esgici.netesgici.net/022_009/lutfi sezen halk edebiyatinda hamzanameler.pdf · dr. saim sakaoglu y...

170

Upload: truonglien

Post on 11-May-2018

251 views

Category:

Documents


6 download

TRANSCRIPT

Page 1: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z
Page 2: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z
Page 3: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

�� KÜLTÜR BAKANLIGI '.'Ai7NLARI / 1287 «,� Gençlik ve Halk Kitap/an Dizisi/ 59

Halk Edebiyatında ....

HAMZANAMELER

Lütfi SEZEN

Page 4: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

©KÜLTÜR BAKANLIGI /ANKARA, 1 99 1 ISBN 975 - 1 7 - 0833 - 8

Kapak Düzeni / Nur OKAN

Yayvrılar Dairesi Başkanlığı'nın 22.3. 199 1 talih ve YAPKUR 928 - 968 sayılı

makam onayı ile bilinci defa 10.000 adet bastırılmıştır.

Baskı: Ofset Repromat - ANKAI{A Tel: 229 31 24 - 25

Page 5: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ÖNSÖZ

Milletlerin kültür ve medeniyet tarihlerinin tespitinde, halle edebiyatı ürünleri çok önemlidir.Halk edebiyatuun ko­nusu tarih olmamakla birlikte, tarihi bilgilerden jaydal.a.nu" ve kendisi de tarihe ışık tutar. Tarih bilimi, olaylaruı ger­çek yönünü ögrerunek amacını taşır. Halk edebiyatuun ko­nusunu teşkil eden hallcbilimi ise, olaylaruı gerçe[Je uyma­yan yönleri ile de ilgilenir. HalkbUimi i.çin olayın gerçekteki biçimi ne olursa olsun, gerçe[Je uyan ve uymayan bütün yönleri önemlidir.

Halk edebiyatı her dönemde yüksek kültür nimetle­rinden maluıı.m kalmış, buna ra.gmen yüksek zümre edebi­yatlarından daha uzun ömürlü olmuş, kendisinden bekle­nen zevk, neşe, heyecanı fazlaca vermiş ve fonksiyonunu yerine getirmiştir.

Bu çalışmada, Türk Halk Edebiyatı'nı ilgilendiren ve üzerinde yeterince durulmamış olan Hamzaname konusu ele aluımıştır. YaptılJımız araştırmalar başta, !stanbul Üni­versitesi Merkez Kütüphanesi olmak üzere degişik kütüp­hanelerde çok sayıda HamzanAme yazma nüshası bulun­dugunu göstermiştir. Bunlardan tespit edebildi!Jimiz en son nüsha 69. cilt olup Atatürk Üniversitesi Merkez Kütüp­hanesi Seyfettin Oz.ege Kitapları arasında bulımmaktadır. Son cilt olması ve orytnalligt nedeniyle 69. cilt tncelememi­z.e esas aluımış, aynca: Proj. Fahir /z'in Eski Türk Edebi­yatında Nesir ı isimli eserindeki Hamzaname metinlerine de yer verilerelç bazı tespit ve tahliller yapılmıştır.

Atatürk Universitesi Fen- Edebiyat Fakültesi'nde ku­ruluşundan beri halk edebiyatı çalışmalarına büyük önem verilmektedir. Son zamanlarda dini-destani tür üzerindeki çalışmalara yer verilmesi de oldukça önemli bir gelişmedir. Hasan Köksal'ın 1983 yılında, Doç. Dr. Saim Sakaoglu yö­netiminde hazırlamış oldugu, BattalnAmelerde Tip ve Mo­tif Yapısı konulu doktora çalışması epik türün öz.elliklerini ortaya koyması ve muhtevası bakımından ciddi bir araştır­madır.

Dr. Hasan Köksat çalışmasında epik tür hakkında bilgi vererek, Türk- /sUim toplumunda bu türle gelişen in­san tiplerini tanıtıyor. Tipleri büyük ölçüde sözlü ve yazılı

v

Page 6: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

metinlerden seçiyor. Tip yanında motif çalışmalanna da yer veriliyor.

Hamzaname konuswıu hazırlnrken, metod bakunm­dan karşılaşh{}umz problemlerde Dr. Hasan Köksal'uı ça­lışmasından faydalanmış bulunmaktayız. Çalışmamızın dini-epik türe dayalı olması esere olnrı ilgimizi artırmıştır. Ancak, Battalname'nin dini ve epik olma özelligi yanında milli bir karakter taşıdı{Jı görülür. Harnzaname'de ise, ls­ldm dinine karşı duyulan sevgi ve baglılık teması ön plnrı­da tutulmuştur. Konuya Türk hallcmm Ugi duyması. dini duyguları kabartması ve lsldm büyüklerinden Hz. Ham­za'nm menkıbevi. hayatını işlemesindendir.

Hamzanaıneler, tamamen ls111mi bir çehre taşunaları yanında, daha önce teşekkül etmeleri bakunuıdan da Bat­talnfuneler'den farklt özellikler gösterirler. Bu özeUtklerden konularımız içinde söz edilmiştir.

Blltrıdi{Ji üzere, halk edebiyatırım tahkiyeye daya­nan türleri üçe ayrılır. Bunl.aruı birincisini destanlnr, ikinci­sini masallar, üçüncüsürıü de hikayeler teşkil eder. Çogu masal unsurları insanlıguı ortak malıdır. Masallar dinleyi­cileri inandırmak gibi bir iddia taşunayan tamamen hayal mahsulü ürünlerdir. Olaganüstü vak'a ve kahramanlnra fazlaca yer verilir. Aşılmayacak bir dagı masal kahramanı bir anda geçer. Yıllarca sürebilecek bir yolculuk, bir sihir gücüyle kısa zamanda gerçekleşebilir. Oysa, destanlar ve halle hikayeleri milli bir karakter arz ederler. Destanların manzum olma özelligi yanında, halle hikayelerinin nazun­nesir karışımı olması gerekir. Aşk, tabiat ve kahramanlık halle hikdyelertnin ana korıularındandır. Destanlnrda ise din. fazilet, kahramanlık, büyük feldket ve sevinç olayları işlenir.

Yukarıda kısaca özelliklerinden söz etti{Jimiz destan, masal ve halle hikayesi arasında devamlı olarak bir malze­me alış verişi olmuştur. Bu bokundan bu üç türü birbirin­den tamamen ayırmak oldukça güçtür. Destan, masal ve hikdyede kullnrıılnrı ortak malzemelere Hamzarnmıe'de de rastlanabilmektedir.

Dini-destani türe giren eserlerde, dine hizmet edenler ister savaşçı bir halk kahramanı., ister bir din büyfıgü ol­sun. sık sık olaganüstü güç (keramet) gösterirler ve hayat

vr

Page 7: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

hikayeleri heyecanlı bir dini destana bürünür. Din ugruna yapılanf edakdrlıklar ve kahramanlıklar halkrrı muhayyile­sinde derin izler bırakır.

Peygambertmtz Hz. Muhammed'in amcası ve süt kar­deşi Hz. Hamza'nuı kahramanlıkları da bütün lsıa.m ale­minde oldugu gibi. Türk halkrrıın muhayyilesinde geniş bir yer tutmuştur. Anadolu' da çok yayguı olan Haı:nzanAmeler bunun tipik birer ömegidir.

Türkler, lsla.miyefle daha ilkfetihler sırasında tema­sa geçmişlerdir. Ancak, Müslümanll(}ı üç asır kadar sonra X. asır ortalarında kitleler halinde kabul ettikleri görülür. Müslümanlık kısa zamanda Türklerin milli dini haline gel­miş, 749'da (miliidi) Abbdsi Hanedam'nuı iktidara gelmesi ile Türk- Arap mücadelesi sona enniştir. Bunu takiben Türkler, lsliim dini yanuıda Arap dUi, kültürü ve edebiyatı­na karşı ilgi duymaya başlamışlar, bir taraftan eski milli destarılanna (lsliimiyet tesiriyle) yeni bir çehre kazandırır­larken. öte yandan lslilmi destanlar uenntşlerdir.

1071'de kazanılan Malazgirt Zaferfyle Anadolu'ya yerleşmeye başlayan Türkler, hafızalarında yaşattıkları lslô.m büyüklerinin kahramanlık menkıbelerini (yeni yurtla­nnrkı) nestl.den nesile aktarmayı kutsal bir görev saymış­lardır.

XIV. asırdan itibaren saraylarda "kıssa-hwô..n" adıy­la bilinen kimselerin anlattıkları /skendername. Salsalna­me, Hamzaname, Antername, Süleyman ... Ame. Rüstem­name adıyla bilinen epik ve menkıbevi mahiyetteki hikayeler çogalmaya başlamıştır.

Bu kahramanlık hikdyelerinin büyük bir kısmı Hz. Hamza'nuı şahsiyeti etrafında teşekkül etmiş, Kıssa-1 Emir Hamza, Kitab-ı Rumuz-ı Hamza ve HamzanAme .. gi­bi isimler altında halk kahvelerinde, yentçeri ocaklarında.. suıırboyu kal'alarında anlatılmıştır. Ozündeki din sevgisi yüzünden Anadolu halkı bu destani hikayeleri çok çabuk benimsemiştir.

Hz. Hamza'nuı kahramanlı[Jı, cesareti, dürüstlüğü, zayıftan yana olması gibi hasletleri. O',nun ruhunda kendi benli{Jini bulan Türk tnsanlaruıa hiç de yabancı gelmemiş, bu ruh ve düşünce tarzıdır k1; Hz. Hamza'nuı menkıbevi hayatını konu alan Hamzanô.melertn anlatılmasına ve ya-

vıı

Page 8: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

yılmasına sebep olırwştu.r. HaınzancUııe, 1ürkler tarafından benimsenen lslami

destan kahramarılıklannuı anlatıld@ı Uk eserdir. Türkler arasında X. yüzyıldan itibaren söylenilmeye başlanmış, (şimdiki bilgilerimize göre) XIV. yüzyıl sonıuıa dogru yazı­ya geçirtlebOmiştir. Bugün mevcut Haınzancllne metinleri­nin Uk müeUifUıtn Ştiir Ahın.edinin kardeşi Hamzavi'nin ol­dutJu (konularımız 'içinde sözünü etti!)imiz) çeşitli kaynaklarda beltrttlmektedir.

Evliya Çelebi, SeyahatncUııesi'nde Hicret'in 261. se­nesinde (miltidi 874) 60 ctldt bulan Haınzancllne'ntn Med­dahan-ı Rum tarafından 360 cilde kadar çıkartıld@ını be­yan etmektedir. SeyahatncUııe dışında bir çok _kaynakta 60 cllt olarak belirtilen HaınzancUııe'nin Atatürk Untverstte­si Merkez Kütüphanesi Seyfettin Ôzege Kitapları arasında tek nüsha halinde bulunan 69. ctldtnt tnceleme konusu ola­rak seçmemiz tesadüfi degildir. 69. cat birtakun sorulan da birlikte getirmektedir. Acaba, Evliya Çelebi'ntn belirtti!)i gibi 360 cilt Haınzancllne var mıdır? 69. cildin tespit edtl­mtş olması. cilt sayısının 60'ın üzerinde oldugunu ve EvU­ya Çeleb(ye yaklaşılabllecegtnt ortaya koymaktadır.

Bu çalışma ile HamzanAıne konusu etrajinda yapıla­cak münakaşalara zemin hazırlamış oluyoruz. Daha mü­kemmel eserlerin ortaya çıkması en büyük arzumuzdur. Yapt@uruz araştırmalarda, lstanbul Üntversttesi Edebiyat Fakültesi ôgrettm Üyelerinden Prof. Dr. F. Kadri Ttmur­taş'ın HaınzancUııe'nin I. ctldt üzerinde ögrenctlertne yaptır­d@ı iki lisans tezi dışında başka çalışmaya rastlamayışı­mız, konunun yetertnce i.hinal edildiOtnt gösteriyor.

Konunun btr bütün olarak işlenmesi gentş btr ekip çalışmasını gerekttmıektedtr. Bir çok kütüphanedeki de{}i­şik yazma nüshaların tncelenmesi btr kadro ve ekip işidir. Bunun da ötesinde uzmanlık ve gönül işidir. Bu da dt[Jer bllim dallarında ol.dugu gtbt, halk edebiyatının bir bilim konusu olarak ele alınmasına ve bu sahada uzmanlaşmış bllim adamlarının çogalmasına baglıdır.

Batı'da XIX. asır ortalarından itibaren bal}ımsız bir blltm dalı olarak tanınmaya başlanan halkbtlimtne ülke-· mizde gereken önem verOmemiştir. Daha önce kimi bilgin ya da yazarlarınfarkında olmadan halkbiltmtne yaptıkları

VJII

Page 9: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

katkılar vardu. Bunların en eskisi Kaşgarlı Mahmut'un Di­vanü Lügati't-Türk'üdür.

Türkiye' de halkbilimi konularuıa 1908 Meşrutiye­ti'nden sonra yaklaşıld@ı görülür. ıuc yaklaşanlar arasın­da Ziya Gökalp, Rıza Tevftk ve Fuat Köprülü'yü sayabiliriz. Gökalp halkbilimini "halkiyat'' olarak ele alır. Rıza Tevfik ise, 'Jolklor" terimini halk edebiyatı mllnasuıda tIJc olarak kullanan bilim adamıdır. Fuat Köprülü'ye gelince, 'Yeni bir him Halkiyat- Folklor' başlıklı yazısı ile folklorun tanunı.ru. kapsamını ve amacuu izah eder.

Türk halkbilimine ilk temel taşını koyanlardan biri Macar bilgtnilgnaz Kunos'tur. Kunos, 1884 yılından başla­yarak Anadolu. !stanbul ve RumeU'den derledigi metinleri 1887'den itibaren çeşitli kitaplar halinde bir araya getir­miştir. Ankara ve !stanbul'da verdtgi korıferansları ise 1925'te Türk Halk Edebiyatı adı altında !stanbul'da neş­retmiştir.

Batılı bilim adamlarının, Kunos'un açtllJı çı{}ırdan yü­rüyerek Türk Halk Edebiyatı'nuı çeşitli türlerinden derleme ve inceleme yapma gayretleri günüm.üze kadar süregelmiş­tir. Macar Gyula Nemeth. Alman G. Jacob, T. Merıze� Otto Spies, W. Eberhard vd. bunlardandır. Türk halk hik(iyelert:­ni müstakil bir konu olarak ele alması bakımından Dr. Otto Spies'tn 1ürk Halk Kitapları, sa.Julsuıuı ilk ürünü olarak büyük önem taşımaktadu. 15 yazılı Türk halk hik(iyestntn tncelendtgi bu eser, Behçet Gönül (=Necattgil) tarajuıdan 1941'de 1ürkçeye tercüme edilmiştir.

Türk ayduılaruıuı kendi halk kültürlerine bir bilim konusu olarak egUmeleri Kunos'un çalışma döneminden epeyce sonra başlar. Ziya Gökalp, Rıza Tevftk ve Fa.at Köp­rülü'yü müteakiben halk bllimi konusunu işleyen bilim adamları arasında. P. Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z. F. Fuıdıkoglu, Murat Uraz, Muhan Bali, Bilge Seyidoglu. Saim Sakaoglu, Umay Günay, Fikret Türkmen. Ensar Arslan. Dursun Yıldırım Abdurrahman Güzel vd. .. zikredUebilir. Aynca, halkbllimi konusuna ilgi duyan bir çok yazar ve şairin çok kıymetU hizmetleri ve eserleri vardu.

Buna ragmen. anabllim dalı halk edebiyatı olan bi­lim adamı ve halkbilimini bagımsız bir ögrenim kolu sayan

ıx

Page 10: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

üniversite sayısı oldukça azdır. Konuya başkalarının saygı duyması isteniliyorsa, bir anabUim dalı olarak ele alınma­sını gerçekleştirmek zorundayız.

Netice olarak şunu söyleyeblliriz ki; üzerinde çalışıl­mak istenilen bir konu ele alınmca belli bir çerçeve t.çinde kalınamıyor. Onwıla ilgUi bir çok mesele (ister istemez) kar­şınıza çıkıp yolunuzu kesiyor. Kendinize daha çok soru sonnak ve araştırma yapmak zorunda kalıyorswıuz. Ham­za.name gibi hiç işlenmemiş ve çok geniş hacimli bir konu­da bu soruların giderek ço{Jald@ı muhakkaktır. Bizim yap­tı{}ımız bir başlangıç ve tartışmayı açmaktır. Zamanla daha verimli ve başarılı çalışmaların yapılacagı inancında­yız.

Konuyu özellikle seçip veren. çalışmalarun sırasın­da, yardımlarını görüp kıymetli fikir ve tavsiyelerini aldı­{Jım sayın hocam Proj. Dr. Muhan BaU'ye minnet ve şük­ranlarımı arz ederim.

Aynca, karşılaştı{}ım problemlerin çözümünde ilgileri­ni esirgemeyen Doç. Dr. Bilge Seyido{Jlu, Doç. Dr. Efrasi­yap Gemalmaz, Yrd. Doç. Dr. Recep Toparlı ve Dr. Orhan Yavuz'a içten teşekkürlerimi sunarım.

x

3Mayıs 1988

Lütfi.SEZEN

Page 11: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

İÇİNDEKİLER

GİRİS

I- Destan Türü Hakkında B ilgi ........... ......... .

A. Destanların Teşekkülü .. . . ... .. . ... .. 2

B. Yapma Destan....................................... . C

Il- Türk Destanları......................................... . 7

A. İslamiyet Öncesi Türk Destanları........... 9

B. İslamiyetten sonraki Türk Destanları.... 11

1. Milli-İslami Türk Destanları............... 11

2. İslami Türk Destanları....................... . 18

B İRİNCİ BÖLÜM

l. Hamzanameler ....................................... . . 20

A. Hanızan<:uneler Üzerinde Yapılan İlmi Çalışmalar................................................. . 20

B. Tespit eclebildigimiz Hanızaname Yazmaları 27

II. HazreH Hamza.......................................... . 33

. A. Hayatı ve Kişiligi.................................... . 33

B. Hz. Hamza Hakkında Kaynak ve Kitaplar. 40

III. Hanız anameler Üzerinde Tenkitler ............ . 41

İKİNCİ BÖLÜM

!. Haınzanamedeki Tipler ............................... . ,1!)

A. İslami Tipler . . . . . . . . . . . .. . . . . . . .. . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . :'io

I3. Sonradan M üslünıan Olan Tipler........... . 58

(' Mi"ıslüman Olmayan Tipler . .................. 60

il. l l;11ıvaııamedeki Motif Sıralanışı .. ...... ....... 63

Page 12: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

A. Destani Motifler..................................... . 63

B. Dini Motifler.......................................... . 75

C. Masal Motifler . .. . . . . . . . .. . . . .. . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . 82

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ı. Yazma Metin (Hamzaname: 69 Cilt)............. . 91

II. Ek Metin (Hamzaname).............................. . 118

III. Ek Metin (Hamzaname)............................. . 123

SÖZLÜK........................................................ . 127

BİBLİYOGRAFYA ........................................... . 141

GENEL İNDEKS............................................. . 143

Page 13: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

GİRİŞ

1- DESTAN TÖRÜ HAKKINDA BiLGİ

İlkçağın en uzak dönemlerinden günümüze kadar gelen edebiyat ürünlerinin başında destanlar yer alır. Destanlar, milletlerin hayal gücünü en çok doyurabilecek ürünlerdir. Kelimenin aslı Farsça "dastan" dır. Dilimizde Fransızca olan epope (epopee) ve lejand (!egende) karşılığı kullanılmaktadır.

Epope, tarihi kahramanlık olaylarının efsaneleşmiş hikayeleridir. Lejand ise, tarih öncesi veya tarihin başlan­gıç devirlerine ait daha eski, efsanevi ve masal unsurları (mitos) karışmış hikayeleri içine alır.

Milletlerin tarih ve tarih öncesi devirlerine ait din, fazilet, kahramanlık maceralarını, büyük felaket ve se­vinçlerini anlatan destanlar milli, anonim, sözlü (başlan­gıçta) ve manzum eserlerdir.

Eski Yunanlılar, ozanların sazla terennüm ettikleri bu tür şiirlere epos (söz) derlerdi. Batı dillerinde destan için kullanılan epopenin "epos"tan alındığına dair görüş­ler vardır. (ll

Destan, tarihin henüz yazıya geçmediği, ilim ve ak­lın toplum düzenine iyice hakim olmadığı çağların verimi­dir. Destanlara efsane gözüyle bakılmamalıdır. O, gücü­nü ve kaynağını kendisini meydana getiren toplumun milli vicdanından alır. Olaylar tarihi vesikalara dayanma­sa bile, temsil ettiği kavmin anlayışını ve yaşayışını orta­ya koyması yönüyle tarihi kaynak niteliği taşır.

l. Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı I, İstanbul 1968, s. 26

1

Page 14: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Destan, aristokrasinin sanat çeşididir. Onun kahra­manlarının maceralannı anlatmış, o tabakaya mensup dinleyiciler huzurunda söylenmiştir. Destan (saf haliyle) cemiyetin iç tezatlarını değil, onu idare eden ve baş olan kahramanların dış kuwetlerle, düşmanlarla, tabii veya tabiat dışı Metlerle, canavarlarla vb ... mücadelesini anla­tır.

Birbirinden ayn insanların birbirine benzemeyen mukadderatlarını destan düşünemez. O cemiyeti bir bü­tün.mütecanis kütle halinde görür. Kahramanları bir top­luluk adına iş yapanlar.

İnsan cemiyetleri içinde söz sanatı istiklAl kazan­maya başladığı andan itibaren tahkiye çeşidinden iki ede­bi nevi görüyoruz: Biri destan, digeri masal. Romanın kaynağı destandır (2l.

Destan en eski halk edebiyatı mahsullerinden biri­dir. Sözlü geleneğe bağlı bu anonim mahsuller, zaman ve mekan içinde cemiyetin iradesini ellerinde tutan "Kahra­man-Bilge" şahsiyetlerin menkabevi ve hakiki hayatları etrafında teşekkül etmiş uzun didaktik hikAyelerdir. (3)

A- DESTANLARIN TEŞEKKÜLÜ

Her milletin destanı yoktur. Bazı milletler, destan edebiyatına yapma destanlarla kaWmışlardır. DeğJ,şik Av­rupa milletlerine mensup fikir ve sanat adamlarının bir çoğu, ilhamlarını eski Yunan ve Şark milletlerinin destan­larından almışlardır.

2. Prof. Dr. Pertev Naili Boratav, Folklor ve Edebiyat II. lst. 1982, ss. 304-305.

3. Prof. Dr. Şükıii Elçin, Halk Edebiyatına Giriş, lst. 1981, s. 71.

2

Page 15: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Destan. bazı saflıalardan geçtikten sonra teşekkül eder. Bu safhalar sırasıyla; çekirdek. gelişme ve tespittir.

Çekirdeği, tarihi bir olay meydana getirir. Bu olayın halk muhayyilesinde çok derin bir iz bırakması gerekir. Ruh ve vicdanlara yerleşerek. ard arda gelen kuşaklann hayal gücüyle genişler ve derinleşir. Henüz yazıya geçme­diği için her isteyen başka türlü anlatır. Çoğalan bu riva­yetler destanın çekirdek safhasını hazırlar.

İkinci safhada; ozanlar, efsaneleşen tarih olaylarını kendi hayal güçlerini de katarak değişik motiflerde ve saz eşliğinde dile getirirler. Bazen bir meraklı kimse. tarihçi veya şfilr tarafından yazıya geçirildiği de olur. Yazıya geçi­ren bir şeyler ekleyebilir.

Üçüncü saflıa; bir büyük destan şc1irinin çıkması, ozanların söylediği parçalan derlemesi, sıraya koyması ve yazıya geçirmesi olayıdır. Bu tespiti, destan geleneğini iyi bilen bir büyük şAir veya milli şuur sahibi bir aydın ve bilgin yapabilir. Halk arasında canlı bir şekilde yaşayan destan parçalarını toplar ve kendi dehası ile yeniden iş­ler. (4)

'!ürk destanları (Kısmen Dede Korkut Kitabı ha­riç) ikinci sahfada kalmış, bir büyük destan şaiı1 tarafın­dan yazıya geçirilememiştir. Elimizde mevcut destan par­çalarının bir kısmı es:td İran, Çin, Arap, Moğol tarihi ve edebi eserleı1nde, bir kısmı da Bizans ve diğer batı kay­naklarından derlenmiş, teşekkülünden çok sonra yazıya geçirilebilmiştir.

Doğu'dan Batı'ya doğru, coğrafi bir sıralama yapıla­cak olursa: teşekkülünü tamamlayan destanların başın­da İran. Yunan ve Fin destanları gelmektedir.

4. Yeni Türk Ansiklopedisi, Cilt II. İstanbul 1985, s 652

3

Page 16: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

İran'm büyük şAir1 Firdevs! (X. asır), "İran milletinin destani tarihi" olarak bilinen ŞebnAme'yi yazmıştır. ŞehnAme • İran'm her türlü varlığını yer yüzündeki her şeyden üstün tutmak gibi, milli ruhun kuvvetle belirtılişt bakımından tam bir epope özelliği taşımaktadır.

Firdevs!, milletinin destani tarihini başlangıçtan sa.­santler devı1 sonuna kadar, bütün yaşayan hatıraları, ef­saneleri, unutulmaz kahramanlıkları ve milli an'anelerini bir araya toplayarak yazıınştır.

Şehrullne'de Firdevs!, milli lisana büyük önem ver­miş, elinden geldiği kadar Arapça kelimeler kullanmama­ga gayret göstermiştir. Eserde, İranlıları Fars dili ile milli bir ruh etrafında toplama ülküsü hakimdir.

1ürk, Hint ve Yunan mitolojisinden de çizgiler taşı­yan ŞebnAme, başka edebiyatları da etki alanına almış­tır. Doğu edebiyatlarında "Şahrulmecilik" diye yeni bir tü­rün ortaya çıkması bununla ilgilidir. Şa.trler önce çok eski vak'aları anlatan ŞehnAme'ye baş vurmuşlar, sonra kendi çaglannı ele almışlardır. XV. asırdan itibaren 1ürk edebiyatında da tesirleri görülen Şe.tınAme, İslam edebi­yatlarında her zaman üstün yerini muhafaza etmiştir . (5).

Daha sonra yazılan lskendemame,Hamzamlme ve Battalna.nıelerde de Şehnrune'ntn izleri vardır.

M.ô. ıx. asırda yaşadığı sanılan Yunan destan şa.rt Homeros'un İlias ve Odyssia (İlyada ve Odise) adlı eserleri bir büyük destan şrurı tarafından yazıya geçirilen ilk örneklerdir.

Homeros'un destanlarında renkli sıfatlar, uzun teş­bihler ve yer yer realist bir anlatış görülüyor. Asil duygu­lar. yüksek düşünceler, zengin bilgi, görgü ve hayal un-

5. Prof. Kenan Akyüz. "Flrdevsi Şehnıime'ye Önsöz", Çev. Necati Lügal. Ankara 1967 ss. XVII-XXIII

4

Page 17: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

surları ile birleşmiş bir destan dili kullanılmıştır.

Her iki destanda da Akdeniz ikliminin renkleri çiz­gileri ve estetiği kendini hissettirir. İnsanlarla eski Yunan tanrıları arasında gelişen kin, ihtiras, vahşet, fazilet ve in­sanlık duygulan büyük bir hünerle çizilmiştir. (6) Latin

şA1r1 Vergilius da (M.Ô. 70-19) Homeros'un yol\lndan gi­derek Aeneid adlı eserini yazmıştır.

Milli destanlann en klasik örnekleri Yunan ve İran destanları olmakla birlikte, daha değişik şartlarda destan veren milletler de vardır. Fin ve Cermen destanları bun­lardandır. Türk destanları ile mukayese bakımından bunları kısaca hatırlatmak gerekir:

Fin dil ve folklor bilgini Elias Lönnrot'un doktorluk yaptığı köylerdeki halkın arasında yaşayan destan türleri dikkatini çekti. Bunları birer milli hazine kabul ederek derlemeye başladı. K a l ev a l a adlı eserini 1936'da ya­yınladı. Fin halkını ve edebiyatını geniş ölçüde etkileyen eserde 12.000 mısralık 32 şiir veya runo vardı. 1849'da son şeklini verdiğinde Kalevala 23.000 mısralık 50 ru­no olmuştu.

Fin halkının tanın ve toprak zorluğunu yenmek yo­lunda, Sampo adlı sihirli değirmeni elde etmek için sarf ettiği gayret üzerine kurulan destan, temiz ruhlu aşk ve mücadele türkülerini dile getirir. Yoksul Fin halkının (karlı ve soguk 1klimin şartlarına rağmen) doyurulması amacı kendini gösterir. Kahramanları olağanüstü güçleri olan insanlardır. Fin benliğini temsil eden Kalevala bir çok esere ilham kaynağı olmuştur. Dil duygu ve hayal gü­zellikleri ile de dikkat çeker.

Cermen destanı Niebelungen'le ilgili ilk tarihi

6. N. Sami Banarlı, Resimli Türk edebiyatı Tarihi, Cilt 1, lst. 1971, '3. 8

5

Page 18: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

bilgileri miladın ilk asrında Romalı tarihçi Tacitus'un Cermen Kavimleri adlı eserinden öğreniyoruz. Cermen tanrıları ve kahramanları için söylenen bu destan parça­larında; ışık kahramanı Siegfried 'in karanlıklar hakimi Niebelungenleri mağlup ederek hazinelerini alması hikaye edilir. Aşk. sadakat. arkadaşlık ve kahramanlık duygulan işlenen olayların bir kısmı Hun hükümdarı Attlla'nın sa­rayında geçmekte ve Hun destan geleneği ile birleşmekte­dir. (7)

Hint destanları Ra.mayana ve Mahabharata'da ise insanların manevi bakımdan yükseltilmesi (ermişlik) ülküsü vardır. (8)

Fransızların Chansen de Roland'ı ile Fransa'nın yükseltilmesi istenilir.

tngiltere'de Milton'un Paradise Lost'u (=Kayıp Cennet) Puritan topluluğunun destanıdır.

Aynca: Japonların Şinto, Akadların Gılgamış, Türklerin Manas'ı dünyaca ünlü destanlardandır.

B- YAPMA DESTAN

Asıl destanlar. halkın vicdanından fışkırmış ortak­laşa eserler oldukları halde yapma destanlar ferdi eserler­dir. Bazı şair ve yazarlar. kendi milletinin tarihinden çı­karılmış heyecanlı ve büyük vak'alan bir takım hayal unsunlan ile karıştırarak hikaye ederler. Bunlara y a p m a d e s ta n denir. Akıl ve mantık devrinin ürünleridir.

7. N. Sami Banarlı. Restmli Türk Edebiyatı Tarihi, Cilt 1, İstanbul 197 1 . s . 10.

8. Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı, Cilt 1, İstanbul 1968, s.3 1

6

Page 19: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Haç l ı sefer lerini destani bir dil le anlatan İtalyan şai­ri Torquarto Tas so'nun (1544-1595) K u r ta r ı 1 m ı ş

K u d ü s 'ü ile Fransız şair ve düşünürü V o 1 ta i r e'in ( 1649-1 778) xvı. asır din ve mezhep savaş larını konu alan H e n r i ad e'si tanınmı ş yapma destanlardandır. (9)

Türk edebiyatında; Yazıcıoğl u'nun (XV. asır) S e 1 -ç u k nam e 'si, F. H. Daglar ca'nın Üç Ş eh it l e r De s -ta nı (1949), Bas ri Goc ul 'un T ü r k Mi l li De s ta nı n­d a O ğ u z l am a (1951), H. N. Pepeyi'nin Mi l li Mü c ad e l e De s ta nı (1963). M.N. Sepetçtogl u'nun Y a r ad ı l ı ş v e T ü r e y i ş De s ta nı (1965). B.K. Çağ­lar'ın B atta l G a z i De s ta nı (1968). N. Yıldırım Gen­çosmanogl u'nun Ma l a z g i r t De s ta nı (1973) . ... v b .. yapma destan örnekleridir. (lo)

il- TÜRK DESTANLARI

Eski destanlarımızın meydana geldiği çağlardaki Türk mitolojisi güzel ve zengindir. Orta- Asya'dan getiril­miş olanlar y anında Anadol u'da teşekkül edenler de var­dır. Ancak, b unlardan Türk halk epopesinin bütün vasıf­larına haiz eser olarak yal nız Kırgız ların M a na s destanını göstereb iliriz. (11)

Türk lerin göçebe hayatı benim semiş olmaları des­tanlarının dağınık par çalar halinde kalmasına sebep ol­m uştur. Fu::ıt Köp rülü, Z. Velid! Togan, P. Naili Boratav. Nihal Ads ız ... gibi araştırmacıların tetk ik ve tas nif ettikle­ri Türk epopelerinin bir çoğ unun metinleri elimizde mev-

9. Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı Cilt I, İstanbul 1968, s.32. 1 O. Halk Edebiyatı Nazım türü olan destan konumuz dışındadır. 11. Prof. Dr. P.N. Boratav, Halk Hik. ve Halk Hikayeciliği 1946

7

Page 20: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

cut değildir. ( 12) Bunların bir kısmı halle arasında yaşa­yan parçaların derlenmesi suretiyle elde edilmiş, bir kıs­mı ise eski İran, Çin, Arap.Moğol ve Batı kaynaklarından derlenmiştir. Firdevsi'nin Ş e h n A m e s i bu kaynakların başında gelmektedir. Ş e h n A m e'de, Türklerin menkıbe­vi tarihleri, mitolojileri ve menşeleri hakkında geniş bilgi­ler vardır.

Türk destanlarının Türkçe yazılı kaynaklan arasın­da; Kaşgarlı Mahmut'un D i v a n ü Lü g a t-i ' t ­T ü r k'ü ile Ebu'l-Gazi Bahadır Han'ın Ş ece r e-i T ü r k ve Ş ece r e - i T e r a. k i m e adlı eserlerini sa.yabiliiiz. İl­hanlı veziri Reşidüddin'in (XIV. asır) Cami'ü't - Tevarih isimli dünya tarihi ve Cüneyni'nin (XIII. asır) Ta r 1 h -1 C ıh a n G ü ş A'sı Türk destanları ile ilgili bilgi veren önemli kaynaklardır.

Türk tarih ve medeniyetinin umumi tasnifine uygun olarak destanlarımızı, İslaıntyet'ten önce ve sonra olmak üzere ikiye ayırmak gelenek haline gelmiştir.

1- lslitmtyet'ten ônceki Destanlar:

1- Yaradılış Destanı.

2- Saka Destanı,

a) Alp Er Tunga Destanı

b) Şu Destanı

3- Hun- Oğuz Destanı

4- Köktürk Destanı

a) Bozkurt Destanı

b) Ergenekon Destanı

c) Köroğlu Destanı (eski şekliyle)

12. a.e. Ankara 1946, 8.8. 60-61

8

Page 21: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

5- Uygur Destanları

a) 1üreytş Destanı

b) Mani Dininin Kabulü Destanı,

c) Göç Destanı

11- lslllmiyet'ten Sonraki Destanlıır:

1- Manas Destanı,

2- Çingiz (Cengiz) Han Destanı

3- Seyyid Battal Gazi Destanı,

4- Danişmend Gazi Destanı,

5- Köroğlu Destanı (Yeni şekliyle)

D e d e K o r k u t H i ka.y e 1 e r i destani özellikle­rinden dolayı İsJAmiyet'ten sonraki döneme dahil edil­mektedir.

A- 1SLA.M1YET ÖNCESİ TÜRK DESTANI.ARI

1slamıyet'ten önceki destanlar birbirini bütünleyen parçalar halindedir. Bunları müstakil birer destandan çok, ana kollardan aynlmış destan parçalan olarak kabul etmek yerinde olur. En eski 1ürk destanı, Sakalar devrin­de "Alp Er Tunga" ile "Şu" adlı iki kahramanın müstakil maceralarını konu alan Saka destanıdır. (13). M.Ô. VII. asırda yaşayan Alp Er Tunga'dan Firdevsi'nin Şehna­me"sinde "Efrasıya.b" diye söz edilir. Kaşgarlı Mahmut bu destanın bir kaç dörtlüğünü D 1 v a n ü L ü g a t i ' t Türk 'e almıştır.

1 1. Şükrü Elçin, Halle Edebiyatına Giriş, Ankara 1981, s. 7 l

9

Page 22: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

İkinci büyük destan Oğuz Kağan destanıdır. Oğuz­ların atası Oğuz Han ve oğullarını anlatan başlıca iki kay­nak vardır. Bunlardan birincisi Paris Milli Kütüphane­si'nde bulunan Uygur harfleriyle yazılmış tek yazma nüshadır. Bu nüsha Rıza Nur tarafından keşfedilmiş, il­mi olarak W. Bang ve R Rahmeti Arat tarafından önce Al·· manca (1932) . daha sonra Türkçe olarak, O ğ u z K a­g a n D e s t a n ı adıyla (İstanbul 1936) yayınlanmıştır. Aynı eseri Muharrem Ergin 1970'te yeni şekliyle 1000 Te­mel Eser Yayınları arasında neşretmiştir. (14)

Oğuz Kağan destanının ikinci parçası Reşidüddin'in C a m i ' ü ' t - T e v ar i h ' indeki rivayettir. Bu kitabın 131 7 tarihli ve minyatürlü bir nüshası İstanbul Topkapı Müzesi'nde bulunmaktadır. XV. asır tarihçisi Yazıcıoglu ile XV1I. a5ırda yaşayan Ebul Gazi Bahadır Han, Reşidüd­din rivayetini Batı ve Doğu Türkçesi' ne aktarmışlardır. Reşidüddin'in Farsça metnini en son Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi Togan Türkçe 'ye çevirmiş ve tarihi bakımdan ince­lemiştir. ( 1 5)

Göktürklerin zuhurunu ve tarihlerinin başlangıcını anlatan iki büyük efsane vardır ki bunlardan Bozkurt destanı, soyu- sopu öldürülmüş olan bir Türk çocuğunun dişi bir kurt tarafından beslenip ve onunla evlenmesini, yeni Göktürk nesilleri meydana getirişini hikaye eder. Ergenekon destanı ise geçit vermez bir dağ ardında ço­ğalan Türklerin, demiri eritmek hüneriyle oradan kurtu­luşlarını anlatır.

Uygurlar döneminde teşekkül eden dördüncü bir kol; Türeyiş ve Göç destanıdır. Türeyiş'te Türklerin kut­sal bir dağdan ya da o dağdaki bir agaçtan türedikleri an-

14. Muharrem Ergin, Oguz Kağan Destanı. lsumbui l 970 1 5. Mdmıet Kaplan, Tiirk Edebiyatı Üzerine!<> Arnı�tt•mahı.r (3) lstanbul

1975, s 11

10

Page 23: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

latılmaktadır. Göç destanında ise değerim bilmeyerek Çinlilere verdikleıi kutsal dağın parçalanıp götürülmesi yüzünden ana yurtlarında barınamayan Uygur 1ürkleri­mn göçe mecbur olmaları hilraye edilir (16).

Uygur destanlarının elimizde Türkçe manzum par­çaları yoktur. Çin ve İran kaynaklarından değişik iki riva­yet halinde elde edilmiştir. (17) İran rivayeti arasında bu­lunan bir parça, destanla tarih özelltgi gösteren Man1haizm'in kabulü menkıbesidir.

B-1SLAM1YETTEN SONRAKİ TÜRK DESTANLARI

Türkler. bir taraftan eski milli destanlarına tsıam ruhu katarken öte yandan. yem dinin kabulü ve yayılışı hadiselerinin doğurduğu vak'alar, savaşlar ve türlü hen­gameler dolayısıyla da yem ve İslami destanlar söylemiş­lerdir.

tslaıntyet'ten sonraki Türk destanları büyük ekseri­yetle milli- İslami'dir. Kısım kısım Doğu ve Batı Türkleri arasında teşekkül ettikleri görülülyor. Müşterek olanlar yanında, İslaıntyet öncesi devrin izlerim taşıyanlar da vardır. Mesela. Oğuz destanı İslam kültürü ve ideolojisi ile birleştirilerek islami bir çehreye büründürülmüştür. Bu destanın önemli bir parçası olduğu tahmin edilen D e d e K ork u t Hi k a y e l e r i bunlardandır. (ısı

1-Milli - İsllmi Türk Destanları

Türkler, bir taraftan eski milli destanlarına İslami

16. Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı, Cilt I. İstanbul 1968, s. 34 17. N. Sami Banarlı, Resimli, Türk Ed. Taıihi, Cilt I, İst. 1971, s 28 18. Yeni Türk Ansiklopedisi, Cilt Il, İstanbul 1985, s 654.

ı 1

Page 24: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

bir ruh katarken, öte yandan yeni İslruru destanlar mey­dana getlmıişlerdir. Kırgız Türklen arasında son asra ka­dar yaşayan M a n a s, İslamlığın Türk halkına söylettiği ilk büyük destandır. Bugünkü yorumlara göre XI- xıı. asırlarda Türldstan'da Yedisu çevresinde doğmaya başla­mış , asırlarca yaşayıp gelişerek bütün Orta- Asya türkle­I1'nin ortak ürünü olmuştur.

Türklen her milletten üstün gören bir anlayışın se­zildiği M a n a s destamnda, Mülsüman Türklerle Müslü­man olmanyan Türklenn mücadelesi ağırlıktadır. Destanı söyleyen saz şa.Irlenne göre Er Manas, savaşlarda kimse­ye yenilmeyen bir kahramandır. O birçokları tle savaşmış ÇtnUlen ve İranlıları yenmiştir. Kendisine ok işlemez, elbi­sesi ak zırhlıdır.

Manas, Müslümanlığın Türkler arasında yayıJ.ması inkılabından doğmakla beraber, eski Türk inanışından çtzgtler taşır. Destanda görülen yemin törenlen, şaman geleneğine uygundur. Kadına değer veI1lmesi, ok. kılıç gi­bi silahların kutsal sayılması eski Türk inançlarındandır. ( 1 9)

Göktürk K1tabeleI1'nde görülen her atın bir isminin olması. bir savaş kahramanı gibi saygıyla anılması dü­şüncesi M a n a s'ta da devam eder.

M a n a s destanında Kırgız Türklerinin gelenekleri­ni, ahlak ve adetleI1n1, aile hayatını, dünya ve hayat gö­rüşünü dost ve yabancı anlayışını göreb111r1z. Eskf Türk destan inanışlarından da canlı hatıralar vardır. (20)

M a n a s destanı önce Kırgız- Kazak Türklerinden Velihanoglu Çakan Töre adlı Türk alimi tarafından

19. N. Sa.m1 Banarlı, Tilik'ün inanma Uslubu, Mf. V. Yayını. Ank. 1960. 20. Abdulkadir inan. Türkoloji Ders Hülasalan, lstanbul 1936

12

Page 25: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

186l'de ilim Alemine tanıtılmış, sonra Alman Türkoğlu Radloff 19.000 mısra tutan kısmını 1885'te Alınanca ter­c ümesi ile birlikte neşretmiştir.

M a n a s • üzerinde yapılan çalışmalar neticesi, Ka­levala 'run vardığı merhaleye varmış; Onazbekef, Karaba­yef. Moldabasan adlı Kırgız şAirlertnln ağzından 240.000 mısra olarak bir araya getirilmiştir. 121) Elde edilen en son bilgilere göre; 400.000 mısraya yaklaşmıştır. (22)

Bizim yazılı edebtyatunızda destanın, şekil bakımın­dan değilse btle, mevzu ve muhteva bakımından son nu­munesini De d e Ko r ku t Ki t a b ı veriyor . Bunun meçhul muharriri tahminen XV. asırda sözl ü gelenekte yaşayan eski Oğuz menkıbelerini masal ve destan motif­lerini, hatta eski halk destanlarının o sıralarda hm ağız­larda dolaşan manzum killşelertnı almış, eserine malze­me olarak kullanmış; fakat yeni içtimai şartların doğurduğu mensur hikaye ananesinden kendisini kurta­ramamıştır. De d e Ko r ku t Ki t a b ı doku itibarıyla ta­maıniyle epik olduğu halde, teknigi ve şekli bakımından bir ''mensur hikayeler külliyatı"dır. (23)

XI-XII . asırlarda Orta- Asya'dan Kafkaslara, Irak'a ve Avrupa'ya geçen Oğuz boylan arasında gelişen Türk edebiya tının en güzel destani verimlerinden biri De d e Korku t Hi ka y e l eri 'dir. Yeni yurtlarda yeni vak'alar ve yeni coğrafyalarla birleşen bu hikayeler ve XV. asrın sonu ile XVI. asrın başlarında meçhul bir sanatkar tara­fından yazıya geçirilmiştir. (24)

D e d e Korku t Ki t a b ı Oğuzların hayatını içine alır. birbirinden müstakil on iki hikayeden mürekkeptir.

21. P.N. Boratav, Folklor ve Edebiyat ll, lstanbul 1982, s 76 22. Abdulkadir lnan, Makaleler İncelemeler, Ankara 1968. s 125 23. Prof. Dr. P.N. Boratav. Folklor ve Edebiyat Il, lstanbul 1982. s. 65 24. Prof. Dr. Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitabı, İstanbul 1969, s.XIII

1 3

Page 26: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Bu hikayelerin ravisl olarak menkabevi hakim- şair (ozan) Dede Korkut gösterilmektedir. Kitabın biri Alınan­ya'da Dresten Kütüphanesi'nde, diğeri İtalya Vatlcan Sa­rayı'nda olmak üzere iki nüshası vardır. Dresten nüshası 1815'te Von Diez tarafından edebiyat Alemine tanıtılmış­tır. K i t a b - ı D e d e K o r k u t a ı a L ıs a n - ı T a i f e -i O g u z a n (Oğuz boyları dilince yazılmış Dede Korkut Kitabı) adıyla bilinir. İçinde bir önsöz ile on iki hikaye vardır. Ônsözde kişiliğinden söz edilen Dede Korkut, on iki hikayenin sonunda ortaya çıkıp dua ve temennileriyle hikayeyi bağlayan yaşlı ve efsanevi bir kişidir. Keramet sahibidir. Çocuklara isim koyar, büyüklere öğüt verir. İs­lrumyet'ten önceki şaman, sonraki evliya rolünü üstlenir.

1950'de Ettore Rossi, Vatlcan Kütüphanesi'nde D e d e K o r k u t K 1 t a b ı 'run altı hikayesini ihtiva eden ikinci bir nüshasını buldu. 1952'de bu nüshayı faksimile halinde ve başına mufassal bir giriş, sonuna da lügatçe ilave ederek on iki hikayenin tercümesi ile birlikte neşret­ti. (25)

Birtakım İslamı unsurları almış olmakla birlikte D ç d e K o r k u t K 1 t a b ı Oğuzlardan bize ulaşan tek destan metnidir. (26}. Dede Korkut tarafından O g u z n A ­m e adı verilen eser, konusu ruhu ve bütün vasıflarıyla Türklere aittir. Bu milli ve orijinal vasfı yanında, evsafı ve müellifi bakımından umumi ve destan tasnifi içinde de beıv�rleri ve bel11 bir yeri vardır. (27).

Oğuz Türklerinin diğer mühim bir destanı olan K ö -

r o g l u, aynı coğrafyalarda yerleşmiş ve yayılmıştır. İsla­miyet'ten önceki Türk- İran savaşlarında doğduğuna dair

25. Etten; Rossi, il Kitab-ı Dede Qoqut, Vatıcan 1952, 26. P.N. Borat.av. 100 Soruda Türk halk E.deb!yatt, lst. 1969, s.53 27. P.N. Boratav. Halle Hık. ve Halle Hikay<"c!liği. Ankara 1946, s.37

14

Page 27: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

görüşler çoğunluktadır. (28) Anadolu'da XVI. asırdan itiba­ren yayılmaya başlamış, XIX. asırda metlrJere geçmiştir. Destan kahramanı Köroğlu, bazen aşk yüzünden dağlara düşmüş bir Aşık, bazen İranlılara karşı savaşan bir Os­manlı kahramanı. bazen de devlete karşı ayaklanmış eş­kıya olarak görülür. Fakat daima kahraman, haksever, düşkünü korur, sempatik biridir.

Köroğlu, fonksiyon bakımından esk11ürk mitolojisi­nin kam, şaman, ozan görevlerini üstlenmiştir. Ahmet Kutsi Tecer'e göre Köroğlu. Türk mitolojisinin Hermes'i veya Oliınpos'udur (29).

Köroglu'nun bütün destan kahramanları ile birle­şen vasfı; saf ve babacan olmasıdır. Düşmanlarının na­mertlik edeceği onun aklına bile gelmez. Düşman kalesi­nin yanında çekinmeden uyuyabilir. Bu tedbirsizlik Köroğlu'nun Ayvaz, Hasan bey gibi diğer kahramanların­da da görülür.

K ö r o g l u D e s t a n ı hakkında ilk ciddi ve etraflı araştırma P. Naili Boratav tarafından yapılmıştır. Bora­tav'a göre: "Köroğlu destarun menşei meselesi henüz hal­ledilmiş değildir". Köroğlu'nun İran Azerbaycaru 1ürkleri arasındaki rivayetini tespit eden Alexandre Chodzko, 1842'de İngilizce 'ye tercüme ettiği eserinde Köroğlu'nu Azerbaycan' da yaşayan bir haydut olarak telakki etmiştir.

Mirza Veli zade. "Kafkas Kavimlerini Öğrenmek İçin Materiyalleri"nın IX. cildinde. Köroğlu'nu Mavera-yı Kaf­kas hanlanndan birine karşı isyan etmiş haydut olarak tanıtmıştır.

Kunos ve Mesaros, Chodzko'mm fikrini benimser­ken, Eviliya Çelebi Bolu- Çerkeş mmlıkalarında yaşamış

2R Ftıaı Köprülu. Tiirk Edebiyatı Tarihi. İstanbul 1981. s.68 211. Alının füd,..'. Tecer, Koçylğit Köroğlu, lstanbu! 1969,s. ı 10

15

Page 28: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

bir "haydut" olarak zikreder.

K ö r o ğlu De s t a n ı Anadolu ve Azerbaycan'da intişarı sırasında şeklini değiştımıış yeni bir mahiyet ka­zanmıştır. (30)

Anadolu halk hikAyelertnde de Köroğlu 'nun izlerini buluyoruz. (Tahir ile Zühre, Şah İsmail, Elif ile Mahmud, bir dereceye kadar Hurşid ile Mahmirt ve Ferhad ile Şirin) ekserisi bir Aşıkın sevgilisinin hasretiyle geçirdiği macera­ları tasvir eder. Bunlarda tabiat unsurları azdır. Kahra­manlık ve savaş sahneleri hiç kalmamıştır. Hatta bazıla­rında son devir saz şAirlertnde gördüğümüz tasavvuf te'sirleri çoğalmıştır. {Aşık Kurbani vd.) Dini edebiyatın te'siıiyle bu hikAyelerde (LeylA ile Mecnun, Ferhat ile Şi­r1n gibi) klasik kıssalara telmih vardı. (31)

Bugün K ö r o ğ l u De s t a n ı dikkate değer bir su­rette yayılmış bulunuyor. Kahramanları muhtelif sahalar­da değişik isimler almıştır: Köroğlu, Küroğlu. Kencum Ruşen, Renpul Ruşen. Kürdöbiloğlu, Ruşen (inşan) Ali gibi vb. Babasının hakkındaki rivayetler çok daha çeşitli­dir. (32)

Köroğlu ile i1gili ikinci önemli bir çalışma Cumhur1-yet'tn 50. yılı münasebetiyle 1973 yılında Mehmet Kap­lan- Muhan Bali- Mehmet Akalın tarafından yapılmıştır. Halkın anladığı ve anlattığı tarzda bir halk hikAyecisinin (Behçet Mahir) ağzından doğrudan doğruya derlenmiş ol­ması Köroğlu'nun, halle edebiyatının sözlü geleneğindeki yer1ni tespit bakımından çok önemlidir. Behçet Mahir'in ağzından derlenmiş şekliyle yayınlanan eserde; Bolu Beyi Kolu oldukça teferruatlı olarak verilmiş, aynca Kenan,

30. Pertev Naili Borat.av, Köroğlu, lstanbul 1 984, ss 136-138 31. Pertev Naili Borat.av, Köroğlu, İstanbul 1984, ss. 118 32. Pertev Naili Borat.av. Köroğlu, İstanbul 1984, s 139

16

Page 29: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Bağdat ve Gür cistan kollan da anlatılmıştır. (33)

K ö r oğl u De sta nı 'ndan sabit bi mekAn yoktur. Kol halinde derlenmesi çok gentş bir alana yayılma k ud­retine sahip old uğunu gösteriyor.

Karahanlılar çevresinde teşekk ül eden S at u k Buğr a Ha n De sta nı ile Ce ng tz nA m e adıyla bili­nen Ce ngiz De sta nı Orta- Asya'da Türklerin yoğun old uğu yörelerde çok tutunmuştur. Satuk B uğra Han Ka­rah anlı devletinin ilk M üsl üman h ükümdandır. Sat u k B uğr a Ha n Tez k i r e s i olara k da tanınan İslAmi bir d üş ünceyle kaleme alınan Sat u k Buğr a Ha n De s ­

ta nı Karahanlı Türkçesi ile yazılmışbr.

C e n giz D e s ta nı 'nın Türkler arasında yaygın ve deva mlı bir ömrü olm uştur. Bilhassa Başkırt Türkleri, Kırgızlar, Kazaklar, Ce ngiz De sta nı 'nı ısrarla ya­şatmışlardır. (34) Aynı destana sonradan yine bir Moğol h ükümdan olan Aksak Timur' un hayab ve fetihleri kab­larak, Cengiz soyunun destanı haline ge.Urilmiştlr.

Ce ngiz na.m e adıyla bilinen Ce ngiz D e staru' run Paris Milli K ütüphanesi'nde. Berlin Devlet K ütüpha­nesi'nde, British M useum'da ve h us usi ellerde yazma nüshalan vardır. İlk matbu' nüshası İbrahim Halfin tara­fından 1822 'de Kazan'da bastırılmıştır. Cihanşin tarafın­dan basbrılan diğer nüsha 1882'de neşrol unm uştur. Radlofun tespit ettiği Kazak- Kırgız rivayeti 1870'de inti­şar etmiştir. Eserin Kazak- Kırgız ca bir nüshası Rusçaya çevrilerek 1908'de Orenb urg'da bastırılmıştır. (35)

33. Mehmet Kaplan- Muhan Bali, Mehmet Akalın, Köroğlu Destanı, Erzu rum 1973,

34. Nihat Sami Banarlı, Restmll Türk Edebiyatı Tarthl, İstanbul 1971 , ss 273- 275

35. a.e. s 275

17

Page 30: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

2- İslami Türk Destanları

1ürkler, İslfu:niyeti kabul ettikten sonraki yıllarda bir taraftan eski örf ve a.detlerine bağlı eserler verirken. diğer taraftan konularını tamamen İslam an'anelerinden alan, ekseriyeti dini eserler meydana getirmişlerdir. B a t t a l Gazi Me n k ı b e l e r i, Hz. Al i Me n k ı b e ­l e r i, Hz. H a mza Me n k ı b e l e r i, D a n i ş m e n d G az i M e n k ı b e 1 e r i bunlar arasında sayılabilir.

İslamiyete giıip Anadolu'ya yayılmaya başlayan Türklerin tarihi menkıbelerindeki hakim fikir dini fikirdir. Bunlar, epopeden romana doğru anlatıcı edebiyat nevile­rinin tekamülünde tam manası ile bir merhale teşkil edi­yorlar. Bu gruptaki eserlerin mevzuları değişiktir; fakat tarihi temelleri birdir. (36).

Daha sonra iki büyük kültür (Arap ve Fars kültü­rü), Türk edebiyatına yeni bir karakter veriyor. Burllar bir kaç yoldan gelişme gösteriyor. Bir yandan Hint edebiyatı örneklerine uygun masallar meydana gelirken. diğer ta­raftan Arap hikayelerini beslediği görülür. Arap hikılyeci­liğinin ikinci kolunu mensur kahramanlık hikayeleri teş­kil eder. B a t t a l nclm e. H a mza n a m e. An t e r n a m e vb. bunlardandır. (37) Şe h n a m e 'nin ör­nek olduğu manzum hikayelerde görülen nazım tekniği bu gelişmeler neticesinde ortaya çıktı.

1ürklerin yeni yurdu Anadolu'da, beylikler döne­minde (XN. asır) k ı s s a - h w <1 n adıyla bilinen kimsele­rin anlattıkları t s k e n d e r n a. m e . S a. ı s a 1 na. m e •

H a mza n ame, An t e r n a m e . Sü l e yma n na.m e, R ü s t e m n a m e kabilinden ekseriyetle epik ve menkıbe-

36. Prof. Dr. P.N. Boratav, Folklor ve Edebiyat il, lst. 1982, s.84 37. a. e. s.307

18

Page 31: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

vi mahiyetteki hikayeleri büyük ilgi ve ragbet görmüştür. (38) Süleyman Çelebi'nin M e v 1 i d'i, Hamzavi'nin H a m -z a n a. m e 'si, Yazıcıoglu'nun M u h a m m e d i y e 'si bu yolda şaheser sayılabilecek mahsullerdir.

İsla.ıntyetın la.yıkıyla yerleşmesinden önce tamamıy­la milli bir mahiyete haiz olan kahramanlar, İsla.ıniyet'ten sonra eski şeklinde kal amazdı ; biraenaleyh. kahraman hatırası Türlerin hafızalarında yaşayan Horasanlı Ebu Müslfm'in cengleri Hz. Hamza'nın kahramanlık menkıbe­leri. sonra Battal Gaziler. daha sonra da Köroğlu ve Şah İsmail gibi mevzular halk arasında yayılmaya başladı. (39)

İncelememize konu olan Hamzana.ıneler. Türk halk edebiyatı ile bu gelişmeler neticesinde bütünleşmiştir.

38. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Edebiyat Araştırmalan, Ankara 1 986, s.371 39. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Edebiyat Araştırmalan, Ankara 1 986 s.87

19

Page 32: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

BİRİNCİ BÖLÜM

I· BAMZANAMELER

A- HAMzANAMELER ÜZERİNDE YAPILAN İLMi

ÇALIŞMALAR:

İslam edebiyatındaki kahramanlık hikAyelerinin mühim bir kısmı Hz. Hamza'nın şahsiyeti etrafında teşek­kül etmiş; gerek Araplar ve Acemler gerekse, Türkler ara­sında büyük bir şöhret ve ehemmiyet kazanmıştır. K ı s ­s a - i E m i r H am z a , O A s t A n - ı E m i r H am z a , K i t A b - ı R u m u z - ı E m i r H am z a , H a m z a ­N A m e gibi isimler altında Arap, Acem, Hindi, Hindistani, Mala, Cava lisanlarında muhtelif nüshalarına tesadüf olunan bu mevzu., Hamzavi'den beri Türkler arasında pek çok şöhret kazanmış, halle kahvelerine, yeniçeri ortaları­na, sınırboyu kal'alarına kadar her tarafa geçmiştir. (40)

Bu htkAyeler çoklukla, İslamıyetln yayılma döne­minden geriye kalan bazı tarihi olaylarla, bazı menkıbele· r1n efsane kisvesine büründürülerek anlatılmasından meydana gelir.

Diğer taraftan. H a m z a n a. m e 'deki destani unsur­lar ve kahramanlar, Arabistan ve tran'dan seçilmiş olma­sına karşılık, Anadolu halkı bu destani hikAyeleri özün­deki din gayreti yüzünden çok çabuk benimsemiştir. (41)

Halk nesri adı verilen sade, açık bir dille yazılan Hamzanamelerin bulunduğu kitapların bazılarında çok iptidai şekilde çizilmiş resimlere de rastlanılır. Bilhassa

40. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Edebiyat Araştırnıalan, Ank 1986, s.369. 4 1 . Abdullah Uçman, "Hamzaname", Tnrk Dili ve Ed. Ansiklopedisi Cilt

iV, İstanbul 1981, ss.91 -92

20

Page 33: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

son devir yeniçeri ocaklarında, Ocağın kaldınlınasından sonra da kıraathanelerde okunan HamzanAmeler, taş baskısı usulünün ortaya çıkması ile çoğaltılınışlardır.

Evliya Çelebi'nin verdiği bilgilere göre, hak arasında Hz. Hamza'run bazı meşhur devler ve pehlivanlarla ceng­lertni gösteren bırtakım minyatürler de pek ziyade yay­gındır. (42)

Fuat Köprülü E d e b iy a t A r a ş t ı rm a l a r ı 'nda (43) HamzanAmelerle ilgili daha fazla izahat ve bibliyogra­fik bilgi için (Babürnfilne dışında), bizim görme fırsatı bu­lamadığımız şu kaynaklara bakılınasmı tavsiye etmekte­dir:

1) Grund der İrani Philologie il, ss.3 1 8-320.

2) Garcin de Tassy. Hindi ve Hindistaı:u Edebiyat Tarihi

3) Flesher, Kleine Schrtten III, s.228

4) Garp Kütüphanelerinin Şark Yayınları Katalogla-n

5) Ronkel, De Roman Van Amir Hamza, Leiden 1895

6) Babur Şah, Babürnrune (Pavet de Curteille Ter­cümesi, s.398)

xvı. asır başlarında Hindıstan'da kudretli bir dev­let kurmuş olan büyük Türk hükümdarı ve kumandanı Gazi Zahirüddin Muhammed Babur aynı zamanda büyük bir edib ve şMrdir. FevkalAde dolu ve haraketli hayatının hikayesini yazmıştır. Bu hAtırat bir çok Doğu ve Batı dili­ne tercüme edilıniş olup aslı Doğu Türkçesi iledir. Türki­ye Türkçesine Prof. Dr. R Rahmeti Arat tarafından çevril-

42. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Edebiyat Araştırmalan, Ank. 1986, s.370 4�. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Edebiyat Araştırmalan, Ank. 1986, s.370

21

Page 34: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

miş, ilk defa 1 943 ve 1 946 yıllarında iki cilt olarak Türk Tarih Kurumu Yayınlan arasında basılmıştır. Daha sonra bazı kısaltmalar yapılarak 1970'de 1 000 Temel Eser Ya­yınlan içinde üç cilt halinde neşretllmiştir. (44)

Anadolu Türklerinin halka İslamiyet esaslarını öğ­retmek maksadıyla yazılmış dini-ahlaki, didaktik eserler­den, hikayelerden ve bütün bu destani, mahsullerden başka, başlangıcı bilinmeyen bir zamanda beri zabt ve tespit edilmiş olan O g u z n a. m e adı verilen destanları da vardı. (45) O devirlerin dini ve kahramanlık hayatı, bu cins eserlerin çoğalmasını gerektiriyordu.

Eserlerini halka okutarak bu suretle manevi bir müka.faat kazanmak isteyen mefkfıreci, ahlakçı müellif­ler, halkın ruhi temayyüllerini göz önüne alarak, bilhassa

onu tatmine çalışıyorlardı. Bunlar, ekseriyetle Arap ve Acem edebiyatlarının bütün inceliklerine ve şer'i ilimlere vakıf kimselerdir; lakin imkan nispetinde büyük bir kitle­ye hitabı, zaruri ve faydalı görüyorlardı.

Anadolu beylerinin saraylarında hala eski Türk ozanlarına tesadüf olunduğu XIV. asırda halk arasında kıssa- hwanlık vazifesini gören kimseler vardı. Eldeki ve­sikalara göre, herhalde XIV. asırda ozanlardan ayn bir kıssa -hwanlar zümresinin teşekkül ettiği iddia olunabi­lir. Saraylarda bulunması pek tabii olan bu kıssa- hwffiı­lann, halk meclislerinde okudukları veya naklettik).eri hi­kayeler H a m z a n a m e , S <'l l s a l n <'i. m e , A n t e r n a nı e . S ü l e y m a n n A m e . R ü s t e m n A m e ka­bilinden hamasi (epik) ve menkıbevi mahiyette şeyler ol­duğundan. bu gibi kahramanlann medht ile meşgul olan

44. Prof. Dr. R.Hahmetl Arat, Babumfune ( 1 000 Temel Eser Yaymları), lstanbu\ 1 970, Ômıöz

45. Pmf. Dr. Fuat .Köprui.ü. Türk Edebiyatında ilk Mutasavvıflar, Ankara 1 976, ss.246-247

22

Page 35: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

bu kıssa-hwanlara daha XV. asırdan i'Ubaren meddah la­kabı verilmeye başlannuştır. (46). Kıssa-hwan. Şehname­hwan. meddah tabirleri bu sırada adeta ayru manada gibi kullanılmışsa da, XVII. asırdan başlayarak meddah tAbiri daha ziyade yaygın bir hal almıştır.

H a m z a n a m e sahibi şair Haınzavi, sonra XIV. asır şru.rlertnden Yusuf Meddah gibi sanat.Mrlar, med­dahlığı ve kıssa-hwanlığı hiçbir zaman ayıp görmüyorlar­dı. Halbuki XV. asır esnasında; halka ait olan her şey gi­bi. kıssa-hwanlık da ayıp görülmeğe ve şru.rler arasında bu tarz şeyler yazanlarla e�nilmeye başlanıldı. (47).

Tezkire sahibi Aşık Çelebi, XVI. asırda Hamzaname okuyan kıssa-hwanlann mevcudiyetinden söz etmektedir. Evliya Çelebi, İstanbul'da sultanların, vezirlerin, ileri ge­lenlerin saraylarındaki meddahlardan ve mevcut an'anelerden şöyle bahsediyor: "Esnaf-ı meddahan-ı Sul­tan ve Vüzera A'yan, seksen ,adettir. Bu ta'ife taht-ı re­vanlar üzerinde. ellerinde çevgan. bellerinde mecmualar olup, ferıUıat ve belagat üzere kıssa-hwan olarak 'ubfır ederler. Pirleri Sahib-t Rumi' dir ki Hazret-i risalet'ın meddahıdır. Bu zat Zaman-ı ceha.let'te An t e r n a m e okurdu. Badehu H a m z a n a m e'yi tanzim ettiler. Hic­ret'ın ikiyüzaltnuşbir senesinde, Ebu-1-me'ali bu te'll.fe ab ü tab verip, altmış cilt etti. MeddıUıan-ı Rfım, bu altmış cildi fihrist ittihaz ederek üçyüz altmış cilt H a m z a n a -

m e yaprmşlardır." (48)

Evliya Çelebi, İstanbul d1şmdak1 meddahları anla-

46. O. B. Macdonald, İslam Ansiklopedisi "Hikaye Maddesi", Cilt V, İstanbul 1 964,

4·7, Prof. Dr. Fuat Köprülü, Edebiyat Ataştırmaları, Ankara 1 986, s.372

48. Prof. Dr. F\ıat Köprülü, Edebiyat Araştınnalan, Ankara 1 986, ss. 178,380-381 (Evliya Çelebi Seyahatruimesi, Cilt I. s.525'ten nak­len)

23

Page 36: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

tırken şöyle der: "Erzurum'da erbAb-ı maartftn eğlencesi meddah Hamza BA-safa.. Kasab Kurt, şebbaz ve hayalbaz Kandilli-oğlu, Diyarbekirli Yahya şakirdi ha.nende Veysi Çelebi en meşhur ehl-1 marifetleridir." (49).

'lürkler, gerek Orta- Asya'da gerekse Anadolu'ya göç ettikten sonra şamantst yanlan ağır basan destanlar yanında, (İslAmiyeti kabul etmelertnden hemen sonra) Arapça ve Farsçadan da destanlar almışlardır.

Peygamber zamanındaki İslAm ordularının en kuv­vetli ve cesur şahsiyetlerinden biri Hz. Hanıza'dır. O'nun kahramanlık maceraları ölümünden sonra Araplar ara­sında destanlaşmaya başlamış, şifahi Arap hika.yecilert­nın belli başlı konulan arasına g1nniştir. Daha sonra bu konular genişletilerek yazılı hale getırtlmiş; önce İranlılar müteakiben Türkler tarafından işlenmiştir.

H a m z a n a. m e. Türkler arasında benimsenen tslAmi destan kahramanlıklarının anlatıldığı ilk eserdir. Hz. Hamza ile ilgili kahramanlık konuları X. asırdan iti­baren Türkler arasında yayılmaya başlamış. XIV. asra ka­dar yazılıp okunagelmiştir. Fakat bu döneme ait her han­gi bir metin elimizde bulunmamaktadır. Aşık Çelebi, Evliya Çelebi, KAtlp Çelebi gibi kaynakların da ittifakıyla kabul edildiğine göre Türk edebiyatında bugün mevcut olan metinlerin ilk müellift Hamzavi'dir. (50).

Hamzanameler, Battalnameler gibi, halk arasında yıllarca okurunuş XIX. asrın sonlarına kadar kahvelerde hika.ye okuyup anlatan meddahların en sevilen konula­rından btrı olmuştur. (51)

49. a.e. (Evliya Çelebi Cilt IV,s. 18'den naklen) � kar 50. Hamzavi, XIV. asnn lldnct yansında yaşamıştır. Ş8ir Ahınedı nın

deşidir. Asıl adı bilııun1yor. ttaımanamc ve Kıssa-1 lskcnder adlı eaerl

eri ile şöhret kazanmıştır. Hamzaruinıc adlı esertndcn dolayı Hamzavf

mahlası takılmıt ve bu adla anılmıştır.

5 1 . Vasfi Mahtr Kocatürk. Türk Edebivatı Taı1h1 Ankara 1964. s.9:2

24

Page 37: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Arap ve Fars kaynaklarından gelen bti nevi eserler­de daha ziyade hayali unsurlar hakimdir. Buna karşılık Türklere ait olanlarda daha çok gerçeğe bağlı kalınmıştır. (52)

Bir çok asya dillerine çevrilmiş olan H am z a n a..­me'nin büyük bir yazına nüshası Hümayun ve Ekber'in sarayında yazılmıştır. ( 1 554- 1 569) Mevcut lOO'den fazla yaprağın 60'ı Viyana Sanat Müzesi'ndedir. Bu yazmanın aslı 14 cilt halinde 1400 yapraktır. Yaprakların üst sayfa­sı resim, alt kısmı metindir. Cucarat'tan gelen XVI. asır başlarında yazıldığı tahmin edilen resimli bir yazına nüs­hası da Tübingen'de muhafaza edilmektedir. (53).

Ülkemizde, dini ve epik karakter gösteren menkıbe­vi türlerle ilgili araştırmalann yeterli seviyede olduğu söy­lenemez. Son zamanlarda B a t t a 1 n a.. m e 1 e r konu­sunda Hasan Köksal (54) tarafından derinliğine bir inceleme yapılmakla beraber, kütüphanelerimizde (özel­likle İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'nde) bir çok yazına nüshası bulunan H a mz a n a. m e 1 e r üzerin­de (bir kaç öğrenci lisans tezi dışında) derinlemesine ça­lışma yapılmamıştır.

Yaptığımız araştırmalar neticesinde; İstanbul Üni­versitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili Bölümü öğretim üyelerinden rahmetli Prof. Dr. F. Kadri Timurtaş yöneti­minde, H a m z a n A m e'nin ilk cildi üzerinde iki öğrenciye lisans tezi yaptırıldığını tespit etmiş bulunmaktayız. Bun­lardan sırasıyla:

1) Hakkı Karadeniz, Hamzavi ve HamzanAme 1 B -

52. Mehmet kaplan, Türk edebiyatı Üzerinde Araşt.\nJla)ar (3), lst. 1985 53. Türk Ansildooedtsi "Hamzanıimc Maddesi", Cilt 18, Ankara 1970 54. Hasan Köksa!, Battalruimclerdc Tip ve Motif Yapısı, Ankara: Başba

kanlık Basınıcvi, 1984

25

Page 38: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

20- B (Metin İndeks) tst. 1973 başlıklı olanı İstanbul Ün1-vers1tesı Merkez Kütüphanesi Yeni Eserler Bölümü'ndeki tezler arasında 1020 1 numarada kayıtlıdır. ônsözü taki­ben kısaltmalar verilmiş, H a m z a n a. m e'n1n 1. cildi­nin I B - 20 B varaklannın transkripstyonu yapıhnıştır. Son bölümde açıklamalı indeksi verilen eser, 4+ 1 29+4 sayfadır.

2) Mustafa Öncü, Hamzaname 50 A- 88 A (Metin

İndeks) İstanbul 1 975 başlıklı çalışmada tse, H a m z a ­n � m e'n1n 1 . cildinin 50. varaktan başlayan sön bölümü okunarak, transkripsiyonu ve indeksi yapılmıştır. Bu öğ­renci tezi de İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Yeni Eserler Bölümü'ndeki tez çalışmaları arasında 1 19 1 6 numarada kayıtlıdır. Aynca bir nüshası da İstan­bul Türkiyat Enstitüsü tezleri arasında ( 166 1 numara ile) bulumnaktadır. Eser. VI+286 sayfadır.

Her iki çalışmanın orijinalleri yerinde tarafınuzdan incelenmiŞ olmakla birlikte, fotokopilerinin veya mikrofi­lJmlertnin alımnasına müsaade edilmemiştir. Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili Bölüm Baş­kanlıgı aracılığı ile yaptığımız "fotokopilerinin gönderthne­si" isteğimiz de cevapsız kalmıştır.

26

Page 39: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

B- TE SPİT EDEBİLDİÔİMİZ HAMZANM1E YAZMA­IARI :

Bir çok kaynakta, HamzanAme'nin 50-60 cilt halin­de yazıldığı belirtilmekle birlikte, Evliya Çelebi Seyahat­rulıne'stnde; Hlcret'tn 201. yılında (milAdi 8 1 7) 60 cilt ha­linde okunan H amzan a.me 'ntn daha sonra meddahlar tarafından 360 cilde kadar çıkartıldığını kay­detmektedir. (55)

Bizim tespit ettiğimtz en son cilt, Atatürk Üniversi­tesi Merkez Kütüphanesi Seyfettin ôzege Kitaplan arasın­da. Arap harllerı el yazısı ile yazılmış olan 69. cilttir. Bu cilt. Evliya Çelebi'ntn (diğer kaynaklardan farklı olan) gö­rüşünü doğrulanuş oluyor. Çünkü diğer kaynaklarda be­lirtilen cilt sayısı 60'ın altındadır.

Ankara. Erzurum ve İstanbul'daki çeşitli kütüpha­nelerde yaptığımız araştırmalar sırasında; 7'st Atatürk Üniversitesi Merkez Kütüphanest'nde, 6'sı İstanbul, Fatih Millet Kütüphanesi'nde, 2'si İstanbul, Süleymaniye Kü­tüphanesi'nde, l 'i İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakülte­si Seminer Kütüphanesi'nde, 56'sı da İstanbul Üniversite­si Merkez Kütüphanesi Eski Eserler Bölümü'nde olmak üzere toplam 72 H a m z a n a. m e nüshası tespit etmiş bulunuyoruz. Aşağıda cilt sırasına göre verdiğimiz yazma­lann bazı ciltlerinden bir kaç adet bulumnakla birlikte. rastlayamadığımız ciltler de oldu. 69. cilt itibariyle tespit edilemeyenler arasında; 18, 20, 23, 24. 27, 28. 29, 3 1 . 32, 34, 36, 38, 40, 4 1 , 42, 45, 47, 48, 49. 50, 5 1 , 52, 56, 57, 58, 59, 6 1 , 63, 64, 65, 66, 68. ciltler vardır. Tespit edilmiş olanlar ise: 1 ,2,3.4,5,6. 7,8,9, l O. l l , l 2, l 3, 1 4, l 5, 1 6, 1 7, 1 9, 2 1 , 22, 25, 26. 30. 33. 35, 37. 39, 43, 44, 46, 53, 54, 55, 60, 62, 67, 69. ciltlerdir. Bunlan sırası ile ve­riyoruz: 55. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Edebtvat Araştırmalan. Ankara 1986.

ss.380-381 {Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Cilt 1, s.525'den naklen)

27

Page 40: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

.cm;. Nupıaraıı: sayfalı; Ebadı; �arlhl giitiiRhınc 1 . 1 084 378 24 x 16 1316 İst. Ontverst-

test Merkez Kütüphane sı Eski Eser ler Bölümü

ı . 1 1 1 1 120 22,5 x 16 1 19 1 "

ı . 1 124 108 2 1 x 1 6 1277 ..

l . 1 136 35 2 1 ,5x 1 5,5 12 10 "

2. 1085 1 54 2 1 ,50 1 5,5 1 256 ..

2. 1 1 12 108 23 x 16 1 273 "

2. 1 125 138 23,5 x 16 1 252 11

3. 1 086 1 3 1 34 x 1 8 1 3 14

4. 1 087 4 1 1 20 x 1 4 1 292

4. 1 1 13 92 20 x 1 4,5 il

4. 1 126 253 25 x 1 7,5 1 2 1 1 il

4. 1 133 165 20 x 1 4,5 il

4. 1 137 83 2 1 , 5 x 1 6

4-5. 1 139 385 2 1 x 12 il

5. 1 088 259 2 1 x 1 5 12 1 7

5. 1 1 14 302 23 x 16 1 284 ..

5. 1 1 27 104 23x 12,5 il

5. 1 137 83 2 1 , 5xl6 ..

5. 1 133 165 20x l4,5

6. 1 089 364 20,5xl4,5 1 287 İst. Üntverst-tesı Merkez

28

Page 41: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

.cDıi Numarası: Sayfası: Ebadı: Tarlhl

6. 1 1 1 5

6. 1228

6. 18731

7. 1 090

7. 1 1 1 6

7. 1 129

7. 1 132

7. 1 135

8. 1 09 1

8. 1 1 1 7

8. 1 130

9. 1 092

10. 1 093

10. 1 1 18

10. 1 13 1

58

130

84

128

230

77

227

346

230

404

94

204

274

226

1 18

2 1 ,5xl6

24x l6,5

31 x 22

1 2 1 4

1 2 1 7

1 2 1 5

2 1 ,5xl5,5 1204

2 lx l 5 1 255

24xl8,5

2 1 x 16 1267

1 7xl2,5 1278

2 1 ,5x l 5 1 206

20, 5xl2

25xl8,5 1 2 1 2

22xl4,5 1280

19,5xl2,5 1 1 47

19 x 13 1 255

20, 5 x 1 5

Kjitü12han� Kütüphan-si Eski Eserler Bö-tümü

Atatürk ünıversttesi Merkez Kü-tüphanesi S. ôzege Ki-ta plan

tst. Üntversi-test Merkez Kütüphane si Eski Eser ler Bölümü ,,

il

"

,,

"

"

"

"

il

il

29

Page 42: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

� Numarası: Sayfuı; Ebadı; Iarlhl IS;illühan 1 1 . 1 094 1 44 22 xl 5,5 1281

1 1 . 1 1 1 9 1 1 8 23,5x l 9 1224

1 1. 6244 364 20,5xl4,5 1 1 24 1st. Süley-maniye Kü-tüp hanesi H.M. Efendi Kitapları

12 . 1 095 230 2 1 ,5xl6 -- - lst. Üniver-sitesi Mer-kez Kütüp-hanesi Eski Eserler Bö-lümü

13. 1 096 186 22 x 1 5 1237

13. 1 120 120 22,5xl6 1 247 "

14. 1 097 206 22,5x 1 5 1247 "

1 5. 1 098 162 2 1 ,5xl4,5 1 2 1 7

1 5. 1 12 1 22 22 x 16 1 209

16. 1 099 262 19,5x l 5,5 1 246

16. 8 1 2/4 7 1 0 2I ,5x l4,5 1 23 1 İst. Süley-maniye Kü-tüphanesi Pertevniyal Kitapları

1 7 . 1 1 00 180 26x l 6.5 1 209 ist. Üniver-sitesi Mer-kez Kütüp-hanesi Eski

Eserler Böl.

30

Page 43: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

.@tt. Numarası: Savfası: Ebadı: Tarlhl Kiitüohan� Eserler Böl.

19. 1 10 1 242 20,5x l 6,5 1 2 1 9

2 1 . 1 102 180 20,5x l 5 1 1 65

22. 1 103 133 23,5x l 7 1205

25. 1 104 20 1 21 x 1 7 1200

26. 1 1 05 189 20 x 1 6

26. 1 122 50 23,5x16 1265

26. 1 0 1 248 19,5x l 4 1265 İst. Fatih Millet Kü-tüp hanesi Ali Em1I1 Ef. Kitapları

30. 1 106 136 24xl7,5 1 272 İst. Üniver-sitesi Mer-kez Kütüp-hanesi Eski Eserler Böl.

33. 1 8732 150 25 x 1 7 1 2 1 1 Erz. Ata-türk Üni-versitesi S.

ôzege Ki-tap lan

35. 1 02 162 24 x 1 7 1267 İst. Fatih Millet Kü tüphanesi Ali Emiri Efendi Ki-tap lan

37. 1 03 128 2 1 ,5x 1 5,5 -

3 1

Page 44: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

37. 1 8747 1 78 23,5xl6 1 2 1 1 Erz. Ata-türk Om-versitesi Merkez Kü-tüphanesi S. ôzege Ki-ta plan

39. 18746 208 23,5xl6 1 2 1 7

43. 1 1 07 322 19 x 14 1 2 1 4 tst. ÜnJver-sitesi Mer-kez Kütüp-hanesi Eski Eserler Böl.

43. 1 123 106 2 1 ,5xl5 1277

44. 1 108 24 1 20 x 14 1 248

46. 1 109 162 2 1 x 1 5 1 195

53. 1 1 10 220 22,5x 1 0 1 142 il

53. 1 04 225 20,5xl4 1268 İst. Fatih Millet Kü-tüphanesi Ali Emiri Ef. Kitap lan

54. 1 05 262 19,5x14,5 1229

55. 1 06 284 20,5xl5 1230

60. 1 8733 2 10 24 x 18 1204 Erz. Ata-türk ÜnJv. Merkez Kü-tüphanesi S. ôzege Ki-tap lan

32

Page 45: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

62. 3338 242 16,5x22,5 - tst. üntversit esi Ed. Fa-kültesi Se-mtner Kü-tüph.

67. 18734 278 20,5xl2,5 - Erz. ·Ata-türk Üni-versitesi Merkez Kü-tüp hanesi S. ôzege Ki-tap la.

69. 18735 44 25x l8,5 1 200 "

il· HZ. HAMZA

A- HAYATI VE KİŞİLİGİ

Dünyaya Gelmesi ve Çocuklutu: Hz. Hamza Ab­dülmuttalib'in 12. oğlu ve Hz. Peygamber'lin öz amcası­dır. Hicretten önce 52 (nıila.di 570) yılında Mekke'de dün­yaya geldi. La.kabı Ebu Anımare ya da Ebu Ya'ıa, annesinin adı Hale'dir. Hz. Muhammed'i emziren Ebu Le­heb'in cariyesi Söveybe, Hz. Hamza'yı da emzirmiştir. Bu sebepten Hz. Peygamber'in süt kardeşidir.

Hz. Hamza'nın çocukluğu Mekke'n,tn dışında geçti. O dönemde Kureyş kadınlan yeni doğan çocuklarını ken­dileri emzirmezler, bir sütanne bulurlar, daha sonra da iyi yetişip gelışmesi için civar bölgelerdeki kabilelere gön-

33

Page 46: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

derirlerdi. Hz. Haınza'mn babası Abdülmuttalib de Ham­za'yı başka bir kabilenin yanına sütanneye gönderdi.

Gençllji ve Yetişk.lnllji: Hz. Hamza 1 0 yaşına gel­diğinde; avcılık, atıcılık ve güreş sporuna karşı ilgi duyar. Güçlü, kuvvetli ve atak bir gençti. Aradaşları ile yaptığı güreşleri hep o kazanırdı. Fırsat buldukça Mekke dışın­da ava çıkıyor. eli boş dönmüyordu. Ailesi tacir olmasını istemesine rağmen, avcılık ve pehlivanlık isteğinden bir türlü vazgeçmiyordu.

Arap kabileleri arasında kan davaları ve basit ne­denlerle çıkan savaşlar çok olurdu. Yalnız yılın dört ayın­da savaş yasaklanmıştı. Bu yasaklı dönemde yapılan sa­vaşlara "Ficar Savaşı" denirdi. Hz. Hamza cesaret ve kahramanlığını bu Ficar savaşlarında başkalarına tanıt­ma fırsatı buluyordu. Hicretten önce 32 (miladi 590) yı­lında çıkan Dördüncü Ficar Savaşı'nda üstün yeteneği ile pek çok düşmanı öldürmüş, büyük kahramanlıklar gös­termiştir.

Hz. Peygamber'in Korunmasındaki Rolü: Hz. Hamza'nın Kureyş toplumunda çok önemli bir yeri vardı. Güçlü, kuvvetli ve karşısındakileri korkutan bir yapıya sahipti. Kureyş'in ileri gelenlerinin hemen hepsi ondan çekinirlerdi. Savaşçı kişiliği, avcılığı, atıcılığı, cesareti, haksızlığa karşı çıkması, dürüstlüğü ve zulme boyun eğ­memesi gibi özellikleri böyle bir saygınlığa erişmesini sağ­lamıştı. (56)

Hz. Hamza, Kureyş'i ikiye böleceği endişesiyle önce­leri İslamiyete karşı çıkmış, fakat Hz. Peygamber'! sevme­ye ve korumaya devam etrnıştir. Ebu Leheb ve Ebu Cehl gibi ünlü müşrikler Hamza'yı sürekli Hz. Peygamber ve

56. Şakir Kurtuluş, !Iz. Hamza, lstanbul 1 984, s. 1 0·20

34

Page 47: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Müslümanlara karşı kışkırtıyor 1man etmesinin önüne geçiyorlardı. Kureyş müşrikleri özellikle Hamza ve ômer'in Müslüman olmalarından korkuyorlardı. Kureyş toplumu için Hamza ve ômer önemli kişilerdi. Onların gücü Müslümanların safına geçerse. müşrikler iki cesur kahramandan olacaklar ve kendilerini zayıf hissedecek­lerdi. Bunun için var güçleriyle Hamza ile ômer't Hz. Pey­gamber'in üzerine salıp aralarını açmak istiyorlardı . Fa­kat Hamza'nın Hz. Peygamber'e olan sevgisini iyi bildiklerinden Hz. Peygamber'e açıktan açığa saldıramı­yorlardı. Çünkü Hz. Muhammed'e karşı yapılacak en ufak bir hareketin Hamza 'yı karşılarına almağa yeteceğini çok iyi bJliyorlardı.

Müslüman Oluşu: Hz. Muhammed, tslamtyet tebliğ ile meşgul olurken türlü eza ve cefalara uğruyordu. Yine çevresindekileri İslfuniyete çağırdığı bir sırada Ebu Cehl'in hakaretine uğrar. Hamza avdan döndüğü bir sıra­da yeğeninin hakarete uğradığını öğrenir. Hemen. Ebu Cehl'i bularak üzerine saldırır ve kafasını yarar. Ebu Cehl'in adamları da o'na saldırmak isterler. Fakat Ebu Cehl suçlu olduğunu itiraf ederek adamlarına mani olur.

Hz. Hamza henüz Müslüman olmadığı halde, Hz. Muhammed'e olan muhabbetinden dolayı o'nun davasını benimsemiş ve arka çıkmıştır. (57) Hatta Ebu Cehl'in kar­şısında açıkça; "Ben de iman ettim, ben de o'nun dinin­denim" diyebilmiştir. Hz. Hamza'nın bu tavrı. Hz. Pey­gamber'in müşriklere karşı korunmasmdakı rolünü açıkça ortaya koymaktadır.

Bu olayın bir başka önemli yanı da Hamza'yı İslam dinine yaklaştmnasıdır. Tartışmayı takip eden gece iyice

57. Eşrcf Edtp, Asr-ı Saadet . Cilt II, lstanbul 1967, s.92

35

Page 48: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

düşünen Hamza, ertesi gün erkenden Hz. Muharnmed'in yanma giderek 1slaın1yet1 kabul etmiştir. (58)

Hz. Haınza'dan sonra Hz. ômer de tslamtyete gir­meye karar verdi. İsl�yet bu 1k1 kahramanla izzet ve kuvvet bulmuştur. Çünkü Hamza ve ômer Kureyş toplu­munun iki yen1lmez kişisidir. Yaptıkları her savaşta ha­sımlarını mµtlaka yenmişlerdir. Her ikisi de müşriklerin zihninde kendilerinden çekinilen kahraman olarak iz bı­rakmışlardır.

İs.IAmlyete Hizmeti ve Savaşçıblı: Hz. Hamza müşriklerin karşısına çıkan önemli bir setti. Gerek ferdi olarak gerekse savaşlarda, müşrikler sürekli olarak ken­disinden korkmuşlardır. Avcılıkla geçinen Hamza'ya en ufak bir eziyet ve işkencede bulunamamışlar, siyasi ve ekonomik baskı uygulayamamışlardır. Her bakımdan ba­ğımsız bir insan olarak yaşamıştır. O'nun en büyük tut­kusu avcılıktı. (59)

Kureyşli müşrikler Mekke içinde olsun, dışında ol­sun. Müslümanlara karşı yoğun bir baskıya başladılar. Hz. Peygamber ashabına hicret etmeleri için izin verdi. Müslümanlardan yoksul ve köle olanlar Habeşistan'a, di­ğerlen de Medine"ye hicrete başladılar. Eziyet, zulüm ve işkence altında yaşamak zorunda kalan Müslümanlar böylece kendilerine bir sığınma yen bulmuş oluyorlardı. İsl�yetin temeller1nin atılması bakımından, İslrutı taı1-hinde Hicret çok önemli bir olaydır.

Hz. Muhammed, Hz. Hamza'ya Medine'ye hicret izni verdiğinden, Hamza Medtne'ye yerleşti, bir süre sonra

da Hz. Peygamber diğer Mülsümanlarla birlikte Medi­ne'ye geldi.

58. Şakir Kurtuluş. !-iz. Hamza. lstanbul 1 984, s .30 59. Şakir Kurtuluş, a,e. lstanbul 1 984. s .40

36

Page 49: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Hz. Peygamber, Hz. Hamza ile Zeyd bin Haris ara­sında muaha.ta. (kardeşlik) a.kdetmişti. Hamza cesur bir muharip olduğundan, şecaati dolayısıyla kendisine "Al­lah 'ın ve resulünün aslanı" la.kabı verihniş ve bu la.kapla pek çok şiire konu olmuştur.

Hicretin birinci senesi ile ikinci senesi başlarında Hz. Peygamber, Hz. Hamza'yı bir miktar kuwet ile bir Ku­reyş kafilesini tevkife gönderdi. (60) O bu harekette mü­him vazifeler ifa etmiştir. Hicretin ikinci senesinde mey­dana gelen Aşire gavzeslnde (623) sancağı Hz. Hamza taşımıştır. (6 1)

Hz. Hamza. Bedir gazasının (623) en büyük kahra­manlarındandır. Savaş boyunca çok büyük gayret göster­miş, diğer mücahitlerle birlikte yaptığı akınlarla düşman ordusuna büyük zaiyatlaı· verdirmişti. Aralarında azılı müşriklerden Ebu Cehl'in de bulunduğu sayıları 20 olan Kureyşli'yi öldürmüştü. (62)

Bedir savaşı Müslümanların zaferi ile sonuçlandı. Düşman ordusu çareyi kaçmakta buldu. İslam ordusu­nun 1 4 şehid verdiği bu savaşta müşrikler 70 ölü vermiş­lerdi. Ebu Cehl de ölenler arasında idi.

Müslümanların Bedir'deki zaferi Yahudileri kıskan­dırdı. Onlar da müşrikler gibi fesat çıkarmaya ve saldırı­lara başladılar. Bu yolda bir değerlendirme yapan Hz. Muhanuned, Yahudilerle savaşmaya karar verdi. İslam ordusu Benfı Kaynuka mahallesini kuşatma altına aldı. Ordunun sancağını Hz. Hamza taşımaktaydı. 1 5 günlük bir kuşatma neticesinde Yahudiler teslim oldular. Daha sonra da Medine'yi terkederek Filistin'e yerleştiler.

60. t. Hakkı Uzunçarşılı, İslam Ansiklopedisi "Hz. Hamza Maddesi" ls tanbul 1 964, s.203

6 1 . Eşref Edip, Asr-ı Saadet, Cilt il. İstanbul 1967, s.58 62. Şakir Kurtuluş, Hz.Hamza, lstanbul 1984, s. 58

37

Page 50: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Bedir savaşında, kendi ordularının üçte biri kadar olan İslam ordusuna yenilen müşrikler bu yenilgiyi haz­medemediler. 3.000 kişilik bir kuvvetle Medine'ye hareket ettiler. Hz. Muhammed düşmanı Medine'de karşılamak ve

savunmaya geçmek arzusunda idi. Genç kumandanlarla Hz. Hamza ise şehir dışında meydan savaşı yapmak tsti­yorlardı. Sonunda genç komutanların isteği kabul edildi. Uhud dağı eteğinde başlayan savaşta (625) önce müşrik­ler bozguna uğratıldı. Fakat Müslüman okçuları zafer he­yecanı ile ganimet peşine düştüler. Fırsab değerlendiren müşrikler, ek kuvvetlerini faaliyete geçirerek Müslüman­ları yenilgiye uğrattılar. İşte bu savaşta İslam ordusu Hz. Hamza ile birlikte 70 şehit verdi.

Hz. Hamza, Ebu Süfyan'ın kansı Hind'in kiraladığı 'Vahşi" tsimli bir köle tarafından pusu kurularak öldürül­müştür. Vahşi, Hamza'yı öldürmekle kalmamış ciğerini de çıkartarak Hind'e götürmüştü. Hind bununla da yetin­meyip onun bumunu, kulaklarını ve başka organlarını kestirmiş. bu organlan boynuna takı olarak taktığı halde Mekke'ye dönmüştür. (63)

Kureyşliler arasında saygın kişiliği ve gururlu oluşu ile tanınırdı. AhlAken de çok temiz bir insandı. tbn-i Saa­dın Tabakat'ından nakledildJgine göre. şehit olduktan sonra Hz. Peygamber O'na hitaben şöyle demiştir. "Allah sana rahmet etsin, seni bildim bileli hep sılai rahme önem verir ve hep iyiliker işlerdin." (64)

Güçlü, kuvvetli oluşu ve cesaretinden dolayı Ku­reyş'in ileri gelenlerinin hepsi O'ndan çekinirlerdi. Zengfn

J biri değildi. Ama O'nun savaşçı kişiliği, avcılıgı, cesareti, kuvveti, haksızlık.1ara karşı koyması, dÔ.rüstlügü, zulme

63. Asım Köksal, İslıim Tarihi, Cilt III, İstanbul 1974, ss. 1 14-1 15 64. Eşref Edip, Asr-ı Saadet, Ctlt il, İstanbul 1967. s. 1O1

38

Page 51: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

boyun eğmemesi gibi hasletleri herkesçe bilinmekteydi.

XV. asır divan edebiyatı na.sirlerinden Sinan Paşa, T a z a r r u n a m e'sinde Hz. Hamza'nın meziyetlerini şöyle dile getirmektedir: "Ol Hamza'dur ki, Peygamber'ün razi ı­y-idi ve ammilerinin melihi-y-idi. İçlerinden gayette sev­dügi-y- idi ve aralarından temAm istedügi-y-idi. Allah'un arslaru-y-idi ve İsla.mun pehlevAnı-y-idi. tmAru dine izzet verm1ş-1d1 ve İslamı İs1Am 'a şevket v1mı1ş-1di. Vücfıdi leş­kere zinet idi, her hamlesi a'daya heybet-idi. Cümle Arab ü Acem anun şecAatini vasf idemezler ve cemi'i Türk fı Deyem ceme olup anun bahadırlığında müba.Iaga eyleyi­mezler. Her dilde anun şecAatl meşhur olmuştur, dinilür ve her mecliste anun ahvali kıssa olmuştur, söylenür. Bahadırlıgını enva.c-ı isale sokup söylerler ve şeca'atlni bin türlü misal ile gösterirler.

Ol şir-i zırga.m ve bebr-i henga.mdur ki, niçe yıl mu'minlere nasir oldı ve şeri'ate zahir oldu. tslaın'a suret oldı ve Peygamber'e kuwet oldı. Ashabmun Zeyni-y-;idi ve din evınün rükni-y-idi. Ol ölmeyince Ali'ye baha.dırlık na.­mı degınedi ve ol gitmeyince şecA'at- ile şöhret buldu. Ol öldügine Peygamber katı incinmiş-idi ve ol gitügine gayet­te acımış idi. Hak teCfila anun yerine Ali'ye kuwet virdi ve anun bedeli ana heybet virdi. Ol dahi ni'me-1-bedel oldı ve anun yirine Arab'da mesel oldu. Kureyş'ün seıveri-y-idi ıre Arab'un mihteri-y-idt Peygamber anun şehadetine şe­tıadet itti ve ehadis-i sahiha sa.caatlne delalet itti.

Hak te'alc1 şühedc1 menaztlinden a'Ia.-yı makamatı ve su'ada meratlbinden es'ad-i keramc1tı müyesseridüp, zikr-i cemiline ve senA-yı ceziline ala merr'd-dühfıri ve 'l­a'sar ve tea.kuü'l-ezmc1ni ve'l-edvar mutevali vü müste­da.m ide" (65)

65. A. Mertol Tulum, Tazarru Cname, İstanbul 1971, ss.78-79

39

Page 52: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Sinan Paşa'nm belirttiği gibi, diğer kaynaklarda da Hz. Hamza'dan cesareti, kahramanlığı. dürüstlüğü ve üs­t ün meziyetleri ile şöhret kazanmış bir "İslfun büyüğü'' olarak söz edilmektedir.

B- HZ. HAMZA HAKKINDA KAYNAK VE KİTAPLAR

Başta ansiklopediler olmak üzere, bir çok kaynakta Hz. Hamza ile ilgili bilgiler verilmektedir. Kaynağını Hz. Hamza'nın kahramanlıklanndan alan Hamzana.ınelerirı sayısının çokluğuna rağmen, adına yazılmış yeni harfli kitap sayısı oldukça sınırlıdır. Bunlardan:

1) Selami Münir Yurdatap'ın H a m z a P e h l i ­v a n i l e M e l i k E J d e r C e n g l isimli hikAyesi Hz. Hamza'nın pehlivanlık yönünü işlemektedir. 1 8 x 1 3 ebadındaki 96 sayfalık b u eser, İstanbul Dizerkonca Mat­baası tarafından 1 967 yılında basılmıştır.

2) M . Ali Kutup'un H z . H a m z a b i n A b ­d ü 1 m u t t a 1 1 p isimli esen, Osman zeki Soyyiğit tara­fından tercüme edilen 20 sayfalık küçük bir hikayedir. Hisar Yayınevi'nce İslam Kahramanları Serisi içinde 1 9 .numara ile İstanbul Ayyıldız Matbaası'nda 1 98 1 yılın­da basılmıştır.

3) Ahmet Cemil Akıncı, H a z r e t i H a m z a isimli eseıinde Hamza ile ilgili bilgi veıirken, şahsi kanaat ve düşünceleıi ile talihi olaylan bütünleştirmeye çalış­mıştır. Eser, bu yönüyle taıihi bir roman özelliği taşımak-

40

Page 53: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

tadır. Sinan Yayınlan arasında 1 0 . numara ile İstanbul Doyuran Matbaası'nda 1 982 yılında basılmıştır. 1 9 x 1 3 ebadında 334 sayfadır.

4) Şakir Kurtuluş tarafından yazılan H z . H a m -

z a başlıklı eserde Hz. Hamza. dört bölümde tanıtılmakta­dır:

a) Çocukluğu ve Müslüman olmadan önceki duru-mu

b) Müslüman oluşu

c) Müşriklere karşı savaşması

d) Uhud savaşı

Şakir Kurtuluş, Hz. Hamza'nın hayatı ve !slamiyet'e hizmetlerini anlatırken kişiliğinden de söz etmektedir. Verdiği bibliyografik bilgilerden bazı kaynaklardan fayda­landığını görüyoruz. Eser, Beyan Yayınları arasında 5 1 . numara ile İstanbul Zafer Matbaası'nda 1 984 yılında ba­sılmıştır. 1 1 ,5 x 1 7 ebadında 1 00 sayfadır.

111- HAMZANAMELER ÜZERİNDE TE1'TKİTLER

Yüksek zümrenin h alk edebiyatına karşı besled igi

hor görme h issi Hamzananıeler için de söz ko n u su d u r.

H al k tarafın d an sevilf'n ürünlere münevver zümre tep e ­

d e n bakmayı bir ü st ü nl ü k vasfı olarak k ullanmış. xm . asırdan XX. asrın başlarına kadar devam eden bu anlayı­

şın yıkılması 0Jch,; :1ça güç olmuştur.

Fuat Köpn:J l ü 'n ü n ifadesine göre . imparat orlu k dö­

neminde h;:ılk arasında ragbet kazanan mevzular (G eyi k

Destanı . H anıza v e Battal h ikayeleıi . . . gibi . ) daima hakir

41

Page 54: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

görülmü ştür. (66)

Aşık Çelebi, halk arasında okunmaya mahsus sade bir eser yazdığından dolayı Hamzavi'yi şairler zümresine ilhak etmez. (67) Yeniçeri Ocagı'nda ve halk kahvelerinde asırlarca okunan Hamzanameler hakkında mütefekkirle­rin eskiden beri besledikleri nefret hissini. XIX. asrın ri­calinden Süleyman Faik Efendi'nin ağzından aynen nak­lediyoruz: " H a m z a - N a rn e v e A n t e r - N a n1 e deyu maruf ve meşhur olan efsane-i kazibeye mübtela olanları hak Teala ku rtarsın. Bu madde umür-ı mü stağri­beden ve tahkiki na-kabil müşkilattan maduttur; zira H a m z a - N a m e denilen kitabı istikraen sahaflardan ge­tirip bazı mahallerde okurlar. Görülen cilt onbeş kadar olur ve lakin "otuz-kırk cilt Hamza-Name vardır." deyu ri­vayet olunur. Bu ciltleri okuyan süfela takımının kuvve-i hafızası galip müsteidceleri, hikayelerini hıfz ile . kahve­lerden meddah suretinde söyleyip. dinleyenlerden akça devşirirler ve ekseriye sebük- mağzandan işi gücü yok kimseler mübtela olur. Bakalım "şu H a m z a - N a m e ne imiş" deyüp mürekkep ukaladan biri bir kerre dinlese . ne olduğunu anlayıp terk eder ve iptilasında meymenet olmamak üzere meşhurdur. Gelelim H a nı z a -N a m e ' ni n aslına: Bu görülen on beş cilt kadar evvel ve ahili yok ve sebeb-i te1ifi ve müellifi ve zaman-ı te'life na ­ma'lüm birtakım efsane-i kazibe olup, sebk ü ibaresinden tefehhüm olunan, müellifi ihtirac- i meaniye kadir ve ida­re-i bahs ü kelama muktedir bir adam imiş, sebeb-i te'lifinde iki slıret layiha-i hatır olur; bir erb{ıb-ı harbi teşcic için olmak, biri de Firdevsi-i Tüsi'ye yalandan gale­be etmek için ihtirac eylemiş olmak su ret leridir. Öyle ol­sa. teşcic- i erbab-ı harb ü darb için bir cilt münekkah hi-

66. Prof. Dr. Fuat Köprülü. Edebiyat Arnştım1;,ıları. Arık. l 986, s. l 67 67. Prof. DL Fuat Köprülü. a.e. s.201

42

Page 55: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

kAyatı vAfl ve Firdevsrye tanzir ise Şeh-Ndme kadar bir kttap yapmak kdft iken. bir ömr-i mütehammil olmayan böyle on.beş ct1t yalanı yazmaya ntçün muhtaç olmuş bile­mem. Hasılı, bu Hamza-Na.nıe'nin zaman-ı te'lift ve müellifi ve ne maslahat için yapıldığı nA-maCJUın ve tah­kiki emı1ne şimdiye dek kimse sarf-ı zihin etmeyip, dinle­yen ve gören ukala., "birtakım yalan" diyerek geçip aslını aramadıkları emr-i gayr- mevhumdur. Elhamdüll'llah kavm-i mülganın - ydni Yen.içeri Ocagı'nuı tzmihlltliru::ten sonra kahvelerde söylenmez oldu." (68)

XVI. asırda yetişen Müverih Ali de Anadolu'da şAir­lerden ewel yetişen btrtakıın varsağı gulardan bahsettiği halde, halk şfilrlertnt şfilr saymaz. Devrindeki Osmanlı tmparatorluğu'nda geçerli olan dilleri sayan yazar. Arap­ça konuşma farz veya vAcip sayılırsa, Farsçanın kullanı­mı sünnet "halAvetten mürekkep 'lürkçe ise müstehab­dır" der. (69)

XVII. asırda LAtifi, djğer şA1r ve yazarlar gibi zama­ne halinden yakınırken, halle türküleri ile hakiki şAirlertn eserleri arasında fark kalmadığım, ilim ve sanat kadrtntn takdir edilmedjğtni belirtir. (70)

XVIII. asırda da halle şAirleri hakkında çok tezyifkAr ifadeler görülür. Bu ifadelerden bazılannı s afAyi Te z k i r e s i i l e V e h b i ' nin meşhur S u h an K a s i d e s i'nde görmek mümkündür.

Tanzimat dönemi sanatçıları dilin sadeleşmesi hu­susunda zaman zaman olumlu tavır içinde buluıınıalan­na rağmen, folklorik edebiyata kıymet vermekten- nazar1 dahi olsa-uzak kalmışlardır. Ziya Paşa H a r a b a t

68. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Edebiyat Araştınnalan • Ank. 1986. s.202 69. Dr. Mustafa isen, Künhü'l Ahbar, Erzurum 1979, s.9 70. Paldu Erciş. Halk Edebiyatında Tenkit (Dr. Tezi), Erz. 1984, s.75

43

Page 56: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

A n t o 1 o j i s i'nde, halk edebiyatı mahsulleri için alaycı

bir lisan kullanır. Namık Kemal de masallar ve halk hika.­yeleri hakkında pek müspet bir kanaate sahip değildir. C e l el 1 e t t 1 n H a r z e m ş a h M u k a d d J m e s t 'nde halk hikayelerini k o c a k a r ı m a s a 1 ı olarak değerlen­dirmektedir.

Görüldüğü gibi H a m z a n a m e , B a t t a l n a ­m e , A n t e r n a m e vb. karşı duyulan nefret hissi di­ğer halk edebiyatı ürünlerine karşı da duyulmaktaydı. Halk edebiyatına hor bakma ve bürokrat edebiyatı üstün görme anlayışının kaynağı XIII. asra kadar gitmektedir. Bu anlayıştan ancak XX. asır başlarında vazgeçtlebilmiş­tir.

Cumhuriyet döneminde folklorik değerlere sahip çı­kılması, konu ile ilgili araştırmaların başlamasına sebep oluyor. Yapılan araştırmalarda; Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 1ürk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün önemli payı vardır.

44

Page 57: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

İ K İ N C İ B Ö L Ü M

I- HAMZANAMEDEKİ TİPLER

Çeşitli dinlere mensup toplumlarda görülen insan tipleri farklı anlayışlara sahiptirler. Her din kendi bünye­sini uygun tiplere daha çok önem verir. Destan dönemi eserlerini incelediğimiz zaman, sevilen kahramanların saf ve samimi bir ruh yapısına sahip oldukları görülür.

İslfuniyet'ten önceki eserlerde, muayyen bir medeni­yet seviyesinin ve yaşayış tarzının ürünü olan tiplerle karşılaşıyoruz. At sürüleri gütme, ata binme, av avlama, çadırlarda yaşama . . . gibi göçebe topluluğunun gerektirdi­ği hususiyetler, destan kahramanlarının vasıflarındandır. İslfuniyet'ten sonra, yerleşik medeniyete (köy ve şehir ha­yatına) geçilince, birincilerde en yüksek seviyede bulunan akıncı ruh zayıflamıştır. (71) H a m z a n a m e . bu tip eser­lere en güzel numunedir.

Atatürk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Seyfettin ôzege b a g ı ş kitapları içerislnqe mevcut yedi yazma içe­risinde 69. cildi incelemeye esas aldık. Bu tercihte. tespit ettiğimiz Hamzanameler içerisinde sonuncu olmasının ro­lü olduğu gibi, şekli ait unsurların orijinalliği de etkili ol­du. Aynca, pehlivanların piri kabul edilen Hz. Hamza'nın pehlivanlık gücü ile bir çok engeli aşması sahnelerine de rastlanması kararımızı etkiledi.

Tip tahliline girmeden önce, eserimize inceleme

7 1 . Prnf. Dr. Mehmet Kaplan, Türk Destanlarında Alp Tipi (7..eki Velidi Togan Armağanı), İstanbul 1 955, ss.204-2 13

45

Page 58: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

metni olarak aldığımız 69. cildin özetini sunmak istiyo­ruz. Konu kısaca şöyledir:

Her taraftan gelen pehlivanlar heyecanla bekleşir­ken, küffAr tarafından Dfıde Şah meydana er ister. İlk fır­satta divane bir çoban, D fı d e Ş a. h'ın karşısına gerge­dan sürer. D fı d e Ş a. h çobanı öldürür, aynca sekiz namlı kişiyi yener. Bunun üzenne ô m e r b i n R ü s -t e m meydana at sürer. ô m e r b i n R ü s t e m 'in zor­lanması üzenne, M e l i k K a s ı m , A b l a.ğ - ı B a h r i 'yi meydana sürer. İlk gün mücadeleye ara verirler. İkinci gün de yenişemezler.

D ü d e Ş a h , H z . H a m z a ( S a. h i p k ı r a. n )'yı meydana davet eder. Savaşları 36 gün sürer, yenişemez­ler, av için çekişmeye ara verirler.

S a h i p k ı r a n avda iken, D fı d e Ş a h'ın P e rv i n F i l s u v a r , H e v A z z i m K u b b e d e n v e S ü h e y l A h e n d e s t adlı üç oğlunun saldırısına uğrar. Bunların üçünü de yener, esir aldıktan sonra serbest bırakır. •

Diğer taraftan S a h 1 p k ı r a n'ın cenga.verlennden E fr a s i y A b . B e h z a t ve H a m z a - 1 S A n i avlanırken D fı d e Ş A h'la karşılaşırlar. Saldırdıkları D ii d e Ş A h, onları yener ve esir alır. Sonra hediyeler vererek serbest bırakır.

Avlanma müddeti dolunca. yeniden cenk yapılması­na karar verilir. 40. günde D u d e Ş A h , S A h i p k ı ­r a n'a yenik düşer ve İslAmiyetl kabul eder.

D ii d e ş a. h'ın Müslüman olması Lika Lacin'in ve ona inanan Likaperestlenn hoşuna gitmez. Çünkü güçlü bir taraftarını kaybebniştir. Lika mücadelesini sürdüre­bilmek için kuvvetlel1ni Mehlükiye'ye gôndenr, kendisi de kayıplara karışır.

46

Page 59: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Bu arada Dilde Şah kendisine teklif edilen her türlü rütbe ve bağışı reddeder. Bir nefer olarak Sclhipkıran'ın emrinde çalışmayı en şerefli görev sayar ve bir 1s1Am cen­ga.vert olmaya karar verir.

Sahipkıra.n ve Dilde Şah, Lika LaCin'i aramaya ô m e r Ay y a. r'ı görevlendirirler. Askerlertyle M e h l il k i y e'ye giden ô m e r Ayy a. r, onu bulamadan gert döner.

Bu sefer, trec-i Afi t cl.b S a h i p k ı r a n'dan, Lika LaCfn'i arama izni ister. İsteği kabul edilir. Emrine; K a lı ­r a b ve S ·e h r a b namlı ilci dilaverle ı O. 000 asker verilir. Mehlilkiye'ye hareket etmek üzere gemilere binerler. Bin­diklert gemiler denizde fırtınaya yakalanır, bir çok kayıp verdikten sonra, sağ kalanlar kendilertni bilmediklert bir adada bulurlar. Bu adanın ismi C e z i r e - i S e k s a. r'dır. Halkı L i k a p e r e s t olup hor (sevimsiz) insanlardır. tn­sanlan dahi yiyebilen zorba bir kavimdir. E m 1 i h a. C i -h a r d e s t adında bir hükümdarlan vardır.

İ r e c - i A fı t a. b, bu hükümdan yenebilmenin yol­lannı araştırır. Neticede onu güreşmeye ikna eder. Güreş şartlı yapılmaktadır. Yenilen, yenenin dinini kabul ede­celrtir. Neticede E m 1 1 h a. C i h a. r d e s t , 1 r e c'e yenik düşer ve halkı ile birlikte Müslüman olur.

C e z i r e - i S e k s a. r'ın elinden çıktığını öğrenen L 1 k a L a c ın, İrec'i büyü ile yenmege karar verir. Bir ca­zu göndertr. Bana. (güzel) kılığına giren C a.z il, kendisini P e r 1 Ş a. h ı'nın kızı olarak tanıtır ve cazibesi ile 1 r e c'in peşinden sürüklenmesini sağlar. 1 r e c ' i V a d 1 - 1 H 1 z-1 a n (Sessizlik Vcl.disi) denilen yere götürür. İ r e c, o'nun bir cAzil olduğunu ancak bu adada ağiının kokusundan anlar. ca.zu'nun kaçması ile adada yalnız kalır.

1 r e c'i, terkeden C a. z il , L 1 k a L a c i n'in cenga.ve-

47

Page 60: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ri B e d i r b i n Z e 1 a. z J l'in yanına giderek onu V a d i - 1 H i z 1 fi n'a hapsettiğini haber verir. B e d i r b i n Z e 1 a. -

z i l . C e z i r e - i S e k s a. r'ı İsla.ın askerlerinin elinden kurtarmak için asker gönderir. Fakat giden kuvvetler, ts­ıa.ın askerlerine yenilir ve esir düşerler.

Diğer taraftan İ r e c - i Afi t a b, Huda'ya dua eder, yardım ister. Duası kabul olur. Karşısında bir er peyda olur, o'nu atının terkisine alarak hoş bir bahçeye bırakır. sag tarafa doğru yürümesini ve ilk karşılaşacağı hisarın tılsımlı olduğunu söyler.

Söylenenleri yapan t r e c. kendisini tılsımlı hisann önünde bulur. Fakat tılsımı çözemez, abdest alıp hacet namazı kılar, Allah'a yalvarır. Sabaha yalon uykuya da­lınca. rüyasında bir P i r görür. P i r: "Tılsmıın çözülmesi senin elindedir" der. Ayrıca tılsımı çözme yollarını öğretir. Rüyasına giren P i r'in söylediklerini aynen yapan 1 r e c, sarayın kapısını açınca önceden hükümdarlık yapmış H u ş e n g Ş a h ve vezirlerinin haykelleri ile karşılaşır. H u ş e n g Ş a h'ın heykeli üzerindeki levhada hükümda­rın kendi ağzından hayat hika.yesi yazılıdır. Bu yazıda H u ş e n g Ş a h; "Zanıanında çok görkemli bir saltanat sürdüğünü, mal ve seıvetinin haddi hesabı olmadığını" belirtir ve müneccimlerin kendisinden sonra bu ülkeyi yönetecek kişinin "kendi soyundan olamayacağını" söyle­diğini ifade eder. Yine müneccimlerin; "Devr-i kamerde Ş a h ı p k ı r a n H a m z a (radyallah u anlı) zade t r e c - t Afi t a b C e m a l b i n K a s ı m namlı bir gencin bir ca­zunun yüzünden bu adaya gelip yöneteceğini" söyledikle­rini belirtir.

H u ş e n g Ş a h, kendisinden sonra ülkesinin sahi­bi olacak 1 r e c için 60.000 kişiye yetecek kadar mal ve savaş malzemesi ile F' i l h a isimli tutsak bir devi bıraktı-

48

Page 61: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

gıru da belirtmektedir.

İrec'tn tutsaklıktan kurtardığı D e v, kendisinin V a d 1 - i H t z l a n'dan kurtulup Cezire-1 Seksar'a dönme­sini yardımcı olur. F ı 1 h a 'mn bulduğu Müslüman gemi­ciler vasatısayla. t r e c mal ve servetini de birlikte götü­rür.

Öte yandan S a h i p k ı r a n , İ r e c'den haber ala­mayınca yeniden araştırmaya koyulur. O'nu bulması için Amr'ı görevlendirir. Amr bulamaz. Sonra kendisi aramaya başlar. 200 .. 000 seçkin askerle M e h 1 ü k i y e'ye hareket eder. L i k a L a C t n'e name yazarak İslam dinine davet eder. L i k a daveti kabul etmez. Savaş başlar, L i k a L a ­c ı n'in ceng meydanına sürdüğü M e h r ü z C i h a r d e s t ıstmli pehlivanın karşısına B e d 1 i çıkar. M e h r ü z yeni­lir ve imana gelir. Bunun üzerine B e d i r b i n Z e l a z i 1 meydana gergedan sürer. S e r v e r 'le cenkleşirler. B e -d i r b i n Z e 1 a z 1 1 yaralanır. Akşam olduğundan cenge ara verilir.

Hikaye bitmeden 69. cildin bitmiş olması, devamı­nın gelecek ciltlerde olduğunu gösteriyor. Ne var ki; anla­tılanlardan H a m z a n a m e 'de geçen tiplerin fiziki ve ru­hi özellikleri hakkında ip uçlan bulunarak bundan bir neticeye varılabilir.

Hz. Hamza (=Sahipkıran) dışında sürekli sahnede kalan birinci derecede tipler: Düde Şah. Lika Lacın. trec-i Afitab. Emliha Cihardest, Bedir bin Zelazil, Huşeng Şah'tır. Aynca; Pir, Cazü ve Filha isimli dev de üstlendik­leri olağanüstü görevlerle birinci planda rol oynamakta­dırlar.

Bu arada, Divane Çoban, Ömer bin Rüstem. Melik Kasım, Efrasiyab, Behzad, Hamza-! Saru, Pervin Filsüvar, Hevazztm Kühbeden, Süheyl Ahendest. Kahrab, Sehrab,

49

Page 62: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Bedii, Amr. Tuzad, Arnevcld. Dahhak. Ehremen. Esma. Peri, LendihA, Rüstem 69. cildin diğer kahramanlarıdır.

Yukarıdaki tipleri; Müslüman, sonradan Müslüman olan ve Müslüman olmayanlar olarak üç grupta toplaya­biliriz:

A- tsLAMi TİPLER

1) Hz. Hamza (= SOılpkırln): İslc1miyetin doğuşu ile eski Arap dinsizllgtne karşı ilk mücadele. Abdülmutta­lib'in oğlu ve Hz. Muhammed'in amcası Hz. Hamza'nın şahsında anlaWır. "Dinin yenilmez pehlivanı" sıfatı ona atfedilmiştir. Bu bakımdan Hz. Hamza'nın şöhreti yaşadı­ğı döneme değil. bütün tsıa.m a.Iemine ve bütün devirlere yansımıştır.

Hz. Hamza, İslc1miyetln ilk devirlerinde Hz. Peygam­beri koruma ve Müslümanlığı yayma hususunda göster­diği kahramanlıklarla daha sonra H a m z a n a m e adını alan destani hika.yelertn başlıca konusu olmuştur. Ş e -h i d ü ' ş - ş ü h e d a , P e h l e v a n u Ş i r - 1 C i h a n . E s a d u 1 1 a h gibi la.kaplarla anılması. İslamtyetln temel­lerinin aWmasındaki rolünü ve hizmetlerinin hiç bir za­man unutulmadığını göstermektedir. Din uğruna şehit ol­ması ile de efsanevi bir tip olmuştur.

a ) F i z i k i G ö r ü n ü m ü : Daha çocukluk günle­rinde, kendisinden bir yaş küçük yeğeni ve süt kardeşi Muhammed'! (Hz.) koruma görevini üstlenmiş olması onun cesur ve hareketli bir yapıya sahip olduğunu göste­riyor. 1 0 yaşına geldiğinde; avcılık, atıcılık ve güreş spo­runa ilgi duyması güçlü, kuvvetli bir vücut yapısına sa­hip olduğunu doğrulamaktadır.

50

Page 63: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

69. ciltte Hz. Hamza'nın fiziki görünümü ile ilgili fazla bilgi verilmiyor. HikAyede, üstlendiği görevler yuka­rıda sıralamaya çalıştıgınuz özelliklerini doğrulamaktadır. Yazma metnin başında yer alan 64 beyitlik mesnevide; Hz. Hamza (=Sahipkırw)'nın pehlivanlığını ve cengAverli­ği karşısında, tabiattaki bütün canlıların harekete geçtiği ifade ediliyor:

Perde-i şebden hemen gösterdi ser

Cünbüşe geldi yerinden mür mar

(Gecenin perdesinden başını gösterince, karınca ve yılanlar bulunduğu yerde harekete geçerler.)

Yine. baş süvari olarak bindiği Aşkar'ın yetişilmez bir at olduğu. şehsuvarlığını yaptığı İslam askerlerinin devirlere hükmettiği, yiğitleri dizi getirdiği, panterleri pire ettiği belirtilen özelliklerindendir.

b ) R u h i Ö z e l l i k l e r i : İnsanın yaptığı her han­gi bir işte başarısı, fiziki gücü yanında ruhi kabiliy�ti ile de ilgilidir. Dine bağlılığı, haksızlığa ve zulme boyun eğ­meyişi, zulme karşı çıkışı, cesareti ve dürüstlüğü ile Hz. Hamza örnek alınması gereken benzersiz bir tiptir. Bu özelliklerinden dolayı Müslüman olmayanlar dahi ona saygı ve hayranlık duymuşlardır.

Hz. Hamza'nın halledemeyeceği problem, aşamaya­cağı engel yoktur. Yol kesen eşkıya, zulmeden müşrik, haksız kazanç peşinde koşan ta.cır karşılarında hep onu bulurlar. Yerine göre hoş görülü ve bağışlayıcıdır. Bir av eğlencesi sırasında kendisine saldıran D u d e Ş a h 'ın üç oğlunu birden yenilgiye uğratıp esir aldıktan sonra ser­best bırakması H a m z a n A m e'nin 69. cildinde şöyle an­latılmaktadır: "Ertesi meydan açılub D u d e Ş A h'la ah­şama kadar ceng eylediler. Ne kıssa r� idelüm ey yc1ran­ı şafa üç gün fasılaydı. Gün ceng eyleyüb ve bu üslub

5 1

Page 64: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

üzere otuz altı gün ceng eylediler. Ertesi yine şlkara çık­dılar. Herkes musahib1ni alub bir tarafa gittiler. Ser-1 CA­lem dahi yaran ile şikar ederek bir çeşme-zare geldiler ve atlarını çayıra salub kendüleri su başına inüb meclis ku­rub muhabbet iderken D fı d e Ş a h'ın üç oğullan ki biri­si P e r v i n F i l s ü v a r, birisi H e v a z z i m K fı h b e d e n ve Süheyl Ahendest bu üç karındaşlar bir araya ,Y.akın ge­lü b ve S a h i p k ı r a n'ı görüp ve müşavere tdüb, "tam böyle mahalde eyü elirnJz.e girdi. Heman üçümüz birden hücum idüb tığ üşürüb helak eyleyelüm" deyüb yürtdiler ve "babamız razi değildür, belki danlur" deyüp Hamza (radyallah u anlı) oldığını bilmezlükden gelüb s a h i p k 1 -r a n'ın üzerine hücum u nağralar urub "ey biganeler sız bu yerleri hali mi zenneylediniz? Ya ol bizim cışretgahımı­zı terk idüb gidln veyahud sizi dünyaya gelmedige dönde­ririz" deyüb haykırdılar Dilir-1 CAlem dahi "kinı dür?" de­yü nazar idüb Dfıde Şah-zadeler oldukların bilüp lutf ile kıyam idüb "buyurun dilaverler hele bir miktar Cayş u sohbet idelüm. Bizler şimdi gideriz, yeriniz gine sizindür" deyü ibram ve meclise daCvet eyledi ise de "hayır elbetde ya meydane gelüb bize cevab v1rin veyahud kalkın bura­dan gidin" deyü muslrr olunca S a h i p k ı r a n - ı c A l e m anladı ki savaşmak isterler. �eman A ş k a r'a binüb "gü­nahınız boynunuza" deyüb karşuladı. Ve bir darb urub alüde eyledi ve bağlamaga mukayyed olmayub ahşam bargaha gelüb istirahat eylediler. (72).

Mertlik ve sözleşmeğe sadık kalma S a h 1 p k ı -r a n'ın başta gelen özelliğidir. Savaş halinde bulunduğu D u d e'nin oğullarını serbest bırakması babalan ile olan mücadelesine onlan katmak tstemeylşindendir. Çünkü D fı d e Ş a h'la başlattığı cengi henüz · bitirmemiştir. Bu bakımdan çocukların bu fevri hareketini ciddiye dahi al-

72. Yazma Metin l. Varak: 6a-7b

52

Page 65: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ınaz.

Kırk gün devam eden bir mücadele sonunda D u d e Ş a. h'ı yenen ve Müslüman olmasını sağlayan Sahipkı­ran'ın yenik düşen D u d e'nin ellni öpmesi ve gönlünü al­ması. insan onuruna verdiği değeri ortaya koymaktadır. Bununla da kalmayıp D u d e Ş a. h'a kendi tahtına otur­masını teklif etmesi ise şöhreti önemsemediğinin bir ifa­desidir. (73)

Hz. Hamza, üstün cesareti ve yaptığı cenklerle gü­cün ve bahadırlığın sembolü olarak zihinlerde iz bırak­mıştır. zaman zaman masal unsurlanrun ağırlık kazan­dığı H a m z a n a. m e 'de o'nun meziyetlerine olağanüstü nitelikler de katıldığı görülür.

c ) H a r e k e t ô z e 1 1 i k 1 e r i : Hz. Hamza, etkin mücadeleye yeğeni ve süt kardeşi olan Hz. Muhammed'e yapılan bir hakaret üzerine başlar. Haksızlığa uğrayan bir yakınını koruma duygusu. onu daha iyi düşünmeye ve karar vermeye yöneltmiş, bunun neticesinde de İslami­yeti kabul etmiştir.

Hz. Hamza'nın bu tavrı ilahi bir tecelli olarak abul edilmektedir. O, İsla.m dinini yaymak için görevlendiril­miştir. Gücü ve yenilmezliği buradan gelmektedir.

İnceleme konusu olarak seçtiğimiz HamzanAme'de de, Hz. Hamza'nın hareketini kolaylaştıran unsurların başında Müslümanlığı gelmektedir. Onun iman gücü, bü­yü yapma kudretine sahip olan L i k a L a C in'i dahi acze düşürmüş, kuvvetlerini M e h 1 u k i y e"ye göndermesine, kendisinin de kayıplara karışmasına sebep olmuştur. (74)

2) ômer bin Rüstem: Hz. Hamza (=Sahipkıra.n)'ın

73. Yazma Metin 1, Varak: 9a-9b 74. Yazma Metin I. Varak: 7b

53

Page 66: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

cengaverlerindendir. Küffctr tarafının seıveri Düde Şa.h'ın ilk çıkan yiğittir. O'nunla yeıyüzünü birbirlerine ''teng" (=dar) edercesine savaşır. Atının yaralanması üzerine, D ü d e Ş A h'ın karşısına Melik Kasım çıkartılır.

S) Mellk Kasım (=Sultan-ı Blver): Dfıde ŞAh'ın karşısında mertçe çarpışan tsıa.m cengaverlerinden biri· dir. Gürzüyle Düde Şa.h'ın filinin belini kırmış, Onunla akşama kadar cenk etmiştir. Ertesi gün Dfıde Şa.h'tan Sa.hipkıran'la savaşmak talebi gelince, meydanı Sa.hipkı­rAn'a bırakmışbr.

4) Efraslylb: Sa.hipkırIDı'ın cenga.verlerindendir. BehzAd ve Hamza-1 sa.nı isimli iki arkadaşı ile av sırasın­da Dude Şa.h'ı esir almak isterlerken kendileri yenik dü­şer ve esir olurlar.

fS) Behzld: İslam cengaverlerindendir. Efrasiyıô ve Hamza-i SAni isimli arkadaşı ile birlikte Dude ŞAh'la sa­vaşmış, neticede yenik düşmüştür.

6) Bamza-l Slnl: Efrasiyab ve BehzAd'ın Düde ŞAh'a karşı birlikte savaşbklan arkadaşlarıdır.

7) ishak (Caleyhlsael4m): Metinde telmih olarak geçmektedir. SAhipkırAn'ın barga.ha (=çadıra) girişi o'na telmih yapılıyor.

8) Süleyman (Caleyhlssel4m): SAhipkıran'dan Sü­leyman (Caleyhisseiam)'ın varisi olarak söz ediliyor. Tel­mih olarak verilmiştir.

9) Ayylr-ı Clhln: Metinde, SAhipkırAn'ın habercisi olarak geçmektedir. Llka La'in'i aramak için görevlendiril­miş, fakat bulamamıştır.

10) Ömer Ayyar: Lika La'in'in bulunması için gö­revlendirilen cengaver habercilerdendir. Çok aramasına rağmen Lika'yı bulamadan geri dörunüştür.

54

Page 67: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ı 1) irec (irec-1 Afltlb): Metinde S{lhipkıran'dan sonra çok önemli görevler üstlenen cenga.ver olarak geç­mektedir. Olayların bir çogu O'nun etrafında gelişir. Lika Lain'in Mehh1kiye'ye söylenilmesi üzerine emrine verilen 1 0.000 askerle, Kahra.b ve Sehra.b adlı dila.verleri alarak M e h l u k i y e'ye hareket eder. Bindikleri gemiler fırtınaya yakalanır. Kendilerini bilmedikleri bir adada bulurlar. bu adanın ismi C e z i r e - 1 S e k sa. r. halkı da L i k a p e ­r e s t'tlr.

İrec, S{lhipkıra.n'ın bütün özelliklerini taşıyan cesur bir cenga.verdir. Adanın "Emliha Cihardest" isimli hüküm darını görüşmeye ikna eder ve yener. Yapılan antlaşmaya göre yenilen yenenin dinini kabul edecektir. Böylece C e -z i r e - i S e k sa r'ın hükümdarı E m l i ha C i ha r d e s t ve halkı Müslüman olurlar.

1 r e c'in başarıları kendisine karşı olan tepkiyi de artırıyor. Destanlarda olsun, halk hika.yeleriI�.de olsun, konunun gelişmesinde karşılaşılan engellerin çok önemli rolü vardır. İ r e c 'in karşısına L i k a L a ' i n bu sefer bü­yü ile çıkar. Anlaştığı bir ca.zu. banu (güzel) kılığına gire­rek O'nu kendisine a.şık eder ve peşinde sürükleyerek v a. d ı - i H i z 1 a n denilen ıssız bir adaya bırakır.

Adada tek başına kalan t r e c'i yeni problemler bek­ler. Bütün ·halk kitaplarında kahramanlar, sık. sık habis ruhların cinlerin, cadıların eline düşerler. İyi ruhlar, biz­zat Peygamber veya Hızır'ın yardımı ile düştükleri kötü durumdan kurtulurlar. (75) t r e c'in Allah'a yalvarması üzerine karşısında bir Er (=Derviş) peyda olur. Onun atı­nın terkisine alarak hoş bir bahçeye bırakır. Sağ tarafa doğru yürümesi halinde tılsımlı bir sarayla karşılaşacağı­nı söyler. 75. Dr. Otto SpJes, Türk Halk Kltaplan. (Çev: Behçet Gönül) lstanbul

1941, s.34

55

Page 68: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Sarayın önüne gelen t r e c, bu sefer Wsımın çözül­mesi için Allah'a yalvarır. Sabaha doğru uykuya dalınca rüyasına giren P i r, Wsımı çözme yollarını öğretir. Zaten yapacağı işler, sarayın direklerinde ve heykellerin üzerin­deki levhalarda yazılıdır.

Dr Otto Spies'in, Türk Halk Kitapları'nda belirttiği "bir rüya yahut resim görmek suretiyle aşkın doğuşu mo­tifi". Hamzarulıne'de rüyada P i r 'in "isteğin gerçekleşme­sine yardımı" şeklinde kendini göstermektedir. Halk hika­yelerinde esas amaç iki sevgilinin birbJrine kavuşması olmakla beraber, Hamzanc1me'de kahramanlık ve dini duygular ön plandadır. Bu bakımdan Pir'in üstlendiği gö­rev farklıdır.

t r e c 'in kendisine yol gösteren P i r'in yardımıyla geldiği saray. çok önceden burada saltanat sürmüş olan Huşeng Şah'ındır. H u ş e n g Ş a. h . ölmeden önce mü­neccimlerinden çok zaman sonra kendi yerine Hz. Ham­za'nın soyundan t r e c - i Afi tab 'ın geçeceğini öğrenmiş­tir. O'na yardımcı olmak için kendisinin ve vezirlerinin heykellerin! yaptırmış. ne yapması gerektiğini bu heykel­ler üzerindeki levhalara yazdırmıştır. Ayrıca, F ı 1 ha isimli bir devim varlığından söz ederek İrec'e yardımcı olabile­ceğini belirtmiştir.

H u ş e n g Ş a h 'ın yazdırdıklarını harfiyen yerine getiren t r e c, tutsaklıktan kurtardığı F i 1 h a isimli devin de yardımı ile kendisine bırakılan mal ve serveti alarak kiraladığı gemilerle C e z 1 r e - i S e k s ar' a döner.

Görüldüğü gibi halk kitapları, masal parçalarından ve masal motiflerinden mürekkep bir konglomerat (na­zım-nesir karışımı) tır. Zaman zaman efsane unsurlarının kaWmış olması. bu mesele için ancak tali bir ehemmiyet taşır. Ma5allar ve Türk halk kitapları arasında kalite farkı

56

Page 69: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

demek oluyor ki yoktur. (76) Halk kitaplarının hemen he­men bütün kahramanları fevkalbeşer güç ve kuvvete sa­hiptirler. Umumiyetle kend1leı1ne güç ve kuvvet veren sa­hip oldukları bir blsım vardır. (77).

İ r e c de, cengaverlJgi ve cesareti yanında, C az ti ve devlerle yarışacak derecede üstün meziyetlere sahiptir. Bu güç ona, temiz bir inançla Tann'ya yakarışı neticesin­de veı1lmiştir ve İslAmi bir karakter taşımaktadır.

t r e c'in başarılarında cengaverliği ve temiz ruh hali yanında, faydalandığı blsım gücünün de önemli rol oyna­dığını görmekteyiz. Rüyasında gördüğü P i r'in yol göster­mesi ile tılsımı çözüyor ve bu da olağanüstü işler başar­masını sağlıyor.

1 2 ) A m r : S a. h i p k ı r a. n "ın cengaverleı1nden­dir. Metinde, kendisinden haber alınamayan t r e c'in aranması için görevlendirilmiş biı1 olarak geçmektedir.

ı 3 ) B e d i c ı : L i k a L a ' i n 'in cengaverleı1nden M e h r ti z C i h a r d e s t 'in karşısına çıkartılan bir İslAm cengaveı1dir. M e h r ti z'un Müslümanlığı kabul etmesi üzeı1ne, B e d i r b i n Z e l a. z i l 'le cenk eder, akşam ol­duğu için cenge ara veı1lir.

Metinde, H z . H am z a ( S A h i p k ı r A n ) v e t r e c - i Afi t a b dışındaki tipler hakkında fazla detaya gidilmemiştir. Ancak, cengAverlikleı1 ve cenklerde göster­dikleı1 başarılan ile onların da üstün meziyetlere sahip yiğit kişiler olduklarını görmekteyiz.

14) Kahrab: L i k a L a c i n'e karşı mücadele veren trec'in yanında görev alan cengaver bir kişi.

76. Behçet Gönül (çev.) Türk Halk Kitaplan.Dr. Otta Spies, İstanbul 1 94 1 .s.37

77. Behçet Gönül (çev.) a.e. " lstanbul 1 94 1 . s.32

57

Page 70: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

US) SehrAb: t r e c'le birlikte, Müslüman olmayanla­ra karşı savaşan bir İslrun cenga.verı.

16) ismall (CaJeyhlsselAm): Metinde, Hz. H a m -z a 'nın atası olarak kendisinden söz edilmektedir.

17) uwace (=Hwlce-l Dini): ıı. yazma metinde hi­kayesi verilen Ş a h'ın koruyucusu ve yönlendiricisi ola­rak kendisinden söz edilJyor. Zulüm ve haksızlıkla devle­tin yönetilemeyeceğine kesin inanan, tecrübeleri ile insana güven veren kutlu bir kişi.

18) Şah: il. yazma metnin baş kahramanı olarak görülmekle birlikte, genç olması nedeniyle yönlendirilme­ye muhtaç bir tip görünümü veriyor. Hwa.ce-i oa.na.•nın tecrübelerinden faydalanmasını bilmesi başarısını, M ü c t e k L a c i n'in hilelerine aldanması başarısızlığını ortaya koymaktadır.

19) Ebu c Ali Sina: il. yazma metinde adından söz edilmektedir.

20) ishak: III. yazma metinde, A ş k a r 'ın H z . H a m z a'dan önceki sahibi Hz. İbrahim'in oğlu olarak adı geçmektedir.

21) Abbas: III. yazma metinde, Hz. Hamza'nın kar­deşi olduğu belirtlliyor.

B- SONRADAN MÜSLÜMAN OLAN TİPLER

1) Dilde Şah: Metinde Hz. H a m z a 'ya karşı çıkan ilk düşman O ü d e Ş a. h'tır. Cesareti cenga.verliği ve üs­tün meziyetleri ile Hz. H a m z a'dan geri kalmayan bir tiptir. Müslümanlar tarafından karşısına çıkartılan bir çok cenga.ver ona yenik düşmüştür. Tek arzusu Hz.

58

Page 71: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

H a m z a ( S A h i p k ı r A n ) ile cenk etmektir. Bunun için �e gönderıı;,. İsteği kabul edilerek S a. h i p k ı r a. n'la karşılaşırlar. Aralıksız süren 36 günlük mücadele netice­sinde yenişemezler. Avlanmak için bir müddet ara verdik­ten sonra yeniden karşı karşıya gelirler.

D il d e Ş A h 'ın 40. gün S A h i p k ı r a. n 'a yenilecegı cazılar tarafından ileri sürülmüştür. Gerçekten 40. gün yenik düşen D ü d e Ş a. h Müslüman olur. Bunun üzeri­ne S a. h i p k ı r a. n kendisini yendiği için elini öper, özür diler. Hatta, daha sonra tahtına oturması için teklifte bu­lunur.

D ü d e Ş a. h , kendisine teklif edilen bütün makam ve rütbeleri reddeder. Sade bir nefer olarak tsla.miyete hizmet edeceğini belirtir. Gerçekten de sonraki hayatında s a. h i p k ı r A n'a sadık bir dost olarak kalır. tsUuniyetin gelişmesi ve yayılması hususunda önemli hizmetler verir.

H z . H a m z a'da görülen iyi hasletleri bütünüyle D ü d e Ş a. h'ta da görmek mümkündür. İsia.miyeti kabul etmeden önce bile, davranışlarıyla sağlam bir kişiliğe sa­hip olduğu dikkati çekiyor. Av eğlencesi sırasında kendi­sine saldıran üç İslam cenga.verini ( E f r a. s i y a. b , B e h -z a. d v e H a m z a - i S a. n 1 ) esir aldığı halde serbest bırakması, S A h i p k ı r A n'la başlattığı cengin bitmemiş olmasındandır.

D ü d e ş a. h'ın İsla.miyete girmesi ile, Müslümanlar mert bir yiğit ve yeni bir güç kazanmışlardır.

2) EmllhA ClhArdest: t r e c komutasındaki tsıa.m askerlerinin yakalandıkları fırtına sonucunda düştükleri C e z i r e-i S e k s a. r isimli adada yaşayan Li k a p e ­r e s t 1 e r i n hükümdarıdır. İnsanları dahi yiyebilen hor (kötü) bir kavmin lideridir. Fakat mert ve cengaver biridir. Gücüne ve kuvvetine son derece güverunektedir. Kendisi-

59

Page 72: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ni tacir olarak tanıtan O'nun güreşmeye ikna eder. Yapı­lan anlaşmaya göre, yenilen yenenin dinine girecek ve onun kölesi olacaktır. Neticede E m 1 1 h a C i h a r d e s t yenik düşer, halloyla birlikte Müslüman olur.

3) Mehrilz ClhArdest: Müslüman tarafının karşısı­na çıkardığı Bedici'ye karşı yenik düşen M e h r fı z C i -h a. r d e s t imana gelir ve Müslümanlığı kabul eder.

4) Perrin Fllsftvar: D fı d e Ş a. h 'ın üç oğlundan biridir. Diğer iki kardeşi ile birlikte, S a. h i p k ı r a. n'a kar­şı bulundukları saldırıda yenik düşüyor. Babası ile birlik­te Müslümanlığı kabul ettiği arJaşılıyor.

5) Hevazzım Kfthbeden: Dfıde Şa.h'ın ikinci oğlu-dur.

6) Süheyl Ahendest: D u d e Ş a h'ın üçüncü oğlu-dur.

7) Kahhar: E m l i h a. C i h A r d e s t'ın payitaht pehlivanı olarak adı geçmektedir. E m l i h a. ile birlikte Müslüman olmuştur.

C- MÜSLÜMAN OLMAYAN TİPLER

1) Lika ı.acın: Metinde S A h i p k ı r A n'a karşı en büyük güç olarak L i k a L a i n çıkmış görünüyor. Aynı zamanda Z e r d e h 1 s t olan L i k a L a c i n'in cAzfılarla da çok yalan münasebeti vardır ve hileci bir düşmandır.

Taraftarı olan D fı d e Ş a. h'ın Müslümanlığı kabul etmesi onu büyük ölçüde sarsar. Kendisine bağlı kuvvet­len M e h 1 fı k i y e'ye gönderirken, kendisi de kayıplara karışır. Amacı Müslümanları birtakım hileli yollarla alt etmektir.

60

Page 73: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

L i k a L a c i n'in yakalanması için, S a h i p k ı r a n İrec'i görevlendirir. t r e c, deniz kazası neticesinde geldiği adanın hükümdarını ve halkını Müslüman etmeyi başa­nr. Önceden L i k a p e r e s t olan ada halkının Müslü­man olması, L i k a'yı çileden çıkarır. Cclzularla anlaşarak t r e c ' i V a d i - i H i z la. n (Sestzlik Vadisi)'a hapsedilme­sini sağlar. Fakat t r e c, temiz inancı ve rüyasında gördü­ğü bir P i r 'in yardımı ile burada önceden yaşanmış bir saltanatın varisi olur ve çok varlıklı olarak adadan ayrılır.

Görüldüğü gibi L i k a L a c i n . Müslümanları en çok meşgul eden bir karşı güç olarak önemli engeller çı­karan biridir. Mertçe elde edemediklerini; güvenilmez ki­şiliği, hileli davranışları, sihir ve büyü ile elde etmeye ça­lışan kaypak bir tip olarak kendini gösteriyor.

2) Huşeng Şlh: Çok eski zamanlarda V a d i - i H i z l a n 'da saltanat sürmüş bir hükümdar olarak tanıtı­lıyor. İslaıntyet'ten önce yaşamasına rağmen Allah'a ina­nan biridir. Metindeki masal unsurları H u ş e n g ş a h'ın kişiliği etrafında toplanmaktadır. Çok önceden yaşamış olan bir yönlendirici rolündedir. Müneccimleri yardımı ile gelecekte olacakları öğrenmesi, kendi yerine geçeceğini bildiği t r e c'e yardım etmesini sağlıyor.

H u ş e n ş a h • aynı zamanda L i k a L a c i n ve C az u'nun karşısına çıkan en önemli engellerden biri ol­ma görevini de üstleniyor. t r e c'in hizmetine verdiği F i 1 -h a isimli dev C az u'nun bütün Wsımlannı bozarak t r e c'in başarı göstermesine yardımcı oluyor.

Bütün bunlardan sonra H u ş e n g Ş a h'ı olağa­nüstü güç ve kabiliyetlerden faydalanmasını bilen, ileriyi gören biri olarak tanımlayabiliriz.

3) Bedir bin ZelAzU: L i k a L a c i n'in yardımcısı ve taraftarıdır. Aynı zamanda savaşları yöneten bir cenga.-

6 1

Page 74: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

verdir. L i k a L a C i n'tn ona danışarak pl�ar yapar. Müslümanlarla yapılan savaşlann planlayıcısı olarak kendin1 gösteriyor.

4) Lendllı4: Metinde adı geçen L e n d i h a'nın inan­cı hakkında açıklayıcı bir bilgi verilmemiştir.

5) Tuzld: Yalnız adı geçmektedir. Hakkında açıkla­yıcı bir bilgi yoktur.

6) Amevld: Zerdehist Li k a L a c i n'tn halifelerin­den birisi olarak adı geçmektedir.

7) Dllnevlz B4ntı: P e r i Ş el h ı'nın kızı diye adın­dan söz edihnektedir.

8) Dahhlk: Metinde tehnih olarak veriliyor. Eski İran hükümdarlarından biridir. Zalimliği ve acımasızlığı ile şöhret kazanmıştır.

9) Esma Perl: Tehnih olarak verilmiştir. s a h i p -k ı r A n'ın 1 8 yıl Kaf dağında kalmasına sebep olan sihirli kadındır.

10) Ehremen: Tehnin olarak geçiyor. Z e r d ü ş tle­rin inandıkları kötülük tanrısıdır.

62

Page 75: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

il- HAMZANAlmDEKİ MOTİF SIRALANIŞI

Motif kelimesi musikide, resimde ve edebiyatta çok sık kullanılır. Ülkeler arası ortak bir kavramdır. Bunlar bir ülkeden diğerine taşıyıcılar vasıtası ile götürülmekte­dir. Taşıyıcılar, yeni öğrendikleri tipteki anlatımlardan zi­yade motifleri tercih ederler. (78).

H a m z a n a m e'de de farklı motifler bulabiliriz. Özellikle, t r e c'in V a d i - i H i z 1 a n'a götürülmesinden sonraki kısımlarda masal unsurları (motfflerJ) ağırlık ka­zanmakta, olayların gelişmesi destandan ziyade halle hi­kayesine benzer bir seyir takip etmektedir. Bu kısımda tarihi şahsiyetler tahrif edilmiş. destani unsurlar asgariye indirilmiştir. Konuların iç içe girmesinden dolayı da kro­nolojik takip güçleşmiştir.

Biz, H a m z a n am e'deki motifleri: A) Destani, B) Dini, c) Masal motifleri diye üç ana başlık albnda incele­meyi plAnladık.

A- DESTANl MOTİFLER

H a m z a n a.m e'de destani motifler oldukça geniş yer tutmaktadır. Bu motifler sırasıyla şunlardır:

1) At Motlft: Beşeriyetin şimdiye kadar vücuda ge­tirdiği destanlarda ata büyük yer verilmiştir. Avrupa'daki büyük ilim otoriteleri, dünya tarihinde rol oynayan ka­vimler arasında "At 1 ı k av 1 m 1 e r " dedikleri bir gruba büyük önem vermişlerdir. "Atlı kavim" demek, at yetişti-

78. Doç. Dr. Saim Sakaoglu, Anadolu-Türk Efsanelerinde Taş Kesilme Motifi ve Bu Efsanelerin Tip Kataloğu, Ankara 1980, s.2

63

Page 76: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ren ve bütün günlük hayatı at üzerinde geçen insan top­lulukları demektir. Dünya tarihindeki en önemli ve güçlü atlı kavimlerden, doğuda olanları T ü r k 1 e r . batıdakiler ise, C e rm e n l e r idiler. (79).

Türklerden başka, diğer şark milletlerinin hayatın­da da atın çok önemli bir yeri vardır. Özellikle Araplar, ata karşı büyük ilgi ve sevgi duymakta idiler. Türklerle Araplar arasındaki münasebetlerin gelişmesinde düşünce ve anlayış benzerliklerinin önemli rolü olmuştur. İşte, at sevgisi de bu benzer hususiyetlerdendir.

Hz. H a m z a 'nın A ş k a r 'ı, H z . A l i 'nin D ü 1 -d ü 1 'ü, Z a l o ğ l u R ü s t e m ' i n R a h ş 'ı ne ise, Türk atı da odur. At, kahramanların yardımcısı, silah arkadaşı, muavini, bir kelime ile adeta onun tamamlayıcısıdır. Ge­lecek felaketi hisseder, pusuda gizlenen düşmanları du­yar, dostları bilir, ismi unutulamayacak bir kahramandır. (80)

Fuat Köprülü 'nün yukarıdaki ifadesindende anlaşı­lacağı üzere. bütün destanlarda ve halk hika.yelerinde atın çok mühim bir yeri vardır.

Kahramanın faaliyetlerinde de atın hissesi büyük­tür. Ona tabiattaki büyük mesafeler içinde serbest hare­ket tmkaıunı yalnız at verir. Kahraman, mesafe içinde ya­yılan hareketlerini ancak atla gerçekleştirebilir. Yapılan mücadelede at, kahramanla beraber ve kahraman kadar rol oynar. Destanlarda at ile kahraman arasında bir me­safe kalmamış, at ve kahraman, vücut vücuda olmuştur. (81)

79. Bahaeddin ôgel, Türk Kültürünün Gelişme Çağlan il, lstanbul 1971 , s. 13 80. Fuat Köprülü, Edebiyat Araştınnalan, Ankara 1986, S. 122 8 1 . Hasan Köksal, Battalrulmelr.rde Tip ve Motif Yapısı, Ankara 1984, s. 133

64

Page 77: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

H a m z a n a m e'de at motifindeki ana tema, H z . H a m z a'nın atının Allah tarafından gönderilmiş olması yönündedir. H z . H a m z a'nın atı "Al>-ı hayat" içmiştir. Adem (aleyhisselam)'dan beri yaşamakta olup, H z . t b -r a h i m'in oglu Hz. İshak'ın bindiği attır. Hz. H am -z a'dan sonra S e y y i d B a t t a l G a z i ve S a r ı S a l ­t u k da aynı atın binicisi olmuşlardır. (82).

Hz. Hamza, atı A ş k a r ile zamanının baş süvartsi­dir. Giydiği zırhı ve kullandığı kılıcı D a h h a k'i bile gölge­de bırakır.

A ş k a r'a bindi H a m z a şeh-süvar

Zırh giydi hem getürdü t i ğ D a h h a k-var (83)

Hz. H a m z a ' n ı n A ş k a r'ı kimsenin tutamadığı demirkır bir attır. Zaman zaman Kacbe'yi tavaf edip yaşa­dığı mağaraya dönmektedir. Aynı zamanda bereket ve bolluk sembolü olarak görülür. Kendisine rastlayan in­sanların o yıl nasipleri bol olur. H z H a m z a, onu bul­madan önce insanlardan uzak kaçan ve kendisine yakla­şanlara büyük tepki gösteren bir hali vardır. Oysa, H z . H a m z a'yı görünce ayağına baş koyup yüzünü sürerek sevincini belli eder. Konuşulanları anlar, davranışlarıyla H a m z a'ya olan bağlılığını belirtmeye çalışır.

H z . H am z a, atı sayesinde düşmanlarını yener, karşılaştığı her düşman ondan aman diler ve Müslüman olur. Bu at, Müslamanlığın yayılması için Allah tarafın­dan gönderilmiş, ilahi bir varlıktır. Kendisini İslcimiyet'in yayılmasına adayan H a m z a'ya yaraşır bir attır. Bu at sayesinde kafirlere gereken ders verilmiştir. (84)

82. Cahit Öztelli. "Seyyid Battal Gazi'nin Atı Aşkar Üzerine", Folklora Doğru DeJ'gisi, Sayı V (Şubat 1 970) s.6

83. Yazma Metin 1. Varak: 2.a 84. Ek Metin !il . Varak: 53a - 54 b

65

Page 78: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

H z . H a nı z a ( S A h i p kı r a n)'nın cenga.verlerin­den İ r e c-i Afı t a. b. bir cazı tarafından V A d i - i H i z -1 a n 'a bırakılınca çaresizlik içinde kalır. Allah'a yalvarın­ca, karşısında bir er peyda olur. Bu er H ı z ı r'dır. O'nu atının terkisine alır, göz açıp yumuncaya kadar H u -ş e n g Ş a h'ın sihirli sarayına bırakır.

Diğer destanlarda görüldüğü gibi, H a m z a n a. ­m e'de at olağanüstü özelliklere sahiptir. H ı z ı r ona bin­mektedir. Gerektiği yerde rüzgardan daha hızlı koşar. ge­rektiği yerde kanatlanıp uçar, aynı zamanda iyi bir kurtarıcıdır.

Bütün milletlerin halk edebiyatlarında at yaygın motiflerden biridir.

2) Av Motlfi: Destanlarda "av avlamak" deyimi çok yaygındır. "Av" deyince de akla g e y i k gelir. Fakat eti ye­nen hayvanlardan ceylan, sığır, dağ keçisi gibileri içinde g e y i k adı kullanılır. ( 8 5 )

Türklerde, toplu avcılık ekonomik bir düzen ve sa­vaş talimi idi. Av, yalnızca ihtiyaç için değil, zevk amacı ile de yapılan bir spordu. " T ü r k m e n l e r i n Ş e c e r e ­s i " gibi halk hayatını anlatan kitaplarda, bunların bir çok örneklerini görüyoruz. Yakınları ölenler bile yas töre­ninden sonra ava çıkar ve tabiat içinde acılarını unutmak isterlerdi. (86)

Av işlerinde ihtisas sahibi olan aileler de vardı. M�­sela. bazı aileler, özel bir şekilde av doğanları yetiştlrirler­di. Türk hakanlarının emrinde çalışan bu aileler, doğan yetiştirme ile ilgili meslek sırlarını nesilleri için saklarlar ve bu yüzden de devlet içinde büyük bir saygıya sahip

85. Hasan Köksal. Battalnamelerde Tip ve Motif Yapısı. Ankara 1 984. s . 1 44

86. Bahaeddin Öge!. Türk Kültürünün Gelişme Çağlan. Cilt: i l , lstanbul 1 97 1 . s.20

66

Page 79: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

olurlardı.

Avlarda büyük şenlikler yapılır. şölenler ile ziyafet düzenlenirdi. Bu bahane ile milletin bir kısmı bir araya gelir ve uzak bölgelerde yaşayanlar arasında bir tanışma ve yaklaşma imkaııı bulunurdu.

Büyük halk kitlelerinin katıldıkları avlar, 1ürk tari­hinde ve cemiyetinde her zaman için önemli rol oynamış­tır. Hatta yabancı tarihçiler 1ürklerin bu avlarını önemli bir tarih olayı olmalarına rağmen, yazmadan duramamış­lardır. (87)

H a m z a n a m e'nin asıl konusuna İslam ve İslam olmayan mücadelesi teşkil etmekle birlikte av motifi bir hayli yaygındır. Eski 1ürklerde olduğu gibi, burada da av yaşanılan hayatın bir gereği olarak görülüyor. Taraflar av ihtiyacını sebep göstererek bir müddet için savaşa ara vermek hakkına dahi sahiptirler.

H a m z a n a m e'nin 69. cildinde D il d e Ş a h'la S a h 1 p k ı r a n'ın cenkleri sırasında av avlamnaya karar vermeleri şöyle anlaWıyor: "İki taraftan agah olup D 11 d e ş a h 'la S a h 1 p k ı r a n cenk eylediği belliydi. Ertesi mey­dan acılub D 11 d e ş a h'la ahşama kadar cenk eylediler. Ne kıssa raz idelüm ey yaran-ı safa üç gün fasılaydı. Cenk eyleyüb ve bu üslub üzere otuz altı gün cenk eyledi­ler. Ertesi yine şikara çıktılar. Herkes musahibini alub bir tarafa gittiler. s e r - 1 A 1 e m dahi yaran ile şiar tde­rek bir çeşme 7..Are geldiler. Atlarını çayıra sallub kendüle­ri su başına inüb meclis kurub muhabbet !derken . . . " (88) Metinde görüldüğü gibi, hayatın bir gereği olan avlamna. aynı zamanda bir eğlenme. dinlenme eş dostla hoş vakit geçirme vasıtası olabilmektedir.

87. Bahaeddin Öge!. Türk Kültürünün Gelişme Çağlan il . lstanbul 197 1 . s.20.

88. Yazma Metin 1 . Varak: 5h 67

Page 80: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Eski Türklerce bir hayat tarzı olarak benimsenen bahadırlık ve avcılığın bir arada yürütülmesi olayına H a m z a n a. m e'de de rastlayabiliyoruz. Avlanma sırasın­da, av hayvanları yanında, karşılaşılan düşmanla hesap­laşmak gibi durumlar ortaya çıkab1lmektedir. Bu hesap­laşma sırasında öldürülen veya esir alınan düşmana da av gözüyle bakılırdı.

Metinde, Sa. h 1 p k ı r a. n'ın üç şehzadesinin (Efras­yab, BehzA.d, Hamza-1 Sani) D ü d e Ş a. h'ı avlama isteği şöyle dile getiriliyor: "Hilmıet-i Hüda şehzadelerden resm-i cihAngir E fr a. s y a. b . B e h z a d v e H am z a - 1 S a n i dahi ştkarga.hda gezerek bir mürg-zare geldiler ve gördiler ki bir pınar başında çemenistana saff üzerinde bir kaç kimesneler oturmuş ve içlerinde bir kimesne şa­hane libaslar giymiş ve kahrama.ne oturmuş gördiler. An­ladılar ki küffardan bir müteayytn kimesnedir. " T e -m a rn b u n d a n e y ü ş i k a r o l m a z . B u n l a r ı e s 1 r e d ü b S a. h t p k ı r a. n ' a t a k d 1 m 1 d e 1 ü m" de­yüp ol tarafa sürdiler. Ravi eydür: Bu oturanlar D ü d e Ş a. h kendü idi. Biraz vüzera ve musahibleri ile şika.rdan dönüb cısret !derlerdi. Anlar da sehzadeleri görüb ve bi­lüb Dfıde Şa.h'a gösterdiler. Dfıde Şah dahi bilüb buyu­run eyledi. Şehzadeler de her gördüklerin şika.r bilüp; "Hayır biz muhabbet tçün gelmedik, sizleri destbe-dest baglamağa geldik muhalefet etmeyüb teslim olun" dedik­de D ü d e Ş a h bunlardan tebebsüm idüb eyttdi: "Ben sizlerin anladıgınız ademlerden degilüm. Ben ha.Ia. sizin S a h t p k ı r a n'ınızla bunca gündür cenk ediyorum. He­nüz ayırd olmadık. Sizler Hz. H a m z a (radıyallahu canh) 'dan ziyade değilsiniz ya . . Ve hem burası cenk ma­halli değil, böyle cişret mahallini basmak cayıbdır, lutf idüb buyurun biraz sohbet idelüm." deyü ikdam eyledik­de dahi "bizden korkduğundan minnet eyliyor" deyü

68

Page 81: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

"Evet sahipkıran size müsaade eyleyüb iftihar eylesün" deyü cenk ediyor ve "ziyan !derler" deyü bizlere meydana ruhsat virmezdi. Şimdi temam fırsatdur. burada S a. h i p -k ı r a. n yokdur. "Kıyınan" deyü dilek eyleyesün. Bizler se­nün haddini bildirelüm de daha böyle " S a. h i p k ı r A n'la ayırd olmadım derneği öğrenesin." deyüb cenge cınad edüb musırr olduklarında D fı d e Ş A h gazaba ge_lüb he­man gergedana binüb meydane yüridi." (89)

Metln'de "şikAr'' olarak sözü edilen avlanma hakkın­da fazla detaya gidilmemiş, avlanılan hayvanın ne olduğu hakkında bilgi vertlrnediğt gibi, av maharetiyle 1lg1U bir açıklama da yoktur.

Türkler İslcllniyeti kabul ettikten sonra, kendi efsa­nelerine İslfuni unsun1ar da katarak daha canlı yeni halk anlabmlan meydana getirmişlerdir. D e d e K o r k u t H i k ay e l e r i'nde. avın çok önemli bir yeri vardır. Oğuz beyleri ava çıkmadıkları günü, boşa geçmiş olarak değer­lendirirlerdi. Yapılan avlar çoğu kez topluca süren avlar­dı. Bu hikayelerden " S a l u r K a z a n ' ı n E v i n i n Y a ğ m a l a n d ı ğ ı B o y u"nda, S a l u r K a z a n : "Ünüm anlayın begler, sözümü din1eyin beğler. Yata yata yanımız ağrıdı, dura dura belimiz kurudu. Yürüyelim a begler. av avlıyalım, kuş kuşlayalım. sı� geyik (maral geyik) yıka­lım, dönelim otağımıza düşelim, yiyelim, içelim, hoş vakit geçirelim " denilmektedir. (90)

D e d e K o r k u t H i k ay e l e r i'nde hem "av avla­mak" hem de "kuş kuşlamak" deyimleri vardır. Demek ki Oğuzlar, avın hem kaçarım hem de uçannı yapmaktaydı­lar. (9 1)

Av motlft ile ilgili değişik anlatımlara Anadolu ma-

89. Yazma Metin 1 , Varak: 6a-7a 90. Orhan Şaik Gökyay. Dede Korkut Hikayeleri, lst. 1 976. s.22 9 1 . Orhan Şaik Gökyay. Dede Korkut Hikayeleri lst. 1976, s. 97

69

Page 82: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

sal, hikAye ve destanlarında bolca yer verilmiştir.

3) Savaş Motlft: İsla.miyet öncesi ve sonrası bütün Türk destanlarında savaşla hayat iç içedir. Düşmanla sa­vaş; ya teke tek veya kitle halinde yapılır. Tek tek yapılan savaşlarda taraflardan birisi meydana er diler, karşı taraf adamını meydana sürer ve kıran kırana savaşırlar. Kitle halinde savaşlarda, ilkin öncü güçler savaşır, daha sonra topyekün savaş yapılır. Dede Korkut'taki ordunun savaş düzeni, Osmanlı Ordusu'nun savaş nizamında görüldüğü gibi, düşman karşısında hilAl veya nal şekli alınır. Sağ ve sol kanatlar bu iki hiWin ucunu tutar, ortada savaşı ida­re eden başbug ve ordunun ağırlık merkezi bulunur. (92)

Destan kahramanları daima tek başlarına savaşma­yı toplu savaşa tercih ederler. Bu kahramanlığın kendile­rinde kalması arzusundan kaynaklanmaktadır.

D 11 d e Ş A h , S A h i p k ı r a n 'la savaşmak arzusu ile meydana g e r g e d a n süret. Çünkü onu yemnesi ha­linde herkesten üstün olduğunu ispat edecektir. S a. -

h i p k ı r A n da aynı özlem içindedir. Neticede S A h i p k ı ­r A n galip gelir. (93)

tsıamıyet'ten sonraki destanlarda, kahramanlar sa­vaşa çıkmadan önce; arı su ile abdest alır, namaz kılar, Allah'a ve o'nun resulüne dua ederler. Bu hareket tarzı aynı yapıldığı gibi, toplu olarak da yapılır.

Teke tek savaşlarda, er meydanına çıkıp er dileyen­ler, vuruşmaya başlamadan önce birbirlerinin kfmliklerf­ni öğrenirler. H a m z a n a. m e 1 e r d e İslAmiyetın yayılma­sını sağlamak ana hedeftir. İsJAmiyette, yenik düşen gayr-i müslimin, önce dine davet edilmesi, kabul etme-

92. Hasan Köksal. Battalnamelerde Tip >"e Motif Yapısı. Ank. 1 984 s. 1 48 (Z.V. Togan. Umumi Türk Talihine Giıiş 1. lst. l 946'dan)

93. Yazma Metin 1. Varak: 3b

70

Page 83: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

yince katledilmesi esası vardır. Hz. H a m z a da yendiği rakiplerine aynı hareket tarzını uygulamaktadır. (94)

Teke tek savaşı kitle halinde savaşlar takip etmek­tedir. D ü d e Ş A h'ın Müslümanlığı kabul etmesinden sonra M e h 1 ü k i y e'ye kaçtığı tahmin edilen L 1 k a L a -i n'in yakalanması için trec-i AfitAb komutasında 10.000 asker gönderilir. Deniz kazası sonucunda Cezıre-1 sek­sAr'a yerleşen bu askerler, kendilerim adadan atmağa ge­len Lika Lacin'in askerlerim yenilgiye uğratırlar. (95) Des­tanın sürekliliği yapılan savaşların sürekliliğine bağlıdır. S A h i p k ı r a. n her savaşın içinde yoktur. Onun dışında da bir çok savaş ve cenk yapılmaktadır. Bazen olayların bilgisi dışında geliştiği görülür. Ancak S a. h i p k ı r a. n'ın baş yönlendirici olduğu her zaman kendini hissettırır. Olaylar ve neticeleri hakkında o'na sürekli bilgi verilir. Gelen bilgilere göre yem kuwetler toplanır ve savaşı yü­rütenlere destek sağlanır. ( 9 a ı .

H a m z a n a.m e 'deki S a h i p k ı r A n'la, I>e d e K o r k u t K i t ab ı 'ndaki K a z a n B e ğ arasında aldıkla­rı roller itibariyle bir benzerlik görülmektedir. Her ikisi de olayların perde arkası yönlendiricisi durumundadır. Olaylar onların kişiliği etrafında gelişiyor, fakat çoğu za­man kendileri olayın içinde olmuyorlar.

CengAverllğin diğer bfr özelliği de düşmanı :ı.ısiloko­jik bakımdan yıkmaktır. t r e c - 1 A f i t a. b, kendtstne hile düzenleyen C a z ü'nun üzerine yürürken; "Çıkardığı nac­

ra-i can sitani ile dağlar çim tabak gibi güm güm ve çin ç1n ederken sahralar türlü türlü sadAlar veriyor." Çıkartı­lan bu nacra C A z ü'nun aklının başından gitmesine yeti­yor. (97)

94. Yazma Metin I . Varak: 8b 95. Yazma Metin 1. Varak: 1 5b 96. Yazma Metin 1. Varak: 22a-22b 'cJ7. Yazma Metin 1. Varak: 1 9a 7 1

Page 84: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Anlatımda zaman zaman abartmalar görülmekle birlikte, destanlarla iç içe olan savaşların kazanılmasında kahramanın olağanüstü güce sahip olması önemli rol oy­namaktadır. Anlatıma canlılık ve hareket kazandıran da bu olağanüstülüklerdir.

4) Savat Aletleri Motifi: Eski çağların silahlan ola­rak; ok, yay. mızrak, kargı, süngü, çıda, kalkan, kılıç, gürz, kement vb. vardır. Bunlardan en yaygın olanı ok ve yaydır.

Ok ve yay A l p'ın kişillgini tamamlayan unsurlar­dır. Hünerli ellerde dahada anlam kazanır. D e d e K o r ­k u t H i k Ay e l e r i'nde ok değişik adlarla kullanılmakta­dır. Türklertn at üstünde ok atma geleneği günümüzde dahi yaşamaktadır. Çıda, kargı, süngü gibi sila.hlar, sopa­ların uçlarına sivri bir demir, temren takmak suretiyle yapılan ok benzeri aletlerdir. Kılıç, Türk destanlarında kutlu bir mahiyet almıştır. (98) D e d e K o r k u t H i k A ­y e 1 e r i'nde kılıç üzerine yapılan yemini hatırlıyacak olursak, kutlu sayıldıgıru orada da görürüz. İslAmiyet ön­cesi destanlarda gürze pek rastlamıyoruz. İslaıni destan­larda ise, kılıç ve gürz oldukça fazla yer tutmakta ve efsa­nevi özelliklere bürünmektedir. Hz. A 1 i'ntn kılıcı " Z ü 1 fi k A r" tarihlere geçmiş, şiirlere konu olmuştur. (99)

H am z a n Am e d e 'de gürz, kılıç ve ok adı çok ge­çen savaş aletlerindendir. Savaşa katılan cenga.verler bu aletlerden korunabilmek için zırh giymektedirler. ( 100)

Hz. H a m z a ve cengctverlerinin kullandıkları kılıç-

98. Bahaeddin öge), Türk Mitolojisi il, Ankara 197 1 . s .207 99. Hasan Köksal Battalnamelerde Tip ve Motif Yapısı Ankara 1 984. s.

1 54 100. Yazma Metin 1 . Varak: 2a-4a

72

Page 85: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

lar S ü l e y m a. n i kılıcıdır. Bu kılıcı kuşananlar düşmana korkulu anlar yaşatırlar. Vurulan kılıç gergedanı ikiye bö­ler. ( 10 1) Kullanılan gürzün tesiri de kılıçtan geri değildir. Atılan gürz filin belini kırabilmektedir.

Bazen de kılıcın ve gürzün halledemediği işlerin gü­reşmekle halledildiği görülür. S a h i p k ı r a n, D i'ı d e Ş a h'ın kemerine basarak tuş eder. İ r e c - i A ft t a. b da keman çelanede ustadır. C e z i r e - i S e k s a r'ın ulu hü­kümdan Emliha C i h a. r d e s t'i keman çelanede alt ede­rek Müslüman olmasını sağlar. 0021 Vadi-1 Hızlan'ın tıl­sımlı sarayının eski hükümdarı H u ş e n g ş a h da l r e c - i A fi t a b için cübbe, cevşen, a.Iat-ı harp, mal ve cephane bırakmıştır. ( 103) t r e c, kendisine bırakılan tığ ile zincirleri kesip atabilmekte, bir çok büyüyü bozabil­mektedir. ( 104)

Eski Türk destanlannda olduğu gibi H a m z a n a -m e 'de de kılıcın kutsal bir mahiyet kazandığını görüyo­ruz.

5) Mağara Motlfi: H a m z a n a m e'de mağara sığın­ma ve saklanma yeri olarak karşımıza çılanaktadır. Hz. H a m z a kendisine salık verilen atın bir mağarada sak­landığını öğrenir. Uzun bir arama ve takipten sonra atın saklandığı mağarayı bulur. · Mağara birtakım efsanevi özelliklere sahiptir. H z . H a m z a, ata yaklaşınca şu söz­leri işitir: "Ey rahş-ı mübarek !. Bu kadar yıldan aradığın sahibin ayağına geldi, muti olub kademine yüz sür."

Görüldüğü gibi, mağara ilahi buyruğun tebliğ edil­diği kutsal bir yer olma özelliğine sahip bir mekan duru­munda. Bu ilahi buyrukla birlikte destan kahramanına

\ O l . Yazma Metin 1 . Varak: 4b 102. Yazma Metin 1. Varak: 1 9a 1 03. Yazma Metin 1. Varak: l 7a 1 04 . Yazma Me tin 1 . Varak: l 8a

73

Page 86: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

bineceği atın teslim edildiği kutlu bir sığınaktır. cıosı

Bütün Türk destanlarında m a g a r a önemli bir yer tutar. İslami karakter taşıyan hikAye. efsane ve destan­larda mağaranın bulunması, umumiyetle kahramanın önüne düşen geyik yardımıyla olur. Bulunan mağara cen­net misali bir yerdir. ( 106)

6) Yaşlı Adam (=ihtiyar) Motlfl: Bütün destanlar­da. hükümdarların akıl danışıp öğüt dinledikleri gün gör­müş yaşlılar vardır. Ak sakallı, ak değnekli, derin tecrü­beli bu yaşWar, özellikle genç hükümdarlara yol gösterirler.

İncelemeye esas aldığımız metinlerden il.sinde yaşlı Hoca, genç Ş a. h 'm koruyucusu ve yol göstericisi olarak önemli görevler üstlenmektedir. ş a h 'm çok kurnaz ve menfaatine düşkün veziri M ü c t e k L a c i n. halkı soy­maktan ve işkence yapmaktan bir nevi zevk alır. Ş a h'ın tecrübesizliğinden faydalanarak yaptıklarına uygun se­bepler bulmayı da gayet iyi başarır.

Yaşlı Hwa.ce Ş a h'ı vezirin şerrinden kurtarmağa çalışır. Fırsat buldukça ona iyiyi, güzeli, doğruyu öğretir. Halka zulmetmenin en büyük aeizlik olduğunu ve bunun fayda getirmeyeceğini belirtir. Zulümle kurulan saltanat­ların kısa zamanda yok olduğunu hatırlatır. ( 107)

Aynı motife tslAmiyet öncesi Türk destanlarında da çokça rastlanılır. Türkler bu yaşlı kişilere mukaddes in­san gözüyle bakmakta idiler. Bunun dikkate değer bir örneği O ğ u z K a ğ a n D e s t a n ı'ndaki "Uluğ Türk" adlı vezirdir. U l u ğ T ü r k, Oğ u z'a söz dinleten, ona Türk devletinin tarihi, ancanevi, idari taksimatını yaptıran

1 05. E k Met. 1 1 1 . Varak: 53a-54a 1 06. Hasan Köksal. Batt.alnamelerde Tip ve Motif Yapısı. Ankara 1 984.

s . 1 46 107. Ek Met i l . Varak: 28a-30b

74

Page 87: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

şahsiyettir. ( lOSJ

De d e K o r ku t H i k�y e l e r i 'ndeki thtlyar De ­d e K o r ku t da Oğuzlann akıl hocası, ozanlar pirt, kera­met sahibi ve her destanın cereyanından sonra onu ilk tertip, tanzim ve nazınettlğt kabul edilen bir nevi m üellif durumundadır . ( 109)

B- DİNİ MOTİFLER

1) Rüya Motifi: Destanlardaki önemli motiflerden btrt de r ü y a motifidir. Destanın kuruluşu, olaylann geli­şip tamamlanması çoğu zaman r üyaya bağlıdır .

P.N. Boratav 'a göre r üya motifi H i n d i s t a n . 1 r a n ve Yunantstan 'da vardır . Yalnız onlarda bade içme olayı yoktur.

Bizde ise r üya motifi İslfuntyet öncesinden itibaren görülmeye başlar. O ğ u z K a ğ a n De s t a n ı buna ör­nek göstertlebiltr . Oğuz Kağan 'ın veztrt Uluğ T ürk, g ünler­den bir g ün uykuda bir altın yay ve üç g üm üş ok gör ür . Bu altın yay, g ün doğusundan ta g ün batısına kadar ulaşmıştır . Üç g üm üş ok da şimale doğru yönelmiştir . Uykudan uyanınca d üşte görd üğ ün ü Oğuz Kağan 'a anla­tır . O da bu r üyadan hareket ederek ülkestnt çocuklan arasında paylaştırır. ( 1 10)

De d e K o r ku t K t t a b ı'nda da kahramanlar d üş gör ürler . bunlardan btrt Kazılık Koca Oğlu Yigenek'ttr . Yi­genek, "d üş görd ü, d üştn yoldaşlarına söyledi, görelim

1 08. N .Sami Banarlı. Resimli Ti.irk Ed. Tarihi. lstanbul 1 97 1 . s .36 1 09 . Prof. Dr. M. Ergin. Dede Korkut Kitabı, lst. 1 969,s.XIV 1 1 O. Prof. Dr. M. Ergin, Oğuz Kağan Destanı, lst. 1 970. s . 1 2

75

Page 88: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

hanım ne söyledi, aydur: Biyler gafillüce kara başını gö­züm uykuda iken düş gördüm . . . " (ll l)

Destanlarda rüya, birinci derecede veya ikinci dere­cedeki kahramanlar tarafından görülmektedir. Bu nitelik rüyanın destan çatısında önemli bir fonksiyon taşıdığını göstermektedir. Kahramanların yanın kalan başansı, an­cak rüya sebebiyle tamamlanır. 1 1 12)

Eski Türk destanlarında, görülen rüyaların hilaneti­ne inanılır. buna kAhinlere yorumlatmak suretiyle gele­cek hakkında bilgi sahibi olunurdu. Görülen rüyanın yo­rumlatılması için tören düzenlenir, sonra yorum yapacak (kAhin) ortaya çıkıp yorum yapardı. ( 1 13).

Rüya motifi İslamiyet sonrası destanlarda da çok yaygındır. Bu kahramanın doğumundan başlayıp ölümü­ne kadar karşılaşılan ve sığınılan bir olaydır.

H a m z a n A m e'nin 69. cildinde, H z . H a m z a'nın cengAverlertnden t r e c - i Afi t A b . C Az fı tarafından V A d i - i H i z 1 A n'a bırakılınca yalnız kalır. Allah 'a yalva­rır, karşısında bir er peyda olur. Bu er onu atının terkisi­ne alarak H u ş e n g Ş A h'ın sarayının yanına bırakır. Saray tılsımlıdır. İçerisine girmek için tılsımı çözmek ge­rekir. t r e c'in tılsımı çözmesi olayı şöyle anlatılmaktadır: " Ak ş a m a kadar etrafını gezüb fethine bir çare bulama­yub c�lciz kalup ahşam oldıkda abdest alup hacet namazı kılup bacde sabaha kadar Cenab-ı Hak'tan tılsımın fethi­ni niyaz ve taleb eyleyüp sabaha yackın gözlerine hAb ge­lüb uykuya vardukda bir P i r gelüb eyitti: "Gözüm nuri, elem çekme. Tılsımın fethi senin eUndedür'' deyüb tebşir eyledi. . . " ( 1 14)

1 l l . Prof. n·r. Mnham Bali. F:rcişli Emrah ile Sevi Han llik. Ank. l 97'.\. s .207

J l 2. ! !asan Köksal. 13attalnamelerde Tip ve Motif Yapısı. Ankara l 984. s. 1 63

l l '..I . l'rof. Dr. Mıı harrcm Ergin. Oğuz Kağan Destanı, lst. 1 970 .s . 1 4 1 1 4 . Yazıııa Met in 1 . Varak: -l 6a- l Gb

76

Page 89: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Rüyada görülen P i r , 1 r e c - 1 Afi ta. b'a yapması gerekenleri söyler. O da söylenenleri yaparak tılsımı çöz­meyi ve saraya girmeyi başarır. Buradan anlaşıldığı üzere rüya gelecekteki olayların ilk duyurusu veya mesajı ol­maktadır.

2) Sihir Motltl: İslamiyet öncesi destanlarda s 1 h i r (efsun) motifine pek az rastlamaktayız. S 1 h 1 r motifi, se­mavi dinlerle birlikte toplum mitolojisine girmiştir.

Sözlü anlamı ile sihir, gözbağcılık, büyü demektir. Haınzaname'de sihir motifine sık sık rastlamaktayız. An­cak, sihtre karşı ilgi duyan ve ondan faydalanmağa çalı­şanlar Müslüman olmayan kahramanlardır. Bunlar silıi­ri, Müslümanları alt etmek için "karşı güç" olarak kullanırlar. 40 gün süren mücadele sonunda D ü d e Ş a h'ın H z . H am z a ( S a h i p k ı r a n)'ya yenilip İslam dinine girmesi, Z e r d ü ş t L 1 k a L a ' i n tarafından daha önceden bilinmekteydi. Çünkü büyücüleri O'na D u d e'ntn yenileceğini çok önceden haber vermişlerdi. Bunun içindir ki Lika La'in, henüz savaş bitmeden kaç­ma pla.nını hazırlanuştı. ( 1 1 5).

L i k a L a ' i n ile cazılar arasındaki iyi münasebetle­rin sürekli olması da dikkate Oeğer görülüyor. Bir bakıma Lika cezılardan aldığı güçle Müslümanları sürekli meşgul etmektedir. Anlaştığı bir C a. z ü banu (güzel) kılığına gi­rerek, S a h 1 p k ı r a n'ın cengaverlerinden 1 r e c'i kendisi­ne bağlamayı başarır ve o'nu peşinden sürükleyerek V a -d f - i H i z U n'a hapseder. ( 1 16)

H a m z a n a m e'de s i h i r, İslamtyete karşı olanla­rın Müslümanlığı yok etmek için kullandıkları bir "silah" olarak görülmektedir. Müslümanlara karşı mertçe müca­deleye girmekten çekinen gayr-1 müslimler, zaman zaman

115. Yazma Metin l, Varak: 8b l 16. Yazma Metin l, Varak: 14b

77

Page 90: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

sihire baş vurmaktadırlar. Fakat, cazılar vasıtasıyla kul­landıkları bu silah , tslruntyet karşısında tesirsiz kalmak­tadır. H u ş e n g Ş a h'ın tılsımlı sarayı önünde çaresiz kalan t r e c - i A f i t a. b, hacet namazı kılar, Allah 'a yalva­rır ve uykuya dalar. Dileği kabul olur. Rüyasına giren P 1 r tılsımı çözecek yolu gösterir. (1 17)

H a m z a n a. m elerin temilinde tslruntyete olan derin sevgi ve Allah'a duyulan temiz inanç duygusu hakimdir.

Allah kelamı karşısında sihirin (büyünün) başarılı olması tmlmnsızdır. Yapılan her mücadelede sihirden me­det umanlar Müslümanlar karşısında yenik düşmüşler­dir.

S) Hızır Motifi: Hızır motifi. Türk mitolojisinde çok yaygındır. Halk inanışına göre H ı z ı r ve İ l y a s ölmezlik sırrına erişmiş kişilerdir.

Halkımız H ı z ı r'a. Allah'ın emriyle Ab-ı hayat (ha­yat suyu) içtiği için ölümsüzlüğe kavuşmuş bir hüküm­dar, pir veya ermiş kişi olarak tasarlar. Darda kalanlara, yoksullara. yetim ve dullara iyilik, zenginlik, bereket geti­receğine inanılır. Aynı zamanda Bengi suyu içmiş olan ve deniz kazazedelerini koruyan İ l y a s'ın arkadaşıdır.

Bir rivayete göre, Hz. Muhammed H ı z ı r'a karada, İlyas'a denizde kendi ümmetinin korunması görevini ver­miştir. ( 1 18)

H ı z ı r, umumiyetle beyaz ata binmiş, ak saçlı ve sakallı bir ihtiyar olarak tasavvur edilir. Eski Türk destan ve efsanelerinde değişik adlarla anılmaktadır. "Gök Sa­kallı İhtiyar", "Gök Sakallı Vezir" gibi isimlere Altay efsa­nelerinde sık sık rastlamaktayız. M a n a s D e s t a n ı'nda ise "Gök Sakallı Vezir" Tanrı tarafından gönderilmiş kutlu 1 17. Yazma Metin I, Varak: 15b 1 18. Hasan Köksal, Battainamelerde Tip ve Motif Yapısı, Ankara 1984,

s. 175

78

Page 91: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

bir kişidir. ( 1 19).

D e d e K o r k u t H i k d y e l e r i'nde de H ı z ı r moti­fine rastlamaktayız. D i r s e H a n O ğ l u B o ğ a ç H a n B o y u 'nda babasının oku ile yaralanan B o g a ç H a n'ın yarasını H ı z ı r sarar: . . . . oğlan orada yıkıldığı vakit boz atlı Hızır oğlana göründü, üç kez yarasını eliyle sığadı, "sana bu yaradan ölüm yoktur, dağ çiçeği ananın sütüyle senin yarana melhemdir" dedi ve kayboldu. 0201

K ö r o ğ l u D e s t a n ı 'nda da H ı z ı r önemli bir yer tutar. Köroğlu ve kızanlarına yol gösteren, felaketleri ha­ber veren, onları tehlikelerden koruyan Hızır'dır. Urfa ri­vayetinde: Hint Padişahı'nın oğlu Hasan Bey. bir gün ava giderken yolda H ı z ı r'a rast gelir ve duasını alır. Böylece önüne gelenleri mağlup eder. ( 121)

H a m z a n d m e'de H ı z ı r, sıkıntıda olan Müslü­manlara yardım eden er bir kişidir. Darda kalanları göz açıp yumuncaya kadar, bir diyardan başka bir diyara gö­türen " p i r'' olarak tasavvur olunuyor.

C az O. tarafından V c1 d i - i H i z 1 c1 n'a hapsedilen !rec, Allah'a yönelip yüzünü toprağa sürüp yalvardığında. karşıdan bir er görünür ve selam verir, der ki: 'Ya İrec kalk niyazın kabul oldı. Gel atınun arkasına bin . . . "

İrec, atın terkisine binip gözünü yumup açınca ken­disini ağaçlı, sulu ve hoş manzaralı bir yerde bulur ( 122)

Sağ tarafa yürümesi halinde tılsımlı bir sarayla karşılaşa­cağım, saraya girmesinin tılsımı çözmesine bağlı olduğu­nu söyleyen Hızır gözden kaybolur.

İrec-i Afitab, Cenab-ı Hakk'tan tılsımın çözülmesini niyaz ve talep eder. Sabaha yakın gözlerine uyku girince

1 19. Prof. Dr. Bahaeddin ôgel, Türk Mitolojisi il, s.87 120. Orhan Şaik Gökyay, Dedem Korkut Kitabı, İstanbul 1973, s. 14 12 1 . P.N.Boratav, Köroğlu, İstanbul 1984, s.29 ,22. Yazma Metin I. Varak: 15 a

79

Page 92: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

bir Pir gelir der ki: "Gözün nuri elem çekme, tılsımın çö­zülmesi senin elindedir." ( 123)

Görüldüğü gibi Haınzanrune'nin 69. cildinde Hı­zır'dan "Pir'' veya "Er Kişi" olarak söz edilmektedir. G a y r-i müslimlerin cAzfılar vasıtasıyla Müslümanlara karşı kullandıkları sihir gücüne karşı, Müslümanları P i r veya E r K i ş i korur. Korumakla da kalmayıp sihir veya büyünün etkisiz hale gelmesini sağlar. Çoğu zaman siht­re karşı başarı onun öğrettikleri ile sağlanır. ( 124)

4) Dln Dellştlrme Motın: İslamıyet öncesi destan­larda din değiştirme motifine pek rastlamıyoruz. İslrunt­yet sonrası destanlarda esas gaye kendinden olmayanları dine bağlamak olduğundan din değiştirme olayı sık sık görülür. Aynı durumla diğer semavi dinlerde de (Hınstl­yanlık. . . gibi) karşılaşılmaktadır.

H a m z a n a m e'de, Zerdüştlerin ve diğer gayr-i müslimlerin dine kazandırılması Müslümanların temel amacı olarak görülüyor. Müslüman cengaverleri yendik­leri düşmanlarını önce dine davet ederler, kabul etmeme­si halinde katlini uygun görürlerdi.

G a y r-i müslimlere karşı kazanılan zaferlerde, Müs­lüman kahramanların savaş .gücü ve pehlivanlıktaki me­ziyetleri önemli rol oynadığı gibi, görülen rüyanın veya büyücülerin telkinlerinin de tesiri hissedilmektedir.

Hz. Hamza (Sahipkıran)'nın Dfıde Şah'a karşı gös­terdiği savaş üstünlüğünü, lrec-i Afitab, Emliha Cihar­dest'e pehlivanlık üstünlüğü şeklinde gösteriyor. Her iki durumda da kaybeden kazananın dinine girmeyi önceden taahhüt ettiğinden bu üstünlük sayesinde Müslümanlık yeni kahramanlar kazanıyor.

123. Yazma Metin I. Varak: 1 5 b 124. Yazma Metin 1, Varak: 15 a - 15 b

80

Page 93: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Metinde ifade edildiğine göre. D ü d e Ş a h 'la S c1 -h i p k ı r a n arasında geçen mücadeleyi S c1 h i p k ı r a n'ın kazanacağını cazılar önceden bilmekteydi. L 1 k a L a c 1 n bunu öğrendiğinden, daha savaş bitmeden kuwetlerine M e h 1 ü k 1 y e'ye göç etmeleri emrini verir. Çünkü Düde Şah gibi bir cengaverin Müslüman olması onun S c1 h i p -k ı r a n karşısında tutunmasını irnkclnsız hale getirebilir­di. Durum gerçekten de düşündüğü gibi oldu.

S a h i p k ı r a n'ın her gün cenge Düde Şah'tan sora çıktığı halde , 40. gün ewel çıkması ve o'nu yenmesi ba­şarıyı önceden hissetmiş olmasına bağlanabillr.

L i k a L a c i n'i yakalamak için M e h 1 ü k i y e'ye hareket eden trec kumandasındaki İslam askerleri geçir­dikleri deniz kazası neticesinde kendilerini " C e z i r e - 1 S e k s a r denilen adada bulurlar. Ada halkı insan yiyebi­lecek kadar vahşi olup aynı zamanda L i k a p e -r e s t'tirler. " E m 1 1 ha. C i h a r d e s t " adında güçlü bir hükümdarları vardır. E m 1 i h a ile t r e c, bahadırlıkta birbirlirini denemeye karar verirler. Önce pençe (kol) gü­reşi yaparlar. sonra kemer tutuşurlar, daha sonra da ke­mer çekerler. Hepsini t r e c kazanır. 1 r e c'in gücüne hayran kalan E m 1 1 h a. halkıyla birlikte Müslüman olur. ( 125)

Yine B e d i c i'nin M e h r ü z C i h r d e s t'in kemeri­ne basarak kaldırıp yere vurması, aman dileyip Müslü­man olmasına yetmiştir. Bu oyal pehlivanlığın dinin ya­yılmasında önemli bir güç kaynağı olduğunu göstermesi bakımından oldukça önemlidir.

Aynca, P e r v i n F i l s u v a r . H e v a z z i m K ü h b e d e n . S ü h e y l A h e n d e s t ve K a h h cl r H a m z a n a m e'nin 69. cildinin sonradan Müslüman

125. Yazma Metin l, Varak: l3a

8 1

Page 94: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

olan isimleridir. Bunların hepsi İslam kahramanlarının üstün savaş gücü ve güreşte gösterdikleri meziyetlerine duydu kları hayranlık neticesinde din değiştirmişlerdir.

C - MASAL MOTİFLERİ

H a m z a n a m e' de karşılaştığımız masal motifleri. masal edebiyatında her yerde ve her zaman rastlanıldıgı gibi, bazen tek, bazen de motiflerin birleşmesiyle meyda­na gelmiştir. Bunların belli başlı olanlarını veriyoruz:

1) Şekil (Kıyafet) Değiştirme Motifi: Destanlarda az görülen, fakat hikaye ve masallarda sık sık rastladığı­mız bir motifdir. D e d e K o r k u t H i k a y e l e r i'nden. K a n g l ı K o c a O ğ l u K a n T u r a l ı hikayesinde, K a n t u r a l ı 'nın uyuduğu bir S!rada, baskın yapan düş­manları, yiğit kılığına giren nişanlısı S e 1 c e n H a t u n büyük bir bozguna uğratır. B a m s ı B e g r e k"in beşik kertmece nişanlısı B a n u Ç i ç e k de B e g r e k'in kuv­vet ve maharetini denemek için kıyafet değiştirip onunla güreşir ve ok atına yarışı yapar.

Aynı şekilde B e g r e k de B a n ü Ç i ç e k'i başkası­na gelin vereceklerini öğrenince bir yolunu bulup, esir olduğu B a y b u r t H i s a r ı'nda kafirlerin elinden kaçar. Bir ozan kılığına girerek yurdu olan P a s i n'in E v n ü k ( A v n i k ) K a l a s ı 'na döner. Bu sırada B a n ü Ç i -ç e k'le Y a l a n c ı o ğ l u Y a l t a c u ğ'un düğünü başla­mıştır. B e g r e k sazıyla kendisini B a n ü Ç i ç e k'e tanı­tır. Düğün bozu lur 1 6 yıllık ayrılıktan sonra iki sevgili birbirlerine kavuşurlar. ( 1 26) Kıyafet değiştirerek sevgilisi­nin düğününe gitme motifi, Ercisli Emrah ile Selvi Han

1 26 . Prof. Dr. Muharrem Ergin, Dede Korku t Kitabı, lst. 1 969. s.53

82

Page 95: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

( 1 27) , Aşık Garip ( 1 28) . Tahir ile Zühre ( 1 29) , ve Asuman ile Zeycan ( 1 30) hikayelerinde de vardır.

Ercişli Emrah ile Sevli Han Hikayesi'nin Behçet Ma­hir Rivayeti'nde anlatıldığına göre; Emrah yedi seneden beri Selvi'yi arayıp gezerken Saat Çukuru'na gelir. Yakup Han'ın annesinden Selvi'nin yerini öğrenir. Bu arada Sel­vi ile Şah'ın düğünleri başlamıştır. Emrah düğ;ünün 38. günü İ s fa h a n'a gelir. Düğün yerine girer ve aşıkların arasına katılır. Acem'in birisi. "Aşık Abbas'ın meclisine gi­remezsin" diye Emrah' ı kovar. Bunu gören Yakup H an. Emrah'ı yanına çağırır. terbiyesini beğenir. Kendi aşığı olarak diğer aşıklarla karşılaşmasını teklif eder. ( 1 3 1 )

Otto Spıes'in Türk Halk Kitaplan'ndaki Asüman ile Zeycan H ikayesi'nde kıyafet değiştirme olayı şöyle anlatı­lıyor: Asüman çobandan aldığı elbiselerini giyip başına da külah bast ırarak Kaleli Bey'in çadırına doğru ilerledi. Ça­dırın önünden geçerken Kaleli Bey gördü ki bir çoban omuzunda saz olduğu halde çadırın önünden geçiyor. "Kızı imtihan etmek için güzel bir fırsattır" fikri ile hemen çağırarak: "Aşık. benim bir aşığım var. imtihan olabilir misin?" dedi. Asüman, Kaleli Bey'in çadırma doğru gele­rek "olurum ama o beni alt ederse kendisine kul etsin. Ben onu alt edersem kendime kul ederim" dedi. Kaleli Bey razı oldu ve "güzel bir civarıdır, kendime ç ubukç u ederim" hülyasıyla kızına haber gönderdi. Zeycan. kendi­sinin bir çobanla imtihan olacağına memnun olarak gel­di. ( 1 32)

1 27. Prof. Dr. Mıılıan f3ali. Ercisli Emrah ile Selvi Han H ikayesi. Ankara 1 973.s.55

1 28. Doç. Dr. Fikret Türkmen. Aşık Garip H ikayesi. Ankara 1 974. s .4 1 29. Doç. Dr. Fikret Türkmen. Tahir i le Zühre Hik. Ank. 1 974. s. 1 67 1 30. Dr. Otto Spıcs. Türk Halk Kitaplan, Çcv: B. Gönül, lst. 1 94 1 .

ss.96-97 1 3 1 . Prof. Dr. M . I3ali. Ercişli E mrah ile Selvi i lan.i lik. Ank 1 973. ! ��2. Dr. O. Spıes Türk Halk Kitapları Çcv. : B . Gönül Ank. 1 94 l , S.96

83

Page 96: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Kıyafet değiştimw motifine . H a m z a n a m e 'de de rastlamaktayız. İ r e c - i A f i t a b . C e z i r e - i S e k -s a r' ı n ulu h ükümdarı E m l i h a C i h a r d e s t 'e kendisi­ni elçi olarak tanıtır. ( ! 33).

C e z i r e - i S e k s a r 'ın M ü slümanlann eline geçti­ğini öğrenen L i k a L a c i n. M üslümanların komutanı İ r e c'i h ile ile yenme yollarını dener. Anlaştığı bir cazıyı C e z i r e - i S e k s a r'a gönderir. Cazlı . bir banı:-ı (güzel) kılığına girmiştir. İ r e c'i kendisine bağlamayı başarır. Onu peşinden sürükleyerek V a d i - i H i z 1 a n'a götürür. İ r e c. "burası ne yerdir, beni niçin böyle mahalle getü r­dün" dediğinde . kendisini "diyar-ı Kaftaki Peri Şahı 'nın kızı" olarak tanıtır. Sonra İ r e c . ağzının kokusu ndan " C a z lı " olduğunu anlar. ( 1 34)

Şekil değiştirme olayı yalnız insanlara mahsus de­ğildir. Bu değişikliği diğer varlıklar üzerinde de görmek mümkünd ü r. H a m z a n a m e'de anlatıldığına göre; Yaşlı hocası ile bir Pir'in bahçesine uğrayan Şah. ağaçta görd ü ­ğü narın suyundan içmek ister. İsteği yerine getirilir. İçti­ği nar suyu çok tatlıdır. Tekrar içmek ister. ancak ikincisi gelinceye kadar bahçe sahibinden vergi almayı planlar. Fakat ikinci sefer içtiğinden birincisinin tadını alamaz. Sebebini sorduğunda. Bahçıvan "Şahımız halkının iyiliği­ni düşünürse , meyveler tatlanır.kötülüğü nü düşünürse tadı bozul u r. Demek ki şu anda iyilik düşümnüyor" ceva­bını alır. Bahçe sahibinden aldığı bu cevap O'nu çok duy­gulandınr ve halkının iyiliği için çalışmaya yöneltir. ( l 35)

İ r e c'in H u ş e n g Ş a h'ın sarayında karşılaştığı , "Filha" isimli dev de insan kıyafetine girerek İ r e c'in em­rinde çalışır. ( 1 36)

1 33. Yazma Metin 1, Varak: l l b 1 34 . Yazma Metin I , Varak: 14a 1 35. Ek Met. il . Varak: 28a - 30b 1 36. Yazma Metin 1 . Varak: 1 9a - !9 b

84

Page 97: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

2) Kafdağı Motifi: Masallarda çok görülen bir mo­tiftir. Türk mitolojisindeki " D e m i r D a ğ" motifi ile ol­dukça yakın bir benzerlik göstermektedir. Türk mitoloj isi­ne göre, dünyanın ortasında yükselen bir demir dag vardır. Bir çok kaynakta bunu n " E r g e n e k o n" olduğu belirtilmektedir.

Eski Kırgızların torunları olan Abakan Tatarlan ise kendi masallarında "bu dağın, dünyanm ortasında bu­lunduğunu ve dünyanın göbeğinin de burası olduğunu" söylerler.

Dünyanın ortasında yükselen böyle bir dağın varlığı Hint, Babil ve Avrupa mitolojilerinde de vardır.

Müslüman Türkler, kendi eski kutsal dağlarını K a f d a g ı ile birleştirirlerken, Budist Türkler de Hint mi­tolojisinini S u m e r u veya M e r u dağlanrun özelliklerini almışlardır.

Türkler büyük daglara kişilik verirlerdi. D e d e K o r k u t K i t a b ı ve M a n a s O e s t a n ı'nda, "Dağlar b üyük bahadırlar, b ahadırların da bir dag gibi görünme­si" hemen hemen her sahifede geçen özelliklerdendir. ( J 37) İslamiyet sonrası Türk destanlarında kendisine önem ve­rilen kutsal dağ " K a f d a ğ ı" olarak geçmektedir. İncele­me metni olarak seçtiğimiz H a m z a n a m e'nin 69 . cil­dinde "Kafdağı" bir yerde geçmektedir.

İ r e c - i A fi t a b'ı esir alması için Lika Lacin tara­fından görevlendirilen C a z u, kendisini i r e c'e D i y a r ' ı Kafdaki Peri Şahı'nın kızı "Dilnevaz" olarak tanıtır. ( 1 38)

C a z u'nun kendisini K a f d a ğ ı'ndaki P e r i Ş a ­h ı'nın kızı olarak tanıtması M ü sl ümanlann Kafdağı'na verdikleri önemden kaynaklanmaktadır.

1 37. l'rof. Dr. l3ahac;ddin Ögd. Türk Mitolojisi i l . lst. 1 97 1 . s .292 1 38. Yazına Melin 1 . Varak: 1 4 a

85

Page 98: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

B a t t a l G az ı . D a n i ş m e n t G az i ve K ö r o g -1 u destanları yanında, Anadolu sahasında gelişen diğer İslamtyet sonrası Türk destanlarında da "Kafdağı" motifi oldukça yaygındır.

3) HlrlkuU.de Yerler Motlf1: H a m z a n a m e'de, "K a f d a ğ ı" gibi kutsal dağ motifi yanında ha.rtkula.de yerlere gitme de vardır. İnceleme metnimizde Hz. Hamza yönlendirici olarak görüldüğünden her olaya girmemekte­dir. Bazı olaylar onun kişiliği etrafında cengaverlerince yaşanmaktadır.

V c1 d i - i H i z l A n'da tek başına bırakılan İ r e c, bir kaç gün aç ve susuz dolaşır. Mecalsiz kalınca Hüda'ya yalvarır. Karşısında peyda olan Er (Hızır) . onu atının ter­kisine alarak. gözünü açıp yumuncaya kadar hoş ve çi­menlik (=Ha.rtkulade) bir yere bırakır. ( 139)

t r e c'in karşılaştığı tılsımlı saray da ha.rtkulAde bir yerdir ve şöyle tasvir edilmektedir: "Server şükr-i Yezdan eyleyüb tacrif olunan tarafa gitdi ve biraz gitdikten sonra önünde bir hısar vakci oldı. Bakdı ki asümAne ser çekmiş ve bir kapusı var açuk, içinde bir kubbe görinür fakat ka­pu öninde bir handek yapmışlar kırk ulaç eni var içi leb­a-leb su toli üzerinde bir köpri kurulmuş yackin geldikte köpri kendi kendine kalkub na.-pedid oldı. Gerü çeklldük­de köpri yine evvelki minval üzere kurulmuş hazır oldı. Anladı ki taCrif olunan Wsımdır." ( 140J

t r e c'in Saray'ın içinde karşılaştığı manzara ise şöy­le dile getiriliyor: "Seıver dahi tarih mucibince şartlan ye­rine getürüb içeri girdikde gördi bir mekümmel taht ku­rulmuş. Etrafında vüzen1 oturmuşlar, dört taraftan sağlı sollu pehlivan ve serhengAn divan durmuş bir caıı divan

1 39. Yazma Melin L Varak: 15a 1 40. Yazma Met in l . Varak: 1 5b

86

Page 99: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

kurmuşlar ki vasfı mümkün değil ve taht üzerinde Ş A h'ın başında yedi küngüreli taç geçürmişler, görenler cümlesin hayatta sanurlar." ( 14 1)

Görüldüğü gibi H a m z a n a m e'de ha.rukulade yer­ler canlı bir tabiat parçası olarak da kendini gösterebil­mektedir.

Hamzaname, bu yönüyle D e d e K o r k u t H i k A ­Y e 1 e r ini hatırlatmaktadır. r ndiği gibi, D e d e K o r -k u t H 1 k a. y e 1 e r i 'nde tabiat durgun sakin değil, tıpkı kahramanları gibi canlı, yaşayan. aktif ve hayata adeta iştirak eden birtabtattır.

Ha.rtkula.de yerlerin zaman zaman masal karakteri gösterdiği de oluyor. frec'in karşılaştığı tılımlı saray ve bu saraydaki h a. r i k u 1 a d e 1 1 kler metne girmiş masal un­surlarıdır.

4) Dev Motlft: 1ürk ve İslam inancında Ş e y t a n . D e v . 1 f r 1 t ve C 1 n kötülüğün simgesi olan yaratıklar­dır. K a m u s - ı T ü r k i ' d e D e v . Ş e y t a n ve İ fr i t"le eş anlamlı kullanılırken, Ferit Devellioğlu 'nun O s m a n -l ı c a L ü g a t i'nde ise C t n ve Ş e y t a n karşılığı veril­nitşt1r. K u t a d g u - B t l i g'de de şeytanla ilgili fikirlere rastlıyoruz. Bazen " Ş e y t a n" karşılığı " D e v" de kullanıl­dığı görülür. ( 142)

D e v l e r; efsane hikaye ve masallarda büyük kulak­lı, yedi başlı, yaratıkların azmanı olarak tanıtılmaktadır­lar. İnsan topluluklarının başına daiina belA kesildikleri için çoğu defa 'Dev"in istekleri yeline getiıilir. (143)

H a m z a n A m e'nin inceleme konumuz olan 69. cil­dinde Dev motifine b� yerde rastlamaktayız. H u ş e n g

1 4 1 . Yazma Metin 1 . Varak: 1 6b 1 42. Prof. Dr. Bahaeddin ôgel. Türk Mitolojisi i l , Ank. 1 97 1 . s.490 1 43. H. Köksal, Hattalnamelerde Tip ve Motif Yapısı, Ank. 1 984, s. 1 88

87

Page 100: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Ş a h'ın Wsımlı sarayına giren İrec'in H u ş e n g Ş a. h 'ın boynunda asılı olan Levhada okudukları arasında şunlar vardır: " . . . ve senün burada halasın içün bir D i v Cıfrtdi dahi sag cenahda bir otada saçından bağlayub habs eyle­düm ve Cıfridin nlın olması içün işbu levhaya Wsım eyle­düm.

Boynuna takup D i v'i benden halas eyleyesin, . Fa­k.at Div'i kurtardıktan sonra sakınup levhayı boynundan çık.armayasın. Zira ol saat D i v gacib olur. Bir dahi gel­mez. Ve sel<lmet yakasına çıkdıkda levhayı boynundan çı­karub Dtv'i ;lza.d eyleyesün." (144)

İ r e c , D e v'in bulunduğu odaya gelince, onu per­çeminden ve boynundan zincirlerle bağlanmış halde bu­lur. D e v , t r e c'in gelmesine çok sevinir ve dört beş bin yıldan beri çektiği bu ıstarıptan bir an önce kurtarılması­nı ister.

İ r e c , H u ş e n g ş A h'ın bıraktığı kılıçla " F i l h a" isimli mezkur devin zincirlerini çözer. Buna karşılık F i 1 -h a da O'na elinden gelen her türlü yardımı yapar ve V a. -d i - i H t z l an'dan kurtarılmasını sağlar. Yaptığı iyilikle­rinin karşılığı olarak F i l h a. , t r e c tarafından aza.d edilir. ( 145).

1ürk ve İslam inanışı çevresinde gelişen bir çok destan, hikaye ve masalda D ev kötülük simgesi olması­na rağmen, yazma metnimizde, "iyiliğe karşı iyilik yapan bir kurtarıcı" olarak rol almaktadır.

5) Fomıullstlk Sayı (=40 Motifi): 1ürk destan, hi­kaye ve masallarında 40 sayısına bağlı değişik motifler geliştirilmiştir. Bu sayının kaynağı üzerinde kesin bir bil-

1 44 . Yazma Metin I. Varak: 1 7 b 145. Yazma Metin I. Varak 1 8 b

88

Page 101: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

gi verilmemekle beraber. değişik görüşler ileri sü rülmüş­tür.

İslam dininde; Allah 'ın adının mukaddes kit apta gizli 40 vasfının bulunduğu . Hz. Muhammed'in 40 yaşın­da Peygamber olduğu kanaatini uyandırmaktadır. Ayrıca Tasavvufta "Üçler, yediler, kırklar" diye adlandırılan er­mişler kültürünün de dini kaynaktan geldigini belirtmeli­yiz. ( 1 46)

D e d e K o r k u t H i k a y e l e r i'nde de her kahra­manın yanında kırk arkadaş vardır. K a n g l ı K o c a o ğ -l u K a n T u r a l ı destanında K a n T u r a l ı T r a b z o n T e k ü r ü"nün kızı S e l c e n H a t u n'u alabilmek için ca­navarla güreşmek zorunda kalınca yanındaki 40 yiğide şöyle der: "Hey kırk eşim kırk arkadaşım. niye ağlıyorsu ­nuz. Kolca kopuzunuzu getirin övün beni . . . " ( 1 4 7)

Köroğlu Destanı'nda da 40 arkadaş motifine rastlı­yoruz. İstanbul rivayetinde, K ö r o g 1 u 'nun etrafında top­lananların 40 yiğit olduğu belirtilir. Özbek rivayetinde de: K ö r o g 1 u ve H a s a n H a n'ın 40 yiğidinden söz edilir. ( ! 48)

Kırgızlann M a n a s O e s t a n ı'nda da. B a ş b u ğ A l p'ın yanında devamlı 40 yiğit göm1ekteyiz. Bu yiğitler arasında bir hiyerarşi ve rütbe sırası vardı. ( 1 49)

H alk hikayelerinde bu motif. eşya ve kahramanlar­dan ziyade zamanla ilgilidir. Evlenmelerde 40 gün ve 40 gecelik düğün yapılır. ( 1 50)

1 46. Hasarı Köksal. Battalııamclerde Tip ve Motif Yapısı. Arı kara 1 984. s. 1 93

! 4 7. Prof. Dr. Muharrem Ergm. Dede Korkııt Kitabı. lst . 1 969. s. 1 4 1 1 48. Prof. Dr. P. Naili Boratav. Köroğlu. lstaııbııl 1 984. s. 73 l 49. Prof. Dr. Bahaeddin Ögel. Türk Mitolojisi 1 . Ank. 1 97 l . s. 502 ! 50. Doç. Dr. Fikret Türkmen. Tahir ile Zühre l l ikiiyesi Üzerinde ! l ir l ı ı

eeleme. Ankara 1 974 . s. 1 69

89

Page 102: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Masallarda 40 motifi sayı olarak kullanılır. Kız veya oglan sayısını belirtir. Enurum halk masallarından B e y b ö y r e k"te; B e y b ö y r e k. 40 kardeşine D e v'in 40 kızını alır. ( 1 5 JJ A h m e t Ş a h 'ta ise. devlerin elinde esir olan 40 kız vardır. ( J 52)

H a m z a n a m e'de bu motifi zamanla ilgili olarak görüyoruz. H z . H a m z a ( = S a h i p k ı r a n ) D u d e Ş a h'la yaptığı savaşı 40. günde kazanır. Olay şu şekilde anlatılmaktadır: "Cazülar kıssasında D u d e Ş a h ; kendi elimle Lika'yı S el h i p k ı r el n'a teslim idemü deyü Cahd eylemişdi. Ve yarınki gün ayırd güni idi. Bilürdi ki S a ­h i p k ı r a n'ın 40. gün be-heme-hal ber taraf olacağını anın çün ademlerini giceden kaçırup ve sezmesinler deyü kendisi de D ü d e Ş a h 'ın meydane çıkmasına müterak­kıb ve m untazır oldı." ( 1 53)

1 5 1 . Doç. Dr. Bilge Scyidoghı . Erzurum Halk Masalları Üzcıindc Araşllr malar. Ankara 1 97 4. s. 1 97

1 52. a. e. s. 3 1 6 153. Yazma Metin l , Varak: 7 b

90

Page 103: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ı a

Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M

1- YAZMA METiN (=BAMZANAME: 69. CİLT)

Bana benden olur her ne olursa

Başun selltmet bulur dilim durursa

Galata, Yağkapanı mağazacı esnafından bahr-ı si­yah erkeklerine tebellüğ olabildi. Musa Beyoğlu Yackfıp Efendi H a m z A n m e kitabını yetmişe açıldı. Makamı ka­rar ilen geleceklerdi. Hacı Cennet Kahvesine

1 4. Cümadelevvel: 1 200

69. Cilt tarafımdan kıraat olunmuşdur. 2 1 4

l b Hamza-i b a safünun (radıyallahu anh) altmış tokuzuncu ctldidür. Cilt: 69.

RAvtyAn-ı ahbAr u Mk!Uın-ı fısfir ve muhaddlsAn-ı rfızi-gAr reviler öyle rivAyet !derler ki kıssasın ol araya dek nakl u beyruı olunmuşdı ki:

ı . 0 1 zamAnki cAmr Cay_yAr pür-safa. Saldı gürzi kahiri hem penthA

2 . Çünkt gördt b u işleri nam-dAr Afertnler eyledi S A h ı p k ı r A n 'a bi-şümar

3. Dôndi ol dem didi ya S A h i p k ı r a. n Var ise sizler de isten eydür bir pehltvAn

4. Yarın bir meydAnde cevlAn idelüm Ktme fursat vtrilür bir görelüm

5. Hemcamfıdum vtrünüz ben gideyim Gayri yokdur kim anunla cenk ideyim

91

Page 104: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

6. CAmr virdi Camfıdın girü heman

Hem nida olındı yarın cenkdür cıyan

7. Rahata vardı casker-i islam züd Çün sabah oldı irişdi hem züd

8. Perde-i şebden heman gösterdi ser

Cünbüşe geldi Virinden mar (u) mür

2 a 9. İki taraf dan Casker atlandı zi-cay

Urdılar küs-ı neferi kerre nay

10. Bindi leşker bir tarafan oldı meger Sen didün ahır zeman oldı meger

1 1 . Yöridi çün heybet-i D ü d e Ş a h Nire oldı sanasın hurşid (ü) malı

1 2 . Kırk safa bağlandılar manend kır Hurüş-ı nay idi hem yok idi nefir

13. Ol tarafdan ol hidayet leşkeri

Tann'dan lutf (u) cinayet leşkeri

14. cAşkar'a bindi Hamza şah-süvar

Zirh giydi hem getürdi tig D a h h a k-mar

1 5. Karşu çekdi casker-i küffara ol

Ebru çekdi sen didün dewara ol 1 6 . Veliyyü'l akran Sani-i Sahip-kıran meymene

Hem çıkdı K a s ı m D i l av e r meysere 1 7 . Kalb-gah kendi almış hem beraber L e n d i h a

Sanasın can alıcı henıan bir ejderha 18. Kasım ol saCatda Cazm-ı meydan eyledi

Sağa sola racd-i cevlan eyledi

1 9 . Nacra çekdi aytdi kim ey kavrn-i şfım

Merd-i meydan isterem üşte ben bugün

92

Page 105: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

20. Can u dilden ideyim bir kar ana Ağlaya şah Dude-i zar ana

2 ı . Ah çekdi ol zeman D fı d e ş a h

Eyt�i her kim anı kılaydı tebah

22. Vireyim kızumı ana yar ola

Hem vara K ü h şehrine serdar ola

23. Ejdehanun eyledi kahır huruş

Sen didün ki eyledi deryayı cfış 24. G irdi meydana önünde urdı laf

Kim benüm meydanı kılan rfız-ı masaf 25. Hün-ı tığum yidi deryaya irer

Nizemün düzi deryaya irer 2 b 26. Başunı gürz ile iderem ta r u ma r

Merd-i meydan isterem uşda hezar

27. Böyle diyüp Dize berran eyledi

Kasım'a çün ra'd cevlan eyledi

28. Bir biriyle nize ha der-kar idi

Gah mar rene elenden zar idi

29. İrişüp kahire urdı K a s ı m c a m ı1 d Kim digerlikden itdi anı hem rubfıd

30. Çekdi tigı ide K a s ı m'ı helak

Anı Kasım bir darb ile eyledi hak

3 1 . Anı görüp bir yirinden yöridi küffariyan

B u yanadan hem dahi İslamiyan

32 . Ara yirde K a s ı m oldı na-bedid Çekdi ol dem tig-ı sürh hem C ü n e y d

33. Şir-i dil bedi Cüz-zeman şeh-süvar

G irdi meydane sanasın racd-var

93

Page 106: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

34 . Kasım'a yar oldı çekdi tigı ol yakin cAsker-i küffarı kıldı perakende hemin

35. Hamza eyledi bu kez anda h uruş Kafirün içine girdi oldıgı halde huş

36. O yana depretdi D u d e - i Ş a h Tire oldı sen didün hursid ü mah

37. Öyle mevc urdı umınan-ı muhid Ebru töker yire baran-ı hadid

38. Bu taraf dan L e n d i h a gürz ile meger Sağa sola gürz urur idi meger

39. Öyle nacra çekdi ol saat S a h i p k ı r a n

Kim zelazil ca.lemi tutdı heman 40. Virdi can otuz bin er har-ı siyah

Gökde h urşid ile malı yiterdi rah 4 1 . Öyle toz oldı zemin (ü) zeman

Düşdi zulmet cihan ender cihan 42. Öyle sultan savaş oldı meger

Bilmez oldı kimseden kimse haber 3 a 43. Cümle rezmü gah ile hamun gar

Leş ü baş hezar ender hezar 44. Ahşamı tabl-ı asayış çaldılar

Bargaha döndiler yüz urdılar 45. Anda hezaran hasta cü mecruh (u) zar

Bunlara cerrah ider idi tımar 46. Çün sabah oldı ol D u d e Ş a h

Leşkeri cemc eyledi ol bi-hactd sipah 47 . Fikre batmış kahrıla ol tendiru

Leşkeri kılmış firari sfı be su

94

Page 107: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

3 b

48. Hükm kıldı yine atlandı sipah Titredi yir cünbüşin itdi G a v ah

49. cAsker-i İslamiyan dahi ser-ta-be-ser Cübbe cevşen giydiler ol dem meger

50. Karşu durdı ol iki sipah Nagehan ez-leşker-i D u d e Ş a h

5 1 . Büyük oglıdur bu Dlıde'nün meger İsmi T u z a d Y av u z idi hem nam-dar

52 . Girdi meydana heman ol dem ol peleng Sen didün kim çıkdı deryadan niheng

53. Özün ögdi ismini yad eyledi

İbn-i D u d e' yüm beni bilün didi 54. Tig ile meydana girsem ben hemin

Kan ile talar idi rlıy-ı zemin

55. Nacra urdı H a m z a'ya karşu yakin Merd-i meydan istedi ol dem hemin

56. cAkıbet on bir dilaver ok ile la'in Kıldı meydan içre şehid ey emin

57. Ah çekdi casker-i İslamiyan

58.

59.

1 r e c - i c i h a n t a b girdi meydana revan Ele aldı nize şah-ı nebir

Çaldı T u z a d'a bağırmalı kadir Göksüne tokandı ol dem revah Düşdi atından öper hak-i siyah

60. Bir yerinden cümle leşker geldiler Yaralı T u z a d'ı önünden aldılar

6 1 . Magribe yitişdi dahi Afitab Çekdi yüzine siyahani nikab

95

Page 108: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

62. Döndi ol dem leşker-i küffanyan Bargaha geldiler hem İslamiyan

63. Ta sabah ba-emr-i müstecan Çıkdı şems rüşen oldı bu cihan

64. Süvar oldı yine sahip-kıranlar Peleng pire döndi hep pehlivanlar

Her tarafdan pehlivaruar bölük bölüm meydan ke­narına geldiler. Bir birine karşu alaylar ve saflar bağladı­lar. cAceb meydana kim gire yine ecel camın kim nfış ide deyu nazar ber meydan eylediler. Nagah küffar canib­den D fı d e Ş a h meydana gergedan sürüp tarid-i ceve­lan eyledi. Ve kol kaldırup iki tarafdan çalınan ceng-i harbiler! dindirüp ve naCra urup "merd-i meydan olan gelsün bugün benüm meydanuma" deyüp er taleb eyledi. S e r v e r - i caıem dahi iki tarafa bakup sakınup olur ol­maz kimesne bunun meydanına girmesün derken hemen çoban pençe-i gergedan sürüp ve deste çubin çevirüp ur­du. D fı d e Ş a h "Bire nedür bu hamle teklif yokmıdur" diyesiye kalmayup birbiri arkasına yidi sekiz deste çub

4 a Caşk eyledi. D fı d e divane oldugın anlayup ve gazaba ge­lüp iki dalınun ortasına nasıl bir gürz urdıysa divanenün kollan paydar olmayup gergedanun bili kırılup zir-i zeber oldı. Vel-hasıl sekiz namdarun arzlarını şikest eyledi. Anı görüp ô m e r b i n R ü s t e m at salup beraber oldılar ve selamdan sonra hamle nizaci eylediler. Nihayet E m i r - i C i h a n ya eni Sahip-kıran "cAyyar gönderüp beraber hamle eylesünler" didükde beraber hamleler eyleyüp ta gün zevale gelince cenk eyleyüp bir birlerine yir yüzini teng eylediler. cAkıbet D fı d e Ş a h gazaba gelüp var kuvvetin bazuya virüp şöyle bir gürz urdu ki c ô m e r b i n R ü s t e m'ün kolları pay-dar olmayup baş kaçırup arkaya aldukda iki gürz bir olup sipere indükde siper ay-

96

Page 109: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

nalan çarha girüp ve caklı daciresinde çıkup rahş boynın kuca düşdi. Bu yanadan M e l i k K a s ı m D i l av e r ka­rındaşın ol halde gördükde tahammülü kalmayup ve na­ra u rup "çek elin andan hasmun benüm" deyüp Ablag-ı bahriyi sürüp Düde'nün önin alup selam verdi. D ü d e ş a h caleyk alup eyitdi: 'Ya Kasım, ben er zayic olduğın

4 b istemem. Senün kılıcun S ü l e y m a n i kılıçdur, Eğer tiğ çekmez isen görişelüm, eger tiğ çekecek olur isen çık ve kıyle başkası gelsün ve hem bugün vakt geçti" deyüp se­lamlayup dönüp kandılar ve calassabah D ü d e Ş a h yi­ne meydana girüp er taleb eyledükde bu tarafdan Sultan­ı Haver yacni M e l i k K a s ı m D i l a v e r at sürüp beni­ber oldukda azgışup cenge başladılar ve ikindiye kadar yer yüzini birbirine teng eylediler. Gfilib ü mağlüb bellü olmadı. İki tarafdan hayran ve dembeste kaldılar. Nihayet K a s ı m - ı D i 1 i r varkuvvetin bazüya götürüp D ü d e Ş a h'a gürz urdukda D ü d e Ş a h'un filinün bili kırılup zir (ü) zeber aldı. D ü d e Ş a h dahi Ablağ'un kuyrugın­dan kavrayup çekince Ablag-ı bi-çare ahşama kadar cen­ge koşmak ba-husüs üzerinde M e 1 i k K a s ı m gibi sen­gin-dilir olup D ü d e Ş a h da bir ayağı üzengide kalup birden atılamayup beraber ser-nigün alınca K a s ı m'un bu hal gayet gücine gelüp ,ve gözleri dünyayı görmeden kalup tiğ-ı sürhi gılafından çıkarup D ü d e Ş a h 'un üze-

5 a rine gelince Server-i caıem yacni ol güzide-i beni adem-i H a nı z a b a S a f a (radıyallahu anh) A ş k a r 'ı sürüp yi­tişdi ve nacra urup eyitdi ya K a s ı m yetişür artık ahşam aldı ve hasmun tiğ ile ceng itmeyor dön gidelüm. Yann gene merdane görişün didi ve bargahlarına gelüp rahat eylediler K a s ı m eyitdi: "Devletlü S a h i p k ı r a n rica iderüm ki benden başka evlad u pehlivanunuz D ü d e 'nün meydanına çıkmasun. Zira kim cenk idüp ayırd olmadum" dirken D ü d e Ş a h 'dan name geldi.

97

Page 110: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

5 b

6 a

S {ı h i p k ı r a n' u n eline virdiler. Açup okı d ukda dimiş: "ya S a h i p k ı r a n ne içün öyle gızup pehlivan göndeıir­sen benüm muradum senünle merdane göıişüp tekmii arz idüp veya galip gelüp dünyaya bir nam koram ve­yahüd bargaha gelüp sair dilaverler gibi mümtaz oluram" dimiş. Emir-i merdan dahi K a s ı m'a gösterüp "ne dirsin ciger guşem" didükde Kasım dahi "sen bilürsin, mademki sizi daCvet eylemüş" didükde, "pek ala bundan böyle cengün benümledür" diyerek cevap yazılup ve gendüsi kalkup halifeden hifat giyüp iki tarafdan herkes agah olup D üde Şah'la S a h i p - k ı r a n ceng ideceği bilindi ve ertesi, meydan açılup D ı1 d e Ş a h'la ahşama kadar ceng eylediler.Ne kıssa vü raz idelüm ey yaran-ı safa üç gün fasılaydı. Gün ceng eyleyüp ve bu uslüb üzere otuz altı gün ceng eylediler ertesi yine şikara çıkdılar, herkes musahibini alup bir tarafa gitdiler Ser-i alam dahi yaran ile şikar ederek bir çeşme- zare geldiler ve atlarını çayıra salup kedüleri su başına inüp meclis kurup muhabbet iderken D fı d e Ş a h'un üç oğulları ki birisi Pervin Filsü­var ve biıisi H e v a z z i m K ü h b e d e n ve S ü h e y 1 A h e n d e s t bu üç karındaşlar bir araya yakın gelüp ve S a h i p - k ı r a n 'ı görüp ve müşavere idüp "tam böyle ma­halde eyü elimize girdi. Hernan üçirniz birden hücum idüp tiğ üşürüp helak eyleyelüm" diyüp yürtdiler ve "ba­bamuz razı degüldür, belki darılur" deyü Hamza (radayal­lah u anlı) oldıgın bilrnezlikden gelü p S a h i p - k ı t a n' un üzeıine hücum u naCralar urup "Ey biganeler siz bu yir­leıi hali mi zanneyledinüz? Ya ol bizüm cişretga.hımızı terk idüp gidün veyahüd sizi dünyaya gelmedige dönderi­riz" deyüp haykırdılar D i 1 i r - i caıern dahi "Kimdür?" de­yü nazar idüp D fı d e Ş a h - z a d e l e r oldukların bilüp lutfile kıyam idüp "buyurun dilaverler hele bir mikdar cayşu sohbet idelüm bizler şimdi giderüz yirtnüz gine si-

98

Page 111: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

zündür" deyü ibram ve meclise daCyet eyle "hayır elbetde ya meydana gelüp bize cevab virin veyahud kalkın bura­dan gidün" deyü musirr olınca S a h i p - k ı r a n'ı ca­lem anladı ki guşmfil isterler. Heman cAşkar'a binüp "gü­nahınuz boynunuza" deyüp karşuladı . Ve birer darb urup alude eyledi ve baglamaga mukayyed olmayup ahşam da­hi olmış idi. Çok durmayup bargaha gelüp istirahat eyle­yüp E m i r - ı C ı h a n nazar idüp bakdı. Üçdane şehza­delerin yerleri boş sucaı eyledi. Şikara çıkdılar. henüz gelmediler didiler. S e r v e r - i calem Cayyar yüzine bakup D u d e tarafına gidüp bir haber götürün deyu gönderdi. Ravi eydür: "Hikmet-i H üda şehzadelerden kesm-i cihan­gir E f r a s i y a b ve B e h z a d ve H a m z a - i Sa n i dahi şikarga.hda gezerek bir mürg-zara geldiler ve gördiler ki bir pınar başında çemenistanda soffa üzerinde bir kaç ki-

6 b mesneler oturmuş ve içlerinde bir kimesne şahane libas­lar giymiş ve kahramane oturmuş gördiler. Anladılar ki küffardan bir müteayyin kimesnedür "temam bundan eyü şikar olmaz. Bunları esir idüp S a h i p - k ı r a n 'a tak­dim idelüm" deyüp ol tarafa sürdiler. Ravi eydür: Bu otu­ranlar D u d e Ş a h kendi idi. Biraz vüzera ve masahible­rile şikardan dönüp cişret iderlerdi . Anlarda şehzadeleri görüp ve bilüp D u d e Ş a h'a gösterdiler. D u d e Ş a h dahi bilüp buyurun eyledi şah-zadeler de her gördüklerin şikar bilup "hayır biz muhabbet içün gelmedük sizleri dest-bedest bağlamaga geldük muhalefet itmeyüp teslim olun" dedikde D fı d e Ş a h bunlardan tebessüm idüb eyitdi "ben sizün anladığınuz ademlerden degilüm ben hala sizün s a h i p - k l r a n'unuzla bunca gündür ceng ediyorum. Henüz ayırd olmaduk sizler H a z r e t - i H a m z a (radyallahucanh) 'dan ziyade değilsiniz ya ve hem burası ceng mahalli degül böyle cişret mahallini bas­makcayıbdır lutf idüp buyurun biraz sohbet idelüm." de-

99

Page 112: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

yü ikdam eyledükde bunlar dahi "bizden korkdugundan 7 a minnet eyliyor" deyu "evet S a h i p - K ı r a n size müsaca­

de eyleyüp iftihar eylesün" deyü ceng idiyor ve "ziyan iderler" deyü bizlere meydane ruhsat virmezdi. Şimdi te­mam fursatdur. Burada S a h i p - k ı r a n yokdur. "Kıy­ınan" deyü dilek eylesün bizler senün haddini bildirelüm de bir daha böyle " S a h i p k ı r a n'la ayırd olmadum di­meyi öğrenesün"' deyüp cenge cinad idüp musırr oldukla­rında D fı d e Ş a h gazaba gelüp heman gergedana binüp meydana yüridi ve hiç vücfıd devirmeyüp bunların üçini dahi yıkup bende çeküp ve beraber alup bargahına getür­di ve ahşam olup bacdet-tacam şehzadeleri karşusına ge­türdikde o fı d e Ş a h'ın oğulları s a h i p - K ı r a n'la ceng idüp ve mukayyed olmayup salıverdiğini haber alup Dfıde Şah dahi "temam beraber olmalıyız fakat biz esir eyledük. Bizimki ziyade oldı" deyüp şehzadelerün bendlerün alup altlarına birer rahş virür fahire hifatler giydirüp "bir da­hi böyle küstahlık itmeyin ve S a h i p - K ı r a n'a benden selam eyleyin" deyüp salıvirdi. cAyyarlar görüp koşup

7 b S a h i p - k ı r a n'a majde eylediler ve D ü. d e'nün bu işine tahsin eylediler. Ve bundan böyle iki tarafdan birbirlerine muhabbet eylediler hatta D fı d e ş a h 'dan L i k a L a -c i n ümidin kate eyleyüp bir takım sıkari la cinleri celb idüp eyitdi: "Nekbed-i temeddün D ü d e Ş a h dahi ben­den yüz çevirdi. Ben de fursandı H a m z a (radayallah u arıh)'ın eline virdim Yarın S a h i p - k ı r a n o ü d e'i ba­sup Müslüman idecekdir. Sizler şimdiden halis kullan agah idüp bu gice sabah olmadan M e h l ü. k i y e tarafına gitsünler ve hem benüm oraya gideceğimi kimesneye söy­lemesünler ve ne tarafa gitdüklerini dahi sucaı idenlere söylemeyüp başka.diyar haber virsürıler ve hem bana bakmasurılar. Ben anlardan ewel oraya giderem. Beni orada bulurlar" deyü tembih ve te'kid eyledi. Çünki

1 00

Page 113: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

cazülar kıssasında D ü d e Ş a h "kendü elümle L i k a 'yı S a h i p - K ı r a n'a teslim iderem" deyü cahd eylemişdi. Ve yarınki gün ayırd güni idi. Bilürdi kim S a h i p -k ı r a n'un kırkıncı gün be-heme-hal ber-taraf olacağım anin-çün ademlerini giceden kaçırup ve "sezmesünler" deyü kendüsi de D ü d e Ş a h 'un meydana çıkmasına müterakkıb ve muntazır oldı. Bu taraf dan S e r v e r - i

8 a ca. l e m dahi bargaha İshak (caleyhisselam) girüp ta be sabah kuvvet ve nusret taleb eyleyüp Cibadet ve taCat ey­ledi. Ol gice de geçüp çün sabah güneş Kale-i Kaf dan baş gösterüp caıem nur ile münevver oldukda iki taraf­dan alaylar ve saflar bağlayup meymene ve müyessere araste ve piraste oldılar. Ve cacaba ne yüzden S a h i p -k ı r a n "ayırd olur" deyü nazar-ı ber meydan eylediler. Bir de bakdılar kim İslam tarafından s a h i p k 1 r a n'ı Calem yacni ol güzide-i beni adem kırk sekiz pare aıat ı S a -h i p - K ı r a n'i labis ve mürg (ü) simürg ü A n k a 'yı takı­nu p ve c Aşkar. D i v z a d 'ın üçüncü gözinün perdesin aç­mış ziynet ü heybet ile meydana girüp sağlı ve sollı pehlivan ve ser-kaplanlar ile beraber yüridi ve kol kaldı­rup iki tarafdan çalınan ceng-i harbileri dindirüp ve el urup kırk sekiz pare alat-ı harbin her birerleıiyle ayru ay­ru hüner-i Carzı bacde racd-\}ar nacra urup cevelan ve de-

8 b varan iderek D ü d e Ş a h'ı daCvet eyledi. Rikabında bu­lunan pehlivan ve piyadegan1ar selamlayup avdet eylediler. Kendüsi yalnız Cayyaranlar karar eylediler. Bir taraf dan D ü d e Ş a h dahi bi-ihtiyar tahsin eyledi ve gergedanın sürüp emire mukabil olup ve selamdan son­ra eyitdi: 'Ya S a h i p - k ı r a n her gün sonra çıkardunuz ne cacep bugün meydana evvel çıkdunuz. zahir hamleyi de evvel idersinüz" didükde S a h i p - k ı r a n dahi "a.det-i S a h i p k ı r a n i böyledür. Hamleyi gine siz evvel idersi­nüz" diyüp ve söyleşerek azgışup cenge başladılar. Ve

1 0 1

Page 114: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

gün zevale irince cen ü cihanı birbirlerine teng eylediler. Galib ü mağlfıb belli olmayup D fı d e Şa h'un git gide kollan yoruldı. Nihayet E m i r - i C i ha n . D u d e Şa h'ı kemende basup dine daCvet eyledi. M a h a l e f e t itmeyüp S e r v e r'ün hak-i payına yüz sürüp İslamı kabul eyledi. S e rv e r dahi D u d e'nün başın kaldırup dıragfış eyleyüp alnından öpüp Lika' nun teslim olmasın emr eyledi. D fı d e Şa h dahi "baş üstüne ko lakin zaten Cazfılar kıs­sasında cahd eylemişdüm" deyüp ayrıldılar. Ravi eydür bu taraf dan L i ka L a c i n dahi D u d e Şa h 'un başıldu­gını gördükde heman mutalsım cinleri vasıtasıyla firara

9 a kadem basdı . Dfıde Şah gelüp sual itdükde "henüz siz gelmeden sizün Sa h i p - k ı ra n'la musafaha iderken b ar­gahdan birden gaCib aldı. Biz de Caceb gacib aldı deyü te­fekkür edeyoruz. Hiç bir yerde nişanı yokdur" didiler. Tiz bulun. Dört tarafa ser-hengler saldırdı. "Bütün L i ka ­p e r e s t giceden her birisi bir tarafa gitmiş" deyü haber virdiler ve aramakdan caciz kalup cevab-ı katci eylediler D fı d e Şa h naçar olup hedayesin düzüp sag kalan ev­ladla- vüzerasını cemc idüp bacde's-sabah Sa h i p -k ı ra n tarafına Cazın eylediler. Bu taraf dan ca.yyaran Cadi görüp Sa h i p - K ı ra n-ı caıem'e haber virdükde cümle ser-halifeler ve ser-kaplanlar ve şehzade-ganlar istikbal idüp bargaha getürdiler. D ü d e Şa h dahi gelüp bargah­ı Süleyman (caleyhisselam) 'un ziynetini ve böylece varisin görüp hayran olup halifeye baş koyup ve Sa h i p -

9 b K ı ra n 'un elini bus eyledi ve görtşdiler ve cümle şehzade­gan ve ser-kaplan ve pehlivanlar ile ayru ayru görişdiler ve arzuları yıkılan pehlivanlardan cözürler dileyüp masa­faha eylediler. Bacde cümle tevabii de görüşdükde E m i r - i C i ha n . D u d e Şa h 'a taht üzerende yer teklif eyledi. D fı d e Şa h eyitdi: "Hayır ya Sa h i p - K ı ra n eget bu bendenüzi kulluğa buyurdunuz ise erenler safında ha-

1 02

Page 115: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

lime münasib yer taCyın eyleyin yoksa kulunuz cadi nefe­rat sandalyesinde dahi oturup sen Sa h ı p - k ı ra n'dan ayrılmam. Nereye sefer ider isenüz beraber gidüp gaza iderem" deyüp halka begfış kabul olmasını tekrar tekrar rica ve niyaz eyledükde S e r v e r'ün muhabbeti bir iken bin oldı. Bar-gahda ayrıca yir ta')rin eyleyüp kendü eliyle iclas itdürdi. Tevabici dahi kendü altına sırasıyla oturup hedayaların1 herkesin hali halince takdim eyledi. Bacde Server-i c<ilem taCamı sucaı eyledi. "Getürdünüz mi?" di­dükde o fı d e Şa h hicab idüp eyitdi: "Ya Sa h i p -K ı ra n gerçi gacib ü na-büd ise de gine bu bi-çare bulup getürürem" diyüp L i ka La c i n'ün firar eyledügini beyan

1 0 a eyledi. E m i r eyitdi : "Hayır birader sen ün bize hızmetün ve mürüvvetün İslam ile müşerref olmaklıgun idi. Elham­dülillah müyesser aldı. İnşallah cümlemüz birlikde ele ge­türüp intikam alınız. Zira cümle serveran ele gelmeli . Cengine ragıb ve ma'ildürler. Anun cengi gaza-yı ekber­dür. Şimdilik rahat ve muhabbet idelüm. Bacde ne tarafa gitdügini haber alup cümleten gidelüm" diyüp mecJ.is ıs­marlanup sakıyan-ı sim bedenler ellerinde zerrin kase ve mücevher kadehler devr olunup bu uslfıb üzere Cayşu cişret eylediler. Bir gün Sa h i p k ı ra n . B e y'in (resul-i caleyhisselamun) yüzine bakup eyitdi: "Ey yar-ı garum işün ahıra yitdi. Lutf idüp L i ka L a ci n'ün ne tarafa git­dügin bize bir haber getü:r. Bizler de arkandan yüriyeli­üm" diyüp Cayyarı gönderüp ve hazırlanup cümleten göç idüp "kandasın L i ka" diyüp yola revan aldılar. Bunlar da bir gün bir çemen-zara gelüp seyaban kurup rahat ve ko­nak eylediler. Nigah cayyar-ı cihan çıka geldi. Sa h i p k ı -ra n'a baş koyup eyitdi: "Cihanı devr eyledüm L i ka'dan haber alamadum ve kangı kalcaya gitdümse hayli der-

1 0 b nekler gördüm ve sordum. "Evet L i k a'dan öyle haber geldi. "Şimden hazır olun ve vakt name getürüp filan ma-

1 03

Page 116: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

halle gelüp varur isem gelesiz" diıniş. "Biz de anun içün hazır duruyoruz" didiler. Ve L i k a' nun ne taraf da oldu ­gın bilen yok ve lakırdısın ideni dahi öldürüyorlar. Ben birisinün boğazın sıkup bu kadarcık cemciyetlerin haber alabildim. Baki siz alem diyüp hamüsi ne aldı Server-i cAıem dahi cümleye hıtab idüp bu babda ne re'y idesinüz didükde D u d e Ş a h ayaga kalkup eyitdi: ''Ya S a h i p -k ı r a n bu kadar Casker ile bir tarafa yürimeden ise bu­radan Sabacil'e cavdet idelüm hem bir kaç mah casker eyüce rahat eylesünler ve hem ol vakte kadar elbet de bir tarafdan baş gösterür giderüz veyahüd nerede bir cemci­yet var ise bir pehlivan ve biraz casker gönderüp feth ü garat iderüz. Vel-hasıl sabacil pay-i taht olsun Halife-i İs­lam ile siz S a h i p - k ı r a n orada rahat eyleyün. Pehlivan ve şeh-zade-gan ve ser-kaplan ve bu kulunuz hidmet ey­lesün" didükde cümleten "bu re'y munasibdür" deyü Sa­hip-kıran'un üzerine gulüvv eylediler S a h i p k ı r a n ve

1 1 a H a l i fe - 1 t s la m da bu re'yi begenüp oradan göç idüp Sabacil'e gelüp karar ve lika tarafından çeşm ü güşda al­dılar. Ezan canib. ol zeman ki L i k a L a c i n cinniler va­sıtasıyla M e h 1 ü k i y e geldüginde cümle ahali ve Caskere "benüm burada olduğumı ve sa'ir işümi ve hiç bir vechile ism-i L i k a zikr alınmayacak egerçi tapu kılmakdan baş­ka bir kimesne ağzında ism-i L i k a zikr olınur ise boynı koparılacak" deyü tenbih ve te'kid olmmışdı. Cömer cAy­yar (radiyallah u anh) geldüginde anun-çün bir haber alamamışdı. Bacde etrafa ve eknafa nameler perakende olup hafiyyen casker cemc olmaga meşgul olınup az ze­man içinde Mehlükiye sahrasına vafir Casker cem olmaya başlayup yigirmi kerre yüz bin casker toplandugı sıra bürde-i s a h i p - k 1 r a n'a irişdükde heman i r e c - i A f i t a b cümle ayağa kalkup H a l i fe'ye baş koyup ve Sahipkıran'un elini öpüp eyitdi: "Devletlü S a h i p -

104

Page 117: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

k ı r a n ben kulunuza izin virün L i k a L a c i n orada ise himmetinüz ile ala getüreyim. Yok ise M e h I ü k i y e 'yi

1 1 b f eth idüp dönüp geleyim böyle boş durmakda Calem yok ya . . . " didükde, "cümleten münasibdür. Bütün böyle beyhude oturmakdan ise baczımuz da böyle gidüp feth olınmaduk kalcları eylemeli" diyerek rica ve minnet eyle­düklerinde S e r v e r dahi "nala sen bilürsin ne kadar cas­ker ister isen ve pehlivanlardan her kimleri ister isen al. Mevla işün asan eyleye" diyüp İ r e c D i 1 a v e r dahi on bin casker ile K a h r a b u S e h r a b nam dilaverleri inti­hab eyleyüp kendüsi dahi alat-ı harbe müstağrak olup rahş-ı peymasına süvar olup himmet taleb eyleyüp ol ara­dan göç idüp iskeleye gelüp gemilere binüp kandesin M e h 1 ü k i y e diyüp revane aldılar. Ve bir kaç menzil yol gitdiler. M e h 1 fı k i y e'ye yakın geldükde ansızın bir fırtı­na olup gemileri sürüp götürdi ve kendülerden katc-ı ümid ile bir birile helallaşup Cenab-ı Bart'den imdad ta­leb eyleyerek üç gün ne tarafa gitdüklerün bilmeyerek bihüş gitdiler. Dördünci gün derya sakin olup heva açıl­dukda birbirlerün görüp Hüda'ya şükürler eyleyüp ve ne

1 2 a tarafa geldüklerin bilmeyüp tevekkül (ü) Hüda olup biraz daha gitdiler. Bir cata görindi. Mellahlar feıyad itmege başladılar. i r e c namdar "nedür ol?" deyü sucal itdükde eyitdiler: " S e r v e r bu görtnen cezireye, C e z i r e - i S e k s a r dirler gayet büyük caziredür. Fakat cümle mer­düm horlardır. Ve L i k a p e r e s t l e r d ü r . L i k a ­P e r e s t'den başka ne bulsalar yirler. Bir cebbar kavrn­dürler ve bir uluları vardur. " E m 1 i h a C i h a r - d e s t" dirler. Yüz yiginni arşun kamet çeker ve hem güçli ki­mesnedür. Sizleri görmeden kaçalum deyü çığnşmağa başladuk" didüklerinde İ r e c - i A fi t a b C e m a 1 alem ceküp "eyü halt itmişsiniz temam işte eyü ya bize de öyle lazımdur. Ki böyle zalimler nerde var ise hakkından ge-

1 05

Page 118: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

lüp ıslah idelüm. Fırtına olup bizi bir araya düşürmeye sebeb ü hikmet bu imiş" diyüp gemileri ol tarafa sürdü­rüp ve kenara çıkup bargahlar kurdılar. Ve biraz istirahat eylediler. Bacde kendü bir alıcı kıyafetine girüp ve biraz kimesne alup nama yazup merdüm-i horlar tarafına gt-

1 2 b düp ve mekanlarını bulup alıcıyız. İ r e c - i A f i t a b c e -rn a l'den diyep Carz itdürüp E m l i h a 'nun divanına ge­lüp oturdılar ve nameyinün mührün giderüp mutalaca eyeyleyüp mefhf.ıme maclf.ım oldukda E m 1 i h a . S e r -v e r 'e bakup eyitdi: "Elçiye serverinüz pek güzel buyur­muşlar bizler de L i k a 'nan, S a h i p - k ı r a n'ı cAlem'ün bu taraflara geleli ne kezzab oldugın anladuk ve gidüp gö­rişmek üzere idüm. Siz geldinüz 1 r e c namdara söyle, buyursunlar bir devlet sınaşalum yacni bahadırlıkda ba­kalum kim ziyadedür" didükde S e r v e r , elçi süretinde eyitdi: "S e r v e r i m ü z ben kaddedür ve hem ben kuvvet­dedür. İmtihan oJdık, münasib olur ise sizler her ne vec­hile istersenüz imtihan olalum" didükde ittihad münasib­dür deyüp ortaya iki pulat sandalye koydurup pençe açup buyurun didi. S e r v e r dahi oturup pençesin su­nup E m l i h a üç zor eyledi birisini idemeyüp bırakdı. S e r v e r bir zor idüp pençesin kafasına kadar burdukda iki taraf dan E m l i h a'nun adamları bu adamun belki pençede mahareti vardur. Bir de kemer tutuşun didiler. S e r v e r dahi "buyurun" deyü kemerin teslim eyledi E m l i h a dahi dört elile üç kerre kavrayup var kuvveti bazüya getirüp bir şey idemeyüp bırakınca payitaht pehli-

ı 3 a vanı olan K a h h a r eyitdi: " Ş a h 'um elçin ün kemerde de mahareti var imiş başka şey' ile imtihan olun" didükde S e r v e r kemanın çıkarup meydana koydı. "Hem kim bu­ni çeker ise besdir" didi. Ehl-i divani gezdürdiler. bir çe­ker bulumayup herkes mahcüb oldılar. S e rv e r , üç yüz kerre çekdi yine kahhar eyitdi: "Bu da itman ile olur" di-

1 06

Page 119: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

dükde. S e r v e r eyitdi: "Gel ün ikinüz birden kemer tu­tun hareket ittirebilürsenüz ber size kul olurum. Eğer ben sizün ikinüzi birden alup kapar isem siz de muhale­fet itmeyüp M üsliman olur mısınuz?" didi. Bunlar dahi razi olup ikisi birden İ r e c'in kemerine sanlup üç kerre zor eylediler. Bir ipini geremediler. Bu def!a İ r e c D i 1 a -v e r. kemerlerüne sanlup ''Ya macbüdi bi-hemta" diyüp zur-ı evelde kapup bir elma gibi alup kaldırup eyitdt: "Na­sıl cahdınuz üzere duruyor musunuz? Yoksa yire çalup helak ideyim mi?" didükde. E nı l i h a, besdür S e r v e r nıe,rd olan kavline durur diyüp inıancarz eyledükde S e r -v e r dahi ikisini de ayakların un üzerine koyup salıver­dükde E nı l i h a gelüp S e r v e r'ün ayaklarına sarılup can-ı gönülden İslama gelüp tevabfini çagırup "İslam

1 3 b olan olsun olnıayanun hakkı tigdür. " didükde cümle ehl-i kalca bir bir gelüp carz-ı iman eyleyüp Müsliman oldılar. Bacde casker-i İslama haber gidüp kalcaya daCvet olu­nup üç gün Server'e ziyafet eylediler. Bacde S e rv e r'ün

canı sıkılup cümle yaran ile şikara çıkdılar ve biraz şika:( eyleyüp cavdetde bir çeşme-zare gelüp atlarından diraht sayesine inüp karar eylediler ve kebablar çevirüp işret ü sohbet iderken nagah bir tarraka çatlayup S e r v e r gacib oldı. Meger ravi eydür Z e r d e h u ş t Lacin'in halifelerün­den A r n e v a d C a z ü nam bir cazü cezire H a n d e k e ,

B e d i r b i n Z e 1 a z i 1 yanına giderken C e z i r e - i S e k"s a r'a ugrayup S e r v e r'ün şikar-gahına uğrayup S e r v e r'i gördükde , "Hay Lika düşmeni burayı dahi zabt eyledinüz temam B e d i r b i n Z e l a z i l'e armağan getü­reyim" diyüp ol idi kim tarraka çatlayup sihr ile kapup S e r v e r'i ber-heva gacib oldı. Giderek V a d i - i H i z

1 4 a l a n 'a gelüp S e r v e r 'e dikkat eyledükde bi-ihtiyar meyl idüp zemine indirüp Caklını başına getürüp Car-ı cemal eyledi. Server bakup yerleri görüp ve C a z fı'yı karşusın-

1 07

Page 120: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

da bir güzel banu şeklinde gördükde "burası ne yirdür ve sen kimsün ve beni böyle mahalle niçün getürdün" didik­de Cazlı eyitdi: "Ben D i ya r - ı K a f ' dan gel ürem P e r i Şa h'ınun kızıyam aduma D i l n e va z Ba n ü'dirler, rucbi mesküni gezmeye gelüp sizün hüsn-i cemaliyelerünüzi gördükde bi-ihtiyar sabr ideyüp ve efendimi cafvınuza mağruren kapup buraya getürdüm. Beni görsen kabul it­mezsen de bari halimi Carz itmiş olayım ve buraya V a -d i - i H i z la n dirler berzah yirdir. Baki emr sizündür" diyüp ayağına kapanup "kulunuzı cariyelige kabul idüp hıdmetünüzden dur eylemeyün her bar cemalinüzi olsun müşahede ideyim" diyerek naz ile boynuna sanldukda ağzınun rayihası S e r v e r 'ün bumuna girdi cazü aldığını anlayup "hay mefün ben de sahihen Peri-zade zann idüp de kelimatm dinliyorum. Ol ise C a z ü imiş" diyüp el tiga urdıkda C a z ü gurdi bilindi. Artuk duramayup "sana ezi­yet vermeyince amana gelmezsün" diyerek ber-heva olup dogri B e d i r b i n Z e 1 a z i l yanına gelüp eyitdi: "Ne tu­rursun H u d a - p e r e s t l e r d e n evlad-ı S a h i p ­k ı r a n'dan i r e c - i A f i t a b C e m a l nam dilir on bin

1 4 b Casker ile gidüp C e z i r e - i S e k s a r 'ı feth ve E m l i h a C i h a r - d e s t ' i H u d a - p e r e s t eylemişler. Hatta bu­gün gel ürken Şikarda rast gelüp kapdum ve V a d i - i H i z 1 a n'a bırakdum. Artık sag olup gelemez. Haydi se­nünle gidelüm Caskerini kılıçdan geçirüp gine cezireyi feth idelüm" didikde B e d i r b i n Z e l a z i l dahi "vay ı Cezirelerime de el katdılar. Aferin eyü haber getürdün" deyü ve "tiz Casker cemc olsunlar" diyüp gemiler hazırla­dup ve yigirmi bin kişi müheyya eyleyüp ve iskelede ge­miye binmet istediklerinde nagah L i k a tarafından B e -d i r b i n Z e 1 a z i 1 'ün M e h 1 ü k i y e canibine gitmesine bir name ile demrengtr Cayyar çıkageldi ve nameyi B e -d i r'e sundı. B e d i r de açup okıdı . Kendüsini

1 08

Page 121: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

1 5 a

1 5 b

M e h 1 ü k i y e daCVet olındığını anladuk da ol hazır olan Caskeri C e z i r e - i S e k s a r'a C a z U'nun maCiyetine koşup dört pehlivan dahi beraber gönderüp kendüsi dahi "cazm-i M e h l ü k i y e ve canib-i L i k a" diyüp gitdi. Bu tarafdan ol yigirmi bin casker ile C a z ü ve pehlivanlar C a z i r e - i S e k s a r 'a yakın geldiklerinde C a z lı "baka­yım 1 r e c halas olmasun" diyüp Lacin'e. C a z ü S e r v e r tarafına berheva eyleyüp gitdi. cAsker dahi ol dört pehli­vanlar ile C a z i r e - i S e k s a r'a gemiler ile yanaşdukda kale adan t re c namdarun serverleıinden K a h r a b ile S e h r a b ve sa'ire haber alup derya kenarın alup çıkanla­rı esir eylemege başlayup ceng eylemege bile bunlara aman virmediler. Bunlar bunda bu halde. Bu tarafdan ravi eydür "ol zamanki S e r v e r yacni İ r e c - i A f i t a b C e m a l , C a z ü 'dan kurtulduktan sonra bir kaç gün aç ve susuz piyade bir tarafı tutup gitdi. Ve giderek bir gün heva gayet ıssı olup hararetden bi-tab ve bi-takat olup dergah-ı Hüda"ya yüz tutup naliş-i büka eyleyüp yüzin yirlere sürdükde karşudan bir er zahir olup ve tiz gelüp selam virdi ve eyitdi: ''Ya İ r e c kalk niyazun makbule ol­dı. Gel atumun arakasına bin" diyüp "yum gözün" diyüp bacde "aç" didükde gözlerün açup bakdı ki bir latif ü mürg- zare gelmiş. Rahşmdan inüp eyitdi: "Oğlum sag ta­rafa git. Bir hisar görinür. tılsımdur. Senün ismile bag­lanmışdır. Feth idersen ve halasın da tılsım yüzindendür" diyüp gözden nihan oldı. Server. ş ü k r - i Y e z d a n eyle­yüp tarif olunan tarafa gitdi ve biraz gitdü kten sonra öninde bir hisar vaki oldı. Bakdı ki asümane ser çekmiş ve bir kapusı var açuk. içinde bir kubbe görinür. Fakat kapu öninde bir handek yapmışlar kırk kulaç eni var. İçi leb-a-leb su toli. Üzerinde bir köpri kurılmış. Yakın gel­dükde köpri kendi kendine kalkup na- bedid oldı . Gerü çekildükde köpri yine evvelki minval üzere kurulmuş ha-

1 09

Page 122: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

zır aldı . Anladı ki tacrif olan tılsımdur. Akşama kadar et­rafını gezüp fethine bir çare b ulamayup Caciz kalup ah­şam oldukda abdest alu p hacet nemazı kılub bacde saba­ha kadar Cenab-ı Hak'dan tılsımun fethini niyaz ve taleb eyleyü p sabaha yakın gözlerine hab gelüp uykuya var­dukda bir P i r gelü p eyitdi: "Gözüm nuri elem çekme. Tıl­sımun fethi senün elindedür" diyüp tebşir eyledi. Ve "ya­rın kalkdukda matla-ı şemsden tarafa gidesin bir ca.mud vardur üzerinde bulunan tarih ile Camel eyleyesün" diyüp gözden nihan aldı. Server uyanup hamd-ı firavan elleyüp tacrif olunan mahalle gitdükde mezkur camüdi görüp ve tarthi bulup okıdı. Dimiş ki: "Ey buraya gelen namdar

16 a çün getüre seni bu nda rüzigar. Egerçi a 1 - i i b r a -h i m'den ve nesl-i i s m a i 1 (caleyhisselam) 'dan S a h i p -k ı r a n zadelerden i r e c b i n K a s ı m isen evvela bu canıüdi bir zor ile yerinden koparasın çarhlar zahir olur. Tig ile çarhlan bozup bir kepeng görinür. Ol kepengi kal­dırup girü çıkasın. Ol kapu önündeki köpriden geçü p kubbeye varasın tarih ile camel idesün" dimiş. Server da­hi bilinden gürzin çıkarup ol camüda bend idüp nice çek­di ise camudi bir yana bırakdı. Mezkur çarhlar vakic olup tig ile bir bir şikest eyleyüp ve kepengi kaldırup der­cakab girü çıkup köpriden tarafa gelüp bakdı ki köpri ku­rulmuş hazır duruyor. H eman geçüp hisardan içerü gi­rüp kubbeye geldükde bakdı ki bir kubbe ki misli yok. Kapusın bulup tarihini okuyup gördi. D inıiş: "Ey bu raya dahil olan namdar işbu kapunun halkaların kavrayup ü ç kerre sağa v e sekiz kerre sola burasın. Kapu açılur içerü girende sağ canibe gidesin bir suffe vardur. Üzerinde ka­lıplar vardur. Üzerinde levhalar va:rdur. Ş a h'un kalıbı­nun bogazında levha vardur. Okuyup canıel idesin" dimiş

1 6 b Server dahi tarih mucibince şartlan yirine getürüp içerü girdükde gördi bir cali su ffe ve üzerinde bir mük�mnıel

1 1 0

Page 123: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

taht kunlmış. Etrafında vüzera oturmışlar. Dört tarafdan saglı solh pehlivan ve serhengan divan durmış bir cali di­van kunmşlar ki vasfı mümkin degül ve taht üzerinde Ş a h'un başında yidi küngüreli taç giçürmişler. G örenler

cümlesin hayatda san urlar ve Ş a h'un boynunda bir levh asmışlar. Levh ün ortasında bir ayine var ve ayine­nün üzerinde "esmau"llah" yazılmış ve kenarında tarih kazmışlar. Alup mütalaca eyleyüp dirniş ki: "Ya i r e c , bil­miş ol ki ben de zamanunda bir padişah idüm adu m " H u ş e n g Ş a h"dirler idi. Çok cömr sürdüm v e kahra­man-ı katil gibi S a h i p - k ı r a n pay-i taht pehlivanum idi . Devletüm ve caklum ve pehlivan ve h ükkam vasıta­sıyla nice yüz bin ser-keşlerin ve nice sad-hezar D i v -E h r i m e n 1 e r i'nün cömür tamarlarm dürüp kafdan ka­fa h ükm-i h ükümet ve Cadl-i cadalet eyledimsede cömr vefa itmedi. G ünlerden bir gün yolum bu araya düşmişdi

1 7 a ve b urunun ab-ı hevasın tabcıma güzel gelüp emr eyle­yüp işbu gördügin hisarı yapdurup hayli müddet zevk ü muhabbet eyleyüp bir gün hükemamı cemc idüp "benden sonra b uraya kim gelür ve kim h ükümet ider" didüm . An­lar dahi usturlablann ellerine alup cevab virdüler ki sen­den başka buraya kimse gelmez ve kimse hükümet eyle­mez. Yalnız D e v r - i K a m e r ' d e a l - i İ b r a h i m ve n e s 1 - i i s m a c i l '(caleyhisselam) 'den S a h i p - K ı r a n H a m z a (radiyallah u anlı) zade İrec-i Afitab C e m a 1 B i n K a s ı m nam nevcivan bir cazu sebebiyle bu canibe düşecek" didiler. Ben de senün aslına rica.yeten ve idece­gün cenglere muhabbeten kaddine münasib bir kat cüb­be ve cevşen ve alat-ı h arb ve yüz kırkkubbe üzerine kun­lur b argah ve altmış bin kişiye yitecek mal ve cebhane ve sacire ve bir rahş-ı bahri koydum ve içerüde bağdadur ve senü n buradan halasun içün bir div Cifridi dahi sag ce­nahda bir ortada saçından baglayup habs eyledüm ve Cif-

1 1 1

Page 124: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ridün ram olması içün işbu levhayı tılsum eyledüm. Boy­nuna takup Div'i bendden halas eyleyesün. Fakat D i v'i kurtardukdan sonra sakmup levhayı boynundan çıkar-

1 7 b mayasın. Zira ol sacat Div gacib olur. Bir dahi gelmez ve selamet yakasına çıkdukda levhayı boynundan çıkarup D i v 'i azad eyleyesin" dimiş ve "bargahlan al up gazalar it­dükde beni ducadan unutmayasın" dimiş. S e r v e r şad olup levhayı alup ve boynuna takınup togri Cifrid'ün ol­dugı otaya gelüp kapusm açup içeri girdükde biçare Div, cennetden müjdeci gelmiş gibi mesrur olup sevincinden aglayup eyitdi: "Buyurun S e r v e r'üm dört beş bin yıldur böyle işte saçumdan baglıyum ve semnün teşrüfine mun­tazıram. Elhamdülillah bugün teşrif buyurdunuz lutfen gel bendüm al, her ne emr buyurur isen "Semcan ve taCa­ten" didükde S e r v e r dahi D i v'ün perçeminden ve boy­nundan zincirler ile baglayup ve zincirlerün bir ucuni di­vara baglamışlar ve üzerinde "ya İrec. bu zincirleri sana bırakdugum tigi elmasdan başka bir tig kesmez ve başka bir güna halas mümkin degüldür" deyü yazı yazmışlar. S e r v e r okuyup anladukda heman gidüp mezkür yadi­garları bulup ve kendüsine konulan cübbe ve cevşeni da­hi bir sandık derununda otuz altı pare ceng alatıyla bu­lup ve çıkarup üzerine araste eyleyüp bacde D i v"ün

18 b yanma gelüp ve tig ile çarpu p mezkur zencirleri kesüp halas eyleyüp, bacde Div ile beraber taşra çıkup eyitdi: "senün ad un nedür?" deyü sucaı eyledükde " F i 1 h a'dur efendüm" didi. S e r v e r eyitdi: "Ya F i 1 h a şimdi bu eşya­ları nasıl idelüm ve ne tarikıle buradan gidelüm" didükde F i l h a eyitdi: "Server bu yakında derya vardur. Bir gemi b ulayım ne tarafa emr idersenüz oraya alup gidelüm" di­dükde. "Ya ne turursın heman bir tiz kolayını bul şura­dan halas olalum" diyüp gönderdi . F i l h a dahi ol aradan dem çeküp ber-heva olup gitdi ve etrafı geşt eyleyüp bir

1 1 2

Page 125: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

mahalde bir gemi bulup gemiciye eyitdi: "Ya ta.cife bilüm kim V a d i - i H i z 1 a n'da H a nı z a (radiyallah u anlı) za­de M e l i k K a s ı m ciger kuşesi İ r e c - i A fi t a b C e ­m a l namdarun zi-kıymet eşyasile bir kendüsi ve bir rah­şı vardur. C e z i r e - i S e k s a r'a götüreceksinüz her kaç altun ücret istersenüz fazlasıyla virür. Her kangınuz ister ise geminüzi hazır idüm gidelüm" didi. Gemiciler· dahi İs­lam oldugından eyitdiler: "Hiç bir akçe vimıez ise de vir-

1 8 b mesün heman cemaliyle müşerref olalım" diyüp can atup ve yelken acup muvafık rüzgar ile az vakitde serhadd-i H i z l a n'a gelüp gemiyi kenara yanaşdırup ve F i 1 h a da­hi haber içün S e r v e r ccinibine müterahi oldı. Ravi ey­dür: "Bu taraf dan S e r v e r dahi tılsım derununda bag içinde rahş-ı peymayı bulup ve rahtın üzerine urup ve binüp taşra çıkup şikara giderken bu sırada nagah C a z u - i c İ b l i s çıkup geldi ve bakup S e r v e r'ün böyle rahşa malik oldugın ve H u ş e n g Ş a h'ın tılsımın feth eyledügini gördikde gözi korkup S e r v e r'e yanaşmayup hevadan çagırup eyitdi: "Ya i r e c, hala insafa gelmedin mi? Artuk bu de.tCa gidersem bir dahi gelmem. Sonra pe­şiman olursun. Zira ben seni bırakmam. Ceddün S a -h i p - K ı r a n ' a E s m a P e r i sebep olup on sekiz sene K a f 'da kaldugi gibi ben de sana manic olup buradan çı­karmam" deyü bagırdukda S e rv e r bakup hava yüzin­de C a z u'yı gördükde C a z u'yı gafil avlamak içün eyitdi: "Ey mekkare hem Caşıklık satarsın ve hem beni böyle bir yabanda tek ü tenha ne içün bıraktun" diyerek mülaye­met gösterince C a z u kendüsine meyl eyledi. Zann eyle-

1 9 a yüp heman can atup yackin geldükde S e rv e r öyle bir nacra-i can sitaru çıkardı kim ol vadiler bir zeman yankı­lanup taglar çini tabak gibi güm güm ve çın çın çınlayıp ol sahralar dürlü dürlü sadalar virdi . Cazu'nun caklı ba­şından gidüp ve bi-hüş olup yüzinün üzerine yıkıldukda.

1 1 3

Page 126: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

S e r v er hemen nice bir tig urdı ise başdan ayaga varınca iki nime eyleyüp "bakalum kim peşiman olur imiş" diyüp at başın çözmeksizin "Caleyke Canü"llah koluna kuvvet server" deyü tahsin-i avazi geldi. S e r v e r bakdı kim F i 1 h a'dur, yitüşüp hak-i payine yüz sürüp gemi buldu­gın ve taCifesi cümle islam olup sahil kenarda muntazır oldukların beyan ve tebşir, bacde cümle eşyaları üç dört gün içinde gemiye taşıyu p ve S e r v e r dahi gelüp gemi­ye bindükde F i 1 h a gelüp S e r v e r 'ün ayagına sarılup "başka hıdmetüm yok ise yok ise lutf en bu kulunuza ruhsat virünüz zira dört beş bin senedür kavm-i kabilem yokdur. Kimler öldi kim\er sagdur bileyim" diyüp tekrar tazarruc ve niyaz eyledükde S e rv e r dahi helallaşub "var Mevla selamet virsün fakat bizi hatırdan çıkarmayup

1 9 b bazen gelüp yoklayasın" diyüp levhayı boynundan çıka­rup destur virdi. Damas bus u vedac eyleyüp makam-ı kabilesine Cazın eyledi. S e rv e r dahi geminün yelkenin açdurup "kandasın . C a z i r e - i S e k s a r " diyüp gelmek­de. Ezan canib ravi-yi şirin zeban öyle rivayet ve böyle hi­kayet iderler ki, ol zaman kim S a 1 i p k ı r a n-ı Calem t r e c namdan " M e h 1 u k i y e" deyü gönderdi. Kendüsi dahi cümle yaran ile Saba'il'de kalup İ r e c - i C i h a n A f i t a b"dan tarafa çeşm-i guşda ve etraf-ı S a b a ' i l 'i te­maşa ve sayd-ı şikar eyleyerek bir müddet eylendiler. Bir gün gine S a h i p - k ı r a n'un hatırına İ r e c namdar ge­lüp beyin, resulün (caleyhisselam) yüzine ha.kup eyitdi: 'Ya Cayyar ne Caceb saf an var hiç ciger köşem 1 r e c hatı­rına geliyor mı? Gidüp de bir haber getürsen olmaz mı ." didükde cAmr (radyallah u anlı) . "can ile baş üzerine ben sen S a h i p - k ı r a n'un emrine muntazıram. Benüm baş­ka daha ne işüm vardur" diyüp ol aradan taban göh.•rüp az vakitde M e h l u k i y e gidüp geldi. Ve S a h i p k ı r a n'a buluşup eyitdi: "Ya S a h i p - K ı r a n M e h l ü. k i y e'de ne

1 1 4

Page 127: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

t r e c var ne casker-i İslam' dan haber var. Bir gören dahi yok. Ol tarafa gitmemişdür. Ya da fırtınaya tutulup C e -

20 a z i r e - i S e k s a r'a gitmişler. F a k a t L i k a L a c i n gine Cazim dirnek eylemiş, buraya gelmek üzeredür" didükde, hemen Bedicüz-zeman ol veliyyül akran Sa n i S a h i p -k ı r a n pederine baş koyup S a b a ' i l'ün cengin tale eyle­di. S a h i p - k ı r a n eyitdi: "Madam L i k a L a c i n mey­dana çıkmış ya Bedici cümlemüz birden gidelüm. Bu Lacin'ün cengi gaza-yı ekberdür. Gerçi İ r e c - i A fi t a b C e m a l"e ruhsat virdüm ise L i k a'nun ne taraf da oldıgın bilmezdük" didi. B e d i c ü ' z - z e m a n eyitdi: "Hayır dev­letlü pederüm, size ne zahmet böyle bir işe gidince biz ne iş görelüm. Ba-husus şimdi ihtiyar oldınuz, her cenge git­menüz olur mı? Hiç olmaz ise bir kaç mah olsun istirahat eyleyin" diyerek ibram eyledi. Sa'ir diliran ve halife-i İs­lam dahi "manasibdür" didiler S e r v e r dahi bakdı ki ol­mayacak. Nihayet "Mevla selamet virsün" diyüp iki yüz bin güzide casker ile vedaclaşup ( 1 54) "her fütuhan olursa bu tarafa bildüresiniz ve hem esir aldıgınızda caskhe sı­kındı olmasın bu tarafa gönderesinüz diyüp gönderdi. B e d i c ü ' z - z e m a n dahi göç idüp C a z m - ı M e h l u ­k i y e eylediler. Günlerden bir gün Mehlukiye yakasına çı-

20 b kup bargahlar kurup rahat eylediler. Bacde bir mufassal name yazup c Ayyar ile L i k a L a c i n'e gönderdi. c Ayyar dahi taban kaldırup togri 'L i k a'nun divanına varup ken­düsin Carz eyleyüp içerü girüp namesin L i k a'ya virdük­de L i k a dahi vezir eline virdi. Vezir dahi bülend-avaz ile okuyup cümlesi dinleyüp L i k a L a c i n ol cigergah söz­leri ve dine davcet olındugın işitüp anladukda nutkı tutı­lıp ne cevab vireceğin bilemeyüp ve şaşırup dört canibe bakındukda sag ve sol pehlivanları ortaya tig bırakup "var CAyyar söyle gelsün orasını meydan bilür" diyüp ve

154. Yazma Metinde y� � olarak yazılmıştır.

1 1 5

Page 128: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ca'izesün virüp gönderdiler. CAyyar dahi taban götürüp S e r v e r huzuruna cevabları teblig eyledükse S e r v e r dahi irtesi cale's-sabah göç eyleyüp ziynetle alay gösterüp küffar ordısına karşu bargahlar kurup karar eylediler. Üç gün istirahat ve iki taraf dan haberleşüp ceng mukarrer olup dördünci gün iki carubden alay kurup kalb-i cenah

2 ı a araste ve piraste oldılar ve saf çeküp güruh güruh mey­dan başına gelüp iki canibden aceb meydane kim gire ve erlik namın kim kazana ve devlet kimün başına kona di­yüp nazar-ı her-meydan eylediler. Nagah L i k a canibin­den M e h r ü z - i C i h a r d e s t nam bir merdünı-hor pehlivanı meydane girüp ve kol kaldırup iki taraf dan çalı­nan ceng-i harbileri dikdirüp nacra urup ve fil başına cengel urup yüridi ve çagırup "ya Bedici bugün meydanu­ma sen gel başkasını istemem" diyüp B e d 1 c ü ' z -z e m a n'ı daCvet eyledükde S e r v e r dahi heman altında olan zerd tazıyı sürüp M e h r ü z'e mukabil olup caşk ey­ledi. Mehrüz bakup eyitdi: "Bu caskerde ne nam ile yad olursın sana kim <lirler?" didükde S e r v e r dahi kendü­sin bildirüp söyleşerek azgışup bir birlerine gürzler urup hamleler eylediler. Aradan bir kaç hamle hassen geçüp bacde növbet B e d i c ü ' z - z e m a n'a geldükde meydan başına çıkup el camude urup M e h r ti z - i C i h a r -d e s t'e bir gürz öyle urdı kim ol da gürzin beraber vir-

2 1 b dükde kolları paydar olmayup büküJüp baş kaçınıp ken­düsin fil sagrısına bırakdı. Gürz inüp bindügi filün başına tokınup hurd eyledi. Kendüsi sıçrayup tiz ayag üzere oldı ve tiz yedek getürüp süvar oldı. Andan yine Be­dici beraber olup biraz ceng eylediler. Arada yine bir nice hamle hassen geçdi. Sonra S e r v e r bir gürz öyle urdı kim altında olan filün bili kınlup Mehrüz zir ü zeber olup ve tiz kendin toplayup S e r v e r'ün rahşına kasd eyledük­de S e r v e r dahi tazınun üzerinden atılup müşt müşte,

1 1 6

Page 129: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

y�a yakaya. ahır kemer kemere oldılar. Nihayet S e r -v e r kemerün Mehrfız'a teslim eyledükde Mehruz dahi dört elleriyle var kuwetin bazuya getirüp üç zor idüp bir şeye muktedir olmayup S e rv e r'ün kemerin kapup salı­virdükde B e d i c ü ' z - z e m a n dahi M e h r fı z'un keme­rinden kapup nice zor eylediyse kaldırup yire urdı. Meh­rôz "aman S e rv e r" diyüp imana geldi. Bu taraf dan B e d i r b i n Z e l a z i l gergedan sürüp S e r v e r 'e gelüp

22 a mukabil aldı. Ve el nizeye urup irişüp Server'e bir nize sundı. D i l a v e r - i c A l e m dahi siper virüp mene eyle­yüp çok zor gördi ve gayet begendi" silsilesinden başka böyle hasma rast gelmedüm idi" diyüp başını saldı . An­dan B e d i r b i n Z e l a z i l el gürze urup geldükde S e r v e r dahi gürzin beraber virüp mene eyledi. Fakat ga­yet begendi. Üç hamle eyledi. Üçini de men eyleyüp növ­bet geldükde ıslaha gelür kelb olmadığını bilüp elinize can- sitane urup B e d i r b i n Z e l a z i l'e bir nize öyle urdu ki B e d i r siper virince demen-i siperden yol bulup koltuk altından bir Cazim zahm açdı. Küffar ol hali gör­dükde birden Bedic'ün üzerine yüridiler ve zahm ile B e -d i r ' i S e r v e r"ün öninden kapup bargahına getürüp zahmına merhem koyup yaturdılar. Ol gün ceng maglube olup ahşam olınca ceng eyleyüp ahşam oldukda tabl-ı aram çalınup iki tarafdan dönüp karar eylediler. İşte be­nüm sacdetmendüm altmışdokuzuncı cild buruda temam oldı. 1 2 ı 7

c Akil oldur koya ci.hdnda bir eser

Eseri olmayanun yerinde yeller eser

İşbu kitabı Beşiktaş'da tablager cosnıan Efendi kı­racat itmisdür.

1 1 7

Page 130: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

il- EK METİN (=HAMZANAME)

(İstanbul Üniversitesi Ktp . T.Y. 1 1 1 )

Bir kaç gün geçdikden sonra Hw ace dönüp 28 a ş a h ' a : "Buyursanuz varup taşra gezüp hali görelüm . . "

diyüp, ata da binüp suret-i tebdil, birer sipahi tarzında çıkup gittiler. Bir nice gün etrafı diyarı dolaşup seyr-i şi­kar Udiler. Meger vakitlerde güz zamanı idi. Envac meyve­ler firavan bag-ı bagçelerde her köyde zahire kısmından anbarlar tolu tolu, velakin şehre götürmezler. Hwace eyit­di: "Bire ademler. M e d a y i n şehrinde kalıt var dirler. Niçün zahirelerinüzi anda götürüp satmazsınuz?" didi. Eyitdiler: "Anda zulm var imiş. Varsavuz gayri diyara gi­derüz" didiler. Hw ace eyitdi: "Şimden sonra varun artık zalim refC olındı. İşte bizler şehirden gelürüz" didiler. An­lar da şükr idüp: "Şimdensonra varuruz" dediler. Meger ol gün ziyade sıcak bir gün idi. Şikardan dönüp sahraya indiler. Ziyade susadılar. Şah eyitdi: "Şunda bir hali bag­çe olsa hem dinlensek hem bir sucagız içsek" didi. Hw a­ce: "Nola Şah'um?" diyüp sürüp bir bagçeye geldiler. Ya­nındakilere : "Sizler taşrada turun" diyüp, Ş a h ile H w a c e ol bagçeye girdiler. S a h i b i bir pir kişi imiş. Gördi ki iki yigit. biri siyah sakallu biri dahi taze sakallu muhteşem kimseler. Ol pir karşu gelüp: "Hoş geldünüz ! " diyüp, bunlarun önine düşüp, götürüp bagçenün bir mü­ferrih yerinde agaç sayesinde bir kerevet çatmış idi, üzeri döşenmiş "buyurun" didi. Şah ile Hw ace geçüp oturdılar. Ol pir erkana hizmet itmiş idi. Tiz varup bir sini ile pey­nir. reçel. zeytin ve meyvelerden nıahazarı gettrüp bunla­nn önine kodı. Hw ace ile Ş a h o l P i r 'ün firasetine tah­sin itdiler. Didiler ki: " P i r'üm eyü yollu ademsin ! "

1 1 8

Page 131: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

didiler. Ş a h etrafına bakup gördi. bu bagçede envac dür­lü meyveler ol kadar çok ki hisabı yok bacde tacamdan sonra Ş a h eyitdi: " P i r'üm susadum 1 . Şol nardan bize bir ikisin sık da getür. içelüm" didi. Ol pir: "Nala" diyüp segirdüp bir kase getürdi . Narun birin koparup kase içre sıkdı. Kase toptolu olup biraz da artdı. Götürüp Şah'a sundı. Şah alup kana kana içdi. Birazın bile Hwace 'ye virdi. Ol da içdi. Ş a h eyitdi: " P i r'üm hiç sen bu mahsul içün miri tarafına bir nesne virür misin?" didi. Hwace eyitdi: " Hayır, Ş a h 'umuzun bize ni ihtiyacı vardur? Kendüm kazanup kendüm yiyüp Ş a h 'uma ancak duca iderüm." didi. Ş a h eyitdi: "Bunda olan sair bagçelerde böyle midür?" Koca: "Beli cümle mucaf müsellemdür. kimseye bir akçe virmezler" didi. Bu merre Şah fikr idüp tamaC düşdi. Şehre vardugunda bunda adem gösterüp bagçeleri defter idüp sahiplerinden öşrin alsunlar, "sair satrü 'l-naf eşyalar gibi" didi. Ve böyle şeyleri gönlünden geçürdi. Biraz dahi oturup gine ol nardan su istedi. Koca­man varup ol kasenün içine sıkdı. Lakin gördi kase tol­madı. K o c a h eman başın salup bir kaç dahi sıkup hele gücile kasei toldırdı. Ş a h'a sundı. Ş a h alup içdi. Gördi lezzeti evvelki gibi degül eyitdi: " P i r 'üm bu hal ne hal­dür? M ukaddem bir nar ile kase taldı. Ve hem lezzeti da­hi tagyir olmuş. Bunda hikmet nedür?" didi. K o c a eyit­di: "Ey nev-cihan 1 Bende ol hayretdeyim. cümlesi bir agaçdan, siz de gördünüz. Lakin Allah hayırlar vire. şimdi Padişah"umuz sizler gibi bir taze civandur. Adlün fü'idesin, zulmün zarın bilmez. Geçenlerde şehirde zulme icazet virmiş. Ziyade kalıt olmuş. Sonra hele bir dindar veziri vardur. anı irşad itmiş. Ol da zulnıden feragat it­miş . . Zira atalarımızdan işidürüz ki padişah bir zulme ni­yet eylese vilayetden bereket gider <lirler" didükde, ş a h bu hali müşahede itdükde gönlinden tevbe idüp bu işden

1 19

Page 132: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

feragat idüp tecrübe için" "Senün bu narundan ziyade hazz itdüm. Bir dahi sık içelüm" didi. Ol kocaman "nola" diyüp vardı. Gene ol agaçdan bir nar kopardı. Karşulann­da sıkdı. Bu kerre kase gine toldı. Ş a h alup içüp gördi lezzeti ewelki gibi leziz. Eyitdi: "Pir'üm bugün sen bizlere E b u c A l i S i n a oyum oynadun. Yohsa cukUle mi ider­sin?" didi. P i r eyitdi: "Bende nesne yok. Amma sizlerde bir hal var ki nanın suyu gah gelüp gah gideyor. Ancak Ş a h'umuz gene zulmden feragat itdi ola. Bari-i Ta cali mukallebü'l-kulubdür. Bu anda isterse böyle ider, isterse şöyle itler. Kullarına kudretin izhar ider" didi. Şah hayran olup eyitdi: "Ey Hw ace! Bu işlere sen ne dirsin" didi. Hwace eyitdi: "Bunda tacaccüb idecek ne var? Zahir bu­dur ki mukaddem harifan bagçesinde tamac idecek bere­ket gitdi. Sonra niyetüm gene hayra dönderdün bereket gene geldi" didi. Ş a h bundan çok ibret ve nasihat aldı. Hatta "cadil olmasına sebeb bu oldı" <lirler. Andan ol K o -c a'ya vafir ihsan idüp gene taşra gelüp atlarına binüp şehre geldiler. Bir zaman ortalık asude hal üzere aldı. Bir gün Müctek Ş a h'ı gene tenhaca bulup: " Ş a h'um insaf mıdır ki ben kulun böyle gözden gönülden bıragıp unut­dun. Kanı şehzade iken istedügün cahd u peyman nice oldı?" didi. Ş a h eyitdi: "Niçün ben seni severem? Niha­yet umur-ı saltanat başuma düşdi unudıram, eger bir muradun varsa söyle" didi. Müctek safa idüp: "Şah'um 1 . Benüm kendüm içün muradum yokdur. Amma görürem ol hamal baççe da'im sana malı telef itdürür. Bir yerden gelür yok, hem bu kadar caskere culf.ıfe virüp neylersin? Sefer yok, düşmen yok. Bire hey Ş a h'um ! Heman sımal çok olsun. Hin-i hacetde casker bulunur. Görmez misin bal aldığı yire zünbü.rlar nice üşür" didi. Şah eyitdi: 'Ya nice idelüm?. Görmedün mi geçenlerde nice güçlerine ge­lüp şehre kalıt düşdi." didi. Müctek eyitdi: " Ş a h'um her

1 20

Page 133: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

zeman kahtlık olmaz. Ol ancak Hwace'nun tacliıni idi. Bana hasedinden, bu Ş a h'un mukbüli olup baş vezirligi elümden alur diyu korhusundan böyle tezvirlik idüp böy­le eyledi. Hele bir dahi de ki gör, böyle olursa vakt bana hakaret eyle. Ben sana zarar sanmam" didi. Ş a h eyitdi: "ey M ü c t e k . 1 { 1 55) yüri imdi bu maslahatı sana ısmar­ladum. Llkin sakın bana şikayetçi getünne l . " dİyüp ten­bih eyledi. Lacın gene fursat bulup şehrün içinde dellal­lar nida itdürüp Ş a h'un emri budur ki her kim on akçe kazanursa bir yire miriye vire diyü halka tenbih eylediler. Halk görüp gene perişan hatır aldılar. Amma neylesün­ler . . Gine virmege başladılar. Etra.f-ı aleme nameler. emir­ler gönderüp "zahire ve sa'ir metac kısmın gayri diyara götürmeyüp medayine getüreler. Cinad iderlerse malları miriye kabz olunup kendüleri salb olunur" didiler. Bun­dan sonra lacin Müctek Camiller ta7in idüp bu kadar şehrün içinde kimi Müselman, kimi Yahudi zar hwar ce­falar idüp bunlardan günde bu kadar mal cemc idüp alurl ardı. M Ü c t e k . ş a h 'a Carz idüp: "İşte gör ş a h'um sana hayır hahlık böyle olur. Hw ace sana kaçan bir kise akçe getürdi. Dostum düşmenüni bil" dirdi. Ve ademler koyup şikayetçi olanları dögerlerdi, koğarlardı. Kimse gel­mezdi. Ş a h da bu kadar mal-ı hazineyi görüp hazz ider­di. Ve kula i'tibar itmeyüp culüfelerin kesdi. Herkes şa­şup kimi bu cefalara tahammül itdi, başın alup gayri diyara tagılmaga başladı. Bunlar da gitdükçe beşde bir akçe almaga başladılar. Hwace-i D a n a bu halleri gö­rüp: "Hay L a c i n 1 Ş a h ' ı ne caceb yaramaz işlere dad itdürdi. Nice olur hal? Eger bir kaç yıl böyle olursa, gitdi saltanat 1 "diyüp defCine çare aradı. Halk gizlüce gelüp aglaşurlard1. Hwace de nice idelüm? Bu Lacin bu fitneleri

155. Tarafımızdan "Müetek" olarak okunan bu kelime. "Mectek" veya "Mi­etek" şeklinde de okunabilmektedir.

1 2 1

Page 134: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

kaynatdı. Şah ise taze delikanlu, bu kadar malı görüp ta­mac düşdi. Gayri nice söz geçer? Heman duada olun' dir idi. Ve kul taifesi bir tarafdan şikayet idüp aglaşurlardı. Bir gün Ş a h eyitdi: "Ey Hw acel Bizüm M ü c t e k eyü mal tahsil itdi . Lacin ziyade tahsildar kopdı" didi. Hwace eyitdi: "Sonra tuyarsın Ş a h'um" diyüp ötesin açmadı. Lakin Ş a h'a Hwace'nün sözi girdi, eyitdi: "Ey Hwace : Ey Hwace som nice olur? Yohsa gene isterler mi?" didi. Hwa­ce: "Bana sorma M ü c t e k'e sor. Çünki gayri işün anun­la görürsün. Hin-i mahallinde tac başuna dar geldükde ol zeman bana bahane bulma. Ol cevab virsün" didi. M ü c -t e k eyitdi: "Bire hey Ş a h 'um 1. Bu hayır söylemez. Yez­dan-perest'i niçün söyledürsin? Ol sana hayr satmaz" di­dükde heman vezirler yer yirin ayaga turup: "Bire ya ne söyler bu cühfıd? Sen H w a c e - i D a n a'ya böyle söz söylesin 1. şimdi sen fukaradan biraz mal almakla Ş a h 'a karin olup makbul oldun. Lakin şehrün içi ah ve feıyad ile taldı. Köyler tagılup gayri diyarlara gitdiler. Kul ,ta'ifesi gene öyle ya bir yerden düşmen belürse reaya yüz döndü­rüp kul perakende oldukda sen mi dögüşürsün?" diyüp dört tarafdan Lacin'e üşündi eyitdiler. Lacin gayri cevaba kadir olamadı. Şah eyitdi: 'Ya hazine olıcak casker bulın­rnaz mı?" didi. Vezirler: 'Yok Şah'um bulmmaz. Zira di­rinti Casker işe yaramaz" diyüp çok söz aldı. Divan dagı­lup ahşam aldı. H w a c e Ş a h'un tenhasına gelüp: "Bire hey Ş a h 'um 1. Niçün böyle idersin? Ol La cin söz ile ale­me bed-nam aldın. cAlem-i fenaya vardı. Anun korhusi­len kimse gelüp Ş a h' uma şikayet idemez. Yohsa seni

·huzur ile yaturmazlardı. Ol Lacin şikayete gelenleri katı 30 b ider aldı. Eger benüm sözüm yalan ise şehri bir gör ne

halde . . "

122

Page 135: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

53 a

111- EK METİN (=HAMZANAME)

(İstanbul Üniversitesi Ktp.T.Y. 1 1 1 )

R.avi öyle rivayet ider ki bir gün H a m z a karındaşı H a z r e t - i c A b b a s'a eyitdi: "Ey birader ı nolaydı bana at dahi olaydı" didi. cAbbas eyitdi: Nice idelüm? Sana her at tahammül itmez. Bunda ewelden bir at gelürdi. Kac­

be'i tavaf idüp gene giderdi. Atalarumuzdan işidürüz ki ol ata ceddümüz H a z r e t - i İ b r a h i m oğlu H az r e t - i İ s h a k binerdi. Bir temür kın atdır. Velakin kimse tuta­maz. Gelür Kacbe'yi tavaf idüp dolaşup nereden gelüp ne­reye gider?" didi. Hamza çünki bu sözi işitdi, aşüfte hal oldı. Zira at Caşıkı nev-heves taze çelebi idi Eyitdi: "Ey bi­raderüm 1. CAceb ol at ne canibden gelürdi? didi. cAbbas eyitdi: "İşte şol tarafdan gelür, gene ol tarafa gider" didi. H a m z a gönlinden eyitdi: 'Varayım, Allah rast getürse bulayım" diyüp cAmr cAyyar'a bile haber itmeyüp yalnuz ol canibe tevekkül-i Hak idüp gttdi. Ol gün rahş-ı siya.hun kuwetiyle çok menzil alıp, gelüp bir çayırlı, çimenlü sah­raya irtşüp gördi bir alay anda konmışlar. At ve adem, de­ve, katır yayılup gezerler. H a m z a bunları görüp: cAceb bunlar nasıl kavındür ola'?" diyüp gördi bir herif casker­den taşra at timar ider. Anun yanına varup eyitdi: "Ey ki­şi nereden gelürsünüz? Kimlersünüz? didi. Ol adem eyit­di: "Bu kavın sahra-nişindür, mekanları yoktur. Kış oldukda sehbe, yaz oldukda yaylaya giderler. Bu araya yakın bir magara vardur, anun içinde bir at vardur, bu kavın ol ata Tann'dur diyü taparlar. Böyle çayır zemaru oldukda ol at çıkar. bunlar meydana arpa ve sa'ir şeyler dökerler. Her kangısından ol at yirse bereketlü olur dir­ler." didi. H a m z a bildi ki kanndaşınun didügi atdur,

1 23

Page 136: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

eyitdi : "Ey kişi 1 . Lutf ile . ol magarayı bana göster. Şayed ol rahşı ele getürem" didi. Ol herif eyitdi: "Bire sen divane mi oldun? Ol at kırk bin sahn1- nişinin macbudıdır. Ol senün didigin at degüldür. Ve hem ben �dir degülüm anı sana göstermege. Şimdi ahşam oldı. Yarın bizüm be­gümüz vardur, adına K a m u s ı sahra-nişin <lirler. Var ana söyle . Eger �a'il olursa ana göre idesün" diyup Ham­za'yı alup bargahına getürüp vafir süt, yoğurt, taze peynir getürüp ziyafet eyledi. İrtesi , işte bu kavın yirlerinden tu­rup ayinleri üzere yüzlerin ol gardan tarafa tutup niyaza başladılar: "Ey bizüm macbudumuz, gel bize bereketler saç 1 . " diyüp aglaşdılar. Bir kerre H a m z a yerinden tu­rup K a m u s sahra-nişinün önine geldi. Bunlar gördiler bir taze civan, bir siyah ata binmiş, bunlara gelüp selam verdi. K a m u s: "Nedür yigit muradın ?" didi. H a m z a eyitdi : "Hicaz'da bir at işitdüm. Alup götürmege geldüm, zira ata ihtiyacum var" didi. K a m u s gelüp eyitdi: "Nev­Civan 1 ol senün didügün at degüldür. Şol kadar kavmün macbudıdur. Ya sen atı nice ala götüresin?" didi. H a nı ­z a eyitdi: "Na-bekar l . At nedür kim macbud olmaga layık ola 1. Macbud ol zat-ı şerifidür ki atları ve cümle mah­lukatı ol yaradup rızkın virür" didi. "Heman sen atı bana göster de bak ben anı nice ala götü rem" didi. K a m u s eyitdi : "Ey nev-civan . . . Ol bizlere gelürken rızkumuzda bereket vardı. Üç yıldur bize küsüp gelmedi. Aslı nedür bilmeyiz" diyüp, dönüp bir gulamına bakup: 'Var imdi bu civana ol mahalli göster. Ol bunun hakkında gelür" didi. Gulam da H a m z a'nun önüne düşüp magaraya getürdü . 'Var imdi göreyim neye kadirsin ?" diyü p gitdi. H a m z a tevekkül-i Hak idüp magara kapusına gelince , gördi kapu açuk. Besmele ile kapudan içeri girüp sol yanında bir so­fa itmişler. üzerinde bir boz at turur. Bazargan karesi ol atı görüp süheyl urdı. Ol at da bir süheyl öyle urdı kim ol

1 24

Page 137: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

magaranun içi taşı yankılandı. . .

53 b Bizlere de hışm ider didiler. Anıına bu taraf dan Hamza atından aşaga inüp ol ata karşu vardı kim tuta. Ol at kendüye kasdın bilüp bir kerre kıç ayaklannun üze­rine gelüp yüridi kim ayagı altına alup helak ide. Na-gah ol mahalde bir bir sada geldi kim: "Ey rahş-ı mübarek 1 Bu kadar yıldan aradugun şahibün ayagına geldi. Mutf olup kadamüne yüz sür" didiler. i s h a k bu sadadan be­lirıleyüp heman dört ayakiarın zemine salup anasın bul­muş tay gibi gelüp H a m z a 'nun kademine baş koyup yüzin ayagına sürdi. Hamza şad olup 1 s h a k'ı koçup yü­zinden öpdi. Gördi boynunda bir levh var. H a m z a aldı ol levhi okıdı. A l - i İ b r a h i m'den nesl-i İ s m a i l 'den H a m z a nam-ı namdar sensin ki bu ata malik olasın. Atun egeri ve sa'ir levazımatı bu kubbenün içinde bir sandık vardur, cümlesi andadır. Açup alasın ve sana kendi kaddine münasib bir kat alat-ı harb konmışdur. Alup işbu rahşa binüp silahı kuşanıp gazalar itdükçe bizi du cadan unıtmayasın. Ben ki H a z r e t - i İ s h a k bin H a 1 i 1 idüm. Ol ata binüp çok gazalar itdüm. Kapunun miftahı b ulup kubbenün kapusın açup içerü girdi. Ol sandıgı bulup 1 s h a k nebinün togulgasın alup başına giydi. H a z r e t - i t b r a h i m 'ün de starın başına sardı. İ s h a k nebin ün cübbesin giydi, kemerin kuşandı. . Rah­şın arkasına süvar olup bazergan kurresin yedegine alup ol magaradan taşra geldi. Ol kavın gözedürdi. "cAcaba o yigit rahşı neyledi ola?" didiler. . "Bire ne turursız? Macbudumuz yalında cümbiz kırıluruz" diyüp birden rahşlarına binüp yüridiler. H a m z a hal bir yüzden aldı. Haman nacra urup tig-ı i s h a k'ı curyan idüp yügürdi, bunların içinde ol rast geldügine bir tig u rup dört pare eyledi. Ardınca gelenün cümlesin mene idüp lig ile iki pa­re eyledi. Gah tig ile ve gah gürz ile gah tir-i keman ile iş-

1 25

Page 138: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

te H a m z a bunda cengde. Amma bu taraf dan Hamza git­dükden sonra cAmr CAyyar gelüp H a m z a 'yı bulup Hamza'nun gitdügin haber alup yola girüp Mekke sahra­larında H a m z a'ya arayup gözlerken bir püşte üzere çı­kup öte carnbe bakup gördiler ki püştenün öte yüzinde bi-hadd casker cenk iderler. Bunlar yalun gelüp gördiler, H a m z a bunları öyle kovar kim ancak olur. Bunlar ol ha­li görüp heman tigların Curyan idüp küffa.run bir tarafın­dan bunlara girüp dolu tarlaya döndürdüler. İrişüp H a m z a'ya kafadar olup kuşluklara ikindi olunca eyitdi­ler. K a m fı s sahra-nişinün bargahı önüne gelince K a -m u s'a el lig olup H a m z a'ya bir tig urdıysa iki pare ey­ledi. Sa'irleri ol hali görüp kaçmaga yüz tutdılar. Ahşam alınca beşi bir yirdi kalmayup talan-ı perişan aldılar. Bu kadar mal, hazine , hayme ve har-gah kaldı . Baade cAmr cAyyar gelüp H a m z a'ya buluşu p eyitdi: "Ey dilaver ne­dür, bu rahşı ve esbabı nirden buldun?" didi. Hamza da nasıl bulup bu kavmile niçün cenk itdügin nakl eyledi. cömer c Ayyar hazz eyledi. Amma bir de eyitdi: "Benüm ne cacib talicüm var? Hamza'ya sahipkıran olursın didi­ler, gelüp zuhur ideyor. Ben ise Cayyar olsam gerek. CAy­yarlıga mütecallık bir şeyüm yok" didi. Hele bunlardur, sürüp bir yire geldiler. H a m z a bir iki kulların babası cAbdu'lmuttalib'e gönderdi. Anlar da gelüp: "İşte ahval şöyle aldı" deyü haber virdiler. Anlarda şad olup cümle

54 a oğulların yanına alup gelüp H a m z a ile bulışdılar. Üze­rinde olan cenk libasların ve rahşıru görüp hayran aldı­lar. H a m z a 'ya tahsin itdiler.

1 26

Page 139: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ab a'da af-tab agah agah etmek

ah bar ahval akıl a'la a'la-yı makamat ala filem'i- fena: ale-s-sabah aleyhi-s-selam aleyke-ani'llah alp Ertunga

cllüde anım amüd an'ane an'anevi Antername

araste arz-ı Cemal asan a'sar aslı.ah

asüman aş kar atf

: Su

SÖZLÜK A

: En zalim, pek gaddar. düşmanlar : Güneş, güneşin ışığı, parlayan yüz : Bilgili, haberli uyanık, : Mevlevlikte, dervişleri sabah namazına kaldır

mak Haberler, bilgiler Durumlar, oluşlar Akıllı kimse Yüksek, yüce Yüce makamlar, yüksek makamlar Üzerinde -da-de Yokluk filemi hoş dünya Sabahleyin, erkenden Allahın selamı onun üzerine olsun Allah'tan sakın, sakmman gerekir Türk destan kahramanı. Birçok efsaneye gö­re, lran Şehnamesi'ndeki Turan hükümdan Afrasiyab'dır. Bulaşmış. bulaşık, perişan Topluluk. herkes, topluluğun tamamı Direk, sütun Gelenek, rivayet Gelenekle ilgili VI. asırda yaşayan, meşhur Arap şaiıi An­ter'in hayatını anlatan eser. Türkçe de halk arasında anlatılan dini ve epik karakterdeki hikayelere verilen ad. Bezenmiş, süslenmiş Güzelliğini gösterme. yüzünü gösterme Kolay izler, hikayeler, abideler. eserler Sahipler, malikler, peygamberimizi görmüş ve sohbet etmiş kipseler Gök. sema Hz. Hamza'nın atı, doru at Meyletme, yönelme. bağlanma

1 27

Page 140: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

avaz a'yan Ayş ayyar azm-i meydan

ba ba'de bahadır bahr baran banü bargah battal name

bebr

bedel bcdi'-üz-zeman bed-nam be-heme-hal bengisu beni adem bcr-heva ber-meydan

bcrran berzah

bigane bi-hadd bi-ihtiyar binaenaleyh bi-tab bi- takat budist budizm

cami-üt-Tevarih

canib

1 28

Ses, bağırma 1 leri gelenler, gözler Yeme, içme, eğlenme Hilekar, dolandıncı Meydana yönelme

B l le, . . . . . 11, yaran-ı ba safa: Saualı dostlar Sonra Cesur. yiğit Deniz. göl büyük nehir Yağmur Kadın. hatun. hanım Çadır, yüksek divan Vll. asırda Anadolu'da. Bizanslılara karşı yaptığı savaşlarla şöhret yapmış Arap ku­mandanı Battal'ın, kahramanlıklarını anla­tan dini ve epik karakterdeki hikaye. Eski kitaplara göre, Hindistan'da veya Afri­ka' da bulunur. Kediye benzeyen, gayet bü­yük, üstü yol yol tüylü, saldıracağı zaman tüyleıi kabaran. arslanın bile korktuğu azgın bir canavar. "Böbürlenmek" kelimesinin "bebr"den geldiğine dair görüşler vardır. Karşılık, karşı Zamanın harikası Kötü adlı. adı kötüye çıkmış, fena tanınmış Her halde, elbette, nasıl olursa olsun Hz. l lyas'm içmiş olduğu ölümsüzlük suyu Ademoğullan, insanlar Kaybolmuş, havaya gitmiş. uçunılmuş Meydan üzere, nazar-ı ber meydan: Meydan. üzerine bakma, meydana bakma Doğru söyleyenler, hayır işleyenler ince, uzun kara parçası, dar dil. zor, güç. ölülerin nıhlannın kıyamete kadar buluna­cağı yer Yabancı, kayıtsız, dünya ile ilgisini kesmiş Sınırsız istemeden, gayr-i ihtiyari Bundan dolayı, bunun üzerine Bitkin yorgun Takatsiz, kuwetsiz, güçsüz Budizm dininden olan kimse M. Ö. VI. asır sonlarında Hindistan'da ortaya çıkan dinin adı. Çin ve Orta-Asya' da da yayı­lan bu dinin kurucusu Buddha'dır.

c 1lhanlı tarihçisi Reşidüddin'in ( 1 248- 1 3 1 8) Moğolca yazmış olduğu iki ciltlik tarih kitabı Taraf. yön, cihet

Page 141: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

can-sitan cazibe cazu cem' cemi cenab-ı bari cengaver cengizname

cerrah cevlan cevşen cezil cezire cihan-ender-cihan cihiingir cihan-tiib cuş cübbe cümazi-yel-ewel cümbüş

cümbüşe gelme

çarh çeşme-zar çevgan

çihar çihar-dost

çüb

Dahhak

damen damen-1 siper dana darb Dede Korkut

delalet demren

demrengtr der-akab devr-i Kameri'

Can alan Gösteriş, alımlılık, sevimlilik Cadı, büyücü, sihirbaz Toplama, yığma, çoğul Cümle, hep. bütün Büyük Allah. Hazret-i Allah Cenkçi, döğüşken Cengiz Han ve atalannın hayatlarını anlatan. Orta-Asya Türkleri arasında yaygın olan des­tani. hikayelere verilen ad Operatör doktor Dolaşma, gezme, gezinme Örme zırh, vaktiyle giyilen savaş elbisesi çok, bol Ada Dünya içinde dünya, alem içinde alem Dünyayı zapteden Cihanı aydınlatan, dünyayı aydınlatan Coşturma Din adamlarının giydiği uzun üstlük Arabi aylardan beşincisi Eğlence, madeni gövdeli, tambura benzer bir saz aleti Eğlenme, harekete geçme

ç Çark, gök, felek, talih, devam eden, süren Çeşmesi bol olan yer, sulak yer Cirit oyununda, oyuncuların birbirlerine at­tıkları değnek, ucu eğri değnek, baston Dört Dört dost, Hz. Ebubekir. Hz. Ömer, Hz. Os­man, Hz. Ali Çubuk, odun

D Çok gülen, lran mitolojisinde Cemşid'in yeini alan, zalimliği ile meşhur hükümdar Etek Siper önü Bilgin, alim Döğme, vurma Oğuzların destan niteliğindeki hikayelerinin ilk anlatıcısı, bu hikayeleıin kahramanı. ef­sanevi Oğuz ozanı Yol gösterme Okun ucuna geçirilen demir veya kemik par­çası Demir oklu, kemik oklu, silahlanmış Hemen ardı, sıra Ay'ın ondokuz yılda bir aynı konumda bu­lunması. bir ayın içinde dolaşması

1 29

Page 142: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

devvar dilir diraht divane dühür düldül

ebru edvar efsane

efsanevi ejderha ekber eknaf ender er erbab erbab-ı harb es' ad esatir

esed-ullah

Esmar-ül-Hamza

esma-ullah evsaf ez ezman fühire farz

fasıla fevk-al-beşer fevri fi car

fıravan fütuhat

gafilüce galebe gar gave

gayr-i müslim

1 30

Devirler Yürekli, cesur Ağaç Deli. kaçık Dünyalar, zamanlar. devirler, dönemler Hz. Al!'nin atı

Kaş Devirler

E

Dillere düşmüş, meşhur olmuş hadise, ma­sal Efsane ile ilgili, masalımsı Büyük yılan, korkunç ve hayali bir hayvan Yüce, ulu büyük Yanlar, taraflar, sığınılacak yer -da, -de; müşkil ender müşkil: Zor içinde zor Derviş Ehil, becerikli, sahipler, malikler Savaş ehli Pek hayırlı, en mutlu Tarih öncesi tanrılarının. efsaneli macerala­rını anlatan ve bir topluluğun duygularını, özlemlerini dile getiren hikaye Allah'ın arslanı, Allah'ın hayırlı kulu, Hz. Ali, gök yüzü takviminde beşinci burç Hamza kıssaları, hikayeleri, halk arasında anlatılan dini ve epik karakterdeki hikayeler Allah'ın sıfatları, adlan Sıfatlar, kaliteler -dan, -den; ez ser-i nev: Yeni baştan Zamanlar Onurlu, şerefli, kıymetli, kadın adı Allah'ın emri, Müslümanların yapmak zorun­da olduğu Allah emri Aralık, ara, ayıran şey insan üstü, üst insan Birden bire, düşünmeden yapılan Arap kabileleri arasında savaşın yasak oldu­ğu dönemlerde yapılan savaşlara verilen ad Çok bol, fazla Zaferler, fethedilenler, fethedilen memleket­ler

G Dikkatsizce, dalgınca Üstün Mağara Zalimliği ile meşhur lran hükümdarı Da­hak'in zulmüne karşı, halkı ayaklandıran meşhur demirci lslam olmayan

Page 143: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

gergedan

güzide

hab habis hacet hacet namazı

hadid hadis

hak-i pay hak-i siyah halas­halavet hali halife

hamd-i firavan hamle hfunün hamüsi hamzamlmc

har harik-ül-ade Hassen hatır helak eyleme hem ta hengam heybet

hezar hezaran hızır

hicret

hicri hidayet hil'at

hızlan hor

iri yapılı, kalın derili, burnunun üstünde bir ya da iki boynuzu olan memeli hayvan Seçkin

Uyku Kötü

H

ihtiyaç duyulan şey, ihtiyaç, istek isteklerin yerine getirilmesi için kılınan na­maz Öfkeli, hiddetli Peygamber'imizin kutsal sözü. hadisten bah­seden ilim Ayak toprağı. ayak tozu Siyah toprak Kurtuluş, kurtulma Tatlılık. şirinlik, zevk Tenha, boş, sahipsiz Birinin yerine geçen kimse, Hz. Muham­med'in vefatından sonra, ümmetinin başına geçen kimse, padişah, ikinci usta, kalfa Allah'a şükürler olsun. çok şükür Vuruş, saldın Büyük sahra, düz ova. bozkır Cümlesi, hepsi lslfun. kahramanlarından Hz. Hamza'nırı yap­tığı işlere dair yazılan epik (destani) ve dini mahiyetteki hikaye Eşek Adetin üstünde, olağanüstü Hususi olarak, özellikle , aynca Akılda tutma, saygı değer Mahvetme, öldürme, yorma Benzer denk Zaman, çağ. sıra. mevsim Korku ile saygı duygularını birden uyandıran hal veya gösteriş Bülbül, bin, pek çok Bülbüller, binler içenlere ölmezlik veren ab-ı hayatı içmiş bu­lunan, kul sıkıldığı zaman imdadına yetiş­mekle meşhur olan peygamber, kurtaı:ıcı Memleketten memlekete göç. Hz. Muham­med'in Mekke'den Medine'ye göç etmesi, Is­lam takviminde taıih başlangıcı Hicretle ilgili, tarih başı olarak hicreti alan Hak yoluna, doğru yola yönelme Eskiden, padişah veya vezir tarafından beğe­nilen kimseye giydirilen süslü elbise, kaftan Sessizlik Sevimsiz

1 3 1

Page 144: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Huda hun-tiğ hürşid hurüş Huşenk hükkam

ıslah

ibare

ibram iblilü'

isale lskcndcrnamc

istikra istikraen işrctgah itman ittihad izmihlal izzet

kabz kadde kadem basma Kaf

kahin

kahir kaht kalb-gah kam

kar karin kazib kelam keramet kerevet

kıraat kıssa kıssa-gü kıssa-güzar kıssa-hwan

1 32

Tanrı Kanlı kılıç Güneş, erkek adı Akıl. fikir, şuur l ran mitolojisinde bir kahramanın adı Hakimler

1 iyi bir hale koyma

i Cümle, paragraf, bir metinden çıkartılmış

bir kaç satır Can sİkacak derecede ısrar etme I3ir şeye aşın derecede düşkün olma, tiryaki­lik. düşkünlük Akıtma Büyük lskender'in hayaundan ve seferlerin­den bahseden eser Gezme, dolaşma Gezerek, dolaşarak içki içme yeri, eğlenme yeri idman Birlik Yok olma, yok olup bitme Yücelik. ululuk. üstünlük

K El ile tutma. kavrama Kadar Kayıplara karışma Masallarda, zünırüt-i anka kuşunun yaşadı­ğı rivayet olunan adğ Gaipten haber vetmek iddiasında bulunan kimse, falcı Kahredici Kıtlık Can -evi Eski Türklerde, kopuz (saz) eşliğinde şiir söy­leyen halk şairi, ozan, kutlu kişi iş Yakın. hısım. komşu. arkadaş. yakın olan Kezbeden. yalan söyleyen Söz, lakırdı O lgunluklar, bağışlar Üzerinde otumlan şilte serilerek yatılan tah­tadan yüksekçe yer okuma, devamlı ve düzgün okuma Fıkra. hikaye. rivayet. Vak'a, macera Hikaye. masal söyleyen Bkz: Kıssa-han Hikaye, masal söyleyen kimse

Page 145: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

kim esne konglo merat küs kuwe küffar Küfffuiyan küngü re

Uibis Layiha

Leb-a-leb leş leşker libas lika-perest

maani ma'büd ma'büdi ma'düd mağz mağzan mah ma-hazar mahfe

mar ma'rüf maslahat mecruh meddah

meddahan

mekkare melih melik

mellah menazil menkabe

menkabevi menkıbe meratib merd merd-i meydan merdüm-har

Kimse Nazım-nesir kanşırnı yazı Davul Kuwet. güç, niyet. fikir, vasıf. his Kafirler, hak dinini inkar edenler Kafirler (Bkz: Küffar) Kubbenin tepesi, en yüksek yeri

L Giyen. giymiş Düşünülen bir şeyin yazı haline getirilmesi. tasarı Ağzına kadar dolu Hayvan ölüsü Asker, ordu, ordugah Elbise Ateşperest

M Manalar, anlamlar Kendine ibadet olunan, tapınılan, Allah Allah'la ilgili, Allahi Sayılı, belli, sınırlı Beyinsiz, akılsız Beyinsizler, akılsızlar Ay Daha önceden hazır olan, hazır bulunan şey Dört kişi veya iki katır tarafından taşınan nakil vasıtası Yılan Herkesçe bilinen, tanınmış. belli, meşhur iş. emir. husus. keyfiyet, dirlik düzenlik Yaralı Daha (Pek, en, çok) medheden, taklitler ya­parak hoş hikayeler anlatıp halkı eğlendiren­kimse Meddahlar, hoş hikayeler anlatıp halkı eğ­lendirenler Hileciler, düzenbazlar Güzel,

. sevimli, şirin, tatlı, yakışıklı

Allah'ın adlanndandır. Mal sahibi. padişah, hükümdar Gemici, kaptan, denizci Menziller, duraklar, konak yerleri Tanınmış veya tarihe geçmiş kimselerin ah­valine (durumuna) ait fıkralar, hikayeler Menkıbe ile ilgili, menkıbeye ait Bkz.: Menkabe Rü tbeler, dereceler Adam, insan, kabadayı, yiğit, kahraman Meydan kahramanı i nsan yiyen, yamyam, bkz: Merdüm-hor

1 33

Page 146: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

merdüm-hor merr'd merü

mesrür mevhum

mey mene meymenet meyse re mihter miri mu'ahata mufassal muhaddisan

muhammediye

mukabil

mukaddem mukadderat mukalleb.ül-kulüb mukayyed Muntazır mür mu saf

mu saf aha musirr mübtela müellif müferrih müheyya mülayemet

mülga mü'inin

mümtaz münakkah müneccim

münewer mürekkeb

mürg-zar müsellem

1 34

Bkz: Merdüm-har An Hint mitolojisinde kutsal dağ. yeryüzünün merkezi kabul edilir ve çevresinde yıldızların döndüğüne inanılır. Bkz: Sumenı. Sinem Sınırlı. memnun. sevinmiş Vehm olunmuş. aslı esası yokken zihinde kurulmuş olan Ordunun sağ kanadı. sağ cenahı Uğur. bahtiyarlık, talih Zenginlik. ordunun sol kanadı Daha büyük Beğlik, devlet hazinesine ait, devlet hazinesi Kardeşlik, kardeş edinme Ayrıntılı, uzun uzadıya anlatılan Hadisle uğraşanlar, Hz. Muhammed'in sözle­rini toplayanlar Hz. Muhammed'in hayatını ve yaptıklarını konu olan eserlere verilen ad Karşı karşıya gelen. bir şeyin karşısında bu­lunan Takdim edilen. sunulan. önde giden. değerli Alın yazısı Kalpleri değiştiren Kayıtlı, bağlı. kaydolmuş. deftere geçmiş Gözleyen, bekleyen Karınca El sıkışma, buluşma, tokalaşma, bkz: musa­faha Bkz. Musaf Aşın derecede israr etme, ısrarlı Düşkün, alışmış, tutkun Yazar Ferahlatıcı, rahatlatıcı Hazır, hazırlanmış Uygunluk. yumuşak huyluluk, bağırsakların yumuşaklığı Ilga olunmuş. lağvedilmiş. kaldırılmış iman etmiş. lslam dinine inanmış. Müslü­man Seçkin, imtiyazlı. ayrı tutulmuş Soyulmuş, ayıklanmış, temizlenmiş Yıldızların hareket ve vaziyetlerinden ahkam çıkaran, yıldız falına bakan kimse, falcı Aydınlatılmış. nurlandınlmış, ışıklı, aydın Terkip edilmiş, daha çok şeyin kanştınlması ile meydana gelmiş. Kuş yatağı Verilmş. teslim edilmiş, su götürmez, doğru­luğu herkesçe kabul edilen

Page 147: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

müstağnk müstağrib müste'an

müstedam müstehab

müsteid müşahede müşkilat müşrik mütefekkir

mütehammil

müterahi müterakkıb mütevali müverrih müyesser

na-

na-bekar na-çar naliş-i büka nam na'ma'lüm nam-dar name na-pedid na'ra-i can sitan nasir nay nazar nebi ne bir neferat nekbet nekbet-i temeddün nev-civan nida niheng nikab ni'me niyaz niza' nize nusret

Gark edilmiş, dolmuş, doldurulmuş, batmış Garibine giden, şaşakalan Kendisinden yardım beklenen, yardım iste­nen Ebediyen var olmak, daim kalmak Sevilen, beğenilen, yapılmasında sakınca ol­mayan Kabiliyet, istidat Bir şeyi gözle görme, Zorluklar, güçlükler Allah'a şerik (ortak) koşan Tefekkür eden, düşünen. düşünür, düşünce sahibi Tahammül eden, dayanan, yük altında bulu­nup ses çıkarmayan Sonra Bekleyen, gözleyen, uman Ebediyyen var olmak, daim kalmak Tarihçi, tarih yazan Kolayı bulunup yapılan, kolay olan, kolay ge­len, kolaylıkla olan

N Farsça kelimelerin başında kullanılan olum­suzluk eki İşsiz, işe yaramaz, haylaz, hayırsız Çaresiz Gözyaşı inleyişi. ağlayıp inleme Şöhret, ün Bilinmeyen, bilinmemiş Namlı, şöhretli, tanınmış Mektup, kitap, mecmua Göıi.inmez, bilinmez, belli olmayan Can alıcı feryat, bağırma, inleyiş Nesir yazan, yayan, saçan Kamış, kamıştan yapılmış nefesli çalgı Bakma, göz, atma, düşünme Haberci, peygamber Torun Askerler Talihsizlik, bahtsızlık Talihsiz gelişme Genç. delikanlı Bağırma Timsah, kalem, kılıç Örtü Ne güzel. ne hoş. ne ala Yalvarma. yakarma. dua Çekişme, kavga. Kargı. mızrak Yardım. Allah'ın yardımı. başarı, üstünlük

1 35

Page 148: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

nuş

pay-dar pay taht

pedid peleng peniha penyal perakende perakende-gü peyma pir piraste pulat pür-safa püşte

ra'd ra'd -ı cevlan

ra'd -var radyallahü anh ragıb rah rahş rahş-ı mübarek rahş-ı peyma ram olma ravi raviyan riiz riizi reaya

ref

re vah

revan rezm rezm ü gah ıical nkab rubüd ruhsat rumuz ıiişen

1 36

Tatlı, bal. işret, içki-nuş: içen, bade-nuş: içki içen

p iyice yerleşmiş. sağlam. devamlı. sürekli Padişahların tahtlarının bulunduğu.devamlı oturdukları şehir. ülkenin idari merkezi Görünen, bilinen, belli olan Panter Uzun kılıç veya (?} , bkz: Penyal Uzun kılıç. şiş Dağınık. azar azar Saçmalayan, saçma konuşan Ölçen, ölçücü Yaşlı, ihtiyar Bazenmiş, düzen verilmiş Çelik Eğlence dolu Yığın. tepe

R Gök gürlemesi Haykırma. meydan okuma, meydanda dolaş­ma Gök gürlemesi gibi Allah ondan razı olsun istekli, isteyen. rağbet eden Yol, tutulan yol At, Zaloğlu Rüstem'in atı Uğurlu at, Hz. Hamza'nın. atı Başı boş at itaat etme. boyun eğme Rivayet eden. söyleyen, hikaye eden, anlatan Hikaye eden, bkz: Ravi Gizli tutulan şey, sır Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen Bir hükümdar idaresi altında bulunan ve vergi veren halk, bütün halk, Hıristiyan te­baa Kalkındırma, yüceltme, lağvetme, kalkındır­ma Bir şeyi elde etme sevinci, güneş battıktan sonra gece oluncaya kadar geçen zaman Yürüyen. giden. akan Savaş. kavga, cenk Savaş meydanı l leri gelenler. erkekler Üzengi, büyük bir kimsenin katı. önü Süpürme atma izinler. müsaadeler Remizler. işaretler, manası gizli olan söz Aydın, parlak. belli. meydanda

Page 149: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

ruy-i zemin ruz nikn

rüstemnfune

sa' adet sa'adetmend sad-hezar sahhaf sahih-kıran

sahiha sahra-nişin sair-ül-naf saki yan sfilsfil sfilsfilnfune

sani sarf sarf-ı zihn sebük selamet sem'an semavi

sena sena -yı cezil sengin-dilir serhengan ser-kaplan ser-nigün

ser-ta-be-ser server sığın sıla-i rahm

sim beden simurg sineru si pah si ret soffa su' su'ada

Yeryüzü Gün Ber şeyin en sağlam tarafı, temel direği nü­fuslu, ehemmiyetli, önemli kimse lran'ın meşhur pehlivan ve savaşçısı Rüs­tem'in başından geçen olaylan anlatan epik ve menkabevi mahiyetteki hikaye

s Mutluluk Mutlu, bahtiyar Yüz bin Eski kitap alış verişi yapan kimse, kitapçı Her zaman haşan ve üstünlük kazanan hü­kümdar Gerçek. doğnı kusursuz Kırda, çölde oturan Diğer menfaatler içki sunucular Hz. Ali'nin savaştığı dev Hz. Ali'nin kahramanlık menkıbelerini anla­tan epik ve dini karakterli manzum eser i kinci Masraf etme, harcama, para bozma, çevirme Akıl sarfetme, zihin yorma Tez, çabuk Kurtulma, endişeden uzak olma i şi terek, dinleyerek Semaya mensub, sema ile ilgili, Allah'tan olan, Allah'ın işi, kütüb-i semaviyye: Tevrat . Zebur. inci!, Kur'an Övme Çok övme Taş yürekli kahraman Çavuşlar, yasakçılar Baş pehlivan Baş aşağı olmuş, ters dönmüş. talihsiz, bahtsız Baştan başa Baş, başkan. reis Geyik, ev hayvanı Ana, baba ve akrabaları ziyaret vazifesini ye­line getirme, bahşiş, hediye Gümüş tenli Anka kuşu, masal kuşu Hint mitolojisinde kutsal dağ. bkz: Meru Asker, ordu Hal tercümesi Sofra Kötülük, fenalık, kötü. fena Kötü düşmanlar

1 37

Page 150: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

su be su sumerru

suret suret-! tebdil süfela' süleymanname

sünnet

sürh

şaman

şeb: şecaat şehadet

şehid-üş-şüheda şehname

şehname-hwan şehsüvar şeh-zade-gan şer't

şertat

şevket şikar şıkar-gıih şir şir-i cihan şum şümar

ta'am ta' at tab' tab ta be sabah tabl-ı asayiş tağyir tahkik tahktk-t na-kabil tahlif t.ahsin tahsin etme

138

Taraf taraf. her tarafa, yan yana

Hint mitolojisinde kutsal dağ, bkz: Menı Biçim görünüş, kıllık, tarz., yol, gidiş Kıyfat değiştinne, başka bir kılığa ginne Sefiller, düşkünler Kur'an'da adı geçen peygamberlerden biri olan Hz. Süleyman'm hayatım menkıbeleşti­ren dini ve epik karakterdeki halk hikayesi Peygamberimizin Müslümanlarca uyulması gereken davranışları Kırmızı, kızıl

ş Eski Türklerde halk şairi, ozan, kutlu kişi, bkz: Kam Gece Yiğitlik, yüreklilik Şahitlik etmek, bir şeyin doğruluğuna inan­ma gözle görülen şeyler Şehidlerin şehidi, şehidlerin başı Hükümdarların biyografisini manzum olarak anlatan eser, lran Şairi Firdevsi'nin ünlü manzum eseri Şehname okuyan I;ıaş süvari, ata iyi binen Şehzadeler, padişahlar Şeriatle ilgili, şeriate uygun hüküm, şertate aid Doğru yol, Allah'ın emri, ayet, ümmet, esas­lanna dayalı din kaideleıi Büyüklük, ululuk, debdebe Av Av yeri Arslan Cihanın arslanı, dünyanın arslanı Uğursuz, şom Hesap, sayı, bi-şümar: Hesapsız, sayısız

T Yemek Allah'ın emirlerini yerine getirme, ibadet Tabiat, huy. yaradılış Güç, kuwet, takat Sabaha kadar Huzur davul!}. güven davulu Başkalaştırma, değiştinne, bozma i ncelenme, inceleme incelenmesi mümkün olmayan Bozma, değiştirme Güzel bulma, beğenme, hayran olma Alkışlama, beğenme

Page 151: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

taht taht-ı revan

tii'ife

tanzir

tark ta mika tavaf

tazarru' teaku-ül-ezmıin tebah tebellüğ teblig tebşir tecelli

tefehhüm te'kid te'lif

telmih

temeddün tendira teng teşci' tevabi'

tezkire

tezyilkar tılsım

tığ tığ üşürme tim ar tir tire ttisi

ukala' ulaç u lufe

Hükümdar makamı Dört kişi veya iki katır tarafından taşman nakil vasıtası Bölük, takım, güruh. kavim, tayfa, gemi işçi­si

Benzetme, benzetilme, bir şiirin manaca ve şekilce benzerini yapma Yol Güıiiltü Ziyaret etme, bir şeyin etrafında dolaşma. Ka'benin çevresini yedi kez dolaşma Yalvarma, kendini alçaltarak yalvarma Düşünülen zamanlar Yıkılmış. tükenmiş Yetiştirme, eriştirme. bitiştirme Yetlştınne, eriştirme. bitiştirme Müjde verme, müjdeleme Görünme, belirme, kader, talih, Allah'ın lüt­funa nail olma Yavaş yavaş anlama, farkına varma Kuwetleştirme. sağlamlaştırma, üsteleme Uzlaştırma. barıştırma, eser yazma, yazılmış eser Hatırlatma, söz arasında kasdedilen bir şeyi manalı olarak söyleme. açık söylememe, bir kıssayı hatırlatma . Medenileşme. medeni olma, uygarlaşma Hasis, ekşi yüzlü, suratsız Dar Gayrete getirme. cesaret verme Bir kimsenin hizmetinde bulunanlar, bilinin adamları peykler Hükümetten alınan izin kağıdı. pusula, bazı kimseler için yazılan biyografi Alaylı Esrarlı bir kuwet taşıdığına inanılan şey kimse, çare, tedbir, sihir. büyü Kılıç Kılıç vurma Yara bakımı. hayvan temizleme, ağaç bakımı Ok Bulanık. kara lran'ın milli destanı olan Şehnfune'yi yazan Firdevsi'nin doğduğu şehir

u Akıllılar, akıllı olanlar Bağ fiil. bağ, ek Sipahilere, yeniçerilere (üç ayda bir) verilen maaş . hayvan

1 39

Page 152: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

umür umur-ı müstağribe · usturlab

üs türe

üşte

vacib va.fi

varsağı-gü vasıf veliyy-ül-akran vüzera

yaran-ı safa yezdan

zahir zahir olma zahire zahm zar zelazil zerdehist

zedüşt

zeyn zırgam zırh zi-kıymet zikr-i cemil zir ü zeber zi-zi-cay zinet züd zulmet zür zül fi kar

1 40

işler, hususlar Şaşılacak şeyler, şaşılacak hususlar Yıldnzlann Arz'a olan yükseklik derecesini ölçmekte kullanılan alet .

tl' llkçağda yaratılmış mabudlar, bunlar hak­kında söylenmiş menkıbeler işte

v Müslüman dinince yapılması gerekli olan Yeter. tam, sözünde duran, sözünün eri. el­verir Varsağı söyleyen Nitelik, bir kimsenin veya şeyin sıfatı, hali En yakın arkadaş Vezirler

y Temiz dostlar Allah, Zerdüşt dininde hayır ilahı

z Arka çıkan, yardımcı Görünme Anbarda saklanan yiyecek, hububat Yara ağlama. inleme Yer depremleri. yer sarsıntıları Zerdüşt dininden olan. zerdüşt dinine bağla­nan iyilikle kötülüğün mücadelesi esasına daya­nan mecusilik (ateş-perestlik) dinin kurucu­su Süs, bezek Arslan Demirden örme veya dökme savaş elbisesi Kıymetli. değerli iyilikle anma Altüst Sahip Dinlenme yeri Süs, bezek Çabuk. hemen Karanlık Kuwet, güç Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç, Hz. Ali'nin kılıcı

Page 153: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

AKALI N.

AKYÜZ,

ARAT.

BANARLI.

BALI .

BALI.

BİBLİYOGRAFYA

Mehmet. Mehmet Kaplan ve Muhan Bali: Köroğlu Desta­nı, Erzurum 1 973. Kenan: Firdevsi- Şehname'ye Önsöz. ÇeViren: Necati Lü ­gal. Ankara 1 967. R. Rahmeti: Baburname, 1 000 Temel Eser Yayınlan. İs­tanbul 1 970. Nihat Sami: Resimli Türk Edebiyatı Tarihi Cilt: !. İstan­bul 1 97 1 Muhan: Ercişli Emrah ve Selvihan Hikayesi. Ankara 1 973. Muhan, Mehmet Kaplan ve Mehmet Akalın: Köroğlu Des-tanı, Erzurum 1 97 1 .

----------------------: Türk'ün inanma Üslubu. MfV. Yayını. Ankara 1 960.

BORATAV. Pertev Naili: Folklor ve Edebiyat il. lst. 1 982. ---------------------- : Halk Hikayeleri ve Halk Hikayeciliği. Ankara 1 946. ----------------------:Köroğlu, İstanbul. 1 984. - - - - ----- - - - - -- -- - - - - - : 1 00 Sonıda Türk Halk Edebiyatı, İstanbul 1 969. EDiP, Eşref: Asr-ı Saadet Cilt: il . İstanbul 1 967. ELÇiN. Şükrü: Halk Edebiyatına Giriş. İstanbul 1 98 1 .

ERCiŞ. Pakize: "Halk Edebiyatında Tenkid," (Doktora Tezi, Ata­türk Üniversitesi Fen- Ed. Fakültesi, 1 984).

ERGİN. Muharrem: Dede Korkut Kitabı, İstanbul 1 969. --------------- ------- : Oğuz Kağan Destanı. İstanbul 1 970. GÖKYAY, Orhan Şaik: Dede Korkut Hikayeleri, İstanbul 1 976. ------ ---------------- : GÖNÜL. Behçet (Çev) : Türk Halk Kitapları. Dr. Otto

Spies. İstanbul 1 936. iNAN. Abdülkadir: Makaleler- incelemeler, Ankara 1 968.

------ ------ ---------- : Türkoloji Ders Hülasalan, lst. 1 936. iSEN. Mustafa: "Künhü'! Ahbii.r" (Doktora Tezi , Atatürk Üniver­

ız. KABAKLI. KAPLAN.

sitesi Edebiyat Fakültesi, 1 979). Fahir: Eski Türk Edebiyatında Nesir Cilt: 1 , lst. 1 964. Ahmet: Türk Edebiyatı Cilt: l , lstanbul 1 968. Mehmet. Muhan Bali ve Mehmet Akalın: Köroğlu Desta-

nı, Erzurum 1 973.

· 1 41

Page 154: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

KAPLAN, Mehmet: Türk Destanlannda Alp Tipi (Z. Velid! Togan Ar­mağanı) , İstanbul 1 955.

--------------------- KOCATÜRK. Vasfi Mahir: Türk edebiyatı Talihi. Anka ra l 964Türk edebiyatı üzerinde araş tırmala (3) Is tan bul

1 985

KÖKSAL. KÖKSAL.

Asım: lslam Tarihi Cilt: i l i . lstanbul 1 974. Hasan: Battalnamelerde Tip ve Motif Yapısı. Ankara 1 984.

KÖPRÜLÜ, M. Fuat: Edebiyat Araştırmaları. Ankara 1 986. ------------------- -- :Türk Edebiyatında ilk Mutasavıflar, Ankara 1 976. ------------ --------- : Türk Edebiyatı Tarihi. lstanbul 1 98 1 . KURTULUŞ. Şakir: Hz. Hamza. İstanbul 1 984. LÜGAL, Necati: Firdevs!- Şehname. Ankara 1 967. MACDONALD, D.B. : lslam Ansiklopedisi "Hikaye Maddesi" Cilt: V, lstan

bul 1 964. ÖGEL. Bahaeddin: Türk Kültürünün Gelişme Çağları 1 , i l . lstan­

bul 1 97 1 . ------------ - ------- - - - - : Türk Mitolojisi ı . ıı. ANKARA 197 1 . ÖZTELLI, Cahil: "Seyyid Battal Gazi'nin Atı Aşkar Üzerine. "Folkla­

ra Dorğu Dergisi, Sayı: V (Şubat 1 970) ROSSI. Ettore: il. Kitab-ı Dede Qoqut. Vatican 1 952. SAKAOGLU. Saim: Anadolu-Türk Efsanelertnde Taş Kesilme Motifi ve

Bu Efsanelertn Tip Kataloğu. Ankara 1 980. SEYIDOGLU, Bilge: Erzurum Halk Masalları Üzerinde Araştırmalar.

Ankara 1 97 4. SPIES. Otto: Türk Halk Kitapları (çev. Behçet Gönül). İstanbul

1 94 1 . TECER, Ahmet Kudsi: Koçyiğit Köroğlu. lstanbul 1 969. TULUM. A. Mertol (çev): Tazarruname. lstanbul 1 97 1 . TÜRK ANSiKLOPEDiSi: "Hamzaname Maddesi. " Cilt: XVlll. Ankara

1 970. TÜRKMEN. Fikret: Aşık Garip Hikayesi. Ankara 1 974. --------- ----------------: Tahir ile Zühre Hikayesi Üzertnde Bir Araştırma.

Ankara 1 974. UÇMAN. Abdullah: Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi "Hamza­

name Maddesi," Cilt: iV. lst. 1 98 1 . UZUN ÇARŞILI. l . H akkı: l slam Ansiklopedisi "Hz. Hamza Madesi," Cilt:

V. İstanbul 1 964. YENi TÜRK ANSiKLOPEDiSi: "Destan Maddesi" , Cilt: il, lstanbul l 985.

142

Page 155: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

GENEL İNDEKS

Çalışmamıza inceleme konusu olarak seçtiğimiz H a m z a na m e'nin 69. cildinin yazma metni ile iki ek metinde bağlı kaldığımız transkripsi­yon usulüne. özel ad ve terimlerin indeksinde de uyulmuştur.

Abakan Tatarları . 85 c A b d u' l m u t t a l i h. 33, 1 26 A b-ı h a y a t. 65. 78 A b 1 a g: 96. 97

A b 1 a g- ı I3 a h r i, 46· 97· 98

c A c e m. 20. 2 l . 78

A el c m (c a 1 e y h i s s c 1 a m) . 64 Adsız. Nihal. 7 Acneid. 5 Ahmcdi. 24 Ahmet Şalı. 90 Akad. 6 Akalın. Mehmet. 1 6 . 1 7 Akdeniz. 5 Akıncı . Ahmet Cemil.40 Aksak Timur. 1 7 Akyüz Kenan, 4 c Ali {Haz.) Menkıbeleri. 1 6. 1 8

c A l i (!-iz.) . 39. 64 Alp, 8.9 Alp Er Tıınga. 8 Alp Er Tunga Destanı. 8 c Amr. 49. 50. 57, 9 1 , 92. 1 23. Anadolu 7. 1 4 . 20, 22, 43, 63 Anadolu -Türk Efsanelerinde Taş Kesme Motifi, 63

· Anka. 1 0 1 c A n t e r. 1 8. 22. 42. 44 c A n t e r n - namc . 1 8. 22. 42, 44 Arabistan. 1 9 . Arap. 4 . 7. 1 8. 27 Arapça. 64.

1 43

Page 156: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Araplar. 64 Arat . Reşit Rahmeti, 9 . 2 1 . 22 Aristokrasi, 2 A r n c v a d . 5 0 . 6 2 A r n c v a d C a z u. 50. 1 07 Asr-ı Saadct.35. 37. 38 Asiiman. 82 Asiiman ile Zeycan 1 likayesi. 82 �sya. 23 Aşık Abbas. 58. 43 Aşık Çelebi, 23. 24. 4 l �Şık Garip. 82, �şık Garip H ikayesi. 83 Aşık Kıırbani. 1 4 c A ş k a r. 58.64. 92, 99. 1 0 1 Atatürk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, 29. 3 1 . 32. 33 Atlı Kavim, 64 Atlı Kavimler. 63. 64 At Mot ifi : 63. 64 Attila: 6 Av Motifi: 66. 7 1 Avnik (Evnük) 82 c A y y a r. 1 1 8. 1 2 1 , 1 24 . 1 25 c A y y a r - ı C i h a n, 47.54 Ayvaz. 1 5 Azerbaycan. 1 4. 6 '

Azerbaycan Türkleıi: 1 4 ,

Baburname,2 l . 2 2 Babur Şah. 2 ı Bağdat, l 6 . 1 7 13 a h ç ı v a n . 8 4 , Bali Mu han. 1 6, 1 7, 75. 83 Banarlı. Nihat Sami . 5, 6 . 1 2. 74 Bang. : 1 0 Banu Çiçek. 73. 82. 87

Baıi-i Tac-ali . 1 l 9 , l 20 Başbuğ Alp. 89 Başkırt Türkleıi, Battal Gazi. l 8 . 1 9 . 86 Batla] Gazi Destanı: 7 Battal Gazi Men kıbeleri. 1 6 Battal lliküyeleri. 4 2 Battalnüme: l 8 . 2 4 , 2 5 . 4 3 . 66 Batt alrıümelercle Tip ve Motif Yapısı: 64 . 70. 72. 74. 76. 78. 88. 89 Baybıırt 1 lisan: 82

Bedi ci. 49. 50. 57, 8 1 Beclir bin Zclazil . 48. 57. 6 1 , 1 07. 1 08. 1 1 7

1 44

Page 157: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Bedir Gazası : 37, 1 1 7 Bedir Savaşı : 37

Bedicü'z-zeman, 1 1 5 Begrek. 82 B e h z a d . 46. 49, 50. 54, 59. 68, 99 Berlin Devlet Kütüphanesi. 1 7 Beşiktaş 1 1 7 Beyböyrek, 90 Bilge,3 Bizans, 4 Boğaç Han, 79 Bolu, 1 6 Bolu Beyi, 1 7 Boratav, Pertev Naili: 2 , 7 . 1 3 . 1 4, 1 6 . 1 8 Bozkurt Destanı: 8 Britihs Museum, 1 7 Budist. . 85

Cami'ü't-Tevarih , 8, 9 Cava 20 Cazu 47. 48, 49, 57, 7 1 . 76, 77, 79, 84, 84, 85. 1 08. 109, 1 1 3 Cazü-ı iblis: 1 1 3 Celalettin Herzemşah Mukaddimesi: 43 Cenab-ı Baıi: 1 05 Cengiz , 1 7 Cengiz Destanı. 1 7 Cengizname, 1 7 Cermen, 5 , 6 , 64 Cermen Kavimleri, 6 Cermenler, 64 C e z i r e - i S e k s a r . 47, 48, 55, 56, 59, 7 1 , 73, 8 1 , 83, 84, 1 05,

1 07, 1 08, 1 1 3 Chansen de Roland: 6 Chodzko, Alexsandre: 1 5 Cihanşin, 1 7 Cin: 87 Cucarat, 25 Cüveyni. 8 Çağlar, Behçet Kemal: 7 Çanakkale Destanı: 7 Çerkes: 1 6 Çin: 7 . 1 0 Çingiz Destanı. 9

Dağlarca, Fazıl Hüsnü: 7, 30. 42 D a h h a k: 50. 62, 65 Danişmend Gazi: 9, 86 Danişmend Gazi Destanı, 9 Danişmend Gazi Menkıbeleri: 18

1145

Page 158: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Dastan. 9 Dastan-ı Emir Hamza. 20 Dede Korkut: 3. 1 3 . 69. 72. 75 Dede Korkut Kitabı. 1 3 , 1 4. 79. 83. 85. 89 Dede Korkut Hikayeleri. 3. 75 . 79. 82. 87. 89 Demir Dağ. 85 De Roman Van Amir Hamza. 2 1 Destan. 2 . 3 . 4. 5 . 6 . 7. 45. 63. 76. Destani. 63 Dev, 49. 87. 88. 90 Devler 87 Devellioğlu . Ferit 87 Dev Motifi 87 Devr-i Kamer 1 1 1 Didaktik: 3. 22

D i la v e r - i ca l e m: 1 1 7

D i 1 i r - i c A 1 e m: 52. 98 D i l n e v a z: 62 D i l n e v a z I3 a n ü 6 2 . 1 0 8 Din Değiştirme Motifi 80 Dini, 62. 1 80 Dirse Han Oğlu Boğaç Han: 79 D i v: 88. 1 1 1 D i v a n e Ç o b a n. 49 Divan ü Lügat-it-Türk 9 D i v E h r e m e n: 1 1 1 D i v za d: 1 0 1 Diyarbekirli Yahya: 24 D i y a r - ı K a f l 0 8 Doğu Türkçesi: 22 Dresten: 1 4 Dresten Kütüphanesi: 1 4 D ü d e: 46. 52, 58, 67. 1 00, 1 03 D ü d e - i Z a r: Düde Şah: 46. 5 ı . 52. 53. 54. 58. 59. 60. 67. 68. 70. 80. 98. 1 00.

103 .

Düde Şah-zadeler: 52 Düldül: 1 6 , 64

Ebu cAli Sina.58. 1 20 Ebu Emmare: 33 Ebu Cehl: 34. 35 Ebu Leheb :33. 34 Ebu Müslim: 1 9 Ebu Sufyan: 38. 39

Ebu Yacla: 33 Ebü'I Gazi Bahadır Han: 8. 1 0 Ebü'I - Me'ali: 23

1 46

Page 159: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

64 Edebiyat Araşt1rmaları :Edip. Ahmet. 1 9. 20. 2 1 , 23. 26, 27. 4 1 . 43.

Edip. Eşref. 35. 37. 38 E f ra s i ya b: 9. 46. 50. 54. 59. 68. 99 Efsün: 76 E h re m e n: 50. 62 Elçin. Şükrii: 2 . 9 Elif ile Mahmud: 1 6 E m i r: 1 03 Emir-i cihan (Sahip-kıran) . 86. 89. 93, 99, 1 02 E m 1 i ha . 7 3 . 1 o 6 . l o 7 E m l i ha C i ha r d e s t , 47. 49. 55. 59. 60, 80, 8 1 . 84, 1 05 , 1 08 Epik. 1 3 Epope. 4 . 1 8 Epopcc. 1 Epos. 1 Er (1 Iızır). 86 Ercişli Emrah. 82. 83 ErciŞli Emrah ile Selvihan Hikayesi. 75. 83 Ercis. Pakize. 43 Ergcııckon. 8. 85 Ergcnckon Destanı . 8 Ergin Muharrem. 1 0. 1 3 . 75. 76. 83. 99 E r K i ş i . 8 0 E r Mamıs. 1 2 Ernırum. Er,mnıın 1 laik Masalları Üzerinde Araşt1rınalar. E s a d u l l a h . 5 0 E s ma P e r i . 5 0 . 6 2 , 1 1 3 Evliya. 23 Evliya Çelebi. 24, 26. 27. Evliya Çelebi Seyahatnamesi. 23 Evnük (Avnik). 82 Evnük (Avnik) Kalesi. 82

Faksimile: 1 4 Fars: 4 . 1 8. 23 Fatih Millet Kütüphanesi: Ferhat ile Şirin : 1 6 . 23 Ficar: 34 F i l h a: 48. 49. 56. 60. 84. 88. 1 1 2 . 1 1 3. 1 14 , Filistin: 37. Fin: 4. 5.6 Firdevsi. 4. 8 Firdcvsi-Şclınamc. 4 Firdevsi-i Tüsi. 42 Flesher. 2 1 Folklora Doğru. 65 Folklorik: 44 Folklor ve Edebiyat: 2. 1 3 . 1 8

1 47

Page 160: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Formulistik Sayı Motifi (=40 Mot ifi) : 88 Fransa, 6 Fransız. 6. 7, Galata. 9 1 Garcin de Tassy. 2 1 Gav. 95 Gayr-i Müslim. 80. 8 1 Gazi Zahirü'ddin. 2 1 Geyik Destanı. 39 Gılgamış 6 Göç Destanı, 9. 1 4 Gökyay. Orhan Şaik. 69. 79 Gönül . Behçet. 57 Grurıd der f rarıi Philologie. 2 1 Gürcistan. 16

Habeşistan. 35 I-!wace 58. 1 1 8. 1 1 9. 1 2 1

H w a c e - i Da rı a . 1 2 1 il a c ı C e n n e t K a h v e s i . 9 1 Hale. 33 Halife. 1 05 Halife-i lslam. 1 04 Halfirı. İbrahim, 1 8 Halil . 1 25 1 laik Edebiyatı, 44 Halk Edebiyatına Giriş. 29 Halk Edebiyatında Tenkit, 43 Halk l l ikaycleri ve Halk Hikaycciligi 7. 1 4 H a l k Nesri, 20 Hamasi. 22 Hamza (ifa.] 123. 1 24. 125. 126. Hamza bin cAbdulmuuttalib. 40 Hamza-i ba Safa 24, 97 Hamza-i Sani. 46. 50. 54, 59. 68. 99 llamza Menkıbeleri, 1 8 Hamzanamc. 1 8, 20, 22, 23. 24. 26. 27, 42, 43, 45. 49. 63. 64. 66

67. 70. 7 1 . 72. 73, 76. 77, 78. 80. 83. 84. 86. 87, 90. 1 1 8 Hamza Pehlivan ile Melik Ejder Cengi. 40 Hamzavi. 1 9. 26. 24. 25, 4 1 H a m z a - z a d e M e l i k K a s ı m . H a n d e k e . 1 0 7 ! !arabat Antolojisi . 43 1 [arikulade Yerler Mot ifi. Hasarı Bey. 1 5. 79 Hasan Han. 89 Hazrel-i Hamza (Eser]. 24. 33. 34. 35. 36, 38. 39. 40. 4 1 . 45. 46. 40

50. 5 1 . 53. 58. 59. 64. 65, 68. 70. 72. 73, 76. 77. 86. Hermes. 1 8

1 48

Page 161: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Henıiade. 7 H e v a z z i m K lı h b e d e n 4 6 . 4 9 . 5 2 . 6 0 . 8 1 . 9 8 , Hızır. 55. 65. 66. 78. 79. Hızır Motifi. 78 Hicaz. 1 24 l licret 23. 28. Hindi. 20 Hindistan. 2 1 , 74 Hindi ve Hindistan! Edebiyat Tarihi. 2 1 Hint. 4 , 6, 1 8 Hint Padişahı. 78 H i z la n . 1 1 3 Homeros. 4 Horasan. 1 9 Huda, 99. 1 05 Huda-pcrcst. J 08 ! !un. 8 Hun-Oğuz Destanı, 8 Hürşid ile Mahmiıi, H u ş c n g Şa h . 4 8 , 4 9 . 5 6 . 6 2 . 6 6 . 7 3 . 7 6 . 7 8 . 8 4 .

8 8 . 1 1 1 . 1 1 3 Hümayun ve Ekber Sarayı. 25 Hz. Hamza (eser) . 4 1 , 99 !iz. Peygamber, 33, 34, 35, 36. 37, 55

l b n - i D ü d e , 9 5 lbn-i Saad, 38 l b ra h i m ( c a l e y h i s s e l a m ) .65, 1 1 0. 1 1 1 ; 1 23. 125 l b ra h i m ( H z . ) . 65. 1 1 0, 1 1 1 . 1 23. 125 e l fr i d , 8 7 ihtiyar (Yaşlı Adam) Motifi. 74 lhas (l lyada). 4 llyas. i8 inan. Abdulkadir. 1 3 lngiltere. 6 lran, 4. 5 . 2 1 lranlılar. 45 lree. 47. 48. 49. 55. 56, 57. 58. 59. 6 1 . 63. 76. 8 1 . 84. 86. 109. 1 14 .

1 1 5 l r e c b i n K a s ı m 1 1 0 . l r e e D i la v e r , 1 0 5 l r e e - i A fi ta b 4 7 , 4 8 , 4 9 . 5 6 , 6 5 , 7 1 , 7 3 . 7 6 . 7 7 .

7 8 . 7 9 . 8 0 . 8 3 , 8 5 , 1 0 4 , 1 1 1 . 1 1 5 l r e e - i A f i ta b C e m a l . 1 0 5 . 1 0 6 , 1 0 7 . 1 0 8 . 1 0 9 . 1 1 �� l r e c - i A f i ta b C e m a l b i n K a s ı m isen. Mustafa. 43 Isfahan. 83

i s h a k (calcyhisselam). 54. 58. 65. 1 23, 1 25 i s h a k ( H z . ) . 5 4 , 5 8 . 6 5 . 1 2 3 . 1 2 5

1 49

Page 162: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

İskendcrname. 1 8 İslam. 1 07 İslam Ansiklopedisi . 23 İslami. 9. 1 1 . 72 İ s la m i y a n . 9 5 İslamiyeı. 8. 9. 74, 85 İslam Tarihi 38 . İsmacil (!cyhissclam). 58, 1 1 0 lstanbııl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Seminer Kütüphanesi. 27 İslanbııl Üniversitesi Merkez Kütüphanes. 27 l ıalya. 7

Japon. 6

Kacbc. 65. 1 23 Kabaklı. Ahmet. 1 . 6. 7. 1 1 K a f . 1 1 3 Kafdağı Motifi . 84. 86. Kafkas Kavimlerini Öğrenmek İçin Materiyaller. 15 Kahhar. 60. 8 1 . 1 06 Kahin. 76 K a lı r a b . 4 7 . 5 0 . 5 5 . 5 8 , 1 0 9 Kaleli Bey. 8�� Kalcvala. 5 Kam. 1 5 K a m lı s . 1 2 6 K a m fı s . 1 2 6 Kamus-i Türki. 87 Kandi llioğhı . 24 Karıglı Koca Oğlu Kan Turalı. 82. 89 Kan Turalı. 82. 89 Kaplan. Mehmet. 1 O. 16 . 1 7 . 25. 45 Karabaycf. 1 3 Karadeniz. Hakkı . 5 1 Kasap Kurt. 24 K a s ı m . 4 8 . 9 8 K a s ı m D i la v c r . 9 2 K a s ı m - ı D i i i r . 9 7 Kaşkarlı Mahmut . 9 KaÜp Çelebi. 24 Kayıp Cennet (Paradise Lost) . 6 Kazak. 1 7 Kazakça. 1 7 Kazak Türkleri. 1 2 Kazan Beg. 7 l Kenan. 16 Kcrıcun Ruşen. 1 6 Kırgız. 85 ·

Kırgızca. 1 7. 85

1 50

Page 163: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Kırgızlar. 1 7 . 85 Kırgız Türkleri. 1 2 Kıssa-i E:mir Hamza. 20

Kıssa-hwan. 1 8. 22 Kıssa-i lskender. 24 Kitab-ı Dede Korkut ala Lisaıı-ı Taife-i Ogtızan. 1 4 Kitnb-ı Dede Qoqut. 1 4 Kitab-ı Rıımıız-ı Emir Hamza. 1 9 . 2 0 Kleiııc Schritcıı 1 1 1 2 1 K o c a. 1 1 8. 1 9 . 1 20. 1 2 1 . 122 Kocatiirk. Vasfi Mahir. 25 Koçyiğil Köroğlıı (eser). 1 5 Köksa], Asım. 38 Köksa\. Hasan. 25. 64 . 66. 70. 72 . 74. 78. 88. 89 Köktürk Destanı. 8 Köprülü .. Fuat. 1 5 . 1 9 . 20. 2 1 . 22. 23. 4 1 . 43. 64 Köroğlu. 8. 9. 1 5 . 1 6 . 1 9 . 79. 86. 89 Köroğlu Destanı. 1 7. 79. 89 Kımos. 1 5 Kureyş. 39 Kureyşliler. 38. 39 Kuroğlu. 1 6 Kurtarılmış Kudüs (La Gcnıssalcmme Liberata) . 7 Kurtuluş. Şakir. 35. 36. 37. 40. 4 1 . Kutadgu Bİlig. 87 Kutup. M. Ali. 40 Künhü'! Ahbar. 43 Kürdöbiloğlu. 16

La Gcrussalcmme Libcrata (Kurtanlnuş Kudüs). 7 Lacın. 12 1 . 1 22 . Latifi. 43. Jxıtin. 5 Legende. 1 Leheb, 34 Leiden. 2 1 L e n d i h a . 5 0 . 6 2 Leyla ile Mccnıın. 1 6 L i k a . 1 0 4 . 1 0 6 . 1 0 8 . 1 0 9 . 1 1 6 L i k a L a c i n . 4 6 . 4 8 . 4 9 . 5 3 . 5 4 . 5 7 . 6 0 . 6 1 . 6 2 . 7 1 .

7 7 . 8 1 , 8 4 . 8 5 , 1 0 0 . 1 0 2 . 1 0 3 . 1 0 5 , 1 1 5 . L i k a - p c r c s t . 4 6 . 5 5 . 5 9 Lönnrot, 5 Lugal. Necati. 5 Lönnrot Elias . 1 5

Macdonak!. D . B . . 23 Mağara Motifi. 73 Mahabharata. 6

1 5 1

Page 164: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Mahir, Behçet. 1 6 Makaleler. incelemeler. 1 3 Mala, 20 Manas, 9, 12, 1 3 Manas Destanı, 78, 85. 89 Mani Dinin Kabulü Destanı, 9 Manihaizm, Mavera-i Kafkas, 1 5 Medayin, 1 1 8 Meddah, 23 Meddahan, 1 6 Meddahan-ı Rum. 23 Meddah Hamza ba Safa. 24 Medine . 35. 36, Mehlukiye . 47. 49, 53. 55. 60, 7 1 , 8 1 . 1 00, 1 04 , 1 05, 1 08, 109. 1 1 4

1 1 5 M e h r ıl z . 1 1 7 M e h r u z C i ha r d e s t 4 9 , 5 7 , 6 0 , 8 1 , 1 1 6 M e k k e , 3 6 , 3 8 M e l i k K a s ı m . 4 6 , 4 9 . 5 4 , 9 7 . 1 1 3 Mensur Hikaye . 1 3 Meru. 85 Mesaroş. 1 5 Mevlid , 1 9 M i c t e k ( M e c t e k . M ü c t e k , 1 2 1 . 1 2 2 Mitoloji, 7 Mitos, l Moğol. 4, 7 Moldabasan, 1 9 Motif, 63 Muhammed (Hz.), 34. 35 Muhammediye, 1 9 Musa Beyoğlu. 9 1 M ü c t e k ( M e c t e k , M i c t e k ) 1 2 1 . 1 2 2 .

M ü e t e k L a c i n . 5 8 , 7 4 , 1 2 1 . 1 2 2 Müslüman, 1 2 Müverrih Ali. 1 06, 1 07.

Namık Kemal, 43 Niebelungen, 5 Niebelungenler. 5

Odyssia (Odise) . 4 Oğuz. 74 Oğuz Destanı, 1 1 Oğuz Kağan Destanı. 1 0 . 74. 75 . . 76 Oğuzname. 1 4 . 22 Olimpos, 15 Onazbekef. 1 2 Orenbu rg, 1 7

1 52

Page 165: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Orta-Asya. 7. 23 Osman Efendi. 1 1 7 Osmanlıca Lugat. 87 Ozan. 2. 1 5

Öge! Bahaeddin, 64. 66. 67. 72, 79. 85, 87. Ömer (Hz.) . 34. 35. 36 cömer cAyya. 47. 54. 55, 1 26. '�ömer bin Rüstem, 46, 49, 54 Öncü, Mustafa. 26 <;>zege. Seyfettin, 27, 29. 3 1 . 32, 33, 45 Oztelli, Cahit. 56, 65 Paradise Lost (Kayıp Cennet). 6, Patis Milli Kütüphanesi, 1 7 P e h l i va n - ı Ş i r - i C ia n , 5 0 . 5 6 Peri Şahı, 47, 1 08 P e r i - za d e , 1 0 8 P e rv i n F i l s ü va r 4 6 , 4 9 . 5 0 , 5 2 , 6 0 , 9 8 Peygamber (Hz.) P i r. 48. 49, 56. 57, 1 10. 1 1 8, 1 1 9, 1 20 Puristan, 6

Radloff, 1 3, 1 7 Ramayana, 6 Renpul Ruşen, 1 6 Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, 5 , 6 , 1 7. 74 Reşidüddin, 8, 1 0 Rıza Nur, 1 0 Roma, 6 Ronkel. 2 1 Rossi Ettore 1 4 Rumi, 23 Runo. 6 Ruşen (inşan) Ali, 1 6 Rüstem, 5 0 Rüstemname, 22 Rüya Motifi, 75 Saat Çukuru, 83

Sabacil. 105, l 1 4 Safayi Tezkires, 43 Sahipkıran . 46, 49. 52, 53, 54. 55. 60, 62. 67, 68, 69, 70. 7 1 . 73.

8 1 , 97, 98, 100, 1 02

S a h i p k ı ra n - ı c A l e m , 99, 1 1 4 Saka, 8 Saka Destanı, 8 Sakaoğlu, Saim, 63 Salsalname. 1 8, 22 Salur Kazan, 69

1 53

Page 166: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Sampo. 5 San Saltuk, 65 Satuk Buğra Han. 1 7 Satuk Buğra Han Destanı. 1 7 Satuk Buğra Han Tezkiresi. 1 7 Savaş Aletleri Motifi, 7 2 Sefayi Tezkiresi, 43 S e h ra b . 4 7 , 5 0 , 5 5 . 5 8 . 5 9 . 1 0 9 Selcen Hatun, 82, 89. Selçukname. 7 Selvi, 83 Selvi Han. 83 Sepetçioğlu, Mustafa Necati, 7 S e r h a d d - i H i z la n . 1 1 3

S e r - ! c A l e m . 9 8 S e r v e r , 49, 86. 1 0 2 , 1 07, 1 08. 109, 1 1 0, 1 1 2 . 1 1 3, 1 1 4. 1 1 5 . 1 16 .

l 1 7

Server-i cAıem, 67, 1 0 1 Seyidoğlu Bilge. 90 Seyyid Battal Gazi. 9. 65 Seyyid Battal Gazi Destanı, 7 Seyyid Battal Gazi'nin Atı Aşkar Üzerine. 64, 65 Siegfıied. 6 Sihir Motifi. 77 Sinan Paşa. 38. 39 Soyyiğit. Osman Zeki, 40 Söveybe, 33 Spies, Otto. 55, 56, 57. 84 Suhan Kasidesi, 43 S u 1 ta n Ha v e r ( "' M e 1 i k K a s ı m ) . Sumer. 85 Sumeru, 85 Sühey! Ahendest. 46. 49, 50, 42, 60, 8 1 . 98

S ü l e y m a n ( c a l e y h i s s e l a m ) . 5 4 , 7 3 Süleyman Çelebi, 1 9 Süleyman Faik Efendi, 42 Süleymani. 73. 97 Süleymaniye Kütüphanesi,27. 30 Süleymanname. 18. 22

şa h . 5 8 . 8 7 . 8 8 . ı ı o . ı 1 ı . 1 1 8 . 1 1 9 . 1 2 0 . 1 2 1 . 1 2 2

Şah lsmail. 1 9. Şaman. 1 3, 1 4 Şamanist, 23 Şecere-i Terakime._8, Şecere-i Türki, 8 $ehidü'ş-Şüheda 50, Şehname. 4, 8. 1 8. 42

1 54

Page 167: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Şehnamecilik 4.

Şehname- h w an 23. Şekil (Kıyafet) Değiştirme Motifi. 82. 83. 84 Şinto. 6. Şu Destanı 8.

Tabakat 38. Tacitus 6 . Tahir ile Zühre 83. Tahir ile Zühre Hikayesi 83. 90 Tarih-i Cihan Güşa 8.

Tazarnıcnamc. 38 Tecer. Ahmet Kudsi, 1 5. T i g - i D a h h a k . Timurtaş. F. Kadri 25. Togan. Zeki Velidi 7,70. 10. Topkapı Müzesi 10. Torquarto Tasso 9. Trabzon Teküıi.i 89. Tulum. Mertol 39. T u za d 5 0 . 6 2 T u za d Y a v u z . 9 5 . Tübingen 25. Türeyiş Destanı. 9 Türk. 1 . 3. 5. n. 7. 8. 1 1 . 1 3 . 1 4, 25. 39. 75, 76. 85 Ti,irkçe l , 3, 5. 6. 7. 25. 39. 75, Türk Destanlan 8, 9, 1 2 Türk Destanlannda Alp Tipi 25. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi Türk Edebiyatı 1 , 6, 7, 1 1 , Türk Edebiyatında ilk Mutasawıflar 22 Türk Edebiyatı Tarihi 15, 25 Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 1 0, 25 Türk Halk Kitaplar 55, 57, 83. 84. Türkistan, 1 2. Türkiye Türkçesi 2 1 , Türk Kültürünün Gelişme Çağlan 64, 67, Türkler 1 . 3, 5, 6, 7, 1 2, 1 3, 1 4. 25. 39, 75. 76 Türkmen. Fikret 23. Türkmenlerin Şecereleri 66, Türk Mitolojisi 72. 79 Türkoloji Ders Hülasalan 1 3, Türk Tarih Kurumu 2 1 . 22. Türk'ün inanma Üslubu 1 2,

Uçman, Abdullah 20. Uhiıd , 38. 39 Uhüd Savaşı, Uluğ Türk,74, 75

1 55

Page 168: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

Uygur. 9 Uzunçarşılı, 1. Hakk. 37

Üç Şehitler Destanı . 7

VadH Hizlan. 47. 55. 6 1 . 63. 65, 76: 77. 79. 84, 86 88, 1 02. 1 08, 1 1 3

Vahşi. 38, 39 Va ti can, Vatican Sarayı. 1 3. 1 4 Vehbi. 4 3 Veli-zade Mirza. 1 6 . 1 7 Vergilius, 5 Veysi Çelebi. 24 Viyana Sanat Müzesi, 25 Voltaire,7 Von Diez, 1 4

Y a ğ k a p a nı, 9 1 Yahudiler, 37

Yackup Efendi, 9 1

Yackup Han. 83 Yalancıoğlu Yaltacuğ, 82 Yapma Destan. 6, 7 Yaradılış Destanı. 8 Yaradılış ve Türeyiş Destanı. 8 Yaşlı Adam (ihtiyar) Motifi. 6 Yazıcıoğlu, 1 9 Yedisu, 1 2- 1 3 Yeniçeri Ocağı. 42, 43 Yeni Türk Ansiklopedisi, 3 Yezdan- perest. 1 1 8, 1 2 1 , 1 22 Yunan, 3, 4, 5, 6 Yunanistan, 75 Yurdatap, Selami Münir, 40 1 00 Soruda Türk Halk Edebiyatı, 1 4

Zaloğlu, 64 Zaloğlu Rüstem, 64 Z-erdehist. 60 Z-erdehuşt, 1 07, 108 Z-erdehuşt La.cin. 1 07, Z-erdüşt. 62 Z-eycan,82 Z-eyd bin Haris, 36, 37 Ziya Paşa.43 Zülfikar, 72, 73

1 56

Page 169: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

91. OG. Y. 0301. i 287

Page 170: esgici.netesgici.net/022_009/Lutfi Sezen Halk Edebiyatinda Hamzanameler.pdf · Dr. Saim Sakaoglu y ... Naat Boratav, Nihal Adsız, ilhan Başgöz, Şükrü Elçin.Besim Atalay, Z

/

H alk edebiyatı, her dönemde yüksek kültür nimetlerinden mahrum kalmış, buna

rağmen; yüksek zümre edebiyatlarından daha uzun ömürlü olmuş kendisinden beklenen zevk, neşe, heyecanı fazlaca vermiş ve fonksiyonu�u yerine getirmiştir.

Bu çalışmada, Türk Halk Ede oiyatı'nı ilgilendi­ren ve üzerinde yeterince d urulnı'amış olan "Hn111znnanıe " konusu ele alınmıştır. Peygam­berimiz Hz. Muhammed'in amcası ve süt kardeşi Hz. Hamza'nın Hn111znnii11 1c/erc konu olan savaşla­rı, bütün İslam aleminde olduğu gibi, Türk halkı­nın muhayyilesinde de geniş yer tutmuştur. Başta İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi olmak üzere, değişik kütüphanelerde çok sayıda Hamzımame yazma nüshası bulunması, halkımızın bu eserlere duyduğu ilgiyi göstermektedir.

I Inmza11ame gibi hiç ışlenmemiş çok geniş hacimli bir konuda yapılan bu çalışmanın, daha mükemmel eserlerin ortaya çıkmasına zemin ha­zırlayacağı inancındayız.

ISBı T 47S-1 7-0833-8 ı:;_ o:;uo.- TL