otman baba - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · otman baba bu zat yakınlardaki bir edheml tekkesine...
TRANSCRIPT
OTMAN BABA
bu zat yakınlardaki bir Edheml tekkesine saklanarak kendisini kurtarabilmiştir. Küçük Abdal onun Şücaüddin Baba, Arık Çoban (Koyun Baba) ve Hacı Bektaş-ı Veli dışında geçmişte ve kendi döneminde yaşayan hiçbir vellyi kabul etmediğini, abdallanna çok düşkün olduğunu, bütün hevesler! terkedip Hak aşkı ile dolan ve alemdeki her şeyi Hak'tan bilenleri gerçek abdal kabul ettiğini söyler. Otman Baba'nın
köprü yaptırdığı, abdallarından ıssız alanlara çeşmeler kurup sular akıtmalarını istediği ve Balkanlar'ı yerleşim yeri haline getirmeye çalıştığı kaydedilmektedir.
Eserde ayrıca Otman Baba'nın pek çok kerametinden bahsedilmektedir. Mesela Azerbaycan taraflarından İstanbul'a bir buluta binip geldiği, yıldırımı kendisine kamçı yaptığı, tabiata hükmetme gücüne sahip olduğu , fırtına çıkarıp yağmur yağdır
dığı anlatılmaktadır. Bütün bunlar muhtemelen Otman Baba'nın zamanın kutbu ve yegane hakimi olduğunu vurgulamak amacıyla üretilmiştir. Vilayetname'de anlatılan bazı olayların şamanist motifler içerdiği görülmektedir. Onun ve abdallarının gittikleri her yerde buldukları kuru ağaçları ortaya yığıp çok büyük ateşler yakarak etrafında sema etmeleri, kendisinin Fatih Sultan Mehmed'in hastalığını iyileştirmek için büyük bir ateş yakıp başında dua etmesi, Rumeli köylerinde halkı ejderhadan kurtarması gibi olaylar bunlar arasında zikredilebilir.
Küçük Abdal, Otman Baba'nın 8 Receb 883'te ( 5 Ekim I 4 78) vefat ettiğini, ölmeden önce abdallarını yanına toplayıp kendilerine yetmiş iki buçuk milleti yekdiğerinden ayırt etmemeleri gerektiğini hatırlattığını, ölümden korkmadığını, kendisinin bir atı olduğunu ve bu ata binerek göğe çıkacağını, arkasından ağlamamala
rını , zira artık üşümeyeceğini , yorulmayacağını, acıkmayacağını , yerden göğe gideceğini, zaten aslının da orada olduğunu söylediğini kaydeder. Küçük Abdal, Otman Baba'nın cenazesine içlerinde danişmendterin de bulunduğu 2000 kişinin katıldığını söyler. Varna'daki zaviyesinde bulunan türbesi 1 506 yılında yapılmıştır.
Osmanlı Kalenderilik tarihinde. önemli bir yere sahip olan Otman Baba, Balkanlar'da XV. yüzyıl Kalendenliğine damgasını vurmuş (Ocak, Osmanlı İmparatorluğu 'nda Maljinal Sufilik: Kalenderfler, s. I O I). etkisi sonraki dönemlerde devam etmiştir. XVI. yüzyılda Kalenderi-Bektaşi-HurQ
fı bağlamında şiirler söyleyen Muhyiddin Abdal onu "ululardan ulu, yedi iklim dört köşeye, arşa kürse tolu" bir şahsiyet ola-
8
rak tanıtır. Otman Baba'nın halifesi Akyazılı Sultan'dan sonra kutbiyyet makamına geçtiğine inanılan Demir Baba'nın abdalları Otman Baba'ya saygı duymuşlar, sık sık türbesini ziyaret etmişler ve bu ziyaretin en büyük kerem olduğunu ifade etmişlerdir (Demir Baba Vilayetnamesi, s. I 10) . ll. Bayezid'e Arnavutluk'ta yapılan suikast girişiminden ( 1492) Otman Baba dervişleri sorumlu tutulmuştur (Ocak, Osmanlı İmparatorluğu 'nda Maljinal Sufilik: Kalenderiler, s. 101-102). Anadolu ve Balkanlar'da pek çok köye onun adına nisbetle Hüsam Dede ismi verilmiştir.
BİBLİYOGRAFYA :
Küçük Abdal, Vilayetname-i Otman Baba, Ankara Cebeci Halk Ktp., nr. 495; Milli Ktp. , Mikrofilm Arşivi, nr. A. 4985; Demir Baba Vilayetnamesi (haz. Bedri Noyan). İstanbul 1976, s. 81, 110, 119, 147, 162; Yemlni, Faziletname (haz. Yusuf Tepe li) , Ankara 2002, I; Abdülbaki Gölpınarlı, Mevlana'dan Sonra Mevlevflik (istanbul 1953). İstanbul 1983, s. 207; Ahmet Yaşar Ocak, Bektaş! Menakıbniimelerinde İslam Öncesi İnanç Motif/eri, İstanbul 1983, tür.yer.; a.mlf .. Osmanlı İmparatorluğu'nda Matjinal Süfilik: Kalenderiler (XIV-XVII. Yüzyıllar), Ankara 1992, s . 99-1 02; Halil İnalcık, The Middle East and the Balkans under the Ottoman Empire, Essays on Economy and Society, Bloomington 1993, s. 19-36 (aynı yazı için bk. a.mlf .. Doğu Batı Makaleleri /, Ankara 2005, s . 129-150): Ahmet T. Karamustafa, God's Unruly Friends: Deroish Groups in the Islami c La ter M iddi e Period, 1200-1500, Salt Lake City 1994, s. 239-248; Halime Doğru, Xlll.-XIX. Yüzyıllar Arasında Rumeli'de Sağ Ko/un Siyasi, Sosyal, Ekonomik Görüntüsü ve Kozluca Kazası, Eskişehir 2000, s . 79-80; Yusuf Ziya Yörükan. Müslümanlıktan Evvel Türk Din/eri: Şamanizm (haz. Türkan Yörükan), Ankara 2005, s. 107; Hasan Fehmi [T\ırgal]. "Otman Baba Velayetnamesi", TY, V / 27 ( 1927). s . 239-244; Nejat Birdoğan, "Otman Baba ve Velayetnamesi", Fo/klor /Edebiyat, sy. 16, Ankara 1998, s. 22-32; Bayram Durbilmez, "Muhyiddin Abdal 'a Göre Hacı Bektaş ve Otman Baba", a.e., sy. 18 ( 1999). s. 133-140; Şevki Koca. "Od'man Baba Velayetnamesi (Vi layetname-i Şah!) ve Gökçek Abdal Hakkında Bir Didaktik Kodeks", a.e., sy. 29 (2001). s. 263-272; N. Gramatikova, "Otman Baba: One of the Spiritual Patrons of Islamic Heterodoxy in Bulgarian Lands", EB, sy. 3 (2002). s. 71-102; Kemal Üçüncü, "Sözlü Kültür/ Tarih Bağlamında Edebi Bir Metin Olarak Otman Baba Vılayetnamesi", Bilig, sy. 28, Ankara 2004, s. 1-29. ı:;g,:ı
lJ!I!I!l HAşiM ŞAHiN
L
OTTO-DORN, Katharina (1 908-ı 999)
Türk- islam sanatları tarihçisi. _j
Almanya'nın Wiesbaden şehrinde. doğdu.
Viyana Üniversitesi'nde Josef Strzygowski'nin yanında öğrenim gördü ve Sasanl gümüş eserlerine dair hazırladığı tezle
doktor oldu (1933). 1934'te Berlin Devlet Müzeleri İslami Eserler Bölümü müdürü Ernst Kühnel'in yanında çalıştı ve onun yönlendirmesiyle İslam sanatı üzerinde yoğunlaştı . 193S'te İstanbul'daki Alman Arkeoloji Enstitüsü'nde İznik seramikleriyle ilgilenmeye başladı ve 1942'de üyesi olduğu bu enstitünün 1944 yılına kadar çeşitli araştırma ve kazı programiarına katıldı. Bu sırada İznik'in İslam dönemi yapı ve sanat varlığını ortaya koyan Das islamische Iznik adlı kitabını yayımiadı (Berlin 1941). Theresa Goell ile Nemrut dağı yakınındaki Kahta sitini kazdıktan sonra 1944'te, Bizans mimarisi uzmanı Alfons Maria Schneider ile birlikte AdanaAntakya çevrelerinde henüz tanınmamış birçok İslam anıtını ele alarak önemli yüzey araştırmalarına girişti. Ancak o günlerde Türkiye-Almanya ilişkilerinin kesilmesi yüzünden ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. l l. Dünya Savaşı'nın ardından Heidelberg Üniversitesi'nde genel İslam sanatı derslerini ve Hint-İslam minyatürleri seminerini üstlendi. Alfons Maria Schneider'in Suriye'deki hıristiyan Roma merkezlerinden olan Rusafe'deki kazılarına katıldı . Onun ölümü üzerine kazı başkanlığına getirilen Johannes Kollwitz ile çalıştı ve şehrin fethinden sonra Emevl Halifesi Hişam'ın sur dışına yaptırdığı sarayı ortaya çıkardı.
Otto-Dorn, 1954'te Ankara Üniversitesi'nin davetiyle Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi' nde Sanat Tarihi ve Türk Sanatı Kürsüsü'nü kurdu. Bir taraftan sayıları hızla artan öğrencilerini yetiştirirken bir taraftan da Anadolu Türk-İslam sanatı alanına yeni bilgiler kazandıran araştırmalarının sonuçlarını yayımladı. Selçuklu çağından Geç Osmanlı dönemi Kütahya çinilerine uzanan Türk seramik sanatını incelediği Türkische Keramik adlı kitabı (Ankara 1957) bu dönemde verdiği ilk büyük eserdir. Otto-Dorn, Anadolu Selçuklu sanatının biçimde ve ikonografıde Asyalı kökleri, mimarisinin tipolojisi, ahşap camiler, fıgürlü mezar taşları, Türk-Çin hayvan takvimi simgelerinin İslam sanatına geçişi, Van'ın Ahtamar adasındaki Ermeni kilisesinin kabartmalarında Türk-İslam sanatının biçim ve ikonografi etkileri gibi konuları ilk defa bilim dünyasına mal etti, bu arada Ahtamar tezi dolayısıyla Batı'daki bazı fanatik çevrelerin hücumuna uğradı. Ankara'daki hocaliğı sırasında hazırladığı Kunst des Islam adlı kitabı (BadenBaden 1964). İslam sanat ve mimarlığını başlangıcından Osmanlı ve Hint-Babürlü
Katharina otto-Dorn
devirlerinin sonuna kadar düzenli biçimde kurgulayıp değerlendirdiği bir ömür birikiminin ürünüdür; eser birçok dile çevrilmiş ve yeni baskıları yapılmıştır. Anadolu Selçuklu saray sitesi Kubadabad'da çeşitli uzmanlarla birlikte yürüttüğü kazı
lar ( 1965-1966) bu tür çalışmaları kurumsaliaştırma yolunda atılmış ilk adımdır. Bu adım uluslararası bilirnde yankı uyandırmış ve Türk-İslam uygarlığına yönelik arkeolojinin Türkiye'deki dönüm noktasını oluşturmuştur. O yıllarda planı belirlenmiş tek Selçuklu saray külliyesi olan bu görkemli anıtlar topluluğunun yapısal özellikleriyle çini ve resim sanatı örnekleri bilimsel düzenle ilk defa ortaya konulmuş (bk. KUBADABAD SARAYI ), onun çalışma tarzı ve yayımları bu alanda model teşkil etmiştir. Bu yayımlardan birer makale halinde hazırladığı kazı raporları , Selçuklu ikonografisinden tasvir sanatının köklerine kadar birçok konuda yeni bilgiler ve özgün görüşler sergileyen kaynak eser niteliğindedir. Otto-Dorn, 1967'de California Üniversitesi'nin (Los Angeles) daveti üzerine Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. 1978'de emekli olduktan sonra Berkeley ve Viyana üniversitelerinde ders verdi; 1980'lerin sonunda Heidelberg'e döndü. Ertesi yıl öğrencileri ve meslektaşları ona bir armağan kitabı sundular (bk bi bl.). 4 Nisan 1999'da Heidelberg'de öldü. Onun çalışmaları Anadolu Selçuklu sanatı araştır
malarına ufuk açmış ve bu sanata bilim dünyasında hak ettiği yeri kazandırmıştır.
Otto-Dorn'un başlıca eserleri arasında şu m'akaleleri büyük önem taşımaktadır: "Östlicher Einfluss auf eine Gruppe iraniseher Silberschalen" ( Ostasiatische Zeit
schrift, N. F., Xlll , 3/4 jBerlin 19351. s. 82-91); "Die Islamisehen Bauinschriften von Kahta, Forschungen in Kommagene" (ls
tanbuler Forschungen, X jBerlin 19391. s. 97 -ı O ı ) ; "Osmanische Ornarhentale Wandmalerei" (KOr., ı 11950]. s. 45-54); "Figurendarstellung im Islam" (Archaeologi-
sc her Anzeiger des Deutschen Archaeolo
gischen Institutes, LXV-LXVI jBerlin 19501. s. 323-357) ; "Die lsa Bey Moschee in Ephesus" (lstanbuler Forschungen, XVll 1 Berlin ı 950 ı, s. ı 15-13 ı) ; "Islamische Denkmaler Kilikiens" (Jahrbuch {ür Kleinasiatische
Forschung, II jHeidelberg 1953 ı. s. 11 3-ı 26); "Religiöse Kunst des Islam" (Die Re
Ligion in Geschichte und Gegenwart, 3/IV !Tübingen 19541. s. 158- 161 ); "Moschee" (a.g.e., 3/N ı ı9541. s. 1145-1 150); "Der Mihrab der Arslan Hane Moschee in Ankara" (Anatolia, I [Ankara 1956]. s. 71-75); "Eine Seldschukische Silberschale 1 Bir Selçuk Gümüş Kasesi" (VD, lll [ 19571. s. 85-9 1) ; "Grabung im Umayyadischen Rusafa" (Ars Orientalis, ll [Baltimore 195 71. s. ı ı9-1 33 ) ; "Türkische Grabsteine mit Figurenreliefs aus Kleinasien" (a .g.e., lll 11959]. s. 63-76); "Bericht über die Grabung im islamisehen Rusafa" (Les anna
les archeologiques de Syrie, N-V [Damaskus 1954-55 ı , s. 45-58) ; "Bericht über die Grabung im islamisehen Rusafa" (Archa
eologischer Anzeiger des Deutschen Arc
haeologischen Institutes, LXIX 1 Berlin ı 955]. s. 138- 159) ; "Seldschukische Haiz Saulenmoscheen in Kleinasien" (Aus der
Welt des Islamisehen Kunst. Festschri{t (ür Ernst Kühnel zum 75. Geburtstag am
26.10.1957, Berlin 1959, s. 59-88) ; "Türkisch-Islamisches Bildgut in den Figurenreliefs von Achtamar" (Anatolia, VI jAnkara l963j, .s. l-69); "Der Seldschukische Moscheebau in K.leinasien" (Zeitschrift {ür
Kulturaustausch, Xll/2-3 1 Stuttgart 19621, s. 158- 163); "Keramikfunde aus dem Mittelalter aus der frühosmanischen Zeit" (Arsameia am Nymphaios. Die Ausgra
bungen im Hierothesion des Mithradates Kallinikos, Berlin 1963, s. 246-274. Theresa Goell ile birlikte); "Darstellungen des Turco-Chinesischen Tierzyklus in der islamisehen Kunst" (Beitraege zur Kunstge
schichte Asiens. In Memoriam Ernst Diez,
istanbul 1963, s. 131-165); "Die Seldschuken in Anatolien" (Türkische Kunst, JulyAugust 1965, Baden-Baden, s. 20-26); "Türkische Kunst in Kleinasien" (Baedeker's
Autoreise{ührer [Stuttgart 1965-661. s. 58-66); "Bericht über die Grabung in Kabadabad Oktober 1965" (Archaeologischer
Anzeiger des Deutschen Institutes, ll 1 Berlin 19661. s. 170-1 83); "Die Ulu Dschami in Sivrihisar" (Anatolia, IX jAnkara 19671. s. 161-189); "Nachleben Byzantinischer Traditionen in der Moschee Murad's ll in Edirne" (Aspects o( the Balkans, Contributions
to the International Balkan Con{erence,
OTUZBiR MART VAK'ASI
October 1969 jMoutan 1972]. s. 82-91); "Bericht über die Grabung in Kabadabad 1966" (Archaeologischer Anzeiger des De
utschen Institutes, N jBerlin 19691. s. 438-506); "Die menschliche Figurendarstellung auf den Fliesen von Kobadabad" (Forschun
gen zur Kunst Asiens In Memoriam Kurt
Erdmann, İ stanbul ı969 , s. lll - 139); "The Art of Ceramics" (lslamic Art, the Nasli
Heeramaneck Collection, Los Angeles County Museum of Art 1 Los Angeles ı 973 ı. s. 14-69); "Figural Stone Reliefs on Seljuk Sacred Architecture in Anatolia" (KOr., Xll/ 1-2 jl980J, s. 103 ~ 149) .
BİBLİYOGRAFYA :
D. Duda, "Foreword", Essays in Islamic Art and Architecture. In Honor of Katharina OttoDom (ed. Abbas Daneshvari), Malibu 1981, s. VII-VIII; "Bibliography of the Writings of Katharina Otto-Dorn", a .e., s . IX-X; Fuat Sezgin, Bibliographie der Deutschsprachigen Arabistik und /slamkunde, Frankfurt 1993, XVI, 381-382; Zeki Yelidi Togan, "İntikad ve Bibliyografya, Katherina Otto-Dorn, Das Islamische İznik", TY, XXVI/ 2 (1942), s. 62-64; J. Gierlichs, "Katharina OttoDorn ( 1908-1999)", ZDMG, CLII/1 (2002), s. 5-10; a.rnlf .. "In Memoriam Katharina Otto-Dorn: A Life Dedicated ofThrkish Islamic Art and Architecture", Electronic Joumal of Oriental Studies, IV/ 21 , Utrecht 2001, s. 1-14.ı:i]
J!I!J RüÇHAN ARIK
ı
L
ı
L
ı
L
OTURAK
(bk. TEKAÜT).
OTUZ İKİ FARZ
(bk. İLMİHAL).
OTUZBİR MART VAK'ASI
ll . Abdülhamid'in tahttan indirilmesiyle sonuçlanan
askeri isyan.
ı
_j
ı
_j
ı
_j
RGmltakvimle 31 Mart 132S'te (13 Nisan 1909) vuku bulduğu için bu adla anılan hadise İttihat ve Terakki Fırkası 'nın hakimiyetine karşı bir tepki olarak başlamıştır. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra en güçlü siyasi teşkilat haline gelen ve siyasal sorumluluk üstlenmernek için 22 Temmuz 1908'de kurulan Said Paşa hükümetine katılmayan İttihat ve Terakki Fırkası'nın hükümet işlerine sık sık müdahalede bulunması, bütün vaadlerinin aksine kendilerinden olmayanlara yönelik baskıcı tutumu siyasi istikrarsızlığa yol açtı. 4 Ağustos 1908'de birnazır tayini meselesinde çıkan anlaşmazlık üzerine Said Pa-
9