sosyal etki · web viewmamak’ta dört bölgede ( Şirintepe, gülseren, tuzluçayır, mutlu)...
TRANSCRIPT
Şiddet Artık Bu Evde Yaşamıyor Projesi
Değerlendirme Raporu
Aralık 2008
Hazırlayanlar: Ülker Şener, Gül Erdost, Sultan Karataş
“Şiddet Artık Bu Evde Yaşamıyor Projesi” Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı ile Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bu kitap Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonun finansal desteğiyle yürütülmüş olan “Şiddet Artık Bu Evde Yaşamıyor” projesi çerçevesinde hazırlanmıştır. Kitabın içeriği Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun görüşlerini yansıtıyor olarak algılanmamalıdır.
Çağdaş Kadın ve Gençlik VakfıTıp Fakültesi Caddesi No:243, Tuzluçayır, AnkaraTel: ++ 90 312 364 53 48
Yayın No: 6
1
“Şiddet Artık Bu Evde Yaşamıyor” Projesi
Değerlendirme Raporu
Önsöz
“Şiddet artık bu evde yaşamıyor” proje değerlendirme raporu Mamak
bölgesinde 18 ay boyunca kadına yönelik aile içi şiddetle mücadelede etmek üzere
yürütülen çalışmaların katılımcılar ve çevreleri üzerinde yarattığı etkiyi görünür
kılmak için hazırlanmıştır.
Proje çalışmaları, proje ekibi tarafından öngörülen bir plan çerçevesinde
başlatılmış; ancak bu plan katılımcıların ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda
yeniden ve yeniden gözden geçirilmiştir. Bu anlamıyla uzmanların hazırlayıp,
uyguladığı bir tarzdan öte süreç içinde katılımcılarla birlikte oluşturulan bir çalışma
tarzından bahsetmek yerinde olacaktır.
Proje süreci, alanda yapılan çalışmaların görünür kılınmasının, olumlu-
olumsuz deneyimlerinin paylaşılmasının kadına yönelik aile içi şiddetle mücadelenin
daha etkin ve sonuç alıcı biçimde yapılmasına katkı sağlayacağını bize göstermiştir.
Umarız şiddetin yaşam ve varolma biçimi haline geldiği yoksul kentsel
bölgelerde kadına yönelik aile içi şiddetle mücadele etmeyi hedefleyen çalışmalar
yaygınlaşır.
Proje Ekibi1
1 Gül Erdost, Ülker Şener, Bişeng Özdinç, Gülşen Zincirci, Sedat Türkeri,
Sultan Karataş, Yüksel Saçın, Murat Altuğgil
2
İçindekiler
I. Bölüm
1. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet………………………………. ….4
Kadınlar Şiddeti Haklı Görüyor………………………….. ….5
2. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddete Yaklaşım Modelleri……………6
2.1 Biyolojik Yaklaşımlar……………………………………..6
2.2 Psikopatoloji…………………………………………….…6
2.3 Sistem Teorisi……………………………………………..7
2.4 Sosyal Öğrenme Yaklaşımları…………………………….7
2.5 Feminist Yaklaşımlar………………………………………8-9
3. Şiddet Artık Bu Evde Yaşamıyor Projesi…………………………9
3.1 Projenin Amaçları………………………………………....10
3.2 Beklenen Sonuçlar…………………………………………10
3.3 Hedef Gruba Erişim……………………………………….11
3.4 Proje Süresince Gerçekleştirilen Çalışmalar………………12
II. Bölüm
1. Proje Değerlendirme Yöntemi………………………………………13
2. Derinlemesine Görüşmelerin Değerlendirilmesi…………………13-14
3. Değişim Göstergeleri ………………………………………………15
3.1 Bilgilenme…………………………………………………15
3.2 Tutum Değiştirme…………………………………………16
3.3 Mücadeleye Katılım, Örgütlenme…………………………16
3.4 Şiddet Algısı………………………………………………17-19
3.5 Toplumsal Cinsiyet Rollerine Yaklaşım………………….19-20
3.6 Kendi Benliğine İlişkin Değişimler……………………….20-21
3.7 Çevreyle İlişkilerde Değişim……………………………..21-22
3
3.8 Aile Bireyleriyle İlişkiler………………………………….22-23
3.9 Şiddet Olayı ile Karşılaştığında Ne Yapılacağına İlişkin
Bilinç………………………………………………………………….23
3.10 Bir Başka Kadın Şiddete Maruz Kaldığında Gösterdiği Tepkideki
Değişim…………………………………………………………….…23
3.11 Proje Etkinliklerinin Değerlendirilmesi…………………24
3.12 Öneriler………………………………………………….24
Sonuç…………………………………………………………………………26
Ekler
Ek 1: Şiddet İlk Görüşme Formu……………………………………………..27-32
Ek 2: Anket Değerlendirme………………………………………………….32-41
Ek 3: Sosyal Etki Ölçümü İçin Kontrol Listesi……………………………...42-43
Kaynakça……………………………………………………………………..44
4
I. Bölüm
1. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet
Kadına yönelik aile içi şiddet kadın ile erkek arasındaki eşitsiz güç ilişkileri
nedeniyle ortaya çıkan toplumsal bir sorundur. Tüm dünyada görülen kadına yönelik
aile içi şiddet kadının insan haklarının ihlalidir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2002 yılında yapılan bir araştırma, dünya
genelinde eşleri tarafından şiddete maruz kalan kadınların oranının %10-69 arasında
olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı çalışmada, şiddet gören kadınların %20 ile %70
arasında değişen bir bölümünün yaşadıkları bu şiddet olayından kimseye
bahsetmedikleri ya da sadece çok yakın arkadaşlarına veya aile bireylerine
söyledikleri belirlenmiştir. Ayrıca kadınların yaşadıkları bu sorunu çözmek üzere,
güvenlik güçlerine ya da yardım alabilecekleri başka bir kuruma başvurma
oranlarının çok düşük olduğu ortaya çıkmıştır.2
Kadına yönelik aile içi şiddet Türkiye’de de kadınların karşı karşıya kaldığı
önemli sorunlardandır. Sorun Türkiye’de çok boyutlu olarak yaşanmasına rağmen bu
konuda yapılmış çalışmaların sayısı son derece sınırlıdır. Bu nedenle şiddete uğrayan
kadınların sayısı, şiddet biçimleri konusunda sağlıklı bilgilere ulaşmak mümkün
değildir. Sınırlı sayıda yapılan çalışmalar, alanda faaliyet gösteren kurumların
gözlemleri şiddetin boyutunu göz önüne sermektedir. Aile Araştırma Kurumu
tarafından yapılan geniş ölçekli bir araştırmada kadınlara eşlerinin uyguladığı fiziksel
şiddet %35, tüm şiddet türleri ise %53.6 oranında bulunmuştur (1995).
Sadece kadını değil yapısı gereği erkeği ve çocuğuyla tüm aile bireylerini ve
toplumu etkileyen, biçimlendiren aile içi şiddetin önlenmesi için alınan tedbirler ise
yeterli değildir. Şiddeti önleyici tedbirler yeterli olmadığı gibi, şiddet sonrası kadını
ve çocuğu koruyacak etkin mekanizmalar, kurumsal yapılar da oluşturulmamıştır.
TCK’ da kadın lehine düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen, uygulamada sorunlar
varlığını sürdürmektedir.
Şiddete uğrayan kadın için öncelikli talep, kadının şiddet ortamından
uzaklaştırılması, kadını koruyucu tedbirlerin uygulamaya konmasıdır. Kadınlara,
şiddete uğradıkları veya şiddet tehdidi yaşadıkları mekanı terk edebilme 2 WHO (2002). “World Report on Violence and Health”.
5
güvencesinin verilmesidir. Kuşkusuz çok boyutlu olarak hayata geçirilmesi gereken
bu mekanların kamu desteği olmadan gerçekleşmesi mümkün görünmemektedir. Bu
noktada kamuyu etkilemek, sorunun çözümü noktasında adım attırmak için
toplumsal farkındalık çalışmalarına ağırlık vermek gerekmektedir.
Araştırmalar şiddete maruz kalan kadınların buna direnmek yerine
kabullendiğini ve bu kabullenmişliği haklı çıkarmaya çalıştıklarını ortaya
koymaktadır. “Öğrenilmiş çaresizlik” olarak tanımlanan bu durum şiddetin
üstesinden gelmeyi zorlaştırmakta, dışardan verilen desteğin kabul edilmemesine
neden olmaktadır. Yoksullukla doğru orantılı olarak artan şiddetle baş edebilmek için
kadının destek veren kurumlara kolayca ulaşabilmesi ve güven duyması
gerekmektedir.
Kadınlar Şiddeti Haklı Görüyor
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, Sağlık Bakanlığı Ana-Çocuk
Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen araştırmaya
(2004) göre; kadınların %39’u “kadının yemeği yakması, kocasına karşılık vermesi,
parayı lüzumsuz yere harcaması, çocukların bakımını ihmal etmesi ve cinsel
münasebette bulunmayı reddetmesi” gibi durumlardan en az birini, kocanın karısını
dövmesi için haklı gerekçe olarak görmektedir.
Kadınların şiddete karşı mücadele edebilmesi için şiddetin “hak edilir” bir
durum olmadığına inanmaları gerekir.
2. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddete Yaklaşım Modelleri
Kadına yönelik aile içi şiddetin açıklanmasında beş farklı yaklaşım
kullanılmaktadır: biyolojik, psikopatolojik, sistem, sosyal öğrenme ve feminist
yaklaşımlar.3
2.1 Biyolojik Yaklaşımlar
Yüzyıldan uzun bir süredir var olan biyolojik yaklaşım günümüzde pek
kullanılmamaktadır. Bu yaklaşıma dayanarak yapılan araştırmalar genetik, beyin
hasarları, ruhsal hastalıklar ve dürtüler üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu yaklaşımda aile
içi şiddete ilişkin iki açıklama ağırlık taşımaktadır. İlk açıklama, kafa-beyin
zedelenmelerinin erkeklerin aile bireylerine şiddet uygulamasına neden olabildiğidir.
Buna göre travmatik kafa zedelenmeleri tepki kontrollerini zayıflatmakta, muhakeme 3 Bu bölüm Theory-Derived Explanations of Male Violence Against Female Partners: Literature Updated and Related Implications for Treatment and Evaluation, Cunningham A., Jaffe P.G., Baker L., Dick T., Malla S., Mazakari N., Poisson S., London, 1998’dan yararlanılarak hazırlanmıştır.
6
gücünü azaltmakta ve aile içindeki stres düzeyini yükseltmektedir. İkincisi, neo-
darvinistlerin savunduğu gen temelli, evrimsel adaptasyonun erkeğin kadına karşı
şiddetin nedeni olduğu varsayımıdır. Gen temelli evrimci teori sosyal ilişkilerimizin
kalıtımsal yatkınlıklar tarafından etki altına alındığını söylemektedir. Buna göre aile
içi şiddetin nedeni erkeklerin cinsel kıskançlığı ve kadının cinsel ilişki kurduğu tek
erkek olma çabasıdır. Çok az ampirik çalışma tarafından desteklenen bu yaklaşımın
şiddeti ortadan kaldırmaya dönük herhangi bir çözümü bulunmamaktadır.
2.2 Psikopatoloji
Bu yaklaşım bireyin kişisel özelliklerine odaklanmaktadır. Yaklaşımın temel
yönelimi saldırgan erkeği biçimlendiren çocukluk ve diğer deneyimlerdir. Bu
yaklaşıma göre aile içi şiddet diğer kişilerarası problemlerle birlikte var olmaktadır.
Bu yaklaşımı benimseyenlerin yaptıkları araştırmalar saldırgan bireylerin yüksek
düzeyde psikiyatrik sorunlara sahip olduğu sınırda yer alan (borderline) anti sosyal
bireyler olduğunu göstermektedir. Bu yaklaşım psikiyatrik semptomlar üzerinde
durmakta, bireyi tek başına ele almakta ve her birey için özel bir tedavi
öngörmektedir.
Psikopatolojik yaklaşımı kullanan araştırmacılar aile içi şiddet alanında
hakim olan feminist yaklaşımların saldırgan erkeklerle çalışan klinikçiler için çelişki
yarattığını iddia etmektedirler. Sosyal davranışların, tutumların, yapısal eşitsizliklerin
önemini kabul etmekle birlikte bu alanlarda yaşanan değişimlerin uzun vadede etkili
olabileceğini şu anda yaşanan saldırgan davranışlara etkisi olmayacağını
söylemektedirler. Buna ek olarak toplumsal cinsiyet odaklı analizlerin pek çok
durumu açıklamadığı ifade edilmektedir: lezbiyen ilişkilerdeki saldırgan davranışlar,
aynı toplumsal yapılanma içinde şekillenen erkeklerden neden sadece bir bölümünün
yakın ilişkilerde saldırgan davranışlarda bulunduğu gibi. Son olarak patriarkal
toplum tarafından erkeğe verilmiş güce rağmen, neden bazı erkeklerin yakın
ilişkilerde güçsüz olduğunu ifade ettiğini feminist anlayışların açıklamadığını öne
sürmektedirler.
Bu yaklaşıma yöneltilen en önemli eleştiri şiddetin toplumsal nedenleri, kadın
erkek arasındaki yapısal eşitsizlikleri, vb görmezlikten gelmesi ve kadınlara verilen
hizmetlerin önemini azaltmasıdır.
2.3 Sistem Teorisi
7
Sistem yaklaşımı çiftleri ve/veya aileyi temel almaktadır. Bu yaklaşımı temel
alan araştırmacılar aile içi şiddeti açıklarken bireyler arası iletişimi, ilişkileri ve sorun
çözme becerilerini temel almaktadırlar. Yaklaşım aileyi dinamik bir örgüt olarak ele
almakta ve aile içi şiddeti aile sisteminin bir ürünü olarak görmektedir. Şiddetin
sistemi düzenleyen roller, ilişkiler ve geri bildirim mekanizmaları aracılığıyla
sürdürüldüğü düşünülmektedir. Eğer sistem tarafından şiddet ödüllendiriliyorsa
büyük oranda yeniden görülmekte-ortaya çıkmaktadır. Yaklaşım, hem kadının hem
de erkeğin ilişkide belirli rollere sahip olduğunu (bu roller eşit olmasa da), bu
nedenle şiddeti ortadan kaldırmayı hedefleyen müdahalelere her iki cinsin de dâhil
edilmesi gerektiğini benimsemektedir. Araştırmacılar şiddetin var olduğu aileler ile
var olmadığı aileleri karşılaştırmaktadırlar. Yaklaşımın güçlü yönü kadından erkeğe
yönelen şiddeti ve çocuk istismarını açıklamasıdır.
Sistem yaklaşımına yöneltilen eleştirilerin başında “mağdur” kadını,
mağduriyetinden dolayı sorumlu tutması, şiddet uygulayan erkeğin sorumluluğunu
azaltması ve müdahale sırasında birlikte çalışmayı (kadın ve erkek) öngörmesi
gelmektedir. Buna karşılık müdahalenin ilk aşamasında salt kadınla çalışılması
gerektiği ikinci aşamada çiftlerin birlikte katılabileceği söylenmektedir. Birlikte
çalışmanın patriarkal rasyonelleştirmeye, saldırganlığı gerekçelendirmeye neden
olacağı, failin sorumluluğunu azaltacağı sistem yaklaşımına yöneltilen
eleştirilerdendir.
2.4 Sosyolojik Yaklaşımlar
Sosyolojik yaklaşım bireyi içinde yer aldığı toplumsal ilişkiler bağlamında ele
almaktadır. Yaklaşım sosyal gruplardaki genel tutumlar ve normlarla ilgilenmektedir.
Bu yaklaşıma göre aile içi şiddetin nedeni buna karşı güçlü sosyal yasaklamaların var
olmaması ve belli koşullar altında ortaya çıkan işlevsel nedenlerden
kaynaklanmaktadır. Kültürler arasında karşılaştırmalı çalışmalar, aile içi şiddetin
farklı ülkelerde görülme oranlarının belli özelliklere göre (toplumun şiddete
yaklaşımı, sorunları çözme biçimi vb.) nasıl değişkenlik gösterdiğine bakmaktadır.
Sosyolojik yaklaşım aile içi şiddetin onaylanmadığı bir kültürde bazı bireylerin
şiddete başvurma süreçlerini araştırmaktadır. Sosyolojik yaklaşım, aile içi şiddetin
biyolojik cinsiyetten kaynaklanmadığını ekonomik ve politik farklılıkları yaratan
yapısal faktörlerden kaynaklandığını söylemektedir. Yaklaşım içinde farklı eğilimler
olmasına rağmen saldırganlarda tutum değiştirmeyi öngören programlar söz konusu
olduğunda sosyal öğrenme yaklaşımı kullanılmaktadır.
8
Sosyal öğrenme yaklaşımına göre bireyler gözledikleri davranışlardan
hangilerinin olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadan istenen sonuca götürdüğüne
bakmakta ve bunu öğrenmektedirler. Yaklaşım şiddet davranışlarının öğrenildiğini
söylemekte, bu nedenle çocuklara yoğunlaşmakta ve rol modelleri üzerinde
durmaktadır.
2.5 Feminist Yaklaşımlar
Feminist teori içinde farklı yaklaşımları barındırmakla birlikte bazı temel
ortak belirlenimleri de içermektedir. Bunların başında toplumun patriarkal tarafından
biçimlendirilmiş olması, erkeklerin kadınlara göre ayrıcalıklı bir konumda olmaları,
kadınların toplumsal sistem içinde görece dezavantajlı konumda olmaları yer
almaktadır.
60 yıların sonu ile 70 li yılların başlarına kadar aile içi şiddet psikopatolojiye
dayanılarak açıklanmaktaydı. Sorunun çiftler arasındaki dinamikten kaynaklandığı,
failin ve kurbanın olmadığı savunuluyordu. Feministler bu yıllarda aile içi şiddetle
ilgilenmeye ve toplumda var olan “sessizlik ittifakını” bozmaya başladılar. Aile içi
şiddetle mücadele ederken kadınlara korunma sağlayan çok az kurumun olduğunu
fark edip sığınmaevi hareketini başlattılar.
Bu yaklaşıma göre kadına yönelen şiddetin ortaya çıkmasının ve
sürdürülmesinin nedeni kadınla erkek arasındaki eşitsiz güç ilişkileridir. Bu
eşitsizlikler toplumsal düzeyde patriarkal toplumlarda yapısal etkenlerin ekonomik
sosyal ve politik olarak kadın erkek eşitliğini engellediği yerlerde var olmaktadır.
Toplumsal düzeydeki eşitsizlikler, erkeğin kadın üzerindeki gücünü ve kontrolünü
denediği ailede yeniden üretilmektedir. Şiddet ise bu kontrol araçlarından biridir
sadece. Feminist yaklaşım geniş bir cepheden soruna yaklaşmakta ve müdahale
etmektedir: Günlük bakım, eşit ücret, temsiliyet, sosyal kaynaklara erişim, yasal
düzenlemeler, vb. Bu görüşe dayanan görgül araştırmalar üç alana yoğunlaşmaktadır.
İlki şiddete maruz kalan kadınların niteliksel deneyimleri üzerinden model
geliştirilmesidir (örneğin şiddet çemberi, güç ve kontrol üzerine). İkincisi, farklı
patriarkal ilişki düzeylerine sahip kültürler arasında karşılaştırmalı araştırmalar
yapmak; sonuncusu, feminist prensipleri kullanarak saldırgan birey için yapılan
eğitim programlarını değerlendirmektir.
Şiddet artık bu evde yaşamıyor projesinde feminist, sistem ve sosyal öğrenme
yaklaşımları birlikte kullanılmıştır. Feminist yaklaşım eşitsiz güç ilişkileri var olduğu
sürece erkeğin kadın üzerindeki tahakkümünün çeşitli biçimlerde devam edeceği 9
düşüncesiyle tercih edilmiştir. Bir başka deyişle uzun vadede sorunun çözümü tüm
alanlarda tam bir eşitliğin sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Sosyal öğrenme ve
sistem yaklaşımları, kadına yönelik aile içi şiddetin salt kadının bilinçlendirilmesi
üzerinden çözülemeyeceği, kısa vadede aileyi, aile dinamiklerini, iletişim kurma
becerilerini, rol modellerini eksenine alan bir çalışmayla mesafe alınacağı üzerinden
tercih edilmiştir.
3. Şiddet Artık Bu Evde Yaşamıyor Projesi
Ankara kadına yönelik aile içi şiddetin, töre cinayetlerinin en fazla görüldüğü
ildir.4 Şiddet bu denli yoğun olmasına rağmen kurumsal düzeyde yürütülen
çalışmalar son derece sınırlıdır. Örneğin kadını şiddetten koruyan sadece 3
sığınmaevi bulunmaktadır (SHÇEK Ankara Kadın Konukevi, Büyükşehir Belediyesi
Kadın Konukevi ve Çankaya Belediyesi Kadın Sığınmaevi). Bunun da ötesinde
şiddete uğrayan kadınlar çoğu zaman ne yapacaklarını bilmeden şiddet ortamında
kalmaktadırlar. Şiddetten korunmanın ilk yolu ne yapacağını bilmektir. Ne
yapacağını bilmek ise yönlendirici ara kurumları zorunlu kılmaktadır. Kadınların,
evlerine yakın ya da kolayca ulaşabilecekleri mekânlarda kendilerine yol gösterecek
kurumlara ihtiyacı bulunmaktadır. Bu kurumlar şiddete karşı ilk müdahaleyi
gerçekleştirecek mekânlar olarak tasarlanmalıdır.
Projenin uygulandığı Mamak bölgesinde yaklaşık 100.000 hane yer
almaktadır. Hanelerde elektrik ve su bulunmaktadır; ancak kamu hizmetleri (ulaşım,
alt yapı vb) yetersizdir. Bölgenin nüfusu yaklaşık 600.000’dir. İşsizlik oranı
yüksektir. Gecekondular yerlerini apartmanlara bırakmasına rağmen (2008 itibarıyla
Mamak’ta 28 bin gecekondu bulunmaktadır, 1999’da bu sayı 103 bindi.) hala
geleneksel aile yapısı ve ilişkiler hüküm sürmektedir. Bölgede kadına yönelik aile içi
şiddet ise son derece yaygındır. Sorun ağır bir biçimde yaşanmasına rağmen bölgede
kadınlara danışmanlık verecek herhangi bir kurum da bulunmamaktadır.
Mamak bölgesinde, Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfının önceki çalışmalarının
ışığında, şiddetin çok yoğun yaşandığı Şirintepe, Tuzluçayır, Mutlu ve Gülseren
mahalleleri proje uygulama alanı olarak belirlenmiştir.
Bu mahallelerin ortak özellikleri:
1. Göç almış olmaları
4 Emniyet Müdürlüğü Verileri, 200610
2. Kentin sosyal olanaklarından fazla yararlanamamış olmaları
(sinema-tiyatro-kütüphane, üniversite, vb)
3. Yoksulluğun yoğun olması
4. Kadın işsizliğinin yüksek olmasıdır.
3.1 Projenin Amaçları
Projeyle, Mamak bölgesinde şiddete maruz kalan kadınlardan 30’unun
hayatında şiddetin son bulması, 30 kadın aracılığıyla şiddet uygulayan eşe ulaşılması
ve sürekliliği sağlanan aile görüşmeleriyle ailede kalıcı dönüşümün yaratılması, okul
çağındaki çocukların okullarıyla ilişki kurularak, şiddete bağlı olarak ortaya çıkan
sorunların çözülmesi hedeflenmiştir.
3.2 Beklenen Sonuçlar
30 kadına şiddetsiz bir hayat kurmak için destek sunmak
Kadınların isteği doğrultusunda eşleri ile çalışma yürütmek
Proje katılımcısı kadınlardan hâlihazırda işsiz olup, çalışmak isteyenleri işe
yönlendirmek ve istihdama katılımlarını sağlamak
Aile içi şiddetin çocuklar üzerinde yarattığı olumsuz etkileri gidermek için
çalışmalar yapmak
Proje tamamlandıktan sonra da kadınlara destek olacak ve hizmet alacakları
kurumlara yönlendirecek “şiddete karşı danışma birimi” kurmaktır.
3.3 Hedef Gruba Erişim:
Anket uygulaması (oluşturulma süreci, uygulama ve sonuçlar)
Mamak’ta dört bölgede ( Şirintepe, Gülseren, Tuzluçayır, Mutlu) anket
çalışması yapılmıştır. Proje oluşturma sürecinde bölgede üç farklı anketin
uygulanması öngörülmüştür. İlk anket rast gele seçilmiş veya kartopu yöntemiyle
ulaşılmış olan 300 kadına, ikinci anket bu anketlerin değerlendirilmesi sonrasında
şiddete maruz kaldığı tespit edilen kadınlara; üçüncü ve son anket formu ise şiddetin
yaşandığı ve projeye katılan 30 kadının aile bireylerine uygulanması planlanmıştır.
İlk anket formu, kartopu yöntemiyle şiddete maruz kalan kadınlara ulaşmanın
olanaksız olmasından kaynaklı, rast gele yöntemi kullanılarak uygulanmıştır
(Görüşme Formu için Ek 1’e bakınız). Anketörler mahalleye gitmiş herhangi bir
11
evden başlamış ve devam etmişlerdir. Ertesi gün aynı mahallede yine rast gele bir
biçimde anket uygulanmıştır. Her mahallede 75 anket yapılmıştır.
Proje uygulama aşamasında ikinci ve üçüncü anket uygulanmamıştır (eşlerle
ve çocuklarla yeni tanışıyor olma ve bunun getirdiği güvensizlik vb nedenlerden
dolayı). Projeye katılmaya karar veren kadınlarla ilk görüşme formu sosyal hizmet
uzmanları tarafından doldurulmuştur. Uygulamanın nedeni kadının öyküsüne ilişkin
ayrıntıları öğrenmektir.
30 kadının projeye katılması hedeflenmiştir. Türkiye’de fiziksel şiddete
maruz kalma oranının %35 olduğu göz önüne alınarak; ilk ulaşılacak 300 kadın
arasından en az 105 kadının şiddete maruz kaldığının ortaya çıkacağı ancak
toplumsal baskı, korku, sindirilmişlik vb. nedenlerin şiddet mağduru kadınların
projeye katılımını engelleyeceği varsayılmıştır ( SPSS değerlendirmesi için Ek 2’ye
bakınız). İlk anket formunun değerlendirilmesi sonucunda 114 kadının hayatında en
az bir kez şiddete maruz kaldığı tespit edilmiştir (şiddet ölçeğinde fiziksel şiddetin
“0” olduğu nokta). Bu kadınlar aranarak projeye katılım için Vakfa davet
edilmişlerdir. Projeye katılmayacağını söyleyen kadınların evlerine gidilerek yüz
yüze görüşmeler yapılmıştır. Bu çalışmaların sonucunda projeye, 26 kadın
katılmıştır. Ancak projenin katılımcılar tarafından yapılan olumlu bildirimlerin
duyulmasından, faaliyetlerinin başlamasından, afişlerin asılmasından sonra katılımcı
sayısı 40’a çıkmıştır. Katılım konusunda başlangıçtaki varsayım doğrulanmıştır.
Türkiye’de şiddet üzerine yapılan çalışmalar salt kadını hedef almaktadır. Bu
projeyle şiddet uygulayan erkekler de, çalışmalara dâhil edilmiştir. Kadınların
çalışmalara katılmalarına koşut olarak erkeklerin bundan kaçınacakları
varsayılmıştır. Bu nedenle şiddetin yoğun yaşandığı evlerde erkeklerle kadının isteği
ve talebi doğrultusunda bağ kurulması ve Sosyal hizmet uzmanlarının ve
psikologların evde ya da başka mekânlarda onlarla şiddet üzerine tekli görüşmeler
yapması planlanmıştır. Bu görüşmelerin ana dayanak noktası şiddete başvurmayı
“haklı çıkaran” gerekçelerin ortaya konulması, toplumsal cinsiyet rollerinin
erkekler tarafından sorgulanmasının sağlanması olarak düşünülmüştür. Aynı çalışma,
şiddetin ‘haklı’ görülmesinin nedenleri, kadınlar için de tekrarlanması planlanmıştır..
Böylelikle şiddeti “onaylanır” kılan bu söylemlerin karşıtları oluşturulabilecek ve
bunların tartışılması sağlanacaktır.
Kadınların 6’sı eşleriyle görüşülmesini istemiş bu eşlerden 4’ü görüşmeyi
kabul etmiş, 3’ü ile görüşmelerin sürekliliği sağlanmıştır. Erkek katılımının
12
beklenenden aşağı gerçekleşmesi proje oluşturma sürecinde ortaya konulan
kaygıların varsayılandan daha güçlü olduğunu göstermektedir.
Proje çerçevesinde çocuklarla da çalışma yürütülmüştür. Çocuğun projede yer
alması bir sonraki kuşağın şiddeti daha az kullanması,-daha az onaylamasını
sağlamak ve eğer şiddete uğradı ya da tanıklık ettiyse etkilerinin azaltılması için
öngörülmüştür.
3.4 Proje Süresince Gerçekleştirilen Çalışmalar
Eğitim çalışmaları: Güçlenme eğitimi, alkolizmle ilgili bilgilendirme, ilk
yardım eğitimi vb.
Psikolojik destek hizmetleri
Psikiyatr hizmetleri
Psiko-drama
Yaratıcı drama,
Grup çalışmaları (paylaşım toplantıları, konulu tartışmalar, spot film ve
sinema filmleri gösterimleri ve değerlendirilmesi, vb.)
Çocuk çalışmaları (çocukla görüşmeler, eğitim desteği, okulla işbirliği, vb.)
Erkek çalışmaları
Bilgisayar eğitimi
Sosyal aktiviteler
13
II. Bölüm
1. Proje Değerlendirme Yöntemi
Değerlendirme çalışması sadece kadınlar üzerinden yapılmıştır. Çocukların
değerlendirme çalışmasına katılması yöntem sorunları nedeniyle tercih edilmemiştir.
Erkek katılımcılar ise görüşmekten uzak durmuşlardır.
Proje değerlendirmesinde;
Katılımcılarla derinlemesine görüşmeler yapılmış, böylelikle katılımcıların
yaşamlarında ortaya çıkan değişikliklere/dönüşümlere ilişkin izlenimleri
yansıtılmıştır. Ayrıca proje çalışmalarının etkilerine ilişkin uzmanların görüşleri de
alınmıştır.
Veri toplama araçları;
1. Derinlemesine görüşmeler
2. Psikologlarla ve sosyal hizmet uzmanlarıyla görüşme
Örneklemin belirlenmesi;
Proje katılımcılarından 25 kadın değerlendirme sürecine katılmıştır. Her
biriyle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Bu kadınların ortak özelliği projenin
başlangıç aşamasından itibaren tüm faaliyetlerine katılmış olmalarıdır.
Proje katılımcılarının 5’ i Vakfın farklı faaliyetlerine katılırken, 20’si ilk defa
bu çalışmayla vakıfla tanışmışlardır. Çalışma süresince de başka bir kurumun
herhangi bir faaliyetine katılmamışlardır. Özetle katılımcıların %80’i daha önce
herhangi bir projeye ya da toplum merkezi çalışmasına katılmayan kadınlardan
oluşmaktadır. Bu nedenle proje katılımcılarında meydana gelen tutum ve davranış
değişimlerinin proje faaliyetleri sonucunda oluştuğu kabul edilecektir.
2. Derinlemesine Görüşmelerin Değerlendirilmesi
Bu bölümde derinlemesine görüşmelerden elde edilen sonuçlara dayanarak
projenin katılımcıların bilgilenme, tutum değiştirme ve örgütlenme kapasiteleri ile
şiddet algısı, toplumsal cinsiyet, aile bireyleri ve çevreyle ilişkiler, toplumsal
kaynaklara yaklaşımlarında yarattığı değişim ele alınmıştır. Derinlemesine
14
görüşmeler yapılırken uzmanlara yol göstermesi için sorular ve kontrol listesi
oluşturulmuştur. Kontrol listesini ekte görebilirsiniz.
Kadınlara yöneltilen sorular:
Şiddeti nasıl tanımlarsınız? Katıldığınız bu çalışma sonrasında şiddet
sözcüğünün bildiğiniz anlamında bir değişiklik oldu mu? Eski
düşüncelerinizle, şu anki düşünceleriniz arasında fark var mı?
Hangi çalışmalar sizde nasıl bir değişim yarattı? Nasıl yararlandınız?
Çalışma sonrası çevrenizle ilişkilerinizde değişiklik oldu mu? Nasıl?
Çevrenizdekilerin davranışlarında size karşı değişiklik oldu mu? Nasıl?
Sabah komşunuz kapınızı çaldı, gözü şişmiş “yine dövdü beni, ne yapacağım
ben, bana yol göster” dedi. Ne yaparsınız? Nerelerden yardım-destek almasını
söylersiniz.?
Siz ya da yakın çevrenizden birisi şiddet gördüğünde ne yapacağınızı hangi
konularda nerelerden yardım/destek alacağınızı biliyor musunuz?
Açıklayınız.
“Evin reisi erkektir ve istediği her şey yapılmalıdır.” Cümlesi ile ilgili
düşünceleriniz nelerdir?
“ Bazı durumlarda kadın şiddeti hak eder” cümlesi ile ilgili düşünceleriniz
nelerdir?
Sizce erkeğin görevleri nelerdir?
Sizce kadının görevleri nelerdir?
Evin dışında çalışmak konusunda ne düşünüyorsunuz?
Aile içi şiddetin ortadan kalkması ne ile mümkündür? Ne yapılırsa şiddet
azalır/yok olur?
Şiddet konusunda danışmanlık yol göstericilik nerelerden sağlanmalı? Bu
rolü/görevi kimler yürütmeli?
Buraya geldiğiniz sürece en fazla hoşunuza giden şey ne idi?
Buraya geldiğiniz sürece eksik veya yanlış gördüğünüz şeyler oldu mu?
Sizce ne yapılsa buradaki çalışmalar daha iyi yapılabilir?
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
15
3. Değişim Göstergeleri
3.1 Bilgilenme
Proje süresince kadınların şiddet, şiddet türleri, şiddete maruz
kalındığında destek alınabilecek kurumlar, yasal hakları konusunda
bilgilendikleri görülmüştür. Kadınlar hangi kurumlardan destek alınabilir
sorusuna: kadın kuruluşları, kadın danışma merkezleri, aile danışma merkezleri,
karakol, baro, kadın sığınmaevi, ALO 183 cevaplarını vermişlerdir. Kadınların
her biri bu kurumlardan en az ikisinin adını telaffuz etmiştir. Bu hizmetlerin bir
bölümünün devlet tarafından kamusal kaynaklar kullanılarak yerine getirildiği de
katılımcılar tarafından ifade edilmiştir.
Şiddetin, şiddet türlerinin bilinmesi; proje öncesinde sadece fiziksel
şiddeti tanımlayan kadınların duygusal, cinsel ve ekonomik şiddeti
tanımlamaları, şiddete karşı kurumsal destek mekanizmalarının kadınlar
tarafından bilinir olması, projenin bilgilenme anlamında önemli katkılarındandır.
Katılımcılarda bilgilenmeye ilişkin önemli gelişmeler görülmüştür.
3.2 Tutum Değiştirme
Proje katılımcılarında kadına yönelik aile içi şiddet, kendi benliğini
algılayış, çevresine, eşine ve çocuklarına, şiddete maruz kalan diğer kadınlara
yaklaşımda, evin dışında çalışmaya ilişkin tutumlarında değişim olduğu
görülmüştür.
Kadınlar başlangıç aşamasında şiddete maruz kalan kadına ilişkin
olumsuz tutumlar takınabildiklerini (şiddeti haklı görme gibi) söylerken
çalışmayla birlikte bunun değiştiğini ifade etmişlerdir. Kadınların çoğunda
meydana gelen bu tutum değişimine rağmen “bazı durumlarda kadın şiddeti hak
eder” yargısına katılan bir katılımcıya da rastlanmıştır.
Kadınlar proje süresince kendi benliklerinin, birey oluşlarının farkına
varmışlardır. Ancak bu durum evde sorun yaşamalarını da beraberinde
getirmiştir. Katılımcılardan biri “bildiğim şeyleri hayata geçirmekte
zorlanıyorum, istediğim gibi olmuyor” cümlesini kurmuştur.
Bilgilenme tüm kadınlarda tutum değişikliklerini beraberinde
getirmemiştir. Kadınlardan biri erkeğin evin reisi olduğu düşüncesine
16
katılmadığını ifade etmiş ancak pratikte bunu uygulamasının, buna uygun
davranmasının mümkün olmadığını da eklemiştir.
Çocuklara ilişkin tutum değişimi ise tüm katılımcılarda görülmüştür.
Kadınlar projeyle birlikte çocuklarına şiddet uyguladıklarının ayırdına
vardıklarını ifade etmişlerdir.
Katılımcılarda şiddete maruz kalan kadınlara destek olma bilinci de
gelişmiştir. Kadınlardan biri komşusunun şiddet gördüğü ortamdan
uzaklaşmasına yardımcı olurken, bir diğeri kız kardeşine, şiddet uygulayan eşten
ayrılma sürecinde destek olmuştur. Kadınların öğrendiklerini çevrelerine,
komşularına aktarımlarında tutum değişikliği oluşmuştur. Özetle proje, kadın
dayanışmasının güçlenmesine yardımcı olmuştur.
Katılımcıların çalışmaya son derece önemli bir anlam yükledikleri
görülmüştür. Kadınlar aile içi şiddet ile ekonomik yoksunluk arasında doğrudan
bir ilişki kurmaktadır. Çalışmanın şiddetten kurtulmayı beraberinde getireceği
düşünülmektedir. Proje katılımcılarından 4’ü proje süresince işe girmiştir. 2’si ise
aktif olarak iş aramaktadır. Çalışmaya yüklenen bu olumlu role rağmen
kadınların hala kendi çalışmalarını ikincil gördükleri, ekonomik kazanımları için
eve-eşlerine “yardım etme” “destek olma” “katkı sunma” kavramlarını
kullandıkları gözlemlenmiştir.
Katılımcıların şiddete maruz kalan kadınlara danışmanlık hizmeti veren
kurumlara ilişkin de olumlu tutumları söz konusudur. Ancak kadınlarda
karakollara ilişkin olumsuz bir algılayış söz konusudur. Katılımcılardan dördü
şiddete maruz kalan kadını asla karakola yönlendirmeyeceğini ifade etmiştir.
Katılımcılardan biri projeye katıldıktan sonra kendisini ve kızını çok
örseleyen şiddet ortamından uzaklaşmak üzere oldukça önemli bir adım atarak
kadın sığınmaevine gitmiştir.
3.3 Mücadeleye Katılım, Örgütlenme
Kadınların aile içi şiddete mücadelede örgütlü davranma konusunda
sınırlı bir mesafe kat ettikleri gözlemlenmiştir. Çalışma süresinin kısalığı
nedeniyle önceliğin şiddetin travmatik etkilerinin ortadan kaldırılmasına
verilmesi, kadın hareketi ve örgütlenmesine ilişkin deneyimlerin
içselleştirilmesinin, deneyimlerden sonuçlar çıkarılmasının zaman içinde
mümkün olması bunun en önemli nedenleridir.
17
3.4 Şiddet Algısı
Proje etkinliklerine katılan kadınlarda şiddet algısında değişiklik olup
olmadığını belirlemek için sorulan sorulara verilen yanıtlar değerlendirildiğinde;
katılımcıların şiddet algısında değişiklik olduğu gözlemlenmiştir.
Yanıtlara bakıldığında, katılımcıların önceden yaşadıkları ve
isimlendiremedikleri şiddet türlerini isimlendirmeyi öğrendikleri görülmektedir.
Önceden yalnızca fiziksel şiddeti, şiddet olarak algıladıklarını, proje etkinliklerine
katıldıktan sonra duygusal, psikolojik, ekonomik şiddetin ayırdına vardıklarını ifade
etmişlerdir.
Fark ettikleri şiddet türlerini, psikolojik şiddet, sözel şiddet, cinsel şiddet,
ekonomik şiddet olarak sayabilmişler ve etkilerine ilişkin yorumlar yapmışlardır.
Katılımcıların şiddeti kendi ifadeleriyle anlatmaları ise aşağıdaki cümlelere bakılacak
olursa çok çarpıcı olmuştur:
“Bir insanın özgürlüğünü kısıtlamak, dediğini yaptırmak,
karşısındakini ezmek, söz hakkı tanımamak, hakaret etmek, illa ki dayak
değil.
Dayağın acısı gider ama sözün acısı gitmiyor.”
“Cinsel şiddet; taciz, tecavüz, evli karı-koca arasında olsa bile!
“Karşısındakini ezmeye çalışmak.”
“… Parasızlık, açlık, yalvararak 1 lira istemek.”
“Zorla bir insana ne yaptırıyorlarsa şiddettir”
Kadınlar kendilerine uygulanan şiddet kadar, kendilerinin de çocuklarına
şiddet uyguladıklarını fark etmişler ve davranışlarının kabul edilemez olduğunu
düşünmeye başlamışlardır.
“Psikolojik şiddeti kendim de çocuklarıma yaptığımı
bilmiyordum.”
Şiddetin yaygınlığına ilişkin bilgi sahibi olmuşlardır. Önceden şiddetin
düşük sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerde görüldüğü ve çalışmayan kadınlara
uygulandığına ilişkin inanç değişerek,
“Şiddeti zengin olsun kültürlü olsun herkesin yaşadığını
öğrendim” ifadesindeki biçime dönüşmüştür.
18
Bilgilenmenin etkisiyle şiddetin normal olmadığı anlaşılmıştır.
Katılımcılar, şiddetin katlanmak zorunda oldukları bir yaşam biçimi
olduğu inancından uzaklaşmışlar ve şiddetsiz ortamda yaşamak için bir çaba
içerisine girmişlerdir.
“Yaşadığım şiddeti kabulleniyordum. Şimdi kendimi
savunabiliyorum.”
Daha önce şiddeti hak edecek davranışlardan söz eden katılımcılarda, hiçbir
şeyin şiddeti haklı göstermeyeceği bilinci oluştuğu görülmüştür. Sadece bir katılımcı
kimi zamanlarda şiddetin hak edilebileceğini ifade etmiştir.
Katılımcılarda ailedeki her bireyin karar mekanizmalarına katılması gerektiği
konusunda bir bilinç oluşmuş ve bu bilincin uygulamaya dönüşmesi konusunda çaba
harcamaya başladıkları görülmüştür.
Sorunların çözümü ya da ailece yapılacak bir etkinlik için konuşarak birlikte
karar vermek gerektiğini öğrendiklerini ifade etmişlerdir.
Katılımcılar şiddetin nedenlerini açıklarken toplumsal yapı ve kültürün,
erkeklerin bakış açılarını belirlediği ve erkeklerin bakış açısını değiştirmek gerektiği,
bunu sağlamanın yolunun erkek eğitimi olduğunu ifade etmişlerdir. Toplumsal
yapının çekirdek aileye büyüklerin müdahale etmesine de yol açtığı söylenmiştir. Kız
ve erkek çocuklar arasında kızların aleyhine ayrımcılık yapılmaması ve erkeklerin
eşlerine ve çocuklarına değer vermesi gerektiği ifade edilmiştir.
Şiddetin en önemli nedenlerinden ve şiddeti artıran etmenlerden biri olarak da
ekonomik sorunları göstermişlerdir.
Ailedeki ilişkilerin saygı çerçevesinde olması gerektiği, ailedeki herkesin
iletişim becerilerinin gelişmesi ile ilişkilerin olumlu olacağı söylenmiştir.
Görüşmelerde katılımcılar tarafından, ailede şiddete tanık olmanın, televizyon ve
internette şiddet içeren görüntüler görmenin, çocuğu şiddete yönelteceği ve gelecek
yaşantısında aile içinde şiddet uygulamasına neden olacağına da dikkat çekilmiştir.
Bazı katılımcılar şiddeti artıran etmen olarak alkolizmi göstermişlerdir.
Katılımcılar şiddetin önlenmesi için eğitimin, ana baba okulunun ve evlilik
okulunun altını çizmişlerdir.
Katılımcılarda aile içi ilişkilerin ve aile içi şiddetin özel, dokunulmaz bir alan
olduğuna ilişkin inancın değiştiği, aile içi sorunların çözümünde, dışarıdan
19
müdahalenin gerekli olduğu ve kabul edilmesi gerektiği konusunda algı değişikliği
oluşmuştur.
Dışarıdan müdahale gerektiğinde müdahale edebilecek kurumlar hakkında
bilgi edindikleri, devlet desteğinin önemi, müdahale edecek kişilerin uzman personel
olması (SHU, psikolog, avukat. vb. ) ve sosyal desteğin olması önemli bulunmuştur.
3.5 Toplumsal Cinsiyet Rollerine Yaklaşım
Katılımcıların toplumsal cinsiyet rolleri üzerinde düşündükleri ancak
olageleni-varolanı hala kabul etme eğiliminin güçlü olduğu görülmüştür. Buna
rağmen toplumsal cinsiyet rollerine yaklaşım konusunda sınırlı da olsa değişiklikler
oluşmaya başladığı gözlemlenmiştir.
Derinlemesine görüşmelerde;
Katılımcıların ‘Erkek evin reisidir’ cümlesine itiraz ettikleri ve ‘eşitiz’
dedikleri görülmüştür. Yine ekonomik güç ile evin reisi olmak arasında doğru
orantılı bir ilişki kurulduğu gözlemlenmiştir. Ekonomik gücü elinde bulunduranın
evde söz sahibi olduğu ifade edilmiştir.
Bu tespitlere rağmen katılımcıların ailenin ekonomik yükünü taşıma
konusundaki görüşlerinde fazla bir dönüşüm olmadığı gözlemlenmiştir.
Katılımcıların büyük çoğunluğu ailenin ekonomik yükünü taşımayı kocanın yerine
getirmesi gereken bir görev olarak algılamaktadır. Erkeklerden eve bakması ve
sorumluluklarını bilmesi beklenmektedir. Daha önce ev işlerinin sadece kadının
görevi olduğunu düşündüklerini söyleyen kadınlar artık eşlerinin de katılımının
gerektiğini belirtmişlerdir. Bunun dışında erkeklerden beklentiler;
—Aile ile eş ilişkilerini dengede tutmalıdır,
—Saygılı ve sevgili olmalı, çocuklarına karşı sorumluluklarını
yerine getirmelidir,
—Sosyal Sorumluluklarını bilmeli(hediye, aile ziyaretleri, okul ve
hasta ziyaretlerini, vb),
—Ev işlerini paylaşmalıdır,
cümleleri ile ifade edilmiştir. Katılımcıların erkeklere yükledikleri rollerin
olagelenin-varolanın etkilerini üzerinde taşıdığını söylenebilir.
Kadınların kendi rollerine ilişkinde olageleni-varolanı büyük ölçüde
benimsedikleri görülmüştür. Geleneksel rollere ilişkin önemli değişim kriterlerinden 20
biri çalışmaya yaklaşımdır. Katılımcılardan 6’sı kadınların evin dışında çalışması,
erkeklerle eşit sorumluluk alması, gerektiğini söylerken, 4’ü kadınların dışarı da
çalışarak eşine yardım etmesi gerektiğini ifade etmiştir. Kadının çalışması “yardım”
olarak değerlendirilmiştir. Katılımcılardan biri “İhtiyacı varsa dışarıda çalışmalı
ihtiyacı yoksa çocuğunu rezil etmemek için dışarıda çalışmamalı” ifadesini
kullanmıştır. Katılımcılardan 9’u “ev işlerini yapmanın” kadının temel görevi
olduğunu ifade etmiştir. Bunun dışında, kadına ilişkin,
Annelik görevini yerine getirmeli eşine saygılı olmalı
Kendi başına buyruk olmamalı
Sosyal sorumluluklarını yerine getirmeli
Kadınlık görevini yerine getirmeli
Ailenin bütünlüğünü sağlamalı
Kocasına hizmet, hürmet etmeli,
gibi cümleler kurulmuştur.
Toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin en önemli değişim kız-oğlan çocuk ayrımı
noktasında yaşanmıştır. Tüm katılımcılar proje öncesinde kız ve oğlan çocuklarına
farklı davrandıklarını, kızlara ayrımcılık uyguladıklarını, baskı altına aldıklarını
söylemiş ancak bunun değişmeye başladığını da ifade etmişlerdir.
Genel olarak toplumsal cinsiyet rollerine yaklaşımda çelişkiler olduğu
söylenebilir. Bir taraftan ekonomik bağımsızlığın kadınlar için çok önemli olduğu
söylenirken diğer taraftan “çalışmak” büyük bir çoğunluk tarafından ikincil
görülmektedir. Yine bir yandan “evin reisi erkektir” yaklaşımına karşı çıkılırken,
ekonomik güç ile karar verme (reis olma) arasında doğrudan ilişki kurulurken diğer
yandan hem “eşitiz” denilmekte hem de para kazanmak, eve bakmak erkeğin
sorumluluğu olarak görülmektedir.
3.6 Kendi Benliğine İlişkin Değişimler
Kadınların kendilerine, benlik algılayışlarına ilişkin olumlu değişimler
gözlemledikleri ortaya çıkmıştır. Aşağıda bu değişime örnek ifadelere yer verilmiştir.
“Cesaretim geldi, evden uzaklaştırma aldırdım, sığınmaevine gittim,
boşanma davası açtım, çok farklı oldu”
21
“Kendime güvenim geldi, sosyal faaliyetlere katılım konusunda ilerleme
oldu”
“Kendi varlığımın farkına vardım”
“Güçlendim”
“Sosyal çevrem oluştu, diyalog kurmayı öğrendim”
“Değişik insanların dertlerini paylaşmak bana da çözüm oldu, yalnız
olmadığımızı anladım”
“Paylaşım yaptığım için mutlu oldum”
“Cinsel hayatım daha iyi”
“Kendimi ifade etmeyi ve korumayı öğrendim”
“Hesap verme duygusundan kurtuldum”
“Bastırılmış duygularımı ortaya koymayı öğrendim”
“Haklarını savunuyorum”
Ancak bu olumlu değişimlerin, çatışmalar yaşanmasını beraberinde
getirdiği de görülmüştür. Katılımcılardan biri “kendimle çatışma halindeyim nasıl
davranacağımı bilmiyorum çalışmalarda bana verilen değeri evde görmeyince
bocalıyorum… Öğrendiğim şeylerin yıpratıcı etkisi oldu” ifadesini kullanmıştır.
3.7 Çevreyle İlişkilerde Değişim
Katılımcılar genel olarak çevreyle ilişkilerinin olumlu yönde değiştiğini
ifade etmişlerdir. Çoğu öğrendiklerini çevreye yansıttıklarını, çevrelerine
müdahale ettiklerini ifade etmişlerdir. Katılımcılardan biri komşusuna, diğeri kız
kardeşine destek olarak hayatlarının olumlu yönde değişmesine katkı
sunmuşlardır.
Çevrenin tepkilerinde ise farklılıklar gözlemlenmiştir. Katılımcılardan bir
bölümü komşu ve akrabaların başlangıçta projeye katılımına şüpheyle
baktıklarını, sonradan bu şüphenin yerini desteğe bıraktığını ifade etmişlerdir.
Çevreyle ilişkilerde sorun yaşandığı da belirtilmiştir. Kadınlardan biri
“öğrendiklerimi çevremdekilere yansıtmakta sıkıntım var “ ifadesini kullanmıştır.
Proje, kadınların çevreye yaklaşımlarında da değişimler yaratmıştır.
Katılımcılardan biri sosyal çevresini değiştirdiğini daha seçici olduğunu ifade
ederken bir diğeri “ev ziyaretleri, komşu, akrabalık anlamsız gelmeye” başladı
22
ifadesini kullanmıştır. Katılımcılardan ikisi akrabalarıyla ilişkilerinin olumsuz
etkilendiğini, biri ise kayınvalideyle ilişkisini sınırlandırdığını ifade etmiştir.
Projeyle birlikte geleneksel ilişki ağında değişimler yaşandığı söylenebilir.
3. 8 Aile Bireyleriyle İlişkiler
Çocuk: Katılımcılar, proje boyunca öğrendiklerinin etkisiyle, günlük
hayatta çok farkında olmadan çocuklarına şiddet uyguladıklarının ayırdına
vardıklarını belirtmişlerdir. Katılımcılardan üçü şiddetin ortadan kalkması için
çocukların yetiştirilmesine önem verilmesi, ailede şiddet olmaması gerektiğini
söylemiştir.
Katılımcılar, kendilerinde var olan kız ve oğlan çocuklarına ilişkin
ayrımcı tutumlara ilişkin farkındalık oluşturduklarını söylemişledir. Tüm
katılımcılar çocuklarına davranışlarını gözden geçirdiklerini ifade etmişlerdir.
Kadınların tamamına yakını çocuklarıyla ilişkilerinin düzeldiğini, çocukla
iletişim kurma becerilerinin geliştiğini, çocuklarının da haklarını savunmaya
başladıklarını belirtmişlerdir. Sadece katılımcılardan biri çocuklarının kendisine,
olumlu bir anlam katmadan, “sen değiştin” dediğini ifade etmiştir.
Katılımcılar, çocuklarının okul başarısının da olumlu yönde etkilendiğini
söylemişlerdir.
Eş-koca: Erkeklerin kadındaki değişime tepkisi genellikle olumlu
olmuştur. Katılımcılardan biri eşinin-kocasının, düşüncelerini, tepkilerini ifade
etmesini olumlu karşıladığını ve kendisini daha fazla desteklediğini ifade
etmiştir. Yine başlangıçta eşinden gizli projeye katılan bir kadın sonrasında bunu
açıklamış, ardından alkol sorunu olan eşini de projeden destek alması için ikna
etmiş ve sonuçta eşi alkol kullanımını bırakmıştır. Bir başka kadın kendisinden
sonra eşinin de psikolojik destek almaya başladığını belirtmiştir. Projeye
katıldıktan sonra kızı ile birlikte sığınmaevine giden bir kadının eşi, onların
yokluğunda yaşadığı olumsuzluklardan sonra önemli değişim göstererek
yaptıklarının yanlış olduğunu anladığını ifade etmiş ve birlikte yaşamaya
başlamışlardır.
Katılımcılardan üçü eşiyle ilişkilerinde olumsuz etkilenmeden söz
etmiştir.
Projenin başlangıç aşamasında eşiyle çok iyi bir ilişkileri olduğunu
söyleyen bir katılımcı, proje süresince gösterdiği değişimin eşini olumsuz
23
etkilediğini ve eşinin daha önce kullanmadığı “evin reisi benim” cümlesini
kullanmaya başladığını ifade etmiştir. Katılımcı evdeki gerilimden dolayı son
dönemlerde proje etkinliklerine katılmamayı tercih etmiştir.
Olumsuzluk belirten diğer katılımcı “eşim soğuk davranıyor” derken,
sonuncusu “eşim karar vermemden rahatsız oluyor” cümlesini kullanmıştır.
3.9 Şiddet Olayı ile Karşılaştığında Ne Yapılacağına İlişkin Bilinç
Katılımcıların şiddete maruz kalındığında başvurulacak kurumlarla ilgili
bilgi sahibi olduğu gözlemlenmiştir. Katılımcılar;
“Sosyal destek almanın önemini algıladım”.
“Şiddete katlanmamak için çalışmak gerektiğini anladım”.
“Şiddetten kurtulma konusunda cesaretlendim (evden
uzaklaştırma alma, sığınmaevine gitme, boşanma davası açma) ve harekete
geçebileceğimi düşünüyorum.”
“Önceden susardım, şimdi cesaretlendim.”
“Karakol, adli tıptan rapor, Adliye Ankara Barosu Kadın
danışma Merkezi, Çankaya Belediyesi Kadın Danışma Merkezi, Çankaya
Belediyesi Kadın sığınmaevi, Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı, Alo 155, Alo
183, Devlet kurumları, komşular, aile danışma merkezleri, vb. yerlere
gidebileceğimi, arayabileceğimi biliyorum”
Bir katılımcı soruna ilişkin kendi çözümünü şu cümle ile
açıklamıştır:
“Evliliği sürdürmek istemiyorsa mahkemeye gitsin, evliliği sürdürmek
istiyorsa Vakfa gitsin.”
3.10 Bir Başka Kadın Şiddete Maruz Kaldığında Gösterdiği Tepkideki
Değişim
Bir başka kadın şiddete uğradığında takınılan tutum kadın bakış açısının
ve kadın dayanışmasının ne ölçüde oluştuğunu göstermek açısından önemlidir.
Katılımcıların şiddete uğrayan kadın için yol gösterici olma bilinci, yardım etme
sorumluluğu kazandığı görülmüştür. Katılımcılardan biri bir kadın şiddete maruz
kaldığında “dinlerim, derdini anlarım” ifadesini kullanmıştır. Bir diğeri “Eve
buyur ederim, yediririm, sırayla kurumlara götürürüm” cümlesiyle düşüncelerini
24
ifade etmiştir. Şiddete maruz kalan kadınları yönlendirecekleri kurumlar da
katılımcılar tarafından sıralamıştır.
Katılımcılara hiçbir kurumla ilgili doğrudan soru yöneltilmemiştir. Buna
rağmen dört katılımcı eğitimler sırasında karakola gitmeleri gerektiğini
öğrendiklerini ama karakola gitmeyeceklerini hiçbir kadını da
yönlendirmeyeceklerini ifade etmişlerdir. Karakola giden iki kadın ise hiçbir
yarar görmediklerini bir daha gitmelerinin bir anlamı olmayacağını
söylemişlerdir. Diğer katılımcılar karakola ilişkin deneyimlerini aktarmamış,
herhangi bir yargıda bulunmamışlardır.
Bunların dışında katılımcılardan biri kadını sığınmaevine
yönlendireceğini, bir diğeri kadının eşi alkol alıyorsa alkol tedavisinden
bahsedeceğini belirtmiştir.
3.11 Proje Etkinliklerinin Değerlendirilmesi
Katılımcılar yapılan çalışmalar sırasında kendilerini birey olarak önemli
ve özel hissettiklerini belirtmişlerdir.
Kendileri için zaman ayıran (randevulu) uzmanlar sayesinde mutlu
olduklarını sürekli ifade etmişlerdir. Proje çerçevesinde verilen tüm hizmetlerin
yararlı olduğunu belirtmişlerdir. Buna ek olarak katılımcılardan dördü özellikle
psiko-drama çalışmalarının kendilerini sarstığını, kendilerini tanımalarına
yardımcı olduğunu ve çok yararlandıklarını söylemişlerdir.
Evlerinde çocukları tarafından bilgisayara
yaklaştırılmayan/dokundurulmayan kadınların bilgisayarı kullanabilmeleri hatta
e-posta adresleri edinerek birbirleri ile haberleşmeleri ‘rüyamda görsem
inanmazdım’ tümcesi ile ifadelendirilmiştir.
Katılımcılar aile içi şiddetin son bulması için erkeklerin benzer
eğitimlerden geçmesi gerektiğini söylemişlerdir. Erkekler değişmedikçe sorunun
çözülmeyeceğini ifade etmişlerdir.
3.12 Öneriler
Katılımcıların büyük çoğunluğu çalışmaların önümüzdeki yıllarda da aynı
ekiple sürmesi konusunu dile getirmişlerdir. Öneriler aşağıda özetlenmiştir:
Projenin/Çalışmaların sürmesi
25
Değişik konularda doktorlar/sağlıkla ilgili/ilkyardım konularında
uzmanlarca bilgilendirme çalışmalarının sürmesi
Ekonomik güçlenmeye katkı sağlayacak etkinlikler düzenlenmesi
Eşlerin de bu tür çalışmalara katılımı için ortamlar
hazırlanması/çalışmalar yapılması
Boş vakit değerlendirme çalışmaları yapılması (Yemek kursları
verilmesi, dikiş kursu açılması)
Sosyal aktiviteler düzenlenmesi (konser, gezi, tiyatro)
Saz kursu açılması
Yaratıcı dramının devam etmesi
Kadınlar için İngilizce kursu açılması
Bilgisayar kurslarının devam etmesi
Daha çok kişiye ulaşılması
Vakıftaki aktivitelerin duyurusunun iyi yapılması.
26
Sonuç
Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı (ÇKGV) projenin uygulandığı bölgede
kadının insan hakları ve yoksullukla baş etme konularında on yıldan bu yana
çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalar sırasında kadınlarda şiddet algı düzeyi ve
yaşadığı şiddeti başkaları ile paylaşarak çözüm yolları arama konularında bilgi
eksikliği olduğu ortaya çıkmıştır. “Şiddet Artık Bu Evde Yaşamıyor” projesi bu
sonuçların üzerinden hayata geçirilmiştir.
Proje belli bir bölgede, Mamak’ta ve kısa süreli, 18 ay boyunca,
uygulanmıştır. Sürdürülebilirliği ÇKGV’nin olanakları ölçüsünde mümkün olacaktır.
Son yıllarda STK’ların yanı sıra, devletin de kadına yönelik aile içi şiddet konusunda
çalışmalar yaptığı gözlemlenmektedir. Proje bazında yapılan bu çalışmalar olumlu
deneyimler biriktirmesine, sorunu ve çözümlerini konuşulur kılmasına, farkındalık
yaratmasına rağmen, belirlenmiş bir süreyle sınırlandırılmaları, proje bitimiyle
finansal sürdürülebilirliğin sağlanamaması gibi olumsuzlukları da içinde
barındırmaktadır. Bu nedenle kadınların toplumsal cinsiyet rolleri konusunda bilinç
yükseltme/farkındalık çalışmalarının devletin kalkınma planlarında yerini alması,
yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Kadına yönelik aile içi şiddetle mücadele sistematik ve uzun vadeli
çalışmaları gerektirmektedir. Ancak ilk etapta, şiddete maruz kalan kadının “çaresiz”
olmadığını, gidebileceği güvenilir bir mekânın olduğunu bilmesi önemlidir. Bunun
için şiddete uğrayan kadınlara psikolojik destek ve sağlık hizmetlerini sunan, hukuki
konularda destekleyen, kadınların istihdam edilebilirliğini kolaylaştıran ve kadınla
birlikte gelen çocuklarına her türlü olanağı sağlayan sığınma evlerinin açılması
sağlanmalıdır.
Umarız bu çalışma şiddetsiz bir dünya yaratma idealine azda olsa katkı
sunmuştur.
27
Ekler
Ek 1: Şiddet İlk Görüşme Formu
“Şiddet Artık Bu Evde Yaşamıyor” Projesi
Görüşmeyi yapanın adı-soyadı
Görüşme tarihi
(DİKKAT! Görüşülecek kişinin evli ve ilköğretim çağında çocuğu olmasını tercih ediniz. Görüşülecek kişiye, bilgilerin gizliliğinin esas olduğunu başlarken açıklayınız.)
1. Görüşmenin yapıldığı yere ilişkin bilgilerGörüşülen kişinin adı-soyadı
(Adının yazılmasını istemiyorsa yazmayınız.)
İli: İlçesi:
Ankara…………………………….
Mahalle
(Kendisine ulaşılabilir)AdresTelefon Ev: ……………………………
Cep: …………………………..İş: …………………………….
(Bu noktaya geldiğinizde Ek-1’deki hanehalkı tablosunu doldurmaya geçiniz. Sonra soruları ve şiddet ölçeğini doldurunuz.)
2. Kaç yıldır evlisiniz? ......................
3. Size göre eşinizle ilişkiniz nasıldır?1 Çok kötü / kötü 2 Normal (fena değil) 3 İyi / çok iyi
4. DİKKAT! Görüştüğünüz kişiye, bu ölçeğin yaşamakta olduğu şiddeti anlayabilmemiz için hazırlandığını, doğru-yanlış cevap diye bir şeyin söz konusu olmadığını belirtiniz.)
Asla Nadiren Ara sıra
Sık sık Çok sık
1. Eşim beni küçümser2. Eşim saçma arzularına itaat etmemi ister3. Eşim eğer ona çok içtiğini söylersem kabalaşmaya ve kızmaya başlar4. Eşim beni hoşlanmadığım ve sevmediğim cinsel davranışlarda bulunmaya zorlar5. Eşim eğer akşam yemeği, ev işi veya çamaşır yıkama vb. işler vaktinde yapılmazsa çok sinirlenir.6. Eşim kıskançtır ve arkadaşlarımdan kuşkulanır7. Eşim bana yumruk atar
28
8. Eşim bana çirkin olduğumu ve çekici olmadığımı söyler9. Eşim kendisi olmaksızın gerçekten başarılı olmayacağımı veya kendime bakamayacağımı söyler10. Eşim bana kendisinin özel hizmetçisiymişim gibi davranır11. Eşim başkalarının önünde bana hakaret eder veya beni utandırır12. Eşim eğer kendisinin fikrine katılmazsam çok tepki gösterir13. Eşim beni silahla tehdit eder14. Eşim evimizi idare etmek için yeterli parayı vermede cimri davranır15. Eşim zekamı küçümser16. Eşim çocuklara bakmam için evde kalmamı ister.17. Eşim beni hastaneye başvurmamı gerektirecek kadar kötü döver18. Eşim çalışmamamın veya okumamamın daha iyi olacağını düşünür19. Eşim iyi huylu bir insan değildir20. Eşim kadın arkadaşlarımla toplanmamı istemez21. Eşim ben isteyeyim veya istemeyeyim cinsel beraberlik ister.22. Eşim bana bağırır ve azarlar 23. Eşim yüzüme ve başıma vurur.24. Eşim içtiği zaman kötü davranmaya başlar.25 Eşim bana emirler verir26. Eşimin duygularıma saygısı yoktur27. Eşim bana zorba gibi davranır 28. Eşim beni tehdit eder 29. Eşim bana aptalmışım gibi muamele eder30. Eşim bana, beni öldürmek istermiş gibi davranır
5. Evliliğinizi düşünün. Sizce evliliğinizde yaşanan kötü/üzücü olaylar, gerginliklerin en önemli iki nedeni nedir?
1……………………………………………………………………………………2……………………………………………………………………………………
6. Sizce eşiniz size şiddet uyguluyor mu?1 Hayır (ölçek formundaki cevaplar Asla ise 13. soruya geçiniz)2 EvetEvet ise ne(ler) yapıyor? 1 ……………………………………………………………2 ……………………………………………………………
29
7. Eşiniz size şiddet uyguladıktan sonra nasıl davranır? (Birden çok işaretleme olabilir)
1 Özür diler2 Hiçbir şey olmamış gibi davranır3 Kendini haklı görür, benden özür dilememi bekler4 Genellikle cinsel ilişkide bulunmak ister5 Diğer (yazınız): …………………………………….
8. Çocuklar eşinizle aranızdaki şiddet olaylarına tanık oluyorlar mı?1. Evet 2. Hayır
9. Çocuklarınız eşinizle sizin aranızdaki kötü olaylardan nasıl etkileniyor?Evet Hayır
Çok kolay korkuyorlar.Sık sık kötü rüyalar görüyorlar.Altını ıslatan çocuğum var.Okulda başarılı değiller.Okuldan kaçıyorlar.İyi arkadaş edinmekte güçlük çekiyorlar. Birbirlerine ve arkadaşlarına şiddet uyguluyorlar.Söz dinlemez hale geldiler.Evde durmak istemiyorlar.Evden kaçtıkları oldu.
Başka bir etki ve sonuç varsa, yazınız: …………………………………………………..
10. Eşinizin çocuklarınıza karşı olumsuz davranışları var mı? 1. Hayır 2. Evet
Evet ise ne(ler)? (ilgili kutulara çarpı koyunuz)Kendisi Eşi
Bağırır, azarlar.Sevgi göstermez.İyi bir şey yaptığında takdir etmez.Vurur, döver.Bakımına, yemeğine, derslerine ilgi göstermez.Çocuklar arasında ayrım yapar.
Başka? (örnek veriniz): …………………………………………………………………..
11. Eşinizden şiddet gördüğünüzde ne yapıyorsunuz? (birden çok şık işaretlenebilir)
Evet Hayır1. Hiçbir şey yapmıyorum. Yatışmasını bekliyorum.1. Bir süre eşimle konuşmuyorum. 2. Bir süre evi terk ettim, başka yerde kaldım.3. Benim ailem araya giriyor, barışıyoruz. 4. Onun ailesi araya giriyor, barışıyoruz.5. Arkadaşlarım bana destek oluyor.6. Komşularım bana yardımcı oluyorlar.7. Eşim özür diliyor, barışıyoruz.
30
8. Barışmak için bana hediye almasını istiyorum.9. Polise başvurdum.10. Hastaneye gittim, rapor aldım.11. Alo 183’ü aradım.12. Toplum merkezine başvurdum. 13. Adliyedeki kadın merkezine başvurdum.14. Kadın danışma merkezine başvurdum.15. Sosyal Hizmetlere başvurdum, sığınmaevine gittim.16. Boşanma davası açtım.
Başka? (örnek veriniz): …………………………………………………………………..
12. Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı’nın çalışmalarına katılarak ailenizdeki şiddeti sona erdirmeyi denemek ister misiniz?
1. Evet 2. Hayır
13. Çalışmalara katılmak üzere Vakfa gelip gitme imkanınız var mı? 1. Evet 2. Hayır (Neden:......................................................................)
14. Aile içi şiddete maruz kalan kadınlar için ne tür hizmetler olmasını istersiniz? (istediklerinin yanına çarpı işareti koyunuz)
1. Bilgi veren yerler olmalı. 2. Ücretsiz psikolojik ve hukuksal danışma imkanı olmalı.3. Gidip kalınabilecek güvenli ve ücretsiz sığınma evleri olmalı.4. Maddi destekler (sosyal yardımlar) olmalı.5. İş bulmasına, çocuklarını ve kendisini geçindirmesine yardımcı olunmalı.6. Çocuklarıyla birlikte kalabileceği ucuz sosyal konut sağlanmalı.7. Çocukları için ücretsiz kreş imkanı sağlanmalı.8. Çocuklarına psikolojik sorunları için ücretsiz destek verilmeli.9. Çocuklarına ücretsiz etüd desteği sağlanmalı.10. Eşine rehabilitasyon imkanı sağlanmalı.
Başka? (Örnek veriniz) ……………………………………………………….
31
15. Hane Halkı Tablosu (aynı evde birlikte yaşayan akrabalar dahil)
No Yakınlık derecesi
Cinsiyeti1. kadın2. erkek
Doğum yılı
Eğitim durumu(*)1. okur-yazar
değil2. sadece okur-
yazar 3. sadece 5 yıllık
ilkokul 4. Ortaokul (8
yıllık ilköğretim) 5. Normal lise 6. Meslek lisesi 7. Üniversite/
yüksekokul 8. daha yüksek
Medeni durum
1. evli; sadece medeni nikahlı
2. evli; sadece dini nikahlı (kuma evliliği dahil)
3. evli; iki nikahı da var
4. birlikte yaşıyor-birlikte oturuyor
5. bekar
İşteki statüsü1. ücretli (İşçi)2. ücretli (memur)3. ücretli (yevmiyeli-gündelikçi)4. ücretli (parça-başı, sipariş vb,
evden çalışan)5. iş arayan işsiz6. iş aramayan işsiz ya da ev kadını7. serbest çalışan- kendi işinde
çalışan ya da esnaf 8. işveren 9. ücretsiz aile işçisi (ailenin
işyerinde/dükkanında ücretsiz çalışan)
10. diğer: ……
Gelir durumu1. kendine ait
geliri var (ücret, kira, kar, faiz, emekli aylığı vs.)
2. sosyal yardım,
3. burs vb bir geliri var.
4. herhangi bir geliri yok
Ortalama aylık geliri(YTL)
1 Kendisi
2 Kocası
3 1.çocuk
4 2.çocuk
5
6
7
(*) Bir eğitim kurumunu ara sınıftan terk edenler, en son mezun oldukları okula göre kodlanacaklardır.
32
16. Görüşmecinin Notları (görüşmeden sonra ilk fırsatta doldurunuz)
- Görüşmeyi nasıl bir yerde/ortamda yaptınız?…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
- Görüşme yaparken başkaları var mıydı? (1) Yok (2) VarVarsa kimler vardı?
……………………………………………………………………………………………………………………
- Görüşmeyi bir kerede tamamlayabildiniz mi? (kesinti oldu ise, nedenlerini, nasıl devam edildiğini açıklayınız)
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
- Görüşülen kişi sorulardan rahatsız oldu mu? İletişimi kesmek istedi mi? Soruları, sizce ne kadar içtenlikle cevapladı?
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
………………………………………………
- Hangi soruları kuşku, kızgınlık ve/veya huzursuzlukla karşıladı?…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
………………………………………………
- Ailenin sosyo-ekonomik durumu hakkındaki görüşlerinizi yazınız: …………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
………………………………………………
- Görüşülen kişi hakkındaki izleniminizi yazınız? …………………………………………………………………………………………………
………………………………………………
…………………………………………………………………………………………………
………………………………………………
- Eklemek istedikleriniz: …………………………………………………………………………………………………………………………………………………
33
Ek 2
Anket Değerlendirmeleri
1- Şiddet ile erkeğin ve kadının eğitimleri arasındaki ilişki
YANIT VERENLER YANIT VERMEYENLER TOPLAMSizce eşiniz size şiddet uyguluyor mu? 278 92,7% 22 7,3% 30
0100,0
%
EŞİN (ERKEK) EĞİTİM DURUMUEşin Şiddet
Uygulamasını Algılama Durumu
TOPLAM
EVET HAYIROkur-Yazar değil 1 6 7 14Sadece Okur-Yazar 0 4 4 0Sadece 5 yıllık ilkokul 33 84 117 28Ortaokul(8 Yıllık İlköğretim) 12 43 55 22Normal Lise 15 35 50 30Meslek Lisesi 5 17 22 23Üniversite/Yüksekokul 6 17 23 26
TOPLAM 72 206 278 26
KADIN EĞİTİM DURUMU Eşin Şiddet Uygulamasını Algılama Durumu
TOPLAM
EVET HAYIROkur-Yazar değil 5 28 33 (15)Sadece Okur-Yazar 2 6 8(25)Sadece 5 yıllık ilkokul 36 95 131(27)Ortaokul(8 Yıllık İlköğretim) 7 34 41(17)Normal Lise 16 38 54(30)Meslek Lisesi 4 12 16(25)Üniversite/Yüksekokul 8 8 16(50)Daha Yüksek 0 1 1(0)
TOPLAM 78 222 300
2-Şiddet ile kadının çalışması/geliri arasında ilişkiKADININ GELİR DURUMU Eşin şiddet TOPLAM
34
uygulamasını algılama durumu
EVETHAYI
RKendine ait geliri var (ücret, kira, kar, faiz, emekli aylığ 15 47 62 24
Sosyal yardım, 6 25 31 19Burs vb bir geliri var 2 1 3 67Herhangi bir geliri yok 55 149 204 27
TOPLAM 78 222 300
KADININ ÇALIŞMA DURUMUEşin Şiddet
Uygulamasını Algılama Durumu
TOPLAM Oran
EVET HAYIRÜcretli (İşçi) 1 13 14 0,07Ücretli (memur) 5 3 8 0,62Ücretli (yevmiyeli-gündelikçi) 0 3 3 0Ücretli (parça-başı, sipariş vb, evden çalışan) 1 8 9 0,11İş arayan işsiz 9 30 39 0,23İş aramayan işsiz ya da ev kadını 54 154 208 0,26Serbest çalışan- kendi işinde çalışan ya da esnaf 4 4 8 0,5
Ücretsiz aile işçisi (ailenin işyerinde/dükkanında ücretsiz 2 0 2 1
Diğer: 2 7 9TOPLAM 78 222 300
3-Şiddet ile hanehalkı geliri arasındaki ilişki
AİLE AYLIK GELİRİ
Eşin Şiddet Uygulamasını Algılama
DurumuTOPLA
M Oran
EVET
HAYIR
Gelir yok (yardım alıyor belediye vb) 1 8 9 11,1Asgari ücret (417 YTL) 13 32 45 28,8420-750 YTL 22 73 95 23,1751-1100 YTL 20 47 67 29,81101- 1500 YTL 5 15 20 251501 ve üstü 12 33 45 26,6Bilmiyor 5 14 19 26,3
TOPLAM 78 222 300
4- Duygusal Şiddetin algılanışındaki/algılanamayışındaki çarpıcılık,
35
YANIT VERENLER %YANIT
VERMEYENLER % TOPLAM %86 28,7% 214 71,3
% 300 100,0%
*Yanıt verenlerin sayısının 86 olması, ilgili soruya birden fazla yanıt verilebilmesinden kaynaklanmaktadır.
DUYGUSAL ŞİDDET Eşin Şiddet Uygulamasını Algılama
Durumu TOPLAMEVET HAYIR
1 1 85 86TOPLAM 1 85 86
Bu tabloda kadınların duygusal şiddeti algılamadıkları açıkça görülmektedir.
-Şiddet Ölçeği
Eşim beni küçümser
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 203 67,7 67,7 67,72 26 8,7 8,7 76,33 36 12,0 12,0 88,34 13 4,3 4,3 92,75 22 7,3 7,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim saçma arzularına itaat etmemi ister
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 227 75,7 75,7 75,72 17 5,7 5,7 81,33 22 7,3 7,3 88,74 14 4,7 4,7 93,35 20 6,7 6,7 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim benim sevmediğim ve hoşlanmadığım cinsel davranışlarda bulunmamı
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 249 83,0 83,0 83,02 7 2,3 2,3 85,33 23 7,7 7,7 93,04 10 3,3 3,3 96,35 11 3,7 3,7 100,0Total 300 100,0 100,0
36
Eşim eğer akşam yemeği,ev işi veya çamaşır yıkama vb. işler vaktinde yapılmazsa çok sinirlenir.
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 216 72,0 72,0 72,02 20 6,7 6,7 78,73 30 10,0 10,0 88,74 13 4,3 4,3 93,05 21 7,0 7,0 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim bana yumruk atar
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 208 69,3 69,3 69,32 29 9,7 9,7 79,03 32 10,7 10,7 89,74 13 4,3 4,3 94,05 18 6,0 6,0 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim bana çirkin olduğumu ve çekici olmadığımı söyler
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 267 89,0 89,0 89,02 5 1,7 1,7 90,73 15 5,0 5,0 95,74 4 1,3 1,3 97,05 9 3,0 3,0 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim kendisi olmaksızın gerçekten başarılı olmayacağımı veya bakamayacağımı söyler
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 217 72,3 72,3 72,32 7 2,3 2,3 74,73 24 8,0 8,0 82,74 22 7,3 7,3 90,05 30 10,0 10,0 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim bana kendisinin özel hizmetçisi gibi davranır
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 221 73,7 73,7 73,72 6 2,0 2,0 75,73 25 8,3 8,3 84,04 11 3,7 3,7 87,75 37 12,3 12,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim başkalarının önünde bana hakaret eder veya beni utandırır
37
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 208 69,3 69,3 69,32 15 5,0 5,0 74,33 40 13,3 13,3 87,74 14 4,7 4,7 92,35 23 7,7 7,7 100,0Total 300 100,0 100,0
Eğer kendisinin fikrine katılmazsam çok tepki gösterir
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 125 41,7 41,7 41,72 29 9,7 9,7 51,33 63 21,0 21,0 72,34 28 9,3 9,3 81,75 55 18,3 18,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim beni silahla tehdit eder
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 282 94,0 94,0 94,02 3 1,0 1,0 95,03 5 1,7 1,7 96,74 3 1,0 1,0 97,75 7 2,3 2,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim evimizi idare etmek için yeterli parayı vermede cimri davranır
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 240 80,0 80,0 80,02 6 2,0 2,0 82,03 10 3,3 3,3 85,34 7 2,3 2,3 87,75 37 12,3 12,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim zekamı küçümser
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 233 77,7 77,7 77,72 8 2,7 2,7 80,33 20 6,7 6,7 87,04 13 4,3 4,3 91,35 26 8,7 8,7 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim çocuklara bakmam için evde kalmamı ister.
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 144 48,0 48,0 48,0
38
2 10 3,3 3,3 51,33 25 8,3 8,3 59,74 32 10,7 10,7 70,35 89 29,7 29,7 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim beni hastaneye başvurmamı gerektirecek kadar kötü döver
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 266 88,7 88,7 88,72 10 3,3 3,3 92,03 7 2,3 2,3 94,34 4 1,3 1,3 95,75 13 4,3 4,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim çalışmamamın veya okumamamın daha iyi olacağını düşünür
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 180 60,0 60,0 60,02 12 4,0 4,0 64,03 11 3,7 3,7 67,74 25 8,3 8,3 76,05 72 24,0 24,0 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim iyi huylu bir insan değildir
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 207 69,0 69,0 69,02 23 7,7 7,7 76,73 33 11,0 11,0 87,74 8 2,7 2,7 90,35 29 9,7 9,7 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim kadın arkadaşlarımla toplanmamı istemez
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 232 77,3 77,3 77,32 8 2,7 2,7 80,03 19 6,3 6,3 86,34 13 4,3 4,3 90,75 28 9,3 9,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim ben isteyeyim veya istemeyeyim cinsel beraberlik ister.
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 205 68,3 68,3 68,32 11 3,7 3,7 72,03 42 14,0 14,0 86,04 12 4,0 4,0 90,0
39
5 30 10,0 10,0 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim bana bağırır ve azarlar
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 139 46,3 46,3 46,32 28 9,3 9,3 55,73 66 22,0 22,0 77,74 24 8,0 8,0 85,75 43 14,3 14,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim yüzüme ve başıma vurur.
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 230 76,7 76,7 76,72 12 4,0 4,0 80,73 21 7,0 7,0 87,74 17 5,7 5,7 93,35 20 6,7 6,7 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim içtiği zaman kötü davranmaya başlar.
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 252 84,0 84,0 84,02 9 3,0 3,0 87,03 12 4,0 4,0 91,04 3 1,0 1,0 92,05 24 8,0 8,0 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim bana emirler verir
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 181 60,3 60,3 60,32 12 4,0 4,0 64,33 32 10,7 10,7 75,04 25 8,3 8,3 83,35 50 16,7 16,7 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşimin duygularıma saygısı yoktur
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 198 66,0 66,0 66,02 10 3,3 3,3 69,33 25 8,3 8,3 77,74 16 5,3 5,3 83,05 51 17,0 17,0 100,0Total 300 100,0 100,0
40
Eşim bana zorba gibi davranır
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 240 80,0 80,0 80,02 4 1,3 1,3 81,33 17 5,7 5,7 87,04 12 4,0 4,0 91,05 27 9,0 9,0 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim beni tehdit eder
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 249 83,0 83,0 83,02 4 1,3 1,3 84,33 13 4,3 4,3 88,74 9 3,0 3,0 91,75 25 8,3 8,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim bana aptalmışım gibi muamele eder
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 234 78,0 78,0 78,02 4 1,3 1,3 79,33 21 7,0 7,0 86,34 18 6,0 6,0 92,35 23 7,7 7,7 100,0Total 300 100,0 100,0
Eşim bana, beni öldürmek istermiş gibi davranır
Frequency Percent Valid PercentCumulative Percent
Valid 1 263 87,7 87,7 87,72 10 3,3 3,3 91,03 12 4,0 4,0 95,04 2 0,7 0,7 95,75 13 4,3 4,3 100,0Total 300 100,0 100,0
Not:Eğitim düzeyi yükseldikçe kadının şiddet algısı artmaktadır. Bu nedenle
şiddet algısına göre bakıldığında eğitimli kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığı
ortaya çıkmaktadır, ancak şiddet ölçeği kullanıldığında durumun böyle olmadığı
görülmektedir.
41
Ek 3
Sosyal Etki Ölçümü İçin Kontrol Listesi
Form No:
Görüşme Yapan Uzman:
Görüşme Yapılan Katılımcı:
Tarih:
Kadınlar için:
Bu çalışmaya katılım sonrası kendinizde ne tür değişiklikler oldu, çalışma size
ne kattı
1. Güçlenme eğitimi
2. Grup çalışmaları
3. Bireysel görüşmeler
4. Psikiyatrist görüşmeleri
5. Aile danışmanlığı
6. Atölye çalışmaları
7. Bilgilendirme toplantıları
8. Sosyal aktiviteler
9. Bilgisayar eğitimi
10. Psiko drama
11. Yaratıcı drama
12. Hukuki yardım
Bu çalışmaya katılım sonrası ilişkilerinizde ne tür değişiklikler oldu?
1. Ailede (çocuklarınız ve eşle)
2. Akrabalarınızla (Anne baba, kaynana vb.)
3. Komşularınız ve arkadaşlarınızla
Şiddeti algılama konusundaki değişiklikler
1. Şiddetin tanımı, biçimlerine ilişkin algı değişikliği
2. Sıklığı ve etkisini algılamada görülen değişimler
3. Kendi uyguladığı ve kendisine uygulanan şiddet konusunda ki farkındalığı
Şiddetin nedenlerine yaklaşım konusundaki değişiklikler
1. Şiddetin nedenlerini ortaya koymada yaşanan farklılıklar
42
2. Şiddetle toplumsal yapılanma (kültür-gelenekler-din) arasındaki ilişkileri
kavramada yaşanan değişimler
Toplumsal cinsiyete yaklaşım konusundaki değişiklikler
1. Kadın-erkek arasındaki ilişkilere yaklaşımdaki değişimler
2. Kadının ve erkeğin toplumdaki ve ailedeki rolleri, bu rollere yaklaşımlar
3. Çocuklarına yaklaşımda değişimler (kız ve oğlan çocuklarına)
4. Kaynana/gelin, kız/anne ilişkilerinde yaşanan değişiklikler
Şiddetten kurtulmaya (şiddetle baş etmeye) yönelik çözüm önerilerindeki
değişiklikler
1. Paylaşma/Anlatma
2. Sığınmaevine ilişkin görüşler
3. STK’lardan yardım
4. Hukuki yardım
5. Karakola gitmek
6. Adli tabipten rapor
Ekonomik Yaşama Katılım
Evin geçimini sağlama konusunda düşünce değişimi
Öneriler Şikayetler
1. Çalışmada eksik olan neydi?
2. Çalışma da ne olsa sizin için daha iyi olurdu?
43
Kaynakça
1. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, Sağlık Bakanlığı Ana-Çocuk
Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü, 2004
2. Emniyet Müdürlüğü Verileri, 2006
3. Theory-Derived Explanations of Male Violence Against Female Partners:
Literature Updated and Related Implications for Treatment and Evaluation,
Cunningham A., Jaffe P.G., Baker L., Dick T., Malla S., Mazakari N., Poisson S.,
London, 1998
4. WHO, World Report on Violence and Health, 2002
44