililerden işlemlerle ve konularla ilgili olarak yazılı veya sözlü bilgi almasıdır.

Soruşturma Raporu Investigation Report

Soruşturma raporları; memurların 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer ilgili Mevzuata göre suç oluşturan, ancak 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamı dışında kalan tutum, eylem ve işlemlere ilişkin olarak düzenlenir.

Page 107: Technical Terms Dictionary

105

Sosyal Fayda Socail Benefit

Belirli bir ekonomik karar sonucu bütün toplumun refahında meydana gelen artış. Sosyal fayda, devlet tarafından alınan bir karar sonucu toplumun tümüne yönelik olarak üretilen mal ve hizmetlerin tamamını kapsar. Bu kavram sadece devlet tarafından alınan kararların tüm topluma etkisini değil aynı zamanda bazı kişiler tarafından alınan kararların ya da yürütülen ekonomik faaliyetlerin sonucunda toplumsal refahta meydana gelen artışları da ifade eder. Bir kişinin eğitim görmesinden sadece kendisinin değil tüm toplumun fayda sağlaması gibi.

Sosyal Maliyet Social Cost Bir ekonomik faaliyetin topluma olan maliyetidir. Sosyal maliyetin faaliyeti yapan kişi ya da kurumun maliyetine eşit olması şart değildir.

Sosyal Refah Socail Welfare

Yoksullara yapılan organize yardımı tanımlayan kavram. İlk kez 1601 yılında İngiltere«de yoksullara yardım programı hazırlanmıştır. Ancak sağlığı yerinde olanların çalışması, çocukların belirli bir çıraklık döneminden geçirilmesi de zorunlu hale getirilmiştir. Sadece yoksulları değil, tüm halkı kapsayan sosyal güvenlik programı, ilk kez 1880«lerde Almanya«da işçilere sağlık sigortası yapılmasıyla başlamıştır.

Sosyalizm Socialism

Ekonomik alanda ferdin kontrolu yerine toplumun kontrolunu esas tutar. Ekonomik faaliyetlerin bir bütün olarak, özellikle toplum yararına planlandığı ve denetlendiği bir toplum şeklidir. Servetin toplum elinde olmasını, toplum işlerinin herkes tarafından bölüşülmesini amaç edinir. Bireyciliğe karşıdır. Bu doktrini sistematik hale getiren, Charles Fournier olmuştur.

Sözel Kanıt Testimonial Evidence

Yazılı ve sözlü ifadelerden elde edilen kanıtlardır

Sözleşmeli Personel

Contracted Personnel

Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir

Sözleşmenin Büyüklüğü Contract Size Sözleşmeye konu Kıymetin (altın, döviz ...) Minimum işlem miktarı.

Sözleşmenin Tipi Contract Type Vadeli işlemler ve opsiyon piyasalarında ilgili piyasa tarafından belirlenen alım satımı yapılabilecek vadeli işlem veya opsiyon sözleşmeleridir.

Spekülasyon Speculation

1- Fiyatlardaki beklenti yönünde kar amaçlı pozisyon alma işlemidir. 2-Satın alınan malların ya da değerli kağıtların aşırı karla başka kişilere ya da kurumlara satılması; piyasanın yükseleceği umuduyla mal almak, depolamak, borsalarda fiyatlardan meydana gelebilecek farkları değerlendirebilmek için yapılan alışveriş. Bu faaliyetler kriz dönemlerinde yoğunlaşır. "Değer düşüklüğü" üzerine ve "değer yükselişi" üzerine olmak üzere iki türlü yapılır

Spesifik Vergi Specific Tax Verginin hesaplanmasında vergi oranının uygulanacağı matrahın sayı, adet, metre, metreküp, kilo, litre vs gibi fiziki ölçüler üzerinden hesaplanacağı vergi türü. Günümüzde spesifik vergilerin sayısı giderek

Page 108: Technical Terms Dictionary

106

azalmaktadır. Motorlu kara taşıtları vergisi, bir spesifik vergi örneğidir. Spesifik vergilerin en ilginç örneklerinden biri 1926 yılına kadar Fransa'da yürürlükte olan kapı ve pencere vergisi olmuştur. Bu verginin matrahı binanın kapı ve pencere sayısıdır.

Spot İşlemi Spot Transaction Piyasada belli bir tarihte piyasada geçerli fiyat üzerinden yapılan işlemdir. Spot Piyasa Spot Market Anında teslim karşılığı nakitle yapılan ticaretin gerçekleştiği piyasa.

Spread Spread Aynı anda iki ya da daha fazla sözleşme ile ters pozisyon almakla yapılır. Ters pozisyonlar, farklı Borsa, farklı ürün ve farklı vadelerde alınabilir.

Stabilizasyon Stabilisation Hükümetin veya işletmelerin çeşitli mal ve hizmetlerin fiyatlarını sabitlemesidir. Otoriteler bu politika ile arz ve talebi etkileyerek sabit bir fiyat devam ettirebilmektedirler.

Stagflasyon Stagflation

Ekonomik durgunluk içinde fiyat artışı; durgunluk içinde enflasyon; yüksek işsizlik oranı ile yüksek enflasyon oranının bir arada bulunduğu ekonomi; üretimde durgunluk ve artan işsizlikle birlikte fiyatların yükseldiği durum, resesyon ve depresyon dönemlerinde durgunluk ve gerileme. Düşük fiyat düzeyleriyle seyreder. Normalde ekonomi durgunluğa girdiğinde fiyat artışlarının hız kesmesi ve enflasyonun gerilemesi gerekir.

Stajyer Hazine Kontrolörü

Junior Treasury Controller

Yetkili ve yetkisiz Hazine Kontrolörü yardımcısını ifade eder. Kontrolörlüğe, HKK Yönetmeliğine göre yapılacak Stajyer Hazine Kontrolörlüğü giriş sınavını kazanmak suretiyle Stajyer Hazine Kontrolörü olarak girilir. Stajyer Hazine Kontrolörlüğü giriş sınavıyla ilgili işlemleri, Müsteşar Onayı ile belirlenen Sınav Komisyonu yürütür. Sınav Komisyonu, Kurul Başkanı’nın başkanlığında (Başkan dahil) beş Kontrolörden oluşur; ayrıca iki Kontrolör yedek üye olarak belirlenir.

Standart Standard Geniş bir iç denetim faaliyet sahasının gerçekleştirilmesiyle ve iç denetim performansının değerlendirilmesiyle ilgili gerekleri tanımlayan ve IIA iç Denetim Standartları Kurulu tarafından yayınlanan meslekî bir beyandır.

Standart Dışı Altın (Hurda Altın) Scrap Gold

Daha önce piyasalara külçe altın olarak gelen altınların kuyumculuk sektöründe işlenerek ziynet eşyası haline getirilmesi sonucu elde edilen takı vb.nin, geri satın alınması ile birlikte eritilerek tekrar sektör üretimine sunulan ve şekil olarak dünya standartlarında olma özelliğini kaybetmiş, 995/1000 ayarda olmayan, eritilerek ve ayarı tekrar elden geçirilerek imalatta yeniden kullanılabilecek olan bir altın çeşididir.

Standart Sapma Standart Deviation Ölçülerin ortalamadan olan farkları bulunur. Farkların karesi alınır ve toplanır. Bulunan değerler formülde yerine konur.

Standby Anlaşması Stanby Agreement

Günümüzde uluslararası kredi işlemlerinde kullanılır. Her an verilebilecek kredileri niteler. En belirgin uygulaması uluslararası para fonu (IMF) bünyesinde görülür. Kuruluşta ilgili üyeler için üzerinde anlaşmaya varılan belirli süreler dahilinde ve belli miktara kadar söz konusu olan kullanılabilir fonları ifade eder. Bu anlaşmalar genelde bir yıl sürelidir.

Standby Kredisi Stand By Credit IMF'in bir istikrar programı uygulamakta olan bir ülkeye bu programı desteklemek için verdiği kredi Stok Stock Sürekli ya da geçici olarak belli bir zaman boyutuna sahip olmayan ekonomik bir varlık kütlesi

Page 109: Technical Terms Dictionary

107

Stopaj Witholding Tax Gelir vergisi borcunu mükellef yerine üçüncü bir kişi tarafından ödenmesidir. Devlet memurlarının gelir vergileri de maaşlarından kesilir.

Stratejik Plan Strategic Plan Kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren plan

Stratejik Planlamanın Denetimi

Strategic-Planning Audit

Kuruluşun ana (genellikle uzun vadeli) hedeflerinin gerçekleştiğini ve kaynakların elde edilmesine, kullanımına ve elden çıkarılmasına yönelik politikalara ve stratejilere uyulduğunu sağlamayı konu alan denetim

Suç Duyurusu Raporu

Denunciations Report

Gerek memurlar gerekse gerçek ve tüzel kişiler hakkında, 1567 sayılı Kanun ile Bankalar Kanunu kovuşturma usulüne girmeyen ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamı dışında genel hükümlere göre kovuşturulacak suçlara ilişkin olarak (6) Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilmek üzere düzenlenen raporlardır.Memurlar ve kamu görevlilerini kapsamayan suç duyurusu raporları ise doğrudan ilgili kontrolör tarafından yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığına gizli ve ivedi olarak gönderilir.

Suç Geliri Proceeds Of Crime Suçtan kaynaklanan malvarlığı değeri

Suça Teşebbüs Attempt Crime Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması

Suçta Ve Cezada Kanunîlik İlkesi Principle Of Legality Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz.

Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz

Suiistimal Fraud

Hile, sahtekârlık, emniyeti kötüye kullanma ile nitelendirilebilecek hukuk dışı fiillerdir. Bu fiiller, sadece şiddet tehdidi veya fizikî güç kullanımının gerçekleştirilmesine bağlı değildir. Suiistimaller para, mal veya hizmet sağlamak, hizmet kaybından veya ödeme yapmaktan kaçınmak veya şahsıyla veya işle ilgili bir avantaj elde etmek amaçlarıyla çeşitli tarafar ve kurumlar tarafından gerçekleştirilebilir.

Sübvansiyon Subsidy Bazı malların üreticilerine hükümet tarafından yapılan destek amaçlı ödeme. Menşe veya ihracatçı ülkenin fayda sağlayan, doğrudan veya dolaylı mali katkısını veya GATT 1994'ün XVI ncı Maddesi çerçevesinde herhangi bir gelir veya fiyat desteği.

Sükna Hakkı Right Of Habitation Bir evde veya evin bir bölümünde oturma hakkı veren kişiye bağlı bir irtifak hakkı; oturma hakkı, bir evde veya evin bir bölümünde oturma imkanı veren bir irtifak hakkı

Sürdürme Teminat Farkı

Maintenance Margin Difference

Üyelerin aldığı pozisyonların asgari teminatın altına düşmesi halinde ilave bakiye için gerekli olan teminat seviyesi.

Süreç Yönetimi Process Management

Süreç seçimi, süreç analizi, ölçüm, değerlendirme, değiştirme gibi iş süreçleri üzerinde odaklanma yoluyla organizasyonun performansındaki gelişmeyi sağlamaya yönelik bir yönetim yaklaşımdır

Sürekli Denetim Continious Auditing Fiziki belge olmaksızın, gerçek zamanlı muhasebe sistemi altında finansal tablo sunumunun ortaya çıkmasına temel olacak şekilde, elektronik denetim kanıtları toplamaya yönelik sistematik bir süreçtir.

Page 110: Technical Terms Dictionary

108

Sürekli Dosya Permanent Audit File/Master File

Denetimleri destekleyen temel referans belgeleri olarak, denetim ekipleri tarafından tutulan dosyalardır. Her yıl güncelleştirilen bu dosyalarda, denetlenen kurumun profilini veren genel bilgiler yer alır: 1-Organizasyon yapısı, 2- İlgili yasa, yönetmelik ve diğer düzenlemeler, 3- Muhasebe ilgileri(Mali bilgiler), 4- İç denetim raporları, 5- Değişik yıllardaki denetim programları 6- Basında denetlenen kurum/kuruluş ya da faaliyet hakkında yer alan haberler.

Şahadetname Certificate Resmi makamların veya özel kuruluşların yahut bir şahsın bildirdiği bir olayı doğrulamak, desteklemek ve onaylamak için düzenlenen belge

Şarta Bağlı Masraflar Contingent Costs Uygun mal hizmet ya da olanakların gerektiği zamanda, gerektiği yerde bulunmamasının son kullanıcıya

ait olan maliyetidir

Şartlı Muafiyet Sistemi Suspension System

Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamında ihracı taahhüt edilen işlem görmüş ürünün elde edilmesinde kullanılan ve serbest dolaşımda bulunmayan hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul ile değişmemiş eşya, ambalaj ve işletme malzemesinin, Türkiye Gümrük Bölgesinde (serbest bölgeler hariç) yerleşik firmalarca, ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, vergisi teminata bağlanmak suretiyle ithal edilmesi ve ihracat taahhüdünün gerçekleşmesini müteakip, alınan teminatın iade edilmesidir

Şekil Yönünden Kontrol Formal Control Bir prosedürün ya da dokümanın şekil yönünden kontrolü.

Şekli Denetim Formel Audit

Kuruluşta kıymet hareketi doğuran olayların belgelere dayalı olarak muhasebe kayıtlarına yansıtılıp yansıtılmadığını ve muhasebenin genel kabul görmüş ilkeleri ile yürürlükteki yasal mevzuatın öngördüğü şekil şartlarına uygun tutulup tutulmadığı araştırılır. Defter kayıtlarında şekil açısından düzen ve uygunluk olup olmadığını araştıran şekli denetimin amacı, işlemlerin belgelere dayalı olarak, muhasebe ve bilanço ilkeleri doğrultusunda defterlere kayıtlanıp kayıtlanmadığını, finansal tablolara yansıyan kalemlerin tutarlarının, tutar aktarmalarının ve mizanların doğruluğunu ve aralarında hesapsal ilişki ile uygunluğun varolup olmadığını araştırmaktır

Şerefiye Goodwill

Şerefiye, bağlı ortaklıkların veya iştiraklerin elde etme maliyeti ile bunların satın alındıkları tarihteki rayiç değerleri arasındaki farktır. Bu fark pozitifse “şerefiye” olarak aktiflerde; negatifse “negatif şerefiye” olarak aktiflerde negatif olarak gösterilir. Şerefiye, ekonomik ömrü doğrultusunda itfa edilir ve bu ekonomik ömür 20 seneyi geçmemelidir.

Şufa Hakkı Right Of Pre-Emption

Önalım; öncelikli alım

Şüpheli Suspect Soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişi

Şüpheli Alacaklar Doubtful Debts Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğinde "Ödeme süresi geçmiş bu nedenle vadesi birkaç defa uzatılmış veya protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz alacakları kapsar" şeklinde tanımlanmaktadır.

Taahhütname Covenant Kişinin kendi ad ve hesabına, bir gerçek kişi veya tüzel kişiye karşı, sözleşmeli ya da sözleşmesiz olarak, bir işin yapılmasını veya bir şeyin teslimini üstlendiğini gösterir belge

Page 111: Technical Terms Dictionary

109

Taban Fiyat Minimum Price 1- Devletin genellikle tarım üreticisini korumak üzere ürününün fiyatının, piyasa fiyatının altına düşmesini önlemek amacıyla saptadığı fiyat. 2- Borsada işlem gören aracın bir seans içinde görebileceği en düşük fiyat.

Tahakkuk Accrual Tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir

Tahakkuk Esası Accrual Basis Gelir veya giderin mahiyeti ve tutar itibariyle kesinleşmesi, kişiselleşmesi ve talep edilebilecek safhaya gelmesi halinde muhasebeye kayıt edilmesidir. Fiilen ödemenin yapılmış olup olmamasının önemi yoktur.

Tahsil Collecting Verginin kanuna uygun surette ödenmesidir

Tahvil Bond Devletin 1 yıl, anonim ortaklıkların en az 2 yıl ve daha uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla, itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetleridir.

Takas Clearing

1- Para kullanılmaksızın mal ve hizmetlerin doğrudan değişimi 2- Devlet borcuna ilişkin nakit akışlarının, taraflardan birisi Hazine Müsteşarlığı olmak kaydıyla, iki taraf arasında doğrudan veya dolaylı olarak değişimine imkan tanıyan finansal araç 3- İhraç veya ithal edilen mal veya hizmet bedelinin, kısmen veya tamamen mal, hizmet veya döviz ile karşılanması işlemi 4- Borsalda gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve alacakların karşılıklı olarak tasfiye edilmesidir.

Takas Bank Clearing Bank

Borsada kote olan senetlerin işlemlerin düzgün olarak işlenmesi ve düzenli olarak tutulması amacıyla borsada saklanmasıdır. İMKB’de işlem gören senetlerin muhafazası ile görevli olan İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş., kote olan senetlerin büyük bir kısmını muhafaza ettiği için ayrıca fiziki bir dolaşıma engel olmakta ve şirketleri senet basma külfetinden kurtarmaktadır.

Takas Merkezi Clearing House

Borsadaki takas faaliyetleri, Takas Merkezi aracılığıyla gerçekleştirilir. Takas Merkezi Borsa bünyesinde olabileceği gibi, tamamen veya kısmen bir banka veya sadece takas işlemlerini yürüten bir takas kuruluşu da Takas Merkezi olarak görevlendirilebilir. Bu konuda düzenleme yapmaya ve karar vermeye SPK yetkilidir. Borsada gerçekleştirilen işlemlerin takası Takas Merkezi üzerinden yapılmak zorundadır

Takas Üyeliği Clearing Membership

Takas üyeleri, kendi adlarına veya takas üyesi olmayan piyasa üyeleri adına yaptıkları takas işlemlerini yerine getirmeyi taahhüt eden piyasa üyeleridir. Takas üyeliğinin tesisi ve piyasa üyelerinden hangilerinin takas üyesi olacağı Borsa Yönetim Kurulu tarafından belirlenir ve SPK'nın onayına sunulur.

Taksir Imprudence Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir

Talep Demand Belli bir malın belirli bir anda ve belirli piyasada muhtemel fiyatları karşısında alıcıların o maldan satın almayı düşündükleri miktar

Talep Enflasyonu Demand Inflation

Harcamalar ve dış satım toplamının üretim ve dışalım tutarını aşması sonucu fiyatlarda görülen artış. Diğer bir deyişle talepte meydana gelen artışı karşılamak üzere arzın yeterli derecede artırılmaması sonucu fiyatların yükselmesine yol açan süreçtir. Mal ve hizmet fiyatlarında meydana gelen artış, girdi fiyatlarına yansıyarak mal ve hizmet fiyatlarının daha da yükselmesine yol açabilmektedir.

Page 112: Technical Terms Dictionary

110

Tam (Esas) İnceleme Full Investigation Denetim alanında verimlilik, etkinlik ve tutumluluğun sağlanıp, sağlanamadığına ilişkin sonuçlar çıkarmak

için yeterli, güvenilir ve ilgili kanıtların toplandığı denetimin yürütülme aşamasıdır

Tam İstihdam Full Employment Bir ekonomide tüm üretim faktörlerinin çalışır durumda olduğu bir düzey

Tam Mükellefiyet Full Tax Liability

1.Türkiye’de yerleşmiş olanlar 2.Resmi Daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Gelir Vergisine veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.) Yukarıda yazılı gerçek kişiler tam mükellef sayılırlar ve gerek Türkiye gerekse yurt dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden vergilendirilirler

Tam Rekabet Piyasası

Perfect Competition Market

Bir mal için sadece arz ve talep tarafından belirlenmiş bir fiyatın bulunduğu ve geçerli olduğu piyasalardır. Tam rekabet piyasalarında, çok sayıda alıcı ve satıcı bulunur. Mallar homojendir. Alıcı ve satıcılar rasyonel davranırlar ve alternatifler hakkında bilgiye sahiptirler. Piyasaya giriş çıkış serbestliği vardır.

Tamamlama Complition Mal ve hizmet üretimine yönelik tesislerin mevcut üretim hattında ürün cinsini değiştirmeden, yeni bir ürün oluşturmadan ve kapasite artışına yol açmadan eksik kalmış makine ve teçhizat, bina-inşaat, mefruşat gibi kalemlerin tamamlanmasına yönelik yatırımlardır

Tamamlayıcı Mallar

Complementary Goods

Tatmini istenen bir ihtiyacın sağlanması için bir mala katılması zorunlu olan mallar

Tamlık Completeness Bütün işlem ve olayların ne eksik ne fazla biçimde kayıtlara geçirilmiş olmasıdır

Tarafsızlık Objectivity

Denetçi ile denetlenen arasındaki ilişkilerde vazgeçilmez bir davranış. Tarafsızlık, denetçinin bulgularının ve raporlarının, sadece yürürlükteki kurallara, kabul görmüş prensiplere ve uygulamalara uygun olarak denetim sırasında elde edilen olgulardan etkilenmesini güvence altına alır. Denetçiler sorumluluklarını tarafsız bir şekilde yerine getirmeleri için her türlü etkilerden uzak kalmaya özen gösterirler.

Tarh Imposition Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir

Tarife Dışı Önlemler Non-Tariff Measures Uluslararası mal ve hizmet akımlarının serbest ticaret koşullarına göre gelişmesine engel olan tarife

önlemleri dışında kalan her türlü araç ve politikalardır

Tarife Kotası Tariff Quotas Bir mal ya da mal grubunun gümrük vergisi oranlarında belirli bir miktar veya değer için indirim yapılması ya da muafiyet sağlanmasını ifade eder. Tarife kotası deyimi, tarife kontenjanı anlamına da gelir

Tarife Önlemleri Tariff Measures Dış ticaretin serbest piyasa koşullarında gelişmesine, konulan gümrük vergileri ile engel olunmasıdır

Page 113: Technical Terms Dictionary

111

Tarife Tavanı Tariff Ceiling Belirli bir dönem içinde, belli malların belirlenen değer ya da miktar için ithalatta ve ihracatta normal gümrük vergisi oranında bir indirime gidilmesi ve bunu aşan miktar için belirlenen dönemin sonuna kadar bu tarife indirimlerinin askıya alınabilmesi uygulamasıdır

Tarihi Maliyet/Fiili Maliyet

Historical Cost Varlıkların ödenen nakit ve nakit benzeri tutarlarıyla veya elde etme tarihi itibarıyla onları elde etmek için verilen diğer varlıkların makul değeri ile kaydedilmesidir.

Tasarlanmış Standartlar

Engineered Standards

Ulaşılması gereken makul bir üretkenlik düzeyini yansıtmak üzere geliştirilmiş standartlardır

Tasarruf Saving Artırılmış para, gelirin tüketime ayrılmayan kısmı. Gelirin tüketilmeyen bölümünün tasarruf kabul edilebilmesi için bir kısmının elde para olarak tutulması şart değildir. Bu açıdan tasarruf, elde hazır bir satın alma gücü bulundurma arzusuna dayanan stoklamadan farklıdır.

Tasarruf Paradoksu Saving Paradox Gelir düzeyindeki değişmelerin, yatırım kararlarını etkilediği bir ekonomide bireylerin daha fazla

tasarrufta bulunmak istemelerinin toplam tasarrufları azaltması sonucunu doğurması

Tasdik (Doğrulama) Fonksiyonu

Attest Function Yetkili bir dış denetçi tarafından hesaplar ve mali tablolar hakkında mesleki bir kanaatin beyanı

Tashih Rectify Düzeltme; resmi bir kütüğün, bir hukuki işlemin düzeltilmesi

Taşıma Maliyeti Transport Cost Emtianın fiziki olarak belirli bir zaman süresince saklanması sırasında ortaya çıkan toplam maliyettir. Depolama, sigorta, fırsat maliyeti ve faiz maliyetlerini içerir.

Tavan Fiyatı Ceiling Price 1- Borsada işlem gören araçların bir seans içinde işlem görebileceği en yüksek fiyattır. 2- Tüketiciyi korumak amacıyla herhangi bir mal veya hizmetin fiyatının, yetkili kuruluşlar tarafından saptanan en yüksek fiyatdır.

Tazminat Compensation Maddi veya manevi zarara karşılık ödenen bedel; zarar ödencesi;hukuka aykırı olarak başkalarına verilen zararların ödetilmesi biçiminde müeyyidedir

Teâmül Usage Örf ve adet; öteden beri olagelen, insanlar arasında yapılagelen belli bir davranış

Tebliğ Notification Vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir

Teferruat Appendant Ayrıntı; bölgesel töreye (örfe) veya malikin açık isteğine göre, bir şeyin işletilmesi veya korunması veya ondan yararlanılması için sürekli olarak ona tahsis olunan ve kullanışta o şeye bağlı kılınan yada takılan veya onunla birleştirilen taşınır mallar, asıl şeyin teferruatıdır

Teftiş Inspection Bir şeyin aslını doğrusunu veya işlerin iyi yürütülüp yürütülmediğini anlamak için incelemedir. Teftiş denetimden daha dar kapsamlıdır.

Page 114: Technical Terms Dictionary

112

Teftiş Raporu Inspection Report

Yapılan teftişlerde eksik ve yanlış bulunan ve teftiş edilen birimlerce düzeltilmesi gerekli görülen işlemler hakkında, her servis için ayrı ayrı olmak üzere yeterli sayıda düzenlenir. Buna denetim jargonunda cevaplı rapor da denilmektedir. Yapılan teftişlerde eksik ve yanlış bulunan ve teftiş edilen birimlerce düzeltilmesi gerekli görülen işlemler hakkında, her servis için ayrı ayrı olmak üzere yeterli sayıda düzenlenir.Esaslı bir eleştiriyi gerektirmeyen ve memuru aydınlatmak veya uyarmakla düzeltilebilecek işlemler için Teftiş Raporu düzenlenmez. Bu gibi durumlarda ilgili memur sözlü olarak uyarılarak aksaklığın giderilmesi sağlanır.

Tek Oranlı Vergi Proportional Tax Herkese ve tüm vergi tabanına uygulanabilir. Gerçek tek vergi uygulamasında yüzde 15-16'lık bir oran ile klasik sistemin yüzde 15-20'lik oranının getirdiğine eşit gelir sağlanır. Sistem vergi kaçırılmasını zorlaştırır, basit bir yapıya sahip olduğundan bürokrasiyi azaltır.

Tekel Monopoly Tek bir satıcı ve karşılığında çok miktarda alıcı olan piyasadır. Teknokrat Technoracy İnsan unsurunu her zaman yeterince göz önünde bulundurmayan devlet adamı veya memur Telafi Edici Finansman

Countervailing Finance

Az gelişmiş ülkelerin ihracat gelirlerindeki istikrarsızlığı önlemek amacıyla önerilen finansman biçimi

Telafi Edici Vergi Countervailing Duty Dış ticarette gümrük vergisi dışında uygulanan korumacılık yöntemi. Yerli sanayii korumak için ithal edilen mallara konan ek vergidir. İhracatçı ülkenin uyguladığı sübvansiyon ve teşviklerin karşılığı olarak aynı oranda konur.

Temerrüt Default Direnme; borcun ifasında gecikme, bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde oluşan gecikme; direnme.Taahhütlerinin gerektirdiği ödeme veya menkul kıymet teslimatlarını belirlenen süreler içinde gerçekleştirmeyen borsa üyesi, herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır.

Temettü Dividend

Ortakların dönem içinde elde ettikleri kârdan mevcut ortakların pay alma hakkıdır. Borsada işlem gören şirketler kar payı dağıtmaları halinde nakit ve/veya hisse senedi şeklinde dağıtılabilir.Temettüler iki şekilde dağıtılmaktadırlar ; nakit olarak ortaklara ödenen temettüler ve Bedelsiz Sermaye Artırımına dahil edilerek karşılığında yeni senet dağıtılan temettüler.

Teminat Guarantee

Borsa üyelerinin, borsa işlemleri dolayısı ile müşterilerine ve borsaya verebilecekleri zararlara karşılık olmak üzere, Borsa tüzel kişiliği adına yatırdıkları meblağdır. Başlangıç Teminatı: Borsa tarafından işlem yapabilmek için verilmesi gereken asgari teminat miktarını ifade eder. Sürdürme Teminatı: Üyenin aldığı pozisyonların değer kaybetmesi riskine karşı bulundurulması gereken asgari teminat miktarını ifade eder.

Teminat Tamamlama Çağrısı

Margin Call Vadeli İşlem Sözleşmesi fiyatının, yatırımcının aldığı pozisyonun aleyhine gelişmesi durumunda yatırımcının belirlenmiş olan teminat tutarının altında kalması nedeniyle yatırımcıya ek teminat yatırması için yapılan çağrıdır.

Temlik Alienation 1-devir 2- Bir malın veya hakkın, bir hukuki işlemle başkasına devredilmesi; mülkiyetin nakli

Page 115: Technical Terms Dictionary

113

Temsili Örnek Representative Sample

İçinden alındığı bütün ana kütle açısından tipik olduğu kabul edilen örnek. Bu tip örneklere ilişkin test sonuçları bütün ana kütleyi kapsayacak şekilde yaklaşık olarak hesaplanır.

Temyiz Kudreti Mental Competence İyiyi kötüden ayırma ve makul biçimde davranışta bulunma yeteneği

Tercihli Tarife Preferential Tariff İki ya da daha çok ülkenin yaptıkları ticaret anlaşması uyarınca, aralarındaki ticarette karşılıklı olarak ya da bir ülkenin belli ülke ya da toprak parçaları menşeli eşyaya tek taraflı olarak daha düşük tarife uygulamasıdır

Terkin Cencellation Silme; çizme; resmi kütük veya defterde yazılı bulunan bir konunun (şerhin) çizilmesi

Tesadüfi Örnekleme

Haphazard Selection/Random Sampling

Bütün ana kütle için sonuç çıkarmak amacıyla gelişi güzel seçilen kalemlerin incelenmesidir

Tescil Registration Resmi kütük veya defterlere bir konunun (hakkın) yazılması, kayıt düşülmesi

Teslim Şekli Manner Of Delivery Kıymetli maden borsalarında; Vade sonunda sözleşmeye konu altın veya döviz bazında teslimatın fiziki olarak veya nakdi mutabakat yoluyla yapılması.

Teslim Tarihi Delivery Date Kıymetli maden borsalarında;Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi türü bazında, sözleşmeye konu altın veya dövizin teslimatının veya nakdi mutabakatının yapılacağı ilk ve son günler.

Teslimat Delivery Vadesi gelen sözleşmelerin teslimatı ilgili ayın son üç iş günü içerisinde gerçekleştirilir.

Teslimat Primi Delivery Premium Uzun pozisyon sahibi üyelerin kısa pozisyon sahibi üyelere yükümlü oldukları takas bedeliyle birlikte ödemek zorunda oldukları primi ifade eder.

Teslimat Raporları Delivery Reports

Durum bildirim gününde ilgili takas üyelerine iletilerek kısa pozisyon sahibi olanlara ilgili vadede teslim etmekle yükümlü oldukları fiziki altın miktarı, uzun pozisyon sahibi olanlara da alacaklı oldukları fiziki altın miktarı bildirilir

Teşvik Incentive Özendirme, ekonomi açısından stratejik önem taşıyan sektörlerin devletçe desteklenmesi

Tevsi( Genişleme Yatırımı)

Extension Investment

Yeni bir yatırım hüviyeti taşımayan, genişleme yapıldıktan sonra mevcut tesis ile alt yapı müşterekliği oluşturarak bir bütün teşkil eden, aynı işletmede aynı mal ve hizmetin kapasitesini artırmaya yönelik yatırımlardır

Teyidli Akreditif Confirmed Letter Of Credit

Muhabir banka, akreditifi lehdara bildirirken amir bankanın talimatına dayanarak kendi teyidini de eklemiş ve böylece akreditifi açan bankanın taahhüdünü yerine getireceği konusunda kendisi de sorumluluk altına girmiş bulunuyorsa bu teyitli bir akreditif olur

Teyidsiz Akreditif Unconfirmed Letter Of Credit

Muhabir banka akreditifi lehdara sadece ihbar eder. Herhangi bir doğrulama veya yükümlülükte bulunmaz

Ticaret Trade Kar amacıyla malın yer ve zaman faydasını artırarak alım satım faaliyetleriyle uğraşmak

Page 116: Technical Terms Dictionary

114

Ticaret Dengesi Balance Of Trade

İthalat ve ihracat arasındaki fark. Bir ülkenin ödemeler bilançosunda toplam mal ithalatı ile toplam mal ihracatı arasındaki farktır. İlkenin ithal ettiği malların toplam değeri ihraç ettiği malların toplam değerinden büyük olursa ticaret dengesi açığı söz konusudur. Bu kavram ilk kez 16. Yüzyılda merkantilizmin gelişmesiyle önem kazanmaya başlamıştır.

Ticaret Politikası Önlemleri

Commercial Policy Measures

Gözetim veya korunma önlemleri, miktar kısıtlamaları ve ithalat veya ihracat yasaklamaları gibi eşyanın ithal ve ihracı ile ilgili hükümlerle belirlenmiş tarife dışı önlemleri

Ticari Kiralama Malların kira bedeli karşılığı belirli bir süre kullanılmak üzere geçici olarak Türkiye gümrük bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılması

TMSK Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu

TASC Turkey Accounting Standards Board

Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu; Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Yüksek Öğretim Kurulu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden birer, Türkiye Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliğinden bir yeminli malî müşavir ve bir serbest muhasebeci malî müşavir olmak üzere 9 üyeden oluşur. Kurulun temel görevi; denetlenmiş finansal tabloların sunumunda finansal tabloların ihtiyaca uygun, gerçek, güvenilir, dengeli, karşılaştırılabilir ve anlaşılabilir nitelikte olmaları için ulusal muhasebe ilkelerinin gelişmesi ve benimsenmesini sağlayacak ve kamu yararı için uygulanacak ulusal muhasebe standartlarını saptamak ve yayımlamaktır.

Toplam Kalite Yöntemi

Total Quality Management

Bir kuruluşta üretilen mal ve hizmetlerin, işletme süreçlerinin ve personelin sürekli iyileştirilmesi ve geliştirilmesi yolu ile en düşük toplam maliyet düzeyinde, önceden belirlenmiş olan müşteri ihtiyaç ve beklentilerinin, tüm çalışanların kendilerinden beklenen yükümlülükleri yerine getirmeleri ile tatmin edilerek (karşılanarak) işletme performansının iyileştirilmesi stratejisidir

Toplu Muamele Vergileri Vergi konusu olan mal veya malların üretimlerinden tüketimlerine kadar olan aşamalarının herbirinden

alınan vergi

Toptan Eşya Fiyatları Endeksi

Index Of Wholesale Prices

Bir ekonomideki genel fiyat düzeyini ve paranın satın alma gücündeki değişimleri belirlemek için seçilmiş malların toptan fiyatları izlenerek düzenlenen endeks

Trampa Barter Bir malın başka bir malla veya bir hakkın başka bir hakla değiştirilmesini konu alan sözleşme

Transfer Harcamaları

Transfer Expenditure

Devletin veya kamu yönetim organlarının, bir mal veya hizmet alımı olmaksızın yaptığı harcamalar. Bu harcamalar milli gelir hesaplarına girmez.

Transferabl Akreditif

Transferable Letter Of Credit

İthalatçı firma, açtırdığı akreditifle ilgili malların başka bir kuruluş tarafından gönderilmesine muvafakat ederse bu şekil devir, transferabl bir akreditif olur

Transit Ticaret Transit Trade Yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmadan ya da antrepodan satın alınan malın, ülkemiz üzerinden transit olarak veya doğrudan doğruya yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmaya ya da antrepoya satılması

Trend Trend Fiyat hareketinin yönüdür.

Page 117: Technical Terms Dictionary

115

Trend Analizi Trend Analysis

1-Trend analizi, mali tablolarda yer alan kalemlerin zaman içerisinde gösterdikleri eğilimlerin incelenmesidir. Trend analizi yapılırken, baz yılı izleyen yıllardaki mali tablo kalemlerinin baz yıla göre göstermiş oldukları eğilimler incelenir. 2- Trend analizi, bir firmanın performansının analizinde kullanılan metotlardan biri olup, farklı değişkenlerin gelecekteki olası değerlerinin tahmin edilmesi için, zaman şeridindeki verilerin sistematik analizidir

Tröst Trust

Şirketler şirketi; birçok işletmenin iktisadi, mali ve teknik güçlerini biraraya getirerek tek bir işletme halinde kaynaşmasını sağlayan mali bileşim. Fiyat konusunda bir anlaşma yapmak için kendi rızalarıyla gruplaşmaları, birçok işletmenin kaynaşmasından doğan, hiç bir üretici faaliyeti olmayan ve her biri tüzel kişiliği olan şirketleri denetleyen veya yöneten mali şirket. Bir araya toplanmış işletmelerin amaçları birbirine yakınsa tröst kurulabilir. Tröstün iki amacı vardır. Bunlardan birincisi ister üretilmiş veya piyasaya sürülmüş mallara, ister fiyatlara hakim olabilmek için piyasada kendi çıkarına bir tekel yaratmaktır. İkincisi, üretimi rasyonelleştirmek ve maliyeti azaltmak için tröstleşmeye gitmektir.

Tutumluluk Economy Kurumun amaçları da göz önünde bulundurularak, kaynakların uygun miktar ve kalitede, uygun zamanda ve uygun yerde en uygun maliyetle elde edilmesidir

Tüketim Consumption

İstihlak; doğal ve endüstriyel maddelerin kullanılması. Dört türlü tüketim vardır. Fertler arasında yapılan özel tüketim, devletin yetkili makamları tarafından yapılan tüketim, yararlı bir şey vermeyen verimsiz tüketim ve başka bir zenginliğin üretimi için kullanılan verimli tüketim. Verimli tüketim de kendi bünyesinde endüstriyel tüketim ve zevk için tüketim olarak ikiye ayrılmaktadır

Türev Ürün Derivative Product Devlet borcunun etkin bir şekilde idare edilebilmesi ve risk yönetimi amacıyla yurt içi veya uluslararası sermaye piyasalarında kullanılan her türlü finansal araç

Türk Gümrük Tarife Cetveli

Schedule Of Turkish Customs Tariffs

Eşyanın cins, nev'i ve niteliklerine göre sistematik bir şekilde numaralandırılarak sınıflandırıldığı ve alınacak gümrük vergisi oranlarının gösterildiği Bakanlar Kurulunca kabul edilen cetveldir

Türk Parası Turkish Lira Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre Türkiye'de tedavülde bulunan veya tedavülden kaldırılmış olsa bile değiştirme süresi dolmamış olan paraları

Türkiye’de Yerleşik Kişi

Türk Parasının Kıymetini Koruma mevzuatına göre; yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahipleri dahil Türkiye’de ikametgah sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile yerleşmek niyetiyle bir takvim yılı içerisinde Türkiye’de devamlı olarak 6 aydan fazla oturanlar (Dışarıda yerleşik kişilerden Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre bir sermaye tahsisi suretiyle Türkiye’de şube açmış olan veya bir şirkete katılmış veya şirket kurmuş gerçek ve tüzel kişiler yalnızca bu faaliyetleri dolayısıyla Türkiye’de yerleşik sayılır)

Tüzel Kişi Corporate Body Başlı başına bir varlık olmak üzere kurulan ve belirli amaç için meydana getirilen devlet, şirket gibi maddi olmayan varlık

Tüzük Regulation Bir kanunun uygulamasını göstermek veya kanunun emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak şartıyla ve Danıştayın incelemesinden geçirtilerek Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılan yazılı hukuk kurallarıdır

Page 118: Technical Terms Dictionary

116

Ufrs Uluslararası Finansal Raporlama Standartları

Ifrs International Financial Reporting Standards

Uluslararası Finansal Raporlama Standartları, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından onaylanmış finansal raporlama standartlarıdır. Bugün itibariyle çok uluslu işletmelerin büyük bir çoğunluğu mali tablolarını bu standartlar doğrultusunda hazırlamaktadır.

Ulusal 100 Endeksi National 100 Index

1986 yılında 40 şirketin hisse senedi ile başlayarak zamanla sayısı 100 şirketin hisse senedi ile sınırlanan bileşik endeksin devamı niteliğinde olup; ulusal pazarda işlem gören yatırım ortaklıkları hariç önceden belirlenmiş şartlar yanında sektörel temsil kabiliyeti de gözönünde bulundurularak seçilmiş hisse senetlerinden oluşmakta ve İMKB-30’da yer alan hisse senetlerini de otomatik olarak kapsamaktadır

Ulusal 30 Endeksi National 30 Index

Vadeli İşlemler Piyasası’nda kullanılmak amacıyla oluşturulan, yatırım ortaklıkları hariç ulusal pazarda işlem gören şirketlerden önceden belirlenmiş şartlar yanında, piyasa değeri ve likiditesi yüksek olanlardan sektörel temsil kabiliyeti de gözönünde bulundurularak seçilen 30 hisse senedinden oluşan endekstir.

Ulusal Gelir National Income

Bir ulusun bir yıl içinde ürettiği toplam değer; bir ekonomide belli bir döneme ilişkin safi milli hasıla değerinden aynı dönemde alınan dolaylı vergiler toplamının çıkarılmasıyla elde edilen tutar. İretim, gelirler ve harcamalar üzerinden üç yöntemle hesaplanabilir. İretim yönünden milli gelir, ekonomide yaratılan nihai mal ve hizmetlerin toplamının net değeridir. Gelir yönünden milli gelir, ekonomide üretime katılan üretim faktörlerinin elde ettikleri gelirlerin toplamını ifade eder. Harcama yönünden milli gelir ise fertlerin bir dönemde yaptıkları harcamalar toplamına eşittir.

Uluslararası Kredili İhale İlgili mevzuatta yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla bir tanesi Avrupa Birliği Resmi Gazetesi (Official

Journal of European Communities) olmak üzere en az iki yabancı gazetede duyurusu yapılan ihaleyi

Uluslararası Ticaret International Trade

Uluslararasında gerçekleşen mal ve hizmet akımları. İç ticaretten farkı, uluslararası ticaretin dövizle yapılması, gümrük tarifeleri, kotalar, döviz kontrolleri gibi çeşitli uygulamalara konu olmasıdır. Uluslararası ticareti gerektiren etkenler; ülkeler arasındaki verimlilik farkları, faktör yoğunluğu farkları ve ticarete konu olan malların yokluğudur.

Umf Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu

Ifac International Federation Of Accountants

Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) muhasebe örgütlerinin bir araya geldiği bir organizasyondur. IFAC’ın temel amacı, muhasebe mesleğinin dünya çapında ve uyumlu bir şekilde gelişmesini ve genişlemesini sağlamaktır. IFAC 1973 yılında başlatılan çalışmaların bir sonucu olarak, 1977 yılında Münih’te yapılan Uluslararası Muhasebeciler Kongresi’nde onaylanarak faaliyetine başlamıştır.

Page 119: Technical Terms Dictionary

117

UMSK Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu

IASB International Accounting Standards Board

IASC 1972 yılında Sidney'de toplanan X.Uluslararası Muhasebe Kongresinde kurulmasına yönelik gündeme gelmiş ve 1973 yılında Kanada, Japonya,Meksika,Hollanda,İngiltere,İrlanda Fransa,Almanya ve ABD'deki profesyonel muhasebe kurumları tarafindan yapılan anlaşma ile kurulmuştur.Bu komite 2001 yılında IASB (International Accounting Standarts Board) -UMSK adını almıştır. Kurulun temel amacı "Finansal tabloların hazırlanmasında ve sunulmasında dikkate alınması gerekli temel standartları belirleyip, kamuya açık bir şekilde yayınlamak ve böylece bu tabloların dünya çapında kabul edilme ve dikkate alınma olanağını arttırmaktır."

Usulsüzlük Irregularity Vergi kanunlarının şekle ve usule müteallik hükümlerine riayet edilmemesidir Uyarma Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir

Uygulanabilirlik Applicability Kapsamı, amaçları, denetlenecek faaliyetlerin yapısı hakkında toplanan bilgilere ve kullanılacak denetim yaklaşımına göre; hangi temel kriterlerin ve alt kriterlerin uygun olduğuna karar vermek için kullanılan mesleki yargıdır

Uygunluk Regularity Risk ve tasdik denetiminin asli unsurlarındandır ve önemli ölçüde mevzuata aykırılık olup olmadığı konusunda bir görüşe varabilmek için, yeterli ve uygun denetim kanıtları toplamayı ve bunları değerlendirmeyi içerir.

Uygunluk Denetimi Compliance Audit

1-Bir örgütün mali işlemlerinin ve faaliyetlerinin belirlenmiş yöntemlere, kurallara veya mevzuata uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla incelenmesidir. 2-Yasal düzenlemelere, yazılı sözleşmelere, üst yönetici ve mercilerin belirlediği politika, kural ve talimatlara uyulup uyulmadığını araştıran denetim türüdür. Bu denetimde, elde edilen bulgular ve varılan sonuçlar daha çok denetlenen kurumun üst yönetimine raporlandığından, büyük ölçüde iç denetçiler tarafından yürütülür.

Uygunluk Testi Compliance Test

Sistem tabanlı denetimin bir parçası olarak kullanılan bu denetim metodu, denetçi tarafından seçilen önemli kontrollerin öngörüldüğü gibi işlediğini sağlamaya yönelir. Eğer uygunluk testi önemli kontrollerde yetersizlikleri ortaya koyarsa, denetçi yetersizliklerin kapsamını daha açık ve seçik değerlendirmek üzere ilave denetimler (örneğin, maddi doğruluk testleri) yapmak durumunda olacaktır.

Uyum/Uygunluk Compliance Plan, prosedür, kanun, düzenleme, sözleşme ve diğer gereklere riayet ve bağlılıktır.

Uzlaşma Fiyatı Settlement Price Kıymetli Maden Borsalarında; Takas işlemlerinde esas alınarak uzlaşma fiyatı, işlemlerin gerçekleştiği seansta Borsa Yönetim Kurulu'nca belirlenecek kapanış aralığındaki tüm işlemlerin ağırlıklı ortalama fiyatıdır.

Uzun Dönem Long Run Üretim faktörlerinin değişken olduğu dönem

Uzun Pozisyon Long Position Borsada, vadeli işlem sözleşmesinin alımı yoluyla gerçekleşir ve pozisyona giren tarafın sözleşmenin vadesi geldiğinde sözleşmenin dayandığı altının veya dövizi sözleşmede belirtilen miktar ve fiyattan satın alınması gerekir.

Ücret Wage Bir üretim faaliyetine, üretim faktörü olarak katılan emeğin, yaratılan üründen aldığı pay Ücret Enflasyonu Wage Inflation İcret artışlarının maliyetlere yansıtılıp fiyatların yükselmesi

Page 120: Technical Terms Dictionary

118

Ücret Farklılığı Wage Differentials Ekonomideki çalışma koşullarından, bireylerin kapasite ve becerilerinden, piyasaların farklılıklarından kaynaklanan ücret değişimleri; aynı işi yapan işçiler arasında ücret farklılaşması

Üretici Rantı Producer Surplus Üreticinin belirli bir malı satmaya razı olduğu en düşük fiyat ile malın piyasa fiyatı arasındaki farktır. Üreticinin bu iki fiyattan elde edeceği fazlalık, üretici rantını oluşturur.

Üretim Production

İstihsal; kıt malların miktarını ya da sağladığı faydayı artırmak amacıyla harcanan çabaların tümü; bir kuruluşun, bir malı pazarlanmaya hazır duruma getirmek için gerçekleştirdiği işlemler, insanların toplumun varlığı ve gelişmesi için zorunlu olan nesneleri sağlamak üzere amaçlı etkinlikleriyle doğal çevrelerini değiştirmeleri ve bunu yaparken kendi kendilerini de değiştirmeleri süreci, mal ve hizmetleri halka getiren ekonomik işlem dizisinin ilk adımı

Üretim Faktörleri Factor Of Production Bir üretim sürecinde kullanılan her türlü unsur. Bunlar doğal kaynaklar, emek, sermaye ve girişimcidir. Üretim İmkanları Eğrisi

Production Possibility Curve

Bir üleknin, üretim faktörleri ve üretim teknoloji seviyesine göre, belirlenen ülkenin üretebileceği en yüksek mal ve hizmet miktarını gösteren eğridir.

Üretkenlik(Prodüktivite) Productivity Mal veya hizmet miktarının (çıktıların) üretim için kullanılan kaynak miktarına (girdilere) oranıdır

Ürün Product Bir işten elde edilen sonuç, ürün; faaliyetlerin ve proseslerin sonucu; değer katılmış olarak satışa sunulan madde; yapılması ya da üretimi tamamlanmış, tüketime ya da satışa hazır durumda bulunan mal

Ürün Çeşitlendirmesi

Product Diversification

Yeni bir yatırım hüviyeti taşımayan, mevcut tesis ile altyapı müşterekliği olan, aynı işletmede mevcut makine ve teçhizata yapılacak ilave yatırımla farklı bir nihai ürün elde edilmesine yönelik yatırımlardır

Ürün Maliyeti Product Cost Sağlanan mal ve hizmetlerin doğrudan maliyeti, ya da inşaatın ve/veya mülk kiralamanın maliyetidir

Üst Hakkı Right Of Construction

Taşınmaz malikinin, bir başkasına, arsasının üstünde ya da altında inşaat yapma veya mevcut inşaatı koruma (ona sahip olma) yetkisi verdiği irtifak hakkı

Üst Yönetici Heads Of Public Administrations

Bakanlıklarda müsteşar, diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Ancak, Millî Savunma Bakanlığında üst yönetici Bakandır

Vade Term

(1) borçluya borcunu ödemesi için verilen zaman, bir borcun veya senedin ödenmesi gerektiği gün. Senedin vadesi taraflar arasında yapılan sözleşme ile alacaklı tarafından ya da kanunlarla saptanır. Ticari senetlerin vadeleri dört şekilde belirlenir. Görüldüğünde, görüldükten belli bir süre sonra, keşide gününden belli bir süre sonra, belirli bir günde. (2) bir bankanın diğer bir bankaya sağladığı kredinin başka bir deyişle paranın süresi.

Vadeli Döviz Piyasası Forward Market Dövizin gelecekte belirli bir tarihte, sabit bir fiyat üzerinden alınıp satılacağına dair sözleşmelerin

yapıldığı döviz piyasasıdır.

Vadeli İşlem Sözleşmeleri Futures

Sözleşmeye konu tarafların baz aldıkları temel ürünün sözleşmede belirtilen tarihte, belirtilen fiyatta, belirtilen kalite ve miktarda ve de belirtilen yerde alınıp satılacağını birbirlerine taahhüt ettikleri sözleşmelerdir.

Page 121: Technical Terms Dictionary

119

Vadeli Mevduat Time Deposit Bankalara belli bir süre sonunda çekilmek koşuluyla yatırılan para

Vadeli Piyasalar Futures Markets Belirli bir spot ürün fiyatının bugünden sabitlenmesi suretiyle ileri bir tarihte teslim edilmesi veya teslim alınması taahhütlerini içeren kontratların alınıp satıldığı piyasalar.

Vadesiz Mevduat Demand Deposit İstendiği anda çekilmek üzere bankalara yatırılan para

Vaktindelik Timeliness Raporların, mutabakatların, belge incelemelerinin ve özel kontrol hedeflerine hizmet eden diğer prosedürlerin ve tekniklerin zamanında hazırlanması ve uygulanmasıdır

Valör Value Date, Official Date When Money İs Transferred .

(1) Kıymet, para, değer, kaynağın ilk alındığı gündeki değeri, kullanım değeri, (2) Bankacılıkta faizin başlangıç tarihi,

Varant Warrant Umumi mağazalara muhafaza edilmek üzere bırakılan serbest veya gümrüklenmemiş emtia üzerinde rehin hakkı tesisine imkan vermek üzere bu mağazalarca düzenlenerek verilen bir vesikadır

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler

Asset Backed Securities

Bankaların tüketici kredileri, konut kredileri, ihracat kredileri, finansman şirketlerinin kendi mevzuatları uyarınca açmış oldukları krediler; finansal kiralamaya yetkili kuruluşların finansal kiralama sözleşmelerinden doğan alacaklar; gayrimenkul yatırım ortaklıklarının portföylerindeki gayrimenkullerin satış ve satış vaadi sözleşmelerinden kaynaklanan senetli alacaklar karşılığında doğrudan, bankaların ve genel finans ortaklıklarının ise temellük edecekleri alacaklar karşılığında ihraç edecekleri kıymetli evraktır

Varyans Variance

Varyans bır dağılımın kendi ortalamasından sapmasının karesinin beklenen değeridir. Varyans kavramı dağılıma ait herbir değerin dağılımın ortalamasından ne kadar uzak olduğuyla ilgilidir. Varyans söz konusu sapmaların ortalama değerini ölçmektedir. İstatistik'te Varyans analizi (veya ANOVA), gözlenen varyansı çeşitli kısımlara ayırma yöntemiyle bazı değişkenlerin başka bir değişken üzerindeki etkisini incelemeye yarayan modelleme türüne verilen genel isimdir.

Vasıtalı Vergi Indirect Tax İretilen satılan veya tüketilen mallardan alınan vergi; yasama organı tarafından fiyatlara dahil edilmesi istenerek üreticiden alınan vergi. Satış fiyatının içinde olur.

Vefa Hakkı Right Of Repurchase Hak sahibine, sattığı şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında tekrar kendisine devrini, tek taraflı irade beyanı ile isteme yetkisi veren hak

Vekalet Sözleşmesi Attorney's Retainer Kişinin, bedelli veya bedelsiz olarak, bir işi yürütmeyi veya yerine getirmeyi başkası adına üstlendiği

sözleşme

Veraset Ve İntikal Vergisi Inheritance Tax

Bedelsiz veya karşılıksız bir şekilde elde edilen servet unsurlarına uygulanan varlık vergisi türü. Miras veya bağıştan gelen varlıklar için ödenir. Bu iki verginin bir arada uygulanmasının sebebi, vergi kaçırma olanaklarının ortadan kaldırılmasıdır. Bu verginin aleyhinde olanlar, verginin mülkiyet hakkını zedelediğini, sermaye birikimini olumsuz yönde etkilediğini ileri sürerler.

Vergi Tax Devlet veya devredilmiş vergilendirme yetkisine sahip kamu kuruluşları tarafından mükelleflerden alınan para

Vergi Bağışıklığı Tax Exemption Belli kişilerden vergi alınmaması. Geliri belli bir düzeyin altında olanlardan, hayır kurumlarından, elçilik ve konsolosluk görevlilerinden vergi alınmaması gibi.

Page 122: Technical Terms Dictionary

120

Vergi Ehliyeti Tax Competency Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir. Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz

Vergi İadesi Tax Refund Vergi sorumlusunun çifte vergilendirilmesini telafi etmek veya ihracatı, üretimi, herhangi bir ekonomik faaliyeti teşvik etmek amacıyla bazı vergi konularında önceden alınan verginin bir kısmının veya tamamının mükellefe geri verilmesi.

Vergi İstisnası Tax Exemption Belli mallardan vergi alınmaması veya belirli sınırların altında vergi kesilmemesi. İstisnalarda genellikle bir vergi sınırlandırması vardır.

Vergi Matrahı Tax Base Vergi matrahı, vergi borcunun hesaplanmasında vergi oranının uygulanabileceği iktisadi veya teknik unsurlardır.

Vergi Muafiyeti Tax Exemption Belli kişi ve kurumların ekonomik nedenlerle vergi dışı bırakılması. Verilendirmede kimsenin ayırım gözetilmemesini öngören "genellik" kuralına rağmen sosyal ekonomik, teknik ve bazen de politik bazı istisnalar olmaktadır. Hayır kurumlarının vergi kapsamı dışında bırakılması gibi.

Vergi Mükellefi Tax Payer

1-Hukuken kendisine vergi borcu düşen fert ve kurumlardır. İki tür vergi yükümlüsü vardır: Kanuni yükümlü ve iktisadi anlamda gerçek yükümlü. "Kanuni yükümlü", vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu isabet eden, vergiyi ödemesi gereken kişidir. İktisadi anlamda "gerçek yükümlü" ise ödenen verginin yükünü taşıyan kimsedir.2-Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzelkişidir

Vergi Oranı Tax Ratio

Vergi borcunu hesaplayabilmek amacıyla vergi matrahına uygulanan rakam. Matrah ne olursa olsun vergi oranı değişmezse "düz oranlı" (sabit vergi), matrahın büyümesiyle vergi oranı da büyürse "artan oranlı" (müterakki vergi), matrah büyüdükçe vergi oranı küçülürse "azalan oranlı" (mütedenni vergi) söz konusu olur. Kurumlar vergisi düz oranlı, gelir vergisi artan oranlıdır. Azalan oranlar, genellikle vasıtalı vergilerde uygulanmaktadır.

Vergi Politikası Tax Policy

Belli ekonomik, mali ve sosyal amaçlara ulaşmak için vergilerin miktarında ve bileşiminde yapılan ayarlamalar. Şu amaçlarla yapılır: (1) Kamu harcamalarının finansmanını sağlamak, (2) Gelir dağılımındaki eşitsizlikleri azaltmak, (3) Ödemeler dengesi açığını azaltmak, (4) Ekonomik kalkınmayı sağlamak ve bölgesel eşitsizlikleri azaltmak amacıyla belli sektör ve bölgelerin gelişmesini teşvik etmek.

Vergi Sorumlusu Verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir

Vergi Yansıması Tax Incidence

Fiilen ödenmiş bir vergi yükünün arz, talep, fiyat, süre, piyasa koşulları gibi ekonomik olanaklardan yararlanarak kısmen ya da tamamen bir başkasına devredilmesi. Yansıma süreci dört aşamada oluşur. İlk aşama verginin ödenmesidir. Yansımanın söz konusu olabilmesi için vergi, kanuni yükümlüsü tarafından kanuni esaslar çerçevesinde ödenmiş olmalıdır.

Vergi Yükü Tax Burden Vergilerin kişiler üzerinde yarattığı parasal etkidir. Vergi yükü, vergileme yüzünden kişilerin mal varlıklarında meydana gelen azalmayı ifade eder.

Vergi Ziyaı Tax Loss Mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder

Page 123: Technical Terms Dictionary

121

Veri Analizi Data Analysis

Veri analizi; sosyal araştırmaların, mevcut kayıt ve istatistiklerin, yönetim raporlarının hesapların ve diğer dokümanların gözden geçirilmesi, yöneticilerle görüşmeler ve yerinde inceleme sonucunda farklı kaynaklardan elde edilen verilerin, doğru ve güvenilir denetim bulgularına ve sonuçlarına ulaşacak şekilde analiz edilmesidir

Veri Madenciliği Data Mining

Büyük ölçekli veriler arasından bilgiye ulaşma, bilgiyi madenleme işidir. Ya da bir anlamda büyük veri yığınları içerisinden gelecek ile ilgili tahminde bulunabilmemizi sağlayabilecek bağıntıların bilgisayar programı kullanarak aranmasıdır.veri madenciliği veri kümesi içerisinde keşfedilmemiş örüntüleri bulmayı hedefleyen teknikler kolleksiyonunu betimlemektedir. Veri madenciliğinin amacı, geçmiş faaliyetlerin analizini temel alarak gelecekteki davranışların tahminine yönelik karar-verme modelleri yaratmaktır. Veri madenciliği, verideki gizli, önceden bilinmeyen ve potansiyel olarak faydalı enformasyonun önemsiz olmayanlarının açığa çıkarılmasıdır.

Veri Transferi Data Transfer Verilerin, bir yazılım paketinden diğerine transferidir

Verim Eğrisi Yield Curve

Belli bir anda bir yatırım aracının çeşitli vadeleri ile bu vadelerdeki getirileri arasındaki ilişkinin grafiksel ifadesidir. Dikey eksende verim (yield), yatay eksende ise vadeler yer alır. Pozitif eğimli (normal) verim eğrisi, negatif eğimli (inverted) verim eğrisi, düz verim eğrisi ve orta vadelerde yüksek verimi ifade eden (bell shape) verim eğrileri olarak sınıflandırılırlar. Eğrinin zaman içindeki hareketleri; dikleşmesi, “steeping” (pozitif eğimli bir eğri söz konusu ise eğrinin orijine uzak kısmının yükselmesi, yakın kısmının düşmesi, eğimin artması), düzleşmesi, “flattening” (pozitif eğimli verim eğrilerinde orijine uzak kısmın düşmesi, yakın kısmın yükselmesi, eğimin azalması) ve eğrinin şeklinin değişmeden yukarı aşağı hareket etmesi, “paralel shift” olarak adlandırılır. Eğrinin eğiminin artması, uzun vadede faizlerin (enflasyonun) yükseleceği beklentisini yansıtır. Eğimin azalması, diğer bir deyişle pozitif eğimli bir verim eğrisinin düzleşmesi (orijine yakın tarafın yükselip, uzak tarafın düşmesi) ise, yatırımcıların ileride faizlerin düşeceği beklentisi ile mevcut faiz oranlarından daha uzun süre faydalanmak için uzun vadeye yönelmelerini, dolayısıyla artan talep ile bu vadede verimin düşmesini, fon talep edenlerin de ileride daha düşük faiz oranlarından borçlanma imkanı doğacağı beklentisi ile kısa vadeyi tercih etmelerini, dolayısıyla arz fazlası nedeniyle verimin artmasını ifade eder.

Verimlilik Efficiency Kurumun hedeflerini göz önünde tutarak, belli girdilerle en yüksek çıktının elde edilmesini veya sabit değer ve miktardaki çıktının en az girdiyle elde edilmesini ifade eder

Verimlilik Standartları Efficiency Standards Verimliliğin ölçümü ve değerlendirilmesi için oluşturulan referans noktaları veya kıstaslardır

Vesaik Mukabili Ödeme

Payment Against Documents

Vesaik mukabili ödeme şeklinde, ihracatçı malları yükledikten sonra, ülkesindeki bir banka veya ithalatçının ülkesinde bulunan temsilcisi aracılığıyla, sevk belgelerini ithalatçının ülkesindeki bankaya tahsil talimatı ekinde gönderir ve karşılığının ödenmesinden veya düzenlediği poliçenin ithalatçı tarafından kabulünden sonra ithalatçıya teslim edilmesini ister. İthalatçının bankası, ithalatçı ödemeyi yapmadan, poliçeli işlemlerde ise, poliçeyi kabul etmeden, malı gümrükten çekebilmesi için gerekli olan

Page 124: Technical Terms Dictionary

122

belgeleri (sevk belgesi, fatura vb) teslim etmez

Vizyon Vision Kişi veya kurumsal hedefler doğrultusunda birey ve grup olarak sahip olunan düşünsel imgeler, ileriyi görme gücüne dayalı olarak çizilen yön

Volatilite Volatility Bir menkul kıymetin fiyatının veya piyasanın genelinin kısa bir zaman aralığı içinde gösterdiği dalgalanma özelliği olup; oynaklığı yüksek olan bir menkul kıymetin fiyatında hızlı değişim ve aşırı dalgalanma özellikleri görülmektedir.

Yabancı Sermaye Foreing Capital Bir ülkedeki sermaye stokuna başka bir ülke tarafından yapılan katkı

Yabancı Yatırımcı Foreign İnvestor Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım yapan: yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip olan gerçek kişiler ile yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarını, yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişileri ve uluslar arası kuruluşları

Yapısal İşsizlik Structural Unemployement

Kronik işsizlik; hızlı nüfus artışı ile üretim faktörleri artışı arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan, istihdam olanaklarının yetersizliği ve çalışmak isteyenlerin sürekli ve yaygın bir biçimde açıkta kalmaları şeklinde beliren işsizlik

Yapısal Risk Inherent Risk

Denetlenen işletmenin finansal tablolarında önemli hataların bulunması riskidir. Bu riskin değerlenmesinde işletmedeki iç kontrol yapısı ile ilgili politika ve prosedürlerin etkisi dikkate alınmamaktadır. Bundan amaç önemli hataların yansıması eğilimini ortaya koyabilmektir.Yapısal risk, ülke kural ve kanunları, kuruluşun çalışma ortamı gibi (karşı ve iç kontrollerin varolmadığı varsayımı ile) sistemin işlediği bölgeden doğan risklerdir ve proje mali yönetim sisteminin hassas noktasıdır.

Yap-İşlet-Devret Build-Run-Transfer

Herhangi bir projenin gerçekleştirilmesi için devletin ihale açıp sözkonusu projenin yapımını en uygun teklifi veren kuruluşa vermesi ve bunun karşılığında da bu şirketin gerçekleştiriceği projenin işletme ve yönetim hakkına belirlenen bir süre için sahip olmasıdır. Belirlenen sürenin sona ermesinden sonra ise ilgili işletme gerçekleştirmiş olduğu projenin tüm haklarını tekrar devlete devretmektedir. Teorik olarak Yap-İşlet-Devret uygulamasına diğer sektörlerde de rastlanabilmesine rağmen pratikte bu uygulamaya pek rastlanmamaktadır. Ülkemizdeki çoğu turizm yatırımı, en son olarakda İstanbul Yeşilköy Dış Hatlar Terminali bu yöntemin örnekleridir.

Yaşam Çevrimi Masrafları Life-Cycle Costs Bir varlığın, bir sistemin, bir sürecin yaşam devresi boyunca toplam maliyetini belirleme sürecidir

Yatay Denetim Horizontal Audit Denetçi tarafından seçilen belli bir konunun birçok kuruluşta ya da bakanlıkta incelenmesi

Yatırım Investment

Uzun vadeli sermaye yatırımı, bir sermayenin gelir sağlamak amacıyla bir işe yatırılması; belli bir dönem içinde ekonomideki üretim araçları mevcuduna yapılan eklemeler ve bu eklemeleri mümkün kılan harcamalar. Ekonomideki gelir ve istihdamı artıran temel unsurdur. İretimi artırmayan harcamalar, yatırım niteliğinde değildir.

Page 125: Technical Terms Dictionary

123

Yatırım Fonu Mutual Fund Halktan katılma belgeleri karşılığı toplanan paralar ile, belge sahipleri hesabına, riskin dağılması ve inançlı mülkiyet ilkesine göre sermaye piyasası araçları ile ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığıdır.

Yatırım Fonu Katılma Belgesi

Investment Fund Participation Certificate

Belge sahibinin kurucu ve saklayıcı kuruma karşı sahip olduğu hakları taşıyan ve fona kaç pay ile katıldığını gösteren kıymetli evrak.

Yatırım İndirimi Investment Tax Credits

Özel sektörün yaptığı yatırım projelerine devletin, ekonomik kalkınmayı hızlandırmak amacıyla belirli bir oranda katılmasıdır.

Yatırım Ortaklıkları Trust Company

Sermaye piyasası araçları ile ulusal ve uluslarası borsalarda veya borsa dışı organize piyasalarda işlem gören, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek üzere anonim ortaklık şeklinde ve kayıtlı sermaye esasına göre kurulan sermaye piyasası kurumlarıdır

Yatırım Teşviki Investment Incentives

Yerli ve yabancı sermayenin, belirli bölgelerde veya belirli alanlarda yatırım yapmasını cazip kılmak amacıyla politika araçlarının kullanılması ile sağlanan kolaylıklardır. Vergi indirimi, vergi muafiyeti, düşük faizle uzun süreli kredi temin edilmesi yatırımın gerçekleşmesi için sağlanan kolaylıklardan bazılarıdır.

Yayılı Muamele Vergisi Vergi konusu olan malların, üretimlerinden tüketimlerine kadar geçen her aşamalarından alınan vergi

Yedek Akçe Retained Earnings İşletmenin dönem sonunda elde ettiği karın, kanun veya anasözleşme gereğince veya kar payı olarak dağıtılmayan, bilançoda çeşitli amaçlar için ayrı kalemlerde gösterilen kısmıdır. Yedek akçeler hukuki durumlarına göre; zorunlu yedek akçeler ve isteğe bağlı yedek akçeler olarak gruplanırlar.

Yediemin Trustee Uyuşmazlık konusu şeyin saklanması ve idaresi kendisine verilen kişi; güvenilir kişi

Yeni Düzen New Deal 1929 dünya ekonomik krizinin etkisinden kurtulmak amacıyla ABD başkanlarından Franklin Roosevelt'in seçim kampanyasında ortaya attığı ve 1933 yılında uygulamaya koyduğu, 1945'e kadar süren önlemler paketi.

Yeni Korumacılık New Protectionism

Sanayileşmiş ülkelerde, özellikle 1970'lerin ikinci yarısında önem kazanan ve tarife dışı ithalat kısıtlamalarının yaygınlaşması biçimini alan dış ticaret politikası. Temelinde, sanayileşmiş ülkelerde büyüyen ve daha çok emek-yoğun sanayi dallarını etkisi altına alan durgunluk ve işsizlik vardır. Yeni korumacılık; ithalat kotaları, ithal izninin lisansla belli ithalatçılara verilmesi, sağlık, güvenlik ve standardizasyon koşullarını taşımadığı gerekçesiyle az gelişmiş ülkelerden gelen ithal mallarının limanlarda bekletilmesi ya da az gelişmiş ülkelerden ithalatın gönüllü ihraç kotaları ile kısıtlanması gibi biçimler almaktadır. Az gelişmiş ülkelerin tekstil, konfeksiyon, deri mamulleri, işlenmiş besin ürünleri, hassas aletler ve elektronik cihazlar ihracatını olumsuz yönde etkilemektedir.

Yeni Sürdürme Teminatı

New Maintenance Margin

Netleştirme yapılacak gün sonundaki pozisyon durumuna göre ilgili günkü uzlaşma fiyatı baz alınarak hesaplanan sürdürme teminatı tutarını gösterir.

Page 126: Technical Terms Dictionary

124

Yenileme Renewal Mal ve hizmet üretimine yönelik tesislerde, üretim hattında yer alan ana makine ve teçhizat ve/veya yardımcı makine teçhizatların teknik ve/veya iktisadi ömrünü tamamlamış olması sebebiyle yenileri ile değiştirilmesini içeren yatırımlardır

Yeterli Kontrol Adequate Control Yeterli kontrol, yönetimin planlama ve organizasyonu, risklerin etkin bir şekilde yönetileceğine ve kurumun hedef ve amaçlarına verimli ve ekonomik bir şekilde ulaşılacağına dair makul bir güvence sağlayacak tarzda yapmasıyla var olabilir.

Yeterlik Sınavı Proficiency Exam

Yeterlik sınavı, Stajyer Hazine Kontrolörlerinin mesleki bilgi ve tecrübe durumlarının tespit edilerek mesleğe devamları ve kabulleri ile ilgili karar vermek için belli mevzuat konularında yapılır. Bu sınav, Stajyer Kontrolörlük döneminin dolmasını izleyen üç ay içinde Kurul Başkanlığınca Müsteşarlık Makamından alınacak onayda belirtilen tarihlerde yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamada Ankara'da yapılır.

Yeterlik Tezi Proficiency Thesis Stajyer Kontrolörlerin her biri yetiştirme programı üçüncü dönem çalışmalarında yeterlik sınavından önce Kurul Başkanlığınca belirlenecek bir konuda yeterlik tezi hazırlar.Kurul Başkanı, yeterli sayıda Hazine Başkontrolörünü “yeterlik tez danışmanı” olarak görevlendirir.

Yeterlilik Sufficiency

Denetçiler her zaman mesleki görgü ile bağdaşır nitelikte davranmak ve mesleklerini yürütürken yeterlilik ve tarafsızlıkla yerine getirebilmek amacıyla çalışmalarında yüksek mesleki standartları uygulamak durumundadır. Denetçiler; yürürlükteki denetim, muhasebe, mali mevzuat, finansal yönetim standartlarını, politikalarını, uygulamalarını bilmek ve uygulamak durumundadır

Yetişme Notu Training Grade

Yetişme Notu; yeterlik yazılı sınavından önce, Sınav Komisyonu tarafından, Stajyer Kontrolörlük dönemine ilişkin olarak aşağıda belirtilen konuların her biri için 100 puan üzerinden verilen notların ortalamasıdır. A) Stajyer Kontrolörlük dönemine ait yetiştirme programı çerçevesinde yapılan kurs ve seminer notu. B) İnceleme ve Denetim Notu: Stajyer Kontrolörlerin inceleme yetkisi aldıktan sonra yaptıkları inceleme, teftiş ve soruşturma sonucu düzenledikleri raporlara, Sınav Komisyonu tarafından verilen notların ortalamasıdır. C) Gizli Görüş Notu: Stajyer Kontrolörlerin tutum ve davranışları, mesleki bilgileri, çalışkanlıkları ve mesleki liyakatleri hakkında refakatinde çalıştıkları Kontrolörler tarafından verilen notların ortalamasıdır. Gizli görüş notunu oluşturacak esasları belirleyen form, Kurul Başkanlığı yönergesiyle belirlenir. D) Yeterlik Tez Notu,

Yetki Belgesi Certificate Of Authority

Hazine Müsteşarlığı tarafından aracı kuruluşlara verilen ve icra edecekleri borsa faaliyeti gösteren belgeye denir.

Yetki Devri Delegation Of Authority

Bir kişi tarafından diğer bir kişiye sınırları belirli bir sorumluluk alanı içerisinde karar alma ve eyleme geçmek üzere verilen yetki olup, sorumluluğa tabidir

Yetkili Müesseseler

Foreign Exchange Offices

Hazine Müsteşarlığınca tespit edilen usul ve esaslar çerçevesinde dövize ilişkin işlemler yapmasına izin verilen ve kıymetli maden, taş ve eşyalara ilişkin işlemlerde yapabilen anonim şirkettir.

Yineleme Replication Denetim sırasında, istenildiği şekilde sistemin ve sürecinin işleyip işlemediğini belirlemek için faaliyetin bütün aşamalarının tekrarlanmasıdır

Page 127: Technical Terms Dictionary

125

Yokluk Testi Null Yokluk (null) hipotezi, populasyonda bir bağıntı olmadığını ifade eder

Yönetici Özeti/Yönetim Özeti

Executive Summary

Yönetime, denetimi yapılan proje hakkında özet bilgilerin sunulduğu bölümdür. Genellikle 1-3 sayfa arasında olup kısaca projenin tanıtımı yapıldıktan sonra denetimin amacı ve kapsamı hakkında bilgi verilir. Yine denetim sonucunda varılan görüşün ne olduğu ile denetim sonucunda bir yönetim mektubu yazılıp yazılmadığı da belirtilir.

Yönetim Bilgi Sistemi

Management Information System

Yönetim için gerekli olan bilgilerin toplanması, analiz edilmesi, özetlenmesi, saklanması ve ilgili yerlere iletilmesini sağlayan sistemdir

Yönetim Mektubu Management Letter Denetim mektubu.

Yönetim Uygulamalarının Denetimi

Management-Practice Audit

Yöneticilerin kararlar almada, bu kararları uygulamada ve arzulanan sonuçların ne ölçüde gerçekleştiğini değerlendirmede yararlandıkları çeşitli sistemlerin ve metodların denetimi.

Yönetişim/Kurumsal Yönetim Governance

Üst yönetim, yönetim kurulu ve denetim kurulu tarafından, kurumun amaçlarına ulaşmaya yönelik olarak, kurumun faaliyetlerinin yönlendirilmesi, yönetilmesi ve gözlenmesi gayesiyle uygulanan yapı ve süreçlerin bir birleşimidir.

Yönetmelik Charter

İç denetim faaliyetinin yönetmeliği, faaliyetin amaç, yetki ve sorumluluklarını tanımlayan resmî nitelikte yazılı bir belgedir. Yönetmelik (a) iç denetim faaliyetinin kurum içindeki konumunu belirlemeli, (b) denetim görevlerinin yerine getirilmesi için gereken kayıtlara, personele, demirbaşlara ve ilgili mahallere erişim yetkisini düzenlemeli ve (c) iç denetim faaliyetlerinin kapsamını tanımlamalıdır.

Yönetsel Denetim Administrative Audit Yönetimce verilen yetkilendirme işlemleriyle sonuçlanan karar verme süreçlerine ilişkin organizasyon planını, prosedürleri ve dokümanları kapsayan ama bunlarla sınırlı olmayan denetim.

Yüksek Denetim Supreme Audit

Kamu gelirlerinin elde edilmesi, kamu harcamalarının yapılması ve kamu mallarının korunmasıyla görevli olanların hesap ve işlemleri üzerinde, parlamento ve yürütme erkinden bağımsız bir organ tarafından; denetlenen kurumların hesap ve işlemlerinin düzenliliği, yasallığı ve mali yönetim performansının önceden belirlenmiş standartlara uygunluğunun incelenmesi ile mevcut ya da muhtemel aksaklıkların giderilmesi ve sorumluların sorumluluklarının tespiti için parlamento veya yargıya rapor hazırlama sürecidir

Zaman Önceliği Kuralı Time Priority Borsaya intikal ettirilen emirler karşılanırken, fiyat eşitliği halinde, sisteme zaman açısından daha önce

intikal ettirilen emirler önce karşılanır.

Zaman Serileri Time Series İstatistikte, bir değişkenin birbirini takip eden zaman birimleri içinde aldığı değerlerin sıralanması ile elde edilen seridir.

Zilyet Possessor Bir şeyi fiilen elinde bulunduran kişi; bir şeyde tasarrufta bulunan kişi; elmen

Zilyetlik Possession Bir şey üzerinde fiili hakimiyet veya bi eşyayı fiili hakimiyet ve kudret alanı içinde bulundurma demektir

Page 128: Technical Terms Dictionary

126

Zimmet Embezzlement Kamu görevlisinin görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmesidir

Zorunluluk Hali Force Majeure

Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez