sayi:10 (Ücretsİzdİr mahzen 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde...

12
0 MAHZEN EDEBİYAT - KÜLTÜR - SANAT FANZIN ALTI SÜTUN ANKARA HUKUK FİKİR PLATFORMU ALTI SÜTUN DERGİSİ YAYINIDIR SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR) Aralık 2019 Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar? Kapak Çizeri: Vildan ŞİŞMAN Mehmet Akif ERSOY

Upload: others

Post on 20-Jan-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

0MAHZENE D E B İ YAT - K Ü LT Ü R - S A N AT

F A N Z I N

A LT I S Ü T U N

A N K A R A H U K U K F İ K İ R P L A T F O R M U A L T I S Ü T U N D E R G İ S İ Y A Y I N I D I R

SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR) Aralık 2019

‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış

canavar?

Kap

ak Ç

ize

ri:

Vil

dan

ŞİŞ

MA

N

Mehmet Akif ERSOY

Page 2: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

4X4 KÖŞESİ

Gümüşten bir kase ellerimde

Kana kana içiyorum acı suyundan

Nefes almak ne zormuş yalnız gecelerde

Ödün vermez dik başlı kırlangıç hayatından

Ekeceğiz dört bir yana umut tohumları

Unut kötü günleri, dünleri ve anıları

Düşlerinde yer alsın renkli fotoğraflar

Varsın ve var olacaksın sevdiğin kadar

O da yorgun

O da yalnız

Anlamadınız onu

Hiç anlamadınız

Kevser SERİM

Arif Raif TEKÂLİF

Sercihan ÇELİK

Kevser SERİM

ANLAMADINIZ ONU

YAŞA

GÜMÜŞ

MEHMET AKİF ERSOY

1873 yılının aralık ayında İstanbul’da doğmuştur. Edebiyat ve

okuma ile çok ilgili olan şairimiz için lise yıllarında hocası olan

Muallim Naci ‘‘Bu çocukta gördüğüm cevheri kimsede

görmedim.’’ demiştir. Eğitimindeki başarılarının yanında bir an

önce meslek sahibi olmak isteyen Akif, ilk sivil veteriner

yüksekokuluna gider ve birincilikle bitirir. Bir taraftan edebiyat

öğretmenliği yapar bir taraftan da müfettiş yardımcısı olarak

Rumeli, Arnavutluk, Anadolu ve Arabistan’da görev yapar.

Servet-i Fünun ve başka dergilerde yazı ve şiirleri yayınlanır.

1908’den itibaren Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarlığını

yapmıştır. Teşkilat-ı Mahsusa’da görev almış, esir düşen

insanlara yardımcı olmuş milletvekilliği yapmıştır. İstiklâl

Uykum gibi kaçtın.

Ardından sözüm yok.

Bilmem neye çarptın?

Ardımda gözüm yok.

ART

Medeniyeti bizlere en iyi anlatan şairimizin doğum ve ölüm yıldönümü anısına

Marşı’nın şairi olma teklifine, para ödülünden dolayı, başta sıcak bakmasa da daha

sonra ısrarlar üzerine kabul etmiş verilen 500 lirayı Hilal-i Ahmer bünyesinde olan, kadın

ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Kızılay Dar-ul Mesai'sine bağışlamıştır.

Yazlarını İstanbul'da, kışlarını ise Mısır'da geçirir. İstiklâl şairimiz Mehmet Akif ERSOY

doğduğu ay olan aralık ayında 1936 yılında son nefesini vermiştir.

İstiklâl Şairimizi Saygı, Sevgi ve Özlemle Anıyoruz.

Page 3: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

C

C

Öznur İLHAN

İnsanlar düşünebileceğimizden de

uzun bir süredir var ve sürekli bir

gelişme halinde. Bu gelişmeyi de

aslında medeniyet kavramı ile

açıklayabiliriz. Medeniyetler oluş-

tukça insanlık gelişti ve büyüdü.

Fakat, eğer medeniyet uygarlık

kurmaksa, ki kuruldu, bir müddet

sonra gelişim durmaz mı? Burada

karşımıza medeni insan kavramı

çıkıyor. Medeni insan, medeniyeti

özümsemiş insan demektir benim

gözümde. Medeniyet onun içinde

öyle bir yer etmiştir ki, artık

dışarıda değil içinde yeşerir. Yeni

düşüncelere kapı açar, başka açık

kapılardan sakince geçmesini

öğretir ona. Haksız, saçma, ilkel

bir yapı yoktur onda, çünkü o

zihnini eğitmiştir. Bu aklında

yeşeren medeniyeti karşısın-

dakine de hissettirir aslında.

Muhatabı, kapıları kapalı biri olsa

bile zilin çaldığını duyar. Belki o

kapılar tamamen açılmaz ama

biraz aralanır. Çünkü medeni

insan, düşünceleri ile etkiler

diğerlerini aynı zamanda. Medeni

insan olmak elbette düşünceyle

sınırlı kalmamalı hayatta,

davranışlara da yansımalı. İcraata

yansımayan düşünceler insanların

gözünde silikleşir zamanla. Bir

özür dilemek, teşekkür etmek gibi

hareketler de medeni insanın

yapması gerekenler arasında ve

insan nihayetinde bir yerden

başlamalı bu yolda.

Medeniyet, medeni olmak,

medeni davranmak bunlar

tam olarak nedir? Nerelerde

kullanılmalıdır ya da hiç

kullanılmamalı mıdır?

Medeniyeti uygarlık olarak

tanımlıyor TDK. Uygar

kelimesinin tanımı olarak fi-

kir, sanat ve endüstri alan-

larında çok büyük bir

gelişme göstermiş olan,

medeni karşımıza çıkıyor.

Gördüğümüz üzere aynı

tanımlar üzerinde dönüp

duruyoruz. Geçmişten günü-

müze de insanlar bu tanım-

ların etrafında dönerek, ta-

nımları değiştirip durmuş.

Herkesin medeniyet üzerine

bir fikri var. Fakat medeni

insan olmanın ne olduğuna

gelince bu fikir sahibi

insanlar ortadan kayboluyor.

Merak etmeden duramıyor

bu yazıyı yazan, acaba

insanların ortadan kaybolma

sebebi bu tanımı yapa-

mayacak olmaları mı yoksa

yapacakları tanımdaki gibi

birer insan olmadıklarından

kendileriyle çelişecekleri mi?

Page 4: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

Moğollar ve Haçlılar onca farklılıklarına

rağmen kütüphane yakmakta

birleşiyordu. Bağdat ve İstanbul

Kütüphaneleri alevlerin arasında can

çekiştiler. Kitap yakma çılgınlığından

nasiplerini İnka ve Maya uygarlıkları da

aldı. İspanyollar onların ne kendilerinin ne

de uygarlıklarının yarınlara ulaşmasına

izin verdi. Mısır’daki İskenderiye

Kütüphanesi günümüz üniversitelerine

KİTAPLARIN CENAZE TÖRENİBilgi, paylaştıkça çoğalır. Ancak onu anlamaya gücü

yetmeyen insanların eline geçerse, o zaman hem o

insanlara zarar verir hem kendisine hem de daha

sonra o bilgiden yararlanacak herkese. Bilgiyi bütün

insanlıkla paylaşmak belki de sadece internetin

icadıyla mümkün olmuştur. Tarih boyunca bütün

kültürler ürettikleri en üstün bilgileri sadece en

yetkin bilginlerle paylaşmış, bilgi sadece onu hak

edene verilmesi gereken bir meta olarak

algılanmıştır. İnsanlık tarihinde en değerli nesne

altın değil, yazıdır.

Özenç AFACAN

İskenderiye Kütüphanesi

“Bugün kitap yakanlar,

yarın insanları da yakarlar.”

Heinrich Heine

Bilgi çok işlevsel bir şey olduğu gibi bilginin üzerine yazıldığı kâğıt, papirüs vs. de

çok işlevseldir. Bu yüzden tarih boyunca bazı insanlar üzerlerinde yazanları

okumaya çalışırken bazıları da onları yakıt olarak kullanmayı tercih etmişlerdir.

İskenderiye’de çıkan bir isyan sırasında kitapların hamamlarda 6 ay yakıt olarak

kullanıldığı rivayet edilir. Berlin’de Naziler tarafından yakılan on binlerce kitabın

yakılma sebebi Nazi rejiminin kitapları tasvip etmemesiydi.

çok benzerdi. Şehre giren her kitap önce kütüphaneye girer, kopya edildikten sonra

sahibine geri verilirdi. Kütüphane o kadar çok kez yandı ki külleri hala havada,

genizlerimize doluyor.

Bilim, sonu olmayan bir süreçtir. Her bilim insanı zincire yeni bir halka ekler. Yakılan

kütüphaneler yüzünden bilim zincirindeki kayıp halkaları bilemiyoruz. Peki ya bir kişide

doğup sona eren felsefe, edebiyat alanındaki eserler? Sonsuza kadar yok edildiler. En

azından bugüne ulaşan eserlerin internetin sonsuz karmaşasında rahatça

yaşayabileceklerini umarak avunabiliriz.

Page 5: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

Derya ŞİMŞEK

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK

Bülbülü Öldürmek; 1930'ların

Alabama'sında o dönem için çok

hassas bir konu olan ırkçılık

üzerine yazılmış bir roman olarak

karşımıza çıkıyor. Sekiz yaşındaki

Scout, ondan dört yaş büyük abisi

Jem ve avukat babaları Atticus

küçük bir kasabada huzurla

yaşamaktadırlar. Kitabın ilk

bölümlerinde Scout'ın ve

çevresindeki insanların, yaşa-

dıkları ve karakter analizleri

yapılıyor. Kitabın ikinci bölümünde

ise asıl olaylar patlak veriyor.

Yaşadıkları kasabada genç bir

'zenci', beyaz bir kadına

tecavüzden yargılanıyor. Atticus da

bu ‘‘zenci’’nin savunmasını

üstleniyor. Amerika Birleşik

Devletleri’nde kölelik 1862’de

kaldırılsa da siyahlara yönelik

ayrımcılık ve küçümseme o yıllar

halk arasında özellikle Alabama

gibi kırsal kesimlerde hâlâ devam

ediyor. Bu sebeple Atticus

kasabanın diline düşse de bu

savunmadan geri adım atmıyor ve

şu cümlelerle yaptığının

doğruluğunu savunuyor:

“Ama bu davayı almasaydım

çocuklarımın yüzüne bakabilir

miydim sanıyorsun? … Tek

umudum, tek duam Jem’le

Scout’un öfkeye kapılmadan

bunu atlatması. Bir siyahiyle ilgili

bir şey olduğunda aklı başında

insanların neden akıllarını

kaçırdıklarını anladığımı

söylesem yalan olur… ’’

Eşitlik, adalet, toplum baskısı,

ayrımcılık gibi şimdi bile hala daha

çözüm üretilememiş konular

Scout'ın gözüyle çok basit ve

masum bir şekilde anlatılıyor.

Kitabın şu cümlesi de her şeyi

özetliyor adeta:

“Yalnızca tek bir insan türü

varsa, o zaman neden hiç

geçinemiyorlar? Hepsi

birbirine benziyorsa, niçin

özel bir çaba harcayarak

birbirlerini aşağılıyorlar?'‘

Herkesin her bakımdan 'eşit bir

dünyada' yaşaması dileğiyle. İyi

okumalar dilerim :)

“İstediğin

kadar

saksağan vur

vurabilirsen ama

unutma, bülbülü

öldürmek günahtır.”

Page 6: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

Medeniyet, çağa ayak uydururken insani

duygularını korumaktır.

Kevser Serim

Medeniyet, Genel ihtiyaçlara cevap

verebilecek özel mekanizmalar üretirken

bu mekanizmaların uzak bir geçmişten

uzak bir geleceğe aktarımını sağlayacak

araçlara sahip olmaktır.

Tevfik Üstün

Medeniyet, insanoğlunun hayat

tarlasından hasat ettiği en verimli

üründür.

Atakan Diri

Medeniyet, toplumun kültürünü ve

sanatını korumasında takındığı uygar

tavrı ifade eder.

Âkil Duran

Medeniyet, yarını tasarlarken dününü

unutmadan ulaşabileceğin bir ütopyadır.

Hakkı Önder

Medeniyet, çağın erdemidir.

Bilal Yazıcı

LAMI CİMİ VAR (Lam:soru Cim:cevap)

Sorduk :

Medeniyet sizce nedir?

MUHTERİS

Arapça “ihtiras (hırslı olma) ve hırs”

kelimeleriyle aynı kökten gelen kelime

“hırslı” anlamında kullanılan bir sıfattır.

Senin her kirpiğinde bir dervişin ahı var

Muhteris aynaların eskidiği yerdesin

Yüzünde en çaresiz devlerin günahı var

Zamanı sonsuzluğa bağlayan mahşerdesin

Nurullah Genç

HÂLBUKİ SÖZLÜK

MAĞRUR

Arapça “gurur” ile aynı kökten gelen

“mağrur” kelimesi, Türkçede “kibirli,

kendini beğenmiş” anlamına

gelmektedir.

Bana ne toprağın çirkinliğinden

İnsanların zilletinden bana ne

Hatıran öyle sonsuz bir hazine

Ve sevgin öyle büyük ki dostum

En mağrur hakanların tacını

Hor görüyorum

William Shakespeare

Derleyen:

Oktay AÇIKGÖZ

Page 7: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

Her yolun başındayım

Ve her sözün sonunda

Kendimin bile adındayım

Ölenin kelamında

Bir bendir yaşamak

Tüm incelikler halinde

İnceliği yok edercesine

Hırsa çizgim ince

Kapılmamak için

Silsem adını

... Ül hüsna

Kaybederim dünyamı

Nur'u hatrımda

Dokuz ve dokuz

Bunu alma adınla

Mutlak ölüyoruz

-----------------------------------------------------

Âmâ'ların kolunda vicdanın

Ben de âmâ'sıyım dünyaya Girdigâr'ın

Yalnızca seni görürüm

Neylesem, hafızıyım Hatt-ı Sima'nın

Farz-ı Muin

ÜL HÜSNA’YA UMUT

Âfet-i cân tacı ser olur

Pür endam dâd-ı Hakktan olur

Sahra-ı aşkda helâk olsam

Mecnun hâlime giryân olur

Bîmâr olan düşer bâdeye

Sâkinin elinde mey olur

Mahı cemalin biganedir

Aşığa hayli azap olur

Na mümkündür yârine visâl

Gene de vuslata meyl olur

Esse bir ruzigâr-ı sabâ

Nuruna gönlüm çak çak olur

Âlî bî-kes dehrin deminde

Ancak bâkî yâr hünkâr olur

OLUR

Muhammet Ali OKAN

Page 8: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

Güzelliklerin konuşulmalı şu dakika

En büyük güzelliğin imkânsızlığın mesela

Mesela şu solumda sağımda

İki melek var

Adını yazmaktan yorulan

Ve bana acıyacak olan

Yokluğunda.

Yüzünde sonbaharın yaprak döken manzarası var sonra

Çiçekler açan yanağın var hemen peşinden

Ve güneş bile yüzünü saklamanın peşinde

Sen farkında değilsin,

Engel oluyorsun kendine

Güzelliğinle.

Emin ol bir ilgisi yok esmerliğinle.

Bir de gözlerin,

Ki en büyük duygumdur

İşte bir de şu imkânsızlığın

Yarın, elimde kalan son umudumdur.

Dünyalar senin oysa

Ve ben bu savaşın ta başında yenilmişim

Görünce yenileceğimi de

Sanki o an kabullenmişim.

İşte şiir yapıyor seni

Yüzün,

Yanağın,

Gözlerin,

Sesin,

Sen güzelliğin kendisisin

Onlar sadece senin,

Elçin.

Aydora Furkan BAY

ELÇİN

‘‘Çocuklar, büyük müzisyenlere ve

oyunculara hayranlık duydukları

gibi büyük bilim insanlarına da

hayranlık duyduklarında

medeniyet bir sonraki seviyeye

sıçramış olacaktır.’’

Brain GREENE

Page 9: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

Musab ABAY

MA(İ)NS KIRMIZI OLDU BEYAZDI GÜL

‘‘Bir ülkenin medeniyeti;

nüfusunun fazlalığı,

şehirlerin büyüklüğü,

ekinlerinin bolluğu ile

değil, o ülke insanlarının

ahlâkı ile ölçülür.’’

R. W. EMERSON

Âkil DURAN

Page 10: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

el-fakir Sinan ser-mi'mârân-ı hâssa

Bizler de bu doğrultuda Devlet-i

Aliyye’nin muazzam yapılarından

bazılarının mimarı olan Mimar Sinan’ı

anlatmaya çalışacağız.

Hayatına yeniçeri olarak başlayan Sinan,

Tatvan'da yaptığı kadırgalar ve Prut

Nehri üzerinde sadece 13 günde bitirdiği

köprü sayesinde evvela subaşılığa

ardından da hasekiliğe terfi etmiştir.

Mimarbaşılık görevine en nihayetinde 48

yaşında getirilen Sinan, meslek hayatını

3 aşamayla tanımlar. Bunlar; çıraklık,

kalfalık ve ustalık dönemleridir.

Aynı zamanda 3 güzide dönemin 3

büyük eseri mevcuttur. Bu eserler

sırasıyla; Şehzade Mehmet Camii,

Süleymaniye Camii ve Selimiye

Camii’dir. Ayrıca Sinan 100 yaşı

civarında vefat edene dek görevini

sürdürmüş, kimi kaynaklara göre 452

kimisine göre ise 350 civarında eser

bırakmıştır. Bahşettiği eserlerden

bazıları şunlardır: Haseki Hürrem Sultan

Camii, Mihrimah Sultan Camii,Rüstem

Paşa Hamamı, Selimiye Medresesi,

Sultan Süleyman Kervansarayı, Sultan

Süleyman Darüşşifası…

Durumu öğrenen Şah Tahmasb da bir

sandık kıymetli eşya ile bir kutu

mücevher yollar ve şu mektubu da ekler:

‘‘İşittik ki camiyi tamamlamağa

kudretiniz kalmamış ve yarıda bırakıp

vazgeçmişsiniz. Size dostluğumuza

dayanarak birçok para, hazine ve

mücevher gönderdik. Bu mücevherleri

satıp ve bu malı harcıyarak camiyi

bitirmeğe gayret ediniz ki bu hayırlı

işinizde bizim de payımız bulunsun.”

Yazılanları işiten Sultan Süleyman

hiddetlenmiş, evvela paraları İran

elçisinin önünde Yahudilere dağıtmış

akabinde de Sinan’a:

‘‘Bu kıymetli diye gönderdiği taşlar,

benim camimin taşları yanında

kıymetsiz kalır. Çabuk bunları da

başka taşların içine katarak kullan.”

şeklinde emir buyurmuştur. Sinan da

mücevherleri minarede kullanmıştır.

Binaenaleyh bu minareye cevahir

minaresi de denilmektedir.

Kıymetli

okurlarımız,

medeniyetin

en mühim

sembollerinden

biri de şüphesiz

mimari yapılarıdır.

Biraz da yapıların

ilginç ve mimari

yönlerine

değinelim.

Rivayet odur ki

Sultan Süleyman,

Süleymaniye Camii

inşasını bir süre

durdurur ve

bu süre zarfında

hayır işlerinde çalışılmasını ister.

Page 11: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

ANADOLU MEDENİ-YETLER MÜZESİ

Tarih ve arkeoloji müzesi olan

Anadolu Medeniyetler Müzesi,

Ankara'ya yolu düşenlerin gitmesini

tavsiye ettiğim bir yer. 1997 yılında

Avrupa'da Yılın Müzesi seçilen bu

müze Osmanlı Dönemi'nden kalma 2

farklı yapıdan oluşmakta:

Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu

Han.

Müzenin kuruluş hikayesi 1921'e

uzanıyor. M. Kemal Atatürk'ün

Ankara'da ETİ Müzesi kurmak

istemesiyle Hitit eserleri toplanmaya

başlanınca, Kültür Müdürü Galip Bey

müze olarak bu yapıları seçiyor.

Eserler müze içerisinde tarihi

sıralamayla ziyaretçiler için

konuluyor. Yaklaşık 100 yıldır var

olan bu müzeyi gezmeden olmaz

dedik ve geçtiğimiz günlerde müzeye

topluluğumuzla bir gezi düzenledik.

Sizlerin de bu müzeyi okuyarak değil

gezerek öğrenmenizi tavsiye ederim.

İyi eğlenceler.

(AÜHF'ten yürüme mesafesi yaklaşık

20 dakika. Girişler 36 TL fakat 30 TL

vererek müzekart ile giriş

yapabilirsiniz.)

Kevser SERİM

Muhammet Ali OKAN

Ayrıca kubbeye yerleştirdiği 64 adet

boş küple hem akustiği sağlamış

hem de kubbe çeperini

sağlamlaştırmıştır. Yine camide

bulunan is odası sayesinde

mumlardan çıkan is camiyi tahrip

etmemiş, bu islerden mürekkep elde

edilmiştir. Yerleştirilen devekuşu

yumurtaları sayesinde de haşerat

oluşumu engellenmiştir. İlaveten

eserlerindeki ince matematiksel

hesaplamaları da atlamamak lazım

gelir. Filhakika eserlerinin

inceliklerini anlatmaya sayfalar

yetmez, Lakin Süleymaniye

Camii’nin kısa da olsa değindiğimiz

yönleri diğer eserleri hakkında da

bizlerde az çok fikir oluşturmaktadır.

Günümüz camii mimarisinde de

Sinan ekolü uygulanmaya devam

etmektedir. İşte değerli okurlarımız,

öyle bir medeniyet inşa edilmiş ki

etkisi günümüzde de varlığını

sürdürmekte.

(Anadolu Medeniyetler Müzesi Binası)

Page 12: SAYI:10 (ÜCRETSİZDİR MAHZEN 0 · 2020. 7. 22. · baka talarıniçine katarak kullan.” eklinde emir buyurmutur. Sinan da mücevherleri minarede kullanmıtır. Binaenaleyh bu

[email protected]

@altisutundergi @fikirplatformutoplulugu

Editör

Kevser SERİM

Tasarım

Burcu ARSLAN

Düzyazı Denetim

Yunus SOLAK

Fulden DÖNDER

Fatma Zehra YILDIRIM

Şiir Denetim

Âkil DURAN