tanri’yi diÞariya yansitma - 1ınları.com/arsiv/1703dergi.pdf · 2017. 3. 25. · hans zatzka...

52
MART 2017 Sayý: 579 Fiyat:9 TL DURU BÝR GÖNÜLLE GÝDÝLÝRSE NE MUTLU GERÇEÐÝ ARAYANLARA TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1

Upload: others

Post on 23-Aug-2021

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

MART 2017 Sayý: 579 Fiyat:9 TL

DURU BÝR GÖNÜLLE GÝDÝLÝRSENE MUTLU GERÇEÐÝ ARAYANLARATANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1

Page 2: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Cilt: 49 Sayý: 579 Martt 2017

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com, www.dostluk.org

adreslerinden ziyaret edebilirsiniz

ÝÇÝNDEKÝLER

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sahibi ve Genel Yayýn Müdürü:Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

0535 4554223 - 0549 7220248

Yönetim Yeri:Hayri Eðmezoðlu Sk. Ýkizler Ap.

No: 8 D: 32 Erenköy/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 9 TLYýllýk Abone: 100TLYurt Dýþý: 120 TL

Duru bir Gönülle Gidilirse ............................................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Ne Mutlu Gerçeði Arayanlara ............................. 6Ahmet Kayserilioðlu

Bir Akýl ki MuazzamÝmamý Âzam ......................................15Güngör Özyiðit

Dua ................................................... 24Nihal Gürsoy

Ýbrahim Betil’le Söyleþi .................... 28Seyhun Güleçyüz

Perdenin Öte Tarafýndaki Ýlk Deneyimler ................................... 37Çeviren: Nelda Ýnan

Tanrý’yý Dýþarýya Yansýtma - 1 ..................................... 41(Canlý Kryon Celsesi)

Kapak Resmi: “Sabahýn Çiyi” Hans Zatzka (1859-1949)

Page 3: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

1

Sevgili DostlarDünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða, müziðe ve

güzellikleri hatýrlamaya ihtiyacý var. Bunlar tamamen yok olmadý elbette,ama üstleri örtüldü, renkleri solduruldu, içerikleri deðiþtirildi, ayný kadýnlargibi. Kadýnlar üzülerek, bunalýmlara girerek, özellikle manevi yükün büyük birkýsmýný kaldýrarak yaþamaya, evlerini ayakta tutmaya, çocuklarýný yetiþtirmeyeçalýþýyorlar. Farkýnda olsunlar ya da olmasýnlar içinde yaþadýklarý ve tümdünyada geçerli olan kölelik düzeninde en çok hýrpalanan onlar ve bunaraðmen hâlâ içlerindeki sevgi istasyonundan sinyaller vermeye devam ediyorlar.Ama yeterli olmuyor artýk. Kadýn olarak varoluþlarýndan, kendilerindenmemnun, kendilerini güçlü hissederek , birbirlerini sýnýflandýrýp ayýrmadandünyamýzýn ve çocuklarýmýzýn geleceði için “Bir dakika, bu böyle gitmemeli”demeleri, kendi tarzlarýný, usûllerini ortaya koymalarý gerekiyor topluca.Akýllarýndaki, hayallerindeki geleceðin dünyasýný yaþama geçirmeye baþla-malarý lâzým. Geleceðin dünyasý sadece bilimle, teknolojik buluþlarla þekil-lenecek zannediyorsak çok yanýlýyoruz, insan olarak varlýðýmýzla ilgili pek birþey bilmiyoruz, kendimizi tanýmýyoruz demektir. Geleceðin dünyasýnda bilgimaddiyat ve maneviyat olarak ayrý ayrý nitelendirilmeden günlük hayataindirilerek yaþanacaktýr; insanlar birbirlerini farksýz, eþit görecekler ve çocuk-su, neþeli, yumuþak, saðlýklý, çok güzel, çok zeki olacaklardýr. Yarýþ sadecesevgide, birbirine iyi olaný vermede olacaktýr. Kadýnlar kendi hayal güçlerindenþüphe etmeden, hattâ ondan korkmadan düþünebilirlerse ütopik denebilecek birdüzenin gelmesi için ilk kývýlcýmý, ateþi baþlatabilirler. Onlarda bu cesaret vezekâ vardýr. En baþtaki ilk farkýndalýðý da zaten onlar baþlatmýþ deðiller midirinsanlýða? Nerden mi baþlanmalý? Sevgiyi hayata daha çok sokarak,çocuklarýterbiye edeceðiz diye her þeylerini tenkit edip suçlamayý býrakarak; dedikoduyu,geliþigüzel konuþmayý unutarak; erkeklere karþý cephe oluþturmaktan özelliklekaçýnarak hemcinsini sevip ona deðer verdiðini, saygý duyduðunu her fýrsattabelli ederek; kadýn olmanýn bir zayýflýk ve güçsüzlük olduðunu deðil, bir þerefolduðunu yaþayarak.

8 Mart Dünya Kadýnlar Günü anneler, kýz kardeþler, eþler sevgililer için, kýzçocuklarý, teyzeler, halalar, yengeler için kutlu olsun.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin SevgilerimizleSEVGÝ DÜNYASI

Page 4: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI2

Duru Bir GönülleGidilirse

Dr. Refet Kayserilioðlu

Kötülük yolunda koþanbir kimsenin gönlündebirçok kötü niyetler taþýyarak ve ibadetesnasýnda da aðzý birtakým kelimeleri söyleyipdururken, aklýnýn yinekötülükler veya hiçdeðilse boþ þeylerpeþinde koþmasý oibadetin deðerini çokdüþürür. Bunun içindir ki,Kuran'da, gönüldenRablerine yönelenlerin veO'nun emrine uyanlarýnbütün günahlarýnýnaffedileceði bildirilir.

Page 5: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

3SEVGÝ DÜNYASI

eçmiþte gazete-lerde "Kuranokuyan papaz",

diye bir haber çýkmýþtý.Paris'te kaldýðý bir pan-siyonda intihar edenTürk öðrencinin cenaze-sine hoca bulunamýyorve A. Barth isimli birHýristiyan papaz Kuranokuyor, ölünün baþýnda.Papazýn Kuran okumasýbazý dedikodulara sebe-biyet veriyor. Gerekkendi dininden, gereksemüslümanlardan bazýsuçlamalar yapýlýyor. A.Barth isimli papaz onlaracevaben yaptýðý açýkla-mada çok enteresansözler söylüyor. Diyor ki:"Bütün dinlerin hepsiinsanlarý doðru yola gö-türmek içindir ve mukad-destir. Bir Yahudi'yekendi dinince, birHristiyan'a kendi dinincedua yapýldýðý gibi, birMüslüman'a da kendidinince dua yapýlýr. O birmüslümandý ve onunbaþýnda Kuran okudum."

Kuraný kendine özgübir makamla okumasýnýise A. Barth þöyle açýk-lamýþtýr. "Benimokuduðum KuranFransýz'cadýr ve din oku-

lunda bize kutsal kitap-larýn nasýl okunacaðýöðretilir. Kuranýn nasýlokunmasý gerektiðinibilirim. Ve ona uygunolarak okudum. Kuranýokurken yanýmda ölenkiþinin yirmi kadararkadaþý da vardý."

Bu haberde bizi ençok ilgilendiren hususpapazýn, bütün dinleringayesinin insanlarý doðruyola götürmek olduðunuifade etmesi ve her dinegereken saygýyý göster-mesidir. Baðnazlýktanuzak, temiz bir görüþlesöylenilmiþ þu sözlerinsanýn gönlüne ferahlýkveriyor.

Gerçekten bütün din-lerin asýl gayesi insanlarýdoðru yola, doðruluða vesonra da Yaradanlarýnagötürmektir. Din, bufonksiyonunu iyi birþekilde yapabiliyorsao zaman faydalýdýr vedoðru yoldadýr. Yoksainsanlarý doðruyagötürmek ve Yaradan'ayöneltmek vasfýný kaybe-dip, sadece þekillere vemerasimlere baðlamaklayetinmiþse din vazifesiniyapamamaktadýr.

HIZIR’LADAÐDAKÝ ADAM

Þöyle bir hikâyeanlatýlýr. Vaktiyle insan-lara doðruluðu göster-mek, iyiliklerin vesevginin örneðini vermekiçin Hýzýr isimli bir vazi-feli halk arasýnda dolaþýr-mýþ. Birgün Hýzýr birdaðdan geçerken biradamýn oradaki birtepeciðe çýkýp kendisiniaþaðý býrakýverdiðini veyuvarlana yuvarlanatepenin eteðine kadargeldiðini, üstü, baþý toziçinde kalkýp tekrar te-peye týrmandýðýný, aynihareketi böylece bir çokkereler tekrar ettiðinihayretle görüyor.

Yanýna yaklaþýyor vemerakla soruyor: "Neyapýyorsun sen, böylearkadaþ?"

Adam "Allah'a ibadetediyorum" diyor. Hýzýribadetin öyle olmadýðýný,namaz seklinde ola-caðýný, bunun için önceaptes alýnacaðýný sonraþöyle... þöyle namaz kýlý-nacaðýný izah ediyor.Adam Hýzýr'a teþekkürediyor. Ve onun tarif

G

Page 6: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

ettiði þekilde aptes alýpnamaza duruyor. Buarada Hýzýr ondan ayrýlýpdaðýn öte tarafýna geçi-yor. Daðýn öte tarafýndabir göl varmýþ. Hýzýrkeramet sahibi olduðuiçin ruhi kudretlerininyardýmýyla gölünüzerinden yürüyerekgeçmeye baþlýyor. Gölünortasýna doðru yak-laþýrken arkadan soluksoluða namaz kýlanadamýn baðýrarak: "Dur!arkadaþ!... Namazý unut-tum. Ýkinci rekattansonra oturulacak mýydý,yoksa kalkýlacak mýydý?"dediðini duyuyor. FakatHýzýr bakýyor ki, adamda kendisi gibi gölünüstünden yürüyerekgeliyor. Yanýna yaklaþýn-

ca ona diyor ki "Git,arkadaþ!.. Sen ibadetininasýl istersen öyle yap."

Gerçekten mühim olanibadetin þeklindenziyade, ibadet esnasýndabir insanýn gönlününnerede olduðudur. Durubir gönülle ve sadeceYaradan'ý düþünerekO'nun huzurunda küçük-lüðünü bilip boynunubükerek O'na yalvaranO'ndan yardým dileyenve O'na sevgilerini sunangerçek ibadeti yapmýþ veO'nun hoþnutluðunukazanmýþ olur. Yoksakötülük yolunda koþanbir kimsenin gönlündebirçok kötü niyetler taþý-yarak ve ibadet esnasýndada aðzý bir takým

kelimeleri söyleyipdururken, aklýnýn yinekötülükler veya hiçdeðilse boþ þeylerpeþinde koþmasý oibadetin deðerini çokdüþürür. Bunun içindirki, Kuran'da, gönüldenRablerine yönelenlerinve O'nun emrine uyan-larýn bütün günahlarýnýnaffedileceði bildirilir.Mevlitte de gönülden birkere Allah diyenin bütüngünahlarýnýn güz yaprak-larý gibi döküleceðisöyleniyor.

NÝYET MÜHÝMDÝR

Yapýlan her iþte olduðugibi Yaradan'a ibadetetmede de düþünceler veniyetler mühimdir.

Ýçimizden baþkadüþünüp, baþkaduyarken dýþýmýzdanbaþka görünürsek vebunu bile bile, bellibir menfaatin teminiiçin yaparsak, yap-týðýmýz iþten bizehiçbir hayýr gelmez.Böyle iyi niyetli vetemiz düþünceliolmayan her iþte,belki biz birçoklarýnýaldatabiliriz, amakendimizi ve bizibizden daha iyi bilen

SEVGÝ DÜNYASI4

Resimler: Michael Parkes

Page 7: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

yüce idrecileri ve herþeyin üstünde Yaradan'ýda aldatabilir miyiz?

Öyleyse kendikendimizle mücadeleedip niyetlerimizi düzelt-mek ve mutlaka doðruinsan olmak zorundayýz.Doðru olmayanlar birsüre için baþkalarýnýkandýrarak bazý men-faatler saðlayabilirler.Ama, ilâhi nizamýnkanunlarý gereði, haksýzkazanýlandan kimseyehayýr gelrmez.

Nicelerini bilirim ki, yakazandýklarý parça parça,üze üze onun elinden git-miþ, ya da evladýnýn,veya ailesinin baþýnagelen felaketlerdünyayý ona zin-dan etmiþtir.Fakat dünyadayaptýðý kötülük-lerin cezasýnýçekmek bir baký-ma o þahýs içinbir yardýmdýr.Hiç deðilseöylece hatasýnýanlamakta veAllah'a yönelerekaf dilemenin yo-luna girmektedir.Mevlâna’nýndediði gibi

"Allah o kötüye her türlünimeti vermiþtir de,Allah'a yönelip yalvar-mamasý için bir baþaðrýsý bile vermemiþtir."Ýþte bazýlarýný Allahböylece terk eder. Onlargörünüþte nimetiçindedirler. Ama aslýndayalnýzdýrlar, huzursuz-durlar, sevigisizdirler vedaha büyük bir karan-lýðýn eþiðindedirler.

Bir de iyi niyetli olduk-larý halde bir türlüYaradanlarýný düþünüp,O'nun sýcaklýðýný yürek-lerinde duyamayanlarvardýr. Bunun sebebiilâhi yardýmýn onlaraulaþmamýþ olmasýdýr.Yaradan el uzatmadýkça,

O yardým etmedikçe bizO'nu düþünemeyiz veO'nun sýcaklýðýný,sevgisini yüreðimizdeduyamayýz. O'nunyardýmýný kazanabilmekiçin önce bu yardýmalâyýk olmak gerek. Oyardýma lâyýk olmak içinde, O'nun gösterdiðidoðru yolda gitmek icapeder. Bu doðru yol, biziyükselten, beþ basamaklýyoldur. Yani iyi olmak,gerçekten doðru olmak,çalýþkan olmak, bilgipeþinde koþmak, insan-larý, hayvanlarý ve bütünvarlýklarý sevmeklâzýmdýr. O'nun eseriolarak seveceðimiz herþey bizi O'na çeker,götürür.

5SEVGÝ DÜNYASI

Page 8: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI6

Gülyüzlülerden Ýbretler: 40

Ne Mutlu Gerçeði Arayanlara...Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

KUTLU BÝLDÝRÝLERÝN DÖRDÜNCÜSÜ

Hz. Ýsa'nýn daðdaki vaazýnýn 9 bildirisiüzerinde Kryon rehber varlýðýn yorum-larýndan da yararlanarak, yaþanmýþ pekçok ibret dolu olaylarýn ýþýðýnda 10 yýlönce, dergimizde uzunca durmuþtum.Vaazýn 4. Bildirisi:

** Ne mutlu gerçeði arayanlara.Çünkü onlar bulacaklardýr.

Beni o kadar çok etkilemiþti ki,dergimizin iki sayýsýnda alabildiðinegeniþ incelemiþtim. Þimdi o kadar deðil.Önce Kryon'dan kýsa bir alýntýyapacaðým ve gerçeði gerçekten arayan,bulmak için 1400 yýl öncesinin çetin

Resim: “Ebedi Gerçeði Aramak” Tyler Robbins

Page 9: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

7SEVGÝ DÜNYASI

þartlarýnda pek çok Ortadoðu ülkesinikarýþ karýþ arþýnlayan, SelmanýFarisi'nin hepimize örnek emsalsizöyküsünü tekrar paylaþacaðým. Sonrada olgunlaþmanýn, tekâmülün, gerçek-lere ulaþmanýn kesin ve vazgeçilmezmekanizmasý Ruh-Tecrübe-Akýl-Ruhzinciri üzerinde duracaðým. En sonundada kalbin mühürlenmesiyle ilgili gerçekyaþamdan bir örnek sunacaðým.

Tekâmül zincirinin yavaþ iþlemesi vehattâ zaman zaman duraðanlaþmasý bilesöz konusudur. En kötüsü de zincirinhalkalarýnýn birbirinden koparak, olgun-laþmanýn ve gerçeklere ulaþmanýn tama-men donup devredýþý kalmasýdýr.Bunlarýn hangi nedenlerle oluþabileceðiüzerinde yeterince aydýnlanýr ve aydýn-latýrsak, kendimizin ve yakýn dost-larýmýzýn 5 basamakta: Doðruluk, Ýyilik,Çalýþma, Bilgi ve Sevgide daha hýzlýyükselmemizin mutluluðuna varabiliriz.

NÝYET ETMENÝN BÜYÜK ÖNEMÝ

Gerçeði aramak, bulmak ve uygula-mak aslýnda hepimizin dünyaya geliþnedenidir. Her kafadan bir sesin çýktýðý,"temel doðrularýn" bu karmaþa içindekaybolup gittiði günümüzde, gerçeðiarayýp bulmak da o denli zorlaþmýþtýr.Rehber Varlýklarýn bildirilerini yeterinceincelemek, kutsal metinlerdekideðiþmeyen ahlâk kurallarýyla aralarýn-da baðlar kurmak, zorluklarý aþmamýzdabize önemli destekler saðlayacaktýr.Kryon, bu dördüncü bildirinin yoru-munda "NÝYET ETMENÝN" büyükönemi üzerinde durmaktadýr:

"Sevgili varlýklar, biz size tekrartekrar NÝYET'den söz ettik. Gerçeðiarayanlar bu gece buradasýnýz, çünkü sizRUH'u öðrenmeye ve kendinizi öðren-meye niyet ettiniz. Her nereye gider-seniz gidin, birlikte taþýdýðýnýz buTanrýsal parça kendisini bireysel olaraksize göstermeye hazýrdýr. Siz bu geceRuhun önünde otururken bile bunuarayýþýnýzdan dolayý onurlandýrýlýyor-sunuz. Çünkü niyet, her þeydir. Onugerçekten kastetmedikçe bir þeye niyetetmeyin. Ve niyet ettiðinizde buniyetinizi yüksek sesle ifade edin kiinsanlýðýnýz bu bildirimin zevkini ala-bilsin. Gerçeði arayanlara ne mutlu. (III.kitap / s:105)

Ünlü Ýngiliz yazarý Bernard Shaw'ýnþu sözleri; gerçeði arayýp, o gerçekýþýðýnda yaþamanýn, o gerçeðikendimizin ayrýlmaz bir parçasý, huyu-muz haline getirip: "O gerçekolmamýzýn" büyük önemini, çok içten,çok etkileyici bir dilek cümlesiyle þöyleortaya koymuþtur. George BernardShaw'a ölüm döþeðinde: "Hayatýnýzýyeni baþtan yaþama fýrsatýnýz olsaydý neyapardýnýz?" diye sorulmuþ. Shaw birazdüþünmüþ ve sonra derin bir iç çekiþle:"Olabileceðim, ama asla olmadýðým kiþiolmak isterdim" demiþ.

GERÇEK, GERÇEÐÝ ARAYANLARIN GERÇEK HAKKIDIR

Babasýndan öðrendiði, içindebüyüdüðü dinini bile, ilk gençlikçaðlarýndan itibaren akýl terazisindetartmaktan çekinmeyen, en doðruyu

Page 10: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI8

bulma uðruna þehirden þehre; ülkeden,ülkeye göçerek her türlü cefaya kat-lanan bir dava adamýnýn öyküsü nekadar ibret verici. Yazýnýn en sonundabahsedeceðim Ümeyye gibi,Peygamberin yaný baþýnda Mekke'dedeðil, oradan binlerce mil uzakta Ýran'dadoðmuþ birinin emsalsiz bir öyküsübu!.. Üstelik Ümeyye gibi Yaradan'ýnbozulmamýþ âyetleriyle, gerçekleriylebüyümüþ biri hiç deðil. Tam tersine,Zerdüþt dininin çarpýtýlmýþ bir þekliolan, ateþe tapan Mecusi'lerden birininçocuðu. Babasý, bu her þeyden fazlasevdiði Selman isimli evlâdýna dinininbütün inceliklerini gereðince öðretti.Selman yalnýzca öðrendiðiyle yetinecekbiri olmadýðýndan, iþe öyle sarýldý ki,kutsal ateþin daima yanar kalmasý içingecesini gündüzüne katarak durmadançalýþtý. Ama o, durduðu yerde put gibiduracaklardan deðildi. Çok geçmediaradan, bir gün yolu bir HýristiyanKilisesine uðradý. Ýçeride ibadet eden-lerin varlýðýný öðrenince merakla içeridaldý. Akþama kadar onlarla dinleri,inançlarý, ibadetleri hakkýnda konuþtu.Öðrendikleri, o zamana kadar büyükgayretlerle sürdürdüðü inanç sisteminikuþkulara boðdu.

Hýristiyanlar ezelî ve ebedî, hiçbirþeye muhtaç olmayan, her þeye gücüyeten bir sevgi Tanrýsýna ibadet ederken;kendileri sadece inananlarýn gayret-leriyle "yanar kalan" gelip geçici birateþe tapmaktaydýlar. Kuþkusunubabasýna açýnca, karþýlýðý doyurucu bircevap deðil, sadece þiddetli bir tokat veev hapsi olmuþtu. Ama Selman'ýn aklýyeni tanýþtýðý kimselerdeydi. Yýllar akýp

giderken, gizli gizli de olsa onlarla iliþ-kisini sürdürdü. Sadece onlardanöðrendikleriyle yetinmediðinden, enderin bilgiyi alabileceði Þam'a gitmekiçin fýrsat kolluyordu. Arayan ergeçbulur. Oraya giden bir tüccar grubunakatýlarak, doðruca en yüksek makama,Piskopos'un hizmetine girerek dinininceliklerini iyice öðrendi. Bu aradaPiskopos'un sözleriyle davranýþlarýnýnbirbiriyle uyuþmadýðýný da esefle gördü.Onun ölümünden sonra yine þehirdenþehre taþýnarak özü sözü bir, baþka dinbüyüklerinin yanýnda aklýnýn yanýsýra,gönlünü de iyice eðitti. Yine de Selman,için için esas aradýðýný henüz bula-madýðýný hissediyor; gelmesi çok yak-laþtýðý söylenen yeni bir peygamberinöðretisine girebilmek için gece gündüzdua ediyordu. O sevgi ve coþku ile bað-landýðý Yaradan'ýndan ne istiyor; kaderonu nereye götürüyordu!..

Olaylar hiç de umduðu gibigeliþmemiþti. Aradýðýný Arabistan'dabulacaðý sezgisiyle oraya gitmeyi plan-lamýþken, tacirler onu türlü vaadlerlekandýrýp istediði yere götürmüþlerdiama, malýný mülkünü elinden alýp, onubir köle gibi satarak. Artýk elden eledeðiþ tokuþ edilen bir mal idi o. En sonsatýldýðý yer, son duraðý Medine olmuþ-tu. Artýk yakýcý çöl güneþinin altýnda,hurma aðaçlarýnýn tepesinde meyvetoplayýcýlýðýyla gecesi gündüzünekarýþmýþ, eza ve cefa dolu bir yaþamdýnasibine düþen.

Yine böyle aðaçta hurma devþirirkenaþaðýda konuþulanlardan bölük pörçükduyduklarý tüm vücudunu titretmeye

Page 11: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

9SEVGÝ DÜNYASI

yetmiþti. Az kalsýn aðaçtan düþüyordu.Aþaðýdakiler Mekke'den Medine'yehicret etmiþ bir peygamberin etrafýnahemþehrilerinin toplanýp ona yardýmcýolmalarýný kýnayan konuþmalar içindey-diler. Selman kendini kaybedip hýzlaaðaçtan inerek: "Ne, ne?!.." diye sorun-ca aldýðý cevap müthiþ bir yumruk ve:"Sana ne bundan, sen iþine bak!.."olmuþtu. Sahipleri ne derlerse desinler;o, aramak ve bulmak konusunda yýllarboyu öyle piþmiþti ki; kýsa zamanda birfýrsatýný yakalayýp bizzat Peygambereulaþmayý becermiþti. Ýslâm öðretisini,yol göstericinin söz ve davranýþlarýnýince eleyip sýk dokuyarak derinliðineirdeledi. Zaten manevî konularda iyicepiþmiþ, çok þey öðrenmiþti. Gerçeðeulaþmak onun için hiç zor olmadý.Baþýna gelenleri, köleliðini falan unut-muþ; tâ Ýran'lardan kopup gelerek onuÝlâhî planýn tam da merkezine ulaþtýranYüce Âlem'in ince düzenine bin birþükürle dolmuþtu. Bundan sonrasýkolaydý artýk. Hz. Peygamber de nasýlbir "gerçek arayýcýsý" ile karþý karþýyaolduðunun bilincindeydi. Nitekim onunkölelikten kurtulmasý için efendisinedikmesi gereken fidanlar için bizzatPeygamber de iþçi olarak çalýþmayý birzevk bilmiþti. Þu, gerçeði bulmakonusunda dur durak bilmeyen kiþininödülü de ancak bu olabilirdi. Ayrýcakölelikten kurtuluþ (azadlýk) içingereken parayý Müslümanlardantoplayan da bizzat Hz. Muhammed'inkendisi olmuþtu.

Yaradan'ýn ince düzeni esas hüneriniyaklaþmakta olan büyük savaþtagösterecekti. Bedir ve Uhud cenkleri

Selman'dan önce olup bitmiþti. Þimdiputperest Mekkeliler, Müslümanlarason darbeyi vurmak için komþu kabile-lerden de kuvvet toplayarak çok büyükbir güçle Medine'ye sefer hazýrlýðýnday-dýlar. Bilinen yöntemlerle onlarý dur-durabilme imkânlarýnýn tükendiði, buhayat memat anýnda; Ýran'lý olduðu içinþimdi Selman-ý Farisî diye anýlankiþinin "Hendek Kazma" teklifi büyükcoþkuyla hemen kabul edilmiþti. Fars(Ýran) ülkesinde zaman zaman kul-lanýldýðý için onun bu teklifi yapmasýkolaydý. Arap ülkelerinde hiç bilin-meyen ve baþvurulmayan bu yöntemhemen uygulandý. Bizzat Hz. Muham-med de çalýþarak Mekkeliler gelmeden,birkaç gün içinde Medine çevresindebüyük bir hendek kazýldý. Mekkelilerþaþkýn gözlerle bakakaldýlar. Bir aysüren hendeði aþma giriþimleri sonuç-suz kaldý. Kýþ mevsiminde, çok zorkoþullarda konaklarken, bu defa þeytanîbir planla evvelce Müslümanlarla barýþsözleþmesi yapmýþ KurayzaYahudilerini kýþkýrtarak kendi taraflarý-na çekmiþler ve Müslümanlarý iki ateþarasýnda çaresiz býrakmýþlardý. Þimdigerçeðe, gerçekten sarýlanlarla, inancýhenüz taze olup gönlüne inmemiþ olan-larýn ayýrt edileceði dehþet anlarýyaþanýyordu. Yeni Müslüman olmuþMedinelilerin bir çoðu þimdi can ve malderdine düþmüþ: "Ne umduk, ne bul-duk?!.." diye düþünmeye baþlamýþlardý.Kuran o dehþet günlerini þöyle anlatýr:

** Hani onlar hem üstten, hem de alt-tan gelmiþlerdi. Gözler kaymýþ,yüreðiniz aðzýnýza gelmiþti. Allah'akarþý türlü türlü zanlarda bulunuyor-

Page 12: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI10

dunuz. Ýþte orada inananlar denenmiþ,þiddetle sarsýlmýþlardý. Ýkiyüzlüler vegönülleri hastalýklý olanlar: "Allah vePeygamberin verdikleri sözler meðerbir aldatmacadan baþka bir þeydeðilmiþ" dediler. (Ahzab 10-12)

Neyse ki Hz. Muhammed'in ince poli-tikasýyla Putperestlerle, Yahudilerarasýndaki bu beraberlik eylem halinegelmeden adým adým çökertildi. VePutperestler geldikleri gibi arkalarýnabakmadan çekip gittiler.

RUH - TECRÜBE - AKIL - RUH

Bizim Celselerimiz'de, RehberVarlýk'la buluþtuðumuz ilk yýlda insan-larýn olgunlaþmalarý ve gerçeklere ulaþ-malarýnýn mekanizmasý üzerinde uzun-ca durulmuþtu. Anlamýþtýk ki, Ruh, akýlve beden üçlüsüyle dünya hayatýnýsürdürürken davranýþlarýmýzý yön-lendiren, tecrübeleri baþlatan kýsacasýolaylara yön veren irade, ruhumuza aitbir özelliktir. Bedenimizi dolduran vemadde ötesi özünden dolayý âletleri-mizle farkýna varamadýðýmýz ruhumuz,tüm geçmiþ yaþamlarýmýzýn olgun-luðunu ve eriþtiði temel doðrularý içindebarýndýrýr. Eðer o doðrulara aykýrý ise,yerine göre en yakýnlarý dahil, dýþarýdankimsenin telkin ve baskýlarý kâr etmez,o yanlýþý yaptýrmaya hiçbirinin gücüyetmez. Duygularýmýzýn ve bizim içsesimizin temel kaynaðý olan ruhumuz,eðer özgürce karar alýp uygulamaimkânlarýna sahipse karar verir veeyleme yönelir. Bedenini terkettiktensonra bile akýlla birlikte baþka ortamlar-da yaþamýný sürdüren bizim en etkin

yönümüzdür. Ruhun iradesini þu veyabu yönde kullanýp, bedeni aracýlýðýylabir eylemi, bir tecrübeyi, gerçek-leþtirmesinden sonra, sýra akýlcevherinin çalýþmasýna gelir. Evdekihesap, çarþýya uymuþ mudur, eylemimizistediðimiz sonucu mu, yoksa tam tersi-ni mi bize getirmiþtir? Kendimize veçevremize yarar veya zararý ne ölçüdeolmuþtur; iþte bu ölçüp tartmalar, yerinegöre derin düþüncelere dalmalar akýlterazimizin yapýp ettikleridir.

Aklýn, tecrübenin ve bilginin ýþýðýndadüþüne taþýna ulaþtýðý sonuçlarý ken-disinde tutmayýp, gönlüne dönerek, yaniiç dünyasýna, duygu dünyasýna yönele-rek ruhuna benimsetmesi, daha doðrudürüst davranýþlar sergilemesi için onuterbiye etmesi en büyük görevidir. Bu,her insanýn kendisiyle baþbaþa kaldýðýn-da yapmasý gereken öyle bir iç söyleþisi,yerine göre öyle bir amansýz özeleþtiri-sidir ki; ruhun terbiyesi, olgunlaþmasýve daha yüce gerçekleri benimsemesiiçin vazgeçemeyeceðimiz çok önemlibir aþamadýr. Tecrübelerin ve bilgilerinýþýðýnda çalýþan aklýmýzýn ruhumuzuterbiye etmesi, onu kurallara vekoþullara daha uygun davranýþlara yön-lendirmesiyle, yeni kararlara varýp,uygulayýp, olgunlaþma basamaklarýndayukarýlara týrmanabiliyoruz. KýsacasýRuh-Tecrübe-Akýl-Ruh zincirinin,dairesel döngüsünün yeterli hýz veölçüde çalýþmasýdýr bizleri geliþtiren,yeni gerçeklere ulaþtýran. Ne var kikolayca sýralayýverdiðimiz bu zincirinçalýþmasý otomatiðe baðlý deðildir.Kendimizden ve dýþýmýzdaki toplumdangelen engeller, yetersizlikler ve kýsýtla-

Page 13: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

11SEVGÝ DÜNYASI

malar sebebiyle yavaþlayabilir, hattâzaman zaman tam anlamýyla donupdurabilir bile. Mükemmel bir elektrikmotorunu prize takmamýþ veya baþlamadüðmesine basmamýþken kim çalýþtýra-bilir ki? Ayrýca bir de motorun bozulupdevredýþý kalmasý bile söz konusudur.

Ýç ve dýþ engeller, daha ilk basamakta,tecrübe basamaðýnda karþýmýza dikilir.Ruhumuz bir eyleme, bir teþebbüsegirmemiz gerektiðini, bunda kendimizeve çevreye büyük hayýrlar olduðunuiçimizden seslenebilir, hattâ baðýrabilirbile. Her eylemin elbet bir emek, çabagerektirdiðini, yerine göre riskleri, ego-muza yönelik sakýncalarý olabileceðini,keyfimizi bozacaðýný biliyoruz. Eðer buniyetimiz, ruhumuzun bütün benliðiyleyapýlmasýný istediði, bizim öncedenyüzde yüz benimsediðimiz, inanç halinegetirdiðimiz bir konuda ise, tereddütsüzbu niyet gerçekleþtirilir. Ne doðabilecekriskler, ne rahatýmýzýn bozulmasý, ne deçevrenin tepkisi bizi engelleyemez.Ama eðer böyle deðilse, yani sözkonusu eylemde tam bir inanç halindedeðilsek, çeþitli bahaneler, akli-leþtirmeler eþliðinde tembelliðimize veegomuza yenilip eylemsiz kalabiliriz.Bu geri duruþumuzun, donup kal-mamýzýn sonradan bize ve çevremizeneler kaybettirdiðini, çeþitli akýl oyun-larýna baþvurmadan, tarafsýz bir içhesaplaþmasý ile tekrar ruhumuza gön-derebilirsek, yani tecrübe ve akýlbasamaklarýný kullanabilirsek yine bizkazançlý çýkarýz. Sonraki deneyimleri-mizde, kendimizi zorlayarak da olsaiçimizden gelen sesin arzuladýðýdavranýþa geçebiliriz. Belli bir konuda

ruh-tecrübe-akýl-ruh zincirini sürekliçalýþtýrýr ve ruhumuzu tam terbiye ede-bilirsek, bu bizim için kaybedilmeyecekgerçek bir kazanç olur. Huyumuz halinegelir. Örneðin "haksýzlýk yapmama,baþkasýnýn malýna, mülküne göz koy-mama" konusunda kesin bir kanýya var-mýþsak, hiçbir rüþvet teklifi bizi yolu-muzdan çeviremez. Gelecek hayatýmýz-da hýrsýzlýðýn övülüp yüceltildiði birailede bile doðsak, ailenin yüz karasýgibi ortalarda dolaþýr, hiçbir hýrsýzlýkolayýnýn faili olamayýz. Eylem vetecrübe ancak özgürlük ortamlarýndagerçekleþebileceðinden, çevremizin vetoplumun kýsýtlamalarý, engellemeleri,yasaklarý hepimiz için güncel bir sorun-dur. Ýnsanýn olgunlaþmasýnda toplumungeliþmiþlik düzeyinin büyük etkisi deburadan kaynaklanmaktadýr.

Yapýlan tecrübeler ýþýðýnda aklýn çalýþ-masý da otomatik iþleyen bir süreç asladeðildir. Akýl, tecrübe ve bilgi ile çalýþýr.Eðer toplum Yaradan'ýn deðiþmeyenahlâk kurallarýný benimsemiþ, yaþamýnýve çocuklarýnýn eðitimini bu esaslaragöre düzenlemiþse aklýn bu bilgiler ýþý-ðýnda tecrübelerini doðru deðerlendirip,ruhuna benimsetmesi çok daha kolayolur. Gerçeði arama ve bulma hýzýmýzýnartmasý için Rehber Varlýk, bir cümledeçok önemli bir anahtar vermiþti:

** Kararlar nizamlara, nizamlarbozulmayan esaslara baðlanmalýdýr.

Asýl altýný çizmek istediðim ise bugünTürkiye'mizde ve dünyamýzda budeðiþmeyen, bozulmayan ahlâk kural-larýnýn ne öðretilmesi, ne de benim-

Page 14: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI12

setilmesinde ciddi birçabanýn sergilenmemiþolmasýdýr. Her gün medya-da eþler arasýndaki aldat-malar, ihanetler gündemegelip duruyor; haklýydý,haksýzdý; doðruydu, yan-lýþtý diye bol lâf vemürekkep harcanýyor amaçok az kimse o deðiþme-yen ahlâk prensibi: "Sanayapýlmasýný istemediðinibaþkasýna yapma" prensi-binin ýþýðýnda olaya yak-laþmýyor. Toplumumuzdakive dünyadaki bu kýsýr döngünün tespitve teþhisi, nereden kaynaklandýðýnýnanlaþýlmasý bugün yaþamsal bir önemesahiptir. Bizim Celselerimiz'de þimdiniçin bir bunalým çaðýnda yaþadýðýmýzýntemel nedeni apaçýk ortaya konmak-tadýr:

** Ve biliniz ki insan sýkýntýdadýr. Vebiliniz ki þimdi gönüllerde yer edenO'nun dileðinden baþkadýr da,ondandýr hep sýkýtý ve ondandýr hepböyle ayrý ayrý, bölük bölük toplanmak.Ve iþte ondan yalan ortada ve iþteondan kavga her zaman var. Ve iþteondan düzen böyle bozuk. Böyle gide-cekse, böyle duracaksa her þey yerindesize ve kardeþlerinize ne yazýk!..

ZORLANAN GÖNÜLLER

Bizim Celselerimiz'de kirlenen toprakve suyun doðada otomatik iþleyensüreçlerle nasýl eski temiz haline geldiðibizlere hatýrlatýldýktan sonra söz, aþýrýzorlanan gönüllere getirilmektedir:

** Toprak, yalnýz kendinden verdiði-ni geri alýnca, yine kendinedönüþtürür. Yabancýyý kabul etmez. Su,ne olursa olsun ona yabancý, sonradanek, yine ayýrýr, gider, gelir tertemiz olurpek. Gönül, ne suya ne de topraða ben-zer. Saflýðý zorlanmýþsa çok, tecrübe-den akla gideni ezer. Ýnsan þimdi sýkýn-týdadýr hem de çok!..

Gerçekten kimyasal iþlemler vebuharlaþmalarla topraðýn, suyun kendi-liðinden arýnýp saflaþtýðýný biliyoruz.Ama iþ, asýl temizleyip arýtmamýzgereken gönüllerimize yani ruhumuzageldiðinde, asla böyle kolayýndan birotomatizmle saflýða ulaþamayýz.Tecrübelerden derin düþüncelerle ders-ler çýkarýp, gönlümüzü terbiye için kul-lanma zahmetine girmeden arýnýp yük-selmemiz söz konusu bile olamaz.Ancak gönlün saflýðý çok zorlanmýþsa,artýk tecrübeden akla giden yol tama-men týkandýðýndan, insanýn doðruyudüþünüp bulamayacaðý ifade edilmekte-dir. Týkanan yol, hayýrlý insanlarýn eliyle

Resim: “Topraðýn ve Suyun Yaradýlýþý” Willem Van Elder Herp

Page 15: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

ve sevgi suyu ile beslenmiþ büyük iyi-liklerle açýlmadýkça bu böyle sürüpgidecektir.

Özellikle çocukluk yaþlarýnda trav-matik olaylar, zûlümler, iþkenceler, cin-sel istismarlarla insanlara güveninikesinkes kaybedenler, tam tamýna birtoplum düþmaný olup çýkarlar. Bunlarailaveten bir de gönüllerine ekilmiþ, yan-lýþ inançlar, çarpýtmalar, aklileþtirmeler-le kinlerine kin katýp onlarý bir intiharbombacýsý yapývermek de ne kadarkolay oluverir.

MÜHÜRLENEN KALPLER

Gerçeklere, doðrulara, yol göstericibilgilere kulaðýný týkayýp, sadece bencil-liðinin, þöhretinin, imkânlarýnýn peþindekoþan nice insanlar var aramýzda!Ailesine, milletine, toplumuna hattâinsanlýða çok acýlar çektirip gözyaþýdöktürüyorlar sadece. Eðer bir andüþünüp, gerçekten af ve baðýþlanmadilemezler ve bunun içinellerinden geleni yapmazlarsa,sonunda onlarýn "kalplerinmühürlenmesi" diye bildiðimizacý bir akýbete uðrayacaklarýþöyle anlatýlýr, BizimCelselerimizde:

** Yalnýz serbest olduðunuzyerden oluyor yanlýþýnýz. Oyerinizi de, serbestliðinizi deSizi Sevgisinden VaretmiþOlan sizden kolayca alýr, hepyanlýþta olursanýz mutlak...Ýþte o zaman düþününüz kisonunuz ne olur!..

Dünyaya geliþimizin nedeni olantekâmülün artýk tamamen ellerinden alý-nacaðý þiddetle ihtar edilmektedir hepkötüde olanlara. Öylece olduklarýdüzeyde çakýlýp kalacak, kötü sözlerine,kötü iþlerine koyulup gideceklerdir.Doðruyu eðriden, hayrý þerden ayýrmakiçin bizlere baðýþlanmýþ en deðerli var-lýðýmýz aklýn elinden bu serbestliðialýnýnca artýk hayra dönmek imkânsýzhale gelir. Onlar artýk kötülüðün, þerrinbir sýnav aracý olacaktýr çakýldýðý yerdetüm çevresine...

Özellikle peygamberler dönemindeonlara eza cefa çektiren, yollarýný vuranböyle nice kötüler olmuþtur etraflarýnda.Ýþte Hz. Muhammed döneminden böylebir örnek. Sonunda böyle biri veya biri-leri için inmiþ Kuran âyetlerinde artýkonlarýn sonuna kadar hep böyle zûlüm-ler, kötülükler içinde yuvarlanýp gide-cekleri söylenerek Yaradan'ýn bu genelkanunu üzerinde düþünmemiz öðütlen-mektedir hepimize.

13SEVGÝ DÜNYASI

Page 16: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

Ümeyye Bin Salet, en yüce gerçeklereerebileceði halde, bir gün kendini,yalaný ve yanlýþý savunanlarýn elebaþýsýolarak buluverdi. Sýrf gururunu veçýkarýný, gerçeklerden daha öne aldýðýn-dan. Öyküsünü yeniden analým:

Hz. Muhammed'in çaðdaþlarý arasýndaÜmeyye Bin Salet isimli kudretli birþair vardý. Hz. Muhammed'e henüzpeygamberlik gelmemiþken ve etrafýn-daki herkes putlara taparken, bu þair,Hz. Ýbrahim'in dinine baðlý kalabilmiþnadir kimselerdendi. Evreni Yaratan tekAllah'a inanýyor ve ancak O'na ibadetedilmesi gerektiðini biliyordu. Hattâ bircoþkulu anýnda: "Yarabbi, sana ibadetedileceðini biliyorum; ama ibadetin þek-lini bilmiyorum, bana onu da öðret"diye yalvarmýþtý.

Kendisi kutsal kitaplarý da okuduðuiçin, oradaki iþaretlerden, yeni birpeygamberin gelmesinin çok yak-laþtýðýný hissediyordu. Ýçin için opeygamberin kendisi olmasýný istiyor,kendisini buna lâyýk görüyor ve hattâbunu bekliyordu. Ama ne yazýk ki umut-larý boþa gitmiþti. 40 yaþýnda kutsalmetinlerden ve bilgilerden haberiolmayan bir baþkasý seçilmiþti bugöreve...

Þimdi Ümeyye Bin Salet,birbirine zýt yöndeki iki yolunbaþýndaydý. Ya gurur, benlikdinlemeden sadece görevidüþünerek koþacak Peygam-berin yanýna ve ona ilkinananlardan, onun yolunudüzeltip, ona destek olanlar-

dan olacak. Ve o zaman belki de Hz.Ebubekir makamýna erecekti. Ya da"neden ben seçilmedim de o seçildi"'gibi bir görev insanýna yakýþmayanküçük hesaplar peþinde koþarak ben-liðine yenilecekti. O zaman ister iste-mez gerçek yoldan saparak Hz.Muhammed'in karþýsýna dikilecek, yo-lunda ona engel olmaya çalýþacaktý.Ümeyye ne yazýk ki, bu ters yolu seçti.Önüne dikildi Peygamberin. Þiirleriy-le hicvetti, lânetledi, çelme taktý.Kýskançlýðýnýn ve hasedinin þiddetindenkötüledi durdu onu. Ve nihayet þu âyetvahyolundu Ümeyye ve benzerleri için:

** Onlara þu adamýn haberini de oku:Ona âyetlerimizi verdik de onlardansýyrýldý çýktý, þeytan onu peþine taktý,böylece azgýnlardan oldu. Dileseydikelbette onu o âyetlerle yükseltirdik;fakat o yere saplandý ve heveslerininpeþine düþtü. Onun durumu, týpký þuköpeðin durumuna benzer: Üstünevarsan da dilini sarkýtýp solur, býraksanda dilini sarkýtýp solur. Ýþte âyetlerimiziyalanlayanlarýn durumu budur. Bu kýs-sayý anlat. Belki iyice düþünürler. (Araf:175-176)

SEVGÝ DÜNYASI14

Page 17: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI15

enlik ve bencillik bütün sýkýn-tý ve dertlerin kaynaðýdýr. Yal-nýz kendini düþünen ve kendiisteklerine sýmsýký sarýlan,

kendi kuyusunu eliyle kazan, kendineyazýk edendir aslýnda. Benlikten vesenlikten sýyrýlmadan rahat ve huzuryoktur insana. Kim ki kendini inkâr

eder, nefsini siler, o Hak yolundayürümeye hak kazanýr gerçekten.

NEFSÝM YOK KÝ, ÝZZETÝ OLSUN

Ýþte nefsini böylesine silenlerden biri,Ebu Hanîfe, bir gün kalabalýk bir yer-den geçtiðinde, onu çekemeyenlerden

B

Bir Akýl ki Muazzam,Ýmamý ÂzamGüngör Özyiðit, Psikolog

Bir devlet baþkaný veya halife, kamu mal ve haklarýndan bir þeyler aþýrarakhalka ihanet eder veya yönetiminde zûlme saparsa, onun halifeliði iptal (geçersiz) olur, vereceði hükümler geçerliliðini yitirir.

Ýmamý Âzam

Page 18: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI16

bazýlarý kendisine sataþarak sövüpsaymýþlar. O da sanki ona söylenmemiþgibi aldýrýþ etmemiþ. Onlarýn hakaret-lerinden ve alaylarýndan hiç alýnmamýþ.Bunun üzerine gururlulardan biriatýlarak öne: "Sende hiç izzeti nefisyok mu?" demiþ kendisine. O vakitEbu Hanîfe, gerçeði getirerek dile,dönüp o kimseye: "Dostum" demiþ"benim nefsim yok ki, izzeti olsun!"

CENNETE GÝRMEM SEN GÝRESÝYE DEK...

Ebu Hanîfe uzuna yakýn orta boylu,heybetli, güçlü kuvvetli bir kimsey-miþ. Yine bir gün yolda yürürken,gerçek düþmanlarýndan biri, onugörünce dayanamamýþ ve ona diliylesataþmaya baþlamýþ. Tesir edemeyince,bu defa kötülüðü eline de indirerek,üstüne yürümüþ ve yumruklamýþ. Ozaman Ebu Hanîfe, yine güzellikle:"Kardeþim" demiþ "görüyorsun kisenden daha güçlü kuvvetliyim.Sana karþý kendimi koruyabilirim.Fakat sen istersen vur yine. Zira karþýkoymayacaðým. Ve bil ki davam Hakkatýnda geçerlidir. Eðer yaptýklarýndandolayý Tanrý'dan cezalandýrýlmanýdilersem, bu kabul olunur. Amaüzülme, dua da etmeyeceðim. Veöldükten sonra bile, Yaradan suçlarýmýbaðýþlar da cennete girecek olursam,yine de girmeyeceðim.Ta ki sen veherkes giresiye kadar..." Böylesöyledikten sonra hiçbir þey olmamýþgibi yoluna devam etmiþ. Adam öylecedonmuþ kalmýþ durduðu yerde, yaptýðýyanlýþtan piþman...

ÝMAMI ÂZAM

Ebu Hanîfe sahabeden (peygamberinsohbet arkadaþlarýndan) hemen sonrakitâbiûn (tâbi olanlar) devri kuþaðýnýninsanýdýr. 699 yýlýnda zulmün ve hak-sýzlýðýn kenti olarak tanýnan Kûfe'dedoðmuþtur. Adý "bedeni ayakta tutancan" anlamýna gelen Nu'man'dýr. NâmýEbu Hanîfe'dir. Yani "Hâniflerinbabasý." Saný ise "En büyük imam,önder" anlamýnda Ýmamý âzam.

Hanîflik atalar dinine, geleneklereaþýrý baðlýlýða karþý çýkýþýn, yeniliðeaçýk oluþun adýdýr. Bu onun künyesineen yakýþan niteliklerden biridir. Kendisiilk Hz. Ýbrahim'de görülen bu tavrýnöncülerindendir.

Mevâlî olduðu yani arap olmadýðýkesindir. Türk ya da Acem aslýndanolduðu tartýþmalýdýr. Ama onu birbilgeye, bir dile, bir millete mâletmekdoðru deðildir. O ve onun gibiler insan-lýk ailesinin ortak bir deðeri veevladýdýr.

Ebu Hanîfe, zamanýnýn en deðerli dinbilginlerinden ders almýþtýr. Bunlarýnbaþýndan Hammâd'ýn bin EbuSüleyman gelir. Onun derslerini 22yaþýndan 40 yaþýna kadar 18 yýl devameder. Hammâd da Mevâli'dendir. YaniArap asýllý deðildir. Aslen Ýsfahan'lýdýr.O da öðrencisi gibi varlýklý ve çokcömert bir insandýr.

Ebu Hanîfe hocasý Hammâd'ýnölümünden sonra, hocasýnýn kürsüsüneoturur ve 40 yaþýndan 70'ine kadar tam

Page 19: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

17SEVGÝ DÜNYASI

otuz yýl bu ders halkasýnda ders verir,fýkýh (islâm hukuku) okutur. Diðerhocalarý arasýnda 12 imamdan biri AliZeynel Âbidin'in oðlu Bakýr'ý , yine 12imamdan biri olan Zeyd bin Ali ZeynelÂbidin'i, "Ondan daha fakîh (fýkýhilmine hâkim) kimse görmedim" diyeövdüðü Cafer Sadýk'ý sayabiliriz.

ÖÐRENCÝLERÝ

Ýmamý Âzam meclisinde halk tarafýn-dan sorulan sorularýn cevaplandýrýlmasý"Halk Dersleri" ve öðrenciler için veri-len "Düzenli Dersler" olmak üzere ikitürlü ders yapýlýrdý. Dersleri öðrenci-lerinin de katýlýmý ile birlikte iþler,karþýlýklý konuþarak ve tartýþarakyapardý. Bazen þunu bile söylediðiolurdu: "Kaynaklarý bir kez daha göz-den geçirdim. Benim deðil, sizinsöylediðiniz doðruymuþ."

30 yýllýk öðretmenliðinde 800 öðrenciyetiþtirmiþtir. Bunlarýn arasýnda 50'sikaynaklardan hukuki hüküm çýkara-bilecek düzeydeydi. Bunlarýn en önem-lisi Muhammed bin Hasan, Züfer binHüseyin ve Ebu Yusuf'tur. ÝmamýÂzam, öðrencilerinden para almak biryana onlarýn ihtiyaçlarýný kendi parasýile giderirdi.

Ýmamý Âzam sadece din bilimlerindeve fýkýhta deðil, siyasette de önder birimamdýr. Hayatý zulme karþý mücadeleile geçmiþtir. Onun uðruna ömrünüadadýðý zulme karþý mücadele nedensehep geçiþtirilmiþtir. Bunun neden-lerinden biri, insanlarýn zalim yöneti-

cilere karþý çýkma cesaretini göstere-memeleri, diðeri de onun siyasaltavrýnýn öðrencileri tarafýndansürdürülememesidir. Öðrencileri onunsiyasal çizgisini sürdüremedikleri gibi,bir kýsmý hocalarýný suçlamýþ, aley-hinde konuþmaktan çekinmemiþtir.Bunlar arasýnda küçük yaþtan itibarenonu bakýp büyüttüðü ve eðittiði, 17 yýlemek verdiði Ebu Yusuf, imamý suçla-yacak ve ispiyonlayacak kadar ilerigitmiþ Halife el Mehdî kadýlar kadýsýgörevini de üstlenmiþtir. Pir SultanAbdal'ý halk taþlarken öðrencisininde elindeki gülü ona doðru fýrlatmasýüzerine "Düþmanýn taþý deðil amadostun gülü acýttý canýmý" dediði gibi,öðrencilerinin bu tutumu da ÝmamýÂzam'ýn canýný acýtmýþ olsa gerek.

ÇAÐDAÞ ÝMAMLARIN GÖRÜÞÜ

Ýmamý Mâlik'e "Ebu Hanîfe'yi gördünmü?" diye sorarlar. Mâlik: "Evet, öylebir adam gördüm ki, eðer þu sütunaltýndýr dese, bunu delilleri ile ispateder" der. Ýmamý Þafiî, Ebu Hanîfe'yiþöyle anlatýr: "Ýnsanlar fýkýhta EbuHanîfe'nin çocuklarý sayýlýrlar, onamuhtaçtýrlar. Ebu Hanîfe'den dahafakîh ( fýkha hâkim) kimseyi duy-madým, bilmiyorum. Onun kitaplarýnabakmayan ilimde derinleþemez, fýkýhâlimi olamaz. Hiçbir kadýn Ebu Hanîfegibi akýllý bir evlat dünyayagetirmemiþtir."

Ahmet bin Hambel ise bakýn onunasýl över: "O züht ve takva ehliydi.Ahireti dünyaya tercih etmeyi öyle bir

Page 20: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI18

yere çýkarmýþtý ki, o makama kimseeriþemez. Halife Mansur tarafýndanhem de tehditle baþ yargýç olmasý içinyapýlan teklifi reddetti; kýrbaçlandý yinede kabul etmedi. Allah ona rahmetetsin ve ondan razý olsun."

Abdullah bin Mübarek þunlarý söyler:"Ey insanlar! Terbiyeniz az, imamlarhakkýnda bilgisizliðiniz çok, ilim veehlini bilmiyorsunuz. Ebu Hanîfe'dendaha fazla kendisine uyulacak kimseolmadý. O gerçekten muttaki ( kötülük-ten sakýnan), âlim, fakîh bir kimseydi.O zekâsýyla, anlayýþýyla ilmi öylekeþfetmiþtir ki, kendinden sonrakilerbunu yapamamýþlardýr."

Kumaþ ticaretinde 30 yýllýk ortaðýAbdurrahman "Ben hayatýmda pekbüyük zatlar gördüm, onlarla oturupkalktým. Fakat istikâmette ( dosdoðruyolda), fazilet ve meziyette Ebu Hanîfegibisini görmedim" diyerek onun yük-sek ahlâkýný belirtir.

DÝLLERE DESTAN CÖMERTLÝÐÝ

Ebu Hanîfe'nin varlýklý bir ailedengelmesi ve ticaret yaparak iyi bir ka-zanç elde etmesi onu ekonomik olaraközgür kýlar. Ve sonsuz cömertliðinekaynak saðlar. Çok temiz ve þýk giyi-nirdi. Bunu kendisine ve diðer insan-lara saygýnýn gereði olarak görürdü.Oðlu Hammâd ve öðrencisi EbuYusuf,onun için þöyle bir portre çizer: "Dýþgörünüþü orta boylu, güzel yüzlüydü.Þýk giyinirdi ve güzel kokular sürerdi.Anlatmak istediði þeyi tam anlaþýlýr bir

þekilde söylerdi. Çok düzgün, etkili,mantýklý ve güzel konuþurdu."

Eline geçen parayý öðrencilerine veilim insanlarýna verir, onlarý maddiyönden rahatlatýr, böylece ilmin ve ilimyolunda olanlarýn onurunu koruduðunainanýrdý. Kendine bir elbise yaptýrsa,mutlaka bir eþini de ilim sahibi fakirhocalara diktirirdi. Kendi çocuðunayaptýrdýðý giysinin bir eþini, yine ilimyolunda ilerleyen fakir bir öðrenciyeyaptýrýrdý. Baðdat ulemasýndan tanýdýk-larýna her yýl önemli miktarda paragönderir ve þu ricada bulunurdu: "Ýste-diðiniz kadarýný kendinize, istediðinizkadarýný baþkalarýna harcayýn. Ve sakýnbana teþekkür mecburiyetiniz olduðunudüþünmeyin. Bu size verdiðim, Allah'ýnbenim elimle yerine ulaþtýrýlmak üzerebana emanet ettiði þeylerdir."

Oðlu Hammâd'a Kuran okumayýöðreten hocaya, büyük bir parayýhediye olarak gönderir. Hoca: "Ben neyaptým da bu parayý gönderdiniz?" diyesorduðunda "Benim çocuðumakazandýrdýðýn, benim verdiðimden çokdaha büyüktür. Mümkün olsa dahafazlasýný verirdim" der.

Yakýn çevresinden Ýbrahim binUyeyne bir borcunu ödeyemediði içinhapse atýlmýþtý. Arkadaþlarý Ýbrahim'ikurtarmak için gerekli olan 4000 dinarýtoparlamak için giriþimde bulunurlar.Durumu öðrenen Ebu Hanîfe, toplananparalarýn sahiplerine geri verilmesiniister. Ve gerekli paranýn tümünü ken-disi verir.

Page 21: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

19SEVGÝ DÜNYASI

Ebu Hanîfe bir gün yolda yürürken,karþýdan gelen biri onu görünce yolunudeðiþtirir, yüzünü saklar. Ebu Hanîfeonu görür ve yanýna çaðýrýr. Neden yo-lunu deðiþtirdiðini sorar. Adam utanýpsýkýlarak "Efendim, sizden 10.000dirhem borç almýþtým. Ödeme günügelip geçtiði halde ödeyemedim.Utandýðým için yolumu deðiþtirdim"der. Ýmamý Âzam "Sübhanallah! Biz oparayý sana hediye etmiþtik. Sana yolu-nu deðiþtirtecek kadar rahatsýzlýk ver-diðim için hakkýný helal et" buyurur.

Kendisine gelen yoksullara yardýmiçin þöyle bir yol bulmuþtu.Ayrýlacaklarý zaman onlara secca-delerinin altýna bakmalarýný, oradakendilerini bir emanetin beklediðinisöylerdi. Onlar da seccadeyi kaldýrdýk-larýnda, ihtiyaçlarý olan paranýn orayakonduðunu görür, alýp giderlerdi.

Ýmamý Âzam'ýn kimseye minnetetmeyen, ama herkese ikram veyardýmda bulunan cömert kiþiliði, düþ-manlarýnýn bile övdüðü özelliklerindenbiridir. Meslekdaþlarýndan biri olanAbdülcebbar el-Hadrani þöyle der:"Sohbetine katýlanlara, meslekdaþlarýnave arkadaþlarýna ikram hususundaondan daha cömerdi görülmemiþtir."

O hediyeleþmeyi çok severdi. Bununinsaný vermeye alýþtýrdýðýný ve gönülbaðlarýný kuvvetlendirdiðini söylerdi.Ona hediye yollayan birine, geleninçok üstünde bir hediye gönderir. Dostu-nun "Böyle yapacaðýný bilsem, o hedi-yeyi gönderemezdim" demesi üzerine

þu cevabý verir: "Öyle söyleme! Üstün-lük iþi ilk baþlatanýndýr ve o da sensin!"

Ebu Hanîfe kendisine yapýlanhakaretleri hemen affeder ve onlara duaederdi. Kusurlara katýlmaz "Ýnsaneksiklidir, beþerdir þaþabilir, kusurlarýaffederek, insanlar birbiriyle kaynaþ-malýdýr" derdi. Onu eleþtirenler arasýn-da yer alan Abdullah bin Mübarek þunusöyler: "Ebu Hanîfe gýybetten öylesineuzak ki, düþmanlarýnýn bile gýybetiniettiðini duymadým."

TARTIÞMA SANATININ USTASI

Yaþar Nuri Öztürk, Ýmamý Âzam'lailgili olarak "O, inanç esaslarýný sistem-leþtiren kelâm (islâm teolojisi) ilmindede öncüdür. Sadece ilim ve fikirvadisinde kaldýðýmýzda, Ýmamý Âzam'-ýn esas büyüklüðü fýkýhta deðil, ilmikelâmdadýr" der. Gerçekten o, bir man-týk ve tartýþma sanatý ustasýdýr.

Ýmamý Âzam, imaný ile sýnananbüyük ruhlardan biridir. Kendisinesoruyorlar: "Senin kâfir olduðunahükmedenler hakkýnda hükmün nedir?"

Cevabý þu: "Onlarýn yalancý olduk-larýný söylemekle yetiniyorum amaonlarý kâfirlikle suçlamýyorum. Çünküonlar Allah'ý inkâr etmiyorlar, beniinkâr ediyorlar. Bu, benimle onlararasýnda bir iþtir..."

Mecûsi'nin (ateþe tapanlar) biri sorar:"Allah'ýnýz niçin görünmüyor? Varolanþeyler görünür, yok ki görünsün" der.

Page 22: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI20

Bunun üzerine Ebu Hanîfe "Sizinaklýnýz var mý? diye sorar. O da "Evet,var" deyince "Göster bakalým aklýný"der ve ekler: "Ýþte ruh ve akýl gibi þey-lerin varlýðý bilinir ama gönderilemez.Demek ki varolan herþey görünmez."

Öðrencisi Yusuf, çocukluðundahamama gider, temizlenir. Çýkýþýndaparasý çýkýþmaz. Hamamcý parakarþýlýðý olarak kitaplarýna el koyar.Bunu hocasý Ebu Hanîfe'ye anlatýnca,Ebu Hanîfe ona bir pýrlanta verir ve"Bunu demirciye, kömürcüye sonra dabir kuyumcuya götür, fiat sor" der.Demirci ve kömürcüler çok az bir fiatbiçerler. Kuyumcu ise pýrlantayýgörünce gözleri parlar ve çok yüksekbir fiat verir. Bunun üzerine EbuHanîfe: "Oðlum her þeyin kýymetini oiþin ehli bilir. Sen ilmini hamamcýyagösterdin, o bunun deðerini ne bilir?Bunun için ona darýlma, ilmini artýr-maya devam et. Ýlim insaný iki cihandaaziz eden yegâne þeydir."

O kimseden, özellikle de yöneticiler-den hediye kabul etmezdi. Halife Man-sur, ikinci bir hanýmla evlenmek ister.Karýsý karþý çýkar, sonunda karýsýnýnisteði ile Ebu Hanîfe'ye danýþýlýr.Mansûr Ebu Hanîfe'ye bir Müslümanerkeðin kaç kadýnla evlenebileceðinisorar. Ebu Hanîfe "4 kadýn alabilir" derve devam eder: "Allah bu izni, kadýnlararasýnda tam adaleti saðlama koþulunabaðlamýþ. Bu mümkün olamazsa birtane ile yetinmeyi emretmiþtir. Bizedüþen, Allah'ýn buyurduðu edebeuyarak tek kadýnla yetinmektir."

Haným sultan çok memnun olur veEbu Hanîfe'ye çok deðerli bir hediyegönderir. Ebu Hanîfe, sultan hanýmýnhediyesini, yanýna bir not düþerek geriçevirir: "Biz yaptýðýmýzý Allah'ýn dininisavunmak için yaptýk; birilerine yakýnolmak veya dünyalýk elde etmek içindeðil."

Abbasi halifesi Cafer el Mansûr ileÝmamý Âzam arasýndaki tartýþmalýkonuþmayý Ebu Hanîfe'den dinleyelim:

"Bu adam beni kadý (hâkim) yapmakiçin davet etti, ben de ona þunubildirdim: Ben bu iþe ehil deðilim.Kadý olacak kiþide senin, oðlunun,kumandanlarýnýn aleyhinde hükümverecek yüreðin olmasý lâzým. Bubende yok." Halife dedi ki: 'Peki benimhediyelerimi niçin kabul etmiyorsun?'Ben de þu cevabý verdim: Halifeninbana kendi malýndan gönderdiði birhediyeyi reddetmiþ deðilim. Eðer kendimalýndan bir þey gelirse onu kabulederim. Oysa siz bana devletin hazi-nesinden bir þeyler gönderiyorsunuz.Benim kamu malýnda bir hakkým yok.Savaþanlardan deðilim ki hazinedenhisse alayým. Müslümanlarýn yok-sullarýndan deðilim ki, yoksullar gibiyardým alayým."

Büyük Ýmam Halife Manûr'a þunusöylemekten de geri kalmaz: "Ben buteklif ettiðiniz göreve lâyýk deðilim.Üstelik ben Mevâlî'denim, yani bir köleçocuðuyum. Araplar bir kölenin onlarýnbaþýna geçmesine rýza göstermezler."Ebu Hanîfe izlediði ince bir taktikle,

Page 23: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

21SEVGÝ DÜNYASI

halifeye aslýnda þunu söylemekistemiþtir: "Siz, sizin lehinize karþýlarý-na dikildiðim Emevilerin Arapçýsiyasetlerinin aynýsýný izlemeyebaþladýnýz. Ben bu siyasetlerlesavaþmýþ bir insan olarak size destekvermem."

Halife bunun farkýnda olarak Ýmamaçýkýþýr: "Yalan söylüyorsun, sen bugöreve pekâla ehilsin." Konuþmayýistediði yere getiren Ýmam son sözünüsöyler: "Ehil deðilsem o görevi banavermeyin. Eðer ehil olduðum haldeyalan söylüyorsam öyle bir göreviyalancý birine hiç vermeyin."

FIKHIN BABASI

Ebu Hanîfe fýkhýn da babasý sayýlýr.Diðer bütün fýkýh ekolleri ondan sonraolup, onu örnek almýþlardýr. EbuHanîfe fýkýhta hükme varmak içinkýyasý bir yöntem olarak kullanýr.Öylece Kuran'ýn 'aklýn iþletilmesi'kuralýna uymuþ olur. Onun diðer-lerinden farký Râgýb'ýn dediði gibi 'aklýkomutan yapmasý' dýr.

Ebu Hanîfe hüküm çýkarmada daya-nak olarak Kuran ve doðru hadisleryanýnda üçüncü olarak kýyasý, dördün-cü delil olarak istihsaný, beþinci delilolarak da örfü eklemiþtir. Ýstihsan'ýnkýyastan farký þu: Kýyasta öncelikle birdinsel delil (âyet veya hadis) olacak,onun ardýndan bir kýyas yapýlarak yenibir hüküm çýkartýlacaktýr. Ýstihsan, ak-lýn daha ileri bir boyutta iþletilmesidir.Kamu yararýný, toplumun beklentileri-

ni, zamanýn zorunlu kýldýðý gereklilik-leri gözönünde tutarak düþünmektir.

Örf ise ortak evrensel deðerlerin önealýnmasýdýr. Bunun da ortak paydasý"kamu yarar" dýr. Bunu bugün içininsan hak ve özgürlükleri diye dedüþünebiliriz.

O, din ile þeriatýn eþitlenmesine dekarþý çýkmýþtýr. Ýslâm doðruyu, iyiyi vegüzeli gösteren deðerler bütünüdür.Þeriat ise bu ilkelerin dönemsel olarakkurallara ve kalýplara dökülmesidir. Bubaðlamda evrensel ilkelerin uygulan-masý zamana, mekâna ve sosyal yapýyagöre deðiþiklik gösterir. Ebu Hanîfe bukonuda þunu söyler: "Allah'ýn dinindedeðiþme yoktur. Din ne deðiþtirilir nede baþka þekle sokulur. Çünkü öyleþeyler vardýr ki, Allah onu bir halk içinhelal kýldýðý halde, baþka bir halk içinharam kýlmýþtýr. Kýsacasý þeriatler hemçoktur hem de deðiþiktir."

SÝYASAL ÇÝZGÝSÝ

Onun genellikle es geçilen siyasalmücadeleler içindeki yeri, fýkýh vekelâm tarihindeki yerinden de dahabüyüktür. Ebu Hanîfe zalim yönetimekarþý çýkýþý, Peygamberin Bedir Savaþýkadar gerekli ve soylu bir eylem olarakdeðerlendirir. Kendisi de buna fet-valarý, malý ve parasý ile destek olur.

Ebu Hanîfe'yi hedef haline getirenonun zulme boyun eðmemesi, yöne-timin verdiði görevleri, onlarý onaylar-casýna kabul etmemesiydi. Ebu Hanîfe

Page 24: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

ile ayný görüþleri paylaþan anýt bilginHasan el Basri, Emevi zulmüne karþýyumuþak baþlý bir tavýr sergilemiþ veþöyle demiþtir:

"Emeviler, Allah'ýn bir musibetidirama onlara kýlýçla karþý çýkmak doðrudeðildir; iþi Allah'a havale edip bekle-mek gerekir." Bu görüþ Emevi zorbalariçin yeterli olmuþtur. Oysa ÝmamýÂzam, zorbalarýn üstüne gitmiþ, onlarakarþý kýlýç kullanmak gerektiðini söyle-mekle kalmamýþ, kalkýþmalarý manenve maddeten desteklemiþtir. Zira onagöre zûlme isyan, Allah'a itaattir. Onuölümsüz kýlan ve öne çýkaran deðer-lerin birincisi Kuran'ýn istediði "aklýniþletilmesi" kuralýný uygulamaya sok-masý, ikincisi de zûlme karþý çýkmanýnKuran'ýn talebi ve imanýn gereðiolduðunu göstermesi.

Abbasi halifesi Mansûr, Ebu Hanîfe'-yi bir türlü yola getirip, ona boyun eð-diremeyince, hýrsýndan ve korkusundanonu zindana atar. Her gün kentin kala-balýk yerlerine çýkartarak kýrbaçlatýr.Annesi, hükümet adamlarý tarafýndanoðlunun kýrbaçlandýðýný gördüðünde:"Oðlum, bu ilminden dolayý çektiðinnedir?" dediðinde büyük imam:"Kýrbaç altýnda olduðuma kederlenmeanne! Çünkü ben ilim için deðil, zalimyöneticilere boyun eðmediðim içindövülüyorum. Dünya tanýk olsun ki,ben ancak Allah'a boyun eðerim" karþý-lýðýný verir. Sonunda Halife Mansûrtarafýndan zehirlenerek öldürülür.Öylece bir gerçek uðruna ölerek, ölüm-süzler kafilesine katýlýr. Ne güzel

söylemiþ Sokrat "Kendilerini gerçektenhikmete adamýþ olanlarýn, yalnýz ölmekiçin çalýþtýklarýný halk bilmez."

SOKRAT VE ÝMAMI ÂZAM

Kendi alanlarýnda ve zamanlarýndatarihin tartýþmasýz en büyüklerindenolan bu iki dehânýn hayatlarýnda büyükbir benzerlik görülmektedir. Sanki ikiside ortak bir yazgýyý paylaþmaktadýr.

Ýkisi de, Ýmamý Âzam'ýn "el-Âlimve'l-Muteallim'i dýþýnda, eser yazma-mýþlardýr. Fikirleri öðrencileri tarafýn-dan yazýlýp, geleceðe aktarýlmýþtýr. Ýkiside putçuluða, geleneðe, yerleþik düþün-celere karþý çýkmýþtýr. Ýkisi de yönetimekafa tutmuþ, boyun eðmemiþtir. Ýkisi dekutsala saygýsýzlýk adýna dinsizliklesuçlanmýþtýr. Ýkisi de toplumu, gençleribaþtan çýkarmakla, sapkýnlýkla suçlan-mýþtýr. Ýkisi de öðrencilerinden paraalmamýþtýr. Ýmamý Âzam para almadýðýgibi, üstüne para vermiþtir. Ýkisi decesaretle, gerçeði apaçýk söylemiþtir.Ýkisi de zehirle öldürülmüþtür. Ýkisi deöldüklerinde 70 yaþýndadýrlar.

ÝMAMI ÂZAM FARKI

Türkler en çok Ebu Hanîfenin görüþ-lerine yakýnlýk duymuþtur. Sanki biz-den biridir o. Mustafa Kemal de EbuHanîfe'ye yakýn bir duruþtadýr. Ýmam'ýnhukuku akýlcý ve gerçekçidir. Dinde ikiþeyi öncelikle belirlemiþtir: 1. Maslahat(Kamu yararý, insan hayatýnýn gerek-tirdikleri) 2. Din hayatýnda zorluðungiderilmesi.

SEVGÝ DÜNYASI22

Page 25: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

Onu ölümsüz ve farklý kýlan, anýtlaþtýran deðerleri þöyle sýralayabiliriz:

* Kuran'ýn istediði aklýn iþletilmesini öne çýkarmak.

* Zûlme karþý çýkmanýn Kuran'ýn talebi ve imanýn gereði olduðunu göster-mek.

* Arapçý, zorba Emevi ve Abbasî yönetimlere karþý kýlýç kullanma fetvasývermek ve ayaklananlara maddi destek vermek.

* Ýslâm'ýn Araplaþtýrýlarak yozlaþtýrýlmasýna karþý olmak.

* Her Müslüman'ýn kendi anadilinde ibadet edebileceðine ve Kuran çevirisiile namaz kýlabileceðine iliþkin fetva vermek.

* Uydurma hadisleri reddetmek.

* Ýnsanýn Rab'leþtirilmesine (ilâhlaþtýrýlmasýna) karþý çýkmak.

* Din ile þeriatin eþitlenmesini Kuran'a aykýrý bulmak.

* Batýdan bin yýl önce laikliðin temelini atarak a) Ýbadeti imanýn 'olmazsaolmazý' saymamak ve ibadeti insan arasý iliþkilerde bir deðer ölçüsü halinegetirmemek., b) Kavga ve savaþlarýn din gerekçesine dayandýrýlmasýna karþýçýkmak. Öylece laiklik ile dini kahýr aracý olmaktan kurtarmak.

* Ehlibeyti (Peygamber torunlarýný) savunmayý ve sevmeyi bir mezhepmeselesi olmaktan çýkarmak. Böylece mezhep baðnazlýðýna engel olmak.

* Hukuk alanýnda bireyin özgürlüðünü þaþmaz bir ilke olarak öne çýkarmak.

* Kadýnlarýn evlenmesinde koruyucu ve kollayýcýlara gerek olmadýðýný ilânedip, kadýn özgürlüðüne yol açmak.

* Din hizmetinin rýzýk ve geçim aracý yapýlmasýna karþý çýkmak. Kendisigeçimini ticaretle kazanarak bu anlayýþý hayatý ile örneklendirmiþtir.

* Alkollü içkilere geleneksel anlayýþtan çok farklý bir yaklaþýmla, þarap dý-þýndaki içkilerin haram olmasýný, sarhoþ olacak kadar içme kaydýna baðlamak.

* Böylece dini akýlcý, gerçekçi ve modern bir çizgiye çeker. Atatürk"Aydýnlanma Devrimi" ile Ýmamý Âzam'ýn bu görüþlerini daha da ileridüzeyde hayata geçirmiþtir.

Bir insan ve bir akýl düþünün ki muazzam! Adý Numan, künyesi Ebu Hanîfe ve lakabý Ýmamý Âzam!..

23SEVGÝ DÜNYASI

Page 26: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI24

nsan, dünyanýn her yerinde ve tari-hin her döneminde dua etmiþ, duaederek kendinden üstün gördüðübir güçle veya yaratýcýsýyla iliþki

kurmuþ, O'na düþüncelerini, duygularýný vegönlünü açarak istek ve ihtiyaçlarýný sun-muþtur. Bu nedenle dua ve ibadet evrenselbir özelliðe sahiptir.

Bütün ilâhi, beþeri ya da ilkel diye kabuledilen dinlerin hepsinde dua, ibadet ve diniritüeller toplum hayatýnýn ayrýlmaz birparçasý sayýlmaktadýr.

Ýnanmak ve dua etmek insanýn yaratýlýþýn-dan kaynaklanan özelliklerdir. Ýnsan, O'nunsevgisinden var edilmiþ olduðundan, özü;O'nun sevgisiyle yoðrulmuþtur. "Batmaktaolan gemide ve düþmekte olan uçaktaateiste rastlanmaz" sözü aslýnda bu gerçeðidile getirmektedir bir bakýma.

Din psikolojisi araþtýrmalarýnda ise dua,ibadet ve diðer dini ritüellerin olumlu kiþi-lik özellikleri kazandýrmada, ruh ve bedensaðlýðýný korumada önemli etkileri olduðutespit edilmiþtir. Dua ve ibadetin bu çok

DuaNihal Gürsoy

ÝAkýllý kiþi, yaþamýnda herhangi bir iþe baþlamadan önce,Tanrý'dan yardým dilemelidir."

Platon

Page 27: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

25SEVGÝ DÜNYASI

yönlü etkileri inançtan baðýmsýz deðildir.Ýnanç samimiyeti, derinlik ve adanmýþlýkölçüsünde dua ve ibadetin etkileridönüþtürücü ve yapýlandýrýcý olabilmektedir.Ýnandýðý þekilde yaþamaya çalýþan ve bunubir yaþam biçimi haline getirmek, kendisiniinancýna uydurabilmek için elinden gelenher türlü çaba ve gayreti sarf eden insan,giderek gerçeðe ve hakikate yakýnlaþacak,idrak ve farkýndalýðý yükselerek adeta birþuur geniþlemesi yaþayacaktýr. Bu yolagiren kiþinin en büyük desteði kararlýlýk,doðru bilgi ve düþünceler, kendisini taný-mak, sabýrla ele alarak inandýðý kaideleredoðru yükselterek itebilmek için sevgi veinançla çalýþmak olacaktýr.

DUANIN TANIMI

Dua, aslen Arapça kökenli bir sözcükolup, sözlükte; çaðýrmak, davet etmek,yardým istemek gibi anlamlarý içermektedir.Ýnancýn en önemli göstergelerinden olandua, inanan kiþinin Allah'la iletiþim kur-masý, O'na yalvarýp yakararak sýðýnmasý,O'ndan yardým dilemesidir. Dua'da bireydenAllah'a bir yöneliþ, durumunu arz ediþ, kulolduðunun farkýnda olarak, O'nun yardýmý-na ve rýzasýna sýðýnmak vardýr.

Duada kulluk ve Allah bilinci en üstseviyelere çýkar. Birey, O'nun kuluolduðunu, bazen tüm kapasitesini kullan-makla birlikte kendi derdini giderecek gücesahip olmadýðýný, O'nu yaratan, tek ve mut-lak olan Allah'ýn ise sýnýrsýz gücünün bulun-duðunu, ancak O dilerse ve yardým edersesýkýntýlarýný aþabileceði bilinci ile Allah'ayönelir. O'nun þefkat ve merhametine,baðýþlayýcýlýðýna, sonsuz vericiliðine vesevgisine sýðýnýr. Sýðýnýlacak tek yerin Allah

olduðunu bilir. O yüce güce sýðýnýr, teslimolur. Dolayýsýyla duanýn temelinde; inanç,güven ve sevgi vardýr. Ancak, bir türlükarþýlýðýný bulmayan dualar ve eldengelenin en iyisini yapmakla birliktedeðiþmeyen sýkýntýlar kiþinin inancýný vegüvenini sarsmamalý, sabýr ve azimleçalýþarak, olaylar üzerinde düþünmeli,deðiþtirmesi gereken yanlýþ bilgi vedavranýþlarý ele almalý, amacýnýn kendisininve diðerlerinin hayrýna hizmet edipetmediðini iyice tartmalýdýr. Dolayýsýyla,dileklerin hayra hizmet etmesinin yanýndabizim de hayýr yolunda olmamýz çok önem-lidir.

Çünkü, baþýmýza gelen pek çok olay,ondan ders alabilmemiz, yükselebilmemiz,daha büyük bir hayrý elde edebilmemiziçindir. Bunun içindir ki, duada O'na vehayrýna rýza göstermek çok önemlidir.

Ýnsan, genellikle acelecidir. Dualarýnýnhemen karþýlýk bulmasýný bekler.Sabretmek, bizi daha güçlü ve donanýmlýhale getirir oysa. Sabrederek, yapýlmasýgerekenlere odaklanmak, olaylarýn oluþsürecini izleyerek gerekli zamanlardagereken adýmlarý atabilmek hem bizigeliþtirecek hem de kalýcý çözümlere ulaþ-mamýzda etkin rol oynayacaktýr. BöylelikleO'nun yardýmlarýný da kendimize çekebilirve yürüyeceðimiz yolu daha net görebiliriz.

Bizler insan olarak bütünü ve O'nungerçek hayrýnýn ne olduðunu tam olarakkavrayamayýz. Hayrýmýza olaný ancak Obilir, en doðru zamanda yine O verir. BiziSevgisinden Vareden, bizlerin O'ndanistemesini sever. Bu bizim O'na olan

Page 28: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI26

inancýmýzýn, güvencimizin ve sevgimiziniþaretidir. Ýsteklerimiz O'nun yanýnda çokdeðerlidir. O, hayrýmýza olan hiçbir dileðibizler hayýrda olmayý bildikçe geriçevirmez.

Allah, yeryüzünde meydana gelen tümolaylarý belli sebeplere baðlamýþtýr.Dünyamýzda ve evrendeki her þey Allah'ýnkoyduðu kanunlar çerçevesinde ve birbirinebaðlý olarak birlik ve bütünlük içinde iþle-mektedir. Allah, öncelikle tüm yaratýlmýþýnbu kurallara uyarak yaþamasýný ister.Duanýn amaçlarýndan biri de bizi bu sebep-lerle buluþturmaktýr. Sebepleri bulmak,anlamak, onlarla uzlaþmak çabasý bize çokþey katacak ve kazandýðýmýz ivmeyle onlarýçok daha rahat bir biçimde aþmayý öðrete-cektir. O'nun sevgisi ve baðýþlayýcýlýðý son-suzdur. O nedenledir ki tekrar etmeye-ceðimiz hatalarýmýzdan bizi baðýþlar.

Dua her zaman sözlü olarak yapýlmaz.Sözsüz dualar da vardýr. Bazý anlar vardýrki, insan hiç konuþ-madan tüm varlýðýylaAllah'a yönelir. O'na duyduðu sevgi, saygý,minnettarlýk, hayranlýk, þükran ve baðlýlýkduygularýný söz kalýplarýna dökmedensunar. Yaradan'ýn varlýðýnýn yüceliði,eþsizliði içte duyulur ve yaþanýr. Ýlâhigerçekliðin içselleþtiði bu zamanlar sonderece dinamik bir dua sürecidir.

KUR'AN VE DUA

“Kur'an'a göre hayat, yaratýlan ileYaradan arasýnda bir iliþki olduðundaninsanýn tüm faaliyetleri, farkýnda olsun yada olmasýn bir dua sergiler. Dua, Yaratýcý ileyaratýlanýn temel iliþkisidir ve bu anlamda

tüm varlýk ve oluþ bir dua faaliyetidir.” (Y.Nuri Öztürk, Kur'an'ýn Temel Kavramlarý)

Kur'an' ý Kerim de dua ile ilgili âyetleregeniþ yer verilmiþ. Dua Kelimesi türev-leriyle birlikte 212 yerde geçmiþtir.Kur'an'da ki dua örnekleri dünyevi men-faatler ile ilgili deðildir. Allah'tan baðýþlan-ma, hidâyet, O'nun yolunda yardým, dünyave ahiret mutluluðu, ilmin artmasý talebi,cahillikten, karþý cinsin tuzaðýndan, ahlâk-sýzlýktan, þeytanýn ve hasetçilerin þerrindenAllah'a sýðýnma, cehennem ateþindenkorunma gibi istekleri içerir.

Kur'an'ýn dua ile baþlayýp dua ile sonaermesi duaya verdiði anlam ve önemi vur-gulamaktadýr. "De ki: "Duanýz olmasaRabbim size niye deðer versin" âyeti de(Furkan Suresi 25/74) duanýn insanýnvaroluþ amaçlarýndan biri ve ona deðerkazandýran çok önemli bir vasýf olduðununaltý çizilmiþtir.

Dua ile ilgili âyetlerden duanýn insanýnfýtratýndan kaynaklandýðý Allah'a ortakkoþanlarýn dahi bir musibet anýnda þirk koþ-tuklarý varlýklarý unutup, sadece Allah'a yal-vardýklarý Kur'an tarafýndan bildirilmekte-dir. (Yunus 10/ 12,22, Ankebut 29/65, Rum30/33, Lokman 31/32, Zümer 39/8,49 aynýâyetler, Allah'a dua etmenin Ýnsanýn fýtratýn-dan kaynaklandýðýný da göstermektedir.)

Allah'ýn dualara icabet ettiðiyle ilgilimeþhur âyet ise þu þekildedir. (Bakara2/186 ayrýca Mümin 40/60, Furkan 25/77)

"Kullarým, beni senden sorarlarsa,(bilsinler ki), gerçekten ben (onlara) çok

Page 29: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

27SEVGÝ DÜNYASI

yakýným. Bana dua edince, dua edeninduasýna cevap veririm. O halde doðru yolubulmak için benim davetime uysunlar, banaiman etsinler." Allah kulu ile arasýndakiiliþkide herhangi bir aracýya ihtiyaçolmadýðýný, kuluna çok yakýn olduðunu buâyette açýkça belirtmiþtir.

"O daima diridir; O'ndan baþka hiçbirtanrý yoktur. O halde dinde ihlâslý ve sami-mi kiþiler olarak O'na dua edin." (Mü'min40/65) Duada içtenlik son derece önemliolup, Allah'tan baþkasýyla meþgul olan birkalple yapýlan dua, gücünü yitirir. Dualarýncevap bulmasý için, dilden kalbe kalptenakla, akýldan iradeye, iradeden eylemeuzanan bir sürecin aþýlarak, söz ile özün,düþünce ile iradenin, söylem ile eyleminbirleþmesi duayý filen yaþamaktýr.

Ayrýca duada abartýlý ve yapmacýk sözler-den kaçýnarak, alçak sesle ve tevazu içinde,samimi ve ümitle halini arz etmek, sadelikve sükûnet içinde olmak içimize dönereksadece O'na yönelmek gereklidir."Rabbinize alçakgönüllülükle ve için içindua edin. Çünkü O, haddi aþanlarý sevmez"denilmektedir. (Araf Suresi 7/55,56)

"Ey iman edenler! Sabýr ve namaz ileAllah'tan yardým isteyin. Çünkü Allah,muhakkak sabredenlerle beraberdir."(Bakara 2/153)

Sabýr, hiçbir þey yapmadan beklemekdeðil, zorluk ve engeller karþýsýndadonanýmlý hale gelebilmek, bu donanýmsürecinden sonra olaylara daha iyi nüfuzedebilmek ve hâkim olabilmek, amaca ulaþ-mak için yýlmadan mücadele edebilmektir.

Böylelikle olaylarýn dilini çözebilir vehedefe emin adýmlarla yürüyebiliriz. Onedenle sabretmekte pek çok hayýrlarvardýr.

"Kim Allah'a tevekkül ederse, O kendisineyeter." ( Talak 65/3) Tevekkül etmek,insanýn herhangi bir konuda kendi üzerinedüþen sorumluluðu sonuna kadar yerinegetirdikten sonra dýþarýdaki engelleyicikoþullarýn bertaraf edilmesi için Allah'ývekil kýlmasýdýr.

Günahlarýnýn baðýþlanmasý için tövbeetmek, kiþinin kendisiyle ilgili belli birfarkýndalýk seviyesine geldiðini göstermesibakýmýndan oldukça önemlidir. Kiþi, yaptýðýhatalardan hemen dönemeyebilir ancak buyolda piþmanlýk duyarak çaba sarf etmesive geri dönmemesi, iyide ve doðrudaolmaya çalýþmasý, netice için sabretmesiAllah'ýn hoþnutluðunu kazanmasý, baðýþlan-masý bakýmýndan gereklidir. "Kim tövbeedip, Salih amellerde bulunursa þüphesiz oAllah'a gereði gibi yönelmiþ olur." denmek-tedir. (Furkan 71)

Birey, kendi varoluþ nedeni olan, ken-disini yaratan, birçok imkânlar vererekyücelme ve yükselmesi için düzenler kuranAllah'a þükranlarýný sunarak dua ettiðindeartýk ilâhi düzen içindeki yerinin vedeðerinin farkýna varmýþ olan þuurlu birvarlýk haline gelmiþ demektir. Bu halegelen kiþi ise insani sorumluluklarýný eksik-siz yerine getirmeye gayret ederekYaradan'a ve yaratýlana saygý ve sevgiduyar, onlara olan yakýnlýðý giderek artar.Baktýðý her yerde O'nu görür. Yaþamý duagibidir artýk.

Page 30: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI28

arkýndalýk; kendimizi usta-laþtýrmamýzý ve eksiklerimizitamamlamamýzý saðlayan birmucizedir. Farkýndalýk,

daðýnýk aklýmýzý ani bir aydýnlanmaylageri çaðýrarak hayatýmýzýn her anýnýyaþamamýz için, onu yeniden bütünlüðekavuþturan bir mucizedir. Farkýndalýk,insana rahatlýk, mutluluk, seri olmak,akým ve uyanýk olmayý saðlar. Çünküaný yaþatýr farkýndalýk ve bu yüzdendikkatli, tedbirli ve görebileceðimizinhepsini bir bakýþta görmemizi ister. Buistekleri sevgiyle birlikte yaparsak vefarkýndalýðýn mutluluðun, güvenin vegüvenilir olmanýn kaynaðý olduðunu

bilirsek, iþte o zaman farkýndalýkladonatýlmýþ sevgiyi, sorumluluklaeyleme sokarak yaþayan; bir bilgenin:"Siz kaybolan o nuru bulun ya da onunyerine siz çýkýn ortaya." sözlerindekigibi, aydýnlatan olup, sevginin gereði,vererek tamam oluruz gibi geliyorbana. Ben, bunlarý sizlere böyleyaþayan bir kiþiyi tanýtmak için anlat-maya çalýþtým. Kendisinden çok etki-lendim: Sayýn Ýbrahim Betil.

Önce Garanti Bankasý Genel Müdürüsonra Bank Ekspress'in kurucusu ve sa-hibi olarak tanýndý. Sadece yoldan geç-mek için deðil, yolu deðiþtirmek için

Ýbrahim Betil’le Söyleþi

F

Vererek Tamam Olmak

Seyhun Güleçyüz

Page 31: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

29SEVGÝ DÜNYASI

"gönüllüyüm" diyerek 1992 yýlýndaemekli olup, eðitim ve sivil toplumçalýþmalarýnda uluslararasý baþarýlaraimza attý. Önce Enka Okullarý vegiderek 40 okulun sorumluluðunu veYönetim Kurulu baþkanlýðýný yaptý. Buuðraþýn yanýsýra TEGEV, Toplum Gö-nüllüleri Vakfý (TOG), SEN-DE-GELve ASHOKA denilen uluslararasý acilyardým kuruluþunun Türkiye kurucusuve baþkaný ve tüm yukarda saydýðýmsivil toplum kuruluþlarýnýn kurucusu veyönetim kurulu baþkaný olmuþ veolmaktadýr. Buralarda senelerdir insanagençlere, eðitime hizmet edilmektedir.115 üniversitede 200 bin öðrenciyeulaþan, sosyal ve eðitim problemleriniçözmek için ise TOG (Toplum Gönül-lüleri Vakfý) ve öðrencilere destek içinORAV (Öðretmen Akademisi Vakfý) ileþimdiye kadar 75 bin öðretmen kiþiselve profesyonel kapasitelerini artýr-mýþtýr. Bu insana hizmet zincirinin enönemli halkasý olan çocuklarýn, yaratýcýdüþüncelerinin ortaya çýkmasý ve geliþ-mesine ve eðitimine senelerdir hizmetverilmektedir. 2012'de Sen-De-Gel(Sosyal ve Ekonomik Yaþamda Nitelik-li Deðiþim ve Geliþime Destek) Derne-ðini kurup uluslararasý bir projeye adýmatan Ýbrahim Betil üç yýl içinde 200 binGambiyalý'nýn hayatýný deðiþtirmiþtir.Proje hâlâ devam etmektedir ve baþkabirçok proje de yürütülmektedir, SayýnÝbrahim Betil baþkanlýðýndaki dernekve vakýflarýnda. Dünyada filantropi (in-sanseverler) derneðinde ilk akla gelenbeynelmilel on kiþinin içinde bulunansevgili Ýbrahim Betil'e önce "Hoþgel-diniz" dedim ve ilk sorumu sordum.:

Seyhun Güleçyüz - Sevgili ÝbrahimBey, hayatýnýzda çok önem verdiðinizkiþiler kimlerdir?

Ýbrahim Betil - Seyhun Hanýmbenim hayatýmda herkes önemli vedeðerlidir. Bunlardan biri de YaþarKemal'dir. Dostumdu çok uzun sohbet-lerimiz olurdu. Özlüyorum onu.

Seyhun G. - Öyle mi? Benim deonunla ilgili gözümün önünde can-lýlýðýný hiç yitirmemiþ olan bir anýmvardýr. Yaþar Kemal babamýn ilkokul-dan beri arkadaþýydý. Biz Ceyhan'daotururken Ceyhan'ýn ana caddesi çocukgözümde bana çok büyük gelirdi.Þimdi bakýyorum da normal bir sokakgeniþliðinde ve saðlý sollu dükkânlarýy-la sýradan sokaktan farklýlaþýyor. Ýþte ocaddede hatýrladýðým sahne þöyle:Kocaman ulu iki insan sarmaþ dolaþulu kahkahalar atarak bana doðrugeliyorlar. Biri babam, biri sevgiliYaþar Kemal. Onlar ayný topraðýn, aynýgelenek, ayný törenin insanlarýydý. Nuriçinde yatsýnlar. Ýbrahim Bey, sizinsana gönülden hizmet ediyorsunuz.Ýnsaný nasýl tarif edersiniz?

Ýbrahim B. - Gerçekten zor bir soruile baþladýnýz Seyhun Haným. Benimolmasýný istediðim insan; çevresine hiçayrým gözetmeden herkesi eþit gören,eþit davranan, saygýlý, insanlarýn kendi-ni özgürce ifade etmesine imkântanýyan ve herkesi dinleyen ve hizmetehazýr insandýr. Ayrýca tüm hayvanlarýnyaþamýný özgürce yaþamalarýnýdestekleyen, onlara imkân yaratan

Page 32: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI30

kiþidir. Doða koruyucusudur.

Seyhun G. - Ýbrahim Bey, sizde bugüçlü hizmete yönelik sorumluluk duy-gusu nasýl oluþtu?

Ýbrahim B. - Ben üst düzey yönetici-liklerimde þunu gördüm: Bir kurumugeliþtirip büyüten maddi sermayedenönce insan sermayesidir. Bu çok önem-lidir. Eðer insan yetenekli ise, kendiçalýþtýðý ortamda ona becerilerini kul-lanabileceði imkân ve sorumluluk veri-lirse ve kararlarýnda özgür býrakýlýrsa okurumun, iþletmenin maddi sermayesiolmasa da o kurum yükselir uçar gider.Bu yüzden insana güvenmek, sorumlu-luk vermek gerekir. Bu sadece kurum-sal geliþimde deðil, toplumsal geliþim-de de özellikle 30 yaþ altý gençlere busorumluluðu güven duyarak onlaraverebilirsek ve gençleri projelerimizedahil edebilirsek toplumsal geliþim vetoplumsal katýlým saðlanýr. Türkiyeeðitimde geri kalmýþtýr ve bunu devletçözemiyorsa, sivil toplum kuruluþlarýile birlikte ve eðitimcileri de yanýmýzaalarak bir þeyler yapmak için yola çýk-týk (çýktým). Bunun için ToplumGönüllüleri ve diðer vakýf ve dernek-leri ve de okullarý kurduk. Gençliðedeðer veren, onlarýn çevreleri içinsorumluluk hissederek yaþamalarýnýsaðlayan bir dünya yaratmak amacýylabaþladýk yola.

Seyhun G. - Bu büyük hamlenizdeuyguladýðýnýz önemli bir metodunuzubizimle paylaþýr mýsýnýz?

Ýbrahim B. - Seyhun haným, "Yaseyirci olup sahadakileri eleþtire-ceksiniz, ki en çok bu yapýlýyor, ya dasiz sahaya girip birlikte oynayacak-sýnýz. Eleþtirmeyip yapan ve yapýcýolan biz olursak, eleþtirdiklerimizideðiþtirebiliriz. Ýtalyanlarýn bir atasözüvar-dýr: "Söylemekle yapmak arasýndaokyanuslar vardýr" derler. Söylemekkolay, yapmak ise zordur, çünkü plan,zaman, bilgi ve maliyet ister. Benokyanuslarý daraltýp küçük göllerhaline getirmek istiyorum.

Seyhun G. - Ýbrahim Bey, çocuk-luðunuzda bu sorumluluk duygunuzugüçlendiren neler yaþadýnýz?

Ýbrahim B. - Ortaokuldan itibarenokulda izcilik grubunda görevliydim.Bizim Ýzcilik Grubunun çok önemli birsloganý vardý: "Her gün mutlaka en azbir iyilik yapacaðýz". Bizler her gecebirbirimize "Bu gün ne iyilik yaptýn?"diye sorardýk.

Seyhun G. - Bir bilge diyor ki: "Sev-gisiz geçen her saniyenizden sorum-lusunuz". Yani sevginin göstergesi olaniyilik, sizde sorumlulukla birleþmiþ.

Ýbrahim B. - Bakýn benim bu ülkedehiç sevmediðim, kült olmuþ bir soruvar. Çocuklara: "Büyüyünce ne olacak-sýn?" diyorlar, hâlbuki "Büyüyünce neyapmak istiyorsun?" diye niçin sor-muyoruz? Bence eðitimimizde çocuk-larýmýza küçük yaþtan itibaren olmakyerine ne yapmanýn önemli olduðunualgýlamalarýný saðlarsak, o zaman

Page 33: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

31SEVGÝ DÜNYASI

deðiþimin öncülüðünü yaparýz.Yapmayý öðrendikten sonra olmayayöneliriz. Bu bizi, düþünen, araþtýran,bulan, geliþtiren ve üreten bir genç nes-lin oluþmasýna götürür.

Seyhun G. - Ýbrahim Bey, bizdekieðitim çok eskiden beri uygulanan sis-teme formatlanmýþ ve böylece kolayyönetilebilen toplum oluþturmasýamaçlanmýþtýr. Ama bu sýrf bizde deðil,ABD orta bölgesindeki eðitimde yanidevlet okullarýnda, Fransa'da v.svarken, Finlandiya, Yeni Zelanda,Hindistan'daki belli okullarda sorgu-layan, yaratýcý eðitim uygulanmaktadýr.Filizlerini görmekteyiz. Siz de kurdu-ðunuz okullarda bu sistemi uyguluyor-sunuz. Bu baþarýya nasýl ulaþtýðýnýzýbize biraz açar mýsýnýz?

Ýbrahim B. - Kurumsal yaþamdageliþimin en önemli ayaðý insansa, oinsaný yetiþtirmeliyiz ki toplum heryönden geliþsin diye düþündüm.1992'de elli yaþýmý geçmiþ, bankacýlýðýbýrakýp, eðitimle ilgili hiç bilgim yok-ken, insan ve geliþim için yola çýktým.O gün bankadan istifa edip Ankara'danÝstanbul'a gitmek için uçakta yerimeoturdum ki, yanýmda Sinan Tara'yýgördüm. Benim eski dostumdur. EnkaHolding'in baþý Þarýk Tara'nýn oðludurve durumumu anlatýnca bana: "Þimdine yapacaksýn?" diye sorunca ben:"Aklýmda hep eðitimle ilgili planlarvar" dedim. Tesadüf hava lodos olduðuiçin uçak Ýstanbul iniþ rotasýný deðiþtir-di. Ýstinye üzerinden tur atýp inmeyebaþlarken Sinan Tara bana aþaðýyý gös-

terdi ve "Ne görüyorsun?" diye sordu."Þurasý sizin Ýstinye'deki tesislerinizinbulunduðu alan" deyince o da bana,oradaki boþ arsaya okul yapmak iste-diklerini, istersem onlarla olabileceðimianlatýnca, ertesi sabah Þarýk Tara'ylabuluþup, birlikte onun þartý olanTürkiye'nin en iyi okulunu yapmayakarar verdik. Sorumluluðu bana verdi-ler, hem de bu konuda hiçbir þeybilmememe raðmen. Kendi imkân-larýmla dünyadaki en iyi okullara git-tim, inceledim, seminerlere katýldým.Okul yetkilileriyle uzun konuþmalaryaptým. Zamanla beni bu konularda birtakým yerlerde konferanslara çaðýrmayabaþladýlar. Ýlerleyen zamanlarda beniUluslararasý Bakalorya Organizasyonukuruluþuna üyelik için davet ettiler. Bu-rasý dünyanýn en itibarlý okullarýný oto-rize eden bir kuruluþtur. Türkiye'den de25 okul vardýr. Beni Türkiye-Avrupa,Ortadoðu ve Kuzey Afrika danýþmanýyaptýlar. Bakýn 8 sene önce ben eðitim-le ilgili hiçbir þey bilmiyorken, neleroldu. Pek çok itibarlý okula gidiyorumgörevim gereði, onlarý inceliyorum da,sözün özü temel geliþimde öncelik,çocuða risk almasýný, sorgulamasýný,merak ve yaratýcýlýðýn geliþmesiniöðretmektir. Bunlarý eðitimde oturt-tuðunuz zaman Türkiye'nin önü tutul-maz. Türkiye'nin 80 milyon nüfusununortalama yaþý 29.5'dur. TBMM ortala-ma yaþý ise 55'dir. Bakýn Türk DilKurumu'nun "Genç" sözcüðündekiaçýklamasý ise çok düþündürücüdür.Genç: Zekâsý yeteri kadar geliþmemiþ,geliþmekte olan insan. Olur mu butarif? Bence deðiþtirilmesi gerekiyor bu

Page 34: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI32

yüzden kampanya baþlattým. Bilimselolarak insan zekâsý 2-8 yaþ arasýndageliþir ve 18 yaþýna kadar sürer ve 30yaþýna kadar yatay gider, sonra iniþegeçermiþ. Böylece araþtýrmalarým,kendimi geliþtirmelerim sonunda EnkaOkullarýnýn açýlmasýna sebep oldu.Adapazarý depreminden sonra, hemeniki ay içinde orada bir okul yaptýk.TEOG'da Türkiye Birincisi o okulunöðrencisi oldu. Diyorum ki, insanbeynini formatlayan bu eðitim sistemi-ni deðiþtirmeliyiz.

Seyhun G. - Ýbrahim Bey siz SinanTara ile hemen istifa ettiðiniz gün aynýuçakta karþýlaþtýnýz, yan yana otur-dunuz, ilerleyen saatlerde birlikte bam-baþka bir hayata yelken açtýnýz. Bukonuda ne düþünüyorsunuz? Kadereinanýyor musunuz?

Ýbrahim B. - Ýnsan kendi kaderinikendi yaratýr. Kadere inanmam, çünküSinan Tara ile TÜSÝAD'da birlikteçalýþtým. Orada onun güvenini kazan-masaydým, o bana böyle bir tekliftebulunmazdý. Çünkü o da çok zeki vedikkatlidir.

Seyhun G. - Ama sizin güvenilir-liðiniz yanýnda ilâhi âlem de sizindeðerlerinizi ve dileðinizi ortayaçýkarýp uygulamak için ortam hazýr-lamýþ oluyor. Ben buna kader diyorum.

Ýbrahim B. - Seyhun Haným, insankendi yaþamýyla ilgili pek çok planyapýyor. Fakat hayatýn akýþýnýn,çevremizin, dünyanýn, sizinle ilgili pek

çok planý oluyor ve hep o planlar galipgeliyor. Onun için kesinlikle kendiplanlarýnýzda da karþýnýza çýkan zorluk-larda pes etmeyeceksiniz. O zaman,kaderciliðe inanmýþ olursunuz.

Seyhun G. - Doðru pes edip, kade-rim buymuþ dememek lâzým. Yýkýcý-lýða, yýlmadan maðlup olmamak veinançla üzerinde çalýþýp çareler aramakgerekiyor. Ýbrahim Bey, pes etmemekinanç ve disiplin gerektirir. Bana buinanca ve disipline nasýl ulaþtýðýnýzýanlatabilir misiniz?

Ýbrahim B. - Ailem, bana çocuklu-ðumdan beri çok güvenir. Ben disiplini11 yaþýmdan itibaren yatýlý okuduðumokulda öðrendim. Oldukça disiplinli bireðitimden geçtim. Ben aslýnda kolayuyum saðlarým. Ama gene de disiplincezasý aldým. Bu yüzden hafta sonlarýokulda kaldým. O zamanlar okula baþkabir öðretmen gelirdi görevli olarak vecezalýlarý kamyonla göreve götürürdü.Görevimiz elimizdeki kazma, kürek veboya badana fýrçalarýyla baþka bir oku-lun tamiratýný yapmaktý.

O okullarda çalýþýrken farklý yaþamþartlarýný, farklý insanlarý, çocuklarý vehiç bilmediðimiz semtleri tanýrdýk.Yani cezayý derse dönüþtürürdü öðret-menlerimiz. Sorumluluk duyardýk,iþimizi bize güvenip teslim edenlere.Böylece disiplini, sorumluluðu vegüvenilir olmayý öðrendik. Hâlâbuluþunca anýlarýmýzý tazeleriz.

Seyhun G. - Siz bir kiþiyi kurtarmak

Page 35: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

33SEVGÝ DÜNYASI

için onun kadar çamura batmanýn der-sini de çok önceden almýþsýnýz ÝbrahimBey, ne mutlu size!.. Þimdi gelelimAÞOKA'ya siz bu teþkilatýn Türkiyekurucusu ve yönetim kurulubaþkanýsýnýz. AÞOKA nedir?

Ýbrahim B. - Dünyanýn en geniþ vegeliþmiþ sosyal paylaþým aðýdýr.1980'de ABD'de Acil olan toplumsalsorunlara etkin, kalýcý çözümler bulmakiçin kurulmuþtur. Gönüllü olabileceksosyal geliþimcileri tespit eder veonlarý bu küresel destek aðýnda buluþ-turur. Potansiyellerinin artmasý,geliþmesine yardýmcý olur. AþokaHintce bir kelimedir. Dünyada farkyaratmayý amaçlayan iþ dünyasý lider-lerinden (300 ve daha fazlasý kiþiden)oluþmuþ bir topluluktur.

Seyhun G. - Tüm bu kurduðunuzvakýflar ilki Tegev (Türkiye EðitimGönüllüleri Vakfý), daha sonra Tog(Toplum Gönüllüleri Vakfý), Orev(Öðretmenleri Eðitme ve GeliþtirmeVakfý) ve Sen-De-Gel (Sosyal veEkonomik Yaþamda Nitelikli Deðiþimve Geliþime Destek Derneði) gibi kuru-luþlarda 200 bin öðrenci okudu veokuyor. 60 bin gönüllü üniversiteligençle çalýþýyorsunuz. Ayrýca Orev'le75 bin öðretmeni destekliyor vegeliþmelerine yardýmcý oluyorsunuz.Bize bu baþarýnýzýn sýrlarýndan birazbahis edebilir misiniz?

Ýbrahim B. - Toplumsal duyarlýlýkçalýþmalarýna okullarýn yanýsýra siviltoplumu da katmak istedik. Önce Suna

Kýraç'la TEGEV'i kurduk. Beþ senesonra oradan ayrýldým ve bu aradaEnka Okullarý'ný açtýk. 8-15 yaþ arasýçocuklarýna okul saatleri dýþýndamüzik, sanat, spor, tarým gibi dallardaeðitim vererek, yaratýcýlýðýnýn ortayaçýkmasý için onlarý teþvik ettik. SonraTEGEV'den ayrýlýnca üniversiteli genç-lerle, "eleþtirmek için deðil, deðiþtir-mek için gönüllüyüz" diyerek iþe ko-yulduk ve TOG'u kurduk. Önce farklý-lýkla kaynaþmayý ilke edindik. Toplumahizmet için projeleri üretip, hizmetebaþladýk. TOG'u kurarken, 115 üniver-sitenin her birinden 3 öðrenciyle ilkele-rimizi oluþturup kurduk. Gençler fark-lýlýklarýyla kaynaþtýlar, insaný ve kendi-lerini tanýdýlar ve ortaya pýrýl pýrýl birgençlik çýktý. TOG'un yýllýk bütçesi 16milyon dolara ulaþtý. Þimdilerde 60 binöðrenci okuyor, projeler üretiyorlar, on-larý destekliyoruz, sponsorlar buluyo-ruz. TOG'un yönetim kurulunun yarýsýotuz yaþýn altýnda ve üniversiteli genç-lerdir. Yaptýðýmýz her iþin hesabýný des-tek aldýðýmýz kuruluþa veya kiþiye veri-yoruz. Bir de plaketle teþekkür ediyo-ruz. Bize, þeffaf olduðumuz için güve-niyorlar. "Gençler þimdi ne yapacak-sýnýz? Ne istersiniz benden?" diyeseverek soruyorlar. Ayrýca bütün iþler-imizi ve mali tablolarýmýzý uluslararasýbaðýmsýz denetleme kurulu tarafýndandenetlettiriyoruz. Açýk olmak, þeffafolmak güvenilir olmanýn temelidir.

Seyhun G. - Ýbrahim Bey, "iyilikdoðurgandýr, alabildiðine çoðalýr" der-ler. Bu anlattýklarýnýz tam bir örnekyukarýdaki sözlere. Güvenmek için

Page 36: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI34

önce güvenilir olmanýn örneðini çokgüzel veriyorsunuz. Sizin tecrü-belerinizden yararlanmalýyýz diyedüþünüyorum. Bir sorum daha varizninizle. Batý Afrika'da, Gambiya'dayani kýsa zamanda birçok deðiþiklikleretabii ki hayýr yönünde; Sen-De-Gelderneði ile sebep oldunuz. 200 binkiþinin hayatýný kurtardýnýz. Bize bunuanlatýr mýsýnýz ve niye Afrika?

Ýbrahim B. - 2012'de bir gün ToplumGönüllüleri (TOG) vakfýnda toplantý-dayken, salona iki Afrikalý girdi. Meðerbizi Ýnternet'ten bulmuþlar, randevualmýþlar, geldiler. Böylece Afrikalý ikiöðretmenin önayak olmasýyla birlik-teliðimiz baþladý. Birlikte onlarýn anlat-týklarýný görmek için Gambiya'ya gittimve onlarýn þartlarýnda yaþadým. Gündebir öðün sadece haþlanmýþ pirinç yiyor-lar. Ben misafirim diye üzerine azýcýksebze haþlayýp koymuþlar. Su yokköyde. Kadýnlar 2 km. uzaktankovalarla su taþýyorlar. Günde en az 6km. yolu 30 litre suyla gidip gelerekyapýyorlar. Dünyamýzda en az 1 milyoninsan gerçekten aç ve 800 milyon insansusuzluk çekiyor ve bu sebepten hasta.

Orada bakkalýmsý bir yerden bir þiþesu aldým. Çünkü içme suyu çok pahalý.Ýki yudum içtim ki, karþýmda iki sim-siyah gözün bana bakmakta olduðunugördüm. Yedi veya sekiz yaþlarýndaküçük bir çocuk hareketsiz, ifadesiz birþekilde bana takýlmýþ gözleriyle duru-yordu. Çaðýrýnca geldi yanýma, elimde-ki suyu ona uzattým, kýpýrdamadan bak-maya devam etti bana. Ýþte o zaman

onun bakýþýný gördüm. Bakmak vegörmek çok farklýdýr. Þiþeyi çocuðunaðzýna götürdüm, içmeye baþladýyavrucak. Ben ne kadar verirsem okadar içiyordu. Anladým ki, su onlariçin çok deðerli olduðundan razýydýbenim verdiðime.. Çünkü farkýndaydýsuyun kýymetinin. Ýþte gördüðünüz gibiinsanlarýn bir kýsmý dünyada çok zorþartlarda yaþýyorlar. Oradaki þartlarýgörünce, "Dünyayý deðiþtirmek içinben de bir þeyler yapabilirim" dedim.Kýsa zamanda Sen-De-Gel Derneðinikurup orada 52 tane kuyu açtýk su için.Güneþ depoladýk tarlalarda, böylecegüneþ panelleri onlara elektrik üretiyor.Aile baþýna 5 hayvan verdik, hayvan-cýlýk yapýyorlar, pirinçten baþka hubu-bat da ekiyorlar. Balýk tutmayý öðrettik,balýkçýlýk yapýyor, para kazanýyorlar.Bu arada Hükümet kansýz ihtilal iledeðiþti. On beþ gün sonra Gambiya'da-ki Sen-De-Gel sorumlusu arkadaþýmýzýçaðýrýp teþekkür etmiþler yaptýðýmýzhizmetlerden dolayý. Böylece 200 binkiþinin hayatýný deðiþtirdik. Tavuk çift-likleri kurduk, 11 Pirinç deðirmeni inþaettik. Mikro kredilerle küçük iþlet-melerin açýlmasýna yardýmcý olduk.

Seyhun G. - "Hayýr bir tutam tuzda,iyi gören gözde, doðruyu yerinde söy-lemesini bilen sözdedir" demiþ bir reh-ber. Size ve ekibinize çok uyuyor deðilmi? Ýbrahim Bey, dünyayý deðiþtirmek-ten bahsederken siz nasýl önceden bukadar büyük hedefler koyabiliyor-sunuz?

Ýbrahim B. - Seyhun haným,

Page 37: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

35SEVGÝ DÜNYASI

Gambiya'da yaþayan insanlarýn þartlarýçok kötüydü. Ýngiliz sömürgesi iken dehem yer üstü hem yer altý madenlerinigerçekten sömürmüþ Ýngilizler. Çokçaresiz, %98'i Müslüman bir ülke.Projeler ürettik, kapýlarý çaldýk, olumlucevaplar alýp iþe baþladýk.

Seyhun G. - Çaldýðýnýz kapýlar nedenTürkiye'de deðil diye sormadýlar mý?

Ýbrahim B. - Biz tek projeyle gitmi-yoruz kapý çalmaya. Neden "Türkiyedeðil" diyenlere hemen çantamýzdanTürkiye için yapmakta olduðumuzToplum Gönüllüleri TOG Vakfýndakiprojeleri sunuyoruz. Ayrýca kabul etme-yenler de oluyor, o da artýk onlarýn vic-dan sorunudur. Mesela iþ hayatýnda is-mi çok duyulan NEF Ýnþaat Grubu var.NEF Ýnþaatýn sahibi 1982 doðumlu Er-dem Timur adlý genç bir iþadamý. Ran-devu aldým beni kendi ve eþi dinledilerve Timur Bey benimle Gambiya'ya gel-meye karar verdi. Þöyle dedi: "Bizimeþimle birbirimize bir sözümüz vardý.O da þu: Kazancýmýzýn çoðunu insan-lara yardýma harcayacaktýk. Biz evle-nirken verdiðimiz bu sözü hep tuttuk.NEF nefesten gelir, insan dünyadaki ilkve son hareketi nefes almak ve ver-mektir. Bizler bu iki hareketin arasýn-daki süreye yaþam deriz. Bu yüzdenbize yetenin fazlasýný hayýrda kulla-narak mutlu oluyoruz." Erdem Beybizimle Afrika'ya geldi, Gambiya'dakiyaþamý gördü ve bize 5 yýl boyuncayýlda 2.5 milyon dolar taahhüt etti. Bende her zaman insanlara þeffaf ve doðruol-manýn huzurunu yaþadým. Ayrýca

Birleþmiþ Milletler'den ve Coca ColaVakfýndan referansýmýz var. Bu þeffafolmanýn baþarýsýdýr.

Seyhun G. - Ýbrahim Bey, mutlulukçok ürkektir, onu iyilikle, doðrulukla,dürüst iþlerle baðlayýnýz, derler. Sizler-de bu cümlenin yaþanan halini görmek,beni çok etkiledi. Ayrýca insan içinmutluluk vermekten geçiyor. Bir düþü-nür "Verdikçe tamam olursunuz" diyor.

Ýbrahim B. - Evet Seyhun Haným,çok doðru, gerçek insan olmanýn yoluvermekten geçiyor. Elindeki imkâný,bilgiyi paylaþmak, sevmektir bence.Sevmek vermektir, deðil mi?

Seyhun G. - Ýbrahim Bey, siz vere-rek, paylaþarak olumlu, hayýrlý enerjiyayýyorsunuz ve her türlü olumsuzenerjiden de korunuyorsunuz. Bedeni-nizin dengeli çalýþmasýna sebep oluyor-sunuz. Bütün bu güzel hizmetlerleinsana hayýr daðýtan size; insan ne içinvarolmuþ diye sorsam?

Ýbrahim B. - Ýnsanýn ne için varoldu-ðunu düþünmek istemiyorum, sankiyanlýþ bir varoluþ. Çoðu insan yaþamýçatýþma, ayrýþma zannediyor. Önceçevresini mahallesini derken, ülkesinidiðerlerinden ayrýþtýrýyor. Biriyle ilkkarþýlaþtýðýnýzda ilk sorusu:"Nerelisin?" ile baþlýyor.

Seyhun G. - Bu eksikler sizin gibihayýrlý örneklerle deðiþebilir. Bazenþartlar, kültürler, insanlarý ayrý hisset-tiriyor çevresine. Aidiyet duygusuna

Page 38: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI36

ihtiyaç duyduðu için bence "Nereli-sin?" diye söze baþlýyor olabilirler.

Ýbrahim B. - Haklýsýnýz ama birtaraftan da kültürlerin deðiþmesiniistemiyorum. Birbirimizi farklý kültür-leriyle kabul etmeli ve o kültürleriöðrenerek renklenmeliyiz.

Seyhun G. - Siz çalýþanlarýnýz tara-fýndan çok sevilen yönetici ve çok di-siplinli patron olmuþsunuz her zaman.Ýkisini birarada nasýl yürüttünüz?

Ýbrahim B. - Ben bankacýlýk haya-týmda; kapýdaki güvenlik görevlisindenbile bir þeyler öðrenebilirim diye onayaklaþtým, hep yakýn oldum, hepöðrendim ve teþekkür ettim. Þubeleregider "Neler yapýyorsunuz, bana ne öð-retebilirsiniz, bu konuda ne düþünüyor-sunuz?" diye girerdim konuya. Benimdisiplinim zamana ve yapýlacak iþlerekarþý duyarlýlýðýmdan kaynaklanýyor.Her þeyi kontrol ederim. Çalýþanlarýmýeleþtirdiðim zaman insanlarýn kiþiliðinideðil, yaptýklarý iþi ele alýrým. Onlar dabunu çok iyi anladýlar. Bu yüzdendostluðumuz hiç bitmez. Bir yerde birbanka çalýþaný bana kendini tanýtýrsa,hemen ya masama davet eder ya dagider onun masasýna otururum.

Seyhun G. - Çok etkilendiðim birsözünüz var, þöyle ki: "Ben insanlarýnonurlarýna dokunmadan, onlarýzedelemeden, onlara hizmet etmekistiyorum" demiþsiniz. Sizi çevrenizdebu kadar sevilen kiþi yapan, insanagösterdiðiniz saygý deðil mi? Buradan

þunu sormak istiyorum, sevgi hakkýndane düþünüyorsunuz?

Ýbrahim B. - Sevgi vermeden alýn-masý imkânsýzdýr. Emek vermedenhiçbir zaman arzu ettiðimiz sevgiyekavuþamayýz. Ben sevgiyi köpeðimdenöðrendim. Dokuz sene birlikte yaþadýk.Çok iyi bir öðretmen oldu bana.

Seyhun G. - Ben de sizin gibiköpeðimden çok þey öðrendim. Baþtakoþulsuz saf sevginin ne olduðunu. Sizinsanýn, gençlerin, kadýnlarýn refahý,eþitliði için ve çaðdaþ eðitim için 20 yýlkamuda sonra da sivil hayatta hizmetveriyorsunuz, gönülden severek tümyaratýlmýþlara. Dolayýsýyla dünya sizitanýyor ve seviyor, deðerlendiriyor, se-çiyor en önemli insani deðerlere.Bertrand Russell'ýn hayatýnda üç önem-li deðer vardý. Siz de bilirsiniz. Sevgi,bilgi arayýþý ve isanlarýn acýlarýna yöne-lik dayanýlmaz merhamet. Bu yüzdenhep insaný, insanýn etik deðerleriniyazdý. Ama onun Tanrý inancý yoktu.Bu da dikkati çekiyordu. Bir rehbereBertrand Russell'ýn isan sevgisi, etikdeðerleri üzerine düþüncelerine rað-men, nasýl Tanrý inancýnýn olmadýðýsorulduðunda "Siz onun sözlerine deðildavranýþlarýna bakýn" demiþtir. ÝbrahimBey, ben sizin Tanrý inancýnýz içinböyle düþünebilir miyim?

Ýbrahim B. - Seyhun Haným, doðrudüþünüyorsunuz. Yaptýðýmýz iþ, Tanrýyainanýp O'nun hizmetinde olan kiþininyaptýðýyla ayný görülüyorsa ne mutlubana, bize. Çok teþekkür ederim.

Page 39: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

37SEVGÝ DÜNYASI

Öte Taraftan Konuþmalar

Perdenin Öte TarafýndakiÝlk DeneyimlerElisa Medhus, MD "Oðlum ve Öte Hayat", Çeviren: Nelda Ýnan

Eliza Medhus'un birebir deneyimlerindenyola çýkarak yazýya döktüðü hikâyesini,oðlunu yitiriþinin ardýndan onunla kur-duðu irtibatýn adým adým nasýl gerçek-leþtiðini anlattýðýmýz yazý dizimizin geçenayki bölümünde Erik'le ölümünden sonramedyumlar vasýtasýyla kurulan ilk temas-ta, onun bu intihara yýllarca hazýr-landýðýný ve kesinkes ölmeyi garantiettiðinde gerçekleþtirdiðini okumuþtuk.Erik, aylar öncesinde, internetten hertürlü intihar metodunu okuyarak araþtýr-mýþtý. Aþýrý doz ilaç alacak olduðunda, enbüyük korkusu ölmeyip, ömrünün sonuna kadarsakat kalmaktý. Sonunda kendisini baþýndan tabancayla vurmanýn,onu arzu ettiði baþarýya ulaþtýracaðýna hükmetmiþti. Bunu yaptýðýan evde kimsenin olmamasýný saðlamakta da baþarýya ulaþmýþtý.Eliza kesin kanýtlar bulmak adýna girdiði arayýþta bu kez baþka birmedyum olan Jamie ile çalýþmaya baþlamýþ ve aradýðý somut kanýt-lara ulaþmanýn bir yolunu bulduðuna inanmýþtý. Bu seanslarýnbaþýnda Erik'in verdiði en çarpýcý bilgilerden birisi, ölümü her

Elisa Medhus

Page 40: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI38

rik: Kendini orada gayet iyihissediyor ve parçalarýnýn hiçbirini kaybetmiyorsun. Onlarhâlâ seninle birlikteler ama

þarkýnýn en önemli bölümü deðiller ar-týk. Tek hissettiðin þey sana doðru ge-len o muhteþem duygu: Bu, mükem-melliðin, doðru yerde olduðunun, sevil-diðinin ve bu sevgiyi hissedebildiðininduygusu… Bu, karþýna çýkacaklarhakkýnda "acaba bunun arkasýndabilmediðim bir þey mi var? Ya da acababeni kandýrýyorlar mý?" tarzýndaki soru-larý bile sormadan, içinde en ufak bir

þüphe kýrýntýsý bile duymadan güven-menin de duygusu. Gerçekten de böyleve daha da fazlasý var. Aklýna aðlamakbile gelmiyor. Çünkü orada ailendenbazý üyeler seni karþýlýyorlar ve sanayalnýz olmadýðýný hissettiriyorlar hep.

Ben: Peki seni ilk karþýlayan kimdi?

Erik: Bunu hatýrlamýyorum

Ben: Denise (Kýz kardeþim) oradamýydý? Sanýrým o da seni karþýlamayagelmiþtir.

E

insanýn kendi inanç sistemine göre biçilen ve dikilen bir kumaþabenzetmesi olmuþtu. Erik, insanlara kendilerinin aslýnda bireraraç olduklarýný bilmelerini istiyordu. Fiziksel bedenleri onlarýnbagajlarýydý, içinde ruhlarýný taþýyorlardý. Bedenleri öldüðünde,tümüyle ruh olarak kalýyorlardý. Ruh bedeni terk ettiðinde, ruhlarýbu kez bilincin içinde tutuluyordu. Ruh denilen þey, insanlarýnDünya ha-yatlarýnda inþa ettikleri karakterleriydi. Ýnsanlar öldük-lerinde Dünyada oluþturduklarý bilinçlerinden, yani inanç sistem-lerinin içinden geçerek eve varýyorlardý. Hatýrlayacaðýnýz gibi,Erik, geçiþ esnasýndaki duyguyu anlatmasýnýn kabil olmadýðýnýaçýklamýþtý. Ona göre bu bir bedeni bir süzgecin içine sýkýþtýrmayave altýndan tüm parçalarýný sonuna kadar dýþarý çýkarmaya benzi-yordu. Ama daha farklýsýydý elbet. Çünkü bu iþin sonunda kendinizigerçekten iyi hissediyordunuz ve hiçbir kýsmýnýzý kaybetmiyordunuz.Ortaya çýkan þey ise mükemmellik duygusuydu. Çünkü sevildiðinizive tam olarak doðru yerde olduðunuzu hissediyordunuz. Böyleceönünüze neler çýkacaðýyla ilgili en ufak bir þüpheniz bile kalmýyor-du. Yalnýz olmadýðýnýzý biliyordunuz. Erik'in kendisiyle ilgili inançlarýný, düþüncelerini, öte tarafa geçiþi-ni ve geçiþten hemen sonraki hallerini öðrenmeye devam ediyoruz.

Page 41: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI39

Erik: Evet, bir yýðýn yüz gördüðümühatýrlýyorum. Þimdi geriye dönüp bak-týðýmda kendimin ne gördüðünü ve nesöylediðini deðil de, duygusunu dahanet hatýrlýyorum.

Ben: Evet, çünkü ruh haline geçtiðiniçin, ayrýntýlarý artýk beyinsel ve zihin-sel olarak hatýrlamak mümkünolmadýðýndan dolayý, duygularla ifadeediyorsundur. Ýnsanlarýn medyumlaragidip de onlara "Seni gömdüðümüzdecebine ne koymuþtuk" tarzýndaki onay-lama sorularýna aldýklarý cevaplardan,hayal kýrýklýðýna uðramalarý da sanýrýmbu yüzden. Çünkü artýk böyle detaylarýhatýrlamýyorsundur bile. Bu tarz sorularöte tarafa geçtiðinde artýk önemsiz-leþiyordur. Çünkü her þey artýk duygu-lara dönüþüyordur.

Erik: Evet haklýsýn. (Muzip bir þekil-de) Ve inan ki, artýk ceplerimize debakmýyoruz burada.

Ben: Þimdi hayatýnýn yeniden gözdengeçirilmesi bölümüne gidelim istersen.Bu neye benziyordu? Belki hepsi bir-birinden farklýdýr ama bana hayatýnýnyeniden gözden geçirilmesi hakkýndagenel bir fikir verebilir misin?

Erik: Evet, bazen her þeyi neredeyse360 derece açýyla görebildiðin birIMAX tiyatro salonuna girdiðinihissediyor ve diðer insanlarýn sendenaldýklarý duygularý ve izlenimleriduyumsuyorsun. Diðer anlamda, yap-týklarýný ve kendini baþkalarýnýn gözün-den görüyorsun.

Ben: Böylece sen o kiþi oluyorsun.Onlarýn gözlerinden ve duygularýndankendini görüyorsun, öyle mi?

Erik: Evet

Ben: Off bu hiç hoþ deðil. Peki,Dünyada iken bu sorunlarýný halletmiþveya karþýndaki insanlarla da birebirçözümlemiþ isen bile ayný süreçtengeçiyor musun?

Erik: Hayýr, hayýr!Ben: Peki, bu iyiErik: Eðer çözümlemiþ isen, önüne

getirilmez.

Ben: Demek ki özür dileme turlarýnaþimdiden baþlamam gerekiyor.

Erik: Ve yaþamý gözden geçirmeþuna hiç benzemez: "Özür dilerim.Þimdi yaþamýný gözden geçirme saatingeldi. Saat 2:30. Lütfen salona geç veotur." (Gülüyorum) Bu çok tuhaf birþeydir. Çok hýzlý gerçekleþir ama sensanki ilelebet içindeymiþsin gibihissedersin.

Ben: Peki yaþamý gözden geçirmeyesebep olan nedir? Bunu anlamýyorum.Bunun temelinde ne var? Buna kimkarar veriyor? Bunu kim kurgulamýþ,yaratmýþ?

Erik: Çoðunlukla bilinç, insani tecrü-beler, insanýn neyi yaptým, neyi yapa-madým þeklindeki bir listeye ihtiyaçduymasý... Eðer buraya spiritüel yön-den ve enerji olarak baðlanmýþ iseniz,kendinizi böyle bir listeden geçirmeye

Page 42: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI40

ihtiyacýnýz olmaz. Çünkü bunlarýn neolduðunu zaten bilirsiniz.Dünyadayken beyin her þeyisüreçlendirir ama burada seni diðerinsanlarýn nasýl algýladýðýný bilmeyezorlarlar. Cevaplar da elinize verilir.

Ben: Bu iþlem duygusal olarak birazacý veriyor olabilir mi?

Erik: Zor ama acý verici deðil.Sizden Titanic gibi bir enkazý terketmenizi istemezler burada.

Ben: Peki seninki çok uzun oldu mu?

Erik: Hayýr, çok uzun deðildi.Benimki daha çok kafamýn içindekiseslerle kendini ortaya koydu.

Ben: Ne demek istiyorsun?

Erik: Kendimle daha fazla konuþ-mam gerekiyordu. Her þeyi, enistemediklerimi bile, tek tek. Kendimianlamaya çalýþmamý istiyorlardý.Yüzleþmem gereken kendimdi.

Ben: Yaþamýný gözden geçirme sözkonusu olduðunda en fazla kimleuðraþtýn?

Erik: Daha çok ailemle

Ben: Evet, tabii ki.. Bize baþka neleranlatabilirsin?

Erik: Baþka bir þey yok

Ben: Peki diðer geçmiþ yaþamlarýn

için de "Yaþamý Gözden Geçirme"seanslarý yapýlýyor mu?

Erik: Hayýr. Yalnýzca içinden çýktýðýnve yeni bitirdiðin hayatýn buradayeniden gözden geçiriliyor.

Ben: Peki, þimdi þu beyaz tünelegelelim. Hani senin de görmüþ olduðunbeyaz ýþýklý tünel. Bazý insanlar bunudeneyimliyorlar. Bazýlarý da deðil.Bunun sebebi ne olabilir?

Erik: (Benimle hafifçe dalga geçe-rek) Sadece iyi insanlar geçiyor bu tü-nelden. Elbet ki saçma, tümüyle insa-nýn inanç sistemiyle alakalý bir þey bu.

Ben: Gerçekten böyle bir þey var mý?Nedir bu?

Erik: Beyaz ýþýk tüneli mi?

Ben: Evet

Erik: Öldüðünde, eðer inancýn böylebir beyaz ýþýklý tünel görmek idiyseönceden, bunu görürsün. Elbet ki,beyin öldüðünde, oksijen yetmezliði deöyle bir tünel vizyonu oluþturabilir. Bubeyaz ýþýk belki de beyninin ölüyorolduðunun iþaretidir.

Ben: Böyle bir þeyin varlýðýna inançda belli bir yerden baþlamasý gerekiyordeðil mi?

Erik: Bu, beyinlerinin yakýn ölümdeneyimleri (ya da her neyse) yaþamýþolan insanlarýn anlattýklarýyla baþladý.

Page 43: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI41

Komadan çýktýklarýnda bunun hakkýndakonuþtular. Kimisi Tanrýyý, kimisimelekleri ve kimisi de böyle beyazýþýklý tünel görmüþlerdi. Bilinçli olarakkafanýn içindeki gözlerle bakmayaçalýþýrsýn hep ve beynin ölmeyebaþladýðýnda da gördüðün bunlar olur.Ama eðer sen üçüncü gözünle bakýyor-san, öte âleme geçmek için böyle birbeyaz ýþýklý tünel görmeyebilirsin.

Ben: Tamam

Erik: Yani eðer üçüncü gözünle yanisezgisel gözünle bakýyorsan, bu seninyalnýzca evin diðer odasýna geçmengibi olacaktýr.

Ben: Evet pek çok kiþi bunu aynenböyle anlatýyor, yani diðer odaya geç-mek gibi olduðunu söylüyorlar. Peki,kendini omuzlarýndan sarsýlmýþ gibihissettiðinde, kendini nerede buldun?

Erik: (Kýkýrdayarak) Diðer odada!

Ben: Peki, tamam...ve

Erik: Çevremdeki alan adeta yok ol-du ve ben de onunla eriyip kayboldum.Bunu yalnýzca bu þekilde tarif edebili-rim. Iþýklar karartýldý, sonra yenidenaçýldý ve bambaþka yerdesin gibi oldu.Fakat bu rahatsýz edici bir çabuklukiçinde de olmadý. Sanki daha çok,uykuya geçen bedenin hissettiklerigibiydi bu.

Ben: Yaþamýný gözden geçirme sean-sýnda baþýn ellerinin arasýnda, uzun bir

masada oturduðunu söylediðini hatýr-lýyorum.

Erik: Ya, ya öyle.

Ben: Peki þimdi oraya geri gittik. Ötetarafa geçtiðinde hangi ayarlamalarýyapmak zorunda kaldýn? En ilginç, enyoðun, zor demeyeceðim, tecrübenhangisiydi?

Erik: Nasýl hareket edebileceðim!

Ben: Nasýl hareket edebileceðin mi?"Bacaklarýmý hissetmiyorum"

Jamie: Erik gülüyor

Ben: Bu, Major Payne filminden birrepliktir. Hemen arkasýndan: "Çünküonlar orada deðil" repliði gelir.

Jamie: (Gülüyor) Neyi konuþtuðunuzhakkýnda bir fikrim yok ama Erik þuanda kendini yere atmýþ gülüyor.

Ben: Çünkü bu filmi birlikte çokseyrederdik. Çok komiktir ve Erik debayýlýrdý.

Erik: Evet iþte buna benziyor veilginç bir deneyim. Yani tuhaf birdeneyim de ayný zamanda çünkü sürek-li hareket ve seyahat ettiðin halde bununasýl yapýyor olduðunu kendine açýk-layamadýðýn bir deneyim bu. Evet birþeyler oluyor ama bunu nasýl yapýyor-sun, bilmiyorsun!

Ben: Peki ürkütücü mü?Erik: (Kýkýrdayarak) Hayýr hayýr

korkmadým hiç ama cevaplarýn tümünü

Page 44: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI42

alamadýðým için tuhaf bir deneyimdi.

Ben: Ölümün sýrasýnda veya yaþa-mýný yeniden gözden geçirme esnasýn-da veya daha sonrasýnda herhangi birrehber var mýydý yanýnda? Yani sanayardýmcý olabilecek bir varlýk?

Erik: (Gülüyor) Eðer var idiyse, per-denin arkasýnda saklanýyordu, çünküben hiç kimseyi görmedim!

Ben: Aman Tanrým, bu feci! Nasýloluyor da hiç kimse sana yardým etmi-yor orada? Bu durum senin yardým ta-lep etmemenden kaynaklanmýþ olabilirmi?

Erik: Yardým istemedim ben. (Adressoramayan tipik adamlardan biri iþte!)Sanýrým sadece yalnýz olmak istedim.

Ben: Peki eðer yardým talep etseydin,birisi yanýna gelir miydi?

Erik: Evet zillerini çala çala gelirdi

Ben: Neden yalnýz olmak istedin?Erik: Çünkü dinlenmek istiyordum

Ben: Bunun bir bölümü, suçlulukduygusu ile alakalý olabilir mi? Yaptý-ðýn þeyin seni orada sýkýntýya sokabile-ceðine dair bir suçluluk duygusu gibi?

Erik: Bu ilginç.. Hayýr hiç böyle his-setmedim.

Ben: Peki þimdi hareket etmeyi nasýlöðrendiðini anlatabilir misin?

Erik: Bilinçli olarak kendimi bir yer-den diðerine götüremedim ama bir yeregitme düþüncesini zihnimde can-landýrdýðýmda, kendimi orada buluyor-

dum. Ama bunun da nasýl olduðunutam olarak açýklayamýyorum.

Ben: Bacaklarýný ve kollarýný göre-biliyor muydun peki? Ya da ruhsalbedenini?

Erik: Dünyadaki gibi bir insanbedenine deðil ama þekilsel olarakayný formdaki ýþýktan bir enerji bede-nine sahip olduðumu hissediyordum.Baþýma ne geldiðini bilmekle birlikte,kendimi, önceden tanýmadýðým garipbir yerin ortasýna, elimde bir haritaolmaksýzýn atýlmýþ gibi de hissetmiyordum. Tam tersine sahiplenildiðimi,korunduðumu ve güven içinde olduðu-mu hissediyordum. Hiç korkmadým.

Ben: Hareket edebiliyor muydun?Yani ellerine bakýp, onlarý yumrukhaline getirebiliyor ve bacaklarýnýhareket ettirebiliyor muydun? Ya dabuna benzer þeyler?

Erik: A evet!

Ben: Böylece bu daha çok bir yerdendiðerine hareket etmek gibi bir þeydi,öyle deðil mi?

Erik: Evet

Ben: Böylece sen diðer yeridüþündüðünde kendini orada buluyor-dun.

Erik: Evet

Ben: Öte tarafa geçtiðinde yaptýðýnbaþka hangi ayarlamalar vardý?

(Gelecek Ay: Konumuza kaldýðýmýzyerden devam edeceðiz)

Page 45: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

43SEVGÝ DÜNYASI

elâmlar sevgili varlýklar, benManyetik Hizmetten Kryon. Þuanda duyduðunuz ses gerçektende Yaratýcý Kaynaðýn enerjisini

temsil etmektedir. Yaratýcý Kaynak içinbazýlarý "Tanrý" da demektedir amaherkes istediði ismi vermekte serbesttir.Daha önce Yaratýcý Kaynak hakkýndakonuþmuþ ve sizi tanýyan hayýrsever birkaynak olarak nitelendirmiþtik.Birçoklarý insanlarýn bireysel olarak birveya çorba veya evrenin devreyesokulmasýndan sorumlu olan Yaratýcýtarafýndan biliniyor olmasýný, inanýl-masý çok güç bir algý olarak kabuletmektedir. Bu çok kiþisel dokunuþunnedeni insanlarýn Yaratýcý'nýn birparçasý olmasýdýr. Daha önce de

söylediðimiz gibi, sizler Tanrý'nýnparçasý olduðunuz için sistem tam vetamamdýr. Özellikle bu yeni enerjidesizlerin bunu hissetmeniz ve idraketmeniz büyük önem taþýmaktadýr.

Þimdi isterseniz yine kadim insanlaradönüp onlarýn bu konuda nelersöylediklerine bakalým. Örneðin,Dünya üzerindeki ilk örgütlü ruhsalsistem hangisidir? Binlerce yýl önceDünyada insanýn ne olduðuyla ilgiliilk sezgi neydi? Bunun cevabý içeridekiTanrý'dýr. Gezegende hâlâ sokakta bir-birlerini "namaste" (içimdeki Tanrýsenin içindeki Tanrý'yý selâmlýyoranlamýnda) kelimesini kullanarakselâmlayan birçok kültür ve bu kültür-

S

Tanrý’yý Dýþarýya Yansýtma - 1Kryon Celsesi,

Medyum: Lee Carroll, 13 Aðustos 2016 Fairfield, Iowa

Ses Kaydýndan Çözümleme ve Çeviri: Necati Tarýman

Page 46: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI44

lere mensup olan milyonlarca insanvar. Dolayýsýyla, içerideki Tanrý hiç deöyle yabancý bir kavram deðildir.

Burada mümkün olan baðlantýyýanlayabiliyor musunuz? Sevgili varlýk-lar, DNA'nýn þu andaki çalýþma randý-maný, her yerde apaçýk belli olan sýðlýkgözardý edilmeden ve mevcut olan ilâhigeliþmenin zarafeti temeline dayalýolarak, yapýlmakta olan ilerlemedikkate alýndýðýnda, gerçekleþecek ilkþeyin baðlantýnýn daha iyi hale gelmesiolacaðýný söylemek olacaktýr. Bir süresonra içerideki Tanrý hem içerideki,hem de dýþarýdaki Tanrý haline gelecek-tir. Þimdilik hepinizin bu gezegeneiçinizdeki Tanrý ile birlikte gelmiþolduðunuzu tam anlamýyla idraketmenizi istiyorum. Böyle bir sonucaulaþýlmasý gezegenin sýnavý baðlamýndave buraya gelip de bu meseleler vekonular üzerinde çalýþmak durumundaolan tüm ruhlar açýsýndan makul vemantýklý olacaktýr.

Her birinizin içinde mutlaka yaratýlýþolmasý gereklidir. Bunun bir vakýaolduðunun kabulü halinde, sýra benimakþamýn önemli sorusunu yöneltmemegelmiþ demektir.

Meditasyon yapmaya, dua etmeyeveya ibadet etmeye baþladýðýnýzdaneden ellerinizi kaldýrýp içinizdekiTanrý'nýn dýþýnda bir Tanrý'yý muhatapalýyorsunuz? Ýnsanlýk bu yeni enerjidegeleceðe giden yolun artýk "dýþarýnýn"deðil, "içerisinin" temel alýnarak inþaedileceðini anlamak zorundadýr.

Olup bitenlere iyice bakmanýzý istiyo-rum. Kadim insanlarýn dönemlerindegeçerli olan içerideki Tanrý zamaniçinde neredeyse tümüyle deðiþerekdýþarýdaki Tanrý haline gelmiþtir. Sizlersadece Tanrý'yý bedenlerinizden çýkarýpatmakla kalmadýnýz, bunun ardýndaninsan için doðuþtan kirli dediniz ve onuyararsýzlýða mahkûm ettiniz. Bu aslýndatüm bedeni iþlevsiz hale getirmekdemektir. Tanrý'nýn içeride olduðuyeniden kabul edilince, insan ruhunungeliþimi için bir katalizör ortaya çýkmýþolacaktýr. Ve bu katalizör de içeridekipusulanýn devreye sokulmasýnýngerekliliðine olan inanç olacaktýr.

Bilincinizdeki en büyük eksiklik herzaman kendi deðerini bilememe olmuþ-tur. Bu baðlamda "içerideki Tanrý" hari-ka bir kavramdýr. Ama çok uzun süre-den beri yerini kaybetmiþti. Þimdisizlerden, anlamakla birlikte uygula-maya sokmakta çok zorlandýðýnýz birþeyi yaratmanýzý istiyoruz. Bu da insan-larýn muhteþem olarak doðmalarýnedeniyle ilâhi yaþama sahip olduklarýanlayýþýdýr. Aldýðýnýz ilk nefes,ruhunuz, enerji bedeniniz ve burayagelmenize sebep olan tüm o planla-malar hep birlikte Tanrý tarafýndanyüceltilen bir görkem olarak kabuledilmektedir. Ama siz bunu bir türlüiçinize sindiremiyorsunuz. Þimdi artýkvar olanýn yeniden deðerlendirmeyetabi tutulmasýnýn zamaný gelmiþtir.Ýçerideki pusula sadece sezgidenfazlasýdýr. Her bir insanýn içindebulunan Tanrý artýk aktive edilmeyi vedevreye sokulmayý talep etmektedir.

Page 47: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI45

Sizler ise meditasyon yaparken biledýþarýdaki bir kaynaða yöneliyorsunuz.Neden onu içselleþtirip gerçek adýylaanmýyorsunuz?

Eski enerjide size Tanrý'ya yapabile-ceðiniz en iyi talebin "Bana bilmeyeihtiyacým olan þeyleri söyle" olduðunusöylemiþtik. Þimdi bu talebin hâlâdeðerini ve yerini koruduðunu amabaþvuru makamýnýn içerideki Tanrýolduðunu söylüyoruz. Bu hususuniçselleþtirilmesi durumunda, oturupmeditasyon yaptýðýnýzda, Tanrý'nýnbedeninizde bulunan her bir DNAparçasýnýn içinde yer almasý nedeniyle,ilk baþta bedeninizin onurlandýrýlmasýsöz konusu olacaktýr.

Bedeninizde yüzlerce trilyon parçavardýr ve Tanrý onlarýn her birininiçindedir. Sizin bir parçanýz kuantumdurumdadýr. DNA molekülünün çokküçük bir parçasýnýn kuantum özelliðiolduðu ispat edilmiþtir. Ama bu bizim

sözünü ettiðimizin ancak bir parçasýnýoluþturmaktadýr. Aslýnda orada sizindüþündüðünüzden çok daha fazlasývardýr. Eðer Tanrý içinizdeyse, oturupmeditasyon yaptýðýnýzda içsel pusu-lanýz olarak ihtiyaç duyduðunuz þeyi,dýþarý alabilecek durumda ola-bilmelisiniz. Çünkü bu durumda herzaman orada olmuþ olan kaynaðamüracaat ediyor olursunuz. Burada sözkonusu olan göklerde deðil, içinizdeolan kaynaktýr.

Ýþleri kendi açýnýzdan biraz kolay-laþtýrmak için yüksek sesle veya içiniz-den konuþarak yaptýðýnýz taleplerinsözel yapýsýný deðiþtirip "Ýçimdekisevgili Ruh, bana bilmem gerekenin neolduðunu söyle. Gideceðim yönühissedip belirleyebilmem ve endiþedenkurtulmam için içsel pusulamý devreyesokmamý saðla. Ýçimdeki sevgili Ruh,korkuyorum. Ýçimde olduðunu bildiðimo þeyi lütfen aktive et ki, bedenimdekiher bir hücre benim orada olduðunu

bildiðim þeyihissedebilsin. Benezeli ve ebediyim.Benim huzur vesükûnet içindeolmama yardýmcýol." haline soka-bilirsiniz.

Bilincinizin,bedeninizin içinde-ki Yaratýcý ile temaskurup konuþabile-ceði hiç aklýnýzagelmiþ miydi?

Page 48: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI46

Arayýþlarýnýzý baþka yerlerdesürdürürken tümüyle ihmal ettiðiniz buyola gözatmakta yarar var. Daha öncede söylemiþ olduðumuz gibi, bugüngeçerli olan senaryoya gelirken yoldabir yerlerde Gaia'yý bir þekilde bertarafettiniz ve Tanrý'yý da iþlevsiz hale getir-diniz. Þu anda tapýndýðýnýz Tanrý sizi okadar çok seviyor ki, eðer bir þeyleriyanlýþ yapar veya yanlýþ þeyler söyler-seniz sonradan cehennemde yanacak-sýnýz. Sizler kendi çocuklarýnýza böylebir þeyi revâ görür müydünüz? BuTanrý olamaz. Ýçinizde kocaman veçalýþmaya hazýr bir makine var. Artýkonu çalýþtýrmanýn ve neler yapabile-ceðini görmenin zamaný geldi.Bedeninizdeki her bir hücrenin benimne söylemek istediðimi anlýyor olmasýmümkün müdür?

Daha önce "alan"dan söz etmiþtik.Bundan önce iki önemli celsede alanýnhayýrseverliði hakkýnda konuþtuk.Bazýlarý bunu kendisiyle uyum içindeolmak anlamýna gelen "entrainment"olarak adlandýrýyor. Ahenk isteyen veher þeyi senkronize edilmiþ olarakbiraraya getiren bir fizik alaný var.Bunu "tavýr gösteren fizik" olarakniteledik, çünkü esasta bu hakkaniyeteuygun deðildir, nötr (yansýz) deðildirama hayýrseverdir. Bu yeni enerjide herne zaman bunu ondan talep edersenizbunun tezahür ettiðine þahit olacak-sýnýz. Ýþte bu nihayet o beklenen, heptalep etmiþ olduðunuz, arkadan esen,destekleyen rüzgârdýr. Bu tam anlamýy-la normal fiziktir, ölçülebilmektedir vegöklerden filan da gelmemektedir.

Ýçinizdeki pusulayý aktive etmekisteyen o gerçeklik þimdi artýk sizinsahanýzdadýr.

Sizler sabahýn köründe uyanýp ayaðafýrlýyorsunuz. Ben kimlerin buradaolduðunu biliyorum. Bazýlarýnýz dabundan böyle neler hakkýnda kaygýduyacaklarýný merak ediyorlar, çünküörüntü böyledir. Yýllar ve yýllar boyun-ca korkularý ve kaygýlarý biriktirirsiniz,temizlik yapýlacaklar listeleri yapar vebunlarý Tanrý'ya sunarsýnýz. Bunun nekadar doðrusal davranýþ olduðununfarkýnda mýsýnýz? Ya sabahýn üçündeuyandýðýnýzda "Beni uyandýrdýðýn içinsana teþekkür ediyorum sevgili Ruh.Ýçimdeki sevgi Tanrý, nedenuyandýðýmý bana göster lütfen. Ah evet,anlýyorum, benim elimi tutmak ve benisevdiðini söylemek için uyandýrdýn.Böylece þimdi artýk uyumaya devamedebilir ve hiçbir zaman olamadýðýmkadar huzurlu olabilirim. Teþekkürederim, içimdeki Tanrý" diyebilseniz neolur sizce?

Ýçinizdeki Tanrý'nýn yapamayacaðýhiçbir þey yoktur. Neler hissettiðiniz-den, ne kadar endiþeli olduðunuzdan,kalýcý olabileceðinden korktuðunuzþeylerin ne olduðundan, nelerleboðuþup baþ etmek zorunda kaldýðýnýz-dan baðýmsýz olarak, içinizde tüm bun-larý silip atabilecek Tanrý'ya giden birköprü vardýr ve bu aþamadan sonra osevgi ýrmaðý, o zamana kadar hiçolmadýðý þekilde içinizden akýp gide-cektir. Ýnsanlar bunu içinizde görecek-lerdir. Sizin daha önce deneyim-

Page 49: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI47

lediðiniz ve baþ etmekte ustalýkkazandýðýnýz þeyleri deneyimlemekteolan insanlar bunu göreceklerdir.

Siz bu meyanda Tanrý'nýn olduðu yerikeþfettiniz. Ancak, iþin tuhaf tarafý þuki, bu keþif sýrasýnda geçmiþe dönmüþoldunuz zira kadim insanlar tüm bun-larý zaten biliyorlardý ve sizler þimdiyeniden uyanma aþamasýndasýnýz. Buinsanlýk açýsýndan en önemli bilgiler-den birisidir ve üstelik de hiç de gizle-nen bilgi deðildir. Ama yine de insanlarnereye yerleþtirdiklerini unutmuþlardý.Sizler bu bilgilere uyanmak için bu bil-gileri görmek istediðiniz yere ulaþmakzorundaydýnýz. Bu yeni enerjide ruhsaluyanýþýn bir parçasýný daha öncegörmediðiniz yerlerde olan þeyler, dahaönce kabul etmeyi aklýnýza bilegetirmediðiniz kavramlar, onlarýn her-hangi bir mürþide, medyuma veyaguruya deðil sizlere ait olduðu, sözünüetmekte olduðumuz tüm donaným veâletlerin aslýnda oldum olasý yerindeolmakla birlikte uzun zamandan beriuyumakta olduðuyla ilgili farkýndalýkoluþturmaktadýr.

Uyumakta olan bir þeye uyanmafikrinin ifadesi, artýk bundan böylesadece bir mecaz olmaktan çýkmýþtýr vebu aþamadan sonra gerçekliktir amaönemli olan bunun nasýl bir hisuyandýrdýðýdýr. Bu odadan yeni birfarkýndalýkla ama belki de ayný zaman-da yeni bir paradigmayla çýkacaksýnýz.Cevaplarý dýþarýda aramaktan vazgeçinçünkü onlar her zaman sizin içinizdey-di. Meditasyonlarýnýzý eskiden olduðu

gibi yapmaya devam edin ama bundanböyle yapacaðýnýz þey eylemleriniz,bilinciniz, baþkalarýna olan muamelenizve yolunuzun üstüne çýkan herkesiniçindeki Tanrý'yý selâmlama þekliaracýlýðýyla dýþarýda tezahür edecekolanlarý içsel olarak dengelemektir.

Daha önce pek çok kez þefkatlieylemden ve eylemlerinizin farklýolmasýna yol açan bilinç deðiþimindensöz etmiþtik. Bunun daha iyi saðlýða,daha uzun yaþama yol açtýðýný ve yeniinsanýn geliþiminin göstergesi olduðunusöylemiþtik. Bununla birlikte, yolunüstünde önemli bir engel vardýr. Duaederken ve meditasyon yaparken Ruhile, Tanrý ile ilgili olarak kullandýðýnýzkelimelere dikkat edin ve hep "Ýçimde-ki sevgili Tanrý, içimdeki sevgili Ruh"demeye özen gösterin. Zamanlabedeniniz buna alýþacak, sahiplenecekve içinizdeki ilâhi yaratýcýyý idrakettiðinizi anlayacaktýr.Yapamayacaðýnýzý düþündüðünüzbirçok þeye ulaþmak için bu birinciadýmdýr.

Ben odada kimlerin olduðunu da,kimlerin dinlediðini de biliyorum.Böylesine üzüntüye yol açan veya bukadar korku ve endiþe yaratan ne ola-bilir? En kötüyü, kötüye yansýtmanýzaneden olan insanlýðýn hangi halidir?Sizi korkutan her ne ise, bu þekilde onutam bir canavar haline dönüþtürmüþoluyorsunuz. Ýþte bu içerideki Tanrývasýtasýyla tümüyle silinip gidecek olaneski enerji paradigmasýdýr. Sevgidizginleri ele aldýðýnda, nefret varlýðýný

Page 50: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

SEVGÝ DÜNYASI48

sürdüremez. Sevinç hüküm sürdüðündenefret kaçacak yer arar. Gülmenin vekahkahanýn kral olduðu yerde elem vekeder var olamaz. Bu günün de, yýlýnda, yüzyýlýn da öðretisidir. Köþeyidöner dönmez sezgisel olduðu içinbütün bunlarý baþtan itibaren bilenkadim insanlara katýlýrsýnýz.

Bundan sonra zamanýnýz olduðundave bunu arzu ettiðinizde, dýþarý çýkýp,betonun, asfaltýn ve yapýlarýn deðil,aðaçlarýn ve topraðýn olduðu yere git-menizi ve Gaia'nýn asýrlardan beri duy-mak istediði þeyleri söylemenizi istiyo-rum. "Ýçimdeki Tanrý yuvaya hoþgeldin diyor" demenizi istiyorum. Budurumda Gaia'nýn kaynaðýndan enerjitoplamaya baþlayacaksýnýz çünkü sizinburadaki ortaðýnýz odur. O olmadanyaþamýnýzý sürdüremezsiniz. Þu andabulunduðumuz bölge çiftçilerin aðýrlýk-ta olduðu bir bölgedir. Onlar bu iþleriiyi bilirler ve isterseniz onlara sora-bilirsiniz. Herkes bundan kaçýnýrkençiftçiler çýplak ayakla dolaþmayý tercihederler. Onlara bunu neden yaptýklarýnýsorarsanýz, ayak parmaklarý arasýndatoprak hissetmek istediklerini çünküböylece topraðýn tanrýsallýðýnýn ener-jisini hissetmenin ruhlarýna iyi geldiði-ni söyleyeceklerdir.

Ýçerideki Tanrý'dan sonra gelen adýmbudur ve nerede yaþarsanýz yaþayýnbunu yapabilirsiniz. Gaia'yý yenideniþin içine katmaya baþladýðýnýzda enerjiilhamlarý geleceðini size söyleyebili-rim. Ama ilk adým içerideki Tanrý'nýn

kabulüdür. Tanrý'nýn nerede ve nasýlçalýþtýðý baðlamýnda Tanrý gerçekliðininiçselleþtirilmesi anahtar unsurdur. Bunabaþladýktan sonra biyolojinizin deðiþ-meye baþlayacaðýný biliyor muydunuz?O zaman kimyanýzda deðiþiklikler ola-caðýný biliyor muydunuz? Daha öncehiç olmadýðý þekilde birçok þey ileuyum içine gireceðiniz için alanýnhayýrseverliðinin saðlýðýnýz üzerindemüspet yönde çok daha büyük etkisiolacaðýný biliyor muydunuz? EðerTanrý dýþarýda ise, nasýl olur da saðlýkmeselelerini içeriden çözüme kavuþ-turabilirsiniz? Eðer Tanrý dýþarýdaysa,içeride huzuru nasýl bulabilirsiniz?Hattâ eðer Tanrý dýþarýdaysa, siz nedenvarsýnýz? Buradaki mantýðý takip eder-seniz, sonuç apaçýk olarak Tanrý'nýndýþarýda olamayacaðý þeklinde tecelliedecektir. Aslýnda siz Tanrý'sýnýz ve buyüzden toplu olarak bilinciniz gezegenideðiþtirecektir.

Söylenecek daha çok þey var amabaþka zaman devam edeceðiz.Yaratýcý'yý idrak ettiðinizde,anladýðýnýzda ve içselleþtirdiðinizdeperdenin diðer tarafýndan sevgi akýmýolur. Biz dýþarýda olduðumuz müddetçebu akým öylece bekler. Bunu içerigetirebildiðinizde, olay tamamlanýr vedaha uzun yaþamaya baþlarsýnýz. BenKryon'um ve eðer söylediklerimdoðruyu yansýtmýyor olsaydý, bunlarýasla söylemezdim. Ýnsan artýk menzileulaþmaya baþlamýþtýr.

Ve öyledir.

Page 51: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme Adresi: [email protected] içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................2017 yýlý için tek dergi fiyatý: 9.00 TLAbone ücreti: Yurt içi 100.00 TL

Yurt dýþý 120.00 TLPosta Çeki No: 10214085 (Sevgi Yayýnlarý) Ýþ Bankasý IBAN:TR77 0006 4000 0011 0180 6837 24

Ayþegül Kayserilioðlu hesabý

Page 52: TANRI’YI DIÞARIYA YANSITMA - 1ınları.com/arsiv/1703Dergi.pdf · 2017. 3. 25. · Hans Zatzka (1859-1949) 1 Sevgili Dostlar Dünyamýzýn her zamankinden daha çok þefkate, yumuþaklýða,