otostopçunun galaksi rehberi

Upload: gustokaptan

Post on 14-Jul-2015

677 views

Category:

Documents


6 download

TRANSCRIPT

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vs

DOUGLAS ADAMS OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER KABALCI YAYINEV: 215 Bilimkurgu-Fantastik Kurgu Dizisi: 8 Dougias Noel Adams (1952-2001): 11 Mart 1952, Cambridge, ingiltere doumlu Adams, yirmili yalarnn ortasnda (1978-80) Dr Who adl tv dizisinde editr olarak alyordu, ama asl nn BBC iin radyo oyunu biiminde yaratp gelitirdii Otostopunun Galaksi Rehberi adl almasyla kazanacakt. Ulat byk poplerliin ardndan ilk kez 1979 ylnda kitap olarak yaymlanan Otostopunun Galaksi Rehberi zaman iinde be kitaptan oluan ve bilimkurgu yaznn klt dizilerinden biri haline gelecekti; ylesine byk bir beeni kazanmt ki radyo oyunu, roman, televizyon dizisi, bilgisayar oyunu, tiyatro oyunu, izgi roman, hatta banyo havlusu eklinde ok eitli biimlere brnyordu. Kars Jane ve kz Polly'yle birlikte yaamakta olduu Santa Barbara, California'da 11 Mays 2001 tarihinde ani bir kalp krizi yznden ldnde Otostopunun uzun metrajl bir sinema filmi senaryosu zerinde alyordu. Ksaca DNA olarak da bilinen Dougias Adams hakknda biraz daha ayrntl bilgilere ulamak istiyorsanz internette www.douglasadams.com sitesini ziyaret edebilirsiniz. The Hitchhiker's Guide to the Gahxy Serious Productions Ltd, 1979 (Kesim Ajans araclyla alnmtr) Otostopunun Galaksi Rehberi Kabala Yaynevi, 2003 Birinci Basm: Nisan 2004 Kapak Dzeni: Altu Gzey (Figr Grafik) Teknik Hazrlk: Zeliha Gler Son Okuma: Ahmet K. Aslan ^ Yayma Hazrlayanlar: Berna Klner / etin an KABALCI YAYINEV Himaye-i Etfal Sokak No: 8-B Cagalolu 34110 STANBUL Tel: (0212) 526 85 86 Faks: (0212) 513 63 05 [email protected] www. kabalci.com.tr KTPHANE BLG KARTI Cataloging-in-Publication Data (CP) Adams, Douglas. Otostopunun Galaksi Rehberi ISBN 975-8240-62-5 ISBN 975-8240-68-4 (takm olarak) Bask: Yaylack Matbaaclk San. Tic. Ltd. ti. (0212 5678003) Litros Yolu Fatih San. Sitesi No: 12/197-203 Topkap-STANBUL DOUGLAS ADAMS OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER eviren: Nil Alt KABALCI YAYINEV Jonny Brock, Clare Gorst ve dier btn Arlingtonlulara ay, sempati ve kanepe iin

Galaksinin Bat Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritas bile karlmam cra bir ksede, gzlerden uzak, kk ve sar bir gne vardr. Bu gnein yrngesinde, kabaca yz krksekiz milyon ko-metre uzanda, tamamyla nemsiz ve mavi-yeil renkli, kk bir gezegen dner. Gezegenin maymun soyundan gelen canllar yle ilkeldir ki dijital kol saatinin hl ok etkileyici bir bulu olduunu dnrler. Bu gezegenin yle bir sorunu vard - daha dorusu eskiden vard: zerinde yaayan halkn byk blm ou zaman mutsuzdu. Bu sorun iin pek ok zm nerilmiti, ama bunlarn ou genellikle yeil renkli kk kt paralarnn hareketleriyle ilgiliydi. Bu da tuhaft, nk aslnda mutsuz olanlar yeil renkli kk kt paralar deildi. Bu nedenle sorun varln srdrd; halkn ounun durumu ktyd ve onlarn byk blmyse sefildi, dijital kol saatleri olanlar bile. Her eyden nce, aalardan inmekle byk bir hata ettiklerini dnenlerin says gn getike artyordu. Bazlar aalara kmann bile yanl bir hamle olduunu ve hi kimsenin okyanuslardan asla ayrlmam olmas gerektiini sylyordu. ! 8 DOUGLAS ADAMS Sonra, adamn birinin, deiiklik olsun diye bundan byle halka nazik davranmann ne kadar iyi olacan dile getirdii iin bir aaca ivilenmesinden yaklak iki bin yl sonra, bir Perembe gn, Rickmansvjorth'de kk bir kafede tek bana oturan bir kz, bunca zamandr ters giden eyin ne olduunu birdenbire fark edip en sonunda dnyann nasl iyiletirilebileceini ve mutluluun hkm srd bir yere dntrlebileceini anlamt. Bu sefer doru olan bulmutu, bu, ie yarayacak ve hi kimsenin bir yerlere ivilenmesi gerekmeyecekti. Ama ne yazktr ki, bir telefon bulup birilerine bundan sz e-demeden korkun, aptal bir felaket meydana geldi ve fikir sonsuza dek yitip gitti. Bu, o kzn yks deil. Ama o korkun, aptal felaketin ve onun dourduu baz sonularn yksdr. Bu, ayn zamanda bir kitabn, Otostopunun Galaksi Rehberi denen bir kitabn - Dnya'ya ait olmayan, Dnyada asla yaymlanmam ve o korkun felaket meydana gelene dek bir Dnyal tarafndan ne grlm ne de duyulmu bir kitabn yksdr. Yine de her eyiyle dikkate deer bir kitapt. Aslnda, belki de Kkay'nn -hibir Dnyalnn adn bile duymad- byk yayn kumlularndan imdiye dek km en dikkate deer kitapt. Yalnzca her eyiyle dikkate deer bir kitap deil, son derece baarl bir kitapt da Gkyz Evinizin Bakm Derleme-si'nden daha poplerdi, Sfr Yerekiminde Yaplacak Elli ey Daha'dan daha ok satmt ve Oolon Couphid'in piyasaya bomba gibi den felsefi lemesi Tanr Nerede Yanl OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 9 Yapt, Tanr'nn En Byk Hatalarndan Birka Daha ve Bu Tanr Da Kimmi'den daha ok tartma koparmt. Galaksinin D Dou Kysnn daha fazla refaha ulam uygarlklarn pek ounda Otostopunun Rehberi btn bilgi ve bilgeliin standart hazinesi olarak herkese kabul gren byk Ana Galaktika Ansiklopedisi'nin yerini oktan alma. nk iinde atlanan pek ok ey bulunmasna ve uydurmalarla ya da en azndan byk hatalarla dolu olmasna ramen kendisinden nceki daha skc almaya iki ynden stnlk salamt. Bunlardan birincisi biraz daha ucuz olmas, ikincisiyse kapanda kocaman, dostane harflerle PANE KAPILMA yazmasy-. Ama o korkun, aptal Perembe'nin ve onun olaand sonularnn ve o sonularn bu dikkate deer kitapla kanlmaz bir ekilde i ie geiinin hikyesi ok basit bir ekilde balyordu. Bir evle balyordu. Ev, kyn hemen ucundaki alak bir bayrn zerindeydi. Orada tek bana duruyor ve West Country'nin geni bir alana yaylm tarlalarna bakyordu. Evin dikkate deer herhangi bir yan yoktu - otuz yllk, gecekondu benzeri karemsi, tuladan bir evdi, n tarafnda boyut ve oranlaryla gze ho grnmekten ok uzak drt penceresi vard. Ev koskoca dnyada bir tek Arthur Dent iin nemliydi ve bunun tek nedeni bahsi geen evin ans eseri onun yaad ev olmasyd. Onu sinirli ve huysuz yapan Londra'dan

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vsayrldndan beri, yaklak yldr burada yayordu. Otuz yalarnda, uzun boylu, koyu sal biriydi ve asla kendisine gvenemezdi. Onu en ok endielendiren ey insanlarn ona her zaman neden bu kadar endieli grndn sormalaryd. Arkadalarna hep dndklerinden ok daha ilgin olduunu syledii yerel bir radyo kanalnda alyordu. yleydi de - arkadalarnn ou reklamclk yapyordu. aramba gecesi ok iddetli bir yamur yamt, dar yol slak ve amurluydu, ama Perembe sabah, gne Arthur Dent'in evinin zerine son kez vurduunda yol parlak ve temiz grnyordu. Belediye Meclisinin evi ykp yerine kestirme bir yol 12 DOUGLAS ADAMS ina etmek istedii, Arthur'a henz uygun bir ekilde bildirilmemiti. Perembe sabah saat sekizde Arthur kendini pek iyi hissetmiyordu. Uyandnda gzleri kpkrmzyd; yataktan kt, apakl ve sulanm gzlerle odasnda gezindi, pencereyi at, bir buldozer grd, terliklerini buldu ve e-lini yzn ykamak iin ayaklarn srye srye banyoya gitti. Di macunu frann zerinde yleyse. Frala. Tra aynas - tavana doru bakyordu. Onu dzeltti. Bir an iin banyo penceresinden ikinci bir buldozerin grnts yansmt. Dzgnce ayarlandnda ayna Arthur Dent'in sert ve ksa sakallarn gsteriyordu. Onlar tra etti, yzn ykad, kurulad ve azna atacak lezzetli bir eyler bulmak zere yine ayaklarn srye srye mutfaa doru yrd. Su stcs, fi, buzdolab, st, kahve. Esne. Buldozer szc balant kurabilecei bir eyler arayarak bir an iin kafasnda ylece doland. Mutfak penceresinden grnen buldozer epey bykt. Gzn buldozere dikti. "Sar" diye dnd ve giyinmek iin ayaklarn srye srye yatak odasna dnd. Banyonun nnden geerken koca bir bardak su imek iin durdu, sonra bir tane daha iti. Akamdan kalma olduundan phelenmeye balamt. Neden akamdan kal OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 13 mayd? nceki gece iki mi imiti? Herhalde imi olmalyd. Gzne tra aynasndaki bir prlt arpt. "Sar" diye dnd ve yatak odasna doru ayaklarn srye srye ilerledi. Durdu ve dnd. Bar, diye dnd. Ah elbette, bar. Kzgn olduunu, nemli grnen bir ey yznden kzgn olduunu hayal meyal hatrlad. Bir sredir evresindekilere o konudan bahsetmi olduundan, hatta insanlara bunu uzun uzun anlattndan kukulanyordu: Anmsayabildii en net grnt, konutuu insanlarn yzlerindeki donuk ifadelerdi. ok ksa bir sre nce hakknda bir eyler rendii yeni bir kestirme yolla ilgiliydi. Yol almas aylardr hazrlk aamasmdayd, ama grne gre kimsenin bundan haberi yoktu. Samalk. Bir yudum su ald. Her eyin bir ekilde kendi kendine yoluna gireceine karar vermiti, kimse kestirme bir yol istemiyordu, belediye meclisinin hibir dayana yoktu. Her ey kendi kendine yoluna girecekti. Tanrm, bu ne korkun bir akamdan kalmaltkt. Giysi dolabnn aynasnda kendine bakt. Dilini kard. "Sar" diye dnd. San szc balant kurabilecei bir eyler arayarak bir an iin kafasnda ylece doland. Onbe saniye sonra evden kmt ve bahesindeki patikada ilerleyen byk, sar bir buldozerin nnde yatyordu. ^=^> Bay L Prosser, sylenenlere baklrsa sradan bir insand. Bir baka deyile, maymundan gelme, karbon temelli 14 DOUGLAS ADAMS OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 15 ve iki ayakl bir yaam biimiydi. Daha fazla ayrnt vermek gerekirse krk yanda, iman, klksz bir adamd ve Belediye Meclisinde alyordu. Tuhaf bir ekilde, bunu bilmese de baba tarafndan dorudan Cengiz Han'n soyundan geliyordu. Yine de araya giren nesiller ve karan rklar genlerinde o kadar ok deiiklie sebep olmutu ki artk

gzle grlebilir Mool zellikleri tamyordu?*Bay L Prosser'da kudretli atalarndan geriye kalan tek iz, karn blgesindeki gze arpan imanlk ve kk krk apkalara olan tutkusuydu. Kesinlikle byk bir sava deildi: aslna baklrsa gergin ve endieli bir adamd. Bugn zellikle gergin ve endieliydi, nk iinde -ii gn bitmeden Arthur Dent'in evinin yoldan kaldrlmasn salamakt- ciddi bir terslik kmt. "Samalamayn, Bay Dent," dedi, "kazanamayacanz siz de biliyorsunuz. Sonsuza dek buldozerin nnde yata-mazsnz." Gzlerini acmasz bir atele parlatmaya alt, ama olmuyordu ite. amurun iinde yatan Arthur'un sesi onunkini bastrd. "Benim gzm kara," dedi, "er mi yaman bey mi yaman greceiz." "Korkarm durumu kabul etmek zorunda kalacaksnz," dedi Bay L Prosser, krk apkasn skca tutup kafasnn zerinde dndrerek, "bu kestirme yolun ina edilmesi gerekiyor ve ina edilecek!" "Bunu ilk defa duyuyorum," dedi Arthur, "peki neden ina edilmesi gerekiyormu?" Bay Prosser bir sre ona parman sallad, sonra durdu ve parman ekti. "Neden ina edilmesi gerekiyormu da ne demek?" dedi. "Bu bir kestirme yol. Kestirme yollar ina edilmelidir." Kestirme yollar, baz insanlarn A noktasndan B noktasna ok hzl bir ekilde gitmesini, bu srada baka insanlarn da B noktasndan A noktasna ok hzl bir ekilde varmasn salayan bululardr. Tam ortada bir nokta olan C noktasnda yaayan insanlarsa sk sk unu merak ederdi: A noktasnda ne var ki bunca insan B noktasndan oraya gitmek iin can atyor ve B noktasnda ne var ki bunca insan A noktasndan oraya gitmek iin can atyor? ou kez insanlarn hangi lanet olas yerde olmak istediklerine kesin bir karar verip bu duruma bir son vermelerini dilerlerdi. Bay Prosser D noktasnda olmak istiyordu. D noktas belirli bir yer deildi, A, B ve C noktalarnn ok ok u-zandaki herhangi bir uygun nokta olabilirdi. D noktasnda, kapsnn zerinde baltalar olan kk bir kulbesi olacakt ve D noktasna en yakn bar olan E noktasnda birazck iyi vakit geirecekti. Kars elbette ki sarmak glleri olmasn isterdi, ama o baltalar tercih ediyordu. Nedenini bilmiyordu - yalnzca baltalar houna gidiyordu. Buldozer srclerinin alayc srtlar karsnda kpkrmz oldu. Arln bir ayandan dierine verdi, ama her iki durum da eit derecede rahatszd. Birilerinin korkun bir beceriksizlik yapt gn gibi ortadayd ve o kiinin kendisi olmamas iin dua etti. 16 DOUGLAS ADAMS "Vaktinde herhangi bir neri ya da itirazda bulunmaya hakknz vard, biliyorsunuz," dedi Bay Prosser. "Vaktinde mi?" dedi Arthur, bayku gibi terek. "Vaktinde? Bunu ilk kez dn evime gelen bir iiden duydum. Ona pencereleri silmeye mi geldin diye sordum, o da hayr evi ykmaya geldim dedi. Elbette ki bunu hemen sylemedi. ey, hayr. nce birka pencere sildi ve Benden bir belik ald. Ondan sonra syledi." "Ama, Bay Dent, planlar dokuz aydr yerel planlama ofisinde duruyordu." "ey, evet, dn leden sonra, duyar duymaz dorudan oraya gittim. Planlarn orada olduunu duyurmak iin klnz bile kprdatmadnz, deil mi? Bunu gerekten gidip birilerine ya da bir eylere bildirmekten bahsediyorum." "Ama taslaklar aslyd..." "Asl myd? Onlar bulabilmek iin en sonunda kilere inmek zorunda kaldm." "Evraklarn asld blm orasdr." "Elimde bir fenerle." "ey, byk olaslkla klar gitmiti." "Merdivenler de gitmiti." "Ama bakn, duyuruyu buldunuz, deil mi?" "Evet," dedi Arthur, "evet, buldum. Kapsnda Leopara dikkat et yazl bir tabela aslm ve kullanlmayan bir helaya tklm, kilitli bir dosya dolabnn dibindeydi." Balarnn zerinden bir bulut geti. Bulutun glgesi souk amurun iinde dirseine dayanm bir ekilde uzanan Arthur Dent'in zerine dt. Arthur Dent'in evinin OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 17 zerine dt. Bay Prosser kalarn atp buluta bakt. "ok da matah bir ev deil," dedi.

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vs"zgnm, ama onu sevmi bulundum bir kere." "Kestirme yolu da seveceksiniz." "Ah, kapa eneni," dedi Arthur Dent. "Kapa eneni ve defol git; giderken lanet olas kestirme yolunu da yanna al. Hibir dayanan yok ve bunu biliyorsun.'' Zihni Arthur Dent'in evinin yanp kl oluunun ve Arthur'un srtna saplanm en az kaln mzrakla birlikte alev alev yanan ykntdan lk la kann tarifi g, ama mthi ekici grntleriyle dolu olan Bay Prosser azn birka kez ap kapatt. Buna benzer hayaller Bay Prosser' sk sk rahatsz eder ve kendisini ok gergin hissetmesine neden olurdu. Bir an iin kekeledi, ama sonra kendisini hemen toparlad. "Bay Dent," dedi. "Buyrun, benim," dedi Arthur. "te size gereklere dayanan baz bilgiler. u buldozerin dosdoru stnzden gemesine izin verirsem, buldozerin ne kadar zarar greceine dair herhangi bir fikriniz var m?" "Ne kadar?" diye sordu Arthur. "Hi," dedi Bay Prosser ve beyninin neden hep bir a-zdan ona baran bin kll atlyla dolu olduunu merak ederek sinirli bir ekilde uzaklat. cv gemiler hi zorlanmadan gkyznde ar ar dnd-l. Her birinin altnda bir kap, bo ve karanlk bir kare ,ii di. Bu arada bir yerlerde birileri bir radyo vericisinin bana Ueip bir dalga boyu saptam ve Vogon gemilerine mesaj gndererek gezegen adna bir ricada bulunmu olmalyd. I ularn ne sylediini kimse duymamt, ama yant duyuldu. Anons tekrar balamt ve ses bu kez fkeliydi. yle dedi: "Alfa Centrauri'ye giden kimse olmad da ne demek? Tanr akna, insanolu, biliyorsunuz ki oras yalnzca drt k yl u-aklkta. Kusura bakmayn, ama evrenizde olanlarla ilgilenmeli' zahmet etmiyorsanz, bu sizin sorununuz"Yok etme nlarn harekete geirin." Alan kaplardan aaya k selleri akt. "Bilemem," dedi anons sistemindeki ses, "sizi kahrolas il-"i.v evegen, sizlere kar hibir sempati beslemiyorum." Ses kesildi. Korkun bir sessizlik oldu. Korkun bir grlt oldu. 46 DOUGLAS ADAMS Korkun bir sessizlik oldu. Vogon naat Filosu, mrekkep karas yldzl bo ilerine doru kayarak uzaklat. Uzaklarda, Galaksinin kar sarmal kolunda, Gne ilenilen yldzdan beyz bin k yl uzaklkta, Galaktik mparatorluk Hkmeti'nin Bakan Zaphod Beeblebrox, I amogran gneinin altnda gz krpp parldayan iyon ekiti delta teknesiyle Damogran denizlerine

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vsalmt. Scak Damogran, uzak Damogran, ad neredeyse hi duyulmam Damogran. Altn Kaip'in gizli evi Damogran. Tekne suda hzla ilerliyordu. Gitmek istedii yere var-ms biraz zaman alacakt, nk Damogran glk karc ak biimde dzenlenmi bir gezegendi. ok ho, ama nir bozucu genilikteki okyanus paralaryla ayrlan irili ufakl l adalarndan baka bir ey yoktu burada. Tekne hzlanarak yoluna devam etti. Bu topografik tuhaflk yznden Damogran bir l geleeni olarak kalmt. Galaktik mparatorluk Hkme-li'in Altn Kalp projesi iin Damogran' semesinin nedeni buydu ite. Damogran ssz, Altn Kalp projesi de gizliydi. Tekne bir mermi hzyla, btn gezegenin makl boyuttaki tek takmadasnn ana adalar arasnda uzanan denizin zerinde hoplayarak ilerliyordu. Zaphod Beeblebrox 48 DOUGLAS ADAMS Paskalya Adas'ndaki (isim tamamen anlamsz bir tesadft - paskalya szc Galaktike'de ufak, yass ve ak kahverengi anlamna gelir) kk uzaylimanndan bir baka anlamsz tesadf sonucu Fransa olarak bilinen Alan Kalp adasna gidiyordu. Altn Kalp zerinde almann yan etkilerinden biri d olduka anlamsz bir tesadfler zinciriydi. Ama bugn, projenin sonulanp her eyin ortaya kaca ve Altn Kalp'in ona hayran kalacak Galaksiye tantlaca gnn, ayn zamanda Zaphod Beeblebrox iin de byk gn olmas hibir ekilde tesadf deildi. Bakanl a soyunmaya srf bugn iin karar vermi, bu karar Ga laktik mparatorlukta ok dalgalar yaylmasna yol amf - Zaphod Beeblebrox? Bakan? O Zaphod Beeblebrox de ildir, canm? O Bakan deildir, canm? Biroklar bun bilinen evrenin tamamnn sonunda keileri kardn kant olarak grmt. Zaphod srtt ve teknenin hzn daha da artrd. Macerac, eski hippi, keyfine dkn (sahtekr m? b yk ihtimalle), manik bir ekilde kendi reklamn yapan kiisel ilikilerde korkun baarsz ve bo gezenin bo kalfas olan Zaphod Beeblebrox. Bakan m? Kimse keileri karmamt, en azndan bu konuda. Koca Galakside yalnzca alt kii Galaksinin hangi ilkeye dayanarak ynetildiini anlayabiliyordu ve onlar da Zaphod Beeblebrox Bakanla adayln koyma niyetini akladnda, bunun neredeyse bir emrivaki olduunun OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 4 9 arkna vardlar: O bakanlk iin ideal bir yemdi.* Ama Zaphod'un bunu neden yaptn anlamakta ke'' Bakan: Tam unvan Galaktik imparatorluk Hkmeti Bakan. mparatorluk terimi artk yalnzca bir anakronizm olmasna ramen hl korunmaktayd. Hkmdarlk soyundan gelen imparator yaknda lecekti, uzun yzyllardr bu durumdayd. lmcl komasnn son anlarnda, onu bu haliyle, hibir deiiklie uratmadan ebediyen saklayacak olan dural bir alana kilitlendi. Varislerinin hepsi uzun zaman nce lmt, bu da ciddi bir politik karklk olmakszn gcn basit ve etkili bir ekilde merdivenin bir iki basamak aasna indii ve eskiden mparator'a danmanlk yapan bir kurula -banda bizzat o kurulun setii bir Bakan olan, seilmi, idari bir mecliseverildii anlamna geliyordu. Aslnda g byle bir merciye de verilmiyordu. zellikle Bakan'n kendisi daha ok gstermelik bir yneticiydi - elinde gerek bir g yoktu. Grne gre hkmet tarafndan seiliyordu, ama sahip olmas beklenen zellikler liderlikle deil, daha ok, iyi muhakeme edilmi zorbalkla ilintiliydi. Bu nedenle, Bakan seimi her zaman tartmalara yol amt. Bakan hep sinir bozucu ama byleyici bir tip olmutu. Grevi gc kullanmak deil, dikkatleri ondan uzaa ekmekti. Bu ltler gz nne alndnda, Zaphod Beeblebrox Galaksinin sahip olduu en baarl Bakanlardan biriydi - imdiden on yllk Bakanlk sresinin iki yln sahtekrlktan hapiste geirmiti. ok ok az insan, Bakan ve hkmetin neredeyse hi g sahibi olmadnn farkndayd ve bu az sayda insann da yalnzca alts nihai politik gcn nereden kullanldn biliyordu. Geri kalanlarn ou iten ie nihai karar verme srecinin Bir bilgisayar tarafndan yrtldne inanyor, ama bu konuda ok ama ok yanhyorlard. 50 DOUGLAS ADAMS

sinlikle uvallamlard. Zaphod gnee doru bir su dalgas fkrtarak tekneyi serte yana yatrd. Gn bugnd; bugn Zaphod'un neyin peinde olduunu anlayacaklard. Ayrca bugn onun ikiyznc ya gnyd, ama bu da yalnzca baka bir anlamsz tesadft aslnda. Teknesini Damogran denizlerinde sektirirken, bugnn ne harika, ne heyecan dolu bir gn olacan dnp sessizce glmsedi. Gevedi ve iki kolunu tembel tembel koltuun arkasna sarktt. Kayak-boksunu gelitirmek iin geenlerde sa kolunun altna taktrd fazladan kolla da dmeni ynetiyordu. "Hey," dedi yumuak bir sesle kendi kendine, "cidden sk bir herifsin sen." Ama sinirleri tel gibi gergindi. Fransa adas yaklak otuz kilometre uzunluunda, sekiz kilometre geniliinde, hilal biiminde ve kumluk bir a-dayd. Aslnda kendi bana bir ada olmaktan ok dev bir koyun snrlarn ve kavisini belirlemekteydi. Hilalin i ksmndaki sahil eridinin neredeyse tamam sarp kayalklardan olutuu iin bu izlenim daha da gleniyordu. Kayalklar kar kyya doru hafif bir eimle sekiz kilometre boyunca alalarak uzanyordu. Kayalklarn tepesinde bir karlama komitesi bulunuyordu. Komitenin byk blmn Altm Kalp'i ina etmi o-lan mhendisler ve aratrmaclar oluturuyordu - bunlarn ou insansyd, ama orda burda birka srngensi a-tom bilgini, hava perilerini andran iki yeil maksime OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 51 lialitiki, bir iki ahtapotsu fizikoyapc ve bir Hooloovoo (1 looloovoo sper-zeki, mavi bir glgedir) vard. Hooloovoo dndakilerin hepsi rengrenk trensel laboratuvar nlkleri iinde gz kamatryorlard; Hooloovoo ise bu vesileyle geici olarak mnferit bir prizmaya yanstlmt. Hepsi ilerini titreten, byk bir heyecan duyuyordu. Birlikte ve tek tek fizik kurallarnn snrlarn amlar, maddenin temel dokusunu yeniden oluturmu, ihtimal ve ihtimalsizlik yasalarn zorlam, eip bkerek inemilerdi, ama grne gre bunlarn hepsinden daha heyecan verici olan boynunda turuncu kuak olan bir adamla tanmakt. (Galaksi Bakan geleneksel olarak turuncu bir kuak takard.) Galaksi Bakan'nm aslnda ne kadar g sahibi olduunu -tam olarak hi- bilselerdi de onlar iin ok fark etmeyecekti. Galakside yalnzca alt kii Galaksi Bakan'nm iinin g kullanmak deil dikkatleri ondan uzaa ekmek olduunu biliyordu. Zaphod Beeblebrox bunu artc derecede iyi yapyordu. Burnu dnp hzla koya giren Bakanlk srat teknesinin usta manevras ve gne yla gzleri kamaan kalabalk nefesini tuttu. Tekne denizin zerinde bir saa bir sola yatarak yaklarken etrafna k sayordu. Aslnda suya demesi falan gerekmiyordu, nk iyoni-ze atomlardan oluan, puslu bir yastn zerinde ilerliyordu - ama srf gsteri iin suya indirilebilen yzge eklinde, ince kreklerle donatlmt. Krekler havaya tslayan su perdeleri fkrtyor, denizde lgnca sallanan ve kp-rerek son sratle koyu kat eden teknenin arkasna dklen 52 DOUGLAS ADAMS derin yarklar ayordu. Zaphod gsteri yapmaya baylrd: en iyi yapt ey buydu. Dmeni serte krd, tekne kayalk yamacn altnda suyu trpanlyormu gibi kendi evresinde lgnca dnd ve dalgalarn zerinde durdu. Zaphod birka saniye iinde koarak gverteye kt ve milyardan fazla insana srtarak el sallad. U milyar insan aslnda tam olarak orada deildi, ama onun her hareketini havada itaatkr bir ekilde asl duran kk bir boyutlu [3B] robot kamerann gznden izliyorlard. Ba-kan'n maskaralklar 3B'de halk tarafndan her zaman ok tutuluyordu. 3B'ler bunun iin vard. Tekrar srtt. U milyar ve alt kii durumu bilmiyordu, ama bugn hi kimsenin hesaba katmad kadar byk bir maskaralk gerekleecekti. Robot kamera Bakan'n iki kafasndan daha popler olann yakndan grntlemek iin ona doru ynelirken Bakan tektar el sallad. Fazladan bir kafa ve nc kol dnda aa yukar insans grnyordu. Karmakark sar salar saa sola dalmt, mavi gzleri tanmlanmas imknsz bir kla parlyordu ve yanaklar neredeyse her zaman traszd. Alt metre apnda saydam bir kre, srat teknesinin yannda yuvarlanyor, suya batp

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vskarak yzyor ve parlak gnein altnda ldyordu. inde yarm daire eklinde ve gz alc gzellikte krmz bir deriyle kaplanm geni bir sedir yzyordu: Kre yuvarlanp suya batp ktka, sedir daha da hareketsizleiyor, deriyle kaplanm bir kaya gibi OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 53 sabit duruyordu. Btn her ey gibi bu da yalnzca gsteri iindi. Zaphod krenin duvarndan ieri girip sedire yayld. ki kolunu sedirin arkasna att, ncsyle dizindeki tozu silkeledi. Kafalar glmseyerek evreye bakt; ayaklarn uzatt. Haykrmamak iin kendini zor tuttuunu dnd. Krenin altnda sular kaynamaya, fokurdamaya ve fkrmaya balad. Kre bir aa bir yukar hareket edip yuvarlanarak havaya ykseldi. Kayala k ubuklar saarak ykseldike ykseldi. Kre fskiyenin zerinde ykseldike, altndan dklen sular tekrar yzlerce metre aadaki denize arpyordu. Zaphod nasl grndn hayal ederek glmsedi. Tam anlamyla sama bir ulam ekliydi, ama tam anlamyla da nefisti. Kre bir an iin kayaln tepesinde oyaland, yan yatt ve rayl bir rampaya dedi, rampadan aa kk, ibkey bir platforma yuvarlanp durdu. Zaphod Beeblebrox olaanst bir alk eliinde kreden kt, turuncu kua kta gz kamatryordu. Galaksi Bakan gelmiti ite. Alklarn kesilmesini bekledi, sonra elini kaldrarak herkesi selamlad. "Merhaba," dedi. Bir hkmet rmcei yan yan yryerek Bakan'n yanma gitti ve nceden hazrlanm konuma metninin bir kopyasn eline tututurmaya kalkt. Asl metnin ten yediye kadar olan sayfalar o anda koydan sekiz kilometre 54 DOUGLAS ADAMS kadar uzakta, Damogran denizin sularnda yzyordu. Birinci ve ikinci sayfalarsa bir ibikli Damogran Kartal tarafndan kurtarlp kartaln icat etmi olduu sra d, yeni yuva biiminin bir paras olmutu oktan. Yumurtadan yeni km yavru bir kartaln, byk oranda incecik kt paralarndan yaplm bu yuvadan kmas neredeyse imknszd. bikli Damogran Kartal, daha nce trlerin hayatta kalma kavram hakknda bir eyler duymutu, ama bu konuyla pek ilgilenmemiti. Zaphod Beeblebrox'un nceden hazrlanm bu konumaya ihtiyac olmayacakt. Bu yzden bir rmcek tarafndan kendisine sunulan metni nazike geri evirdi. "Merhaba," dedi tekrar. Herkes ya da en azndan neredeyse herkes ona glmseyerek bakyordu. Kalabaln arasnda Trillian' fark etti. Trillian, Zaphod'un bu yaknlarda gerekletirdii bir gezegen ziyareti srasnda, srf elence olsun diye klk deitirip tavlad bir kzd. nce yapl, esmerce ve insansyd, uzun ve dalgal siyah salar, kaln dudaklar, garip toparlak bir burnu, sama bir kahverengi tonuna sahip gzleri vard. O zel ekliyle balanm krmz earb ve uuan, ipeksi, uzun elbisesiyle hafiften bir Arap' andryordu. Tabii ki oradaki kimse Arap diye bir ey duymamt. Araplarn soyu ok ksa bir sre nce tkenmiti, zaten yaarlarken de Damogran'n beyz k yl uzanda yaamlard. Trillian zel biri deildi, ya da en azndan Zaphod yle iddia ediyordu. Kz yalnzca onunla epey taklan ve ona hakknda dndklerini syleyen biriydi. "Merhaba tatlm," dedi kza. OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 55 Kz ona ani ve gergin bir glmsemeyle bakp kafasn evirdi. Sonra yznde daha scak bir glmsemeyle bir kez daha bakt - ama o bakana kadar Zaphod oktan baka bir tarafa dnmt. "Merhaba," dedi, Merhaba demeyi kesip deme vermeye balamasn dileyerek birbirine sokulmu kk yaratk -grubuna. Yaratklar basn mensuplaryd. zellikle onlara srtt, nk birka saniye iinde onlara demecin babasn verecekti. Yine de hemen sonra syledikleri onlarn pek iine yarar eyler deildi. Sinirlenmeye balayan bir parti grevlisi Bakan'n kendisi iin hazrlanm nefis konuma metnini okuyacak havada olmadna karar verdi ve cebindeki uzaktan kumanda cihaznn dmesine bast. Uzakta, nlerinde, gkyzne doru uzanan beyaz bir kubbe atlayarak ortadan ikiye ayrld ve kendini yavaa katlayarak yere indi. Byle olacan ok iyi bilmelerine ramen (nk kubbeyi bu ekilde ina eden kendileriydi) herkes soluunu

tuttu. Kubbenin altnda yz elli metre uzunluunda ve zarif bir kou ayakkabsna benzeyen devasa bir yldzgemisi yalyordu; kusursuz bir beyazlkta ve akllara durgunluk vererek gzellikteydi. Geminin kalbinde, kalabaln grmedii bir yerde, iinde imdiye dek tasarlanm en akla zarar buluu muhafaza eden kk, altn bir kutu vard. Bu yldzgemisini galakside esiz klan bu ara, gemiye adn veren cihazd - Altm Kalp. "Vay canna," dedi Zaphod Beeblebrox, Altm Kalp'e bakarak. Syleyebilecei pek fazla ey yoktu. 56 DOUGLAS ADAMS Basn kzdracan bildii iin ayn eyi bir kez daha syledi: "Vay canna." Kalabalk beklenti dolu gzlerle ona dnd. Zaphod, kalarn kaldrp gzlerini aarak kendisine bakan Trilli-an'a gz krpt. Kz onun ne sylemek zere olduunu biliyor ve aslnda rezil bir gsteri merakls olduunu dnyordu. "Bu gerekten hayret verici," dedi Zaphod. "Bu gerekten tam anlamyla hayret verici. O kadar hayret verici bir ekilde hayret verici ki, sanrm onu almak istiyorum." Mthi bir Bakanlk demeciydi ve eklen tamamen doruydu. Kalabalk beeniyle gld, gazeteciler neeyle Etha-Alt Habermatik'lerinin dmelerine bastlar ve Bakan srtt. Srtrken yrei dayanlmaz bir ekilde arpmaya balad ve sessizce cebinde duran kk Felmatik bombasnn dmesine bast. Sonunda buna daha fazla dayanamad. Kafalarn ge kaldrp vahi bir nara kopard, ardndan bombay yere frlatt ve aniden donup kalm ltl glmsemeler denizinde ileriye doru komaya balad. Prostetnik Vogon Jeltz dier Vogonlarn bile gzne ho grnmezdi. Yksek kemerli burnu, bir domuzunkini andran minik alnnn ta yukarsna dek uzanyordu. Kauua benzeyen koyu yeil derisi Vogon Sivil Hizmet politikas oyununu oynamasna, hatta iyi oynamasna izin verecek kadar kalnd. Ayrca hibir olumsuz etkiye uramadan, denizin yz metre altnda sresiz yaamasn salayacak kadar da su geirmezdi. Geri yzmeye gittii de yoktu. Program buna izin vermeyecek kadar doluydu. u an olduu kii olmutu, nk milyarlarca yl nce Vogonlar Vogkre'nin kadim, durgun denizlerinden srnerek kp nefes nefese kalm bir .ekilde gezegenin bakir kylarna uzandklarnda ... gen, parlak Vogsol gneinin ilk klar o sabah zerlerine vurduunda, sanki evrimin gleri orackta onlatdan vazgemi, sonra da tiksintiyle arkalarn dnp uzaklaarak irkin ve talihsiz bir hata olarak grdkleri bu yaratklarla daha fazla uramamaya karar vermiti. Vogonlar bir daha bi evrim geirmediler: hayatta kalmay asla baaramam olmalar gerekirdi. Bu yaratklar hayatta kalmay baarm olmalarn karardklarna ve uursuz inatlklarna borluydular. Evrim mi? dediler kendi kendilerine, Ne gerei var? ve daha b58 DOUGLAS ADAMS yk anatomik uygunsuzluklarn ameliyatla dzeltebilecek noktaya gelene kadar doann onlara vermeyi reddettii ey olmadan da yaadlar. Bu srada, Vogkre gezegenindeki doal gler nceki hatalarn telafi etmek iin fazla mesai yapyordu. Il l parlayan, mcevher kabuklu ve seirtgen yengeler yarattlar, Vogonlar da yengelerin kabuklarn demir tokmaklarla paralayarak onlar yediler; ge doru uzanan nefes kesici bir narinlik ve renkte aalar yarattlar, Vogonlar da aalar kesip yenge etini odunda piirdiler; ipeksi krkleri ve buulu gzleri olan ceylan benzeri zarif yaratklar yarattlar, Vogonlar da onlar yakalayp stlerine oturdular. Ulam arac olarak hi faydalar yoktu, nk srtlar hemen krlveriyordu, ama Vogonlar yine de stlerine oturdular. Bu nedenle Vogonlar birdenbire yldzlararas yolculuun ilkelerini kefedene dek Vogkre gezegeni ok zor bir bin yl geirmiti. Birka ksa Vog yl iinde son Vogona kadar Galaksinin politik merkezi olan Megabrantis yldz kmesine g ettiler ve imdi Galaktik Sivil Hizmet'in bklmez belkemiini oluturmulard. renmeye, kendilerine zg bir tarz ve sosyal incelik kazanmaya altlar, ama pek ok adan ada bir Vogonun ilkel atalarndan hi fark yoktu. Her yl anavatanlarndan yirmi yedi bin mcevherli seirtgen yenge ithal edip mutlu ve sarho olduklar geceleri demir tokmaklarla yenge paralayarak ge-iriyorlard. Prostetnik Vogon Jeltz su katlmam bir alak olmas asndan tipik bir Vogondu. Bir de

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vsotostopulardan hi OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 59 holanmazd. Prostetnik Vogon Jeltz'in amiral gemisinin derinlikle- inde bulunan kk ve karanlk bir kabinde, tedirginlik iinde minik bir kibrit akld. Kibriti akan bir Vogon deildi, ama onlar hakknda her eyi biliyordu ve tedirgin nl inakta yerden ge kadar hakk vard. Onun ad Ford Prefect'di* Ford Prefect'in asl ad sadece anlalmas g bir Betelgeuse lehesinde telaffuz edilebilirdi. Bu lehe Gal./Ydz./Yl 0.3758'de Betelgeuse Yedi'deki btn eski Praksibetel topluluklarn ortadan kaldran Byk Hrung Ykm Felake- i'nden sonra resmen yok olmutur. Ford'un babas koskoca gezegende Byk Hrung Ykm Felaketi'nden asla tatmin edici bir ekilde aklayamad, olaanst bir tesadf sonucu canl kmay baaran tek adamd. Olayn tamam kaln bir esrar perdesinin ardnda kalmt: aslnda Hrung'n ne olduunu ya da neden zellikle Betelgeuse Yedi'nin zerine yklmay setiini hi kimse hibir zaman renemedi. Ford'un babas kanlmaz bir ekilde ektii phe bulutlarn yce gnlllkle bir kenara iterek, yerlemek zere Betelgeuse Be'e geldi. Burada Ford'un hem babas hem de amcas oldu; artk var olmayan rknn ansna ona kadim Praksibetel dilinde bir ad koydu. Ford hibir zaman asl adn sylemeyi renmedi, babas sonunda utan yznden ld ki bu, Galaksi'nin baz kesimlerinde hl lmcl bir hastalktr. Okuldaki ocuklar ona "Ix" adn taktlar. Betelgeuse Be dilinde Ix "Hrung'n ne olduunu ya da neden zellikle Betelgeuse Yedi'nin zerine yklmay setiini bilmeyen ocuk" anlamna gelir. 60 DOUGLAS ADAMS Kabinde durup evresine baknd, ama pek bir ey see-miyordu; kocaman garip glgeler minik kibritin titrek nda korkutucu bir ekilde -ama hi ses karmadan- oradan oraya sryordu. Ford fsldayarak Dentrassilere kretti. Dentrassiler pisboazlardan oluan asi bir kabileydi. Vogonlar vahi ama iyi bir topluluk olan Dentrassilere son zamanlarda uzunyol filolarnda yiyecek ve iecekten sorumlu personel olarak i vermeye balamlard. Tek bir artla, Dentrassiler kendi ilerine bakacaklard. Bu Dentrassilerin de iine geliyordu, nk uzaydaki en geerli para birimlerinden biri olan Vogon parasn seviyor, ama Vogonlardan nefret ediyorlard. Bir Dentrassinin sevebilecei tek Vogon sinirlenmi bir Vogondu. Ford Prefect bu kk bilgi sayesinde artk hidrojen, ozon ve karbonmonoksitten olumu bir bulut deildi. Hafif bir inilti iitti. Kibritin nda, yerde ar a hareket eden iri bir ekil grd. Kibriti hzla sallayarak sndrd, elini cebine soktu, arad eyi bulup kard, yrtarak at ve sallad. Yere meldi. ekil yeniden hareket etti. "Biraz fstk getirdim," dedi Ford Prefect. Arthur Dent kprdand ve anlamsz bir eyler mrldanarak tekrar inledi. "Haydi, al biraz," diye srar etti Ford, paketi tekrar sallayarak, "daha nce madde nakil nna hi maruz kalma-dysan biraz tuz ve protein kaybetmi olmalsn. tiin biralar metabolizmann yaad darbeyi hafifletmitir." "Nrrrr ... " dedi Arthur. Gzlerini at. "Buras karanlk," dedi. OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 61 "Evet," dedi Ford Prefect. "Karanlk." "Hi k yok," dedi Arthur Dent. "Karanlk, hi k yok." Ford Prefect'in insanlar hakknda anlamakta en ok zorland eylerden biri Gzel bir gn, Boyun ne kadar da uzun ya da Ah canm, on metrelik bir kuyuya dm gibi gfmyorsun, iyi misin? gibi apak ortada olan eyleri belir- p tekrarlama huylaryd. Ford ilk balarda bu tuhaf davrana bir aklama getirmek iin bir kuram gelitirmiti. nsanlar dudaklarn devaml altrmazlarsa, diye dnmt, belki azlarn bir daha hareket ettiremiyorlardr. Birka ay sren dikkatli bir inceleme ve gzlem sonu- unda bu kuram bir bakasyla deitirdi. nsanlar dudaklarn devaml altrmazlarsa, diye dnd, beyinleri almaya balyor. Bir sre sonra, ar alayc olduunu dnmeye balad bu kuramdan da vazgeti ve aslnda insanlardan ok holandna karar verdi, ama

bilmedikleri eylerin okluu onu her zaman ciddi ekilde endielendi- yordu. "Evet," diye Arthur'u onaylad, "k yok." Arthur'a biniz fstk yedirdi. "Kendini nasl hissediyorsun?" diye sor-lu "Askeri bir akademi gibi," dedi Arthur, "paralarm tek ick mezun oluyorlar." Fotd karanlkta ona bo bo bakt. "Sana hangi cehennemde olduumuzu sorarsam," dedi A rhur gsz bir sesle, "buna piman olur muyum?" Ford ayaa kalkt. "Gvendeyiz," dedi. "Ya, iyi," dedi Arthur. 62 DOUGLAS ADAMS "Kk bir mutfak kabinindeyiz," dedi Ford, "Vogon inaat Filosu'nun uzaygemilerinden birinde." "ey," dedi Arthur, "bu, gvende szcnn benim daha nceden bilmediim, tuhaf bir kullanm ekli olma l." Ford bir k dmesi arayabilmek iin bir kibrit daha akt. Kotkun glgeler yine zerlerine sekip srad. Art hur ayaa kalkmaya alt ve kollarn korkuyla bedenin dolad. Korkun, uzayl biimler evresine m gibiydi; hava tanmad ve cierlerine gizlice sokulan kfl kokularla iyice arlamt, sinir bozucu hafif bir uul dikkatini toplamasna engel oluyotdu. "Buraya nasl geldik?" diye sordu hafife rpererek. "Otostop ekerek," dedi Ford. "Anlayamadm?" dedi Arthur. "Baparmamz kaldrp beklediimizi ve bcek gzl yeil bir canavarn kafasn uzatp Merhaba arkadalar, haydi atlayn, sizi Basingstroke kavana kadar gtrebilirim dediini mi sylemeye alyorsun bana?" "yle aklayaym," dedi Ford, "baparmak grevini elektronik bir etha-alt sinyal aygt gryor ve kavaksa alt k yl uzaklktaki Barnard Yldz'nda, bunun dnda sylediklerin aa yukar doru." "Peki ya bcek gzl yaratk?" "Rengi yeil, evet." "Tamam," dedi Arthur, "ne zaman eve dnebilirim?" "Dnemezsin," dedi Ford Prefect, k dmesini bulmutu. "Gzlerini koru ... " dedi ve yakt. OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 63 Ford bile ard. "Aman yarabbi," dedi Arthur, "bu gerekten bir uan dairenin ii mi?" Prostetnik Vogon Jeltz irkin yeil gvdesini kumanda I prsnde skntyla dolatrd. zerinde yerleim olan r.ezegenleri yok ettikten sonra iinde hep belirsiz bir kzgnlk byrd. Birilerinin gelip ona bunun ok yanl nkluunu sylemesini istiyordu, bylece onlara barp arabilir ve kendini daha iyi hissedebilirdi. Belki krlr da rekten kzaca bir ey kar umuduyla, kendini btn liicyle kaptan koltuuna brakverdi, ama koltuk ikyet nlercesine gcrdad yalnzca. "Defol!" diye bard, tam o anda kprye giren gen Ve gon muhafza. Muhafz derhal gzden kayboldu ve bu .lnda muhafz epey rahatlatmt. Biraz nce aldklar poru kaptana verecek kiinin kendisi olmamasna ok M-vinmiti. Rapor, son model harika bir uzaygemisi moto-nnun u sralarda Damogran'da hkmete ait bir aratrma merkezinde sergilendiini ve bundan byle hibir ekspres liperuzay yoluna gerek kalmadn syleyen resmi bir bildiriydi. Baka bir kap kayarak ald, ama Vogon kaptan bu se-le barmad, nk Dentrassilerin yemekleri haztrladkla-n mutfak blmesinin kapsyd o. Yemek imdi iyi giderdi. iri ve krkl bir yaratk elinde le yemei tepsisiyle kapdan girdi. Bir manyak gibi srtyordu. 64 DOUGLAS ADAMS Prostetnik Vogon Jeltz sevindi. nk biliyordu ki rj Dentrassi hayatndan bu kadar memnun grndnd gemide bir yerlerde kendisini gerekten kzdracak bir ey ler oluyordu. IU-

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vs1 Ford ve Arthur evrelerine bakndlar. "Pekl, ne dnyorsun?" diye sordu Ford. "Buras biraz bakmsz, deil mi?" Ford kalarn atarak pis iltelere, ykanmam fincan lara ve sk tepi kabinde oraya buraya atlm, ne id belirsiz, kokumu i amar paralarna bakt. "ey. grdn gibi bu bir ii gemisi," dedi Ford. "Buralar Dentrassilerin yatakhanesi." "Galiba onlara Vogon ya da ona benzer bir ey dendiini sylemitin." "Evet," dedi Ford, "gemiyi Vogonlar ynetiyor, Dentrassiler ise alk yapyor ve bizi gemiye onlar ald." "Kafam kart," dedi Arthur. "Gel, una bir bak," dedi Ford. iltelerden birinin rine oturdu ve antasn kartrmaya balad. Arthur rkc^ rek ilteyi drtt, sonra o da zerine oturdu: aslnda rke cek pek bir ey yoktu, nk Sqornshellous Zeta bataklklarnda yetien btn ilteler piyasaya sunulmadan nce byk bir titizlikle ldrlr ve kurutulurdu. ok ok az yeniden canlanrd. Ford kitab Arthur'a uzatt. "Bu da nedir?" diye sordu Arthur. OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 65 "Otostopunun Galaksi Rehberi. Bu bir tr elektronik ki-ap. Sana bilmen gereken her eyi anlatr. i budur." Arthur tedirgin bir halde kitab evirip evirdi. "Kapa houma gitti," dedi. "Panie Kaplma. Bu, bulun gn bana sylenen en akllca ve faydal ey." "Sana nasl altn gstereyim," dedi Ford. Kitab ll iki hafta nce lm bir tarlakuu gibi tutan Art-lur'un elinden kapt ve kabndan kard. "Buradaki u dmeye bastnda, grdn m, ekran alp sana dizini gsterir." Yaklak sekiz santimetreye on santimetre boyutunda bir rkran aydnland ve stnde harfler titremeye balad. "Vogonlar aratrmak istiyorsan, sadece onlarn adn giriyorsun." Parmaklar birka dmeye daha bast. "Ve ite Vogonlar." Yeil ekranda Vogon naat Filolar szckleri parlad. Ford ekrann altndaki byk, krmz dmeye bast ve szckler ekranda akmaya balad. Ayn anda, kitap bulduu bilgileri sakin ve ll bir sesle okumaya balamt. Kitabn syledikleri yleydi: "Vogon naat Filolar. Bir Vogon aracm binmek istiyorsanz, yapmanz gereken tek ey udur: unutun bunu. Onlar ialaksideki en kaba rklardan bindir - tam anlamyla kt deillerdir, ama kt huylu, brokratik, ok bilmi ve l ama robotun duruundaki bir ey grenlere daha iyi yaplabilirdi hissini veriyordu. Ellerini prl prl aletlerin zerinde gezdirip heyecanla kkrdayan Zaphod Beeblebrox, kabinde sinirli sinirli dolanyordu. Trillian baz lmler yapan bir yn aletin zerine kambur bir ekilde eilerek oturmutu. Sesi geminin a-ons sistemiyle her yere ulamaktayd. "Bee bir ve dmeye devam ediyor ..." dedi, "drde bir ve dmeye devam ediyor ... e bir ... iki... bir ... ihtimal /aktr bire bir ... normale dndli, tekrar ediyorum normale dndk." Miktofonunu kapatt - sonra yznde hafif bir glmsemeyle yeniden at ve devam etti: "Yani hl stesinden gelemediiniz herhangi bir ey varsa, bu sizin kendi sorununuz demektir. Ltfen sakinlesin. Yaknda sizi almaya gelece-i'k" Zaphod fkeyle patlad: "Kim bunlar Trillian?" Trillian ona bakmak iin koltuunu evitdi ve omuzlann silkti. "Grne gte uzay boluundan aldmz iki herif yalnzca," dedi. "ZZ 9 oul Z Alfa Blgesi." "ey evet, bu ok tatl bir dnce, Trillian," diye yaknd Zaphod, "ama bu artlar altnda bunun gerekten a-kIlca olduunu dnyor musun? Demek istediim, u anda kayoruz filan, imdiye kadar Galaksi polis gcnn yars peimize dmtr. Ama biz otostopular almak i-in duruyoruz. Tamam, artistik puan on zerinden on, a-na akllca

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vsdnme eksi bilmem ka milyon, yle deil 106 DOUGLAS ADAMS Parmaklan bir kontrol panelinin zerinde sinirli sinirli tempo tuttu. nemli bir tua dokunmadan, Trillian adamn elini sakin bir ekilde oradan uzaklatrd. Zaphod'un zihinsel zellikleri neyi ierirse iersin -gsteri, kabadaylk, kibir- konu mekanik olduunda hi yetenei yoktu ve lsz bir el hareketiyle gemiyi gz ap kapayana kadar havaya uurabilirdi. Trillian, onun bu kadar lgn ve baarl bir yaam srm olmasnn ana nedeninin yapt hibir eyin nemini asla anlamam olmas olduundan phelenmeye balamt. "Zaphod," dedi sabrl bir ruh haliyle, "uzay boluunda korumasz bir ekilde szlyorlard ... lmelerini istemezdin, deil mi?" "ey, biliyorsun ... hayr. yle deil, ama ..." "yle deil mi? yle lmelerini mi istemezdin? Ama ne?" Trillian ban bir tarafa doru eip adama bakt. "ey, belki de birileri onlar daha sonra gemisine alrd." "Bir saniye daha darda kalsalard, imdi lm olacaklard." "Evet, yani sen mesele zerine biraz daha dnme zahmetine katlansaydn, imdi byle bir derdimiz olmayacakt." "lmelerine izin vermek seni mutlu mu edecekti yani?" "ey, biliyorsun, pek yle mutlu etmeyecekti, ama ..." "Her neyse," dedi Trillian, kontrol paneline dnerek, "onlar gemiye ben almadm." "Ne demek istiyorsun? Kim ald o zaman?" OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 107 "Gemi ald." "Ha?" "Gemi ald. Tamamen kendisi yapt." "Ha?" "htimalsizlik Motoru'nu altrdmz srada." "Ama bu inanlmaz." "Hayr, Zaphod. Yalnzca ihtimali ok ok dk." "Hmm, evet." "Zaphod dinle," dedi Trillian, adamn kolunu hafife okayarak, "yabanclar konusunda endielenme. Yalnzca iki herif ite. Robotu onlar alp buraya getirmesi iin aaya gndereceim. Hey, Marvin!" Kedeki robotun kafas ani ve sert bir dn yapt, a-ma sonra neredeyse alglanamaz bir hareketle saa sola salland. Gerek arlndan on kilo daha arm gibi uraarak ayaa kalktt ve dardan gzlemleyen birine odann dier tarafna gitmek iin kahramanca bir aba sarf ettiini dndrecek bit tavrla yrmeye balad. Trillian'n nnde durdu ve kzn sol omzunun stnden telete bakyormu gibi grnyordu. "Moralimin son derece bozuk olduunu bilmeniz gerektiini dnyorum," dedi robot. Sesi bouk ve umutsuzdu. "Of Tanrm," diye homurdand Zaphod ve kendini bir koltua brakverdi. "Pekl," dedi Trillian umut verici, efkatli bir sesle, "ite seni oyalayacak ve kafan birtakm eylere takman engelleyecek bir i." "Bu bir ie yaramaz," dedi Marvin monoton bir sesle, I 08 DOUGLAS ADAMS "benim olaanst bir dnme gcm var." "Marvin!" diye uyard Trillian. "Pekl," dedi Marvin, "benden ne yapmam istiyot-sun?" "ki numaral giri blmesine in ve oradaki iki yabancy alp buraya getir, gzn stlerinde olsun." Mikrosaniyelik bir duraksama ve ses perdesiyle tn ze-tinde yaplan ince ayarlar sayesinde -gerekten kulp takabileceiniz bit ey deildi, bu- Marvin insani olan her eye kar duyduu katksz kmsemeyi ve korkuyu ifade etmeyi baard. "Hepsi bu kadar m?" "Evet," dedi Trillian serte. "Bundan hi keyif almayacam," dedi Marvin. Zaphod koltuundan ayaa frlad. "Senden keyif alman istemiyor," diye bard, "yalnzca syleneni yap, anlald m?" "Pekl," dedi Marvin zerine serte vurulmu byk ve atlak bir an gibi nlayarak, "syleneni yapacam." "yi," diye bard Zaphod, "iyi ... teekkrler ..."

Marvin dnp gen eklindeki krmz ve yass kapakl gzleriyle ona bakt. "Cannz skmyorum, deil mi?" diye sordu, dokunakl bir sesle. "Hayr, hayr, Marvin," dedi Trillian oynak bir ark sylercesine, "ortada hibir sorun yok, gerekten. ..." "Cannz sktm dnmek houma gitmezdi." "Hayr, bu konuda endien olmasn," diye devam etti OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 109 oynak ark, "sen yalnzca doal davranyorsun ve her ey yoluna girecek." "Aldrmadnza emin misiniz?" diye daha da kurcalad Marvin. "Hayr dedim ya Marvin," diye devam etti oynak arkya Trillian, "hibir sorun yok, gerekten ... bu, hayatn bir paras." Marvin ona elektronik bir bak frlatt. "Hayat," dedi Marvin, "bana hayattan bahsetmeyin." Topuklarnn zerinde umutsuzca dnd ve kendisini kontrol kabininden dar srkledi. Honut bir mrlt ve bir tkrtyla kap arkasndan kapand. "Bu robota daha fazla dayanabileceimi sanmyorum, Zaphod," diye hrlad Trillian. Ana Galaktika Ansiklopedisi, robotu insanlarn ilerini yapmak zere tasarlanm mekanik bir aygt olarak tanmlar. Sins Sibernetik irketi'nin pazarlama blmyse robotu "Birlikte Elenceli Vakit Geirdiiniz Plastik Dostunuz" eklinde tanmlar. Otostopunun Galaksi Rehberi ise Sirius Sibernetik irketi'nin pazarlama blmn "devrim gerekletiinde duvarn nne ilk dizilecek bir avu kafasz" olarak tanmlar ve editrlerin robot muhabirlii grevinde almakla ilgilenen herkesten gelecek bavurular byk memnuniyetle karlayacaklarn syleyen bir dipnot der. Tuhaf bir ekilde, Ana Galaktika Ansiklopedist'ntn tir 110 DOUGLAS ADAMS Zaman kaymas sonucunda bin yl sonrasndan den bir edisyo-nunda Sirius Sibernetik irketi'nin pazarlama blm "devrim gerekletiinde duvarin nne ilk dizilen bir avu kafasz" olarak tanmlanmtr. Pembe odack ok ksa bir sre iinde yok oldu, maymunlar daha iyi bir boyuta gemilerdi. Ford ve Arthur kendilerini geminin bini alannda buldular. Buras pek bir kt. "Bence bu gemi yepyeni," dedi Ford. "Nereden anladn?" diye sordu Arthur. "Metalin yan len, acayip bir aletin mi var?" "Hayr, yalnzca yerde duran u tantm brorn buldum. 'Evren sizin olabilir' cinsi samalklarla dolu. Hey! Bak, haklymm." Ford sayfalardan birine parmayla serte vurdu ve Art-hur'a gsterdi. "yle diyor: 'ihtimalsizlik Fizii'nde yepyeni ve mthi bir bulu. Geminin motoru Sonsuz ihtimalsizlik'e ular ulamaz, Evrendeki her noktadan geer. Dier byk hkmetleri imrendirin.' Vay be, amma da byk bir i bu." Ford heyecanla geminin teknik zellikletini anlatan blm arayp buldu. Arada bir, okuduklar karsnda hayranlkla soluu kesiliyordu - srgnde olduu yllarda Galaktik astro-teknoloji alm ban gitmiti. Arthur ksa bir sre onu dinledi, ama Ford'un sylediklerinin ounu anlayamaz hale geldiinde, dncelerinin zihninde aylak aylak gezmesine izin verdi. Parmaklarn OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 111 bir bilgisayarn akl ermez klavyesinin kenarnda gezdirirken, birden yandaki panele uzand ve insan basmaya davet ediyormu gibi gtnen byk ve krmz bir dmeye basverdi. Panel Ltfen bu dmeye bir daha basmayn szckleriyle aydnland. Arthur kendine geldi. "Dinle," dedi Ford, hl brore dalm bir halde, "geminin sibernetiini amma da abartmlar. Sirius Sibernetik irketi'nin GlK zelliine sahip yeni nesil robotlar ve Mgfsayar-\an." "GK zellii mi?" diye sordu Arthur. "O da ne?" "Ha, Gerek insan Kiilii diyor." "Hmmm," dedi Arthur, "korkun grnyor." "yle," dedi arkalarndan gelen bir ses. Bu bouk ve u-mutsuz sese belli belirsiz bir tangrt elik ediyordu. Arkalarna dndklerinde kamburunu karm bir halde kap eiinde dikilen, elik gvdeli ve perian grnl bir a-dam grdler.

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vs"Ne?" dediler. "Korkun," diye devam etti Marvin, "hepsi bu. Kesinlikle korkun. Bu konuyu hi amayn. u kapya bakn," dedi kapdan ieri girerken. Tantm brornn tarzn taklit ederken, ses ayarlarndaki alayclk devreleri almaya balad. "Bu uzay gemisindeki btn kaplar keyifli ve neeli hir doaya sahiptir. Sizin iin almak onlar asndan bir zevk ve yrevini baaryla tamamladn bilerek tekrar kapanmak bir memnuniyettir." Kap arkalarndan kapandnda, gerekten de tatminkr bir i ekmeye benzeyen bir sese sahip olduu anlald. 112 DOUGLAS ADAMS "Hmmmmmhmmmmm oh!" dedi. Marvin kapya souk bir nefretle bakarken, mantk devteleri tiksintiyle atrdad ve kapya fiziksel iddet uygulama dncesiyle tktrdad. Baz baka devreler, Neden kardeim? Ne gerei var? Hibir ey karmaya demez, diye araya girdi. Baka devreler de kapnn ve insanslarn beyin hcrelerinin molekler bileenlerini zmleyerek elendiler. Son olarak da bis olsun diye, evrelerindeki kk odann ne kadar hidrojen yaydn abucak ltler ve ardndan can sknts iinde yeniden kapandlar. Onlara doru dnerken robotun bedeni bir umutsuzluk kaslmasyla titredi. "Haydi," dedi monoton sesiyle, "Sizi kprye gtrme emri aldm. te buradaym! Gezegen byklnde bir beynim var ve benden istedikleri ey, sizi kprye kadar gtrmem. Buna is memnuniyeti denebilir mi? Ben demem." Dnd ve nefret ettii kapya doru yrd. "Eee, affedersiniz," dedi Ford peinden giderek, "bu gemi hangi hkmete ait?" Marvin onu duymazdan geldi. "u kapy seyredin," diye homurdand, "yeniden almak zere. Durup dururken dayanlmaz bir kendini beenmilik havas yaydn syleyebilirim." Kap evresindekilerin sevgisini kazanmay amalayan irin, hafif bir vzltyla ald ve Marvin paldr kldr dar kt. "Haydi," dedi. kisi hzla peinden gitti ve kap tekrar memnuniyet OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 113 dolu hafif tkrtlar ve vzltlar eliinde kayarak yerine o-turdu. "Sirius Sibernetik irketi'nin pazarlama blm, sa olsun," dedi Marvin nlerinde kvrlarak uzanan prltl koridorda petian bir halde, isteksizce ayak sryerek yrmeye balad. " 'Haydi Gerek nsan Kiiliine sahip robotlar yapahm,' dediler. Sonra da denemeye benimle baladlar. Ben bir kiilie sahip ilk rneim. Her halimden anlalyor, deil mi?" Ford ve Arthur sklm bir ruh haliyle zayf itiraz mrltlar kardlar. "O kapdan nefret ediyorum," diye devam etti Marvin. "Cannz skmyorum, yle deil mi?" "Hangi hkmet..." diye tekrar balad Ford. "Bu gemi hibir hkmete ait deil," diye tersledi robot, "alnd." "alnd m?" "alnd m?" diye taklit etti Marvin. "Kim ald?" diye sordu Ford. "Zaphod Beeblebrox." Ford'un yzne sra d bir ey oldu. Birbiriyle ilgisi olmayan en az be ayr ok ve hayret ifadesi karman orman bir yn halinde st ste binmiti. Adm atmak zere kalkan sol aya basacak bir yer bulmakta zorlanyormu gibiydi. Bo gzlerle robota bakt ve baz yz kaslarn zmeye alt. "Zaphod Beeblebrox ..." dedi gsz bir sesle. "zr dilerim, yanl bir ey mi syledim?" diye sordu Marvin, ayaklarn dikkatsizce sryerek. "Nefes aldm DOUGLAS ADAMS iin beni affedin. Aslmda bunu hi yapmam, bu yzden bunu syleme zahmetine niin girdiimi de bilmiyorum. Ah Tanrm, yle mutsuzum ki. te kendinden memnun kaplardan biri daha. Hayati Sakn bana hayattan bahsetmeyin." "Kimse hayattan filan bahsetmedi," dedi Arthur, kzgn bir ekilde homurdanarak. "Ford, sen iyi misin?" Ford ona bo bo bakt. "Robot Zaphod Beeblebrox mu dedi?" dedi. Zaphod kendisiyle ilgili haberleri dinlemek iin etha-alt radyo bantlarn aratrrken, Aitm Kalp'n kontrol kabinini bir anda yksek sesli bit gunk mzii tngrts doldurdu. Makineyi

altrmak ok zordu. Radyolar yllarca dmelere basarak ve ayar dmeleri evrilerek altrlmt; sonra teknoloji gelitike, dokunmaya duyarl aletler retilmeye baland -sadece panellere parmanzla hafife dokunmak yetiyordu- imdiyse tek yapmanz gereken paralarn genel ynne doru elinizi sallamak ve umut etmekti. Bu, kas gcnden ciddi bir tasarruf demekti elbette, ama ayn program dinlemeye devam etmek istiyot-sanz, ileden kartc bir ekilde put gibi otutmanz gerektii anlamna da geliyordu. Zaphod elini sallad ve kanal tekrar deiti. Yine gunk mzii tngrts, ama bu kez tngrt bir haber blteninin fon mziiydi. Haberler mziin ritimlerine uysun diye yayna her zaman byk uralarla hazrlanrd. "... ve etha-alt dalga bandnda Galaksinin drt bir yannda saat ba yayn yapan haber bltenini dinliyorsunuz," dedi crtlak bir ses, "btn zeki yaam trlerine ...ve dardaki herkese lioca bir merhaba-, iin sim talar birbirine arpmakta, oculdar. Tabii ki bu gecenin en byk haberi de yeni htimalsizlik Motoruna sahip ilk ve tek geminin Galaksi Bakam Zaphod Beeblel 16 DOUGLAS ADAMS OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 117 brox tarafndan sansasyonel bir ekilde alnmas. Ve bu noktada herkesin sorduu soru ayn... Koca Z sonunda ldrd m? Pan Galaktik Gargara Bombas 'm icat etmi, bir zamanlar Eccentri-ca Gallumbits tarafndan Byk Patlamadan bu yana gelmi gemi En yi Patlama olarak tanmlanm ve bu yaknlarda yedinci kez Bilinen Evrenin En Kt Giyinen Akl Sahibi Varl seilen, eski dzenbaz Beeblebrox ... bakalm bu kez verecek bir cevab var m? Onun zel beyin-bakm uzman Gag Half-runt'asorduk ..." Mzik bir an iin girdap gibi dnd, sonra sesi alald. Konumaya muhtemelen Halfrunt'a ait olan baka bir ses daha katdd. "Nazil dezem, Zaphod zradan bir adamd ite," dedi, ama bundan sonra syledikleri duyulmad, nk kabinin dier tarafndan uan elektrikli bir kurunkalem radyonun duyarl ama /kapama alandan gemiti. Zaphod dnp Trillian'a fkeyle bakt - kalemi atan oydu. "Hey," dedi, "bunu neden yaptn?" Trillian bir ekran dolusu ekle parmaklaryla hafife vuruyordu. "Aklma bir ey geldi," dedi Trillian. "Ya yle mi? Bu benim hakkmdaki bir haber bltenini yarda kesmeye deecek bir ey mi?" "Kendin hakknda zaten yeterince ey duyuyorsun." "Ben gvensiz biriyim. Bunu ikimiz de biliyoruz." "Bir an olsun egondan kurtulabilir miyiz? Bu nemli." "Eer ettafta benim egomdan daha nemli bir ey varsa, derhal yakalanp vurulmasn istiyotum." Zaphod kza ters ters bakt ve ardndan kahkahayla gld. "Dinle," dedi Trillian, "o iki herifi gemiye aldmz yer ... "Hangi iki herif?" "Gemiye aldmz iki herif." "Ha, evet," dedi Zaphod, "u iki herif." "Onlar ZZ 9 oul Z Alfa blgesinden aldk." "Eee?" dedi Zaphod ve gzlerini krptrd. "Bu sana bir ey ifade ediyor mu?" diye sessizce sordu Trillian. "Hmmm," dedi Zaphod, "ZZ 9 oul Z Alfa. ZZ 9 oul Z Alfa?" "Evet?" dedi Trillian. "Hmmm ... Z ne anlama geliyor?" dedi Zaphod. "Hangi Z?" "Herhangi biri." Trillian'n Zaphod'la ilikisinde yaad temel zorluklardan biri, onun srf insanlar hazrlksz yakalamak iin mi aptal numaras yaptn, yoksa dnme zahmetine katlanamad ve baka birinin onun yerine dnmesini istedii iin mi aptal numaras yaptn, olup bitenleri gerekten anlamadn saklamak iin mi olaanst aptal numaras yaptn, yoksa gerekten mi aptal olduunu a-yrt etmeyi renmekti. Adam ama derecede zeki olmasyla nlyd, zeki olduu ok akt - ama her zaman deil, ki tpk imdi olduu gibi bu besbelli onu endielendiriyordu. Zaphod insanlarn kendisini kmsemesi yerine armasn yerlerdi. Bu dnce Trillian'a her eyden daha da aptalca geliyordu, ama artk bu konuda tartmaya zahmet etmiyordu. ekti ve durumu Zaphod iin basitletirmek adna -

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vs118 DOUGLAS ADAMS Zaphod'un bunu istemesinin nedeni her ne olursa olsun-sert bir dokunula grnt ekranna bir yldz haritas getirdi. "te," diye iaret etti Trillian, "tam burada." "Haa ... evet!" dedi Zaphod. "Yani?" dedi Trillian. "Yani ne?" Trillian'm kafasnn iindeki blmler kafasnn iindeki dier blmlere haykrdlar. "Buras beni gemiye aldn blge," dedi kadn ok sakin bir ekilde. Zaphod nce kza sonra tekrar ekrana bakt. "Hey, evet," dedi, "bu mthi. Dosdoru Atbal Nebu-la'nn iine girmi olmalydk. Nasl oldu da oraya gittik? Demek istediim oras ok uzak." Kz bunlar duymazlktan geldi. "htimalsizlik Motoru," dedi sabrl bir ekilde, "bunu bana bizzat sen aklamtn. Evrendeki her noktadan geiyoruz, bunu biliyorsun." "Evet, ama bu mthi bir tesadf, deil mi?" "Evet." "Tam o noktadan birilerini almak. Evrende seilebilecek bunca yer varken. Bu gerekten de ok ... bunu hesaplamak istiyorum. Bilgisayat!" Geminin her bir zerresine hakim ve nfuz etmi Sirius Sibernetik Gemi Bilgisayar alp iletiim durumuna geti. "Selam millet!" dedi bilgisayar canl bir sesle ve e zamanl olarak da yalnzca kayt tutulmas amacyla minik bir kt eridi kard. Selam millet! yazyordu eritte. OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 19 "Of Tanrm," dedi Zaphod. Bu bilgisayarla ok uzun sre almamt, ama ondan nefret etmeyi oktan renmiti. Bilgisayar sanki deterjan satyormu gibi kstah ve neeli bir sesle devam etti. "Bilmenizi isterim ki sorununuz her ne ise onu zmenize yardm etmek iin buradaym." "Evet evet," dedi Zaphod. "Bak, yalnzca bir para kt kullanacam sanrm." "Elbette," dedi bilgisayar, ayn anda mesajn bir p kutusuna gnderirken, "Anlyorum. Eer istetseniz - " "Kes sesini!" dedi Zaphod. Bir kalem kapt ve konsolun bana, Trillian'n yanna oturdu. "Tamam, tamam ..." dedi bilgisayar incinmi bir ses tonuyla ve konuma kanaln kapatt. Zaphod ve Trillian, ihtimalsizlik uu rotas taraycsnn sessizce nlerindeki ekrana gnderdii rakamlar dikkatle okudular. "Olaya onlarn asndan bakarsak," dedi Zaphod, "kurtulmalarnn ne kadar ihtimalsiz olduunu hesaplayabilir miyiz?" "Evet, bu bir sabit," dedi Trillian, "iki zeri iki yz yet-mialt bin yedi yz dokuza bir." "Bu ok yksek. O iki herif ok ok ansl." "Evet." . "Ama gemi onlar aldnda bizim yapmakta olduumuz eye kyasla..." Trillian gerekli tulara bast ve ektanda. iki zeri sonsuzluk eksi bire bir (yalnzca htimalsizlik fiziinde geleneksel i 20 DOUGLAS ADAMS bir anlam tayan irrasyonel say) grnd. " ... bu bir hayli dk," diye devam etti Zaphod, hafif bir slk alarak. "Evet," diye onaylad Trillian ve kafas karm bir halde ona bakt. "Bu aklanmas gereken byk bir ihtimalsizlik boluu. Eer ilem yksek bit toplam verecekse bilanoda ihti-malsizlii olduka yksek bir ey kmal." Zaphod kda birka toplama ilemi iziktirdi, bunlar karalad ve kalemi frlatp att. "Elinin kr, hesaplayamryorum." "Yani?" Zaphod sinirle iki kafasn birbirine vurup dilerini gcrdatt. "Tamam," dedi. "Bilgisayar!" Ses devreleri yeniden canland. "Hey, merhaba millet!" dedi (kt eridi, kt eridi). "Tek yapmak istediim gnnz daha gzel klmak, daha da gzel, daha daha gzel..." "yle mi, tamam, eneni kapa da benim iin bir ey hesapla." "Elbette," diye tkrdad bilgisayar, "Bir ihtimal tahmini istiyorsunuz ve bunun dayand ..." "htimalsizlik verilerini istiyoruz, evet."

"Tamam," diye devam etti bilgisayar. "te kk ve ilgin bir fikir. ou kiinin yaamnn telefon numatalar tarafndan ynetildiini biliyor muydunuz?" Zaphod'un yzlerinin birinde beliren ac dolu ifade OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 121 br yzne geti. "Sen kafay m ttn?" "Hayr, ama size unu anlattm zaman siz teceksi- nz ... .. Trillian'n nefesi kesildi. htimalsizlik uu rotas ekranndaki tulara abuk abuk bast. "Telefon numaras m?" dedi. "Bu ey tele/on numaras m dedi?" Saylar ekranda hzla hareket etti. Bilgisayar nazike duraklad ve sonra devam etti. "Biraz nce sylemek zere olduum ey u ki-" "Hi zahmet etme," dedi Trillian "Ne, neler oluyor?" dedi Zaphod. "Bilmiyorum," dedi Trillian, "ama o yabanclar - o sefil robotla birlikte buraya geliyor. Onlar monitrlerin birinden grebilir miyiz?" Koridorda ar admlarla yryen Marvin hl inliyordu. " ... ayrca sonra sol tarafmdaki btn diyodlarda korkun bir ar da var elbette ..." "Yaa," dedi yannda yryen Arthur endieyle. "Gerekten mi?" "yle, ite," dedi Marvin, "bu paralar yenileriyle deitirmelerini istedim, ama hi kimsenin umrunda bile deil?" "Anlayabiliyorum." Ford'dan belli belirsiz bir slk sesi ve mrltlar geliyordu. "Vay, vay, vay," diyordu srekli kendi kendine, "Zaphod Beeblebrox ..." Marvin birdenbire durdu ve elini havaya kaldrd. "imdi ne olduunu biliyorsunuz, deil mi?" "Hayr, ne oldu?" dedi hibir ey bilmek istemeyen Arthur. "O kaplardan birine daha geldik." Koridorun yannda, kayarak alan kaplardan biri vard. Marvin kukulu gzlerle kapy szd. "Eee?" dedi Ford sabrszlkla. "Giriyor muyuz?" "Giriyor muyuz?" diyerek onu taklit etti Marvin. "Evet. OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 123 Kprnn girii bu. Bana da sizi kprye getirmem sylenmiti. Bugn alacam en zorlu zihinsel kapasite gerektiren emir bu olursa, hi armam." Avna sezdirmeden yaklaan bir avc gibi yava yava kapya doru byk bir nefretle ilerledi. Kap birden kayarak ald. "Teekkr ederim," dedi kap, "basit bir kapy bu kadar ok mutlu ettiiniz iin." Marvin'in gsnn derinliklerindeki dililer gcrdad. "Komik," dedi cenaze trenlerine ok uygun bir sesle, "tam hayat daha kt olamaz derken birden her ey nasl da daha ktye gidiyot." Birbirlerine bakp omuzlarn silken Ford ve Arthur'u geride brakp kendini kapdan ieri att. erden Marvin'in sesini tekrar duydular. "Sanrm artk yabanclar grmek istersiniz," diyordu. "imdi bir kede oturup paslanmam m istiyorsunuz yoksa ayakta dikilitken aniden yere dp paralanmam m?" "Tamam, onlar ieri alr msn, Marvin?" dedi baka bir ses. Arthur, Ford'a bakt ve onun gldn grdnde arp kald. "Ne ...?" "t," dedi Ford, "haydi ieri." Kapdan geip kprye adm att. Arthur gergin bir halde onu izledi ve ieride, koltuuna iyice yaylm, ayaklarn bir kontrol konsolunun zerine uzatm, sol eliyle sa kafasndaki dileri kartran bir 124 DOUGLAS ADAMS adam grdnde fazlasyla afallad. Sa kafa btn dikkatini bu ie vermi grnyordu, ama sol yzde kocaman, rahat ve kaytsz bir srt vard. Arthur'un grdne inanamad eylerin says olduka fazlayd. Bir sre az ak ylece kalakald. Tuhaf adam Ford'a tembelce el sallad ve korkun yapmack bir kaytszlkla konutu, "Ford, selam, naslsn? Gemime atlayabildiine sevindim."

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vsFord kaytszlkta ondan geri kalacak gibi deildi. "Zaphod," dedi szc uzatarak, "seni grmek harika, iyi grnyorsun, fazladan bir kol sana yakm. aldn gemi de gzelmi." Arthur'un Ford'a hayretle bakan gzleri az kalsn yuvalarndan frlayacakt. "Bu adam tanyor musun yani?" dedi, parman Zap-hod'a doru lgn gibi sallayarak. "Onu tanmak m!" dedi Ford bararak. "O ..." Birden duraklad ve tantrma faslna nce Arthur'dan balamaya karar verdi. "ey, Zaphod, bu benim bir arkadam, Arthur Dent," dedi, "gezegeni havaya utuunda onu kurtardm." "Evet, hi phem yok," dedi Zaphod, "selam, Arthur, hayatta kalabildiine sevindim." Sa taraftaki ba ilgisiz bir ifadeyle ona dnp "Selam," dedi ve dilerini kurcalamaya devam etti. Fotd konumasna devam etti. "Arthur," dedi, "bu da benim yar-kuzenim Zaphod Beeb-" "Daha nce tanmtk," dedi Arthur serte. Sadaki en hzl eritte giderken birka dknt oto OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 125 obili hi yorulmadan geip kendinizden honut bir ekilde ilerlemektesinizdit ve tam o srada vitesi drtten e dreceinize kazara bire drp motorunuzun kaporta- lan dar frlamasna yol aar ve olduka berbat bit duruma dersiniz. Byle bir durum, btn zgveninizi alp gtrr ve havanz sndrr. Tpk Arthur'un szlerinin Ford Prefect'e yapt gibi. "Eee ... ne?" dedi. "Daha nce tantmz syledim." Zaphod beceriksiz bir aknlk ifadesi taknd ve damaklarndan birini aklatt. "Hey ... eee, tanm mydk? Hey ... eee ..." Fotd gzlerinde akan fke imekleriyle Arthur'a dnd. Kendini tam eve dnm hissederken, Galaksi meseleleri hakknda Ilford kkenli bir sivrisinein Pekin hak-knda sahip olduu kadar bilgisi olan bu cahil ve ilkel a-dam peine takt iin ani bir pimanlk duymaya balamt. "Daha nce tantk da ne demek?" diye sordu. "Bu Be-u Igeuse Be'ten Zaphod Beeblebrox, Croydon'dan kahrolas Martin Smith deil." "Umrumda bile deil," dedi Arthur souk bir sesle. "Biz tantk, deil mi Zaphod Beeblebrox - yoksa ... Phil mi demeliyim?" "Ne!" diye bard Ford. "Bana hatrlatman getekecek," dedi Zaphod, "canl trleri konusunda hafzam berbattr." "Bir partideydik," diye devam etti Arthur. "yle mi, bak ondan phe ederim," dedi Zaphod. 126 DOUGLAS ADAMS "Sakin ol, Arthur, tamam m!" dedi Ford emredercesi-ne. Arthur vazgemiyordu. "Alt ay nceki bir parti. Yerk-re'de ... ngiltere'de ..." Zaphod dudaklarn skca birbirine bastrp glmseyerek hatrlamyorum anlamnda kafasn sallad. "Londra," diye steledi Arthur, "Islington." "Haa," dedi Zaphod yznde bir sululuk ifadesiyle, "u parti." Bu Ford iin hi de adil deildi. Bir Arthur'a bir Zap-hod'a bakyordu. "Ne?" dedi Zaphod'a. "Senin de o kk, sefil gezegende bulunduunu sylemek istemiyorsun, deil mi?" "Hayr, tabii ki bulunmadm," dedi Zaphod gvenle. "ey, ksa bir sreliine uram olabilirim, bilirsin, yolumun zerindeyken ..." "Ama onbe yl boyunca oraya saplanp kaldm ben!" "iyi, ama ben bunu bilmiyordum ki, yle deil mi?" "Ne aryordun orada?" "Etrafa bakmyordum ite, bilirsin." "Davet edilmedii bir partiye geldi," dedi Arthur, fkeyle titreyerek, "bir kyafet balosuydu ..." "Baka ne olabilirdi?" dedi Ford. "Bu partide," diye inatla devam etti Arthur, "bir kz vard ... her neyse, artk bunun bir nemi yok. Oralar tamamen toz duman iinde yok olup gitti zaten ..." "u kahrolas gezegen iin surat asmay brak," dedi Ford. "Kimdi u hanm?" OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 127

"ey, kzn biri ite. Pekl, tamam, kzla iler pek iyi gitmiyordu. Btn akam urap durmutum. Kahretsin, kz etin cevizdi. Gzel ve ekiciydi, insan mahvedebilecek kadar zekiydi. Biraz da olsa ilgisini ekmeyi baarmtm ve tam konumaya girimi hedefe doru ilerlemekteydim ki senin dostun lafa girip "Hey, bebek, bu herif seni skyor mu? Onun yerine neden benimle konumuyorsun? Ben baka bir gezegendenim," dedi. Kz ondan sonra bir daha grmedim. "Zaphod?" dedi Ford sesini ykselterek. "Evet," dedi Arthur, ona ters ters bakp kendisini bir salak gibi hissetmemeye alarak. "O zaman yalnzca iki kolu ve tek kafas vard, adnn da Phil olduunu sylemiti, ama ..." "Ama itiraf etmelisin ki gerekten baka bir gezegenden olduu ortaya kt," dedi Trillian kprnn dier ucundan grntye girerek. Arthur'a tatl tatl glmsedi, ki bu glmsemenin etkisi Arthur'un zerine bir ton tula ym gibiydi sanki. Sonra kz dikkatini yeniden geminin kontrollerine verdi. Birka saniyelik sessizliin ardndan Arthur'un beynindeki karmaann iinden birka szck ar ar srnerek dar kt. "Tricia McMillan?" dedi. "Burada ne iin var?" "Seninkiyle ayn," diye yantlad kz, "otostop ektim. Bir matematik ve bir de astro-fizik diplomasyla baka ne yapabilirdim ki zaten? Ya bunu seecektim ya da Pazartesileri datlan isizlik maa kuyruunu." "Sonsuzluk eksi bir," diye tkrdad bilgisayar. "htimal128 DOUGLAS ADAMS sizlik toplam tamamland." Zaphod nce evresine, sonra Ford'a, Arthur'a ve en son Trillian'a bakt. "Trillian," dedi, "Byle eyler htimalsizlik Motoru'nu her kullanmzda olacak m?" "Korkarm ki byk bir ihtimalle," dedi kz. Atn Kalp artk bilindik foton motorunu kullanarak uzayn karanlnda sessizce yol alyordu. Onlar bir araya getitenin kendi iradeleri ya da basit bir rastlant olmadn, bir arada olmalarnn nedeninin fiziin garip bir sapmas olduunu bilmek drt kiiden oluan mrettebat bir hayli huzursuz ediyordu - sanki kiilerin arasndaki ilikiler de atom ve molekller arasndaki ilikileri belirleyen kurallardan etkileniyotdu. Geminin yapay gecesi ktnde her biri minnettar bir ekilde ayr kamaralara ekilip dncelerine mantkl aklamalar getirmeye altlar. Trillian uyuyamamt. Bir kanepeye oturup gzlerini Yerkre'yle arasndaki son ve tek balanty barndran kk kafese dikti. Kafeste Zaphod'un itirazlarna ramen yanna ald iki beyaz fare vard. Gezegenini bir daha grmeyi hi beklememiti, ama gezegenin yok edildii haberine verdii olumsuz tepki onu rahatsz etmiti. Bu ona uzak ve gerekd gelmiti, bu konuda hibir ey dne-miyordu. Farelerin kafeste bir oraya bir buraya seirtileri-ni, kk plastik arklarnn iinde lgn gibi kusturularn seyretmeye dald. Birden silkindi ve geminin bolukta ilerleyiini haritaya dken minik prltlar ve rakamlar seyretmek zere kprye gitti. Dnmemeye alt eyin 1 !0 DOUGLAS ADAMS ne olduunu keke bilebilseydi. Zaphod uyuyamamt. O da dnmemeye alt eyin ne olduunu bilmeyi istendi. Kendini bildi bileli tam olarak ifade edemedii ve iini kemiren bir orada olmama hissinden ok ekmiti. Genelde bu dnceyi bit kenara koyup bu konuda endielenmemeyi baarabiliyordu, ama bu his Ford Prefect ile Arthur Dent'in ani ve aklanamaz gelileriyle yeniden uyanmt. Bu olay, bir ekilde onun gremedii bir dzene uyuyordu. Ford uyuyamamt. Tektar yollara dmenin heyecanyla doluydu. Onbe yllk fiili hapis hayat tam da umudunu kaybetmek zereyken bitmiti. Bit sreliine Zap-hod'la taklmak fazlasyla elence vaat ediyordu, ama yine de yar-kuzeninde tam olarak saptayamad bir tuhaflk seziyordu. Galaksi Bakan olmas akas ok artcyd, grevinden ayrlma biimi de yle. Bunun arkasnda bir neden var myd? Bunu Zaphod'a sormasnn anlam yoktu, nk bugne dek yapt herhangi bir eyin bir nedeni varm gibi davranmam ve anlalmazl bir sanat biimine dntrmt. Yaamdaki her eye olaand bir deha ve saf bir beceriksizliin karmyla saldrrd, hangisinin hangisi olduunu anlamak genellikle ok zordu. Arthur uyuyordu: korkun bir ekilde yorgundu. Zaphod'un kaps hafife vuruldu. Kap kayarak ald.

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vs"Zaphod ...?" "Evet?" OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 131 Arkadan vuran oval biimli aydnlkta Trillian'n silueti seilebiliyordu. "Santm aradn eyi az nce bulduk." "Hey, sahi mi?" Ford uyumaya almaktan vazgeti. Kamarasnn bir kesinde kk bir bilgisayar ekran ve bir klavye vard. I\ir sre bilgisayarn banda oturdu ve Rehber'e Vogonlar konusunda yeni bir madde yazmak iin urat, ama yeterince nefret dolu bir ey dnemedii iin bundan da vazgeti, stne bir giysi geirerek kprye doru uzanan bir yrye kt. eri girdiinde aletlerin zerine heyecanl bir ekilde e-jjilmi iki kiiyi grp ard. "Grdn m? Gemi yrngeye girmek zere," diyordu rrillian. "Orada bir gezegen var. Hem de tam tahmin et- iin koordinatlarda." Bir ses duyan Zaphod dnp bakt. "Ford!" diye tslad. "Hey, gel de una bir bak." Ford gidip bakt. Ekranda yanp snen bir dizi rakam vard. "Bu Galaktik koordinatlar tandn m?" dedi Zaphod. "Hayr." "Sana bir ipucu vereceim. Bilgisayar!" "N'aber, kolar!" dedi bilgisayar byk bir hevesle. "yi-ce sosyalleiyoruz, deil mi?" "Kapa eneni," dedi Zaphod, "bize ekranlar gster." 132 DOUGLAS ADAMS Kpr klar lolat. Konsollarn zerinde oynaan k noktacklar, d monitrlere bakan drt ift gze yansd. Ekranlarn hepsi karanlkt ve hibir ey yoktu. "Bunu tandn m?" diye sordu Zaphod. Ford kalarn att. "ey, hayr," dedi. "Ne gryorsun?" "Hibir ey." "Tandn m?" "Neden bahsediyorsun sen?" "Atbal Nebula'nn iindeyiz. Tamamen karanlk usuz bucaksz bir bulut." "Bunu kapkara bir ekrana bakarak m anlamam bekliyordun?" "Galakside karanlk bir ekran grebilecein tek yer, bir karanlk nebulann iidir." "Aman ne iyi." Zaphod bir kahkaha att. Bir eyler yznden ok ve neredeyse ocuk gibi heyecanland akt. "Hey, bu gerekten mthi, ok ok iyi!" "Bir toz bulutunun iine saplanmann nesi bu kadar harika?" dedi Ford. "Burada ne bulmay dnrdn?" diye srar etti Zaphod. "Hibir ey." "Yldzlar? Gezegenler?" "Hayr." OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 133 "Bilgisayar!" diye bard Zaphod. "Gr asn yz seksen derece evir ve sakn konuma!" Bir an iin hibir ey olmuyormu gibi grnd, sonra dev ekrann kenarnda bir parlaklk belirdi. Kk bir tabak byklnde, krmz bir yldz ekranda kayd, hemen ardndan bir tane daha kayd - ikili bir sistem. Sonra grntnn kesini usuz bucaksz bir hilal ikiye bld - zifiri karanln iinde yava yava kaybolan krmz bir prlt, gezegenin geceyi yaayan ksm. "te buldum onu!" diye haykrd Zaphod, konsola bir yumruk indirerek. "Buldum onu!" Ford aknlkla ekrana bakt. "Nedir bu?" dedi. "Bu ..." dedi Zaphod, "imdiye dek var olan en ihtimal d gezegen." (Otostopunun Galaksi Rehberi'nden alnt, Sayfa 634784, Blm 5a. Madde: Magrathea) Kadim zamanlarn sisli gemiinde kalan eski Galaktik mparatorluun harika ve grkemli gnlerinde yaam vahi, bereketli ve ounlukla vergiden muafa. Gl yldtzgemileri Galaktik uzayn en uzak kelerinde macera ve dller arayarak egzotik gnelerin arasnda ilerliyorlard. O gnlerde yrekler cesur, tehlikeler bykt;

erkekler gerek erkek, kadnlar gerek kadnd ve Alfa Centaurili kk, tyl yamaklar gerek Alfa Centaurili kk, tyl yaraaklar-d. Hepsi de bilinmeyen tehlikelerin karsna cesurca dikilmeye, fevkalade iler yapmaya, daha nce kimsenin nitelemedii sfatlarla nitelenen eylemler gerekletirmeye cret ettiler - mparatorluk ite byle dvlp ekillendi. Elbette pek ok kii ar yengin oldu, ama bu son derece doald ve bunun utanlacak bir yan yoktu, nk kimse -en azndan szn etmeye deecek hi kimse- gerekten fakir saylmazd. ok zengin ve baarl btn tccarlarn yaamlar kanlmaz bir ekilde ylesine skc ve tekdze bir hale geldi ki bunun yerletikleri gezegenin hatas olduunu dnmeye baladlar - hibiri onlar tam anlamyla tatmin etmiyordu: ya iklim OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 135 leden sonrann son blmnde uygun deildi ya da gnn u-zunluu yarm saat fazla veya denizin rengi pembenin tamamen yanl bir tonuydu. Bylece ;yent ve aknlk verici bir uzmanlk endstrisi iin gereken koullar yarald: Ismarlama lks gezegen inas. Bu endstrinin merkezi, hiperuzay mhendislerinin uzayn beyaz deliklerinden emdikleri maddeleri rya gezegenleri halinde biimlendirdikleri Magrathea gezegeniydi -altn gezegenler, platin gezegenler, zerinde pek ok deprem yaanan yumuak kauuk gezegenler- hepsi Galaksinin en zengin kiilerinin doal olarak bekledikleri ulalmas g titiz standartlara ulamak adna zene bezene yaplma. Ama bu giriim ylesine baarl oldu ki, ksa sre iinde Magrathea gelmi gemi en zengin gezegen oluverdi ve Galaksinin geri kalan sefil bir yoksullua boyun edi. Bu nedenle sistem kt, mparatorluk ykld, bir milyar a gezegenin zerine uzun ve kasvetli bir sessizlik kt; sessizlii bozan tek ey, geceler boyunca planlanm bir politik ekonominin nemi zerine kibirli bilimsel incelemeler yazan aydnlarn kalem gcrtlaryd. Magrathea da yok olmutu ve ans ksa srede silik bir efsaneye dnt. Bu aydnlanm gnlerde, kimse bu konunun tek bir kelimesine bile inanmyor elbette. Arthur bir tartma sesiyle uyand ve kptye gitti. Ford kollarn saa sola sallayp duruyordu. "Sen ldrmsn, Zaphod," diyordu, "Magrathea bir efsane, bir peri masaldr, ocuklarnn byynce ekonomist olmasn isteyen anne babalar geceleri onlara bu yky anlatr, o bir ..." "Ve u anda biz de bu efsanenin yrngesine girmek zereyiz," diye diretti Zaphod. "Dinle beni, kiisel olarak neyin yrngesinde olduunu bilemem," dedi Ford, "ama bu gemi ..." "Bilgisayar!" diye bard Zaphod. "Yo hayr ..." "Selam millet! Ben gemi bilgisayarnz Eddie ve kendimi gerekten harika hissediyorum, ocuklar, altrmak istediiniz btn programlan byk bir zevkle altracama eminim." Arthur merakl gzlerle Trillian'a bakt. Kz ona ieri gelmesini, ama ses karmamasn iaret etti. "Bil gisayar," dedi Zaphod, "bize u anki yrngemizin adn tekrar syle." "Byk bir zevkle, ahbap," diye mrldand bilgisayar, "u anda efsanevi gezegen Magrathea'nm yrngesinde OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 137 be yz kilometre ykseklikte seyrediyoruz." "Bu hibir eyi kantlamaz," dedi Ford. "Kendi adma konuaym: O bilgisayarn kilomu bile doru syleyeceine gvenmem ben." "Elbette kilonuzu syleyebilirim," dedi bilgisayar hevesli bir sesle ve daha fazla yazl kt karmaya balad. "Eer bir yarar olacaksa, on ondalk basamaa kadar kiilik sorunlarnz bile zebilirim." Trillian araya girdi. "Zaphod," dedi, "gezegenin, ad her neyse, gndz taralna gememiz an meselesi." "Hey, ne demek ad her neyse? Gezegen tahmin ettiim yerde, yle deil mi?" "Evet, orada bir gezegen olduunu biliyorum. Kimseyle tartmyorum, ben yalnzca Magrathea'y herhangi baka bir souk kaya ynndan ayrt edemeyeceimi sylyo-

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vsrum. Eer merak ediyorsan, gn aarmak zere." "Tamam tamam," diye homurdand Zaphod. "En azndan gzlerimiz bayram etsin. Bilgisayar!" "Selam millet! Sizin iin ne yapa- " "eneni kapa ve bize gezegeni tekrar gster." Ekranlar bir kez daha karanlk ve hibir zellii olmayan bir ktlenin grnts kaplad gezegen aalarnda lnyordu. Bir sre sessizce izlediler, ama Zaphod'un heyecandan ii iine smyordu. "u anda gece tarafnn zerinden geiyoruz ..." dedi ksk bir sesle. Gezegen kendi evresinde dnmeye devam etti. 138 DOUGLAS ADAMS OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 139 "Gezegenin yzeyi u anda beyz kilometre altmzda ..." diye devam etti. ok nemli bir an olmas gerektiini dnd bu ann dierleri zerinde de zel bir etki brakmasn salamaya alyordu. Magrathea! Ford'un pheli tutumu gururunu krm ve onu kkrtmt. Magrathea! "Birka saniye iinde," diye devam etti szlerine, "greceiz ... ite!" Ve o an gelmiti. En deneyimli yldz serserisi bile uzaydan izlenen bir gndousu karsnda rpermeden edemezdi, ama iki gneli bir sistemdeki gndousu Galaksi'nin harikalarndan biriydi. Aniden parlayan, kr edici bir k noktas zifiri karanla bak gibi sapland. Hafif alarla yava yava yukar trmand ve yanlamasna yaylarak hilal eklinde, incecik bir baa dnt, saniyeler iinde k kazanlarna benzeyen iki gne grnd ve kapkara ufuk izgisini beyaz bir atele dalad. Altlarndaki ince atmosferi renkli n stunlar delip geti. "afak alevleri!" diye fsldad Zaphod. "kiz gneler Soulianis ve Rahm ... !" "Ya da her neyse," dedi Ford sessizce. "Soulianis ve Rahm!" dedi inatla Zaphod. Gneler uzayn zifiri karanlnda alev alev yanarken, kprde belli belirsiz, rktc bir melodi duyuldu: nsanlardan fazlasyla nefret eden Marvin alayc sesiyle bir ark mrldanyordu. Ford nlerindeki k gsterisini gzn bile krpmadan izlerken ii heyecanla yanyordu, ama bu yalnzca yeni ve garip bir gezegen grmenin heyecanyd. Grd ey tek bana yeterince gzeldi, Zaphod'un etkilenmek iin manzaraya sama fanteziler katmaya almas biraz cann skmt. Btn bu Magtathea samal ocukayd. in iinde periler olduuna inanmadan da bir bahenin gzel olduunu gremez miydi insan? Btn bu Magrathea meselesi Arthur'a hepten anlalmaz geliyordu. Trillian'a yaklap ona neler olup bittiini sordu. "Zaphod'un bana anlatt kadarn biliyorum," dedi kz fsldayarak. "Anlalan, Magrathea kimsenin ciddiye almad ok eski bir efsane. Yerkre'deki Atlantis'e benziyor biraz, ama bu efsaneye gre Magratheallar gezegen i-mal ediyormu." Arthur ekranlara bakp gzlerini krptrd ve nemli bir eyi karyormu hissine kapld. Birden bunun ne olduunu fark etti. "Bu uzaygemisinde ay var m?" diye sordu. Altn Kalp yrngesinde hzla ilerlerken, aadaki gezegen iyice gzler nne seriliyordu. Gneler imdi karanlk gn tepesinde duruyordu ve afan havai fiek gsterisi sona ermiti, gezegenin yzeyi bildik gnnda souk ve kasvetli grnyordu - gri ve tozlu bir eydi, zerinde yalnzca belli belirsiz izgiler vard. Bir mezar kadar kprtsz ve souk grnyordu. Arada bir uzaktaki ufuk izgisinde bit eyler vaat eden hatlar beliriyordu -dar ve derin koyaklar, belki dalar, hatta belki de kentler olabilirdi bunlar- ama yaklatka izgiler yumuuyor, belirsizleip grnmez oluyor ve ortaya hibir ey kmyordu. Gezegenin yGne olduka keyifsiz bir balang yapnn ardndan Arthur'un zihni bir nceki gn yaad ruhsal kntden geriye kalan paracklar bir araya getirmeye balyordu. Bir Besinmatik makinesi buldu ve aygtn verdii bir plastik bardak dolusu neredeyse, ama tam olarak deil, aya hi benzemeyen svdan ald. Makinenin alma biimi ok ilginti. ecek dmesine basldnda makine, kiinin tat alma duyargalarn ok ksa bir sre

iinde ve son derece ayrntl bir incelemeye tabii tutuyor, metabolizmasnn spektroskopik analizini yapnn ardndan neyin daha ok hoa gideceini grmek iin sinir sistemi kanallarndan beyindeki tat merkezlerine minik deneysel sinyaller gnderiyordu. Ancak hi kimse makinenin bunu tam olarak neden yaptn bilmiyordu, nk her zaman bir bardak dolusu neredeyse, ama tam olatak deil, aya hi benzemeyen svdan veriyordu. Besinmatik, ik yet blm imdilerde Sirius Tau yldz sistemindeki ilk gezegeninin en nemli kara paralarnn tmn kapsayan Sirius Sibernetik irketi tarafndan tasarlanp retil misti. Arthur svy iti ve onu canlandrc buldu. Yine ekranlara bakt, birka yz kilometrelik kra griliin daha gzlerinin nnden kayp gidiini izledi. Bir sredir onu OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 143 rahatsz eden bir soruyu sormak geldi aklna birdenbire. "Bu gezegen gvenli mi?" diye sordu. "Magrathea be milyon yldr l," dedi Zaphod, "elbette ki gvenli. imdiye kadar hayaletler bile yerleip oluk ocua karmtr." Tam o anda anszn kprye garip ve beklenmedik bir ses yayld - sanki uzaklarda cokulu bir len mar alyordu; bolukta nlayan, ince ve titrek mar, onun kadar ince ve titrek bir sesin konumas izledi. "Selamlar size ..." ledi ses. l gezegenden biri onlarla konuuyordu. "Bilgisayar!" diye bard Zaphod. "Selam millet!" "Foton akna, bu da ne?" "Ha, o mu, bize yayn yapan be milyon yanda bir hant kayd yalnzca." "Bir ne? Bir bant kayd m?" "t!" dedi Fotd. "Devam ediyor." Ses yal, nazik, neredeyse byleyiciydi, ama alttan alta su gtrmez bir ktlk izi tayordu. "Bu kaydedilmi bir duyurudur" dedi ses, "korkarm la u anda hepimiz dardayz. Magrathea ticaret konseyi deerli ziya-Ktiniz iin teekkr eder ..." ("Kadim Magrathea'dan gelen bir ses!" diye haykrd Zaphod. "Tamam, tamam," dedi Ford.) "... ama zntyle sylemem gerekiyor ki" diye devam et-11 ses, "btn gezegenimiz i anlamnda geici olarak kapaldr. U4 DOUGLAS ADAMS >at Teekkr ederiz. Sinyal sesinden sonra adnz ve sizinle irtibat kurabileceimiz bir gezegen adresi brakabilirsiniz." Ksa bir sinyal sesi duyuldu, sonra sessizlik. "Bizi balarndan savmak istiyorlar," dedi Trillian sinirli bir sesle. "Ne yapacaz?" "Bu yalnzca bir bant kayd," dedi Zaphod. "Yolumuza devam edeceiz. Anladn m, bilgisayat?" "Anladm," dedi bilgisayar ve gemiyi daha da hzlandrd. Beklediler. Bir iki saniye sonra, cokulu len marnn ardndan ses tekrar duyuldu. "Sizi temin ederiz ki i yerimiz yeniden almaya balar balamaz, moda olan tm dergilerde ve renkli eklerde duyurular yaynlayacaz. Bu ekilde, mterilerimiz bir kez daha ada corafyadaki en iyiler arasndan istediklerini seme ansna kavuacak." Sesteki ktlk tonu daha tehlikeli bir hal ald. "Bu arada mterilerimize nazik ilgileri iin teekkr ediyor ve onlardan aynlmalarn rica ediyoruz. Derhal." Arthur ban evirerek arkadalarnn gergin yzlerine gz att. "ey, sanrm gitsek iyi olacak, yle deil mi?" diye nerdi. "t!" dedi Zaphod. "Kesinlikle endielenecek hibir ey yok." "O zaman neden herkes bu kadar gergin?" "Yalnzca dikkat kesilmi dutumdalar!" diye bard Zaphod. "Bilgisayar, atmosfere doru alalmaya bala ve ini iin hazrlan." OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 145 Bu kez cokulu len mar olduka batan savma alnd ve ses belirgin bir ekilde souktu. "Gezegenimize gsterdiiniz byk ilginin," dedi ses, "eksilmeden devam etmesi son

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vsderece mutluluk verici. Bu nedenle, sizi temin etmek isteriz ki u anda geminize yaklamakta olan t'jidml fzeler, ar istekli mterilerimizin tmne sunduumuz zel hizmetin bir parasdr ve tam donanml nkleer balklar bu noktada elbette nazik bir ayrntdr. Gelecek yaamlarnzda da mterimiz olmanz dileiyle Teekkrler." Ses kesildi. "Ah," dedi Trillian. "Hmmm ..." dedi Arthur. "Eee?" dedi Ford. "Bakn," dedi Zaphod, "unu kafanza sokacak msnz? Bu yalnzca kaydedilmi bir mesaj. Milyonlarca yl nce yaplm. Bizi etkileyemez, anladnz m?" "Peki, ama," dedi Trillian sessizce, "ya fzeler?" "Fzeler mi? Beni gldrme." Ford, Zaphod'un omzuna hafife vurup arka ekran gs-lerdi. Arkalarnda, iki gm ok atmosfetden yukarya, gemiye doru hzla ykseliyordu. Grntnn abucak bytlmesiyle birlikte daha yakndan grlebilir bir hale '.eldiler - gkyznde gmbr gmbr ilerleyen ve gerek- en byk iki roketti. Olayn anilii ok ediciydi. "Santm bizi etkilemek iin baar olasl yksek bir leneme yapacaklar," dedi Ford. Zaphod aknlk iinde onlara bakakald. "Hey, bu dehet verici!" dedi. "Aadaki birileri bizi 'Klrmeye alyor!" 146 DOUGLAS ADAMS "Dehet verici," dedi Arthur. "Bunun ne anlama geldiini anlamyor musunuz?" "Evet. leceiz." "Evet, ama onun dnda." "Onun dnda m?" "Bu, gerekten de doru yolda olduumuz anlamna geliyor!" "Yrngeden ne kadar zamanda kp kaabiliriz?" Saniyeler ilerledike, fzelerin ekrandaki grntleri daha da byyordu. imdi kendi evrelerinde ani bir dn yapp dosdoru hedeflerine giden bir rotaya girmile di, yalnzca sava balklar grnyordu. "Sadece meraktan soruyorum," dedi Trillian, "ne yapa caz?" "Sakin olun yeter," dedi Zaphod. "Hepsi bu mu?" diye bard Arthur. "Hayr, ayrca ey de yapacaz ... eee ... kaacaz!" dedi Zaphod ani bir panikle. "Bilgisayar, nasl bir ka hareke ti belirleyebiliriz?" "ey, korkarm ki belirleyemeyiz, ocuklar," dedi bilgi sayar. " ... ya da baka bir ey," dedi Zaphod, " ... eee ..." "Ynlendirme sistemlerimde bir tutukluk var sanrm," diye aklad bilgisayar canl bir sesle. "arpmaya krkhe saniye. Eer rahatlamanza yardm edecekse bana Eddie ile yin ltfen." Zaphod ayn anda birka farkl yne kamaya alt, "Pekl!" dedi. "Eee ... gemiyi manel kontrole geirmeli OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 147 "Onu uurabilir misin?" diye sordu Ford tatl bir sesle. "Hayr, sen?" "Hayr." "Trillian, sen?" "Hayr." "Tamam," dedi Zaphod, geveyerek. "yleyse bunu hep birlikte yaparz." "Ben de uuramam," dedi Arthur, orada olduunu gs-nrme vaktinin geldiini hissetmiti. "Bunu tahmin etmitim," dedi Zaphod. "Pekl, bilgisayar, tam bir manel kontrole ulamak istiyorum." "Sizindir," dedi bilgisayar. Birka byk masa paneli kayarak alverdi, ilerinden sra sra kontrol konsolu kt ve mrettebatn zetine geniletilmi polistiren ambalaj paralar ve selofan rulolar yad: bu kumanda cihazlar daha nce hi kullanlmamt. Zaphod ldrm gibi kontrollere bakt. "Pekl, Ford," dedi, "tam g geri iti, sancak tarafna n derece dn. Ya da buna benzer bir ey ..." "yi anslar, ocuklar," diye cvldad bilgisayar, "arpmaya otuz saniye ..." Ford kumanda cihazlanna atlad - ona yalnzca birka ianesi ilk bakta bir eyler ifade

etmiti ve o da bunlann kollarn ekti. Ynlendirici jet roketleri ayn anda her yne itmeye alrken gemi sarsld ve l bast. Ford ektii kollarn yarsn brakt ve gemi kendi evtesinde dar bir kavisle dnerek geldii yne, dosdoru zerine ge148 DOUGLAS ADAMS len fzelere doru ilerledi. Herkes duvarlara frlaynca, duvarlardaki hava yastklar bir anda iti. Birka saniyeliine atalet kuvvetleri onlar dmdz yerlerine mhlad, nefes alabilmek iin kvranmak isteseler de hareket edemiyorlard. Zaphod hareket etmeye alt, aresizlikten delirmi bir halde debelendi ve sonunda ynlendirme sisteminin bir paras olan kk bir manivela koluna sert bir tekme indirmeyi baard. Manivela kolu koptu. Gemi ani, sert bir dn yapt ve roket gibi yukan frlad. Mrettebat iddetle kprnn arkasna savruldu. Ford'un Otostopunun Galaksi Rehberi kopyas kontrol konsolunun baka bir blmne iddetle arpt ve bunun sonucu olarak da Rehber dinlemek isteyen herkese Antateler'de yaayan Antate papaan salg bezi kaaklnn en iyi yollarn anlatmaya balad (Bir krdana geirilmi Antare papaan salg bezi, iren ama ok aranan bir kokteyl lezzetidir ve dier zengin budalalar etkilemek isteyen zengin budalalar, bu lezzet iin sk sk byk patalar dkmektedit) ve bitdenbite, gemi bir ta gibi aaya dmeye balad. Aa yukar tam o anda, mrettebattan birinin kolunun st ksmnda fena bir rk meydana geldi. Bu vurgulanmal, nk daha nce aklanm olduu zere, o-nun dnda mrettebat bu olaydan synk bile almadan kurtulmu ve lmcl nkleer fzeler sonunda gemiye arpmamtr. Mrettebatn gvenlii kesinlikle garanti altndadr. OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 149 "arpmaya yirmi saniye, ocuklar..." dedi bilgisayar. "O zaman yeniden altr u lanet olas motorlar!" diye bas bas bard Zaphod. "ey, elbette, ocuklar," dedi bilgisayar. Motorlar hafif bir kkremeyle yeniden alrken, hzla dmekte olan gemi yumuak bir hareketle dzeldi ve bit kez daha fzelere doru ilerlemeye balad. Bilgisayar bir arkya balad. "Frtnada yrrken ..." diye mrldand genizden bir sesle, "dik tut ban..." Zaphod ona enesini kapamasn haykrd, ama sesi, doal olarak yaklaan sonlar olduunu varsaydklar grl- iide kaybolup gidecekti. "Ve sakn ... korkma ... karanlktan!" diye feryat etti Ed-die. Gemi dten kurtulup yetle patalel hale gelirken bunu ba aa dnerek yapmt. Bu nedenle, artk tavanda yatmakta olan mtettebat iin ynlendirme sistemlerine ulamak tamamen imknszd. "Frtnann sonunda ..." diye atksna yumuak bir sesle devam etti Eddie. Ekrandaki iki koca fze, gemiye doru gmbr gmbr yaklarken iyice korkun grnyorlard. "... altn bir gkyz vardr ..." Ama olaand bir ans eseri, fzeler uu rotalarn .ikzak izerek ilerleyen gemininkine tam olarak uyduramamlard henz ve geminin tam altndan geip gittiler. 150 DOUGLAS ADAMS "ve tarlakuunun tatl, gm arks ... ikinci arpma sresi onbe saniye, dostlar ... Rzgrda yrmeye devam et..." Ac bir lk atarak kavis izen fzeler tekrar geminin peinden dala getiler. "Buraya kadarm," dedi Arthur onlar izlerken, "artk leceimiz olduka kesin, deil mi?" "Keke bunu syleyip durmasan," diye bard Ford. "Yine de leceiz, yle deil mi?" "Evet." "Yamurda yrmeye devam et," diye arksn srdrd Eddie. Arthur'un aklna aniden bir fikir geldi. Ayaa kalkmaya urat. "Neden kimse u htimalsizlik Motoru denen eyi altrmyor?" dedi. "Ona ulaabiliriz herhalde." "Nesin sen, deli mi?" dedi Zaphod. "Uygun programlama yaplmadan altrlrsa her ey olabilir." "u aamada bir ey fark eder mi?" diye bard Arthur. "Dlerin frlatlp atdsa ve yerle bir olsa bile ..." diye devam etti Eddie.

paralel evrenler, kelebek etkileri, rastlantsallk, zaman mekan kopular, nedensiz sonular vsArthur, duvar kavisinin tavanla birletii noktalara yerletirilmi heyecan verici bodurluktaki dkme paralardan birine trmand. "Yrmeye devam et, yreinde umutla yr ..." "Arthur'un htimalsizlik Motoru'nu neden altrama-dn bilen var m?" diye bard Trillian. "Ve asla yalnz yrmeyeceksin ... arpmaya be saniye, OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 151 sizi tanmak harikayd, ocuklar, Tanr sizi korusun ... As ... la ... yalnz yrrneyeceksin!"w "Size soruyorum," diye bard Trillian, "Arthur'un h-limalsizlik Motoru'nu neden altramadn-" Tam o anda akllara zarar bir grlt ve k patlamas oldu. Ru gzel arky ya da bu bir anlamda kutsal szleri, yani asla yalnz yrmeyeceksin cmlesini duyup da duygulanmayacak bir Galatasaray Spor Kulb taraftar var mdr? Bu arada bir ngiliz futbol kulb taraftarlarnn da ayn cmleyle ^nl ba kurduu gerektir, ama konuyla pek yakn bir ilcisi olmad iin o kulbn adnn burada anlmasna gerek grlmemitir. Siz yine de "Yryedurun". - ed. Bu olayn hemen ardndan Altn Kalp olduka dikkat ekici ve yeni bir i tasarmla, sanki hibir ey olmam gibi yoluna devam etti. Bir ekilde biraz daha bym, yeil ve mavinin zarif, pastel tonlarna boyanmt. Ortada, ss niyetine konulmu sarmal bir merdiven, yerden fkran ereltiotlan ve sar ieklerin arasnda duruyordu. Yannda tatan yaplm bir gne saati kaidesi ana bilgisayar tetminalini batndryordu. Zekice yerletirilmi klar ve aynalar, insana zarif grnml geni bir baheye bakan bir limonlukta bulunduu izlenimini veriyordu. Limonluk blgesinin evresinde, ince ve karmak bir gzellie sahip dvme demir ayaklar olan mermer masalar vard. Mermerin cilal yzeyine baktnzda aygtlarn ekilleri belli belirsiz grlebiliyor ve onlara dokunduunuzda aygtlar hemen elinizin altnda geree dnyordu. Aynalar doru alardan bakldnda gereken btn verileri yanstyotdu, ama verilerin nereden yansdn grmek neredeyse imknszd. Her ey gerekten de mthi gzeldi, "Tanr akna, neler oldu?" dedi, hasr rg bir gnelenme koltuunda dinlenen Zaphod Beeblebrox. "ey, ben tam diyotdum ki," dedi, kk balk havuzunun kenarna yerletirilmi bit ezlonga uzanm yatan Arthur, "htimalsizlik Motoru'nun dmesi burada ..." OTOSTOPUNUN GALAKS REHBER 153 Dmenin eskiden durduu yeri iaret etti, ama artk otada saks iinde bir bitki vard. "Peki, ama neredeyiz biz?" dedi Ford, sarmal merdivende oturmutu ve elinde gzelce soutulmu bit bardak Pan Galaktik Gargara Bombas tutuyordu. "Tam