Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. yapılan çexitli...

36
YIL: 1 SAYI: 3 658 Krş ! www.tusedad.org SİZİN DERGİNİZ Kasım-Aralık 2009 Son dönemde karkas et fiyatlarının artışının temel sebeplerinden biri de sığır etinin son 5 yıldır ham- madde fiyat artışının gerisinde kal- masıdır. Gelinen bu noktada karkas et fiyat- ları enflasyon oranında artmıştır. Sadece tüketiciye yansıması çok daha fazla olmuştur. Sayfa 29’da TÜSEDAD-EXPOTR83 işbirliğiyle Anadolu Tarım ve Hayvancılık Fuarı 7-11 Ekim’de düzenlendi. Sayfa 14’te Kedi eti yedi Bursa’da düzenlenen Burtarım Fuarı’ndaki inek yarışmasında şampiyonlar dernek üyelerimiz olan Arslan Çiftliği ve Alaca Çiftliği’nden çıktı. TARIM BAKANI MEHDİ EKER ÜRETİCİYİ SEVİNDİRDİ Şampiyonlar bizden… “İTHALATA İZİN YOK” Son dönemde et fiyatlarındaki artışın nedenleri- ni ve sektörün bu anlamda niçin sıkıntı çektiğini açıklayabilmek için geçmişi ve geçmişte yapılan hataları tespit etmek gerekiyor. Sayfa 3’te Yeni trend!! ithal süt tozu “out” protein “in” Hiç merak ediyor musunuz son üç yılda 400.000 den fazla inek kesildiği halde,süt bu kadar azalmışken neden süt taban fiya- tı 2 yıl öncesini geçemiyor? Acaba nüfusumuz mu azaldı?Yoksa insan- lar süt içmiyor peynir veya yoğurt yemiyor- lar mı artık? Sayfa 23’te Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, TÜSEDAD’ın standını ziyaret etti B akanımızın derneğimiz standını ziyareti sırasın- da Yönetim Kurulu Başkanımız Adnan Yıldız ken- disine ilk defa hayata geçirilen Yerli Süttozu yapımı ve Okul Sütü Projesi uygulamaları ile üreticiye nefes alma şansı yarat- tıkları için teşekkür etmiştir ve bu uygulamaların devamı konusunda ricada bulunmuştur. Sayfa 3’te Et ve süt üreticisi çaresiz! Tüketici mutsuz! Gülen taraf kim? İthal kızlar, yuvamızı yıkar! Adnan YILDIZ TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti! tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 1

Upload: others

Post on 26-Jan-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

YIL

: 1 S

AY

I: 1

7 T

L

YIL

: 1

SAY

I: 3

658

Krş

!

www.tusedad.org SİZİN DERGİNİZKasım-Aralık 2009

Son dönemde karkas et fiyatlarınınartışının temel sebeplerinden biride sığır etinin son 5 yıldır ham-madde fiyat artışının gerisinde kal-masıdır. Gelinen bu noktada karkas et fiyat-ları enflasyon oranında artmıştır.Sadece tüketiciye yansıması çokdaha fazla olmuştur. Sayfa 29’da

TÜSEDAD-EXPOTR83 işbirliğiyle Anadolu Tarım

ve Hayvancılık Fuarı 7-11 Ekim’de düzenlendi.

Sayfa 14’te

Kedi eti yedi

Bursa’da düzenlenen BurtarımFuarı’ndaki inekyarışmasında şampiyonlar derneküyelerimiz olanArslan Çiftliği veAlaca Çiftliği’ndençıktı.

TARIM BAKANI MEHDİ EKER ÜRETİCİYİ SEVİNDİRDİ

Şampiyonlar bizden…

“İTHALATA İZİN YOK”

Son dönemde et fiyatlarındaki artışın nedenleri-ni ve sektörün bu anlamda niçin sıkıntı çektiğiniaçıklayabilmek için geçmişi ve geçmişte yapılanhataları tespit etmek gerekiyor. Sayfa 3’te

Yeni trend!!ithal süt tozu “out”

protein “in”Hiç merak ediyor musunuz son üç yılda400.000 den fazla inek kesildiği halde,sütbu kadar azalmışken neden süt taban fiya-tı 2 yıl öncesini geçemiyor?Acaba nüfusumuz mu azaldı?Yoksa insan-lar süt içmiyor peynir veya yoğurt yemiyor-lar mı artık? Sayfa 23’te

Tarım ve Köyişleri BakanıMehdi Eker,TÜSEDAD’ın standını ziyaret etti

Bakanımızın derneğimizstandını ziyareti sırasın-da Yönetim Kurulu

Başkanımız Adnan Yıldız ken-disine ilk defa hayata geçirilenYerli Süttozu yapımı ve OkulSütü Projesi uygulamaları ileüreticiye nefes alma şansı yarat-tıkları için teşekkür etmiştir vebu uygulamaların devamıkonusunda ricada bulunmuştur.Sayfa 3’te

Et ve süt üreticisi çaresiz!Tüketici mutsuz! Gülen taraf kim?

İthal kızlar,yuvamızı yıkar!

Adnan YILDIZTÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı

Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 1

Page 2: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 2

Page 3: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

3

BAŞKAN’DAN

Derneğimiz Tüsedad ve TR83Fuarcılık A.Ş. birlikte ilkini 7-11 Ekim tarihleri arasında

düzenlediği Çorum Anadolu Tarım veHayvancılık Fuarı açılışını TarımBakanımız Mehdi Eker gerçekleştirdi.Bakanımızın derneğimiz standını ziyaretisırasında Yönetim Kurulu BaşkanımızAdnan Yıldız kendisine ilk defa hayatageçirilen Yerli Süttozu yapımı ve OkulSütü Projesi uygulamaları ile üreticiyenefes alma şansı yarattıkları için teşekküretmiştir ve bu uygulamaların devamıkonusunda ricada bulunmuştur.

Bakan, üreticilerin yüreğine su serptiAynı tarihlerde Tarım BakanlığıMüsteşarı Vedat Mirmahmutoğullarıbaşkanlığında Etbir, Setbir ve Migrosgibi kuruluşların bir araya gelerek damız-lık hayvan ithalatının serbest bırakılmasıkonusunda oy birliği ile karar alındığı veonay için Bakanımıza sunulacağı haberibasında yer almıştır.Bu konu doğal olarak biz üreticileri faz-lası ile endişelendirmiştir. Bu sebebtendernek başkanımız Yıldız konuya birinciağızdan açıklık getirilmesi amacı ilebasında çıkan haberi Bakanımıza göster-

S on dönemde et fiyatlarındakiartışın nedenlerini ve sektörünbu anlamda niçin sıkıntı çektiği-

ni açıklayabilmek için geçmişi ve geç-mişte yapılan hataları tespit etmekgerekiyor.Siz anneyi yok ederseniz, kaynağıkurutursunuz;2007 yılı Ekim ayında 0,66 TL/lt olan süttaban fiyatı dramatik bir şekilde, insaf-sızca ve ilerideki günler (yani bugünler)hiç hesaba katılmadan 0,40 TL/lt’yekadar sütü işleyen sanayici kesimi tara-fından çiğ süt arzının fazlalığı bahaneedilerek düşürülmüştür. Oysa o dönemde çeşitli isimler altında

bol miktarda ithal edilen süt tozu gerçeksebep olmuştur. Bir diğer sanayi kolu olan yem sanayi defiyatları aksi yönde yükseltmiştir. Diğertarafta, maalesef, dağınık ve örgütsüzolan (olup da olmayan) üretici bu duru-ma gereken tepkiyi verememiş ve çareyi(çözüm olmasa da) süt veren anaçlarını(damızlıkları) kesme durumunda kalmış-tır. Birçok üretici de, işletmelerini kapa-tarak üretimden çekilmiştir. Küçükbaş hayvancılığın azalması;Yıllarca komşu ülkelerden kaçak hayvangirişinin engellenememesi, küçükbaşhayvancılığın yeterince desteklenmeme-si neticesinde küçükbaş hayvan etinin

(karkas fiyatı) 5 ila 7 TL’den satılmasınasebep olmuştur. Neticesinde bitme nok-tasına gelen küçükbaş hayvancılıkbüyükbaşa olan talebi arttırmıştır.Bunun yanı sıra İran, Suriye ve Irak gibikomşu ülkelerde 8-10 TL olan kıymafiyatlarının aniden 20-25 TL/kg’a gelme-si ülkemizden legal veya illegal yollardanbu ülkelere ihracatı patlatmıştır. Derneğimiz TÜSEDAD her fırsatta ve herplatformda EBK (Et ve Balık Kurumu) veSEK’in (Süt Endüstrisi Kurumu) özelleşti-rilmesinin nasıl büyük bir hata olduğunudile getirmiştir. Bu iki kuruluş devletinelindeki yegâne piyasa düzenleyicisikuruluşlardır. Bu sektör beslenmemizde-

ki iki temel besin hammaddesini, eti vesütü, üretmektedir. Serbest piyasa koşul-larına terk edilemeyecek iki temel strate-jik hammaddedir.

Sonuç;Daha dramatik günlerin yaşanmamasıve ülke hayvancılığımızın refaha çıkabil-mesi için derneğimiz TÜSEDAD aşağıda-ki üç tedbirin altını önemle çizmektedir;1) İthal et ve gebe düve ithalatı gibikonuların bazı çevrelerce dillendirilmeyebaşlamış olduğunu görüyoruz. Bu konu-da Bakanlığımızın kesinlikle üreticidenyana olması gerekir ve ithalata izin ver-memelidir. Aksi, hem süt hem de et üreticisinin yokolmasını getirir.2) Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da besi-cilik teşvik edilmeli ve uzun vadeli düşükfaizli krediler ile desteklenmelidir.3) Süt üreticisinin korunması, anaçlarınıve damızlıklarını kesmemesi için Devlet,süt taban fiyatının oluşumunu yemhammaddesine endekslemeli ve süt üre-ticisiyle sütü işleyen sanayici arasındahakem rolünü üstlenmelidir. g

Saygılarımla...

miş ve endişelerimizi aktarmıştır.Bakanımız böyle bir çalışmanın olmadı-ğını belirtmiş ve biz üreticilerin yüreğine

su serpmiştir. Zaten son iki yıldır çok zordönemden geçen biz üreticiler bu habe-rin gerçek olması durumunda tamamen

yok olmaya mahkum edilmiş olurduk.Yani devlet eliyle üreticinin ipi çekilmişolurdu… g

Adnan YILDIZTÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı

ET ve SÜT ÜRETİCİSİ ÇARESİZ,TÜKETİCİ MUTSUZ!GÜLEN TARAF KİM???

Kasım - Aralık 2009

Başkanımız Adnan Yıldız TÜSEDAD standını ziyaret eden Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’e ilk defa hayata geçirilen Yerli Süttozu yapımı ve Okul Sütü Projesi uygulamaları ile üreticiye nefes alma şansı yarattıkları için teşekkür etti…

Tarım Bakanı Mehdi Eker üreticiyi sevindirdi

“İTHALATA İZİN YOK”

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 3

Page 4: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 20094

UZMAN GÖRÜŞÜ

S üt sığırlarında besin maddesi veenerji ihtiyaçlarının yeterli vedengeli bir biçimde karşılanma-

sı sağlık, yüksek süt ve döl verimi açı-sından önemlidir. Protein de bir besinmaddesi olup ihtiyacın altında ya daüzerinde rasyonlarda bulunması hay-van sağlığı ile verim performanslarınıolumsuz etkileyebilir. Yapılan araştır-malar sonucunda sağmal inek rasyon-larında protein oranının kuru maddeesasına göre % 15–18 arasında olmasıgerektiği açıklanmıştır. Diğer gevişgetiren hayvanlarda olduğu gibi sığır-larda da rasyonla alınan protein ikişekilde metabolize olarak vücutta kul-lanılabilir hale getirilir. Buna göre ras-yonla alınan proteinin bir kısmı rumen-de (işkembe) faaliyet gösteren mikro-organizmaların etkisiyle parçalanarakamonyağa dönüştürülür. Oluşan amonyağın önemli bir kısmıyine rumen mikroorganizmaları tara-fından kendi vücut içlerine alınarakprotein sentezinde kullanılır. Bu şekildeüretilen proteine mikrobiyal proteindenir. Bu üretim sırasında mikroorga-nizmaların kullanabileceklerinin üze-rinde bir amonyağın rumende oluşma-sı durumunda ise fazla amonyakrumen duvarından emilerek kan yoluy-la karaciğere taşınır. Amonyak vücutiçin son derece zehirli bir maddedir. Bunedenle karaciğere gelen amonyakzehir etkisinin ortadan kaldırabilmesiamacıyla zehiri oldukça düşük birmadde olan üreye dönüştürülür ve olu-şan ürenin bir kısmı böbrekler aracılığıile idrarla dışarı atılır. Bir kısım üre iseağza getirilerek salya içersinde yutula-rak rumene geri gönderilir. Rasyonlaalınan proteinin mikroorganizmalartarafından rumende parçalanamayankısmı ise rumen hareketleri ile sığırlarındaha alt sindirim organlarına gönderi-lir. Buralarda proteinler amino asitdenilen yapı taşlarına ayrışır ve bağır-saklardan emilerek protein sentezindekullanılmak üzere vücudun çeşitli nok-talarına gönderilir. Rumende üretilenmikrobiyal protein ise yine rumenhareketleri ile alt sindirim organlarınagönderilir ve benzer şeklide metaboli-ze olur. Buraya kadar anlatılan proteinmetabolizması nedeniyle sığır kanında-ki üre seviyesi bizlere sığır sürüsününprotein beslenmesi hakkında çeşitlifikirler verebilmektedir. Örneğin kan üre miktarı aşırı yüksekçıkan bir inekte rasyonla birlikte aşırımiktarda protein alındığı, aşırı düşük

çıkan bir inekte ise yetersiz miktardaprotein alındığı şeklinde yoruma gidile-bilir. Yapılan yorumların doğru olabil-mesi için diğer başka faktörlere debakılması gerekmektedir. Bu gibi konu-lara makalenin ilerleyen bölümlerdeyer verilecektir. Kan üre değerinin sığırlarda proteinbeslenmesinin izlenmesi ya da değer-lendirilmesinde bir araç olabileceğidüşünülmektedir. Ne var ki sığırlardankolaylıkla kan alıp üre yönünden analizyapmak işçilik gerektiren ve zamanalan bir iştir. Bu nedenle sonraları çokdaha kolay olması ve az zaman almasınedeniyle benzer ölçümler sütte yapıl-maya başlanmıştır. Çünkü kanda bulu-nan ürenin neredeyse aynısı sütte debulunmaktadır, daha doğrusu benzeroranlarda süte geçmektedir. Yapılançalışmalar sonucunda kan üre değeriile süt üre değeri, arasında en çok %3–5 civarında bir farklılığın olduğuortaya konulmuştur. Dolayısıyla günümüzde daha kolayolması nedeniyle sığırlarının proteinbeslenmesinin izlenmesine kan yerinesüt üre değerlerinin ölçülmesine gidil-miştir. İster kan ister süt olsun sütüresi analizi yaparken dikkat edilecekönemli bir nokta vardır. O da üre anali-zimi yoksa üre nitrojeni analizimi yapıl-dığıdır. Bu bağlamda dünyada kullanı-lan analiz cihazlarının bazıları sonuçla-rı süt üre (MU) değeri cinsinden verir-ken bazıları da süt üre nitrojeni (MUN)cinsinden vermektedir. Bu iki değercinsi birbirinden oldukça farlıdır ve bunokta gözden kaçılırsa önemli yorumhatalarına neden olunabilir. Üre kar-bon, nitrojen (azot), oksijen ve hidro-jen elementlerinden ibaret küçük birorganik moleküldür. Üre nitrojeni ise üre molekülü içersindebulunan elementlerden bir tanesi olupağırlıkça üre molekülünün % 47’sinioluşturmaktadır. Dolayısıyla süt üredeğeri ile süt üre nitrojeni değerleriarasında 2 kattan daha fazla bir farkolmaktadır. Analiz sonucunda süt örne-ğinde süt üresi cinsinden bir sonuçbulunmuşsa bulunan sonuç % 47’si alı-narak ya da 2,13’e bölünerek süt ürenitrojeni cinsine dönüştürülebilir. Birörnek vermek gerekirse yapılan analizsonucunda süt üresi cinsinden 30mg/dl çıkan değerin süt üre nitrojenicinsinden karşılığı 30/2,13= 14,1 mg/dlveya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeşitli bilimsel araştırmalarsonucunda herhangi bir sağmal inek

grubunu temsil eden süt örneklerindekabul edilebilir üre değerinin süt üresicinsinden 25–35 mg/dl veya süt ürenitrojeni cinsinden 12–16 mg/dl civa-rında olması gerektiği açıklanmıştır.Grup sütünde ölçüm yapılmayıp inek-lerde bireysel ölçümlere geçildiğindeise alınan sonuçlarının normal kabuledilebilmesi için 17–53 mg/dl süt üresiveya 8–25 mg/dl süt üre nitrojenideğerleri arasında bulunması gerektiğibelirtilmiştir. Elde edilen değerler nor-mal sınırların üzerinde ya da altındakaldığı durumlarda sürünün başta pro-tein beslenmesi olmak üzere uygula-nan beslenme planları kontrol edilmeli-dir. Süt üre değerinin belirtilen oranla-rın üzerinde özellikle süt üre nitrojenicinsinden 20 mg/dl nin üzerinde çık-masının döl verimini olumsuz etkilediğive gebe kalma oranlarında düşmeyeneden olduğu pek çok araştırmadaortaya konulmuştur. Süt üre nitrojenideğerinin 8 mg/dl nin altında çıkması-nın ise döl veriminin yanı sıra özelliklesüt veriminde düşmeye yol açtığı açık-lanmıştır.Süt üre seviyesini etkileyen 3 ananeden vardır. Bunlar; 1) Protein beslen-mesi, 2) Karbonhidrat beslenmesi, 3)Su tüketimidir.1) Protein beslenmesi: Hiç şüphesizrasyonla birlikte aşırı miktarda proteinverilmesi süt üre değerinde aşırı yük-selmeye, yetersiz protein verilmesiaşırı düşmeye neden olacaktır. Buarada bazen rasyon protein oranı nor-mal ya da normalin hafif üzerindeolduğu durumlarda da süt üre değerinormalin beklenenden çok daha üze-rinde çıkabilmektedir. Bu durumunnedeni rasyon hazırlarken kullanılanprotein kaynaklarının niteliği ile ilişki-lidir. Konunun başında sığırlarda pro-tein metabolizmasından bahsedilirkenrasyonla alınan proteinin bir kısmınınrumende parçalanarak, bir kısmınınise parçalanmadan rumeni geçerekbağırsaklarda metabolize olduğuanlatılmıştı. Eğer rasyonda rumendeparçalanan protein miktarı çok aşırıolursa bu defa rumende gereğindenfazla bir amonyak üretimi söz konusuolacak bu da kanda üre miktarınınakabinde de sütte üre miktarının art-masına yol açacaktır. Rasyonda aşırıyonca silajı kullanılması veya zama-nından önce biçilmiş baklagil otlarınafazlaca yer verilmesi, içersine ürekatılmış silajların çok kullanılması,rumende parçalanma özelliği yüksek

ayçiçeği küspesi gibi protein kaynakla-rının gereğinden fazla kullanılması buduruma neden olabilir. 2) Karbonhidrat beslenmesi: Rasyondakullanılan karbonhidratların miktarı veniteliği ile verilen proteinin de miktarve nitelik olarak uyum içersinde olma-sının besleme fizyolojisi bakımındanyararlı olabileceği söylenmektedir.Rumende protein parçalanması sonu-cunda ortaya çıkan amonyaktan mikro-biyal protein üretmek şüphesiz baştasığırlar olmak üzere geviş getirenleridiğer hayvan türlerinden ayıran önem-li bir olaydır. Ancak ortaya çıkan amon-yağın rumen mikroorganizmaları tara-fından etkin bir biçimde veya en üstseviyede kullanılarak mikrobiyal protei-ne çevrilmesi rumene yeterli miktardarumende fermente olabilir karbonhid-rat kaynakları sağlanması ile olanaklıolabilmektedir. Rasyonla yeterli miktarda rumende fer-mente olabilir karbonhidrat kaynakları-nın verilmesiyle mikroorganizmalarkendileri için gerekli enerjiyi yeterincesağlayabilecekler ve böylece rumendeortaya çıkan fazla amonyağı hızla kulla-narak kana geçmeden mikrobiyel pro-teine dönüştürebileceklerdir. Dolayısıyla kan üresinde aşırı artış belliölçüde engellenebilecektir.Rasyonlarda yeterince nişasta veyaşeker içeren yem maddelerinin yeterin-ce kullanılmaması, gereğinden öncebiçilerek silaj yapılan mısır silajının tekya da ana kaba yem kaynağı olarakverilmesi, rasyonlara çok az tahıl konul-ması gibi nedenler rumene sağlananfermente olabilir enerji miktarını azalt-maktadır.3) Su tüketimi: Fazla su tüketimi kan vedolayısıyla süt üre konsantrasyonları-nın seyreltilme nedeniyle düşmesineyetersiz su tüketimi ise yoğunlaşmanedeniyle yükselmesine neden olabil-mektedir. Pratik açıdan özellikle yüksekverimli süt sığırlarına temiz bir içmesuyunun her zaman içilebilecek biçim-de serbest olarak sağlanmasının birfaydası da süt üre değeri üzerine olanazaltıcı etkisidir.Sığırlarda kan üre nitrojeni ölçüleceğizaman kan alma işlemi hayvanlarınönlerine yem konulmasından 4–6 saatsonra yapılmalıdır. Üre ölçümü süttenyapılacaksa sağım zamanlarında alın-malıdır. Sağmal sürüde tank sütündenörnek alarak ölçüm yapmak sağlıklısonuçlar vermeyebilir. Bu nedenle her bir gruptan grubu tem-sil eden bir örneğin alınması dahadoğru bir uygulamadır. Hayvan sayısıaz işletmelerde tüm ineklerin büyükişletmelerde ise her grubu temsilenineklerin % 10’unun süt örnekleri alına-rak değerlendirilmelidir.Sonuç olarak kan ya da süt üresiölçümleri sığırların protein beslenmesidurumunu büyük ölçüde gösteren birparametredir. Alınan sonuçlarınyorumlaması yapılırken rasyon sadeceprotein oranı yönünden değil proteinniteliği, karbonhidrat yapısı yönündende incelenmelidir. g

Prof. Dr. İsmet TÜRKMENUludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi

Süt Sığırlarında ProteinBeslenmesinin İzlenmesinde Süt Üre Nitrojeninin Kullanılması

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 4

Page 5: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 5

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

toprak veriminin doğurduğu fiatavantajı bölge işletmelerine olumluyönde yansımaktadır. İşletme bünye-sinde izlenebilirlik esaslı üretim kayıtsistemi eksiksiz yürütülmekte, yakınzamanda tedarik edilecek kalite sis-temleri belgelerine yönelik hazırlık-lar da yapılmaktadır. İşletme dahilin-de ileri derecede bio güvenlik kural-ları uygulanmaktadır.

Doğa dostu üretim anlayışıİşletme tasarımında ve yönetimindeyoğun bir doğa dostu üretim anlayışıtemel alınmıştır. Ahırlardan çıkangübre beton havuz ve kanallarda bek-letilmekte, seperatör sonrası sıvıgübre ise sızdırmaz bir çelik havuzdatarlalara sevke hazırlanmaktadır.Böylece yer altı sularının kontami-nasyonu engellenmektedir. İşletmedahilindeki tüm çatılardan yağmursuları toplanmakta ve gerek sağımha-ne ve civarın yıkanmasında, gereksede yeşil alanların sulanmasında kulla-nılmaktadır. Hayvan refahını gözetenbüyüklükteki ahırlarda hayvan sayıla-rı organik hayvancılığa uygun olarakinşa edilmiştir. g

2007 yılında süt hayvancılığı konusunda birçok çiftlik kuruluşu

gerçekleştirmiş EÇ Danışmanlık tarafından bir demonstrasyon ve eğitim merkezi

olarak da tasarlanıp kurulan Cansu İşletmesi, 200 sağmal kapasiteli

planlanmış ve de kademeli olarak organik süt üretecek

bir işletme olarak da öngörülmüştür.

Küçük Menderes HavzasındaCansu Süt Hayvancılığı İşletmesiMete HACALOĞLU

Cansu Süt Hayvancılığı

İşletmesi, kendi konsantre

yemini kendisi üreten bir

üniteye sahiptir.

Süt hayvancılığı konusundaTürkiye’nin her anlamda en geliş-miş iki üç bölgesinden biri olan

Küçük Menderes Havzasında bulunanCansu Süt Hayvancılığı İşletmesi görece-li küçük bir alan üzerinde kendi boyutun-da olması gereken tüm üniteleri barındı-ran kompakt bir işletmedir. 2007 yılında süt hayvancılığı konusundabirçok çiftlik kuruluşu gerçekleştirmişEÇ Danışmanlık tarafından bir demons-trasyon ve eğitim merkezi olarak datasarlanıp kurulan Cansu İşletmesi, 200sağmal kapasiteli planlanmış ve de kade-meli olarak organik süt üretecek bir işlet-me olarak da öngörülmüştür.

İleri derecede bio güvenlik kuralları uygulanıyorİşletme kendi konsantre yemini kendisiüreten bir üniteye sahiptir. Gübre tahli-yesi sıyırıcılar ve toplama kanalları vası-tası ile ön toplama havuzuna aktarılmak-ta ve de gübre seperatörü vasıtası ile dekatı ve sıvı olarak ayrıştırılmaktadır. Sıvıve katı tarafı ayrı ayrı bölgede rahatçapazarlanabilmektedir. Kaba ve tane yem tedariği bölgederahatça sağlanabilmekte, rekabetin ve

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 5

Page 6: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 6

Page 7: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 7

UZMAN GÖRÜŞÜ

Süt besleyici ve ekonomik değerisayesinde üretici ve tüketiciler içinönemli bir yere sahiptir. Süt kaba-

ca %87 su, %3.5 yağ, %3.4 protein, %4.7laktoz ve % 0,75 mineral maddeler vevitaminler içermektedir. Günümüzdegelişmiş ülkelerde yıllık süt tüketimi kişibaşına 190 litreye kadar çıkabilmekteancak Türkiye’de kişi başına yıllık süttüketimi 18-20 litre arasında kalmakta-dır. Süt üreticileri için süt verimi önemlibir husustur ancak günümüzde süt veri-mi kadar süt kompozisyonu da önemkazanmıştır. Süt kompozisyonu hakkında1800’lü yılların sonuna kadar pek fazlaçalışma yapılmamıştır. Bilindiği üzere sütyağına ödenen pirimler süt kompozisyo-nunun önemini gün geçtikçe arttırmak-tadır. Şimdiye kadar ekonomik yönü ileincelenen süt acaba sürü sağlığının dabir göstergesi olabilir mi? Sütün içerdiğibaşlıca besin maddeleri yağ, protein, lak-toz, mineral ve vitaminlerdir. Bu birle-şenler bize sürü sağlığı hakkında bilgiverebilmektedirler. Laktasyon dönemineve süt verim miktarına göre değişiklikgöstermekle birlikte ırklara göre sığırlarınsüt kompozisyonları ile yağ/protein oran-ları tablo 1’de verilmiştir.

Beslenmenin süt yağına etkisiSüt yağının %50 si rumende (İşkembe)asetik asit ve bütirik asitten geri kalanıise kandaki yağ asitlerinden sentezlen-mektedir. Süt yağı sentezi meme alveol-lerinde gerçekleşmektedir. Süt yağı lak-tasyon dönemi ve beslemeden direktolarak etkilenebilmektedir. Örneğin lak-tasyonun ilk 50 günlük döneminde sütyağı normal değerlerinden %20-30 ora-nında yüksek çıkabilmektedir. Süt yağın-daki artışın nedeni erken laktasyondöneminde azalan kuru madde tüketimisonucunda hayvanın enerji ihtiyacınıkarşılayamaması, negatif enerji dengesi-ne girmesi ve vücut yağlarını çözdürme-ye başlamasıdır. Negatif enerji dengesi-nin sonucunda ise bir beslenme hastalı-ğı olan ketozis kaçınılmazdır. Ketozisinşekillenmesi süt yağı açısından değer-lendirildiğinde olumlu görünse de keto-zis ile gelen mide dönmesi, üreme per-formansının düşmesi ve süt verimidüşüklüğü, kondisyon kayıpları unutul-

maması gereken noktalardır. Negatifenerji dengesinden korunmak için;1) Süt sığırları doğuma aşırı kondisyon-la girmemeli ve iyi bir geçiş dönemi bes-lemesi uygulanmalıdır. Sığırlar kurudönemin son 1 haftasına yaklaşık 5 kilo-gram süt yemi tüketecek şekilde girmelive 5 kg süt yemi tüketimine kademeliolarak geçilmelidir.2) Rasyon iyi düzenlenmiş olmalı venem oranı %50 yi geçmemelidir. 3) Yemleme sıklığı arttırılmalı ve sütsığırları yeme teşvik edilmelidir.4) Ani rasyon değişikliklerinden kaçın-mak ve rasyon değişikliklerini kademelibir şekilde gerçekleştirmek hem yeminsindirilebilirliğini hem de hayvanlarınsağlığını pozitif yönde etkilemektedir. 5) Hipokalsemiden (Süt humması)kaçınmak için kuru dönemin 2. aşama-sında (Gebeliğin son 20 günü) anyonikrasyon uygulanmalı ve aşırı kalsiyumiçeren yemler örneğin baklagiller müm-kün olduğunca kısıtlanmalıdır.6) Doğumdan sonra uygulanacak propilenglikol uygulaması hayvanları ketozistenkorumak için yerinde bir önlem olacaktır. 7) Erken laktasyon dönemindeki hay-vanlara niyasin 6-15 g/gün, korunmuşkolin 15 g/gün ya da metiyonin 30g/gün uygulaması yapılabilir. Süt yağı 50-150. günler arasında nor-mal şartlar altında düşmeye başlar velaktasyon döneminin en düşük seviyesi-ne iner. Ancak süt yağının laktasyonunherhangi bir döneminde normal sütyağına oranla %25 ten daha fazla düş-mesi süt yağı depresyonu olarak adlan-dırılır. Bunun nedenleri arasında asido-zis birinci sırada gelmektedir.Asidozisten korunmak için:1) Rasyondaki selüloz olmayan karbon-hidrat oranı toplam kuru maddede%35’i geçmemelidir. 2) Rasyonun toplam NDF oranı sığırınvücut ağırlığının % 5-6 si kadar olmalıdır. 3) Kaba/konsantre yem oranı kuru maddeesasına göre %40‘ın altına düşmemeli verasyonun kaba yem kısmının ortalamapartikül büyüklüğü 2-2.5 cm olmalıdır.Aşırı kıyılmış yemler yeterli geviş getirme-yi sağlayamamaktadır. Diğer yandan par-tikül büyüklüğünün aşırı olması ise sığırla-rı yem seçmeye teşvik etmekte ve kaba

yem tüketimini azaltmaktadır. 4) Rasyonda aşırı yağ kullanımı rumenbakterileri üzerine toksik etkilidir. Buyüzden rasyondaki yağ oranı toplamkuru maddenin % 6’sını geçmemelidir. 5) Eğer işletmenin şartları müsait iseyemleme toplam karma rasyon şeklindedüzenlenmelidir. Böylece rumendeki pHdalgalanmaları kontrol altında tutulabil-mekte ve rumende oluşabilecek aşırı birasitliğe engel olunabilmektedir. 6) Asidozise karşı hayvan başına 150g/gün sodyum bikarbonat ve 75 g/günmagnezyum oksit uygulaması yerindebir uygulama olup, süt yağı oranını 0.2-0.3 birim kadar arttırabilmektedir.Asidozis haricinde mastitis ve konjüge lino-leik asitler de süt yağında düşüşe nedenolmaktadır. Sürüde asidozis belirtilerinerastlanmıyorsa sürü mastitis ve süt yağıbirleşimi açısından gözden geçirilebilir.

Beslenmenin süt proteinine etkisi:Süt proteini ırklara göre değişmekle bir-likte % 2.98 ile 3.50 arasında bir değeresahiptir. Süt proteinleri kazein, peynir altısuyu proteini ve protein yapısında olma-yan azotlu birleşiklerden oluşur. Bunlarıniçinde %78 oranı ile kazein birinci sırada-dır. Kazein aynı zamanda peynir üretimiiçinde önemli bir proteindir. Hayvanlarınsüt protein verimi ırkları ile yakın ilişkili-dir. Genelde süt proteini süt yağı ile bir-likte artış gösterse de bazı durumlardasüt proteini tek başına da yükseliş göste-rebilir. Süt proteinleri (kazein, peynir altısuyu proteini) ilk beş hafta içinde düşüş,5. haftanın sonundan laktasyon dönemi-nin sonuna kadar düzenli bir artış göster-mektedir. Mastitis ve somatik hücre sayı-sı süt proteinini baskılayıcı etkiye sahip-tir. Mastitis olan ya da somatik hücresayısı yüksek olan hayvanlarda süt prote-in oranında düşüş yaşamak kaçınılmaz-dır. Somatik hücre sayısı yüksek olansığırlarda plazmin ve plazminojenenzimleri yüksektir. Bu enzimler süt pro-teinini yıkımlar ve süt proteininde düşü-şe neden olurlar. Büyüme hormonu(BST) plazmin miktarını azaltarak sütproteini miktarını arttırabilmektedir.Sütteki protein miktarını yükseltmekrumen işlevlerini düzenlemek demektir.Rasyonda düzgün çalışan bir protein-enerji dengesine ihtiyaç duyulmaktadır.Unutulmamalıdır ki süt proteinininbüyük bir kısmı mikrobiyal proteinler kul-lanılarak üretilmektedir. Rumende parça-lanmayan proteinlerin (by-pass) aşırı kul-lanımı süt protein oranında düşüşeneden olacaktır. Rasyondaki selüloz yapı-sında olmayan karbonhidratlar (NFC)oranının %35 civarlarında olması rumen-

deki mikroorganizmaların yeterli fonksi-yon göstermeleri bakımından yararlıdır.Ancak NFC oranını fazla yükseltmek(%40 ve üzeri) asidozise neden olacağıiçin uygulamada dikkat etmek gerek-mektedir. Protein kaynaklarının %62 ile%65’i rumende parçalanabilir, %35-38’iby-pass protein olmalıdır. Rasyondadüzenlenmesi gereken bir başka konuise sınırlayıcı amino asitlerdir. Lizin vemetiyonin sınırlayıcı amino asitlerinbaşında gelmektedir. Rasyonda buamino asitlerin miktarlarının yeterli oldu-ğundan emin olunması gerekmektedir.

Beslenmenin süt laktozuna etkisi:Süt laktozunun başlıca kaynağı glikoz-dur. Sütteki laktoz seviyesi kan glikozseviyesinden etkilenmektedir. Laktozaynı zamanda süt sekresyonunu belirle-yici bir özelliğe sahiptir, yani hayvanınvereceği süt miktarında kritik rol oyna-maktadır. Süt laktozunun %4.5 in altınadüşmesi durumunda sürüde negatifenerji dengesi olduğu düşünülmeli venegatif enerji dengesinin önlenmesineyönelik önlemler alınmalıdır.

Süt numunesi alırken dikkatedilmesi gereken hususlar: 1) Süt numunesini alınırken numuneninalınacağı kabın temiz olması gerekmek-tedir. Deterjan kalmış kaplara konansütün yağı çözünecek ve yanlış sonuçlarelde edilecektir. 2) Süt alındıktan hemen sonra analizedilmelidir. Hemen analiz etmek müm-kün değil ise soğuk zincirde taşınmasıve hızlı soğutulması önemlidir. 3) Süt numunesi mümkün ise bireyselolarak bakılmalı eğer mümkün değil iselaktasyon gruplarına göre bakılmalıdır.Tank sütünden elde edilecek değerlersize gruplarınız hakkında bilgi vermeye-cektir. Özellikle erken laktasyon grubu-nun süt numuneleri ayrı kontrol edilme-lidir. Süt sığırı yetiştiriciliğindeki en kritikdönem olan erken laktasyon döneminintakibi önem taşımaktadır. 4) Her sağımdan süt numunesi alınarakbakılmalıdır. Gün içinde sadece bir keznumune alınarak onun değerlendirilmesiyanlış sonuçlar verecektir. Her sağımdakiyağ, protein ve laktoz seviyesi değişik çık-maktadır. Bu yüzden her sağımdan numu-ne alınarak onların sağımdaki süt verimi-ne göre ağırlıklı ortalaması alınmalıdır.

SonuçSüt sadece ekonomik ve besleyici değeriolan bir madde değil aynı zamanda sürü-nün beslenme durumunu dolaylı olarakda sürü sağlığını denetlemenin bir yolu-dur. Süt analizi sonuçları olması gerekendeğerlerden farklı olan hayvanlar bes-lenmenin yanı sıra diğer yönlerden de(kan, dışkı, klinik) muayene ve analizedilerek gerçek neden ortaya konulmalı,nedenleri ortadan kaldırmaya yönelikönlemler alınarak da sürü sağlığı korun-malıdır. Beslenmeye bağlı bir probleminortaya çıkmasını beklemekten ziyadekoruyucu önlemler alarak ortaya çıkışınıengellemek çok daha karlıdır. Hepinizebol kazançlı günler dilerim. g

Araş. Gör. Arda KOVANLIKAYAUludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, BURSA

Beslenmenin SütKompozisyonuna Etkisi

Irk Süt Yağı Süt Proteini Süt Toplam Yağ% (Gerçek Protein) % Protein % Protein

Ayrshire 3.88 3.12 3.31 1.24Brown Swiss 3.98 3.23 3.52 1.23Guernsey 4.48 3.27 3.47 1.37Holstein 3.67 2.98 3.16 1.23Jersey 4.66 3.50 3.73 1.30

Tablo 1: Irklara göre sığırların süt kompozisyonları ile yağ/protein oranları

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 7

Page 8: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:21 Page 8

Page 9: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 9

KONUK YAZAR

Avrupa Birliği, ortak tarım politi-

kasında yeni bir yapılanmaya

gidiyor. Birkaç yılda çok ciddi

değişiklikler yaşanacak. 2013’ten itiba-

ren yeni bir dönem başlayacak. Bu

değişim, ortak tarım politikasına uyum

çalışmalarını sürdüren Türkiye’yi de

yakından ilgilendiriyor.

Avrupa Birliği Türkiye Daimi

Temsilciliği’nde görevli Tarım Müşaviri

Ömer Özel’in verdiği bilgilere göre,

Avrupa Birliği’nin 2008 bütçesi 129 mil-

yar Avro. Bu bütçenin yüzde 42.6’sı olan

55 milyar Avro tarım ve kırsal kalkınma-

ya harcandı. Tarım ve kırsal kalkınma

bütçesinin 40,9 milyar Avro’su tarımsal

harcamalar ve doğrudan ödemelere,

12.9 milyar Avro’su kırsal kalkınmaya,

0.9 milyarı balıkçılığa ve 0.3 milyarı ise

çevre konularına ayrıldı.

Avrupa Birliği, 2013 yılından sonra

ortak tarım politikasında, finansal kay-

nakların etkin kullanılması, çiftçilerin

rekabet gücünün artırılması, küresel

pazarda Avrupa Birliği’nin tarım sektörü-

ne güçlü ve kalıcı bir temel oluşturulma-

sı, tüm üye ülkelerde eşit şartların sağ-

lanması, mevzuatın basitleştirilmesi,

yönetim yükü ve bürokrasinin azaltılma-

sı hedefi ile bir dizi önlem alıyor. Bu

önlemlerden bazıları şöyle.

1- Süt üretim kotaları 2015’e kadar

kademeli olarak kaldırılacak

2- Alan bazlı destekleme sistemine

2010 yerine 2013’te geçilecek.

3- Ekilebilir arazinin yüzde 10’nun üre-

tim dışı tutulması kararı yürürlükten kal-

dırıldı.

4- Buğday, tereyağı gibi bazı ürünlerde

müdahale alımları azaltılacak.

5- Biyoyakıt hammaddesi ürünlerine

verilen prim desteği kaldırılacak.

6- Büyük işletmelere verilen desteklerin

azaltılması sağlanacak.

Ömer Özel’in yaptığı çalışmada, Avrupa

Birliği ortak tarım politikasına uyum

çalışmaları çerçevesinde Türkiye tarı-

mında da ciddi değişim yaşanacak. Bu

değişim satır başları ile şöyle:

- Devletin tarıma yönelik destekleri ve

müdahale alımları azalacak.

- Tarımsal işletmeler, Avrupa Birliği stan-

dartlarında üretim ve kaliteyi yakalaya-

cak biçimde yapılandırılması şart.

- Üretimde verimlilik esas olacak.

Verimsiz işletmelerin desteklenmesine

ilişkin politikalar kısıtlanacak.

- Pazarlama ve rekabet açısından üretici-

lerin örgütlenmesi gerekir.

- Tarımın kayıt altına geçişi artacak.

- Tarımdaki yüzde 26.4’lük nüfus daha

Ali Ekber YILDIRIM - www.tarimdunyasi.netDünya Gazetesi Tarım Yazarı

AB Ortak Tarım Politikası ve Türkiye…

da azalacak, kırsal yörelerde yeni gelir

kaynakları bulunması gerekiyor. Türkiye,

bu zorlu süreçte uyum için çalışmalarını

sürdürürken Avrupa Komisyonu’nun

Türkiye’ye ilişkin 2009 İlerleme Raporu

açıklandı. 2009 İlerleme Raporu’nda

Ortak Tarım Politikası ile ilgili yasal

düzenlemelerde sınırlı bir ilerleme kay-

dedildiğine vurgu yapılıyor. Daha da

önemlisi, uygulanan destekleme politi-

kaları ile Türkiye’nin Ortak Tarım

Politikası’ndan hızla uzaklaştığı ifade

ediliyor.

AB Veteriner Hekim Platformu tarafın-

dan çevirisi yapılan raporda tarımla ilgi-

li bazı saptamalar şöyle:

Üretimle ilgili tarımsal destek araçları-

nın kapsamının artması kaygı vermeye

devam etmektedir.

Türkiye, AB orijinli sığır eti, canlı büyük-

baş hayvan ve hayvansal kökenli ürünle-

rin ithalatındaki yasağı devam ettirmek-

tedir. Bu durum, tarımsal ürünlerle ilgili

çift taraflı ticari anlaşmaların ihlal edil-

mesidir. Bu yasağın ve diğer teknik

engellerin ortadan kaldırılması, bu fasıl-

da belirtilen katılım müzakerelerinde

kilit rol oynamaktadır.

Organik çiftçilik konusunda sadece

sınırlı bir ilerleme kaydedilmiştir.

Türkiye, AB’ye organik ürünler ithalatı

yapan üçüncü ülkelerin denklik listesine

dâhil olmak yönündeki talebini destek-

leyen ilave bilgiyi Komisyona sunmuş-

tur.

Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki

Sağlığı Politikaları konusunda da Avrupa

Birliği, Türkiye’nin çalışmalarını yetersiz

bulmaktadır. Türkiye’nin, gıda güvenliği

müktesebatının aktarımı ve uygulanma-

sı konularında sınırlı bir ilerleme kaydet-

tiği belirtilen ilerleme raporunda: “Bu

fasıladaki katılım müzakerelerinde kilit

rol oynayan gıda, veterinerlik, yem, hij-

yen ve resmi kontroller konularındaki

yasa taslağı henüz kabul edilmemiştir.”

görüşüne yer verildi.

Veterinerlik politikası ile ilgili olarak,

müktesebatın aktarımı ve uygulanması

konularında sınırlı bir ilerleme kayde-

dildiği ifade edilirken, hayvan hastalık-

ları konusunda çalışmaların olumlu

yönde olduğu belirtiliyor. Ancak, canlı

hayvanların ve hayvansal ürünlerin

ithalatı ile ilgili kuralların Avrupa Birliği

uygulamaları ile uyum içinde olmadığı

ve fiili sığır eti yasağının uygulandığı

vurgulanıyor.

Raporda, tarımsal gıda üreten işletme-

lerin sınıflandırılmasının tamamlandığı,

AB müktesebatı ile uyumunun teyit edil-

diği; ancak, tarımsal ürün üreten işlet-

melerin AB hijyen kriterleri ile uyumlu

hale getirilmesi için önemli bir adım atıl-

madığı, hayvansal yan ürünlerle ilgili bir

ilerleme gözlenmediği belirtiliyor.

Raporda balıkçılık konusunda da olum-

lu bir görüş yok. Türkiye’de Ortak

Balıkçılık Politikasının uygulanması için

gerekli olan idari yapıların henüz tesis

edilmediği görüşüne yer verilen rapo-

run bu bölümünde özetle şöyle denili-

yor: “Değiştirilmiş Balıkçılık Kanunu

henüz onaylanmamıştır. Genel balıkçı-

lık politikasının istikrarlı bir biçimde

uygulanması için gerekli olan idari

yapıların reorganizasyonu konusunda

bir ilerleme kaydedilmemiştir.

Balıkçılıkla ilgili görev ve sorumluluklar

hala iki farklı bakanlık arasında ve

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı içinde de

farklı departmanlar arasında bölüştü-

rülmüş durumdadır. “

Özetle, AB İlerleme Raporu’na göre

tarım, gıda güvenliği, veterinerlik ve

balıkçılık konularında işler yolunda

değil. Sadece AB’ye tam üyelik, ortak

tarım politikasına veya ortak balıkçılık

politikasına uyum sağlamak için değil,

Türkiye’nin tarımsal potansiyelini değer-

lendirmek, üreticinin refahını artırmak,

tarıma dayalı sanayinin gelişmesini sağ-

lamak için daha çok çalışmak ve sorun-

lara çözüm üretmek gerekir. g

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 9

Page 10: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 200910

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

Yatırım hakkında biraz bilgiverebilir misiniz? Tarımsal işletmemiz iki aşamalı ola-

rak planlanmış ilk etabını 400 sağmal

inek olarak belirlemiş, ikinci etabın-

da 800 sağmala çıkarmak için hedef

çizmiştir. İşletmenin proje çizimleri,

kapasitesi ve altyapısı bu hedeflere

göre dizayn edilmiştir. Başarının

birinci kuralı olarak hayvan seçimi-

nin önemini ve hastalıktan ari bir

sürü ile başlaması gerektiğini çok iyi

bilen işletmemiz, Türkiye genelinden

4000 gebe düve seçimi yapmış ve

bunların içinden damızlık değeri en

yüksek, hastalıktan tamamen ari 400

gebe düve alımı ile faaliyetine tama-

men Türk menşei taşıyan gebe düve-

lerle fiili olarak start vermiştir.

İşletmede 450 genç hayvanlardan

oluşmak üzere barınak, 300 sağmal

kapasiteli sağmal barınak bölümü,

150 sağmal ve kuru bölümünün tutul-

duğu bir ayrı barınak ve 100 buzağı

külebesinden oluşan bir yapı teşşek-

külü oluşturulmuştur. Ayrıca 16x2

kapasiteli sağım hane bölümü, 1 adet

personel lojmanı, 1 adet yemekhane

ve atölye bulunmaktadır. Son bir yıl-

dır uğraştığımız ve ileride yatırımını

daha büyük gerçekleştirilmek üzere

deneme üretimi yapılmak için 100

buzağı kapasiteli kapalı süt danası

barınağı mevcuttur.

Yatırımdaki en büyük prensibi-niz ne oldu?Yaptığımız her işte başarı bizim için

altın bir kural olarak yer almıştır. Bu

işlerde başarılı olmak için yönetim-

den başlayarak işletme içinde görev

alacak tüm personelini profesyonel

kişilerden ve bu işe gönül vermiş

insanlardan oluşturmaya karar ver-

miş ve kadrosunu ona göre kurmuş-

tur. İşletmemiz Türk yetiştiricisine ve

hayvancılığına en kaliteli düve yetiş-

tirmek için büyük bir gayret ve çaba

içindedir. Bu çabalar içinde hiçbir

masraftan kaçınılmamakta birinci

kural başarı diyerek hafızalara kazı-

lan sözcüğü gerçekleştirmek için

uğraşmaktadır.

İşletmenizin daha farklı yatırım-ları var mıdır?Tabiki var. 89 dönüm üzerine kurulu

bodur kiraz ağacından oluşan 7000

ağaçlık bir yatırım arzisi ve bunun

global-gap tescili olmasıdır. 7000

ağaç zeytinlik 55 ayrı parselden olu-

şan 5000 ağaçlık bölümü organik

tarım geçişi ve organik tarım yapıl-

Hanımların çiftliği,ARSLAN ÇİFTLİĞİ

A rslan GümrüklemeNak. Tic ve San.A.Ş.’nin tarım ve hay-

vancılık sektörüne yatırım ama-cını nasıl anlatırsınız?Daha önce de tarım va hayvancılık

sektöründe yer alan bir kuruluş

olmamız bize büyüyen ve gelişen

Türkiye şartlarında daha profesyonel

uğraşlarımızın gerekli olduğunu

anımsatmış ve bu işe Arslan

Gümrükleme Nak. Tic. ve San. A.Ş.

bünyesinde Arslan Damızlık Süt

Sığırcılığı İşletmesi olarak 2007 yılın-

da faliyete geçmiştir.

Tarım ve hayvancılık sektöründe

biz de varız parolası ile yola çıkmış,

ilkesi ve hedefleri Avrupa standart-

larında Türk tarımına öncü ve lider

bir kuruluş olarak yer almak

olmuştur.

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 10

Page 11: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 11

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

ması, 1335 ağaçlık bağ, 5000 enginar

üretimi, cevizcilik ve 300 dönüm işle-

nebilir arazidir.

Bu işletmeyi Türkiye tarım vehayvancılığına kazandıran sahip-lerini doğrusu tanımak isteriz.1962 yılından bu yana Arslan

Gümrükleme Nak. Tic. ve San. A.Ş.

olarak Türkiye’ye başarılı bir şekilde

hizmet veren Recai Arslan ve kızları

Şehnaz Karamancı, Şebnem Erguder

ve Sevim Arslan’dır. hizmetlerini

sadece gümrük ve dış ticaret olarak

sınırlandırmak ile yetinmeyen kuru-

luşumuz 1975 yılında 250 tır kapasite-

si ile Türkiye’nin büyüyen ekonomisi-

ne lojistik destek sağlamıştır. Bu

kuruluşların yanında hep başarıyı ve

yenilikçi zihniyeti ile turizm sektörün-

de de Sarıgerme’de 5 yıldızlı,

Uludağ’da 4 yıldızlı tesisler inşa ede-

rek Türkiye turizmine destek vermiş-

tir. Başarı ile devam eden bu kuruluş-

ların yanında daha önce de küçük

çaplı tarım ve hayvancılıkla uğraşmış

ve daha sonra bu işe de gönül vererek

profesyonelce yapmaya karar vererek

Türkiye’ye Arslan Damızlık süt sığır-

cılığı işletmesini kazandırmışlardır.

İşletmenin yönetimi ve idarikadrusunu öğrenebilir miyiz? İşletmenin ana yönetim kadrosunda

projenin ve sürü seçiminin tamamın-

da yer alan ziraat mühendisi Erhan

Gökdemir'dir. İkinci kişi olarak

sürü sağlığını ve ıslahını çok profesyo-

nelce gözlemleyen ve oluşturan belki

de mekik gibi dokuyan veteriner

hekim Dr. Can Baklacı'dır. İşletmenin

tüm kordinasyonunu ve yönetimini

sağlayan İşletme Müdürü Ziraat

Mühendisi Ufuk Arkıl bünyesinde alt-

yapısı kurulan bu kadro ile yönetmek-

tedir. Alt kadroda 3 ziraat mühendisi,

6 veteriner teknisyeni, 3 veteriner tek-

nikeri, 1 adet elektrik-mekanik tekni-

keri ve 15 adet duz zırai işci bulun-

maktadır. Yapıdan da anlaşılacağı

gibi teknik kapasitesi yüksek bir işlet-

medir. Hedef başarı olunca teknik

kadronun güçlü olması işletme sahibi

için bir prensip haline dönüşmüştür.

İşletmenin işleyişi ve yapılançalışmalarla ilgili bilgi verirmisiniz?İşletmede her şey kontrol altında

alınmakta ve kayıt sistemi mükem-

mel bir şekilde işletilmektedir.

Toplam hayvan mevcudu 390 sağmal

inek olmak üzere 800 baş hayvan

bulunmaktadır. Sütlerde shs tayini,

antibiotik tayini, rumen ph’sından

tutunda mısır silajına kadar ph

ölçümleri, kan şekeri tayinleri, sütte

bakteriyolojik tayin, kan tahlilleri

olmak üzere birçok parametre kont-

rol altında tutulmaktadır. Ayrıca ult-

rason cihazı ile gebelik muayenesi ve

30 gün gebeliklerin tesbiti. muhase-

bede bireysel hayvan maliyetleri, 1

senelik kesin projeksiyon, 2. sene için

tahmini projeksiyonlar hazırlanmak-

tadır. Tüm üreme, besleme, hastalık-

larla ilgili grafikler ve kayıtlar gün-

cellenip değerlendirmeleri teknik

heyet tarafından her hafta yapılmak-

ta, sorunlar için hızlı ve doğru

çözümler üretilmekte ve bu çalışma

prensibi ile devam etmektedir.

Rasyonlar en az 22 parametre üze-

rinden değerlendirilerek en ince

detayına kadar incelenmektedir. Nrc

ve cpm rasyon programları ile hay-

vanların gerçek tüketimleri paralel

olarak çalışılmaktadır. Tabii ki bu

çalışmaların yapılması için işletme

sahibinin başarı hedefindeki altyapı

desteğini sonuna kadar vermesinden

ileri gelmektedir.

2009 tarım ve hayvancılık fuarın-da 2. laktasyon grubunda almışolduğunuz bir birincilik var. Busizin için ne anlama geliyor?1. seçilmemiz bizleri onurlandırmış-

tır. Bu ödül bizim için bir başlangıç

olarak kabul görmüştür. Bizlere daha

çok azim ve destek vermiştir. Türkiye

için daha yapacak çok işimizin oldu-

ğunu anımsatmış işimize olan inancı-

mızı percinlemiştir.

Süt danası yetiştiriciliği ile deuğraşmış oldunuzu söyledinizbiraz anlatır mısınız?İşletmemiz damızlık düve yetiştir-

mek için gerekli çalışmalarını yap-

makta iken Türkiye’de yapılması çok

zor ve zahmetli bir iş kolunada el

atmış süt danası yetiştiriciliği için

lider bir rol oynamak vasfı ile kolları-

nı sıvamıştır. Bu iş için yurtdışından

teknik destek almakta ve gerekli

çalışmlarını deneme üniteleri kura-

rak sürdürmektedir. 2008 yılının

haziran ayında başlamış olduğu bu

çalışmasına halen devam etmektedir.

Bu ön çalışmanın bitiminde yılda

1000 adet süt danası yetiştirmek için

hızla teknik heyeti ile çalışmaktadır.

Son olarak işletmenizin genel yapı-sı hakkında bilgi verir misiniz? İşletmemizin genel yapısı şefaf olup,

yapılan araştırmaları sonuna kadar

sektör içinde paylaşan ve bilgi alış-

verişine önem veren bir ideolojiye

sahiptir. Ar-Ge çalışmalarını hassasi-

yetle yürüten Türk tarım ve hayvan-

cılığına katkı yapabilmek için emek

veren bir işletmedir. g

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 11

Page 12: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 12

Page 13: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 13

İÇİMİZDEN BİRİ

P ratik biyolojik güvenlik programıHASTALIK RİSKLERİNİN azaltmastratejilerini içerir. Süt işletmeleri-

nin yöneticileri inşaat planlarına, nakitpara akışına, çalışanların yönetilmesine,binaların idamesine büyük zaman har-carlar. Bunlar süt ineği işletmesi için çokönemlidir. Tüm bunlarla birlikte işletme-nin karlılığında paranın geri dönüşü içinyüksek döl ve süt verimine sahip sağlıklıinekler gereklidir.Çiftlik sahipleri ve yöneticileri biyolojikgüvenlik deyince akıllarına çok özelenfeksiyonlar gelir. Yeni satın alınan hay-vanların testleri ve ayrı barındırılmalarıda buna dâhildir.Yeni satın alınan hayvanların izolasyonyöntemiyle hastalıklardan korunmayaçalışması tek başına gerçekçi bir yöntemdeğildir. Hastalık hayvan satın alındığızaman var olabilir. Hastalığın klinik belir-tilerini izlemek için yeteri kadar zamanayrılmaması nedeniyle sürüde o hastalı-ğın olmadığı garanti değildir.İkincisi, fazla miktarda hayvan aynı andasatın alarak bir sürüye katıldığında veyayeni bir sürü oluşturulduğunda aynıanda bu kadar hastalıktan arınmış hayva-nı bir arada bulmak hemen hemenimkânsızdır.Üçüncüsü, sürüye test ve karantina prog-ramlarını oluşturmak ve bunları devamettirmek zaman alan ve pahalı bir yön-temdir. Örneğin,• Hangi hastalıklar için hangi ineklere nekadar sıklıkta test?• Sürü test edilmeli ve pozitif olanlarkesilmeli mi?• Satın alınıp getirilen hayvanlar devamlıtest edilmeli midir?• Satın alınan hayvanlar ne kadar sürekarantinada tutulmalıdır.•Hastalıkların durumu nasıl izlenmelidir?• Düveler ne zaman satın alınmalıdır?Dördüncüsü, yeni satın alınan hayvanları30 gün izole etmek çok zor ve uygulan-ması ciddi problemler getiren bir organi-zasyondur.Testler ve karantina programları hayvan-ları tek başına hastalıklardan korumaya-bilir. Bunun için hastalıklardan korunmakamacıyla ek önlemler alınmalıdır.Gerçekte enfeksiyon hastalıkları sürününsağlık problemlerinin küçük bir bölümü-nü oluşturur. Sağmal sürülerde meydanagelen kesimler, ölümler ile sağlık durum-ları iyi olmamasına bağlı üretim kayıplarıdiğer faktörlere bağlı olarak şekillenir.Örneğin döl verimi bozukluğuna bağlıkayıplar sürülerde damızlık hayvan kay-betmenin en önemli nedenidir. Budurum genellikle enfeksiyon hastalıkları-na bağlı değildir. Sürü sağlığını etkileyen

bakteri ve virüsler gibi önemli olan para-zitler, bina dizaynları, rahatsız edici fak-törler, rasyonlar ve yemleme uygulamapratikleri ile yönetimsel uygulamalar çokönemlidir. Pratik biyolojik güvenlik yönetimindegöz önünde bulundurulması gerekensağlık problemleri şu şekilde sıralanabilir.

1-LAMENESS (TOPALLIK) :Büyük süt sığırı çiftliklerinde çok karşıla-şılan problemdir. Bunun en önemli nede-ni ahır zemininde oluşan bozukluklardır.Kaba, zemin üzerinde parçacıkların yete-rince alınmadığı veya uygun olmayanşekil ve biçimlerde ahır zemininde yapı-

lan oyuklar tırnakta aşırı zedelenme veberelenmelere neden olur ve tedavi edil-mesi zor ‘zolea ülserleri’ ile sonuçlanır.Üzeri çizilmemiş veya çok düz yüzeylerkaymalara, yaralanmalara ve/veya kız-gınlıkları belirleme problemlerine nedenolacaktır. Topallıkla ilgili göz önünde bulundurul-ması gereken enfeksiyöz ayak hastalıkla-rıdır. Bu hastalıklar özellikle Piyeten veDigital dermatitis hastalıklarıdır. Ayak banyoları her 300–350 hayvan geç-tikten sonra değiştirilmelidir. Sürüye yenihayvan geldiği zaman tüm sürüye gündebir kez olmak üzere bir ay boyunca hergün ayak banyosu yapılmalıdır. Sürüyeyeni hayvan katılmasa dahi sürü haftada2–3 kez ayak banyosundan geçirilmelidir.Laminitisler topallığın 3. nedenidir. Esasneden uygun olmayan bir besleme yön-temi veya rasyon hesaplamasıdır. Yüksekoranda laminitisin bir başka nedeni derahat ve konforlu olmayan çevre ve barı-nak sistemidir. Bunun sonucu hayvanbeton zemin üzerinde daha uzun süreayakta kalır.

2- MASTİTİS:Çevresel etkenler nedeniyle oluşan mas-titisler tüm sürülerde problem olarak kar-şımıza çıkmaz. Çevresel mastitis etkenle-rine karşı yataklık yönetimine, sağımprosedürüne ve aşılama programınaodaklanmak gerekir..

3- VİRAL HASTALIKLAR:En önemlileri IBR ve BVD hastalıklarıdır.Aşılama programı hastalıklardan korun-mada en etkili yöntemdir. Hatalı bir yöne-tim aşılama programının başarısızlığınaneden olabilir. Ölü aşılarla yapılan bağı-şıklık oluşturma işinde birinci aşılamasonrası yapılacak ikinci uygulamanınyapılmaması durumunda yeterince bağı-şıklık oluşmaz. İkinci bir aşılama ile bağı-şıklık sistemi yeniden uyarılır. İnek veyadüve satın alınarak hareket ettirilmedenen az 2 hafta önce aşılanmalıdır. Ölü aşı-lar gebe olan hayvanlarda tavsiye edilirler.Bu aşılarla iyi bir bağışıklık elde etmek içinilk uygulamadan 2–4 hafta sonra hayvan-lar yeniden aşılanmalıdır. Aşılar tek başınahastalıklara karşı koruyuculuk sağlayama-yabilir. Hayvanın kendine ait olan aktifbağışıklık sisteminin de iyi olması gerekirki hastalıklara karşı daha güvenli bir koru-

yuculuk oluşur. Hayvanlarda aşağıdakidurumlarda aşılama ile gerekli koruyucubağışıklık elde edilmeyebilir.1- Stresli hayvanların aşılanması duru-munda2- Hayvanlara aşı yapıldığı sırada hay-vanlar hasta ise3- Hayvanın bağışıklık sistemi aşılamayapıldığı sırada tam gelişmemiş ise4- Aşı etiketindeki uyarılar yeterince dik-kate alınmamış ise5- Aşının uygun olmayan şekilde depo-lanması veya hayvana uygulanmasıdurumunda6- Farklı aşıların karıştırılarak yapılmasıdurumunda7- Canlı aşının güneş ışığına veya dezen-fektana maruz kalması durumunda8- Son kullanma tarihi geçmiş aşılarınkullanılması durumunda9- Hayvanın fizyolojik dönemine uygunolarak beslenme ihtiyaçlarının karşılan-maması durumunda10- Aşı uygulanan hayvanların aşılamadöneminde yoğun parazit enfeksiyonu-na maruz olması durumunda.

4-BAKTERİLER:Brucella, tüberküloz ve paratüberkülozhastalıkları büyük sürülerde önemli bak-teriyel enfeksiyonlardır. Kemiriciler, kuş-lar, kedi ve köpekler, hastalıkla bulaşıkyemleme ekipmanları ve bunların kulla-nıcıları en önemli bulaşma kaynaklarıdır.Hastalık taşıyan hayvanların dışkılarınınyem ve suya bulaşması ile de hastalıkşekillenebilir. Kuru ve temiz bir ortamdaolan ve rahat şekilde barındırılan hay-vanlarda bilinen stres faktörleri ile birlik-te hastalık tetiklenebilir. Sağlık önlemlerive stresi minimize ederek hastalığı önle-meye çalışma girişimi en akılcı olanıdır.Paratüberküloz gibi bir hastalığı bulaştır-dıktan sonra yok etmeye çalışmaktandaha kolay olanı koruyucu önlemler ala-rak mücadele etmek en iyisidir.Paratüberküloz gibi hastalıklarda 30günlük bir izolasyon ile hastalık engelle-nemez. Çünkü hastalığın kuluçka süresi2 yıl ve üzerindedir. Sürüde hastalık varise olumsuz etkilerini en aza indirmekiçin şunları yapmak gerekir.1-Buzağılamalar için bireysel doğumlocaları kullan.2-Doğumdan sonra anne ile buzağıyıderhal ayır.3-Annenin meme başlarını kolostrumusağmadan önce iyice temizle. Gerekirseönce yıka ve sonra kurula. Sağım işinibundan sonra yap.4-Kolostrum havuzu sistemi oluşturma.5-Doğumdan sonra annenin buzağıyayardım etmesini engelle.6-Dışkı ile ekipmanları besleme ile ilgilibir işte asla kullanma.7-Anne gübresi ile buzağının temasetmesinin önüne geç

5-PARAZİTLER:Askaritler ve bitler genellikle genç hay-vanlarda olur. Askaritler ağızdan içirilenilaçlarla kolayca tedavi edilirler. Bitler isevücudun dış yüzeyine uygulanan dökmeveya sürme tarzındaki ilaçlarla tedaviedilirler. Hayvanlar sürüye getirilmedenönce iç ve dış parazitler yönünden tedaviedilmelidirler. Ayrıca sürüde rutin olarakparazit mücadelesine alınmalıdır.Hayvandaki iyi bir bağışıklık sistemi vebağışıklık maddeleri ile aşağıdaki faktör-ler arasında sıkı bir ilişki vardır.a- İyi bir beslemeb- Temiz, kuru, rahat ve iyi havalandırılışçevrec- İyi bir kolostrum yönetimid- Etkili bir aşılama programıe- Etkili bir parazit mücadele programıf- Stresin minimum düzeyde tutulmasıPratikte hayvanları hastalık etkenlerinedaha az maruz bırakmak için yapılmasıgereken belli başlı işlemler:a- Buzağıları bireysel kulübelerde besleve buzağıların birbirleri ile iletişim kur-malarına engel ol.b- Buzağı çıktıktan sonra kulübeyi çok iyitemizle ve dezenfekte et.c- Aynı alan içerisinde hasta hayvanlarlabuzağılayan hayvanları barındırma.d- Dışkı ve yem için aynı yükleme vago-nunu kullanma e- Kirli hayvanların inek travayına girme-sine, tırnak kesimi yapılmasına ve barı-naklara sokulmasına izin verme. g

Abdurrahman ÖZLÜERÖmer Matlı Çiftlik Müdürü

Süt ineği işletmesisürülerinde pratikbiyolojik güvenlik

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 13

Page 14: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

14

FUAR

Kasım - Aralık 2009

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 14

Page 15: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009

medeniyetlerin beşiği bir il olduğunuhatırlatan Bakan Eker, “Bu boş yereolmaz. Çorum’un bulunduğu konu-mun ne kadar önemli bir lokasyondaolduğunu biliyoruz. Medeniyetlerebeşiklik yapmış bir yerleşim merkezi-nin neden yüzyıllardır insanlığa beşik-lik yaptığının elbette coğrafik konu-muyla, ekolojik yapısıyla yakından ilgi-si vardır. Çorum ilimiz hem hububat alanında,hem de hayvancılık alanında önemlibir merkez. Sanayi bakımından daönemli bir merkezdir. Coğrafik konu-mu nedeniyle de aynı zamanda birgeçiş bölgesi durumundadır. Bunedenle böylesi fuarların bu zenginli-ği, gelişmişliği Türkiye ve dünya ilebuluşturmasına yardımcı olacağınıdüşünüyor ve bu nedenle de önemsi-yoruz. Çorum hububat başta olmaküzere çeltik, bakliyat, beyaz et, gıdasanayi ve yumurtada önemli birpotansiyele sahiptir. Tarıma dayalısanayinin giderek geliştiği bir bölge-dir. Çorum'un sahip olduğu coğrafipotansiyel, ülkemiz için de önemlidir”dedi.

“5 yılın 4 yılında pozitif gelişmeler oldu”Türkiye’nin tarım ve hayvancılık poli-tikasına değinerek son 5 yılın 4 yılındapozitif gelişmeler olduğunu, hububat-ta üretimin yeniden 20 milyon tonunüzerine çıktığını, 2003 yılında 23 mil-yar dolar olan tarımsal üretimin 57milyar dolara çıkarıldığını da vurgula-yan Bakan Eker, TMO’nun 2005 yılın-dan beri 5 milyon ton hububat alarak 2milyar TL ödediğini, Çorum’da 150bin ton hububat alımı ve 25 bin tonemanet alımı gerçekleştirildiğini vebunun için de üreticiye 65 milyon liraödendiğini kaydetti. Hazırladıkları birproje ile ülkeyi 30 havzaya böldükleri-ni, bu sayede hangi ilde hangi ürününyetiştirilebileceğinin görüleceği birprogram hazırlandığını, tarım envan-

15

Üretenler tedarikçileriile bir araya geldi…

TR83 Fuarcılık A.Ş. tarafındandüzenlenen “Anadolu Tarım veHayvancılık Fuarı” Çorum’da

açıldı. Fuar açılışında bir konuşma yapanTarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi EkerAnadolu Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nıönemsediklerini, bölgeye önemli fırsatlarsunacağını söyledi. TR83 Fuarcılık A.Ş.Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı CanÖzatay da yaptığı konuşmada Çorum veçevresi için yararlı olacak bir fuara dahaimza atmanın gururunu yaşadıklarınıdile getirdi.

Bakan Eker, “Fuarı önemsiyoruz, destekliyoruz”TR83 Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu

“Çorum, tarım, hayvancılık ve sanayide gelişen bir kent”Tarım ve Köyişleri Bakanı MehmetMehdi Eker, Çorum’un tarih boyuncatarım ve hayvancılıkta önemli bir merkezolduğunu belirterek son yıllarda sanayi-de de yaptığı atılımdan övgüyle söz etti.TR83 Fuarcılık tarafından düzenlenenAnadolu Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nınaçılışında fuarların sektör paydaşlarınıen son bilgi ve teknolojilerle buluşturdu-ğunu anlatan Bakan Eker, tarımın da sonyıllarda bu yönde atılım yapan bir sektörhaline geldiğini söyledi.Son yıllarda tarıma dayalı sanayinin öneçıkmaya başladığını anlatarak Çorum’unbinlerce yıldır insanlığa katkı yapan

Başkan Yardımcısı Can Özatay’ın vediğer yetkililerin konuşmalarının yapıldığıaçılış töreninde Tarım Sigortaları hasarödemesi de gerçekleştirildi. Tarım sektö-ründe faaliyet gösteren imalatçılarla sek-töre ait kurum, kuruluş, işletmelerle çift-çiyi bir araya getirmeyi hedefleyen fuarbüyük ilgi görünce amacına da ulaşmışoldu. Üreticinin son teknolojiye ve bilgiyeulaşmasını sağlayan fuarın açılışı BakanEker tarafından yapılırken, üst düzey yet-kililer daha sonra stantları tek tek gezerekbilgi aldılar. Çorum başta olmak üzere,Tokat, Amasya, Samsun, Kayseri gibiillerden de katılımın olduğu fuar 5 günboyunca açık kaldı ve fuarda düzenlenenseminerlerle sektörün nabzı tutuldu.

Anadolu Hayvancılık, Hayvancılık Teknolojileri, Et ve Süt Endüstrisi Fuarı; Anadolu Tarım,

Tarım Makineleri ve Tarım Endüstrisi Fuarı, Anadolu Tavukçuluk, Tavukçuluk Teknolojileri

ve Yumurta Endüstrisi Fuarı, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in de aralarında

bulunduğu kalabalık bir heyetin katılımıyla kapılarını açtı. Anadolu’nun

merkez noktalarından Çorum’da gerçekleşen Fuar, 07-11 Ekim 2009 tarihleri arasında

Çorum ExpoTR83 Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. TÜSEDAD’ın da destek verdiği

fuar büyük beğeni topladı…

FUAR

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 15

Page 16: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 200916

FUAR

terini çıkardıklarını, tarım politikasıhazırladıklarını ve üretim planlamasıyapacak konuma geldiklerini de ifadeeden Bakan Eker, arazilerin aşırı par-çalı olmasından ve sulu tarıma geçil-memiş olmasından dolayı bazı sorun-lar yaşandığını da sözlerine ekledi.

Expo ChannelTV’ye konuk olduTarım ve Köyişleri Bakanı MehmetMehdi Eker, Çorum’da kurulu bulu-nan Hitit Stüdyosu aracılığıyla dün-yanın 70 ülkesine yapın yapan EXPOChannel’e konuk oldu. AnadoluTarım ve Hayvancılık Fuarı’nın açılı-şını yaptıktan sonra fuardaki stantla-rı gezen Bakan Eker daha sonraNilgün Bakkaloğlu’nun sunuculuğun-da EXPO Channel’da canlı yayınakatıldı. Çorum Valisi Mustafa Toprak,TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal,Tarım Kredi Kooperatifleri YönetimKurulu Başkanı İlhami Teke, ÇorumMilletvekili Murat Yıldırım da yaptık-ları konuşmada Çorum’un sorunlarınıve sahip olduğu avantajları dile getir-diler. Çorum AK Parti MilletvekiliMurat Yıldırım, “Fuarda emeği geçenher kese teşekkür ediyorum. Çorum veçevresini hem dünyaya hem de tümTürkiye’ye tanıtma fırsatı oldu.Elbette insanlar üretir ve tüketir.Tüketmek için de pazarlamak lazım.Bu pazarı bulmak lazım. Pazara ulaş-mak lazım. Biz Çorum’u coğrafikkonumu itibariyle çok önemli bir nok-tadadır. Bu önemi tüm Türkiye’yeduyuran ve dünyaya ulaştıran fuar yet-kililerine teşekkür ediyorum” dedi.

Açılışa büyük ilgi gösterildiKalbalık bir heyetin hazır bulunduğuaçılışta Bakan Mehdi Eker’in yanısıra,Çorum Velisi Mustafa Toprak, TSOBaşkanı Çetin Başaranhıncal, ÇorumMilletvekilleri Agah Kafkas, MuratYıldırım, Ahmet Aydoğmuş, CahitBağcı, Çorum Belediye BaşkanıMuzaffer Külcü, Hitit ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Serdar Kılıçkaplan,Garnizon ve İl Jandarma KomutanıAlbay Eyüp Bölük, Tarım KrediKooperatifleri Yönetim KuruluBaşkanı İlhami Teke, İl Tarım MüdürüAbdulbaki Şahin, Ticaret BorsasıBaşkanı Ömer Güney, TÜSEDADYönetim Kurulu Başkanı AdnanYıldız, TÜSEDAD Genel SekreteriAtilla Celep aralarında bulunduğu çoksayıda sektör temsilcisi katıldı.

Önemli katılımcılar üreticiyle buluştuExpoTR83 Tarım ve Hayvancılık

Fuar etkinliklerimiz

Fuarı’nın amacı; tarım sektöründe faali-yet gösteren tüm imalatçıları sektöre aitkurum, kuruluş ve işletmeleri çiftçilerlebir araya getirmek, imalatçıların en sonsistem ve teknolojiyle ürettikleri makine-lerini ve imalatlarını gerek rakiplerinegerekse ziyaretçiye sergilemeleri içinuygun zemin hazırlıyor. Fuar, Türk üreti-cisine ve tüketicisine dünya kapılarınıaçarak; ithalat ve özellikle ihracatimkânları da sunuyor. Sektörün en eski tarım fuarlarına imzaatan ExpoTR83, yurtiçinde faaliyet gös-teren birçok firmaya yurtdışı kapılarınıaçmış, yurtdışında üretim yapan birçokfirmaya da Türkiye’de çalışma imkânısağladığı biliniyor. Fuar aracılığıyla 40’ınüzerinde katılımcı firma sektörle biraraya geldi.

Bölgenin dört bir yanından katılımTürkiye’de tarım sektörüne yeni bir bölgeve yaklaşım sağlamayı hedefleyenExpoTR83, her geçen yıl, gerek katılımcıgerekse ziyaretçi sayısı bakımından büyükoranda artış göstermeyi hedefliyor.Çorum, Tokat, Samsun ve Amasya gibiönemli tarım illerine hitap edenExpoTR83 Tarım ve Hayvancılık Fuarı’na,5 gün boyunca bölgenin dört bir yanındançiftçilerin, ilgili firmaların, kurum ve kuru-luşların gelmesi hedefleniyor.

Sektör için önemliseminerler gerçekleştiBölgede bulunan Samsun 19 Mayıs Üni-versitesi, Çorum Hitit Üniversitesi,Amasya Üniversitesi ve Tokat GaziOsmanpaşa Üniversiteleri ile yapılançalışmalar neticesinde çeşitli etkinliklerve seminerler düzenlendi. Tarım veHayvancılık Kongreleri organize edildive böylece fuar bilimsel bir altyapıya dakavuşturulmuş oldu. Bu etkinliklerle aynı zamanda, katılımcıfirmaların ziyaretçiye, ziyaretçilerin detarım sektöründe a’dan z’ye aradıklarıher ürünü ve bilgiyi bulabildikleri birtarım teknolojileri fuar gerçekleşmişoldu.

Birçok kurum ve kuruluş destekledi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı baştaolmak üzere Çorum TSO, TürkiyeZiraat Odaları Birliği, KOSGEB, Türkİş Birliği ve Kalkınma DairesiBaşkanlığı ve Türkiye Damızlık SığırYetiştiricileri Derneği, TÜSEDAD ileçok sayıda sivil toplum kuruluşu vekumu kamu kuruluşun desteklediğiAnadolu Tarım ve Hayvancılık FuarıExpoTR83 Fuar Merkezi’nde gerçek-leşti. g

• Çorum ili Damızlık Birliği, Tarım İl Müdürlüğü ve Oda Başkanları ile

toplantılar gerçekleştirildi.

• KOSGEB Başkanı ile görüşüldü. KOSGEB desteklemelerinin hayvancı-

lık sektörünü de kapsayacağı konusunda bilgi alındı.

• Expo Channel, Yaban TV ve Toprak TV’ye derneğimiz ve sektörümüz

hakkında röportajlar verildi.

• Sektörümüzle ilgili 3 gün boyunca düzenlenen seminerlere dernek tem-

silcilerimiz konuşmacı olarak katıldılar.

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 16

Page 17: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 17

FUAR

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 17

Page 18: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 18

Page 19: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 19

SEKTÖR DÜNYASI

O kurlarımıza firmanızıtanıtır mısınız?Türkiye’de son 10 yılda

değişim gösteren hayvancılık sektö-ründe, sığır ıslahıyla ilgili dünyadayaşanan gelişmeleri ülke hayvancılığı-nın hizmetine sunmak olan misyonunuher geçen gün hedefleriyle birliktebüyütmeye çalışan bir kuruluştur. Bio-Mega bu yıl 13.yaşını kutlarken,Türkiye’de sperma dağıtım ve hizmet-leri adına kurulmuş en büyük dağıtımağına sahibiz.

Türkiye’deki hayvancılık hak-kında neler söyleyeceksiniz?Türkiye’de son yıllarda hayvancılıksektörüne diğer sektörlerden ciddiekonomik yatırımlarla geçen ve büyükişletmeler kuran kişi ve kurumlararastlıyoruz. Beklenmeyen ve hesaba katılmamışolan engeller çıkmasına rağmen ciddiyatırımlar olmasından dolayı birçoğuyanlışlarını ve eksiklerini tamamlaya-rak yollarına devam etmeye çalışıyor-lar. Entegreleşmek ve bir anda çokfazla büyümenin çok zor olduğu hay-vancılık inanılmaz büyük sıkıntıları daberaberinde getiriyor. Önümüzdeki 5

95 oranında sığır sperması pazarlama,dağıtım ve hizmet amaçlı kurulmuştur.Ticari olarak kurulmuş olan hayvancılıkişletmeleri öncelik sıralaması ile birlikteulaşmak istedikleri hedeflere gidiyorlar. a. İşletmenin inşaat ve alt yapısınıntamamlanması.b. Üretim adına istenilen kapasiteyeulaşmak.c. Kalifiye çalışan elaman sorunlarınıçözmek.d. Hastalıklardan arî sürüler teşkil etmekve korumak.e. Finansman kaynakları ile ilgili sorun-ları çözmek.f. Besleme ve problemlerini minimumseviyede tutmak.Bu derece fazla sorunları olan işletmelersürülerinin gelişimine ve yüksek kalitedegenetik yapıya kısa vade de gerekliönemi vermiyorlar.Bir gün gelecek, aynı gruba ayrılmasıgereken iki inekten biri 25 litre süt verir-ken, diğer ineğin 40 litre vermesi dikka-te alınacaktır. Bir ineğimiz diğer inekle-re oranla meme hastalıklarını daha fazlagördüğünde. Yine bir grup ineğimizindiğerlerine kıyasla daha geç gebeleşti-ğinde. Yine ilerleyen zamanlarda düve-lerimiz kendi amortismanlarını kurtar-

madan sürüden çıkarılması hasıl etmişise ve bir de sürümüzün yenilenmesiistem dışı kayıplara sebebiyet vermişse.Daha uzun zaman gözlemlemekte sıkın-tılar yaşadığımız aksaklıklara, şahitolduğumuzda, çözüm bulmak zor vemasraflı olacaktır. Kanadalı eski bir dos-tumla Türkiye’de hayvan işletmelerinidolaşırken modern bir iletmeyi dolaştıkve aynen şunları söyledi.’’ Daha ekono-mik ve basit kurulmuş işletmelerde dahaçok üretim yapabilmek mümkün, fakatişletmeniz ne kadar modern olursa olsuniyi bir sürü kuramamışsanız duvarlardansüt sağma şansınız yok.’’ demişti. Bizimbu sektörle ilgili topuzun ucunu kaçırdı-ğımızı düşünüyorum.İşletmeler kurulurken, bu işletmedengerekli üretimi nasıl sağlarım. Acabaistediğim ya da azami üretim yapabile-ceğim sürüyü nasıl kurabilirim, endişesitaşıyan işletme sahibine rastlamadım.İstediğim modernlikte işletmeyi kura-yım da, inek nasılsa olur mantığı halaçok yaygın. Başarısızlıklarını dillendire-meyen ve üzerini örtmeye çalışan birüretici kitlesi var. İşletmedeki yetersiz-likleri daha başarılı olmuş işletmelerle,kuracakları bilgi akışıyla aşacaklarınıdüşünüyorum.

13. yaşını kutluyorBio-Mega

yılda başlayıp bırakanların dışında busektörü kendine iş edinen işletmelerkarlı işletmeler olarak kalacaklar. Önü-müzdeki on yılda babadan hayvancı olanaile işletmeleri karlı üretim yapabilmekiçin, aile işletmelerinin ortalama sağmalsayısının da 15-20 civarında olacağınıdüşünüyorum. Aynı zamanda ülkemizde yapılan işletmemaliyetlerinin çok abartıldığını düşünü-yorum. Dünyanın en pahalı ülkesi olanİngiltere’de işletme maliyetinin, 1 hay-van için yapılacak işletme maliyeti 1-1,5inek maliyetinden fazla değildir. Yani,100 sağmal bir ahırın maliyeti 100-150bin sterlindir. Geçen hafta Türkiye’de180 sağmal kapasiteli bir işletme gezdim2 milyon sterlin harcandığından bahsetti-ler.Yapılan üretimin eşit fiyatlara satıla-cağı düşünüldüğünde, pahalı maliyetiolan işletmenin kısa değil uzun vade debile karlılığa geçeceğini düşünmüyorum.

Hayvan ürünleri tıbbi alet itha-latı ve ihracatı yapan bir firma-sınız. Hayvancılıkla uğraşançiftlik sahiplerinin bu ürünlereyaklaşımı hakkında neler söyle-yeceksiniz?Firmamızın kuruluş amacı olarak yüzde

Genel Müdür OktaySaparca 13. yaşını kutlayan Bio-Mega’nın hedeflerini ve sektöreldeğerlendirmelerini dergimize anlattı.Saparca,“Entegreleşmekve bir anda çok fazlabüyümenin çok zor olduğu hayvancılık inanılmaz sıkıntıları daberaberinde getiriyor.Önümüzdeki 5 yılda başlayıp bırakanlarındışında bu sektörü kendine iş edinen işletmeler karlı işletmeler olarak kala-caklar” diye konuştu.

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 19

Page 20: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 200920

SEKTÖR DÜNYASI

Genetik Problemlerinin çözümü enönemlisi olmasına rağmen maalesef enson sıraya yerleşir. Ne yazık ki hiç gene-tik problemlerinin farkına varamadanişletmelerini kapatan veya devredenişletmeciler mevcut.

Hedefiniz nedir, yaptığınız işaçısından nasıl bir gelecekdüşünüyorsunuz?Bizim yaptığımız iş, sektörde hiç önemi-ni kaybetmeden her geçen gün bilinçliüretici tarafından daha fazla anlamkazanmaktadır. Bilinçli üretici hiç aravermeden genetik ilerlemenin ve sunitohumlamanın işletmelerin gelişiminde-ki öneminin farkında. Karlı üretimihedef edinen üretici gün geçtikçe bilinçliyaklaşımını devam ettirmektedir. Dişispermanın kullanımı da bilinçli üreticilertarafından önemi iyice kavranarak güngeçtikçe daha fazla ilgi görmektedir.Dişi sperma işletmenin sadece düve ihti-yacına cevap vermekle kalmamıştır. Yenigelişmelerin ardından, işletmelerin yük-sek karlılığını da ön plana çıkarmıştır.Bu güne kadar teknoloji X ve ölü hücre-leri ayıklarken, son üç yıldır, Y ve ölühücrelerini de ayıklayarak, ayıklama tek-nolojisin de yeni bir çığır açmıştır.Örneğin 100 sağmallık bir işletmeniz varve daha fazla büyümek istemiyorsunuz.Sürünüzü yıllık yüzde 20 yenileyeceksi-niz. 25 düvenizi dişi spermayla tohumlu-yorsunuz, geriye kalan hayvanlarınızı

erkek doğurma kabiliyetli cinsiyeti tayinedilmiş etçi ırk sperma ile tohumluyorsu-nuz. 275 -300 kg et alabileceğimiz hay-vanlardan aynı besleme koşullarında400-450 kg kaliteli et üretmeniz mümkünolacaktır.Dünyada çok uzun yıllar önce ciddi tec-rübeler yaşayarak elde edilmiş çok başa-rılı sonuçları olan çalışmalara rastlıyoruz.Sağlıklı bilgi aktarımı ve bu bilgininuygulanırlığını tecrübe ederek üreticininkullanımına sunmak Bio-mega’nıngörevlerindendir. Yüksek kalite ve karlıet üretiminde inanılmaz bir çalışma ola-rak, dişi spermadan sonra erkek buzağıdoğurma kapasitesine sahip buzağılardainanılmaz iyi sonuçlar verecektir.İşletmelerin ellerinde bulunan mevcutineklerin Tip, üretim ve pedigri kayıtlarıüzerinden, üretim, tip ve uzun ömürlülükgibi kriterleri en yukarıya çekebilmekiçin iyi boğayı tayin etme konusunda enyüksek COGENT teknolojisini üretici-nin kullanımına sunmak. Bio-mega’nıntemel hedeflerindendir.Son zamanlarda işletme boyutlarınınbüyümesiyle birlikte koruyucu hekimli-ğin önemi iyice kendini göstermeyebaşlamıştır. Bio-mega koruyucu hekim-liğe yönelik 2010 yılı itibariyle çokciddi çalışmalar yürütme adına prog-ramlanmıştır.

Bulundurduğunuz ürünleradına, dünyadaki gelişmeler

neler, Türkiye’de durum nedir,neler söyleyeceksiniz?Dünyada sığır işletmelerinin tarihi veyapılaşması bizim ülkemizden çok dahaeski yıllara dayandığı için edinilmiş tec-rübeler bizim için çok önemlidir.Sürülerin bölgelerin ve hatta ülkelerinarîleştirilmesi konusunda inanılmaz tec-rübeler vardır. Koruyucu hekimlikte alınmış yol edinil-miş tecrübeler, kullanılan çok güzelürün ve ekipmanlar mevcuttur.İnsanların çok uzun yıllar tecrübe ede-rek projelendirdiği malzeme ve ürünleribizlerin çok ekonomik kullanma şansıvardır. Ülke hayvancılığı bizim gibi şir-ketlerin aracılığıyla doğru ve sağlıklıürünlere ulaşma şansına sahiptir.

Hayvan yetiştiricilerinin sorun-ları hakkında ne düşünüyorsu-nuz? Her boyutta hayvan işletmesinin kendile-rine özel sorunları mevcut. Küçük işlet-meciler üretimin az olmasından gereğikadar para kazanamadığından yakınıyor.Kendi emeğini kullandığından ayaktakalma çabasında daha başarılı.Büyük işletmelerimizin sorunları inanıl-maz derecede yüksek boyutlardadır.a.Hayvanların bütünleşmiş işletmelereadaptasyonu.b.Hayvancılık İşletmelerinde tecrübelielaman sıkıntıları.c.Hastalıkların yaygınlaşması adına ciddi

önlemlerin alınmasındaki sıkıntılar.d.İstenilen yem ürünlerineulaşamama.(ekonomi ve kalite adına )e.İstenilen üretimi sağlayacak genetikyapıda sürüye sahip olamama.f.Devletin yeni bir sektör olan bu sektöregereği kadar sağlıklı büyümesi ve işlevli-ğinde verimliliği adına düzenleme getire-memesi.g. İşletmelerin üretim ve maliyetleriyleürün satışlarındaki fiyatların kendi kont-rollerinin dışında olması.f.Devlet tarafından verilmesi taahhütedilmesine karşın zamanında ödenme-yen destekler ve hatta birçok üreticinineline geçmemesi de ciddi sıkıntı oluştur-muştur.

Son olarak neler söyleyeceksiniz?Dünyada hayvancılık ve kırsal da yaşamısanat haline getirmiş olan İngiltere-Cogent, Türkiye’de de temsil ettiğimiz enönemli çalışma ortağımızdır. Öyle birülke özlüyorum ki, İnsanların yaşamakiçin metropollere göçmeyeceği yaşadığıtopraklarda dededen toruna gereğikadar üretimi yapabilecekleri inek,koyun ve keçi sürülerine sahip mutluinsanlar olsun.Bir dostumun sözleriyle noktalamakisterim, ‘’Ekmeğimizdeki katığımızpeynir olursa, bir de günden güne bukatığı büyütüyorsak bu toplum da hergeçen gün insanların beyni daha fazlaçalışacak.” g

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 20

Page 21: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 21

KONUK YAZAR

S ığır yetiştiriciliğini, özellikledamızlık süt sığırı yetiştiriciliğinigeliştirmek için yıllardır yoğun

çaba sarf edildiği bilinmektedir. Ancak,hala arzulanan seviyeye ulaşılamadığını,hatta zamanla sorunların arttığını düşü-nenlerin sayısı da oldukça fazladır. Budurum bile, şimdiye kadar alınan tedbir-ler ve uygulanan politikaların gözdengeçirilmesini ve artık tüm unsurları bili-nen, uzun vadeli stratejilerin belirlenerekuygulamaya konulmasının zorunlu oldu-ğunu göstermektedir. Aksinde, birsorunlar yumağı içerisindeki sektörünsorunları büyümeyi sürdürecek veçözümler gün geçtikçe daha zor ve paha-lı hale gelecektir.Bilindiği gibi süt sığırı yetiştiriciliğinde ikitemel ürün vardır: süt ve et. Süt sığırıyetiştiriciliğinde, adından dolayı, ilkbakışta et önemli bir çıktı olarak algılan-mayabilir. Oysa bir süt sığırı sürüsündenelde edilen buzağıların %50'den fazlasıet üretimi amaçlı kullanılır. Ayrıca,Türkiye'de bunlardan sağlanan etin üre-tim maliyetinin etçi ırk olarak tanımla-nanlardan daha yüksek olmayacağı dabilinmelidir. Bu nedenle, süt sığırı yetişti-riciliği sığır eti üretiminde en önemli,hatta tek kaynak olarak düşünülmelidir.Buna ek olarak Türkiye'de domuz etitüketilemeyeceği, koyun ve keçi eti üreti-minde ciddi artışlar bir yana azalmaolduğu da dikkate alınırsa, toplam kırmı-zı et üretimini artırmada süt sığırı yetişti-riciliğinin vazgeçilmezliği daha açık ola-rak ortaya çıkar. Nitekim Türkiye kırmızı et üretimindesığırın payı her yıl artarak % 80'lere yak-laşmıştır. Bu artışta, daha yağlı olduğudüşüncesiyle koyun etinden uzaklaşma-nın payı yanında, dar gelirli büyük birkesimin günlük taze tüketim için sığıretini tercih etmesinin de payı vardır.Sütçü ya da kombine verimli olaraktanımlanan ırklarda bir inekten elde edi-len süt verimi et verimine göre daha yük-sek değerlere çıkabilmekte, bir başka ifa-deyle bir inekten bir yılda üretilecek sütve etin birbirine oranı (süt:et paritesi)biyolojik sınırlılıklar nedeniyle yüksel-mektedir. Bu durum ise, ülkede süt üreti-minde doygunluk sağlandığında sütüretmeden et üretimini gündeme getir-mektedir. Bu durum et üretiminde etçiırklardan yararlanılmasını akla getirmek-tedir. Etçi ırklarla çalışmanın bunundışındaki bir gerekçesi de ülke ya da böl-genin doğal koşulları ve imkânlarının sütüretmeksizin et üretimine uygun olması-dır. Türkiye'de şimdilik iki gerekçesininde geçerliliği yoktur.Yukarıda verilen bilgiler ışığında

Türkiye'nin süt üretiminde olduğu varsa-yılan açığını yakın gelecekte kapatmaşansı yüksek görünse de, et açığınınsığırdan sağlanacak üretimle kapatılabi-leceği hususunda iyimser olmamak gere-kir. Fakat her koşulda sığırlardan sağla-nan et üretiminin artırılmasına çaba har-canmalıdır. Bu çabalar içinde şimdilik,son zamanlarda öne sürüldüğü gibi etçisığır ırkları kullanmanın yeri yoktur veyakın gelecekte de et açığının azaltılmasıya da kapatılmasında etçi ırkların şansıolmayacaktır. Çünkü Türkiye'de, toplamürünü yılda sadece et üretimi açısındansütçü ya da kombine ırklardan önemlifarkı olmayan bir buzağı olan etçi ırklarınekonomik olarak yetiştirilebileceği koşul-lar mevcut değildir. Bunun aksini iddia edenler yani etçi ırk-tan et üretiminin daha ekonomik olaca-ğını ileri sürenler ya da düşünenler olabi-lir. Ancak bunlar da kısa bir incelemeyle,üretim maliyetlerinin önemli bir bölümü-nü kamu kaynaklarından karşılayamadık-ları sürece bu yolla karlı bir üretim yapa-mayacaklarını anlayacaklardır. EğerTürkiye'nin artık kamu kaynaklarının butip yanlış yatırımları destekleyecek şekil-de kullanılmasına tahammülü kalmadığıdüşünülürse, sığırdan et üretiminin mut-laka sütçü ya da kombine verimli ırklaradayalı olarak gerçekleşeceği kolaycaanlaşılabilir. Bu durum da hem et hem desüt üretimi için öncelikle damızlık sığıryetiştiriciliğinin geliştirilmesi yönündeçaba harcanması gerektiğini açıkça orta-ya koymaktadır.Süt sığırcılığının öncelikle ayakta kalma-

sı, bir başka ifadeyle mevcut durumunkorunması, sonra da gelişmesi birçokfaktöre bağlıdır. Bu faktörlerden önemli-leri şüphesiz süt fiyatlarının seviyesi veistikrarı yanında besi materyali erkekhayvanlar ile damızlık olacak dişilerinsatışının uygun koşullarda gerçekleştiril-mesidir. Bunlara ek olarak girdi fiyatlarıda şüphesiz karlılığın önemli belirleyicile-rindendir. Üreticiden 1 liraya alınan süt tüketiciye3-3,5 liraya satılmakta, tüketici de budurumdan olumsuz etkilenmektedir.Tüketicinin ödediği ile çiftçi eline geçenfiyat arasındaki bu büyük fark; ya sütsanayicilerinin verimsiz çalışmalarındanya kar paylarının yüksekliğinden ya dapazarlama maliyetleri ile marketlerin karbeklentilerinin fazlalığından ileri gelebi-lir. Kolayca anlaşılacağı gibi sorun ne üre-tici ne de tüketiciden kaynaklanmaktadır.Dolayısıyla sorun üreticinin sütünüoldukça düşük, hatta maliyetinin altındafiyatlarla satmasıyla çözülemez.Günümüzde büyük sorunlarla karşı karşı-ya olan süt üreticilerinin temel beklentisisüt fiyatlarının da girdi fiyatlarına paralelbir artış göstermesi, en azından belli birnoktada fiyat istikrarının sağlanmasıdır.Yoksa, bir yanda saklayamayacağı birürünü üreten çok sayıda küçük üretici,öte yanda az sayıda, organize ve tekelleş-me eğiliminde olan sanayici ve en alttasüt tüketiminin önemini kavramış fakatfiyat oluşumundan haklı olarak haberdarolmayan tüketici kitlesi varken, aradahakem rolünü üstlenecek bir kamu yöne-timi yok ise bu durumdan hem üretici

hem de tüketicinin zarar görmesi, nere-deyse kaçınılmazdır. Özellikle bilinmesi gereken, Türkiye’dedomuz tüketiminin olmayışı kırmızı etüretim desenini diğer ülkelerden ayır-maktadır. Ülkemizde kırmızı et üretimi-nin çok büyük bir kısmı, sütçü sığır sürü-lerinden elde edilmekle birlikte mevcutiklim ve çevre şartları ile ekonomik yapıkoyun eti üretimine çok uygun olup, ABve ABD’de domuz etinin et üretimineolan katkısı ülkemizde koyun eti ile karşı-lanabilir. Üstelik koyun yetiştiriciliğininyapıldığı bölgeler itibariyle organikkoyun eti üretimi kolaylıkla yapılıp, ihraçimkânları da artırılabilir. Koyun eti üreti-minin artırılması ile sığırın kırmızı et üre-timindeki yükü hafifletilerek, koyunculuksektörü de geliştirilmiş olur. Diğer taraf-tan Türkiye sığırdan sağlanan et üretimi-ni artırmak isterse süt üretiminin de arta-cağını ve sütte arz fazlalığı yaşanacağınıdikkate almak zorundadır. Bu durumdamutlaka ihracat desteği vb tedbirlerleoluşacak arz fazlası sütün piyasadançekilmesi gerekmektedir. Gıda üretimi denilince sadece insanlarındoymalarını sağlayan ürünlerin değil,gerçek anlamda beslenmelerini sağlayanürünlerin üretimini anlamak gerekir.Ayrıca, gıda nitelikli ürünlerin her zamanalıcılarının olduğu, üretim sürecindeuygun ve doğru yöntemler kullanıldığın-da ülkelerin en önemli ve sürekli zengin-lik kaynaklarından birini oluşturduğu dabilinmelidir. Üretimin temel belirleyicisiolan bu hususlar dikkate alınmadan yapı-lan öneri ve değerlendirmelerde, eğerart niyet yoksa, çok büyük bir yanılgı var-dır. Bu yanılgı ya da art niyet, Türkiye'desektörün hedefine ulaşmasının önündeciddi bir engeldir. Nitekim yıllardır göste-rilen çabaların yetersiz kalması, fakat buyetersizliğin ortadan kaldırılmasındafarklı isimlerle de olsa aynı reçetelerinuygulamaya konulmasına çalışılması, buülkenin üreticilerini beceriksiz kabuletmek anlamına gelir. Oysa, Türkiye üre-ticileri bunun doğru olmadığını, üretimkoşullarının uygun olduğu her alandadefalarca kanıtlamışlardır. Nitekim bazıbölgelerimiz de sığır yetiştiriciliği gibifazla teknik bilgi ve beceri isteyen birüretim dalında sağlanan gelişmeler deüreticinin uygun koşullarda üretim gücü-nü ve becerisini açıkça ortaya koymakta-dır. Sonuç olarak; üretimin artırılması vezamanla fiyatların daha makul seviyelereçekilebilmesi için fiyatın istikrarlı ve den-geli seyredeceği hususunda güvenceyeihtiyaç olduğu açıktır. Bu gerçekleştirildi-ğinde, bugünkü koşullarda bile üretimdekalma sorumluluğunu ve cesaretini gös-teren Türk çiftçisinin bu ülkeyi beslemekiçin gerekenden çok daha fazla üretimyapabileceğinden kimsenin şüphesiolmamalıdır. Diğer yandan, ülkemizde son dönemdeet fiyatlarında oluşan artışla ilgili ithalatkonusunda başlatılan baskılara 21 Ekim2009 tarihinde yapılan “Et SektörToplantısı”ında Tarım ve KöyişleriBakanlığı’nın gösterdiği direnç ve Et veCanlı Hayvan ithalatının yapılmayacağıkonusunda verdiği güvence üreticininüretme azmini artıracaktır. g

Süt ve et üretimi

Fehmi AKSOYTürkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Sekreteri

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 21

Page 22: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 200922

rı, 1 adet yem hazırlık binası, 1 adet atöl-ye ve araç parkı bulunuyor. Yatırımımızhenüz bitmedi devam ediyor.Tamamlandığında 60 milyon dolarlık biryatırım olacak. Efeler Çiftliği’nde 14′üidari personel olmak üzere toplam 104kişi çalışıyor. Efeler Çiftliği için Avustralya’dan 3 binadet damızlık düve ithal ettik. Bugünçiftlikte 4 bin 950 dişi hayvan var, bunla-rın 2 bin 600 tanesi sağmal. Günlük 82ton süt üretimimiz var. Avrupa süt mev-zuatına göre bakteri sınırının çok altındaüretim yapılan çiftliğimizde yüksek hij-yen koşulları sağlıyoruz. Bütün yatırımı-mız tamamlandığında 7 bin 200 sağmalineği, toplam 14 bin baş hayvanı, yıllık 75bin ton süt üretimi olan, düve satan devbir işletme olacak.

Yem bitkilerini nasıl temin edi-yorsunuz?Sözleşmeli tarım uyguluyoruz. 300’eyakın sözleşmeli üreticimiz var. Bunlaragübre, tohum, teknik destek veriyoruz.Ürününü hasat ediyoruz, paketliyoruz ve

alıyoruz. Hayvancılıkla ilgili ürünlerden;arpa, buğday, danelik-silajlık mısır,yonca ve fiğ ektiriyoruz, aşağı yukarı 20bin dönümlük bir alanda yem bitkileritarımı yaptırıyoruz. Bunu yaparken girdimaliyetlerini mümkün olduğu kadardüşürüyoruz. Mesela 1500 ton tohum alı-yoruz ve alırken daha ucuza alıyoruz,küçük ve orta boy işletmelerin bizimkadar ucuza alma şansı yok. Bunu çiftçi-ye veriyoruz, çiftçi yalnız gübreyi atma işiyapıyor. Bu işi yaparken hem bölgeninzenginleşmesi olarak hem de Türkiyeiçin bir model olarak görüyoruz. Bugünbile bulunduğu bölgeye çok büyük katkısağlayan, tarımsal üretimi destekleyenbir işletme.

Ülkemizde hayvancılığın gelişi-mi için nasıl bir politika yürü-tülmeli, devlet tarafından yapı-lan çalışmalara yaklaşımınıznedir? Efeler Çiftliğini kurarken Denizli’deAbalıoğlu’na ait bazı yerleri kiraladık veiç piyasadan hayvan toplamaya başladık.

6 ayda 180 baş damızlık toplayabildik.Bizim projemiz 7200 sağmallık bir proje,bu sayıyı iç piyasadan toplayabilmemizinmümkün olmadığını gördük ve içerdeyeterli damızlık hayvanı bulamadığımız-dan ithalat yaptık. Bizim ithalattaki amacımız sadece sütüretmek değil, kendi bölgemiz baştaolmak üzere ülke genelinde damızlıksığır ihtiyacının karşılanmasına katkı sağ-lamak. Türkiye’nin hedefi 2023 yılında20 milyon ton çiğ süt üretmek. Bununiçin 3 milyon sağmal hayvan gerekiyor.Bu kadar hayvanın ithal edilmesi müm-kün değil. Yabancı ülkelerden damızlık bulmanınzorluğunu en iyi biz biliyoruz. Çünküişletmeler kendileri için istemediklerihayvanları bize satmak istiyorlar. Biz böl-gemizin süt ve damızlık bölgesi halinegelmesini, ülkemizin de damızlık ithaleden değil iç piyasasının ihtiyaçlarınıkarşıladıktan sonra damızlık ihraç edenbir ülke olmasını istiyoruz. Bunun için2011-2012 yıllarından itibaren yıllık orta-lama 700 adet gebe düve satışı planlıyo-

S on yıllarda tarım ve hay-vancılığa ilgi arttı. Dahaönce tarım sektöründe

olmayan şirketler bu alanaözellikle de hayvancılığa yatırımyapıyor. Söktaş’ın tarımsal yatı-rımları bu çerçevede değerlendi-rilebilir mi?Hayır, biz tarıma sonradan yatırım yapanbir aile değiliz. Tarım konusunda 100 yılıaşkın, geçmişten gelen bir geleneğimiz,mirasımız var. Dedem Hilmi Fırat, büyükbir çiftçiydi. Montofon inekleri, 10 binbaşın üzerinde kıvırcık koyunu vardı.Söke ve civarında 70 bin dönüm arazisahibi bir aile. Dedem 1983′te öldüktensonra yaklaşık 17 yıl tarım konusundakiyatırımlara ara verdik. 2000 yılındaSazlıköy’deki aile işletmesinde süt hay-vancılığı için yatırım yaptık. Amerika’dan200 hayvan ithal ederek Agrita tarımişletmesini kurduk.

Söktaş Efeler Çiftliği yatırımınızile ilgili bilgi verebilir misiniz?Aydın'ın Germencik ilçesi, Turanlarköyünde 600 dönümü çiftlik alanı olmaküzere toplam 1500 dönüm arazi üzerinekurulan Efeler Çiftliği, Türkiye'nin veAvrupa'nın en büyük süt sığırcılığı islet-mesi unvanını taşıyor. Mevcutta 3 adether biri 1200 baş sağmal hayvan kapasite-li inek barınağı, 1 adet 2x50 üniteli tamotomatik sağım tesisi, 1 adet 200 baş hay-van kapasiteli hastane barınağı, 3 adet800 baş kapasiteli genç hayvan barınağı,800 adet bireysel buzağı kulübesi, 1 adetidari bina, 1 adet lojman, 1 adet yemek-hane, kaba yem ve silaj depolama alanla-

Her sayımızda olduğu gibi Türkiye’nin seçkin çiftliklerini tanıtmaya

devam ediyoruz. Günlük 82 ton süt üretimiyle, 100’ün üzerinde çalışanıyla,

1500 dönüm arazi üzerine kurulu Söktaş Efeler Çiftliği; Türkiye’nin ve

Avrupa’nın en büyük süt sığırcılığı işletmelerinden biri. Söktaş

Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Hilmi Kayhan ile yaptığımız görüşmeyi sunuyoruz.

Bir asıra dayanan geçmişiyle

Söktaş Efeler Çiftliği…

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:22 Page 22

Page 23: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

23

Bir asıra dayanan geçmişiyle

Kasım - Aralık 2009

Söktaş Efeler Çiftliği…

ruz. Bunun için büyük bir organizasyoniçerisindeyiz, burada bir başlangıç yap-mak istiyoruz.

Hayvan sayısına bakılarak veri-lecek destekler hakkında nedüşünüyorsunuz?Ülke hayvancılığında istenilen hedefeulaşmak için desteklemelerin olması

gerekli. Destekleme yapılırken verimlili-ğin ve kalitenin ön plana alındığı birmodelin oluşturulması gerektiğini düşü-nüyoruz. Sadece hayvan sayısına bakılarak verile-cek desteklerin, sektörün gelişmesinesınırlı katkı yapacağını düşünüyoruz.Tarıma verilen desteğin yaklaşık yarısıyani 2 milyar TL pahalı mazot ile geri

alınıyor. Kalanı ise ülkemizde çok az yetiştirilen(soya gibi) bitkilerden alınan fon vevergiler ile peşinen yem sanayicisi veçiftçisinden alınmakta. Zaten Amerika Birleşik Devletleri veAvrupa Birliği ülkelerinin subvanseettiği ucuz tarım ürün fiyatlandırmala-rından Türk insanı yararlanamamakta-dır. Bu nedenle belki de dünyanın enyüksek et fiyatı Türkiye’dedir. Sütünmaliyetide aynı nedenlerden ötürü çokyüksektir. Girdi maliyetlerinin çok yük-sek olması çiftçilerin kar etmesiniengellemektedir.

Sektörde yaşanan sıkıntılarnelerdir?Süt sanayicileri uzun vadede süt fiyatları-nı düşürüyor. Küçük yetiştiriciler baştaolmak üzere bizler de bu durumdan etki-leniyoruz. Gerçi ülkemizde süt konseyikuruldu ama henüz hiçbir çalışma yapa-madı. Yalnız Süt Konseyi yurtdışındaolduğu gibi Türkiye’de de bir modeloluşturup sütte bir müdahale fiyatınınortaya çıkarılmasını sağlaması gerekiyor.Şimdi süt tozuna müdahale etmek çokkolay 25 milyon liralık bir iş ama sütünfiyatını müdahale etmek çok büyük birpara işi. Sanayici bunu çok iyi biliyor ve bu işle

oynuyor. Biz burada ihale yapıyo-ruz kimse katılmıyor katılsa da birkişi katılıyor. Yani süt fiyatını sütsanayicisi oluşturuyor. Çiftçi, sana-yicinin elinde oksijen çadırına tutu-luyor ne ayağa kalkabiliyor ne deölebiliyor.

Hayvancılık dışındaki tarım-sal yatırımlarınız var mı?Agrita çiftliğinde yaklaşık 60 bin ağaçvar. Bunların büyük bölümü narenci-ye. İlk kez tek parça bin dönüm arazi-de narenciye üretimini başlattık.Globalgap ilkeleri çerçevesinde üre-tim yapıyoruz. Tamamı damla sulamaile sulanıyor. Bu arazinin sınırlarınameyer cinsi limon diktik. Narenciyeiçin 50-60 kişi çalışıyor. Bu yatırım her yıl 10 milyon dolarlıknarenciye üretecek şekilde planlandı.Hedefimiz narenciye üretim alanını 2bin 500 dönüme çıkarmak. AyrıcaAgrita çiftliği bünyesinde çok büyükçapta olmasa da zeytin üretimimizvar. Çiftlik bünyesinde bir yem fabri-kamız var. Hem kendi yemimizi üreti-yoruz hem de “Agrita” markası ileticari satışını yapıyoruz. Bundanbaşka Romanya’da arazilerimiz var,orada da tarımsal faaliyetlerimizdevam ediyor. g

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 23

Page 24: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 24

Page 25: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 25

Sevgili dostlar,

Hiç merak ediyor musunuz sonüç yılda 400 binden fazla inekkesildiği halde,süt bu kadar

azalmışken neden süt taban fiyatı 2 yılöncesini geçemiyor?Acaba nüfusumuz mu azaldı?Yoksainsanlar süt içmiyor peynir veya yoğurtyemiyorlar mı artık?

Hiç sanmıyorum,bildiğim kadarıyla tümsanayicilerin şu anda süt açığı var.Bunakarşın parakende süt ürünleri satış mik-tarlarında krizin etkisinin de azalmasıylabirlikte artış olduğu biliniyor.Bunun yanı sıra satış fiyatlarına bakıldı-ğında ise 1 kg. kaşar peyniri 11 TL’yesatılıyor. 1 kg. kaşar peyniri yaklaşık 11kg. süt’ten yapıldığına göre sadece sütmaliyeti 8 TL dir. Üretim maliyeti,amba-

laj,nakliye,üretici karı,toptancı karı veparekendeci karı eklendiğinde sizce 11TL ye satılabilir mi?Tabiki hayır, o zaman süt başka bir şeyleikame ediliyor. Bu eskiden süt tozu idiancak Tarım Bakanlığımız bu konudaönlem olarak kaynak ayırdı ve dışarıdangelen ucuz süt tozu yerine piyasadakifazla sütten yapın aradaki fiyat farkını benvereyim dedi. O zaman süt tozu olamaz.

Atilla CELEPTÜSEDAD Genel Sekreteri

Yeni trend proteinsüt tozu “out” protein “in”

Evet dostlar, şimdi yeni trend PROTEİN.Polonya’dan ve Ukrayna’dan gelen pro-teinler eğer tam konsantre ise 1 kg.’ayaklaşık 25 kg.su ilave edilerek kullanı-lıyor. 1 kg.’ı 12 TL. olduğuna göre pro-teinden elde edilen 1 lt sütün maliye-ti 47 kuruş oluyor. Bu sulandırılmışkonsantre protein sütle karıştırılarakveya hiç süt kullanılmadan da ürünyapılabiliyor.Protein sütten elde ediliyor bildiğimkadarıyla, zararlı değil ancak üretildiğiülke çok önemli. Polonya’dan alıyoruzzannederken bu ürünleri Polonya’daÇin‘den alıyor olmasın?Geleceğimizin teminatı olan çocukla-rımızı böyle şeylere maruz bırakanla-rı kendi vicdanları ile baş başa bırakı-yorum.Evet sevgili dostlar, biz üreticilerin anla-dığım kadarıyla hiçbir zaman yüzü gül-meyecek ne dersiniz? g

Bakanlık ithalata “HAYIR” dediTarım bakanlığı müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları et ithalatı ve besimateryali ithalatınınsöz konusu olmadığınıkesin bir şekilde vurguladı.

21 Ekim 2009 tarihinde TarımBakanlığında Vedat Mirmahmut-oğulları başkanlığında et fiyatla-

rının artması ile ilgili bir toplantı yapıl-dı. TÜSEDAD Yönetim Kurulu ÜyesiSaray Halı Çiftliği Grup KoordinatörüFevzi Topal’ın katılımıyla gerçekleşentoplantıya Etbir, Setbir, DSYMB, HAYKOP gibi kuruluşların da bulunduğuyaklaşık 50 kişi iştirak etti. Türkiye’de et sektörünün geriyedoğru son 6-7 yıllık durumu değerlen-dirildi. Son yıllarda girdi maliyetleri-nin yükselmesi ve et fiyatlarının yük-selmesi nedeniyle besicilik karlı bir işolmaktan çıkmış ve besi ahırları boş

kalmıştır. Toplantıda “Sadece enflas-yon dikkate alındığı zaman şu durum-da et fiyatları yüksek sayılmaz” görü-şü oluştu. Bundan sonra et fiyatlarında bir artışbeklenmediği ve fiyatların kurban bayra-mına kadar yatay bir şekilde gideceğigörüşü ağırlık kazandı. Toplantı sonu-cunda Tarım Bakanlığı Müsteşarı VedatMirmahmutoğulları, et ithalatı ve besimateryali ithalatının söz konusu olmadı-ğını kesin bir şekilde vurguladı. g

TÜSEDAD Yönetim Kurul Üyesi

Fevzi TOPAL

GÜNCEL

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 25

Page 26: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 200926

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

Şenol AMAN

İkibinli yılların başında tekstil sektö-ründeki kötü gidişat bizi alternatifyatırım yapmaya zorladı. Çeşitli

araştırmalar sonunda tüm aile bireyleri-nin ortak kararıyla hayvancılık üzerindekarar kıldık. Bunun için ilk olarak uygunarazi ve iyi bir proje gerekliydi.İstediğimiz araziyi Pınarhisar OsmancıkKöyü’nde, proje için de gerekli desteğiTeta Danışmanlık’tan elde ettik.2006 yılında damızlık gebe düve alımları-na başladık ve tamamını Trakya bölgesiiçerisinden gerçekleştirdik. İlk etap da124 gebe hayvan alımı yaptık ve eylül2006 da resmen faaliyete geçtik. Bir yılsonun da işletmemize yine bölge içerisin-den 100 adet gebe hayvan alarak hayvan

sayımızı arttırdık. Halen işletme bünye-sinde 200 sağmal inek, 100 gebe düve,200 genç dişi mevcuttur. Erkek buzağıla-rı bir haftalıkken elden çıkarıyoruz.İşletmedeki hayvanların kaba yem ihtiya-cının çok büyük oranını kendimiz eldeediyoruz. Bunun için yaklaşık olarak 800dönüm arazinin büyük bir kısmını yıldaiki ürün alacak şekilde ekimini yapıyo-

ruz. Ayrıca elde ettiğimiz gübreyi bu ara-zilerde kullanarak gübreyi bertaraf etmeproblemi yaşamıyoruz. Bunun yanındasilajlarımızı sosis şeklinde paketleyerekmuhafaza ediyoruz. Bu tarz depolama-nın en büyük avantajı silajın kalitesinibozmadan en az kaybı eldeediyoruz.genel olarakta kendi ürettiği-miz fiğ ve mısırlardan silaj yapıyoruz.

Sağımhanemiz 2x40 kapasitelidir ve şuanda ihtiyacımızı karşılamaktadır.Günlük süt üretimimiz 6 ton civarında-dır ve 10 tonluk süt tankımız mevcuttur.360 baş kapasiteli 2 adet anaç ahırımızve 250 baş kapasiteli genç hayvan ahırı-mız vardır. 2 adet saman depomuz25000 balya kapasitelidir. İdare binasıve revir mevcuttur.Altı kardeşten oluşan aile işletmemiz deayrıca bir müdür, bir veteriner hekim, birveteriner sağlık teknikeri, bir bilgisayarteknisyeni, dördü sağımcı olmak üzeretoplam ondört bakıcı ve ofis çalışanıbulunmaktadır. Hedefimizi beş yıl içeri-sinde 1000 sağmal olarak belirledik.Umut ediyoruz ki süt fiyatları da isteni-len seviyeye gelir ve biz de büyümeyedevam ederiz. g

Altı kardeş el ele verince;ALTILAR ÇİFTLİĞİ

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 26

Page 27: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 27

GÜNCEL

Okul Sütü Projesi tüm hızıyla

sürüyor. Geçen yıl Tire Süt

Kooperatifi ve İzmir Büyük-

şehir Belediyesi ‘nin organizasyonuyla

İzmir Büyükşehir Belediye’si sınırları

içinde gerçekleştirilen “Okul Sütü

Projesi”, bu yıl yeni ilçelerin de katılımı

ile büyüyor. Önce Bergama, daha sonra

da Tire Belediyesi’ni kapsayan proje her

geçen gün büyümeye devam ediyor.

Proje kapsamında, İzmir Büyükşehir

Belediyesi sınırlarındaki 164 okulda 141

bin 308, Bergama’da 15 okulda 3 bin 90,

Tire’de ki 12 okulda 6 bin 530 öğrenci

“Okul Sütü”nden yararlanıyor.

Anaokulu ve ilköğretim öğrencilerini

kapsayan proje ile çocuklarımızın sağlık-

lı ve yeterli beslenmesi ile sağlıklı nesille-

rin yetiştirilmesi amaçlanıyor.

Tire Süt Koooperatifi Başkanı Mahmut

Eskiyörük, sütün çocukların gelişimine

katkılarını belirterek, “En büyük yatırım

yarınımızın teminatı olan çocuklarımız

için yapılan bu projedir” diye konuştu.

Çocukların hergün düzenli süt içmesinin

yararlarının bilimsel olarak kanıtlandığı-

nı söyleyen Eskiyörük, Avrupa’da yıllık

süt tüketiminin kişi başına 95 litre oldu-

ğunu, Türkiye’de ise bu miktarın 23 litre

de kaldığını ifade etti.

Ayrıca bu proje ile üreticilerimizin de

Okul Sütü Projesi Hız kesmeden büyüyor

Proje kapsamında,

İzmir Büyükşehir

Belediyesi

sınırlarındaki 164

okulda 141 bin 308,

Bergama’da 15 okulda

3 bin 90, Tire’deki

12 okulda 6 bin 530

öğrenci “Okul

Sütü”nden

yararlanıyor.

İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantıda

Okul Sütü Projesi’nin kapsamının

genişlemesi, Okul Sütü’nün 1 milyon

öğrenciye ulaşması amaçlanıyor. Proje

kapsamında askerlere de süt dağıtılma-

sı hedefleniyor. g

Tüm belediye başkanlarımızaçağrımızı yineliyoruz

SÜT SATIŞ NOKTASI

TÜSEDAD’ın satış noktası önerisidir

HALK SÜT PROJEMİZE SAHİP ÇIKIN

Tüm Süt, Et ve DamızlıkYetiştiricileri Derneği(TÜSEDAD) İstanbul,Ankara ve İzmir’inBüyükşehir BelediyeBaşkanlarına, “HalkEkmek gibi Halk Sütprojesini de hayatageçirelim” çağrısındabulundu. TÜSEDAD açıklamasında, “Büyükşehir belediyebaşkanlarımızı busosyal amaçlı projemizesahip çıkmaya davetediyoruz” denildi.

devamlılığının sağlanacağını söyleyen

Eskiyörük, “Zor günler geçiren Türk

köylüsünün ürünlerinin değerlendirilme-

si ve devamlılıklarının sağlanması bizim

en büyük hedefimizdir” dedi.

Ulusal Süt Konseyi’nin 12 Ekim’de

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 27

Page 28: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 28

Page 29: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

de çiğ süt fiyatlarını yükseltmemek içinadeta mafya benzeri ilişki ve yöntemler-le üreticiyi sindirmeye çalışmaktadır.Üretici üzerindeki baskıyı arttırmakamacıyla sürekli bir şekilde ithalatı gün-deme getirmek üreticinin emeğine say-gısızlıktır. Vatanını, toprağını, insanını seven gerçekyurttaşlar her zaman köylüsünün, çiftçisi-nin, üreticisinin yanında olur. Sıkışıncaithalat sopasını üreticiye göstermez.Damızlık hayvanların kesilmesi ile çiğ sütüretiminin azalması önümüzdeki dönem-de çiğ sütü aranır hale getirecektir. Budurum tüketiciye katlayarak yansıyacak-tır. Hem üretici hem tüketici açısındanbu başıboşluğa bir son verilmelidir. Ulusal süt konseyi mutlaka ülkede bir çiğ

süt taban fiyatı belirlemeli ve bununtüketiciye ne şekilde yansıtılacağını daortaya konmalıdır.Ürettiği sütü finanse etmek için damız-lıklarının bir kısmını kesen üretici ülke-deki damızlık hayvan sayısında azalmayaneden olmuştur. Anne olmazsa, yavruda olmaz mantığı ile besi hayvanlarısayısında da doğal bir azalma gözlendi.Bu arada İran’ın hayvancılığa verdiğidesteği arttırması ve Irak’ın et hayvanı-na talepleri eklenince Türkiye’ye kaçakhayvan girişi de kendiliğinden sonaermiş oldu.Son dönemde karkas et fiyatlarının artı-şının temel sebeplerinden biri de sığıretinin son 5 yıldır hammadde fiyat artışı-nın gerisinde kalmasıdır. Gelinen bu

noktada karkas et fiyatları enflasyonoranında artmıştır. Sadece tüketiciyeyansıması çok daha fazla olmuştur. Et vebesi materyalinin serbest bırakılması sözkonusu olursa ülkemizdeki besicilerigeri dönüşümü olmayan bir yola sokar.Et ithalatını isteyenler ülkemizdeki üreti-ci ve tüketiciyi düşünmeyen, sadece gün-lük kendi çıkarları için çığırtkanlıkyapanlardır. Türkiye’de bu senaryolar defalarca tek-rar etmesine karşı kalıcı bir önlem alın-mamış, serbest piyasa koşulları diyereküretici yalnız bırakılmıştır. TarımBakanlığımızın öncelikle hayvancılıkpolitikalarını gözden geçirip, yenidenyapılandırması ve desteklemelerin zama-nında ödenmesini sağlamalıdır. Türkiyehayvancılığında bu gelişmeler yaşanır-ken, pasifize edilmiş, siyasallaştırılmışüretici örgütlerimizde evlere şenlik yöne-timleriyle üreticiden çok uzak bir yaşamsürmektedirler. Özellikle DSYMB bahsetmeden geçeme-yeceğim. Öylesine korkak ve dağılmış biryönetim sergiliyorlar ki, biz üreticilerinhakkını aramaktan, korumaktan acizkendi başlarının çaresine bile bakamazdurumda gözüküyorlar. Dileğimiz bu yıpranmış yönetimin acilendeğişmesidir. g

Damızlıkları yedik ithalat şartoldu” diye Tarım Bakanlığındatoplantı üzerine toplantı yapan

yetkililer neden bu et’e sürekli zam geli-yor diye düşünüyorlar mı? 2008 yılında çiğ süt fiyatlarının 0,500kuruşun altına inmesi, üreticileri yıl boyuciddi zarar ettirmiştir. Bazı işletmeler dekapanmıştır. Global kriz bahane edilerek %20-25düşürülen çiğ süt fiyatları maalesef tüke-ticiye yansımamıştır. Üreticinin kestiği damızlık hayvanlar sütsanayicisine sermaye olmuştur. Çiğ sütfiyatları, 2007 Ekim fiyatlarına daha yeniyaklaşmışken sanayicinin ithalat isteklerigerçekçi değildir. Kartelleşen süt sanayi kendi bölgelerin-

Nejat DEVECİTÜSEDAD 2. Başkanı Alaca Çiftliği

Kedi eti yedi

Kasım - Aralık 2009 29

Güncel

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 29

Page 30: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 30

Page 31: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 31

N eosporozis, Neospora caninumtarafından meydana getirilenprotozoon bir hastalıktır. Bazı

neonatal yavrularda nörolojik belirtilere (ensefolamyelitis), akciğer doku hasarına(pnomöni) ve kalp kası hastalığına (myo-karditise) bağlı ölümler oluşturmasındandaha da önemlisi sürüde ilk görüldüğüdönemde yükse oranda yavru atılmaları-na (abort) neden olması ve büyük maddimanevi kayıplara yol açmasıdır. Bu önemli sorunu siz duyarlı hayvanyetiştiricilerine kısa soru ve cevaplarlaaçıklamaya çalışacağım.

Aborta yol açma oranı nedir?Epedemik ve endemik seyredebilir. İlkkez enfekte düvelerde abort oranı %10-30 oranında seyredebilir ( nadir olarak%70). Genellikle %5-10 arasındadır. Şuan dünyadaki en yaygın abort nedenidir. İnfeksiyon kaynağı nedir?Enfeksiyon kaynağı karnivorlardır (köpek,çakal, tilki…). Kediler taşıyıcılık konusun-da şüphelidir. Şu ana kadar yapılan çalış-malarda bulaştırma ihtimalleri ispatlan-mamıştır.

Riks faktörleri nelerdir?Genellikle gebeliğin 4-7 ayında(Düvelerde abort yapma dönemi yaşlıhayvanlara göre daha kısa dönemdegörülür) Çürümüş (otolize) olmuş yav-ruların rastgele çevreye atılması ve çev-

redeki köpeklerin bunları yemesi ileenfekte olmaları ve dışkıları ile merayı,içme sularını, yemleri enfekte etmelerien büyük riski oluşturur. Doğmasalenfekte buzağıların sürüde bulunması vegebelik dönemlerinde abort yapma ihti-malleri son derece yüksek olması da buriski artırır.

Etken hangi doku ve organlaradaha duyarlıdır?Etken gebe ineklerin yavru zarlarına,göbek kordonuna, yavrunun karaciğer,böbrek, beyin, kalp ve akciğer organları-na yerleşerek doku ve organ yetmezlikle-rini oluşturur. Bunun sonucu yavru ölür

ve atılır veya enfek dünyaya gelir.

Hangi belirtiler hastalıktanşüphe ettirir?Enfekte inekte abort dışında hiçbir klinikbulgu gözlenmez. Yalnızca hafif bir sütazalması dikkati çekebilir. Enfekte yavrurahimde ölebilir ve atılabilir. Bazen

Prematür ve zayıf buzağılar doğabilir.Bazen enfekte fetüs canlı doğa bilir hiçbirklinik belirti göstermeksizin hayatıboyunca taşıyıcı kalır ve ilk gebeliğindeabort yapma ihtimali çok yüksektir.Bazen ise enfekte fetüs neonatal devre-nin ilk 3 haftası içinde ilerleyici felç, yürü-

me bozukluğu, ayağa kalkamama gibisinirsel belirtiler ve kalp yetmezliği, pno-möni gibi organel hastalıklar gösterebilirve kısa süre içersinde hayatını kaybeder.

Kesin tanı için ne yapmalı-sınız?Abort olan yavruyu veya yukarıda belirti-ğim bulgulara sahip buzağıları konu ileilgili en yakın araştırma kuruluşunagötürmelisiniz. Sürüde taşıyıcıları belirle-mek amacı ile deneyimli kuruluş veyaveteriner hekimler tarafından serolojiktestler yapılabilir

Hastalığı nasıl engel olabiliriz?En radikal kontrol mekanizması köpek,çakal, tilki gibi karnivorların hayvanlarınkullandıkları meralardan yem ve su kay-naklarından uzak tutulmasıdır. Abortolan yavrular çevreye atılmamalı derincebir çukura gömülmelidir. 6 aylıktanbüyük hayvanlarda uygun serolojik test-ler yapılabilir. Pozitif belirlenen ve abortyapan hayvanlarda bir sonraki gebelikle-rinde abort yapma oranları düşük olsadahi doğmasal enfekte buzağılarındoğma olasılığı son derece yüksektir bunedenle bu hayvanların eredike edilmesiyerinde alınacak bir karardır. AmerikaBirleşik Devletinde İnaktif Aşı çalışmalıyapılmaktadır. Bu aşılar enfeksiyondanhayvanları korumaktan ziyade abort insi-dansı azaltmaktadır. Özetle ifade etmek gerekirse ülkemizdeyavru atmaların çok yoğun yaşandığınıve bu yavru atmalar sonucu birçok işlet-menin kapanma noktasına geldiği birgerçektir. Bu atıkların onlarca nedenleribulunmakatadır. Ama genellikle başsorumlusu Brusella olarak düşünülmek-tedir. Bu doğru bir düşüncedir bununlaberaber neosporozisin de en az Brusellakadar önemli oranda yavru atımlarına yolaçtığını bu kısa makalede sizlerle paylaş-mak istedim. Siz değerli yetiştiricilerebereketli, bol kazançlar dilerim. g

Doç. Dr. Sezgin ŞENTÜRK*[email protected]

Sığırlarda önemli bir yavru atma (abort) sorunu: neosporozis

HAYVAN SAĞLIĞI

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 31

Page 32: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 200932

Bursa 2. Hayvancılık veEkipmanları Fuarı çerçe-vesinde Damızlık İnek

Yarışması düzenlendi. BursaHolstein Irkı Damızlık SığırYetiştiricileri Birliği tarafındanTüyap fuar alanında düzenlenen 8.Damızlık İnek Yarışması da hay-vancılıkla ilgili insanların bir arayagelmesini sağladı. Yaklaşık iki bin kişinin izlediğiyarışma Almanya’dan özel olarakdavet edilen German Geneticsİnternational yetkilisi LambertWeinberg’in hakemliğinde gerçek-leşti. Bursa DSYB Başkanı İsmailAnıl’ın konuşmasıyla açıldı. Anıl,konuşmasında ithalatın Türk üre-ticini bitireceğini vurgularken,üreticiyi ithalata karşı uyanık dur-ması için uyardı. Her zaman üreti-cinin yanında olan Anıl,DSYMB’in sessiz yönetiminin desesi olarak ithalata karşı olduğunubelirtti. Açılış konuşmalarındansonra başlayan yarışma birinci,ikinci ve üçüncü laktasyon olarakyapıldı. Toplam 78 ineğin katıldığı yarış-mada 1. Laktasyonda Yenişehir’inPapatya köyünden Mustafa Can’ınyetiştirdiği Leyla Sultan birinci, 2.Laktasyonda Tüsedad üyesiArslan Damızlık Süt Sığırcılığındayetişen Hale birinci, 3.Laktasyonda Karacabey’inAkçasusurluk köyünden Tüsedadüyesi Alaca Hayvancılık ve TarımA.Ş.’de Aslı birinci, yine aynı işlet-mede yetişen Eda 2. oldu. Ayrıca100 ton üzerinde süt veren AlacaHayvancılık ve Tarım A.Ş.’de yeti-şen ineğe plaket verildi. Bu yarışma ile ülkemizde yetiştiri-len damızlık hayvanların daAvrupa Birliği ve ABD’de de yeti-şen damızlık hayvanlardan her-hangi bir farkı olmadığı tescil edil-miş oldu. g

Bursa 7. Tarım,

Tohumculuk,

Fidancılık ve Süt

Endüstrisi Fuarı ile

2.Hayvancılık ve

Ekipmanları Fuarı

150 bin ziyaretçi ile

büyük ilgi gördü.

Tüsedad damızlık inekleri kürsüde3. Laktasyon Şampiyonu

Alaca Hayvancılık ve Tarım A.Ş.

2. Laktasyon Şampiyonu

Arslan Damızlık Süt Sığırı

İşletmesi

YARIŞMA

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 32

Page 33: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 2009 33

Tüsedad damızlık inekleri kürsüde100 ton süt veren inek plaketi Alaca Hayvancılık ve Tarım A.Ş.

Üretici pankartları ilgi odağı oldu

YARIŞMA

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 33

Page 34: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

Kasım - Aralık 200934

BAŞTAN SONA

Derneğimiz TÜSEDAD'ın tanıtımı ve sektörümüzde faaliyet gösteren firma-

larla daha yakın bir işbirliği içerisinde olabilmek amacıyla düzenlemiş olduğu-

muz tanıtım paketimiz çok ilgi görmüş ve birçok firma bu pakete iştirak etmiş-

tir. Başarıyla çıkartmış olduğumuz TÜSEDAD Dergimize ilan vermek için

çok talep almış bulunmaktayız. Sadece dergi ilanı vermek isteyen firmalar için

aşağıda dergi reklam bedelleri belirtilmiştir. Göstermiş olduğunuz ilgiye teşek-

kür eder çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Atilla CELEPTÜSEDAD Genel Sekreteri

Dergi reklam bedeli olarak, Tek sayı ya da 6 sayılık blok satış yapılacak olup, ön görülen satış bedelleri aşağıdadır:

1. Arka kapak: TEK SAYI 2.000 TL + KDV / 6 SAYI 1.500 TL x 6 = 9.000 TL + KDV

2. Ön-Arka kapak içi: TEK SAYI 1.500 TL + KDV / 6 SAYI 1.250 TL + KDV = 7.500 TL + KDV

3. İç sayfalarda tam sayfa reklam: TEK SAYI 1.250 TL + KDV / 6 SAYI 1.000 TL + KDV = 6.000 TL + KDV

4. İç sayfalarda 1/ 2 sayfa reklam: TEK SAYI 750 TL + KDV / 6 SAYI 500 TL + KDV = 3.000 TL + KDV

TÜSEDAD Üye Başvuru Formu Başvuru Tarihi:

Tüzel Kişi ise

İşletmenin Adı :

Vergi Dairesi / No :

İşletmenin Adresi :

Telefon : Cep :

Faks : E-Mail :

Şirket Adına Vekil Tayin Edilen Kişinin Adı Soyadı :

Görevi :

TC Kimlik Numarası :

Diğer Önemli Bilgi ve Notlar :

İşletme Bilgileri

Mevcut Hayvan Kapasitesi :

Mevcut Sağmal Sayısı :

Hedeflenen Sağmal Sayısı :

Günlük Süt Üretim Miktarı :

Hedeflenen Süt Üretim Kapasitesi :

İşletmeniz İçin Gelecekte Ulaşmak İstediğiniz Kapasite Hedefiniz Nedir ve Bu Hedefe Ne Kadar Zamanda Ulaşmayı Planlıyorsunuz?

TÜSEDAD Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Abide-i Hürriyet Cad. Arpa Suyu Sk. Dikra Apt. No:4 D:3, 34380 Şişli / İSTANBUL

Tel: (0212) 219 07 77 Faks: (0212) 219 07 78 [email protected] www.tusedad.org

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri

Derneği (TÜSEDAD) Yayın Kurulu

N. ADNAN YILDIZATİLLA CELEPNEJAT DEVECİ

EREM Yayıncılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti.

adına Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

ÖZHAN EREM

Editör

Fatma Ç. BAYRAMOĞLU

Reklam Koordinatörü

TUĞÇE NAROĞLU

Görsel Yönetmen

Kerem ASLAN

Abone Servisi

BANU TUTMAZ

Baskı

PORTAKAL BASIM(0212) 332 28 01

EREM Yayıncılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti.

Eski Büyükdere Cad. No: 75

34460 Maslak / İSTANBUL

Tel: (0212) 346 26 26

Fax: (0212) 346 26 60

www.eremyayincilik.com

Yerel Süreli Yayın

2 Ayda Bir Yayınlanır

Sektörün sesiTÜSEDAD’da siz de olun...

1

2 3

4

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 34

Page 35: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 35

Page 36: Çorum’da bir ilk daha gerçekleşti!...veya 30x47/100=14,1 mg/dl’dir. Yapılan çeXitli bilimsel araXtırmalar sonucunda herhangi bir sağmal inek grubunu temsil eden süt örneklerinde

tusedad03_tusedad 28.10.2009 17:23 Page 36