seyahatnâme, · 2020. 9. 11. · 197 otuz dokuz köyden ve iki bucaktan oluþ-maktaydý. bunlardan...

3
197 otuz dokuz köyden ve iki bucaktan oluþ- maktaydý. Bunlardan Gökçen bucaðý (Fota) 1914’te, Boðaziçi bucaðý 1932’de kuruldu. Bugün Gökçen belde olup Tire’nin köy sa- yýsý altmýþ üçe yükseldi. 2000 sayýmýnda Tire’nin nüfusu 42.988, kazanýn toplam nüfusu 78.658 idi. 2010 sayýmýna göre il- çe merkezinde 51.440 kiþi kayýtlýdýr. BÝBLÝYOGRAFYA : BA, MAD, nr. 3013, s. 28-53; BA, KK (Mevku- fat), nr. 2865, s. 28-50; BA, TD, nr. 8, s. 723-740; nr. 35M, s. 1-3; nr. 87, s. 105-122; nr. 148, s. 270- 288; nr. 166, s. 371, 379, 383, 391; nr. 360, s. 210, 223; TK, TD, nr. 571, vr. 49 b -73 b ; Ýbn Battû- ta, Seyahatnâme, I, 334; Vakýfnâme-i Þehzâde-i Civânbaht Hazret-i Sultan Selîm: II. Selim Vakfi- yesi (haz. Selahattin Yýldýrým), Ýstanbul 2004, ha- zýrlayanýn giriþi, s. 17, 26, 27; Polonyalý Simeon’un Seyahatnamesi, 1608-1619 (trc. H. D. Andreas- yan), Ýstanbul 1964, s. 19; Evliya Çelebi, Seyahat- nâme, IX, 86-91; Ch. Texier, Küçük Asya (trc. Ali Suad), Ýstanbul 1339, II, 255-256; Cuinet, III, 508; P. Wittek, Menteþe Beyliði (trc. Orhan Þaik Gökyay), Ankara 1986, s. 22, 39, 42, 43, 67, 88, 89; Tarih ve Coðrafya Lugatý, s. 266; W. M. Ram- say, Anadolu’nun Tarihi Coðrafyasý (trc. Mihri Pektaþ), Ýstanbul 1960, s. 111, 122; Faik Tokluoð- lu, Tire, Tire 1964; Himmet Akýn, Aydýnoðullarý Tarihi Hakkýnda Bir Araþtýrma, Ankara 1968, s. 30-102, 111-116; A. Munis Armaðan, Belge- lerle Beylikler Devrinde Tire, Ýzmir 1983; a.mlf., Tüm Yönleriyle Tire II, Tire 1990; a.mlf., Devlet Arþivlerinde Tire, Ýzmir 2003; Uður Tanyeli, Ana- dolu Türk Kentinde Fiziksel Yapýnýn Evrim Sü- reci: 11.-15. yy, Ýstanbul 1987, s. 121-125; Su- raiya Faroqhi, Osmanlý’da Kentler ve Kentliler (trc. Neyyire Kalaycýoðlu), Ýstanbul 1993, s. 35- 36, 39-40; Mehmet Ali Demirbaþ, “XVI. Yüzyýl- da Tire Vakýflarýna Ait Notlar”, Türk Kültüründe Tire (haz. Mehmet Þeker), Ankara 1994, s. 25- 29; Tuncer Baykara, “Türk Þehircilik Geleneðin- de Tire”, a.e., s. 9-13; Ali Yardým, “Necip Paþa Kütüphanesi’nin Kültür Tarihimiz Açýsýndan Önemi”, a.e., s. 66; Besim Darkot – Metin Tuncel, Ege Bölgesi Coðrafyasý, Ýstanbul 1995, s. 53-54; Besim Darkot, “Tire”, ÝA, XII/1, s. 379-381; Meh- met Baþaran, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Tire, Ýzmir 2000, s. 17, 18, 21, 24, 25, 31, 116, 117, vd.; Cahit Telci, “XV-XVI. Yüzyýllarda Tire Þehri”, Türk Kültüründe Tire II (haz. Mehmet Þeker – Arzu Taþcan), Tire 2008, s. 21-40; Turan Gökçe, “XVIII. Yüzyýl Baþlarýnda (1700-1718) Tire’nin Demografik Yapýsý”, a.e., s. 41-58; Kåmûsü’l- a‘lâm, III, 1718; Fr. Babinger, “Týre”, EI 2 (Ýng.), X, 538-539. ÿZekâi Mete MÝMARÝ. XV. yüzyýldan itibaren ka- labalýk nüfusu ve ticaret merkezi olmasý dolayýsýyla ekonomik gücünün yaný sýra ba- yýndýr bir þehir ve ayný zamanda bir ilim merkezi durumundaki Tire’de Aydýnoðul- larý ve Osmanlý dönemlerinden kalan çok sayýda yapý bulunmaktadýr. 1671 yýlýnda hacca giderken uðradýðý Tire’yi “þehr-i muazzam” diye niteleyen Evliya Çelebi, bu- rasýný Manisa ile karþýlaþtýrarak Tire yapý- larýnýn Manisa’ya oranla daha çok sayý- da ve büyük boyutlarda olduðunu söyler. Onun aktardýðýna göre þehir 144 “mih- rap”lýdýr ve bunlardan otuz altýsý büyük ca- midir. Ayrýca otuz medrese, imaretler, on üç hamam, yirmi yedi han, altmýþ sýbyan mektebi, 270 çeþme ve beþ sebil bulun- maktadýr (Seyahatnâme, IX, 162-165). Ev- liya Çelebi’nin sözünü ettiði yapýlarýn bü- yük bir kýsmý günümüze ulaþmamakla bir- likte mevcut yapýlarýn çokluðu dikkat çeki- cidir. Bunlardan Kâzirzâde (Câziroðlu), Ka- rakadý Mecdüddin, Rum Mehmed Paþa, Yavukluoðlu (Yoðurtluoðlu) ve Molla Arap külliyeleri; Hafsa Hatun, Doðan Bey, Meh- med Bey, Gucur (Kucur), Leyse, Ulucami (bk. ULUCAMÝ [Tire]) Kara Hasan, Hüsâmed- din, Kara Hayreddin, Süratli Mehmed Pa- þa, Gazazhâne, Tahtakale, Narin, Kazanoð- lu, Molla Mehmed Çelebi, Fýdýloðlu, Lutfi Paþa, Þeyh, Yalýnayak, Hamza Aða, Hacý Mehmed Ali Aða, Alaybey camileri; mev- levîhâne özelliði de olan Yeþilimaret’le mi- mari özelliðe sahip Çanakçý, Neslihan, Dâ- rülhadis mescidlerinin adlarý sayýlabilir. Tire, mektep ve medreseleri yanýnda buralarda ders veren ilim adamlarýyla da ünlüdür. Aydýnoðlu Mehmed Bey tarafýn- dan kurulan ve Tire’de tesis edilen ilk medrese kabul edilen, Riefstahl’ýn ahþap olduðunu söylediði yapý (Cenubu Garbî Anadolu’da Türk Mimarisi, s. 27), burada uzun yýllar tedrîsatta bulunan Tireli fakih Ýbn Melek’ten dolayý onun adýyla veya la- kabý olan Firiþteoðlu ismiyle anýlmýþtýr. Yi- ne ayný döneme ait Orta Medrese harabe Efendi, tarihçi Þânîzâde Mehmed Atâul- lah Efendi (Tire’de ölmüþtür), Þeyh Sey- yid Hüseyin, Þeyh Ýbrâhim Efendi ve Boz- caadalý Rum Papa Kostioðlu Nikola sayý- labilir. Kendi adýyla anýlan medresede mü- derreslik yapan Ýbn Melek Firiþteoðlu bu- rada doðmuþ ve yaþamýþtýr. Ayrýca Tire’- deki medresede pek çok âlim yetiþmiþtir. Þehir 28 Mayýs 1919’da Yunan iþgaline uð- radý ve 4 Eylül 1922’de kurtarýldý. Müba- delede Tire’den ayrýlan Rumlar’ýn yerine Makedonya’dan getirilen Türk nüfus yer- leþtirildi. Birçok tarihî eserin bulunduðu Tire’de özellikle Mehmed Bey Camii (1334), Yeþilimaret Camii (1441), Kazganoðlu Ca- mii (1442), Ulucami, Yenicami, Paþa, Ýbn Melek Camii ve Türbesi sayýlabilir. Cum- huriyet döneminde þehir kuzeye istasyon tarafýna doðru geniþledi ve Bahariye, Cum- huriyet, Dere, Dörteylül, Dumlupýnar, Er- tuðrul, Ýstiklâl, Karacaali, Kurtuluþ, Turan, Yeni, Ýhsaniye, Ýpekçi gibi mahalleler ku- ruldu. Bu mahallelerin oluþumunda mer- keze yerleþen Ýbn Hatib, Kalamos, Iþýklar, Turunç ve Ýpekçizâde gibi aþiretler de rol oynadý. Bu dönemde kýrk iki olan mahalle sayýsý 1926 il genel meclisinin kararýyla on altýya düþürüldü. Ýdarî bakýmdan 826’da (1423) Anado- lu beylerbeyiliðine baðlý Aydýn sancaðýnýn merkezi olan, XVII ve XVIII. yüzyýllarda mütesellim ve âyanlarýn idaresine giren, 1839’da Tanzimat’ýn ilânýyla bir süre mu- hassýl tarafýndan idare edilen, 1867’de vilâ- yet yapýlan Aydýn’ýn Ýzmir sancaðýna bað- lanan Tire, Cumhuriyet döneminde Ýzmir iline baðlý bir ilçe merkezi oldu. 1937’de TÝRE Narin Camii – Tire Yavukluoðlu Camii – Tire

Upload: others

Post on 26-Jan-2021

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 197

    otuz dokuz köyden ve iki bucaktan oluþ-maktaydý. Bunlardan Gökçen bucaðý (Fota)1914’te, Boðaziçi bucaðý 1932’de kuruldu.Bugün Gökçen belde olup Tire’nin köy sa-yýsý altmýþ üçe yükseldi. 2000 sayýmýndaTire’nin nüfusu 42.988, kazanýn toplamnüfusu 78.658 idi. 2010 sayýmýna göre il-çe merkezinde 51.440 kiþi kayýtlýdýr.

    BÝBLÝYOGRAFYA :

    BA, MAD, nr. 3013, s. 28-53; BA, KK (Mevku-fat), nr. 2865, s. 28-50; BA, TD, nr. 8, s. 723-740;nr. 35M, s. 1-3; nr. 87, s. 105-122; nr. 148, s. 270-288; nr. 166, s. 371, 379, 383, 391; nr. 360, s.210, 223; TK, TD, nr. 571, vr. 49b-73b; Ýbn Battû-ta, Seyahatnâme, I, 334; Vakýfnâme-i Þehzâde-iCivânbaht Hazret-i Sultan Selîm: II. Selim Vakfi-yesi (haz. Selahattin Yýldýrým), Ýstanbul 2004, ha-zýrlayanýn giriþi, s. 17, 26, 27; Polonyalý Simeon’unSeyahatnamesi, 1608-1619 (trc. H. D. Andreas-yan), Ýstanbul 1964, s. 19; Evliya Çelebi, Seyahat-nâme, IX, 86-91; Ch. Texier, Küçük Asya (trc.Ali Suad), Ýstanbul 1339, II, 255-256; Cuinet, III,508; P. Wittek, Menteþe Beyliði (trc. Orhan ÞaikGökyay), Ankara 1986, s. 22, 39, 42, 43, 67, 88,89; Tarih ve Coðrafya Lugatý, s. 266; W. M. Ram-say, Anadolu’nun Tarihi Coðrafyasý (trc. MihriPektaþ), Ýstanbul 1960, s. 111, 122; Faik Tokluoð-lu, Tire, Tire 1964; Himmet Akýn, AydýnoðullarýTarihi Hakkýnda Bir Araþtýrma, Ankara 1968,s. 30-102, 111-116; A. Munis Armaðan, Belge-lerle Beylikler Devrinde Tire, Ýzmir 1983; a.mlf.,Tüm Yönleriyle Tire II, Tire 1990; a.mlf., DevletArþivlerinde Tire, Ýzmir 2003; Uður Tanyeli, Ana-dolu Türk Kentinde Fiziksel Yapýnýn Evrim Sü-reci: 11.-15. yy, Ýstanbul 1987, s. 121-125; Su-raiya Faroqhi, Osmanlý’da Kentler ve Kentliler(trc. Neyyire Kalaycýoðlu), Ýstanbul 1993, s. 35-36, 39-40; Mehmet Ali Demirbaþ, “XVI. Yüzyýl-da Tire Vakýflarýna Ait Notlar”, Türk KültüründeTire (haz. Mehmet Þeker), Ankara 1994, s. 25-29; Tuncer Baykara, “Türk Þehircilik Geleneðin-de Tire”, a.e., s. 9-13; Ali Yardým, “Necip PaþaKütüphanesi’nin Kültür Tarihimiz AçýsýndanÖnemi”, a.e., s. 66; Besim Darkot – Metin Tuncel,Ege Bölgesi Coðrafyasý, Ýstanbul 1995, s. 53-54;Besim Darkot, “Tire”, ÝA, XII/1, s. 379-381; Meh-met Baþaran, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Tire,Ýzmir 2000, s. 17, 18, 21, 24, 25, 31, 116, 117,vd.; Cahit Telci, “XV-XVI. Yüzyýllarda Tire Þehri”,Türk Kültüründe Tire II (haz. Mehmet Þeker –Arzu Taþcan), Tire 2008, s. 21-40; Turan Gökçe,“XVIII. Yüzyýl Baþlarýnda (1700-1718) Tire’ninDemografik Yapýsý”, a.e., s. 41-58; Kåmûsü’l-a‘lâm, III, 1718; Fr. Babinger, “Týre”, EI 2 (Ýng.),X, 538-539.

    ÿZekâi Mete

    ™ MÝMARÝ. XV. yüzyýldan itibaren ka-labalýk nüfusu ve ticaret merkezi olmasýdolayýsýyla ekonomik gücünün yaný sýra ba-yýndýr bir þehir ve ayný zamanda bir ilimmerkezi durumundaki Tire’de Aydýnoðul-larý ve Osmanlý dönemlerinden kalan çoksayýda yapý bulunmaktadýr. 1671 yýlýndahacca giderken uðradýðý Tire’yi “þehr-imuazzam” diye niteleyen Evliya Çelebi, bu-rasýný Manisa ile karþýlaþtýrarak Tire yapý-

    larýnýn Manisa’ya oranla daha çok sayý-da ve büyük boyutlarda olduðunu söyler.Onun aktardýðýna göre þehir 144 “mih-rap”lýdýr ve bunlardan otuz altýsý büyük ca-midir. Ayrýca otuz medrese, imaretler, onüç hamam, yirmi yedi han, altmýþ sýbyanmektebi, 270 çeþme ve beþ sebil bulun-maktadýr (Seyahatnâme, IX, 162-165). Ev-liya Çelebi’nin sözünü ettiði yapýlarýn bü-yük bir kýsmý günümüze ulaþmamakla bir-likte mevcut yapýlarýn çokluðu dikkat çeki-cidir. Bunlardan Kâzirzâde (Câziroðlu), Ka-rakadý Mecdüddin, Rum Mehmed Paþa,Yavukluoðlu (Yoðurtluoðlu) ve Molla Arapkülliyeleri; Hafsa Hatun, Doðan Bey, Meh-med Bey, Gucur (Kucur), Leyse, Ulucami (bk.ULUCAMÝ [Tire]) Kara Hasan, Hüsâmed-din, Kara Hayreddin, Süratli Mehmed Pa-þa, Gazazhâne, Tahtakale, Narin, Kazanoð-lu, Molla Mehmed Çelebi, Fýdýloðlu, LutfiPaþa, Þeyh, Yalýnayak, Hamza Aða, HacýMehmed Ali Aða, Alaybey camileri; mev-levîhâne özelliði de olan Yeþilimaret’le mi-mari özelliðe sahip Çanakçý, Neslihan, Dâ-rülhadis mescidlerinin adlarý sayýlabilir.

    Tire, mektep ve medreseleri yanýndaburalarda ders veren ilim adamlarýyla daünlüdür. Aydýnoðlu Mehmed Bey tarafýn-dan kurulan ve Tire’de tesis edilen ilkmedrese kabul edilen, Riefstahl’ýn ahþapolduðunu söylediði yapý (Cenubu GarbîAnadolu’da Türk Mimarisi, s. 27), buradauzun yýllar tedrîsatta bulunan Tireli fakihÝbn Melek’ten dolayý onun adýyla veya la-kabý olan Firiþteoðlu ismiyle anýlmýþtýr. Yi-ne ayný döneme ait Orta Medrese harabe

    Efendi, tarihçi Þânîzâde Mehmed Atâul-lah Efendi (Tire’de ölmüþtür), Þeyh Sey-yid Hüseyin, Þeyh Ýbrâhim Efendi ve Boz-caadalý Rum Papa Kostioðlu Nikola sayý-labilir. Kendi adýyla anýlan medresede mü-derreslik yapan Ýbn Melek Firiþteoðlu bu-rada doðmuþ ve yaþamýþtýr. Ayrýca Tire’-deki medresede pek çok âlim yetiþmiþtir.Þehir 28 Mayýs 1919’da Yunan iþgaline uð-radý ve 4 Eylül 1922’de kurtarýldý. Müba-delede Tire’den ayrýlan Rumlar’ýn yerineMakedonya’dan getirilen Türk nüfus yer-leþtirildi. Birçok tarihî eserin bulunduðuTire’de özellikle Mehmed Bey Camii (1334),Yeþilimaret Camii (1441), Kazganoðlu Ca-mii (1442), Ulucami, Yenicami, Paþa, ÝbnMelek Camii ve Türbesi sayýlabilir. Cum-huriyet döneminde þehir kuzeye istasyontarafýna doðru geniþledi ve Bahariye, Cum-huriyet, Dere, Dörteylül, Dumlupýnar, Er-tuðrul, Ýstiklâl, Karacaali, Kurtuluþ, Turan,Yeni, Ýhsaniye, Ýpekçi gibi mahalleler ku-ruldu. Bu mahallelerin oluþumunda mer-keze yerleþen Ýbn Hatib, Kalamos, Iþýklar,Turunç ve Ýpekçizâde gibi aþiretler de roloynadý. Bu dönemde kýrk iki olan mahallesayýsý 1926 il genel meclisinin kararýyla onaltýya düþürüldü.

    Ýdarî bakýmdan 826’da (1423) Anado-lu beylerbeyiliðine baðlý Aydýn sancaðýnýnmerkezi olan, XVII ve XVIII. yüzyýllardamütesellim ve âyanlarýn idaresine giren,1839’da Tanzimat’ýn ilânýyla bir süre mu-hassýl tarafýndan idare edilen, 1867’de vilâ-yet yapýlan Aydýn’ýn Ýzmir sancaðýna bað-lanan Tire, Cumhuriyet döneminde Ýzmiriline baðlý bir ilçe merkezi oldu. 1937’de

    TÝRE

    Narin Camii – Tire

    Yavukluoðlu Camii – Tire

  • 198

    TÝRE

    kirdeðini teþkil eden bedesten, üç kalýnpâye ve yan duvarlar arasýna atýlmýþ ge-niþ kemerlerin taþýdýðý sekiz kubbeye sa-hiptir. Arastanýn içindeki dükkânlarýn ya-ný sýra çok sayýda dükkân deðiþik camile-rin akarý durumundaydý. Bu dükkânlarýnbir kýsmý fevkanî camilerin alt katýný oluþ-turuyordu (Tahtakale ve Hüsâmeddin ca-milerinde olduðu gibi). Þehirde yalnýzcaKadýzâde Külliyesi’nin 110 dükkânýnýn bu-lunmasý bu konuda fikir vermesi açýsýn-dan dikkat çekici bir örnektir.

    Tire’de bir kýsmý harabe halinde (HafsaHatun, Karagazi / Karakadý Mecdüddin, Ye-niceköy, Molla Arap, Hekim ve Þeyh ha-mamlarý), bir kýsmý bakýmsýz, yarý yýkýk du-rumda depo gibi amaçlarla kullanýlan ha-mamlarýn (Yalýnayak, Çanakçý, Tahtakale,Mehmed Aða ve Sultan hamamlarý) yanýsýra eski kaynaklarda adý geçen Abdüs-selâm Efendi, Kalamos, Nâzýr, Mýsýrlý ha-mamlarý ile Yavukluoðlu, Süratli MehmedPaþa ve Alihan Baba külliyelerine ait ha-mamlarýn bulunduðu bilinmektedir. Ýþlev-lerini sürdürmekte olan hamamlar ise herikisi de çifte hamam olan Yeni mahalle-deki Terziler Hamamý ile Ertuðrul mahal-lesindeki, Lutfi Paþa Külliyesi’nin bir par-çasý olan Eskiyeni Hamam’dýr. Tire’dekihamamlar XIV- XVII. yüzyýllar arasýna ait-tir ve klasik Türk hamam mimarisi içindeyapýsal hususiyetleriyle ön plana çýkan ör-nekleri vardýr. Bunlarýn arasýnda çarþý ha-mamý niteliðindeki Eskiyeni Hamam ile(XVI. yüzyýl ortalarý) Yalýnayak Hamamý’-nýn (XVI. yüzyýl) diðerlerine oranla daha

    büyük boyutlarda klasik Osmanlý devri mi-mari özelliklerini taþýyan örnekler olduðugörülmektedir.

    Suyu bol bir yerleþim yeri olan Tire’deçok sayýda çeþme bulunmaktadýr. YeðenMehmed Aða Meydan Çeþmesi anýtsal ya-pýsýyla önemlidir. Lutfi Paþa ve Kesercizâ-de Mehmed Aða’nýn vakfettiði çeþmele-rin yaný sýra Leyse Çelebi, Hafsa Hatun,Hüseyin Aða, Mýsýrlý çeþmeleri þehrin di-ðer çeþmelerinden sadece birkaçýdýr. Or-tadan kalkan çeþmelerden az bir kýsmýnýnayna taþý veya kitâbesi Tire Müzesi’ndekorunmaktadýr. Lutfi Paþa, Hocazâde Ýbrâ-him Efendi, Kýrlýzâde Mehmed Aða, Hü-seyin Aða, Keskin Hacý Mustafa, Karapý-narî Süleyman Aða sebilleri Tire’deki hay-rat su tesisleri içinde zikredilmesi gere-ken örneklerdir. Ýlçedeki eski mezarlýk vehazîrelerin önemli bir kýsmý ve bunlarýniçindeki deðerli mezar taþlarý yok olmuþ-tur. Genellikle bakýmsýz durumdaki camihazîrelerinde mevcut mezar taþlarý dýþýn-da bazý mezar taþlarý Tire Müzesi’ndedirve üzerlerinde cami tasvirlerinin bulundu-ðu örnekler dikkat çekicidir. Bir kýsmýndabitkisel veya geometrik desenler olan ka-lem iþi süsleme ve revzenli pencereleri bu-lunan tarihî Tire evleri, Batý Anadolu ka-rakteristik Türk konutlarýnýn mimari özel-liklerini taþýyan sivil mimari yapýlarýdýr (Bay-raktar Aða Konaðý, Afyonlu Sâmi Evi, Hat-tatlar Evi gibi).

    BÝBLÝYOGRAFYA :

    Evliya Çelebi, Seyahatnâme, IX, 162-165; R.M. Riefstahl, Cenubu Garbî Anadolu’da Türk Mi-marisi (trc. Cezmi Tahir Berktin), Ýstanbul 1941,s. 26-28, rs. 48-58; Doðan Kuban, Anadolu Ge-zilerinden Ýzlenimler, Bir Batý Anadolu Gezisi,Þubat 1962, Ýstanbul 1962; Ýnci Aslanoðlu, Tire’-de Camiler ve Üç Mescit, Ankara 1978; a.mlf.,“Tire Beylik Dönemi Camileri”, Türk KültüründeTire (haz. Mehmet Þeker), Ankara 1994, s. 89-96; a.mlf., “Tire’de Üç Cami”, VD, VIII (1969), s.161-170; Gül Tunçel, Batý Anadolu BölgesindeCami Tasvirli Mezar Taþlarý, Ankara 1989; HakkýÖnkal, Tire Türbeleri, Ankara 1991; a.mlf., “TürkTürbe Mimarisinde Tire Türbelerinin Yeri”, TürkKültüründe Tire, s. 113-118; Necmi Ülker, “Ti-

    halindedir. Tire’de Karakadý Mecdüddin,Yavukluoðlu, Derviþ Gazi, Kâzirzâde, Kü-çük Hâfýz ve Mûsâ Bey (Büyük Zincirli) med-reseleri günümüze ulaþmýþtýr. Bunlardanbir kýsmý restore edilmiþ, diðerleri ise ha-rap durumdadýr. Yýkýlarak ortadan kalkmýþmedreseler arasýnda Hoca Kemal, Ýbn Ha-bib (Yassýyol), Süratli Mehmed Paþa, Os-man Aða, Kazanoðlu, Hafsa Hatun, ÞeyhMuslihuddin Ýsmâil Efendi ve Kara Hay-reddin medreselerinin adlarý sayýlabilir.Medreselerde bulunan çok sayýda kitapda kaybolmuþtur. Bunlardan sadece Ka-dýzâde Medresesi’ndeki kitaplar Necip Pa-þa Kütüphanesi’nde mevcuttur.

    Tire’deki türbeler bir külliye içindedir ve-ya müstakil yapýlardýr. Bunlar kübik ya daçokgen kenarlýdýr ve Rum Mehmed PaþaTürbesi baldaken planýyla diðerlerindenfarklý bir örnektir (bk. RUM MEHMED PA-ÞA CAMÝÝ ve TÜRBESÝ). Süleyman Þah Tür-besi, Caðaloðlu Ali Paþa Türbesi, Yedi Kar-deþler (Sýr Hatunlar) Türbesi, Hoca Alâed-din (Alamadan Dede) Türbesi, Yaðlýoðlu Tür-besi, Karakadý Mecdüddin Türbesi, Ali Ba-ba Türbesi, Îsâ Baba Türbesi (anonim tür-be), Hacý Fakih Türbesi, Molla MehmedÇelebi Türbesi, Alihan Baba Türbesi gü-nümüze ulaþan mezar yapýlarýdýr. Ýbn Me-lek Türbesi üstü açýk olarak son yýllardayenilenmiþtir. Tire’de önceleri Ýbn Melekadýna küçük bir kütüphane vardý. II. Mah-mud devrinde þehre Mehmed Necip Pa-þa tarafýndan daha büyük bir kütüphaneyapýlmýþtýr. Mimari ayrýntýlarýnda barok üs-lûbunun kuvvetli þekilde belli olduðu ya-pý, sekizgen kasnaklý bir kubbe ile örtülükare planlý kapalý bölümle giriþinin ön kýs-mýndaki üç kubbeli revaktan oluþmakta-dýr (bk. NECÝP PAÞA KÜTÜPHANESÝ).

    Beylikler döneminden itibaren baþlayanticarî canlýlýk ve ekonomik büyümeyle çoksayýda han ve bedesten, arasta ve dük-kânýn inþa edildiði görülür. Bu hanlardanen önemlileri Lutfi Paþa, Rüstem Paþa,Karakadý Mecdüddin, Çöplüce, Mardinli,Destimal ve Frenk hanlarýdýr. XVI. yüzyýlýnmimari özelliklerini taþýyan ve çarþýnýn çe-

    Yalýnayak

    Hamamý –

    Tire

    Terziler

    Hamamý –

    Tire

  • 199

    ranýn kuruluþ tarihinin milâttan önce I. as-ra ancak indiðine iþaret eder. Pliny, Tire-bolu Kalesi ile (Tripolis Castellum) Tripo-lis çayý (Tripolis fluvius) diye anýlan Harþitçayýndan bahsetmiþtir. Arrien (ö. 176),idarecilik yaptýðý bölgeden Roma Ýmpara-toru Trayan’a yazdýðý mektupta Tirebolu’-nun adýný zikreder. Muhtemelen buradakiküçük liman hemen yakýnýndaki gümüþve bakýr madenlerinin taþýnmasý iþi içinkullanýlmýþ, burayý ve Harþit vadisinden ge-len yolu korumak üzere tesis edilen kale-ler vesilesiyle Tirebolu kasabasý ortaya çýk-mýþtýr.

    1071’den sonra Türk fetihleri sýrasýndaTrabzon gibi Tirebolu’nun da Selçuklu hâ-kimiyetine girdiðine dair herhangi bir ka-yýt yoktur. Tirebolu, Haçlý ordularýnýn Ýstan-bul’u iþgalinin (1204) ardýndan Trabzon’akaçan Aleksios’un kurduðu imparatorlu-ðun sýnýrlarý içinde kaldý. Tarihçi Panare-tos’a göre Harþit vadisinden inen Türkmenboylarýnýn, özellikle Çepniler’in Rumlar’layaptýðý mücadeleye sahne oldu ve ilk de-fa 1380’de Türkmenler buraya kadar gel-di. Hacý Emîr Bey’in oðlu Süleyman Bey’in1397’de Giresun þehrini kuþatýp almasýylada iki devlet arasýnda sýnýr teþkil etti. Fâ-tih Sultan Mehmed Trabzon’u fethinin ar-dýndan (1461) kýyýyý takip ederek geri dö-nerken Tirebolu’yu teslim aldý. Tahrir kayýt-larýndan anlaþýldýðýna göre Osmanlýlar’danönce þehrin art bölgesi ve etrafý Çepniler,Halaçlý, Alayuntlu, Eymür, Üregür gibi Türk-men boylarýyla iskân edilmiþti.

    Tirebolu, Osmanlý idaresi altýnda bir li-man þehri olarak geliþme gösterdi. Bu dö-nem boyunca zaman zaman bazý önemlihadiseler meydana geldi. 1624’te Kazak-lar tarafýndan yaðmalandý. XVIII. yüzyýlýnikinci yarýsýna doðru âyanlarýn mücadele-sine sahne oldu. 1811’de Kelalioðullarý’nýn

    idaresindeydi. XIX. yüzyýlýn ilk çeyreðin-deki Tuzcuoðullarý isyaný Tirebolu’nun daiçinde bulunduðu bölgeyi etkiledi. II. Mah-mud’un gönderdiði iki fýrkateyn ile birkorvet Tirebolu’ya gelerek yeniden kontro-lü saðladý (26 Ekim 1816). Özellikle Kela-lioðullarý ile Kethüdâzâdeler arasýnda Ti-rebolu’nun kontrolü için yoðun bir müca-dele cereyan etti. Tanzimat döneminde bumücadelelere son verildi. I. Dünya Savaþýve Millî Mücadele yýllarýnda önemli olaylaryaþandý. Ýþgale uðramamasýna raðmenRuslar’ýn Harþit çayýna kadar ilerlemesi ka-sabada büyük bir endiþeye yol açtý, cep-heye yakýnlýðý sebebiyle halk zorunlu gö-çe tâbi tutuldu; yoðun Rus bombardýma-nýndan büyük hasar gördü. Ruslar’ýn 12 Þu-bat 1918’den itibaren çekilmesinden son-ra yörede Pontus Devleti’ni kurmaya yöne-lik hareketler, Rum çetelerinin faaliyetlerive bunlara karþý direniþ baþladý. Ýzmir’in Yu-nanlýlar tarafýndan iþgali üzerine (15 Mayýs1919) Tirebolulular 19 Mayýs 1919’da birmiting düzenleyerek iþgali protesto etti-ler. Giresun Askerlik Þubesi baþkaný, Türkdili ve kültürü hakkýnda yazýlarý olan Tire-bolulu Hüseyin Avni (Alparslan) Bey, müftüKüçükzâde Ahmed Necmeddin Efendi, Mu-hafaza-i Hukuk-ý Milliye Cemiyeti reisi Do-maçoðlu Hasan Aða, Kuvâ-yý Milliye reisiNaibzâde Osman Efendi gibi þahsiyetlerbu mücadelede önemli rol oynadýlar.

    Trabzon Ýmparatorluðu devrinde asille-rin mücadelesi sýrasýnda bir askerî üs olanve hükümdarlarýn ikamet ve sayfiye yeriolarak seçmelerinden dolayý þöhret kaza-nan Tirebolu’yu 10 Nisan 1404’te gören Ka-talan elçisi Clavijo burayý büyük bir þehirdiye niteler ve Trabzon Ýmparatorluðu’natâbi ilk yer olduðunu belirtir. Kasabanýn fi-zikî durumuyla ilgili ilk bilgiler ise 1486 ta-rihli tahrir kayýtlarýnda yer alýr. Buna görekasabada dört nefer kale görevlisi müs-

    re’de Osmanlý Dönemi Türk Kitabeleri”, a.e., s.97-112; Mükerrem Kürüm, “Tire Evleri”, a.e., s.139- 148; Canan Çakmak, Tire Hamamlarý, An-kara 2002; A. Munis Armaðan, Devlet Arþivle-rinde Tire, Ýzmir 2003; Halim Baki Kunter, “TireMinareleri”, Arkitekt, VI/12, Ýstanbul 1936, s.337-339; Ýlhan Akçay, “Tire’de Fatih Devrine AitEserler”, TY, sy. 314 (1965), s. 34-36; Tülay Er-gil, “Yeþil Ýmaret Camii Tire”, Arkitekt, XXXVIII/335 (1969), s. 120-121, 124.

    ÿEnis Karakaya

    – —TÝREBOLU

    Giresun iline baðlý ilçe merkezi,tarihî bir kasaba.

    ˜ ™

    Deniz kýyýsýndaki eðimli bir arazide ikiküçük koyu çevreleyen üç yüksek burunüzerinde yer alýr. Sahil kesimindeki dar düz-lük hemen kuzeydoðusunda Harþit delta-sýna doðru geniþlemekte ve bugünkü yer-leþim alaný bu yönde geliþmektedir. Ne za-man kurulduðu kesin þekilde bilinmeyen,kale-þehir olarak geliþme gösteren Tirebo-lu, adýný “üç þehir” anlamýna gelen Tripo-lis’ten alýr. Bunun bir görüþe göre Ýskho-polis (Tirebolu [?]), Argyria (Halkova) ve Pli-kokaleia (Görele) þehir halkýnýn toplanma-sýndan, diðer bir görüþe göre de hepsi XIII.yüzyýlda inþa edilen, Trabzon imparatoru-nun adýný taþýyan St. Jean (Merkez / Tire-bolu), Türkmen akýnlarýna karþý güçlendi-rilen ve geniþletilen Petroma / Taþkale (Bed-roma / Bedreme), Yaðlýdere vadisini gözet-leme ve kontrol amacýyla kurulan Holy Ant-hony / Aziz Antonyus (Anduz / Andoz) adla-rýnda üç kaleden dolayý ortaya çýktýðý söy-lenir. Seyyah Bijiþkyan, Tripoli adýný þehriüç kýsma ayýran Kurucakale, St. Jean veBedroma kalelerine dayandýrýr. Bununlaberaber kaleler birbirinden uzakta oldu-ðundan kasabanýn adýnýn bunlara dayan-dýrýlmasý hatalýdýr. Tirebolu’ya bu adýn gü-nümüzde yerleþim alanýný kapsayan, yanyana üç çýkýntý yahut burun üzerindekiKurucakale, Merkezkale ve Çürükkale se-bebiyle verilmiþ olmasý kuvvetle muhte-meldir.

    Þehrin adý, baþýnda bulunduðu Yunanaskerleriyle birlikte milâttan önce 400’deyöreye gelen Ksenofon’un Anabasis’indeyer almaz. Strabon’un (ö. 21) Kytoros’tan(Ordu) sonra Kerasus’a (Giresun) gidilir-ken harabelerini andýðý, yeri kesin olaraktayin edilemeyen Ýskhopolis / Ýskopoli þeh-rinin Tirebolu’ya tekabül ettiði ileri sürü-lür. Fakat bu bilginin doðru olmama ihti-mali yüksektir. Tripolis adýna ilk defa I.yüzyýlda Pliny’in eserinde rastlanmasý bu-

    TÝREBOLU

    Tirebolu

    Kalesi –

    Giresun