t.c. ankara Ünİversİtesİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfbu mit ve inançlar genel...
TRANSCRIPT
![Page 1: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/1.jpg)
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİNLER TARİHİ)
ANABİLİM DALI
Yüksek Lisans Tezi
DİNLERDE HAYAT AĞACI
Danışman
Prof. Dr. Baki ADAM
Hazırlayan
Selma ÖZTEKİN
ANKARA – 2008
![Page 2: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/2.jpg)
I
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ........................................................................................................I
KISALTMALAR...........................................................................................III
GİRİŞ ........................................................................................................ 1
KUTSAL KAVRAMI ................................................................................... 2
1. Kutsal Karşılığında Kullanılan Kelimeler .......................................... 3
2. Kutsalın Tanımı................................................................................ 5
3. Kutsalın Morfolojisi........................................................................... 6
4. Kutsalın Tezahürü.......................................................................... 11
5. Kutsalın Çeşitleri............................................................................ 12
a) Kutsal Mekanlar..........................................................................13
b) Kutsal Zamanlar......................................................................... 16
c) Kutsal Varlıklar............................................................................17
d) Kutsal Nesneler...........................................................................18
e) Kutsal İnsanlar ...........................................................................18
6- Kutsalı Belirleyen Etkenler..........................................................19
I. Bölüm: HAYAT AĞACININ SEMBOLİK ANLAMLARI VE İŞLEVLERİ...21
A. AĞACIN KUTSALLIĞI ......................................................................... 21
B. HAYAT AĞACI ................................................................................... 23
1. HAYAT AĞACININ SEMBOLİK ANLAMLARI ............................... 26
a) Hayat Ağacı Üç Kozmik Âlem Arasındaki Bağın Sembolüdür 26
b) Hayat Ağacı Tanrıyı Sembolize Eder ...................................... 28
c) Hayat Ağacı Yaratılış ve Doğumun Sembolüdür ..................... 29
d) Hayat Ağacı Gençlik ve Ölümsüzlüğün Sembolüdür ............... 31
e) Hayat Ağacı Güç ve İktidarın Sembolüdür .............................. 33
2. HAYAT AĞACININ FONKSİYONLARI ......................................... 33
a) Hayat Ağacı Tabiat Olaylarını Yönlendirir .............................. 33
![Page 3: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/3.jpg)
II
b) Hayat Ağacı Şeytan ve Kötü Ruhları Kovar............................. 34
c) Hayat Ağacı Bereketi Arttırır .................................................... 35
d) Hayat Ağacı İnsanların Kaderlerini Belirler ............................. 37
3. Hayat Ağacı – Su Birlikteliği........................................................... 38
4. Hayat Ağacı ve Etrafında Hayvan Örüntüleri ................................ 39
5. Tapım Nesnesi Olarak Hayat Ağacı ...............................................41
II. Bölüm: KADİM DİNLERDE HAYAT AĞACI...........................................42
A. Eski Anadolu ve Mezopotamya Medeniyetlerinde Hayat Ağacı ... 42
B. Eski Avrupa Kültürlerinde Hayat Ağacı ......................................... 46
C. Uzak Doğu ve Hint Dinlerinde Hayat Ağacı .................................. 51
D. Eski İran Dininde Hayat Ağacı ...................................................... 57
E. Eski Türk Dininde Hayat Ağacı ..................................................... 58
III. Bölüm: YAHUDİLİK, HIRİSTİYANLIK VE İSLAM’DA HAYAT AĞACI..64
A. YAHUDİLİK’TE HAYAT AĞACI ........................................................... 64
1. Yasak Ağaç.....................................................................................67
a) Hayat Ağacı ............................................................................... 69
b) İyilik ve Kötülüğü Bilme Ağacı.....................................................69
c) Yılan ve Hayat Ağacı...................................................................73
d) Yasak Ağaçtan Yemenin Sonuçları ........................................... 74
2. Yahudi Mistisizminde Hayat Ağacı..................................................77
B. HIRİSTİYANLIK’TA HAYAT AĞACI......................................................79
1. Yasak Ağaç................................................................................... 81
a) Hayat Ağacı .............................................................................. 81
b) İyilik ve Kötülüğü Bilme Ağacı.....................................................83
c) Yasak Ağaçtan Yemenin Sonuçları.............................................83
2. Hayat Ağacı ve Haç........................................................................89
3. Noel Ağacı......................................................................................94
![Page 4: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/4.jpg)
III
4. Mayıs Ağacı………………………………………………………........96
C. İSLAM’DA HAYAT AĞACI ................................................................. 97
1. Yasak Ağaç …………………………………………………..............101
a)Yasak Ağaç/Hayat Ağacının Mahiyeti..........................................102
b) Yasak Ağaç ve Şeytan................................................................105
c) Yasak Ağaçtan Yemenin Sonuçları.............................................107
3. Tuba Ağacı ……………………………………………......................111
4. Sidre Ağacı…………………………………………………….....…...115
5. İslam Sanatında Hayat Ağacı…......……………………………......116
6. Alevi Bektaşi Kültüründe Hayat Ağacı...........................................120
SONUÇ....................................................................................................122
BİBLİYOĞRAFYA....................................................................................125 RESİMLER:.............................................................................................131
![Page 5: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/5.jpg)
IV
ÖNSÖZ
İnsanlık tarihi boyunca en eski çağlarda yaşamış insanlardan
günümüzün en modern insanlarına kadar bütün insanların zihinlerinde kutsal
düşüncesi var olmuştur. Kutsal, insanlar için hiçbir zaman değişmeyen en temel
gerçekliktir. İnsanlar daima bu gerçekliğin yakınında yaşamayı istemişler ve bu
düşünceleri doğrultusunda çevrelerini kutsalla veya kutsalın tezahürleriyle
kuşatmışlardır. İnsanlar çevrelerinde gördükleri olağanüstü, görkemli veya
insanlara değişik görünen varlıklara veya bazen de hiç görmedikleri varlıklara
kutsallık atfetmişlerdir. Kutsal düşüncesi dini sistemlerin en temel öğesidir. Dinler
tamamıyla kutsal düşüncesi etrafında gelişmişlerdir. Hatta kutsal düşüncesi o
kadar köklüdür ki, bir din kutsalı olmadan var olamamıştır, fakat din olmadan da
kutsal düşüncesi varlığını devam ettirebilmiştir. İnsanoğlu genellikle bir dine
müntesip olarak yaşar ve dinin kutsallarını kabul eder.
Din dili insanın gerçek hayatından farklı özellikler taşır. Din dilinde
gerçek hayattan farklı olarak birçok hakikat, mecaz ve sembollerle anlatılmıştır.
Bu sembollerden biri de ağaçtır. Ağaç kutsalın açığa çıktığı en önemli sembol
olmuştur. İnsanoğlu geçmişten günümüze kadar birçok varlığa kutsallık
atfetmiştir. Dinlerde kutsallık atfedilen varlıkların en önemlilerinden biri ağaç
olmuştur. Dünya kültürlerinde ağaçlara öylesine önem verilmiştir ki onlarla ilgili
sayısız mit ve efsane geliştirilmiştir. Bu mit ve efsanelerde özellikle hayat ağacı
motifi ön plana çıkar.
Dünya kültürlerinden hangi kültüre bakarsak bakalım hayat ağacı
motifinin yer aldığını gördük. Bu düşünceden hareketle tez konumuzu “Dinlerde
Hayat Ağacı” olarak seçtik. Tezimizde amacımız ‘hayat ağacı’nın geçmişten
günümüze bütün dinlerde var olan ortak bir fenomen olduğunu, ağaçlarda var
olduğuna inanılan kutsallığın nereden kaynaklandığı, yeryüzünde kutsal sayılan
ağaç ve bitkilerin hayat ağacı ile ilişkilerini belirlemek, bunun sonucunda da bütün
bu ağaçların temelde hayat ağacı ile özdeşleştiğini, günümüzde anlamları farklı
şekillerde karşımıza çıksa da temelde bütün kutsal ağaç ve bitkilerin asıllarının
hayat ağacı olduğunu ortaya çıkarmak olacaktır.
Tezimizde kutsal kavramı, hayat ağacı’nın nasıl bir ağaç olduğu, nerede
bulunduğu, dünya kültürlerinde taşıdığı anlam ve özellikleri, insanlar üzerinde
![Page 6: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/6.jpg)
V
nasıl bir etkiye sahip olduğu, insanların hayat ağacıyla ilgili çeşitli uygulamaları,
dinlerin hayat ağacı konusundaki farklı yaklaşımları ve hayat ağacı ile ilgili
geliştirilen mit ve efsaneler konu olarak yer almıştır.
Çalışmamız giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde kutsal
kavramı, kutsalın mahiyeti, ortaya çıkışı ve çeşitleri gibi konular üzerinde
durulmuştur.
Birinci bölümde ağaçlara verilen kutsallık ve bu kutsallığın sebepleri,
hayat ağacına verilen sembolik anlamlar ve hayat ağacının fonksiyonları gibi
konular yer almaktadır.
İkinci bölümde kadim dinlerde hayat ağacı motifi incelenmektedir. Bu
dinlerde hayat ağacının algılanışı, hayat ağacı ile ilgili inanışlar, çeşitli
uygulamalar ve geliştirilen bazı efsane ve mitler konu edilmiştir.
Üçüncü bölümde ise Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam’da hayat ağacının
özellikleri insanlarla ilişkisi, insanlar üzerindeki etkileri ve sonuçları üzerinde
durulmuştur.
Çalışmamızın sonucunda hayat ağacı motifinin bütün dünya
kültürlerinde ortak bir fenomen olduğunu gördük. Ağaçlara verilen önem
günümüzde de insanlığın zihninde varlığını devam ettirmektedir.
![Page 7: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/7.jpg)
VI
KISALTMALAR
Age. : Adı Geçen Eser
Agm. : Adı Geçen Madde
B. : Bin
Bkz. : Bakınız
C. : Cilt
Çev. : Çeviri
D. İ.D. T. : Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi
D.T.C.F. : Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi
M. Ö. : Milattan Önce
M. S. : Milattan Sonra
Vb. : Ve Benzeri
T.D.V.İ.A. : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
S. : Sayfa
Sy. : Sayı
![Page 8: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/8.jpg)
1
GİRİŞ
İnsanoğlu yaratılış itibariyle kutsal bir varlığa inanma ve bağlanma ihtiyacı
içerisinde olmuş ve bu ihtiyaç neticesinde, kutsalla iletişim kurmak istemiş ve
etrafında gördüğü bir takım varlıklara kutsallık atfetmiştir. Bu nedenle İlk insandan
günümüzün en modern insanına kadar kutsal düşüncesi hep var olmuştur. Kutsal
düşüncesi en ilkeliden günümüzün en gelişmiş dinlerine kadar bütün dinlerde ortak
bir fenomendir. Hatta hiçbir dine inanmadığını söyleyen insanların dahi bir takım
kutsalları olmuştur. Aynı zamanda kutsal, toplumları ayakta tutan en önemli unsur
olmuştur. Kutsal olan kendisini olduğu gibi göstermemiş ancak bazı varlıklar
aracılığıyla göstermiştir. Dünya üzerinde pek çok varlıkta kutsalın ortaya çıktığı
düşünülür. Bu varlıkların en önemlilerinden biri, ‘ağaç’tır. Bu nedenle ağaç ve
ağaçtan elde edilen malzemeler ve bazı bitkiler, hemen hemen dünyanın bütün
kültürlerinde önemli bir yere sahip olmuş ve dini hayatta kullanım alanı bulmuştur.
Ağaç, insan hayatının her safhasında çeşitli yönleriyle kullanılmış
olmasından dolayı da özel bir ilgi görmüştür. İklimlere göre türlerinin farklı oluşu,
her mevsim görünümünün değişmesi, özellikle de kışın yapraklarını döküp
baharda tekrar canlanması sebebiyle ağaç, ölümden sonra hayata yeniden
dönüşün sembolü olarak görülmüştür. Ağacın, hayatiyetinin ötesinde bir ruha
sahip olduğuna, dolayısıyla bünyesinde bir güç ve kudretin bulunduğuna
inanılmış, buna bağlı olarak da ona saygı gösterilerek kutsiyet izafe edilmiştir. Bu
nedenle bütün dinlerde farklı şekillerde de olsa ağaca önem verilmiştir. O,
bitkilerin, hayat ve ölümün sırrını göstermiş, kimi zaman ağaçlara canlı ulûhiyetler
olarak tazim edilmiştir. Ağaç, insanoğlu için ruhsal, fiziksel ve kozmik dünyanın
sürekli olarak kutsallığını ve hayatı simgeleyen doğal bir form olmuştur ve
genellikle tanrısallığı ya da dinsel bir oluşumu simgelemiştir.
Ağaç, ataların gücü, doğumda hayatın yaratılışı, ölüm ve ölüm sonrası,
sağlık ve hastalıklar için de çok önemli fonksiyonlar icra eder. Ağaçlara hayatın
![Page 9: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/9.jpg)
2
ruhi ve fiziksel bağışlayıcıları olarak değer verilir. Bu nedenle ağaçtan elde edilen
malzemeler dini ritüellerde ve hastalıkların tedavi edilmesinde kullanılır.1 Bütün bu
özelliklerinden dolayı geçmişten günümüze kadar ağaçlar, insanların tazim ettiği
dinsel bir nesne görünümündedir.
Ağaçlar hakkında ilk devirlerden bu yana hemen hemen bütün toplumlar
çok sayıda mit ve inanç geliştirmişlerdir. Bu mit ve inançlarda kutsal ağaç, dünya
ağacı, evren ağacı, hayat ağacı gibi çeşitli isimler zikredilmiştir. Bu mit ve inançlar
genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında toplanmıştır.2 Bu anlamda
hayat ağacı dünya kültürlerinin bildiği ve sevdiği, insanlığın ortak kültürel
unsurlarından biridir.
Dünya kültürlerinde yer alan hayat ağacı motifini incelemeden önce kutsal
kavramı, kutsalın mahiyeti, çeşitleri gibi konulardan bahsetmek konumuzun
anlaşılması açısından yerinde olacaktır.
KUTSAL KAVRAMI
İnsanoğlu yeryüzünde var oluşundan bu yana kutsalla karşılaşmış ve
sürekli iletişim içerisinde olmuştur. İnsanoğlu kutsal, dini bir dünyada yaşamayı
arzu etmiş ve bu özelliğinden dolayı çevresinde gördüğü varlıklara kutsallık
atfetme özelliği göstermiştir. İnsan yeryüzündeki varlığı içinde hem maddi hem de
manevi anlamlara yönelik bir yaşantıya sahip olmuş ve yapısı gereği olarak
yeryüzünde bir anlam arayışı içerisine girmiştir. Bu arayış içerisinde çevresinde
olup bitenleri anlamlandırmaya çalışmıştır. Anlam arayışı içerisinde maddi âlem ve
manevi âlemi bulmuştur. Manevi âlem insanoğluna daha anlamlı gelmiş ve
gereksinimlerini daha iyi karşılayabilmiştir. Hatta manevi hayat insanoğlu için
öylesine önemli olmuştur ki hayatının maddi yönlerini de şekillendirme gücüne
sahip olmuştur. Bu bağlamda insan kendini, çevresini, çevresinde olup bitenleri,
manevî, aşkın bir güçle ilişkilendirmeye çalışmıştır.
Manevi yön din duygusunu oluşturmuştur. İnsan, çevresindeki varlıkları
anlamlandırmaya çalışırken onlara doğaüstü bir gözle bakmış ve çevresindeki bir 1 Pamela R Frese - S. J. M. Gray, “ Trees” , The Ancylopedia of Religion, New York, 1987, s. 26. 2 Yves Bonnefoy, Antik Dünya ve Geleneksel Toplumlarda Dinler ve Mitolojiler Sözlüğü, c. I, s. 27, Ankara 2000.
![Page 10: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/10.jpg)
3
takım varlıklara kutsallık atfetmiştir. Kutsallık, bir din için vazgeçilmezdir. Bir dini
ayakta tutan temel etken kutsal duygusudur. Dinin, İnsanın kutsal karşısında
duyduğu saygıdan oluştuğunu ileri sürenler olmuştur. Annamarie Schimmel dini şu
şekilde açıklamıştır. “Din deyince, insanların behemehal şahıs şeklinde olması
lazım gelmeyen insanüstü bir kudretle münasebetini anlamaktayız. İlah ve Tanrı
mefhumunun olması gerekmez.”3 Aynı şekilde Nathan Söderblom da “Hakiki din,
belli bir Tanrı fikrine sahip olmadan da var olabilir, fakat kutsal ve kutsal olmayan
(profan) arasında ayırım yapmayan hiçbir hakiki din yoktur.” demiştir ve dindar
insanı şöyle tarif etmiştir: “Dindar, kendisine göre olağanüstü bir şeyin kutsal
olduğudur.” Şu halde kutsallık, bir dinde en büyük işarettir. Hatta o tanrı
düşüncesinden daha köklüdür. Çünkü Budizm vb. dinler, herhangi bir tanrı
inancını gerekli görmedikleri halde kutsal fikrine sahiptirler.4
Kutsal kavramı bir din içindeki unsurları birbirine bağlayarak o dinin
bütünlüğünü sağlayan ve kuşatan en temel eleman olup din bilimlerinin ana
konularındandır. Din bilimlerinin genel tanımına göre kutsal, politeizmden
monoteizme kadar, bütün din bilimlerinin özünü oluşturur. Herhangi bir dinde
inançlı kabul edilen kişiyi Tanrı’ya, ritüele, cemaate, doktrine ve ahlaka bağlayan,
onun din çevresinde kalmasına katkıda bulunan temel tecrübe kutsal duygusudur.5
En ilkel dinlerden en gelişmiş dinlere kadar tüm dinler tarihi, kutsal gerçeklerin
açığa çıkmaları aracılığıyla tezahürlerinin birikimidir.6
Verilen bu bilgiler kutsal kavramının din için vazgeçilemez, başat bir etken
olduğunu gösterir. Şimdi kutsal karşılığında bazı dillerde kullanılan kelimelere
bakalım.
1. Kutsal Karşılığında Kullanılan Kelimeler
Kutsal kavramını ifade etmek üzere Latince’de “sanctum” ve “sacrum”
kelimeleri kullanılmıştır. Sanctum ile bir realite olarak kutsallık ve ilahi güç ifade
etmiştir. ”Sanctum” aynı zamanda, fertlerin davranışlarıyla da ilgilidir. Aziz, veli,
3 Annamarie Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, Ankara, 1955, s.3. 4 Ahmet Güç, “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık Anlayışı”, Dinler Tarihi Araştırmaları I, Ankara 1998, s. 337. 5 Kürşat Demirci, “Kutsiyet”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Ankara 2002, c. 26, s. 495. 6 Mircea Eliade, Kutsal ve Dindışı (Çev. Mehmet Ali Kılıçbay), Ankara 1991, s. IX.
![Page 11: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/11.jpg)
4
eren gibi anlamlara gelen “saint” kelimesi “sanctum”dan gelir. “Sacrum” ise insana
duyulan saygıyı gösterir. Latince “sanctum”un İtalyanca ve İspanyolca karşılığı
‘Santo’, Fransızca karşılığı “sacrea”dır. Almanca’da da kutsal kelimesi için “heiling”
kelimesi kullanılır.7
İngilizce’de kutsal karşılığında “sacred” ve “holy” kelimeleri
kullanılmaktadır. “Sacred” ile “holy” kelimeleri, profan veya sekülerin aksine, Tanrı
ve tabiatüstünün alanına ait olan şeyler için eşanlamlı olarak kullanılan
kelimelerdir. Her ikisi de kendisinde tabiatüstü dünyanın günlük hayata nüfuz ettiği
şahısları, yerleri ve objeleri vasıflandıran sıfatlar olmalarına bağlı olarak,
kullanıldıkları yerler bakımından aralarında farklar bulunur.8 Latince’de kutsal olan
şey tanrıların alanına ait olan şeydir. Bu anlamda sacer ve profanus birbirine aittir.
Profanus tapınaktan çıkarılan şey anlamına gelir.9
Eski Ahit’te kutsal karşılığında “kadoş” veya “kodeş”, Yeni Ahit’te de
“hagios” kelimesi kullanılmıştır. “Kadoş”, ‘bir şahsı ya da bir eşyayı tanrısal
kullanıma tahsis etme’ anlamında ve böylece tahsis edilen obje ya da şahsın
durumunu ifade etmek üzere “ayırmak” veya “koparmak, mahrum etmek”
anlamlarına gelebilir. Hagios’un ise “ayırma” ve böylece “Tanrı’ya tahsis etme” gibi
anlamlara gelen “hagnos” ile aynı kökten gelebileceği söylenmiştir.10
Kur’an’da kutsal veya kutsallığı ifade etmek üzere “k-d-s” (Arapça)
kökünden kuddus, mukaddes; “h-r-m” (Arapça) kökünden harem ve “b-r-k”
(Arapça) kökünden de bâreke, tebareke mübarek vb. kelimeler kullanılmıştır.11
Kutsal karşılığında kullanılan bu kelimeler, Tanrı ile yakın ilişkiye sokulan
bir objenin veya şahsın durumunu ve bu obje ya da şahsın yarı Tanrısal özellik ve
güçle kuşatıldığını ifade eder.12
7 Güç, s. 338. 8 Farklılıklar için bkz. Güç, s. 338–339. 9 Philippe Borgeaud, Karşılaşma Karşılaştırma Dinler Tarihi Araştırmaları( Çev. Mehmet Emin Özcan), Ankara 1999, s. 37–38. 10 Güç, s. 339. 11 Güç, s. 339. 12 Güç, s. 339–340.
![Page 12: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/12.jpg)
5
Türkçe’deki kutsiyet Arapça’da “temiz ve pak olmak” anlamındaki “kuds”
kelimesinden türemiştir. Aynı kökten gelen takdis “kutsallık, nispet etmek”, bundan
türeyen mukaddes ise “kutsallık, nispet edilmiş” manasına gelir.13
2. Kutsalın Tanımı
Kutsal kelimesi sözlükte çeşitli anlamlara gelmektedir. Bunlardan
bazılarını aşağıda sıralayalım.
— Güçlü bir dini saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kudsi,
mukaddes.
— Tapınılacak veya uğrunda can verilecek derecede sevilen, kudsi,
mukaddes.
— Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne
titrenilen.
— Tanrıya adanmış olan, tanrısal olan.14
Kutsalın çeşitli tanımları yapılmıştır. “Kutsal, yüce, yüksek, temiz, çok
derin bir saygı uyandıran veya uyandırması gereken; bozulmaması,
dokunulmaması, karşı çıkılmaması icap eden bir varlık, bir şey veya yer için
kullanılır.” 15
Kutsal, kendini her zaman doğal gerçeklerden tamamen farklı bir gerçek
olarak gösteren; tamamen farklı bir şeyin, bizim dünyamıza ait olmayan bir
gerçekliğin, doğal, dindışı dünyamızın, ayrılmaz bir parçası olan nesneler içinde
açığa çıkmasıdır.16 Kutsallık ise; menşe ve özü itibari ile gizemli ve tabiatüstü
güçle olan teması sebebiyle bir kısım eşyaya, bazı insanlara, hayvanlara, bazı
yerlere, olay ve faaliyetlere atfedilen üstünlük ya da meziyettir.17
13 Demirci, s.495. 14 Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, c. II. , Ankara 1988, s. 939. 15 Meydan Larousse, İstanbul 1972, c. 7, s. 680. 16 Eliade, age, s.VIII. 17 Güç, s. 340–341.
![Page 13: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/13.jpg)
6
3. Kutsalın Morfolojisi
Kutsalın kavramsal çerçevesini çizmek ve onu bir tanım içerisine
oturtabilmek kolay değildir. Kutsal kavramıyla ilgili çalışmaları olan Mircea Eliade
kutsal kavramının çerçevesini çizmenin oldukça güç olduğundan bahseder. Bu
güçlüklerin hem kavramsal hem de uygulamaya yönelik olduğunu söyler. Eliade’ye
göre kutsalın belirlenmesi ve tanımlanması için kutsal olguların toparlanması
gereklidir. Zira kutsal olgular çeşitlidir ve bu çeşitlilik kutsal olguların incelenmesini
zorlaştırmaktadır. Çünkü söz konusu olan şey ayinler, mitler, ilahi biçimler, kutsal
ve tapınılan nesneler, simgeler, kozmolojiler, mukaddes insanlar, hayvanlar,
bitkiler, kutsal yerler vb. dir. Her kategorinin son derece zengin, geniş, karmaşık
bir morfolojisi vardır. Bütün bunlar da kutsalın belli bir çerçeve içine sokulup
incelenmesini zorlaştırmaktadır.18
Kutsal düşüncesi dinin konusudur. Bir dinin en önemli ayırt edici özelliği
kutsal düşüncesi ve kutsalla ilgili olan şeylerdir. Dinler kutsalla ilgili olan şeylerin
doğasını, inançlarını, mitlerini, doğumlarını, efsanelerini inceleyen sistemlerdir.19
İster basit ister girift olsun bilinen bütün dinlerde ortak bir özellik göze
çarpar. Bu, dindar insanların birbirine zıt iki sınıf halinde tasavvur ettikleri gerçek
ya da hayali şeylerin bir tasviridir. Bu iki cins iki farklı terimle isimlendirilir. Kutsal
(sacred) ve dindışı (profane) terimleri birbirine zıt bu iki cinsi iyi bir şekilde ifade
eder. Buna göre dünya, biri kutsal olan her şeyi, diğeri din dışı olan her şeyi içeren
iki alana bölünmüştür.20
Emile Durkheim, beşeri düşünce tarihinde birbirlerine bu kadar kökten bir
şekilde zıt iki kategorinin başka bir örneğinin bulunmadığını hatta iyi ve kötü
arasındaki geleneksel karşıtlığın bile bunun yanında bir hiç kalacağını
söylemiştir.21
Kutsal ve dindışı her zaman ve her yerde insan zihni tarafından ortak
hiçbir özellikleri olmayan ayrı iki tür, iki dünya olarak tasavvur edilmiştir. Birinde
faaliyet gösteren kuvvetler farklı derecelerde de olsa ötekinde karşılaşılan 18 Mircea Eliade, Dinler Tarihine Giriş, İstanbul 2003, s.27. 19 Emile Durkheim, Dini Hayatın İlkel Biçimleri, İstanbul 2005, s. 56. 20 Durkheim, s. 56. 21 Durkheim, s. 59.
![Page 14: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/14.jpg)
7
kuvvetler değildirler. Bunlar tür olarak birbirlerinden farklıdır. Ayrıca bu zıtlık farklı
dinlerde farklı şekillerde tasavvur edilmiştir.22
Kutsal ve dindışı ayrışıklığı bir düşmanlığa ve zıtlığa dönüşen bir
ayrışıklıktır. Bu iki dünya birbirlerinin düşmanı ve kıskanç rakipleri olarak tasavvur
edilmiştir. İnsanın bunlardan birine ait olmasının şartı diğerini bütünüyle reddetmek
olarak kabul edilmiş, hatta bir insanın saf bir dini hayat yaşayabilmesi için dindışı
hayattan bütünüyle çekilmesi tavsiye edilmiştir. Bu çekilme sonucunda da
manastır hayatı veya inzivaya çekilme ortaya çıkmıştır.23
Kutsal her zaman ve her yerde dindışı olandan ayrı düşünülür. İnsan
kutsal ve dindışı arasında mantıksal bir boşluk düşünür. Bu düşünceden dolayı
ikisi arasında bir karışıma veya herhangi bir temasa meydan vermez. Buna
rağmen bir varlık kutsal olanla dindışı olan arasında bir takım ritüeller aracılığıyla
bağlantı kurabilir ve bir dünyadan ötekine bu ritüeller sonucunda geçebilir. Bu
geçiş vuku bulduğunda iki alanın temel farklılığı açığa çıkar. Erginlenme ayinleri
bu geçişi iyi bir şekilde göstermektedir. Erginlenme ayini kişiyi dini hayata dâhil
etmek amacıyla icra edilen bir takım ritüellerden oluşmaktadır. Kişi burada dindışı
dünyayı terk ederek kutsal dairesi içine girer. Bu ayinler sonucunda yenilenip bir
kez daha doğduğuna inanılır.24
Kutsal ve dindışı dünya olarak ikiye bölünen varlık âleminde insan için iki
farklı varoluş tarzı ortaya çıkar; Kutsal varoluş ve din dışı varoluş. Dindar insan
kutsal var oluşun bilincine varan insandır. Dindar insanın davranışları kutsal
etrafında düzenlenir. Kutsal, dindar insan için kendini dindışı olandan tamamen
farklı bir şekilde gösterir.25
Eski toplumlara mensup insanlar mümkün olduğu kadar kutsalın içinde
veya kutsallaşmış nesnelerin yakınında yaşamaya gayret etmişlerdir. Modern çağ
öncesi toplumlarda ve ilkellerde kutsal, güce ve mükemmel bir gerçeğe eş
değerdir. Bu toplumlara göre kutsal hem güç, hem gerçeklik, hem ebediyet ve
etkinlik demektir. Dindar insan varolmayı, gerçeğe katılmayı, güçlü olmayı arzu
22 Durkheim, s. 59. 23 Durkheim, s. 59. 24 Durkheim, s. 59–60. 25 Eliade, Kutsal ve Dindışı, s. IX.
![Page 15: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/15.jpg)
8
eder. Bunun sonucunda da kutsalla ilişki içinde olma ve kutsala yakın yaşama
eğilimine sahiptir. Çünkü kutsalla ilişkili olduğu sürece bunları elde edecektir.26
Kutsal düşüncesinin dışında dindışı dünyada tamamen kutsallıktan
arındırılmış bir evren tasavvuru vardır. Dindışı dünyada kutsal kabul edilmez.
Çağdaş insan tarihsel süreçte bazı ruhsal dönüşümler sonucunda dünyasını
kutsallıktan arındırmıştır. Modern insan için zaman tekdüze, mekân homojen ve
olağan, nesneler ise nötrdürler. Fakat dindar insan için hepsi de bir anlam ve
değer yüklüdür. Asla tekdüze ve aynı değere sahip değildir. Modern insan için
normal eylemler olarak görülen basit fizyolojik hareketler bile dindar için son
derece derin anlamlara sahip olabilir. Dindar insan için bütün kâinat ya kutsaldır ya
da kutsallığı açığa çıkarma potansiyeline sahiptir.27
Kutsal her zaman kendini belli bir tarihsel dönem içinde göstermiştir.
Fakat her kutsal varlık değerini her zaman aynı tutamamıştır. Tarihin her
döneminde değerini sürdürebilen kutsallar olduğu gibi, değerini belli bir zaman
sonra yitiren kutsallar da olmuştur. Kutsal bir varlığın değerini kaybedip tekrar
kazanabildiği de olmuştur. Buna göre din tarihi kutsalın tecelli sürecinde kutsalın
değer kaybetmesi, sonra tekrar değer kazanması olayını inceler. İnsan zihni yeni
bir kutsalla karşılaştığında eski kutsal tecellileri anlamlarını yitirebilir. Anlamını
yitiren kutsallar dinsel yaşamın önünde bir engel olarak görünürler. Örneğin
putperestlik, tarihin belli bir döneminde çok önde gelen bir dini inanç olarak
varlığını sürdürürken birtakım etkenler sonucunda etkisini kaybederek put kırıcılığa
dönüşmüştür.28
Kutsal, bütünüyle farklı olan şey, güç, mutlak gerçek, sonsuzluk, ilahi,
insanı, dünyayı, tarihi aşan yaşamın ve doğurganlığın sembolü olarak kabul edilir.
Kutsal, kendisinde var olan bu özellikler sayesinde toplumu yönlendirme gücüne
sahiptir. O, toplumu emir ve yasaklarla yönlendirir. Böylece toplum kutsal olana
saygı gösterir ve onunla ilişkisini diğer toplumsal olgulardan farklı bir şekilde
sürdürür. Kutsal olarak düşünülen bir varlık, ister çok güçlü bir varlık isterse
26 Eliade, age, s. XI. 27 Fatma Büşra Yılmaztürk, Mircea Eliade’nın Kutsal Anlayışı (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2003, s. 48. 28 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 48.
![Page 16: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/16.jpg)
9
anlamsız bir şey olsun bu güç her durumda aynıdır, bu güçten çekinilir, bu güce
karşı müminler belli şekillerde davranmak zorundadırlar.29
Kutsal şeylere ulaşmak herkese açık değildir. Kutsala ulaşabilmek
birtakım sınırlamalara tabidir. Pek çok dinde kutsal bir nesneye yaklaşmadan,
dokunmadan veya kutsal bir mekâna girmeden önce çeşitli törenlerin ya da
temizleme ayinlerinin yapıldığı görülmektedir. Böyle bir hazırlığın olmaması
durumunda kutsal tamamen tehlikeli olabilir. Bazen doğrudan tehlike olmasa bile
kutsala dikkatsiz bir şekilde yaklaşılması yapılan ibadet ve ayinin iptal edilmesine
veya faydasının ortadan kalkmasına sebebiyet verebilir.30 Bazı dinlerde kutsala
yaklaşma ayinleri adı verilen dini temizlik çerçevesinde elbise, beden ve çevre
temizliği yapılmakta bunun yanında abdest ve gusül gibi manevi temizlikler de
bulunmaktadır. Yine kutsal bir nesneye yaklaşırken ya da kutsal bir mekâna
girerken bazı özel kıyafetlerin giyildiği ya da çıkarıldığı görülmektedir. Şaman,
rahip, din görevlisi gibi bazı şahısların dini görevlerini ifade ederken giymiş
oldukları özel kıyafetler buna örnektir.31
Bazı toplumlar tarafından bazı yiyecek maddeleri de kutsal kabul
edilmiştir. Bu nedenle bu yiyecekler yenmemeli ya da yenilecekse bile küçük bir
porsiyon yenmelidir. Örneğin Fas’ta mabetleri ziyaret edenler ya da bir bayrama
katılanlar kendilerine sunulan yemeklerden az yerler.32
Kutsala yönelik temas, kutsal kabul edilmiş bir bitki veya hayvanı yemek,
bazen kutsal bir şeye bakmak, kutsal varlıkların önünde konuşmak dindışı bir
varlığa yasak olabilir.
Kutsal bir nesne, kirlenen nesnelerden ya da kutsal olmayan her şeyden
ayrı tutulmalıdır. Bir insan din dışı koşullarda bulunuyorsa ve ayinsel olarak
hazırlık yapılmamışsa kutsal bir nesneye yaklaşamaz.33 Örneğin bazı bölgelerde
krallar ve ermişler tabu olarak kabul edilirler. Kral, kral olması nedeniyle güçle
donatılmıştır. Bu nedenle ona bazı önlemler alınarak yaklaşılabilir. Ona
29 Durkheim, s. 360. 30 Eric J. Sharpe, Dinler Tarihinde 50 Anahtar Kavram,(Çev. Doç.Dr. Ahmet Güç), Bursa 2000, s. 50. 31 Güç, s. 342. 32 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 41. 33 Eliade, age, s. 40.
![Page 17: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/17.jpg)
10
dokunulmaz, bakılmaz ve onunla konuşma yasakları bulunur.34 Bu bakımdan
kutsalın totem ve tabu 35 kavramlarıyla ilişkisi vardır. Totem kabul edilen hayvan
veya bitkinin kutsallığı onun yenilmesine yönelik yasakla gösterilir. Totem hayvan
veya bitkileri günlük tüketim için kullanılmazlar. Ancak mistik törenlerde
kullanılabilirler. Kim bu yasağı çiğnerse kendisini oldukça büyük bir tehlikeye atmış
olur. Bazen kutsala karşı yapılan bir saygısızlığın ölüme bile sebebiyet vereceğine
inanılır. Kutsal olan bir yiyecekten yenilmesi bir şarta bağlanmıştır. Bu yiyecekten
bir zamanda küçük bir parça alınabilir. Bu miktarın ötesine geçmek büyük bir
hatadır ve korkunç sonuçlara yol açabilir.36
Dini bir yasak, zorunlu olarak kutsal düşüncesini içerir. Bu kutsal
nesnenin uyandırdığı saygıdan kaynaklanır. Amaç ise kutsala karşı herhangi bir
saygısızlığın önlenmesidir.37
Kutsalın hem çekme hem de itme özelliği bulunur. Bu anlamda kutsal;
hem “kutsal”dır hem de “kirlenmiştir”. Eliade, Dinler Tarihine Giriş adlı eserinde
“sacer” sözcüğünün hem “lanetli” hem de “kutsal” anlamları olduğunu belirtmiştir.
Bu noktada insanın kutsala karşı çelişkili eğilimi vardır demiştir. Kutsala hem saygı
duyulur hem de ondan çekinilir. İnsan bir yandan kutsalla olabildiğince çok temas
ederek kendi gerçekliğini arttırmaya ve güvence altına almaya çalışmış, öte
yandan da ondan çekinmiş ve saygı duymuştur.38
Kutsal şeyler tanrılar ya da ruhlar diye isimlendirilen kişisel varlıklardan
ibaret değildir. Bir kaya, bir ağaç, bir su kaynağı, bir taş veya herhangi bir şey
kutsal olabilir. Kutsal kişiler tarafından söylenen sözler, formüller, hareketler de
kutsal kabul edilir. Kutsal nesneler dairesi hiçbir zaman sabitlenemez, onun alanı
bir dinden başka bir dine çok büyük farklılık göstermiştir. Bazen tuhaf, olağanüstü
görünen nesnelerde kutsallık olduğu da düşünülmüştür. Çirkin, tuhaf görünen bir
varlığın bile kendisinde gizemli güçler bulundurabildiğine inanılmıştır. Bu nitelikler
34 Eliade, age, s. 41. 35 Totem: Bazı kültürlerde klanın ya da kabilenin atası sayılan ya da klan veya kabileyle soy birliğine sahip olduğu düşünülen hayvanlar veya bitkilerdir.( Bkz. Şinasi Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü, Ankara 1988, s.371). Tabu: Çekinilmesi, uzak durulması gereken kutsal ve tehlikeli şeydir.( Bkz. Gündüz, s. 356) 36 Durkheim, s. 161–163. 37 Durkheim, s.360. 38 Eliade, age, s. 39–42.
![Page 18: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/18.jpg)
11
bu varlıkların öteki, sıradan varlıklardan ayırıp onların kutsal kılınmalarına
sebebiyet vermiştir.39
4. Kutsalın Tezahürü
Mircea Eliade, en ilkellerinden en gelişmişlerine kadar bütün dinlerin
kutsalın tezahürlerinin birikiminden oluştuğunu söyler.40 Bütün dinler tarihi kutsalın
tezahürlerinin birikimidir. Kutsalın tezahürünü ifade etmek için ‘hierophanie’ terimi
kullanılmıştır.41
Kutsal her zaman bazı nesneler, canlılar vb.leri aracılığıyla tezahür eder.
Bu şeyler gerçek dünyadan bir nesne ya da kozmik enginlikten bir nesne olabildiği
gibi Tanrısal bir figür, bir simge, bir ahlak kuralı veya bir düşünce olabilir. Kutsal
kendisinden başka bir şey aracılığıyla çok çeşitli şekillerde ortaya konabilir. Kutsal
herhangi bir nesnede, bir ağaçta, bir taşta, bir nehirde tecelli edebildiği gibi, bir
insanda, çok basit ve garip görünen bir varlıkta bile tecelli edebilir. Fakat kutsal her
zaman için dindışı dünyadan bir varlıkta ortaya çıkmıştır.42
Kutsalın taşlarda veya ağaçlarda ya da herhangi bir nesnede ortaya
çıkmasını anlamak kolay değildir. Burada önemli olan taş veya ağaca tapınma
değildir. Taş ve ağaç, sadece taş ve ağaç oldukları için tapınma nesnesi
değildirler. Onlara saygı duyulmakta ve tapınılmaktadır. Çünkü onlarda artık kutsal
tezahür etmiştir. Onlara ne bir taş, ne de bir ağaç olarak saygı duyulur, onlara artık
kendi özelliklerinin çok üstünde özellikler atfedilmiştir.43
Herhangi bir nesne kutsalı açığa çıkartırken kendi olmaya son
vermeksizin başka bir şey haline gelmektedir. Dindışı bir bakış açısına göre
görünüşte bir ağaç, ağaç olarak kalmaktadır. Onu diğer ağaçlardan farklı kılan
herhangi bir şey yoktur. Dindar insan için ise o ağaç, artık bir ağaç değil, çok daha
olağanüstülükleri ifade eden bir gerçekliktir.
39 Eliade, age, s. 42. 40 Eliade, Kutsal ve Dindışı, s. IX. 41 Eliade, age, s. IX. 42 Eliade, age, s. IX. 43 Eliade, age, s. X.
![Page 19: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/19.jpg)
12
Kutsal bir nesnede kendiliğinden veya tesadüfen ortaya çıkmaz. Bir yerin,
bir nesnenin, kişinin veya bir canlı figürünün kutsal oluşu, tabiatüstü, ilahi bir
gücün onunla temasının sonucudur. Örneğin herhangi bir yerin hac mekânı
(kutsal) olmasının sebebi, Tanrı’nın veya bir meleğin orada zuhur etmesi veya
önemli bir olayın olmasıdır. Bu mekânların Tanrı’ya tahsis edilmiş olması din için
önemli olayların olmasından kaynaklanmıştır.
Dindar bir bakış açısına göre tüm evren kutsallığı açığa çıkartma
potansiyeline sahiptir. Yani evrenin tümü kutsalın tezahürü haline dönüşebilir.44
Kutsalın tarihsel veya yapısal olarak farklı farklı ortaya çıkış tarzları
vardır. İnsan yapısı gereği, karşılaştığı, sevdiği herhangi bir şey hiyerofani olabilir.
Kısacası insanoğlu etrafında gördüğü her şeyde kutsalın ortaya çıkabileceği
düşüncesine sahip olmuştur.
Kutsal kendisini dış dünyamızda bulunan nesneler aracılığıyla ortaya
koyar, ama kendini olduğu gibi bütünüyle ortaya koymaz. Sonuç olarak kutsal her
biçimde hatta en garip bir biçimde bile kendini tecelli ettirebilir, önemli olan kutsalın
ağaçta veya taşta bulunması değildir. Ağaç veya taş, kutsal kendisinde tezahür
ettiği için kutsal kabul edilir.
5. Kutsalın Çeşitleri
Kutsal kavramı içerdiği anlam itibariyle oldukça zengindir. Bu kavramı
belli sınırlar içine sokabilmek zordur. Kutsal kavramı her dil için farklıdır dolayısıyla
çok çeşitli hale gelmiştir. Kutsal yapısı itibarıyla çok çeşitlidir. İnsan zihni de
olağanüstü, farklı, tuhaf gördüğü her şeyi kutsallaştırmıştır. Kutsal, varlık çeşitleri
kadar çeşitli olabilir. Kutsal, gök, su, taşlar, ay, güneş, ağaçlar vb. şekillerde
sınıflandırılabilir. Bu itibarla kutsalı birçok kısma ayırmak mümkündür. Ama
anlaşılır olması açısından dinlerde kutsal kavramı ilgili olduğu fenomene bağlı
olarak çeşitli kısımlara ayrılabilir.
44 Eliade, age, s. X.
![Page 20: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/20.jpg)
13
a) Kutsal Mekânlar
Genellikle tabiatüstü bir gücün herhangi bir yerde tecelli etmesiyle bazı
coğrafyalar kutsal mekânlar olarak kabul edilmiştir. Bu mekânlarla temas özel
ritüeller gerektirir. Bu mekânlarda bulunmak kişiye dünyevi ve uhrevi imtiyazlar
kazandırır.
İnanan insanların maddi ve manevi dünyaları vardır. Maddi dünyalarını
fiziki coğrafya belirler. Manevi dünyalarını ise sahip oldukları dini inançları ve
benimsedikleri değerleri belirler. İnanan insanlar için bütün mekânlar aynı değildir;
onun için mekânda kopukluklar, kırıklıklar vardır, diğer coğrafyalardan farklı
özelliklerde mekânlar bulunmaktadır. Eliade Kutsal ve Dindışı adlı eserinde şöyle
bir örnek verir. Tanrı Musa’ya “Buraya yaklaşma, ayaklarından ayakkabılarını
çıkart; çünkü durduğun yer kutsal bir topraktır.” demektedir. Burada kutsal, anlamlı
bir mekândır. Bu mekânda birtakım kurallar uygulanmalıdır. Burası gerçek
mekândır bunun dışında kalanlar tutarlılığa sahip değildir.45
Bir yerin kutsal kabul edilmesinde etkili olan sebepler vardır; bunları
maddeleştirerek açıklamaya çalışalım.
1. Bir yerin kutsal olduğuna dair Tanrısal bir işaretin bulunması; örneğin
Kâbe’nin yerinin Hz. İbrahim’e Cebrail vasıtasıyla gösterilmiş olması.46
Hz. Musa mukaddes Tuva Vadisinde bulunduğu yerin kutsal bir yer
olduğu Allah tarafından bildirilmiştir.47 Buraları Tanrı bizzat tayin ve
tespit etmiştir.
2. Bir yerin Tanrı’ya tahsis edilmiş olması: Bütün dinlerde Tanrı’ya
(kutsala) tahsis edilmiş mekânlar bulunur. Bunların en önemlisi de
mabetlerdir. Bir din tarafından kutsal kabul edilmiş varlıkların,
şahısların eşyaları ve tasvirlerinin bulunduğu yerler de kutsaldır.
3. Tanrının bir yerde tecelli etmesi: Tanrının bazı zamanlarda bazı
kimselere belli bir yerde görülmesi sonucunda bu yerlere kutsallık
atfedilir. Örneğin Hz. Musa’ya Rabbi Tur Dağı’nda tecelli eder.48
45 Eliade, age, s. 1. 46 Hacc: 22/21. 47 Çıkış: 3/5; Taha: 20/12. 48 Araf: 7/143.
![Page 21: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/21.jpg)
14
Allah’ın bu dağda tecelli etmesi oranın kutsal kabul edilmesini
sağlamıştır.
4. Bir yerin insanlar tarafından kutsal kabul edilmesi: Kutsal kabul edilen
yerlerin etrafındaki yerler de bazen kutsal kabul edilmiştir. Mekke
şehri içerisinde Kâbe bulunduğu ve Hz. Muhammed orada yaşadığı
için kutsal kabul edilmiştir. Müslümanlarca Medine Hz. Muhammed’in
kabrinin bulunduğu için kutsal bir şehir hükmündedir. Aynı şekilde
Kudüs’te bulunan mabet nedeniyle bu şehir Yahudilik, Hıristiyanlık ve
İslâmiyet tarafından kutsal bir şehir olarak kabul edilmiştir. Yine bu
şehirlerden bahsedilirken övgüyle bahsedilmesi onların kutsal kabul
edilmesinde etkili olmuştur.
Kutsal mekânın belirlenmesinde çoğu zaman Tanrının bir ruhu veya
kutsalın bir zuhuru gerekmemektedir bile. Bazen herhangi bir işaret bir yerin
kutsallığını belirtmeye yetebilir.
Kutsal mekânın keşfi dindar insan için varoluşsal bir değere sahiptir.
Dindar insan kutsal gördüğü yeri bir merkez olarak düşünür ve sürekli olarak
dünyanın merkezinde yaşama eğilimine sahiptir ve bu merkeze yerleşmeye çaba
göstermiştir. Buna karşın din dışı bir kimse için mekân aynıdır. Mekânın hiçbir
parçası birbirinden farklı değildir ve dünyanın hiçbir yeri kutsal değildir. Dindar
insan yaşadığı dünyada kutsal bir mekân (sabit bir nokta) bulmaya gayret eder. Bu
nokta dindar insan için düzendir, hakikattir, gerçekliktir. Bu nokta onun gerçekte
ilişki kurmasını, yönünü bulmasını sağlamaktadır. Dindışı insan için böyle bir sabit
nokta söz konusu değildir. O, günlük ihtiyaçlarına göre kısa süreli sabit noktalar
bulmakta, bunlar da kısa bir süre sonra başka yönlere kaymaktadır.49
Dindışı kimselerin hayatlarında niteliksel olarak diğerlerinden farklı
ayrıcalıklı mekânlar vardır. Örneğin doğduğu, hayatında önemli olayların olduğu,
ilk aşkını yaşadığı yerler de yegâne ve biricik olarak görülebilir. Onlar için kutsal
olan yerler de buralardır.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi açısından “dünyanın merkezi” kavramını
açıklamak yerinde olur. Kutsalın ortaya çıkışı sabit bir noktayı gözler önüne serer.
49 Eliade, age, s. 2–4.
![Page 22: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/22.jpg)
15
İnsanlar kutsalın ortaya çıktığı mekânı bir merkez olarak görmüşlerdir. Bu düşünce
dünyanın merkezi düşüncesini oluşturmuştur. Özellikle modern çağ öncesi
toplumlarda kendi kutsal kabul ettikleri mekânları dünyanın merkezi olarak
algılama eğilimi vardır. Onlar için burası dünyanın en önemli yeridir. Bu insanlar
dünyanın merkezine mümkün olduğunca yakın yaşamayı arzu etmişlerdir.
Ülkesinin fiilen yeryüzünün merkezinde bulunduğunu, yaşadığı kentin evrenin
göbek çukurunu meydana getirdiğini, özellikle tapınak ve sarayların dünyanın
gerçek merkezleri olduğunu düşünürler.50
Dünya kültürlerinde dünyanın merkezi olarak düşünülen yerde genellikle
yukarı doğru (Tanrısal dünya) ve aşağı doğru (alt bölgeler, ölüler dünyası) bir
‘açıklık’ oluştuğu düşünülmüştür. Buna göre bu noktada üç kozmik düzey bulunur.
Yeraltı, yeryüzü ve gökyüzüne ait bölgeler birbirleriyle bu noktada iletişim haline
geçmişlerdir. Bu üç kozmik düzey arasındaki iletişim “axis mundı” adını taşıyan
evrensel bir sütunla ifade edilmiştir. Bu sütun gökyüzünü ve yeryüzünü taşımakta
ve bunları birleştirmektedir. Kaidesi cehennem adı verilen aşağı dünyaya
saplanmıştır. Bu sütunun evrenin bizzat merkezinde olduğuna inanılır. Dünya
kültürleri bu temel direğin bir merdiven, dağ, ağaç, sarmaşık vb. olabileceğini
düşünmüşlerdir. Genellikle bu kozmik direk, bir ağaç/ hayat ağacı olarak tasavvur
edilmiştir. Tezimizin konusu olan hayat ağacı’nın bu özelliği hakkında ileride
genişçe durulacaktır.
Dünyanın merkezi kavramına birçok kültürde rastlanır. Hint’te Meru,
İran’da Haraberazalti, Filistin’de Gerizm Dağı bir axis mundi’dır. Buraların
dünyanın en yüksek noktaları olduklarına inanılır ve buralar dünyanın göbek
çukuru olarak kabul edilirler. İsrail geleneğine göre Filistin dünyanın en yüksek
yeridir, bundan dolayı Tufan sırasında sular altında kalmamıştır. İslamî düşünceye
göre “dünyanın merkezi Kâbe”dir. Hıristiyanlığa göre ise kozmik dağın zirvesinde
“Golgota” bulunur.51
Kozmik eksen dünyanın merkezinde bulunur ve dünya kozmik eksenin
etrafında bulunmaktadır. Buna bağlı olarak da eksen ‘ortada’, “yeryüzünün göbek
çukurunda” yer almaktadır, yeryüzünün göbek çukuru dünyanın merkezidir.
Yaratılışın başladığı yerdir. Bu anlayışta Allahın dünyayı yaratması bir embriyonun 50 Eliade, age, s. 24. 51 Eliade, age, s. 17–19.
![Page 23: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/23.jpg)
16
yaratılmasına benzer. Allah dünyayı bir embriyo gibi yarattı. Embriyonun göbekten
başlayarak gelişmesi gibi Tanrı da dünyayı göbeğinden başlayarak yaratmıştır.
Dünya sonra değişik yönlere doğru yayılmıştır. Dünyanın merkezi mutlak
gerçekliktir. Dünyanın merkezinde insanlık için çok önemli olaylar olduğuna
inanılmıştır. Örneğin İnsanın yaratılışı dünyanın merkezinde gerçekleşmiştir.
Hıristiyanlığa göre Hz. Âdem’in yaratıldığı yer cennetin merkezindedir. Cennet ise
yeryüzünün göbeğidir. Hz. Âdem dünyanın merkezinde yani Golgota’da
yaratılmıştır ve yine yaratıldığı yer olan Golgota tepesine, dünyanın merkezine
gömülmüştür. Aynı zamanda insanlık dünyanın merkezinde asli günahtan
temizlenmiştir. Yine burada yaşam ve ölüm ağaçları ve gençlik suyu bulunur.52
b) Kutsal Zamanlar
Dindar insan için zaman da mekân gibi ne türdeş ne de süreklidir. Yılın
belli dönemlerinde dindışı zamandan farklı olarak oluşmuş özel periyotlar vardır.
Bu özel periyotlar bayram şeklinde tanımlanmıştır. Kutsal zamanın fasılaları
bayram zamanlarıdır. Dindışı zamanlar ise dini anlamdan yoksun faaliyetlerin yer
aldığı sıradan zaman süreleridir.53 Dindar insan dindışı zamanda kutsal zaman
fasılalarını tehlikesizce geçebilir. Kutsal zaman, doğası gereği tersine dönebilir.
Dini hayat ve dindışı hayat aynı anda varolamazlar. Dini hayata hasredilmiş
günlerin ve dönemlerin belirtilmesi zorunludur. Bu gün ve dönemlerde her türlü
dindışı faaliyetin dışlanmış olması gerekir. Bayram günleri bu şekilde ortaya
çıkmıştır. Bütün toplumlar zamanı kutsal ve dindışı zaman olarak birbirini takip
edecek şekilde ikiye bölümlemişlerdir.54
Her dinsel bayram, her efsanevi tören zamanı efsanevi bir geçmiş içinde
başlangıçta meydana gelmiş olan kutsal bir olayın yeniden güncellenmiş biçimidir.
Kutsal zaman tekrar edilebilir niteliktedir ve dindar insan bu zamanı telafi edebilir.
Her devrevi bayramda aynı kutsal zaman yeniden ortaya çıkar. Bu zaman bir yıl
önceki veya yüzyıllar önceki zamanın aynısıdır.55
İnsanlar zamanı kutsala göre ayarlamışlardır. Örneğin bir mabedin
kurulması evrenin yaratılışına tekabül eder. Eski kültürlerin dindar insanına göre 52 Eliade, Ebedi Dönüş Mitosu,( Çev. Ümit Altuğ), Ankara 1994, s. 29–31. 53 Güç, s. 353. 54 Durkheim, s. 51. 55 Eliade, Kutsal ve Dindışı, s. 48–49.
![Page 24: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/24.jpg)
17
dünya yıllık olarak yenilenmektedir. Yeryüzü ilk yaratıldığı anda sahip olduğu
kökensel kutsallığa her yıl yeniden kavuşmaktadır. Çünkü her yeni yılla birlikte
dünyanın yeniden yaratılması söz konusu olur.56
Yılın belli dönemlerinde yaşanan bayramlar birtakım ritüelleri beraberinde
getirir. İçinde yaşanılan bayram zamanında yapılması ve yapılmaması gereken
kurallar bulunur. Kutsal zaman aralığında normal hayat şartlarından uzaklaşma
vardır. İnsan bu uzaklaşmanın farkındadır. Kutsal zaman diliminde bazı yasaklar
konulabilir bazı şeyler de daha fazla yapılabilir. Normal zamanda yapılamayacak
şeyler yapılabilir. Kutsal zamanın içinde dindar insan daha ahlaki bir üst konuma
geçmeyi hedefler.57
Dindar insan periyodik olarak kutsal ve tahrip edilemez bir zamana dalma
ihtiyacını duymaktadır. Dindar insana göre dindışı zamanı mümkün kılan kutsal
zamandır. Ona göre bayramlarda hayatın kutsal boyutu tam anlamıyla ortaya
çıkar. Bu zamanlarda var oluşun kutsal boyutu ihya edilmeye çalışılır. İnsanlar
kutsal zamanın içine girmeyi arzu ederler. Bu zamanın içinde gerçekliğini
hissederler ve kutsala yaklaşmak için bu zamanı bir araç olarak kullanırlar. Bu
zaman içinde çeşitli yasak ve ibadetlerle kendilerini kutsallaştırmaya çalışıp dindışı
dünyadan uzaklaşırlar.
Kutsal zamanın belirlenmesinde din için önemli olayların vuku bulması
etkili olmuştur. Örneğin bir peygamberin doğum günü veya bir kutsal kitabın gelişi,
bir kavmin kurtuluş günü daha sonra ilgili din mensuplarınca kutsal zaman
addedilerek bayram ve dini günler oluşturulmuştur.
c) Kutsal Varlıklar
Yeryüzünde bulunan varlıklar da birbirleriyle aynı değildir. Birtakım
varlıklar diğerlerinden daha farklı özelliklere sahiptir. Başta Tanrı olmak üzere
doğaüstü özellikler atfedilen varlık türleri, bazı insanlar, hayvanlar kutsal sayılırlar.
Tanrı fikri bütün dinlerde olağanüstü özelliklere sahip ilahi gücü bünyesinde
toplayan en önemli kutsaldır. Her dinin tanrısının özellikleri farklı olabilir. İslam
geleneğinde Allah her şeyi yaratmıştır, yegânedir, sınırsız kuvvet sahibidir, hiçbir
56 Eliade, age, s. 56. 57 Durkheim, s. 168.
![Page 25: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/25.jpg)
18
şey ona benzemez, o ilk ve sondur. Yahudi ve Hıristiyan gelenekleri bazı
farklılıklar olsa da buna benzer özellikler içerir. Politeist dinlerde ise tanrılara
zalimce işler atfedilir. Tanrılar birbirleriyle savaşabilirler. Bazen gözle görülebilirler,
yerler, içerler, insanlar gibi yaşarlar.
Hayvanlar da zaman zaman kutsal kabul edilmiştir bunda tanrının bazen
bazı hayvanlarda bedenleşmesi etkili olmuştur. Hayvanlar insanlara göre biraz
daha sadık olmuşlardır. Bundan dolayı toplum onlara kutsallık atfetmiştir.
Hayvanların kutsallığı hakkındaki inancı totemizm ortaya koyar. Bu anlayışa göre
baykuş, karga, timsah, tavşan, kartal vs. gibi muayyen totem hayvanları bazı
sosyal gruplarca totem kabul edilir. Her bir klanın kendine has özel bir totem
hayvanı vardır ve o hayvanın ismini taşır, klan onu kendi ataları olarak görür.
Kutsal ayları ve ziyafetleri dışında o hayvanın etinin yenmesi yasaktır.
Hindistan’da inek kutsaldır, bunun çeşitli sebepleri vardır. Tanrı Vişnu’nun
avatarası bir inekte gerçekleşmiştir. Ayrıca ineklerden çeşitli şekillerde
faydalanmaları onlara karşı bir minnet duygusu uyandırmıştır.
d) Kutsal Nesneler
Bazı nesneler de kutsal sayılmıştır. Taşlar, kutular, elbiseler, bazı resim
ve heykeller, din büyüklerine ait nesneler, peygamberin hırka-i şerifi, sakal-ı şerifi
kutsal kabul edilen nesneler içindedir. Bu elbiseler aynı zamanda tabu niteliği taşır.
Örneğin kutsal bir kişiye ait elbiseye dokunmanın dokunan kişiyi etkilediğine
inanılır. Eski Yunanistan’da bir katilin elbisesine dokunan kişinin kirleneceğine
inanılırdı. İbadet esnasında dini olmayan elbiseler çıkarılır dini elbiseler giyilirdi.58
e) Kutsal İnsanlar
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de toplumun sıradan şeylerden kutsal
şeyler yarattığını görüyoruz. İnsanların kutsallaştırılmasını buna örnek olarak
verebiliriz. Kimi zaman bir insan diğer insanların üstünde görülerek adeta
tanrılaşır. Toplum o insana olağanüstü özellikler atfederek Tanrılara verilen bir
haşmet verir. Birçok toplum hükümdarlarını olağanüstü görmüş ve kutsallık
atfetmiştir.
58 Ekrem Sarıkçıoğlu, Din Fenomenolojisi, Isparta 2002, s.61.
![Page 26: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/26.jpg)
19
6. Kutsalı Belirleyen Etkenler
Kutsal kendi kendine ortaya çıkmaz. Onu gösteren, işaret eden etkenler
vardır. Kutsalın ne olduğu veya neyin kutsal olduğunun belirlenmesinde iki temel
unsur vardır.
1. Bizzat kutsalın kendisi ya da
2. İnsan
Konuya hem ilkel kabile dinleri hem de milli dinler bağlamında
bakıldığında insan unsuru ön plana çıkarılmıştır. Çünkü Nathan Söderblom ve
Rudolf Otto kutsalla ilgili araştırmalarında insan unsurunu ön plana çıkarmışlardır.
Kutsalın belirlenmesinde en önemli unsur insan olmasına rağmen yegâne unsur
değildir. Konu özellikle ilahi dinler açısından ele alındığında kutsalın
belirlenmesinde en önemli unsurun kutsalın bizzat kendisi olduğu anlaşılmaktadır.
Kutsal metinlerde (Tevrat ve Kur’an) yegâne kutsal varlığın Allah olduğu ifade
edilmiştir ve yalnız kendisine kulluk edilmesi istenmiştir.59 Bu durumda kutsalın
varlığını kabul ve ona kulluk etme durumunda en yakın yaratık insandır. İnsan
yegâne kutsal varlık olan Allah’ın ve dolayısıyla dinin gerçek muhatabıdır. Çünkü
Allah ile insan arasında ontolojik bir ilişki vardır. İnsan Allah’tan bir ruh
taşımaktadır. Ayrıca varlıklar içinde kutsalı en iyi idrak eden ve fıtratında kutsal
duygusu bulunan yegâne yaratık da insandır.60
Dünya üzerinde geçmişten günümüze kadar yaşamış bütün dinlerde
kutsal düşüncesi en temel unsur olmuştur. Tanrısı olmayan bir din var olmuş fakat
kutsal düşüncesi olmayan bir din var olamamıştır. Kutsal düşüncesi bütün dünya
dinlerinde en önemli ortak fenomendir ve insanlık tarihinde en köklü
düşüncelerden biridir. Kutsalın arka planında ise tabiatüstü güç bulunur. Bu
nedenle kutsala karşı korku, sevgi, saygı, heyecan gibi birbirinden çok farklı
duygular sergilenmiştir. Dünyanın kuruluşundan günümüze kadar insanlık kutsalla
ilişki içinde olmuştur. Kutsal düşüncesi insanların hayatlarını belirlemede başat
etken olmuştur.
59 Tekvin: 1/26–27; Taha: 20/14. 60 Rum: 30/30.
![Page 27: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/27.jpg)
20
Kutsal, dinlerde ortak bir fenomendir. Bununla beraber dinlerde kutsalın
ortaya çıktığı varlıklar birbirinden farklılaşmıştır. Bazı dinlerde bir taş, bir yer,
zaman veya hepsinde birden kutsalın ortaya çıktığı görülür. Dünya dinlerinde
kutsalın tezahür ettiği varlıkların en önemlilerinden biri hatta en önemlisi
diyebileceğimiz varlık ağaç olmuştur. Aynı zamanda kutsal olanla(Tanrıyla)
insanlar arasındaki ilişkiyi düzenleyen en önemli semboldür.
![Page 28: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/28.jpg)
21
I. BÖLÜM
HAYAT AĞACININ SEMBOLİK ANLAMLARI VE İŞLEVLERİ
A. AĞACIN KUTSALLIĞI
Dünya toplulukları birbirinden farklı yaşayış ve kültür özelliklerine
sahiptirler. Bununla beraber bu topluluklarda birçok ortak özelliğin olduğu da
görülür. Ortak özelliklerin en önemlilerinden biri ağaca verilen kutsiyettir.
Geçmişten günümüze en ilkelinden günümüzün en gelişmiş dinlerine kadar bu
kutsiyet var olmuştur. İnsanoğlu ağaçlara önem vermiş ve onları diğer varlıkların
içerisinde özel bir yere koyarak diğer varlıklardan üstün tutmuştur. Bu önem
neticesinde dünya toplumları, ağaçlara çok zengin anlamlar yüklemiş ve ağaçlar
etrafında oldukça geniş bir inanış ve pratik dairesi oluşturmuşlardır. Aynı zamanda
dünya toplumlarında ağaçla ilgili sayısız mit ve efsane oluşturulmuştur. Bu
bağlamda ağaç, mitolojinin de en çok sevdiği ve sık sık kullandığı bir sembol
olmuştur.
Her dini sistem sembollerden oluşur ve kendisini semboller aracılığıyla
ifşa eder. Dini sistemlerin en önemli sembollerinden biri geçmişten günümüze
ağaçlar olmuştur. İnsanlık tarihinde sembollerin çok önemli bir yeri olmuştur öyle ki
insanoğlu ancak kutsal olanla semboller aracılığıyla iletişim kurabilmiştir.61 Bu
nedenle dünya dinlerinde ağaç, kendisinde kutsalın tezahür ettiği sembollerin
başında gelmiştir. Dünya dinlerinde ağaç sembolizminde genellikle Tanrı bir
ağaçta tezahür eder. Böylece ağaç, Tanrının yeryüzündeki sembolü olur. Bu
nedenle insanoğlu, ağaçlara yakın olmaya çalışır, onlara bezler bağlayarak dilekte
bulunur.
Ağaç, varlığın başlangıcından bu güne kadar insan hayatında hava, su,
toprak kadar önemli bir yere sahip olmuştur. Çeşitli faydaları, estetik özellikleri,
sonbaharda kuruyup, baharda yeniden canlanmasıyla hayatın safhalarını temsil
etmiştir. Çiçeği, meyvesi ve diğer özellikleriyle tarih boyunca insanların dikkatini
çeken ağacın insan hayatının her safhasında kullanılması ona karşı özel bir ilgi
uyandırmıştır. İklimlere göre türlerinin farklı oluşu, her mevsim görünümünün
değişmesi, estetik olarak insana zevk veren bir görünümünün olmasıyla da insan 61 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 424.
![Page 29: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/29.jpg)
22
hayatında çok önemli bir yeri vardır. Bu özellikleri nedeniyle ağaç bütün dinlerin
üzerinde durduğu bir varlık olmuştur.
Ağaç, dünya kültürlerinde doğurganlığın, türemenin, ölümsüzlüğün,
şansın, bereketin, sağlığın, hastalıktan kurtulmanın sembolüdür. Çocuk sahibi
olmak isteyen kadınlar ağaç vasıtasıyla çocuk sahibi olmuştur. Ağaçla sağlığa
kavuşulmuştur. Tanrı ile iletişim ağaç yoluyla kurulmuştur. Tabiat olayları da ağaç
vasıtasıyla düzene girmiştir. Ağaçlar yağmuru yağdırma veya durdurma, güneşin
batmaması, ayın tutulmaması, sürüleri ve sığırları çoğaltma, kadınları kolayca
doğurtma gücüne sahip bir varlık olarak düşünülmüştür.
Dünya toplumlarında ağaçlara canlı ulûhiyetler olarak bakılmıştır. Onlara
tazim edilip dileklerde bulunulmuştur. Aynı zamanda dini törenlerin vazgeçilmez
unsurları olarak etraflarında kurbanlar kesilmiş ve onlardan dilekte bulunularak
dileklerinin yerine getirileceğine inanılmıştır.
Canlılar âleminde ölümler doğumları, doğumlar ölümleri izler. Bu döngü
sürekli devam ederek yaşamı sonsuz kılar. Bu döngüye yüzyıllardır simge olarak
ağaç seçilmiştir. Bundaki neden, ağacın kışın yapraklarını döküp baharda tekrar
canlanıp yeşillenebilmesi, hatta çam benzeri bazı ağaç türlerinin yapraklarını hiç
dökmemeleridir. Ağaçlar çok uzun yaşamalarıyla da uzun ömrün birer simgesi
olmuşlardır. İnsanların sınırsız yaşama isteğinden ve ölümü kabul edemeyişinden
kaynaklanan öldükten sonra dirilme inancının da simgesidirler. Bu özelliklerden
dolayı ağaçlar, kendilerinde bulunan özelliklerle insan hayatını temsil etmiştir.
Böylece insanoğlu kendisi ve ağaçlar arasında bir yakınlık hissetmiştir.
Burada dikkat edilmesi gerekir ki ağaçlar hiç bir zaman için hangi
toplumda olursa olsun sadece ağaç oldukları için kutsal kabul edilmemişlerdir.
Ağaç, ağaçlığının ötesinde başka bir anlama bürünmesiyle kutsallık kazanmıştır.
Ağaçlara yüklenilen sembolik anlamlar çok zengin ve çeşitlidir. Burada
bahsettiğimiz kadarıyla ağaçların insanoğlu için son derece önemli olduğu
anlaşılıyor. Ağaçların bir ruha sahip olduğu inancından dolayı bünyesinde bir güç
ve kudretin bulunduğuna inanılmış; buna bağlı olarak da onlara güç ve kutsiyet
atfedilmiştir. Güç ve kutsiyet bakımından dünya toplumlarında bazı ağaçların
![Page 30: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/30.jpg)
23
diğerlerine göre öne çıktığı görülür. Hayat ağacı, dünya toplumlarının güç ve
kutsiyet atfettiği en önemli ağaçtır.
B. HAYAT AĞACI
Hayat ağacı inancı, dünya kültürlerinde en yaygın inançlardan biridir ve
ağaç kültüyle ilgili bütün inançların kökeninde hayat ağacı teması bulunmaktadır.
Genel olarak Hayat ağacına bütün toplumlarda benzer özellikler atfedilir.
Fakat toplumlara göre hayat ağacının farklı mitolojik özellikleri ön plana çıkar.
Hayat ağacı, mitolojik bir sembol olarak birçok mucizeyi gerçekleştirir. Hayat
bahşeder, gençlik ve ölümsüzlük verir. Saadet kaynağıdır. Yegâne gerçeklik ve
merkeziyet hayat ağacındadır. O üç âlemi birbirine bağlar; dünyanın
merkezindedir. Dünyanın düzenini ve İnsanlar arasındaki dayanışmayı sağlar.
İnsanlarla kader birliği bulunur. Ulûhiyet onda tezahür eder. Tanrının sıfatlarını
taşır. Canlı ve daima yemyeşildir. Doğumlar hayat ağacı vasıtasıyla gerçekleşir.
Birçok toplum, yaratılışın onunla ilgili olduğunu düşünür. İlahi dinlerde vahiyler ışık,
ateş veya nur şeklinde hayat ağacı üzerine iner. Hayat ağacı vasıtayla, tanrıyla
konuşulur. Ölülerin ruhları hayat ağacı vasıtasıyla yerlerine yerleşebilir.
Dini ritüellerde kullanılan temel unsur olan ağaçtan yapılmış malzemelerin
odununun hayat ağacının odunundan yapıldığına inanılmıştır. Örneğin,
Şamanların davullarının hayat ağacının odunundan yapıldığına inanılmış ve
şaman elbiselerinin üzerleri hayat ağacı motifleriyle süslenmiştir. Hıristiyanlarca
kutsal kabul edilen haçın odununun da hayat ağacından yapıldığına inanılmıştır.
Çalışmamız esnasında kaynaklarda kutsal ağaçlar için hayat ağacı,
kozmik ağaç, dünya ağacı gibi farklı isimlerin zikredilmiş olduğunu gördük. Bu
kaynaklarda Kozmik ağaç, dünya ağacı, evren ağacı ve hayat ağacı aynı
özelliklerdeki ağacı ifade eden ağaçlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu kavramlar
toplumdan topluma, kültürden kültüre farklı şekillerde ifade edilmiş olabilir. Fakat
burada anlaşıldığı kadarıyla bu ağaçlar aynı ağaçtır ve kullanımdaki farklılıkların
sebebi ise farklı toplumlarda bu ağacın farklı mitolojik özelliklerinin ön plana
çıkmasıdır. Bu özellikler kısaca şu şekilde ifade edilebilir. Kozmik ağaç motifinde
kozmolojik sistemde yeri olan dünya ekseni yani üç kozmik âlemi birbirine
bağlayan “kozmik direk” özelliği ön plana çıkar. Hayat ağacında ise daha çok
![Page 31: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/31.jpg)
24
hayatın yenilenmesi, değişim, türeme, doğum, ölümsüzlük, gençlik, gerçeklik,
canlılık ön plandadır. Hayat ağacı da kozmik ağaç da kozmolojik düzenin, yani
hayatın devamlılığını, gerçekliğini, bir düzen içinde devam etmesini ve sürekli
olarak yenilenmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda kozmik ağaç, dünya ağacı,
evren ağacı ve hayat ağacı özellikleri itibariyle birbirileriyle örtüşür ve sıkı bir ilişki
içindedirler. Çoğu zaman, birbirlerinin yerine kullanılır; çünkü birçok özelliği
aynıdır. Kozmik Ağaç dünyanın kutsallığını, doğurganlığını ve sürekliliğini,
yaradılış, sırra erme, verimlilik, mutlak gerçeklik ve ölümsüzlük özelliklerini
kendisinde barındırarak hayat ve ölümsüzlük ağacı yerine geçer. Dünya ağacı ve
Evren ağacı kozmik ağaçla aynı özellikleri taşır. Aslında bahsettiğimiz bütün bu
ağaçlar temelde hayat ağacıdır. Dünya kültürlerinde kullanılan en eski kutsal ağaç
formu hayat ağacıdır. Daha sonraki dönemlerde ağaç sembolizminde bazı
değişiklikler sonucunda bu ağacın ismi ve taşıdığı özellikler dünyanın değişik
coğrafyalarında farklılaşmış olabilir. Bu nedenden dolayı Bu kavramları tezimizde
yeri geldiğince kullanacağız.
Hayat ağacı inancı çok eski ve köklü bir inançtır. Onun, dünyanın
yaratılışıyla ortaya çıktığına inanılmıştır. Hayat ağacı ile ilgili mit ve efsanelerde
Tanrının hayat ağacını dünya ile beraber yarattığı anlaşılır. En eski inanışlardan
biri olduğu anlaşılan ‘Hayat ağacı’na ilişkin ilk izlere somut olarak M.Ö. 3000 ve
sonrasında Aşağı Mezopotamya’da rastlanılan iki hayvan arasındaki bitki öğesi
yaşam ve ölüm arasındaki sürekli döngünün sembolü olarak Sümerlerde
rastlanır.62 Daha sonra hayat ağacı ve kuş başlı yaratık betimlemeleri Hitit ve Asur
mühürlerinde sıklıkla görülmüştür. Aslında hayat ağacı, Yahudilik, Hıristiyanlık ve
İslam’ın kutsal kitaplarında bahsedildiği gibi ilk insan kadar eskidir.
Hayat ağacının mahiyeti tam olarak belli değildir. Hayat ağacının yeri
konusunda dünya kültürlerinde çeşitli yorumlar yapılmıştır. Farklı yorumlara
rağmen genellikle hayat ağacı dünya kültürlerine dünyanın merkezinde ve göbek
çukurundadır. Bu merkezde yeraltı yeryüzü ve gökyüzü arasındaki iletişimi
sağlayan temel bir eksen bulunur.63 Bu eksen hayat ağacıdır. Fakat dünya
üzerinde bütün toplumların sabit olarak kabul ettiği belli bir merkez yoktur. Her
medeniyet kendi kabul ettiği kutsal mekânı merkez saymıştır. Bu merkez genellikle 62 Oktay Belli ,’Urartularda Hayat Ağacı İnancı’, Anadolu Araştırmaları, sy.8, İstanbul 1982, s.241. 63 Eliade, Kutsal ve Dindışı, s. 17
![Page 32: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/32.jpg)
25
yüksek bir dağdır. İslamî gelenekte dünyanın en yüksek yeri yani merkezi
Kâbe’dir. Hıristiyanlarda Golgota tepesidir. Hindistan’da Meru, Filistin’de
Gerizm’dir.64 Yakutlara göre Akdağ’dır. Burada her şey apaçıktır.65 Yakutlara göre
ilk insan er-Sogotoh’un sarayının doğusunda bulunan cennetin ortasındadır.66
Türk kültüründe genel olarak cennet ile hayat ağacı doğu bölgelerinde
bulunuyordu.67 Kırgızlara göre dünyanın merkezi Kaf dağıdır.68 Genelde Hayat
ağacı bir dağın veya bir tepenin üzerindeki bir merkezdedir. Uygurların türediği
hayat ağacı iki nehir arasında yüksek bir tepenin üzerindeydi. Yahudi, Hıristiyan ve
İslam geleneğine göre hayat ağacı cennetin ortasında bitmiş bir ağaç olarak tasvir
edilir. Biçiminden ya da türünden bahsedilmez. Eliade’ye göre her kent bir
merkezdir. Yani Hayat ağacının sabit bir yeri yoktur. Her millet kendi kültüründe
neresi kutsalsa oraya hayat ağacını dikmiştir.
Hayat ağacı ulaşılması çok zor olan bir yerde ve canavarlar ya da yılanlar
tarafından korunmaktadır. Hayat ağacı çoğu zaman ulaşılamaz bir yerde dünyanın
sonunda, denizin dibinde karanlıklar ülkesinde, çok yüksek bir dağın zirvesinde ya
da yedi dağ arasında bulunan bir merkezde bulunmaktadır ve ona ulaşmak çok
zordur.
Hayat ağacının biçimsel özellikleriyle ilgili olarak da çeşitli yorumlar
yapılmıştır. Hayat ağacı bütün âlemi birbirine bağlar kökleriyle cehennemi,
gövdesiyle yeryüzünü dallarıyla cenneti kapsar. Dalları Tanrının evine yani
cennete kadar sürünür.69 Dünyanın en büyük ağacıdır. Hayat ağacı bazen de baş
aşağı çevrilmiş olarak tasavvur edilir. Buna göre hayat ağacı, kökleri göğe uzanan,
dalları tüm yeryüzünü saran, her şeyi aydınlatan güneştir. Bazen evren, baş aşağı
çevrilmiş bir ağaç olarak tasavvur edilir.70 Ezoterik İbrani geleneğinde, İslam’da ve
Hint geleneğinde baş aşağı çevrilmiş hayat ağacı teması bulunur.71
64 Eliade, Kutsal ve Dindışı, s. 19. 65 Pervin Ergun, Türk Kültüründe Ağaç Kültü, Ankara 2004, s. 54. 66 Ergun, s. 162. 67 Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi, c.II, İstanbul 1995, s. 169. 68 Abdülkadir İnan, “Türk Folklorunda Simurg ve Geruda”, Makaleler ve İncelemeler I., Ankara 1987. s. 350. 69 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 296. 70 Eliade, age, s. 274. 71 Eliade, age, s. 275.
![Page 33: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/33.jpg)
26
Bütün ağaçlar Hayat ağacı olarak kabul edilmemiştir. Bazen sadece belli
bir ağaç türü bazen de birkaç ağaç türü hayat ağacı olmuştur. İnsan zihni hayat
ağacını somutlaştırma çabasına girmiş ve bu çaba sonucunda onu belli bir ağaç
türüyle özdeşleştirmeye çalışmıştır. Hayat ağacının cinsi bütün toplumlarda
farklılık arz etmiştir. Toplumlara göre meşe, kayın, çam, zeytin, elma, incir, asma
vb. birçok bitki ve ağaç cinsi hayat ağacıyla özdeşleştirilmiştir. Bu çeşitlilik
muhtemelen toplumların günlük hayatlarında hangi çeşit ağaçla iç içelerse o
ağaca hayat ağacı vasfı yüklemelerinden kaynaklanır. Çünkü insanlar kendilerine
birçok faydalar sağlayan bu ağaçlara minnet duymuş ve saygı göstermişlerdir.
Sonuç olarak dünya toplumları bu ağaçlara hayat ağacı vasfı yüklemişlerdir.
1. HAYAT AĞACININ SEMBOLİK ANLAMLARI
Hayat ağacının özellikleri dünya toplumlarına göre farklılık arz edebilir.
Fakat bu ağacın temel vasfı “ebedi canlılık ve hayat kaynağı” olmasıdır. Diğer
vasıfları toplumdan topluma değişmiştir. Son derece geniş ve zengin olan “hayat
ağacı” motifinin içerdiği anlamları incelemek konumuzun anlaşılması açısından
yerinde olacaktır.
a) Hayat Ağacı Üç Kozmik Âlem Arasındaki Bağın Sembolüdür
Ağaç köklerini en uzak derinliklerine kadar toprağa saldığı ve dallarıyla da
gökyüzüne uzandığı için sınırsız olarak tasavvur edilir. Bu yönüyle her şeyden
önce ağaç, sürekli olarak yeraltı dünyasıyla ve gökyüzüyle temasta olan, bu
nedenle de yer ve gök arasında iletişim yolu olan bir varlıktır. Dünya
topluluklarında bu iletişimi kuran genellikle hayat ağacı olmuştur. Bu doğrultuda
Hayat ağacı üç kozmik âlem arasındaki bağdır. Dünya kültürleri insanlığın
yaşadığı âlemin üç kozmik düzeyden oluştuğu inancına sahiptirler. Üç kozmik
düzey yeraltı, yeryüzü ve gökyüzünden oluşur. Sırasıyla ölüler âlemi, insanlar
âlemi ve Tanrılar âlemidir. Bu kozmik düzeylerin iletişimi bir merkezde, “dünyanın
merkezinde” gerçekleşir. Bu iletişimi sağlayan “axis mundi” adı verilen kozmik bir
direktir. Bu sütun hem gökyüzünü hem yeryüzünü taşımakta, hem de bunları
birleştirmektedir. Kaidesi de cehennem adı verilen aşağı dünyaya saplanmıştır. Bu
özellikleriyle bu sütun evrenin merkezindedir. Bu iletişimi sağlayan “evrensel
sütun” bazen bir dağ, bir merdiven, bir sarmaşık, gökkuşağı çoğu zaman da bir
![Page 34: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/34.jpg)
27
ağaç olmuştur.72 ( Resim 1) Bu ağacın yedi veya dokuz olan dalı, yedi veya dokuz
gök katını simgeler. 73
Üç kozmik âlemi bağlayan hayat ağacı motifi ile dünya kültürlerinde sık
sık karşılaşırız. İskandinavya’da Yggdrasil ağacının dalları bütün dünyaya yayılır.
Kökleri ise yerin derinliklerine kadar iner. Burada cehennem vardır.74 Altay Türkleri
“yerin göbeğinden yükselen”, dalları Bay Ülgen’in evi göğe kadar uzanan dev bir
köknarın, dünyanın en yüksek ve en büyük ağacının yükseldiğini söylerler. Ostyak
Şamanları kozmik ağacın, gök gibi yedi basamağı olduğundan, göğün tüm
bölgelerine yayıldığından ve köklerinin yerin en diplerine kadar uzandığından söz
ederler.75
Yakutlara göre de Hayat ağacı yüzyıllarca yaşamış çok yaşlı bir ağaçtır.
Kökleri hadese yani ölüler âlemine kadar iner ve tepesi dokuz gök katına ulaşır.
Her bir yaprağının büyüklüğü yedi kulaç ve her bir köşesi dokuz kulaçtır. Ağacın
diplerinden hayat suyu köpürür.76 Özellikle Şamanist uygulamalarda hayat
ağacının üç âlem arasındaki iletişimi sağlaması önem arz eder. Şamanlar göğe
çıkarken mistik yolculukları sırasında, hayat ağacını temsil eden kozmik bir direğe
tırmanırlar. Her şamanın evinin önünde veya içinde hayat ağacını temsil eden bir
ağaç bulunur. Şaman direğinin üstünde göğün katlarını temsil eden çentikler
bulunur. Şamanlar bu çentiklerden geçerken göğün katlarını geçtiklerini ve tanrıya
ulaştıklarını düşünürler. Hayat ağacı yoluyla tanrısal âlemdeki ruhlar ve
yeraltındaki ruhlardan haberdar olurlar. Böylece Şamanlar hayat ağacı vasıtasıyla
Tanrı ile insanlar arasında iletişim kurarlar. 77
Hintliler evrenin ortasında bulunan hayat ağacı ya da direk tarafından
temsil edilen bir kozmik eksen bulunduğuna inanırlar. Çin mitolojisinde mucize
ağaç evrenin merkezinde yükselir. Devlet merkezi buradadır. Dokuz gök, dokuz
72 Eliade, Kutsal ve Dindışı, s. 17. 73 Eliade, İmgeler ve Simgeler (Çev: Mehmet Ali Kılıçbay), 1992, s. 23–24. 74 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 277 75 Eliade, age, s. 296; Eliade, Şamanizm (Çev. İsmet Birkan), Ankara 2006, s. 303. 76 Yaşar Çoruhlu, Türk Mitolojisinin Ana Hatları, İstanbul 2002, s. 114. 77 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 297.
![Page 35: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/35.jpg)
28
pınarla burada birleşir. Hayat ağacı evrenin ekseni olarak kozmosun dayanağıdır,
sabit noktasıdır ve biçimiyle mutlak gerçekliği temsil eder.78
b) Hayat Ağacı Tanrı’yı Sembolize Eder
Tanrının yeryüzünde tezahür ettiği varlıklardan en önemlisi ağaçlardır.
İnsanlar hayat ağacına taşıdığı özellikler itibariyle tanrısallık atfetmişlerdir. Bu
düşüncenin neticesi olarak, İslam dininde hayat ağacı Allah’ın güzel isimleriyle
özdeşleştirilir. Hayat ağacı her zaman yeşil olması ve canlılığını yitirmemesi ile “el-
hayat” ismini, önsüz ve sonsuz oluşuyla “kıdem ve beka” sıfatlarını, tek olmasıyla
“vahdaniyet”, azametli olmasıyla “azim” ismini temsil etmiştir. Hayat ağacı buna
benzer birçok özelliğiyle Allah’ın isimleriyle özdeşleşmiştir.79 Türk kültüründe hayat
ağacının meyvesiz olması da Allah’ın doğurulmamış ve doğmamış olması ve
benzerinin olmaması anlamına gelir.80
İnsanların dileklerini, isteklerini Tanrıya hayat ağacı ulaştırabilir. Çünkü
hayat ağacı tanrısaldır; mutlak gerçekliktir, ebedi canlılıktır. Bu özellikleriyle mutlak
gerçek olan tanrıya ancak istekleri o ulaştırabilir.
Eski dinlerde Ulu Tanrı ile hayat ağacı arasında ortaklık kurulur. Eski
Yunan ve Romalılar’da her ağaç bir tanrıyla özdeşleştiriliyordu. Defne Apollon’un,
meşe Jüpiter’in ağaçlarıydı.81. Eski Mısır’da Bir kabartmada ulu tanrıça Hathor, bir
ölünün ruhuna yiyecek ve içecek sunarken yani ona yaşam verirken betimlenir.
Kader tanrıçası, göğü simgeleyen büyük bir ağacın dallarına oturmuş olarak
resmedilir; bu dalların üzerinde firavunların adları ve kaderleri yazılıdır.82
Altaylarda da 7 dalı bulunan Hayat Ağacı’nın altında “Yıllar Tanrıçası”
bulunmaktadır.83 Hayat ağacı tanrı özdeşleştirmeleri başka birçok kültürde de yer
alır. Eski İkonografilerde Tanrının bir hayat ağacından çıkarak çevresindekilere
yiyecek ve içecek sunan motiflerine rastlanır. Bu örneklerde Tanrının mekânı
hayat ağacıdır. Hayat ağacı kendisinde bulunan özellikleriyle insanlara tanrıyı
hatırlatmıştır. 78 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 297. 79 Ergun, s. 145–155. 80 Ergun, s. 155. 81 Orhan Hançerlioğlu, Dünya İnanışları Sözlüğü, İstanbul 2000, s. 18. 82 Eliade, DinlerTarihine Giriş, s. 283 83 Eliade, age, s. 283.
![Page 36: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/36.jpg)
29
c) Hayat Ağacı, Yaratılış Ve Doğumun Sembolüdür
Binlerce yıl boyunca her türlü büyüsel uygulamaya konu olan hayat ağacı,
doğurganlıkla ilgili bir sembol olmuştur. O, tarih öncesi devirlerden itibaren
doğurganlık ve üretkenliği sembolize etmiştir. Üst paleolitik dönem sembolizminde
hayat ağacı imgesi daha ziyade “hayat otu, hayat bitkisi” şeklinde algılanmıştır.
M.Ö. 6000’lerde Çatalhöyük tanrıçası, göbeğinden bir bitki dalı çıkar şeklinde
tasvir edilmiştir. Bulunan başka heykelciklerde de bitki ağaç formu bulunur. 84 Eski
İran’da kadınlar vücutlarına ağacı temsil eden dövmeler yaptırırlardı. Bu
dövmelerde ağacın kökleri göbek altından, genital organlardan başlayarak
göğüslere kadar giderdi. Eski Çin inançlarında “her kadının içinde bir ağaç
taşıdığına” ve annelerin karınlarında bulunan bu ağaçlardan çocuklar
doğurduklarına inanılırdı.85
Bazı ağaç türlerinde doğuganlık gücü bulunduğuna inanılmıştır.
Doğurganlık gücünün içinde gizlendiği varsayılan kutsal ağaçlar; Keltlerde elma,
Asurlularda asma, nar, köknar, sedir ya da meşedir.86
Aslında doğurganlık simgeselliğinde hayat ağacı plesentadır.87 Kadın ve
ağaç arasındaki mitolojide plesentadan doğum kurgulanmıştır. Bu düşüncenin
sonucu olarak kadınlar anılan ağaçlardan kısırlıkları engellemeleri, gidermesi ve
doğumlara yardımcı olmaları için istek ve duada bulunurlar. Örneğin Bazı
kültürlerde kısır kadınların çocuk doğurabilmek için tek başlarına bir elma ağacının
altında dua etmeleri veya yuvarlanmaları gerektiği inancı yaygındır. 88 Orta
Asya’da Goldes adı verilen bir toplulukta çocuklarının olmasını dileyen yeni
gelinler hayat ağacı işlemeli elbiseler giyerlerdi. Anadolu’nun bazı yörelerinde kısır
kadınlar gövdesinde delik olan bir ağacın içinden geçerler, böylelikle çocukları
olacaklarına inanırlardı; bazen de bir kişi bir ağaç keserse artık çocuğunun
olmayacağına inanılırdı. Güney Hindistan’da kısır kadınların, köklerinin bir kısmı
nehir sularıyla yıkanan ve diplerine bir çift yılanın delik açtığı iki ağacın arasına bir
taş koyarlarsa anne olacağına inanılırdı.89 Çocuğu olmayan Yakut kadını, karaçam
84 Mehmet Ateş, Mitolojiler ve Semboller, İstanbul 2000, s. 139–140. 85 Ateş, s.140. 86 Ateş, s.141. 87 Ateş, s.140. 88 Ateş, s.142. 89 Ateş, s.142.
![Page 37: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/37.jpg)
30
ağacına gelir, beyaz at derisini ağacın altına serer ve ağacın karşısında dua
ederdi.90 Yakutlarda ruhlar kuş biçiminde tasavvur ediliyordu. Ruhlar şamanın
diktiği ağacın dalları arasında uçuşurlardı. Bir insan doğunca buradan bir ruh
uçarak o insana can verirdi.91 Avrupa’da bebekleri ağaçların verdiğine dair bir
inanç vardır. Bu nedenle Avrupalılar, birçok yerde bebek ağaçları
bulundurmuşlardır. Böyle bir bebek ağacı günümüzde Tirol’de bulunmaktadır.92
İnsanlığın yaratılmasında da hayat ağacı teması vardır. Yaradılış
efsanelerinde genel olarak belirli bir toplumda hangi malzeme daha fazlaysa
ondan yaratıldığı anlayışı yaygındır. Örneğin Melburn çevresinde Avustralya
kabileleri, iki insanın bir mimozadan doğduğuna inanmışlardır. Hindiçin’de çok
yaygın bir mite göre, insanlık bir tufan sonucunda yok olur. Yalnızca mucize eseri
bir bal kabağının içine saklanan bir kız ve erkek kurtulur bu kızla erkek evlenir, kız
bir bal kabağı dünyaya getirir; bir dağa ve ormana serpilen tohumlardan insan
doğar.93 Bazı toplumlar bir bambu ağacından, bazıları da bir muz ağacından
türediğine inanırlar.
Yakutlarda ilk insan Er-Sogotoh hayat ağacıyla beraber yaratılmış ve
hayat ağacından beslenmiştir.94 Uygurların Türeyiş Efsanesi’nde Uygurlar’ın,
ağaçtan çıkan beş çocuktan türedikleri belirtilir. Oğuz Kağan eşini bir ağaç
kovuğunda bulmuştur. Şamanların da bir ağaç yoluyla türediğine inanılmıştır.95
İnsanlar bazı bitki ve ağaç türleriyle yakınlık kurmuşlar, buna bağlı olarak da ağaç
veya bitkiden türediklerine inanmışlardır. Her yeni doğanın Tanrıdan yani Ağaçtan
geldiğine inanılmıştır. Bunda yaşam ve gerçeklik kaynağının ağaç olarak
düşünülmüş olması etkili olmuştur.
İnsanların bitki veya ağaca dönüşmesi mitiyle de sık sık karşılaşırız.
Bazen insan veya hayvan dönüşerek ağaç veya bitki olur. Buna bir örnek Tongo
Adalarından verebiliriz. Bir karı kocanın bir yılan balığı oğulları olur ve yılan balığı
oğul bir göle gider. Sonra halk onu öldürür, başı bir yere gömülür. Başın
90Abdülkadir İnan, Eski Türk Dini Tarihi, İstanbul 1976, s. 39. 91 Çoruhlu, age, s. 116. 92 Çoruhlu, age, s. 116. 93 Eliade, age, s. 297. 94 Bahaddin Ögel, Türk Mitolojisi I, Ankara 1993, s. 99–100. 95 Eliade, Şamanizm, s. 60.
![Page 38: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/38.jpg)
31
gömüldüğü yerden Hindistan cevizi ağacı çıkar.96 Havai’de de bir ekmek ağacı
efsanesi anlatılır. Buna göre ekmek ağacı ilk kez bir adam açlıktan öldüğünde
ortaya çıkmıştır. Genel bir kıtlık vardır ve adamın çocuğu hastadır. Adam buna bir
çözüm için açlıktan ölür ve karısından öldükten sonra bedenini parçalayıp evin
değişik yerlerine gömmesini ister. Gömülen yerlerden birçok değişik meyve
ağaçları ortaya çıkmıştır. Muz ağacı, üzüm, seker kamışı gibi ağaçlarla evin
çevresi dolar. Kadın oğlunu bunlarla besler. Çocuk meyveleri yiyince gövdesine
sağlık gelir ve gücü artar, büyüyünce de bir kahraman olur.97
Kadınları doğurgan kılma gücünün ağaçtan geldiğine inanılmıştır. Birçok
kültürde çocuğu olmayan kadınlar, kollarıyla bazı ağaçlara sarılmışlar böylece
ağacın bereketinden faydalanarak çocuklarının olacağına inanmışlardır. Bazı
toplumlarda ağaçların çocuk doğururken kadınlara kolay bir doğum imkânı
verdiğine inanılır. Örneğin İsveç’te kadınlar ıhlamur, dişbudak veya karaağaca
sarılarak doğum yapmışlardır. Bu uygulamayla onlar, hem kötülüklerden
korunacaklarını hem de kolay bir doğum yapacaklarına inanırlardı. Yunan
kültüründe de kutsal ikizler Apollon ve Artemis’i anneleri doğurmak üzereyken bir
hurma ve zeytin ağacına veya iki defne ağacına sıkıca sarıldığı anlatılır.98
Konunun İslam kültüründe bir örneği de Hz. Meryem’in Hz. İsa’yı doğuracağı
zaman hurma ağacına sarılması ve yere dökülen hurmalardan yemesi ile
doğumunun kolaylaşmasıdır.99
d) Hayat Ağacı Gençlik Ve Ölümsüzlüğün Sembolüdür
Hayat ağacı, ebedi gençlik ve ölümsüzlük kaynağıdır. O, hep yeşildir,
canlıdır, yeşil kaldığı müddetçe de varolmaya devam edecektir. “Hayat Ağacı” her
zaman yeşil, her zaman çiçekli, her zaman meyve yüklü ve yiyeni ölümsüz kılan
bütün ağaçları bünyesinde barındırır.100
Hayat ağacı evrenin varlığının garantisidir. O varoldukça ve yeşil kaldıkça
kâinat da varolacaktır. İskandinav hayat ağacı Yggdrasil, dünyaya son verecek bir 96 Joseph Campbell, İlkel Mitoloji, Tanrının Maskeleri (Çev. Kudret Emiroğlu), Ankara 1992, s. 200. 97 Campbel, age, s. 202–203. 98 Sir James George Frazer, Altındal Büyü ve Din Üzerine Bir Çalışma, (Çev: Mehmet H. Doğan), İstanbul 2004, s. 165–166. 99 Meryem: 19/22–27 100 Ergun, s. 155.
![Page 39: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/39.jpg)
32
felaketin geldiği ve evrenin temellerinden sarsıldığı bir felaket sırasında çok
kuvvetli bir biçimde sallanır ama yıkılmaz.101 Mit ve efsanelerde Hayat ağacını
sürekli olarak yıkmaya çalışan canavar ve griffonlardan bahsedilir. Bu anlatılarda
genellikle bir yılan veya ejderha hayat ağacının kökünü kemirir ve onu devirmeye
çalışır, ama deviremez. Hayat ağacında varolan ebedi canlılık, sonsuza kadar
yaşama, yok olmaya karşı direnme onun mutlak gerçeklik olduğu anlayışını
doğurur. Bu düşünce hayat ağacının sağlık, gençlik ve ölümsüzlük kaynağı olduğu
düşüncesini geliştirir.
İnsanlar yeryüzünde ölümsüz bir yaşam arzulamışlardır. Ebedi gençlik ve
ölümsüzlük için mucizevî meyveler, şifalı otlar yetiştirilmiş, simya ve tıp reçeteleri
geliştirilmiştir. Bunların bazılarının gençleştirdiğine, bazılarının uzun ömür
verdiğine, bazılarının da ölümsüzlük verdiğine inanılır. Ölümsüzlük arayışlarının
temelinde mucizevî bitkiler ve ağaçlar yatar her türlü mucizevî bitki temasının
altında da “hayat ağacı” teması bulunur. Hayat ağacı genellikle ulaşılamaz bir
yerde ya da merkezde bulunan ve yalnızca seçilmişlerin meyvelerinden
yiyebileceği mucizevî bir ağaçta cisimleşen gerçeklik, kutsallık ve yaşamı
simgeler. Her türlü hastalığın tedavisi, gençlik ve ölümsüzlüğün çaresi hayat
ağacıdır. Ölümsüzlüğü arayanlar bu ağaca ulaşmalıdır.
Hayat ağacı hastalıkları iyileştirir. Örneğin Avrupa kültürlerinde yaygın
olan Mayıs ağacı tıbbi tedavide önemli bir fonksiyona sahiptir.102 İngiltere’de
insanlar bazen fıtık tedavisi için bir ağaç yarığının arasından geçerler. Frandreliler,
sıtma tedavisi için sabahleyin erkenden bir söğüt ağacının dallarından birine üç
düğüm atarlar ve şöyle derler: “Sabahlar hayır olsun ihtiyar, sıtmayı sana
veriyorum. Hayırlı sabahlar ihtiyar.” Daha sonra geri dönerler ve arkalarına
bakmadan kaçarlar.103 Dünyanın birçok toplumunda hastalıklar ağaçlarla tedavi
edilmiştir. Şamanlar hastaları tedavi ederken yanlarında hayat ağacını temsil eden
kayın ağacı bulundurmuşlardır.104
101 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 277. 102 Ergun, s. 40. 103 Ergun, s. 41, Ayrıntılı bilgi için bkz. Ergun, s. 40 44. 104 Çoruhlu, age, s. 117.
![Page 40: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/40.jpg)
33
Hayat ağacı ölümsüzlüğün kaynağıdır.105 Bu ağacın meyvelerinden yiyen
ve suyundan içen tam bir sağlık, gençlik ve ölümsüzlüğe kavuşur.
e) Hayat Ağacı Güç Ve İktidarın Sembolüdür
Rivayete göre efsanevi hükümdar Oğuz Kağan göbeğinden 3 ağacın
çıktığını, gölgelerinin her tarafa yayıldığını ve göğe değdiğini görür. Aynı
doğrultuda Osman Gazi’nin rüyasında göbeğinden çıkıp bütün dünyayı saran bir
ağacın yükseldiğini görür. Bu ağaç Osmanlı Devleti’nin dünya hâkimiyetinin
sembolü olmuştur.106
2. HAYAT AĞACININ FONKSİYONLARI
Dünya kültürlerinde hayat ağacının bazı fonksiyonlarının olduğu tasavvur
edilir. Bu fonksiyonlar genellikle hayat ağacının insanların günlük hayatlarını ve
dini hayatlarını düzene sokan özelliği üzerinde yoğunlaşır. Bu anlamda hayat
ağacı, insanların güçlerinin yetmediği ve olaylar karşısında aciz kaldıkları
durumlarda birçok mucize gerçekleştirir.
a) Hayat Ağacı Tabiat Olaylarını Yönlendirir
İnsanlar hayat ağacının tabiat olaylarını yönlendirme gücüne sahip
olduğuna inanmışlar ve bu nedenle doğa olaylarını yönlendirme konusunda hayat
ağacından faydalanma yoluna gitmişlerdir. Eski insanlar güneşin batışının
gecikmesi veya engellenmesi, rüzgârın dinmesi veya esmesi, ay tutulmasının
engellenmesi, yağmurun yağması gibi olaylarda ağaçtan faydalanmışlardır.
Örneğin Rusya’da Dorpat yakınlarında bir köyde yağmur yağması istendiğinde üç
adam kutsal bir korudaki köknar ağacına tırmanırlardı. Bu adamların biri gök
gürültüsü, biri şimşek, diğeri de bir demet ince dalla bir kasadan etrafa su serperek
yağmur yağdırma taklidi yapardı. Yeni Gine’nin batısında bir adada, büyücü özel
bir ağacın dalını suya daldırıp; dalda birikmiş su damlacıklarını yere serperek
yağmur yağdıracağına inanırdı.107Orta Angoniland halkı yağmur yağdırmak için bir
takım ritüeller yaparlardı. Bunların içinde ağaçlardan dal koparıp yağmur için dans
etmek de vardır. Halk, ellerindeki dalları suya daldırıp yukarı doğru sallar ve suyu 105 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 287. 106 Bonnefoy, s. 28. 107 Frazer, s. 56.
![Page 41: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/41.jpg)
34
damlacıklar halinde etrafa savurur bunun sonucunda artık yağmurun gelmesine
kesin gözüyle bakarlardı.108 Yağmurun durmasında da yine temel araç ağaçtır.
Hadramut’ta Algamar adlı bir kabile halkı çöldeki ağaçtan bir dal kesip bunu ateşin
üzerine koyar. Daha sonra da tutuşan dalın üzerine su serper ve alevli ateşin
üzerine düşen su uçunca yağmurun şiddetinin azalacağına inanırdı.109
İnsanoğlu tabiat olayları karşısında aciz kaldığı durumlarda hayat
ağacından faydalanma yoluna gitmiştir. Örneklerde gördüğümüz kadarıyla insan
gücü yetmediği durumlarda tanrı ile kendisi arasına hayat ağacını koyarak iletişim
sağlamaya çalışmıştır.
b) Hayat Ağacı Şeytan Ve Kötü Ruhları Kovar
Ağaç ve bitkide bulunan kutsallık, kötü ruhların zarar vermesinde
engelleyici bir etken olarak görülmüştür. Bir Japon yaratılış mitinde şeftali ağacı
kötülükleri kovar.110 Kızılderililer söğüt ağaçları yeşerdiğinde şeytanı kovma
ayinleri yapmışlardır.111 Cermenlerin köy evlerinin avlularında koruyucu olması için
birer hayat ağacı bulundurulmuştur.112 Kaşgarlı Türk boylarında kötü ruhlardan
arındırılmak istenen bir yere ağaç dikilir, kurban olarak da yere bir koyun
gömülürdü.113 Avrupa halklarında çok önemli bir yere sahip olan ökse otu, bütün
sihirlere ve büyülere karşı kesin bir çare, savaş günündeyse tam bir koruyucu
yerine geçerdi. Ökse otundan kesilen ufak bir dal, bebeklerin beşiğine
yerleştirilirdi. Bunun onları periler tarafından peri çocuklarıyla değiştirilmeye karşı
koruyacağı düşünülürdü. Aynı şekilde ökse otu tüm Avrupalı ailelerin evinin
koruyucusu sayılırdı.114 Norveç’te bir kayığın pruvasına ağaç dalı takılmış şekilde
çizilmiş bir tablo bulunur. Bu tablodaki kayığa takılmış ökse otunun bu çifti
koruyacağına inanılmıştır.115 Azerbaycan Türklerinde çocukları ve hayvanları
kötülüklerden korumak için “dağdağan” isimli sert bir ağacın parçası çocukların
108 Frazer, s. 58 109 Frazer, s. 58. 110 Joseph Campbel, Doğu Mitolojisi, Tanrının Maskeleri (Çev. Kudret Emiroğlu), Ankara 1993, s. 480–481. 111 Frazer, s.170–171. 112 Sarıkçıoğlu, age, s. 35. 113 Çoruhlu, age, s. 116. 114 Frazer, s. 328. 115 Frazer, s. 309.
![Page 42: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/42.jpg)
35
boyunlarına asılırdı. Bu sayede çocukların ve hayvanların nazar gibi kötülüklerden
korunacağına inanılırdı.116
Günümüzde Hıristiyan olan Çuvaş Türklerinde üvez ağacı kutsal kabul
edilmiş ve kötü güçleri kovucu özelliğe sahip olduğuna inanılmıştır. Çuvaşlar üvez
ağacının insanları ve hayvanları hastalıklardan koruduğuna inanmaktadırlar.
Kendilerine gelebilecek kötülükleri önlemek amacıyla boyunlarına üvez ağacından
yapılan haç veya herhangi bir kolye takmışlardır. Çuvaş inançlarına göre
terkedilmiş yerlerde yaşayan ve ‘iye’ adı verilen kötü ruhlar bulunur. İye’lerin
zararlarından korunmak için bebeklerin boyunlarına üvez ağacından yapılmış bir
kolye takılır. Çuvaşlar çocuklarının ölümünü önleyebilmek için yeni doğan
bebeklerine bazı ağaçların isimlerini vermişler, böylece kötü ruhların uzaklaştığını
da düşünmüşlerdir.117
Birçok dinde ardıç, günnük ve öd ağacından yapılan tütsünün kötü
ruhlardan koruyucu, temizleyici vasfı bulunduğuna inanılır. Bu nedenle tütsü dini
ritüellerde kullanılmaktadır. Fakat günümüzde tütsünün bu vasfı unutulmakla
beraber eski bir uygulama olarak ayinlerde hala varlığını devam ettirmektedir.118
c) Hayat Ağacı Bereketi Arttırır
Hayat ağacı canlılığı, doğurganlığı ve bereketi simgeler. Ürünler onunla
olgunlaşır, doğumlar onunla kolaylaşır. Dünya toplumları bereketin sağlanması için
ağaçlar etrafında bazı uygulamalar yapmışlardır. Eski Anadolu medeniyetlerinden
Hititler’de Tanrı Telepinus kaybolur ve bunun neticesinde ülkeden bereket gider.
Bunun üzerine hayat ağacı olarak tanımlanabilecek bir direk üzerine koyun postu
asılır ve bu direk etrafında bazı dini ritüeller yapılır. Tanrı’nın önüne dikildiğine
inanılan bu direk etrafında yapılan ritüellerden sonra berekete kavuşulacağına
inanılır.119 Galalar hayat ağacının çevresinde çiftler halinde dans ederek iyi bir
ürün için dua ederler. Her çift bir kadın ve bir erkekten oluşur. Bunlar uçlarından
116 Durmuş Arık, Azerbaycan Türklerinin Dini Tarihi ve Halk İnanışları, Ankara 2005, s.79. 117 Durmuş Arık, Hıristiyanlaştırılan Türkler (Çuvaşlar), Ankara 2005, s. 94–95. 118 Hikmet, Tanyu, Türklerde Ağaçla İlgili İnançlar, Türk Folkloru Araştırmaları Yıllığı, Ankara 1976, s. 131. 119 S. H. Hooke, Ortadoğu Mitolojisi, Ankara 1991, s. 119.
![Page 43: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/43.jpg)
36
tuttukları bir sopa ile birbirine bağlanırlar. Kollarının altında yeşil mısır ve ot taşırlar
ve bu törenin onlara bol ürün getireceğine inanırlar.120
Eski Avrupa medeniyetlerinde İlkbaharın gelişi bir ağacın süslenip bir
tören alayıyla gezdirilmesiyle kutlanırdı. Bu kutlamalara Avrupa’da bugün de hâlâ
rastlanır. İlkbaharın başında Vaftizci Yahya yortusunda ormandan bir ağaç getirilip
kasaba meydanına çıkılırdı ya da bazı yerlerde herkes ormana gidip taze dallar
keserdi. Evin efendisi, bu dalları bolluk ve bereket getirmesi için eve dikerdi. Bu
ağaca “mayıs ağacı” ya da “mayıs direği” denilmiştir.121
Almanya’nın bazı bölgelerlinde 1 Mayıs günü köylüler ahırların kapılarına,
her at ve inek için birer mayıs ağacı ya da mayıs çalısı dikerler; bunun ineklere
daha fazla süt verdireceğine inanırlar. İrlandalılar da 1 Mayıs günü evin üzerine
tutturulan yeşil bir ağaç dalının o yaz çok süt sağlayacağına inanırlar122 Mayıs
direği ev ev dolaştırılır. Çünkü Mayıs direğinde bereket vardır. Bundan dolayı kapı
kapı dolaştırılarak ya da her evin önüne dikilerek herkesin pay alması sağlanır.123
Mayıs ağacı ilkbahar bereketinin ve bolluğunun taşıyıcısıdır. O, insanlara ve
şehirlere bütün bir yıl boyunca bereket sağlayacak kadar sihirli güce sahiptir.
Ayrıca 1 Mayıs günü yapılan ilginç uygulamalardan biri de sevilen bir genç kızın
evinin önüne ya da üzerine yeşil bir çalı yerleştirilmesidir.124
1 Mayıs veya Paskalya günü geldiği zaman kalabalık gençler ormana
gider, genç bir ağacı kesip, süsleyip köye getirirler. Ağacı köyün alanına yerleştirip
etrafında dans ederler. Bazen bu ağacı şarkılar söyleyerek evden eve dolaştırırlar.
Halk şarkıcılara yumurta, yağ gibi gıda maddeleri verir. Sonra da kalabalık bunları
yer. Ağacın dallarına çeşitli oyuncaklar, süsler, bayrak ve kurdeleler asılır.125 Pek
çok bölgede Mayıs ağacının taşınması sırasında geçen yılın direği yakılır. Ateşin
tahtayı küle çevirmesi bitkiler âleminin yenilenmesi ve yeni yılın başlaması
anlamına gelir. Sonra da mayıs direğinin külleri karnavalda veya Noel’de tarlalara
serpilir. Böylece hasat bereketi geleceğine inanılır.126 Eski çağlardan beri mayıs
120 Frazer, s. 163. 121 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 306. 122 Frazer, s. 164. 123 Ergun, s. 49. 124 Frazer, s. 164. 125 Ergun, s. 50–51; Eliade, age, s. 307. 126 Eliade, age, s. 307.
![Page 44: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/44.jpg)
37
ağacı bereketin ve verimliliğin sembolü olmuştur. Mayıs ağacı hayat ağacı olarak
bereketi simgelemiştir. İlerleyen bölümlerimizde mayıs ağacını daha detaylı bir
şekilde incelemeye çalışacağız.
d) Hayat Ağacı İnsanların Kaderini Belirler
Hayat ağacının yaprakları bu dünyadaki insanlara benzetilmiştir. Hayat
ağacının yapraklarından her biri dünyadaki bir insanla özdeşleştirilmiştir. Onun
yaprağı sararıp yere düşerken bir insan ölür.127
Osmanlı Türklerinin inancına göre, hayat ağacının bir milyon ya da
dünyadaki insan sayısı kadar yaprağı vardır. Her yaprağın üzerinde bir insanın
kaderi yazılıdır ve her yaprak düşüşünde bir insan ölür. Ölen birinin yaprağı
düşerken sağlıklı bir insanın yaprağına değerse o insanın kulaklarının
çınlayacağına inanır.128 Anadolu’da bir inanışa göre her insanın bir ağacı vardır ve
her kulak çınlayışında ağaçtan bir yaprak düşer, ömründen bir gün eksilirmiş,
ağaçtaki yaprak bitince de ömrü bitermiş.129 Dünya kültürlerinde yaygın olan bir
uygulama da yeni doğan her çocuk için bir ağaç dikmektir. Çocuk doğduğunda bir
ağaç dikilir ve çocuğun ağaçla birlikte büyümesi umulur. Bu gelenek günümüzde
de hala yaşatılan bir uygulamadır. İsviçre’de erkek çocuk için bir elma, kız çocuk
içinse bir armut ağacı dikilir; böylece halk çocuğun ağaçla birlikte gelişeceğine ya
da kuruyup öleceğine inanır.130 Mecklenburg’da doğan çocuğun sonu dışarıya,
genç bir ağacın dibine atılır, o zaman çocuğun ağaçla birlikte büyüyeceğine
inanılır.131 Bazen de bir ağacın dalı kendiliğinden kırıldığında bir insanın ölmek
üzere olduğu anlaşılırdı.132 Çocuğu olmayan aileler bazen dileklerinin
gerçekleşmesi için ağaç dikerlerdi. Büyürse çocuklarının olacağını, kurursa
olmayacağını düşünürlerdi. Bazen de rüyada görülen ağaç devrilmesi önemli
birinin öleceğine işaret olurdu. Bütün bunlardan İnsanlar ve hayat ağacı arasında
kader birliği kurulduğu anlaşılıyor.
127 Arık, Azerbaycan Türklerinin Dini İnanışları ve Halk İnançları, s. 76 128 Ergun, s. 147. 129 Ergun, bkz. Dipnot, s. 162. 130 Frazer, s. 309. 131 Frazer, s. 309. 132 Frazer, s. 309.
![Page 45: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/45.jpg)
38
Eski insanlara göre dünya genel olarak canlıdır. Ağaçlar ve bitkiler de bu
kurala bağlı olarak canlıdırlar. Onların da insanlarda olduğu gibi ruhları olduğuna
inanılmıştır. Ağaçlar belli bir zekâya sahiptir ve insanlara yardımcı olabilirler.133
Eski insanlar canlı ağaçların kesilmemesi ve zarar verilmemesi gerektiğini
düşünürler. Eğer onlara zarar verilirse, zarar veren insan ya ölür ya da sakat kalır.
Hatta canlı bir ağacı kesmenin onlara acı vereceğine inanılır ve bazı ağaçların
kesilirken ağladıkları ifade edilir.134 Avrupa uygarlıklarında bir ağacın kesilmesi
gerektiğinde ağaçtaki ruhun kızıp insana zarar vermemesi için önce ağaca
kurbanlar sunulur sonra da ondan özür dileyip kesilirdi.135 Ağaçlarda ruhun
bulunduğu inancı ağaçların da erkek ve dişisinin olduğu ve onların da
evlenebilecek varlıklar olduğunun düşünülmesine sebebiyet vermiştir. Bu
düşünceden dolayı ağaçlar meyve vermeleri için evlendirilmişlerdir.136
İlkel düşüncede ağaçların ata ruhlarının barınağı olduğu anlayışı vardır.
İnsanlar ölülerini ağaçların altına gömerler, çünkü ölünün ağacın kutsiyetinden
faydalanmasını isterler. Ağaçların yanına hacca giderler onlardan dilekte
bulunurlar ve dileklerinin gerçekleşmesi için ağaçlara bez bağlarlar.
3. HAYAT AĞACI – SU BİRLİKTELİĞİ
Dünya kültürlerinde ağaçlarla ilgili geliştirilmiş mitlerde genel olarak ağaç-
su, ağaç-su-taş, ağaç-su-türbe veya mabet birlikteliği yer alır. Bu birliktelikte su ve
ağaç kompozisyonu daha yaygın bir halde bulunmaktadır. Hayat ağacının altında
veya çevresinde genellikle bir su kaynağı, bir göl veya bir nehir bulunur. Ayrıca bu
ağacın, kökünden, gövdesinden ya da başından bir su “hayat suyu” akar. Bu su
içenlere şifa, gençlik ve ölümsüzlük verir. Altay Türk mitolojisine göre ilk insan er-
Sogotoh’u Hayat ağacının akıttığı su ve süt diriltir. Bu su sayesinde hastalar
iyileşir. İhtiyarlara gençlik, yaşlı hayvanlara zindelik gelir.137 Er-Sogotoh, hayat
ağacının tepesinden ve gövdesinden çıkan usareyle beslenmiştir. Bu su onun hem
içecek hem de yiyecek ihtiyacını karşılamıştır. İçenlere gençlik, zindelik, canlılık
bahşetmektedir. Bu bağlamda Uygurların Türeyiş efsanesi de ilgi çekicidir.
Efsaneye göre iki nehrin kavuştuğu bir yerde bir tepe yükselir. Tepenin de 133 Frazer, s. 147. 134 Frazer, s. 151. 135 Frazer, s. 152. 136 Frazer, s. 156–157. 137 Ögel, Türk Mitolojisi I, s. 112–113.
![Page 46: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/46.jpg)
39
üzerindeki bu ağaçtan beş çocuk türer. Uygurların hakanı Bögü Han bu
çocuklardan biridir. Buradaki ağaç, hayat ağacıdır ve cennetten çıktığına inanılan
iki nehrin kavuştuğu yerde bulunur. Çocuklar, güç ve kuvvet veren hayat suyu ile
beslenmişlerdir.138 Oğuz Kağan destanında, Oğuz, bir gölün ortasında bulunan bir
ağaç kovuğunda bulduğu bir kızla evlenmiştir.139 Eski İran düşüncesine göre
göğün en üstünde bir hayat ağacı vardı, onun altında da gök dağı bulunuyordu.
Dünyadaki bütün ırmakların kaynağı bu gök denizinden akıyordu. Bu denize
‘advisura’ denmiştir.140 Yggdrasıl ağacının üç kökü vardır: Bu üç kökün yanında üç
tane kutsal kaynak bulunur. Bu kaynaklardan biri hafıza çeşmesidir. Buradan içen
bilge olur. Tanrılar konseyini burada toplar. Yggrasil bu kaynaktan sulanır. Ona
geçlik ve canlılık verir.141 Dekoratif sanatlarda su ağaç birlikteliğine geniş bir
şekilde yer verilir. Kutsal akarsuların cennetten çıkıp tekrar cennete döndüklerine
inanılmaktadır. Yani Tanrı’dan gelip Tanrı’ya dönmektedirler.142
Ağaç-su-taş kompozisyonun zengin bir anlamı vardır. Taş kutsal
gerçekliğin yüce bir temsili, yıkılmaz ve sonsuza kadar varlığını sürdüren
göstergesidir. Bu kompozisyonun ayrılmaz unsuru olan ağaç, düzenli olarak
kendini yenileyen kutsal gücü ifade eder. Bu bütünü tamamlayan su ise
potansiyeli, tohumu ve arınmayı sembolize eder. Zamanla bu birliktelik en önemli
olan unsura, tek başına ağaca indirgenmiştir. Böylece ağaç tek başına kozmosun
ifadesi olmuştur.143 Günümüzde pek çok kültürde bu kompozisyon varlığını güçlü
bir şekilde devam ettirmektedir.
4. HAYAT AĞACI ve HAYVAN ÖRÜNTÜLERİ
Dünya kültürlerinde hayat ağacının dalarında ve kökünde çeşitli hayvanlar
olduğu tasavvur edilir. Anlatılan efsanelere göre bu hayvanlar farklılık gösterir.
Fakat hayvan örüntülerinde genel tema aynıdır. Ağacın dallarında bir takım
hayvanlar bulunur. Genellikle bir kartal bu hayvanların içinde yer alır. Kökünde ise
bir yılan veya ejderha bu ağacı yıkmaya çalışır. Kartal da her gün yılanla
mücadele eder. Bu temanın dünya kültürlerinde çok sayıda örneği vardır. İran
138 Ögel, age, s. 94–95. 139 Ögel, age, s. 62–64. 140 Ögel, Türk Mitolojisi II, s. 309. 141 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 277. 142 http://turkoloji.cu.edu.tr/HALIL %20 EDEBİYAT, 06.12.2006 143 http://sargon.blogcu.com/Yasasin_1_Mayis_yada_Kutsal_Ağac/, 29.01.2007
![Page 47: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/47.jpg)
40
mitolojisindeki hayat ağacı Gaokerena’ya zarar vermesi için kötülük Tanrısı
Ehrimen bir kertenkele yaratır. Kalmuklar, okyanusta bir ejderhanın yaşadığından
ve ağacın suyun üzerine düşen yapraklarını yuttuğundan söz ederler. Buryatlar’da
hayat ağacı bir süt gölünün ortasındadır. Dibinde bir yılan yaşar. Bazen de yılan
ağacın gövdesine sarılı halde bulunur.144
Yılan veya canavar bu ağacın bekçiliği görevini üstlenir. Kimseyi yanına
yaklaştırmaz. Kurtuluş yolunu ve ona giden tüm yolları gözetir. Yunan mitolojisinde
Herakles, Hesperidler’in bahçesinden altın elmaları alabilmek için onları koruyan
ejderhayı öldürmek veya uyutmak zorunda kalır.145 Yılanlar, tüm ölümsüzlük
yollarına yani tüm merkezlerin ve kutsallığın ve gerçekliğin bulunduğu her yerin
bekçiliğini yaparlar. Dünyanın merkezinde saklı bulunan hazineleri, güç, yaşam ve
her şeyi bilebilme yeteneği bahşeden her simgeyi korurlar. Bu simge genellikle
hayat ağacı olmuştur.
Hayat ağacının ve ölümsüzlüğün peşindeki ilkel insan ve bu ağacı
koruyan veya insanın ağacın meyvesini yemesini kurnazlığıyla engelleyen yılan ya
da canavar örüntüsü birçok gelenekte bulunur. Burada insan, ağaç-yılan birlikteliği
bulunur. Ölümsüzlük güçlükle elde edilir. Buna ulaşmayı isteyen insan birçok
zorluğa katlanmak mecburiyetindedir. Ölümsüzlük ulaşılamaz bir yerde, dünyanın
sonunda, denizin dibinde, karanlıklar ülkesinde, çok yüksek bir dağın zirvesinde ya
da bir merkezde bulunan hayat ağacında bulunmaktadır. Büyük çabalarla hayat
ağacına yaklaşmaya çalışan insanı bir canavar ya da bir yılan beklemektedir.
İnsan ise bu canavarla dövüşmeli ve onu yenerek hayat ağacının meyvelerinden
yemelidir. Bu canavarı yenemeyen hayat ağacına ulaşamaz.
Yahudi ve Hıristiyan geleneklerinde, ilk insan Hz. Âdem ölümsüzlüğü
yılanın kurnazlığıyla kaybeder. Yılan Âdem’i kandırır. 146Canavar veya yılan
insanın ölümsüzlük yolundaki en büyük rakibidir.
İskandinav kozmik ağacı Yggdrasil’in dallarında kartal, keçi, yılan ve geyik
yaşar. Köklerinde onu sürekli devirmeye çalışan çıngıraklı bir yılan bulunur.147
Hayat ağacı ve kartal motifi de çok sık karşılaşılan bir temadır. Türk kültüründe 144 Eliade, age, s. 289. 145 Eliade age, s. 289. 146 Tekvin: 3/1–7. 147 Eliade, age s. 277.
![Page 48: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/48.jpg)
41
ağacın tepesinde daima iki başlı kartal ya da iki kartal tasavvur edilir.148 Hayat
Ağacı üzerindeki kartalın göğün beşinci katında yaşadığına inanılır.149 Türk
kültüründe kartal Tanrının bir sembolü olarak görülür. Hayat ağacının en tepesinde
nöbet tutar. Tanrının elçisi olan ruhların ilettiği mesajları hakan ve kamlara iletir ve
Şeytanı temsil eden yılanı öldürür.150
5. TAPIM NESNESİ OLARAK HAYAT AĞACI
Kutsal ağaçlar, tapınma nesnesi olarak karşımıza çıkar. Frazer, Almanlar,
Keltler, Druidler, Putperest Slavlar ve Eski Yunanlılar gibi Avrupa kavimlerinin
ağaçlara ve korulara taptıklarını bildiriyor. Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde,
Müslüman Nogayların ağaca taptıklarından bahseder. Nogaylara göre ibadet
ettikleri ağaç Cebrail vasıtasıyla Allah tarafından gönderilir. Bu ağaç Tuba
ağacının dalından bitmiş olup, Hızır eliyle dikilmiştir.151 Dünya gelenekleri üzerinde
ağaç tapımına rastlanmakla beraber bu tapınma hiçbir zaman sadece ağaca
tapınma değildir. Mircea Eliade ağaç tapımıyla ilgili olarak; bir ağaç hiçbir zaman
yalnızca kendisi için kutsallık kazanmaz, her zaman onun aracılığıyla “ortaya
konulan” anlamlandırdığı ve simgelediği şey adına bir tapınma sahip olur. Büyülü
ya da şifalı ağaçlar etkilerini mitolojik bir ilk örneğe borçludur.” demiştir.152 Ağaç
hiçbir zaman ağaç olduğu için tapınma nesnesi olmamıştır. Ağaç kendisi
aracılığıyla mutlak gerçekliği ortaya koymuş, Tanrı’nın yeryüzünde bir tezahürü
olmuştur.
Verilen bilgilere göre hayat ağacının insan hayatında doğumdan ölüme
kadar her safhasında, ölüm sonrasında, doğa olaylarının düzenlenmesinde,
yaradan ile insan arasındaki münasebetlerde, çok önemli bir yeri olduğu
anlaşılmaktadır.
148 Eliade, Şamanizm, s. 60. 149 Ögel, Türk Mitolojisi II., s. 173. 150 Ögel, age, s. 179. 151 Abdülkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, Ankara 1995, s. 65. 152 Eliade, age, s. 270.
![Page 49: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/49.jpg)
42
II. Bölüm
KADİM DİNLERDE HAYAT AĞACI
Hayat ağacı en eski medeniyetler tarafından bilinen bir kavramdır. Hatta
hayat ağacının varlığı insanın varlığı kadar eskiye gider. Öyle ki birçok toplumda
insanlığın hayat ağacından türediğinden bahseden mit ve efsaneler oldukça
yaygındır.
A. Eski Anadolu ve Mezopotamya Medeniyetlerinde Hayat Ağacı
Sümer mitolojisi, hayat ağacı motifinin en erken ortaya çıkığı
medeniyetlerden biridir. Sümer dininde hayat ağacı temasına sıklıkla rastlanır.
Sümer yaratılış efsanesinin temelinde “kutsal ağaç” veya “doğum bitkisi” motifi
bulunur yani yaratılış hayat ağacıyla başlamıştır. Sümer mitolojisinin önemli
kahramanlarından ‘Etena’ bir Sümer kralıdır. Efsaneye göre Etena, bir çocuk
sahibi olmayı ister. Tanrılarla konuşarak onlardan doğum bitkisini bulmalarını ve
doğum bitkisinin meyvesiyle kendisine bir çocuk verilmesini ister. Güneş Tanrısı,
bir kuşun doğum bitkisini bulması için ona yol göstereceğini söyler.153 Efsanede
doğumun hayat ağacıyla özdeşleştiği, Etena’nın çocuğa hayat ağacı vasıtasıyla
kavuştuğu görülür. Böylece yaratılış hayat ağacıyla başlamıştır. Bu efsanede
doğum bitkisini getiren kuş da yine hayat ağacı temasının ortak unsurlarından
biridir.
Mezopotamya’nın birçok yerinde hayat ağacı kalıntılarına rastlanmış ve
hayat ağacıyla ilgili birçok efsane anlatılmıştır. Konuyla ilgili bir efsane Gılgamış ile
ilgili olarak anlatılır. Gılgamış, bir bahçede mucize ağacı bulur. Gılgamış, mucize
ağacın yanında genç bir kız görünümünde bulunan ilah Siduri ile karşılaşır.
Gılgamış bu Tanrıça’ya bir asmanın yanında rastlar; bağ eski doğuluların “hayat
otuyla” özdeşleştirdiği bitkidir. Sümerler, yaşam için bir asma yaprağını işaret
olarak kullanmışlardır. Asma mucizevî bir bitki olarak ulu tanrıçaya adanır. Ulu
153 Campbell, age, s. 93,142.
![Page 50: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/50.jpg)
43
tanrıçanın adı da asma ile ilişkilendirilerek “asma ana” ya da “asma tanrıça” olarak
adlandırılmıştır. Bu tanrıça (Siduri) ölümsüzlüğün kaynağıdır.154 Asma ile Tanrıça
Siduri’nin ilişkilendirilmesi Siduri’nin elinde üzüm bulunması ölümsüzlüğünün
kaynağının ‘asma’ olduğunu akla getirir. Asma ölümsüzlük otuyla
özdeşleştirilmiştir yani hayat ağacı olmuştur. Mezopotamya’da ölümsüzlük otu çok
bilinen bir kavramdı ve çok önemliydi. Bilhassa ‘Gılgamış Destanı’ ölümsüzlük
otunu bulma hikâyesidir.155
Siduri, Yunan mitolojisinde yer alan Nympha Kalypso’yla özdeşleştirilir.
Kalipso da Siduri de genç kız görünümündedirler. İkisinin de ellerinde üzüm
salkımları bulunur. Siduri dört kaynağın çıktığı bir yerde oturmaktadır. Adası
denizin ortasındadır. Kalypso, Amphalos’un yanında “dünyanın merkezindeki”
hayat ağacının ve dört kaynağın bulunduğu yerde kendini ifşa eder. Kahramanlara
ölümsüzlük dağıtır ve sükûnet verir.156
Sümerlilere ait olduğu düşünülen bir şiirde ‘Huluppu ağacı’ndan
bahsedilir. Bu ağaç Fırat nehrinin kenarına dikilmişti. Fakat rüzgâr onu söküp,
ırmakla birlikte sürükledi. Gök tanrıçası İnanna onu alıp tapınağın merkezine
getirip dikti ve özenle baktı. Ağaç büyüyünce İnanna onu kesmek istedi; fakat bir
yılan onun dibine yuva yapmıştı, tepesine de bir kuş yavrusunu bırakmıştı. Ağacın
dallarına harabe hizmetçisi Lilit evini kurmuştu.157 Burada Huluppu ağacı dibindeki
yılan ve dallarındaki kuşlarla hayat ağacına benzemektedir.
Başka bir anlatıya göre Gılgamış Destanında Tanrıça İnanna, bahçesine
bir Huluppu ağacı diker. Düşmanları onu engellemeye çalışırlar. Gılgamış ise
İnanna’ya yardım eder. Bu yardımından dolayı İnanna Gılgamış’a teşekkür eder
ve Huluppu denilen bir ağaçtan ‘Pukku’ ile ‘mukku’ hediye eder. Pukku ile mukku,
sihirli davul ve sihirli davul tokmağıdır.158 Burada Tanrı Huluppu ağacında tezahür
etmiştir. Tanrı ile iletişim Huluppu ağacının odunundan yapılan davul ve tokmak ile
gerçekleşir. Davuldan çıkan sesin huluppu ağacının sesi olduğuna inanılmıştır.
154 Eliade, age, s. 278. 155 Sarıkçıoğlu, age, s. 40. 156 Eliade, age, s. 278. 157 Samuel Noah Kramer, Sümer Mitolojisi, İstanbul 2001, s. 69–72. 158 Hooke, s. 53.
![Page 51: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/51.jpg)
44
Asur kabartmalarında Tanrı’nın hayat ağacında tecelli ettiği görülür. Bir
kabartmada Tanrı, bir ağaçtan çıkar biçimde gövdesinin üst kısmıyla betimlenir.
Ağacın yanında su akmakta ve bir keçi ağacın yapraklarını yiyerek
beslenmektedir.159
Bir Asur belgesinde İştar’dan Hayat ağacı tanrıçası olarak
bahsedilmektedir. Asur ülkesinde Hayat ağacı kraliyeti ya da Asur ülkesini
simgelemektedir.160 Asur sanatında da hayat ağacının çok zengin bir kullanımı
vardır. Duvar bezemelerinde, kral mühürlerinde kullanılmıştır. Asurlularda hayat
ağacı insanlarla Tanrılar arasında aracı konumdadır. Saray duvarları, resmi odalar
ve tapınaklarda sıklıkla bu motifin yer alması hayat ağacının ne kadar önemli
olduğunun göstergesidir.161
Urartu uygarlığında hayat ağacı motifine diğer ilk çağ uygarlıklarına
oranla daha sık rastlanır. Urartu sanatında hayat ağacı, Sümer, Babil, Asur
medeniyetlerine göre daha zengin ve özgün bir içerik taşır. Urartulardan kalan bir
silindir mühürde ortadaki hayat ağacına karşılıklı olarak ön ayaklarını dayayan ve
en küçük ayrıntısına kadar özenle işlenen iki keçi motifine rastlanır. Bu motif M.Ö.
üç binli yıllardan itibaren Sümerlilerin kullandığı ve dünya kültürlerinde de oldukça
sık kullanılan bir motif olmuştur.162 Urartu tapınaklarının üzerinden sonsuza doğru
yükselen hayat ağacı tapınağın kutsallığını, varlığının devamlılığını ve tarım
ürünlerinin bereketini simgelemiştir.163
Urartularda Hayat Ağacının koruyucu vasfı ön plana çıkmıştır. Hayat
Ağacı motifi Urartu askeri donanımını oluşturan malzemelerin üzerine
resmedilmiştir. Örneğin kral miğferi üzerinde hayat ağacı motifleri bulunur. Bu
tasvirde kral ve soyundan olanlar hayat ağacına selam verirler. Hayat Ağacının
Tanrısal ruhları içinde barındırdığı ölümsüzlüğü simgelediği düşünülür. Hayat
ağacının bu gücünden kralın ve ordunun yararlanması istenilmektedir. Urartular,
159 Eliade, age, s. 279. 160 Nevzat Çevik, ‘Hayat Ağacının Urartu Kült Törenlerindeki Yeri ve Önemi’, Anadolu Araştırmaları(ayrı basım), İstanbul 1999, sy. 15, s. 35. 161 Çevik, s. 36. 162 Belli , s.241. 163 Belli, s. 242.
![Page 52: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/52.jpg)
45
saraylarını tapınaklarını, boydan boya hayat ağacı motifiyle bezemiştir. Bu motif,
Urartular için İmparatorluk simgesi ve Tanrıların amblemleri olmuştur.164
Mısır ikonografisinde, Hayat Ağacı temasına rastlanır; bir tasvirde,
Tanrı’nın elleri ağaçtan çıkmış bulunmakta ve ellerinde bağışlarını ve hayat
suyunu dağıttığı bir vazo bulunmaktadır. Bu tasvirde Tanrı bir ağaçta “Hayat
ağacında” tecelli etmiştir. Hayat ağacında tecelli eden Tanrı, yeniden doğuşun ve
ölümsüz bir hayatın kaynağıdır. İnsan bu kaynağa, ölümsüzlüğe ulaşabilmek için
gelir.165
Birçok medeniyette olduğu gibi, Ulu Tanrıça Hayat Ağacı birlikteliğine
Mısır’da da rastlanır. Bir kabartmada Mısır’ın büyük tanrısı Hathor, bir gök ağacına
muhtemelen hayat ağacı (ölümsüzlük ağacı)na çıkmış olarak ve bir ölünün ruhuna
yiyecek ve içecek sunarken yani ölüye yaşam verirken betimlenir.166(Resim:2) Her
iki örnekte de hayat ağacı ve Tanrı arasında ortaklık kurulur. Tanrı hayat ağacı
vasıtasıyla varlıklara yaşam, ölülere güç verir. Başka bir betimlemede de kader
tanrıçası, göğü simgeleyen bir ağacın alt dallarına oturmuştur. Bu dalların
üzerlerinde firavunların adları ve kaderleri yazılıdır.167 Mısır da bir ağacın dalları,
ağaçta yetişen insana benzer suretler şeklinde tasvir edilmiştir.168 Mısırlıların
tasavvurlarına göre Hayat ağacı göğün doğusundadır. Göğün doğusunda bir incir
ağacı vardır ve Tanrılar bu ağacın üzerinde otururlar. Bu ağaç Tanrıların
meyvesinden yiyerek beslendikleri hayat ağacıdır169 Eski Mısır dininde tanrıların
ağaçtan türediğinin örnekleri vardır. Tanrı İsis bir ılgın ağacının gövdesinde Osiris’i
bulmuştur. Adonis de Myrrha adındaki bir ağaçtan doğmuştur.170
Eski çağlarda ağaçlarla ilgili inanışların yaygın olduğu toplumlardan biri
de cahiliye çağı Araplarıdır. Onların inançlarına göre melekler ve cinler bazı
ağaçları kendilerine mekân seçmekteydiler. Bu inançları sebebiyle Araplar
164 Çevik, s. 338–339. 165 Eliade, age, s. 279. 166 Eliade, age, s. 283. 167 Eliade, age, s. 283. 168 Sarıkçıoğlu, age, s. 36. 169 Sarıkçıoğlu, age, s. 37. 170 Campbell, age, s. 405.
![Page 53: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/53.jpg)
46
ağaçlara adak ve kurbanlar sunmuşlar, hastalıkları için şifa ummuşlardır.171 Ayrıca
bazı putlar kutsallığı nedeniyle hurma ağacının odunundan yapılmıştır.172
B. Eski Avrupa Kültürlerinde Hayat Ağacı
Avrupa din tarihinde ağaçlara tapınmanın önemli bir rolü vardır. Avrupa,
tarihin başlangıçlarında uçsuz bucaksız ormanlarla kaplıydı. Bu nedenle de
Avrupa kavimleri ağaçlarla ilgili çok çeşitli inançlar geliştirmişlerdir. Avrupa’da
birçok ağaca özel bir önem verilmekle beraber meşe ağacına daha fazla önem
verilmiştir ki zaten daha çok yaygın olan ağaç da meşedir.
Ağaca tapınma Ari kökünden gelen bütün toplumlarda görülen bir
uygulamadır. Aynı zamanda bütün Avrupa’da ağaçların ruhları bulunduğuna
inanılmış ve ağaç ruhlarına saygı duyulmuştur.173
Avrupa kültürlerinde birçok ağaç türüne tazim edilmiştir. Bazı topluluklar
için, meşe, bazen incir, dişbudak, kayın vb. birçok ağaç türü kutsal ağaç olmuştur.
Genel olarak bütün Avrupa topluluklarındaki kutsal ağaç motifi hayat ağacının
özekliklerini taşır. Bu ağaçlar Avrupalıların koruyucularıdır aynı zamanda
Bereketin ve doğurganlığın sembolüdürler.
Eski Roma’da ağaçları takdis etmek için üzerlerine bir şeyler asılır veya
konurdu. Romalılara göre zeytin ağacı kutsaldı. Zeytin dalı barış işareti olarak
kabul edilirdi. Zeytinin meyveli dalları Apollo mabedinin önüne dikilirdi. Dal onlara
göre kutsiyetin taşıyıcısıdır. Onlar için ağaçtan yapılan bir eşya bile kutsiyetin
taşıyıcısı olabilirdi.174
Eski Roma ve Yunan’da ağaç tapımıyla ilgili bir hayli kalıntı vardır.
Örneğin Kos (İstanköy) adasındaki Asklepios tapınağında servi ağacının kesilmesi
yasaktı. Cezası da bin drahmi idi. Roma’nın işlek merkezlerinden biri olan
Forum’da Romulus’un kutsal incir ağacına imparatorluk günlerine kadar tapınılırdı.
Onun gövdesinin kuruması bütün kente korku salıyordu. Yine Roma’nın 171 Ahmet Yaşar Ocak, Bektaşi Menakıpnamelerinde İslam Öncesi İnanç Motifleri, İstanbul 1998, s. 85. 172Hikmet Tanyu, ‘Türklerde Ağaçlarla ilgili İnançlar’, Türk Folkloru Araştırmaları Yıllığı, Ankara 1976, s. 130. 173 Frazer, s. 143–145. 174 Sarıkçıoğlu, age, s. 38.
![Page 54: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/54.jpg)
47
kutsallarından biri olan kızılcık ağacı vardı. Ağaç ne zaman oradan geçen birine
solmaya, kurumaya yüz tutmuş görünse, adam çığlıklar atmaya ve ağlamaya
başlardı.175 Kelt rahipleri Druidler arasında da meşe ağacı tapım nesnesiydi.
Druidler’e göre ağaç yeraltı, yer ve gök arasındaki bağlantıyı temsil etmektedir.
Druidler’de elma ağacı da kutsaldır. Meşe gücün, elma ise ölümsüzlüğün
sembolüdür. Druidler’e göre ağacın öneminin bir nedeni de tanrıların habercileri
olan kuşları üzerinde barındırmasıdır. Druidler, ölülerin ruhlarının dallar arasında
ve ağaçların gövdelerinde bulunduklarına inanırlar. Ellerinde kutsal ağaçlarının
sembolü olarak gördükleri değnekleri taşırlar. Bu değnekler güç ve sihirle doludur.
Dini tören ve ritüelleri korularda ve ağaçlık alanlarda yapılır. Ayrıca Druidler için
meşe ağacından büyüyen ökse otu da çok önemlidir.176
Eski Yunan dininde ağaçlarla birlikte doğup ölen ağaç perilerinin
bulunduğuna inanılır.177 Bu ağaç perilerine nympheler (driyadlar) adı verilmiştir.178
Ağaç perileri ağaçların gövdelerinde ve dalları arasında bulunur. Onların
etraflarında dolanırlar. Bu ağaç perilerinin ait oldukları ağaçlarla doğdukları ve yine
ağaçlarla öldüklerine inanılmıştır. Ağaç perilerinin “Hamadryad” adlı kardeşleri
vardır ve bu canlılar daha ufak bitkileri, çalı ve ufak boylu ağaçları
korumuşlardır.179 Yunan mitolojisine göre bazı ağaçlar Tanrıların sembolleri
olmuşlardır. Her bir Tanrının ayrı bir ağacı vardır. Zeus’un ağacı bir meşedir.
Tapınağı meşe ağaçları arasında bulunur. Zeus’un kızı Tanrıça Athena’nın ağacı
zeytindir. Bu ağacı Athena’nın yarattığına inanılır. Defne Apolloy’u, selvi Artemis’i,
mersin ağacı da Afrodit’i simgeler. Bu Tanrılar bu ağaçları her türlü tehlikeden
korur. Eski Yunan dinine göre defne ağacının bir Tanrıdan oluştuğuna inanılır.
Defne ağacı başlangıçta bir tanrıçadır ismi de Daphne’dir. Daphne bir gün koruda
dolaşırken Tanrı Apollon ile karşılaşır. Apollon onu beğenip sever. Daphne ondan
kaçmaya Apollon da onu kovalamaya başlar. Daphne kendisini bir ırmağa atmak
ister fakat başaramaz ayakları kıpırdamaz ve olduğu yerde kalır. Ansızın
kollarından omuzlarından yapraklar fışkırır. Ayakları toprağa girip kök salar birden
bire bir defne ağacı olur. Apollon bunu görünce çok üzülür ve bundan böyle benim
175 Frazer, s. 146. 176 http:/www.dunyadinleri.com/druidler.html, 17.05.2007. 177 HikmetTanyu,”Ağaç",Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c.1,İstanbul,1988,s.457. 178 Edith Hamilton, Mitologia, (Çev. Ülkü Tamer), İstanbul 1994, s.26; Sarıkçıoğlu, age, s. 35. 179 http://sanattasarim.iku.edu.tr/KENTOMETRE/kayın.html, 14.04.2008.
![Page 55: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/55.jpg)
48
ağacım defne olsun, savaşta kazananlar bu ağacın yapraklarından başlarına
çelenkler taksın der.180
Bir anlatıma göre de iyiliğin ve yardımın karşılığı ağaç şekline
dönüştürülerek verilmiştir. İki Yunan tanrısına bir yaşlı çift yardım eder. Tanrılar bu
çiftin yardımlarına karşı ne istediklerini sorarlar çift bulundukları yerde kalmayı
birbirlerinden ayrılmamayı isterler. Aradan bir süre geçtikten sonra yaşlı çiftin biri
meşe diğeri ıhlamur ağacı oluverir. Bu ağaçların kökleri aynı gövdeleri ise ayrı
olur. Eski Yunan inancına göre Tanrıların iyi insanlara bir mükâfatıdır bu.181
Eski Yunan dininde ağaçlara zarar vermek veya kesmek büyük cezaları
gerektiriyordu. Onlara göre ağaçlar canlı birer varlıktı ve konuşabilirlerdi. Bunun
güzel bir örneğini Erysıkhton’un toprak ana Demeter’in korusuna girerek en
yüksek meşe ağacını kesip suç işlemesi olarak gösterebiliriz. Erysıkhton ağacı
kesmeye başladığında vurduğu yerden kanlar fışkırmıştır. Ağacın kabukları
arasından, “beni kesersen cezalandırılırsın” diye bağırılmıştır. Fakat yine
Erysıkhton ağacı kesmiş ve Tanrıça tarafından cezalandırmıştır.182 Burada ağacın
konuşabilmesi ve ağaçtan kanlar çıktığı düşüncesi onun insan gibi
düşünüldüğünün bir kanıtıdır.
Ege ve Yunan uygarlıklarında, tanrıça-ağaç-dağ-hayvan örüntüleri çok
yaygındır. Mikenliler’in Tanrıçayı, eli çıplak göğsünün üzerinde bir sürü kozmolojik
amblem (su, güneş, ay)ile hayat ağacının altında oturur halde betimleyen büyük
halkası bunun örneklerindendir. Eski Avrupa medeniyetlerinde kutsal ağacın
altında oturmak ve birtakım ritüeller yapmak çok yaygındır.183
Sir James Frazer Almanlar arasında en eski tapınma yerlerinin doğal
ormanlar olduğun söyler. Almanların kutsal koruları vardır ve ağaçlar onlar için çok
değerlidir. Eski Almanlarda canlı bir ağacın kabuğunu bile soymanın çok ağır
cezaları vardı.184 Bazı durumlarda bir ağacı kesmeleri gerektiğinde ise bu ağaç
180 Hamilton, s. 14. 181 Hamilton, s. 79. 182 Hamilton, s. 217. 183 Eliade, age, s. 285. 184 Suçlunun göbeği kesilerek çıkartılır ve ağacın soyduğu kısmına çivilenirdi; daha sonra suçlu bağırsakları ağacın gövdesine dolanana kadar ağaç çevresinde dolaştırılırdı. Cezanın amacının, ölmüş ağaç kabuğunun yerine suçludan alınmış yaşayan bir şeyin
![Page 56: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/56.jpg)
49
güzel ve canlı bir ağaç ise ağacı kesmeden önce ondan özür dileyip kendilerinin
bağışlanmasını dilerlerdi.185
Avrupalı toplumların inançlarında da diğer birçok toplumda olduğu gibi
türeme ağaç yoluyla gerçekleşmiştir. Eski bir Alman rivayetine göre insanlar
dişbudak ve karaağaçtan türemiştir. Eski Alman putperestlik ilahları Odin, Hönir ve
Lodr, Askr ve Embla adlı iki yaratıkla karşılaşır. Daha sonra dilbilimciler Askr’ı
dişbudak ağacı, Embla’yı da karaağaç ile özdeşleştirirler. Alman ilahları bu
yaratıklara can verir, böylece ilk insanlar ortaya çıkar. Semnon adlı Alman kabilesi,
de, atalarının bugün bile kutsal kabul ettikleri bir ormandan çıktığına inanırlar.186
Avrupa kültürlerinde Mayıs ağacı ya da Mayıs direği inancı yaygındır.
Mayıs ağacının insanlar ve diğer varlıklar üzerinde birtakım güçlere sahip olduğu
düşünülür. Almanya’nın bazı bölgelerinde 1 Mayıs günü köylüler ahırların
kapılarına, her at ve inek için birer mayıs ağacı veya mayıs çalısı dikerler, bunun
ineklere daha fazla süt verdireceği düşünülür.187 Almanlardaki Mayıs ağacı inancı
hayat ağacı inancının halk arasındaki bir kalıntısıdır. Mayıs ağacı yeni evlenenlerin
önüne dikilerek ondaki hayat ve yetişme gücünün yeni çiftlere geçmesini sağlar.188
Ağaçlar ve bitkiler canlı varlıklar olarak düşünülmüştür. Bunun sonucunda
birçok dünya kültüründe ağaçlar birbirleriyle evlenebilecek erkek ve dişi gibi
tasavvur edilmişlerdir. Noel arifesinde Alman köylüleri, ağaçların evlendiğini
söyleyerek meyve ağaçlarını meyve vermeleri için saptan iplerle birbirlerine
bağlamışlardır.189
Avrupa’da hayat ağacını temsil eden en yaygın ağaç meşedir. Avrupalılar
meşeyi temsil eden insan veya diğer varlıkları bir sepete kapatıp, güneşin
parlaması, ürünlerin büyümesi, bereketin sağlanması için yakmışlardır. Meşe ve
meşe üzerinde büyüyen ökse otu bütün Avrupa’da çok değerlidir. Meşe ağacının
bedeninde büyüyen ökse otunu ağacın kalbi olarak görürler. Kutsal koru olarak da
meşe ormanlarını seçerler. Meşe ağacı üzerinde ne yetişirse cennetten konması olduğu açıktır; yaşama yaşam, bir ağacın yaşamına karşılık bir insanın yaşamı ( Frazer, s. 145). 185 Frazer, s. 151. 186 Ergun, s. 21. 187 Frazer, s. 164. 188 Sarıkçıoğlu, age, s. 38. 189 Frazer s. 155.
![Page 57: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/57.jpg)
50
gönderildiğine inanırlar ve ökse otunun meşe ağacının gövdesinde yetişmesini
Tanrı tarafından seçildiğinin bir işareti olarak kabul ederler. Ökse otunun
toplanmasına sırasında birtakım dini uygulamalar yapılır. Ağacın altında kurban
kesilir, beyaz giysiler giyilir, rahip ağaca tırmanarak altın bir orakla bolluk bereket
dilekleriyle onu keser. Ökse otu insan ve hayvanlar için şifa kaynağıdır. Ökse
otundan elde edilen ilaçla birçok rahatsızlık tedavi edilir. Örneğin, ökse otundan
hazırlanan ilacın kısır hayvanlara iyi geldiğine inanılır.190
İskandinav mitolojisinde ağaç miti yaygın bir şekilde görülür. İskandinav
mitolojisinde hayat ağacı Yggdrasil’dir. Yggdrasil, dünyanın merkezi ve
dayanağıdır. Kökleri yerin derinliklerine kadar iner. Burada devlerin krallığı ve
cehennem bulunur.191 O, dünyayı saran, koruyan, besleyen, onu ayakta tutan
ağaçtır. Yggdrasil, dokuz dünyayı birbirine bağlar ve dünyayı korur. Dokuz
dünyanın feleği bu ağaçla kaplıdır. Yggdrasil, kâinat dişbudağı olarak bilinir. O
kutsal bir kaynak kenarında kutsal bir ağaçtır, dalları bütün kâinata uzanmış ve
göklere çıkmıştır.192 Bu ağaç ebediyete kadar yeşil kalacaktır. Yggdrasil, bütün
ağaçların en büyüğü ve en iyisidir. Tanrı her gün her kararını onun dibinde verir.
Ağacın dalları bütün dünyaya yayılır ve üç kökü vardır.193 Bu ağacın üç kökü
altında Asgard, Jotunheim ve Nifheim olmak üzere üç dünya vardır. Asgard
Tanrıların mekânıdır buraya sadece cesur ve temiz kalpli olanlar gelebilir.
Jotunheim devlerin yaşadığı dünyadır. Nifheim ise ölülerin dünyasıdır. Nifheim’de
soğuk hüküm sürer ve karanlık bir mekândır. Gezegenin en alt kısmında
Yggdrasil’in üçüncü kökünün altında yer alır.194 Yggdrasil’in bulunduğu yerde üç
de pınar vardır. Birincisi aklın pınarı (mimisbunnr) mimir tarafından korunur. Buna
Mimir’in akıl kuyusu denir. Mimir bu kuyudan içtiğinden beri destanlarla dolu hale
gelmiştir.195 Mimir gizli bir ilme sahip olduğuna inanılan ünlü bir devdir. Mimir
Yggdrasil’in altındaki bilgelik kaynağının bekçisidir. İskandinav mitolojisinin en
önemli tanrılarından olan Odin bilgeliğe sahip olmak için bir gözünü çıkarıp bu
kaynağın içine saklayarak kurban etmiş ve bu kaynaktan su içme hakkı elde
190 Ergun, s. 21–22. 191 Eliade, age, s. 268–278. 192 Sarıkçıoğlu, age, s. 36. 193 Ergun, s. 20. 194 http://www.gaygaye.com/populerbilimwiking.htm, 05.01.2007 195 Ergun, s. 19.
![Page 58: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/58.jpg)
51
etmiştir.196 İkinci pınar kaderin pınarı (urdarbrunnr)dur. Bu çeşme her zaman
Yggdrasil’in yanında bulunur.197 Tanrılar bu çeşmenin yanında mahkeme
kurarlar.198 Üçüncü pınar da Hevelgelmir’dir. Burada ise birçok özellikte nehir
bulunduğuna inanılır. 199
Yggdrasil’in tepesinde bir kartal oturur. Dallarında bir keçi bir geyik ve bir
ceylan ve dört tane de karaca bulunur. Kartalın gözlerinin arasında bir şehir
bulunur. Karacalar ağacın dalları arasında koşar ve yapraklarını ve dallarını
ısırırlar. Kökünde ise çıngıraklı bir yılan ve bir sincap vardır. Yılan sürekli ağacın
kökünü kemirip onu devirmeye çalışmaktadır. Kartal her gün yılanla dövüşür.
İskandinav mitolojisine göre dünyaya son verecek bir felaket gelecektir. Bu
felakette evrenin temeli sarsılacaktır. Yggdrasil de bu felaket sırasında çok kuvvetli
bir biçimde sarsılacak ama yıkılmayacaktır.200
İskandinav mitolojisinin büyük Tanrılarından biri olan Odin, bilgeliğini
artırmak için kendini Yggdrasil’e dokuz gün dokuz gece asarak kurban etmiştir.
Odin mızrakla yaralı olduğu halde ve yiyecek ve içecek olmadan dokuz gün dokuz
gece Yggdrasil’de asılı kalmıştır. Daha sonra Odin, çağrısı üzerine büyüsel bilgelik
ve gücün simgesi olan Rune201 yazısını ele geçirmiştir. Odin’in çağrısı üzerine
Runık harfler ortaya çıkar. Böylece Odin, gizli ilmi ve şiir yeteneğini elde etmiştir.
Yggdrasil “ygg”ın (Odin’in adlarından biri) atı (Drasill) anlamına
gelmektedir. Yggdrasil darağacına asılmışın atı anlamına gelir. Bu örnekte Odin’e
sunulan kurbanların ağaçlara asıldığı anlaşılmaktadır.202 Yggdrasil eski İskandinav
dininde tam bir hayat ağacı özelliği gösterir.
C. Uzak Doğu Ve Hint Dinlerinde Hayat Ağacı
Hint geleneğinin en eski metinlerinde kozmos, devasa bir ağaç olarak
tasvir edilmiştir. Hint kutsal metinlerinden olan Upanişadlar’da bu düşünce açık bir
196 Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, (çev. Ali Berktay) c.II, İstanbul 2003, s.180. 197 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 278. 198 Ergun, s. 20. 199 http://www.gaygaye.com/ popülerbilimwiking.htm, 05.01.2007 200 Eliade, age, 277–278; Ergun, s. 20. 201 Rune veya Runik yazı: 24 harften oluşan eski bir Cermen yazısıdır. 202 Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, c.II, s. 180.
![Page 59: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/59.jpg)
52
şekilde yer almıştır. Buna göre evren kökleri göğe uzanan, dallarıyla tüm dünyayı
saran “baş aşağı” durmuş bir ağaçtır. Kozmik ağaç Katha–Upanişad’da şu şekilde
betimlenir: Bu ağaç, “kökleri yukarıya uzanan ve dalları aşağıya veren, ezeli
Asvattha’dır, o saf olandır, o Brahman’dır”, o ölümsüz olarak adlandırılır. Tüm
dünya onda dinlenir. Ashvattha ağacı Brahman’ın203 kozmostaki mümkün olan en
açık tezahürünü yani yaratılışı temsil eder. Kozmik ağacın dalları esir, hava, ateş,
su ve topraktır. Bu elementler de Asvatha’nın yani Brahmanın tezahürleridir. Tanrı
Brahman, kutsal ağaç olan Asvatha’da tezahür etmiştir.204
Kozmik ağaç, sadece evreni değil, insanın dünya üzerindeki durumunu da
ifade eder. Asvatha ağacı ölümsüzdür. Yaprakları ilahilerdir. Bunları bilen kişi
vedaları bilir. Dalları fışkırıp büyür, serpilerek her yere yayılır. Tohumcukları duyu
nesneleridir. Asvatha’nın bu dünyada ne biçimi ne sonu, ne başı ne de mekânı
vardır. Asvathayı güçlü feragat baltasıyla kökünden kesmek ve kimsenin geri
dönmediği o yeri aramak lazımdır.205
Hint geleneğinde her şey kozmik ağaçla simgelenir. Ondan gelen her şey
kozmosla örtüşür ve ona katılır. Hint geleneğine göre ebedî kurtuluşa erebilmek
için ağacın kökten kesilmesi gerekir. Çünkü bu ağacı köklerinden ayırmak, insanı
“duyu nesnelerinden” ve eylemlerinin meyvelerinden yalıtmak demektir. İnsanın
dünyada kurtuluşu ebedî kurtuluş demektir.
Hinduizmde ağaç, dünyanın ekseni olarak da düşünülmüştür.206 Meşhur
bir Rigveda ilahisinde evrenin merkezinde evren direği bulunduğundan
bahsedilir.207 Upanişadlar’da Hinduizm’in en önemli üç tanrısı yaratıcı Brahma,
koruyucu Vişnu ve yıkıcı güç olan Şiva, hayat ağacının üç dalı olarak ifade
edilmiştir. Hindu hayat ağacı, ölümsüzlük suyu soma’nın kaynağıdır. Vedalar bu
203 Hinduizm’de evrene hâkim olan yüce ruh Brahman yegâne kâinat prensibi ve mutlak hakikattir. Brahman insan evrene her şeye hâkim olan yegâne hakikattir. İnsandaki Brahman gücü evrendeki Brahman gücü olarak görülür. Brahma’nın nitelikleri yoktur, ancak onu olumsuz niteliklerden tenzih edilerek anlatılabilir.(Bkz. Şinasi Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü, s.10). 204 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 274. 205 Eliade, age, s. 275. 206 Tanyu, “Ağaç”, s. 457. 207 Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, c.II, s. 277.
![Page 60: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/60.jpg)
53
içeceği, “bolluk ve refah veren, bin şarkının ustası, bilginin rehberi, mutluluk verici”
bir içecek olarak tanımlamışlardır208
Yine Hint geleneğine göre kıtalar daireler şeklinde düşünülmektedir. Bu
dairelerin tam ortasında da kozmik ağaç bulunmaktadır. Eski Hintlilere göre dünya
dev gibi bir insanın bel hizasında yer almaktadır. Bu gezegende aralarında
okyanuslar bulunan bir dizi daire şeklinde kıta vardır. Kıtanın çapından eksen gibi
bir dağ, Meru dağı geçmektedir. Bu dağda Tanrılar ikamet eder. Kıtanın tam
ortasında yenilebilir, hoş kokulu meyveleri olan, “gül elması ağacı” bulunmaktadır.
Bu dairede iki güneş ve birçok ay vardır. Diğer bir kıta da söğüt ağacı kıtasıdır. Bu
kıtanın merkezinde söğüt ağacı bulunur. Diğer bir daire de “lotus dairesi”dir. Hint
düşüncesine göre zamanın geçişi on iki dairenin sürekli dönüşü ile olur.209 Bu
düşünceden anlaşılıyor ki, Hint inançlarında evren tamamen kozmik ağaç
etrafında şekillenmiştir.
Hint reenkarnasyon inancına göre, bütün insanlar öldükten sonra tekrar
yeryüzüne dönerler. Fakat tekrar dünyaya gelişlerinde bir önceki hayatlarındaki
amellerine göre dünyadaki hayat şartları belirlenir. Ameline göre bir insan tekrar
dünyaya gelişinde bir ağaç veya bir bitki şeklinde girebilir. Bir insan yaptığı
amellere göre diken, yosun, soğan vb. olabildiği gibi ağaç, sarmaşık veya bir ot
bile olabilir.210 Hint inancına göre bir Guru’nun yatağını kirleten bir kimse yüzlerce
dallı ayrık otu, çalı, sarmaşık gibi bitki formunda yeniden dünyaya gelecektir.211
Hindistan’da ağaçlarla ilgili farklı uygulamalara rastlanır. Bu
uygulamalardan biri de ağaçlara insanların kurban olarak sunulmasıdır. Örneğin,
Pencap’ın Karga dağlarında yaşlı bir sedir ağacına her yıl bir kız kurban edilirdi.
Köydeki aileler de sırayla bu kurbanı temin ederlerdi.212
Hindistan’da “ağaçların evliliği” geleneği yaygındır ve bu evlilik insanların
evliliğiyle aynı anda gerçekleşir. Burada İki bitki türünün birleşmesi ile kadının
208 http://sargon.blogcu.com/Yasasın_1_Mayıs_yada_Kutsal_Ağac/, 29. 01. 2007 209 Campbell, age, s. 234–235. 210 Campbel, age, s.234–235. 211 Ali İhsan Yitik, Hint Kökenli Dinlerde Karma İnancının Tenasüh İnanç ile İlişkisi, İstanbul 1996, s. 110. 212 Frazer, s. 151.
![Page 61: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/61.jpg)
54
üretkenliği arasında bağ kurulur. 213Hint dininde hayat ağacı karşımıza ezeli
Ashvatha ağacı olarak karşımıza çıkıyor. Burada hayat ağacının maddi
anlamından çok mecazi varlığı ön plana çıkmıştır.
Budizm genel olarak ağaçlar ve koruluklar etrafında gelişen bir inanç
sistemidir. Budizm’in kurucusu Buda’yı annesi bir korulukta ağaçlar arasında
doğurmuştur. Buda’nın annesi korulukta Buda’yı doğururken bir ağacın dalını
yakalayarak doğum yapmıştır. Buda yirmi dokuz yaşına geldiğinde bir ağacın
altına oturarak aydınlanmaya ermiş ve yine bir korulukta ağaçların altında seksen
yaşındayken can vermiştir.214 Buda, aydınlanmaya ulaşabilmek için kutsal bir incir
ağacının altına oturmuş ve bu ağacın altında bir süre kalmıştır. Kırk dokuzuncu
gün ağacın altında nihai kurtuluşa, tam aydınlığa yani Nirvana’ya ulaşarak ‘Buda’
olmuştur.215 Budizm’de ağaçların altında aydınlanmaya erişen Buda hikâyelerine
sık sık rastlanır. Budistlere göre ağaçların bulunduğu mekânlar, Tanrılarla
konuşulabilen mekânlardır. Tanrılarla konuşmak isteyen Budistler, ağaçların
altında Nirvana’ya ulaşmaya çalışmışlardır. M.S.100’de yaşadığı anlatılan genç
bir Goutama, zahit olmak ister. Bunun için bir ‘gül elması ağacı’nın altına oturur.
Burada tefekkür ettikten sonra Tanrı, Goutama ile ağacın altında konuşur.216
Budizim’de Budalık mertebesine ulaşmak çok zordur. Buda olmak isteyen
kimse Bodhi ağacının altında oturur ve burada düşünceye dalmak
mecburiyetindedir. Budist inançta aydınlanma Bodhi ağacı vasıtasıyla gerçekleşir.
Budistler, zamanı 7 günlük sürelere ayırmışlardır. Budalar, 7 günlük
sürede Bodhi ağacının altına otururlar. Beşinci yedi günlük sürede ise kocaman bir
incir ağacının altına otururlar. Sonra yavaş yavaş başka yerlere geçmeye
başlarlar. 217 Ağaç dibinde Budalığa erişen kimseye bütün ruhların secde ettiğine
inanılır.218 Mircea Eliade Buda’nın altında oturduğu incir ağacının Hinduların hayat
213 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 305. 214 Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta 2002, s. 199. 215 Campbel, age, s. 265–266. 216 Campbel, age, s. 275. 217 Campbel, age, s. 287–288. 218 Campbel, age, s. 265–266.
![Page 62: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/62.jpg)
55
ağacı, asvatha olduğundan bahseder.219Budistlerde ağaç çok değerlidir. Nasıl ki
suçsuz bir insanın kolu kırılmazsa ağacın dalı da kesilmemelidir.220
Budizm’de Buda’yı ağaç temsil etmiştir. Hindistan’da ilk klasik dönem
tasvirlerinde Buda insan olarak gösterilmez. Buda’nın yerine Bodhi ağacı tasvir
edilmiştir.221 Budistler, mükemmel çiçekleri olan, ışık saçan, üzerinde göksel
çocukların yaşadığı ağaçların olduğuna inanırlar. Bu ağaçlar çok uzundur ve her
birinin yedi mücevher çiçeği ve yaprağı vardır. Hepsinin ilk mücevherlerinden altın
bir ışık çıkar. Her ağacın üzerinde yedi inci dizisi vardır. Her iki inci arasında beş
yüz milyon saray bulunur. Bunlar Brahman’ın sarayı gibi mükemmel çiçeklerden
yapılmıştır. Bu saraylarda göksel çocuklar yaşar.222
Budizm’de Bodhi ağacından başka birçok mitolojik ağaçtan da bahsedilir.
Cevher ağacı bunlardan biridir. Tanrı İndra bu ağacın süslenmesini ister ve bu
ağaç, aydınlama ağaçlardan biridir. Budizm’de de Bodhi ağacında ağaç su
birlikteliğiyle karşılaşır. Bodhi ağacı bir su kenarındadır.223 Budist metinlerinde bu
ağacın adı “suçatı”, “sujata” , incir ağacı olarak geçer.224
Sonuç olarak; Budizm’de ağaç, değişmez merkezi temsil eder. Üç âlemi
birbirine bağlar. Kutsal doğum onun altında gerçekleşir. Buda Hayat ağacının
altında hakikate, ulaşmıştır. Buda bu ağacın altında aydınlandığı için bu ağaca
aydınlanma “Bodhi ağacı’ adı verilmiştir. Bütün Budaların bu ağaç altında
aydınlanmaya eriştiğine inanılır. Budizm’deki Hayat Ağacı, Bodhi ağacıdır. “Bodhi
Ağacı”nın özellikleri şöyle sıralanabilir. Dünyanın merkezindedir ve üç âlemi
birbirine bağlar. Kutsal bir mekânda ve genellikle bir ormanın içindedir. Olağanüstü
özellikleri vardır. Altında Tanrının pek çok mucizesi gerçekleşir. Bodhi ağacı,
Tanrının sarayının bahçesindeki ağacı temsil eder. Büyük ve heybetlidir. Altında
oturan kişi dilediğine kavuşur.225 Bodhi ağacında gördüğümüz özelliklerden biri de
Buda’nın Bodhi ağacı altında Şeytan Mara ile mücadelesidir. Bodhi ağacının altına
oturup aydınlanmaya çalışan Buda ile şeytan Mara sürekli olarak mücadele eder.
219 Mircea Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, c.II, s. 89. 220 Ergun, s.129. 221 Campbel, age, s.311. 222 Ergun, s. 131 223 Ergun, s.131–135. 224 Ergun, s.129. 225 Ergun, s.144.
![Page 63: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/63.jpg)
56
Mara Buda’ya vesveseler ve korkular vermeye çalışır fakat başarılı olamaz.226
Hayat ağacını koruyan hayvan-şeytan örüntüsüne, şeytan Mara olarak Budizm’de
de karşımıza çıkmaktadır.
Japon dininde ‘hayat ağacı’ karşımıza ‘şeftali ağacı’ olarak çıkmaktadır.
Şeftali ağacında iki özellik göze çarpar. Birincisi, yaratılış mitindeki özelliği ikincisi
ise kötü ruhları kovma özelliğidir. Kötü ruhları kovma özelliğinin diğer özelliklerinin
yanında daha baskın olduğu söylenebilir.
Japon yaratılış mitine göre, göksel ruhlar, Japonya’yı ve davet eden erkek
ve davet eden kadını oluşturdular. Bunlar daha sonra yer, deniz, mevsimler,
ağaçlar, at vb’nin ruhlarını doğurdular. Daha sonra davet eden erkek, davet eden
kadının kötü ruhlar oluşturduğunu görünce kaçar, kadın onun peşinden sekiz
fırtınayı ve gece ülkesinin bin beş yüz savaşçısını gönderir. Erkek yaşayanlar ve
ölüler ülkesinin sınırındaki, şeftali ağacının dibine saklanır. Geldiklerinde onlara üç
şeftali fırlatır. Bunun üzerine hepsi geri dönerler. Davet eden erkek, şeftalilere
“Bana yardım ettiğiniz gibi sıkıntıya düşüp bunaldıklarında bütün insanlara da
yardım edin.” der. Japonlar arasında günümüze kadar gelen inanışa göre, kötü
ruhlar “kutsal ağacın meyvesi şeftali” ile uzaklaştırılır.227
Çin’de de güçlü bir ağaç sembolizmi bulunur. Bazı Çin efsanelerinde sık
sık “dut ağacı” dan bahsedilir. Çin krallarından büyük on dizisinin iki kralının “dut
ağacı (song) kovuğu (klung)” denilen yerde yaşadıklarına dikkat çekiliyor. Bu
ağacın bulunduğu yerde bir kült merkezi oluşmuştur. Kral yağmur yağması için
kendi gövdesini böyle bir yere sunar.228
Dünyanın merkezinde bulunan bir ağaç tasavvuru Çin’de de vardır.
Çin’de Kiyen-Mu ağacının dünyanın merkezinde olduğu düşünülür. Bu ağacın
sekiz dalı vardır ve bu dallar, gökyüzünün sekiz katını simgeler.229
Çin’de ölenlerin ruhlarını güçlendirmek ve bedenlerini çürümekten
kurtarmak amacıyla mezarlar üzerine ağaç dikme uygulaması eski bir gelenek
olarak hala devam etmektedir. Bu iş için genellikle her zaman yeşil kalan servi ve 226 Eliade, age, c.II, s. 89. 227 Ergun, s.34; Campbel, age, s. 480–481. 228 Campbell, age, s. 405. 229 http:/www.thy.com/tr-TR/skylife/archive/tr/2001_10/konu1.htm, 03.08.2007
![Page 64: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/64.jpg)
57
çam ağacı tercih edilmektedir. Çin’de bazı köylerin girişinde kutsal bir ağaç
bulunur. Bu ağacın içinde ataların oturduğuna ve kaderlerin bu ağaç içinde
yazıldığına inanılır.230
Çin efsanelerinde bir kadının bir dut ağacının kovuğunda bir bebek
bulduğundan bahsedilir. Efsaneye göre bebek büyüyünce çok zeki bir delikanlı
olur. Ünü krala kadar yayılır. Bu delikanlı iyiliğin sembolü olmuştur. Ülkeye kuraklık
geldiğinde tek başına koruluğuna giderek yüce tanrıya dua eder kurban olarak da
kendi gövdesini sunardı.231 Çin efsanelerinde “hayat ağacı”nın daha çok bereketi
sembolize ettiği görülür.
Çin’de Hayat ağacı bazen hayat otu şekline girer. Bir efsaneye göre
olağanüstü bir ada vardır. Kargalar bu adadan ölümleri üzerinden üç gün geçmiş
savaşçıları bile dirilten hayat otunu taşırlar.232
D. Eski İran Dininde Hayat Ağacı
İran geleneğinde hayat ağacı ve onun gökteki ilk örneği inanışı vardır.
Dünya üzerinde biten haoma, bazen bir bitki bazen de bir pınar olarak tasavvur
edilir. O, dağlarda yetişir; Ahuramazda onu Haraiti dağına diker. Haoma’nın ilk
örneği göktedir; tadına bakanlara ölümsüzlük kazandırır. Tedavi edici özellikleri
olan pek çok otla birlikte Uaurakaşa Gölü’ndeki bir adada bulunur.
İran geleneğinde Beyaz hom adındaki bitki, yaşlılığı gidermek için
yaratılmıştır. Evrenin yenilenmesini ve ölümsüzlüğü sağlayacak olan Beyaz
hom’dur. O, bitkilerin kralı olarak tarif edilir ve ondan yiyenin ölümsüz olacağına
inanılır. 233
İranlıların yaratılış efsanelerinde üç ağaç büyük önem taşır. Birincisi,
“Bütün tohumların ağacı”dır. Bu ağaç dünya okyanusunun ortasında yükselmiştir.
Kökü dalsızdır. Suyu tatlıdır, dikeni ve kabuğu yoktur. Tatlı ve yumuşaktır. Griffon
kuşları ona konmakta ve sinekler ondan çıkmaktadır. Ahura-mazda tarafından
yaratılmıştır. İkinci ağaç birincinin etrafında yaratılmıştır. O yaşlıları gençleştiren,
230 Frazer, s. 157. 231 Campbell, age, s. 404. 232 Eliade, DinlerTarihine Giriş, s. 290. 233 Eliade, age, s. 287–288.
![Page 65: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/65.jpg)
58
ölüleri dirilten, ölümsüzlük ağacı Gaokerena ağacıdır. Angramainyu kökünü
kemirmesi için bir kertenkele yaratır. Üçüncü ağaç ise ilk insan olan Gayomart’ın
ölümüyle ortaya çıkmıştır. Gayomart ölünce tohum vermiş ve organlarından sekiz
metal çıkmıştır. Bunlardan altından kırk beş yapraklı bir ağaç büyümüş ve her yıl
ondan bir insan çifti türemiştir.234
E. Eski Türk Dininde Hayat Ağacı
Eski Türk inançlarında kutsal ağaç motifinin çok önemli bir yeri vardır.
Eski Türkler başlangıçta yüce bir yaratıcı inancına sahip olmakla beraber tabiat
varlıklarını da kutsal kabul etmişlerdir.235 Eski Türklerde Tabiata kutsallık verme
kültürü yer-su terimiyle ifade edilmiştir. Yer-su inancında dağ, taş, su, ateş, orman,
ağaç vb.nin kutsal kabul edilme anlayışı bulunur. Yer-su inancı içerisinde “kutsal
ağaç”ın özel bir konumu vardır. Türk boyları ağaçlarda büyük bir zenginlik ve
anlam bulmuşlar ve ağaçlarla ilgili birçok mit ve efsane geliştirmişlerdir.
Geliştirdikleri bu mit ve efsanelerde ağaçlarla ilgili çok zengin anlatımlara yer
verilmiştir.
Türk toplumlarında varlığın kaynağının hayat ağacından geldiğine inanılır.
Bu inanış Türk toplumlarının en temel inançlarından biridir. Özellikle türeme
konusunda anlatılan mit ve efsaneler oldukça geniş ve ilgi çekicidir. Türklerde
türeme çoğu zaman bir ağaçla ilişkilendirilir. Türeme olgusu eski Türk
efsanelerinde bazen ilk insanın yaratılışı bazen de bir boyun veya bir kahramanın
ağaçtan çıkması şeklinde ortaya çıkar. Oğuz destanına göre “Kıpçak Bey”, göl
ortasında bulunan bir ağaç kovuğundan doğmuştur.236 Türk boylarından Kıpçak
kavminin bu çocuğun soyundan geldiğine inanılır. Yine Oğuz Destanına göre
Oğuz Kağan, bir gölün ortasında bir ağaç görür. Ağacın kovuğunda bir kız görür
ve onunla evlenerek soyunu meydana getirir.237 Bir Yakut söylencesine göre ilk
insanın hayat ağacının içinde belinden yukarısı çıplak bir kadın tarafından
beslendiğinden bahsedilir.238 İlk insanın yaratılışıyla ilgili önemli bir başka efsane
de Ak Genç söylencesidir. Efsaneye göre yerin göbeğinde bir Ak Genç (ilk adam)
vardır. İlk adam, nerden çıktığını ve evinin nasıl olduğunu görmek için dolaşmaya 234 Joseph Campbel, Batı Mitolojisi Tanrının Maskeleri, Ankara, 1992, s. 173–175. 235 İnan, Eski Türk Dini Tarihi, s.30. 236 Ögel, Türk Mitolojisi I, s. 64. 237 Ögel, Türk Mitolojisi I, s. 63–64. 238 Çoruhlu, age, s.112.
![Page 66: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/66.jpg)
59
başlar. Doğuda aydınlık, geniş bir düzlük, düzlüğün üzerinde büyük bir tepenin
üzerinde büyük bir ağaç görür. Bu ağacın tepesi büyük Tanrının bulunduğu göğün
yedinci katına, kökleri ise yeraltının derinliklerine uzanmaktadır. Ağacın yaprakları
göğün sakinleriyle konuşmaktadır. İlk insan yalnızlıktan sıkılır ve kendine bir
arkadaş verilmesi için dua eder. Dua sonunda ağacın yaprakları hışırdamaya
başlar süt şeklinde bir yağmur yağar ve ağacın köklerinden yarı beline kadar
çıplak bir kadın ortaya çıkar. Kadın ak gence gençlik sütü sunar. Sütü içince
gencin gücü yüz kat artar. Bu kadın ona her türlü mutluluğu vaat eder.239
Türemeyle ilgili efsanelerin en önemlisi Uygurların Türeyiş Efsanesidir.
Efsaneye göre Tola ve Selenga adlı iki nehrin birleştiği yerde bir ada bulunur. Bu
adanın tepesinde ise bir kayın ağacı yetişir. Bir zaman sonra kayın ağacı ışıklarla
dolar ve on ay on gece ışıklarla dolu olarak kalır. Daha sonra bu ağaçtan sesler
gelmeye başlar ve bir gün kayın ağacı yarılır, içinden 5 oğlan çocuğu çıkar.
Sonraları bu çocuklar büyür ve onların en büyüğü “Boğu-Han” Uygurların hanı
olur.240 Uygurların türeyiş efsaneleriyle ilgili anlatımlar çok zengin ve geniştir.
Eski Türklerde Şamanların türemesinde de hayat ağacının önemli bir rolü
vardır. Bir Yakut söylencesine göre şamanlar hayat ağacından doğarmış.
Dallarında yuvalar taşıyan ulu bir ak çam yükselirmiş. Büyük şamanlar bu ağacın
en üst dallarında, orta şamanlar orta dallarında, en küçük şamanlar ise en alt
dallarda yuvalanırlarmış.241
Eski Türkler kutsal addettikleri ağaçlara dünya ağacı, evren ağacı,
sonsuzluk ağacı veya hayat ağacı isimlerini vermişlerdir. Bu kullanımlar içerisinde
özellikle evren ağacı ve hayat ağacı dikkat çeker. Dünya kültürlerindeki ağaçla ilgili
bütün inançlarının kökeninde hayat ağacı teması yatar. Hayat ağacının Türk
inançlarında çok çeşitli sembolik anlamları vardır ve Hayat ağacı Türk boylarında
farklı şekillerde adlandırılmaktadır. Fakat genel olarak “Bay terek” ve “Baygaç-
Bayağaç” olarak adlandırılır.242
239 Çoruhlu, age, s.113. 240 Ögel, Türk Mitolojisi I, s. 94–95; Hikmet Tanyu, Dinler Tarihi Araştırmaları, Ankara 1973, s.28–29. 241 Eliade, Şamanizm, s.60. 242 Ergun, age, s.145
![Page 67: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/67.jpg)
60
Hayat ağacı Türk düşüncesine göre, dünya yaratıldığında yaratılmıştır.
Dalları ve budakları gümüşten, yaprakları altındandır, gövdesinden ve tepesinden
sarı renkte bir sıvı çıkmaktadır. Eski Türk inançlarına göre İnsanların ilk atası Er-
Sogotoh, hayat ağacının gövdesinden ve tepesinden çıkan usare ile beslenmiştir.
Bu su hem içecek hem yiyecek vazifesi görür. İçenlere gençlik, canlılık, zindelik ve
hayat bahşeder.243
Yakutlara göre hayat ağacı yüzyıllarca yaşamış çok yaşlı bir ağaçtır.
Onun kökleri hadese yani ölüler âlemine kadar iner ve tepesi dokuz gök katına
kadar ulaşır. Her bir yaprağının büyüklüğü yedi kulaç ve her bir köşesi dokuz
kulaçtır. Hayat ağacının köklerinden bengisu (hayat suyu) köpürür. Hayvanlar ve
insanlar, bu ağacın dallarından ve kozalaklarından reçine ya da özsuyunu
içtiklerinde gençliklerini yeniden elde ederlerdi.244
Eski Türk dininde Hayat ağacı, dünyanın merkezinde yani göbek
çukurunda bulunur. Dalları büyük Tanrı Bay-Ülgen’in sarayına sürünür.245
Yeryüzünün merkezinden Tanrı katına yükselen bu ağaç, yer ile gök arasındaki
kutsal değnek olarak da tanımlanır. Bu değnek, gökyüzündeki ve yeraltındaki
ruhların bir geçiş yoludur.246 Bu yolu Şamanlar kullanırlar. Şamanlar, sembolik
olarak hayat ağacını temsil eden bir direğe tırmanırlar. Eski Türkler gökyüzünün
katmanları olduğuna inanır. Batı Türklerine göre gökyüzü yedi, doğu Türklerine
göre de dokuz katmandan oluşur.247 Ayrıca bu ağacın yedi veya dokuz dalı, yedi
veya dokuz gök katını, yani göğü simgelemektedir.248
Türk boylarında yaygın bir inanç olan Şamanizm’de Şamanlar hayat
ağacına tırmanır. Şamanın hayat ağacına tırmanması göğe çıkışı simgeler.
Ağacın üzerinde yedi veya dokuz çentik açılmakta ve şaman bunlara basarak
tırmanmaktadır. Çentikler gök katlarını simgeler. Şaman törene katılanlara, kat
ettiği gök katlarının her birinde gördüklerinin hepsini anlatmaktadır. Şaman, altıncı
gök katında aya, yedinci gök katında güneşe saygı duymaktadır. Son olarak
243 Ergun, age, s.153. 244 Çoruhlu, age, s.114. 245 Eliade, Şamanizm, s.303. 246 Ergun, s.146. 247 Ögel, Türk Mitolojisi II, s. 161. 248 Eliade, İmgeler ve Simgeler, s.23–24.
![Page 68: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/68.jpg)
61
dokuzuncu katta Bay-ülgen’in yanına varır. Burada Bay-ülgen’in yüce varlığı
karşısında yerlere kapanmakta ve ona kurban edilen atın ruhunu sunmaktadır.249
Eski Türk dininde Şamanların davullarının hayat ağacının odunundan
yapıldığına inanılmıştır. Davul’un Şamanları dünyanın merkezine taşıdığına ve
ilahi âlemle temasa geçirdiğine inanılmıştır.250 Davulun kasnağı hayat ağacından
yapılmış olduğu için, şaman, davulunu çalmakla, sihirli bir şekilde bu ağacın
yanına yani dünyanın merkezine fırlatılmış olmakta ve bu sayede göğe
çıkabilmektedir.251 Ayrıca davulun üzerine kozmik âlemler arasındaki yolu
simgeleyen hayat ağacı figürleri çizilmiştir.252( Resim: 3–4)
Eski Türkler yerin ve göğün direği olduğuna inanırlardı. Göğün direği
hayat ağacıdır. Yerin direği de yeraltı ağacıdır. “Türk düşüncesinde göğün direği”
kutup yıldızıyla sembolize edilmiştir. Bunun için kutup yıldızına “demir kazık” ve
“altın kazık” demişlerdir. “Göğün direği” kutup yıldızından geçiyordu.253 Uzaydaki
bütün yıldızlar ve göğün direği ona bağlanmıştır. Yakutlara göre yer ile gök
yaratılmaya ve yavaş yavaş büyümeye başladığı zaman bu demir ağaçta onlarla
beraber yeşermiş ve yine onlarla beraber büyüyerek yerle gök arasında
yükselmiştir.254 Böylece göğün direği demir bir ağaç olmuştur. Türk düşüncesine
göre Kutup yıldızı yerden göğe açılan bir kapı gibi düşünülmüştür. Kutup yıldızı bu
ağacın tepesindedir. Gök ve bütün uzay, bu ağacın ekseninde döner.
Eski Türk düşüncesinde Hayat ağacı göğün direği olarak tasavvur
edilmiştir. Bu direğin en tepesinde kutup yıldızı bulunur. Bu direğe “at çakı” da
denmiştir. Çünkü gökteki yıldızlar bir at gibi düşünülmüştür. Eski Türkler Tanrılarını
da kendileri gibi düşünmüşler ve Tanrının da kutsal bir atı olduğunu, bu atın da
kazığa bağlanması gerektiğini tasavvur etmişlerdir.255 Hayat ağacına yerinde sabit
durduğu için demir ağaç isminin verildiği de olmuştur.
Hayat ağacının Türk kültüründe çok çeşitli ve renkli özellikleri vardır.
Hayat ağacı tektir, yalnız ağaçtır, kâinatın bel kemiğidir. Çocuk ve doğum hayat 249 Eliade, age, s.24. 250 Eliade, Şamanizm, s. 200 251 Eliade, Şamanizm, s. 200 252 Eliade, Şamanizm, s. 204 253 Ögel, age, s.191. 254 Ögel, age, s.194. 255 Ögel, Türk Mitolojisi c.II., s. 196-197
![Page 69: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/69.jpg)
62
ağacıyla ilişkilendirilmiştir. Yakutlara göre çocuk ana rahminde büyürken ruhu
gökte bir ağaç üzerindedir.256 Yakutlarda çocuğu olmayan kadınlar kutsal bir
ağacın dibinde yalvarırlar. Bu yakarıştan sonra çocuk sahibi olanlar bunun
Tanrıdan geldiğine ve ağaç ruhları tarafından verildiğine inanırlar.257
Hayat ağacı ölümün de sembolüdür. Türk inanışlarında beden ölür ama
ruh ölmez. Hayat ağacı ruha aşağı veya yukarı gideceği yolu gösterir. Azerbaycan
Türkleri arasında da dünya ağacı bütün insanların anası, hamisi gibi tasavvur
edilir. Azerbaycan Türklerine göre dünyada bir ağaç vardır. Bu ağacın yaprağının
her biri bu dünyadaki insanlardır. Onun yaprağı sararıp yere düşerken bir insan
ölür. Bu ağaç dünya ağacıdır.258
Türk düşüncesinde ağaçlar bu dünyada Tanrıyı sembolize eder. Tanrının
ilahi âlemdeki özelliklerinin maddi dünyadaki sembolü ağaçtır. Hayat ağacı,
yapraklarını yaz kış dökmemesiyle daima diridir. Eşi benzeri yoktur, önsüz ve
sonsuzdur. Hayat kaynağıdır, rızk verir, ölümsüzlük verir. Büyüktür, azametlidir,
kökleri, gövdesi ve dalları ile üç kozmik âlemi bileştirir, bütün dünyayı kaplar vb.
daha birçok özelliğiyle Tanrıya benzerliğinden dolayı onu temsil eder.259
Türk inanışlarında hayat ağacının üzerinde kartal bulunması önemli bir
figürdür. Hayat ağacının doruğunda bazen kartal, bazen de çift başlı kartal
figürüyle karşılaşılır. Tanrıyı simgeleyen kartal, Türklerin milli sembollerinden
biridir. Eski Türkler tarafından kartalın, Tanrının veya şaman ruhunun sembolü
olarak dünya ağacının tepesinde yaşadığı düşünülmüştür.260 Kartalın hayat
ağacının üzerinde göğün beşinci katmanında yaşadığına inanılır.261 O, Kutup
yıldızında nöbet tutar, yukarıya geçişlere izin vermez. Tanrının elçisi olan ruhların
iletildiği mesajları kamlara ve hakanlara iletir, doğacak çocukların ruhlarını
yeryüzüne taşır.262
Türk kültüründe hayat ağacı genellikle bir kayın ağacıdır. Bu nedenle
Türklerde en makbul sayılan ağaç kayın ağacı olmuştur. Özellikle şamanlar ayin 256 Bahaddin Ögel, “Uygurların Meşe Efsanesi” DTCF Dergisi, VI (1–2) Ankara 1943, s.23 257 İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, s.167. 258 Arık, age, s.76. 259 Ergun, s. 193–194. 260 Çoruhlu, Türk Mitolojisinin ABC’si, İstanbul 1999, s. 145. 261 Ögel, Türk Mitolojisi II, s. 173. 262 Ögel, age, s.179.
![Page 70: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/70.jpg)
63
yaparken kayın ağacını mutlaka yanlarında bulundurmuşlardır. Şamanist
mitolojiye göre kayın ağacı Tanrı Ülgen ve Umayla gökten inmiştir.263
Bazı Türk kavimlerinde kayın ağacı, yalnız dini törenlerde kullanılan bir
unsur değil, bizzat kendisine tapınılan mukaddes bir varlıktır. Yapraklarının altında
mübarek bir ağaç olduğu düşünülen kayın ağacına kurbanlar sunulur.264
Hayat ağacı-su birlikteliği Türk inanışlarında da yer alır. Hayat suyu hayat
ağacının genellikle başından veya gövdesinden akar. Açık renkli bir sıvıdır. O
hayat kaynağıdır ve ölümsüzlük verir. Türk kültüründe Hayat ağacının çevresinde
genellikle bir dere, göl veya su kaynağı buluna gelmiştir.
Türk toplumlarında ağaç koruyucu bir güç olmuştur. Bazen kötü ruhlardan
arındırılmak istenen bir yere ağaç dikilmiş, kurban olarak da yere bir koyun
gömülmüştür.265
Eski Türk dininde hayatın başlangıcı ve sonucu, İnsanların kaderi, günlük
hayatları hep hayat ağacıyla ilişkilidir. Yeryüzündeki iletişim, korunma hayat
ağacıyla ilgilidir. Türkler, Hayat ağacına tanrı kutunun bir sembolü olduğu için çok
önem vermişlerdir. Dünya kültürlerine göre Türk kültüründeki Hayat ağacı motifi
çok zengin ve geniştir. Burada bu konuya daha fazla yer vermemiz uygun
olmayacaktır. Türk kültüründe hayat ağacı inancının ayrı bir çalışma halinde
incelenmesinde daha değişik ve renkli anlatımlar ortaya çıkacaktır. Fakat şunu
belirtelim; dünyanın bütün kültürlerinde hayat ağacı, motifi çok yaygındır. Fakat
hiçbir kültürde bu ağacın mahiyeti Türk kültüründeki kadar açık ve net değildir.
263 Çoruhlu, Türk Mitolojisinin Ana Hatları, s. 116. 264 İnan, age, s. 39. 265 Çoruhlu, Türk Mitolojisinin ABC’si, s.116.
![Page 71: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/71.jpg)
64
III. BÖLÜM:
YAHUDİLİK, HIRİSTİYANLIK VE İSLAM’DA HAYAT AĞACI
Hayat ağacı inancı dünya toplumlarının inanç ve düşünce sistemlerinde
çok önemli bir yere sahip olmuştur. Her toplumda hayat ağacı birçok mucizeyi
gerçekleştiren efsanevi bir bitkidir. Hayat ağacı ilahi dinler olarak bilinen Yahudi,
Hıristiyan ve İslam dinlerinde de diğer birçok dinde olduğu gibi kutsal kabul edilir.
Hayat ağacının bu üç dindeki temeli genel olarak aynıdır ve özel bir terminolojiye
sahiptir.
A. YAHUDİLİK’TE HAYAT AĞACI
Yahudilik’te ağaç, insanların gözünde yaratanın doğaya saçmış olduğu
hayati gücün elle dokunulabilen bir belirtisidir. Ağaç, her baharda yeniden doğuşu
habercisidir. Kesilince yeniden büyür. Kurak çöllerde, suyun yaşamı mümkün
kıldığı yerleri belirtir. Meyveleri ile canlıları besler. Tevrat’ta ağaçların çok çeşitli
özelliklerinden bahsedilmiş ve bazı ağaçlara özel nitelikler atfedilmiştir. Akasya,
meşe, erz gibi birçok ağaçtan Tevrat’ta bahsedilir. Museviler için akasya ağacı
kutsaldır. Tevrat’ta pek çok yerde akasya ağacından bahsedilir. Allah, akasya
ağacından kendisine takdime için sandık, bu sandığa akasya ağacından yapılmış
kollar ve yine bu ağaçtan bir sofra yapmalarını266 ve yapılacak olan mezbahın da
akasya ağacından yapılmasını istemiştir.267 Tevrat’ta Allah’a yapılacak takdimeler
için sadece akasya ağacı zikredilmiş ve mabedin yapımında akasya ağacına yer
verilmiştir. Tevrat’ın akasya ağacına verdiği önem masonluğu da etkilemiş ve
Masonluk’tta akasya ağacı kutsal bir ağaç olmuştur. Yahudilere göre ağaç cansız
bir varlığın değil, hayatın sembolüdür.268
Meşe ağacı da Musevilere göre kutsaldır. Allah’ın meleği Yoaş, Ofra
şehrinde meşe ağacının altında oturur.269 Dünya kültürlerinde gördüğümüz hayat
ağacı ve tanrısal varlık birlikteliği burada da karşımıza çıkar. Tevrat’ta Libnan’ın
erz ağaçlarının Rabbin ağaçları olduğu, Rab tarafından dikildiği ve üzerinde
kuşların yuva kurduğundan bahsedilir. Aynı zamanda Erz ağaçlarının leyleklerin 266 Kitab-ı Mukaddes Eski ve Yeni Ahit, Çıkış: 25/5–29. 267 Çıkış: 30/1. 268 http://www.sevivon.com/show_perasa.asp?id=519, 27.05. 2007. 269 Hâkimler: 6/11–12.
![Page 72: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/72.jpg)
65
evi olduğundan bahsedilir.270 Yine Tevrat’ta Allah’ın mesh ettiği iki zeytin
ağacından da bahsedilir.271
Tanrı’nın kendini bir ağaçta tezahür ettirmesi temasıyla Yahudi kültüründe
de karşılaşıyoruz. Tekvin’de Tanrı’nın kendisini Hz. Musa’ya Mamre meşeliğinde
gösterdiği anlatılır.272 Hz. Musa’ya Allah, yanan, bitmeyen bir çalının içinde
görünür.273
Yahudiliğe göre asa, bünyesinde hayat ağacının kutsallığını taşıyan bir
nesnedir. Hz. Musa elindeki asasıyla mucizeler gösterir. Hz. Musa kutsal ağaçtan
yapılan değneğiyle asi halkın gözleri önünde bir kayaya iki kez vurur ve vurduğu
yerden bol su çıkar.274 Hz. Musa’nın Elindeki asasının yılana dönüşmesi ve bu asa
ile kızıl denizi ikiye bölmesi gibi mucizeler anlatılır. Tevrat’ta ağaçlarla ilgili
kullanımın çok çeşitli ve çok yönlü olduğu görülür. Bunun yanında ağaçlarla ilgili
kullanım iki yönlü bir gelişim gösterir. Birincisinde ağaçlar, özellikle benzetme
unsuru olarak kullanılmıştır. İkincisinde ise asıl konumuzu ilgilendiren tarafıyla
ölümsüzlük kaynağı olan ‘hayat ağacı’ temasıdır.
Dünya kültürlerinde yer alan üç kozmik âlemi birbirine bağlayan, dünyanın
merkezinde bir kozmik ağaç anlayışı somut olarak kutsal kitapta yer almaz. Fakat
benzetme unsuru olarak üç âlem arasında bağ kuran bir kozmik ağaç temasına
Tevrat’ta yer verilmiştir. Tevrat, büyük imparatorlukları olağanüstü bir kozmik
ağaca benzetmiştir. Bu ağaç göklere kadar çıkmakta cehenneme kadar
inmektedir. Bütün kuşları ve bütün hayvanları bünyesinde barındırır.275 Ağacın
buradaki büyüklüğü yapaydır. Çünkü gurur üzerine dayanmaktadır. Allah’ın yargısı
bu ağacı devirecektir.276 Fakat mütevazı bir tohumdan doğan Allah’ın krallığı da
kuşların gelip üzerine yuvalarını yapacakları büyük bir ağaç olacaktır.277
Tevrat’ta büyüklüğüyle övünen Mısır firavununun ders çıkarması için
kozmik ağaçtan bahsedilir. Bu ağaç, Libnan’da bulunan “erz ağacı”dır. Çok büyük
270 Mazmurlar: 104/16–17. 271 Zekeriyya: 4/892–893. 272 Tekvin: 13/18, 18/1. 273 Çıkış: 3/1–4–55. 274 Sayılar: 20/6–11,115. 275 Hezekiel: 31/1–9; Dan: 4/7. 276 Hezekiel: 31/10–18; Dan: 4/10–11. 277 Hezekiel: 17/22.
![Page 73: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/73.jpg)
66
ve çok güzeldir, boyu çok yüksektir, tepesi bulutların arasındadır. Onu sular
besler, etrafından ırmaklar çıkar. Arklarını kırın bütün ağaçlarına eriştirir, göklerin
bütün ışıkları onun dallarında yuva yapar ve kırın bütün hayvanları onun kolları
altında doğururlar. Bütün milletler onun gölgesi altında oturur. Allah’ın
bahçesindeki erz ağaçları onu örtemez, cennetteki ağaçlar bile onu kıskanır. Çam
ağaçları bile onun kokuları gibi değildir. Allah’ın bahçesindeki hiçbir ağaç onun
kadar güzel değildir. Fakat Allah kibirlenen bu ağacın yok edilmesini ister. Onu
milletlerin kuvvetlisinin eline verir. Kötü insanlar onu keserler. Bütün derelere,
vadilere, dağlara parçaları düşer. İnsanlar onun gölgesinden çekilirler, kuşlar da
onu bırakırlar. Allah onu diğer ölümlüler gibi yerin dibine gönderir.278 Bu örnekler
Yahudi toplumunda kâinatı kapsayan büyük bir hayat ağacı düşüncesinin
bulunduğunu gösterir. Fakat Yahudi toplumunda bu ağacın diğer toplumlarda yer
aldığı şekilde somut bir varlık olduğu düşüncesi gelişmemiş daha çok bu ağacın
mecazi yönü vurgulanmıştır.
Tekvin’de Hz. Yusuf meyveli bir dala benzetilmiştir.279 Allah’ın
doğruluğunu ilan eden salih adamlar, kutsal ağaçlarla mukayese edilir ve onların
hurma ağacı gibi bitecekleri, erz ağacı gibi büyüyecekleri, Rabbin evinde
dikildikleri için Allah’ın avlularında çiçeklenecekleri, ihtiyarlıkta da meyve veren yaş
ve taze meyve gibi olacakları anlatılır.280 Tevrat’ta salih amel ile “hayat ağacı”
arasında bağ kurulduğu görülür. Salih olanların yaprak gibi tazeleneceği ve
semerelerinin hayat ağacı olacağı düşüncesi vardır.281
Yahudilik’te kutsal günlerde ve bayramlarda ağaçların dalları ya da
yaprakları önemli dini malzeme olarak kullanılır. Yahudi bayramlarından biri olan
‘sukkot’ta hayat ağacını temsil eden ağaç dalları kullanılmaktadır.282 Yahudiler
ağaçların yağmur yağdırma gücüne sahip olduklarına inanırlar. Bu inançlarından
dolayı onlar, Sukkot bayramında söğüt dallarını belli bir ritimle sallayarak havayı
harekete geçirdiklerini düşünmüşler ve bu hareketlerinin sonucunda rüzgârın
eseceğine ve yağmurun yağacağına inanmışlardır.283
278 Hezekiel: 31/818–819. 279 Tekvin: 49/22–51. 280 Mezmurlar: 92/12–15. 281 Süleymanın Meselleri: 11/28. 282 Tanyu, ‘ağaç’, s. 457. 283 Durkheim, s. 54.
![Page 74: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/74.jpg)
67
Yahudiler, ağaçlıklı alanlara yakın olmayı istemişler ve bu düşünceleri
doğrultusunda mabetlerini ağaçlıklı alanlara yapmışlardır. Eski Yahudi tapınakları
bir ağaç ve Beytel’den oluşmuştur. Özellikle sunak yerleri yüksek tepelerde ve
yaprakları yeşil her ağacın altında bulunmuştur.284
Yahudi bayramlarından Tu-Bişvat, hayat ağacı ile ilgili olarak kutlanır. Tu-
Bişvat Yahudilerin yeni yıl kutlamalarından biridir. Aynı zamanda ‘ağaçlar bayramı’
olarak da anılır. Yahudi geleneğine göre Her yıl Şevat ayının 15. günü kutlanır. Bu
mevsimde ağaçlar yeniden hayat bulmaya başlar.285 Yahudiler vaat edilmiş
topraklara ulaştıkları zaman ziraatla meşgul olmuşlardır. Hem bunun anısına hem
de Tora’nın emri doğrultusunda bu bayram kutlanır. Tu-Bişvat’ın anlamı gelecek
nesillere yeşil bir dünyanın bırakılmasıdır. Bu bayramda Yahudiler topraklarına
ağaçlar dikerler ve onları korumak için önlemler alırlar. Evlerde kurulan sofralarda
çeşitli meyveler ve arpa buğday gibi hububatları simgeleyen kurabiyeler
bulundurulur. Öğrenciler sinagoglarda şiir ve şarkı söylerler.286 Tu-Bişvat bayramı
süresince İsrail topraklarında yetişen meyveler yenilir.287
Yahudi kültüründe hayat ağacı teması çeşitli şekillerde varlık göstermiş ve
zaman içinde farklı anlamlarda yorumlanmıştır. Hayat ağacı mecazi anlamda
kullanıldığı gibi gerçek anlamda da kullanılmıştır. Şimdi Yahudilik’te en çok bilinen,
cennette bulunan ve insanlığın imtihanı olduğu düşünülen hayat ağacı temasını
ele alalım.
1. Yasak Ağaç
Yahudi, Hıristiyan ve İslam geleneklerinde hayat ağacı ile iyiliği ve
kötülüğü bilme ağacı, “yasak ağaç” formunda, bir imtihan unsuru olarak karşımıza
çıkar ve özel bir terminolojiye sahip olur. Hayat ağacı ile iyiliği ve kötülüğü bilme
ağacı, Hz. Âdem için bir imtihan aracıdır. Bu iki ağaç Hz. Âdem’in imtihanı için
cennetin ortasına yerleştirilmiştir.
Tevrat’a göre Allah yeryüzünü yaratır. Sonra yerin toprağından ilk insanı
yaratır. Daha sonra da şarka doğru Aden’de (eden) bir bahçe hazırlayıp yarattığı 284 Yeremya: 2/220; Yeremya: 17/2. 285 Yusuf Besalel, “Tu-Bişvat”, Yahudilik ansiklopedisi, İstanbul 2002, c. 3, s. 749. 286 Besalel, “Tu-Bişvat”, c.3, s. 49. 287 http://www.sevivon.com/show_perasa.asp?id=519, 27.05.2007.
![Page 75: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/75.jpg)
68
adamı oraya koyar. “Ve Rab Allah yerin toprağından adamı yaptı ve onun burnuna
hayat nefesini üfledi; ve adam yaşayan canlı oldu. Ve Rab Allah şarka doğru
Aden’de bir bahçe dikti; ve yaptığı adamı oraya koydu.”288
Allah’ın Hz. Âdem’i koyduğu cennetin ismi Tevrat’ta ‘Eden’ olarak geçer.
Bundan sonra Allah, içinden bir ırmağın çıkıp dört kola ayrıldığı, Eden bahçesinde,
görünüşü güzel, yenilmesi iyi olan her ağacı ve bahçenin ortasında ‘hayat ağacını’
ve ‘iyilik ve kötülüğü bilme’ ağacını bitirir. Allah bu bahçeyi koruması için Hz.
Âdem’i Eden bahçesine koyar ve onunla bir ahit yapar. Allah Hz. Âdem’e bahçede
bulunan bütün ağaçların meyvelerinden yiyebileceğini, ancak iyilik ve kötülüğü
bilme ağacının meyvesinden kesinlikle yememesi gerektiğini, aksi takdirde derhal
öleceğini söyler. Tevrat’ta konuyla ilgili pasaj şu şekildedir: “Ve Rab Allah
görünüşü güzel ve yenilmesi iyi olan her ağacı ve bahçenin ortasında hayat
ağacını ve iyilik ve kötülüğü bilme ağacını yerden bitirdi. Ve bahçeyi sulamak için
Aden’den bir ırmak çıktı; ve oradan bölündü ve dört kol oldu. Birinin adı Pişon’dur;
kendisinde altın olan bütün Havila diyarını kuşatır; ve bu diyarın altını iyidir; orada
ak günnük ve akik taşı vardır. Ve ikinci ırmağın adı Gihon’dur; bütün kuş ilini
kuşatan odur. Ve üçüncü ırmağın adı Dicle’dir; Asur’un önünden akan odur. Ve
dördüncü ırmak Fırat’tır. Ve Rab Allah adamı aldı, baksın ve onu korusun diye
Aden bahçesine koydu. Ve Rab Allah adama emredip dedi: bahçenin her
ağacından istediğin gibi ye; fakat iyiliği ve kötülüğü bilme ağacından
yemeyeceksin; çünkü ondan yediğin günde mutlaka ölürsün.”289
Bundan sonra Allah, Âdem’in cennetteki yalnızlığını gidermek için ona
uygun bir yardımcı olmak üzere yerin hayvanlarını, göğün kuşlarını yaratır. Fakat
bunların hiçbiri O’nun yalnızlığını gideremeyince Hz. Âdem’in kaburga kemiğinden
kadını yaratılır. Yeryüzündeki ilk kadın olarak bilinen Havva, Âdem’in eşi ve
insanoğlunun annesi olarak tanınmakta ve cennette yalnızlıktan sıkılan Âdem’e
yardımcı olmak için yaratılmaktadır.290
Âdem ve eşi cennete yerleştirildikten sonra kendilerine bir ağaç dışındaki
bütün ağaçların meyvelerinden yiyebileceği bildirilmiştir. Tevrat’a göre Rab Allah’ın
cennette bitirdiği ağaçlar içinde iki tanesi özel isim ve nitelikleriyle bildirilmektedir ki
288 Tekvin: 2/7–8. 289 Tekvin: 2/9–17. 290 Mustafa Erdem, İlk İnsan Hz. Âdem, Ankara 2003, s.34.
![Page 76: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/76.jpg)
69
bunlar ‘Hayat ağacı’ ve meyvesi yasaklanan ‘iyilik ve kötülüğü bilme ağacı’dır.
Buna göre Tevrat’ta yasak ağaç, birbirleriyle ilişkileri bakımından iki ağaç
formunda karşımıza çıkar.
a) Hayat Ağacı
Yahudilik’te dünya geleneklerindeki hayat ağacı formundan biraz farklı bir
tema ile karşılaşırız. Yahudi kültüründeki hayat ağacı temasında diğer kültürlerde
karşılaştığımız, ölümsüzlük, canlılık, gençlik, bereket vb. birçok özellikler yer alır.
Fakat Yahudilik’te hayat ağacı, bu özellikleri yanında bir imtihan unsuru olarak
farklı bir tema ile karşımıza çıkar. Tevrat’ta anlatılan hayat ağacı, imtihan unsuru
olarak ön plana çıkar ve bütün insanlığın kaderini etkileyecek bir öneme sahip
olur. Tevrat’a göre Hayat ağacı ölümsüzlüğün kaynağıdır ona ulaşan ölümsüzlüğü
elde edecektir, fakat ona ulaşmak çok zordur. Mircea Eliade, hayat ağacının saklı
olduğu ve Hz. Âdem’in iyilik ve kötülük bilgisine yani bilgeliğe sahip olduğu anda
ulaşabileceği bir ağaç olduğu görüşlerine yer verir. Yahudi geleneğinde hayat
ağacının birtakım mucizevî özellikleri bulunur, örneğin, hayat ağacı, yukarıdan
aşağıya doğru uzanmaktadır. Onun kökleri gökyüzüne, dalları ise yeryüzüne
uzanmaktadır.291 Yahudi kutsal metinlerinden Midraş’a göre hayat ağacı tüm
bölgeye gölge sağlıyordu ve en az on beş bin değişik tadı bulunuyordu. O kadar
büyük bir ağaçtı ki, bir adamın onun çevresini dolaşması beş yüz yıl alırdı. Bu
ağacın köklerinin altından tüm yeryüzünü sulayıp sonra da Aden bahçesinde
bulunan Pişon, Gihon, Dicle ve Fırat nehirleriyle birleşen sular geçerdi.292 Bir
rivayete göre bu dört nehir kaynağını hayat ağacından almıştır.
b) İyilik ve Kötülüğü Bilme Ağacı
Tevrat’a göre Hz. Âdem’in meyvelerinden yemesi yasaklanan ağaç, iyiliği
ve kötülüğü bilme ağacı’dır. Bu ağaca ‘Bilgi Ağacı’ ismi de verilmiştir. İyilik ve
kötülüğü bilme ağacı Yahudi din adamları tarafından çeşitli şekillerde tarif edilmiş
ve nitelendirilmiştir. Hem Hayat Ağacının hem de İyilik ve Kötülüğü Bilme
Ağacı’nın cinsinin ne olduğu, şeklinin nasıl olduğu gibi konular araştırmacılar
tarafından merak edilmiştir. Bazı araştırmacılar Hz. Âdem ve Havva’nın suç
işledikleri esnada incir yapraklarıyla örtünmeye çalışmalarından esinlenerek bu 291 Süleyman Hayri Bolay, “Âdem”, T. D. V. İ. A. , İstanbul 1988, c.1 s. 361. 292 Yusuf Besalel, “Hayat Ağacı”, Yahudilik Ansiklopedisi, İstanbul 2001, c. 1, s. 204
![Page 77: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/77.jpg)
70
ağacın incir ağacı olduğunu söylemişlerdir. Talmut’ta Hz. Âdem’in yediği ağacın
‘asma’ olduğu belirtilerek insan üzerinde hiçbir ağacın bu derece yıkım meydana
getirmediği ileri sürülmüştür. Bunda sebep ise Havva’nın Âdem’e “üzüm şarabı”
ikram ettiğinin düşünülmesidir.293 Hanok’un kitabında iyiliği ve Kötülüğü Bilme
Ağacının bir ‘asma’ olduğu ve yedi dağ arasında bulunduğu söylenir.294 Bazen de
bu ağacın kavun veya buğday olduğu iddia edilmiştir.295 İslam âlimleri de Tevrat’ta
yasaklanan bu ağacın ’bür’ yani buğday ağacı olduğunu söylemişlerdir.296 Yasak
ağaç konusunda ortaya çeşitli isimler atılmış fakat bu isimler üzerinde görüş
birliğine varılamamıştır. Ancak İnsanlar üzerinde meydana getirdiği tesirler
üzerinde yorum yapılabilmiştir. İyilik ve kötülük fikrinden hareketle mutluluk ve
mutsuzluk kavramları üzerinde durulmuştur. Aynı zamanda Tekvin’de Hayat
Ağacı, Bilgi Ağacı’nın yerini bildiren bir unsur olarak da belirtilmektedir.
Tekvin kitabının ikinci ve üçüncü bablarında söz konusu edilen hayat
ağacının mahiyet ve rolünün tespitinde büyük güçlüklerle karşılaşılmıştır.
Tekvin’de hayat ağacı ve iyilik ve kötülüğü bilme ağacı birlikte anılmaktaysa da
anlatımda sadece bilgi ağacı söz konusudur. Burada bilgi ağacının meyvesinden
yenmesi yasaklanırken hayat ağacından bahsedilmemesi hayli ilginçtir.
Hayat ağacı ile iyiliği ve kötülüğü bilme ağacı adı verilen bu ağaçlar
cennetin ortasına yerleştirilmiştir. İki ağaç arasında sıkı bir ilişki kurulmuştur. Her
iki ağaç da cennetin ortasında olmakla birlikte hayat ağacının daha merkezde
olduğu söylenmiştir. Yahudi geleneğinde Hayat ağacına ulaşabilmek için iyiliği ve
kötülüğü bilme ağacına dokunulmak zorunda olduğu varsayımı vardır.297 Bu
ağaçların iki ayrı ağaç olduğunu düşünenler olduğu gibi tek bir ağaç gibi birleşik
olduğunu düşünenler de vardır.298 Tevrat’ta yer almayan bu bilgiler birer varsayım
niteliği taşımaktadır. Bilgilerin kısıtlılığı hayat ağacının bulunduğu yeri tesbit ve
mahiyeti hakkında kesin bilgiye ulaştırmayı zorlaştırmaktadır.299 Tevrat’ta
belirtildiğine göre Âdem’e yasaklanan ‘hayat ağacı’ değil, bilgi ağacı’dır. Kutsal
kitapta sadece ‘hayat ağacı’nın ismi zikredilmekle yetinilmiştir. Ayette “şimdi elini
293 Erdem, age, s. 37. 294 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 284. 295 Erdem, age, s.37. 296 Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran Dili, İstanbul ( yıl yok) , c. 1, s. 276. 297 Erdem, age, s. 36. 298 Türk Ansiklopedisi, “Ağaca Tapma”, İstanbul 1968, c.1, s.223, (yazar adı yok). 299 Erdem, age, s.36.
![Page 78: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/78.jpg)
71
uzatmasın ve hayat ağacından almasın ve yemesin ve ebediyen yaşamasın”
denilmek suretiyle ‘Hayat ağacı’nın ölümsüzlük bahşetme vasfı belirtilmektedir.300
Cennetin ortasında bulunan iyilik ve kötülüğü bilme ağacı ile hayat ağacı,
Yahudi literatüründe gerek mahiyetleri, gerekse fonksiyonları açısından farklı
şekilde değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmelerde hayat ağacının ölümsüzlük vasfı
ön plana çıkar. Hayat ağacı kendinden yiyenin ebedi bir hayata sahip olacağı bir
ağaç olarak tefsir edilmiştir. Ayrıca bu ağacın hayvanları, insanları, hatta
tapınaktaki tanrıların ölmeyenlerini beslediğine inanılır. Bir bitki örtüsü olarak hayat
ağacının eski şarkta bilindiği iddia edilmiştir.301
Âdem ve Havva cennette mutlu bir şekilde yaşarlarken yılanın Havva’yı
bu ağacın meyvesinden yemeye ikna etmesiyle bu hayat sona ermiştir. Onlar
kendilerine yasaklanan bilgi ağacının meyvelerinden yemişlerdir. Yılanın Havva’yı
kandırması Tekvin’de şu şekilde anlatılır: “Ve Rab Allah’ın yaptığı bütün kır
hayvanlarının en hilekâr olanı yılandı. Ve kadına dedi: Gerçek Allah: Bahçenin
hiçbir ağacından yemeyeceksiniz dedi mi? Ve kadın yılana dedi. Ve yılan kadına
dedi, bahçenin ağaçlarından yiyebiliriz, fakat bahçenin ortasında olan ağacın
meyvesi hakkında Allah: Ondan yemeyin ve ona dokunmayın ki, ölmeyesiniz dedi.
Ve yılan kadına dedi, katiyen ölmezsiniz, çünkü Allah bilir ki ondan yediğiniz gün,
o vakit gözleriniz açılacak, iyiyi ve kötüyü bilerek Allah gibi olacaksınız. Ve kadın
gördü ki, ağaç yemek için gözlere hoş ve anlayışlı kılmak için arzu olunur bir
ağaçtı; ve onun meyvesinden aldı ve yedi ve kendisiyle beraber kocasına da verdi.
O da yedi. İkisinin de gözleri açıldı ve kendilerinin çıplak olduklarını bildiler ve incir
yaprakları dikip kendilerine önlükler yaptılar.”302
Âdem ve Havva meyveyi yedikten sonra yaptıkları hatayı anlamışlar ve
yanlarında bulunan ağacın yapraklarıyla örtünmeye çalışırlarken aynı zamanda
hayat ağacına ulaşma imkânı aramışlardır. Ancak hayat ağacından yemek isteyen
bir kimsenin iyilik ve kötülüğü bilme ağacına dokunma zaruretinden dolayı, ondan
300 Tekvin: 3/22. 301 Erdem, age, s.36. 302 Tekvin: 3/1–7.
![Page 79: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/79.jpg)
72
yiyememişlerdir.303 Tekvin’de Hayat ağacı çok sıkı bir koruma altındadır. Bundan
dolayı Âdem ve Havva ona ulaşamayıp cennetten çıkarılmışlardır.304
Kutsal kitapta bahsedilen hayat ağacının mahiyeti hakkında güçlüklerle
karşılaşılmıştır. Hayat ağacı ve bilgi ağacı Tevrat’ta beraber anılmaktaysa da
anlatımda sadece bilgi ağacı söz konusudur. Ölümsüzlük bahşeden hayat ağacı
olduğu halde Allah niçin bilgi ağacını yasaklamış ve Âdem’e ondan yediği takdirde
öleceğini bildirmiştir. Buradan anlaşıldığına göre iyiliği ve kötülüğü bilme ağacı,
hayat ağacına ulaşmayı engelleyen bir semboldür. Hayat ağacına yaklaşmak
isteyen öncelikle iyiliği ve kötülüğü bilme ağacı ile karşılaşır, bu ağaç büyük bir
engeldir. Bilgi ağacının hayat ağacı çevresinde dikenli bir tel gibi olduğu ve onu bir
anlamda koruduğu anlaşılıyor. Burada Allah, hayat ağacına ulaşılamaması için
bilgi ağacını bir engel olarak koymuş olabilir.
Bazı araştırmacılara göre bu iki ağaç aynıdır. Süleyman’ın mesellerinde
hayat ağacı ilahi hikmetle aynı sayılmıştır.305 Bazıları da bu yasak ağacın gerçek
bir ağaç olmayıp bir sembol olduğunu ileri sürmüşlerdir. İskenderiye Yahudiliği ve
Philon, yasak ağacın cinsi ilişkiyi ifade ettiği kanaatindedir. Bilgi ağacının doğruyu
yanlıştan ayıran ahlaki değer, kültür ve akıl anlamında dünyevi bilgi, cihan şümul
veya ilahi bilgi olduğu da ileri sürülmüştür.306
J. Campbell, Batı Mitolojisi adlı eserinde, Tevrat’ta yer alan bilgi ağacı ve
hayat ağacının, Tanrı ve dünya, ölümsüzlük ve ölümlülük arasındaki mitsel ayırımı
ifade ettiğini söyler. Bunlardan hayat ağacı Tanrı tarafından insanlardan
uzaklaştırılmıştır. Bilgi ağacının ise mitolojilerde hem Avrupa da hem de doğu da,
ölümsüzlük ağacıyla aynı olduğunu ve insanlar için ulaşılabilir olduğunu
kaydeder.307
Bu iki ağacın mahiyeti hakkında araştırmalar yapılmış ve birçok görüş
ortaya atılmıştır. Onların mahiyetleri nasıl olursa olsun Âdem ve Havva için bir
imtihan vesilesi olmuşlardır. Cennetten dünyaya gelmelerini ve ölümlü bir hayata
sahip olmalarını netice vermiştir.
303 Erdem, age, s. 39. 304 Tekvin: 3/22–23. 305 Süleyman’ın Meselleri: 3/18. 306 Bolay, s.361. 307 Campbell, age, s. 391.
![Page 80: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/80.jpg)
73
c) Yılan ve Hayat Ağacı
Kutsal Kitab’a göre yılan kötülük ruhunu yani şeytanı temsil etmektedir.
Şeytan ise insanın ebediliğine karşı olduğundan, Âdem’in hayat ağacına
yaklaşmasına engel olmuş, ölümsüzlük verir diyerek bilgi ağacından yedirmiş
böylece insanlığın ölümlü olmalarına sebep olmuştur. Yılanla ilgili olarak birçok
açıklamalar yapılmıştır. Bir izah tarzına göre yılan, ölümsüzlüğü kendi elde etmek
istiyordu. Bunun için de cennette diğer ağaçlar arasına gizlenmiş olan hayat
ağacını bulması gerekiyordu. Hayat ağacının meyvelerinden ilk kez o tatmalıydı.
Bu nedenle Âdem’i iyiyi ve kötüyü bilmeye zorlamıştır. İyi ve kötüyü bilmenin yolu
iyilik ve kötülüğü bilme ağacının meyvesinden yemekten geçer. Bu düşünceye
göre Âdem ağacın meyvesinden yiyip bilgi sahibi olacak ve yılana hayat ağacının
yerini gösterecektir.308 Bu sebeple hayat ağacının yerini bildirmesi için Âdem’i bilgi
ağacından yemeye teşvik etmiştir. Yılanın Havva’yı kandırmasında başka
sebepler de açıklanmıştır.309 Diğer kültürlerde olduğu gibi Yahudi kültüründe de
hayat ağacının etrafında ölümsüzlüğe ulaşmayı engelleyen yılan motifi ile
karşılaşıyoruz. Yılan Âdem’le yaptığı mücadeleyi kazanmış ve Âdem’in ölümlü
olmasına neden olmuştur. Tevrat’ta yılan hayat ağacının koruyucusu değildir; fakat
hayat ağacının özelliklerinden kendisi faydalanmak istemekte ve sürekli ağacın
yanında bulunmaktadır.
Havva yılanın kandırmasıyla bu ağacın meyvelerinden yedikten sonra
ölümsüz yaşayacağını, meleklere benzeyeceğini, iyi ve kötüyü bilerek Allah gibi
olacağını zannetmiştir.310 Bu duygularla bu ağaçtan yemiş ve kocasına da
yedirtmiştir.
Şeytanın ağacın meyvesinden yemeye teşvik etmesinin ilginç sebepleri
bulunur. Bu sebeplerinden biri de Havva’yı kıskanması olarak düşünülür. Bu
anlatıma göre kıskançlıktan çıldıran şeytan yılanın Havva’yı kandırmasını sağlar.
Diğer bir rivayete göre de yılan bizzat Havva’ya sahip olmak için onu günaha
teşvik eder ve onu şehvete sürükler. Bu anlatımlara göre şeytan ya da yılan
Havva’yı kandırır. Yasak meyveyi tutan Havva ölüm meleğinin kendisine doğru
gelmekte olduğunu görünce Âdem’i de kendi kaderine ortak etmiştir. Yılan onu
308 Eliade, Dinler Tarihine giriş, s. 287. 309 Erdem, age, s. 38–39. 310 Tekvin: 3/4–5–6.
![Page 81: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/81.jpg)
74
şehvete çağırdığında şarap içen Havva bunu Âdem’in içeceğine de karıştırmıştır.
Sonuçta Havva’ya sadakatsizliği sebebiyle dokuz bela verilmiştir.311
d) Yasak Ağaçtan Yemenin Sonuçları
Bazı apokrif kaynaklarda Hz. Havva’nın cennetten çıkarıldıktan sonraki
hayatıyla ilgili ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır. Buna göre Âdem ile Havva Aden’den
kovulduktan sonra aç kalırlar ve her yerde yiyecek ararlar. Cennette yediklerine
benzer yiyecek bulamayınca tövbe etmekten başka çare bulamazlar. Havva
boynuna kadar Dicle sularında dalar ve otuz yedi gün sularda kalır. Âdem de bir
ırmağa dalarak kırk gün orada kalır. Böylece tövbelerinin kabul edilmesini umarlar.
Apokrif metinlerde buna benzer birçok anlatı bulunur312
Âdem ve Havva’nın yasak ağacın meyvelerinden yemeleri birçok sonuç
ortaya çıkarmıştır. Öncelikle onlar, meyveden yer yemez gözleri açılıp,
çıplaklıklarını fark ederler. Sonra Allah, yılana onları aldattığı için yeryüzünün en
lanetli hayvanı olacağını ve ömrü boyunca karnının üzerinde yürüyerek her gün
toprak yiyeceğini söyler.313 Havva’ya da zahmeti ve gebeliğini çoğaltacağını ve
ağrı ile evlat doğuracağını, kocasının onun üzerinde hâkim olacağını bildirir.314
Âdem’e de yasak ağaçtan yediği ve karısının sözünü dinlediği için toprağın
lanetlendiğini, zahmetle o topraktan kazanıp yiyeceğini, ömrünün sonuna kadar
zorlukla ve alnının teriyle kazanacağını, bereketli toprağın artık diken ve çalı
bitireceğini, topraktan geldiğini ve yine toprağa döneceğini söyler.315
Tevrat’a göre Âdem ve Havva yasak meyveden yedikten sonra iyilik ve
kötülüğü bilmede Allah gibi olmuştur.316 Allah da onları hayat ağacına dokunmasın
ve yaklaşmasın diye cennetten kovmuştur.317 Yahudi düşüncesine göre Allah,
Âdem’in hayat ağacının meyvelerinden yiyerek ebediyen yaşamayı ve daha fazla
bilgi sahibi olmasını istemediği için cennetten uzaklaştırmıştır. Zira eğer Âdem bu
ağaçtan yiyebilseydi hiç ölmeyecek ebediyen yaşayacaktı.318 Bundan sonra Allah
311 Ömer Faruk Harman, “Havva”, T.D.V. İ. A. , İstanbul 1997, c. 16, s. 543. 312 Bkz., Harman, “Havva”, s. 542-543. 313 Tekvin: 3/14. 314 Tekvin: 3/16. 315 Tekvin: 3/17–19. 316 Tekvin: 3/22. 317 Tekvin: 3/23–24. 318 Tekvin: 3/22–23.
![Page 82: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/82.jpg)
75
hayat ağacına ulaşamasınlar diye Aden bahçesinin doğusuna Kerubileri ve her
tarafa dönen kılıcın alevini koymuştur.319 Bundan dolayı insanlar o günden bu
yana hayat veren ağacı bulmak için çırpınıp dururlar.
Âdem, Allah’ın kendisine emrettiği yasağı çiğnediği için yaratıcısına karşı
işleyebileceği en büyük günahı işlemiş oluyordu. Âdem’in işlediği bu günah ‘ilk
günah’ olarak Yahudi ve Hıristiyan terminolojilerinde çok büyük sonuçlara yol
açmıştır. Âdem ve Havva yasağı çiğnemeleriyle büyük bir düşüş yaşamışlardır.
Ayrıca bu hata onların çok yüksek olan anlayış kapasitelerini düşük bir düşünce
seviyesine indirmiştir.320 İnsanlığın başına gelen bütün felaketlerin kaynağı bir
anlamda bu ilk günahtır. Hatta oğulları Kabil ve Habil’in mücadelesinin sebebi de
ilk günah olarak gösterilir.321
Günah kavramı Yahudi düşüncesinde toplumsal bir niteliğe sahiptir. Ahdi
Atik’teki bazı ifadelere göre insanın başlangıçta işlediği suç bütün insanlık tarihine
sirayet etmiştir. Tanrı’nın emrini dinlememe, cennetten sürülme anlamına gelmiş
ve Yahudi tarihindeki bütün sürgünler bu suçun cezası olarak düşünülmüştür.
Babil sürgünü sonrasında ise günah anlayışında değişiklik olmuş ve günahın
toplumsal olduğu inancı reddedilmiştir.322
Âdem ve Havva Tevrat’a göre tövbe etmeden suçlu olarak yeryüzüne
inmişlerdir. Tevrat’ta bu suçun başkalarına geçtiği şeklinde herhangi bir bilgi
bulunmamakla birlikte, dünyada sıkıntılı bir şekilde yaşayan insanların atalarının
günahının neticesi olarak bu duruma katlanacakları ifade edilmiştir.323 Eski Ahit
Âdem ve Havva’nın cennette yasak meyveyi yemekle, ilk günaha düştüklerini
kabul eder.324 Fakat Yahudilerde Hıristiyanlıktaki gibi nesilden nesile intikal eden
bir asli günah anlayışı bulunmamaktadır.
Kutsal Kitap’ta anlatılan hayat ağacı ve etrafında oluşturulan tema
dünyanın diğer medeniyetlerinin oluşturduğu hayat ağacı temasından oldukça
farklıdır. Yahudilik’te hayat ağacı, bir imtihan vesilesi olarak ön plana çıkar. Diğer
kültürlerde ise imtihan olma unsuru görülmez. Fakat Yahudilik’teki hayat ağacı ile 319 Tekvin: 3/24. 320 Erdem, age, s.44. 321 Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, c.I (Çev. Ali Berktay), İstanbul 2003, s.418. 322 Harman, s. 281. 323 Durali Gül, “Hıristiyanlıkta Asli Günah Üzerine Bir Araştırma”, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2002, s. 25. 324 Tekvin: 3/6.
![Page 83: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/83.jpg)
76
diğer kültürlerdeki hayat ağacının birçok ortak yönü de bulunmaktadır. Hayat ağacı
cennetin ortasındadır. Cennet dünyanın merkezinde bulunur. Yani hayat ağacı da
dünyanın merkezindedir. Etrafında ırmaklar bulunur. Onu koruyan ve bekçiliğini
yapan yılan veya şeytan bulunur. Ulaşılmasının çok zor olması, meyvelerinden
yiyenin ölümsüzlük kazanması gibi özellikler ortak yöne örnektir. Benzer bir özellik
de köklerinin yukarı da dallarının aşağıda her şeyi aydınlatan ışık olmasıdır.325
Yahudilik’te cennetteki yasak ağaç dışında farklı şekillerde hayat ağacı
temasıyla karşılaşırız. Yahudiliğin en önemli iki sembolünden biri olan yedi kollu
şamdan/Menora, hayat ağacı olarak nitelendirilmiştir. Yahudilere göre Menora’nın
birçok sembolik anlamı vardır. Örneğin, ‘daimi ışık’ın simgesidir. Yahudilere göre
Tanrı yeri ve göğü yarattıktan sonra ilk emir olarak ‘ışık olsun’ demiştir. Bu ışık,
evrenin, ruhların ve bilimin aydınlığının simgesidir ve bilimin devamlılığını,
sonsuzluğunu simgeler. Yedi kollu şamdanın bir diğer sembolik anlamı da
cennetteki ‘Hayat ağacı’dır. Yahudi mistisizmine göre hayat ağacı yedi Tanrısal
erdemi ifade eder. Bu bakımdan Menora, insanlığın Tanrının suretinde
yaratıldığının bir ifadesi olmuştur.326
Yedi kollu şamdan, Yahudilerce hayat ağacı olarak nitelendirilmiştir. Aynı
zamanda bu ağacı badem ağacı ile özdeşleştirmişlerdir. Badem ağacı ilkbaharda
çiçek açtığı zaman henüz onun yaprakları yeşermemiştir. Yahudilerce Badem
ağacının bu özelliği saflığı ve kutsallığı simgelemiştir. Bu anlamda Menora
ölümsüzlüğün bir sembolü olmuştur.327
Yahudilikte zeytin ağacı da bir hayat ağacı olarak kabul edilmiştir. Bet
Amiktaş’ın dışına ve içine zeytin ağacı oymaları yapılmıştır. Mabet’in iç odasında
zeytin ağacı figürleri ve ağacın üstünde de tıpkı cennette bulunan hayat ağacında
olduğu gibi Kerubiler resmedilmiştir. Kerubiler, sfenks’e benzeyen aslan vücutlu
insan başlı kanatlı meleklerdir. Kerubiler’in kanatları beşer metredir. Bu melekler
325 Mezmurlar: 19/6. 326 Yahudilik’te Kavram ve Değerler Dinsel Bayramlar-Dinsel Kavramlar-Dinsel Gereçler, İstanbul 1996, s. 237 ( Yazar Adı yok) 327 Yahudilik’te Kavram ve Değerler Dinsel Bayramlar-Dinsel Kavramlar-Dinsel Gereçler, s. 237
![Page 84: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/84.jpg)
77
cennette hayat ağacını, Hz. Âdem ve Havva’dan korumuşlardır. Burada da zeytin
ağacını korurlar, dolayısıyla Bet Amiktaş’ı korurlar.328
2. Yahudi Mistisizminde Hayat Ağacı
Yahudi geleneği ilk dönemlerde hayat ağacı temasını somut anlamıyla
algılamıştır. Daha sonraki dönemlerde felsefi düşüncenin de etkisiyle mecazi
anlamda algılanmaya başlanmıştır. Ortaçağ Yahudi din adamlarından Maimonides
bu düşünceyi savunan belirgin şahsiyetlerinden biri olmuştur. Yahudi mistisizmi
Kabala, Aden bahçesinin varlığını kabul etmekle beraber bu bahçede bulunan
hayat ağacını mistik-mecazi bir tarzda yorumlamıştır.329
Yahudi mistisizmi Kabala’da ilahi âlem bir hayat ağacı tiplemesiyle tasvir
edilir. Hayat ağacı burada Âlemler arası irtibatı simgeler. Kabala’ya göre hayat
ağacı evrenin ve insanın ideal modelidir. Kabalistlere göre Tanrının on temel vasfı
vardır; bu vasıflar Tanrısal yaşamın içinde dolaşıma girdiği on düzeyi oluştururlar.
Bu düzeylere ‘sefira’ adı verilmiştir. Bu on sefiranın adları tanrısal tezahürün çeşitli
biçimlerini yansıtır. Sefirotun tamamı, Tanrısal yaşamının bütününü oluşturur. Bu
on temel(sefirot) hayat ağacı veya ezeli bir insan biçiminde tasavvur edilmiştir.330
Hayat Ağacında On sefirotun yanı sıra yirmi iki yol331 ve yedi alt küre bulunur. Bu
yedi alt küre, omurganın üzerine dağılmış yedi ilahi gücü simgeler.332 Bunlar
evrenin ve insan ruhunun haritasını oluşturur. Kabalistlere göre Bu haritayı
anlamanın yolu hayat Ağacını bilmekten geçmektedir.333
Hayat ağacında ortaya çıkan on küre, evrenin güneş sisteminin ve
insanın bir modelidir. Ağacın küreleri yirmi iki yol ile birbirine bağlanmıştır. İbrani
alfabesinin yirmi iki harfi ile ifade edilmiş olan bu yollar aynı zamanda evrenin yapı
taşları olarak kabul edilmiştir.334 Hayat ağacını oluşturan on sefira alçak
gönüllülük, bilgelik, anlayış, sevecen iyilik, yargı, güzellik, tahammül, haşmet,
328 http://www.uslanmam.com/yahudilik/93946-bet amikdas.html, 10.04.2008 329 Besalel, “Hayat Ağacı”, s. 204. 330 Mircea Eliade, D.İ. D.T. , (Çev. Ali Berktay), c. 3, İstanbul 2003, s. 193. 331 http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=33574,14.04.2008. 332 Perle Epstein, Kabala Musevi Mistiklerinin Yolu, (Çev. Nusret Karayazgan-Şiyma Barkın), istanbul 1993, s. 99. 333 http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=33574, 14.04.2008. 334 http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=33574, 14.04.2008
![Page 85: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/85.jpg)
78
temel ve hâkimiyettir.335 Yahudi mistiği, hayat ağacında bulunan özelliklerle
kendisini süslemek ister. Aklına ve davranışlarına bu özellikleri yayar. Zamanla
hayat ağacındaki özellikler kendisi olur. Yahudi gününü yani hayatını bu on temele
göre ayarlayabilmelidir. Onun kalbi Tanrının bu aydınlık isimleriyle parlar. Hayat
Ağacında bazen yıldırım şeklinde bir kılıç ve ağaca tırmanan yılan görülür. Kılıç
Tanrı’dan inen rahmeti, yılan ise insanın yukarıya doğru dönüş yolunu yani ruhsal
tekâmülü simgeler. Yukarıdan aşağı ve aşağıdan yukarıya olan bu iki güç birbirinin
tamamlayıcısıdır.336 Bu anlamda hayat ağacı zıtlıkların bütünleştiği bir bilgelik
ağacıdır. Hayat ağacındaki başka bir zıtlık da erkek ve dişi güçlerin bir arada
bulunduğu yer olmasıdır. Ağacın sağ ve sol dallarını ‘dişi’ ( negatif- olumsuz enerji)
ve ‘erkek’ ( pozitif olumlu enerji) olarak iki ayrıma tabi tutanlar olmuştur.337 Yahudi
mistiği kendinde bulunan hayat ağacını yani dişi ve erkek gücü dengelemelidir.
Kabalistlere göre evren en yüksek hallerden tezahür etmiştir. Hayat ağacı evrenin
oluşmasının da bu anlamda bir modeldir.338 Bu anlamda Hayat ağacı, Tanrı’nın
özelliklerinin insanların görünür dünyasındaki tezahürlerini temsil eder. 339
Yahudi mistiklerinin ilginç düşüncelerinden biri de Hz. Âdem’in cennette
işlemiş olduğu günah karşısındaki yorumlarıdır. Bu düşünceye göre Tanrı, Ruhlar
ağacı, Şehina ile kutsal bir evlilik kurmuştur. Bu kutsal evlilik, Kabalistlere göre
Tanrı’nın gerçek birliğini oluşturur. Yahudi kutsal metinlerinden Zohar’a göre bu
birleşme başlangıçta kalıcı ve kesintisizdi ama sonra Hz. Âdem’in işlediği günah
bu kutsal evliliğin bitmesine ve bunun sonucunda Şehina’nın sürgün edilmesine
sebep olmuştur. Fakat kefaret ödenip kurtuluş gerçekleşirse başlangıçtaki kutsal
evlilik yeniden kurulacak ve Tanrı’nın adı bir olacaktır.340
Yahudi mistisizminde hayat ağacı gerçek anlamından çok insanın
olgunlaşmasını, Tanrı ile bir olmasını, hayat ağacında bulunan zıtlıklarla dengeye
ulaşmaya çalışmasını simgeleyen derin bir düşünme şeklidir.
335 Epstein, s. 41. 336 http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=33574, 14.04.2008 337 Epstein, s. 42. 338 http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=33574, 14.04.2008 339 Epstein, s. 41. 340 Eliade, age, s. 191.
![Page 86: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/86.jpg)
79
Yahudiler için ağaçlar çok önemli bir yere sahip olmuştur. Tevrat’ta sık sık
ağaçlardan bahsedilip benzetmeler yapılmıştır. Kenanilerin ve İbranilerin sunak
yerleri yüksek tepelerde ve yaprakları yeşil her ağacın altındadır.341
Ağaçlarla ilgili uygulamalar ağacın Tanrının kutsiyetini kendinde
taşıdığının Yahudilerce de kabul edildiğinin göstergesidir. Bunun yanında birçok
din âlimi, Kutsal Kitap’ta adı geçen hayat ağacı temasının Eski Yakın Doğu’da
bilinen bir tema olduğundan bahsederler. Eski medeniyetlerde gençlik ve
ölümsüzlük veren hayat ağacı veya bitkisini konu eden birçok efsane mevcuttur.
Birçok din âlimi kutsal kitabın bu efsanelerden etkilendiği görüşündedir.342
Sonuç olarak, Yahudilik’te bazı ağaçlar kutsal kabul edilmiş ve özel
sayılmıştır. Akasya, asma, zeytin, erz, Allah’ın özel olarak yarattığı ve cennete
koyduğu ağaçlardır. Yahudi kültüründe ağaçlar hem maddi hem de mecazi olarak
algılanmıştır. Tevrat anlatılarında ağaçlar genellikle mecazi anlamda kullanılmış ve
sık sık benzetme unsuru yapılmıştır. Özellikle cennette bulunan hayat ağacı
mecazi olarak algılanmış ve hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır.
B. HIRİSTİYANLIK’TA HAYAT AĞACI
Hıristiyan literatüründe ağaçların çok çeşitli özelliklerinden bahsedilmiştir
ve dinsel uygulamalarında sıklıkla kullandıkları araçlardan biri ağaç olmuştur.
İncil’de ağaçlardan benzetme unsuru olarak bahsedilmiştir. Markos İncil’ine göre
Allah’ın melekûtu Hayat ağacına benzetilir. “Hardal tanesi gibidir ki toprağa
ekilirken her ne kadar yer üzerinde olan bütün tohumlardan en küçüğü ise de,
ekildikten sonra büyür ve bütün sebzelerden daha büyük olur, büyük dallar salar
şöyle ki; göğün kuşları onun gölgesi altında yeşerebilirler.”343
Değnek/asa, Hıristiyanlarca kutsal bilinir. İncil’e göre On iki havari kötü
ruhları hidayete erdirmek için gittikleri her yere yanlarında bir asa bir de çarık
götürmüşlerdir. Havarilerin kullandıkları değnek aslında hayat ağacını sembolize
eder ve insanları hidayete erdirmede kullanılan bir semboldür.344 Asa, hayat
ağacının sahip olduğu güç ve kuvvete sahiptir. Bu inanca Hz. Meryem ve Yusuf 341 Tensiye: 12/2; Tanyu, “ağaç’”, s.457. 342 Besalel, “Hayat Ağacı”, s. 204. 343 Markos: 4/31. 344 Markos: 6.
![Page 87: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/87.jpg)
80
kıssasında da rastlanır. Bu kıssaya göre, başrahip mabede vakfedilmiş Meryem’i
evlendirmek ister. Fakat üç bin delikanlının Meryem’e talip olması karşısında,
taliplerin sopalarını ister, ancak bu gençlerden sadece Yusuf’un sopasının
yeşermeye başladığı görülür. Bu mucize üzerine Meryem Yusuf’a verilir. Bu
nedenle Piskopos ve rahipler her zaman hayat ağacı gücü taşıyan asayı
yanlarında bulundurmuşlardır.345
Hıristiyan inancına göre Noel Baba’nın mucizeler gerçekleştiren bir asası
vardır. Noel Baba Paskalyadan kırk gün sonra ortaya çıkıp halk arasında dolaşır
ve elindeki asasıyla insanlara hafifçe dokunur, bu dokunuş kime rastlarsa,
dileklerinin kabul olacağına ve o yılı sağlıklı geçireceğine bir işaret olarak kabul
edilir346
Hıristiyanların dini bayramlarından olan Paskalya’dan bir Pazar önce, Hz.
İsa’nın Kudüs’e girişini hatırlatmak için dallar takdis edilir.347 Özellikle Katolik ve
Ortodoks kilisesinin ayinlerinde dal demeti baş üzerine sürülüp
dokundurulmaktadır.348 Katoliklerde palm gününde Palmiye ve zeytin dalları
merasimle şehrin sokaklarında dolaştırılır. Bu uygulama İsa’nın haşri ve zafer
işareti sayılır.349
Hıristiyan geleneğinde de dünya kültürlerinde gördüğümüz yerle gök
arasında bağlantı olan hayat ağacı motifi vardır. Ortaçağa ait bir Alman
bilmecesinde kökleri cehennemde olan, tepesi Tanrının tahtına uzanan ve dünyayı
dallarıyla saran bir ağaç sorulur; bu ağaç, Hıristiyanlar için dünyanın
dayanağıdır.350 Hıristiyan geleneğinde hayat ağacı ve su birlikteliğiyle de
karşılaşırız. Hayat ağacı, İncil anlatımına göre kentin ortasında ırmağın iki yanında
büyür ve her ay on iki çeşit meyve verir. Ayrıca onun yaprakları uluslara şifa
dağıtır.351
Hıristiyan geleneğinde hayat ağacı inancının çeşitlilik arz ettiği görülür.
Hayat ağacı, bazen Noel ağacı, mayıs ağacı, haç, bazen de cennette Hz. Âdem 345 Sarıkçıoğlu, Din Fenomenolojisi, s. 52–53. 346 Ergun, s.105. 347 Tanyu, ’Ağaç’, s. 457. 348 Tanyu, ‘Türkler’de Ağaçla İlgili inançlar’, s.130 349 Sarıkçıoğlu, age, s. 38 350 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s.292. 351 Vahiy: 22/1–2.
![Page 88: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/88.jpg)
81
ve Havva’ya yasaklanan ağaç formunda karşımıza çıkar. Burada özellikle Hz.
Âdem ve Havva’ya meyvelerinin yenmesi yasaklanan, Tevrat’ta da isim olarak
bizzat tanımlanmış cennet ağacı olan ‘hayat ağacı‘ üzerinde duracağız. Hıristiyan
dünya görüşünde asıl ve en önemli olan ağaç, İsa’nın çarmıha gerildiği ağaç ve bu
ağacın kökeninde bulunan cennetteki ‘hayat ağacı ile ‘iyiliği ve kötülüğü bilme
ağacı’dır . Hıristiyan ağaç sembolizminin temelinde genel olarak cennetteki yasak
ağaç ve İsa’nın çarmıha gerildiği ağaç yatar.
Hıristiyanlık kendi kutsal kitapları yanında Yahudiliğin kutsal kitabı Eski
Ahit’i de kabul eder. Hıristiyanların sahip oldukları yaratılışla ilgili konular temelde
Eski Ahit’e dayanmaktadır. Eski Ahit’i kutsal kitaplarında bir bölüm olarak
benimseyen Hıristiyanlar yaratılış, yasak ağaç, ilk günah gibi konularda verilen
bilgileri prensip olarak kabul etmekle birlikte, yaptıkları yorumlarla Yahudilerden
ayrılmaktadırlar. Hz. Âdem ve Hayat Ağacı hakkında yaptıkları yorumlar bu
ayrımlardan biridir. Eski Ahit’te yasak ağaç konusundan daha önce bahsettiğimiz
için burada bu konu üzerinde kısaca durulacaktır.
1.Yasak Ağaç
Yahudilikte gördüğümüz cennette bulunan ve Hz. Âdem’in imtihanı olan iki
ağaç Hıristiyanlık’ta da işlenen bir temadır. Hz. Âdem’i kontrol etmek amacıyla
Allah tarafından cennete iki ağaç yerleştirilmiştir ve Hz. Âdem’in bu iki ağaçtan
birine yani hayat ağacına yaklaşması ve ondan yemesi yasaktır. Net bilgiler
bulunmamakla beraber bu ağaçlara bazı nitelikler atfedilmiştir. Bu nitelikleri
değerlendirebilmek için iki ağacı ayrı ayrı ele almak gerekir.
a) Hayat Ağacı
Kitab-ı Mukaddes’te açık olarak bildirilmemekle birlikte hayat ağacı birçok
yönden değerlendirilmiştir. Hayat ağacının bazı özelliklerini şu şekilde
sıralayabiliriz:
1. Meyvesinden yiyen herkesi ebedileştirmektedir.
2. Topraktan yaratıldığı için yok olma durumunda olan insanın gücünü
yenilemektedir.
![Page 89: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/89.jpg)
82
3. Devamlı yeşil olmasından dolayı, tam olarak itaat etmesi karşılığında
verileceği söylenen ebedi hayatı temsil etmektedir.
4. Bu ağacın meyvesi ebedi kuvveti, ölümsüz hayatı bağışlayacak
niteliktedir. 352
Hıristiyanlarca hayat ağacından yiyenlerin Hz. İsa gibi ölümsüz olacağına
inanılmaktadır. Böylece her ikisi arasında bir benzerlik kurularak, hayat ağacının
kendinden yiyeni ebedi hayata kavuşturacağı gibi, Hz. İsa’ya inananların da
saadete ulaşacağı sonucuna varılmıştır. Nitekim Âdem ve Havva hayat ağacına
ulaşamadıkları için cennetten çıkarılmış ve ebedi hayattan mahrum olmuşlardır.353
Kitab-ı Mukaddes’te açıkça bildirilmemekle birlikte “Hayat ağacının”
meyvesinden yiyen herkesin ebedileşeceği, topraktan yaratıldığı için insanın
gücünü yenileyeceği anlatılır. Hayat ağacının meyvesinin ebedi kudreti, ölümsüz
hayatı bağışlayacak nitelikte olduğu ve devamlı yeşil olmasından dolayı ebedi
hayatı temsil ettiği kabul edilmektedir.354 Hıristiyanlarca hayat ağıcından yiyenlerin
Hz. İsa gibi ölümsüz olacağına inanılmıştır. Fakat onlar hayat ağacına
ulaşamamışlar bundan dolayı cennetten atılmış ve ebedi bir hayattan mahrum
olmuşlardır.355Bu ağaca neden hayat ağacı ismi verildiğini merak edenler
olmuştur. Bu soruya Bazı Hıristiyan teologlar şu şekilde cevap vermektedirler. Hz.
Âdem’in, iyiliği ve kötülüğü bilme ağacından yiyerek ölüm tuzağına düştükten
sonra bu ağaç, hayat ağacı adını almıştır. Buna göre Hayat ağacı ile İyiliği ve
Kötülüğü Bilme Ağacı adı verilen bu ağaçlar isimlerini insan ile olan
münasebetlerinden daha doğrusu onların meyvesinden yenilmesiyle insan hayatı
ve gelişmesi üzerindeki etkiden almaktadır.356 Hıristiyanlara göre bu ağaç, Hz.
Âdem iyilik ve kötülüğü bilme ağacından yiyerek ölüm tuzağına düştükten sonra,
‘hayat ağacı’ adını almıştır. Çünkü bundan önce onun hayatı problemli ve çileli
değildir.357
352 Erdem, age, s. 67. 353 Erdem, age, s. 68. 354 Gül, s. 38. 355 Erdem, age, s.68. 356 Erdem, age, s.67. 357 Erdem, age, s. 68.
![Page 90: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/90.jpg)
83
b) İyilik ve Kötülüğü Bilme Ağacı
Kitab-ı Mukaddes’te iyilik ve Kötülüğü Bilme Ağacından bahsedilen
ayetlerde ‘iyilik ve kötülüğü bilme’nin ileriyi görme, umumi karakter, her şeyi
yargılayan, insanlar için iyi ve kötü şeyleri anlama gibi anlamlarda kullanıldığı
anlaşılıyor. Bu ağaca iyilik ve kötülüğü bilme adı, Hz. Âdem’in cennetten
çıkarılmasından sonra verildiği iddia edilmiştir. Buna delil olarak, Hz. Âdem ve
Havva’nın cennette bilgi edinme güçlerinin olmaması gösterilmiştir.358
Cennetteki bütün ağaçların Hz. Âdem için helal olduğu halde sadece bilgi
ağacının yasaklanması Hıristiyanlarca araştırma konusu yapılmıştır. Fakat hiçbir
zaman bu yasağın, ağacın zehirli olması gibi maddi bir sebebe
dayandırılamayacağına işaret edilmiştir.359 Bu ağaçlar, Hz. Âdem ve Havva’yı
imtihan için cennetin ortasına konulan, mahiyetlerinden söz edilmeyen fakat
tesirleri itibariyle Âdem ve Havva’nın cennetten çıkarılmalarına sebep olan kuvvetli
ağaçlardır. Bu ağaçların mahiyetleri tam olarak bilinemediği için Hıristiyan din
adamları çeşitli görüşler ortaya atmışlardır. Onların bu görüşlerden biri de yasak
ağacın kadın ve erkeğin cinsel münasebetinden kinaye olduğunu ileri
sürmeleridir.360
Hıristiyan ilahiyatçılar genel olarak bu iki ağacın birer sembol olacağı
noktasında birleşmektedirler. Hıristiyanlar bu ağaçların cinsleri ve maddi yönleriyle
ilgilenmemekte sadece ilk insanlar üzerindeki olumsuz etkilerinden söz etmektedir.
Zaten onların cinslerini ve isimlerini tespit etmeye imkân sağlayacak herhangi bir
açık bilgi bulunmamaktadır.361 Sonuçta Hz Âdem ve Havva Bilgi ağacının
meyvesinden yemişler ve onların bu hareketi çeşitli sonuçlar doğurmuştur.
Hıristiyan ilahiyatçıların üzerinde durduğu konu özellikle bu nokta olmuştur.
c) Yasak Ağaçtan Yemenin Sonuçları
Hz. Âdem ve Havva’nın cennet hayatı konusunda Tevrat’ta açık bilgi
bulunmamaktadır. Tevrat’ta üzerinde durulan asıl konu Hz. Havva’nın işlediği
suçtur. Havva yılanın tahrikiyle yasak ağaçtan yemiş, hem kendi hem de kocasının 358 Erdem, age, s.68. 359 Erdem, age, s.69. 360 Erdem, age, s.72. 361 Erdem, age, s.72
![Page 91: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/91.jpg)
84
cennetteki hayatının sona ermesine neden olmuştur. Ayrıca Allah, Havva’nın
cennette yaşamadığı birtakım cezaları da ona dünya hayatında takdir etmiştir.
Hz Âdem Allah’ın kendisine koymuş olduğu yasağı iyilik ve kötülüğü bilme
ağancın meyvesinden yiyerek çiğnemiştir. Hıristiyanlar, Hz. Âdem’in yasak
ağaçtan yemek suretiyle büyük bir günah işlediğine ve Allah’ın gazabına
uğradığına, onun bu günahının kıyamete kadar her yeni doğan çocuğa geçtiğine,
dolayısıyla onların da günahkâr olarak doğduklarına, ancak vaftiz edilmek suretiyle
cehennemlik olmaktan kurtulduklarına inanırlar.
Hıristiyanlığa göre insanlığın ilk Ata’sı Hz. Âdem’in şeytanın
aldatmalarına uyarak yasak meyveye yaklaşmak suretiyle Tanrıya karşı geldiği,
günaha düştüğü bu günahın da hem şahsi hem de kolektif bazı sonuçlar
doğurduğu kabul edilmektedir. Bu düşüşün şahsi sonuçları; Âdem’in kutsal lutfu
kaybetmesi ve masumiyet durumundan çıkması olarak belirtilirken kolektif sonucu;
İlk düşüşün ardından günahının bütün insanlığa sirayet ederek geçmesi
gösterilmektedir.362 Ancak Eski Ahit’te de yeni Ahit’te de bu konu hakkında hiçbir
yorum yapılmamıştır. Bu konuda ilk yorumu yapan Pavlus olmuştur. Asli Günah
terimini ilk defa kullanan ve doktrinleştiren ise Saint Augustin olmuştur.363
Hz.Adem ile Havva’nın cennette yasak meyveden yemek suretiyle
işledikleri ve nesilden nesile bütün insanlığa intikal ettiğine inanılan suça “Asli
Günah” denilmektedir.364 Bu doktrine göre her insan doğumundan itibaren ferdi
hiçbir girişimi olmadığı halde ilk günahı işleyenin nesline ait olmaları sebebi ile
mecazen günahkâr kabul edilmektedirler.365
Hıristiyanlığa göre Âdem’in cennetteki hayatı dünya hayatını hatta
kendisinden sonraki nesilleri etkilediği için önemlidir. Eski Ahit’e göre; Âdem
yaratılmasından sonra Allah’a itaat etmekle sınırlandırılmış bir seçme hürriyetine
sahip olarak Aden’de, bir bahçe olan cennete konmuştur. Âdem, cennette bulunan
her şeyden faydalanma imkânına sahiptir. Sadece cennetin ortasında bulunan
362 Gül, s. 32 363 Günay Tümer, “Asli Günah”, T.D.V. İ. A. , c. 3, İstanbul 1991, s. 496. 364 Tümer, agm, s. 496. 365 Gül, s. 31.
![Page 92: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/92.jpg)
85
“İyilik ve kötülüğü bilme” ağacına yaklaşmaması emrolunmuştur.366 Bu emir
Hıristiyan literatürüne Tanrı’nın Adem ile ahitleşmesi olarak terminolojik bir anlam
kazanmış, Ademin cennette yapılan bu ahde uyup-uymamakla imtihan edildiği
kabul edilmiştir.367 Yine Adem cennette hayat ve ölüm arasında tercih yapmak
durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Bu tercihin de cennetin ortasında bulunan
“Hayat ağacı” ve “iyiliği ve kötülüğü bilme ağacı” ile sembolize edildiği
belirtilmiştir.368
Allah Âdem ile Havva’yı cennet koymuş, onlara bir ağaç dışında bütün
ağaçların meyvelerinden yiyebileceklerini söylemiştir. Fakat onlar bu yasağı
çiğneyip açık bir şekilde günah işlemişlerdir.369 Bunun sonucunda onların gözleri
açılmış,370 çıplaklıklarını da fark etmişlerdir. Çıplaklığa sebep olan davranışları
sonucunda utanmışlar gizlemek için saklanıp371 özür dilemişler, Allah da onun bu
hatasını yüzüne vurmuştur.372
Âdem’in işlemiş olduğu günahın sebebi olarak Hıristiyan teologlar çeşitli
görüşler geliştirmişlerdir. Bunların başlıcaları ise Âdem’in Havva’nın tesirinde
kalması, gurur hissi, Allah’a benzeme arzusu, Âdem ve Havva’nın cinsi duyguları
ve kader gibi açıklamalardır.373
Âdem’in işlemiş olduğu günah, çok çeşitli ve kötü olarak nitelenen
sonuçların doğmasına neden olmuştur. Onların günahı genel olarak şu sonuçları
doğurmuştur. 374
Hz. Âdem ve Havva’da hayâ ve utanma duygusu oluşmuştur. Âdem’in
suçu, Tanrı suretinde yaratılmış olan insanın kutsallığını ortadan kaldırmıştır.
Onlar bu hatayı işledikten sonra çıplak olduklarının farkına varmışlar ve utanarak
366 Tekvin: 2/16–17. 367 Gül, s. 36. 368 Gül, s. 37. 369 Tekvin: 3/6. 370 Tekvin: 3/7. 371 Tekvin: 3/8. 372 Tekvin: 3/11. 373 Erdem, age, s. 77–78. 374 Tekvin: 3/22–23.
![Page 93: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/93.jpg)
86
örtünme ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu çıplaklık insanın zayıflığı olarak
değerlendirilmiştir.375
Âdem ve Havva Cennette Allah’ın sesini işittiklerinde korkmuşlardır.376
Zayıflıklarını anlamışlar ve Tanrı’nın korkusundan kaçma gereği hissetmişlerdir.
Yeryüzünde meydana gelen bütün kötülük, düşmanlık vb. temelinde ilk
günah yatmaktadır. Hz. Âdem ve Havva’nın aralarındaki sevgi azalmış, yılan ile de
büyük düşmanlık başlamıştır.377Bu günahtan dolayı dünyadaki barış ve huzur
kaybolmuş yerini ise düşmanlık almıştır. Tüm evren huzursuzlukla dolmuş,
yeryüzündeki tüm depremler, seller, erozyonlar, hastalıklar vb. asli günahın birer
sonucu olarak kabul edilmiştir. 378
Âdem ve Havva cennetten çıkarılarak mutlu ve huzurlu bir hayattan
mahrum edilmişlerdir. Onların yüzünden yeryüzü lanetlenmiş, verimlilik azalarak
çöller oluşmuştur. Âdem rızkını yorgunluk ve alın teriyle topraktan kazanmak
zorunda kalmıştır. Havva’da çileli bir dünyada yaşamaya mecbur olmuştur.379
Kitab-ı Mukaddes Âdem ve Havva’nın işlediği suçun tam karşılığını ölüm
olarak belirtmektedir. Hıristiyanlar ölümü gerçek anlamından çok mecazi olarak
değerlendirmişler ruhun ve edebin ölümü olarak nitelemişlerdir.380 İlk günahtan
sonra irade zayıflamış ve ölüm dünyaya girmiştir381
Asli günahın en mühim neticelerinden biride şehvettir. Augustinus’a göre
cinsi şehvet arzusu başlangıçta insanlığın tabiatında yoktur. Allah insanlığı
yarattığında bu duyguyu vermemiştir. Şehvetin asıl kaynağı Âdem ve Havva’nın
işlediği suçtur. Bunun için her insan şehvetin dolayısıyla suçun ürünü olarak
doğmaktadır.382
375 Erdem, age, s. 81. 376 Tekvin: 3/10. 377 Tekvin: 3/15. 378 Fatih Yeşilyaprak,”Aziz Augustinus ve Asli Günah Anlayışı”(Basılmamış Yüksek lisans Tezi) Ankara 2004, s. 103. 379 Tekvin: 3/16. 380 Yeşilyaprak, s. 4. 381 Gül, s. 67–69. 382 Erdem, age, s.78.
![Page 94: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/94.jpg)
87
Hıristiyanlar Havva’yı daha çok Yeni Ahit’teki bilgilere göre anlatmaya
çalışmışlardır. Tevrat’ta bulunmamasına rağmen onu günahın sembolü olarak
görmüşlerdir.383 Hıristiyan telakkisine göre kadın, haram meyveyi Âdem’e
yedirerek Âdem’in cennetten kovulmasına ve insan neslinin günahkâr olmasına
sebep olmuştur. İncil’e göre kadın günahkârdır ve o aldanarak suça düşmesi
yüzünden ancak çocuk doğurmakla kendisini aklayabilir384 İncil’e göre erkek
kadına hâkim olmalıdır. Zira Âdem aldanmamış, fakat kadın aldanarak suça
düşmüştür.385
Tanrı insanı başlangıçta özgür olarak yaratmıştır, ama ilk insan bu
özgürlüğüyle günahı işlemiştir. Böylece, Tanrı’dan kopmuş ve düşmüştür. Bu
düşmede günah ortaya çıkmış ve Âdem’in soyundan gelen bütün insanlara bu ilk
günah kalıtım yoluyla geçmiştir. İnsan iradesi, düşme sebebiyle kötülüğe386
yönelmiş ve bu yönelişten insanı ancak Tanrı kurtarabilecektir. İşlenen günah için
Tanrı ile insanlığın barışması lazımdır. Bunun için Tanrı biricik oğlu İsa Mesih’i
insanların günahına keffaret olması için yeryüzüne göndermiş ve çarmıhta can
vermiştir.387 Böylelikle insanlar Tanrıyla yeniden barışmıştır.
Hıristiyan din adamlarından Saint Augustinus’un yasak ağacın
meyvesinden yemenin neticeleri arasında geliştirdiği en çarpıcı noktalardan biri
çocuklar üzerine getirdiği yorumlardır. Henüz doğmamış olan ya da yaşamlarında
iyi ya da kötü herhangi bir şey yapmamış olan çocuklar doğumlarının ilk anından
itibaren günahın bulaşıcılığını kaparlar. Bir günlük bir bebek bile günahkârdır. 388Her insan suçlu olduğu için çocuklar da suçludur. Bu nedenle insanlar ölmeden
önce vaftizle temizlenmemişse doğruca cehenneme gidecektir.
Hıristiyanlığa göre yasak ağaçtan yemenin günahından ancak bazı
ritüellerin yerine getirilmesiyle kurtulunabilir. Kurtuluş, İsa’nın çarmıhına iman,
vaftiz ve tövbe ile mümkündür. 389
383 Erdem, age, s. 74. 384 Timetos’a Birinci Mektup: 2/15. 385 Timetos’a Birinci Mektup: 2/12–14. 386 Gül, s. 69. 387 Gül, s. 84. 388 Yeşilyaprak, s. 97–98. 389 Gül, s. 96.
![Page 95: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/95.jpg)
88
Hıristiyanlık kendisini Hz. Âdem’in yasak ağaçtan yeme suretiyle işlediği
günahtan kurtuluş dini olarak sunmaktadır. İncillerde İsa’nın dünyayı kurtarmaya
geldiğinden bahsedilir.390 İnsanlık Âdem’den gelen bu günahtan kurtulmak için
çaba sarf etmiş, ancak bu çabalar sonuçsuz kalmıştır. Bu ezeli günahtan
insanlığın kurtulması için Tanrı önce Eski Ahit şeriatını tebliği etmiş, ancak bu
yükün ağırlığını kimse taşıyamamış ve günahtan kimse kurtulamamıştır.391 Tanrı
insanlığı bu günahtan kurtarmak istemiştir. Bu kurtarıcı Hıristiyanlığa göre Allah’ın
adaleti rahmet ve muhabbet sıfatlarını bünyesinde toplayan insanlar gibi yaşayan
Allah’ın insanı şeklini alan biricik oğlu İsa’dır. Tanrı insanlığa duyduğu sevgi ve
merhametten dolayı biricik oğlu İsa’yı çarmıhta feda ederek insanlığı bu büyük
günahtan kurtarmıştır.392 İsa Âdem’in işlediği suçun kurbanıdır. Hz. İsa’nın Golgota
Tepesinde haça girilirken akan kanı Âdem’in mezarının üzerine dökülmüş böylece
insanlık asli günahtan temizlenmiştir.393 Ve çarmıh Tanrı ile insanlar arasındaki
uzlaşmanın gizemli bir sembolü olmuştur394
Hıristiyanlığa göre yasak ağaçtan yemenin günahından kurtulmanın bir yolu
da vaftiz’dir. Vaftiz kelimesi suya dalmak yıkanmak, necasetten temizlenmek gibi
anlamlara gelmektedir.395 Terim olarak; Vaftiz, Hıristiyanlıkta dine girmek, asli
günahtan, kirli geçmişten temizlenmek ve kutsal bir hayata kavuşmak anlamlarına
gelir.396 Hıristiyanlar vaftizle asli günahtan kurtulmuş ve Hıristiyan olmuştur.
Günahsız olarak yeniden doğmuş ve yaratılmış, İsa ile bütünleşmiş ruhi canlılığa
kavuşmuş olduklarına inanırlar. İnsan vaftiz olmak suretiyle Hıristiyanlığa girmiş
olmakta ve böylece günahtan kurtulmuş olmaktadır.397
Vaftiz olan kimse, İsa’nın yolunda giderek Âdem’in günahtan sonra giydiği
günah elbiselerinden soyunmakta ve Âdem’in düşüşünden önceki konumuna geri
dönmüş olarak kabul edilmektedir.398
390 Luka:19/10; Yuhanna:1/29. 391 Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, s. 345. 392 Titusa: 3 /4–6; Efesoslulara: 2/8–9. 393 Erdem, age, s. 93. 394 Sarıkçıoğlu, Din Fenomenolojisi, s. 55. 395 Mustafa Erdem,”‘Hıristiyanlıkta Vaftiz Üzerine Bir Araştırma” (Ayrı Basım), A.Ü.İ.F.D. , c.XXXIV, Ankara 1993, s. 133. 396 Erdem, agm, s. 133. 397 Erdem, agm, s. 140–141. 398 Gül, s. 100.
![Page 96: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/96.jpg)
89
Hıristiyanlık’ta, Hayat ağacı, bazen hayat otu formunda ortaya çıkar.
Avrupa efsanelerinde dirilten hayat otu motifi ve onun güçleri ile ilgili anlatımlar
yaygındır. Bir efsaneye göre Hz. Süleyman, Saba kraliçesinden ölümsüzlük ister.
Saba kraliçesi kayaların arasında yetişen bir bitkiden söz eder. Hz. Süleyman,
etrafta elinde bir otla dolaşan bir “ak saçlı” yaşlı bir adamla karşılaşır; adam
severek elindeki otu verir; çünkü onu tuttuğu sürece ölememektedir. Bu ot yalnızca
ölümsüzlük vermekte ancak gençlik verememektedir.399
Hıristiyanlar bitkilerin gücüne inandıklarından hayat otu olarak düşündükleri
bitkileri, güzel kokulu çiçekleri ayinlerinde kullanırlar. Hz. Meryem’in Miraç
gününde bazı bitkiler takdis edilir. Bazı otların evleri yangına ve yıldırıma karşı
koruduğuna inanılır. Hıristiyanlara göre şifalı otlar kutsaldır çünkü kozmik bir anda
‘Calvary’ dağında bitmişlerdir. İsa Mesih’in yaralarını iyileştirdikleri için de
kutsanmış oldukları düşünülür. Toplanan bitkilerin etkisi, onu toplayan kişinin bazı
duaları etmesine bağlıdır.400 Burada Kutsallıkla donanmış bir bitki hayat ağacının
küçük bir modelini oluşturur.
2. Hayat Ağacı ve Haç
Haç, birbirine benzer iki dik ağaç ve vb. şeylerden meydana gelen bir
semboldür. Hıristiyanlığın temel sembollerinden olan haç, Hıristiyanlık öncesi
devirlerde yaygın şekilde kullanılan sembollerden biridir. Hz. İsa’nın çarmıh
olayından sonra Hıristiyanları diğer dinlerin mensuplarından ayıran, onlara ait bir
sembol olmuştur. Hıristiyan geleneğinde ‘haç’, hayat ağacı ile özdeşleştirilmiştir.
Hıristiyanlar için hayat ağacının yapıldığı tahta kulsaldır bu kutsallığın sebebi ise
Aden bahçesinde(cennette) bulunan hayat ağacının odunundan yapılmış
olduğuna inanılmasıdır.401 Haçın ‘iyilik ve kötülüğü bilme ağacı’ndan yapıldığı
görüşü de vardır.
Hıristiyanlıkta haç, yerden göklere kadar uzanan bir ağaç olarak
düşünülür. Haç ağacı ölümsüz bir bitki olarak gök ve yerin merkezinde
yükselmektedir. Evrenin desteği, toprağın dayanağıdır. Hıristiyan ilahilerinde
399Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 290. 400 Eliade, age, s.294. 401 Eliade, age, s.291.
![Page 97: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/97.jpg)
90
kutsal haçın yüceltilme gününde hayat ağacına evreni kutsallaştıran ağaç diye dua
edilmektedir.402
Tarih öncesi dönemlerden bu güne kadar başta Hıristiyanlık olmak üzere
pek çok din ve öğretide geniş sembolik değeri bulunan haçın değişik şekilleri
bulunur.403 Haç bu şekillere göre farklı anlamlar içermiştir. Örneğin kolları eşit olan
haç, dört ana yönü aynı zamanda uzayın temel yönlerine doğru bir yayılımı ve
açılımı ifade eder. Bu haç, Sümerler ve Asurlular’da göğü ve onun Tanrısı Anu’yu
sembolize etmekteydi. Çin’de de eşit kollu haç, yeryüzünü ifade eden bir kare içine
çizilmektedir aynı zamanda bolluk ve bereketin sembolü olmuştur. Mısır’da
rastlanan haç şekli ise konumuz açısından oldukça ilginçtir. Mısır’daki haç
hiyeroglif yazısında ‘ankh’ diye okunmakta ve ‘hayat’ anlamına gelmektedir. Aynı
zamanda ‘hayatın anahtarı’ diye adlandırılan bu haç motifi Eski Mısır’da Tanrının,
rahibin veya kralın eline tutuşturulmuş olarak tasvir edilmektedir. O hayatı ve
yaşamı sembolize etmektedir. Haç, Asur Babilon kültür çevresinde hayat ağacını,
Hititler’de sonsuzluğu sembolize etmekteydi. Hindularda bu sembol, her şeye
hâkim olduğunu ifade etmek üzere Tanrı Vişnu için kullanılırdı. Haç, Tibet’te çok
eski çağlardan beri ölümsüzlüğün sembolü olarak kullanılmıştır.404 Kızılderililerde
de göğün dört yönünün, hayat ağacının ve verimliliğin sembolleri olarak
kullanılmıştır. Mısır’da rahiplerin elbiselerinde süs olarak, Asur krallarının
boyunlarında ve elbiselerinde süs eşyası olarak kullanılmıştır. Budizm’de Buda ve
Bodhisatvaların boyunlarında bulunur. Ortaçağ boyunca paralar, armalar ve çanlar
üzerinde sıkça görülür.405 Sonsuzluğu sembolize edilmesi bakımından birçok eski
kalıntıda haç şeklinde şekiller bulunmuş, tapınakların galerileri haç şeklinde inşa
edilmiş, duvarlarına da haç motifleri işlenmiştir.406
Tarih öncesi devirlerden bu yana dünyanın farklı coğrafyalarında
karşılaşılan haç motifi, tanrıyı, ölümsüz yaşamı, hayatı, sonsuz mutluluk, bereket,
sevgi ve kudreti sembolize etmiştir. Haç, kendisine atfedilen özellikler bakımından
hayat ağacı ile aynı özellikler taşır. Haçın, dünyanın ve uzayın dört ana yönünü
yani bir anlamda kozmosu temsil etmesi, ölümsüzlüğü, sonsuz mutluluğu, Tanrıyı 402 Eliade, İmgeler simgeler, s.195 403 Bkz. Haç çeşitleri için Mahmut H. Şakiroğlu, “Haç”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1996, c. 14. 404 Şakiroğlu, “Haç”, s.523. 405 Sarıkçıoğlu,age, s. 55. 406 Şakiroğlu, “Haç”, s.523.
![Page 98: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/98.jpg)
91
sembolize etme gibi özellikler aynen hayat ağacında bulunur. Asurlularda haçın
açıkça hayat ağacını sembolize etmesi ve Eski Mısır dilindeki haç kelimesinin
karşılığının “hayat” olması bu sembolün hayat ağacını ifade ettiğinin açık bir
kanıtıdır. Hayat ağacı daima merkezdedir haç da dünyanın yönlerini ve tanrıyı
temsil etmesiyle merkezdedir. Haç motifine Mezopotamya’da M.Ö. 3000 yıllarında
rastlanmıştır.407 Hayat ağacı motifine de ilk olarak aynı zamanlarda rastlanır ve iki
motif birbirine benzer şekilde tasvir edilmiştir.
Haç, Hıristiyanlık’ta en önemli dini-ikonografik şekil ve semboldür.
Hıristiyan inancına göre haçta can veren Hz. İsa insanlığın asli günahına keffaret
olmak üzere kendini feda ettiği için haç onun kurban oluşunun sembolüdür. Hz.
İsa’nın haçı kendisi ve İncil uğruna canını feda etmenin sembolü olarak
değerlendirmiştir.408 Bu fedakârlığın amacı insanlığın kurtuluşu olduğu için haç
aynı zamanda kurtuluşun ve İsa ile birleşmenin sembolü olmuştur. Haç, kozmik
hakikatin gözle görünür halidir. Haç, Hz. İsa’da üzerinde idam edilmek suretiyle
kozmosun özeti olarak düşünülmüştür.409
Hıristiyan düşüncesinde haç, “hayat ağacı”dır. Haç yeryüzünden göklere
ulaşan bir ağaç, göğün ve yerin merkezine dikilen, evrenin sağlam dayanağı olan,
ölümsüz bir bitki olarak Golgota’ya410 dikilmiş hayat ağacı şeklinde betimlenir.
Haçın bir merdivene bir sütuna veya bir dağa benzetildiği olur. Böylece Gökle
iletişim haç aracılığıyla sağlanır ve tüm evren bu şekilde kurtarılır.411
Hıristiyan geleneğinde Hz. Âdem’in yaratıldığı ve gömüldüğü yer, Hz.
İsa’nın çarmıha gerildiği yer olarak düşünülür. Burası dünyanın merkezidir. Hz. İsa
çarmıha gerildiği zaman dökülen kanı Hz. Âdem’in başına akmış ve onu vaftiz
etmiştir sonuçta İsa’nın kanı Âdem’i günahından arındırmıştır. İsa’nın çarmıhta
akan kanı ilk günahın bedeli olmuştur. Çarmıh ağacı, ‘hayat ağacı’ olmuş ve
zeytinyağı, buğday, üzüm ve bazı şifalı otlar kutsamaların kaynağı olmuştur.412
407 Şakiroğlu, s.523. 408 Matta: 16/24–25; Markos: 8/ 34–35; Luka: 9/23–24. 409 Şakiroğlu, s.523. 410 Golgota: Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği yer. 411 Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, c.2, s.456. 412 Eliade, age, c. 2, s.457.
![Page 99: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/99.jpg)
92
Haçın tahtasıyla ilgili pek çok efsane geliştirilmiştir. Bunların kökeninde
Musa’nın vahyi, Nicodemius İncil’i, Hz. Âdem ve Havva’nın hayatı bulunmaktadır.
Mircea Eliade’ye göre bunların en tanınmış versiyonu ve Hıristiyanlık’taki hayat
ağacı-haç ilişkisini en güzel şekilde anlaşılmasını sağlayacak olanı şöyledir.
“Adem Hebron Vadisinde dokuz yüz otuz iki sene yaşadıktan sonra ölümcül bir
hastalığa yakalanır ve oğlu Şit’i cennetin kapısını bekleyen melekten merhamet
yağı istemeye gönderir. Şit, Âdem ve Havva’nın izlerin takip eder, zira Âdem ve
Havva’nın ayak bastıkları yerde ot bitmemiştir; böylece cennete gelir ve Âdem’in
isteğini baş meleğe iletir. Baş melek Şit’e üç kere cennete bakmasını söyler. İlk
bakışında, dört nehrin doğduğu kaynağı ve onun üstünde de kurumuş bir ağaç
görür. İkinci bakışında ağacın gövdesine dolanmış bir yılan, üçüncüde ağacın
göğe yükseldiğini görür, tepesinde yeni doğmuş bir bebek bulunmaktadır ve
kökleri yeraltı âlemine kadar uzanmaktadır. Melek Şit’e gördüklerinin anlamını
açıklar ve Kurtarıcı’nın (İsa) gelişini müjdeler. Ona anne ve babasının tatmış
olduğu ağacın meyvesinden üç tohum verir ve bunları Âdem’in dilinin üstüne
koymasını ve koyduğu takdirde üç gün sonra öleceğini söyler Adem Şit’in
anlattıklarını duyunca cennetten kovulduğundan beri ilk kez güler, çünkü
insanlığın kurtulacağını anlamıştır. Ölümünde Şit’in dilinin üstüne koyduğu
tohumlardan, Hebron Vadisi’nde Musa’nın dönemine kadar kalacak üç ağaç biter.
Bu ağaçların nereden geldiğini bilen Musa, ağaçları söküp Tabor ya da Horeb
Dağı’na (Dünyanın merkezi) diker. Hz. Davud, ağaçları Tanrı’dan gelen bir emirle
Kudüs’e(Burası da merkezdir.) götürüp oraya dikene kadar binlerce yıl kalırlar.
Pek çok olaydan sonra bu üç ağaç, tek bir ağaç haline gelir ve bu ağacın
tahtasından Kurtarıcı’nın haçı yapılır. Dünyanın merkezinde haça gerilen İsa’nın
kanı, Âdem’in yaratıldığı ve gömüldüğü yere düşer, böylece Âdem’in kafatasına
damlayarak onu vaftiz eder; böylece, insanlığın babası günahlarından arınmış
olur. “413
Hıristiyan geleneğine göre gerçek haçın yapıldığı tahta ölüleri
diriltmektedir. İmparator Konstantin’in annesi Helena, onun peşine düşer.414
İsa’nın üzerinde idam edildiği asıl haç/hayat ağacı, Helena tarafından 326 yılında
Filistin’de bulunmuştur. Bu hikâyeye göre İsa’nın haçı Hz. Şit tarafından Eden
bahçesinden alınmış ve nesilden nesile aktarılmış, nihayet Helena bu haçı
413 Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 291–292. 414 Eliade, age, s.291.
![Page 100: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/100.jpg)
93
Kudüs’te toprak içerisinde bulmuştur. Bugün Avrupalılara göre haçlı seferlerinin
temel amaçlarından biri Kudüs’te bulunan İsa’nın haçını/hayat ağacını ele
geçirmektir.415
Hıristiyanlık’ta Ortaçağ mistiklerinde haç, bir hayat ağacı olarak köklü,
yapraklı ve meyveli bir şekilde tasvir edilmiştir. İsa’nın çarmıha gerildiği bu ağaç bir
ölüm ağacı değil, yeşil bir hayat ağacıdır. Onunla ibadet eden ruha büyük bir hayat
gücü akar.416 Doğu efsanelerinde haç, insanların ruhlarının Tanrıya ulaştığı bir
merdiven ya da köprüdür; “dünyanın merkezine” yerleştirilen haç, gök yer ve
cehennem arasında bir geçittir.417 Bazı anlatımlarda haçın gövdesinde yedi çentik
vardır. Kozmik ağaçların yedi göğü temsil etmesinde olduğu gibi.418
Hıristiyanlık’ta haç genellilikle hayat ağacı olarak betimlenir. Fakat
günümüzde hayat ağacı olma vasfı biraz gölgede kalmış, hz. İsa’nın ölümünü
sembolize eden vasfı ön plana çıkmıştır. Sonuçta Hıristiyanlığın bir kutsallık
simgesi olarak haç, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesini, çarmıhta çektiği acıları,
insanlık için yaptığı fedakârlığı ve ölümü hatırlatır. Bu anı hatırlamak ve onun
çektiği acılara ortak olmak için Hıristiyanlar(Protestanlar hariç), Kiliselerinde,
evlerinde, yol kavşaklarında, mezarlarında ve buna benzer birçok yerde haç
sembolünü bulundururlar, kolye olarak boyunlarında taşırlar. Hatta çoğu zaman
kiliselerinin mimarisi bile haç şeklindedir.419 Olayın hatırasına haç yortusu dini
bayramını başlatmışlardır420 Bugün Hıristiyan kiliselerinde Kudüs’teki haç
kalıntısının bir davamı olarak haça tazim etme ve tapma âdeti bulunur.421
Tanrı Mesih’in haçında dünyanın yargılanmasını ilan etmiş, böylelikle
Mesih’te kurtuluş yolunu açmış ve haç/hayat ağacı, kurtuluşun sembolü
olmuştur.422Bu anlamda hayat ağacı başlangıçta insanlığın felaketine sebep
olurken sonra da kurtuluşu sağlamıştır.
415 Şakiroğlu, s. 523–524. 416 Şarıkçıoğlu, age, s. 37–38. 417 Eliade, age, s. 291. 418 Eliade, age, s. 292. 419 Şakiroğlu, s.523. 420 Günay Tümer- Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1988, s. 158–159. 421 Sarıkçıoğlu, age, s. 55. 422 Gül, s. 53.
![Page 101: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/101.jpg)
94
3. Noel Ağacı
Hıristiyanlıkta kutsal kabul edilen ağaçlardan biri de Noel ağacıdır. Hz.
İsa’nın doğum gününü veya vaftiz gününü temsil eden ve bayram olarak kutlanan
Noel, Katolik ve Protestan Hıristiyanlar tarafından 25 Aralıkta, Ortodoks
Hıristiyanlar tarafından 6 Ocakta kutlanmaktadır
Noel bayramı ağaçla sembolize edilmiştir. Noel ağacı ilk olarak 1571
yılında Almanya’da ortaya çıkmıştır. Almanlar, ilk olarak ren nehri kıyısında cennet
ağacını temsil eden bir köknar ağacına ışıklar, meyveler ve çeşitli parlak nesneler
takarak süslemişlerdir. O zamana kadar tanrılarına meşe ağacı ile ibadet eden,
kurbanlarını meşe ağacının dallarına asan Avrupalılar meşenin yerine çam ağacını
koymuşlardır. Çam ağacı daha çok Avrupa’da Hıristiyanlığın yayılmasıyla kabul
görmüştür.423
Noel ağacı aynı zamanda Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği ağacı sembolize
eder. Cennetteki hayat ağacından yapılan çarmıh, İsa’yı göğe götürmüştür. Bu
ağacın aynı zamanda ölüleri dirilttiğine de inanılmaktadır.
Noel’de süslenen, ışıklandırılan ağaçların bulunduğu evlere Tanrı’nın
geleceğine inanılır. Noel’de Tanrı, ev halkına bolluk, bereket ve sağlık verir.
Hıristiyan inancına göre Tanrı, ak sakallı, kırmızı kaftanlı Noel baba kılığında bir
insan formuna girerek ağacın bulunduğu bütün evleri, herkes uykudayken ziyaret
eder ve Noel ağacının altına hediyeler bırakır.424
Noel kutlamalarının tarihi Hıristiyanlık öncesi çağlara kadar gider. Aslında
Noel kutlamalarının başlangıçtaki amacı eski Avrupa putperest halklarının
güneşten daha fazla yararlanabilmesini sağlamaktır. Aralık ayında günlerin gittikçe
kısalmasıyla insanlar güneşin kendilerini terk edeceğini düşünmüşler ve bunu
engellemek için bazı tedbirler almaya çalışmışlardır. İnsanlar, 25 Aralıkta günlerin
tekrar uzamasıyla güneşin karanlığı mağlup etmeye başladığını düşünmüşler ve
bu günü bayram olarak kutlamışlardır. Aynı zamanda bu günün Güneş tanrısı
Mitra’nın doğum günü olduğu düşünülmüş ve ona kurbanlar kesilerek ibadetler
423 Ergun, s.104. 424 Ergun, s.104.
![Page 102: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/102.jpg)
95
edilmiştir.425 Pers kökenli Mitraizm, Roma Pagan kültüründe yaygınlaşan dinlerden
biri olmuştur. Bu dinde güneş Tanrısı Mitra’nın doğum günü 25 Aralıktır.426
Putperest dönemde Almanlar ve İskandinav ülkeleri, Noel gecesinde iri bir kütüğü
merasim eşliğinde ocağa atarak kış gün dönümü tanrısına ziyafet vermişlerdir.427
Noel kütüğünün yandığı eve yıldırım düşmeyeceğine inanılırdı. Hatta
kütük ne kadar canlı yanarsa ve etrafa kıvılcımlar saçarsa o kadar iyi kabul
edilmiştir. Kıvılcımları çok olması hayvanlarının ve çocuklarını çok olacağına işaret
kabul edilmiştir. Yanan Noel kütüğünün külleri, toz haline getirilip tarlalara
serpilirdi. Böylece tarlalara bereket geleceği umulurdu. Fransa’da Noel kütüğünün
koruyucu vasfı ön plana çıkar. Fransızlar Noel odununu yataklarının altına
sakladıklarında bir yıl süreyle evi yangın ve yıldırımlardan koruyacağına, ev halkını
ve hayvanlarını hastalıklardan koruyacağına ve hayvanların doğumlarını
kolaylaştıracağına inanmışlardır.428 Noel kütüğü ile ilgili uygulamalar bütün
Avrupa’da yakın zamanlara kadar uygulana gelmiştir. Noel, putperestlerin eski kış
gündönümü kutlamalarıdır. İnsanların güneşinin sönmekte olan ışığını yeniden
yakmak için kutladıkları bir bayramdır.
Noel kutlamalarının temel unsurlarından biri de çam ağacıdır. Çam
ağacının kutsallığının Eski Yunan ve Roma Pagan dinlerinden kaynaklandığı
düşünülmektedir. Bereket tanrısı Attis’in çam ağacında yeniden dirildiğine
inanılmış, bu nedenle de çam ağacına bereket sembolü olarak tapınılmıştır. Başka
bir görüşe göre de çam ağacının kutsallığı eski bir İskandinav efsanesine dayanır.
İskandinav tanrılarından Odin dünyayı yarattıktan sonra kendini evrenin ağacı
denilen ve hiç solmayan çam ağacına asmış ve burada hikmet ve bilgiye
dönüşmüştür. Bu efsanede Odin’in kendini feda edişi İsa’nın kendini çarmıhta feda
edişine benzetilmiştir. Ayrıca çam ağacına asılan bir takım süslerin de eski
kültürlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Çam ağacının ölümsüzlüğü temsil
ettiğine ve ağaca asılan mumların ise kötü ruhları ve cadıları kovmak için
yakıldığına inanılmıştır. Ağaca asılan ay, güneş ve yıldız süslemeleri de Babil
tanrılarını sembolize etmiştir. Bütün bu uygulamalar eski Yunan ve Roma yoluyla
425 Hidayet Işık, “Dini kökeni Açısından Noel ve Yılbaşı”, Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Konya 1997, sy. 7, s.446. 426 Bülent Şenay, ‘Noel’, T. D. V. İ.A. , İstanbul 2007, c.33, s.201. 427 Işık, s.446. 428 Frazer, s. 265–275.
![Page 103: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/103.jpg)
96
günümüz Hıristiyanlığına girmiş ve farklı anlamlara sokularak kurumsallaşmıştır.429
Baltık sahillerinde yaşayan Tötonların Noel de çam ağacı kesme ritüelleri de bu
geleneğin kaynağı sayılmaktadır.430
Günümüzde Hıristiyanlarca çok canlı bir şekilde varlığını devam ettiren
Noel ağacı kültü, Hıristiyanlığın asli kaynaklarından çıkmış olmayıp eski putperest
dinlerin etkisinin bir sonucudur. Hıristiyanlığın yayılmasıyla eski putperestler, daha
sonra kabul ettikleri Hıristiyanlığa eski inanç ve uygulamalarını yeni dinin
kutsallarıyla birleştirerek çok farklı oluşumlar ortaya çıkarmışlardır. Fakat
günümüzde Noel kutlamalarının çıkış noktası unutulmuş sadece Hz. İsa’nın
doğum günü kutlaması olarak zihinlerde kalmıştır. Noel ağacı Hz. İsa’nın ölmeyen,
daima diri kalan hayatının bir simgesi olmuştur. Çam ağacı, daima yeşil kaldığı
için günümüzde Noel ağacı ile özdeşleşmiş ve Hz. İsa’nın canlılığını temsil
etmiştir. Günümüzde Noel kutlamaları Hıristiyan toplumlar dışında birçok toplum
tarafından yılbaşı eğlenceleri olarak kutlanmakta ve birçok evde yılbaşı geceleri
Noel ağacı bulundurulmaktadır.
4. Mayıs Ağacı
Hıristiyanlık öncesi eski Avrupa halk inanışlarında ilkbaharın gelişi, bir
ağacın süslenip bir tören alayıyla sokaklarda gezdirilmesiyle kutlanırdı. Bu tören
genellikle 1 Mayıs veya günümüzde ‘Vaftizci Yahya’ yortusunda kutlanır. 1
Mayıs’ta ormandan bir ağaç getirilip kasaba meydanına konulur ya da bazı
yerlerde herkes ormana gidip taze dallar keser ve bu dalları, evin efendisi bolluk
getirmesi için eve diker. Bu ağaca ‘mayıs ağacı’ denilmiştir. Mayıs ağacı ile ilgili
uygulamalar günümüzde birçok Hıristiyan toplum tarafından devam ettirilmektedir.
Eski putperest Avrupa’nın kutsal mayıs ağacı günümüzde Hıristiyan inançlarına
yerleşmiş şekilde varlığını devam ettirmektedir. Mayıs ağacı törenleri başlangıçta
baharın gelişi anlamına gelirken daha sonra Vaftizci Yahya yortusuyla
birleştirilmiştir.
Bir mayıs şenlikleri yaz gündönümü şenlikleridir. Bir mayıs kutlamaları
Avrupa’nın tamamında yaygındır. Bu törenlerde hayvanları çoğaltmak ve hastalığa
429 Şenay, s. 202. 430 Mehmet Aydın, Dinler Tarihine Giriş, Konya 2002, s. 171.
![Page 104: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/104.jpg)
97
yakalanmalarını engellemek ve her türlü belayı önlemek için ateş yakılıp üzerinden
atlanırdı.431
Günümüzde bir çok Hıristiyan toplum tarafından kutlanan mayıs ağacı
törenleri, bazı yarışmalar ve ritüel oyunlarla renklendirilmiştir. 1 Mayıs’ta gençler,
başlarında dallardan ya da çiçeklerden oluşan taçlarla, şarkılar söyleyip, hediyeler
isteyerek ev ev dolaşırlarmış. Gençler, elma, kiraz, dut ya da her kültürde
değişebilen cinslerde bir ağaca(direğe) tırmanma yarışı yaparlar ve Ağacın
etrafında çeşitli danslar ederler. Ağacın en üstteki dallarına armağan olarak sosis,
yumurta veya pasta asılır, güreşler yapılır ve sonunda ‘Pentakost’ kral ve kraliçesi
seçilir.432
Özet olarak, Hıristiyan geleneğinde ağaçlara büyük önem verildiği görülür.
İncil’de benzetme unsuru olarak veya mecazi anlamlarda sıklıkla kullanılır.
Ağaçlara kutsallığın taşıyıcısı olarak bakılır. Hıristiyan geleneğinde genel olarak
bütün ağaç ve bitki temalarının altında cennetteki hayat ağacı motifi yatar. Hayat
ağacı Hıristiyanlar için aydınlanmanın ve yeniden doğumun sembolüdür. Çünkü
Hz. İsa insanlığı asli günahtan hayat ağacında can vererek kurtarmıştır. Bu
anlamda hayat ağacı kurtuluşun yolu olmuştur. İsa’nın kendisi de bir ağaç olarak
tasvir edilmiş ve haç sembolüyle göğe çıkmıştır. Genel olarak Hıristiyan teologlar
bu ağacın bir sembol olduğunu düşünmüşler ve insanlık üzerindeki etkileri ve
sonuçları üzerinde yoğunlaşmışlardır.
C. İSLAM’DA HAYAT AĞACI
İslam kültüründe ağaca ve yeşilliğe büyük önem verilmiştir. Kur’an-ı
Kerim’de ‘şecer’ veya ‘şecere’ kelimesi hem ağaç hem de genel olarak bitki
anlamında olmak üzere 26 yerde geçmektedir. Bu tür kullanımlara hadislerde de
rastlanır. Kur’an’da ayrıca hurma, nar, üzüm, incir, zeytin gibi bazı ağaçlar ismen
anılmakta, incir ve zeytin ağacı üzerine yemin edilmektedir.433 Kur’an’da ağacın
ilahi lütuf ve kudret eseri olarak yaratıldığı belirtilerek birçok canlının ağaç
olmaksızın yaşayamayacağı gerçeğine dikkat çekilmiştir.434 Ayrıca ‘incir ve zeytine
431 Frazer, s. 251. 432 http://sargon.blogcu.com/Yasasın_1_Mayıs_yada_Kutsal_Ağac/, 29.01.2007 433 Tin: 95 / 1. 434 Nahl: 16 / 10–11, Neml: 27 / 60.
![Page 105: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/105.jpg)
98
and olsun’ 435 ifadesiyle ağaç üzerine yemin etmek suretiyle ağacın değeri
gösterilmiştir. Kur’an’da Ağaca verilen bu değer İslam kültürüne de yansımış ve
ağaçlara kutsallık atfedilmiştir.
Kur’ an’da ağaçlarla ilgili kullanımlarda çeşitli vasıfların ortaya çıktığı
görülür ve ağaçlardan, Allah’ı zikir ve tespih eden canlı varlıklar olarak bahsedilir.
Güneşin, ayın, ağaçların ve birçok insanın secde ettiğini ifade eden ayetlerin
tefsirinde ağaçların secdesi, Allah’ın iradesi doğrultusunda kendi türlerinin gereğini
yerine getirerek fonksiyonlarını ifa etmeleri şeklinde yorumlamıştır. Çeşitli
hadislerde ağacın zikir ve tespihte bulunduğunu, ezanı duyduğu ve ezan okuyan
hakkında hüsn-i şahadette bulunacağı yani bir nevi haberleşme yapacağı ifade
edilir.436
Kur’an-ı Kerim’de ağaçlar, bazen benzetme unsuru olarak kullanılır.
İbrahim suresinde ağaç, iyiliğin ve kötülüğün sembolü olarak gösterilmiştir.
“ Görmedin mi? Allah nasıl bir misal verdi. Güzel bir söz, kökü (yerde) sabit, dalları
gökte olan güzel bir ağaç gibidir. ( o ağaç ) Rabbinin izniyle her zaman meyve
verir. Öğüt alsınlar diye Allah, insanlara böyle misaller verir. Kötü sözün durumu
da, yerden koparılmış, kökü olmayan bir ağaca benzer.437 Mevlana’nın “dünya bir
ağaçtır, biz onun meyveleriyiz.” Şeklindeki cümlesi İslam kültüründe ağacın
benzetme unsuru olarak kullanıldığına bir örnektir.438
Al-i İmran suresinde Hz. Meryem, Allah’ın yetiştirdiği bir bitkiye
benzetilmiştir. Hz. Meryem Allah’ın sevgili kullarındandır, annesi onu daha
karnındayken Allah’a adamış, doğduktan sonra da Meryem’i ve soyunu kovulmuş
şeytana karşı koruması için dua etmiştir. “Bunun üzerine rabbi onu güzel bir
şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriya’nın
himayesine verdi. Zekeriya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun
yanında yeni bir yiyecek bulurdu. “ Meryem! Bu sana nereden geldi?” deyince O
da: Bu Allah katındandır.” Dedi. Şüphesiz Allah dilediğine rızk verir.”439
435 Tin: 95 / 1. 436 Tanyu, “Ağaç”, s. 457. 437 İbrahim: 14 / 24–26. 438 Tanyu, Türklerde Ağaçla İlgili İnanışlar, s. 131. 439 Al-i İmran: 3 / 37.
![Page 106: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/106.jpg)
99
Gökten inen suyla yeşeren, hayat bulan ağaçlar, dirilecekleri gün gelince
kabirlerinden dirilip çıkacak olan insanlara benzetilir. “Bir de gökten bereketli bir su
indirip de onunla bağlar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz. Tomurcukları
birbiri üzerine dizilmiş, uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Bunları kullara rızk
olması için (yetiştirmekteyiz) O su ile ölü bir toprağa can verdik, işte hayata çıkış
da böyledir.”440
Kur’an-ı Kerim’de ağaçlar, hem Allah’ın varlığının bir kanıtı hem de
insanlar için çeşitli vasıflarıyla ibret unsuru olarak gösterilmiştir. “Gökten suyu
indiren O’dur. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir yeşillik çıkardık,
ondanda birbiri üzerine binmiş taneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar,
üzüm bağları, zeytin ve nar(bahçeleri) çıkarıyoruz. Bunların kimi birbirine benzer
kimi benzemez. Bunlar meyvelendikleri zaman meyvelerinin olgunlaşmasına
bakın! Bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.”441 “Yeryüzüne bir
bakmadılar mı? Biz orada her güzel çiftten nice güzel bitkiler yetiştirmişiz.”442
Yasin suresinde bitkilerin yaratılışı ibret unsuru olarak gösterilmiştir.443 Rad suresi,
İbrahim suresi ve Nahl suresinde de buna benzer örnekler görülür.
Kur’an-ı Kerim’de cennet tasvirlerinde ağaçlar ve ağaçlık mekânlardan
sıkça bahsedilmiştir. Ağaçlar, Allah’ın insanlara sunmuş olduğu birer nimet olarak
görülür. Kuran’da ağaçlıklı mekânlar cennetle özdeşleştirilerek insanın zevk
alacağı bir şekilde tasvir edilir. Bu tasvirlerde ağaçların sarmaş dolaş dallarından,
yeşilliğinden, meyve ve gölgelerinden, boyları birbirleriyle yarışan iç içe geçmiş
ağaçlıklı bahçelerden bahsedilmiştir.” 444 Kur’an’da tasvir edilen cennet
yemyeşildir. Çeşit çeşit ağaçlar ve çeşit çeşit meyve ve sebzeler bulunur. Bu
ağaçların bazılarının isimleri de zikredilmiştir. Dünya hayatında salih ameller
işleyenlerin bu cennetlere girecekleri ve bu nimetlerden faydalanacakları vaat
edilir. Rahman suresinde cennet şöyle tasvir edilir. “Düzgün kiraz ağacı, meyveleri
salkım salkım dizili muz ağaçları, uzamış gölgeler, çağlayarak akan sular,
tükenmeyen ve yasaklanmayan sayısız meyveler içindedirler”445
440 Kaf: 50 / 9–11. 441 En’am: 6 / 99. 442 Şuara: 26 / 7. 443 Yasin: 36 / 33–34–35. 444 Abese: 80 / 30. 445 Rahman: 55 / 28–33.
![Page 107: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/107.jpg)
100
Hz. Muhammed hadislerinde sık sık ağaçtan ve, ağacın çeşitli
özelliklerinden bahsetmiştir. Özellikle hurma ağacını överek, bu ağacın
yapraklarını dökmediğini ve daima faydalı olduğunu hatırlatmış iyi ve hayırsever
müslümanı bu ağaca benzetmiştir.446
İslam kültüründe ağacın ölülerin ruhlarını rahatlatıcı özelliğe sahip olduğu
da görülür. Bir gün Hz. Peygamber, birbirine yakın iki kabrin yanından geçerken
durmuş ve kabirlerde yatanların bazı günahları sebebiyle azap görmekte
olduklarını haber vererek yaş bir hurma dalı getirtmiş, onu ikiye ayırarak kabirlerin
üzerine koymuş ve şöyle demiştir: “belki bu dallar kuruyuncaya kadar azapları da
hafifletilir.” 447 Böylece ağaçların canlı birer varlık oldukları ve Allah’ı tespih ettikleri
anlaşılmaktadır.
Hz. Muhammed’in mucizelerinde de karşımıza ağaç unsuru çıkar. Siyer
ve hadis kitaplarının kaydettiğine göre bir mucize olarak bir ağacın yerinden
ayrılarak peygamberin huzuruna geldiği sonra da yerine döndüğü rivayet edilir.448
Hz. Muhammed’in peygamberliğinin yaklaştığı günlerde ve daha sonraki
dönemlerde dolaştığı yerlerdeki ağaçlar onu “Esselamü aleyke ya Resulallah!”
diye selamlıyorlardı.449 Hz. Muhammed’in hayatında ağaçlarla ilgili başka
mucizeler de vardır. Bütün bu örnekler bize İslam’ın ağaca canlı bir varlık olarak
baktığını gösterir.
İslam dini, ağaç dikilmesine, yetiştirilmesine ve korunmasına büyük
önem vermiştir. Hz. Muhammed bizzat kendisi ağaç dikmiş ve Müslümanları da
ağaç dikme konusunda teşvik etmiştir. Hadislerinde “Hiçbir Müslüman yoktur ki, o
ağaç diksin yahut ekin eksin ve mahsulünden insan, kuş, kurt yesin de kendisi
bundan istifade etmiş olmasın. Elbette o Müslüman da diktiğiyle ektiğiyle alır.”450
“Cenab-ı Hak, ağaç diken herkese ve diktiği ağaçtan çıkan meyve kadar mükâfat
ve sevap takdir ve ihsan eder .” Ağaç dikmenin Müslüman için sadaka olduğu
446 Bekir Topaloğlu, ‘İslam’da Ağaç’, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c.1, İstanbul 1988, s.457. 447 Topaloğlu, s. 457. 448 Halil İbrahim Bulut, “Mucize” , Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 2005, c.30, s. 352; Topaloğlu, s. 458. 449 Topaloğlu, s. 458. 450 Zeynü’d-din Ahmed b. Ahmed b. Abdi’l-Latifi’z-Zebidi, Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi (çev. Kamil Miras) , Ankara 1974, c.7. s. 121.
![Page 108: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/108.jpg)
101
hadislerde rivayet edilmiştir.451 Rivayetlerden ziraatın, ağaç dikmenin İslam dininde
büyük bir fazilet sayıldığı bundan dolayı da ağaç dikmeye büyük bir kıymet
verildiği anlaşılmaktadır. Hz. Muhammed’in ağaç dikmeye ne kadar önem verdiğini
göstermesi bakımından, aşağıdaki hadis-i şerif son derece önemlidir. “Kıyamet
koparken sizden birinizin elinde bir hurma dalı bulunur da bunu kıyamet kopmadan
dikmeye gücü yeterse, mutlaka onu diksin, bırakmasın.”452
Mekke hareminde bulunan ağaçların kesilmesi bitkilerin koparılması
Hz. İbrahim’den itibaren yasaklanmıştır. İslam dininde canlıların çeşitli
ihtiyaçlarının sağlanmasında çok gerekli olan ağacın korunması, lüzumsuz yere
kesilmemesi konusuna da önem verilmiştir.
İslam kültüründe de dünya kültürlerinde gördüğümüz gibi hayat ağacı
motifi değişik şekillerde karşımıza çıkar. İslam dininde hayat ağacı bazen Tuba
ağacı, bazen Sidre ağacı, bazen de cennetteki yasak ağaç formuyla karşımıza
çıkar. Tuba ağacı ve Sidre ağacı, hayat ağacı olarak çok zengin anlamlar
bulmuştur Cennetteki yasak ağaç teması, İslam kültüründe ağaç sembolizminde
çok önemli bir yere sahip olmuş ve diğer kutsal ağaçların kökenine yerleşmiştir.
Kuranı Kerim ‘de bu ağaca herhangi bir isim verilmemiştir. Eski Ahit’te ise bu ağaç
hayat ağacı olarak anılmıştır.
1. Yasak Ağaç
Yahudilik ve Hıristiyanlık dinlerinde gördüğümüz yasak ağaç teması
İslamiyet’te de aynı şekilde yer almıştır. İlk insan Hz. Âdem ve Havva için cennete
yerleştirilmiş bir ağaç, İslam dininde de Yahudi ve Hıristiyanlıktaki gibi ilk insan için
bir imtihan unsuru olmuştur. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Âdem ve Havva için
yasaklanan ağaçtan Bakara, Al-i İmran ve Taha surelerinde bahsedilmiştir.
Kur’an’ı Kerim’e göre Allah Teala Hz. Adem ve Havva’ya cennete yerleşmelerini,
oradaki her şeyden bol bol yiyebileceklerini, sadece bir ağaca yaklaşmamaları
gerektiğini emretmiştir. Bu ayetlere bakacak olursak, “Dedik ki: Ey Adem! Sen ve
eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca
yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.”453 Allah Teala Hz. Âdem ve Havva’ya
451 Zebidi, c.7, s. 122. 452 Zebidi, c.7, s. 124. 453 Bakara: 2/35.
![Page 109: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/109.jpg)
102
cennete yerleşmelerini, orada canlarının istediği her şey den bol bol
yiyebileceklerini, istedikleri gibi gezip dolaşabileceklerini söylemiş ve orada
bulunan bütün nimetlerden istedikleri ölçüde faydalanabilme serbestîsi vererek,
onlara rahat ve özgür bir yaşam ortamı sağlamıştır. Fakat bu serbestliğin yanında
bir de sınır koyarak cennette bulunan ağaçlardan birine “şu ağaca yaklaşmayın”
emri ile yasak koymuştur. Hatta bu ağaca yaklaşıp yasağı çiğnerlerse zalimlerden
olacakları söylenmiştir. Allah Telala bu ağacı kesin bir dille “la takrabu” ifadesi
kullanılarak yasaklamıştır. Kuran’da bu ifade haram olan şeyler için kullanılır.
Mesela; “zinaya yaklaşmayın”, “yetim malına yaklaşmayın”454 gibi. Bu ifadelerden
anlaşılan haramı işlemek şöyle dursun yaklaşılması bile yasaklanmıştır. İslam
kültüründe “yasak ağaç”, Allah’ın koymuş olduğu yaklaşılmaması gereken bir
sınırdır. Hz. Âdem ve Havva bu ağacın meyvesinden yemişler ve Allah’ın koyduğu
yasağı çiğnemişlerdir. Onların yaptıkları bu hatanın çeşitli sonuçlar doğurduğuna
inanılır. Yahudi ve Hıristiyan kültürlerinde de Hz. Âdem’in aynı yanlışı yaptığına
inanılır. Bu dinlerde de yapılan hata bir takım sonuçlar doğurmuştur. Yahudilik,
Hıristiyanlık ve İslam dinlerinde çiğnenen yasak aynıdır fakat olayın mahiyeti ve
sonuçları bakımından farklılıklar vardır. Yahudi ve Hıristiyan kültürlerinin olaya
bakış açılarını daha önceki bölümlerimizde görmüştük. İslam kültüründe yasak
ağacın mahiyeti, bu ağaçtan yemenin getirdiği sorumluluk ve sonuçların neler
olduğuna bakalım.
a) Yasak Ağacın Mahiyeti
Allah Teala Kur’an-ı Kerim’de Hz. Âdem ve Havva’ya cennetteki her
şeyden bol bol yiyebilecekleri ve faydalanabilecekleri bir ortam vermiş bu serbest
ortam içinde bir ağacı yasaklayarak “şu ağaca yaklaşmayın” demiştir. Ayetlerde
dikkat edileceği üzere bu ağacın adı, cinsi, rengi, şekli ve v.b. gibi özellikleri
konusunda hiç bir bilgi verilmemiştir. Sadece ağaç (şecere), kelimesi kullanılmıştır.
Ayetlerde işaret edilerek “şu ağaç” tabiri kullanılır ve özellikle Hz. Adem ve Havva
için bu ağacın haram kılındığı, şeytanın düşmanlığı ve ağacın yasaklanmasının
sebeplerinden bahsedilir. Yasak ağacın cinsinin ne olduğu konusunda ne
Kur’an’da ne de sahih kabul edilen hadis kitaplarında herhangi bir bilgi
bulunmamaktadır. Fakat müfessirler bu ağacın ne olduğunu bulma konusunda
ciddi gayret sarf etmişler ve bazı isimler vermişlerdir. Bu ağacın cinsi konusunda 454 İsra:17/32; Nisa: 4/43.
![Page 110: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/110.jpg)
103
birçok görüş ortaya konulmuştur. Tefsirlerde konu ile ilgili bilgiler şu şekilde
özetlenmiştir.455
Bu ağaç, ‘İlim’ yani ‘hayrı ve şerri bilme ağacı’dır. ‘Üzüm asması’dır. Bu
nedenle ümmet-i Muhammed’e şarap haram kılınmıştır. Herhangi bir ‘Bir ağaç
cinsi’dir. ‘Buğday’dır.456 ibn. Kesir Hz. Âdem’e yasaklanan ağacın bir buğday
başağı olabileceğini tefsirinde belirtir. Aynı zamanda Yahudilerin de bu ağaca
“buğday başağı” dediklerini nakleder.457 Bu ağaç buğdaydı, ancak, cennetteki
buğdayın bir tanesi sığır yüreği gibiydi. Baldan daha tatlı köpükten daha
yumuşaktı.458 ‘Ebedilik ağacı’dır ve melekler cennette bununla kaşınırlardı. ‘Kafur
Ağacı’, ‘Zeytin ağacı’, ‘Hurma ağacı’, İncir Ağacı’, ’Meyvesinden yendiği zaman
büyük abdest ihtiyacı hissettirmeyen bir ağaç’, ’Sünbüle’, ‘Şarap ağacı, Mihnet
ağacı, Üzüm, Meyve ağacı gibi isimler verilmiştir. 459 Şii mezhebi de bu ağaç
hakkında yorum yapmıştır. Buna göre bu ağaç ‘Şecere-i İlm-i Muhammed’ ve
‘Şecere-i Al-i Muhammed’dir.460
Yasak ağaca maddi anlamlar yüklendiği gibi manevi anlamlar da
yüklenmiştir. Bir görüşe göre “yasak ağaç” cinsel birleşimin sembolüdür. Bu
görüşe göre “şu ağaca yaklaşmayın” emri Hz. Âdem ve Havva’nın bir birlerine
yaklaşmamaları yani cinsel ilişkide bulunmamaları anlamına gelir.461 Burada yasak
ağaç cinsel ilişkiye benzetilir. Her ikisinde de dallanma yani üreme ve çoğalma
olduğu hatta hakikatin daha iyi anlaşılması için ağaç (şecere) sembolü ile ifade
edildiği söylenir.462 Bu anlamda yasak ağaç bir nesil ağacıdır, neslin devamını ve
ölümsüzlüğü anlatır. İnsanoğlu ferdi hayatının bir gün sona ereceğini bilir ve buna
engel olmak için ebedi hayatın yollarını arar. Bunu da Allah’ın koyduğu yasağı
455 Abdullah Aydemir, İslami Kaynaklara Göre Peygamberler, Ankara 2005, s. 25–26; Abdullah Aydemir, Tefsirde İsrailiyyat, Ankara 1979, s. 256–257. 456 Aydemir, İslami Kaynaklara Göre Peygamberler, s. 25–26. 457 ibn Kesir, Hadislerle Kur’an’ı Kerim Tefsiri, Çev. Bekir Karlığa-Bedrettin Çetiner, istanbul 1988, c. 2, s. 291–292. 458 ibn Kesir, c. 2, s.292; Yazır, c. 1, s. 276. 459 Aydemir, age, s. 25–26. 460 Aydemir, age, s. 25–26. 461 Yazır, c. 1, s.276; İsmail Yakıt, ‘Kur’an’da Hz. Âdem’, Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Kuruluşunun 700. Yılında Osmanlı Özel Sayısı, Isparta 1999, sy. 6, s. 12–13. 462 Yakıt, s. 12–13.
![Page 111: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/111.jpg)
104
çiğneyerek neslini ebedi kılar ve yıkılmaz bir saltanata erer. Böylece insan çocuk
sahibi olarak neslini devam ettirir. Bir nevi neslinde ölümsüzleşmiş olur.463
Bu görüşü bazı müfessirler Kur’an’ın özüne uymayan bir bilgi olarak
görürüler ve Hıristiyan düşüncesinin bir tesiri olduğunu ileri sürerler. Müfessirler
tarafından yasak ağacın sembolik bir yasak olmaktan ziyade maddi olduğu
savunulur.
Bu ağaç ister maddi ister mecazi veya sembolik bir anlatım olsun
hakkında daha fazla bilgiye sahip olamayız. Ancak bunun cennette özel bir
konumu bulunan belli bir ağaç olduğu insanın kurtuluşunun ve saadetinin
bozulmasına bir rolü olduğu kesindir. Fakat ayetlerdeki muğlâklığa bir çözüm
getirmek amacıyla ciddi bir isim arama gayretine girilmiş neredeyse sayılmadık
ağaç ismi bırakılmamıştır. Çoğu zamanda bu isim arama gayretleri İslam
âlimlerince yadırganmış, Allah’ın bildirmediği bir şeyin insanlara yararlı olmayacağı
ileri sürülmüştür.464 Eğer dünyada ve ahirette bu ağacın cinsini bilmek yararlı
olsaydı Allah bu ağacın cinsini bildirirdi. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette
çeşitli meyve ve sebze isimlerinden bahsedilmiştir. Nar, incir, hurma gibi ağaçların
isimlerinden bahsedildiği halde önemli olsaydı yasak ağacın cinsinden de
bahsedilirdi. İslam âlimlerine göre tefsirlerde verilen isimler İslami değildir. Çünkü
yasak ağaca isnat edilen, tat, şekil, isim gibi vasıflar Kur’an’a uymamaktadır.465
Kur’an da yasaklanan şeyin ne olduğunun açıkça belirtilmemesi sebebiyle, onun
cinsini tayin etmekten çok insanlığa verilmek istediği mesaj üzerinde durulmuştur.
Çünkü onun bilinmesi bize bir şey kazandırmayacağı gibi sarf edilen gayretlerde
boşuna olacaktır.466 Onun bir ağaç olduğunu bilmekle birlikte Hz. Âdem’in imtihanı
için cennete konulduğunu düşünmek daha doğru olur.467 Hz. Âdem’in cennette
her türlü nimetten faydalanmasına karşın bir yasak ağaç konulması, onun irade
eğitimiyle ilgili olduğu düşünülebilir. Böylece Allah’ın, Hz. Âdem’in dünyada
karşılaşacağı imtihanlara hazırlanması için bu ağacı yasakladığı
463 Yakıt, s. 13–14. 464 Erdem, ilk İnsan Hz. Âdem, s.157; İbn-i Kesir, age, c. 2, 292–293; Yazır, c.1, s. 276. 465 Erdem, age, s. 158. 466 Yazır, age, c. 1, s. 323; Erdem, age, s.158. 467 Erdem, age, s. 158.
![Page 112: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/112.jpg)
105
anlaşılmaktadır.468 Bu ağaç cennete yenmek için değil sınırlama ve kulluk için
konulmuştur.469
Hz. Âdem ve Havva’ya yasaklanan ağaç Kur’an-ı Kerim’e göre
cennettedir. Tevrat’ta yasak ağacın cennetin ortasında olduğu bilgisi verilir.
Kur’an’da özellikleri, cinsi gibi bilgiler yer almamıştır. Fakat tefsirlerde konuyla ilgili
bazı bilgiler yer almıştır. Yasak ağaç, öyle bir ağaçtır ki ondan yiyen yenilenir.
Dalları birbirinden ayrıdır. Ebedi ve ölümsüzdür. Ebedi olmak için melekler bu
ağacın meyvelerini yemişlerdir.470 Yine melekler ölümsüzlüğe ermek için bu
ağaçla kaşınmışlardır.471 Bu ağacın meyvelerinin sarhoş edici özelliği vardır ve aklı
alıp Allah’ı unutturur.472 Bazı kaynaklarda dalları birbirine sarılmış olarak tasvir
edilir.473 Bir hadiste ebediyet/yasak ağaçtan şöyle bahsedilir. “Muhakkak cennette
bir ağaç vardır ki binitli onun gölgesinde yüz sene yürürde onu kat edemez. O
ebediyet ağacıdır.474 Başka bir hadiste de bu ağaç ebediyet ağacıdır, ondan yiyen
kimsenin ebedi olarak cennette olacağı ağaçtır” diye bahsedilmiştir.475
b) Yasak Ağaç ve Şeytan
Dünya kültürlerinde hayat ağacı çevresinde bulunan yılan, ejder, insan
v.b. varlıklar İslam kültüründe de karşımıza çıkar. İslam dininde hayat ağacının
yanında bulunan varlık ‘şeytan’dır. Burada şeytanın hayat ağacı etrafındaki rolü
biraz farklılaşır. Diğer kültürlerde ağacın yanında bulunan varlıklar ağaca
yaklaştırmak istemezler. Fakat İslam dininde bu ağaca yaklaşılmasını yasaklayan
Allah’tır. Şeytan ise insanın bu ağaca yaklaşmasını ve meyvesini yemesi
konusunda sürekli teşvikte bulunur. Kur’an-ı Kerim’e göre bu ağaç, ölümsüzlüğün,
cennette hiç bir ihtiyaç duymaksızın ebedi kalışın, tükenmez bir saltanatın
kaynağıdır. Fakat bütün bunlar bu ağaca yaklaşılmaması ağaçtan yenilmemesi
koşuluyla olacaktır. Allah-u Teala Hz. Âdem için iyi ve güzel olanı istemektedir.
Burada şeytanın rolü yine aynıdır. Gayesi ise Hz. Adem’i sonsuz bir hayattan
uzaklaştırmaktır. Bunun için de Allah’ın verdiği emrin tersini yapmaları için onları 468 Erdem, age, s. 158. 469 Yazır, c.1, s. 277. 470 İbn-i Kesir, age, c. 2, s. 292. 471 Yazır, c. 1, s. 276; Aydemir, İslami Kaynaklara Göre Peygamberler, s. 26. 472 Yazır, c.1,s. 276. 473 Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, istanbul, Cilt 1, s. 188. 474 İbn-i Kesir, age, c. 10, s. 5277–5278. 475 İbn-i Kesir, age, c. 10, s. 5277–5278.
![Page 113: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/113.jpg)
106
kandırmıştır. Şeytan Hz. Âdem ve Havva’ya hile ve yalanlarla gelip “Ey Âdem!
Sana ebedilik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?”476 “Rabbiniz
size bu ağacı ancak melek olmayasınız ya da (cennette) ebedi kalacaklardan
olmayasınız diye yasakladı”477 Hatta şeytan delilini daha da güçlendirmek için ben
size öğüt verenlerdenim diye yemin eder.478
Kur’an-ı Kerim’e göre şeytan, en başından beri Hz. Âdem’e düşmanlık
beslemektedir. Kur-an’da Hz. Âdem ve İblis’in konu edildiği kıssalarda bu
düşmanlığın sebeplerinden bahsedilir. Buna göre şeytanın düşmanlığının temel
sebebi kıskançlıktır. Şeytan Hz. Âdem ve Havva’ya verilen nimetleri kıskanmış,
onlara haset etmiş, üzerlerinde bulunan güzel elbiselerin soyulup alınmasını
istemiştir.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Âdem’in varlık türleri arasında en yüksek
mevkide yaratıldığı Hz. Âdem ve soyunun yeryüzünde bir halife olduğu, akli, zihni,
ahlaki v.b. meziyetleri itibariyle Allah’ın yaratmış olduğu diğer varlıklardan üstün
olduğu vurgulanmıştır. İnsan, bu özellikleri sayesinde diğer varlık türlerini kendi
hizmetinde kullanabilecek bir yapıda olduğu vurgulanarak insana verilen bu
meziyetlere sık sık işaret edilir.479 İnsanoğlunun bu meziyetlerinden dolayı Allah’ın
emri ile meleklerin Hz. Âdem’e secde ettikleri bildirilir.480 Ancak İblis kendisinin
ateşten, Hz. Âdem’in ise topraktan yaratıldığın söyleyerek ondan üstün olduğunu
iddia etmiş Allah’ın emrine karşı gelmiştir.481 Şeytan Hz. Âdem’e secde etmeyince
Allah onu lanetleyerek onu cennetinden kovmuş,482 Hz. Âdem ve Havva’yı da
cennetimde oturun diyerek yüceltmiştir. Allah Teala Kur’an-ı Kerim’de şeytanın
insan için bir düşman olduğunu483 onun izinden gidilmemesi gerektiği, yaptığı
kötülük ve hilelerden insanların ders almalarını öğütlemiştir. Hz. Âdem’e de
şeytanın kendisi ve eşi için bir düşman olduğunu ve bu konuda dikkatli olmaları
konusunda uyarmıştır.484 Allah’ın uyarı ve yasak emirlerine rağmen şeytan onları
476 Araf: 7/20; Taha: 20/120. 477 Araf: 7/20. 478 Araf: 7/21. 479 İsra: 17/20; Tin: 95/4. 480 Bakara: 2 / 34; Araf: 7/ 11; Hicr: 15 / 29; İsra: 17 / 61; Kehf: 18 / 56; Taha: 20 / 116; Sad: 38 / 72–74. 481 Araf:7 / 12; Hicr: 15 / 33; İsra: 17 / 61; Sad: 38 / 76. 482 Sad: 38 / 72–74. 483 Yasin: 36 / 60–61; Taha: 20 / 117–120. 484 Taha: 20 / 117.
![Page 114: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/114.jpg)
107
aldatmada başarılı olmuştur. Şeytan Âdem ve Havva’yı hile ve yalanlarla
kandırmış, yasak ağaçtan yemelerine sebep olmuş, bunun sonucu olarak da
onların cennetten çıkarılmalarına sebep olmuştur
. Kur’an-ı Kerim’e göre şeytan Hz. Âdem ve Havva’yı psikolojik açıdan
etkileyip yanlış bir düşünceye sevk ederek onların duygularını istismar etmiştir.
Şeytan onlara bu ağaçtan yedikleri takdirde ölümsüz olacaklarını, melekler gibi
yeme içe ihtiyaçlarının olamayacağını, zevalsiz bir saltanatın sahibi olacaklarını ve
ebedi olarak cennette kalacaklarını vaat etmiştir. Bu ağaca şeytan ebedilik ağacı /
Şeceretü’l Huld adını verir ve Allah’ın onların ebedi olmalarını önlemek için bu
ağacı sakladığını söyleyerek onları kandırır.485 Sonuç olarak Hz. Âdem ve Havva
imtihan için cennete konmuş olan bu ağaçtan şeytanın vesvesesine kapılarak
yemişlerdir. Şeytan da istediğine ulaşmış, insanın Allah katındaki değerinin
düşürmüş, cennetten çıkarılmalarına sebebiyet vermiştir.486
c) Yasak Ağaçtan Yemenin Sonuçları
Hz. Âdem ve Havva’nın cennette kendilerine yasaklanan ağacın
meyvelerinden yemeleri kendileri ve nesilleri için bir takım sonuçlar doğurmuştur.
Kuranı kerime göre bu sonuçları şu şekilde sıralayabiliriz.
Hz. Âdem ve Havva yasak ağaçtan yedikleri anda edep yerleri
açılmıştı. Onlar da bu durumu hemen fark etmişler ve utanma duygusuyla
üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başlamışlardır.487Hz. Âdem ve Havva’nın
yaptıkları hata ilk anda en açık bir şekilde çıplaklık ve utanma duygusu olmuştur.
Günahın diğer bir sonucu ‘düşüştür. Günah insanı düşürür; mutlak
temizlik mertebesinden inmeye sebebiyet verir. 488 Kuranı Kerim’e göre Hz. Âdem
cennette, acıkma, susama, çıplak kalma, güneş sıcağında kalma gibi hiçbir
sıkıntıya maruz kalmadan yaşıyordu489 O, Allah’ın koyduğu yasağı çiğneyerek
kendisinin Allah katındaki değerini düşürmüştür, esenlik yurdu olan cenneti ve
485 İbn-i Kesir, c.2, s. 297–298. 486 Erdem, age, s. 159. 487 Araf: 7/22; Taha: 20/121. 488 Yazır, c.4, s. 25. 489 Taha: 20/117–119.
![Page 115: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/115.jpg)
108
kendisine verilen nimetleri kaybetmiştir. Hz. Âdem cennetten yeryüzüne indirilmiş,
yeryüzünde hayatını devam ettirebilmek için çalışmak zorunda kalmıştır.490
Burada dikkat edilmesi gereken bir hususu belirtmek yerinde olur.
Kuranı kerime göre Hz. Âdem ve Havva ağacın meyvesini yedikleri anda yaptıkları
hatanın farkına varmışlar ve pişman olmuşlardır. Hemen hatalarını itiraf edip,
tövbe istiğfarda bulunarak, Allah’a sığınmışlardır.491 Allah Teala da onların
pişmanlıkları ve tövbe-istiğfarları sonucu onları affetmiştir.492 Kuranı Kerim’e göre
onların tövbeleri Yahudi ve Hıristiyan düşüncesinin tersine olarak cennette kabul
edilmiştir. Fakat yine de cennetten çıkarılmışlardır. Tövbeleri cennetteyken kabul
edildiğine göre neden cennetten yeryüzüne indirildikleri sorusu akla gelir. Cevap
olarak ise, Hz. Adem’in misyon değişikliği ve yeryüzünde bir halife olarak
yaratılması verilmiştir. Allah Teala, Âdem ve Havva’ya ‘inin’ emriyle bir görev ve
sorumluluk yüklemiştir. Bu anlamda insanın temel görevi ve gayesi halifeliktir.
Cennetten yeryüzüne gönderilme onlar için bir ceza değil, bir görevden diğerine
geçiştir. Bu anlamda inin emri, İslami düşünceye göre insanlık için bir ceza değil,
bir lütuf ve bunun sonucunda insanın asıl görevine geçişidir.493 Şayet yasak
ağaçtan yememiş bile olsalardı yine cennetten çıkarılacaklardı.494 Bu düşünceye
göre yasak ağaçtan yemek ilahi hikmetin bir gereğidir. Tefsirlerde Hz. Âdem’in
hayat ağacından yiyeceği daha o yaratılmadan kırk yıl önce kaderinde yazılı
olduğu bilgisi verilmiştir.495
Hıristiyanlık, Hz. Âdem ve Havva’nın düşüşüne çok farklı bir anlam
yükleyerek , ‘asli günah’ adı verilen bir doktrin oluşturmuşlardır. Hıristiyanlıkta asli
günah konusuna daha önce yer vermiştik. Buna göre, Âdem’in yasak ağaçtan
yemek suretiyle işlediği suç affedilmemiş, bu suç bütün insanlığa mal edilerek
geliştirilmiştir. Hz. Âdem kendi hayatında bu suçu affettirememiş, sonunda Tanrı
kendisi Hz. İsa’nın şahsında ete kemiğe bürünerek, kendi canını, insanlığı bu
günahtan kurtarabilmek için feda etmiştir.
490 Taberi, c. 5, s. 495. 491 Araf: 7/23. 492 Bakara: 2/37; Taha: 20/122. 493 Yakıt, s. 17. 494 Yakıt, s. 14. 495 Erdem, age, s. 163.
![Page 116: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/116.jpg)
109
Kur’an’ı Kerim’de herkesin kendi günahını kendisinin çekeceği hükmü
verilir. “Herkes günahını yalnız kendi aleyhine kazanır. Hiçbir günahkâr başka bir
günahkârın yükünü yüklenmez.”496Ayeti gereğince her doğan çocuk İslam’a göre
temiz ve masumdur. Onların günahı bütün insanlığı etkilememiştir. Hz. Âdem ve
Havva, bir günah işlemişler, sonra tövbe edip affedilmişlerdir. İslam dinine göre
yasak ağacın cennete konulması da onların bu ağaçtan yiyip yeryüzsüzüne
gönderilmeleri de ilahi bir hikmet gereğidir. İlk insanın ister sembolik ister maddi bir
anlamda olsun bir ağaç vasıtasıyla imtihana tabi tutulmaları dikkate değerdir.
İslam kültürüne göre hayat ağacı, Hz. Âdem ve Havva’nın cennetten yeryüzüne
indirilip, asli görevlerin bulmaları konusunda sembolik bir sebep olmuştur.
Kuran’ı Kerim’e göre Hz. Âdem ve Havva’nın yasak ağaçtan
yemelerinin bir sonucu da düşmanlıktır.”497 Müfessirler bu düşmanlığın kimler
arasında olduğunu tartışmış; Hz. Âdem, Hz. Havva, şeytan ve insanlar arasında
olabileceği gibi çeşitli görüşler beyan etmişlerdir.498
Aslında İslam dinide ne Hz. Âdem’e ne de Hz. Havva’ya verilmiş bir
ceza yoktur. Onlar bu yasağı ilahi bir hikmetle çiğnemişlerdir. Fakat İslam
kültüründe oldukça yaygın bir şekilde onların bir takım cezalara çarptırıldığı
tasavvuru vardır. Bu tasavvurların Yahudi Hıristiyan kültürlerinin bir etkisi olarak
düşünülür. Bu düşünceye göre onların hatalarının bir sonucu olarak yeryüzüne
indirilmişler, yeryüzünde çileli bir hayatla karşılaşmışlardır. Hz. Havva ilk günah
konusunda Yahudi ve Hıristiyanlık dinlerinde potansiyel bir suçlu kabul edilir.
Çünkü yasak meyveyi Âdem’e yedirmeyi teşvik eden Havva’dır. Asıl itibariyle
İslami kaynaklara ters düşen bu rivayetler tefsir kitaplarında yerlerini almıştır. Bu
rivayetlerden bazıları şöyledir. “İblis yasak ağaçtan yemesi için Adem’e ne
söylediyse başarılı olamadı. Âdem İblisin sözüne kanmadı, ağacın meyvesini
yemedi. İblis bundan sonra Havva’nın yanına geldi. Havva ağacın meyvesinden
yedi ve sonra Âdem’e “Sen de ye! Ben yedim zararı dokunmadı.” Dedi. Âdem
ağacın meyvesini yedikten sonra her ikisinin avret yerleri gözüktü.”499 Başka bir
rivayette “ iblis, Allah’ın Âdem ve Havva’ya yasak ettiği ağaçtan bazı parçalar
alarak yanlarına geldi ve onlara: “ Şu ağaca bakın! Kokusu, tadı, rengi ne kadar
496 En’am: 6/164. 497 Bakara: 2/36. 498 Erdem, age, s. 164. 499 Aydemir, age, s. 27–28
![Page 117: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/117.jpg)
110
güzel!” dedi. Allah bundan sonra Havva’ya hitaben “ Ey Havva! Sen benim kulumu
aldattın” dedi.500 Burada yer verdiğimiz bilgileri İslam âlimleri genellikle İsrailiyat
kaynaklı olduğunu söylerler. Ne Havva ne de yılan ile ilgili rivayetlerin İslami
kaynaklarda temeli olmadığı görüşündedirler.501
Bu bilgilere göre Hz. Havva’ya bazı cezalar verilmiştir. Rivayete göre
Havva ağaçtan kopardığı zaman ağaç kanamıştı. Allah: “Bu ağacı kanattığı gibi
bende onu her ay kana bulaştıracağım; ben mükemmel ve akıllı olarak
yaratmıştım şimdi hafif akıllı yapacağım; o iğrenerek ve istemeyerek yüklü olacak,
yavrusunu zorlukla dünyaya getirecektir.” dedi. İbn-i Zeyd derki” Havva böyle bir
hata yapmamış olsaydı dünya kadınları adet görmezler, hepside akıllı olur,
hepside kolaylıkla hamile oldukları gibi kolaylıkla doğum yaparlardı.”502
Yılana verilen ceza ise içine şeytanı saklayıp cennete sokması
düşüncesinden kaynaklanır. Rivayete göre “Sen şeytanı içine gizleyerek cennete
getirdin, bu suçunun cezası olarak senin yiyeceğin sadece toprak olacaktır. Sen
Âdemoğullarının, onlarda senin düşmanların olup, sen rast geldiğin her yerde
onların ökçelerine vuracaksın. Onlarda rast geldikleri her yerde senin kafanı
kıracaklardır.” dedi. Başka bir rivayette de Allah: “Ey yılan! Senin ayaklarını
keseceğim. Sen yüzün üzere sürünerek yürüyeceksin.” dedi.503
Kur’an-ı Kerim’e göre ilk insanın imtihanı hayat ağacı vasıtasıyla
gerçekleşmiştir. Fakat ilk insan bu imtihanı kaybeder. Şeytana uyarak yasağı
çiğner. Bunun yanında bu yasağın çiğnenmesi ilahi bir takdir olarak kabul
edilmiştir.
İslam dininde cennetteki yasak ağacın dışında farklı anlamlarda
kullanılmış hayat ağacı temaları bulunur. Örneğin, Tasavvufta mecazi olarak
sufilerin şecereleri, Peygambere uzanan tarikat silsileleri, hayat ağacının dalları
ile sembolize edilir.504
500 Aydemir, age, s. 27–28 501 Aydemir, age, s. 28; Harman, “Havva” , s. 545. 502 Aydemir, age. , s. 32. 503 Aydemir, age. , s.32. 504 Sarıkçıoğlu, age, s. 38.
![Page 118: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/118.jpg)
111
Hayat ağacı, Türk İslam kültüründe Allah’ın isimlerini sembolize eder.
Canlılığıyla Allah’ın “el-Hayat” sıfatını sembolize eder. Hayat ağacı yeşil kaldığı
müddetçe dünyada var olacağına inanılmaktadır.505 Hayat ağacı önsüz ve
sonsuzdur. Bu da “kıdem” ve “beka” sıfatının tek olması da “vahdaniyet” sıfatını
sembolize eder. Servi olarak mezarlıklarda yetiştirilir.
İslam kültüründeki hayat ağacı, genellikle meyvesiz, tek başına duran
ve ulu ağaçlardır. Özellikle çam, kayın, çınar gibi belli tipler hayat ağacı olarak
kabul edilmiştir. 506
Mevlana’nın Mesnevi’sinde hayat ağacı olarak can ağacından
bahsedilmiştir. Burada can ağacı (Dırakht-ı Can) ölümsüzlük bahşeden velilerin
sembolüdür507.
2. Tuba Ağacı
Tuba ağacı, İslam kültüründe tam bir hayat ağacı formuyla karşımıza
çıkar. Kur’an’da Rad suresinde geçen Tuba ağacı, “güzellik, iyilik, huzur ve
rahatlık, göz aydınlığı ve en güzel, en hayırlı” manalarına gelir. Cennetteki her
türlü nimet, ölümsüz hayat, zevali bulunmayan şeref ve yücelik, sürekli zenginlik
anlamlarına da gelebileceği kaydedilir.508 Habeş ve Hint dillerinde cennetin adı
“Tuba” olduğu söylemiştir.509 Kur’an-ı Kerim de bu ağaç iman edenlere ve iyi amel
sahiplerine vaad edilmiştir. ”İnanan ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel
bir dönüş yeri vardır.”510 Ayette açıkça Tuba’nın bir ağaç olduğundan bahsedilmez
fakat müfessirler, Tuba’nın bir cennet ağacı olduğunu söylerler.511 Fahrettin
Razi’nin tefsirinde “Tuba kelimesiyle ilgili üç görüş bulunmaktadır. Birincisi görüşte
Tuba, cennetteki bir ağacın adıdır. Hz. Peygamber’in bu ağaç hakkında şöyle
dediği rivayet edilir. “Tuba cennette bir ağaçtır. Onu Allah kendi eliyle dikmiştir. O
ziynetler ve güzel elbiseler bitirir (meyve gibi verir). Dalları ise cennet duvarlarının
gerisinden bile görünür.” “Tuba ağacının kökü Hz. Muhammed’in evindedir ve her 505 Ergun, s.145. 506 Ocak, s. 84. 507 Çoruhlu, Türk Mitolojisinin ABC’si, s.124. 508 Tanyu, “Ağaç”, c.1, s. 458- 459. 509 Fahruddin Er-Razi, “Tefsir-i Kebir Mefatihu’l-Gayb, (çev. Suat Yıldırım, Lütfullah Cebeci, Sadık Kılıç, Sadık Doğru), Ankara 199, c.13, s. 450; “Tuba”, Türk Ansiklopedisi, c. XXXI, Ankara 1982, s.441, (yazar adı yok). 510 Rad: 13/29. 511 Razi, c. XIX, s. 50.
![Page 119: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/119.jpg)
112
müminin evine de bu ağacın dallarından bir dal uzanır.” İkinci görüşte Tuba,
“sevinç ve göz aydınlığı, hayranlık duyulan hoş ve güzel hayat onlarındır”
anlamındadır. Üçüncü görüşte ise, Tuba, cennetin Habeş’çe ismidir.512
Cennetteki doğal güzelliklerin tarif edildiği pek çok hadiste Tuba
ağacından ve onun özelliklerinden bahsedilir. Tuba ağacı benzersiz özelliklere ve
görülmemiş bir genişliğe sahiptir. Cennetteki elbiseler onun tomurcuklarından
yapılır. Hz. Muhammed’in bir hadisi şöyledir. “Ashabım! Cennette bir ağaç vardır
ki, bir süvari onun gölgesinde yüz sene gezse onun gölgesini asla bitiremez.513.
”Cennette öyle bir ağaç vardır ki, gövdesi altından, dalları zeberced incidendir.
Rüzgâr estikçe bunlar birbirlerine çarparak öyle bir name çıkarırlar ki, hiçbir kulak
böylesine tatlı bir name işitmemiştir”.514 Bu ağaç Tuba ağacıdır. Ebu Hureyre’den
gelen bir rivayette de ahirette defterleri sağ tarafından verilenler Tuba ağacının
gölgesinde gölgeleneceklerdir.515 Tuba ağacı, cennetin dışından görülebilen
harikulade bir ağaçtır ki, gövdesinin büyüklüğünü akıl almaz; Allah onu özel olarak
yaratmış ve ona kendi ruhundan üflemiştir. Kökü Hz. Peygamberin cennetteki
köşkünden çıkar, dalları da cennetin her yanındaki köşklere uzanır.516 Tuba ağacı
meyveli bir ağaçtır. Bir rivayete göre bir Arabi Hz. Muhammed’e “ Ey Allah’ın
Resulü cennette meyve var mıdır? Diye sormuştu. Rasülullah buyurdu ki: “Evet
onda bir ağaç vardır ki, ona Tuba denilir. 517 Ahmed b. Hanbel’in rivayet ettiği bir
hadise göre, Hz. Peygamber’e Tuba’nın dünya ağaçlarında hangisine benzediği
sorulmuş, o da hiçbirine benzemediğini ifade etmiştir.518 Cennet ehli bu ağaç
altında sohbet edip dünya hatıralarını tazeleyeceklerdir.519 Ayrıca Hz. peygamber
bir hadisinde de “Tuba diye adlandırılan ağaç ne iyi ağaçtır.” Diyerek İslam
kültüründe bu ağaca verilen değeri göstermiştir.520
İslam inancında cennet ağacı olarak bilinen Tuba, Türk kültüründe çok
tanınmış ve sevilmiştir. Tuba ağacı, eski Türk dini inançlarından bugüne gelen
512 Razi, c. 13, s. 450. 513 Canan, Kütübü Sitte, c. 14 s. 238; Zebidi, age, c.9, s. 46–47; Abdülbaki Turan, “Tuba”, Şamil İslam Ansiklopedisi, İstanbul, (yıl yok), c. 6, s. 226. 514 Canan, Kütübü Sitte, c. 14, s.238. 515 Zebidi, c.9, s. 46–47. 516 “Tuba”, Türk Ansiklopedisi, s.441. 517 Yazır, c. 5, s. 147. 518 Tanyu, “Ağaç” c.1,s.458–459. 519 Canan, Kütübü Sitte, c. 14 s.239. 520 Turan, s. 226.
![Page 120: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/120.jpg)
113
“hayat ağacı” ile birleşmiştir. Anadolu’da halk arasındaki inanca göre, cennetteki
Tuba ağacında her insan için bir yaprak vardır. Bu yaprak bir kimsenin ölümünden
kırk gün önce düşer. Bu düşme sırasında başkalarının yapraklarına değerse,
yaprak sahibinin kulakları çınlar.521
Mevlana, Mesnevi’sinde yorumladığı bir rüyada Tuba ağacından
bahsetmiştir. Buna göre Tuba ağacının dallarında kuşlar bulunur. Bu kuşlar ise
peygamberler ve velilerin ruhlarıdır.522
Bahaddin Ögel, Hayat ve insanlar için her türlü iyi talihin hep bu
ağaçtan geldiğini, çok büyük olan bu ağacın milyonlarca, daha doğrusu
yeryüzündeki insanların sayısı kadar yaprağı olduğunu, bir insan ölünce bu
ağaçtan da bir yaprak düştüğünü, diğer hayat ağaçları gibi Tuba ağacının da bir
su kenarında olduğunu kaydeder.523
Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Tuba Ağacının bir tapım unsuru
olduğundan ve Müslüman Nogay Türklerinin ağaca taptıklarından bahseder.
Evliya Çelebi Nogayların, bir ağacın içine mihrap yapıp, ibadet ettiklerini, onlara
bunu yapmalarının sebebini sorduğunda onlar, bu ağacın Tuba Ağacı olduğunu,
Cebrail, aracılığıyla gönderildiğini ve Hızır eliyle dikildiğini söylerler.524
Alevi-Bektaşi kültüründe de en fazla saygı gören ağaç Tuba ağacıdır.
Hz. Muhammed’in miracı sonrası, kırklar cemine kabulü ve nasip erkânı sırasında,
Ali, Fatıma, Muhammed ve Hatice Tuba Ağacı altında musahip kılınmışlardır.525
Alevi kültüründe bir ağaç dalı/tarıyk töreni vardır. Bu tören dedeler tarafından
gerçekleştirilir. Törende kullanılan dal kayın ağacından yapılmıştır. Bu dal bir deri
kılıf ya da yeşil bir örtü içinde, tariykçi tarafından muhafaza edilen, genellikle bir
metre civarında, üç boğumlu bir değnek olup, ser deste, tarıyk, erkân, tuba çeliği
gibi isimlerle anılır. Bu dalın cennetten gelme olduğuna inanılır. Bu dal, on iki dallı,
iki çatallı, kökü yukarıda başı aşağıda ve cennette olan bir ağaçtır. Erkan
törenlerinde kullanılan bu ağacın dalının, Tuba ağacından yapıldığına inanılır.526
521 Ergun, s. 86. 522 Çoruhlu, age, s. 124. 523 Ögel, Türk Mitolojisi I, s. 95–96. 524 Ögel, Türk Mitolojisi II, s. 479–480. 525 http:/ www.hbektas.gazi. Edu.tr/portal/html/modules.php?, 09.07.2007. 526 http:/ aleviyol.com/yolalevi/content/view/998/30/, 09.11.2006.
![Page 121: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/121.jpg)
114
Tarıyk değneği bazen de ardıç bazen de kayın527 ağacından yapılmıştır. Tarıyk
değneği hangi ağaçtan yapılırsa yapılsın Tuba Ağacını temsil eder. Bu değnek
Alevi kültüründe Hak-Muhammed-Ali üçlü telakkisini temsil eder. Değneğin
üzerinde üç kertik bulunur ve tören esnasında değnek, günah işleyen müride,
dede tarafından vurulur.528
Her Alevi dedesi mutlaka “Erkân”a sahip olmalıdır. Erkan’a sahip
olmayan dede, hangi ocağa mensupsa o ocaktan izin alıp, kırk kurban keserek
kayın ağacından düz bir sopa keser ve bu onun erkân’ı olur.
Kayın ağacından yapılan bu sopalara kurt düşmemesi ve çürümemeleri
bu ağacın kerametlerinden sayılmıştır. Rivayete göre Hz. Ali Hz. Peygamberin
vefatından sonra kılıcı Zülfikar’ı kullanmamış, bu değnekle savaşmıştır.529
Alevi kültüründe tarıyk bir biattir. Rıdvan biati diye de adlandırılır.
Müslümanlar Hz. Muhammed zamanında Rıdvan ağacının altında ahitleşmişlerdir.
Birbirlerine yalan söylemeyecekleri, doğruluktan ayrılmayacakları gibi konularda
söz vermişlerdir. Bunu yaparken de Hz. Muhammed’in biat edenlerin sırtına
ağaçtan kestikleri sopayı vurarak takdis ettiklerine inanılır. Rıdvan ağacı da Tuba
Ağacını sembolize etmiştir.530
Alevi kültüründe Tuba Ağacının asıl kökü Hz. Ali’nin sarayındadır ve
her müminin sarayına bir dal salınmıştır. Bir rivayete göre Hz. Muhammed’in şöyle
buyurduğu nakledilir. “Ben ağacın köküyüm, Ali bu ağacın gövdesidir. Hasan ve
Hüseyin bu ağacın meyvesidir. Ehl-i Beyt’in taraftarları ise bu ağacın
yapraklarıdır.531 Burada Tuba ağacı bir anlamda Hz. Ali’yi ve onda bütünleşmeyi
sembolize etmiştir.
İman eden ve salih amel işleyen kimselere vaat edilen Tuba ağacı her
zaman iyi ve güzel olanın sembolü olmuştur. İslam kültüründe çok sevilmiş,
edebiyata konu edilmiş, şiirlerde çok işlenen bir motif olmuştur. Yunus Emre’nin şu
beyitleri çok meşhurdur. 527 Ayten Altıntaş, “Eski Türk Kültüründe Hayat Ağacı ve Ölümsüzlük Otu”, Türk Dünyası Araştırmaları, sy. 51, İstanbul 1987, s.146. 528 Ocak, s. 91. 529 Altıntaş, s.146. 530 http:/www.alevibektasi.org/tonarlı.htm, 09.07.2007. 531 http:/www.aleviforum.com/showpost?p=383920&postcount=1, 09.07.2007.
![Page 122: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/122.jpg)
115
Cennette Tuba dalları
Salınır Allah deyu deyu
Yahya Efendi’nin bir şiirinde Tuba ağacı ve İslam dininde kutsal
ağaçlardan olan” Sidre ağacı” şu şekilde zikredilmektedir:
Bir serve mail oldu gönül şahbazı kim,
Tuba vü Sidre ona nazar bir budak değil.532
3. Sidre Ağacı
İslam kültüründe kutsal ağaçlardan biri de sidre ağacıdır. Sidre ağacı
kendisine atfedilen vasıflarla bir hayat ağacı özelliği gösterir. Sidre’den Kur’an’ı
Kerim’de bahsedilir. “ Andolsun ki, O,Cebrail’i bir başka inişte daha (asli suretiyle)
görmüştü. Sidretü’l-Münteha’nın yanında. Me’va cenneti onun (Sidre’nin)
yanındadır. O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. Göz (gördüğünden) şaşmadı
ve (onu)aşmadı.533
“Sidre” Arapça’da ‘hünnap’ veya ‘Lotus ağacına denir534. Ayrıca
Arabistan kirazı denilen Trabzon hurması türünden bir ağaç da denilmiştir.535
Burada önemli olan ağacın cinsi değildir. Önemli olan konumu, işlevi ve
özellikleridir. Münteha da sınırın sonu manasına gelir. Böylece Sidretü’l-
Münteha’nın sözlük anlamı; uç noktada veya sıranın sonunda bulunan hünnap
veya lotus ağacıdır. İbn Kesir der ki, bizim için maddeler âleminin son sınırında,
hünnap veya lotus ağacının nasıl olduğunu bilmemiz mümkün değildir. Bu aslında
Allah’ın kâinatının, bizim aklımızın eremeyeceği sırlarıdır. Bu ağacın mahiyetini
açıklamak için Sidre’den daha uygun bir kelime olmadığı vurgulanmıştır..536
Sidre kelimesinde hayret, göz kamaştırmak manası da vardır.537 Bu
anlama göre Sidre öyle bir ağaçtır ki hayret verici, göz kamaştırıcı, harikulade
532 Ögel, Türk Mitolojisi II, s. 113. 533 Necm: 53/13–17. 534 ibn Kesir, c. 9, s. 4691. 535 Hikmet Tanyu, İslamlıktan Önce Türklerde Tek Tanrı İnancı, Ankara 1980, s. 169. 536 ibn kesir, c. 9, s. 4691. 537 Yazır, c. 7, s. 297.
![Page 123: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/123.jpg)
116
güzel olan ağaç anlamına gelmektedir. Hz. Muhammed, bu göz kamaştırıcı ağacın
yanında Cebrail’i bütün açıklığı ve azametiyle görmüştür. Sidre-i Münteha, madde
âlemi ve ilahi âlem arasındaki sınırdır. Bu sınırı sadece Hz. Muhammed
aşabilmiştir.
Sidre, yedinci semada bulunur. Bir hadise göre de arşın sağ tarafında
bulunan bir Arabistan kirazı ağacıdır. Allah’ın muttakilere vaad ettiği cennetin
nehirleri onun altından çıkar538 Hz. Muhammed, bu ağacın meyvelerini tacın
püsküllerine, yapraklarını da fil kulaklarına benzetmiştir. Ayrıca bu ağaç için “Öyle
bir ağaçtır ki bir binici onun gölgesinde yetmiş sene yol olsa yine kat edemez. Bir
yaprağı ümmetin hepsinin üzerini örter.” Başka bir hadise göre Sidre, arşın altında
bulunan bir ağaçtır ki, melekler nebiler ve mahlûkat içinde bulunan âlimlerin ilmi
sonuçta ona ulaşır.539 Elmalılı Hamdi Yazır, Sidre ağacı hakkındaki rivayetlerin
mahlûkatın cisim ve boyutları bakımından aldıkları son şekil ve emir âleminin
sınırına dikilmiş bir oluşum ağacı olarak gösterdiğini söylemiştir.540
Sidretü’l-Münteha, yaratıkların bilgisinin ve amellerinin varacağı son
noktadır. Bu ağaç yaratıklar âlemini temsil eder. Sidre yaratıklar âleminde son
ağaçtır. Ayrıca cennetin de sonudur. Bu ağaçtan ötesi Allah’ın gaye âlemidir.541
Sidre İslam dininde hayat ağacının ilginç bir örneğidir. Özellikle maddi âlem ve
ilahi âlemin sınırında tasvir edilmesi hayat ağacının üç kozmik âlem arasındaki
bağ olma özelliğini hatırlatması bakımından önemlidir.
4. İslam Sanatında Hayat Ağacı
İslam sanatında ağaç, çok sık kullanılan bir motiftir. Özellikle bu
kullanımlar içerisinde hayat ağacı çok sevilmiş, buna bağlı olarak da mimari, el
sanatları, edebiyat vb. birçok sanat dalında yaygın bir şekilde işlenmiştir. İslam
sanatında çok erken dönemlerden itibaren hayat ağacı motifine rastlanır. Kubbet-
üs Sahra mozaiklerinde hayat ağacı stilize bir hurma ağacı şeklinde tasvir
edilmiştir. Yine Kubbet-üs Sahra’da Hayat Ağacı kanatlı palmet dalları ile
canlandırılmıştır. Hirbet el-Mefçir sarayının taban mozaiklerinde hayat ağacı,
Hıristiyan sanatı etkisinde ve elma ağacı şeklinde görülmektedir. İspanyada Emevi 538 Yazır, c. 7, s. 297. 539 Yazır, c. 7, s. 299. 540 Yazır, c. 7, s. 299. 541 Tanyu, age, s. 169.
![Page 124: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/124.jpg)
117
sarayı Medinetü-z Zehra da kollu şamdana benzer dalları ile hayat ağacı motifi
yaygındır. Kurtuba Ulu camiinde ve Kayravan Ulu Camisinde de hayat ağacı
tasvirleri yer alır.542 İslam sanatında hayat ağacı motifi başlangıçta hurma ağacı
olarak tasvir edilirken daha geç devirlerde nar ağacı şeklinde tasvir edilmeye
başlandığı görülür. Fatımiler dönemine ait bir lüster tapınağına zengin bir şekilde
işlenmiş hayat ağacı motifine rastlanır. Bu motifte ağaç dal şeklinde canlandırılır.
Çok stilize bir şeklide işlenen hayat ağacı motifinde sırt sırta yerleştirilmiş kuşlar ve
tepesinde de oldukça büyük bir nar yer alır.543
Anadolu beylikler ve Selçuklular döneminde dini ve sivil mimari
süsleme sanatında hayat ağacı motifi sık kullanılmıştır. Artuklular döneminden
kalma bir kabartmada hayat ağacıyla birlikte bir kuş, bağdaş kurmuş bir insan
bulunur. Bu insan ellerinde yuvarlak küreye benzer bir şey tutar. Yukarı kalkık
kollarının tepesinde büyük bir rozet bulunan insan, tavus kuşu, birbirine doğru
yürüyen kanatlı arsanlar tasvir edilmiştir.544
Hayat ağacı, Anadolu Selçuklu sanatında erken devirlerde genellikle
tek başına veya kuşlarla çevrelenmiş olarak görülür. Daha sonraki devirlerde ise
hayat ağacı ile birlikte çeşitli hayvanların da yer aldığı görülür. Tek başına tasvir
edilen hayat ağacı motifi dini mimaride sık kullanılır. Özellikle tek ağaçlar Allah’ın
birliğini sembolize eder. Divriği Ulu Cami’nin kuzey portalinde tek başına bulunan
hayat ağacı motifinin güzel bir örneği vardır.( Resim: 5) Burada hayat ağacı dal
şeklinde, küçük bir vazodan yükselir. Vazo ebedi hayat suyu ihtiva eden bir
semboldür. Yine aynı portalde bir başa hayat ağacı, karın kısmı dilimli bir vazodan
yükselir. Bu ağacın tepesinde büyük bir rozet bulunur. 545
Yakutiye medresesinde, Erzurum çifte minareli medresede ( Resim:
6–7), Ahlât mezar taşlarında hayat ağaçlarına rastlanır. Bu örneklerde hayat ağacı
542 Gönül Öney, “Anadolu Selçuklu Sanatında Hayat Ağacı Motifi”, Belleten, c. XXXII, s. 125–128, Ankara 1968, s.25. 543 Öney, Belleten, s.28–29 544 Gönül Öney, “Artuklu Devrinden Bir Hayat Ağacı Kabartması Hakkında”, Vakıflar Dergisi, sy. VII, İstanbul 1968, s. 119. 545 Öney, Belleten, s.26.
![Page 125: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/125.jpg)
118
palmiyeye benzer bir ağaçtır ve genellikle bir vazodan çıkar. Dalları arasında bir
nar meyvesi bulunur.546
İslam sanat eserlerinde genellikle hayat ağacının nar ve hurma ağacı
olduğu göze çarpar. İslam dininde nar cenneti sembolize eder ve bir cennet
meyvesi olarak Kur’an-ı Kerim’de zikredilir. “İçlerinde her türlü meyve, hurma ve
nar vardır.”547 Aynı zamanda nar çoklukta birliği simgelemiş olmasından dolayı
Allah’ın birliğini temsil etmiş ve sık sık hayat ağacı olarak işlenmiştir.
Sık sık karşılaştığımız figürlerden biri de hayat ağacı etrafına karşılıklı
veya sırt sırta simetrik olarak çift kuşların bulunduğu motiftir. Bu tasvirler genellikle
çok stilize ve kuşlarla çevrelenmiştir. Alâeddin Keykubat’ın Beyşehir Gölü
kenarındaki yazlık sarayı Kubadabad’da Hayat Ağacı-kuş grubunun çeşitli
örnekleri ile karşılaşırız. Bu örneklerde Hayat Ağacı çok stilize, ayrıntılı ve kuşlar
simetrik olarak yerleştirilmiştir. ( Resim: 8–9) Hayat ağacı bir palmiye şeklinde ve
kuşların etrafında nar meyveleri görünür. Tasvirde ayrıca büyüklü küçüklü
rozetlere de rastlanır.548 Bu rozetlerin anlamı ise hayat ağacının etrafında ay,
güneş ve diğer gezegenlerdir. Tokat’ta Selçuklu devrinden kalma bir mezar
taşında ve Afyon Balıköy’de bir mezar taşında buna benzer örnekler görülür.
Anadolu Selçukluları döneminde bazı hayat ağacı motifleri arabesk olarak tasvir
edilmiştir. Bu örneklerde çift başlı kartal ve kartalların kanat veya kuyruk uçları
kıvrılmış birer ejder başına dönüşmüştür. Divriği Ulu Camii’nde, Selçuklu devrine
ait ipek bir kumaş üzerinde ve Konya Mevlana Müzesi’nde bulunan 13. yüzyıldan
kalma bir Kuran rahlesinde bu tipin örnekleri bulunur.549
Osmanlı Devleti Döneminde de hayat ağacı motifi aynı şekilde
kullanılmaya devam etmiştir. Aksaray Murat Paşa Camii avlusunda bir mezar taşı
üzerinde süslü bir vazodan yükselen çiçekli bir hayat ağacı motifi yer alır. 16.
yüzyıla ait İshak Paşa Sarayı’nın ön cephesinde hayat ağacı motifine rastlanır.
Burada hayat ağacı, portalin iki yanında yükselir ve nar meyveleri bulunur.
Sarayın çeşitli bölümlerinde de şakayık çiçekli hayat ağacı kabartmaları yer alır.550
Osmanlı sanatında seccadelerde, halı ve kilimlerde, Kur’an rahlelerinde, çini 546 Öney, Belleten, s.26. 547 Rahman: 55/68 548 Öney, Belleten, s.27–28. 549 Öney, Belleten, s.30–31. 550 Öney, Belleten, s. 27.
![Page 126: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/126.jpg)
119
süslemelerinde, mezar taşlarında, işlemelerde hayat ağacı tasvirine bolca
rastlanır.( Resim: 10) Ayrıca yeniçeri bayraklarında ağaç dalları hayat ağacı olarak
yer alır. 551
İslam sanatında hayat ağacı motifi, başlangıçta genellikle sade ve tek
başına, daha sonraki devirlerde etrafına çeşitli sembolik hayvanlar, insanlar ve
meyveler yerleştirilerek zenginleştirilmiştir. İslam sanatında hayat ağacı tasviri dini
ve sivil mimaride sık sık işlenmiştir. Tasvirlerde özellikle nar meyveleri çok
belirgindir.
Türk İslam sanatında Orta Asya Türk kültürünün etkisi oldukça
fazladır. Türk toplumları İslamiyet’i seçmiş olmalarına rağmen eski kültürlerinden
vazgeçememişler, bunları İslamiyet’le birleştirmeyi başarmışlardır. Orta Asya Türk
kültürü İslamiyet’le birleşip Türk İslam bileşkesinde yeni bir form bulmuştur. Bu
bileşkeye göre hayat ağacı ve çevresinde bulunan motiflerin sembolik anlamları
bulunur.
Orta Asya şaman inançlarına göre hayat ağacı dünyanın merkezinde
yer alır. Bu ağaç şamana yeraltı ve gökyüzü seyahatlerinde merdiven vazifesi
görür.552 İslam sanatında yaygın olarak görüldüğü gibi kuş ve kartal tasvirleri
Şamanizm’e göre şamana refakat eden hayvanlar veya şamanın kendisidir. Bu
hayvanlar şamana öbür dünyaya ulaşmalarında yardımcı olurlar. Hayat ağacı,
insan, arslan, yılan ve birçok tılsımlı hayvan tarafından korunur. Ayrıca ağacın
etrafında bulunan rozetler şamanın gökyüzüne yolculuğu sırasındaki gezegenleri
sembolize eder.
Hayat ağacı tasviri, bulunduğu medrese, cami, saray gibi yapıların
önemli ve merkezi bir yapı olduklarını belirtir. Hayat ağacı merkezde yani cennette
bulunur.553 İnsanlar, cami, medrese, saray gibi yapıların merkeze yakın olmalarını
istedikleri için bu yapılara hayat ağacı motifini işlemişlerdir. Böylece bu mekânların
merkez olduğunu düşünmüşlerdir. Hayat ağacı mezar taşlarına da işlemiştir.
Bunun anlamı ise ölülerin ruhlarını cennete ulaştıracak bir köprü vazifesi
görmesidir. 551 Emel Esin, “Ötüken Yış(Türk sanatında ağaçlı dağ hakkında notlar)”, Atsız Armağanı, İstanbul 1976, s.152. 552 Öney, Belleten, s.34. 553 Öney, Belleten, s.36.
![Page 127: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/127.jpg)
120
İnsanoğlu, önem verdiği kutsalını hayatının her alanında görmeyi,
sürekli onunla beraber olmayı arzu etmiş ve kutsallarını ölümsüz kılmak için sanat
eserlerine işlemiştir. İslam sanatında bu düşünceden hareketle camilerde,
medreselerde, saraylarda, el sanatlarında, mezar taşlarında ve birçok yerde hayat
ağacı motifi tasvir edilmiştir. Böylece insanlar sürekli kutsalla yani ilahi olanla
birlikte olduklarına inanmışlar ve sembolik olarak hayatlarında bulundurmuşlardır.
Hayat ağacının bu kadar çok işlenmiş olması ona verilen önemin bir neticesidir.
Günümüzde eskiye oranla azalmakla birlikte hala sanat eserlerinde bir bezeme
unsuru olarak kullanılmaya devam etmektedir.
5. Alevi Bektaşi Kültüründe Hayat Ağacı
Alevi Bektaşi kültüründe hayat ağacı temasına oldukça sık rastlamak
mümkündür. Vilayetname-i Sultan Şecauddin’de şeyhin gittiği her yerde daima ulu
bir çam ağacı dibinde oturup kalktığı, ibadet ettiği nakledilir. Şeyhin dibinde ibadet
ettiği ağaçlardan ikisi kırklar çamı ve bölük çam olarak adlandırılmıştır. Başka bir
rivayette de Hacı Bektaşi Veli, insanlardan korunmak amacıyla yüksek bir tepede
bulunan ardıç ağacının yanına gelip, ardıçtan kendisini saklamasını ister. Ardıç
hemen dal ve yapraklarıyla beraber bir çadır biçimine girer ve Hacı Bektaşi Veli’yi
içine saklar. Halk Hacı Bektaş’ı bulamaz. Halktan kurtulan Hacı Bektaş ağacın
içinde kırk gün çile çıkarır, ibadet ve riyazet yapar. Devcik ağaç da denilen bu
ağaç günümüzde ziyaret edilmektedir.554 Alevi Bektaşi kültüründe Tuba ağacına
verilen önemi daha önceki bölümlerimizde görmüştük.
İslam kültüründe incelenen örnekler, her ağacın veya aynı ağacın her
yerde ve her zaman kült konusu olmadığını, hatta hayat ağacı olarak nitelenen
ağaçların en çok meyvesiz ve ulu ağaçlar özellikle çam, kayın, çınar ve benzeri
belli ağaçların olduğunu ortaya çıkarmıştır.555 Aynı zamanda bu ağaçlar, bir su
kenarında veya bir evliya mezarı yanında bulunmuştur. İslam kültüründe hemen
hemen bütün evliyaların mezarları bir çınar altında yer almaktadır. Burada
ağaçlarda mevcut olan ruhlarla evliyalar arasında bağlantı kurulmak istenmiştir.556.
554 Ocak, s. 83. 555 Ocak, s. 84. 556 Ocak, s. 92.
![Page 128: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/128.jpg)
121
Günümüzde Anadolu’da dinle ilişkilendirilerek ağaçlarla ilgili çok çeşitli
uygulamalar sürdürülmektedir. Örneğin, Anadolu’da ağaçlar ve bulundukları
mekânlar adak yerleri olmuşlardır. Bu ağaçlara insanlar elbiselerinden yırttıkları
paçavraları bağlayarak dileklerinin gerçekleşeceğini ummuşlardır. İslam dininde
ağaçlar birer şifa verici olarak düşünülmüştür. Anadolu’nun bazı yerlerinde yeni
doğmuş ve giderek zayıflayan çocukları şeytanın değiştirdiğine inanılmıştır. Bazen
hasta bir çocuk, iyileşmesi için büyük ve yaşlı bir çınar ağacına götürülür “al
çocuğunu ver çocuğumu” denilerek çınarın deliklerinden geçirilir ve çocuğun
elbiseleri orada bırakılıp gelinirdi.557 Bu uygulamadan sonra çocuğun iyileşeceğine
inanılırdı.
Sonuç olarak denilebilir ki, İslam dini bir ağaç medeniyetidir. İslam
dininde ağaçlara çok önem verilmiş ve onları korumaya büyük bir özen
gösterilmiştir. Kur’an-ı Kerim’e göre ağaçlar, Allahın insanlara sunmuş olduğu birer
nimettir. Onlar bütün canlılar gibi Allahın ismini zikrederler ve Allah’ın varlığının,
birliğinin, kudretinin kanıtıdırlar. İslam dininde hayat ağacının yerleri ve gökleri
birbirine bağlayan özelliğinden bahsedilmemiştir. İslam dinindeki hayat ağacı
cennetteki yasak ağaç olarak bir imtihan vesilesidir. Tuba ağacı olarak iyi
insanların mükâfatıdır. Sidre ağacı olarak da ilahi âlem ve maddi âlem arasındaki
sınırı çizmiştir. Hayat Ağacı, İslamiyet’te özelikle bilgi, bilgelik ve hikmetle
ilişkilendirilmiştir. O çok sevilmiş ve sayılmış fakat hiçbir zaman bir ağaç olarak
tapım nesnesi olmamıştır. Allah’ın sıfatlarını taşıdığı için sevgi ve saygı duyulmuş
tazim gösterilmiştir.
557 Hikmet Tanyu, Ankara ve Çevresinde Adak ve Adak Yerleri, Ankara 1967, s. 83–84.
![Page 129: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/129.jpg)
122
SONUÇ
İnsanlık var olduğu günden bu yana sürekli olarak ağaç ve bitkilerle ilişki
içinde olagelmiş ve ağaçları diğer varlıklar içerisinde öne çıkarmıştır. Zaman
içerisinde dağ, taş, su, ateş gibi çeşitli varlıklara kutsallık atfedilmiş fakat bu
varlıklar içerisinde ağaç, ön planda olmuştur ve ağaç diğer bütün varlıklar
içerisinde kutsallığını her zaman koruyan en önemli sembol olmuştur. Çünkü o,
olduğu yerde kalıcıdır. Kökleriyle yere bağlıdır bu anlamda bir merkezdir. Kışın
yapraklarını döküp yazın tekrar canlanmasıyla dinamizmin ve ölümden sonra
dirilişin simgesi olmuştur. Ağaç, kendini sayısız biçimde yenileyen gerçekliğin
ifadesidir. Bu nedenle insanoğlu kendisi ve ağaç arasında bağ kurarak kendisini
ağaçla özdeşleştirmeye çalışmıştır.
Ağaç sembolizmi dünyanın hemen hemen her toplumunda kendini
göstermiştir. Dünya kültürlerindeki ağaç sembolizminin temelinde ‘Hayat Ağacı’
teması vardır. Hayat ağacına en eski çağlardan günümüze kadar dünyanın bütün
toplumlarında rastlanmıştır. Hayat ağacı, gençlik ve ölümsüzlük veren bir kavram
olarak Eski Mezopotamya, Avrupa ve Uzak Doğu medeniyetleri gibi birçok kadim
medeniyet tarafından bilinen bir kavramdır. Daha sonra Günümüzün büyük
dinlerinde de varlığını devam ettirmiş özellikle Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam’ın
kutsal kitaplarında yerini alarak özel bir terminolojiye sahip olmuştur. Bu dinlerde
Hayat ağacı, insanın yeryüzündeki kaderini belirleyen bir imtihan unsuru olmuştur.
Dünya kültürleri ağaçlarla ilgili sayısız mit ve efsane geliştirmişlerdir. Bu
mit ve efsaneler ağaç sembolizminin temeli olan hayat ağacı ve kozmik eksen
etrafında geliştirilmiştir. Örnekleri incelendiğimizde dünya kültürlerinin tamamında
hayat ağacı ile ilgili inanış ve uygulamaların paralellik gösterdiği dikkat çeker.
Örneğin Hayat ağacı yaratılışın kaynağıdır. İnsanlık hayat ağacından türemiştir. O,
cennet, dünya ve cehennem arasındaki bağlantıyı kuran dünyanın temel direğidir.
İnsanoğlu hem Tanrı ile hem de ölüler âlemi ile bu direk sayesinde iletişim
kurabilmiştir. O, Tanrı’nın yeryüzündeki sembolüdür, Evrenin bereketini sağlar,
yağmuru yağdırır, rüzgârı estirir, güneşin ortaya çıkmasını sağlar, evlerin
koruyucucusudur, hayvanların çoğalmasını sağlar, çocuğu olmayan kadınların
çocuğunun olmasını sağlar, hastalıklara şifa verir, kötü ruhları kovar, insanların
![Page 130: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/130.jpg)
123
kaderini belirler, hayat verir, canlılık ölümsüzlük, gençlik kaynağıdır, her türlü iyilik,
güzellik ve mutluluk ondan gelir.
Hayat ağacının maddi varlığından çok taşıdığı anlam ve temsil ettiği güç
önemlidir. Hayat ağacı olarak nitelenen ağaçlar gelişi güzel her ağaç değil;
genellikle tek başına duran, meyve vermeyen büyük ve ulu ağaçlar olmuştur.
Hayat ağacının cinsi toplumdan topluma değişmiştir. Örneğin bir kültürde meşe,
hayat ağacı olarak kabul edilirken başka bir kültürde çam, kayın veya elma ağacı
olmuştur. Dünya kültürlerine baktığımızda hayat ağacı olma vasfı genellikle çam
kayın, meşe gibi ağaçlara verilmiştir. Ayrıca hayat ağacına farklı toplumlar evren
ağacı, dünya ağacı, kozmik ağaç, sonsuzluk ağacı gibi adlar vermişlerdir. Hangi
isimle anılırsa anılsın bu ağaçların temelinde hayat ağacı bulunur ve hepsi de
hayat ağacının özelliklerini taşırlar.
Geçmişin ilkel insanı için ağaç çok önemlidir. Onun günlük ve dini
hayatında vazgeçilmez bir unsurdur. Günümüz modern dünyasında ise artık ağaç
dini anlamından uzaklaşarak maddi varlığıyla dikkat çekmeye başlamıştır. Fakat
hala modern insan için ağaç tanrıyı hatırlatan önemli bir simge olmaya devam
etmektedir. Bugün dünya kültürlerine baktığımızda ağaçlarla ilgili uygulamaların
birçoğunun hala devam ettiğini görmek mümkündür. Mezarların ağaçların altına
yapılması veya mezar bulunan bir yer ağaç dikilmesi, bir çocuk doğduğunda onun
adına bir ağaç dikilip ağaçla beraber büyüyeceğine inanılması, ağaçlarla ilgili
bayramların kutlanması bu inanışın devam ettiğinin örnekleridir. Özellikle Türk
toplumunda hayat ağacına bez bağlama, çivi çakma, etrafında mumlar yakma,
takdis etme gibi uygulamalar hala devam etmektedir. İnsanlar, hayat ağacının
yağmur yağdırma, evlenme, hastalıklara şifa bulma, iş bulma gibi konularda
yardımı olacağını düşünmekte ve ondan şifa beklemektedirler. Bütün bu
uygulamalar insanların zihinlerinde hayat ağacı inancının hala canlı bir şekilde var
olduğunu göstermektedir.
Hayat ağacı günümüzde de günlük hayatta, edebiyatta, sanatta ve birçok
alanda dünya kültürlerinin en çok sevdiği ve kullandığı sembol olmaya devam
etmektedir. Günümüzde zeytin dalı barışın sembolüdür. Eski zafer sembolü defne
ve meşe yaprakları, zeytin dalı gibi inanışlar hala canlılığını koruyarak başlarda
![Page 131: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/131.jpg)
124
taşınmakta, toplantı salonlarında, paralarda, flamalarda, bayraklarda, halı ve kilim
desenleri üzerinde yer almaya devam etmektedir.
Sonuç olarak hayat ağacı insanlık tarihinin çeşitli dönemlerinde en fazla
kullanılan simgesel bir tema olmuştur. Birbirleriyle ilişkisizmiş gibi görünen, dilleri,
kültürleri, yaşadıkları coğrafyalar tamamen farklı olan birçok toplumun ortak
paydası hayat ağacı olmuştur.
![Page 132: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/132.jpg)
125
BİBLİYOGRAFYA
• Altıntaş, Ayten, “Eski Türk Kültüründe Hayat Ağacı ve Ölümsüzlük Otu”,
Türk Dünyası Araştırmaları, sayı 51, İstanbul 1987.
• Arık, Durmuş, Hıristiyanlaştırılan Türkler (Çuvaşlar), Ankara 2005.
• Arık, Durmuş, Azerbaycan Türklerinin Dini Tarihi ve Halk İnanışları,
Ankara, 2005.
• Ateş, Mehmet, Mitolojiler ve Semboller Ana Tanrı ve Doğurganlık
Sembolleri, İstanbul 2000.
• Aydemir, Abdullah, İslami Kaynaklara Göre Peygamberler, Ankara
2005.
• Aydemir, Abdullah, Tefsirde İsrailiyyat, Ankara 1979.
• Aydın, Mehmet, Dinler Tarihine Giriş, Konya 2002.
• Belli, Oktay, “Urartularda Hayat Ağacı İnancı”, Anadolu Araştırmaları,
sayı VIII, İstanbul 1982.
• Besalel, Yusuf, Yahudilik Ansiklopedisi, c. 1, İstanbul 2001.
• Besalel, Yusuf, Yahudilik Ansiklopedisi, c. 3, İstanbul 2002.
• Bolay, Süleyman Hayri, “Âdem”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi, c.I, İstanbul 1988.
• Bonnefoy, Yves, “Antik Dünya ve Geleneksel Toplumlarda Dinler ve
Mitolojiler Sözlüğü” c.I, Ankara 2000.
• Borgeaud, Philippe, Karşılaşma Karşılaştırma Dinler Tarihi
Araştırmaları (Çev. Mehmet Emin Özcan), Ankara 1999.
• Bulut, Halil İbrahim, “Mucize”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi, c. 30, İstanbul 2005.
• Campbell, Joseph, Batı Mitoloji, Tanrının Maskeleri, Ankara 1992.
• Campbell, Joseph, Doğu Mitolojisi, Tanrının Maskeleri (Çev. Kudret
Emiroğlu), Ankara 1992.
• Canan, İbrahim, “Hadis Ansiklopedisi Kütüb-i Sitte”, c.14, İstanbul (yıl
yok).
• Çevik, Nevzat, “Hayat Ağacının Urartu Kült ve Törenlerindeki Yeri ve
![Page 133: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/133.jpg)
126
Önemi” Anadolu Araştırmaları XV (Ayrı Basım), İstanbul 1999.
• Çoruhlu, Yaşar, Türk Mitolojisinin ABC’si, İstanbul 1999.
• Çoruhlu, Yaşar, Türk Mitolojisinin Ana Hatları, İstanbul 2002.
• Demirci, Kürşat, “Kutsiyet” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi,
C.26, Ankara 2002.
• Durkheim, Emile, Dini Hayatın İlkel Biçimleri, İstanbul 2005.
• Gül, Durali, “Hıristiyanlıkta Asli Günah Üzerine Bir Araştırma“,
(Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2002.
• Elmalı, Hüseyin-Dumlu Ömer, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Anlamı, İzmir
2001.
• Eliade, Mircea, Dinler Tarihine Giriş, İstanbul 2003.
• Eliade, Mircea, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, C.I, II ve III,
İstanbul 2003.
• Eliade, Mircea, Kutsal ve Din Dışı, (Çev. Mehmet Ali Kılıçbay), Ankara,
1991.
• Eliade, Mircea, İmgeler ve Simgeler, (Çev. Mehmet Ali Kılıçbay),
Ankara 1992.
• Eliade, Mircea, Şamanizm, (Çev. İsmet Birkan), Ankara 2006.
• Epstein, Perle, Kabala Musevi Mistiklerinin Yolu, (Çev. Nusret
Karayazgan-Şiyma Barkın), İstanbul 1993.
• Erdem, Mustafa, “Hıristiyanlıkta Vaftiz Anlayışı Üzerine Bir Araştırma”
(Ayrı Basım), Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c. XXXIV,
Ankara 1993.
• Erdem, Mustafa, İlk İnsan Hz. Âdem, Ankara 2003.
• Ergun, Pervin, Türk Kültüründe Ağaç Kültü, Ankara, 2004.
• Esin, Emel, “Ötüken Yış(Türk Sanatında Ağaçlı Dağ Hakkında Notlar)”,
Atsız Armağanı, İstanbul 1976.
• Frazer, Sir James George, Altındal Büyü ve Din Üzerine Bir Çalışma
(Çev. Mehmet H. Doğan), İstanbul 2004.
• Frese, Pamela R. and Gray, S.J.M., “Trees”, The Ancylopedia of
Religion, New York, 1987.
![Page 134: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/134.jpg)
127
• Güç, Ahmet, “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık Anlayışı” Dinler Tarihi
Araştırmaları I, Ankara 1998.
• Gündüz, Şinasi, Din ve İnanç Sözlüğü, Ankara 1998.
• Hamilton, Edith, Mitologia (Çev. Ülkü Tamer), İstanbul 1994.
• Hançerlioğlu, Orhan, Dünya İnançları Sözlüğü, İstanbul 2000.
• Harman, Ömer Faruk, “Havva”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi, c. 16, İstanbul 1997.
• Hooke, S.H., Ortadoğu Mitolojisi, Ankara 1991.
• Işık, Hidayet, “Dini Kökeni Açısından Noel ve Yılbaşı”, Selçuk
Üniverstesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 7, Konya, 1997.
• İnan, Abdülkadir, Eski Türk Dini Tarihi, İstanbul, 1976.
• İnan, Abdülkadir, Tarihte ve Bugün Şamanizm, Ankara 1995.
• İnan, Abdülkadir, “Türk Folklorunda Simurg ve Geruda” Makaleler ve
İncelemeler I, Ankara 1987.
• Kitab-ı Mukaddes, Eski ve Yeni Ahit, İstanbul 1997.
• Kroner, Samuel Noah, Sümer Mitolojisi, İstanbul 2002.
• Meydan Larousse, c.7, İstanbul 1969.
• Ocak, Ahmet Yaşar, Bektaşi Menakıpnamelerinde İslam Öncesi İnanç
Motifleri, İstanbul 1983.
• Ögel Bahaeddin, Türk Mitolojisi I, Ankara 1993.
• Ögel Bahaeddin, Türk Mitolojisi II, İstanbul 1995.
• Ögel, Bahaeddin, “ Uygurların Menşe Efsanesi” DTCF Dergisi, VI(12),
Ankara, 1943.
• Öney, Gönül, “Anadolu Selçuklu Sanatında Hayat Ağacı Motifi”,
Belleten, c. XXXII, sayı 125–128, Ankara 1968.
• Öney, Gönül, “Artuklu Devrinden Bir Hayat Ağacı Kabartması
Hakkında”, Vakıflar Dergisi, sayı VII, İstanbul 1968.
• Er-Razi, Fahruddin, “Tefsir-i Kebir Mefatihu’l-Gayb, (çev. Suat Yıldırım,
Lütfullah Cebeci, Sadık Kılıç, Sadık Doğru), c.13, Ankara 1999.
• Sarıkçıoğlu, Ekrem, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta,
2002.
![Page 135: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/135.jpg)
128
• Sarıkçıoğlu, Ekrem, Din Fenomenolojisi, Isparta 2002.
• Schimmel, Annamarie, Dinler Tarihine Giriş, Ankara, 1955.
• Sharpe, Eric J., Dinler Tarihinde 50 Anahtar Kavram (Çev. Doç. Dr.
Ahmet Güç), Bursa, 2000.
• Şakiroğlu, Mahmut H., “Haç”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi, c. 14, İstanbul 1996.
• Şenay, Bülent, ‘Noel’, T. D. V. İ.A. ,c. 33, İstanbul 2007.
• Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, İstanbul
• Tanyu, Hikmet, “Ağaç”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c.1,
İstanbul, 1988.
• Tanyu, Hikmet, Ankara ve Çevresinde Adak ve Adak Yerleri, Ankara
1967.
• Tanyu, Hikmet, Dinler Tarihi Araştırmaları, Ankara 1973.
• Tanyu, Hikmet, İslamlıktan Önce Türklerde Tek Tanrı İnancı, Ankara
1980.
• Tanyu, Hikmet, “Türkler’de Ağaçla İlgili İnançlar”, Türk Folkloru
Araştırmaları Yıllığı, Ankara 1976.
• Topaloğlu, Bekir, “İslam’da Ağaç”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi, c.1, İstanbul, 1988.
• Turan, Abdülbaki, “Tuba”, Şamil İslam Ansiklopedisi, c. 6, İstanbul, (yıl
yok).
• Tümer, Günay, “Asli Günah”, T.D.V. İ. A. , c. 3, İstanbul 1991.
• Tümer, Günay-Küçük Abdurrahman, Dinler Tarihi, Ankara 1988.
• Türk Ansiklopedisi, c. XXXI, Ankara 1982.
• Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, c. II, Ankara 1988.
• Yahudilik’te Kavram ve Değerler Dinsel Bayramlar-Dinsel Kavramlar-
Dinsel Gereçler, İstanbul 1996, (Yazar Adı Yok)
• Yakıt, İsmail, “Kur’an’da Hz. Âdem”, Süleyman Demirel Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi dergisi Kuruluşunun 700. Yılında Osmanlı Özel
Sayısı, sayı 6, Isparta 1999.
• Yazır, Elmalılı M. Hamdi, Hak Dini Kuran Dili, c. 1,İstanbul ( yıl yok).
![Page 136: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/136.jpg)
129
• Yeşilyaprak, Fatih,”Aziz Augustinus ve Asli Günah Anlayışı”,(
Basılmamış yüksek Lisans Tezi), Ankara 2004.
• Yılmaztürk, Fatma Büşra, Mircea Eliade’nin Kutsal Anlayışı
(Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2003.
• Yitik, Ali İhsan, Hint Kökenli Dinlerde Karma İnancının Tenasüh
İnancıyla İlişkisi, İstanbul 1996.
• Zebidi, Zeynü’d-din Ahmed b. Ahmed b. Abdi’l-Latif, Sahih-i Buhari
Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi (çev. Kamil Miras), c.7,
Ankara 1974.
İNTERNET KAYNAKLARI
• http:/ aleviyol.com/yolalevi/content/view/998/30/ , 09.11.2006
• http:/www.alevibektasi.org/tonarlı.htm , 05.08. 2007
• http:/aleviforum.com/showpost?p=383920&postcount=1 , 05.08.2007
• http://www.bayat.bel.tr/kilim1_files/hayat%20agacı.jpg , 13. 04. 2008
• http://www.beyazdogu.com/res/image/Cifte%20Minare.jpg. ,14.04.2008
• http.//www.beyazdogu.com/res/image/2%20Yakutiye%20.%20H.%20A
ğaci.jpg ,14. 04.2008.
• http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=33574, 14.04.2008.
• http://www.divriğiozlem.com/camii/image067.jpg ,13.04.2008.
• http://www.dunyadinleri.com/druidler.htm, 17. 05. 2007.
• http://ekolojikyasam.com/ekolojikyasamportali/ekogaleri/upload/cevre/h
arthornut.jpg ,13.04.2008.
• http://www.gaygaye.com/populerbilimwiking.htm , 05. 01. 2007.
• http:/www.hbektas.gazi.Edu.tr/portal/html/modules.php?, 09. 07.2007.
• http://www.hunturk.net/forum/rsm/saman-davulu-uzerindeki-resimler-
1195997952.jpg ,14.04.2008.
• http://img1.blogcu.com/images/c/e/y/ceylandogusgen/axis.jpg
,13.04.2008
• http://sargon.blogcu.com/Yasasın_1_Mayıs_yada_Kutsal_Ağaç/,
29. 01. 2007.
![Page 137: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/137.jpg)
130
• http://sanattasarim.iku.edu.tr/KENTOMETRE/kayın.html ,14.04.2008.
• http://www.sevivon.com/show_perasa.asp?id=519, 27.05.2007.
• http:/www.thy.com/tr-TR/skylife/archive/tr/2001_10/konu1.htm
,03.08.2007.
• http://www.tulumba.com.tr/mmTULUMBA/images/H0432000M6P81_25
0.jpg ,13. 04.2008.
• http://turkoloji.cu.edu.tr/HALIL%20EDEBIYAT ,06.12. 2006
• http://www.uslanmam.com/yahudilik/93946-bet-amikdas.html,
10.04.2008.
• http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/c/c0/Shamans_Drum.jp
g , 14.04.2008.
![Page 138: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/138.jpg)
131
Resim1: Üç Kozmik Âlemi Bağlayan Kozmik Ağaç
(http://img1.blogcu.com/images/c/e/y/ceylandogusgen/axis.jpg, 13.04.2008)
Resim 2: Mısır Tanrıçası Hathor, Hayat Ağacına Çıkmış ve Bir Ölünün Ruhuna Yiyecek ve İçecek
Sunuyor.(http://ekolojikyasam.com/ekolojikyasamportali/ekogaleri/upload/cevre/harthornut.jpg.
13.04.2008)
![Page 139: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/139.jpg)
132
Resim 3:Şaman Davulunda Hayat Ağacı Motifi
(http://www.hunturk.net/forum/rsm/saman-davulu-uzerindeki-resimler-1195997952.jpg, 14.04.2008)
Resim 4: Şaman Davulunda Hayat Ağacı Motifi
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/c/c0/Shamans_Drum.jpg, 14.04.2008)
![Page 140: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/140.jpg)
133
Resim 5: Divriği Ulu Camii Portalinde Hayat Ağacı Motifi
(http://www.divriğiozlem.com/camii/image067.jpg, 13.04.2008)
![Page 141: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/141.jpg)
134
Resim 6: Erzurum Çiftte Minareli Medrese’de Hayat Ağacı Motifi
(http://www.beyazdogu.com/res/image/Cifte%20Minare.jpg. 14.04.2008)
Resim 7: Yakutiye Medresesi Hayat Ağacı Motifi
(http.//www.beyazdogu.com/res/image/2%20Yakutiye%20.%20H.%20Ağaci.jpg, 14.04.2008)
![Page 142: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/142.jpg)
135
Resim 8: Kubadabad Sarayı Çinilerinde Hayat Ağacı Motifi (Doç. Dr. Abdülkadir Dündar’ın
Arşivinden-Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
Resim 9: Kubadabad Sarayı Çinilerinde Hayat ağacı Motifi (Doç. Dr. Abdülkadir Dündar’ın
Arşivinden-Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
![Page 143: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/143.jpg)
136
Resim 10: Hayat Ağacı Motifli Çini Tabak
(http://www.tulumba.com.tr/mmTULUMBA/images/H0432000M6P81_250.jpg, 13.04.2008)
Resim 11: Hayat Ağacı Motifli Kilim
(http://www.bayat.bel.tr/kilim1_files/hayat%20agacı.jpg, 13.04.2008)
![Page 144: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/144.jpg)
ÖZET
Öztekin, Selma, Dinlerde Hayat Ağacı , Yüksek Lisans Tezi, Danışman: Prof. Dr.
Baki Adam, 142 s.
Hayat ağacı, dünya kültürlerinin yaygın sembollerinden biridir ve hayat ağacı
hakkında sayısız mit ve efsane geliştirilmiştir.
Hayat ağacı bir çok mucizeyi gerçekleştir. O üç kozmik alem arasında bağlantıyı
sağlar. O ölümsüzlük ve gençlik için bir kaynaktır. O evler için berekettir ve saadet
kaynağıdır. O hastalıklar için bir şifa ve çocuğu olmayan kadınlara çocuk sahibi olmak için
bir umuttur. O bir imtihan unsuru olarak insanların kaderini belirler. Her çeşit iyilik, güzellik
ve saadet ondan gelir fakat ona ulaşmak çok zordur. Ona ulaşabilen kimse ölümsüzlüğü elde
eder.
Bu çalışma giriş bölümü ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde kutsal
kavramı incelenmiştir.
Birinci bölümde ağaçlara atfedilen kutsallık ve bu kutsallığın sebepleri, hayat
ağacının sembolik anlamları ve fonksiyonları incelenmiştir.
İkinci bölümde eski dinlerde hayat ağacının algılanışı, hayat ağacı ile ilişkili değişik
inançlar, uygulamalar, mitler ve efsaneler konu edilmiştir.
Üçüncü bölümde Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlıkta hayat ağacı ve bu ağacın
insanlar üzerindeki etkileri belirtilmiştir.
![Page 145: T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/30349/228198.pdfBu mit ve inançlar genel olarak hayat ağacı ve kozmik eksen etrafında ... “Dinlerde Kutsal ve Kutsallık](https://reader030.vdocuments.site/reader030/viewer/2022040801/5e38a124fdfddb626307b5b2/html5/thumbnails/145.jpg)
ABSTRACT
Öztekin, Selma, Tree of Life in Religions, Master’s Thesis, Advisor: Prof. Dr. Baki
Adam, 142 p.
Tree of Life is one of the common religious symbols of the world’s cultures and
countless myths and legends have been developed about tree of life.
The tree of life realizes a lot of miracles. It provides connections between tree cosmic
universes. It is a source for the immortality and youthfulness. It is abundance for houses and
a source of felicity. It is a cure for illnesses and a hope for infertile women to have a child. It
determines people’s destinies as a component of the examination. All kinds of goodness,
beauty and felicity come from it but reaching the tree of life is very hard. If one is able to
reach it that gets the immortality.
This study consists of introduction and three sections. In the introduction section, the
concept of holy is examined.
In the first section, holiness attributed to trees and the reasons for this holiness,
symbolic meanings and functions of the tree of life are examined.
The perception of the tree of life in ancient religions, various believes, exercises,
myths and legends related to the tree of life are treated in the second section.
In the third section, the tree of life in Judaism, Christianity and Islam and effects of
this tree on people are emphasized.