sarten’e Çevreci ambalaj ÖdÜlleri · content 06 10 52 26 16 14 20 haberler news sarten’e...

2019 OCAK / Sayı 172019 January / Issue 17

SARTEN’E ÇEVRECI

AMBALAJ ÖDÜLLERI

Environmental Packaging

Awards to Sarten

Mutlu Yıllar

3 January 2019 Sarten World

Sevgili SartenDostları,2018 yılının sonuna gelirken bu yıl da belirlediğimiz hedefleri gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 1972 yılında Çorlu’da kurduğumuz fabrikamızla çıktığımız bu yolda bugün yaklaşık 3 bin 300 çalışanımızla dünyanın ilk 10 metal ambalaj üreticisinden biri konumunda yer alıyoruz. 47 yıldır insanı odağına yerleştiren, çağın ve teknolojinin gereklerine uyum sağlayan ve böylece yalnızca ülkemizin değil dünyanın taleplerine cevap veren bir şirket yaratmanın gururunu sizlerle birlikte paylaşıyoruz.

2018 yılında gerçekleştirdiğimiz birçok faaliyet, etkinlik ve yenilikle bu yılı da en verimli şekilde geçirdik. Ekibimize daha rahat bir çalışma ortamı sağlayabilmek adına İstanbul’daki ofisimizde adres değişikliğine gittik. Sektörümüzü emanet edeceğimiz gençlerimize yönelik yürüttüğümüz faaliyetleri bu yıl da sürdürdük. Silivri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Matbaa Teknoloji Alanı’nın açılışını gerçekleştirdik. Sarten olarak bu proje kapsamında dünyada en önemli meslekler arasında gösterilen matbaa teknisyenliği için gençlerin gelişimine katkıda bulunmayı hedefledik. Matbaa atölyesini, Sarten’in mensup olduğu matbaa deneyimi ve yüksek teknoloji birikimi ile destekliyoruz. Ayrıca Sarten olarak çalışmalarını çevreci bir anlayışla sürdürmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme Vakfı’nın (ÇEVKO) Yeşil Nokta Sanayi Ödülü’nü, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) İnovatif Çevre Dostu Ürün Kategorisinde de 3’üncülük ödülünü aldık. Bu sene ürünlerimiz birçok kez ödüllendirildi. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından düzenlenen “Ambalajın Ay Yıldızları” ödül töreninde altı, İstanbul Demir ve Demir dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından düzenlenen “Birlikte Tasarlayalım” ve “İhracatın Metalik Yıldızları” ödül törenlerinde ise birer ödül aldık. Bu yıl çalışmalarımız ayrıca yurt dışında da ödüllendirildi. Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından 45’incisini düzenlenen WorldStar 2018 Yarışması’nda iki ödüle aldık. Ürünlerimizle bu yıl toplamda 12 ödüle layık görülmekten büyük mutluluk duyuyoruz.

Şirketimizi ‘Ambalajın Süpermarketi’ olarak konumlandırıyoruz. Bu sloganı ambalajla ilgili her ihtiyacı kaliteli, hızlı ve uygun fiyatla sektörün beğenisine sunma misyonumuzun uzantısı olarak attığımız her adıma yansıtıyoruz. Sürekli, maliyet düşürücü projeler, otomasyona yönelik yatırımlar, ihtiyaç duyulan yeni alanlarda kapasite artışları ve yeni fabrika yatırımları gibi birçok alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çorlu’da başlayan serüvenimize Türkiye’de Silivri, Gebze, Gemlik, Karacabey, Manisa, Ayvalık ve Adana’da, yurt dışında ise Bulgaristan, Rusya ve Hollanda’da olmak üzere 18 fabrikamız ile devam ediyoruz. 80’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.

Bugünkü bulunduğumuz konuma işinin ustası nitelikli insan gücümüzle ve siz değerli dostlarımızın bize olan güveni ve inancıyla ulaştık. 2018 yılını geride kalırken, işimize duyduğumuz sevgi ve tutkuyu, sektörümüze kazandırdığımız katma değeri hep birlikte çoğaltarak, sağlık ve huzur içinde nice yıllar geçirmemiz dileğiyle, yeni yılınızı kutluyorum.

Zeki Sarıbekir

Dear Friends of Sarten,While approaching the end of 2018, we are happy to realize the goals we have set this year. Today, we rank among the first 10 metal packaging manufacturers with about 3.300 employees on the road we set out with our Çorlu Plant, which was established in 1972. We share the pride of creating a company focusing on humans, adapting to the requirements of the era and technology and thus, responding to the demands of not only our country but also the world for 47 years.

We have spent the year in the most efficient way with many activities, events and innovations realized in 2018. We relocated our office in Istanbul to a different address in order to provide a more comfortable working environment for our staff. We continued to carry out the activities for the young people whom we will consign the sector. We opened the Printing Technology Atelier in Silivri Vocational and Technical Anatolian High School. As Sarten, we aimed to contribute to the development of young people, who will be raised as printing technicians, which is among the most important professions in the world. We support the printing workshop with the high technology experience and the printing experience of Sarten. Besides, as Sarten, we continue to work with an environmentalist approach. In this context, we received the Green Dot Industry Award of the Environmental Protection and Packaging Waste Recovery Foundation (CEVKO) and the 3rd prize in the Innovative Eco-Friendly Product Category of Istanbul Chamber of Industry (ISO). Our products have been awarded several times this year. We received six awards in the “Crescents and Stars for Packaging” award ceremony, which was organized by Packaging Manufacturers Association (ASD) and two awards in “Design Together” and “Metallic Stars of Export” award ceremonies, which were organized by Istanbul Iron and Non-Ferrous Metals Exporters’ Association (IDDMIB). This year, our works were also awarded abroad. We received two awards at the WorldStar 2018 Competition, which was organized by the World Packaging Organization (WPO). We are very pleased to be granted 12 awards in total with our products this year.

We position our company as the “Supermarket of Packaging”. We reflect this motto on every step we take as an extension of our mission to present every need to the appreciation of the sector fast and with high quality and affordable prices. We continue to conduct our studies in many areas; such as continuous and cost-cutting projects, investments in automation, increases in the capacities of the new areas needed and new factory investments. We continue our journey, which started in Çorlu, with Silivri, Gebze, Gemlik, Karacabey, Manisa, Ayvalık and Adana plants in Turkey and with 18 plants abroad, mainly in Bulgaria, Russia and the Netherlands. We export to more than 80 countries.

We have reached the position we are in today with our qualified labor force and with the trust and faith of you, our precious friends. While leaving the year 2018 behind, I congratulate you on the new year and wish to spend many years in health and peace by growing the love and passion we have for our business, and the added value we bring to our sector together.

Zeki Sarıbekir

Başyazı/Editorial

İçindekilerContent

06

10

52

26

16

14

20

HaberlerNews

Sarten’e İki Çevreci ÖdülTwo Environment Awards to Sarten

Sektör AnaliziIndustrial

FabrikaFactory

Sosyal SorumlulukSocial Responsibility

DepartmanDepartment

The Success at the Stage and Production Depends on Catching the Rhythm

Sahnede ve Üretimde Başarı Ritmi Tutturmaya Bağlı

• İmtiyaz Sahibi

SARTEN Ambalaj San ve Tic AŞ adına Zeki Sarıbekir

• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Didem Zeynep Oğuz

• Yayın Kurulu

Zeki Sarıbekir, Didem Zeynep Oğuz, Zeren S. Güzelbahar, Senem İyibaşlar Ergüven

• İletişim

Senem İyibaşlar Ergüven

SARTEN Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

• Tel : +90 212 275 76 60

• Faks: +90 212 272 34 17

• Adres: Ferko Signature Büyükdere Cad. No:175/100 34394 Şişli - İstanbul

• e-mail: [email protected]

• web: www.sarten.com.tr

sartenambalajsartenambalajSartenAmbalaj

Sarten World Dergisi Viya Medya Yayıncılık Org. AŞ. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak 6 ayda bir yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, illüstrasyon, harita ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

Sarten World Magazine is being published by Viya Medya under Turkish Republic’s relevant laws, everye 6 months Articles, photographs, illustrations, maps are all copyrighted. They can not be quoted without prior permission even though they’re indicated as the source.

Hakan Kızıltoprak

32

46

60

50

56

44Ar-GeR&D

Basında SartenNews About Sarten

Yeşil DünyaGreen World

Trakya’nın Ulusal Markası; Olin

Olin, the National Brand of Thrace

Huber Group, Sarten İş Birliği Bir Tesadüf DeğilThe Cooperation between Huber Group and Sarten Is Not a Coincidence

İnsülinin Azı Karar, Çoğu Zarar

Insulin; Less is Healhty, More is Dangerous

Genel Yayın Yönetmeni: Selda YEŞİLTAŞ • Yayınlar Koordinatörü: Murat ERDOĞAN • Görsel Yönetmen: Ercan YAVUZ • Editör: Peri ERBUL • Adres: Rumeli Caddesi Rumeli Pasajı Yunus Apt. No: 45 Kat: 3 Nişantaşı - Şişli / İSTANBUL• Tel: 0 (212) 236 00 50 [email protected] www.viyamedya.com• Baskı: Özgün Ofset• Adres: Aytekin Sk. Yeşilce Mh. No:21, 34418 - 4. Levent / İSTANBUL

Gemlik Plant Has Moved to Its Place Gemlik Plastics Plant, which was established by Sarten in BP Gemlik in 2001 and which supplies products to BP, moved to its place on June 26. The opening was held with the participation of Sarten and BP executives. The factory will continue to serve BP Castrol in its new location.

Gemlik Fabrikası Kendi Yerine TaşındıSarten’in 2001 yılında Gemlik’te BP’nin dolum tesisleri içinde kurulan ve BP’ye ürün tedariki yapan Gemlik Plastik Fabrikası, 26 Haziran’da kendi yerine taşındı. Açılış, Sarten ve BP yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti. Fabrika yeni yerinde de BP Castrol’e hizmet vermeye devam edecek.

Six Awards Have Gone to SartenSarten has succeeded in receiving six awards with the packages it produced in Stars of Packaging Ceremony, which was organized for the 8th time this year by Packaging Manufacturers Association (ASD). The finalists of ‘Stars of Packaging Ceremony 2018, which is a brand across Turkey, received their awards at the tended by over 500 guests and held in Raffles Hotel Istanbul, on October 12. Most of the applications were made from the food, graphic design and beverages categories in the competition, in which 209 applications were evaluated and 113 packagings made it to the finals, while these three categories comprised about 55 percent of the total number of the applications. The food category had the highest number of applications with 50 products. The food category was followed by graphic design with 41 applications and beverages category with 24 applications. Those who were entitled to receive the Gold, Silver, Bronze and Competency awards among the 113 finalist packages were announced at the ceremony. Sarten received six awards, including two Gold, one Silver, two Bronze and one Competency award, at the Stars of Packaging award ceremony.

Sarten’e Altı Ödül Birden Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafındanbu yıl 8’incisi düzenlenen Ambalajın Ay YıldızlarıYarışması’nda Sarten, ürettiği ambalajlarla altıödül birden almayı başardı. Türkiye genelinde marka olan ‘Ambalajın Ay Yıldızları 2018’ yarışmasında finale kalanlar 12 Ekim akşamı Raffles Hotel İstanbul’da düzenlenen ve 500’ün üzerinde davetlinin katıldığı ödül töreninde ödüllerine kavuştular. 209 başvurunun yapıldığı, 113 ambalajın finale kaldığı yarışmaya en fazla başvuru gıda, grafik tasarım ve içecek kategorilerinde olurken, toplam başvuruların yaklaşık yüzde 55’ini bu üç kategori oluşturdu. En fazla başvuru ise 50 ürün ile gıda kategorisinde gerçekleşti. Gıda kategorisini 41 başvuruyla grafik tasarım, 24 başvuruyla içecek kategorisi takip etti. Gecede, finale kalan 113 ambalaj arasından Altın, Gümüş, Bronz ve Yetkinlik ödülü alanlar ilan edildi. Sarten de “Ambalajın Ay Yıldızlarları” ödül töreninde iki altın, bir gümüş, iki bronz ve biryetkinlik ödülü olmak üzere toplam altı ödülünsahibi oldu.

Haberler

6 Sarten World Ocak 2019

A New Cooperation in EducationSarten continues to add value to the regions where its factories are located. Sarten has launched a cooperation with Karacabey Vocational and Technical Anatolian High School within the scope of school-industry cooperation protocol. Within the scope of the protocol, “plastic technology” course will be opened in the school in the 2018- 2019 academic year and the students will have the opportunity of doing their internship in Sarten.

Eğitim’de Yeni Bir İş BirliğiSarten, fabrikalarının bulunduğu bölgelere değer katmaya devam ediyor. Sarten, okul-sanayi iş birliği protokolü kapsamında Karacabey Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile bir iş birliğine imza attı. Protokol kapsamında 2018- 2019 öğretim yılında okulda “plastik teknolojisi” dersi açılarak, eğitim verilecek ve öğrencilere Sarten’de staj yapma imkanı sağlanmış olacak.

4 Bin Kutu Ton Balığı Kızılay’a Hediye Edildi Sarten, Metal Packaging Europe iş birliğiyle Avrasya Ambalaj Fuarı’nda sergilediği “Sonsuz geri dönüşüm temalı metal ambalaj duvarı” projesinde sergilenen 4 bin kutu ton balığı konservesini, fuar sonrasında Kızılay’a bağışladı.

4 Thousand Tuna Fish Cans Have Been Donated to the Turkish Red CrescentSarten donated 4 thousand cans of tuna fish, which were exhibited in Eurasia Packaging Fair within the scope of the Wall of Metal Recycles Forever project conducted in cooperation with Metal Packaging Europe, to the Turkish Red Crescent after the fair.

News


Haberler


Sarten Has Participated ‘A World of’ FairsFollowing the new year, Sarten has continued to participate in the fairs in the second half of the year, as well. Participating in the fairs in the near geography with the vision of becoming the biggest packaging producer of the region, Sarten introduces its packages with the label “made in Turkey” at the fairs in the furthest places of the world, as well.

Eurasia’s largest packaging standEurasia Packaging Fair, which is considered to be the largest packaging exhibition in the region, was held in TUYAP Istanbul on October 31-November 3. As in the past years, Sarten had the largest stand and product range of the fair.

Sarten’s stand drew great interest during the fair, which lasted four days. The guests were informed

about Sarten’s products by Sarten’s expert team, priority by the executives of Sarten. Sarten also showed its difference with the ‘Wall of Metal Recycles Forever’, which consisted of 4 thousand cans of tuna fish and which was exhibited during the fair.

Fair Participation from New York to DubaiWe took our place at Gulfood Manufacturing Fair exhibition in Dubai on November 6-8, 2018.

Sarten, which participated in the Aerosol Fair held in New York on September 5-6, 2018, informed the participants who visited its stand about its investments in the field of aerosol and the printing technologies. Aiming to be the largest aerosol producer of Europe, Sarten had the opportunity to promote its technologies and products in Aerosol Fair, which was held in Dusseldorf on October 4-5, 2018. The visitors were also informed about Sarten’s aerosol plant in the Netherlands. The International Food, Agriculture and Packaging Fair, which was organized in Ivory Coast on November 20, was the last exhibition that Sarten attended in 2018.

Sarten ‘Dünya Kadar’ Fuara Katıldı Sarten, yeni yıl ile birlikte hızlı başladığı fuar katılımlarına yılın ikinci yarısında da devam etti. Bölgenin en büyük ambalaj üreticisi olma vizyonuyla yakın coğrafyadaki fuarlara katılım sağlayan Sarten, dünyanın en uç köşelerindeki fuarlarda da ‘made in Turkey’ imzalı ambalajlarını tanıtıyor.

Avrasya’nın en büyük ambalaj standıBölgenin en büyük ambalaj fuarı olarak kabul edilen Avrasya Ambalaj Fuarı, 31 Ekim - 3 Kasım tarihleri arasında İstanbul TÜYAP’ta düzenlendi. Sarten geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da fuarın en büyük standı ve ürün grubuna sahipti.

Dört gün boyunca devam eden fuar süresince Sarten standına büyük ilgi vardı. Misafirler, Sarten yöneticleri başta olmak üzere Sarten’in uzman ekibi tarafından ürünlerle ilgili bilgilendirildi. Sarten ayrıca fuar süresince sergilediği dört bin kutu ton balığı konservesinden oluşan ‘sonsuz geri dönüşüm temalı metal ambalaj duvarı’ ile de farkını ortaya koydu.

New York’tan Dubai’yefuarlara katılımSarten, Dubai’de düzenlenen Gıda Sektörüne Yönelik Üretim Fuarı’ndaki yerini aldı. 6-8 Kasım 20185-6 Eylül 2018 tarihleri arasında New York’ta düzenlenen Aerosol fuarına katılan Sarten, standını ziyaret eden katılımcılara Sarten’in aerosol alanında yaptığı yatırımlar ve baskı teknolojileri anlatıldı. Avrupa’nın en büyük aerosol üreticisi olmayı hedefleyen Sarten, 4-5 Ekim 2018 tarihleri arasında Düsseldorf’ta düzenlenen Aerosol fuarında da teknolojisini ve ürünlerini tanıtma fırsatı buldu. Ziyaretçilere, Sarten’in Hollanda’da kurduğu aerosol fabrikası da anlatıldı. Sarten’in 2018 yılında katıldığı son fuar, 20 Kasım’da Fildişi Sahilleri’nde düzenlenen Uluslararası Gıda Tarım ve Paketleme Fuarı oldu.

News


Sarten’in Plastik Üstü Metal Kapak Tasarımına Ödül GeldiSarten Ambalaj Ar-Ge Merkezi ile genç tasarımcı Ufuk Seçgel’in birlikte tasarladığı hibrit ambalaj, bu yıl ikincisi düzenlenen Birlikte Tasarlayalım tasarım yarışmasında üçüncü oldu. Ödül alan proje Türkiye Tasarım Haftası’nda Haliç Kongre Merkezi’nde sergilendi.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından Metalde Mamul Ürünler sektöründe sanayici ve genç tasarımcıların eşleştirildiği ikinci Birlikte Tasarlayalım tasarım yarışması sonuçlandı. Yarışmada tasarımcılar eşleştikleri sektör firmasının ihtiyaçları doğrultusunda yeni tasarımlar ortaya çıkarttılar.

Sarten Ambalaj Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zeren Sarıbekir Güzelbahar, Sarten Ambalaj Ar-Ge Merkezi olarak genç tasarımcı Ufuk Seçgel ile birlikte kolay açılır metal bir kapak ile pet gövdeyi bir araya getirerek, yenilikçi bir hibrit ambalaj geliştirdiklerini söyledi. Tam yüzeysel görsel şeffaflık sağlayarak tüketicinin tazelik ve doğallık arayışını destekleyecek ve güven verecek bir ambalaj yarattıklarını kaydeden Sarıbekir Güzelbahar, “Böylelikle tüketici ürünü satın almadan önce, ürün hakkında fikir sahibi olabilecek. Ar-Ge Merkezi’mizdeki teknolojimizle geliştirdiğimiz bu ambalajın raflarda ilgi çekeceğine inanıyoruz.” dedi.

Sarten’s Metal Lid for Plastic Design has Been AwardedDesigned by Sarten Packaging R&D Center and the young designer Mr. Ufuk Seçgel, the hybrid packaging became the third in “Design Together” competition, which was organized for the second time this year. The awarded project was exhibited in Haliç Congress Center in Turkey Design Week.

The 2nd Design Together competition, in which the industrialists and the young designers in Metal Finished Products were matched with each other by Istanbul Ferrous and Nonferrous Metals Exporters’ Association (IDDMIB), ended. In the competition, the designers created new designs in line with the needs of the sector firms that they were matched. Sarten Packaging Vice President Ms. Zeren Sarıbekir Güzelbahar said that as Sarten Packaging R&D Center, they developed an innovative hybrid packaging by bringing an easy open metal lid and pet body together. Ms. Sarıbekir, who stated that they created a packaging which would support the consumer’s pursuit of freshness and naturalness and which would give confidence to customers by providing complete surface visual transparency, added: “Thus, the consumer will have an idea of the product before purchasing it. We believe that this packaging, which we have developed with the technology in our R&D Center, will appeal to the customer.”


Haberler

Ambalaj sektöründe ilk ve tek Ar-Ge Merkezi’ne sahip olan Sarten, Ar-Ge Merkezi’nin yürüttüğü çevreci projeler ile hem üretim sürecinde hem de ürettiği ambalajlarla fark yaratmaya devam ediyor. Yurt içi ve yurt dışında bulunan toplam 18 fabrikası ile Türkiye’nin en büyük ambalaj üreticisi konumunda olan Sarten Ambalaj, firmanın Ar-Ge Merkezi’nde tasarlanan ve malzeme kullanımının azaltıldığı 20 litrelik bidon pro-jesi ile ÇEVKO’nun Yeşil Nokta Sanayi Ödülü’nü alırken, İSO’nun İnovatif Çevre Dostu Ürün Kategorisinde de 3’üncülük ödülü aldı. Sarten Ambalaj CEO’su Zeki Sarıbekir, çalışmalarını çevreci bir anlayışla sürdüre-rek ambalajların çevreye olan etkilerini azaltmak için malzeme ağırlıklarını sürekli olarak düşürdüklerini söyledi. Enerji verimliliğinde iyileştirmeler yaparak ve üretim tesislerini müşterilerinin yakınına taşıyarak yerli kaynaklara önem verdiklerini anlatan Sarıbekir, “Fire ve ıskartaları azaltıp diğer tüm çalışmalarımızla çevreye

Sarten, which has the first and onliest R & D Center in the packaging sector, is continuing to make a difference with the environmental projects carried out by its R & D Center both in the production process and in the packages it produces. Sarten Packaging, which is the largest packaging manufacturer with a total of 18 factories located in Turkey and abroad, has been awarded the Green Dot Industry Award of CEVKO with its 20-lt barrel project, which was designed in the R&D Center and in which the use of materials was reduced, and it has also been awarded the 3rd prize in the Innovative Eco-Friendly Product Category of ISO. Sarten Packaging CEO Mr. Zeki Sarıbekir has said that they have been continuously reducing the weight of the materials in order to reduce the environmental impacts of the packaging by maintaining an environmentalist approach. Mr. Sarıbekir, who has said that they give importance to domestic resources by making improvements in energy efficiency and

Endüstriyel ürünlerden boya, gıda ve kozmetik sektörüne kadar uzanan geniş bir yelpazeye metal ve plastik ambalaj üretimi gerçekleştiren Sarten, 20 litrelik bidon projesi ile ÇEVKO ve İstanbul Sanayi Odası’ndan (İSO) iki ayrı ödül aldı.

Sarten, which produces metal and plastic packaging to a wide range of sectors from industrial products to paint, food and cosmetics, has been awarded two awards by CEVKO and Istanbul Chamber of Industry with its 20-lt barrel project.

Sarten’e İki Çevreci Ödül Two Environment Awards to Sarten


News

olan etkiyi en aza indirmeye çaba sarf ediyoruz” dedi.

Enerjiden yüzde 15 tasarrufSarten’in iki kurumdan ödüle layık görülen 20 litrelik yeni bidon ambalajında, mevcut ürünün fonksiyon ve performansı artırılarak malzeme kullanımı azaltıldı, çevrim süreleri kısaltılarak daha verimli bir üretim sağlandı. Bidonların ağırlığı 1100 gramdan 1050 grama indi, çevrim süresinde yüzde 10’nun üzerinde iyileşme gerçekleştirildi. Çevrim süresinin kısaltılması ile elde edilen enerji tasarrufu yüzde 15 seviyesinde oldu. Nakliye sırasında ise aynı araçta minimum yüzde 10 oranında daha fazla ürün sevk edilebiliyor.

Ayrıca bu çalışma bir platform proje olarak yeni bir ürün ailesi oluşturulmasına da imkân verdi. Halen üç farklı ürün, bu proje kapsamında üretimde yer alıyor. Söz konusu proje ile 2017 yılı içerisinde tasarruf edilen malzeme miktarı 28 bin 250 kilogram oldu.

by moving the production facilities closer to their customers, has also added: “We do our best to minimize the impact on the environment by reducing the waste and discarded materials.”

An energy saving of 15%In Sarten’s new 20-liter barrel package, which was awarded by two institutions, the function and performance of the existing product were increased and the material usage was reduced; a more efficient production was achieved by reducing the cycle time. The weight of the barrels was reduced from 1100 grams to 1050 grams, the cycle times were optimized by over 10%. The energy saving achieved by

reducing the cycle time was 15 percent. A minimum of 10% more products can be shipped in the same vehicle during transportation.

Besides, this study has also enabled the creation of a new product family as a platform project. Three different products are still in the production within the scope of this project. The amount of the materials saved in 2017 within the scope of this project was 28.250 kg.

Müdürlere Liderlik Eğitimi VerildiSarten Ambalaj, personel ve yönetici eğitimlerine aralıksız devam ediyor. Sarten’in müdürleri, eğitmenliğini Prof. Dr. Acar Baltaş’ın yaptığı “Kurumu Geleceğe Taşıyan Liderlik Eğitimi”ne katıldı. 27 Ekim’de Sarten’in genel merkezinde düzenlenen eğitime Sarten’in merkez ofis ve tüm bölgelerde bulunan fabrika müdürleri katıldı.

The Managers Have Received the Leadership TrainingSarten Packaging continues training of staffs and managers on and on. Sarten managers attended ‘Leadership Carries the Company to the Future’ training lectured by Prof. Dr. Acar

Baltaş. Sarten’s managers of head offices and the plant managers from all regions attended the training organized at the headquarter of Sarten on October 27.


Türkiye’nin öncü ambalaj üreticisi Sarten, büyümesini doğru yönetebilmek ve organizasyon yapısını güçlen-dirme kapsamında merkez ofisini daha modern bir adrese taşıdı. İstanbul’daki merkezini Ağustos 2018 tarihi itibariyle Levent’te bulunan Ferko Signature iş merkezine taşıyan Sarten, müşterileri ve ziyaretçileri-ni yeni ofisinde misafir ediyor.

Bu yıl kuruluşunun 47. yılını kutlayan Sarten, büyümesini ve organizasyon yapısını güçlendirmeye devam ediyor. Her yıl ortalama yüzde 10’un üstünde büyümesini sürdüren Sarten, yatırımlarına devam ediyor. 2017 yılının son çeyreğinde Hollanda’da bir fabrika kuran ve Gemlik Fabrikası’nı Nisan 2018’de kendi yerine taşıyarak yenileyen Sarten, İstanbul’daki merkez ofisini de Ağustos ayında modern bir plazaya taşıdı. Levent’te bulunan Ferko Signature iş merke-zinin 17. katında hizmet vermeye başlayan Sarten,

Turkey’s leading packaging manufacturer Sarten has moved its head office to a more modern address to be able to manage its growth properly and to strengthen its organizational structure. Carrying its head office in Istanbul to Ferko Signature business center in Levent in August 2018, Sarten welcomes its customers and visitors in its new office.

Celebrating its 47th anniversary this year, Sarten continues to strengthen its growth and organizational structure. Sarten, which keeps growing more than 10 percent on average every year, continues its investments. Sarten, which established a plant in the Netherlands in the last quarter of 2017 and which relocated its Gemlik Factory to its own place in April 2018, moved its head office in Istanbul to a modern plaza in Agust. The office of Sarten, which has started to provide service in Ferko Signature business center in Levent, has been designed in such a way

Haberler

Sarten Merkez Ofisini TaşıdıSarten Has Moved its Head Office

13January 2019 Sarten World

News

ofisi çalışanların daha rahat edebileceği ve birimler arasın-daki etkileşimi artıracak şekilde tasarlandı. Modern ve ferah bir tasarıma sahip Sarten’in yeni merkez ofisi, çalışanların da beğenisini kazandı.

Bin 700 metrekareden oluşan yeni merkez, açık ofis ve yönetim olarak iki bölümden oluşuyor. Yeni ofiste yedi tane de toplantı odası bulunuyor.

Ferko Signature, iş konfo-runu arttırarak farklı ihtiyaç-ları karşılayabilmek amacıyla yüksek donanımla tasarlanmış. Ferko Signature profesyoneller-ce yönetilecek olan bir Business Center’a da ev sahipliği yapıyor.

that will make the employees more comfortable and that will increase the interaction between the units. The new head office of Sarten, which has a modern and spacious design, has gained the appreciation of the employees.

The new center, which consists of 700 square meters, consists of two sections as an open office and management. There are seven meeting rooms in the new office. Ferko Signature, where is designed with high equipment to meet the different needs by increasing the comfort of the business. Ferko Signature also hosts a Business Center to be managed by professionals.

Sosyal Sorumluluk

Aiming to contribute to the development of the young people that will be raised as printing technicians, which is among the most important professions in the world, Sarten has presented the Printing Technology Atelier in Silivri Vocational and Technical Anatolian High School to the service of students.

Dünyada en önemli meslekler arasında gösterilen matbaa teknisyenliği için gençlerin gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyen Sarten, Silivri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yer alan Matbaa Teknoloji Alanı’nı öğrencilerin hizmetine sundu.


Türkiye’nin lider ambalaj üreticisi Sarten Ambalaj’ın, sosyal sorumluluk projesi kapsamında destek verdiği Silivri Mesleki ve

Teknik Anadolu Lisesi’nde yer alan Matbaa Teknoloji Alanı, öğrencilerin hizmetine açıldı. Sarten, proje kapsamında dünyada en önemli meslekler arasında gösterilen matbaa teknisyenliği için gençlerin gelişimine katkıda bulunacak.

İstanbul Silivri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yer alan teknoloji alanı bölümünün açılış törenine Silivri Kaymakamı Ali Partal, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Sarten ailesinden şirketin Kurucusu Yusuf Sarıbekir, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeren Sarıbekir Güzelbahar katıldı.

T he Printing Technologies field, which is located in Silivri Vocational and Technical Anatolian High School and which is supported by Turkey’s leading

packaging producer Sarten Packaging within the scope of a social responsibility project, has been opened to the service of the students. Sarten will contribute to the development of young students for the printing technician job, which is shown among the most important professions in the world.

Silivri Governor Mr. Ali Partal, Silivri Mayor Mr. Özcan Işıklar, the founder of Sarten Mr. Yusuf Sarıbekir, the Board President Mr. Zeki Sarıbekir, and the Member of the Board Ms. Zeren Sarıbekir Güzelbahar attended the opening ceremony of the technology field, which is located in Istanbul Silivri Vocational and Technical Anatolian High School.

Matbaa teknoloji alanının açılışı yapıldı The printing technology field has been inaugurated

Sarten ‘Teknisyen Gençler’ YetiştirecekSarten Will Raise ‘Young Technicians’

Social Responsibility


Matbaa teknoloji alanının açılış konuşmasını gerçekleştiren Sarten Ambalaj CEO’su Zeki Sarıbekir, matbaacılığın, çağımızın önder mesleklerinin en başında geldiğini belirterek, “Matbaa teknisyenleri bütün dünyada aranan seçilmiş bireylerdir. Bu önemli meslek mensupları, yüksek gelir getiren bir işin sahibi olmakla beraber, kişiye çevresinde haklı bir gurur ve farkındalık yaratır” dedi.

Matbaa atölyesinin Sarten’in mensup olduğu matbaa deneyimi ve yüksek teknoloji birikimi ile destekleneceğine vurgu yapan Sarıbekir, çocukların, meslektaşları arasında en mükemmel seviyede mezun olmaları için üstün gayret gösterileceğini kaydetti. Matbaa bölümüne, Kompasan firmasının iskemlelerini, Toyoink firmasının matbaa ön hazırlık makinelerini, Huber firmasının iki renkli ryobi matbaa makinesini vererek katkıda bulunduklarına vurgu yapan Sarıbekir, sektörün birleştirici yönüne de dikkat çekti. Sarıbekir, bu önemli sosyal sorumluluk projesine destek veren herkese teşekkür etti.

450 metrekarelik alan üzerine kurulduMatbaa bölümü, 450 metrekarelik alan üzerine kurulu, güvenli inşaat tekniği ile yapıldı. Bilgisayarlarla donatılan iki tasarım sınıfına sahip olan matbaa teknoloji alanı, metal ve kağıt üzerine ofset baskı tekniği ile baskı yapabilecek makine ve eklerinden oluşuyor. Alan, yüksek teknoloji ile çağdaş matbaa eğitimi verecek. Dersliklerin her birinde 15 adet olmak üzere, toplam 30 adet bilgisayar var. Şu ana kadar 5 kız ve 22 erkek öğrenci olmak üzere toplam 27 kişinin kayıt yaptırdığı matbaa atölyesinde; masalar, raflar, eğitici ve öğretici stantlar, iş güvenliği uyarıcı levhaları, yangın söndürme tüpleri, mürekkep ve kâğıt gibi tüm matbaa malzemeleri mevcut.

Sarten Packaging CEO Mr. Zeki Sarıbekir, who delivered the opening speech of the printing technology field, stated that printing was one of the leading professions of our time and added: “The printing technicians are the chosen individuals who are required all over the world. While this significant profession offers a high-income job, it also creates rightful pride and awareness in the person.”

Mr. Sarıbekir, who emphasized that the printing workshop would be supported with Sarten’s printing experience and high technology accumulation, noted that they would show superior effort to have the students graduate at a perfect level when compared to their colleagues. Mr. Sarıbekir, who highlighted that they contributed by giving the stools of Kompasan firm, pre-press machines of Tyoink firm and 2-color Ryobi printing machine of Huber firm to the printing department of the school, remarked the unifying aspect of the sector. Mr. Sarıbekir thanked everyone who contributed to this important social responsibility project.

It has been established on an area of 450 square metersThe printing department was built on an area of 450 square meters with a safe construction technique. The printing technology field, which has two design classes equipped with computers, consists of machines and inserts that can print on metal and paper by using the offset printing technique. The field will offer a modern printing press with high technology. There are 30 computers in total: there are 15 computers in each of the classrooms. All the printing materials like tables, shelves, educational and instructional stands, work safety stimulus signboards, fire extinguishers, ink, and paper are available in the printing class, where 27 students, consisting of 5 girls and 22 boys, have enrolled.

Matbaa atölyesine şu ana kadar 5 kız ve 22 erkek öğrenci olmak üzere toplam 27 kişi kayıt yaptırdı.

27 students consisting of 5 girls and 22 boys have enrolled in the printing atelier so far.

Fabrika

Founded inside BP Castrol’s production facility in 2001, Gemlik Plant of Sarten Packaging, which has reached 18 factories with its new investments in Turkey and abroad, produces packaging for BP Castrol only and 25 percent of the packagings produced are sent abroad as packed packaging. Sarten Gemlik Plant Manager Mr. İsmail Çıtak, who states that the factory was renovated and moved to its place in April 2018, tells that they have not broken away from BP and they have still been producing packaging only for BP.

Sarten’s ‘Secret’ Production Center: Gemlik Plant

Yurt içi ve yurt dışındaki yeni yatırımlarıyla 18 fabrikaya ulaşan Sarten Ambalaj’ın 2001 yılında BP Castrol’ün üretim tesisi içinde kurulan Gemlik Fabrikası, sadece BP Castrol için ambalaj üretiyor ve üretilen ambalajların yüzde 25’i, doldurulmuş ambalaj olarak yurt dışına gönderiliyor. Fabrikanın Nisan 2018 tarihinde kendi yerine taşınarak yenilendiğini söyleyen Sarten Gemlik Fabrika Müdürü İsmail Çıtak, BP’den kopmadıklarını ve hâlâ BP için ambalaj ürettiklerini belirtiyor.

Sarten’in ‘Gizli’ Üretim Merkezi; Gemlik Fabrikası


Sarten Gemlik Fabrika Müdürü

Sarten Gemlik Plant Manager Mr. İsmail Çıtak

Factory


S arten, which has adopted growing with its customers as a principle, renewed its plant which was established by BP Castrol inside BP’s filling

facility in 2001 in order to produce the packaging it needed, by moving it to its own place in April. Plant Manager Mr. İsmail Çıtak, who states that this investment was made in order to provide better service, adds: “Although Gemlik Plant was founded inside a customer facility and was born with Sarten culture, it has also adopted BP Castrol culture as a principal and thanks to this, it is the onliest in-house plant of Sarten which has developed both its customer and itself.” After the merging of BP and Castrol in 2001 and the decision of continuing their production in Gemlik BP facility, it was decided the same year that Sarten Packaging, which is a business partner for almost quarter century, would operate under the same roof. Therefore, Mr. Çıtak, who reminds that Gemlik Plant had been in service inside BP Castrol’s filling facility until April 2018, states

that the plant produces only the plastic packagings that BP Castrol needs and continues: “Besides the plant, there was also a marketing office serving the olive producers of Sarten in Gemlik. We have started to provide service in one location by moving both our plant and our marketing unit to our own place in April. We have plastic blow molding lines in our plant and we are still producing only for BP Castrol; however, in line with the decision taken by the senior management, the product variety can be changed in the following period if there is a demand from the industrialists in the region. After moving to our new location, we made an automation investment in post-production processes. I can say that Sarten is one of the most efficient factories in terms of both production and energy efficiency.”

Üç Yılda Fabrika Müdürü Oldu1988 yılında Karacabey’de doğan İsmail Çıtak, Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra, doğduğu topraklara geri dönmüş ve ilk iş hayatına 2013 yılında Sarten’in Karacabey Plastik Fabrikası’nda başlamış. “İlk olarak Üretim Mühendisliği görevini üstlendim ve ardından üretim planlama ve fabrika müdür yardımcılığı görevlerine devam ettim” diyor İsmail Çıtak ve 2016 Aralık ayından itibaren de Gemlik Fabrika müdürü olarak devam ettiğini söylüyor.

He Has Become a Plant Manager in Three YearsMr. İsmail Çıtak, who was born in Karacabey in 1988, returned to his hometown where has was born after graduating from Yıldız Technical University, Depart-ment of Chemical Engineering and started his career at Sarten’s Karacabey Plastic Factory in 2013. He says “I worked as Production Engineer first and I worked as production planning and plant assistant manager later.” and adds that he has been working as Gemlik Plant Manager since December 2016.

Müşterileriyle büyümeyi ilke edinen Sarten, BP Castrol’ün ihtiyaç duyduğu ambalajı üretmek için 2001 yılında BP’nin dolum

tesisi içinde kurduğu fabrikasını nisan ayında kendi yerine taşıyarak yeniledi. Bu yatırımın daha iyi hizmet vermek adına yapıldığını söyleyen Fabrika Müdürü İsmail Çıtak, “Gemlik Fabrikası, müşteri tesisi içinde kurulmuş olması, Sarten kültürü ile doğmuş olsa da müşteri memnuniyeti doğrultusunda BP Castrol kültürünü de ilke edinmiş ve bu sayede hem müşterisini hem de kendisini geliştirmiş, Sarten’in tek inhouse fabrikasıdır” diyor. 2001 yılında BP ve Castrol’ün birleşmesi ve üretimlerine Gemlik BP tesislerinde devam ettirme kararı almasından sonra aynı yıl yaklaşık çeyrek asırdır iş ortağı olan Sarten Ambalaj’ın da aynı çatı altında yer alması kararlaştırılmış. Bu nedenle Gemlik Fabrikası’nın, Nisan 2018’e kadar BP Castrol’ün dolum tesisi içinde hizmet verdiğini hatırlatan Çıtak, fabrikanın işinin sadece BP Castrol’ün ihtiyaç duyduğu plastik ambalajları üretmek olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Gemlik’te fabrika dışında bir de Sarten’in zeytin üreticisine hizmet veren pazarlama ofisi vardı. Nisan ayında hem fabrikamızı hem de pazarlama birimini kendi yerimize taşıyarak tek lokasyonda hizmet vermeye başladık. Fabrikamızda plastik şişirme bidon üreten hatlarımız var ve şu an hala sadece BP Castrol için üretim yapıyoruz fakat üst yönetimin alacağı karar doğrultusunda gelecek dönemde bölgedeki sanayicilerden talep olması halinde ürün çeşidi şekillenebilir. Yeni yerimize taşındıktan sonra üretim sonrası süreçlerinde otomasyon


Fabrika

yatırımı yapıldı. Sarten’in hem üretim hem de enerji verimliliği açısından en verimli fabrikalarından biri olduğunu söyleyebilirim.”

“BP Castrol’ün tek ambalaj tedarikçisiyiz”BP’nin tesislerinde doldurulan 1 litreden 20 litreye kadar bütün plastik ambalajların sadece Gemlik Fabrikası’nda üretildiğini söyleyen İsmail Çıtak, fabrikanın üretim hacmi ve sağladığı katma değerle ilgili şu bilgileri veriyor: “BP Castrol’ün Türkiye ve Orta Asya için ürettiği bütün ürünlerin plastik ambalajları bizim fabrikamızdan çıkıyor. BP’ye verilen ambalajlarımızın yüzde 75’inin iç piyasa, yüzde 25’inin ise dış piyasaya gönderildiğini biliyoruz. BP için şu an 36 farklı ambalaj üretiyoruz fakat yakında yeni ambalajların da üretimine başlayacağız. Günlük 10 bin kilogram hammadde işleme kapasitesine sahibiz. Bu da günlük yaklaşık 70 bin adet ambalaj

”We are the onliest packaging supplier of BP Castrol“Mr. İsmail Çıtak, who tells that all the plastic packaging produced in BP facilities and ranging from 1 liter to 20 liters are produced only in Gemlik plant, gives the following information about the production volume of the plant and the added value it provides: “The plastic packagings of all the products produced by BP Castrol for Turkey and Central Asia are produced in our plant. We know that 75 percent of our packages that are given to BP are sent to the domestic market and 25 percent of them are sent to the foreign market. We are currently producing 36 different packages for BP, but we will soon start producing new packagings. We have a daily processing capacity of 10 thousand kilograms of raw materials. This means about 70 thousand pieces of packaging production per day. There is an efficiency of around 97 percent.”

“Sarten Beni Geliştiriyor”Mühendis olarak başladığı Sarten’de üç yıllık iş tecrübesine rağmen fabrika müdürü olmayı başaran İsmail Çıtak, bu başarısını Karacabey Fabrikası’ndaki yoğun temposuna bağlıyor ve duygularını şöyle dile getiriyor: “Sarten, beni geliştiriyor. Hayatıma çok şey katıyor. Dergimizin 12. sayısında da yer almıştım. O zaman Karacabey fabrikamızda üretim planlama ve müdür yardımcılığı görevlerini yürütüyordum. Sarten’de işe başladıktan üç sene sonra fabrika müdürlüğü pozisyonuna getirildim. Karacabey fabrikasındaki iş ve ürün kollarının çeşitliliği ve işin temposu, hızlı kariyer atlamama ve çok şey öğrenmeme katkı sağladı. Kendime güveniyordum, önemli bir sorumluluktu. Yönetimin ve çalışma arkadaşlarımın bana çok büyük desteği oldu. İnşallah hem yönetimin hem de çalışma arkadaşlarımın güvenlerini boşa çıkarmayacağım.”


Factory

“Sarten Is Improving Me”Mr. İsmail Çıtak, who has succeeded to be a plant manager in Sarten, where he started to work as an engineer, despite his three years of experience, thinks that this success results from his busy working pace at Karacabey Plant and expresses his feelings as follows: “Sarten is improving me. It adds a lot to my life. I showed up in the 12th issue of our magazine, too. At that time, I was working as production planning and assistant manager at our Karacabey Plant. Three years after I started working at Sarten, I became the plant manager. The variety of business and product lines at Karacabey Plant and the pace of work have contributed to my quick career promotion and taught me a lot. I trusted in me, it was an important responsibility. The management and my colleagues were very supportive to me. I hope I will not fail the trust of both the management and my colleagues.

Gemlik is an attractive region for the industryMr. İsmail Çıtak, who states that although Gemlik region seems to be more prominent with its olive producers, there is an important industry due to the logistic advantages of the region, adds: “The food producers in the region have a great demand for packaging. There are many big producers in Bursa region, especially in the dairy sector. In addition to Gebze, our product shipment from our Manisa plant to the region continues. In order to avoid the cost of logistics, we may make additional investments about the food sector to our plant in the future.”

üretimi demek. Yüzde 97 gibi bir verimlilik söz konusu.”

Gemlik, sanayi için cazip bir bölgeGemlik bölgesi daha çok zeytin üreticileri ile öne çıkıyor gibi gözükse de bölgenin lojistik avantajlarından dolayı önemli de bir sanayisinin olduğunu ifade eden İsmail Çıtak, “Bölgedeki gıda üreticilerinin ambalaj talebi çok oluyor. Bursa bölgesinde özellikle süt sektörü olmak üzere çok büyük üreticiler var. Gebze dışında Manisa fabrikamızdan da bölgeye ürün sevkiyatı devam ediyor. Lojistik maliyetinden kaçınmak için belki gelecekte gıda sektörüne yönelik fabrikamıza ilave yatırımlar yapılabilir” yorumunda bulunuyor.


Departman

“Sarten’s Success Results From its Customer Satisfaction”

“Sarten’in Başarısı Müşteri Memnuniyetinden Geliyor”

Şirketin birimleri arasında iletişim koordinasyon merkezi olarak tanımlayabileceğimiz Üretim Planlama, ürün siparişi öncesindeki tahminlerle

terminlere kadar olan geniş bir süreci yürütüyor. Bunu da iç iletişimin yanında müşteri ve tedarikçilerle olan iletişimi etkin tutarak başarabildiklerini söylüyor Üretim Planlama Metal Ambalaj Direktörü Avni Topsak ve üretim planlamanın, ürünün fiyatlanmasından müşterinin memnuniyetine kadar kilit bir rol üstlendiğinin altını çiziyor. Avni Topsak ile hızlı büyümesini sürdüren Sarten’de üretim planlama departmanının oynadığı rolü konuştuk.

Üretim planlamanın rolü nerede başlıyor ve nasıl bir süreci yönetiyor?Oldukça geniş bir süreci yönetiyoruz. Bir tarafta müşteriyle iletişimde olan satış pazarlama, oradan gelen talep ve tahminler, diğer tarafta satın alma süreçleri. Bir diğer tarafta da üretimin gerçekleştirilmesi. Tüm bu süreçleri koordine eden bir departman Üretim Planlama. Bütün şirketin ana süreçlerinin merkezinde bulunuyoruz. Merkez ofiste

P roduction Planning, which can be defined as the communication coordination center among the units of the company, operates a large

process ranging from the predictions for pre-order to the terms. Production Planning Metal Packaging Director Mr. Avni Topsak says that besides the inner communication, they can achieve this by keeping the communication between the customer and the suppliers active and emphasizes that the production planning plays a key role in several things ranging from pricing the product to the customer satisfaction. We have talked with Mr. Avni Topsak about the role of the production planning department, which is growing rapidly, in Sarten.

Where does the role of production planning begin and what kind of a process does it manage?We manage a quite large process. The sales marketing, which is in communication with the customer, and the demands and predictions coming from there on one hand and the purchasing processes on the other hand. There is also the

Sarten Production Planning Metal Packaging Director Mr. Avni Topsak

Sarten Üretim Planlama Metal Ambalaj Direktörü


Department

altı, fabrikalarımızda bulunan 28 kişiden oluşan personelimiz ile bütün bu süreci yönetiyoruz. Süreç müşteriden başlıyor. Müşterinin siparişi ve gelecek dönem tahmini ile bizim planlama çalışmalarımız başlıyor, ürün teslimine kadar da devam ediyor.

Tahminleri yönetmek zor olmuyor mu?Satış departmanı burada kilit rolde bulunuyor. Satış departmanı ile üretim planlama departmanının sıkı etkileşimi söz konusu. Türkiye’de tahminlerin yönetilmesi çok zorlu bir süreç. Çok büyük markalara ambalaj tedariki yapıyoruz ve son tüketiciye hitap eden bu markaların da tahminleme süreci çok zor. Tutarlılık oranının yüzde 60’larda olduğu belirtiliyor. Biz bu nedenle iki yönlü bir çalışma yapıyoruz. Tarihi datalarımızı kullanarak, 10 yılın ötesine gidebiliyoruz fakat üç yıldan eskisi çok anlam ifade etmiyor. Ürün çeşitliliğinin çok hızlı değiştiği bir ortamda son üç yılık datalar yeterli oluyor. Bunun dışında müşterilerden gelen tahminleri de ekleyerek bir üretim ve tedarik planı yapıyoruz.

Süreci yönetirken hangi teknoloji ve yazılımları kullanıyorsunuz?Bizim temel kullandığımız kaynak SAP. Bu işe yönelik de değişik modüllerimiz var. Bunlardan biri müşterilerden gelen tahminleri yönettiğimiz Demand Planning (DP) modülü. Verileri buraya girip, önümüzdeki 12 ayı baz alarak planlama yapıyoruz. Bir ekran üzerinde her müşterimizin son üç yıldaki siparişleri ve aylık tahminlerini görebiliyoruz.

Doğru planlama stok maliyetlerinde de kilit rol oynuyor olmalı...Stok maliyeti ürünü fiyatlandırma anlamında çok

realization of production, as well. Production Planning is a department that coordinates all these processes. We are in the center of the main processes of the whole company. We manage this process with a staff consisting of 6 persons in the head office and 28 persons at our plants. The process begins at the customer. Our planning studies start with the order of the customer and the predictions for the upcoming term and they go on until the delivery of the order.

Isn’t it difficult to manage the predictions?The sales department plays a crucial role here. There should be a close interaction between the sales department and the production planning department. It is a very tough process to manage the predictions in Turkey. We supply packaging to very big companies and the prediction process of these brands, which appeal to the ultimate customer, is very difficult. It is stated that the rate of consistency is around 60%. Therefore, we conduct a bidirectional study. We can go back to 10 years by using our historical data; yet, the data older than 3 years does not mean much. The data of the last 3 years is sufficient in an environment where the product variety changes very rapidly. Besides, we make a production and supply plan by adding the predictions coming from the customers.

Which technologies and softwares do you use while managing the process?We mainly use SAP. We have different modules for this, as well. One of these is Demand Planning (DP) module with which we manage the predictions coming from the customers. We enter the data here and we make


Departman

önemli bir kriter. Bunu her yıl daha aşağılara çekmek için sistemli çalışmalar yürütüyoruz. Japon ortağımız Mitsui ile birlikte de bunun için değişik modeller geliştirdik. Burada da şirket iç iletişimimiz, tedarikçi ve müşterilerimizle olan iletişimimiz çok önemli. Buradaki süreci basketboldaki adam adama markaj taktiğine benzetebiliriz. Her bir müşteriyi sıkı takiple, ihtiyaç olanı tespit ederek, stokları da doğru yönetebiliyorsunuz. Sarten’in başarısının müşteri memnuniyetinden geldiğine inanıyorum. Müşteri memnuniyeti de adam adama markaj dediğimiz sürekli iletişim ve etkileşimle sağlanabilir.

Sarten yut içi ve yurt dışında hızlı büyüyen bir organizasyon. Bu markajı daha zorlaştırmıyor mu?Sarten’in fabrikalarına yeni bir tanesini veya müşteri portföyüne birini daha eklemek bizim sürecimizi çok zorlamıyor. Çünkü ana sistematiği doğru oturttuğumuzu düşünüyorum. Hangi fabrikada ne üreteceğiz hep bellidir. Yeni bir fabrika açılacağı zaman hangi ürünlerin ve hangi müşterilerin siparişlerinin o fabrikalarda üretileceği bellidir. Sarten müşterileriyle birlikte büyüyen bir şirket. Müşterileri büyüdükçe Sarten de büyümeye uygun kendini yapılandırıyor.

a planning based on the next 12 months. We can see each customer’s orders in the last 3 years and the monthly predictions on a screen.

Accurate planning should be playing a key role in inventory costs, as well...Inventory cost is a crucial criterion in pricing the product. We conduct systematical studies in order to decrease this cost every year. We developed different models with our Japanese partner Mitsui for this. Our company’s inner communication and the communication among us, our suppliers and customers are very important here. We can compare this process here to man-to-man marking tactic in basketball. You can manage the stocks accurately by following each customer and detecting their needs. I believe that Sarten’s success results from its customer satisfaction. The customer satisfaction can be achieved by establishing a continuous communication and interaction which we call as man-to-man marking.

Sarten is an organization growing rapidly in Turkey and abroad. Do you think it makes it difficult to make this marking?Adding a new one to Sarten’s plants or adding a new one to its customer portfolio does not make it difficult for our process much because we think that we have established the main systematics properly. It is always certain what we will produce in which plant. When a new plant will be opened, it is certain which products and which customers’ orders will be produced. Sarten is a company that grows with its customers. As its customers grow, Sarten structures itself according to its growth.

How is the continuity of the employees in your department?It is my 20th year in Sarten. 4 of our colleagues in our department have a working experience of over 10

Sarten’deki kariyerine 20 yıl önce Sarten’nin Silivri Fabrikası’nda müdür olarak başladığını söyleyen Üretim Planlama Metal Ambalaj Direktörü Avni Topsak, şirket içinde aldığı rolleri ve Sarten hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Manisa ve Ege bölge müdürlüğü yaptım. Merkez ofis satış pazarlama müdürlüğü ve şu anda Üretim Direktörlüğü yapıyorum. Finansman hariç tüm birimlerde bulundum. Sarten’de olmak bana güven hissettiriyor. Çok zor durumda kalırsam şirketimin arkamda olduğunu biliyorum ve

tereddüt de etmiyorum. Çok dinamik bir yapı. Çok hızlı ilerliyoruz. Son 20 yılın büyüme grafiğine bakarsak yüzde 10-15 aralığında büyümüşüz. Başladığım sene 45 bin ton çelik işliyorduk şimdi 170 bin ton çelik işliyoruz. Bunun iki ve üç katına çıkmamız gerektiğini biliyoruz ve bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Sektör lideri olarak hep öncü olan şeyleri yapacağımıza inanıyorum ve bu bana heyecan veriyor. Gelecek ile ilgili hep bir vizyon var, daha çok ülkede olacağız gibi. Bu da bize motivasyon sağlıyor.”

“Sarten’in Vizyonu Bizi Motive Ediyor”


Department

Departmanınızdaki çalışanların sürekliliği nasıl?Benim Sarten’deki 20. yılım. Bölümdeki dört arkadaşımızın Sarten’deki iş tecrübeleri 10 yılın üstünde. Daha az süredir çalışan arkadaşlar var fakat bizim departmanımızdaki çalışma ortalamasının 10 yılın üstünde olduğunu söyleyebilirim.

Yönetimin departmanlar üzerinde bazen finansal bazen performans beklentisi olur. Sizin departmanınızdan nasıl beklentiler oluyor?En az girdi ile en çok kaliteli çıktıyı elde etmek, beklentilerin başında geliyor. Beklentiden çok bunun bir şirket kültürü olduğunu söyleyebiliriz. Var olmak için ön koşul bence. Ürettiğimiz bir ürünün piyasa değeri vardır. Bir ürün 100 birim ise bizim kar etmemiz için bu fiyatın gerisinde ürünü mal etmemiz lazım. Rekabetin getirdiği piyasada ürünü 100’e mal ettim, yüzde 20 de kar payı koyacağım deme şansınız artık kalmadı. 100 birimlik bir üründen kar etmek istiyorsak onu daha iyi kalitede daha düşüğe mal etmemiz gerekiyor. Maliyeti ne kadar düşürebilirsek o kadar çok kazanırız. Şirketin genelinde yayılan bir kültürdür bu. Çünkü bunu tüm birimlerin etkileşimi ve iş birliği ile başarabilirsiniz.

years. There are colleagues who have been working for fewer years; however, I can tell that the average working year in our department is over 10 years.

The management sometimes has financial and performance-based expectations from the departments. What kind of expectations does the management have from you?To achieve the highest quality output with a minimum input is one of the primary expectations. We can say that this is a company culture, rather than an expectation. I think it is a precondition that is essential to exist in the market. There is a market value of a product we produce. If a product is 100 units, we have to produce this product at a cost lower than this to make money. You have no chance of saying “I have produced this product at a cost of 100 units and I will add a profit margin of 20% on it.” in a market brought by competition. If we want to make money from a product of 100 units, we have to produce it for a lower cost, but at a higher quality. The more we can reduce the cost, the more we earn. This is a company-wide culture because you can accomplish this with the interaction and cooperation of all units.

Production Planning Metal Packaging Director Mr. Avni Topsak, who tells that he started to work in Sarten 20 years ago as a manager in Silivri Plant, tells about the positions he has undertaken so far and expresses his thoughts about Sarten as it follows: “I worked as Manisa and Agean Regional Director. I also worked as Sales Marketing Manager in the head office and right now, I am working as the Production Director. I have been to all units, except the finance department. Working in Sarten makes me feel secure. I know that if I fall into a tough situation, my company will back me up and I do not hesitate about

it. It is a very dynamic structure. We are moving forward very fast. If we have a look at the growth chart of the last 20 years, we see that we grew at a rate of 10%- 15%. We were processing 45 thousand tons of steel the year I started to work; today, we process 170 thousand tons of steel. We know that we need to double or even triple this amount and we conduct studies about that. I believe that as the sector leader, we will achieve things that will pioneer the sector and this makes me feel excited. There has always been a vision about the future, like the vision that we will be in more countries. That motivates us.

“The Vision of Sarten Motivates Us”


Departman

Kocaeli Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra 2006 yılında Sarten’de işe başladığını söyleyen Özgür Avcı,

Sarten’in ilk iş yeri olduğunu söylüyor ve 12 yılda aldığı görevleri şöyle anlatıyor: “Genel anlamda üretim ağırlıklı çalıştım. Sarten Ambalaj’ın Silivri Fabrikası’nda iş hayatıma başladım. Aldığım görev ve sorumluluklar sırasıyla, Üretim Mühendisi, Üretim Planlama Şefi ve Üretim Planlama Müdürü olarak devam etti. SAP’a geçiş döneminde merkez ofise geldim bu süreçte Üretim Planlama Modül Sorumlusu olarak aktif görev aldım. 2014 yılından itibaren Metal Ambalajlar Üretim Planlama Müdürü olarak görev yapıyorum. Üretim planlama biriminin bir üretim şirketi için en önemli ve en kritik birimlerin başında geldiğini düşünüyorum ve bu birimin faaliyetlerini, SAP ERP çözümleri ile destekleyerek yapılan işin kalitesini her geçen gün daha da arttıracağımıza inanıyorum. Hedefimiz, Bilgi Sistemleri teknolojilerini, SAP ı işimizin her alanında daha aktif kullanarak tüm kaynaklarımızı daha sağlıklı ve proaktif biçimde planlayarak en üst seviyede müşteri memnuniyetini sağlamak, optimum stok seviyelerini belirleyerek kontrol altında tutmak olacaktır.”

Özgür Avcı, Sarten’de geçirdiği 12 yıl ile ilgili duygularını ise şöyle dile getiriyor: “12 yılın her günü işe gelirken aynı heyecanla geldim. Sarten’i tam anlamıyla ailem gibi görüyorum. Çünkü kendimizi sadece bir çalışan olarak görmüyoruz burada. Tüm çalışma arkadaşlarım uzun yıllardır Sarten’de. Bir aidiyet duygusu gelişiyor yıllar geçtikçe. Gelişimimize inanılmaz derecede katkıda bulunan bir şirket. Sarten sayesinde çok ciddi eğitimler alma fırsatı buldum. Belki kendi imkanlarımla yapamazdım. Patronumuz ve Direktörlerimizle rahatlıkla her konuyu görüşebiliyor olmamızı da önemli bir avantaj olarak görüyorum. Sarten, kurumsallığa giden yolda aile şirketi özelliklerini kaybetmiyor.”

M r. Özgür Avcı, who says that he started to work in Sarten in 2006 after graduating from Kocaeli University Metallurgical and Materials Engineering

Faculty, states that Sarten is his first workplace and tells about the positions he has worked at in 12 years: “I have worked mainly in production. My career started in Sarten Packaging’s Silivri Plant. I worked as Production Engineer, Production Planning Chief and Production Planning Manager in the chronological order. I came to the head office in the period of transition to SAP and I worked as Production Planning Module Supervisor actively during this period. I have been working as Metal Packagings Production Planning Manager since 2014. In my opinion, the production planning unit is among the most important and crucial units for a manufacturing company and I believe that we can increase the quality of the work to be done day by day by supporting the activities of this unit with SAP ER solutions.” Our goal is to ensure the highest level of customer satisfaction by using IT systems and SAP more effectively in every field of our business and by planning all our resources in a more healthy and proactive way, to determine the optimum stock levels and to keep them under control.

Mr. Özgür Avcı expresses his feelings about the 12 years he has spent in Sarten as it follows: “I have felt the same excitement each working day of these 12 years. I see Sarten as my family because we do not consider ourselves as just an employee here. All of our colleagues have been in Sarten for long years. A sense of belonging develops as the years pass by. It is a company that incredibly contributes to our development. I have had the opportunity of getting very important trainings thanks to Sarten. Perhaps, I would not have this opportunity with my own means. I consider the fact that we can discuss any issue with our boss and our directors comfortably as a significant advantage. Sarten does not lose its characteristics of being a family firm on the path that leads to corporateness.”

Metal Packaging Production

Planning Manager Mr. Özgür Avcı

Metal Ambalajlar Üretim Planlama

Müdürü

Sarten Does Not Lose Its Characteristic of Being A Family Firm on the Path That Leads to Corporateness

Kurumsallığa Giden Yolda Aile Şirketi Özelliğini Kaybetmiyor


Department

İstanbul Teknik Üniversitesi Malzeme Bilimi Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra 2008 yılında Sarten Akademi programı ile işe başlayan

Fatih Yumak, ilk olarak Planlama Uzmanı ve Müdür Yardımcılığı yaptıktan sonra Plastik Ambalajlar Üretim Planlama Müdürü olarak Sarten’de görevine devam ediyor.

“Müşteri memnuniyetini en ön sırada tutarak; maliyetlerimizi düşürmek amacıyla malzeme, makine, nakliye ve en önemlisi insan planlamasını, en iyi şekilde yapma gayreti içindeyiz” diyen Fatih Yumak, öncelikli çalışmalarının günümüzün en önemli konularından olan sürdürülebilirlik ve çevreye hizmet eder nitelikte gerçekleştirmek olduğunu söylüyor. Fatih Yumak; Sarten’de geçirdiği 10 yılı ise şöyle değerlendiriyor:

“Çalışan için en büyük motivasyonlardan bir tanesi büyüyen bir şirkette görev almak. Sarten büyük bir yapı ve yatırımlar ile her geçen gün daha da büyüyor. Bu büyük yapıya rağmen aile olma özelliğini de korumaktadır. Yıllar geçtikçe bu özelliğini daha da fazla hissediyorsunuz. Yönetim ile rahatlıkla iletişim kurabildiğiniz ve desteklerini hissettiğiniz için kesinlikle kendinizi yalnız hissetmiyorsunuz. Sarten’de ilk yıllardan itibaren güven duygusu ile birlikte sorumluluk almaya başlarsınız ve farkındalığınız artar. Eğitim konusu ise Sarten’in her zaman gündeminde ilk sıralardadır . Çalışma hayatımız süresince bir çok üst düzey eğitim alma imkanımız oldu.”

M r. Fatih Yumak, who started working with Sarten Academy Program in 2008 after graduating from Istanbul Technical

University Materials Science Engineering, continues to work as Plastic Packaging Production Planning Manager in Sarten after his previous position as Planning Specialist and Assistant Manager.

Mr. Fatih Yumak, who says “We do our best to make the best use of materials, machinery, transport and most importantly, human planning in order to reduce our costs by putting the customer satisfaction ahead.”, states that their primary work is to achieve sustainability, which is one of the most important issues today, and to serve the environment. Mr. Fatih Yumak evaluates the past 10 years he spent in Sarten as it follows: “For an employee, one of the biggest motivations is to work in a growing company. Sarten is a big structure and it grows day by day with the investments. In spite of its big structure, it keeps its feature of being a family. You feel this feature more over the years. Since you can easily communicate with the management and feel their support, you do not feel alone at all. Starting from the first years in Sarten, you start to take responsibility with the feeling of trust and your awareness increases. The issue of education has always been on the top of Sarten’s agenda. We have had many opportunities to get an advanced level of training throughout our working life.”

You Don’t Feel Alone in SartenSarten’de Kendinizi Yalnız Hissetmiyorsunuz

Plastic Packaging Production Planning Manager Mr. Fatih Yumak

Plastik Ambalajlar Üretim Planlama Müdürü


Sektör Analiz

Packaging Plays a Crucial Role in the Edible Oil Sector

Yemeklik Yağ Sektöründe Ambalaj Kilit Rol Oynuyor


Sector Analysis

Sert rekabetin yaşandığı bitkisel yağ pazarı, küresel oyuncular ile yerel

oyuncuların rekabet ettiği bir pazara sahne oluyor. Çok marka olması nedeniyle kar marjlarının oldukça düştüğü pazarda ürünün tercih edilmesi için ambalaj büyük önem taşıyor. Markalar, fiyatta olduğu kadar ürünün ambalajı ve tasarımı ile de tüketicinin dikkatini çekerek öne çıkmaya çalışıyor.

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’nin verilerine göre; Türkiye’de yılda 1,5 milyon ton yağ tüketiliyor ve bunun yüzde 85’ini de ayçiçeği yağı olmak üzere 1 milyon tonu sıvı yağ oluşturuyor. Buna karşın, yılda 1,5 milyon ton ayçiçek tohumu üretiliyor ve bu miktar ihtiyacın sadece yüzde 40’ını karşılayabiliyor. Hammaddede dışa bağımlılık ürün fiyatlarını da olumsuz etkiliyor.

Yağlı tohumlar, Türkiye’nin ithal ettiği ilk 10 kalem içerisinde bulunuyor. Dışa bağımlılığı azaltmak için ayçiçeği ekim alanının en az iki katına çıkarılması gerekiyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, bitkisel yağlarda planlı üretim ile 15,6 milyar doların ülkede kalmasını sağlayacağının altını çiziyor. Desteklerin az olması ve sıfır gümrüklü ithal edilen yağlar üretimi olumsuz etkiliyor.

T he edible oil market, where there is tough competition, is the scene of a market

where global and local actors compete. Since there are many brands, the packaging is of great importance for the product to be preferred in the market, where the profit margins are very low. In addition to the price of the product packaging and design, the brands are trying to come to the forefront by attracting the attention of the customer.

According to the data of the Vedible Oil Industrial Association; 1.5 million tons of oil is consumed in Turkey and 1 million tons of oil, 85 percent of which is sunflower oil, makes up of this. In contrast, 1.5 million tons of sunflower seeds are produced annually and this can only cover 40 percent of the need. External dependence on raw materials also affects product prices negatively.

Oilseeds are listed in the first 10 items imported by Turkey. In order to reduce the external dependence, the sunflower planting areas must be doubled, at least. The Edible Oil Industrial Association underlines that the planned production of vegetable oils will allow 15.6 billion dollars to remain in the country. The low support and the oils imported at zero customs tax negatively affect production.

1,5 MILYON TON

MILLION TONSTÜRKIYE’DE ÜRETILEN

AYÇIÇEK TOHUM MIKTARI

THE NUMBER OF THE SUNFLOWER SEEDS PRODUCED IN TURKEY

1 MILYON TON

MILLION TONSTÜRKIYE’DE TÜKETILEN

SIVI YAĞ MIKTARI

THE AMOUNT OF OIL CONSUMED IN TURKEY

%85TÜKETILEN SIVI YAĞLAR IÇINDE AYÇIÇEKIN PAYI

THE SHARE OF SUNFLOWER OIL AMONG THE OILS CONSUMED

Trakya Birlik, which has a history of over half a century, is a brand which

has achieved to be found in the kitchens of the houses in every city from Edirne to Kars. Trakya Birlik Board President

Mr. Rafet Sezen thinks that this success results from delivering the most

successful and the best quality products to the consumers with the most

reasonable prices and states that they operate in the market with the brands

Biryağ, Trakyağ and Biröz.

Yarım asrı aşan geçmişe sahip Trakya Birlik’in ürettiği yağlar, Edirne’den

Kars’a yurdun her bir şehrinde evlerin mutfağına girmeyi başarmış

bir marka. Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, bu

başarıyı, en kaliteli olanı, en makul fiyatlarla tüketiciye ulaştırmaya

bağlıyor ve rafine ayçiçek yağında Biryağ, Trakyağ ve Biröz markaları

ile pazarda bulunduklarını belirtiyor.


Trakya Birlik

Trakya Birlik Yönetim Kurulu BaşkanıTrakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen

Gücünü 40 Bin

Üreticiden Alan Yağ;

Trakya Birlik

Trakya Birlik: The Oil That Draws

Its Strength from 40 Thousands of

Producers

Trakya Birlik Yönetim Kurulu BaşkanıTrakya Birlik Board President Mr. Rafet Sezen

Y ıllık 150 bin ton rafine ayçiçek üretim kapasitesi bulunan ve sadece iç pazar için üretim yapan Trakya Birlik, 48 kooperatife

kayıtlı yaklaşık 40 bin çiftçiden elde ettiği ayçiçek tohumlarını işleyerek yemeklik yağ üretiyor. Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen ile Trakya Birlik’in ulaştığı büyüklüğü ve yemeklik yağ pazarında ambalajın önemini konuştuk.

Trakya Birlik markası özellikle Anadolu’da en çok tercih edilen markaların başında geliyor. Sizce bu başarının arkasındaki etkenler neler?Trakya Birlik olarak 52 yıldır ortak üreticilerimizin emeği ayçiçeklerini modern tesislerimizde işleyerek Edirne’den Kars’a kadar tüm ülke sathında tüketicilerimize ulaştırmaktayız. Ülke genelinde tercih ediliyor olmamızın ardındaki temel neden, en kaliteli olanı, en makul fiyatlarla tüketiciye ulaştırma konusundaki hassasiyetimizin tüketiciler nezdinde biliniyor olmasıdır.

Trakya Birlik, 52 yılda ne kadarlık bir büyüklüğe ulaştı? Bugün pazarda kaç markanız bulunuyor?Trakya Birlik’in 2018 yılı itibariyle rafine ayçiçek yağı ve margarin satış cirosu yaklaşık 700 milyon TL, ayçiçek dahil tüm satış cirosu ise yaklaşık 1 milyar TL’ye ulaşmış bulunmaktadır. Ülke genelinde beş bölge müdürlüğü ve 43 bayi ile satış faaliyetleri sürdürülmekte olup, rafine ayçiçek yağında Biryağ, Trakyağ ve Biröz markalarımız mevcuttur.

T rakya Birlik, which has a production capacity of 150 thousand tons of refined sunflower and which makes production only for the domestic

market, produces sunflower seeds by processing the sunflower seeds it gets from about 40 thousand farmers registered under 48 cooperatives. We talked about the size that Trakya Birlik has reached and the importance of packaging in the edible oil market with Trakya Birlik Board President Mr. Rafet Sezen.

Trakya Birlik is the leading one among the most preferred brands, particularly in Anatolia. What are the factors behind this success?As Trakya Birlik, we have been processing the sunflowers -the labor of our co-producers- in our modern plants and delivering them to our consumers all over the country from Edirne to Kars for 52 years. The main reason why we are preferred throughout the country is that our sensitivity to delivering the best quality to the consumer with the most reasonable prices is known by all consumers.

What is the size that Trakya Birlik has reached in 52 years? How many brands do you have in the market today?As of 2018, Trakya Birlik’s sales turnover of refined sunflower oil and margarine has reached around 700 million TL and its total sales turnover, including sunflower, has reached approximately 1 billion TL. The sales activities are carried out through five


Trakya Birlik


Ambalajlamanın, pazarlamanın ayrılmaz bir bütünü ve satışa sunulan ürünün de tamamlayıcı bir parçası ve vitrini olduğunu söyleyen Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, ambalajlı ürünlerin satışlarının raflarda müşterilerin ‘kendin seç al’ yöntemi şeklinde yapıldığını belirterek “Bu tür pazarlamada müşterilere tesir edecek en etkili güç, ürünün ambalajı ile yapılan reklamıdır. Diğer bir anlatımla, ambalaj tüketicinin doğrudan satınalma davranışında bulunmasını sağlayan etkili bir anımsatıcı reklamdır. Bu yüzden ambalaj dikkat çekmeli, ilgi uyandırmalı, müşteriye satın alacağı mala karşı güven hissi vermelidir. Ambalajı bütünleyen ve ürünü tanımlayan da üzerindeki etiket bilgisidir. Etiket, ambalaj veya ürünün üzerinde yer alan ve ürünü tanımlayan, değişik biçimlerde basılan bilgilerden ibaret olup, bir etikette bulunması gereken yasalarca zorunlu olan bilgiler genel hatlarıyla; mamulün ismi, üretici adı ve adresi, üründe kullanılan maddeler, ambalajın içindeki miktar, ürünün kullanış tarifeleri

ve hukuki mevzuatın gerektirdiği açıklamalardır. Dolayısıyla ambalajın tüketici tercihinde önemli bir faktör olduğu anlaşılmaktadır.”

Pazarda birçok farklı markanın sıvı yağ, plastik ambalaj, cam ambalaj ve teneke ambalajlarda satıldığını hatırlatan Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, “Yemeklik yağ piyasasında çok sayıda markanın olması, pazarlama stratejileri açısından ambalaj (büyüklük, materyal, renk) ve ambalaj üzerindeki bilgileri önemli hale getirmiştir” diyor ve şöyle devam ediyor: “Birliğimize bağlı fabrikalarda üretimi yapılan bitkisel yağların ambalajlanmasında, bitkisel rafine yağlarda farklı büyüklüklerde pet ve kalay kaplı teneke, bitkisel susuz yağlarda laklı tenekeler, paket margarinlerde Bopp (çift taraflı gerdirilmiş polipropilen) ve kase margarinlerde PP (polipropilen) çeşitler kullanılmaktadır. Farklı büyüklüklerdeki tüm ambalajların tedariği piyasada faaliyet gösteren kurumsal yapıya sahip farklı

ambalaj firmalarından karşılanmaktadır.”

Yemeklik yağ üretim kapasitesi ve ürün grubu içindeki payı ne kadar? Sadece iç piyasa için mi üretim yapılıyor?Trakya Birlik ürün grupları içerisinde rafine ayçiçek yağının payı yaklaşık yüzde 70 olup, hali hazırda mevcut 150 bin ton rafine ayçiçek yağı üretim kapasitemizin tamamı iç piyasada satılmak suretiyle değerlendirilmektedir. Trakya Birlik olarak rafine ayçiçek yağı pazarındaki payımız yaklaşık yüzde 20’dir. Rafine ayçiçek yağında herhangi bir ülkeye ihracatımız bulunmamaktadır.

Hammaddeyi nerelerden ve hangi bölgelerden temin ediyorsunuz? Trakya Birlik’in kendi üreticileri bulunuyor mu?Trakya Birlik olarak 48 kooperatifimize kayıtlı yaklaşık 40 bin ortağımızın ürünlerini Çorlu/Tekirdağ ve Karacabey/Bursa’da mevcut iki fabrikamızda işlenmektedir.

Organik ve sağlıklı ürünlere her geçen gün talep artıyor. Bu üretim sürecinizi nasıl şekillendiriyor. Sizi ve sektörü ne gibi yatırımlara itiyor?Sağlıklı ürünlerin talebini karşılamak amacıyla Ar-Ge Servisimizde uzun süredir

regional directorates and 43 dealers throughout the country. We have Biryağ, Trakyağ and Biröz brands in refined sunflower oil.

What is the capacity of edible oil production and its share in the product group? Do you produce only for the domestic market?The share of the refined sunflower oil in Trakya Birlik product groups is approximately 70 percent, and currently, all of our 150 thousand tons of refined sunflower oil production capacity is evaluated by being sold to the domestic market. As Trakya Birlik, our share in the refined sunflower oil market is approximately 20%. We do not export to any country in refined sunflower oil.

Where and from which regions do you obtain the raw material? Does Trakya Birlik have its own producers?As Trakya Birlik, we process the products

of our almost 40 thousand partners registered in

48 cooperatives in our plants in Çorlu/

Tekirdağ and

Karacabey/Bursa.

The demand for organic and healthy products is increasing day by day. How does

“Ambalaj Etkili Bir Anımsatıcı Reklamdır”

Trakya Birlik


Trakya Birlik Board President Mr. Rafet Sezen, who says that packaging is an integral part of marketing and the complementary part and the showcase of the product offered for sale, states that the sales of the packaged products are usually made on the shelves by enabling the customers shop with ‘’ pick and buy’’ method and adds: “The most effective power that will affect the customers in this kind of marketing is the advertisement made with the packaging of the product. In other words, packaging is an effective reminder advertising that allows the consumer to be directly involved in purchasing behavior. Therefore, packaging should draw attention, arouse interest, and give the customer a sense of confidence about the purchase. Besides, it is the label information on the packaging that completes the packaging and identifies the product. The label consists of the information which is printed on the packaging or on the product and which identifies the product and in general terms, the information which is required to be written on a label by law is the name of the product, the name and the address of

the manufacturer, the materials used in the product, the amount in the package, the directions for use and the explanations required by the legal regulations. Therefore, it is understood that packaging is an important factor in consumer choice.” Trakya Birlik Board President Mr. Rafet Sezen, who reminds that there are several oil brands sold in plastic, glass or tin can packages in the market, says: “The fact that there are too many brands in the edible oil market has attached importance to the packaging (size, material, color) and the information written on the packaging in terms of marketing strategies.” and adds: “In the packaging of the vegetable oils produced in the factories affiliated to our association, we use PET and tin-coated tins of different sizes in vegetable refined oils, lacquered tins in vegetable anhydrous oils, Bopp (double-sided polypropylene) in packaged margarine and PP (polypropylene) varieties in bowl margarine are used. All these packages of different sizes are supplied from different packaging companies operating in the market with a corporate structure.”

this shape your production process? To what kind of investments does this push you and the sector?In order to meet the demand for healthy products, we have been working in our R & D service for a long time and in this context, the high oleic sunflower oil obtained from the high oleic sunflowers produced by our common producers is presented to the consumers’ preferences under the brand “Biryağ Olem”. The high oleic sunflower oil produced with our brand Biryağ Olem is demanded by the customers who give importance to healthier diet due to the fact that its smoke point is longer and it has the same quality with olive oil. Of course, this also affects our production process and we try to encourage our co-producers to seed high oleic sunflower oil and to increase their production by reflecting a little price difference while purchasing this product.

In which products do you work with Sarten Packaging? How do you evaluate the development of Sarten’s product range and technology?Sarten supplies us 5-10-18 liters of tin coated can in vegetable refined oil group, 10-18 liters of rectangular tin can with lacquer and 18 liters of conically shaped bucket packages in vegetable anhydrous oil group. Sarten has become a company operating both in Turkey and abroad with its product range and thus, its variety of packaging and the technology it uses and aiming to have more market share in the market when compared to its rivals.

çalışmalarımız devam etmekte olup, bu bağlamda ortak üreticilerimizin ürettiği yüksek oleikli ayçiçeklerden elde ettiğimiz yüksek oleikli ayçiçek yağı “Biryağ Olem” markası adı altında tüketicilerin tercihlerine sunulmuştur. “Biryağ Olem” markası ile ürettiğimiz yüksek oleikli ayçiçek yağı hem yanma derecesinin daha uzun süre olması, hem de zeytinyağı kalitesinde olması sebebiyle daha sağlıklı beslenmeye önem veren müşterilerimiz tarafından talep görmektedir. Tabi ki bu üretim sürecimizi de etkilemekte olup, bu konuda ortak üreticilerimizi yüksek oleikli ayçiçek tohumu ekmeleri ve bu ürünü mübayaa ederken de bir miktar fiyat farkı vererek üretimlerini arttırma hususunda teşvik etmeye gayret gösterilmektedir.

Sarten Ambalaj ile hangi ürünlerde birlikte çalışıyorsunuz? Sarten’in ürün gamı ve teknolojisindeki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?Sarten Ambalaj’dan bitkisel rafine yağ grubunda 5-10-18 litre kalay kaplı teneke kutu, bitkisel susuz yağ grubunda 10-18 litre laklı dikdörtgen teneke kutu ve yine bitkisel susuz yağ grubunda 18 litre laklı konik kova ambalajları tedarik edilmektedir. Sarten’in ürün gamı, dolayısıyla ambalaj çeşitliliği ve kullanmış olduğu teknoloji ile gerek yurt içinde gerekse yurt dışında faaliyet gösteren, hitap ettiği müşteri potansiyeli ile de rakiplerine göre her daim piyasada daha fazla pazar payına sahip olmayı hedefleyen bir firma olmuş ve olmaya da devam etmektedir.

”Packaging is an Effective Reminder Advertising“

Trakya Birlik

Edirne Yağ

Founded by Thracian businessmen about half a century ago, Edirne Oil Industry is trying to keep the Olin brand alive in the cooking oil market, which is dominated by the foreign capital. General Manager of Edirne Oil Industry Mr. M. Edip Ağaoğulları says: “We are the onliest domestic company left among the oldest domestic oil brands.” and he emphasizes that there is a tough and unfair competition in the market where the profit margin is very low.

Olin, the National Brand of ThraceTrakyalı iş adamları tarafından yaklaşık yarım asır önce kurulan Edirne Yağ Sanayi, yabancı sermayenin hakim olduğu yemeklik yağ pazarında Olin markasını ayakta tutmaya çalışıyor. Edirne Yağ Sanayi Genel Müdürü M. Edip Ağaoğulları, “En eski yerli yağ markalarından yerli firma olarak bir tek biz kaldık” diyor ve kar marjının çok düşük olduğu pazarda sert ve haksız rekabetin olduğuna vurgu yapıyor.

Trakya’nın Ulusal Markası; Olin


General Manager of Edirne Oil Industry Mr. M. Edip AğaoğullarıEdirne Yağ Sanayi Genel Müdürü

Edirne Yağ


Yaklaşık yarım asırlık geçmişe sahip Edirne Yağ Sanayi’nin bugüne geliş hikayesi ile başlamak isteriz...

Edirne Yağ Sanayi, Trakyalı iş adamların tarafından 1972 yılında Edirne’de kuruldu ve 1974 yılında fabrikasının kurulmasıyla faaliyete geçti. İlk etapta fabrikada ham yağ olarak üretim yapıyordu. Daha sonra rafine tesisi eklendi ve 1980 yılında kendi ürünlerini üretmeye başladı. O yıllarda Trakya Yağ Sanayisi’nde olan Olin markası, satın alınarak Olin markalı rafine yağ üretimimize başladık. Olin dışında Kırkpınar markamız bulunuyor. Ayrıca, ev dışı tüketim dediğimiz profesyonel mutfaklara yönelik ürettiğimiz Prolin markalı yağımız var. Ayçiçek yağ dışında üretimini yaptığımız mısır yağı ve çok yüksek tonajlarda olmamakla beraber zeytinyağı üretimimiz de var. Bir dönemde fındık ve kanola yağ üretimimiz de vardı fakat çok talep olmayınca üretimi durdurduk. Şu an sadece üç ürün grubunda üretim gerçekleştiriyoruz. Fabrika ve satış personelimiz olarak Edirne Yağ Sanayi’nde 200 kişi istihdam ediliyor.

Ürün gamınızda en büyük pay hangi yağ gurubuna ait?Üretimimizdeki dengeler Türkiye geneline benzer bir grafik çiziyor. Yemeklik yağ olarak Türkiye’de tüketilen yağların yüzde 85’ini Ayçiçek yağı oluşturuyor. Diğer yağlar ise kalan payı paylaşıyor. Bizim üretimimizin yüzde 90’ını Ayçiçek yağı oluşturuyor. Ayçiçek yağı renksiz ve tatsız olduğu için en çok tercih edilen yemeklik yağdır. Ayçiçek yağı, yemeklere kendi tadını vermez ve yemeğin gerçek tadını almanızı sağlar. En önemli özelliği ve güzelliği de budur.

Yıllık üretim hacminiz ne kadar?Yıllık 70 bin ton üretim kapasitemiz var fakat her dönem tam kapasite çalışamıyoruz çünkü Türkiye’de ihtiyacın dört beş katı üretim hacmi var. Yemeklik

W e would like to start with the foundation story of Edirne Oil Industry, which has a history of about half a century.

Edirne Oil Industry was founded by Thracian businessmen in Edirne in 1972 and started its operations in 1974 with the establishment of its factory. At first, the factory was producing raw oil. Then, a refinery plant was built and it started to produce its own oil in 1980.

The brand Olin, which was at Thrace Oil Industry at those years, was purchased and we started to produce refined oil with the Olin brand. Apart from Olin, we also have another brand called Kırkpınar. In addition, we have Prolin brand oil for the professional kitchens that we call out-of-home consumption. Apart from sunflower oil, we produce corn oil and olive oil although it is not in very high tonnages. We also produced nuts and canola oil once, but we stopped production when there was not much demand. Currently, we make production in only three product groups. 200 employees work in Edirne Oil Industry as our factory and sales staff.

Which oil group has the biggest share in your product range?The balances in our production draw a graph which is similar to the one in the country-wide. Sunflower oil makes up 85% of the oil produced in Turkey as edible oil. The other oil groups share the percentage left. 90% of our production is sunflower oil. Since sunflower oil is colorless and tasteless, it is the most preferred edible oil. Sunflower oil does not give its own flavor to the taste of the foods and it allows you to get the real taste of the foods. This is its most important and nicest characteristic.

What is your annual production volume?We have an annual production capacity of 70 thousand tons; but, we cannot operate at a full capacity each term because the production volume in Turkey is four or five times much


yağ üretiminde zengin bir ülkeyiz. Türkiye’nin birçok bölgesinde yağ üretimi yapan fabrikalar olması nedeniyle pazarda çok sert bir rekabet vardır. Artık çok fazla Türk menşeli marka da kalmamıştır. Çok bilindik markaların bir çoğu yabancı sermayeler tarafından satın alındı. Eski markalardan yerli firma olarak bir tek bizim kaldığımızı söyleyebilirim.

Peki ülkedeki Ayçiçek üretimi, yağ üreticilerinin hammadde ihtiyacını karşılayabiliyor mu?Türkiye’de yıllık Ayçiçek üretimi 1,2 ile 1,4 milyon ton arasında değişiyor. Türkiye’nin hammadde ihtiyacının üçte biri iç piyasadan, kalanı ise ithal edilir. Türkiye’de üretilen hammadde yıl sonuna kadar yetiyor. Kasım, aralık ayları itibariyle sektörün Ayçiçek tohumu ithalatı başlıyor. Yıllardır Ayçiçek üretiminde bir atış yok fakat nüfusa bağlı olarak tüketim her yıl artıyor.

Dışa bağımlılık, özellikle dövizlerin yükseldiği dönemde üreticilerin maliyetlerine ve yağ fiyatlarına nasıl yansıdı?Dövizdeki yükseliş iç piyasadaki hasat dönemine denk geldiği için yağ fiyatları çok yükselmedi. Dövizde yüzde 35-40’lık bir artış olmasına rağmen hammaddede fiyata yüzde 10 yansıdı. Nedeni de dediğim gibi hasat dönemine denk gelmesi oldu. Bugünkü döviz kurları üzerinden yapılacak hammadde ithalatı, maliyetleri ve dolayısıyla yağ fiyatlarını yükseltecektir. Ama devletin elinde vergiyi düşürmek gibi enstrümanı var. Onu kullanırsa fiyatları dengeleyebilir. Yağ sektörü çok düşük kar marjlarıyla dönen bir sanayi kolu. Piyasada dengeyi bozan biraz da haksız rekabet oldu. Ham yağ ithalatının tonu 800 dolar civarındayken, 500 dolar civarında gümrük vergisi vardı. Bu vergilerin ödenmediği durumlar oldu. Vergi ödemedikleri için fiyatları aşağı çekebildiler ve pazarda dengeyi bozdular. Bir de Bosna Hersek ile ikili anlaşmamız olduğu için ham veya rafine yağlar, sıfır gümrükle ülkeye giriyor. Sırbistan’dan yağ alıp sıfır gümrükle Türkiye’ye ihracat ediyorlar. Bu da maalesef piyasada haksız rekabete yol açıyor.

than its demand. Our country is rich in the production of edible oil. Since there are factories producing edible oil in many regions of Turkey, the competition is tough. There are not too many Turkish origin brands anymore. Many of the well-known brands were purchased by the foreign capitals. I can tell that we are the onliest one left among the old, domestic company brands.

Does the production of sunflower in the country meet the raw material need of the oil producers?The annual sunflower production in Turkey varies between 1.2 to 1.4 million tons. One-third of Turkey’s raw material need is met by the domestic market while the rest is imported. The raw materials produced in Turkey meet the needs till the end of the year. As of November and December, the sector starts importing sunflower seeds. There has not become any increase in sunflower production for years, but the consumption is

increasing every year depending on the population.

How was the effect of the external dependence on the costs of the producers and the oil prices, particularly in the period when the currency rose?The oil prices did not rise much as the rise in foreign exchange coincided with the harvest period in the domestic market. Despite the increase of 35% - 40% in the exchange rate, it reflected as 10% on the prices of raw material because it coincided with the harvest period, as I have said. The import of raw materials to be made at the current exchange rates will increase the costs and hence, the oil prices. But, the state has the instrument to reduce the tax. If it uses it, it can balance the prices. The oil sector is an industry branch that operates with very low profit margins. There was also an unfair competition which disturbed the balance in the

market. When the ton of raw oil import was around 800 dollars, the customs tax was around 500 dollars. There were times when these taxes were not paid. Some could pull down the prices since they did not pay the taxes and they disturbed the balances in the market. Besides, as we have a bilateral agreement with Bosnia and Herzegovina, no customs are applied to raw or refined oils while entering the country. They purchase oil from Serbia and they export to Turkey with no customs. This leads to unfair competition in the market, unfortunately.

Edirne Yağ


Tüketici artık gıda ürünleri konusunda daha sorgulayıcı. Organik ürünleri tercih ediyor. Bu durum yağ sanayisini nasıl etkiliyor?Bu konuda maalesef doğru bilinen yanlışlar var, özellikle mısır yağları konusunda. Mısır yağı genelde ithal ediliyor. Bir dönem çok fazla talep vardı. Fiyatların çok yükselmesi yağlar GDO’lu mısırdan yapılıyor diye yapılan kampanyalar nedeniyle tüketici mısır yağından vazgeçti. Fakat burada yanlış bir bilgi var. Bir üründe GDO olması için o üründe protein olması lazım. Çünkü GDO proteinde olur. Yağlarda olması imkansız çünkü yağda protein sıfırdır. Yağ asitlerinden oluşur yağlar. Tohum yağları rafine edilmeden kullanılmaz. Rafine edildiği için üründe GDO olsa dahi yağa geçmez. Uygun şartlarda rafine edildiği zaman vitamin ve mineralleri içinde kalır. GDO’lu ürünlerden yağ çıkarsanız dahi GDO yağa geçmez, küspesinde kalır. Mesela soya yağı yasaklandı GDO’lu diye ama küspesi satılarak tavuklara yem oluyor.

Yemeklik yağ ambalajında hangi ambalajları daha çok tercih ediyorsunuz?Yağlarda pet şişeler kullanılır ve cam şişeye göre avantajları vardır. Gerekli standartlara göre üretildiği için içindeki gıdalara zarar vermeleri söz konusu değil, hatta koruyucu özelliği vardır. Yağların ambalajında teneke de kullanılır ve bunlar da oldukça sağlıklı ambalajlardır. Sarten ile kurulduğu yıldan bu yana çalışırız. Metal ambalajda birinci tedarikçimizdir. 4,5,10 ve 18 litre olmak üzere dört çeşit ürünümüzde metal ambalaj kullanıyoruz. Yemeklik yağlarda büyük ambalajlar tercih ediliyor. Üretimimizin yüzde 50’sini 18’lik ambalajlar oluşturur. Üretimimizin yüzde 80’ini tenekeli ambalajlarla sevk etmiş oluyoruz. Batı Karadeniz, Ege Bölgesi ve Orta Anadolu bizim markamızın ilk tercih edilen bölgeleridir. Ulusal markayız ama lojistik maliyetlerinden dolayı ülkenin doğu şehirlerinde çok rekabetçi olamadığımız için ürünlerimiz bulunmuyor.

The consumers are now more selective about food products. They prefer organic products. How does this affect the oil industry?Unfortunately, there are some false facts in this subject, particularly in corn oil. Corn oil is usually imported. The demand was much for corn oil once. The consumer quitted purchasing corn oil due to the campaigns that the corn oil was made of corns with GMO and the high prices. However, there is wrong information here. There has to be protein in a product in order to tell that there is GMO in that product because GMO is found in protein. It is impossible to find GMO in oil because there is no protein in oil. Oil is composed of fatty acids. Seed oil cannot be used without being refined. Since it is refined, GMO cannot transmit to the oil even if that product has GMO. When it is refined in appropriate conditions, the vitamins and minerals remain in it. GMO cannot transmit to the oil even if you make oil from products with GMO, it remains in the pulp. For instance, soybean is banned since it has GMO; however, its pulp is sold and the chickens are fed with it.

Which packages do you prefer most in edible oil packaging?Pet bottles are used for oil packaging and it has advantages when compared to glass bottle. Since they are produced according to the required standards, they do not damage the product inside; they are even protective. Tin can packaging can be used in oil packaging and these are healthy packages, as well. We have been working with Sarten since the year it was founded. It is our main supplier in metal packaging. We use metal packaging in four types of products: 4,5,10 and 18 liters. Large packagings are preferred in edible oils. 50% of our production is composed of 18-liter packages. We deliver 80% of our production in canned packaging. The Western Black Sea, the Aegean Region and the Central Anatolia are the regions where our brand is preferred most. We are a national brand but, because of the logistics costs, we do not have products in the eastern cities of Turkey since we cannot be very competitive there.

Edirne Yağ

Founded in Gaziantep 11 years ago, Kadooğlu Oil has been growing with its non-stop investments since its establishment. We have listened to the success story of Kadooğlu Oil, which sustains its leadership in vegetable oil export despite being in a sector where the competition is high, the brands “Bizce, Brinto, Azime and Mayra” and the roadmap to be followed in the upcoming period from Kadooğlu Oil General Coordinator Mr. Mustafa Kadooğlu.

The Success is Bizce’s; It Has Become A Leader in Export in 10 Years

11 yıl önce Gaziantep’te kurulan Kadooğlu Yağ, kurulduğu günden bu yana hız kesmeyen yatırımları ile büyümesini sürdürüyor. Rekabetin yoğun olduğu bir sektörde olmasına rağmen bitkisel yağ ihracatında liderliği elinde bulunduran Kadooğlu Yağ’ın başarı hikayesini; Bizce, Brinto, Azime ve Mayra markaları ve gelecek dönemde izleyecekleri yol haritasını Kadooğlu Yağ Genel Koordinatörü Mustafa Kadooğlu’ndan dinledik.

Marifet Bizce’de;10 Yılda ihracat Lideri Oldu


Kadooğlu Yağ

Kadooğlu Yağ Genel Koordinatörü

Kadooğlu Oil General Coordinator Mr. Mustafa Kadooğlu


Kadooğlu Oil

11 yılı geride bırakan Kadooğlu Yağ markalarının göstermiş olduğu performansı ve pazardaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kadooğlu Yağ; bünyesinde barındırdığı Bizce, Brinto, Azime ve Mayra markaları adı altında ayçiçek, mısır, margarin, endüstriyel, Omega 3 ve bitkisel yağlar ile hedeflerimizin üzerindeki büyümesini devam ettiriyor. Fabrikamızı, Kadooğlu Holding güvencesiyle 2007 yılında günlük 300 ton rafineri üretim ve 450 ton gün dolum kapasitesi ile Gaziantep 4. Organize Sanayi Bölgesi*nde kurduk. Rekabet gücümüzü her geçen yıl arttırma hedefi ile, 2014 yılında 600 ton/gün olan üretim kapasitemizi 2017 yılında 650 ton/gün’e çıkarttık.

İhracatta yakaladığımız başarımızı kısa sürede Türkiye geneline yayılmış satış ağı ile devam ettirdik. İç piyasada Bizce ve Mutfakların Şefi markalarımız ile bayilerimiz ve tüketicilerimizin beğenisini topluyoruz.

Kadooğlu Yağ kuruluşundan bu yana, yani 11 yıllık yolculuğunda kapasite artırımı yapmadığı ve yeni yatırımlara imza atmadığı tek bir yıl dahi olmadı. Modernize ve tam otomasyonla çalışan bir tesise sahibiz. Finansal değerlerinizin ya da ekonomik anlamda büyüklüğünüzün teminatı ve anlamlılığı insan faktörü ile bütünleşmesiyle olur. Bu anlamda şanslı bir şirketiz. İşin mutfak kısmında da, sunumunda da tecrübeli ve dinamik bir ekibe sahibiz. İşte bizi başarıya taşıyan dinamizm de budur.

Bugün ihracatta kendi sektöründe Türkiye 1.’si, tüm sektörler içerisinde Türkiye 61.’si olma unvanına sahip olan, aynı zamanda Ortadoğu’nun en büyük bitkisel yağ fabrikalarından biri olma özelliğini taşıyan Kadooğlu Yağ olarak tüm tüketicilere lezzet ve sağlığı bir arada sunmanın gururunu taşıyoruz.

Üretiminiz tek fabrikada mı devam ediyor? Üretim hacim grafiği nasıl seyrediyor?Belirttiğim gibi kurulduğumuz günden bu yana yatırımlarımızı her geçen yıl arttırarak yolumuza devam ettik.

Türkiye pazarında ve ihracatta çok büyük başarılar gerçekleştiren Kadooğlu Yağ’ın, 2012 yılında 300 ton/gün olan kapasitesi bugün günlük 650 tonu geçmiş durumda. Yatırımlarımız sadece kapasite artırımına yönelik olmadı. Son teknolojiyi kullanarak rekabet gücümüzü arttırmaya da devam ettik. Tesisimizde tam otomasyon sistemi uygulanmaktadır. Toplamda 250 personelimiz de emek vermektedir. Bulunduğumuz çevreye sağladığımız istihdam yatırımlarımıza paralel artış göstermektedir.

Yatırımlar devam edecek mi?Teknoloji baş döndüren bir hızla ilerliyor. Günü değil yarını yakalama hedefiyle çalışan bir yapımız var; bu nedenle gündemimizde her zaman yeni yatırımlar var. Fabrika içi ham yağ stoklama deposunu 7 bin 500 tondan 15 bin ton

H ow would you evaluate the performance of Kadooğlu oil brands, which left 11 years behind, and their position in the market?

Kadooğlu Oil is continuing to grow beyond our goals with its sunflower, corn, margarine, industrial, Omega 3 and vegetable oils under Bizce, Brinto, Azime, and Mayra brands that it has within its structure. We established our factory in Gaziantep 4th Organized Industrial Zone in 2007 with 300 tons of refinery production and 450 tons of filling capacity under the assurance of Kadooğlu Holding. With the aim of increasing our competitive power every year, we increased our production capacity, which was 600 tons per day in 2014 to 650 tons per day in 2017.

We have sustained the success which we had in export with the sales network that expanded to country-wide in a short time. We receive the appreciation of our dealers and consumers with our brands Bizce and Mutfakların Şefi in the domestic market.

Kadooğlu Yağ has not had a single year in which it did not increase its capacity or did not sign new investments since its establishment, in other words, in 11 years. We have a modernized and fully automated plant. The assurance and the meaningfulness of your financial values or your size in the economic sense is made possible by the integration with the human factor. In this sense, we are a lucky company.

Besides, we have an experienced and dynamic team on the factory floor. That is the dynamism that carries us to success.

As Kadooğlu Oil, which is Turkey’s number one in its sector in export and the 61st among all sectors and which is also among the biggest vegetable oil plants of the Middle East, we are proud to offer taste and health together to all consumers.

Does your production continue at one plant? How is your production volume chart?As I have mentioned, we have continued to proceed by increasing our investments every year since the day we were established.

Kadooğlu Oil has achieved great successes in the Turkish market and in export, and its capacity which was 300 tons per day in 2012 is over 650 tons per day today. We did not invest in only increasing the capacity. We have continued to increase our competitive power by using the latest technology. The full automation system is applied in our facility. We have a staff of 250 persons. The employment we provide to our surrounding environment increases in parallel to our investments.

Will the investments continue?Technology is moving at an unprecedented speed. We have a structure that works with the goal of catching tomorrow, not the day; therefore, there are always new investments in our agenda. We will increase the in-house crude oil


seviyesine çıkartacağız. Rafine yağ stok tanklarımız ise, 2 bin tondan 3 bin ton seviyelerine çıkartılacak. Mamul depolama alanımıza eklenecek yeni alan ile birlikte 114 bin ton mamul stoklanabilir kapasiteye ulaşacak. Artan ürün çeşitliliğimize bağlı olarak üretim sahasında da yeni yatırımlarımız oldu. İki adet preform şişirme makinesi alındı. İki hattımızda kullandığımız 1 lt ve 800 cc pet şişeyi bu makine ile kendimiz üretmekteyiz. Sistem tam otomatik yani el değmeden üretim yapmaktadır. Yeni bir kolileme robotu alarak 3 lt, 4 lt 4.5 lt ve 5 lt pet şişeler otomatik olarak kolilere konulmaktadır. Pet şişelerde tam kapak sistemine geçildi. Tek tip ve tek çeşit kapak besleme makinesi montajı yapılarak üretim verimliliği arttırıldı.

Ürün çeşidi artıyor dediniz. Kaç çeşit ürününüz ve markanız var? Şu an için portföyümüzü iki ana kategoride ifade edebiliriz. Likit ve endüstriyel yağlar. Likit grup içerisinde Ayçiçek, Mısır, Omega3, Kanola gibi ürünlerimiz yer alırken, endüstriyel kategorimizde bitkisel susuz margarin, kızartmalık, baklavalık, pamuk ve bazı özel seri üretimlerimiz mevcut. Aslında bakıldığında oldukça zengin bir ürün portföyüne sahibiz. Tüketiciye sunduklarımızın yanında yepyeni talepler de var. Bu talepleri de karşılayabilmek adına yeni Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Ar-Ge çalışmaları sonucunda endüstriyel kullanıma yönelik iki yeni ürün geliştirdik ve üretime başlayarak piyasaya sürdük. Şu ana kadar çok olumlu tepkiler aldık. Özellikle endüstriyel alanda Ar-Ge çalışmalarımız yeni ürün geliştirme konusunda devam ediyor. Yakın zamanda çok özel ürünleri de portföyümüze eklemiş olacağız. İç piyasada Bizce ve Mutfakların Şefi ile tüketicilerimiz ile buluşurken dış piyasada da Mayra, Brinto ve Azime markalarımız ile beğeni topluyoruz.

Çok eski markaların ve küresel oyuncuların olduğu yemeklik yağ pazarında pazar payınız ne durumda?İç ve dış piyasada pazar payımızı artırmaya devam ediyoruz. Gerek ürün portföyümüzle gerekse tüketici

storage tank from 7 thousand 500 tons to 15 thousand tons. Our refined oil stock tanks will be increased from 2 thousand tons to 3 thousand tons. 114,000 tons of finished products will be added to the storage area with the new areas that will be added to our product storage area. Depending on our increasing product range, we have also made new investments in the production field. Two preform blow molding machines were purchased. We produce 1 lt and 800 cc pet bottle which we use in two lines with this machine. The system is fully automatic, so the system produces the bottles without human labor force. 3 lt, 4 lt, 4.5 lt and 5 lt pet bottles are automatically put into the boxes by taking a new packing robot. Full flask system was introduced in pet bottles. The production efficiency was increased by assembling one type and one type of cover feeding machine.

You have said that the product range is increasing. How many products and brands do you have?We can divide our portfolio into two categories for now: Liquid and industrial oils. Whereas we have products like Sunflower, Corn, Omega3 and Canola in the liquid group, we have herbal anhydrous margarine, frying oil, baklava oil, cotton and some exclusive series production in our industrial group. In fact, we have a very rich product portfolio. In addition to what we offer to consumers, there are also brand-new demands. We are conducting new R & D studies in order to meet these demands. As a result of R & D studies, we have developed two new products for industrial use and started production. We have received very positive reactions so far. Our R & D studies continue to develop new products, particularly in the industrial field. We will soon add very special products to our portfolio. While we meet with our customers in the domestic market with our brands Bizce and Mutfakların Şefi, we appeal to the interests in the foreign market with our brands Mayra, Brinto and Azime.

What is your market share in the edible oil market, where there are very old brands and global actors?We continue to increase our market share in domestic

Kadooğlu Yağ


odaklı hizmet anlayışımızla bayi ve müşterilerimize her anlamda farklı imkan ve olanaklar sunma gayreti ile yolumuza devam ediyoruz. Rekabetin her geçen gün arttığı, zor bir pazarın içinde yeni bir aktör olduğumuzu biliyoruz; bununla beraber dinamik ve tecrübeli bir ekibe sahibiz. En büyük avantajımız ise aile gibi olduğumuz bayilerimiz ve iş ortaklarımız. Beş bölge müdürlüğümüz ve yaygın distribütörlük ağımız ile Türkiye’nin dört köşesine ürünlerimizi ulaştırıyoruz.

Anadolu’da güçlü bayilerle çalışıyoruz. Rekabetin yoğun olduğu bir sektördeyiz ve sektörde çok farklı markalar var fakat kurduğumuz samimi ilişkiler ve yatırım gücü yüksek bir şirket olmamız sayesinde bayilerimizde sadece bizim yağlarımız yer alıyor. Böylelikle en küçük köy bakkallarında dahi ürünlerimiz bulunuyor. Son teknoloji ve sistemle kapasitesini arttırdığımız fabrikamızda hem iç hem de dış piyasada kendi markalarımız dışında, tüketicilerin beğenisini toplayan farklı markaları da fason olarak üretiyoruz. Bu da Bizce yağlarının çok ünlü markaların yağları ile en az aynı kalitede olduğunun bir göstergesi diyebiliriz.

Dış ticarette ise çok geniş bir coğrafyaya hizmet götürmeye çalışıyoruz. Bizce, Mutfakların Şefi, Mayra, Brinto ve Azime markaları ile ürettiğimiz yağları 55’i aşkın ülkeye ihraç ediyoruz. Bulunduğumuz ülkelerde pazardaki payımızı büyütebilmek adına durmaksızın çalışıyoruz.

Son olarak pazara yeni giren oyuncular için ambalajın önemini sormak istiyorum. Hangi ambalajları tercih ediyorsunuz? Sarten ile iş birliğiniz ne zaman başladı ve hangi ürünlerde devam ediyor? Müşterileriyle birlikte büyümeyi misyon edinen Sarten’in teknolojisi ve ürünleri hakkında neler düşünüyorsunuz?Artan global rekabet ortamında her geçen gün ambalajın önemi de artmaktadır. Ambalaj müşterilerin ürününüz ile görsel olarak ilk temas ettiği an olduğu için, görselliği ve çekiciliği büyük önem taşımaktadır. Özetleyecek olursam, doğru ambalaj ile yola çıkmanın, ve ambalajdaki gelişimleri kesintisiz takip ederek ürün portföyümüze yansıtmanın, mevcut pazarımızdaki etkin rolümüzü daha da artıracağı inancındayım.

Sarten ile iş birliğimiz fabrikamızın kurulduğu yıllara dayanmaktadır. Kuruluşumuzdan bu yana, iş ortağı olarak ilerlediğimiz Sarten ile birlikte, tesislerimizde büyük özen ile ürettiğimiz yağlarımızı, en taze, leziz, ekonomik ve güvenilir haliyle müşterilerimizin mutfakları ile buluşturuyoruz. Sürekli gelişen teknolojiyi, kaliteli, hızlı ve çevreci ambalaj çözümleri oluşturmayı misyon edinen Sarten firmamıza değer katmaktadır.

and foreign markets. We continue our way with our product portfolio and our consumer-oriented service approach with the effort to offer different opportunities to our dealers and customers. We know that we are a new actor in a tough market, where the competition is rising day by day; yet, we have a dynamic and experienced team. Our biggest advantage is our dealers and business partners with which we feel like a family. We distribute our products to the four corners of Turkey through 5 regional directorates and an extensive distribution network.

We work with strong dealers in Anatolia. We are in a sector where competition is intense and there are many different brands in the sector; yet, thanks to the close relationships we have established and thanks to being a company with a strong investment force, our dealers sell only our oils. Thus, we have our products even in the smallest village groceries. Besides our own brands, we also make contract manufacturing of different brands that appeal to the interest of the consumers both in the domestic

and foreign markets in our factory where we increase the capacity with the latest technology and system. This may be an indication that we have at least the same quality of oil with very famous brands.

In foreign trade, we try to provide service to a very wide geography. We export the oils we produce with the brands Bizce, Mayra, Brinto and Azime to more than 55 countries. We have been working non-stop in order to expand our market share in the countries where we serve.

Finally, I would like to ask the importance of the packaging for the new actors. Which packages do you prefer? When did your cooperation with Sarten begin and in which products does it continue? What do you think about the technology and the products of Sarten, which have adopted it a mission to grow with their customers?

The importance of packaging is increasing day by day in the increasing global competition environment. Since packaging is the first time when customers visually contact your product, its appearance and attractiveness are of great importance. To sum up, I believe that setting the road with the right packaging, following the developments in the packaging continuously and reflecting them to our product portfolio will increase our active role in our current market.

Our cooperation with Sarten dates back to the years when our factory was established. With Sarten, which we have been operating as a business partner since our establishment, we serve our oils, which we produce at our plants with great care in their freshest, most delicious, economical and reliable form, to the kitchen of our customers. Sarten, which takes it as a mission to follow the continuously developing technology and to create high-quality, fast and environmentalist packaging solutions, adds value to our company.

Bizce, Mutfakların Şefi, Mayra, Brinto ve Azime markaları

ile ürettiğimiz yağları 55’i aşkın ülkeye ihraç

ediyoruz.

We export the oils we produce with the brands Bizce, Mayra, Brinto and Azime to more than 55

countries.

Kadooğlu Oil


Savola Gıda

Savola Foods, the leader of the Turkish oil sector with a market share of 15%, has entered the industrial and pastry oil sector with the new facility it has established this year. Savola Foods Supply Chain and Foreign Trade Director Ms. Aysun Aras, has expressed that their innovative products will meet with the sector and the consumers very soon.

Savola Foods Will Increase its Market Share With the New Products

Türkiye sıvı yağ sektöründe yüzde 15’lik pazar payı ile lider konumda bulunan Savola Gıda, bu yıl hayata geçirdiği yeni tesisle birlikte endüstriyel ve pastacılık yağları pazarına da girdi. Savola Gıda Tedarik Zinciri ve Dış Ticaret Direktörü Aysun Aras, inovatif ürünlerinin çok yakında sektör ve tüketiciler ile buluşacağı bilgisini paylaştı.

Savola Gıda Yeni ÜrünlerlePazar Payını Büyütecek

Savola Gıda Tedarik Zinciri ve Dış Ticaret DirektörüSavola Foods Supply Chain and Foreign Trade Director Ms. Aysun Aras


Savola Food

2008 yılında Yudum Gıda’yı bünyesine katan Savola Gıda, on yıldır markanın pazardaki güvenirliği ve liderliğini sürdürmeyi başardı. Türkiye sıvı

yağ sektöründe yüzde 15’lik pazar payı ile lider konumda olduklarını söyleyen Savola Gıda Tedarik Zinciri ve Dış Ticaret Direktörü Aysun Aras, pazara yeni ürün sunmanın yanı sıra, yurt dışında yaptıkları anlaşmalarla dış pazarda da büyümeye devam ettiklerini belirtti. Aysun Aras ile 30 yıllık geçmişe sahip Yudum’un devam eden başarısını ve Savola Gıda’nın yol haritasını konuştuk.

Yudum ve Sırma markaları, Savola Gıda bünyesine girdikten sonra nasıl bir yapılanmaya gitti?Her iki markamız da Savola Gıda birlikteliğinden önce Yudum Gıda’nın prestijli markaları olmakla beraber, pazar konumlandırmaları, tüketici alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre hazırlanmıştır.

Yudum ve Sırma markalarını birbirinden ayıran özellikleri neler?Savola Gıda olarak yeni tüketim trendlerinden yola çıkarak, tüketicilerin farklı pişirme yöntemlerine ve alışkanlıklarına farklı çözümler sunmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle Yudum, yağın çeşidinden çok ne için kullanıldığına odaklanmayı, pişirme ve lezzet kalitesine olan katkısını tüketicilere anlatmayı, pişirme ve sağlık açısından katma değerli ürünleri müşterilerine sunmayı hedeflemektedir. Yudum markası 30 yıllık tarihi boyunca yemeklere kattığı hafiflik ile tüketicilerin beğenisine sunuldu. Türkiye’nin en beğenilen ve en güvenilir sıvı yağ markası olarak pazardaki konumlandırmasını koruyor. Yudum bundan sonra tüketicilere yemek pişirme yöntemlerine özel, Yudum Kızartma Ustası ve Yudum Omega3, Ziyafet gibi katma değerli ürünler sunmak misyonu ile yoluna devam ediyor.

Sırma markası, mızırözü yağı segmenti lideri olup herkes için erişilebilir sağlıklı ve güvenilir ürünler sunmayı önceliklendiriyor. Sırma markası portföyünde ise mısır yağı ve ayçiçek yağı yer alıyor.

Savola Gıda’nın yemeklik yağ pazarında ne kadar bir pazar payı bulunuyor?Savola Gıda Türkiye, sıvı yağ sektöründe yüzde 15’lik pazar payı ile lider konumda bulunmaktadır. Ayçiçek yağı pazarında Savola Gıda, yüzde 15 ile ilk sırada yer almaktadır. Ayrıca zeytinyağı ve mısır yağında yüzde 10’luk pazar payına sahibiz.

Yıllık üretim kapasiteleri ile ilgili bilgi verir misiniz? Ayvalık’taki fabrika dışında fabrikanız veya yeni yatırım planınız var mı?

S avola Foods, which incorporated Yudum Gıda in 2008, has managed to sustain the brand’s leadership and reliability in the market for 10

years. Savola Foods Supply Chain and Foreign Trade Director Ms. Aysun Aras, who says that they are in the leading position in Turkish oil sector with a market share of 15%, has stated that in addition to offering new products to the market, they have continued to grow in the foreign market with the agreements they have made. We have talked with Ms. Aysun Aras about the continuing success of Yudum Gıda, which has a history of 30 years, and the roadmap of Savola Foods.

What kind of structuring did Yudum and Sırma brands go under after being incorporated by Savola Foods?Besides the fact that both of our brands were the prestigious brands of Yudum Gıda before the incorporation with Savola Foods, they are prepared according to their market positioning, consumer habits and needs.

What are the features that distinguish the brands Yudum and Sırma?As Savola Foods, we aim to offer different solutions to different cooking methods and habits of the consumers on the basis of new consumption trends. For this reason, Yudum aims to tell the consumers about the fact that focusing on what the oil is used for rather than the type of oil contributes to the quality of cooking and flavor and to offer value-added products to customers in terms of cooking and health. Yudum brand has been presented to consumers with the lightness it adds to the dishes throughout its 30-year history. It keeps its position in the market as Turkey’s most admired and most reliable oil brand. Yudum continues to move on with the mission of providing added-value products; such as Yudum Kızartma Ustasıi Yudum Omega3, and Ziyafet, which are special for the consumers’ cooking methods.

Sırma is the leader of the maize oil segment and prioritizes providing healthy and reliable products which are accessible to everyone. The brand Sırma has maize oil and sunflower oil in its portfolio.

What is the market share of Savola Foods in the edible oil market?Savola Foods Turkey is in the leader position in the oil sector with a market share of 15%. Savola Foods ranks the first in sunflower oil market with 15 percent. Besides, it has a market share of 10% in maize oil and a market share of 10% in the olive oil market.

Could you please tell us about the annual production capacities? Do you have any other factories apart from the one in Ayvalık or do you have any new investment plans?


“Savola Gıda olarak S. Arabistan, Katar,

Bahreyn, Dubai, Umman ve Kuveyt

gibi Orta Doğu ülkelerinin yanı sıra Japonya, Amerika, Nijerya ve Togo’ya

düzenli olarak ihracat yapmaktayız.”

“As Savola Foods, we regularly export to Middle Eastern

countries such as Saudi Arabia, Qatar, Bahrain,

Dubai, Oman and Kuwait, as well as to

Japan, America, Nigeria and Togo.”

18 bin metrekare açık alan üzerine kurulu Ayvalık Fabrikası bugün ayçiçeği, zeytinyağı ve mısırözü yağı kategorilerinde 100’den fazla ürün çeşitliliği sunuyor. Fabrikamızın, yıllık üretim kapasitesi ayçiçek ve mısır yağlarında 120 bin ton, zeytinyağında ise 20 bin tondur. Ayvalık Fabrikamızda üretim üç rafineride, pet, cam ve teneke şişeleri dolduran 10 üretim bandıyla gerçekleşmektedir.

Bununla birlikte 2018 yılının ikinci yarısında yeni margarin tesisimizi hayata geçirdik. Savola Gıda olarak endüstriyel ve pastacılık yağları pazarına da girmiş bulunuyoruz. Endüstriyel kullanım için Sava, pastacılar için Vala yeni markalarımız oldu. Margarin tesisimizin üretim kapasitesi şu an 30 bin ton. Gelecek yıl kapasiteyi 45 bin ton ve sonraki yıl da 70 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki günlerde bu kategoride yapılmamış çalışmalara imzamızı atmaya hazırlanıyoruz. İnovatif ürünlerimiz çok yakında sektör ve tüketicilerimizle buluşacak.

Üretimin ne kadarı ihraç ediliyor? Kaç ülkede Savola Gıda’nın yağları tüketiliyor?Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesine Egemden Zeytinyağı ve Yudum Ayçiçek yağlarımızı ihraç ediyoruz. Hızla büyüyen ihracat hacmimizle Savola Gıda olarak S. Arabistan, Qatar, Bahreyn, Dubai, Umman ve Kuveyt gibi Orta Doğu ülkelerinin yanı sıra Japonya, Amerika, Nijerya ve Togo’ya düzenli olarak ihracat yapmaktayız. Ayrıca yakın zamanda Kanada’da bir zincir market ile anlaşma yaptık.

Yurt dışında hangi markalarla bulunuyorsunuz?Yudum, Sırma, AFIA, Cielo, Brillo ve Egemden markalarımızı satış yaptığımız pazarlara göre yönetiyoruz. Türkiye’nin lider markası olan Yudum, bu başarısını Avrupa ve Amerika etnik pazarında da devam ettirmektedir. Aynı zamanda yine kendi markamız olan AFIA, Orta Doğu’nun bir numaralı lider yağ markasıdır.

Hammaddeyi nerelerden ve hangi bölgelerden temin ediyorsunuz?Egemden markamızın Zeytinyağı tedariğini ağırlıklı olarak Ayvalık ve Kuzey Ege olmak üzere Ege’nin diğer kesimlerinin yanı sıra Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden sağlıyoruz. Ayçiçek yağında ise Trakya, İç Anadolu, Çukurova ve Güney Marmara bölgelerindeki birçok üreticiden hammadde temin ediyoruz.

Ayvalık Plant, which was built on an open area of 18 thousand square meters, offers more than 100 products in the categories of sunflower, olive oil and maize oil. The annual production capacity of our factory is 120 thousand tons in sunflower and maize oil and 20 thousand tons in olive oil. We make production in three refineries with 10 production lines that fill pet, glass and tin bottles in our Ayvalık Plant.

In addition to this, we established our new margarine facility in the second half of 2018. As Savola Foods, we have entered the industrial and pastry oil market. Sava has become our brand for the industrial use whereas Vala has become our brand

for pastry makers. The production capacity of our margarine plant is now 30 thousand tons. We aim to increase the capacity to 45 thousand tons next year and to 70 thousand tons in the following year. We are getting prepared to sign the works which have never been conducted in this category before in the upcoming days. Our innovative products will soon meet with the sector and our consumers.

How much of the production isexported? How many countries consume Savola Foods’ oils?We export Egemden olive oil and Yudum Sunflower oil to many European countries, particularly to Germany. We regularly export to Middle Eastern countries; such as Saudi Arabia, Qatar, Bahrain, Dubai, Oman and Kuwait, as well as to Japan, America, Nigeria and Togo with our rapidly growing export volume. Besides, we have recently made a deal with a chain market in Canada.

Which brands do you have abroad?We manage our Yudum, Sırma, AFIA, Ciello, Brillo and Egemden brands according to the markets to which we make sales. Yudum, the

leading brand of Turkey, continues its success in the European and American ethnic market. Again, our own brand AFIA is the number one leading oil brand of the Middle East.

Where and from which regions do you obtain the raw material?We supply olive oil for Egemden brand mainly from Ayvalık and the North Aegean regions, as well as the other parts of the Aegean and Mediterranean regions. We supply raw materials for sunflower oil from many producers in Thrace, Central Anatolia, Çukurova and South Marmara regions.

Savola Gıda


Organik ve sağlıklı ürünlere her geçen gün talep artıyor. Bu üretim sürecinizi nasıl şekillendiriyor. Sizi ve sektörü ne gibi yatırımlara itiyor?Gerek ayçiçek gerekse zeytinyağı ve sırma yağlarımızın üretim süreçlerinde birlikte çalıştığımız tedarikçilerden, hammaddelerimizi tedarik ediyor ve ilgili test süreçlerini tamamladıktan sonra rafine işlemlerini gerçekleştirip ambalajlama sürecine giriyoruz. Ürünlerimizde herhangi bir katkı maddesi bulunmuyor.

Ambalaj sektörü de bu konuda beklentilerinizi karşılıyor mu?Geri dönüşümlü ambalajların daha çok yaygınlaşması gerekiyor bu konuda sektörel olarak daha kat edilecek çok mesafe var.

Tüketici daha çok sizi markanızla biliyor. Peki ambalaj bir ürünün tercih edilmesinde sizce ne kadar etkili?“Hafiflik” ile özdeşleşen Yudum Ayçiçek Yağı, kendi kategorisinde tüketicilerin en çok tercih ettiği ürün olarak pazarda uzun yıllardır lider konumundadır. Aynı zamanda bizim bünyemizde yer alan markalar arasında da ilk akla gelen isimdir. Tüketici tercihlerinde ambalajların kesinlikle yönlendirici etkisi bulunuyor. Ürünü en iyi ifade edecek tasarım, kesinlikle çok önemli bir faktör. Örneğin Yudum Ayçiçek dediğimizde yıllardır tüketicinin zihninde oluşmuş bir algı var bu da rafta tercih edilirliğini olumlu olarak etkiliyor. Tabi ambalaj dışında ürünün lezzeti ve daha önceki tüketici deneyimleri satın alma kararında etkili. Yudum Ayçiçek Yağı için uzun yıllardır oluşturduğumuz algıyı şimdi Egemden markamız için oluşturmaya çalışıyoruz. Egemden markamız da kendine has sunum tarzı ile raflarda en çok dikkat çeken ürünlerimiz arasında.

Sarten ile hangi ürünlerde birlikte çalışıyorsunuz? Ürün gamı ve teknolojisindeki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?Sarten ile uzun senelerdir teneke ambalaj ürünlerinde birlikte çalışıyoruz. Bugüne kadar birçok inovatif çalışmada birlikte çalışma fırsatımız oldu. Teneke ambalajları haricinde birçok yeni ambalaj çalışmasında ve sektörel olarak gelişim ve alternatif süreçlerde fikir alışverişinde bulunmaktayız.

The demand for organic and healthy products is increasing day by day. How does it shape your production process? To what kind of investments does it push you and the sector?We supply our raw materials from the suppliers we work with in the production processes of both sunflower and olive oil or glaze oil and after completing the related testing processes, we carry out the refining process and enter the packaging process. Our products do not contain any additives; the content is completely natural.

Does the packaging industry meet your expectations?Recycled packages need to become more widespread, and for our sector, there is a long way to go about this issue.

The consumer knows you well with your brand. How effective do you think the packaging is while

choosing a product?Yudum Sunflower Oil, which is

identified with lightness, has been the leader in the market as the

most preferred product in its category for many years.

At the same time, it is the name that comes to mind first among the brands within our structure. Packagings have definitely a directive effect in consumers’ choices. The design

that will express the product best is definitely

a very important factor. For example, when we say

Yudum Sunflower Oil, there is a perception that has been

formed in the mind of the consumer for many years and this positively affects

the preference on the shelf. Except for the packaging, the taste of the product and the previous consumer experiences are effective in the decision to purchase, for sure. We are now working to create the perception that we have created for Yudum Sunflower Oil for many years for our brand Egemden. Our Egemden brand is also one of the most remarkable products on the shelves with its unique presentation style.

In which products do you work with Sarten? How do you evaluate the development of its product range and quality?We have been working with Sarten in tin packaging products for many years. We have had the opportunity to work together in many innovative studies. We exchange ideas with Sarten in many new packaging works and the sectoral development and alternative processes, apart from tin packaging.

Savola Food


Yeşil Dünya

Dünyada üretilen metalin yüzde 80’i hala kullanımdadır.

80% of the metals produced in the world is still in use.

Dünyada üretilen petrolün sadece %4’ü plastik üretiminde kullanılırken buradan elde edilen plastiğin de sadece %3’ü ambalaj sektöründe kullanılmaktadır.

While only 4% of the oil produced in the world is used in plastic production, only 3% of this plastic is

used in the packaging sector.

Dünyada yılda yaklaşık 20 milyar teneke kurtunun geri dönüşümü yapılıyor. Bu miktar ucuca eklendiğinde dünyanın çevresini 5 kez sarabilecek büyüklüktedir.

Almost 20 billion cans are recycled in the world every year. If these cans are laid end to end, they could

orbit the Earth five times.

Yılda yaklaşık 150-200 bin ton civarında atık plastik işlenerek geri dönüştürülmektedir. Atık PET

şişeler elyaf olarak değerlendirilmektedir. Her yıl 10 bin ton PET şişe geri kazanılmaktadır.

About 150-200 thousand tons of waste are processed and recycled a year. The waste PET bottles are reused as fiber. 10 thousand tons of PET bottles

are recycled every year.

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?DID YOU KNOW THESE?


Green World

Metal ambalajlar, ısıtma ve soğutma ihtiyaç duymadığı için enerji tüketiminde

%70 tasarruf sağlar.

Bir kilo plastik malzeme ile 27 kiloluk sıvıyı ambalajlamak mümkündür. Oysa aynı miktarda sıvıyı

ambalajlamak için 1,5 kilo alüminyum, 4 kilo çelik veya 13-14 kilo cam malzemeye ihtiyaç duyulur.

It is possible to pack 27 kilos of liquid with a kilo of plastic materials. In fact, 1.5 kilo of aluminium, 4 kilos of steel or 13-14 kilos of glass materials are needed

to pack the same amount of liquid.

2,5 litrelik bir plastik şişe geri kazanılıp üretimde kullanılırsa 6 saatlik 60 watt’lık

elektrik enerjisini tasarruf edilebilir.

1 ton metal üretiminde, geri dönüştürülen metal hammaddesi kullanıldığında, enerji tüketimini %70, hava

kirliliğini %30, ve su kirliliğini %60-70 azaltır.

When recycled metal raw material is used in the production of 1 ton of metal, it will reduce the energy consumption by 70%,

the air pollution by %30 and the air pollution by 60%-70%.

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?DID YOU KNOW THESE?

Metal packages will save up to 70% in energy consumption since there is no need

of heating and cooling.

If a 2.5 lt-plastic bottle is recycled and reused in the production, it will be possible to save 60 watt electric energy of 6 hours.

Tedarikçi

Münih’te kurulan Huber Group, 253 yıllık bir geçmişe sahip ve bugün 40 şirketten oluşan uluslararası bir grup haline gelmiş. 2001

yılında Türkiye pazarına giren Huber Group, 2011 yılından itibaren de İstanbullu Özgün Ailesi tarafından yönetiliyor. Huber Group Türkiye Genel Müdürü Fatih Özgün, şirketin Türkiye’de esnek ambalaj ve ofset grubunda hizmet verdiğini belirterek, esnek ambalaj ürünlerin İzmir’de üretildiğini söyledi. Fatih Özgün’den bir tedarikçi gözüyle Türk ambalaj sanayisindeki gelişimi ve Sarten’in rolünü dinledik.

Huber Group dünyada ve Türkiye’de nasıl bir yapılanmaya sahip?Huber Group 1765’te Almanya Münih’te kurulan bir aile şirketi ve bugün 40 şirketten oluşan uluslararası bir grup fakat kurulduğu tarihten bu yana da aile yapısını devam ettiriyor. Şu an dünyanın altıncı büyük imalatçısı. Dünya üzerinde 40’tan fazla ülkede kendi faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Bunlardan bir tanesi de Huber Group Türkiye. Huber Group Türkiye’nin, 2001 yılında faaliyete başladıktan 10 yıl sonra İzmir’de bir yatırımı oldu. O tarihten itibaren de İzmir’de Özgün ailesi olarak benim ve şirketin yönetim danışmanlığını yapan kardeşim Fatma Özgün Apaydın’ın hissedar

F ounded in Munich, Huber Group has a history of 253 years and has become an international group consisting of 40 companies today. Huber Group,

which entered the Turkish market in 2001, has been directed by the Özgün Family from İstanbul since 2011. Huber Group Turkey General Manager Mr. Fatih Özgün states that the company provides service in flexible and offset groups in Turkey and tells that the flexible products are produced in İzmir. We have listened about the development in the Turkish packaging industry and Sarten’s role in this from Mr. Fatih Özgün as a supplier.

What kind of a structuring does Huber Grouphave in Turkey and in the world?Huber Group is a family company, which was founded in 1765 in Munich, Germany and it is now an international group consisting of 40 companies; yet, it has stuck to its structure as a family company since the day it was founded. It is now the world’s sixth biggest manufacturer. It operates in more than 40 countries around the world. One of these is Huber Group Turkey. Ten years after Huber Group Turkey started operating in Turkey in 2001, it made an investment in İzmir. Since then, it has been operating in İzmir under a structure in which me and my sister Mrs. Fatma Özgün Apaydın, who

Huber Group Turkey General Manager Mr. Fatih Özgün, who thinks that the packaging industry is one of the leading sectors in Turkey, believes that their cooperation with Sarten, the pioneer of the industry, is not a coincidence. Mr. Özgün says: “Our understanding of quality and our sense of social responsibility are quite similar. This is a value for our country.”

The Cooperation between Huber Group and Sarten is Not a CoincidenceAmbalaj sanayinin Türkiye’nin öncü sektörlerden biri olduğunu düşünen Huber Group Türkiye Genel Müdürü Fatih Özgün, sektörün öncüsü Sarten ile iş birliklerinin bir tesadüf olmadığına inanıyor. Özgün, “Bizim kalite anlayışımız ve sosyal sorumluluk anlayışlarımız çok benziyor. Bu da ülkemiz için bir değerdir” diyor.

Huber Group, Sarten İş Birliği Bir Tesadüf Değil


Huber Group Türkiye Genel Müdürü Huber Group Turkey General Manager Mr. Fatih Özgün:

Suppliler


olduğu bir yapıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Firmamız ürünlerini iki ana grupta takip ediyor. Bunlardan bir tanesi esnek ambalaj dediğimiz ürünler. Biri ise ofset grubu. İzmir’de bir üretim tesisimiz var ve burada esnek ambalaj dediğimiz ürünler için üretim yapılıyor. Onun haricinde ofset ürünlerimiz, Almanya’da Münih ve Celle’deki kasabadan hazır olarak temin ediliyor. İstanbul’da da bir renk karıştırma istasyonumuz var. Yurt dışındaki tesislerimizden temin ettiğimiz ürünlerden özel renklerin temini burada hazırlanıyor.

Türkiye’deki hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?Ağırlıklı sektörümüz ambalaj sanayi. Tabaka ofset dediğimiz karton ambalaj grubu, Sarten’in de dahil olduğu metal ambalaj grubu, ticari matbaacılık, dergi, broşür yapan firmalar var. Test ve okul kitapları basan yayıncılara da hizmet veriyoruz. Bunun yanında da tüm marketlerde gördüğünüz esnek ambalajların imalatını yapan bütün firmalarla iş birliğimiz var.

Sektörün en önemli tedarikçisi olarak Türk ambalaj sektörünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?Türkiye bu konuda şanslı ülkelerden bir tanesi diye düşünüyorum. Çünkü son 10 yıldan beri hızlı bir ivme sürdürüyor ki gelecek beklentileri de Türkiye’de ambalaj sektörünün büyüyeceği yönünde. Bizim Almanya merkezimizin de öngörüsü bu yönde. Avrupa’daki diğer kurumların da öngörüsü aynı. Burada tabi ki ihracatın, çevre ülkeler ile olan ilişkinin çok ciddi bir potansiyeli var. Ambalaj, Türkiye için öncü sektörlerden biri olmaya devam edecek.

Dijitalleşme, matbaa ve mürekkep sektörünü nasıl etkiliyor?Dijitalin en büyük etkeni öncelikle ticari baskıcılık olacak. Ticari baskıcılık anlamında günümüzde insanların basılı alandaki ihtiyaçları azalmaya başladı. Tamamen dijital mecralara kaydılar ya da baskı teknolojisi olarak daha az adetlerde olan dijital makinelere kayma oldu. Ambalajda ise dijital bence

works as the executive consultant, are the shareholders as the Özgün Family. Our firm follows its products in two main groups. One of these is the flexible products. The other one is offset group. We have a production facility in İzmir and we make production for the products we call flexible packaging. In addition to this, our offset products are supplied as ready-made products from Munich and from the town in Celle, Germany. We have a color mixing station in Istanbul. We prepare the special colors from the products we obtain from our facilities abroad here.

To which sectors do you provide service in Turkey?Mainly to the packaging industry. We provide service to the cardboard packaging group called sheetfed offset, metal packaging group in which Sarten is also involved, commercial printing and the firms printing magazines and brochures. We also provide service to the publishers of test and student’s books. Besides, we have cooperation with all the firms producing the flexible packages you see in the markets.

How do you evaluate the development of the Turkish packaging industry as the most important supplier of the sector?I believe that Turkey is one of the luckiest countries in this regard because it has gained a big momentum for the last ten years and the future expectations suggest that the packaging sector in Turkey will develop more. This is what our headquarter in Germany foresees, as well. Other institutions in Germany foresee the same, too. Of course, the export and the relationship between the neighbor countries have a significant potential in this. The packaging sector will continue to be one of the leading sectors in Turkey.

How does digitalization affect the printing and ink industry?The biggest factor in digital will be the commercial printing, primarily. In terms of commercial printing,


Tedarikçi

tamamlayıcı bir unsur olarak görev alıyor. Daha orta ve uzun vadede konvansiyonel baskının yerini ne kadar alacağı konusuna pek hakim değilim. Dijitalin en güzel yönü, kişiselleştirme yapabiliyor olması. Farklı kodlamalar yapabiliyorsunuz. Ama iş hacmine girdiğiniz zaman dijital teknolojiler hala çok yüksek maliyetlere sebep oluyor. Bizim düşüncemiz, orta vadede dijital ve konvansiyonel dünya arasında iş birliği ambalaj sanayisinde sağlanmaya devam edecek.

Sarten ile iş birliğiniz ne zaman ve nasıl başladı?Sarten ile 10 yılı bulan bir iş birliğimiz oldu. Sarten, metal ambalajda Türkiye’nin en önemli oyuncusu. Bizim için de hedef bir müşteriydi. İş birliğimiz ürünlerimizi ve kendimizi tanıtarak yaptığımız denemeler sonucunda pozitif yönlerimizi öne çıkartarak başladı. Ardından zaman içinde iş birliği kurmaya başladık. Daha sonra iş birliğimiz, Sarten’in Silivri Fabrikası’nda kendi renklerini yapmasına olanak sağlayan renk laboratuvarının kurulmasıyla gelişti. Buradaki ortak yapı, bizim verdiğimiz hammaddelerle Sarten Ambalaj, Silivri Fabrikası’nda tüm renkleri üretebilir hale geldi. Şu an Sarten’in Karacabey, Manisa ve Silivri fabrikaları,

people’s needs in the field of printing have started to decrease. There has been a complete shift to the digital media or to the digital machines, which are less in number, in terms of printing technology. In packaging, I think digital technology serves as a complement. I do not have a good grasp of how much it will take the place of the conventional printing in a medium or long term. The best aspect of digital technology is that it enables customization. You can do different codings. However, when it comes to the business volume, the digital technologies still cost a lot. In our opinion, the cooperation between the digital and the conventional world will be kept in the packaging industry in the medium term.

When and how did your cooperation with Sarten start?We have a cooperation of ten years with Sarten. Sarten is Turkey’s most important actor in metal packaging. It was a target customer for us. Our cooperation started by introducing ourselves and products and putting forward our positive aspects at the end of our experiments. We started to cooperate over time. Later on, our cooperation developed with the establishment of a color laboratory which enabled Sarten to make its own colors. Sarten Packaging

has started to produce all colors in Silivri Plant with the raw materials we give and thanks to this joint structure. Today, Sarten’s Karacabey, Manisa and Silivri Plants produce their own colors in their concentrated products with the raw materials provided by Huber Group.

Huber Group olarak eğitim faaliyetlerine çok önem verdiklerini söyleyen Huber Grup Yönetim Danışmanı Fatma Özgün Apaydın, 10 yıl önce kurulan INK Akademi’nin 10. yıldönümünü taçlandırmak amacıyla Ink Akademi bünyesinde iki program daha başlattıklarını belirterek şöyle devam ediyor: “İstanbul Aydın Üniversitesi ile bir iş birliği yaparak ‘Matbaa Yöneticiliği Sertifika Programı’ adlı bir projeye başladık. Katılımcılar, üniversitelerde derslere girip eğitim veriyorlar. Hem akademisyen hem profesör hocalarımız hem de sektörden eğitmenlerimiz var. 40 saatlik güzel bir program ve bu program, 2019’da da farklı açılımlarla devam edecek. 2018’de başlattığımız diğer program da ‘Meslek Lisesi Sektör Meselesi’

projesi. Bu da yine sektörümüzdeki üretimde kaliteli eleman açığını kapatmak üzere geliştirilmiş bir çalışma. Sarten’in de çok duyarlı olduğu bir konu bu. Çok yakın zamanda açılışını yaptığımız meslek lisesi de zaten bunu gösteriyor. Biz de bu konuya çok önem veriyoruz. Meslek lisesi projesinde İstanbul’da üç tane matbaa meslek lisesi ile çalışıyoruz. Bunlar; Oktay Duran Matbaa Meslek Lisesi, Zeytinburnu İTO Matbaa Meslek Lisesi ve Beylikdüzü Kavaklı Matbaa Meslek Lisesi. Bu üç liseden seçilmiş yedişer öğrenci programımıza dahil oldu. Bu öğrencilerimize hem teorik hem de fabrika ziyaretleriyle pratik eğitimler verdik. Projede ikinci yılımıza başladık ve sürdürmeye devam edeceğiz.”

Eğitim Faaliyetlerine Çok Önem VeriyoruzHuber Grup Yönetim Danışmanı Fatma Özgün Apaydın:


Suppliler

konsantre ürünlerinde kendi renklerini Huber Group’un verdiği hammaddeler ile yapıyorlar.

Sarten ile 10 yıllık süren yolculuğunuzu nasıl değerlendiriyorsunuz?Sarten, Türkiye için önemli markalardan bir tanesi. Bölgede çok kuvvetli, imajı çok iyi olan ve Türkiye’nin bir numaralı ambalaj firması diye düşünüyorum. Bu anlamda bizler için iş birliğimiz her zaman anlamlı olacak. Ticari boyutun haricinde iş birliğimize eğitimlerle en son Silivri’de hayata geçirdiği Matbaa Meslek Lisesi’nde kurduğu baskı bölümüne verdiğimiz katkılarla da devam ediyoruz. Sarten ile tam bir çözüm ortağı olma yolunda olduğumuzu düşünüyorum. Huber Group, Saten iş birliği bir tesadüf değil. Sadece ürünlerin kaliteli olması ya da fiyatların uygun olması değil. Bizim kalite anlayışımız ve sosyal sorumluluk anlayışlarımız çok benziyor. Huber Group dünya genelinde bir aile işletmesi, 253 yıldır varlığını sürdürüyor. Dünyanın ilk kayıtlı mürekkep üreticisi. Sarten de Türkiye’nin köklü aile şirketlerinden bir tanesi. Değerlerimiz, bulunduğumuz sektöre verdiğimiz hizmet, sosyal sorumluluk projelerimiz, eğitim çalışmalarımız, kaliteye verdiğimiz önem, çok benziyor. Birlikte bir değerin içindeyiz.

Atölye hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?Atölye Silivri Meslek Lisesi’ndeki çocukların pratik eğitimlerini geliştirmek amacıyla Yusuf Sarıbekir Bey’in katkılarıyla kuruldu. Biz buraya baskı makinesinin kendilerine hibe edilmesi şeklinde bir katkı sağladık. Teorik bilgiyi alan lise öğrencilerinin pratik bilgiye de fazlasıyla ihtiyaçları var. Onların eğitimlerinde, gelişmelerinde çok büyük katkıları olacağına inanıyoruz.

How would you evaluate your 10-year journey with Sarten?Sarten is one of the important brands for Turkey. As for me, it is very powerful in the region and it is Turkey’s number one packaging company which has a very influential image. In this sense, our cooperation will always be meaningful for us. Besides the commercial dimension, we continue our cooperation with the contributions we have made to the printing atelier, which was established at the Printing Vocational School in Silivri, through trainings. I think we are on the way to becoming a full solution partner with Sarten. The cooperation between Huber Group and Sarten is not a coincidence. It is not just about the quality of the products or the reasonable prices. Our understanding of quality and our sense of social responsibility are very similar. Huber Group has been a family-run business for 253 years. It is the world’s first registered ink manufacturer. Sarten is one of Turkey’s long-established family companies, as well. Our values, the service we provide to our sector, our social responsibility projects, our training efforts and the importance we attach to quality are very similar. We are inside a value together.

Could you please give us some information about the workshop?The workshop was established with the contributions of Mr. Yusuf Sarıbekir in order to develop the practical training of the children in Silivri Vocational High School. We have contributed to the donation of the press machines here. The high school students who get theoretical training need practical training, as well. We believe that they will make great contributions to their education and development.

The Executive Consultant of Huber Group Mrs. Fatma Özgün Apaydın, who says that they attach great importance to the training activities as Huber Group, states that they have started two more programs at INK Academy in order to crown the 10th anniversary of INK Academy, which was established 10 years ago, and adds: “We have started a project called ‘Printing Management Certificate Program’ with the cooperation of Istanbul Aydın University. The participants take courses at the universities. We have academicians, professors and lecturers from the sector. It is a nice program of 40 hours and this program will continue with different expansions in 2019. Another program which we started in 2018 is ‘Meslek Lisesi Sektör Meselesi’ project. This is again

a study developed to close the gap in the qualified staff in production in our sector. Sarten is also very sensitive to this issue. The vocational high school, which they have opened very recently, proves this. We also give great importance to this issue. We work with three printing vocational high schools in Istanbul in the vocational high school project. These are Oktay Duran Printing Vocational High School, Zeytinburnu İTO Printing Vocational High School and Beylikdüzü Kavaklı Printing Vocational High School. Seven students from these three high schools were included in our program. These students were given both theoretical training and practical training through factory visits. We have started our second year in the project and will continue to carry it on.”

We Attach Great Importance to the Training ActivitiesHuber Group Executive Consultant Mrs. Fatma Özgün Apaydın:

Ar-Ge

Sarten Ambalaj Ar-Ge departmanı 2005 yılında Silivri’de kurulmuştur. Amacımız; üretim maliyetlerini düşürmek, verimliliği arttırmak,

teknolojik gelişmeleri takip ederek otomasyona dönük üretimi yaygınlaştırmak ve inovatif projeler gerçekleştirerek Sarten’in pazardaki konumunu güçlendirmektir.

İlk kamu destekli Ar-Ge projemizi 2008 Yılında gerçekleştirmiş olup, bugüne kadar da birçok TÜBİTAK destekli proje geliştirmiş bulunmaktayız. Departmanımız, 2017 Nisan ayında T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın onayıyla Ar-Ge Merkezi statüsü kazanarak sektörünün ilk ve tek Ar-Ge Merkezi oldu. Sarten’in teknolojik gelişmelerini sağlamakta ve grup bünyesindeki tüm fabrikalarımıza Ar-Ge odaklı projeler yapmaktadır. Sarten’in yurtdışı bağlılığını azaltmak ve yurt dışından temin edilen makine parçalarını kendi bünyemizde üreterek mevcut makinelerin günümüz teknolojisine göre modifikasyonunu yapmak amacıyla yeni ürün ve makine tasarımları ile ürün geliştirme çalışmaları Ar-Ge bünyesinde yapılmaktadır.

Merkezimiz sürekli gelişim zihniyetiyle Üniversite-Sanayi iş birliği konusunda çalışmalar yapmakta ve Ar-Ge personellerinin lisans üstü eğitim yapmaları, fuar ve seminerlere katılmaları için teşvik etmektedir. Yapmakta olduğumuz tasarımlarla yurt içi ve yurt dışı ambalaj yarışmalarımızda ödüllerimiz bulunmaktadır.

Yeni ürün geliştirirken birçok açıdan bakarızYeni bir ürün ve yeni bir proje tasarlarken ve göz önünde bulundurduğumuz bazı hususları paylaşmak isterim: “Ambalaj görsel yolla yapılan bir satış görüşmesidir ve aslında sessiz bir iletişim aracıdır. İşlevsel düşünceler, yarattıkları en iyi ürünü bir adım öne çıkarıp günümüz rekabet koşullarında farklılaşarak tercih edilmek ister. Bu açıdan düşününce ambalaj tasarımı yapmaktaki amaç

S arten Packaging R & D department was established in Silivri in 2005. Our aim is to reduce the production costs, to increase the efficiency,

to follow the technological developments, to automate the production and to carry out innovative projects to strengthen the position of Sarten in the market. Our first public supported R & D project was realized in 2008 and we have developed many projects supported by TUBITAK so far. In April 2017, our department gained the

R & D Center status with the approval of the Republic of Turkey Ministry of Science, Industry and Technology and it became the first and onliest R & D Center in its sector. It provides the technological developments of Sarten and carries out R & D-oriented projects to all our plants within the group. New products and machine designs and product development studies are carried out within the scope of R & D in order to reduce the foreign dependency of Sarten and to make the modification of the existing machines according to today’s technology by producing the machinery parts that are supplied from abroad.

Our center conducts studies about the cooperation of the University-Industry with continuous development mentality and encourages the R & D staff to do post-graduate education and to participate in fairs and seminars. We have awards in domestic and international packaging competitions with the designs we have been making.

We take several aspects into account while developing new productsI would like to share some of the aspects

we take into account while developing a new product or a new design: “Packaging is a visual sales interview and it is a quiet communication tool, in fact. The functional considerations want to take the best product they have created one step forward and to be preferred by making a difference under today’s competitive conditions. From this point of view, the aim of packaging design is not only to create a protective shield but to give the first

”We have won awards in packaging competitions held in Turkey and abroad with our designs

that are ergonomic, environment-friendly and suitable for mass

production.”

Sarten R & D Center Has Focused on Environmental Projects

“Ergonomik, çevre dostu ve seri

üretime uygunluğu düşünülerek

yaptığımız tasarımlarla yurt içi ve yurt dışında düzenlenen ambalaj

yarışmalarında ödüllerimiz

bulunmaktadır.”

Sarten Ar-Ge Merkezi, çevreci projelere odaklandı


Sarten Packaging R & D Center Executive Mr. Ömer BaranÖmer Baran / Sarten Ambalaj Ar-Ge Merkezi Yöneticisi

R&D


sadece koruyucu bir kalkan yaratmak değil, markayı yansıtan ilk izlenime ve markanın en önemli kalite unsurlarından birine hayat vermektir. Ürünün hedef kitle için çekici hale getirilmesi ve marketlerde fark edilebilir düzeyde olması çok önemlidir.”

Ambalaj tasarımı, konusu ne olursa olsun, her koşulda üzerinde hayal gücünüzü üretim sınırlarını göz önüne alarak, sonuna kadar kullanabileceğiniz ve gelişen teknolojiler sayesinde her türlü baskı ve üretim tekniğini uygulayabileceğiniz bir alandır.

Tasarımcı ve mühendislerimizden oluşan Ar-Ge ve ürün geliştirme ekibimiz, yeni ürün fikirlerinin değerlendirilmesinde tasarımın çekiciliğinin yanında ergonomik, çevreyle dost ve de seri üretime uygunluğunu göz önünde bulundurmaktadır.

Daha az malzeme ile daha sağlam ürünSon zamanlarda çevresel sorunların önem kazanması ile birlikte ambalajın rolünün hedef alındığı konularda da gözle görülür bir sapma olmuştur. Bu nedenle yaptığımız çalışmalarla daha ince levha kullanarak daha az karbon emisyonu ile üretim yapmaktayız. Şekilli ve formlu kutularımızla aynı boydaki diğer kutulara göre daha fazla hacim elde edildiğinden hammadde kullanımlarımız da azalmış ve deformasyonlara karşı dayanım mukavemeti de artmıştır. Teneke ve plastik ambalaj üretim teknolojimizle de müşterilerimize alternatif çözümler yaratarak ambalajın süpermarketi olduğumuzu göstermekteyiz. Sarten olarak tüm bu teknolojik özelliklerin yanında ambalajın sahip olduğu şekil itibari ile de ürünlerimizin özel ve tercih edilir olduğunu hissettirmek istiyoruz.

Rekabet gücü artırılıyorÜrün tasarımı ve kalıp imalatını bünyemizde yaparak birçok rakibe karşı önemli bir avantaj sağlamaktayız. Ar-Ge kültürümüz gereği üretim süreçlerimizde sürekli inovasyon anlayışını benimseyerek, TÜBİTAK’la birlikte çeşitli projeler yürütmekteyiz. Bu projelerdeki temel amaçlarımız, firmamız bünyesinde çağımızın gerektirdiği tam otomatik sistemleri kurarak enerji verimliliğinin sağlanması ve yurtdışına olan bağımlılığımızın azaltılmasına yöneliktir. Bu projelerle birlikte, yapmış olduğumuz makine ve beyin yatırımlarıyla şimdi ve gelecekteki rekabet gücümüzü arttırmaktayız.

Tüketicinin gelişen ihtiyaçlarını belirleyerek, bu ihtiyaçlara uygun yeni ürün geliştirme hızımızla, nihai müşterilerimizin seçim yapma fırsatlarını genişletip sürekli güvenilir bir kalite ve performansımızla Sarten markasına farkındalık yaratmaktayız.

impression that reflects the brand and to give life to one of the most important quality elements of the brand. It is very important to make the product attractive to the target audience and to be noticeable in the markets.”

The packaging design is an area where you can use your imagination to the end by considering the limits of production and where you can apply all kinds of printing and production techniques no matter what the subject is and no matter what the conditions are.

Our R & D and product development team, which consists of our designers and engineers, takes into account the attractiveness of the design in the evaluation of new product ideas as well as ergonomic design, environmental friendliness and its suitability for mass production.

More durable product with fewer materialsRecently, there has been a significant deviation in environmental issues, as well as in areas where the role of packaging has been targeted. For this reason, we have

been making production with less carbon emission by using thinner plates. Since we can obtain more volume with our shaped and formed boxes when compared to the other boxes of the same size, the use of raw materials has decreased and the resistance to deformations has increased. We show that we are the supermarket of packaging by creating alternative solutions for our customers with our tin and plastic packaging production technology. In addition to all these technological features, we, as Sarten, want to make our customers feel that our products are special and preferable in terms of the shape of our packagings.

Our competitive power is increasingBy making our products’ design and mold manufacturing within our structure, we provide a significant advantage against many competitors. As a matter of our R & D culture, we have been carrying out various projects with TUBITAK by adopting continuous innovation in our production processes. Our main objectives in these

projects are to provide energy efficiency by establishing fully automatic systems in our structure as a requirement of our age and to reduce our external dependence. Together with these projects, we have been increasing our competitiveness now and in the future with the machinery and brain investments that we have made.

By identifying the consumer’s evolving needs and with our speed of developing new products according to these needs, we have been expanding the opportunities of our end customers to make a choice and creating awareness for our Sarten brand with our consistently reliable quality and performance.

Öğrencilik yıllarında başladığı tiyatroyu profesyonelliğe taşıyan Hakan Kızltoprak, profesyonel platformda tiyatronun kendisi

için bir hayal kırıklığı olduğunu belirterek, nedenini şöyle açıklıyor: “Profesyonel platformda tiyatro; maliyetler nedeni ile kaliteden, kitlelerin beklentileri nedeni ile de estetikten uzaklaşmaktadır.” Hakan Kızıltoprak ile oyunculuğu ve sahne ile üretimin ortak noktalarını konuştuk.

Tiyatroya olan ilginiz nasıl başladı? Profesyonel olarak devam ettiniz mi?Akdeniz Üniversitesi, öğrencilik yıllarımda müzik, tiyatro ile bağ kurmamı sağladı. Oyunevi Tiyatro Kulübü’nün; Ferhan Şensoy’un yazarı olduğu “Şahları da Vururlar” adlı oyununun müzikalini hazırlıyordum. Sahne beni büyülemişti ve müzik haricinde tüm provalara katılmaya başlamıştım. Sahne kendimi en mutlu ve özgür hissettiğim yer haline geldi ve tiyatro

H akan Kızıltoprak, who moved stage acting that he took up when he was a student to professionalism, states that theater was a

disappointment in the professional platform for him and explains the reason why: “Theatre moves away from quality due to costs and from aesthetics due to the expectations of the audience in the professional platform.” We have talked with Hakan Kızıltoprak about acting and the common aspects of stage and production.

How did you develop an interest in theater? Did you continue as a professional?Akdeniz University provided an opportunity for me to establish a bond with music and theater. I was preparing a musical for Oyunevi Theatre Club’s play “Şahları da Vururlar”, which was written by Ferhan Şensoy. The stage fascinated me and I started to attend all the rehearsals, except the music. The stage became the place where I felt happy and free most, and my theatre journey started.

Hakan Kızıltoprak, who has been working at Sarten’s Manisa Plant as Chief of

Production, is a professional theater actor. Mr. Kızıltoprak, who believes

that the success at the stage depends on catching the rhythm, emphasizes

that rhythm is important in order to be successful in production.

The Success at the Stage and Production Depends on Catching

the RhythmSarten’in Manisa Fabrikası’nda

Üretim Şefi olarak görev yapan Hakan Kızıltoprak, profesyonel tiyatrocu.

Sahnede başarının ritmi tutturmaya bağlı olduğunu düşünen Kızıltoprak

üretimde de başarılı olmak için ritmin önemli olduğuna vurgu yapıyor.

Sahnede ve Üretimde Başarı, Ritmi

Tutturmaya Bağlı


Hobi - İçimizden Biri

Hakan Kızıltoprak:


One Of Us - Hobby

yolculuğum başladı. Akdeniz Üniversitesi Öğrenci Kulübü ile doğu ve batıda pek çok ilde turnelere katıldık. İstanbul Şehir Tiyatro’sunun festivalinde ödüller kazandık. Kısacası sahneye gönül verdik ve başarılı işler çıkardık. Seçtiğimiz oyunları akıl birliği ile belirlerdik. İnsanlığın problemlerini ve gerçeklerini dram – komedi –gerilim tarzları ile ele almış gerek yabancı gerekse Türk yazarlarımızın oyunlarını dilimizin döndüğünce sahneye yansıttık. Mesleğimin sahne olması konusunda karar alarak profesyonelliğe adım attım ancak, seyirci kitle beklentileri, kısa zamanda oyuna yapılan hazırlıklar tiyatrodan beklentilerimi karşılayamadı. Şahsi görüşüm profesyonel platformda tiyatro; maliyetler nedeni ile kaliteden, kitlelerin beklentileri nedeni ile de estetikten uzaklaşmaktadır. Bu nedenle profesyonel alandaki sahne deneyimimi kısa tutarak, tamamen gönüllülük esası ile herhangi bir kazanç elde etmeden, özgür oyun seçimleri ve kalpten gelen oyunculuk yönünde adımlar attım.

Tiyatroya ara vermenizin nedeni iş hayatı mı oldu? Çalışma hayatıma başladığımda da tiyatro ekibi ile çalışmalarımız devam etti. Ancak oyundaki yükü az olan karakterlerin sorumluluğunu almaya başladım ve daha çok dramaturji alanında görev aldım. Fakat şu an tiyatroya ara verdim diyebilirim. Tiyatro bir ekip işidir ve asla bireysellikten bahsedilmez. Bireysel tek kişilik sahnelerde dahi perde arkasında ter döken onlarca tiyatroya gönül veren dostlarımız vardır. Ekibimizin çeşitli nedenlerle dağılması sebebiyle tiyatroya ara verdim. Akıl birliği ile hareket edebileceğim, güzellikler

We went on the road to many cities in East and West with Akdeniz University Students’ Club. We received awards in Istanbul City Theater’s festival. In short, we dedicated ourselves to the stage and produced successful works. We chose the plays with a common mind. We put the plays of both Turkish and foreign scriptwriters who dealt with the problems and the realities of humanity with the styles of drama, comedy and thrill in the best way we could. I stepped into professionalism by deciding to choose acting as my occasion; however, the expectations of the audience and the masses and the preparations of the play made in a short time did not meet my expectations. In my personal opinion, theatre moves away from quality due to costs and from aesthetics due to the expectations of the masses in the professional platform. Therefore, I kept my stage experience in the professional platform short and took steps towards acting by heart on a volunteer basis, without earning any income and choosing the plays freely.

Was your business life the reason why you quit stage acting?When I started to work, our works with the theater group continued. Yet, I started to take the responsibilities of the characters with less burden in the play and I took part mostly in dramaturgy. However, I can say that I have taken a break in stage acting. Theater is a teamwork and individualism is out of the question. Even in one-man theater plays, there are dozens of dedicated friends who sweat for it in the backroom. Since our team split up for some reasons, I quitted stage acting. If I cross with some teammates whom we

Hobi - İçimizden Biri


içerisinde bir toplum hayal eden ekip arkadaşları ile yolum kesişirse, elbette tiyatro ve sahne ile olan bağım tekrardan güçlenebilir.

Özlüyor musunuz? İzleyici olarak takip eder misiniz?Özlememek mümkün değil. Fırsat buldukça özellikle belediye ve devlet tiyatrolarını izlemeye giderim.

En çok hangi karakterleri kendinize yakın hissediyorsunuz veya oynamayı seviyorsunuz?Karakter ayrımı yapmak doğru olmayabilir. Çünkü karakterler kendi iç dünyasında sonsuzdur. Örneğin bir kabadayı karakterinin dünyasında, yaşanmışlıkları ve dönemi o kabadayıya farklı özellikler kılmıştır. Oyunculuğu çeşitleri yönüyle değerlendirmek gerekir. Epik, groteks ve doğal oyunculuk deneyimlerim oldu. Hepsinin ayrı güzellikleri mevcut. Ancak tercih yapacak olursam groteks ve doğal oyunculuk tercihim olur.

Sarten’de bir tiyatro grubu kurmayı düşünür müsünüz?İki yıldır Sarten’deyim ve şu an üretim şefi olarak çalışıyorum. Sarten yapısı itibari ile iyi organizasyon yeteneğine sahip, akıl birliği ön planda olan genç bir ekip. Dolayısı ile aradığım ekip belki de Sarten.

Tiyatronun iş hayatıyla nasıl bir bağlantısı var sizce, yaptığınız işe ve kişisel gelişiminize nasıl yansıyor? Yazarın ve yönetmenin sahneye koyduğu eserin bir ritmi vardır. Zaman zaman şiddetlenir zaman zaman sabit ritimde ilerler. Sahne ritminden kopmadığı sürece seyirci de sahneden kopmaz. Üretim de böyle bir şeydir; ritmi hissetmek-ritme tempo tutmak-ritmi yönlendirmek. Şahsi görüşüm; üretimin ritmini yakalayan, tempo tutan ve personelleri başarıya ulaştıracak ritimlere yönlendiren üretim yöneticisi başarılı olabilir.

can act with common mind and who dream of a society within beauties, my bond with theater and stage can grow stronger again, for sure.

Do you miss theater? Do you follow the new plays as a viewer?It is impossible not to miss it. I go and see the plays of the state theaters and the theaters of the municipality when I find a chance.

Which characters do you feel close to or which characters do you like acting most?It might be incorrect to discriminate the characters because the characters are endless in their inner world. For instance; in the world of a crime boss, the life experiences and the period he lives in give different characteristics to that crime boss. It would be proper to evaluate acting with its varieties. I have had epic, grotesque and natural acting experiences. They all have unique beauties. However, if I have to make a choice, I would say grotesque and natural acting.

Would you consider founding a theater group in Sarten?I have been in Sarten for two years and I work as the chief of production. Sarten is a young team with a good organization ability and a unity of mind due to its structure. Therefore, Sarten might be the team I am looking for.

What kind of a connection does theater have with the business life? How does it reflect on your job and personal development?The work produced by the scriptwriter and the director has a rhythm. It gets stronger from time to time; it sometimes moves on a stable rhythm. Unless the stage does not break away from its rhythm, the viewer will not break away from theater, too. That is the same for production, as well; feeling the rhythm- accompanying the rhythm- directing the rhythm. In my personal opinion, the production director who feels the rhythm, who accompanies the rhythm and who directs the staff to the rhythms that would lead to success can be successful.

Necked- in and straight cylindridal metal cans in diameters ranging from 45 mm to 65 mm and with

capacities ranging from 75 ml to 1000 ml.

Sarten Aerosol 21x29,7 A4.indd 1 14.12.2018 10:57

Basında Sarten


STAR

DÜNYA SEKTÖR

HÜRRİYET SÖZCÜ

HÜRRİYET DÜNYA MİLLİYET

HABERTÜRK

DÜNYA

Sarten’in bu çalışma-sı bir platform proje olarak yeni bir ürün ailesi oluştu-rulmasına da imkân sağladı. Projenin ilerleyen safhala-rında firmanın müşterileri 10 litre bidon çalışmalarına da başlanmasını talep etti. Yapılan çalışmaların sonra-sında 10 litre bidon projesi

ise 2017 yılı içinde tamam-landı. Halen 3 farklı ürün bu proje kapsamında üretimde yer alıyor. 2017 yılı içerisin-de tasarruf edilen malzeme miktarı 28 bin 250 kilogram oldu. 20 litre plastik bidon ürünün imalatında kulla-nılan kalıp ve ekipmanları Sarten Ar-Ge Merkezinde

tasarlandı ve üretildi. Fir-manın bu konudaki kalıp tasarım ve üretim kapasitesi projede kritik bir rol oynadı. Bu projeden yola çıkılarak bir başka iş ortağı için plas-tik boya kovalarında benzer bir geliştirme çalışması ya-pılarak çevreci iyileştirmeler elde edildi.

20 LT yeni plastik bidon projemiz ile mevcut ürünün fonksiyon ve performansını artırarak malzeme kullanımı azaltıldı, çevrim süreleri kısal-tılarak daha verimli bir üretim sağlandı. Bidonların ağırlığı 1100 gramdan 1050 grama indi, çevrim süresinde yüzde 10’nun üzerinde iyileşme ger-çekleştirildi. Çevrim süresinin kısaltılması ile elde edilen enerji tasarrufu yüzde 15 seviyesinde oldu. Nakliye sı-rasında aynı araçta minimum yüzde 15 oranında daha fazla

ürün sevk edilebiliyor. Yeni ta-sarımda, kullanım ve ergono-mik açıdan da iyileştirilmeler yapıldı. Ağız kısmından daha rahat bir akış sağlamak ama-cıyla boyun kısmı ön tarafa doğru uzatıldı. Kolay boşaltım sağlamak için bidonun alt kısmına el ile kavrama bölme-si ilave edildi. Böylece nihai tüketiciye bidonu boşaltmak için eğdiğinde daha iyi bo-şaltmanın sağlanması sonucu bidon içinde kalabilecek artık yağın önlenmesi olanağı su-nuldu.

Endüstriyel ürünlerden boya, gıda ve kozmetik sektörüne kadar uzanan geniş bir yel-

pazeye metal ve plastik ambalaj üre-timi gerçekleştiren Sarten, bugün Avrupa’nın önde gelen ambalaj fir-maları arasında bulunuyor. Sarten, tesise hammaddenin girişinden, ürün sevkiyatına kadar olan bü-tün aşamalarda makine, malzeme, metot, insan, maliyet yönetiminde, çevreye duyarlı bir sistem içerisinde çalışmayı hedefleyen bir şirket ola-rak dikkat çekiyor.

Yerli kaynaklara önem veriliyor

Sarten, çalışmalarını çevreci bir anlayışla sürdürerek ambalajların çevreye olan etkilerini azaltmak için malzeme ağırlıklarını sürek-li olarak azaltıyor. Enerji verim-liliğinde iyileştirmeler yaparak, üretim tesislerini müşterinin ya-kınına taşıyarak, yerli kaynaklara önem vererek, fire ve ıskartaları azaltarak ve diğer tüm çalışmala-

rıyla birlikte çevreye olan etkiyi en aza indirmek için çaba sarf ediyor. Türkiye’nin lider ambalaj üretici-si Sarten Ambalaj, metal ambalaj sektöründe sürdürülebilirlik ko-nusunda Avrupa çapında farkın-dalık yaratan çalışmalar yürüten Avrupa Metal Ambalaj Birliği’nin (MPE) yönetiminde de aktif rol alıyor. Türkiye’de ise Ambalaj Sa-nayicileri Derneği (ASD) ve ÇEV-KO ile yakın iş birliği yürütüyor.

Çevreye katkıPetrol Ofisi ile birlikte gelişti-

rilen ‘20 Litre Yeni Plastik Bidon Projesi’ de bu hedef kapsamında hem çevreye katkı sağlamak hem de verimliliği artırmak amacıyla ortaya çıktı. POAŞ’a verilmekte olan 20 litre plastik madeni yağ bidonu yerine daha az malzeme kullanan ancak aynı hacimde, is-tifleme dayanımı ve mekanik özel-likleri aynı veya daha iyi bir yeni ürün tasarımı için proje önerisi Şubat 2015 tarihinde sunuldu.

Avrupa’nın önde gelen ambalaj firmaları arasında yer alan Sarten Ambalaj, Yeşil Nokta Sanayi Ödülü’nü ’20 Litre Yeni Plastik Bidon Projesi’ ile kazandı. Proje sayesinde bidonların ağırlığı düşürülürken, yüzde 15 oranında enerji tasarrufu sağlandı.

16 Aralık 2018 PAZAR2 YEŞİL NOKTA Milliyet Gazetesinin

Ücretsiz İlan Ekidir.

Ağırlığı düşürülen bidonlarla enerjiden tasarruf ettiler

20 LT PLASTİK BİDON PROJE KAZANIMLARI

Kategori:Ambalaj Tasarımında Kaynak Azaltılarak Önleme UygulamalarıProje:20 Litre Yeni Plastik Bidon

Ambalaj Tasarımında Kaynak Azaltılarak Önleme Uygu-lamaları kategorisinde Yeşil Nokta Sanayi Ödülü almaya hak kazanan Sarten, ‘20 Litre Yeni Plastik Bidon Projesi’ ile 1.100 gramdan 1.050 grama inen yeni bidonlar saye-

sinde çevrim süresinde yüzde 10’un üzerinde iyileşme ve yüzde15 enerji tasarrufu elde etti. Sarten Ambalaj

CEO’su Zeki Sarıbekir, ödülü ÇEVKO Vakfı Yönetim Ku-rulu Başkanı Okyar Yayalar’dan aldı.

Verimli üretim

Sarten, endüstriyel ürünler, gıda, içecek, boya ve kozmetik ürünlerine uzanan geniş bir yelpazede metal ve plastik ambalaj üretimi yapıyor. Müş-terilerine en hızlı şekilde, en kaliteli

ürünü uygun fiyata sunmak misyonuyla hareket eden Sarten, yaklaşık 80 ülke-

ye ihracat gerçekleştiriyor. Sarten ino-vasyon odaklı çalışmaları kapsamında

Ar-Ge yatırımlarına sürdürüle-bilir bir şekilde devam

ediyor.

Temelleri 1972 yılında Çorlu’da atılan Sarten Ambalaj 46 yıllık deneyimiyle bugün Türkiye’nin

lider ambalaj üreticisi konumunda yer alıyor. Yurtiçi ve yurtdışında

toplam 18 fabrikası bulunan Sarten, Türkiye’de Silivri, Gebze, Karaca-bey, Gemlik, Manisa, Ayvalık ve

Adana’da 15, yurtdışında ise Bul-garistan, Rusya ve Hollanda’da 3

fabrikası ile faaliyetlerine devam ediyor.

Silivri yerleşkesinde bulunan ve Mart 2017 ta-rihinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onay alan “Sarten Ar-Ge Merkezi” ambalaj sek-törünün ilk Ar-Ge merkezi olma özelliğine sahip. 2015 yılında dünyanın en büyük yatırım şirketle-rinden Japonya merkezli Mitsui, Sarten’in yüzde 15 ortağı oldu. Türkiye İlk 500 Sanayi Kuruluşu

arasında 2017 verilerine göre 111’inci sırada yer alıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin

ilk 1000 İhracatçı araştırmasında 2017 verilerine göre 184’inci

sırada bulunuyor.

Sektörün ilkAr-Ge merkezi Türkiye’nin

lider üreticisi 80 ülkeyeihracat

Müşteriler 10 litrelik bidon istedi ‘Yollar Sarten ile daha yeşil’Sarten sosyal sorumluluk projeleri kapsamında ‘Yollar Sarten ile daha yeşil’ ve ‘Sarten Hatıra Ormanları’ projelerini yürütüyor. Firma tüm üretim süreçlerin-de yapılan ‘Yaşam Döngüsü Değerlendir-mesi’ ile daha çevreci bir üretimi sürdü-rülebilir hale getirmeyi hedefliyor. Ayrıca tüm üretim süreçlerinde oluşan fireleri gerçekleştirdikleri geri dönüşüm projele-riyle tekrar kullanıma kazandırıyor.

News About Sarten


KARAR

DÜNYA

STAR

HABERTÜRK

DÜNYA

DÜNYA SEKTÖR AYDINLIK

BURSA HAYAT

KARACABEY

AYDINLIK

Basında Sarten


KARCABEY HABER

KARACABEY HABER

ST OTOMASYON

DRİNKTECH

BURSA MEYDANKARACABEY HABER

BURSA HAYAT

KARACABEY HABER

MANİSA MANŞET

KARACABEY HABER

News About Sarten


HÜRHABER

KARACABEY HABERHÜRHABER

HARBİ GAZETE

KARACABEY HABER

KARACABEY HABER

YENİ VİZYON

KALIP STONE

ALİMİNYUM YAPI

GEBZE

TİCARET GAZETESİ

İnsülin, pankreasın ürettiği iki önemli hormondan biridir. Pankreas, kan şekeri yükselince insülin, alçalınca glükagon üreterek şeker dengesini korur. Karbonhidrat

içeren bütün gıdalar kan şekerini yükseltir. İnsülin, şekerin hem hücrelere enerji kaynağı olarak girişine yardımcı olur, hem de kas, yağ ve karaciğer hücrelerinde glikojen denilen yağ olarak depolanmasını sağlar. Kısacası, insülin depolayan, “anabolizan” bir hormondur.

Fazla karbonhidratlı beslenildiğinde, yükselen kan şekerini düşürebilmek için pankreas daha fazla insülin üretir. Hiperinsülinemi denilen bu durumda kas, yağ ve karaciğer hücreleri artan insüline karşı duyarsızlaşırken

I nsulin is one of the two major hormones produced by the pancreas. The pancreas protects the glucose balance by producing insulin when blood

sugar increases and by producing glucagon when it decreases. All foods containing carbohydrates increase blood sugar. Insulin both helps the entrance of glucose into the cells as a source of energy and it also deposits it as the fat called glycogen in muscle, fat and liver cells. In short, it is an “anabolic” hormone that stores insulin.

When you have a carbohydrate-rich diet, the pancreas produces more insulin to reduce the increased blood sugar. In this case, which is called

The fat deposition around your belly might be giving you a clue for some diseases because people with thick bellies are more likely to have a high insulin resistance. The fat deposition around belly causes the increase of leptin, cytokine and some hormones which causes inflammation in the body.

Insulin; Less is Healhty, More is Dangerous

Bel çevrenizdeki yağlanma, bazı hastalıklar için ipucu veriyor olabilir. Çünkü karın çevresi kalınlaşmış kişilerde insülin direnci olasılığı daha yüksektir. Karın çevresindeki yağlanma, vücutta enflamasyon oluşumuna neden olan leptin, sitokin ve bazı hormonların artışına yol açar.

İnsülinin Azı Karar, Çoğu Zarar


Sağlık

Uzman Dr. Evren AltınelSpecialist Dr. Evren Altınel


Health

içlerine şeker girişi azalır. Bir yandan kan şekeri yüksek seyretmeye devam ederken diğer yandan hücreler enerji kaynağı sıkıntısı çeker ve “aç kalır”. Buna insülin direnci denir. Hücrelere yakıt olamayan şeker, yağ olarak depolanır, karın çevresi kalınlaşır, kilo artar.

Pankreastan, kan şekerini düşürmeye yetecek miktarda insülin salgılandığı ve hücrelerin insüline duyarlılığı devam ettiği sürece kan şekeri normal sınırlarda kalır. Ama hiperinsülinemi devam eder ve insülin direnci şiddetlenirse pankreasın insülin üreten hücreleri haraplanır ve yeterince insülin salgılayamaz. Kısacası pankreas “havlu atar”. İşte o zaman, dünyada ve ülkemizde en büyük sağlık tehditlerinden biri olan diabetes mellitus II yani tip 2 şeker hastalığı kapıyı çalar.

Sağlık karın çevresinde dönüyorBilim insanları, insülin direncinin nedenleri konusuna tam açıklık getirebilmiş değiller. Ama kilo fazlalığı ve hareket eksikliğinin insülin direncini tetikleyen en önemli iki etmen olduğunda hemfikirler. Özellikle karın çevresi kalınlaşmış (kadında 88 cm, erkekte 102 cm üzeri) kişilerde insülin direnci olasılığı daha yüksektir. Bu noktada “yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan” tekerlemesi akla gelir. Çünkü karın bölgesinde yağlanma artınca kanda serbest yağ asitlerinin miktarı da artar. Bu durumda, özellikle karın çevresindeki kas hücreleri insüline yeterince yanıt veremez, duyarlılıkları azalır, insülin işini göremez, hücrelere şeker giremez, kan şekeri düşmez ve insüline direnç gelişir. Bir tarafta yakıt alamayan dolayısıyla işlevlerini yapamaz hale gelen hücreler, diğer tarafta karnı tok ama hücreleri aç, sözde beslenmiş ama enerjisi düşük bir vücut bulunur.

İnsülin direnci devam ederse ne olur?Karın çevresindeki yağlanmanın artması leptin, sitokin ve bazı hormonların artışına yol açar. Bu maddeler vücutta enflamasyon yani yangı oluşumuna neden

hyperinsulinemia, muscle, fat and liver cells become insensitive to high insulin, while sugar intake decreases. While the blood sugar continues to increase on one hand, the cells suffer from a source of energy and they get “hungry” on the other hand. This is called insulin resistance. Glucose, which cannot become fuel to cells, is stored as fat, the waist gets thick, and the weight increases.

Blood glucose levels remain within normal limits as long as the insulin is secreted from the pancreas in an amount sufficient to reduce blood sugar and the cells remain sensitive to insulin. However, if hyperinsulinemia persists and the insulin resistance gets stronger, the insulin-producing cells of the pancreas are destroyed and cannot secrete enough insulin. In short, the pancreas “throws in the sponge”. That’s when diabetes mellitus II, in other words, Type 2 diabetes, which is one of the biggest health threats in the world and in our country, knocks at the door.

The Health Is around Your BellyScientists have not been able to fully clarify the causes of insulin resistance. But, they agree that overweight and lack of movement are the two most important factors that trigger insulin resistance. Insulin resistance is more likely to occur in people who

have a thick abdominal circumference (88 cm in women and 102 cm in men). At this point, the “chicken or egg situation” comes to mind because when belly fat increases, the amount of free fatty acids in the blood increases. In this case, especially muscle cells around the abdomen cannot respond to insulin sufficiently, their sensitivity decreases, insulin cannot function, glucose cannot enter the cells, blood sugar does not decrease and insulin resistance develops. There you have cells that are not able to get fuel and that cannot perform their functions on one hand, and a body which is full but whose cells are hungry and which is fed but whose energy is low on the other hand.

What Happens If Insulin Resistance Continues?An increase in belly fat leads to an increase in leptin, cytokine and some hormones. These substances cause inflammation in the body. Inflammation causes serious health problems; such as cardiovascular

RİSK FAKTÖRLERİ -Kilo fazlası,-Hareketsizlik,-Yüksek kalorili, fazla karbonhidratlı, aşırı şekerli beslenme,-Birinci dereceden akrabalarında tip 2 şeker hastalığı,-Gebelikte kan şekeri yükselmesi,-45 yaşın üzeri,-Kronik stres,-Sigara kullanımı,-Uyku sorunları, uyku apnesi,-Glükokortikoid, antipsikotik gibi ilaç kullanımı,-Kalp hastalığı, infarktüs geçirme,-Polikistik yumurtalık, Cushing sendromu, akromegali gibi hastalıklar

RISK FACTORS- Overweight,-Inactivity,-High-calorie diet, excess carbohydrate and sugar intake- Type 2 diabetes in first-degree relatives,- The increase in blood sugar in pregnancy,-Age above 45-Chronic stress,- Smoking,- Sleep problems, sleep apnea,-Glucocorticoid, antipsychotic drug use,- Heart disease, infarction,- Diseases like polycystic ovarian, Cushing’s syndrome, acromegaly


Sağlık

olur. Enflamasyon kalp ve damar hastalıkları, pıhtılaşma sorunları, böbrek hastalıkları, romatoid artrit gibi ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarır. Glikoz toleransının bozulması ve tip 2 şeker hastalığının ortaya çıkışı başta beyin, kalp, göz ve böbrek olmak üzere tüm organlarda hayati önem taşıyan yıkımlara yol açar.

Ne yapmalı?Listedeki belirti ve bulgulardan ilk beşini yaşayan kişi, hekimiyle görüşüp açlık şekeri ve insülini ile HbA1c yani 8-12 haftalık kan şekeri ortalamasına baktırmalıdır. Ayrıca tokluk kan şekeri ve insülini, ürik asit, trigliserid ve HDL değerleri ile BKİ( beden kitle indeksi), vücut yağ oranı, bel-kalça oranını da araştırmalı ve takibe almalıdır.

diseases, clotting problems, kidney diseases, and rheumatoid arthritis. The deterioration of glucose tolerance and the emergence of Type 2 diabetes lead to vital destruction of all organs, particularly the brain, heart, eye and kidney.

What Should We Do?The person suffering from the first five of the symptoms and signs in the list should see a physician and should make him check his preprandial blood glucose and insulin, and HbA1c, in other words, the average blood glucose of 8-12 weeks. Besides, postprandial blood glucose and insulin, uric acid, triglyceride, HDL values and BMI (body mass index), body fat ratio, waist-hip ratio should also be checked and followed.

ÖNLEMLER -İnsülin üretimini azaltmak için, posadan fakir basit şekerleri içeren gıdaları beslenme planından çıkarmak, karbonhidrat tüketimini sınırlamak;-Egzersiz yapmak, hareketli bir yaşam tarzı benimsemek;-Hücrelerin insüline olan duyarlılığını artırmak için metformin (mutlaka hekime danışılarak) adlı ilacı kullanmak;-Sigarayı bırakmak;-Verimli bir uyku için gereken önlemleri almak;-Stresini azaltmak ve yönetmeyi öğrenmek

BU BELİRTİ VE BULGULARA DİKKAT -Yorgunluk-Açlık atakları, tatlı krizleri-Konsantrasyon bozukluğu, dikkat eksikliği-Özellikle yemeklerden sonra uykuya eğilim-Göbeklenme; gıdı ve ensede yağ birikmesi-Kan basıncı yüksekliği-Kolesterol yüksekliği; özellikle trigliserid yüksekliği ve HDL (iyi huylu kolesterol) düşüklüğü-Karaciğerde ve pankreasta yağlanma-Boyun, dirsek, diz, eklem içlerinde, koltuk altlarında ciltte renk koyulaşması (acanthosis nigricans) ve cilt döküntüler

PAY ATTENTION TO THESE SYMPTOMS AND SIGNS-Fatigue-Hunger crisis, craving for sweets-Concentration disorder, lack of attention-Tendency to fall asleep, especially after meals- Belly fat, the deposition of fat on the neck and double chin.- High blood pressure- High cholesterol; especially high triglyceride and low HDL (benign cholesterol)- Fatty liver and pancreas- Dark spots on neck, elbow, knee, articulations, armpits (acanthosis nigricans) and skin rashes

PRECAUTIONS Removing foods containing basic sugar which is poor in pulp from the diet plan to reduce insulin production and to limit carbohydrate consumption;- Doing exercises and adopting an active lifestyle;- Taking the medicine called metformin to increase the sensitivity of the cells to insulin, (by consulting a physician)- Quitting smoking;- Taking the necessary measures to ensure a comfortable sleep;- Reducing stress and learning to manage it

2019 O

cak

/Ja

nu

ary

Sayı/Issue 1

7

sarten’e Çevreci ambalaj ÖdÜlleri · content 06 10 52 26 16 14 20 haberler news sarten’e...

Documents