performansına etkisi · görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate...

11
911 “DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve Biçim Türkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu ISBN: 978-605-80820-1-4 İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın KullanıFı Performansına Etkisi İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanıcı Performansına Etkisi Özlem ÖZER 1 , Ayşe ÖZBİL 2 , Sertaç ERTEN 3 , Tuğçe GÜRLEYEN 4 , İrem KURTULUŞ 5 , Mujesira BAKOVİÇ 6 1 Okan Üniversitesi, 2 Northumbria University, 3 8ar Mimarlık ve Kentsel Tasarım, 4,5,6 İstanbul Teknik Üniversitesi [email protected], [email protected], [email protected], [email protected], [email protected], [email protected] Özet: İstanbul’un 1980-2000 döneminde D-100 karayoluna paralel olarak merkezden çepere yağ lekesi şeklinde büyüyen kesimi, kenn makro- formunda belirleyici bir rol oynamaktadır. Kenn bu kesimi, bir yandan çeper niteliğini korumakta diğer yandan çevre bölgeler için alt merkez olarak hizmet etmektedir. Bu alanların geçirdiği morfolojik gelişim, konut ağırlıklı ve yüksek yoğunluklu bir kentleşmeyle sonuçlanmış, kamusal alanların tasarımına öncelik verilememişr. Bu çalışmada, İstanbul Avrupa yakasında kent çeperinde belirlenen 4 kent meydanı için mekânsal örgütlenme ve kullanım performansı değerlendirmesi yapılarak, bu iki değişken arasındaki ilişki incelenmektedir. Belirlenen meydanlar, Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Beylikdüzü meydanlarıdır. Çalışma kapsamında mekânsal örgütlenmenin ölçümü için, mekan dizim yönteminde kullanılan görülebilirlik analizinden (visibility graph analysis) yararlanılmaktadır. Mekânsal örgütlenmenin görsel boyutunu anlamaya yönelik gelişrilen ölçüler arasında, nesnelliğe en yakın olanı, görülebilirlik analizidir. Görülebilirlik analizi, fiziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları (isovist) analiz etmektedir. Yapılan çalışmalar, yapılaşmış çevrenin görsel boyutunun, insanların bir sistem içindeki hareketlerini ve mekânsal algılarını etkilediğini göstermektedir. Görülebilirlik analizleri, meydan içindeki tüm görülebilirlik örüntüsünü hücresel düzeyde sayısal olarak vermektedir. Kullanım performansı olarak ifade edilen değişkenin ölçümü için, 4 meydanda gerçekleşrilen kullanıcı davranışı tespitleri kullanılmaktadır. Tespitler, 10 dakikalık aralıklarla doğrudan gözlem yapılarak elde edilmişr. Yapılan tespitlerde, meydan kullanıcıları pasif kullanım (oturma, ayakta durma) ve akf kullanım (yürüme, koşma) sınıflaması yapılarak kaydedilmişr. Tespitler 4 farklı mevsim için, haſta içi ve haſta sonu ayrı ayrı olmak üzere, gün içinde 6 saat diliminde tekrar edilmişr. Böylelikle gün içinde ve farklı iklimsel koşullar alnda hareket düzeylerinde yaşanan farklılıkların sonuçları etkilemesinin önüne geçilmişr. Yapılan tespitler, CBS ortamında noktasal olarak haritalara işlenmiş, sonrasında sıcaklık haritalarına dönüştürülerek hücresel düzeyde hareket yoğunluğu (kişi/metrekare) verisi elde edilmişr. Yapılan analizlerin hücresel düzeyde sayısal veriler olarak elde edilmesi, istasksel karşılaşrmaya da olanak sağlamaktadır. Çalışmanın sonucunda, kentsel çeper alanlarında kamusal kullanım ve fiziksel yapı arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılabilmesi ve çeper alanlar için ürelecek kentsel gelişme stratejilerinde altlık olarak kullanılabilmesi hedeflenmektedir. Anahtar Kelimeler: Mekânsal davranış, görülebilirlik, İstanbul, çeper, sıcaklık haritası 47

Upload: others

Post on 09-Feb-2020

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

911

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanıcı Performansına Etkisi

Özlem ÖZER1, Ayşe ÖZBİL2, Sertaç ERTEN3, Tuğçe GÜRLEYEN4, İrem KURTULUŞ5, Mujesira BAKOVİÇ6

1Okan Üniversitesi, 2Northumbria University, 38artı Mimarlık ve Kentsel Tasarım, 4,5,6İstanbul Teknik Üniversitesi

[email protected], [email protected], [email protected], [email protected], [email protected], [email protected]

Özet: İstanbul’un 1980-2000 döneminde D-100 karayoluna paralel olarak merkezden çepere yağ lekesi şeklinde büyüyen kesimi, kentin makro-formunda belirleyici bir rol oynamaktadır. Kentin bu kesimi, bir yandan çeper niteliğini korumakta diğer yandan çevre bölgeler için alt merkez olarak hizmet etmektedir. Bu alanların geçirdiği morfolojik gelişim, konut ağırlıklı ve yüksek yoğunluklu bir kentleşmeyle sonuçlanmış, kamusal alanların tasarımına öncelik verilememiştir.

Bu çalışmada, İstanbul Avrupa yakasında kent çeperinde belirlenen 4 kent meydanı için mekânsal örgütlenme ve kullanım performansı değerlendirmesi yapılarak, bu iki değişken arasındaki ilişki incelenmektedir. Belirlenen meydanlar, Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Beylikdüzü meydanlarıdır. Çalışma kapsamında mekânsal örgütlenmenin ölçümü için, mekan dizim yönteminde kullanılan görülebilirlik analizinden (visibility graph analysis) yararlanılmaktadır. Mekânsal örgütlenmenin görsel boyutunu anlamaya yönelik geliştirilen ölçüler arasında, nesnelliğe en yakın olanı, görülebilirlik analizidir. Görülebilirlik analizi, fiziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları (isovist) analiz etmektedir. Yapılan çalışmalar, yapılaşmış çevrenin görsel boyutunun, insanların bir sistem içindeki hareketlerini ve mekânsal algılarını etkilediğini göstermektedir. Görülebilirlik analizleri, meydan içindeki tüm görülebilirlik örüntüsünü hücresel düzeyde sayısal olarak vermektedir.

Kullanım performansı olarak ifade edilen değişkenin ölçümü için, 4 meydanda gerçekleştirilen kullanıcı davranışı tespitleri kullanılmaktadır. Tespitler, 10 dakikalık aralıklarla doğrudan gözlem yapılarak elde edilmiştir. Yapılan tespitlerde, meydan kullanıcıları pasif kullanım (oturma, ayakta durma) ve aktif kullanım (yürüme, koşma) sınıflaması yapılarak kaydedilmiştir. Tespitler 4 farklı mevsim için, hafta içi ve hafta sonu ayrı ayrı olmak üzere, gün içinde 6 saat diliminde tekrar edilmiştir. Böylelikle gün içinde ve farklı iklimsel koşullar altında hareket düzeylerinde yaşanan farklılıkların sonuçları etkilemesinin önüne geçilmiştir. Yapılan tespitler, CBS ortamında noktasal olarak haritalara işlenmiş, sonrasında sıcaklık haritalarına dönüştürülerek hücresel düzeyde hareket yoğunluğu (kişi/metrekare) verisi elde edilmiştir.

Yapılan analizlerin hücresel düzeyde sayısal veriler olarak elde edilmesi, istatistiksel karşılaştırmaya da olanak sağlamaktadır. Çalışmanın sonucunda, kentsel çeper alanlarında kamusal kullanım ve fiziksel yapı arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılabilmesi ve çeper alanlar için üretilecek kentsel gelişme stratejilerinde altlık olarak kullanılabilmesi hedeflenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Mekânsal davranış, görülebilirlik, İstanbul, çeper, sıcaklık haritası

47

Page 2: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

912

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

GirişÇeper alanları, kentlerin morfolojik tarihini incelemek için çok önemli veriler sunmaktadır. Çeper tanımı, ilk ortaya atıldığı dönemlerde “merkez olmayan alan” olarak ifade edilmiş, sonraları arazi kullanım özellikleri, merkeze uzaklık, yoğunluk, vb. çeşitli göstergeler ışığında bu tanım güncellenmiştir (Güngör Özçevik, 1999) (Doğru, 2002). Çeper alanları, sanayi devriminin ilk dönemlerinde sanayi tesislerinin yakınlarında ilk çalışan sınıf konutlarının görülmeye başlamasıyla ortaya çıkmış, 1950’lerden itibaren toplu konut projeleriyle özdeşleşmiştir. Bu yeni çeper alanları, konut ve iş alanlarının tamamen ayrıldığı, toplum özelliği göstermeyen bir kesimin yaşadığı, kendine yeten toplu konut projeleridir (Foot, 2002). Sanayileşmenin ileri dönemlerinde metropolitenleşme olgusunun ortaya çıkmasıyla, kent ve çevresinin bir bütün olarak ele alınması gereği doğmuştur (Güngör Özçevik, 1999). Çeper alanlarında çoğunlukla meydanlar, ticaret aksları, düzen ve özellikle de kimlik ve tarih eksiktir. Geleneksel şehrin geleneklerini, kültürünü, peyzajını, mimarisini, vb. özelliklerini yansıtmamaktadır. Anıtsal yapıları veya binaları yoktur. Çeper alanların sosyal sorunlarının bir nedeni olarak geçmişe ait bir iz taşımaması gösterilmektedir (Foot, 2002). Sanayileşme, kent çeperinde özellikle sosyo-ekonomik açıdan bir gelişim ve dönüşüm başlatmıştır (Güngör Özçevik, 1999). Özellikle 1960–1980 döneminde, imalat sanayinin şehir dışına taşınmasıyla, şehir çeperlerinde sanayi tesisleri ve toplu konut bölgeleri yapılmaya başlanmıştır. Bu toplu konut alanları konut ve iş alanlarını kesin bir şekilde ayırmaktadır. Kırsal çeper sanayileşme, göç, şehirsel büyüme ve yığılmaya maruz kalmıştır (Foot, 2002).

1980’lerden itibaren hizmet sektörünün gelişimi, otomobil sahipliğinin artması (bireysel ulaşım olanakları) ile birlikte şehirleşme küresel bir süreç olarak ele alınmaya başlamıştır (Foot, 2002). İstanbul’da 1970’lerden itibaren çok yoğun bir nüfus artışı yaşamış, İstanbul’un Türkiye nüfusu içindeki payı 1970’te %8,5’ten 2000’de %15,8’e yükselmiştir (Ozus, Turk, & Dokmeci, 2011). Yaşanan yoğun nüfus artışı, konut arzı ve ulaşımda çok büyük sorunlara neden olmuştur. 1970’ler ve 1980’lerde ulaşım sorununu hedef alan 1. ve 2. Boğaz köprüleri ve bağlantı yollarıyla birlikte banliyöleşme bu arterler doğrultusunda hız kazanmıştır (Güngör Özçevik, 1999; Ozus et al., 2011). 1980’lerden sonra hızlı bir şekilde büyüyen çeper alanları, plansız, altyapısız ve donatısız bir gelişme sergilemiştir (Güngör Özçevik, 1999). 1970 sonrası yapılan ulaşım altyapıları, Eminönü-Karaköy-Şişli ekseninden kuzeye, Levent-Maslak eksenine doğru kaymış olan geleneksel merkezi is alanının (MIA) da desentralize olmasına yol açmıştır (Ozus et al., 2011). 1995 tarihli İstanbul Metropoliten Alan Alt Bölge Nazım Planı, sanayinin desantralizasyonu ile MİA’nın maruz kaldığı gelişme baskısını hafifletmeyi hedeflerken, çeperde dinamik bir sürecin başlamasını da beraberinde getirmiştir (Güngör Özçevik, 1999). Karayolu ulaşımına alternatif olarak geliştirilen raylı sistem projelerinin yanı sıra 2007’de D-100 Karayolu üzerinde çalışmaya başlayan Metrobüs, İstanbul’un çeper alanlarının kentle bütünleşmesinde rol oynamıştır.

Metropoliten kent için çeper olan bir bölgenin, kendi yakın çevresi için bir alt merkez niteliği taşıması son derece mümkündür. Bu durumda kendi açık ve kamusal alan kurgularının sağlıklı bir şekilde oluşturulması ihtiyacı belirmektedir. Bu çalışmada “çeper ilçeler” olarak adlandırılan örneklem yerleşimler, kendi alt merkezleri oluşan yapılı çevrelerdir. Bu alanlardaki “kent meydanı” oluşumları da, geleneksel kent merkezinde konumlanan sembolik ve kökleşmiş meydanlardan farklı olarak, çeperin merkeze entegre olduğu kilit mekânlardır. Seçilen meydanlar, çeper ilçelerde yığılan nüfusun merkeze

Page 3: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

913

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

yaya olarak entegre olmaları için en önemli bağlantı olan D-100 karayolu ile bu aksta yer alan metrobüs hattı ve durakları ile doğrudan ilişkili olan Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Beylikdüzü meydanlarıdır (Şekil 1).

Şekil 1. Çalışma kapsamında seçilen alanların harita üzerinde ve D-100 aksında gösterimi.

Açık Alan Kurgusunun DeğerlendirilmesiÇevre, görülebilir gerçek yüzeylerin bir bütünü olarak tanımlanmaktadır (Benedikt, 1979). İsovistler, tek bir bakış noktasından görülebilen tüm noktaları çevreleyen poligonlardır (Benedikt, 1979; Franz, 2005; Wiener et al., 2007). Isovistin biçimi ve boyutu, konumla birlikte değişmektedir (Benedikt, 1979). Mekânsal özellikler, nesnel deneyimleri ve mekânsal davranışı etkilemektedir. Özellikle çevresel psikoloji alanında üretilen çok sayıda teori, insan davranışları ve deneyiminin, çevrenin mekânsal kurgusu ile kuvvetli ve karşılıklı bir bağıntısı olduğunu ileri sürmektedir (Wiener et al., 2007; Wiener & Franz, 2004). Ayrıca birçok çalışma, mekânın çok sayıda özelliğinin insanların yol bulma davranışlarıyla da sistematik bir ilişkisi olduğunu ortaya koymaktadır (Wiener et al., 2007). Dolayısıyla, çevrenin isovistlerle tanımlanması sayesinde sadece çevrenin kendisini değil, aynı zamanda görsel deneyimi de araştırma imkanı doğmaktadır (Benedikt, 1979). Isovistlerin hem algılanabilir hem de belirleyici olan bir takım özellikleri insan davranışlarıyla ilişkilendirilmektedir. Örneğin, bir isovistin boyutunun, o noktadaki bir gözlemcinin hissettiği potansiyeli veya gerçek görsel deneyimini ölçmek, hatta görsel sahanın gözlemci üzerinde yarattığı davranış eğilimini tahmin etmek için kullanılması söz konusu olabilir (Benedikt, 1979).

“Visibility Graph Analizi (VGA)”, bir dizi isovist kullanılarak, noktalar arasındaki karşılıklı görülebilirliğin grafiğini/çizgesini yaratmak üzere geliştirilmiş bir tekniktir (Turner, Doxa, O’Sullivan, & Penn, 2001). “Graph - graf / çizge” matematik ve bilgisayar biliminde ‘node’ ismi verilen objelerin ve bu objeler arasındaki ilişkiyi sağlayan çizgilerin (edge/kenar) öz olarak gösterildiği bir şemadır (Franz, Mallot, & Wiener, 2005). Mekânın graph (çizge) tabanlı ölçülmesi, mimaride ve bilişsel psikoloji alanında, insanın yaşadığı mekânsal çevrenin tanımını sistematize etmekte kullanılmaktadır (Franz et al., 2005).

VGA tekniği, isovist kavramı ile ortaya çıkmıştır ve mekânsal çevrelerin kantitatif olarak

Page 4: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

914

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

analiz edilmesinde kullanılmaktadır (Kubat, Özbil, Özer, & Ekinoglu, 2012). Görülebilirlik graf analizleri, tekil isovistlerin özelliklerini incelemek yerine, isovistlerin merkezlerini (node) nokta/düğüm; isovistler arasındaki görülebilirlik ilişkilerini ise (edge) kenar/çizgi olarak alan bir sistem üzerinden yapılmaktadır (Turner et al., 2001). VGA, mimari veya kentsel çevrenin mekânsal karakteristiklerini bir bütün olarak tanımlayabilmek üzere geliştirilmiştir (Wiener & Franz, 2004). Isovistler, gözlemci ve yakın çevresi arasındaki ilişkiyi incelemek için sistematik bir çerçeve sunması dolayısıyla, mekânsal analizlerin odağında yer almaktadır (Kubat et al., 2012).

Açık Alan Kurgusunun Kullanıcı Davranışı ile İlişkisiTasarlanmış bir mekanın değerlendirilmesi, o mekanın kullanıcı gereksinimlerini ve değerlerini ne derece karşıladığının ölçülmesi olarak tanımlanabilir (Friedmann, Zimring ve Zube, 1978). Yapılan araştırmalar, etrafta başka insanların varlığının, insanları bir mekâna çeken en önemli etmenlerden biri olduğunu göstermektedir (Whyte, 1980). Bir kamusal açık alanın insanlar tarafından kullanılması, mekanın başarılı olduğunun bir göstergesidir ve kullanım sıklığı ise, mekanın konumu ile doğrudan ilişkilidir (Marcus ve Francis, 1998) ve sosyal yapı ile mekân arasındaki ilişki karşılıklıdır (Lefebvre, 1991).

Bu çalışma kapsamında mekânsal kurgu ve kullanıcı davranışı arasındaki ilişkinin ölçülmesi için 2 temel analizden elde edilen veriler kullanılmıştır. Bu analizlerin ilki, meydan sınırları içinde kullanıcı davranışlarının tespit edilmesini, ikincisi ise mekanı sayısal olarak analiz etmeye olanak veren görülebilirlik analizi tekniğini esas almaktadır.

Davranış tespitleri için, her meydan öncelikle doğrudan gözlemlenebilir alt alanlara bölünmüştür. Buna göre, Avcılar 3 bölgeye, Büyükçekmece 2 bölgeye, Beylikdüzü 2 bölgeye ayrılmıştır. Sadece Küçükçekmece görece kompakt bir meydan olması sebebiyle tek bir bölge olarak ele alınmıştır. Kullanıcı davranışları, her bir alt-bölgede sabit bir noktadan gözlemlenerek yapılmıştır. Bir gün boyunca farklı saat dilimlerinde her alt-alan için 10’ar dakikalık gözlemler yapılarak haritaya işlenmiştir. Her meydan için bir sene boyunca (farklı mevsimsel koşulları gözlemleyebilmek için) hafta içi ve hafta sonu günlerde ayrı ayrı 10’ar dakikalık gözlemler yapılarak; a) mekanı kullanan kullanıcı sayısı (pasif/aktif), b) duran kullanıcıların davranışları (oturma, bakınma, yavaşça yürüme, uzanma, bir şeyler yeme-içme), c) duran ve hareket eden kullanıcıların mekânsal davranışları (ayakta durulan noktalar, oturulan noktalar, etrafa bakılan noktalar, bir şeyler yenilip içilen noktalar, içinden geçiş için kullanılan ana çizgiler) belirlenmiştir.

Her meydan için ayrı ayrı yapılan pilot gözlem çalışması sonucunda tespit edilen aktiviteler aşağıdaki şekilde kategorize edilmiştir.

• Birincil Aktiviteler: Ayakta durma, oturma, yürüme, koşma, oynama, uzanma, bisiklet/paten sürme;

• İkincil Aktiviteler: Telefonla ilgilenme, müzik dinleme, okuma, yeme/içme, sigara içme, çalışma, konuşma/sohbet, uyuma, etrafı izleme;

Tespitlerin periyodik olarak tekrar edilmiş olması dolayısıyla gün içinde ve farklı iklimsel koşullar altında hareket düzeylerinde yaşanan farklılıkların, sonuçları etkilemesinin önüne geçilmiştir. Yapılan tespitler, CBS ortamında noktasal olarak haritalara işlenmiş, sonrasında sıcaklık haritalarına dönüştürülerek hücresel düzeyde hareket yoğunluğu (kişi/metrekare) verisi elde edilmiştir. Noktasal verinin sıcaklık haritalarına dönüştürülmesinde ArcGIS programının Kernel Density komutu kullanılmıştır. Kernel Density, nokta verisinden

Page 5: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

915

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

yola çıkarak her bir noktada pürüzsüz bir şekilde sivrilen bir “yüzey” yaratmakta ve “büyüklük/birim alan” olarak bir yoğunluk hesabı yapmaktadır. Bu çalışma kapsamında hem pasif hem aktif davranış için kişi/metrekare ölçüsü kullanılmıştır.

Kullanıcı Davranışı TespitleriYapılan tespitler, her bir meydan için toplam aktif ve pasif davranış, hafta içi ve hafta sonu farkları ve mevsimsel farklar olarak değerlendirilmiştir.

Avcılar’da, pasif davranış ve aktif davranış dağılımlarına bakıldığında, genel yoğunluk bölgelerinin aynı olduğu görülmektedir (Şekil 2, Şekil 3). Her iki davranış için de meydanın çevresinde, meydanın kuzey sınırındaki Avcılar Merkez Parkı ve güney sınırındaki Atatürk Parkı’nda yoğunluk söz konusudur. Her ne kadar dağılımlar arasında belirgin bir fark olmasa da, yoğunluk miktarları arasında çok büyük bir fark bulunmaktadır. Aktif davranışta en yüksek değer 12kişi/m2’ye yaklaşırken, pasif davranışta 6 kişi/m2 olarak tespit edilmiştir. Bu değerler, 1 metrekare alanda, analizlerin yapıldığı tüm periyodlarda tespit edilmiş toplam kişi sayısını vermektedir.

Hafta içi ve hafta sonu dağılımlarına bakıldığında, aktif davranışta yoğunluk miktarı farklı olmakla birlikte, dağılımın oldukça benzer olduğu görülmektedir. Aktif davranışta hafta içinde en yüksek değer 4,6 kişi/m2 olarak tespit edilirken, hafta sonunda bu değer 6,2kişi/m2’ye ulaşmaktadır. Pasif davranışta da, hafta içi ve hafta sonu dağılımlarının birbirine yakın olduğu, ayrıca yoğunluk miktarı arasında da belirgin bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Ancak, ilginç bir şekilde, pasif davranışta hafta sonunda tespit edilen değerler daha düşüktür. Toplam hareket miktarı da göz önünde bulundurulduğunda, bu durum, hafta sonunda aktif davranış eğiliminin artıyor olmasıyla açıklanabilir.

Mevsimlere göre değişime bakıldığında, pasif davranışta hem hafta içi hem hafta sonunda, özellikle ilkbaharda hareket dağılımının nispeten yoğun ve yaygın olduğu gözlenmektedir. Sonbahar ve yaz aylarında daha zayıf olan pasif davranış, kışın ise sadece Avcılar Merkez Parkı ve meydan yakınında ve çok düşük olarak tespit edilmiştir. Aktif davranışta ise yoğunluk düzeyinin en yüksek olduğu mevsim sonbahardır. İlkbahar ve kış mevsimlerinde daha düşük olarak gözlenen hareketin yaz aylarında tamamen azaldığı görülmektedir.

Page 6: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

916

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

Şekil 2. Çalışma alanlarında tespit edilen toplam aktif davranışın sıcaklık haritaları.

Küçükçekmece’de aktif ve pasif davranışın toplam değerlerine bakıldığında, hem yoğunluk bölgelerinin dağılımında hem de yoğunluk miktarında farklılık görülmektedir. Pasif davranışta en yüksek yoğunluk yaklaşık 2kişi/m2 iken, aktif davranışta 5kişi/m2’ye yaklaşan değerler tespit edilmiştir. Bu değerlerin, Avcılar ile karşılaştırıldığında, hem aktif hem pasif davranışta oldukça düşük kaldığı görülmektedir. Yoğunluk dağılımında ise, Küçükçekmece Meydanı’ndaki oturma elemanlarının çok net bir şekilde pasif davranışı yönlendirdiği, oturan ve ayakta duran insanların bu alanda yoğunlaştığı görülmektedir (Şekil 2, Şekil 3).

Aktif davranışın yoğunluk dağılımında, meydanın kuzey sınırı boyunca takip edilebilen bir iz ortaya çıkmakta, ayrıca meydanı en dar kesitinde, kuzey-güney doğrultusunda geçen bir diğer iz belirmektedir. Hem pasif hem de aktif davranışın oluşturduğu şemanın, oturma elemanları ve meydanın doğusundaki yeşil alan ile biçimsel olarak ilişkili olduğu görülmektedir.

Yoğunluk dağılımlarının, meydanın fiziksel koşullarıyla açık bir şekilde ilişkili olmasının da etkisiyle, hafta içi ve hafta sonu dağılımları arasında belirgin bir fark oluşmamaktadır. Yoğunluk miktarları da birbirine yakın değerler vermektedir. Avcılar’a benzer bir şekilde, hafta içi pasif davranış miktarı, çok az bir farkla, hafta sonundaki pasif davranış miktarından yüksektir.

Mevsimsel ayrım, yoğunluk dağılımında büyük bir fark ortaya koymamakla birlikte, pasif davranışta ilkbahar ve yaz aylarının hem hafta içi hem de hafta sonunda kış ve sonbahar aylarına kıyasla daha yüksek değerler verdiği tespit edilmiştir.

Page 7: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

917

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

Şekil 3. Çalışma alanlarında tespit edilen toplam pasif davranışın sıcaklık haritaları.

Büyükçekmece Cumhuriyet Meydanı ve kuzeyindeki Şelale Park, Kordonboyu Caddesi ile birbirinden ayrılmakta, ancak meydanın giriş noktasının, parkın içindeki ana aksı tam olarak karşılaması, bütünleşik bir yapı yaratmaktadır. Parkın içindeki gölet üzerinden bir köprü ile geçen bu ana aks aynı zamanda aktif davranışın en yoğun olarak tespit edildiği doğrultudur. Yoğunluk dağılımları, fiziksel sınırların ve yine oturma elemanlarının da etkisiyle şekillenmiştir. Aktif davranış belirgin bir şekilde ana aks üzerinde yoğunlaşırken, pasif davranış park içindeki oturma elemanlarıyla ilişkili bir yoğunluk dağılımı vermektedir. Dolayısıyla pasif davranış, park içinde yaygın bir doku sergilemektedir. Ancak yine ana aks olarak bahsedilen doğrultuya yakın oturma alanları nispeten daha yoğundur. Yoğunlukların miktarı Avcılar ve Küçükçekmece’den oldukça düşüktür; Büyükçekmece’de tespit edilen aktif davranış yaklaşık 2kişi/m2’ye yakın, pasif davranış ise 1kişi/m2’nin altındadır.

Büyükçekmece Cumhuriyet Meydanı’nın hem aktif hem pasif davranışta belirgin bir yoğunluk yakalayamaması ilgi çekicidir. Pasif davranış, park içinde oturma elemanları ile şekillenen yaygın bir doku gösterdiği halde, meydan içindeki amfi düzeni oturma alanlarında bu yoğunluk gözlemlenmemiştir (Şekil 2, Şekil 3). Hafta içi ve hafta sonu değerleri arasında herhangi bir fark gözlenmemiştir. Yoğunluk dağılımları da, miktarları da hafta içinde ve hafta sonunda benzer grafikler çizmektedir. Mevsimsel dağılımlara bakıldığında, ilkbaharda özellikle hafta içinde aktif davranışta park içinde daha yaygın bir şema belirdiği görülmektedir. Bu durum, ilkbaharda parkın diğer mevsimlere göre daha çekici bir görüntü sunması nedeniyle, insanların güzergahlarını biraz çeşitlendirerek hareket ettikleri şeklinde yorumlanabilir. Pasif davranışta ise, özellikle kış aylarında toplam değerlerin çok düşük olduğu görülmektedir.

Beylikdüzü Meydanı, hem E-5’in bölücü etkisini kapatarak kuzey-güney arasında birleştirici bir nitelik taşıması hem de Metrobüs hattı ile bağlantısı nedeniyle oldukça avantajlı bir özelliğe sahiptir. Ancak tespit edilen toplam davranış miktarı, bu avantajlı durumu yansıtmamaktadır. Beylikdüzü’ndeki genel kentsel dokunun konut ağırlıklı olmasının, Beylikdüzü’ndeki hareket potansiyelinin hiçbir doğrultuya kanalize edilmeden konut alanları içinde dağılarak kaybolmasına neden olduğu söylenebilir. Tespit edilen davranış miktarları Büyükçekmece ile yakın değerlerdedir, aktif davranışta yaklaşık 2kişi/m2’ye yakın değerler, pasif davranışta 1kişi/m2’nin altında değerler elde edilmiştir.

Yoğunluk dağılımlarına bakıldığında ise, aktif davranışta hem hafta içi ve hafta sonunda hem de tüm mevsimlerde tespit edilen dağılım şemalarının, meydanın Metrobüs hattına

Page 8: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

918

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

bağlantı sağlayan merdivenin etrafında yoğunlaştığı görülmektedir. Pasif davranışta ise beklendiği gibi oturma elemanlarının yakınlarında yoğunlaşan bir grafik söz konusu olmakla birlikte, Metrobüs hattına bağlantı sağlayan merdivenin pasif davranış dağılım şemalarının tamamında belirgin olarak ortaya çıktığı da görülmektedir (Şekil 2, Şekil 3). Bu durum, metrobüse tek bir merdivenle bağlantı sağlanması nedeniyle oluşan darboğazın yoğunluk yaratması ve insanların durarak beklemek zorunda kalmaları ile açıklanabilir. Mevsimsel farklılıklar incelendiğinde belirgin bir değişim gözlenmemekte, ancak pasif davranışta ilkbahar aylarında hem hafta içi hem hafta sonunda daha yoğun bir hareket düzeyi olduğu dikkat çekmektedir.

Görülebilirlik AnalizleriÇalışma kapsamında temel olarak alınan ikinci veri için, mekânsal yapının sayısal olarak analizine olanak veren Görülebilirlik Analizi (VGA) tekniğinden faydalanılmıştır. Görülebilirlik analizleri, DepthmapX (Varoudis, 2012) yazılımı kullanılarak yapılmış ve bu çalışma kapsamında “görsel bütünleşme” ölçümünden elde edilen değerler incelenmiştir.

Görülebilirlik analizleri, Avcılar Meydanı çevresindeki kentsel dokunun gridal özelliğini vurgulamaktadır (Şekil 4). Görsel bütünleşme değerleri en yüksek alanlar, yolların kesişim noktalarıdır. Bu durum, binaların oluşturduğu sınırların bu noktalarda bir anda açılmasıyla daha geniş alanların eş-görüş sahasına dahil olması ve daha fazla eş-görüş sahasının bu noktalarda çakışıyor olmasından kaynaklanmaktadır.

Avcılar Meydanı, görsel bütünleşme açısından dikkate değer bir potansiyele sahip değildir. Meydanın, geometrik olarak bir yol kesişiminde yer alması nedeniyle, diğer yol kesişimleri gibi bir eş-görüş avantajına sahip olması ihtimali, meydanın tam ortasındaki çeşme nedeniyle ortadan kalkmaktadır. Diğer yol kesişimlerinin aksine, meydan bu anlamda bir dezavantaj taşımaktadır. Ancak, meydanın kuzey sınırındaki Avcılar Merkez Parkı ve güney sınırındaki Atatürk Parkı’nın, meydan yakınında nispeten daha düşük bir yapı yoğunluğu yaratması, görsel bütünleşme değerlerinin ortalamanın üzerinde olmasına olanak vermektedir. Bununla birlikte, Avcılar Meydanı’nın görsel bütünleşme açısından yakın çevresi içinde bir merkez niteliği taşımadığı açıktır (Şekil 4).

Şekil 4. Çalışma alanlarının görülebilirlik analizleri.

Küçükçekmece için görsel bütünleşme değerlerine bakıldığında, meydanın sahip olduğu geniş görüş sahasının büyük bir potansiyel yarattığı görülmektedir. Eski demiryolu hattının, kot farkı nedeniyle görüş sahasında kopukluk yaratması, analiz sınırları içinde çok net bir şekilde ayrılan iki bölge ortaya çıkarmaktadır. Meydanın da içinde bulunduğu yaka, görsel bütünleşme açısından merkezi bir nitelik taşımakta ve meydan en yüksek

Page 9: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

919

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

değerlerle tanımlanmaktadır. Düşük değerlere sahip olan yaka ise, eski demiryolu hattı üzerindeki tek bağlantı sayesinde, bu bağlantının devam ettiği doğrultuda yüksek değerler sergilemekte, ancak bu değerler çok sınırlı bir alana yayılabilmektedir.

Analiz edilen alanın batısında, şu anda üzerinde yapılaşma bulunmayan parsellerin yarattığı açıklık, bu alanın görsel bütünleşme açısından dikkate değer ölçüde yüksek değerlere sahip olmasına neden olmuştur. Ancak, alanda hızlı bir şekilde yaşanan dönüşüm, bu potansiyelin değerlendirilmesi ihtimali konusunda tereddüt yaratmaktadır (Şekil 4).

Büyükçekmece’nin görsel bütünleşme analizi, Cumhuriyet Meydanı ve Şelale Park’ın tasarımı konusunda oldukça etkileyici bir şema ortaya koymaktadır. Şelale Park, kendi içinde geniş bir görüş alanına sahip olmanın yanı sıra, yakın çevresindeki yapılaşmanın da tabanda düşük yoğunluklu olması sayesinde, hem en yüksek değerlerle tanımlanmakta hem de yakın çevresiyle bütünleşik bir yapı sergilemektedir.

Cumhuriyet Meydanı ise, bu bütünleşik yapının bir parçası olarak ortaya çıkamamakta ve kendi içine kapalı ve bütünden kopuk bir yapı göstermektedir (Şekil 4).

Beylikdüzü’nün görsel bütünleşme analizinde, E-5 ve metrobüs hattının yarattığı kopuk yapıdaki tek bağlantı olması nedeniyle, meydan en yüksek değerlerle tanımlanmaktadır.

Çalışma alanlarında, tabandaki yapılaşma dokusunun analizleri yanıltmaması adına, görüşü etkileyen tüm yüzeylerin analizlere dahil edilmesine özen gösterilmiştir. Bu nedenle, Beylikdüzü’nün yapılaşma dokusunda tabanda çok düşük bir yoğunluk olmasına rağmen, bu doku görsel bütünleşme açısından bir potansiyel taşımamaktadır (Şekil 4).

Sonuçlar ve DeğerlendirmeBu çalışma kapsamında mekânsal kurgu ve kullanıcı davranışı arasındaki ilişkinin ölçülmesi için 2 temel analizden elde edilen veriler kullanılmıştır. Bu analizlerin ilki, meydan sınırları içinde kullanıcı davranışlarının tespit edilmesini, ikincisi ise mekanı sayısal olarak analiz etmeye olanak veren görülebilirlik analizi tekniğini esas almaktadır.

Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre, Avcılar’da tespit edilen pasif ve aktif davranışın yoğunluk miktarı tüm diğer meydanlardan çok daha yüksektir. Bu durum, Avcılar’ın kent makroformu içinde daha merkezi bir niteliğe sahip olduğu, bu nedenle de kullanım düzeyinin daha yüksek olduğu şeklinde yorumlanabilir. Avcılar, İstanbul Avrupa yakasında kent çeperinde yer alan önemli bir alt merkez olarak gelişmektedir. Bu potansiyel, tespit edilen kullanıcı davranışlarıyla da ortaya çıkmaktadır. Ancak, Avcılar’daki bu kullanıcı potansiyelinin, alt ölçekte mekânsal yapısıyla ilişkili olmadığı görülmektedir. Avcılar’da tespit edilen yoğun kullanım düzeyinin, meydan tasarımına ait bir potansiyel ifade etmek yerine, üst ölçekteki yapıdan kaynaklanan bir potansiyelin, yeterince iyi değerlendirilemediği bir meydan olduğu söylenebilir. Kullanıcı davranışı tespitleri görülebilirlik analizleriyle karşılaştırıldığında meydanın tek başına bir potansiyel sergilemediği, kuzeyindeki Merkez Parkı ve güneyindeki Atatürk Parkı’nın meydanla ilişkisinin zayıf olduğu görülmektedir. Bu üç alanın bütüncül bir yaklaşımla ele alınması, kopukluğun giderilmesi ve meydana yönelen kullanım yoğunluğunun daha iyi yönlendirilebileceği bir mekânsal düzenleme yapılmasında fayda vardır.

Çalışma kapsamında Avcılar Meydanı dışındaki tüm meydanlarda mekânsal yapı ve davranış tespitleri arasında ilişki görülmektedir. Tüm meydanlarda aktif ve pasif davranış şemaları belirgin bir şekilde farklılık göstermekte, özellikle aktif davranış

Page 10: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

920

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

haritalarında doğrusal bir hat ortaya çıkmaktadır.

Kullanım yoğunluğu açısından Avcılar’ı Küçükçekmece takip etmektedir. Küçükçekmece’de davranış tespitlerinin görülebilirlik analizleriyle büyük ölçüde örtüştüğü görülmektedir. Aktif davranış tespitlerinden elde edilen şemada ortaya çıkan ve meydanın içinden geçen doğrusal hat, görülebilirlik analizinde en yüksek görsel bütünleşme değerlerine sahip alandır. Küçükçekmece’de dikkat çeken diğer bir durum, meydanın batı kısımda şu anda üzerinde yapılaşma bulunmayan parsellerin yarattığı açıklığın ortaya koyduğu potansiyeldir. Bu alan meydanla bütünleştirilerek, yapılaşma baskısı altında kaybedilmesinin önüne geçilebilir.

Büyükçekmece’de görülebilirlik analizlerinden elde edilen değerler, analiz edilen 4 meydan içinde davranış tespitleriyle en uyumlu sonuçları vermektedir. Cumhuriyet Meydanı içinde oturma elemanı olarak tasarlanan amfi düzeni, aynı zamanda görüş alanını kısıtlayan ve meydanı kendi içine kapalı hale getiren bir etki yaratmaktadır. Meydandaki kullanım yoğunluğunu artırmak için bu meydanın Şelale Park ile bütünleştirilmesi gerekmektedir.

Beylikdüzü Meydanı’nın, daha önce de belirtildiği gibi, kentsel dokusunun konut ağırlıklı olmasının etkisiyle, sahip olduğu kullanım potansiyeli değerlendirilememekte, konut alanları içinde dağılarak kaybolmaktadır. Görülebilirlik analizleri, görsel olarak meydanın çevresiyle bağlantısının güçlü olduğunu, hatta yakın çevresi içinde bir köprü niteliği taşıdığını ortaya koymakta, ancak bu yakın çevrede odak noktalarının olmaması nedeniyle, oluşan kullanım potansiyeli de yönlendirilememektedir. Beylikdüzü’nde, karma kullanımlı alanların meydana yakın mesafede ve görsel olarak bağlantılı alanlarda planlanması durumunda, burada oluşan kullanım yoğunluğunun daha iyi değerlendirilebileceği konusu dikkate alınmalıdır.

Yapılan analizler ve elde edilen sonuçlar, İstanbul Avrupa yakasında kent çeperinde yer alan 4 kent meydanının her biri için dikkate değer bulgular sunmaktadır. Çalışmanın, bu alanların kent makroformu içinde taşımaları istenen nitelik doğrultusunda yeniden tasarlanmaları, çevreleriyle bütünleştirilmeleri ve sahip oldukları potansiyellerin ortaya çıkarılması konusunda fikirler geliştirilmesine önayak olacağına inanılmaktadır.

Ayrıca, çalışmada kullanılan tekniklerin, kullanım yoğunluğu ve görülebilirlik dokusu arasında karşılaştırma yapmak için oldukça kolay ve anlaşılabilir bir yöntem sunduğu ve benzer çalışmalarda bu tip analizlerin haritalanmasında bu tekniklerin kullanılması için bir etki yaratacağı düşünülmektedir. Kullanılan tekniklerin aynı zamanda sayısal veritabanı ile ilişkili olması, karşılaştırmaların istatistiksel düzeyde yapılmasına da olanak sağlayacaktır.

Teşekkür: Bu çalışma Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenmektedir (Proje No: 115K469).

Page 11: Performansına Etkisi · Görülebilirlik analizi, ziksel çevrenin görüşe etkisini dikkate alarak, bir noktadan görülebilecek tüm diğer noktaların oluşturduğu görsel sahaları

921

“DeğişKent” Değişen Kent, Mekân ve BiçimTürkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı II. Kentsel Morfoloji Sempozyumu

ISBN: 978-605-80820-1-4

İstanbul Kent Çeperinde Fiziksel Mekanın Kullanı ı Performansına Etkisi

KaynaklarBenedikt, M. L. (1979). To take hold of space: isovists and isovist fields. Environment and Planning B Planning and Design, 6(1), 47–65. http://doi.org/10.1068/b060047

Doğru, A. B. (2002). İstanbul Kent Çeperinde Saçaklanma ve Sürdürülebilirlik: Eyüp Kent Çeperi Örneği, MSÜ, Kentsel Planlama Yüksek Lisans Tezi.

Franz, G. (2005). An Empirical Approach to the Experience of Architectural Space. Bauhaus University.

Franz, G., Mallot, H. A., & Wiener, J. M. (2005). Graph-based models of space in architecture and cognitive science - a comparative analysis. In 17th International Conference on Systems Research, Informatics and Cybernetics (INTERSYMP 2005) (pp. 30–38). Ontario.

Friedmann, A., Zimring, C., Zube, E. H., (1978). Environmental design evaluation, New York: Springer.

Güngör Özçevik, Ö. (1999). Metropoliten Kent Çeperindeki Yerleşimlerde Yapısal Dinamikler - İstanbul Metropoliten Kent Çeperi Örneği. İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

Kubat, A. S., Ozbil, A., Ozer, O., & Ekinoglu, H. (2012). The effect of build space on wayfinding in urban environments: a study of the historical peninsula in Istanbul. Eighth International Space Syntax Symposium, 1–20.

Lefebvre, H., (1991). The production of space, Oxford Blackwell.

Marcus, C. C., Francis, C., (1998). People Places: Design Guidelines for Urban Open Space. 2nd ed., New York: Van Nostrand Reinhold.

Ozus, E., Turk, S. S., & Dokmeci, V. (2011). Urban restructuring of Istanbul. European Planning Studies, 19(2), 331–356. http://doi.org/10.1080/09654313.2010.515826

Turner, A., Doxa, M., O’Sullivan, D., & Penn, A. (2001). From isovists to visibility graphs: a methodology for the analysis of architectural space. Environment and Planning B: Planning and Design, 28(1), 103–121. http://doi.org/10.1068/b2684

Varoudis T (2012). DepthmapX Multi-Platform Spatial Network Analysis Software, Version 0.28 OpenSource, http://varoudis.github.io/depthmapX/

Whyte, W.H., (1980). The Social Life of Small Urban Spaces, New York: Project for Public Spaces.

Wiener, J. M., & Franz, G. (2004). Isovists as a means to predict spatial experience and behavior. In International Conference Spatial Cognition (pp. 42–57). Berlin. http://doi.org/10.1007/978-3-540-32255-9_3

Wiener, J. M., Franz, G., Rossmanith, N., Reichelt, A., Mallot, H. a, & Bülthoff, H. H. (2007). Isovist analysis captures properties of space relevant for locomotion and experience. Perception, 36(7), 1066–83. Retrieved from http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17844972