ozerklik arifesinde - İnsameriletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik...

17
MAYIS 2014 MORO OZERKLIK ARIFESINDE

Upload: others

Post on 28-Jan-2020

22 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 1

MAYIS 2014

MORO OZERKLIKARIFESINDE

Page 2: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 2 1

İÇİNDEKİLER

3

4

7

12

18

22

26Mayıs 2014

Hazırlayan: Hatice Söylemez, H. Zehra KavakYayına hazırlayan: İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi

Fotoğraflar: İHH İnsani Yardım Vakfı, The Office of the Presidential

Adviser on the Peace Process (OPAPP), Anadolu Ajansı (AA)

İHH İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım VakfıBüyük Karaman Cad. Taylasan Sok. No: 3 Pk. 34230 Fatih/İstanbul

Telefon: +90 212 631 21 21 | Faks: +90 212 621 70 51www.ihh.org.tr | [email protected]

GİRİŞ

TARİHÎ SÜREÇ

MORO BAĞIMSIZLIK HAREKETLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI

KRİZ SÜRECİNDE YAŞANAN HAK İHLALLERİ

BANGSAMORO BARIŞ SÜRECİ

RÖPORTAJ: “FİLİPİNLER’DE BARIŞIN VAKTİ GELDİ”

EK: İHH’NIN FİLİPİNLER’DE YÜRÜTTÜĞÜ İNSANİ YARDIM FAALİYETLERİ

Page 3: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 2 3MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 3

20. yüzyıla kadar kendi bağımsız devletlerinin çatısı altında yaşayan Moro Müs-lümanları, Moro’nun 1946 yılında ABD sömürge yönetimi tarafından Filipinler idaresine bırakılmasıyla bağımsızlıklarını kaybetmiştir. Moro halkı bu tarihten itibaren bağımsızlık günlerine geri dönme amacıyla ilk olarak siyasi müzakere yollarını kullanmaya başlamıştır. Ancak takip eden yıllarda siyasi müzakere yön-teminin sonuç vermemesi ve Müslüman halkı hedef alan saldırıların katliama ve sonrasında etnik temizlik harekâtına dönüşmesi Moro Müslümanlarının 70’li yıllarda silahlı mücadele kararı almasına neden olmuştur.

Dünyanın en eski çatışma bölgelerinden biri olan, birkaç yıl öncesine kadar ağır çatışmaların yaşandığı, milyonlarca insanın mülteci konumuna düştüğü; saldırı, gözaltı, işkence, zorunlu göç, müsadere, temel hizmetlerden yoksun bırakılma, iletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın süredir Filipinler devleti ile devam eden çatışmalarda 120 binden fazla Morolu hayatını kaybetmiş, 2 milyon kişi mülteci olarak yaşamak durumunda kalmıştır.

Yaşanan tüm acıların ardından Filipinler hükümeti ile Moro İslami Kurtuluş Cep-hesi (MILF) arasında 2012 yılında başlayan barış süreci, bugün Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kurulması yönünde sonuç vermiştir. Bangsamoro Barış Süre-ci’nde imzalanan anlaşmaların uygulanmasını gözlemlemek ve incelemek üzere kurulan Bağımsız Gözlemci Heyeti’nin beş üyesinden biri olan İHH İnsani Yardım Vakfı, Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kurulma sürecini yakından takip ederek sürece katkıda bulunmaktadır. Filipinler devletinin üç ana ada topluluğundan biri olan Mindanao’da kurulacak olan Bangsamoro Özerk Bölgesi, Moro halkının mücadelesinin ulaştığı sonuç açısından mühim olmasının yanı sıra dünyanın farklı bölgelerindeki bağımsızlık mücadeleleri için de emsal teşkil edecek niteliktedir. Kurulacak olan bağımsız bölgenin resmî adında bizzat “Moro halkı” anlamına gelen “Bangsamoro” kelimesinin kullanılacak olması bile Moro Müslümanları-nın uzun yıllardır verdiği kimlik mücadelesinin tanınmış olması açısından ayrı bir ehemmiyet arz etmektedir.

Moro’nun tarihi, bölgede yaşanan hak ihlalleri ve güncel barış süreci hakkında bilgi veren bu rapor, Bangsamoro özerklik sürecinin gündem oluşturmasına ve uluslararası kamuoyunda destek bulmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

GİRİŞ

Page 4: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 4 5

S@VH,S@VH

RTKT

A@RHK@M

Visayas

Mindanao

BANGSAMOROÖZERK BÖLGESi

Luzon

TARİHÎ SÜREÇ Tarihçiler, İslam’ın Filipinler adalarınaArap Yarımadası’ndan Orta Asya ka-

nalı ile Hindistan, Çin ve Güneydoğu Asya’ya uzanan ticaret yolları üzerinden geldiğinde hemfikirdir. İslam’ın bölgede yayılışı, bu yollarla gelen Arap tacir veilim adamlarının çalışmalarının sonucu-dur.1 İlk olarak 1380 yılında, bugün Ma-

lezya’nın en eski şehirlerinden biri olan Malaka üzerinden adaya ulaşan Arap asıllı Mahdum Kerim zamanında pek çok yerlinin İslam’ı kabul ettiği söylenir.2 15.yüzyıl başlarında adaya Sumatra’dan ge- len Müslüman Malayların faaliyetleri de İslamlaşma sürecini hızlandıran faktörler arasındadır. 15. yüzyılın ortasında ŞerifHaşim Sulu sultanlığını kurmuş, bu saye-

de İslam dini kıyı bölgelerden Sulu’nundağlık bölgelerine ve içerilere doğru ya-

yılmış, kıyı ağaları da İslam’ı benimsemişve İslami eğitim-öğretim kurumsallaş-

mıştır.3 16 ve 17. yüzyıllarda gerek Ma-lezya ve gerekse komşu Müslüman bey-

liklerle ticari ilişkiler artmış, siyasi ittifaklaryapılmış ve bu sayede Avrupa sömürge- ciliği ve misyonerlik faaliyetleri karşısında İslam’ın korunması kolaylaşmıştır.4

Hiç şüphesiz, İslam’ın gelişi ve yayılışı Mindanao’da yaşayan halkın, topluluk bilincinin gelişmesinde etkili olmuştur. Bunun yanı sıra İslam dini, Mindanao halkının yeni yazım teknikleri öğrenerek yeni hukuk kuralları oluşturmasında, si-yasi kurumlar geliştirmesinde ve hayata karşı daha etik bir anlayış benimseme-sinde etkin rol oynamıştır. İslam’ın getir-miş olduğu bu bilinç ve kurumsallaşma, Mindanao Adası’nı yüzyıllar süren Batı emperyalizminden ve etkilerinden ko-rumuş ve kendi medeniyetini kurmasına olanak sağlamıştır.5

İslam’ın Bölgeye Gelişi

İspanyol Sömürge Yönetimi (1578-1898)İspanyollar, Filipinler’e 16. yüzyıl-da gelmiş ve 1570 yılında Manila’da yönetimi ele geçirmiştir.6 İspanyol sömürgeciliği Kuzey Filipinler’de, Müslümanlığı seçen Moro halkı ile Hristiyanlaştırılan yerli halk arasın-da sistemli şekilde kin ve nefret inşa etmek suretiyle başarıya ulaşmıştır.7 Daha sonra Mindanao Adası’na ge-len İspanyollar, Müslüman halka karşı Haçlı savaşı başlatmış8 ve bu esnada Hristiyanlaşan yerliler, diğer bir ifade ile “Indios”lar, Bangsamoro halkına karşı İspanyolların başlattığı silahlı mü-cadelede onlara destek olmuştur.9 Bangsamoro halkı siyasi ve ekonomik açıdan en güçlü oldukları dönemde

başlayan İspanyol sömürgeciliğine kar-şı 330 yıl boyunca mücadele etmiştir. Öyle ki, İspanya-Moro savaşları pek çok tarihçi tarafından dünya tarihinde sömürüye karşı verilen en uzun süreli direniş olarak kabul edilmektedir.

İspanyol sömürge yönetimi boyunca Müslümanlar Filipinler’in bir parçası olarak görülmemiş ve ayrı bir bölge olarak yönetilmiştir. Bölge Müslüman-ları da kendi sultanlıklarını Filipinler’den bağımsız olarak 20. yüzyıla kadar getir-mişlerdir.10 Bu dönem, Müslüman halk arasında Moro topluluğu kavramının gelişmesine neden olmuştur. İspanya işgali 1898’de sona ermiş ve yönetim ABD’nin eline geçmiştir.

İspanyol sömürgeciliği Kuzey Filipinler’de, Müslümanlığı seçen Moro halkı ile Hristiyanlaştırılan yerli halk arasında sistemli şekilde kin ve nefret inşa etmek suretiyle başarıya ulaşmıştır.

Moro Müslümanlarının yaşadığı özerk bölge, Filipinler Cumhuriyeti’nin en doğusu olan Mindanao’da bulunmakta-dır. Ülkenin üç ada grubundan biri olan Mindanao, 117.000 km² alana sahiptir ve bu hali ile tüm Filipinler’in üçte birin-den fazlasını teşkil etmektedir.

Bangsamoro Özerk Bölgesi, Maguin-danao, Lanao del Sur, Basilan, Sulu ve

Tawi-Tawi vilayetlerinden meydana gelmektedir. Tawi-Tawi, Sulu ve Basilan batı Mindanao’da yer almaktadır. 2.000 adadan oluşan Sulu’daki adaların en büyüğü Jolo adasıdır.* Merkez Minda-nao’da ise Lanao del Norte, Lanao del Sur, Maguindanao, Kuzey Cotabato ve Sultan Kudarat şehirleri bulunmaktadır.

* Tomas D. Andres, Understanding the Values of Western Mindanao: Zamboanga, Sulu, Basilan and Tawi-Tawi, Quezon City: Giraffe Books, 2006, s. 36.

MORO NERESİDİR?

FiLiPiNLER

İspanyollar 16. yüzyılda Filipinler’e geldikle-rinde Manila, Mindanao ve Sulu’da yaşayan halkın, Kuzey Afrika halkı ile yaşamlarının benzediğini ve bu iki topluluğun inanç birli-ği içinde olduklarını düşünmüş, bu nedenle de İslamlaşmış yerlileri Maurus-Mauris diye

isimlendirmiştir. Ancak zaman içinde Mau-rus-Mauris kelimesi bugünkü bilinen şekli ile “Moro”ya dönüşmüş ve İspanyollar tarafın-dan etnik kökeni farklı olan tüm Müslüman yerli halkı ifade etmek için kullanılmıştır.*

MORO KELİMESİNİN ANLAMI

* Shinzo Hayase, Mindanao Ethnohistory Beyond Nations: Maguindanao, Sangir and Bagobo Societies in East Maritime Southeast Asia, Manila: Ateneo de Manila University Press, 2007, s. 40.

Page 5: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 6 7

Filipinler devletinin bağımsızlığını ka-zandığı 1946 yılından 1972 yılına ka-dar, Moro halkı tarafından hükümete karşı organize bir mücadele söz konu-su olmamış, çoğunlukla dağınık vazi-yette siyasi arayışlara devam edilmiştir. Ancak Filipinler ulusal devlet sistemi içerisinde siyasal yollardan bağımsızlık arayışlarında bulunmanın sonuç ver-meyeceğinin anlaşılması ile birlikte, bağımsızlık arayışları siyasi çerçevenin dışına çıkarak yön değiştirmiştir.

İspanyol sömürgecilerden bu yana ba-ğımsızlık fikri canlı olan Moro halkının siyasal arayışları terk ederek daha aktif biçimde eyleme yönelişinde, 5 Haziran

1967’de yaşanan Arap-İsrail Savaşı’nın, 1968’de Endonezya’da gerçekleşen kanlı darbe girişiminin ve aynı dönem-de Endonezya ve Malezya’da yükselen öğrenci hareketlerinin etkisi büyüktür. Ayrıca, Filipinler’de 1968’de yaşanan Cabide Katliamı ve takip eden yıllarda İlaga Hareketi tarafından gerçekleştiri-len katliamlar ve 1972 yılında ilan edilen sıkıyönetim, yerel anlamda bağımsızlık hareketlerinin oluşumunu hızlandır-mıştır. Bir başka ifade ile Mindanao’da yaşayan Müslüman halkı hedef alan sal-dırılar, etnik temizlik ve katliamlar, Moro halkının silahlı eylem kararı almasına ve mahrum edildikleri haklar uğruna mü-cadele başlatmalarına neden olmuştur.

MORO BAĞIMSIZLIKHAREKETLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI

Müslümanlara yönelik katliamlar ve 1972 yılında ilan edilen sıkıyönetim, bağımsızlık hareketlerinin oluşumunu hızlandırmıştır.

“Bangsa” kelimesi Malay kökenli bir kelime olup millet anlamına gelmektedir ve bir baş-ka milleti ifade etmek için ön ek olarak kul-lanılmaktadır. Bugün Moro halkı kendi etnik

kimliğini Filipinlilerden ayırmak için bu keli-meyi kullanmakta ve kendilerini “Bangsamo-ro”, “Moro halkı” olarak tanımlamaktadır.*

BANGSAMORO KELİMESİNİN ANLAMI

Amerikan Yönetimi ve Filipin İdaresine Geçiş (1898-1946)İspanya’nın ABD karşısında aldığı ye-nilgi, Filipinler adalarının 1898 yılında 25.000 dolar karşılığında Amerikan yönetimine devredilmesi ile sonuçlan-mıştır. ABD yönetimi, İspanyollardan devraldığı mirası koruyarak, Güney Filipinler halkı arasına sokulan kin ve nefret politikalarını sürdürme yanlısı olmuş, ayrıca İspanyollardan farklı ola-rak, büyük arazi sahipleri ve uluslara-rası şirketler kanalıyla Moro ekonomi-sini kontrol etmenin ve bölgede tekel olmanın yollarını aramıştır.11

ABD yönetiminin 1912 yılında baş-lattığı iskân politikası ile Bangsamoro halkı topraklarının çoğunu Hristiyan

Filipinolara ve ABD’nin ticari şirketle-rine bırakmaya zorlanmış, kendilerine ise verimsiz topraklar verilerek ekono-mik kalkınmanın ve tarımın neredeyse imkânsız olduğu çevre bölgelere itil-mişlerdir.12 Bölgede 1899-1916 yılları arasında 20 bin Morolu katledilmiştir.

ABD, 4 Temmuz 1946 yılında, Fili-pinler devletine bağımsızlık vermiş-tir. Aynı zamanda, yönetici elit ile iş birliği yaparak Bangsamoro halkının bağımsızlık ve egemenlik iddialarını reddetmiş ve 500 yıldır bağımsızlığını koruyan, İspanya’nın sömürge yöneti-mi zamanında dahi ele geçirilemeyen Mindanao ve Sulu bölgesini Filipinler devletine bağlamıştır. Bangsamoro liderlerinden pek çoğu bu karara muhalefet ederek Mindanao’nun Filipinler devletine katılamayacağı-nı belirtmişse de bölgenin Filipinler devletine entegrasyonu bölge halkına sorulmaksızın zorla uygulanmıştır.13 Böylece, 1946 yılından itibaren Ban-gsamoro halkı Filipinler devleti içeri-sinde azınlık millet olarak yaşamaya başlamıştır.

* Abhoud Syed M. Lingga, Rethinking State Policies and Minority Rights: Getting the Mindanao Peace Process Moving, Cotabato City: Institute of Bangsamoro Studies, June 2008, s. 2.

Page 6: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 8 9

a. Mindanao Bağımsızlık Hareketi Mindanao Bağımsızlık Hareketi (MIM), 1 Mayıs 1968’de Filipinler devletince sistematik olarak yapılan soykırım, ayrımcılık ve topraktan yoksun bırakma politikalarına karşı çıkmak amacı ile kurulmuştur. MIM,Moro halkı için özerklik talebinde bu-lunmuş ve Palawan, Sulu ve Minda-

nao adalarının Filipinler devletindenayrılmaları yönünde mücadele etmiş-

tir. Mindanao Bağımsızlık Hareketi,

Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand E. Marcos tarafından pasifleştirilmişve bu nedenle uzun ömürlü olama-mıştır. Ancak hareket, özellikle öğ-

renci ve işçi kesimde Moro halkı için bağımsızlık duygusunu körüklemiş ve daha sonra mücadeleyi uzun bir süre omuzlarında taşıyacak olan MoroUlusal Kurtuluş Cephesi’nin kurul- masına öncülük etmiştir.14

Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi (MNLF), 1969 yılında Manila’da Filipin Üniversitesi eski hocaların-dan Nur Misuari’nin öncülüğünde kurulmuş, Mindanao Adası’nda ya-şayan Müslüman halkın sosyoeko-nomik seviyesinin yükselmesini ve bu yönde gerekli politik yapıların kurulmasını hedeflemiştir.15

Yıllarca siyasi ve silahlı mücadele veren MNLF, hem yerel halk nez-dinde önemli bir taban bulmuş hem de uluslararası bir tanınırlık elde etmiştir. MNLF, Filipinler dev-leti ile 1976 ve 1996 yıllarında ol-mak üzere iki barış anlaşması imza-lamış ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın arabuluculuğu ile 1996 yılında özerk yönetim için anlaşma masa-sına oturmuştur. Tam bağımsızlık isteğinden geri adım atıp Filipinler devlet yönetimi altında kurulacak bir özerk yönetimi kabul etmiş ve bağımsızlık için değil özerklik için mücadele etmeye başlamıştır.16

Günümüz itibarıyla üniter yapısını kaybeden MNLF, beş fraksiyona bölünmüş ve oldukça zayıflamıştır.

b. Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi

Page 7: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 10 11

Abu Sayyaf Grubu meşru olmayan yöntemlere kayarak pek çok uluslararası kaçırma eylemine ve sivil hedeflerin bombalanmasına karışmıştır.

Moro halkının özgürlüğü için mücadele eden

MILF, hâlihazırda Filipinler hükümeti ile

uzlaşma aşamasına gelmiş ve güncel barış

sürecinin uygulayıcı tarafı olmuştur.

1991 yılında Abdurajak Janjalani tarafından kurulmuştur.17 Grubun 2002 yılında 1.000 askerî üyesi ol-duğu, ancak 2006 yılında bu sayının 200 ila 400 arasına gerilediği tahmin edilmektedir.18 Günümüz itibarıyla sadece Sulu Adası’nda bulunan Abu Sayyaf üyelerinin 50 ila 100 kişi ara-sında olduğu tahmin edilmektedir. Grup, insanlığın en temel mesele-sinin adaleti tesis etmek olduğunu ve bu çerçevede ana hedeflerinin

Mindanao’da adaleti sağlayacak bir İslami hükümet kurmak olduğunu bildirmiştir. Ne var ki Abu Sayyaf Grubu, 1998 yılında Janjalani’nin ölümünden sonra meşru olmayan yöntemlere kayarak pek çok ulus-lararası kaçırma eylemine, cezaevi mahkûmlarının acımasızca öldürül-mesine, kamuya açık mekânların ve sivil hedeflerin bombalanmasına karışmıştır. MNLF ve MILF, Abu Say-yaf ’ın eylemlerini kınamıştır.

1977 yılında Selamet Haşimi önder-liğinde MNLF’den ayrılan grup tara-fından kurulmuştur. “Millî” ifadesini “İslami” olarak değiştirip Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) adını alan grup, Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin ak-sine, dinî inançlarını bağımsızlık mü-cadelelerinin en temel motivasyonu olarak görmüştür. Kurulduğu günden bu yana silahlı direnişe devam eden MILF bir yandan da Filipinler devleti ile barış görüşmelerine devam etmiş-

tir. 40 yıldır cephede Moro halkının özgürlüğü için mücadele eden MILF, hâlihazırda Filipinler hükümeti ile uz-laşma aşamasına gelmiş ve güncel ba-rış sürecinin uygulayıcı tarafı olmuştur. Moro halkının en güçlü yapısı haline gelen MILF toplumsal anlamda çok büyük bir destek bulmuştur. Günü-müzde MILF’in Selamet Haşimi’den sonraki lideri Hacı Murad İbrahim, Moro halkını temsil etmektedir.

c. Moro İslami Kurtuluş Cephesi

d. Abu Sayyaf Grubu

Page 8: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

13MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 12

Mindanao’da askerî kuvvetlerin mer-kezleri genellikle yerleşim bölgelerine veya mülteci kamplarına yakın yerler-de olduğundan yaşanan pek çok silahlı çatışmada -Filipinler askerî güçleri sa-dece MILF üyelerini hedef aldıklarını söyleseler de- Uluslararası Af Örgü-tü başta olmak üzere pek çok insan hakları kuruluşunun raporlarına göre, bu müdahalelerde siviller de hedef alınmıştır.19 Mindanao’da 1970’lerin başından itibaren devam eden siste-matik katliamlarda 120 bin kişi hayatı-nı kaybetmiştir.20 Filipinli Müslüman ta-nıkların Londra’daki Impact dergisine verdiği bilgilere göre 2000 yılına ge-lindiğinde Moro’daki çatışmanın insani bilançosu 2 milyon mülteci, yakılmış

200 bin ev, tahrip edilmiş 535 cami ve 200 okul, tamamen harap edilmiş 35 şehir ve köydür.21

Bölgede pek çok sivil kaçırılmış, iş-kence ve kötü muamele görmüştür. Gözaltına alınan kimseler çoğu du-rumda sorgulama esnasında ağır teh-dit ve şiddet gördüklerini söylemiştir. Filipinler ordusunun ayaklanmalara karşı yürüttüğü operasyonlarda taciz, zorla alıkoyma ve öldürme eylemleri-ne karıştığı da bildirilmiştir.22 Özellikle kadınların ve çocukların artan şekilde cinsel tacize maruz kaldıkları ancak bu durumun rapor edilmediği anlatılmış-tır.23 Mindanao’da çiftçiler, balıkçılar, siyasi partiler, öğrenciler, esnaf örgüt-

2000 yılına gelindiğinde Moro’daki çatışmanın insani bilançosu 2 milyon mülteci, yakılmış 200 bin ev, tahrip edilmiş 535 cami ve 200 okul, tamamen harap edilmiş 35 şehir ve köydü.

40 yılı aşkın süredir aralıklarla devam eden savaşta yaşanan haksız tutukla-malar, sivillere yönelik askerî saldırılar, işkence ve siyasi katliamlar, kişilere ait mülkiyetlerin yakılıp yıkılması, evlerin, tarım arazilerinin tahrip edilmesi, iletişimin yasaklanması ve her türlü insani yardıma erişimin kısıtlanma-sı Moro Müslümanlarının yaşadığı hak ihlallerinden bazılarıdır. Bölgede yaşanan insan hakkı ihlallerini geniş ölçekte incelemek, raporlamak ve uluslararası kamuoyuna duyurmak hayli güçtür. Bağımsız gözlemcilerin

bölgeye girememeleri, ihlallerin ka-yıt altına alınamamasına ve faillerin dokunulmazlık içinde hareket etme-lerine yol açmıştır. Bu bölümde de-ğinilecek olan insan hakkı ihlallerinin, bölgede yaşanmış ihlallerin ancak çok sınırlı bir parçasını oluşturduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

KRİZ SÜRECİNDE GERÇEKLEŞEN HAK İHLALLERİ

Saldırı, Gözaltı ve İşkence

Page 9: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 14 15

Göç politikaları, bölgenin Hristiyan-laştırılarak tamamıyla Filipinler devlet yönetimi altına alınmasını hedefle-miştir. 20. yüzyılın başlarında Minda-nao ve Sulu Adası topraklarının %98’i Moro halkına aittir.26 1903’te 8,8 olan göç oranı, 1980’e gelindiğinde 22,7’ye yükselmiştir.27 1950’li ve 1960’lı yıl-larda yeni yerleşimciler bölgeye göç etmeye devam etmiştir. 3 milyondan fazla Hristiyan 1966-1976 arasında bölgeye yerleştirilmiştir. Müslüman

nüfusun %80’inin arazileri ellerinden alınmış, kuşaktan kuşağa miras bırakı-lan topraklarının çoğu sahipsiz kalmış veya başkasının adına kayıtlanmıştır.28 20. yüzyılın başlarında Mindanao’da %77 olan Müslüman nüfus, çoğu Hristiyan olan yerleşimcilerin bölgeye getirilmesi ile %19’a düşürülmüştür.29 Yüzyıllardır bölgede yaşayan Müslü-man halk, çatışma, savaş ve devletin uyguladığı ayrımcı sosyal politikalar sonucu bölgeden göçe zorlanmıştır.

Çatışma ve savaş yıllarında devlet politikalarının Mindanao halkını içine düşürdüğü en vahim durumlardan biri hiç şüphesiz bölgede yaşayan halkın en temel ihtiyaçlarından yoksun kalması olmuştur. Çatışma dönemlerinde gıda, su, sağlık gibi konularda dahi insani

yardıma ulaşamayan insanlar açısından durum ateşkes zamanlarında da pek iç açıcı değildir. Bölge halkının nerdeyse tamamına yakını gıda, güvenlik, sağlık, yeterli beslenme, eğitim, elektrik, ileti-şim, içilebilir su ve sıhhi tuvalet imkân-larından yoksun yaşamaktadır.

Moro’da eğitim-öğretim çağındaki çocuklar temel eğitim imkânı dahi bu-lamamaktadır. Bu duruma öğretmen-lerin çatışmalardan uzak, daha güvenli ve merkeze yakın yerlerde yaşamak istemeleri yanı sıra kötü yollar, çatış-malar, okul binalarının tahrip edilmesi, kitapların ve gerekli araç-gereçlerin ol-mayışı gibi sebepler de etki etmekte-dir. Tüm bu olumsuz koşullar, söz ko-nusu bölgelerde yaşayan Bangsamoro gençlerinin büyük çoğunluğunun oku-ma yazma bilmemesi gibi bir sonucu getirmiştir.32

Sistemli şekilde uygulanan eğitimden yoksun bırakma politikasının çarpıcı

örneklerinden biri, Mindanao Müslü-manlarına kendi okullarını açma, kendi eğitim sistemlerine sahip olma hak-kının verilmemesidir. Asya Kalkınma Bankası’nın 2004 yılında yayımladığı rapora göre, bölgede 440 adet med-rese bulunmakta ancak bunların yal-nızca 44’ü Filipinler devleti tarafından tanınmaktadır.33 Bölge Müslümanları, mevcut eğitimin sistematik ve baskı-cı bir asimilasyon projesinin parçası olarak devlet tarafından bölge halkını Hristiyanlaştırmak için kullanıldığını ve böylece kültürel emperyalizm uy-gulandığını düşündüklerinden Ame-rikan-Filipinler eğitim sistemini kabul etmemiştir.34

Moro’da savaş nedeniyle 2 milyon kişi mülteci konumuna düşmüştür. Nor-veç Mülteci Konseyi raporuna göre, Mindanao’da 2000-2009 yılları arasın-da 2 milyon insan mülteci olmuştur (Tablo 1). Uluslararası Mülteci İzleme Komitesi’nin Mayıs 2009 raporuna göre ise, tüm dünyada 26 milyon olan mülteci sayısına 2008 yılında 4,6 mil-

yon insan daha eklenmiş ve Filipinler, güneydeki çatışmalardan dolayı 600 bin kişi ile tüm dünyada göçe zorlan-mış/yerinden edilmiş en çok nüfusun bulunduğu yer olarak ilan edilmiştir.30 Mindanao’da mülteci sayısı 2009 itibarı ile 430 bin kişiye yükselmiştir. Bu mül-teciler 150 farklı tahliye merkezinde ikamet ettirilmiştir.31

Tablo 1: Mindanao’da 2000-2010 Yılları Arasındaki Mülteci Sayısı

Kaynak: Dünya Bankası, “The Search for Durable Solutions: Armed Conflict and Forced Displacement in Minda-nao, Philippines”, Mart 2011, s. 5.

Göç Politikaları ve Müsadere

Temel Hizmetlerden Yoksun Bırakılma

Eğitim

Mültecilik

1200000

800000

600000

400000

200000

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

0

1000000

Filipinler, güneydeki çatışmalardan dolayı

600 bin kişi ile tüm dünyada göçe

zorlanmış/yerinden edilmiş en çok

nüfusun bulunduğu yer olarak ilan

edilmiştir.

Sistemli şekilde uygulanan eğitimden yoksun bırakma politikasının çarpıcı örneklerinden biri, Mindanao Müslümanlarına kendi okullarını açma, kendi eğitim sistemlerine sahip olma hakkının verilmemesidir.

lenmeleri ve dinî gruplar da hak ihlal-lerine maruz kalan diğer kesimlerdir.24

2000 yılında barış görüşmelerinin as-kıya alınması akabinde Mindanao’da tansiyon yükselmiş, MILF kamplarına karşı açık savaş ilan edilmiştir. Bu ça-

tışma döneminde 400 bin sivil, askerî operasyonlar ve hava saldırıları ne-deniyle yer değiştirmek durumunda kalmıştır. Bu süreçte sivillere yönelik yargısız infaz, gözden kaybolma ve işkence vakaları da rapor edilmiştir.25

Page 10: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 16 17

Okula gitmeyen ve toplum korumasından uzak olan erkek çocukların fabrikalarda çalıştırılmak, kız çocukların ise fuhuş yaptırılmak üzere kaçırıldığı bildirilmiştir.

Müslüman ülkeler dâhil tüm dünya,

bölgede yaşananlar hakkında yeterli

bilgiye sahip değildir.

Mindanao’da yaşanan çatışmalar, savaş ve devletin sosyal politikaları, sağlık hizmetlerini ve bölge halkının yaşam koşullarını olumsuz etkilemektedir. 2008/2009 BM Kalkınma Programı Filipinler İnsani Gelişme Raporu’nagöre, bölgede ortalama yaşam süresi-

nin en kısa olduğu şehirler Mindanao Özerk Bölgesi’nde bulunan Tawi-Tawi, Sulu, Maguindanao ve Lanao del Surolmuştur. Örneğin 2006 yılında Tawi-

Tawi’de ortalama yaşam süresi 53,5 yıl iken, kuzeyde bulunan La Union şehrinde bu süre 21 yıl daha fazladır. 2012/2013 raporu verilerine göre ise, Hristiyan nüfusun yoğun olduğu kuzey bölgesi ile Müslüman nüfusun yoğun olduğu güney bölgesi arasındaki yaşam süresi farkı daha da açılmaktadır. BM raporuna göre ise bu fark ancak sağlık hizmetlerine erişmedeki eşitsizlik ileaçıklanabilmektedir.35

Mindanao Adası’nda savaşın yarattığıgüvensiz ortam ve işsizlik, kadın ve ço-cuk tacirliğinin bölge genelinde olduk- ça yaygınlaşmasına neden olmuştur.Okula gitmeyen ve toplum koruma-sından uzak olan erkek çocukların fab- rikalarda çalıştırılmak, kız çocukların ise fuhuş yaptırılmak üzere kaçırıldığı bildirilmiştir. Ayrıca başka ülkelerde evlerde çalıştırmak amacı ile kadın ve çocuk kaçakçılığının da yaygın olduğu saptanmıştır. Pek çok kız çocuğununZamboanga şehrinden -sahil güven- lik birimlerinin denetiminde olmayan özel limanlar üzerinden- Malezya’ya ve oradan da Ortadoğu’ya yasa dışıyollarla gönderildiği bilinmektedir. Ör- neğin Ocak-Mart 2012 arasında 514 Filipinli, Suriye tarafından ülkelerine geri iade edilmiş, bu kişilerin %90’danfazlasının insan ticareti yoluyla bölge- ye ulaştırıldığı ve fiziksel ve psikolojik

şiddete maruz kaldığı saptanmıştır.39

Özellikle Müslüman Mindanao ÖzerkBölgesi’nde yaşayan kızların fuhuş sek- töründe çalıştırılmak üzere ve kaçak işçi olarak Bahreyn, Bruney, Kanada, Kıbrıs, Hong Kong, Japonya, Kuveyt,Lübnan, Malezya, Katar, Suudi Arabis-tan, Singapur, Güney Afrika Cumhuri- yeti, Tayvan, Türkiye ve Birleşik ArapEmirlikleri gibi ülkelere kaçırıldığı be- lirtilmiştir.40

Filipinler kara sularından geçişlerin kontrolsüz ve kolaylıkla yapılabiliyorolması, bölgede insan tacirlerinin et- kinliğini artırmakta ve insan ticaretini kolaylaştırmaktadır. Bunun yanı sıra,özellikle Mindanao’da bulunan ve Müs-lümanların yoğun olarak yaşadığı çatış-ma bölgelerinde ortalama 900 bin ki- şinin kimliksiz olduğu ve bu durumun insan kaçakçılığını çok vahim boyutlara taşıdığı rapor edilmiştir.41

Göç politikaları ile ata topraklarından sürülen Bangsamoro halkı, adanın en geri kalmış bölgelerinde yaşamaya mahkûm edilmiştir. Oysa MindanaoAdası Filipin ulusal ekonomisine kay- nak sağlayan en önemli ve en verimlibölgedir. Ancak bölgenin sahip oldu- ğu zengin kaynaklar bölge insanındanziyade yabancı yatırımcılara arz edil-

miştir.42 Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi, Filipinler’in ve Mindanao’nun en fakir ve en az gelişmiş bölgesidir. Dünya Bankası raporuna göre, 2000yılında Filipinler’de yoksulluk ora- nı %34 iken, Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi’nde yoksulluk oranı %62,9 ile neredeyse ülke genelinin ikikatı olarak verilmiştir.43

Bölgede yaşayan Müslüman halkın se-sini duyurabileceği; Filipinler devletinin uyguladığı haksız politikaları, maruz kaldıkları olumsuzlukları, savaş zamanı yaşanan hak ihlallerini iletebilecekleri; tüm dünya kamuoyunu bölgede ya-şananlardan haberdar edebilecekleri medya ve iletişim araçları yok denecek kadar azdır. Savaşın en yoğun olduğu zamanlarda bile, Mindanao halkı radyo yayınını Malezya Sabah’ta bulunan eği-tim kamplarından sağlamıştır.36 Filipinler genelinde lisanslı radyo sayısı 2012 yılın-da 214.211 iken Müslüman Mindanao Özerk Bölges’nde Müslümanlara ait hiçbir lisanslı radyo istasyonu kaydedil-

memiştir.37 Bu nedenledir ki dünyanın en eski çatışma bölgelerinden biri ve milyonlarca insanın haksız yere evlerin-den edildiği veya öldürüldüğü bir bölge olmasına rağmen Müslüman ülkeler dâhil tüm dünya, bölgede yaşananlar hakkında yeterli bilgiye sahip değildir.

Bölgede hava, deniz ve kara yolu taşı-macılığının oldukça yetersiz olması ne-deniyle ulaşım çok sınırlıdır. Mindanao’da bulunan kara yolları uzunluğu Filipinler genelinin %24’ünü oluşturmaktadır. Böl-gede asfalt döşeli yolların uzunluğu ülke geneline kıyasla %7 daha azdır.38

Sağlık

İnsan Kaçakçılığı

Sosyoekonomik Tecrit

İletişim ve Ulaşım

Page 11: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 18 19

Bangsamoro Anayasası’nın hazırlanıp Fi-lipinler Devlet Başkanı’na sunulması ve kongrenin yasayı onaylaması akabinde

yönetim geçiş hükümetine devredile-cektir. Geçiş hükümeti, 2016’da gerçek-leşecek seçimlerin ardından yönetimi Bangsamoro Özerk Bölgesi Hüküme-ti’ne bırakacaktır. Bağımsız Gözlemci Heyeti, geçiş sürecinde de çalışmalarına devam ederek barış sürecinin işleyişi ve anlaşmaların uygulanması noktasın-da gözlemci olacaktır. Geçiş sürecinde 12 binden fazla direnişçisi olan MILF’in silahları kullanım dışı bırakılacaktır. Silah-ların kullanım dışı tutulması bağımsız bir heyet tarafından denetlenirken Filipin-ler ordusu da bölgeden çekilecektir.

Bangsamoro halkı niha-yet hak ve özgürlüklerine kavuşacak. Bu anlaşma hem Filipinler’in hem de Moro’nun ortak zaferidir. Bu başarı sadece MILF’in değil tüm Moro halkının, diğer Müslüman grupların, Hristiyanların ve yerlilerin başarısıdır. Başta Selamet Haşimi olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anı-yoruz.

MILF lideri Hacı Murad İbrahim, Mart 2014

Özerkliğin yapısı

• Moro Müslümanları içişlerinde tama-men bağımsız, dışişleri ve güvenlik ko-nularında Filipinler hükümetine bağımlı olacak.

• Moro’da şeriat hükümlerine göre bir anayasa hazırlanacak.

• Moro’da yaşayan Hristiyanlar için Fili-pinler hukuku devam edecek.

Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) tarafından 40 yılı aşkın bir süredir yürütülen bağımsızlık mücadelesinde Filipinler hükümeti ile süregelen ça-tışmalarda 120 binden fazla Morolu Müslüman hayatını kaybetmiş, 2 mil-yon Morolu Müslüman da muhacir olarak yaşamak durumunda kalmıştır. Savaş nedeniyle bölgeye gerekli sosyal ve alt yapı yatırımları yapılamamıştır. MILF’nin verdiği mücadele ve 1996 yı-lından bu yana devam eden barış mü-zakereleri sonucunda bugün gelinen aşamada Filipinler hükümeti ile varılan anlaşma sonucunda barış ilan edilmiş ve Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kurulması yönünde adımlar atılmıştır. Filipinler hükümeti ile MILF arasında 2012 yılında Çerçeve Anlaşması imza-lanmış, 2013 yılında barış sürecini ve anlaşmaların uygulanmasını gözlem-lemek amacıyla Bağımsız Gözlemci Heyeti kurulmuştur. Çerçeve Anlaş-ması’nın eklerinin tamamlanmasının

ardından taraflar arasında 28 Mart 2014’te Bangsamoro Kapsamlı An-laşması (Comprehensive Agreement on Bangsamoro) imzalanmıştır. Kapsamlı Anlaşma’nın imzalanmasıyla Moro’yu özerkliğe götürecek süreç resmî ola-rak başlamıştır.

BANGSAMORO BARIŞ SÜRECİ28 Mart 2014’te Bangsamoro

Kapsamlı Anlaşması’nın

imzalanmasıyla Moro’yu özerkliğe

götürecek süreç resmî olarak başlamıştır.

BANGSAMORO ÖZERKLİK SÜRECİ YOL HARİTASI

www.opapp.gov.ph

GEÇİŞ KOMİSYONUNUN KURULMASI BANGSAMORO ANAYASASI’NIN DEVLET BAŞKANI TARAFINDAN ACİL KARAR TASARISI OLARAK ONAYLANMASI

ANAYASA’NIN KONDGRE’DE ONAYLANMASI

BANGSAMORA ANAYASASI İÇİN REFERANDUM

GEÇİŞ KOMİSYONU’NUN BANGSAMORO ANAYASASI’NIN KANUNLAŞTIRMA SÜRECİNDEKİ GÖREVİNİN SONU

BANGSAMORO ANAYASASI’NIN ONAYLANMASI İLE MÜSLÜMAN MİNDANAO

ÖZERK BÖLGESİ (ARMM)’NİN İLGASI

GEÇİŞ SÜRECİ İÇİN BANGSAMORO GEÇİŞ YÖNETİMİ’NİN ATANMASI

2016’DA BANSAMORO HÜKÜMETİ’NİN SEÇİLMESİ

ÇIKIŞ BELGESİNİN İMZALANMASI(Taraflar tarafından barış sürecinin resmî olarak sona erdiğini

bildiren çıkış belgesinin imzalanması)

BANGSAMORO ANAYASASI’NIN HAZIRLANMASI ANAYASA’NIN KONGRE’YE SUNULMASI

1 2 3 4 5 6

7891011

ARMM

FESHEDİLDİBANGSAMORO

YASA TASARISI

ÇIKIŞ BELGESİ

Page 12: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 20 21

Heyet’in görevi, “özelde Çerçeve Anlaşması’nın ve eklerinin, genelde imzalanan tüm anlaşmaların uygulanmasını izlemek, gözlemlemek ve incelemek” olarak tanımlanmıştır.

Moro Müslümanları ile Filipinler hükümeti arasında 40 yıldır süren silahlı mücadele sonucunda birçok uzlaşma girişimi olduysa da 1996 yılındaki özerklik anlaşmasından bu yana yürütülen hiçbir çaba ciddi bir sonuç vermemiştir. O tarihte varılan ancak uygulama şansı olmayan anlaş-manın şartlarının tekrar gündeme getirildiği şu günlerde, bu defa savaşı kesin olarak bitirmek üzere taraflar arasında özerklik temelli bir uzlaşı sağlanmıştır. Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) ve Filipinler hükü-meti arasında 17 yıldır süren barış müzakereleri sonucunda 15 Ekim 2012’de imzalanan Genel Çerçe-ve Anlaşması ile Moro için özerk-lik süreci başlamıştır. Son anlaşma ile Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kurulması yönünde somut adımlar atılmıştır.

Anlaşmanın uygulama aşamasını takip etmek üzere barış sürecini gözlemlemek amacıyla Bağımsız Gözlemci Heyeti (The Third Party Monitoring Team/TPMT)’nin ku-rulmasına karar verilmiştir. İHH İnsani Yardım Vakfı’nın da beş üye-sinden biri olduğu Bağımsız Göz-lemci Heyeti’nin şartnamesi 2013 yılının Ocak ayında taraflarca kabul edilmiştir. Heyet’in görevi, “özelde Çerçeve Anlaşması’nın ve eklerinin, genelde imzalanan tüm anlaşmaların uygulanmasını izlemek, gözlemle-mek ve incelemek” olarak tanım-lanmıştır. Heyet, süreç içerisinde iki ayda bir ve gereken sair zamanlarda bölgede ziyaretler gerçekleştirme, anlaşmaların uygulanma süreci hak-kında rapor hazırlama, gözlem yap-ma, taraflara tavsiyelerde bulunma, halkla iletişim kurarak anlaşmaların

uygulanma sürecine katkıda bulun-ma vazifelerini yerine getirmek üze-re yapılandırılmıştır.

Moro İslami Kurtuluş Cephesi ve Filipinler hükümetinin uzlaşısı sonu-cunda kurulan Bağımsız Gözlemci Heyeti’nin iki yerel iki de uluslararası sivil toplum kuruluşu temsilcisi, bir de heyete başkanlık edecek “ulus-lararası bağımsız bir şahsiyet” olmak üzere beş üyeden oluşacak şekilde yapılandırılmasına karar verilmiştir. Barış sürecinin ilk aşamasından bu yana çözüme destek olan İHH İnsa-ni Yardım Vakfı’nın “uluslararası sivil toplum kuruluşu” sıfatıyla üye oldu-ğu Heyet’in beş üyesi şu şekildedir:

• Heyet Başkanı Alistair Mac Donald, AB Eski Filipinler Bü-yükelçisi

• Hüseyin Oruç, İHH İnsani Yardım Vakfı Mütevelli Heyet Başkan Vekili

• Steven Rood, The Asia Foundation ülke temsilcisi

• Karen Tanyada, Gaston Z Ortigas Başkanı

• Rahip Kutho, The Mindanao Human Rights Action Center (MinHRAC) Mütevelli Heyet Üyesi

İlk kez 2013 yılının Temmuz ayında Malezya’nın Kuala Lumpur kentinde toplanan Heyet, Moro bölgesine ilk ziyaretini 2013 yılının Eylül ayında gerçekleştirmiştir. Genel Çerçeve Anlaşması’nın eklerinin hazırlanması, 28 Mart 2014’te Kapsamlı Anlaş-ma’nın imzalanmasında ve bu an-laşmalara götüren süreçlerde etkili olan Heyet, özerklik geçiş sürecinde de çalışmalarına devam edecektir.

TPMT Heyeti’nin Filipinler Ordu Karargâhı’nı ziyareti

Bağımsız Gözlemci Heyeti’nin Oluşturulması

Page 13: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 22 23

Filipinler’de yaşayan Müslümanlar, Hristiyanlar ve diğer azınlıklar artık ne olursa olsun barış istiyor.

nin anayasasını da teşkil edecek olan “temel yasa”nın kongreden geçmesi ve fiilî aşamanın başlaması bekleniyor.

Bu anlaşma bölgede yaşayan Müslü-manlara ne getiriyor?

Bu yeni süreçle geniş yetkileri olan bir otonomi kuruluyor. Bu bölgenin ismi Bangsamoro olacak. Yani bölgenin Müslüman kimliği resmen tanınacak. Dışişlerinde ve genel güvenlik konu-sunda merkezî hükümete bağlı, içiş-lerinde çok geniş yetkilere sahip, se-çimle belirlenecek bir parlamentosu olacak. Buradan seçilecek bir başba-kanın kuracağı hükümet ülkeyi yöne-tecek. İslam hukukuna göre hazırlanan bir temel yasası olacak. Gene aynı şekilde İslam hukukuna uygun mah-kemeler kurulacak. Güvenlik, bütçe, eğitim, sağlık gibi tüm temel hizmetler tamamen Bangsamoro hükümetinin sorumluluğunda olacak. Filipin askeri sadece ülke güvenliği için gerekli olan miktarda ve yerlerde sınırlı olarak var-lık gösterecek. Toplanan vergilerin ve diğer gelirlerin %75’i otonom bölge-nin bütçesine gelecek. Fosil madenle-rin gelirinin de %50’si bölge bütçesine dahil edilecek. Kendi geliri olan, güven-liği kendi elinde olan, İslami kanunlarla yönetilecek yaklaşık 5 milyon nüfuslu ve yaklaşık 25.000 km2’lik bir otonom bölge kurulmuş olacak.

Bangsamoro yönetimi nasıl şekillenecek?

Filipinler devleti bu yıl sorumluluğu geçiş komisyonuna verecek. Komis-yonun 2016 seçimlerine kadar iş başında kalması, bu arada geçişin fi-ilî olarak tamamlanması planlanıyor. Eş zamanlı olarak yürütülecek olan silahların kullanım dışı yapılması ve karşılığında ordunun bölgeden çe-kilmesi süreci bağımsız komisyonlar aracılığıyla yürütülecek. Bu süreç İsla-mi Kurtuluş Cephesi’nin silahlı güçle-rinin sivilleşmesi ile ordunun sadece ulusal güvenlikle alakalı belli üslere çekilip sokaktaki asayişin yerel polise bırakılmasını içeriyor. Temel yasanın kabul edilmesiyle birlikte referandum aşaması da başlayacak. Şu anda beş bölgenin Bangsamoro içerisinde yer alacağı belli, ayrıca diğer bölgelerden bazı şehirlerin buraya bağlanması bekleniyor.

Filipinler halkı barış süreci hakkında ne düşünüyor?

Genel eğilime baktığımızda, her iki ta-raf da barış istiyor. Halk artık barış za-manının geldiğini söylüyor. Filipinler’de yaşayan Müslümanlar, Hristiyanlar ve diğer azınlıklar artık ne olursa olsun barış istiyor. Geçmişle karşılaştırdı-ğımızda da yapılan bu anlaşmanın bölgenin gerçekliklerine daha uygun olduğunu görüyoruz. Çünkü otonom

Bölgede yaşanan gelişmeleri başından beri takip eden İHH İnsani Yardım Vakfı, sürecin başlamasıyla birlikte oluşturulan Bağımsız Gözlemci He-yeti’nin üyeleri arasında yer alıyor. 15 Ekim 2012’de Bangsamoro’da imzala-nan Genel Çerçeve Anlaşmasına göre kurulan Bağımsız Gözlemci Heyeti, Moro barış sürecinin tarafları arasın-da imzalanan bütün anlaşmaların uy-gulanmasını gözlemleyip değerlendir-melerde bulunuyor.

İHH Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç ile heyetin çalışmalarını, barış sürecini ve Moro’nun geleceğini konuştuk.

Filipinler’de uzun zamandır süren ça-tışmaların ardından bugün barış he-yecanı yaşanıyor. Süreç hakkında bizi kısaca bilgilendirir misiniz?

Filipinler’de Müslüman halkın mü-cadelesi uzun yıllara dayanıyor. Biz

genelde son 40 yıllık süreci konu-şuyoruz, aslında daha öncesi de var. Uzun süren görüşmelerden sonra iki taraf arasında 2012 yılında Çerçeve Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmanın söylediği eklerle ilgili çalışmalar de-vam ediyordu. Aradan geçen yak-laşık iki yıl içerisinde çok önemli iki problemle ilgili ek maddeler üzerinde çalışıldı. Biri normalleşme eki, diğeri de Bangsamoro kara sularının nasıl paylaşılacağıyla ilgili ekti. 2014 yılının Ocak ayının son haftasında bunlar üzerinde de anlaşma sağlandı ve im-zalar atıldı. Mart ayı içerisinde Filipin-ler devleti ve İslami Cephe arasında konuşulan tüm maddeleri kapsayan ve yol haritasını ortaya çıkartacak olan “Kapsamlı Anlaşma” imzalandı. Anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte geçiş komisyonunun hazırladığı, aynı zamanda kurulacak otonom bölge-

Röportaj: Zümrüt Sönmez

HÜSEYİN ORUÇ: FİLİPİNLER’DE BARIŞIN VAKTİ GELDİ

Page 14: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 24 25

diğer bölgelerindeki krizler için ör-neğin Filistin, Keşmir, Arakan, Patani, Doğu Türkistan için çok önemli bir örneklik teşkil ediyor. Benzer yapılar teröristlikle suçlanırken Moro İslami Kurtuluş Cephesi Filipinler devleti tarafından muhatap kabul ediliyor. Masada karşılıklı imzalanan anlaşma-lar var. Bu, dünyanın da kabul ettiği bir süreç ve biz de bu sürecin bir parçasıyız. Başarılabilirse Müslüman-ların Müslümanca yaşadıkları, kendi hukuklarını işlettikleri, kendi eğitim sistemlerini kurdukları, çok geniş ya-pılı bir özerklik içerisinde kendilerini ifade edebildikleri bir örnek ortaya çıkacak.

İHH’nın bu süreçteki rolü nedir?

Biz İHH olarak bu süreçte heyetin ajandası içinde hareket ediyoruz. Anlaşma maddelerinin ne kadar uy-gulandığını dünyaya söyleyen ağızlar-dan bir tanesi İHH olacak. Bir aksaklık varsa bunu önce taraflara söyleyece-ğiz. Düzeltilip düzeltilmediğini izle-yecek, aksi takdirde bununla ilgili ra-porumuzu hazırlayacağız. Rapor yine öncelikle taraflarla paylaşılacak, sonuç olumlu olmazsa dünyaya sunulacak.

Raporlar üç aylık ve yıllık periyotlarla hazırlanacak. Diğer yandan İHH ola-rak bölgedeki insani yardım çalışma-larımızı da sürdürüyor olacağız.

Türkiye ülke olarak ne gibi katkılar sağlayabilir?

Türkiye’nin bu konuda inisiyatif al-ması gerekiyor. Gerek devlet olarak gerekse kurumlarıyla bölgede olması gerekiyor. Diğer Müslüman ülkeler ve gruplar da bölgede Moro’nun yanın-da yer almalı. Buna yönelik mutlaka bir şeyler yapmak lazım. Bu konu, yapılan anlaşmalara da girdi. Anlaş-malarda eğer birileri bölgeye yatırım yapmak isterse, destek vermek is-terse, Filipinler devletinin buna engel olmaması zikredildi. Yani bütün kapı-lar açık olacak. Ortak bir fon oluştu-rulabilir ve o fonla burada yatırımlar yapılabilir. İHH’nın veya Türkiye’nin asıl yapması gerekenlerinden bir ta-nesi de Moro’nun dünyaya açılması-na, İslam dünyasına açılmasına katkıda bulunmak. Hem siyasi anlamda hem sivil toplum olarak böyle bir destek vermek lazım ki, Morolu Müslüman-lar masada kazandıklarını fiiliyatta kaybetmesinler.

Benzer yapılar teröristlikle suçlanırken Moro İslami Kurtuluş Cephesi Filipinler devleti tarafından muhatap kabul ediliyor. Masada karşılıklı imzalanan anlaşmalar var. Bu, dünyanın da kabul ettiği bir süreç ve biz de bu sürecin bir parçasıyız.

hale getirilecek olan bölge, ağırlıklı olarak Müslüman nüfusun yaşadığı bir yer. Yani zaten oradalar, zaten varlar ve mevcudu alıyor olacaklar. Elbette iki taraftan da bu anlaşmayı bozma eğilimi olan, kabul etmeyenler var. Bu süreci Filipinler devletinin bölünmesi olarak gören ve karşı çıkan bir kesim de var ama büyük bir çoğunluk değil. Bangsamoro bölgesinin Müslümanla-rın kontrolünde bir otonom haline getirilmesinin Filipinliler’e de fayda-sı olacağını söyleyenlerin oranı çok fazla. Diğer yandan hükümet de bü-rokrasi de devlet başkanı da barıştan yana tavır koymuş durumdalar. Barış süreci olumlu bir havada devam edi-yor. Sadece Müslüman çoğunluğun bulunduğu bölgelerde değil Filipin-ler’in diğer şehirlerinde de incele-melerde bulunduk. Mesela İligan 300 bin nüfuslu, çoğunluğu Hristiyanların oluşturduğu, Müslümanların azınlıkta olduğu bir şehir. Orada belediye baş-kanıyla, üst düzey yöneticilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve halkla görüş-meler yaptık. Filipinler’in genelinde hâkim olan atmosferi burada daha yoğun bir şekilde hissettik. Barışı iste-yenler çoğunlukta, ama istemeyenler de çok net bir şekilde “ülkeyi bölü-yorsunuz” diyerek karşı çıkıyorlar. Ancak bu muhalefet, süreci olumsuz yönde etkileyecek gibi görünmüyor çünkü tüm taraflar buna karşı hazır-lıklı durumdalar.

Bağımsız Gözlemci Heyeti sahada ne-ler yapıyor?

Bağımsız bir kurum olan TPMT, iki ayda bir veya gerektiğinde toplana-rak, başta Bangsamoro’daki Kapsam-lı Anlaşma olmak üzere Moro barış sürecinin tarafları arasında imzalanan bütün anlaşmaların uygulanmasını gözlemleyip değerlendirmelerde bu-lunuyor. Normalleşme sürecinin göz-lemlenmesi ve raporlanması da üyesi bulunduğumuz Bağımsız Gözlemci Heyeti tarafından yapılacak. Saha ça-lışması için bölgeye gittiğimizde or-dunun bölgeden çekilip çekilmediği

ve hangi noktalardan çekildiği ile ilgili ziyaretler yapacağız ve raporlar ha-zırlayacağız. Heyet iki ayda bir bölge ziyaretleri yaparak her seferinde iki haftalığına sahada olacak. Görüşme-lerimiz sadece Kotabato merkezli de-ğil. Sürecin tüm taraflarıyla görüşüyo-ruz. Farklı şehirleri ziyaret ediyoruz.

Moro’daki mücadelenin İslam dünyası için anlamı nedir, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Moro’daki mücadele gücünü kendi-sinden alan, büyük bir halk desteği-ne sahip, yerel ve millî bir özgürlük mücadelesi örneği. Silahlı mücadele sürecinde de hiçbir şekilde sivilleri hedef almamış, dışarıdan yabancıları içerisine kabul etmemiş. Yabancı bir devletin desteğini almamış, yurt dı-şından kurumlar, büyük yapılar veya Körfez sermayesi gibi bir akış olma-mış. Halk bir yandan çiftçilikle ya da balıkçılıkla geçimini sağlayıp bir yan-dan da mücadelesine devam etmiş. Bu insanlar üç kuruş kazanmışsa bir kuruşunu mücadeleye ayırmış. İlme yatırım yapmış, Müslüman kimliğini hiçbir zaman bir kenara bırakma-mış. Filipinler devletine de barış için kendisini muhatap alması gerektiği-ni göstermiş. Devlet de zaten bunu görünce doğru adreste, doğru insan-larla, doğru zamanda bir müzakere ortamı yakalayınca barış süreci belli bir noktaya gelmiş. Elbette riskler de var. İslami Kurtuluş Cephesi orada mücadelesini her an devam ettirecek konumda olmak istiyor. Bunu Filipin-ler devletine de söylüyorlar. Yapılan anlaşmaların önemli maddelerinden bir tanesi; silahlı mücadelede geri çekilmenin karşılıklı denge içerisinde yürütülmesi. Önümüzdeki süreç ol-dukça kritik görünüyor.

Bu bir millî mücadeleydi ve barışla birlikte kazanılmış oldu. Dünyanın

Normalleşme sürecinin

gözlemlenmesi ve raporlanması da

üyesi bulunduğumuz Bağımsız Gözlemci

Heyeti tarafından yapılacak.

“Moro benzer kriz bölgelerine örnek olacak”

Page 15: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 27MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 26

Yetim projeleri

• 2009 yılında inşaatına başlanan Hacı Şerefoğlu Yetimhanesi 2010 yılında tamamlanarak hizmete açıl-mıştır. Yetimhane, 60 yetime hizmet vermektedir.

• Hacı Şerefoğlu Yetimhanesi’ne hizmet verecek yemekhane, mut-fak, konferans salonu ve bilgisayar kursu inşa edilmiştir.

• 2009 yılında 40 Morolu yetim İHH Yetim Sponsorluk Destek Sis-temi kapsamına alınmıştır.

• 2013 yılının Şubat ayında Cota-bato şehrinde Sakarya ve Bursa Ye-timhanesi inşaatına başlanmıştır. İki katlı ve 400 metrekare kapalı alanı bulunan projenin 2014 yılının Hazi-ran ayında tamamlanması planlan-maktadır.

Eğitim projeleri

• 2011 yılında Daru’l-Ulum Oku-lu’nun inşaatı tamamlanmıştır.

Acil yardım çalışmaları

• 2009 yılında Manila’da gerçekle-şen sel felaketinde acil yardım çalış-maları yapılmıştır.

• 2011 yılında gerçekleşen sel fela-ketinde yardım çalışması yapılmıştır. Projeden 10 bin aile faydalanmıştır.

• 2012 yılında meydana gelen yan-gın felaketinde mağdur olan aileler için acil yardım çalışmaları gerçek-leştirilmiştir.

• 2013 yılında yaşanan sel felaketin-de acil yardım çalışmaları yapılmıştır. 600 aileye gıda ve barınma malze-meleri dağıtılmıştır.

EK: İHH’NIN FİLİPİNLER’DE YÜRÜTTÜĞÜ İNSANİ YARDIM FAALİYETLERİ

• 2013 yılının Ağustos ayında Zam-boanga’da yaşanan çatışmalar nede-niyle evlerini terk etmek zorunda kalan 600 aileye gıda, mutfak eşya-sı, cibinlik ve yer yatağından oluşan acil yardım malzemesi ulaştırılmıştır. Yardımlardan yaklaşık 3.000 kişi isti-fade etmiştir.

• 2013 yılının Kasım ayında gerçek-leşen Haiyan tayfunu akabinde acil yardım çalışmaları yapılmıştır. İki ay süren acil yardım çalışmaları kapsa-mında sekiz ayrı ekip bölgede çalış-malarda bulunulmuştur. Yardımlar-dan 35 bin aile istifade etmiştir.

• 2014 yılının Ocak ayında Baron-gis’de meydana gelen çatışmalar ne-deniyle evlerini terk etmek zorunda kalan ailelere yönelik acil yardım çalışması gerçekleştirilmiştir. Proje

kapsamında 600 aileye acil gıda ve barınma malzemeleri dağıtılmıştır.

• 2014 yılının Mart ayında Haiyan tayfunundan etkilenen 4.000 aileye gıda ve barınma malzemeleri dağı-tılmıştır.

Ramazan-kurban projeleri

• 2007 yılından bu yana her yıl dü-zenli olarak Ramazan kumanya ve iftar programları yapılmıştır. Proje-den her yıl yaklaşık 10 bin kişi istifa-de etmiştir.

• 2007 yılından bu yana her yıl dü-zenli olarak kurban organizasyonu yapılmıştır. Her organizasyonda 1.000 hisse kurban kesilmiş; her yıl 7.000 aile kurban organizasyonun-dan istifade etmiştir.

Page 16: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 28 29

SON NOTLAR1 Salah Jubair, Bangsamoro: A Nation Under Endless Tyranny, Kuala Lumpur: IQ Marin SDN BHD, 1999, s. 6.

2 Samuel K. Tan, A History of the Philippines, Quezon City: The University of the Philippines Press, 1987, s. 42; al-Gazel Ra-sul, Still Chasing the Rainbow, Quezon City: Fedbil Publishing, 1999, s. 25.

3 Abhoud Syed M. Lingga, “Understanding Bangsamoro In-dependence as a Mode of Self-Determination”, Peace Forum organized by the University of Philippines in Davao City, Min-danao on February 28, 2002. http://www.mediamonitors.net/lingga1.html (1 Şubat 2014).

4 Cesar Abid Majul, Muslims in the Philippines, Quezon City: The University of the Philippines Press, 1999, ss. 68-69.

5 Majul, s. 84.

6 Tan, s. 63.

7 Jamail A. Kamlian, Bangsamoro Society and Culture: A Book of Readings on Peace and Development in Southern Philip-pines, Iligan: Iligan Center for Peace Education and Research, 1999, s. 13.

8 Mark Turner, R. J. May, Lulu Respall Turner, Mindanao: Land of Unfulfilled Promise, Quezon City: New Day Publishers, 1992, s. 125.

9 Shinzo Hayase, Mindanao Ethnohistory Beyond Nations: Maguindanao, Sangir and Bagobo Societies in East Maritime Southeast Asia, Manila: Ateneo de Manila University Press, 2007, ss. 48-49.

10 Rasul, s. 95.

11 Kamlian, s. 18.

12 Kamlian, s. 15.

13 Kamlian, s. 18.

14 Jubair, s. 135.

15 Eric Gutierrez, “Religion and Politics in Muslim Mindanao”, Bobby M. Tuazon, Moro Reader: History and Contemporary Struggles of the Bangsamoro People, Quezon City: Center for People Empowerment in Governance (CenPEG), 2008, s. 152.

16 Lualhati M. Abreu, “40 Years of Revolutionary Struggles”, Tuazon, s. 134.

17 International Crisis Group, Asia Report No. 80, “Southern Philippines Backgrounder: Terrorism and the Peace Process”, Singapore/Brussels, 13.07.2004, s. 22.

18 Zachary Abuza, Balik-Terrorism: The Return of the Abu Sayyaf, Carlisle: U.S. War College, 2005, s. 27.

19 Uluslararası Af Örgütü, “Philippines: Shattered Lives Beyond the 2008-2009 Mindanao Armed Conflict”, Ağustos 2009, s. 14; http://www.amnesty.org/en/library/asset/ASA35/003/2009/en/67d451f1-df1d-4922-97ca-103b49b93f86/asa350032009en.pdf (Şubat 2014).

20 Hasan Kösebalaban, Güneydoğu Asya’da İslam ve Siyaset, İlke Yayıncılık, İstanbul: 1997, s. 183.

21 Aijaz Ahmad, Class and Colony in Mindanao, Kristina Gaer-lan, Mara Stankovitch, Rebels, Warlords and Ulama: A Reader on Muslim Separatism and the War in Southern Philippines, Quezon City: Institute for Popular Democracy, 2000, s. 26.

22 Manny Mogato, “Disappearances, abuse rise in Philippines south-residents”, Reuters (29 Mayıs 2009), http://in.reuters.com/article/2009/05/29/idINIndia-39960420090529, Şubat 2014.

23UNHCR, “CORI Country Report Southern Philippines, February 2011”, s. 115. http://www.refworld.org/pdfi-d/4e93d2292.pdf, Şubat 2014.

24 Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH), “Terrorism and Human Rights in the Philippines, Fighting Terror or Terro-

rizing”, Nisan 2008, s. 9. http://www.fidh.org/IMG/pdf/ph493a.pdf , Şubat 2014.

25 “Philippines Torture Persists: Appearance and Reality Within the Criminal Justice System”, Amnesty International, http://www.amnesty.org/en/library/asset/ASA35/001/2003/en/79cc2660-d75f-11dd-b024-21932cd2170d/asa-350012003en.html, January 2003, s. 6.

26 Salah Jubair, The Long Road to Peace: Inside the GRP-MILF Peace Process, Davao City: Institute of Bangsamoro Studies, September 2007, s. 104.

27 Mark Turner, R. J. May, Lulu Respall Turner, Mindanao: Land of Unfulfilled Promise, Quezon City: New Day Publishers, 1992, s. 32.

28 Jubair, Bangsamoro: A Nation Under Endless Tyranny, s. 256.

29 Dünya Bankası, “Social Assesment of Conflict-Affected Areas in Mindanao”, Mart 2003, s. 9.

30 AFRIM, “Mindanao’s 600.000 IDPs in 2008 is Biggest Worl-dwide”, 02 May 2009, http://www.afrim.org.ph/m_news-page.php?nid=5094, Şubat 2014.

31 IRIN, “PHILIPPINES: Sharp Increase in IDPs After Minda-nao Bombings”, 14 Temmuz 2009, http://www.irinnews.org/Report.aspx?ReportId=85269, Şubat 2014.

32 Eric Gutierrez, “The Re-Imagination of the Bangsamoro: 30 Years Hence”, Kristina Gaerlan, Mara Stankovitch, Rebels, Warlords and Ulama: A Reader on Muslim Separatism and the War in Southern Philippines, Quezon City: Institute for Popular Democracy, 2000, s. 332.

33 Asya Kalkınma Bankası, “Technical Assistance to the Repub-lic of the Philippines for Development of Basic Education in the Autonomous Region in Muslim Mindanao”, December 2014, s. 1. http://www.adb.org/sites/default/files/projdocs/2005/tar-phi-36677.pdf, Şubat 2014.

34 Rasul, s. 4.

35 BM Kalkınma Programı (UNDP), “2008/2009 Filipinler İnsa-ni Gelişme Raporu”, s. 102. http://hdn.org.ph/wp-content/up-loads/2009/05/chapter-3-provinces-and-human-development.pdf, Şubat 2014.

36 Gutierrez, “The Re-Imagination of the Bangsamoro: 30 Ye-ars Hence”, Kristina Gaerlan, Mara Stankovitch, Rebels, War-lords and Ulama: A Reader on Muslim Separatism and the War in Southern Philippines, s. 333.

37 Filipinler Ulusal İstatistik Bürosu, http://www.nscb.gov.ph/secstat/d_trans.asp, Şubat 2014.

38 NEDA, “Mindanao Strategic Development Framework 2010-2020”, Pasig City: 2010, ss. 13-14. http://www.neda.gov.ph/wp-content/uploads/2014/10/MSDF_final-forweb_2010-2020.pdf, Şubat 2014.

39 ABD Dışişleri Bakanlığı, “Trafficking in Persons Report”, Haziran 2012, s. 285. http://www.state.gov/documents/organi-zation/192597.pdf, Şubat 2014.

40 ABD Dışişleri Bakanlığı, “Trafficking in Persons Report”, Haziran 2009, s. 239. http://www.state.gov/documents/organi-zation/123363.pdf, Şubat 2014.

41 “Trafficking in Persons Report”, Haziran 2012, s. 285. http://www.state.gov/documents/organization/192597.pdf, Şubat 2014.

42 Mark Turner, R. J. May, Lulu Respall Turner, Mindanao: Land of Unfulfilled Promise, Quezon City: New Day Publishers, 1992, s. 7.

43 Dünya Bankası, “Human Development for Peace and Pros-perity in ARMM”, Kasım 2003, s. 4. http://www.kas.de/wf/doc/kas_4228-544-2-30.pdf, Şubat 2014.

Page 17: OZERKLIK ARIFESINDE - İNSAMERiletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın

MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 30 Büyük Karaman Cd. Taylasan Sk.No.3 Fatih - İstanbul - TürkiyeTel: 0212 631 21 21 • www.ihh.org.tr