osmanlilarda bir kucuk sanayi ornegi selanik cuha dokumaciligi 1500 1650 an ottoman smal scale...

141
T. C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi OSMANLILARDA BİR KÜÇÜK SANAYİ ÖRNEĞİ: SELANİK ÇUHA DOKUMACILIĞI (1500-1650) Özgür KOLÇAK 2501020011 Tez Danışmanı: Prof. Dr. Feridun M. EMECEN İstanbul 2005

Upload: mehmet-memet

Post on 28-Jul-2015

939 views

Category:

Documents


5 download

TRANSCRIPT

Page 1: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

T. C. İstanbul Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi

OSMANLILARDA BİR KÜÇÜK SANAYİ ÖRNEĞİ:

SELANİK ÇUHA DOKUMACILIĞI (1500-1650)

Özgür KOLÇAK 2501020011

Tez Danışmanı: Prof. Dr. Feridun M. EMECEN

İstanbul 2005

Page 2: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

iii

ÖZ

Elinizdeki tez, öncelikle XVI. ve XVII. yüzyıllarda Osmanlı

İmparatorluğu’nun önde gelen yünlü dokumacılık merkezlerinden biri olan

Selanik’te yürütülen kumaş üretimi faaliyetlerini incelemektedir. Osmanlı hakimiyeti

boyunca Selanik’teki yünlü dokuma imalatı, XV. yüzyılın sonlarına doğru

Avrupa’dan çıkarıldıktan kente yerleşen Sefarad Yahudileri’nin bir ayrıcalığı

olmuştur. Birçok yönüyle kent dokumacılığını ilgilendirdiğinden, tezin ilk

bölümünde Selanik’te Yahudi cemaatinin oluşumu ve kurumsal gelişimi üzerinde

durulmuştur. Bununla birlikte ikinci ve üçüncü bölümlerde, daha ziyade sırasıyla

Selanik yünlü dokumacılığının gelişiminde devletin rolü, Selanik’te kumaş

üretiminde kullanılan teknikler ve Osmanlı Devleti’nin Selanik’ten her sene düzenli

olarak aldığı çuhaların hazırlanması süreci ele alınmıştır.

ABSTRACT

This thesis aims primarily to examine the cloth production process in

Salonica, one of the leading woollen fabric producers of the Ottoman Empire in the

XVI. and XVII. centuries. During the Ottoman period, the woollen manufacture in

Salonica remained to be a Sephardim peculiarity who have taken shelter in the city

after their mass exodus from Europe beginning with the end of XV. century. Due to

its close links to the woollen manufacture in the city, the first section of the thesis

deals with the establishment and the institutional development of the Salonican

Jewish community. The second and the third sections concern themselves chiefly

with the role of the Ottoman state in the development of the Salonica woollen

manufacture, the methods applied in the city in cloth production and the organization

of the yearly official çuha purchases from Salonica.

Page 3: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

iv

ÖNSÖZ

Selanik yünlü dokumacılığının geçirdiği tarihi seyri konu alan bu tez, ilk

günden itibaren birtakım güçlüklerle karşılaşmıştır. Bu durumun en önemli nedeni,

Osmanlı iktisat tarihinin henüz yeterince aydınlatılamamış olmasıdır. Osmanlı

dokumacılık merkezlerini inceleyen monografilerin sayıca az oluşu, Osmanlı tekstil

tarihini bir çatı altında birleştiren bütüncül çalışmalara girişilmesini bir hayli

güçleştirmektedir. Selanik’te yürütülen yünlü dokumacılık faaliyetlerini ele alan bu

tezin, bu sahada eksikliği hissedilen monografilerden birine giriş mahiyeti taşıdığı

söylenebilir.

Elbette Selanik yünlü dokumacılığını bütün vecheleriyle değerlendirmek,

bir yüksek lisans tezinin mütevazı sınırlarını aşmaktadır. Bu nedenle tez kapsamında,

özellikle iki konu üzerinde durulmuştur. Bunlardan ilki, Selanik’teki yünlü kumaş

üretiminin düzenlenme biçimidir. Yünlü kumaşın imal edilme sürecini layıkıyla

kavrayabilmek için, meseleye geniş bir açıdan bakmak gerekmektedir. Bu amaçla bir

yandan ikinci el kaynakların Orta ve Yeniçağlarda kumaş üretiminde kullanılan

yöntemlere dair verdiği bilgilerden yararlanılmış; öte yandan özellikle hammaddenin

toplanması ve bölge tacirlerinin Selanik yünlü piyasası üzerindeki etkileri hakkında

Osmanlı arşiv belgelerinin tanıklığına başvurulmuştur.

Tez kapsamında nispeten ayrıntılarıyla inceleme fırsatını bulduğumuz ikinci

konu, Osmanlı Devleti ile Selanikli yünlü kumaş üreticileri arasındaki ilişkiler

olmuştur. Osmanlı arşiv belgeleri, bu hususta bir hayli geniş bilgiler temin

etmektedir. Osmanlı Devleti’nin Selanik yünlü piyasası ile kurduğu ilişkinin ve

kentte devlet adına üretilen senelik kumaşın hazırlanma sürecinin mümkün

olduğunca kusursuz bir resmini sunabilmek amacıyla, aralarında Mühimme

defterleri, Maliyeden Müdevver defterler, Baş Muhasebe Kalemi defterleri ve Kamil

Kepeci tasnifinin yer aldığı birçok tasnifte geniş bir tarama yapılmıştır.

Tez içinde atıfta bulunulan arşiv kayıtlarının künyelerini ve tarihlerini

eksiksiz biçimde verebilmek için gerekli özen gösterilmiştir. Buna karşın çeşitli

nedenlerden ötürü, bazı arşiv belgelerinin künyelerini diğerleri kadar açık yazmak

mümkün olmamıştır. Böyle durumlarda, okuyucunun ilgili belgeye kolaylıkla

Page 4: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

v

ulaşmasını temin etmek amacıyla, mümkün olduğunca anlaşılır tarifler

geliştirilmiştir. Örneğin, sayfa numaraları verilmeyen ve öbekler halinde bir dosyada

toplanmış defterin ilgili yerine atıfta BOA, MAD. 3360, 71. parça (Gurre-i Receb

1015/2 Kasım 1606) şeklinde bir künye kullanılmıştır.

Tez içinde kullanılan belgeleri tarihlendirmede ise, nispeten daha büyük

güçlüklerle karşılaşılmıştır. Özellikle konu ile alakalı mukataa defterlerinden alınan

kayıtların kesin tarihlerine ulaşmak her zaman mümkün olmamıştır. Böyle

durumlarda, çoğu zaman atıfta bulunulan kaydın tarihi yalnızca sene olarak

verilmiştir. Şayet ilgili defterin farklı sayfalarında, atıfta bulunulan kaydın tarihini

tespit etmede kullanılabilecek ipuçları varsa, bunlar değerlendirilerek belgenin

tarihlendirilmesinde elde edilen yaklaşık sonuç esas alınmıştır.

Böyle bir tez konusu seçmemde bana yardımcı olan ve tez çalışmalarım

boyunca değerli katkılarıyla beni yönlendiren saygıdeğer hocam Feridun M.

Emecen’e teşekkürü bir borç bilirim. Bu arada tez konuma yakın ilgi göstererek

benimle değerli fikirlerini paylaşan Kazuaki Sawai, Başbakanlık Osmanlı

Arşivi’ndeki araştırmalarımı desteklemek amacıyla ihtiyaç duyduğum kaynakları

temin etmede elinden gelen yardımı esirgemeyen Michael Nizri ve Soumaya

Louhichi ve tezin son halini vermemde gerekli teknik yardımı sağlayan değerli

arkadaşım Özgür Oral’a teşekkür etmek isterim.

Page 5: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

vi

İÇİNDEKİLER ÖZ ...............................................................................................................................iii ÖNSÖZ ....................................................................................................................... iv İÇİNDEKİLER ........................................................................................................... vi TABLOLAR ..............................................................................................................vii KISALTMALAR ......................................................................................................viii GİRİŞ ........................................................................................................................... 1 I. BÖLÜM.................................................................................................................. 12 SELANİK YAHUDİ YERLEŞİMİ............................................................................ 12 1.1. THESSALONİKİ’DEN SELÂNİK’E: ............................................................... 12 1.2. YİTİK BİR YAHUDİ CEMAATİ (1492’DEN ÖNCE): .................................... 16 1.3. SELANİK’TE YENİ BİR YAHUDİ CEMAATİNİN OLUŞUMU (1492’DEN SONRA)..................................................................................................................... 20

1.3.1. Selanik Yahudi Cemaatinin Nüfus Yapısı ................................................... 20 1.3.2. Cemaat Yapılanması ve Toplumsal Hayat:.................................................. 26 1.3.3. Mahalli Cemaatlerin İşleyiş Tarzı:............................................................... 31

II. BÖLÜM................................................................................................................. 36 SELANİK YÜNLÜ DOKUMACILIĞININ GELİŞİMİ........................................... 36 2.1. SANAYİNİN KÖKENİ MESELESİ .................................................................. 36 2.2. SELANİK YÜNLÜ DOKUMACILIĞININ GELİŞİMİNİN ALTINDA YATAN ETKENLER ............................................................................................................... 41

2.2.1. Uluslararası Ve Bölgesel Şartlar .................................................................. 41 2.2.2. Osmanlı Devleti ve Selanik’te Bir Yünlü İmalatı Merkezinin Doğuşu ....... 43

2.2.2.1. Selanik Çuhasının Osmanlı Devleti Açısından Önemi ......................... 44 2.2.2.2. Selanik Yünlü Piyasası Üzerinde Devlet Etkisi .................................... 48

2.2.3. Cemaat Yapısı ve Yünlü Dokumacılık ........................................................ 54 2.3. KUMAŞIN ÜRETİMİ ........................................................................................ 59

2.3.1. Hammadde Temini....................................................................................... 59 2.3.1.1. Yün........................................................................................................ 59 2.3.1.2. Boya Maddeleri..................................................................................... 63

2.3.2. Yünlü Kumaşın Üretim Safhası ................................................................... 67 2.4. SELANİK’TE ÜRETİLEN KUMAŞ ÇEŞİTLERİ: ........................................... 73 III. BÖLÜM ............................................................................................................... 80 DEVLET İLE SELANİKLİ DOKUMACILAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER .......... 80 3.1. BAŞLANGIÇ DÖNEMİ:.................................................................................... 80 3.2. SENELİK KUMAŞ TESLİMATININ ORGANİZASYONU............................ 83

3.2.1. Kumaşın Dokutulması: ................................................................................ 83 3.2.2. Kumaşın Satın Alınması: ............................................................................. 86

3.2.2.1. Çuha Ödemelerinde Kullanılan Kaynaklar: .......................................... 87 3.2.2.2. Genel Mali Dengesizliğin Çuha Alımları Üzerindeki Etkisi: ............... 91 3.2.2.3. Çuha Ödemelerinin Düzenlenmesinde Yeni Dönem ............................ 98

3.2.3. Selanikli Dokumacılara Paralarının Ödenmesi .......................................... 102 3.2.4. Çuhanın İstanbul’a Nakledilmesi:.............................................................. 105

SONUÇ .................................................................................................................... 110 KAYNAKÇA........................................................................................................... 115

Page 6: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

vii

TABLOLAR

Tablo I 924-925/1518-19 Senelerinde Selanik’ten Alınan Çuhanın Fiyatları s. 48

Tablo II 915-923/1509-17 Tarihleri Arasında Çuha Muhasebesinin Gelir Kaynakları s. 89

Tablo III 921-925/1516-19 Yılları Arasında Selanik Çuhası Alımında Kullanılan Gelir Kaynakları s. 90

Tablo IV 1014-1015/1606-07 ve 1016-1017/1608-09 Muhasebelerine Göre Selanik’te Çuha Alımına Kaynaklık Eden Mukataalar s. 98

Tablo V 1030-1037/1621-28 Yılları Arasında Çuha Alımına Ocaklık Tayin Edilen Gelirler s. 102

Tablo VI 1034/1624-25 Senesine Ait Yeniçeri Çuhasını İstanbul’a Taşıyan Gemilerin Yükleri s. 109

Page 7: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

viii

KISALTMALAR

a.g.e. Adı Geçen Eser

A. DVN. MHM. Bâb-ı Asâfi, Divan-ı Hümayun Kalemi, Mühimme Defterleri

A. NŞT Bâb-ı Asâfi, Nişan Kalemi Defterleri

AÜDTCFD Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi

Bkz. Bakınız

BOA Başbakanlık Osmanlı Arşivi

bs. Basım

BSOAS Bulletin of the School of Oriental and African Studies

C. Cilt

çev. Çeviren

D. AVM Bâb-ı Defteri, Avlonya Mukataası Kalemi Evrakı

D. BMK Bâb-ı Defteri, Baş Mukataa Kalemi Defterleri

D. BŞM Bâb-ı Defteri, Baş Muhasebe Kalemi Defterleri

D. EVM Bâb-ı Defteri, Evamir-i Maliye Kalemi Defterleri

D. HSK Bâb-ı Defteri, Haslar Mukataası Kalemi Defterleri

DİA Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

ed. Editör

EHR The Economic History Review

EI2 Encylopedia of Islam, 2nd Edition

EJ Encyclopædia Judaica

GAAD Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi

Haz. Hazırlayan

hük. Hüküm

Page 8: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

ix

IJMES International Journal of Middle East Studies

IJTS International Journal of Turkish Studies

IRCICA Research Centre for Islamic History, Art and Culture

İA Milli Eğitim Bakanlığı İslam Ansiklopedisi

İFM İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası

JEH The Journal of Economic History

JEEH Journal of European Economic History

JESHO Journal of the Economic and the Social History of the Orient

JMH The Journal of Modern History

JTS Journal of Turkish Studies

KK Kamil Kepeci Tasnifi

Krş. Karşılaştırınız

MAD Maliyeden Müdevver Defterler Serisi

MD Mühimme Defteri

MDZ Mühimme Defteri Zeyli

MHR Mediterranean Historical Review

No. Numara

RE.M.M.M. Revue du Monde Musulman et de la Mediterranée

Review Review: A Journal of the Fernand Braudel Center

REJ Revue des Études Juives

s. Sayfa

TD Tarih Dergisi

TED Tarih Enstitüsü Dergisi

TT Tapu Tahrir Defteri

TTK Türk Tarih Kurumu

Page 9: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

x

t.y. Basım Tarihi Yok.

v. Varak

yay. Yayımlayan

Page 10: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

GİRİŞ Osmanlı devri Selanik yünlü dokumacılığını anlamaya yönelik herhangi bir

çalışma, araştırmacının birbirinden bir hayli farklı iki saha hakkında asgari seviyede

bilgiye sahip olmasını gerektirmektedir. Bu sahalardan ilki Osmanlı iktisat tarihi,

diğeri ise Osmanlı Yahudiliği tarihidir. Osmanlı tarihinin diğer alanlarıyla

karşılaştırıldığında, Osmanlı iktisat ve ticaret dünyasını konu alan monografilerin

sayıca yeterli seviyede olmadığı dikkati çekmektedir. Her ne kadar XX. yüzyılın

ikinci yarısıyla birlikte, Osmanlı medeniyetini aynı zamanda canlı bir iktisadi bünye

olarak kabul eden anlayış yaygınlık kazansa da1, Osmanlı büyümesinin altında yatan

maddi nedenler bugün için bütünüyle aydınlatılabilmiş değildir.

Osmanlı iktisadi hayatını konu edinen çalışmalar arasında, Osmanlı

dokumacılık merkezlerine dair hazırlanan araştırmalar bizim açımızdan ayrı bir yer

tutmaktadır. XVI. ve XVII. yüzyıllarda faaliyet gösteren diğer Osmanlı dokumacılık

merkezlerine dair yapılan çalışmaların temin ettiği veriler, Selanik yünlü

dokumacılığını anlayabilmek açısından iyi bir karşılaştırma malzemesi olarak

kullanılabilir. Bunlar arasında en ayrıntılı biçimde incelenen merkez, transit ipek

ticaretinin yanı sıra ipekli imalatı ile meşhur olan Bursa olmuştur2. Bir dönem

Osmanlı ticari hayatının atardamarı mesabesinde yer alan bu dokumacılık

merkezinin, XVI. yüzyılın sonuyla birlikte hissedilen genel fiyat artışından nasıl

etkilendiğine dair müstakil bir çalışmanın kaleme alınmış olması, bize yeni bir bakış

açısı kazandırmaktadır3. Böylece hemen hemen aynı dönemde ciddi bir buhrana

girdiği iddia edilen Selanik yünlü dokumacılığının karşı karşıya kaldığı güçlükleri

tarif etmek daha kolay bir hal almaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nda üretilen yünlü kumaşlar üzerine bugüne değin

hazırlanan çalışmalar ise çok daha az sayıdadır. Bunlar arasında Todorov’un Sofya

1 Halil İnalcık, “Impact of the Annales School on Ottoman Studies and New Findings”, Review, C: I, No: 3-4, 1978, s. 69-96. 2 Halil İnalcık, “15. Asır Türkiye İktisadî ve İçtimaî Tarihi Kaynakları”, İFM, C: XV, No: 1-4, 1953-1954, s. 51-57; Halil İnalcık, “Bursa I: XV. Asır Sanayi ve Ticaret Tarihine Dair Vesikalar”, Belleten, C: XXIV, No: 93, 1960, s. 45-103; Halil İnalcık, “Bursa and the Commerce of the Levant”, JESHO, C: III, No: 2, 1960, s. 131-147; Fahri Dalsar, Türkiye Sanayi ve Ticaret Tarihinde Bursa’da İpekçilik, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, 1960; Murat Çizakça, “A Short History of the Bursa Silk Industry (1500-1900)”, JESHO, C: XXIII, No: 1-2, 1980, s. 142-152. 3 Murat Çizakça, “Price History and the Bursa Silk Industry: A Study in Ottoman Industrial Decline, 1550-1650”, The Journal of Economic History, C: XL, No: 3, 1980, s. 533-550.

Page 11: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

ve Filibe’yi konu alan araştırması4, incelediği zaman dilimi bakımından tezimizin

ilgilendiği döneme bir hayli uzaktır. Bununla birlikte XVII. yüzyılın başı için, tiftik

yünü kullanılarak imal edilen sof ve muhayyerleri önemli bir ticari değer taşıyan

Ankara yünlü imalatı hakkında önemli iki kaynak bulunmaktadır5. Osmanlı

dokumacılık tarihi bakımından önemli bir yer tutan bir diğer yünlü imalatı merkezi

ise, bir ölçüye kadar Selanik’in kaderini paylaşan Safed’dir. Bu kentteki yünlü

dokumacılık, İspanyol kökenli Yahudilerin kitleler halinde bölgeye yerleşmesinden

sonra hızlı bir tırmanışa geçmiştir. Safed’deki dokumacılık faaliyetleri üzerine şu ana

değin iki ayrı makale yayımlanmıştır. Bunlardan ilki İbranice kaleme alındığından

istifade edilmesi oldukça güçtür6. Schwarzfuchs tarafından neşredilen diğer çalışma

ise, aslen Safed tekstil sanayiini ele alarak bölge Yahudiliğinin gerilemesini

incelemektedir7. Elbette, şu ana kadar zikredilen dokumacılık merkezlerini bir üst

çatı altında birleştirmeyi deneyen herhangi bir çalışmanın bulunmaması, Osmanlı

tekstil imalatı tarihinin bütüncül bir biçimde kavranmasını engellemektedir.

XVI. yüzyılda Akdeniz havzasının önde gelen yünlü dokuma

merkezlerinden biri haline gelen Selanik’in bu şöhreti, daima aynı dönemde kentte

canlı bir ticari ve iktisadi hayat sürmekte olan İspanyol kökenli Yahudilerin

varlığıyla bağlantılı olarak dile getirilmektedir. Selanik yünlü imalatının en azından

üretim safhasında Yahudi dokumacıların sahip olduğu tartışmasız tekel, konuyu ister

istemez Selanik Yahudi cemaatinin tarihiyle yakından ilişkili hale getirmektedir.

Elbette bu durum da, tezimize kaynaklık eden diğer materyaller gibi, Osmanlı

Yahudi tarihi araştırmalarının taşıdığı hususiyet ve zayıflıkları değerlendirme

zaruretini doğurmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Yahudi toplulukları ile ilgili herhangi

bir konuda inceleme yapmak isteyen bir araştırmacının önündeki en büyük

4 Nikolay Todorov, “19. Yüzyılın İlk Yarısında Bulgaristan Esnaf Teşkilâtında Bazı Karakter Değişmeleri”, İFM, C: XXVII, No: 1-2, 1967-1968, s. 1-36. 5 Özer Ergenç, “1600-1615 Yılları Arasında Ankara İktisadî Tarihine Ait Araştırmalar”, Türkiye İktisat Tarihi Semineri, ed. Osman Akyar, Ünal Nalbantoğlu, Ankara, 1975, s. 145-168; Suraiya Faroqhi, “Mohair Manufacture and Mohair Workshops in Seventeenth Century Ankara”, İFM, C: XLI, No: 1-4, 1982-1983, s. 211-236. 6 Şemuel Avitsur, “Safed-XV. Yüzyılda Bir Yünlü Dokuma Merkezi”, Sefunot, C: VI, 1962, s. 41-69 (İbranice). 7 Simon Schwarzfuchs, “La Décadence de la Gallilèe Juive du XVIe Siècle et la Crise du Textile au Proche Orient”, Revue des Études Juives, No: 121, 1962, s. 169-179.

Page 12: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

engellerden biri, bugüne değin Osmanlı Yahudilerine dair telif edilen ilk elden

kaynakların ve araştırma eserlerinin ekseriyetle ciddi bir nesnellik sorunu

taşımasıdır. Konuyla ilgili mevcut eserlerin büyük çoğunluğu, bilimsel araştırma

teknikleri yerine popüler bir üslubun hakim olduğu derlemeler hüviyeti

taşımaktadırlar. Kimi hallerde akademik çevrelere de sirayet eden bu bilimsel

zayıflık, Osmanlı Yahudiliğinin incelenmesinde nesnellik ve tarafsızlık ölçütlerinin

ihmal edilmesi sonucunu doğurabilmektedir. Osmanlı Yahudilerine dair kaleme

alınan en ciddi araştırma eserlerinde dahi, mevzunun bizatihi ihtiva ettiği

hassasiyetten ötürü, sıklıkla tekrarlanan duygusal yaklaşımlar yer alabilmektedir.

Görünüşe göre, bunun başlıca iki nedeni bulunmaktadır. Öncelikle İbrani

tarihçiliğinin yeni bir canlanma evresine girdiği XVI. yüzyılın başından itibaren

İbranice vekayinamelerde ortaya çıkan Osmanlı imajı, kendinden sonra gelen Yahudi

kuşakları esaslı biçimde etkilemiştir. İspanya ve Portekiz başta olmak üzere,

Avrupa’nın birçok ülkesinden kovulan Yahudilere kucak açan Osmanlı sultanları,

XVI. yüzyıl İbrani kaynaklarında çoğu defa kendilerinden minnet ve şükran

duygularıyla bahsedilen tarihi şahsiyetler niteliğini kazandılar. Bu durum en veciz

ifadesini, Osmanlı padişahlarının dünya üzerindeki tüm Yahudileri Filistin’de

toplayarak kurtuluşa ermelerini sağlayacakları biçiminde, Kandiye hahamı Eliya

Kapsali’nin tarihinde8 ve zalim Hıristiyan hükümdarlara kıyasla cömert ve hayırsever

Osmanlı sultanlarını öven Mısırlı Yosef Sambari’nin vekayinamesinde bulmuştur9.

Bu iki öncü çalışma dışında, XVI. ve XVII. yüzyıllarda kaleme alınan İbranice

eserlerin de geneli itibariyle aynı zihniyeti yansıttıklarını söylemek mümkündür.

Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışına değin geçen uzun sürede, Osmanlı Yahudi

tebaasının devlete bakış açısında köklü değişimler yaşanmadığından, Osmanlı

Yahudilerinin tarihini yeni bir gözle yazma ihtiyacı doğmamıştır10.

8 Uriel Heyd, “Osmanlı Tarihi için İbranice Kaynaklar”, VI. Türk Tarih Kongresi, Ankara 20-26 Ekim 1961, Ankara, TTK Basımevi, 1967, s. 296-298. 9 Mark R. Cohen, Haç ve Hilâl Altında: Ortaçağlarda Yahudiler, çev. Ahmet Fethi, İstanbul, Sarmal Yayınevi, 1997, s. 268, not 1. 10 Osmanlı Yahudi toplumunu inceleyen öncü çalışmalar ve bu çalışmaların müellifleri hakkında derli toplu bilgi için bkz.: Giacomo Saban, “Osmanlı Yahudileri’nin İlk Tarihçeleri”, Tarih ve Toplum, No: 29, 1986, s. 313-316. Ayrıca ağırlıklı olarak cumhuriyet devrini kapsamasına rağmen, Osmanlı ve Türkiye Yahudilerini ve Museviliğini konu alan ve Türk okuyucuya ulaşan araştırmaların ayrıntılı bir dökümü için bkz.: Rıfat N. Bali, Türkiye’de Yayımlanmış Yahudilikle İlgili Kitap, Tez ve Makaleler Bibliyografyası (1923-2003), İstanbul, Turkuaz Yayınları, 2004.

Page 13: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

Osmanlı İmparatorluğu sınırları dahilinde yaşayan Yahudi topluluklarına

dair yapılan incelemelerin duygusal bir yaklaşımla ele alınmasına neden olan

etkenlerden bir diğeri ise, Osmanlı Yahudi tebaasının 1492 yılını esas alarak yaptığı

anma merasimleridir. Sefarad Yahudilerinin Osmanlı topraklarına kabulünün 400. ve

500. yılı anısına yapılan faaliyetler, Osmanlı Yahudiliği tarihçiliği üzerindeki

duygusal sis perdesinin kalınlaşmasına yardımcı olmuştur11. Bu noktada 500.

yıldönümü etkinlikleri arasında yayımlanan bazı kitapların, ciddi bir akademik

disiplinin örnekleri olmasına karşın, anlaşılır nedenlerle, meseleye yeni bir bakış

açısı kazandırmaktan ziyade bilinen kalıpları tekrarlayan derleme eserler niteliğini

taşıdıklarını belirtmek gerekir12.

Selanik yünlü dokumacılığı üzerine hazırlanan bu tez, kaynaklar açısından

birtakım güçlükleri beraberinde getirmektedir. Bu güçlüğün önde gelen

nedenlerinden biri, Osmanlı dönemi Selanik yünlü imalatına Osmanlı iktisat tarihi

üzerine yazılan hemen her kitapta değinilmesine rağmen, konuyu derinlemesine

inceleyen çalışmaların ya erişilmesi ve kullanılması son derece güç yayınlar ya da

sayıca pek fazla olmayan nispeten kısa araştırmalar olmasıdır. Sanayi öncesi

toplumlarda en gelişkin sınai faaliyetin, kumaş üretimi olduğu yaygın kabul gören bir

görüş olmasına rağmen, Osmanlı İmparatorluğu’nun yünlü kumaş imalatında ilk akla

gelen merkezlerden biri olan Selanik için, XVI. ve XVII. yüzyıllardaki yünlü

dokuma faaliyetlerini kapsayan Türkçe bir çalışma neredeyse yoktur. Halil

Sahillioğlu tarafından yazılan “Yeniçeri Çukası ve II. Bayezid’in Son Yıllarında

Yeniçeri Çukası Muhasebesi”, Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, 2-3,

İstanbul (1973-74) adlı makale, bu konuda elimizde bulunan tek Türkçe çalışmadır.

Bununla birlikte Sahillioğlu’nun bu makalede, esas itibariyle devletin kapıkulu

ocakları için Selanik’ten satın aldığı yıllık kumaşın kayıtlarını ihtiva eden bir

muhasebe defterinden yola çıkarak, devletin Selanik yünlü imalatı ile olan ilişkisini

11 Osmanlı İmparatorluğu’na iltica eden Yahudilerin gelişlerinin 400. yılı kutlamaları için bkz.: Mahir Aydın, “Musevilerin Osmanlı Topraklarına Kabûlünün 400. Yıldönümü Kutlamaları”, Osmanlı Araştırmaları, C: XIII, 1993, s. 29-38; 500. yıl kutlamaları için bkz.: Salâhi R. Sonyel, “Osmanlı İmparatorluğu’na Yapılan İlk Musevi Göçlerinin Beşyüzüncü Yıldönümü”, Belleten, C: LVI, No: 215, 1992, s. 201-206. 12 Osmanlı Yahudiliği tarihi söylemi için, bizzat kendi söylemi tartışmalı olan şu seri makalelere bkz.: Rıfat N. Bali, “Osmanlı/Türk Yahudiliği Tarihi ile İlgili Yayınlar ve İçerdikleri Tarih Söylemi”, Toplumsal Tarih, C: VI, No: 32, 1996, s. 58-61; C: VI, No: 33, 1996, s. 57-62; C: VI, No: 34, 1996, s. 34-36.

Page 14: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

incelediğini belirtmek gerekir. Bu nedenle konumuz açısından vazgeçilmez bilgiler

temin etmesine rağmen, zikredilen makale bize Selanik’teki üretim süreci ve ürünün

pazarlanma yöntemleri hakkında yardımcı olmamaktadır.

Yukarıda adı geçen makale dışında, Selanik yünlü dokumacılığı inceleyen

başka bir Türkçe kaynak bulunmamaktadır. Buna karşın XX. yüzyılın başından

itibaren, Selanik Yahudi cemaatinin toplumsal ve kültürel hayatına hasredilmiş

çalışmalar dışında, yabancı araştırmacılar tarafından kentte sürdürülen dokumacılık

faaliyetlerine dair birtakım yazılar yayımlanmıştır. Bunların başında bizim maalesef

temin edip kullanma imkanına kavuşamadığımız I. S. Emmanuel’in Historie de

L’Industrie des Tissus des Israélites de Salonique, Paris (1935) adlı kitabı

gelmektedir. Selanik yünlü dokumacılığını inceleyen bu müstakil çalışma, görünüşe

göre, yazarın aynı basım tarihini taşıyan Historie des Israélites de Salonique,

Thonon-Paris (1935-1936) adlı daha geniş kapsamlı çalışmasından yapılan bir ayrı

basımdır.

Selanik’teki yünlü kumaş dokumacılığı kentte yaşamakta olan Yahudi

nüfusa ait bir meslek kolunu teşkil ettiğinden, konu Yahudi araştırmacılar arasında

geniş ilgi uyandırmıştır. Bunlar arasında Shemuel Avitsur’un, “Selanik’te Yünlü

Dokuma Sanayi” Sefunot, 12 (1971-78), s. 145-68 ve A. Shohat’ın “Selanik’te

Sultanın Giyimi”, Sefunot, 18 (1978), s. 169-188 adlı makaleleri İbranice kaleme

alınarak İsrail’de yayımlanmıştır. Mutlu bir tesadüf eseri bu iki makaleyi elde etmek

mümkün olduğu halde, aşılması güç dil zorluğu nedeniyle bu tezde kullanmak

mümkün olmamıştır. Yine İsrail’de, Bar-Ilan Üniversitesi’nde neşredilen Simon

Schwarzfuchs’a ait “Quand commença le déclin de l’industrie textile des Juifs de

Salonique?”, The Mediterranean and the Jews Banking, Finance and

International Trade (XVI-XVIII centuries), ed. A. Toaff, S. Scwarzfuchs, Ramat-

Gan (1989), s. 215-235 adını taşıyan makalede, İbrani ve Fransız kaynaklarının ışığı

altında Selanik yünlü dokumacılık sektörünün hangi tarihte gerilemeğe başladığı

tartışılmaktadır. Gilles Veinstein, “Sur la draperie Juive de Salonique (XVIe-XVIIe

siècles)”, Revue du Monde Musulman et de la Méditerranée, 66 (1992-94) isimli

makalesinde, Osmanlı tarihçilerinin konuyla ilgili saptamalarını bazı Osmanlı arşiv

belgelerinin yardımıyla değerlendirme yolunu seçmiştir.

Page 15: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

Selanik yünlü dokumacılığı üzerine en kapsamlı araştırmalar, Osmanlı

dönemi Balkan yerleşimlerinin toplumsal ve ekonomik gelişimi hakkında bir doktora

tezi hazırlayan Benjamin Braude’dan gelmiştir13. Braude, aslen doktora çalışması

içinde kullandığı verilerden yola çıkarak Selanik yünlü dokumacılığının menşei,

dokumacılık faaliyetlerinin gelişimi, Selanik yünlülerinin uluslararası ticaretteki yeri,

Avrupa milletlerinin rekabeti karşısında Selanik kumaşlarının pazar payı ve yünlü

sanayisinin gerilemesi üzerine muhtelif makaleler yayımlamıştır. Bu makalelerden

ilki “International Competition and Domestic Cloth in the Ottoman Empire, 1500-

1650: A Study in Undevelopment”, Review: A Journal of the Fernand Braudel

Center, II (3) (1979), s. 437-451 adıyla Binghamton’da neşredilmiştir. Braude bu

makalesinde, özellikle İngiliz yünlü kumaşlarının Doğu Akdeniz iskelelerine

gelmesinin ve Balkan yününe yönelik Avrupa talebinin artmasının, Selanik yünlü

imalatı üzerinde bıraktığı olumsuz etkileri incelemektedir. Araştırmacının “Doğu

Akdeniz Ekonomisinde Selanik Yünlülerinin Üretimi” Pea’mim, 15 (1983), s. 82-95

künyesiyle yayımlanan makalesi, İbranice kaleme alınmış olup maalesef bu

makaleye ulaşmak mümkün olmamıştır. Braude tarafından konu üzerine neşredilen

önemli bir diğer makale, “The Rise and Fall of Salonica Woollens, 1500-1650:

Technology Transfer and Western Competition”, Mediterranean Historical

Review, 6: 2 (1991), s. 216-236 adını taşımaktadır. Yazar bu çalışmasında, Selanik

yünlü sanayiinin teknolojik kökenlerine özel bir yer ayırmakta ve Selanik’te yünlü

dokumacılığının üretim kapasitesi hakkında değerlendirmeler yapmaktadır.

Konu üzerine şu ana değin yapılan çalışmaların belirgin özelliklerinden biri,

Osmanlı arşiv belgelerini ve Osmanlıca ana kaynakları ihmal etmeleridir. Selanikli

yünlü dokumacılardan bahsedilirken sıkça tekrarlanan birkaç mühimme kaydı

dışında, yukarıda sayılan araştırmalar, konuya ya İbrani kaynakları ya da bu

dönemde tutulan batılı kaynakların gözüyle bakmaktadırlar. Elbette, özellikle Yahudi

asıllı araştırmacılar açısından, XVI. ve XVII. yüzyıllara ait İbranice kaynaklar,

zengin bir tarihsel malzeme oluşturmaktadır. Genel olarak Osmanlı tarihi, özel olarak

13 Benjamin Braude, Community and Conflict in the Economy of the Ottoman Balkans, 1500-1650, (basılmamış doktora tezi), Harvard University, 1978.

Page 16: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

ise Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Yahudilerin tarihi açısından İbranice

kaynakların ne denli önem taşıdığı çeşitli platformlarda dile getirilmiştir14.

Konumuzu ilgilendiren devre ait Yahudi kaynakları kabaca ikiye ayrılır.

Bunlardan ilki, Osmanlı siyasi tarihine kıymetli katkılar yapan İbranice

vekayinamelerdir15. Fakat bizim açımızdan çok daha büyük ehemmiyete sahip olan

kaynak türü, yabancı literatürde responsa adıyla bilinen Yahudi fetva mecmualarıdır.

XVI. ve XVII. yüzyıllarda, İtalya ve Osmanlı İmparatorluğu’nda zengin bir responsa

külliyatı oluştuğu bilinmektedir. Soru ve cevaplar üzerine kurulu bu mecmualar,

muhtelif konularda yöneltilen sorulara karşı hahamların Musevi hukukundan yaptığı

çıkarımlara göre verdiği cevapları ihtiva etmektedir16. Bu nedenle kimi zaman,

Yahudiler tarafından işletilen Selanik yünlü dokuma sanayii üzerine Osmanlı arşiv

belgelerinde rastlanamayacak türden bilgilere, bu cevaplardan ulaşmak mümkün

olabilmektedir. Elinizdeki çalışmanın en büyük eksikliği, Selanik’teki dokumacılık

faaliyetlerine, dokumacıların toplumsal hayatlarına ve kumaşın işlenme sürecine

yakından bakmamızı sağlayacak bu tür belgelere erişememiş olmasıdır.

Bununla birlikte bu tez, bugüne değin hiç kullanılmamış olan birtakım

Osmanlı arşiv belgelerinin yardımıyla konuya yeni bir yaklaşım getirmeği

hedeflemektedir. Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti altında bulunan gayrimüslim

azınlıkların toplumsal hayatlarına dair yapılacak herhangi bir çalışmada, Osmanlı

arşiv belgelerinin ne denli önemli bir yer tutabileceği bu sahanın farklı isimleri

tarafından dile getirilmiştir17. XX. yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte, Osmanlı

14 Jacob Landau, “Hebrew Sources for the Socio-Economic History of the Ottoman Empire”, Der Islam, C: LIV, 1977, s. 205-212; Jacob M. Landau, “Osmanlı İmparatorluğu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi Hakkında İbranice Kaynaklar”, VIII. Türk Tarih Kongresi, Ankara 11-15 Ekim 1976, C: II, Ankara, TTK Basımevi, 1981, s. 1027-1032; Uriel Heyd, a.g.e., s. 295-303. 15 Uriel Heyd, a.g.e., s. 296-300. 16 Responsa literatürünün ne tür bilgiler ihtiva ettiği ve bünyesinde barındırdığı muhtemel eksiklikler hakkında bkz.: Aryeh Shmuelevitz, “The Responsa as a Source for the History of the Ottoman Empire”, Ottoman History and Society: Jewish Sources, Istanbul, The Isis Press, 1999, s. 19-28 (Bu yazı, yazarın The Jews of the Ottoman Empire in the Late Fifteenth and Sixteenth Centuries: Administrative, Economic, Legal and Social Relations as Reflected in the Responsa, Leiden, E. J. Brill, 1984 adlı çalışmasının 1-9 sayfaları arasından alınmıştır); Marc D. Angel, “The Responsa Literature in the Ottoman Empire as a Source for the Study of Ottoman Jewry”, The Jews of the Ottoman Empire, ed. Avigdor Levy, Princeton, The Darwin Press, Inc., 1994, s. 669-685. 17 Halil İnalcık, “Ottoman Archival Materials on Millets”, Christians and Jews in the Ottoman Empire: The Functioning of a Plural Society, ed. Benjamin Braude ve Bernard Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier Publishers, 1982, s. 437-449; Amnon Cohen, “Ottoman Sources for the History of Ottoman Jews: How Important?”, The Jews of the Ottoman Empire, ed. Avigdor Levy, Princeton, The Darwin Press, Inc., 1994, s. 687-704.

Page 17: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

Yahudilerini Osmanlı arşiv belgelerinin tanıklığıyla değerlendiren öncü çalışmalar

kağıda dökülmeğe başlanmıştır. Örneğin, son zamanlarda Feridun M. Emecen

tarafından Manisa Yahudileri üzerine yayımlanan araştırma18, tahrir defterlerinin

sağladığı malumatı yoğun biçimde kullanmasıyla diğerlerinden ayrılmaktadır.

Böylece Yahudilere ait kaynakların doğrudan kullanılamamasının yarattığı

eksikliğin, muazzam bir yekuna ulaşan Osmanlı kaynakları vasıtasıyla önemli ölçüde

telafi edilebileceği anlaşılmaktadır. Dini azınlıklar hakkında bilgi veren Osmanlı

arşiv kaynakları arasında, tezimizin konusu bakımından, Selanik kent dokusunun ve

toplumsal hayatın içine sızmamızı sağlayacak şeriyye sicillerinin en ayrıcalıklı yeri

tutması beklenebilirdi19. Ama ne yazık ki, Selanik şeriyye sicillerinin, ancak XVII.

yüzyılın son yıllarından itibaren gelen kayıtları bugün elimizdedir.

Şeriyye sicilleri gibi merkezi öneme sahip bir kaynak türünden yoksun

olmamıza rağmen, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan birçok belge ve defter

fonu tezimizi besleyen bilgi tabanını teşkil etmeğe devam etmektedir. Bunlar

arasında iki ayrı defter türü, bizim açımızdan özel bir ehemmiyete sahiptir. Osmanlı

tarihçiliğinin en yoğun kullanılan defter serisi olma özelliğini taşıyan Mühimme

defterleri, elbette bizim tezimiz açısından da vazgeçilmez bir kaynak olma vasfını

taşımaktadır. Mühimme defterlerinden Selanik yünlü dokumacılığı ile ilgili çıkarılan

hükümlerin önemli bir kısmı, birbirini tekrar eder niteliktedir. Fakat her şeye rağmen,

bazı mühimme kayıtlarındaki tafsilat ve devletin Selanikli dokumacılarla tesis ettiği

özel ilişkiye dair verdiği malumat göz ardı edilemeyecek cinstendir. Konumuzu

ilgilendiren mühimme kayıtları, 980/1572-73 tarihinden itibaren kesafet

kazanmaktadır.

Tez kapsamında en fazla yararlandığımız bir başka defter türü ise, ahkam

ve maliye ahkam defterleridir. Kamil Kepeci ve Maliyeden Müdevver Defterler

tasifleri içinde dağınık halde bulunan bu defterlerin ihtiva ettiği kayıtlar, mühimme

hükümleriyle benzerlik göstermektedir. Ancak bu defterlerin çoğunda, belirgin

biçimde mali konulara öncelik verilmiştir. Bu nedenle tezimizin iktisadi vechesi göz

18 Feridun M. Emecen, Unutulmuş Bir Cemaat: Manisa Yahudileri, İstanbul, Eren Yayıncılık, 1997. 19 Örnek olarak bkz.: Amnon Cohen, A World Within: Jewish Life as Reflected in Muslim Court Documents from the Sijill of Jerusalem (XVIth Century), Philadelphia, University of Pennsylvania Center for Judaic Studies, 1994.

Page 18: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

önüne getirildiğinde, bu defterlerde yer alan bazı hükümlerin bizim açımızdan ne

derece önem taşıdığı anlaşılacaktır. Özellikle 61 numaralı Kamil Kepeci ve 19322

numaralı Maliyeden Müdevver defterlerinde bulunan ve sırasıyla 927/1520-21 ve

932/1525-26 tarihlerini taşıyan birkaç hüküm, Selanik yünlü dokumacılığının erken

devrine ait yegane bilgi kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Geneli itibarıyla

bakıldığında ise, bu defterlerde yine mühimme kayıtlarında olduğu gibi devletin

Selanik’ten satın aldığı yıllık yünlü kumaşın miktarı, kumaşın toplanma biçimi,

devletin ödeme takvimi, ödemelerde kullanılan sıcak para kaynakları, dokumacıların

şikayetleri ve kumaşın İstanbul’a taşınması gibi konular önde gelmektedir.

Yukarıda değinildiği üzere mühimme ve ahkam defterlerinde geçen

hükümler, Selanik’teki üretim sürecine ışık tutmaktan ziyade, merkezi hükümetin

Selanik’ten yaptığı kumaş alımları etrafında yoğunlaşmaktadır. Bu belgelere

dayanarak, Selanik’te kapıkulu ocakları için işlenen ve yılın belirli dönemlerinde

görevli devlet memurlarının nezaretinde İstanbul’a yollanan kumaşlar hakkında

nispeten ayrıntılı bir tablo resmetmek mümkündür. Nitekim tez içinde bu hususa, bizi

ilgilendirdiği ölçüde ayrı bir yer açılacaktır. Fakat gözden kaçırılmaması gereken bir

husus, Selanik’teki yünlü dokuma faaliyetlerinin, üretim sürecinin ve malın

dağıtımının ilk elde adı geçen belgelerin işaret ettiğinden çok daha girift bir yapı arz

ettiğidir. Osmanlı hükümeti, Selanik’teki üretim faaliyetlerinin ayrıntılarına dair

raporlar tutmak yerine, kendi mali önceliklerini ilgilendiren hususlarda emirler

sadretme ihtiyacını duymuştur. Bu nedenle dokumacılık sektörünün işleyişini daha

iyi kavrayabilmek için, ikinci elden kaynaklara başvurmak elzemdir. Bununla birlikte

yabancı literatürde sıkça tekrarlanan bazı iddiaları, Osmanlı arşiv belgelerinin temin

ettiği malumatla karşılaştırarak denetleme imkanı da vardır.

Çalışmalarımız esnasında yoğun biçimde kullandığımız bir başka kaynak

türü ise, Kamil Kepeci ve Maliyeden Müdevver Defterler tasniflerinde yer alan

muhâsebe-i harc-ı çukahâ başlığı altında toplanabilecek defterlerdir. Bunlar,

devletin Selanik’ten aldığı kumaşların muhasebe kayıtlarını içeren ve yıllara göre

tanzim edilmiş olan defterlerdir. Bu defterlerin bilinen en erken tarihlilerinden biri,

yukarıda ismini zikrettiğimiz makalesinde Halil Sahillioğlu tarafından

yayımlanmıştır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bu tür defterlerden – bazen tek

defter halinde, bazen farklı senelere ait defterlerle birlikte tek cilt içinde – bolca

Page 19: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

bulunmaktadır. Çuha muhasebeleri kabaca, merkezi hükümetin Dergâh-ı âli ocakları

mensuplarına senelik olarak dağıtılan yünlü kumaşların ve bazen bu kumaşlara

astarlık olarak kullanılan pamukluların kayıtlarını ihtiva etmektedir. Bir çuha

muhasebesi, tertip edildiği sene içinde alınan kumaş için ödenen meblağın para

kaynaklarını sayarak başlar. Muhasebelerin bizim açımızdan en önemli

bölümlerinden biri, hangi yünlü kumaş cinsinden ne kadar satın alındığının

kaydedildiği bölümdür. Bu kısma bakarak, devlet tarafından Selanik piyasasından

belirtilen sene içinde ne miktarda malın çekildiğini tespit edebilmekteyiz.

Muhasebeler, yünlü kumaşların Selanik’ten toplanıp İstanbul’da dağıtılmasına kadar

geçen nispeten uzun bir zaman zarfında yapılan harcamaların bütününü

içerdiklerinden, defterin başında verilen toplam meblağ ilk bakışta yanıltıcıdır.

Devletin yünlüler için yaptığı harcamayı, mutlaka bir zira yünlü için ödenen birim

fiyatla aynı cinsten satın alınan kumaş miktarının çarpımını esas alarak hesaplamak

gerekir. Bu defterlerin mufassal olanlarının son kısmında ise, kumaşın Dergâh-ı âli

ocaklarına nasıl dağıtıldığını gösteren bir tevziat bölümü de bulunmaktadır.

Osmanlı arşiv belgeleri arasında, araştırmacıyı Selanik yünlü

dokumacılığının sayısal verilerine en fazla yaklaştıran kaynak türlerinden biri

mukataa defterleridir. Bab-ı Defteri’nin Baş Muhasebe Kalemi ve Maliyeden

Müdevver Defterler başta olmak üzre, yine Bab-ı Defteri’ye bağlı muhtelif

tasniflerde yer alan mukataa defterleri arasında, Selanik ve havalisinin mukataa

kayıtlarını havi bazı defterlere rastlamak mümkündür. Bu defterlerde Selanik ve

civarına dair verilen bilgiler bizim için önemlidir. Öncelikle bu defterlerde ismi

geçen belli başlı mukataalardan yapılan kıst el-yevm ödemeleri arasında, Selanik’ten

yünlü kumaş alımına tahsis edilen meblağların kayıtlarına ulaşmak mümkündür.

Böylece çuha muhasebelerinin giriş kısmında gösterilen ödeme kaynaklarına, ilk

elden ulaşmak mümkün olmaktadır.

Page 20: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

12

I. BÖLÜM

SELANİK YAHUDİ YERLEŞİMİ

Selanik’in Osmanlı yönetimine girmesi, Yahudi tarihi açısından eşine az

rastlanan bir gelişmenin doğuşu anlamına gelmektedir. Bu tarihten sonra Selanik,

başta İspanyol kökenliler olmak üzere, Avrupa’dan sürgün edilen birçok Yahudinin

buluşma noktası olmuştur. Bu yönüyle Selanik, dünya tarihinde nüfusunun

çoğunluğunu Yahudilerin teşkil ettiği birkaç şehirden biri olmuştur. Bu bölümde

Selanik’in siyasi ve kültürel açıdan Osmanlı hakimiyetine girmesi, kentin ilk Yahudi

sakinleri, Avrupa kökenli Yahudilerin kente yerleşmesi ve Yahudi cemaatinin burada

oluşturduğu toplumsal yapı hakkında bilgi verilecektir.

1.1. THESSALONİKİ’DEN SELÂNİK’E

En ihtişamlı günlerini Bizans hakimiyeti altında yaşayan Selanik, bu

dönemde imparatorluğun en önemli ikinci siyasi, ticari ve dini merkezi konumuna

yükselmiştir. Bir yandan Balkanlar’ı bir baştan diğer başa kat eden ticaret yollarının

ağzında kurulan bu şehir, öte yandan yarımadanın içlerinden gelen kara ticaretini

deniz ulaşımına bağlayan korunaklı bir limana sahipti. Bu elverişli coğrafi konumu

nedeniyle Selanik, Bizans İmparatorluğu’nun Avrupa’yla yürüttüğü ticari

faaliyetlerin önemli bir kısmına ev sahipliği yapmaktaydı. Üstelik Bizans

Page 21: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

13

İmparatorluğu adına Balkanlar’daki Grek-Hıristiyan kültürünün temsilciliğini

üstlenen kent, kuzeydeki Slav bölgelerine bu inancı taşımada öncü bir rol

oynamaktaydı.

Bununla beraber Bizans İmparatorluğu’nun gerilemesiyle birlikte Selanik

de, eski görkeminden uzaklaşmağa başladı. Bizans İmparatorluğu’nun iç karışıklıklar

ve taht kavgalarıyla geçen son yüzyıllarında kent, tedricen ticari canlılığını ve

bölgede sahip olduğu merkezi konumunu yitirmeğe yüz tuttu. Örneğin Selanik, XIV.

yüzyılın ortalarında, Kantakuzenos ve Palaiologoslar arasında vuku bulan taht

mücadelesi esnasında, şehirde çok sayıda bulunan manastırlarda ikamet etmekte olan

zelotların idaresine geçti. Hatta bu keşişlerin Sırp despotu Stefan Duşan taraftarı bir

yönetim göstermeleri üzerine, kent neredeyse Bizans’tan kopma noktasına geldi.

Bizans İmparatorluğu açısından kuşkusuz büyük bir felaket anlamına gelen bu siyasi

zaaf, Türk tarihi açısından Selanik’le ilgili ilk siyasi olayların başlangıcını

oluşturmaktadır. Bu dönemde Türk beylikleri, Kantakuzenos’un taht davasını

desteklemekteydiler. Kantakuzenos’un yardım çağrısı üzerine 1342’de Balkan

topraklarına geçen Gazi Umur Bey, bir yandan imparatorun siyasi rakiplerinin

ortadan kaldırılmasına yardım etmiş, öte yandan Kantakuzenos tarafından Selanik’e

boyun eğdirmek için girişilen harekata asker desteği sağlamıştır. Umur Bey’in

donanmasının imha edilmesinden sonra, Gazi Orhan Bey Kantakuzenos’la birlikte

hareket etmeğe devam etmiştir1.

Selanik’in Osmanlı hakimiyetine giriş hikayesi oldukça karmaşıktır. Kentin

Osmanlılar tarafından 1430 tarihinde nihai olarak fethedildiği bilinmekle birlikte,

bundan önceki kısa süreli Osmanlı yönetimlerinin tarihi ve mahiyeti üzerine ayrıntılı

bilgiler yoktur. Görünüşe göre, I. Murad devrinde Türk akıncıların Makedonya’da

düzenledikleri akınlar esnasında, 1387 yılında, Selanik Osmanlı hakimiyetine

girmiştir. Fakat bu erken tarihli Osmanlı idaresinin, Selanik’te kök salamadığı ve

tahminen 1389 senesinde Osmanlıların kentten çekildiği görülmektedir2. Bununla

birlikte Selanik, ilk esaslı Osmanlı idaresini kentin I. Bayezid tarafından 1394 yılında

1 Donald M. Nicol, Bizans’ın Son Yüzyılları (1261-1453), çev. Bilge Umar, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1999, s. 208-223. 2 Donald Edgar Pitcher, Osmanlı İmparatorluğu’nun Tarihsel Coğrafyası, çev. Bahar Tırnakcı, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 1999, s. 75, 77-78.

Page 22: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

14

ele geçirilmesinden sonra yaşamıştır3. Bu dönemde, kentin henüz yoğun bir değişime

uğramadığını ve büyük ölçüde eski Hıristiyan kimliğini muhafaza ettiğini düşünmek

akla yatkındır. Osmanlıların Selanik üzerinde kurdukları bu ilk ciddi hakimiyet, I.

Bayezid’in 1402 Ankara Savaşı’nı kaybetmesi üzerine sona ermiştir. Bu savaştan

sonra Osmanlı ülkesinin dört kardeş arasında paylaşılması ve mütemadi bir saltanat

mücadelesinin patlak vermesi, tahtı ele geçirmeğe çalışan şehzadelerin dışarıdan

kendilerine destek aramaları neticesini doğurmuştur. Bu dönemde Osmanlıların

Avrupa yakasında kalan topraklarını yöneten Süleyman Çelebi, kardeşlerine karşı

verdiği taht mücadelesinde İmparator Manuel’in desteğini sağlamak maksadıyla

Selanik’i 1403 yılında Bizanslılara iade etmiştir4.

1403 tarihinden sonra Selanik’te yeniden tesis edilen Bizans idaresi,

devamlı surette karşı karşıya kaldığı Osmanlı baskısı nedeniyle sağlam bir yapıya

kavuşamadı. Nitekim Süleyman Çelebi tarafından eski sahiplerine terk edilen kent,

1411’de Musa Çelebi ve 1416’da Mehmed Çelebi tarafından iki kez kuşatıldı.

Kuşkusuz bu durum, Selanik’in tekrar Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyetine

geçmesinden sonra bile, kente yönelik Türk siyasi ilgisinin sona ermediğini

göstermektedir. Selanik’e yönelik Osmanlı ilgisinin varlığını kanıtlayan bir diğer

hadise, 1423 yılında kentin Venediklilerin eline geçmesine Osmanlı hükümetinin

verdiği tepkidir. 1421-23 seneleri arasındaki buhranlı günlerde çok zor bir duruma

düşen Selanik halkı, artık Bizans imparatorunun kendilerini koruyacak gücünün

kalmadığını anlamışlardı. Kent ahalisi, Venedik ve Türk yanlıları olmak üzere ikiye

ayrıldı. Bizans’tan yardım alma umudunun iyice tükendiğini gören kent despotu

Andronikos, belirli şartlar karşılığında şehri Venediklilere teslim etti. Ancak

Venediklilerin başlangıçta kararlaştırılan şartlara riayet etmemeleri, kentteki Türk

taraftarı hizbin sayısının hızla artması sonucunu doğurdu. Üstelik Osmanlı Devleti,

Selanik’in 1423 yılında el değiştirmesini tanımadığını her resmi zeminde dile

getirmekteydi. II. Murad’a göre bir defa İslam toprağı haline gelmiş olan Selanik’in,

Bizans’tan koparılarak Venedik’e teslim edilmesi kabul edilemeyecek bir

3 Fahameddin Başar, Osmanlı Kaynaklarına Göre Osmanlı-Bizans Münasebetleri (1299-1451), (basılmamış doktora tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991, s. 242-245. 4 G. Dennis, “1403 Tarihli Bizans-Türk Antlaşması”, çev. Melek Delilbaşı, AÜDTCFD., C: XXIX, No: 1-4, 1971-78, s. 157-161.

Page 23: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

15

gelişmeydi5. Dolayısıyla 1423 senesi, Venedik ile Osmanlı Devleti arasındaki uzun

bir diplomatik krizin habercisi ve 1430 senesine kadar süren Venedik-Osmanlı

savaşının başlangıcı oldu6.

Nihayet 1430 tarihiyle birlikte, Selanik nihai olarak Osmanlı egemenliğine

girdi. Bu tarihten itibaren, şehirde ağır ilerleyen fakat etkili bir İslamlaşma süreci

kendini hissettirmeğe başladı. Öncelikle fethin hemen ardından II. Murad, yıkımın

eşiğine gelen kenti yeniden iskan edebilmek amacıyla şehirden kaçan Yunanlıları

tekrar eski memleketlerinde yerleşmeğe çağırdı. Kuşatmanın uzaması üzerine kentte

yağma yapılmasına izin verildiğinden7, şehir halkının önemli bir bölümü Osmanlı

askerlerince esir alınmıştı. II. Murad, kimi önde gelen esirlerin fidyelerini bizzat

ödeyerek serbest kalmalarını sağladı ve bunları yeniden Selanik’e yerleşmeleri için

teşvik etti. Bunlarla yetinmeyen padişah, kenti ikinci ziyaretinde Yenice-i

Vardar’dan getirttiği 1000 kadar Türk göçmeni yeni fethedilen şehre yerleştirdi8.

Geleneksel Osmanlı fetih yöntemlerine uygun olarak, şehirdeki mal varlığını tespit

etmek amacıyla ilk Selanik tahriri tertip edildi9. Bu esnada birtakım kilise ve

manastırların, eski maliklerinin elinden alınarak devlet malı haline getirildiği

sanılmaktadır. Kent üzerindeki Osmanlı varlığını pekiştirmeye yönelik bu ilk

düzenlemelere rağmen, şehrin Osmanlı idaresinde geçen ilk yıllarında Selanik’te

kalabalık bir Türk nüfusun bulunmadığı açıktır. Hatta Selanik’in Grek-Ortodoks

halkının, Osmanlı fethinden sonra kısmi bir toparlanma sürecine girdiğini ve dini

yapılanmalarını yenileyebildiğini söylemek mümkündür10.

5 Halil İnalcık, “Byzantium and the Origins of the Crisis of 1444 Under the Light of Turkish Sources”, Actes du XIIe Congrès International D’Études Byzantines, C: II, Beograd, 1964, s. 160. 6 Melek Delilbaşı, “Selânik’in Venedik İdaresine Geçmesi ve Osmanlı-Venedik Savaşı (1423-1430)”, Belleten, C: XL, No: 160, 1976, s. 573-588; Halil İnalcık, “Murad II”, İA, C: VIII, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi, 1979, s. 601-605. 7 M. Tayyib Gökbilgin, “Selânik”, İA, C: X, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi, 1980, s. 341. 8 Osmanlı iskan siyasetinde önemli bir yer tutan sürgünler için bkz.: Ömer Lütfi Barkan, “Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Sürgünler”, İFM, C: XI, No: 1-4, 1949-50, s. 542-569, C: XIII, No: 1-4, 1951-52, s. 56-78, C: XV, No: 1-4, 1953-54, s. 209-237. 9 Osmanlı fetih yöntemleri hakkında bkz.: Halil İnalcık, “Ottoman Methods of Conquest”, Studia Islamica, C: II, 1954, s. 103-129. 10 Speros Vryonis Jr., “The Ottoman Conquest of Thessaloniki in 1430”, Continuity and Change in Late Byzantine and Early Ottoman Society, ed. Anthony Bryer, Heath Lowry, Birmingham, The University of Birmingham Centre for Byzantine Studies, 1986, s. 281-321; Melek Delilbaşı, “Selânik ve Yanya’da Osmanlı Egemenliğinin Kurulması”, Belleten, C: LI, No: 199, 1987, s. 75-101.

Page 24: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

16

XV. yüzyılın ortalarından itibaren Selanik’in nüfus yapısı ve mimari

çehresinde yaşanan değişim hızlanmağa başladı. Kentin 1478 yılına ait mevcut ilk

tahrir defteri üzerinde yapılan incelemeler, bu dönemde hatırı sayılır bir miktarda

Türk yerleşimcinin Selanik’e geldiğini ortaya koymaktadır. Tahrir defterinde,

Hıristiyan mahallelere tabi cemaatler halinde teşkilatlandıkları görülen bu yeni Türk

nüfus, çok büyük ihtimalle II. Mehmed’in izlediği faal nüfus politikası sonucu,

merkezi hükümet tarafından Selanik’te iskan edilmelerine karar verilen

sürgünlerden oluşmaktaydı. Nitekim II. Murad devrinde Yenice-i Vardar’dan

getirilenlerle birlikte, artık şehirde ciddi bir yekuna ulaşan bu göçmenlerin genellikle

üretken bir kentli tabakayı temsil etmeleri, Selanik’in ekonomik açıdan

kuvvetlendirilmesi ve kentin toplumsal yapısının yeniden düzenlenmesi hususunda

Osmanlı Devleti’nin gösterdiği hassasiyeti gözler önüne sermektedir11. Kentteki

nüfus yapısının değişmesiyle birlikte, Selanik’in mimari görünümü de esaslı biçimde

değişmeğe başlamıştır. Şehrin ele geçirilmesinden hemen sonra II. Murad tarafından

inşa ettirilen mescit ve hamam, gittikçe kalabalıklaşan Müslüman nüfusun

ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalınca, birçok Osmanlı seçkini vasıtasıyla kent

İslam mimarisinin yeni örnekleriyle bezenmiştir. Bununla beraber kentin Osmanlı

yönetimiyle birlikte XVI. yüzyılda yeniden ticari bir ivme kazanmasının ardından,

Selanik’teki ticari yapıların sayısı oldukça artmıştır12.

1.2. YİTİK BİR YAHUDİ CEMAATİ (1492’DEN ÖNCE)

Selanik’in nihai olarak Osmanlı egemenliğine gireceği son kuşatma

esnasında, kentte az sayıda da olsa, belirli bir Yahudi nüfus barınmaktaydı. Kentin

Venedik idaresine geçtiği 1423 yılında, kent Yahudileri sayıca önemli sayılabilecek

bir mevcuda sahip olmalarına rağmen, Osmanlı tehdidi ile geçen son yıllarda bu

11 Heath W. Lowry, “ ‘From Lesser Wars to the Mightiest War’: The Ottoman Conquest and Transformation of Byzantine Urban Centers in the Fifteenth Century”, Continuity and Change in Late Byzantine and Early Ottoman Society, ed. Anthony Bryer, Heath Lowry, Birmingham, The University of Birmingham Centre for Byzantine Studies, 1986, s. 327-329. 12 M. Kiel, “Notes on Some Turkish Monuments in Thessaloniki”, Balkan Studies, C: XI, No: 1, 1970, s. 129-140; Gökbilgin, a.g.e., s. 342-344.

Page 25: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

17

kitlenin önemli bir kısmı şehri terk etmeği seçmiştir13. Yine de kent fethedildiği

esnada, Selanik’te iki faal Yahudi ibadethanesi bulunmaktaydı14.

Bu noktada ikinci el kaynakların, kökleri Bizans dönemine uzanan Selanik

Yahudi cemaati hakkında verdikleri bilgiler, beraberinde birtakım güçlükleri de

getirmektedir. Bu kaynakların ifadelerine göre, Grekçe konuşan ve Grek kültürünün

temel değerlerini benimseyen Romaniot Yahudileri, Selanik’in Osmanlı

hakimiyetine girdiği günlerde kentte bulunan yegane Yahudi topluluğunu teşkil

etmekteydi. Bunların başlangıçta nispeten az bir sayıya tekabül ettikleri tahmin

edilmektedir. Fakat bir süre sonra, Selanik’in Osmanlı idaresi altına girmesinin

yarattığı fırsatlardan ve özgürlük ortamından faydalanmak isteyen yeni Yahudi

ailelerin kente yerleştikleri rivayet edilmektedir. XV. yüzyılın ortalarından

başlayarak, özellikle Orta Avrupa kökenli birçok Yahudinin Selanik’e yönelik

mütemadi bir göç hareketi içinde oldukları söylenmektedir. Örneğin bir kısım Macar

Yahudilerinin, Selanik’in Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra, Sidrekapsi

madenlerinde çalışmak üzere bölgeye yerleştikleri iddia edilmektedir15. Hatta bu tür

rivayetlerden bir diğerine göre, 1470 yılında Kral Ludwig tarafından Bavyera’dan

sürülen Yahudilerin büyük çoğunluğu, Selanik’e yerleşerek burada bir sinagog inşa

etmişlerdir16.

Aslında ikinci el literatürde, Selanik’in Osmanlı erken dönemine dair

verilen bu tür bilgilerde şaşılacak bir taraf bulunmamaktadır. Hatta aksine, kentin

Osmanlı fethinden sonra yeni göçmen Yahudi ailelere ev sahipliği yapmağa başladığı

13 Vryonis, a.g.e., s. 308. Kentin Venedik yönetimine geçmesi üzerine Edirne’ye kaçan Yahudiler hakkında bkz.: Mark Alan Epstein, The Ottoman Jewish Communities and Their Role in the Fifteenth and Sixteenth Centuries, Freiburg, Klaus Schwarz Verlag, 1980, s. 21. 14 Avram Galanti, Türkler ve Yahudiler: Tarihî ve Siyasî Tetkik, 2. bs., İstanbul, Tan Matbaası, 1947, s. 9. 15 J. Nehama, “The Jews of Salonika in the Ottoman Period”, The Sephardi Heritage II: The Western Sephardim, ed. Richard Barnett, Walter Schwab, Grendon, Gibrulter Books, 1989, s. 203-204. Rozen, madencilikte uzman bu Macar Yahudilerinin muhtemelen 1536 civarında, Kanuni Süleyman tarafından bölgeye yerleştirildiklerini söylemektedir. Minna Rozen, “The Corvée of Operating the Mines in Siderokapısı and its Effects on the Jewish Community of Thessaloniki in the 16th Century”, Balkan Studies, C: XXXIV, No: 1, 1993, s. 37. Konu hakkında geniş bilgi için bkz.: R. Anhegger, Beiträege zur Geschichte des Bergbaus im osmanischen Reich: Europaeische Türkei, C: I, İstanbul, Marmara Basımevi, 1943, s. 196-204. 16 I. S. Emmanuel, Histoire des Israélites de Salonique, Thonon-Paris, 1935-36, s. 47’den naklen Ahmet Hikmet Eroğlu, Osmanlı Devleti’nde Yahudiler: XIX. Yüzyılın Sonuna Kadar, Ankara, Seba Yayınları, 1997, s. 61-62.

Page 26: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

18

düşüncesi oldukça akla yatkındır. Nitekim henüz 1360lı yıllarda, Macar kralı Büyük

Louis’nin Yahudileri topraklarından sürgün etmesinden hemen sonra, Avrupa

Yahudilerinin gözlerini Osmanlı topraklarına çevirdikleri bilinmektedir17. XV. yüzyıl

boyunca, küçük çapta da olsa, Osmanlı topraklarına yönelik ağır fakat istikrarlı bir

Yahudi göçü yaşanmıştır. Bu göç hareketi, özellikle Edirne hahambaşısı İsak

Sarfati’nin kaleme aldığı meşhur davet mektubundan sonra hız kazanmıştır. Almanya

menşeli bir Aşkenaz Yahudisi olan Sarfati, yazdığı mektupta Osmanlı Devleti’nin

Yahudilere yönelik olumlu tutumunu belirtmekte, Yahudilerinin Osmanlı toplumsal

hayatında sahip olduğu konumu sitayiş dolu sözlerle tasvir etmekte ve Avrupalı

dindaşlarını Osmanlı ülkesine yerleşmeye çağırmaktadır18. Dolayısıyla XV. yüzyılın

başlarından itibaren belirgin hale gelen Yahudi göçünün, en azından bir kısmının

Selanik’e yönelmesinde garipsenecek bir durum yoktur.

Bu konudaki esas mesele, Osmanlı egemenliğindeki Selanik’in ilk Yahudi

sakinlerinin tarihinin, kesintisiz biçimde XV. yüzyılın son yıllarına rastlayan Sefarad

göçlerine kadar getirilmesidir. Hatta Shaw, İspanya ve Portekiz’den sürüldükten

sonra Selanik’e gelen Sefarad Yahudilerinin, kendilerine ait müstakil cemaatler teşkil

edene kadar, halihazırda kentte yaşamakta olan Romaniotların arasına karıştıklarını

aktarmaktadır19. Oysaki, Selanik’e ait mevcut en erken tarihli tahrir defteri üzerinde

yapılan incelemeler, 1478 senesinde Selanik’te tek bir Yahudi hanesinin bile kayıtlı

olmadığını kanıtlamaktadır20. Görünüşe göre, kentin Osmanlılar tarafından

fethedildiği yıllarda varlıklarının izi sürülebilen ve büyük ihtimalle, XV. yüzyılın

ortasından itibaren sayıları dışarıdan gelenlerle kalabalıklaşan bu erken tarihli

17 Halil İnalcık, “Foundations of Ottoman-Jewish Cooperation”, Jews, Turks, Ottomans: A Shared History, Fifteenth Through the Twentieth Century, ed. Avigdor Levy, Syracuse, Syracuse University Press, 2002, s. 4. 18 Franz Babinger, Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı, çev. Dost Körpe, 2. bs., İstanbul, Oğlak Yayınları, 2003, s. 106-107, 353; Mark Alan Epstein, “The Leadership of the Ottoman Jews in the Fifteenth and Sixteenth Centuries”, Christians and Jews in the Ottoman Empire: The Functioning of a Plural Society, ed. Benjamin Braude, Bernard Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier Publishers, 1982, s. 102-103. 19 Stanford J. Shaw, The Jews of the Ottoman Empire and the Turkish Republic, London, The Macmillan Co., 1991, s. 51. 20 Heath W. Lowry, “Portrait of a City: The Population and Topography of Ottoman Selânik (Thessaloniki) in the Year 1478”, Studies in Defterology: Ottoman Society in the Fifteenth and Sixteenth Centuries, İstanbul, The Isis Press, 1992, s. 71-73. Bu mufassal tahrir defteri, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde TT 7 adıyla kayıtlıdır.

Page 27: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

19

Yahudi kitlesinin akıbeti, II. Mehmed devrinde girişilen İstanbul’un yeniden imarı ve

iskanı faaliyetleriyle yakından ilişkilidir21.

İstanbul’un fethinden sonra Anadolu ve Balkanların birçok kentinden

zorunlu göçe tabi tutulan Yahudiler, devletin gözetimi ve yönlendirmesiyle

İstanbul’un farklı semtlerine yerleştirildiler. Böylece imparatorluk dahilinde yaşayan

Romaniot ve Karai Yahudilerinin çoğu, yeni Osmanlı başkentinde bir araya geldi.

Her ne kadar 1523 yılında Seder Eliyahu Zuta adlı vekayinameyi kaleme alan

Kandiye hahamı Eliya Kapsali22, Osmanlı Yahudilerinin topluca İstanbul’a

gönderilmesini bir sürgün hikayesi olmaktan ziyade, Yahudilerin II. Mehmed’in

payitahtın imarı adına yaptığı çağrıya seve seve icabet etmeleri şeklinde aktarsa da23,

Kapsali’nin çağdaşı kaynakların tanıklığı sürgünler konusunda şüpheye yer

bırakmamaktadır. Hatta bu dönemde kaleme alınan İbrani kaynakları, sürgünlerden

açıkça bahsederek uygulamayı şiddetle eleştirmekte ve bu tarihlerde, özellikle

Romaniot Yahudileri ile devlet arasında soğuk rüzgarlar estiğini göstermektedirler24.

İstanbul’un Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti ve yeni bir ticari ve sınai merkez

olarak temayüz ettiği bu yıllarda, kentin bir süredir Osmanlı Yahudiliğinin merkezi

kabul edilen Edirne cemaati dahil olmak üzere, kırkın üzerinde Anadolu ve Balkan

kentinden göç kabul ettiği anlaşılmaktadır25. İstanbul’a sürgün olarak gelen bu

Yahudi toplulukları arasında, Selanik Yahudilerinin oluşturduğu iki cemaatin ismi

21 İstanbul’un yeniden imarı ve izlenen nüfus politikası hakkında genel bilgi için bkz.: Halil İnalcık, “Mehmed II.”, İA, C: VII, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi, 1988, s. 531-534; M. C. Şehabeddin Tekindağ, “İstanbul”, İA, C: V/II, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi, 1968, s. 1205-1207; H. W. Lowry, “From Lesser Wars …”, s. 331-333. 22 Kapsali hakkında bkz.: Aryeh Shmuelevitz, “Capsali as a Source for Ottoman History, 1450-1523”, IJMES, C: IX, No: 3, 1978, s. 339-344. 23 Aryeh Shmuelevitz, The Jews of the Ottoman Empire in the Late Fifteenth and Sixteenth Centuries: Administrative, Economic, Legal and Social Relations as Reflected in the Responsa, Leiden, E. J. Brill, 1984, s. 32. 24 Joseph R. Hacker, “The Sürgün System and Jewish Society in the Ottoman Empire During the Fifteenth to the Seventeenth Centuries”, Ottoman and Turkish Jewry: Community and Leadership, ed. Aron Rodrigue, Bloomington, Indiana University, 1992, s. 4-18. Sefarad göçlerinden önce Osmanlı-Yahudi ilişkilerinin farklı bir bakış açısından değerlendirmesi için bkz.: Joseph R. Hacker, “Ottoman Policy toward the Jews and Jewish Attitudes toward the Ottomans During the Fifteenth Century”, Christians and Jews in the Ottoman Empire: The Functioning of a Plural Society, ed. Benjamin Braude, Bernard Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier Publishers, 1982, s. 117-126. 25 Epstein, XV. yüzyılın ortalarına ait Fatih Sultan Mehmed vakfı defterlerine dayanarak bu sayıyı vermektedir. Bkz.: Epstein, The Ottoman Jewish …, s. 178-180.

Page 28: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

20

kolaylıkla fark edilebilmektedir26. Anlaşılan daha geç tarihlere ait tahrir defterlerinde

İstanbul’a kayıtlı görülen bu Selanik cemaatleri, 1478’den önce Selanik’te yaşayan

tüm Yahudi nüfusu kapsamaktadır.

1.3. SELANİK’TE YENİ BİR YAHUDİ CEMAATİNİN OLUŞUMU

(1492’DEN SONRA) Selanik’in iktisadi ve ticari gelişimi açısından, 1492 yılı bir dönüm noktası

kabul edilebilir. Bu tarihte İspanya’dan çıkarılan Sefarad Yahudilerinin önemli bir

bölümü, o devirde kendilerine kucak açan yegane kayda değer siyasi güç olan

Osmanlı İmparatorluğu’na sığınmayı tercih etmiştir. Başlangıçta Selanik’e yerleşen

Yahudilerin sayıca az olduğu tahmin edilebilir. Fakat bir süre sonra Selanik, Avrupa

kaynaklı Yahudi göçünün en önemli hedeflerinden biri haline gelmiştir. XV. yüzyılın

sonu ile XVI. yüzyılın hemen başında kente yerleşen Yahudi cemaati, mütemadiyen

taze göç dalgaları ile beslendiğinden, Selanik Yahudileri coğrafi köken ve kültürel

gelenekler bakımından ciddi farklılıklar arz etmekteydiler.

1.3.1. Selanik Yahudi Cemaatinin Nüfus Yapısı XV. yüzyılın son yıllarında İspanya ve Portekiz kökenliler başta olmak

üzere, İtalya, Provence ve Almanya’dan gelen Yahudi mültecilerin Selanik’e

gelmelerinden önce, kentin Yahudi nüfustan bütünüyle arınmış olduğunu

düşünmemize neden olacak herhangi bir bulgu yoktur. Kentin bir Yahudi varlığından

yoksun olduğundan emin olduğumuz 1478 senesi ile kalabalık göçmen kitlelerinin

varış tarihleri arasında geçen nispeten kısa zaman zarfında, Selanik’in az sayıda da

olsa, yeni Yahudi ailelere kucak açmış olması ihtimal dışında değildir27.

26 Uriel Heyd, “The Jewish Communities of Istanbul in the Seventeenth Century”, Oriens, C: VI No: 2, 1953, s. 300. 27 Bu arada, Halil İnalcık tarafından 1489 tarihinde Selanik’te Yahudi bulunmadığına dair düşülen kayıt, bu ihtimali de oldukça güçleştirmektedir. Bkz.: Halil İnalcık, “Turkish-Jewish Relations in the Ottoman Empire”, Bulletin of the United Turkish Americans, 1982, (teksir metin), s. 3-4’ten naklen Walter F. Weiker, Ottomans, Turks and the Jewish Polity: A History of the Jews of Turkey, Lanham, The Jerusalem Center for Public Affairs, 1992, s. 42.

Page 29: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

21

Bununla birlikte kentin bilinen anlamıyla bir Yahudi cemaatine sahip

olmasını sağlayan gelişme, hiç şüphesiz 1492 yılında İspanya ve 1496-97 yıllarında

Portekiz’den çıkarılan Sefarad Yahudilerinin Osmanlı İmparatorluğu’na iltica

etmeleridir28. 31 Mart 1492 tarihinde ısdar edilen bir kraliyet fermanıyla üç ay içinde

İspanyol topraklarını terk etmeleri istenen İspanyol Yahudileri, başlangıçta Portekiz,

Provence ve İtalya gibi nispeten kolay ulaşılan bölgelere geçtiler29. Sefarad

göçlerinin bu ilk aşamasında, doğrudan Osmanlı topraklarına yönelenlerin sayıca az

olduğu tahmin edilmektedir. Osmanlı limanlarını hedef alan kitlesel göçler, özellikle

1496-97 yıllarında, birkaç sene evvel buraya sığınan Yahudilerin ülkeden

çıkarılmaları ve 1498’te Navarre ve 1500’ü izleyen yıllarda Provence’tan

Yahudilerin kovulmaları üzerine gerçekleşmiştir.

Bu nedenle Sefarad kitlelerinin Osmanlı limanlarına varış tarihlerini ve

gelen kitlelerin ortalama sayılarını tespit etmek30, bu dönemde Selanik’te bir araya

gelen Yahudi toplulukların mahiyeti hakkında bize bir fikir verecektir. Eliya Kapsali,

II. Bayezid’in XV. yüzyılın sonunda İspanyol topraklarından ayrılmak zorunda kalan

Sefarad Yahudilerini, imparatorluğuna şahsen davet ettiğini ve ülkesine giriş yapacak

mültecilere her türlü kolaylığın sağlanması için yerel idarecilere fermanlar

yolladığını kaydetmektedir31. Bu bağlamda, II. Bayezid devrinde Balkan limanları

28 Sefarad Yahudilerinin İspanya’dan çıkarılmaları hakkında bkz.: Salo Wittmayer Baron, A Social and Religious History of the Jews, C: X, 3. bs., New York, Columbia University, 1958, s. 166-219; Henry Kamen, “The Mediterranean and the Expulsion of the Jews in 1492”, Past and Present, No: 119, 1988, s. 30-55. 29 Kamen, a.g.e., s. 39-40. 30 İsabella ve Ferdinand tarafından İspanya’dan sürgün edilen Yahudilerin sayısı hakkında birbiriyle çelişen rakamlar ileri sürülmektedir. Osmanlı-Yahudi ilişkilerini geleneksel bir yaklaşımla ele alan eserlerin ifadelerine göre, Osmanlı İmparatorluğu’na sığınan Sefarad Yahudilerinin sayısı neredeyse 200.000’i bulmaktadır. M. Franco, Essai sur L’Histoire des Israelites de L’Empire Ottoman, Paris, Librarie A. Durlacher, 1897, s. 37’den naklen Walter F. Weiker, a.g.e., s. 40; Alan D. Corré, “Sephardim”, EJ, C: XIV, Jerusalem, Keter Publishing House, t.y., s. 1167. Fakat görünüşe göre, bu mübalağalı rakamların, konuya daha yakından eğilen çalışmaların temin ettiği veriler esas alınarak tashih edilmesi gerekmektedir. Örneğin Kamen, sürgün fermanının yayınlandığı yıllarda İspanya’da yaşayan Hıristiyan ve Yahudi nüfusun birbirlerine karşı oranlarını kıyaslayarak, bu tarihte İspanya’da yaşayan, dolayısıyla göç edebilecek Yahudi sayısının anlatılagelenden az olduğunu ileri sürerek, sürgünlerin toplamının en fazla 40.000-50.000 olabileceğini iddia etmektedir. Bkz. Kamen, a.g.e., s. 44. Ayrıca krş.: Yitzhak Baer, A History of the Jews in Christian Spain: From the Age of Reconquest to the Fourteenth Century, çev. Louis Schoffman, C: I, Philadelphia, The Jewish Publication Society of America, 1978, s. 438. 31 Stanford Shaw, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Yahudi Milleti”, Osmanlı, C: IV, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 1999, s. 308-309; Shmuelevitz, “Capsali as a Source …”, s. 339-340. İspanyol Yahudilerinin Osmanlı topraklarına kabulüyle ilgili bkz.: Rabbi Eliyahu ben Elgana Capsali, Seder

Page 30: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

22

vasıtasıyla imparatorluğa giriş yapan Yahudi ailelerin varlığı kolaylıkla tevsik

edilebilir32. Nitekim Avlonya’nın Avrupa’dan gelen Yahudi mülteciler tarafından

Osmanlı İmparatorluğu’na girişte kullanılan ana güzergahlardan biri olduğu açıktır33.

Keza Selanik’in de, XV. yüzyılın sonu ve XVI. yüzyılın başında, Avrupa menşeli

Yahudi göçünün yoğunlaştığı limanlardan birisi olduğunu düşündüren nedenler yok

değildir.

Selanik tahrir defterleri üzerinde yürütülen çalışmalar, XVI. yüzyılın hemen

başında kentte bir Yahudi nüfus patlamasının yaşandığını gözler önüne sermektedir.

1500 ila 1510 yılları arasında tertip edildiği anlaşılan bir tahrir defterine göre, bu

dönemde Selanik’te cemaât-i Alaman ve cemaât-i İspanya başlıkları altında en az

822 Yahudi hanesi bulunmaktadır. Adı geçen tahrir defteri, günümüze eksiksiz

biçimde ulaşmamış olduğundan, bu tarihte kentte yaşayan Yahudilerin sayıca daha

fazla olduğunu düşünebiliriz34. Bununla birlikte 1519 yılına ait bir icmal tahrir

defterinin verdiği 3143 hane ve 930 mücerredlik Yahudi nüfusu, kente yönelik

Yahudi göçünün boyutlarını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açığa

çıkarmaktadır35. Üstelik elimizde bulunan tahminen 918/1512-13 tarihli bir Osmanlı

arşiv belgesi, bu dönemde kente gelen Yahudi göçmenlerin sayıca bir hayli fazla

olduğunu teyit etmekte ve devletin, yeni gelen yerleşimcilere üç yıllık bir vergi

muafiyeti sağladığını göstermektedir36. Bu dönemde şehirde hızlı bir nüfus artışının

yaşandığını dolaylı yoldan doğrulayan bir başka gelişme ise, İstanbul darphanesinde

Eliyahu Zuta, ed. A. Shmuelevitz, S. Simonson, M. Benayahu, C: I, Jerusalem, Tel Aviv University, 1975, s. 141-142, 218-219 ve 239-240. 32 Bu konuda ilk belgeler ve değerlendirmeler için bkz.: İlhan Şahin, Feridun Emecen, Osmanlılarda Divân-Bürokrasi-Ahkâm: II. Bâyezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri, İstanbul, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, 1994, s. 15 (no: 50), 50 (no: 205), 62 (no: 219), 101 (no: 362). 33 Machiel Kiel, “Avlonya”, DİA, C: IV, İstanbul, 1991, s. 118. 34 Şehrin Müslüman ve Hıristiyan nüfusuna dair eksiksiz bilgiler temin eden bu icmal defter, maalesef bir kısım Yahudi mahallelerine ait kayıtları içermemektedir. Söz konusu defter, Bulgaristan Milli Kütüphanesi Şarkiyat Bölümü’nde 16/35 numaraya kayıtlıdır. 35 Bu icmal defter, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde TT 70 adıyla kayıtlıdır. 36 BOA, D. BŞM. 36806, s. 644 (918/1512-13) Belgenin üzerinde herhangi bir tarih bulunmamakla birlikte, bir önceki ve sonraki hükümlerin tarihine bakılarak neredeyse kesin olarak 918/1512-13 tarihini taşıdığı saptanabilmektedir. Birkit isimli bir Yahudi, Selanik’te bulunan Yahudilerin cizyelerinin tespit edilmesi işi kendisine tevdi edildiği takdirde, yılda 200.000 akçeden fazla ek vergi geliri yaratabileceğini iddia ederek, kent Yahudilerinin yeni bir sayımının yapılmasını tavsiye etmektedir. Bu olayla, 925/1519 tarihli icmal tahririne esas olması gereken tahririn tanzim edilmesi arasındaki varsayımsal ilişki, araştırılmaya değer görünmektedir.

Page 31: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

23

kesilen 20.000 yeni akçenin halkın bey‘ u şirâ husûsunda sıkıntı çekmesini

önlemek amacıyla Selanik’e gönderilmesidir37.

1519 tarihli icmal defteri ile 1530-31 tarihli bir diğer mufassal tahrir defteri

karşılaştırıldığında ortaya çıkan netice, Selanik’e yönelik Yahudi göçünün mahiyeti

hakkında yeni bir bakış açısı kazandırmaktadır. 1530-31 tarihli defterin, Selanik için

kaydettiği 2645 hanelik toplam Yahudi mevcudu, bir önceki defterde Selanik’te

görünen hatırı sayılır miktarda Yahudi ailesinin, burada kalmayarak farklı kent ve

kasabalara dağıldıklarını göstermektedir. Demek ki, Selanik yalnızca kalabalık

Yahudi göçmen kafilelerinin münteha noktalarından biri değil, aynı zamanda bu

kitlelerin muhtelif Osmanlı yerleşim birimlerine dağıldığı bir toplanma mahalli

işlevini de yerine getirmiştir38.

XVI. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren, Selanik’e yerleşen Yahudilerin

sayısı nispeten bir dengeye kavuşmuş ve bu tarihten sonra kentte bulunan Yahudi

nüfus, XVII. yüzyılın ortalarına değin tedrici bir artış göstermeğe devam etmiştir.

XVI. yüzyıl boyunca süregelen bu nüfus artışının temel nedeni, kuşkusuz, kentin

Yahudi cemaatinin mütemadiyen Avrupa’dan gelen taze göçmen kitleleriyle

beslenmesiydi. Söz konusu göçmenler, sadece İspanya ve Portekiz gibi kitlesel

sürgünlerin yaşandığı bölgelerden gelmemekteydiler. Selanik Yahudi cemaatini

devamlı surette büyüyen ve canlı bir bünye halinde tutan olgu, esasen İspanya ve

Portekiz’den çıkarıldıktan sonra İtalya ve Kuzey Afrika sahilleri gibi nispeten daha

güvenilir bölgelere geçen Yahudilerin, bir süre sonra buralardan ikinci bir göç

dalgasıyla nihayet Osmanlı topraklarına ulaşmalarıydı. Bu ikinci kuşak göçmenler

arasında, hatırı sayılır miktarda Marrano Yahudisi bulunmaktaydı39. Çeşitli

nedenlerle Hıristiyanlığa geçmek zorunda kalmış Yahudilerden oluşan bu kitle,

Osmanlı limanlarına varır varmaz açıkça eski inançlarına dönmekteydiler40.

37 BOA, D. BŞM. 36806, s. 804 (16 Zilhicce 918/22 Şubat 1513). 38 Heath W. Lowry, “When did the Sephardim Arrive in Salonica?: The Testimony of the Ottoman Tax-Registers, 1478-1613”, The Jews of the Ottoman Empire, ed. Avigdor Levy, Princeton, The Darwin Press, Inc., 1994, s. 203-213. 39 İbranice anusim olarak adlandırılan bu kitle için bkz.: Haim Hillel Ben-Sasson, “Anusim”, EJ, C: III, Jerusalem, Keter Publishing House, t.y., s. 169-174; Moshe Nahum Zobel, “New Christians”, EJ, C: XII, Jerusalem, Keter Publishing House, t.y., s. 1022-1024. 40 Bernard Lewis, Çatışan Kültürler: Keşifler Çağında Hıristiyanlar, Müslümanlar, Yahudiler, çev. Nurettin Elhüseyni, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1996, s. 25.

Page 32: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

24

Nitekim 1537 yılında Apulia’nın Papalık hakimiyetine girmesi üzerine

Otranto’dan ayrılan bir kısım Yahudiler, aynı sene içinde Selanik’e geldiler. Bu

tarihten sonra İtalya’da yaşayan Yahudiler ve marranolar açısından hayat şartları

yavaş yavaş ağırlaşmağa başlamıştı. Özellikle 1555 yılında Papa IV. Paul’un işbaşına

geçmesiyle, yarımadada yaşayan Yahudi ve marranolar üzerindeki Vatikan baskısı

ciddi bir boyuta ulaştı. Bu dönemde en az, ilki 1540’ta Napoli’den, ikincisi 1550’de

Cenova’dan ve üçüncüsü Ankona’dan olmak üzere, üç ayrı göçmen kafilesinin

İtalya’dan ayrılarak Selanik’e yerleştiği bilinmektedir41. Bu tarihten sonra da, kimi

zaman resmi sürgünler yoluyla yarımadadan atılan, kimi zaman ise kendi iradeleriyle

Levant iskelelerine gitmeye karar veren İtalyan Yahudilerinin Osmanlı topraklarına

göçü devam etmiştir42.

Selanik’te bir araya gelen Yahudi topluluklarıyla ilgili ilginç bir gelişme,

Kanuni Sultan Süleyman’ın 1541 Budin seferinden sonra, bölgede yaşamakta olan

bir miktar Yahudiyi beraberinde İstanbul ve Selanik’e getirmesidir43. Bu nüfus nakli,

Osmanlı kaynaklarına yansımıştır44. Buna karşın Selanik tahrir defterlerinde

Budin’den gelen Yahudilere münhasır bir cemaat ismine rastlanmaması ve daha

önemlisi, aksine XVI. yüzyılın ortalarına ait bir Budin tahrir defterinde Selanikli

Yahudilerin yer alması, bu zümrenin en azından bir kısmının bir yolunu bularak eski

memleketlerine döndükleri izlenimini yaratmaktadır45. Ama elbette, Selanik’e

Avrupa’daki Engizisyon baskısından kaçarak gelenlerin kentteki hayata bakışı çok

daha olumluydu. Bu bağlamda 1550 tarihinde, Provençal cemaati üyelerinin

Fransa’daki dindaşlarına yazdıkları davet mektubu anılmağa değer46. Bu tarihten

itibaren kente yönelik Yahudi göçü eski hızını kaybetmekle beraber, çeşitli

vesilelerle göçmen kafilelerin Selanik’e gelişi, XVIII. yüzyıla kadar devam etmiştir.

41 Minna Rozen, “Strangers in a Strange Land: The Extraterritorial Status of Jews in Italy and the Ottoman Empire in the Sixteenth to the Eighteenth Centuries”, Ottoman and Turkish Jewry: Community and Leadership, ed. Aron Rodrigue, Bloomington 1992, s. 124-125, 142-143; Shaw, The Jews of the Ottoman …, s. 35; Weiker, a.g.e., s. 45, not. 3. 42 Fernand Braudel, Akdeniz ve Akdeniz Dünyası, çev. Mehmet Ali Kılıçbay, C: II, İstanbul, Eren Yayıncılık, 1989, s. 110-116. 43 İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, C: II, 2. bs., İstanbul, Türkiye Yayınevi, 1948, s. 118. 44 İbrahim Peçevi, Târîh-i Peçevî, C: I, İstanbul, Matbaa-yı Âmire, 1283, s. 99. 45 Gy. Kaldy-Nagy, Kanuni Devri Budin Tahrir Defteri (1546-62), Ankara, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1971, s. 11, 15. 46 Eroğlu, a.g.e., s. 55-57.

Page 33: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

25

Örneğin 1648-58 gibi nispeten geç bir tarihte bile, Ukrayna’daki büyük katliamdan

kurtulabilen Yahudiler, soluğu Selanik’te almışlardı47.

Yukarıda değinildiği gibi, XVI. yüzyılın ilk çeyreğindeki nüfus

patlamasından sonra, Selanik Yahudi nüfusu nisbi bir dengeye oturdu. Osmanlı arşiv

kaynakları, bu konuda oldukça açık bilgiler temin etmektedir. Selanik tahrir

defterleri üzerinde farklı araştırmacılar tarafından yapılan incelemeler, her defasında

birbirini teyit eden mahiyette rakamlar sunmaktadır. Buna göre 1530 ila 1613 yılları

arasında, Selanik’te farklı adlar altında teşkilatlanan yaklaşık 25 Yahudi cemaati

bulunmaktaydı. Kanuni devrine ait tarihsiz bir mufassal defterin ve bu tahrir esas

alınarak tanzim edilen 937/1530-31 yılına ait bir icmal defterin verilerine göre, bu

tarihte kentte bulunan cemaatlerin üye sayısı, hiç mücerred gösterilmeksizin toplam

2645 hanedir48. Selanik’in tapu tahrir kayıtlarını ihtiva eden bir sonraki defter ise

975/1567-68 (?) tarihini taşımakta olup, kentte yaşayan Yahudi nüfusu 2883 hane ve

2271 mücerred olarak göstermektedir49. Görünüşe göre, Selanik Yahudi nüfusundaki

artış, XVII. yüzyılın başında devam etmiştir. 1022/1613 tarihli tahrir defteri, Selanik

Yahudi cemaatinin, 1933 hane ve 2270 mücerredlik toplamıyla kent nüfusunun

47 Eroğlu, a.g.e., s. 93. 48 Selanik’e ait günümüze ulaşan ilk üç tahrir defteri hakkında yukarıda bilgi vermiştik (Bkz.: not: 20, 34 ve 35). Selanik’e ait nüfus kayıtlarını içeren bu dördüncü tahrir, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde TT 403 numaraya kayıtlı bulunmaktadır. Defterin Yahudilere ilişkin bölümü için bkz.: Bernard Lewis, Notes and Documents From the Turkish Archives: A Contribution to the History of the Jews in the Ottoman Empire, Jerusalem, The Israel Oriental Society, 1952, s. 25, 27; Ayhan Pala, XV ve XVI. Yüzyıllarda Selanik Şehri, (basılmamış doktora tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı, Ankara, 1991, s. 45-47. Pala, Kanuni devrine ait bu ilk defteri 1530 yılına tarihlemiştir. Konuyla ilgili bir sonraki defter ise, Kanuni devrine ait TT 403 numaralı defterin icmal şeklidir. Selanik şehrinin 1530 yılına ait tahrir kayıtlarını ihtiva eden bu defter, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde TT 167 adıyla kayıtlı olan ve 937/1530 tarihini taşıyan tahrir defteri içinde yer almaktadır. Adı geçen defter T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı tarafından 167 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Rum-İli Defteri (937/1530): Dizin ve Tıpkı Basım, Defter-i Hâkâni Dizisi: IX, Ankara 2003 künyesiyle yayımlanmıştır. Defterin Yahudi nüfusla alakalı bölümü için bkz.: s. 84. 49 Konumuzla ilgi bu tür defterlerin altıncısını oluşturan bu tahrir, Ankara Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi 186 numarada korunmaktadır. Bu mufassal defter hakkında bkz.: Pala, a.g.e., s. 48-51. Adı geçen defter üzerinde ilk araştırmaları yapan Epstein, ilginç biçimde herkesten farklı olarak defteri 998/1589-90 yılına tarihlemiştir. Krş.: Epstein, a.g.e., s. 263-264. Defterin Selanik’in nüfus ve iktisadi durumu hakkında temin ettiği veriler, yakın bir tarihte yeniden tahlil edilmiştir. Melek Delilbaşı, “XVI. Yüzyılda Via Egnatia ve Selanik”, Sol Kol: Osmanlı Egemenliğinde Via Egnatia 1380-1699, ed. Elizabeth A. Zachariadou, çev. Özden Arıkan, Ela Güntekin, Tülin Altınova, İstanbul, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, 1999, s. 73-91.

Page 34: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

26

%63.98’lik dilimini oluşturarak bu tarihte büyük ihtimalle zirvesine vardığını gözler

önüne sermektedir50.

1.3.2. Cemaat Yapılanması ve Toplumsal Hayat Selanik’te ve aslında Osmanlı İmparatorluğu’nun tamamında, Yahudiler

açısından başlıca toplumsal örgütlenme modelini mahalli cemaat (kahal) yapısı

oluşturmaktaydı. İmparatorlukta yaşayan Yahudi nüfus, diğer gayrimüslim azınlıklar

gibi, İslam hukukunun çerçevesini çizdiği temel hak ve sorumluluklar kapsamında

kendi özerk yönetimlerine sahiptiler. İslam hukukunun, belirli bazı koşul ve

kısıtlamalar karşılığında, İslam ülkesinde varlığını sürdüren gayrimüslimlere süresiz

bir sözleşme güvencesi vermesi, bu kitlelerin özellikle medeni hukuk gibi dahili

işlerinde nispeten geniş bir muhtariyetten yararlanabilmelerine olanak tanımıştır51.

Bu noktada Osmanlı İmparatorluğu’na yerleşen Yahudi topluluklarının da, kendi iç

yönetimlerini bizzat seçtikleri idareciler tarafından sağladıkları iyi bilinen bir

gerçektir.

Bununla birlikte imparatorluğun farklı kentlerine dağılmış vaziyette

bulunan Yahudi toplulukları, toplumsal yapılanma bakımından birbirlerine kıyasla

birtakım farklılıklar da arz etmekteydiler. Bu anlamda, XV. yüzyılın ikinci yarısıyla

birlikte imparatorluğun muhtelif bölgelerinden İstanbul’a sürgün Yahudi

cemaatlerinin toplanması, başkente yerleşen bu kitlelerin toplumsal örgütlenme

niteliğini ciddi biçimde etkilemiştir. Büyük ihtimalle Osmanlı hükümeti, kente

zorunlu iskan yöntemiyle getirtilen bu taze insan kaynağının eski yerlerine

dönmesini engellemek ve tanımlanması güç olan vergi muhataplarını sıkı denetim

altına almak gayesiyle, fetihten sonra İstanbul’da bir başhahamlık müessesesinin

kurulmasına ön ayak olmuştur. Bu makama, Moşe Kapsali isimli nüfuzlu bir Yahudi

getirilmiştir. İstanbul merkezli başhahamlık kurumu, görünüşe göre en etkin

günlerini Kapsali’nin başkanlığında geçirmiştir. Fakat, Kapsali’nin tahminen 50 Selanik’in 1022/1613 tarihli son tahrir defteri, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde TT 723 adı altında kayıtlıdır. Bu mufassal defter için bkz.: Lewis, a.g.e., 25-28; Epstein, a.g.e., s. 263-264. 51 Claude Cahen, “Zimme”, İA, C: XIII, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi, 1986, s. 566-571; Claude Cahen, “Dhimma”, EI2, C: II, Leiden, 1965, s. 227-231; C. E. Bosworth, “The Concept of Dhimma in Early Islam”, Christians and Jews in the Ottoman Empire: The Functioning of a Plural Society, ed. Benjamin Braude ve Bernard Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier Publishers, 1982, s. 37-51.

Page 35: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

27

1480’lerin son yıllarında ölmesine kadar geçen süre boyunca, İstanbul’daki

başhahamlığın etki sahasını, diğer kentlerde yaşayan Yahudi toplulukları üzerine

genişletemediği görülmektedir. Kapsali’nin ölümünün ardından boşalan başhahamlık

koltuğuna oturan Haham Mizrahi, bu kurumu Kapsali dönemindeki etkinliğine

döndürmede başarısız kalarak iktidarının önemli bir kısmını, aslen ona yardımcı

olmakla görevli olan, fakat gelişen şartlar dahilinde İstanbul Yahudilerinin mali

işlerinin birincil dereceden sorumlusu haline gelen Şealtiel’e devretmek zorunda

kalmıştır52. Mizrahi’nin vefatından sonra başhahamlık kurumu, XIX. yüzyıla kadar

bir daha işler duruma geçmemiştir53.

İstanbul Yahudilerinin yaşadığı bu merkezileşme tecrübesi, kentte yer alan

cemaatlerin yapısını da belirlemişe benzemektedir. Mısır, Suriye ve Filistin gibi doğu

bölgelerinde takip edilen İstanbul örneğine göre, sayıca çoğunluğa ulaşan cemaatler

şehir Yahudilerinin tümünü ilgilendiren konularda, azınlıkta kalan cemaatlere

istediklerini dayatabilme yetkisine sahipti. Oysaki, ilk nesil göçmenlerin hahamları

tarafından geliştirilen kuralları esas alan Selanik cemaatlerine göre, hangi durumda

olursa olsun, her mahalli cemaat kendi meseleleri üzerinde mutlak bir iktidar tasarruf

etmeliydi. Dolayısıyla Selanik örneğinde, cemaatlerin birbirlerine karşı bağımsızlığı

titizlikle gözetilmekteydi54.

Esasında Yahudi topluluklarının iç işlerinde özerk otonom cemaatler

oluşturması, Ortadoğu ve Bizans toprakları için yeni bir uygulama değildi. Bölge

Yahudileri, eskiden beri bu toplumsal yapının kendilerine sunduğu idari ve dini

bağımsızlıktan yararlanmışlardır55. Üstelik söz konusu Yahudi kitleleri göçmen

Sefarad Yahudileri olduğunda, iç ilişkilerini Musevi hukukuna ve bizzat kendi

belirledikleri ihtiyaçlara göre düzenleyen bir otonom cemaat modelinin izlerini, İber

52 Epstein, a.g.e., s. 55-68; Epstein, “The Leadership …”, s. 104-109. 53 Kürşat Demirci, “Haham”, DİA, C: XV, İstanbul, 1997, s. 134-135. Hahambaşılık kurumunu bütünüyle reddeden bir çalışma için bkz.: Benjamin Braude, “Foundation Myths of the Millet System”, Christians and Jews in the Ottoman Empire: The Functioning of a Plural Society, ed. Benjamin Braude, Bernard Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier Publishers, 1982, s. 79-81. 54 J. R. Hacker, “The Structure and Scope of Jewish Organization and Self-Government in the Ottoman Empire in the 15th-17th Centuries”, V. Milletlerarası Türkiye Sosyal ve İktisat Tarihi Kongresi, İstanbul 21-25 Ağustos 1989, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ankara, TTK Basımevi, 1990, s. 345. 55 S. D. Goitein, “Minority Selfrule and Government Control in Islam”, Studia Islamica, C: XXXI, 1970, s. 101-116; Shmuelevitz, The Jews of the Ottoman Empire …, s. 17.

Page 36: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

28

yarımadasına kadar sürmek mümkündür. Gerçi Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi

altındaki Yahudi cemaatleri ile kıyaslandığında, İspanyol kraliyeti sınırları dahilinde

yaşayan Yahudiler çok daha geniş bir idari özerklikten yararlanmaktaydılar. Bununla

birlikte, Selanik’te teşekkül eden göçmen cemaatlerinin barındırdığı birçok kurumun

ya ilk nüveleri ya da bizatihi kendisi, Sefarad Yahudilerinin ana vatanında rahatlıkla

tespit edilebilir56.

Selanik’te ilk Yahudi cemaatlerin oluşumu esnasında geçerli olan bazı özel

şartlar, başlangıçta kentte tesis edilen toplumsal örüntünün temel niteliklerini de

belirlemiştir. Uzun yüzyıllar boyunca aynı kentte yaşayan ve 1492 sürgün fermanı ile

veya daha ileri bir tarihte, sığındıkları yeni kentlerden topluca çıkarılan Yahudiler,

Selanik’e vardıklarında doğal olarak bir arada bulunmayı ve gerektiğinde aynı

cemaat çatısı altında birleşmeyi tercih ettiler. Zaten yeni gelenlerin uyum

sorunlarının üstesinden gelmek, bir Yahudi cemaatinin önde gelen varlık

nedenlerinden birisi kabul edilmekteydi57.

Yahudi cemaatleri Tanzimat Fermanı’nın ilanına kadar, imparatorluk

ölçeğinde merkezi bir üst kuruma sahip olmadıkları gibi, aşılması güç dil ve kültür

farklılıkları yüzünden, Selanik’te birlikte yaşayan Sefarad ve Aşkenazi toplulukları

arasında uzun bir süre boyunca birlikte hareket etme güdüsü oldukça zayıftı. Diğer

Yahudi topluluklarına göre daha eğitimli oldukları ve kültürel açıdan ileri bir düzeyi

temsil ettikleri söylenen Sefaradlarla, Orta Avrupa’nın kapalı getto hayatına alışkın

Aşkenaziler arasında, birçok temel meseleye bakışta önemli ayrılıklar

yaşanmaktaydı. Aşkenaziler, diğerlerine göre dini ritüel ve yasaklara çok daha sıkıca

bağlıydılar. Bu nedenle Sefarad cemaatleri ile ilişkilerini, mümkün olduğunca asgari

bir seviyeye indirmeğe gayret sarf etmekteydiler. Keza Sefaradlar, kendilerini

imparatorluktaki bütün diğer Yahudi kitlelerinden daha üstün bir konumda

gördüklerinden, onların da bu husustaki tepkisi farklı değildi58.

56 Baer, a.g.e., s. 212-236. 57 Minna Rozen, “Individual and Community in the Jewish Society of the Ottoman Empire: Salonica in the Sixteenth Century”, The Jews of the Ottoman Empire, ed. Avigdor Levy, Princeton, The Darwin Press, Inc., 1994, s. 216-217. 58 Shaw, The Jews of the Ottoman …, s. 44-48; Eroğlu, a.g.e., s. 75-86; Weiker, a.g.e., s. 60-62.

Page 37: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

29

İspanya’da uzun yüzyıllar boyunca ortak bir geleneği paylaşmalarına

rağmen, Sefarad kitlelerinin bizzat kendi içlerinde de, sınırları hassasiyetle korunan

mahalli cemaatlerin oluşumu yaygındı. Üstelik XVI. yüzyılın ortasından itibaren,

Selanik’te bulunan Yahudi cemaatlerinin sayısında bir azalma görüleceği yerde,

elimizdeki tahrir defterleri ve İbranice kaynaklar bunun tam tersini göstermektedir.

Kanuni devrinden kalan mufassal deftere göre, bu dönemde kentte – İspanya,

Çiçiliyan, Magribi, Lizbona, Talyan, Otranto, İz Hayyim, Katalan, Aragon,

Çiçiliyan-ı Köhne, Köhne Katalan, Şalom, Midraş, Polya, Provençal, Kastiliyan,

Evora-Portakal, Alaman, Geruş-Kalavreş, Saragosa-Aragon ve Korfus adlarıyla –

toplam 21 Yahudi cemaati faaliyet göstermekteydi. Bu sayı 1568 tarihli tahrir

defterine göre, 27’ye çıkmıştır. Gerçekte ise, Selanik ve İstanbul gibi şehirlerde

bulunan Yahudi cemaatlerinin sayısı, çoğu zaman devlet sayımlarında çıkanın

üstündedir59. Mesela Selanik’te, kentin Yahudi nüfusunda ciddi bir artış yaşanmadığı

halde, XVI. yüzyılın sonlarına gelindiğinde şehirde bulunan cemaatlerin sayısı,

başlangıçtakini üçe katlayan bir hal almıştı. Cemaat önderleri ve hahamlar, sıklıkla

yeni cemaatler kurmayı yasaklayan düzenlemeler oluşturmalarına rağmen, cemaat

üyelerinin aralarında doğan anlaşmazlıklar nedeniyle bu gelişme kaçınılmaz bir hal

almaktaydı60.

Selanik’te ilk Yahudi cemaatlerinin teşekkülünden itibaren geçerli kural,

ayrı bir birim halinde teşkilatlanan bir mahalli cemaatin kendi iktidarını yeri

geldiğinde inatla korumasıydı. Karmaşık dini ve hukuki sorunların üstesinden

gelebilmek maksadıyla, nadiren de olsa, İstanbul ve Safed gibi diğer önemli Yahudi

merkezlerinde faaliyet gösteren hahamlara danışıldığı görülmektedir. Fakat bir

cemaatin idari işleyişine dışarıdan yapılacak herhangi bir müdahale kesinlikle

gayrimeşru kabul edilmekteydi.

Bununla birlikte XVI. yüzyılda Selanik’te görülen bazı gelişmeler, bir

yandan kentte bulunan Yahudi cemaatlerin birlikte hareket etme eğilimini

güçlendirmiştir. Öncelikle XVI. yüzyılda kentin geçirdiği deprem, yangın ve salgın

hastalıklar gibi afetler, mahalli cemaat yapısının gerektirdiği katı yalıtımın tekrar

59 Hacker, “The Structure …”, s. 344-345. 60 Rozen, a.g.e., s. 220-224.

Page 38: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

30

kurulmasını zorlaştırdı. Böylece Yahudiler, kimi zaman Müslüman mahallelerine

dahi sızarak, eskisine kıyasla çok daha geniş bir alana dağılma fırsatı buldular.

Hemen hemen her cemaatin, dini ve hukuki konularda kendisine danışmanlık hizmeti

sunan veya Musevi hukukuna göre mahkeme kararları çıkaran bir hahamı

olduğundan, farklı geleneklere sahip cemaatler ortak bir meseleyi ele alırken köklü

ayrılıklara düşebilmekteydiler. Bu sıkıntının giderilmesi amacıyla, XVI. yüzyılın

nüfuzlu hahamlarından Yosef Karo tarafından hazırlanan Beyt Yosef ve bu eserin

muhtasar nüshası olan Şulhan Aruh, asrın sonlarına doğru kentte yaşayan tüm

Yahudilerin başvuru kaynağı haline geldi61. Yahudilerin tedricen ortak bir hukuka

doğru evirilmeleri, XVI. yüzyılın başındaki içine kapalı cemaat anlayışının giderek

çözülmesi anlamına gelmekteydi. Zaten yüzyılın ortalarından itibaren sayısal

üstünlükleri ve muhtemelen temsil ettikleri ileri yaşam seviyesi nedeniyle, Selanik’te

Sefarad kültürü baskın kültür haline gelmiştir. Bunun en iyi göstergelerinden biri,

XVI. yüzyılda Ladino dilinin müşterek anlaşma aracı olarak kazandığı önemdir62.

Nihayet XVII. yüzyılın başıyla birlikte, Selanik’teki Sefarad Yahudileri diğer

geleneklerden gelen Yahudi kitlelerini kendi içlerinde eritmeyi başardılar.

Yahudi cemaat yapılarının dönüşümüne katkıda bulunan en etkili gelişme

ise, kuşkusuz Yahudi bireylerin mensup oldukları cemaate yönelik bakış açılarında

görülen değişimdir. İlk nesil göçmenler, aslen bölgesel temeller üzerine inşa edilen

mahalli cemaatlerine büyük bir bağlılık sergilemekteydiler. Oysaki, sürgün ve

yeniden iskanın korkulu karmaşasını hiç bilmeyen yeni kuşaklar için, köken bağları

bir süre sonra anlamını yitirdi. İleride değinileceği gibi, devlete ödenecek vergilerin

toplanmasında cemaatler mali birimler işlevini gördüklerinden, resmi makamlarla

yürütülen karşılıklı ilişkilerde cemaatin varlığı önemini korumasına karşın, bireyler

daha ziyade kent ölçeğinde bir idari kurum olan kehillahya ilgi göstermeğe

başladılar63. Şehirde bulunan cemaatlerin temsilcilerinden oluşan bir üst yapı kurumu

niteliği arz eden kehillah, başlangıçta yalnızca festivallere birlikte katılmak, vergi

işlerini düzenlemek ve İstanbul’a gidecek özel heyetler tertip etmek gibi istisnai bir

61 Moshe Sevilla Sharon, Türkiye Yahudileri: Tarihsel Bakış, Kudüs, The Hebrew University, 1982, s. 130-132. 62 Shaw, a.g.e., s. 56. 63 Rozen, a.g.e., s. 224-230.

Page 39: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

31

faaliyet sahasına sahipti64. Ancak XVI. yüzyılın sonundan itibaren bu kurum, Selanik

Yahudilerinin toplumsal hayatında başlıca düzenleyici rolünü aldı. Mahalli

cemaatler, üyeleri üzerindeki denetimi yeniden kurabilmek maksadıyla birtakım

kısıtlayıcı düzenlemeler geliştirdikleri halde, aslen resmi yaptırım gücünden yoksun

olduklarından bunda pek başarıya ulaşamadılar.

XVII. yüzyılın ortalarında Osmanlı Yahudilerini derinden etkileyen Sabetay

Sevi hadisesi, Selanik’teki Yahudi örgütlenmesinin daha da sıkı temeller üzerine

yeniden kurulmasına imkan verdi. Sabetay Sevi müritlerinin Yahudi toplumu

üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerini gidermek maksadıyla, Selanik’te bütün

cemaatlerin dini ve seküler liderleri tarafından onaylanan ve Hayyim Abraham

Perahia, Moses Hayyim Sabetay ve Yakob de Botton’dan mürekkep bir üçlü heyet,

kent yönetimine getirildi. 1680 yılına gelindiğinde ise oybirliğiyle, bu üçlü

müessesenin şehrin yönetimi adına devamlı hale getirilmesine karar verildi65.

1.3.3. Mahalli Cemaatlerin İşleyiş Tarzı Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Yahudi topluluklarının yönetim

biçimi, Sefarad Yahudilerinin kalabalık kitleler halinde Osmanlı topraklarına

yerleşmelerinden sonra esaslı biçimde değişmiştir. Geleneksel olarak cemaatler

üzerinde geniş bir yetkisi bulunan haham, zamanla cemaati hükümet ve yerel

idareciler nezdinde temsil eden ve özellikle mali konularda cemaatin çıkarlarını

korumayı üstlenen nüfuzlu kişilerle iktidarını paylaşmak zorunda kaldı66. Hatta

birçok Yahudi cemaatinde hahamlar, cemaat üyeleriyle karşılıklı akdedilen bir

mukavele tarafından önceden belirlenen bir ücret karşılığında, cemaate muayyen bir

süre boyunca dini ve hukuki konularda hizmet veren bir görevli konumunda

bulunmaktaydı67. Cemaatin idari işlemleri ve cemaatin varlığını sürdürmesi açısından

hayati önem taşıyan faaliyetler, bizzat cemaat üyeleri tarafından seçilen bir heyet

tarafından yönlendirilmekteydi. Bu idari heyet, toplumun her üç tabakasından 64 Shaw, a.g.e., s. 57-58. 65 Nehama, a.g.e., s. 220. 66 Epstein, The Ottoman Jewish Communities …, s. 62-68, 155; Epstein, “The Leadership …”, s. 106-108. 67 Avigdor Levy, The Sephardim in the Ottoman Empire, Princeton, The Darwin Press, Inc., 1992, s. 66.

Page 40: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

32

temsilciler ihtiva etmekteydi. Bununla birlikte baskın anlayış, cemaat yönetiminin

vergi yükünün büyük dilimini ödeyenlerin cemaat yönetiminde söz sahibi olması

gerektiği yönünde olduğundan, bu tür bir temsili sistemde yine de esas ağırlık, orta

ve zengin sınıfların kurduğu koalisyonda kalmaktaydı68.

Öte yandan Yahudiler açısından gündelik hayat, çoğunlukla merkezinde

bağlı bulundukları cemaate ait havranın yer aldığı mahalle sınırları içinde cereyan

etmekteydi. Havralar yalnızca dini merasimlerin düzenlendiği yerler olmakla

kalmayıp, aynı zamanda kentte yaşayan Yahudiler açısından toplumsal hayatın en

canlı olduğu buluşma noktaları vazifesini görmekteydi. Kural olarak bir cemaatin

sahip olduğu kurumlar sayesinde dışa olan bağımlılığı bütünüyle ortadan

kaldırılmaya çalışıldığından, çoğu cemaatin ibadethaneleri dışında kendine ait bir

hastanesi, mezarlığı, mezbahası, talmud torah adı verilen ilkokulu, hayır kurumları

ve cemaatin en bilgili üyeleri arasından seçilen hakimlerce (dayyan) oluşturulan bir

mahkemesi (bet din) bulunurdu. Gerçi bu cemaat mahkemeleri yaptırım gücünden

yoksun olduklarından, bir nevi danışma ve uzlaşma meclisi işlevi görmekteydiler69.

Ticaret sözleşmeleri ve mülkiyet davaları gibi resmi devlet kayıtlarına girmesi elzem

olan durumlar başta olmak üzere, Yahudiler birçok durumda İslam mahkemelerine

başvurmaktaydılar70. Cemaat mensuplarının günlük hayatlarının düzenlenmesi ve

cemaat içinde karşılaşılan hukuki meselelerin çözülmesinde haham, önemli bir rol

oynamaktaydı. Haham, havradaki dini görevlerinin yanı sıra, evlilik, cenaze ve

sünnet törenlerini ifa ederdi. Cemaat mahkemesine de riyaset eden haham, burada

Musevi hukukuna dayalı çözümler geliştirmeğe çalışırdı71.

Bununla birlikte cemaatin idari sorumluluğu, yukarıda değinildiği gibi,

seçim yoluyla işbaşına getirilen cemaatin nüfuzlu şahsiyetlerinin üzerinde

bulunmaktaydı. İbrani kaynakları tarafından genellikle parnassim olarak

68 Hacker, “The Structure …”, s. 345-346. 69 M. Akif Aydın, “Osmanlıda Hukuk”, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, ed. Ekmeleddin İhsanoğlu, C: I, İstanbul, IRCICA, 1994, s. 421. 70 Joseph R. Hacker, “Jewish Autonomy in the Ottoman Empire: Its Scope and Limits. Jewish Courts from the Sixteenth to the Eighteenth Centuries”, The Jews of the Ottoman Empire, ed. Avigdor Levy, Princeton, The Darwin Press, Inc., 1994, s. 153-202. 71 Leah Bornstein-Makovetsky, “Structure, Organisation and Spiritual Life of the Sephardi Communities in the Ottoman Empire from the Sixteenth to Eighteenth Centuries”, The Sephardi Heritage II: The Western Sephardim, ed. Richard Barnett, Walter Schwab, Grendon, Gibrulter Books, 1989, s. 320-322.

Page 41: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

33

adlandırılan bu insanlar, cemaatin ortaklaşa yürüttüğü yoksulların defnedilmesi,

tutsak ve köleler için fidye ödenmesi ve fakir aile çocuklarına eğitim hizmeti

sunulması gibi faaliyetleri düzenlemekle yükümlüydüler72. Osmanlı belgelerinde

cemaatbaşı, kahya veya kethüda isimleriyle karşımıza çıkan Yahudi seçkinleri,

Osmanlı makamlarıyla özellikle mali konuları karara bağlamak amacıyla, bu idari

heyet arasından seçilen görevlilerdir. Böylece bir nevi cemaat sözcülüğüne yükselen

bu şahsiyetler, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin kendisine mali konularda esas

muhatap kabul ettiği kişileri oluşturmaktaydılar. Bu nedenle cemaatbaşıları, bir

yandan temsil ettikleri cemaatin özerkliğini muhafaza etmeğe ve mümkün olduğunca

cemaati dış müdahalelere karşı korumağa çalışsalar da, öte yandan yerel ve merkezi

idarenin beklentilerini yerine getirmek gibi iki taraflı bir yönetim

göstermekteydiler73.

Selanik’te, Yahudi cemaatlerinin devlete ödemesi gereken vergilerin

toplanması sorumluluğu, cemaat temsilcilerinin yer aldığı birleşik bir heyet

tarafından üstlenilmekteydi. Kent Yahudileri üzerine topluca tarh edilen maktu bir

miktar, cemaatbaşıların karşılıklı uzlaşması ve cemaat içi kıstaslara göre, önce

cemaatler daha sonra cemaat üyeleri arasında bölüştürülmekteydi74. Selanik

Yahudileri başlangıçtan itibaren vergilerini maktu bir miktar üzerinden

ödediklerinden, cemaatler vergi ödeyen üyelerin sayısını arttırmak amacıyla yeni

göçmenleri kendi aralarına katmak için bir yarış içindeydiler75. Elbette, Yahudilerin

de imparatorlukta yaşayan diğer gayrimüslimler gibi, muhatap oldukları öncelikli

vergi cizyeydi. Önceden hazırlanan cizye defterlerine uygun olarak, farklı adlar

altında istenen diğer vergiler de, cemaatler ve bireyler arasında taksim

72 Bornstein-Makovetsky, a.g.e., s. 323-324. 73 Yahudi cemaat liderleri ile Osmanlı makamları arasındaki ilişkinin mahiyeti için bkz.: Leah Bornstein-Makovetsky, “Jewish Lay Leadership and Ottoman Authorities during the Sixteenth and Seventeenth Centuries”, Ottoman and Turkish Jewry: Community and Leadership, ed. Aron Rodrigue, Bloomington, Indiana University, 1992, s. 87-121. 74 Aryeh Shmuelevitz, “The Ottoman City in the Sixteenth Century-Aspects of Taxation as Reflected in Jewish and Ottoman Sources”, Paper Presented at the 28th International Congress of Orientalists in Canberra, Australia 1971, Ottoman History and Society: Jewish Sources, İstanbul, The Isis Press, 1999, s. 89-91. 75 Shmuelevitz, The Jews of the Ottoman Empire …, s. 117.

Page 42: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

34

edilmekteydi76. Bunlar arasında rav akçesi adıyla bilinen vergi çeşidi, Yahudilere

özgü olmasıyla diğerlerinden ayrılmaktadır. Genellikle fetihler yoluyla Osmanlı

hakimiyetine giren veya göç hareketleri sonucu yeni kurulan Yahudi cemaatlerinden

talep edilen bu vergi, hükümet tarafından belirli bir cemaatin kendi istediği dini

görevli tarafından yönetilme hakkının karşılığı kabul edilmektedir. Cemaatin devlete

ödemekle mükellef olduğu vergiler dışında, cemaatbaşılar tarafından toplu cemaat

faaliyetlerinin yürütülebilmesi için cemaat üyelerinden bir sandıkta bir araya getirilen

bağış ve vergiler alınırdı. Bu vergilerden en bilinen iki tanesi, Selanik’te pesha adını

alan tahmini sermaye ve gelir üzerinden alınan yıllık bir vergi ve Selanik’te yaşayan

Yahudi tacirlerin sattıkları et, peynir ve tekstil maddelerinden ürün başına alınan

gabela idi77. 1568 tarihinde kabul edilen bir karara göre, gabela vergisi sadece kentte

ikamet eden değil, Selanik’te herhangi bir ticari işlem yapan tüm Yahudi tacirlerden

alınmağa başlanmıştır78.

Cemaatbaşları, tesis ettikleri kişisel ilişkiler sayesinde cemaatlerinin şikayet

ve isteklerini, kadı ve sancak beyi gibi mahalli idarecilerin huzuruna taşımaktaydılar.

Hatta birçok durumda cemaat üyeleriyle ilgili adli meselelerinin takibinde yerel

idarecilerle birlikte çalışmaktaydılar. Selanik Yahudilerinin tamamını ilgilendiren

durumlarda ise, pek sık olmasa da, kent Yahudilerini temsilen bir heyet oluşturularak

İstanbul’a yollanmaktaydı. Bu heyet, saraya yakın Yahudi çevrelerin aracılığıyla

nüfuzlu devlet adamlarıyla temas kurarak meseleleri halletmeyi denerdi79. XVII.

76 Yavuz Ercan, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Gayrimüslimlerin Ödedikleri Vergiler ve Bu Vergilerin Doğurduğu Sosyal Sonuçlar”, Belleten, cilt: LV, No: 213, 1991, s. 371-391; Shmuelevitz, a.g.e., s. 92-105. 77 Shaw, a.g.e., s. 75-76. Gabela vergisi hakkında ayrıca bkz.: Ali Arslan, “Yahudilerin Gabele Vergisi”, Osmanlı Öncesi ile Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerinde Esnaf ve Ekonomi Semineri, C: II, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Araştırma Merkezi, İstanbul, “Globus” Dünya Basımevi, 2003, s. 391-403. 78 Shmuelevitz, a.g.e., s. 106. 79 XVI. yüzyılda, Selanik Yahudileri üzerine konulan ağır vergilerin kaldırılması talebiyle İstanbul’a giden temsil heyetinin başkentte giriştiği temaslar, bu konuda saraya yakın sermayedar Yahudilerin yanı sıra, bizzat sarayda görev yapmakta olan kimi Yahudi seçkinlerin ne derece önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Minna Rozen, A History of Jewish Istanbul: The Formative Years (1453-1566), Leiden, E. J. Brill, 2002, s. 137-154. Sarayda görev yapan Yahudi hekimler hakkında bkz.: Bernard Lewis, “The Privilege Granted by Mehmed II to His Physician”, BSOAS, C: XIV, No: 3, 1952, s. 550-563; Uriel Heyd, “Moses Hamon, Chief Jewish Physician to Sultan Süleyman the Magnificient”, Oriens, C: XVI, 1963, s. 152-170. Sarayda görev yapan Yahudi kira kadınları hakkında bkz.: Mahir Aydın, “Osmanlı Dünyasında Yahudi Kira Kadınları”, Belleten, C: LXV, No: 238, 2002, s. 625-638. İmparatorluk Yahudileri, Tanzimat’la birlikte devlet nezdinde resmen tanınan bir başhahama kavuştukları halde, uzun bir süre arzlarını seçilmiş vekiller aracılığıyla iktidara

Page 43: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

35

yüzyılın başlarından itibaren başkentte önemli mevkiler tutan Yahudilerin sayıca

azalması, imparatorluğun farklı kentlerinde ve bu arada Selanik’te yaşayan

Yahudilerin kendilerini temsil etme olanaklarını bir hayli daraltmıştır.

iletmeği tercih ettiler. Macit Kenanoğlu, Osmanlı Millet Sistemi: Mit ve Gerçek, İstanbul, Klasik Yayınları, 2004, s. 143-145.

Page 44: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

36

II. BÖLÜM

SELANİK YÜNLÜ DOKUMACILIĞININ GELİŞİMİ

Selanik yünlüleri, XVI. yüzyıl boyunca Osmanlı pazarında kalabalık bir

tüketici kitlesine sahip olmuştur. Bununla birlikte, Selanik yünlü dokumacılığının

gelişimini incelerken kentte üretilen yünlü kumaşların miktarından ziyade, kentte

uygulanan üretim teknikleri üzerinde durmak gerekmektedir. Çünkü Selanik yünlü

dokumacılığına tarihi değerini kazandıran gelişme, yalnızca kentteki üretim hacminin

XVI. yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte ulaştığı zirve değildir. Selanik’in XVI. yüzyılın

başında önemli bir yünlü imalatı merkezi olarak yükselişi, daha ziyade kentte

kullanılan kumaş işleme tekniklerine bağlıdır. Bu amaçla, bu bölümde özellikle

Selanik yünlü dokumacılığının teknolojik altyapısı ve kent dokumacılığının işleyiş

biçimi ele alınacaktır.

2.1. SANAYİNİN KÖKENİ MESELESİ

Selanik’i Osmanlı İmparatorluğu’nun önde gelen yünlü dokuma

merkezlerinden biri haline getiren gelişme, hiç şüphesiz XV. yüzyılın sonundan

itibaren kafileler halinde kente yerleşen Sefarad Yahudi göçmenleridir. Şehrin bu

Yahudi kitlesiyle dolmasından sonra, Selanik çuhası devrinin aranılan ve özellikle iç

Page 45: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

37

piyasada yüksek miktarda tüketilen yünlü kumaşları arasına girmiştir. Bu yönüyle

bakıldığında Selanik’teki yünlü dokuma faaliyetlerinin, şehrin ilk İspanyol kökenli

Yahudilerini kabul ettiği XV. yüzyılın sonuna tarihlenmesi pek de yadırgatıcı

değildir.

Bununla birlikte kentteki ilk yünlü dokuma faaliyetlerinin düzenlenmesi ile

Selanik Yahudi cemaatinin oluşumundan sonra ortaya çıkan yeni Selanik yünlüleri

arasında bir ayrım yapmak gerekmektedir. Aşağıda anlatıldığı üzere, şehirde kayıtlı

Yahudi hanesinin bulunmadığı bir tarihte bile, Selanik’te hatırı sayılır bir yünlü

dokuma işçiliği vardı. Fakat göçmen kafilelerinin beraberinde getirdiği yeni kumaş

işleme teknikleri, o tarihe kadar bölgede bilinmeyen yeni bir yünlü kumaş imalatı

tarzını temsil etmektedir.

Selanik yünlü dokumacılığını kente Sefarad Yahudilerinin gelişinden

öncesine tarihleyen araştırmacılar çıkmıştır. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, XVII. yüzyılın

başlarına ait Kavânîn-i Yeniçeriyân adlı bir el yazmasına dayanarak Selanik

Yahudilerinin II. Murat devrinden itibaren yeniçeriler için yünlü kumaş ürettiklerini

iddia etmiştir1. Keza Heath Lowry, 1478 yılına ait ilk Selanik tahrir defteri üzerine

yaptığı incelemesinde, bu tarihte Selanik Müslüman nüfusunun önemli bir kısmının

dokumacılıkla iştigal ettiğini göstermiştir. Adı geçen defterin verilerine göre, 1478

senesinde 6 abacı, 73 cullah, 8 boyacı ve 38 hayyat olmak üzere toplam 125

Müslüman genel anlamıyla dokumacılık sektöründe istihdam edilmekteydi. Üstelik

kent nüfusunun yaklaşık %14,5’ine tekabül eden bu rakam, şehirde dokumacılıkla

uğraşan insanların toplam sayısını göstermemektedir. Bu tahrir defterinde

Müslümanların %90’lık bölümü meslek adlarıyla kaydedildiklerinden, Müslüman

ahali arasında tekstil üretimi ile ilgilenenleri saptamak kolaydır. Ancak defterde

mahalle adlarıyla kayıtlı olan Hıristiyanlardan, yalnızca 28 tanesinin ne tür bir geçim

vasıtasına sahip olduğu açıktır. Bu kısıtlı rakam içinde dahi 4 boyacı, 3 hayyat ve 3

ketencinin bulunması Selanik’te dokumacılıkla meşgul olan insan sayısının gerçekte

çok daha fazla olabileceği ihtimalini düşündürmektedir. Müslüman nüfus arasında

1 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devlet Teşkilatından Kapukulu Ocakları: Acemi Ocağı ve Yeniçeri Ocağı, 3. bs., C: I, Ankara, TTK Basımevi, 1988, s. 269.

Page 46: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

38

görülen 6 bezirgan, 4 tüccar ve 19 dükkandar imal edilen kumaşların en azından

belirli bir sürüme sahip olduğuna da işaret eder2.

Gerçekten de Lowry’nin tespitleri kolayca yabana atılacak cinsten değildir.

Gerçi hemen her Osmanlı şehrinde dokumacılığın, iktisadi faaliyetin önde gelen

kollarından birini oluşturduğu bilinmektedir3. Fakat 1478 tahrir defterinin Selanik

için temin ettiği sayılar, bu ortalama seviyeyi açıkça aşmaktadır. Görünüşe göre,

bilinen şekliyle bir yünlü tekstil sanayii kurulmadan önce de, şehirde canlı bir

dokumacılık sektörü bulunmaktaydı. Dolayısıyla Selanik Yahudi cemaati ile

ilişkilendirilen bir yünlü sanayiinin izlerini başka yerlerde aramak daha uygun

olacaktır. İleride değinileceği gibi, bilinen haliyle Selanik yünlü dokumacılığını

kentteki daha erken tarihli dokumacılık faaliyetlerinden ayıran husus, kentin XVI.

yüzyılın ikinci yarısından itibaren vardığı yüksek üretim kapasitesi olmaktan ziyade,

dokunan kumaşta görülen nitelik farklılığıdır.

Bununla birlikte Osmanlı Yahudiliğini veya Osmanlı ticari hayatını konu

alan yabancı literatürde, Selanik yünlü sanayiinin doğuşu kente yerleşen Sefarad

Yahudilerinin girişimlerine bağlanmıştır. Bunlar arasında I. S. Emmanuel, Selanik

Yahudilerinin dokumacılık mesleğini İberya’da öğrendiklerini söyledikten sonra,

göçmen Yahudilerin II. Bayezid’e kumaş numuneleri takdim ederek yeniçeri

elbiseleri için gereken yünlüleri üretmeyi taahhüt ettiklerini aktarmaktadır4. Nicolas

Svoronos ise, Selanik Yahudilerinin dokumacılık tekniklerinin kökenlerini

Kastilya’da bulmuştur5. Gerçekten de Kastilya’nın bazı meşhur ve nüfuzlu Yahudi

ailelerinin, Toledo, Sevilla ve Cordoba’da bulunan dokuma atölyelerinin işletmecisi

konumunda oldukları ve XV. yüzyılın başlarında, Kastilya’nın orta-alt sınıflarının

hali vakti yerinde olanlarının, yaygın biçimde kumaş üretimi ve ticareti ile

ilgilendikleri bilinmektedir. Hatta Zaragosa başta olmak üzere, birçok Aragon

kentinde draperos adı verilen kumaş üreticisi ve tacirleri, Yahudi nüfus arasından

2 Lowry, “Portrait of a City …”, s. 87-98. 3 Feridun Emecen, “Cullâh”, DİA, C: VIII, İstanbul, 1993, s. 83-84. 4 I. S. Emmanuel, Histoire de L’Industrie des Tissus des Israélites de Salonique, Paris, 1935, s. 13-15’ten naklen Eroğlu, a.g.e., s. 94, 161. 5 Nicolas G. Svoronos, Le Commerce de Salonique au XVIIIe Siècle, Paris, Presses Universitaire de France, 1956, s. 187.

Page 47: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

39

çıkmaktaydı6. XVI. yüzyıla ait Selanik tahrir defterlerinde Kastilya ve Aragon

cemaatlerine rastlanması, bu açıklamayı desteklemektedir.

J. Nehama, diğerlerinden farklı olarak, Selanik’teki yünlü dokumacılık

faaliyetlerinde Sicilya’dan gelen Yahudilerin başlıca yeri tuttuklarını iddia

etmektedir. Ona göre, Sicilya Yahudileri dokumacılık ve kumaş boyama işlerinde

oldukça ustaydılar ve 1492 Sicilya tehcirinden sonra Selanik’e yerleşen birçok

Sicilya Yahudisi, burada eski zanaatlarının en seçkin örneklerini vermeğe devam

etmişlerdi7. Keza Selanik’e ilişkin tahrir defterlerinde Kastilya ve Aragon

cemaatleriyle birlikte Çiçiliyan cemaatine de rastlanmaktadır.

Bu noktada Gilles Veinstein, ısrarla Selanik yünlü dokumacılığının

İspanyol kökenli olduğunu savunduğu makalesinde, bunu destekleyen etimolojik

kanıtlar ileri sürmüştür. Veinstein’ın ifadesine göre, Toledo menşeli bir kumaş türü

olan ıskorlatın XVI. yüzyıl Osmanlı tekstil hayatında sıkça karşımıza çıkmasının

nedeni, İspanyol Yahudilerinin Selanik’te yürüttüğü dokumacılık faaliyetleridir.

Keza XVI. yüzyılın sonuna doğru, yeniçeri çuha muhasebelerinde eski Floransa

yünlülerinin yerini Selanik’te üretilen sobramana bırakması, Selanik’te dokunan

yünlülerin hala ana vatanlarındaki isimleriyle anıldıklarını göstermektedir8.

Veinstein’ın etimolojik yaklaşımı, tek başına Selanik yünlü imalatının

kökenlerini ve altyapısını açıklamak bakımından yetersiz kalmaktadır. Öncelikle

Selanik’te ıskorlat çuha dokunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Aksine görünüşe göre ıskorlat, İstanbul başta olmak üzere kalabalık tüketim

merkezlerinde alıcı bulan ve yabancı tacirler tarafından Osmanlı limanlarına

gemilerle getirilen bir kumaş türüne benzemektedir. Üstelik ıskorlatın Osmanlı ticari

hayatına girişi, Sefarad Yahudilerinin Osmanlı topraklarına kitlesel göçlerinden çok

daha öncedir9. Sobramana gelince, bu yünlü çeşidinin Selanik’te bolca üretildiği ve

6 Baer, a.g.e., C: I, s. 197, 205; C: II, s. 55-56. 7 Nehama, a.g.e., s. 208. 1492 sürgün fermanıyla İspanyol Yahudilerinin kraliyet topraklarından çıkarılmasından hemen sonra Sicilya’dan da kovulan Yahudiler, genellikle mütevazi esnaftan oluşan yaklaşık 40.000 kişilik kalabalık bir topluluktu. Bkz.: Braudel, a.g.e., C: II, s. 111. 8 Gilles Veinstein, “Sur la Draperie Juive de Salonique (XVIe-XVIIe Siècles)”, RE.M.M.M, No: 66, 1992, s. 55, 59. 9 Eliyahu Asthor, “L’Exportation de Textiles Occidentaux dans la Proche Orient Musulman au bas Moyen Age (1370-1517)”, Studi in Memoria di Federigo Melis, C: II, Naples, Giannini Editore, 1978, s. 318, 360-362 (Bu makale sayfa numaraları korunmak suretiyle East-West Trade in the

Page 48: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

40

devletin yeniçeriler için Selanik’ten yaptığı yıllık alımlar içinde belirli bir paya sahip

olduğu açıktır. Bununla birlikte, bu kumaş türünün ortaya çıkışı, İspanya’da değil

İtalya’da olmuştur. Uzun süredir Osmanlı pazarına yönelik üretim yapan Floransa

yünlü dokumacıları, 1490’lı yıllarda kullandıkları İspanyol yününün adına nispetle

yeni imal ettikleri lüks bir yünlü türüne sopramano ismini vermişlerdir10. Bu kumaş

XV. yüzyılın sonlarından itibaren İtalyan tacirler vasıtasıyla Osmanlı ticari

döngüsünün içine girmeğe başlamıştır.

Dolayısıyla XVI. yüzyılın ilk yıllarında Selanik’i Osmanlı

İmparatorluğu’nun önemli bir yünlü imalatı merkezine dönüştüren gelişmelerin

emarelerini farklı bir yerde aramak gerekmektedir. Benjamin Braude, haklı olarak

Sefarad Yahudilerinin kitleler halinde Selanik’e yerleşmesinden sonra kentte yaşanan

iktisadi değişimi, yeni gelen nüfusun beraberinde getirdiği teknolojik yeniliklere

bağlamıştır. Braude’a göre, Selanik’te üretilen çuhayı diğer Osmanlı yünlü

mamullerinden ayıran temel hususiyet, burada tezgahtan alınan yünlü kumaşın

mekanik bir düzeneğe göre işleyen çuha değirmenlerinde gördüğü kısaret işlemidir11.

İleride bahsedileceği gibi, Yahudiler Selanik’e yerleştikten bir süre sonra başta

Vardar nehri ve kolları üzerinde olmak üzere, kente yakın mahallerde çuha

değirmenleri inşa ettiler12. İbrani kaynaklarında batan adı verilen bu değirmenleri

çalıştıranlara, İspanyolcadan alınan bir terim olan batañero denilmekteydi13. XIII.

yüzyılda Avrupa’da yaygınlaşmaya başlayan yeni bir teknik donanıma sahip olan bu

değirmenler, kentte dokunan kumaşların kassarlanarak daha dirençli bir hal almasını

ve pürüzsüz bir yüzeye kavuşmasını sağlıyordu. Değirmenlerin işleyişi ilkece basitti.

Suyun tazyiki ile dönen bir çarkın sağladığı itici güç sayesinde iki büyük tahta başlı

tokmak, tekneye yatırılan kumaşın üzerine birbirinin peşi sıra gelecek şekilde

indirilirdi. Böylece bir yandan insan emeğinden tasarruf edilerek maliyet düşürülür,

Medieval Mediterranean, ed. Benjamin Z. Kedar, London, Variorum Reprints, 1986 içinde yeniden yayımlanmıştır). 10 Hidetoshi Hoshino, Maureen Fennell Mazzaoui, “Ottoman Market for Florentine Woolen Cloth in the Late Fifteenth Century”, IJTS, C: III, 1985-86, s. 20. 11 Benjamin Braude, “The Rise and Fall of Salonica Woollens, 1500-1650: Technology Transfer and Western Competition”, MHR, C: VI, No: 2, 1991, s. 223-226. 12 BOA, MAD. 19322, s. 24 (932/1525-26). 13 Braude, a.g.e., s. 225.

Page 49: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

41

öte taraftan insan gücünün başaramayacağı ölçüde bir ezme kuvveti yaratılırdı14. Bu

tarzda tamamlanan yünlüler, aba ve kebe gibi daha kaba yünlülere kıyasla hava

şartlarına daha dayanaklı hale gelirdi.

Osmanlı belgelerine dayanarak Selanik’te üretilen yünlü kumaşlar

üzerinde tamamlayıcı işlemler yürüten çuha değirmenlerinin varlığının izleri XVI.

yüzyılın başına kadar sürülebilmesine rağmen, batan ve batancı tabirleri XVII.

yüzyıla değin Osmanlı kayıtlarında görülmez. Bununla birlikte Uzunçarşılı, tarih

belirtmeksizin Vardar yöresinde Selanik’te imal edilen yünlü kumaşları battanlayan

üç adet köy bulunduğunu ve bu köylere Battancılar adının verildiğini yazmaktadır15.

Buna ek olarak XVII. yüzyılın Selanik kazasında bulunan köyler üzerindeki

çalışmasında Dimitriadis, bölgede faaliyet gösteren battancıyana ait bulgulara

ulaşmıştır16.

2.2. SELANİK YÜNLÜ DOKUMACILIĞININ GELİŞİMİNİN

ALTINDA YATAN ETKENLER

Geneli itibarıyla XVI. yüzyılın başında Selanik’e yerleşen Sefarad

Yahudileri, çok kısa bir süre içinde burada bir yandan devletin senelik çuha

taleplerine karşılık veren, öte yandan iç piyasaya hatırı sayılır miktarda yünlü kumaş

süren bir dokumacılık merkezi kurmayı başardılar. Tezin bu kısmında, Selanik yünlü

dokumacılığının hızlı gelişimi incelenerek, bunun muhtemel nedenleri üzerinde

durulacaktır.

2.2.1. Uluslararası Ve Bölgesel Şartlar Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesine çıkışı dünya ticaret tarihinin önemli bir

basamağına tesadüf etmektedir. Bir zamanlar İslam ülkelerinin lehine işleyen ve

genellikle Müslüman tacirlerin denetiminde olan Akdeniz ticareti, XV. yüzyılın

14 E. M. Carus-Wilson, “An Industrial Revolution of the Thirteenth Century”, EHR, C: XI, No: 1, 1941, s. 43. 15 Uzunçarşılı, a.g.e., s. 276. 16 V. Dimitriadis, “Phorologikes kategories tōn chōriōn tēs Thessalonikēs kata tēn Tourkokratia”, Makedonika, C: XX, 1980, s. 412-413’den naklen Braude, a.g.e., s. 225-226.

Page 50: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

42

ortalarına gelindiğinde önemli ölçüde el değiştirmişti. Bu tarihte özellikle Venedikli

tacirler tarafından getirilen Avrupa’nın yünlü kumaşları, kendilerine Ortadoğu

pazarında ciddi bir tüketici kitlesi yaratmışlardı. Hatta XV. yüzyılda Venedik’in

Levant ticaretinde edindiği sarsılmaz konum nedeniyle, Venedik ile Ortadoğu

iskeleleri arasında başlıca Avrupa’nın kumaş, kağıt ve şeker gibi mamul malları

karşılığında, doğunun yükde hafif fakat pahada ağır ticari metalarını içeren yeni bir

ticaret ilişkisi doğdu17.

Osmanlılar da başlangıçta ihtiyaç duydukları yünlü kumaşların önemli bir

kısmını dışarıdan ithal etmekteydiler. XV. yüzyılda Osmanlı piyasasında görülen

yünlülerin önemli bir bölümü İtalyan yünlü dokumacılık merkezleri tarafından

üretilmekteydi. Osmanlı piyasası İtalyan yünlüleri için vazgeçilmez bir pazar teşkil

ettiğinden, hangi İtalyan kentinin veya dokumacılık merkezinin yükselişe geçeceğini

belirleyen temel etken, bu kentin Osmanlı Devleti ile kurduğu siyasi ilişkinin

mahiyetine bağlıydı. XV. yüzyılın sonlarında Floransa, Osmanlı iç pazarının en önde

gelen yünlü ihracatçısı konumundaydı18. Bununla birlikte Osmanlı limanlarına

yanaşan İtalyan gemileri sadece yarımadanın ürünlerini değil, Avrupa’nın farklı

bölgelerinden topladıkları mamulleri taşıdıklarından İstanbul gibi kentlerde birçok

farklı yünlü kumaş türü satın alabilmek mümkündü19.

Bu durum ilerleyen yüzyıllarda da değişmeksizin devam etti. XVI. yüzyılın

ortasından itibaren önemli bir yünlü imalatı merkezi haline gelen Venedik, Osmanlı

Devleti ile yürüttüğü yakın ticari ilişkiler sayesinde bir yandan kendi ürünlerini, öte

yandan Avrupa’nın birçok bölgesinden gelerek yeniden dağıtılmak üzere Venedik’te

toplanan kumaşları Osmanlı limanlarına taşıdı. XVI. yüzyılın sonlarına doğru

İngilizlerin ve XVII. yüzyılın başında Hollandalıların Akdeniz ticaretine girişleri ise,

Akdeniz tarihinin seyrini ciddi biçimde etkilemiştir. Bu nedenle XVI. yüzyılın

17 Eliyahu Asthor, “The Venetian Supremacy in Levantine Trade: Monopoly or Pre-Colonialism?”, JEH, C: III, 1974, s. 5-53 (Bu makale sayfa sayıları korunarak Studies on the Levantine Trade in the Middle Ages, London, Variourum Prints, 1978 içinde yeniden neşredilmiştir). 18 Hoshino-Mazzaoui, “Ottoman Market for Florentine …”, b.a. 19 Robert Anhegger, Halil İnalcık, Kānūnnāme-i Sultānī Ber Mūceb-i ‘Örf-i ‘Osmānī: II. Mehmed ve II. Bayezid Devrine Ait Yasaknāme ve Kānūnnāmeler, Ankara, TTK Basımevi, 1956, s. 57.

Page 51: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

43

hemen başında kurulan Selanik yünlü dokumacılığı, en baştan itibaren ülke içinde

satılan yabancı yünlülerle rekabet etmek zorundaydı20.

Sayısız Osmanlı belgesi nispeten erken tarihlerden itibaren Osmanlı ülkesine

giriş yapan yabancı menşeli yünlü kumaşların varlığını teyit etmektedir21. Bununla

birlikte yabancı tacirler tarafından Osmanlı topraklarına getirilen yünlülerin gerçek

miktarları ve dağılım sahaları hakkındaki bilgilerimiz bir hayli sınırlıdır. İtalyan

tacirler tarafından Osmanlı limanlarına getirilen veya Dubrovnik üzerinden Osmanlı

piyasasına sızan yabancı yünlülerin, XVI. yüzyılın başında nispeten az miktarda

olduklarını ve çoğunlukla büyük kentlerin varlıklı müşterileri tarafından

tüketildiklerini düşünmek akla yakındır.

2.2.2. Osmanlı Devleti ve Selanik’te Bir Yünlü İmalatı Merkezinin

Doğuşu

Osmanlı Devleti açısından ordunun ve sarayın iaşesi, en önemli

meselelerden biri olmuştur. Devletin XVI. yüzyılın ilk yıllarından itibaren, Dergâh-ı

âli yeniçeri için Selanik’ten yünlü kumaş satın aldığı bilinmektedir. Görünüşe göre,

Osmanlı Devleti’nin Selanik yünlü piyasası ile kurduğu bu erken tarihli ilişki,

kentteki dokumacılık faaliyetlerinin kısa sürede gelişmesinin önde gelen

sebeplerinden biridir. Aşağıda devletin XVI. yüzyılın başında, Selanikli çuha

üreticilerinden kumaş satın almada kullandığı yöntem incelenerek, Selanik yünlü

dokumacılığının başlangıç yıllarında Osmanlı Devleti’nin oynadığı rol üzerinde

durulacaktır.

20 XVI. yüzyıl boyunca Levant limanlarına getirilen Avrupa kökenli kumaşlar hakkında, Asthor’un yukarıda zikredilen iki makalesine ek olarak bkz.: Eliyahu Asthor, “Catalan Cloth on the Late Medieval Mediterranean Markets”, Journal of European Economic History, No: 17, 1988, s. 227-257; Eliyahu Asthor, “Die Verbreitung des englischen Wolltuches in den Mittelmeerländern in Spätmittelalter”, Vierteljahrschrift für Sozial und Wirtschaftsgeschichte, No: 71, 1984, s. 1-29. 21 Erken tarihli örnekler arasında Arnavutluk’taki İskenderiye limanına gelen ve yükleri arasında çuha bulunan bir Venedik gemisi için tespit edilmektedir. BOA, D. AVM. 6822/1 (900/1494-95) Yine aynı şekilde Koronlu tacirlerin Rumeli iskelelerine getirdiği Frenk kumaşları hakkında (BOA, KK. 61, s. 272, 19 Ca 927/27 Nisan 1521); bir Ermeni tacirin Draç üzerinden getirdiği 57 pastav karziye hakkında (BOA, KK. 61, s. 338, 5 Receb 927/11 Haziran 1521) ve s. 369, 13 Ramazan 927/17 Ağustos 1521) ve Avlonya’da Ankonalı bir tacire ait iki denk çuha hakkında bilgi veren kimi belgelere rastlanmaktadır (BOA, KK. 61, s. 368 (13 Ramazan 927/17 Ağustos 1521)).

Page 52: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

44

2.2.2.1. Selanik Çuhasının Osmanlı Devleti Açısından Önemi Bizim açımızdan ise ilgi çekici sorulardan ilki, Selanik’te bir yünlü dokuma

merkezinin kurulmasından önce Osmanlı ordusunun ihtiyaç duyduğu yünlü

kumaşları nereden temin ettiğidir. Bu soruya bütünüyle tatmin edici bir cevap

vermek şimdilik imkansız olsa da, Selanik’ten her sene Dergâh-ı âli yeniçerileri için

yapılan senelik yünlü alımları başlamadan önce, Osmanlı ordusu içinde İtalyan

yünlülerinin kullanıldığını gösteren bazı emareler vardır. Öncelikle Teodor

Kantakuzen’in üstü kapalı biçimde yeniçerilere dağıtılan kumaşların

Bergamasco’dan geldiğini belirtmesi, üzerinde düşünmemiz gereken ipuçlarından

biridir22. Veinstein, Kantakuzen’in bu saptamasını aktardıktan sonra müellifin

Bergamasco ile, Lombardiya’daki Bergamo kentini kastediyor olması ihtimalini,

dünya ticaret tarihine dair bilinenlerin yeniden gözden geçirilmesini gerektiren

iddialı bir tespit olarak ele alır. Keza bu ismin, Marmara’nın güneyindeki antik

Bergama yerleşiminin yerine kullanılması ihtimalini ise, bu bölgede Osmanlı

askerini iaşe edecek çapta bir yünlü üretimi olmadığını öne sürerek reddeder23.

Oysaki, bugünkü bilgilerimiz ışığında Kantakuzen’in verdiği malumatın

kısmen doğru olduğunu savunabiliriz. Örneğin 1475 yılında bir Bologna taciri,

İstanbul’a 200 parça Flordin ve 200 parça Bergamo ve Apulia kumaşı yollamıştı24.

Bu yünlü kumaşların en azından bir bölümünün, Osmanlı hükümeti tarafından satın

alınarak yeniçerilerin kışlık giyim ihtiyaçları için kullanıldığını gösteren birtakım

Osmanlı arşiv kayıtları günümüze ulaşmıştır25. Üstelik Anhegger ve İnalcık

tarafından yayımlanan II. Mehmed ve II. Bayezid devrine ait kanunnameler içinde

İstanbul ve Galata’da satılan Bergamüsk kumaşlarının nasıl vergilendirileceğine dair

22 Theodore Spandouyn Cantacasin, Petit Traicte de L’Origine des Turqz, Paris, Ernest Leroux, 1896, s. 104-105. 23 Veinstein, a.g.e., s. 59. 24 Asthor, “L’exportation de textiles …”, s. 325. 25 Dergâh-ı âli yeniçerilerinin kışlık kullanımları için alınan senelik yünlü ve pamuklu kumaşların kayıtlarını ihtiva eden 915-925/1510-19 tarihli ilk muhasebeler, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Kamil Kepeci tasnifinde 6590 numarayla kayıtlıdır. Fakat defter bir hayli düzensiz ciltlenmiş olduğundan, muhasebeler yıllara göre belirli bir sırayı izlememekte ve kimi zaman aynı seneye ait muhasebenin kayıtları birbirlerinden çok farklı sayfa numaralarına denk düşebilmektedir.

Page 53: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

45

muhtemelen 1477 yılının sonuna ait kanunların bulunması, bu İtalyan yünlüsünün

Osmanlı başkentine düzenli olarak geldiği izlenimini uyandırmaktadır26.

915 yılı Ramazan başından (13 Aralık 1509) 916 Şaban ayı sonlarına (1

Aralık 1510) kadarki döneme ait, elimizdeki en erken tarihli Dergâh-ı âli

yeniçerilerinin çuha muhasebesinde, bir önceki seneden kalan ve muhasebesi

tutulmakta olan senenin toplu çuha alımı için kaynak yaratması amacıyla satışa

çıkarılan kumaş parçaları arasında Bergamüsk yünlüsüne bir kez daha

rastlanmaktadır. Üstelik oldukça anlamlı bir biçimde, muhasebenin ani’l-mebiât

başlığını taşıyan bölümünde satılan kumaşlar istisnasız olarak parehâ ve kenarhâ

şeklinde artık kıyafet dikiminde kullanılamaz ufak parçalar halinde kayıtlı iken,

Bergamüsk kumaşları bazı başka yünlülerle birlikte, an-bahâ-yı çukahâ-yı

Bergamüsk ve İstanbul ve gayr tarifiyle deftere kaydedilmiştir. Bu kayda göre

geçen senenin emini Abdüsselam tahvilinden kalan 665 zira miktarında Bergamo,

İstanbul kumaşları ve bazı başka kumaşlar, 1256 akçeye satılarak elde edilen gelir

adı geçen muhasebenin asl-ı mâl kısmına eklenmiştir27. Bizim açımızdan belki çok

daha açıklayıcı olan, Bergamo kumaşlarının yıllık çuha muhasebelerinde bir daha

karşımıza çıkmamasıdır. Büyük ihtimalle Dergâh-ı âli yeniçerileri için Selanik’ten

senelik toplu yünlü kumaş alımı bir devlet geleneği olarak yerleştikten hemen sonra,

Bergamo kumaşları ordu açısından eski önemini yitirmiştir.

Bununla birlikte Osmanlı ordusu açısından uzun süre önemini kaybetmeyen

İtalyan asıllı başka yünlü kumaşlar bulunmaktadır28. Bunlardan en bilineni Floransa

kökenli bir yünlü olan ve Osmanlıca belgelerde Flordin şeklinde yazılan kumaştır.

915-916/1509-10 yıllarına ait çuha muhasebesinin üzerine düşülen kayıtlardan, 26 Anhegger, İnalcık, a.g.e., s. 57. 27 BOA, KK. 6590. s. 11. 28 İlk çuha muhasebeleri içinde be-cihet-i harc-ı gâşiyehâ-i hâssa başlığı altında kayıtlı bulunan Muton kumaşlarının, İtalya’nın Mantua kenti ile bir bağlantılarının olup olmadığını mevcut bilgilerimize dayanarak ortaya koymak güçtür. Mantua kumaşları ekseriyetle Venedikliler tarafından İstanbul’a kısıtlı miktarlarda da olsa getirilmekteydi. Bkz.: Asthor, “L’exportation de textiles …”, s. 320-321; Anhegger, a.g.e., s. 57. Zaten çuha muhasebelerinde binek atları için eyerlik örtü olarak kullanıldıkları belirtilen bu kumaşlar, cüzi miktarlarda alınmakta veya bu kumaşın karşılığında takdir edilen bedeli verilmekteydi. 915-916/1509-10 muhasebesi içinde ziraı 20 akçeden 6 ziralık Muton kumaşı kayıtlıdır (BOA, KK. 6590, s. 12). 916-917/1510-11 senesi için tutulan muhasebe içinde yine aynı miktar (Halil Sahilloğlu, “Yeniçeri Çuhası ve II. Bayezid’in Son Yıllarında Yeniçeri Çuha Muhasebesi”, GAAD, No: 2-3, 1973-74, s. 445); 922-923/1516-17 senesi için ziraı 22 akçeden 6 zira (BOA, KK. 6590, s. 125) ve 925/1519 senesi için ziraı 22 akçeden aynı miktarda (BOA, KK. 6590, s. 136) Muton yünlüsünden bahsedilmektedir.

Page 54: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

46

914/1508-09 senesinde Dergâh-ı âli yeniçerileri için yapılan kumaş alımları içinde,

ziraı 39 akçeden olmak üzere toplam 57.000 akçe tutarında yaklaşık 1460 zira

Flordin çuhası alındığını öğrenmekteyiz29. Bir sonraki sene 1476 zira Flordin

yünlüsü, bu kez birim fiyatında yaşanan 6 akçelik bir artışla ziraı 45 akçeden olmak

üzere 66.420 akçeye mal edilmiştir30. 916-917/1510-11 senesinin muhasebesinde ise

bir kez daha Flordin çuhasında ciddi bir fiyat artışı gözlemlenmektedir. Bu tarihte

satın alınan Flordin çuhasına zira başına 54 akçe ödendiğinden 1476 zira kumaşın

toplam fiyatı 79.704 akçeye yükselmiştir31. Bir sonraki sene ise Floransa yünlüsünün

fiyatı 915-916/1509-10 dönemindeki seviyesine gerileyerek 45 akçeye inmiştir32.

918-919/1512-13 yıllarının muhasebesi ise bu kumaşın birim fiyatını 46 akçe olarak

göstermektedir33. Bu konudaki nispeten güvenilir son verimize göre ise, Osmanlı

hükümeti 922-923/1516-17 yıllarında İstanbul’da 1550 zira Flordin çuhası alarak

74.950 akçe ödemiştir34. Dolayısıyla bu tarihte bir zira Flordin çuhasına ödenen

fiyatın 48 akçenin biraz üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Maalesef elimizde

925/1519 tarihinden itibaren XVI. yüzyılın sonlarına değin başka bir çuha

muhasebesi bulunmadığından, devlet tarafından yeniçerilerin kışlık ihtiyaçları için

Floransa yünlülerinin alımına ne kadar daha devam edildiğini saptamak mümkün

değildir. Bununla birlikte XVI. yüzyılın sonuna gelindiğinde Flordin çuhasının artık

yeniçeri çuha muhasebelerindeki yerini Selanik’te dokunan sobraman çuhaya

bıraktığı bilinmektedir.

Erken tarihli çuha muhasebelerinde varlığına rastlanan bir diğer yünlü kumaş

çeşidi ise ıskorlattır. Devrinde bir hayli itibarlı bir Venedik yünlüsü olan ıskorlat, bu

tarihte tertip edilen çuha muhasebelerinin tanıklığına göre hak sahiplerine nakdi

olarak bedelleri ödenen pahalı bir çuha türüydü35.

Yukarıda verilen bilgilere dayalı olarak şunlar ileri sürülebilir: Osmanlı

Devleti, yeniçeri ocağı ve kapıkulu ocaklarının kışlık yünlü kumaş ihtiyacını

29 BOA, KK. 6590, s. 9. 30 BOA, KK. 6590, s. 9. 31 Sahillioğlu, a.g.e., s. 440. 32 BOA, KK. 6590, s. 15. 33 BOA, KK. 6590, s. 27. 34 BOA, KK. 6590, s. 123. 35 BOA, KK. 6590, s. 12, 16, 124, 125, 135, 136.

Page 55: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

47

karşılamak amacıyla Selanik’ten düzenli senelik kumaş alımlarına başlamadan önce,

bu ihtiyacın en azından bir bölümünü İtalyan kumaşlarıyla karşılamaktaydı. Bu

kumaşlar arasında Bergamo yünlülerinin varlığına 915/1510 senesinden sonra

rastlanmazken, Flordin çuhası alımları da en geç XVI. yüzyılın sonuna doğru sona

erdi. Erken tarihli çuha muhasebelerinde özellikle pahalı kumaş türleri için görülen

nakdiyye usulü de, bir zamanlar kendilerine İtalyan kökenli yünlüler tevzi edilen

yeniçeri ağası ve sekbanbaşı gibi kimi ocak ağalarının bu tarihlerde bu kumaşları

ayni olarak almak yerine bu kumaşların takdir edilen bedellerini aldıklarını

gösteriyor olabilir. Bu durumda – elimizdeki çuha muhasebelerinin Osmanlılar

tarafından tutulan bu tür defterlerin ilk örnekleri arasında olduğunu kabul edersek –

Selanik yünlü dokumacılığının devlet tarafından talep edilen miktarda çuhayı üretme

kapasitesine erişir erişmez, ordunun kışlık giyim ihtiyacı için İtalya’dan getirtilen

kumaşların yerine Selanik yünlülerinin ikame edildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Dolayısıyla Osmanlı Devleti açısından, ordunun yünlü kumaş ihtiyacını

karşılayabilecek bir yerli yünlü dokumacılık merkezinin teşekkülü kuşkusuz tercih

edilen ve desteklenen bir gelişme olmuştur. Böylece en azından iki açıdan Osmanlı

maliyesi eskisine kıyasla daha iyi bir konuma gelmekteydi. Öncelikle Selanik’te

dokunan çuhaların ziraına, 915-925/1509-19 tarihleri arasında devletin ortalama

13,5-16,5 akçe ödeme yaptığını kaydetmek gerekir36. Bu rakamlar yukarıda

zikredilen İtalyan kökenli kumaşların fiyatları ile karşılaştırıldığında Osmanlı

hazinesi adına bir hayli yüksek bir kazancın doğmuş olduğu iddia edilebilir. Üstelik

ordu için alınan kumaşların bir yerli dokumacılık merkezinden temin edilmesi, dışa

bağımlılığı azaltarak Osmanlı maliyesini ihracattan kaynaklanan fiyat

dalgalanmalarına karşı korunaklı hale getirmekteydi.

36 Devletin, Selanik’ten aldığı çuhaların ziraı başına ne kadar ödeme yaptığı, ilgili döneme ait muhasebenin harcamalar bölümünde kayıtlıdır. 915-916/1509-10 muhasebesi için, BOA, KK. 6590, s. 11; 917-918/1511-12 için s. 15; 918-919/1512-13 için s. 27; 921-922/1516 için s. 62; 922-923/1516-17 için s. 123; 923-924/1517-18 için s. 134 ve 925/1519 için s. 150.

Page 56: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

48

Tablo I

924-925/1518-19 Senelerinde Selanik’ten Alınan Çuhanın Fiyatları

924/1518-19 925/1519

Birim Fiyat/Ak. Miktar/Zira Masraf/Ak. Birim Fiyat/Ak. Miktar/Zira Masraf/Ak.

17 7480 127.160 17 22.077,5 375.317

16,5 55 907 16,5 1655,5 27.315

16 2751 44.016 16 4333,5 69.336

15,5 1001 15.515 15,5 171 2650

15 2378,5 35.677 15 4490 67.350

14 ve 1 rub‘ 479 6825 14,5 6559,5 95.112

14 11.062,5 154.28737 14 ve 1 rub‘ 62 883

13 ve 3 rub‘ 326,5 4489 14 17.212,5 240.975

13,5 10.045,5 135.614 13,5 3853 52.015

13 ve 1 rub‘ 3897,5 51.641 13 ve 1 rub‘ 56 742

13 15.742 204.646 13 12.508,5 162.610

12 ve 3 rub‘ 2613 33.315 12 ve 3 rub‘ 168 207938

12,5 12.213 152.662 12,5 9245 115.562

12 ve 1 rub‘ 2438 29.865 12 ve 1 rub‘ 109,5 1341

12 12.385 148.620 12 7533,5 90.402

11 ve 3 rub‘ 1646 19.340 11,5 957 11.005

11,5 2278 26.197 11 257 2827

11 ve 1 rub‘ 479 5388 – – –

11 768,5 8453 – – –

TOPLAM: 90.039 1.204.61739 TOPLAM: 91.249 1.317.52140

2.2.2.2. Selanik Yünlü Piyasası Üzerinde Devlet Etkisi Biraz önce vardığımız saptama yeni ve konumuz açısından daha önemli bir

soruyu ortaya atmamıza imkan vermektedir. XVI. yüzyılın başında Selanik’te bir

yünlü dokuma sanayiinin kurulmasında ve gelişiminde devletin payı ne olmuştur?

Bu soruya yanıt vermeğe -Selanik’teki yünlü dokumacılığına dair elimizdeki

en erken tarihli bulguları gözden geçirdikten sonra- yeni bir soru sorarak

37 154.875 akçe olmalıdır. 38 2142 akçe olmalıdır. 39 Yukarıda yapılan düzeltme uyarınca, toplam 1.205.214 akçe olmalıdır. 40 Yukarıda yapılan düzeltme uyarınca, toplam 1.317.584 akçe olmalıdır.

Page 57: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

49

başlayabiliriz. Osmanlı hükümeti, 914/1508-09 tarihinde yeniçeri ve kapıkulu

ocakları için Selanik’te dokunan yaklaşık 88.000 zira çuha satın almıştı41. Bu tarihten

başlayarak devletin Selanikli dokumacılara verdiği yünlü kumaş siparişi 915-

925/1509-19 seneleri arasında ortalama 96.500 ziralık bir seviyeye yükseldi. 918-

919/1512-13 ve 923/1517 yıllarındaki sırasıyla 112.000 ziralık ve 109.700 ziralık

çuha alımları bu devirdeki en yüksek miktarları göstermektedir42.

Bir yandan devletin senelik çuha siparişlerini hazırlayan Selanikli

dokumacılar, öte taraftan aynı yıllar içinde piyasanın taleplerine de karşılık vermeğe

başladılar. Örneğin Venedik’in İstanbul baylosu Jacomo Cantarini, 1507 yılında

uğradığı Selanik’te inanılmaz boyutlarda bir yünlü dokuma faaliyetinin yaşandığını

aktarmaktadır43. Selanik’te dokunan çuhaların iç pazara sürülmeden önce

damgalanmasından elde edilen vergi gelirini kapsayan resm-i tamga-yı çuka-yı

Selanik mukataasına ait ilk kayıtlara ise 925/1519 tarihinde rastlanmaktadır. Bu sene

içinde resm-i damga mukataası iki emin değişikliği yaşamıştır. 10 Ramazan 925/5

Eylül 1519 tarihinde Ahmed’in üzerinde bulunan emanet, Selanik kadısı

Muhyiddin’in mektubuyla Hacı Bayram’a tevcih edilmiştir44. 15 Cemaziyelahır

925/14 Haziran 1519 tarihinde ise, Hacı Bayram’ın yerine Mimaran (?) b. Hacı

Murad Selanik çuhalarının damga emanetine getirilmiştir45. Bir sonraki senenin

Rebiülahır ayında (Mart-Nisan) bu mevkide David isimli bir Yahudi bulunmaktadır.

Bu tarihte David, Selanik çuha damgası emanetini yürütürken alacağı günlük 4

akçeye 2 akçelik bir zam yapılmasını kabul ettirmiş görünmektedir46. 25 Muharrem

927/5 Ocak 1521 tarihli bir başka belgenin ifadesine göre David, bir yandan çuha

mubassırlığı öte yandan Selanik gümrük mubassırlığı vazifelerini yürütmektedir47.

Anlaşılan en azından bu tarihlerde, resm-i damga mukataasına emin olanlara aynı

zamanda mubassır ismi verilmekteydi. Fakat Selanik’te bulunan resm-i damga 41 KK. 6590 numaralı defterde 914/1508-09 senesinde devlet tarafından yeniçeri ve kapıkulu ocakları için alınan yünlü kumaşların tutulduğu müstakil bir defter bulunmamakla birlikte, 915-916/1509-10 tarihine ait çuha muhasebesini içeren kayıtların üzerine düşülen bazı notlardan 914/1508-09 senesinin rakamlarına ulaşılabilmektedir. BOA, KK. 6590, s. 9. 42 BOA, KK. 6590, s. 27 ve 94. 43 Apostolos E. Vacalopoulos, A History of Thessaloniki, Thessaloniki, Institute for Balkan Studies, 1993, s. 77. 44 BOA, D. HSK. 25572, s. 4 (10 Ramazan 925/5 Eylül 1519). 45 BOA, D. HSK. 25572, s. 7 (15 Cemaziyelahır 925/14 Haziran 1519). 46 BOA, D. HSK. 25572, s. 10 (Rebiülahır 926/Mart-Nisan 1520). 47 BOA, KK. 61, s. 41 (25 Muharrem 927/5 Ocak 1521).

Page 58: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

50

mukataasını iltizam eden mültezimler ile çuhanın dokunmasını denetleyen emin veya

mubassırları birbirine karıştırmamak gerekir. Nitekim David’in Selanik’te çuha

mubassırlığını yürüttüğü dönemde resm-i damga mukataasını Yakub Şemuil isimli

bir Yahudi mültezim işletmekteydi. Görünüşe göre Yakub Şemuil, Selanik’te üretilen

yünlü kumaşların damgalanmasından hasıl olan geliri içeren bu mukataanın en

azından üçüncü kuşak mültezimiydi. Ondan önce İsak ve ortağı Yakub ve Nasi adlı

Yahudiler aynı mukataayı iltizam etmişlerdi48. Dolayısıyla resm-i tamga

mukataasının kuruluşunu bu mukataaya ait mevcut en erken tarihli belgelerden daha

ileriye götürerek, kuruluş tarihinin 925/1519’dan önce olduğunu rahatlıkla

söyleyebiliriz. Keza Selanik’te tutulan 921-922/1516 tarihli çuha muhasebesine göre,

bu tarihte Selanik’ten alınan yeniçeri çuhasının ödemesinde kullanılmak üzere resm-i

damga mukataasından çuha eminine 30.000 akçelik bir havale gönderilmişti49. Bu

tarihlerde resm-i damga mukataası tarafından damgalanan Selanik kumaşlarının

miktarı hakkında herhangi bir bilgimiz yoktur. Fakat David’in çuha mubassırlığı ile

birlikte yaptığı Selanik gümrük mubassırlığını, her iki görevi birlikte yürütmenin

zorluğunu gerekçe göstererek bıraktığı 927 senesinin Rebiülevvelinin ilk gününü (9

Şubat 1521), Selanik yünlü dokumacılığının ticari getirisi bakımından rüştünü ispat

ettiği tarih olarak alabiliriz50.

Bu durumda karşımıza İspanya ve Sicilya kökenli oldukları bilinen Yahudi

dokumacıların bu denli kısa bir sürede, bir yandan devlet tarafından verilen

siparişleri, öte yandan iç piyasanın taleplerini karşılayabilecek bir seviyeye nasıl

yükseldikleri sorusu çıkar. Üstelik 1492 sürgün fermanıyla İspanya’dan çıkarılanların

doğrudan Osmanlı topraklarına sığınmak yerine öncelikle Provence, İtalya ve

Portekiz gibi kolay ulaşılabilen yerlere kaydıkları hatırlanacak olursa51, Selanik’te bir

yünlü dokuma sanayinin kurulması için gereken insan gücünün, en erken XVI.

yüzyılın ilk yıllarında kentte bir araya gelmiş olduğu düşünülebilir52. Buna ek olarak

48 BOA, KK. 61, s. 140 (13 Rebiülahır 927/23 Mart 1521). 49 BOA, KK. 6590, s. 62. 50 BOA, KK. 61, s. 169 (Selh-i Rebiülevvel 927/10 Mart 1521). 51 Kamen, a.g.e., s. 39-40. 52 Nitekim Rozanes, 1492 tarihinde Osmanlı topraklarına yerleşen Yahudilerin sayısının 7000-8000 civarında olduğunu belirtmektedir. Levy’ye göre ise, bu mütevazi rakam dahi ihtiyatla karşılanmalıdır. Bkz.: Solomon A. Rosanes, Divrei Yemei Yisrael be-Togarmah [İsrailoğullarının Türkiye’deki

Page 59: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

51

bu mülteciler eski vatanlarından çıkarılırken yanlarına altın, gümüş ve mücevherat

almalarına izin verilmedi53. Kraliyet fermanıyla taşınabilir mal varlıklarını

beraberlerinde götürmelerine resmen izin verildiği durumlarda ise, kilisenin karşı

koyması ve halkı sürgün edilen Yahudilere karşı kışkırtması yüzünden devlet

güvencesi fiilen uygulanamadı54.

Bu nedenle Selanik’e ulaşan ilk göçmen kafilelerinin bir hayli sayıda yoksul

üye ihtiva etmekte olduğunu kabul edebiliriz. Gerçi sanayi öncesi dönemde

dokumacılık sektörü, fazla sabit sermaye gerektirmeyen ve çalıştırdığı insan gücü

bakımından toplumun alt tabakalarından beslenen bir sanayi koluydu. Buna karşın

dokumacılara, başlangıç aşamasında tezgahlarını kurmak için, kısıtlı da olsa bir

miktar sermaye gerekmektedir55. Fakat esas önemli olan, bir yünlü kumaşın

hazırlanabilmesi için gereken çok sayıda farklı emek çeşidini ve meslek kolunu bir

yeknesaklık içinde çalıştırabilmektir. Bir yünlü kumaşın bütünüyle hazırlanabilmesi

için belirli aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Bu aşamaların bir kısmı –yapağının

ayıklanması, temizlenmesi, cinsine ve kalitesine göre sınıflandırılması, ipliğin

eğrilmesi ve kumaşın dokunması- aile fertleri tarafından ortaklaşa üstlenilmektedir.

Ancak kumaşın kassarlanması ve boyanması özel uzmanlık isteyen işlemler

olduklarından, farklı mekanlarda bu işin ustası zanaatkarlar tarafından

yapılmaktaydılar. Üstelik Selanik’e yerleşen Yahudi dokumacıların devletin senelik

siparişlerini karşılayabilecek miktarda yünlüyü temin edebilmeleri için, kumaşın

dokunmasında ve boyanmasında elzem olan yün ve boya maddelerini kente taşıyacak

bir ticaret ağının hemen kurulması gerekmekteydi. Bu nedenle Lowry’nin, Selanik’te

Sefarad Yahudilerinin gelmesinden önce gelişkin bir yünlü imalatının olduğuna dair

bulguları önem kazanmaktadır. Böylece kente yerleşen Yahudiler, yünlü kumaş

Yaşantılarının Tarihi], C: I, 2. bs., Tel Aviv, Devir, 1930, s. 62 ve not 55’ten naklen Levy, a.g.e., s. 126, not 16. 53 Baer, a.g.e., C: II, s. 434. 54 Kamen, a.g.e., s. 38. Özellikle varlıklı İspanyol Yahudilerinin çoğu, 1492 fermanından sonra göç ettikleri yakın bölgelerden geri dönerek ihtida etmeyi seçtiler. Bkz.: s. 41-44. 55 İnalcık, XV. yüzyılın sonu için bir ipekli tezgahının, işleyebilmek için gerekli malzemeyle birlikte 80 ila 100 düka arasında bir değer yarattığını söylemektedir. Halil İnalcık, “Capital Formation in the Ottoman Empire”, JEH, C: XXIX, No: 1, 1969, s. 117.

Page 60: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

52

üretebilmek için gerekli altyapı tesislerini ve ticari bağlantıları hazır bulmuş

olmalıdırlar56.

1508-09 gibi oldukça erken bir tarihte, devlete 88.000 ziralık yünlü kumaş

teslim edebilme kapasitesine ulaşan Selanik’te bir yünlü dokumacılık merkezinin

oluşumunu anlatırken devletin yönlendirici rolü üzerinde durmak gerekmektedir.

Selanik yünlü dokumacılığının ilk yıllarında Osmanlı Devleti iki açıdan önemli yer

tutmuştur. Bunlardan ilki, devletin Yahudi göçmenleri Selanik’e yerleştirme

hususunda gösterdiği özen, diğeri ise yünlü dokumacılık faaliyetlerinin eşgüdümünü

sağlamada oynadığı bir nevi müteşebbis rolüdür.

Osmanlı topraklarına yönelik Yahudi göçünün en yoğun biçimde yaşandığı

XV. yüzyılın sonu ile XVI. yüzyılın ilk yarısı, Osmanlı Devleti’nin gelişmekte olan

iktisadi yapısını taze insan kaynaklarıyla beslemeye en istekli olduğu zaman dilimine

tesadüf etmektedir. Geleneksel Ortadoğu iktisat ilkelerini takip eden Osmanlılar,

mali yapılarını güçlendirecek ve toplum içinde refah yaratacak üretken kitleleri

aralarına kabul etmede bir hayli hevesliydiler57. Osmanlı Devleti, aralarında birçok

orta halli zanaatkar ve tacir barındıran Yahudi mültecileri ihtiyaç duyulan bölgelere

yönlendirmede gerekli özeni gösterdiler58. İmparatorluk toprakları üzerindeki ticaret

ve üretimi canlı tutma gayesiyle Selanik, Tırhala, Balyabadra ve İskenderiye gibi

kentlere yerleşen göçmenler belirli vergilerden muaf tutuldu59. Hatta daha önceden

belirtildiği gibi, Selanik’e yönelik Yahudi göçünü teşvik etmek amacıyla hükümet,

kente yeni yerleşen göçmenlerden üç yıl süreyle cizye vergisi almamaktaydı60.

Osmanlı Devleti’nin Yahudi göçmenleri Selanik’e yerleşmeye teşvik etmesinin, bu

bölgenin yünlü dokumacılık faaliyetlerini yürütmek için uygun bir ortam olmasıyla

56 Lowry, “Portrait of a City …”, s. 87-98. 57 Halil İnalcık, “The Ottoman Economic Mind and Aspects of the Ottoman Economy”, Studies in the History of the Middle East: From the Rise of Islam to the Present Day, ed. M. A. Cook, London, Oxford University Press, 1970, s. 207-218. 58 XVI. yüzyıl Osmanlı iktisat ve ticaret tarihinde Yahudilerin sahip olduğu konum hakkında bkz.: Haim Gerber, “Jewish Tax-Farmers in the Ottoman Empire in the 16th and the 17th Centuries”, JTS, C: X, 1986, s. 143-154; Daniel Goffman, “Jews in Early Modern Ottoman Commerce”, Jews, Turks, Ottomans: A Shared History, Fifteenth Through the Twentieth Century, ed. Avigdor Levy, Syracuse, Syracuse University Press, 2002, s. 15-34. 59 Epstein, a.g.e., s. 122-123. 60 BOA, D. BŞM. 36806, s. 644 (918/1512-13).

Page 61: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

53

bir ilgisinin olup olmadığı, şu anki bilgilerimizle bir varsayım olarak kalmaya

mahkumdur.

Buna karşın Selanik yünlü dokumacılığının kuruluş aşamasında ve

gelişiminde devletin oynadığı olumlu rolü kanıtlayan birtakım veriler öne sürülebilir.

Öncelikle devletin Selanik’te yünlü kumaş üretimine başlandığı ilk yıllardan itibaren

büyük miktarlarda kumaş talep eden düzenli bir müşteri olarak ortaya çıkışı, Selanik

piyasasını orta vadede borçlanmaya ve yeni yatırımlar yapmaya hazır hale

getirmiştir. XVI. yüzyılın ilk çeyreği içinde özellikle Portekiz ve İtalya kökenli

Marranoların gelişine kadar, Selanik’teki dokumacılık sektörü ihtiyaç duyduğu

sermayeyi devlet aracılığıyla temin etmekteydi. Bunun başlıca iki nedeni vardır. İlk

olarak devlet bu erken tarihte, alınmasına karar verilen çuhaları önceden

görevlendirilen bir çuha emini vasıtasıyla, Selanikli üreticilerle yapılan pazarlıklar

sonrasında kararlaştırılan piyasa fiyatları üzerinden satın almaktaydı. Selanik’te

tutulan çuha muhasebeleri bu konuda şüpheye yer bırakmamaktadır. İkinci olarak

ise, muhtemelen bu tarihlerde de devlet adına senelik çuha alımını yerine getiren

emin, XVI. yüzyılın ikinci yarısında olduğu gibi, beraberinde getirdiği nakitten veya

çevre bölgelerden çuha ödemesinde kullanılmak amacıyla toplanan meblağdan bir

kısmı dokumacılara peşin ödemeler yaparak üretim sürecini hızlandırmaktaydı61.

Bu yönüyle devletin Selanik yünlü piyasası üzerindeki etkisi, bir nevi

putting-out sisteminin Selanik yünlü dokumacılığına taşınması anlamına

gelmektedir. Putting-out sisteminde girişimci tacir, dağınık vaziyette çalışan yün

toplayıcıları, dokumacılar, kumaş bükücüleri ve boyamacılar arasında bir eşgüdüm

sağlamakta ve malın geçici bir süre depolanarak korunmasını temin ederek ürünü

uzak mesafelere taşıyarak pazarlamaktadır. Çoğu vakit bu girişimciler, yapağıyı

kendi adlarına toplayarak hammaddeyi üreticilere dağıtmakta ve avans-krediler

vermek suretiyle dokumacıların işini kolaylaştırmaktaydılar62. Keza Osmanlı Devleti,

61 BOA, MD. 29, 109-110/266 (2 Zilkade 984/21 Ocak 1577). 980/1572-73 tarihinde, yeniçeri çuhasının daha çabuk tamamlanması için çuha emini tarafından, dokumacılara 600.000 akçe dağıtılmıştı. BOA, KK. 67 419/2 (18 Rebiülahır 980/28 Ağustos 1572). Bursa’da ipekli dokumacılara devlet tarafından açılan kredi için bkz.: Fahri Dalsar, Türkiye Sanayi ve Ticaret Tarihinde Bursa’da İpekçilik, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, 1960, s. 228. 62 Fernand Braudel, Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları, C: II, çev. Mehmet Ali Kılıçbay, 2. bs., Ankara, İmge Kitabevi, 2004, s. 278-282; Hermann Kellenbenz, The Rise of the European

Page 62: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

54

Selanik’ten satın alacağı nispeten yüksek miktardaki yünlü kumaşın hazırlanabilmesi

için bir emin tayin ediyordu. Bu emin vasıtasıyla dokumacıların hammaddeyi tedarik

edebilmeleri için gereken nakit piyasaya aktarılıyordu.

XVI. yüzyılın ikinci yarısında, devlet adına Selanik’te yapılan çuha üretimini

yönlendiren devlet görevlileri, kent içinde dokunan kumaşların Vardar nehri ve

kolları üzerinde bulunan değirmenlere taşınmasında ve malın İstanbul’a

yollanmasından önce anbarda depolanmasında baş rolü oynamaktaydılar. Üstelik

Selanik’te bulunan çuha anbarı, dokumacıların devlet için üretmedikleri yünlü

kumaşlarının saklanmasına da açıktı63. Özellikle XVI. yüzyılın ikinci yarısıyla

birlikte, devletin talep ettiği kumaşa belirli bir standart getirmesi ve birbirlerine

ancak gevşek bağlarla bağlı dokumacıları ve dokumacılık sektörü çalışanlarını bu

işte ortak çalışmaya zorlaması, kent dokumacılığında bir model yaratmıştır. Bu ilişki

biçimini, devletin Selanik’ten ilk kumaş alımlarını yaptığı yıllara genişletmemek için

hiçbir neden yoktur. Bu durumda Selanik’te bir yünlü dokumacılık merkezinin

oluşumunda, devletin kent ekonomisine gerekli girdiyi sağlamak ve üretim

faaliyetlerini koordine etmek suretiyle başlıca rolü oynadığı söylenebilir.

2.2.3. Cemaat Yapısı ve Yünlü Dokumacılık Selanik yünlü dokumacılığının kısa vadeli iktisadi dalgalanmalara karşı

direncini sağlayan başlıca etken Selanik’teki dokumacıların ve dokumacılık

sektöründe çalışanların tabi oldukları cemaat yapısıydı. Geniş ölçekli kent cemaati

açısından bakıldığında, Selanik’te kehillah adına kararlar alan ve düzenlemeler

yapan bir heyetin varlığı, hammadde fiyatlarının belirlenmesi ve kentteki yünlü

dokumacılık sektörünün çıkarlarının savunulması açısından bir istikrar unsuruydu.

Bu durum özellikle kriz dönemlerinde, Selanikli yünlü imalatçılarına eşsiz bir

koruma sağlamaktaydı. Her şeyden önce Selanik Yahudilerinin devlete ödedikleri

vergileri topluca maktu bir meblağ üzerinden ödemeleri, toplumsal yapının alt Economy: An Economic History of Continental Europe 1500-1750, New York, Holmes-Meier Publishers, 1976, s. 75-85. 63 BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/28 Ağustos 1572). Adı geçen belge için ayrıca bkz.: Feridun M.Emecen, “Selanik’ten Manisa’ya: Yahudi Dokumacıların Göçüyle İlgili Bazı Bilgiler”, Sol Kol: Osmanlı Egemenliğinde Via Egnatia (1380-1699), ed. Elizabeth A. Zachariadou, çev. Özden Arıkan, Ela Güntekin, Tülin Altınova, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1999, s. 111-112.

Page 63: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

55

tabakasını oluşturan yünlü imalatçılarının kimi zaman hükümet görevlileri tarafından

tutulan haraç defterlerindeki miktarın altında ödeme yapmalarını mümkün

kılıyordu64. Nitekim Selanik’teki birçok cemaatbaşı ve hahamın bir yönüyle yünlü

kumaş üretimi ve ticareti ile ilgisinin bulunması yüzünden, bunlar üretim şartlarının

güçleştiği dönemlerde dokumacılara bir tür sübvansiyon sağlamaktaydılar.

Selanik Yahudilerinin mahalli cemaatler halinde örgütlenmesinin ve bu

cemaatleri temsil eden seçilmiş üyelerin, en azından olağanüstü durumlarda bir araya

gelen bir kent meclisi gibi davranmasının, genel olarak kent Yahudileri özel olarak

ise yünlü imalatçıları üzerindeki olumlu etkilerini gösteren birkaç olay üzerinde

durabiliriz. Selanik Yahudi cemaatinin, çıkarlarını savunma hususunda gösterdiği

özeni sergileyen örneklerden biri, 973/1565 yılında devletin yıllık çuha alımında

kullandığı paraya, kumaşı çuha eminine teslim eden Yahudilerin yaptığı itirazdır.

Senelik çuha alımlarına kaynak teşkil eden resm-i ağnam, cizye ve mukataa

gelirlerinden hasıl olan paranın ayarı düşük akçelerden oluştuğunu ileri süren

Selanikli dokumacılar, sadece önceden görerek mühürledikleri akçeleri yünlü kumaş

ödemesinde kabul etmekteydiler65. Keza Selanikli yünlü imalatçılar devlete

hazırladıkları kumaşın muhasebesini tutmak ve belki de pazarlıkları yürütmek için

geleneksel olarak üç muhasebeci kullanmaktaydılar. 1005/1596 tarihinde ise Simon

Gaz (?) adlı bir Yahudi bu iş için yeterli görülerek günlük 5 akçelik ücreti

dokumacılar tarafından verilmek üzere kendisine berat alınmıştı66. Kimi zaman,

devlet adına Selanik’te çuha üretimini yönlendiren devlet görevlileri ile, Selanikli

Yahudiler arasında tartışmalar da çıkmaktaydı. Örneğin 980/1572 tarihinde

Selanik’te çuha emini olan Ali, devlet siparişinin zamanında yetiştirilmesine engel

olan ve istenilen evsafta kumaş üretilmesini zorlaştıran Selanikli üç Yahudiyle ilgili

şikayetlerini dile getirmişti67.

XVI. yüzyılın ikinci yarısında, Selanik’te devlet adına senelik sabit bir miktar

yünlü kumaş dokunmasının vergi niteliği iyice belirgin hale geldiğinde

cemaatbaşları, kendi cemaatlerinin hissesine düşen çuhanın hazırlanmasından bizzat 64 BOA, KK. 67, s. 1280 (Gurre-i Zilhicce 980/4 Nisan 1573); BOA, KK. 67, s. 493 (17 Cemaziyelahır 980/25 Ekim 1572); BOA, MAD. 7534, s. 367 (6 Rebiülevvel 984/3 Haziran 1576). 65 BOA, MAD. 2775, s. 50 (8 Muharrem 973/5 Ağustos 1565). 66 BOA, MAD. 7336, s. 29 (19 Rebiülevvel 1005/10 Kasım 1596). 67 BOA, KK. 67, s. 419/1 (18 Rebiülahır 980/28 Ağustos 1572).

Page 64: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

56

sorumlu hale geldiler. 976/1568 tarihinde Selanik’te yaşanan veba salgınından kaçan

dokumacıların devlet tarafından verilen siparişi yetiştirmekte zorlanmaları üzerine,

Selanik’teki Yahudi cemaatlerinin önde gelen 260 zengin üyesi birbirlerine kefil

olarak yeniçeri çuhasının 1500 pastavını Muharrem ayının (Haziran-Temmuz 1568)

başına, geri kalan kısmı ise iki ay içinde hazırlamayı taahhüt ettiler. Bu taahhütün

alınmasının ardından dokumacıların kentten ayrılarak kırsala çıkmasına izin verildi68.

Buna benzer bir başka gelişme 980-981/1572-73 tarihleri arasında yaşandı.

Bu defa Selanik Yahudileri biri kentte yaşanan veba salgını, diğeri Selanik kalesinin

tamiri için devlet tarafından talep edilen bir hayli yüksek meblağ nedeniyle iki taraflı

bir kıskaç içine girmişlerdi. Osmanlı hükümeti bu tarihte, şehirde yaşayan tüm

ahalinin katılımıyla Selanik kalesinin tamir edilmesini istemekteydi. Bu nedenle

979/1572 senesinin son aylarında Selanikli Hıristiyan ve Yahudilerin mal

varlıklarının ve gelir seviyelerinin gizlice tespit edilmesi emrini verdi69. Selanik

kadısı tarafından hazırlanan gizli deftere göre şehirde yaşayan Yahudilerden

başlangıçta topluca 20-30.000 filori tutarında bir para istendi. Bu miktar bir süre

sonra, Selanikli Yahudilerin üzerlerinde aynı zamanda beylik çuha işleme

mükellefiyetinin bulunduğunu dile getirerek parayı ödemeye karşı çıkmaları70 ve

yeniçeri çuhası işlemek ve Sidrekapsi madenlerine her sene 50.000 akçe nakit

aktarmak karşılığında her türlü olağanüstü vergiden muaf olduklarını gösteren bir

muafname sunmaları üzerine 15.000 filoriye indirildi71. Bu arada kentte görülen veba

salgını çuha üretimini olanaksız hale getirmişti72. Bir yandan devlet tarafından kale

tamiratı için istenen meblağın toplanması meselesi ile yüz yüze kalan Selanik Yahudi

cemaati, öte yandan devlete teslim edilmesi gereken yıllık yeniçeri çuhasının

tamamlanmasını temin etmek zorunda kaldı. Cemaatbaşları bir kez daha, yeniçeri

çuhasının kendi cemaatlerinin payına düşen kısmını tamamlamayı taahhüt ederek

68 7 Numaralı Mühimme Defteri (975-976/1567-1569): Özet-Transkripsiyon-İndeks, yay. T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, C: II, Ankara, 1998, s. 218-219, hük. no: 1626 (2 Muharrem 976/27 Haziran 1568). (Bundan sonra 7 Numaralı Mühimme Defteri olarak anılacaktır.) 69 BOA, MD. 18, 12/22 (27 Ramazan 979/12 Şubat 1572). 70 BOA, MD. 19, 57/126 (20 Muharrem 980/2 Haziran 1572). 71 BOA, MD. 19, 202/418 (Gurre-i Rebiülevvel 980/12 Temmuz 1572). 72 BOA, MD. 19, 247/501 (18 Rebiülevvel 980/29 Temmuz 1572); BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/12 Ağustos 1572).

Page 65: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

57

dokumacıların çevre köylere geçmesi için izin aldılar73. 15 Rebiülahır 980/25

Ağustos 1572 tarihli bir belgenin ifadesine göre, Selanik Yahudilerinden kale

tamiratı için talep edilen miktar bu tarihte 20.000 filoriye yükselmişti74. Daha sonraki

belgelerden edinilen bilgiye dayanarak, bu meblağın 3000 filorilik kısmının yeniçeri

çuhasını yetiştirmekte zorlanan cemaatbaşlarının dönemin çuha emini Ali’den

aldıkları 6 yük akçelik avansın karşılığı olduğu anlaşılmaktadır75. Çuha emininden

alınan 3000 filorilik avansa rağmen, Selanik Yahudi cemaati devlet siparişini taahhüt

ettiği tarihte tamamlamayı başaramadı76. Üstelik bu dönem boyunca kale tamiratı

için vermeleri gereken 17.000 filorilik meblağın ancak 5000 filorilik bir bölümünü

ödeyebilmişlerdi77. Bununla birlikte Selanik Yahudilerinin hükümet nezdinde

yaptıkları girişimler sonucunda, yeniçeri çuhasını vaktinde yetiştirememekten doğan

3000 filorilik borçları, Selanik kalesi tamiratı için ödemeleri gereken miktar baki

kalmak şartıyla, bir süre sonra silindi78.

983/1576 tarihine gelindiğinde Selanik’te veba, yıkıcı etkisini hissettirmeğe

devam etmekteydi. Bu tarihte Selanik Yahudilerinin İstanbul’a yaptıkları başvuru

üzerine, her cemaate tevzi edilen çuhanın tamamlanmasının cemaatbaşları tarafından

taahhüt edilmesi karşılığında Yahudilerin kentten ayrılmasına izin verileceği

duyurulduğuna göre, bu uygulama oldukça yaygındı79. Bu örneklerin gösterdiği gibi,

Selanik Yahudi cemaatinin önde gelen isimleri hem vergilerin ödenmesinde hem de

yünlü imalatının sekteye uğraması muhtemel buhran dönemlerinde öne çıkarak, gelir

seviyeleri bakımından iktisadi çalkantılara fazlasıyla duyarlı dokumacılık sektörü

çalışanlarının bu dönemlerden nispeten az zararla çıkmalarını sağlamaktaydılar.

Selanik yünlü dokumacılığının uzun ömrünü incelerken dikkat edilmesi gereken

noktalardan birisi açıkça budur.

73 BOA, MD. 19, 201/417 (10 Rebiülevvel 980/21 Temmuz 1572). 74 BOA, KK. 67, s. 407 (15 Rebiülahır 980/25 Ağustos 1572). 75 BOA, KK. 67, s. 1179 (7 Zilkade 980/11 Mart 1573); BOA, KK. 67, 419/2 (18 Rebiülahır 980/28 Ağustos 1572). 76 BOA, KK. 67, s. 1128 (13 Zilkade 980/17 Mart 1573). 77 BOA, MD. 21, 91/219 (10 Şevval 980/13 Şubat 1573). Bu belge için ayrıca bkz.: Emecen, “Selanik’ten Manisa’ya …”, s. 112. 78 BOA, MD. 22, 65/135 (14 Safer 981/15 Haziran 1573). 79 BOA, MD. 27, 275/655 (20 Zilkade 983/20 Şubat 1576).

Page 66: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

58

Selanik’te kurulu cemaat yapısının Selanik yünlü dokumacılığı üzerindeki

daha doğrudan etkilerini sergileyen örneklere ise İbrani kaynakları aracılığıyla

ulaşabilmekteyiz. Bu kaynakların anlatımına göre, Selanik’te Yüce Talmud Torah

kurumuna ait binalar arasında yünlü kumaşların toplandığı ve satıldığı mağazalar

bulunmaktaydı80. Bundan daha önemlisi Selanik Yahudi cemaatlerini temsil eden

kurul üyeleri ve kentin önde gelen hahamları, yünlü dokumacılığı ilgilendiren güncel

meseleler hakkında gerekli düzenlemeleri çıkarmaktaydılar. Örneğin, muhtemelen

Selanik yünlülerinin pazarlanmasında aksaklıklar yaşandığı bir dönemde, cemaatin

bir kısım nüfuzlu şahsiyetleri bazı hahamların desteğini alarak, Selanik’te yaşayan

tüm yetişkin Yahudi bireylere Selanik dışında üretilmiş kumaşların tüketiminin

yasaklanmasını istedi, fakat bu çabasında başarılı olamadı81.

Bununla birlikte Selanik Yahudi cemaatinin, yünlü dokumacılık sektörünün

çıkarlarını bu örneğe kıyasla nispeten daha iyi savunduğu durumlar bulunmaktaydı.

Selanik Yahudi topluluğunun ilk yıllarında kararlaştırılan ve 1549 yılında yeniden

tasdik edilen bir düzenlemeye göre, herhangi bir Yahudinin Selanik ve üç günlük

mesafedeki çevresinden dışarıya yün ve çivit satması yasaklanmıştı. Bu tedbirin

bölgede faal olan Avrupalı tacirlere karşı yerli sanayinin hammadde kaynaklarını

korumak amacıyla mı, yoksa birbirinden bağımsız çalışan Tırhala, Selanik ve Edirne

gibi yünlü imalatı merkezlerinin hammadde reservlerinin sınırlarını tayin etmek için

mi alındığı açık değildir. Fakat düzenlemenin XVI. yüzyılın ilk çeyreği gibi Avrupalı

tacirlerin Balkan yününe yönelik taleplerinin henüz sınırlı olduğu bir döneme ait

olması, ikinci şıkkı kuvvetlendirmektedir. Nitekim Tırhala ve Edirne Yahudi

cemaatleri de benzer yasakları uygulamaya koymuşlardır82.

Selanik Yahudi cemaati, başlıca geçim kaynağı olan yünlü dokumacılıktaki

dengeleri alt üst eden fiyat artışlarına karşı bir hayli duyarlıydı. Yapağı fiyatlarının

artmasını engellemek amacıyla, mevsimlik yün fiyatları önceden sinangoglarda

duyurulur ve herkesin eşit şartlarda yapağı alması teminat altına alınırdı. Gerçi

80 Rozen, a.g.e., s. 244. 81 Rozen, a.g.e., s. 252. 82 Simon Schwarzfuchs, “Quand Commença le Déclin de l’Industrie Textile des Juifs de Salonique?”, The Mediterranean and the Jews: Banking, Finance and International Trade (XVI-XVIII Centuries), ed. Ariel Toaff, Simon Schwarzfuchs, Ramat-Gan, Bar-Ilan University Press, 1989, s. 219-221; Rozen, a.g.e., s. 248-249.

Page 67: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

59

dokumacılık sektörü içindeki bölünme, çoğu zaman eşit şartlarda rekabet etmeyi

olanaksız kıldığından yapağı fiyatlarının belirlenmesi şiddetli tartışmalara neden

olmaktaydı. Bununla birlikte Tırhala cemaatinin yün kırkım ücretlerine dahi bir üst

sınır koyan bir düzenlemeyi uygulamaya koyması, cemaat yapısının yünlü

dokumacılığın hemen her alanında varlığını gösterdiğini kanıtlamaktadır83.

2.3. KUMAŞIN ÜRETİMİ Bir dokumacılık merkezinin işlemesi, birçok farklı faaliyet kolunun bir

arada eşgüdümlü biçimde kullanılmasını gerektirmektedir. Bu anlamda herhangi bir

bölgede yürütülen dokumacılık faaliyetleri, aralarında yün toplayıcılarının, boya

maddesi tacirlerinin, dokumacıların, değirmencilerin, boyacıların ve sektöre nakit

sağlayan veya tamamlanmış ürünü pazarlayan girişimci-tacirlerin bulunduğu bir

hayli kalabalık bir insan kitlesini ilgilendirmektedir. Bu nedenle aşağıda, Selanik’teki

yünlü dokumacılık faaliyetleri, hammaddenin temininden dokunan kumaş üzerinde

yürütülen tamamlayıcı işlemlere kadar geniş bir ölçekte ele alınmıştır.

2.3.1. Hammadde Temini Dokumacılık sektörü çalışanlarına gereken hammaddenin temin edilmesi,

dokumacılığın en önemli basamaklarından birini teşkil etmektedir. Osmanlı arşiv

belgeleri, Selanik’e getirilen yapağı ve şap hakkında değerli bilgiler vermektedirler.

Aşağıda Selanik dokumacılarının kullandığı yünün elde edilme yolları, yünün

kalitesi, kumaş boyamasında kullanılan maddelerin özellikleri ve bunların temin

edilmesi üzerinde durulmuştur.

2.3.1.1. Yün Yunanistan coğrafyasının tarih boyunca istikrarlı bir yünlü dokuma imalatçısı

olmasının başlıca nedeni, ardalanının küçük baş hayvan yetiştiriciliğine uygun arazi

ve iklim şartlarına sahip olmasıdır. Selanik ve çevresinin Osmanlılar tarafından

fethedilmesinin ardından bölgeye akan Türkmen yörüklerinin beraberlerinde

83 Schwarzfuchs, a.g.e., s. 223.

Page 68: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

60

getirdikleri koyun sürüleri, bu havalide istihsal edilen yünün miktarını önemli ölçüde

arttırarak birçok Balkan yünlü imalatı merkezine gereken temel hammaddenin

arzının bollaşmasına katkıda bulunmuştur84.

Selanik’teki yünlü kumaş dokumacılarının kullandığı yapağının temin

edildiği en önemli otlaklardan biri Selanik’e yakın bir mesafede bulunan Kelemerye

yaylası idi. Bununla birlikte aslen Selanik düzlüğü bütünüyle koyun yetiştiriciliğine

uygun bir mekan olduğundan, Arnavutluk başta olmak üzere Balkanlar’ın birçok

yöresinden buraya mevsimlik bir akın yaşanmaktaydı. Selanik civarında toplanan

sürüler Ekim ila Mayıs ayları arasını burada geçirdikten sonra, yaklaşık Mart-Nisan

sonu gibi kırkılırlardı. Kırkım işleminden elde edilen yapağı, kente getirilerek

dokumacılara ulaştırılırdı85. Selanik’teki mukataa kalemleri arasında yer alan bâc-ı

bâb-ı Kelemerye mukataasının gelirlerinin önemli bir kısmını, muhtemelen buradan

şehre giren yünün vergilendirilmesinden hasıl olan miktar oluşturmaktaydı86.

Selanik’teki yoğun dokumacılık faaliyetleri, Balkanlar’ın farklı köşelerinde

elde edilen yünün yerel tacirler tarafından kente taşınması sonucunu doğurmaktaydı.

Örneğin Tırhala ve Yenişehir Yahudi cemaatlerinin neredeyse yegane geçim vasıtası,

bu bölgede hasıl olan yapağı üzerinde yaptıkları ticaretti87. Selanik’te ise kent

dokumacılığının ihtiyacı olan yünü, köylere giderek uzun süre önce sürü sahipleriyle

kurdukları ticari ilişkiler sayesinde ilk elden toplayan ve bunları şehre getiren yapağı

tacirleri bulunmaktaydı. Bunlar köylülere bir miktar avans dağıtarak gelecek sezonun

yününü önceden kapatırlardı. Bu usule karşı çıkan kimi hahamların çıkardığı bir

düzenlemeden, XVI. yüzyılın ortasında Selanik’te yaklaşık 500 tacirin yapağı ticareti

ile iştigal ettiğini öğrenmekteyiz88.

84 Rumeli’de yörüklerin en kalabalık halde bulundukları yer Selanik ve havalisiydi. M. Tayyib Gökbilgin, Rumeli’de Yürükler, Tatarlar ve Evlâd-ı Fâtihân, İstanbul, Osman Yalçın Matbaası, 1957, s. 74-77. 85 Braude, a.g.e., s. 220-221. 86 Sidrekapsi’de kesilen koyun ve keçilerin yünlerinin, Selanik’teki yünlü kumaşların imal edilmesinde kullanılıp kullanılmadığı hakkında ise herhangi bir bilgi yoktur. BOA, D. EVM. 26278, s. 42 (12 Rebiülahır 976/4 Ekim 1568). Selanik’te kullanılan yün çeşitleri hakkında fazla bilgi sahibi olmamakla birlikte, aynı dönemde Avrupa’da birçok başka yünlü dokumacılık merkezinde ölü hayvanlardan temin edilen yünün de kumaş yapımında kullanıldığı bilinmektedir. 87 Shmuelevitz, a.g.e., s. 138-139. 88 Schwarzfuchs, a.g.e., s. 223-224.

Page 69: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

61

Bu noktada Edirneli ve Filibeli bazı Yahudi yün tacirlerinin, yün satın almak

için Trakya’nın kırsal kesimlerinde yürüttükleri faaliyetleri içeren bir mühimme

kaydı, genel anlamda yapağı tacirlerinin kullandıkları yöntemler hakkında aydınlatıcı

bir kaynak işlevi görebilir. İsimleri bir hırsızlık hadisesine karışan bu Yahudiler,

bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte Çorlu, Bergos, Hayrabolu ve Rodosçuk

kazalarına yerleşerek buralarda yapağı alımı ile uğraşmaktaydılar. Aynı belgenin

satır aralarından anlaşıldığı üzere, bu tacirler yapağıya ulaşabilmek için taşrada,

muhtemelen köylerde faaliyet göstermekteydiler89. Yapağının toplanması doğası

itibarıyla mevsimlik bir iş olduğundan, yün ticareti ile uğraşanlar bir araya

getirdikleri yünü öncelikle mahzenlerde depolamaktaydılar.

Büyük ihtimalle Selanik’e yapağı temin eden tacirlerin bir kısmı, kentten bir

hayli uzak alanlarda faaliyet göstermekteydiler. Selanik’teki üretim hacminin zirveye

tırmandığı ve Avrupalı tacirlerin Osmanlı topraklarından eskisine oranla daha fazla

yün ihraç etmeğe başladığı XVI. yüzyılın sonlarına doğru, özellikle Balkan yününü

ele geçirmek için şiddetli bir rekabet hüküm sürmekteydi. Bu rekabet ortamı içinde

Selanik’in genişleyen dokumacılığı kendine kimi zaman yeni hammadde alanları

açmak zorunda kalıyordu. Örneğin geleneksel olarak İstanbul’a giden Gelibolu,

Silivri ve Tekirdağ’a ait yapağı, gön ve sahtiyanın buradaki iskelelerden Avrupa’ya

ve Selanik’e yelken açan gemilere yüklenmesi İstanbul’da şikayetlere neden

olmuştu90. Bununla birlikte uzun bir süredir Selanikli dokumacılar, ihtiyaç

duydukları yapağıyı Makedonya ve Bulgaristan’ın yünleri ile meşhur bölgelerinden

almaktaydılar.

Selanikli çuha üreticilerinin devlet adına dokudukları yünlü kumaşlar için

gereken yapağıyı temin etmek amacıyla gittikleri yerlerde karşılaştıkları sorunlar,

Selanik yünlü dokumacılığının bir hayli geniş bir alana yayılan hammadde

kaynaklarının tespitinde yardımcı olmaktadır. Yapağının tahsili yılın belirli

dönemleriyle sınırlı olduğundan, yabancı tacirlerin veya yapağı alım satımı ile

uğraşan tacirlerin depoladıkları malı topluca bir kazadan diğerine veya deniz yoluyla

Avrupa’ya geçirmeleri bir anda hammadde kıtlığı yaşanmasına neden

89 BOA, MD. 21, 69/169 (23 Ramazan 980/27 Ocak 1573). 90 7 Numaralı Mühimme Defteri, C: I, s. 414-415, hük. no: 861 (13 Şaban 975/12 Şubat 1568).

Page 70: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

62

olabilmekteydi. Nitekim Selanikli çuhacılar, Filibe, Üsküp ve Gümülcine’de faaliyet

gösteren bazı yabancı tacirlerin yapağıyı gemilere yükleyerek Frengistan’a

yollamasından doğan yün darlığından dolayı başkente şikayetlerini iletmişlerdi91.

Keza 983/1576 ve 985/1577 tarihlerinde yabancı tacirlerin ve madrabazların Filibe,

Sofya, Üsküp, Usturumca, Tatarpazarı, Manastır, Pirlepe, Filorina ve Ohri’deki

faaliyetlerine karşı çıkan Selanikli Yahudilerin durumu İstanbul’a bildirmeleri

üzerine sadır olan hükümde, bunların bölgedeki yapağıyı narh fiyatları üzerinden

öncelikli alma haklarının bulunduğunun teyit edilmesi, Selanikli çuha üreticilerinin

sık sık bu kazalardan yapağı aldıklarını ortaya koymaktadır. Selanikli üreticiler

yalnızca yeniçeriler için dokuyacakları çuhalara gereken yapağıyı narh fiyatları

üzerinden alma hakkına sahipken, kendileri için ürettikleri kumaşların hammaddesini

ucuza getirmek amacıyla miri fiyatlar üzerinden bolca yapağı toplamaya

çalışmaktaydılar92.

Yukarıdaki belgeler Selanik yünlü dokumacılığının hammadde kaynakları

hakkında değerli bilgiler sunmalarına rağmen, geniş anlamıyla sanayinin ilk

basamağını teşkil eden yapağı toplama işinin mahiyetine dair yeterli ayrıntılar

içermemektedir. Öncelikle bu belgelerde özellikle devlet adına üretilen çuhalar için

gereken yapağıyı satın almak amacıyla adı geçen yerlere giden Yahudilerin kimler

olduklarına dair kesin bir yargıya varmak güçtür. Bunların bir yandan Selanik’te

kumaşı bizzat dokuyan işçiler olma ihtimali zayıf görünmektedir. Kumaşın imal

edilmesi safhasında çalışanların neredeyse sefalet sınırında yaşayan bir toplumsal

tabaka teşkil ettikleri zannedilmektedir. Dolayısıyla belgelerde varlıklarından

bahsedilen madrabazların yalnızca kırsal bölgelerde yün toplama işiyle

uğraşmadıklarını, aynı zamanda bunlardan en azından bir kısmının kendi adına

Selanik’te yünlü kumaş dokutarak bunların ticaretiyle ilgilendiklerini iddia edebiliriz.

Bu iddiayı destekleyen üç ayrı belge, bir yandan genel olarak Balkanlar’daki

yün ve yünlü kumaş ticaretinin işleyişine ışık tutmakta, öte taraftan doğrudan Selanik

yünlü piyasasına giren girişimci-tacirlerin faaliyetleri hakkında bilgi temin 91 5 Numaralı Mühimme Defteri (973/1565-1566): Tıpkıbasım, yay. T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara, 1994, s. 540, hük. no: 1480 (Gurre-i Şevval 973/21 Nisan 1566). 92 BOA, MD. 27, 273/646 (18 Zilkade 983/18 Şubat 1576); BOA, MD. 30, 122/296 (18 Safer 985/7 Mayıs 1577).

Page 71: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

63

etmektedir. Bu belgelerin ilkine göre 990/1582 tarihinde Bosna kalesinde bulunan

neferatın çuha ve demir başta olmak üzere bazı levazımatını sağlayan madrabazlar,

Rahova iskelesi mukataasının yıllık ödemeleri içinden mültezimlerin yakınmalarına

rağmen 300.000 akçelik bir havale almayı başarmışlardı93. Görünüşe göre Dergâh-ı

âli ocaklarının dışında kalan sayısız ordu mensubu, yünlü kumaşlarını yerel tacirler

aracılığıyla sağlamaktaydı. Bu belgede adı geçen yerel tacirlerin çuhayı hangi yolla

temin ettikleri bu belgeden anlaşılmamaktadır. Bununla birlikte şimdi ele alacağımız

iki ayrı belge, bu tür kumaşların Selanik yünlü piyasasında elde edilebileceğini

gözler önüne sermektedir. 1028/1619 tarihinde Silmon başta olmak üzere birçok

Yahudi yün taciri, Sofya’da uzun süredir faaliyet göstermekte olan yaklaşık 100

hanelik Dubrovnik ticaret kolonisinin elinde bulunan altı aylık yapağıyı, Selanik’teki

üretim için lazım olduğu gerekçesiyle aldılar. Durumu saraya bildiren Dubrovnik

elçisinin bu uygulama yüzünden bölgede neredeyse hiç Dubrovnik tacirinin

kalmadığını iddia etmesi, bölgedeki yerel tacirlerin ağırlığını sergilemesi bakımından

önemlidir. Üstelik elçinin ifadesine göre, bu Yahudiler yapağıyı açıkça kendi

menfaatleri için almakta, fakat muhtemelen narh fiyatına tekabül eden düşük bir

bedel ödemekteydiler. Bu nedenle ya yapağının iadesini ya da kantar başına, serbest

piyasadaki yapağı fiyatına işaret eden 700 akçenin ödenmesini istemekteydi94.

Hemen bir sene sonrasına ait bir başka belgede, Selanik’te yeniçeriler için çuha

üretildiği sırada dışarıdan gelen madrabazların kumaş dokutması yüzünden devlet

siparişinin geciktiğinin duyurulması bir yandan yün ticareti ile uğraşan kimi

girişimci-tacirlerin, bu yünü Selanikli dokumacılara dağıtarak satmak üzere kendi

adlarına kumaş siparişleri verdiklerini kanıtlamaktadır95.

2.3.1.2. Boya Maddeleri Bu devirde yün liflerinin veya tamamlanmış kumaşın boyanmasında

kullanılan boya maddeleri doğal yollardan elde edilmekteydi. XIX. yüzyılın ortasına

gelinceye kadar kullanılan boya maddeleri ve boyama tekniklerinde köklü bir

değişim yaşanmadı. Akdeniz havzası ülkeleri, özellikle kökboya ve kırmız yönünden 93 BOA, MAD. 2768, s. 10-11 (9 Safer 990/5 Mart 1582). 94 BOA, MAD. 6004, s. 62 (Evail-i Şaban 1028/14-23 Temmuz 1619). 95 BOA, MAD. 9825, s. 88 (17 Cemaziyelevvel 1029/20 Nisan 1620).

Page 72: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

64

zengin olduklarından bu iki bitkisel üründen bolca faydalanırlardı. Kökboya bitki

köklerinden elde edilen kırmızı-sarımsı bir boyaydı ve Yunan yarımadasında da

bolca bulunmakla birlikte, özellikle Batı Anadolu’da çok zengin bir türü

çıkarılmaktaydı. Kırmız ise, yine Akdeniz ülkelerinde bolca yetişen bir cins meşenin

üzerinde üreyen bir böcek türünün adı olup, bu böceğin dişisinin kurutulup

öğütülmesinden hasıl olan sıvı canlı bir kırmızı renk temin etmekteydi. Kırmız,

dünyanın kırmızı renk üreten bilinen en eski maddesi olmakla birlikte, XVI. yüzyılın

başından itibaren İspanyolların Orta Amerika’dan getirdikleri cochineal’a göre daha

düşük evsafta bir renk bırakmaktaydı96. Bununla birlikte Avrupa sömürge ticaret

hacminin bir hayli yükseldiği devirlerde bile, birçok dokuma merkezinde, kolayca

ulaşılabilmesi ve ucuz oluşu nedeniyle rağbet görmekteydi97. Bu iki madde,

muhtemelen Selanik’te de kullanım alanı bulmuşlardır.

Buna karşın Selanik’te dokunduğunu bildiğimiz sobraman çuhaların esas

rengi yeşil olduğuna göre, en azından iki ayrı rengin daha kent dokumacılığı

tarafından kullanıldığını çıkarabiliriz. Mavi ve sarı. Mavinin hangi yollarla elde

edildiğini göstermek nispeten kolaydır. Sarı rengin nasıl elde edildiğine dair ise

neredeyse hiçbir bilgi yoktur98. Selanikli yünlü imalatçıların ihtiyaç duydukları sarı

rengi, doğada hazır halde bulunan sayısız bitkiden devşirdiklerini veya aşağıda tarif

edilen ticari yapı içinde temin ettiklerini kabul etmek yerinde olacaktır.

Selanik’te devlet adına üretilen yünlü kumaşlar, Dergâh-ı âli ocaklarının

neferatı için bir nevi üniforma olarak tasarlandığından bunların tamamı çivitten hasıl

olan lacivert renge boyanırdı. Bu nedenle kent dokumacılığında mavi ve tonlarının

tartışmasız bir üstünlüğe sahip olduğu ileri sürülebilir.. Bunu Selanikli yünlü kumaş

imalatçılarının serbest piyasaya sürmek amacıyla sürmai adı verilen siyaha kaçan

lacivert kumaşlar üretmesinden99 ve Selanik kehillahsının yünlü dokumacılık

sektörüne ilişkin çıkardığı düzenlemeler içinde yünün yanı sıra bir çivit ihracı

96 Raymond L. Lee, “American Cochineal in European Commerce, 1526-1625”, JMH, C: XXIII, No: 3, 1951, s. 205-224. 97 Susan Fairlie, “Dyestuffs in the Eighteenth Century”, EHR, C: XVII, No: 3, 1965, s. 488-510. 98 Osmanlı dokumacılık merkezlerinde kumaşı sarıya boyamak için alacehri kullanılmaktaydı. Orta ve Doğu Anadolu’da bulunan bu madde, volkanik arazi üzerinde yetiştiğinden en kaliteli örneklerine Kayseri civarında rastlanmaktaydı. M. S. Kütükoğlu, “Osmanlı İktisadi Yapısı”, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, ed. Ekmeleddin İhsanoğlu, C: I, İstanbul, IRCICA, 1994, s. 635. 99 BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573).

Page 73: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

65

yasağının da bulunmasından anlayabiliriz. 1015/1606 tarihli bir belge ise, Selanikli

dokumacıların devlet adına yaptıkları üretimde kullanmak üzere dışarıdan çivit satın

aldıklarını doğrudan göstermektedir100. Çivit Hindistan’da yetiştirilen bir cins

bitkinin yapraklarından elde edildiğinden nispeten pahalı bir ithal malı sayılabilir101.

Çivitin Selanik’e nasıl getirildiğine dair ise kesin bulgulara sahip olmamakla

birlikte, bir doğu mamulü olan bu değerli boya maddesinin uzun mesafeli ticarete

konu olduktan sonra Balkanlara ulaştığını tahmin etmek kolaydır. Bu ticari

güzergahlardan birisi, Halil İnalcık tarafından ayrıntılarıyla izah edilmiştir. Buna

göre XV. yüzyılın son çeyreğinde Hint kökenli usfur (sarı boya), lök (Hint kırmızısı)

ve çivit Bursa’da toplanmaktaydı. Hatta şehirde doğu menşeli kumaş boyaları ve

karabiberin vergilendirilmesinden doğan bir de mukataa ihdas edilmişti102. Bu

bilgiye ek olarak Karadeniz ve Tuna iskeleleri gümrük kayıtlarının, Bursalı tacirlerin

bu bölgelere diğer birçok malın yanı sıra doğu boya maddelerini sattıklarını

göstermesi103, bu ticari güzergahı kullanan tacirlerin Selanik havalisine de ulaştıkları

izlenimini vermektedir. Selanik yünlü dokumacılığı hakkında bilgi veren İbrani

kaynakları ise, özellikle Mısır’ın 1517 tarihinde Osmanlılar tarafından

fethedilmesinden sonra Selanik-Mısır arasında kurulan deniz bağlantısına vurgu

yapmaktadırlar. XVI. yüzyılın ilk yarısında Selanikli Yahudi tacirlerin İtalya ve

Mısır’a yönelik deniz seferlerinde görülen artış, kentte bir deniz kambiyosu

yönteminin yerleşmesine neden oldu. Devrin önde gelen hahamları Selanik ile Mısır

arasındaki ticari bağlantının ehemmiyetini fark ettiklerinden, bu ticari kurumun

varlığını çıkardıkları dini kararlarla onayladılar104. Mısır’a giden Yahudi tacirler

buraya Selanik’te üretilen yünlü kumaşları götürerek karşılığında kumaş boyaları

satın almaktaydılar105.

100 BOA, MAD. 3360., 71. parça (Gurre-i Receb 1015/2 Kasım 1606). 101 Fairlie, a.g.e., s. 498. 102 Halil İnalcık, “Bursa I: XV. Asır Sanayi ve Ticaret Tarihine Dair Vesikalar”, Belleten, C: XXIV, No: 93, 1960, s. 48, 57. 103 Halil İnalcık, “Bursa and the Commerce of the Levant”, JESHO, C: III, No: 2, 1960, s. 139-140. 104 Shmuelevitz, a.g.e., s. 149-153. 105 Eliezer Bashan Sternberg, “The Rise and Decline of the Sephardi Communities in the Levant: The Economic Aspects”, The Sephardi Heritage II: The Western Sephardim, ed. Richard Barnett, Walter Schwab, Grendon, Gibrulter Books, 1989, s. 360.

Page 74: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

66

Selanikli yünlü dokuma boyacıları, diğer dokumacılık merkezlerindeki

meslektaşları gibi, yünü veya kumaşı boyamak için kullandıkları boyaların liflere iyi

işleyebilmesi, boyanın kumaş üzerinde eşit dağılımının ve rengin kalıcılığının

sağlanabilmesi için çeşitli renk düzenleyici maddeler kullanmak zorundaydılar. Bu

durum, boya malzemesi olarak çiviti yaygın biçimde kullanan Selanikli kumaş

boyacıları için özellikle geçerliydi. Çünkü çivit ve çivitotu gerekli kimyasallarla

etkileşime girmeden rengini bırakmaz. Görünüşe göre, Selanikli boyacılar çivit başta

olmak üzere yün veya kumaşlara tatbik ettikleri boyaları, genellikle şap yardımıyla

işleme tabi tutmaktaydılar.

XVI. yüzyılın ortalarına ait bazı Osmanlı belgeleri, Selanik’e şapın nasıl

getirildiğine dair değerli bir kaynak işlevi görmektedirler. Selanik, Üsküp, Siroz ve

Sidrekapsi kadılıklarıyla birlikte Gümülcine’de faaliyet gösteren Maruniye

şaphanesinin dağıtım sahası içinde kalmaktaydı106. 973/1566 senesinde Maruniye

şaphanesinin mültezimi olan Aharon, 15 Rebiülahır 971/2 Aralık 1563 tarihinde bu

bölgelerde şap dağıtma hakkını üç yıllığına Selanikli bir Yahudi olan Abraham

veled-i Yalim’e devretmişti. Abraham, bu üç sene içerisinde adı geçen bölgelere

kantarı 170 akçeden 2500 kantar şap dağıtmayı taahhüt etmiş ve toplam 425.000

akçe tutarındaki şapı üzerine almıştı107. Bunun dışında Maruniye şaphanesi

mültezimi Aharon’un Selanik’te doğrudan şap satışını temin etmek amacıyla aynı

tarihte kentte en az iki ayrı temsilcisi bulunmaktaydı. Üç yıllık tahvil süresinin

sonuna geldiği anlaşılan Aharon, muhasebesinin görülmesinden önce hesaplarını

denkleştirmek istediğinden divana müracaat ederek Selanik’teki adamı Abraham

Pale’nin üzerinde kalan 50.000 akçelik şap bedelinin ve yine aynı işle meşgul

David’den kendisine ait meblağın tahsilini istemekteydi108. 980/1572 senesinde aynı

şaphaneyi iltizam etmekte olan Abraham ve Kara Oğlan isimli Yahudilerin divana

yaptıkları bir şikayetten ise, Maruniye şaphanesinde çıkarılan şaptan devlet

106 Maruniye şaphanesi için bkz.: Suraiya Faroqhi, “Alum Production and Alum Trade in the Ottoman Empire (About 1560-1830)” Wiener Zeitschrift für die Kunde des Morgenlandes, C: LXXI, Wien, 1979, s. 153-175, özellikle 159-160; M. Tayyip Gökbilgin, XV.-XVI. Asırlarda Edirne ve Paşa Livası: Vakıflar-Mülkler-Mukataalar, İstanbul, 1952, s. 72. 107 Bu tarihte Sidrekapsi’de şapın kantarı 173 akçeden satılmaktaydı. BOA, MAD. 2775, s. 1491 (25 Şevval 973/15 Mayıs 1566). 108 BOA, MAD. 2775, s. 1009/1 (3 Şaban 973/23 Şubat 1566); BOA, MAD. 2775, s. 1009/2 (3 Şaban 973/23 Şubat 1566).

Page 75: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

67

tarafından talep edilen miktarın gümrük ve kapan vergilerine ve bac resmine tabi

olmaksızın Selanik’e girme hakkının bulunduğunu öğrenmekteyiz109. Belgenin

muhtevasından Selanik’e getirilen şapın hangi amaçla kullanıldığı anlaşılmamakla

beraber, kumaş boyamacılığında kullanılan bu maddenin kentte devlet için yapılan

çuha üretiminde kullanıldığını tahmin etmek kolaydır.

2.3.2. Yünlü Kumaşın Üretim Safhası Osmanlı arşiv belgeleri Selanik’te dokunan yünlü kumaşların hazırlanma

biçimi hakkında doğrudan hiçbir bilgi vermemektedirler. Devletin resmi kalemleri

tarafından tertip edilen belgeler, öncelikle Selanik’te devlet adına üretilen çuhaların

yıllık muhasebesi üzerine yoğunlaşmakta ve konuyu ister istemez devlet siparişinin

zamanında yetiştirilmesi, yıllık çuha alımının finanse edilebilmesi için gereken mali

kaynakların düzenlenmesi ve tamamlanan kumaşların topluca İstanbul’a taşınması

gibi meselelere indirgemektedir. Bu nedenle Selanik’te hazırlanan yünlü kumaşların

üretim sürecini anlayabilmek için –sanayi öncesi toplumlarda kumaş imalatında

birbirine benzeyen teknikler kullanıldığı faraziyesinden hareketle- elimizdeki

belgeleri, ikinci el kaynakların yardımıyla değerlendirme mecburiyeti kendini

hissettirmektedir.

Yünlü kumaşın üretiminde kabaca üç aşama bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla

ham yünün kumaş dokunmaya hazır hale getirildiği ilk aşama, kumaşın dokunma

safhası ve tezgahlardan alınan yünlüler üzerinde tamamlayıcı işlemlerin yapıldığı son

aşama olarak adlandırılabilir.

Yünlü kumaş üretiminin ilk aşamasında öncelikle ham yünün içinden bozuk

ve zedeli olan tutamlar ayıklanırdı. Selanik’e getirilen yapağı kalitesine göre alâ,

evsat ve ednâ olmak üzere üç kısma ayrılırdı110. Örneğin bacak yapağısı iyi bir yün

çeşidi kabul edilmediğinden, devlet tarafından yeniçeriler için üretilen çuhaların

yapımında kullanılması istenmemekteydi111. Ham yünün iplik haline gelmesi için

109 BOA, KK. 67, s. 34 (12 Muharrem 980/25 Mayıs 1572). 110 BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). 111 BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573); BOA, MAD. 9825, s. 88 (17 Cemaziyelevvel 1029/20 Nisan 1620); 85 Numaralı Mühimme Defteri (1040-1041 (1042)/1630-1631 (1632)): Özet-Transkripsiyon-İndeks, yay. T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel

Page 76: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

68

gereken işlemler başlamadan önce, yapağının tabii yağ ve tuzundan arındırılması

gerekmekteydi. Bu amaçla Selanik’te kullanılan usullerden biri yünün bayat insan

idrarı içine yatırılıp bekletilmesiydi112. İdrarın ihtiva ettiği asitler eşsiz bir deterjan

işlevi görmekteydi. Bundan sonra yapağı niteliğine göre taraklama veya kartlama

işlemine tabi tutulurdu113. Kartlama, özellikle kuzey ülkelerinde istihsal edilen kısa

kıllı ve dolgun yapağılar için kullanılırdı. Bu yöntemde kısa yün liflerinin

topaklaşmasının önlenmesi amacıyla, yani yünün gevşemesi ve yekcins hale

getirilmesi için yüzeylerinde eğimli dişler bulunan deri kaplı tahta parçaları

kullanılırdı. Bu konuda doğrudan herhangi bir kayıt bulunmamakla birlikte,

Selanik’te kartlamaya alternatif oluşturan taraklama yönteminin kullanıldığını kabul

etmek akla yakındır. Çünkü Balkanlar’da elde edilen yün nispeten daha uzun liflere

sahip olduğundan niteliği bakımından taraklamaya daha uygundur. Bu yöntemde ise,

taraklanacak yün önceden hayvani yağlara veya zeytinyağına yatırılarak bekletilirdi.

Tarakların dişleri iyice ıslatılmak veya tersine ısıtılmak suretiyle dişlerin yapağıya

derinlemesine nüfuz etmesi sağlanırdı. İşlem birden fazla tekrar edildikten sonra

tarakların dişleri arasına sıkışan kırık ve kısa teller ayrılır ve kalan gevşek yumak

ipliğin eğirilmesi için toplanırdı114.

Ayrıştırılmış ve gevşetilmiş yün kıllarından oluşan topaklardan iplik

eğirilmesini ise muhtemelen dokumacı ailelerinin kadın üyeleri üstlenmekteydi.

Nitekim XIX. yüzyıla kadar iplik eğirme, bir kadın meşgalesi olarak kalmıştır.

Bunun önemli nedenlerinden birisi, iplik eğirmenin üst seviyede bir el becerisi

gerektirmesidir. İplik imal eden kadınlar, gevşek yumaklar halinde birbirini tutan yün

liflerini parmaklarıyla burkarak uzun şeritler haline getirirler ve bunu iptidai bir el

aracı etrafında dolayarak çileler oluştururlardı. Bu zahmetli işlem, dokumacılığın en

Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara, 2002, s. 177-178, hük. no: 291 (4 Cemaziyelevvel 1040/9 Aralık 1630) (Bundan sonra 85 Numaralı Mühimme Defteri olarak anılacaktır.); BOA, MDZ., 8, 211/1103 (Gurre-i Zilkade 1016/17 Şubat 1608). Ayrıca bkz.: Emecen, “Selanik’ten Manisa’ya …”, s. 114-115. 112 Braude, a.g.e., s. 220. 113 Yapağının niteliğini, dolayısıyla elde edilen yünü ayrıştırmak için kullanılacak yöntemi belirleyen esas amiller, hayvanın yetiştirildiği iklim koşulları ve beslenme tarzıydı. P. J. Bowden, “Wool Supply and the Woollen Industry”, EHR, C: IX, No: 1, 1956, s. 44-46. 114 R. Patterson, “Spinning and Weaving”, A History of Technology: The Mediterranean Civilizations and the Middle Ages c. 700 B.C. to A.D. 1500, ed. Charles Singer, E. J. Holmyard, A. R. Hall, C: II, 3. bs., Oxford, The University Press, 1957, s. 192-193; R. Patterson, “Spinning and Weaving”, a.g.e., C: III, s. 152-156.

Page 77: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

69

ağır ilerleyen basamağını teşkil etmektedir. Avrupa’da ayak pedallı iplikçi

çıkrıklarının kullanıma girdiği XVI. yüzyılda bile, bir dokumacının tezgah başında

ihtiyaç duyduğu ipliği ortalama üç ila beş iplikçi hazırlamaktaydı115.

Yünlü kumaş üretiminin ikinci aşaması, çileler haline getirilen yün

ipliklerinin tezgahlara tutturulmasıyla başlar. Dokuma, tezgahı boydan boya kat eden

arışların arasından, atkı veya argaç adı verilen enlemesine ipliklerin birbirini izleyen

bir sıra içerisinde alttan ve üstten geçirilmesiyle elde edilir. Bir sırayı tamamlayan

argaçlar tezgahlarda bulunan dokuma tarakları aracılığıyla aşağıya bastırılarak

kumaşın sık biçimde dokunması sağlanır116. Selanik’te farklı kumaş çeşitleri için

değişik tezgahlar kullanılmaktaydı. Bunların özellikleri ve kullanım tarzları hakkında

herhangi bir bilgiye sahip olmamakla birlikte, en azından devlet için üretilen

çuhaların yatay tezgahlarda dokundukları, maliyeti düşürmek amacıyla daha az argaç

kullanma yoluna giden Yahudilerin dokuma taraklarını sıklaştırmalarından

anlaşılmaktadır117. Bununla birlikte Selanik’te üretilen halı ve kilim gibi ürünlerin

daha geniş bir çalışma alanı yaratan dikey tezgahlarda imal edildiklerini

düşünebiliriz.

Yünlü kumaş üretiminin son aşaması ise bir hayli karmaşık bir süreçtir.

Osmanlı arşiv belgeleri, Selanik’te üretilen yünlü kumaşlar üzerinde tatbik edilen

tamamlayıcı işlemler hakkında dağınık ve anlaşılması güç birtakım bilgiler

vermektedirler. Bu belgeler, devrin İbrani kaynakları ile birlikte ele alındığında tablo

biraz daha berraklaşır. Buna göre Selanik’te dokunan çuha, Vardar nehri ve kolları

üzerinde faaliyet gösteren çuha değirmenlerine taşınmakta118 ve dokunan kumaşlar

üzerinde değirmenlerde yapılan işlemler için değirmencilere belirli bir ücret

verilmekteydi119. İbranice kaynaklarda batan ismiyle geçen bu değirmenler, daha

önceden anlatıldığı gibi mekanik bir düzeneğe sahipti. Uzunçarşılı tarih belirtmeden,

Selanik’te üretilen çuhanın dövülüp kalıplanmasıyla uğraşan ve Battancılar adı

verilen üç köyden bahsetmektedir. Bu üç köy, Vardar-ı Kebir nahiyesinde bulunan

115 R. Patterson, a.g.e., C: II, s. 201-203; C: III, s. 160-162. 116 R. Patterson, a.g.e., C: II, s. 210-214. 117 85 Numaralı Mühimme Defteri, s. 48-49,, hük. no: 77 (8 Cemaziyelevvel 1040/13 Aralık 1630). 118 BOA, MAD. 19322, s. 24 (932/1527-26); BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/12 Ağustos 1572); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). 119 BOA, MD. 40, 13/27 (15 Cemaziyelahır 984/9 Eylül 1576).

Page 78: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

70

Gümülcine, Vardar-ı Sagir’de yer alan Çernova veya Karayuva ve yine aynı bölgede

bulunan Satlığa köyleriydi. Bu köylerde sırasıyla 150, 86 ve 55 Yahudi, köylerine

getirilen çuhaları değirmenlerde battanlama işlemini yerine getirmekteydiler120.

Selanik’te imal edilen yünlü kumaşlar çuha değirmenlerinde en az iki ayrı

işleme tabi tutulmaktaydılar. Bunların ilkinde İbranice kaynaklarda batañero adıyla

geçen çırpıcılar, değirmenlerin teknelerine yatırdıkları kumaşları suyun tazyikiyle

hareket eden bir çarkın yarattığı itici güç yardımıyla çalışan iki tahta başlı tokmak

kullanarak ezerlerdi. Bu işleme başlanmadan önce kumaşın yatırıldığı teknenin içine

genellikle sabun, tufal121, tabii sodyum karbonat veya bayat insan idrarı gibi temizlik

maddeleri içeren bir karışım hazırlanarak konurdu. Aynı zamanda kısaret adı verilen

bu çiğneme işlemi, kumaşın dolgunlaşması, iplerin birbirine iyice kaynaşması ve

dokumadaki gediklerin giderilmesi amacıyla yapılmaktaydı. Üstelik bu esnada yünlü

kumaşın ihtiva ettiği lanolin122 süzdürülerek, kumaş daha temiz bir hale getirilirdi.

Çuha değirmenlerinde tatbik edilen bir başka işlem ise, yünlü kumaşın kazanlarda

kaynatılmasıydı123. Muhtemelen bu işlemde de, bir öncekinde olduğu gibi kaynar

suyun içine çeşitli arındırıcı maddeler atılmaktaydı. Kassarlanan kumaşlar ham

hallerine göre bir hayli çekmekte ve böylece dokuma çok daha sıkı hale gelmekteydi.

Kısaret işlemi sonunda lifler, neredeyse dokuma izleri bütünüyle ortadan kalkacak

şekilde kaynaşırdı. Böylece kumaşın yüzeyi hava koşullarına karşı dirençli bir hale

gelirdi. Kumaşın kassarlanması sürecinde Ankara’da çok yaygın bir kullanım alanı

buldukları bilinen cenderelerin124 Selanik’te kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Kumaşı

sıkarak yüzeyinin daha pürüzsüz ve parlak bir görünüme kavuşmasını sağlayan bu

alet, Selanik yünlü dokumacılığına ait belgelerde yalnızca bir defa geçmektedir. Bu

belgede, devlet siparişini düzenlemekle görevli çuha emininin yolsuzlukları

aktarılırken eminin değirmenden çıkan çuhaları evine götürerek burada bir cendere

120 Uzunçarşılı, a.g.e., s. 276. 121 İngilizce’de fuller’s earth olarak bilinen hidratlı aliminyum silisit asit. Kil mineralleri ihtiva eden bu madde, toprakta kendiliğinden oluşmakta ve kumaşın yağını emmektedir. 122 Yapağıdan elde edilen ve günümüzde eczacılık ve parfümeride kullanılan sarımtırak bir yağ. 123 BOA, MAD. 2775, s. 1153-1154 (23 Şaban 973/15 Mart 1566); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573); BOA, MD. 79, 410/1026 (18 Ramazan 1019/4 Aralık 1610). 124 Suraiya Faroqhi, “Mohair Manufacture and Mohair Workshops in Seventeenth-Century Ankara”, İFM, C: XIXL, No: 1-4, 1984, s. 221, 227.

Page 79: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

71

yardımıyla boylarını uzattığından bahsedilmesi, bu aletin Selanikli yünlü imalatçılar

tarafından kullanılmadığını göstermektedir125.

Bununla birlikte yukarıda aktarılan iki işlemin birbirinin yerine mi yapıldığı,

yoksa birbirlerini tamamlayıcı mahiyette mi oldukları açık değildir. İbranice

kaynaklar çuha değirmenlerinin mekanik düzeneğine vurguda bulunurken, Osmanlı

arşiv belgeleri daha ziyade kumaşın kaynatılmasını içeren ikinci şıkka gönderme

yapmaktadırlar. Bunun nedeni Selanik’te yeniçeriler için dokunan çuhaların

kazanlarda kaynatılmak suretiyle kassarlanması olabilir. Böylece aslen devletin

Selanik’ten her yıl düzenli olarak aldığı çuhalar hakkında bilgi veren Osmanlı

belgeleri, diğer kumaşların değirmenlerde geçirdikleri işlemleri atlamış olacaklardır.

Her halükarda kısaret işlemine tabi tutulan çuhalar önemli ölçüde çekerek

kısalmaktaydılar. Örneğin XVI. yüzyılın ikinci yarısına ait belgelerin tanıklığını esas

alırsak, ham halinde iken 80 zira gelen çuha pastavı126 kazanlarda kaynatıldıktan

sonra 50 ziraya inmekteydi127. XVII. yüzyılın başına ait belgelere göre ise,

kaynatılmadan önce 130 zira gelen bir pastav çuha kazandan çıkarıldığında 65 ziraya

çekmekteydi128.

Değirmenlerde kassarlanan kumaşlar sırasıyla tarakçı ve çaparızcıların

elinden geçerdi129. Tarakçı ve çaparızcıların varlığından bahseden belgeler, bunların

yünlü kumaşlar üzerinde tatbik ettikleri işlemler hakkında bilgi vermemektedirler.

Fakat taşıdıkları isimler ve kumaşın üretim sürecindeki sıralarına dayanarak yerine

getirdikleri faaliyetleri tahmin etmek kolaydır. Kumaşın yüzeyinin pürüzsüz ve

yumuşak olabilmesi için ip uçlarının mükemmel biçimde kumaşa gömülmesi gerekir.

Bu amaçla tarakçılar, yünlü kumaşları el tarakları vasıtasıyla iyice fırçalarlardı.

Çaparızcılar ise her fırçalamadan sonra kumaşın havlı yüzünü makaslarla elden

geçirerek, uç veren tüyleri kırparlardı. Bu işlemlerin ardından şayet kumaş istenilen

temizliğe ulaşmamışsa, güherçileli suya yatırılarak kalan yağından arındırılmaya

125 BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). 126 BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573). 127 BOA, MAD. 2775, s. 1149 (2 Şaban 973/22 Şubat 1566); BOA, MAD. 2775, s. 1153-1154 (23 Şaban 973/15 Mart 1566); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). 128 BOA, MD. 79, 410/1026 (18 Ramazan 1019/4 Aralık 1610); BOA, MAD. 9825, s. 88 (17 Cemaziyelevvel 1029/20 Nisan 1620). 129 BOA, MAD. 2775, s. 1153-1154 (23 Şaban 973/15 Mart 1566); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573).

Page 80: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

72

çalışılırdı130. Ağartma adı verilen bu işlem için Selanik’te soda kullanılıyor

olabileceğini gösteren bir belge bulunmaktadır131. Son olarak kumaş, açık avluda

kancalı bir çerçeveye gerilerek kurumaya bırakılırdı132.

Selanik’te üretilen kumaşların nasıl boyandığına dair ise açık bir bilgi yoktur.

Tarih boyunca yünlü kumaşların boyanmasında kabaca iki usul izlenmiştir. Bunların

ilki yapağıyı veya ipliği boyadıktan sonra dokuma safhasına geçmek, ikincisi ise

dokunmuş kumaşı boyamaktır. Selanik’te bu iki yöntemden hangisinin tercih

edildiğini kestirmek zordur. 980/1573 tarihli bir belge, yeniçeri çuhasının imal

edilmesinde sürmai yapağının kullanılmasından bahsederek ilk şıkkı kuvvetle

desteklemektedir133. Buna karşın Selanik’te dokunan yünlü kumaşların en azından

bir kısmının sonradan boyandıklarını dolaylı yoldan gösteren birtakım arşiv kayıtları

da bulunmaktadır. Örneğin yine 980/1572 tarihli bir belgede, Selanik’te yeniçerilerin

yıllık çuhalarını işleten yayabaşı, tamamlanmaya yakın çuhalardan bahsederken bazı

çuhaların çenber-i azde olduğunu bildirmektedir134. Buna ek olarak Selanik

çuhalarının bolca satıldığını bildiğimiz Şehirköy’de bir mültezimin muhasebesinde

Malkoç, Nikola, Andırya ve İstefan isimli zımmilere verildiği görülen toplam 21.600

akçelik çuha terkini ücretleri, Selanik’ten boyanmadan getirilen yünlülere işaret

ediyor olabilir135. Zaten ortaçağ ve yeniçağlar boyunca faaliyet gösteren boyacılar,

modern su tesisatlarından yoksun olduklarından mutlaka doğal bir su kaynağının

yanında çalışırlardı. Bu nedenle Selanik yünlülerinin, Vardar nehri ve kolları üzerine

kurulu çuha değirmenlerine yakın mahallerde boyandıklarını düşünebiliriz.

130 Braude, a.g.e., s. 225. 131 BOA, MAD. 9825, s. 88 (17 Cemaziyelevvel 1029/20 Nisan 1620). Doğada tabii halde bulunan sodyum karbonatın, özellikle kumaşın yıkanması ve ağartılmasında kullanılan çeşidine soda adı verilmektedir. 132 Braude, a.g.e., s. 225. 133 BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573). 134 Çenber-i az, etimolojik olarak bu aletlerin kumaşın boyanmasında kullanılabileceğini akla getirmektedir. Farsça’da boyanmış kumaşa, azde ismi verilmektedir. BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/12 Ağustos 1572). 135 BOA, MAD. 7534, S. 1649 (18 Zilkade 984/6 Şubat 1577).

Page 81: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

73

2.4. SELANİK’TE ÜRETİLEN KUMAŞ ÇEŞİTLERİ

Selanik yünlü dokumacılığının ticari başarısının altında yatan başlıca etken

hiç şüphesiz çuha adı verilen ince yünlü kumaşlar üretmesiydi. Braude’a göre,

İspanyol kökenli Yahudilerin Selanik’e yerleşmesinin ardından, bölgede o zamana

değin işlenen kaba yünlü türlerine kıyasla çok daha sıkı ve ince bir yünlü kumaşı

temsil eden çuha ortaya çıkmıştır. Braude, İngiliz broadclothuna eşdeğer bir yünlü

türü olan çuhanın, Yahudilerin Avrupa menşeli yeni bir teknoloji aktarımı sayesinde

Osmanlı yünlü dokumacılığına kazandırıldığı kanaatindedir136. Gerçekten de

Selanik’te üretilen çuhanın, uzun süredir yabancı tacirler tarafından Osmanlı iç

pazarına sürülen Avrupa kökenli ince yünlüler mesabesinde olduğunu doğrulayan

birtakım bulgular mevcuttur. Öncelikle Barkan tarafından yayımlanan Edirne askeri

kassamına ait tereke defterleri içinde Edirneli Çukacı Hacı’ya ait 17 Rebiülevvel

960/3 Mart 1553 tarihli muhallefata ait listede Selanik çuhası için çuka-yı londura-i

Selanik tabirinin geçmesi bir hayli anlamlıdır137. Keza Evliya Çelebi XVII. yüzyıl

başındaki Selanik’ten bahsederken, kent Yahudilerinin rengarenk keçeler yanında

yeniçeriler için mavi ve yeşil sobraman çuha ve londra türünde çuhalar

dokuduklarını bildirmektedir138. Dolayısıyla Dergâh-ı âli ocakları için devlet

tarafından satın alınan miri veya beylik çuhalar, tür olarak piyasada londrine adıyla

anılan yünlü kumaşlara tekabül etmekteydiler. Nitekim 1703 yılında sadrazam Rami

Mehmed Paşa’nın ön ayak olmasıyla, Edirne ve Selanik’te yünlü manifaktürler

kurulduğunda ilk iş olarak londrine tipi yünlüler üretilmeye çalışılmıştı139.

Selanik’te üretilen çuhaların Osmanlı pazarında londrine adı verilen çuhalarla aynı

üretim tarzına sahip olması, Osmanlı belgelerinde adı geçen londrine yünlülerinin

asıl kökeni hakkında kimi zaman karışıklık yaratmaktadır. Belgelerde londrine

ismiyle kaydedilen yünlü kumaşların tamamını, Levant Kumpanyası veya başka

136 Braude, a.g.e., s. 223-226. 137 Ömer Lütfi Barkan, “Edirne Askeri Kassamına Ait Tereke Defterleri, 1545-1659”, Belgeler, C: III, No: 5-6, 1966, s. 120. 138 Evliya Çelebi b. Derviş Muhammed Zıllî, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, haz. Orhan Şaik Gökyay, C: VIII, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 1996, s. 75. Ayrıca Evliya Çelebi, seyahatnamesinin başka bir yerinde Selanik’in orta sınıf ailelerinin Drama bezinden kaftan ile londura çuha giydiklerini kaydetmektedir. Bkz.: A.g.e., s. 74. 139 Mehmet Genç, “XVIII. yüzyılda Osmanlı Sanayii”, Dünü ve Bugünüyle Toplum ve Ekonomi, No: 2, 1991, s. 109-110.

Page 82: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

74

yabancı tacirler tarafından getirilen İngiliz kumaşları olarak ele almanın ne derece

doğru olduğu tartışmalıdır. Buna karşın Selanik’te imal edilen çuhaların en azından

bir kısmının bu isimle anılıyor olması ihtimali bulunmakla birlikte, bu yönde bir

iddia ortaya atmak aceleci bir davranış olacaktır.

Selanik’te üretilen çuha türlerinden biri, aslen İngiliz kökenli bir yünlü kumaş

olan karziyedir. İsmini İngiltere’nin kuzey ve batı kesimlerinde dokunan kersey

yünlüsünden alan bu kumaş türü, geleneksel İngiliz yünlüleriyle karşılaştırıldığında

daha hafif ve ucuz oluşuyla dikkati çeker. En belirgin özelliklerinden birisi,

geleneksel İngiliz yünlüleri kadar ağır bir kısaret işlemine tabi tutulmadığı için

dokuma izlerini belli etmesidir140. Kersey, güneyin ılıman iklimine uygun bir kumaş

türü olduğundan XVI. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Akdeniz ülkelerine yönelik

Antwerp merkezli canlı bir ticaretin konusu olmuştur. Antwerp’e gelerek kerseyler

alan İtalyan tacirleri, satın aldıkları kumaşın önemli bir bölümünü Osmanlı

İmparatorluğu’na ihraç etmekteydiler141. Bu kumaşın Selanik’te taklit edildiğine dair

ilk bilgiler, XVI. yüzyılın üçüncü çeyreğine aittir. 1553 yılına ait bir muhallefat

kaydında geçen Selanik karziyeleri, bu dönemde Selanik’te imal edilen karziyelerin

en azından Edirne’yi kapsayan bir sürüm alanına sahip olduğunu göstermektedir142.

973/1566 ve 980/1572-73 tarihlerine ait üç ayrı belge ise, devletin Selanik’te

yeniçeriler için çuha hazırlattığı sırada karziye imal eden tezgahların çalışmasını

geçici bir süre yasaklamasından karziye üretiminin Selanik yünlü dokumacılığının

bir parçasını oluşturduğunu kanıtlamaktadır143.

Selanik’te imal edilen çuha türleri arasında yer alan sobraman, nispeten iyi

bilinen bir yünlü türünü teşkil etmektedir. Floransa kökenli bir yünlü çeşidi olan

sobraman çuha, Osmanlı tekstil dünyasındaki şöhretini kuşkusuz devletin Selanik’ten

Dergâh-ı âli ocakları için satın aldığı senelik kumaşlar arasında belirli bir yer

tutmasına borçludur. XVI. yüzyılın sonunda sobraman çuha, yeniçerilerin kışlık

140 Charles Wilson, “Cloth Production and International Competition in the Seventeenth Century”, EHR, C: XIII, No: 2, 1960, s. 211. 141 Florence Edler, “Winchcombe Kerseys in Antwerp (1538-44)”, EHR, C: VII, No: 1, 1936, s. 57-62. 142 Barkan, a.g.e., s. 120. 143 BOA, MAD. 2775, s. 1149 (2 Şaban 973/22 Şubat 1566); BOA, KK. 67, s. 64 (25 Muharrem 980/7 Haziran 1572); BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573).

Page 83: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

75

kumaş ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tertip edilen çuha muhasebelerinde kendini

göstermeye başlamış ve bu tarihten itibaren devlet tarafından Selanik’ten düzenli

biçimde alınmıştır. Fakat 973/1566 tarihli bir kayıt, sobraman çuhanın bu tarihten

önce de Selanik’te üretildiğini gözler önüne sermektedir. Üstelik belgenin ifadesine

göre, yeniçeri çuhasının işlendiği dönemde Selanik’te sobraman çuha

dokunmasına izin verilmemesinin emredilmesi, adı geçen sobraman kumaşın devlet

siparişi için değil, piyasaya sürülmek amacıyla üretildiğini göstermektedir144.

925/1519 ile 992/1584-85 yılları arasında herhangi bir çuha muhasebesine sahip

olmadığımızdan sobraman çuhanın devletin yıllık yünlü kumaş alımları arasına hangi

tarihte girdiğini kesin surette bilmemekle birlikte, bu tarihi söz konusu belgenin

ifadesine dayanarak 973/1566 ile 992/1584-85 arasında bir yere yerleştirebiliriz.

Sobraman çuha yukarıda zikredilen çuha türlerine kıyasla daha lüks ve pahalı bir

yünlü kumaş çeşidiydi. Örneğin 1017-1018/1609-10 çuha muhasebesine göre

devletin bu tarihte bir zira laciverdi çuhaya ödediği fiyat 45 akçe iken, sobraman

çuhanın zira başına birim fiyatı 110 akçe etmekteydi145.

XVII. yüzyılın başında sobraman çuhaya bir nevi alternatif olarak ortaya

çıkan bodrum çuha ise aksine, Selanik’te üretilen yünlü kumaşlar arasında en az

bilinenlerden birisidir. Bodrum çuhayla ilk olarak 1014-1015/1606-07 çuha

muhasebesinde, Selanik’ten alınan 1030 zira beylik çuha ve 2760 zira sobraman

çuhayı taşıyan İbrahim Reis kaptanlığındaki geminin Sidrekapsi açıklarında batması

üzerine, 2408 zira bodrum çuha alınması vesilesiyle karşılaşmaktayız. Belgenin

ifadesine göre, bu tarihte bir ziraına 125 akçe verilmek suretiyle alınan bodrum

çuhaları, gemiyle birlikte batan sobraman çuhaların yerine satın alınmışlardı. Bu

çuhaların nereden alındıklarına dair belgede açıklayıcı herhangi bir kayıt

bulunmamakla beraber, bu tarihte İstanbul’dan satın alınan sobramanın bir ziraına

ödenen fiyatın 105 akçe olmasından hareketle, gerekli bodrum çuhaların muhtemelen

İstanbul’dan bir tacir eliyle temin edildiği anlaşılmaktadır146. Bir sonraki sene eksik

kalan yeniçeri çuhasını tamamlamak amacıyla, anlaşılması güç biçimde bu kez

144 BOA, MAD. 2775, s. 1149 (2 Şaban 973/22 Şubat 1566). 145 BOA, MAD. 7151, s. 4 (1018/1609-10). 146 BOA, MAD. 7632, s. 17 (1015/1606-07).

Page 84: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

76

ziraına 63 akçe ödenmek suretiyle 840 zira bodrum çuha alınmıştır147. 1018-

1019/1610-11 yıllarına ait muhasebenin giriş kısmında verilen tafsilattan ise, bu sene

içinde yeniçerilere dağıtılmak üzere Menteş isimli bir Yahudi tacirden fiyatı

belirtilmeksizin 820 zira bodrum çuhası alındığı anlaşılmaktadır148.

Yukarıda aktarılan bilgiler ilk bakışta, bodrum çuha ile Selanik’teki yünlü

kumaş üretimi arasında bir bağlantı kurmayı gerektirmemektedir. Buna karşın

Selanik gümrüğü ve dalyanlarıyla birlikte Visuka hasları ve resm-i keyl

mukataalarını iltizam eden Yakub Gevheri’nin (?) 1023 Zilkadesi başından (3 Aralık

1614) 1024 Zilhiccesinin sonuna (19 Ocak 1616) değin geçen süredeki muhasebe

kayıtlarını içeren bir belgede, hassa kadırgalarına kıç örtüsü olarak kullanılmak

amacıyla ziraı 120 akçeden olmak üzere 1500 zira bodrum çuhası alınması için

Mustafa Çavuş’a 180.000 akçe teslim edildiğinin belirtilmesi, bu kumaş türünün

Selanik’te üretildiğini göstermektedir149. XVII. yüzyılın ilk yarısına ait narh

defterlerinin tanıklığına göre ise, bodrum çuha artık iç pazarda tüketilmek üzere imal

edilen bir çuha türü haline gelmişti150.

Selanik’te üretilen çuha çeşitleri, Osmanlı arşiv belgelerinde kimi zaman

boyandıkları renge veya nihai uzunluklarına göre farklı isimler taşımaktadırlar.

Örneğin 980/1573 tarihinde karşımıza çıkan sürmâî çuha büyük ihtimalle yapağının

veya imal edilen kumaşın, çivitten hasıl olan koyu bir lacivert tona boyanmasıyla

elde edilmekteydi151. Nitekim İran’da da çivitin neredeyse siyaha kaçan koyu tonuna

bu isim verilmekteydi152. Dolayısıyla aynı tarihi taşıyan bir başka belgede varlığına

rastlanılan karaca tezgahlarının sürmai çuha dokuyan tezgahlar olduklarını

düşünebiliriz153. Fakat kumaşın boyanmasının dokuma işleminden ayrı

gerçekleştirilen bir faaliyet olduğu hatırlanırsa, sürmai veya karaca çuha dokumak

147 BOA, MAD. 7112, s. 4 ve 14 (1016/1607-08). 148 BOA, MAD. 7632, s. 73 (1015/1606-07). 149 BOA, MAD. 4357, s. 242 (1024/1615-16). 150 Mübahat S. Kütükoğlu, “1009 (1600) Tarihli Narh Defterine Göre İstanbul’da Çeşidli Eşya ve Hizmet Fiatları”, TED, No: 9, 1978, s. 20; Yaşar Yücel, Osmanlı Ekonomi-Kültür-Uygarlık Tarihine Dair Yeni Bir Kaynak: Es‘ar Defteri (1640 Tarihli), Ankara, TTK Basımevi, 1992, s. 42. 151 BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573). 152 Hans E. Wulff, The Traditional Crafts of Persia: Their Development, Technology, and Influence on Eastern and Western Civilizations, Massachusetts, The Massachusetts Institute of Technology, 1966, s. 192. 153 BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/12 Ağustos 1572).

Page 85: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

77

için farklı tezgahlara neden gereksinim duyulduğu yanıtlanması zor bir soru halini

alır. Osmanlı belgelerinde belirli bir renge izafet ederek kaydedilen çuha isimlerinin,

birtakım farklı tür özelliklerine de sahip olduklarını düşünmek yerinde olacaktır. Bu

kanaatimizi, Selanik’te imal edildiğini bildiğimiz beyaz çuhaları ihtiva edecek

şekilde genişletmek mümkündür154. Aynı belgede Selanik’te üretilen çuhaların nihai

uzunlukları hakkında verilen bazı bilgiler, çuhaların her zaman standart ölçülerde

dokunmadıklarını göstermesi bakımından önemlidir. Buna göre devlet siparişinin

hazırlandığı dönemde Selanik’te üretimi durdurulması istenen kumaş türlerinden

ikisi, nihayeti 28 ve 35’erlik olan çuhalardır155. Görünüşe göre bu rakamlarla,

dokunan çuhaların kısaret işlemine tabi tutulduktan sonraki uzunlukları

kastedilmektedir. Aynı tarihte devletin yeniçeriler için imal ettirdiği çuhaların

pastavının kazandan çıktıktan sonra 50 zira gelmesi gerektiğine göre, yukarıda

bahsedilen türler halk için üretilen daha ucuz çuha türleri olmalıdır.

Selanik’te üretilen yünlü kumaş çeşitleri çuhalarla sınırlı değildir. Nitekim

XVI. yüzyılın ortasından itibaren Osmanlı belgelerinde varlığına sıkça rastlanan

velençe, Selanik yünlü dokumacılık piyasasının en çok rağbet gören ürünlerinden

biri olmuştur. Hatta bu yönüyle velençenin Selanik’te çuha üretiminin en büyük

rakibi olduğu rahatlıkla ileri sürülebilir. Görünüşe göre Selanik’te, Osmanlı kent ve

kasabalarında aranılan bir yünlü kumaş haline gelen velençe dokumak üzere birçok

tezgah bulunmaktaydı. Devletin yıllık çuha alımları hakkında bilgi veren belgelerde,

geçici bir süreliğine faaliyetleri durdurulacak tezgahlar arasında hemen her defasında

velençe tezgahlarının sayılması156, velençe üretiminin erken tarihlerden itibaren

Selanik yünlü imalatının önemli bir parçası haline gelmiş olduğunu göstermektedir.

Velençenin, atların eyerlerinin altına serilen yumuşak bir örtü olarak kullanıldığı

bilinmektedir. XVII. yüzyılın ilk yarısına ait narh defterlerinde velense ismiyle geçen

bu kumaşların yorgan yapımında da kullanıldığı anlaşılmaktadır157. Her ne kadar

154 BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). 155 BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). 156 BOA, MAD. 2775, s. 1149 (2 Şaban 973/22 Şubat 1566); BOA, KK. 67, s. 64 (25 Muharrem 980/7 Haziran 1572); BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/12 Ağustos 1572); BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573); BOA, MAD. 9825, s. 88 (17 Cemaziyelevvel 1029/20 Nisan 1620); 85 Numaralı Mühimme Defteri, s. 177-178, hük. no: 291 (4 Cemaziyelevvel 1040/9 Aralık 1630). 157 Kütükoğlu, a.g.e., s. 40; Yücel, a.g.e., s. 76-77.

Page 86: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

78

973/1566 tarihli bir belge, velençeyi bir tür keçe olarak gösterse de158, bu kumaş

türünün her şeye rağmen tezgahlarda işlendiğinden hareketle dokuma esasına

dayanan bir yünlü türü olduğunu kabul etmek durumundayız159. 980/1572 tarihli bir

belgede adı karziye ve velençe ile birlikte anılan nihalinin bir kilim türü olduğu

dışında hiçbir bilgimiz yoktur160.

Selanikli yünlü imalatçılarının bir kısmının, belirli bir tarihten sonra çuha

yerine keçe161 üretimi üzerine yoğunlaştıkları anlaşılmaktadır. Selanik yünlü

dokumacılığındaki bu gelişimin nedenleri ve izlediği seyir hakkında yeterli malumat

sahibi değiliz. Ancak XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Selanik’in muhtemelen

piyasanın değişen talepleri doğrultusunda önemli bir keçe imalatı merkezi haline

dönüştüğü görülmektedir. Örnek olarak Selanik’te üretilen keçe türlerinden birisi

olan alaca Selanik keçesini ele alabiliriz. Osmanlı hükümetinin yeniçeri çuhasının

hazırlandığı dönemde bu keçe türünün yapılmasını geçici bir süre durdurmasından,

Selanik’te en azından XVI. yüzyılın üçüncü çeyreğinde alaca keçelerin bolca

üretildiği izlenimi edinilmektedir162. Türk tekstil tarihinde umumiyetle sırmalı

pamuklu kumaşlar için kullanılan alaca tabiriyle tam olarak ne kastedildiği açık

değildir163. Bununla birlikte Humus’da yün ile ipeğin karışımından alaca ismi verilen

bir kumaş çeşidinin imal edildiği bilindiğine göre164, ipek istihsal merkezlerine

yakınlığıyla bilinen Selanik’te buna benzer bir kumaş çeşidinin üretilmesi imkan

dahilindedir. Görünüşe göre, XVI. yüzyılın sonlarına doğru Selanik keçelerinin ticari

önemi bir hayli artmıştır. 1600 tarihli narh defterinde kendilerine yer bulan

Selanik’in yan keçesi ve velençesinin daha önceki narh fiyatına dair bir kayıt

158 BOA, MAD. 2775, s. 1149 (2 Şaban 973/22 Şubat 1566). 159 Redhouse, velençe isminin İspanyol Valencia kentinden geldiğini ve bir yüzü tüylü bir yünlü kumaş olduğunu yazmaktadır. Sir James W. Redhouse, Turkish and English Lexicon, Constantinople, 1890, s. 2149. 160 BOA, KK. 67, s. 64 (25 Muharrem 980/7 Haziran 1572). 161 Keçe üretiminde izlenen usul, çuhadan bir hayli farklılık arz etmektedir. Keçe, iplikten dokunmak yerine yünün ıslatılarak dövülüp kalıplanmasından elde edilen nispeten kalın ve kaba bir yünlü kumaş türüydü. Mine Esiner Özen, “Türkçe’de Kumaş Adları”, TD, No: 33, 1980-81, s. 320. 162 BOA, MAD. 2775, s. 1153-54 (23 Şaban 973/15 Mart 1566); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). Tür özelliklerine dair herhangi bir açıklama yapmaksızın, Selanik’te keçe üretildiğinden bahseden başka bir belge daha bulunmaktadır. BOA, MAD. 2775, s. 1149 (2 Şaban 973/22 Şubat 1566). 163 Özen, a.g.e., s. 300. 164 Suraiya Faroqhi, “Textile Production in Rumeli and the Arab Provinces: Geographical Distribution and Internal Trade (1560-1650)”, Osmanlı Araştırmaları, C: I, 1980, s. 72.

Page 87: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

79

taşımaması, bu ürünlerin büyük ihtimalle ilk defa bir narh düzenlemesine muhatap

olduklarını göstermektedir165.

165 Kütükoğlu, a.g.e., s. 40-41.

Page 88: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

80

III. BÖLÜM

DEVLET İLE SELANİKLİ DOKUMACILAR ARASINDAKİ

İLİŞKİLER

3.1. BAŞLANGIÇ DÖNEMİ

Selanik yünlü dokumacılığının üzerinde en fazla durulan hususiyetlerinden

biri, Osmanlı Devleti’nin buradan Dergâh-ı âli ocakları mensupları için her yıl belirli

zamanlarda tevzi edilmek üzere toplu çuha alımları yapmasıdır. Osmanlı Devleti’nin,

yeniçeri ve kapıkulu ocaklarının kışlık giyim ihtiyaçları için en geç 914/1508-09

tarihinden itibaren Selanik’ten düzenli biçimde çuha satın aldığı bilinmektedir.

Bununla birlikte devletin Selanikli yünlü imalatçılarla kurduğu ilişkinin ilk

devirlerine ait kayıtlar son derece sınırlı olduğundan, Osmanlı hükümetinin başlangıç

evresinde yünlü kumaş mübayaasında nasıl bir yol izlediğine dair kesin saptamalara

ulaşmak güçtür. Uzunçarşılı, 961/1554 tarihine kadar yeniçeri çuhalarına Selanik

kadısının emin olduğunu, bu tarihte çuha emanetinin daha az masrafa daha kaliteli

çuha elde edeceğini taahhüt eden Enderunlu Hüseyin isimli bir kapıkulu süvarisine

tevcih edildiğini yazmaktadır1.

1 Uzunçarşılı, a.g.e., s. 273-274.

Page 89: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

81

Buna karşın devletin Selanik’ten 915-925/1509-19 tarihleri arasında satın

aldığı çuhaların muhasebe kayıtlarını ihtiva eden defterlerin temin ettiği bilgiler,

Uzunçarşılı’nın tespitiyle uyuşmamaktadır. Aksine bu döneme ait çuha

muhasebelerinin 915-919/1509-13 yılları arasını kapsayan diliminde sipahilerden

Süleyman Bey olmak üzere, çuha emanetinin silahdar ve sipahi bölükleri arasından

seçilen muhtelif şahsiyetler tarafından üstlenildiği görülmektedir2. Ancak bu noktada

Selanik’te tutulan çuha muhasebeleri ilginç ayrıntılara yer vermektedirler. Örneğin

İstanbul’da tutulduğu anlaşılan ve 923 Ramazanı başından (17 Eylül 1517) 924

Şabanı sonuna (5 Eylül 1518) kadar geçen süredeki çuha muhasebesi kayıtlarını

içeren deftere göre, bu dönemde çuha emanetinde Mahmud Çelebi bulunmakta ve

silahdarlar cemaatinden Mustafa katiplik hizmetini yürütmekteydi3. Oysaki

Selanik’te tertip edilen ve 14 Rebiülahır 923/6 Mayıs 1517 ila 25 Receb 923/13

Ağustos 1517 tarihleri arasında kentten alınan çuhanın miktarını ve bedelini

kaydeden tek sayfalık icmal muhasebeye göre, bu tarihte Selanik’te mübayaa işini

düzenleyenler emin ve katip olmak üzere sırasıyla silahdarlardan Sinan Bey ve

sipahilerden Mehmed’di4. Keza 5 Cemaziyelahır 924/14 Haziran 1518 ila 5 Şaban

924/12 Ağustos 1518 tarihleri arasında Selanik’ten yeniçeriler için gerekli çuhaların

satın alınmasını temin edenler, müteferrika cemaatinden Sofya kadısı Kemal ve

sipahilerden Mehmed’di. Bunlardan Sofya kadısı Kemal çuha eminliği görevini

yürütürken Mehmed bir önceki sene olduğu gibi çuha muhasebesinin yazıcılığını

üstlenmişti5.

XVI. yüzyılın ikinci yarısına ait bilgilerimizi kullanarak, zaman bakımından

çakışan bu farklı çuha eminlerinin aslında iki ayrı işlevi yerine getirdiklerini iddia

edebiliriz. Devletin senelik talebi doğrultusunda Selanik’te çuhanın dokutulmasına

nezaret eden ve muhtemelen uzun süre burada kalan emin, büyük ihtimalle

Selanik’le idari bağlantıları olan veya kentte ikamet eden devlet görevlileri arasından

seçilmekteydi. Bu bağlamda Uzunçarşılı’nın 1554 senesine kadar yeniçeri çuhasına,

Selanik kadısının eminlik yaptığına dair saptaması kısmen haklılık kazanır. Bununla

2 BOA, KK. 6590, s. 9, 26, 122, 124. 3 BOA, KK. 6590, s. 124. 4 BOA, KK. 6590, s. 94. 5 BOA, KK. 6590, s. 98.

Page 90: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

82

birlikte İstanbul’dan gönderilen ve hazineden verilen bir miktar nakit parayı yanında

getirerek gerekli harcamaları yapan emin, Selanik’te bir araya getirilen kumaşların

İstanbul’a nakledilmesi görevini de yerine getirmekteydi.

Osmanlı Devleti’nin başlangıçta Selanik yünlü piyasası ile kurduğu

ilişkinin mahiyeti hakkındaki bilgimiz oldukça sınırlıdır. Bununla birlikte XVI.

yüzyılın ilk yarısında, devletin Dergâh-ı âli ocakları için satın aldığı çuhaları nispeten

piyasa fiyatlarına yakın rakamlar ödeyerek aldığını düşünebiliriz6. Devletin bu

tarihlerde, yeniçerilerin kışlık yünlü kumaş ihtiyaçları için belirli bir tip çuha almak

yerine farklı kalitelerde kumaş satın alması, bu varsayımı kuvvetlendirmektedir7.

Oysaki, XVI. yüzyılın ikinci ve XVII. yüzyılın ilk yarısına ait belgelerde – 985/1577

tarihli tek istisna bir tarafa bırakılırsa8 –, Osmanlı hükümetinin Dergâh-ı âli ocakları

mensuplarına dağıtmak üzere Selanik’ten miri çuka, çuka-yı laciverdi veya beylik

çuka adı altında standartları belli bir çuha türü satın aldığı görülmektedir. Nitekim

Rozen, başlangıçta devletin satın aldığı çuhalar için yaptığı ödemelerin yüksek

olması nedeniyle kentteki çuha üreticileri arasında bir rekabetin yaşandığını ve devlet

adına yünlü kumaş alımını organize eden görevlilerle tesis ettikleri yakın ilişkiler

sayesinde cemaatin zengin üyelerinin öncelikle kendi çuhalarının alınmasını

sağladıklarını aktarmaktadır9.

Osmanlı Devlet’i ile Selanikli yünlü üreticileri arasında XVI. yüzyılın

başlarında kurulan ilişki, sonraları tüm Selanik Yahudi cemaatini kapsayacak şekilde

bir değişime uğrasa da, belirli bir temel ilke etrafında inşa edilmişti. XVI. yüzyılın

ikinci yarısından itibaren, Selanikli Yahudilerin devlete yeniçeri çuhası adı altında

yüklü bir miktar çuha teslim etmesi bir mükellefiyet haline gelmesine rağmen, devlet

Selanik yünlü piyasasında bir vergi toplayıcısı olmaktan ziyade müşteri rolünü

oynamıştır. Selanik yünlü piyasasının en istikrarlı ve büyük müşterisi olan devletin,

6 Bkz.: Tablo I. 7 915-925/1510-1519 tarihlerine ait çuha muhasebelerinde, devletin Selanik’ten aldığı çuhalar kalitelerine göre alâ, evsat ve ednâ olmak üzere üçe ayrılmaktaydı. 8 BOA, MD. 31, 48/124 (3 Cemaziyelevvel 985/19 Temmuz 1577). Bu tarihte devlet için alınacak çuhanın ala, evsat ve edna olmak üzere üç farklı kaliteye ayrılmasının nedeni, belgenin ifadesine göre şiddetli veba salgını yüzünden iyice azalan dokumacı sayısı nedeniyle fiyatların yükselmesi veya aynı nedenle kentte devletin talep ettiği türden çuhanın dokunmasının o dönemde mümkün olmaması olabilir. 9 Rozen, a.g.e., s. 256.

Page 91: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

83

her sene Selanik’te kendi adına dokuttuğu çuhaların hazırlanmasını gözetmek ve

satın aldığı kumaşların kalitesini denetlemek amacıyla kurduğu organizasyon, aslında

geniş çaplı ticari faaliyetler yürüten bir tacirin piyasaya müdahalesinden özde

farklılık göstermemektedir. Her iki taraf da, öncelikle dokumacılara bir miktar peşin

vermekte ve dokumacılar bu nakit parayı kullanarak siparişi tamamlamak için

gereken hammaddeyi temin etmekteydiler. Üstelik hem siparişi veren tacir hem de

devlet, dokutturduğu kumaşın istediği evsaf ve ölçülerde olmasını sağlamak

amacıyla kumaşın üretim sürecini yakından denetlemekteydiler. Bundan sonra

devlet, kumaş ticareti ile ilgilenen tacirlerden farklı olarak anbarda toplanılan

çuhaları, herhangi bir kar kaygısı gütmeden dağıtılmak üzere İstanbul’a

nakletmekteydi.

3.2. SENELİK KUMAŞ TESLİMATININ ORGANİZASYONU

Osmanlı Devleti’nin Selanik’ten her sene düzenli olarak, Dergâh-ı âli

ocakları mensuplarının kışlık giyim kuşam ihtiyaçlarını gidermek amacıyla toplu

çuha alımları yapması, kent dokumacılığının en bariz karakteristiklerinden birini

teşkil eder. Bu amaçla birtakım devlet görevlileri, Selanik’te yünlü kumaş üretimiyle

doğrudan ilgilenmekte, devlet adına satın alınan kumaşların masraflarını karşılamada

kullanılan gelir kaynaklarını düzenlemekte ve satın alınan kumaşların İstanbul’a

nakledilmesini sağlamaktaydılar. Bu bölümde, devletin senelik kumaş alımlarında

izlediği usul ve bu esnada karşılaşılan güçlükler incelenecektir.

3.2.1. Kumaşın Dokutulması Devletin Selanik’ten yıllık kumaş alımını düzenleyen esas yetkili görevli

çuha emini olmasına karşın kentte, devlet adına kumaşın dokunmasını sağlayan

görevli yayabaşıydı. Yayabaşı, önceden hazırlanan bir numune doğrultusunda

dokumacıların istenilen tür ve evsafta çuha üretmesini temin etmekteydi10. Bunu

gerçekleştirmek için yayabaşı, gerekirse yeniçeri çuhası dokuyan bütün tezgahları tek

10 BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/12 Ağustos 1572).

Page 92: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

84

tek denetleyebilirdi11. XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren devletin Selanikli

dokumacılardan talep ettiği çuhanın evsafı ve ölçüleri iyi bilinmektedir. Buna göre

standart bir yeniçeri çuhası pastavının eni 40 çile, boyu ise 45 çile yün ipliğinden

dokunmalıydı. Dokuma işlemine başlamadan hemen önce tezgaha boylamasına

gerilen dirge, yani arış ipliklerinin iyice yassılaştırılmış ve beyaz olması

istenmekteydi. Yukarıda belirtilen miktarları aşan herhangi bir sapma yaşandığında,

kumaşın kazanlarda kaynatılma işlemi başarıyla tamamlanamadığından yeniçeri

çuhaları istenilen sıklık ve dolgunluğa ulaşmıyordu12. Daha önceden belirtildiği gibi,

Selanik’e getirilen yapağı kalitesine göre üç kısma ayrılmaktaydı. Devlet, satın

alacağı kumaşların yapağının en yüksek kalitesinden dokutulmasını talep etmekteydi.

Mesela, büyük ihtimalle kentte üretilen ucuz yünlü türlerinin hammaddelerinden biri

olan bacak yapağısının yeniçeri çuhalarının işlenmesinde kullanılmasına şiddetle

karşı çıkılmaktaydı13. Yayabaşı, devlet için dokunan çuhaların istenilen kaliteye

ulaşması için kumaş üzerinde tatbik edilen tamamlayıcı işlemlerin de gereği gibi

yerine getirilmesini denetleme hakkına sahipti. Bu nedenle yayabaşı, tezgahlardan

alınıp çuha değirmenlerine taşınan kumaşların kassarlanması, taraklanması,

çaparızlanması ve boyanmasına nezaret etmekteydi. Çuhanın boyanmasında

kullanılan çividin pahalı bir ithal malı olması nedeniyle boyacılar, mümkün

olduğunca az çivit kullanarak maliyeti düşürmeğe çalıştıklarından devletin

Selanik’ten yaptığı yıllık kumaş alımlarını konu alan belgelerde, yeniçeri çuhasının

bir önceki döneme göre daha fazla çivit kullanılarak boyanması tenbih

edilmektedir14.

Yayabaşı bu noktada, görevi muhtemelen Selanik’te imal edilen yünlü

kumaşların kalitesini denetlemek olan çuha mubassırının doğrudan veya dolaylı

yardımını görmekteydi. XVI. yüzyılın başında çuha damgası mukataası ile birlikte

11 BOA, MAD. 9825, s. 88 (17 Cemaziyelevvel 1029/20 Nisan 1620). 12 BOA, MAD. 2775, s. 1149 (2 Şaban 973/22 Şubat 1566); BOA, KK. 67, s. 1153-1154 (23 Şaban 973/15 Mart 1566); BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). 13 BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573); BOA, MAD. 9825, s. 88 (17 Cemaziyelevvel 1029/20 Nisan 1620); 85 Numaralı Mühimme Defteri, s. 177-178, hük. no: 291 (4 Cemaziyelevvel 1040/9 Aralık 1630); BOA, MDZ. 8, 211/1103 (Gurre-i Zilkade 1016/17 Şubat 1608). 14 BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573); BOA, MD. 78, 468/1202 (21 Receb 1018/20 Ekim 1609).

Page 93: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

85

ifa edildiği görülen bu görev15, uzun bir süre bizzat Selanik’te yaşamakta olan

kimselere verildi16. Hatta 980/1572 tarihinde çuha mubassırlığı, hassa

halkacılarından Receb’in yerine İlya kızı Marsiya’nın bu mevkiye getirilmesiyle

XVI. yüzyılın başında olduğu gibi bir kez daha Selanikli bir Yahudinin üzerine

geçmiş oldu17. 1005/1597 tarihine gelindiğinde ise, muhtemelen zirveye tırmanan

yünlü kumaş imalatı nedeniyle kentte en az iki çuha mubassırı görev yapmaktaydı18.

Üstelik bunların birinin hassa hayyatlarından Ferruh Abdullah, diğerinin üstad-ı

hayyat kabul edilen Ali b. Mustafa olması, çuha mubassırlığının niteliği hakkında bir

hayli açıklayıcıdır. Selanik’te yaşayan kimi nüfuzlu Müslümanlara göre, XVII.

yüzyılın ilerleyen yıllarında çuha üreticilerine verilen devlet siparişinin istenilen

evsafta üretilmemesinin nedeni, kentte çuha mubassırlığı hizmetini yürütenlerin

dokumacılarla kurduğu yakın ilişkiydi. Bunun üzerine Osmanlı hükümeti, bu göreve

yalnızca Dergâh-ı âli ocakları mensuplarının atanabileceğine karar vermişti19.

Görünüşe göre Selanik’te devlet adına üretilen çuhaya nezaret eden

yayabaşı, çuha emininin aksine tüm sene boyunca Selanik’te ikamet etmekteydi.

Nitekim saraydan tayin edilen yayabaşılar, aynı zamanda Selanik’te bulunan

yeniçerilerin zabiti sayılmaktaydılar20. Öncelikli vazifesi harcamaları yapmak ve

çuha muhasebesini düzenlemek olan eminin aksine, daha ziyade icrai görevler

üstlenen yayabaşının bu görevleri yerine getirirken emri altındaki yeniçerileri

kullandığı anlaşılmaktadır. Selanik’te çuka-yı Selanik hidmetinde bulunan 22.

bölüğün, yayabaşıya bağlı yeniçerilerden oluştuğunu düşünmek yerinde olacaktır21.

Bu yeniçeriler, özellikle devlet için alınan çuhanın limana aktarılmasında ve gemilere

yüklenmesinde görev almaktaydılar.

Selanik’te yeniçeriler için üretilen çuhaların imal edilmesi ve satın alınması

ile görevlendirilen devlet memurlarının ortak ve öncelikli sorumluluğu, çuhanın

15 Bkz.: II. Bölüm, not: 47. 16 BOA, MD. 4, 174/1816 (25 Rebiülahır 968/13 Ocak 1561). 17 BOA, A. NŞT. 1066, s. 167 (Selh-i Muharrem 980/12 Haziran 1572); BOA, KK. 67, s. 188 (18 Safer 980/30 Haziran 1572). 18 BOA, MAD. 7336, s. 71 ve 88 (3 Zilhicce 1005/18 Temmuz 1597). 19 BOA, MD. 75, 86/146 (28 Şevval 1013/19 Mart 1605); BOA, MD. 78, 45/121 (23 Receb 1018/22 Ekim 1609); 423/1086 (22 Zilhicce 1022/2 Şubat 1614); 682/1772 (10 Rebiülahır 1018/13 Temmuz 1609); 85 Numaralı Mühimme Defteri, s. 41, hük. no: 65 (4 Cemaziyelevvel 1040/9 Aralık 1630). 20 BOA, MD. 81, 186/413 (13 Safer 1017/29 Mayıs 1608). 21 BOA, MAD. 6822, s. 258-259 (1024/1615-16).

Page 94: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

86

gereken zamanda yetiştirilerek Dergâh-ı âli ocakları mensuplarına tevzi edilmek

üzere geç kalmadan İstanbul’a yollamaktı. 980/1572 tarihinde Selanik’te devlet için

çuha dokuyan 180 tezgah bulunmaktaydı22. Yayabaşı, çoğu vakit çuha emininin

isteği üzerine yeniçeri çuhalarının üretildiği esnada hammadde sıkıntısı yaşanmasını

önlemek ve dokumacıların öncelikle devlet siparişini tamamlamalarını sağlamak

amacıyla, geri kalan tezgahları geçici bir süre çuha anbarına kaldırırdı23. Bu

uygulama, başlangıçtan itibaren Selanikli dokumacıların büyük tepkisini

çekmekteydi. 980/1573 tarihinde Selanikli dokumacıların bu konudaki

rahatsızlıklarını dile getirmek amacıyla İstanbul’a gelen Mordehay, devlet için çuha

üretmeyen tezgahlara karışılmaması yönünde bir ferman almayı başardı24. Buna

rağmen birkaç gün sonrasının tarihini taşıyan başka bir belgeye göre, durumda

herhangi bir değişiklik olmamıştır25. XVII. yüzyılın ilk yarısına ait belgeler de,

Selanik yünlü piyasasında devlet siparişinin önceliği bulunduğunu ve yeniçeriler için

üretilen kumaşların tamamlanmasına kadar diğer tezgahların çalışmasına izin

verilmediğini göstermektedirler26.

3.2.2. Kumaşın Satın Alınması

Osmanlı Devleti açısından senelik kumaş mübayaasının en önemli

safhasını, gerekli gelir kaynaklarının bir araya getirilmesi teşkil etmekteydi. XVI.

yüzyılın ikinci yarısından itibaren, devletin Selanik’ten satın aldığı çuhanın

miktarında bir artış yaşanmıştır. Kuşkusuz bu durum, devletin çuha harcamalarında

bir artışa yol açmıştır. Bu nedenle Osmanlı Devleti’nin, XVI. yüzyılın sonu ile XVII.

yüzyılın başında, çuha masraflarını karşılamada bir güçlük içinde olduğu

görülmektedir. Aşağıda Osmanlı Devleti’nin Selanik’ten kumaş alırken kullandığı

mali kaynakların bir dökümü yapıldıktan sonra, Osmanlı maliyesinin çuha

alımlarında yeni kaynaklar yaratmak adına geliştirdiği çözümler ele alınacaktır.

22 BOA, KK. 67, s. 64 (25 Muharrem 980/7 Haziran 1572). 23 BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/12 Ağustos 1572). 24 BOA, KK. 67, s. 1088 (14 Zilkade 980/18 Mart 1573). 25 BOA, KK. 67, s. 1203 (24 Zilkade 980/28 Mart 1573). 26 BOA, MD. 79, 410/1026 (18 Ramazan 1019/4 Aralık 1610); 85 Numaralı Mühimme Defteri, s. 177-178, hük. no: 291 (4 Cemaziyelevvel 1040/9 Aralık 1630).

Page 95: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

87

3.2.2.1. Çuha Ödemelerinde Kullanılan Kaynaklar Selanik’ten Dergâh-ı âli ocakları mensuplarının kışlık giyim kuşam

gereksinimlerini karşılamak amacıyla yapılan yıllık çuha mübayaasının mali

vechesiyle, öncelikle çuha emini ilgilenmekteydi27. Bu çerçevede çuha emininin

öncelikli vazifelerinden birisi, çuha ödemesine kaynaklık eden gelirlerin bir araya

getirilmesiydi. Bu amaçla emin hazineden kendisine verilen bir miktar nakitle

birlikte Selanik’e gelirdi. Çuha emini, kural olarak yanında getirdiği nakit meblağı

avans olarak dokumacılara dağıtmak mecburiyetindeydi28. Fakat eminin İstanbul’dan

beraberinde getirdiği miktar, senelik kumaş alımı karşılığında Selanikli üreticilere

verilmesi gereken meblağın yalnızca cüzi bir kısmını teşkil etmektedir. Bu nedenle

çuha ödemelerinde kullanılan paranın geri kalan büyük bölümü, çevre bölgelerden

toplanan cizye, avarız ve resm-i ağnam gibi vergilerden sağlanmaktaydı. Bu vergi

gelirlerinden bir kısmını, bizzat çuha emini tahsil etmekteydi. Örneğin 977/1569

tarihinde Selanik vilayetinin haracını toplama görevi, çuha katibi Osman b. Timur ile

birlikte çuha emini İbrahim’e verilmişti29. Keza 980/1572 tarihinde Selanik

cizyesinin 2700 hanesini ihtiva eden Vardar Yenicesi’nin cizye vergisini tahsil

etmekle görevlendirilen çuha emini Ali, bu bölgenin uzaklığını ileri sürerek bu işi

Sofya’da bulunan çuha katibinin yerine getirmesini tavsiye etmekteydi30. Buna

benzer bir hadise, yine Vardar Yenicesi’ne bağlı Karaca Ali nahiyesi ile ilgili olarak

önceden bir kez daha yaşandığına göre, haracı toplanacak yerin uzak olması çuha

emini açısından ciddi bir sorun oluşturmaktaydı31. XVII. yüzyılın ilk yarısının

sonlarına ait başka bazı kayıtlar ise, bu tarihte çuha emininin Dergâh-ı âli

yeniçerilerinin çuha masraflarının karşılanmasında kullanılmak üzere nefs-i Selanik,

Karaferye, Yenice-i Vardar, Vidane ve Timurhisar kazalarını içeren Selanik

vilayetinin avarızını topladığını göstermektedir32.

27 Dergâh-ı âli ocaklarının senelik kışlık giyim kuşam ihtiyaçlarının karşılamak amacıyla Selanik’ten düzenli olarak yapılan çuha mübayaasını tanzim etmek amacıyla, Selanik’e her sene Dergâh-ı âliye mensup bir çuha emini tayin edilmekteydi. BOA, MAD. 7534, s. 1653 (28 Zilkade 984/16 Şubat 1577); BOA, MAD. 7336, s. 109 (29 Rebiülevvel 1006/9 Kasım 1597); BOA, MAD. 9825, s. 50 (15-21 (?) Şaban 1029/16-22 Temmuz 1620); BOA, MAD. 7589, s. 31 (23 Şaban 1031/3 Temmuz 1622); BOA, MAD. 1981, s. 66 (7 Receb 1032/7 Mayıs 1623). 28 BOA, MD. 29, 109-110/266 (2 Zilkade 984/21 Ocak 1577). 29 BOA, KK. 67, s. 89 (20 Muharrem 980/2 Haziran 1572). 30 BOA, KK. 67, s. 404 (18 Rebiülahır 980/28 Ağustos 1572). 31 BOA, MAD. 2775, s. 1332 (23 Ramazan 973/13 Nisan 1566). 32 BOA, KK. 2584, s. 15 (1050/1640-41); BOA, KK. 2587, s. 14 (1050/1640-41).

Page 96: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

88

Bu noktada çuha emininin elinde toplanan meblağın niteliği hakkında bir

açıklama yapmak gerekmektedir. Çuha emini çeşitli yollarla bir araya getirdiği

meblağı, genel olarak yeniçeri ve kapıkulu ocakları için satın alınan çuhaların senelik

muhasebesini denkleştirmek, özel olarak ise Selanik’te devlet için imal edilen

yünlülerin masraflarını karşılamak amacıyla kullanmaktaydı. Her ne kadar, bir çuha

muhasebesinin en önemli harcama kalemini satın alınan çuha için ödenen meblağ

oluştursa da, aynı sene içinde çuha mübayaası masrafı dışında çuhanın paketlenmesi,

çuha denklerinin gemilere yüklenmesi ve anbara taşınması gibi bazı ek harcamalar da

yapılmaktaydı. Bu nedenle çuha emini, Selanik’te faal olduğu dönem boyunca,

öncelikle çuha alımı için gereken meblağı bir araya getirmek mecburiyetindeydi.

Yukarıda gösterildiği gibi, emin bu gelir kaynaklarından bir kısmını bizzat tahsil

ettiği halde, geri kalan daha büyük miktar farklı insanların elinden çuha eminine

aktarılmaktaydı.

XVI. yüzyılın başına ait muhasebe defterlerinin temin ettiği bilgiler ile

yüzyılın sonlarına doğru konu ile ilgili bilgi veren arşiv kayıtları karşılaştırıldığında,

Osmanlı hükümetinin Dergâh-ı âli ocakları için Selanik’ten aldığı kumaşların

ödemesinde yararlandığı kaynaklarda köklü bir değişim yaşandığı gözler önüne

serilmektedir. Yüzyılın başında çuha muhasebesinin denkleştirilmesi için tayin edilen

cizye, resm-i ağnam ve avarız gelirleri yeterli gelmekteydi. 915-925/1509-19 yılları

arasında, bir senelik istisna hariç çevre bölgelerden toplanan vergiler muhasebelerin

asl-ı mâl kısmının neredeyse tamamını oluşturmaktadır. Aşağıda sunulan tabloda

dikkat çekici birkaç istisna ile birlikte, devletin genel olarak 915 ila 923/1509-17

tarihleri arasında çuha muhasebesini oluştururken kullandığı kaynaklar verilmiştir.

Page 97: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

89

Tablo II

915-923/1509-17 Tarihleri Arasında Çuha Muhasebesinin Gelir Kaynakları

Tarih Cizye Adet-i ağnam

Avarız Mukataa Hazine Bakıyye Mebiat Diğer Asl-ı mâl

915-916/1509-1033

2.031.477 109.111 199.600 – 240.000 23.770 81.671 436034 2.689.989

916-917/1510-1135

2.091.015 100.000 200.000 – 150.000 247.150 76.857 – 2.865.022

917-918/1511-1236

1.818.111 445.050 349.162 29.75037 90.000 277.118 45.589 59.00038 3.113.780

918-919/1512-1339

2.443.177 140.000 108.490 – 50.000 134.546 76.806 100.00040 3.053.019

922-923/1516-1741

1.229.165 – 243.073 – 900.000 45.048 39.225 384.61842 2.841.129

Yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere, erken tarihli çuha muhasebelerinin

en belirgin gelir kaynağı çevre bölgelerden toplanan cizye vergileriydi. Bu cizye

gelirleri, Selanik kazası başta olmak üzere başlıca Avrethisarı, Yenice-i Vardar,

Siroz, Karaferye, Tırhala gibi Selanik’e yakın bölgelerden tahsil edilmekteydi. Çuha

muhasebelerinin gelir kalemleri arasında cizye vergilerini, adet-i ağnam ve avarız

gelirleri takip etmektedir. Bu dönemin muhasebelerine özgü bir uygulama olarak ise,

bir önceki seneden devreden meblağ an-bakıyye-i muhâsebe-i mâziye ismiyle

hesabı tutulan muhasebenin varidat kısmına kaydedilmekte ve ani’l-mebiât

bölümünde artık kullanılmayan kumaş veya kumaş parçalarının satışından elde

edilen gelir yine aynı şekilde bir gelir kaynağı olarak yazılmaktaydı. Ancak bu erken

tarihli çuha muhasebelerin varidat bölümünde, dikkat çekici biçimde hemen hemen

33 BOA, KK. 6590, s. 10-11. 34 An-tahvîl-i Ahmed an-kıst-ı çeltük-i livây-ı Tırhala an-evvel-i nevrûz el-vakı‘ fî 28 Şevval sene 912. 35 Sahillioğlu, a.g.e., s. 436-438. 36 BOA, KK. 6590, s. 14-15. 37 An-kıst-ı bâc-ı siyah der-Siroz 27.500 akçe ve an-kıst-ı bozahâne der-Siroz 2250 akçe. 38 An-tahvîl-i Hasan Arbavud an-ebnâ-yı sipahiyân emîn ve Hasan Zerd an-cemaât-i mezkûre an-cizye-i bağât-ı gebrân-ı vilâyet-i Siroz. 39 BOA, KK. 6590, s. 26-27. 40 An-tahvîl-i Yunus emîn-i darbhâne-i İstanbul. İstanbul darphanesinden yollanan bu meblağ, 918/1513 tarihinde Selanik piyasasına sürülmesine karar verilen yeni akçelerle ilişkili olmalıdır. Bkz.: I. Bölüm, not. 37. 41 BOA, KK. 6590, s. 122-123. 42 An-tahvîl-i Mevlânâ Hüsam an-akçe-i nev-yafte; an-mahsûl-i mevkūfât-ı vilâyet-i Tırhala ve Anadolu’nun muhtelif bölgelerinden yollanan mukataa paraları.

Page 98: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

90

hiçbir mukataa gelirinin kayıtlı bulunmadığı görülmektedir. Bunun başlıca nedeni,

muhtemelen bu tarihte çuha muhasebesinde görülen harcamaları karşılamak için

tabloda sunduğumuz gelir kalemlerinin yeterli gelmesidir. Üstelik büyük ihtimalle

henüz bu tarihte, Selanik ve çevresinde kumaş alımlarını finanse edecek türden

yüksek gelir getiren mukataalar teşekkül etmemişti. Bu arada, yukarıdaki tablonun

asl-ı mâl kısmında yer alan toplamların yalnızca çuha alımından doğan masrafların

karşılanmasında değil, muhasebeye dahil olan pamuklu mübayaası, kumaşların

paketlenmesi, nakliye ücretleri gibi farklı harcamaları da içerdiğini kaydetmek

gerekir. Selanik’te tertip edilen ve çuha emininin doğrudan kentte yaptığı

harcamaları ihtiva eden muhasebe defterlerine dayanarak hazırlanan aşağıdaki tablo

meseleye farklı bir açıdan yaklaşmamıza olanak tanıyacaktır.

Tablo III

921-925/1516-19 Yılları Arasında Selanik Çuhası Alımında Kullanılan Gelir Kaynakları

Tarih Cizye Adet-i Ağnam Avarız Mukataa Hazine Diğer Asl-ı mâl

921-922/151643 187.810 640.300 144.000 30.00044 300.000 53.00045 1.355.110

923/151746 1.041.090 – – – 600.000 – 1.641.090

924/151847 788.900 – – – 600.000 – 1.388.900

925/151948 883.201 – – – 600.000 – 1.463.201

Yukarıdaki tablonun verdiği bilgiler doğrultusunda, bu tarihlerde Selanikli

yünlü dokumacılara devlet tarafından verilen paranın başlıca iki kaynağı olduğu

açıkça anlaşılmaktadır. Bunların ilki, çuha emininin hazineden beraberinde getirdiği

ve muhtemelen avans olarak dokumacılara dağıttığı nakit meblağdır. Selanikli

dokumacılar tarafından hazırlanan çuhaların geri kalan ücretleri ise, Selanik kazası,

Karaferye, Siroz gibi bölgeler başta olmak üzere çevre bölgelerden toplanan cizye

gelirlerinden ödenmekteydi. Görünüşe göre, cizye gelirleri ve hazinenin temin ettiği 43 BOA, KK. 6590, s. 62-63. 44 An-kıst-ı resm-i tamga-yı çukahâ-yı Selanik. 45 Hasene-i sultânî, 1000 sikke, fî 53 akçe. 46 BOA, KK. 6590, s. 94. 47 BOA, KK. 6590, s. 98. 48 BOA, KK. 6590, s. 100.

Page 99: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

91

nakit meblağ dışında, gerekmedikçe muhasebeye yeni bir gelir kalemi

eklenmemekteydi.

Yukarıda verilen iki tablo birlikte değerlendirildiğinde, manzara biraz daha

berraklaşır. Buna göre, genel anlamıyla Dergâh-ı âli ocaklarının kışlık giyim kuşam

ihtiyaçlarını gidermek adına yapılan harcamalar, öncelikle çevre bölgelerden

toplanan vergiler ve hazineden temin edilen bir miktar nakitle karşılanmaktaydı. Bu

iki gelir grubu dışında kalan mukataa mahsulleri veya erken tarihli muhasebelere

özgü bakıyye ve mebiat girdileri, varidat bölümünün cüzi bir kısmını teşkil

etmekteydi. Bununla birlikte bir çuha muhasebesi içinde gösterilen toplam masraf,

çuhanın paketlenmesi ve gemilere yüklenmesi, astarlık pamuklu kumaşların temini,

dikim ücretleri ve çuhanın nakliyesi ve dağıtımı esnasında görev alan acemi

oğlanlarının nafakaları gibi muhtelif harcamaları da içermektedir. Oysaki, Selanik’te

tutulan muhasebe defterleri, yalnızca çuha alımı esnasında yapılan harcamaları ihtiva

ettiğinden, doğrudan yünlü imalatçılarına teslim edilen meblağın kaynaklarını

sıralamaktadır.

3.2.2.2. Genel Mali Dengesizliğin Çuha Alımları Üzerindeki Etkisi XVI. yüzyılın sonlarına doğru, devletin senelik çuha alımında kullandığı

kaynaklarda ciddi bir değişim yaşandı. Bu değişimin altında yatan etken, çok büyük

ihtimalle gittikçe kabaran çuha masrafları için yeni nakit kaynakları yaratma

çabasıydı. Bu nedenle Selanik ve çevresinde faaliyet gösteren mukataaların kıst el-

yevmlerinden ayrılan irsaliyelerin, Selanik’te çuha alımında kullanılmasına başlandı.

973/1566 tarihini taşıyan bir belge, dolaylı yoldan bu duruma işaret etmekte, fakat

ödeme dengesi hakkında ayrıntı vermemektedir. Belgenin ifadesine göre, çuha

ödemelerinde yaşanan zaman darlığı nedeniyle, gerekirse Selanik ve Selanik’e bağlı

mukataaların Ağustos irsaliyelerinin daha önceden tahsil edilerek çuha masraflarının

karşılanmasında kullanılması istenmekteydi49. Yüzyılın son on yılına ait belgelerde

ise, Selanik ve çevresinde yer alan mukataaların kentteki yeniçeri çuhası üretimi ile

yoğun bir ilişki içinde bulundukları nispeten açık bir biçimde tarif edilmektedir.

Örneğin Karaferye çeltiği ve bâc-ı pazar mukataalarının 1001/1592-93 senesinde 49 BOA, MAD. 2775, s. 1153-1154 (23 Şaban 973/15 Mart 1566).

Page 100: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

92

başlayan iki tahvili içinde, Dergâh-ı âli yeniçerilerinin çuhası için Selanik kadısı

Abdürrahim’e 110.000 akçe teslimat yapılmıştı50.

Bu konuda yaklaşık 1003/1594-95 ila 1008/1599-1600 tarihleri arasında

Selanik ve tevabii mukataalarının iltizam kayıtlarını ihtiva eden bir defter içinde bir

hayli ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır. Görünüşe göre, bu tarihlerde Selanik’te

iltizama verilen her mukataanın şartnamesinde mültezim, tahvili boyunca hasıl

olacak kıst el-yevmden düzenli şekilde bir bölümünü Selanik’te devlet tarafından

alınan çuhaların ödenmesinde kullanılmak üzere tahsis etmeği kabul etmekteydi51.

Hatta nispeten yerleşmiş bir uygulama olarak, bir mukataanın veya daha sık olduğu

üzere bir mukataa grubunun yeni tahvilini veya tahvillerini üzerine alan mültezim,

başlangıçta bir miktar parayı çuha ödeneği olarak peşin teslim ediyordu52. Bu

örnekler arasında, XVI. yüzyılın sonunda uzun bir süre Selanik ve Çitroz

memlehalarını iltizam eden Yahudi Şaya’nın (?) durumu özellikle ilgi çekicidir. 19

Ramazan 999/1 Temmuz 1591 tarihinden itibaren iki ortağıyla birlikte adı geçen

memlehaları iltizam eden Şaya, diğer iki ortağının iflas etmesi üzerine Yasef v.

Şemuil ve Yakub v. Nesim’i yeni ortaklar olarak iltizama dahil eder. Bu üç

sermayedar Yahudi, 19 Zilhicce 1003/15 Ağustos 1595 tarihinde bir önceki tahvilden

kalan iki seneyi de ekleyerek iki tahvil, yani toplam altı seneliğine mukataaları

işletme izni için başvuruda bulunurlar. Bunun üzerine tanzim edilen şartnamede,

Şaya başlangıçta verdiği beş yük akçelik kumaşa ek olarak beş yük akçe daha miri

çuha mühimmatı için ödeme yapmağı kabul eder. Üstelik Şaya, iltizamı müddetince

her sene hazineye beş yük akçe tutarında çuha ve kumaş teslim etmeyi de taahhüt

etmektedir53.

50 BOA, MAD. 4357, s. 362/10 (1005/1596-97). 51 BOA, MAD. 2477, s. 33-34 (9 Cemaziyelahır 1003/19 Şubat 1595); s. 47 (Gurre-i Zilkade 1003/8 Temmuz 1595); s. 52 (10 Zilkade 1004/6 Temmuz 1596); s. 90-91 (22 Receb 1004/22 Mart 1596); s. 104-105 (Gurre-i Rebiülahır 1005/22 Kasım 1596); s. 108 (18 Muharrem 1007/21 Ağustos 1598); s. 122 (27 Şevval 1005/13 Haziran 1597); s. 131-132 (20 Receb 1006/26 Şubat 1598); s. 155-156 (8 Cemaziyelahır 1007/6 Ocak 1599); BOA, MAD. 4459, s. 94-95 (21 Cemaziyelahır 1004/21 Şubat 1596). 52 BOA, MAD. 2477, s. 131-132 (20 Receb 1006/26 Şubat 1598); BOA, MAD. 3201, s. 46 (19 Rebiülevvel 1013/15 Ağustos 1604); BOA, MAD. 3360, v. 9b-10b (Gurre-i Cemaziyelevvel 1016/24 Ağustos 1607); BOA, MAD. 3360, 84. parça (12 Receb 1018/11 Ekim 1609). 53 BOA, MAD. 2477, s. 70-71, 82-83, 85-86, 119-120 (19 Zilhicce 1003/25 Ağustos 1595).

Page 101: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

93

Şartnamede yer alan bu kayıt, ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü bu defa

mültezim, diğer örneklerden farklı olarak çuha mühimmatına bir ödenek ayırmaktan

değil, doğrudan temin edeceği kumaşı hazineye teslim etmekten bahsetmektedir. Söz

konusu belgede, mültezimin bu işi hangi vasıtalarla gerçekleştireceğine dair herhangi

bir bilgi bulunmamakla birlikte, daha geç tarihlere ait birkaç arşiv kaydı, Selanik’teki

bazı mukataaları işleten mültezimlerin Selanikli çuha üreticilerle kurduğu bağlantının

işleyişine dair değerli malzeme sağlamaktadır. Örneğin Selanik resm-i mizân-ı

kapan-ı galle, pencik, resm-i kapudanî, ihtisâb, niyâbet-i kefere ve resm-i arûsâne-i

Yahudiyân mukataalarının 24 Rebiülevvel 1014/30 Temmuz 1605 tarihinden

başlayan yeni iltizam dönemi boyunca, her sene mukataalardan hasıl olacak kıst el-

yevmden 420.000 akçenin 10.000 zira çuha alımında kullanılmasına ve satın alınan

çuhanın mültezimler tarafından çuha eminine teslim edilmesine karar verilmişti54.

Keza aynı sene içinde Pinto Yahudinin iltizamına geçen bâc-ı bâb-ı Vardar, resm-i

tamga-yı çuka ve tevabii mukataasından her sene dâhil-i hazîne olacak 236.666

akçe mukābelesinde senevî 5873 zırâ‘ yeniçeri çukası verilmesi şarta

bağlanmıştı55. 1016/1607-08 senesine gelindiğinde ise, Karaferye çeltük-i enhâr ve

bâc-ı pazar mukataalarına talip olan iki kişi her sene kıst el-yevmlerinden çuha satın

alarak çuha eminine teslim etmeyi teklif etmekteydiler56.

Yukarıda anlatılanlar çerçevesinde, Selanik’te Dergâh-ı âli ocakları için

üretilen çuhaların alımı esnasında kullanılmak üzere kent ve çevresinde faaliyet

gösteren mukataaların irsaliyelerinden tahsis edilen meblağların, herhangi bir resmi

devlet görevlisinin eline geçmeden doğrudan mültezimler tarafından harcandığı

anlaşılmaktadır. Zaten konuyla ilgili birçok belgede, mukataaların nevruz veya

ağustos akçelerinden çuha mühimmatına ayrılan paraya çuha emini, nazır veya

havale görevlilerinin karışmaması şarta bağlanmıştı. Onların yerine ilgili mukataa

veya mukataaları iltizam edenler, bizzat dokumacılarla temasa geçerek gerekli parayı

ilk elden teslim etmekteydiler. Mültezimler çuha üreticilerine teslim ettikleri meblağ

karşılığında, kadıdan hüccet ve temessük alarak yaptıkları ödemeyi resmi kayıtlara

54 BOA, MAD. 4357, s. 99-100 (24 Rebiülevvel 1014/9 Ağustos 1605); BOA, MAD. 3360, 90. parça (Defter numaralandırılırken yanlışlıkla arada bir atlama yapıldığından, gerçekte 89. parça olmalıdır) (2 Cemaziyelevvel 1014/15 Eylül 1605). 55 BOA, MAD. 3360, 86. parça (1014/1605-06). 56 BOA, MAD. 3360, v. 61b-62a (1016/1607-08).

Page 102: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

94

işletmekteydiler57. 1016/1607 senesinde, şartnamelerinde yazılı olmasına karşın

Selanik’teki çuha dokumacılarına gerekli ödemeleri yapmayan Selanik gümrüğü,

zarar-ı kassabân ve Selanik dalyanları mukataaları mültezimleri, çuhacı Yahudilerin

şikayeti üzerine mukataalardan uzaklaştırılmışlardı58.

Görüldüğü gibi XVI. yüzyılın sonundan itibaren, Osmanlı Devleti

tarafından Selanik’ten alınan çuhaların ödemesinde çevre bölgelerden toplanan cizye,

adet-i ağnam ve avarız gibi vergilerin yanı sıra, bu havalide bulunan mukataaların

irsaliyeleri yaygın biçimde kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönüşümün kesin tarihi

hakkında bir yargıya ulaşmak için yeterli veriye sahip olmamakla birlikte, en azından

1006/1597-98 tarihinde ödeme dengesinin Selanik mukataaları lehine değiştiğini

gösteren bir belge bulunmaktadır. Selanik kadısı 3 Muharrem 1006/6 Ağustos 1597

tarihli arzında nakit para bulmanın güçlüğünü belirttikten sonra59, İstanbul’dan gelen

bir emir doğrultusunda Selanik mukataalarından sefer harcamaları için havale

gönderilmesine şiddetle karşı çıkmaktaydı. Kadıya göre, kentte dokunan yeniçeri

çuhasının tamamlanabilmesinin yegane yolu, yaklaşık 7.300.000 akçe tutarındaki

Selanik mukataaların nevruz ve ağustos akçelerinin bu iş için sarfedilmesiydi.

Selanik kadısının arzına cevap niteliği taşıyan Safer 1006/Eylül 1597 tarihli

hükümde, kadının talepleri olumlu karşılanmış ve İstanbul’da muhafaza edilen eski

çuha muhasebesi defterlerine uygun biçimde, çuha alımlarını finanse etmek amacıyla

eskiden beri kullanılan haraç ve resm-i ağnam vergilerine Selanik mukataalarından

elde edilen gelirin de eklenmesi kararlaştırılmıştı60.

Selanik’ten satın alınan çuhaların ödemesinde yeni kaynaklar yaratma

ihtiyacının bu denli şiddetli biçimde kendini hissettirmesini, bu dönemde Osmanlı

maliyesinin içine girdiği krizle açıklamak mümkündür. Nitekim XVI. yüzyılın

başlarına ait çuha muhasebelerinin, varidat kısımlarında bir önceki seneden

57 BOA, MAD. 2477, s. 47 (Gurre-i Zilkade 1003/8 Temmuz 1595); s. 104-105 (Gurre-i Rebiülahır 1005/22 Kasım 1596); s. 122 (27 Şevval 1005/13 Haziran 1597); s. 131-132 (20 Receb 1006/26 Şubat 1598); s. 155-156 (8 Cemaziyelahır 1007/6 Ocak 1599); BOA, MAD. 3360, 87. parça (25 Cemaziyelahır 1014/7 Kasım 1605); BOA, MAD. 4357, s. 149 ve 329 (1028/1618-19). 58 BOA, MAD. 3360, 94. parça (Defter numaralandırılırken yanlışlıkla arada bir atlama yapıldığından, gerçekte 93. parça olmalıdır) (11 Cemaziyelahır 1016/3 Ekim 1607). 59 Bu tarihte çuha ödemelerinde nakit darlığı yaşandığını çuha emini de dile getirmişti. BOA, MAD. 7336, s. 95 (1006/1597-98). 60 BOA, MAD. 7336, s. 98-99 (Safer 1006/Eylül-Ekim 1597).

Page 103: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

95

harcanmadan kalan miktarlar bulunmasına rağmen, bu dönemde muhasebenin

denkleştirilmesinde ve Selanikli yünlü imalatçılara ücretlerinin ödenmesinde

birtakım sıkıntılar yaşanmaktaydı. 1014/1605 tarihinde, Selanik ve Çitroz

memlehalarından çuha üreticilerine geçen dönemlerden kalan borçtan 47.517 akçelik

bir bölümü ödenmişti61. Keza 1015-1016/1606-08 muhasebesinin harcama bölümü

içinde, çuhacı Yahudilere ödenen 261.808 akçe tutarında bir borçtan söz

edilmektedir62.

Bununla birlikte muhtemelen cizye ve resm-i ağnam gibi vergi türlerine

oranla daha kolay tahsil edilebiliyor olmaları, Selanikli üreticiler açısından mukataa

gelirlerini cazip hale getirmekteydi. Zaten eskiden beri cizye vergilerinin toplanarak

çuha ödemelerinde kullanılmasında birtakım aksaklıklar yaşanmaktaydı. 980/1572

senesi gibi nispeten erken bir tarihte bile, ellerine müstakil emirler ulaşmadığı

gerekçesiyle tahsil ettikleri vergileri, çuha emini veya katibine teslim etmede zorluk

çıkaran haraççılar bulunmaktaydı63. Bu durum, çuha alımları esnasında Selanik’te

yapılan harcamalar için gerekli olan meblağın bir araya getirilmesinde belirli bir

gecikme yarattığından, devlet siparişinin yetiştirilmesini güçleştirmekteydi. Bu gibi

sorunlar, XVII. yüzyılın ilk yarısında da yaşanmağa devam etmiştir. 1019/1610

tarihinde, çuha masraflarına ocaklık tayin edilen yerlerin cizyelerini toplayan

görevliler, söz konusu vergileri İstanbul’da peşin olarak ödediklerini ileri sürerek

tahsil ettikleri meblağı kendileri için ayırmaktaydılar64. Keza 1023/1614 tarihinde,

Sidrekapsi’de yeniçeri çuhaları harcamalarına ocaklık olarak tahsis edilen bazı

köylerin vergi gelirlerinin gerekli kişilere aktarılmayarak bölgede bulunan bazı kadı,

sipahi ve çavuşların elinde kalması benzer bir aksaklığı yol açmıştı65. XVII. yüzyılın

ortasına doğru, Selanik’te Dergâh-ı âli ocakları için üretilen çuhaların mübayaa

masraflarına ocaklık tayin edilen gelirler ciddi bir aşınmaya maruz kalmışlardı.

Örneğin kimi nüfuzlu kadı, müderris ve imamların araya girmesi yüzünden,

1045/1637 senesinden itibaren, çuha harcamalarına ocaklık tayin edilmiş olmalarına

61 BOA, D. BŞM. 124, s. 4 (24 Cemaziyelevvel 1014/7 Ekim 1605). 62 BOA, MAD. 7435, s. 19 (1015/1606-07) 63 BOA, KK. 67, s. 419/3 (15 Rebiülahır 980/25 Ağustos 1572). 64 BOA, MD. 79 88/223 (10 Safer 1019/4 Mayıs 1610). 65 BOA, A. DVN. MHM. 939, s. 3 (13 Rebiülevvel 1023/23 Nisan 1614).

Page 104: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

96

karşın Karaferye cizye ve avarızı toplanamamaktaydı66. Bu nedenle 1050/1640-41

tarihinde, çuha ocaklıklarını belirleyen yeni bir defter tertip etme zarureti doğmuştu.

Fakat bir sene sonra bu yeni düzenleme de, cizye defterinin uygunsuz biçimde

değiştirildiğini iddia eden halkın şikayetlerine maruz kalmaktan kurtulamamıştı67.

Selanikli yünlü imalatçıları ise, meseleye biraz daha farklı bir açıdan

bakmaktaydılar. Kentte çuha üreten Yahudiler, devlet tarafından kendilerine

aktarılması gereken cizye, resm-i ağnam ve avarız gibi gelirlerin düzgün biçimde

toplanamamasını bürokraside yaşanan olağan yavaşlık ve aksaklık yerine, Selanik

çevresinde hakim olan asayişsizlikle açıklama eğilimindeydiler. 1015/1606 tarihinde

Selanik kadısı aracılığıyla sıkıntılarını dile getiren Selanikli çuha üreticileri, bölgede

hüküm süren düzensizlik nedeniyle cizye ve resm-i ağnam vergilerinin

toplanamadığını belirtmişlerdi. Hatta bu dönemde, neredeyse duran ticari hayat

yüzünden çuha imalatçılarına ödenen paranın kaynaklarından birini teşkil eden

Selanik ve Çitroz memlehalarından hasıl olan tuz satılamadığından, Selanikli

dokumacılara aktarılması gereken meblağ kente zamanında ulaştırılamamıştı.

Selanikli üreticiler, bu nedenle yapağı ve çivit alma mevsimini kaçırdıklarını

belirtmekte ve adı geçen maddeleri olağandan daha yüksek bir fiyata almak zorunda

kaldıklarından yakınmaktaydılar. Maliyetin yükselmesine sebep olan bu tür

durumlardan kaçınmak amacıyla çuha üreticileri, hükümete çevre bölgelerden

toplanan cizye ve resm-i ağnam vergilerinin kul mevacibi olarak merkezi hazineye

aktarılmasını tavsiye etmekteydiler. Selanikli imalatçılara göre, kentte devlet adına

hazırlanan yünlü kumaşların alımında bölgede bulunan mukataalardan havale edilen

paranın kullanılması daha uygun olacaktı68.

Gerçekten de, XVI. yüzyılın sonundan itibaren Dergâh-ı âli için Selanik’ten

satın alınan çuhaların ödemesinde, cizye, adet-i ağnam ve avarız gibi vergilerle

birlikte mukataa gelirlerinin de kullanılmaya başlanmasını, bölgede yaşanan idari

karışıklığa bağlayan Selanikli Yahudilerde belirli bir haklılık payı bulunmaktadır69.

66 BOA, MD. 88 89/231 (3 Rebiülahir 1047/25 Ağustos 1637). 67 BOA, MD. 89 58/146 (Gurre-i Zilkade 1052/21 Ocak 1643). 68 BOA, MAD. 3360, 71. parça (Gurre-i Receb 1015/2 Kasım 1606). 69 Selanik çevresinde bulunan eşkıyanın geceleri kente gelerek Yahudi evlerine baskınlar düzenlemeleri üzerine 28 Şevval 1018/24 Ocak 1610 tarihini taşıyan bir fermanla, Selanik’te düzenli gece devriyeleri kurulması emredilmişti. BOA, MD. 78, 134/348.

Page 105: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

97

Nitekim söz konusu arzın yazılmasından bir önceki senenin çuha muhasebesi içinde

kaydedilen mukataa tahsisatları, Selanik’te yapılan kumaş alımı harcamalarında

yalnızca bu döneme özgü yüksek bir seviyeye fırlamıştı. 1014-1015/1606-07

yıllarına ait çuha muhasebesinin gelir kaynakları, defterin giriş kısmında özetlendiği

haliyle sırasıyla merkezi hazineden gönderilen 5.077.380 akçe, mukataalardan

9.010.222 akçe, cizye-i gebran, ispençe, adet-i ağnam ve çeşitli yerlerde bulunan

rahipler tarafından verilen meblağdan 234.350 akçe, bedel-i sipahiyandan 141.000

akçe, Süleyman Paşa evkafı mütevellisinden 20.000 akçe, tersane kadırgaları için

alınan beylik çuhanın bedeli için ferman ile tahsis edilen 100.000 akçe ve veresiye

alınan çuhalar veya adeten çeşitli kişilere verilen çuha bahası için 821.008 akçelik

mütalebe tezkereleri olmak üzere toplam 15.403.960 akçe olarak hesaplanmıştı70.

Görüldüğü gibi, bu senenin muhasebesinde hazineden nakit yollanan

meblağ ve mukataalardan tahsis edilen gelirlerde çok büyük bir artış yaşanmıştı.

Buna karşın bir zamanlar Selanik’ten satın alınan çuhaların ödenmesinde yoğun

biçimde kullanılan cizye, adet-i ağnam ve avarız gelirleri, bu döneme ait

muhasebenin toplam gelir kaynakları içinde cüzi bir kısım teşkil etmektedir. Ödeme

dengesinde yaşanan bu değişim, 1016-1017/1607-08 arasını kapsayan muhasebede

de aynen devam etmiştir. Üstelik bu dönemde çuha mühimmatı adı altında

mukataalardan tahsis edilen meblağın hatırı sayılır bir kısmı, defterdar-ı şıkk-ı evvel

Ahmed Paşa tarafından tahsil edilerek muhasebeye eklenmişti. Bu olağan dışılıkların

yanında 1014/1605-06 senesinde 929 ve 1015/1606-07 senesinde 1370 nefere kışlık

çuhalarının verilememesi, devletin Selanik’te kurduğu mübayaa düzeninin bu

dönemde iyi işlemediğini gözler önüne sermektedir. Söz konusu tarihlerde eksik

kalan yeniçeri çuhaları, 1016-1017/1607-08 yılları arasında çuha emini olan

Karaböcekzade Mustafa Efendi tarafından tamamlanmıştı71.

70 BOA, MAD. 7632, s. 10 (1015/1606-07). 71 BOA, MAD. 7435, s. 5-6 (1017/1608-09).

Page 106: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

98

Tablo IV

1014-1015/1606-0772 ve 1016-1017/1608-0973 Muhasebelerine Göre Selanik’te Çuha Alımına Kaynaklık Eden Mukataalar

1014-1015/1606-07 1016-1017/1608-09

Mukataanın Adı Miktar/Ak. Mukataanın Adı Miktar/Ak.

1-Sidrekapsi mukataaları 2.057.000 1-Selanik ve Çitroz memlehaları 973.340

2-Selanik memlehaları 2.599.891 2-Selanik gümrüğü ve dalyanları muk. 3.022.000

3-Çitroz hasları 140.700 3-Kapan-ı galle ve ihtisab ve bâc-ı bâb (…)

400.000

4-Karaferye hasları 40.000 4-Beşik Gölü mukataası 180.000

5-Şeftali hasları 10.000 5-Karaferye çeltük-i enhâr muk. 67.520

6-Karaferye çeltük-i enhâr muk. 16.000 6-Kelemerye tuzcıyânı hasları 835.000

7-Beşik Gölü mukataası 122.560 7-Sidrekapsi muk. ve (…) hasları 3.562.966

8-[Kelemerye] tuzcıyânı hasları 360.337 8-Bâc-ı bâb-ı Vardar, şemhâne vedekâkin-i hâssa mukataaları

121.000

9-Selanik bâc-ı keyl muk. 22.654

10-Geçid-i hamr ve arak ve kahve muk. 125.280

11-Doyran Gölü mukataası 152.200

12-Kapan-ı galle ve ihtisâb mukataası 234.000

13-Topliçe (?) hasları 70.000

14-Selanik gümrüğü ve dalyanları muk. 3.016.000

15-Beytülmâl-i hâssa mukataası 46.500

TOPLAM 9.013.122 TOPLAM 9.161.826

3.2.2.3. Çuha Ödemelerinin Düzenlenmesinde Yeni Dönem

XVI. yüzyılın sonlarından itibaren, Selanik’te devlet adına üretilen yünlü

kumaşlar karşılığında Selanikli çuha imalatçılarına ödenmesi gereken paranın

temininde yaşanan güçlükler, hükümeti bu konuda yeni bir düzenleme yapmaya

yönlendirdi. Daha önceden bahsettiğimiz gibi, aslında herhangi bir döneme ait bir

çuha muhasebesinin varidat kısmında gösterilen kaynakların tümü, Selanikli

üreticilere dağıtılmamaktaydı. Harcamaların esas ağırlığını satın alınan kumaşların

bedeli olarak verilen meblağ oluşturmakla beraber, çuha muhasebesi içinde yer alan

yan harcamalar da belirli bir yekuna ulaşmaktaydı. Osmanlı hükümeti 1017-

1018/1608-09 muhasebesinin ardından, uzun süredir Selanik’te devlet için sabit 72 BOA, MAD. 7632, s. 26-29 (1015/1606-07). 73 BOA, MAD. 7435, s. 6-7, 18-19 (1017/1608-09).

Page 107: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

99

miktarda üretilen yeniçeri çuhası ve sobramanın toplam fiyatına tekabül eden

14.040.000 akçelik bir cep bütçe tanzim etti74. Dergâh-ı âli ocakları mensuplarının

kışlık giyim ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulan senelik çuha muhasebelerinin

içinde hususi bir yere sahip olan bu paket bütçenin yönetimi, en geç 1020/1611-12

tarihinde Selanik Yahudi cemaatinin önde gelen idarecilerinden sermayedar bir

girişimci olan Yuda Medinezade’ye bırakılmıştı75.

Bu durum, Selanikli çuha üreticileri ile devlet arasındaki ilişkiler açısından

yeni bir dönemin başlangıcı sayılabilir. Bu tarihten itibaren devlet tarafından alınan

çuhaların mali kaynakları, tedricen Selanikli Yahudilerin elinde toplanmağa başladı.

Örneğin, 1016-1017/1607-08 muhasebesi kapsamında Sidrekapsi mukataalarından

tahsis edilen toplam 1.600.000 akçenin 770.000 akçelik bir bölümü, bizatihi Selanikli

çuhacılar tarafından tahsil edilmişti76. Muhasebede geçen an-yed-i Yahudiyân-ı

çukacıyân tabiriyle tam olarak neyin kastedildiği açık değildir. Bununla birlikte,

Sidrekapsi mukataalarından çuha mühimmatı adına para tahsil edenlerin Selanikli

dokumacılardan ziyade, kentte çuha üretimini yönlendiren kumaş tacirleri olması

akla daha yakın bir olasılıktır.

Görünüşe göre Selanik’teki yünlü kumaş üretimi faaliyetlerinin

düzenleyicilerinden biri olan Yuda Medinezade, Selanik’te XVI. yüzyılın ortasından

itibaren önemli bir rol oynayan Medine ailesinin bu tarihteki en önemli fertlerinden

biriydi77. Yuda, devlet tarafından Selanik’ten alınan yünlü kumaşların toplam

bedelini oluşturan 14.040.000 akçelik meblağı bir araya getirme işlevini üstlenmeden

önce de, muhtemelen kent çapında yetkili bir dini önder sıfatıyla Selanik

Yahudilerinin devlete düzenli biçimde muayyen bir miktar çuha teslim etmelerini

sağlamaktaydı. Hatta anlaşılan kendisinden önce bu görevi, babası yerine

getirmekteydi. 1018/1609 tarihinde Yuda, kendisine karşı açılan bir davada,

babasının kentteki devlet siparişini hazırlattığı son yılda yayabaşılık vazifesini

yürüten İbrahim Ağa’nın tanıklığına başvurarak, söz konusu senede Selanik

74 BOA, MAD. 7632, s. 73 (1019/1610-11); BOA, MAD. 3349, s. 77 (1031/1621-22). 75 BOA, MAD. 6272, s. 8 (1021/1612-13). 76 BOA, MAD. 7435, s. 6 (1017/1608-09). 77 1003/1595 tarihinde, büyük ihtimalle aynı aileye mensup olan Yasef Medine veled-i Şemuil üç Yahudi sermayedar ile birlikte, Selanik gümrüğü ve dalyanları mukataalarına talip olmuştu. BOA, MAD. 2477, s. 47 (Gurre-i Zilkade 1003/8 Temmuz 1595).

Page 108: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

100

Yahudilerinin üzerlerine düşen çuhayı eksiksiz biçimde tamamlayarak İstanbul’a

yolladıklarını kanıtlamıştı78. 1016-1017/1607-08 tarihlerine ait çuha

muhasebesindeki bir tahvil kaydından hareketle, Yuda’nın babasının Selanikli bir

haham olduğu çıkarılabilmektedir79.

Selanik Yahudi cemaatine dini ve idari açılardan liderlik eden birisinin,

kentte devlet adına hazırlanan yünlü kumaşların organizasyonundan sorumlu olması

kent Yahudilerinin devlet ile olan ilişkileri açısından alışılmadık bir durum değildi.

Burada dikkat çekici olan husus, bir yandan Selanik’teki birtakım önemli mukataaları

iltizam ettiği anlaşılan Yuda’nın, öte yandan Selanikli çuha imalatçılarına devlet

tarafından ödenmesi gereken meblağın kaynaklarını oluşturan muhtelif gelir

kalemlerini bizzat kendi girişimleriyle bir araya getirmesidir. XVII. yüzyılın

başlarında Selanikli bir Yahudi ailenin kentin iktisadi hayatında bu denli önemli bir

konuma yükselmesi80, görünüşe göre bölgede bulunan kimi yerel güç odaklarını

rahatsız etmiştir. 1018/1609 tarihinde Yuda Medinezade hakkında asılsız iddialar

ortaya atan bazı emin, kayyum ve yerel idareciler, Yuda’nın zorla İstanbul’a

getirtilmesine neden olmuşlardı. Bunun üzerine hepsi bir dönem Selanik kadılığında

bulunmuş olan Galata mutasarrıfı Mevlânâ Kemaleddin, eski İstanbul kadısı

Mevlânâ Rıdvan, eski Anadolu kazaskeri Mevlânâ Abdullah, Niksarizade, eski

Galata kadısı Mevlânâ Mehmed mahzar ve şehadetnameler göndererek Yuda

Medinezade lehinde görüş bildirmişlerdi. Adı geçen kadıların ifadesine göre,

Selanik’te devlet için üretilen çuhaların istenilen kalitede imal edilmesinde ve devlet

siparişinin beklenen zamanda tamamlanmasında Yuda merkezi bir rol oynamaktaydı.

Üstelik kent Yahudileri, Yuda’nın hahamlığından son derece memnundular81.

Yuda Medinezade, 1020/1611-12 ila 1023/1614-15 yılları arasında fiilen

devletin Selanikli yünlü kumaş imalatçılarına vermesi gereken paraların tahsildarlığı

vazifesini yürüttü82. Anlaşılan bu dönemde Yuda, çevre bölgelerden topladığı vergi

78 BOA, MD. 78, 115/291 (24 Cemaziyelahır 1018/24 Eylül 1609). 79 BOA, MAD. 7435, s. 26 (1017/1608-09) 80 1018/1609 tarihinde Yuda Medinezade ve Manastırlı Senor Yahya’nın evlerini basan eşkıyaların, toplam 20.000 altınlık malı gasp etmeleri, Medinezade’nin serveti hakkında bir ipucu verebilir. BOA, MD. 78, 115/290 (24 Cemaziyelahır 1018/24 Eylül 1609). 81 BOA, MD. 78, 111/293 (20 Cemaziyelahır 1018/20 Eylül 1609). 82 BOA, MAD. 6272, s. 4 (1021/1612-13); s. 26 (1022/1613-14); s. 56 (1023/1614-15).

Page 109: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

101

gelirleri ile birtakım Selanik mukataalarından aldığı parayı, çuha eminini atlayarak

doğrudan Selanikli çuha üreticilerine dağıtmaktaydı. Osmanlı hükümetini, senelik

kumaş alımlarında böyle bir yol izlemeye sevk eden gelişmelerden birisi, büyük

ihtimalle halihazırda kentte çalışan dokumacılarla ticari bağları olan cemaat

liderlerini kullanarak devlet açısından uygun bir fiyat indirimi kazanmaktı. Öte

yandan hükümet, çuha üreticilerine ödenmesi gereken meblağın toplanmasını Yuda

Medinezade’ye bırakarak bu işin muhtemel zorluklarını da devretmiş oluyordu.

Nitekim 1026-1027/1617-18 dönemine ait çuha muhasebesini düzenleyenler, der-

uhde-i Yahudiyân-ı çukacıyân-ı Selanik ibaresinden anlaşıldığı üzere bizzat

Selanikli üreticiler olmuştu83. 1033-1035/1624-26 yılları arasında, Dergâh-ı âli

ocakları için alınan çuhaların masrafları için ocaklık tayin edilen gelirlerin Selanik

Yahudileri tarafından toplandığına dikkat edilirse84, bu yöntemin nispeten uzun bir

süre kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtildiği gibi, Selanik’in önde gelen nüfuzlu Yahudileri veya

doğrudan kentteki çuha üreticileri tarafından toplanan 14.040.000 akçelik meblağ,

devlet tarafından Selanik’ten her sene alınan yünlü kumaşların bedeli olarak bir

şekilde çuha üreticilerine aktarılmaktaydı. Bu dönemde söz konusu meblağı

oluşturan kaynaklarda, XVI. yüzyılın başında olduğu gibi, çevre bölgelerden

toplanan cizye, adet-i ağnam ve avarız gibi vergilere geri dönüşün yaşandığı

görülmektedir. Her şeye rağmen devletin Selanik’ten aldığı çuhaların parasını

öderken kent ve çevresinde bulunan mukataa gelirlerinden yararlanmağa devam

ettiği tespit edilebilmektedir. Bununla birlikte bu yeni düzenlemede, mukataalardan

havale edilen paraların genel toplam içinde XVII. yüzyılın hemen başındaki orana

kıyasla cüzi bir yer tuttuğu rahatlıkla söylenebilir.

83 BOA, MAD. 3071, s. 6 (1027/1617-18). 84 BOA, MAD. 1981, s. 10-11 (1034/1624-25); s. 111-113 (1035/1625-26).

Page 110: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

102

Tablo V

1030-1037/1621-28 Yılları Arasında Çuha Alımına Ocaklık Tayin Edilen Gelirler

1030-31/1621-2285 1032-33/1623-2486 1033-34/1624-2587 1034-35/1625-2688 1036-37/1627-2889

Cizye 7.472.240 9.387.659 10.085.161 7.439.218 9.454.842

Adet-i ağnam 145.739 147.839 131.980 189.877 145.739

Avarız 946.562 1.829.761 1.796.913 1.794.908 1.730.430

İspençe 709.340 748.070 774.300 774.300 763.610

Mukataa 3.305.440 1.176.666 504.666 624.666

Ziyade-i cizye 770.659 750.000 746.980 1.253.40090

728.287

Diğer 800.000 – – – –

Harcamalar91 109.980 – – – 273.574

TOPLAM 14.149.980 14.039.995 14.040.010 14.041.758 13.180.000

3.2.3. Selanikli Dokumacılara Paralarının Ödenmesi Selanikli çuha üreticilerine her sene devlet adına imal ettikleri yünlü

kumaşların paralarının ödenmesi, üreticiler ile kentte bulunan devlet görevlileri

arasındaki ilişkinin en hassas vechesini oluşturmaktaydı. Bu noktada Selanikli yünlü

dokumacılar, devlet siparişinin mali yönüyle ilgilenen çuha emini ile sık sık karşı

karşıya gelmekteydiler. Daha önceden belirtildiği gibi, XVI. yüzyıl boyunca çuha

emini kural olarak İstanbul’dan gelirken yanında getirdiği bir miktar nakiti,

üreticilerin gerekli hammaddeleri temin etmelerini kolaylaştırmak maksadıyla

doğrudan yünlü kumaş imalatçılarına dağıtırdı. Fakat devlet için hazırlanan

kumaşların üretiminin bu ilk safhasında dahi, kimi zaman çuha eminleri tarafından

85 BOA, MAD. 3449, s. 77 (1031/1621-22). 86 BOA, MAD. 7589, s. 164 (16-22 Ramazan 1032/14-20 Temmuz 1623); BOA, MAD. 3445, s. 67-68 (1033/1623-24); BOA, MAD. 1981, s. 45-46 (18 Receb 1033/6 Mayıs 1624). 87 BOA, MAD. 1981, s. 10-11, 108-110 (1034/1624-25). 88 BOA, MAD. 1981, s. 111-113 (1035/1625-26). 89 BOA, MAD. 1981, s. 18-19 (1037/1627-28). 90 Bu döneme ait ocaklık listesinde, mukataa gelirleri ile ziyade-i cizye bedeli birlikte kaydedilmiştir. 91 Ocaklık gelirlerinin toplanması esnasında çıkan muhtemel harcamalar.

Page 111: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

103

yapılan usulsüzlüklere rastlanmaktadır. Örneğin, 983/1577 senesinde Dergâh-ı âli

ocaklarının kışlık yünlü kumaş ihtiyacının temini ile görevlendirilen emin Selanik’e

geldiğinde, merkezi hazineden getirdiği meblağı çuha üreticilerine dağıtmak yerine

elindeki nakit filoriyi bozdurarak parayı işletmeği tercih etmişti92.

Yayabaşının gözetiminde üretimi tamamlanan çuhalar, Selanik’teki çuha

anbarına getirilirdi. Çuha sahiplerinin ürettikleri kumaşlar karşılığında paralarını

aldıkları yer anbar olduğundan, en çok anlaşmazlığın doğduğu yer de burasıydı.

Öncelikle anbara getirilen çuhalar, İstanbul’dan tayin edilen resmi bir arşıncı

tarafından standart ölçülere sahip damgalı bir arşın aracılığıyla ölçülürdü93. Selanikli

Yahudilerin, çuha eminine teslim ettikleri kumaşların düzgün biçimde ölçülmediğine

dair şikayetlerine kulak verecek olursak94, kimi zaman emin ve etrafındakiler çuha

üreticilerinden daha fazla kumaş alabilmek için olağan ölçülerden daha uzun arşınlar

kullanmaktaydılar. Bu gibi yolsuzlukların engellenmesi amacıyla hükümet, Selanik

kadısını yıllık çuha alımının tanziminde ve çuha muhasebesinin hazırlanmasında

yetkili kılmıştı95. Bu nedenle çuha emini hakkında kent Yahudileri tarafından

yükselen şikayetlerin değerlendirilmesi ve gerekli hallerde çuha üreticilerinin

haklarını korumaya yönelik müdahaleler yapma görevi Selanik kadısına verilmişti.

Devlet adına imal ettikleri çuhaları anbara getiren çuha sahipleri, zaman

zaman devletin çuhanın ziraı başına takdir ettiği fiyatı eksiksiz biçimde

alamamaktaydılar. 973/1565 tarihinde çuha emininin, Selanikli üreticiler tarafından

getirilen çuhayı kendi belirlediği fiyattan almaya kalkışması, üreticiler açısından

92 BOA, MD. 29, 109-110/266 (2 Zilkade 984/21 Ocak 1577). 93 Selanik’te devlet tarafından satın alınan çuhaların ölçülmesi için her sene genellikle Dergâh-ı âliye mensup bir görevli arşıncı olarak tayin edilmekteydi. BOA, MAD. 7336, s. 92 (10 Muharrem 1006/23 Ağustos 1597); 85 Numaralı Mühimme Defteri, s. 47, hük. no: 75 (8 Cemaziyelevvel 1040/13 Aralık 1630). 17 Erbain 1053/8 Ocak 1644 ila 17 Erbain 1054/8 Ocak 1645 tarihleri arasında çuha kitabeti ve arşıncılığı vazifelerini aynı şahsiyet yerine getirmekteydi. BOA, MAD. 2765, s. 27-28 (2 Safer 1055/30 Mart 1645). 94 BOA, MAD. 2775, s. 102 (17 Muharrem 973/14 Ağustos 1575); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573); BOA, MD. 29, 109-110/266 (2 Zilkade 984/21 Ocak 1577); BOA, MD. 31, 193/434 (9 Cemaziyelevvel 985/25 Temmuz 1577). XVII. yüzyılın başlarında Selanikli Yahudilerin, arşıncının satın alınan çuhayı doğru ölçmediğine dair bir şikayette bulunmaları üzerine yayabaşının da ölçüm esnasında hazır bulunması emredilmişti. BOA, MD. 78, 44/116 (25 Receb 1018/24 Ekim 1609). 95 1001/1592-93 senesinde yeniçeri çuhalarının hazırlanmasında görev alan Selanik kadısı Abdürrahim Efendi, muhasebedeki yoğun işleri nedeniyle yanına mülazim sıfatıyla Bostancı Efendi danişmendlerinden Mustafa b. Bali’yi almıştı. BOA, MAD. 7336, s. 65 (15 Ramazan 1005/2 Mayıs 1597).

Page 112: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

104

ciddi bir sorun oluşturmuştu. Üstelik emin, anbara teslim edilen çuhaları ölçerken

pastav başına bir zira kendi hesabına ayırıyor, çuhacılara yaptığı ödemelerde ayarı

düşük akçeler kullandığı gibi arşın, taş ve terazi akçesi adıyla ek vergiler ihdas

ederek çuha sahiplerinin ürettikleri kumaşların karşılığını bütünüyle almasına engel

oluyordu96. Bu tür haksız uygulamalara ait başka bazı örnekler de bulunmaktadır.

Örneğin, 980/1572 tarihinde emin, kadının ifadesine göre 17-18 akçe değerinde olan

çuhalara yalnızca 10-13 akçe ödeyerek kent dokumacılarını çok zor bir durumda

bırakmaktaydı97. Çuha eminlerinin, çuhacı Yahudilere ödeme yaparken kullandığı

paraların ayarlarının düşük olması da ayrı bir sorun teşkil etmekteydi. 993/1585

yılında, çuha emini ile anlaşarak Selanikli üreticilere dağıtılması gereken parayı kızıl

ve kırkık akçe ile değiştirdiği iddia edilen İsak isimli bir Yahudiden

bahsedilmektedir98. Görünüşe göre çuha eminleri, bu yola fazlaca başvurduklarından

anbarda paranın dağıtımı esnasında, Yahudilerin paraları kendilerinin saymasına

müsaade etmemekteydiler. Bu nedenle devlet, Selanikli çuha üreticilerine paralarının

kadının huzurunda veya bizzat onun eliyle verilmesini istemekteydi99.

Çuha eminlerini bu tür yolsuzluklara sevk eden başlıca etken, muhtemelen

çuha emanetine yalnızca kayıtlı bulundukları bölüklerindeki ulufeleriyle tayin

edilmeleridir100. Bu nedenle Selanik’te göreve başlayan eminler, kendileri için ek

gelir kaynakları yaratmak istemiş olabilirler. Uzun bir süre boyunca Selanik’te görev

yapan çuha eminlerinin kent içindeki gelirleri hakkında resmi bir bilgi olmamakla

birlikte, 1047/1637 tarihli bir kayıt, bir süredir çuha emanetinde bulunanların Selanik

Yahudilerinden bir tür aide aldıklarını gözler önüne sermektedir101. Bu uygulamanın,

çuha emininin Selanik’teki ek masraflarını karşılamaya yönelik bir düzenleme

olduğu düşünülebilir.

Bir yandan çuha anbarında depolanan çuhaların karışmasını engellemek,

öte yandan muhtemel bir yolsuzluğun önüne geçmek maksadıyla anbara alınan çuha

96 BOA, MAD. 2775, s. 102 (17 Muharrem 973/14 Ağustos 1565). 97 BOA, MD. 19, 301/610 (2 Rebiülahır 980/12 Ağustos 1572). 98 BOA, MD. 58, 300/762 (2 Ramazan 993/28 Ağustos 1585). 99 BOA, MAD. 2775, s. 102 (17 Muharrem 973/14 Ağustos 1565); BOA, KK. 67, s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573); BOA, MD. 29, 109-110/266 (2 Zilkade 984/21 Ocak 1577). 100 BOA, MAD. 7534, s. 1653 (28 Zilkade 984/16 Şubat 1577). 101 BOA, KK. 2772, s. 50 (4 Şaban 1047/22 Aralık 1637).

Page 113: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

105

pastavlarının kenarlarına çuha katibi tarafından birtakım açıklayıcı notlar yazılırdı.

Bu notlarda çuhanın sahibi, çuhanın kimin elinden teslim alındığı, pastavın uzunluğu

ve kumaşın cinsi sarahaten kaydedilirdi102. Son olarak ise, çuha katibi aracılığıyla söz

konusu sene içinde çuha mühimmatı adına Selanik’te yapılan harcamaları içeren bir

muhasebe defteri tutulurdu103. Bu muhasebe defterinin, İstanbul’da yapılan

harcamaları da ihtiva eden genişletilmiş bir nüshası yine çuha emini ve katibinin

sorumluluğunda bu kez muhtemelen İstanbul’da tertip edilmekteydi.

3.2.4. Çuhanın İstanbul’a Nakledilmesi Selanik’te devlet tarafından yürütülen senelik çuha mübayaası

organizasyonunun son safhasını, anbarda toplanan kumaşların Dergâh-ı âli

ocaklarının mensuplarına tevzi edilmek üzere İstanbul’a nakledilmesi teşkil

etmektedir. Nakliye işleminin mümkün olduğunca kusursuz işleyebilmesi için,

öncelikle Selanikli dokumacılardan teslim alınan çuhaların denkler haline getirilerek

sıkıca paketlenmesi gerekmekteydi. Çuha muhasebelerinde, paketleme işlemi için

kullanılan malzemenin satın alınmasından doğan masraflar ayrıca belirtilmektedir.

Fakat muhasebe içindeki bu harcama kalemi, doğrudan çuha alımından doğan

masrafı karşılamak amacıyla tayin edilen ocaklıklardan elde edilen toplu meblağın

dışında kalmaktaydı. İstanbul’a gönderilen çuha pastavlarını paketlemek için

kullanılan kebe, ip, sicim, halat gibi malzemelerin ücreti, genel olarak Selanik

mukataalarından, özellikle de Selanik gümrüğünden ilgili sene içinde havale edilen

gelirden karşılanmaktaydı104. Selanik gümrüğünün, XVII. yüzyılın ilerleyen

dönemlerinde çuhanın İstanbul’a yollanması aşamasında kilit bir konuma

102 BOA, MAD. 2775, s. 1153-1154 (23 Şaban 973/15 Mart 1566); BOA, KK. 67, s. 224 (28 Safer 980/10 Temmuz 1572), s. 1222-1223 (29 Zilkade 980/2 Nisan 1573). 103 Çuha katibinin öncelikli görevi, ilgili senenin muhasebesini tertip etmekti. Bunun dışında çuha anbarına getirilen kumaşların kaydını tutmak veya gerekli hallerde çuha alımına kaynaklık eden gelirleri tahsil etmek de katibin sorumluluğu altındaydı. Çuha katibi, çoğunlukla çuha emini ile birlikte tayin edilir, kimi zaman ise katiplerin bir senenin sonunda çuha emanetine terfi ettikleri görülürdü. BOA, MAD, 7336, s. 50 (Gurre-i Receb 1005/18 Şubat 1597); BOA, MAD. 7336, s. 109 (29 Rebiülevvel 1006/9 Kasım 1597); BOA, MAD. 9825, s. 143 (1030/1620-21); BOA, MAD. 3445, s. 21 (22 Muharrem 1033/15 Kasım 1623); BOA, MAD. 1981, s. 97 (Gurre-i Muharrem 1036/22 Eylül 1626); BOA, MAD. 9829, s. 37 (28 Safer 1043/3 Eylül 1633); BOA, MAD. 7325, s. 262 (26 Zilhicce 1050/8 Nisan 1641). 104 BOA, MAD. 4357, s. 200 (1025/1616-17), s. 242 (Gaye-i Zilkade 1024/21 Aralık 1615), s. 320 (1028/1618-19).

Page 114: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

106

yükselmesinin nedeni, aşağıda gösterileceği gibi belirli bir tarihten sonra yeniçeri

çuhasının başkente taşınmasında deniz yolunun kazandığı önem ile bağlantılıdır.

Çuha denklerinin oluşturulması aşamasında kullanılan ip ve halatların

nereden temin edildiğine dair kesin bir bulgu yoktur. Bununla birlikte, Selanik’ten

İstanbul’a yollanan yeniçeri çuhalarının paketlenmesinde kullanılan kebelerin bizzat

çuha emini tarafından Fener ve Tırhala’dan alındığı iyice bilinmektedir105. 973/1566

tarihli bir hükme göre, kebe almak amacıyla adı geçen bölgelere giden çuha emini ve

katibi satın aldıkları kebelere karşılık beraberlerinde getirdikleri nakitten narh-ı ruzi

üzere ödeme yapmaktaydılar106.

Devlet adına alınan çuhaların İstanbul’a taşınmasında iki yöntem

izlenmekteydi. Bu yöntemlerden ilkinde çuha, Selanik çevresinden temin edilen deve

veya katır gibi yük hayvanları vasıtasıyla kara yolu kullanılarak İstanbul’a

götürülmekteydi. XVI. yüzyılın başlarına ait çuha muhasebelerindeki harcamalar

içinde yer alan yük hayvanı kiralarından hareketle, bu dönemde çuhanın Selanik’ten

İstanbul’a taşınmasında kullanılan başlıca yolun kara yolu olduğu anlaşılmaktadır107.

Her ne kadar yüzyılın başına ait muhasebe defterlerinin dışında, konuya ilişkin en

erken tarihli belgemiz 973/1566 tarihini taşıyor olsa da, aradaki dönemde önemli bir

değişiklik yaşanmadığı neredeyse kesindir. 973/1566 tarihli belgeye göre,

Selanik’ten hareket eden çuha yüklerinin güvenliğini sağlamak üzere belirli sayıda

hisar erenleri ve güvenilir kişiler, yol boyunca çuhayı taşıyan kafileye refakat

etmekteydiler108.

Devlet tarafından Selanik’ten satın alınan çuhaların İstanbul’a

nakledilmesinde kullanılan ikinci yöntem ise, Selanik iskelesinden gemilere

yüklenen çuha denklerinin deniz yoluyla başkente ulaştırılmasıydı. Dergâh-ı âli

ocaklarına tevzi edilmek üzere İstanbul’a yollanan yünlü kumaşların taşınmasında,

yaklaşık olarak hangi tarihlerde kara yolundan deniz yoluna bir kaymanın

yaşandığını Osmanlı belgelerine dayanarak tespit edebilmekteyiz. 981/1574 tarihli

105 BOA, KK. 67, s. 1281 (Selh-i Zilhicce 980/2 Mayıs 1573); BOA, MAD. 7534, s. 1615 (29 Zilkade 984/17 Şubat 1577). 106 BOA, MAD. 2775, s. 1207 (6 Ramazan 973/27 Mart 1566). 107 Sahillioğlu, a.g.e., s. 440-441. 108 BOA, MAD. 2775, s. 1153-1154 (23 Şaban 973/15 Mart 1566).

Page 115: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

107

bir mühimme kaydı, Silivri’de bir grup çingene tarafından çalınan bir denk miri

çuhadan bahsettiğine göre, en azından bu tarihte devlet adına alınan çuhalar kara

yolu üzerinden İstanbul’a aktarılmaktaydı109. Buna ek olarak Varna, Köstence ve

Balçık iskeleleri mukataalarına ait teslimat bölümünün içinde geçen 988-989/1581-

82 yıllarına ait 17.000 akçelik bahâ-yı ester-i çuka-yı yeniçeriyân-ı Dergâh-ı âlî

ibaresine dayanarak bu tarihte de çuhanın taşınmasında kara yolunun tercih edildiğini

iddia edebiliriz110.

Selanik’ten İstanbul’a çuhanın taşınmasında deniz yolunun kullanıldığını

gösteren en eski kayıtlar, 993/1585 tarihini taşımaktadır. Söz konusu senede devlet

tarafından alınan çuhayı İstanbul’a taşıyacak sayıda deve bulmakta güçlük

çekildiğinden, hazırlanan çuhaların Selanik limanına yanaşan hassa kadırgalarına

yüklenmesine karar verilmişti.111 Yukarıda verilen tarih, gerçekten de Selanik’te

devlet adına üretilen yünlü kumaşların deniz yoluyla taşınmaya başlandığı yıla işaret

ediyor olabilir. Çünkü görünüşe göre, bu iş için donanmaya ait gemilerin tahsis

edilmesi pek olağan bir durum değildi. Bu nedenle, Selanik’ten İstanbul’a çuha

taşımasına karar verilen gemilerin reislerin tümüne müstakil fermanlar ısdar

edilmişti112. Bu dönemde Selanik iskelesine getirilen devlete ait çuhaların en az

38.284 akçelik bir gümrük değeri yarattığı bilinmektedir113. 997/1589 senesinde

yeniçeri çuhalarının bir kez daha deniz yoluyla taşınacağı duyurulduğunda, nakliye

işlemini düzenlemesi için Eğriboz beyi seçilmiş ve kendilerine ferman yollanan

muhtelif sancak beylerinin gemileriyle Eğriboz beyine katılmaları istenmişti114.

XVII. yüzyılın başından itibaren ise, Selanik’ten alınan çuhaların deniz

yoluyla İstanbul’a nakledilmesi işleminin nispeten gelişkin bir düzen dahilinde

gerçekleştirildiği dikkati çekmektedir. Bu tarihlerde çuhanın taşınmasında

donanmaya veya yerel idarecilere ait gemiler yerine, bu iş için tutulan özel gemilerin

109 BOA, MD. 24, 149/404 (28 Zilhicce 981/20 Nisan 1574). 110 BOA, D. BMK. 22444, s. 1 (989/1581-82). 111 BOA, MD. 58, 184/485 (21 Cemaziyelevvel 993/21 Mayıs 1585). 112 BOA, MD. 58, 198/518 (21 Cemaziyelevvel 993/21 Mayıs 1585); BOA, MD. 61, 98/238 (16 Zilhicce 993/9 Aralık 1585); 115/285 (14 Zilhicce 993/7 Aralık 1585); 115/286 (14 Zilhicce 993/7 Aralık 1585). 113 BOA, MAD. 15988, s. 1 (24 Şevval 994/8 Ekim 1586). 114 BOA, MD. 64, 24/64 (10 Rebiülevvel 997/27 Ocak 1589); 24/65 (10 Rebiülevvel 997/27 Ocak 1589).

Page 116: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

108

kullanıldığı görülmektedir. İstanbul’a taşınmak üzere Selanik limanına getirilen

çuhaların gümrük vergileri, ekseriyetle Selanik gümrüğünü iltizam eden mültezimler

tarafından karşılanmaktaydı115. Çuhaların paketlenmesi ve çuha denklerinin gemilere

yüklenmesi esnasında doğan masraflar ve devlet adına Selanik’te üretilen çuhaları

İstanbul’a nakleden gemilerin navlun ücretleri de, başta Selanik gümrüğü ve tevabii

mukataaları olmak üzere Selanik mukataalarından tahsis edilen gelirler aracılığıyla

kapatılmaktaydı116. Örneğin 1032-1033/1623-24 döneminin çuha emini olan İsmail,

Selanik gümrüğünden aldığı 325.000 akçenin 197.000 akçesini kebe, resen, sicim,

halat gibi malzemelerle çuhayı paketleme ve gemilere yükleme işlerinde çalışan

işçilere vermiş ve geri kalan 128.000 akçeyi çuhayı taşıyan gemilere navlun ücreti

olarak paylaştırmıştı117.

1035/1625-26 tarihini taşıyan bir dizi belge, konunun ayrıntılarına

inmemize olanak tanımaktadır. Söz konusu belgeler, 1034/1624-25 senesinin vacibi

olan Dergâh-ı âli mensuplarının çuhalarını İstanbul’daki anbar-ı amireye taşıyan

toplam 12 gemiden bahsetmektedir. Elbette elimizdeki belgeler, adı geçen sene

içinde çuha taşımacılığında kullanılan bütün gemileri kapsamıyor olabilir. Fakat yine

de, belgelerin ihtiva ettiği bilgiler, konuyla alakalı başka kaynaklarda bulunmayan

ayrıntılar içerdiklerinden bir hayli değerlidirler. Buna göre, her geminin kaptanı

önceden anlaşılan bir navlun ücreti karşılığında belirli bir miktar çuhayı gemisine

alıp İstanbul’a taşımaktaydı. Gemiye yüklenen miri çuhaların her iki pastavı,

sobraman çuhaların ise her dört pastavı birer denk oluşturacak şekilde

paketlenmekteydi. Çuha yüklerinin yolculuk sırasında açılmasının önlenmesi

amacıyla, etrafları 12 zira sargı malzemesi ile kaplanan denklerin her iki ucu sıkıca

bağlanıyor ve ortalarına birer mühür vuruluyordu.

115 BOA, MAD. 2477, s. 52-53 (1003/1594-95) ve s. 122 (27 Şevval 1005/13 Haziran 1597). 116 BOA, MAD. 4357, s. 98 ve 364 (1023/1614-15), s. 200 (1025/1616-17), s. 242 (Gaye-i Zilkade 1024/21 Aralık 1615), s. 320 (1028/1618-19). 117 BOA, MAD. 7518, s. 6-7 (1033/1623-24).

Page 117: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

109

Tablo VI

1034/1624-25 Senesine Ait Yeniçeri Çuhasını İstanbul’a Taşıyan Gemilerin Yükleri118

Geminin Yükü/Pastav Geminin Yükü/Pastav

Reisin Adı Çuka-yı siyah Sobraman Reisin Adı Çuka-yı siyah Sobraman

Yenişehirli Niko119

200 , 240 – , 16 Yenişehirli Yani 300 16

Tavşan Adalı Angeli

300 20 Üsküdarlı Mehmed 140 –

Yenişehirli Dimu 300 – Yenişehirli Apostol 300 –

Yenişehirli Niko v. Karlo

212 16 Yenişehirli Dimu v. Apostol

200 –

Marmara Adalı Moskov

360 20 Kara Yağlu Adalı Hasan 392 16

Yenişehirli İstamu 300 – Kanlıcalı Mustafa Reis 14 1

118 BOA, MAD. 7215, s. 12 (10 Rebiülevvel 1035/10 Aralık 1625), s. 14 (26 Rebiülahır 1035/25 Ocak 1626), s. 16 (11 Muharrem 1035/13 Ekim 1625), s. 18 (16 Şaban 1035/13 Mayıs 1626), s. 20 (11 Muharrem 1035/13 Ekim 1625), s. 22 (15 Rebiülevvel 1035/15 Aralık 1625), s. 24 (11 Muharrem 1035/13 Ekim 1625), s. 26 (22 Muharrem 1035/24 Ekim 1625), s. 28 (22 Safer 1035/23 Kasım 1625), s. 30 (4 Safer 1035/5 Kasım 1625), s. 35 (10 Rebiülevvel 1035/10 Aralık 1625), s. 37 (6 Şaban 1035/3 Mayıs 1626), s. 39 (Ramazan 1035/Mayıs-Haziran 1626). 119 Adı geçen defterin 12. ve 22. sayfalarında, Selanik’ten İstanbul’a devlete ait çuhalardan taşıdığı görülen Yenişehir’e tabi Zağurya (?) köyünden iki Niko’nun aynı kişiler oldukları anlaşılmaktadır.

Page 118: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

110

SONUÇ

Selanik, 1492 kraliyet fermanıyla İspanya’dan sürgün edilen ve 1496-97

yıllarında Portekiz’den çıkarılan Sefarad Yahudilerinin gelişinden kısa bir süre sonra,

Osmanlı İmparatorluğu’nun önde gelen yünlü dokumacılık merkezlerinden biri

olmuştur. 1492’den önce kentin nüfus yapısı üzerine yapılan incelemeler, Selanik’in

Sefarad Yahudilerinin kente yerleşmesinden önce de, hatırı sayılır bir yünlü dokuma

işçiliğine sahip olduğunu göstermektedir. Osmanlı Devleti’nin İspanyol kökenli

Yahudileri Selanik’e yönlendirirken, kentin bir yünlü dokumacılık merkezi haline

gelme potansiyelinin ne denli farkında olup olmadığı yanıtlanması zor bir sorudur.

Bununla birlikte, devletin en geç 1509 tarihinden itibaren Selanik’ten yüklü

miktarlarda çuha satın aldığı bilindiğine göre, Osmanlı hükümetinin bir hayli kısa bir

süre içinde kentin önerdiği iktisadi fırsatları değerlendirmeye başladığı söylenebilir.

Selanik yünlü dokumacılığı hakkında bilgi veren erken tarihli belgeler,

devletin Selanik yünlü piyasası ile yakın bir ilgi kurmaya başladığı yıllarda, kent

dokumacılarının serbest piyasaya yönelik üretimlerini de ciddi biçimde arttırdıklarını

ortaya koymaktadır. Selanik yünlü dokumacılığının, bu denli hızlı biçimde

gelişmesinin altında yatan – göçmen Yahudilerin, kentte yünlü dokumacılığını

beslemeye hazır bir ticari ağ ve altyapı tesislerini bulmuş olabilecekleri varsayımını

bir kenara bırakırsak – başlıca iki etken bulunmaktadır.

İlk olarak, Avrupa kökenli Yahudi göçmenlerin beraberlerinde getirdiği

yeni kumaş işleme teknikleri sayesinde, Selanik’te o tarihe kadar bilinmeyen türden

ince yünlüler imal edilmeğe başlanmıştır. Selanik çuhalarının Osmanlı iç pazarında

gösterdiği başarının ve Osmanlı Devleti tarafından Dergâh-ı âli ocaklarının kışlık

giyim kuşam ihtiyaçlarını karşılamak üzere seçilmesinin nedeni, büyük ihtimalle

Selanik yünlülerinin, Osmanlı topraklarında eskiden beri üretilmekte olan yünlü

kumaşlara kıyasla hava ve iklim koşullarına daha dayanıklı olmalarıydı. Selanikli

çuha üreticileri, dokunan yünlü kumaşları Vardar nehri ve kolları üzerinde faaliyet

gösteren çuha değirmenlerinde tamamlayıcı işlemlere tabi tutmaktaydılar. Bu

işlemler sonunda, dokuma esnasında kumaş üzerinde kalan delikler kapatıldığı gibi,

Page 119: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

111

dokuma izleri neredeyse hiç belli olmayacak şekilde kumaşa pürüzsüz bir yüzey

kazandırılırdı.

Yünlü kumaşlar üzerindeki son işlemlerin tatbik edildiği bu değirmenlere,

İbrani kaynakları batan adını vermektedirler. Orta dönem İspanyolcasından iktibas

edilen bu terim, Selanik’teki yünlü dokumacılığın kökenleri hakkında bir hayli

açıklayıcıdır. Görünüşe göre, Osmanlı Devleti’nin faal desteğini arkasına alan

Sefarad Yahudileri, Selanik’te, çağdaşı Avrupa dokumacılık merkezlerinde

kullanılan yöntemleri içeren yeni bir dokumacılık merkezi inşa etmeği

başarmışlardır.

Selanik yünlü dokumacılığının gelişimini sağlayan ikinci etken ise,

Osmanlı Devleti’nin Selanikli yünlü kumaş imalatçılarıyla kurduğu ilişkidir. Bu

ilişkinin mahiyeti, XVI. yüzyılın ilerleyen yıllarında ciddi bir dönüşüme uğradığı

halde, özde temel bir ilke etrafında yoğunlaşmaktaydı. Osmanlı Devleti, XVI.

yüzyılın ilk yıllarından itibaren, Selanik yünlü piyasasının en istikrarlı ve büyük

müşterisi olma vasfını taşımaktaydı. Bu durum, başlangıçta Selanikli çuha üreticileri

açısından karşı konulmaz fırsatlar yaratmıştır. 915-925/1509-19 yıllarına ait çuha

muhasebeleri, Osmanlı Devleti’nin bu erken dönemde, Selanik’ten satın aldığı

çuhalara piyasa şartlarına uygun fiyatlar verdiğini göstermektedir. Üstelik bu

dönemde, devlet siparişinin farklı kalitelerde yünlü kumaşlardan oluşması, bu

kumaşların fiyatlarının, Selanik’te devlet adına çuha satın almakla görevli

memurlarla çuha üreticileri arasında yürütülen pazarlıklarla belirlendiği izlenimini

uyandırmaktadır.

Orta ve Yeniçağlar boyunca, sabit sermayeye dayanan iktisadi yapılanma

modeli pek yaygın olmadığından, sanayi öncesi devrin en gelişkin zanaat kolu olarak

kabul edilmesine rağmen, dokumacılık sektörü kaçınılmaz biçimde parabolik bir

seyir izlemiştir. Bu durumun muhtelif nedenleri vardır. Öncelikle kent veya kırsal

alan kumaş üreticilerinin, orta vadeli iktisadi krizlerin üstesinden gelecek sermaye

birikimleri bulunmamaktaydı. Dokumacılık sektörü çalışanları, büyük ölçüde sektöre

yatırım yapan girişimci-tacirlere bağımlıydılar. Oysa ki bu tacirler, kar hadlerini

tehdit eden en ufak bir iktisadi dalgalanmada, bölgedeki yatırımlarını arttırarak daha

kuvvetli bir iktisadi yapı kurmak yerine, ticari faaliyetlerini başka alanlara

kaydırırlardı. Bu nedenle sanayi öncesi toplumlarda, dokumacılık merkezlerinin sık

Page 120: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

112

sık yer değiştirdiği görülmekteydi1. Fakat Osmanlı Devleti’nin Selanik yünlü

piyasası ile kurduğu uzun soluklu ilişki, kent ekonomisi açısından bir nevi devamlılık

güvencesi yaratmaktaydı. Osmanlı Devleti’nin her sene düzenli olarak Selanikli

üreticilerden toplu miktarlarda yünlü kumaş satın alması, Selanik piyasasını kısa

vadeli dalgalanmalara karşı son derece dirençli kılmıştır.

Bu durum, Osmanlı Devleti’nin Selanik piyasasından çektiği kumaşlara

piyasa şartlarında ödeme yaptığı dönem için özellikle geçerlidir. XVI. yüzyılın ilk

çeyreğinde, Osmanlı Devleti’nin kent ekonomisine düzenli girdiler sağlayarak,

Selanikli yünlü imalatçılarına gerekli sermaye desteğini temin ettiği görülmektedir.

Üstelik devlet ile Selanikli çuha üreticileri arasında tesis edilen bu istikrarlı ticari

ilişki, büyük ihtimalle kent dokumacılarının orta vadede borçlanmasına ve ileriye

dönük yatırımlar yapmasına olanak yaratmıştır. Hatta kimi zaman Selanikli

Yahudiler, kentte devlet adına yaptıkları yünlü kumaş üretimini öne sürerek,

kanunsuz yollardan iç pazarda kendilerine avantaj yaratmaya çalışmışlardır. XVI.

yüzyılın sonlarına doğru, devlet adına çalışmak Selanikli dokumacılar açısından karlı

bir iş olmaktan çıktığı halde, Selanik yünlü dokumacılığını uzun süre ayakta tutan

etkenlerden birinin bu ilişki biçimi olduğu ileri sürülebilir.

Selanikli yünlü kumaş üreticilerinin kullandığı teknikler, bu devirde

Avrupa’nın çeşitli yünlü dokumacılık merkezlerinde kullanılanlarla büyük ölçüde

benzerlik göstermekteydi. Zaten XVI. ve XVII. yüzyıllar boyunca, Avrupa’da kumaş

üretimi ve işlenmesinde dikkate değer teknolojik atılımların yaşanmadığı

bilinmektedir. Bu nedenle Selanik yünlü dokumacılığının gerilemesiyle, Avrupa

kökenli kumaşların daha üstün bir teknolojiyle üretilmesi arasında varsayımsal bir

ilişki kurmak için geçerli bir temel yoktur.

Bununla birlikte XVI. yüzyılın sonlarından itibaren, İtalya ve Osmanlı

pazarlarına giderek artan miktarlarda kuzey yünlülerinin girmeye başladığı

yadsınamaz bir gerçektir. Fakat Osmanlı pazarına sürülen bu yeni İngiliz kökenli

yünlülerin önemli bir kısmının, kendilerine yeni bir alan açmak yerine, İtalyan

kumaşlarının Osmanlı piyasasından çekilmesi üzerine doğan boşluğu doldurdukları

1 Braudel, Maddi Uygarlık …, C: II, s. 267-273.

Page 121: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

113

tahmin edilebilir2. Nitekim Osmanlı iktisat tarihine ilişkin son araştırmalardan çıkan

sonuç, Osmanlı ekonomisinin XVII. yüzyılın başında geçirdiği ciddi bunalımdan

sonra, kısmi bir toparlanma sürecine girdiği yönündedir3. Bu dönemde Osmanlı

pazarına nüfuz etmeye başlayan yabancı tacirlerin, XIX. yüzyılın ortasına kadar

hareket alanlarını genişletemedikleri, hatta XVI. yüzyılın ilk yarısı ile XIX. yüzyılın

ortasına kadar geçen dönemde, Avrupalıların Osmanlı topraklarında sahip olduğu

ticari konumlarını önemli ölçüde yitirdikleri düşünülmektedir4.

Bu noktada, Selanik yünlü dokumacılığının geçirdiği tarihi evrimi, yukarıda

değinilen iktisadi krizin içine yerleştirmek önem kazanmaktadır. Bu güne değin,

Osmanlı dokumacılığının gerilemesine dair yapılan araştırmalarda, genellikle

Osmanlı pazarına giren Avrupa kökenli kumaşların yıkıcı etkisine temas edilmiştir.

Bu yıkıcı etkinin en azından iki vechesi olduğu ileri sürülmektedir. Osmanlı

pazarında faaliyet gösteren yabancı tacirler, Osmanlı topraklarından bolca hammadde

toplayarak, hammadde fiyatlarında yerli zanaatkarlar aleyhine bir artışa neden

olmaktaydılar. Öte yandan, özellikle Levant Kumpanyası’nın izlediği bütüncül doğu

ticareti politikası sayesinde Osmanlı limanlarına bolca ucuz yünlü mamuller

getirmesi, Osmanlı iç pazarına yönelik üretim yapan yerli dokumacılık merkezlerinin

ürünlerini de düşük bir fiyat seviyesinde tutuyordu. Bu bağlamda yerli üreticiler,

artan maliyeti ürünlerinin fiyatlarına yansıtamadıklarından, dokumacılık

sektöründeki kar haddi, birçok dokumacının mesleğine devam etmesine imkan

tanımayacak surette düşmüştü5. Nitekim Benjamin Braude, yukarıda tarif edilen iki

etkenin yanına devletin Selanikli dokumacılardan talep ettiği senelik kumaşın

2 Domenica Sella, “The Rise and Fall of the Venetian Woollen Industry”, Crises and Change in the Venetian Economy in the Sixteenth and Seventeenth Centuries, ed. Brain Pullan, London, 1968, s. 117-119. 3 Suraiya Faroqhi, “Krizler ve Değişim 1590-1699”, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, ed. Halil İnalcık-Donald Quataert, çev. Ayşe Berktay, Süphan Andıç, Serdar Alper, C: II, İstanbul, Eren Yayıncılık, 2004, s. 563-600. 4 Murat Çizakça, “Incorporation of the Middle East into the European World Economy”, Review, C: VIII, No: 3, 1985, s. 353-378. 5 Osmanlı dokumacılığının Avrupa rekabeti karşısındaki konumunu esas alan söz konusu model, Murat Çizakça tarafından Bursa ipekli sanayiinin gerileme dönemine uygulanmıştır. Murat Çizakça, “Price History and the Bursa Silk Industry: A Study in Ottoman Industrial Decline, 1550-1650”, The Journal of Economic History, C: XL, No: 3, 1980, s. 533-550.

Page 122: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

114

miktarının artmasını yerleştirerek, bunları Selanik yünlülerinin ticari önemini

kaybetmesine yol açan etkenler olarak sıralamaktadır6.

Selanik yünlü dokumacılığının gerilemesini, yalnızca Avrupalı tacirlerin

Osmanlı piyasasında yürüttüğü ticari faaliyetlerle açıklamak mümkün

görünmemektedir. Üstelik Selanik yünlülerinin Osmanlı pazarlarından kesin olarak

hangi tarihte çekildiğini söylemek şu an için imkansızdır. Görünüşe göre, Selanikli

üreticilerin bir kısmı, artan maliyet sorununa piyasaya yeni kumaş türleri sürerek

karşılık vermeğe çalışmışlardır. Selanikli kimi dokumacılar ise, kentte ağırlaşan

üretim koşulları yüzünden göç etmeyi tercih etmişlerdir7.

Selanik yünlü dokumacılığının gerilemesine dair, en azından bir unsur

ayrıntılarıyla incelenmeyi hak etmektedir. Selanik yünlü imalatının, ciddi bir iktisadi

krizle yüz yüze kaldığı açıktır. Bu iktisadi bunalımı, XVI. yüzyılın sonlarında tüm

Akdeniz ülkelerinde yaşanan genel mali, dengesizlikle bir arada ele almak kolaydır.

Fakat Selanik yünlü dokumacılığının ticari getirisini kaybetmesinde, Osmanlı

İmparatorluğu’nda yeni gelişen yünlü merkezlerinin etkisi bugüne değin neredeyse

hiç incelenmemiştir. Oysaki, XVII. yüzyılın başlarında Selanik’ten ayrılan

dokumacıların Karaferye’de, eski dokumacılık merkezlerine rakip bir velençe üretim

merkezi kurması, bölgedeki dengeleri – geçici bir süreliğine de olsa – köklü biçimde

sarsmış görünmektedir8. Keza Filibe başta olmak üzere, birçok Bulgar kent ve

kasabasının XIX. yüzyılın ortalarına kadar üretim hacimlerini arttırmaya devam

etmeleri, bu bağlamda bir hayli dikkat çekicidir9. Bu iki nispeten iyi bilinen örnek

dışında kalan yerleşimlerin yünlü imalatı potansiyelini araştırmak, bu konuda

Osmanlı dokumacılık tarihini araştıranlar açısından yeni açılımlar sağlayabilir.

6 Benjamin Braude, “International Competition and Domestic Cloth in the Ottoman Empire, 1500-1650: A Study in Undevelopment”, Review, C: II, No: 3, 1979, s. 437-451. 7 Selanik’ten ayrılan dokumacılar, genellikle Karaferye, Siroz, Üsküp ve Manastır gibi Balkanlar’daki yakın yerleşimlere geçmekteydiler. BOA, MAD. 9825, s. 88 (17 Cemaziyelevvel 1029/20 Nisan 1620). Selanikli Yahudi dokumacıların Manastır’a yerleşmeleri hakkında bkz.: Sternberg, a.g.e., s. 310. Selanik’ten ayrılan dokumacıların Manisa’ya yerleşmeleri Feridun M. Emecen tarafından incelenmiştir. Emecen, “Selanik’ten Manisa’ya …”, s. 105-121. İzmir ve Manisa’ya göç eden Selanikli dokumacılar hakkında ayrıca bkz.: Daniel Goffman, İzmir ve Levanten Dünya (1550-1650), çev. Ayşen Anadol, Neyyir Kalaycıoğlu, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1995, s. 73-75. 8 Eleni Gara, “Çuha for the Janissaries-Velençe for the Poor: Competition for Raw Material and Workforce between Salonica and Veria, 1600-1650”, Crafts and Craftsmen of the Middle East: Fashioning the Individual in the Muslim Mediterranean, ed. Randi Deguilhem, Suraiya Faroqhi, New York, Palgrave Macmillan, 2005, s. 121-152. 9 Nikolay Todorov, a.g.e., s. 1-36.

Page 123: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

115

KAYNAKÇA

1. ARŞİV KAYNAKLARI

1.1. A. DVN. MHM. 939

1.2. A. NŞT 1066

1.3. D. AVM 6822/1

1.4. D. BMK 22444

1.5. D. BŞM 124, 36806

1.6. D. EVM 26278

1.7. D. HSK 25572

1.8. KK 61, 67, 2584, 2587, 2772, 6590

1.9. MAD 1981, 2477, 2765, 2768, 2775, 3071, 3201, 3349, 3360, 3445, 3449, 3360, 4357, 4459, 6004, 6272, 6520, 6822, 7112, 7151, 7215, 7336, 7435, 7518, 7534, 7589, 7632, 9825, 9829, 15988, 19322

1.10. MD 4, 18, 19, 21, 22, 24, 27, 29, 30, 31, 40, 58, 61, 64, 75, 78, 79, 81, 88, 89

1.11. MDZ 8

1.12. TT

7, 70, 167, 403, 723

Page 124: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

116

2. ARAŞTIRMA VE İNCELEME ESERLERİ

Angel, Marc D. “The Responsa Literature in the Ottoman Empire as a

Source for the Study of Ottoman Jewry”, The Jews of

the Ottoman Empire, ed. Avigdor Levy, Princeton,

The Darwin Press, Inc., 1994, s. 669-685.

Anhegger R., Beiträege zur Geschichte des Bergbaus im

osmanischen Reich: Europaeische Türkei, 3 cilt,

İstanbul, Marmara Basımevi, 1943.

Anhegger R.-İnalcık H. Kānūnnāme-i Sultānī Ber Mūceb-i ‘Örf-i ‘Osmānī:

II. Mehmed ve II. Bayezid Devrine Ait Yasaknāme

ve Kānūnnāmeler, Ankara, TTK Basımevi, 1956.

Arslan, Ali “Yahudilerin Gabele Vergisi”, Osmanlı Öncesi ile

Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerinde Esnaf ve

Ekonomi Semineri, C: II, İstanbul Üniversitesi

Edebiyat Fakültesi Tarih Araştırma Merkezi, İstanbul,

“Globus” Dünya Basımevi, 2003, s. 391-403.

Ashtor, Eliyahu “L’Exportation de Textiles Occidentaux dans la Proche

Orient Musulman au bas Moyen Age (1370-1517)”,

Studi in Memoria di Federigo Melis, C: II, Naples,

Giannini Editore, 1978, s. 303-377 (Bu makale sayfa

numaraları korunmak suretiyle East-West Trade in

the Medieval Mediterranean, ed. Benjamin Z. Kedar,

London, Variorum Reprints, 1986 içinde yeniden

yayımlanmıştır).

__________ “Catalan Cloth on the Late Medieval Mediterranean

Markets”, JEEH, No: 17, 1988, s. 227-257.

__________ “Die Verbreitung des englischen Wolltuches in den

Mittelmeerländern in Spätmittelalter”,

Vierteljahrschrift für Sozial und

Wirtschaftsgeschichte, No: 71, 1984, s. 1-29.

Page 125: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

117

__________ “The Venetian Supremacy in Levantine Trade:

Monopoly or Pre-Colonialism?”, JEH, C: III, 1974, s.

5-53 (Bu makale sayfa sayıları korunmak suretiyle

Studies on the Levantine Trade in the Middle Ages,

London, Variourum Prints, 1978 içinde yeniden

neşredilmiştir).

Aydın, Mahir “Musevilerin Osmanlı Topraklarına Kabûlünün 400.

Yıldönümü Kutlamaları”, Osmanlı Araştırmaları, C:

XIII, 1993, s. 29-38.

__________ “Osmanlı Dünyasında Yahudi Kira Kadınları”,

Belleten, C: LXV, No: 238, 2002, s. 625-638.

Aydın, M. Akif “Osmanlıda Hukuk”, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti

Tarihi, ed. Ekmeleddin İhsanoğlu, C: I, İstanbul,

IRCICA, 1994, s. 375-483.

Avitsur, Şemuel “Safed-XV. Yüzyılda Bir Yünlü Dokuma Merkezi”,

Sefunot, C: VI, 1962, s. 41-69 (İbranice).

Babinger, Franz Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı, çev. Dost Körpe, 2.

bs., İstanbul, Oğlak Yayınları, 2003.

Baer, Yitzhak A History of the Jews in Christian Spain, çev. Louis

Schoffman, 2 cilt, Philadelphia, The Jewish Publication

Society of America, 1978.

Bali, Rifat N. Türkiye’de Yayımlanmış Yahudilikle İlgili Kitap,

Tez ve Makaleler Bibliyografyası (1923-2003),

İstanbul, Turkuaz Yayınları, 2004.

_________ “Osmanlı/Türk Yahudiliği Tarihi ile İlgili Yayınlar ve

İçerdikleri Tarih Söylemi”, Toplumsal Tarih, C: VI,

No: 32, 1996, s. 58-61; C: VI, No: 33, 1996, s. 57-62;

C: VI, No: 34, 1996, s. 34-36.

Page 126: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

118

Barkan, Ömer Lütfi “Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolonizasyon

Metodu Olarak Sürgünler”, İFM, C: XI, No: 1-4, 1949-

50, s. 542-569, C: XIII, No: 1-4, 1951-52, s. 56-78, C:

XV, No: 1-4, 1953-54, s. 209-237.

__________ “Edirne Askeri Kassamına Ait Tereke Defterleri, 1545-

1659”, Belgeler, C: III, No: 5-6, 1966, s. 1-479.

Baron, Salo Wittmayer A Social and Religious History of the Jews, 18 cilt, 3.

bs., New York, Columbia University, 1952-1983.

Başar, Fahameddin Osmanlı Kaynaklarına Göre Osmanlı-Bizans

Münasebetleri (1299-1451), (basılmamış doktora tezi),

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991.

Ben-Sasson, H. H. “Anusim”, EJ, C: III, Jerusalem, Keter Publishing

House, t.y., s. 169-174.

BOA Daire Bşk. (Yay.) 5 Numaralı Mühimme Defteri (973/1565-1566):

Tıpkıbasım, Ankara, 1994.

__________ 7 Numaralı Mühimme Defteri (975-976/1567-1569):

Özet-Transkripsiyon-İndeks, 4 cilt, Ankara, 1998.

__________ 85 Numaralı Mühimme Defteri (1040-1041

(1042)/1630-1631 (1632)): Özet-Transkripsiyon-

İndeks, Ankara, 2002.

Bosworth, C. E. “The Concept of Dhimma in Early Islam”, Christians

and Jews in the Ottoman Empire: The Functioning

of a Plural Society, ed. Benjamin Braude ve Bernard

Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier Publishers,

1982, s. 37-51.

Bowden, P. J. “Wool Supply and the Woollen Industry”, EHR, C: IX,

No: 1, 1956, s. 44-58.

Page 127: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

119

Braude, Benjamin Community and Conflict in the Economy of the

Ottoman Balkans, 1500-1650, (basılmamış doktora

tezi), Harvard University, 1978.

__________ “Foundation Myths of the Millet System”, Christians

and Jews in the Ottoman Empire: The Functioning

of a Plural Society, ed. Benjamin Braude, Bernard

Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier Publishers,

1982, s. 69-88.

__________ “The Rise and Fall of Salonica Woollens, 1500-1650:

Technology Transfer and Western Competition”,

MHR, C: VI, No: 2, 1991, s. 216-236.

__________ “International Competition and Domestic Cloth in the

Ottoman Empire, 1500-1650: A Study in

Undevelopment”, Review, C: II, No: 3, 1979, s. 437-

451.

Braudel, Fernand Akdeniz ve Akdeniz Dünyası, çev. Mehmet Ali

Kılıçbay, 2 cilt, İstanbul, Eren Yayıncılık, 1989-90.

__________ Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları, C: II, çev.

Mehmet Ali Kılıçbay, 2. bs., Ankara, İmge Kitabevi,

2004.

Cahen, Claude “Zimme”, İA, C: XIII, İstanbul, Milli Eğitim

Basımevi, 1986, s. 566-571.

__________ “Dhimma”, EI2, C: II, Leiden, 1965, s. 227-231.

Cantacasin, T. Spandouyn Petit Traicte de L’Origine des Turqz, Paris, Ernest

Leroux, 1896.

Capsali, Eliyahu Seder Eliyahu Zuta, ed. A. Shmuelevitz, S. Simonson,

M. Benayahu, 3 cilt, Jerusalem, Tel Aviv University,

1975.

Page 128: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

120

Carus-Wilson, E. M. “An Industrial Revolution of the Thirteenth Century”,

EHR, C: XI, No: 1, 1941, s. 39-60.

Cohen, Amnon “Ottoman Sources for the History of Ottoman Jews:

How Important?”, The Jews of the Ottoman Empire,

ed. Avigdor Levy, Princeton, The Darwin Press, Inc.,

1994, s. 687-704.

__________ A World Within: Jewish Life as Reflected in Muslim

Court Documents from the Sijill of Jerusalem

(XVIth Century), Philadelphia, University of

Pennsylvania Center for Judaic Studies, 1994.

Cohen, Mark R. Haç ve Hilâl Altında: Ortaçağlarda Yahudiler, çev.

Ahmet Fethi, İstanbul, Sarmal Yayınevi, 1997.

Corré, Alan D. “Sephardim”, EJ, C: XIV, Jerusalem, Keter Publishing

House, t.y., s. 1167-1171.

Çizakça, Murat “A Short History of the Bursa Silk Industry (1500-

1900)”, JESHO, C: XXIII, No: 1-2, 1980, s. 142-152.

__________ “Price History and the Bursa Silk Industry: A Study in

Ottoman Industrial Decline, 1550-1650”, JEH, C: XL,

No: 3, 1980, s. 533-550.

__________ “Incorporation of the Middle East into the European

World Economy”, Review, C: VIII, No: 3, 1985, s.

353-378.

Dalsar, Fahri Türkiye Sanayi ve Ticaret Tarihinde Bursa’da

İpekçilik, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İktisat

Fakültesi, 1960.

Danişmend, İ. Hami İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, 4 cilt, 2. bs.,

İstanbul, Türkiye Yayınevi, 1948.

Page 129: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

121

Delilbaşı, Melek “Selânik’in Venedik İdaresine Geçmesi ve Osmanlı-

Venedik Savaşı (1423-1430)”, Belleten, C: XL, No:

160, 1976, s. 573-588.

__________ “XVI. Yüzyılda Via Egnatia ve Selanik”, Sol Kol:

Osmanlı Egemenliğinde Via Egnatia 1380-1699, ed.

Elizabeth A. Zachariadou, çev. Özden Arıkan, Ela

Güntekin, Tülin Altınova, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt

Yayınları, 1999, s. 73-91.

__________ “Selânik ve Yanya’da Osmanlı Egemenliğinin

Kurulması”, Belleten, C: LI, No: 199, 1987, s. 75-101.

Demirci, Kürşat “Haham”, DİA, C: XV, İstanbul, 1997, s. 134-135.

Dennis, G. “1403 Tarihli Bizans-Türk Antlaşması”, çev. Melek

Delilbaşı, AÜDTCFD., C: XXIX, No: 1-4, 1971-78, s.

157-161.

Dimitriadis, V. “Phorologikes kategories tōn chōriōn tēs Thessalonikēs

kata tēn Tourkokratia”, Makedonika, C: XX, 1980.

Edler, Florance “Winchcombe Kerseys in Antwerp (1538-44)”, EHR,

C: VII, No: 1, 1936, s. 57-62.

Emecen, Feridun M. Unutulmuş Bir Cemaat: Manisa Yahudileri,

İstanbul, Eren Yayıncılık, 1997.

__________ “Cullâh”, DİA, C: VIII, İstanbul, 1993, s. 83-84.

__________ “Selanik’ten Manisa’ya: Yahudi Dokumacıların

Göçüyle İlgili Bazı Bilgiler”, Sol Kol: Osmanlı

Egemenliğinde Via Egnatia (1380-1699), ed.

Elizabeth A. Zachariadou, çev. Özden Arıkan, Ela

Güntekin, Tülin Altınova, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt

Yayınları, 1999, s. 105-121.

Page 130: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

122

Emecen, F.- Şahin, İ. Osmanlılarda Divân-Bürokrasi-Ahkâm: II. Bâyezid

Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri,

İstanbul, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, 1994.

Emmanuel, I. S. Histoire des Israélites de Salonique, Thonon-Paris,

1935-36.

__________ Histoire de L’Industrie des Tissus des Israélites de

Salonique, Paris, 1935.

Epstein, Mark Alan The Ottoman Jewish Communities and Their Role

in the Fifteenth and Sixteenth Centuries, Freiburg,

Klaus Schwarz Verlag, 1980.

__________ “The Leadership of the Ottoman Jews in the Fifteenth

and Sixteenth Centuries”, Christians and Jews in the

Ottoman Empire: The Functioning of a Plural

Society, ed. Benjamin Braude, Bernard Lewis, C: I,

New York, Holmes-Meier Publishers, 1982, s. 101-115.

Ercan, Yavuz “Osmanlı İmparatorluğu’nda Gayrimüslimlerin

Ödedikleri Vergiler ve Bu Vergilerin Doğurduğu

Sosyal Sonuçlar”, Belleten, cilt: LV, No: 213, 1991, s.

371-391.

Ergenç, Özer “1600-1615 Yılları Arasında Ankara İktisadî Tarihine

Ait Araştırmalar”, Türkiye İktisat Tarihi Semineri,

ed. Osman Akyar, Ünal Nalbantoğlu, Ankara, 1975, s.

145-168.

Eroğlu, Ahmet Hikmet Osmanlı Devleti’nde Yahudiler: XIX. Yüzyılın

Sonuna Kadar, Ankara, Seba Yayınları, 1997.

Evliya Çelebi Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, haz. Orhan Şaik

Gökyay, 9 cilt, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 1996.

Fairlie, Susan “Dyestuffs in the Eighteenth Century”, EHR, C: XVII,

No: 3, 1965, s. 488-510.

Page 131: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

123

Faroqhi, Suraiya “Mohair Manufacture and Mohair Workshops in

Seventeenth Century Ankara”, İFM, C: XLI, No: 1-4,

1982-1983, s. 211-236.

__________ “Krizler ve Değişim 1590-1699”, Osmanlı

İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, ed.

Halil İnalcık-Donald Quataert, çev. Ayşe Berktay,

Süphan Andıç, Serdar Alper, C: II, İstanbul, Eren

Yayıncılık, 2004, s. 543-757.

__________ “Alum Production and Alum Trade in the Ottoman

Empire (About 1560-1830)” Wiener Zeitschrift für

die Kunde des Morgenlandes, C: LXXI, 1979, s. 153-

175.

__________ “Textile Production in Rumeli and the Arab Provinces:

Geographical Distribution and Internal Trade (1560-

1650)”, Osmanlı Araştırmaları, C: I, 1980, s. 61-83.

Franco, M. Essai sur L’Histoire des Israelites de L’Empire

Ottoman, Paris, Librarie A. Durlacher, 1897.

Galanti, Avram Türkler ve Yahudiler: Tarihî ve Siyasî Tetkik, 2. bs.,

İstanbul, Tan Matbaası, 1947.

Gara, Eleni “Çuha for the Janissaries-Velençe for the Poor:

Competition for Raw Material and Workforce between

Salonica and Veria, 1600-1650”, Crafts and

Craftsmen of the Middle East: Fashioning the

Individual in the Muslim Mediterranean, ed. Randi

Deguilhem, Suraiya Faroqhi, New York, Palgrave

Macmillan, 2005, s. 121-152.

Genç, Mehmet “XVIII. yüzyılda Osmanlı Sanayii”, Dünü ve

Bugünüyle Toplum ve Ekonomi, No: 2, 1991, s. 99-

124.

Page 132: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

124

Gerber, Haim “Jewish Tax-Farmers in the Ottoman Empire in the

16th and the 17th Centuries”, JTS, C: X, 1986, s. 143-

154.

Goffman, Daniel “Jews in Early Modern Ottoman Commerce”, Jews,

Turks, Ottomans: A Shared History, Fifteenth

Through the Twentieth Century, ed. Avigdor Levy,

Syracuse, Syracuse University Press, 2002, s. 15-34.

__________ İzmir ve Levanten Dünya (1550-1650), çev. Ayşen

Anadol, Neyyir Kalaycıoğlu, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt

Yayınları, 1995.

Goitein, S. D. “Minority Selfrule and Government Control in Islam”,

Studia Islamica, C: XXXI, 1970, s. 101-116.

Gökbilgin, M. Tayyib XV.-XVI. Asırlarda Edirne ve Paşa Livası:

Vakıflar-Mülkler-Mukataalar, İstanbul, İstanbul

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 1952.

__________ Rumeli’de Yürükler, Tatarlar ve Evlâd-ı Fâtihân,

İstanbul, Osman Yalçın Matbaası, 1957.

__________ “Selânik”, İA, C: X, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi,

1980, s. 337-349.

Hacker, Joseph R. “The Sürgün System and Jewish Society in the

Ottoman Empire During the Fifteenth to the

Seventeenth Centuries”, Ottoman and Turkish

Jewry: Community and Leadership, ed. Aron

Rodrigue, Bloomington, Indiana University, 1992, s. 1-

65.

__________ “The Structure and Scope of Jewish Organization and

Self-Government in the Ottoman Empire in the 15th-

17th Centuries”, V. Milletlerarası Türkiye Sosyal ve

İktisat Tarihi Kongresi, İstanbul 21-25 Ağustos 1989,

Page 133: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

125

Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırma ve Uygulama

Merkezi, Ankara, TTK Basımevi, 1990, s. 343-351.

__________ “Ottoman Policy toward the Jews and Jewish Attitudes

toward the Ottomans During the Fifteenth Century”,

Christians and Jews in the Ottoman Empire: The

Functioning of a Plural Society, ed. Benjamin Braude,

Bernard Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier

Publishers, 1982, s. 117-126.

__________ “Jewish Autonomy in the Ottoman Empire: Its Scope

and Limits. Jewish Courts from the Sixteenth to the

Eighteenth Centuries”, The Jews of the Ottoman

Empire, ed. Avigdor Levy, Princeton, The Darwin

Press, Inc., 1994, s. 153-202.

Heyd, Uriel “Osmanlı Tarihi için İbranice Kaynaklar”, VI. Türk

Tarih Kongresi, Ankara 20-26 Ekim 1961, Ankara,

TTK Basımevi, 1967, s. 295-303.

__________ “The Jewish Communities of Istanbul in the

Seventeenth Century”, Oriens, C: VI No: 2, 1953, s.

299-314.

__________ “Moses Hamon, Chief Jewish Physician to Sultan

Süleyman the Magnificient”, Oriens, C: XVI, 1963, s.

152-170.

Hoshino, H-Mazzaoui, M. F. “Ottoman Market for Florentine Woolen Cloth in the

Late Fifteenth Century”, IJTS, C: III, 1985-86, s. 17-

31.

İbrahim Peçevi Târîh-i Peçevî, 2 cilt, İstanbul, Matbaa-yı Âmire, 1283.

İnalcık, Halil “Impact of the Annales School on Ottoman Studies and

New Findings”, Review, C: I, No: 3-4, 1978, s. 69-96.

Page 134: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

126

__________ “15. Asır Türkiye İktisadî ve İçtimaî Tarihi

Kaynakları”, İFM, C: XV, No: 1-4, 1953-1954, s. 51-

57.

__________ “Bursa I: XV. Asır Sanayi ve Ticaret Tarihine Dair

Vesikalar”, Belleten, C: XXIV, No: 93, 1960, s. 45-

102.

__________ “Bursa and the Commerce of the Levant”, JESHO, C:

III, No: 2, 1960, s. 131-147.

__________ “Capital Formation in the Ottoman Empire”, JEH, C:

XXIX, No: 1, 1969, s. 97-140.

__________ “The Ottoman Economic Mind and Aspects of the

Ottoman Economy”, Studies in the History of the

Middle East: From the Rise of Islam to the Present

Day, ed. M. A. Cook, London, Oxford University

Press, 1970, s. 207-218.

__________ “Turkish-Jewish Relations in the Ottoman Empire”,

Bulletin of the United Turkish Americans, 1982,

(teksir metin).

__________ “Foundations of Ottoman-Jewish Cooperation”, Jews,

Turks, Ottomans: A Shared History, Fifteenth

Through the Twentieth Century, ed. Avigdor Levy,

Syracuse, Syracuse University Press, 2002, s. 3-14.

__________ “Byzantium and the Origins of the Crisis of 1444

Under the Light of Turkish Sources”, Actes du XIIe

Congrès International D’Études Byzantines, C: II,

Beograd, 1964, s. 160-186.

__________ “Murad II”, İA, C: VIII, İstanbul, Milli Eğitim

Basımevi, 1979, s. 598-615.

Page 135: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

127

__________ “Ottoman Methods of Conquest”, Studia Islamica, C:

II, 1954, s. 103-129.

__________ “Ottoman Archival Materials on Millets”, Christians

and Jews in the Ottoman Empire: The Functioning

of a Plural Society, ed. Benjamin Braude ve Bernard

Lewis, C: I, New York, Holmes-Meier Publishers,

1982, s. 437-449.

Kamen, Henry “The Mediterranean and the Expulsion of the Jews in

1492”, Past and Present, No: 119, 1988, s. 30-55.

Kellenbenz, Hermann The Rise of the European Economy: An Economic

History of Continental Europe 1500-1750, New

York, Holmes-Meier Publishers, 1976.

Kenanoğlu, Macit Osmanlı Millet Sistemi: Mit ve Gerçek, İstanbul,

Klasik Yayınları, 2004.

Kiel, Machiel “Notes on Some Turkish Monuments in Thessaloniki”,

Balkan Studies, C: XI, No: 1, 1970, s. 129-140.

__________ “Avlonya”, DİA, C: IV, İstanbul, 1991, s. 118-120.

Kütükoğlu, Mübahat S. “1009 (1600) Tarihli Narh Defterine Göre İstanbul’da

Çeşidli Eşya ve Hizmet Fiatları”, TED, No: 9, 1978, s.

1-86.

__________ “Osmanlı İktisadi Yapısı”, Osmanlı Devleti ve

Medeniyeti Tarihi, ed. Ekmeleddin İhsanoğlu, C: I,

İstanbul, IRCICA, 1994, s. 635.

Landau, Jacob “Hebrew Sources for the Socio-Economic History of

the Ottoman Empire”, Der Islam, C: LIV, 1977, s. 205-

212.

__________ “Osmanlı İmparatorluğu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi

Hakkında İbranice Kaynaklar”, VIII. Türk Tarih

Page 136: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

128

Kongresi, Ankara 11-15 Ekim 1976, C: II, Ankara,

TTK Basımevi, 1981, s. 1027-1032.

Lee, Raymond L. “American Cochineal in European Commerce, 1526-

1625”, JMH, C: XXIII, No: 3, 1951, s. 205-224.

Lewis, Bernard Çatışan Kültürler: Keşifler Çağında Hıristiyanlar,

Müslümanlar, Yahudiler, çev. Nurettin Elhüseyni,

İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1996.

__________ Notes and Documents From the Turkish Archives:

A Contribution to the History of the Jews in the

Ottoman Empire, Jerusalem, The Israel Oriental

Society, 1952.

__________ “The Privilege Granted by Mehmed II to His

Physician”, BSOAS, C: XIV, No: 3, 1952, s. 550-563.

Levi, Avigdor The Sephardim in the Ottoman Empire, Princeton,

The Darwin Press, Inc., 1992.

Lowry, Heath W. “ ‘From Lesser Wars to the Mightiest War’: The

Ottoman Conquest and Transformation of Byzantine

Urban Centers in the Fifteenth Century”, Continuity

and Change in Late Byzantine and Early Ottoman

Society, ed. Anthony Bryer, Heath Lowry,

Birmingham, The University of Birmingham Centre for

Byzantine Studies, 1986, s. 323-338.

__________ “Portrait of a City: The Population and Topography of

Ottoman Selânik (Thessaloniki) in the Year 1478”,

Studies in Defterology: Ottoman Society in the

Fifteenth and Sixteenth Centuries, İstanbul, The Isis

Press, 1992, s. 65-100.

__________ “When did the Sephardim Arrive in Salonica?: The

Testimony of the Ottoman Tax-Registers, 1478-1613”,

Page 137: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

129

The Jews of the Ottoman Empire, ed. Avigdor Levy,

Princeton, The Darwin Press, Inc., 1994, s. 203-213.

Makowetsky, Leah B. “Structure, Organisation and Spiritual Life of the

Sephardi Communities in the Ottoman Empire from the

Sixteenth to Eighteenth Centuries”, The Sephardi

Heritage II: The Western Sephardim, ed. Richard

Barnett, Walter Schwab, Grendon, Gibrulter Books,

1989, s. 314-348.

__________ “Jewish Lay Leadership and Ottoman Authorities

during the Sixteenth and Seventeenth Centuries”,

Ottoman and Turkish Jewry: Community and

Leadership, ed. Aron Rodrigue, Bloomington, Indiana

University, 1992, s. 87-121.

Nagy, Gy. Kaldy Kanuni Devri Budin Tahrir Defteri (1546-62),

Ankara, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1971.

Nehama, J. “The Jews of Salonika in the Ottoman Period”, The

Sephardi Heritage II: The Western Sephardim, ed.

Richard Barnett, Walter Schwab, Grendon, Gibrulter

Books, 1989, s. 203-242.

Nicol, Donald M. Bizans’ın Son Yüzyılları (1261-1453), çev. Bilge

Umar, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1999.

Özen, Mine Esiner “Türkçe’de Kumaş Adları”, TD, No: 33, 1980-81, s.

291-340.

Pala, Ayhan XV ve XVI. Yüzyıllarda Selanik Şehri, (basılmamış

doktora tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı, Ankara, 1991.

Patterson, R. “Spinning and Weaving”, A History of Technology:

The Mediterranean Civilizations and the Middle

Ages c. 700 B.C. to A.D. 1500, ed. Charles Singer, E.

Page 138: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

130

J. Holmyard, A. R. Hall, C: II, 3. bs., Oxford, The

University Press, 1957, s. 191-220.

Patterson, R. “Spinning and Weaving”, A History of Technology:

From the Renaissance to the Industrial Revolution

c. 1500-c. 1750, ed. Charles Singer, E. J. Holmyard, A.

R. Hall, C: II, 3. bs., Oxford, The University Press,

1957, s. 151-180.

Pitcher, Donald Edgar Osmanlı İmparatorluğu’nun Tarihsel Coğrafyası,

çev. Bahar Tırnakcı, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları,

1999.

Redhouse, Sir James W. Turkish and English Lexicon, Constantinople, 1890.

Rosanes, Solomon A. Divrei Yemei Yisrael be-Togarmah [İsrailoğullarının

Türkiye’deki Yaşantılarının Tarihi], 5 cilt, 2. bs., Tel

Aviv, Devir, 1907-45.

Rozen, Minna “The Corvée of Operating the Mines in Siderokapısı

and its Effects on the Jewish Community of

Thessaloniki in the 16th Century”, Balkan Studies, C:

XXXIV, No: 1, 1993, s. 29-47.

__________ “Strangers in a Strange Land: The Extraterritorial

Status of Jews in Italy and the Ottoman Empire in the

Sixteenth to the Eighteenth Centuries”, Ottoman and

Turkish Jewry: Community and Leadership, ed.

Aron Rodrigue, Bloomington 1992, s. 123-166.

__________ “Individual and Community in the Jewish Society of

the Ottoman Empire: Salonica in the Sixteenth

Century”, The Jews of the Ottoman Empire, ed.

Avigdor Levy, Princeton, The Darwin Press, Inc., 1994,

s. 215-273.

Page 139: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

131

__________ A History of Jewish Istanbul: The Formative Years

(1453-1566), Leiden, E. J. Brill, 2002.

Saban, Giacomo “Osmanlı Yahudileri’nin İlk Tarihçeleri”, Tarih ve

Toplum, No: 29, 1986, s. 313-316.

Sella, Domenica “The Rise and Fall of the Venetian Woollen Industry”,

Crises and Change in the Venetian Economy in the

Sixteenth and Seventeenth Centuries, ed. Brain

Pullan, London, 1968, s. 106-126.

Sahillioğlu, Halil “Yeniçeri Çuhası ve II. Bayezid’in Son Yıllarında

Yeniçeri Çuha Muhasebesi”, GAAD, No: 2-3, 1973-74,

s. 415-466.

Schwarzfuchs, Simon “La Décadence de la Gallilèe Juive du XVIe Siècle et la

Crise du Textile au Proche Orient”, REJ, No: 121,

1962, s. 169-179.

__________ “Quand Commença le Déclin de l’Industrie Textile des

Juifs de Salonique?”, The Mediterranean and the

Jews: Banking, Finance and International Trade

(XVI-XVIII Centuries), ed. Ariel Toaff, Simon

Schwarzfuchs, Ramat-Gan, Bar-Ilan University Press,

1989, s. 215-235.

Sharon, Moshe Sevilla Türkiye Yahudileri: Tarihsel Bakış, Kudüs, The

Hebrew University, 1982.

Shaw, Stanford J. The Jews of the Ottoman Empire and the Turkish

Republic, London, The Macmillan Co., 1991.

__________ “Osmanlı İmparatorluğu’nda Yahudi Milleti”,

Osmanlı, C: IV, Ankara, Yeni Türkiye Yayınları, 1999,

s. 307-321.

Shmuelevitz, Aryeh “The Responsa as a Source for the History of the

Ottoman Empire”, Ottoman History and Society:

Page 140: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

132

Jewish Sources, Istanbul, The Isis Press, 1999, s. 19-

28.

__________ “The Ottoman City in the Sixteenth Century-Aspects of

Taxation as Reflected in Jewish and Ottoman Sources”,

Paper Presented at the 28th International Congress of

Orientalists in Canberra, Australia 1971, Ottoman

History and Society: Jewish Sources, İstanbul, The

Isis Press, 1999, s. 89-91.

__________ “Capsali as a Source for Ottoman History, 1450-1523”,

IJMS, C: IX, No: 3, 1978, s. 339-344.

__________ The Jews of the Ottoman Empire in the Late

Fifteenth and Sixteenth Centuries: Administrative,

Economic, Legal and Social Relations as Reflected

in the Responsa, Leiden, E. J. Brill, 1984.

Sonyel, Salâhi R. “Osmanlı İmparatorluğu’na Yapılan İlk Musevi

Göçlerinin Beşyüzüncü Yıldönümü”, Belleten, C: LVI,

No: 215, 1992, s. 201-206.

Sternberg, Eliezer Bashan “The Rise and Decline of the Sephardi Communities in

the Levant: The Economic Aspects”, The Sephardi

Heritage II: The Western Sephardim, ed. Richard

Barnett, Walter Schwab, Grendon, Gibrulter Books,

1989, s. 349-388.

Svoronos, Nicolas G. Le Commerce de Salonique au XVIIIe Siècle, Paris,

Presses Universitaire de France, 1956.

Tekindağ, Şehabeddin “İstanbul (Türk Devri)”, İA, C: V/II, İstanbul, Milli

Eğitim Basımevi, 1968, s. 1199-1214.

Todorov, Nikolay “19. Yüzyılın İlk Yarısında Bulgaristan Esnaf

Teşkilâtında Bazı Karakter Değişmeleri”, İFM, C:

XXVII, No: 1-2, 1967-1968, s. 1-36.

Page 141: Osmanlilarda Bir Kucuk Sanayi Ornegi Selanik Cuha Dokumaciligi 1500 1650 an Ottoman Smal Scale Industry a Case Study the Woollen Manufacture in Salonica 1500 1650

133

Uzunçarşılı İ. Hakkı Osmanlı Devlet Teşkilatından Kapukulu Ocakları:

Acemi Ocağı ve Yeniçeri Ocağı, 3. bs., Ankara, TTK

Basımevi, 1988.

Vacalapoulos, E. A. A History of Thessaloniki, Thessaloniki, Institute for

Balkan Studies, 1993.

Veinstein, Gilles “Sur la Draperie Juive de Salonique (XVIe-XVIIe

Siècles)”, RE.M.M.M, No: 66, 1992, s. 55-62.

Vryonis Jr., Speros “The Ottoman Conquest of Thessaloniki in 1430”,

Continuity and Change in Late Byzantine and Early

Ottoman Society, ed. Anthony Bryer, Heath Lowry,

Birmingham, The University of Birmingham Centre for

Byzantine Studies, 1986, s. 281-321.

Weiker, Walter F. Ottomans, Turks and the Jewish Polity: A History

of the Jews of Turkey, Lanham, The Jerusalem Center

for Public Affairs, 1992.

Wilson, Charles “Cloth Production and International Competition in the

Seventeenth Century”, EHR, C: XIII, No: 2, 1960, s.

209-221.

Wulff, Hans E. The Traditional Crafts of Persia: Their

Development, Technology, and Influence on Eastern

and Western Civilizations, Massachusetts, The

Massachusetts Institute of Technology, 1966.

Yücel, Yaşar Osmanlı Ekonomi-Kültür-Uygarlık Tarihine Dair

Yeni Bir Kaynak: Es‘ar Defteri (1640 Tarihli),

Ankara, TTK Basımevi, 1992.

Zoben, Moshe Nahum “New Christians”, EJ, C: XII, Jerusalem, Keter

Publishing House, t.y., s. 1022-1024.