ramazan uçar - sosyolojik açıdan alevîlik-bektâşîlik (abdal mûsa tekkesi Üzerine bir...

196

Upload: evrenuc

Post on 25-Oct-2015

144 views

Category:

Documents


11 download

TRANSCRIPT

Page 1: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)
Page 2: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)
Page 3: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Sosyolojik Açıdan A. • A. A. •

ALEVILIK-BEKTAŞILIK

-Abdal Môsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma-

Yrd. Doç. Dr. Ramazan UÇAR

Page 4: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

AzizAndaç�>Yayınlan: 18

ISBN 975-00476-4-8 (Sosyolojik Araştırmalar Serisi • 3)

KapakTasarım Necdet ÇELİKTAŞ

Kapak Konusu Abdal Musa Sultan, Anadolu'nun Türkleşmesinde ve İslamiaşmasında

önemli misyona sahip Anadolu Erenlerinin başında gelmektedir. Ön kapakta yer alan resim, Tekkenin kurucusu Abdal Musa ile onun müridi ve Alevi-Bektaşi geleneği içinde önemli yeri olan

Kaygusuz Abdal' ı tasvir etmektedir.

Baskı Hazırlık C.DOGANBAZ

Birinci Basım Aralık 2006

ll

Baskı Erek Ofset

Tel: (0 3 1 2) 342 3 1 Ol Faks: (0 31 2) 34 1 5 3 67

Aziz Andaç Yayınlan İvogsan Ağaç İşleri 30.Cad. No: 37 Yenimahalle - Ostim -ANKARA

Tel: (0 3 1 2) 395 74 74 - 394 47 27/ 3 Hat Fax: 394 47 26

Genel Dağıtım

� Dağıtım Yayın Eğt. San.Tic.Ltd.Şti.

www.kitapci.com.tr ©Bu kitabın bütün haklan Aziz Andaç Yayınianna aittir.

Page 5: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Ramazan Uçar; Antalya'nın Elmalı ilçesinde doğdu. 1989 yılında girdiği Ankara Üniversitesi ilahi­yat Fakültesi'nden 1994 yılında mezun oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri (Din Sosyolojisi) Anabilim Dalı 'nda yüksek lisansa başlayarak 1997 yılında Yüksek Lisan­sını, 2004 yılında doktorasını tamamladı. I 994- I 999 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı 'na bağlı okul­larda ö&retmenlik

_yaptı . I 999 yılında Süleyman

Demirel Vniversitesi Ilahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı 'na araştırma görevlisi olarak atandı. Halen Süleyman Demirel Üniversitesi ilahiyat Fakül­tesi 'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Page 6: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

a.g.e. a.g.m. A.Ü. A.Ü.İ.F.

KI SAL TMALAR

: Adı geçen eser : Adı geçen makale : Ankara Üniversitesi : Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi

A.Ü.İ.F.D. : Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi bkz. c. çev. Der. D.F.E.F. G.Ü. G.Ü.E.F. Haz. N eş. s. s. Yay. Haz.

: bakınız : Cilt : Çeviren : Derleyen : Danı' l-Füniin Edebiyat Fakültesi : Gazi Üniversitesi : Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi : Hazırlayan : Neşreden : Sayı : Sayfa : Y ayına Hazırlayan

Page 7: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

İÇİNDEKİLER

KlSALTMALAR . . . . . .. . : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .IV İÇİNDEKİLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . V TABLOLAR VE ŞEKİLLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .IX ÖNSÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. XV

GİRİŞ

1. ARAŞTIRMANIN KONUSU VE PROBLEMi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 2. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 3. ARAŞTIRMANIN HİPOTElLERİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 4. ARAŞTIRMANIN KAPSAM VE SINIRLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4 5. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . .4 6. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7

6. 1. Araştırmanın Modeli .............................................. 7 6.2. Araştırmanın Evren ve Örnekiemi . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 6.3. Veri Toplama Aracının Hazırlanması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 6.4. Veri Toplama Aracının Geçerlik ve Güvenirliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . 1 O

6.4.1. İnanç Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 10 6.4.2. ibadet Ölçeğinin Geçediği ve Güvenirliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 2 6.4.3. Sosyal Hayat Ölçeğinin Geçediği ve Güvenirliği . . . . . . . . . . . . . . . . . .1 4

6.5. Verilerin Analizi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 5

LBOLOM

ALEVİLİK-BEK.TAştı..tK 1. ALEVILİK-BEKTAŞILİGİN TARİHİ ARKA PLANI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17

1. 1. Türkler ve İslamiyet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17 1 .2. İslam Öncesi Türk Dini İnançları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 8 1.3. Türklerin İslamiaşması . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 19 1 .4. Anadolu'nun Türkleşmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . '. ... 2 3

2. ALEVILİK-BEKTAŞILİGİN ORTAYA ÇIKIŞI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 26 2.1. Hacı Bektaş Vel i ve Alevilik-Bektaş ilik ............................... 26 2.2. Osmanlılar ve Alevilik-Bektaşilik ................................... 27 2.3. Cumhuriyet Dönemi-Alevilik-Bektaşilik .............................. 3 1

3. ALEVILİK-BEKTAŞILİKTE İNANÇ, iBADET VE KURUMLAR . . . . . . . . . . . . . . 3 3 3.1. İnanç Esaslan . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. 3 3

3.1.1. Allah inancı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 3 3.1.2. Peygamber inancı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 4 3.1.3. Kitaplara İman . . . . . . . . . .. . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 4 3.1 .4. Meleklere İman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 4

Page 8: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

3 . 1 .5 . Ahirete İman . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34 3 . 1 .6. Kaza ve Kader (Iyilik ve Kötülüğün Allah'tan gelmesi) inancı . . . . . . . 3 5 3 . 1 .7 . Tevellii ve Teberrii Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 5 3 . 1 .8 . Dört Kapı, Kırk Makam . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 5

3 .2. ibadetler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 6 3 .2. 1 . Cem Ayini . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 6 3 .2.2. Namaz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 7 3 .2. 3 . Oruç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 7 3 .2.4. Hac . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 7 3 .2.5. Zekat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 8 3 .2.6. Kurban . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 8

3 . 3 . Kurumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 8 3 . 3 . 1 . Dedelik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 8 3 .2.2. Musahiplik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 9 3 .2. 3 . Düşkünlük . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .40

ll. BÖLÜM

ABDAL MÜSA VE ABDAL MÜSA TEKKESİ l . ABDAL MÜSA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .41

1 . 1 . Hayatı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4 1 1 .2. Abdal Musa Nasihatnamesi . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .48 1 . 3 . Abdal Musa Veliiyetniimesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5 1

2 . ABDAL MÜSA TEKKESİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 54 2. 1 . Tekke'nin Yeri ve Kuruluşu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 54 2.2. Tekke'nin Tarihi Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . 55 2. 3 .Tekke'nin Mali Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 58 2.4. Tekke'nin Fonksiyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59

m. BÖLÜM

UYGULAMALI ARAŞTIRMANIN BULGULARI 1 . ÖRNEKLEM GRUBUNUN OLGUSAL KİMLİÖİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 61

1 . 1 . Ömeklem Grubunun Cinsiyete Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62 1 .2. Ömeklem Grubunun Yaş Gruplaona Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62 1 . 3 . Ömeklem Grubunun Bölge Olarak Doğum Yeri� Göre Dağılımı . . . . . . . . . . 6 3 1 .4. Ömeklem Grubunun Uzun Süre Yaşadığı Yere Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . 64 1 .5 . Ömeklem Grubunun Oturduğu Yere Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65 1 .6. Ömeklem Grubunun Eğitim Durumuna Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66 1 .7. Ömeklem Grubunun Medeni Durumuna Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67 1 .8 . Ömeklem Grubunun Sosyo-Ekonomik Statü Tanımlamasına Göre Dağılımı . . 67 1 .9. Ömeklem Grubunun Meslek Durumuna Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68 1 . 10 . Ömeklem Grubunun Kendini Tanımlamasına Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . 69 1 . 1 1 . Ömeklem Grubunun Dini Bilgilerini Almış Olduğu Yere Göre Dağılımı . . . . 70 1 . 1 2. Ömeklem Grubunun Kendi Dindarlık Algısına Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . 7 1

2. ALEVİ-BEKTAŞlLERiN İNANÇ, iBADET VE SOSYAL HAYATINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7 1

VI

Page 9: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

2. 1 . Cinsiyete Göre Alevi'-Bektaşiterin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutwnlan . . . . . 7 3 2. 1 . 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73 2. 1 .2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . � . . 74 2. 1 . 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74

2.2. Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşiterin İnanç, ibadet vt. Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75 2.2. 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75 2.2.2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 77 2.2. 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 79

2. 3 . Bölge Olarak Doğum Yerire Göre Alevi-Bektaşiterin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 0 2. 3 . 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 1 2. 3 .2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 2 2. 3 . 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 3

2.4. Hayatlannın Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşiterin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 84 2.4. 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 5 2.4.2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 6 2.4. 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 8

2.5. Oturduğu Yere Göre Alevi-Bektaşiterin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayat İle İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 9 2.5. 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 9 2.5.2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 90 2.5. 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 1

2.6. Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 92 2.6. 1 İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 92 2.6.2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 3 2.6. 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 95

2.7. Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşiterin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 96 2.7 . 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 96 2.7 .2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 97 2.7. 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 99

2. 8 . Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayat ile İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 00 2. 8 . 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 00 2. 8 .2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 O 1 2. 8 . 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 0 3

2.9. Meslek Gruplanna Göre Alevi-Bektaşilerin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 104 2.9. 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 104 2.9.2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 106 2.9. 3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 107

2. 1 O. Kendilerini Tanımlarnalanna Göre Alevi-Bektaşilerin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 109

2. 1 0 . 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 09

VII

Page 10: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AşİLİK

2. 1 0.2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 10 2. 10.3 . Sosyal Hayat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ll l

2. 1 1 . Dini Bilgileri Aldıkları Yere Göre Alevi-Bektaşllerin İnanç, ibadet ve Sosyal Ha-yatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 12 2. 1 1 . 1 İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 12 2. 1 1 .2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 3 2 . 1 1 .3 . Sosyal Hayat . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 4

2. 1 2. Kendi Dindarlık Algılamalanna Göre Alevi-Bektaşilerin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . 1 1 5 2. 1 2. 1 . İnanç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 6 2 . 1 2.2. ibadet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 7 2. 1 2.3 . Sosyal Hayat . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 8

3. ALEVI-BEKTAŞlLERiN İNANÇ, iBADET VE SOSYAL HAYAT İLE İLGİLİ TUTUMLARININ BETİMSEL İSTATİSTİKLERİ . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 8

3 . 1 . Alevi-Bektaşilerin İnançlarla İlgili Tutumlarının Frekans Dağılımlan . . . . . . . 1 1 8 3 . 1 . 1 Dinin B ir Dünya ve Ahiret Nizarnı Olması Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . 1 19 3 . 1 .2. Dinin İnsan Düşüncesinin Ürünü Olması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 19 3. 1 .3 . Bilimsel Verilere Dayalı Bir Din Yaşama Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . 1 19 3 . 1 . 4. Siyasi ve İdeolojik Özelliği Olan Bir Din Anlayışı . . . . . . . . . . . . . . . . 1 20 3 . 1 .5 . Allah inancı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 20 3 . 1 .6. Ahiret inancı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 2 1 3 . 1 .7 . Kur'an'a İman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 122 3. 1 .8. Kur'an'ın Değişikl iğe Uğrayıp Uğramadığı Hususu . . . .. . . . . . . . . . . . 1 22 3 . 1 .9 . Meleklere İman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 23 3 . 1 . 1 0. Hz. Muhammed'e İman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 24 3 . 1 . 1 1 . Kader, İyil ik ve Kötülüğün Allah'tan olduğuna İman . . . . . . . . . . . . . . 1 24 3 . 1 . 1 2 . Alevilik-Bektaşiliğin İ slam'ın İçinde Yer Alıp Almadığı . . . . . . . . . . . 1 25 3. 1 . 1 3. Alevilik-Bektaşiliğin Ahmet Yesevi Geleı:ı:ğinin Bir Uzantısı Olması . . . . 125 3 . 1 . 1 4. Alevilik-Bektaşiliğin Ehl- i Beyt İle ilişkisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 26 3 . 1 . 1 5. Alevilik-Bektaşil ik İran Ş iil iği ilişkisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 27 3 . 1 . 1 6. İkrar Verme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 127 3. 1 . 1 7 . Dört Kapı, Kırk Makam Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 28 3 . 1 . 1 8. "Dede"ye Bağlılık Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 29 3. 1 . ı 9. Hz. Ali-Hacı Bektaş Vel i ilişkisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 29 3 . 1 .20. Hz. Ali'ye Bağlılık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 30

3.2. Alevi-Bektaşilerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Betimsel İstatistikleri . . . . . 1 3 I 3.2. l . Namaz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 3 1 3 .2.2. Oruç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 32 3.2.3. Zekat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 133 3.2. 4. Kur'an Okuma İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 3 4 3 .2.5. Hac . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 35 3 .2.6. İşierde Allah Rızası Gözetme Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 36 3.2.7. Din in Yasakladığı Şeyleri Yapma Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 36 3 .2.8. Alkol İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 37 3 .2.9. Alkollü İçki Kullanma İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 37 3 .2. 10 . Yaşanan Yerde Cem Törenlerinin Uygulanması . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı38 3 .2. 1 1 . Musahip Edinme Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 39

VIII

Page 11: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

3 .2. 1 2. Düşkünlük İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 40 3 .2. 13 . Görgü Cem'i ile ilgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 40 3.2. 1 4. Gençlerin Geleneğe Kazandıniması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 41 3 .2. 1 5 . Alevilik-Bektaşiliğin Kültür Erozyonuna Uğraması . . . . . . . . . . . . . . . 1 42

3.3. Alevi-Bektaşilerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Betimsel İ statistikleri . . 1 42 3 .3 . 1 . Sünnilerle Ticaret Yapma Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 42 3 . 3 .2. Arkadaş Seçiminde Alevi-Bektaşi Olmasına Dikkat Edilmesi . . . . . . . . 1 43 3.3 .3 . Sünnilerle Kız Alıp-Verme Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 44 3 .3 .4. Sünnileri Yezid Olarak Görme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 45 3 .3 .5 . Sünnilerle Komşuluk ilişkisi Kurma Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 46 3.3.6. Sünnilerin Nişan, Düğün, Siiııret vb. Törenleri ile İlgili Tutumlar . . . . . 1 46 3.3 .7. Kıziann Erkeklerle Arkadaşlık Yapmalanna Yönelik Tutumlar . . . . . . . 1 47 3.3.8. Erkeklerin Kızlarla Arkadaşlık Yapmasına Yönelik Tutumlar . . . . . . . . 1 48 3 .3.9. Resmi Nikah İle Birlikte Dini Nikahın Gerekliliği . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 48 3.3 . 10. Aile İçi Kararlarda Kadıniann Düşüncelerine Atfedilen Değer . . . . . . 1 49 3 .3 . 1 ı . Kadıniann Dövülmesi Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 50 3.3 . ı2 . Geçimsizlik ve Boşanma Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı so 3 .3 . ı 3 . Adli Problemleri Resmi Kuruıniann Çözmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı sı

IV. BÖLÜM

som.ı:ç, GENELLEMB VE ÖNERİLER 1 . SONUÇLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı s3 2. GENELLEMELER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 56 3. ÖNERİLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 57 KAYNAKÇA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 59 EKLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 69 EK.l: ANKET FORMU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 69

Tablo 1 Tablo 2 Tablo 3 Tablo 4 Şekil 1 Tablo 5 Şekil 2 Tablo 6 Şekil 3 Tablo 7 Şekil 4 Tablo 8 Şekil 5 Tablo 9 Şekil 6 Tablo 10

TABLOLAR VE ŞEKİLLER

: İnanç Ölçeği Faktör ve Madde Analizi Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 : ibadet Ölçeğinin Faktör ve Madde Analizi Sonuçları . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 3 : Sosyal Hayat Ölçeğinin Faktör ve Madde Analizi Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . ı 4 : Örneklemin Cinsiyeti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62 : Örneklemin Cinsiyeti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62 : Örneklemin Yaş Gruplanna Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62 : Örneklemin Yaş Gruplanna Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 63 : Örneklemin Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . 63 : Örneklemin Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . 64 : Örneklemin Uzun Süre Yaşadığı Yere Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . 64 : Örneklemin Uzun Süre Yaşadığı Yere Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65 : Örneklemin Oturduğu Yere Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65 : Örneklemin Oturduğu Yere Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66 : Örneklemin Eğitim Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66 : Örneklemin Eğitim Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66 : Örneklemin Medeni Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67

IX

Page 12: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKTAŞILİK

Şekil 7 Tablo l l Şekil 8 Tablo 12 Şekil 9 Tablo 13 Şekil 10 Tablo 14 Şekil 1 1 Tablo 1 5 Şekil 12 Tablo 1 6

Tablo 1 7

Tablo 1 8

Tablo 1 9

Tablo 20

Tablo 2 1

Tablo 22

Tablo 23

Tablo 24

Tablo 25

Tablo 26

Tablo 27

Tablo 28

Tablo 29

Tablo 30

Tablo 3 1

Tablo 32

Tablo 33

X

: Örneklemin Medeni Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67 : Örneklemin Gelir Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68 : Örneklemin Gelir Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68 : Örneklemin Mesleki Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68 : Örneklemin Mesleki Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69 : Örneklemin Kendini Tanımlaması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69 : Örneklemin Kendini Tanımlaması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 70 : Örneklemin Dini Bilgileri Almış olduğu Yere Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . 70 : Örneklemin Dini Bilgileri Almış Olduğu Yere Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . 70 : Örneklemin Dindarlık Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7 1 : Örneklemin Kendi Dindarlık Algısına Göre Dağılımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7 1 : Cinsiyete Göre Alevi-Bektaşilerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının t-Testi Sonuçları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74 : Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerin İnançlarla İ lgili Tutumlannın Betimsel İstati stikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76

: Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerin İnançlarla İ lgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76

: Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Betimsel İ stati stikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 77

: Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerin İbadetlerle İ lgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 78

: Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerin Sosyal Hayatla İ lgili Tutumlannın Be-timsel İ statistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 79

: Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Var-yans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 79

: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerin İnançlarla İlgili Tutumlarının Betimsel İ statistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 1

: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektiişilerin İnançlarla İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (An ova) Sonuçları . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 1

: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82

: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşllerin İbadetlerle İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . . . . . . . . . . . . . . 82

: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektiişilerin Sosyal Hayatla İ lgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . 83

: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . 84

: Hayatlarının Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi- Bektaşilerin İnançlarla İlgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85

: Hayatlannın Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşilerin İnançlarla İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . . . . . . 85

: Hayatlannın Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektiişilerin İbadetlerle İ lgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 86

: Hayatlarının Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşilerin İbadetlerle İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . . . . . 87

: Hayatlarının Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşilerin Sosyal Hayatla İ lgili Tutumlannın Betimsel İ statistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . 88

Page 13: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 3 4 : Hayatlannın Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşllerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . 88

Tablo 35 : Oturduğu Yere Göre Alevi-Bektaşiterin İnançtarla İlgili Tutumlannın t-Testi Sonuçlan ...... . . .. . . . . . . . .. . . . . . . . . .. . ... . . . . 90

Tablo 36 : Oturduğu Yere Göre Alevi-Bektaşllerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın t- Testi Sonuçlan . .. .. . ..... . ...... . .... . .. . .... . .. . . 9 I

Tablo 37 : Oturduğu Yere Göre Alevi-Bektaşllerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın t- Testi Sonuçlan . .. . . ... . . . .. . . . . .. . . . .. . . . .. . . . . . . . 9 I

Tablo 38 :Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşllerin İnançlarla İlgili Tutumlannın Setim-sel İstatistikleri . . . . . .... . . . . . . . . . .. . . ... . . . ... . 92

Tablo 39 : Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşllerin İnançlada İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . .... . . . .. . . . . .. . . . . . . 92

Tablo 40 : Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşllerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Betim-sel İstatistikleri . . . . .... . . ....... . . . . .......... . 93

Tablo 41 : Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . . . . .. . . . . . . . ...... 94

Tablo 42 : Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Betimsel İstati stikleri . . . .. . .. . . . . . . . . . . .. . . . . . . .. . . ... 95

Tablo 43 : Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşllerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan .. . ... . . . . . . . . . . . . . ... 95

Tablo 44 : Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaş llerin inançlarla İlgili Tutumlannın Betimsel istati stikleri ..... . .. . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .... 96

Tablo 45 : Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşllerin İnançtarla İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . . ........ . ... . . . . . 97

Tablo 46 : Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşllerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Betimsel İ statistikleri . . . . ...... . .. . .......... ...... . . . 97

Tablo 47 : Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaş iterin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçları .... ..... . .. . . . . . . . . . . 98

Tablo 48 : Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşiterin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Be-timsel İstatistikleri ............... . ...... . . .. . . . ... 99

Tablo 49 : Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşllerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan .. . ... . .. . .. . . . . . . . ... 99

Tablo 50 : Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İnançlarla İlgili Tutumlannın Betimsel İstatistikleri ... . . . . . . . ............ . . . . . . . .. . . ı 00

Tablo 5 ı : Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşllerin inançlarla İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçları ... . . . . . . . ... . ..... . . I 00

Tablo 52 : Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri ......... . ... . . . . . . . . . ... . ...... . 1 O I

Tablo 53 : Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . ... . . . . . . . ........ . . ı 03

Tablo 5 4 : Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşllerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Be-timsel İstatistikleri ............... . .. .. . . . . . . . .... . ı 03

Tablo 55 : Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşllerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Var-yans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . . ... . . ......... . . ı 03

Tablo 56 : Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşllerin İnançtarla İlgili Tutumlarının Betim-sel İstatistikleri . ... . ..... ..... . . ....... . . . . ... I 04

XI

Page 14: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

Tablo 57 : Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşllerin İnançlada İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 05

Tablo 58 : Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektiişilerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 06

Tablo 59 : Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektiişilerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 06

Tablo 60 : Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektiişileıin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 07

Tablo 6 1 : Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşllerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 08

Tablo 62 : Kendilerini Tanımlarnalanna Göre Alevi-Bektaşllerin İnançlarla İlgili Tutumlannın Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 09

Tablo 63 : Kendilerini Tanımlamalarına Göre Alevi-Bektiişilerin İnançlada İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (An ova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 09

Tablo 64 : Kendilerini Tanımlamalarına Göre Alevi-Bektiişilerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ll O

Tablo 65 : Kendilerini Tanımlarnalanna Göre Alevi-Bektaşllerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ll O

Tablo 66 : Kendilerini Tanımlamalarına Göre Alevi-Bektaşllerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Betimsel İ statistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . lll

Tablo 67 : Kendilerini Tanımlamalarına Göre Alevi-Bektiişilerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . .lll

Tablo 68 : Dini Bilgileri Aldıklan Yere Göre Alevi-Bektaşllerin İnançlada İlgili Tutumlannın Betimsel İ statistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l 1 2

Tablo 69 : Dini Bilgileri Aldıklan Yere Göre Alevi-Bektaşllerin İnançtarla İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .l 1 2

Tablo 70 : Dini Bilgileri Aldıkları Yere Göre Alevi-Bektiişilerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 l 3

Tablo 7 1 : Dini Bilgileri Aldıklan Yere Göre Alevi"Bektiişilerin İbadetlerle İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 14

Tablo 72 : Dini Bilgileri Aldıklan Yere Göre Alevi-Bektiişilerin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .l 14

Tablo 73 : Dini Bilgileri Aldıkları Yere Göre Alevi-Bektaşiterin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 l 5

Tablo 74 : Kendi Dindarlık Algılamalanna Göre Alevi-Bektiişilerin İnançlarla İlgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 6

Tablo 75 :Kendi Dindarlık Algılamalanna Göre Alevi-Bektiişilerin İnançlada İlgili Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 16

Tablo 76 : Kendi Dindarlık Algılamalanna Göre Alevi-Bektiişilerin İbadetlerle İlgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 7

Tablo 77 : Kendi Dindarlık Algılamalanna Göre Alevi-Bektiişilerin İbadetlerle İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 7

Tablo 78 : Dinin Allah Tarafından Konulmuş Bir Dünya ve Ahiret Nizarnı Olduğu Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 8

Tablo 79 : D inin İnsan Düşüncesinin Ürünü Olması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ll 9 Tablo 80 : Bilimsel Verilere Dayanan Bir Din Yaşama isteği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 20 Tablo 8 1 : Siyasi ve İdeolojik Bir Din Anlayışına Sahip Olma Durumu . . . . . . . . . . . . . 1 20

XII

Page 15: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 82 : Allah'ın Varlığı ve Birliğine İman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 12 ı Tablo 83 : Ahiret ve Ölümden Sonra Hayatın Varlığı inancı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 2 ı Tablo 84 : Kur'an'da Anlatılanlann Doğruluğu Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı22 Tablo 85 : Kur'an'ın Değişikliğe Uğraması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 123 Tablo 86 : Meleklere İman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 23 Tablo 87 : Hz. Muhammed'e İman . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı24 Tablo 88 : Kader, İyilik ve Kötülüğün Allah'tan Geldiğine İman . . . . . . . . . . . . . . . . . . 124 Tablo 89 : Alevilik-Bektaşilik İslam İçinde Yer Alması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 25 Tablo 90 : Alevilik-Bektaşiliğin Ahmet Yesevi Geleneği İle ilişkisi . . . . . . . . . . . . . . . . ı 26 Tablo 9 ı : Alevilik-Bektaşilik Ehl-i Beyt İlişkisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 26 Tablo 92 : Alevi-Bektaşilerin İran Şiiliğine Bakışı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 27 Tablo 93 : İkrar Verme Prensibi İle İlgili Görüşler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı28 Tablo 94 : Dört Kapı, Kırk Makam Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 28 Tablo 95 : Dede'ye Bağlanma Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 29 Tablo 96 : Hz. Ali ve Hacı Bektaş Veli İle İlgili Yaklaşım . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 30 Tablo 97 : Hz. Ali'ye Bağlılık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 30 Tablo 98 : Namaz İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 3 ı Tablo 99 : Namaz Kılma Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 3 ı Tablo 100 : Orucun Kur'an'da Emredilmiş Olması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 32 Tablo ı o ı : Oruç Tutma Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 33 Tablo ı 02 : Zekat'ın Allah'ın Emri Olduğu Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : . ı 33 Tablo ı 03 : Zekatla İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 3 4 Tablo ı 04 : Kur'an Okuma İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 35 Tablo ıo5 : Hac ibadetinin Gerekliliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı35 Tablo ı 06 : İşierde Allah Rızasını Gözetme Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 36 Tablo 107 : Dinin Yasakladığı Hususlara Uyma Durumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 36 Tablo ı 08 : Alkol ün Yasaklığı Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 37 Tablo 109 : Alkollü İçki Kullanma İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 38 Tablo ı ıo : Yaşanan Yerlerde Alevi-Bektaşi Törenlerinin Uygulanması İle İlgili Tutwnlar . . ı38 Tablo l l ı : Musahip edinme Düşüncesi İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 39 Tablo 1 1 2 :Düşkünlük Kurumuna Yaklaşım . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 40 Tablo ı 1 3 : Görgü Cem'ine Katılma İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 4 ı Tablo ı ı 4 : Geleneğe gençlerin Kazandıniması İle ilgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 4 ı Tablo 1 1 5 : Kültürel Değişim Açısından Alevilik-Bektaşilik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 42 Tablo ı ı 6 : Sünnilerle Ticari İlişki Kurma Düşüncesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 43 Tablo ı ı 7 : Arkadaş Seçimimde Alevi-Bektaşi Olmasına Dikkat Edilmesi . . . . . . . . . . . ı 44 Tablo ı ı 8 : Sünnilerle Kız Alıp-Verme İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 44 Tablo 1 19 : Sünnilerin Yezid Olarak Tanımlanması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1 45 Tablo 120 : Sünniler İle Komşuluk ilişkisine Alevi-Bektaşi! erin Yaklaşımı . . . . . . . . . . . ı 46 Tablo ı 2 ı : Sünnilerin Nişan, Düğün, Sünnet vb. Törenleri İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . 1 47 Tablo 122 : Kıziann Erkeklerle Arkadaşlık Yapabilmeleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 47 Tablo 123 : Erkeklerin Kızlada Arkadaşlık Kurabilmeleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 48 Tablo 124 : Resmi Nikahtan Sonra Dini Nikah Yapmanın Gereği . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 49 Tablo 1 25 : Aile İçinde Kadıniann Düşüncelerine Önem Verilmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 49 Tablo 1 26 : Kadıniann Hiçbir Zaman Dövülemeyeceği İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . ı 50 Tablo 127 : Geçirnsizlik ve Boşanma İle İlgili Tutumlar . . . . . . . . . . . . . . . : . . . . . . . . . . 1 5 1 Tablo 128 : Adli Problemleri Resmi Makamiann Çözmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 5 1

X III

Page 16: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)
Page 17: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ÖNSÖZ

Alevilik-Bektaşilik, Türkiye'de son yıllarda üzerinde en çok durolan konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihte olduğu gibi bugün de Türklerin dini, si­yasi, sosyal ve kültürel hayatında önemli bir yeri olan Alevilik-Bektaşilik, yaşanan değişim süreciyle birlikte yeniden gündeme gelmiştir. Konuyla ilgili yapılan çalış­maların sayısında bir artış gözlenmekte ise de, yeterli düzeye ulaşmış değildir. Dolayısıyla günümüz Alevilik-Bektaşiliği ile ilgili sağlıklı verilere ulaşabilmek için yapılacak çok sayıda ampirik araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu itibarta farklı bilim dalları yanında özellikle din sosyologianna bu hususta büyük görevler düş­mektedir.

Alevilik-Bektaşilik, esas itibariyle kökleri Türklerin İslam'ı tanımaya başladığı dönemlere kadar uzanan, tarihi, sosyal, coğrafi ve kültürel şartların biçimlendirdiği zengin bir kültürel mirasın ürünüdür. Günümüz Alevilik-Bektaşiliğinin sağlıklı bir şekilde ortaya konabitmesi için yaşayan ana merkezlerin üzerinde yoğuntaşmak ge­rekmektedir. Böylece, tarihten gelen ve günümüzde de değişim süreci ile birlikte farklı söylemlerin oluştuğu Alevilik-Bektaşilik olgusunu doğru anlama imkanı bu­labiliriz. Abdal Musa Tekkesi tarihi süreçte Alevilik-Bektaşiliğin yedi büyük mer­kezinden biri olması ve günümüzde bir çok Alevi-Bektaşi zümresiyle doğrudan i­lişki içinde olması bakımından tipik bir örnektir. Gelenek içerisinde önemli bir yeri olan ve bu özelliğini halen muhafaza eden Abdal Musa Tekkesi ve onun mensupla­rı üzerinde yapılacak bir araştırma, Alevilik-Bektaşilik olgusu ilgili bir çok soru işaretinin ortadan kalkmasına vesile olacaktır.

İşte bu düşüncelerle, günümüzde Alevi-Bektaşiterin inanç, ibadet ve sosyal ha­yatla ilgili tutumlannı tespit ve tahlil etme amacını taşıyan "Sosyolojik Açıdan A­levilik-Bektaşilik -Abdal Musa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma- adlı çalışmamız, bu alanda hissedilen bilgi boşluğunu gidermeye yönelik akademik bir araştırmadır.

Araştırma Giriş ve dört bölümden oluşmaktadır. Girişte araştırmanın konusu, ö­nemi, amacı ve yöntemi ile ilgili hususlar üzerinde durulmuştur. Birinci Bölüm'de Alevilik-Bektaşilik ile ilgili genel bilgiler verilmiştir. İkinci Bölüm'de Abdal Musa ve Abdal Musa Tekkesi 'nin Alevilik-Bektaşilik içinde tarihte ve günümüzdeki misyonlan ile ilgili bilgiler verilirken, Abdal Musa'nın hayatı, yaşadığı dönem, Tekke'nin kuruluşu ve geçirdiği evretere değinilrniştir. Üçüncü Bölüm'de uygula­malı araştırmadan elde edilen veriler doğrultusunda Alevi-Bektaşiterin inanç, iba­det ve sosyal hayat ile ilgili tutumlarına etki eden faktörler bağlamında analizler, yorumlar ve değerlendirmeler yapılmıştır. Dördüncü Bölüm'de sonuç, genelleme­ler ve önerilerde bulunulmuştur.

Araştırma konusunun tespitinden tamamlanmasına kadar geçen süreçte yar­dımlarını esirgemeyen, tenkit ve tavsiyeleriyle çalışmayı yönlendiren danışman ho-

Page 18: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

cam Prof. Dr. Münir KOŞTAŞ'a teşekkür etmeyi bir görev bilirim. Ayrıca, araş­tırmanın her safhasında yakın ilgi ve destek gösteren, kıymetli zamanlarını ayırarak rehberlik eden hocam Prof. Dr. Zeki ARSLANTÜRK'e, Doç. Dr. Niyazi AK­YÜZ'e, konunun tarihi sürecinin sağlıklı temellere oturması bağlamında kendisin­den istifade ettiğim hocam Prof. Dr. Hasan ONAT'a, çalışmalarım esnasında des­tek olan meslektaşlanın Doç.Dr. Kemalettin TAŞ'a, Doç.Dr. Ahmet TAŞGIN, Dr. Hakkı KARAŞAHİN, Dr. Ali ALBA YRAK ve Dr. Yusuf GÖKALP'e teşekkür ederim.

Alan araştırması boyunca bana yardım ve desteklerini esirgemeyen Abdal Musa Tekkesi dedesi Hüseyin ERİŞ'e, Kazım Baba'ya, İsmet Baba'ya Tekke Köyü muhtarı Ali TÖREN'e ve ihtiyar heyetine, köy eşrafından Mustafa ZEYBEK ve Muharrem ZEYBEK'e gösterdikleri anlayış, hoşgörü ve destekten dolayı tüm köy halkına teşekkür ederim.

Ayrıca araştırmanın uygulanması aşamasında değerli vakitlerini ayırarak yar­dımlarını esirgemeyen, mesai arkadaşlarım Yrd.Doç.Dr. Nuri TUGLU, Yrd.Doç.Dr. Bahattin YAMAN, Dr. M. Sadık AKDEMİR'e ve bir emek ürünü o­lan bu çalışmanın, Türk okuruna ulaşmasını sağlayan, Emre Andaç şahsında tüm yayınevi çalışanianna şükranlanını sunanm.

XVI

Ramazan UÇAR ANKARA-2004

Page 19: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

GIRIŞ

1. ARAŞTIRMANIN KONUSU VE PROBLEM! DtınyR ktır,ı konulamtıı bir dcli,lm Müreel YR,llffil\ktodır. oaaııı olımık Türk

toplumu dtı bu dcjl,imden pByıntı dü,ımi Blmtıkttıdır. Bu Müreçte iki huNuM ön pltınft çıkmBktııdır. YB bu rüıaarft kBJ'Hhp rüı1ıır yönünde htıreket edilecek yıı dıı kendi milli deleriefi çerçeveiiinde Müreç lçindc Bktif rol BhnBrıık deQi,lme ktıtkıdıı buh.ı· nulBc;ıııktır. Bunun için öncelikle Türk toplumunun kendi taplumMtıl dinllmiklerini net tılBrRk orhıyıı ktınmAMı acrekmektedlr. DolByıınylB Hlplumun intınç, MoRyni hllyftt ve tüm kültür dclerlcri ile birlikte tArlht Mcyir içinde en iyi ,ekilde tırtı,tırılml\liU ve ltünümü�dekl durumunun blllm�el alartık teMpit edilmeiili yerinde olııcnktır. Tilrk kültilrü ve bunu mcydıınıı �J�tiren Alt kUltUrleri nrn,tınp ımjhklı bir ,ekilde ortııyn koydukhm Mtınrıı dtlnyn mcdenlyetlmı bir ölçüde ı,tirnk etmi, olnblllrlı.

Türk taptumunun dlnt, lillyııM!, MOMyBl, iktiMııdl ve kültür hnyııtındft önemli yeri ohm, atinümüıde de çok faıhı hu1ı,mıı konu�u htıline aelen AlevHik=llektft,tllk, Ulkemiı.de ılıerinde durulnuun aereken konulllrdtın biri olıırtık "örtlnmcktedlr. Alt'" vtlik=llektA,tlik üı.erinde pek çak ıırıı,ıırmıı yııpılmAiilmn rııjmen bu ıırtı,ıırmfthırın yeterli düı.eye ultı,mııdıjı, dojııl ahırilk dft tftm tınlıımıyltı lilftahkh verllerin bulunw mAdılı bilinmektedir, Bu ç"rçtıvedc toplumumuıun içinde bulundu� bilji ekNik� liklerini a;idcrmtlk için yııpılııctık çok ıuıyıdB Blıın Bra,tırmlllilınft ihtiyllç duyulmllktıı· dır.

Altlvtlik=Rektft,Tl!Qin tıüntlmtiıdtıki durumunun dgBru te�pit edilebilmeiili Için tıırihi ııürcel ile birlikte ele Rhnmtıııı tıerekmektedir, Çünkü hiçbir olıunun tBrihi ıır· kıı plıım net bir ,eklldc ortııyıı kanmııdıın �üntimtiıdeki durumu Anlıı,ıhımıı�. Tııriht 1üreç içinde artll)'ft 91kAn filrklılıı,mnlllr, kırılmıılllr ve bunlBrın itlnümü�e etkileri ByriCA ti�erinde durutmAlll itlreken konulıırdımdır,

Oüntimüı Alevtllk=Bekta,nıatnin !!Bilıklı bir ,ekilde ı:lrtııyll kuntlbilmeıd için yıı,ııyftn """ merk��lerinden ya hı çıkııruk hBrckct etmek ıı;erekmektedir. Hem tıulht hem de Stlntimüı MPIIyBI desi,me1 Mt.lreci ile ili,kili UlRrBk ortııyıı Çlklln fnrklı Altı·

1 !loMyııl dujifm@, M�Myııl duJitmu mı:ıdullurl vu Mı:ıMyııl du�itmoycı otki cıdon ııımırlıırlıı il�ili ı:ılıırıık bk�. Erkııl, lt MııMtııfıı, SaNyaltlji, (Tı:ıplıım Rili mi), htıınbııl, 1991, �,lOOvd; 1\mıı, Kı:ırkııt, Ytmi­d€!n SaNyu/tifi, İMtıınbıı!, 2002, M. 190vd, �ı:ıMyııl duJitmo vu din ili'ki�i i9in b kı, Oiinııy, Ünvor, /Jin SaNyalqjiNi, i�tıınbııl, ıooı, M,l2Jvd,

Page 20: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

viiik-Bektaşilik söylemlerine2 ışık tutması açısından bu önemli görünmektedir. Ortaya çıkan bu farklı söylemlerin bir noktada buluşması sağlıklı bilgilere dayalı yapılacak objektif çalışmalarla mümkün olacaktır. Gelenek içerisinde önemli bir yeri olan ve bu özelliğini halen muhafaza eden Abdal Mfısa Tekkesi ve onun men­suplan üzerinde yapılacak bir araştırma konuyla ilgili ortaya atılan bir çok soru işa­retinin ortadan kalkmasına vesile olacaktır.

Bu bağlamda araştırmanın konusu, "Alevi-Bektaşi geleneğinin tarihi seyri içe­risinde Abdal Mfısa Tekkesi'nin yeri, mensuplannın inanç, ibadet, sosyal hayat ile ilgili tutum ve davranışlarını ampirik usullerle elde edilen veriler ışığında ortaya koyup tahlil etmek" şeklinde tespit edilmiştir. Bu çerçevede belirlenen örneklem vasıtasıyla Alevi-Bektaşilerde farklılaşmanın hangi alanlarda ve ne düzeyde oldu­ğu, bu farklılaşmaya hangi değişkenierin veya faktörlerin etki ettiği tasvir edilmeye çalışı lacaktır.

Buna göre araştırma aşağıdaki temel problemden hareket etmektedir: Alevi-Bektaşiterin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumları ne düzeydedir,

bir farklılaşma var nudır? Bu genel problem çerçevesinde araştırmanın alt problemlerini şu şekilde sırala­

mak mümkündür: -Abdal Mfısa Tekkesi mensuplannın inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tu­

tumlarına olgusal kimliklerinin etkisi var mıdır, varsa ne düzeydedir? _-Abdal Mfısa Tekkesi mensuplarının Dedelik, Düşkünlük Musahiplik vb. gibi

kurumlarla ilişkileri hangi düzeydedir? -Abdal Mfısa Tekkesi çevresinde oluşan sosyal ilişkilerin (Alevi-Bektaşi-Sünni)

boyutları nasıldır, bir bütünleşme var mıdır? -Abdal Mfısa Tekkesi 'nin bulunduğu Tekke Köyü'nde yaşayanlar ülkemizin di­

ğer yörelerinde yaşayan Tekke mensuplan arasında inanç, ibadetleri yerine getirme ve sosyal hayatla ilgili bir fark var mıdır, varsa ne düzeydedir?

2. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ

Alevilik-Bektaşilik esas itibariyle kökleri Türklerin İslam'ı tanımaya başladığı dönemlere kadar uzanan ve o dönemlerden bu güne tarihi, sosyal, coğrafi ve kültü-

2

Günümüzde Alevilik-Bektaştlik ile ilgili tartışmalar o kadar ileri götürülmek istenmektedir ki, Aleviligin İslam içinde yer almadığı, kendi başına bir inanç sistemi hatta bir din olduğu ifade e­dilmektedir. bkz. Dersim, Şelva, "Alevilik", Pir Dergisi, Yıl I , S. I , 1 994, s.8. Aleviliği Mazda i­nancı ve Zerdüşt öğretisi ile ilişkilendirip kökenini bunlarda arayanlar da bulunmaktadır. bkz. Xemgin, E., Aleviliğin Kökenindeki Mazda inancı ve Zerdüşt Öğretisi, İstanbul, I 995. Aleviligi Türkiye Cumhuriyeti karşıtlığı olarak takdim edip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Sünni-Şoven anlayışla Alevileri Osmanlı'dan daha fazla ezdiği ifade edilerek Alevilerin inançlannın ve kim­liklerinin yasaklandığı, Alevilik-Bektaşiligin Caferilik ile özdeşleştirildiği ve hatta daha da ileri gidilerek Hz. Ali'yi Alevilik-Bektaşilik için gereksiz gören söylemleri de görmek mümkündür. Bu yaklaşımlar ve değerlendirmeleri için bkz. Onat, Hasan, Türkiye 'de Din Anlayışında Değişim Süreci, Ankara, 2003, s.52-56.

Page 21: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

rel şartların biçimlendirdiği zengin bir kültür mirası olarak karşımıza çıkmaktadır. Alevilik-Bektaşiliğin tarihi sürecinin yanı sıra bugünkü konumunun da sağlıklı bir şekilde ortaya konması gerekmektedir.

Günümüzde Abdal Musa Tekkesi mensuplannın inanç, ibadet, ve sosyal hayatla ilgili tutumlarının ortaya konması amaçlanmaktadır. Doğal olarak peşin hükümler­den uzak anket ve katılımcı gözlem tekniğiyle ve özelde Tekke Köyü'nde yaşayan Dede ve Hizmet grubuyla yapılacak özel sohbetlerden hareketle Alevilik­Bektaşiliğe etki eden faktörleri tespit etmek hedeflenmektedir.

Değişen ve gelişen dünyamızda Türk kültürünün niteliklerinin ve yönelimleri­nin ortaya konması, onu meydana getiren alt kültürlerin sağlıklı bir şekilde ince­lenmesine ve algılanmasına bağlıdır. Türk kültürü içinde önemli bir yeri olan Ale­vi-Bektaşi kültürünün kendi otantikliği içinde ele alınması Din sosyolojisi açısın­dan önemlidir. Aynı zamanda bilim ve teknolojideki baş döndürücü gelişmeler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini göstermektedir. Doğal olarak bu geliş­melerin tetiklediği sosyal değişim ve dönüşümler Alevi-Bektaşileri de etkilemekte­dir. Araştırma, Alevi-Bektaşilerio bu olgulardan nasıl etkilendiği, bu değişimin hızı ve yönü, yeni tutum ve davranışlardaki farklılaşmaları tespit ve tahlil edecek olma­sı dolayısıyla önemli görülmektedir.

Nitekim bilim, teknoloji, iletişim ve ulaşım araçlarındaki gelişmelere paralel o­larak Alevilik-Bektaşilik ile ilgili tartışmalar da artmıştır. Ancak bu tartışmalar, çoğu kere ampirik araştırmalara dayanmamaktadır. İşte bu araştırma, Alevilik­Bektaşilik geleneği içerisinde hem tarihi hem de günümüzde önemli bir misyona sahip olması dolayısıyla Abdal Musa Tekkesi mensuplarından yola çıkarak, inanç, ibadet ve sosyal hayat itibariyle durum tespitinde bulunması açısından önemli gö­rülmektedir.

3. ARAŞTIRMANIN HİPOTEZLERİ

Araştırmanın hipotezlerini şu şekilde ifade etmemiz mümkün olabilir. -Toplumda meydana gelen değişimle birlikte Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve

sosyal hayatla ilgili tutumlan yaş, cinsiyet, ekonomik durum, eğitim, meslek vb. gibi değişkenlere bağlı olarak farklılaşmaktadır.

-Bireylerin kendilerine göre dindarlık düzeyleri, inanç ve ibadetleri yerine ge­tirmede tutumianna etki etmektedir.

-Bireylerin içinde yaşadığı toplumun yapısı, onların din ile ilgili tutum ve dav­ranışlannın şekillenmesinde etkin bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Hala ba­zı yörelerde kapalı toplum özelliğini koruyan Alevilik-Bektaşilikle de bunu yakın­dan görmek mümkündür. Abdal Musa Tekkesi 'nin bulunduğu Tekke Köyü'nde Alevilik-Bektaşilik tarihten günümüze süzülen değerler çerçevesinde yaşanmakta, insanların büyük çoğunluğu geleneğe uygun bir yaşam sürmektedirler. Yani Tekke Köyü'nde yaşayanlar ile diğer yörelerde, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar ara­sında inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlar yönünden farklılıklar vardır.

-Alevi-Bektaşiler kendilerini İslam dairesi içinde görmektedirler.

3

Page 22: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

aTI\rklyeıde yA,ıımm de!i,tm ııt.ireetı Alevf=DektA,ner ile SünnUer ımııımdAki YAPAY Ayrıhkhmn giderUmeııintn önünü A9mı,ıır. Alevf=DektA,ner Sünnfhır ile her türlü ııoııyöl m,ki lmröblleeek bir BHIByı,llllöhiptirter.

4, ARAŞTIRMANIN KAPSAM VE SINIRLARI Artı,tırmtılArı özt�lliklt� dt� Ampirik Brıı,ıımuılBr çe,itli zorluklBr ııebebiyle bAzı

kApliiim ve ııımrlAr 91llr9eveııinde yApılmAktAdırhır. DolAyııııylA bu Ar�ı,ıırmımm dA kApliilm ve ııınırltınnı ,u ,ekilde mAlllyAbiliriı,

cArA,tımumın ııonuçhmı ömeklemin temııil ettiüi AntAlyıı, Blmnh. Tekke Kö= yü 1nde YAfAYAnhır n Abdlll Mt'ııı�ı Tekkeııi 1Hi ziytıret eden Alevf=DektA,ner ile ııı= nırhdır,

=ArBftınnnlArdD elde edilen bul�UlAr ne ktldDr IIAihklı olurııD DrAftırmD dıı o kD= dAr n!lıkh ve �üvenilir olur. Du Drıı,ıırmD dıı, deneklerio vermif oldulu eevDphmn umtmi ve do!m oldulu nr�Dyımı ile ıımırlıdır.

=Her Arll,tımıtı belli bir zAmtın diliminde ll\lf9ekle,tirilir. ZAmımlll inımnlnnn fi= kir ve kAnAııthilrinde de!ifiklikler olDbilir. Dohıyııııyhı bu ımı,ıırmllı yllpıldı!ı �uı= mıın dilimi ile ııınırlıdır,

5. ILGILI ARAŞTIRMALAR Ülkemizde bir 90k ııhındA oldulu 1ibi, Türk ııoııyAl dgkuııunun bir ger9e!i fthm

Alcv!Uk=DektA,Uik Uzerine de llkııdemik \}Ah,mııhır yııpılmıftır. Du 91lh,mıılıırm bir kııımı AlcvtUk=Dekt4,Uilin tllfiht ııüreeini eh� ıılırken bir kılilmı dıı ııkttiel boyutunu ele ıılmllktııdır. Probleme ııııdeee tıuiht veyıı ııııth\leı;ı tıktüel olıır�ık ytıklııfılmıılilı Yl\l= terli olmıımııktııdır. Konunun ıııılt tıırihııel veyıı ıııılt ııktüel !lltırıık ele tıhnmııınndım ıiyııdeı konuyA tüm deser hükümlerinden uııık, objl\lktif bir fCkHde, tıırihf �ünıeL dint boyutu (h\lorik, prlltikı eemııııt) ile birlikte ııoııylllojik olımık günümü�dcki du= mmunıı di\ lflk tYtııeAk bir perııpektifhı yllkhı,ılmııın bilimııellik ııdımı dllhll fııydllh ohıeııktır. Alevtlik=BektA,Uik U�erine öıellikle ııon yıUıırd11 tırttırllk dl\lvıım eden hırtı,mıılllr dıı göı önt.inde tutul11e11k olumı bu ııtıhııdıı ytıpıhm çtılıfmlllımn yetınli olmAdılı ve bil�i bo,lusunun� giderilememeııi doltıyııııyl11 bu ııııhııdtı yııpılııtmk dıı= hö çok ııııyıdA tırıı,ıırmııyıı ihtiyııç oldulu Möylenebilir.

Erö�ti*: Artıftırmllı Türkiye'de Alevf=DcktAflllilr ile Sünnncrin ııym dinin memm= bu ve ııynı milletin üy�h�ri lllmıılAnnıı nısmcn önytır�ılıudıın ve birbirini yeterince ttınımıımllkttın ve bil1i ekflikUjlnden kııyıuıkhımm ımılıırmdtıki ıııkmtılımn �ideril= mııııi ihtiyAcındım hıırekııtle yllpılmı,ıır. Arll,tırmlldl\ ilk önee Ali\lvflik, Şinik, Ddtı= nfllkı aektA,ttık Vi! Kızılbıı,hk kııvnımlıın üzerinde dumlmu, ve l.mnlıırm kııvnım= Ml\l ahırilk ort11y11 çıkıf §t\reçleri hAkkmdtı bil�iler verHmi�Hr. AlQvtlik=Bektö,flik ile ilgili kıllll bir t11rlhf dııserlcndirme yApıldıktım ııanrtı sellilnı.ık içindl\l yt\rüttllliln iiA= yln=l C!ilmıı terimi, bunun ytimtülmeMi Vlil kültürel tlilmelhıri ü�lolrindc dumlmu,ıur.

� Alııvilik=Dcıktivilik kliii'IYIYHdııki bilsi botiYiY YI! sııtinliği prnblcımlcırlıı ileili olımık IC!Hi� bil�ji iqil'l bkıı. Omıt, Hııınm, "Dcıği,im SürııııiHdıı Ahıvilik", Köprü Dtırlllil, Dııluır, 1998, �.Mıvdı Kr,. Öi!, Rııki, Al�vilik Nf!tlir?, İMtııHbul, 1997, §.71 vd.

4 �föi!!, Mcıhmcıt, 'l'iirkiyf! 'df! A l�vflik Vf! Bf!kltlfrlik, Al'lkıını, 1990,

4

Page 23: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dahıı ımnrA kap11am v� 11ınırları ttçı!lındAn Mti11lümanlık t�rimt tlııı Al�vtHk, IJıııkıA,Y· lik ti�ııırindııı dunılma11ı yanında AlıııvtHk=BıııktAttli�in di�ııır dinlııır vııı eııırıııyanlarla olan Hitkilıııri irdııılııınmittir. Ayrıea, Türk Kültürti v� B11ki Türk Dini ilııı Alıııvtlik= DıııktAtflik Ara11ındaki mtinasıııbıııtlııır üzııırindııı dunılarak halııın vıırolıın bazı inAnçlıırın vııı kültlııırin tarihi slilyir içinde dtı�itimltıri vııı busttn ifitdııı ettiklııırt anlıımları ortayıı konmaya çAhtılmıttır.

Türkdotıan� : Arıı,ıırma, ülkııımi�dııı Alevflik=DıııktAtfllk üzerine sosyolojik t�· meld� yapılıın d��ııırli çahtmalardan birisidir. ArAttımuıdıı, bu�Un eld� bulunıın in� eeleml\lltırin �1\lnııılde Al�vf=DektAtf ösrıııtirtinin tttriht gelitimt ve rtirHııımııti�i ü�erin· deki teorik yonımlttrdıın ibıırıııt olduBu vurgulıınmııktıı; aneak ya,ayıın Alevf=BektA= tflııırin rtortyal bir ol�u olarıık hem �rup-içi hem dtı grup-dıtı yııkltttımlarlıı kültür hayııtımın rtunulmııdıBındttn hıırtıket edilmektedir, Bu çtırçevede, Alevf=DektA,fle= rin dünyfi görütü, hfiyat tarzı , maddi ve mfintwf kültür kttlıplarının kökenlerl, All\lvf= Sünnf fiırkhlatmasmın tıırihf ve kültürtıl kodlıırı, All\lvf=BektAtflerde so�yttl statü vııı normların itltıyiti iltı birlikttı ortııya koyabilmek ıımııeıylıı, önemli Ahıvf=Bektt\tf merktı�ltırittdtın yolıı çıkılıırıık, kııtılımeı göıltım telrniBi ile toplıııuın veriler si�ttımtıti�tı tıdilip, yorumlanmıttır, Ayrıtıtı arııttırmada bugün Alevtlik=BI\lktAtfliBin içinde bulunduBu kııotik durumlA ill;\ili olarıık Alevf=BektAtY önderleri He yııpılan öıel röportlljlıır oldusu gibi yıınsıtılarıık çö�üm önerileri !lunulmuttur.

Dal8: Arııttırmtıdıı öHeelikll\l ele filınfin koHu itibııriyle kırsııl (köy) toplumhmn �1\lnl\ll öıtıllikleri ortıtyıı konmut, dosal çevrt'l vt'l sosyııl yııpı ü�erinde ehırulmu•tur. Sosyııl fiırklılııtmtı·DiH·So!lyııl DütüHletmt'l kııvrıımlıırı yımında tgplum8ııl kunımlıır Vt'l bunlar ü�erinde diHiH fgfikrtiygnu irdeii\!Hmt'lyt'l çnlıtılmıttır. Dfiluı IIOHrıı Allilvf= BektAtt Vt'l Sünnflt'lriH, İtlllHÇ, ibııdl\lt ve rt()rtyöl haytıtltırı lle ilgili fiırklılııtmaltırı, bu fiırkhlatmalarm dııvnınıtlıırıı yııımmalıırı, fiırklılatmfidııH btlttiHletmıııye �t'!Çit ııtlrt'l= ei il lll ilsili dt'!SI\lrlt'!ndirmt'!ler yttpılmıttır. Allilvf=Dektt\tfler n Stlımtl�rin ııile ytıpıltt· rı, ııilt'l içi ilitkilıııri, t'!kgftgmik durumlfirı, �iya11et ile ilgili yııkltıtımhırı, din ile Ilgili göftitl�ri kartılattırılmıt, ortaya çıkım fiırkhlııtmalıtrın ttltmdıı yıttım diHf �1\lbepler tl\lrtpit tıdilmt'lylil çıılıtılmıttır. Ayrıea ıırttttırmttnın y�tpıldısı �tlıında Al�vf=BektAtfler vııı SünHfhırin bir arııdıı uyum içinde yııtıımııluını sıı�lıtyttn deserler grtoytt kön= muttur.

Soyytr 1: Arııttırmttdö All\lvf=Bt'!ktAttler için bu�üne kııdıır kullMılıın "kapalı tgplum" kavramı yt'lrine 118gyutlttnmıt toplum" kavramı kullttmlmıt vt'l 9ttlıtmtt bu= nun ü�tırintı binıı edilmittir. Arııttırma Şanlı UrfA ili Kıus beldllrtinde yııpılmıt bir alıın arııttırmasıdır. Arııttırmıının kııpumı içindiilki denekltıre yönelttltın ıınket rto= mlıırı çtırçt'lvtısindtı, ııile yapıMı, öBr�nim dummu, �t'llir dtl�tıyi, mtıMltık dasılımı, Ş�tnlı Urfiı, OAP projtırti v� Türkiytı'nin ltılıııetı�i ilt'l ilgili, kitlll iltıtitimi, çttBdııt= ıa,mııya yönllllik vtıriltır toplıınmıttır. Du Vt'!rilerin udeetı fiekanM daAılımları )lll= pılmıt vtı baıı ygnımlardıı bulunulmuttur. Daha sonrA, Altıvflik=DektAttHAin tarihf Mürt'lei tılt'l ıılınırktın, taMavvuf, Allilvf=DtıktAtf dütün�tırti ve heterodokrti kttvramları ti�tırinde durulmuttur. Alevt=BtıktA,t dtltüneeMindııı lmıım Cııfer ert=Sadık'ın yerl He

! 'l'ürkdoAiltı, Orhlltı, Alt�vi Bt�kltlfi Kimliği (!loııyolojik=Atıtropoltıjik Arqtımu), tstlltılnıl, 191H, 8 Dili, Hüııeyitı, So.tytJ/tl}ik Açıdtın Altwi=SiiHHi FtıFklıltJ�wıa.tı w BütüHI@fwıt�.ti, İstlltıbul, 1997. f !loyyer, Yılmu, SF»ytJitJjik Açıtltın Altıvf BtıkttJ�t Otılt�ntı;i, itıtlltıbul, 1 996,

Page 24: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKT AŞİLİK

ilgili bilgiler verildikten sonra, ibadetlerle ilgili olarak genel kanaatler ortaya kon­muştur.

Arabacı8 : Araştırma, temelde Alevi-Sünni farklılaşmasının sosyolojik boyutla­rını ortaya koymak için kurgulanmıştır. Buradan hareketle öncelikle Alevilik, Bektaşilik, Kızılbaşlık, Rafizilik kavramianna açıklık getirilmiştir. Dini anlama ve yorumlamada ortodoksi ve heterodoksi kavramlarının alanları üzerinde durulduk­tan sonra, din-sosyal yapı, din-sosyal farklılaşma ilişkisi üzerinde durulmuştur. Ça­lışma, Çorum ili örneğinde gerçekleştirildiğinden, Çorum'un tarihi coğrafi yapısı, sosyo-kültürel özellikleri ve demografik yapısı hakkında bilgiler verilmiştir. Araş­tırma, bir alan araştırması özelliği taşıması itibariyle deneklere yöneltilen sorular çerçevesinde elde edilen veriler, denekierin cinsiyet, yaş, doğum yeri, oturolan semt, medeni durum, öğrenim durumu, ekonomik durumları da göz önünde bulun­durularak ilişkilendirilmiş ve farklılaşmanın tarihi ve aktüel nedenleri tartışılarak yorumlarda bulunulmuştur. Çalışma sonunda Alevi-Sünni farklılaşmasının teme­linde bilgi eksikliğinin ve yanlış bilgilenmelerin yattığı kanaatine ulaşılmış, kişisel ve toplumsal olarak kendini yenileyebilen bireylerin Alevi-Sünni aynınma yönelik kalıpları kırabildikleri düşüncesine ulaşılmıştır.

Üzüm9: Çalışmada Alevilik-Bektaşiliğin kısaca tarihi süreci ele alınmış ve et­nik yapısı üzerinde durulmuştur. Ülkemizde Alevi-Bektaşi nüfusunun demografik yapısı üzerinde durolduktan sonra günümüzde örgütlenmeleri (demek ve vakıflar) ve siyasi yönelimleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. ilerleyen bölümlerde inançları, ibadetleri, sosyal hayatları ve beklentilerine dair tespitlerde bulunulmuştur. Günü­müzde kısmen de olsa fonksiyonelliğini yitiren "Dedelik" kurumu ve problemleri incelenirken, bu sıfatı taşıyan dedeler hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Ayrıca bu­gün Alevilik-Bektaşilik üzerine kalem oynatan Alevi-Bektaşi yazarlar hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur. Çalışmada verilen tüm bu bilgiler, doküman­tasyon metodu kullanılarak elde edilmiş, herhangi bir alan araştırması verilerine dayanmamaktadır.

Sezgin 10: Araştırma, dokümantasyon, anket, gözlem ve mülakat teknikleri uy­gulanarak hazırlanmıştır. Çalışmada ilk olarak, Aleviliğin ortaya çıkış süreci Hz. Muhammed' in vefatı ile birlikte ortaya çıkan siyasi ve sosyal olaylar incelenerek temellendirilmek istenmiştir. Türklerin İslamiaşma süreci ele alınırken, Aleviliğin Türkler arasında yayılması, Ahmet Y esevi ve Y es evilik düşüncesi üzerinde durul­muştur. Ahmet Yesevi düşüncesinin onun müridieri tarafından Anadolu'ya taşın­ması irdelenirken Hacı Bektaş Veli'nin hayatı ve felsefesi ortaya konmaya çalışıl­mıştır. Türkiye'de Alevilik-Bektaşiliğin geçirdiği evreler dönem dönem ele alına­rak günümüze getirilmiştir. Günümüzdeki durum ele alınırken inanç ve ibadet e­sasları üzerinde durulmuş, uygulanan anket sonuçları verilmiş fakat bu anket so­nuçları analize tabi tutulmamıştır.

Arabacı, Fazlı, A levilik ve Sünniliğin Sosyolojik Boyutları, Samsun, 2000.

Üzüm, İlyas, Günümüz Aleviliği, İstanbul, 2000. 10 Sezgin, Abdülkadir, Türkiye 'de Alevilik-Bektaşilik Üzerine Sosyolojik Bir Araştırma, (Basılmamış

Doktora Tezi), İstanbul, 1 996.

6

Page 25: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇ.AR

Eren ı ı : Çalışma, Ordu İli ve çevre köylerinde mülakat ve gözlem teknikleri kullanılarak gerçekleştirilmiş, bir alan araştırmasıdır. Araştırmada ilk olarak Türk­lerin İslam ile tanışma süreçleri ele alınmış ve bu süreç içinde farklı din anlayışla­rının oluşmasına vesile olan olaylar ve yorumlar irdelenmiştir. Bu husu{lncelenir­ken Türklerin İslam öncesi inanç yapıları hakkında çeşitli bilgiler verilmiş, bunun İslam sonrası hayata nasıl etkilerde bulunduğu tartışılmıştır. Daha sonra Anado­lu'nun Türkleşmesi ve İslamiaşması süreci ile birlikte Türklerin din anlayışlannda meydana gelen farklılaşmalar ve bunun sebepleri üzerinde durulmuştur. Ortaya çı­kan bu farklılaşmalar dört (Sünnilik, Alevilik-Şiilik, Batınilik, Sufılik) ana başlık altında ele alınmıştır. Alevilik-Bektaşiliğin tarihi süreci ile birlikte inanç, ibadet ve kurumlar ile ilgili bilgiler verildikten sonra bölgede yaşayan Alevi-Bektaşilerin, Sünniler ile olan ilişkileri üzerinde durulmuştur. Alevi-Bektaşilerle Sünniler ara­sında bir çatışma olmadığı dile getirilmiş, ancak tarihten gelen olumsuzluklara de­ğinilerek, bunlarında eksik bilgilerden ve birbirini iyi tanımaktan kaynaklandığı vurgulanmıştır.

6. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Burada, araştırmanın modeli, araştırmanın evren ve ömeklemi, veri toplamada kullandığımız anket formunun hazırlanması, anket formunun geçerlik ve güvenirli­ği ve elde edilen verilerin analizi ile ilgili bilgiler verilmiştir.

6.1. Araştırmanın Modeli

Model, araştırmada konunun tespitinden sonra varsayımın ortaya konulması ile birlikte, araştırmanın metot ve tekniklerinin seçilmesi, verilerin toplanması, değer­lendirilmesi ve sonuçlandırılmasına kadar izlenen yoldur. ı ı Bir diğer ifadeyle mo­del, araştırma amacına uygun ve ekonomik olarak, verilerin toplanması, değerlen­dirilmesi ve çözümlenebilmesi için gerekli şartların düzenlenmesidir. Bu şartların düzenlenmesinde "tarama" ve "deneme" olmak üzere, iki yaklaşım kullanılır. A­raştırmacı, amacına uygun olarak bu yaklaşımlardan faydalanmak durumundadır. ı J

Araştırmada, iki metot takip edilmiştir. Teorik kısımda dokümantasyon metodu ile elde edilen bilgiler sistematize edilerek değerlendirilmiş, uygulamalı kısımda ise, istatistiksel teknikler kullanılarak elde edilen veriler anlayıcı ve açıklayıcı yaklaşımla araştırmanın varsayımları test edilmiştir.

Araştırma, Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutum dü­zeylerini, bağımsız değişkenler çerçevesinde ele almakta, bir farklılaşmanın olup olmadığını incelerneyi amaçlamaktadır. Araştırmanın problemi çerçevesinde esas kısımda "karşılaştırmalı türden ilişkisel tarama modeli" tekniğinden istifade edil-

1 1 Eren, Selim, Sosyolojik Açıdan Ordu Yöresi Aleviliği, (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara, 2002.

1 2 Türkdoğan Orhan, Bilimsel Araştırma Metodolojisi, İstanbul, 2000, s. l 90. Ayrıca araştırmalarda model konusunda bkz. Arslantürk Zeki, Sosyal Bilimciler İçin Araştırma Metod ve Teknikleri, İs­tanbul, 200 1 , s. 39; Hall, David-İrene, Pratical Social Research, Project Work in the Community, London, 1 996, s.37.

13 Karasar, Niyazi, Bilimsel Araştırma Yöntemi, Ankara, 1 994, s.76.

7

Page 26: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ıtılftir. İki veyn dnhn tiı�ln d�Aifk�n nrnıundn birlikte deliflm varlıAını ve d�m���iııi t��plt etm�yl nmnçlnynıı nrnftırmıı modeliııde, ıırnlıırmdn ilifki ttrlltlll�nk deAifken· ler t�kll tnrnmnlnrdn ulduAu gibi ııyrı nyrı ��mbtJll�ftirilm�li ve ilifkl�el tarıımttyıı imknn v�rir �inıııt�n olmıılıdır. 1.ı tıöyltıı:e elde �dilmeıd düfünühm verll�r, öfüftır· mnııın öm�kl�mi üzeritıclun Ç�fltll v�ri tuplnmn ıırııçlıırı �ardımıyln tuplııııır ve prubl�ın duArultuıııundıı mevcut durum oldulu gibi yıınıtıtılır. �

Arııftırmıı tek tiıktörlü t>lnrıık plıınlnnmı,tır. Arııftırmanın bttAımlı d"Aifkıml "Al�vl=tıektAfflerin, inıınç, ibııd�t v�ı� ııo�yııl hııyntln ilgili tutum düzeyleri", bnAım· �ı� deAifkunluri i�e ''�lnıılyet, ynf, bölge olıırnk doAum yeri, hllylltının büyük bölü= münü g�çirdlAl yer, oturduAu yer, eAitim durumu, m�dent durum, a�llr durumu, mcıııl�k, kendini tnnımlıımn, din eAltimini ııldıAı yer, dindıırlık düzeyi" olıırnk be· llrlcnmiftir.

6.2. Ara,ttrmaının Evren Vl' Örnekiemt Arıı�tırmnlnr genel olnrıık belll pnrıııtuıtreleri urtnyıı koymıık üzeN yııpılır. au

pıırıımetrelere iki f�kild� ulnfmak mümkündür. tıiriıı�iııi, 11vreniıı tıımnmı Uıetltıdlil gö�lumdc bulunulur. ikln�iıııi lııe, evrendliln hamı!lili bir kıırıım ııeçllurek onun Uzerin· de gözlem yııpılır. tıöylece genel kıınııııtlere ulafılır. 1 �

Arnftırıtııının evreni Türkiye'de keııdini Abdııl MOııın Tekke11i lle bnAlııntılı gö= ren Allilvt-tıektA,tı�rdir. Abdııl Möıın Tekkeııl 'nin Alevt=BektA,t gelencAl içetil!lin= de tnrihi bir miııyununun ulttııııııı, tnrihten gehm bu mi!lyununn UYKUn bir fekilde o· tnntik yapı!lını muhııflızn ed�rek atıntimüzde yerine getirdiAl fonkııılyunu Vlil tOm A· levf-BiilktAftler ıırnıundn nygınlıAını korumn�ı, h11r yıl binler�e Alevt�nektA,t 'nin ziyaret merk�zi halin� g�lmuıııi ve bunun ı.telunekıııellefmeıtl, ynpılım Abdnl Möıııı Tek:keıııi Şenlikilirine ülkemizin her yerinden kntılımlıırın olmnıu ve burııdıı Alevf= Bektd'tl�rden mOte,ekkil bir kompoziıııyunun olufmnıııı gibi nedlilnlerden dulayı Ab· dııl Möıııa Tek:ktı!li evren olarıık ıılınmıfhr.

atllm!!�l ıırııftırıtınlıırdıı evren üzerlııde ıırıı,tırmıı yıı�mnk yurhıe ıınıı kitleyi tem!lil eden bir kısım ıııeçlllr. Evreni tem111l eden örneklemin ı�eçlml için çuk f'ıt:dıı yol vnrdır. An�ak burııdıı dikkııt edilmesi aereken hu!luıı evreni iyi tıınınuık, hıık· kındn aeni, bilai ııııhlbi olmnktır. Çünkü bOtünO pnrçıılnrıı ııyırmıık ve bu pıırçıılıtt• dıın bütünü temııll tıden keııılthırl ıuıçmı:k Için bütünün iyi tıınınmııııınn Ihtiyaç vıır· dır. 1 1

Arıtftırmndn, iııeehmeeek bütüntin ötlillllklerlni temsil eden bir pörçıının belli Mrıtılıır çerçevcuılnde seçilmeilinden olufııtt1 � örnekleme metodu kullıınılmtf ve ev· renin tam olnrıık yüttllttılmaı�ı Için ıızıımi anyret göııterilmi,tlr. 1tJ Bu tür ıılıın ııra,tır·

14 KarllNilr, •·1·"" N.8 ı . 1 ' Kllrullr, •·ll·•·• M.77. 18 Dıılııı, All, Swyrıl Billmlcırtlıt At'llfl"'mu, Ankıı.rll, 200 1 , M.H9. 1 1 Anlanttırk, ıı.g.ıı., N. l OJ. ı M DllaiMııven, A. KunkiH, StJ�yal lllmlcı,. McıwJtJitJjiMI, İMtanbul, ı 982, M.2UJ. ıw Omııklemln, btıwnu tıımMII eder nitelikte ıılmııMı uıırııkmııkhıdir. bununlıı ilaili @lıuıı.k bltt.

Duveraer, Mllurloll, So�yul lllllmlcı� Oll'lf, �IY, OnMill 0Mklly, İ•tıınbul, ı 910, a. \ 14.

8

Page 27: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

mıılıırııubı i!vnınin tıımllmınıı ulıı,ılmıuıı eıldukçll güç olmaın, mııliy1:1t, kontrol, etik :ııorluklar ve verilerin e"kimıui gibi probleml1:1rle kllr,ılııtılmaın dolayı"ıyla belli bir ömeklem üzerinde ıırtıttırmıııun yllpılmııMı ıııruri olmllktlldır.�tı Ayrıeıı örıuıklem ö= zerinde yııpıllltııık bir llrıı,tırmll bııhMedilen IÜ9lükler dolııyıMıylıı bütün üıerinde yıı= pılaeıık bir ııra,tımıadlln dııhıı verimli ve MııBlıklı olabilir. Ara,tımııılıırdıı ıımııç sıı= thıce veri toplıımıık delil, geçerli ve sövenilir veriler toplıımıık oldulu için iyi be= llrlenmit bir ömeklem üzerinden elde edilecek verilerle bütün üzerinden elde edile= eek verHerden dııhıı ltıvenilir ve geçerli Monuçlllrll ulıı,ılııbilir ve genellemeler )'ll= pılııbilir .2 1

Arll,tırmııda, evreni yıınıutııbtleeek nitelikte, teudüfl örnekleme tekni!iyle bir öm�:�klem oıu,turulmu,, örnekleme yııpılırken llnll kitled�:� yer ıılıın fıırklılll,mlllıırın göz önünde bulundunılmııMındıın,n her tllbllkllnın llnll kitle içindeki orllnınıı göre kııtılımının MııjlıınmllMındıınH ibıır�:�t olıın 11kotll ömeklemesi" teknili uysulıınıırıık veriter lilld�:� edilm�:�ye çıılı,ılmıttır.

Ömekllilmlil i,l�:�minl\l geçml\lden önee, ıırıı,ıırmıının ön hıııırlıklılfl yııpılırken se= l�:�nlilksl\ll olıırıık yııpılıın Abdııl MOsıı Tekkesi Şenliklerine kııtılıınlıırın demo�tııfik yııpılıırı söıl�:�nmitı bu demogrııflk yııpı göz önünde bulundurulıırıık �00 ki,i üte= rinde ıınketin uysulanmııMınıı kıırıır v�:�rllmi,, ııneıık e�:�vııpsıı, eksik ve seri. dönm�:�= yen ank�:�t formlıırı ile birlikte 400 klltılımeının el\lvııplıındırdıBı ıınketler ıınııliı e= dilmit tir.

Anklilt teknilinin yıınındıı kııtılımeı söıllilm tlilkniji dlil kullllnılıırıık verller elde edilmeye çıılı,ılmıttır. Bir�:�ylerin inıınç v�:� rittli!lli!r il�:� ilgili sergtledi!i tutum ve dııvrıını,lıır göılenmlttlr. Tutum v�:� davrıını,lıırdan mı ıınlıı,ıldı!ı delil oftlııra göre nlil ifııde ettiAi�4 ıınla,ılmııyıı çııtı,ıımı,tır.

6.3. Vtrl Toplama Aracının Httzırlanma1ı

Arııtttrmııdtı bilgilerin toplıınııeııaı sosyııl kesit tespit li!dildikten sonrtı bu bilgil�:�= rift naıııt toplıımıeııtının oruıytı konmıısı gerekmlilktedir. Bilgi toplııma arııeı saBlıklı htııırtıınmalı ki, eld�:� edilen veriler de �tı!lıklı olııbllsin. Bu çerçeved�:� Alevt=BektA= ,tıerin ''olsusııl kimlikleri", "inançlarla ilgili tutumları", "ibadetlerh� ilgili tutumlıı= rı" ve "sosylll hııyııtla Haili tutumları" tespit 1\!tmlilk llmııeınıı yönelik ıınket formu gi!li,tirilmittir. Anklilt formu hıızırlıınırkliln bilimsel ııra,tırmıı teknikleri ile ilgili çıı= ıı,mıılıırdıın özellikle de altın ıırıı,ıırmıılıırındıı dikkat edilmesi gereken huMuslıır göı önünde bulundurulıırıık bu ıılıındıı yııpılıın çıılıtmıılıırdlln istifııd�:� edilmittlr.

Hıııırlıınıın ıınket formu uy�ülıımııyıı geçtımeden öne�:�, deneklere sonılııeıık so= rulllrın ıımııeıı uygun olup olmııdıklllrının tespit edilm�:�si v�:� sonılıırın ıınlıı,ılııbilirli= lini test etmek ıımııeıylıı, öm�:�klemi temsll stıeüne lllhip bir snıp (80 ki,i) Oterinde ön uyg\ılıımıı yııpılmı,tır. Bunıı söre ıımııeıı uysun veri toplıımııdıı problemli sörü=

�u Dıı.leı, ıı..g.e., 8.9 ı , 1 1 Kıı.rıııııı.r, ıı.g.u., 8 . ı ı L

u Anııı.nttırk, ıı.g.u., 8. ı OH.

�� Dıı.ıuı, ıı.g.u., 8. ı ı O.

�� bla. 'fUrkd@Aıın, ıı.g.u., 8.22 ı .

Page 28: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAş iLiK

len sorularla, anlaşılmasında güçlük çekilen sorular üzerinde "uzman görüşleri"25de alınarak gerekli değişikler yapılarak eksiklikler giderilmiştir.

Bu uygulama ile alınan tepkilerden de yararlanılarak denekierin olgusal kim­likleri ile tutumlan arasında ilişkilerin tespit edilebilmesi için "kişisel bilgi anketi" oluşturulmuştur. Alevi-Bektaşilerio inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlan­na etki edeceği düşünülen ve bunlar arasındaki ilişkinin tespit edilmesi için "ba­ğımsız değişken" olarak hazırlanan ı2 soru yer almıştır.

Alevi-Bektaşilerin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlarını ortaya ko­yabilmek ve bunların bağımsız değişkenlerle olan ilişkilerini tespit edebilmek için likerr6 tipi 20 sorudan ibaret "inançlarla ilgili tutum ölçeği", ibadetlerle ilgili ola­rak ı 9 sorudan oluşan "ibadetlerle ilgili tutum ölçeği", yine sosyal hayatla ilgili tutum ve davranışları için 1 3 sorudan "sosyal hayat tutum ölçeği" geliştirilmiştir. Ölçeklerde her madde için "Tamamen katılıyorum", "Katılıyorum", "Katılmıyo­rum", "Hiç katılmıyorum" olmak üzere dört seçenek sunulmuştur. Alevi-Bektaşiler inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumlarını bu dört seçenekten birini işaretie­yerek göstermişlerdir.

Alevi-Bektaşilerin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlarını ölçmek için hazırlanan ölçeklerde olumlu maddelerde "Tamamen katılıyorum" tercihine 4, "Katılıyorum" tercihine 3, "Katılmıyorum" tercihine 2, "Hiç katılmıyorum" terci­hine ı puan verilmiştir. Olumsuz maddelerde ise, "Tamamen katılıyorum" tercihi­ne ı , "Katılıyorum" tercihine 2, "Katılmıyorum" tercihine 3 , "Hiç katılmıyorum" tercihine 4 puan verilmiştir. Her bireyin işaretiediği seçeneklerden yola çıkılarak inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili toplam puanlar hesaplanmıştır. Bu bağlamda inançla ilgili tutum ölçeğinde bireylerin alabildiği en yüksek puan (20X4=80), en düşük puan (20Xı =20), ibadet ölçeğinde, en yüksek puan ( ı9X4=76), en düşük puan ( ı 9X ı = ı 9), sosyal hayat ölçeğinde ise, en yüksek puan ( 1 3X4=52), en düşük puan ( 13Xı=13) olduğu anlaşılmaktadır.

Tutum ölçeklerinde en önemli husus tutum cümlelerinin iyi seçilmesi alanda uzmanlarla görüşülmesi ve ölçekierin geçerlik ve güvenirlik testlerinin yapılması­dır.27 Doğal olarak geçerlik ve güvenirlik testleri yapılmamış ölçekler ile elde edi­len veriler ve bu verilerden elde edilen sonuçlar hatalı ve eksik olabilir?8 Bu tür

25 Anket formunun hazırlanmasında Prof. Dr. Münir Koştaş, Prof. Dr. Zeki Aslantürk, Prof. Dr. Veysel Uysal ve Doç. Dr. Niyazi Akyüz'ün uzman görüşleri alınmıştır.

26 Likert tipi ölçeklerle ilgili daha geniş bilgi için bkz. Köklü, Nilgün-Büyüköztürk, Şener, Sosyal Bilimler İçin istatistiğe Giriş, Ankara, 2000, s. l4; Balcı, a.g.e., s. 1 36; Arslantürk, a.g.e., s. 1 7 1 -1 72; Karasar, a.g.e., s. 1 42.

27 Mutlu, Kayhan, "Bir Dindarlık Ölçeği (Sosyoloji'de Yöntem Üzerine Bir Tartışma)", İslami A­raştırmalar Dergisi, C.III, S.4, Ankara, 1 989, s. 1 95.

28 Tutum ölçeklerinin geçerlik ve güvenirlikleri için daha geniş bilgi için bkz. Hall, David-İrene, a.g.e., s.43-44; Silvennan, David, The Logics of Qualitative Research, Cantext and Method in Qualitative Research, Edited by Gale Miller and Robert Dingwall, London, 1 997, s. 1 2-25; Balcı, a.g.e., s. 1 1 5- 1 17; Arslantürk, a.g.e., s. 1 1 5- 1 1 6; Mutlu, a.g.m., s. 1 95- 197.

1 0

Page 29: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

yanılgılardan kurtulmak için geliştirdiğimiz ölçekierin geçerlik ve güvenirlik kont­rolleri yapılmıştır.

6.4. Veri Toplama Aracının Geçerlik ve Güvenirliği

Anket formu içerisinde Alevi-Bektaşilere yönelik "inanç ölçeği", "ibadet ölçe­ği" ve "sosyal hayat ölçeği"nin geçerlik ve güvenirlik testleri ile ilgili çalışmalar, "öh uygulama" üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Geliştirilen ölçekierin her birinin tek bir yapıyı ölçüp ölçmediğini kontrol etmek amacıyla faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi, ölçekte yer alan maddelerin bir­biriyle oldukça ilişkili, orta derecede ilişkili veya çok az ilişkili olduklannı göste­rir.29 Yapılan faktör analizi sonuçlarına göre maddelerin yük değerleri tespit edil­miş, buna göre yük değerinde taban .30 olarak alınmıştır. Dolayısıyla birinci faktör yük değeri .30 dan düşük olan maddeler ölçekten çıkarılmıştır.

Ölçeklerde yer alan maddelerin ayırt etme gücünü tespit etmek ve ölçeğin gü­venirliğini gözleyebilmek için, ölçeklerdeki tek tek maddelere verilen tepkiler ile ölçeğin toplam puanı arasındaki ilişki pearson korelasyon tekniği ile hesaplanmış, ölçekierin güvenirliği için de Cronbach Alpha iç tutarlık kat sayısı kullanılmıştır.30

6.4.1 . İnanç Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirliği

Ömeklem grubunu temsil gücüne sahip bir grup (80 kişi) üzerinde uygulanan ve geliştirilen inanç ölçeğinin madde analizi ve faktör analizi sonuçları Tablo 1 'de ve­rilmiştir.

Tablo 1 : İnanç Ölçeği Faktör ve Madde Analizi Sonuçları

İnanç Ölçeği Maddeleri Birinci Fak- Madde Top-tör Yük lam Korelas-Del!; eri yon u

1- Din Allah tarafından konulmuş bir dünya ve ahiret nizamıdır. .75 .65 2- Din insan düşüncesinin ürünüdür. Bilimin gelişmesiyle dine .66 . 5 1 olan ihtiyaç ortadan kalkacaktır. 3- Bilimsel verilere dayanan bir din yaşamak i sterim. .58 .32 4- Siyasi ve ideolojik özelliği ön planda olan bir din yaşamak .3 ı .30 isterim. 5- Mutlak kudret sahibi olan Allah birdir ve gerçekten mevcut- .78 .74 tur. 6- Ahiret günü ve ölümden sonra hayat vardır. .75 .72 7- Kur'an'da anlatılanlar doğrudur. .85 .74 8- Kur'an günümüze kadar değişikliğe uğramamıştır. .48 .68 9- Melekler, Allah'ın yarattığı varlıklardır. .75 .72

29 Balcı, a.g.e., s.274-275. Faktör analizi ile ilgili geniş bilgi için bkz. W alter R. Borg- Meredith d. Gall, Educational Research an /ntroduction, Fourth Edition, Longman Ine., New York, 1 983, s.6 1 3-6 1 6.

30 Borg-Gall, a.g.e., s.284-285

l l

Page 30: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

At.t:ıVIUK=I:U1KTAşlt.tK

ı 0= Hı. MııhllmHuld li@ft e 1mberttir. l l = Kilder Vllrthr, hll)'lr ( iyilik ) ve ,,r ( kötülük ) Allllh1tllft ee= tir. 1 �= Alevtlik=lhıktA,tıik lııl1m dllireııi i9indıı yer 1hr ve bir 9e,it tııl�&m @rı.ımııdl.lf, l l= AlevUik=DtktA,tıik Ahmet Yuııuvt eulenu�i VI ı:ımm �iiridleri (Hileı Dektll' V elf, YW'IYii l:ııtıN, Ahi Hvrlln, Dilbil ll)'llli, Dıı.b1 lııhllk, Abdlll Mön vb.) tllfllfındllfl Anıu:lölı.ı'yll til= lftlfllllil

1 4= Alu ı = l G= Alevfl elune -, imıektir.

ı 7= Aluvfllk=DektA,tıik Dört Kt1p1, Kırk Maltam dii,iineeııi iiıe= rinu kıırı.ılmu tur.

ı o= Oiinümiitdt Aluvt=DııktA,ı ı:ılmllk 19in Ht. Ali )'@ bll�lı ı:ıl= lflllk erııkmııt, Açıklanan Varyanıı = %41 . 1 Alfa = .88

.n .70

.M .M

. 7 1 . M

.69 j9

.3 1 JO

.8 1 .78

,77 ,72

.67 .�9

.M . �H ,ti() . �:ı

Öm�!khım smbuımn in�ınçhırhı il�ili tutumlllflftl ölçml!k için Sl!li,tiriltıfi ve lO mftddl!di!H 11İU,ftfl1 11İHilfiÇ ölçesi" fftktöf llflllliıi Ml1fiUÇlllfl inel!ltındi!iHdtı, mııddtıl€= rin biriııei fftktör yük d�!l�!rleriHin .3 ı ile .s; arııMında de!i,tili görülmekt€ttir, M�ıdd�!lerin Iki m1dde h1riç yük deserleriniH ı;ıldukçıı yükMI!k ı;ılmıııu, mııtldelertH birbirtyle y�ıkm ili,kili ı;ılduaunu, ıımllçlllnM y�ıpıyı ölçtüAünü �ö8tl!rmekt�;�tlit, Du iki mödde de örıı,urmıı içi11 ö11emli ı;ılduAu vıınllyılllrıık ölçea�;� dııhil edilmi,tir. F�ıktörün tek bıı,ınıı llçıklııdıaı v�ıryaıu iMe %4 ı , ı ı;ılıınık çıkmıttır, Ayrıe�ı her mııd= d�!Hin k�ıtılımeıl�ırı �ıyırt l!tme d�;�rl!ee8iHi ineell!mek 1maeıylıı yttpıhın mııddl! ttMlizi 811HUÇİftfltlft söre mftdde=tı;ıplllm kı;ırelllMyı;ıHlllHHIH .30 ile .78 ftfll81Hdll ı;ıldu!u Söz= hınml!ktl!dir. Bu bul�uı1r d1, �eH,tirill!n �·in�ınç ölçe!i"nht mlldtteıeriHiH 1yıft �;�diei öıelHae uhip ı;ılttuaunu �ö1termektedir. Ölçesin güvenirlik kM uyı1ı Alph1 iııe .88 1111lrllk ı;ırtllyll çıkmı,tır. Bu 8onuç ölçe!iH �üvenirli!iniıt bir ifftdeııidir. Tüm bu bul= �l�ır birlikte ele lllındıaıntt�ı �eli,tirHen 11in1nç ölçe!i"ıtiıt �eçerli ve güv€ıtilir bir veri toplllmll llrııeı oldusu ifftde edilebilir.

6.4.2. lbadtt Ölçtilnin Gtçtrllll YI Gtınnlrllll

Ömekh!m �mbunun ibııdetlerle il�ili tutum ve d�ıvrllın,lllrııuıı düıeyleriıti be= Urlemek ıım1eıylıı �eH,tirilen 11ib1det ölçeii"nin fftktör �ınııliıi. ve mııdde �ın�ıliıi ııo= nuçl1rı Tııblo l 'de verilmi,Hr.

12

Page 31: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. lbmııi!tm UÇAR

T1blo 2ı lb1d1t Ölçtilnin F1ktör vu M1dd1 An1ll�l I!Jonuçl1r1

lb1d1t Olçtll M1ddtltrl Birinlll Maddt Faktör Tophtm

\'ük Dll= Kıırtlll�= iitrl YOHU

l = Nıımll� Allllh'ın tımrtıttiöi ibıultıtltırdtın biridir. .Ml .78 l=Nilmllz kılllr mıınnız? .66 .e ı H">me Kur'lln'dll tımrtldiltın öntımli bir iblldtıttir. .78 .72

- .el .�e .se . n . ir. .o ı .��

7= Kur'lln=ı Ktlrim okuyın mwmnu�? ( Arllp9ıı vuyıı Türk�tı .�9 .H ımhımındlln ) 8=Hıuı ibllıMi güeü ytıttın Milııliimıınlıır i9in surtıkli bir ibııdtıt= . 7 1 .M tir. �=l�ltlrdtı Allllh'ın rı�ııııınıı YY!YH hllrtıktıt tıdilmtılidir. . ?N .73 1 O=Ditıin Ylllillklııdıilı litıYltıri Yıınmııktıın ııııkınılmıılıdır. .69 .63 ı ı= Alkol d imm Yıı!iııktu, Jl .47 ı 2� Alkoliii ieki kullıınır mı!ilınız? .49 .4� 1 l= Y ıı,ııdıjınız yurdtı Altıvf=Rtıkti'f törtınltlrini uysulıır mıllı= .eo .�� mz? ı4= Chıltıntık atırtıüi htır Altıvf=Rtıkıi,t'nin bir mY!!Ilhibi olmııh= .el .�9 dır. �= Düikiinlük Aluvf=DtıktiMf !tıltıntıüindtı öntımli bir nr tutıır. .69 .6� l O= Htır Altıvi=Rtıkti't <Jör!ü Ctımi ( Ttıretımıın Kurbıını )' ntı .70 .67 klltılmıık dummundlldır. 1 7= <Jtıltlntıtıtı !tınqlurin kıızıındmlmıun ıımııeıylıı yııpılım Kol= .76 ,74 dıın KOI'Iln �rkıını düztınli tllıırıık yıımlmııhdır. 1 8= Htır Ahıvi=Dtıkti'f tın ıız dört yıldıı bir Dıı, Okutmıı ( !!lo= .M .al rulmıı ) �rkllnınıı kııtılmllk ı.hımmundlldır. 1 9= Ahıvllik=Dtıktifflik ltılımutıi lion �ıımllnlıın1ıı iilktımizdtı bir .43 .n kültür QfO�YOflYHil YÜrllmllktııdır, AçıklllHill VIII')'IH!i = %41,1 Alfi = .!H

Ömı.dthımin ibııdtıtlımı yönelik tutum ve dııvrRnıtlıırmı öl9meye yönelik �elitti= rilen vı:ı ı 9 mııddı;ıthm '='!lutıın 11ibııdtıt öl9�ji"nin ıınııliı ll'='lftY911lrı inetıhmdi�lnd'=l, birinei fııktör yük dı:ıjerlerinin ,tU ile .8G ıuııınndıı '='!lduju �örtUmektedir. �lde edi= ltın bu yük dejı:ırlerhtin yükııek '='llmııııı, öl9ejin ttık fııktörlü bir öl9iık {)lduöunu Böııtermekte Yil bu t�k fııktörün 1çıkhıdıjı vııryımıı i�e %4 ı , ı ı dir. Öl9eji '='llu,rnrıın mııddelerin ııyırt ediei ö�elliklerini ine�lemek için yRpılıın mMide ım1liıi �{)flY9l11n ı:ıle ıılındıjmdll, mııdde=t'='lplıım k{)relııııy'='lnlımnm .n ile , 78 11rııımutıı '='!lduj\1 söz= lenmiıkttıdir. Bu 11'='!nu9 ölçekte yer .. ıılıın mııdd�:�lerin kı:ındi i9indil ııyırt ediçi ö�ellik= l�:�rlnin '='lldujunu Böııtı:ıımekt�dir. Olçejin �üvımirlik kııt ııllyı�ı Alphıı . 9 1 91kmıttır. �lde ı:ıdilı:ın bu tmlBulıır birliktil ineı;ılendiiinde, lbııdetlere yönillik tutum Y@ dııvrıı=

Page 32: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

nışlan ölçrnek için geliştirilen "ibadet ölçeği"nin geçerli ve güvenilir bir veri top­lama aracı olduğu söylenebilir.

6.4.3. Sosyal Hayat Ölçeğinin Geçerliği ve Güvenirliği

Örneklernin sosyal hayatla ilgili tutum ve davranışlarının düzeylerini ölçmek i­çin geliştirilen "sosyal hayat ölçeği"nin faktör analizi ve madde analizi sonuçlan Tablo 3 'de verilmiştir.

Tablo 3: Sosyal Hayat Ölçeğinin Faktör ve Madde Analizi Sonuçları

Sosyal Hayat Ölçeği Birinci Faktör Madde Top-Yük Değeri lam Kore-

lasyonu

I - Sünnilerle ticari iş yapılmamalıdır. .47 .32 2- Arkadaş ve dost seçerken Alevi-Bektaşi olmasına .67 .54 dikkat edilmelidir. 3- Sünnilerle kız alıp-vermekte sakınca yoktur. .47 .49 4- Ülkemizde yaşayan Sünnileri "Yezid" olarak görmek .53 .38 yanlıştır. 5- Yaşadığım yerde Sünnilerle komşuluk ilişkisi kurma- .62 .53 da bir sakınca yoktur. 6- Sünnilerin düğün, nişan, sünnet, mevlid, cenaze gibi .40 .3 1 törenlerine katılırım. 7- Kızlar evlenecekleri erkekle arkadaşlık yapabilmeli- .66 .54 dirler. 8- Erkekler evlenecekleri kızlarta arkadaşl ık yapabilme- .61 .50 lidirler. 9- Resmi nikah olduktan sonra dini nikaha gerek yok- .54 .41 tur. 1 0- Aile içi kararlarda kadınların düşüncelerine önem .62 .47 verilmelidir. l l - Erkek hiçbir zaman kadını dövemez. .58 .36 1 2- Evli çiftler aralarında geçimsizlik varsa boşanabil- .66 .44 m elidirler I 3- Adli durumlarla ilgili meseleleri resmi makamlar .40 .40 çözmelidir. Açıklanan Varyans = %27.3 Alfa = .77

Örneklernin sosyal hayatla ilgili tutum ve davranışlannı ölçrneye yönelik geliş­tirilen ve 1 3 sorudan oluşan "sosyal hayat ölçeği"nin faktör analizi sonuçları ince­lendiğinde, maddelerin birinci faktör yük değerlerinin .40 ile .67 arasında değiştiği görülmektedir. Bu durum maddelerin ilişkilerinin yüksek ve aynı yapıyı ölçtüğünü göstermektedir. Faktörün tek başına açıkladığı varyans ise %27.3 ' tür. Diğer taraf­tan maddelerin ayırt ediciliklerinin tespiti için yapılan madde analizi sonuçlarına göre madde-toplam korelasyonları ise .32 ile .54 arsında olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla ölçek içinde yer alan maddelerin ayırt edici özelliklerinin olduğu söy-

1 4

Page 33: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

lenebilir. Ayrıca ölçeğin güvenirlik kat sayısı Alpha .77 tespit edilmiştir. Ortaya çıkan bu değer geliştirilen ölçeğin güvenilirliğinin bir göstergesidir. Elde edilen bu bulgular çerçevesinde geliştirilen "sosyal hayat ölçeği"nin geçerli ve güvenilir bir veri toplama aracı özelliğini taşıdığı söylenebilir.

6.5. Verilerin Analizi

Anket tekniği ile elde edilen verilerin analizinde, bilgisayar ortamında SPSS is­tatistiksel paket programı kullanılmıştır.

Örneklemin inanç, ibadet ve sosyal hayata dair tutum düzeyleri, kendi kanaatle­ri çerçevesinde likert tipi dörtlü derecelendirme ölçeği ile toplanmıştır. Bu teknikle hazırlanmış ölçeklerden elde edilen verilerin "sürekli" olduğu varsayılarak hareket edilir. 3 1

Araştırmada, verilerin analiz aşamasında, yüzde ve frekans dağılımı yanı sıra, a­ritmetik ortalama, t-testi, varyans analizi (Anova), Lsd Post-hoc çoklu karşılaştırma testi tekniklerinden istifade edilmiştir.

Ömeklem grubunun inanç, ibadet ve sosyal ha�at ile ilgili cinsiyete ve yaşanı­lan yere göre tutum düzeyleri incelenirken, t-teste tekniği kullanılmıştır. Bunların dışında kalan diğer maddeler için ise, tek boyutlu varyans analizi (Anova) tekniği kullanılmıştır. Bu teknik, bir bağımsız değişkene ait üç ve daha fazla grup arasında ortaya çıkabilecek ortalama puanları karşılaştırmaya ve hangi gruplar arasında iliş­kinin olduğunu tespit etmeye yöneliktir. Gruplar arasında ortaya çıkan farklılaşma­ya çoklu karşılaştırma tekniği ile bakılabilir. Gruplar arsında farklılaşma varsa bu farklılaşmanın kaynağının bulmak ve düzeyini belirlemek amacıyla "Lsd Post­hoc" çoklu karşılaştırma tekniği kullanılmıştır. Maddelerin değişkenlere göre ma­nidarlık düzeyi incelenirken .05 ile .O l değerleri arasında olanlar değerlendirilmeye alınmıştır.

31 KökiU-BUyüköztürk, a.g.e., s.8.

32 t-testi ile ilgili olarak geniş bilgi için bkz. Balcı, a.g.e., s.258-259.

1 5

Page 34: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)
Page 35: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

I. BÖLÜM

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

1 . ALEVİLİK-BEKTAŞİLİGİN TARİHİ ARKA PLANI

1.1. Türkler ve İslamiyet

Türkler, İslamiyet ile Müslümanların İran' ı ele geçirip Maveraünnehir'e kadar uzanrnaları sonucunda karşılaşrnışlardır. O dönernde ( 61 O) bu bölgede yaşayan Türklerin çok güçlü bir siyasi yapılannın olmadığı görülmektedir. Göktürk devleti­nin Batı ve Doğu olmak üzere ikiye bölünmesinin ardından, özellikle Batı Gök­türkler iç ve dış çekişmeler sonucunda zayıf düşmüş ve bölge mahalli idareler tara­fından yönetilir hale gelmiştir.33 Bu mahalli idareler ülkelerini Müslümanlara karşı koruma yönünde büyük direnişler göstermişler ancak pek de başarılı olamarnışlar­dır. Önce Ahnef b. Kays sonra da Kuteybe b. Müslim önderliğinde gerçekleştirilen fetihler sonucunda Toharistan, Soğd, Buhara, Sernerkand, Harezm ve Fergana Müslüman ordular tarafından ele geçirilmiştir.34 Yapılan bu fetih hareketlerinin ka­lıcı olabilmesi için burada yaşayan halkın İslarnlaştırılrnası yönünde çeşitli adımlar atılmıştır. Bazen halkı İslarn'a ısındırmak için, camiler yapılması, haftada bir Cuma namazı kılanlara iki dirhem verilmesi, halka İslamiyet' i öğretmek ve uygulamaları kontrol etmek için Arap misafirterin ailelerin yanına yerleştirilmesi, büyük şehir ve ticaret merkezlerine önemli miktarda Arap nüfus yerleştirilmesi vb. özendirici ni­telikte olduğu, bazen de sert ve şiddete dayalı eldeki ekili alanların yarısının Arap­lara verilmesi, savaşma gücü ve yeteneğine sahip erkeklerin esir alınması ve bu yeteneklere sahip kişilerin şehir merkezlerine sokulmaması vb. gibi tedbirler alın­maktan geri durulmamıştır.35 Ancak tüm bu çabalara rağmen Türklerin İslam'a girmelerinin kolay ve çabuk olduğunu söylemek oldukça zor görünmektedir. Çün­kü Türklerin Müslümantarla karşılaşmadan önce benimsedikleri farklı bir inanç

33 Belazuri, Ahmed b. Yahya b. Cabir, Fütuhu-1 Buldan, çev. Mustafa Fayda, Ankara, 2002. s.589; Turan, Osman, Türk Cihan Hakimiyeti Mejkuresi Tarihi, İstanbul, 1 993, c. 1 -2, s. l 37.

34 Fetihlerle ilgili geniş bilgi için bkz. Kitapçı, Zekeriya, Orta Asya 'da İslamiyet in Yayı/ışı ve Türk­ler, Konya, 1 994, s. 1 02vd; Yazıcı, Nesimi, İlk Türk-İslam Devletleri Tarihi, Ankara, 1 992, s. l 4-1 5 .

3 5 Kitapçı, a.g.e., s . 1 0 1 - 1 6 1 .

1 7

Page 36: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞiLiK

sistemlerinin olduğu bilinmektedir. Ayrıca tarihi tecrübeler din değiştirme olgusu­nun her zaman sancılı bir süreç sonucunda gerçekleştiğini göstermektedir.36

1.2. İslam Öncesi Türk Dini İnançları

Türkler, İslam ile tanışmadan önce siyasi açıdan olduğu gibi dini açıdan da bö­lünmüş durumdadırlar.37 Türkler arasında en yaygın inanç Gök-Tanrı 'yı merkeze alan bir inanç sistemidir. 38 Ancak yerleştikleri yerin çeşitli din ve kültürleri barındı­rıyar olmasından dolayı Türkler, Budizm, Zerdüştlük, Hıristiyanlık, Manihaizm, Yahudilik gibi farklı dinlerle temas halinde olmuşlar ve bunları din olarak kabul ettikleri görülmüştür.39 Bu dinlerin yerleşik hayata geçen Türkler arasında biraz daha fazla yaygınlık göstermesi ise ayrıca dikkat çekmektedir.40 Türkler arasında bu dini farklılaşma zaman zaman onların birbirleriyle savaşmalarına bile yol aç­mıştır.4 1 Fakat Türkler bunların hiçbirini tam olarak kendi inanç ve gelenekleriyle bağdaştıramamış ve hiç birinde devamlı olarak karar kılmamışlardır. Çünkü bu dinler, özellikle de Budizm Türklerin geçmişten beri yaşadıklan hayata, benimse­dikleri inanç, örf ve adedere aykırı bulunmuş, kendilerini pasifleştirdiği için ka­rakterlerine pek uygun gelmemiştir.42

Türklerin bir kısmı yukanda adı geçen diniere intisap etmiş olsa da hiçbir za­man Türk inanç sistemi olan Şaman kültürünün etkisinden kurtulamamışlardır.43 Bu sistemde "Tanrı tektir, ezeli ve ebedidir, her şeyin yaratıcısıdır, öldürücüdür, kainatın efendisidir, görülm�z ve sonsuzdur, insanların ne kadar yaşayacağını tayin eden O'dur, Tanrı'nın yaratmış olduğu yer ve su kutsaldır, Atalara s�gı vardır, ahiret inancı ve öldükten sonra yeni bir hayatın olduğu düşüncesi vb.' 4 inançları içine alan mistik yapı vardır.45 Ayrıca Türklerin uyguladıkları ayinleri yürüten ve

36 Hz. Peygamberin çevresinde yaşayan Araplara İslam'ı anlatmak için gösterdiği çaba göz önünde tutulacak olursa, bir toplumun eski inanç ve değer yargılarını terk edip yeni bir di ne yönelmesinin ne kadar zor olduğu anlaşılacaktır.

37 Turan, a.g.e., s. 63; Kitapçı, a.g.e., s. 57; Kurt, Hasan, Orta Asya 'nın İslamiaşma Süreci (Buhara Orneği), Anakara, 1 998, s. 2 19 .

38 Küçük, Abdurrahman-Tümer, Günay, Dinler Tarihi, Ankara, I 993, s.80; Güngör, Harun, "Gele­neksel Türk Dininde Din Anlayışı", Dinler Tarihi Araştırmaları II, Ankara, 2000, s. 1 56.

39 Türkler arasında yayılan dinler için bkz. Günay, Ünver-Güngör, Harun, Türk Din Tarihi, İstanbul, 1 998, s. I 3 7vd; Turan, Osman, Türkler ve İslamiyet, İstanbul, I 993, s.2-3.

40 Turan, Türk Cihan Hakmiyeti Mejkuresi Tarihi, s.73. 4 1 Turan, a.g.e., s.73; İnan, Abdülkadir, Eski Türk Dini Tarihi, İstanbul, I 976, s. I 65.

42 Küçük-Tümer, a.g.e., s.78.

43 İnan, Abdülkadir, Tarihte ve Bugün Şamanizm, Ankara, 1 986, s. I vd.

44 Küçük-Tümer, a.g.e., s.82.

45 Günay-Güngör, a.g.e., s.98-99.

1 8

Page 37: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

ruhlarta iletişim kurduğuna inanılan "Kam" (Şaman) adı verilen şahsiyetler vardır ki, bunlar sistemin merkezinde yer alırlar.46

Türkler arasında yaygın olan dini motifterin bir diğeri de yıldız, ay ve güneş kültleridir. Bazı Türk boylarının yıldız, ay ve güneşe kutsiyet atfederek onlara tap­tıkları ifade edilmektedir.47 Özellikle Hunların, herhangi bir işe başlamadan önce yıldız ve ayın durumuna baktıkları ve ona göre hareket ettikleri bilinmektedir.48

Türklerin inanç sistemleri içinde öne çıkan bir diğer husus ise atalara tapınma kül tü dür. 49 Türklerin atalarının ruhlarının kendilerine yardım · edeceği düşüncesin­den hareket ederek resimlerini çeşitli malzemeler üzerine yapıp onları duvarlarına astıklanna ve önemli yolculuklar öncesi onlardan yardım isteyip üzerlerine saçı saçtıklarına dair çeşitli bilgiler verilmektedir. 50

Görüldüğü üzere İslam'dan önce Türk toplumu belirli bir din üzerinde karar kılmamış zaman zaman farklı din ve inançlann etkisinde kalmış ve neticede dini bir bölünmüşlük içerisinde olmuşlardır. Bu dini bölünmüşlük içerisinde ki Türkler, Müslümanlarla temas etmişlerdir. Yeni, güçlü bir dinarnizınİ ve yayılınacılık özel­liği olan İslam dininin möntesipleri ise, inançlannın gereği olarak dinlerini en iyi şekilde yayma yoluna gitmişler ve başarılı da olmuşlardır.

1.3. Türklerin İslamiaşması

Türklerin Müslümanlarla ilk temasları Hz. Ömer dönemine kadar geri gitse de ilk ciddi karşılaşmanın Emeviler döneminde olduğu görülmektedir. Bu dönem Türklerin Müslümanlara direndiği, İslam'ı kabullenmeye fazla yaklaşmadıklan bir dönem olarak bilinmektedir.5 1 Bu dönemde Erneviierin güçlü ordulan karşısında zaman zaman kısmi başan elde eden mahalli Türk hakanlan Müslümaniann üs­tünlüğünü kabul etmiş ve İslam'a girmişlerdir.52 Emeviler fethettikleri Türk bölge­lerini çoğu kez bir ganimet yatağı olarak değerlendirmiş, oralarda yaşayan halka mevali muamelesi yapmışlardır. Bu durum genel olarak tüm halk üzerinde olumsuz

46 Günay-Güngör, a.g.e., s.98; Küçük-Tümer, a.g.e., s.82. Aynca "kam" (Şaman) için geniş bilgi için bkz. Eröz, Mehmet, Türkiye 'de Alevilik ve Bektaşilik, s.254; Kalafat, Yaşar, Doğu Anado­lu 'da Eski Türk İnançlarının izleri, Ankara, 1 990, s. 1 1 . Ş amanlığın Türkler arasına girişi ile ilgili bkz. Eliade, Mircea, Şamanizm, çev. İsmet Birkan, Ankara, 1 999, s.24vd; Kafesoğlu, İbrahim, Es­ki Türk Dini, Ankara, 1 980, s.34 vd.

47 Türklerin yıldız, ay ve güneşle ilgili inançlan ile ilgili olarak geniş bilgi için bkz. Esin, Emel, İs-/amiyet 'ten Önce Türk Kültür Tarihi ve Islam 'a Giriş, İstanbul, 1 978, s. 1 25 .

48 Günay-Güngör, a.g.e., s.50-5 1 . 49 Eröz, Mehmet, Eski Türk Dini (Gök Tanrı inancı) ve Alevilik-Bektaşilik, İstanbul, 1 992, s.67.

50 Günay-Güngör, a.g.e., s.63vd. 51 Türkler Erneviierin güttükleri politikalar nedeniyle bu dönemde İslam'a girmeye pek sıcak bak­

mamışlardır. Çünkü Emeviler politikalannı Arap ırkçılığı üzerine kurmuşlar, Arap olmayanlara köle muamelesi yapmakta ve onlann canlannın ve mallannın (Müslüman olsalar bile) kendilerine helal olduğu düşüncesinden hareket etmişlerdir. Bu dönem Nesimi Yazıcı tarafından "Mücadele Safhası" olarak tanımlamaktadır. Yazıcı, a.g.e., s. 1 5.

52 bkz. Yazıcı, a.g.e., s. 1 5- 1 6.

1 9

Page 38: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

bir etki yaratmış ve özellikle Türklerin Erneviiere karşı düşmanca tavırlar sergile­melerine sebebiyet vermiştir. 53 Zaten Türklerin Erneviiere karşı olumsuz tavrının Abbasilerin iktidara geliş sürecinde daha açık bir şekilde ortaya çıktığı görülmek­tedir. Çünkü, Abbasilere en büyük destek Horasan bölgesinden gelmiş ve ihtilal ha­reketi büyük oranda onlann desteğiyle başanya ulaşmıştır. 54 Abbasilerin iktidara geliş sürecinde ınevalinin desteğini alması ve onlara insanca muamelede bulunması Türklerin hem Abbasilere hem de İslam'a karşı düşüncelerinin değişmesine sebep olmuştur.55

Abbasilerin iktidara gelmesiyle birlikte Türklerin İslamiaşma süreci yeni bir boyut kazanmıştır. Başlangıçta kendilerinin iktidara gelmesinde etkili olan çeşitli güçlere makamlar vererek onları ödüllendiren Abbasiler, bu nüfuzun etkisinden kurtulmak için bir çok tasfiye hareketi başlatmış ve bu da Türklerin etkin görevlere getirilmesi sonucunu doğurmuştur. Böylece Türkler, İslam'a olan ön yargılarından kurtulmaya ve daha olumlu yaklaşmaya başlamışlardır. 56 Tüm bunların yanında Türk-Abbasi ilişkilerinin barış ve kardeşliğe dönüşmesine vesile olan hadise ise Talas (7 5 1 ) savaşıdır. Bu savaşta Türkler ve Abbasiler işbirliği yaparak büyük bir tehdit durumundaki Çin güçlerini mağlup etmişlerdir.57 Elde edilen bu başarının ardından Abbasi halifesi Türk yurtlanndaki reisiere mektuplar yazarak onları İs­lam'a davet etmiş bir çoğundan olumlu yanıtlar almış ve böylece Türklerin İslam'ı kabul etme süreci hız kazanmıştır.58

Türklerin İslam' a giriş sürecine etki eden bir diğer faktör ise, ticari faaliyetler ve bu bağlamda gelişen sıcak ilişkilerdir. Bu sıcak ilişkiler Türklerin İslam'ı yakın­dan tanımalarına vesile olmuştur. Diğer yandan Türkler arasında İslam'ı yaymak için görev yapan şeyh ve dervişterin katkısı da büyük olmuştur.59 Tüm bu gelişme­ler Türklerin İslam'a giriş sürecine katkı sağiasa da benimsenen din anlayışının tekdüze olmadığı görülmektedir. Çünkü tarihi süreç içinde yaşanan hilafet müca­delesinin etkileri Türklerin İslam anlayışının şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Hz. Peygamberin vefatını müteakip ortaya çıkan siyasi içerikli hilafet mücadelesi

53 Turan, Türkler ve İslamiyet, s. I Ovd. 54 Abbasilerin iktidar süreci ve Türklerin bu süreçteki yeri ile ilgili geniş bilgi için bkz. Bozkurt,

Nahide, Oluşum Sürecinde Abbas/ ihtilali, Ankara, 1 999, s.43; Yazıcı, a.g.e., s. 1 6.

55 Abbasilerin Türklerle olan iyi ilişkilerinden ve Türklerin kitleler halinde İslam'a girmesinden ha­reketle bu dönem "Dostane İlişkiler Saflıası" olarak tanımlanmaktadır. bkz. Yazıcı, a.g.e., s. l 6. Bu dönemlerle ilgili olarak Türklerin İslam ile ilk karşılaştıkları evreyi içine alan zaman dilimi "Tanışma Dönemi", Müslüman olduktan sonraki dönemi içine alan süreç ise "Hizmet Dönemi" şeklinde değerlendirilmektedir. Geniş bilgi için bkz. Günay-Güngör, a.g.e., s.222.

56 Şe şen, Ramazan, "Eski Araplara Göre Türkler", Türkiyat Mecmuası, İstanbul, 1 960, c.XV, s. ı ı -1 9 ; Fığlah, E . Ruhi, Türkiye 'de Alevilik Bektaşilik, Ankara, 1 99 1 , s.77.

57 Cahız, Ebu Osman Amr b. Bahr, Hilafet Ordusunun Menkıbeleri ve Türklerin Fazilet/eri, çev. Ramazan Şeşen, Ankara, ı 988, s.59vd.

58 Turan, Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi, s. 1 39.

59 S ümer, Faruk, Oğuzlar (Türkmenler), İstanbul, ı 980, s.52; Cahen, Claude, Osmanlılardan Önce Anadolu 'da Türkler, çev. Yıldız Moran, İstanbul, 1 994, s.25.

20

Page 39: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde devam ederek Müslümanların fraksiyonlara ayrılmasına sebebiyet vermiş ve bunun siyasi, sosyal ve dini sonuçları ortaya çıkmıştır. Özellikle Emeviler, daha sona da Abba­siler döneminde Alioğullarına yönelik şiddet olaylan bütün Müslümanların vic­danlarında silinmeyecek izler bırakmıştır. Erneviierin siyasi muhaliflerine özellikle de Alioğullan ve Baricilere yönelik yaptığı takip ve imha hareketleri, muhaliflerin, merkezi otoritenin daha zayıf olduğu bölgelere kaçmalanna sebep olmuştur.60 Bu­ralara yönelmelerinin sebeplerinden birincisi; merkezi otoritenin takip ve zulmün­den kurtulmak, ikincisi; buralarda kendilerini destekleyecek taraftar sayısını arttır­mak. Bu bağlamda Horasan ve Maveraünnehir en elverişli yer olmuştur. Burada yaşayan Türkler kendilerine de olumsuz bir yaklaşım sergileyen Emevi idaresine karşı muhaliflerin yanında yer almışıır. Erneviierin özellikle Peygamber ailesine yani Alioğullarına yönelik şiddet içerikli yaklaşımları Türklerin hiç hoşuna gitme­miş ve mazlum durumundaki Alioğullarına karşı peygambere olan sevgi, hürmet ve bağlılıktan dolayı muhabbet beslemişlerdir.

Hilafet meselesi üzerinde lıaşanan siyasi çekişmelerin bir müddet sonra dini içe­rik kazandığı görülmektedir. 1 Hilafetin nas ve tayinle Hz. Ali ve onun soyuna ait olduğu düşüncesi oluşmuş ve bu düşünce etrafında Müslümaniann büyük bir bö­lümünün toplandığı görülmüştür. Doğal olarak bu anlayış Türkler arasında da ya­yılmış ve taraftar bulmuştur. Bu düşüncenin yayılmasında önce Emeviler sonra Abbasiler döneminde aktif olarak siyasi mücadeleye girişen Zeydilerio ve İsmaililerin etkilerinin olduğu görülmektedir.62 Ayrıca İranlılarla olan yakın ilişki­ler bu yaklaşımları desteklemiştir.

Türklerin İslam'ı kabul ediş süreci bir hayli hızlı gelişmiş olsa da, yüz yıllar bo­yu devam eden eski inanç ve düşüncelerini bir anda silip atmalan kolay olmamıştır. İslam'a girdikten sonra bile etkisinden kurtulamadıkları bir çok inancı

60 Erneviierin kendilerine siyasi anlamda rakip olarak gördüğü tüm oluşumları ortadan kaldırmaya çalıştığı bilinen bir gerçektir. Bu anlamda kendilerine yaşam hakkı tanınmayan muhalifler idare­nin takibinden ve kovuşturmasından kurtulabilmek için merkezi otoritenin zayıf olduğu yerlere doğru kaçmışlardır. Bu yerlerin en başında Horasan ve Maveraünnehir gelmektedir. Emevi mu­halifleri gittikleri yerlere kendi din ve siyasi anlayışlan ile birlikte gitmiş ve bu anlayışlarını ora­larda yaymaya çalışmışlar ve başarılı da olmuşlardır. Bu bağlamda Türkler arasında Harici, Şii, Mutezili, ve Mürci düşüncelerin yayıldığı görülmektedir. Geniş bilgi için bkz. Kutlu, Sönmez, Türklerin İslamiaşma Sürecinde Mürcie ve Tesirleri, Ankara, 2000, s. 1 58vd.

6ı Kutlu, a.g.e. s. 1 6 1 .

62 Özellikle Zeyd b. Ali'nin taraftarlarının oğlu Yahya'ya Horasan'a kaçmasını ve orada kendisini destekleyen taraftarlarının olduğunu söylemeleri meselenin anlaşılması açısından önemlidir. Ge­niş bilgi için bkz. Yaşaroğlu, Hasan, Taberistan Zeydileri, İstanbul, 1 998, (Basılmamış Doktora Tezi), s.38; Doğan, İsa, Zeydiyye 'nin Doğuşu ve Görüşleri, Samsun, 1 996, s.40; Gökalp, Yusuf, Zeydilik ve Taberistanda YayılmaJı, Ankara, 1 999, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), s.23; Kutlu, a.g.e., s. 1 62- 1 66.

2 1

Page 40: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

İslamileştirerek yaşamışlardır. 63 Her ne kadar Türkler genel anlamda Sünni anlayış çerçevesinde İslam'ı kabul etmiş görünüyorlarsa da, daha çok Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisini ön planda tutan sufilik akımının etkisinde kalmışlardır.64 Türkler arasında eski inançlarından gelen şaman kültürünün de etkisiyle sufi65 an­layış yaygınlaşmıştır66. Bu da esaslarını Hz. Ebu Bekir veya Hz. Ali yoluyla Hz. Peygambere kadar ulaştıran sufiliktir.67 Bu dönemde Horasan ve Maveraünnehir'de pek çok mutasavvıfın varlığından söz edilmektedir. Türkler de kendilerine dini bil­giler veren bu mutasavvıflara (Şeyh) "Bab" yani "Baba" ismini vermişlerdir.68 Bu mutasavvıfların başında ise Türkmenlerin önderi durumunda olan Ahmet Yesevi gelmektedir.69 Ahmet Yesevi, etrafında binlerce mürid toplamış, zamanla bunları uygun merkezlerde görevlendirerek Türkler arasında olumsuz dini düşüncelerin yayılmasını engellemeye çalışmıştır. 70

Bu tasavvuf merkezli din anlayışı, göçebe bir hayat süren Türklerin hayat felse­feleri ile örtüşmüş ve büyük bir itibar görmüştür. Bu hususta Türkler arasında İs­lam'ı anlatmak için dolaşan şeyh ve dervişterin büyük bir rolü olmuştur.7 1 Bu ke­simin bu kadar etkin olması Türklerin eski inançlarında "kam"lara büyük itibar et­meleri ve bu derviş grubunu "kam"larla özdeşleştirmiş olmalarından kaynaktan­mıştır. Böylece Türklerin son derece esnek, zengin hoşgörü ve sevgi anlayışından doğan bu yaklaşım, onları tasavvufı fikirler altında yeniden şekillenen ve gelişen Ehl-i Beyt ve Hz. Ali sevgisinin hakim olduğu bir dini anlayışa sevkederken, bir yandan da Hanefilik adı altında yayılmış esasları kabule ve Allah'ın adının yücel­tilmesi düşüncesinden hareketle cihad yoluyla İslam'ı yaymaya teşvik etmiştir.72

Dönemin sosyal, ekonomik, kültürel ve eğitim şartları ile birlikte İslam'ın, ilk tebliğ sürecinin kurumsallaşmadan uzak olarak bireysel merkezli bir tarzda yürü­düğü görülmüştür. Kurumsallaşma süreci mescidlerle başlamış, "ribat" adı verilen

63 Geniş bilgi için bkz. Onat, Hasan, "Alevilik Orta Asya Türk Kültüıiinün Bir Takım Ögelerinin Tarikat Kalıpları İçinde Şekillenmesi İle Ortaya Çıkan Bir Anlayış Biçimidir", Türk Yurdu, A­levilik-Bektaşilik Özel Sayısı, Ankara, 1 994, c. l 4, S.88, s.39-40.

64 Fıglalı, a.g.e., s.86. 65 Horasan ve Maveraünnehir bölgesinde tasawufve mutasavvıtlarla ilgili geniş bilgi için bkz. Köp­

ıiilü, Fuad, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıjlar, Ankara, 1 99 1 , s. l S-20. Ayrıca geniş bilgi için bkz. Günay-Güngör, a.g.e., s.26 1 . Alevilik-Bektaşiliğin Eski Türk İnançlarıyla etkileşimi için bkz. Öktem Niyazi, "Anadolu Aleviliginin Senkretik Yapısı", Tarihi ve Kültürel Boyutlarıyla Tür­kiye'de Aleviler Bektaşiler Nusayriler, Yay. Haz. İsmail Kurt, Seyid Ali Tüz, İstanbul, 1 999, s.227.

66 Ayas, Ram i, Türkiye 'de İlk Tarikat Zümreleşme/eri Üzerine Din Sosyo/ojisi Açısından Bir Araş-llrma, Ankara, ı 99 ı , s.35.

67 Köpruıu, a.g.e., s. ı 8. 68 Köpıiilü, a.g.e., s. l 8; Günay-Güngör, a.g.e., s.332vd.

69 Fıglalı, a.g.e., s.89. 7° Köpruıu, a.g.e., s. l 9. 7 1 Sümer, a.g.e., s.52; Cahen, a.g.e., s.25.

72 Fığlalı, a.g.e., s.89.

22

Page 41: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

dini-askeri rnerkezlerle devarn etmiş ve buralarda İslarn'a yeni giren Türkler dini bilgileri öğrenme ve özümseme imkanı bulrnuşlardır.73 Oluşturulan kururnlar ara­cılığıyla Türkler arasında İslam'ın yayılış süreci devarn ederken Karahanlılar/4 Gazneliler75 sonra da Büyük Selçukluların76 İslarn'a girmeleri Türklerin kitleler halinde İslam ile bir daha ayrılmamak üzere gerçekleşen birlikteliğinin en önemli unsurunu teşkil etmiştir. 77 Özellikle Büyük Selçukluların sınırlarının oldukça ge­nişlemesi Türklerin Anadolu kapılarına kadar dayanmalarına ve bir müddet sonra Anadolu'ya girmelerine vesile olmuştur.

1.4. Anadolu'nun Türkleşmesi

Türklerin Anadolu ile temaslarının çok erken dönemlere dayandığı yönünde bilgiler verilse de bu temasların rrt edinme bağlamında olmadığı askeri görevler gereği olduğu bilinrnektedir.7 Büyük Selçuklular, Gaznelilerle yaptıkları Dandanakan savaşını ( 1040) kazanınca önlerinde kendilerine rakip olabilecek tüm engelleri ortadan kaldırmış ve sınırları Anadolu'ya kadar dayanmıştır. Bu sırada Selçuklu hakanlanndan Çağrı Bey, bölgeyi Türkler için bir yurt haline getirebilmek için Anadolu'ya seferler yapmaya başlarnıştır.79 Bu seferler sonucunda bir çok Türk boyunun yerleşmesi sağlanmış ve I 07 I Malazgirt zaferi ile birlikte Türklerin Anadolu 'yu yurt edinmeleri perçinlenrniştir. Malazgirt zaferi ile birlikte Anado­lu'ya yönelik göçler artmış, Anadolu Selçuklulan'nın kuruluşuna zernin hazırlan­mıştır. 80

Türklerin Anadolu'ya yönelmelerinde her ne kadar devletin bir yayılma politi­kasının yanı sıra, Orta Asya bozkırlarından gelen bu büyük kitlenin sınırlar içinde herhangi bir olumsuzluğa neden olmadan buralara yerleştirerek hem Bizans'a karşı güç kazanmak hem de bu göçebe olarak hayatlarını sürdüren soydaşlarına yurt te­min etme düşüncesi ağır basrnıştır.8 1 Yapılan akın ve göçler sonucu bir daha çık­mamak üzere Türklerin Anadolu'ya yerleşmeleri 1 075 yılında Anadolu Selçuklu Devleti 'nin kurulmasıyla siyasi anlarnda da bir güç olduklarının göstergesi olmuş­tur. Anadolu Selçukluları güçlerine güç katan bu göçebe Türklerin Anadolu 'ya ge­liş lerini büyük bir memnuniyetle karşılamış ve onları kontrollü bir şekilde boş ara-

73 Kitapçı, a.g.e., s. 1 78, 1 80, 1 86, 26 1 .

74 Karahanlılann İslam'a girişi Türklerin İslam'ı kabul sürecinde en önemli hususlardan biridir. Çünkü, onlann yaklaşık dört yüz bin çadırla İslam'a girmeleri büyük yankı uyandırmıştır. bkz. Günay-Güngör, a.g.e., s. 1 7, 303.

75 bkz. Günay-Güngör, a.g.e., s. 1 7, 3 1 2.

76 bkz. Günay-Güngör, a.g.e., s. 1 7, 3 1 7.

77 Türklerin İslam' ı kolay kabullenmelerinin nedenleriyle ilgili olarak bkz. Fığlalı, a.g.e., s.84; krş. Küçük-Tümer, a.g.e., s.82.

78 Yıldız, H. Dursun, İslamiyel ve Türkler, İstanbul, 1 978, s. 1 34.

79 Turan, Osman, Selçuklular ve İslamiyet, İstanbul, 1 993, s.33-34. 80 Turan, a.g.e., s.33.

s ı Turan, a.g.e., s.34.

2 3

Page 42: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

zilere yerleştirmiştir.82 Bu yerleşme sürecinde Orta Asya'dan Anadolu'ya kendileri ile birlikte yaşadıklan yerlerin örf ve adetlerini,83 dini adap ve erkanını getiren der­vişler, kafilelerin reisieri olarak �öçlerin sevk ve idaresinde aktif rol almışlar ve sü­rece büyük katkı sağlamışlardır. 4

Anadolu 'nun Türkleşmesi amacını güden bireysel faaliyetlerin yanında sosyal oluşumların da varlığı bir gerçektir. Aşık Paşaoğlu tarihinde zikredilen, Gaziyan-ı Rum,85 Ahiyan-ı Rum,86 Abdalan-ı Rum,87 Bacıyan-ı Rum88 gibi çeşitli sosyal olu­şumlar89 zaman zaman devlet desteğini arkalarma alarak, zaman zaman da bağım­sız hareket ederek üstlendikleri misyonu yerine getirmeye çalışmış ve Anadolu 'nun dini ve sosyal hayatı üzerinde büyük etkileri olmuştur.

Ancak, Moğol istilasıyla birlikte yeniden artan göç dalgası Anadolu'ya daha önce gelip yerleşen nüfusun hayatlarını olumsuz etkilerneye başlamıştır.90 Böylece yerleşik hayata geçen Türklerle konar-göçer yaşayan Türkler arasında ilk iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel anlaşmazlıklar başlamıştır.9 1 İktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel olarak ortaya çıkan bu ayrılıkların bir müddet sonra din anlayışında da bir

82 Barkan, Ö. Lütfi, "Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolanizasyon Metodu Olacak Vakıflar ve Temlikler", Vakıflar Dergisi, II, (ayn basım), Ankara, 1 942, s.280; Sarıkaya, M. Saffet, A­nadolu A leviliğinin Tarihi Arka Planı, İstanbul, 2003, s. 1 24.

83 Anadolu'ya gelen Türkmenler, eski inançlarını İslam altında kendilerine göre yeniden yorumlaya­rak devam ettirmişlerdir. Geniş bilgi için bkz. Köprülü, M. Fuad, "Anadolu'da İslamiyet", D.F.E.F. Mecmuası, S.2, İstanbul, 1 338, s.293vd.

84 Barkan, a.g.m., s.284. 85 Gaziytin-Rum, Anadolu'nun Türkleşmesi sürecinde fonksiyon üstlenen, dini ve siyasi kimlikleri

ile fetihlere katılmış kahraman derviş grubunun adıdır. Geniş bilgi için bkz. Barkan, a.g.m., s.282. 86 Köprülü, Türk Edebiyatmda İlk Mutasavvıflar, s.2 1 !vd; Ocak, A.Yaşar, Tiirk Sujiliğine Bakış/ar,

İstanbul, 2002 s. l 8 1 ; Çağatay, Neşet, Bir Türk Kurumu Olan Ahi/ik, Ankara, 1 989; Bayram, Mikail, Ahi Evren ve Ahi Teşkilatının Kuruluşu, Konya, 1 99 1 .

87 Abdalan-ı Rum, Anadolu ve Rumeli'de dini, siyasi ve sosyal fonksiyon üstlenmiş derviş zümresi­dir. Geniş bilgi için bkz. Köprülü, M. Fuad, Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, Abdal mad. İstan­bul, 1 935, 8. 1 , s.23; Ocak, A. Yaşar, Kalenderiler, Ankara, 1 999, s.79; Şahin, Haşim, Osmanlı Devleti 'nin Kuruluş Döneminde Abdaldn-ı Rum 1300-1400, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya, 200 1 ; Erdoğan, Kutluay, Alevi-Bektaşi Gerçeği, İstanbul, 2000, s.96.

88 Bacıyan-ı Rum, Anadolu'ya gelen Türkler tarafından kurulan dini, sosyal, kültürel, ticari ve hatta siyasi misyona sahip Ahiyan-ı Rum teşkilatının kadınlar kolunu oluşturmaktadır. Bacıyan-ı Rum ile ilgili olarak bkz. Bayram, Mikail, Fatma B acı ve Bdcıydn-ı Rum, Konya, 1 994, s.35vd; Bar­kan, a.g.m., s.282.

89 Aşık Paşaoğlu, Aşık Paşaoğlu Tarihi, nşr. H. N. Atsız, İstanbul, 1 992, s. 1 64. Ayrıca bkz. Sarıkaya, a.g.e., s. 1 25.

90 Ocak, A. Yaşar, Babailer İsyanı, İstanbul, 1 996, s.40. 9 1 Anadolu'ya sonradan gelen göçebe Türkler için, Etrak-i bi- İdrak (Akılsız Türkler), Etrak-i

Mütegallibe (Zorba Türkler), Etrak-i na-pak (Pis Türkler), Etrak-i Harici (Dinsiz Türkler) gibi i­simler kullanılır olmuştur. Geniş bilgi için bkz. Ocak, a.g.e., s43; Melikoff, İrene, Uyur İdik U­yardılar, çev. Turan Alptekin, İstanbul, 1 993, s.3 1 .

24

Page 43: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

farklılığa dönüştüğü görülmüştür.92 Böylece yerleşik hayata geçerek devlet deste­ğini arkasına medrese İslam anlayışını (Sünni) benimseyen yerleşik Türkler ile İ­ran93 üzerinden etkilenerek gelen tasavvuf ağırlıklı Ehl-i Beyt temayüllü anlayışı benimseyen göçebe Türklerin din anlayışı olmak üzere iki farklı anlayış ortaya çıkmıştır.94 İktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda ortaya çıkan bu anlayış farklılıkları bir müddet sonra din anlayışındaki farklılaşmaları da beraberinde ge­tirmiş ve bu farklılaşma çatışmaların kaynağını oluşturmuştur.95 Bu çatışmalarda özellikle Baba İlyas Horasani'nin96 ön plana çıktı�ı ve kendisini peygamber olarak ilan ettiği yönünde bilgilere dikkat çekilmektedir.9 Kanaatimizce bu iddia dönemin siyasi ve sosyal ortamından kaynaklanan ve göçebe Türklerin ve onların dini li­derlerini zaafa uğratma ve etrafında toplanan kitleleri kendisinden uzaklaştırma a­dına ortaya atılmıştır. Çünkü, az veya çok İslam'ı bilen ve Hz. Peygamber ile bir­likte nübüvvetin son bulduğuna inanan bir kişinin kendisini peygamber ilan etmesi pek mantıki görülmemektedir. Muhtemeldir ki, Baba İlyas etrafında toplanan kitle­nin kendisine çok büyük değer verdiği ve güvendiği bir şahsiyettir. Bu da Türk kültüründen gelen "kam" ve Ehl-i Beyt düşüncesinden kaynaklanan İmamet/Mehdi fikrinin birleşerek kendisine manevi bir değer atfedilmesinden kaynaklanmaktadır. İşte Anadolu Selçuklular döneminde yaşanan bu olayların Türk toplumunun din anlayışının oluşmasında etkili olduğu ve günümüzde de süren yaklaşım farklılıkla­rının temelini oluşturduğu kanaatini taşımaktayız. Kitabi kültürden uzak olması dolayısıyla dış etkilere açık olan ve eski inançları98 ile İslam'ı meczeden göçebe Türkler, tasavvuf merkezli hoşgörü, sevgi, saygı ve Ehl-i Beyt sevgisine dayalı, Ahmet Yesevi99 dergahından kopup gelen dervişler etrafında bir İslam anlayışı ge-

92 Geniş bilgi için bkz. İnalcık, Halil, "Şeriat ve Kanun, Din ve Devlet" isıamiyat, c. ı , S.4, Ankara, ı 998, s. l 35 ; Ocak, a.g.e., s.40vd.

93 Türkler İslamiaşma sürecini yaşarken siyasi ve coğrafi şartlar gereği İran tesiri altında kalmışlar­dır. Horasan yolu ile Maveraünnehir üzerinden gelen Türkler İran'da yaygın olan İslam anlayışı­nın da bir noktada etkisi altında kalmışlardır. Bu dönemde İran'da yaygın olan anlayış Şit anla­yıştır. bkz. Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıjlar, s.20.

94 Ocak, medrese merkezli Sünni İslam anlayışını ortodoksi, tasavvuf ağırlıklı mistik İslam anlayışı­nı "heterodoks" olarak tanımlamaktadır. bkz. Ocak, a.g.e., s.76.

95 Babailer İsyanı bunun en belirgin örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Geniş bilgi için bkz. Ocak, a.g.e., s.40vd; Köprülü, "Anadolu'da İslamiyet", s.300vd.

96 Baba İlyas, Moğol istilasını müteakip Anadolu'ya gelmiş ve Harezmli Türklerden bir Türkmen Babasıdır. bkz. Ocak, a.g.e. , s.94.

97 Ocak, a.g.e., s.88. Krş. Ayas, a.g.e., s.42; Bayram, Mikail, "Baba İshak Harekatının Gerçek Sebe­bi ve Ahi Evren İle ilgisi", Diyanet Dergisi, c. ı 8, S.2, Ankara, 1 979, s.69vd.

98 Türklerin Anadolu'ya göçü ile İslamiaşma süreci aynı döneme rastlamaktadır. Durum böyle olun­ca eski inançlan ile birlikte yeni yerleştikleri yerlerde var olan çeşitli inanç sistemleri ile de etki­leşim içinde olmuşlardır. bkz. Birge, J. Kingsley, Bektaşilik Tarihi, çev. Reha Çamuroğlu, İstan­bul, 1 99 1 , 1 42vd; Hasluck, F. W. Anadolu 'da ve Balkanlarda Bektaşilik, çev. Yücel Demirel, İs­tanbul, 1 995, 1 89vd.

99 Orta Asya ve Anadolu'nun İslamiaşması için bir çok derviş yetiştirmiş büyük Türk dervişlerinden biridir. Geniş bilgi içim bkz. Köprülü, Türk Edebiyatmda İlk Mutasavvıjlar, s. 27vd.

25

Page 44: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKT AŞİLİK

liştirmişler ve günümüzde heterodox100 olarak da isimlendirilen toplum kesimleri ve dervişleri o dönemlerde Kalender!, Yesevi, Haydari ve Veiai isimleri ile anılır olmuşlardır. 10 1 Burada öne çıkan isim Hacı Bektaş Veli' dir. 102 İşte siyasi ve dini lider konumundaki bu dervişterin kurdukları tarikatlar sayesinde Türk nüfusu Ana­dolu'nun büyük bir bölümüne yayılmıştır.

2. ALEVILİK-BEKTAŞILİGİN ORTAYA ÇIKIŞI

Alevi kavramı, Anadolu'da 19 . yüzyılın sonlarına doğru kullanılmaya başlamış ve "Ali" merkezli bütün toplulukların kapsaması için tasarlanmış bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. 103 Tarihi süreç içerisinde Bektaşi, Kızılbaş, Rafizl, Zındık, Batıni vb. şekilde tanımlanan bu sosyal kesimler, bugün yaygın olarak Alevi veya Alevi-Bektaşi şeklinde tanımlanmaktadır. Dolayısıyla biz de bu kesimleri ifade et­mek için Alevi-Bektaşi kavramını kullanacağız.

2.1. Hacı Bektaş Veli ve Alevilik-Bektaşilik

Hacı Bektaş Veli ( 1 209- 1270), vefatından sonra büyük ün kazanan ve Anado­lu'nun dini ve siyasi hayatında önemli etkileri olan bir Türk dervişidir. Kendisi Ho­rasan hükümdan İbrahimü-s'Sani Seyyid Muhammed ile Nişaburlu alim bir zatın kızı Hatem (Hatun) ' in oğludur. 1 04

Hacı Bektaş Veli, Hoca Ahmed Yesevi 'nin talebesi ve halifesi olan Lokman Pe­rende'nin yanında eğitimini tamamlayarak icazetini alıp irşad göreviyle Anado­lu'ya gönderilir. Hacı Bektaş Veli Anadolu'ya gelmeden önce hacca niyet ederek Necef, Mekke, Kudüs, Halep, Elbistan, Sivas gibi bölgeleri dolaştıktan sonra Ana­dolu'ya gelir. 1 05 Elbistan'da Dede Garkın ile görüşen. Hacı Bektaş Yel� kardeşi Menteş ile birlikte Dede Garkın'ın halifelerinden Baba Ilyas ile Sörüşür. 1 ° Karde�i Menteş ' in Sivas'ta öldürülmesinden sonra Sulucakarahöyük'e1 Kadıncık Ana1 8

100 Ocak, a.g.e., s.66. 101 Ocak, a.g.e., s.66vd. Heterodox olarak tanımlanan bu kesimlerden Kalenderiler ile ilgili olarak

geniş bilgi için bkz. Ocak. Kalenderiler, Ankara, 1 999. 102 Hacı Bektaş Veli ile ilgili bkz. Aşık Paşaoğlu Tarihi, s. 1 64; Köprülü, a.g.e., s. l l O. 103 Baha Sait Bey, Türkiye 'de Ale11i-Bektaşi, Ahi 11e Nusayri Zümreleri, Yay. Haz. İsmail Görkem,

Ankara, 2000, s. 1 63vd. 104 Gölpınarlı, Abdülbaki, Menakıb-ı Hacı Bektaşi Veli-Vilayetname, İstanbul, 1 958, s.4; Fığlalı,

a.g.e., s. 1 37; Güzel, Abdurrahman, Hacı Bektaş Veli Hayatı Eserleri 11e Fikirleri, Ankara, 1998, 1 6-33; Güzel, Abdurrahman, Hacı Bektaş Veli 11e Mdkdlat, Anakara, 2002, s.23.

105 Fığlalı, a.g.e., s. 144. 106 Melikoff, İrene, Hacı Bektaş Efsaneden Gerçeğe, İstanbul, 1 999, s.92. Hacı Bektaş Veli'nin Baba

İlyas'ın müridi olmadığı yönünde yaklaşımlar da vardır. Bununla ilgili olarak bkz. Öztürk, Y. Nu­ri, Tarihi Boyunca Bektaşilik. İstanbul, 1 990, s.5 1 . Aynca bkz. Fığlalı, a.g.e., s. 1 47; C ah en, Claude, "Baba İshak, Baba İlyas, Hacı Bektaş ve Diğerleri", çev. İsmet Kayaoğlu, A.Ü.İ.F.D., Ankara, 1 970, c. 1 8, s. 1 95 .

107 Ocak, Hacı Bektaş Veli'nin Babailer İsyanı süresince isyanı tasvip etmediği veya başka sebeplerle gizlendiğini ileri sürmektedir. bkz. Ocak, Babailer, s. 1 74. Aynca bkz. El van Çelebi, Menakıbu '1-

26

Page 45: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

olarak bilinen kadın dervişlerin önde gelen ismi olan Fa tma B acı 'nın yanına yerle­şir ve burada bir tekke kurarak müridier yetiştirir. 109 Müridieri arasında Abdal Mu­sa, Ahi Evren, Şeyh Edebalİ, Cemal Seyyid, San İsmail, Hacım Sultan gibi isirole­rin olduğu rivayet edilir. 1 10

Hacı Bektaş Veli örnrünün sonuna kadar Sulucakarahöyük'te yaşamış ve bura­dan yetiştirmiş olduğu müridieri Anadolu'nun bir çok yöresine dağılarak onun çiz­gisinin toplumsal temellerini oluşturmuşlardır. Anadolu'daki engin hoşgörü ve sevgiye dayalı sufi gelenek bir müddet sonra onun ismi etrafında birleşmiş 1 1 1 ve böylelikle, Hacı Bektaş Veli, Anadolu'da Türk dini hayatında tasavvuf merkezli hoşgörü, sevgi, saygı ve Ehl-i Beyt'e muhabbet esasına dayalı din anlayışının en büyük temsilcisi olmuş ve efsaneleri dilden dile dolaşır hale gelmiştir. 1 1 2

2.2. Osmanlılar ve Alevilik-Bektaşilik

Siyasi, iktisadi, sosyal alanda yaşanan birtakım olumsuzluklar sonucu yıkılan Anadolu Selçuklu Devleti 'nden sonra Anadolu'da bir çok Türk beyliği kurulmuş­tur. Bunlardan biri de Anadolu Selçuklu Devleti zamanında bir uç beyliği duru­munda olan ve bu dönemde yıldızı parlayan Osmanlı Beyliği 'dir. Osmanlı Beyliği' Oğuzların Kayı Boyu'ndan ve Türk sfıfi geleneğine mensup dervişlerin ön planda olduğu bir beyliktir. 1 1 3 Anadolu' da yaşanan istikrarsızlık ortamında Osman Bey önderliğinde 1 299 yılında devlet kurulmuştur. Devletin kuruluşunda ve toprakları­nın genişlemesinde siyasi ve dini özellikleri olan dervişlerin (Geyikli Baba, Abdal

Kudsiyye Fi Menasıbi 'I-Ünsiyye, Yay. Haz. İsmail E. Erunsal, Ahmet Y. Ocak, Ankara, 1995, s. l 69vd.

108 Kadıncık Ana'nın (Kutlu Melek, Fatma Nuriye) Hacı Bektaş Veli'nin çok yakın dostu Ahi Ev­ren'in hanımı olduğu yönünde bilgiler verilmektedir. Bayram, Fatma Bacı ve Bacıydn-ı Rum, s. l 5vd; Noyan, Bedri, Alevilik Bektaşilik Nedir?, Ankara, 1 987, s.22. Bu görüş Hacı Bektaş Ve­li'nin evleomediğini ve bugün "Babagan" kolu (Yol evladı) olarak bilinen Bektaşilerio görüşlerini doğrulamaktadır. Ancak, Hacı Bektaş Veli'nin Kadıncık Ana'nın eşinin vefatı ile birlikte onunla evlendiği ve çocuklarının olduğu yönünde bilgiler de verilmektedir ki, bu görüşte kendilerinin Hacı Bektaş Veli'nin soyundan geldiklerini ifade eden "Dedegan" kolu (Bel evladı) olarak bilinen kesimin düşüncelerini doğrulamaktadır. bkz. Çelebi Cemalettin Efendi, Müdafaa, Yay. Haz. Nejat Birdoğan, İstanbul, 1 994, s.40; Yıldırım, Neşide, "Bektaşil ik", Türk Yurdu, Alevilik-Bektaşilik Özel Sayısı, Ankara, 1 994, c. 1 4, S.88, s. S 1 .

ı09 Aşık Paşaoğlu, onu mürşidlikten uzak meczup bir derviş olarak nitelendirmektedir. Aşık Paşaoğlu, s. 1 65; Güzel a.g.e., s.38.

ı ıo Güzel a.g.e., s .33; Fığlalı, a.g.e., s. l 83vd; Öztürk, a.g.e., s. l 44. 1 1 1 Hacı Bektaş Veli'nin, Osmanlı Devleti 'nin kuruluş süreciyle ilişkilendirilip kendisine atfedilen

Bektaşiliğin devlet nazarında meşruiyet kazanması, heteredox olarak tanımlanan tarikatların da kendilerini Hacı Bektaş Veli'ye dayandırma yoluna gittikleri görülmüştür. Çünkü bu kesimlerin Osmanlı döneminde farklı söylemleri olsa da ortak adı "Bektaşi" olmuştur.

1 1 2 Geniş bilgi için bkz. Baha Sait Bey, Türkiye 'de Alevi-Bektdşf. Ahi ve Nusayri Zümreleri. Yay. Haz. İsmail Görkem, Ankara, 2000.

1 1 3 Barkan, a.g.m., s.285vd.

27

Page 46: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

Murad, Abdal Mehmed, Abdal Musa vb.) payı büyüktür. ı ı4 Osman Gazi, babası vefat ettikten sonra Kayı Boyu'na lider olunca Hacı Bektaş Veli'nin ona .Elifi tae giydirdiği, kılıç kuşandırdığı ve kuşak bağladığı yönünde bilgiler verilmektedir. ı ı 5 Ancak Hacı Bektaş Veli'nin 1272'de vefat ettiği düşünülecek olursa bu bilgilerin tarihi gerçeklerle örtüşmediği görülmektedir. ı ı6 Burada özellikle üzerinde durulma­sı gereken isim Abdal Musa'dır. Abdal Musa Hacı Bektaş Veli'nin müridi olarak Osmanlı Beyliği 'nin sınırlan içinde faaliyetlerini sürdürmüş ve Bektaşiliğin ku­rumsallaşmasına büyük hizmet etmiştir. ı ı 7

Anadolu'da süregelen bu sufi geleneğin Osmanlılar ile birlikte Bektaşi şemsiye­si adı altında birleşmesi ile ilgili olarak Hacı Bektaş Veli'nin mensup olduğu boy ile Osmanlılann mensup olduğu boyun aynı kökten geliyor olmasını ilişkilendirenler bulunmaktadır. ı ıs Her ne olursa olsun Bektaşilik ilk dönemlerde Osmanlı' da büyük itibar görmüş bir tarikattır ve Yeniçeri Ocağı ile yakın ilişki içe­risindedir. ı ı9 Osmanlıların topraklarının genişlemesi ve Anadolu 'nun büyük bir bölümüne hakim olmaları ile birlikte Anadolu'da bulunan sufi geleneğe mensup tüm sosyal kesimlerin ortak adı Bektaşi olmuştur. Çünkü, Bektaşiliğin Osmanlı i­çinde meşru bir zemininin olması Anadolu'da varlığını sürdüren ve heteredoks ııo olarak nitelendirilen Kalender!, Haydari, Verai, Ahi vb. toplum kesimlerinin ken­dilerini bu isim altında meşrulaştırmalarının önünü açmıştır. Zaten bu toplum ke­simleri ile Bektaşilik arasında inanç ve ritüeller açısından derin farklılıkların olma­dığı bilinmektedir. ı ı ı Ancak bir müddet sonra bu toplum kesimleri arasında sadece sosyal nitelikli farklılaşmalann ortaya çıktığı görülmüştür. Bu durum şehirleşme ve göçebelik olarak kendini göstermiştir. Kent merkezlerinde kunılan tekkelerin daha entelektüel kesime hitap eder hale gelmesi, göçebe kültüre mensup kesimleri bun­lardan uzaklaştırmıştır. Sonuçta, �ehir Bektaşileri ve Köy Bektaşileri olmak üzere iki sosyal grup ortaya çıkmıştır. ı 2 Göçebe olan bu toplum kesimleri (Köy Bekta-

1 14 Ocak, Kalenderiler, s.82; Melikoff. Uyur İ dik Uyardılar, s.2 1 vd; Barkan, a.g.m., s.285vd; Köp­rülü, M. Fuad, Osmanlı Devletinin Kuruluşu, Anakara, 1 988, s.89vd; Öz, Baki, a.g.e., s. 1 42vd; Bardakçı, M. Necmettin, "Osmanlı Devleti 'nin Kuruluş Sürecinde Tasavvuf ve Tarikatlar", Ara­yışlar, Isparta, 1 999, S.2, s.8.

1 1 5 Melikoff, Hacı Bektaş, s. l 2 1 ; Fığlalı, a.g.e., s. l 40. 1 1 6 Öztürk, a.g.e., s.63. ı l? Aşık Paşaoğlu, s. 1 65 vd., Melikoff, Uyur İdik, s.22; Çamuroğlu Reha, Değişen Koşullarda Ale­

vilik, İstanbul, 2000, s25 . 1 1 8 Aksüt, Hazma, Anadolu Aleviliğinin Sosyal ve Coğrafi Kökenleri, Ankara, 2002, s. 1 24vd. 1 19 Melikoff, a.g.e., s.22-24. Farklı bir yaklaşım için bkz. Öztürk, a.g.e., s.83-9 1 ; Eyuboğlu, İ. Zeki,

Bütün Yönleriyle Bektaşilik, İstanbul, 2000, s. 1 29. 1 20 Ocak, Babailer, s.66. 121 Melikoff, a.g.e., s.22, 23, 29. Aynca bkz. Ocak, A. Yaşar, "Bektaşilik Bir tarikattır Ama Alevilik

Güçlü Yapısına Rağmen Bir Tarikat Değildir", Türk Yurdu, Alevilik-Bektaşilik Özel Sayısı, Ankara, 1 994, c. 1 4, S.88, s. 1 3 .

122 Eröz, Türkiye 'de Alevilik ve Bektaşilik, s.52; Yörükan, Y. Ziya, Anadolu 'da Aleviler ve Tahtacı­lar, Yay, Haz. Turhan Y örükan, Ankara, 2002, s.45 1 .

28

Page 47: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

şileri) uzun bir süre Rafizi, Zındık, Mülhid, Klzılbaş gibi küçük düşürücü isimlerle anılmak durumunda kalmışlardır. 123

Osmanlı Devleti, kurumsallaşma sürecinin bir uzantısı olarak, kitabi kültüre yö­nelmiş ve Anadolu Selçuklulan 'nda olduğu gibi medresenin kurallarıı dayalı din anlayışını ön plana çıkarmaya başlamıştır. Medrese İslam anlayışı, devlet desteğini de arkasına alarak yayılma yönüne gidince, Alevi-Bektaşiler yaşam biçimleri ve anlayışlan dolayısıyla buna tepki vermişlerdir. Diğer yandan devletin izlediği eği­tim, kültür, sosyal ve iktisadi politikalan gücünü aldığı iradeye yabancıtaşmış ve Türk nüfus bundan büyük bir rahatsızlık duymaya başlamıştır. 1 24 Dolayısıyla Türkmenler kendilerinin dışlandığını hissetmeye başlamışlardır. 1 25 Bu noktada merkez-çevre anlaşmazlığı baş göstermiş 1 26 ve Şah İsmail (öl. 1 524) faktörü devre­ye girmiştir. Eğitimli ve iyi bir propagandacı olan Şah İsmail, Osmanlı Devleti 'nde Türkmen unsurlann merkezi idareden memnuniyetsizliklerini anlamış, yaşanan ra­hatsızlıklara işaret ederek onlann gönüllerini okşayıp fiili durumu kendi lehine çe­virme yönüne giderek Osmanlı topraklarına göz koymuştur. 127 Bu bağlamda pro­paganda faaliyetlerine başlamış hatta zaman zaman küçük saldırılar yapmıştır. Bu dönemde Osmanlı Sultanı II . Beyazıt kısmen durumun farkma varmış, Anadolu'da yaşanan bu memnuniyetsizliği giderebilme adına Bektaşi Ocağı 'nın başına Balı m Sultan' ı128 görevlendirerek durumu lehine çevİrıneye çalı�mıştır. 1 29 Balım Sultan Bektaşiliğin ikinci kurucusu olarak nitelendirilmektedir. 1 3 Anadolu'da yürütülen propaganda faaliyetlerinden haberdar olan Yavuz Sultan Selim, durumu ciddiye alarak problemin çözümü için önünde ilk engel olarak gördüğü babasını iş başın­dan uzaklaştırmanın yolannı aramış ve başarılı olmuştur. Anadolu'da yaşayan gö­çebe Türk unsuruna yapılan zulüm ile Ehl-i Beyt'e yapılan zulüm arasında ilgi ku­ran Şah İsmail ' in propagandalan karşısında Yavuz Sultan Selim harekete geçmiş. ve Şah İsmail'e savaş ilan etmiştir.

ı23 Melikoff, a.g.e., s.25-33. ı 2 4 Öztürk, a.g.e., s.90. ı2s Alevilik-Bektaşiligin merkez-çevre ilişkileri baglamında hep çevreyi temsil ettiği belirtilmektedir.

bkz. V ergin, Nur, Din, Toplum ve Siyasal Sistem, İstanbul, 2000, s.66. ı26 Bu dönemde Merkez'in Çevre'ye yönelttiği bir çok suçlama ve karalama kampanyalan olmuş,

Çevre'nin de merkeze sert tepki verdiği görülmüştür. Geniş bilgi için bkz. Savaş, Saim, XVI. A­sırda Anadolu 'da Alevilik, Ankara, 2002, s.48vd.

ı 27 Ugur, Ahmet, Yavuz Sultan Selim 'in Siyasi ve Askeri Hayatı, İstanbul, 200 1 , s.56. Öztürk, a.g.e., s. ı 85-1 86.

ı28 Geniş bilgi için bkz. B aha Sait Bey, İttihat-Terakki 'nin Alevilik Bektaşilik Araştırması, Yay. Haz. Nejat Bi rdoğan, İstanbul, 1 994, s. 1 29vd; Melikoff, Hacı Bektaş, s.203; Eröz, a.g.e., s.6 1 ; Fıglah, a.g.e., s. 1 96.

ı29 Türkdogan, Orhan, Alevi Bektaşi Kimliği, s.350. 1 30 Öztürk, Bahm Sultan ile birlikte Bektaşiliğin bozulma sürecinin başladığını, Hurufi, Hıristiyanlık

ve Şii cereyanlann bu dönemde Bektaşiliğe girdiğini ifade etmektedir. bkz., Öztürk, a.g.e., s. 1 57.

29

Page 48: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Şah İsmail ' in propagandalan1 3 1 Anadolu'da büyük yankı uyandırmış ve bir çok yöreden binlerce Türkmen Şah İsmai.I:� destek i1in onun ordusuna katılmıştır. 1 32 Ancak Çaldıran Ovası'nda yapılan savaşı p s ı4) 1 3 Yavuz Sultan Selim kazanmış ve binlerce Türkmen kılıçtan geçirilmi�tir. 34 Her ne kadar Şah İsmail savaşı kay­betse de gönüllerde büyük yer etmiştir. 35 Şah İsmail'e gönülden bağlanıp onun or­dusuna katılan bir çok Türkmen aşireti merkezi otoritenin takibinden ve baskıların­dan kurtulmak için Doğu Anadolu'da kalarak yöredeki Kürt aşiretlerine entegre olmuştur. Türkmenler zamanla asimilasyon süreci geçirerek dillerini ve benliklerini unutınaya başlamışlar, ancak ibadetlerini yerine getirirken kullandıkları dilin Türk­çe oluşu sebebiyle Türkçe dualar ve gülbankları unutmamışlardır. 1 36 Bu dönem, A­nadolu 'ya özellikle Şii ve bir çok dini akımın girmesine uygun bir zemin oluştur­muştur. Savaştan sonra Osmanlıların uyguladığı politikalar çevre (Alevi-Bektaşi) ile merkez (Sünni) arasında çizginin kalınlaşmasına yol açmış, Bektaşiler bir nok­tada devletin kontrol mekanizması içinde kalırken Aleviler (Kızılbaşlar) 137 genel anlamda bunun dışında kalmışlardır. 1 38 Bu kesim merkezi otoriteye karşı zaman zaman küçük çaplı isyanlar (Celali vb.) gerçekleştirmiş ancak, başanya ulaştığı gö­rülmemiştir1 39.

Alevilik-Bektaşiliğin dönüm noktalanndan biri de, 1 826'da Yeniçeri Ocağı ile birlikte Alevi-Bektaşi Tekkeleri 'nin kapatılması dır. Yeniçeri Ocağı 'nın tarihi süreç içinde geçirdiği dejenerasyon ilişkitendirildiği Alevi-Bektaşi Tekkeleri 'nin de bü­yük zarar görmesine sebep olmuş, Tekkeler yakılıp yıkılarak kapatılmış, buralarda

l l l Geniş bilgi için bkz. Sümer, Faruk, Safevi Devletinin Kuruluşunda Anadolu Türklerinin Rolü, Ankara, 1 992; Kütükoğlu, Bekir, Osm�nlı İran Siyasi Münasebetleri, İstanbul, 1 993.

1 32 Kızılbaşlık Safevi ilişkisi için bkz. Onat, Hasan, "Kızılbaşlık Farklılaşması Üzerine", İslamiyat, c.VI, S.3, Ankara, 2003, s. ! 1 1 - 1 26; Uğur, a.g.e., s. 49.

m Uğur, a.g.e., s.69. 1 34 Kunt, Metin-Yurdaydın, H. Gazi-Ödekan, Ayla, Türkiye Tarihi, 2, Osmanlı Devleti (1300-1600},

Yay. Yön., Sina Akşin, İstanbul, 1 9�8, s. 1 07- 1 1 0.

m Öztürk, a.g.e., s. 1 88. 136 Bruinessen, Martin, Kürt/ük, Türklük, Alevilik, Etnik ve Dinsel Kimlik Mücadeleleri, çev. Hakan

Yurdakul, İstanbul, 2000, s. 1 04. 1 37 Melikoff, "Kızılbaş" isminin Şah İsmail 'in babası Şeyh Cüneyd zamanında ortaya çıktığı yönün­

de bilgiler vermektedir. Melikoff, İrene, "Alevi-Bektaşiliğin Tarihi Kökenieri Bektaşi-Kızılbaş (Alevi) Bölünmesi ve Neticeleri", Tarihi ve Kültürel Boyutlarıyla Türkiye'de Aleviler Bekta­şiler Nusayriler, Yay. Haz. İsmail Kurt, Seyid Ali Tüz, İstanbul, 1 999, s.23.

BB Ocak, bu savaş sonrası Anadolu'da yaşayan heterodoks İslam anlayışının Bektaşilik ve Alevilik olmak üzere ikiye bölündüğüne işaret etmektedir. Ocak, A. Yaşar, "Müzakere Metni", Tarihi ve Kültürel Boyutlarıyla Türkiye'de Aleviler Bektaşiler Nusayriler, s.29.

ll9 Celali isyanlan ile ilgili geniş bilgi için bkz. Akdağ, Mustafa, Türk Halkının Dirlik Düzenlik Kav­gası (Celal i İsyanlan}, Ankara, 1 999.

30

Page 49: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

bulunan bir çok değerli eser tahrip edilmiştir. 1 40 Böylece Bektaşilik de bir tarikat olarak yıllarca yasaklanmış ve Alevi-Bektaşiler yer altına çekilmek durumunda kalmışlardır. Alevi-Bektaşi Tekketeri Nakşibendilere devredilmiş, 1 4 1 ancak tüm bunlar Alevi-Bektaşllerin faaliyetlerini sürdürmesini engelleyememiştir. 142

II. Meşrutiyet döneminde Alevi-Bektaşllerin yenileşme hareketleri 1 43 içinde yer almalarının yanında hem İttihatçılarla hem de ll. Abdülhamit ile ilişkilerini iyi tu­tup önemli idari görevler aldıklan görülmüştür.144 Ancak bu bireysel ilişkiler Ale­vi-Bektaşllerin merkezi otorite karşısındaki konumlarının değişmesine pek fayda sağlamamıştır.

2.3. Cumhuriyet Dönemi-Alevilik-Bektaşilik

Osmanlı Devleti , yaşanan olumsuz siyasi gelişmeler sonucunda Anadolu da da­hil olmak üzere toprakları işgal güçleri tarafından paylaşılmış, Türk Milleti kendi kaderini yeniden çizmenin telaşı içerisindeyken Mustafa Kemal Atatürk, büyük bir ileri görüşlülükle bunun millet iradesiyle gerçekleşeceğini anlamış ve Anadolu yollarına koyulmuştur. İlk olarak Erzurum'da sonra da Sivas'ta olmak üzere kong­reler toplayarak Türk Milleti'nin bağımsızlık meşalesini yakmış ve tüm işgal güçle­rinin Anadolu'dan atılmasına karar vermiş, bu bağlamda Anadolu'da yaşayan tüm sosyal kesimlerle diyalog içinde olmuştur. Çünkü, bu mücadelenin ilk önce Türk Milleti 'nin kendi içinde sağlayacağı birlik ile başanya ulaşacağının bilinci içerisin­de olan Atatürk, Sivas Kongresi sonrası Türk Milleti içinde büyük bir saygınlığı olan Hacı Bektaş Tekkesi'ne uğrayarak Çelebi Cemaleddin Efendi (Dedefsan­Çelebi) ve Salih Niyazi Baba (Babagan) olmak üzere her ikisiyle de görüşmüş 1 5 ve kendilerine dergahtan yardım yapılmıştır. 146 Yapılan ilk seçimlerde Çelebi Cemaleddin Efendi Kırşehir milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan vekilliğine getirilmiştir. Bu görüşmeden sonra Anadolu'da yaşayan tüm Alevi-Bektaşiler, Çelebi Cemaleddin Efendi ve Salih Niyazi Baba'nın işaretiyle tarihteki kuruluş misyonlarında olduğu gibi (Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin kuruluşu) Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da kendi üzerlerine düşen görevi yerine getirmek üzere Milli Mücadele'nin en büyük des-

ı40 Öztürk, a.g.e., s. 1 92- 1 96. Farklı bir yaklaşım ve degerlendinneler için bkz. Çamuroglu, Reha, Ye­niçeri/erin Bektaşifiği ve Vaka-i Şerriye, İstanbul, 1 994; Öz, Gülag, Yeniçeri-Bektaşi ilişkileri ve ll. Mahmut, Ankara, 1 997, s.60; Melikoff, Uyur ldik, s.227.

ı 4 ı Soyyer, Yılmaz, "Osmanlı Devleti'nin Son Yüzyılında Bektaşilik: Bektaşi Tekkelerinin Kapatılışı ve Bektaşiligin Yasaklı Yüzyılı", Arayışlar, Isparta, I 999, S.2 s.38vd.

ı42 Melikoff, a.g.e., s.227vd; Öztürk, a.g.e., s. I 97. ı43 Melikoff, a.g.e., s.227vd. ı44 Lewis, Bemard, Modern Türkiye 'nin Doğuşu, çev., Metin Kıratlı, Ankara, I 996, s.403vd. ı45 Öztürk, a.g.e., s. l 99; Şapolyo, E. Behnan, Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, İstanbul, I 964,

s.284vd; Schüler, Herald, Türkiye 'de Sosyal Demokrasi Particilik Hemşehrilik A levilik, çev. Yıl­maz Tombul, Yay. Haz. Tanı) Bora, İstanbul, I 999, s. 1 6 I .

ı46 Kansu, M . Müfıt, Erzurum 'dan Ölümüne Kadar Atatürk 'le Beraber, c.ll, Ankara, I 988, s.492vd; Küçük, Hülya, Kurtuluş Savaşı 'nda Bektaşi/er, İstanbul, 2003, s. I 30.

3 1

Page 50: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKT AşİLİK

tekçisi olmuşlardır. 147 Osmanlı döneminde gördükleri olumsuz yaklaşımların neti­cesi olarak merkeze karşı gönül kırıklığı içinde olan Alevi-Bektaşiler, Atatürk'ün kendilerine gösterdiği yaklaşım, onları heyecanlandırmış ve yapılan İnkılaplarının en büyük destekçisi olmuşlardır. 148 Alevi-Bektaşilerio Atatürk'e olan bu sevgilerini bir kurgu olarak görenler149 olsa da onların büyük çoğunluğunun Atatürk'e olan bağlılıklan ve onunla bütünleşmeleri bugiin bilinen bir gerçektir.

' Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerini özüİnseyen Alevi-Bektaşiler, Cumhuriyet il-

keleri ile Alevilik-Bektaşilik ilkeleri arasında aynilik görmüşler, 1 50 ancak çok par­tili dönemle birlikte siyasi eğilimlerde ortaya çıkan farklılıklar onlan da etkilemiş, yeniden değişim sürecine girmişlerdir. 1 5 1

Türkiye'deki demokratikleşme süreci i le birlikte Alevi-Bektaşiler bir dönem Demokrat Partiye destek vermişler, ancak daha sonra Demokrat Parti'nin izlediği politikalardan memnun kalmayınca, Atatürk'ün kurduğu partiye yönelmişlerdir. Bu partide de zamanla kendilerini ifade etme adına umduklannı bulamayınca Türkiye Birlik Partisini kurmuşlardır. 152 Ancak partinin beklenen hedefleri gerçekleştire­memesi Alevi-Bektaşileri yeniden Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönlendirmiştir. 1 53

Türkiye'de Marksist ideoloj i yanltiarını Alevilik-Bektaşiliğin tarihi süreçten gelen merkez-çevre ilişkileri bağlamında bazı değerlere atıflar yapmaya yönlen­dirmiştir. Bu durum Alevi-Bektaşiliği radikal unsurtarla bezenmiş ideolojik grupla­rın desteklediği bir yaklaşım şekline doğru itmiştir. 1 54

Siyasi ve sosyal alanda yaşanan değişim süreci Alevi-Bektaşllerin kendilerini daha iyi ifade etmelerine imkan sağlamış, kurulan demek ve vakıftarla birlikte A­levi-Bektaşiler gündemde kalmayı başarmışlar, yeni söylem arayışlarına girmiş­ler155 ve kendilerini Türkiye'de laikliğin savunucusu ve koruyucusu olarak görme­ye başlarnışlardır. 1 56

ı47 Bozkurt, Fuat, Çağdaş/aşma Sürecinde Alevflik, İstanbul, 2000, s.76. ı48 Noyan, a.g.e., s.84vd; Mardin, Şerif, Türkiye 'de Din ve Siyaset, İstanbul, l 993, s.96; Bozkurt,

a.g.e., s.76. ı49 Bahadır, İbrahim, A tatürk ve Aleviler, Anakara, 2002, s.20vd. ı so Birge, a.g.e., s.20. ısı Şener, Cemal, Benim Kabem Insandır, İstanbul, 1 996, s.87vd. ısı Schüler, a.g.e., s. 1 63 ; Bozkurt, a.g.e., s. B 1 .

ISJ Alevi-BektaşileTin CHP'ne yönelmelerinde Atatürk'ün kurduğu bir parti olması her zaman etkin bir faktör olmuştur.

ıs4 Mardin, :ı.g.e., s. 1 25 . ı s s Alevilik-Bektaşilik geleneksel değerlerden uzaklaşarak toplurnda sosyal sınıftarla

32

ilişkilendirilerek, işçi ve devrimcilerin birleşeceği bir yol olarak takdim edilme yönüne gidilmiş­tir. bkz. Yörükoğlu, R., Okunacak En Büyük Kitap insandır, İstanbul, 1 992, 367vd. Bir dönemin Marksist sol çevreleri Alevilik-Bektaşiliği bir başkaldın düşüncesinin simgesi haline getirmeye çalışmışlardır. bkz. Şener, Cemal, Alevilik Olayı, Toplumsal Bir Başkaldırının Kısa Tarihçesi, İs­tanbul 1 994; Dıerl, A. Jozef, Anadolu A leviliği, çev. Fahrettin Yiğit, İstanbul, 1 99 1 . Irki temeller üzerinden giderek eski Kürt inançlan ve Zerdüştlük, Mani, ve Yezidilik ile Alevilik-Bektaşilik a-

Page 51: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

3. ALEVİLİK-BEKT AŞİLİKTE İNANÇ, iBADET VE KURUMLAR

Türk insanının İslam'ı bir çeşit algılama biçimi olarak bilinen Alevilik­Bektaşilik, sözlü bir geleneğe dayanması dolayısıyla tarihi süreç içerisinde Eski Türk inançlan başta olmak üzere değişik inanç sistemleriyle etkileşim içinde ol­muş157 ancak bu etkileşimler hiçbir zaman bu yapının İslam kimliğinin önüne geç­memiştir. Durum böyle olunca Alevi-Bektaşllerde her ne kadar homojen bir yapı­dan söz etmek mümkün değilse de, İslam'ın temel inanç ve ibadet esaslarını gör­mek mümkündür.

3.1 . İnanç Esasları

Alevi-Bektaşller, bir takım algılama ve yaklaşım farklılıkları olsa da, İslam'ın temel inanç esaslarını genel anlamda kabul etmektedirler. İslam dininin tevhid esa­sına dayalı olması dolayısıyla ilk ele alınması gereken husus Allah inancı olmakta ve bunu izleyen esaslar Peygamber, Melekler, Kitaplar, Ahiret, Kader (Hayır-Şer) inancı gelmektedir.

3.1 .1 . Allah inancı

İslam, tevhid dini olması dolayısıyla merkezinde Allah vardır ve her şey ona i­man etmekle başlar. Dolayısıyla Müslüman ilk olarak yüce Allah'a iman etmelidir. Alevi-Bektaşller de her şeyi yoktan var eden yüce bir yaratıcının olduğuna iman etmektedirler. 1 58 Ancak onlar yüce yaratıcının tüm isim ve sıfatlarının insanda mevcut olduğu düşüncesinden hareketle insana büyük değer atfetmektedirler. 1 59 Bu değer zamanla Allah'ın kendini insanda gösterdiği 1 60 şeklinde algılanıp yorumlansa da hiçbir zaman Allah'ın varlığına ve birliğine olan inancı zedelememiştir.

rasında ilgi kurmaya çalışanlar da bulunmaktadır. bkz. Posttan Dosta Ali Haydar Celasun Dede, Konuşmalar, Yay. Haz. R. Yörükoğlu-Mercan Köklü, İstanbul, 1 992; Bender Cemşid, Kürt Uy­garlığında Alevilik, İstanbul, 1 99 1 . Değişim süreci ve Alevilik-Bektaşilik ilc ilgili yaklaşımlar i­çin bkz. Onat, Hasan, "Değişim Sürecinde Alevilik", s.84vd; Subaşı, Nejdet, "Türk Modemleş­ınesi ve Alevilik", FolkJor Edebiyat, Alevilik Özel Sayısı I, 2002, s .9 1 - 1 22; Subaşı, Nejdet, '"Modem Alevilik: Sınırları Zorlayan Söylem Arayışları", İslimiyat, c.4, S.4, 200 1 ,s. l 47- 1 64; Subaşı, Nejdet, "Alevilik, Aleviler ve Modernleşme", Bilgi Toplumunda Alevilik, Yay. Haz. İb­rahim Bahadır, Ankara, 2003, s. l 7S- 1 92.

ı 5 6 Ocak, A. Yaşar, "Alevilik, Bektaşilik Gerçeği ve Bazı Tezler", Türkiye Günlüğü, S.3 1 , 1 994, s. 1 1 9; Çamuroğlu, Re ha, "Türkiye'de Alevi Uyanışı", Alevi Kimliği, Ed. T. Olsson, E. Özdalga, C. Raudvere, İstanbul, 1 999, s.96vd.

ı 57 Öktem, a.g.m., s.226vd. ı 58 Eyuboğlu, Bütün Yönleri İle Bektaşilik, s. 1 SS, 237vd. krş. Üıünı, İlyas, Kültürel Kaynaklarına

Göre Alevilik, İstanbul, 2002, s.33. ı59 Eyuboğlu, a.g.e., s.288vd; Fığlalı, a.g.e., s.220. ı60 Bu durum Allah ' ın insan bedenine girmesi (hulul) şeklinde yorumlanmakta ve bu anlayışı Alevi­

Bektaşilerde görmek mümkündür. bkz. Ocak, A. Yaşar, Bektdşi Mendkıbndmelerinde İslam Ön­cesi İnanç Motifleri, İstanbul, 1983, s. 146; Atalay, Desim, Bektaşilik ve Edebiyatı, Sad., Vedat Atila, İstanbul, 1 99 1 , s.68vd.

33

Page 52: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AşİLİK

3.1 .2. Peygamber inancı

Allah, insanları doğru yolu bulmaları için içlerinden seçtiği peygamberlerle u­yarmıştır. Hz. Muhammed İslam dininin tebliğeisi ve son peygamberdir. Tüm Müslümanlar buna inanır ve iman ederler. Aynı �ekilde Alevi-Bektaşiler �z. Muhammed'e büyük bir sevgi ve aşkla bağlıdırlar. 1 6 Çünkü, Hz. Muhammed Is­lam dininin tebliğeisi ve aynı zamanda çok büyük sevgiyle bağlandıkları Hz. A­li 'nin kay ın babasıdır. Hz. Ali 'nin adını anarken onun adını anma yı ihmal etmezler ve Hak-Muhammed-Ali şeklinde ifade ederler. Hz.Ali sevgisinin peygamber sevgi­sinden önde geldiği yönünde yaklaşımlar olsa da Hz. Muhammed'i peygamber ola­rak Hz. Ali 'yi de "Allah' ın Aslanı" olarak severler. Bu sevgi ve bağlılıkta öncelik ve sonralık yoktur. İkisi bir aradadır. Bu itibarta Alevi-Bektaşiler, Hz. Muhammed' e büyük bir sevgiyle bağlanarak iman ederler.

3.1.3. K.itaplara İman

Allah, göndermiş olduğu peygamberlere kitap vererek mesajın insanlara daha sağlıklı ulaşmasını sağlamıştır. Müslümanlar Hz. Peygambere gönderilen kitabın Kur'an-ı Kerim olduğuna ve kıyamete kadar korunacağına inanırlar. Bu itibarta Kur'an-ı Kerim Müslümanların kutsal kitabıdır. Alevi-Bektaşiler de bunu böyle kabul ederler ve Kur'an-ı Kerim'e büyük saygı gösterirler. 1 62 Ancak tarihi süreç içinde yaşanan olaylar ve bu olayların yansımaları o kadar ileri boyutlara gitmiştir ki, ortaya çıkan siyasi görüş farklılıkları Müslümanların temel inanç akidelerini bile etkilemiş ve şüphe uyanmasına sebep olmuştur. Bu itibarta bazı Alevi­Bektaşiler Kur'an-ı Kerim' in değiştirilip değiştirilmediği konusunda şüphe duya­bilmektedir. Burada Şii yaklaşımların etkisinin olduğu söylenebilir. Ancak genel anlamda Alevi-Bektaşiler Kur'an-ı Kerim'e iman etmektedirler.

3.1.4. Meleklere İman

İslam'ın temel inanç esaslarından biri de Meleklere iman'dır. Tüm Müslüman­lar Kur'an-ı Kerim'de adı geçen meleklere iman eder. Bu bağlamda Alevi­Bektaşiler, Kur'an'da adı geçen dört büyük meleğe (Azrail, Cebrail, İsrafıl, Mikail) iman ederek, özellikle Hz. Ali 'ye atfedilen kahramanlıkları anlatırken sıkça isimle­rini zikrederler.

3.1.5. Ahirete İman

Ahiret inancı, İslam'ın temel prensiplerinden biridir. İnsanlar doğarlar, yaşarlar ve ölürler. Öldükten sonra Ahiret hayatı başlar, burada insanlar dünyada yapmış oldukları tüm iyilik ve kötülüklerin karşılığını görürler, cezalandırılır veya müka­fatlandırılırlar. Alevi-Bektaşiler de buna iman ederler, 1 63 ancak burada eski inançla­rın izlerini de görmek mümkündür. Öldükten sonra insan ruhunun bir başka beden-

1 6 1 Eyuboğlu, a.g.e., s. 1 57; Üzüm, a.g.e., s.33-34.

1 62 Eyuboğlu, a.g.e., s. 1 58; Zelyut, Rıza, Öz Kaynaklarına Göre Alevilik, İstanbul, 1 99 1 , s.30vd; Ü­züm, a.g.e., s.35 .

1 6 1 Üzüm, a.g.e., 33 .

34

Page 53: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

de yeniden dünyaya gelmesi (Tenasüh) düşüncesini görmek mürnkündür164. Hz. A­li'nin Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa (dona girmek) şeklinde göıünmesinde olduğu gibi. 1 65 Bunlar birer efsaneden öteye gitmemesine rağmen Alevi-Bektaşllerde bir simge olarak yerini almıştır.

3.1 .6. Kaza ve Kader (İyilik ve Kötülüğün Allah'tan gelmesi) inancı

İslam'ın bir diğer esası Kaza ve Kadere (İyilik ve Kötülüğün Allah'tan olduğu­na) imandır. Allah insanlan yaratmış, onlara iyi'yi ve kötü'yü göstermiştir. İnsanla­rın tercihlerine göre iyi'nin ve kötü'nün yaratıcısı Allah'tır. Müslümanlar genel anlamda nüans ve yaklaşım farklılıkları olsa da buna iman ederler. Alevi-Bektaşller de bu inanca sahiptirler. Ancak onlar Allah ile kötülüğü bir arada düşünmek iste­mediklerinden kötülüğün Allah'tan gelemeyeceğini, kötülüğün ancak Şeytan'dan geleceğini düşünmektedirler. Bu da onlann Allah'ı tüm güzellikterin ve iyilikterin kaynağı olarak görmelerinden ileri gelmektedir.

3.1.7. Tevella ve Teberra Düşüncesi

İlk dönem yaşanan siyasi ve sosyal olayların toplum üzerindeki etkisinden do­ğan bir yaklaşımdır. Bilindiği üzere Hz. Ali 'nin hi lafeti ile ilgili tartışmalar sonucu İslam Ümmetini derinden yaralayan olaylar yaşanmış ve Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatıma soyundan gelenlere büyük zulümler yapılmıştır. Bu bağlamda Ehl-i Beyt'e bağlılığın ön planda olduğu Alevi-Bektaşller, bu zulümlere karşı tavır ala­rak Ehl-i Beyt'e büyük sevgi duyar (Tevella) ve Ehl-i Beyt düşmanlarından da yüz çevirir (Teberra) onlardan uzak durur. 1 66

3.1.8. Dört Kapı, Kırk Makam

Sfıfı bir gelenek olması dolayısıyla Alevllik-Bektaşllikte Allah'a yakınlaşmanın yolu Dört Kapı, 1 67 Kırk Makam düşüncesinden geçmekte ve bunlar şu şekilde sı­ralanmaktadır. 1 68

Şeriat Kapısı ve Makam/arı; İman etmek, ilim öğrenmek, ibadet etmek, Haram­dan uzaklaşmak, Ailesine faydalı olmak, Çevreye zarar vermemek, Peygamberin emirlerine uymak, Şefkatli olmak, Temizliğe dikkat etmek, Yaramaz işlerden sa­kınmak.

Tarikat Kapısı ve Makam/arı; Tövbe etmek, Mürşidin isteğine uymak, Temiz giyinmek, İyilik yolunda savaşmak, Hizmetli olmak, Haksızlıktan korkmak, Ümit­sizliğe düşmemek, İbret almak, Nimet dağıtmak, Özünü fakir görmek.

164 Ocak, a.g.e., s. 1 33 ; Atalay, a.g.e., s.74.

1 65 Ocak, a.g.e., s. 1 38-1 39. 166 Ulusoy, A. Celal ettin, Alevi Bektaşi Yolu, Hacı bektaş, 1 986, s.2 1 1 vd; Eyuboğlu, a.g.e. , s.285. 167 bkz. Baha Sait Bey, İttihat-Terakki 'nin Alevi-Bektaşi Araştırması, s. 1 1 5. 1 68 F1ğlalı, a.g.e., s.295.

35

Page 54: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AşİLiK

Marifet Kapısı ve Makam/arı; Edep, Kötü duygu ve düşüncelerden uzak olmak, Perhizkarlık, Sabır ve Kanaat, Raya, Cömertlik, ilim, Hoşgörü, Özünü bilmek, A­riflik.

Hakikat Kapısı ve Makam/arı; Tevazu, Kimsenin ayıbını görmemek, Yapabile­ceği hiçbir iyiliği esirgememek, Allah'ın her yarattığını sevmek, Tüm insanları bir görmek, Birliğe yönelmek ve yöneltmek, Gerçeği gizlememek, Manayı bilmek, Sırrı öğrenmek, Allah'ın varlığına ulaşmak.

3.2. ibadetler

İbadetler, dinlerde inançların ritüellere dönüşerek Tanrı 'ya yaklaşma adına ya­pılan davranışlardır. Bu davranışlarda Tanrı 'ya sevgi ve bağlılık vardır. Alevi­Bektaşller de Yüce Allah'a olan bağlılıklarını çeşitli şekillerde ifade ederek onun sevgisini kazanmaya ve ona layık olmaya çalışırlar. Alevi-Bektaşllerde Allah'a ya­kınlaşmanın yolu ferdi ibadetlerin yanı sıra dinin sosyal boyutunun ön plana çık­ması dolayısıyla birlik ve dirilikten geçmekte bu bağlamda Cem (Birlik) ayinleri ayrı bir önem taşımaktadır.

3.2.1. Cem Ayini

Alevilik-Bektaşilikte Cem, 1 69 en önemli ibadetlerden biridir. İ badetin yerine ge­tirilmesi için ayinde görev yapan tüm hizmet gnıplarının bulunması gerekmektedir. Bu hizmet gruplarının her biri ayinin sağlıklı bir şekilde yapılmasından sorumlu­durlar.

Şunlardan oluşmaktadır. I . Dede (Pir), 2. Rehber, 3. Gözcü, 4. Çerağcı, 5 . Zakir, 6 . Süpürgeci, 7. Saka, 8. Sofracı, 9 . Pervane, 10 . Peyik, 1 I . İznikçi, 1 2. Ka­pıcı. 1 70

Hizmet gnıbunun içinde olduğu ayine katılmanın şartları bulunmaktadır. Bu a­yine ancak üç gnıp insan katılabilir. Bunlar; Dede: topluluğun dini lideri konumun­dadır ve ayini yönetir, Rehber: Dede ile Talip arasındaki bağı sağlar ve Talibin e­ğiticisidir, Talip: Topluluğa girmek isteyen kişidir. 1 7 1 Bunların dışında hiç kimse ayine katılaınaz.

Cem Ayinleri, kalabalık bir topluluğun katılması dolayısıyla geniş bir mekanda yapılır. Burada "Pir" için ayrılmış bir makam vardır. "Pir" bu makama geçer oturur ve tüm hizmet gnıpları ve talipler "Pir" önünde eğilerek onun duasını alırlar, ona saygı ve hürmetlerini bildirip edep ve erkan dairesinde hizmet gnıbunda ise kendi­ne ayrılan yere talip ise boş bulduğu bir yere oturur. Cem'e giren her talip tüm kötü duygu ve düşüncelerden uzak ve her biri birbirinin kardeşidir. Namusuna leke geti­ren erkek ve kadın, namuslu bir kadını kaçıran erkekler Cem'e alınmaz. Talibin bu ınanada yapacağı hata hiçbir şekilde affedilmez. Cem'den çıkarılır ve hiçbir Cem'e gıreınez.

169 bkz. Eyuboğlu, a.g.e., s. 1 93vd; Zelyut, a.g.e., s. 1 82vd. 170 Geniş bilgi için bkz. F1ğlalı, a.g.e., 336vd; Eröz, a.g.e., s. 1 06- 1 25 1 7 1 Geniş bilgi için bkz. Eröz, a.g.e., s . l 06- 1 07.

36

Page 55: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Cern'e katılması düşünülen bireylerin tamamlanmasından sonra Rehber hizmet gruplan ve talipler arasında küs olanın olup olmadığını sorar, varsa barışmalarını ister. Böyle bir durumu söz konusu olanların ve gizleyenlerin günahkar olacağı u­yarısında bulunarak topluluk arasında birbirinden şikayeti olanın olup olmadığını sorgular, varsa problemler çözülür ve hizmet grupları teker teker Dede'den dua ala­rak hizmetlerine başlar. Dede bir gülbank okuyarak çerağı yakar ayin başlar. Saz eşliğinde Türkçe deyişler söylenir, şiirler okunur, sernahlar dönülür yemekler yeni­lir. Sonunda Dede büyük bir gülbankla ayini bitir.

Genel anlarnda bu çerçevede cereyan eden Cemierin birkaç çeşidi bulunrnakta­dır1 72. Bunlar; İkrar Verme Cemi: Bir kişinin Alevi-Bektaşi yoluna alınması anla­mına gelen törendir, Görgü Cemi (Tercernan Kurbanı): Taliplerin kış aylarında yıl­da bir defa görülmesi ve ikrarlarını tazelernesi için yapılan en önemli törenlerden biridir, Abdal Musa Kurbanı (Cemi) : Kış aylannda Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gecede yapılan ve bazı yörelerde gelenek haline gelmiş bir törendir, Musahip Tut­ma Cemi: İki ailenin birbirlerini rnusahip, yol kardeşi tutmak için yapılan törendir. Bu manada yapılan Kerbela Ayini, Koldan Kopan Erkanı, Dardan İndirme Erkanı, Baş Okutma Erkanı vb. Cem çeşitleri de bulunmaktadır.

3.2.2. Namaz

Namaz, Yüce Allah'ın Kur'an'da emrettiği ve bir yapılış tarzı olan ibadetlerden biridir. Kur'an'da emredilen bu ibadeti Müslümanlar aralarında sıklık derecesi farklılıklan olsa da yerine getirirler. Alevi-Bektaşiler arasında bu ibadeti yerine getirenler olduğu gibi çe�;itli sebeplerle1 73 yerine getirmeyenler de bulunmaktadır.

3.2.3. Oruç

Oruç, Kur'an'da her yıl belli zaman aralıklarında yapılması emredilen, yapılışı belli esaslara bağlanmış bir ibadettir. Müslümanlar genel anlarnda orucu Ramazan ayı içinde otuz gün olarak tutarlar. Alevi-Bektaşilerio bir çoğu Ramazan ayı içinde Sünnilerle birlikte oruç tutarlarken bir çoğu da bu ibadeti Muharrem ayında Hz. Hüseyin'e yapılan zulüm dolayısıyla ve ona hürmet için on iki gün olarak yerine getirirler. Oruçluyken su içilmez, banyo yapılmaz ve tıraş olunrnaz. Ayrıca üç gün Hızır orucu, baharın gelişinin rnüjdecisi Nevruz'da dokuz gün olmak üzere oruç tutarlar.

3.2.4. Hac

Hac ibadeti Müslümanlar için kutsal sayılan Kabe'nin ziyaret edilmesi ve orada belli şartlar çerçevesinde belli bir müddet kalınması şeklinde yapılan bir ibadettir.

172 Fığlalı, a.g.e., s.330vd.

ı?J Namazı "niyaz" olarak görüp sadece dua ve yakarıştan ibaret olduğunu ifade ederek kılmayanlar olduğu gibi, dünya meşgalesine dalıp kılmayanlar veya kılmak istediği halde imkanları buna el­verrneyenlerde bulunmaktadır. Bu tür yaklaşımlan sadece Alevi-Bektaşilerde değil toplumun tüm kesimlerinde görmek mümkündür. Farklı yaklaşımlar için bkz. Bozkurt, a.g.e., s. I 54vd; Zelyut, a.g.e., s.67vd.

3 7

Page 56: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKTAŞILİK

Alevi-Bektaşilerden bazıları Kabe'yi Hac mekanı olarak görerek ziyaret etmenin yanında Kerbela, on iki İmam ve onların soylarının kabirlerini, so�nun peygambe­re dayandığına inandıkları dede ve pir mezarlarını ziyaret ederler. 74

3.2.5. Zekat

Zekat Kur' an'da emredilen Müslümanlar arasında sosyal dayanışma ve yar­dımlaşmanın sağlanmasında önemli bir yeri olan ibadettir. Bu bağlamda İslam'ın sosyal boyutunun ön plana çıktığı Alevi-Bektaşllerde yardımlaşma ön plandadır.

3.2.6. Kurban

Kurban, gücü yeten Müslümanlardan Kurban Bayramı'nda yapılması emredilen bir ibadettir. Alevi-Bektaşiler Kurban Bayramı'nda kestikleri kurbanın yanında yı­lın belli dönemlerinde yaptıkları Cem ayinlerinde de kurban keserler. Ziyaret et­tikleri tekketerde de kurban keserek onun etinin yoksullara dağıtılınasını sağlarlar. Ayrıca Muharrem ayının on ikinci ve Mayıs ayının altıncı günü Kurbanlar kesile­rek Allah' a dua edilir.

3.3. Kurumlar

Alevi-Bektaşilerde sosyal hayata yön veren belli başlı kurum ve kurallar vardır. Sosyal hayatın düzeni ve insicamı bu kurum ve kuralların işletilmesiyle sağlanır ki, bunlar Alevi-Bektaşiler için çok büyük önem taşımaktadırlar.

3.3.1 . Dedelik

Alevilik-Bektaşilikte toplumun lideri Dede'dir. Dede, toplumu eğiten yol göste­rendir. O, Üstattır, Pirdir, Mürşittir. Mürşidin nefesi, hak nefesidir. Mürşidini hak bilmeyenin imanı yok gibidir. Dedeler, Türkiye'nin belli yerlerindeki ocaklara bağlı olup her yıl düzenli bir şekilde kendilerine bağlı olan köyleri gezerek taliple­rini ziyaret ederler. 1 75 Böylece dini hayat canlanır, varsa anlaşmazlıkları giderir ve dayanışmayı sağlar. Talip-Dede ilişkisi açısından şu dizeler anlamlıdır.

Canını eellada teslim etmeyen

Rehberi n gittiği yola gitmeyen

Mürşidin buyruğunu tutmayan

Çürüktür yu/arı kırılsın gitsin

Kul Budala176

174 Yaman, Mehmet, Alevilik, İstanbul, I 993, s. I 28vd; Ulusoy, a.g.e., s.205vd. 175 Eröz, a.g.e., s. I 06. 176 Kul Budala 'ya ait olan bu nefes naklen alınmıştır.Eröz, a.g.e., s. I 08

38

Page 57: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Dedeler, Hz. Peygamber' in soyundan gelmektedirler. Yani Dedelik soy takip etmektedir. Ancak Bektaşilikte durum biraz daha farklıdır. Dedeganlar soydan ge­lir, Babaganlarda, seçimle Dede olunur.

Toplumun her açıdan lideri durumunda olan Dede, İnanç ve ibadetlerle ilgili bilgilerin aktarılmasında, sosyal ilişkilerin düzenlenmesinde her zaman kendisine müracaat edilen bir konumdadır. Dolayısıyla Dede olmadan Alevi-Bektaşileri dü­şünmek mümkün değildir. Dede olmadan Alevi-Bektaşi ritüellerini yerine getirmek mümkün değildir. Bu itibarla Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezinde Dede bulun­maktadır.

Ancak, ülkemizde yaşanan değişim süreci Alevi-Bektaşilerde Dedelik kurumu­nu da etkilemiş, Dedelerin toplumda var olan statülerinde bir gerileme meydana gelmiştir. Bunda iki husus etkili olmuş olabilir. Birincisi; değişim süreciyle birlikte Dedelerin kontrolü altında tuttukları toplum kesimleri çeşitli sebeplerle yer değiş­tirmek durumunda kalmış, Dede ile olan irtibatları kopmuştur. Bu irtibat kopması Alevi-Bektaşilerin Dede olmadan da bir birey olarak hayatlannın sürdürebildikleri düşüncesine yönelmesine sebep olmuştur. İkincisi; yine bu değişimle ilişkili olarak dini hayatta meydana gelen rasyonelleşme ve dini bilgilerin sorgulanır hale gelme­si, kitabi kültürden uzak sözlü gelenek üzere olan Dedelerin bilgilerinin tartışılır hale gelmesi ve müridierini ikna etmede zorlanması. Dedelerin bu durum karşısın­da kendilerini yenileme ve geliştirme imkanı bulamaması, onların statülerini tartı­şılır hale getirmiştir. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen geleneksel özelliklerini ko­ruyan bazı yerlerde Dedelik büyük ölçüde fonksiyonelliğini korumaktadır.

3.2.2. Musahiplik

Musahip; yol kardeşi, yol arkadaşı, ahiret kardeşi vb. gibi anlamlara gelir. Yol ve düşünce birliği içinde olan iki ailenin kederde ve sevinçte birlik olacakları an­lamına gelir ve özellikle Köy Bektaşilerinde bireyin toplumun üyesi olmasının ilk şartıdır. Musahibi olmayan toplumun üyesi olamaz. Ancak Şehir Bektaşilerinde du­rum ibraz daha farklıdır. Onlarda yola gönül veren birey kadın-erkek, evli-bekar tek başına ikrar verebilir. 1 77

Nasip alarak toplum üyesi olan evli çift, Musahibiyle birlikte güçlü bir birlikte­lik oluşturarak kardeş olurlar. 1 78 Her iki taraf birbirinin acısını acı, sevincini sevinç bilir. Böylece kan kardeşliğinden daha güçlü bir yapı oluşur. Musahiplerden bir kadın ve diğer taraftan bir erkek ölse, hayatta kalan kadınla erkek hiçbir surette evlenemez. Musahip olan erkeklere "kardeş" kadınlara "hacı" denir. Namus ve malları hariç her şeyleri ortaktır. 179 Aile fertlerinin geleceklerinin hazırlanmasında ortak hareket edilir, kendi çocukları ve ailesi için ortaya konan imkanlar diğer aile­nin tüm fertleri için seferber edilir. Ailelerden birinin fertlerinin yapmış olduğu yanlışlıktan diğer aile de sorumludur.

177 Eröz, a.g.e., s. ı 1 0- ı ı 1 . 1 78 Bozkurt, a.g.e., s. ı49vd.

1 79 Eröz, a.g.e., s. ı ı 1 .

39

Page 58: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT A.şiLiK

Birbirini Musahip olarak belirleyen aileler, bunu gerçekleştirmek için öncelikle Rehber'e müracaat ederler ve durum Dede'ye iletilir. Bu iki aile hazırlıklarını yapmaya başlarlar kurban edilmek üzere bir koyun alırlar ve dolu1 80 tedarik ederler. Yapılan hazırlıklardan sonra Cem düzenlenerek bu iki ailenin Musahipliği onayla­nır. Musahiplik bir defa yapılır. Herhangi bir sebeple bozulacak olursa tekrar ya­pılmaz. 1 8 1

Alevi-Bektaşilerde önemli kurumlardan biri olan Musahiplik toplumda yardım­laşma ve dayanışmanın en üst düzeye ulaşmasını sağlayarak bir sosyal kontrol me­kanizması görevi yapmaktadır. Ancak son zamanlarda ülkemizin içinde bulunduğu değişim süreci, Alevi-Bektaşiliğin bu kurumunu da etkilemiştir. Bireyselliğin ön plana çıkması ve kurumun şartlannın ağır sorumluluklar getirmesi onun işlevsiz­leşmesine neden olmaya başlamıştır.

3.2.3. Düşkünlük

Düşkünlük, Alevi-Bektaşilerde gruba üye olmuş bireyin grubun değer ve normlarına muhalif davranması ve bunda ısrar etmesi durumunda gruptan ihraç e­dilmesi durumudur. Birey, üyesi olduğu grubun tüm değer ve normlanna istisnasız uymak durumundadır. Eğer muhalif olur ve bunda da ısrarcı olursa gruptan uzak­laştırılır ve grup içinde hiç kimse onunla konuşmaz, selam alıp vermez. Sosyal bir yaptırım olan bu ceza grup üyesi için çok ciddi bir durumdur. Bir noktada bireyin yok sayılması anlamını taşımaktadır.

Düşkünlük, geçici ve sürekli olmak üzere iki çeşittir. Geçici düşkünlük, bireyin işlemiş olduğu suç dolayısıyla geçici bir süre toplumdan uzaklaştırılmasıdır. Birey bu süreç içine gözlenir ve cezasını çekip af dilerse tekrar gruba kazandırılır. Bu iş için Kurban kesilerek Cem düzenlenir, düşkün birey grubun tüm fertleri ile helalle­şir. Sürekli düşkünlüğe ise bir noktada "yoldan düşme" denir.

Yoldan düşme şu hallerde gerçekleşir. 1 . Kur'an-ı Kerim'de evlenilmesi yasak olan kişilerle evlenilmesi, 2. İkrardan dönülmesi, 3 . Zina yapılması. Bu üç suçtan birini işleyen bireyin, Alevi-Bektaşiler içinde yaşaması imkansız hale gelir ve hiJ­bir erkana katılamaz. Herhangi bir şekilde bu duruma düşenler merdut sayılırlar. 1 8

Alevi-Bektaşilerde çok önemli bir sosyal kontrol fonksiyonu gören düşkünlük, değişim süreci ile birlikte işlevini yitirmeye başlamıştır. Tarihi süreç içinde kapalı bir toplum olma özelliği taşıyan Alevi-Bektaşilerde uygulanma imkanı olan bu sosyal yaptırım, şehirleşme, modernleşme ve göçler sebebiyle toplumun geleneksel özelliklerini kaybetmesi (köylerde yaşayanlar dışında), açık toplum özelliğine ka­vuşması ile birlikte, fonksiyonel özelliğini kaybetmeye başlamıştır. Ancak gelenek­sel özelliklerin korunduğu yerlerde mesela; Abdal Musa Tekkesi 'nin bulunduğu Tekke Köyü'nde bu yaptırım hala uygulanmaktadır.

ı80 Dolu rakıdır. Cem ayinlerinde içilen dolu yörelere göre değişmekte olup bazı yerlerde şerbel bazı yerlerde rakı içilmektedir.

ı 8 ı Buyruk, Yay. Haz. Fuat Bozkurt, İstanbul, 1 982, s.S4.

ısı Eröz, a.g.e. , s . 1 45 .

40

Page 59: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Il. BÖLÜM

ABDAL MUSA VE ABDAL MUSA TEKKESİ

1. ABDAL MUSA

1.1. Hayatı

14. yüzyılda Batı Anadolu'da şöhret kazanarak menkıbeleri Osmanlı Devle­ti'nin ilk dönemlerinde ünlenen, özellikle Yeniçeri Ocağı 'nın kuruluşuna dair riva­yetlerde vurgulanan Abdal Musa, Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli bir mevkii o­lan erenlerden biri, 1 83 Anadolu' da fonksiyon üstlenmiş dört önemli derviş grubun­dan Abdalan-ı Rum'un üyesi 1 84 ve Ahmet Yesevi mensubu olarak kabul edilmek­tedir. 1 85

Doğum yeri; Azerbaycan'nın Hoy şehri 1 86 olan Abdal Musa'nın doğum tarihi net olarak bilinmemekle birlikte, yapılan çalışmalarda onun doğumunun 1 280- . . 1 290, ölümünün de 1 390-141 O yıllarına rastladığı ifade edilmektedir. 1 87 Babası; Hasan Gazi, Annesi; Ana Sultan, Kız kardeşi; Hüsniye B acı' dır. 1 88

"Kim ne bi/ür bizi biz ne soydanuz

Ne bir zerre od'dan n� hod Su 'danuz

ı83 Köprülü, M. Fuat, "Abdal Musa", Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, İstanbul, 1 935 , S. 1 , s.60; Birdo�an, Nejat, Alevi Kaynakları 2, İstanbul, 1 999, s. 1 86vd.

ı84 Aşık Paşao�lu, O dönemde Anadolu'da başlıca dört grup Türkmen varlı�ından bahseder. Bunlar; Ahıyan-ı Rum, Abdalan-ı Rum, Sacıyiin-ı Rum, Gazıyiin-ı Rum'dur. Aşık Paşao�lu, s. I 65.. Bun­lardan Bileıyiin-Rum ile ilgili olarak müstakil bir çalışma da yapılmıştır. Bayram, Mikail, Fatma B acı ve Bacıyan-ı Rum, Konya, 1 994.

ı85 Köprülü, M. Fuat, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, s.47; Güzel, Abdurrahman, Abdal Musa Velayetnamesi, Ankara, 1 999, s.42; Tekinda�, Şehabettin, "Teke-eli ve Teke-o�ul1arı", Tarih Enstitüsü Dergisi, Ankara, 1 976-77, c. 7-8, s.74.

ı86 Aşık Paşaoğlu, s. 1 65 ; Barkan, a.g.m., s.290; Ergun, N. Sadeddin, Bekt�i Şairleri ve Nefes/eri, İstanbul, 1 955 , s.2 1 .

ı87 Güzel,a.g.e., s.44; Seyirci, Musa, Abdal Musa Sultan, İstanbul, 1 999, s.2 1 -37; Eyubo�lu, İ . Zeki, Abdal Musa, Bir Ermişin Jşıldağıyla Aranan Gerçek. İstanbul, 1 99 1 , s.35-36.

4 1

Page 60: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Bizim hususumuz marifet söyler

Biz Horasan mülkindeki Boy 'danuz . . .

Neslimüzi sorarsan asıl H oy 'danuz "189

Abdal Musa'nın müridierinden Geda Muslu bir şiirinde şöyle demektedir;

"H arasan mülkünden H oy 'dandır aslı

Şah İmam Hasan 'dır Pirimin nesli

Mürşidine bend ol ey Geda Musli

Kıyamette olsun elin eline "190

Abdal Musa'nın Bursa'nın fethinden önce Buhara'dan Anadolu'ya gelen Kırk Abdal'dan biri olduğu, ayrıca Hacı Bektaş Veli'ye intisab ettiği söylenir. 19 1 Buna karşılık, Ahmet Yaşar Ocak, hem Hacı Bektaş Veli'nin hem de Abdal Musa'nın birer Haydari dervişi olabilecekleri ihtimalinin yüksekliğinden söz etmektedir. 192

Abdal Musa'nın Sulucakarahöyük öncesi hayatı ile ilgili eldeki bilgilerin çok ye­tersiz olması nedeniyle bu dönemle ilgili daha ayrıntılı bilgi ler ortaya koymak çok zor gözükmektedir. Abdal Musa, ilk olarak Sulucakarahöyük'te Hacı Bektaş Ve­li'nin evlat edindiği Kadıncık Ana (Hatun Ana, Fatma Bacı) 'nın muhibbi olarak karşımıza çıkmaktadır. Abdal Musa'nın Hacı Bektaş Veli ile görüşüp görüşmediği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak onun Kadıncık Ana'nın yanında bir süre kala­rak onun müridi olduğu, Hacı Bektaş türbesinde oturduğu ifade edilmektedir. 1 93 Bundan dolayıdır ki, Abdal Musa Bektaşilikte ikinci büyük pir (Piri Sani) olarak görülür ve ona büyük saygı duyulur. Geleneksel Bektaşi ayİninin on iki hizmet

ı88 Güzel, a.g.e. , s.44.

ı89 Güzel, a.g.e., 44; Seyirci, a.g.e., s27; Eyuboğlu, a.g.e., s.37. ı 9 0 Ergun, S. Nüzhed, Türk Şairleri, İstanbul, 1 936, s. l 65 .

ı9ı Köprülü, a.g.e., s.6 1 , Aynca, M. Fuat Köprüili'nün vefatından sonra, Dr. Orhan Fuat Köprülü ta­rafından merhumun müsveddelerine dayanılarak, Türk halk Edebiyatı Ansiklopedisi 'nde eksik kalan Abdal Musa Maddesi Türk Kültürü Dergisi'nde tekrar yayınlanmıştır. Köprülü, M. Fuat, "Abdal Musa", Türk Kültürü, Ankara, 1 973, S. 124, s. l 98. Bununla ilgili olarak ayrıca bkz. Aşık Paşaoğlu, s. 1 65 . Yine bununla ilgili olarak bkz. Köprülü, O. Fuat, "Abdal Musa", T.D.V. İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1 988. İstanbul, C .I, s.64.

ı92 Ocak, Kalenderiler, s.6 1 . ı93 Aşık Paşaoğlu, a.g.e., s . 1 65 ; Köprülü, M.Fuat, "Abdal Musa", Türk Kültürü, s . 1 99; Ocak, Ba­

bailer 1syam,s.205; Melikoff, Hacı Bektaş s. 1 42; Kaygusuz, İsmail, Alevilik inanç, Kültür, Siya­set Tarihi ve Ulu/arı, İstanbul, 1 995, s. 1 86.

42

Page 61: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

postundan on birincisi "Ayakçı Şah Abdal Musa Sultan Postu"dur. 194 Bir müddet Sulucakarahöyük'te kalan Abdal Musa'nın daha sonra buradan ayrılarak Batı'ya (Bursa) doğru yöneldiğini Osmanlı Beyliği'nin hizmetine girdiğini görmekteyiz. O'nun buradan niçin ayrıldığına yönelik elimizde sağlıklı bilgiler bulunmamakla birlikte, genç uç beyliğinin savaşçı dervi:şlere sunduğu imkanlar öne çıkmış olabi­lir. 1 95 Abdal Musa'nın burada fetihlere katıldığı ve bu dönemde Yeniçeri Ocağı 'nın kuruluşu ile ili�kilendirilerek, bizzat kurucularından olduğu yönünde kanaatler ileri sürülmektedir. 96

Abdal Musa, Orhan Gazi döneminde bu yörede faaliyet gösteren Geyikli Baba ile birlikte Bursa'nın fethine katılmış ve bu vesile ile onunla çeşitli münasebetleri olmuştur. Abdal Musa ile Geyikli Baba münasebeti hakkında şu meşhur menkıbe anlatılır; Abdal Musa bir gün Geyikli Baba'ya bir ateş parçasını pamuk içine sara­rak gönderir. Geyikli Baba da müridierinden birine bir kase süt verip geri gönderir. Fakat mürid bunun manasını anlayamamıştır. Ancak Abdal Musa, bu sütün geyik sütü olduğunu fark edip, vahşi hayvaniara hükmetmenin ateşle pamuğa hükmet­mekten daha zor olduğunu düşünerek Geyikli Baba'nın mertebece kendinden daha üstün olduğunu itiraf etmiştir. 197 Bu menkıbenin Ahmet Yesevi ile ilgili olarak an­latılan menkıbeden herhangi bir farkı görülmemektedir. 198

Abdal Musa'nın bir müddet bu yörede faaliyetlerini sürdürdükten sonra, bura­dan da ayrıldığı görülecektir. Burada göstermiş olduğu faaliyetleri onun halk tara­fından çok sevilmesine ve yörede büyük ün salmasına vesile olmuş, kendi adına zaviye ve türbeler yaptırılmıştır. 199 Buralarda türbelerin yapılması akla iki tane Ab­dal Musa olabileceği düşüncesini getirmişse de, daha sonra bu yapıların, onun adı­na yaptırılan makamlardan ibaret olduğu ortaya çıkmıştır.200 O'nun Bursa'dan han­gi sebeple ayrıldığı bilinmemekle beraber temsil ettiği dini-mistik kimlikle ilgili olabileceği düşüncesi ileri sürülmektedir. Abdal Musa, Hacı Bektaş Veli'nin tekke­sinde yetişmiş ve bir Haydar! dervişi olarak heterodoks kimliği taşıması itibari ile buradan ayrılmak zorunda bırakılmış olabilir. Abdal Musa ve dervişlerinin kılık­kıyafet, inanç ve davranışlarının Sünni İslam ile uyuşmaması nedeniyle Sünni hal­kın tepkisini çekmiş, bu yöreden uzaklaşması yönünde haskılara maruz kalmış ola­bileceği yönünde düşünceler ileri sürülmektedir.201 Bunun yanında Geyikli Baba ile

ı94 Köprülü, "Abdal Musa", Türk Kültürü, s.200; Fığlalı, a.g.e., s.339. Uçkan, Özgür, "Abdal Mu­sa: Bibliyografik Bir Yaklaşım", Toplumbilim Dergisi, İstanbul, 1 992, S. 1 , s.83. Bu durum tüm Alevi- Bektaşiler tarafından kabullenilmiş ortak bir görüştür.

ı95 Ocak, Babailer İsyam, s.205.

ı96 Köprülü, "Abdal Musa", Türk Kültürü, s.200. Aşık Paşaoğlu, Yeniçeri Ocağı'nın Hacı Bektaş ile değil Abdal Musa ile il işkisinin olabileceği üzerinde durmaktadır. Aşık Paşaoğlu, s. 1 65.

ı97 Köprülü, a.g.m., s.200.

ı98 Bu menkıbenin bir benzeri Ahmet Yesevi ile muhalifleri arasında geçen şekliyle anlatılmaktadır. bkz. Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, s.33.

ı99 Güzel, Abdal Musa Velayetnamesi, s.4 142. 200 Güzel, a.g.e., s.42. 20ı Ocak, a.g.e., s.206.

43

Page 62: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

ilgili anlatılan menkıbe de göz önünde tutulacak olursa, bu yörede yaşayan derviş grubunun arasında bir rekabetin doğması dolayısıyla Abdal Musa buradan ayrılma gereği duymuş olabilir.202 Yine Abdal Musa'nın Geyikli Baba ile olan münasebe­tinden yola çıkılarak, mürşid-mürid ilişkisi bağlamında Geyikli Baba, Abdal Mu­sa'yı bundan sonraki faaliyetlerini Teke Yöre'sinde yürütmesi için görevlendirmiş de olabilir ki, burada göçebe bir hayat tarzı sünneterinin etkisi de göz önünde bu­lundurulabilir. Osmanlı Bey li ği 'nin izlediği politika da göz önünde tutulacak olursa böyle bir ihtimalin de değerlendirilmesinin faydalı olabileceğini düşünmekteyiz. Tüm bunlardan farklı olarak bir diğer husus da, Abdal Musa'nın Osmanlı Beyli­ği'nin izlediği "cihat" politikası nedeniyle Bursa'yı terk ettiği düşüncesidir.203 Ab­dal Musa'nın her ne sebeple olursa olsun Bursa'dan ayrılarak Aydın-Denizli-Pinike yoluyla bugünkü Elmalı 'nın Tekke Köyü'ne geldiği ve ömrünün sonuna kadar bu­rada yaşadığı bilinmektedir. 204

Nitekim Elmalı'ya gelen Abdal Musa, yörede kurmuş olduğu Tekke ve derviş­leri ile kısa zamanda ün salma�a başlamıştır. Burada Abdal Musa'nın en tanınmış müridi Kaygusuz Abdal 'dır?° Kaygusuz Abdal, Antalya Beyi 'ne bağlı Alaiye Sancağı beyinin oğludur. Kaygusuz'un Abdal Musa'ya intisabı ile ilgili olarak şu menkıbe anlatılır; Kaygusuz, bir gün arkadaşları ile birlikte avianınaya çıkar ve bir geyik vurur. Fakat geyik yaralanmış ancak ölmemiştir. Yaralı geyik kaçar ve Kaygusuz onu takip eder. Geyik uzun bir kaçışın ardından büyük bir asitanenin (Abdal Musa Tekkesi) kapısından girer. Kaygusuz da geyiği takip ederek içeri girer ve dervişlere yaralı geyiği görüp görmediklerini sorar. Onlar da görmediklerini bil­dirirler. Fakat Kaygusuz, kendinden emin ve ısrarcıdır. Durum Abdal Musa'ya ile­tilir. Abdal Musa bu kişiyi içeri almalarını söyler ve huzuruna gelir. Ona attığı oku tanıyıp tanıyamayacağını sorar. Kaygusuz da kendinden emin, tanıyabileceğini söyler. Bu sırada kolunun altından oku çıkararak attığın ok bu mudur diye sorar. Bu Ok'un kendi attığı ok olduğunu gören Kaygusuz, Abdal Musa'ya mürid olmak ister. Kendisine babasından izin alması söylenen Kaygusuz, bu tsrarından vazgeç­meyerek Abdal Musa'ya intisab eder. Kaygusuz'un babası oğlunun böyle bir der­gaha girmesini kabullenemez ve hemen Teke Beyi'ne giderek oğlunun kurtarılması arzusunu iletir. Bunun üzerine Teke Beyi, Abdal Musa'yı alıp getirmesi için, bir · askerini gönderir. Fakat, şeyhin kerameti ile attan inerken ayağı takılan asker sü-

202 Ocak, a.g.e., s.206. Ocak, burada Baba İlyas geleneğini sürdüren Rum Abdalları ile Hacı Bektaş geleneğini sürdüren Rum Abdallan arasında (Vefailer ile Haydariler) meşrcp itibariyle farklılaş­tıklannı, hatta rakip durumuna gelmiş olabileceklerini ifade etmektedir.

203 Kaygusuz, a.g.e., s. l 89. Kaygusuz, haksızlığa, zulme başkaldırrnış ve bu yüzden kırıma uğrayan Babailerin inanç ve geleneklerinden vazgeçerek Sünni İslam anlayışının "cihad" anlayışına yö­nelcmeyeceklerini, Yetmiş üç millete aynı nazarla baktıklarını, bu yüzden sevgi ve barışın simge­si tahta kılıç kullandıklannı, haksız yere cihad adı altındaki savaşlara katılamayacakianna işaret etmektedir.

204 Güzel, a.g.e., s.45; Öztürk,a.g.e., s. I SO. 205 Kaygusuz Abdal ile ilgili olarak bkz. Abdurrahman Güzel tarafından yapılan çal ışmalar; Kaygu­

suz Abdal, Ankara, 1 98 1 ; Kaygusuz Abdal 'm Mensur Eserleri, Ankara, 1 983; Kaygusuz Abdal Menaktbnamesi, Ankara, 1 998.

44

Page 63: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

rüklenerek paramparça olur ve ölür. Öfkelenen Teke Beyi, büyük bir askeri birlik gönderir ve ateş hazırlatır. Abdal Musa ve müridieri sema ederek Teke Beyi 'nin üzerine yürür, bu sırada taşlar, ağaçlar aynı şekilde yürümektedir. Böylece ateş ya­nan yere kadar gelip ateşin üzerine yürürler ve ateşi söndürürler. Sonra Tekkeye dönerken kara bir canavarla karşılaşırlar. Abdal Musa, bunun Teke Beyi'nin ruhu olduğunu söyler ve dervişlerden biri bu canavarı öldürür. Tam bu sırada da Teke Beyi de ölmüştür. Tüm bunları gören ve duyan Kaygusuz'un babası Abdal Mu­sa'nın Hak Erenleri'nden olduğunu anlar, gelip onun elini öper ve oğlunun kalma­sına razı olur.Z06 Böylece Kaygusuz burada hizmet etmeye başlamış ve burada yaklaşık kırk yıl hizmet ettikten sonra nasibini almış, menzil ve mertebe sahibi ol­muştur. Hacca gitmeye karar verir ve şu şiiri okuyarak icazet ister.

Canumı Pirüm yoluna kurban iderem ben

Belirsüz alıcak can u cihanı niderem ben

Hüsnün cemalün görelü geldim imana

Muhammedi 'yem bu din e ikrar ide re m ben

Hal diliyle icazet ister Kaygusuz Abdal

Şahum ass ı kıl kuş 'um uçdı giderem ben207

Bunun üzerine Abdal Musa, bir icazetname yazar.

"Bismi'llahi'r-Rahmani'r-Rahim

Elhamdü lillahi'l-lezi ca'ale kulube'l-arifine ila ahirihi. Her ne kim vardur cevab içinde mestur kıldı. Dahı buyurdı kim bizörn ile muşalıade kılmak murad eyleyen Kaygusuz'a nazar eylesin ve bizden hayr dua iltimas eyle­yen Kaygusuz'dan alsun. Safa nazarun ve himmetün reca ve niyaz kılsun ve her ne diyara ki azın idüp (varsa) gerekdür ki, ol vilayetün erbab ü a'yan ve ekabir ve eşraf ve agniya ve fukara, her kim olsa, mezbur Kaygusuz'un üzerinde bir vechile nazar-ı inayet ve merhamet ve şefkat dirig buyurmayalar. Bu canibün ri'ayet batırıçün ana izzet ve hürmet kı­lalar. Anun kadern-i koduının kendülere minneti azimile ra'iyet bileler; didarlarıyla müşerref olup safa nazar birnınetiyle mugtenim olalar; ve ona

206 Köprü li!, M. Fuat, a.g.m., s.20 1 . Güzel, Abdal Musa Velayetnamesi, s. 1 8-40.

207 Güzel, a.g.e . , s.29.

45

Page 64: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

olan riayet ve himayet mahza canibe olmış gibidir, şöyle bileler. Baki ne ola ki ma'lum-ı saadet olmaya ve's-selam".208

Görüldüğü gibi, Abdal Musa Kaygusuz için "bizi görmek isteyenler Kaygusuz'u görsünler" diyerek onun artık kendini yetiştirmiş bir derviş olduğunu ifade etmektedir. Ona yapılacak yardım ve hizmetlerin kendisine yapılmış sayıla­cağını söyleyerek Kaygusuz'un bir noktada statüsünü de belirlemektedir.

Bu icazetnameyi alan Kaygusuz, yanında dervişler ile birlikte hacca gider ve bu ziyareti tamamladıktan sonra, tekrar Abdal Musa Tekkesi 'ne döner. Tekke Kö­yü'ne ve şeyhi Abdal Musa'ya yaklaşınca çektiği özlemini içeren şu meşhur medhiyye' sini söyler.

Beğlerimüz çıkdı Av/an (Göl 'ün) üstüne

İver ge/ür Sultan Abdal Musa 'ya

Urum abdalları hırka vü pastın

Bağlar gelür Sultan Abdal Musa ya

Her matem ayında kanlar dökerler

Uyarur/ar Hakk çerağun yakarlar

Demine "H u " diyü gülbeng çekerler

"Bir/er " gelür Sultan Abdal Musa ya

Niyazum vardır Gani Kerem 'den

Münkir bilmez evliyanın sırrından

Kul Kaygusuz ayrı düşmüş pirinden

Ağlar ge/ür Sultan Abdal Musa 'ya209

Bu medhiyyeden de anlaşılacağı üzere Kaygusuz, şeyhi Abdal Musa'ya son de­rece bağlı ve onun yolunun temsilcisidir.

Abdal Musa bugün Tekke Köyü olarak bilinen "Genceli"ye geldiği sırada bir çok olurnsuzlukla karşılaşır. İlk önce onun buraya yerleşmesine sıcak bakılmaz, ancak daha sonra göstermiş olduğu kerametleri çerçevesinde kendisinden ricada

208 Güzel, a.g.e., s.30. 209 Güzel, a.g.e., s.34.

46

Page 65: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

bulunularak yerleşmesi için her türlü imkan sağlanır.2 1 0 Abdal Musa burada Tekke­yi kurar ve eğitim öğretim faaliyetlerine devam eder. Kendisine yörede büyük bir sevgi ve hürmet duyulmaya başlanır. Bu çerçevede Abdal Musa yöredeki köylerin büyük çoğunluğunu dolaşır ve gördüğü muameleye yönelik özlü sözler sö1ler.2 1 1 Bazı köylerde de kendisinin temsilcilerinin olduğunu görmek mürnkündür.2 ı .

Abdal Musa'nın mürid sayısını arttırmak için dolaştığı yerlerden biride Kaş İl­çesi 'nin Gömbe kasabasıdır. Burada bugün "Uçar Su" olarak bilinen yerin arka ta­rafında bir köye varır ve köyde bir yudum suyun olmadığını görür. Köy halkı yok­sulluk içindedir ve ürünleri kurumuştur. Abdal Musa onlara "ben size su versem, siz bana ürünlerinizden bir miktar hibe eder misiniz" der. Bunun üzerine köylüler ürünlerinin onda birini vermeyi taahhüt ederler. "Ya Allah" deyip asasını yere vurmasıyla yerden suyun fışkırması bir olur. Bunu gören köylüler çok sevinir. Ab­dal Musa'yı uğurlarlar. Ancak hasat zamanı gelince Abdal Musa kendine vaat edi­len hakkını almaya vardığında suyun Allah tarafından kendilerine verildiğini söy­leyerek ona vaat ettikleri ürünü vermek istemezler. Bunun üzerine Abdal Musa, "Yazın içmeye kışın geçmeye yol bulamayın" der. İşte bu su o günden beri yazın Elmalı ovasına akar, güz aylarında tamamen kesilir, kışın Kaş ovasına akar. Böyle­ce o köylüler kışın sudan geçemezler, yazın da içmek için su bulamazlar.2 13 İşte tüm bu menkıbeler Abdal Musa kültü içinde yaşatılmakta ve her yıl, yeni düzenle­meye göre Haziran ayının üçüncü haftasında Tekke Köyü'nde yapılan Abdal Mu­sa'yı anma törenlerine katılmak için, yurtiçinden ve yurtdışından binlerce Alevi­Bektaşi gelmektedir. Gelenler Abdal Musa'nın Türbesini ziyaret ederek, dua ve ni­yazlarda bulunurlar.

Görüldüğü gibi Abdal Musa, yaşadığı dönemde yörenin manevi bir ışığı ol­muştur ve bunun etkileri günümüzde de hala devam etmektedir. Abdal Musa'nın bedetindeki insan modelinin anlaşılması için onun nasihatnamesinin ele alınmasın­da fayda vardır. O'nun bu nasihatname de bireyden hareket ederek, sağlam bir toplum modeline ulaşınaya çalıştığı görülecektir.

2ıo Güzel, a.g.e., s.20., Ocak A.Yaşar, Babailer İsyanı, s.205. 2 ı ı Abdal Musa'nın söylemiş oldugu bazı sözler, hala halk arasında bilinir ve söylenir. Söğle ve

Serkiz Köyleri ile ilgili, kendisine gösterilen hürmet ve ikram üzerine "Söğle'nin yağı, Serkiz'in balı", Geçmen Köyü ile ilgili, su istediği halde kendisine su verilmemesi üzerine "Geçmen su­yundan içmen", Bayındır Köyü ile ilgili, camiye namaz kılmak için girdiğinde kendisinin ayakka­bıları saklanmış ve ayakkabıları dananın yediği ifade edilmiş, bunun üzerine;

"Bayındır, Küçüğü, büyüğünden hayındır, Dana pabuç yemez Bu, bize bir oyundur"

demiştir. Bu çerçevede Abdal Musa'nın söylediği sözler yöre halkı arasında bilinir ve sıkça kulla­nılır. Ancak, adı geçen bu köyler bugün Sünni çizgidedir. Bu köylerin Türkmen köyü oldugundan şüphe yoktur. Zaman içinde bu köyler Sünni çizgiye yönelmiş olabilirler.

21 2 Söğle Köyü'nde Hacı Baba, Yaren Baba, Kadı Baba, illa Köyü'nde illa Baba gibi Abdal Mu­sa 'nın müridieri olma ihtimalleri çok yüksek olan dervişlerin türbeleri ve ya tırlan bulunmaktadır.

2 ı3 Güzel, a.g.e., s. 1 20.

47

Page 66: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAşiLiK

1 .2. Abdal Musa Nasihatnamesi

Abdal Musa'nın etrafındaki dervişleri her şeyden evvel iyi bir insan olarak ye­tiştirmeye çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu amaçla etrafındaki dervişlere ve onlarla bir­likte çevresine dalgalar şekline yayılacak şu nasihatlerde bulunmuştur.

Evvel sırrını kavi (sıkı) sakla, çok söyleme, muin ol, kavga/ı yer­den kaç, bilmediğün kişiye (mukarin) yakın olma, düşmanlığı sabit olan kişi ile dost olma, bir kimsenin başına gelen musibetüne gülme, senden ulu kimesneler/e mücadele etme, doğru (müstakim) ol, musi­bete sabreyle, önce düşün, (fikr idüb-düşünüb) sonra söyle, her ço­cuk ve kadına sır ve söz söyleme, ibadet/ere ve mala güvenme, halim ve selim ol, inkarcı/ara (münkirlere) gönül verme, evliyaullahın sözlerini inkarcı/ara (münkirlere) söyleme, dünyaya fazla meyletme, bir menfaal uğruna başkasına dervişlik satma, za/ıir padişa/ıına ya­kın olma, işin olmadan vezir ve sair devlet adamlarının yanına var­ma, bana iyi desinler diye sofuluk satma, düşmanına yüz verme, her bulduğuna şükret. Zina 'dan uzak dur. Elden geldikçe tek başına yemek yeme, pir-daşını gerçek kardaşun bil, evliya ve mürşidden ay­rılma, Hak divanundan ayrılma, sözünde dur, vaktini boşa harcama. Hz. Peygamber ve Ali eviadına can u gönülden dost ol, sev, daima salavat ile onları hatırla. Allah dostları ile muhabbet ederken;

"eyvallalı kerem buyurdunuz" diyerek saygıda bulun.

Hz. Muhammed ve Ali düşmanları olan kafirlerle dostluk yapma, zira bunların dostluğu sana fayda vermez. Sakın İmam/ara ihanet edenlere "iyidür" deme. Dış görünüşünü güzelleştirme, gönlünü gü­zelleştir. Yoldan çıkmış, dönek, pirsiz insanlarla yoldaş olma; zira yol, erkan bozulur. Kötü olma, zira bazı kirnesneler yirmi dört saatte bin devre girer. Sakın sen o kirnesnelerden olma! Zira o kirnesneler bu devre/erin hangisinde bulunursa o sifatla lıafY olur, Sen Allalı yolunda ol! (yalnız Allah 'a teslim ol!) vesselam . . . 1 4

Nasihatname'de hedef bireydir ve bu birey kendini bu nasihatname doğrultu­sunda yetiştirmelidir. Nasihatname'de vurgu yapılan hususları ise şu şekilde sıra­lamak mümkündür;

Sır saklamak; bireylerin güvenilirliğinin en temel işaretidir. Güvenilirlik, bire­yin toplum içinde itibarını arttıran özelliklerin başında gelir. Bu açıdan iyi bir insa­nın kendine verilen bilgileri en iyi bir şekilde saklaması ve gerektiğinde gereken insanlarla paylaşması, kendisine olan güven duygusunu bir o kadar daha arttıra­caktır. Diğer yandan Alevi-Bektaşi geleneğinde sır saklamanın ayrı bir önemi var­dır. Sır saklamak yedi esas arasında telakki edilir ve buna büyük özen gösterilir.2 1 5

214 Güzel, a.g.e., s. 1 0 1 - 1 02. 21 5 bkz. Fığlalı, a.g.e., s.295-297.

48

Page 67: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Yumuşak huylu olmak; bireyin etrafındakiler tarafından sevilip, sayılmasına ve­sile olan özelliklerden biridir. Bunun için birey, hem iyi insan olmanın gereği hem de çevresindekiler üzerinde etkili olabilmesi için yumuşak huylu olmalıdır. Yumu­şak huylu olmak, Alevilik-Bektaşilikte Hakikat kapısının bir makamıdır.2 1 6

Başkalarının başına gelen kötülük/ere gülmemek; en önemli insani özelliklerin başında gelir. Bu tür insani vasıflar, sosyal dayanışmanın sağlanması ve güçlenme­si için gereklidir. Sosyal bağiann çok güçlü olduğu Alevilik-Bektaşilikte, tüm in­sanları aynı görmek ve o şekilde hareket etmek geleneğin temel felsefesini oluştu­rur.

Doğruluk ve sözünde durmak; en önemli faziletlerdendir. Toplumsal hayatta düzenin sağlanması ve karşılıklı güven ortamının oluşması, bireylerin en fazla dik­kat etmesi gereken hususların başında gelir. Bu açıdan doğruluk, bireyin toplum içinde saygınlık kazanmasının en temel öğesi ve sağlıklı toplum yapısının temelle­rinin atılması için gereken en temel adımlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sabırlı olmak; insanın başına gelen felaketler karşısında dayanabilme gücüdür. Kendine takdir edilen ömür içinde birey birçok sevinci ve üzüntüyü birlikte yaşar. Bu sevinç ve kederi hiçbir zaman büyütmemeli ve orta yolu takip etmelidir. Haya­tının olumlu ve olumsuz yönlerini bir bütün olarak algılamalı, zorluklar karşısında sabretmesini, yaşadığı mutluluklara da şükretmesini bilmelidir. Bu olgu Alevi­Bektaşi geleneğinin dört kapısından biri olan marifet kapısının bir makamıdır.2 1 7

Önce düşünüp sonra konuşmak; bireyin diğer insanlarla iletişimi sırasında dik­kat etmesi gereken önemli hususlardan biridir. Konuşma, insanlar arasında en yay­gın ve sağlıklı iletişim aracı olmasına rağmen kişiler bu iletişim sırasında ölçüsüz davrandıkları zaman karşısındakileri kırabilmektedirler. Bu olumsuzlukların ya­şanmasının engellenmesi için kişinin kullanacağı ifadeleri önce düşünüp sonra ifa­de etmesi en sağlıklı yoldur. Dolayısıyla, kişiler ilişkilerinin geleceğini tayin etmesi bakımında bu hususa azami ölçüde dikkat etmelidir.

Dünyaya fazla meyletmemek; dünya ve ahiret dengesinin kurulması açısından önemlidir. Kişi yaşadığı dünyanın da bir sonunun olduğunun bilincinde olmalıdır. Bir gün yaşadığı hayatın sona ereceği, dolayısıyla tüm dünyevi kazanımlarının kendisine fayda vermeyeceğinden hareket ederek, ahiret hayatı için de hazırlıklar yapmalıdır. Bu durum, Kur'an'da; "Yine onlar, sana indirilene ve senden önce in­dirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inamrlar"2 1 8 şeklinde ifade bul­maktadır.

Zinadan uzak durmak; sağlıklı bir toplum yapısı için gereken en önemli ahlaki kuralların başında gelir. İnsanların mallarının çalınması ne kadar kötü bir durum ise, namuslannın çalınması da o kadar kötüdür. Dolayısıyla hem bireysel ahlak hem de toplumsal ahlak açısından zinadan uzak durulması gerekir. Kur'an'da; "Gizli, aşikar fuhuşlara yaklaşmayın, zinaya yaklaşmayın, o utanmazlık ve kötü bir

216 Fığlalı, a.g.e., s.295 . 2 1 7 F1ğlalı, a.g.e., s.295. 2 18 Bakara, 4.

49

Page 68: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

yoldur"2 1 9 buyurulmaktadır. Aynca Alevi-Bektaşi geleneğinde zina büyük bir suç­tur. Bu suçu işleyen kadın ve erkek büyük cezalara çarptırılır ve düşkün220 ilan edi­lir. 22 1

Elde var olanı paylaşmak; toplumsal bağların kuvvetlenınesi ve sosyal daya­nışmanın gerçekleştirilmesi için gereken önemli bir davranıştır. İnsan, toplumsal bir varlık oluşu dolayısıyla, her zaman kendi kendine yeterneyebilir ve birlikte ya­şadığı insanlara muhtaç olur. Karşılıklı ihtiyaçların giderilmesi veya ihtiyaç sahip­lerinin sıkıntılarının giderilmesi, içinde yaşanılan toplumun, toplum olmasının en belirgin özelliği olsa gerektir. Toplumsal norm ve değerlerin çok güçlü olduğu A­levi-Bektaşi geleneğinde eldeki imkanların paylaşılması düşüncesine çok yaygın bir şekilde rastlamak mürnkündür.222

Evliya ve mürşidden ayrılmamak; kişinin bağlı olduğu mürşidinin sözünden ve yolundan çıkmaması ve onların sırrını ifşa etmemesidir. Alevilik-Bektaşilikte "de­de" ve "baba"lar gelenekte toplumsal statü itibarıyla pirarnİdin en tepesindedir. Bu açıdan onların zaafa uğraması toplumsal birliğin zaafa uğraması anlamına gelir ki, bu da o toplum için hiç hoş bir durum değildir. Bu sebepledir ki, f:ir ve mürşid sö­zünde durmak Alevilik-Bektaşilikte çok önemsenen bir durumdur. 23

Zamanı boşa harcamamak; bireyin kendisine takdir edilmiş ömrü en iyi şekilde değerlendirmesidir. Zaman, insanın kıymetini bilemediği ve geri döndürülmesi mümkün olmayan bir olgudur. Dolayısıyla, yaşanan zaman diliminin önemi birey tarafından iyi kavramimalı ve ancak iyilik yolunda harcanmalıdır. Bu durum Kur'an'da; "Asra yemin ederim ki, insan gerçekten ziyan içindedir"224 buyurulmaktadır.

Hz. Peygamber ve Hz. Ali eviadına bağlı olmak; Hz. Peygamberi ve Hz. Ali'yi gönülden sevmek ve onların yollarından ayrılmamaktır. Genel anlamda tüm Müs­lümanlar Hz. Peygamber ve Hz. Ali'yi sever. Ancak, Alevilik-Bektaşilikte Hz. Peygamber, Hz. Ali ve evlatlan ayrı bir öneme sahiptir. Hz. Peygamberin vefatın­dan sonra ortaya çıkan siyasi ve sosyal olaylarda Hz. Ali ve evlatlannın uğradığı haksızlıklar, onlara ayrıca bir sevgi beslenmesine ve bağlılık duyulmasına vesile olmuştur. Bundan dolayı Alevi-Bektaşiler Hz. Ali ve evlatlannın sevincini sevinç, acısını acı bilirler ve onlar anıldıkça daima salavat getirirler.

Ruhu güzelleştirmek; bireyin iç dünyasını kötü duygu ve düşüncelerden ann­dırması ve bunun için elinden gelen gayreti göstermesidir. İç dünyasını kötü duygu ve düşüncelerden arındıran insan hem toplumsal olarak hem de bireysel olarak iyi bir insan olma yolunda önemli bir adım atmıştır. Kişinin kendisi ile barışık olması,

2 ı9 En'am, 1 5 1 . 220 Düşkünlük; toplumsal değer ve normlara muhalif davrandığına ve bunda ısrar ettiğine kanaat geti­

rilen talibin toplumdan ihraç edilmesine denir. 22ı Fığlalı, a.g.e., s.374., Atalay, a.g.e., s.25. 222 Alevilik-Bektaşllikte Dört Kapıdan biri olan Hakikat kapısının makamlarından biri de kişinin ya­

pabileceği hiçbir iyiliği esirgememesidir. bkz. Fığlalı, a.g.e., s. 1 95. 223 Mürşidin sözünden çıkmamak Tarikat kapısının bir makamıdır. bkz. Fığlalı, a.g.e. , s.295 . 224 Asr, 1 ,2.

50

Page 69: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

çevresinde yaşayan insanlarla barışık bir hayat sürmesinin vesilesi olacaktır. Bu anlamda hem kendisi hem de çevresiyle barışık insanlardan oluşan bir toplum, hu­zurlu bir toplum olacaktır.

Yalnız Allah 'a teslim olmak; toplum fertlerinin sadece Allah'a iman etmesi ve sadece ondan yardım beklemesidir. Allah, tüm varlık dünyasının sahibi ve hakimi­dir. Bundan dolayıdır ki, sadece ondan yardım beklenir ve ona sığınılır. Allah'a i­man eden birey, O'nun dışında herhangi bir güç tanımaz ve kendi varlığının ona iman ederek anlam kazanacağını bilir. Bu noktada, Allah' ın varlığını ve birliğini kavrama ve bu doğrultuda hayatını dizayn etme büyük önem kazanır. Allah'a tes­lim olma düşüncesi tüm Müslümanlarda olduğu gibi, Alevi-Bektaşilerde de iman esasının başında gelir.225

Abdal Musa'nın nasihatleri arasında, bilinmeyen ve düşmanlığı sabit kişilerle dost olunmaması, kendinden ulu kimselerle mücadeleye girmeme, çocuk ve ka­dınlarla sır paylaşmama, inkarcılara gönül vermeme, menfaat peşinde koşmama, devlet adamları ile yakın ilişkiye girmeme, Allah dostları ile muhabbet ederken "eyvallah, kerem buyurdunuz" demeyi kendine düstur edinme, imarnlara ihanet e­den kimselere dost olmama, yoldan çıkmış dönek ve pirsiz insanlarla dost olmama vb. bir çok hususu görmek mümkündür.

Nasihatname'de yer alan hususlar genel anlamda değerlendirildiğinde, "iyi in­san" modelinin hedeflendiği ve nasihatlerin İslam'ın değer hükümleri ile örtüştüğü görülmektedir. Bu nasihatler çerçevesinde hayatını dizayn eden toplum fertleri, sosyal hayatta sağlıklı ilişkiler kurabilirler.

1.3. Abdal Musa Velayetnamesi

Abdal Musa Velayetnamesi; Abdal Musa'nın ailesi, çocukluğu, Anadolu'ya ge­lişi, Elmalı Tekke Köyü'nde şeyhliği, Kaygusuz Abdal ile karşılaşması, Teke Beyi ve Alaiye Sancak Beyi ile karşılaşması ve bazı kerametierin yer aldığı, Abdal Mu­sa'nın doğumundan ölümüne kadar olmasa da hayatının büyük bölümünün anlatıl­ması dolayısıyla "Biyografik Menkıbeler" grubuna giren bir eserdir.226 Velayetname, günümüze birkaç değişik varyanda ulaşmıştır.227 Şu an elde bulunan eserin orjinali Prof. Dr. Abdurrahman Güzel kütüphanesinde bulunmakta olup, mü­ellifi belli olmamakla beraber Veli Baba tarafından 1040/1630 tarihinde istinsah edildiği kabul edilmektedir.228 Eserin, Teke İli 'nde pek çok talebe yetiştiren ve yö­renin dini ve sosyal hayatına büyük ölçüde yön veren Abdal Musa'nın fonksiyonu­nu ortaya koymak için yazılmış olması ihtimali çok yüksektir. Velayetname'de anlatılan olaylar sadece Teke yöresinde yaşanan hadiselerdir. Anlatılan bu hadise­lerin Kaygusuz Abdal Menakıbnamesi'nde anlatılan hadiselerle büyük uygunluk

225 Allah'a iman dört kapıdan biri olan Şeriat kapısının birinci makamıdır ve her şey Allah'a iman etmeyle başlar. bkz. Fığlalı, a.g.e., s. 295 .

226 Güzel, Abdal Musa Velayetnamesi, s.57-58. 227 Abdurrahman Güzel (AG) Nüshası, Sadettin Nüzhed Ergun Nüshası, Süleyman Fikri Erten Nüs­

hası olmak üzere. Bu nüshalar ile ilgili olarak bkz. Güzel, a.g.e., s.59-6 1 . 228 Güzel, a.g.e., s.62-63.

s ı

Page 70: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

gösterdiği görülmektedir.229 Eser, Abdal Musa'nın "bir şeyh ve ve/ayet ehli oluşu, pek çok kerametler gösterişi" hususlarını ele almaktadır.

Besmele, hamdele ve salvele ile başlayan eser, Hacı Bektaş Veli 'nin Abdal Mu­sa hakkında söylediği şu sözlerle devam eder. "Ya Eren/er! Geneeli 'de genç ay gibi doğam, adım Musa çağırdıram, beni isteyenler anda gelsün bulsun".230

Eserde yer alan keramet motiflerini, Abdal Musa'nın Geneeli'ye gelişi, Pinike ve Elmalı 'da mekan tutması, Pinike'de bir tekke yaptırması, orada bir kazan altının çıkması, altıniann sahibinin bulunması, kafirlerin gönlünden geçen şarap ve domuz etini hazır etmesi ve kafirlerin Abdal Musa'nın gerçek bir Eren olduğunu anlama­lan, Teke Beyi'nin bu durumu işitmesi, gücenınesi ve Abdal Musa üzerine bilgi almak için gönderdiği kişilerin bir daha dönmernek üzere Abdal Musa'nın yanında kalmaları ve ona derviş olmaları, Teke Beyi'nin Abdal Musa'nın yakılması için a­teş hazırlatması, Abdal Musa'nın ateş üzerine dervişleri ile birlikte semah dönerek yürümesi ve ateşin onları yakmaması, ateşin yandığı yerin güllük gülistanlık olma­sı, Teke Beyi 'nin vezirlerinden Kirde Yusufu Abdal Musa'ya göndermesi, Kirde Yusufun atının ürkmesi sonucu atından düşmesi ve sürüklenerek ölmesi, Geneeli'nin de harap olması, sadece Abdal Musa'ya süt ikram eden bir yaşlı kadı­nın kurtulması, dağlar ve taşların Abdal Musa'nın işaretiyle yürümesi ve durması, Teke Beyi'nin Kara Canavar suretinde ölmesi, Abdal Musa'nın Rodos'a çomak fırlatması, az yiyecekle çok kişiyi doyurması, kısrağa nefes ile üflemesi ve kısrağın hamile kalması, kısa gelen merteğin çekilmesi suretiyle uzaması, ayağını yere vur­mak suretiyle suyun çıkması, çeşmelerden bal-yağ akıtması vb. sayabiliriz.

Abdal Musa'nın "Geyik Donuna" girmesi ve Kaygusuz'u kendine derviş edin­ınesi ile ilgili bilgi vermiştik. Bu durumu Kaygusuz, şu sözleri ile anlatır.

İçmişem bir dem olmışam ayık

Düşmüşem peşine almışsan geyik

Sana derim sana a deli geyik

Gaçma geyik gaçma avcı deği/em

Avcı olsam düşer mi idim peşine

Döner döner ne bakarsun yüzüme

Men de aşık oldum e/a gözüne

Gaçma geyik gaçma avcı deği/em

Sana derim sana derim erenler

Size dağlar bize sevda verenler

229 Güzel, Abdurrahman, Kaygusuz Abdal Menakıbnamesi, Ankara, I 998. 230 Güzel, Abdal Musa Veleyatnamesi, s.225-226.

52

Page 71: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

İlahi onmasın sizi vuranlar

Gaçma geyik gaçma avcı deği/em

Kaygusuz Abdal 'ım çıktım mekandan

Men de korkar idim bu tatlı candan

Varup da pirine ağlama menden

Gaçma geyik gaçma avcı değilem231

Dr. Ramazan UÇAR

Abdal Musa'nın bir diğer kerameti de ateşte yanınama hadisesidir. Teke Beyi Abdal Musa'yı yok etmek için büyük bir ateş hazırlatır. Abdal Musa ve dervişleri ateşin yanına getirilir. Bu sırada Abdal Musa ve dervişleri semah dönerek ateşin üzerine yürürler ve bu esnada dağlar taşlar da onunla birlikte yürür. Ateş onları hiçbir şekilde yakmaz, ateş söner ve ateşin söndüğü yerler hemen yemyeşil olur. Bunu gören Teke Beti kaçmaya başlar. Daha sonra Abdal Musa'dan özür diler, an­cak kabul edilmez.23 Bu keramet motifı ile Hz. İbrahim Peygamber'in kıssası ara­sında bir ilişki kurulabilir. Çükü onun kıssasında da ateş Hz. İbrahim'i yakmaz bu­nu gören bir çok inkarcı hidayete erer.

Şarabı bala dönüştüm1esi , Abdal Musa'nın gösterdiği kerametierden bir diğeri olarak kabul edilir. Abdal Musa yanından geçen bir kafire, "getir şu şarabından i­çelim" der. Kafirin üç defa "sana yaramaz sultanım" demesine rağmen tekrar ister. Bunun üzerine kafir şarabı getirir ve ikram eder. Abdal Musa ve dervişleri kapları­nı şarap tutumundan doldururlar. Fakat tutumdan şarap değil bal akmaktadır. Bunu gören kafir hemen Müslüman olur.

Abdal Musa'nın kerametlerinden biri de "çomak fırlatma"233 dır. Abdal Musa gideceği yere önceden elindeki Kara Çomağı fırlatmakta, daha sonra arkasından kendisi gitmektedir. Abdal Musa, etrafındaki müridierin sayısını arttırmak için Torosların zirvesinden Rodos'a çomağını fırlatır. Bir müddet sonra Rodos'a kendi­si gider ve orada da kendine müridier edinir. Geri dönerken fırlattığı çomağı almayı ihmal etmez. Abdal Musa'nın çomağı ile Ahmet Yesevl'nin "ökse"si arasında bü­yük bir benzerlik vardır. Ahmet Yesevi ocakta yanmakta olan bir dut ağacını Hora­san'dan Anadolu'ya doğru fırlatır. Ökse, havada yanarak giderken Konya'da Sul­tan Hoca Fakih tutar ve hücresinin önüne diker. Bir müddet sonra ağaç büyür mey­ve vermeye başlar.234 Çomak fırlatma fenomenini aşağı yukarı tüm "Veli"lerde görmek mümkündür.

23 1 Güzel, a.g.e., s. l 07.

m Bu tür inanç motifleri için bkz. Ocak, Bektaşi Menakıbnamelerinde, s. l l S . 233 Çomak, veli kişilerin devamlı surette elerinde taşıdıklan asa türünde bir eşyadır. Onlar kcrametle- .

ıi gösterirken zaman zaman ondan faydalanırlar. 234 Köprülü, Türk Edebiyatmda İlk Mutasavvıflar, s.54.

53

Page 72: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

Velayetname'de daha bunlara benzer birçok motif yer almaktadır. Bu motifterin hemen hepsinin Abdal Musa'nın vetayetini ve faziletini ortaya koymaya yönelik olduğu bir gerçektir. Bugün bu motifler özellikle Teke yöresinde halkın büyük ço­ğunluğu tarafından bilinir ve dilden dile dolaşır.

2. ABDAL MUSA TEKKESİ

2.1. Tekke'nin Yeri ve Kuruluşu

Tekke, Antalya İli, Elmalı İlçesi, Tekke Köyü'nde bulunmaktadır. Elmalı, Fini­ke'den, Kaş'tan, Fethiye'den gelen yolların düğümlendiği ve Korkuteli üzerinden Antalya'ya bağlanan, Teke yöresinde önemli bir ticaret merkezidir.235

Osmanlı döneminde Teke Paşa'sının merkezi olup kalesi bulunmadığı bilinen El malı 'nın, Keten ci Ömer Paşa Camisi (inşası : ı O ı 6=M. ı 607) başta olmak üzere, Şeyh Yusuf Efendi, Ümmi Sinan Efendi, Ümmi Vahap Efendi türbeleri, 32 mesci­di, 4 medresesi, ı imaret ve 5 hamamı, ayrıca 40 mahallesi, 300 dükkanı , 70 de­ğirmen ile içieri değerli mallarla dolu 3 ham bulunmaktaydı.236 Ancak Elmalı,237 günümüzde her ne kadar tarihi ve kültürel dokusunu korumakta ise de ticaret mer­kezi oluşu ile ilgili aynı şeyleri söylememiz mümkün değildir. Alternatif olarak ya­pılan yollar, ticaret ve ticaret anlayışında meydana gelen değişmelerle birlikte El­malı şimdilerde küçük bir Anadolu ilçesini andırmaktadır. Bir dönemler kendine yetebilecek üretimi yapan ve hatta bunu çevresine ihraç edebilen Elmalı, günü­müzde dışa bağımlı hale gelmiştir. Bu durum, ilçenin coğrafi yapısı ve konumu ile ilişkilendirilebilir.

İlçe, kuzeyinde Elmalı Dağı, doğusunda Tilkicilik Tepesi, batısında Topdağı Tepesi, güneyinde Elmalı ovasının yer aldığı bir yerleşim yeridir. Şehrin deniz se­viyesinden yüksekliği, ı 050- ı ı 50 metreler arasında değişir. Karasal iklim özellikle­ri görülür. Nüfusu köyleri ile birlikte yaklaşık 45000'dir. İlçenin 2 bucağı (Akçay, Gölova) 50 köyü vardır. Bu köylerden biri de Tekke Köyü'dür. Tekke Köyünü ori­jinal kılan en önemli özellik Abdal Musa Tekkesi'nin burada bulunmasıdır. Tekke Köyü, Elmalı 'nın güneybatısında, ilçeye uzaklığı ı 7 km.dir. Tekke Köyü'nün yaklaşık nüfusu, ı 500'dür. Köy ekonomisi, tarım üzerine kurulu olmakla beraber, hayvancılık da önemli bir yer tutmaktadır. Burada her yıl yapılan ve geleneksel hale dönüşen "Abdal Musa'yı Anma Törenleri" manevi bir atmosfer oluşturmakta­dır. Çeşitli ülkelerden ve ülkemizin dört bir yanından gelen ziyaretçi ler, Abdal Mu­sa Tekkesi 'ni (Türbesini) ziyaret ederek dua ve niyaziarda bulunurlar. Abdal Musa Tekkesi yörenin manevi simgesi olarak hala ayakta durmakta ve fonksiyonunu ye­rine getirmektedir.

Abdal Musa Tekkesi, XIV. yüzyıldan başlamak üzere, XX. Yüzyıla kadar ya­pılan ekieri ile birlikte, Hacı Bektaş Tekkesi kadar büyütülmüştür. Ancak XIX.

235 İlçe, Antalya'nın batısında yaklaşık uzaklığı 1 20 km. dir. 236 Tekindağ, a.g.m., s.73.

237 El malı ile ilgi l i olarak daha geniş bilgi için bkz. Ekiz, Abdullah, Dünden Bugüne E/malı, Antalya, 200 1 .

54

Page 73: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

yüzyılda Sultan II. Mahmut döneminde kapatılarak, tahrip edilen tekke bu tarihten sonra hiçbir dönemde eski haline dönememiştir. Eski Türk mimarisinde genelde ahşap kullanılması, bu tür yapıların malzemelerinin çürümesi ve yok olması hase­biyle, bunları yeniden inşa etmek bir çok zorlukla karşılaşılmasına sebep olmuş, Tekke tüm restorasyonlara rağmen ilk özgün haline getirilememiştir.238

2.2. Tekke'nin Tarihi Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

Tekke, üç aviulu klasik Türk külliye planının bir örneği olma özelliğini koru­maktadır. Hacı Bektaş Tekkesi büyüklük bakımından bu yapının gerisinde kal­maktadır. Ancak, külliye son derece harap olmuş, yapıların yerleri belirsizleşmiştir.

Tekke, iç içe üç avlulu bir planda yapılmış ve üçüncü avluda en kutsal yerler; türbeler mezarlık kısımları ve kutsal emanetlerin saklandığı yerler bulunmaktadır. Tur Dağının eteklerine kadar uzanan bu muhteşem yapı, mimarisinin yanında mi­tolojik öyküleri ile de ün kazanmıştır.239

Vakıflar Genel Müdtirlüğü kayıtlarına göre, tekkenin çok sayıda vakıfları ve sü­rüleri bulunmaktaydı .240 Evliya Çelebi, tekke ile ilgili şu bilgileri vermektedir. "Dağ eteğinde yüz ev vardır. Abdal Musa Evkafı 'dır. O tekkenin tamirine, yiyip i­çeceğine memurdurlar. Bu köyün kıblesinde etrafı dört bin adımlık bir bağ ortasın­da bir ulu kubbe altında Abdal Musa Baba gömülüdür. Bir sivri kubbedir. Alemi altındır. Sandukasımn dört tarafında Ayet-i Kerimeler yazılıdır. Pe;:,şamber siilale­sinden Horasan erenlerinden Hoca Bektaş Velfjukarasındandır . . . " 4

Yeniçeriliğin kaldırılmasıyla ilk kez 1 826 yılında kapatılan tekke, Sultan Abdülaziz döneminde tekrar açılmıştır. O devre kadar tekke, külliyesinde Abdal Musa Türbesi hariç diğer kısımları hemen hemen yok olmuştur. Abdülaziz döne­minde külliyenin üç aviulu klasik tipi göz önünde bulundurularak yapılmasına başlanan ilaveler, Sultan Abdülhamit döneminde tamamlanabilmiştir. Ancak tek­kenin ahşap kısımlarının korunması mümkün olamamış ve yok olup gitmiştir. Bu­nun yanında tekkeye ait tüm vakıf arazileri de alınıp satılmıştır.Z42

Tekke Köyü'nde yaptığımız görüşmeler ve kaynaklara göre, Külliye şu kısım­lardan oluşmaktadır.243

Abdal Musa Türbesi; Abdal Musa, kardeşi Zeynep, annesi Ümmü Gülsüm, ba­bası Hasan Gazi, müridi Kaygusuz Abdal ve girişte sağda bir ve solda iki olmak üzere üç derviş sandukasından ibarettir. Ayrıca türbede kutsal emanetler de bulun-

23R Akçay, İlhan, "Abdal Musa Tekkesi", VII. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Ankara, 1 972, s.36 1 .

239 Akçay, a. g. m., s.362. 240 bkz. Güzel, Abdal Musa Velayetnemesi, s. 1 54. 2 4 1 Evliya Çelebi, Seyahatname, c.IX. İstanbul, 1 966, s . l 1 5 . 242 Akçay, a.g.m., s.362; Uğur, Mustafa, "Abdal Musa Zaviyesi 'nin Vakıflan", G.Ü.E.F.D, Ankara,

1 985, c. 1 ,s.297-303; Seyirci, Musa, a. g. e. , s.44. 243 Bize bu konularda Hüseyin Eriş (Dede) yardımcı olmuştur. Bu bilgilerle ilgili olarak bkz. Akçay,

a.g.m., s.363; Seyirci, a.g.e., s.48-49 .

55

Page 74: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

maktadır. Velayetneme'de yer alan şu sözlerden hareketle; "Ya Eren/er, Geneeli 'de genç ay gibi doğam, adum Abdal Musa çağırduram, Beni isteyen anda gelsün bul­sun" Hacı Bektaş Veli'nin dört emanetin Abdal Musa'ya teslim edilmesini istediği düşüncesine ulaşılmıştır. Bunlar, Kara Sancak, Hz. Peygamberin Sancağı olduğu ifade edilir, bugün yoktur onun yerine temsilen bir sancak vardır. Mermer Çırağ, Hz. Peygamberin Fatma Ana'ya çeyiz olarak verdiği çerağdır. Türbede bulunur. Çok önemli günlerde kullanılır. Biat Değneği, İmam Hüseyin'e aittir. Özel bir a­ğaçtan yapılmış olup hala türbededir. Hüccat, Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin Abdal Musa'ya verdiği berat, ancak şu an nerde olduğu bilinmemektedir. Ayrıca, iki mü­hür, Abdal Musa'nın kullandığı Tahta Kılıç, Hz. Peygambere ait olduğu düşünülen bir de hırka mevcuttur.

Tekke'de, Selçuklu devri sanat anlayışının etkisini görmek mümkündür. Dıştan 9.4x9.4m. kare planında kesme taşlardan yapılmış, duvar kalınlıkları 1 .2m'dir. Sel­çuklu geleneğinin en önemli özelliklerinden biri olan sekizgen tamburdan piramit şeklinde bir çatıya geçiş vardır.244

Türbede bulunan Abdal Musa mezarının çevresi , XVIII.- XIX. yüzyılın en gü­zel süsleme örneklerinden olan pirinç bir şebeke ile çevrilmiştir. Şebekenin baş kı­sımlarında " Enel fakıyru es-Seyyid İbrahim nercu minke eş-Şefaate 228" şeklinde Arapça iki yazıt bulunmaktadır. Bu yazıda geçen tarihin 1228 H. olması gerekti�ini ileri süren Akçay, Seyyid İbrahim Dede adının 1 234 H. geçtiğini belirtmektedir. 45

Budala Sultan Türbesi; külliyenin en kutsal olan üçüncü avlusunda ve Abdal Musa Türbesinin biraz uzağında dağın eteğinde yer almaktadır. Türbe görünüm o­larak Abdal Musa Türbesini andırınakla beraber Abdal Musa Türbesi kadar göste­rişli değildir. Abdal Musa Türbesinden sonra Tekke'nin en fazla korunan kısımla­rından biridir ve hemen yanında "Kırklar Makamı" denen bir yer bulunmaktadır.246

Dervişan evi ve tekke imareti; Bu yapılar yıkılmış oldukları halde, Tekke'nin şu an görünen yapılarından hareketle dervişan evi ve imaret yerlerinin bulunduğu ko­nusu kesinlik kazanmaktadır. Ancak buralarla ilgili bilgiler rivayetlere dayanmakta, elde yazılı belgeler bulunmamaktadır. Bu bölümde Tekke'ye intisab eden dervişler ve misafirler kalmaktadır. Bahçede bulunan patika bir yoldan bu kısma geçilmek­tedir.

Mezarlık; Üçüncü avluda yer alan ve XIV. yüzyıldan bu yana hiç bozulmadan zamanımıza kadar gelebilen kısımdır. Burası hiçbir dönemde önemini yitirmemiş ve Tekke'nin en önemli mekanlarından olma özelliğini korumuştur. Her ne kadar zamana yenik düşüp kırılan, toprak altında kalan bazı mezar taşları olsa da, büyük çoğunluğu sağlam kalabilmeyi başarmıştır. Bu mezar taşlarına en büyük zarar 1 826 'da Yen içeriliğin kaldırılması sırasında verilmiş ve Bektaşi başlıklı pek çok mezar taşı kırdınlmıştır. Ancak, Hacı Bektaş ve diğer tekkeler göz önüne alınacak olursa fazla zarar gördüğü söylenemez.247 Gözlemlerimiz sırasında bu mezar taşla-

244 Akçay, a.g.m., s.363. 2 4 5 Akçay, a.g.m., s.365. 246 Akçay, a.g.m., s.366; Seyirci, a.g.e., s. 50. 247 Akçay, a.g.m., s.369.

56

Page 75: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

rının yazılarının gayet okunaklı olduğunu gördük ve bir çoğunun resimlerini çekme irnkanımız olmuştur. Ancak burada yer alan mezar taşlarının uzmanlar tarafından okunup, bu bilgilerin Türk kültürüne kazandırılması gerekmektedir.

Kutsal kuyu; Tekke'nin en kutsal sayılan mekanlarından biridir. Türbeye uzak­lığı yaklaşık 200 metredir. Kuyu, altı köşeli olup taştan yapılmıştır. Kuyunun her yönünde kitabeler bulunmaktadır. Kitabeler iki satırlık olup, altıncı kitabe dört sa­tırlık ve yapıldığı tarihi de üzerine yazılmıştır.

1

Tekke-i sıdk-ı rızada gösterir envar-ı sıfat

Hak sana etmiş müyesser deh nil-i kand-i nebat

2

Vasfina mümkün değildir sırrına ermek muhal

Dost muhibb-i haneda ba-safadır nur-i zat

3

Ol nübüvvet bendesidir eyledi keşf-i zuhur

Sahib-i sırrı ve/ayet müjdesidir beyyinat

4

Gördüler cümle cemalin barek-Allah dediler

Gel ziyaret ey/e anı bundadır Hakka necat

5

Ab-ı Kevser nuş idenler Hızr ile hemdem olur

Dü cihanda vasıl olmuş rahmete sahip berat

6

Bu gülistan goncasıdır Seyyit İbrahim Dede

Bülbül uss her seherde nutk-ider fil ka inat

Şeş cihette tekmil olur tarihimiz Mesruriya

Yedi başlı ejder gibi çıkdı cahdah bu hayar48

1234 H. (1818-19M)

248 Ziyaretlerimiz sırasında bu kitabeleri okumaya çalıştık. Ayrıca bu kitabelerin çeşitli vesilelerle okunduğunu gördük. bkz. Akçay, a.g.m., s.368; Seyirci, a.g.e., s.52.

57

Page 76: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKTAŞ ILiK

Kuyunun suyu Kevser suyu ile aynı görülmekte, şifalı olduğuna ve bir çok has­talığı iyileştirdiğine inanılmaktadır.

Misafirhane öreni; Tekke'yi ziyaret eden misafirterin ağırlandığı bir bölümdür ki şuan bu bölümle ilgili elimizde sağlıklı bilgi bulunmamaktadır. Tekke'nin bü­yüklüğü ve elde olan planlarından hareketle bu bölümlerin yıkılmış ve kaybolmuş olma olasılığı oldukça yüksektir.

Tekke'nin girişinde bulunan iki tane kitabe vardır. Bu kitabeler bize Tekkenin tarihi gelişimini hakkında fikir verebilmektedirler. Bu açıdan zikredilmeye değer görmekteyiz.

Giriş kapısının sağında bulunan kitabe; Bu cilvegah-ı akdes Abdal Musa 'ya fe/ek

Urmuş idi bir nice yıl kilid-i insidad Teşmir-i şakk himmet ü gayret edince aşikan

İhyasına emreyledi Sultan-ı adl-i vedad Layık değildi vakıa seddi ali bu dergahın

Mümkün mü lakin etmemek hükm-ü kazaya inkıyad Tekrar küşad-ıfethini müyesser kıldı Hak Şad oldu dervişan raks eyledi ehl-i reşad

Bu hanikah-ı nüh kıbab oldukça daim ya İ/ah Eyyam-ı örnrün eylesün Sultan-ı dinin imtidad

Geldi erenlerden biri tarihin agah söyledi Abdal Musa Dergahın şah-ı ümem kıldı küşad.

Solda bulunan kitabe; 1291 H. (1874 M)

Edeble kıl ziyaret bir makam-ı alişandır bu Füyuz-u Hakka menba asitan-ı aşikandır bu

Mübarek türbenin haki çeki/ür sürme veş çeşme Cenab-ı hazreti Abdal Musa 'ya çün mekandır bu

Perişan kalbi aşık gibi virane dönmüştü Çıkub Yusuf Baba imarına lütfi çi randır bu Babanın himmetiyle ravza-i cennet gibi oldu

Sezadır zinete bir aş iyan-ı arifandır bu Makarr-ı arif-i billah mutaf-ı kudsiyandır bu.

2.3.Tekke'nin Mali Durumu

1328 H. (191 0 M)

Tekkelerin üstlendikleri fonksiyon gereği güçlü bir mali yapılarının olması ge­rekmektedir. Çünkü tekkeler tarihte eğitim yuvası olma özelliğinin yanında m�sa­fırlerin ve yolcuların konakladıklan bir han vazifesi de görmüşlerdir. Dolayısıyla Abdal Musa Tekkesi 'nin de hizmetlerini yürütebitmesi için güçlü bir mali yapısınin olması gayet doğaldır. Hal böyle olunca Abdal Musa Tekkesi'nin çok geniş arazile-

58

Page 77: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

rinin ve bu arazileri i�leyecek atların, öküzterin ayrıca koyun ve camız sürülerinin varlığı bir gerçektir.24

Tekke ve civarında yaklaşık 2844 dönüm, 903 dönüm bağ, Elmalı Beyler Kö­yü'nde 1 500 dönüm, Kaş İlçesi'nde 945 dönüm, İstanoz (Korkuteli) İlçesi 'nde 2 1 00 dönüm, Finike İlçesi 'nde 166 dönüm tarla ve bağlar bulunmaktadır. Ayrıca Tekke 'ye ait çeşitli yörelerde bir çok bağ, bahçe, ambar ve alıırın bulunduğu da bi­linmektedir.250 Ancak, bu tarla ve bağların bugün Tekke ile hiçbir bağı kalmamış­tır.

2.4. Tekke'nin Fonksiyonu

Abdal Musa Tekkesi, XIV. yüzyılda kendi adı ile anılan Abdal Musa tarafından kurulmuş olup, Alevi-Bektaşi geleneğinin önemli merkezlerinden birini oluştur­maktadır. Tekke'nin önemi kurucusu olan Abdal Musa'dan kaynaklanmaktadır. Çünkü Abdal Musa'nın Alevi-Bektaşi geleneğinin kurumsallaşmasında, yaygın­laşmasında ve Bektaşi kültünün oluşmasında büyük bir yeri ve önemi vardır.25 1 Bundan dolayıdır ki, Alevi-Bektaşi geleneğinde Hacı Bektaş Veli'den sonra Abdal Musa geleneğin ikinci piri (Piri Sani) olarak bilinir.252 Dolayısıyla Abdal Musa Tekkesi, Hacı Bektaş Tekkesi'nden sonra Alevi-Bektaşiler için en önemli merkez­lerden biri olmaktadır.253

Hacı Bektaş Veli Tekkesi "Pir Evi" olarak bilinir. Bunun dışında dört ana mer­kez daha vardır. Bunlar; Rumeli'de Dimetoka'da Seyyid Ali Sultan (Kızıl Deli) Dergahı, Kerbela Dergahı, Antalya Elma lı ' da Abdal Musa Sultan Dergahı, Kahi­re'de Kaygusuz Sultan Dergahı şeklinde sıralanmaktadır. Bu dergahlar "Halife" makamlarıdır.254 Bunların içinde Abdal Musa Tekkesi 'nin yukanda değindiğimiz sebeplerden dolayı ayrı bir yeri vardır.

Abdal Musa'nın Bursa ve çevresinde bir süre faaliyetlerini yürüttükten sonra, sebebi ne olursa olsun buradan ayrılarak, Antalya, Elmalı, Tekke Köyü'ne geldiği ve orada faaliyetlerini sürdürdüğü tarihi bir gerçektir. Abdal Musa bu yöreye yerle­şerek Tekkesini kurmuş, burada bir çok dervi� yetiştirmiş ve yörenin Türkleşmesi ve İslamlaşmasına büyük katkıları olmuştur.25 Onun tekkede yetiştirdiği müridier çevreye dağılmışlar ve geleneğin yaygınlaşmasında büyük hizmet görmüşlerdir. Teke yöresi başta olmak üzere Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve hatta Kuzey Af­rika'ya kadar uzanan bir çizgide Abdal Musa Tekkesi 'nin etkisini görmek müm­kündür. Bunlardan Kaygusuz Abdal, Abdal Musa Tekkesi 'nde iyi bir eğitim aldık­tan sonra Mısır'a giderek orada kendi adıyla anılan tekkeyi kurmuş ve geleneğin

249 bkz. Güzel, a.g.e., s. l 68- 1 90; Ekiz, a.g.e., s. l 32- 1 42.

250 bkz. Güzel, a.g.e., s. l 68- 1 90; Ekiz, a.g:e., s. 1 32- 1 42

25 1 Ocak, Kalenderiler, s.86

252 Uçkan, a.g.m., s.83.

253 Ocak, a.g.e., s.87.

254 Fığlalı, a.g.e., s.309-3 1 O.

255 Güzel, a.g.e., s.XIII.

59

Page 78: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

orada kök salmasını sağlamıştır. Dolayısıyla Abdal Musa Tekkesi hem yörenin hem de uzak ve yakın çevrenin manevi ışık kaynağı olmuştur.

Abdal Musa Tekkesi, Alevilik-Bektaşilikte asitane olarak kabul edilen dört ana tekkeden biri oluşu ve ayrıca Abdal Musa'nın üstlendiği misyon dolayısıyla bugün de hem gelenek müntesipleri hem de diğer insanlar için bir ilham kaynağı olma ö­zelliğini korumaktadır.

Tekke'de, görevlerini en iyi şekilde �rütmeye çalışan "Dede"256 ve "Babalar " ve alt hizmet grupları bulunmaktadır.25 Bunlar talipterin dini ve sosyal tüm ihti­yaçlarını karşılama noktasında gayet uyumlu bir şekilde tüm gayretlerini göster­mektedirler. Yörede ve ülkenin diğer yerlerinde yaşayan Alevi-Bektaşiler zaman zaman bu tür ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında "dede" başta olmak üzere bura­da yaşayan bilge kişilere müracaat edebilmektedirler.

Tekke, gelenek müntesiplerinin yanında çevrede yaşayan Sünniler için de ö­nemli bir çekim merkezi, ziyaret ve niyaz yeri olma özelliğini korumaktadır. Bu itibarta yörede tarihin hiçbir döneminde ve günümüzde herhangi bir Alevi-Bektaşi­Sünni çatışmasının olmaması çok anlamlıdır. Çünkü Abdal Musa, Alevi-Bektaşiler için çok önemli bir simge olmanın yanı sıra çevrede yaşayan Sünniler nazarında bir "Allah dostu" evliyadır.

Görüldüğü üzere, tarihte olduğu gibi bugün de Abdal Musa Tekkesi üstlendiği misyonu en iyi şekilde yerine getirmektedir. Bundan dolayıdır ki, her yıl ülkenin bir çok yerinden ve yurtdışından binlerce kişi Abdal Musa Türbesini ziyaret ederek niyazda bulunmaktadırlar.

Ayrıca Abdal Musa Tekkesi'nin Kütüphane-i Abdal Musa adı verilen bir kü­tüphanesi bulunmaktadır. Kütüphane'de tarih, tasavvuf, menakıb, hikaye, risale ve lügat, türünde eserlerin yanında Alevilik-Bektaşilik ile ilgili son yıllarda yayınla­nan yayınlar da bulunmaktadır.258

256 Tekke'dc dedelik görevini Hüseyin Eriş yürütmektedir.

257 Halife makamı olarak görülen buralarda teşkilatianma şöyledir. 1 - Muhiblik, 2- Dervişlik, 3- Ba­balık, 4-Mücerredlik, 5- Halife( ik. Bu konuyla ilgili geniş bilgi için bkz. Fığlalı, a.g.e . , s�3 1 O. Bu­nun yanında hizmetin yönetiJip yönlendirilmesi için; 1 - Dede, 2- Reber, 3- Gözcü, 4- Çerağcı, 5-Sazandar, 6-Ferraş, 7- Saka, 8- Sofracı, 9- Pervane, 1 0- Peyik, l l - İznikçi, 1 2- Bekçi görev yapar. Geniş bilgi için bkz. Fığlalı, a.g.e., s.336-338.

258 Kütüphane'de buluna eserlerin tam listesi için bkz. Güzel, a.g.e., s. l 9 1 ; Ekiz, a.g.e., s. 1 43.

60

Page 79: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

III. BÖLÜM

UYGULAMALI ARAŞTIRMANIN BULGULARI

Bu bölümde uygulama sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda araştır­mamamıza katılan denekierin olgusal durumlan ve Alevi-Bektaşllerin inanç, iba­det, sosyal hayat ile ilgili analizlere, betimsel istatistiklere, sonuç ve değerlendir­melere yer verilecektir.

1. ÖRNEKLEM GRUBUNUN OLGUSAL KİMLİGİ

Sosyal araştırmalann temel özelliği insan faktörü üzerine kurulu olmalarıdır. İnsan, akıllı, düşünebilen, fikir üreten bu çerçevede davranışlarını şekillendiren bir varlık olması dolayısıyla üzerinde araştırma yapmak hem kolay, hem de bir o kadar da zor olmaktadır. İşte insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik budur. Bi­yolojik, psikolojik, sosyo-kültürel ve ekonomik bir varlık olma özelliği olan insan, zaman ve mekan çerçevesinde kendi kurguladığı değerlerle birlikte yaşadığı259 ve bu çerçevede davranış kalıpları geliştirmesi dolayısıyla, davranış kalıplannın arka­sındaki sebepterin tespiti ve analizi bir çok güçlüğü beraberinde getirmektedir.

Sosyal bir varlık olan insan, içinde yaşadığı toplumun değerlerini özümser ve bu değerler ile bütünleşir. Ancak, yine de her birey kendine özgü tutum ve davra­nışlan ile tüm insanlardan ayrılır. İşte, bireylerin davranışlannın ve bunların arka­sında yatan sebepterin araştırılması onlann "olgusal kimlik"lerinin de aynca de­ğerlendirilmesini önemli kılmaktadır. Çünkü, "olgusal kimlik" bireylerin kanaat ve tutumlarının oluşmasında belirleyici rol oynamakta ve "bağımsız değişken" olarak nitelendirilmektedir60•

Olgusal durum ile ilgili sorular sorulmasının amacı, araştırmaya katılan denek­Ierin sosyal, kültürel, ekonomik, kişisel vb. özelliklerini tespit etmektir. Bundan dolayıdır ki, olgusal durumun tespiti genel anlamda şu hususların belirlenmesine yöneliktir.

-Araştırma bulgularının elde edildiği ömeklem, ana kütleyi temsil yeterliğine sahip midir?

-Araştırma sonucunda ulaşılan bulgular değerlendirildiğinde kategoriler arasın­da bir farklılaşma olmuş mudur?

259 Arslantürk, Sosyal Bilimciler için Araştırma Metod ve Teknikleri, s.49. 260 Arslantürk, Zeki, Kutsal ın Dönüşü, İstanbul, I 998, s.67.

Page 80: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKT AşİLİK

-Ömeklem grubu içinde yer alan bireylerin ki'Şisel özelliklerinin, betimlemeye çalıştığımız tutum ve davranışlan belirlemedeki rolü ve güçleri ne düzeydedir?26 1

Bu genel açıklamalardan sonra araştırma ömekleminin olgusal durumu aşağıda­ki tablolarda ve şekillerde gösterilmiştir.

1.1. Örneklem Grubunun Cinsiyete Göre Dağılımı

Cinsiyet N 0/o Kadın 144 36,0 Erkek 256 64,0 Toplam 400 1 00,0

Tablo 4: Örneklemin Cinsiyeti

kadın

Şekil 1 : Örneklemin Cinsiyeti

Tablo 4 ve Şekil 1 'den de anlaşıldığı gibi araştırmamızın örnekiemi 400 kişi, bunun % 36'sı kadınlardan, % 64'ü ise erkeklerden ibarettir. Ömeklem içinde ka­dın ve erkek oraniann eşit düzeyde temsil edilmesi yönünde gayretlerimiz olmasına rağmen, toplumda kadının statüsü, eğitim durumu ve bu tür araştırmalara ilgisinin düşüklüğü vb. sebeplerden dolayı bu mümkün olamamıştır.

1.2. Örneklem Grubunun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Yas N o;o 1 8-30 1 2 1 30,3 3 l -40 99 24,8 4 1-50 83 20,8 5 1 -60 4 1 1 0,3 6 1 üstü 56 14,0 Toplam 400 1 00,0

Tablo 5: Örneklemin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı

261 Arslantürk, Kutsal ın Dönüşü, s.67.

62

Page 81: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

61 üstü

1 4,0% I 8-30 yaş 5 1 -60 30,3% 10,2%

4 1-50 20,7% 3 1 -40

24,8%

Şekil 2 : Örneklemin Yaş Gruplarına Göre Dağılimı

Örneklernin yaş gruplarına göre dağılımı, Tablo 5 ve Şekil 2' den de anlaşılacağı gibi, 1 8-30 yaş arasındakiler % 30.3, 3 1 -40 yaş arasındakiler % 24.8, 4 1 -50 yaş a­rasındakiler % 20.8, 5 1 -60 yaş arasındakiler % 10.3, 6 1 ve üstü yaş grubundakiler ise % 14.0 şeklinde görülmektedir.

1.3. Örneklem Grubunun Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Dağılımı

Doğum yeri Bölge Ola- N 0/o rak Akdeniz 229 57,3 Doğu Anadolu 37 9,3 Ege 1 7 4,3 Güneydoğu 5 1 ,3 İç Anadolu 84 2 1 ,0 Karadeniz 1 6 4,0 Marmara 5 1 ,3 Yurtdışı 7 1 ,8 Toplam 400 1 00,0

Tablo 6: Örneklemin Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Dağılimı

63

Page 82: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Marmara ı ,ıe;.

Karadeniz 4,o-;.

Iç Anadolu 21 ,0"1. Akdeniz GUneydo� 57,2%

Ege

Do� Anadolu 9,1%

Şekil 3 : Örneklemin Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Dağılımı

Tablo 6 ve şekil 3 'den anlaşıldığı gibi, anketimize katılan deneklerio bölge ola­rak doğum yerine göre dağılımı, Akdeniz Bölgesi % 57.3, Doğu Anadolu Bölgesi % 9.3, Ege Bölgesi % 4.3, Güneydoğu Anadolu Bölgesi % 1 .3 , İç Anadolu Bölgesi % 2 1 .0, Karadeniz Bölgesi % 4.0, Marmara Bölgesi 1 .3, Yurtdışı % 1 .8 olduğu gö­rülmektedir.

1.4. Örneklem Grubunun Uzun Süre Yaşadığı Yere Göre Dağılımı

Y aşadı�ınız yer N o;o Köy 1 83 45,8 Kasaba 1 3 3,3 İlçe 52 1 3,0 İl 77 1 9,3 Büyükşehir 75 1 8,8 Toplam 400 1 00,0

Tablo 7: Örneklemin Uzun Süre Yaşadığı Yere Göre Dağılımı

64

Page 83: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Büyükşehir

1 8,8%

Köy 45,8%

1 9,2%

Ilçe Kasaba 1 3 ,0% 3,2%

Şekil 4: Örneklemin Uzun Süre Yaşadığı Yere Göre Dağılımı

Ömeklem içinde yer alan bireylerin hayatlannın büyük çoğunluğunu geçirdikle­ri yere göre dağılımı, Tablo 7 ve Şekil 4' den anlaşılacağı üzere, köylerde yaşa­yanlar % 45.8, kasabalarda yaşayanlar % 3 .3 , ilçelerde yaşayanlar % ı 3 .0, illerde yaşayanlar % 19 .3 , büyük şehirlerde yaşayanlar % ı 8.8 şeklinde olduğu görül­mektedir.

1 .5. Örneklem Grubunun Oturduğu Yere Göre Dağılaını

Şuan Oturduğu Yer N 0/o Tekke Köyü 177 44,3 Diğer 223 55,8 Toplam 400 1 00,0

Tablo 8: Örneklemin Oturduğu Yere Göre Dağılımı

65

Page 84: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Şekil S: Örneklemin Oturduğu Yere Göre Dağılımı

Ömeklem grubunun oturduğu yere göre dağılımı Tablo 8 ve Şekil 5 'de verildiği üzere, Tekke Köyü'nde oturanlar % 44.2, Diğer yerlerde oturanlar % 55 .8 şeklinde dağılmaktadır.

1 .6. Örneklem Grubunun Eğitim Durumuna Göre Dağılımı

66

Eğitim Durumu N 0/o Hiç okula gitmemiş 1 2 3 ,0 İlkokul 2 1 6 54,0 Ortaokul 47 l l ,8 Lise 73 1 8,3 Üniversite veya Yüksekokul 52 1 3 ,0 Toplam 400 100,0

Tablo 9: Örneklemin Eğitim Durumu

Üniversite 1 3 , 0011

Lise

18, ı"

Ortaokul

1 1 , 7%

Hiç okula gitmemiş

3 , 0011

Ilkokul 54 , 0011

Şekil 6: Örneklemin Eğitim Durumu

Page 85: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Araştırmanın örneklem grubunun eğitim durumu Tablo 9 ve Şekil 6'de görül­düğü gibi, hiç okula gitmeyenler % 3 .0, ilkokul mezunları % 54.0, ortaokul me­zunlan % 1 1 .8, lise mezunlan % 18 .3 , Üniversite veya yüksek okul mezunları % 13 .0 şeklinde dağılmaktadır.

1.7. Örneklem Grubunun Medeni Durumuna Göre Dağılımı

Medeni Durum N % Evli 290 72,5 Be kar 75 ı 8,8 Dul eşi ölmüş 1 6 4,0 Boşanmış 19 4,8 Toplam 400 100,0

Tablo 10: Örneklemin Medeni Durumu

Boşanmış 4,1%

Dul eşi ölmüş

4,0%

Be kar 1 8,8%

Evli 72,5%

Şekil 7: Örneklemin Medeni Durumu

Tablo 10 ve Şekil 7 'den anlaşılacağı gibi, araştırmamıza katılan denekierin me­deni dururnlan, evliler % 72.5, bekarlar % 1 8 .8, dul veya eşi ölmüş olanlar % 4.0, boşannuş olanlar % 4.8 şeklinde olduğu görülmektedir.

1 .8. Örneklem Grubunun Sosyo-Ekonomik Statü Tanımlamasına Göre Da­ğılımı

67

Page 86: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK -BEKT AŞİLİK

İyi 93 23,3 Orta 209 52,3 Ortanın altı 50 1 2,5 Düşük 29 7,3

_Çok düşük ı ı 2,8 Toplam 400 100,0

Tablo l l : Örneklemin Gelir Durumu

Çok dOşük

2,7%

Düşük Çok iyi

7,2% 2,0%

Onanın altı Iyi

12,5% 23,)%

Orta

52,2%

Şekil 8: Örneklemin Gelir Durumu

Tablo l l ve Şekil 8 incelendiğinde ömeklem grubunun gelir durumunun, % 2.0 çok iyi, % 23.3 iyi, % 52.3 orta, % 12 .5 ortanın altı, % 7 .3 düşük, % 2.8 ise çok dü­şük şeklinde tespit edildiği görülmektedir.

1 .9. Örneklem Grubunun Meslek Durumuna Göre Dağılımı

Meslek N o;o Eğitim-öğretim 22 5,5 Memur 25 6,3 Salık elamanı 1 0 2,5 Teknik elaman 1 5 3 ,8 İşçi 47 ı ı ,8 Serbest meslek 33 8,3 Emekli 36 9,0 Ev hanımı 94 23,5 Öğrenci 20 5 ,0 işsiz 1 8 4,5 Başka (Çiftçi) 80 20,0 Toplam 400 100,0

Tablo 12: Örneklemin Mesleki Durumu

68

Page 87: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Sağlık elamanı

2 , 5% Başka( Çiftçi) Teknik elaman 20 , 0% 3 , 8% İşsiz İşçi 4 , 5% 11 , 7% Öğrenci Serbest meslek 5 , 0% 8 , 3% Ev hanımı Emekli 23 S% 9 , 0%

Şekil 9: Örneklemin Mesleki Dağalıma

Araştırmaya katılan denekierin mesleklere göre dağılımı, Tablo 1 2 ve Şekil 9'dan anlaşılacağı üzere, % 5 .5 eğitim-öğretim, % 6.3 memur, % 2 .5 sağlık elema­nı, % 3 .8 teknik eleman, % 1 1 .8 işçi, % 8,3 serbest meslek, % 9.0 emekli, % 23.5 ev hanımı, % 5 .0 öğrenci, % 4.5 işsiz, % 20 ise, çiftçi şeklinde dağıldığı görül­mektedir.

1.10. Örneklem Grubunun Kendini Tanımlamasına Göre Dağalıma

Kendini Tanımlama N 0/o Alevi ı 47 36,8 Bektaşi ı 6 ı 40,3 Kızılbaş 2 ,5 Alevi-Bektaşi 79 ı 9,8 Başka ı ı 2,8 Toplam 400 ı oo,o

Tablo 13: Örneklemin Kendini Tanımlamasa

69

Page 88: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKTAŞILİK

19,n

Kızılbaş ...

Bekıaşi 40,1"

Şekil lO: Örneklemin Kendini Tanımlaması

Ömeklem grubu kendini Tablo 13 ve Şekil l O 'da da görüldüğü gibi, % 36.8 A­levi, % 40.3 Bektaşi, % .5 Kızılbaş, % 19.8 Alevi-Bektaşi, % 2.8 Başka olarak ta­nımlamaktadır.

1.11 . Örneklem Grubunun Dini Bilgilerini Almış Olduğu Yere Göre Dağı­lımı

70

Din Eğitimini Nereden Ald�t N 0/o Alevi-Bektaşi büyüklerinden 1 84 46,0 Anne-Baba 1 27 3 ı ,8 Kendi kendime 4 1 1 0,3 Kur'an kurslarında 10 2,5 Örgün din eğitimi kurumlarında 7 1 ,8 Orta öğretİrnde 3 1 7,8 Toplam 400 1 00,0

Tablo 14: Örneklemin Dini Bilgileri Almış olduğu Yere Göre Dağılımı

Orta ö�ctimdc

7 ' 8%

Örgün din eğitimi ku

1 , 8%

Kur'an kurslannda

2 ' 5%

Kendi kendime

10 , 2%

Annc-babadan

31 , 7%

Alevi-Bektaşi büyük

4 6 , 0%

Şekil l l : Örneklemin Dini Bilgileri Almış Olduğu Yere Göre Dağılımı

Page 89: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Ömeklem grubunun dini bilgilerin öğrenildiği yer açısında dağılımına baktığı­mızda, Tablo 14 ve Şekil l l 'den de anlaşılacağı gibi, % 46.0 Alevi-Bektaşi bü­yüklerinden, % 3 1 .8 anne-babadan %10.3 kendi kendine, % 2.5 Kur'an Kursların­dan, % 1 .8 örgün din eğitimi kurumlarından, % 7.8 ise orta öğretinden aldığı gö­rülmektedir.

1.12. Örneklem Grubunun Kendi Dindarlık Algısına Göre Dağılımı

Dindarlık Durumu N o;o Çok dindar 19 4,8 Dindar 204 5 1 ,0 Din ile az ilgili 146 36,5 Din ile hiç ilgisi yok 3 1 7,8 Toplam 400 100,0

Tablo 15: Örneklemin Dindarlık Durumu

Din ilc hic ilgisi 7 , 8%

Çok dindar

4 , 7%

Dindar

5 1 , 0%

Şekil 12 : Örneklemin Kendi Dindarlık Algısma Göre Dağılımı

Kendi Dindarlık algılamalarına göre ömeklem grubunun dağılımı, Tablo I 5 ve Şekil l 2 'den anlaşıldığı üzere, çok dindarlar % 4.8, dindarlar % 5 1 .0, din ile az il­gili olanlar % 36.5, din ile hiç ilgisi olamayanlar ise % 7.8 olarak görülmektedir.

2. ALEVİ-BEKT AŞİLERİN İNANÇ, iBADET VE SOSYAL HAYATINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER

Birey, çevresinde her olup bitene karşı düzey farklılıkları olsa da ilgi duyar. Bu ilgi ile birlikte onun gelişimi, dünyasındaki çeşitli objelere yönelik bilgi, inanç, his

7 1

Page 90: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

ve hareket temayülleri oluşur ki, bunlar tutumlardır.262 Bir diğer ifadeyle tutum, bi­reyin olgular ve değerler karşısında olumlu veya olumsuz tavır alışıdır.263

Bireyin tutumu düşünce, duygu ve davranış olmak üzere üç merkezli gelişir.264 Başka bir ifadeyle bireyin tutumları üzerinde üç faktörün etkisi vardır. Dolayısıyla bireyin düşünce gelişimi, duygusal gelişimi ve davranış gelişimi tutumlarının şe­killenmesinde etkili olmaktadır. Tutuma etki eden düşünce unsuru, bireyin obje ile ilgili bilgi ve inançlarını kapsamaktadır ki burada bilgi ve bilginin kaynağı da ayrı­ca önem kazanmaktadır. Çünkü sağlıklı bilgi bireyin obje ile ilgili inançlarına yön vermektedir. Durum böyle olunca bireyin düşünce gelişimine etki eden bilgi ve i­nanç bireye objeyle ilgili olarak olumlu veya olumsuz kanaat sahibi olma imkanı sağlar. Tutumun duygu boyutunda ise, bireyin objeden hoşlanması veya hoşlan­maması, sevip sevrnemesi ile ilgili bir durumdur ki, tutuma devamlılık, iticilik ve yönlendiricilik açısından etki etmektedir. Şu halde bireyin obje ile ilgili duygusal ilişkisi onunla ilgili tutumunun şekillenmesinde etkili bir boyut olduğu ortaya çık­maktadır. Son olarak tutumun davranış unsuru, bireyin obje karşısında her türlü davranışını içine almaktadır. 265

Tutumlar, bireylerin toplum içinde davranışlarının ne şekilde ve hangi boyutlar­da gelişeceği yönünde bilgiler verir. Bu itibarla tutumlar fiziksel boyuttan yoksun, bir başka ifadeyle soyut kavramlar oldukları için ölçülmesi zor olmaktadır. Durum böyle olunca tutumların ölçülmesi ayrı bir önem kazanmaktadır.266 Tutumlar, şuu­run girift ve değişken halleri olması dolayısıyla bunların mahiyetierini anlamak a­raştırmacı açısından kolay bir iş değildir. Bu durumda ancak objeler değil objelerin kantitatif veçheleri ölçülebilir.267 Örneğin; Masa ölçülemez, ancak onun uzunluğu, genişliği, yüksekliği ve ağırlığı ölçülebilir. Bu itibarla tutumların da ölçülebilmesi için bireylerde bunların yoğunluk dereceleri ve yönelimleri göztenerek tasnif edil­mesi gerekmektedir. 268

Tutum, bireyin olay ve olgular karşısında eğilimi ve bir tavır alışı olduğuna gö­re, bireyin her konuda olduğu gibi dini konularda da tutumundan söz etmek müm­kündür. Dolayısıyla bireyin dini inanç ve ibadetlerle ilgili farklı tutumlar sergileye-

262 Krech, D. - Crutchfıeld, R. S. - Ballachey, E. L., Cemiyet İçinde Fert, çev. Mümtaz Turhan, İs­tanbul, 1 983, s.23 1 .

263 Güvenç, Bozkurt, Değerler Tutumlar ve Davranışlar, Toplum Bilimlerinde Araştırma ve Yöntem, Der. Ruşen Keleş, Ankara, ı 976, s.27.

264 Krech-Crutchfıeld-Ballachey a.g.e., 23 1 vd; Arslantürk, Zeki-Amman, Tayfun, Sosyoloji, istan­bul, 200 ı , s. I SS.

265 Uysal, Veysel, Din Psikolojisi Açısmdan Dini Tutum Davranış ve Şahsiyet Özellikleri, İstanbul, ı 996, s.29.

266 Tutumların ölçülmesi ile ilgili olarak geniş bilgi için bkz. Maclver, R. M.-Page, C. H., Cemiyet, çev. Arniran Kurtkan, İstanbul, ı 969, s.46; Krech-Crutchfıcld-Ballachey a.g.e., s.227 vd; Tavşan­cıl, Ezel, Tutumlarm Ölçülmesi ve SPSS ile Veri Analizi, 2002, Ankara, s. 1 O 1 .

267 Maclver-Page, a.g.e., s.47.

268 Maclver-Page, a.g.c., s.48; Bilgiseven, A. Kurtkan, Genel Sosyoloji, İstanbul, 1 995, s.24vd.

72

Page 91: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

bilir.269 Din alanında ortaya çıkan bu davranış kalıplarının da yönelim ve yoğun­luklarının ölçülmesi ve değerlendirilmesi yapılabilir.

Diğer yandan tutumlar bireysel özellik taşımalarına rağmen toplum içinde yer alan bir grubun tutumu ölçüldüğünde grup tutumundan söz edilebilir ve bu tutum­lar farklı grupların tutumları ile karşılaştırılabilir. Sosyal grup üyeleri olaylar ve ol­gular karşısında ortak düşünce, inanç ve tutuma sahiptirler. Toplumları da bir ara­da tutan ortak inanç ve değerlerdir. Bu itibarla bir grubun veya toplumun inanç ve tutumlarını bilmek grubun zihniyet ve davranışı hakkında fikir verir. Şu halde sos­yal grupların ve makro düzeyde toplumların tutumlarının �oğunluğunun ve yöne­liminin tespit edilip ölçülmesinden söz etmek mürnkündür.2 0

Yukarıda verilen bilgiler çerçevesinde Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sos­yal hayatla ilgili tutumlarının düzeyleri, bireysel özellikler bağlamında farklılaşıp farklılaşmadığı, geliştirilen "inanç", "ibadet" ve "sosyal hayat" tutum ölçekleri va­sıtasıyla elde edilen veriler ile ölçülmeye çalışılmıştır.

Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili durumlarını tespit etmek amacıyla, araştırmanın bağımlı değişkenleri inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutum düzeylerinin, bağımsız değişkenlere (cinsiyet, yaş, bölge olarak doğum yeri, uzun süre yaşadığı yer, yerleşim yeri, eğitim durumu, medeni durum, sosyo­ekonomik statü, meslek, kendini tanımlama, dini bilgileri almış olduğu yer ve ken­di dindarlık algılaması) göre anlamlı bir farklılaşma oluşup oluşmarlığına yönelik elde edilen bulgular incelenmiş, değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.

2.1. Cinsiyete Göre Alevi-Bektaşllerin İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İl­gili Tutumlan

Toplumda bireyler arasındaki biyolojik ve fizyolojik farklılaşmalar, bireylerin tutum ve davranışlarında da farklılaşmayı beraberinde getirmektedir. Bireylerin cinsiyetleri, onların sosyal hayatta karşılaştıkları bir çok olay ve olgu karşısında farklı tavır ve davranış içine girmelerine yol açmaktadır. Benzer durumlarda kadın ve erkek farklı tepkiler verebilmektedir. Dolayısıyla, Alevi-Bektaşllerin inanç, i­badet ve sosyal hayatla ilgili olarak tutum ve davranışlarının ortaya konmasında cinsiyet faktörü önemli bir değişken niteliği taşımaktadır.

2.1.1. İnanç

Araştırmaya katılan denekler verdikleri cevaplar üzerinde yapılan analizler so­nucunda cinsiyet açısından inanca yönelik boyutlarda kadın ve erkekler arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.27 1

269 Uysal, a.g.e., s.30. 270 Arslantürk-Amman, a.g.e., s. 1 57. 271 Bu tür araştırmalarda bazen cinsiyete göre tutum farklılaşmaları çok düşük veya hiç olmayabili­

yor. Bununla ilgili olarak bkz. Koştaş, Münir, Üniversite Öğrencilerinde Dine Bakış, Ankara, 1 995. s.36; Köktaş, Emin, Türkiye 'de Dini Hayat, İstanbul, 1 993, s.79; Uysal, Veysel. "İslami Dindarlık Ölçeği Üzerine Bir Pilot Çalışma", İslami Araştırmalar Dergisi, C.VIII , Ankara, 1 995, S.3-4, s.268; Akyüz, Niyazi, Ankara 'nın Boğaziçi Semtinde Dini Hayat ve Kentlileşme Ü-

73

Page 92: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKTAŞILiK

Alevi-Bektaşilerde kadının Hz. Fatıma'nın şahsında önemli bir yeri vardır. İkrar vererek gruba giren kadın diğer tüm grup üyelerinin hacısı sayılır. Bu itibarta hiç çekinmeden tüm Cem törenlerine katılır ve bir noktada dini bilgilerinin büyük ço­ğunluğunu buralardan alır. Bilgi kaynaklanndaki birliktelik bir noktada onların ay­nı inanç düzeyine sahip olmalannın bir göstergesi olabilir. Bir diğer husus Alevi­Bektaşilerde bireyin gruba girebitmesi için aynı inançlan paylaşınası ve yaşaması gerekir. Bu açıdan da bakıldığında inanç bakımından anlamlı bir farkın oluşmaması daha kolay anlaşılabilir.

2.1 .2. ibadet

Deneklerio cinsiyete göre ibadetlerle ilgili tutumları arasında bir farklılaşmanın olup olmadığını ölçmek üzere yapılan analiz sonucunda anlamlı bir farkın ortaya çıkmadığı görülmüştür.

Alevi-Bektaşllerin cinsiyet açısından ibadetlere yönelik tutumları ile inançlara yönelik tutumlarının örtüştüğü ortaya çıkmaktadır. Yukarıda da ifade edildiği üzere ibadetterin bir arada yapılması, grup üyelerinin tamamının katılması zorunluluğu ve bilgi kaynağının aynı olması ibadetler açısından bir farklılık olmamasının kay­nağını teşkil edebilir.

2.1.3. Sosyal Hayat

Alevi-Bektaşilerio sosyal hayatla ilgili tutumlannda cinsiyete göre, anlamlı bir farkın olduğu yapılan analizler sonucu ortaya çıkmıştır.

Tablo 16: Cinsiyete Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının t-Testi

Sonuçları

t- Testi Cinsiyet N X s s d T 1 - Kadın 1 44 4 1 .70 6.07 398 2.6 1 5 * 2 - Erkek 256 40. 1 1 5 .69

*p.<.Ol Tablo 1 6 'dan anlaşılacağı üzere Alevi-Bektaşllerin sosyal hayatla ilgili tutum­

ları cinsiyete göre farklılık göstermektedir. [t(398)=2.6 15 ,p<.O 1 ] Erkeklerin sosyal hayatla ilgili tutum puanları (40. 1 1 ), kadınlara (4 1 .70) göre

biraz daha düşüktür. Kadınların sosyal hayatta erkeklere göre, daha pozitif düşün­celere sahip olduklan görülmektedir. Kadınların bu şekilde bir tutum ortaya koy­maları, onların sosyal hayata daha çabuk adapte olduklarının bir göstergesi olarak algılanabilir veya bu yönde biraz daha güçlü taleplerinin olduğu anlaşılabilir. Ken­dini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayan kadınlar, Alevi-Sünni ilişkilerine, kadın-er­kek ilişkilerine, aile içi kararlara katılma vb. hususlarda erkeklere nazaran daha o­lumlu tutum göstermektedir. Yapmış olduğumuz gözlemlerde bu durumu yerinde

74

zerine Bir Araştırma, (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara, 1 994, s. l 03 ; Uysal, Veysel, "Günümüz Türk Toplumunda Dinsellik ve Kadın/Erkek Aleyhtarı Tutumlar", (Yayınlanmamış Makale)

Page 93: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

tespit etme fırsatımız oldu. Erkekler biraz daha geleneksel tavırların sürdürülme­sinden yana bir düşünce çizgisine sahip olduklan halde, buna karşılık kadınların, daha modem eğilimler ortaya koyma taraftan olduklannı gördük. Ayrıca Alevi­Bektaşi kadınlar, kadın erkek ilişkileri bağlamında Sünni kesimin kadınianna naza­ran daha olumlu tutumlara sahiptirler. Bu da bize Alevi-Bektaşi geleneği içinde kadının sosyal hayata katılımının Sünnilere göre biraz daha yüksek olduğunun i­puçlarını vermektedir.

Cinsiyet faktörü çerçevesinde yapılan araştırmalarda kadıniann sosyal hayatla ilgili taleplerinin biraz daha yüksek olduğunu görmek mümkündür.

Karaman, yapmış olduğu araştırmasında kadınların sosyal hayatla (özellikle ka­dın-erkek ilişkisi) ilgili konulara erkeklere göre, biraz daha pozitif yaklaştıklarını belirtmekte, ancak bunu bir tepkisel davranış olarak nitelendirmektedir.272

Köktaş, yaptığı araştırmada evlilik öncesi kız-erkek ilişkilerine kadıniann daha olumlu yaklaştıklanna vurgu yapmaktadır.273

Cinsiyet değişkenine göre elde edilen sonuçlara genel olarak baktığımızda Ale­vi-Bektaşllerin inanç ve ibadetlerle ilgili tutumlarında bir homojenliğin, sosyal ha­yatla ilgili olarak ise bir farklılaşmanın olduğu görülmektedir. Bu durumda sosyal hayatta kadınların erkeklere nazaran daha olumlu yaklaşımlar içinde olduklarını ifade edebiliriz.

2.2. Yaş Gruplarma Göre Alevi-Bektaşiterin İnanç, ibadet ve Sosyal Ha­yatla İlgili Tutumları

Toplum, farklı yaş gruplanndan bireylerin oluşturduğu sosyal bir organizasyon­dur. Bu farklı yaş grupları içinde yer alan bireyler, bulunduklan yaş dönemine göre olaylar ve olgular karşısında farklı tutum ve davranış sergileyebilmektedirler. Alt yaş gruplarında bireyler ile üst yaş gruplarındaki bireylerin herhangi bir olay veya olgu karşısındaki tutumlannın farklılaştığı görülebilmektedir. Yapılan araştırma­larda çocukluk, gençlik, olgunluk, ihtiyarlık gibi dönemlerde bireylerin dindarlık düzeylerinin farklılaştığı ve kendilerine özgü dindarlık özellikleri gösterdikleri tes­pit edilmiştir·274• Dolayısıyla yaş gruplarına göre bireylerin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlannın farklıtaşacağı düşünülebilir. Bunun için yaş gruplarına göre Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumlarını ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.

2.2.1. İnanç

Elde edilen veriler çerçevesinde yaŞ değişkeni esas alınarak yapılan analizlerde Alevi-Bektaşllerin inançlada ilgili tutumlannda anlamlı bir fark ortaya çıkmakta­dır.

272 Karaman, Ramazan, Sanayileşmenin D ine Etkisi (Mersin Örneği), Konya, 2000, s. 1 33- ı 34. 273 Köktaş, a.g.e., s. ı 49. 274 Günay, Ünver, Erzurnm ve Çevre Köylerinde Dini Hayat, İstanbul, ı 999, s.75.

75

Page 94: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

Tablo 17: Yaş Gruplarma Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili Tutumlarmm

Retimsel İstatistikleri

Yaş N X s 1 . 1 8-30 1 2 1 64.74 14 .38 2.3 l -40 99 68.58 ı 1 .44 3 .4 1 -50 83 68.68 9.68 4.5 1 -60 4 1 70.73 7. 1 2 5.6 1 ve üstü 1 2 1 72.60 8.38 Toplam 400 68. 1 5 ı 1 .62

Tablo 18 : Yaş Gruplarma Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili Tutumlartom

Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Ortala- F Gruplar arası Ka_y_na�ı lam ı ması Anlamlı Fark Gruplar arası 2645.35 4 66 1 .340 5.093* 1 -2 , 1 -3, 1 -4,

1 -5** Grup içi 5 1 290.33 395 1 29.849 Toplam 53935 .69 399

*p.<.05 ** 1 . 1 8-30 yaş, 2. 3 1 -40 yaş 3. 4 1 -50 yaş 4. 5 1 -60 yaş 5 . 61 ve üstü Tablo 1 7 ve l 8 'de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde, Alevi-Bektaşi­

lerin inançlada ilgili tutumlannın yaş gruplarına göre farklılık gösterdiği ortaya çıkmaktadır. [F (4;395)= 5 .093, p<.O l ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, 1 8-30 yaş grubundaki ki­şiler (64.74), 3 1 -40, 41 -50, 5 1 -60, 6 1 ve daha yukarı yaş gruplarındakilere göre i­nançlarla ilgili daha olumsuz tutum düzeyine sahiptirler.

Görüldüğü gibi, yaş grubunun en üst dilimini oluşturan 61 ve yukarı yaşlardaki kişiler inançlar açısından en olumlu tutum düzeyine (X=72.60), grubun en alt dili­mini oluşturan 1 8-30 yaş arasındakiler ise inançlar yönünden en olumsuz tutum düzeyine (X=64.74) sahip görünmektedirler.

Elde edilen bu veriler ışığında, Alevi-Bektaşilerio yaş düzeyleri arttıkça inanç­Iara olan bağlılıkları doğru orantılı bir şekilde olumlu yönde, alt yaş gruplarına i­nildikçe de inançlara olan bağlılıkların olumsuz yönde bir artış eğiliminde olduğu­nu söylemek mümkündür.

Tüm kesimlerde olduğu gibi Alevi-Bektaşiler de ülkemizde yaşanan değişim sü­recinden etkilenmektedir. Din alanında ortaya çıkan rasyonelleşme gençlerin gele­neksel anlayıştan kopmalarına sebep olmaktadır. Farklı sosyal yapı ve sosyo­ekonomik şartlar içinde yetişen gençler, geleneksel değerlerden uzak kalmanın verdiği dezavantajı, kendi anlayışları çerçevesinde avantaja dönüştürme yolunda yeni kimlik ve Alevilik-Bektaşilik tanımlamaları yaparak Alevi-Bektaşi kollektif

76

Page 95: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

bilinci oluşturmaya çalışmaktadır. Bu durum ortaya çıkan farklılığın sebebi olarak göıiilebilir.

Yaş faktöıii esas alınarak yapılan çalışmalarda bireylerin yaşı ilerledikçe inanç düzeylerinin ve dindarlık puanlarının arttığını görmek mümkündür.

Köktaş, çalışmasında yaş ilerledikçe bireylerin Allah, peygamber, ahiret vb. i­nançlara olan yönelimlerinin arttığın belirtmektedir.275

Günay, yapmı1 olduğu araştırmada yaş ilerledikçe inançlara bağlılığın arttığına işaret etmektedir. 76

Uysal, yaş ile dindarlık arasında anlamlı bir ilişkiden bahsederek, yaş ilerledik­çe bireylerin dine karşı daha olumlu tutum ve davranışlar içine girdiklerini söyle­mektedir.277

Taş, araştırmasında bireyler yaşlandıkça dindarlık puanlannın yükseldiğini be­lirterek yaş ile dindarlık arasında bir paralellik görmektedir.278

Efe, yapmış olduğu araştırmada orta yaş ve daha üst grupların, orta yaş altı ve gençlere göre inançlara bağlılıklarının daha güçlü olduğunu ifade etmektedir.279

2.2.2. ibadet

Araştırmaya katılan deneklerden elde edilen veriler üzerinde yaş değişkeni dik­kate alınarak yapılan analiz sonucu, Alevi-BekHişilerin ibadetlerle ilgili tutumların­da anlamlı bir farkın olduğu ortaya çıkmaktadır.

Tablo 19: Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlarımn

Retimsel İstatistikleri

275 Köktaş, a.g.e., s.79-84 276 Günay, a.g.e., s.75.

Yaş 1- 1 8-30 2- 3 1 -40 3- 4 1 -50 4- 5 1 -60 5- 6 1 ve üstü Toplam

277 Uysal, İslami Dindarlık Ölçeği, s.269.

N 1 2 1 99 83 4 1 5 6

400

X s 50.60 14.09 53 .44 9.95 53.79 8.83 57.26 8.44 57.28 8.64 53.58 ı 1 . 1 ı

278 Taş, Kemaleddin, Türk Halkının Gözüyle Diyanet, İstanbul, 2002, s. ı 24. 279 Efe, Fikret, Geleneksel Toplum,Sanayileşme, Sosyal Değişme ve Din İlişkileri (Bayburt ve Koca­

eli Örnekleri), (Basılmamış Doktora Tezi), Kayseri, ı 996, s. I 70

77

Page 96: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AşİLİK

Tablo 20: Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlarının

Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı S d Kareler Orta- F Gruplararası laması Anlamlı Fark

Gruplar arası 2404.53 4 60 1 . 1 3 5.06 1 * 1 -3, 1 -4, 1 -5 , 2-5••

Grup içi 4691 6.40 395 1 1 8.77 Toplam 49320.94 399

*p.<.0 1 ** 1 . 1 8-30, 2 . 3 1 -40, 3 . 4 1 -50, 4. 5 1 -60, 5 . 6 1 ve üstü yaş Tablo 19 ve 20'de verilen bulgular birlikte ele alındığında, Alevi-Bektaşllerin

ibadetlerle ilgili tutumlarının yaşa göre farklılaştığı ortaya çıkmaktadır. [F(4;395)=5 .06 1 , p<.01 ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, 1 8-30 yaş grubunda­kiler (50.60), 4 1 -50 yaş grubu (53 .79), 5 1 -60 yaş grubu (57.26) ve 6 1 üstü yaş gru­bundakilere (57.28) göre, 3 1 -40 yaş grubunda olanlar (53 .44), 61 ve üstü grubunda olanlara (57 .28) göre ibadetlere daha olumsuz tutum içinde görünmektedirler.

Görüldüğü gibi, ibadetlere karşı en olum tutum düzeyinde olanlar 6 1 ve üstü yaş grubunda olanlar, en olumsuz tutum düzeyine ise, 1 8-30 yaş grubunda olanlar sa­hip görünmektedir. Bu veriler ışığında yaş düzeyi arttıkça ibadetlerle ilgili tutum olumlu yönde artmakta, yaş düzeyi azaldıkça ibadetlerle ilgili tutumlar olumsuz yönde bir artış göstermektedir.

Alevi-Bektaşllerde gençlerin ibadetlerle ilgili tutumlarının düşmesi, inançlarda olduğu gibi geleneksel yapı içinde ibadetterin anlam ve uygulanabilirlikleri ile de­ğişim süreci beraber bu anlam ve uygulanabilirliğin zaafa uğraması görülebilir. Gençlerin yapılan ibadetlerde rasyonel temeller araması ibadetlere yönelik tutumla­rının düşmesine sebep olmuştur. ibadet olarak yapılan bir çok tören folklorikleş­miştir. Gözlemlerimiz sırasında Cem törenlerine katılanların genelde orta yaş ve üstü olanlardan oluştuğunu, gençlerin pek rağbet etmediğini gördük. Yaptığımız özel sohbetlerde belli bir yaşa ulaştıktan sonra gruba girileceği ifade edilmiştir. Çünkü, gruba girip çıkmak mümkün değildir. Durum böyle olunca gruba girmek için iyice olguolaşmak ve yaşlanmak gerekmektedir. Geleneğin şartları onlara göre ağır ve taşınması zordur. Gençlerin belli bir yaşa kadar geleneğe girmeye cesaret edememesi ibadetlerle ilgili tutumları anlayabilmemiz açısından önemlidir.

Köktaş, araştırmasında bireylerin yaşları ile ibadetleri yerine getirmeleri arasın­da bir faralellik görmektedir. Bireyler yaşlandıkça ibadetlere yönelimleri artmak­tadır.28

Günay, yaş ile ibadetlere yönelme arasında bir olumlu bir ilişkinin olduğuna i­şaret ederek, yaş ilerledikre bireylerin ibadetlere yönelik tutumlarında bir artış ol­duğunu vurgulamaktadır. 2 1

28° Köktaş, a.g.e., s. ! 09. 281 Günay, a.g.e., s.98.

78

Page 97: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Akyüz, yapmış olduğu araştırmasında yaş grupları ile ibadetlere yönelik tutum­larda anlamlı bir ilişkiden söz ederek, bireylerin yaşlandıkça ibadetlere yönelimle­rinin arttığına dikkat çekmektedir.282

Efe, yapmış olduğu araştırmasında yaş bakımından orta ve üst gruplarda yer a­lan orta yaşın altındakilere ve gençlere oranla ibadetleri yerine getirme oranlarının daha yüksek olduğuna işaret etmektedir.283

2.2.3. Sosyal Hayat

Ömeklem içinde yer alan deneklerden elde edilen bulgular üzerinde yaş faktörü esas alınarak yapılan analize göre Alevi-Bektaşiterin ibadetlere yönelik tutumların­da anlamlı bir farkın olduğu ortaya çıkmaktadır.

Tablo 21 : Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın

Retimsel İstatistikleri

Yaş N X s l - l 8-30 1 2 1 43.47 5 .58 2-3 ı -40 98 40.35 5 .55 3-4 ı -50 83 40.02 5 .72 4-5 l -60 4 1 39.39 6.97 5-6 1 ve üstü 56 39.37 5 .35 Toplam 400 40.68 5.87

Tablo 22: Yaş Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili Tutumlannın

Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyan sm Kareler Top- S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynajzı lam ı ması Anlamlı Fark Gruplar arası 227.795 4 56.949 3 .662* ı -2, ı -3, ı -4, Grup içi ı 3536.5 ı 395 34.270 1 -5 ..

Toplam ı 3764.3 ı 399

*p<.05 ** 1 . 1 8-30 yaş, 2. 3 1 -40 yaş, 3. 4 1 -50 yaş, 4. 5 1 -60 yaş, 5. 6 1 ve üstü Tablo 2 1 ve 22'de verilen bulgular birlikte ele alındığında, Alevi-Bektaşiterin

sosyal hayatla ilgili tutumlarının yaşa göre farklılaştığı ortaya çıkmaktadır. [F(4;395)=3 .662, p<.05]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırma sonucu, 1 8-30 yaş grubunda olan­lar, 3 1 -40 yaş, 4 1 -50 yaş, 5 1 -60 yaş ve 6 1 ve üstü yaş gruplarındakilere göre, sos­yal hayatla ilgili daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

282 Akyüz, a.g.e., s. l ı 9. 283 Efe, a.g.e., s. ı 79.

79

Page 98: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Görüldüğü üzere, yaş grubunun en üst dilimini temsil eden 61 ve üstü (39.37) grup sosyal hayatla ilgili olarak en olumsuz tutum düzeyine sahipken, en olumlu tutum düzeyine ise yaş grubunun en alt düzeyini temsil eden 1 8-30 yaş (43.47) ara­sındakiler sahiptir.

Gençlerin sosyal hayata yönelik daha olumlu tutum düzeyine sahip olmaları de­ğişim süreci ve şehirleşme ile yakından ilişkili olabilir. Çünkü günümüzde Alevi­Bektaşiler geleneksel yapıdan uzaklaşarak değişim ve şehirleşme ile birlikte ho­mojenliklerini kaybetmeye başlamışlardır. Çevrelerindeki diğer bireylerle özellikle Sünni kesim ile daha kolay ilişki kurma özgürlüğüne kavuşmuşlar, Sünnilere yö­nelik güvensizliğe dayanan geleneksel anlayışlar yavaş yavaş kaybolmaya doğru gitmektedir. Gözlemlerimiz sırasında özellikle gençlerin Sünni kesimle her türlü ticari, sosyal ilişki (kız alıp verme dahil) kurabilecekleri ifade ederek bunda hiçbir sakınca görmediklerini belirtmişlerdir. Geleneksel anlayışta bir Sünni'ye kız ver­menin "düşkünlük" gerekçelerinden biri olduğu düşünülecek olursa değişimin bo­yutlarını anlamak daha kolay olabilir.

Köktaş, araştırmasında evlilik öncesi kız-erkek ilişkilerinde orta yaş ve altında olanların diğerlerine göre daha olumlu yaklaştıklarını belirtmekte, ancak 61 ve üstü grupta olumlu yaklaşanların oranının tekrar yükseldiğine dikkat çekmektedir.284

Yapılan analiz sonuçlanna göre Alevi-Bektaşilerio inanç, ibadet ve sosyal ha­yatla ilgili tutumlarının yaş gruplarına göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı ortaya çıkmaktadır. Bireylerin yaşları arttıkça inanç ve ibadetlere yönelimlerinde bir artış ortaya çıkarken, sosyal hayata yönelik tutumlarında negatif yönde bir artışın oldu­ğu görülmektedir. Buna göre, bireylerin yaş düzeyleri arttıkça geleneksel ve muha­fazakar tutumlannın ağır basmaya başladığını, yaş düzeyi düştükçe daha modem bir yaklaşım içinde olduklarını söyleyebiliriz.

2.3. Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumları

Bireylerin içinde doğduğu coğrafi çevre ve sosyal şartlar onların kanaat ve dav­ranışlarının oluşmasında etkili bir değişken olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle sosyo-kültürel ve ekonomik durumlar, coğrafi faktörlerin etkisi altında şekillenip geliştiği için doğal olarak insanların kanaatlerinin oluşmasında şekillendirici rol oynayabilmektedir. Bu durumu ülkemizde de gözlemlemek mümkündür. Bölgeler arası gelişmişlik farkı hissedilir bir biçimde olduğundan farklı bölgelerde doğan bireylerin kendilerine özgü davranış modelleri geliştirdikleri gözlenmektedir. Bu bağlamda Alevi-Bektaşllerin bölge olarak doğduklan yer, inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlarının şekillenmesinde, değerlendirilmeye tabi tutulması gere­ken bir faktördür.

2R4 Köktaş, a.g.e., s. l 49.

80

Page 99: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

2.3.1. İnanç

Denekler üzerinden elde edilen veriler üzerinde bölge olarak doğum yeri faktörü esas alınarak yapılan analiz sonucunda inançtarla ilgili tutumlarda anlamlı bir far­kın ortaya çıktığı görülmektedir.

Tablo 23: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerio İnançtarla İlgili

Tutumlannın Betimsel İstatistikleri

Doı:!:um Yeri Bölge Olarak N X s I -Akdeniz 229 70.05 9.83 2-Do_ğu Anadolu 37 64.00 1 6.03 3-Ege 1 7 65.52 9.59 4-G. Doğu Anadolu 5 65.80 7.88 5-İç Anadolu 84 67.52 1 2.26 6-Karadeniz 1 6 6 1 .87 1 6.4 1 7-Marmara 5 63 .20 1 7.59 8-Yurtdışı 7 6 1 .28 8.26 Toplam 400 68. 1 5 ı 1 .62

Tablo 24: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerio İnançtarla İlgili

Tutumlannın Varyans Analizi {Anova) Sonuçlan

Varyan sm Kareler Toplamı S d Kareler Ortala- F Gruplar arası Kaynağı ması Anlamlı Fark Gruplar arası 2729.46 7 389.924 2.985• 1 -2, 1 -6, 1 -8** Gruj>_içi 5 1206.23 392 1 30.628 Toplam 53935.70 399

*p.<.05 ** 1 . Akdeniz 2 . Doğu Anadolu 3 . Ege 4.Güneydoğu Anadolu 5. İç Anadolu

6.Karadeniz 7. Marmara 8 . Yurtdışı Tablo 23 ve 24'de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde Alevi-Bektaşi­

lerin inançtarla ilgili tutumlannın bölge olarak doğum yerine göre farklılık göster­diği ortaya çıkmaktadır.[F (7;392)=2.985, p<.05]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, Akdeniz Bölgesi 'nde do­ğanlar (70.05) ile, Doğu Anadolu Bölgesinde doğanlar (64.00), Karadeniz Bölge­sinde doğanlar (6 1 .87) ve Yurtdışında doğanlar (6 1 .28) arasında inançtarla ilgili tuturulann farklılaştığı ortaya çıkmıştır.

Bölge olarak doğum yerine inançtarla ilgili en olumlu tutum düzeyine (X=70.05), Akdeniz Bölgesi doğumlular sahipken, en olumsuz tutum düzeyine ise Yurtdışında doğaniann (X=6 1 .28) sahip oldukları görülmektedir.

Elde edilen bu bulgular genel olarak değerlendirildiğinde, bölgeler arası bir ge­nelleme yapmamız söz konusu olamamaktadır. Ancak yine de Akdeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgelerinde yaşayanlar diğer bölgelere göre daha olumlu tutum düzeyle­nne sahip görünmektedirler. Akdeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgelerinde Alevi-

8 1

Page 100: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKTAşiLİK

aşilerin inançlarına daha bağlı bir yaşam sürdüklerini söylemek mümkündür. Bu bölgelerde yaşayan insanların Alevilik-Bektaşilik ile ilgili bilgilere ulaşınada bi­reysel ve kurumsal olarak daha avantajlı bir konumda oldukları kabul edilebilir. Diğer yandan buralarda özellikle de Akdeniz Bölgesinde Alevi-Bektaşi geleneği­nin otantikliğini koruması ve tüm hizmet grupları ile birlikte hala özünü muhafaza ederek yaşanmakta olması, insanların sağlıklı bir inanç sistemine ulaşmasında etkili olduğu söylenebilir.

Özellikle yurtdışında yaşamlarını sürdüren insanların geleneksel kültürden uzak kalmaları, yaşadıkları yerlerde dini bilgilerini sağlıklı bir şekilde elde edememiş olmalan ve çeşitli imkansıziıkiardan dolayı inançlarını besieyebilecek manevi at­mosferin olmayışı onların olumsuz tutumlarının sebepleri olarak değerlendirilebilir.

2.3.2. ibadet

Araştırmamıza katılan denekler üzerinden elde edilen verilerin Bölge Olarak Doğum Yeri değişkeni ele alınarak yapılan analiz sonucunda bölgeler arası anlamlı bir fark ortaya çıkmaktadır.

Tablo 25: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili

Tutumlarının Betimsel istatistikleri

Doeum Yeri Böl�e Olarak N X s 1 - Akdeniz 229 56.27 8.99 2- Doğu Anadolu 37 45. 10 1 2.64 3- Ege 1 7 49.52 1 1 . 33 4- G.Doğu Anadolu 5 5 1 .40 7.53 5- İç Anadolu 84 53. 1 1 1 1 .34 6- Karadeniz 1 6 47 .87 1 1 .70 7- Marmara 5 53 .20 1 6.70 8- Yurtdışı 7 40.7 1 20.98 Toplam 400 53.58 ı 1 . 1 ı

Tablo 26: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynağı lam ı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası 6325.03 7 903.57 8.238* 1 -2, 1 -3, 1 -5, Grup içi 42995.90 392 1 09.68 1 -6, 1 -8, 2-5, Toplam 49320.94 399 5-8, 7-8 ..

*p.<.O l * * 1 . Akdeniz, 2. Doğu Anadolu, 3 . Ege, 4. Güneydoğu Anadolu, 5 . İç Anadolu,

6. Karadeniz, 7. Marmara, 8 .Yurtdışı.

82

Page 101: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 25 ve 26'da verilen bulgular birlikte ele alındığında bölge olarak doğum yerine göre Alevi-Bektaşi toplumunun ibadetlerle ilgili tutumlannın farlılaştığı ortaya çıkmıştır. [F(7;392)=8.238, p<.O l ]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, "Akdeniz Bölgesi" do­ğumlular (56.27), "Doğu Anadolu Bölgesi" doğumlulara (45 . 10), "Ege Bölgesi" doğumlulara (49 .52), "İç Anadolu Bölgesi" doğumlulara (53 . 1 1) , "Karadeniz Böl­gesi" doğumlulara (47.87) ve "yurtdışı" doğumlulara (40.7 1 ) göre, "İç Anadolu Bölgesi" doğumlular (53 . 1 1) , "Doğu Anadolu Bölgesi" doğumlulara (45 . 1 0) ve "yurtdışı" doğumlulara (40.7 1 ) göre, "Marmara Bölgesi" doğumlular (53.20), "yurtdışı" doğumlulara (40.7 1 ) göre ibadetlerle ilgili olarak daha olumlu tutum dü­zeyine sahiptirler.

Alevi-Bektaşllerin doğum yerine göre en olumlu tutum düzeyine sahip olanlar Akdeniz bölgesi doğumlular, en olumsuz tutum düzeyine sahip olanlar ise, Yurtdışı doğumluların sahip oldukları görülmektedir.

Elde edilen veriler birlikte değerlendirildiğinde, Alevi-Bektaşi geleneğinin ö­nemli merkezlerinden biri olan Abdal Musa Tekkesi çevresinde yaşayan insaniann ibadetlerle ilgili daha olumlu tutum düzeyine sahip oldukları halde, diğerlerinin daha olumsuz tutum düzeyine sahip oldukları görülmektedir. En olumsuz tutum düzeyine sahip olanların Yurtdışında yaşayanıann sahip olması bu açıdan anlamlı­dır. Geleneğin manevi havasından ve sosyal kontrol mekanizmasından uzak kalan insanların ibadetlerle ilgili olarak olumsuz tutum düzeyine sahip olmaları önemli­dir. Geleneksel olarak kapalı toplum özelliği taşıyan Alevi-Bektaşilerde sosyal kontrol mekanizmasının daha güçlü olduğu bir gerçektir. Bu kontrolün dışına çıkan veya ekonomik ve sosyal sebeplerle dışında kalmak durumunda kalan kesimlerin daha serbest tutumlar sergilernesi doğal bir sürecin sonucu olarak değerlendirilebi­lir.

2.3.3. Sosyal Hayat

Veriler üzerinde Bölge Olarak Doğum Yerine Göre yapılan analiz sonucunda bölgeler arasında anlamlı bir farkiann ortaya çıktığı görülmektedir.

Tablo 27: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Betimsel İstatistikleri

Doğum Yeri Bölge Olarak N X s 1 - Akdeniz 229 39.76 5.7 1 2- Doğu Anadolu 37 44. 1 8 5.89 3- Ege 1 7 4 l . l l 5 .46 4- G.Doğ_u Anadolu 5 40.60 3 .04 5- İç Anadolu 84 40.36 5 .67 6- Karadeniz 1 6 42.68 6.7 1 7- Marmara 5 46.00 3 .74 8- Yurtdışı 7 46.7 1 2 .62 Toplam 400 40.68 5 .87

83

Page 102: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKTAŞILİK

Tablo 28: Bölge Olarak Doğum Yerine Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynaeı lam ı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası ı ı 1 9.97 2 1 59.997 4.960* l -2, 1 -6, 1 -7, Grup içi 1 2644.33 397 32.256 1 -8, 2-5, 3-8, Toplam 1 3764.3 1 399 5-7, 5-8"""

* p.< .01 ** I . Akdeniz, 2 . Doğu Anadolu, 3 . Ege, 4. Güneydoğu Anadolu, 5 . İç Anadolu,

6. Karadeniz, 7. Marmara, 8. Yurtdışı Tablo 27 ve 28 'de verilen bulgular çerçevesinde, bölge olarak doğum yerine gö­

re Alevi-Bektaşllerin sosyal hayatla ilgili tutumlarının farklılaştığı ortaya çıkmak­tadır. [F(2;397)=4.960, p<.01 ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, Akdeniz Bölgesi do­ğumlular (39.76), Doğu Anadolu Bölgesi doğumlulara (44. 1 8) , Karadeniz Bölgesi doğumlulara (42.68), Marmara Bölgesi doğumlulara (46.00) ve Yurtdışı doğumlu­lara (46.7 1 ) göre, İç Anadolu Bölgesi doğumlular (40.36) Doğu Anadolu Bölgesi doğumlulara ( 44. I 8), Marmara Bölgesi doğumlulara ( 46.00) ve Yurtdışı doğumlu­lara (46.7 1 ) göre, Ege Bölgesi doğumlular (4 1 . 1 1 ) , Yurtdışı doğumlulara (46.7 1 ) göre, sosyal hayatla ilgili olarak daha olumsuz tutum düzeyine sahip görünmekte­dirler.

Bölge olarak doğum yerine göre, sosyal hayatla ilgili olarak en olumlu tutum düzeyine Yurtdı�ı doğumlular (46.7 1 ) , en olumsuz tutum düzeyine ise Akdeniz Bölgesi doğumlular (39.76) sahip görünmektedirler.

Elde edilen bu veriler ışığında, sosyal hayatla ilgili o1arak ortaya çıkan tutum farklılaşmalannda gelişmişlik düzeyinin yanı sıra gelenekiere bağlılık düzeyinin de etkili olabileceğini ortaya çıkmaktadır. Gelişmişlik ·düzeyi Akdeniz Bölgesi 'nin Doğu Anadolu Bölgesi 'ne göre yüksek olmasına rağmen, sosyal hayatla ilgili tu­tum puanlan daha düşüktür. Bu da bizde gelenekiere bağlılık düzeyinin, tutumlar üzerinde etkili olabileceğini göstermektedir. Özellikle yurt dışında yaşayanların tutum düzeyleri dikkate değerdir. Tutum düzeylerinin oldukça yüksek olması gele­neksel düşünceden uzak kalmış olmalanndan ve yaşanan değişim sürecinden kay­naklanıyor olabilir.

2.4. Hayatlarının Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, İbadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumları

İnsaniann içinde bulunduklan ortam onların dünyayı algılamalarına ve değer­lendirmelerine etki etmektedir. Bu çerçevede köy, kasaba ve şehir her biri kendi sosyo-kültürel ortamlan ile birlikte bir hayat tarzı sunar ve insanların zihniyet dün­yalan bu imkanlar ve imkansıziıkiara bağlı olarak gelişir, şekillenir. Köy hayatında ilişkilerin sadeliği ve otantikliği, şehir hayatına göre bir avantaj olarak görülebilir-

84

Page 103: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

ken, şehir hayatının sağlamış olduğu sosyo-kültürel ve ekonomik imkanlar şehir hayatını daha cazip hale getirebilmektedir. Bireylerin köy, kasaba, ilçe, il ve büyük şehir gibi ortamlarda dağmaları ve buralarda hayatlarının büyük bölümünü geçir­miş olmaları, onların tüm olgular karşısında tutumlarını etkilerken doğal olarak i­nanç, ibadet ve sosyal hayat bağlamında da etkili olmaktadır. Buradan hareketle Alevi-Bektaşllerin hayatlarının büyük bölümünü geçirdikleri yere göre tutumları­nın ortaya konması önemli göıiinmektedir.

2.4.1 . İnanç

Denekler üzerinden elde edilen verilerin, hayatlarının büyük bölümünü geçirdi­ği yer esas alınarak yapılan analiz sonucu tutumlar arasında anlamlı farkın ortaya çıktığı göıiilmektedir.

Tablo 29: Hayatlannın Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi- Bektaşiterin

İnançtarla İlgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri

Yaşam yeri N X s i -Köy 1 83 70.96 7 .50 2-Kasaba 1 3 67.59 1 5 .73 3-İlçe 52 67.53 1 5. 1 1 4-iı 77 63.8 1 12.87 S-Büyük şehir 75 59.30 1 3 .01 Toplam 400 68. 1 5 ı 1 .62

Tablo 30: Hayatlarının Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşiterin

İnançtarla İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Topla- S d Kareler Ortala- F Gruplar arası Kaynaeı mı ması Anlamlı Fark Gruplar arası 3922.26 4 980.574 7.744* 1 -3, 1 -4, 1 -5, 2-5, Grup içi 500 1 3 .40 395 1 26.6 1 6 3-5** Toplam 53935 .70 399

*p.<.05 ** 1. Köy, 2 . Kasaba, 3. İlçe, 4. İl, 5 .Büyükşehir Tablo 29 ve 30'da verilen bulgular birlikte ele alındığında Alevi-Bektaşllerin i­

nançlarla ilgili tutumlarının hayatlarının büyük bölümünü geçirdikleri yere göre farklılık gösterdiği ortaya çıkmaktadır. [F(4;395)=7.744, p<.05]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, köyde yaşayanlar, ilçede, ilde ve büyük şehirde yaşayanlara göre, kasahada ve ilçede yaşayanlar da, büyük şehir­dekilere göre inanç açısından daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

Hayatının büyük bölümünü geçirdiği yere göre Alevi-Bektaşilerin inanç yö­nünden en olumlu tutum düzeyine (X=70.96) köyde yaşayanlar sahipken, en olum­suz tutum düzeyine ise (X=59.30) büyük şehirde yaşayanlar sahiptirler.

85

Page 104: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

Alevi-Bektaşllerin değişim ve şehirleşme süreci ile birlikte homojen yapısının yavaş yavaş ortadan kalktığına değinilmişti. Şehirleşme süreci bireyselliği ön plana çıkarmış ve geleneksel kalıplar terk edilme yönüne gidilmiştir. Geleneksel yapıdan uzak kalan Alevi-Bektaşiler doğal olarak günümüze kadar en önemli bilgi kaynak­ları olan "Dedeler"in kontrolünden de çıkmışlardır. Ancak köylerde durum biraz daha farklılık göstermektedir. Hala "Dedeler"in otoritesi büyük oranda devam et­mekte ve geleneksel değerler ve toplumsal homojenlik muhafaza edilmektedir. Bi­reylerin birbiri ile olan iletişimi daha güçlü ve ilişkiler genellikle manevi değerler çerçevesinde gelişmektedir. Köyde yaşayanlar ile şehirlerde yaşayanlar arsındaki farklılık olaya bu bağlamda bakıldığında daha kolay anlaşılabilir.

Mutlu, çalışmasında dindarlık bakımından köy kökenli veya köyde yaşayanların şehir kökenli veya şehirde yaşayanlara göre daha dindar olduklarını, inançlara daha bağlı olduklarını ifade etmektedir.285

Günay, özellikle kaza ve kader (alın yazısı) bağlamında yapmış olduğu değer­lendirmesinde özellikle dağ köylerinde yaşayanların buna tamamen inandıklarına ve bu durumun köyden şehre doğru gidildikçe azaldığına işaret etmektedir.286

Taş, araştırmasında köy kökenli veya küçük yerleşim birimlerinde yaşayanların şehir merkezlerinde doğup yaşayanlara göre daha dindar olduklarını belirtmekte­dir. 287

Karaman, yapmış olduğu araştırmada kırsal alanda yaşayanların, şehirde yaşa­yanlara göre, inançlara bağlılıklarının daha yüksek olduğunu tespit etmiş, ayrıca şehirde yaşam sürelerini de göz önünde bulundurarak yaptığı değerlendirmede şe­hirde uzun süre yaşayanların, kısa süre yaşayanlara göre, inançlar noktasında daha olumsuz kanaat düzeyine sahip olduklarını söylemektedir.288

2.4.2. ibadet

Araştırmaya katılan deneklerden elde edilen veriler üzerinde hayatının büyük bölümünü geçirdiği yere göre yapılan analiz sonucunda tutumları arasında anlamlı farkın ortaya çıktığı görülmektedir.

Tablo 3 1 : Hayatlarının Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşiterin

İbadetlerle İlgili Tutumlarının Retimsel İstatistikleri

285 Mutlu, a.g.m., s. 1 97 . 286 Günay, a.g.e., s. 85. 287 Taş, a.g.e., s. l 3 1 . 288 Karaman, a.g.e., s.74.

86

Yaşam Yeri ı- Köy 2- Kasaba 3- İlçe 4- İl

N ı 83 1 3 52 77

X s 57.94 6.92 5 ı .2 ı 14.80 50.57 ı 3.63 48.76 ı o. ı 3

Page 105: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 32: Hayatlarımn Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşilerio

İbadetlerle İlgili Tutumlarımn Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynağı lam ı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası 669 1 .90 4 1 672.97 ı 5 .502* 1 -2, 1 -3, 1 -4, Grup içi 42629.03 395 . 1 07.92 1 -5"'* To_]) lam 49320.94 399

*p.<.Oı ** ı . Köy, 2 . Kasaba, 3 . İlçe, 4. İl , 5 . Büyükşehir Tablo 3 ı ve 32'de verilen bulgular çerçevesinde Alevi-Bektaşllerin hayatlarının

büyük bölümünü geçirdikleri yere göre ibadetlerle ilgili tutumlarının farklılaştığı ortaya çıkmaktadır. [F(4;395)=1 5 .502, p<.O ı ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, hayatlarının büyük bölü­münü "köy"de geçirenler (57.94), "kasaba"da geçirenlere (5 1 .2 ı ), "ilçe"de geçi­renlere (50 .57), "il"de geçirenlere (48.76), ve "büyükşehir"de geçirenlere (47.69) göre, ibadetlerle ilgili daha olumlu tutum düzeyine sahip görünmektedirler.

Görüldüğü gibi, Alevi-Bektaşllerin ibadetlerle ilgili en olumlu tutum düzeyine sahip olanlar köyde yaşayanlar iken, en olumsuz tutum düzeyine ise büyük şehir­lerde yaşayanlar sahip görünmektedir. Dolayısıyla köyden kente giderken ibadet­lerle ilgili tutumların olumsuz yönde bir artış gösterdiği söylenebilir. Bu da bize kapalı bir toplum özelliği taşıyan Alevi-Bektaşllerin şehirlerde ibadetlerini yerine getirmede biraz daha serbest davrandıklarını söyleyebiliriz. Şehirlerde homojen bir yapının olmayışı, dini otorite boşluğu, ilişkilerin yüzeyselleşmesi ve bireyselleşme­si, geleneksel kültürden uzaklaşma ve yeni bir Alevi-Bektaşi anlayışı inşa etme ça­baları bunun sebepleri arasında gösterilebilir.

Bireylerin yaşadıkları yer değişkeni çerçevesinde yapılan araştırmalarda da köyde yaşayanların şehirde yaşayanlara göre, ibadetlere biraz daha fazla ilgi gös­terdiklerini gözlemlemek mümkündür.

Mutlu, araştırmasında köy kökenli ve geleneksel aile modeli içinde yaşayanların şehir kökenli ve çekirdek aile modeli içinde yaşayanlara göre daha dindar oldukla­rını vurgulamaktadır.289

Günay, köy kökenli olanların veya köyden şehre göçenierin ibadetlere yönelik tutumlarının, kentte ya�ayanlann ibadetlere yönelik tutumlanndan daha yüksek ol­duğunu belirtmektedir. 90

289 Mutlu, a.g.m., s. I 97.

290 Günay, a.g.e., s. I 03, 1 07.

87

Page 106: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

Akyüz, köy kökenli olup ömrünün büyük bölümünü köyde geçirenterin ibadet­lere yönelik tutumlarının şehirde yaşayanlara göre daha yüksek olduğuna dikkat çekerek anlamlı bir ilişkiden söz etmektedir.29 1

Karaman, çalışmasında köy kökenli olanların veya köyde yaşayanların ibadetle­ri yerine getirme durumlannın şehirde yaşayanlara göre, daha yüksek olduğuna işa­ret etmektedir. 292

Efe, hayatlarının büyük bölümünü köyde geçirenterin veya hala köyde yaşa­yanların şehirde doğup büyüyeniere oranla ibadetleri yerine getirmede daha hassas davrandıklanna vurgu yapmaktadır. 293

2.4.3. Sosyal Hayat

Yapılan analiz sonucunda hayatlannın büyük bölümünü geçirdikleri yere göre denekierin tutumlarında anlamlı fark ortaya çıkmıştır.

Tablo 33: Hayatlarının Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşilerio

Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Retimsel İstatistikleri

Yaşam Yeri N X S ' 1 - Köy 1 83 38 .90 5.32 2- Kasaba 1 3 39.46 6.07 3- İlçe 52 39.69 6 . 1 7 4- İ l 77 42.52 5 .23 5- Büyükşehir 75 44. 1 2 6.20 Toplam 400 40.68 5 .87

Tablo 34: Hayatlarının Büyük Bölümünü Geçirdiği Yere Göre Alevi-Bektaşilerio

Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Toplaını S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynağı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası ı 838.96 4 459.742 ı 5 .228* ı -4, ı -5, 2-4, Grup ici ı ı 925.34 395 30. ı 9 ı 2-5, 3-5*"' Toplam ı 3764.3 ı 399

* p.<. O l * * 1 . Köy, 2 . Kasaba, 3 . İlçe, 4 . İl, 5 . Büyük şehir Tablo 33 ve 34'de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde, hayatının bü­

yük bölümünü geçirdiği yere göre Alevi-Bektaşllerin sosyal hayatla ilgili tutumla­rının farklılaştığı ortaya çıkmaktadır. [F(4;395)=1 5.228, p<.O l ]

291 Akyüz, a.g.e., s. ı ı 8. 292 Karaman, a.g.e., s.96. 293 Efe, a.g.e., s. ı 77.

88

Page 107: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, büyük şehirde yaşa­yanlar (44. 1 2) ile ilde yaşayanlar (42. 52), köyde yaşayanlara (38.90) ve kasahada yaşayanlara göre, aynca yine büyük şehirde yaşayanlar ilçede yaşayanlara (39.69) göre, sosyal hayatla ilgili olarak daha olumlu tutum düzeyine sahip görünmekte­dirler.

Elde edilen bu verilere göre, sosyal hayatla ilgili olarak en olumlu tutum düze­yine büyük şehirde yaşayanlar (44. 12), en olumsuz tutum düzeyine ise köyde yaşa­yanlar (38.90) sahiptir. Bu da bize şehirde yaşayanların biraz daha hür iradeleri ile ve geleneklerden bağımsız düşünebildiklerini ve aynı zamanda sosyal değişmenin bireyler üzerinde yaptığı etkiyi görmemizi sağlaması açısından önemlidir.

Toplumda bireylerin hayatlarının büyük bölümünü geçirmiş olduğu yerin etkisi açısından yapılan analizler birlikte değerlendirildiğinde inanç ve ibadetlere yönelik kanaatıerin büyük şehirden köye doğru gittikçe arttığını, sosyal hayata yönelik ka­naatlerinde köyden büyük şehre gittikçe arttığını görmekteyiz. Bu itibarta toplumda geleneksel kültürün hakim olduğu küçük yerlerde muhafazakar yaklaşımların kabul gördüğü, sosyal değişme ile beraber modem kültürün hakim olduğu yerlerde yeni açılımiann izlerinin görüldüğü söylenebilir. Bu alanda yapılan çalışmalarda da bu yönde bulguların elde edildiği görülmektedir. 294 Bu da bize küçük ve kapalı top­lumlarda hala toplumsal kontrol mekanizmasının güçlü bir şekilde kendini hisset­tirdiği, büyük ve açık toplumlarda ise değişimden yana kanaatıerin ön plana çıktığı gerçeğine götürebilir.

2.5. Oturduğu Yere Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Hayat İle İlgili Tutumları

Toplumda yaşayan bireyler bazen seçerek bazen de zorunlu olarak hayatlarını belirli yerleşim yerlerinde sürdürmek durumunda kalırlar. Doğal olarak da yaşa­dıkları yerleşim yerinin hayat standartlarına uyum göstermek mecburiyetindedirler. Bu durum onlara belli bir dünya görüşü kazanmalarına ve olaylar ve olgular karşı­sında tavır almalarına yol açar. Yaşadıkları yerin tarihi, sosyal, kültürel, ekonomik ve manevi atmosferi onların kognitif dünyalarının şekillenmesinde önemli bir yer tutar. Manevi havanın güçlü, toplumsal kontrolün yaygın olduğu yerlerde bireyler inanç, ibadet bakımından daha güçlü görünürken, sosyal hayat bakımından daha muhafazakar tavırlar ortaya koyarlar. Araştırmamız açısından Tekke Köyü'nde ya­şayanlar ile diğer yerlerde yaşayanların ibadetlere yönelik ttıtum farklılaşmasının olup olmadığının araştırılması önemli görülmektedir.

2.5.1. İnanç

Elde edilen veriler üzerinde şuan oturdukları yer faktörüne göre yapılan analiz sonucunda tutumlar arasında anlamlı bir farkın çıktığı görülmektedir.

294 Karaman, a.g.e., s. 1 3 5 ; Günay, a.g.e., s.272.

89

Page 108: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK

Tablo 35: Oturduğu Yere Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili Tutumlarının t­

Testi Sonuçlan

Oturduğunuz Yer N X s S d T Tekke Köyü 1 77 70.9 1 8 .01 398 4.32"' Diğer 223 65.95 1 3 .45

*p<.Ol Tablo 35 'den anlaşılacağı üzere Alevi-Bektaşllerin inançlarla ilgili tutumları

oturdukları yere göre farklılık göstermektedir. [t(398)=4.32, p<.O 1 ] Tekke Köyü'nde oturan Alevi-Bektaşi Toplumunun inançlarla ilgili tutum pu­

anlarının ortalaması (X=70.9 1 ), diğer yörelerde yaşayanların tutum puanlarından (X=65 .95) daha yüksektir.

Bu veriler çerçevesinde Tekke Köyü'nde yaşayaniann diğer yörelerde yaşa­yanlara göre inanç bakımından daha güçlü olduklarını söylemek mümkündür. Ab­dal Musa Tekkesi 'nin orada bulunması oraya bir manevi hava katmakta ve orada yaşayan insanlar bu manevi havayı teneffüs etmektedirler. Alevi-Bektaşi geleneği­nin burada tüm hizmet gruplan ile yaşanınası burada yaşayan insanlar için ayrıca bir şans olsa gerektir. Diğer yörelerde yaşayan insanların böyle bir atmosferden u­zak olmaları, yılda bir defa olsun bu havayı yaşamak için Tekke Köyü'ne gelmele­rine vesile olmaktadır.

Elde edilen bu veriler, bir önceki faktöre göre çıkan sonuçları da desteklemekte, köy kökenli veya köyde yaşayaniann şehirde yaşayanlara göre daha dindar olduk­lannı ve inançlara bağlılıklannın daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

Alevi-Bektaşiler, değişim süreci ile birlikte şehirleşmenin getirdiği avantajları ve dezavantajları birlikte yaşamaktadırlar. Değişim ve şehirleşme toplumsal bü­tünlüğün sağlanmasındaki (Alevi-Bektaşi-Sünni) tarihi süreç içinde ortaya çıkan ancak hiçbir dini değeri olmayan engelleri ortadan kaldırırken, dini otoritenin ve yapının otantikliğinin zaafa uğradığı düşünülebilir. Günümüzde bu boşluk kurulan dernekler ve vakıflar sayesinde giderilme yönüne gidilse de toplumsal farklılaş­malar nedeniyle bu birlikteliği sağlamak ve değerleri muhafaza etmek oldukça güç göıiinmektedir. Çünkü, toplumu bir arada tutan değerlerin uygulanabilirliği yavaş yavaş ortadan kalkmakta, Alevi-Bektaşilerin tutumlarında farklılaşmalara yol aça­bilmektedir.

2.5.2. İbadet

Araştırmaya katılan deneklerden elde edilen veriler üzerinde oturduğu yere göre yapılan analiz sonucu, grupların tutumlan arasında anlamlı farkın ortaya çıktığı gö­ıiilmektedir.

90

Page 109: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 36: Oturduğu Yere Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlarının t­

Testi Sonuçları

Yaşam Yeri N X s s d T Tekke Köyü 177 70.91 8.01 398 4.327* Diğer 223 65 .95 1 3 .45

p.<.O l Tablo 36'dan anlaşılacağı üzere, Alevi-Bektaşilerin oturdukları yere göre, iba­

detlerle ilgili tutumları farklılaşmaktadır. [t(398)=4.327, p<.O 1 ] Tekke Köyü'nde yaşayanların ibadetlerle ilgili olarak puan ortalaması (70 .91),

iken diğer yerlerde yaşayanların ibadetlerle ilgili olarak puan ortalaması (65 .95) olarak ortaya çıkmaktadır.

Elde edilen bu veriler ışığında, Tekke Köyü'nde yaşayanların, diğer yerlerde yaşayanlara göre ibadetlere yönelik daha olumlu tutum düzeyine sahip olduklarını söylemek mümkündür. Bu itibarta Tekke Köyü'nde yaşayan Alevi-Bektaşilerin di­ğer yörelerde yaşayanlara göre ibadetlere yönelik duyarlıklarının daha yüksek ol­duğunu söyleyebiliriz.

2.5.3. Sosyal Hayat

Bulgular üzerinde yapılan analiz sonucunda, sosyal hayat açısından grupların tutumları arasında anlamlı bir farkın ortaya çıktığı görülmektedir.

Tablo 37: Oturduğu Yere Göre Alevi-Bektaşiterin Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının

t- Testi Sonuçları

Yerleşim Yeri N X s s d T Tekke Köyü 177 38.98 5 .45 398 5 .338* Diğer 223 42.03 5 .85

* p.<.O l Tablo 37 incelendiğinde, Alevi-Bektaşilerin oturduğu yere göre sosyal hayatla

ilgi li tutumlarının farklılaştığı anlaşılmaktadır. [ t(3 98)=5 . 3 3 8, p<. O 1 ] Elde edilen bu veriler ışığında, Tekke Köyü'nde yaşayanların sosyal hayatla il­

gili tutum puanlarının ortalaması, diğer yerlerde yaşayaniann tutum puanlarının ortalamasından daha düşüktür. Bu bulgular bizim bir önceki tabloda ortaya koydu­ğumuz verilerle örtüşmektedir.

Tekke Köyü'nde yaşayanların sosyal hayatla ilgili puan ortalamalannın düşük olması orada yaşayanların, biraz daha gelenekiere bağlı muhafazakar bir tavır ser­gilediklerini göstermektedir. Bu durumda iki şey söz konusudur. Birincisi, köy ha­yatında sosyal kontrolün yüksek olması ve bunun bireylerin davranışları üzerinde etki etmesi. İkincisi, Tekke Köyü'nde yaşayanların güçlü bir dini yapıya sahip ve geleneklerine oldukça bağlı olmaları. Doğal olarak, Abdal Musa Türbesi 'nin Tekke Köy'de bulunması burada yaşayanlar üzerinde güçlü bir manevi etki bırakmış ola­bilir.

9 1

Page 110: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AşfLlK

Ulaşmış olduğumuz bu sonuçlar birlikte değerlendirilecek olursa, değişim süre­cinden etkilenmeleri daha yavaş olan birimlerde yaşayan bireyler, geleneksel özel­liklerini koruma hususunda güçlü refleksler verebilmektedirler. Dolayısıyla kendi benliklerini koruma adına değerlerine biraz daha fazla sarılmakta olduklarını söy­leyebiliriz.

2.6. Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumlan

Toplum fertlerinin bilgi birikimi olaylar ve olgular karşısındaki refleksini tayin edici önemli faktörlerden biridir. Bunun altında da eğitim yatmaktadır. Eğitim ki­şilerin zihniyet ve davranışlarının gelişmesine ve şekillenmesine etki eder. Kişilerin eğitim düzeyleri ile dünyayı algılama ve yorumlamaları arasında anlamlı bir ilişki vardır. Bu bakımdan Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tu­tumlarının oluşmasında eğitim durumu önemli faktörler arasındadır.

2.6.1 İnanç

Veriler üzerinde eğitim düzeyi esas alınarak yapılan analizlere göre, grupların i­nançlar bakımından tutumlan arasında anlamlı fark ortaya çıkmaktadır.

Tablo 38: Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İnançtarla İlgili Tutumlarının

Retimsel İstatistikleri

Ei!:itim Durumu N X s 1 -Hiç Okula gitmemiş 1 2 72.83 10 .21 2-İlkokul 2 1 6 7 1 .63 8.32 3-0rtaokul 47 68.36 9 . 1 2 4-Lise 73 66. 1 9 1 3 . 1 3 S-Üniversite 52 55 . 1 7 1 3 .78 Toplam 400 68. 1 5 ı 1 .62

Tablo 39: Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio İnançtarla İlgili Tutumlarının

Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Ortala- F Gruplar arası Kaynağı lam ı ması Anlamlı Fark Gruplar arası 1 1 924.32 4 298 1 .079 28.029* 1 -4, 1 -5, Grup içi 420 1 ı .38 395 1 06.358 2-3, 2-4, 2-5, 3-5, 4-Toplam 53935.70 399 5**

*p.<.05 ** 1 . Hiç Okula Gitmemiş, 2 . İlkokul, 3 . Ortaokul 4. Lise 5 . Üniversite veya

yüksekokul

92

Page 111: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 3 8 ve 39'da verilen bulgulardan hareketle Alevi-Bektaşllerin inançlara yönelik tutumlarının eğitim durumlarına göre farklılık gösterdiği ortaya çıkmakta­dır. [F(4;395)=28.029, p<.05]

Gruplar arası çoklu karşılaştırmaya göre, hiç eğitim görmemiş kişiler, lise ve ü­niversite mezunlarına nazaran, ilkokul mezunları, ortaokul, lise ve üniversite me­zunlanna nazaran, ortaokul ve lise mezunları, üniversite mezunlanna nazaran i­nançlara yönelik tutumlar açısından daha yüksek tutum düzeyine sahiptirler. Bu bulgulara göre, kişilerin inançlarla ilgili tutumları eğitim durumu ile ters orantılı bir şekilde artış göstermektedir. Yani eğitim durumu yükseldikçe kişinin inançlarla il­gili tutum puanı düşmekte, eğitim düzeyi düştükçe ise inançlara yönelik tutum pu­anı artmaktadır.

Günay, eğitim düzeyi ile inançlara bağlılık arasında anlamlı bir ilişkinin oldu­ğuna işaret ederek, eğitim düzeyi yükseldikçe inançlara yönelik tutumların olumsuz yönde artış gösterdiğine değinmektedir.295

Uysal, bireylerin eğitim düzeyinin, iman ve bilgi açısından bir farklılık doğur­madığını, ancak ibadetlere katılım noktasında ilkokul mezunlannın daha aktif ol­duklarını söylemektedir?96

Taş, yapmış olduğu araştırmasında bireylerin dindarlık düzeyinin ve inançlara bağlılığının eğitim düzeyi arttıkça düştüğünü belirtmektedir.297

Köktaş, çalışmasında eğitim ile inançlara bağlılık arasında olumsuz yönde bir i­lişki olduğuna işaret etmektedir. Bireylerin eğitim düzeyleri arttıkça inançlara bağ­lılıkları düşmektedir. 298

Karaman, eğitim düzeyi yükseldikçe inançlara bağlılığın düştüğünü ifade et­mektedir.299

2.6.2. ibadet

Bulgular üzerinde eğitim faktörü çerçevesinde yapılan analize denekierin iba­detlere yönelik tutumlannda anlamlı fark görülmektedir.

Tablo 40: Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlarının

Retimsel İstatistikleri

Eğitim Durumu 1- Hiç Okula Gitmemiş 2- İlkokul 3- Ortaokul 4- Lise

29s Günay, a.g.e., s.77, 87. 296 Uysal, a.g.m., s.270. 297 Taş, a.g.e., s. 1 36.

298 Köktaş, a.g.e., s.78, 84, 88. 299 Karaman, a.g.e., s.76.

N 1 2

2 1 6 47 73

X s 57.58 9.94 57.07 8.44 53.48 8.34 5 1 .79 1 1 .58

93

Page 112: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Tablo 41 : Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili Tutumlannın

Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyan sm Kareler Top- S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynağı lam ı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası 1 1 570.87 4 2892.7 1 8 30.268* 1 -5, 2-3, 2-4, Grup içi 37750.07 395 95.570 2-5, 3-5, 4-5** Toplam 49320.94 399

*p.<.O l ** 1 . Hiç Okula Gitmemiş, 2. İlkokul, 3 .0rtaokul, 4. Lise, 5 .Üniversite veya

Yüksekokul Tablo 40 ve 4 1 'de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde Alevi-Bektaşi­

lerin ibadetlerle ilgili tutumlarının eğitim durumuna göre farklılaştığı ortaya çık­mıştır. [F(4;395)=30.268, p<.O l ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, hiç okula gitmemişler (57.58), üniversite veya yüksek okul mezunlarına (40.78) göre, ilkokul mezunları (57 .07), ortaokul mezunlarına (53 .48), lise mezunlarına (5 1 .79), üniversite veya yüksek okul mezunlarına (40.78) göre, ortaokul mezunları (53 .48),üniversite veya yüksek okul mezunlarına (40.78) göre, lise mezunlan (5 1 .79), üniversite veya yük­sek okul mezunlanna (40.78) göre, ibadetlerle ilgili daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

Elde edilen bu bulgular neticesinde, kişilerin eğitim düzeyleri arttıkça, ibadet­lerle ilgili tutum düzeyleri düşmekte, eğitim düzeyleri düştükçe ise, ibadetlerle il­gili tutum düzeyleri artmaktadır.

Köktaş, araştırmasında bireylerin eğitimi ile ibadetlerini yapmaları arasında ters bir orantının olduğunu belirterek eğitim düzeyi arttıkça ibadetlere olan ilginin düş­tüğünü ifade etmiştir.300

Günay' ın elde etmiş olduğu sonuçlara göre bireyin eğitim düzeyi arttıkça iba­detlere yönelik tutum düzeyleri düşmektedir.301

Akyüz, bireylerin eğitim durumları ile ibadetlere yönelimleri arasında olumsuz bir ilişkinin olduğuna değinerek, eğitim düzeyi yükseldikçe ibadetlere yönelimin düştüğüne dikkat çekmektedir.302

Taş, yapmış olduğu çalışmasında eğitim düzeyi düşük olan bireylerin eğitim du­rumu yüksek olan bireylere göre ibadetleri yerine getirme ve dindarlık düzeylerinin daha yüksek olduğunu belirtmiştir. 303

300 Köktaş, a.g.e., s. 1 1 1 .

30 1 Günay, a.g.e., s. 1 0 1 . 302 Akyüz, a.g.e., s. I I 7.

94

Page 113: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Karaman, bireylerin eğitim durumlan ile ibadetleri yerine getirme arasında an­lamlı

_bi� ilişkinin varlığına değinerek, e�tim seviyesinin arttıkça ibadetlere olan

yönelımın düştüğüne vurgu yapmaktadır.3

2.6.3. Sosyal Hayat

Denekler üzerinden elde edilen bulguların eğitim değişkeni esas alınarak yapı­lan analiz sonucunda, grupların tutumlannın anlamlı bir şekilde farklılaştığı göıiil­mektedir.

Tablo 42: Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Betimsel İstatistikleri

E2itim Durumu N X s I - Hiç Okula gitmemiş 1 2 38 . 16 4.80 2- İlkokul 2 1 6 39.26 5.82 3- Ortaokul 47 40.68 4.98 4- Lise 73 42.42 5.72 5- Üniversite 52 44.73 4.70 Toplam 400 40.68 5.87

Tablo 43: Eğitim Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Topla- S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kayna�ı mı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası 1 5 84.40 4 396. 1 0 1 1 2.846* 1 -4, 1 -5, 2-4, Grup içi 1 2 1 79.90 395 30.835 2-5, 3-5, 4-5 .. Toplam 1 3764.3 1 399

* p.<.O ı ** 1 . Hiç Okula gitmemiş, 2. İlkokul, 3 . Ortaokul, 4. Lise, 5 .Üniversite veya

Yüksekokul Tablo 42 ve 43 'de verilen bulgular birlikte ele alındığında, eğitim durumuna gö­

re, Alevi-Bektaşllerin sosyal hayata ilgili tutumlannın farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F(4;395)= ı 2.846, p<.O ı ]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, üniversite veya yüksek okul mezunları (44.73), lise mezunlan (42.42), orta okul mezunlan (40.68), ilkokul me­zunları (39 .26) ve hiç okula gitmemişlere(3 8. ı 6) göre, lise mezunları ( 42.42), ilko­kul mezunları (39 .26) ve hiç okula gitmemişlere (3 8. ı 6) göre, sosyal hayatla ilgili olarak daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

303 Taş, a.g.e., s . l 37.

304 Karaman, a.g.e., s.98.

95

Page 114: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AşİLİK

Görüldüğü gibi, sosyal hayatla ilgili olarak en olumlu tutum düzeyine üniversite veya yüksek okul mezunları (44.73) sahipken, en olumsuz tutuma ise hiç okula gitmemişler (38. 1 6) sahip görünmektedirler.

Elde edilen bu veriler ışığında, sosyal hayatla ilgili tutumlar eğitim durumu ile paralel olarak artmakta ve eksilmektedir. Eğitim durumu yükseldikçe tutumlar o­lumlu yönde artmakta, eğitim durumu düştükçe ise, tutumlar olumsuz yönde art­maktadır.

Köktaş, araştırmasında eğitimle, dindarlık arasında olumsuz bir durumun altını çizerken, eğitimle, sosyal hayat ile ilgili tutumlar arasında bir paralelliğin olduğunu belirtmektedir. 305

Eğitim faktörü çerçevesinde elde edilen tüm bu bulgular birlikte değerlendiril­diğinde, bireylerin eğitim düzeyi yükseldikçe inanç ve ibadetlere yönelik tutumla­rının düştüğünü, sosyal hayatla ilgili tutumlarının arttığını görmekteyiz. Bu da bize, eğitimin bireyin sosyalleşmesi üzerinde ne kadar etkili olduğunu göstermesi açı­sından önemlidir.

2.7. Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Ha­yatla İlgili Tutumlan

İnsanların medeni durumları olgular karşısındaki tutum ve davranışıarına etki etmektedir. Çünkü bireylerin sosyal ilişkileri, içinde bulundukları psiko-sosyal du­rumla bağlantılı olarak gelişir. Bu noktada evlilerin, bekarlann, dul (eşi ölmüş) ve boşanmışlann kanaat ve tutumları arasında genel anlamda farklılıklar gözlenebil­mektedir. Dolayısıyla bireylerin medeni durumunun inanç, ibadet ve sosyal hayat bağlamında ele alınması konumuz açısından önemli görülmektedir.

2.7.1. İnanç

Denekler üzerinden elde edilen bulguların medeni durumları göz önünde tutula­rak yapılan analiz sonucunda, grupların tutumları arasında anlamlı farkların olduğu görülmektedir.

Tablo 44: Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili Tutumlarının

Retimsel istatistikleri

Medeni Durum N X s 1 - Evli 290 70.56 9. 1 5 2- Bekar 75 58.94 1 5 .47 3- Dul Eşi Ölmüş 1 6 67.25 1 3 .42 4-Boşanmış 1 9 68. 1 5 8.33 Toplam 400 68. 1 5 1 1 .62

305 Köktaş, a.g.e., s. ! 1 5, 1 45, 1 47, 1 50.

96

Page 115: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 45: Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşiterin İnançtarla İlgili Tutumlarının

Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Or- F Gruplar arası Kaynaj!ı la mı talaması Anlamlı Fark Gruplar arası 8054.79 3 2684.930 23. 1 74* 1 -2, 2-3 , Grup içi 45880.9 1 396 1 1 5 .861 2-4•• Toplam 53935.70 399

*p.<.O l ** 1 . Evli, 2. Bekar, 3 . Dul Eşi Ölmüş, 4. Boşanmış Tablo 44 ve 45 'de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde medeni duruma

göre Alevi-Bektaşllerin inançtarla ilgili tutumlarında farklılık olduğu ortaya çık­maktadır. [F(3 ;396)=23 . 1 74, p<.O l ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırma neticesinde, evliler (70 .56), dul (e­şi ölmüş) olanlar, (67.25) ile boşanmış olanlar (68 . 1 5), bekarlara (58.94) göre i­nanç yönünden olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

Uysal, evliliğin bireylerin dine karşı tutum ve davranışlarını daha olumlu yönde etkilediği görüşündedir. 306

Taş, çalışmasında bekarların, evlilere, boşanmışlara ve eşi ölmüşlere göre din­darlık düzeylerinin ve inançlara bağlılıklarının daha düşük olduğunu belirtmekte­dir. 307

Köktaş, bekarların eviilere göre inanç ve dini veeibeleri yerine getirme durum­lannın daha düşük olduğunu ifade etmektedir.308

Karaman, yaptığı araştırmasında ise, bekarlann eviilere göre inanç düzeylerinin daha yüksek olduğunu belirtmektedir.309

2. 7 .2. ibadet

Araştırma verileri üzerinde, medeni durum faktörü esas alınarak yapılan analiz sonucunda grupların tutumlan arasında anlamlı farkın ortaya çıktığı görülmektedir.

Tablo 46: Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlarının

Retimsel İstatistikleri

306 Uysal, a.g.m., s.269

307 Taş, a.g.e., s. 1 3 8 308 Köktaş, a.g.e., s. 1 08.

309 Karaman, a.g.e., s.7 1

Medeni Durum 1- Evli 2- Bekar 3- Dul Eşi Ölmüş

N 290 75 1 6

X s 55.35 9.02 45.27 14.93 55 .80 ı 1 .57

97

Page 116: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT A.şiLiK

Tablo 47: Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili Tutumlannın

Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyansın Kareler S d Kareler Orta- F Gruplararası Kay_nağı Toplamı laması Anlamlı Fark

Gruplar arası 6299.59 3 2099.864 1 9.329* 1 -2, 2-3 , 2-4** Grup içi 4302 1 .35 396 1 08.640 Toplam 49320.94 399

*p.<.O l ** I .Evli, 2. Bekar, 3 . Dul Eşi Ölmüş, 4. Boşanmış Tablo 46 ve 47'de verilen bulgular birlikte ele alındığında, medeni duruma göre

Alevi-Bektaşllerin ibadetlerle ilgili tutumlarının farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F(3 ;396)=19.329, p<.O l ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, bekar olanlar (45 .27), evli olanlara (55 .35), dul (eşi ölmüş) olanlara (55 .80) ve boşanmış olanlara (6 1 .00) gö­re, ibadetlerle ilgili olarak daha olumsuz tutum düzeyine sahiptirler.

Bu veriler ışığında ibadetlerle yönelik, en olumlu tutum düzeyine boşanmış o­lanların en olumsuz tutum düzeyine ise bekar olanların sahip olduklan görülmekte­dir.

Günay, evliterin ibadetlere en bağlı kişiler olduğunu, bekarlann ise ibadetlere yönelik en olumsuz tutum içinde olduklarını söylemektedir.3 10

Akyüz, bireylerin medeni durumları ile ibadetlere yönelik tutumları arasında anlamlı bir ilişkinin varlığına işaret ederek, evliterin bekar olanlara göre ibadetleri yerine getirmed e daha olumlu davrandıklarını belirtmektedir. 3 1 1

Karaman, yapmış olduğu araştırmasında evliterin ibadetlere olan yönelimlerinin bekarlara oranla daha yüksek olduğunu belirtmektedir.3 1 2

Köktaş, araştırmasında evliterin bekarlara oranla ibadetleri yerine getirmede da­ha duyarlı olduklannı ifade etmektedir.3 1 3

Taş, yapmış olduğu çalışmada bireylerin ibadetleri yerine getirmesi ile medeni durumları arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu ifade ederek, evlilerin bekarlara oranla ibadetler konusunda daha hassas davrandıklarını söylemektedir.3 1 4

3 10 Günay, a.g.e., s. l 04.

3 1 1 Akyüz, a.g.e., s. l 20.

312 Karaman, a.g.e., s.78.

313 Köktaş, a.g.e., s. l 08.

314 Taş, a.g.e., s. l 39.

98

Page 117: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

2.7.3. Sosyal Hayat

Araştırmanın bulguları üzerinde yapılan analiz sonucunda medeni duruma göre grupların tutumlarının farklılaştığı görülmektedir.

Tablo 48: Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşiterin Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlannın Betimsel İstatistikleri

Medeni Durum N X s 1 - Evli 290 40.52 5 .60 2- Bekar 75 42.86 6. 1 3 3 - Dul Eşi Ölmüş 1 6 34.53 5 . 1 2 4- Boşanmış 19 36.50 4.35 Toplam 400 40.68 5.87

Tablo 49: Medeni Duruma Göre Alevi-Bektaşiterin Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyansın Kareler S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynağı Toplamı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası 992. 1 0 3 330.702 1 0.259* 1 -2 , 1 -3, 2-3, Grup içi 1 2772.20 396 32.253 2-4** Toplam 1 3764.3 1 399

* p.<. O l ** ı . Evli, 2 . Bekar, 3 . Dul Eşi Ölmüş, 4 . Boşanmış Tablo 48 ve 49'da verilen bulgular birlikte ele alındığında, medeni duruma göre

Alevi-Bektaşllerin sosyal hayatla ilgili tutumlannın farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F(3 ;396)= ı 0.259, p<.O 1 ]

Gruplar arası çoklu karşılaştırmaya göre, bekar olanlar (42.86), evli olanlara (40.52), dul (eşi ölmüş) olanlara (34.53) ve boşanmış olanlara (36.50) göre, evli o­lanlar (40.52) ise dul (eşi ölmüş) olanlara (34.53) göre, sosyal hayatla ilgili daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

Görüldüğü gibi, sosyal hayatla ilgili en olumlu tutum düzeyine bekar olanlar (42.86), en olumsuz tutum düzeyine ise dul (eşi ölmüş) olanlar (34.53) sahiptir.

Sosyal hayatla ilgili olarak bekarların, eviilere oranla daha olumlu tutum ortaya koymaları, onların biraz daha değer hükümlerinden bağımsız hareket ettiklerini gösterebilir. Bekarların genel anlamda gençlerden müteşekkil olduğu düşünülürse, bu verilerin yaş faktörüne göre elde etmiş olduğumuz bulgularla da örtüştüğünü söyleyebiliriz.

Medeni durum çerçevesinde elde edilen bu sonuçlar birlikte değerlendirildiğin­de, toplumda bekarların, evlilere, dul (eşi ölmüş) ve boşanmışlara göre inanç ve i­badetler yönünden daha olumsuz tutum sahibi oldukları, ancak sosyal hayat yö­nünden ise daha olumlu tutum düzeyine sahip olduklan görülmektedir. Bu duruma

99

Page 118: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

göre, evliliğin bireyin dini hayatı üzerinde olumlu yönde bir etkisinin, sosyal ha­yatta ise olumsuz yönde bir etkisinin olduğunu söyleyebiliriz.

2.8. Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Ha­yat ile İlgili Tutumları

Bireylerin içinde bulunduklan ekonomik durum, kendilerine bir statü kazandır­makta ve dünya görüşlerine etki etmektedir. Ekonomik durum bireyin dini ve sos­yal hayat ile ilgili tutumlarının olumlu yada olumsuz olarak şekillenmesinde ö­nemli faktörlerinden biridir. Ekonomik durumu iyi olanlar bazen dünyaya karşı o­lumlu bir yaklaşım içinde olurken, bazen de bu durum doyumsuzluk sebebi olabil­mekte yeni arayışlara sevk edebilmektedir. İnsanlar bu doyumsuzluklarını bazen din olgusu ile gidermeye çalışmakta bazen de kendilerine yeni meşguliyet alanları yaratmaya çalışmaktadır. Ekonomik olarak iyi durumda olmayanlar ise, bu eksikle­rini dinle giderme yoluna giderken bazen de bu olumsuz durum onları inançsızlık derecesine kadar götürebilmektedir. Bu açıdan ekonomik duruma göre, Alevi­Bektaşilerin inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumlannın ele alınması önemli görülmektedir.

2.8.1 . İnanç

Deneklerden elde edilen veriler üzerinde gelir durumu esas alınarak yapılan a­·naliz sonucunda grupların tutumları arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmaktadır.

Tablo 50: Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili Tutumlarının

Retimsel İstatistikleri

Gelir Durumu N X s 1 - Çok İyi 8 62.50 1 6.37 2- İyi 93 65.95 ı 1 .73 3- Orta 206 69.00 ı ı .2 ı 4- Ortanın Altı 50 66.08 ı 1 .84 5- Düşük 29 73 .75 1 0.55 6- Çok Düşük ı ı 69.27 1 1 . 1 8 Toplam 400 68. 1 5 ı 1 .62

Tablo 51 : Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili Tutumlarının

Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Ortala- F Gruplar arası Kaynağı lam ı ması Anlamlı Fark Gruplar arası 1 995.70 5 399. 140 3 .028* ı -5, 2-3, 2-5, 3-5, 4-Grup içi 5 1940.00 394 1 3 1 . 827 5** Toplam 53935.70 399

*p.<.OS ** 1 . Çok İyi, 2. İyi, 3 . Orta, 4. Ortanın Altı, 5. Düşük, 6. Çok Düşük

100

Page 119: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 50 ve 5 1 'de verilen bulgular birlikte ele alındığında Alevi-Bektaşi top­lumunun inançtarla ilgili tutumlarının gelir durumuna göre farklılık gösterdiği gö­rülmektedir. [F(5;394)=3 .028, p<.05]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, gelir durumu düşük olan­lar (73 .75), gelir durumu çok iyi olan kişilere (62.50), gelir durumu iyi olanlara (65 .95), gelir durumu orta olanlara (69.00) ve ortanın altındakilere (66.08) göre da­ha olumlu tutum düzeyine sahipken, orta gelir grubunda olanlar (69.00), iyi gelir grubundakilere (65 .95) göre, inanç hususunda daha olumlu tutum düzeyine sahip görünmektedir ler.

Gruplar arası puan ortalamalarına baktığımızda, gelir durumu düşük olan kim­seler inançtarla ilgili olarak en olumlu tutum düzeyine sahipken, en olumsuz tutum düzeyine ise gelir durumu çok iyi olanların sahip olduğu gözlenmektedir.

Gelir durumu esas alınarak yapılan çalışmalarda gelir durumu düşük ve çok dü­şük olaniann gelir durumu iyi ve çok iyi olanlara göre inançlarına daha bağlı ol­duklarını söylemek mümkündür.

Köktaş, bireylerin ekonomik düzeyleri ile inançlara bağlılıkları arasmda ters bir orantının varlığından söz etmektedir. Ekonomik durum iyileştikçe inançlara bağlı­lık düzeyi düşmektedir.3 1 5

Karaman, bireylerin gelir durumlannın yükselmesinin inançlara bağlılıklarını olumsuz yönde etkilediğini belirtmektedir.3 1 6

2.8.2. İbadet

Denekler üzerinden elde veriler üzerinde gelir durumu esas alınarak yapılan a­nalizlerde grupların tutumları arasında anlamlı fark ortaya çıkmaktadır.

Tablo 52: Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili Tutumlartom

Retimsel İstatistikleri

Gelir Durumu 1 -_çok iyi 2- iyi 3- Orta 4- Ortanın altı 5- Düşük 6-' Çok düşük Toıılam

3 1 5 Köktaş, a.g.e., s.84. 3 16 Karaman, a.g.e., s.78,92.

N 8 93 209 50 29 l l

400

X s 5 1 .00 1 6.34 50.35 1 1 .46 54.76 1 0.49 52.34 1 3 .22 57.00 6.29 57. 1 8 9.53 53.58 ı 1 . 1 ı

1 0 1

Page 120: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

Tablo 53: Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlannın

Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyansın Kareler S d Kareler Orta- F Gruplararası An-Kaynajtı Toplamı laması lamlı Fark

Gruplar arası 1 870.75 5 374. 1 5 1 3 . 1 07* 2-3, 2-5** Grup içi 47450. 1 8 394 1 20.432 Toplam 49320.94 399

*p.<.O l ** 1 . Çok iyi, 2 .İyi, 3 . Orta, 4 . Ortanın altı, 5 . Düşük, 6. Çok düşük Tablo 52 ve 53 'de verilen bulgular birlikte ele alındığında, gelir durumuna göre

Alevi-Bektaşilerio ibadetlerle ilgili tutumlannın farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F(5;394)=3 . 1 07, p<.O l ]

Gruplar arası çoklu karşılaştırmaya göre, gelir durumu iyi olanlar (50.35), gelir durumu orta olanlara (54.76) ve gelir durumu düşük olanlara (57.00) göre, ibadet­lerle ilgili olarak daha olumsuz tutum düzeyine sahip görünmektedir.

Gruplar arası ortalama puaniara baktığımızda da ibadetlere karşı en olumlu tu­tum düzeyine gelir durumu çok düşük olaniann sahip oldukları, en olumsuz tutuma ise gelir durumu iyi düzeyde olaniann sahip olduğu görülmektedir.

Elde edilen bu bulgular ışığında, insanların gelir durumu düştükçe ibadetlere o­lan ilgileri biraz daha artmakta, gelir durumlan yükseldikçe ibadetlere olan ilgileri azalmaktadır.

Bireylerin ekonomik durumlan göz önünde tutularak, ibadetlerle ilgili yöne­limlerini tespit etmek amacıyla yapılan araştırmalarda, ekonomik düzey ile ibadet­leri yapma arasında anlamlı bir farkın olduğundan söz edilebilir. Bireyler ekono­mik olarak iyi durumda iseler ibadetleri yerine getirme durumları düşük çıkmakta­dır.

Günay, bireylerin �elir durumları yükseldikçe ibadetlere yönelimlerinin düştü­ğünü vurgulamaktadır. 17

Köktaş, sosyo-ekonomik olarak üst statüde olanların, sosyo-ekonomik olarak alt statüde olanlara oranla ibadetleri yerine getirmede daha düşük bir tutum sergile­diklerini belirtmektedir. 3 1 8

Karaman, bireylerin ekonomik durumlan ile ibadetlere yönelimleri arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığına değinerek, sosyo-ekonomik düzeyin ibadetleri ye­rine getirmede belirleyici olmadığı kanaatine varmıştır.3 19

3 17 Günay, a.g.e., s.99. 3 1 8 Köktaş, a.g.e., s. l l l .

3 19 Karaman, a.g.e., s. I 00.

1 02

Page 121: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Mutlu, ekonomik durumu ortanın altında olan bireylerin, üst ekonomik gruplar­da bulunanlara oranla daha dindar olduklarını ifade etmektedir. 320

Efe, gelir durumu yüksek olan bireylerin ibadetleri yerine getirme oranı daha düşük iken, gelir durumu düşük olan bireylerin ibadetleri yerine getirme oranı daha yüksek olduğuna işaret etmektedir.32 1

2.8.3. Sosyal Hayat

Elde edilen veriler üzerinde gelir durumu esas alınarak yapılan analizler sonu­cunda grupların tutumları arasında anlamlı farkın ortaya çıktığı görülmektedir.

Tablo 54: Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşiterin Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Betimsel İstatistikleri

Gelir Durumu N X s ı - Çok İyi 8 44.37 4.47 2- İyi 93 42.63 6 . ı 6 3 - Orta 209 40.07 5 .89 4- Ortanın altı 50 39.86 5 .39 5- Düşük 29 39.96 4.67 6- Çok Düşük ı ı 38 .8 ı 4.85 Toplam 400 40.68 5 .87

Tablo 55: Gelir Durumuna Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler S d Kareler F Gruplararası Kaynaj:!ı Toplamı Ortalaması Anlamlı Fark

Gruplar arası 628.32 5 1 25 .664 3 .769* 1 -3, 1 -4, 1 -6, Grup içi 1 3 1 35.99 394 33 .340 2-3, 2-4, 2-5, Toplam 1 3764.3 1 399 2-6 ..

* p.<.Ol ** l . Çok iyi, 2. İyi, 3 . Orta, 4. Ortanın altı, 5 . Düşük, 6 . Çok Düşük Tablo 54 ve 55 'de verilen bulgular çerçevesinde, gelir durumuna göre, Alevi­

Bektaşllerin sosyal hayatla ilgili tutumlannın farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F(5;394)=3.769, p<.O l ]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, gelir durumu "çok iyi" olanlar (44.37), gelir durumu "orta" olanlara (40.07), gelir durumu "ortanın altında" olan­lara (39.86) ve gelir durumu "çok düşük" olanlara (38.8 1 ) göre, gelir durumu "iyi"

320 Mutlu, a.g.m., s. 1 97. 321 Efe, a.g.e., s. 1 8 1 .

ı o3

Page 122: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

olanlar (42.63), gelir durumu "orta" olanlara (40.07), gelir durumu "ortanın altın­da" olanlara (39 .86), gelir durumu "düşük" olanlara (39.96) ve gelir durumu "çok düşük" olanlara (38 . 8 1 ) göre sosyal hayatla ilgili olarak daha olumlu tutum düzeyi­ne sahiptirler.

Gelir durumuna göre, puan ortalamalanna bakıldığında sosyal hayatla ilgili en olumlu tutum düzeyine gelir durumu çok iyi olanlar, en olumsuz tutum düzeyine ise geliri, çok düşük olanlar sahip görünmektedirler.

Elde edilen bu veriler ışığında, sosyal hayatla ilgili tutumlar gelir durumu ile doğru orantılı bir şekilde artmaktadır. Gelir durumu yükseldikçe tutumlar olumlu yönde, gelir durumu düştükçe tutumlar olumsuz yönde artmaktadır.

Ekonomik faktör esas alınarak yapılan araştırmalarda da bu paralelde sonuçların ortaya çıktığı gözlenmektedir. Çünkü, ekonomik durum bireyin statüsü ve bu statü­nün davranışlar üzerinde etkisinin bir göstergesi olarak algılanabilir.

Köktaş, araştırmasında ekonomik durumla sosyal hayat arasında bir paralelliğin olduğunu, ekonomik olarak alt gruplarda olanların üst gruplarda olanlara göre daha geleneksel bir yapıda olduklarına işaret etmektedir. 322

Ekonomik durum çerçevesinde elde edilen tüm bu bulgular birlikte değerlendi­rildiğinde, gelir durumu ile dini hayat arasında ters bir oranıının varlığı, gelir du­rumu ile sosyal hayat arasında doğru bir orantının olduğunu söyleyebiliriz.

2.9. Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumları

Meslek, bireylerin hayatlarını etkileyen, zihniyetierinin oluşmasına etki eden aynı zamanda da zihniyet yansımalarının görülmesi açısından önemli bir değişken­dir. Farklı meslek gruplarındaki bireyler, olaylar ve olgular karşısında farklı tavır içine girebilmekte ve davranış sergileyebilmektedirler. Bu açıdan meslek grubuna göre, Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumlannın ortaya konması önemli görülmektedir.

2.9.1 . İnanç

Araştırmaya katılan deneklerden elde edilen verilerin meslek değişkeni esas alı­narak yapılan analizi sonucunda, inanç bakımından grupların tutumları arasında anlamlı farkın olduğu ortaya çıkmaktadır.

Tablo 56: Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşiterin İnançtarla İlgili Tutumlarının

Retimsel İstatistikleri

Meslek N X s 1 - Eğitim-Öğretim 22 54.3 1 14.30 2- Memur 25 66. 1 2 14.28 3- Sağlık Elemanı l O 54.40 14.40

322 Köktaş, a.g.e., s. l46.

104

Page 123: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

4- Teknik Eleman 1 5 66.20 1 3 .86 5- isçi 47 70. 1 4 7.42 6- Serbest Meslek 33 70.8 1 ı 1 .94 7- Emekli 36 70.77 8.02 8- Ev Hanımı 94 7 1 .60 7.85 9- Öğrenci 20 62.35 14.24 1 0- işsiz 1 8 60.44 ı 5 .3 ı ı ı - Baska (Çiftçi) 80 70.35 9.03 Toplam 400 68. 1 5 ı 1 .62

Tablo 57: Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşiterin İnançtarla İlgili Tutumlarının

Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Or- F Gruplar arası Anlamlı Kayna�ı lam ı tatarnası Fark Gruplar arası ıo ı 82.77 ı o 1 0 1 8.277 9.053* 1 -2, ı -4, ı -5, ı -6, 1 -7, ı -Grup içi 43752.93 389 ı 12 .475 8, ı -9, ı- ı ı ' 2-3, 2-8, 3-4,

Toplam 53935 .70 399 3-5, 3-6, 3-7' 3-8, 3- ı ı ,5-9, 5- 1 0, 6-9, 6- ıo, 7-9, 7-

ı O, 8-9, 8- 1 0, 9- ı ı **

*p.<.O l ** l .Eğitim Öğretim, 2 . Memur, 3 . Sağlık Elemanı, 4. Teknik Eleman, 5 . İşçi,

6. Serbest Meslek, 7. Emekli, 8. Ev hanımı, 9. Öğrenci, 10 . işsiz, l l . Başka (Çiftçi) Tablo 56 ve 57' de verilen birlikte değerlendirildiğinde mesleğe göre, Alevi­

Bektaşllerin inançlada ilgili tutumlannda bir farklılaşmanın olduğu ortaya çıkmakta­dır. [F(l 0;389)=9.053, p<.O l ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırmaya göre; eğitim-öğretim meslek grubu içinde yer alanlar memurlara, teknik elemanlara, işçilere, serbest meslek sa­hiplerine, emekli, ev hanımı, öğrenci, işsiz ve çiftçilere göre; memurlar ev hanımia­rına göre; sağlık elemanlan memurlara, teknik elemanlara, işçilere, serbest meslek sahiplerine, emeklilere, ev hanımianna ve çiftçilere göre, öğrenciler işçilere, ser­best meslek sahiplerine, emeklilere göre; ev hanımlan, çiftçilere göre; işsizler işçi­lere, serbest meslek sahiplerine, emeklilere ve ev hanımiarına göre, inançlar yö­nünden daha olumsuz tutum düzeyine sahiptirler.

Gruplara genel puan ortalaması yönünden bakıldığında, eğitim-öğretim (54.3 1 ) ve sağlık elemanlarının (54.40) tutum puanı ile inançlar açısından en düşük tutum puanı ortalamasına sahip olduklan görülmekte, ev hanımlarının da (7 1 .60) ile en yüksek tutum puanına sahip oldukları tespit edilmektedir.

Meslek faktörü çerçevesinde yapılan araştırmalarda da ev hanımlan, çiftçiler, serbest meslek sahiplerinin diğer meslek gruplarına göre daha dindar ve inançlarına bağlı olduklarını görmek mümkündür. Bu durumun eğitim ile yakından ilişkili ol­duğunu söyleyebiliriz. Eğitim alarak belli meslek gruplarında çalışıp statü kazanan bireylerin diğerlerine göre inançlara daha fazla önem verdikleri yapılan çalışmalar­dan anlaşılmaktadır.

105

Page 124: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKT AŞİLİK

Taş, araştırmasında tanm kesimimde çalışanlar, ev kadınları, işsizler, emekliler ile serbest meslek sahiplerinin diğer meslek gruplarına göre daha dindar olduklarını belirtmektedir. 323

2.9.2. ibadet

Araştırmanın verileri üzerinde meslek değişkeni çerçevesinde yapılan analiz so­nucunda, ibadet ile ilgili tutumlarda gruplar arasında anlamlı fark ortaya çıkmakta­dır.

Tablo 58: Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşiterin İbadetlerle İlgili Tutumlarının

Retimsel İstatistikleri

Meslek N X s 1 - Eğitim Öğretim 22 42.45 1 2.75 2- Memur 25 49.76 1 2 .43 3- Sağlık Elemanı l O 39. 1 0 1 3 . 2 1 4 - Teknik Eleman 1 5 46.26 ı 1 .7 1 5 - işçi 47 56. 1 9 8.79 6- Serbest Meslek 33 54. 8 1 1 0.74 7- Emekli 36 55.80 8.04 8- Ev Hanımı 94 56. 1 0 7.53 9- Öğrenci 20 52.00 1 5 .52 1 0- işsiz 1 8 48.05 1 7.67 1 1- Başka (çiftçi) 80 56.67 8.34 Toplam 400 53.58 ı ı . ı ı

Tablo 59: Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili Tutumlarının

Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler S d Kareler Ortala- F Gruplararası Anlamlı Kaynaı!ı Toplamı ması Fark

Gruplar arası 850 1 .83 l O 850. 1 83 8 . 1 02* 1 -2, 1 -5, 1 -6, Grup içi 408 1 9 1 0 3 89 1 04.93 1 -7, 1 -8, 1 -9,

Toplam 49320.94 399 1 - 1 ı , 2-3, 2-5, 2-7, 2-8, 2- 1 ı , 3-5, 3-6, 3-7,

3-8, 3-9, 3 - 1 O, 3- ı ı, 4-5, 4-6, 4-7, 4-8, 4- 1 ı ,

5 - 1 0, 6- 1 O, 7- 1 O , 8- 1 0, 1 0- 1 ı ••

*p.<.O l * * 1 . Eğitim Öğretim, 2. Memur, 3 . Sağlık Elemanı, 4. Teknik Eleman, 5. İşçi,

6. Serbest Meslek, 7. Emekli, 8. Ev Hanımı, 9. Öğrenci, I O .işsiz, 1 1 . Başka

323 Taş, a.g.e., s. 1 4 1 .

106

Page 125: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 58 ve 59'da elde edilen bulgular çerçevesinde, mesleğe göre Alevi-Bek-taşllerin ibadetlerle ilgili tutumlarının farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F( 1 0;389)=8. 102, p<.O l ]

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, eğitim öğretim meslek grubunda yer alanlar, memurlara, işçilere, serbest meslek sahiplerine, emeklilere, ev hanımlanna, öğrencilere, çiftçilere göre, ibadetlerle ilgili olarak daha olumsuz tutum içindeyken, memurlar, sağlık elemaniarına göre daha olumlu tutum içindey­ken, işçilere, emeklilere, ev hanımlanna, ve çiftçilere göre daha olumsuz tutum dü­zeyine sahiptirler. Sağlık elemanları, işçilere, serbest meslek sahiplerine, emeklile­re, ev hanımlanna, öğrencilere, İşsizlere ve çiftçilere göre daha olumsuz tutum ser­gilemektedirler. Teknik elemanlar, işçilere, serbest meslek sahiplerine, emeklilere, ev hanımiarına ve çiftçilere göre daha olumsuz tutum düzeyine, işçiler, serbest meslek sahipleri, emekliler, ev hanımları, çiftçiler İşsizlere göre, ibadetlerle ilgili olarak daha olumlu tutum düzeyine sahip görünmektedirler.

Gruplar arası puan düzeyine baktığımızda ise, ibadetlerle ilgili olarak en olum­suz tutum düzeyine sahip olanların sağlık elemanlarının (39. 1 0), en olumlu tutum düzeyine ise çiftçilerin (56.67) sahip olduklan görülmektedir.

Bireylerin meslek sahibi olmalarında eğitim en belirleyici faktörlerden biridir. Eğitim ile ibadetleri yerine getirme arasında anlamlı bir ilişkinin varlığından yuka­rıda söz etmiştik. Burada da yaklaşık aynı durumu görmemiz mümkündür. Sahip olunan mesleki statü ile eğitim arasında olan ilişki doğru orantılı olduğu halde, iba­detleri yerine getirme durumu ise ters orantılıdır.

Yapılan araştırmalarda da ev hanımlannın, çiftçilerin, esnaf, işçi vb. ibadetlere olan ilgilerin diğer meslek gruplarına oranla daha yüksek olduğu vurgulanmakta­dır.324

Akyüz, ev hanımlarının ve emekiiierin diğer meslek puplanna göre ibadetlere yönelimlerinin daha yüksek olduğuna işaret etmektedir.32

2.9.3. Sosyal Hayat

Araştırmanın bulgulan üzerinde meslek değişkeni esas alınarak yapılan analiz sonucunda, sosyal hayatla ilgili olarak grupların tutumlarında anlamlı farkın olduğu ortaya çıkmıştır.

Tablo 60: Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşiterin Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlannın Retimsel İstatistikleri

324 Günay, a.g.e., s. ı 00.

325 Akyüz, a.g.e., s. ı 20.

Meslek 1 - Eğitim Öğretim 2- Memur 3- Sağlık Elemanı 4- Teknik Eleman

N 22 25 1 0 1 5

X s 44.77 4.48 44.36 4.89 42.20 3.22 43 .06 5 .41

107

Page 126: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

5- İşçi 47 39.25 5 .83 6- Serbest Meslek 33 40.69 5 .48 7- Emekli 36 33.97 6. 1 6 8- Ev hanımı 94 39.97 5.79 9- Öğrenci 20 43.90 6.05 1 0- işsiz 1 8 38 .50 5 .93 1 1- Başka 80 39.45 5 .73 Toplam 400 40.68 5.87

Tablo 61 : Meslek Gruplarına Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Orta- F Gruplararası Kavnaih lam ı laması Anlamlı Fark

Gruplar arası 1 389.21 l O 1 38.922 4.367* 1 -5, 1 -6, 1 -7, Grup içi 1 2375.09 389 3 1 .8 1 3 1 -8, 1 - 1 0, 1 - 1 ı , Toplam 1 3764. 3 1 399 2-5, 2-6, 2-7,

2-8, 2- 1 O, 2- 1 1 , 4-5, 4-8, 4- 1 O, 4- ı ı ' 5-9, 6-9, 7-9, 8-9, 9- 1 0,

9-1 ı **

* p.<.Ol ** 1 . Eğitim Öğretim, 2 . Memur, 3 . Sağlık Elemanı, 4. Teknik Eleman, 5 . İşçi,

6. Serbest Meslek, 7. Emekli, 8. Ev Hanımı, 9. Öğrenci, 1 0. işsiz, l l . Başka Tablo 60 ve 6 1 'de verilen bulgular birlikte incelendiğinde, mesleğe göre Alevi­

Bektaşllerin sosyal hayatla ilgili tutumlannın farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F( l 0;389)=4.367, p<.O l ]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, "eğitim-öğretim" (44.77) ve "memur" olanlar ( 44.36), "işçilere" (39.25), "serbest meslek" sahipleri ( 40.69), "emekliler" (33 .97), "ev hanımlan" (39.97), "işsizler" (38.50) ve "başka" (çiftçile­re) (39 .45) göre, "teknik elemanlar" ( 43 .06), "işçilere" (39 .25), "ev hanımlarına" (39.97), "İşsizlere" (38.50) ve "başka" (çiftçilere) (39.45) göre, "öğrenciler" (43.90), "işçilere" (39.25), "serbest meslek" sahiplerine (40.69), "emeklilere" (33 .97), "ev hanımlarına" (39.97), "işsizlere" (38.50) ve "başka" (çiftçilere) (39 .45) göre, sosyal hayatla ilgili olarak daha olumlu tutum düzeyine sahip görün­mektedirler.

Gruplar arasında puan ortalamasına bakıldığında, eğitim-öğretim meslek grubu içinde yer alanlar (44.77), sosyal hayatla ilgili en olumu tutum düzeyine sahipken, emekliler (33 .97), en olumsuz tutum düzeyine sahiptirler.

Elde edilen bu sonuçların, eğitim ve yaş faktörleri çerçevesinde yapılan analiz­ler sonucu ulaşılan bulgularla örtüştüğünü söyleyebiliriz. Almış olduğu eğitimle belli bir statü kazanan bireyler, sosyal hayatla ilgili daha olumlu tutumlar sergile­mekteyken, buna paralel olarak eğitim düzeyi düşük meslek grupları içinde yer a­lan bireylerin biraz daha muhafazakar tutum ortaya koyduklarını düşünülebilir.

108

Page 127: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

2.10. Kendilerini Tanımlamalarına Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumları

Toplumların kendilerini ifade ettikleri bir üst kimlikleri vardır. Bunun yanında o toplumlan meydana getiren bireylerin de mensup olduklan toplum içinde kendile­rini ifade ettikleri birer alt kimliklerinin olduğu bir gerçektir. Bu alt kimlikler, kişi­nin toplumda kendini tanımlamasında ve ifade etmesinde büyük rol oynamaktadır. Bireyin sahip olduğu bu alt kimlik veya kendini ifade ettiğine inandığı tanımın yansımaları onun tüm dini ve sosyal hayatını kapsar, sosyal ilişkilerinde alacağı tutum ve davranışları bu çerçevede gelişir. Dolayısıyla, Alevi-Bektaşllerin kendile­rini tanımlamalarına göre, inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlannda bir farklılaşmanın olması mümkündür.

2.10.1. İnanç

Araştırma verileri üzerinde kendini tanımlamaya göre yapılan analiz sonucunda, inanç açısından grupların tutumlan arasında anlamlı bir fark oluşmaktadır.

Tablo 62: Kendilerini Tanımlamalarma Göre Alevi-Bektaşiterin inançtarla İlgili

Tutumlarının Retimsel İstatistikleri

Kendini Tanımlama N X s 1 - Alevi 147 65 .46 1 3 .95 2- Bektaşi 1 6 1 70.08 9.64 3- Kızılbaş 2 54.00 1 9.79 4- Alevi-Bektaşi 79 70.25 9.27 5- Başka l l 63.27 9.26 Toplam 400 68. 1 5 1 1 .62

Tablo 63: Kendilerini Tanımlamalarma Göre Alevi-Bektaşiterin inançtarla İlgili

Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyansın Kareler Topla- S d Kareler Orta- F Gruplar arası Kaynağı mı laması Anlamlı Fark Gru_IJ!ar arası 2668.0 1 4 667.004 5 . 1 39* ı -2, ı -4, 2-3, Grup içi 5 1 267.68 395 1 29.792 3-4** Toplam 53935.70 399

*p.<.O l ** 1 . Alevi, 2. Bektaşi, 3 . Kızılbaş, 4.Alevi-Bektaşi, 5 . Başka Tablo 62 ve 63 'de verilen bulgular birlikte ele alındığında, Alevi-Bektaşllerin

inançlarla ilgili tutum ve davranışların kendilerini tanımlamalarına göre farklılaştı­ğı görülmektedir. [F(4;395)=5 . 1 39, p<.O l

Gruplar arasında yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, kendini Alevi-Bektaşi ola­rak tanımlayanlar (70.25), kendilerini Alevi olarak tanımlayanlara (65 .46) ve ken­dilerini Kızılbaş olarak tanımlayanlara (54.00) göre, kendini Bektaşi olarak tanım­layanlar (70.08), kendilerini Alevi olarak tanımlayanlara (65 .46) ve kendilerini Kı-

109

Page 128: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AşİLİK

zılbaş olarak tanımlayanlara (54.00) göre inançlada ilgili daha olumlu tutum düze­yine sahiptirler.

Gruplar arasındaki ortalama puaniara bakıldığında, inançlada ilgili olarak en olumlu tutum düzeyine kendilerini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayanların (70.25), en olumsuz tutum düzeyine ise kendilerini Kızılbaş olarak tanımlayanların (54.00) sahip olduğu görülmektedir.

2.10.2. ibadet

Araştırmaya katılan deneklerden elde edilen veriler üzerinde kendilerini tanım­lamalanna göre yapılan analiz sonucunda ibadetler ile ilgili tutumlarında anlamlı bir fark ortaya çıkmıştır.

Tablo 64: Kendilerini Tanımlamalarına Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili

Tutumlarının Retimsel İstatistikleri

Kendini Tanımlama N X s 1 - Alevi 147 49.6 1 1 2.39 2- Bektftşi 16 1 56.24 9.98 3- Kızılbaş 2 5 1 .00 1 9.79 4- Alevi-Bektaşi 79 56.30 8.58 5- Başka ı ı 48. 8 1 6.98 Toplam 400 53 .58 ı 1 . 1 ı

Tablo 65: Kendilerini Tanımlamalarına Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Toplamı S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynağı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası 4304. 14 4 ı o76.035 9.442* ı -2, ı -4, 2-5, Grup içi 450 ı 6.80 395 ı ı 3 .967 4-5** Toplam 49320.94 399

* p.<.Ol * * ı . Alevi, 2 . Bektaşi, 3 . Kızılbaş, 4. Alevi-Bektaşi, 5 . Başka Tablo 64 ve 65 'de verilen bulgular ışığında, kendilerini tanımlamalarına göre

Alevi-Bektaşiterin ibadetlerle ilgili tutumlarının farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F( 4;395)=9 .442, p<.O 1 ]

Gruplar arası çoklu karşılaştırmaya göre, kendilerini Alevi olarak tanımlayanlar (49.6 1 ), kendilerini Bektaşi olarak tanımlayanlara (56.24), kendilerini Alevi-Bek­taşi olarak tanımlayanlara (56.30) göre, ibadetlerle ilgili olarak daha olumsuz tutum düzeyine sahiptirler. Kendilerini Bektaşi (56.24) ve Alevi-Bektaşi (56.30) olarak tanımlayanlar� kendini Başka olarak tanımlayanlara (48 .8 1 ) göre ibadetlerle ilgili olarak daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

ı 1 0

Page 129: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Elde edilen bu bulgulara göre, ibadetlerle ilgili olarak en olumlu tutum puanına kendilerini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayanların sahip oldukları, en olumsuz tutum puanına ise kendini Başka olarak tanımlayanların sahip oldukları göıiilmektedir.

2.10.3. Sosyal Hayat

Araştırmaya katılan deneklerden elde edilen veriler üzerinde kendilerini tanım­lamalarına göre yapılan analiz sonucunda sosyal hayatla ilgili tutumlarında anlamlı fark ortaya çıkmıştır.

Tablo 66: Kendilerini Tanımlamalarma Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Betimsel İstatistikleri

Kendini Tanımlama N X s 1 - Alevi ı 47 42. 1 2 6.00 2- Bektaşi ı 6 ı 39.96 5 .70 3- Kızılbaş 2 44.50 .70 4- Alevi-Bektaşi 79 39.02 5 .36 5- Başka ı ı 43. 1 8 5 .92 Toplam 400 40.68 5 .87

Tablo 67: Kendilerini Tanımlamalarına Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarınm Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Topla- S d Kareler Ortala- F Gruplararası Kaynaeı mı ması Anlamlı Fark

Gruplar arası 701 .58 4 ı 75.396 5.304* 1 -2, 1 -4, 4-5 * * Grup içi 1 3062.73 395 33 .070 Toplam 1 3764.3 1 399

* p.<.O l * * I .Alevi, 2. Bektaşi, 3 . Kızılbaş, 4. Alevi-Bektaşi, 5 . Başka Tablo 66 ve 67' de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde, Alevi-Bekta­

şllerin kendilerini tanımlamalarına göre, sosyal hayatla ilgili tutumlarının farklılaş­tığı ortaya çıkmıştır. [F(4;395)=5 .304, p<.O l ]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, kendini "Alevi" olarak tanım­layanlar (42. 1 2), kendini "Bektaşi" olarak tanımlayanlara (39.96) ve kendini "Ale­vi-Bektaşi" olarak tanımlayanlara (39.02) göre, kendilerini bu tanımların dışında tutan ve "başka" olarak tanımlayanlar ( 43 . 1 8), kendini Alevi-Bektaşi olarak ta­nımlayanlara (39.02) göre, sosyal hayatla ilgili olarak daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

Gruplar arasında puan ortalamasına bakıldığında, sosyal hayatla ilgili en olumlu tutum düzeyi kendini "Kızılbaş" olarak tanımlayanlar, en olumsuz tutum düzeyi ise kendini "Alevi-Bektaşi" olarak tanımlayanlar sahiptirler.

Elde edilen bu veriler ışığında kendini "Alevi" ve "Kızılbaş" olarak tanımla­yanların sosyal hayatta daha bağımsız hareket edebildikleri, kendini "Bektaşi" veya

ı ı ı

Page 130: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

"Alevi-Bektaşi" olarak tanımlayanların ise, biraz daha gelenekiere bağımlı kal­dıklarını söylememiz mümkündür.

Sosyal hayatla ilgili ulaştığımız bu sonuçlar, inanç ve ibadet ölçeklerinden elde ettiğimiz verilerle paralellik göstermektedir. Dindarlık düzeyleri yüksek olanların sosyal hayatla ilgili tutumları düşmekteyken, dindarlık düzeyleri düşük olanların sosyal hayatla ilgili tutumlan yükselmektedir. Bu durumda, dindar ve gelenekiere bağlı olaniann sosyal hayattaki ilişkilere biraz daha çekimser yaklaştıklarını söyle­yebiliriz.

2.1 1 . Dini Bilgileri Aldıkları Yere Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumları

Toplumda her birey az veya çok, bilinçli veya bilinçsiz örgün veya yaygın din eğitimi kurumlarından bazen de aile çevresinden olmak üzere dini bilgiler edin­mektedir. Birey edinmiş olduğu bu bilgiler çerçevesinde kendisine bir bakış açısı oluşturmakta ve bu bakış açısı doğrultusunda dini hayatına yön vermektedir. Sos­yal hayatın vazgeçilmez bir parçası olan dini hayat ile ilgili taşınan kaygılar ve ta­sarruflar sosyal hayata da etki etmektedir. Bu itibarta Alevi-Bektaşiterin dini bil­gilerini aldıkları yere göre, inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili olarak tutumlarının ele alınması araştırma açısından önemli görülmektedir.

2.1 1 .1 İnanç

Araştırma verileri üzerinde dini bilgilerin kaynağı esas alınarak yapılan analiz sonucunda, inançtarla ilgili olarak grupların tutumları arasında anlamlı farkiann olduğu ortaya çıkmaktadır.

Tablo 68: Dini Bilgileri Aldıklan Yere Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili

Tutumlarının Retimsel İstatistikleri

Din Eğitimi N X s 1 - Alevi-Bektaşi Büyüklerinden 1 84 68.94 ı 1 .96 2- Anne-Babadan 127 69.89 ı 0.26 3- Kendi Kendime 4 ı 65.95 9.70 4- Kuran Kurslarından ı o 7 1 .40 7.76 5- Örgün Din Eğitimi Kurumlarından 7 65 .57 ı 2.43 6- Orta Öğretimden 3 ı 58.74 ı 3 . 7 ı Toplam 400 68. ı 5 ı u ı

Tablo 69: Dini Bilgileri Aldıklan Yere Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili

Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyansın Kareler Topla- S d Kareler Ortala- F Gruplar arası Kaynl!ğı mı ması Anlamlı Fark Gruplar arası 3598.6 1 5 7 1 9.724 5.633"' 1 -6, 2-6, 3-6, Grup içi 50337.08 394 1 27.759 4-6""" Toplam 53935.70 399

ı ı 2

Page 131: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

* p.<.O l ** I . Alevi-Bektaşi Büyüklerinden, 2. Anne-Babadan, 3 . Kendi Kendime, 4. Ku­

ran Kurslarından, 5 . Örgün Din Eğitimi Kurumlarından, 6. Orta Öğretimden Tablo 68 ve 69'de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde din eğitimini

aldığı yere göre Alevi-Bektaşi toplumunun inançlada ilgili tutumlannın farklılaştı­ğı görülmektedir. [F(5;394)=5 .633, p<.Ol

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, din eğitimini orta öğretim­den alanlar (58.74), Alevi-Bektaşi Büyüklerinden alanlara (68 .94), Anne-Babadan alanlara (69.89), Kendi kendine öğrenenlere (65 .95) ve Kur'an Kurslarından öğre­nenlere göre daha olumsuz tutum düzeyine sahiptirler.

Gruplar arasında ortalama puaniara baktığımızda, Alevi-Bektaşi toplumunun i­nançlarla ilgili en olumlu tutum düzeyine din eğitimini Kur'an Kurslarından alanla­rın (7 1 .40), en olumsuz tutuma ise orta öğretimden alanların (58.74) sahip olduğu görülmektedir.

Dini bilgilerin kaynağı açısından yapılan araştırmalarda da geleneksel yapının korunduğu gözlenmektedir. Dini bilgileri Kur'an Kurslarından, aileden, din bü­yüklerinden alanlar orta öğretim kurumlarından alanlara göre inançlar bakımından daha olumlu tutum düzeyine sahip görünmektedirler. Ancak, bazı araştırmalarda dini bilgilerini okuldan aldığını ifade edenlerin dindarlık düzeylerinin yüksek oldu­ğu görülebilmektedir.326

2.1 1 .2. İbadet

Elde edilen veriler üzerinde dini bilgilerin kaynağı esas alınarak yapılan analiz sonucunda, denekierin ibadetlerle ilgili tutumları arasında anlamlı bir farkın olduğu ortaya çıkmaktadır.

Tablo 70: Dini Bilgileri Aldıklan Yere Göre Alevi-Bektii.şilerin İbadetlerle İlgili

Tutumlannın Retimsel İstatistikleri

Din E�itimi 1 - Alevi-Bektfişi Büyüklerinden 2- Anne babadan 3- Kendi kendime 4-Kuran Kurslarından 5- Örgün din �timi kurumlarından 6- Orta öğretimden Toplam

326 Karaman, a.g.e., s.77.

N 1 84 1 27 41 lO 7 3 1 400

X s 54.00 1 1 .52 53 .84 1 0.25 53 . 14 8. ı ı 62.50 1 0.09 54.85 1 3 .24 47.48 ı 3. ı ı 53 .58 ı l . l l

1 13

Page 132: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

Tablo 71: Dini Bilgileri Aldıkları Yere Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kareler Toplamı S d Kareler Or- F Gruplararası Kaynağı talaması Anlamlı Fark

Gruplar arası 2008.87 5 40 1 .774 3.346* 1 -4, 1 -6, 2-4, Grup içi 473 1 2.07 394 1 20.08 1 2-6, 3-4, 3-6, Toplam 49320.94 399 4-6'" *

*p.<.0 1 ** 1 . Alevi-Bektaşi Büyüklerinden, 2. Anne-Babadan, 3 . Kendi kendime, 4. Ku­

ran Kurslarından, 5 . Örgün Din Eğitimi Kurumlanndan, 6. Orta Öğretimden Tablo 70 ve 7 1 'de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde, dini bilgileri

öğrendiği yere göre Alevi-Bektaşllerin ibadetlerle ilgili tutumlarının farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F(5;394)=3 .346, p<.01]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, dini bilgilerini orta öğretimden alanlar (47.48), Alevi-Bektaşi büyüklerinden alanlara (54.00), anne-babadan alan­lara (53 .84), kendi kendine öğrenenlere (53 . 14) ve Kur'an kurslarından öğrenenlere (62.50) göre, daha olumsuz tutum düzeyine sahip görünmektedirler. Dini bilgilerini Kur'an kurslarından aldığını söyleyenler (62.50), Alevi-Bektaşi büyüklerinden a­lanlara (54.00), anne-babadan alanlara (53.84), kendi kendine öğrenenlere (53 . 14) göre, daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler.

Elde edilen bu veriler ışığında, ibadetlerle ilgili olarak en olumlu tutum düzeyi­ne dini bilgilerini Kur'an kurslarından alanlar sahip görünürken, en olumsuz tutum düzeyine ise dini bilgilerini orta öğretimden alanlar sahip görünmektedirler.

Karaman, dini bilgilerin kaynağı ile ibadetleri yerine getirme arasında anlamlı bir ilişkinin varlığından söz etmektedir. Dini bilgilerini okuldan aldığını söyleyen­Ierin ibadetlere yönelimlerinin, aile, Kur'an kursu, özel din eğitimi kurumlarından alanlardan daha düşük olduğunu belirtmektedir.327

2.11 .3. Sosyal Hayat

Araştırma verileri üzerinde yapılan analiz sonucunda, deneklerio dini bilgileri aldıkları yere göre sosyal hayatla ilgili tutumları arasında anlamlı farkın olduğu ortaya çıkmaktadır.

Tablo 72: Dini Bilgileri Aldıkları Yere Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlarının Retimsel İstatistikleri

Dini Bileileri Nereden Aldıj!ı N X s 1 - Alevi-Bektaşi Büyüklerinden 1 84 39.69 5 .68 2- Anne-Babadan 1 27 4 1 .0 1 6. 1 6 3 - Kendi Kendime 4 1 42.63 5 .37

327 Karaman, a.g.e., s. l O 1 .

1 14

Page 133: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

4- Kur'an Kurslarından 1 0 40.60 5 . ı 8 5- Örgün Din Eğitimi Kurumlarından 7 4 1 .85 3 . 7 1 6 - Orta Öğretimden 3 1 42.4 1 6. 1 3 To_l)lam 400 40.68 5.87

Tablo 73: Dini Bilgileri Aldıklan Yere Göre Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili

Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyansın Kareler Top- S d Kareler Or- F Gruplararası Kaynağı lam ı talaması Anlamlı Fark

Gruplar arası 454.68 5 90.936 2.682"' 1 -2, 1 -3, 1 -6""" Grup içi 1 3309.63 394 33.78 1 Toplam 1 3764.3 1 399

* p.<.0 1 ** 1 . Alevi-Bektaşi Büyüklerinden, 2. Anne-Babadan, 3 . Kendi Kendime,

4.Kuran Kurslanndan, 5 . Örgün Din Eğitimi Kurumlarından, 6. Orta Öğretimden Tablo 72 ve 73 'de verilen bulgular çerçevesinde dini bilgileri aldıkları yere göre

Alevi-Bektaşllerin sosyal hayatla ilgili tutumlarında faklılık ortaya çıkmıştır. [F(5;394)=2.682, p<.0 1 ]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırmaya göre, dini bilgilerini Alevi-Bektaşi büyüklerinden öğrendiğini ifade edenler (39.69), anne-babadan öğrendim diyenlere (4 1 .01) , kendi kendime öğrendim diyenlere (42.63) ve orta öğretimden öğrendim diyenlere ( 42.4 1 ) göre, sosyal hayatla ilgili daha olumsuz tutum düzeyine sahiptir­ler.

Görüldüğü gibi sosyal hayatla ilgili en olumsuz tutum düzeyine dini bilgileri Alevi-Bektaşi büyüklerinden öğrendiğini ifade edenler (39.69), en olumlu tutum düzeyine ise dini bilgileri kendi kendine öğrendiğini ifade edenler (42.63) sahip gö­rünmektedirler.

Elde edilen bu verilere göre, geleneksel dini bilgilere sahip bireylerin sosyal ha­yatta da geleneksel yaklaşımlarını korudukları, diğerlerinin ise daha bağımsız dü­şünme ve hareket etme temayülünde oldukları söylenebilir.

2.12. Kendi Dindarlık Algılamalarına Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, iba­det ve Sosyal Hayatla İlgili Tutumları

Toplumda bireylerin sahip olduğu din ve din anlayışı, dünyayı anlamada ve an­lamlandırmada en etkin faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireyin kendini din olgusu çerçevesinde tanımlaması ve buna göre kendini kategorize et­mesi, tutumlannın oluşmasında ve şekillenmesinde belirleyici bir niteliğe sahiptir. Dolayısıyla bireyin kendini tanımladığı dindarlık düzeyi açısından, inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlannın ele alınması gerekmektedir. Bu itibarla, Alevi­Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlarının oluşmasında dindarlık düzeylerinin ne derecede etkili bir değişken olup olmadığını ortaya koymak araştırmamız açısından önemli görülmektedir.

1 1 5

Page 134: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKT AŞİLİK

2.12.1. İnanç

Veriler üzerinde yapılan analiz sonucunda bireylerin dindarlık açısından kendi­lerini tanımlamalarına göre grupların tutumları arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmaktadır.

Tablo 74: Kendi Dindarlık Algılamalanna Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili

Tutumlannın Betimsel İstatistikleri

Dindarlık Durumu N X s 1 - Çok Dindar 1 9 73.06 1 3 .97 2- Dindar 204 69.05 6.42 3- Din ile Az İlgili 146 66.03 9.64 4-Din ile Hiç ilgisi Yok 3 1 50.75 1 5 .50 Toplam 400 68. 1 5 1 1 .62

Tablo 75: Kendi Dindarlık Algılamalanna Göre Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili

Tutumlannın Varyans Analizi (Anova) Sonuçlan

Varyansın Kareler Topla- S d Kareler Orta- F Gruplar arası Kaynağı mı laması Anlamlı Fark Gruplar arası 2 1 978.33 4 5494.583 67.9 1 4"' ı -3, ı -4, 2-4, Grup içi 3 ı 957.36 395 80.905 3-4"'"' Toplam 53935.70 399

*p.<.O l ** 1 . Çok Dindar, 2. Dindar, 3 . Din İle Az İlgili, 4. Din İle Hiç ilgisi Yok, Tablo 74 ve 75 'de verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde, Alevi-Bekta­

şilerio kendilerinin dindarlık algılamalarına göre, inarıçlarla ilgili tutumlarının farklılaştığı ortaya çıkmaktadır. [F(4;395)=67.9 14, p<.O l

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırma sonucund<., Alevi-Bektaşilerio çok dindar olanları (73.06), din ile az ilgili olanlara (66.03), din ile hiç ilgisi olmayanla­ra (50.75) göre, dindar olanlar (69.05), din ile hiç ilgisi olmayanlara (50.75) , din ile az ilgili olanlar (66.03), din ile hiç ilgisi olmayanlara (50.75) göre, inançtarla ilgili olarak daha olum tutum düzeyine sahip görünrnektedirler.

Görüldüğü üzere, bireylerin dindarlık düzeyleri arttıkça inançtarla ilgili tutum puanları artmakta, dindarlık düzeyleri düştükçe tutum puanları düşmektedir.

Yapılan araştırmalarda da bireyin kendi dindarlık algısı ile dindarlık öl�eğinden elde edilen veriler arasında anlamlı bir farkın olduğu vurgulanmaktadır. 28 Birey kendini dindar olarak görüyorsa din ile ilgili tutum puanları yüksek çıkmakta, ken­dini din ile ilgisiz veya din ile hiç ilgisiz görüyorsa din ile ilgili tutum puanlan ol­dukça düşük çıkmaktadır.

328 Mutlu, a.g.m., s. 1 97.

1 1 6

Page 135: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

2.12.2. ibadet

Araştırma verileri üzerinde yapılan analiz sonucunda grupların dindarlık düzeyi açısından ibadetlere yönelik tutumlan arasında anlamlı farkın ortaya çıktığı görül­mektedir.

Tablo 76: Kendi Dindarlık Algılamalarına Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili

Tutumlarının Retimsel istatistikleri

Dindarlık Durumu N X s 1 - Çok Dindar 1 9 58. 1 2 1 0.78 2- Dindar 204 57.21 6.96 3- Dinle Az İlgili 1 46 50.84 1 0.42 4.: Dinle Hiç ilgisi Yok 3 1 39.50 1 3 .05 Toplam 400 53 .58 1 1 . 1 1

Tablo 77: Kendi Dindarlık Algılamalarına Göre Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili

Tutumlarının Varyans Analizi (Anova) Sonuçları

Varyansın Kıırclcı· Top- S d Kareler Orta- F Gruplararası Kaynağı )arnı laması Anlamlı Fark

Gruplar arası ı 7048. 1 6 4 4262.040 52. 1 65 * 1 -3, 1 -4,

Grup içi 32272.78 395 8 1 .703 2-3, 2-4,

Toplam 49320.94 399 3-4, * *

* p.<.O l * * 1 , Çok Dindar, 2 . Dindar, 3 . Din İle Az İlgili, 4 . Din İle Hiç ilgisi Yok, Tablo 76 ve 7Tde verilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde, kendi dindarlık

algılamalanna göre Alevi-Bektaşllerin ibadetlerle ilgili tutumlarının farklılaştığı ortaya çıkmıştır. [F(4;395)=52. 1 65 , p<.O l ]

Gruplar arası yapılan çoklu karşılaştırma sonucunda, kendini çok dindar (58 . 1 2) görenler, dinle az ilgili görenlere (50. 84), dinle hiç ilgisi olmayanlara (39. 50) göre, ibadetlerle ilgili olarak daha yüksek tutum düzeyine sahiptirler. Kendini dindar ola­rak tanımlayanlar da dinle az ilgili olanlara, dinle hiç ilgisi olmayanlara göre, daha olumlu tutum düzeyine sahiptirler. Dinle az ilgili olanlar, dinle hiç ilgisi olmayan­lara göre daha olumlu tutum düzeyine sahip görünmektedirler.

Elde edilen bu veriler doğrultusunda ibadetlerle ilgili olarak en olumlu tutum düzeyine kendini çok dindar olarak görenler (58 . 1 2), en olumsuz tutum düzeyine ise din ile hiç ilgisi olmayanlar görünmektedir. Dolayısıyla, dindarlık düzeyi yük­seldikçe ibadetlerle ilgili tutum puanları artmakta, dindarlık düzeyi düştükçe iba­detlerle ilgili tutum puanları azalmaktadır.

Toplumda bireylerin kendi dindarlık algılamaları ile ibadetleri yerine getirme a­rasında anlamlı bir farkın olduğu ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalarda da bunu görmek mümkündür.

1 1 7

Page 136: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Mutlu, araştırmasında kişilerin kendi dindarlık algıları ile dindarlık ölçeğinden elde edilen veriler arasında anlamlı bir fark olduğunu belirtmiştir.329 Kendini çok dindar olarak görenlerin ibadetlerle ilgili tutum düzeyleri, kendini din ile ilgili görmeyenierin tutum düzeylerinden çok yüksektir.

2.12.3. Sosyal Hayat

Araştırmanın verileri üzerinde yapılan analiz sonucunda dindarlık düzeyi ile sosyal hayattaki tutumlar arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmamıştır.

3. ALEVİ-BEKT AŞİLERİN İNANÇ, iBADET VE SOSYAL HAY AT İLE İLGİLİ TUTUMLARININ BE TİMSEL İSTATİSTİKLERİ

3 .1 . Alevi-Bektaşilerio İnançlarla İlgili Tutumlarının Frekans Dağılımları

Burada Alevi-Bektaşllerin inançtarla ilgili tutumları geliştirilen inanç ölçeğin­deki maddeler çerçevesinde hem katılım hem de tutumlar bağlamında tek tek ele alınacaktır. Bunu yapmamızda amaç, Alevi-Bektaşllerin inançlarla ilgili tutumları­nı madde bazında dağılımını görmek ve maddelerde yer alan ifadelere katılım dü­zeylerini tespit ederek elde edilen bulgular doğrultusunda yorumlarda bulunmaktır.

3.1.1 Dinin Bir Dünya ve Ahiret Nizarnı Olması Düşüncesi

Din olgusu, bireyin tüm hayatını içine alan ve onun zihniyet gelişimine etki e­den en temel unsurlardan biridir. Tabii ki, burada bireyin dine yaklaşımı da önem kazanmaktadır. Her dönemde olduğu fcibi, günümüzde de din ile ilgili bir çok farklı görüş varlığını devam ettirmektedir.3 0 Bu çerçevede Alevi-Bektaşllerin din ile il­gili görüşlerini yansımalarını aşağıda elde edilen bulgularda görebiliriz.

Tablo 78: Dinin Allah Tarafından Konulmuş Bir Dünya ve Ahiret Nizarnı Olduğu

Düşüncesi

Din Allah tarafından konulmuş bir dünya ve ahiret nizamıdır. N 0/o Hiç Katılınıyorum 2 1 5,3 Katılınıyorum 40 1 0,0 Katılıyorum 1 08 27,0 Tamamen katılıyorum 23 1 57,8 Toplam 400 1 00,0

X=3 .37, S=.86 Tablodan da anlaşılacağı üzere, ömeklem grubunun oldukça büyük bir bölümü

% 84.8 ' i (% 27.0+% 57.8) dinin Allah tarafından konulmuş bir dünya ve ahiret ni-

329 Mutlu, a.g.m., s. l 97.

330 Bu tür görüşler, kişinin dine yüklediği anlamla doğru orantılı olarak değişmektedir. Bazıları dini

insanın tüm düşünce ve davranış dünyasını kapsayan ilahi bir nizarn olarak görürken, bazılan in­

sanlığın gelişim süreci içinde artık dinin fonksiyonunu tamamladığını ileri sürmekte, bazıları da

dini n bir vicdan meselesi olduğunu kişileri bağladığını düşünmektedirler.

1 1 8

Page 137: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

zamı olduğu düşüncesine katılırken, % 1 5 . 3 'ü (% 5.3+% 1 0 .0) ise bu konuda tam tersi istikamette bir görüşe sahiptirler. Bu bilgiler çerçevesinde, Alevi-Bektaşllerin dini bir dünya ve ahiret nizarnı olarak gördüklerini ve bunun da genel İslam anlayı­şı ile örtüştüğünü söylemek mümkündür.

3.1.2. Dinin İnsan Düşüncesinin Ürünü Olması

Günümüzde en fazla tartışılan konulardan biri de dinin fonksiyonunu tamamla­dığı ve modem insanlık için dinin bir rehber olamayacağı düşüncesidir. Bu düşün­cenin fikir babası, aynı zamanda da sosyoloj inin isim babası olan Auguste Com te' dur. Pozitivist felsefe akımının en önde gelen siması olan Com te insanlığın gelişim sürecini "Üç Hal Kanunu" ile açıklamaya çalışır ve bunları teoloj ik, meta­fizik ve pozitif dönem olarak isimlendirir.33 1 Ona göre, pozitif dönem insanlığın ulaştığı en son noktadır. Bu yaklaşım doğal olarak Türk insanını da etkilemiştir. Bu konuyla ilgili olarak Alevi-Bektaşllerin tutumlarını aşağıdaki tabloda görebiliriz.

Tablo 7�) : Dinin İnsan Düşüncesinin Ürünü Olması

Din insan düşüncesinin ürünüdür. Bilimin gelişmesiyle dine olan ihti- N o;o yaç ortadan kalkacaktır. Tamamen katılıyorum 48 1 2,0 Katılıyorum 74 1 8,5 Katılınıyorum 1 37 34,3 Hiç_ katılınıyorum 1 4 1 35 ,3 Toplam 400 1 00,0

X=2.97, S= l .OO Yukarıda tablodan da anlaşılacağı üzere ömeklem grubu içinde yer alan Alevi­

Bektaşiterin % 69.6'sı dinin insan düşüncesinin bir ürünü olduğu kanaatine karşı olumsuz yaklaşırken, % 30.5 ' lik bir kesim ise bu düşüneeye katılmaktadır. Elde edilen bu bulgular doğrultusunda Alevi-Bektaşllerin dinin insan düşüncesinin ürü­nü olduğu düşüncesine büyük oranda katılmadıklarını, ancak azımsanmayacak bir oranda da bu düşüneeye paralel kanaate sahip olduklarını söyleyebiliriz.

3.1.3. Bilimsel Verilere Dayalı Bir Din Yaşama Düşüncesi

Birey kendisine sunulan dini bilgileri özümser ve bu çerçevede inanç dünyasını kurgular. Onun inandığı bu değerler kesin doğrulardır. Durum böyle olunca bireyin dini bilgilerini öğrendiği kaynak önem kazanmaktadır. İşte bireye sunulan bilgile­rin bilimsel kriteriere uygun doğru bilgiler olup olmadığı ve bu düşüneeye kişinin yaklaşımının ne olduğu düşüncesine yönelik bulgular aşağıda verilmektedir.

331 Aron, Raymond, Sosyolojik Düşüncenin Evre/eri, çev. Korkmaz Alemdar, Ankara, 1 989, s.64-

1 1 4.

1 1 9

Page 138: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKTAŞILİK

Tablo 80: Bilimsel Verilere Dayanan Bir Din Yaşama isteği

Bilimsel verilere dayanan bir din yaşamak isterim. N 0/o Hi� katıımıyorum 52 1 3 ,0 Katılınıyorum 70 1 7,5 Katılıyorum 78 1 9,5 Tamamen katılıyorum 200 50,0 Toplam 400 1 00,0

X=3 .06, S=l .09 Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere, örneklem grubu içinde yer alan de­

neklerin % 69. 5 ' i tavrını bilimsel verilere dayalı bir din yaşamaktan yana koyar­ken, % 30.5 ' i de tam bunun karşı istikametinde görüş belirtmektedir. Bu veriler doğrultusunda, Alevi-Bektaşiterin büyük bir kısmı kendine sunulan dini bilgilerin bilimselliğini ve doğruluğunu önerusernekte olduğunu söyleyebiliriz.

3.1.4. Siyasi ve İdeolojik Özelliği Olan Bir Din Anlayışı

Yukarıda da belirttiğimiz üzere bireyin din anlayışı kendisine sunulan dini bil­giler doğrultusunda gelişir. Kişiye dinin içselliği yerine siyasi ve ideolojik yönü ve­rilirse, doğal olarak onun din anlayışı bu doğrultuda şekillenir. Dolayısıyla, tüm davranışlarını siyasi ve ideoloj ik olarak kendine göre anlamtandırma yoluna gider, bu da sağlıklı bir din anlayışının gelişmesini engeller.

Tablo 81 : Siyasi ve İdeolojik Bir Din Anlayışına Sahip Olma Durumu

Siyasi ve ideolojik özelliği ön planda olan bir din yaşamak isterim. N 0/o Tamamen katılıyorum 49 1 2,3 Katılıyorum 35 8 ,8 Katılınıyorum 63 1 5 ,8 Hiç katılınıyorum 253 63,3 Toplam 400 1 00,0

X=3 .30, S=1 .05 Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, örneklem grubun­

da yer alan denekierin % 79.0'u siyasi ve ideoloj ik özelliği ön plana çıkan bir din anlayışına karşı olduklarını belirtirken, % 2 l .O ' i siyasi ve ideoloj ik özelliği olan bir din anlayışına taraf olduklarını belirtmektedirler. Elde edilen bu bulgular çerçeve­sinde Alevi-Bektaşiterin büyük bir kısmının dinin siyasi ve ideolojik kaygıtara alet edilmesine karşı olduklarını ifade edebiliriz.

3.1.5. Allah inancı

İnsan olaylar karşısında zaman zaman kendisinin yetersiz kalışını ve içindeki mükemmellik duygusunu en yüce varlığa sığınarak doyurmak ister. En yüce varlı­ğa inanma fikri tüm dinlerde kendini göstermektedir. Müslümanlar da bu duygula­rını Allah'a iman ile besleyip inanç dünyalarını sağlam bir temele oturtmak isterler.

1 20

Page 139: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 82: Allah'm Varlığı ve Birliğine İman

Mutlak kudret sahibi olan Allah birdir ve eerçekten mevcuttur. N o;o Hiç katılınıyorum 1 6 4,0 Katılınıyorum 1 3 3 ,3 Katılıyorum 1 1 5 28,8 Tamamen katılıyorum 256 64,0 Toplam 400 1 00,0

X=3 .52, S=.74 Tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı gibi, ömeklem içinde yer alan de­

neklerin, Allah' ın varlığı ve birliği ile ilgili % 64.0'ü tamamen inandığını, % 28 .8 ' i inandığını, % 3 .3 'ü inanmadığını, % 4.0'ü hiç inanmadığını ifade etmektedir. Tabloya genel olarak baktığımızda, denekierin % 92.8 ' i Allah'a iman etmekte, % 7.3 'ü ise, bu fikre karşı çıkmaktadır lar. Elde edilen bu sonuçlara göre, Alevi­Bektaşllerin Allah'a iman fikrine çok büyük oranda katıldıklarını söyleyebiliriz.332

3.1.6. Ahiret inancı

Ahiret inancı, ilahi dinlerin hepsinde önemli bir yer tutar. Ahiret inancının te­melinde ölümden sonra dirilme fikri ve dünyada yapılanların bir muhasebesinin yapılacağı fikri yatar. Bu çerçevede Müslümanlar hayatlan boyunca yaptıklarının karşılığını görecekleri ebedi bir alemin varlığına inanırlarm. Bu düşüncenin yan­sımaları aşağıda tabloda verilmektedir.

Tablo 83 : Ahiret ve Ölümden Sonra Hayatın Varlığı inancı

Ahiret günü ve ölümden sonra hayat vardır. N o/o Hiç katılınıyorum 28 7,0 Katılınıyorum 59 14,8 Katılıyorum 130 32,5 Tamamen katlıyorum 1 83 45,8

ı Toplam 400 1 00,0

X=3 . 1 7, S=.92 Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, Ahiret Günü ve

ölümden sonra dirilme ile ilgili olarak, ömeklem içinde yer alan deneklerio % 45.8' i tamamen inandığını, % 32 .5 ' i inandığını, % 14 .8 ' i inanmadığını, % 7.0 ' i hiç inanmadığını belirtmektedir. Genel anlamda kanaatıerin hangi yönde yoğunlaştığı­na baktığımızda, % 78.3 oranında ahiret ve ölümden sonra dirilme fikrine inandık­larını, % 2 1 .8 oranında ise bu fikre inanmadıklarını görmekteyiz. Bu sonuçlara gö-

332 Arahacı 'nın yapmış olduğu araştırmaya göre, Allah'a iman konusunda % 97.3 'ü olumlu, % 2.6'ı

ise olumsuz yönde kanaat belirtmiştir. Arabacı, Alevilik ve Sünniliğin Sosyolojik Boyutları, s. 1 37.

333 Arabacı, yapmış olduğu araştınnasında, Ahiret inancı ilgili olarak kendini Alevi olarak tanımla­

yanların % 88 .7' i olumlu, % 1 1 .2 ' i ise olumsuz kanaat belirtmiş, Sünnilerde ise bu oranlar % 95.0'i olumlu, % 5 .0'i ise olumsuz şeklindedir. Arabacı, a.g.e., s. 1 39.

1 2 1

Page 140: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

re Alevi-Bektaşilerio büyük çoğunluğunun ahirete iman fikrine katıldıklarının söyleyebiliriz.

3.1 .7. Kur'an'a İman

Kutsal kitap fikri, ilahi dinlerin hepsinde vazgeçilmez bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yahudiler Tevrat'a, Hıristiyanlar İncil'e, Müslümanlar ise Kur'an'a inanmaktadırlar. İnananiarına göre, Kutsal kitapların önemli özelliği doğru bilgi­lerden müteşekkil olması ve hiçbir şekilde şüphenin olmamasıdır. Müslümanlar i­çin Kur'an da kesin bilgilerden müteşekkil ve hiç şüphe götürmeyen bir kitaptır.334

Tablo 84: Kur'an'da Anlatılanların Doğruluğu Düşüncesi

Kur'an'da anlatılanlar doi!rudur. N 0/o Hiç katılınıyorum 23 5,8 Katılınıyorum 69 1 7 ,3 Katılıyorum l l l 27,8 Tamamen katılıyorum 1 97 49,3 Toplam 400 100,0

X=3 .20, S=.92 Tabloda verilen bulguların ışığında, ömeklem grubu içinde bulunan denekierin

Kur'an'da anlatılanların doğruluğu hususunda % 49.3 'ü tamamen katıldığını, % 27 .8 ' i katıldığını, % 1 7.3 'ü katılmadığını, % 5 .8 ' i ise bu düşüneeye hiç katılmadı­ğını belirtmektedir. Genel olarak tablodan denekierin % 77. 1 'i Kur'an'da anlatı­lanların doğru olduğuna inanırken, % 23 'ü ise Kuranda anlatılanların doğruluğuna inanmamaktadır. Bu bulgular ışığında Alevi-Bektaşllerin büyük çoğunluğunun Kur'an'da anlatılanların doğruluğuna inandıklarını ve Kur'an'a imanlarının tam olduğunu söyleyebiliriz.

3.1.8. Kur'an'ın Değişikliğe Uğrayıp Uğramadığı Hususu

İlahi dinlerde Kutsal kitapların en önemli özelliği Tanrı (Allah) 'dan bildirildiği şeklinde muhafaza edildiği düşüncesidir. Müslümanlar için de Kur'an bu zamana kadar hiçbir şekilde değişikliğe uğramadan muhafaza edilmiş ve edilmeye devam edecektir. Hatta Allah Kur'an'da bunu vaat etmektedir.335 Ancak bazı siyasi ve sosyal sebepler bu düşüncenin zedelenmesine yol açmış ve farklı kanaatler ortaya çıkmıştır336 . Bunun yansımalarını aşağıda tabloda görmek mümkündür.

JJ4 Arabacı, araştırmasında Alevilerin % 9 1 .3 oranında Kur'an'a inandıklarını, % 8.6 oranında ise

inanmadıklarını, Sünnilerde ise bu oranların % 99.3 ve % 0.6 şeklinde olduğunu belirtmektedir.

Arabacf, a.g.e., s. I 38 .

335 Hicr Suresi , 9,

336 Taşğın, Ahmet, Ereğli ve Çevresindeki Alevilerde Sosyal ve Dini Hayat (Basılmamış Yüksek Li­sans Tezi), Konya, 1 997, s. l 74. Taşğın, araştırmasında Kur'an eksik mi sorusuna % 84 oranında

evet, % 1 6 oranında hayır yanıtı almıştır. Bu alanda yapılan bir diğer çalışmada denekierin yakla-

1 22

Page 141: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 85: Kur'an'ın Değişikliğe Uğraması

Kur'an günümüze kadar değişikliğe uğramamıştır. N o;o Hiç Katılmayorum 45 ı ı ,3 Katılmayorum ı 29 32,3 Katılıyorum ı o6 26,5 Tamamen katılıyorum ı 20 30,0 Toplam 400 ı oo,o

X=2.75, S=l .O l Yukarıdaki tablo ışığında, Kuran' ın değişikliğe uğramamıştır düşüncesine

ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 30.0'u tamamen katılmakta, % 26.5 ' i de katılmakta, % 32 .3 'ü katılmamakta, % 1 1 .3 'ü ise hiç katılmamaktadır. Kanaatie­rin yoğunlaşma oranına baktığımızda ise, denekierin % 56.5 ' i Kur'an' ın değişme­diğine, % 43.6'sı ise Kur'an ' ın değiştiğine inanmaktadır. Elde edilen bu veriler doğrultusunda Alevi-Bektaşllerin Kur'an' ın değişikliğe uğrayıp uğramadığı husu­sunda yaklaşık yüzde elli oranında ikiye bölündüklerini net bir düşüneeye sahip olmadıklarını söyleyebiliriz.

3.1 .9. Meleklere İman

İlahi dinlerin hepsinde "melek" kavramına rastlanmaktadır. Tanrı (Allah) ile in­san arasında iletişimi sağlayan ve Tanrı (Ailah) 'nın kendisine verdiği görevleri ek­siksiz olarak yerine getiren bir varlık olarak algılanır. Müslümanlar da Kur'an'da adı geçen melekler başta olmak üzere tüm meleklere inanırlar.337

Tablo 86: Meleklere İman

Melekler Allah'ın yarattığı varhklardır. N o;o Hiç katılınıyorum 1 5 3,8 Katılınıyorum 27 6,8 Katılıyorum 1 20 30,0 Tamamen katılıyorum 238 59,5 T<mlam 400 1 00,0

X=3 .45, S=.78 Yukandaki tablodan da anlaşılacağı üzere, Melekler Allah' ın yarattığı varlıklar­

dır düşüncesine ömeklem içinde yer alan denekierin % 59.5 ' i tamamen katılmakta, % 30.0'ı katılmakta, % 6.8' i katılmamakta, % 3 .8 ' ise hiç katılmamaktadır. Tablo­ya genel olarak baktığımızda meleklere iman % 89.5 gibi çok yüksek düzeyde ol­duğu halde, inanınama oranı ise % 10 .6 düzeyindedir. Şu halde Alevi-Bektaşilerin meleklere iman konusunda bir problemlerinin olmadığını söyleyebiliriz.

şık % 42.2'sinin Kur'an'nın değişmediğine, % 57.8 ' i ise değiştiğine inandıkları belirtilmektedir. Ünal, A. Bülent, Türkiye 'de Günümüz Aleviliği Üzerine Bir Araştırma, İzmir, 200 1 , s. 82-83 .

337 Arabacı, araştırmasında meleklere iman oranını Aleviler için % 87.9 olumlu % 1 2.0 olumsuz,

Sünniler için ise % 99.3 olumlu % 0.6 olumsuz olarak belirtmektedir. Arabacı, a.g.e., s. l 37.

123

Page 142: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AşİLİK

3.1 .10. Hz. Muhammed'e İman

Peygamberlik, ilahi dinlerde Tanrı (Allah) mesaj ının insanlara ulaştırılmasında en önemli kurumdur. Tann (Allah), mesaj ını insanlara iletirken yine insanlar ara­sından birini seçmektedir. Müslümanlar da kendileri için peygamberlik görevi ile vazifetendirilen kişinin Hz. Muhammed olduğu konusunda fikir birliği içindedir­ler. 338

Tablo 87: Hz. Muhammed'e İman

Hz. Muhammed son pey2amberdir. N % Hiç katılınıyorum 1 2 3,0 Katılınıyorum 24 6,0 Katılıyorum 1 14 28,5 Tamamen katılıyorum 250 62,5 Toplam 400 1 00,0

X=3 .50, S=.74

Yukanda tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı gibi, Hz. Muhammed'e İ­man konusunda deneklerin, % 62. 5 ' i tamamen katılmakta, % 28 .5 ' i katılmakta, % 6.0'sı katılmamakta, % 3 .0'ü ise hiç katılmamaktadır. Tabloya genel olarak baktı­ğımızda, Hz. Muhammed' e İman oranının % 9 1 .0 inanınama oranının ise % 9.0 ol­duğunu görebilmekteyiz. Bu dumma göre, Alevi-Bektaşllerin büyük bir çoğunlukla Hz. Muhammed'e iman ettiklerini söyleyebiliriz.

3.1 .11 . Kader, İyilik ve Kötülüğün Allah'tan olduğuna İman

Kader konusu, Müslümanlar arasında öteden beri tartışılan önemli bir konu ola­rak karşımıza çıkmaktadır. Ancak insanlar bu kavrama yükledikleri anlam çerçeve­sinde iman etmektedir. Bu çerçevede Müslümanlar kader, iyilik ve kötülüğün Al­lah'tan geldiğine inanmaktadırlar.339

Tablo 88: Kader, İyilik ve Kötülüğün Allah'tan Geldiğine İman

Kader vardır havır ve şer Allah'tan 2elir. N o;o Hiç katılımyorum 3 1 7,8 Katılınıyorum 74 1 8,5

m Arahacı 'nın yapmış olduğu araştırmaya göre, Hz. Muhammed'e İman Alevller arsında %9 1 .3 o­

lumlu, % 8.6 olumsuz iken Sünnller için ise % 1 00.0 oranında olumlu çıkmaktadır. Arabacı ,

a .g.e., s. l 3 8; Ünal, yapmış olduğu araştırmasında Hz. Muhammed ile ilgili olarak % 85.7 oranın­

da peygamber olarak gördüklerini, % 7.0 oranında Kur'an yazarı, % 4.7 oranında da menfaatçi bir

kişi olarak taııımladıklarını ifade etmektedir. Ünal, a.g.e., s .85-86.

339 Arahacı'nın yaptığı araştırmaya göre, iyilik ve kötülüğün Allah'tan olduğuna iman ile ilgili olarak

Alev'iler % 74. 1 oranında olumlu düşünürken % 25.8 oranında ise olumsuz düşünmektedirler.

Sünnilerde ise bu durum % 99.3 oranında olumlu, % 0.6 oranında olumsuzdur. Arabacı, a.g.e. ,

s . l 39.

1 24

Page 143: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Katılıyorum 94 23,5 Tamamen katılıyorum 20 1 50,3 Toplam 400 1 00,0

X=3 . 1 6, S=.98 Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, kader, iyilik ve

kötülüğün Allah'tan olduğu düşüncesine ömeklem içinde yer alan denekierin %50.3 'ü tamamen katılmakta, %23 .5 ' i katılmakta, %1 8 .5 ' i katılmamakta, %7.8 ' i ise hiç katılmaktadır. Bu durumda tabioyu değerlendirdiğimizde denekierin %73 .8 ' i kader, iyilik ve kötülüğün Allah'tan geldiği konusunda olumlu düşünür­ken, .%26.3 'ü ise olumsuz düşünmekte, inanmamaktadır. Şu halde Alevi­Bektaşllerin büyük bir çoğunluğunun Kader, iyilik ve kötülüğün Allah' tan geldiği­ne inandıklarını söyleyebiliriz. Ancak, burada bir hususu belirtmekte yarar vardır. Anketimize katılan denekierin büyük bir bölümü bu soruda iyiliğin Allah'tan oldu­ğunu, fakat kötülüğün Allah'tan olamayacağını onun Şeytan'dan geleceğini belirt­mişlerdir.

3.1.12. Alevilik-Bektaşiliğin İslam'ın İçinde Yer Alıp Almadığı

Alevilik-Bektaşilik, İslam'dan doğmuş, bugün Türkiye'de kendini bu şekilde tanımlayan insanlarımızın din anlayışlarını yansıtan düşünce biçiminin adıdır. An­cak, son zamanlarda Alevilik-Bektaşiliğin İslam dışı bir anlayış olduğu yönünde gayretierin varlığı bir gerçektir. Durum böyle olunca bu sorunun cevabını kendini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayan kişilere sormak en sağlıklı yol olacaktır.

Tablo 89- Alevilik-Bektaşilik İslam İçinde Yer Alması

Alevilik-Bektaşilik İslam dairesi içinde yer ahr ve bir çeşit İslam yo- N % rumudur. Hiç katılınıyonını 1 2 3,0 Katılınıyorum 27 6,8 Katılıyorum 1 32 33,0 Tamamen katılıyorum 229 57,3 Toglam 400 1 00,0

X=3.44, S=.75 Yukarıda tablodaki bulgulardan da anlaşılacağı gibi, Alevilik-Bektaşilik İslam

içinde yer alır düşüncesine ömeklem içinde yer alan denekierin %57.3 'ü tamamen katılmakta, %33.0'ü katılmakta, %6.8 ' i katılmamakta, %3 .0'ü ise hiç katılmamak­tadır. Şu halde deneklerin, %90.3 'ü bu hususta olumlu yönde düşünce belirtirken, %9.8 ' i olumsuz yönde düşüce belirtmektedir. Buna göre, kendini Alevi-Bektaşi o­larak tanımlayan insanların çok büyük bir kısmı kendini İslam içinde görmektedir.

3.1.13. Alevilik-Bektaşiliğin Ahmet Yesevi Geleneğinin Bir Uzantısı Olması

Alevilik-Bektaşiliğin ortaya çıkış süreci ile ilgili yapılan araştırmalar sonucu bu çizginin Ahmet Yesevi ve onun müridierinin Anadolu'da oluşturduğu bir yaşam biçimi olduğu konusunda ortak bir kanaatin varlığı bir geçektir. Ancak, son za-

125

Page 144: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

manlarda ortaya atıl�n bazı iddialarla Alevilik-Bektaşiliğin bu bağı zedelenmeye çalışılmaktadır. Bu doğrultuda araştırmamıza katılan denekierin kanaatleri önem kazanmaktadır.

Tablo 90- Alevilik-Bektaşiliğin Ahmet Yesevi Geleneği İle ilişkisi

Alevilik-Bektaşilik Ahmet Yesevi geleneği ve onun müritleri tara- N 0/o fmdan kurulmuştur. Hiç katılınıyorum 6 1 ,5 Katılmıyorum 1 6 4,0 Katılıyorum ı 1 6 29,0 Tamamen katılıyorum 262 65,5 Toplam 400 1 00,0

X=3 .58, S=.64 Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, Alevilik-Bektaşi­

liğin Ahmet Yesevi geleneği ile ilişkisi hakkında ömeklem içinde yer alan denek­lerden %65 .5 ' i tamamen katıldığını, %29.0'u katıldığını, %4.0'ü katılmadığını, % 1 .5 ' i ise hiç katılmadığını belirtmişlerdir. Bu çerçevede tabloya genel olarak baktığımızda, örneklemin %94.5 ' i bu düşüneeye olumlu bakmakta, %5.5' i ise o­lumsuz yaklaşmaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşllerin çok büyük bir çoğunluğunun kendi anlayışlannın Ahmet Y esevi çizgisinin bir uzantısı olduğu düşüncesinde birleşmekte olduklannı söyleyebiliriz.

3.1 .14. Alevilik-Bektaşili�in Ehl-i Beyt İle ilişkisi

Her Müslüman Hz. Muhammed'e ve onun ailesine büyük sevgi ve sempati du­yar. Ancak, dönemin bazı siyasi ve sosyal olayları, Hz. Muhammed'den sonra bu konuda İslam Ümmetini kategorilere ayırmıştır. Bu olaylar zincirinin uzantıları gü­nümüzde Müslümanlar arasında etkisini göstermektedir. Kendini Alevi-Bektaşi o­larak tanımlayanlar kendilerinin Hz. Muhammed'e ailesine daha fazla sevgi ile bağlandıklarını düşünmektedirler. Buna rağmen bugün Alevilik-Bektaşiliğin hem Ehl-i Beyt hem de İslam ile bağından rahatsız olan bir kesimin varlığı bu düşünce sahiplerini rahatsız etmektedir.

Tablo 91- Alevilik-Bektaşilik Ehl-i Beyt ilişkisi

Alevilik-Bektaşilik Ehl-i Beyt seveisi üzerine kurulmuştur. N 0/o Hiç Katılınıyorum 9 2,3 Katılınıyorum 1 2 3,0 Katılıyorum 89 22,3 Tamamen katılıyorum 290 72,5 Toplam 400 1 00 o

X=3 .75, S=2. 1 1 Ömeklem grubu içinde yer alan deneklerden, Alevilik-Bektaşilik Ehli-Beyt

sevgisi ile ilgili olarak %72.5 ' i tamamen katıldığını, %22.3 'ü katıldığını, %3.0'ü katı lmadığını, %2.3 'ü ise hiç katılmadığını belirtmektedir. Tabioyu genel çerçeve-

1 26

Page 145: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

de değerlendirdiğİrniz de denekierin %94.8' i Ehl-i Beyt'e sevgi ve bağlılığını bildi­rirken, %5.3 'ü buna karşı çıkmaktadır. Şu halde Alevi-Bektaşllerin Hz. Muhammed ve onun Ehl-i Beyt'ine büyük bir sevgi ile bağlı olduklarını söyleyebi­liriz.

3.1.15. Alevilik-Bektaşilik İran Şiiliği ilişkisi

Alevi-Bektaşllerin Hz. Muhammed ve onun Ehl-i Beyt'ine beslerlikleri büyük sevgi ve bağlılıklarından yola çıkılarak, onları bugün İran'da var olan Şiilik ve Şii rej imi ile ilişkilendirilebileceği yönünde düşünceler ileri sürülebilmektedir.340 On­ların İran Şiiliği ile ilgili görüşlerinin yansımalarını aşağıdaki tabloda görmek mümkündür.

Tablo 92- Alevi-Bektaşiterin İran Şiiliğine Bakışı

Alevilik-Bektaşilik İran Şiiliği ile yakından ilişkilidir. N 0/o Tamamen katılıyorum 40 1 0,0 Katılıyorum 62 1 5 ,5 Katılınıyorum 126 3 1 ,5 Hiç katılınıyorum 1 72 43,0 Toplam 400 1 00,0

X=3 .07, S=.99 Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, İran Şiiliği ile o­

lan ilişkiye, denekierin % l O.O'u tamamen katılmakta, % 1 5 . 5 'i katılmakta, % 3 l .5 ' i katılmamakta, % 43.0'ü hiç katılmamaktadır. Tablo genel değerlendirildi­ğinde denekierin % 25 .5 ' i bu düşüneeye sıcak yaklaşırken, % 74.5 ' i ise karşı çık­makta, İran Şiiliği ile kendisi arasında bir ba� görmemektedir. Bu duruma göre, Alevi-Bektaşllerin yaklaşık dörtte üç oranında Iran Şiiliği ile ilişkilerinin olmadığı­nı düşündüklerini söyleyebiliriz.

3.1.16. İkrar Verme

Alevilik-Bektaşiliğin temel prensiplerinden biri ikrar vermektir. Her ne kadar "Alevi doğu/ur, Bekleişi olunur" gibi Alevilik ile Bektaşilik arasında ince bir çizgi farklılığı görünse de, kendini Alevi olarak tanımlayan bir bireyin de "dede"ye bağ­lılığını bildirmesi gerekir. Son zamanlarda "Dedelik" kurumunun kısmi de olsa ya­şadığı erozyon, bu konuda kendini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayan bireylerin gö­rüşlerinde farklılaşmalar olmasına sebep olmuştur.34 1 Bunun yansımalarını aşağıda verilen tabloda görmek mümkün olacaktır.

340 Taşğın, araştırmasında Alevt-Bektaşilerin kendilerini İran Şiiliği ile aynı göıilp görmedikleri ile

ilgili olarak, % 1 4.0 oranında aynı gördüklerini, % 1 6.0 oranında kısmen aynı gördüklerini, %

70.0 oranında da aynı görmediklerini belirtmektedir. Taşğın, a.g.e., s.206.

1 27

Page 146: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Tablo 93: İkrar Verme Prensibi İle İlgili Görüşler

Alevilik-Bektaşiliğin temel prensiplerinden biri İkrar vererek ge- N 0/o leneğe girmektir. Hiç katılınıyorum 1 2 3 ,0 Katılınıyorum 29 7,3 Katılıyorum l l ı 27,8 Tamamen katılıyorum 248 62,0 Toplam 400 100,0

X=3.49, S=.75 Tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı gibi, İkrar Verme prensibi ile ilgili

olarak ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 62.0'si tamamen katılmakta, % 27 . 8 ' i katılmakta, % 7.3 'ü katılmamakta, % 3 .0'ü ise hiç katılmamaktadır. Buna göre, denekierin % 89.8'u ikrar verme gereğine inanmakta, % 10 .3 'ü ise buna karşı çıkmaktadır. O halde, Alevi-Bektaşllerin İkrar Verme prensibine yaklaşımlarının çok büyük oranda olumlu olduğunu söyleyebiliriz.

3.1 .17. Dört Kapı, Kırk Makam Düşüncesi

Dört Kapı, Kırk Makam, kendini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayan bir bireyin kendi düşünce çizgisi içinde olgunlaşma sürecini yaşarken, kat edeceği merhaleler olarak değerlendirilebilir. Bu düşüneeye Alevi-Bektaşllerin katılımını aşağıdaki tabloda görmek mümkündür.

Tablo 94: Dört Kapı, Kırk Makam Düşüncesi

Alevilik-Bektaşilik dört kapı kırk makam üzerine kurulmuştur. N 0/o Hiç katılınıyorum 1 3 3 ,3 Katılınıyorum 27 6,8 Katılıyorum 1 06 26,5 Tamamen katılıyorum 254 63,5 Toplam 400 1 00,0

X=3 .50, S=.76 Tabloda verilen bulgular neticesinde, Dört Kapı, Kırk Makam düşüncesi ile il­

gili olarak, ömeklem grubunda yer alan denekierin % 63 . 5 ' i tamamen katılmakta, % 26.5 ' i katılmakta, % 6.8 ' i katılmamakta, % 3 .3 'ü ise hiç katılmamaktadır.Bu çerçevede genel dağılımın, % 90.0 oranında olumlu, % 1 0.0 oranında olumsuz bir kanaatİn ortaya çıktığını görmekteyiz. Şu halde, Alevi-Bektaşiler arasında genel kanaatİn Dört Kapı, Kırk Makam düşüncesinin ağırlığı hissedilir bir biçimde de­vam etmekte olduğunu söyleyebiliriz.

34 1 Taşğın'ın yapmış olduğu araştırma sonuçlarına göre, İkrar verıneye taraftar olanlar % 53.0 iken

buna olumlu bakmayanlar ise % 47.0 oranındadır. Taşğın, a.g.e., s. 1 63 .

1 28

Page 147: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

3.1.18. "Dede"ye Bağlılık Durumu

Alevilik-Bektaşilikte "dede" üstlendiği misyon gereği kendine bağlananların di­ni lideri onların önderi konumundadır. Toplumun sağlam temeller üzerinde sağlıklı bir şekilde kendini idame ettirmesinin en büyük güvencelerinden biridir. Durum böyle olunca "dede"nin statüsü ve yaptırım gücü bağlıları üzerinde etki yapar. An­cak, son zamanlarda şehirleşme ve modernleşme olgulan ile birlikte "dede"nin bu gücü zayıflamaya başlamıştır.342 Bununla ilgili kanaatler tabloda verilmiştir.

Tablo 95: Dede'ye Bağlanma Düşüncesi

Her Alevi-Bektaşi bir "Dede''ye bağlanmalıdır. N o;o Hiç katılınıyorum 20 5,0 Katılrnıyonım 65 1 6,3 Katılıyorum 1 00 25,0 Tamamen katılıyorum 2 1 5 53 ,8 Toplam 400 1 00,0

X=3 .27, S=.90 Yukarıda tablodan anlaşılacağı gibi, "dede"ye bağlılık konusunda örneklem i­

çinde yer alan denekierin % 53.8 ' i tamamen katılmakta, % 25.0'i katılmakta, % 16.3 'ü katılmamakta, % 5 .0 ' i ise hiç katılmayarak kanaatlerini belirtmektedirler. Bireylerin genel tercihlerinin % 78.8 oranında olumlu, % 2 1 .3 oranında olumsuz olduğunu görmekteyiz. Şu halde, kendini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayanların bü­yük bir oranı "dede"ye bağlılık gereği duyarken belli bir oranın da bu bağlılığı ge­reksiz görmeye başladığını söyleyebiliriz. Böyle bir sonucun ortaya çıkmasının se­bebi, kapalı bir toplum olan Alevi-Bektaşllerin şehirleşme ve modernleşme ile bir­likte "Dede" kontrolünden çıkmış ve bu bağlılığı gereksiz görmeye başlamış ol­maları olabilir.

3.1 .19. Hz. Ali-Hacı Bektaş Veli ilişkisi

Alevilik-Bektaşilikte Hz. Ali en önemli simgedir. Alevi-Bektaşiler Hz. Ali'ye büyük bir sevgi ile bağlıdırlar. Bu sevgi zamanla o kadar artmıştır ki, tarihi süreç içerisinde Alevilik-Bektaşiliğin sim�esi haline gelen diğer önderler Hz. Ali ile ay­nileştirilmeye kadar götürülmüştür. 43 Bununla ilgili kanaatler aşağıdaki tabloda verilmiştir.

J42 Dedelik Sistemi ile ilgi l i özellikle son zamanlarda yapılan araştırmalarda olumsuz kanaatler orta­

ya çıkmaktadır. Dedelik görevini hakkıyla yerine getirebilecek insaniann kalmadığı, dedelerin

günümüz modern insanının problemlerini çözmede yetersiz kaldığı şeklinde görüşler yaygınlık kazanmaktadır. Bu çerçevede "dedelik sistemi gün geçtikçe bozulmakta mıdır" şeklinde bir soru­

ya denekierin % 64.0'ü evet yanıtını vermektedir. Taşğın, a.g.e., s. 1 60.

1 29

Page 148: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

Tablo 96: Hz. Ali ve Hacı Bektaş Veli İle İlgili Yaklaşım

Hacı Bektaş Veli donunda �elen Hz. Ali'nin kendisidir. N 0/o Hiç Katılınıyorum 83 20,8 Katılınıyorum 94 23,5 Katılıyorum ! O l 25,3 Tamamen katılıyorum 1 22 30,5 Toplam 400 1 00,0

X=2.65, S= l . l l Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, bu konuda Alevi­

Bektaşllerin net bir kanaate sahip olmadıklannı görmekteyiz. Hacı Bektaş Veli'nin Hz. Ali olduğu kanaatİ ile ilgili olarak ömeklem içinde yer alan denekierin % 20 .8 ' i kesinlikle katılmamakta, % 23 .5 ' i katılmamakta, % 25 .3 'ü katılmakta, % 30. 5 ' i tamamen katılmaktadır. Buna göre, denekierin % 44. 3 'ü bu görüşün karşı­sında yer alırken, %55 .8 ' i bu görüşü paylaşmaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşller bu konuda iki görüş etrafında toplanmaktadır diyebiliriz.

3.1 .20. Hz. Ali'ye Bağlılık

Biraz önce de ifade ettiğimiz gibi Hz. Ali Alevilik-Bektaşilikte en büyük sim­gedir. Onlara göre, Hz. Ali, halifelik kendi hakkı iken diğer Müslümanlar tarafın­dan iyi niyeti kötüye kullanılmış "Allah 'ın Aslan 'ı" dır. Dolayısıyla Hz. Ali 'ye olan sevgileri ve bağlılıkları en üst noktadadır.344 Ancak son zamanlarda Ali' siz Alevl­lik-Bektaşilik adı altında bir takım düşüncelerin ortaya atıldığı da bir gerçektir. Bu­nun yansımalarını tabloda görmek mümkündür.

Tablo 97: Hz. Ali'ye Bağlılık

Alevi-Bektaşi olmak için Hz. Ali'ye bağlı olmak �erekmez. N 0/o Tamamen katılıyorum 63 1 5 ,8 Katılıyorum 48 1 2,0 Katılınıyorum ı 1 2 28,0 Hiç katılınıyorum 1 77 44,3 Toplam 400 1 00,0

X=3 .00, S=1 .09 Tablodan anlaşılacağı gibi, ömeklem içinde yer alan deneklerin, Alevi-Bektaşi

olmak için Hz. Aliye bağlı olmak gerekmez düşüncesine % 15 . 8 ' i tamamen katıl­makta, % 12 .0 'si katılmakta, % 28.0'i katılmamakta, % 44.3 'ü ise hiç katılma-

343 Hacı Bektaş, Abdal Musa vb. birçok Alevi-Bektaşi önderinin aslında Hz. Ali olduğu kanaati yay­

gındır. Bununla ilgili olarak, Taşğın yaptığı araştırmasında bu düşüneeye inananların oranını %

53.0 olarak bel irtmektedir. Taş ğın, a.g.e., s . l 54.

344 Onların bu sevgileri ve bağlılıkları o kadar ileri gitmiştir ki, Kur'an'ın sadece Hz. Ali'den bahse­

den bir kitap olarak görülmesine kadar vardınlmıştır. Taşğın yaptığı araştırmasında denekierin %

50.0 oranında bu kanaatte olduklarını , ifade etmektedir. Taşğın, a.g.e., s . l 7 1 .

1 30

Page 149: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

maktadır. Bu görüşler doğrultusunda tabioyu değerlendirdiğimizde % 72.3 oranın­da bu görfişe karşı çıkarlarken, % 27.8 oranında bu düşüneeye katılmaktadırlar. Şu halde her ne kadar Alevi-Bektaşiler Hz. Ali 'ye büyük bir sevgi ve bağlılık besli­yariarsa da azımsanmayacak bir oranında bunu gereksiz gördüğünü söyleyebiliriz.

3.2. Alevi-Bektaşilerio İbadetlerle İlgili Tutumlarının Betimsel İstatistikleri

Burada örneklem grubu içinde yer alan denekierin ibadetlere yönelik kanaatle­rini belirlemek amacıyla ölçek içinde yer alan sorulara verilen cevaplar ve katılım oranları incelenecektir. Bu şekilde Alevi-Bektaşilerio ibadetlere yönelik maddelerle ilgili olarak tutumları tespit edilecek, bu çerçevede yorumlarda bulunulacaktır.

3.2.1 . Namaz

Namaz, Müslümanların büyük çoğunluğu tarafından Kur'an'da emredildiğine i­nanılan ve belli bir yapılışı olan bir ibadettir. Buna göre, her Müslüman üzerine günde beş vakit kılmak farzdır. Ancak, zamanla bazı Müslümaniann bu ibadeti çe­şitli sebeplerle yerine getiremediklerine veya farklı anlamlar yükleyerek farklı şe­kil lerde ifa ettiklerine şahit olmaktayız.345 Bununla ilgili tutumların yansımalarını aşağıdaki tablolarda görmek mümkün olacaktır.

Tablo 98: Namaz İlgili Tutumlar

Namaz Allah'an emrettiği ibadetlerden biridir. N 0/o Hiç katılınıyorum 63 1 5,8 Katılınıyorum 66 1 6,5 Katılıyorum 138 34,5 Tamamen katılıyorum 1 33 33,3 Toplam 400 100,0

X=2.85, S=1 .05 Yukarıda verilen tablodan da anlaşılacağı üzere, örneklem grubu içinde yer alan

denekierin "namaz Allah'ın emrettiği bir ibadettir" düşüncesi ile ilgili kanaatleri % 1 5 .8 ' i hiç katılmamakta, % 1 6.5 ' i katılmamakta, % 34.5 ' i katılmakta, % 33 .3 'ü ta­mamen katılmaktadır. Bu bulgular neticesinde tabioyu değerlendirdiğimizde de­neklerin % 32.3 'ü namazın ibadet oluşunu kabul etmemekte, % 67.8 ' i ise namazı ibadet olarak kabul etmektedir. Şu halde, Alevi-Bektaşilerio çoğunluğunun namazı Allah tarafından emredilen bir ibadet olarak gördüklerini ifade edebiliriz.

Tablo 99: Namaz Kılma Durumu

Namaz kılar mısmız? N % Hiç 1 37 34,3 Bazen 22 1 55,3

345 Namazın niyaz olduğu düşüncesinden hareketle Alevt-Bektaşilerin bir çoğu bu ibadeti yerine ge­

tirmemektedir. Taşğın tarafından yapılan araştırmada "Namaz Niyaz mıdır" sorusuna denekierin

% 83.0'ü evet cevabını vermişlerdir. Taş ğın, a.g.e., s. I 75.

1 3 1

Page 150: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

Çoğu zaman 30 7,5 Her zaman 1 2 3 ,0 Toplam 400 1 00,0

X=1 .79, S=.70 Yukarıda tabloda verilen bulgulardan hareketle, denekierin %34.3 'ü namazı hiç

kılmamakta, % 55 .3 'ü bazen kılmakta, % 7 .5 ' i çoğu zaman kılmakta, % 3 .0'ü ise, her zaman kılmaktadır. Namazı hiç kılmayantarla bir önceki tabloda namazı ibadet olarak kabul etmeyenlerin yaklaşık yüzde oranlarının örtüştüğünü görmekteyiz. Ayrıca, yoğunluk farklılıklan olsa da denekierin % 65 .8 ' i bir şekilde namaz kıl­dıklarını ifade etmektedirler. Buna göre, Alevi-Bektaşilerio namaz konusunda bir ön yargılarının olmadığı, kılmak isteyenlerin sıklık derecelerinde farklılıklar olsa da bu i badeti yerine getirdiklerini ifade edebiliriz. 346

3.2.2. Oruç

Oruç, İslam'ın temel prensiplerinden biri olarak, yılın belli günlerinde Müslü­manların yerine getirdikleri bir ibadettir. Oruç, Ramazan Ayı'nda tutulduğu gibi, nafile olarak oruç tutulması yasak olmayan diğer günlerde de tutulabilmektedir. O­ruç ibadeti ile ilgili olarak Alevi-Bektaşilerio tutumlarının yansımalarını aşağıdaki tablolarda görmek mümkündür.

Tablo 100: Orucun Kur'an'da Emredilmiş Olması

Oruç Kur'an'da emredilen önemli bir ibadettir. N 0/o Hiç katılınıyorum 33 8,3 Katılınıyorum 66 1 6,5 Katılıyorum 1 88 47,0 Tamamen katılıyorum 1 1 3 28,3 Toplam 400 1 00,0

X=2.95, S=.88 Denekierin maddeye verdikleri cevaplardan da anlaşılacağı gibi, orucun

Kur'an'da emredilen bir ibadet olması ile ilgili kanaatler, % 8.3 'ü hiç katılmıyo­rum, % 1 6 .5 ' i katılmıyorum, % 47.0'si katılıyorum, % 28.3 'ü tamamen katılıyorum şeklindedir. Bu bulgulardan hareketle denekierin % 24.8 ' i oruç konusunda olum­suz, % 75.3 'ü ise olumlu tutuma sahip görünmektedir. Şu halde, Alevi-Bektaşilerio büyük çoğunluğunun oruç konusunda olumlu bir tutuma sahip olduklarını söyleye­biliriz. Bu olumlu kanaatierin davranış olarak yansımaları ayrıca önemli görül­mektedir.

1 32

Page 151: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 101: Oruç Tutma Durumu

Oruç tutar mısmız? N % Her zaman 67 1 6,8 Çoğu zaman 2 1 7 54,3 Bazen 66 1 6,5 Hiç 50 1 2,5 Toplam 400 1 00,0

X=2.24, S=.87 Tablodan da anlaşıldığı gibi, oruç tutma ile ilgili olarak ömeklem grubu içinde

yer alan denekierin % 16.8 'i her zaman, % 54.3 'ü çoğu zaman, % 16. 5 ' i bazen, % 1 2.5 ' i ise hiç oruç tutmarlığını belirtmektedir. Tabloya genel olarak baktığımızda denekierin sadece % 12 .5 ' inin hiç oruç tutmadığını, % 87.6'sının yoğunluk dere­celeri farklı olsa da oruç tuttuklarını görebilmekteyiz. Şu halde Alevi-Bektaşllerin büyük çoğunluğun oruç ibadetini sıklık derecesi değişse de yerine getirme tema­yülünde olduklarını ifade edebiliriz. Konu ile ilgili yapılan araştırmalarda elde e­dilen bulgulara yakın sonuçlar çıkmıştır.347

3.2.3. Zekat

Zekat, Allah ' ın ernrettiği, Müslümanlar arasında sosyal dayanışmanın sağlan­ması ve kişinin nefıs terbiyesini güçlendirmesine yönelik temel ibadetlerden biridir. Durum böyle olmasına rağmen insanlar, ya bunu kabul etmedikleri yada netisierine ağır geldiği için bu ibadet konusunda farklı kanaatıere sahip olabilmektedirler. Bu­nunla ilgili bulgular tabloda verilmiştir.

Tablo 102: Zekat'm Allah'm Emri Olduğu Düşüncesi

Zekat Kur'an'da emredilen önemli bir ibadettir. N o;o Hiç katılınıyorum 74 1 8,5 Katılınıyorum 49 1 2,3 Katılıyorum 1 73 43,3 Tamamen katılıyorum 1 04 26,0 Toplam 400 1 00,0

X=2.77, S=l .03 Tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, zekatın Kur'an'da ernredilen

bir ibadet olduğu ile ilgili olarak ömeklem içinde yer alan denekierin % 1 8 .5 ' i hiç katılmadığını, % 12 .3 'ü katılmadığını, % 43 .3 'ü katıldığını, % 26.0'sı tamamen katıldığını belirtmektedir. Bu bulgular doğrultusunda denekierin % 30.8'i zekat

346 Köktaş, yaptığı genel araştırmasında hiç namaz kılmayaniann oranının erkeklerde % I 7.3, kadın­

larda ise % 37.3 olduğunu belirtmektedir. Köktaş, a.g.e., s. I 08. 347 Taşğın, tarafından yapılan araştırmaya göre, Alevilerin % 78.0'i oruç tutmaktadır. Taşğın, a.g.e.,

s. I 78. Yine Köktaş' ın araştırmasına göre, oruç tutaniann oranı yaklaşık % 87.0, tutmayanların ise

yaklaşık % 1 3 .0 oranındadır. Köktaş, a.g.e., s. I 1 4.

133

Page 152: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK -BEKT AŞİLİK

konusunda olumsuz, % 69.3 'ü ise olumlu kanaat sahibidir. Şu halde, Alevi­Bektaşllerin zekat ibadetine karşı genel anlamda olumlu bir tavır alışlarının oldu­ğunu söyleyebiliriz. Bu durumun davranışlara nasıl yansıdığını aşağıda tabloda görmek mümkündür.

Tablo 103 : Zekatta İlgili Tutumlar

Zekat verir misiniz? N 0/o Her zaman 1 33 33,3 Çoğu zaman 1 77 44,3 Bazen 63 1 5,8 Hiç 27 6,8 Toplam 400 1 00,0

X=l .96, S=.87 Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılabileceği üzere, zekat ver­

mekle ilgili olarak, ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 33 .3 'ü her zaman, % 44.3 'ü çoğu zaman, % 1 5 .8 ' i bazen, % 6.8' i ise hiç vermediğini belirtmektedir. Bu bulgular çerçevesinde denekierin kategori farkı olsa da %93 .4'ü zekat verdiği % 6.8 ' i ise hiç vermediği ortaya çıkmaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşllerin zekat ibadetine büyük önem atfettiklerini ve yerine getirdiklerini ifade edebiliriz. Bu du­rum, Alevilik-Bektaşiliğin dini hayatta bireysellikten ziyade toplumsallığa yükledi­ği önemden kaynaklanıyor olabilir. Bir önceki tablodaki bulgularla bu durumu kar­şılaştıracak olursak denekierin zekatın bir ibadet olduğuna inanmasalar da yerine getirdikleri anlaşılmaktadır. Bu durumu bireyin toplumsal yaptınınlar karşısında bazen inanmadığı yükümlülükleri de yapma durumunda kalması şeklinde değer­lendirebiliriz. Yapılan araştırmalarda zekat ibadeti ile ilgili olarak çok farklı bul­gular da elde edilmiştir. 348

3.2.4. Kur'an Okuma İle İlgili Tutumlar

Müslümanlar Kur'an'nın Allah tarafından Cebrail vasıtasıyla insanlara iyiyi ve güzeli öğretmek üzere gönderilcliğine inanırlar. Bundan dolayıdır ki, sıkça okun­ması kanaatini taşırlar. Çünkü, Müslümanların ondan öğrenecekleri çok şey vardır. Durum böyle olunca Kur'an'a inananlar onu okuma yönünde gayret gösterir!er349. Bununla ilgili yansımaları aşağıda tabloda görmek mümkündür.

348 Günay, tarafından yapılan araştırmaya göre, zekat ibadetini hiç yerine getirmeyenler % 8 1 .0 ola­

rak tespit edilmiştir. Günay, a.g.e., s. l 3 1 . Köktaş'ın yapmış olduğu araştırmada ise bu oran % 7.5

olarak tespit edilmiştir. Köktaş, a.g.e., s. 1 20. Bu şekilde arada çok büyük farklılık çıkması bize

göre, araştırmalann yapıldığı alan ile doğrudan ilgili olabilir. Çünkü, Günay ' ın araştırmasının

ömeklem alanı Erzurum, ekonomik olarak daha düşük seviyede, Köktaş' ın araştırma alanı İzmir,

ekonomik açıdan daha iyi bir seviyededir.

349 Taşğın, yaptığı araştırmasında Kur'an okumayı bilme konusunda Alevilerin % 94.0 oranında ha­

yır cevabı aldığını belirtmektedir. Taşğın, a.g.e., s. l 70. Ancak buradaki bulgu Kur'an'nın Arapça

okunınası ile ilgil idir. Bununla ilgili olarak Köktaş, yaptığı genel araştırmasında Kur'an okumayı

bilmeyenierin oranının % 57.8 olduğu belirtmektedir. Köktaş, a.g.e., s. 1 3 3 .

1 34

Page 153: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tablo 104: Kur'an Okuma İle İlgili Tutumlar

Kur'an okur musunuz? (Arapça veya Mealinden) N o;o Her zaman 1 3 1 32,8 Çoğu zaman 1 83 45,8 Bazen 70 1 7,5 Hiç 1 6 4,0 Toplam 400 1 00,0

X=l .92, S=. 8 1 Yukarıda tabloda verilen bulgular doğrultusunda, Kur'an okuma ile ilgili olarak

denekierin % 32.8 ' i her zaman, % 45 .8 ' i çoğu zaman, % 1 7.5 ' i bazen okuduğunu, % 4.0 'ü hiç okumadığını belirtmiştir. Bu bulgulardan hareketle denekierin % 96. 1 ' i Kur'an' ı okumakta, % 4.0'ü hiç okumamaktadır. Şu halde Alevi-Bektaşiterin kate­gorik olarak farklılaşma olsa da büyük çoğunluğu Kur'an' ı okumakta olduklarını ifade edebiliriz. Burada Kur'an okuma oranının oldukça yüksek çıkmış olması Kur'an' ın Meali 'nin işin içine girmiş olmasıdır. Araştırma alanında yaptığımız özel sohbetlerde ısrarla Kur'an' ın anlamının okunınası gerektiğini vurgulamışlardır. Çünkü, onlara göre Kur'an'ın Arapça'sından okumak, kişiye anlayamadığı için hiçbir fayda sağlamamaktadır.

3.2.5. Hac

Hac, Müslümanlara hayatlan boyunca bir defaya mahsus olmak üzere farz kı­lınmış bir ibadettir. Bunun için ekonomik durumu yerinde olan Müslümanlar, Hz. Peygamber, Hz. Ali ve tüm diğer sahabelerin yaşadıkları ve mücadele verdikleri yerleri ömürlerinde bir defa da olsa ziyaret ederek o manevi havayı teneffüs eder­ler. Bunun için Müslümanlar, dünyanın neresinde olursa olsun mesafe dinlemeksi­zin hac mevsiminde bu görevlerini lfa etmek üzere kutsal topraklara gelirler. An­cak, bu görevi bir Müslüman'ın yapması için önce bu ibadetin gerekliliğine inan­ması gerekmektedir.350 Bunun yansımaları ile ilgili tablo aşağıda verilmiştir.

Tablo 105: Hac ibadetinin Gerekliliği

Hac �ücü yeten Müslüman için �ereklidir. N o;o Hiç katılınıyorum 9 1 22,8 Katılınıyorum 86 2 1 ,5 Katılıyorum 1 22 30,5 Tamamen katılıyorum 1 0 1 25,3 Toplam 400 1 00,0

X=2.58, S=1 .09

35° Köktaş, yapmış olduğu araştırmasında hac ile ilgili olarak denekierin % 4.3'ü bir defa gittiğini, %

1 .5 ' i birden fazla gittiğini, % 76.0'sı gitmek istediğini ancak ekonomik sebeplerle gidemediğini,

% 1 7.8 'nin ise hiç gitmek istemediklerini bel irttiklerini ifade etmektedir. Köktaş, a.g.e., s. \ 1 8.

135

Page 154: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı gibi, hac ibadetinin ge­rekliliği ile ilgili olarak ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 22.8' i hiç ka­tılmamakta, % 2 1 . 5 ' i katılmamakta, % 30.5 ' i katılmakta, % 25 .3 'ü tamamen katıl­maktadır. Elde edilen bu veriler doğrultusunda denekierin % 43 .3 'ü hac ibadetinin gerekliliğine inanmamakta, % 56.8 ' i ise inanmaktadır. Şu halde kendini Alevi­Bektaşi olarak tanımlayanlar hac ibadeti konusunda net bir kanaat sahibi gibi gö­rünmeseler de çoğunluğun bu ibadetin gerekliliğine inandığını ifade edebiliriz.

3.2.6. İşierde Allah Rızası Gözetme Düşüncesi

Müslümanlar, dünyada kendilerine yaşama gibi bir nimet veren Allah için, tüm işlerinde onun rızasını gözetmeye, O'nun emir, yasak ve tavsiyelerine uymak sure­tiyle hoşnutluğunu kazanmaya çalışırlar. Bununla ilgili düşüce yansımalarını aşa­ğıdaki tabloda görmek mümkündür.

Tablo 106: İşierde Allah Rızasını Gözetme Düşüncesi

İşierde Allah rızasına unun hareket edilmelidir. N o;o Hiç katılınıyorum 1 5 3,8 Katılınıyorum 33 8,3 Katılıyorum 143 35,8 Tamamen katılıyorum 209 52,3 Toplam 400 1 00,0

X=3 .36, S=.78 Tablodan anlaşılacağı gibi, işlerde Allah nzası gözetme konusunda ömeklem i­

çinde yer alan denekierin % 3 .8 ' i hiç katılmamakta, % 8 .3 'ü katılmamakta, % 35 .8 ' i katılmakta, % 52 .3 'ü tamamen katılmaktadır. Bu bulgular neticesinde, de­neklerin % 1 2. 1 'i işlerde Allah rızası gözetme konusunda duyarsız, % 88 .0'si du­yarlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşllerin işlerinde Allah rıza­sını gözetme ile ilgili olarak çok büyük çoğunlukla duyarlık gösterdiklerini söyle­yebiliriz.

3.2.7. Dinin Yasakladığı Şeyleri Yapma Durumu

Din, insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak için Allah tarafından gönderilmiş ilahi bir nizamdır. Durum böyle olunca ona inananlar bu sistem için�e yer alan emir ve yasaklara uyma hususunda gayret gösterirler. Müslümanlar da Is­lam' ın kendilerine sunduğu emir ve yasaklara uymaya özen göstererek Allah' ın sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmaya çalışırlar.

Tablo 107: Dinin Yasakladığı Hususlara Uyma Durumu

Dinin yasakladıi�ı şeyleri yapmaktan sakınır mısmız? N o;o Her zaman 20 1 50,3 Çoğu zaman 1 37 34,3 Bazen 40 1 0,0 Hiç 22 5 ,5

136

Page 155: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

ı Toplam ı 400 ı 100,0 ı X=3 .29, S=.85

Tablodan da anlaşılabileceği üzere, dinin yasaklarına uyma konusunda ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 50.3'ü her zaman, % 34.3 'ü çoğu zaman, % l O.O'u bazen uyduklarını belirtirken, % 5 .5 ' i hiç uymadıklarını ifade et­mişleridir. Bu bulgular doğrultusunda denekierin % 84.6'sının genel olarak emir ve yasaklara uyma konusunda hassas oldukları % l O'unun ise bu konuda biraz daha duyarsız oldukları, % 5 .5 ' ise bu konuya hiç ilgi duymadıkları ortaya çıkmaktadır. Elde edilen bu sonuçlara göre, Alevi-Bektaşllerin büyük çoğunluğunun İslam'ın emir ve yasaklarına uyma konusunda gayret içinde olduklannı söyleyebiliriz.

3.2.8. Alkol İle İlgili Tutumlar

İslam, insanlara dünya ve ahiret mı.ıtluluğu vaat eden bir din olarak bazı yasak­lar getirmiştir. Bu yasaklardan biri de kullanıldığında kişinin bilincinin kaybolma­sına sebep olan alkol veya alkollü içkidir. Müslümanlar bu yasağa uyma yönünde gayret gösterir. Bununla ilgili yansımalar aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 108: Alkolün Yasakliğı Düşüncesi

Alkol kullanmak dinen yasaktır. N 0/o Hiç katılınıyorum 75 1 8,8 Katılınıyorum 1 1 9 29,8 Katılıyorum 98 24,5 Tamamen katılıyorum 108 27,0 Toplam 400 1 00,0

X=2.59, S= l .07 Tabloda verilen bulgularda da anlaşılabileceği üzere, alkol kullanmanın yasak­

lığı ile ilgili olarak ömeklem içinde yer alan deneklerin, % 1 8 .8 ' i hiç katılmamakta, % 29.8 ' i katılmamakta, % 24.5 ' i katılmakta, % 27.0'si tamamen katılmaktadır. Ortaya çıkan bu sonuçlara göre, denekierin % 48.6'sı alkolün yasak olduğuna i­nanmamakta, % 5 1 .5 ' i ise yasak olduğuna inanmaktadır. Şu halde, Alevi­Bektaşilerio alkollü içki konusunda net bir yaklaşımlarının olmadığını söyleyebili­riz. Bunun sebebi, Alevi-Bektaşllerin cemlerinde aldıkları dem (içki) olsa gerektir. Çünkü geleneğe göre Cem'de dem almak bir ibadettir. Bu durum onların net bir tutuma sahip olmalarına engel olmuş olabilir. Ancak, alkollü içkinin yasak (haram) olduğuna inanan taliplerin (gelenek müntesibi) Cem'de meyve suyu içerek bu iba­deti yerine getirdiklerini gözlemlemiş durumdayız.

3.2.9. Alkollü İçki Kullanma İle İlgili Tutumlar

Alkollü içki ile ilgili kanaatleri bu şekilde ortaya koyduktan sonra, bununla il­gili tutumların da ayrıca ortaya konması gerekmektedir. Biraz önce ifade ettiğimiz gibi, Alevi-Bektaşilerio Cem'lerde içki almalan onların bu konuda farklı yaklaşım içinde olmalarına sebep olmaktadır. Bu çerçevede farklı tutum sergilemeleri de ga­yet doğal olacaktır. Bunun yansımalan aşağıdaki tabloda görülmektedir.

137

Page 156: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AşİLİK

Tablo 109: Alkollü İçki Kullanma İle İlgili Tutumlar

Alkollü içki kullamr mısmız? N o;o Her zaman 1 7 4,3 Çoğu zaman 68 1 7,0 Bazen 2 1 3 53,3 Hiç 1 02 25,5 Toplam 400 1 00,0

X=3 .00, S=.77 Tabloda verilen bulgular çerçevesinde alkollü içki kullanma ile ilgili denekierin

% 4.3 'ü her zaman, % 1 7 .0'si çoğu zaman, % 53.3 'ü bazen alkollü içki kullandığı, % 25 .5 ' i hiç kullanmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu duruma göre, denekierin % 74.6'sı kategorik farklılaşma olsa da alkollü içki kullandığım belirtirken, % 25 .5 ' i ise hiç kullanmarlığını belirtmektedir. Şu halde, Alevi-Bektaşilerin büyük çoğunlu­ğunun aralannda fark olsa da alkollü içki kullandıklarını, fakat azımsanmayacak bir oranında hiç kullanmarlığını söyleyebiliriz. Bu durumla ilgili olarak, Abdal Mu­sa Tekkesi 'nde "dedelik" görevini yürüten Hüseyin Dede35 1 Taliplerine Cem dışın­da içki İçıneyi yasaklamış bulunmaktadır. Talipler de bu yasağa uyma konusunda büyük bir gayret göstermektedir.352 Bu hadise dolayısıyla bir müddet Köyün tüm fertleri için köy sınırları içinde içki ve kumann yasaklandığını, ancak bazı olum­suzluklar sebebiyle sadece talipler için uygulanmaya başlandığını öğrenmiş bulu­nuyoruz.

3.2.10. Yaşanan Yerde Cem Törenlerinin Uygulanması

Alevi-Bektaşiler sanayileşme, şehirleşme ve modernleşmenin de etkiyle kapalı bir toplum olmaktan çıkma sürecine girnıiş bulunmaktadır. Dolayısıyla gelenek möntesipleri yaşadıkları yerlerde geleneğin kendilerine sunduğu ritüelleri, özellikle de Cem törenlerinin uygulanmasında sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar. Ancak, yine de üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmek için gayret göstermektedirler.

Tablo 1 1 0: Yaşanan Yerlerde Alevi-Bektaşi Törenlerinin Uygulanması İle ilgili

Tutumlar

Yaşadı2mız yerde Alevi-Bektasi törenlerini uy�ular mısımz? N 0/o Her zaman 202 50,5 Çoğu zaman 85 2 1 ,3

m Bugün Tekke Köyü'nde Hüseyin (Eriş) Dede sorumluluğunun bilincinde görevini en iyi şekilde

yapmanın gayreti içindedir. Onun bu sorumluluk bilinci ve gayretleri talipler tarafından takdirle

karşılanmakta, kendisine büyük sevgi ve saygı beslenmektcdir.

352 Katıldığımız Cem'de üç talip bu yasağı çiğnediklerini itiraf ederek pişmanlıklarını dile getirmiş­

ler, kendilerine verilecek cezaya razı olduklarını söylemişlerdir. Dede, bu suç dolayısıyla kendile­

rine bir Cem yapmanın gerektiğini belirtmiş, onlarda bu yükümlülüğü severek yerine getirecekle­

rini belirtmişlerdir.

1 3 8

Page 157: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

ı Bozen

X=3.09, S= l .08 Tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, ömeklem grubu içinde yer

alan denekierin % 50.5 ' i her zaman, % 2 1 .3 'ü çoğu zaman, % 15 .0 ' i bazen törenle­ri uygulayabilirken, % 1 3 .3 'ü ise bu törenleri hiç uygulamamaktadır. Buna göre, denekierin aralannda kategorik farklılaşma olsa da % 86.8 ' i törenleri uygulayabil­mekte, % 1 3 . 3 'ü ise hiç uygulamamaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşiterin büyük bir çoğunluğu, katılma düzeyleri farklılık gösterse de Cem törenlerine katılmaktadır. Ancak, üzerinde durulması gereken husus bazı törenierin her yıl yapıldığı dikkate alındığında denekierin katılma düzeylerinin yaklaşık yüzde eliilere düştüğü görüle­cektir. Bunun da sebepleri biraz önce söz ettiğimiz olguların olabileceği düşünüle­bilir.

3.2 .11 . Musahip Edinme Düşüncesi

Musahiplik, Alevi-Bektaşiliktc önemli kurumlardan birisidir. Her evli �ift, ev­lendikten sonra kendisine, musahip (yol kardeşi) olarak bir evli çift seçer. 53 Seç­miş olduğu bu evli çift ile kardeşten daha da kuvvetli bağ ile birbirlerine bağlanır­lar. Birbirlerinin iyi ve kötü gününde beraber oldukları gibi, herhangi birinin başına bir durum gelirse, diğerinin çocuklarının tüm sorumluluklan o kişiye kalmaktadır. Bu durum sosyal dayanışma için çok güçlü bir mekanizma vazifesi görmektedir. Ancak son zamanlarda bireyselleşme düşüncesinin etkisiyle olsa gerek bu kurumun da yavaş yavaş zayıfladığı gözlenmektedir. Bununla ilgili yansımaları aşağıdaki tabloda görmek mümkündür.

Tablo 1 1 1 : Musahip edinme Düşüncesi İle İlgili Tutumlar

Gelenek gere2i her Alevi-Bektaşi'nin bir musahihi olmalıdır. N o;o Tamamen katılıyorum 1 96 49,0 Katılıyorum 98 24,5 Katılınıyorum 62 ı 5,5 Hiç katılınıyorum 44 ı 1 ,0 Toplam 400 1 00,0

X=3 . 1 1 , S= l .03 Tabloda verilen bulgulardan anlaşılacağı gibi, ömeklem içinde yer alan denekie­

rin musahip edinme düşüncesi ile ilgili olarak % 49.0 'u tamamen katılmakta, % 24.5 ' i katılmakta, % 1 5 . 5 ' i katılmamakta, % l l .O ' i ise hiç katılmamaktadır. Buna göre, denekierin % 73 .5 ' i musahip (yol kardeşi) edinme konusunda olumlu kanaat sahibi görünürken, % 26 . 5 ' i ise olumsuz düşünmektedir. Şu halde Alevi­Bektaşiterin büyük çoğunluğu musahip edinme konusunda olumlu kanaate sahip

m Taşğın, yapmış olduğu araştırmasında Alevllerin % 49.0'unun musahibinin olduğu, % 5 1 .0' inin

ise musahibinin olmadığını belirtmektedir. Taşğın, a.g.e., s. l 63 .

139

Page 158: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

görünürken, kayda değer bir oranında bu kuruma olumlu bakmarlığını görebilmek­teyiz. Musahipliğin Alevi-Bektaşiliğin önemli ilkelerinden biri olduğu düşünülecek olursa bu ilkeye uyma oranının yavaş yavaş azalma sürecine girdiğini söyleyebili­riz. Bununda bireyselleşme süreci ile ilgisi olduğu düşünülebilir.

3.2.12. Düşkünlük İle İlgili Tutumlar

Düşkünlük, Alevi-Bektaşi geleneğinde bireylerin hiçbir zaman karşıtaşmayı is­temedikleri bir yaptırımdır. Bu yaptırım, ikrar vererek geleneğe giren bireye, gele­neğe muhalif davranışlar sergilernesi ve bunda ısrar etmesi üzerine verilen ve top­lumdan tecrit etme anlamına gelen bir cezadır. Düşkün olan bir bireye içinde bu­lunduğu toplumda hiç kimse selam vermez ve konuşmaz. Dolayısıyla bu, kendini Alevi-Bektaşi olarak tanımlayan bir bireyin hayatında karşılaşabileceği en ağır ce­zalardan biridir. Kapalı bir toplumda uygulandığında bireyi hayatta iken öldürme ile eş değer olan bu ceza, son zamanlarda hem uygulama alanını kaybetmekte, hem de gelenek içinde bu ceza çok ağır bulunduğu için pek uygulanmamaktadır. Ancak yine de bu yaptının bireyler üzerinde ağırlığını hissettirmektedir.

Tablo 112: Düşkünlük Kurumuna Yaklaşım

Düşkünlük Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli bir yer tutar. N o;o Tamamen katılıyorum 236 59,0 Katılıyorum 1 2 1 30,3 Katılınıyorum 23 5 ,8 Hiç katılınıyorum 20 5,0 To_ıılam 400 1 00,0

X=3 .43, S=. S l Tabloda verilen bulgular çerçevesinde, ömeklem içine yer alan denekierin düş­

künlüğün önemli yer tutması ile ilgili kanaatleri % 59.0'u tamamen katılmakta, % 30.3 'ü katılrnakta, % 5 .8 ' i katılmamakta, % 5.0' i ise hiç katılmamaktadır. Bu du­ruma göre, denekierin % 89.3 'ü düşkünlüğü önerusernekte iken, % 10 .8 ' i önemse­mediğini belirtmektedir. Şu halde Alevilik-Bektaşilik içinde düşkünlük cezası ö­nemini muhafaza etmektedir diyebiliriz. Bu durumla ilgili olarak Dede ile yaptığı­mız görüşmelerde, düşkün olan bir iki kişi olduğunu, onların da akrabaları ile yap­tıklan görüşmeleri görmezden geldiğini ifade etrniştir.354

3.2.13. Görgü Cem'i ile ilgili Tutumlar

Görgü Cem'i Alevilik-Bektaşilikte önemli süreçlerden biridir. Birey Alevilikte en az dört yılda bir Bektaşilikle ise her yıl bu Cem'i yapmak durumundadır. Bunu yapmaktan amaç, bireyin (talip) kendini d ed eye göstermesi ve geçen süre içinde yapmış olduğu hatalanndan arınması ve tövbe etmesidir. Ancak zamanla değişen

354 Dede ile yapılan özel görüşmelerde bu cezanın çok özel durumlarda (namus, adam öldürme, hır­

sızlık vb.) uygulanan ağır bir ceza olduğu ifade edilmiş, ayrıca günümüzde uygulanabilirlik nok­

tasında sıkıntıların olduğu söylenmiştir. Ona göre düşkün bir kimse köyden çıktıktan sonra istedi­

ği her kimse ile konuşabilmektedir.

140

Page 159: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

şartlar itibariyle birçok zorlukla karşılaşılmakta ve bu ibadeti yerine getirmede farklı düşünceler oluşmaktadır. Bununla ilgili yansımalar tabloda verilmiştir.

Tablo 1 13- Görgü Cem'ine Katılma İle İlgili Tutumlar

Her Alevi-Bektaşi Görl{ü Cemi'ne katılmak durumundadır. N % Tamamen katılıyorum 207 5 1 ,8 Katılıyorum 1 16 29,0 Katılınıyorum 54 1 3 ,5 Hiç katılınıyorum 23 5,8 Toplam 400 1 00,0

X=3 .26, X=.90 Tabloda verilen bulgulardan anlaşılacağı gibi, Görgü Cem'i ile ilgili ömeklem

içinde yer alan deneklerio % 5 1 .8 ' i tamamen katılmakta, % 29.0'u katılmakta, % 1 3 .5 ' i katılmamakta, % 5 .8 ' i ise hiç katılmamaktadır. Buna göre denekierin % 80.8 ' i Görgü Cem'ine katıma gereği duyarken, % 19.3 ' ise katılma gereği duyma­maktadır. Şu halde Alevi-Bektaşilerio büyük çoğunluğu Görgü Cem' ine katılma gereğine inanmaktadır. Dede ile yaptığımız görüşmelerde taliplerin cemiere katıl­madıklarında mazeret belirtınesi gerekmektedir. Mazeret belirtıneden Cemiere ka­tılmayan taliplere çeşitli yaptırımlar uygulanabilmektedir. Cemiere katılma oranı­nın yüksek olması bu durumla ilişkili olabilir.

3.2.14. Gençlerin Geleneğe Kazandırılması

Kendine özgü anlayış ve yaşam biçimine sahip her toplum, bu anlayış ve yaşam biçimini kendinden sonraki nesillere aktarmayı vazife olarak algılar ve bunu yapar. Alevi-Bektaşiler de bu düşünceden hareketle kendi çocuklarına Alevilik­Bektaşiliği öğretmek için çeşitli toplantılar yaparlar. Bunlardan bir de "Koldan Ko­pan Erkanı"dır. Bu erkan gençlerin geleneği ve geleneğin ritüellerini öğrenmesi a­çısından önemlidir. Ancak diğer konularda olduğu gibi bu konuda da farklı yakla­şımlan görmek mümkün olmaktadır. Bununla ilgili yansımalar aşağıdaki tabloda görülebilir.

Tablo 1 14: Geleneğe gençlerin Kazandırılması İle ilgili Tutumlar

Geleneğe gençlerin kazandırılması amacıyla koldan kopan erkanı dü- N o;o zenli olarak yapılmalıdır. Hiç katılınıyorum 22 5,5 Katılınıyorum 33 8,3 Katılıyorum 1 25 3 1 ,3 Tamamen katılıyorum 220 55 ,0 Toplam 400 1 00,0

X=3 .35, S=.85 Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, geleneğe gençle­

rin kazandırılması ile ilgili olarak deneklerio % 55 .0 ' i tamamen katılmakta, % 3 1 . 3 'ü katılmakta, % 8 . 3 'ü katılmamakta, % 5 .5 ' i ise hiç katılmamaktadır. Buna

1 4 1

Page 160: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

göre, denekierin % 86.3 'ü gençlere geleneğin öğretilmesi taraftarı iken, % 1 3 .8 ' i bu düşüncenin karşısında yer almaktadır. Şu halde Alevi-Bektaşllerin çok büyük bir çoğunluğu kendi çocuklarına Alevilik-Bektaşiliğin öğretilmesi gereğine inan­dıklarını söyleyebiliriz. Her ne kadar düşünce bu doğrultuda olsa da Tekke Kö­yü'nde gençlerin geleneği yaşama yönünde bir kaygılarının olmadığını sadece kimlik olarak kendilerini Alevi-Bektaşi olarak tanımladıklarını gözlemledik. Bu durumu dede başta olmak üzere geleneğin ileri gelenleri ile konuştuğumuzda, elle­rinden bir şey gelmediğini, yeni neslin bu tür durumlara pek sıcak bakmarlığını ifa­de etmişlerdir.

3.2.15. Alevilik-Bektaşiliğin Kültür Erozyonuna Uğraması

Dünya üzerinde yaşanan değişim süreci, Türk kültürünü ve onu meydana geti­ren alt kültürleri de etkisi altına almıştır. Bu süreç, toplumların kendi özgün kül­türlerini baskın kültürler lehinde değiştirmeye başlamış, Alevilik-Bektaşilik de bu sürecin dışında kalamamıştır. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da farklı yakla­şımların olduğunu görmekteyiz. Son zamanlarda Alevilik-Bektaşiliğin kendi özüne dönme hususunda bir ivme kazandığını ifade edenler olduğu gibi, bir dejcnerasyon süreci yaşadığını söyleyenler de bulunmaktadır. Bununla ilgili yansımalar aşağıda­ki tabloda verilmiştir.

Tablo 1 1 5: Kültürel Değişim Açısından Alevilik-Bektaşilik

Alevilik-Bektaşilik son zamanlarda bir kültür erozyonuna uğramakta- N o/o dır. Hiç katılınıyorum 64 1 6,0 Katı !mı yorum 75 1 8,8 Katılıyorum 1 29 32,3 Tamamen katılıyorum 1 32 33,0 Toplam 400 1 00,0

X=3 . 1 6, S=.97 Tablodan anlaşılacağı üzere, Alevilik-Bektaşiliğin değişim sürecinden olumsuz

etkilendiği hususunda ömeklem içinde yer alan denekierin % 1 6 .0'sı hiç katılmadı­ğını, % 1 8 .8 ' i katılmadığını, % 32 .3 'ü katıldığını, % 33 .0'ü tamamen katıldığını belirtmiştir. Buna göre, denekierin % 34.8 ' i değişim sürecinden Alevilik­Bektaşiliğin olumlu yönde etkilendiğini, % 65.3'ü ise olumsuz yönde etkilendiğine inanmaktadırlar. Şu halde Alevi-Bektaşllerin çoğunluğu değişim sürecinin kendile­rini olumsuz etkilediğini düşünmektedirler.

3.3. Alevi-Bektaşilerio Sosyal Hayatla İlgili Tutumlarının Betimsel İstatis­tikleri

3.3.1 . Sünnilerle Ticaret Yapma Düşüncesi

İnsan, sosyal bir varlık olmanın gereği olarak kendi dışındaki insanlarla her za­man iletişim kurmak ister. Ancak bireyin kendi dışında gelişen bazı olaylar onun bu iletişim kurma isteğini engelleyebilmektedir. Bu durum bazen onun tüm sosyal

1 42

Page 161: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

hayatına sirayet edebilmektedir. İşte, bu açıdan tarihi süreç içinde yaşanan bazı o­layların sebep olduğu ön yargı lardan kaynaklanan sıkıntılar, günümüzde Alevi­Bektaşiler ile Sünniler arasmda zaman zaman çeşitli alanlarda olumsuzluklar ya­şanmasına yol açmaktadır.355 Bu alanlardan biri de ticarettir. Bununla ilgili yakla­şımlar aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 1 16: Sünnilerle Ticari ilişki Kurma Düşüncesi

�ünnilerle ticari iş yapılmamahdır. N o;o [_amamen katılıyorum 28 7,0 �atılı yorum 37 9,3 IIS,atı1mıyorum 1 37 34,3 IHiç katılınıyorum 1 98 49,5 rrop1am 400 1 00,0

X=3.26, S=.89 Yukarıdaki tabloda verilen bulgular çerçevesinde, Sünnilerle ticaret yapılmama­

sı konusunda örneklem içinde yer alan denekierin %7.0'si tamamen katılmakta, % 9.3'ü katılmakta, % 34.3 'ü katılmamakta, % 49 .5 ' i ise hiç katılmamaktadır. Buna göre, denekierin % 1 6 .3 'ü Sünnilerle ticaret yapmaya olumlu bakmazken, % 83 .8 ' i Sünnilerle ticaret yamakta herhangi bir sakınca görmemektedir. Şu halde Alevi­Bektaşllerin büyük çoğunluğu Sünni kesim ile ticaret alanında işbirliği yapma ve çalışma konusunda olumlu kanaatıere sahip görünmektedirler. Bu durum, toplum­sal bütünleşme açısından önemli sayılabilecek bir gelişme olarak algılanabilir.

3.3.2. Arkadaş Seçiminde Alevi-Bektaşi Olmasına Dikkat Edilmesi

Birey, toplum içinde doğar, büyür ve o toplumun değer yargıları çerçevesinde kendine göre bir bakış açısı kazanır. Kazanmış olduğu bu bakış açısı, bireyin çev­resi ile ilişkilerine büyük ölçüde yön verir. Durum böyle olunca özellikle arkadaş seçiminde toplumsal değer yargılarının daha ön planda olduğu gözlenir. Özellikle bu durum kapalı toplumlarda daha dikkat çekici boyutlarda kendini fösterir. Bu çerçevede Alevi-Bektaşllerin arkadaş seçimi ile ilgili yaklaşımlannın35 yansımala­rını aşağıdaki tabloda görmek mümkün olabilir.

355 Arabacı, çalışmasında Alevi-Bektaşiterin Sünnllerle ticaret yapma ve dostluk kurma ile ilgili ola­

rak % 95.6 oranında olumlu kanaat sahibi olduklarını ifade ederken, Sünnilerin yaklaşımının %

80. 7'ye düştüğünü ifade etmektedir. Arabacı, a.g.e., s. 1 79. Taş ğın, araştırmasında "Alış-veriş ih­tiyaçlarını nereden karşılarsınız" yönünde bir soruya, % 8 .0 oranında bir Alevinin ticarethanesin­den, % 92.0 oranında ise hesaplı bulduğum yerden cevabını almıştır. Taşğın, a.g.e., s. 1 85.

3 5 6 Arabacı, Alevi-Bektaşilerin Sünnilerle arkadaşlık ve dostluk kurma ile ilgili olarak % 97.3 ora­

nında olumlu düşündüklerini i fade etmektedir. Arabacı, a.g.e., s. 1 78. Bu duruma göre, Alevi­

Bektaşilerin arkadaş ve dost seçerken kesinlikle Alevi-Bektaşi olması gerekir gibi bir kaygılarının olmadığı anlaşılabilir.

143

Page 162: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞiLiK

Tablo 1 17: Arkadaş Seçimimde Alevi-Bektaşi Olmasına Dikkat Edilmesi

�rkadaş ve dost seçerken Alevi-Bektaşi olmasma dikkat edilmelidir. N o;o Tamamen katılıyorum 22 5,5 Katılıyorum 50 1 2,5 Katılınıyorum 1 50 37,5 Hiç_ katılınıyorum 1 78 44,5

If oplam 400 1 00,0 X=3 .2 1 , S=.86

Tabloda verilen bulgular çerçevesinde, arkadaş seçiminde Alevi-Bektaşi olma­sına dikkat edilmesi hususu ile ilgili olarak ömeklem içinde yer alan denekierin % 5 .5 ' i tamamen katılmakta, % 1 2 .5 ' i katılmakta, % 37 .5 ' i katılmamakta, % 44.5 ' i ise hiç katılmamaktadır. Buna göre, denekierin % 1 8 .0'i arkadaş ve dost seçerken Alevi-Bektaşi olmasına dikkat edilmesi gereğine inanırken, %82.0'si buna inan­mamaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşllerin büyük çoğunluğu arkadaş seçerken Ale­vi-Bekt§.şi olmasına dikkat edilmeli düşüncesine katılmamaktadır. Gelenek münte­siplerinin böyle bir yaklaşım sergilemeleri, düşünce sistemlerinin temelinde sevgi ve hoşgörünün olmasından kaynaklanabilir.

3.3.3. Sünnilerle Kız Alıp-Verme Düşüncesi

Günümüz modem toplumunda bireyler evlenecekleri eşierini kendileri seçebil­mektedirler. Ancak, geleneksel özelliklerini koruyan toplumlarda genellikle ai­lenin (anne-baba) belirleyici fonksiyonunun devam ettiği bir gerçektir. Tarihi süreç içinde yaşanan bazı olumsuzluklar ve ön yargılar sebebiyle Alevi-Bektaşiler ile Sünni kesim arasında kız alıp- verme konusunda bazı çekinceler oluşmuştur. Bu­nun izlerini hala görmek mümkündür.357 Bu açıdan Alevi-Bektaşllerin Sünnilerle kız-alıp verme konusundaki düşüncelerinin ortaya konması önemli görülmektedir.

Tablo 1 1 8: Sünnilerle Kız Alıp-Verme İle İlgili Tutumlar

�ünnilerle kız alıp vermede sakınca yoktur. N o;o Tamamen katılıyorum 45 l l ,3 Katılıyorum 1 07 26,8 Katılınıyorum 1 1 0 27,5 Jfiç katılınıyorum 1 38 34,5 froplam 400 1 00,0

X=2.85, S=l .02

357 Taşğın, yapmış olduğu araştırmasında Sünnilerle kız alıp verme konusunda denekierin % 85.0

oranında olumlu % 1 5.0 oranında olumsuz yanıt verdiklerini belirtmektedir. Durum böyle olması­

na rağmen kız vermeye pek olumlu bakrnadıklannı alma konusunda biraz daha olumlu olduklan

aynca belirtmektedir. Taşğın, a.g.e., s. l 88. Bir diğer araştırmada ise, denekierin % 49.5' i olumlu,

% 46.9'u olumsuz, % 1 1 .2'si kararsız tavır sergiledikleri tespit edilmiştir. Ünal, a.g.e., s. 56.

144

Page 163: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Tabloda verilen bulgular çerçevesinde, Sünnilerle kız alıp-vermede bir sakınca olmadığına yönelik kanaatle ilgili olarak ömeklem grubu içinde yer alan denekieri % 1 1 . 3 'ü tamamen katılmakta, % 26.8 ' i katılrnakta, % 27.5 ' i katılmamakta, % 34.5 ' i ise hiç katılmamaktadır. Buna göre, denekierin % 38.0'i kız alıp vermede bir sakınca görmezken, % 62.0'si kız alıp-vermede sakınca görmektedir. Şu halde, A­levi-Bektaşilerin çoğunluğu Sünnilerle kız alıp vermeye pek sıcak bakmamaktadır. Kız alıp-vermede yaşanan kötü tecrübeler böyle bir kanaatİn oluşmasına vesile ol­muş olabilir. Bizim bu husus ile ilgili olarak yapmış olduğumuz sohbetlerde şöyle bir serzeniş ile karşıtaştık "Biz Sünnilerden kız alırız. Bu evladımızın başımızın üstünde yeri vardır. Onu eğiterek Alevi-Bektaşiliğe de kazandırırız. Ancak, bizim kızlanmız rızamız olmadan Sünnilerle evlendiğinde hor görülüp dışlanmaktadır. Sonunda da olumsuz durumlar yaşanmaktadır. Bu sebeple biz genelde almaya tara­fız, vermeye taraf değiliz." Alevi-Bektaşilerde halen yaygın kanaat budur. Bu ka­naatin oluşmasında yaşanan bu olumsuz tecrübeler etkili olabildiği gibi, Alevi­Bektaşi olmayan biriyle evlenmek hoş karşılanmayan, hatta ceza gerektiren durum olmasından kaynaklanmış olabilir.358

3.3.4. Sünnileri Yezid Olarak Görme

İnsanoğlu, dünyada değiştirebileceği ve değiştiremeyeceği kültür kodlan ile birlikte yaşamaktadır. Birey içinde yaşadığı toplumu seçerek dünyaya gelmemiştir. Durum böyle olunca takdiri ilahi olarak Alevi-Bektiişi bir ailede dünyaya gelen ve­ya Sünni bir ailede doğan kişinin bunu değiştirmesi söz konusu değildir. O halde, bireylerin birbirlerine bu tür dururnlardan dolayı tarihin derinliklerinde kalmış bazı olayların kahramanlan gibi algılayarak birbirlerini değerlendirmeleri sağlıklı bir yaklaşım olmayabilir. Bu açıdan Alevi-Bektaşllerin Sünnileri Yezid olarak görme­leri ile ilgili yansımalar aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 1 19: Sünniterin Yezid Olarak Tanımlanması

Ülkemizde yaşayan Sünnileri Yezid olarak 2örmek yanhştlr. N o;o !!� Katılınıyorum 1 7 4,3 Katılınıyorum 34 8,5 IK_atılıyorum 1 79 44,8 lfamamen katılıyorum 1 70 42,5 [fop1am 400 1 00,0

X=3 .25, S=.78 Verilen bulgulardan da anlaşılabileceği üzere, Sünniterin Yezid olarak değer­

lendirilmesinin yanlış olduğu düşüncesi ile ilgili olarak, ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 4.3 'ü hiç katılmamakta, % 8 .5 ' i katılmarnakta, % 44.8 ' i katıl­makta, % 42.5 ' i ise tamamen katılmaktadır. Bu duruma göre, denekierin % 1 2.8 ' i Sünnileri Yezid olarak görmekte, % 89.3 'ü buna karşı çıkmaktadır. O halde, Alevi­Bektaşllerin büyük çoğunluğu Sünnileri Y ezid olarak görmenin yanlış olduğuna inanmaktadır. Bu durum gelenek mensuplannın tarihi süreçten gelen ön yargılar-

358 Fığlah a.g.e., s. 375.

145

Page 164: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKTAş iLiK

dan kurtulduklarının bir işareti olarak değerlendirilebilir. Bu durum Alevi-Sünni bütünleşmesi açısından önemlidir.

3.3.5. Sünnilerle Komşuluk ilişkisi Kurma Düşüncesi

Komşuluk ilişkileri, sosyal hayatın vazgeçilmez unsurlarından biridir. Her ne kadar bugün sanayileşme, şehirleşme ve modernleşme olguları ile birlikte bu tür ilişkilerin zaafa uğradığı yönünde bir kanaat yaygıntaşma sürecine girmiş olsa da, komşuluk bağları hala güncelliğini muhafaza etmektedir. Ancak, çeşitli sebeplerle ve bazı önyargılar dolayısıyla komşuluk ilişkilerinin zayıfladığını da görmek mümkündür. Bu açıdan Alevi-Bektaşllerin Sünnllerle olan komşuluk ilişkileri ile kanaatlerini ortaya konması önemli görülmektedir.359

Tablo 120: Sünniler İle Komşuluk ilişkisine Alevi-Bektaşiterin Yaklaşımı

Yaşadığım yerde Sünnilerle komşuluk ilişkisi kurmada bir N o/o sakınca yoktur. Hiç katılınıyorum 6 1 ,5 Katılınıyorum 30 7,5 �atılı yorum 1 73 43,3 Iramarneo katılıyorum 1 9 1 47,8 If oplam 400 1 00,0

X=3 .37, S=.68 Tabloda verilen bulgular çerçevesinde Sünnllerle komşuluk ilişkisi kurma açı­

sından ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 1 .5 ' i hiç katılmamakta, % 7 .5 ' i katılmamakta, % 43 . 3 'ü katılmakta, % 47 .8 ' i tamamen katılmaktadır. Bu du­ruma göre, deneklerio % 9.0'u komşuluk ilişkilerine olumsuz yaklaşırken, % 91 .0'i olumlu yaklaşmaktadırlar. O halde, Alevi-Bektaşllerin büyük çoğunluğunun Sün­nilerle komşuluk ilişkisi kurma yönünde bir sıkıntılannın olmadığını söyleyebiliriz. Bu durum Alevi-Sünni bütünleşmesi açısından önemli bir gösterge sayılabilir.

3.3.6. Sünnilerin Nişan, Düğün, Sünnet vb. Törenleri ile İlgili Tutumlar

Bugün sosyal hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan nişan, düğün, sünnet vb. törenler, insanlar arası dostluk, arkadaşlık ve akrabalık bağlannın kurulduğu ve güçlendirildiği en önemli organizasyonların başında gelirler. Bu gibi törenler kırgın insanların barışmasının bir vesilesi olurlar. Bu açıdan Alevi-Bektaşllerin Sünnllerin

359 Taşğın, çalışmasında Alevi-Bektaşilerin Sünnilerle komşuluk ilişkilerini çok iyi bulaniann %

39.0, iyi bulaniann % 49.0, orta bulaniann % 7.0, zayıf bulanların %5.0 olduğunu belirtmektedir.

Taşğın, a.g.e., s. 1 84. Ayrıca Arabacı, araştırmasında arkadaşlık ve komşuluk ilişkileri açısından

Alevi-Bektaşilerin Sünnilere bakış açılannın % 97.3 düzeyinde olumlu oluğunu belirtmektedir.

Arabacı, a.g.e., s. 1 78.

146

Page 165: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

bu tür törenlerine katılma ile ilgili tutumlarının ortaya konması önemli görülmekte­dirJ6o_

Tablo 121 : Sünniterin Nişan, Düğün, Sünnet vb. Törenleri İle İlgili Tutumlar

Sünniterin düğün, nişan, sünnet, mevlit, cenaze gibi törenlerine katıhrım. N 0/o Hiç 1 8 4,5 )]aze n 79 1 9,8 �oğu zaman 1 36 34,0 Her zaman 1 67 4 1 ,8 [oplam 400 1 00,0

X=3 . 1 3 , S=.88 Tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, Sünnilerin nişan, düğün,

sünnet vb. törenlerine katılma ile ilgili olarak ömeklem grubu içinde yer alan de­neklerin % 4.5 ' i hiç katılmadığını, % 1 9.8 ' i bazen katıldığını, % 34.0' i çoğu zaman katıldığını, % 4 1 .8 ' i her zaman katıldığını belirtmektedir. Bu duruma göre, denek­ierin % 95.5 ' i kategorik farklılaşmalar olsa da Sünnilerin törenlerine katılmakta, % 4.5 ' i ise hiç katılmamaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşiler Sünnilerin nişan, düğün, sünnet vb. törenlerine çok büyük bir çoğunlukla iştirak etmektedirler. Bu çerçeve­de, Alevi-Bektaşiler ile Sünniler arasında var olduğu düşünülen ön yargıların ve olumsuzlukların büyük ölçüde kaybolma yolunda olduğu düşünülebilir.

3.3.7. Kızların Erkeklerle Arkadaşlık Yapmalarına Yönelik Tutumlar

Kadın ve erkek toplumsal hayatın vazgeçilmez iki unsurudur. Hiçbir toplum dü­şünülemez ki kadın faktörü olmasın ve hiçbir toplum düşünülemez ki erkek faktörü olmasın. Kadın ve erkek insan olgusunun birbirini tamamlayıcıdırlar. Bundan do­layıdır ki, kadın erkek ilişkileri tarihin her devrinde var olmuş ve var olmaya da devam edecektir. Ancak, tarihi süreç içinde toplumsal değer yargıları ve yaşam fel­sefeleri sebebiyle kadın ile erkek arasına setler konmuş, bunun yansımaları günü­müze kadar gelmiştir. Durum böyle olunca, kadın unsurunun ön planda olduğu A­levi-Bektaşi düşüncesi de bundan etkilenmiştir.

Tablo 122: Kızlarm Erkeklerle Arkadaşlık Yapabilmeleri

!Kızlar evlenecekleri erkeklerle arkadaşlık yapabilmelidirler. N o;o IHic katılınıyorum 56 14,0 IK.atılmıyorum 78 1 9,5 Katılıyorum 1 36 34,0 Tamamen katılıyorum 1 30 32,5 Toplam 400 1 00,0

X=2.85, S= l .02

3 60 Taşğın, araştırmasında Alevi-Bektaşilerin Sünnilerin düğün ve cenaze törenlerine katılım ile ilgili

olarak % 32.0 her zaman, % 57.0 ara sıra, % 5.0 çok seyrek katıldıklan, % 6.0 hiç kanlmadıklan

yönünde bulgular elde etmiştir. Taş ğın, a.g.e., s. I 84.

147

Page 166: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKT AŞİLİK

Tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı gibi, kızlann erkeklerle arkadaşlık yapmalan ile ilgili, ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 14.0'ü hiç katıl­mamakta, % 19 .5 ' i katılmamakta, % 34.0'ü katılmakta, % 32 .5 ' i tamamen katıl­maktadır. Buna göre, denekierin kızların erkeklerle arkadaşlık yapmaları hususun­da denekierin % 33 .5 'i olumsuz kanaate sahipken, % 66 .5 ' i ise olumlu kanaate sa­hiptir. Şu halde, Alevi-Bektaşilerio büyük kesimi kızların erkeklerle olan arkadaş­lık ilişkilerine olumlu baktıklarını söyleyebiliriz. Ancak, hiç azımsanmayacak bir oranın da buna olumlu yaklaşmadığı bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

3.3.8. Erkeklerin Kızlarla Arkadaşlık Yapmasına Yönelik Tutumlar

Toplumsal değer yargıları çerçevesinde kadın ve erkeğe bakış açıları farklılaştı­ğı için bireyler kızlara karşı biraz daha koruyucu yaklaştıklan halde, erkeklere ise biraz daha hoşgörü ile bakabilmektedirler. Bu açıdan kızların ve erkeklerin karşı cins ile arkadaşlık kurması olayına bakışlar arasında bir farklılaşma olup olmadığı­nı tespit etmenin önemli olduğu kanaatindeyiz.

Tablo 1 23 : Erkeklerin Kıztarla Arkadaşlık Kurabilmeleri

�rkekler evlenecekleri kızlarta arkadaşlık yapabilmelidir. N o;o Hiç katılınıyorum 55 1 3,8 Katılınıyorum 68 ı 7,0 �tılıyorum 1 3 3 33 ,3 Tamamen katılıyorum 1 44 36,0 )'oplam 400 100,0

X=2.9 1 , S= l .03 Tablodan anlaşılabileceği üzere, erkeklerin kızlarla arkadaşlık yapabilmeleri ile

ilgili ömeklem içinde yer alan denekierin % 1 3 .8 ' i hiç katılmamakta, % 1 7.3 'ü ka­tılmamakta, % 33 .3 'ü katılmakta, % 36.0'sı ise tamamen katılmaktadır. Bu veriler doğrultusunda, denekierin % 30.8' i erkeklerin kızlarla arkadaşlık yapmalarına o­lumlu bakmazken, % 69.3 'ü olumlu bakmaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşilerio ço­ğunluğu erkeklerin kızlarla arkadaşlık kurmalarına olumlu yaklaşmaktadır. Erkek­lerin kızlarla veya kızlann erkeklerle arkadaşlık yapmaları çerçevesinde bir önceki tablo ile karşılaştırma yapacak olursak, erkeklere yaklaşık %3 oranında biraz daha hoş görü ile yaklaşıldığını görebilmekteyiz. Bu da bize bireylerin kız eviadına yö­nelik biraz daha güçlü koruma güdüsüne sahip olduklannı düşündürebilir.

3.3.9. Resmi Nikah İle Birlikte Dini Nikahın Gerekliliği

Nikah, kadın ve erkeğin evlenme kararı aldıktan sonra bunu ilan etmeleridir. Ne var ki, zaman içinde sadece karar verip ilan etmek bireylerin haklarının korunma­sında yeterli gelmemeye başlamıştır. Ortaya çıkabilecek olan bu karşılıklı mağdu­riyetlerin önlenmesi adına yönetim erki bunu resmi kayıt altına alma gereği duy­muştur. Yöneten erk bu görevi zaman içinde bazen din adamıanna bazen de diğer devlet görevlilerine yaptırmıştır. Cumhuriyet ile birlikte bu ayının biraz daha belir­gin bir şekilde kendini göstermiştir. Bu dönemde din adamlannın yapmış olduğu bu görev onlardan alınıp diğer görevlilere verilmiştir. Toplum, tarihi süreç içinde

148

Page 167: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

bu görevi din adamının yapmış olmasının altında bir kutsallık aramış ve din adamı­nın yapmadığı nikah onu tatmin etmemiştir. Durum böyle olunca din adamlarının yaptıkları nikahlar dini, diğer devlet görevlilerinin yaptıkları nikahlar resmi nikah olarak tanımlanmaya başlamıştır. Hiç gereği olmamasına rağmen psikoloj ik olarak birey resmi nikahtan sonra bir din adarnma dini nikah yaptırma yoluna gitmiştir. Bununla ilgili olarak verileri aşağıdaki tabloda görmek mümkündür.

Tablo 124: Resmi Nikahtan Sonra Dini Nikah Yapmanm Gereği

Resmi nikah olduktan sonra dini nikaha eerek yoktur. N o;o �iç katılınıyorum 1 03 25,8 �atılmıyorum 1 07 26,8 �atılı yorum 78 ı 9,5 �amamen katılıyorum ı ı 2 28,0 rroplam 400 ı oo,o

X=2.49, S=l . l 5 Tabloda verilen bulgulardan anlaşılabileceği üzere, resmi nikah olduktan sonra

dini nikaha gerek yoktur düşüncesi ile ilgili olarak örneklem grubu içinde yer alan denekierin % 25.8 ' i hiç katılmamakta, % 26.8' i katılmamakta, % 1 9.5 ' i katılmakta, % 28.0'i ise tamamen katılmaktadır. Bu durma göre, denekierin % 52.6'sı resmi nikahtan sonra dini nikahın gereğini düşünürken, % 47 .5 ' i ise sadece resmi nikahın yeterli olduğunu düşünmektedir. Şu halde, Alevi-Bektaşilerin yaklaşık yandan fazlası resmi nikahtan sonra dini nikahın gereğine inanmaktadırlar. Buradan hare­ketle Alevi-Bektaşilerio nikahı dini bir ritüel olarak algıladıklarını söyleyebiliriz.

3.3.10. Aile İçi Kararlarda Kadınların Düşüncelerine Atfedilen Değer

Aile, kadın ve erkeğin ortaklaşa değerler üzerine kurdukları kutsal bir kurum­dur. Bu kutsal kurum içinde kadın ve erkeğin üstlendiği misyonlar farklıdır. Mis­yonlar farklı olmasına rağmen alınan kararlarda genelde ortak akıl ön plandadır. Ancak bazı toplumlarda, özellikle de ataerkil ve erkek egemen toplumlarda kadın­Iann düşüncelerine fazla önem verilmemektedir. Ataerkil bir toplum olan Türk toplumunun bir parçası olan Alevi-Bektaşilerin aile içinde kadınların düşüncelerine verdikleri önemin yansımalarını aşağıdaki tabloda görmek mümkün olacaktır.

Tablo 125: Aile İçinde Kadmların Düşüncelerine Önem Verilmesi

A.ile içi kararlarda kadmlarm düşüncelerine önem verilmelidir. N o;o �iç katılınıyorum 2 ,5 �atılmıyorum 23 5,8 �atı lıyoruro ı 64 4 ı ,o rı-amamen katılıyorum 2 ı l 52,8 �oplam 400 ı oo,o

X=3.46, S=.62 Tablodan da anlaşılacağı gibi, aile içi kararlarda kadınların düşüncelerine önem

verilmesi ile ilgili olarak örneklem grubu içinde yer alan denekierin % S ' i hiç ka-

149

Page 168: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

tılmamakta, % 5 .8 'i katılmamakta, % 4 l .O' i katılmakta, % 52.8 ' ise tamamen ka­tılmaktadır. Buna göre, denekierin % 6.3'ü kadınların düşüncelerine önem veril­memesi gerektiğine inanırken, % 93 .8 ' i kadınların düşüncelerine önem verilmesi gereğine inanmaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşiterin aile içi kararlarda kadınların düşüncesine çok büyük bir çoğunlukla önem verdiklerini söyleyebiliriz. Araştırma alanında gözlemlerimiz sırasında, kadınların sosyal hayatın her alanında sorumlu­luk aldığını gördük. Alevi-Bektaşilerde Hz. Fatıma ve ona duyulan saygıdan dolayı her kadın "bacı"dır. Dolayısıyla kadın tüm ibadet ve törenlerde erkeklerle birlikte yer alır. Elde edilen sonuçlar bu durumun bir yansıması şeklinde değerlendirilebi­lir.

3.3.1 1. Kadınların Dövülmesi Düşüncesi

Kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan iki temel unsur olduğunu ifade etmiştik. Ancak bu iki temel unsur zaman zaman fikir ayrılığına düşebilmektedir. Durum böyle olunca, fikir ayrılıkları zamanla şiddete dönüşebilmekte, özellikle fiziksel na­rinliği dolayısıyla kadınların şiddete daha fazla maruz kaldığı görülmektedir. Bu açıdan kadınların dövülmesine yönelik kanaatierin ortaya konması önemli görül­mektedir.

Tablo 126: Kadınların Hiçbir Zaman Dövülemeyeceği İlgili Tutumlar

Erkek hiç bir zaman kadını dövemez. N o;o Hiç katılınıyorum 17 4,3 Katılınıyorum 68 1 7,0 �atılı yorum 1 34 33 ,5 iramamen katılıyorum 1 8 1 45,3 tfcıplam 400 1 00,0

X=3 . 1 9, S=.86 Tablodan anlaşılabileceği üzere, kadınların hiçbir zaman dövülemeyeceği ile il­

gili olarak örneklem grubu içinde yer alan denekierin % 3 .0'ü hiç katılmamakta, % 1 7.0'si katılmamakta, % 33 .5 ' i katılmakta, % 45 .3 'ü tamamen katılmaktadır. Buna göre, denekierin % 2 1 .3 'ü kadının dövülebileceğini düşünürken, % 78 .8 ' i kadının dövülemeyeceğine inanmaktadır. Şu halde, Alevi-Bektaşllerin büyük çoğunluğu kadının hiçbir zaman dövülemeyeceğini düşünmektedir. Araştırma alanında yaptı­ğımız görüşmeler sırasında kadının dövülmemesinin esas olduğunu, ancak namus vb. durumlar söz konusu olursa dövülebileceği, bunun dışında hiçbir şekilde dövü­lemeyeceği izlenimini edinmiş bulunmaktayız. Bu durum toplumda kadının statüsü ve rolü anlamında çok olumlu bir gelişme olarak algılanabilir.

3.3.12. Geçimsizlik ve Boşanma Durumu

Evli çiftler arasında geçimsizlik sıkça rastlanan durumlardan biridir. Bu geçim­sizlikler zaman içinde ortadan kaldırılabildiği gibi, bazen boşanmalara kadar gide­bilmektedir. Ancak boşanma olgusu, özellikle bizim toplumumuzda pek hoş karşı­lanmayan bir durum olmasına rağmen son zamanlarda ciddi bir artış göstermeye başlamıştır. Boşanmanın hoş karşılanmaması bireylerin aile kurumunu devam et­tirme yönünde gayret göstermesini gerektirmektedir. Geçimsizlik şiddetli hale dö-

150

Page 169: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

nüşürse veya namus vb. problemler gündeme gelirse belki biraz daha hoş karşıla­nabilmektedir. Bu açıdan Alevi-Bektaşllerin kanaatlerini ortaya koymak önem ka­zanmaktadır. Çünkü Alevilik-Bektaşilikte boşanma zor şartlara bağlanmıştır. 36 1

Tablo 127: Geçimsizlik ve Boşanma İle İlgili Tutumlar

Evli çiftler aralarında geçimsizlik varsa boşanabilmelidirler. N % I::!k_ katılınıyorum 1 2 3,0 Katılınıyorum 46 ı 1 ,5 Katıl ıyorum 1 67 4 1 ,8 Tamamen katı l ıyorum · 1 75 43,8 Toplam 400 1 00,0

X=3 .26, S=.77 Tabloda verilen bulgularda da anlaşılabileceği üzere, evli çiftierin geçimsizlik

dolayısıyla boşanabilmeli düşüncesi ile ilgili olarak, örneklem grubu içinde yer a­lan denekierin % 3 .0'ü hiç katılmamakta, % 1 1 .5 ' i katılmamakta, % 4 1 . 8 ' i katıl­makta, % 43 .8 ' i tamamen katılmaktadır. Buna göre, denekierin % 14 .5 ' i geçimsiz­lik olsa bile boşanmaya hiçbir şekilde olumlu bakmazken, % 85.6'sı geçimsizlik durumunda boşanma olayına olumlu yaklaşmaktadır. O halde, Alevi-Bektaşllerin büyük çoğunluğu geçimsizlik dolayısıyla gerçekleşebilecek boşanmaya olumlu yaklaşmaktadırlar. Bu duruma göre, Alevi-Bektaşiler arasında yaygın olan boşan­ma ile ilgili olumsuz kanaatierin biraz daha olumluya doğru gittiğini söyleyebiliriz. Bunu da şehirleşme süreci ile birlikte kapalı toplumdan açık topluma geçiş süreci­nin bir sonucu olarak değerlendirebiliriz.

3.3.13. Adli Problemleri Resmi Kurumların Çözmesi

Modern toplum, birçok sosyal olayı ve sosyal ilişkiyi içinde barındıran karma­şık bir yapıdır. Bu karmaşık yapı içerisinde bir çok olay olur ve bu olayların çözü­münde genelde adli makamların rol oynadığı görülür. Geleneksel toplum ise mo­dern topluma göre biraz daha sadedir. Yaşanan veya yaşanabilecek olayların çö­zümünde geleneksel yöntemlerin kullanıldığı göze çarpar. Problemierin çözülmesi­ne o toplum içinde yaşayan karizmatik kişiler (dini lider, bilir kişi vb .) belirleyici olurlar. Bu açıdan Alevi-Bektaşllerin özellikle adli problemlerini çözerken hangi yöntemi takip ettiklerini ortaya koymak önemli görülmektedir.

Tablo 128: Adli Problemleri Resmi Makamların Çözmesi

�dli durumlarla ilgili meseleleri resmi makamlar çözmelidir. N % Hiç katılınıyorum 14 3 ,5 Katılınıyorum 24 6,0 Katılıyorum 1 42 35,5 Tamamen katılıyorum 220 55,0 Toplam 400 1 00,0

X=3 .42, S=.75

361 Fığlalı, a.g.e., s .374.

ı s ı

Page 170: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

Yukarıdaki tabloda verilen bulgulardan da anlaşılacağı üzere, adli durumlarla ilgili problemierin resmi makamlarca çözülmesi ile ilgili olarak, ömeklem grubu içinde yer alan denekierin % 3 .5 ' i hiç katılmamakta, % 6.0'sı katılmamakta, % 35 .5 ' i katılmakta, % 55 .0 ' i ise tamamen katılmaktadır. Bu veriler ışığında denekie­rin % 9.5 ' i adli problemierin resmi makamlarca çözülmesine olumlu bakmazken, % 90.5 ' i olumlu bakrnaktadırlar. Şu halde, Alevi-Bektaşilerio büyük çoğunluğu problemlerini çözmede adli makamların kullanılması gereğine inanmaktadır. Bu da problemierin çözümünde modem yöntemlerin geleneksel yöntemlere tercih edildiği yönünde değerlendirilebilir.

1 52

Page 171: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

IV. BÖLÜM

SONUÇ, GENELLEME VE ÖNERiLER

Bu bölümde, araştırmanın bulguianna dayalı olarak ulaşılan sonuçlara, yapılan geneHernelere ve bu doğrultuda önerilere yer verilmiştir.

I. SONUÇLAR

Araştırmada ulaşılan bulgular çerçevesinde ulaşılan sonuçları, "değişik faktörle­re göre Alevi-BekHişilerin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tutumlannda ortaya çıkan farklılaşma" ve "Alevi-BekHişilerin inanç, ibadet ve sosyal hayatla ilgili tu­tumlannın betimsel istatistikleri" olmak üzere iki başlık altında değerlendirmek mümkündür.

Değişik Faktörlere Göre Alevi-Bektaşilerio İnanç, ibadet ve Sosyal Hayat ile İlgili Tutumlarının Sonuçları

Alevi-Bektaşiterin inanç ve ibadetlere yönelik tutumları cinsiyete göre farklılık göstermez iken, sosyal hayata yönelik tutumlarda bir farklılığın olduğu ortaya çık­maktadır. Kadınlar sosyal hayatta erkeklere göre daha olumlu tutum düzeyine sahip görünmektedirler. (bkz. Tablo 16)

Alevi-Bektaşiterin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumları yaşa göre farlılık göstermektedir. Yaş gruplarının en üst dilimini teşkil eden 6 1 ve üstü yaş grubunda yer alan bireyler inanç ve ibadetlere yönelik en olumlu tutum düzeyine sahip görünürken, sosyal hayata yönelik tutumlarda en düşük düzeye sahip görün­mektedirler. Yaş grubunun en alt grubunu oluşturan 1 8-30 yaş grubunda yer alanlar inanç ve ibadetlerle ilgili en olumsuz tutum düzeyine sahip görünürlerken, sosyal hayat ile ilgili olarak en olumlu tutum düzeyine sahip oldukları ortaya çıkmaktadır. Alevi-Bektaşiterin inanç ve ibadetlere yönelik tutumları yaş ile doğru orantılı ola­rak olumlu yönde, sosyal hayata ilişkin tutumları ise ters orantılı olarak yüksel­mektedir. (bkz. Tablo 1 7- 1 8, 1 9-20, 2 1 -22)

İnanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumlar bölge olarak doğum yerine göre farklılaşmaktadır. İnanç ve ibadetlerle ilgili olarak en olumlu tutum düzeyine Ak­deniz bölgesi doğumlular, en olumsuz tutum düzeyine ise yurtdışı doğumlular sa­hip görünmektedirler. Fakat sosyal hayat ile ilgili tutumlarda ise Akdeniz bölgesi doğumlular en olumsuz tutum düzeyine sahipken, yurtdışı doğumlular en olumlu tutum düzeyine sahip görünmektedirler. (bkz. Tablo 23-24, 25-26, 27-28)

Page 172: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

İnanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumlar hayatlannın büyük bölümünü geçirdikleri yere göre farklılık göstermektedir. İnanç ve ibadetlere yönelik tutum­larda hayatlarının büyük bölümünü köyde geçirenler en olumlu tutum düzeyine, büyükşehirde geçirenler ise en olumsuz tutum düzeyine sahip görünmektedirler. Sosyal hayatla ilgili olarak, en olumlu tutumlara büyükşehirde yaşayanlar, en o­lumsuz tutum düzeyine ise köyde yaşayanlar sahiptirler. (bkz. Tablo 29-30, 3 1 -32, 33-34)

Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumlan oturduğu ye­re göre farklılaşmaktadır. Tekke Köyü'nde oturanlar inanç ve ibadetlere yönelik daha olumlu tutum düzeyine sahipken diğer yerlerde yaşayanlar daha olumsuz tu­tum düzeyine sahiptirler. Sosyal hayat ile ilgili olarak Tekke Köyü'nde yaşayanlar olumsuz tutum düzeyine sahip iken diğer yerlerde yaşayanlar daha olumlu tutum düzeyine sahip oldukları ortaya çıkmıştır. (bkz. Tablo 35 , 36, 37)

Alevi-Bektaşllerin inanç ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumları eğitim dü­zeylerine göre farklılaşmaktadır. İnanç ve ibadetlere yönelik tutumlarda en olumlu tutum düzeyine hiç okula gitmemişler sahipken, en olumsuz tutum düzeyine ise ü­niversite mezunları sahip görünmektedir. Sosyal hayat ile ilgili tutumlarda ise, en olumlu tutum düzeyine üniversite mezunları sahip görünürlerken, en olumsuz tu­tum düzeyine ise hiç okula gitmemişler sahiptirler. İnanç ve ibadetlere yönelik tu­tumlar eğitim düzeyi artıkça olumsuz yönde artarken, sosyal hayatla ilgili tutumlar olumlu yönde artmaktadır. (bkz. Tablo 38-39, 40-4 1 , 42-43)

Alevi-Bektiişilerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumları medeni du­ruma göre farklılık göstermektedir. İnançlarla ilgili en olumlu tutum düzeyine ev­liler sahip görünürken, en olumsuz tutum düzeyine bekarlar sahiptirler. İbadetlerle ilgili olarak en olumlu tutum düzeyine boşanmışlar, en olumsuz tutum düzeyine ise bekarlar sahiptirler. Sosyal hayat ile ilgili en olumlu tutum düzeyine bekarlar sa­hipken, en olumsuz tutum düzeyine ise boşanmışlar sahiptirler. (bkz. 44-45, 46-47, 48-49)

Alevi-Bektiişilerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumları gelir duru­muna göre farklılık göstermektedir. İnanç ve ibadetlere yönelik en olumlu tutum düzeyine gelir durumu düşük onlalar sahip görünürken, en olumsuz tutum düzeyine ise gelir durumu çok iyi olanlar sahiptirler. Sosyal hayata yönelik tutumlarda ise en olumlu tutum düzeyine gelir durumu çok iyi olanlar sahipken en olumsuz tutum düzeyine ise gelir durumu çok düşük olanlar sahiptirler. (bkz. 50-5 1 , 52-53, 54-55)

Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumları bireylerin mesleki durumlarına göre farklılık göstermektedir. İnançlarla ilgili tutumlarda en olumlu tutum düzeyine ev hanımlan sahip görünürken, en olumsuz tutum düzeyine ise, eğitim-öğretim içinde yer alanlar sahiptirler. İbadetlere yönelik tutumlarda en olumlu çiftçiler görünürlerken, en olumsuz tutuma sağlık elemanları sahiptirler. Sosyal hayat bağlamında en olumlu tutum düzeyine eğitim-öğretim grubu içinde yer alanlar sahipken, en olumsuz tutuma emekliler sahiptirler. (bkz. Tablo 56-57, 58-59, 60-6 1)

Alevi-Bektiişilerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik. tutumları kendilerini tanımlamalarına göre farklılık göstermektedir. İnançlara yönelik tutumlarda en o­lumlu tutum düzeyi kendini "Bektaşi" olarak tanımlayanlarda görülürken, en olum-

1 54

Page 173: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

suz tutum kendini "Kızılbaş" olarak tanımlayanlarda görülmektedir. İbadetlere yö­nelik tutumlarda en olumlu tutum düzeyine kendini "Bektaşi" olarak tanımlayanlar sahiplerken, en olumsuz tutum düzeyine ise kendini "başka" olarak tanımlayanlar sahiptirler. Sosyal hayat ile ilgili tutumlarda en olumlu tutum düzeyi kendini "Kı­zılbaş" olarak tanımlayanlarda, en olumsuz tutum düzeyi kendini "Aevi-Bektaşi" olarak tanımlayanlarda görülmektedir. (bkz. Tablo 62-63, 64-65, 66-67)

Alevi-Bektaşilerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumları dini bilgile­rinin kaynağına göre farklılık göstermektedir. İnançlar ve ibadetlere yönelik en o­lumlu tutum düzeyine dini bilgilerini "Kur'an kurslarından" alanlar sahip görünür­ken, en olumsuz tutum düzeyine "orta öğretimden" alanlar sahiptirler. Sosyal ha­yata yönelik en olumu tutum düzeyine dini bilgilerini "orta öğretimden" alanlar sa­hipken, en olumsuz tutum düzeyine Alevi-Bektaşi büyüklerinden" alanlar sahiptir­ler. (bkz. Tablo 68-69, 70-7 1 , 72-73)

Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumları kendi din­darlık algılamalarına göre de farklılık göstermektedir. İnanç ve ibadetlere yönelik en olumlu tutum düzeyine kendini "çok dindar" olarak tanımlayanlar sahipken, en olumsuz tutum düzeyine kendini "din ile hiç ilgisi yok" olarak tanımlayanlar sa­hiptirler. İnanç ve ibadetlere yönelik tutumlar ile dindarlık düzeyi arasında doğru bir orantı vardır. Bireyin dindarlık düzeyi yükseldikçe ibadetlere yönelik tutumu da yükselmektedir. Sosyal hayata yönelik tutumlarda anlamlı bir fark ortaya çıkma­mıştır. (bkz. Tablo 74-75, 76-77)

Alevi-Bektaşilerio İnanÇ, ibadet ve Sosyal Hayat İle İlgili Tutumlarının Be­timsel İstatistiklerinden Elde edilen Sonuçlar:

Alevi-Bektaşiler dinin insanların dünya ve ahiret saadeti için Allah tarafından indirilen bir nizarn olduğuna inanmaktadırlar. Sağlıklı bir din anlayışı için sağlam bilgilere ihtiyaç olduğuna inanmakta ve siyasi ve ideolojik özellik taşıyan din anla­yışına karşı çıkmaktadırlar. (bkz. Tablo 78, 79, 80, 8 1 )

Alevi-Bektaşller Allah, peygamber, kitap, ahiret, melek ve kader (iyilik ve kö­tülüğün) Allah'tan geldiğine inanınakla birlikte, Kur'an ' ın eksikliği konusunda te­reddütlerinin olduğu görülmektedir. Diğer yandan "iyilik ve kötülük" konusunda iyiliğin Allah'tan geldiğini, ancak kötülüğün Allah'tan değil Şeytan'dan geleceğini düşünmektedirler. (bkz. Tablo 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88)

Alevi-Bektaşiler, Alevilik- Bektaşiliği İslam'ın içinde bir anlayış biçimi, Ahmet Yesevi geleneğinin bir uzantısı, Ehl-i Beyt sevgisinin ön planda olduğu, ancak İran Şiiliği ile kısmi tereddütler olsa da ilgisi olmayan bir anlayış olarak görmektedirler. (bkz. Tablo 89, 90, 9 1 , 92)

Alevi-Bektaşiler için, "ikrar verme, dört kapı-kırk makam, dedelik, Hz. Ali 'ye sevgi ve bağlılık" en önde gelen düşüncelerdir. (bkz. Tablo 93, 94, 95, 96, 97)

Alevi-Bektaşiler namazın, orucun, zekatın haccın birer ibadet olduğunu kabul ettikleri halde, bunları yerine getirmede farklılık göstermektedirler. (bkz. Tablo 98, 99, 1 00, · 10 1 , 102, 1 03, 1 05)

Alevi-Bektaşiler Kur'an'ın okunınası yönünde bir kanaat sahibidirler. Özellikle anlaşılahi lmesi için anlamının (Türkçe) okunınası gerektiğini ifade etmektedirler.

1 5 5

Page 174: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKTAşiLiK

Sağlam bir din anlayışının Kur'an' ın iyi anlaşılmasından geçtiğini düşünmektedir­ler. (bkz. Tablo 104)

Alevi-Bektaşiler yaptıkları işlerinde özellikle Allah rızasını kazanmayı ön plan­da tutmakta ve dinin yasakladığı şeyleri yapmaktan kaçınmaktadırlar. (bkz. Tablo 106, 1 07)

Alevi-Bektaşilerin alkollü içkinin haramlığı noktasında net bir tutumlarının ol­madığı görülmektedir. Yaklaşık yarıya yakını yasak düşüncesindeyken, bir o kadarı da yasak olmadığını düşünmektedir. (bkz. Tablo 1 08 , 1 09)

Alevi-Bektaşilerin yaşadıklan yerlerde gelenek mensubu olmanın gereği olarak çeşitli Cem törenlerini uyguladıkları görülmektedir. (bkz. Tablo 1 1 3 , 1 14)

Alevi-Bektaşilerin "musahiplik ve düşkünlük" konularına büyük önem verdikle­ri görülmektedir. (bkz. Tablo l l l , 1 1 2)

Alevi-Bektaşilerin Sünnilerle olan ilişkilere yaklaşımlarının oldukça olumlu ol­duğu görülmektedir. Özellikle ticari ilişkiler, arkadaş ve dost edinme, komşuluk ilişkileri, düğün, nişan ve cenaze gibi töreniere katılma noktasında olumlu düşün­celere sahiptirler. (bkz. Tablo ı ı 6, ı ı 7, ı ı 9, 1 20, ı 2 1 ) Ancak kız alıp-verme husu­sunda pek net bir düşünce ortaya çıkmamış, bu konuda tereddütler devam etmekte­dir. (bkz. Tablo 1 1 8)

Alevi-Bektaşilerin kadın erkek ilişkilerin de yaklaşımları oldukça olumludur. Evlenecek kız ve erkeklerin evlilik öncesi arkadaşlık yapmalarına olumlu yaklaş­maktadırlar. (bkz. Tablo ı 22, 123)

Alevi-Bektaşilerin resmi nikahtan sonra dini nikah yaptırma konusunda net bir tutumları olmamasına rağmen çoğunluğun dini nikah yaptırma taraftarı oldukları görülmektedir. (bkz. Tablo 1 24)

Alevi-Bektaşiler kadınlara büyük değer vermektedirler. Aile içi kararlara katlı­ma ve kadının hiçbir zaman dövülemeyeceği konusunda büyük oranda fikir birliği­ne sahiptirler. (bkz. Tablo ı 25, ı 26)

Alevi-Bektaşiler geçimsizlik durumlannda kadın ve erkeğin boşanabileceğini düşünmekte ve adli problemierin resmi makamlar tarafından çözülmesinden yana tavır takınmaktadırlar. (bkz. Tablo ı 27, 128)

2. GENELLEMELER

Araştırmanın bulgularından elde edilen genelhınıeleri şu şekilde sıralamamız mümkündür:

Abdal Musa Tekkesi'ne bağlı Alevi-Bektaşilerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumları değişik faktörlere (bağımsız değişkenler) göre farklılık göster­mektedir. Bir başka ifadeyle bireylerin kişisel özellikleri, onların inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumianna etki etmektedir. Nitekim, inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumlar, cinsiyet, yaş, bölge olarak doğum yeri, en uzun yaşadığı yer, eğitim durumu, ekonomik ve sosyal statü, meslek ve dini bilgilerin kaynağına göre farklılık göstermektedir. Bu durum "Alevi-Bektaşilerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumianna bireysel kimlikleri etki etmektedir" hipotezinin (bkz. hipotez - 1 ) doğrulandığını göstermektedir.

1 56

Page 175: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

Abdal Musa Tekkesi'ne bağlı Alevi-Bektaşllerin kendilerine göre dindarlık dü­zeyleri, inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumlarına etki etmektedir. Elde e­dilen sonuçlar doğrultusunda bireylerin dindarlık düzeyleri ile inanç, ibadet ve sos­yal hayata yönelik tutumlar arasında anlamlı fark ortaya çıkmıştır. Şu halde, "Ale­vi-Bektaşilerin dindarlık düzeyleri inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumları­nın oluşmasında etkin bir faktördür" hipotezinin (bkz. hipotez -2) doğrulandığını ifade etmek mümkündür.

Bireylerin içinde yaşadığı toplum yapısı, inanç, ibadet ve sosyal hayat ile ilgili tutumlarının şekillenmesinde etkin bir rol oynamaktadır. Son yıllara kadar genel anlamda kapalı toplum özelliği taşıyan Alevi-Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumlarında bunu görmek mümkündür. Nitekim, Alevi­Bektaşilerden kapalı toplum özelliği taşıyan yerlerde yaşayanlar ile değişim ve şe­hirleşme gibi olgular sebebiyle açık toplumda yaşayanların inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumlarının farklılaştığı görülmektedir. Bu bağlamda, "Alevi­Bektaşilerin kapalı toplum özelliği taşıyan yerlerde yaşayan ile açık toplumda ya­şayanların inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumları farklılık göstermekte­dir" hipotezinin (bkz. hipotez -3) doğrulandığı söylenebilir.

Alevi-Bektaşiler yaşayış ve inanışları bağlamında kendilerini İslam dairesi için­de görmektedirler ve bunu bir İslam anlayışı olarak telakkİ etmektedirler. Alevi­Bektaşllerin inanç, ibadet ve sosyal hayata yönelik tutumlan bunu göstermektedir. İslam'ın temel inanç esaslarına (Allah, peygamber, ahiret, kitap, melek, kader), i­badetlere (namaz, oruç, zekat, hac, anlayış farklılıkları olsa da) yönelik tutumlann­dan anlaşılabilmektedir. Dolayısıyla, "Alevi-Bektaşiler kendilerini İslam dairesi içinde görmektedir" hipotezinin (bkz. hipotez-4) doğrulandığı ifade edilebilir.

Alevi-Bektaşiler Sünniler ile her türlü sosyal ilişkiyi kurabilecek bir anlayışa sahiptirler. Ülkemizin yaşadığı değişim süreci, iletişim ve teknolojide meydana gelen yenilikler ve bireylerin sağlıklı bilgiler ile donanımları, tarihi süreç içinde ortaya çıkan ve hiçbir dini temeli olmayan sadece siyasi ve sosyal sebeplere dayalı toplumsal bütünleşmenin önündeki engellerin kalkmasına vesile olacaktır. Alevi­Bektaşllerin Sünnilere yönelik tutumları (ticaret, arkadaş, dost, komşuluk, kız alıp­verme vb.) bunun göstergesidir. Şu halde, "Alevi-Bektaşiler Sünniler ile her türlü sosyal ilişki kurabilecek bir anlayışa sahiptir" hipotezinin (bkz. hipotez-5) doğru­landığını ifade etmek mümkündür.

3. ÖNERİLER

Alevi-Bektaşllerin dini ve sosyal hayata yönelik tutumlarında farklılıklar mey­dana gelmektedir. Bu farklılıklar, yaşanan değişim süreci ve bireysel özelliklerden kaynaklanabildiği gibi, bilgi ve bilgi kaynaklarının farklılığına da dayanabilmekte­dir. Bu durumda söylem farklılıkları ortaya çıkabilmektedir. Bireysel özelliklere dayalı yaklaşım farklılıklan pekala doğal karşılanabilir. Ancak bilgi ve bilgi kay­nakları dolayısıyla ortaya çıkan farklılaşmalar, bireyleri yönlendirebilmektedir. Bu itibarla günümüzde Alevi-Bektaşllerin kaynaklara dayalı ve her türlü kaygıdan u­zak sağlıklı bilgilere ihtiyaçları vardır. Bunun için kurumsallaşma sürecinin başla­tılması ve tüm Alevi-Bektaşileri kapsayıcı nitelikte olması gerekmektedir.

157

Page 176: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILiK-BEKT AşlLiK

Alevilik-Bektaşilik değişim ve şehirleşme süreci ile birlikte yeniden bir yapı­lanmanın eşiğindedir. Bu yapılanmanın sağlam bir zemine oturması ve günümüz insanının ihtiyacını karşıtayabilecek bir nitelikte olması gerekmektedir. Dolayısıyla Alevi-Bektaşi önderleri, dedeler, babalar vb. kesimlerden oluşturulacak alt ve üst kurullar vasıtasıyla ortaya çıkan problemler tartışıimalı ve ortak uygulama önerileri geliştirilmeli ve Alevi-Bektaşiler arasındaki uygulama farklılıklarından doğan kay­gıların önüne geçilmelidir.

Genel anlamda kapalı bir toplum özelliği taşıyan Alevi-Bektaşiler değişim süre­ci ile birlikte açık toplum olma yönünde büyük mesafeler kat etmiştir. Böylece A­levi-Bektaşiler sosyal kontrol mekanizmasının çok güçlü olduğu yapı içinden bi­reyselliğin ön plana çıktığı bir yapı ve dini otorite boşluğu ile karşı karşıyadırlar. Bu durum bireyin değer hükümleri ile arasındaki bağı zayıflatmaktadır. Dolayısıyla bireyin değer hükümleri ile bağlannın güçlendirilmesi adına günümüz insanına hi­tap edebilecek yapılanma için adımlar atılmalıdır.

Toplumları bir arada tutan temel unsurlardan biri dindir. Türk toplumunda birlik ve beraberlik şuurunun oluşmasında İslam dininin önemli bir fonksiyonu vardır. Alevi-Bektaşiler ile Sünniler arasında tarihi süreç içinde siyasi, sosyal, iktisadi se­beplere dayalı olarak farklılaşmalar ortaya çıkmıştır. Bu farklılaşmaların hiçbir dini temelinin olmadığı bir gerçektir ki, toplumsal bütünleşmenin önünde bir engel teş­kil etmektedir. Bugün bunun temelinde de sağlıklı bilgi eksikliği yatmaktadır. Bilgi eksikliğinin giderilmesi adına bu tür çalışmalar teşvik edilerek desteklenmeli ve toplumsal bütünleşmenin önü açılmalıdır.

1 58

Page 177: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

KAYNAKÇA

AKÇAY, İlhan, "Abdal Musa Tekkesi", VII. Türk Tarih Kongresi Bildi­ri/eri, Ankara, 1972.

AKDAG, Mustafa, Türk Halkının Dirlik Düzenlik Kavgası (Ce/ali İs­yanları), Ankara, 1 999.

AKSÜT, Hamza, Anadolu Aleviliğinin Sosyal ve Coğrafi Kökenleri, An­kara, 2002.

AKYÜZ, Niyazi, Ankara'nın Boğaziçi Semtinde Dini Hayat ve Kentli­/eşme Üzerine Bir Araştırma, (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara, 1 994.

ARABACI, Fazlı, Alevilik ve Sünniliğin Sosyolojik Boyutları, Samsun, 2000.

ARON, Raymond, Sosyolojik Düşüncenin Evre/eri, Çev. Korkmaz Alem­dar, Ankara, 1989.

ARSLANTÜRK Zeki, Sosyal Bilimciler İçin Araştırma Metod ve Tek-nikleri, İstanbul, 200 1 .

--------------, Kulsalın Dönüşü, İstanbul, 1998.

-------------- AMMAN, Tayfun, Sosyoloji, İstanbul, 200 1 .

AŞlK PAŞAOGLU, Aşık Paşaoğlu Tarihi, nşr. H . N . Atsız, İstanbul, 1992 .

ATALAY, Bes im, Bektaşilik ve Edebiyatı, Sad. ,Vedat Atila, İstanbul, 1 99 1 .

A YAS, Rami, Türkiye'de İlk Tarikat Zümreleşme/eri Üzerine Din Sos­yo/ojisi Açısından Bir Araştırma, Ankara, 1 99 1 .

BAHA SAiT BEY, Türkiye 'de Alevi-Bektaşi, Ahi ve Nusayri Zümreleri, Yay. Haz. : İsmail Görkem, Ankara, 2000.

--------------, İttihat-Terakki 'nin Alevilik-Bektaşilik Araştırması, Yay. Haz. Nejat Birdoğan, İstanbul, 1 994.

BAHADIR, İbrahim, Atatürk ve Aleviler, Ankara, 2002.

Page 178: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKTAŞILİK

160

BAL, Hüseyin, Sosyolojik Açıdan Alevi-Sünni Farklılaşması ve Bütün­leşmesi, İstanbul, 1997.

B ALCI, Ali, Sosyal Bilimlerde Araştırma, Ankara, 200 1 .

BARDAKÇI, M. Necmettin, "Osmanlı Devleti 'nin Kuruluş Sürecinde Ta­savvuf ve Tarikatlar", Arayışlar, Isparta, 1 999.

BARKAN, Ö. Lütfi, "Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolanizasyon Metodu Olacak Vakıflar ve Temlikler", Vakıf­lar Dergisi, II, (ayn basım), Ankara, 1 942.

BAYRAM, Mikail, Ahi Evren ve Ahi Teşkilatının Kuruluşu, Konya, 1 99 1 .

--------------, "Baba İshak Harekatının Gerçek Sebebi ve Ahi Evren İle İlgi­si", Diyanet Dergisi, c. l 8, S.2, Ankara, 1 979.

--------------, Fatma Bacı ve Bacıyan-ı Rum, Konya, 1994.

BELAZURİ, Ahmed b. Yahya b. Cabir, Fütuhu-1 Buldan, çev. Mustafa Fayda, Ankara, 2002

BENDER, Cemşid, Kürt Uygarlığında Alevilik, İstanbul, 199 1 .

BİLGİSEVEN, A . Kurtkan, Sosyal İlimler Metodolojisi, İstanbul, 1 982.

--------------, Genel Sosyoloji, İstanbul, 1995.

BİRDOGAN, Nejat, Alevi Kaynakları 2, İstanbul, 1 999.

BİRGE, J. Kingsley, Bektaşilik Tarihi, çev. Reha Çamuroğlu, İstanbul, 1 99 1 .

BOZKURT, Fuat, Çağdaş/aşma Sürecinde Alevilik, İstanbul, 2000.

BOZKURT, Nahide, Oluşum Sürecinde Abbasi ihtilali, Ankara, 1 999.

BRUİNESSEN, Martin, Kürt/ük, Türk/ük, Alevilik, Etnik ve Dinsel Kim-lik Mücadeleleri, çev.Hakan Yurdakul, İstanbul, 2000.

Buyruk, Yay. Haz. Fuat Bozkurt, İstanbul, 1982.

CAHEN, Claude, "Baba İshak, Baba İlyas, Hacı Bektaş ve Diğerleri", çev. İsmet Kayaoğlu, A. Ü.iF.D., c. 1 8, Ankara, 1970.

--------------, Osmanlılardan Önce Anadolu 'da Türkler, çev. Yıldız Moran, İstanbul, 1 994.

CAHIZ, Ebu Osman Amr. b. Bahr, Hilafet Ordusunun Menkıbeleri ve Türklerin Fazilet/eri, çev. Ramazan Şeşen, Ankara, 1 988.

ÇAGATAY, Neşet, Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, Ankara, 1989.

Page 179: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

ÇAMUROGLU, Reha, "Türkiye'de Alevi Uyanışı", Alevi Kimliği, Ed. T. Olsson, E. Özdalga, C. Raudvere, İstanbul, 1 999.

ÇAMUROGLU, Reha, Değişen Koşullarda Alevilik, İstanbul, 2000.

--------------, Yeniçeri/erin Bektaşiliği ve Vaka-i Şerriye, İstanbul, 1994.

ÇELEBİ, Cemalettin Efendi, Müdafaa, Yay. Haz. Nejat Birdoğan, İstan-bul, 1994.

DERSİM, Şelva, "Alevilik", Pir Dergisi, Yıl l , S. 1 , 1994.

DIERL, A. Jozef, Anadolu Aleviliği, çev. Fahrettin Yiğit, İstanbul, 1 99 1 .

DOGAN, İsa, Zeydiyye 'nin Doğuşu ve Görüşleri, Samsun, 1996.

DUVERGER, Maurıce, Sosyal Bilimiere Giriş, çev, Ünsal Oskay, İstan-bul, 1980.

EFE, Fikret, Geleneksel Toplum, Sanayileşme, Sosyal Değişme ve Din İ­lişkileri (Bayburt ve Kocaeli Örnekleri), (Basılmamış Doktora Tezi), Kayseri , 1 996.

EKİZ, Abdullah, Dünden Bugüne Elma/ı, Antalya, 200 1 .

ELİADE, Mircea, Şamaniznı, çev. İsmet Birkan, Ankara, 1 999.

ELVAN, ÇELEBİ, Menakıbu 'l-Kudsiyye Fi Menasıbi'l-Ünsiyye, Yay. Haz. İsmail E. Erünsal, Ahmet Yaşar Ocak, Ankara, 1 995.

ERDOGAN, Kutluay, Alevi-Bektaşi Gerçeği, İstanbul, 2000.

EREN, Selim, Sosyolojik Açıdan Ordu Yöresi Aleviliği, (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara, 2002.

ERGUN, N. Sadeddin, Bektaşi Şairleri ve Nefes/eri, İstanbul, 1 955.

ERGUN, S . Nüzhed, Türk Şairleri, İstanbul, 1 936.

ERKAL, E. Mustafa, Sosyoloji, (Toplum Bilimi), İstanbul, 199 1 .

ERÖZ, Mehmet, Eski Türk Dini (Gök Tanrı inancı) ve Alevilik­Bektaşilik, İstanbul, 1992.

--------------, Türkiye 'de Alevilik ve Bektaşilik, Ankara, 1 990.

ESiN, Emel, İslamiyet 'ten Önce Türk Kültür Tarihi ve İslam 'a Giriş, İs­tanbul, 1 978.

EVLİY A ÇELEBİ, Seyahatname, c .IX. İstanbul, 1966.

EYUBOGLU, İ. Zeki, Abdal Musa, Bir Ermişin Işıldağıyla Aranan Ger­çek, İstanbul, 1 99 1 .

--------------, Bütün Yönleriyle Bektaşilik, İstanbul, 2000.

1 6 1

Page 180: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AşİLİK

1 62

FIGLALI, E. Ruhi, Türkiye 'de Alevilik Bektaşilik, Ankara, 1 99 1 .

GÖKALP, Yusuf, Zeydilik ve Taberistanda Yayılması, (Basılmamış Yük­sek Lisans Tezi), Ankara, 1 999.

GÖLPINARLI, Abdülbaki, Menakıb-ı Hacı Bektaşi Veli-Vilayetname, İstanbul, 1958 .

GÜNAY, Ünver, Din Sosyolojisi, İstanbul, 200 1 .

--------------, Erzurum ve Çevre Köylerinde Dini Hayat, İstanbul, 1 999.

GÜNAY, Ünver-GÜNGÖR, Harun, Türk Din Tarihi, İstanbul, 1 998.

GÜNGÖR, Harun, "Geleneksel Türk Dininde Din Anlayışı", Dinler Tarihi Araştırmaları II, Ankara, 2000.

GÜVENÇ, Bozkurt, Değerler Tutumlar ve Davranışlar, Toplum Bilimle-rinde Araştırma ve Yöntem, Der. Ruşen Keleş, Ankara, 1976.

GÜZEL, Abdurrahman, Hacı Bektaş Veli ve Makalat, Anakara, 2002.

--------------, Abdal Musa Velayetnamesi, Ankara, 1 999.

--------------, Hacı Bektaş Veli Hayatı Eserleri ve Fikirleri, Ankara, 1 998.

--------------, Kaygusuz Abdal Menakıbnamesi, Ankara, 1 998.

--------------, Kaygusuz Abdal, Ankara, 1 98 1 .

--------------, Kaygusuz Abdal 'ın Mensur Eserleri, Ankara, 1 983 .

HALL DAViD, İrene, Pratical Social Reseach, Projekt Work in the Community, London, 1996.

HASLUCK, F.W. Anadolu 'da ve Balkanlarda Bektaşilik, çev. Yücel Demirel, İstanbul, 1995.

İN ALCIK, Halil, "Şeriat ve Kanun, Din ve Devlet", İslamiyat, c. l , S.4, Ankara, 1998.

İNAN, Abdülkadir, Eski Türk Dini Tarihi, İstanbul, 1 976.

--------------, Tarihte ve Bugün Şamanizm, Ankara, 1986.

KAFESOGLU, İbrahim, Eski Türk Dini, Ankara, 1 980.

KALAFAT, Yaşar, Doğu Anadolu 'da Eski Türk İnançlarının İz/eri, An­kara, 1990.

KANSU, M. Müfıt, Erzurum 'dan Ölümüne Kadar Atatürk 'le Beraber, c.II, Ankara, 1 988.

KARAMAN, Ramazan, Sanayileşmenin Dine Etkisi (Mersin Örneği), Konya, 2000.

Page 181: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

KARASAR, Niyazi, Bilimsel Araştırma Yöntemi, Ankara, 1 994.

KAYGUSUZ, İsmail, Alevilik İnanç, Kültür, Siyaset Tarihi ve Ulu/arı, İstanbul, 1 995.

KİTAPÇI, Zekeriya, Orta Asya 'da İslamiyelin Yayı/ışı ve Türkler, Konya, 1 994.

KOŞTAŞ, Münir, Üniversite Öğrencilerinde Dine Bakış, Ankara, 1995.

KÖKLÜ Nilgün-BÜYÜKÖZTÜRK, Şener, Sosyal Bilimler İçin istatistiğe Giriş, Ankara, 2000.

KÖKTAŞ, Emin, Türkiye 'de Dini Hayat, İstanbul, 1 993 .

KÖPRÜLÜ, M. Fuad, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıjlar, Ankara, 199 1 .

--------------, "Anadolu'da İslamiyet", D.F.E.F. Mecmuası, S.2, İstanbul, 1 338 .

--------------, Osmanlı Devletinin Kuruluşu, Anakara, 1 988 .

--------------, "Abdal", Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, S. 1 , İstanbul, 1 935 .

--------------, "Abdal Musa", Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, S . 1 , İs­tanbul, 1 935 .

--------------, "Abdal Musa", Türk Kültürü, S. 1 24, Ankara, 1973.

KÖPRÜLÜ, O. Fuat, "Abdal Musa", T.D. V. İslam Ansiklopedisi, c . 1 İs­tanbul, 1 988 .

KRECH, D., Crutchfıeld-R. S . , BALLACHEY, E. L. Cemiyet İçinde Fert, çev. Mümtaz Turhan, İstanbul, 1 983 .

KUNT, Metin-YURDA YDlN, H. Gazi-ÖDEKAN, Ayla, Türkiye Tarihi, 2, Osmanlı Devleti (1300-1600), Yay. Yön., Sina Akşin, İs­tanbul, 1 988.

KURT, Hasan, Orta Asya 'nın İslamiaşma Süreci (Buhara Örneği), Ana­kara, 1 998.

KUTLU, Sönmez, Türklerin İslamiaşma Sürecinde Mürcie Tesirleri, Ankara, 2000.

KÜÇÜK, Hülya, Kurtuluş Savaşı 'nda Bektaşi/er, İstanbul, 2003.

KÜÇÜK, Abdurrahman-TÜMER, Günay, Dinler Tarihi, Ankara, 1 993 .

KÜTÜKOGLU, Bekir, Osmanlı İran Siyasi Münasebetleri, İstanbul, 1 993 .

1 63

Page 182: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKT AŞİLİK

1 64

LEWİS, Bemard, Modern Türkiye'nin Doğuşu, çev., Metin Kıratlı , Anka­ra, 1 996.

MACIVER, R. M.-PAGE, C. H., Cemiyet, çev. Arniran Kurtkan, İstanbul , 1 969.

MARDİN, Şerif, Türkiye 'de Din ve Siyaset, İstanbul, 1 993.

MELİKOFF, İrene, "Alevi-Bektaşiliğin Tarihi Kökenieri Bektaşi-Kızılbaş (Alevi) Bölünmesi ve Neticeleri", Tarihi ve Kültürel Boyutla­rıyla Türkiye 'de Aleviler Bektaşiler Nusayriler, Yay. Haz. İsmail Kurt, Seyid Ali Tüz, İstanbul, 1 999.

--------------, Hacı Bektaş Efsaneden Gerçeğe, İstanbul ı 999.

--------------, Uyur İdik Uyardılar, çev. Turan Alptekin, İstanbul, 1 993.

MUTLU, Kayhan, "Bir Dindarlık Ölçeği (Sosyoloji 'de Yöntem Üzerine Bir Tartışma)", İslami Araştırmalar Dergisi, C. III, S .4, Anka­ra, 1 989.

NOYAN, Bedri, Alevilik Bektaşilik Nedir?, Ankara, 1 987.

OCAK, A. Yaşar, "Müzakere Metni", Tarihi ve Kültürel Boyutlarıyla Türkiye 'de Aleviler Bektaşiler Nusayri/er, Yay. Haz. İsmail Kurt, Seyid Ali Tüz, İstanbul, ı 999.

---------------, "Alevilik, Bektaşilik Gerçeği ve Bazı Tezler", Türkiye Günlüğü, S.3 1 , 1 994.

--------------, Babailer İsyanı, İstanbul, ı 996.

--------------, Bektaşi Menakıbnamelerinde İslam Öncesi İnanç Motijleri, İstanbul, 1 983 .

--------------, "Bektaşilik Bir tarikattır Ama Alevilik Güçlü Yapısına Rağ­men Bir Tarikat Değildir", Türk Yurdu, Alevilik-Bektaşilik Ö­zel Sayısı, c. 1 4, S. 88, Ankara, ı 994.

--------------, Kalenderiler, Ankara, 1 999.

--------------, Türk Sufiliğine Bakış/ar, İstanbul, 2002.

ONAT, Hasan, "Alevilik Orta Asya Türk Kültürünün Bir Takım Ögelerinin Tarikat Kalıpları İçinde Şekillenmesi İle Ortaya Çıkan Bir Anlayış Biçimidir", Türk Yurdu, Alevilik­Bektaşilik Özel Sayısı, c. 14, S.88, Ankara, 1 994.

--------------, "Değişim Sürecinde Alevilik", Köprü Dergisi, Bahar, 1 998.

--------------, "Kızılbaşlık Farklılaşması Üzerine", İslamiyat, c.VI, S. 3, Ankara, 2003.

Page 183: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

--------------, Türkiye 'de Din Anlayışında Değişim Süreci, Ankara, 2003.

ÖKTEM, Niyazi, "Anadolu Aleviliğinin Senkretik Yapısı", Tarihi ve Kültürel Boyutlarıyla Türkiye 'de Aleviler Bektaşiler Nusay­riler, Yay. Haz. İsmail Kurt, Seyid Ali Tüz, İstanbul, 1 999.

ÖZ, Baki, Alevilik Nedir, İstanbul, 1 997.

ÖZ, Gülağ, Yeniçeri-Bektaşi İlişkileri ve II. Mahmut, Ankara, 1997.

ÖZTÜRK, Y. Nuri, Tarihi Boyunca Bektaşilik, İstanbul, 1990.

Ali Haydar Celasun Dede Konuşmalar, Yay. Haz. R. Yörükoğlu, Mercan Köklü, İstanbul, 1992.

SARIKAY A, M. Saffet, Anadolu Aleviliğinin Tarihi Arka Planı, İstanbul, 2003.

SAVAŞ, Saim, XVI. Asırda Anadolu 'da Alevilik, Ankara, 2002.

SCHÜLER, Herald, Türkiye 'de Sosyal Demokrasi Particilik Hemşehrilik Alevilik, çev. Yılmaz Tombul, Yay. Haz. Tanıl Bora, İstanbul, 1 999.

SEYiRCi, Musa, Abdal Musa Sultan, İstanbul, 1999.

SEZGİN, Abdülkadir, Türkiye 'de Alevilik-Bektaşilik Üzerine Sosyolojik Bir Araştırma, (Basılmamış Doktora Tezi), İstanbul, 1996.

SİLVERMAN, David, The Logics of Qualitative Research, Context and Method in Qualitative Research, Edited by, Gale Miller and Robert Din gw all, London, 1997.

SOYYER, Yılmaz, "Osmanlı Devleti 'nin Son Yüzyılında Bektaşilik: Bek­taşi Tekkelerinin Kapatılışı ve Bektaşiliğin Yasaklı Yüzyılı", Arayışlar, S. 2, Isparta, 1999.

--------------, Sosyolojik Açıdan Alevi Bektaşi Geleneği, İstanbul, 1996.

SUBAŞI, Nejdet, "Alevilik, Aleviler ve Modernleşme", Bilgi Toplumunda Alevilik, Yay. Haz: İbrahim Bahadır, Ankara, 2003 .

--------------, "Modem Alevilik: Sınırlan Zorlayan Söylem Arayışları", İslômiyat, c.4, S .4, 200 1 .

--------------, "Türk Modemleşmesi ve Alevilik", Fo/klor Edebiyat, Alevilik Özel Sayısı /, Ankara, 2002.

SÜMER, Faruk, Oğuzlar (Türkmenler), İstanbul, 1 980.

--------------, Safevi Devletinin Kuruluşunda Anadolu Türklerinin Rolü, Ankara, 1992.

1 65

Page 184: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAş iLiK

1 66

ŞAHİN, Haşim, Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Döneminde Abdalan-ı Rum 1300-1400, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya, 200 1 .

ŞAPOL Yü, E . Behnan, Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, İstanbul, ı 964.

ŞENER, Cemal, Alevilik Olayı, Toplumsal Bir Başkaldırının Kısa Tarih­çesi, İstanbul ı 994.

--------------, Benim Kabem insandır, İstanbul, ı 996.

ŞEŞEN, Ramazan, "Eski Araplara Göre Türkler", Türkiyat Mecmuası, İstanbul, ı 960,

TAŞ, Kemaleddin, Türk Halkının Gözüyle Diyanet, İstanbul, 2002.

TAŞGIN, Ahmet, Ereğli ve Çevresindeki Alevilerde Sosyal ve Dini Hayat (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya, 1 997.

TA VŞANCIL, Ezel, Tutumların Ölçülmesi ve SPSS ile Veri Analizi, An­kara, 2002.

TEKİNDAG, Şehabettin, "Teke-eli ve Teke-oğullan", Tarih Enstitüsü Dergisi, c.7-8, Ankara, 1976-77.

TUNA, Korkut, Yeniden Sosyoloji, İstanbul, 2002 .

TURAN, Osman, Selçuklular ve İslamiyet, İstanbul, ı 993 .

--------------, Türk Cihan Hakmiyeti Mejkuresi Tarihi, c. 1 -2, İstanbul, 1993 .

--------------, Türkler ve İslamiyet, İstanbul, ı 993 .

TÜRKDOGAN, Orhan, Bilimsel Araştırma Metodolojisi, İstanbul, 2000,

--------------, Alevi Bektaşi Kimliği (Sosyolojik-Antropolojik Araştırma), İstanbul, 1995.

UÇKAN, Özgür, "Abdal Musa: Bibliyografık Bir Yaklaşım", Toplumbilim Dergisi, S . 1 , İstanbul, ı 992.

UGUR, Ahmet, Yavuz Sultan Selim 'in Siyasi ve Askeri Hayatı, İstanbul, 200 1 .

UGUR, Mustafa, "Abdal Musa Zaviyesi'nin Vakıfları", G. Ü. Eğitim Fa­kültesi Dergisi, c. l , Ankara, 1985.

ULUSOY, A. Celal ettin, Alevi Bektaşi Yolu, Hacı bektaş, 1986.

UYSAL, Veysel, Din psikolojisi Açısından Dini Tutum Davranış ve Şah­siyet Özellikleri, İstanbul, 1996.

Page 185: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

--------------, "İslami Dindarlık Ölçeği Üzerine Bir Pilot Çalışma", İslami Araştırmalar Dergisi, c. VIII, S.3-4, Ankara, 1 995.

--------------, "Günümüz Türk Toplumunda Dinsellik ve Kadın/Erkek A­leyhtarı Tutumlar", (Yayınlanmamış Makale)

ÜNAL. A.Bülent, Türkiye 'de Günümüz Aleviliği Üzerine Bir Araştırma, İzmir, 200 1 .

ÜZÜM, İlyas, Günümüz Aleviliği, İstanbul, 2000.

--------------, Kültürel Kaynaklarına Göre Alevilik, İstanbul, 2002 .

VERGİN, Nur, Din, Toplum ve Siyasal Sistem, İstanbul, 2000.

W ALTER, R. Borg- MEREDİTH, D. Gall, Educational an Introduction, Fourth Edition, Longman Ine. , NewYork, 1 983 .

XEMGİN, E. , Aleviliğin Kökenindeki Mazda inancı ve Zerdüşt Öğretisi, İstanbul, 1995 .

YAMAN, Mehmet, Alevilik, İstanbul, 1 993.

YAŞAROGLU, Hasan, Taberistan Zeydileri, (Basılmamış Doktora Tezi) İstanbul, 1 998.

Y AZICI, N esimi, İlk Türk-İslam Devletleri Tarihi, Ankara, 1 992.

YILDIRIM, Neşide, "Bektaşilik", Türk Yurdu, Alevilik-Bektaşilik Özel Sayısı, c. 14, S . 88, Ankara, 1 994.

YILDIZ, H. Dursun, İslamiyet ve Türkler, İstanbul, 1 978.

YÖRÜKAN, Y. Ziya, Anadolu 'da Aleviler ve Tahtacı/ar, Ankara, 2002.

YÖRÜKOGLU, R., Okunacak En Büyük Kitap insandır, İstanbul, 1 992.

ZELYUT, Rıza, Öz Kaynaklarına Göre Alevilik, İstanbul, 199 1 .

1 67

Page 186: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)
Page 187: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

EKLER

EK.I: ANKET FORMU

Bu anket formu, Alevi-Bektaşi Geleneği Üzerine Sosyolojik Bir Araştırma (Abdal Musa Tekkesi Örneği ) adlı doktora çalışmasının bir parçasıdır. Anket i­çerisinde Alevi-Bektaşi geleneği ile ilgili sorular bulunmaktadır. Alevi-Bektaşi Geleneğinin sağlıklı bir şekilde ortaya konması Türk Toplumunun bütünleşmesi açısından önem arz etmektedir.

Anket sorulannın cevaplandınlması hususunda göstereceğiniz dikkat ve sami­miyet, araştırma sonuçlannın sağlıklı olması için son derece önem taşımaktadır. Dolayısıyla bütün sorulan dikkatle okuyarak, durum ve görüşünüzü en iyi yansıtan ifadeyi işaretleyiniz.

Anket sorulanna vereceğiniz cevaplar tamamen bilimsel bir amaç için kullanı­lacaktır. Lütfen anket formuna isminizi yazmayınız ve hiç bir soruyu cevapsız bı­rakrnayınız.

Anketin dotdurulmasında gösterdiğiniz ilgi ve yardımdan dolayı şimdiden te­şekkür ederim.

Arş. Gör. Ramazan Uçar Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Page 188: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)
Page 189: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

I. BÖLÜM

Lütfen durumunuza uygun seçeneğin önündeki paranteze (x) işareti koyunuz.

1- Cinsiyetiniz.

( ) Kadın ( ) Erkek

2- Yaşınız.

(Lütfen yazınız) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

3- Doğum yeriniz? ( Bölge olarak )

( ) Akdeniz ( )Doğu Anadolu ( ) Ege ( ) Güneydoğu Anadolu ( ) İç Anadolu ( )Karadeniz ( ) Marmara ( )Yurtdışı

4. Hayatınızın büyük çoğunluğunu geçirdiğiniz yer.

( ) Köy ( ) Kasaba ( ) İlçe ( ) İl ( ) Büyük şehir

5- Yerleşim Birimi olarak oturduğunuz yer.

( ) Tekke Köyü ( ) Diğer

6- Eğitim durumunuz.

( ) 1 - Hiç okula gitmemiş ( ) 2- İlkokul ( ) 3- Ortaokul ( ) 4- Lise ( ) 5- Üniversite veya Yüksekokul ( ) Başka (Lütfen yazınız) . . . . . . . . . . . . .

7- Medeni durumunuz.

( ) 1- Evli ( ) 2- Bekar ( ) 3- Dul (eşi ölmüş) ( ) 4- Boşanmış

8- Gelir durumunuz.

( ) 1- Çok iyi ( ) 5- Düşük

9-Mesleğiniz?

( ) Eğitim öğretim ( ) Hukukçu ( ) işçi ( ) Öğrenci

( ) 2- İyi ( ) 3- Orta ( ) 6- Çok düşük

( ) 4 Ortanın altında

( ) Memur ( ) Subay ( ) Polis ( ) Doktor ( ) Sağlık elemanı ( ) Teknik eleman ( ) Serbest meslek ( ) Emekli ( )Ev hanımı ( ) işsiz ( ) Başka ( Lütfen yazınız) . . . . . . . . . . . . . . .

10- Kendinize en çok hangi isimle hitap edilmesini istersiniz?

( ) Alevi ( ) Bektaşi ( ) Kızılbaş ( ) Alevi-Bektaşi ( ) Başka (Lütfen yazınız) . . . .

Page 190: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEYİLİK-BEKT AŞİLİK

ll- Din eğitiminizi nereden aldınız.?

( ) Alevi-Bektaşi büyüklerinden ( ) Anne babadan ( ) Kendi kendime ( ) Kur'an Kurslarında ( ) Örgün Din Eğitimi Kurumlannda (İlahiyat Fak - İmam Hatip Lisesi gibi) ( ) Orta öğretİrnde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde ( ) Dini bilgim yok ( ) Başka (Lütfen yazınız) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

12- Dindarlık bakımından kendinizi hangi grupta görüyorsunuz?

( ) 1- Çok dindar ( ) 2- Dindar ( ) 3- Din ile az ilgili ( ) 4- Din ile hiç ilgisi yok.

Il. BÖLÜM

Lütfen düşüncelerinizi ve durumunuzu en iyi yansıtan ifadeyi seçerek, şıkkın ö­nündeki parenteze (x) işareti koyunuz.

1-Din Allah tarafından konulmuş bir dünya ve ahiret nizamıdır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

2-Din insan düşüncesinin ürünüdür. Bilimin gelişmesiyle dine olan ihtiyaç ortadan kalkacaktır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

3- Bilimsel verilere dayanan bir din yaşamak isterim.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

4- Siyasi ve ideolojik özelliği ön planda olan bir din yaşamak isterim.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

5- Mutlak kudret sahibi olan Allah birdir ve gerçekten mevcuttur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

6- Ahiret günü ve ölümden sonra hayat vardır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

1 72

Page 191: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

7- Kur'an'da anlatılanlar doğrudur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

8- Kur'an günümüze kadar değişikliğe uğramamıştır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

9- Melekler, Allah'ın yarattığı varlıklardır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

10 - Hz. Muhammed son peygamberdir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

11- Kader vardır, hayır ( iyilik ) ve şer ( kötülük ) Allah'tan gelir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

12- Alevilik-Bektaşilik İslam dairesi içinde yer alır ve bir çeşit İslam yoru-mudur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

13- Alevilik-Bektaşilik Ahmet Yesevi geleneği ve onun müridieri (Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Ahi Evran, Baba İlyas, Baba İshak, Abdal Musa vb.) tarafından Anadolu'ya taşınmasıyla oluşmuştur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

tir.

14- Alevilik-Bektaşilik Ehl-i Beyt sevgisi üzerine kuruludur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

15- Alevilik-Bektaşilik İran Şiifiğiyle yakından ilişkilidir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

16- Alevilik-Bektaşilik prensiplerinden biri İkrar vererek geleneğe girmek-

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

17- Alevilik-Bektaşilik Dört Kapı, Kırk Makam düşüncesi üzerine kurulmuş-tur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

18- Her Alevi-Bektaşi Dede'ye bağlanmalıdır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

173

Page 192: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVILİK-BEKT AŞİLİK

19- Hacı Betaş Veli donunda gelen Hz. Ali'nin kendisidir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

20-Günümüzde Alevi olmak için Hz.Ali'ye bağlı olmak gerekmez.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

III. BÖLÜM

Lütfen durumunuzu ve düşüncelerinizi en iyi yansıtan ifadeyi seçerek, şıkkın önündeki paranteze (X) işareti koyunuz.

1-Namaz Allah'ın emrettiği ibadetlerden biridir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılmıyo�m

2-Namaz kılar mısınız?

( ) Her zaman ( ) Çoğu zaman ( ) Bazen ( ) Hiçbir zaman

3-0ruç Kur'an'da emredilen önemli bir ibadettir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

4- Oruç tutar mısınız?

( ) Her zaman ( ) Çoğu zaman ( ) Bazen

5- Zekat Kur'an'da emredilen önemli bir ibadettir.

( ) Hiçbir zaman

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

6- Zekat verir misiniz?

( ) Her zaman ( ) Çoğu zaman ( ) Bazen ( ) Hiçbir zaman

7- Kur'an-ı Kerim okuyor musunuz? ( Arapça veya Türkçe anlamından )

( ) Her zaman ( ) Çoğu zaman ( ) Bazen ( ) Hiçbir zaman

8-Hac ibadeti gücü yeten Müslümanlar için gerekli bir ibadettir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

9-İşlerde Allah'ın rızasına uygun hareket edilmelidir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

1 74

Page 193: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Dr. Ramazan UÇAR

10-Dinin yasakladığı şeyleri yapmaktan sakınılmalıdır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

l l- Alkol dinen yasaktır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

12- Alkollü içki kullanır mısınız?

( ) Her zaman ( ) Çoğu zaman ( ) Bazen ( ) Hiçbir zaman

13- Yaşadığınız yerde Alevi-Bektaşi törenlerini uygular mısınız?

( ) Her zaman ( ) Çoğu zaman ( ) Bazen ( ) Hiçbir zaman

14- Gelenek gereği her Alevi-Bektaşi'nin bir musahihi olmalıdır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

15- Düşkünlük Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli bir yer tutar.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

16- Her Alevi-Bektaşi Görgü Cemi (Terceman Kurbanı)'ne katılmak du­rumundadır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

17- Geleneğe gençlerin kazandırılması amacıyla yapılan Koldan Kopan Er­kanı düzenli olarak yapılmalıdır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

18- Her Alevi-Bektaşi en az dört yılda bir Baş Okutma ( Sorulma ) Erkanı­na katılmak durumundadır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katı lınıyorum

19- Alevilik-Bektaşilik geleneği son zamanlarda ülkemizde bir kültür eroz­yonuna uğramaktadır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

IV. BÖLÜM

Lütfen durumunuzu ve düşüncelerinizi en iyi yansıtan ifadeyi seçerek, şıkkın önündeki paranteze (X) işareti koyunuz.

175

Page 194: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

ALEVİLİK-BEKTAŞILiK

1- Sünnilerle ticari iş yapılmamalıdır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

2- Arkadaş ve dost seçerken Alevi-Bektaşi olmasına dikkat edilmelidir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

3- Sünnilerle kız alıp-vermekte sakınca yoktur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

4- Ülkemizde yaşayan Sünnileri "yezid" olarak görmek yanlıştır.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

5- Yaşadığım yerde Sünnilerle komşuluk ilişkisi kurmada bir sakınca yok­tur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

6- Sünniterin düğün, nişan, sünnet, mevlid, cenaze gibi törenlerine katılı­rım.

( ) Her zaman ( ) Çoğu zaman ( ) Bazen ( ) Hiçbir zaman

7- Kızlar evlenecekleri erkeklerle arkadaşlık yapabilmelidirler.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

8- Erkekler evlenecekleri kızlarla arkadaşlık yapabilmelidirler.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

9- Resmi nikah olduktan sonra dini nikaha gerek yoktur.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

10- Aile içi kararlarda kadınların düşüncelerine önem verilmelidir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

l l- Erkek hiçbir zaman kadını dövemez.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

12- Evli çiftler aralarında geçimsizlik varsa boşanabilmelidirler.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

13- Adli durumlarla ilgili meseleleri resmi makamlar çözmelidir.

( ) Tamamen katılıyorum ( ) Katılıyorum ( ) Katılınıyorum ( ) Hiç katılınıyorum

1 76

Page 195: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)
Page 196: Ramazan Uçar - Sosyolojik Açıdan Alevîlik-Bektâşîlik (Abdal Mûsa Tekkesi Üzerine Bir Araştırma)

Günümüz Alevilik-Bektaşiliğinin sağlıklı bir şekilde ortaya konabılmesi için a!IIR:UIIIıı!!.lıl yaşayan ana merkezlerinden yola çıkarak hareket etmek gerekmektedir. Hem

iMa5;� H tarihi hem de günümüz sosyal değişme süreci ile i l işkil i olarak ortaya çıkan farkl ı A levil ik-Bektaşilik söylemlerine ışık tutması açısından bu önemli görünmektedir. Ortaya çıkan bu farklı söylemlerin bir noktada buluşması sağlıklı bilgilere dayalı yapılacak objektif çalışmalarla mümkün olacaktır.

�ıı>Rn.;�ı Gelenek içerisinde önemli bir yeri olan ve bu özelliğini halen muhafaza eden

":..f!-�o!li!!i"'lli� Abdal Musa Tekkesi ve onun mensupları üzerinde yapılacak bir araştırma �-���;, konuyla ilgili bir çok soru işaretinin ortadan kalkmasına vesile olacaktır.

Abdal Mı1sa Nasihatnamesi Evvel sırrını kavi (sıkı) sakla, çok söyleme, muin ol,

kavga! ı yerden kaç, bilmediğ ün kişiye (mukarin) yakın olma,

düşmanlığı sabit olan kişi ile dost olma, bir kimsenin başına

gelen musibetiine gülme, senden ulu kimesnelerle mücadele

etme, doğru (miistakim) ol, musibete sabreyle, önce düşün,

(fikr idüb-diişiiniib) sonra söyle, her çocuk ve kadına sır ve

söz söyleme, ibadet/ere ve mala giivenme, halim ve selim ol,

inkarcı/ara (miinkirlere) gönül verme, evliyau/lahın sözlerini

inkaretiara (miinkirlere) söyleme, dünyaya fazla meyletnıe,

bir menfaat uğruna başkasına dervişlik satma, za/ıir padişalıına

yakın olma, işin olmadan vezir ve sair devlet adamlarım1ı

yanına varnıa, bana iyi desinler diye sofuluk satma, diişmanma

yii'Z verme, lıer bulduğıma şiikret. Zina 'dan uzak dur. Elden

geldikçe tek baş ma yemek yeme, pir-daşmı gerçek kardaşıın

bil, evliya ve mürşidden ayrılma, Hak divanundalı ayrılma,

sözünde dur, vaktini boşa harcama. Hz. Peygamber ve A li

evladma can u gönülden dost ol, sev, daima salavat ile onları

hatırla. Allalı dost/art ile muhabbet ederken; "eyval/ah kerem

buyurdunıız " diyerek saygıda bulun.

Hz. Muhammed ve A li düşmanları olan kajirler/e

dostluk yapma, zira bunların dostluğu sana fayda vermez.

Sakın İmam/ara ihanet edenlere "iyidiir " deme. Dış

görünüşünü güzel/eştirme, gönliinii giizelleştir. Yoldan çıkmış,

dön ek, pirsiz insanlarla yoldaş olma; zira yol, erkan bozulur.

Kötii olma, zira bazr kimesneler yirmi dört saatte bin devre

girer. Sakm sen o kimesnelerden olma! Zira o kimesneler bu

devre/erin hangisinde bulunursa o sıfatla Jıaşr olur, Sen Allalı