proceedings of the fourth international congress on...

21
RESEARCH CENTRE FOR ISLAMIC HISTORY , ART AND CULTURE Procee dings of the Four th Int ernational Congr ess on Islarnic Civilisation in the Balkans 13-17 O ctober 2010, Skopje, Macedonia Balkanlar'da Medeniyeti Dördüncü Kongre 13-17 Ekim 2010, Üsküp, Makedonya 2015

Upload: others

Post on 12-Sep-2019

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

RESEARCH CENTRE FOR ISLAMIC HISTORY, ART AND CULTURE

Proceedings of the Fourth International Congress on

Islarnic Civilisation in the Balkans 13-17 October 2010, Skopje, Macedonia

Balkanlar'da İslam Medeniyeti Dördüncü Milletlerarası Kongre Tebliğleri

13-17 Ekim 2010, Üsküp, Makedonya

İstanbul 2015

Page 2: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

JL IRCICA oıc ı Organisation of Islamic Cooperation IRCICA ı Research Centre for lslamic History, Art and Culture

Yıldız Sarayı, Seyir Köşkü, Barbaros Bulvan Beşiktaş 34349 Istanbul. Türkiye

PHONE ı +90 212 259 1742 FAX ı +90 212 258 4365

ircica.org [email protected]

PROCE.EDINGS OF THE FOURTH INTERNATIONAL CONGRESS ON ISLAMIC CIVILISATION IN THE BALKANS 13·17 OCTOBER 2010, SKOPJE, MACEOONIA

BALKANLAR'DA ISLAM MEDENIYETI DÖRDÜNCÜ MILLETLERARASI KONGRETEBLI~LERI

13·17 EKIM 2010, ÜSKÜP, MAKEDONYA

SOURCES AND STUDIES ON THE HISTORY OF ISL.AMIC CIVIUSATION ı N0.32

ISLAM MEDENIYET! TARIHI KAYNAK VE INCELEMELERI DIZISI ı N0.32

OCOPVRIGHT f iRCICA201S

ISBN 97fl-92·9063·286-3 (v.l)

ISBN 978·92-9063·287·0 (v.2)

ISBN 978-92-9063·288·7 (set)

ISTANBUL 201 S

CATALOGUING IN PUBLICATION DATA

International Congress on Islamic Civilisation in the Balkans (4th: 2010: Skopje, Macedonia) Proceedings of the Fourth International Congress on Jslamic ci viiisation in the

Balkans: 13-17 October 2010, Skopje, Macedonia =BaLI<anlar'da Islam Medeniyeti Dördüncü Milletlerarası Kongre tebliğleri: 13;.1( El5iı:n 291,9. Ç)s~p. Makedonya 1 edited by Halit Eren ... [et al.] · Istanbul: Re~eard:ı ·centrJ: f9r Isla~c History, Art and Culture, 2015. · · .... •. .,._ ~ . : , . . , .

752 p.: col. ili., maps, plans; '24 cm:-· (Sciurces· a~d studies on the history of Islamic civilisation; no.32) : · : . . :. · ··•. ·.

!ncludes bibliographical references. Text in English and 1\ırkish. · · ISBN 978-92-9063·286-3 (v.l) . 1. Civilization, Islamic--Balkan Peninsula. 2. Civi.lization, 1\ırkish--Balkan

Peninsula. 1. Eren, Halit, 1953· ll. Ti.tJe. Jtl. ~~pes. · 949--dc21

EDITOR ı Dr. Halit Eren

PREPARED FOR PU8LICATION BY ı Assoc. Prof. Cengiz Tomar, ASSOC. Prof. Sadık Onay

DESIGN ı Muhammed Nur Anbarlı

PRINTINGAND BINDING ı Talat MatbaacıJıkAŞ

Page 3: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

Sultan Reşad'ın Rumeli Seyahati Esnasında Sa lih Asım BeyTarafından Takdim Edilen Üsküb Tarihçesi

Yüksel Çelik!(·

Balkan tarihi, genelde Asya ve Anadolu merkezli olarak ele alınan Türk

tarihinin ihmal edilmiş önemli safhalarından birini teşkil eder. VI. yüzyıl­

dan itibaren Asya steplerinden kopup gelen göçebe Türk kavimleri (Kuman,

Kıpçak, Peçenek vd.), Deliorman ile Vama'dan Tuna'ya kadar uzanan böl­

gelere yerleşerek; Uür, Dac, Trac ve Slav ırklanyla karışıp zamanla asimi­

le oldular.1 Türklerin Balkan tarihindeki aktif rolleri sonraki asırlarda da

devam etti. Geçmişte ve günümüzde olduğu gibi, kuvvetle muhtemeldir ki gelecekte de dünyanın e!l sorunlu bölgeleri olmaya aday Ortadoğu, Balkan­

lar ve Kafkaslar arasında, Britinya bölgesinde XIV. yüzyılın hemen başında

siyasi rüştünü ispat eden bir beylikten, bir buçuk asır zarfında imparatorlu­

ğa dönüşen Osmanlılar, ismi de Türkçe olan Balkanlarda (Balkan: Sıra dağ,

dağlık arazi) beş asırdan fazla hakimiyet sürdüler. Güneydoğu Avrupa veya

Balkanlar, bir yandan Anadolu, Ortadoğu ve Asya'ya açılan bir kapı, diğer

yandan da Akdeniz dünyası ile Avrupa'nın karşılaşma ve kaynaşma noktası

olması bakımından, her dönemde stratej ik ve jeopolitik açıdan önemli bir

bölge olmuştur. Kültürel etkileşimi zorlaştıran coğrafi yapmm ve kadim ta­

rihsel arka planın yarattığı çok dilli ve din li bu jeo-kültürel kavşak noktası,

farklı dönemlerde büyük imparatorluklara ev sahipliği yaptı.2 Bu zincirin

son halkası olan OsmanWarın, I. Kosova Zaferi'nden (1389) sonra bu coğ­

rafyada hızla yayılırken de, Viyana Muhasarası'ndan sonra (ı683) tedricen

" Doç. Dr., Marmara Üniversitesi Fen-Ldebiyat rakültesi Tarih Bölümü, [email protected]

1 Halil lnalcık, "Türkler ve Balkanlar: Balkanlar, Ortadoğu ve Balkan Incelemeleri Vakfı yay .. Istanbul 1993, s. 9-10; Mualla Uycu Yücel, ' Balkanlarda Peçenekler, Uzlar ve Kumanlar: Bolkanlar ff 1Vtab1, ed. O. Karatay-B. A. Gökdağ, Ankara 2006, ı. 18S-214.

2 Georges Castelan, Bolkonlarm Tarihi 14-20. Yüzyl/, çev. A. Y. Başbvğu,lsıanbul 1 993; Leften Stavros Stavrianos, rhe Bolkon s since 1453. New York 1958; Ramazarı Özey, ·ealkanlarır CoğrafTYapısı: Bolkanlar El Kitabı, !, 13-34; Kemal H. Karpat, 'Balkanlar: Türk1ye Diyaner Vakfı ls/dm Ansiklopedisi (TDVIA), V, 25-32.

37 1

Page 4: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

372 J BALKANLAR' DA İSLAM MEDENİYETi. DÖRDÜNCÜ Mi'LLETLERARAS!I<ONG!Ul 'rllBLİGLERİ

çekilirken de en önemli sıçrama ya da direnç noktaları; Belgrad, Rusçuk,

Yanya, Bosna, Kosova ve Üsküp havalisi olmuştur.

Bugün Makedonya Cumhuriyeti'nin başkenti olan Üsküp (Skobje, Sku­

pi, Skoplje), Yıldırım Bayezid devrinde (hd.ı389-1402) Paşa Yiğit Bey ta­

rafından 6 Ocak 1392'de fethedilmiştir.3 Kronolojik açıdan bakıldığında,

Üsküp'ün 1453'te fethedilen İstanbul'a nispetle yarım asır daha kıdemli ol­

duğu görülür. Uzun süre uçbeylerinin üssü olan Üsküp'ün tarihi gelişimi,

merkezle münasebetleri, kültürü, edebiyatı, sanatı ve mimarisi müstakil ça­

lışmalara konu olmuştur.4 XIX. yüzyıldaki siyasi ve idari gelişmeler sonunda

Balkan yanmadasındaki en önemli merkezlerden Kosova'nın sancak merke­

zi olan Üsküp,5 Osmanlı asırlarında (Pax Ottomana) Bursa'dan, Arnasya'dan

veya Edirne'den faklı bir şehir değildi. Kendisi de Üsküp'ün değerli evlatla­

nndan biri olan Yahya Kemal (Beyatlı), "Kayıp Şehir" adlı şiirinde bu ben­

zerliği şu dizelerle dile getirir:

3 Hadidi'de yer alan kayıtta: Cülus eyledi tahta Yı ldırım Han Atası nın yirinde oldu Sultan Ka ratova gümüş madenierin i Cevahir dopdolu mahzenlerini Paşa Yiğit Bey'i Üsküb'e sald ı Vidin etrafını FırOz Bey aldı.

(Mehmet l nbaşı, "Balkanlarda Osmanlılar: Fetih ve is kan~ Balkanlar El Kitabı, 1, 291; Nazif Hoca, •üsküb~ l sl~rrı Ansiklopedisi, XIII, 123).

4 Eran Fraenkel, Skopje from the Serbian to Ottoman Empires: Conditions for ı he Appereance of a Balkan Muslim City, phd. dissertation, University of Pennsylvania ı 986; Nazif Hoca, •üsküb'; ls/dm Ansiklopedisi, XIII, 122-127; Osmon/1 Yönetiminde Makedonya, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü yayınları. Istanbul 2005; Makedonya'daki Osmon/1 Evrak1, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü yayınları, Ankara ı 996; Orhan Koloğlu, ·osmanlı Döneminde Balkanlar~ Balkanlar. Istanbul 1993, s. 4 ı -96; Halime Doğru:Balkanlarda Osmanlı Fetihleri (1453- ı683)': Bolkonlar El Kitabi, ı, 301-319; Mehrrıet Hacısalihoğlu, "Makedonya: TDVİA, XXVII, 437-444; llhami Emin, ·osmanlı Döneminde Balkanlar ve Makedonya'da Din, Dil ve Milli Özerklik~ Osmanl!'da Hoşgörü-Birlikte Yaşama Sanati, ed. M. Armağan, Istanbul 2000, s. 135-140; Mehmet inbaşı, Osman/1 idaresinde üsküb Kazos1 (1455-1569), Atatürk Üniversitesi SBE, yayınlanmamış doktora tezi, Erzurum ı 995; H. Yıldırım Ağanoğlu, üsküp Kitabi, Istanbul 2008; Mustafa isen. •KültürTarihi rrıizde Üsküp ve Üsküplü I?Jlvan Şair leri~ Türk Yurdu, X, 32/378, s. 54-57; Mustafa özer, üsküp'te Türk Mimarisi (XIV.-XIX. yüzyd), Ankara 2006; lidiya Kumbaracı-Bogoyeviç, Üsküp'te Osmonlt Mimari Eserleri, çev. S. Engüllü-N. Filipoviç, Istanbul 2008.

5 1896 i tibarıyla Üsküp sancağı; iştip, Bereketli. Kumanova, Radovişte, Palanka, Koçana, Kratova, Osmaniye ve Orhaniye gibi kaza ve nahiyelerden oluşmaktaydı, bkz. 1896/1314 Kosova Vilayeti Salnamesi, yay. H. Yıldırım Ağanoğ lu, Istanbul 2000, s. XIX, 126. Üsküp'e bağl ı köyler için ise bkz. a.g.e, s. 128-1 29; a. mlf. Üsküp Kitabi,S. 106.

Page 5: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

SULTAN REŞAD'lı'l RUMELI SEYAHAT! ESNASlNDA TAKOlM EDILEN ÜSKÜD TARIHÇESI 1 373

üsküb ki Yıldırım Bayezid Han diyarıdır

Evlad- ı Fatihana onun yadigarıdır

***

Osküb ki Şar Dağı'nda devamıydı Bursa'nın Bir lale bahçesiydi dökülmüş temiz kanı n. 6

Makedonya, sadece klasik dönemde önemli bir bölge değil, XX. yüzyıl

başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi önceliklerini belirleyen, hatta

rejimini değiştiren sürecin de en önemli merkezi olmuştur. Şöyle ki; Sul­

tan II. Abdülhamid'e karşı sergiledikleri siyasi muhalefetin dozunu arttıran

Jön Türkler, 1902 ve 1907'de Paris'te gerçekleştirdikleri ikikongreden sonra

aralannda birlik sağlayamadılarsa da padişahın hal'ini ve mutlak surette

meşrutiyetin yeniden ilanını sağlayacak etkin bir muhalefet kampanyası /

konusunda ı;ı.zlaştılar. Bu dönemde değişen dünya dengeleri ve siyasi çıkar

hesapları nedeniyle, bilinçli olarak istikrarsızlığa sürüldenen Balkanlar'daki

siyasi atmosfer de gider~k gergirıleşti.

Öte yandan Rusya ile İngiltere'nin Haziran 19o8'de gerçekleştirdikleri

Reva! Göruşmesi'nin ardından Makedonya'daki ıslahat taleplerinin daha

yüksek sesle dile getirilmesinin arkasında yatan siyasi planları fark eden İt­

tihatçıların, dış müdahaleleri engellemek amacıyla meşrutiyetin derhal ilanı

yönündeki talepleri merkezi köşeye sıkıştırmaya başladı. Bu süreçte özellik­

le Kolağası Resneli Niyazi Bey ile Binbaşı Enver Bey gibi İttihadçı subayların

desteğiyle başlayan Manastır (Bitola), Resne ve Firzovik merkezli başkaldı­

rılar, saltanatı ve siyasi .istikrarı tehdit boyutuna varınca, II. Abdi.ühamid 24

Temmuz 1908'de meşrutiyeti tekrar ilan ederek (Hürriyetin ilanı) sükuneti

sağlamaya çalıştı. Ancak yeni rejimin getirdiği çok başlı siyasi yapı ve İtti­

hatçıların otokratik yönetimine karşı yükselen muhafazakar muhalefet so­

nucunda, Makedonya'dan teşkilatın getirdiği 4· Avcı Taburu'ndaki neferlerin subaylarını esir almasıyla 13 Nisan 1909'da başlayan isyan (31 Mart Vak'ası)

siyasi denklemi tekrar değiştirdi. Bunun üzerine İttihatçıların Selanik'ten

sevk ettikleri Hareket Ordusu başkent İstanbul'da sükı1neti sağladıktan

(24 Nisan 1909) sonra, tahta V. Mehmed Reşad'ı iclas ve IL Abdülhamid'i

6 Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemiz, Istanbul 1992, s. 71-72.

Page 6: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

374 J BAI.KANI.AR' DA İSLAM MEDENİYBTİ. DÖRDÜNCÜ MiLLETLERARASI KONGRE TEBLiGLERİ

Selanike nefyederek, siyasi dizginleri eskisinden daha sağlam bir biçimde

tekrar ele aldı?

Bu makalenin konusu; Sultan Reşad'ın (hd.1909-1918) İttihatçıların tel­

kiniyle Rumeli'deki Osmanlı unsurlarının yaşadığı bölgelerde, özellikle Ma­

kedon ve Arnavutlar arasında baş gösteren ayrılıkçı hareketleri ve çetecilik

faaliyetlerini8 teskin etmek amacıyla, Haziran 19ıı<ie çıktığı Rumeli gezisi

kapsamında gerçekleştirdiği Üsküp ziyaretinin ayrıntılan ve bu esnada Ko­

sova Vilayet Meclisi azasından Salih Asım Bey tarafından kendisine takdim

edilen Üsküb Tarihçesi isimli yazma eserin muhtevasıdır. Risale hacminde

ve tek nüsha olan bu yazma eser, İstanbul'da Topkapı Sarayı Müzesi Kütüp­

hanesi'ndedir.9 Söz konusu yazma eser, müdliftarafından Temmuz 19ıı'de

bir takım farklılıldarla küçük bir kitapçık olarak da neşredilmiştiı-.10 Tarihçe

veya tasnif esnasındaki İsimlendirme ile Üsküb Tarihçesi adlı bu yazma, aynı

zamanda, Salih Asım Bey'in 193 2'de kaleme aldığı Üsküb Tarihi ve Civarı adlı

daha hacimli matbu eserin, tabir caizse taslağını teşkil etınesi bakımından

da kayda değerdir.11 Tebliğin konusu olan Sultan Reşad'ın Üsküp ziyaretine

dair ayrıntıların ve kendisine takdim edilen yazma eserin muhtevasının aka-

7 M. Şükrü Hanioğl u, Bir Siyasal Örgüt Olarak Osman/i ittihad ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türk/ük, istanbul 1989; Ali Cevad Bey, /1. Meşrutiyet'in i/ant ve Ocuzbir Man Hadisesi, yay. F. Reşit Unat, Ankara 1991; Gül Tokay, Makedonya Sorunu: Jön Türk ihUialmm Kökenieri (7 903-7908}, Istanbul 1996; Mehmet Hacısalihoğlu, 'Makedonya~ TDVIA, XXVII, 437-444; Kemal Beydilll, 'IL Abdülhamid Devrinde Makedonya Meselesine Dair~ Osmanli Araştirma/an, IX (1989}, s. 77-98; E. Semih Yalçın, "lttihat ve Terakki Cemiyeti ve Balkanlar: Balkanlar El Kitabi, ı, 591-6 11; Mustafa Ragıb, Meşrutiyetten Önce Manast1r'da Patlayan Tabanca, yay. Rahşan Aktaş, Istanbul 2007.

8 Şennur Ş enel, "19. ve 20. Yüzyılların Denge Oyununda Balkanlar~ Balkanlar El Kiıab1, ı. 399·412; Yahya Kemal Taştan, 'Balkanlarda Ulusçuluk Ha reketleri~ a.g.e, ı, 413·445; Nu ray Bozbora, Osmanli Yöneriminde Arnavutluk ve Amavur Ulusçuluğunun Gelişimi, Istanbul ı 997, s. 231·264.

9 Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi (TSMK), nr. M. R. 616. Eser: 21 O x 140 ebadında, l O va rak (4 va rak boştur), her sayfa 110 mm uzunluğunda nka ile yazılmış ıs satırdan müteşekkil ve balmumu renkli, deri ci lti i bir yazma eser olup 1329/1911 'de kaleme a lınmıştır (Fehmi Ed hem Kar atay, Topkap1Saray1 Müzesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Katalogu, lsta n bul 1961, ı, 324).

1 O Salih Asım, Osküb Tarihi, Kosova Vilayet Matbaa sı, üsküb ı 327. Yazma eserle matbu eser arasında metin dışında özellikle mukaddime faslında farklılıklar mevcuttur. Ayrıca matbu eserde, yazmada bulunan lıatime kısmı yer almamakladır. ...

11 Salih Asım Bey söz konusu ikinci eserinin mukaddimesinde bu hususa şöyle dikkat çeker: 'Bundan 24 sene evvel Üsküb'ün tarihçesini muhtasaran yazıp tab' u neşr etmiştim. Ondan sonra kütüb·ı tevarihde musadif· i nazar-ı mütela'am olan daha bazı vekayi'in mezkür tarihçeye kayd u dere edilmemiş olduğunu anladım. O zamandan bu ana kadar cilveger·i zuhOr olan daha bazı tebeddülatın dahi vukü'u sebebiyle mücerred tarihe hizmet eder maksadıyla evvelkisine nazaran, daha vazılı ve vasi' olmak üzere ikinci defa olarak bu eseri yazıp basdırdım"{Sali h Asım, Osküb Tarihi ve Civôr1, Halil Kazım Matbaası. üsküb 1351, s. 3}.

Page 7: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

SULTAN RBŞAD'IN RUMELI SBYAHAnESNASINDA TAKDIMEDILEN üSKOB TAlUHÇllSI 1 375

demik camianın istifadesine sunulması, genelde Balkan tarihine, özelde ise

üsküp ve Makedonya ile ilgili araştırmalara ve nihayet müellifı ü~küplü Sa­

lih Asım Bey'in biyografısiyle ilgili çalışmalara mütevazı bir katkı olacaktır.

Malum, Osmanlı padişahları payitaht İstanbul'u, sefer haricinde velev

ki hac farizası için olsun, terk etmezlerdi. Sınırlı da olsa memleket gezile­

ri ı83o'da Sultan II. Mahmud'la birlikte başlar ve ı867'de Sultan Abdüla­

ziz ile Avrupa ve Afrika boyutu kazanır.12 Yukarıda işaret edildiği üzere,

Balkanlar'daki hassas dmum ve özellikle İttihatçılann telkinleriyle Sultan

Reşad 5 Haziran 19ıı'de İstanbul'dan hareketle; Selanik, Üsküp, Manastır ve Kosova'yı da kapsayan Batı Rumeli seyal1atine çıktı. Selanik'ten hareket

eden ve Topçu, Gömence, Gevgili, Mirafçe ve Köprülü istasyonlarında yer

yer Marş-ı Sultani çaldıı·ıp teb'asıru selamıayan Sultan Reşad, ıı Haziran

1911 pazar günü ikindi sulannda Üsküp'e ulaştı. Bu esnada, yaşadıklan böl­

gelerin de seya!J.at-ı şahane güzergahı kapsamına alınması için ölümü göze

alarak raylafa yatanların çıkması ilginç bir ayrıntıdır. Öte yandan padişahı karşılamaya gelenler arasında, sırtında hastalarıru taşıyanların mevcudiyeti

ve halife-i ruy-i zemin zıllullahi fı'J-alem Sultan Reşad'ı gördüklerinde şifa

bulacaklanna olan inançları,13 merkezde imajı hayli yıpranmış olsa da Os­

manlı padişahının bu dönemde taşradaki halk nazanndaki tasavvurunu

göstermesi bakımından kayda değer bir husustur.

Sultan Reşad süslü taklarla bezenmiş Üsküp'te, kaleden yapılan top

atışları ve halk oyunları eşliğinde yabaıncı misyon temsilcileri, askeri ve

mülki erkan, din adamları, öğrencil.er ve civardan toplanıp gelen binlerce

Arnavut'un "Padişahın1ız efendimiz imreti (yaşa)" naralanyla karşılandı.

Halkı selamladıktan sonra ikametine tahsis edilen Mekteb-i Sultani'ye geçti.

Ziyaret-i Şahane'nin getirdiği coşku, fener alaylarıyla gece de devam etti. Er­

tesi gün İttihat Terakki delegelerini, heyetleri ve konsolosları kabul eden Sul­

tan Reşad, ikindi namazım Sultan Murad Camü'hde eda etti. 13 Haziran Salı

günü ise Arnavut isyancılardan Süleyman Batuşa ve Hasan Plave'yi kabul ederek aifettiğini ilan etti. Keza halkın gönlünü almak amacıyla; fnkaraya,

diyetirıi ödeyemeyen mahkılmlara, mektep ve medreselere, Mevlevihane ile

12 Abdülkadir özcan, ·ıı. Mahmud'un Memleket Gezileri: Prof Dr. Bekir Kütükoğlu'na Armağan Say/SI, istanbul ı 991, s. 361-379; Nihat Karaer, Abdüloziz'in Avrupa Seyahati, Ankara 2007.

13 Mevlüt Çelebi, Sulcan Reşad'm Rumeli Seyahati, lzmir 1999, s. 46-47.

Page 8: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

376 1 BAL~'ILAR'OA İSLAM ~lEDE.'IiYETI. DÖ RDÜNCÜ MiLLETLERARASI KONGRE TEBLİc:l LERi

sair tekketere binlerce lira bağışladı. Dikkat çekici bir diğer husus, bölge­

de çok yaygın olan kan davalarının ortadan kaldırılması için otuz beş bin

lira bağışlamış olmasıdır. Sultan Reşad'ın Üsküp ziyareti, 15 Haziran sabahı

trenle Priştine'ye hareketiyle son bulmuştur.14

İşte padişaha bu ziyaret esnasında sunulan Osküb Tarihçesi'nin muhte­

vasına geçmeden önce; müellifi Salih Asım Bey hakkında kısaca malurnat

vermek yararlı olacaktır: Salih Asım Bey (ı869- 1935), Üsküp'ün en köklü

ailelerinden biri olan Simitçiler'in Müftüler kolundan Hacı Rüstem Bey'in

oğludur. Kosova vilayet meclisi azası da olan Salih Asım Bey, ı888-96 yılları

arasında Üsküp belediye reisliği yapmıştır. Yakın zamana dek kendisi hak­

kında neredeyse hiç bilgimiz yoktu. Ancak son dönemde yapılan iki çal ışma

sayesinde, biyografisi ve eserleri konusundaki belirsizlik kısmen aydınlan­mıştır.15

Şeceresini, aslen Üsküplü bir alim olan ve rı. Bayezid'a hocalık yapan

Şeyh Lütfuilah Efendi'ye bağlayan Salih Asım Bey, ı 869'da Üsküp'te doğdu.

İsa Bey Medresesi'nde tahsil gördükten sonra memuriyet hayatına atılarak, Kosova vilayet idare meclisi azalığı, nafia komisyonu üyeliği ve ı888-96 yıl­

lar ı arasında Üsküp belediye meclisi reisliği yaptı. ı899'da ise ikinci kez be­

lediye meclisi reisliğine tayin edildi. Bu tür idari görevler yanında, kurucusu

olduğu Mekteb-i Sanayi' (Sanat Okulu) heyeti başkanlığın ı da yürütmüştür.

Hizmetlerinden ötürü 2. dereceden (saniye) müll<iye, 4· dereceden Osmani

ve Meddi nişanlarıyla taJtif edilen Salih Asım Bey,16 1919<la kw-ulan İslam Muhafaza-i Hukuk Gerniyeti üyeliği ile 1932'de kurulan ve merkezi Üsküp'te

bulunan, Şefkat: İslam Fukara Yardım Cemiyeti-i Hayriyyesi başkanlığı yap­

mıştır. Bu suretle müJki ve idari görevler yanında, eğitim ve hayır işleri sa­

hasında da önemli hizmetler ifa etmiştir.

Salih Asım Bey'in idari ve siyasi faaliyetleri konusuna dair ayrıntılar bu

14 Çelebi, a.g.e, s. 40-47; Selçuk Mülayim, ·sultan Reşad'ın Rumeli Seyahaıi': Balkanlarda Kültürel Etkileşim ve Türk Mimarisi Uluslararasi Sempozyumu (17-19 May1s 2ooo-Şumnu). Ankara 2001,1,477-482.

1 s Süleyman Baki, Salih Asım Beyin Osküb Tarihi ve Civao adlı eserini sadeleştirerek neşrederken, eserin giriş kısmında biyografısine dair önemlı bilgile· vermi şti r. Nesimi Yazıcı ise onun eserlerinde Üsküp'le ilgili bilgileri içeren bir tebli~ kaleme alara< biyografısire katkıda bwlunmuştur (Salih Asım, Osküb Tarihi ve Civa n, sadeleşti ren: Süleyman Baki, Istanbul 2004, s. 15-21; Nesi mi Yazıcı,"Sa'ih Asım'ın Eserlerinde Üsküb: Tarih Boyunca Balkanlardan Kafkastoro Türk Dünyası Semineri (29-31 Mayıs 1995) Bildiriler, lsranbul1996, s. 49-60.

16 1896/1314 Kosova Vilayet i Salnamesi. yay. H. Yıldırım Ağanoğ u. Istanbul 2000. s. 67, 71.

Page 9: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

SIJLTAN RllŞAD'IN RIJMill.l SEYAHAT! ~ASlNDA TAKDtllt EDh.EN OSKOII TARlHÇESt 1 377

/

S.ııh ""'"'Bey (1869-1935)

~: ~

~ Salih Asım, Osküb TarihiveCivart, sade:eştiren Sü.eyman Baki,lstanbul2004

çalışmanın amaç ve kapsamı dışında olduğundan, sadece şu önemli başlık­

lara lemas etmekle yetinelim: Salih Asım Bey Üsküp'ün "emlak-akar sahi­

binden ve eşrafından"17 zengin ve nüfuzlu bir şahıstı. Bu ilibarla belediye

reisi olmadığı dönemlerde dahi Vardar Nehri'nin ıslahı gibi şehrin bir takım

sorunlarının çözümünde öncülük etmiştir.18 Yine eşraftan bazılarıyla ortak­

laşa Tophane Çiftliği mevkiinde buhar gücüyle işleyen Avrupakari kiremit

ve tuğla fabrikası açmış ve işletmiş, 19 Üsküp'teki geniş arazilerinde kozacı­

lık yapmıştır.20 Onun zengin ve nüfuzlu olması, elbette şehirde rekabeti de

köri.i.klemiştir. Özellikle belediye reisliği döneminde rakipleri müderris ve

meşayihi de devreye sokarak azli konusunda ciddi anlamda çaba sarf et­

mişlerdir.21 Öte yandan I. Dünya Savaşı arifesinde giriştiği siyasi faaliyetler

17 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Hariciye Nezareti Siyasi Kısım (HR SYS), nr. 2266/6.

ıs BOA. Dahiliye Nezareri Mektubl Kalemi (OH. MKT}, nr. 2885/99.

19 BOA. OH. MKT, n-. 126/29; OH Mi<T, nr. 2033/15; Babtali EvrakOdası (BEO), nr. 20ıl/ 1 5271

20 BOA. Rumeli Müfenişliği Arzuhaller (TFR.I.ŞKT), nr. 76/7559.

21 BOA, :ra de Hususi (1. HUS), nr. 80, 13 i 7.U36; BEO, nr. ı 444/1 08278; Yıldıı Perakende l:vrakı Askeri Maruzat (Y. PRK ASK), nr. ı 92/44.

Page 10: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

378 1 BALKA!>"l.AR' DA İSLAM MEDBNİYETi. DÖRDÜ:-<CÜ MİUETLERARASI KONGRE TEBLİGLERi

nedeniyle merkezin talimatıyla takibata uğramış ve sürgün cezasına çarp­

tınlmıştır.22 Ömrünün son yıllarını memleketinde geçiren ve 1935'te vefat

eden Salih Asım Bey'in kabri, Gazi Baba (Kadı Baba) kabristanındadır.23

Salih Asım Bey'in Üsküp'le ilgili kaleme aldığı ilk eser, Sultan Reşad'a

şehri ziyareti esnasında sunduğu Tarihçe'dir. İkinci eseri ise bundan yirmi

bir yıl sonra (1932) kaleme aldığı ve ilkinin genişletilmiş hali olan Üsküb Ta­rihi ve Civtın'dır.24 Tebliğin konusu olan üsküb Tarihçesi, yukarıda da işaret

edildiği üzere risale hacminde bir yazma eserdir.

Eserin muhtevasına geçmeden önce, müellifin metodolojisine ve üslu­

buna kısaca değinmektc yarar vardır. Salih Asım Bey eserini kaleme alır­

ken, özellikle Üsküp'ün Osmanlı öncesi tarihine temas ederken Latin, Slav

ve Germen kaynaklarına ınüı-acaat etmiştir. Yerli kaynaklan ise Evliya Çe­lebi Seyahatnamesi, Ahmed Vefik Paşa'nın Osmanlı Tarihi, Tevfık Paşa'nın

Osmanlı Ttırih- i Cedidi, Cevdet Tarihi, Tezkire-i Latifl, Sicill-i Osmdni ve

Kamusıı'l-A'ldm gibi meşhur eserlerdir. Müellif, yerli yabancı kaynakları

mukayeseli bir biçimde ve analiz, tenkit ve terkip gibi ilmi usullere riayet

ederek kullanırken, vakfıyelere, kitabelere ve mezar taşlarına da müracaat

etmeyi ihmal etmemiştir. Ayrıca bölge tarihi açısından önemli olan şifahi

bilgileri ve rivayetleri de aktarmJştır. Eseri değerli kılan hususlardan biri de

toponimik bilgiler verilmiş olmasıdır. Üslubu oldukça sade olan müellif,

yazma esere sayfa sayıları eklemiştir. Ayrıca dikkat çeken bir başka husus,

o dönemde henüz yaygın olmayan bir tarzda, istifade ettiği eserlerin refe­

ranslarını dipnotlarda göstererek, günümüzde de geçerli olan ilmi kurallara

uymuş olmasıdır. Eser muhtemelen Üsküp'ü ziyaret edecek olan padişaha

yetiştirilmek amaayla, alelacele kaleme alınmış olmaltdtr. Zira metnin insi­

camsızlığı, stk sık yapılan takdim vetehirler bunu düşündürmektedir.

Müellif Salih Asım Bey "Mukaddime" başlığı altında sözlerine, mütevazı

eserinin "kanncanın Süleyman'a hcdiyesi" (mür-ı za'ifın Cenab-ı Süleyman'a

tul1fesi) olarak görülüp kabul edilmesi istirhamıyla başlar ve maksadının, sis­

ler ardında meçhul kalmış olan kadim medeniyet merkezlerinden Üsküp'ün

tarihini ortaya koymak olduğunu ifade eder. Dua faslının hemen altında yer

22 BOA. HR. SYS. nr. 2266/6, lef 1-5.

23 Salih Asım, Üsküb Tarihi ve Civa n, sadeleştiren Süleyman Baı<i, s. ı s-ı 8.

24 Salih Asım, Osküb Tarihi ve Civan, Halil Kazım Matbaası, üsküb 1351; Salih Asım, Üsküb Tarihi ve Civafl, sadeleştiren Süleyman Baki, Istanbul 2004.

Page 11: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

SlJLTA.~ REŞAD'JN RU'Ml!LI SEYAHAT! ESNASfNDA TAKOlM EDILE.'! 0SK0B TARIHÇP,St ( 379

alan tarih, eserin 9 Haziran 1911 <le ilanal edildiğini göstermektedir.

Besınele ile başlayan ilk bölümde; Dardanlardan başlayarak o dönemde

adı Tarasyum (Torasium) olan Üsküp ve civannın geçmişi hakkında ayrın­

tılı bilgiler verir . .Bu meyanda, M.Ö. 2ıo<la Makedonya Kralı Il. Filip (Philip­

pas) döneminde bölgenin Prizren'e dek istila edildiğini ve Yukarı Makedon­

ya olarak adlandırıldığmı ıikreder. Büyük İskender (III. Alexandros, M.Ö.

356-323) dönemini atlayarak, Üsküp'ün Doğu Roma (Bizans) hakimiyetinde

Jüstinyen (Justinien) döneminde oldukça önemli bir merkez haline geldiğini

ve bu dönemde kurulan diğer şehirlerden üstünlüğünü belirtmek amacıyla

"] üstiyen Prima" (Justiniana Prima) olarak adlandırıldığını nakleder. Roma

ve Sırp imparatorluklan devriyle ilgili de bir takım ayrıntı lar verdikten son­

ra, şehrin bu dönemde "Skupi" ve "Skupya'' olarak anılmaya başladığım ifa­

de etmek suretiyle bu faslı kapatır.

Salih Asım /Bey Tarihçe'sinde, OsmanJı devrini daha ayrıntı lı olarak ele

almışttr. Üsküp'ün fethi bahsinde Yıldırım Beyazid devrinde h. 792 (Aralık

1389-1390)'de Timurtaş Paşa'nın maiyetinde bulunan Paşa Yiğit Mehmed Bey tarafından Osmanlı. hakimiyetine alındığı ve kabrinin Meddalı Medre­

sesi haziresinde bulunduğu belirtilir. Fetihten sonra şehrin adının "Üsküb"

şeklinde telaffuz edilmeye başianelığını ve Tuna nehri ile civarını kontrol

altına alıncaya kadar, Osmanlıların uzun süre şehri Sırp, Macar, Hırvat ve

Almanlara karşı yaptıkları askeri harekatın üssü ve sevkiyat merkezi o,larak

kullandıklarını ifade eder. ·

Salih Asım Bey Üsküp'ün, Sırp kralını Semendire'de esir eden ümeradan

İshak Bey ve oğlu İsa Bey ile Yahya, Mustafa ve Mehmed paşaların karargahı

ve ebedi istirahatgahı olması bakımından da önemli olduğuna dikkat çeker.

Akabinde, birçok haytr kurumu tesis eden, sayısız mimari eser btrakan ve

tesis ettikleri vakıftarla bunları yaşatanları şükranla anar. Müellifbu nokta­

da sözü, Üsküp'e asıl şöhret kazandıran halef-selef iki Osmanlı padişahına getirerek yeni bir bahis açar: Minnetle andığı bu padişahlar; Üsküp'ün tam

ortasında bir cami ve Taşköprü yaptıran II. Murad ile "asil evladı" Fatih Sul­

tan Mehmed'dir. Bu arada topanimik bilgiler de verir. Mesela ll. Mehmed'in,

İskender Bey Castrioti isyanını bastırmak için ordusunu bir yıl Üsküp'te kış­

ıattığını ve topları yerleştirdiği şehrin kuzey-batısındaki mevkiin, hala Top-

Page 12: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

380 J BALKANI.AR'OA İSLAM MEDEN'İYETi. DÖRDÜNCÜ MİLLETJ.ERARASI KONGRE Tl!BLh'kBld

hane olarak anıldığım nakleder.25 Ardından da meşhur Vardar Köprüsü'nün

III. Murad devrinde onarıldığmı ifade ederek, tarihçiler ile mimarlık ve sa­

nat tarihçileri için oldukça önemli olan tamir kitabesinin metnini verir:

Ta'mirini gören bu cisr-i nazirin Tahsin idüp dediler evvelkinden çok a'la Ta'mir olunmak ile yapıldı gönlü halkın Oldu hilal, tarih-i termim-i cisr-i bala

sene 987 (1579-1580).

Osmanh fütuhatının Üsküp merkezli olarak tedricen ilerlediğini , ancak

bunun salt, bir bölgenin ele geçirilmesi şeklinde mütalaa edilmeyere k Kemal

Paşa-zade ve sair meşhur ilim adamlarının bölgeye gönderildiğini, bunlarm

himmetiyle pek çok alim, edip ve faziletli insan yetiştirildiğini ifade eder.

Osmanlı Devleti'nin, bölgede kahcı olmasını sağlayacak en önemli unsur

olarak gördüğü müslüman nüfusu arttırmak amacıyla, Anadolu<:ian binler­

ce insanı bölgeye iskan etmesini ise oldukça stratejik bir hamle olarak de­

ğerlendirir. Bu bağlamda, Osmanlıların bölgenin imarı ve kalkınması için

vücuda getirdikleri sayısız eserin Üsküp'ün merkeziyle smırh kalmadığıru

ifade ettikten sonra, söz konusu bölgelerde bulunan mimarı kalıntıları, iddi­

asının delilleri olarak takdim eder.

Üsküp'ün kaderini, Osmanlıların Balkanlardaki siyasi iniş-çıkışiarına pa­

ralel olarak değerlendiren Salih Asım Bey, II. Süleyman devrinde Avusturya­

lılarm ve Macarların, ı687-ı689 arasında bölgeyi işgaliyle tablonun değiş­

meye yüz tuttuğunu ve birkaç asu·da vücuda getirilmiş eserlerin, birer birer

yok edilmeye başlandığıru esefle zikreder. Verdiği ilk örnek, neredeyse yarısı

yıkılan ve milirabının cephesi ile iki yanında bulunan tarih kitabeleri par­

çalanan meşhur Taşköprü<:iür. Uzun süre harap halde kalan Taşköprü'nün,

kısa süre önce yenilendiği ve tarih kitabesirıin yerine mermer bir levha ko­

nulduğu şeklindeki ifadelerinden hareketle, Stıltan Reşad'ın Haziran 19ıı'de

çıktığı Rumeli gezisi kapsamında Üsküp'ü de ziyareti kesinleştiğinde, köprü­

nün alelacele elden geçirildiğirıe hükmetmek mümkündür.

Bu noktada müellifın altını kalın çizgilerle çizdiği bir diğer husus, Avus­

turya-Macaristan işgali döneminde, Müslüman ahalinin maruz kaldığı eza

ıs Salih Asım, Tôrihçe, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi (TSMK), nr. M. R 616, s. 1-2.

Page 13: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

SULTAN REŞAD'IN RUMEI.t SEYAHAT! ESNASlNDA 'rAI<DlM EDİLEN ÜSK'OB TARIHÇESI 1 381

ve cefa nedeniyle yurtlarını terk ebniş olmalarıdır. Bu bölgelerde vaktiyle

müslüman köyleri bulunduğunu, mezar taşları ile sair eserlerin bunu ispata

kafi olduğunu dile getirir. Üsküp civarındaki kasaba ve köylerin, o vakit nü­

fusunun 200 binden fazla olduğunu bazı yabancı kaynakların da zikrettiğini

nakleden müelli(, bu suretle yaşanmış olan göçlerin boyutlarına dikkat çeker.

Ardından, Köprülü Mustafa Paşa ve Selim Giray komutasındaki Osmanlı or­

dularının bölgeye gelmesiyle müslümanların rahat nefes aldığını zikrederse

de önemli yapıların ve evlerin yakılıp yıkılınası nedeniyle, halkın büyük bir

kısmının yurtlarına dönemediğini, Üsküp havalısinin metruk arazilere dö­

nüştüğünü ve bir daha· eski şenlikli günlerine kavuşaroadığını ifade eder?6 Bu

noktada yine ilginç bir ayrıntı olarak, "macir" ya da "muhacirlerin" bir kıs­

mının İstanbul'a giderek Eyüp civarında Üsküplü mahallesini kurduklarını

beliıtir. Bugün Kırklareli'de Üsküp ismiyle bir belde, İstanbul Un kapanı'nda

bir mahalle (Üsküplü Mahallesi), çeşitli yerlerdecaddeve mescit isimleri ve

yine Düzce -ıneÇkezde Üskübü şeklinde okul isimleri mevcuttur.

Müslümarıların Üsküp'ü zorunlu olarak terk etmesiyle, verimli arazilere

sahip bu bölgenin hristiyanJar tarafından bultınmaz bir fırsat olarak adde­

dildiğine dikkat çeken Salih Asım Bey, iki asır kadar süren bu makCıs talibin

ı877'de patlak veren 93 Harbi gibi müessifbir hadiseyle birlikte tersine dön­

düğünü, Ruslardan kaçan birılerce müslümanın Üsküp ve civarına sığınma­

sıyla, şehrin müthiş bir süratle tekrar büyümeye başladığını kaydeder. Öte

yandan, demiryollarının inşasından sonra Selanik, Mitroviça ve Belgrad'ın

kavşak noktasında yer alan Üsküp'ün gelişiminin daha da hızlandığını ifade

eder. Şehrin iktisadi kalkınmasına paraleM ol aral< II. Abdülhamid devrindeki

eğitim seferberliği sürecinde bu alanda da önemli gelişmelerin yaşandığını

ve Üsküp'ün, çağın gerektirdiği seviyeye kısa sürede ulaşacağında şüphesi

olmadığını dile getirir. Bu teselli ve temenni faslından sonra, Salih Asım Bey, Üsküp'te medfun

mühim ve meşhur zevata temas eder. Bu fasılda kısa bilgiler eşliğinde, I. Süleyman'ın (Kanuni) evladından Mehmed Bey'in kızı Hüma Şah Sultan'ın

türbesi, mektep ve vakıflarına değinir. Keza Beyhan Sultan türbesi ile İlaldı Sultan'ın harap bir tabhanesinden söz eder. Bu arada çok daha ilginç bir

26 Tôrihçe, TSMK. nr. M. R. 616, s. 3-4.

Page 14: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

382 ) BALKANLAR'DA iSLA.l\1 MEDENİYETi. DÖR..OÜNCÜ MİLLE'nERARAST KONGRE TESLiGLERİ

konuya temas eder. Şöyle ki; Üsküp'te Kasabhane çarşısının arkasında27

ve Eski Kabristan olarak adlandırılan mevkide, tarihsiz şahidesinde Mı­

sır Meliki Gavri28 (öl. ısı6) (Melik-i Mısr Sultan Gavri) yazılı bir mezar

bulunmaktaydı. Osmanlı tarihlerinin çoğunda, Melik Kansu Gavri'nin I.

Selim (Yavuz)'le Mercidabık'da yaptığı savaşta (ı 5 ı 6) katiedildiği yönünde

bilgiler yer aldığını, üdebadan (Namık) Kemal Bey'in ise Evrak-ı Perfşan

adlı eserinde, Melik Gavri'nin savaş meydanından ansızın yok olduğunu

belirttiğini nakl eder. Ardında da Melik Gavri'nin fakir bir seyyah kılığında

Üsküp'e geldiği, cüzi bir ücret karşılığında, harabeleri hala duran harnarnda

ömrünün sonuna dek çalıştığı ve vefat ettiğinde kıyafetinin altında "Melik-i

Mısr Gavri" ibaresi yazılı bir mührün bulunduğu yönündeki yaygın mahalli

rivayeti nakleder. Fakat bir kayd-ı ihtirazi olarak; geçmişte yabancı mem­

leketlere fırarın oldukça zor olduğuna, o valcit hıristiyarıların müslüman­

lara karşı sergiledikleri taassup ile Arabistan ve Anadolu'da gizlenmenin

neredeyse imkansız olduğuna dil<kat çektikten sonra, Melik Gavri'ye izafe

edilen kabrin, başka birine ait olması ihtimalinin daha kuvvetli olduğu yö­

nündeki kanaatini belirtir.29 Üsküp'te ınedfun olan meşhurlar faslı, kadılık

da yapan münşi Veysi Efendi bahsi ve şahidesinde yer alan tarih mısraı ile

tamamlanmıştır: "Uçdu Veysi gitdi bab- ı Cennete''.30

Salih Asım Bey'in bir sonraki bahsi, Üsküp'teki tarihi rnekatılara dairdir.

Bu konuda yazarın tam bir liste verme endişesi bulunmadığı açıktır. Dağınık

olarak verilen bilgilerin, müellifın hakkında birnebze malumatsahibi oldu­

ğu eserlerle sınırlı tutulduğu görülür. Mesela, mevkii ve cesameti itibarıyla

şehrin en görkemli yapıs ı olan kaleyi Romalıların inşa ettiklerini, daha sora

Osmarılılar tarafından ilave edilen kısımlada mevcut heybetli halini kazan­

dığını ifade eder. Ardından, yine pek de insicam ve kronoloji gözetmeden,

27 Daha sonra bu bölge Odunpazarı olarak adiandıni mıştır (Salih Asım, Osküb Tarihi ve Civan, s. 22). Süleyman Baki tarafından sadeleştiri lerı aynı eserde, bu bölgenin ismi Tavukpazarı şeklinde verilmiştir (a.g.e, s.4 7).

28 Seyyid Muhammed es-Seyyid, "Kansu Gavri~ TDViA, XXIV, 314-316.

29 Salih Asım Bey 1932'de neşrettiği diğer-eserinde, bu bahsi daha geniş olarak ele almış, M elik Gavri'nin savaş meydanında katiedildiği ya da bir grup askeriyle firar ettikten sonra üzüntüden felç geçirip öldüğü

ve askerleri tarafı ndan bilinmeyen bir yere gömüldüğü yönündeki bir takım bilgileri değerlendirir. Ardından da Melik Gavri'nin, vefaundan sonra boynunda asılı bulunan bir mühürden gerçek kimliğinin anlaşıldığı şeklindeki rivayeti nakleder. Ilk eserinde ismini belirtmediği. Gavri'nin çalıştığı hamamın ise lshak Bey tarafından yaptı rıldığını ilave eder (Sa lih Asım, Osküb TarihiveCivan, s. 22-23).

30 Tôrlhçe, TSMK, nr. M. R. 616, s. 5-6.

Page 15: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

SULTAN RJ!ŞAD'lN RUMELI SEYAHATi E&"'AS!NDA TAKDIM EDILEN OSKüB TARIHÇESİ 1 383

isa Bey Camii avlusundaki ka gir kütüphane ve işler vaziyette olan Kurşun lu,

Sulu ve Kapan hanları ile Çifte Hamam'dan bahseder.

Bu fasılda müellifin verdiği bilgiye göre; Üsküp'ün batısında ve merkeze

iki saat mesafede Vardar Nehri kıyısındal<iı Hüseyin Şah köyünde "gayet Iatif

ve hoş" kagir tek kubbeli ınetruk bir cami ile yakınında bir türbe mevcuttu.

Bunların kapıları üzerinde yer alan kitabelerdeki bilgilere göre, söz konusu

camü Hüseyin Şah namında bir zat yaptrrmıştı. Yine Mustafa Paşa Camii

için gerekli suyun, seviyesi düşük yerlerden geçirilmesi gerektiğinden şehrin

kuzeyinde, Topçu Dairesi civarında yaptınlan sanatlı kemerierin o esnada

sağlam ve kullanılmakta olduğunu öğrenmekteyiz. Ardından Slav, Latin

ve Cermen tarilllerinin çoğunda zikredildiği üzere su kemerleri ile Vardar

Köprüsü'nün Roma eserleri değil, bilakis Osmanlı eserleri olduğunu, hem

muteber tarih kitaplarının hem devakıfı olan Mustafa Paşa'nın vaktiyelerin­

de yer alan kayıtların ispata kafi olduğunu ifade eder. Ayrıca Taşköprü'nün . /

üzerinde Isla,m eseri olduğuna delalet eden taştan mihrapların mevcudiyeti

ve bunların in.uhdes olmayıp köprüyle birlikte inşa edildikleri hususunun

altını çizer.

Bu fasılda son bahis, Üsküp'ün güney-doğusunda ve dört saat mesafede,

cilt hastalıkianna ve mafsal ağrılarına iyi gelen, şifası ve mutedil sıcaldığıyla

şöhret bulmuş olan kaplıcadır. Davut Paşa tarafından kıymeti takdir edi-ı

len bu kaplıca için önce bir havuz yaptırılmış ve kaynağına doğru bir tünel

kazılarak şifalı su havuza akıtılınıştı. Daha sonra bu havuz, Üsküp Sahayi

Mektebi'ne gelir kaynağı oluşturmak üzeı·e, okulun komisyonu tarafından

genişletilmiş, etrafına yeni havuzlar eklenmiş ve fonksiyonu kalmayan tünel

de eskisi gibi bırakılmıŞtı.31

Salih Asım Bey, eserinin son kısmını oRuştw·an "Hatime" başlıklı fasılda;

Üsküp'teki eğitim kurumlarmdan Mekteb-i Sultani ve yüzlerce yetim için bir

marifet kaynağı olan sanayi mektepleri ile henüz inşaatı tamamlanmamış

olan Daru' l-mualiimin binasına dikkat çeker. ifadelerinden, okul sayısının arttırılması ve inşası süren eğitim kurumlannın bir an evvel tamamlanınası

talebini çıkarmak güç değildir.

Tarihçe'nin son faslı ise ticaret ve ziraat başlıkları etrafında, iktisadi so­

runlara tahsis edilmiştir. Müellif öncelikle, Üsküp'ün mevkii itibarıyla avan-

31 Tôrihçe, TSMK, nr. M. R. 616, s. 7-8.

Page 16: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

384 1 BALKANLAR'DA İSLAM MEDENİYETİ. DÖRDÜNCÜ MİLLETIERARASl KONGRE TEBLİGLERİ

tajlı konumuna temas ederek; Avrupa, Selanik ve Mitroviçe demiryollarının

kesiştiği kavşakta yer alan şehrin, Adriyatik denizine kadar uzatılınası plan­

lanan yeni hatların bağlanınasıyla ticaret hacminin muazzam derecede arta­

cağı görüşünü dile getirir. Sanayiden mahrum, ticareti malıdut ve bu yüzden

sadece ziraatla maişetini temin etmeye ma.hkfun kalmış olan Üsküp halkı­

nın yetiştirdiği ürünlerin, kısmen İtalya ve Fransa'ya ihraç edildiğini, kala­

nının da içeride tüketildiğini ifade eder. Ancak İtalya ve Fransa'nın 15-20 yıl

önce vazettiği himaye usulü nedeniyle ihracatın durma noktasına geldiğini

hatırlatan müellif, komşu Sırbistan'ın, gelişmiş ziraatıyla rekabete meydan

bırakmadığına ve civar pazarları tekeline aldığına dikkat çeker. Bu duru­

mun Üsküp'teki zirai faaliyetleri felç ettiğini ve çiftçileri, ödenmesi mümkün

olmayan borçlara gark ettiğini dile getiren Salih Asım Bey, müslümanların

elindeki tarım arazilerinin yavaş yavaş gayrimüslirnlere intikal ettiğini bildi­

rerek, acı ve aynı zamanda tehlikeli bir gelişmenin altını çizer.

Eserin son satırları, çözüm önerileri ve temennilere ayrılmıştır. Altı çi­

zilen başlıca çözüm önerilerini; halkın mutluluk ve refahını temin için ip­

tidai düzeyde bulunan ziraatın acilen ıslahı, muasır teknolojilerin ithali ve

köylerde uygulamalı eğitim de veren ziraat mekteplerinin açılması şeklinde

özetlemek mümkündür. Bu öneriyi, Sultan Reşad'a hi tab en müeddep bir üs­

lupla kaleme alınmış satırlar takip eder ve iklimi müsait, toprağı milinbit

ve suları bol bu bölgenin fukara müslüman halkı için padişahtan istimdat

edilir. Ardından ticaret ve ziraatın olmazsa olmaz unsurlan olan yollar, köp­

rüler vb. bayındırlık ve altyapı hizmetlerinin eksikliğini gündeme ·getiren

müellif, padişahın teşrifiyle birlikte gelen hareket ve bereketi, söz konusu

mahrumiyetlerin giderilmesi için bir başlangıç olarak. değerlendirir. Bu­

rada Salih Asım Bey'in, bugün de geçerliliğini koruyan, idarecilerin taşra

ziyaretleri arifesinde gözlen_en hummalı ancak muvakkat çalışmalann da­

imi kılınmasın ı ima ettiğinde şüphe yoktu):. Elbette muhatabı padişah ol­

duğundan, bu talep temenni ve himmet makamında dile getirilmiştir. Keza

aynı sebeple, eserin son satırlarının şu dua cümlelerinden oluşması da şa­

şırtıcı değildir: "Heman Cenab-!ı'Hakk mülk ü millete nafi' olacak daha nice

nice seyahat-ı şahanelerine muvaffak buyurması duasını tekrar ile tertib-i

zeban-ı musadakat eylerim, amin bi-hürmet-i seyyidi'J-mürselin'~ 32

32 Tdrihçe. TSMK, nr. M. R. 616, s. 9-1 O.

Page 17: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

SULTAN REŞAD'IN RUMELI SEYAHAT! ESNAS~DA TAKDIM EDILEN ÜSKÜB TARIHÇESİ 1 385

Page 18: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

386 J BALKANLAR'DA İSLAM MEDBNİYETi. DÖRDÜNCÜ MİL.LETLERARASI KONGRE TEBLİGLERİ

->Cl - -fT.J ..;ı ~ ~ N

~ E-ı

~ ,.... Q ;>-<

~ < rr.r-< = ~ /~ j 00 l.D - Q ~

~ ~

~ ~

p.. = ö o J";ı;1

fo< ~ z

Page 19: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

" co ""

~ ~ 5 ~ o

~ ~ ~ e ~

1 ~ eı :ı

~ " ·:5 ~ ! ~ ~

~

1 J

rj: i'; ' . 1 •,.

l

~- ~ .. -- ··-......... ....-::_ .,-.;..,. ..

t' 1 c-rı·f.'fc~ .;':' c ,, , , ''" c 1 ) ::v:..:;.,),... .,. '> ) '?')'i.' r.- ),, ı .ı., :VJir<),t<:- )\~

;,;...;) :; ,;.. '1" olr,("':.,., ' '1'?-(rY"' • r;..(\- 1-, ~ • • • ot ' •• • •

• • • 1 • • • ".:O: . .f r • ~r~ r~~r~ ' ',..r,rrr • ,,.. ;,ıf'~f?

'?';n,r,..r.:,~ ;.t' f'r.'!r ~~n tv'"r ' ,'r:"' ~~~ .;-),..?-,r;.:.: rr ;-" ).(- ~ - ;._,., ... , ,.,;,...~.,..,

• , ' • . • t • 'f,' ıl 1

'.~: 1"-:'.j"~.r"('\."- .~1> :,~ , ·~ı- J/''~?

rr.· c., '7''r'f' , ... ,,;,c;, r; "-:-•t-r."•;t''"'~O

rr•,...- •r :r.-. --: wf.,/ ,,_:ı ı;- r: r--iı ~;,,:. -:""-:> ; . . " ,, / . . ~(',;.(? ~. r;r. 'f'~ . :..-<7 . :--~.. yY~~ 's"~ .. . , ~ '":"' • ; j'jı i-rı n; ,_j, • ,:._,. ...f..-y;., nv 1'JM~ ,. . . .. ,,.... . . . ~"":'",ı-ı;-~ /~~ ,.<: , C\]~~ .. r~n ;f'"'r~r ~:~ ·

·~.P, r:''~ .r-; r~i-':'"'Yr~.:,-~ ~;) ~,... ... ~ -

""f" ".1-Jı't':'" trı;' O) "":'" ~-:'r:' r~r/Vr>

~):/'r:"ir) ,;..1",, ı,;.,..,,:.,,,. •f'r:,r"'-:'·'r

....,...1? , ,.(;,,/'Jr. ,,, f' ~ · r.rrJ rr ""..!'~ c 1 l ,. • 1 .• "' i ' o 1 ; o • ' '

, ..,-:.. 1'«.> ...r,;.. • .;.;.,..,, • ...,...:-, ;,-o(-vr ,.. , ,,.,ri" ,. " • , • "' • ,. • ' ' 1 •

~

_,;.. ~ı:-;tA~ . . ... . . -

~·-- 0.:'""._- ~. ;;..... ___ _:,::_:..:,. J •. ~ ;;,o __

( ll ?"-":""') ,;.: ··~

(';.;. r,:ı,;.:r w--Y.>..J'Ir'f'/,,;.; riı· ,.:.-., 1) ---• • • ,. ~ f • • tl • • • '1' - . !f ,

r /', '1 r t ~ '.Y, n.('_.<-, r..-: ....-j,l'", u ;_..d;, _...r ;. i<'•·('> • . ' ı , • f • , • ' , ,., • , • ' , • • 1

~,1..;~ .i.;- rxo:' ~f'/.f' ,:;;,r(fr> !1?.-ırın,l"..-'/~ . . . . .. .:.;,-.., r,..., "Tl .. "· r , , 1 r h" .("f"l ~ r (? w.;.., r....,. • ·, . . . . . . . ,. ' . :"'_!.(;.-~..sı -;xrr r-:~./;M;r~r~f,_.,~..._,

·~ ~".11/~,1Y'i~<~,,~ .~,; r~~ r~.iyr'

~ ---r. 'q--v '-r;ıirr- -':.....,--: ;;. i' r .... ~,..,;. ::.,ı:; -;;~rf' r,'f;.,.:.q r)' '~'/'1-:ı>j t~~.,.~~('trry.> :;r - ,,.;rJ' -_,-::., ..... ~ :..,.. ,~ ,,. •..11 ,.~ nı

_,;~;.,.,, ~~ · --';'(8'7 r",(,rt'"}": o '~, -;1. ~_,..- ,-..-.

,,.... :;;,:,,...,-; ,., ,-:.. r/1' r;--r- rn/./1'·:..;, .... , ' <. . o • • ı .. ~ • ı .

. r,.f-r-;•rr .('!rı-:-:'('1 '~r"'r;""' 7':..~, r(."'~':~~

" ' ".J" ,!ir~ •) ~ ~"':'' "1": ' ", 7 o/,/ ~~...-:'"..:. ~

':! ( t:ı!~ 1 rrr, "~"': r ;;ı·,(; 1-;ı ;- ;1;, o~ .-, 1

...:.- • ;r ("1 .. ~.., r.r 1),, ·r. "" .. _..:.,. r .. -:... .,,,.;,;.. ... • • • , /. / • ' t • ·ı , . ~ . . . .

~

/':

W'

r:

1"'.··· ı~

li

- -· ~

'· ı·

r~·

!ıL

Page 20: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

388 1 l!ALKA.NLAR'DA İSLAM MEDENİYETİ. DÖRDÜNCÜ MjLLETLERA!lASl KONGRE TEBUGLEru

Salih Asım Bey tarafı ndan Sultan V. Mehmed Reşad'a sunulan Üsküb Tarihçesinin kapağı, ilk ve son sayfa­lan (Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, nr. MR. 616).

Page 21: Proceedings of the Fourth International Congress on ...isamveri.org/pdfdrg/D254400/2015/2015_CELIKY.pdfbalkanlar'da islam medeniyeti dÖrdÜncÜ milletlerarasi kongretebli~leri 13·17

SULTAN R.EŞAD'IN RUMEL! SEYAHAT! ESNASlNDA TAKDİM EDILBN ÜSK0.6 TA!UHÇBS] 1 389