orm muh2008 4 enson yeni sayfalar · 2019-04-09 · olmalý, slayt dýþýnda sayýsal...
TRANSCRIPT
TMMOBORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI
ADINA SAHÝBÝAli KÜÇÜKAYDIN
YAYIN SORUMLUSUOsman TURUNÇ
YAYIN YÖNETMENÝOkan ÇANÇÝN
YAYIN KURULUSevda ERGÝZ
Mustafa KIZMAZHüseyin AYTAÇ
Adem YILMAZEL Serkan ERÝKGENOÐLU
YAYIN KOÞULLARIDergimizde yayýnlanmasý istenen yazýlar bilgisayarda yazýl-malý, daha önce baþka bir yerde basýlýp, yayýnlanmamýþolmalýdýr. Ýmzalý bir dilekçe ekinde kaðýda yazýlý olarak, ayrý-ca elektronik ortamda dergimizin yönetim yerine posta ilegönderilmelidir. Yazýlar 7 sayfayý (A4) geçmemelidir. 7 say-fayý aþan yazýlarýn birbirini izleyen sayýlarda yayýnlanabileceðidüþünülerek bölümlere ayrýlmalýdýr. Fotoðraflar net ve temizolmalý, slayt dýþýnda sayýsal gönderilecek fotoðraflarýnçözünürlüðü yüksek olmalýdýr. Yazýlarda Türkçe kelimeler kul-lanýlmalý ve Türkçe dil kurallarýna uyulmalýdýr. Yayýnlanacakyazý ve çevirilerdeki düþünsel ve teknik sorumluluk yazarýnaait olup, oda yönetimini ve Dergi Yayýn Kurulunu sorumlu tut-maz. Dergide yayýnlanan yazýlardan kaynak göstermek koþu-lu ile alýntý yapýlabilir. Dergiye gönderilen yazýlar yayýnlansýnya da yayýnlanmasýn geri verilmez. Yazýlar Yayýn Kurulutarafýndan incelenir. Yayýn Kurulu yayýnlanacak yazýlardagerekli düzeltmeleri yapabilir ve uygun görülen yazýlarý yayýn-lar.
YÖNETÝM YERÝ
Beþtepeler Mah. 31. Sok. No: 3Beþtepe Yenimahalle / ANK ARA
Tel: (0.312) 215 00 33 pbxBelgegeçer: (0.312) 215 01 81
E-posta: [email protected]
TMMOBOrman Mühendisleri OdasýHesap No: T.C. Ziraat BankasýNecatibey Þubesi: 132953
BASKI4Renk Yayýn Tanýtým Matbacýlýk Ltd.Þti.K.Karabekir Cad. 85/7 Ýskitler / ANKARATel: 0.312 341 40 82 Fax: 341 40 82
ISSN: 1301 - 3572
Kapak ÇalýþmasýDr. Ayla AKBAÞ
tarafýndan hazýrlanmýþtýr.
Yýl: 45 Sayý: 10-11-12 Ekim-Kasým-Aralýk 2008
Ý Ç Ý N D E K Ý L E RBaþyazý ................................................................................2
Ýstanbul’un Ormanlýk Alanlarýnda Rehabilitasyon veAðaçlandýrmayý Bekleyen Binlerce Hektar Eski MadenSahalarý (Cevheri Alýnmýþ) “Toprak Döküm” RantýnaKurban Ediliyor... ..................................................................5
2008 Yýlýnýn Son Eðitimi Marmaris’te Gerçekleþtirildi.............6
Yönetim Kurulumuz Bolu, Düzce, Sakarya, Kocaelive Ýstanbul’da Ziyaretlerde Bulundu......................................9
Yönetim Kurulu Üyelerimiz Mersin, Adana, Hatay,Osmaniye ve Kahramanmaraþ’da Ziyaretlerde Bulundu.......11
Bir Mesleðin Sorun ve Beklentileri:Orman Mühendisliði Örneði ...............................................14
Ege Bölgesi Orman Mühendislerinin Profili .........................22
Sosyo-Ekonomik Açýdan Toprak Erozyonu...........................27
Bazý Yapraklý Aðaç ve Çalýlarýn Tohum Özellikleri .................30
Stratejik Planlama Mevcut Durum Analizi............................32
Picea orientalis ORMANLARDA ZARAR YAPANPristiphora abietina (Christ), (Hymenoptera:Tenthredinidae)’nin BÝYOLOJÝSÝ, MORFOLOJÝSÝve MÜCADELE ÜZERÝNE YAPILAN ARAÞTIRMA ...................35
Toprak Aþýnýmý (Erozyon) Benzetim (Simulasyon) Modelleri ......................................................40
Doðu Karadeniz Ormancýlýðýnýn Lokomotifi“Kýzýlaðaç” Türü .................................................................46
Güzel Yazý Yazamýyorum .....................................................48
1. Doða Konulu Fotoðraf Yarýþmasý Sonuçlarý .......................50
Odamýz Yeni Binasý21 Mart Dünya Ormancýlýk Gününde Açýlýyor ......................51
Orman Mühendislerinden Mehmetçik Vakfýna Ziyaret .........51
Türkiye Kuzey Akdeniz Ülkeleri Dönem Baþkanlýðýna Seçildi.....52
2
Öncelikle Aralýk ayý içerisinde kutladýðýmýzMübarek Kurban Bayramýnýzý tebrik eder, yeniyýlda saðlýk, mutluluk ve esenlikler dileriz.
Yeni Genel Merkez binamýza Aralýk ayýbaþýnda taþýnarak faaliyetlerimizi buradanyürütmeye baþlamýþ bulunmaktayýz. Bu vesi-leyle 2009 yýlýna yeni binamýzda girmenin mut-luluðu ve gururu içerisinde olduðumuzu ayrýcabelirtmekten kývanç duymaktayýz. Binamýzýnresmi açýlýþ törenini siz deðerli meslek-taþlarýmýzla birlikte "21 Mart Dünya OrmancýlýkGünü"nde yapmayý düþünmekteyiz. Bununlailgili duyurularý ilerleyen tarihlerde sizlerle pay-laþacaðýz.
07-10 Ocak 2009 tarihinde Antalya'dayapýlacak olan I.Orman Yangýnlarý Sempoz-yumuna odamýz da davet edilmiþ olup,"Orman Yangýnlarýnýn Önlenmesine Dair Mev-cut Düzenlemelerdeki Hukuki Sorumluluklar,Alýnmasý Gereken Tedbirler" konusunda biz-den çaðrýlý teblið istenmiþtir. Odamýzca hazýr-lanan ve Genel Baþkan Ali KÜÇÜKAYDIN'ýnsunacaðý; topyekün mücadele ve etkin koor-dinasyonun esas alýndýðý, yeni yasal düzen-lemelere gidilerek kurumlarýn hukuki sorum-luklarýnýn netleþtirilmesine yönelik bir çok öne-rileri içeren teblið sempozyumun ardýndansizlerle paylaþýlacaktýr.
Bir önceki sayýmýzda da bahsettiðimiz2006/10344 sayýlý kararname ile Teknik HizmetSýnýfý kariyerine sahip iken Genel ÝdareHizmetlerde yer alan (Müdür, MüdürYardýmcýsý, Þube Müdürü, Bölge MüdürYardýmcýsý) meslektaþlarýmýzýn maðduriyet-lerinin giderilmesi için yaptýðýmýz giriþimlerle
birlikte, odamýz, konuyla ilgili olarak yasalsüreç içerisinde dava açmýþtýr. Ayrýca meslek-taþlarýmýzýn da ferdi olarak dava açabilmeleriiçin dilekçe örnekleri web sitemizde halihazýr-da yayýnlanmaktadýr. Çalýþmalarýmýzýn netice-sinde bu maðduriyeti giderecek kararnameninBaþyazýyý kaleme aldýðýmýz bu günlerde çýk-mak üzere olduðunu biliyoruz. Ayrýca, diðerBakanlýklardaki teknik kariyerli müdürlerinsüreci web sitemizden takip ederek faydalan-malarý da bizleri ayrýca memnun etmektedir.
SSaayyggýýddeeððeerr MMeesslleekkttaaþþllaarrýýmmýýzz;;
Yönetim Kurulu olarak 30 Ekim 2008 tari-hinde yeni kurulan Sakarya Þubemiz ziyaretedilmiþtir. Adapazarý'nda Bölge Müdürlüðükampus arazisinin bir bölümünün hastaneyapmak amacýyla Saðlýk Bakanlýðý'na devrimeslek camiamýzý rahatsýz etmiþ ve büyükinfial uyandýrmýþ, odamýz tarafýndan açýlandava sonucunda da yürütmeyi durdurmakararý alýnmýþtý. Adapazarý'ndaki bu durumçerçevesinde, konuyla ilgili düþüncelerimizi vebu gibi konulara oda olarak genel bakýþýmýzýsizlerle paylaþmak istiyoruz.
Adapazarý Orman Bölge Müdürlüðü idarebinalarý ve lojmanlarýnýn yer aldýðý alangeçmiþte þehir dýþýnda bataklýk ve sazlýk birsaha iken, meslektaþlarýmýzýn özverili çalýþ-malarý sonucunda bir kampüs ve yeþil alanhaline getirilmiþtir. Þu anda ise tam þehrinmerkezinde kalmýþ olup þehrin akciðeri konu-mundadýr.
Bu alana yapýlmasý düþünülen hastaneprojesinin Yýldýz Üniversitesi tarafýndan ince-
SSaayyggýýddeeððeerr MMeesslleekkttaaþþllaarrýýmmýýzz,,
BAÞYAZI
3
lenmesi neticesinde verilen raporda, zemininçürük olmasý nedeniyle mevcut binalarýngüçlendirilmesi gerektiði belirtilmektedir.
17 Aðustos depreminden sonra Adapa-zarý'nda þehrin hemen dýþýnda 2 adet 250 þeryataklý hastane yapýlmýþtýr. Elbette ihtiyaçvarsa mutlaka yenileri de yapýlmalýdýr. Bununiçin teþkilatýmýzca alternatif alanlar da göste-rilmiþtir. Ancak þehir merkezinin rantýndanvazgeçmeyen bazý meslek guruplarý ve çýkarçevreleri, siyasileri, yerel basýný ve halký tahriketmekte, hastane gibi hassas bir konuyuistismar ederek meslektaþlarýmýzýn üzerinegelmektedirler. Hatta bir meslek odasýnýnSakarya þubesi yetkilileri, Orman ÝdaresininAdapazarý'ndaki varlýðýnýn sorgulanmasýgerektiðini beyan etme densizliðini göstere-bilmiþtir. Meslektaþlarýmýz son derece sýkýntýlýve kendilerini dýþlanmýþ hissetmektedirler.
Þehrin merkezinde kalan, þehre nefesaldýran ormancýlarýn hizmet binalarý ve lojman-larýnýn yer aldýðý alanlar zamanla kýymetleniyorve rant alanlarý haline geliyor. Ormancýlarýnözverili çalýþmalarla oluþturduklarý bu alanlarýnbir kýsmýna ya da tamamýna bazý kurum vekuruluþlar gayet rahat talip olabiliyorlar. Çünküonlarýn ülkeye hizmetleri çok önemli ve önce-likli! Ormancýlarýn þehir merkezinde ne iþi var!Zaten ne iþ yaparlar! Ýstanbul'un içme suyu-nun yarýsýný karþýlayan Terkos Gölünün sigor-tasý Terkos Kumul Aðaçlandýrmasýný yapan,Belek kumullarýný ýslah ederek Antalya'yýülkenin en önemli turizm merkezi halinegetiren, Çukurova'yý selden koruyan ÇakýtProjesi gibi daha onlarca projeyi gerçek-leþtiren bu adsýz kahramanlarý hadi rantçýlar
tanýmak istemiyorlar, saygý duymuyorlar. PekiTürk Ormancýlarý olarak bizim kendimize veyaptýðýmýz iþe saygýmýz ne kadar? Sanýyoruzasýl cevabýný bulmamýz gereken soru bu.
Orman Mühendisleri Odasý olarak, OrmanÝdaresine ait gerçekten atýl vaziyetteki tapulutaþýnmazlarýn satýlarak ülke ekonomisinekazandýrýlmasýna, kaynaðýnýn da ormancýlýkhizmetlerinde kullanýlmasýna elbette karþýdeðiliz. Ancak zor þartlarda hizmet üretenmeslektaþlarýmýzýn hizmet binalarý ve sosyaltesislerinin yer aldýðý merkezler, temelormancýlýk iþlevlerinin yürütüldüðü fidanlýkalanlarý ve araþtýrma merkezleri, ormancýlarýnkimliðiyle özdeþleþmiþ tarihi Bakanlýk TaþBinasý, bir yerlerin zorlamasýyla elden çýkarýlý-yorsa, Türk Ormancýsý kiþiliksiz ve sahipsizkalýr ve karþýlýðýnda saygý da görmez.
Bilindiði gibi odamýzýn üç yýldýr çýkardýðý veüyelerimizce de beðenildiði sýkça ifade edilenduvar takvimimizde meslektaþlarýmýzýn çek-miþ olduðu fotoðraflar kullanýlmaktaydý.Meslektaþlarýmýzýn fotoðraf çekme kabiliyet-lerinin ortaya çýkartýlmasý amacýyla odamýzca,"I. Doða" konulu fotoðraf yarýþmasý düzen-lenerek sonuçlarý web sayfamýzda yayýnlan-mýþtýr. Yarýþmaya 33 meslektaþýmýz 164 adetfotoðrafla katýlmýþ olup, birbirinden güzelfotoðraflar arasýndan seçim yapmakta jüriüyelerimiz bir hayli zorlanmýþlardýr. Sonuçtabirincilik, ikincilik ve üçüncülük ile dört adetmansiyon ödülü kazanan fotoðraflar belirlen-miþtir. 30 adet fotoðraf da yeni binamýzýnaçýlýþýnda sergilenmeye hak kazanmýþtýr.Ayrýca 2009 yýlý takvimimizi derece alanfotoðraflar süslemiþtir. Yarýþmaya katýlan tüm
4
meslektaþlarýmýza ve jüri üyelerimize odaolarak teþekkür eder, geleneksel halegetirmeyi düþündüðümüz fotoðraf yarýþmasý-na ilginin giderek artacaðýný temenni etmek-teyiz.
Dergimizin 2008 yýlý 4-5-6. sayýlarýnýnbaþyazýsýnda; Orman Genel Müdürlüðü'nünlojmanlarý havuzda toplanarak bakanlýðýn tümpersoneline daðýtýlýrken, DSÝ lojmanlarýnýnhavuz dýþýnda tutulmasý ve havuzdan DSÝ per-soneline de lojman tahsis edilmesinin büyükhaksýzlýk olduðu belirtilmiþti. Bu durum SayýnMüsteþara iletilmiþ ve Sayýn Bakanýn dasoruna çözüm getirmesi temenni edilmiþti.Haksýzlýðýn düzeltileceði tarafýmýza belirtilmiþolmasýna raðmen hala çözüm getirilmemiþtir.Küçük gibi görünen bu sorunlar kurumiçerisinde çalýþma barýþý ve motivasyonunubozmaktadýr. Sorunu ilgili makamlara bir kezdaha duyuruyor ve en kýsa sürede çözümbekliyoruz.
Oda Yönetim Kurulu olarak 19-20-21Kasým 2008 tarihlerinde Doðu AkdenizÞubemiz dahilinde kalan Mersin, Adana,Hatay ve Kahramanmaraþ illerini kapsayanbir dizi ziyaretler gerçekleþtirilmiþtir. Ziyaretleri-mizde; Orman Bölge Müdürlükleri, Ýl Çevre veOrman Müdürlükleri ile Merkez Ýþletme Müdür-
lüklerinin yanýnda Pozantý, Kozan, Kadirli,Dörtyol, Hatay ve Göksun Orman ÝþletmeMüdürlükleri, KSÜ Orman Fakültesi ve MersinEmekli Ormancýlar Lokalinde meslektaþlarý-mýzla sohbet toplantýlarý yapýlmýþtýr. ÖzellikleMersin ve Adana'da Þube Müdürleri, ÝþletmeMüdürleri ve Ýþletme Þefleri ile BölgeMüdürlüðü teknik elemanlarýndan oluþangeniþ katýlýmlý toplantýlar gerçekleþtirilmiþtir.Toplantýlarda, Genel Merkez olarak düzenle-nen 24.08.2008 tarihli Serik-Taþaðýl YangýnRaporu ile mesleðimizin, camiamýzýn daha iyiyerlere gelebilmesi için özeleþtirinin yapýlmasýgerektiði, ülkemizin en büyük yangýný olarakistatistiklere geçen bu yangýn ile mevzuatýmýz-da eksik olan hususlarýn tekrar düzenlenmesigerektiði, bunun içinde bazý önerilerde bulu-nulduðu, orman yangýnlarý ile canýný ortayakoyarak mücadele eden meslektaþlarýmýzaminnettar olduðumuzu, bizim sadece, yangýn-la mücadelede meslektaþlarýmýzý da sýkýntýyasokan merkezi yönetimin kendisini yenilemesigerektiðinin amaçlandýðý, Yetki Yasamýzýnözellikle Orman Bölge Müdürlüklerimizceuygulamasýnýn artan bir ivme ile devam etti-rilmesi gerektiði gibi konular ön plana çýkmýþtýr.
Saygýlarýmýzla,
Yönetim Kurulu
ÝSTANBUL'UN ORMANLIK ALANLARINDA REHABÝLÝTASYON VE AÐAÇLANDIRMAYI BEKLEYEN
BÝNLERCE HEKTAR ESKÝ MADEN SAHALARI (CEVHERÝ ALINMIÞ)
"TOPRAK DÖKÜM" RANTINA KURBAN EDÝLÝYOR…Ýstanbul Ýli'nin ormanlýk alanlarýnda yaklaþýk 50-60 yýl
öncesinden baþlayan madencilik faaliyetleri sonucunda
takriben on bin hektarlýk saha tamamen tahrip edilmiþtir.
Tahrip edilen sahalarýn önemli bir kýsmý devasa çukurlar ve
derin göletler oluþturmuþtur. Anayasamýzýn 169. maddesi ile
6831 Sayýlý Orman Kanunun 16. maddesi gereði madencilik
faaliyetleriyle bozulan bu sahalarýn rehabilite edilerek eski
haline getirilmesi zorunluluðu vardýr. Bu zorunluluðu yerine
getirmede yetki ve sorumluluk tamamen mülkün sahibi olan
Orman Genel Müdürlüðü'ne aittir.
Bozulan bu sahalarýn rehabilitasyonu genellikle toprak
döküm yöntemi ile yapýlmaktadýr. Ýstanbul þartlarýnda özellik-
le de inþaat sektörünün geliþtiði yýllarda hafriyat topraklarýna
döküm yeri bulunmasý önemli bir sorun oluþturmuþ, bu soru-
nun çözümü de beraberinde ciddi bir kaynaða dönüþmüþtür.
Orman Genel Müdürlüðü bu sahalarýn toprak döküm yön-
temiyle rehabilitasyonunu 1996 yýlýndan beri ihale sistemi ile
yaptýrarak hem bozulan sahalarýn rehabilitasyonunu gerçek-
leþtirmiþ, hem de toprak döküm sorununa çözüm getirmiþtir.
Diðer yandan Anayasal görevi bozuk orman alanlarýný reha-
bilite etmek, yeni ormanlar kurmak olan ""öözzeell bbüüttççeellii"" bu
kuruluþ bütçesine trilyonlarca gelir saðlamaktaydý.
OGM'nin maden sahalarýnýn rehabilitasyonu için yaptýðý
""ttoopprraakk ddöökküümm iihhaalleessiinnddeenn"" elde ettiði gelir; 2005 yýlý 8.2 tri-
lyon, 2006 yýlý 6.0 trilyon, 2007 yýlý Eylül ayýna kadar 12.5
trilyondur.
Önceleri bu çalýþmalar hiç kimsenin ilgisini çekmezken
son yýllarda toprak döküm olayýnýn büyük bir ranta dönüþme-
siyle birlikte birçok kurum, kuruluþ ve kiþilerin ilgi alanýna gir-
miþtir.
Özellikle belediyeler; ""HHaaffrriiyyaatt TToopprraaððýý,, ÝÝnnþþaaaatt vvee YYýýkkýýnnttýý
AAttýýkkllaarrýý KKoonnttrrooll YYöönneettmmeelliiððii""ndeki belediyelerin görevleri ile
ilgili bölümlerin orman sayýlan yerleri de kapsadýðýný zanned-
erek, Orman Ýdaresince Rehabilitasyon ve Aðaçlandýrma
amacýyla metruk maden ocaklarýna dönük ihalelere müdahale
etmekte ve bu ihaleleri alan firma veya þahýslara ""HHaaffrriiyyaatt
TToopprraaððýý vvee ÝÝnnþþaaaatt YYýýkkýýnnttýý AAttýýkkllaarrýý DDeeppoollaammaa GGeerrii KKaazzaannýýmm
TTeessiissii ÝÝzziinn BBeellggeessii"" adý altýnda hiçbir yasal dayanaðý olmayan
belgeler düzenlemektedir. Bu þekilde kendilerine haksýz
kazanç saðlamakta, Orman Ýdaresince yapýlan bu tür ihaleleri
engellemek için ihaleyi alan þahýs ve firmalara belge vermey-
erek yetkisi olmadýðý konularda baský uygulamaktadýr.
Orman Ýdaresini temsil eden meslektaþlarýmýza bu konu-
da uygulanan baskýlar ve bunun sonucunda yaþanmýþ ve
yaþanacak maðduriyetler maalesef rutin hale gelmiþtir.
Belediyeler, hafriyatýn taþýnma güzergahýna, þekline,
zamanýna, gürültü ve toz emisyonu gibi konularda müda-
halelerde bulunabilirler ancak, hukuken orman statüsünde
olan bu yerlerde, Orman Genel Müdürlüðü'nün yaptýðý toprak
döküm ihalelerine kýsýtlayýcý uygulama yapamazlar. Bu alanlar
su toplama ve koruma havzalarýnda olursa, inþaat ve yýkýntý
atýklarý, evsel atýklar, hastane ve fabrika atýklarý, kimyasal
atýklar konusunda çok daha fazla hassasiyet gösterme zorun-
luluðu vardýr.
Ýhale edilen toprak döküm sahalarýnda temel amaç reha-
bilitasyonla Ýstanbul'a yeni ormanlar kazandýrmaktýr. Bunu
yaparken projenin kaynaðýnýn da kendi içerisinden saðlan-
masý ayrýca takdire þayandýr.
Ancak, Orman Yasasý ile çeliþen yukarýda zikrettiðimiz
yönetmelikle Orman Ýdaresinin otoritesi zayýflatýlmýþ ve
belediyelerin kurduðu baskýlarla ranta dönüþtürülmüþtür.
Rehabilitasyon amacýyla, Orman Ýdaresince Ýstanbul da ihale
edilen eski maden sahalarý; biri Avrupa, diðeri Anadolu
yakasýnda olmak üzere þimdilik iki ayrý yerde sembolik
bedellerle Ýstanbul Büyükþehir Belediyesine tahsis edilmiþtir.
Ýstanbul'da 2007 yýlý Eylül ayýndan buyana eski maden
sahalarýnda Rehabilitasyon ve Aðaçlandýrma çalýþmalarý
neredeyse durma noktasýna gelmiþtir. Özel Bütçeli Kuruluþ
olan Orman Genel Müdürlüðü bu sahalardaki toprak döküm
ihalesi hakkýný sembolik bedelle Büyükþehir Belediyesine
devretmekle rehabilitasyon çalýþmalarýný finanse edebileceði
trilyonlarca gelirden vazgeçmiþtir. Yani trilyonlarca kamu
zararý!... Baskýlarla maðdur edilen meslektaþlarýmýzýn duru-
mu da iþin cabasý.
Diðer yandan, Büyükþehir Belediyesine sembolik bedelle
verilerek ortaya çýkan yüksek rantýn yanýnda, depolama geri
kazaným tesisine getirilen her türlü zararlý atýk ve bu zararlý
atýklarýn orman topraðý ve özellikle yeraltý su kaynaklarý ile
toprak üstündeki bitki formasyonuna ve en önemlisi de 12
milyonluk Ýstanbul halkýnýn saðlýðýný tehdit eden çok yönlü
menfi etkileri de meselenin bir baþka boyutudur.
Bu nedenle, belediyelere özellikle ""ÝÝnnþþaaaatt YYýýkkýýnnttýý AAttýýkkllaarrýý
DDeeppoollaammaa vvee GGeerrii KKaazzaannýýmm TTeessiissii"" kurmak amacýyla orman
sayýlan alanlardan metruk maden sahasý bile olsa yer tahsisi
yapýlmamalýdýr. Bu iþ için, orman sayýlmayan alanlar ve su
toplama havzalarýna uzak olan yerler tercih edilmelidir. Ayrýca
bu alanlarýn kontrol ve denetiminde mutlaka yeterli sayýda
uzman bulundurulmalýdýr.
Konunun yeniden deðerlendirilerek, özellikle Ýstanbul'da
eski maden sahalarýnda, rehabilitasyon ve aðaçlandýrma
çalýþmalarýnýn yeniden canlandýrýlmasýný, rehabilitasyon için
ihtiyaç duyulan toprak malzemeyi ve mali kaynaðý saðlamak
için toprak döküm ihalelerinin önceden olduðu gibi Orman
Genel Müdürlüðünce yürütülmesini bekliyoruz.
Saygýlarýmýzla…
OOrrmmaann MMüühheennddiisslleerrii OOddaassýý
YYöönneettiimm KKuurruulluu
5
2008 YILININ SON EÐÝTÝMÝ MARMARÝS’TE GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ.
Odamýzýn 2005 yýlýndan beri her yýl gerçek-
leþtirmekte olduðu Mesleki Teknik Geliþtirme
Eðitimlerinden birisini daha 2008 yýlýnýn son gün-
lerinde 16-28 Aralýk 2008 tarihleri arasýnda
Marmaris'te tamamlamýþ bulunmaktayýz. 2008 yýlý
içerisinde birincisi 09-22 Nisan 2008 tarihleri arasýn-
da Marmaris'te gerçekleþtirilmiþti. O seminere çok
istedikleri halde Kamu Personeli sýnavlarýna hazýr-
landýklarý için katýlamayan meslektaþlarýmýzýn talep-
leri üzerine bu yýl içerisinde ikinci defa olarak ;
11--AAððaaççllaannddýýrrmmaa,, EErroozzyyoonn KKoonnttrroollüü,, TToohhuumm vvee
FFiiddaann üürreettiimmii,, RReehhaabbiilliittaassyyoonn,, MMeerraa IIssllaahhýý,, EEttüütt--
PPrroojjee,, DDeenneettiimm vvee KKoonnttrrooll HHiizzmmeettlleerrii,,
22--OOrrmmaann YYoollllaarrýý EEttüütt--PPrroojjee,, AApplliikkaassyyoonn iillee ÝÝzziinn
ÝÝrrttiiffaakk,, MMaaddeenn ÝÝþþlleerrii RReehhaabbiilliittaassyyoonn PPrroojjeelleerrii DDoossyyaa
HHaazzýýrrllaammaa iillee
33--AAmmeennaajjmmaann vvee SSiillvviikküüllttüürr konularýndaki prog-
ramý tekrarlamak durumunda kaldýk.
6
Muðla Orman Bölge Müdürü Ýbrahim AYDIN açýlýþta, her zaman
olduðu gibi yine aramýzdaydý.
Yönetim Kurulu üyelerimiz Muhammet SAÇMA ve Zeki KAMACI
eðitim boyunca meslektaþýmýzla birlikteydi.
7
Katýlým sayýsýnda doðal olarak geçmiþ yýllara göre
azalmalar olsa da, katýlýmcý meslektaþlarýmýzýn
mesleki konulara ilgisi, serbest orman mühendis-
liðine karþý istekleri, piyasaya girme, iþ arama, bulma
ve iþ takibi konularýndaki gayret, bilgi birikimi ve pay-
laþýmýnýn oldukça ilerlemiþ olduðu ümit verici bir
geliþme olarak tespit edilmiþtir.
Gerçekleþtirilen bu seminerlerden sonra 3 yýl
öncesine göre bir çok þey deðiþmiþtir. Ýlk baþladý-
ðýmýz 2005 yýlýnda 2500 civarýndaki kamuda iþ bula-
mamýþ orman mühendisleri ümitsiz ve karamsar bir
haldeyken, odamýzýn çalýþmalarý gayretleri ve yeni
açýlýmlarý sayesinde bu gün serbest ormancýlýk
alanýnda sertifikalý orman mühendisleri artýk iþ bula-
bilmektedirler. Özellikle aðaçlandýrma ihalelerine
giren firmalar ve þirketler orman mühendisi bulmak-
ta zorluk çekmektedirler. Hem gençlerden ve hem de
emekli orman mühendisi meslektaþlarýmýzdan bir
çoðu ormancýlýk bürolarýný kurmuþlardýr ve amenaj-
man, orman yollarý planlama aplikasyon, aðaçlandýr-
ma ihalelerine katýlmakta veya fidanlýk projeleri
ormanlýk alanlardan verilen izinler, maden iþletme
alanlarýndaki rehabilitasyon projeleri konularýnda
çalýþmalar yapmaktadýrlar.
Maalesef, Danýþtay tarafýndan yürütmesi durduru-
lan yönetmeliklerimiz, yeni mezun birçok meslek-
taþýmýzý maðdur etmiþtir. Odamýzýn bu konudaki
çalýþmalarý devam etmekte, söz konusu yönetmelik-
lerin yeniden yürürlüðe girmesi için her türlü yasal
iþlemler bir an önce tamamlanmaya gayret edilmek-
tedir. Yürütmenin durdurulmasý gibi engeller
olmasaydý bu gün serbest ormancýlýk çalýþmalarý
daha da rayýna oturmuþ bir durumda olacaktý. Ancak
meslek ve meslektaþa yönelik çalýþmalarýmýz her
türlü zorluða ve engellemeye karþý devam edecektir.
Geçmiþ yýllarda dile getirdiðimiz bir hususu tekrar
etmekte yarar görmekteyiz; bilindiði gibi ülkemizde
ormanlarýn yüzde 98 i devletin hüküm ve tasarrufu
altýnda olup, iþletilmesi de devlet tarafýndan yapýl-
maktadýr. Devlet ormancýlýk alanýnda tekel duru-
mundadýr. Orman mühendislerinin çalýþma alaný
devletin tekelindedir. Son 20 - 25 yýldan beri devlet
orman mühendisi istihdamýný oldukça azaltmýþtýr.
Yine bu devlet bu son 20-25 yýl içerisinde çeþitli
nedenlerle yeni yeni orman fakülteleri açmýþ, orman
fakültesi sayýsýný ikiden dokuza çýkarmýþtýr. Bu dokuz
orman fakültesinden mezun olan orman mühendisi
sayýsý geçmiþ yýllara göre üçe dörde katlanmýþtýr. Bu
gün Orman Genel Müdürlüðünün, Aðaçlandýrma
Genel Müdürlüðünün, Milli Parklar Genel Müdür-
lüðünün taþra birimlerinde teknik elaman ihtiyacý
vardýr. Burada durup düþünülmesi gereken bir çeliþ-
ki var. Bu çeliþki bizden baþka mesleklerde yok.
Çünkü baþka sektörlerde %98 lik devlet tekeli artýk
yoktur. Ama ormancýlýk sektöründe bu devam etmek-
tedir. Bunu deðiþmesi de mümkün görünmemekte-
dir. O halde ormancýlýðýmýzýn teknik elaman açýðýný
hizmetlerin özelleþtirilmesi yoluyla çözebiliriz.
Hizmet alýmlarýnda özelleþtirme uygulamalarýna
baþlayalý yýllar oluyor, ama ne yazýk ki bu konuda iste-
nen seviyeye yaklaþýlmýþ deðildir. Bu konuda kamuda
görevli olan meslektaþlarýmýza büyük görev ve
sorumluluk düþmektedir. Ýþlerin yoðunluðu ve zaman
darlýðý nedeniyle yetiþmekte zorlandýklarý yüzlerce
konu var. Avrupa standartlarýyla karþýlaþtýrýldýðýnda
bizim meslektaþlarýmýz onlarýn en az 5-6 katý daha
büyük alanlarda çalýþmaktalar. Ýyi niyetle bir araya
gelinip, çözümler aranýrsa, hem genç meslek-
taþlarýmýz iþsiz kalmayacaklar, hem de yüzlerce çeþit
iþin maddi manevi sorumluluðu altýnda ezilen, zor-
lanan kamuda görevli meslektaþlarýmýz ormancýlýk
faaliyetlerini daha nitelikli, daha verimli, bilimsel ve
teknik olarak gerçekleþtirmiþ olacaklardýr.
Ýþte odamýz bunun gerçekleþtirilmesi için gayret
göstermekte, Genel Müdürlüklerle görüþmeler yap-
makta, protokoller ve buna dayalý olarak da seminer-
ler düzenlemektedir.
2009 yýlý içerisinde bu güne kadar yapamadýðýmýz
baþta olmak üzere; OOrrmmaann KKoorruummaa,, YYaannggýýnn vvee
ZZaarraarrllýýllaarrllaa MMüüccaaddeellee,, Kadastro-Mülkiyet, izin-irtifak,
Maden Ýzinleri ve rehabilitasyon projeleri,
AAmmeennaajjmmaann,, hhaarriittaa ffoottooggrraammeettrrii,, NNeettCCaatt vvee bbeennzzeerrii
pprrooggrraammllaarrýýnn kkuullllaannýýllmmaassýý,, Damga, Standardizasyon,
Ölçme-boylama gibi tüm Üretim konularý, OOrrmmaann
YYoollllaarrýý eettüütt--pprroojjee,, AApplliikkaassyyoonn konularýnda olmak
üzere üyelerimizden gelecek talep doðrultusunda
daha baþka konularda da, düzenli, sistematik ve kap-
samlý olmak üzere yeni seminer programlarýmýz ola-
caktýr.
Odamýzýn adeta kadrolu eðiticileri durumunda
olan ve her seferinde nerde olursa olsun uzak yakýn
demeden kendi imkanlarýný zorlayarak gelip derslere
katýlan ve uzun yýllarýn birikim ve deneyimlerini genç
meslektaþlarýna aktaran konunun uzmanlarý, Rasim
ÇETÝNER, Haluk Y. GÜLPINAR, Rasim DÝRLÝK,
Hüseyin AKGÖZ, Ýbrahim ACAR, Hakan OLGUN,
Hasan Þenol AKYÜZ, Mithat Koç, Tamer ERTÜRK,
Rasim DÝRLÝK, Doðan TOSYALI, Yusuf Taner
ADANUROÐLU, Yüksel OKULU ve diðer tüm eðitici
meslektaþlarýmýza,
Marmaris'te düzenlediðimiz eðitim programlarýnýn
açýlýþýnda bizleri yalnýz býrakmayan, seminer
süresince yardým ve desteklerini esirgemeyen, Muðla
Orman Bölge Müdürü Ýbrahim AYDIN, Muðla Ýl Çevre
ve Orman Müdürü Mehmet ÞAHÝN, özellikle Orman
Ýþletme Müdürü Enver DEMÝRCÝ, arazideki uygula-
malarda yanýmýzda bulunan orman iþletme þefleri,
Murat ÇAKIR, Yusuf KARARTI ile konaklama, iaþe-
ibate yerel basýnla irtibat konularýnda destek olan
Ýþletme Müdürlüðünün Basýn ve Halkla Ýliþkiler
sorumlusu Ýlhan AYTEKÝN ve emeði geçen tüm
meslektaþlara teþekkür ediyoruz. Mesleðimize ve
meslektaþlarýmýza karýnca kararýnca bir hizmetimiz
olduysa bu mutluluk bize yeter.
8
30.10.2008 günü Bolu Orman Bölge Müdürlüðü, Bolu
Ýl Çevre ve Orman Müdürlüðü, Batý Karadeniz Ormancýlýk
Araþtýrma Müdürlüðü, Bolu ve Aladað Ýþletme Müdürlükleri,
Düzce Ýþletme Müdürlüðü, Düzce Ýl Çevre ve Orman
Müdürlüðü ziyaret edilerek meslektaþlarýmýzla görüþmeler
yapýldý.
31.10.200 günü Adapazarý Orman Bölge Müdürlüðü,
Sakarya Ýl Çevre ve Orman Müdürlüðü, Adapazarý Orman
Ýþletme Müdürlüðü ziyaretlerinde meslektaþlarýmýzla çeþitli
konularda görüþmeler yapýldý. Bu görüþmelerde; Adapazarý
Orman Bölge Müdürlüðü idare binalarý ve sosyal tesislerinin
içinde, ikiþer katlý 69 adet lojmana ait yaklaþýk dört hektar-
lýk alana 400 yataklý araþtýrma hastanesi yapýlmasý amacýyla
Saðlýk Bakanlýðý'na devredilmesi için TOKÝ, Saðlýk Bakanlýðý
ve Orman Genel Müdürlüðü arasýnda 17.04.2007 tarihinde
üçlü protokol imzalanmasýný müteakip söz konusu pro-
tokolün iptali ve yürütmenin durdurulmasý istemiyle
Odamýzýn Sakarya 1. Ýdare Mahkemesi'ne açtýðý dava, yürüt-
menin durdurulmasýyla neticelenen yargý sürecide yer aldý.
Yönetim Kurulu olarak yeni kurulan Sakarya Þubemizi
ziyaretimizde, dava konusu sahada yapmýþ olduðumuz
incelemede; yürütmenin durdurulmasý kararýna raðmen,
Sakarya Valiliði'nin üst mahkemenin kararýný etkileyebilecek
yönde uygulamalarda bulunduðu (Lojmanlarýn boþaltýlarak
içindekilerin þehre 20 km. uzaklýktaki TOKÝ deprem konut-
larýna taþýnmasý, binalardaki kalorifer tesisatlarýnýn sökülme-
si vb.) gözlemlenmiþtir. Bu nedenle Orman Mühendisleri
Odasý olarak bu ve benzeri konulardaki genel düþüncemizi
meslektaþlarýmýz ve kamuoyuyla paylaþma gereðini
arkadaþlarýmýza aktardýk.
9
Odamýz Genel Baþkaný Ali KÜÇÜKAYDIN, Yazman Cemal SUNAR, yönetim kurulu üyeleri Osman
TURUNÇ ve Ýsmail Hakký BARI 30.10.2008 - 01.11.2008 tarihlerinde Bolu, Düzce, Sakarya Kocaeli ve
Ýstanbul illerini kapsayan bir gezi gerçekleþtirdiler.
YÖNETÝM KURULUMUZBOLU, DÜZCE, SAKARYA, KOCAELÝ VE ÝSTANBUL’DA
ZÝYARETLERDE BULUNDU
10
Adapazarý Orman Bölge Müdürlüðü idare binalarý ve loj-
manlarýnýn yer aldýðý alan, geçmiþte þehir dýþýnda bataklýk ve
sazlýk bir saha iken, meslektaþlarýmýzýn özverili çalýþmalarý
sonucunda bir yerleþim yeri ve yeþil alan haline getirilmiþtir.
Þu anda ise tam merkezde kalmýþ olup þehrin akciðeri ko-
numundadýr. Bu alanýn zemininin çürük olduðu Yýldýz Teknik
Üniversitesi tarafýndan hazýrlanan raporda belirtilmiþtir.
17 Aðustos depreminden sonra Adapazarý'nda þehrin
hemen dýþýnda 2 adet 250 þer yataklý hastane yapýlmýþtýr.
Elbette ihtiyaç varsa mutlaka yenileri de yapýlmalýdýr. Bunun
için teþkilatýmýzca alternatif alanlar da gösterilmiþtir. Ancak
þehir merkezinin rantýndan ayrýlamayan bazý meslek gurup-
larý ve çýkar çevreleri, zeminin hastane yapýmýna uygun
olmamasýna raðmen, siyasileri, yerel basýný ve halký tahrik ve
hastane gibi hassas bir konuyu istismar ederek meslek-
taþlarýmýzýn üzerine gelmektedirler. Hatta bir meslek
odasýnýn Sakarya þubesi yetkilileri, Orman Ýdaresinin
Adapazarý'ndaki varlýðýnýn sorgulanmasý gerektiðini beyan
etme densizliðini bile gösterebilmiþlerdir. Meslektaþlarýmýz
son derece sýkýntýlý ve kendilerini dýþlanmýþ hissetmekte-
dirler.
Þehrin merkezinde kalan, þehre nefes aldýran orman-
cýlarýn hizmet binalarý ve lojmanlarýnýn yer aldýðý alanlar
zamanla kýymetleniyor ve rant alanlarý haline geliyor.
Ormancýlarýn özverili çalýþmalarla oluþturduklarý bu alanlara
kýsmen yada tamamen bazý kurum ve kuruluþlar gayet rahat
talip olabiliyorlar. Çünkü onlarýn ülkeye hizmetleri çok önem-
li ve öncelikli! Ormancýlarýn þehir merkezinde ne iþleri var!
Zaten ne iþ yaparlar! Ýstanbul'un içme suyunun yarýsýný
karþýlayan Terkos Gölünün sigortasý Terkos Kumul
Aðaçlandýrmasýný yapan, Belek Kumullarýný ýslah ederek
Antalya'da ülkenin en önemli turizm merkezini yaratan,
Çukurova'yý selden koruyan Çakýt Projesi gibi daha onlarca
projeyi gerçekleþtiren bu adsýz kahramanlarý tanýmak
istemiyorlar, saygý duymuyorlar. Türk Ormancýlarý olarak
kendimize ve yaptýðýmýz iþe saygýmýzý her kademede artýk
sorgulama zamanýný galiba geçiriyoruz.
Orman Mühendisleri Odasý olarak, Orman Ýdaresine ait
gerçekten atýl vaziyetteki tapulu taþýnmazlarýn satýlarak ülke
ekonomisine kazandýrýlmasýna, kaynaðýnýn da ormancýlýk
hizmetlerinde kullanýlmasýna elbette karþý deðiliz. Ancak zor
þartlarda hizmet üreten meslektaþlarýmýzýn hizmet binalarý
ve sosyal tesislerinin yer aldýðý merkezler, temel ormancýlýk
iþlevlerinin yürütüldüðü fidanlýk alanlarý ve araþtýrma merke-
zleri, ormancýlarýn kimliðiyle özdeþleþmiþ tarihi Bakanlýk Taþ
Binasý, bir yerlerin zorlamasýyla elden çýkarýlýyorsa, Türk
Ormancýsý kiþiliksiz ve sahipsiz kalýr ve karþýlýðýnda saygý da
görmez.
Sakarya Þubemizi ziyaretimizin devamýnda Ýzmit
Kavakçýlýk ve Hýzlý Geliþen Türlere Ait Araþtýrma Enstitüsü ile
Ýzmit Ýþletme Müdürlüðü de ziyaret edildi. Ýzmit'in
merkezinde kalan ve araþtýrma amacý dýþýnda kullanýlmama
þartýyla Orman Teþkilatýnca satýn alýnan enstitüye ait bu
büyük merkezin bir kýsmý yakýn bir geçmiþte Tarým Bakanlýðý
ile DSÝ' ye devredilmiþti. Hâlihazýrdaki Orman Ýdaresine ait
kýsýtlý sayýdaki lojmanlardan bile yararlanmak için DSÝ ve
Meteoroloji Müdürlüðü elemanlarý dava açarak meslek-
taþlarýmýzý maðdur duruma düþürmeye çalýþmaktadýrlar. Bu
nedenlerle enstitü araþtýrma çalýþmalarý aðýr aksak, meslek-
taþlarýmýz ise tedirgin. Ýzmit Ýþletme Müdürlüðü idari ve
sosyal alaný ise Ýzmit Büyükþehir Belediyesi'nin yaptýðý yol ile
iki parçaya ayrýlmýþ. Ayrýca yeni yapýlan ve son derece mo-
dern iþletme müdürlüðü binasýna da sanki ormancýlara
münasip deðilmiþçesine bazý kurumlar talip olmaktadýr.
Ayný gün öðleden sonra Ýstanbul'a hareket edilerek
Ýstanbul Orman Bölge Müdürü ziyaret edildi. Ýstanbul
Orman Bölge Müdürlüðünde, Ýstanbul Ýl Çevre ve Orman
Müdürlüðünde görev yapan meslektaþlar ile emekli ve
serbest çalýþan meslektaþlarla görüþmeler yapýldý.
YÖNETÝM KURULU ÜYELERÝMÝZMERSÝN, ADANA, HATAY, OSMANÝYE VE
KAHRAMANMARAÞ’DA ZÝYARETLERDE BULUNDU
Yönetim Kurulumuzun Mersin ve Adana'da yap-
mýþ olduklarý ziyaretlere Doðu Akdeniz Þubesi
Baþkaný Selami TECE, II. Baþkan Alaattin SÝNAN,
Yazman Ayhan KÜYÜK ve Yönetim Kurulu üyesi
Murat TUTAR da katýlmýþtýr.Mersin Orman Bölge
Müdürlüðünde yapýlan toplantý, Orman Bölge Müdür
Yardýmcýsý Salim KARABULUT, Þube Müdürleri,
Ýþletme Müdürleri ve Ýþletme Þefleri ile Bölge
Müdürlüðü teknik elemanlarýndan oluþan geniþ bir
katýlýmla yoðun bir ilgiyle gerçekleþtirilmiþtir.
Genel Baþkan Ali KÜÇÜKAYDIN burada yapmýþ
olduðu konuþmada özetle; "Meslek Yetki Yasamýzýn
özellikle Orman Bölge Müdürlüklerimizce, uygula-
masýnýn artan bir ivme ile devam ettirilmesi gerek-
11
Odamýz Genel Baþkaný Ali KÜÇÜKAYDIN, Genel Yazmaný Cemal SUNAR, Genel Saymaný Ergün ÇETÝN
ve Yönetim Kurulu Üyemiz Ýsmail Hakký BARI'dan oluþan heyet 19,20 ve 21 Kasým 2008 tarihlerinde
Mersin, Adana ve Kahramanmaraþ Orman Bölge Müdürlükleri ile Ýl Çevre ve Orman Müdürlüklerini
ziyaret ettiler.
12
tiðini, Genel Merkez olarak düzenlenen 24.08.2008
tarihli Serik-Taþaðýl Yangýn Raporu ile meslek, camia-
mýzýn daha iyi yerlere gelebilmesi için öz eleþtirinin
yapýlmasý gerektiðini, ülkemizin en büyük yangýný
olarak istatistiklere geçen bu yangýn ile mev-
zuatýmýzda eksik olan hususlarýn tekrar düzenlen-
mesi gereðini, bunun içinde bazý önerilerde bulunul-
duðunu, orman yangýnlarý ile canýný ortaya koyarak
mücadele eden meslektaþlarýmýza minnettar olduðu-
muzu, bu rapor ile, meslektaþlarýmýzý yangýnla
mücadelede sýkýntýya sokan merkezi yönetimin ken-
disini yenilemesi gerektiðini" belirtmiþtir.
Odamýz Yönetim Kurulundan oluþan heyet daha
sonra Mersin Emekli Ormancýlar Lokaline giderek
emekli meslektaþlarýmýzý ziyaret etmiþtir. Emekli
meslektaþýmýz Mesut ÇUKUROVA'nýn organizas-
yonuyla tertiplenen toplantýda; ormancýlýk bürosu
sahibi olan meslektaþlarýmýz ihalelerde karþýlaþtýklarý
zorluklarý anlatarak, çözüm önerileri üzerinde
karþýlýklý fikir alýþveriþinde bulunulmuþ, daha sonra-
da 2/B konusunda görüþ ve temenniler alýnmýþtýr.
Mersin'de en son olarak Ýl Müdürlüðündeki
meslektaþlarýmýz ile, Ýl Çevre ve Orman Müdürü
Hasan SADAY'ýnda katýldýðý bir sohbet toplantýsý
yapýlmýþtýr.
Daha sonra Adana'ya geçilerek Adana Orman
Bölge Müdürü Seyfettin YILMAZ ve Bölge Müdür
Yardýmcýsý Cumali AKIN makamýnda ziyaret edilmiþ
ve Adana Orman Bölge Müdürlüðü ve Adana Ýþletme
Müdürlüðündeki meslektaþlarýmýzýn katýlýmý ile bir
toplantý yapýlmýþtýr. Genel Baþkan Ali KÜÇÜKAYDIN
burada da yapmýþ olduðu konuþmada, Meslek
Yasamýzýn uygulanmasýnýn artan bir ivmeyle devam
ettirilmesi gerektiðini vurgulamýþtýr. Ayrýca, heyeti-
miz tarafýndan Adana Orman Bölge Müdürlüðü'ne
baðlý Pozantý, Kozan ve Kadirli Orman Ýþletme
Müdürlükleri de ziyaret edilmiþtir.
Adana'da en son olarak Ýl Çevre ve Orman
Müdürlüðü ziyaret edilerek meslektaþlarýmýz ile soh-
bet toplantýsý gerçekleþtirilmiþ ve buradan Hatay'a
geçilmiþtir. Hatay'da Ýl Çevre ve Orman Müdürlüðü
ile Antakya ve Dörtyol Orman Ýþletme Müdürlükleri
ziyaret edilerek meslektaþlarýmýz ile sohbet toplan-
týsý yapýlmýþ, Meslek Yetki Yasamýzýn uygulanmasý ve
odamýz faaliyetleri ile ilgili olarak fikir alýþ veriþinde
bulunulmuþtur.
Heyetimiz Hatay'dan Kahramanmaraþ'a geçerek
KSÜ Orman Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Orhan
ERDAÞ'ý ziyaret etmiþtir. Ziyarette, Orman
Fakültelerinin müfredatýnýn orman mühendisinin
kamuda çalýþacak þekilde düzenlenmiþ olduðu,
öðrencilerin bu psikolojiyle eðitim ve öðretimlerini
tamamladýklarý, bu durumun biran evvel deðiþtiri-
lerek müfredatýn serbest piyasaya da uygun olarak
orman mühendisi yetiþtirecek þekilde yeniden
düzenlenmesi ve bu hususta odamýz ile orman fakül-
telerinin iþbirliði içerisinde olmasý gerektiði belirti-
lerek özellikle Orman Mühendislerinin ne gibi hak-
larýnýn olduðu ile ilgili olarak öðrencilere Meslek
Yetki Yasasýnýn anlatýlmasý hususunda fikir birliðine
varýlmýþtýr.
Heyetimiz daha sonra Kahramanmaraþ Orman
Bölge Müdürü Halil COÞKUN'u, Bölge Müdür
Yardýmcýsý Remzi BÝLAL'i, Þube Müdürlerini, Bölge
Müdürlüðü teknik elemanlarý ile Kahramanmaraþ
Ýþletme Müdürü, Müdür Yardýmcýsý ve Ýþletme
Þeflerini makamlarýnda ziyaret etmiþtir. Ayrýca Ýl
Çevre ve Orman Müdürlüðündeki meslektaþlarýmýz
ile sohbet toplantýsýnda bulunulmuþtur. Kahraman-
maraþ'da ki ziyaret ve görüþmelere Ýl Temsilcilerimiz
Kahramnmaraþ Aðaçlandýrma Þube Müdürü
Mahmut TEMÝZ ve Kahraman Ýsmail KILIÇ'da
katýlmýþlardýr. Kahramanmaraþ Orman Bölge
Müdürlüðü'ne ait Göksun Orman Ýþletme
Müdürlüðü'de ziyaret edilmiþ meslektaþlarýmýz ile
ormancýlýk politikalarý üzerinde görüþ alýþ veriþinde
bulunulmuþtur.
Oda Yönetim Kurulu olarak Mersin, Adana, Hatay
ve Kahramanmaraþ ziyaretlerinde sýcaklýklarýný ve
samimiyetlerini bizlerden esirgemeyen, misafirper-
verliðin en güzel örneklerini gösteren tüm meslek-
taþlarýmýza, Doðu Akdeniz Þubemiz Yönetim
Kuruluna ve temsilcilerimize teþekkür ederiz.
13
BÝR MESLEÐÝN SORUN VE BEKLENTÝLERÝ:ORMAN MÜHENDÝSLÝÐÝ ÖRNEÐÝ
Yrd.Doç.Dr.Ayla AKBAÞ*
GGÝÝRRÝÝÞÞ
Günümüzde hýzlý geliþen sanayi ve teknoloji artýk fark-
lý yeni mesleklerin oluþumunu da gündeme getirmiþtir.
Ancak toplumun doðal kaynaklarýný en iyi þekilde kulla-
nabilmesi için teorik ve uygulamaya dönük meslekler
geliþerek devam edegelmektedirler. Bireylerine hizmet
saðlayan her meslek toplumlarda varlýðýný sürdürmekte-
dir. Ýnsanlýðýn varoluþundan bu yana uðraþý alaný olan iþler
uygarlýk tarihi boyunca bilimsel nitelik kazanarak bir
meslek alaný olarak günümüze deðin süregelmiþlerdir.
Bazý meslek kollarý da artýk toplumun bireylerinin ihtiyaç
duymamasý sonucu meslek olmaktan çýkmýþ bulunmak-
tadýr. Saðlýk, ekonomi, hukuk, siyaset, insan iliþkileri,
iletiþim, eðitim ve mühendislik alanlarýnýn çeþitli kollarý bi-
limsel ve teknolojik boyutta geliþmeye devam etmekte-
dirler.
Orman Mühendisliði, ormanlýk ve kýrsal alanlardan çok
yönlü mal ve hizmet elde etmek üzere sistem ve kolaylýk
tasarýmý yapan bir mühendislik alanýdýr (Geray, 1989).
Orman Mühendisliði, ülkemizde mühendislik dallarý
arasýnda örgüt yapýsý ve personel istihdamý açýsýndan bili-
nen en köklü mesleklerden biridir. Orman Mühendisi ise,
yetiþme ortamýndaki ekoloji, toprak, sýcaklýk, yaðýþ, tür-
lerin biyolojisi gibi her türlü faktörü deðerlendirerek, doðal
olarak orman kurma tekniklerini bilen ve uygulayan teknik
elemandýr (www.ogm.gov.tr, 2002). Ancak toplumda
halen orman mühendisliði mesleði ve orman mühendis-
lerinin teknik (silvikültür, koruma, yangýn, araþtýrma, plan-
lama ve koordinasyon, milli parklar, av ve yaban hayatý,
orman zararlýlarýyla mücadele, kaçakçýlýk, hukuk, çevre
koruma, rekreasyon, inþaat ve ikmal, makine ve teçhizat,
kadastro, aðaçlandýrma, orman köyleri, orman ürünleri,
iþletmecilik, plan ve proje, orman ekonomisi, vb.) ve idari
görevleri (sevk ve idare, yönetim, organizasyon v.b.) ile
sorunlarý hakkýnda yaygýn bir anlayýþ gözlenmemektedir.
Orman mühendisinin uygulama alaný ormandýr. Orman
ise, geniþ bir alanda kendine özgü iklim yaratabilen, belir-
li yükseklik, yapý ve sýklýktaki aðaçlarýn, aðaççýk, çalý, otsu
bitkilerin, yosun, eðrelti ve mantarlarýn, toprak altýnda ve
üstünde yaþayan mikroorganizmalarýn, çeþitli böcek ve
hayvanlarýn, orman topraðýnýn tümüyle oluþturduðu bir
yaþam birliðidir (Ayanoðlu, 1992). Günümüzde orman-
cýlýk, toplumun orman ürünlerine ve hizmetlerine olan
gereksinimini sürekli karþýlamak için teknik, biyolojik,
ekonomik, sosyal ve kültürel çalýþmalarýn tümünü kap-
sayan çok yönlü sürekli bir etkinliktir. Diðer bir deyiþle,
ormancýlýk kavramýndan toplumun yaþam kaynaðý olan
ormandan mal ve hizmet taleplerini uygun koþullarda ve
sürekli olarak karþýlayabilmek için orman alanlarýnda
deðiþime yönelik program, planlama, uygulama ve dene-
tim anlaþýlmaktadýr (Orman Bakanlýðý, 1994). Orman
mühendisinin teorik ve pratik çalýþma koþullarýnýn yarat-
týðý mesleki sorunlarýnýn yaný sýra kiþisel nitelikli sorunlarý
da bulunmaktadýr. Bu amaçla orman mühendisliði
mesleðinin gerektirdiði sorunlarla birlikte mesleðin
üyelerinin sorunlarýnýn da bilinmesi gerekmektedir.
Bireyin yaþamýnda meslek seçimi önemli bir rol oyna-
maktadýr. Çünkü meslek, toplumdaki sosyal, ekonomik ve
teknolojik yapýnýn gerektirdiði bir iþ bölümü sonucu
ortaya çýkan, bireyin ilgi ve yetenekleri ile sosyal etkinlik-
lere katýlma gereksinimi ve toplumun bireyden sosyal ve
ekonomik yaþamda sorumluluk yüklenmesi talebi sonucu
ortaya çýkmýþ olan bir yaþamsal etkinlik olgusudur (Erden,
1998). Buna göre bireyin meslek doyumunu yaþamasý
ruh saðlýðý ve kendini gerçekleþtirmesi açýsýndan önemli
bir unsurdur. Diðer bir deyiþle, organizmanýn varoluþu için
tüm içgüdülerinin amacý gereksinimini karþýlamaktýr. Yani,
uyumlu olmaya ve kapasitelerini geliþtirerek kendini
14
*Psikolojik Danýþman / Kocaeli Üniversitesi
ÖÖZZEETT:: Bu araþtýrmada orman mühendisliði mesleðinin ve mesleðin üyelerinin mesleðe iliþkin sorun ve bek-
lentilerinin ortaya çýkarýlmasý amaçlanmýþtýr. Bunun için orman mühendislerinin özlük nitelikleri ile mesleki sorun
alanlarýný (kiþisel, duygusal, sosyal, mesleki, aile, gelecek ve diðer problemler) oluþturan sorun tarama listesi ile
kiþisel bilgi formundan elde edilen verinin istatistiksel çözümlemeleri detaylý sunulmuþtur. Sonuçta, bulgular
ýþýðýnda önerilere yer verilmiþtir.
AAnnaahhttaarr SSöözzccüükklleerr:: Meslek, Orman Mühendisliði, Orman Mühendisi
AABBSSTTRRAACCTT:: In this investigate was introduced problems and expectations related to foresty engineering and
staff members of forestr engineering. Because of this, it was formed the list of problem combing and perso-
nel knowledge form between matters pertaining to personel with fields of problems occupational (personel, emo-
tional, social, vocational, family, future and etc. problems) that it was presented detailly which statistical ana-
lyzing of datum. Finally, it was included the proposals in respect of findings.
KKeeyy WWoorrddss:: Occupation, Forestry Engineering, Forestry Engineer.
15
gerçekleþtirmeye yönelmedir. Bireyin geliþimine yönelik
yeterli koþullar varolduðunda kendini gerçekleþtirir
(Akbaþ, 2002). Ancak mesleki sorunlarýn kiþisel sorunlar-
la birlikte bireyin ruh saðlýðýný, mesleki baþarýsýný, verimli-
liðini, geliþimini (psikolojik, sosyal, duygusal ve biliþsel
boyutta), yaratýcýlýðýný olumsuz yönde etkilemesi olasýdýr.
Bu çalýþmada, seçilen orman mühendisliði mesleðinin
ve orman mühendislerinin sorunlarý ve beklentileri ortaya
konulmaya çalýþýlmýþtýr. Orman mühendislerinin sorun
alanlarý ise; kiþisel, sosyal, duygusal, mesleki, aile, gelecek
ve diðer sorunlar olarak belirlenmiþtir. Bulgular ýþýðýnda
sunulan önerilerin meslek ve üyelerinin sorunlarýnýn
çözümünde bir katký saðlayabilmesi umulmaktadýr.
AARRAAÞÞTTIIRRMMAA MMOODDEELLÝÝ
Araþtýrmada, orman mühendislerinin özlük nitelikleri
ile problem alanlarý arasýndaki iliþki incelenmiþtir.
EEvvrreenn
Araþtýrmanýn evrenini, Orman Bakanlýðý'na baðlý
Ankara, Ýstanbul, Kocaeli ve Adapazarý il merkezindeki
kurumlarda görevli 580 orman mühendisi oluþturmuþtur.
Evreni oluþturan orman mühendislerinin illere, görevli
olduðu birim ve unvanlara göre daðýlýmý Tablo Ek.1.'de
gösterilmiþtir.
ÖÖrrnneekklleemm
Araþtýrmaya random yoluyla 203 orman mühendisi
katýlmýþtýr. Orman mühendislerinin çalýþtýðý birimler ise,
Orman Bakanlýðý Merkez, Orman Genel Müdürlüðü
(OGM), Orman ve Köy Ýliþkileri Genel Müdürlüðü
(ORKÖY), Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Genel
Müdürlüðü (AGM), Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatý Genel
Müdürlüðü (MPG)'dür.
VVeerrii TTooppllaammaa AArraaççllaarrýý
Araþtýrmacý tarafýndan hazýrlanan 'Problem Tarama
Checklist'i ile Kiþisel Bilgi Formu (Akbaþ ve Uzun,
2003) örneklem grubuna uygulanmýþtýr. Problem
Tarama Checklisti; (1) Kiþisel-Kiþilik Alaný, (2)
Duygusal Alan, (3) Sosyal (Arkadaþlýk, Ýliþkiler v.b.)
Alan, (4) Mesleki Alan, (5) Aile Ýle Ýlgili Alan, (6) Saðlýk
Ýle Ýlgili Alan, (7) Gelecek ve Beklentilerle Ýlgili Alan, (8)
Diðer Problemler olmak üzere sekiz farklý alandaki
problemleri belirlemektedir. Kiþisel Bilgi Formu ile
örneklem grubunun özlük nitelikleri (yaþ, cinsiyet,
medeni durum, hizmet yýlý, sýnýfý, görev, birim, öðre-
nim düzeyi v.b.) ile ilgili bilgiler elde edilmiþtir.
VVeerrii AAnnaalliizz YYöönntteemmlleerrii
Verilerin istatistiksel analizi, SPSS 11.5 For Windows
paket programý (Statistical Packages For Social Sciences)
ile çözümlenmiþtir. Buna göre araþtýrmada orman
mühendislerinin Problem Tarama Cheklist'inden toplanan
verinin frekans ve yüzdelik tablolarý çýkarýlmýþtýr. Ayný þek-
ilde, özlük nitelikleri ile ilgili frekans ve yüzdelik tablolarý
oluþturulmuþtur Böylece problem alanlarýnýn özlük nitelik-
leriyle iliþkisi frekans ve yüzdelik analizi uygulanarak
deðerlendirilmiþtir.
BBUULLGGUULLAARR VVEE YYOORRUUMMLLAARR
II.. OOrrmmaann MMüühheennddiisslleerriinniinn ÖÖzzllüükk NNiitteelliikklleerriiyyllee ÝÝllggiillii
BBuullgguullaarr vvee YYoorruummllaarr
Araþtýrmada Orman Genel Müdürlüðü OGM, Orman ve
Köy Ýliþkileri Genel Müdürlüðü ORKÖY, Aðaçlandýrma ve
Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüðü AGM, Milli Parklar Av-
Yaban Hayatý Genel Müdürlüðü MPG kýsaltmalarýyla ifade
edilmiþtir. Kýsaltmalar Genel Müdürlüklere baðlý tüm bi-
rimler ve Bakanlýk (merkez) için kullanýlmýþtýr. Orman
mühendisi unvaný da or. müh. olarak kýsaltýlmýþtýr.
Bakanlýk tanýmý ise araþtýrmanýn yapýldýðý dönemdeki adý
ile Orman Bakanlýðýný ifade etmektedir.
aa)) CCiinnssiiyyeett vvee YYaaþþ
Araþtýrmaya katýlan orman mühendislerinin %85.7'i
(N=174) erkek, %13.8 (N=28)'i ise kadýndýr (Tablo.1).
Buna göre orman mühendisi unvanýna sahip kadýn per-
sonel azdýr. Diðer bir deyiþle, orman mühendisliði mesleði
daha çok erkekler tarafýndan tercih edilen bir mühendislik
dalý olarak algýlandýðý sonucu çýkarýlabilinir.
TTaabblloo:: 11.. OOrr.. MMüühh..lleerriinniinn CCiinnssiiyyeettee GGöörree FFrreekkaannss VVee YYüüzzddeelliikklleerrii ((%%))
Geçerli Cumulative
Cinsiyet Frekans Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik
Geçerli Erkek 174 85,7 86,1 86,1
Kadýn 28 13,8 13,9 100,0
Toplam 202 99,5 100,0
Geçersiz Anket 1 ,5
Toplam 203 100,0
Orman mühendislerinin %13.3 (N=27)'i 30 yaþ ve
bu yaþýn daha altýndadýr. %29.1 (N=59)'i 31 ile 40 yaþ
arasýdýr. %31.0 (N=63)'i 41-50 yaþ grubundadýr.
%23.2 (N=47)'i 51-60 yaþ grubundadýr. %2.5 (N=5)'i
61-65 yaþ grubundadýr. Buna göre orman mühendis-
lerinin % 31 (N=63) 'lik oraný 41-50 yaþ arasýndadýr
(Tablo.2). Bireyin ve mesleðinin verimlilik, üretkenlik,
yaratýcýlýk, geliþme ve olgunlaþma dönemini yansýtan bu
yaþ grubu orman mühendisleri için de geçerlidir. Örnek-
lem grubu içinde mesleki dinamizm, kariyer, yetki ve
sorumluluk, sevk ve idare, baþarý, mesleki doyum
bakýmýndan ele alýndýðýnda bu yaþ grubunun mesleki ve
kiþisel açýdan daha avantajlý olduðu söylenebilinir.
Genelleme yapýlýrsa bakanlýk teþkilatýnýn tüm birim-
lerinde mesleki olgunluk düzeyinde orman mühendis-
lerinin çalýþmakta olduðu söylenebilir.
TTaabblloo:: 22.. OOrr..MMüühh..lleerriinniinn YYaaþþaa GGöörree FFrreekkaannss vvee YYüüzzddeelliikklleerrii ((%%))
Geçerli Cumulative
Yaþ Frekans Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik
Geçerli 30-aþaðý 27 13,3 13,4 13,4
31-40 59 29,1 29,4 42,8
41-50 63 31,0 31,3 74,1
51-60 47 23,2 23,4 97,5
61-65 5 2,5 2,5 100,0
Toplam 201 99,0 100,0
Geçersiz Anket 2 1,0
Toplam 203 100,0
16
bb)) MMeeddeennii DDuurruumm
Orman mühendislerinin medeni durumlarý ise; evli
olanlar %83.3 (N=169); bekar olanlar %14.8 (N=30);
dul olanlar %1.5 (N=3)'dir. Bir anket geçersizdir. Orman
mühendislerinin çoðunluðu evlidir. Aile yaþamý mesleki
baþarý için önemli bir unsurdur. Mesleðin karakteristiði
daha çok arazi, orman sahasýnda uygulama, çalýþma,
denetim, sevk ve idare hizmetlerini kapsadýðýndan, yurt
genelinde geniþ taþra teþkilatýna sahip bakanlýðýn tüm
genel müdürlüklerinde taþra birimlerinde çalýþma geleneði
ve zorunluluðundan, idare binalarýnýn yaný sýra genellikle
lojman binalarýnýn varlýðý, orman sitesi içerisinde aile iliþ-
kilerinin ve sosyal yapýnýn gerekliliði, mesleðin zor
koþullarda sürdürülebilmesinde psikolojik, duygusal,
sosyal ve kiþisel nedenlerle evlilik ve aile yaþamý önemli
hale gelmektedir. Bu faktörler göz önünde bulundurul-
duðunda orman mühendisleri evlilik ve aile yaþamýný
çoðunlukla tercih etmektedirler.
cc)) HHiizzmmeett SSýýnnýýffýý
Orman mühendislerinin hizmet sýnýfý ise, Genel Ýdari
Hizmetler sýnýfý (Müsteþar, Müsteþar Yardýmcýsý, Müþavir,
Kurul Baþkaný, Müfettiþ, Genel Müdür, Genel Müdür
Yardýmcýsý, Daire Baþkaný, Daire Baþkan Yardýmcýsý, Bölge
Müdürü, Bölge Müdür Yardýmcýsý, Araþtýrma Enstitüsü
Müdürü, Araþtýrma Enstitü Müdür Yardýmcýsý, Toprak
Tahlil Laboratuarý Müdürü, Toprak Tahlil Laboratuarý
Müdür Yardýmcýsý, Orman Harita ve Fotogrametri
Müdürü, Orman Harita ve Fotogrametri Müdür
Yardýmcýsý, memur v.b.)'dýr. Teknik kadroya geçememiþ
bulunan orman mühendisleri memur kadrosunda da
çalýþabilmektedirler. Teknik hizmetler sýnýfý baþmühendis
ve mühendis kadrolarýný oluþturmaktadýr. Orman
mühendisleri önceleri 'orman mühendisi' kadrosuna
atanýrken geliþmekte olan bakanlýk bünyesinde diðer
mühendislik branþlarýnda çalýþan personel de dikkate alý-
narak bu kadro unvaný sadece 'mühendis' kadrosuna
dönüþmüþ bulunmaktadýr. Ýþçi kadrosunda ise, daimi ya
da geçici olarak orman mühendisleri de çalýþmaktadýrlar.
Bu araþtýrmada genel idari hizmetler sýnýfýnda çalýþan
orman mühendisleri %28.6 (N=58), teknik hizmetler
sýnýfýnda çalýþan orman mühendisleri ise %66.0 (N=134)
ve iþçi sýnýfýnda çalýþanlar ise %4.9 (N=10)'dur. Bir anket
geçersizdir. Buna göre orman mühendislerinin çoðunluðu
kendi kadrolarýnda yani teknik hizmetler sýnýfý mühendis
kadrosunda çalýþmaktadýrlar. Genel Ýdari Hizmetler sýnýfýn-
daki orman mühendisleri genellikle üst düzey yönetici ve
yönetici pozisyonunda bulunmaktadýrlar. Ýþçi sýnýfýnda
çalýþan orman mühendisleri mesleðe yeni baþlayan ya da
bu kadroyu farklý nedenlerle tercih edenlerden oluþmak-
tadýr. Orman Bakanlýðýnda çalýþan orman mühendislerinin
büyük bir çoðunluðu mühendis kadrosuna atanmaktadýr.
dd)) GGöörreevv
Orman mühendislerinin görevleri ise kadro unvanlarýy-
la belirlenmektedir. Buna göre üst düzey yönetici unvan-
larý (müsteþar, müþavir, kurul baþkaný, müfettiþ, genel
müdür, genel müdür yardýmcýsý, daire baþkaný, bölge
müdürü, bölge müdür yardýmcýsý, araþtýrma enstitüsü
müdürü, araþtýrma enstitüsü müdür yardýmcýsý, toprak
tahlil laboratuarý müdür ve yardýmcýsý, orman harita
müdür ve yardýmcýsý v.b.)'dýr. Yönetici olanlar þube
müdürü, baþmühendis, iþletme müdürü ve yardýmcýsý,
fidanlýk müdürü ve yardýmcýsý, diðer müdür ve yardýmcýlarý
gibi kadro unvanlarýnýn gerektirdiði görevleri yaparlar.
Mühendis kadrosundaki orman mühendisi mesleðinin
gereklerini yerine getirir. Memur ve iþçi sýnýfýnda olan
orman mühendisleri sadece uhdesinde bulunduklarý kadro
unvanýna sahip olmakla birlikte orman mühendisi olarak
çalýþmaktadýrlar. Bu araþtýrmada üst düzey yönetici olan
orman mühendisleri %8.4 (N=17), yönetici olanlar
%30.5 (N=62), mühendis kadrosundakiler %59.1
(N=120), memur kadrosundakiler %0.5 (N=1), ve iþçi
kadrosunda çalýþanlar %1.0 (N=2)'dir. Bir anket geçer-
sizdir. Görüldüðü gibi orman mühendisleri %59.1 oranla
kendi mesleki kadrolarýnda orman mühendisi olarak çalýþ-
maktadýrlar. Meslekteki hizmet yýllarý ilerledikçe %30.5
yönetici kadrolarýna geçmekte ve meslekteki olgun-
laþmýþlýk düzeyi, baþarý, performans, kariyer gibi faktör-
lerle üst düzey yönetici kadrolarýna atanabilmektedirler.
Mesleðin geliþim sürecine paralel olarak bireysel geliþim
de göz önünde bulundurulursa orman mühendislerinin
mesleklerinde geliþme ve ilerleme avantajlarý diðer
mesleklere kýyasla daha iyi durumda olduðu söylenebilir.
TTaabblloo:: 33.. OOrr..MMüühh..lleerriinniinn GGöörreevv BBiirriimmlleerriinnee GGöörree FFrreekkaannss vvee YYüüzzddeelliikklleerr
Geçerli Cumulative
Görev Birimi Frekans Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik
Geçerli Bakanlýk
(merkez) 43 21,2 21,3 21,3
OGM 110 54,2 54,5 75,7
ORKÖY 15 7,4 7,4 83,2
AGM 25 12,3 12,4 95,5
MPG 9 4,4 4,5 100,0
Toplam 202 99,5 100,0
Geçersiz Anket 1 ,5
Toplam 203 100,0
ee)) GGöörreevvllii OOlluunnaann BBiirriimm
Orman mühendislerinin görevli olduklarý birimler;
Orman Bakanlýðý merkezinde, Orman Genel Müdürlüðü,
Aðaçlandýrma Genel Müdürlüðü, Orman ve Köy Ýliþkileri
Genel Müdürlüðü, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatý Genel
Müdürlüðü taþra teþkilatýnýn ilgili birimleridir. Araþtýrmada
Bakanlýk merkezde çalýþanlar %21.2 (N=43), OGM'de
çalýþanlar %54.2 (N=110), ORKÖY'de çalýþanlar%7.4
(N=15), AGM'de çalýþanlar %12.3 (N=25) ve MPG'de
çalýþanlar %4.4 (N=9) olarak bulunmuþtur. Buna göre
orman mühendislerinin çoðunluðu (%54.2) Orman Genel
Müdürlüðünde çalýþmaktadýrlar (Tablo.3).
ff)) ÖÖððrreenniimm DDüüzzeeyyii
Orman mühendislerinin öðrenim düzeyleri ise; lisans
%77.3 (N=157), yüksek lisans %17.2 (N=35) ve dok-
tora %3.0 (N=6) 'dür. Buna göre lisans mezunu orman
mühendisleri (%77,3) hemen meslek yaþamlarýna
baþlamýþ bulunmaktadýrlar. Mesleki yaþam sürecinde de
lisansüstü eðitimle kiþisel ve mesleki nedenlerle ilgilen-
medikleri sonucu çýkarýlabilinir. Lisansüstü eðitim alan
orman mühendislerinin toplam oraný da %20.2
(N=41)'dir. Bir anket geçersizdir. Bu bulgu orrnan
mühendislerinin mesleklerinde akademik kariyere önem
verdikleri ve kendilerini geliþtirme sürecinde olduklarýný
göstermektedir. Orman mühendisliðinin teknik bir meslek
olduðu düþünülürse mesleki bilgi ve becerilerin geliþti-
rilmesinde akademik geliþmenin önemi ortaya çýkmak-
tadýr. Orman mühendisliðinin teorik ve uygulama boyu-
tuyla sürekli geliþmeyi zorunlu kýlan bir mühendislik alaný
olmasý nedeniyle orman mühendislerinin kendilerini
geliþtirmekte olduklarý söylenebilinir. Ancak bulgulara
göre lisans mezunu orman mühendisleri büyük bir çoðun-
luktadýr.
gg)) MMeesslleekkttee GGeeççeenn HHiizzmmeett SSüürreessii
Orman mühendislerinin meslekte geçen hizmet
süreleri incelendiðinde; 10 yýl ve aþaðýsý hizmet süresine
sahip orman mühendisleri %26.1 (N=53), 11-20 yýl arasý
hizmet süresine sahip olanlar %28.6 (N=58), 21-30 yýl
arasý hizmeti olanlar %29.6 (N=60), 31 yýl ve yukarýsý
hizmeti bulunanlar ise %14.8 (N=30)'dir. Ýki anket geçer-
sizdir. Orman mühendislerinin çoðunluðu 21-30 yýl arasý
hizmet süresine sahiptir. 11 ila 30 yýl arasý hizmeti bulu-
nanlarýn toplam oraný %58.2 (N=118)'dir. Bu oran
orman mühendislerinin meslekte hizmet sürelerinin 11
yýldan 30 yýla kadar devamedegeldiðini göstermektedir.
Bulgular 21 yýldan fazla hizmet süresine sahip olan orman
mühendislerinin çoðunlukta olduðunu göstermektedir.
hh)) MMeesslleeððiinn DDooyyuumm SSaaððllaayyaann ÖÖzzeelllliiððii
Orman mühendislerinin bir 'orman mühendisi' olarak
mesleðin doyum saðlayýcý özelliðini belirtmeleri
istendiðinde; %7.4 (N=15) 'ü maaþ ve sosyal güvence,
%0.5 (N=1) sosyal statü, %6.9 (N=14) olanaklar (loj-
man, kamp, ormaniçi dinlenme yerleri v.b.), %17.2
(N=35) çalýþma koþullarý (arazide ve büroda), %7.4
(N=15) görev anlayýþý, %14.3 (N=29) mesleki ilgi ve
yetenek, %2.0 (N=4) ormancý kimliði, %23.6 (N=48)
orman sevgisi olduðu ortaya çýkmýþtýr. Kýrkiki anket geçer-
sizdir. Bu bulgulara göre orman mühendisleri orman
sevgisi sebebiyle orman mühendisliði mesleðini
seçmiþlerdir. Orman mühendisleri mesleklerini sevmekte-
dirler. Meslek sevgisi de mesleki doyumu beraberinde
getirmektedir. Yine çalýþma koþullarý (%17.2) ve mesleki
ilgi ve yetenek (%14,3) de orman sevgisini desteklemek-
tedir. Mesleðin olanaklarý, statüsü, maaþ ve sosyal
güvencesi, görev anlayýþý, ormancý kimliði gibi faktörler
orman sevgisinin üstünde algýlanmamýþtýr. Böylece orman
mühendisi orman sevgisinden gücünü alarak çalýþmakta
ve mesleki doyuma ulaþmaktadýr.
ýý)) MMeesslleeððiinn ÜÜzzüüccüü FFaakkttöörrlleerrii
Orman mühendisleri meslekte kendilerini en çok üzen
faktörler olarak; %7.4 (N=15) önyargýlý davranýþ, %32.5
(N=66) kayýrmacý davranýþ, %6.9 (N=14) bilgisizce
davranýþ, %15.8 (N=32) iletiþim ve koordinasyon eksik-
liði, %10.3 (N=21) deðerlendirilmeme, %4.4 (N=9)
ödüllendirilmeme, %3.0 (N=6) güvenilmemeyi belirt-
miþlerdir. Kýrk anket geçersizdir. Buna göre orman
mühendisleri için kayýrmacý davranýþ (%32.5) en çok
üzüldükleri konudur. Bunu iletiþim ve koordinasyon eksik-
liði takip etmektedir. Deðerlendirilmeme de üçüncü
düzeyde üzüntü veren bir faktördür. Bu bulgulara göre
orman mühendislerinin mesleki yaþamlarýnda politik,
mesleki, kiþisel ve duygusal nedenlerle kayýrmacý tutum ve
davranýþlarla karþýlaþmalarý, deðerlendirilmemeleri
(eðitim, yükselme, yetki ve sorumluluk verilme, mesleki
baþarýnýn ödüllendirilmemesi, mesleki teþvik ve destek,
motivasyon gibi v.b.) mesleki üzüntü kaynaðý olmaktadýr.
Mesleki doyuma ket vuran kayýrmacý davranýþ orman
mühendislerinin verimlilik, üretkenlik, yaratýcýlýk, geliþim
ve ruh saðlýðý üzerinde de olumsuz etkilere neden ola-
bilmektedir. Ayný þekilde iletiþim ve koordinasyon eksikliði
ve zayýflýðý da orman mühendislerinin mesleklerinde etkin
olmalarýný (yetki ve sorumluluklarýn yeterince kullanýlama-
masý, bilgi ve becerilerinin ortaya konulamamasý, iletiþim
kazasý, aþýrý denetim ya da denetimsizlik, güvensizlik,
baðýmsýz çalýþma alýþkanlýðýnýn kazandýrýlamamasý v.b.)
engelleyebilmektedir.
jj)) ÝÝll MMeerrkkeezzlleerriinnee GGöörree FFrreekkaannss ((ff)) vvee YYüüzzddeelliikklleerr ((%%))
Orman mühendislerinin çalýþýlan il merkezine göre
frekans ve yüzdelikleri ise; örnekleme (N=203) katýlan
orman mühendislerinin %58.1 (N=118)'i Ankara Ýl
merkezi, %14.8 (N=30)'i Ýstanbul, %17.2 (N=35)'i
Kocaeli, %9.4 (N=19)'ü Adapazarý il merkezinde bulun-
maktadýr. Bir anket ise geçersizdir.
IIII.. OOrrmmaann MMüühheennddiisslleerriinniinn PPrroobblleemm AAllaannllaarrýýyyllaa ÝÝllggiillii
BBuullgguullaarr vvee YYoorruummllaarr
Araþtýrmada, orman mühendislerinin problem alanlarý
ile ilgili Problem Tarama Checklist'inden elde edilen veri
sekiz problem alanýnda toplanmýþtýr.
11)) KKiiþþiisseell--KKiiþþiilliikk AAllaannýý ÝÝllee ÝÝllggiillii BBuullgguullaarr vvee YYoorruummllaarr
Orman mühendislerinin kiþisel-kiþilik problem alaný
içinde alt problem daðýlým ve frekanslarý çýkarýlmýþtýr. Bu
amaçla da; (1) içedönüklük, (2) dýþadönüklük, (3) uyum-
luluk, (4) uyumsuzluk, (5) hakkaniyete inanmak, (6)
hakkaniyete inanmamak, (7) kendini ifade edebilmek, (8)
kendini ifade edememek, (9) kendine güvenmek, (10)
kendine güvenmemek þeklinde temel gruplandýrma
yapýlmýþtýr. Buna göre; (1) içedönük, (2) dýþadönük, (3)
uyumlu, (4) uyumsuz, (5) sýkýlgan, (6) saldýrgan, (7)
aþaðýlýk kompleksi, (8) üstünlük kompleksi, (9) sakin,
(10) sinirli, (11) depresyonda, (12) savunucu, (13) ben-
cil, (14) baðýmlý, (15) hümanist, (16) sadist, (17)
mazoþist, (18) hakkaniyete inanan, (19) hakkaniyete
inanmayan, (20) kendini ifade eden, (21) kendini ifade
17
18
edemeyen, (22) sorumlu, (23) sorumsuz, (24) ruh
saðlýðý iyi, (25) ruh saðlýðý kötü, (26) kendine saygýlý, (27)
kendine saygýsýz, (28) kendine güvenli, (29) kendine
güvensiz olmak üzere 29 baðýmsýz alt problem gruplarý
oluþturulmuþtur. Bu gruplar da temel gruplandýrmalar
içinde frekans ve yüzdelik analizleriyle deðerlendirilmiþtir.
aa)) ÝÝççeeddöönnüükkllüükk
Orman mühendislerinin %20.2 (N=41)'i kendilerini
içedönük kiþilik özelliðine sahip bireyler olarak taným-
lamýþlardýr. %8.4 (N=17)'ü sinirli, %8.4 (N=17)'ü kendi-
ni ifade edemediklerini belirtmiþlerdir. Buna göre orman
mühendislerinin %16.8 oranýnda kendini ifade edemeyen
ve bu yüzden sinirli bir tutuma sahip olarak içedönük kiþi-
lik özelliði gösterdikleri sonucuna ulaþýlabilinir (Tablo 4).
Kendini dýþadönük kabul edenlerin oraný ise %7.4
(N=15)'dür.
bb)) DDýýþþaaddöönnüükkllüükk
Orman mühendislerinin %15.3 (N=31)'ü kendini
ifade edemeyen, %12.3 (N=25)'ü içedönük, %5.9
(N=12)'u kendine güvensiz, %4.9 (N=10)'u savunucu,
%4.9 (N=10) hakkaniyete inanan bireyler olduklarýný
ifade etmiþlerdir. Bu bulgu orman mühendislerinin kendi-
lerini ifade edemediklerini, kendine güvensiz, savunucu ve
içedönük kiþilik özelliði gösterdiklerini ama hakkaniyete
de inandýklarýný göstermektedir.
cc)) UUyyuummlluulluukk
Orman mühendislerinin %11.3 (N=23)'ü kendini
ifade edemeyen, %6.9 (N=14)'u savunucu, %4.9
(N=10)'u sýkýlgan, %4.4 (N=9)'ü içedönük, %4.4
(N=9)'ü kendine güvensiz, %3.0 (N=6)'ü ruh saðlýðý
kötü, %3.0 (N=6)'ü saldýrgan, %3.0 (N=6)'ü baðýmlý
bireyler olduklarýný ifade etmiþlerdir. Diðer bir deyiþle,
%8.8 (N(=18)'i içedönük ve kendine güvensiz kiþilik özel-
liðine sahip olduklarýný, %9.0 (N=18)'u saldýrgan, baðým-
lý ve ruh saðlýðýný kötü olarak ifade etmiþlerdir. Bu bulgu-
lar orman mühendislerinin uyumluluk kavramý içinde ken-
dini ifade edemeyen, sýkýlgan, içedönük, kendine güvensiz,
baðýmlý kiþilik özellikleri gösterdiklerini buna karþýlýk
savunucu ve saldýrgan tutuma da sahip olduklarý sonu-
cunu ortaya koymaktadýr. Orman mühendisliði mesleðinin
büro ve arazideki zorluklarý, ast-üst iliþkileri, iletiþim ve
koordinasyon eksikliði, kayýrmacý tutum ve davranýþlar,
liyakate önem verilmediði durumlar ve bürokratik sistem-
den kaynaklanan her türlü soruna karþýn bulgularla ifade
edilen özellikleri göstermeleri olasýdýr.
dd)) UUyyuummssuuzzlluukk
Orman mühendislerinin %5.4 (N=11)'ü kendini ifade
edemeyen, %3.9 (N=8)'u içedönük, %3.9 (N=8)'u
uyumsuz,%3.4 (N=7)'ü sýkýlgan, %3.4 (N=7)'ü kendine
güvensiz olduðunu belirtmiþtir. %6.8'i sýkýlgan ve kendine
güvensiz olduðundan içedönük kiþilik yapýsý içsel ve dýþsal
uyarýcýlara karþý tepkilerinde uyumsuzluk göstermektedir.
Duygu, düþünce ve davranýþlarýný dile getirememe de
uyumsuzluk kaynaðý olabilmektedir.
TTaabblloo..44 OOrr..MMüühh..nniinn KKiiþþiilliikk--KKiiþþiisseell PPrr..lleerriinniinn ffrreekkaannss ((ff)) vvee yyüüzzddeelliikklleerrii
((%%))
Geçerli Toplam
Frekans Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik
Geçerli ,00 19 9,4 9,4 9,4
1,00 41 20,2 20,2 29,6
2,00 15 7,4 7,4 36,9
3,00 8 3,9 3,9 40,9
4,00 7 3,4 3,4 44,3
5,00 6 3,0 3,0 47,3
6,00 3 1,5 1,5 48,8
7,00 2 1,0 1,0 49,8
8,00 4 2,0 2,0 51,7
9,00 2 1,0 1,0 52,7
10,00 17 8,4 8,4 61,1
12,00 5 2,5 2,5 63,5
13,00 2 1,0 1,0 64,5
14,00 2 1,0 1,0 65,5
15,00 8 3,9 3,9 69,5
18,00 12 5,9 5,9 75,4
21,00 17 8,4 8,4 83,7
22,00 5 2,5 2,5 86,2
23,00 4 2,0 2,0 88,2
25,00 8 3,9 3,9 92,1
26,00 3 1,5 1,5 93,6
27,00 2 1,0 1,0 94,6
28,00 6 3,0 3,0 97,5
29,00 5 2,5 2,5 100,0
Toplam 203 100,0 100,0
ee)) HHaakkkkaanniiyyeettee ÝÝnnaannmmaakk
Orman mühendislerinin %3.9 (N=8)'u kendini ifade
edemeyen, %2.5 (N=5)'i sýkýlgan, %2.0 (N=4)'i uyum-
ludur. %2.0 (N=4)'i ise hümanisttir. %4.0'ý insancýl yak-
laþýmla hareket eden ve uyum saðlayan bireylerdir.
Mesleki koþullar ve kiþilik yapýsýndan kaynaklanan sorun-
larý hakkaniyete inanarak çözebilme becerisi göstermekte-
dirler.
ff)) HHaakkkkaanniiyyeettee ÝÝnnaannmmaammaakk
Orman mühendislerinin %4.0 (N=8)'ü kendilerini
uyumsuz ve bencil olarak tanýmlamýþlardýr. Mesleki ve
kiþisel haklarýn verilmesinde, kullanýlmasýnda, arz ve
talebinde hakkaniyete inanmadýklarýndan duygusal tepki-
lerin uyumsuz ve bencil olarak deðerlendirilmesi
sözkonusu olabilir.
gg)) KKeennddiinnii ÝÝffaaddee EEddeebbiillmmeekk vvee KKeennddiinnii ÝÝffaaddee eeddee--
mmeemmeekk
Orman mühendislerinin %3.0 (N=6)'ü kendilerini
sadist ve ruh saðlýðý kötü olarak tanýmlamýþlardýr.
Orman mühendisliði mesleðinin bürokratik, politik,
teknik ve sosyal boyutlarýnýn yanýsýra bir orman mühen-
disinin kendi mühendislik alanýnýn dýþýnda orman
köylüsü ile iliþkiler, makine ve ikmal, inþaat, yöneticilik,
teknik destek ve donaným, teknolojiyi bilme ve kullanma
gibi mesleki bilgi ve becerisiyle özdeþleþmiþ niteliklere
sahip olma zorunluluðundan kaynaklanan olumsuz
uyarýcýlarla baþaçýkabilme becerisi geliþtirememe
durumlarýnda ruh saðlýðý olumsuz yönde etkilenmekte-
dir. Bu nedenle mesleki süreç kiþisel ve mesleki boyut-
ta kendini ifade etme düzeyini düþürmektedir.
ii)) KKeennddiinnee GGüüvveennmmeekk vvee KKeennddiinnee GGüüvveennmmeemmeekk
Bununla ilgili elde edilen veri istatistiksel olarak önem-
li bulunmamýþtýr.
IIII)) DDuuyygguussaall AAllaann ÝÝllee ÝÝllggiillii BBuullgguullaarr vvee YYoorruummllaarr
Duygusal alan ile ilgili olarak belirlenen alt problemler;
mutlu, mutsuz, duygusal, duygusal deðil, duygusal kont-
rollü, duygusal kontrolsüz, alýngan ve hassas, duygusal
bozukluk, iyimser, karamsar þeklindedir. Orman
mühendislerinin %32.5 (N=66)'i duygusal bireyler olarak
tanýmlanmýþtýr. %13.8 (N=28)'i ise duygusal olmadýk-
larýný belirtmiþlerdir. %14.8 (N=30)'u alýngan ve hassas,
%12.8 (N=26)'i karamsar, %17.2 (N=35)'i ise duygusal
yönden kontrolsüz olduklarýný ifade etmiþlerdir. %9.8
(N=20)'i de duygusal bozukluktan yakýnmýþtýr. Orman
mühendislerinin %6.9 (N=14)'u iyimser olduklarýný
belirtmiþlerdir. Orman mühendislerinin duygusal olmalarý
mesleki zorlanma ve engellenme durumlarýnda kendilerini
ruh saðlýðý açýsýndan iyi hissedememelerine neden olmak-
tadýr. Bunun sonucunda alýnganlýk, hassasiyet, karamsar-
lýk, duygusal bozukluk ve duygularý kontrol edememe gibi
tutum ve davranýþlar duygusal olumsuz yaþantýlara dayan-
maktadýr. Duygusal olumsuz yaþantýlarýn temelini ise;
mesleðin sürekli bir yaþam biçimine dönüþmesi, orman
mühendislerinin 24 saat sürekli göreve hazýr halde bulun-
masý ve yukarýda açýklanan diðer mesleki sorunlar oluþ-
turmaktadýr.
III) Sosyal Alan Ýle Ýlgili Bulgular ve Yorumlar
Sosyal alan ile ilgili olarak belirlenen alt problemler;
kýsýtlý sosyal ortam, sosyal tesislerden yararlanamama, iyi
arkadaþlýk iliþkisi kurma, iyi arkadaþlýk iliþkisi kuramama,
sosyal aktivitelere katýlma, sosyal aktivitelere katýlamama,
kültürel boþluk, sosyal yalýtýlmýþlýk, site yaþamýnda mesle-
ki statünün sosyal iliþkileri engellemesi, arkadaþlýk iliþki-
lerinde statü engeli, arkadaþlýk iliþkilerinde ekonomik ve
kültürel engeller, karþý cinsle iliþkileri bozuk, mesleki çýkar-
larýn arkadaþlýk iliþkilerini engellemesi olarak grup-
landýrýlmýþtýr. Orman mühendislerinin iyi arkadaþlýk iliþkisi
kurma %32.0 (N=65), iyi arkadaþlýk iliþkisi kuramama
yüzdesi ise %20.2 (N=41)'dir. %32.0 (N=65)'i sosyal
yalýtýlmýþlýktan, %29.5 (N=60)'i kýsýtlý sosyal ortamdan,
%5.4 (N=11)'ü arkadaþlýk iliþkilerinde ekonomik ve
kültürel engellerden, %4.9 (N=10)'u mesleki çýkarlarýn
arkadaþlýk iliþkilerini engellemesinden yakýnmýþlardýr.
Sosyal aktivitelere katýlma %9.4 (N=19), sosyal
aktivitelere katýlamama ise %13.3 (N=27)'dür. Bu bulgu-
lara göre orman mühendislerinin arkadaþlýk iliþkileri iyi
düzeydedir. Mesleðin gerektirdiði kýsýtlý sosyal ortamdan
(taþrada küçük yerleþim biriminde bulunma, sýnýrlý sayýda
meslektaþ ve meslektaþ iliþkisi içinde olma, sosyal tesisler.
lojman, orman sitesi, lokal gibi ortamlar) dolayý sosyal
yalýtýlmýþlýk duygusunu yaþamalarý kaçýnýlmaz olmaktadýr.
Bu nedenle sosyal aktivitelere de sýklýkla katýlamamak-
tadýrlar.
IIVV)) MMeesslleekkii AAllaann ÝÝllee ÝÝllggiillii BBuullgguullaarr vvee YYoorruummllaarr
Mesleki alan ile ilgili olarak belirlenen alt problemler;
ödüllendirilmeme, deðerlendirilmeme, kayýrmacý davranýþ,
güvenilmeme, iletiþim ve koordinasyon eksikliði, mesleki
etiðin olmayýþý, rekabet ortamýnýn olmayýþý, menfaat çatýþ-
masý, önyargýlý olma, politik baský, otokratik yönetim
anlayýþý, yetersiz yönetici, yetersiz ücret, mesleki zorluk,
kýrsal kesimde çalýþma zorluðu, arazide çalýþma zorluðu,
büroda çalýþma zorluðu, köylü ile çalýþma zorluðu, yetki
yok sorumluluk çok, yetki karmaþasý, çalýþan/çalýþmayan
ayrýmsýzlýðý, siyasetle makam alma, mesleði sevme,
mesleði sevmeme, orman sevgisi, mesai kavramýnýn
olmayýþý, fiziksel koþullar yetersiz, mesleki koþullar yeter-
siz, teknoloji yetersiz, eleman yetersiz, teknolojiden yarar-
lanamama, hizmetiçi eðitim yetersiz, cinsiyet ayrýmý,
yöneticinin kendi haklarýný korumasý, orman fakültesi çok,
orman fakültesi yetersiz, yanlýþ meslek seçimi, mesleki
bezginlik, araþtýrmalar yetersiz, ormancý-siyasetçi iliþkisi,
yönetmelik yetersiz, örgütsel reorganizasyon, mesleki
tanýtým yetersizliði, mesleðe ilgisizlik, uzmanlaþma yok,
tecrübe paylaþýmý yok baþlýklarý altýnda toplanmýþtýr.
Orman mühendislerinin mesleki sorunlarý; %28.5
(N=58) yetersiz ücret, %22.6 (N=46) kayýrmacý
davranýþ, %19.3 (N=39) siyasetle makam alma, %18.7
(N=38) deðerlendirilmeme %11.3 (N=23) otokratik
yönetim anlayýþý, %10.8 (N=22) mesleði sevme, %9.3
(N=19) ormancý-siyasetçi iliþkisi, %6.4 (N=13) mesleki
koþullar yetersiz, %5.9 (N=12) hizmetiçi eðitim yetersiz,
%3.9 (N=8) iletiþim ve koordinasyon eksikliði, %3.4
(N=7) mesleki zorluk olarak belirlenmiþtir. Bulgulara göre
orman mühendislerinin ücretleri yetersizdir. Meslekte
kayýrmacý davranýþ ve siyasetle makam alma ön plana çýk-
mýþ bulunmaktadýr. Yine orman mühendislerinin deðer-
lendirilmemesi, otokratik yönetim anlayýþýyla çalýþmalarý,
ormancý-siyasetçi iliþkisi mesleki sorunlarýnýn temel kay-
naðýný oluþturmaktadýr. Mesleklerinde geliþmek için
hizmetiçi eðitimden yararlanamadýklarý ve mesleki zorluk
içinde iletiþim ve koordinasyon eksikliði mesleklerinde
mutlu olmalarýný engelleyebilmektedir ancak orman
mühendisleri mesleklerini sevmektedirler.
VV.. AAiillee ÝÝllee ÝÝllggiillii BBuullgguullaarr vvee YYoorruummllaarr
Orman mühendislerinin aileleriyle ilgi sorunlarý alt
problem baþlýklarýnda toplanmýþtýr. Bunlar; aileye yeterli
zaman ayýramama, aile içi iletiþim bozukluðu, ebeveyn
iliþkisi yetersiz, kuþak çatýþmasý, geçim sýkýntýsý, eþle
geçimsizlik, mutlu aile, eþin eðitim düzeyi, mesleki
yaþamýn aile içi iliþkileri zedelemesi, ailede saðlýk problem-
leri, mahrumiyet bölgesinde çalýþmanýn aile yaþamýna
olumsuz etkisidir. Orman mühendislerinin %34.5
(N=70)'i mutlu aile, %20.7 (N=42)'i geçim sýkýntýsý,
%17.2 (N=35)'i aileye yeterli zaman ayýramama, % 9.8
(N=20)'i aile içi iletiþim bozukluðu, % 8.9 (N=18)'u
mesleki yaþamýn aile içi iliþkileri zedelemesi, % 3.5
(N=7)'i mahrumiyet bölgesinde çalýþmanýn aile yaþamýna
19
20
olumsuz etkisini belirtmiþtir. Buna göre orman mühendis-
leri aile yaþamýnda mutludur. Kendilerini mutlu ailenin
bireyi olarak hissetmektedirler. Buna karþýn geçim sýkýn-
týsý çekmektedirler. Meslek yaþamý ailelerine yeterli zaman
ayýramamalarýna ve aile içi iliþkilerini zedelemeye neden
olmaktadýr. Bu durum aile içi iletiþim bozukluðu yarat-
maktadýr. Orman mühendislerinin çoðu taþrada genellikle
mahrumiyet bölgelerinde çalýþtýklarýndan aile yaþamlarý
çoðu kez olumsuz yönde etkilenmiþ bulunmaktadýr. Ancak
meslek sevgisinin aile bireylerinin tümüyle yaþanmasý
mutlu aileyi ortaya çýkarmaktadýr.
VVII.. SSaaððllýýkk ÝÝllee ÝÝllggiillii BBuullgguullaarr vvee YYoorruummllaarr
Orman mühendislerinin saðlýk alaný ile ilgili sorun-
larý; saðlýðý ile ilgili, saðlýðý ile ilgisiz, saðlýk hizmetleri
yetersiz, özel saðlýk hizmeti istemi, ilaç alým adedi ve
fark ödeme oranýndan yakýnma, dengesiz beslenme,
spor yapamama, meslek hastalýðý (yaralanma, kýrýk,
ormanda düþme, yabani hayvan saldýrý tehlikesi, alerji,
polen, enfeksiyon, enfaktrüst, aðrýlar-eklem, sýrt, bel,
bacak, baþ-, stres, yorgunluk, bel fýtýðý, psikolojik
tedavi ihtiyacý, depresyon, yanýk ), diðer hastalýklar
(gastrit, kolit, saç dökülmesi, sindirim bozukluklarý,
gebelik, sigara alýþkanlýðý, alkol baðýmlýlýðý, romatizma,
varis, böbrek, mide, göz, diþ rahatsýzlýklarý, sinüzit,
kolesterol, tansiyon ve þeker) olarak belirlenmiþtir.
Orman mühendislerinin %33.5 ((N=68)'i saðlýðý ile
ilgili, %19.7 (N=40)'i meslek hastalýðý, %16.2
(N=33)'i saðlýk hizmetleri yetersiz, %13.3 (N=27)'ü
diðer hastalýklar, %9.9 (N=20)'u özel saðlýk hizmeti
istemi, %8.4 (N=16)'ü saðlýðý ile ilgisiz bulunmuþtur.
Buna göre orman mühendisleri saðlýklarý ile yakýndan
ilgilenmektedirler. Ancak mesleðin kendine özgü
hastalýklarý, rahatsýzlýklarý sebebiyle mevcut saðlýk
hizmetlerinden yeterince yararlanamamaktadýrlar.
Teþkilat bünyesinde bulunan poliklinikler de bu ihtiya-
ca yeterince cevap verememektedir. Bu nedenle orman
mühendisleri özel saðlýk hizmetlerinden yararlanmak
istemektedirler. Meslek, arazide daha yoðun çalýþmayý
gerektirdiðinden orman mühendislerinin meslek
hastalýðý ve diðer bireysel rahatsýzlýklara yakalanma
riski daha çok artmaktadýr. Mesleðin bu yýpratýcý boyu-
tu dikkate alýndýðýnda orman mühendislerinin bireysel
olarak saðlýklarýyla ilgilenmelerinin ötesinde kurumsal
olarak da ilgi beklemektedirler. Saðlýklarýyla ilgilenmeyi
öncelikli bulmayan orman mühendislerinin oraný da
%8.4'dür. Diðer bir deyiþle orman mühendisleri saðlýk-
larýyla mesleki koþullar ve hizmet önceliði nedeniyle
ilgilenememektedirler.
VVIIII.. GGeelleecceekk vvee BBeekklleennttiilleerr ÝÝllee ÝÝllggiillii BBuullgguullaarr vvee
YYoorruummllaarr
Orman mühendislerinin gelecekten beklentilerine
iliþkin alt problem gruplarý; ümitli, ümitsiz, emeklilik
beklentisi, zenginlik umudu, evin olmamasý, emeklilik-
te iþ bulamama, çocuk kaygýsý, siyasete girme, mesle-
ki saygýnlýk, mutlu olma isteði, ormanlar çöl olmasýn,
ormancýlýk reformu, meslekten siyasetin kalkmasý, aile
kurma, çocuk sahibi olma, ilde oturma isteði, kadroya
geçme, yükselme isteði, kendini geliþtirme, tayin olma
isteði, iþ kurma isteði, seyahat etme isteði, sosyo-
ekonomik kaygý, eþit iþ eþit ücret, kiþisel hukuka saygý,
mesleki beklentim yok þeklinde kiþisel, mesleki, sosyal,
þimdi ve emeklilik sonrasý olmak üzere beklenti, plan
ve isteklere dayanmaktadýr. Orman mühendislerinin
%24.2 (N=49)'i sosyo-ekonomik kaygý, %21.2
(N=43)'i ümitsiz, %18.7 N=(38)'i mesleki beklentim
yok, %12.8 (N=26)'i eþit iþ eþit ücret, %11.4
(N=23)'ü çocuk kaygýsý, %9.4 (N=19)'ü kendini
geliþtirme, %4.4 (N=9)'ü ümitli, %3.9 (N=8)'u yük-
selme isteði, %3.0 (N=6)'ü mutlu olma isteði, %3.0
(N=6)'ü siyasetin meslekten kalkmasý yönündeki
yakýnmalarý istatistiksel olarak anlamlýdýr. Buna göre
orman mühendisleri þimdi ve gelecekte sosyo-ekono-
mik kaygý içerisindedir. Bu nedenle gelecekten ümitsiz
ve mesleki bir beklenti içerisinde deðillerdir. Orman
mühendisleri eþit iþlerde ve görevlerde çalýþmalarýna
raðmen iþçi sýnýfý kadrosu, üst görev kadrosu, diðer
sosyal haklar ve ücretlendirme nedeniyle haksýzlýða
uðradýklarýný hissetmektedirler. Bu nedenle eþit iþe
göre eþit ücret alamadýklarý için mesleki doyum düzey-
leri azalmaktadýr. Ekonomik sýkýntý aile ve çocuklarýn
geleceði konusunda da kaygý kaynaðý olmaktadýr.
Mesleki istek ve beklentileri içerisinde kendini geliþ-
tirme, üst görev ve pozisyonlara yükselme siyasetin
meslekte varolmasý nedeniyle gerçekleþmesinin zor
olacaðý kanýsýný taþýmaktadýrlar. Bu nedenle orman
mühendisliði mesleðinin teknik ve bilimsel bir temeli
olduðundan siyaset yerine liyakatin önemli olduðu
anlaþýlmaktadýr. Mesleki motivasyonun siyasetin
adaletsizliði sebebiyle düþük düzeyde olduðu gözlen-
mektedir. Orman mühendisleri kiþisel istek ve beklen-
tilerinin mesleki geliþimle gerçekleþmemesi nedeniyle
mutlu olmayý istemektedirler. Bu yüzden geleceðe
yönelik beklentilerinde yine de ümitli olanlar azýnlýkta
kalmaktadýr. Orman mühendislerinin gelecekten bek-
lentileri genelde olumsuz bulunmaktadýr.
VVIIIIII.. DDiiððeerr PPrroobblleemmlleerr ÝÝllee ÝÝllggiillii BBuullgguullaarr vvee YYoorruummllaarr
Orman mühendislerinin diðer problemleri ise
psikolojik danýþma gereksinimi, ülke sorunlarý, dünya
sorunlarý ve meslek sorunlarýdýr. Alt gruplandýrmadaki
bu sorunlarýn frekans ve yüzdelik analizlerinde; %19.7
(N=40) meslek sorunlarý, %16.7 (N=34) ülke sorun-
larý %2.5 (N=5) psikolojik danýþma gereksinimi %1.0
(N=2) dünya sorunlarý þeklindedir. Bulgular orman
mühendislerinin öncelikle meslek sorunlarýyla yakýndan
ilgili olduklarýný göstermektedir. Daha sonra da ülke
sorunlarýyla ilgilenmektedirler. Mesleki sorunlar yaþam
sürecini olumlu/olumsuz boyutta etkilediðinden önce-
likle çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarýda bahsi
geçen siyasetin mesleki sorunlarýn temelini oluþtur-
duðu dikkate alýnýrsa ülke sorunlarýyla birlikte mesleki
sorunlarýn bir bütün olarak orman mühendislerini etk-
ilediðinden bahsedilebilinir.
SSOONNUUÇÇLLAARR
Araþtýrmada, orman mühendisliði mesleði ve orman
mühendislerinin sorunlarý ve beklentileri konusunda
elde edilen sonuçlar incelendiðinde mesleðin genellikle
erkekler tarafýndan tercih edildiði anlaþýlmýþtýr. Orman
mühendislerinin çoðu 41-50 yaþ arasýnda bulunmak-
tadýr. Aile yaþamýna baðlý ve çoðunluðu evlidir. Orman
mühendisleri teknik kadroda mühendis olarak çalýþ-
maktadýrlar. Üst görevlere atandýklarýnda genel idari
hizmetler sýnýfýna geçmek durumundadýrlar. Orman
mühendislerinin çoðunluðu Orman Genel Müdür-
lüðünde çalýþmaktadýr. Lisans düzeyinde eðitim
almýþlardýr. Orman mühendisi olmalarýnýn baþlýca sebe-
bi orman sevgisidir. Meslekteki hizmet süreleri 21 yýlý
aþmýþ bulunmaktadýr. Kayýrmacý davranýþ, iletiþim ve
koordinasyon eksikliði, deðerlendirilmeme en fazla
mesleki üzüntü kaynaðýný oluþturmaktadýr. Orman
mühendislerinin büyük bir bölümü Ankara Ýl merkezin-
den araþtýrmaya katýlmýþtýr. Problem alanlarý ince-
lendiðinde ise, orman mühendislerinin içedönük kiþilik
yapýsýna sahip olduklarý anlaþýlmýþtýr. Duygusal sorun-
larý incelendiðinde duygusal olduklarý ortaya çýkmýþtýr.
Bu durum ruh saðlýðýný da olumsuz yönde etkilemek-
tedir. Orman mühendisleri iyi arkadaþlýk iliþkisi kurma
ve geliþtirme becerisine sahiptirler. Orman mühendis-
lerinin ücretleri yetersizdir. Mesleðin siyasi erkle birlik-
te yürütülmesinin yarattýðý kayýrmacý tutum ve
davranýþ, otokratik yönetim, haksýzlýk mesleki moti-
vasyonu olumsuz düzeyde etkilemektedir. Orman
mühendisleri aile yaþamlarýnda mutludur. Saðlýklarýyla
yakýndan ilgilenmekte ve mesleðe özgü rahatsýzlýklar
için daha fazla kurumsal destek istemektedirler.
Geleceðe yönelik mesleki bir beklenti içinde olmayýp
þimdi ve gelecekte sosyo-ekonomik kaygý içerisinde-
dirler. Mesleki sorunlar ve ülke sorunlarýný yakýndan
takip etmektedirler.
ÖÖNNEERRÝÝLLEERR
1. Orman mühendisliði mesleði her iki cins tarafýn-
dan tercih edilen bir meslek olmalýdýr. Bunun için okul
rehberlik servislerinde, dershanelerde, yazýlý ve görsel
basýnda mesleðin tanýtýmý yapýlmalý ve bireylerin
meslek seçiminde orman mühendisliðinin tercih
edilmesinde katký saðlanmalýdýr.
2. Orman mühendislerinin meslekte kendilerini
geliþtirmek için hizmetiçi eðitimden yararlanmalarýna
özen gösterilmelidir. Ayrýca lisansüstü eðitime devam
etmek isteyenlere bu konuda fýrsat tanýnmalýdýr.
3. Mesleðin sorunlarýnýn kurum içinde çözümlen-
mesi gereklidir. Yöneticilerin sorunlara duyarlý olmalarý
ve çözüme katkýda bulunmalarý gerekmektedir.
4. Yönetici tutum ve davranýþýnda demokratiklik,
sorumluluk, yaratýcýlýk, deðerlendirme, güven, olumlu
duygusallýk, saygý, güçlü ve sürekli iletiþim gibi
unsurlarý dikkate alarak ast-üst iliþkilerinin yeniden
deðerlendirilerek çaðdaþ, modern yönetim anlayýþýnýn
benimsenmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasýnda yarar görül-
mektedir.
5. Siyasetin mesleki geliþim, pozisyon, görev ve
sorumluluk gibi doðal mesleki geliþim sürecini etkile-
mesine fýrsat ve izin verilmemelidir. Siyasetle yük-
selme, makam alma, üst yönetici olma, kayýrýlma gibi
hususlarda kriter ve belirleyici olmaktan çýkarýlýp
eðitim, kiþilik özellikleri, mesleki bilgi ve beceri, kari-
yer, hizmet yýlý, yetenek, ilgi, liyakat gibi meslek ve
mesleki kimlik kriterleri esas alýnmalýdýr.
6. Orman mühendislerinin kendilerini ifade etmeler-
ine olanak saðlanmalýdýr. Meslekten kaynaklanan
rahatsýzlýklar ile ruh saðlýðýný iyileþtirme, kendini
gerçekleþtirme, mesleki doyum, motivasyon gibi
hususlar üzerinde durulmalý ve gerekli önlemler alýn-
malýdýr. Bununla ilgili olarak psikolojik danýþma ve
rehberlik, mesleki danýþmanlýk, evlilik danýþmanlýðý gibi
hizmetlerden yararlanmalýdýr. Sosyal aktivite ve spora
önem verilerek mevcut hizmetlerin iyileþtirilmesi
gerekmektedir.
7. Orman mühendislerinin ekonomik durumlarýnýn
iyileþtirilebilmesi için eþit iþe eþit ücret anlayýþýyla
kadro, özlük haklar, ilave ödenekler vb. konularda
hakkaniyet ilkesiyle hareket edilmesi gereklidir. Sosyal
olanaklardan eþit düzeyde yararlandýrýlmalarý gerek-
mektedir.
8. Mesleki ve kiþisel sorunlarýn bireyden, kurum-
dan, sistemden, meslekten ve çevreden kaynaklanmasý
durumunda sorunlarýn uzlaþmacý, yapýcý ve demokratik
bir anlayýþla çözümlemesi, orman mühendislerinin
mesleðe daha fazla baðlanmalarý, geleceðe umutla bak-
malarý, mesleki doyum ve motivasyonu yüksek
düzeyde tutularak meslekte mutlu olmalarý saðlan-
malýdýr.
KKAAYYNNAAKKÇÇAAAkbaþ, A. (2002). 'Bedensel Cezanýn Üç Yaklaþým Açýsýndan
Ýncelenmesi: Önerilmiþ Bir BCD-Bedensel Ceza Psikolojik Danýþma
Modeli'. XI. Eðitim Bilimleri Kongresi Bildirileri. Yakýndoðu Üniver-
sitesi, Lefkoþa. KKTC.
Akbaþ, A. ve H. Uzun. (2003). 'Self-actualization and Job
Satisfaction Levels of Forestry Engineers'. International Conference
on Innovation in Higher Education,, 16-19 May 2003. Nizhyn State
Pedagogical University. Kiev, Ukraine
Ayanoðlu, S. (1992). Ormanlarýn Kamu Mallarý Arasýndaki Yeri,
Orman Tanýmý ve Kapsamý. Ý.Ü. Orman Fakültesi Dergisi.No.1-2.
Cilt.42. s.70-80.
Erden, M. (1998). Öðretmenlik Mesleðine Giriþ. Ýstanbul: Alkým
Yayýnlarý.
Geray, U. (1989). Ormancýlýðýn Çaðdaþ Çerçevesi. Ý.Ü. Orman
Fakültesi Dergisi. No.4 Cilt. 39. s.10-30.
Orman Bakanlýðý. (1994). 1.Ormancýlýk Þurasý Kararlarý. Ankara:
Orman Genel Müdürlüðü Basýmý.
www.ogm.gov.tr. (2002).
21
EGE BÖLGESÝ ORMAN MÜHENDÝSLERÝNÝN PROFÝLÝÝsmail ÞAFAK*
GGÝÝRRÝÝÞÞ
Türkiye'de orman mühendisliði mesleði 150 yýllýk
bir geçmiþe sahip olup, ormancýlýk eðitim ve öðreti-
mi 1857 yýlýnda Ýstanbul'da kurulan orman okuluyla
baþlamýþtýr. Günümüzde orman mühendisliði, orman
endüstri mühendisliði ve peyzaj mimarlýðý lisans
programlarýyla, ormancýlýk eðitim ve öðretimi veren
dokuz orman fakültesi bulunmaktadýr. Orman fakül-
telerinin orman mühendisliði bölümünden lisans
eðitimiyle mezun olmuþ kiþilere orman mühendisi
denilmektedir.
Ormancýlýk, doða koþullarýnýn etkisi altýnda
gerçekleþen ayný zamanda da sosyal yönü olan bir
uðraþtýr. Bu uðraþý gerçekleþtiren orman mühendis-
leri, ormancýlýk örgütüne yüklenmiþ geniþ sorumlu-
luk alanlarýnda görev yapmaktadýr. Çalýþma koþullarý,
farklý disiplinlerde bilgi birikimine ve becerilere sahip
olmayý gerektirmekte, sorumluluklarý ise toplumun
geliþen ve deðiþen taleplerini her zaman karþýlamak
durumundadýr (Alkan, 2008, s234).
2873 sayýlý Milli Parklar Kanunu, 4122 sayýlý Milli
Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik
Kanunu, 4342 sayýlý Mer'a Kanunu ve 4915 sayýlý
Kara Avcýlýðý Kanunu'nun orman idaresine ve aðýrlýk-
lý olarak orman mühendislerine yüklediði görev ve
sorumluluklar düþünüldüðünde; hem ormancýlýk
mesleðinin içinde kalan yetki ve sorumluluklarýn çok
büyük bir çeþitlenme gösterdiði, hem de orman
mühendislerinin görev alanýnýn hemen hemen
ülkenin tamamýný kapsadýðý görülmektedir.
Türkiye'nin taraf olduðu, çevrenin ve doðal kay-
naklarýn, özellikle flora ve faunanýn korunmasýna ve
ticaretine iliþkin uluslararasý sözleþmeler de orman
mühendislerinin görevlerini çoðaltmakta ve sorum-
luluk alanlarýný geniþletmektedir (Anonim, 2006).
Ülkemizde ormancýlýk mesleði birçok alt mesleði
olan ve bunlardan birinde uzmanlaþýlmasý gereken,
bir bileþik alaný temsil etmektedir (Anonim, 2006).
Bu kapsamda, 2006 yýlýnda çýkartýlan "5531 Sayýlý
Orman Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði
ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda
Kanun" ile ormancýlýkta yetki ve sorumluluk alanlarý
belirtilmiþtir. Bu kanunun 4. maddesinde orman
mühendislerinin faaliyet konularý 19 maddede
tanýmlanmýþtýr.
5531 sayýlý yetki yasasýnda tanýmlanan faaliyet-
lerin yerine getirilmesinde ormancý teknik eleman-
larýn yani orman mühendislerinin önemli bir yeri
bulunmaktadýr. Orman mühendisleri ülkemizde
büyük ölçüde Çevre ve Orman Bakanlýðý bünyesinde-
ki Orman Genel Müdürlüðü (OGM)'nde istihdam
edilmektedirler. OGM taþra teþkilatýnda 27 adet
Orman Bölge Müdürlüðü, 217 adet Orman Ýþletme
Müdürlüðü, 1308 adet Orman Ýþletme Þefliði ve 94
adet Diðer Þeflik bulunmaktadýr.
Kasým 2007 verilerine göre, OGM'de 3060
Orman Mühendisi istihdam edilmektedir (Tezcan,
2008). Bu orman mühendislerinin % 12'si (369'u)
orman mühendisi, kadastro þefi, orman iþletme þefi,
orman iþletme müdür yardýmcýsý, orman iþletme
müdürü, þube müdürü, orman bölge müdür yardým-
cýsý, orman bölge müdürü olarak Denizli, Ýzmir ve
Muðla Orman Bölge Müdürlüklerinde istihdam
edilmektedir.
22
*Orman Yüksek Mühendisi
ÖÖZZEETT:: 5531 sayýlý yetki yasasýnda belirtilen faaliyetlerin yerine getirilmesinde ormancý teknik elemanlarýn yani
orman mühendislerinin önemli bir yeri bulunmaktadýr. Orman mühendisleri ülkemizde büyük ölçüde Çevre ve
Orman Bakanlýðý bünyesindeki Orman Genel Müdürlüðü'nde istihdam edilmektedirler. Bu kapsamda orman
mühendisleri Orman Genel Müdürlüðü taþra teþkilatý bünyesinde mühendis, orman iþletme þefi, kadastro þefi,
orman iþletme müdür yardýmcýsý, orman iþletme müdürü, þube müdürü, orman bölge müdür yardýmcýsý, orman
bölge müdürü görevlerinde bulunabilmektedirler.
Bu çalýþmada, Ege Bölgesindeki orman mühendislerinin profili iki baþlýkta incelenmiþtir. Bu kapsamda 85
orman mühendisine, iki bölüm ve 21 sorudan oluþan anket uygulanmýþtýr. Anketin birinci bölümünde orman
mühendislerinin kiþisel bilgileri, meslekteki deneyim ve uzmanlaþma düzeyi ele alýnmýþtýr. Ýkinci bölümde orman
mühendislerinin sorunlarýna ve Orman Genel Müdürlüðü'nün istihdam politikasýna yönelik düþüncelere yer veril-
miþtir.
AAnnaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Orman Mühendisi Profili, Ege Bölgesi,
23
OGM'nin Ege Bölgesindeki orman bölge müdür-
lüklerinde veya orman iþletme müdürlüklerinde
görevli orman mühendislerinin profili bu çalýþmada
iki baþlýk altýnda deðerlendirilmiþtir. Birinci baþlýkta
orman mühendislerinin kiþisel bilgileri, mesleki
deneyim, çalýþma koþullarý ikinci baþlýkta ise orman
mühendislerinin sorunlarý ve OGM'nin istihdam poli-
tikasýna yönelik düþünceleri ele alýnmýþtýr.
22.. YYÖÖNNTTEEMM
Çalýþma Denizli, Ýzmir ve Muðla Orman Bölge
Müdürlüklerini ve bu bölge müdürlüklerine baðlý
olarak çalýþan orman iþletme müdürlüklerini kap-
samaktadýr. Aþaðýda sunulan oransal örnek hacmi
formülüyle görüþülecek teknik personelsayýsý 76,21
olarak hesaplanmýþtýr (Öztürk, 2002, s.93; Günden
2005, s. 20).
Z2 x N x p x q
n = --------------------------------------------------------
N x D2 + Z2 x p x q
Burada:
n= Örnek büyüklüðü,
Z= Güven katsayýsý (% 95'lik güven için
Z=1.96),
N= Ana kütle büyüklüðü (teknik personel sayýsý:
369),
p= Ölçülmek istenen büyüklüðün ana kütlede
bulunma oraný (% 50),
q= 1-p (0.5),
D= Kabul edilen örnekleme hatasý (% 10)'dýr.
Veriler, Þubat-Nisan (2008) aylarýnda 2 bölümde
toplam 21 soru içeren anket formu aracýlýðýyla
toplanmýþtýr. Kiþisel bilgiler ve mesleki deneyimin
yer aldýðý birinci bölümde 13; sorunlarýn ve OGM'nin
istihdam politikasýna yönelik düþüncelerin açýk-
landýðý ikinci bölümde 8 soru bulunmaktadýr. Anket
formunun hazýrlanmasýnda, Güller ve Korkmaz
(2006) tarafýndan hazýrlanan "Ýþ Yaþamýnda Bayan
Orman Mühendisleri" adlý çalýþmada kullanýlan bazý
sorulardan yararlanýlmýþtýr.
33.. BBUULLGGUULLAARR
33..11 TTeekknniikk PPeerrssoonneelliinn KKiiþþiisseell BBiillggiilleerrii vvee
MMeesslleekktteekkii DDeenneeyyiimmii
Çalýþmaya 4 orman mühendisi, 46 orman iþletme
þefi, 9 orman iþletme müdür yardýmcýsý, 15 orman
iþletme müdürü, 9 þube müdürü, 2 orman bölge
müdür yardýmcýsý olmak üzere, 85 teknik personel
katýlmýþtýr. Teknik personelin 13'ü orman bölge
müdürlüklerinde, 72'si orman iþletme müdürlük-
lerinde görevlidir.
Teknik personelin yaþ gruplarýna daðýlýmý Þekil
1'de verilmiþtir. Teknik personelin en küçüðü 25, en
büyüðü 57 yaþýnda olup, ortalama yaþ 39'dur.
ÞÞeekkiill 11.. OOrrmmaann MMüühheennddiisslleerriinniinn YYaaþþ GGrruuppllaarrýýnnaa
DDaaððýýllýýmmýý
Teknik personelin % 92'si evlidir. Eþlerin %
24,4'ü çalýþmamaktadýr. Eþlerin % 45,5'i Öðretmen;
% 18,2'si Hemþire-Ebe; % 12,7'si Orman Mühendisi
ve % 10,9'u Ýþçi-Memur; %12,7'si ise diðer
görevlerde çalýþmaktadýr. Bankacý, Diþ Hekimi, Gýda
Mühendisi, Maliyeci, Teknisyen ve Emekliler diðer
grubunu oluþmaktadýr.
Teknik personelin ortalama 1,6 çocuðu bulun-
maktadýr. Tek çocuðu olanlarýn oraný % 25, iki
çocuðu olanlar % 48, üç çocuðu olanlar % 12 ve
çocuðu olmayanlarýn oraný % 15'dir.
Teknik personelin meslekteki ortalama çalýþma
süresi 14,6 yýldýr. Çizelge 1'de meslekteki çalýþma
süresinin daðýlýmý verilmiþtir. Meslekteki çalýþma
süresi, deneyim açýsýndan deðerlendirildiðinde %
27'lik bir kesiminin az deneyimli (1-10), % 53'ünün
deneyimli (11-20) ve % 20'sinin ise çok deneyimli
(21 yýldan fazla) olduðu görülmektedir.
ÇÇiizzeellggee 11.. MMeesslleekktteekkii ÇÇaallýýþþmmaa SSüürreessiinniinn DDaaððýýllýýmmýý
Teknik personelin % 57,8'i ayný görev yerinde
1-3 yýl arasýnda çalýþmaktadýr. Teknik personelin
ayný görev yerinde ortalama çalýþma süresi ise 4,5
ÇÇaallýýþþmmaa SSüürreessii FFrreekkaannss YYüüzzddee
1-5 Yýl 10 11,8
6-10 Yýl 13 15,3
11-15 Yýl 16 18,8
16-20 Yýl 29 34,1
21-25 Yýl 16 18,8
25 Yýldan fazla 1 1,2
24
yýldýr. Buna göre, Ege Bölgesinde orman mühendisi
devir hýzý yüksektir.
Teknik personelin ünvanlarda bulunduðu ortala-
ma çalýþma süreleri, orman mühendisi olarak 3 yýl,
orman iþletme þefi olarak 10 yýl, orman iþletme
müdür yardýmcýsý olarak 3 yýl ve orman iþletme
müdürü olarak 5 yýldýr.
Teknik personelin tamamý orman fakültesi
mezunu olup, ikinci bir lisans derecesi bulunma-
maktadýr. Teknik personelin ancak % 9,4'ü (8 per-
sonel) yüksek lisans derecesine sahiptir. Yüksek
lisans derecesine sahip 8 mühendisin 4'ü orman
iþletme þefi, 3'ü iþletme müdürü, 1'i þube müdürü
olarak görev yapmaktadýr. Bu baðlamda OGM'nin
personel politikasý içinde eðitimin (yüksek lisans
derecesinin) ünvanlar üzerinde etkisinin bulun-
madýðý görülmektedir. Bu durumda, OGM teknik
personelinin yüksek lisans veya doktora eðitimi
alarak uzmanlaþmasýný desteklenmemektedir.
Hizmet Ýçi Eðitim Programlarýna, teknik perso-
nelin % 11,8'i bir kez, % 55,5'ü 2-4 kez, %30,6'sý
beþten çok, % 2,4'ü hiç katýlmamýþtýr. Teknik per-
sonelin katýldýðý hizmet içi eðitim konularýnýn
daðýlýmý Çizelge 2'de verilmiþtir.
ÇÇiizzeellggee 22.. TTeekknniikk PPeerrssoonneelliinn KKaattýýllddýýððýý HHiizzmmeett ÝÝççii
EEððiittiimmlleerriinn DDaaððýýllýýmmýý
Teknik personel, hizmet içi eðitim programlarýna
katýlacak olan personelin amir tarafýndan belirlen-
mesinden, iþ yoðunluðu fazla olan personelin hizmet
içi eðitimlere daha az gönderilmesinden ve teknik
personele eðitim konularýný seçme hakký verilmeme-
sinden þikâyetçidir.
Teknik personelin % 16,5'i ormancýlýk mesleðinin
toplumda itibar görmediði ni düþünmektedir. Buna
karþýlýk % 54,1'i kýsmen, % 14,1'i çoðunlukla, %
9,4'ü de kesin olarak ormancýlýk mesleðinin toplum-
da itibar gördüðüne inanmaktadýr. Bu konuda fikri
olmayanlarýn oraný % 5,9'dur.
33..22.. TTeekknniikk PPeerrssoonneelliinn SSoorruunnllaarrýý vvee PPeerrffoorrmmaannss
DDeeððeerrlleennddiirrmmee
Teknik personelin % 43,5'i görevini layýkýyla yap-
týðýný kesin olarak düþünmektedir. Bu kapsamda %
31,8'i çoðunlukla, % 20'si kýsmen görevini layýkýyla
yaptýðýna inanmaktadýr. Teknik personelin % 3,5'i
görevini kesin olarak layýkýyla yapmadýðýný, % 1,2'si
ise fikri olmadýðýný belirtmiþtir.
Çizelge 3'de teknik personelin görevini yerine
getirmesine engel olan hususlar belirtilmiþtir. Buna
göre idari, politik sorunlar ve engellemeler % 64,7
oranýyla teknik personelin görevini layýkýyla yerine
getirmesini engelleyen en önemli husustur. Diðer
hususlar baþlýðý altýnda, idari personel eksikliði,
sorumluluk alanýnýn geniþ olmasý, iþ yoðunluðunun
fazla olmasý, iþ çeþitliðinin fazla olmasý verilmiþtir.
Çizelge 3'e benzer olarak, farklý bir soruda teknik
personelin verimini olumsuz etkileyen veya azaltan
çalýþma ortamý þartlarý sorgulanmýþtýr (Çizelge 4).
Çizelge 4'e göre, teknik personelin verimini etkileyen
en önemli husus % 70,6 oranýyla özlük haklarýnýn
yetersizliði ve buna yeterince önem verilmemesidir.
Diðer hususlar baþlýðý altýnda, birim yöneticisinin
yersiz davranýþlarý, çok fazla cetvel doldurulmasý,
sorumluluk alanýnýn geniþ olmasý verilmiþtir.
ÇÇiizzeellggee 33.. TTeekknniikk PPeerrssoonneelliinn GGöörreevviinnii LLaayyýýkkýýyyllaa
YYaappmmaassýýnnaa EEnnggeell OOllaann HHuussuussllaarr
Hususlar Frekans Yüzde2
Ýdari, politik sorunlar veya engellemeler 55 64,7
Maddi sorunlar 30 35,3
Çalýþma ortamýnýn fiziksel olumsuzluklarý (araç gereçeksikliði, ýsýnma gibi)
23 27,1
Görevin gerektirdiði eðitimle ilgili niteliklerin eksikolmasý
8 9,4
Kiþiliðin görevin gerektirdiði kiþisel niteliklere uygunolmamasý
5 5,9
Ailevi sorunlar (eþ, çocuk, hastalýk vb) 4 4,7
Çalýþma arkadaþlarý ile uyuþmazlýk yaþama 1 1,2
Amir ile uyuþmazlýk yaþama 1 1,2
Diðer hususlar 9 10,6
Toplam 136 160,0
Meslek Ýçi Eðitim Konularý Frekans Yüzde1
Ýþletme, Pazarlama, Tapulu Kesim, Üretim (odun,ODOÜ)
45 52,9
Orman Yangýnlarý ile Mücadele 36 42,4
Kadastro-Mülkiyet 30 35,3
Silvikültür, Fidanlýk Tekniði, Fidan Yetiþtirme 31 36,5
Orman Koruma ve Orman Zararlýlarý ile Mücadele 26 30,6
Proje Planlama, Bilgi Ýþlem Teknolojisi ve BilgisayarProgramlarý
10 11,8
Ýnsan Kaynaklarý Yönetimi, Yöneticilik, Ýletiþim, ZamanYönetimi, Beden Dili, Verimlilik, Toplam Kalite Yönetimi
8 9,4
Makine Ýkmal (Orman Yollarý, Þebeke Planlarý, Ýnþaat,Tescil vb.)
7 8,2
Mevzuat (Ýhale Kanunu) 4 4,7
Toplam 197 231,8
Teknik personelin % 18,8'i farklý bir meslek
grubunda kesin olarak çalýþmak istememektedir.
Fýrsat bulduðunda kesinlikle farklý bir meslek
grubunda çalýþmak isteyenlerin oraný % 23,5'tir. Bu
konuda fikri olmayanlarýn oraný % 3,5; kýsmen fark-
lý bir meslek grubunda çalýþmak isteyenlerin oraný
% 23,5 ve çoðunlukla çalýþmak istemeyenlerin oraný
% 11,8'dir.
Teknik personelin Çevre ve Orman Bakanlýðý
bünyesinde çalýþmayý tercih ettiði birimler Çizelge 5'de
verilmiþtir. Buna göre teknik personelin % 30,6'sý
bulunduðu birimden memnun olup, farklý bir birimde
çalýþmak istememektedir. Personelin % 36,5'i OGM
içinde daha yüksek derecedeki ünvanlarda bulunmayý,
% 33'ü OGM dýþýnda farklý bir Genel Müdürlükte çalýþ-
mayý arzulamaktadýr. OGM teknik personelinin en az
çalýþmak istediði birim ise ORKÖY'dür.
ÇÇiizzeellggee 44.. TTeekknniikk PPeerrssoonneelliinn VVeerriimmiinnii OOlluummssuuzz
EEttkkiilleeyyeenn vveeyyaa AAzzaallttaann ÇÇaallýýþþmmaa OOrrttaammýý ÞÞaarrttllaarrýý
Teknik personelin % 34,1'i Çevre ve Orman
Bakanlýðýnýn istihdam politikasýný uygun bulmamak-
tadýr. Buna karþýlýk % 50,6'sý Çevre ve Orman
Bakanlýðýnýn istihdam politikasýný kýsmen, % 11,8'i
ise çoðunlukla uygun bulmaktadýr. Bu konuda fikri
olmayanlarýn oraný %3,5'dir.
Teknik personelin % 42,3'ü Çevre ve Orman
Bakanlýðýnýn atama, terfi ve performans deðer-
lendirme politikasýný kesinlikle uygun bulmamakta,
% 5,9'u ise kesinlikle uygun bulmaktadýr. Kýsmen
uygun bulanlarýn oraný % 35,5; çoðunlukla uygun
bulanlarýn oraný % 10,6 ve bu konuda fikri olmayan-
larýn oraný % 5,9'dur.
ÇÇiizzeellggee 55.. TTeekknniikk PPeerrssoonneelliinn ÇÇeevvrree vvee OOrrmmaann
BBaakkaannllýýððýý BBüünnyyeessiinnddee ÇÇaallýýþþmmaakk ÝÝsstteeddiiððii BBiirriimmlleerr
Çizelge 6'da teknik personelin performans deðer-
lendirme sürecine yönelik düþüncelerine yer veril-
miþtir. Bu kapsamda teknik personel daha çok konu
uzmanlarý (þube müdürleri) tarafýndan, konu bazýn-
da hazýrlanmýþ standart kriterlere göre, perfor-
manslarýnýn deðerlendirilmesini istemektedir. Diðer
baþlýðý altýnda performansýn ilgi ve çýkar gruplarý
tarafýndan veya yýl sonu üretim miktarýna göre belir-
lenebileceði belirtilmiþtir.
ÇÇiizzeellggee 66.. TTeekknniikk PPeerrssoonneelliinn PPeerrffoorrmmaannss
DDeeððeerrlleennddiirrmmee SSüürreecciinnee YYöönneelliikk DDüüþþüünncceelleerrii
44.. SSOONNUUÇÇLLAARR
Bu çalýþmada, ele alýnan konular orman
mühendislerinin kiþisel bilgileri, mesleki deneyimi,
uzmanlaþma düzeyi, sorunlarý ve istihdam politikasý-
na yönelik düþüncelerinden oluþmaktadýr. Anketlerin
deðerlendirilmesi ile elde edilen sonuçlar aþaðýda
sýralanmýþtýr.
Ege Bölgesinde istihdam edilen orman
mühendislerinin büyük çoðunluðu genç olup, 10 yýl-
dan fazla bir mesleki deneyime sahiptir. Buna
karþýlýk bölgedeki teknik personel devir hýzý yüksek-
tir.
Teknik personelin katýldýðý hizmet içi eðitim prog-
Performans Deðerlendirmesi Frekans YüzdeKonunun uzmaný kiþilerin (þube müdürlerinin) standartkriterlere göre hazýrlanan formlarý doldurarak deðer-lendirmesi
33 38,8
Birim yöneticisinin standart kriterlere göre hazýrlananformlarý doldurarak deðerlendirmesi
24 28,2
Birim yöneticisinin gözlemlerine göre deðerlendirmesi 17 20,0
Birimdeki en üst düzeydeki yöneticinin birim amir-lerinin görüþleri ve kendi gözlemleri doðrultusundadeðerlendirmesi
8 9,4
Diðer 3 3,5
Birim Frekans Yüzde
Farklý bir kurum veya birimde çalýþmak istemiyorum. 26 30,6
Orman Bölge Müdürlüðü (Þube Mühendisi, ÞubeMüdürü vb.)
17 20,0
Orman Ýþletme Müdürlüðü (Orman Ýþl. Þefi, MüdürYrd., Ýþletme Müdürü)
14 16,5
Doða Koruma ve Milli Parklar (Mühendis, Þube Müdürüvb.)
13 15,3
Ormancýlýk Araþtýrma Müdürlükleri 12 14,1
AGM (Mühendis, Þube Müdürü vb.) 2 2,4
ORKÖY (Mühendis, Þube Müdürü vb.) 1 1,2
Hususlar Frekans Yüzde3
Özlük haklarýnýn yetersizliði ve buna yeterince önemverilmemesi,
60 70,6
Atama ve görevde yükseltmelerde politik tercihlerinetken olmasý,
33 38,8
Personel eksikliði, 32 37,7
Farklý meslek gruplarýna yönelik iþlerden sorumluolunmasý,
31 36,5
Görev ve sorumluluk tanýmlarýnýn açýk olmamasý, 18 21,2
Görevde yükselme kriterlerinin açýkça belirlenmemiþolmasý veya bunlara uyulmamasý,
13 15,3
Görev bölgesinde sinema, tiyatro, restoran gibi ortam-larýn bulunmamasý ve þehir merkezine olan uzaklýk,
11 12,9
Lojman ve lokal gibi olanaklarýn yetersiz oluþu veyastandartlarýnýn düþük olmasý,
10 11,8
Diðer 3 3,5
Toplam 211 248,2
25
26
ramlarý konu itibariyle ormancýlýðýn teknik yönüne
aðýrlýk vermiþ, uygulamada karþýlaþýlan sorunlara
odaklaþmýþtýr. Ancak, bu süreçte ormancýlýðýn küre-
sel, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik boyutuna
yönelik konularýn hizmet içi eðitimlerde önemsen-
mediði görülmektedir.
Yýlmaz ve Þenyaz (2008, s.252)'de belirtildiði
gibi, ormancýlýk sektöründe eðitim ve öðretim,
toplam ürün ve hizmet üretimi ile kýrsal kalkýnma
için en önemli girdilerdendir. Ancak bu bilinirken
OGM orman mühendislerini ikinci bir lisans, yüksek
lisans veya doktora eðitimi konusunda teþvik
etmemektedir. Diðer bir ifadeyle, OGM, uzmanlýk
gerektiren baþta þube müdürlüðü olmak üzere
çeþitli kademelerdeki görevler için personelinin
üniversite destekli çaðdaþ eðitim alarak uzmanlaþ-
masýna destek vermemekte, personelini kendi
imkânlarýyla (hizmet içi eðitim programlarý, TODAÝ
programlarý vb) yetiþtirmeye çalýþmaktadýr.
Hizmet içi eðitim programlarýnda eðitimin amacý,
eðitimin hedef kitlesi, eðitimin uygulanacaðý yer,
mekân ve zaman bilgilerinin önceden belirlenmesi
katýlýmcýlarýn motivasyonunun arttýrýlmasý bakýmýn-
dan önemlidir. Ancak bunun kadar önemli bir husus,
programlarýn yönetici odaklý olmasýndan ziyade
katýlýmcý odaklý olmasýdýr. Diðer bir ifadeyle, katýlým-
cýlar eðitim programlarýný kendi istekleri ile seçe-
bilmelidir. Bu durum, eðitim programýnýn baþarýsýný
artacaðý gibi, personelin bilgi eksikliði hissettiði ve
merak duyduðu konulara yönelmesini saðlayacak ve
motivasyonu arttýracaktýr.
Orman mühendislerinin görevini yerine getirme-
sini engelleyen, verimini azaltan, mesleðinin toplum-
da itibar görmediðini düþündüren motivasyon
azaltýcý hususlar bulunmaktadýr. Ýdari, politik sorun-
lar ve engellemeler; mali ve özlük haklarýndan kay-
naklanan sorunlar, atama ve görevde yükseltme
kriterlerinin rasyonel olmamasý, personel eksikliði,
iþ sayýsýnýn çokluðu, çalýþma ortamýndan kay-
naklanan olumsuzluklar orman mühendislerinin
görevlerini layýkýyla yapmasýna engel olmakta ve ve-
rimini azaltmaktadýr. Bu yetersizlik ve eksiklikler
orman mühendislerini farklý bir meslek veya farklý
bir ormancýlýk dalýnda çalýþmaya yöneltmekte veya
düþündürmektedir. Nitekim çalýþtýðý birim veya
bulunduðu konumdan memnun olmayan orman
mühendislerinin oraný % 70'dir.
Ormancýlýkta performans deðerlendirme kar-
maþýk bir yapýya sahiptir. Bu karmaþýk yapý
içerisinde personelin çoðunlukla onayladýðý bir per-
formans deðerlendirme ve ölçme sistemi geliþti-
rilmemiþtir. Ancak orman mühendislerinin genel
olarak kabul ettiði performans deðerlendirme biçimi
"standart kriterler ile konu uzmanlarýnýn (þube
müdürlerinin) ve birim yöneticilerinin (iþletme
müdürlerinin) performans deðerlendirmesini bir-
birinden ayrý olarak yapmalarý ve bu deðerlendir-
melerin daha sonra birleþtirilmesi" þeklindedir.
KKAAYYNNAAKKLLAARRAlkan, S. 2008, Orman Mühendislerinin Hizmet Ýçi Eðitim
Programlarýný Deðerlendirmeleri. 3. Ulusal Ormancýlýk
Kongresi, 150. Yýlýnda Türkiye'de Ormancýlýk Eðitimi. Ankara,
s:227-235.
Anonim, 2006, Orman Mühendisliði, Orman Endüstri
Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýndaki
Kanun'a Ýliþkin Orman Fakültesi Dekanlarýnýn Görüþü, 6s.
Güller, B., Korkmaz, S. 2007, Ýþ Yaþamýnda Bayan Orman
Mühendisleri (Performanslarý, Sorunlarý, Mesleki Memnuni-
yetleri ve Beklentileri). Orman Mühendisliði Dergisi, Ankara,
Sayý:1-2-3, s:13-18.
Günden, C. 2005, Bireysel Ýþletme, Grup ve Bölge
Bazýnda Uygulamaya Elveriþli Esnek Üretim Planlarýnýn
Bulanýk Çok Amaçlý Doðrusal Programlama Yöntemiyle Elde
Edilmesi Üzerine Bir Araþtýrma: Ýzmir Ýli Torbalý Ýlçesi Örneði.
Ege Üniversitesi Fen Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi. Ýzmir,
435s.
Öztürk, A. 2003, Devlet Orman Ýþletme Amaç ve
Stratejilerinin Belirlenmesi (Doðu Karadeniz Bölgesi Örneði).
KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, (Yayýnlanmamýþ Doktora Tezi),
Trabzon, 239s.
Tezcan, Ý., 2008, Ýnsan Kaynaklarý. Orman ve Av Dergisi,
Türkiye Ormancýlar Derneði, Yýl:2008, Sayý:1, s.37-40.
Türker, M., F., Durusoy, Ý. 2008, Ormancýlýk Eðitiminde
Müfredat yapýsýnýn Orman Kaynaklarý Yönetimi ve Ýþletmeci-
liði Aþýsýndan Deðerlendirilmesi:KTÜ Orman Mühendisliði
Bölümü Örneði. 3. Ulusal Ormancýlýk Kongresi, 150. Yýlýnda
Türkiye'de Ormancýlýk Eðitimi. Ankara, s:131-143.
Yýlmaz, E., Þenyaz, A. 2008, Doktora Eðitiminde Öðren-
ci Baþarýsýný Etkileyen Faktörler ve Ormancýlýkta Durum. 3.
Ulusal Ormancýlýk Kongresi, 150. Yýlýnda Türkiye'de
Ormancýlýk Eðitimi. Ankara, s:247-252.
DDÝÝPPNNOOTT1- Teknik Personel kavramý ile orman mühendisleri ve
orman yüksek mühendisleri ifade edilmektedir.
2- Teknik personele en çok katýldýðý 3 Meslek Ýçi Eðitim
konusunu belirtmesi istenmiþtir. Bu kapsamda da 197 konu
yerine 85 teknik personele göre yüzde daðýlým verilmiþtir. Bu
yüzden % daðýlýmýn toplamý % 100'ü geçmektedir.
3- Teknik personel görevini layýkýyla yapmasýna engel
olan 3 husus belirtmiþtir. Bu kapsamda da 136 husus yerine
85 teknik personele göre yüzde daðýlým verilmiþtir. Bu yüz-
den % daðýlýmýn toplamý % 100'ü geçmektedir.
27
*Orman Yüksek Mühendisi
SOSYO-EKONOMÝK AÇIDAN TOPRAK EROZYONUDoç. Dr. Devlet Toksoy*, Yrd. Doç. Dr. Sezgin Hacýsalihoðlu*
11.. GGiirriiþþ
Yenilenebilir kaynaklarýn temel özelliði, belirli bir
zaman aralýðýnda yararlý ürünlere yeniden dönüþtü-
rülebilme kapasitesine sahip olmalarýdýr. Biyolojik
hayatýn birçok formunu yenileme kapasitesine karþýn,
toprak yenilenemez (sabit kaynak) bir kaynak olarak
tanýmlanýr. Biyolojik hayat için vazgeçilmez bir öneme
sahip olan topraðýn dünyadaki en önemli bozulma
nedeninin de toprak erozyonu olduðu fikri genel kabul
görmektedir. Bununla birlikte toprak erozyonunun
tam bir tanýmýný yapmak zordur. Ancak anlamlý bir
açýklama; toprak materyalinin su ve rüzgâr tarafýndan
aþýrý ölçüde taþýnmasý olarak yapýlmaktadýr
(Jayasuriya, 2003). Erozyonun Türkiye'de ve dünya-
da özellikle geçtiðimiz yüzyýlýn ortalarýndan itibaren ve
hemen herkes tarafýndan doðal dengenin bozulmasýy-
la ortaya çýktýðý ve beraberinde ekonomik ve sosyal
olumsuzluklarý da getirdiði konusunda fikir birliði
vardýr (Hacýsalihoðlu, 2006).
Toprak erozyonu konusu; baþta coðrafya, jeoloji,
tarým ve orman mühendisliði alanlarýnda olmak üzere
pek çok bilim dalýndaki bilim adamlarýnýn üzerinde
uzun süreden beri çalýþtýklarý bir alandýr. Modern
teknolojiye geçiþle birlikte çoðu bilim adamý yaptýklarý
çalýþmalara bilgisayar teknolojisini de katmýþlardýr. Bu
teknoloji sayesinde erozyonun miktarýný ve süreçlerini
benzetim modellerini de kullanýlarak tahmin etmek
kolaylaþmýþtýr.
Bununla birlikte fiziksel süreç üzerinde odaklan-
manýn, çevrenin bozulmasýndaki nedenleri bütünüyle
açýklayamadýðý, sadece belli bir bölümünün gün ýþýðý-
na çýkmasýna yardýmcý olduðu da uzun süreden beri
bilinen bir gerçektir. Bu nedenle geniþletilen çalýþ-
malar sonucunda erozyonun ve çevrenin bozul-
masýnýn kaynaðýnda sadece fiziksel olgular olmadýðý
bunlarýn yaný sýra toprak sahipleri ve tarým üreticileri
gibi sosyo-ekonomik faktörlerin bulunduðu ortaya
çýkmýþtýr (Boardman vd. 2003) .
Toprak erozyonunun maliyeti deðerlendirilirken
sadece fiziksel toprak kaybýnýn deðerlendirilmemesi
ayný zamanda, erozyonun direkt (onsite) ve endirekt
(offsite) etkileri ile birlikte deðerlendirilmesi daha
doðru maliyet hesaplamasýný da beraberinde getire-
cektir (Knut vd. 1996).
Fiziksel olgular ile sosyo-ekonomik faktörler eroz-
yonu ayný anda harekete geçiren unsurlardýr. Daha
genel bir ifade ile erozyon sorunu; topraðý, hayvaný,
bitkiyi ve insaný bir bütün halinde ve insaný temel fak-
tör kabul etmek suretiyle incelenmelidir. Bu yüzden
bu alanda ortak çalýþan iki disiplinin (Fiziksel olgularý
inceleyen alan ile sosyo-ekonomik yapýyý inceleyen
alan) birlikte çalýþmasý gerekmektedir.
Bu çalýþmada; toprak erozyonu üzerinde etkili olan
sosyo-ekonomik faktörler, toprak erozyonun maliyeti
ve etkileri ile erozyonun sonuçlarý incelenmiþtir.
22.. TToopprraakk EErroozzyyoonnuunnuunn MMaalliiyyeettlleerrii vvee EEttkkiilleerrii
Toprak erozyonunun nedenlerini, canlý ve cansýz
süreçlerle ilgisine göre abiyotik (cansýz) ve biyotik
(canlý) olarak iki kýsma ayýrmak olanaklýdýr. Herhangi
bir durumda bunlardan birisi veya her ikisi birden,
fakat ayný anda belirlenmesi zorunlu olmaksýzýn oluþa-
bilir. Su ve rüzgâr abiyotik nedenlerin temel unsur-
larýndandýr. Ýnsan faaliyetleri ise biyotik nedenlerde
baskýndýr (Jayasuriya, 2003).
Aþýnmýþ toprak taþýndýðýnda birçok zarara neden
olabilir. Topraðýn %60 veya daha fazlasý akarsuya
veya diðer sulara eriþmeden akar gider. Aþýnmýþ bu
topraðýn akýbeti hakkýnda çok az þey bilinir ve
sonuçlar her zaman olumsuz deðildir. Örneðin geldiði
yerde yeni taþýndýðý bölgeye kýyasla daha az verimli
olabilir. Bu durumda verimlilik yerleþtiði yeni alanda
daha yüksek olur. Ancak yine de bu konudaki kon-
sensüs yerleþmiþ topraðýn genel etkisinin olumsuz
olduðu yönündedir (Jayasuriya, 2003).
Toprak erozyonunun sosyal maliyetleri direkt ve
endirekt olmak üzere iki gruba ayrýlabilir. Toprak
erozyonunu direkt etkileri (tarýmsal verimlilikte)
yoðun israf, toprak ve besin maddeleri kaybý, topraðýn
su tutma kapasitesindeki deðiþimden kaynaklanan
agro-ekonomik sistemin gelir azalýþýndan oluþur.
Geliþmiþ toprak yönetimi ve koruma teknikleri kullan-
mak suretiyle çiftçiler direkt etkileri azaltabilir.
Endirekt etkiler ise; nehirlerde sulama kanallarýnda
vb. suyollarýnda artan tortulaþma, alt yapýnýn, yer-
leþim merkezlerinin, tarýmsal ürünlerin su basmasý
sonucu kaybý, özellikle kurak dönemlerde sanayi ve
içme suyunda kýtlýk, balýkçýlýk faaliyetlerinin zarar
görmesi ve su taþýmacýlýðýnýn engellenmesi vb. içerir.
Endirekt maliyetler önemlidir, bazen direkt etkiler-
den daha fazladýr. Çeþitli çalýþmalarda da vurgulandýðý
gibi toprak erozyonunu en olumsuz etkisi tarýmsal
alanlara olan zararlarý deðil daha sonrasýnda maliyetli
olan drenaj sistemlerini týkamasýdýr. Birçok hidroelek-
trik santrali ve sulama projeleri toprak erozyonu
olgusu sonucu kullanýlamaz hale gelmiþtir (Barrow,
1987). Jayasuriya, (1998) Sirilankada çay yetiþtirici-
28
liðindeki toprak bozulmasýna iliþkin direkt ve endirekt
etkileri tartýþarak, uygunsuz arazi yönetiminin sadece
yüksek arazilerde toprak kalitesini azaltmakla
kalmadýðýný ayný zamanda önemli çevre fonksiyonlarýný
da kötüleþtirdiðini belirtmektedir. Sonuç, bir yandan
daha sürdürülebilir tarým, yüksek alanlarda daha az
gelir, diðer taraftan çeþitli ekonomik faaliyetler ve
toplumsal refah açýsýndan çevresel kali-tede oluþan
azalmadýr. Yüksek alanlardaki bozulma sürdükçe,
tarýmsal-ekonomik sistemler istikrarsýz duruma gele-
cek sonuçta sürdürülemez olacaktýr. Bu durum tarým-
dan geçim saðlamada baþarýsýzlýðý yol açacaktýr. Ayný
zamanda, su baskýnlarýnýn sýklýðý, kuraklýk vb. diðer
endirekt etkenler ekonomik faaliyetleri bozacaktýr.
Genel olarak yüksek arazilerdeki birikmiþ maliyetler
çok yüksek olacaktýr (Jayasuriya, 2003).
33.. TToopprraakk EErroozzyyoonnuunnuunn SSoossyyoo--EEkkoonnoommiikk
FFaakkttöörrlleerrii
Stocking ve Murnaghan (2001), arazi sahipleri ve
toprak bozulmasýný deðerlendirdikleri makalelerinde,
tartýþtýklarý faktörlerin daha çok geliþmekte olan
ülkeleri ilgilendirdiðini ancak bu faktörlerden bir kýs-
mýnýn geliþmiþ ülkelerde de geçerli olduðunu belirt-
mektedirler. Bu çalýþmada toprak bozulmasýný ve arazi
sahiplerini etkileyen faktörler, arazi mülkiyeti, fakirlik,
arazi üzerindeki baskýlar, iþgücü temin imkânlarý,
ekonomik teþvikler, yerli teknik bilgi, tanýtýlan
teknolojilerin uygulanmasý ekonomik ve finansal geri
dönüþüm, direkt ve endirekt masraflar, güç ve sosyal
statü olarak verilmiþtir (Stocking ve Murnaghan,
2001).
Belirtilen faktörlerle ilgili sosyo-ekonomik deðiþim
ve geliþmelere, geliþmiþ ülkelerdeki çiftçilerin
geliþmekte olan ülkelerdeki çiftçilere göre çok daha
hýzlý ve yoðun tepki verdikleri görülmektedir. Bu ülkel-
erdeki çiftçiler; fiyat deðiþmelerine, pazardaki dal-
galanmalara ve topoðrafik, toprak ve iklimsel vb. zor-
luklara karþý oldukça hýzlý tepki vererek (ürün
deðiþimine gitmek vb.) bu olumsuz koþullardan en az
etkilenmeyi baþarabilmektedirler. Çünkü geliþmiþ
ülkelerin toprak sahipleri ülkelerini erozyon poli-
tikalarý doðrultusunda her yýl topraða farklý bitkiler
dikilmesi, topraðýn dinlendirilmesi vb. konularda
eðitimlidirler ve bunu sonucunda erozyona sebebiyet
verecek sosyo-ekonomik faktörleri en az indirgemek-
tedirler. Ayrýca bu toprak sahiplerinin yapýlan araþtýr-
malarda erozyonu önlemek amacýyla yapýlan her türlü
çalýþmaya, teknolojik geliþmeye de çok kolay ve hýzlý
bir þekilde ayak uydurabildikleri saptanmýþtýr.
Geliþmekte olan ülkelerdeki tepki ise yeterince hýzlý
olamamaktadýr (Boardman vd. 2003).
Arazi sahipleri için, arazi kullaným politikalarýnýn en
önemli sosyo-ekonomik etkileri; sübvansiyonlar, fiyat
istikrarýný saðlayýcý önlemler ve garanti edilen fiyatlar
(taban fiyatlar) olarak kendini göstermektedir.
Genellikle hükümetler toprak kullaným politikasýna
göre erozyonu en az seviyeye indirmek için arazi
sahiplerine her yýl deðiþik türde ürün ekmelerini teklif
ederler. Ancak arazi sahipleri hayatlarýný ve geçimleri-
ni topraktan kazandýklarý için en kýsa sürede en çok
kar getirecek ekimi yapmak isterler. Ýþte bu süreç
çoðu zaman göz ardý edilen erozyon ve çevresel bozul-
maya neden olmaktadýr. Meyers ve Kent (1998), in
"kötü huylu sübvansiyonlar" adýný verdiði pek çok
örneðe Avrupa'da rastlanmaktadýr. Avrupa'daki arazi
kullanýmýnýn erozyon ve yüzeysel akýþ üzerindeki etk-
isi ile ilgili bazý örnekler þunlardýr: Eðimli yamaçlarda
badem tarýmý olan Ýspanya'da sonuç toprak kaybý; kýþ
hububatlarý olan güney Ýngiltere'de sonuç toprak
kaybý ve çamur akmasý; Mýsýr tarýmýnýn yapýldýðý
Belçika, kuzey Fransa ve Ýngiltere'de sonuç, çamur
akýþý ve su kaynaklarý kirliliði; zeytinyaðý üretimi
amaçlý tarýmsal faaliyetlerin yapýldýðý Ýspanya' sonuç,
erozyon; aþýrý otlatmanýn yapýldýðý Ýzlanda, kuzey
Ýngiltere'de sonuç erozyon; su kaynaklarý kirliliði
ekolojik açýdan önemli ve deðerli yerlerin tahribi;
toplulaþtýrmalarýn yapýldýðý Slovakya'da ise yine eroz-
yon ve çamur akýþý þeklindedir (Boardman, vd.
2003).
Benzer araþtýrmalar göstermektedir ki erozyonu
etkileyen sadece arazi kullaným þekli yani sadece tarým
ürününün türü deðil ayný zamanda ürünün tesis edi-
liþ biçimi ve zamaný da önemlidir.
Devletin uyguladýðý tarým politikalarýnýn arazi kul-
lanýmý ve toprak bozulmasýna neden olabileceðini
gösteren çarpýcý bir örneði Meadows (2003), Talbot
(1947)'un çalýþmasýndan alýntý yaparak þu þekilde
belirtmektedir: Ýngiltere 1930 yýlýnda buðday ihra-
catýný sýnýrlandýrmak amacýyla buðday fiyatlarýný
mümkün olan en yüksek seviyede sabitlemiþ ve belli
ülkelerden ithalat yapmaya karar vermiþtir. Bu yüksek
fiyatlar, özellikle Güney Afrika çiftçilerini mümkün olan
her yerde (yamaç þevleri ve dik eðimli araziler vb.)
tarýmsal faaliyet yapmaya yönlendirmiþtir. Bu durum
ileriki yýllarda Güney Afrika'da çok yoðun oluk ya da
parmak erozyonunu oluþmasýna sebep olmuþtur.
Türkiye dýþýndaki bu uygulamalarý bir tarafa
býrakýp ülkemizle ilgili deðerlendirmelere baktýðýmýzda
görülür ki meralara, ormanlara ve kýsaca doðal kay-
naklara iliþkin deðerlerimiz, dolayýsýyla tutum ve ter-
cihlerimiz "kýsa dönemli çýkar" ve "doðrudan çýkar"
saðlamak üzerine kurulmuþtur. Uzun dönemli ve
dolaylý çýkarlar pek dikkate alýnmamaktadýr. Özellikle
mera ve ormancýlýk politikalarýmýz incelendiðinde ve
29
bunlarýn uygulamalarýna bakýldýðýnda doðrudan ve
kýsa dönemde çýkar saðlama amacýnýn temel alýndýðý
görülebilmektedir (Geray, 1998).
Yine Geray (1998)'e göre ülkemizdeki çevre sorun-
larýnýn temelinde yatan baþlýca faktörler:
- Aþýrý nüfus artýþý,
- Kýrsal yoksulluk,
- Aþýrý göç ve kentleþme,
- Tarým ve hayvancýlýk politikalarýnda yanýlgýlar,
- Ekonomik büyüme hýzýndaki yetersizlik,
- Mera ve erozyon konusundaki otorite boþluðu,
olarak sýralanmýþtýr. Elbette bu faktörlere ekleme-
ler yapýlabilir. Üstelik bu faktörlerin hangisinin "sonuç"
hangisinin "neden" olduðu da tartýþýlabilir. Bu faktör-
lerden bir bölümü dünya ölçeðinde de doða tahribinin
ve bu anlamda erozyonun, çölleþmenin nedeni olarak
görülmektedir.
Dünya ölçeðinde, erozyonun temelinde insanlýðýn
sahip olduðu deðer yargýlarý bulunmaktadýr. Bu deðer
yargýlarýnýn iflas ettiði, alarm verdiði temel nokta
"paylaþma" dýr. Sürekli olarak ve hiç vazgeçmeksizin
çýkar peþinde koþan ve paylaþmaya yanaþmayan bir
insan modeli olaðanüstü ölçülerde hakimiyet kurmak-
tadýr. Tüketerek mutlu olan ve çýkarcý olan bu insan
tipi, bugün dünya ölçeðinde daha da yaygýnlaþtýrýlmak
istenmektedir.
Bu koþullar altýnda erozyon;
- Kötü beslenme ve gýda güvenliðinin ortadan kalk-
masý,
- Kaybedilen topraklarla birlikte mineral besin
maddelerinin kaybedilmesi,
- Toprak kaynaklarýnýn daralmasý,
- Toprak kaynaklarýnýn veriminin azalmasý,
- Arz-talep dengesinin bozulmasý,
- Enflasyonist baskýnýn artmasý,
- Dýþ ödemeler dengesinin bozulmasý,
- Biyolojik çeþitliliðin ve av-yaban hayatýnýn tehli-
keye girmesi,
- Ýç ve dýþ turizmin tehlikeye girmesi,
- Bir takým tesislerin kaybedilmesi veya ömür-
lerinin kýsalmasý,
- Hýzlý göç, hýzlý kentleþme ve kentlerin olumlu
niteliklerinin kaybedilmesi,
- Toplumun moral ve ahlaki yönden çöküntüye
uðramasý…
gibi, gerçekten korku verici bir takým sonuçlar
doðuran bir tehlike olarak ele alýnmak zorundadýr
(Geray, 1998).
44.. SSoonnuuçç
Toprak erozyonuna iliþkin olarak toplumda önemli
bir ilgi olmasýna karþýn, bu erozyonun topluma yük-
lediði maliyet hakkýnda bilgi açýðý vardýr. Sosyo-
ekonomik faktörlerin erozyonun meydana gelmesinde
ve çevrenin bozulmasýnda etkin bir rol oynadýðý daha
doðru bir ifadeyle erozyon ve çevre tahribinin kay-
naðýnda fiziksel olgular yanýnda sosyo-ekonomik fak-
törlerinde bulunduðu ve bu iki disiplinin birlikte çalýþ-
masý gerektiði ortaya çýkmýþtýr.
Avrupa'da tarýmsal alanlarýn çeþitlendirilmesi önce-
likli bir konudur. Hükümetler hem toprak sahiplerinin
gelirlerini artýrabilmek hem de topraðýn ve doðanýn
korunabilmesi için toprak sahiplerine hükümetin
tarým politikalarý ve kullaným teknolojileri hakkýnda
bilgi vermektedirler. Toprak sahipleri bu bilgilen-
dirmeler ýþýðýnda deðiþik, karlý fakat erozyona ve
çevrenin bozulmasýna neden olmayan ürünleri üretme
fýrsatý yakalamaktadýrlar. Ayrýca þehir merkezlerine
yakýn yerlerde ki tarým alanlarý da ulusal parklara
dönüþtürülerek bu tür alanlarýn o bölgede yaþayan
insanlarýn olumsuz etkilerinden korunmasý amaçlan-
maktadýr (Boardman vd. 2003).
Sonuçta erozyon kötü beslenmeden, toprak kay-
naklarýnýn daralmasýna ve veriminin azalmasýna, arz-
talep dengesinin bozulmasýna, iç ve dýþ turizmin
tehlikeye girmesine, hýzlý göç artýþýna, kentlerin doðal
dokularýnýn bozulmasýna kadar pek çok ürkütücü
sonuçlara sebep olabilmektedir.
Dünya ve ülkemiz ekonomisi için üretimlerin
artýrýlabilmesi konusunda çabalar ve ilerlemeler
saðlanmýþsa da, artýk baþta tarým politikalarý olmak
üzere, oluþturulacak politikalar üretimden çok
doðanýn ve topraðýn korunmasýna öncelik vermeyi
zorunlu kýlmaktadýr.
55.. KKaayynnaakkllaarrBarrow, C.J., 1987. Water resources and Agricultural development
in the Tropics, Logman, London.
Boardman, J., Poesen, J. and Evans, R., 2003. Socio-economics
factors in soil erosion and conservation", Environmental Science &
Policy, 6, 1-6.
Geray, U., 1998. Erozyonun sosyo ekonomik nedenleri ve
sonuçlarý, Çevre ve Ýnsan, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayýnlarý No. 1017,
Eskiþehir.
Hacýsalihoðlu, S., 2006. Quantitative Determination of Soil Loss
and Runoff in Different Land use types and slope classes in a semi-arid
area in Turkey, Fresenius Environmental Bulletin, 15 (10), 1299-
1306.
Jayasuriya, R.T., 2003. Measurement of the scarcity of soil in agri-
culture, Resources Policy, 29, 119-129.
Knut, H.A., Mario, A.F., Solveig, G. and Torgeir, J., 1996. The cost
of soil erosion in Nicaragua, Ecological Economics, 16 (2), 129-145.
Meadows, M.E., 2003. Soil erosion in the Swartland, Western
Cape Province, South Africa: implications of the past and present pol-
icy and practice, environmental Science & Policy, 6, 17-28.
Myers, N. and J. Kent, 2001. Perverse Subsidies: How Tax Dollars
Can Undercut the Enviroment and the Economy. Washington, DC,
Island Press.
Stocking, M.A. and Murnaghan, N. 2001. Handbook for the field
assessment of land degradation, London.
30
Tohum 1000 tane aðýrlýðý (gr) TohumBitki türü ekim de-
En az En çok Ortalama rinliði(mm)
Acacia cyanophylla 13 16 15 5-10Actinidia deliciosa 2.5 3.0 2.6 0-2Aesculus hippocastanum 11 000 20 000 15 000 40-50Aesculus pavia 7 000 8 000 7 500 30-40Ailanthus altissima 24 40 30 10-15Alnus orientalis 2.0 2.3 2.7 3-5Alnus glutinasa 1.0 1.6 1.3 3-5Albizia julibrissin 35 45 41 5-10Betula alba 0.40 0.75 0.57 2-3Betula nigra 0.50gr 1.0 gr 0.70 2-3Betula pubescens 0.30 0.4 0 0.35 2-3Betula pumila 0.20 0.30 0.25 2-3Campsis radicans 3 5 4 4-6
Tohum 1000 tane aðýrlýðý (gr) TohumBitki türü ekim de-
En az En çok Ortalama rinliði(mm)
Carpinus orientalis 14 20 16 4-6Castanea sativa 4000 12 000 6 000 20-30Carya illionensis 3 000 9 000 5 000 10-20Carya tomentosa 3 000 6 000 4 000 20-30Casuarina equisetifolia 1.1 1.5 1.3 3-5Catalpa bignonioides 23 33 26 2-3Clematis orientalis 15 22 20 5-6Clematis flammula 15 22 18 5-6Clematis viticella 14 19 16 5-6Chamaerops humilis 500 600 550 10Cistus laurifolus 1.9 2.1 2.0 0-1Cornus kausa 55 66 62 5-10Cornus florida 76 110 64 5-10
IIII.. BBUULLGGUULLAARR
GGÝÝRRÝÝÞÞ
Fidan üretiminin ilk ayaðýný tohuma iliþkin özellik-
ler oluþturmaktadýr. Ülkemizde birçok türün tohum
özellikleri konusunda yeterli düzeyde Türkçe kaynaða
ulaþmak ya çok güç yada olanaksýzdýr. Elbette bu
konularda zamanla geniþ çalýþmalar yapýlacaktýr.
Ancak bunlar yapýlýncaya kadar da mevcut bilgilerin
paylaþýlmasýnda yarar vardýr. 23 yýllýk meslek
yaþamýmda üretim çalýþmalarý, koleksiyon oluþturma
ve araþtýrma çalýþmalarýnda elde edilen veriler düzen-
li olarak kayýt altýna alýnmýþ durumda. Bu bilgilerin
uygulamacýlarla paylaþýlmasýnda yarar olduðunu
düþünüyorum. Bunu yanýnda tohuma iliþkin veriler
son 7 yýldýr süren çalýþmanýn yanýnda, geçmiþte üre-
tim amaçlý kullanýlan tohumlara ait verileri de kap-
samaktadýr. Bu çalýþma bilimsel bir çalýþmadan daha
çok uygulamacýlarýn iþlerini kolaylaþtýrmayý, bilgiye
kýsa yoldan ulaþmalarýný amaçlamaktadýr. Elde edilen
verilerin tür tür ayrýntýlý yayýn haline getirilmesi,
baþka hiçbir iþ yapýlmasa dahi 10 yýldan daha fazla
süreyi alacaðýndan bu yola baþvurulmuþtur.
11.. MMAATTEERRYYAALL VVEE YYÖÖNNTTEEMM
Çalýþmaya konu tohumlar, 2003-2008 yollarý
arasýnda Karaca Arboretumu, Atatürk Arboretumu,
Yalova Termal Tesisleri bahçesi, Orman Bakanlýðý
bahçesi, diðer park ve bahçeler ile doðal ortamlardan
7 yýl boyunca toplanan en az 20 adet farklý bireyden
elde edilen tohumlarýn ayrý ayrý tartýlmasý ile elde
edilmiþtir. Tohuma iliþkin veriler ISTA kurallarýna
uygun olarak 8 x 100 örnek tartýlarak bulunmuþtur.
*Orman Yüksek Mühendisi
Hazin Cemal GÜLTEKÝN*
BAZI YAPRAKLI AÐAÇ VE ÇALILARIN TOHUM ÖZELLÝKLERÝ
31
Cotoneaster salicifolius 8 10 9 4-6Cotoneaster microphllus 15 18 16 4-6Cotoneaster horizantalis 7 11 10 4-6Crataegus microphylla 50 100 70 10-15Crataegus oxyacantha 60 120 80 10-15Daphne mezereum 60 85 77 10-15Eriobortia japonica 1 000 1 700 1 400 15-20Erythrina indica 160 180 170 15-20Erythrina suberosa 160 170 165 15-20Eupharbia dendroides 5 7 6 3-5Euonymus alata 25 30 26 5-10Euonymus verrucosus 18 27 24 5-10Euonymus japonicus 26 36 32 5-10Fagus sylvatica 170 270 210 10-15Ficuc carica 2 3 2.5 0-1Fontanesia phyllyreoides 12 15 13 5-10Flueggea anatolica 6 8 7 3-5Fraxinus angustifolia 60 90 83 10-15Fraxinus americana 30 65 40 5-10Fraxnus excelsior 60 100 70 10-15Genista sp 3 6 4 3-5Grevillea robusta 10 15 13 5-10Gleditsia triacanthus 150 250 180 10-15Hamamelis virginiana 40 50 45 10-15Hibiscus syriacus 15 20 16 3-5Hypericum ssp - - 1 0-2Ilex aquifolium 25 50 40 5-10Ilex colchica 25 45 40 5-10Juglans nigra 5 000 17 000 9 000 20-30Jakaranda mimosifolia 10 16 12 5-10Koelreuteria paniculata 125 180 150 5-10Lagestromia indica 1 2 1.8 2-3Lavandula stoechas 1 2 1.7 2-3Lavandula angustifolia - - 1 2-3Lantana camara 8 10 9 3-5Ligustrum vulgaris 16 30 23 5-10Ligustrum japonicum 14 22 17 5-10Ligustrum lucidum 30 35 32 5-10Liquidambar sytraciflua 5 6 5.5 2-3Liriodendron tulipifera 35 100 76 5-10Magnolia grandiflora 70 140 105 5-10Magnolia soulangiana 25 40 35 5-10Mahonia aquifolium 9 15 11 3-5Maclura pomifera 30 60 37 5-10Melia azedarach 150 320 280 10-20Mespulus germanica 200 280 250 5-10Nandina domestica 20 25 22 5-10Nerium oleander 4 5 4.5 4-6Nyssa sylvatica 140 170 160 5-10Olea europaea 250 500 360 10-15Opuntia ficus-indica 19 15 20 5-10
Ostriya carpinifolia 5 11 7 3-5Parthenocissus quinquefolia 22 33 27 5-10Paulownia tomentosa - - 0.2 0-1Platanus occidentalis 2.5 4.0 3.5 4-6Platanus orientalis 3 5 4 4-6Pyracantha coccinea 2 3 2.4 2-3Pyrus ussuriensis 45 55 50 5-10Quercus hartwissiana 7 000 12 000 10 000 10-20Quercus frainetto 3 000 6 000 5 000 10-20Quercus Ýlex 2 000 4 000 2 500 10-15Quercus libani 5 000 15 000 11 000 10-20Quercus palustris 1 000 1 500 1 400 5-10Quercus petrea 2 000 12 000 3 500 10-20Quercus pontica 3 000 5 000 3 500 10-20Quercus pubescens 2 500 5 000 3 000 10-20Quercus robur 2 000 5 000 3 500 10-20Quercus rubra 2 000 6 000 3 500 10-20Quercus suber 4 000 9 000 6 000 10-20Rhus thyhina 6 9 8 5-10Rhus triobata 17 25 20 5-10Rosa rugosa 8 10 9 5-10Rosmarinus officinalis - - 1 0-2Ruscus aculatus 120 150 130 5-10Sambucus racemosa 2 3 2.7 2-3Schnus molle 16 40 28 5-10Similax aspera 40 60 48 5-10Sophora japonica 90 170 130 10-15Symphoricarpus albus 4 8 6 3-5Symphoricarpus orbiculatus 3 4 3.5 3-5Styrax officinalis 300 500 400 10-20Syringa vulgaris 5 10 7 3-5Syringa persica 5 8 6 3-5Tamarix gallica - - 1 0-2Tilia americana 70 140 110 3-5Tilia argentea 80 120 100 3-5Tilia cordota 30 40 35 3-5Tilia platyphyllos 90 110 98 3-5Tilia platyphyllos 130 150 140 3-5Ulex europaeus 4 7 6 3-5Ulmus canpestris 6 10 7 0-4Ulmus montana 8 15 11 0-4Ulmus leavis 6 9 7 0-4Ulmus pumila 6 15 9 0-4Vaccinium arctostaphylos 18 22 20 3-5Vaccinium myrtillus 19 24 21 3-5Viburnum lantana 32 47 43 5-10Washingtonia filifera 70 90 83 5-10Washingtonia robusta 75 90 81 5-10Wisteria sinensis 400 500 450 10-15Yucca elata 18 22 20 5-10Yucca glauca 19 24 20 5-10
Tohum 1000 tane aðýrlýðý (gr) TohumBitki türü ekim de-
En az En çok Ortalama rinliði(mm)
Tohum 1000 tane aðýrlýðý (gr) TohumBitki türü ekim de-
En az En çok Ortalama rinliði(mm)
32
*Orman Yüksek Mühendisi
STRATEJÝK PLANLAMA MEVCUT DURUM ANALÝZÝMustafa KIZMAZ* Sevda ERGÝZ*
Deðerli meslektaþlarýmýz; stratejik planlamanýn;
kamu yönetimi alanýnda uygulanmaya baþlanmasý
ve giderek önem kazanmasý dolayýsýyla, geçen
yazýmýzda bahsettiðimiz üzere; yeni bir stratejik
planlama yazýsý ile karþýnýzdayýz. Geçen yazýmýzda;
genel anlamýyla stratejik planlama tanýmlarý
üzerinde durduk, bu yazýmýzda da stratejik planla-
ma aþamalarýndan biri olan durum analizi konusunu
paylaþmaya çalýþacaðýz.
Stratejik planlama sürecinin ilk adýmý olan
durum analizi, kuruluþun "neredeyiz?" sorusuna
cevap verir. Durum analizinde kuruluþun yasal
yükümlülükleri çerçevesinde yürüttüðü faaliyetler
ve sunduðu hizmetler ortaya konulur. Kuruluþun,
kalkýnma planlarý, sektörel ve bölgesel plan ve prog-
ramlar ile kuruluþ kanunundan kaynaklanan yetki,
görev ve sorumluluklarý ifade edilir. Kuruluþ tarafýn-
dan sunulan hizmetlerin genel hedef ve politikalara
uygunluðu, hizmet sunum süreçleri ve hizmet
kalitesi, bu alanda benimsenen genel stratejiler,
kuruluþun hangi kurum ve kuruluþlarla koordinas-
yon içinde çalýþtýðý/çalýþmasý gerektiði gibi hususlar
deðerlendirilir. Kuruluþun faaliyet gösterdiði alan-
larda ülkemizde ve dünyadaki genel eðilimler
tartýþýlýr.
Durum analizi kapsamýnda aþaðýdaki konularla
ilgili deðerlendirmeler yapýlýr.
• Tarihi geliþim
• Kuruluþun yasal yükümlülükleri ve mevzuat
analizi
• Kuruluþun faaliyet alanlarý ile ürün ve hizmet-
lerinin belirlenmesi
• Paydaþ analizi
• Kuruluþ içi analiz
• Çevre analizi
11-- TTAARRÝÝHHÝÝ GGEELLÝÝÞÞÝÝMM
Kuruluþun hangi tarihte hangi amaçlara hizmet
etmek için kurulduðu, bugüne kadar geçirdiði
önemli aþamalar, önemli yapýsal dönüþümler anali-
tik bir bakýþ açýsýyla deðerlendirilir.
22-- YYAASSAALL YYÜÜKKÜÜMMLLÜÜLLÜÜKKLLEERR VVEE MMEEVVZZUUAATT
AANNAALLÝÝZZÝÝ
Kuruluþun mevzuattan(kanunlar, tüzük ve
yönetmelikler) kaynaklanan yükümlülüklerinin
tespiti yapýlýr. Kuruluþa görev ve sorumluluklar
yükleyen, kuruluþun faaliyet alanýný düzenleyen
mevzuat ile bu faaliyetlerin yapýlmasý esnasýnda
baþvurulan mevzuat gözden geçirilerek yasal
yükümlülükler belirlenir. Yasal yükümlülükler ve
mevzuat analizi kuruluþun faaliyet alanlarýnýn belir-
lenmesine ve kuruluþun misyonunun oluþturul-
masýna katký saðlar.
YYaassaall YYüükküümmllüüllüükklleerr vvee MMeevvzzuuaatt AAnnaalliizzii
AAþþaammaassýýnnddaa CCeevvaappllaannddýýrrýýllmmaassýý GGeerreekkeenn TTeemmeell
SSoorruullaarr;;
• Yasal yükümlülükler açýsýndan bakýldýðýnda
kuruluþ tarafýndan üretilen mal ve hizmetlerin kap-
samý nedir? Bunlardan faydalananlar kimlerdir?
• Kuruluþ tarafýndan sunulan hizmetlerin nitelik
ve niceliðine iliþkin ne gibi hükümler vardýr?
• Kuruluþun organizasyonuna, çalýþma usulle-
rine ve iþ süreçlerine iliþkin hangi düzenlemeler
bulunmaktadýr?
• Kuruluþun diðer kamu ve özel sektör kuru-
luþlarý ile iliþkilerini düzenleyen hükümler nelerdir?
• Kuruluþun (varsa) mevcut misyonu yasal
yükümlülüklerini içermekte midir? Yasal yüküm-
lülükler ile kuruluþun yürütmekte olduðu program
ve faaliyetler arasýndaki baðlantý nedir? (Tüm
yükümlülüklere karþýlýk gelen program-faaliyet
bulunmakta mýdýr? Yürütülen tüm program-
faaliyetlerin yükümlülükler listesinde bir karþýlýðý
var mýdýr?)
33-- FFAAAALLÝÝYYEETT AALLAANNLLAARRII ÝÝLLEE ÜÜRRÜÜNN VVEE
HHÝÝZZMMEETTLLEERRÝÝNN BBEELLÝÝRRLLEENNMMEESSÝÝ
Yasal yükümlülükler ve mevzuat analizi gerçek-
leþtirildikten sonra, bu analizin çýktýlarýndan da
yararlanýlarak kuruluþun ürettiði temel ürün ve
hizmetler belirlenir. Belirlenen ürün ve hizmetler
belirli faaliyet alanlarý altýnda toplanýr, belirlenen
faaliyet alanlarý, stratejik planlama sürecinin daha
sonraki aþamalarýnda dikkate alýnýr. Paydaþlarýn
görüþ ve önerileri alýnýrken de, belirlenen faaliyet
alanlarý bazýnda çalýþmalar yürütülebilir.
44-- PPAAYYDDAAÞÞ AANNAALLÝÝZZÝÝ
Katýlýmcýlýk stratejik planlamanýn temel
unsurlarýndan biridir. Paydaþlar, kuruluþun ürün ve
hizmetleri ile ilgisi olan, kuruluþtan doðrudan veya
33
dolaylý, olumlu ya da olumsuz yönde etkilenen veya
kuruluþu etkileyen kiþi, grup veya kurumlardýr.
Paydaþlar, iç ve dýþ paydaþlar ile dýþ paydaþlarýn alt
kümesi olan yararlanýcýlar /müþteriler olarak
sýnýflandýrýlabilir. Paydaþ analizi ile paydaþlarýn
kurum veya kuruluþtan beklentilerinin tespit
edilmesi, kuruluþun güçlü ve zayýf yönleri hakkýnda
fikirlerinin alýnmasý ve bu hususlarýn plana dâhil
edilmesiyle planýn bu kesimlerce sahiplenilmesi ve
uygulama þansýnýn artmasý amaçlanýr. Paydaþ ana-
lizi; tüm paydaþlarýn kurumu, kurumun ürün ve
hizmetlerini nasýl deðerlendirdiklerine dair bilimsel
veriler elde edilmek için yapýlýr.
Ýç paydaþlar; kuruluþtan etkilenen veya kuruluþu
etkileyen kuruluþ içindeki kiþi, grup veya varsa ilgili
/ baðlý diðer kuruluþlardýr. Dýþ paydaþlar; kuruluþ-
tan etkilenen veya kuruluþu etkileyen kuruluþ dýþýn-
daki kiþi, grup veya kurumlardýr. Kuruluþ faaliyetleri
ile iliþkisi olan diðer kamu ve özel sektör kuru-
luþlarý, kuruluþa girdi saðlayanlar, sendikalar, ilgili
sektör birlikleri dýþ paydaþlara örnek olarak veri-
lebilir. Yararlanýcýlar /müþteriler; kuruluþun ürettiði
ürün ve hizmetleri alan, kullanan veya bunlardan
yararlanan kiþi, grup veya kurumlardýr. Paydaþ grup-
larýnýn farklý olmasý nedeniyle hazýrlanacak soru-
larýnda farklý nitelikte hazýrlanmasý gerekmektedir.
ÝÝçç ppaayyddaaþþllaarrýýnn ggöörrüüþþ vvee öönneerriilleerriinniinn aallýýnnmmaassýý;;
Ýç paydaþlarýn kuruluþun merkez ve taþra birim-
lerinin kendi çalýþanlarý ve yöneticilerinin kuruma
iliþkin görüþ, deðerlendirme ve önerilerini tespit
etmek için yapýlýr.
• Kurumun, çalýþanlara yönelik verilen destek
hizmetleri (çalýþma ortamýnýn uygun olup olmadýðý,
kurumun, personele yönelik özlük haklarý ile ilgili
çalýþmalarý, kurumun personeline sunduðu idari ve
sosyal hizmetleri, personelini çaðýn geliþen teknolo-
jisini kullanmasý için verilen eðitim hizmetleri,
teknolojik olarak donatýmý ve sunduðu bilgi iþlem
hizmetleri),
• Kurum içi iliþkiler (sunulan hizmetlerde ve
yürütülen çalýþmalarda birimler arasý koordinasyon
düzeyi, bilgi alýþ veriþi, idare içi yatay ve dikey
iletiþim, idare birimleri arasýnda uyumlu çalýþma
eðilimi ve koordinasyon),
• Kurum dýþý iliþkiler konusundaki (kurumun
kendini tanýtmadaki baþarýsý, ilgili taraflara sun-
duðu hizmetlerin yeterliliði, uluslararasý geliþmeleri
takibindeki) algýlanmalar,
• Kurumda çalýþan personelin nitelik ve nicelik
açýsýndan yeterliliði,
• Kurum çalýþaný olarak memnuniyet düzeyi (alý-
nan ücretin yeterli olup olmadýðý, görevdeki mem-
nuniyet düzeyi, kurumun sunduðu uzmanlýk ve iler-
leme, görevde yükselme imkânlarý, amirlerle olan
iletiþim düzeyi, personelin kurumu sahiplenmesi
derecesi) konularý ile buna benzer konularda, görüþ
ve önerilerinin alýnmasýna yönelik sorular sorula-
bilir.
DDýýþþ ppaayyddaaþþllaarrýýnn ggöörrüüþþ vvee öönneerriilleerriinniinn aallýýnnmmaassýý;;
Dýþ paydaþlarýn; kuruluþun sunduðu ürün ve
hizmetleri algýlama düzeyini ve beklentilerini tespit
etmek için yapýlýr. Bu gruba; kurumun sunduðu
ürün ve hizmetler hakkýndaki bilgi düzeyi, kurumun
ürettiði ürün ve hizmetlerden hangisinden etki-
lendikleri, kurumla olan iþbirliði ve ortak çalýþ-
malarýnýn olup olmadýðý ve etkileri, kuruma baþvu-
ru halinde cevap alma hýzý ve yeterliliði, kurumun
ürettiði ürün ve hizmetlerdeki baþarý düzeyi, kuru-
mun vizyonu olup olmadýðý, kurum çalýþanlarýnýn
görevini yerine getirmedeki bilgi, tecrübe ve beceri-
lerinin yeterli olup olmadýðý, kurumun faaliyet-
lerinden etkilenme düzeyi, faaliyetlerinin kurum
faaliyetlerini etkileme derecesi, kurumun ilgili hedef
kitlenin beklentilerini bilip bilmeði ve yerine getirme
derecesi, þikâyet ve önerilerinin dikkate alýnýp alýn-
madýðýný ortaya çýkarmaya yönelik sorular sorula-
bilir.
YYaarraarrllaannýýccýýllaarr // mmüüþþtteerriilleerr ggöörrüüþþ vvee öönneerriilleerriinniinn
aallýýnnmmaassýý;;
Hedef kitlenin; kuruluþun sunduðu ürün ve
hizmetleri algýlama düzeyini ve beklentilerini tespit
etmek için yapýlýr. Bu gruba; kurumun sunduðu
ürün ve hizmetler hakkýnda bilgi düzeyi, kurumun
ürettiði ürün ve hizmetleri yerine getirmedeki
baþarý düzeyi ile kurumun ürettiði ürün ve
hizmetlerden hangisini aldýklarý, faydalandýklarýný
ve bunlardan memnuniyet düzeyi, kurumun teþkilat
yapýsýnýn yeterliliði, þikâyet ve önerilerin dikkate
alýnýp alýnmadýðý, kurumun vizyonu olup olmadýðýný
ve kurum çalýþanlarýnýn görevini yerine getirmedeki
bilgi, tecrübe ve becerileri konusundaki görüþ ve
önerilerini almaya yönelik sorular sorulabilir.
44 -- KKUURRUULLUUÞÞ ÝÝÇÇÝÝ AANNAALLÝÝZZ VVEE ÇÇEEVVRREE AANNAALLÝÝZZÝÝ
KKuurruulluuþþ ÝÝççii AAnnaalliizz
Kuruluþ içi analiz, kuruluþun mevcut durumunu
ve geleceðini etkileyebilecek, iç ortamdan kaynak-
lanan ve kuruluþun kontrol edebildiði koþullarýn
incelenerek güçlü ve zayýf yönlerin belirlenmesi ve
deðerlendirilmesidir. Güçlü yönler kuruluþun
amaçlarýna ulaþmasý için yararlanýlabileceði olumlu
hususlar, zayýf yönler ise kuruluþun baþarýlý olmasý-
na engel teþkil edebilecek eksikliklerdir.
Belirlenecek güçlü yönler kuruluþun hedeflerine,
zayýf yönler ise kuruluþun alacaðý tedbirlere ýþýk
tutacaktýr. Güçlü ve zayýf yönler belirlenirken
dikkate alýnabilecek bazý hususlar aþaðýda verilmiþ-
tir.
11-- KKuurruulluuþþuunn YYaappýýssýý
• Kuruluþun örgüt yapýsý
• Ayný ya da benzer görevi yapan birimler ve
yetki çakýþmalarý
• Son dönemde kuruluþ yapýsýnda ve görev
alanýnda yapýlan önemli deðiþiklikler
• Kuruluþun yapýsýnda ve görev alanýnda yapýl-
masý gündemde olan önemli deðiþiklikler
• Ýzleme ve deðerlendirme sistemi
22 -- BBeeþþeerrii KKaayynnaakkllaarr
• Kuruluþ personelinin sayýsý ve daðýlýmý
• Personelin eðitim düzeyi, yetkinliði ve deneyi-
mi
33 -- KKuurruumm KKüüllttüürrüü
• Ýletiþim süreçleri
• Karar alma süreçleri
• Gelenekler ve deðerler
44 -- TTeekknnoolloojjii
• Kuruluþun teknolojik alt yapýsý
• Teknolojiyi kullanma düzeyi
55 -- MMaallii DDuurruumm
• Mali kaynaklar
• Bütçe büyüklüðü
• Kuruluþun araç, bina envanteri ve diðer varlýk-
larý
ÇÇeevvrree AAnnaalliizzii
Çevre analizi, kuruluþun kontrolü dýþýndaki
koþullarýn ve eðilimlerin incelenerek, kuruluþ için
kritik olan fýrsat ve tehditlerin belirlenmesidir.
Fýrsatlar, kuruluþun kontrolü dýþýnda gerçekleþen
ve kuruluþa avantaj saðlamasý muhtemel olan
etkenler ya da durumlardýr. Tehditler ise, kuruluþun
kontrolü dýþýnda gerçekleþen, olumsuz etkilerinin
engellenmesi veya sýnýrlandýrýlmasý gereken
unsurlardýr. Çevre analizinde; ülkedeki ve dünyada-
ki politik, ekonomik, sosyal ve teknolojik geliþme-
ler kuruluþu etkileyen boyutlarýyla izlenir. Geleceðe
yönelik öngörüler ortaya konur. Dünyada benzer
görevleri yürüten kuruluþlarýn çalýþmalarý analiz
edilir. Analiz kapsamýnda, ekonomik, sosyal,
demografik, kültürel, politik, çevresel, teknolojik ve
rekabete yönelik etkenlerin belirlenmesi gerekir.
ÇÇeevvrree AAnnaalliizziinnddee TTeemmeell EEttkkeennlleerr
• Kuruluþun faaliyet alanýnda dünyadaki durum
ve geliþmeler
• Kuruluþun faaliyet alanýnda ülkemizdeki
durum ve geliþmeler
• Dünyada ve ülkemizdeki temel eðilimler ve
sorunlar arasýnda kuruluþu yakýndan ilgilendiren
kritik konular ve bu konularýn kuruluþu nasýl ve ne
yönde etkileyeceði
• Kuruluþun faaliyetleri ve alanýyla ilgili kalkýnma
planý, sektörel ve bölgesel plan ve programlarda yer
alan amaç, ilke ve politikalar ve bunlar arasýndaki
uyum
• Kuruluþun karþýlaþabileceði riskler ve belirsiz-
likler
• GZFT analizi, güçlü yönler, zayýf yönler, fýrsat-
lar ve tehditler arasýnda iliþki kurulmasý ve strateji-
lerin geliþtirilmesine temel teþkil eder.
SSOONNUUÇÇ::
Kuruluþun geleceðe yönelik amaç, hedef ve
stratejiler geliþtirebilmesi için öncelikle, mevcut
durumda hangi kaynaklara sahip olduðunu, hangi
yönlerinin eksik olduðunu, kuruluþun kontrolü
dýþýndaki olumlu ya da olumsuz geliþmeleri deðer-
lendirmesi gerekir. Dolayýsýyla durum analizi, kuru-
luþun kendisini ve çevresini daha iyi tanýmasýna
yardýmcý olacak, stratejik plan hazýrlamasýnýn son-
raki aþamalarýnda daha saðlýklý sonuçlar elde
etmesini saðlayacaktýr.
KKAAYYNNAAKKÇÇAA::1- DPT. 2006: Kamu Kuruluþlarý Ýçin Stratejik Planlama
Kýlavuzu Ýkinci Sürümü
2- BUMKO. 2004:Performans Esaslý Bütçeleme Rehberi
(Taslak)
3- DPT. 2006: Kamu Ýdarelerinde Stratejik Planlamaya Ýliþkin
Usul ve Esaslar Hakkýnda
Yönetmelik
4- AKTAN. C.C. 2006: Kamu Mali Yönetiminde Stratejik
Planlama ve Performans Esaslý
Bütçeleme. Seçkin Yayýnlarý -Ankara
5- DPT 2003: Kamu Kuruluþlarý Ýçin Stratejik Planlama
Kýlavuzu Nihai Taslak
6- ERKAN V.Dr. 2008: Kamu Kuruluþlarýnda Stratejik
Planlama DPT yayýnlarý Ankara
7- OGM 2008.Orman Genel Müdürlüðü Paydaþ Analizi
Raporu
34
35
* Biyolog **Orman Yüksek Mühendisi
Picea orientalis ORMANLARDA ZARAR YAPANPristiphora abietina (Christ) (Hymenoptera:
Tenthredinidae)'nin BÝYOLOJÝSÝ, MORFOLOJÝSÝ VEMÜCADELE ÜZERÝNE YAPILAN ARAÞTIRMA
Yaþar AKSU* Berna ÇELÝK GÖKTÜRK**
11--ÖÖZZEETT
Artvin Orman Bölge Müdürlüðü ladin ormanlarýna
1970’li yýllarda giriþ yapan Dendroctonus micans yýl-
larca ladin ormanlarýmýzda önemli ölçüde zararlar
yaparak, ladin aðaçlarýmýzýn zayýf düþmesine neden
olmuþtur. Zayýf düþen ladin ormanlarýmýz her türlü
yaprak ve kabuk böceklerinin zarar yapabileceði ideal
ortamlar haline gelmiþtir. Dendroctonus micans ile
yapýlan Biyolojik ve Mekanik mücadele çalýþmalarý
sonucunda, ladin ormanlarýmýzýn tamamýnda doðal
denge saðlanmýþtýr. D.micans’ýn zayýf düþürdüðü ladin
ormanlarýmýz, 1980’lý yýllarda Gürcistan ladin orman-
larýndan giriþ yapan Ips typographus adlý kabuk
böceðinin istilasýna uðramýþtýr. Bu kabuk böceðine
karþý 1998 yýlýndan itibaren sürdürülen Biyoteknik,
Mekanik ve Biyolojik mücadele çalýþmalarý sonucunda,
böceðin zararý sahalarýmýzýn genelinde doðal denge
sýnýrýna indirildi. Ancak bu zayýf düþen ladin orman-
larýmýz, bu sefer Pristiphora abietina (Chrýst) adlý
küçük ladin yaprak arýsýnýn zararýna maruz kalmýþtýr.
P.abietina Artvin Orman Bölge Müdürlüðü Þavþat
Ýþletme Müdürlüðü Þavþat ve Veliköy Ýþletme Þefliði
ladin ormanlarýnýn 1.000 hektarlýk bölümünde popu-
lasyon artýþý yaparak ladin aðaçlarýnýn tepe ve yan dal-
larýndaki yeni sürgünlerde zarar yaparak, aðaçlarda
þekil bozukluklarýna ve artým kayýplarýna neden
olmaya baþlamýþtýr. Mayýs 2008 de týrtýlýn zarar yap-
týðý sahanýn 15 hektarlýk bir bölümünde deneme
mahiyetinde Mikrobiyal mücadele yapýldý. Sahaya
Bacillus thuringiensis variety kurstaki içeren ilaç su ile
karýþtýrýlarak sýrt pompalarý ile atýldý. Ayrýca sahada
zararlý durumda olan bu türün morfolojisi, biyolojisi,
beslenme özellikleri ve mücadele yöntemleri üzerine
araþtýrma yapýldý.
22--MMAATTEERRYYAALL vvee YYÖÖNNTTEEMM
Bu çalýþma Artvin Orman Bölge Müdürlüðü, Þavþat
Orman Ýþletme Müdürlüðü Þavþat ve Veliköy Orman
Ýþletme Þefliði ladin ormanlarýnda yaptýðý zarar ile
sahalardaki yayýlma enerjisi ve bu yaprak arýsýna karþý
yapýlacak mücadele çalýþmalarý konularý üzerinde, labo-
ratuar ve arazi çalýþmalarý yapýldý. Böceðin sahada ne
kadar alana yayýldýðý ve mücadele çalýþmalarý
konusunda Þavþat Ýþletme þefi Levent MORKAN ve
biyolojik mücadele
Laboratuarýnda çalýþan Erol SUBAÞI ve Halis
ÖZTÜRK mikrobiyal mücadele çalýþmalarýna katýl-
mýþlardýr. Laboratuarda çalýþan iþçiler tarafýndan
sahalardan toplanan týrtýllar laboratuara getirilerek
biyolojisi ve morfolojisi üzerine çalýþmalar yapýldý.
(Þekil-11) Pristiphora abietina’ya karþý 15 hektarlýk
alanda deneme amaçlý Bacillus thuringiensis adlý bak-
teriyal ilaç kullanýlarak Mikrobiyal mücadele yapýldý.
(Þekil-12)
Pristiphora abietina ile deneme mahiyetinde
yapýlan mücadele çalýþmalarýnda, yaprak arýsýnýn 2-
3’üncü gömlekte zarar yaptýðý sahalarda, 5 adet dene-
Þekil-1: P. abietina’nýn pupalarý Þekil-2: P. abietina’nýn larvasý
36
me alaný alýnarak týrtýlýn yoðun olarak bulunduðu dal-
lar, Bacillus thuringiensis adlý bakteriyal ilaçla ilaçla-
narak tülbent içine alýndý, bir hafta sonra yapýlan kont-
rollerde, 5 deneme alanýndaki tülbent içine alýnan lar-
valarýn ilaçlama sonucunda, toplam 233 larvanýn
%84’ü ölü, %16’sinin sað olduðu, ancak; sað olan-
larýnda saðlýklarýnýn bozulduðu tespit edildi.(Þekil-13,
Þekil-14)
33--AARRAAÞÞTTIIRRMMAA SSOONNUUÇÇLLAARRII VVEE TTAARRTTIIÞÞMMAA
Zararlýnýn deðiþik dönemlerinin morfolojik özellik-
leri, biyolojisi, beslenme özelliklerinin belirlenmesi için
sahalardan laboratuara getirilen týrtýllar plastik, cam
ve tel kafeslerde son gömleðe kadar beslenerek, yap-
týðý zarar araþtýrýlmýþ ve zarar seviyesinin altýna
indirilmesi için deneme amaçlý mikrobiyal mücadele
yapýldý.
33--11.. MMoorrffoolloojjiikk öözzeelllliikklleerrii
Erginler 4,5-6 mm boyundadýr. Larvalar (Þekil-2)
açýk yeþil renkte olup baþlarý açýk kahverengindedir.
Larvalarýn boylarý ortalama 10,5 mm olarak ölçüldü.
Genç larvalar 9 mm, olgun larvalar ise 15 mm dýr.
Larvalar’ýn birinci segmentinde baþ 2,3,4’üncü seg-
mentinde birer çift yürüme ayaðý vardýr. 5,6,7,8,
9,10’uncu segmentlerde birer çift yalancý ayak ve son
segmentte ise bir çift tutunma ayaðý ve anüs vardýr.
Pupa; týrtýl son gömleðe geldiðinde aðaçtan aþaðýya
inerek (Þekil-6) toprak ve ölü örtü altýnda etraflarýnda
yumuþak elastiki kül renginde koza örerek, koza
içinde pupa safhasýna yatmaktadýr. Pupanýn boylarý
ortalama 5,1 mm ve enleri ise ortalama 2,2 mm
olarak ölçüldü. (Þekil-1)
33--22.. ZZaarraarrýý vvee BBiiyyoolloojjiissii
Pristiphora abietina adlý yaprak arýsýnýn uçma
zamaný iklim þartlarýna baðlý olmak üzere, Nisan
ayýnýn son 10 günlük periyodu ile Mayýs ayýnýn ilk 10
günlük periyodunda gerçekleþmektedir. Uçmanýn
baþlangýcý ile bitiþi iklim koþullarýna göre deðiþmekte-
dir. Erginlerin yumurta koyma zamanlarý ile ladinlerin
tomurcuklarýnýn patlamalarý arasýnda doðrudan iliþki
vardýr. Erginlerin yumurta koyma zamaný ladinlerin
tomurcuklarýnýn patlamasýndan sonra baþlamaktadýr.
Ergin yaprak arýlarý çiftleþtikten sonra yumurtalarýný
bir hafta içinde tomurcuklara koymaktadýrlar.
Uçma zamaný ve larvalarýn geliþimi aþýrý nemlilik ve
düþük sýcaklýklardan etkilenmektedirler. Yumurta
býrakma dönemi iklim þartlarýna baðlý olarak Nisan
ayýnýn son haftasýnda baþlamakta ve Mayýs ayýnýn
ortalarýna kadar devam etmektedir. En yoðun yumurt-
lama Mayýs ayýnýn ikinci haftasýnda gerçekleþmekte-
dir. Yumurtalar bir hafta içinde açýlarak birinci gömlek
larvalar çýkmaktadýr. Yumurtadan çýkan larvalar yeni
oluþan sürgünlerdeki taze ladin yapraklarýný yemekte
(Þekil-3, Þekil-4, Þekil-5) ancak bir yýl önceki ibrelere
dokunmamaktadýrlar. Larvalar genellikle yan sürgün
uçlarýnda zarar yapmaktadýrlar. Aðaçlarýn tepe
sürgünlerinde zarar yapmalarý sonucu, aðaçlarda
artým kaybýna neden olmaktadýr. Taze sürgünleri
yenen aðaçlarda þekil bozukluklarý meydana gelmekte
ve çok yoðun olmasý halinde tepe sürgünlerinde kuru-
malara neden olmaktadýr. Sahada yapýlan inceleme-
lerde bir taze sürgünde 2-12 adet larvanýn yiyim yap-
týðý tespit edildi. Larvalar taze sürgünlerin renginde
(yeþil) olduklarý için ilk bakýþta fark edilmeleri oldukça
zordur, bu durum larvalarýn kendilerini düþmanlarýn-
dan korumalarýna yardýmcý olmaktadýr.
Larvalarýn birinci ve ikinci safha geliþimleri çok kýsa
olmakta ve Mayýs ayýnýn ilk haftasýnda gerçekleþmekte-
dir. Üçüncü larva dönemi ise Mayýs ayýnýn 15’inden
sonra ve son gömlek larvalar ise Mayýs ayýnýn son haf-
tasý ile Haziran ayýnýn ilk haftasýnda olduðu gözlemlen-
di. Son gömleðe gelen olgun týrtýllar yiyim yaptýklarý dal-
larý terk ederek gövdeye doðru yönelmekte ve pupa
safhasýna yatmak için gövdeden aþaðý inerek toprak
altýnda veya ölü örtü altýnda pupa safhasýna yatmak-
tadýrlar. Laboratuara getirilen olgun týrtýllar bir müddet
beslenme yaptýktan sonra 10.06.2008 tarihinden
itibaren, etraflarýnda yumuþak elastiki kül renginde bir
koza örerek pupa safhasýna yatmaktadýrlar.
Þekil-3: P. abietina’nýn larvasý Þekil-4: Larvalarýn sürgündeki zararý
37
Yapýlan arazi tespitlerine göre Pristiphora abietina
adlý yaprak arýsý Þavþat ve Veliköy Orman Ýþletme
Þeflikleri ladin ormanlarýnýn 1000 hektarlýk bir
bölümünde yoðun olmak üzere yaklaþýk 16.582 hek-
tarda münferit olarak zarar yapmaktadýr. Yaprak arýsý
yaklaþýk 1.000 hektarda yýl içinde çýkan tepe ve yan
dallarýn taze sürgünlerini yemeleri sonucu (Þekil-10,
Þekil-13), ormana uzaktan bakýldýðýnda kahverengim-
si bir hal aldýðý görülür.(Þekil-7) Pristiphora abietina
giderek ladin sahalarýnýn tamamýna yayýlma eðiliminde
olduðu tespit edildi.
33--33.. MMüüccaaddeelleessii
Pristiphora abietina adlý yaprak arýsý sahalarýmýz
için yeni bir zararlý tür olmasý nedeniyle, kapsamlý bir
araþtýrma yapýlmasý gerektiðinden, bu böceðin biyolo-
jisi dikkatli bir þekilde incelenerek, bu týrtýlla beslenen
doðal düþmanlarý, predatorler, kuþlar, formica sp tür-
leri ve parazitoitleri tespit edilerek en uygun mücadele
yöntemi tespit edilmeye çalýþýldý.
33--33--11.. BBiiyyoolloojjiikk MMüüccaaddeellee
Pristiphora abietina’nin yoðun olarak zarar yaptýðý
sahadan son gömleðe yaklaþmýþ 254 adet larva topla-
narak 01.06.2008 günü laboratuara getirildi, larvalar
laboratuarda önceden hazýrlanmýþ plastik ve tül
kafeslere konuldu. Larvalar pupa safhasýna geçinceye
kadar taze ladin sürgünleri ile beslendiler. Son göm-
leðe gelen larvalar 05-15.06.2008 tarihleri arasýnda
pupa safhasýna yattýlar. Koza içinde pupa safhasýna
yatmak için diapoz safhasýnda bekleyen larvalardan,
04-09.07.2008 tarihleri arasýnda ergin parazitler
çýktý. Ergin parazit diþileri çiftleþtikten sonra her lar-
vaya yumurtlama borusu yardýmý ile birer adet yumur-
ta koymaktadýr. Larva içinde yumurtadan çýkan paraz-
it larvasý Pristiphora abietina’nýn larvasý ile beslenerek
koza içinde pupa safhasýna yatmaktadýr. Parazit larva
nedeniyle Pristiphora abietina’nýn larvasý, pupa
safhasýna geçemeden ölmektedir. Parazit larvasý pupa
safhasýndan sonra koza içinde erginleþerek, kozanýn
bir tarafýný elips þeklinde keserek dýþ ortama çýkmak-
tadýr. Deneme amaçlý laboratuara getirilen 254 lar-
vadan 04-09.07.2008 günü 27 adet (%11)
Ichneumonýdae familyasýna ait bir türün ergini çýktý,
geriye kalan 227 adet pupadan ise 21-25.09.2008
tarihleri arasýnda 34 adet (% 15) Ichneumonýdae
familyasýna ait baþka bir tür ergin parazit çýktý,
sahadaki parazit oranýnýn %24 yoðunlukta olduðu
tespit edildi (toplam 254 adet kozadan 61 (%24)
parazit çýktý). (Þekil-8)
Þekil-5: P. abietina’nýn sürgündeki zararý Þekil-6: P. abietina’nýn larvalarý
Þekil-7: P. abietina’nýn zararý Þekil-8: P. abietina’nýn larva parazitleri
38
Avrupa’da bu yaprak arýsý üzerine yapýlan çalýþ-
malarda, kozalarýn 2003 yýlýnda %29.5 oranýnda,
2004 yýlýnda %35.2 oranýnda ve 2005 yýlýnda ise
%23 oranýnda parazitlendiði tespit edilmiþ. 2004
yýlýnda toplanan kozalarýn %2 si Tritneptis sp.
Zararlýsýnýn, %21’i Ýchneumonids zararlýlarýnýn etki-
sine maruz kaldýklarý tespit edilmiþ. Adacanta ladin
ormanlarýnda Formica sp.(Þekil-9) Türlerinin %50
oranýnda larva tükettiði (Hektarda 5 karýnca yuvasýnýn
bulunduðu alan) tespit edilmiþ (Oliniic ve Olinici,
2005; Burudea, ve Pei, 2006).
Pupa safhasýna yatmak için aðaçtan topraða inen
larvalar önemli ölçüde mantar zararýna maruz kaldýk-
larý tespit edildi. Bu konuda Avrupa da yapýlan çalýþ-
malarda, P.abietina’nin olgun larvalarý pupa safhasýna
yatmak için ölü örtü tabakasýna düþmeden önce, man-
tar sporlarýnýn kullanýlmasýnýn populasyonu önemli
ölçüde etkileyeceði belirtilmektedir. (Holusa, J.,
Drápela, K., 2002,), (Führer et al. 2001, Pschoorn-
Walcher, 1982). 10 ay boyunca ölü örtü içinde kala-
bilen kozalar yýrtýcýlar tarafýndan zarar gördükleri
tespit edilmiþ (Larsson et al. 1993).
Sahada yapýlan gözlemlerde Formica sp türü bir
karýncanýn P.abietina’nin larvalarýný topladýðýný tespit
ettik. Bu gözlemlerimizin ýþýðý altýnda P.abietina’nin
yoðun olarak zarar yaptýðý sahalara 2009 yýlýnda de-
neme amaçlý Formica rufa (Kýrmýzý Orman Karýncasý)
nakledilecektir.
33--33--22.. MMiikkrroobbiiyyaall MMüüccaaddeellee
Pristiphora abietina’nin yoðun olarak zarar yaptýðý
sahalarda 5 ayrý noktada 5 adet yan dal denemeye tabi
tutuldu, denemeye tabi tutulan yan dal sürgünlerinde
toplam 233 adet larvanýn beslenme yiyimi yaptýðý tespit
edildi. Deneme alanýndaki yan dallar 12.05.2008
Tarihinde Bacillus thuringiensis variety kurstaki bazýn-
da hazýrlanmýþ bakteriyal ilaçla ilaçlandý, ilaçlanan dallar
beyaz þeffaf tülbent ile kapatýldý, 19.05.2008 tarihinde
yapýlan kontrolde 233 larvanýn 196 adedinin
%84’ünün öldüðü 37 adedinin %16’ünün sað olduðu
ancak bu larvalarýn saðlýklarýnýn bozulduðu tespit edil-
di. B.thuringiensis ile yapýlan mikrobiyal ilaçlamadan
%84 oranýnda baþarý elde edildi. 1000 hektarlýk bir
alana yayýlan P.abietina ile 2009 yýlýnda B. thuringien-
sis ile mikrobiyal mücadele yapýlacaktýr. Bu ilaç larvalarý
mide yolu ile öldürmektedir. Ölümün gerçeklenmesi için
ilaçlý kýsmýn böcek tarafýndan yenmesi gerekmektedir.
B.thuringiensis larvalara 1-2’inci gömlekte atýlmasý
gereklidir.
Þekil-9: Formica sp yuvasý Þekil-10: P. abietina’nýn sürgündeki zararý
Þekil-12: Mikrobiyal mücadele Þekil-11: Larvalarýn toplanmasý
39
Yaðmurlu havalarda ilaçlama yapýlmamalý,
B.thuringiensis aðýz yolu ile alýndýðýnda içindeki bak-
teri ilk yarým saat içinde larvayý felç etmekte ve lar-
vanýn beslenmesini durdurmaktadýr. Ýlaç birkaç saat
içinde sindirim sistemini parçalayarak Delta
Endotoxin adýndaki zehir oluþmakta ve sonunda larva
ölmektedir.
Ýlaç faydalý böcekler ile zararlý böcekler arasýndaki
doðal dengeyi bozmadýðý için bozulan doðal dengenin
yeniden tesis edilmesine katký saðlamaktadýr. Ýlaç
Arýlara, Kuþlara,
Balýklara, evcil hayvanlara ve faydalý böceklere
zararlý olmadýðý için güvenle kullanýlabilir.
33--33--33.. MMeekkaanniikk MMüüccaaddeellee
Pristiphora abietina’nýn yoðun olarak yaptýðý
sahlarda mekanik mücadele yapýlmasý ekonomik
deðildir, ancak larvalarýn az olduðu veya münferit
olarak zarar yaptýðý sahalarda, larvalar deneyimli iþçi-
ler tarafýndan toplanarak, tel kafeslere konularak son
gömleðe kadar laboratuar ortamýnda beslemek
suretiyle pupa safhasýna yatmalarý saðlanýr, pupa
içinde geliþimini sürdüren parazitler pupayý terk etme
aþamasýnda, yaprak arýsýnýn zarar yaptýðý sahalara
býrakýlmak suretiyle, sahalardaki parazit oranýnýn
artýþý saðlanmýþ olur. Mekanik mücadele ile parazit
oraný artarken yaprak arýsýnýn populasyon oraný da
düþer. (Þekil-8).
44--SSOONNUUÇÇ
Doðu Karadeniz ladin ormanlarý 1970’li yýllardan
itibaren Dendroctonus micans’in, 1980’lý yýllardan
itibaren ise Ips typographus’un yoðun olarak zararýna
uðrayarak zayýf düþmüþtür. Bu zayýf düþen ladin
ormanlarýmýz her türlü kabuk ve yaprak böceðinin
kolayca üreyebileceði ideal ortamlar haline gelmiþtir.
D.micans ve Ips typographus ile yapýlan mekanik, bi-
yoteknik ve biyolojik mücadele çalýþmalarý sonucunda
doðal denge saðlanmýþtýr. Ancak bu zayýf düþen ladin
ormanlarýmýz Pristiphora abietina adlý yaprak arýsýnýn
zararýna maruz kalmýþtýr. Bu yaprak arýsý populasyon
artýþý yaparak sahalarýn tamamýna yayýlma eðilimi
içine girdiði tespit edildi. Bu zararlý tür ile
B.thuringiensis adlý bakteriyal ilaç ile deneme amaçlý
mikrobiyal mücadele yapýldý.
Deneme mahiyetinde yapýlan mücadele sonucunda
%84 oranýnda baþarý saðlandý. Bu çalýþmada yaprak
arýsýnýn morfolojisi ve biyolojisi de tespit edilmeye
çalýþýldý. Saha 2009 yýlýnda B.thuringiensis adlý bak-
teriyal ilaç ile ilaçlanacaktýr.
55--KKAAYYNNAAKKLLAARR
Holusa, J., Holusa, O., 2002. Monitoring of sawfly
(Hymenoptera: Tenthredinidae) infestation on spruce.
Journal of Forest Science, 48: 219-224.
Olenici, N., Olenici, V., 2005. Pristiphora abietina (Christ)
(Hymenoptera, Tenthredinidae)- un daunator important al
molidului din afara arealului natural de vegetatie. Revista
padurilor, 120(1): 3-13.
Burudea, V., Pei, G., 2006, Bioecology and Control
Researches Concerning the Little Spruce Savfly Pristiphora
abietina (Christ.) (Hymenoptera: Tenthredinidae), Analele
Þtiintifice ale Universitatii “AL. I. CUZA” Laþi, s. Biologie
Animala, Tom LII, 131-136.
Larsson S., Björkann, C. and Kidd, N.A. 1993. Outbreak
in diprionid sawflies: why some species and not others ? pp.
453-484. In: Wagner M.R. & Raffa K.F. (eds.): Sawfly Life
History Adaptations to Woody Plants. Academic Press Inc.,
San Diego, London, 581 pp.
Führer E., Rosner A., Schmied A. and Wegensteiner R.
2001. Studies on the significance of pathogenic fungi in the
population dynamics of the Lesser Spruce Sawfly, Pristiphora
aðabeyetina Christ. (Hym., Tenthredinidae). J. Appl. Ent.
125: 235-242.
Pschorn-Walcher, H. 1982. Unterordnung Symphyta,
Pflanzenwespen. In: Schwenke W. (ed.): Die Forstschädlinge
Europas 4. Haufflügler und Zweiflügler. Parey, Hamburg,
Berlin, 4-234 pp.
Holusa, J., Drápela, K., 2002, Integrated Management of
Little Spruce Sawfly (Pristiphora abietina): Design Pattern,
Proceedings: Ecology, Survey and Management of Forest
Insects GTR-NE-31, 16-24.
Þekil-13: P. abietina’nýn daldaki zararý Þekil-14: Tülbent içine alýnmýþ dal
40
11.. GGÝÝRRÝÝÞÞ
Antropojen ve doðal olaylar ve etmenler, toprak
özellikleri üzerinde sürekli deðiþimler oluþturmak-
tadýr. Özellikle tarýmsal kullanýmlar toprak yüzeyinde
belirgin deðiþimler meydana getirmektedir. Bu
durum ekolojik toprak etmenlerini artan bir sýklýkla
modifikasyonlara uðratmaktadýr. Toprak parçacýk-
larýnýn aþýnýmý, sadece oluþtuðu alandaki toprak
etmenlerini ve kullanýmýný etkilememekte (dahili (on-
site) etkiler), ayný zamanda taþýnarak biriktiði ya da
depolandýðý alanlardaki ekosistemler üzerinde de et-
kiler ve deðiþimler oluþturmaktadýr (harici (off-site)
etkiler).
Yaðýþlar sonucunda meydana gelen toprak aþýnýmý
olayý, birçok hidrolojik ve mekanik süreçlerden oluþ-
maktadýr. Model formülasyonlarý yapýlýrken bu süreç-
lerin tamamýnýn dikkate alýnmasý büyük önem arz
etmektedir. Üzerinde önemle durulmasý gereken
süreçlerden belli baþlýlarý kýsaca þu þekilde açýkla-
nabilir: açýk alanda oluþan yaðýþýn yoðunluðu ve
alansal daðýlýmý, intersepsiyon, meþcere altýndaki
yaðýþ miktarý ve daðýlýmý ile gövdeden akýþ oraný,
toprak strüktürü ve tekstürü ile yüzeysel taþlýlýk,
toprak kesiti ile makroporlar içerisinde düþey yönde-
ki su iletimi (infiltrasyon, perkolasyon, permeabilite
vb.), su ile doygun olmayan toprak koþullarýnda mey-
dana gelen lateral (yanal) su akýþý, yüzeysel pürüz-
lülük, yüzeysel akýþ karakteristikleri, aþýným biçimleri
(yüzey, oluk, oyuntu aþýnýmý vb.), yaðmur damlasýnýn
parçalayýcý ve daðýtýcý etkisi, dere akýmý ile sürükle-
nen ve taþýnan toprak parçacýklarýnýn dere yataðý
boyunca depolanma þekilleri vb. (Meyer ve
Wischmeier 1969; Kirkby 1980).
Toprak aþýnýmý kaynaklý olaylarýn önlenmesini ve
önceden tahmin edilebilmesini amaçlayan araþtýr-
malar, özellikle geçen yüzyýlýn baþlarýndan itibaren
baþlamýþ ve günümüze kadar yukarýda kýsaca belir-
tilen süreçlerin de dikkate alýndýðý birçok deðiþik
matematiksel benzetim modelleri geliþtirilmiþtir.
Uzun yýllar ortalamalarýný içeren ve kantitatif
toprak aþýnýmý benzetimi yapan ilk model;
Wischmeier ve Smith tarafýndan USLE (Universal Soil
Loss Equation = Genel Toprak Kaybý Eþitliði) adýyla
ABD'de geliþtirilmiþtir. Bu model, yaðýþ, toprak, arazi
yüzü þekli, arazi kullanýmý ve toprak koruma önlem-
leri gibi öðeleri nispeten basit bir biçimde ele almýþtýr.
Daha sonraki dönemde bu model geliþtirilerek
günümüze kadar gelmiþtir ve halen en çok kullanýlan
modellerin baþýnda bulunmaktadýr. Bu model zaman
içerisinde birçok deðiþikliklere uðramýþ, bir takým
ekler ve geliþtirmeler yapýlmýþ ve son olarak RUSLE
(Revised USLE = Yenilenmiþ USLE) adýyla yayýnlan-
mýþtýr.
1990 lý yýllarýn sonlarýna doðru Amerika Birleþik
Devletleri'nde (ABD), WEPP (Water Erosion
Prediction Project = Su Aþýnýmý Tahmini Projesi)
adýyla yeni bir model geliþtirilmiþtir. Bu modelin
uygulanmasý için oldukça fazla veriye ihtiyaç duyul-
duðundan model GIS (Geographic Information
System=Coðrafi Bilgi Sistemi) ile desteklenmiþtir.
Basit tahmin modellerinin yaný sýra, yine ABD'de
daha karmaþýk model sistemleri de geliþtirilmiþtir. Bu
sistemler, suyun toprak içindeki ve üzerindeki
hareket biçimleri, toprak taneciklerinin depolanma
biçimleri, toprak yüzeyindeki bitki besin maddeleri ile
zararlý maddelerin detaylý olarak belirlenmesi ve
*Bu Makale, "Su Havzalarýnda Toprak ve Su Kaynaklarýnýn Korunmasý, Geliþtirilmesi ve Yönetimi Sempozyumu" nda sunulan bildirinin geniþletil-
erek deðiþtirilmiþ ve güncelleþtirilmiþ halidir. **Orman Yüksek Mühendisi
Yrd.Doç.Dr. Sezgin HACISALÝHOÐLU** Hasan Zeki KALAY** Ercan OKTAN**
TOPRAK AÞINIMI (EROZYON) BENZETÝM(SÝMULASYON) MODELLERÝ*
ÖÖZZEETT
Toprak aþýnýmý (erozyonu) ve ona baðlý olarak geliþen süreçler; ekonomik, sosyal ve kültürel etkileri
ile birçok olumsuzluðu da beraberinde getirmektedir. Toprak materyalinin aþýným olayý sonucunda yer
deðiþtirmesi, baþta tarýmsal alanlarda olmak üzere, birçok arazi kullaným biçiminde (orman, otlak vb.)
olumsuz etkiler oluþturmaktadýr. Bu olumsuz etkilerin boyutlarýnýn, benzetim (simülasyon) modelleri
yardýmýyla önceden tahmin edilmesi büyük önem taþýmaktadýr. Böylece, geç kalmadan gerekli önlemlerin
alýnabilmesi imkaný doðmaktadýr. Bu çalýþma, Türkiye'de büyük bir öneme sahip aþýným olayýnýn boyutlarý
hakkýnda önceden bilgi edinilmesini saðlayan baþlýca benzetim modellerinin tanýtýlmasýný ve bu modellerin
deðerlendirilmesini amaçlamaktadýr. Elde edilecek ön bilgiler sonucunda gerekli ekonomik, sosyal ve
teknik tedbirlerin alýnmasý imkâný doðabilecek ve birçok olumsuzluðun önüne oluþmadan geçilebilecektir.
AAnnaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Toprak Aþýnýmý (Erozyonu), Benzetim (Simülasyon) Modelleri.
41
daðýlýmýný gibi birçok detayý içermektedir.
Deterministik (belirlemeye dayalý) - Analitik mo-
dellerle birlikte ((CREAMS (Chemicals, Runoff and
Erosion from Agricultural Management Systems =
Tarýmsal Ýdari Sistemlerinde Kimyasallar, Yüzeysel
Akýþ ve Aþýným)) toprak yüzeyi ve aþýným model-
lemelerinde infiltrasyon, yüzeysel akýþ ve bitki besin
maddesi dinamikleri de deðerlendirilmeye baþlan-
mýþtýr. CREAMS ýn geliþtirilmiþ hali olan OPUS'ta ise,
olaya toprak içi ve yüzeyindeki su akýþ þekilleri de
dahil edilmiþtir. Yine ABD'de geliþtirilen EPIC
(Erosion Productivity Impact Calculator = Aþýným
Verimlilik Etkisi Hesaplayýcýsý) adlý model ise; su
aþýnýmýndan hareketle, basit ampirik (deneye dayalý)
eþitliklerle rüzgar aþýnýmýný ve aþýnýma dayalý
ekonomik kayýplarý hesaplamaktadýr.
Yukarýda kýsaca açýklanan ve toprak aþýnýmýna
sebep olan olaylarýn tek tek ele alýndýðý modellerin
yanýnda, havza bazýnda uygulanan modeller de
geliþtirilmiþtir. ANSWERS (Areal Nonpoint Source
Watershed Environment Response Simulation =
Geniþ Alansal Kaynaklarýn Havza Çevresi Boyutunda
Benzetimi) ve AGNPS (Agricultural Nonpoint Source
Pollution Model = Tarýmsal Geniþ Alan Kaynaklarýnýn
Kirliliði Modeli) modellerinde olduðu gibi.
22.. TTOOPPRRAAKK AAÞÞIINNIIMMIINNII BBEELLÝÝRRLLEEYYEENN BBAAÞÞLLIICCAA
BBEENNZZEETTÝÝMM MMOODDEELLLLEERRÝÝ
Toprak aþýnýmýnýn boyutlarý ve onu etkileyen
etmenler konusundaki bilimsel araþtýrmalar geçen
yüzyýlýn baþlarýndan itibaren ABD ve Avrupa da yapýl-
maya baþlanmýþtýr. Bu araþtýrmalar sonucunda oluþ-
turulan modellerin yapýsý, temel eþitlikleri, uygulama
alanlarý ve diðer bazý modeller hakkýnda aþaðýda
detaylý bilgiler verilmiþtir.
22..11.. UUSSLLEE ((GGeenneell TToopprraakk KKaayybbýý EEþþiittlliiððii))
Uygulama kolaylýðý nedeniyle halen en çok kul-
lanýlan benzetim modellerinin baþýnda gelen bu eþit-
lik, doðrudan ya da dolaylý olarak toprak aþýnýmýný
etkileyen altý adet etmenin sayýsal deðerlerinin
çarpýmý ile sonuç vermektedir (Wischmeier ve Smith,
1978). Bu etmenler sýrasýyla þunlardýr:
(A): Potansiyel Toprak Aþýnýmý Miktarý
(ton/ha/yýl).
(R): Yaðýþýn Etkisi → Erosiv etki oluþturabilecek
kadar kinetik enerjiye sahip yaðýþ.
(K): Toprak Erodibilitesinin Etkisi → Topraðýn
aþýnýma karþý duyarlýlýðýný ifade eder.
(L): Yamaç Uzunluðunun Etkisi
(S): Yamaç Eðiminin Etkisi
(C): Toprak Ýþleme ve Toprak Örtüsünün Etkisi
(P): Aþýným Önleyici Tedbirlerin Etkisi
AA == RR**KK**LL**SS**CC**PP
Yukarýdaki etmenlerin çarpýmý sonucunda; ortala-
ma potansiyel toprak aþýnýmý deðeri (ton/ha/yýl
olarak) elde edilmektedir. Bu eþitlikteki etmenlerin
anlamlarý ve hesaplanýþ biçimleri þöyledir:
R etmeni, bir yaðýþýn aþýným oluþturabilme etkisi-
ni ifade eder. Yani yaðýþýn, toprak yüzeyindeki
parçacýklarý, çarpma etkisi ya da yüzeysel akýþa geçen
suyun sürükleme etkisi ile parçalayarak taþýyabilme
kabiliyetini ifade eder. Uzun yýllar yapýlan aþýným
ölçümleri sonucunda bu etkiyi en iyi temsil edebile-
cek olayýn, kurak bir dönemden sonra ilk yarým saat
içerisinde yaðan yaðýþýn kinetik enerjisi Ekin
(Joule/m2) ile oluþturduðu etki olduðu sonucuna
varýlmýþtýr. Kinetik enerjinin tahmin edilebilmesi
amacýyla yazýcýlý yaðmur ölçer aletinden mümkün
olduðunca çok sayýda (n) ve teker teker elde edilen
yaðýþlar parçalara ayrýlmakta (i), birbirine yakýn
yoðunluktaki yaðýþlar gruplar (Ii) halinde belirlen-
mekte ve her bir grubun yaðýþ miktarý (Ni) belirlen-
mektedir. Daha sonra aþaðýdaki eþitlik yardýmýyla Ekin
hesaplanmaktadýr.
n
Ekin= Σ(11,89 + 8,73 . log Ii ) . Ni . 10-3 [kj/m2]
i=1
Diðer bir aþamada ise; aþýným oluþturabilecek her
bir tekil yaðýþýn EI30 deðerleri hesaplanmaktadýr. Bu
deðer; EI30 = Ekin . Imax30 þeklinde ifade edilir. Burada
Imax30 = 30 dakikalýk en fazla yaðýþ (cm/h) yoðunluk-
larýný ifade etmektedir.
365
R =Σ EI30
n=1
Böylece bir yýllýk sürede aþýným oluþturma özel-
liðine sahip yaðýþlarýn EI30 deðerlerinin toplanmasý
sonucunda R etmeni hesaplanýr (Dikau, 1986).
K deðeri ise, yaðýþýn etkisiyle toprak parçacýk-
larýnýn çözünme ve parçalanmaya karþý direncinin
ifadesidir. Toprak tekstürü (kum, ince kum, toz ve
kil), organik madde miktarý, agregat sýnýflarý ve geçir-
genlik sýnýflarýnýn belirlenmesiyle hesaplanýr.
Wischmeier ve Smith K deðerinin hesaplanmasý için
þu regresyon denklemini teklif etmektedirler
(Schwertmann, 1987).
K = 2,77 . 10-6 . M1.14 . (12-OS) + 0,043 . (A-2)
+ 0,0033 . (4-D)
Bu denklem ABD de gerçekleþtirilen ölçümlerle
oluþturulmuþ ve zaman içerisinde çok az deðiþen
toprak özelliklerini temel almýþtýr.
Denklemdeki; M = 0,002 mm ≤ d ≤ 0,1 mm (yani
"toz + ince kum" boyutlarýndaki toprak tanecikleri).x(100 - < 0,002 mm boyutundaki toprak tanecikleri
42
(yani "kil"), çarpýmýný % olarak ifade etmektedir.
OS = Organik madde miktarýnýn % olarak ifade-
sidir. Þayet organik madde miktarý % 4'ten büyük ise
denklemde % 4 olarak kullanýlmalýdýr.
A = Agregat boyutlarý sýnýfýný ifade eder
D = Geçirgenlik (permeabilite) sýnýfýnýn ifadesidir.
L,S deðerleri topoðrafik etmenler olarak
adlandýrýlýrlar, eðim ve yamaç uzunluðunun toprak
aþýnýmý üzerindeki etkisini ifade ederler. Ayný zaman-
da dolaylý da olsa yüzeysel akýþa geçen yaðýþ sularýnýn
arazi eðimine paralel olarak artan hýzlarýnýn olumsuz
etkisini de yansýtýr. Þu denklem ile hesaplanýr:
LS = (I / 22)m . (65,41 . Sin2 α + 4,56 . Sin .
0,065) ya da
LS = (I / 22)m . √⎯⎯⎯s/9 . (s/9)
Bu denklemlerde; I = Yamaç Uzunluðunu (m
olarak), α = Yamaç Eðimini (° olarak) ve s = Yamaç
Eðimini (% olarak) ifade eder. Her iki eþitlikte de kul-
lanýlan m deðeri ise yamaç eðimine baðlý olarak he-
saplanmaktadýr
C etmeni ise, bitki örtüsü türlerinin ve toprak
iþleme þekillerinin, standart parsellerdeki
(Wischmeier parselleri2) ölçülen deðerlere göre duru-
munu ifade eder. Toprak aþýnýmýný engelleyici görev
yapan toprak yüzeyi örtüleri dikkate alýnarak hesa-
planýr.
P etmeni ise, toprak korumaya yönelik önlemlerin
(teraslama, þerit ve hat þeklindeki toprak iþlemeleri
vb.) alýnýp alýnmadýðýnýn bir ifadesidir (Wischmeier ve
Smith, 1978).
Bu eþitliðin yayýnlamasýndan günümüze kadar
olan sürede, ABD ve Avrupa'da birçok deðiþiklik ve
iyileþtirme, adaptasyon araþtýrmalarý gerçekleþtiril-
miþ ve yayýnlanmýþtýr. Bu araþtýrmalar daha çok R ve
K etmenleri üzerinde yoðunlaþmaktadýr. Almanya’daki
araþtýrmalar sonucunda, eþitlik geliþtirilerek metrik
sisteme dönüþtürülmüþ ve ABAG (Allgemeine Boden
Abtrags Gleichung = Genel Toprak Kaybý Eþitliði)
adýný almýþtýr (Schwertmann vd., 1987). Bu eþitliðin
geliþtirilmiþ ve düzenlenmiþ bir çok versiyonu
MUSLE75 (Williams, 1975), MUSLE77
(Hrissanthou, 1987), MUSLE87 (Schwertmann vd.,
1987), dUSLE (Auerswald vd., 1988 ) bulunmakla
birlikte en son yapýlan deðiþikliklerden sonra RUSLE
(Revised USLE) (Renard vd., 1991) olarak adlandýrýl-
mýþtýr.
Tüm bu deðiþikliklere raðmen, özellikle bölgesel
bazda farklý iklim, toprak ve topoðrafik koþullar altýn-
da yapýlacak bilimsel uygulama ve araþtýrmalar sonu-
cunda eþitliðin geliþtirilmesi gereði ortadadýr.
(Hacýsalihoðlu, 2005).
22..22.. RRuussllee
Genel Toprak Kaybý Eþitliði'nin geliþtirilmiþ hali
olan RUSLE (Renard ve ark. 1991a, Renard 1993)
1980 li yýllarýn ortalarýnda, Amerikan Tarýmsal
Araþtýrmalar Servisi (USDA) önderliðindeki kurum-
larca desteklenen bilimsel araþtýrmalarýn sonucunda
oluþturulmuþtur. Temel formül olan USLE yi mey-
dana getiren çarpanlarýn her biri, farklý bölge ve
zamanlarda alansal ve deneysel araþtýrmalara tabi
tutularak geliþtirilmiþtir.
USLE yi oluþturan çarpanlardan olan R etmeni;
farklý iklim bölgelerindeki ölçümler sonucunda
geliþtirilmiþ, kar erimesi ve donmuþ toprak
koþullarýndaki yaðýþ etkisi de bu etmene dâhil
edilmiþtir. K etmeni üzerinde yapýlan en önemli
geliþtirme ise; bu etmenin yýl içerisindeki deðiþim-
lerinin ve yüzeysel taþlýlýðýn etkisinin hesaplamalar-
da dikkate alýnmasýdýr. LS etmeninin hesaplamasýn-
da, Foster ve Meyer (1975) ile Moore ve Burch
(1986a,b) nin araþtýrma sonuçlarý (özellikle yamaç
uzunluklarý ve aþýným biçimlerinin etkileri) dikkate
alýnmýþtýr. C etmeni ise; 4 parça etmenin (arazi kul-
lanýmý, ölü örtü tabakasý, toprak yüzeyinin örtülme
derecesi ve yüzey üstü tabakanýn yoðunluðu ve
nemliliði) etkilerini yansýtacak biçimde düzenlen-
miþtir. P etmeni üzerinde ise kayda deðer bir
deðiþiklik yapýlmamýþtýr.
22..33.. AAnnsswweerrss
1970'li yýllarýn baþýnda Amerika Çevre Koruma
Ajansý (USEPA) ve Purdue Üniversitesinin birlikte
gerçekleþtirdikleri bir proje (Black Creek Watershed
Project) kapsamýnda geliþtirilmiþtir (Beasley ve
Huggins, 1982). Temel kullaným alaný yoðun olarak
tarýmsal faaliyetlerin yapýldýðý havzalardýr. Yaðýþ
simülasyonlarý ve bunlarýn etkileri aðýrlýklý olarak ele
alýnmýþtýr. Temel model olarak USLE kullanýlmýþ ve
bu model, bazý eklemelerle geniþ alanlara havza
boyutunda (Max. 100 km2) uygulanmaya çalýþýl-
mýþtýr. Hesaplamalar için gerekli etmenleri homojen
olarak elde edebilmek için havza, homojen parçalara
ayrýlmakta ve bu parçalar içerisinde belirlenen 1 - 4
ha büyüklüðündeki alanlarda gerekli veriler toplan-
maktadýr (Beasley ve Huggins, 1982). ANSWERS,
aþýným tehlikesinin alansal farklýlýklara göre fiziksel
bazlý algoritmalarla basitçe belirlenebildiði ilk mo-
deldir. CBS (Coðrafi Bilgi Sistemi) ile destek-
lenebilmesi önemli bir özelliðidir. Bu model üzerinde
daha sonra yapýlan bazý geliþtirme çalýþmalarý ile
1990'lý yýllarýn baþýnda LISEM adý verilen bir model
geliþtirilmiþtir (De Roo vd., 1994).
43
22..44.. AAggnnppss
Bu Deterministik-Analitik model, 1980'lerin orta-
larýnda ABD'de; Tarýmsal Araþtýrmalar Servisi (ARS),
Tarým Bakanlýðýna baðlý Toprak Koruma Servisi (SCS)
ve Minnesota Kirlilik Kontrol Ajansý iþbirliði ile
geliþtirilmiþtir. Temel kullaným amacý: Dere akýmý
oluþum simülasyonlarý yapmak ve büyük, daha
ziyade tarýmsal amaçlý kullanýlan yaðýþ havzalarýndaki
(Max. Büyüklüðü 200 km2 olan) dere akýmlarý
üzerinde, toprak aþýnýmýnýn etkisini belirlemek
olmuþtur (Young vd., 1989). Oluþturulmak istenen
bir yaðýþ havzasý içerisinde CBS destekli, uzaktan
algýlamaya dayalý verilerin kullanýlabildiði, ANSWERS
modelinde olduðu gibi sabit deðiþkenlerden oluþan,
50 - 400 m aralýklarla aþýným tespiti yapabilen bir
modeldir. 1994 yýlýndan bu yana Minnesota Üniver-
sitesinde ANNAGNPS (Baker vd., 1995) adý altýnda
modelin geliþtirilmesine çalýþýlmaktadýr.
22..55.. CCrreeaammss,, GGlleeaammss,, OOppuuss,, EEppiicc
ANSWERS ve AGNPS modellerinde giriþ para-
metrelerinin alansal daðýlýmý deðiþik yoðunlukta ve
homojen alanlarda yapýlan ölçümler ile belirlenmek-
teydi. Bu modellerde ise; bölümlendirme iþlemine
geçmeden, öncelikle homojen yamaçlar, oyuntular
vb. belirlenmekte yüzey özelliklerine (toprak yüzeyi
durumu, relief, akýþ uzunluðu vb.) göre yüzeysel akýþ
iliþkileri tespit edilerek bölümlendirme yapýlmakta ve
model parametreleri bulunmaktadýr (Beven, 1989).
Bu modellerin en olumlu tarafý kompleks bir havza
yapýsýnda bile nispeten az sayýda model parametre-
sine ihtiyaç duyulmasýdýr.
Deterministik-Analitik bir model olan CREAMS,
1970'li yýllarýn sonuna doðru ABD'de geliþtirilmiþtir.
Amaç tarýmsal faaliyet alanlarýndaki ve oyuntu alan-
larýndaki aþýným miktarýný belirlemektir. Modelin
temel kullaným amaçlarýnýn baþýnda, 0.4 - 4 km2
büyüklüðündeki tarýmsal kullaným alanlarýnda akýþ ve
madde taþýnýmý ile bitki besin maddesi ve pestisid
kayýplarýný belirlemek de gelmektedir. Model 3 kýsým-
dan oluþmaktadýr: hidrolojik kýsým, aþýným kýsmý ve
kimyasal kýsým. Her bir kýsým verileri ayrý ayrý giri-
lerek sonuçta model tarafýndan birleþtirilmektedir.
CREAMS modeli, infiltrasyon ve akýþ oluþumunu,
toprak parçacýklarýnýn yaðmur damlasýnýn etkisiyle
parçalanmasý olayýný ve alanlardaki yüzeysel akýþ
olayýný; kimyasal özellik ve deðiþimleri de açýklamak
suretiyle tahmin eder. GLEAMS (Reyes vd., 1995)
ise bu modelin daha sonra bazý eklemelerle geliþti-
rilmiþ halidir.
OPUS modeli ise, CREAMS2 (Smith ve Kinsel,
1985) olarak tasarlanan ve daha sonra OPUS olarak
adlandýrýlan CREAMS modelinin devamý niteliðindeki
bir modeldir.
Deterministik-Analitik bir model olan EPIC
(Sharpley ve Williams, 1990), 1980'li yýllarýn baþýn-
da, Amerikan Tarýmsal Araþtýrmalar Servisince
geliþtirilmiþtir. Aþýným olayýnýn meydana getirdiði
ekonomik kayýplarýn hesaplanmasýný amaçlayan bir
modeldir. Ayný zamanda aþýným önleyici tedbirleri
içererek böylece ekonomik kayýplarýn asgariye
indirilmesini amaçlayan bir modeldir. Bu model
toplam olarak 9 adet bileþenden oluþmaktadýr.
Bunlar sýrasýyla; hidroloji, iklim, su ve rüzgar aþýnýmý,
bitki besin maddeleri, bitki geliþimi, toprak sýcaklýðý,
toprak iþleme þekli, diðer toprak iþleme ve kullaným
þekilleri, ekonomi (Williams vd., 1984) dir. CREAMS,
AGNPS, EPIC gibi modellerden faydalanýlarak geliþtir-
ilmiþtir
22..66.. WWeepppp
1980'li yýllarýn ortalarýndan itibaren ABD'de
geliþtirilmeye baþlanan ve 1990'lý yýllarýn sonlarýna
doðru USLE nin yerini almasý için geliþtirilen bir mo-
deldir. Bu model, tarýmsal alanlardaki toprak kay-
býnýn belirlenmesinin yaný sýra, ormanlýk alanlar ve yol
yapým çalýþmalarý esnasýnda oluþan toprak aþýnýmý
vb. toprak kayýplarýnýn belirlenebilmesini de amaçla-
maktadýr. Bu model çalýþmasý, kendisinden önceki
modellerin (CREAMS, EPIC, ANSWER vb.) olumlu ve
olumsuz taraflarýný da dikkate almak suretiyle alansal
deneyler, yaðýþ simülatörleri ile model deðiþken-
lerinin test edilmesi gibi araþtýrma çalýþmalarýndan
oluþmaktadýr. Bu konuda 1990 dan beri NSERL
(Ulusal Toprak Aþýnýmý Araþtýrmalarý Laboratuarý) ve
Purdue Üniversitesince yapýlan bir çok araþtýrma
sonuçlarý yayýnlanmýþtýr (Lane ve Nearing, 1989).
Ancak yaygýn bir kullaným alaný bulabilmesi için
gerekli araþtýrma ve geliþtirme çalýþmalarý günümüze
deðin henüz tam anlamýyla gerçekleþtirilememiþtir.
Bu modelin temel kullaným alaný USLE de olduðu
gibi toprak iþleme biçimlerini de dikkate almak
suretiyle uzun dönemli toprak aþýnýmý deðerlerinin
belirlenmesi ve tahmin edilmesidir. Bu model, iklim,
toprak sýcaklýðý, kar hareketi ve erime özellikleri,
topraðýn su ekonomisi ve sulama, infiltrasyon ve
perkolasyon, yüzeysel akýþ, bitki geliþimi, toprak
iþleme yöntemleri, kompaktlaþma gibi parametreleri
kapsamaktadýr (Flanagan ve Nearing, 1995). Bu
parametrelerin karþýlýklý iliþkilerini dikkate almakta ve
karmaþýk olan bu iliþkiler yumaðýný basitleþtirici denk-
lemlerle ortaya koymaktadýr. Model, bölgesel deðiþik-
likleri, toprak iþleme þekillerini ve bitkisel özellikleri
yansýtabilmeyi de amaçlamaktadýr. Diðer bir çok
44
modelin aksine, grafiksel kullaným ortamý ve
menülerle desteklendiðinden kolay kullaným imkaný
saðlar. Sonuçlar metrik sistemde alýnabilmektedir.
22..77.. EEuurroosseemm
Avrupa Toprak Aþýnýmý Modeli olarak adlandýrýla-
bilecek (Morgan vd., 1993) olan bu model, 1990'lý
yýllarýn baþýnda geliþtirilmiþtir. Modelin geliþtirilmesi
Avrupa Birliðinin isteði ve desteði ile olmuþtur.
Aðýrlýklý olarak, Ýngiliz, Belçikalý ve Ýtalyan bilim
adamlarýnca geliþtirilmiþtir. Modelin hidrolojik
bileþenlerinin tespiti Amerika'da geliþtirilen KINEROS
adlý modelden (Woolhiser vd., 1990) esinlenerek
oluþturulmuþtur. Modelin temel kullaným alaný;
tarýmsal alanlarda ya da küçük havzalardaki (ya da
havza bölümlerindeki) hidrolojik olaylarý ve toprak
aþýnýmý deðerlerini yaðýþ özelliklerine baðlý olarak
açýklamak ve tahmin etmektir. Maksimum uygulama
alaný büyüklüðü WEPP modelinde olduðu gibi 2.5
km2 civarýndadýr. Alansal daðýlým OPUS (Ferreira ve
Smith, 1992) modelinde olduðu gibidir. EUROSEM
modelinde dikkate alýnan parametrelerin (Rickson,
1994) baþlýcalarý þunlardýr: Doðrudan toprak
yüzeyine ulaþan yaðýþ, intersepsiyonla tutulan yaðýþ,
infiltrasyon, aþýným türleri, toprak materyalinin taþýn-
masý ve depolanmasý þekilleri, oyuntu aþýnýmý
geometrisindeki yaðýþa baðlý olarak oluþan deðiþim
vb…
22..88.. DDiiððeerr MMooddeelllleerr
Yukarýda açýklana modellerin yanýnda geliþtirilmiþ
baþka bir çok model de mevcuttur. Bu modellerden
bazýlarý þunlardýr: KYERMO (Kentucky Aþýným
Modeli) (Hirschi ve Barfield, 1988), KINEROS
(Kinematik Aþýným Ve Yüzeysel Akýþ Modeli)
(Woolhiser vd., 1990), SWRRB (Havza Bazlý
Simülasyona Dayalý Toprak ve Su Kaynaklarý Yönetimi
Modeli) (Arnold vd., 1990 ), SWMM (Sel Sularý
Yönetimi Modeli) (Huber, 1987), HSPF (Fortran
Bazlý Hidrolojik Benzetim Modeli) (Johanson, 1984)
vb…
Günümüze kadar geliþtirilen bazý benzetim mo-
delleri, modellerin temel model deðiþkenleri, etmen-
leri, bunlarý geliþtiren bilim adamlarýnýn isimleri vb.
bilgiler aþaðýda bir çizelge halinde verilmiþtir (Çizelge
1).
33.. SSOONNUUÇÇ VVEE ÖÖNNEERRÝÝLLEERR
Geçen yüzyýlda yukarýda bir kýsmý açýklanan,
toprak aþýnýmýný ve onu etkileyen ya da onun etkile-
diði etmenleri irdeleyen birçok araþtýrma ve model
denemeleri yapýlmýþtýr. Ancak henüz hiçbir ampirik,
analitik, nümerik vb. model üzerinde tartýþmasýz fikir
birliði edilebilmiþ deðildir. Bu konuda araþtýrma ve
uygulamaya dayalý ve özellikle bölgesel bazlý veri
eksikliði bulunmaktadýr. Modellerin bölgesel uygula-
malardaki güvenilirlik düzeyinin artýrýlmasý gerek-
mektedir. Bu ise ancak, disiplinler arasý ve bütünleþik
çalýþma gruplarýnýn oluþturularak bilimsel araþtýr-
malarýn yapýlmasýyla mümkün olabilecektir. Özellikle
Türkiye'de, bu konudaki gereksinim daha da fazladýr.
Çünkü Türkiye, aþýným olayýnýn dünya üzerinde en
yoðun olarak yaþandýðý ülkelerin baþýnda gelmekte-
dir.
ÇÇiizzeellggee 11.. ddeekkii KKýýssaallttmmaallaarrýýnn AAnnllaammllaarrýý::
YYaazzaarrllaarr::
11.. Wischmeier ve Smith (1978), 22.. Schwertmann
ve diðerleri (1990), 33.. Hensel (1991), 44.. Flacke ve
diðerleri (1990), 55.. Renard ve diðerleri (1991,
1993), 66.. Beasley ve diðerleri (1980), 77.. Davis ve
diðerleri (1990), 88.. Young ve diðerleri (1987,
1994), 99.. Knisel (1980), 1100.. Ferreira ve Smith
(1992), Smith (1992), 1111.. Sharpley ve Williams
(1990), 1122.. Flanagan ve Nearing (1995), Flanagan
ve Livingston (1995), 1133.. Morgan ve diðerleri
(1992, 1993), 1144.. Shmidt (1994), 1155.. von Werner
(1995).
MMooddeell TTiipplleerrii::
AA:: Analitik, DD:: Deterministik, EE:: Ampirik, MM::
Matematik, NN:: Nümerik, ll:: parçalý model, 1-, 2-, 3-d:
Boyut sayýlarý:
BBööllüümmlleerr::
BBSS:: Toprak Ýþlemesi ve Koruma Önlemleri, BBWW::
Sulama, DDPP:: Depolama, IINN:: Ýnfiltrasyon, NNAA:: Bitki
Besin Maddesi Ekleme, PPAA:: Pestisid Kullanýmý, PPWW::
Bitki Büyüme Durumu, SSBB:: Kar ve Topraðýn Donma
Durumu, WWAA:: Su Aþýnýmý, WWII:: Rüzgâr Aþýnýmý, WWGG::
Hava Durumu, WWHH:: Su Ekonomisi, ZZAA:: Drenaj
Durumu.
44.. KKAAYYNNAAKKLLAARRArnold, J.G., Williams, J.R., Nicks, A.D., Sammons, N.B., SWRRB:a
basin scale simulation model for soil and water resources manage-
ment, Texas A&M University pres, Austen. 1990.
Auerswald, K., Flacke, W., Neufang, L., Raeumlich differenzierende
Berechnung grossmassstaeblicher Erosionsprognosekarten -
Modelgrundlagen der DABAG, Zeitschrift für Pflanzenernaehrung und
Bodenkunde, Sayý 151, 1988.
Baker, K.D., Theurer, F.D., Witte, J., AGNPS verification: science
(Version 5.00), University of Minnesota, FTP-Text, 1995.
Beasley, D.B., Huggins, L.F., ANSWERS - user manual, US
Environmental Protection Agency, Chicago, 1982.
Bork, H.R., Schröder, A., Handbuch für Bodenkunde, VI.4.5.
Quantifizierung des Bodenabtrags anhand von Modellen, Germany,
1996.Beven, K., Changing ideas in hydrology- the case of physically-
based models, Journal of Hydrology, Sayý 105, 1989.
De Roo, A.P.J., Wesseling, C.G., Cremers, N.H.D.T., Offermans, J.E.,
Ritsema, C.J., van Oostindie, K., LISEM: a new physically-based hydro-
logical and soil erosion model in a GIS-environment, theory and imple-
mentation, International Association of Hydrological Sciences
Publication, Wallingford, 1994.
Dikau, R., Experimentelle Untersuchungen zu Oberflaechenabfluss
und Bodenabtrag von Messparzellen und Landwirtschaftlichen
Nutzungsflaechen. Heidelberger Geographische Arbeiten, 81-195,
Universitaet Heidelberg, Heidelberg, 1986.
Ferreira, W.A., Smith, R.E., OPUS-an integrated simulation model
for transport of non-point source pollutants at the field scale II: user
manuel, US Department of Agriculture-Agricultural Research Service,
Washington, 1992.
Flanagan, D.C., Nearing, M.A., US Department of Agriculture -
Water Erosion Prediction Project (WEPP): hillslope profile and water-
shed model documentation (Version 95.7), National Soil Erosion
Research Laboratry Report, West Lafayette, 1995.
Foster, G.R., Meyer, L.D., Mathematical simulation of upland ero-
sion by fundemental soil erosion mechanics, Agricultural Research
Service, 40 S., US Department of Agriculture-Agricultural Research
Service, Oxford, 1975.
Hacýsalihoðlu, S., Doðu Karadeniz Ardý Gümüþhane Yöresinde
Farklý Kullaným ve Eðimdeki Arazilerin Toprak Aþýnýmýnýn Nicel ve Nitel
Olarak Belirlenmesi Ýle "USLE" Benzetim (Simülasyon) Modeli
Sonuçlarýnýn Karþýlaþtýrýlmasý Üzerine Araþtýrmalar, KTÜ Fen Bilimleri
Enstitüsü, Yayýnlanmamýþ Doktora Tezi, Trabzon, 2004.
Hirschi, M.C., Barfield, B.J., KYERMO-a physically based research
erosion model, part 1: model development, Transactions of the
American Society of Agricultural Engineers, 1988.
Hrissanthou, V., Simulationsmodelle zur Berechnung der taeglich
Feststofflieferung eines Einzugsgebietes, Mitteilungen des Instituts für
Hydrologie und Wasserwirtschaft 31, Technische Hochschule,
Karlsruhe, 1987.
Huber, W.C., Storm Water Managenet Model (SWMM), User's
manual (Version III), US Enwironmental Protection Agency,
Washington, 1987.
Johanson, R.C., User's manual for hydrological simulation prog-
ram-fortran (HSPF), US Enwironmental Protection Agency,
Washington, 1984.
Kirkby, M.L., 1980. Modelling water erosion processes, 183-216,
Wiley, Chichester.
Lane, L.J., Nearing, M.A., US Department of Agriculture - Water
Erosion Prediction Project (WEPP): hillslope profile version model doc-
umentation (Version 89), National Soil Erosion Research Report, US
Department of Agriculture-Agriculture Research Service, West
Lafayette, 1989.
Meyer, L.D., ve Wischmeier, W.H., Mathematical simulation of the
processes of soil erosion by water - Transactions of the American
Society of Agricultural Engineers, 12, 754-758, Washington D.C.,
1969.
Morgan, R.P.C., Quinton, J.N., Rickson, R.J., EUROSEM documen-
tation manuel (Version 2), Silsoe College, Siosoe, 1993.
Moore, I.D., Burch, G.J., Modelling erosion and deposition: topo-
graphic effects, Transactions of the American Society of Agricultural
Engineers, 29, 1624-1630, 1986a.
Moore, I.D., Burch, G.J., Physical basis of the length-slope factor
of the Universal Soil Loss equation, Soil Science Society of Americam
Journal, 50, 1294-1298., 1986b.
Renard, K.G., Foster, G.R., Weesies, G.A., Porter, J.P., RUSLE -
Revised Universal Soil Loss Equation, Journal of Soil and Water
Conservation, Sayý 46, 1991.
Renard, K.G., Revised Universal Soil Loss Equation (RUSLE),
User's guide (Version 1.02), 167 S., US Soil and Water Conservation
Society, Ankey, 1993.
Reyes, M.R., Bengtson, R.L., Fouss, J.L., Carter, C.E., Comparison
of erosion predicting with CLEASEM, GLEASEM-WT and CLEASEM-
SWAT models for alluvial soils, Transaction of the American Society of
Agricultural Engineering, Sayý 38, 1995.
Rickson, R.J., Potential applications of the EUROSEM for evaluet-
ing soil conservation measueres, Conserving Soil Resources:Europien
perspectives, CAB, Wallingford, 1994.
Schwertmann, U., Vogl, W., Kainz, M., Bodenerosion durch
Wasser: Vorhersage des Abtrags und Bewertung von
Gegenmasnahmen, Ulmer Yayýnevi, Stutgart 1987.
Shapley, A.N., Williams, J.R., EPIC: Erosion/Productivity Impact
Calculator, US Department of Agriculture-Agriculture Research Service,
Washington, 1990.
Smith, R.E., Kinsel, W.G., Summary of Metodology in the
CREAMS2 model, Proceedings of the Natural Resources Modeling
Symposium, Washington, 1985.
Williams, J.R., Jones, C.A., Dyke, P.T., A modeling approach to
determining the relationship between erosion and soil productivity,
Transactions of the American Society of Agricultural Engineerings, Sayý
27, 1984.
Williams, J.R., Sediment routing for agricultural watersheds,
Water Resources Bulletin, Sayý 11, 1975.
Wischmeier, W.H., Smith, D.D., Predicting Rainfall Erosion Losses
- a guide to conservation planing, Agriculture Handbook 282, US
Department of Agriculture/Science and Education Administirstion,
Washington 1978.
Woolhiser, D.A., Smith, R.E., Goodrich, D.C., KINEROS-a kinemat-
ic runoff and erosion model. Documentation and user manuel, US
Department of Agriculture-Agricultural Research Service, Washington,
1990.
Young, R.A., Onstad, C.A., Bosch, D.D., Anderson, W.P., AGNPS,
Agricultural Non-point source Pollution Model, Journal of Soil and
Water Conservation, 1989.
DDÝÝPPNNOOTT
1- Bu Makale, "Su Havzalarýnda Toprak ve Su Kaynaklarýnýn Korunmasý,
Geliþtirilmesi ve Yönetimi Sempozyumu" nda sunulan bildirinin
geniþletilerek deðiþtirilmiþ ve güncelleþtirilmiþ halidir.
2- Uzunluðu 22,1 m olan ve % 9 eðime sahip parseller olup, toprak-
taki organik madde miktarý % 4 ten fazla, toplam toz ve ince kum oraný
% 70 i geçmeyen nadasa býrakýlmýþ alanlardýr.
45
46
*Orman Yüksek Mühendisi
DOÐU KARADENÝZ ORMANCILIÐININ LOKOMOTÝFÝ"KIZILAÐAÇ" TÜRÜ
Mehmet Sadýk AYAN*
Kýzýlaðaç: Her yýl tohum verir, 2-3 yýlda bir, çok
bol tohum verir; Buna raðmen kendi meþçeresi
altýnda gençlikler meydana getiremez; Tohumlarý su
ile taþýnma özelliðine sahiptir. Çok uzak mesafe-
lerdeki mineral topraðý taþkýnlar ve yüzeysel eroz-
yonla açýða çýkmýþ yeterli rutubete sahip alanlarda,
homojen gençliklerle meþçereler kurmasýndaki
tohum ulaþtýrma özellikleri dikkate þayan araþtýrma
konusudur. Olaðan üstü yayýlma özelliði gösteren
çok bol tohumlarý ile; ziraat alanlarýný istila eder,
dere yataklarýný mil üzerinde kurduðu sýk ve doðal
gençliklerinin aðaç olmasý ile sýkýþtýrýr, doðal tahkim
bentleri kurarak rusubatý tutar. Sularýn olaðan üstü
kabarmasý sonucu koparýlan kalýn çaplý aðaçlar men-
fezleri ve köprüleri týkatýr, baraj olup patlayarak
doðal afetlere yol açabilir. Bu yüzden ana dere
mecrasýnda büyüyüp geliþen boylu aðaçlarýn
kesilerek temizlenmesi gerekir. Hýzlý geliþir bol ürün
verir: Odun ürünlerinin çok çeþitli kullaným özellikleri
ve alanlarý vardýr. Çay ve fýndýða alternatif olabilir.
Bölgede sosyal hayatýn kaçýnýlmazý olduðundan,
ekonomik ürün olarak deðerlendirmeye alýnmasý çok
önemli güncel bir konudur. Nitekim üretim ve tüke-
timi serbest kaldýðý takdirde, Pavlonya gibi yabancý
hýzlý yetiþen türlerin denenmesine gerek kalmaz. En
önemlisi, sanayide büyük ölçüde istihdam alanlarý
meydana getirebilir.
Kýzýlaðaç odunu beþikten mezara kadar her yerde
insanlýðýn hizmetinde olmuþtur. Çok çeþitli kullaným
özellikleri ve alanlarý vardýr. Odununun kesimden
hemen sonra havadaki oksijenle oksitlenmesinden
kaynaklanan ""ppaarrllaakk ssaarrýýmmssýý kkýýrrmmýýzzýý"" rreennkklleennmmeessiinn--
ddeenn dolayý kýzýlaðaç adýný almýþtýr. Rutubetli hava ile
direkt temasa geçmez ise, toprak derinliklerinde çok
uzun yýllar dayanýr. Su içerisinde siyahlaþarak
taþlaþýr ve çelikleþir. Bu özelliði ile de pataklýk zemin-
lerin sertleþtirilmesinde yýllarca kullanýlmýþtýr.
Rutubetle temasa geçmediði, havadaki nemin çok
düþük olduðu yüksek rakýmlý yerlerde (yaylalarda)
çok uzun yýllar odun yapýsýný muhafaza etmekte,
asla ardaklanýp çürümemektedir. Odunu yumuþak
kolay iþlenen ve soyulabilen, yeknesak bir tekstüre
sahiptir. Hafiftir, çalýþmasý çok az, direnç özellikleri
orta derecededir. Planyalama, frezeleme, tornalama,
delme ve zýmparalama iþlemlerinin kolaylýkla yapýla-
bildiði; iyi boyanma ve cilalanma özelliðini gösterdiði
bilinmektedir.
Baþlýca kullaným alanlarýný sýralayacak olursak;
kibrit sanayinde, kurþun kalemi yapýmýnda, kâðýt
hamuru yapýmýnda, emprenye edildiði takdirde tel
direði ve çit kazýðý yapýmýnda, lif ve yonga levha
yapýmýnda, soyma ve kaplama levha üretiminde,
kontrplak sanayinde, model yapýmýnda, dökümcü
modellerinde, þapka kalýbý, ayakkabý kalýbý ve
ökçelerinde, ambalaj sanayinde, sebze ve meyve
kasalarýnda, mobilya üretiminde, yemek odasý, yatak
odasý, masif olarak mutfak takýmlarýnda, çeyiz
sandýðý yapýmýnda, yayýk ve döver tahtasý yapýmýn-
da, hamur ve çamaþýr teknesi, kaþýk kepçe ve iplik
makarasý yapýmýnda, ahýr ve samanlýk, sera ve sun-
durma yapýmýnda, çadýr direklerinde, inþaat kereste-
si ve inþaat direði olarak, bataklýk zeminlerin
47
sertleþtirilmesinde kazýk olarak, maden direði
yapýmýnda, toprak altý inþaatlarý ve drenaj iþlerinde,
su bendi inþaatlarýnda, odun kömürü olarak barut
sanayinde, aðaç kabuklarý boya imalatýnda, halkalý
beþik yapýmýnda, tabut ve mezar perdesi yapýmýn-
da…
Doðukaradenizde (Trabzon da, Rize de,
Gümüþhane de) 22000 Ha. Sosyal baskýlý, 3000 Ha.
Sosyal baskýsýz olmak üzere toplam 25000 Ha. Saf
kýzýlaðaç koru ormanlarý vardýr.
Ayrýca 63000 Ha. Sahada sosyal baskýlý, 26000
Ha. Sahada sosyal baskýsýz olmak üzere toplam
89000 Ha. Sahada kýzýlaðaç karýþýk meþçerelerý
bulunmaktadýr. Anlaþýlýyor ki kýzýlaðaç türünün
hâkim olduðu yerler, genelde ziraat alanlarý ve yer-
leþim yerleri ile iç içe olan sahalardýr. Bu nedenle
çoðunlukla üretime konu edilememektedirler.
Hâlbuki bölgenin bu önemli türünün idare müddeti
25-30 yýldýr. Artýmdan durmuþ, çürümeye ya da
usulsüz faydalanmaya adeta terk edilmek zorunda
kalýnan bu hýzlý ve çok kolay yetiþen, asaletli nadide
tür olduðu bir türlü kavranamayan kýzýlaðaç;
Bölgenin insanlarýna doðal bir lütuf olduðunu
göstermek için biyolojik mücadelesini baþarý ile
sürdürmeye devam etmektedir.
Okuyucunun affýna maðrur en; Aydýn insanýmýz
ve hele de akademik çevrelerimiz bu kadar nankör
olmamalýdýr. (Konunun ehemmiyetini vurgulamak
için kelime bulmak zordur.) Kadastro çalýþmalarýnýn
tamamlanmasý ile de, kýzýlaðaç türünün biyolojik
kabiliyeti nedeni ile býrakýlan tarým alanlarýný istila
etmesi sonucu oluþan genç meþçereler dâhil olmak
üzere, devlet iktisabý netleþen bölgenin kýzýlaðaç
ormanlarýný planlý üretime sokabilmek için; siyasi,
idari, bürokratik ve bilim çevrelerinin kayda deðer
bir mücadele vermemesi önemli bir sorumluluktur.
Aksi halde; arazi hâkimiyeti nedeni ile üretimi ve
tüketimi sorular ve sorunlar içeren kýzýlaðaç, daha
uzun yýllar odun ham maddesi olarak israf edilmeye
devam edilecektir.
Ve bölgede kurulmuþ çaðdaþ normlarda sunta
üretimi yapabilen fabrikalar, ham madde temininde-
ki zorluklar nedeni ile kapanma durumu ile karþý
karþýyadýr. Ýstihdamýn bu kadar önemli olduðu
günümüzde, tuzu kuru olan etkili ve yetkilileri bir
þeyler yapmak üzere göreve çaðýrmak istiyorum.
Sözün özünde rahatlýkla söylenebilir ki; "Biyolojik
özellikleri nedeni ile, tohumdan ve sürgünden çok
kolay üreme kabiliyeti, yöre topografyasý ve hýzlý
yetiþen doðal tür olmasý nedenlerinden ötürü;
kýzýlaðaç üretimini serbest býraksanýz bile, toplam
serveti katlanarak artacaktýr."
Kýzýlaðaç yöremiz topografyasýnda; erozyon
nedeni ile mineral topraðý açýða çýkmýþ alanlara,
açýlan yollarýn dolgularý ile þevlerine, dere yatak-
larýnýn rutubetli milli alanlarýna, tarým alanlarýnýn
yüzeysel erozyona uðramýþ çok meyilli kýsýmlarýna,
hatta hiçbir türün barýnamadýðý orman içi bataklýk-
larýna öncü aðaç olarak hemen gelmektedir; Kesif ve
homojen gençlikler kurmaktadýr. Bu yönü ile yöre
doðasýný güzelleþtirmede aktif ve doðal rolü vardýr.
Sürgünden ve tohumdan çok kolay yatýþmasý, hýzlý
büyümesi ve yerleþim yerleri ile tarým alanlarýna
sokulmasý; halkýn yaþamsallýðýnda zati ihtiyaçlarýný
büyük ölçüde gidermesi yönleri ile de, diðer türler
ormanlarýnýn usulsüz kesimlerden korunmasýný
saðlamaktadýr. Üretiminde öncü rolünü veciz bir
þekilde sergileyen ve estetiðini sunan kýzýlaðacýn,
odun hammaddesi tüketimindeki kapsam ve kapa-
sitesinin önü, maalesef anayasal ve yasal orman
mevzuatlarý nedeni ile son derecede kilitlenmiþtir.
Türe has üretim ve tüketim sorunlarýnýn
çözülebilmesi durumunda; DDooððuukkaarraaddeenniizz oorrmmaann--
ccýýllýýððýýnnýýnn llookkoommoottiiffii ""KKIIZZIILLAAÐÐAAÇÇ"" ttüürrüü oollaaccaakkttýýrr..
48
*Orman Yüksek Mühendisi
GÜZEL YAZI YAZAMIYORUMSami Y. ÖLÇER
Oysa hey iyi niyetle otururum yazýmýn baþýna.
Þöyle pespembe bir yazý yazayým, insanlar mutlu
olsunlar diye.
Yok, olmuyor, hamurumda yok demek ki!
Suç rahmetli babamýn aslýnda.
Ýlkokulda Ali ÖZENÇ diye bir öðretmenimiz var.
Dersin baþýnda dört civciv alýr, onlarý büyütür ve
hemen yumurtalarýný satardý. Sonunda tavuk olduk-
larýnda da elden çýkarýp sattýðýnda ortaya müthiþ
bir kâr çýkardý. Ben hemen eve gelir babama
“pazardan civciv alýp besleyelim” diye baþlar ve Ali
Bey’in hesabýný yapardým. Babam “Ali Bey kümes
parasýyla, yem parasýný hesapladý mý” diye sorar ve
“bu kadar kârlýysa kendisi yapsýn” derdi.
Demek ki bu huy “kim, nerede ve nasýl yapacak”
sorularýný sormak bende genetik bir miras.
Son Dergide çýkan yazýmý okuyunca düþündüm
bunlarý. Sevgili hemþehrim, kardeþim Abdurrahman
SAÐKAYA yedi kiþilik bir üst kurul kurdu ve
ormancýlýðý politik etkilerden kurtardý. Okuyunca
çok mutlu olmanýz ve “çok þükür kurtuluyoruz
demek ki” dememiz gerekmez mi: Ama nerede
bende o güzel duygular? “Yedi kiþiden dördünü
hükümet atarsa bu iþ nasýl olur, özellikle arazi tah-
sislerini bu kurulmu yapacak, kuruldu neden
bakanlýktan kimse yok” gibi nerede muzýr sorular
var, hepsi kafama üþüþüyor. “Sana ne be kardeþim,
keyfimize neden limon sýkýyorsun” diyenler haksýz
mý?
HHUUYYLLUU HHUUYYUUNNDDAANN VVAAZZGGEEÇÇMMEEZZ
Bunlarý neden yazýyorum.
Bu sayý için eðlenceli bir konu bulmuþtum, onu
yazacaktým. Ama heyhat. Son sayýda benim yazým-
dan sonraki yazý “Musalla Taþýndaki 2/B Alanlarý”
baþlýklý Sayýn Kamil ÞAHÝN imzalý yazýyý defalarca
okudum. Ve uzun uzun kendimle mücadele ettim.
“Sana ne, Sayýn ÞAHÝN kangren olmuþ bir problemi
üç sayfada çözmüþ iþte” dedim.
Ama gel bunu bana anlat. Emeklilik öncesi üç yýl
bu konu ile uðraþtým. Gelde karýþma þimdi. Bu
kadar kolaydý da nasýl biz bunu akledemedik demez
misiniz?
TTAAÞÞRRAA -- MMEERRKKEEZZ FFAARRKKII
Öncelikle þunu belirtmeliyim. Burada yapýlan
fikir tartýþmasýdýr. Sayýn Kamil ÞAHÝN kardeþimi hiç
tanýmam. Adým kadar emin olduðum tek þey, ken-
disinin çok iyi niyetli olduðudur. Sayýn ÞAHÝN “25
yýlýmý iþletmecilikte geçirdim” dediðine göre
Ankara’da görev yapmadýðýný tahmin ediyorum.
Bunun en önemli delili, yazýsýnýn beþ yerinde,
problemin çözümü için anayasa deðiþikliði isteme-
si.
Türkiye’de yapýlacak en zor iþlerden birisi
anayasa deðiþikliðidir. Bir baþka ifadeyle bir konu
için anayasa deðiþikliði gerekiyorsa, neredeyse hiç
ümit yok demektir. Hikaye meþhurdur. Napolyon
neden maðlup olduðunuz diye sorduðunu komu-
tanýn, pek çok sebep vardý bir kere barut bitmiþti
demesi üzerine, gerisini saymanýza gerek yok der
ya. Bende diyorum ki bu iþ için anayasa deðiþikliði
gerekir diyorsanýz, gerisini yazmayýn derim.
BBÝÝRR MMEECCLLÝÝSS HHÝÝKKAAYYEESSÝÝ
Gelelim yasa deðiþikliklerine.
Benim 36 yýlda öðrenebildiðim þeylerin baþýnda
“ne yaparsanýz yapýn aman orman kanununu
Meclis”e götürmeyin kuralý gelir.
Gayet iyi niyetlerle yasanýn filan ve filan mad-
delerindeki iki fýkranýn deðiþtirilmesi için bir teklif
hazýrladýnýz. Bu önce komisyona girer. Orada inanýl-
maz sorular ve tekliflerle karþýlaþýrsýnýz. Bir komis-
yon toplantýsýnda bir milletvekili, konumuz çevre
iken bana “siz neden ormanda yaþayan halka zulüm
yapýyorsunuz” diye sormuþtu. “Biz bu Fakülteye
girerken hastaneden sadizme meyillidir diye rapor
almamýz istenir sayýn milletvekilim” dedim ve
herkes güldü, öylece geçiþtirdim. Yani sinirlerinizin
çelikten olmasý þarttýr. Olmaz ya, farzedelimki tek-
lifinizi aynen geçirdiniz komisyondan. Asýl macera
genel kurulda olur. Orada bürokratýn konuþma
hakký da yoktur.
Özel kalem müdürlüðüm sýrasýnda Meclis’te bir
oturuma katýldým, zamanýn Bakanýyla beraber.
Gecenin ilerleyen bir saati ve Meclis’te tamamý
tamamýna oniki milletvekili kalmýþ. Kadastro
komisyonlarýnýn kimler oluþacaðý konuþuluyor. Bir
milletvekili oturduðu yerden “ormancýlar kuzu
yemeði severler, komisyonlara birer kasap üye
konulsun” diye baðýrdý. Baþkan herhalde tüm gün
süren oturumlardan yorgun düþmüþ olacak ki,
hemen hiç düþünmeden “bir sayýn üyemizin
komisyonlara birer kasap üye konulmasý
yönünde...” diye baþlayýnca, milletvekili baktý ki
49
durum kötüye gidiyor, “þaka yaptým, þaka” diyerek
baþkaný susturdu. Bunlar Meclis zabýtlarýnda var.
Yani Yasa Meclis’ten öyle bir çýkar ki, tanýya-
mazsýnýz, götürdüðünüze piþman olursunuz.
Ýþte bunlar taþradan pek net görünmez. Belki de
akýllarýna þu yasayý deðiþtirseler bu problemler
çözülür, bunlar niye böyle yapmýyorlar fikri bile
gelebilir. Onlar iyi niyetli yazdýklarý maddelerin
alkýþlarla aynen geçeceðini zannederler. Ancak
kazýn ayaðý hiçte öyle deðildir.
NNEEDDEENN GGEERRÇÇEEKKÇÇÝÝ OOLLAAMMIIYYOORRUUZZ??
Sevgili ÞAHÝN Kardeþim yazýsýnda bir orman alt
sýnýrý çiziyor ve bana göre en tehlikeli cümlesini
kuruyor, “bu sýnýrlar arasýnda kalan alanlarda 100
yýllýk fýndýk bahçesi, meskün mahal olsa dahi, ne
þartlarda olursa olsun tasfiye edilerek...” diye
devam ediyor. Devamýný korkumdan yazamýyorum.
Çünkü devamý TCK’nun cinayeti teþvik bölümüne
aynen uyuyor. Bilmiyorum Sayýn Þahin kardeþimin
memleketi neresi? ama kesinkes Karadenizli deðil.
Siz adamýn yüz yýllýk fýndýk bahçesini ve evini ala-
caksýnýz ve hayatta kalmayý ümit edeceksiniz. Bu
teþkilat Karadenize býrakýn kadastro komisyonunu
amenajman heyeti gönderemedi. Can emniyeti yok
diye, amenajman kelimesinin manasýný anlatmaya
ömrünüz yetmeyebilir diye. Nerede yaþýyorsunuz?
Neden gerçekçi deðilsiniz?
NNEELLEERR YYAAPPIILLDDII??
Sayýn ÞAHÝN’ÝN çözümlerinin birinci maddesi
arazi sýnýflandýrmasý yapýlmasý olarak gözüküyor.
Ben Fakülteye girdem 1964, sene olmuþ 2008,
hala ayný laf. Ýkinci çözüm maddesi olarak ülke
kadastrosu bitirilmelidir diye yazýlmýþ. Yani bu fikrin
neresi yeni? Ýlk kanun çýkmýþ 1937, “kadastro on
yýl içinde bitirilecektir” diye yazmýþlar. Sene 2008
hala bitmemiþ. Bitirilenleri de Tapu Kadastro Genel
Müdürlüðü kabul etmiyor zaten. Þimdi iþe böyle
baþlarsanýz olmayacak duaya amin demiþ olmaz
mýsýnýz?
En önemli çözüm olarakta (madde 4) 2/B alan-
larýnýn satýþýný yapmak olarak zikrediliyor. Ben
þimdi tam burada soruyorum ”nasýl satacaksýnýz?”
Biliyormusunuz ki bu mesleðin fedakar mensup-
larý “fiat tesbit komisyonlarý” kurarak binlerce 2/B
arazisini sattý. Ta ki imzasýz bir ihbar mektubuna
kadar. Bir yerin fiatýnýn düþük tesbit edildiði, hazi-
nenin zarara uðratýldýðý iddiasýyla Antalya’daki fiat
tesbit komisyonumuzun elemanlarý bir gece saat
03.00’da evlerinden apar topar alýndý. Ayný saatte
Bölge Müdürlüðündeki dolaplarý da adliyeye
taþýndý. Bu arkadaþlarýmýza bir ay süreyle.
Sorgusuz - sualsiz ýslak battaniyeler üzerinde
yatýrýlarak iþkence yapýldý, hiç kimseyle
görüþtürülmedi. Ankara’dan yaptýðýmýz temaslarýn-
da etkisiyle ilk duruþmada serbest kaldýlar ama
hepsi hastalandýlar. Bu hikayenin sonu daha trajik-
tir aslýnda. Adý geçen arazi üzerine kooperatif
kurarak ev yaptýranlar bir daha daha açtýlar.
Konusumu “bize satýlan bu arazinin fiatý fazladýr.”
Evet yanlýþ okumadýnýz, düþük fiattan iþkence
görenler bu sefer fazla fiat için mahkemeye
çýkarýldýlar. Mahkeme fiatýn fazla tesbit edildiðine
karar verdi ve fazladan alýndýðý iddia edilen para bu
kooperatife geri ödendi ve hepsinin evleri bedavaya
geldi. O kooperatif kimlerin diye mi merak ediyor-
sunuz? Benden de bu kadar kabadayýlýk bekle-
meyin, onu da siz tahmin edin.
Satýþlar sonradan Maliye Bakanlýðýna verildi. Her
ilde fiat tesbit komisyonlarý kuruldu. Defterdar
baþkanlýðýnda, tüm kamu kuruluþlarý, meslek
odalarý, emlakçýlar vs. yirmiye yakýn üye. Hiçbir ilde
bu kurul tam olarak toplanamadý. Merkezin dayat-
masý ile güç bela fiat tespitleri yaptýrýldý. Her
komisyon korkusundan normalin üç katý fiatý tespit
etti ve sonuçta Maliye tek metre kare yer satamadý.
Görüyormusunuz gene ne varsa ormancýlarda var.
2/B arazileri satýlmalýdýr diye yazmak kolay.
Bunu yazanlar lütfen bunun nasýlýný da yazarlarsa
memnun oluruz.
NNEERREEDDEE YYAAÞÞAADDIIÐÐIINNIIZZAA BBAAKKIINN
Bir yazý yazarken, bir öneride bulunurken lütfen
“ben nerede yaþýyorum” diye sorun kendi kendi-
nize.
Eðer Türkiye’de yaþýyorsanýz ve çözümünüz
anayasa deðiþikliði ile her Meclis’e gidiþinde orman
tarifinden birþeyler kaybeden birinci ve ikinci mad-
deye, çýkarýlan cümlelerin yeniden yazdýrýlmasý,
eklenmesi þartlarýný içeriyorsa bunlar olmaz. Ben
mevcut yazýlýmý muhafaza edebilirsek bunu baþarý
sayarým.
GGÖÖRRDDÜÜNNÜÜZZ MMÜÜ??
Gördüðünüz gibi gene bir güzel yazý yazamadým.
Halbuki deðerli meslektaþým Kamil ÞAHÝN, ne güzel
anayasayý ve yasalarý deðiþtirerek problemi
çözmüþtü. Pespembe bir yazýydý.
Ama siz bana bakmayýn. GIRGIR’da rahmetli
Oðuz ARAL kendine bir isim takmýþ ve sütununda
bu sýfatý kullanýrdý: “Huysuz Ýhtiyar”. Bende belki
yazýlarýmda böyle bir baþlýk koymalýyým.
Beni de öylesine okuyun iþte.
50
HABERLER
OOddaammýýzzccaa ddüüzzeennlleenneenn 11.. DDooððaa KKoonnuulluu FFoottooððrraaff YYaarrýýþþmmaassýýnnaa kkaattýýllaann ffoottooððrraaffllaarr,, sseeççiiccii kkuurruull ttaarraaffýýnnddaann ddeeððeerrlleennddiirriillmmiiþþ vvee ddeerreecceeyyee
ggiirreenn ffoottooððrraaffllaarr bbeelliirrlleennmmiiþþttiirr..
OORRMMAANN MMÜÜHHEENNDDÝÝSSLLEERRÝÝ OODDAASSIINNCCAA DDÜÜZZEENNLLEENNEENN 11..DDOOÐÐAA KKOONNUULLUU FFOOTTOOÐÐRRAAFF YYAARRIIÞÞMMAASSIINNDDAA DDEERREECCEEYYEE GGÝÝRREENNLLEERR
Birincilik Rüknettin Tekdemir / Kastamonu
Ýkincilik Tamer Yýlmaz / Burdur
Üçüncülük Rüknettin Tekdemir / Kastamonu
Mansiyon Tamer Yýlmaz / Burdur
Mansiyon Özcan Kukkuk / Karaman
Mansiyon Süleyman ALKAN / Trabzon
Mansiyon Atakan Baykal / Burdur
Sergilemeler Atakan Baykal / Burdur
Sergilemeler Atakan Baykal / Burdur
Sergilemeler Atakan Baykal / Burdur
Sergilemeler Atakan Baykal / Burdur
Sergilemeler Cumhur Ertekin / Ankara
Sergilemeler Emin Güzenge / Antalya
Sergilemeler Emin Güzenge / Antalya
Sergilemeler Emrah Ersoy / Eskiþehir
Sergilemeler Güzide Devrim Özlem Baykal / Burdur
Sergilemeler Güzide Devrim Özlem Baykal / Burdur
Sergilemeler Güzide Devrim Özlem Baykal / Burdur
Sergilemeler Hüseyin Fakir / Isparta
Sergilemeler Hüseyin Fakir / Isparta
Sergilemeler Mehmet Önal / Erzurum
Sergilemeler Muammer Zeki Güven / Ankara
Sergilemeler Muammer Zeki Güven / Ankara
Sergilemeler Rasim Çetiner / Denizli
Sergilemeler Rasim Çetiner / Denizli
Sergilemeler Rasim Çetiner / Denizli
Sergilemeler Rasim Çetiner / Denizli
Sergilemeler Rüknettin Tekdemir / Kastamonu
Sergilemeler Rüknettin Tekdemir / Kastamonu
Sergilemeler Süleyman Alkan / Trabzon
Sergilemeler Süleyman Alkan / Trabzon
Sergilemeler Süleyman Alkan / Trabzon
Sergilemeler Talip Kavlak / Konya
Sergilemeler Turgay Dindaroðlu / Erzurum
Sergilemeler Turgut Balýk / Ankara
Sergilemeler Turgut Balýk / Ankara
Sergilemeler Ulaþ Ahatoðlu / ÇanakkaleSeçilen bu fotoðraflar 2009 yýlý takvimimizde deðerlendirilmiþtir.
1. DOÐA KONULU FOTOÐRAF YARIÞMASI SONUÇLARI
SSaaiimm YYaaþþaarr KKAAYYAA 0033..1100..22000088,, RRaaiiff EErrggüünn DDÖÖNNMMEEZZ 0077..1100,,22000088,, EErrttuuððrruull GGOORRÇÇEELLÝÝOOÐÐLLUU 2244..1100..22000088,,
YYaakkuupp SSAAGGLLIICCAA 2288..1100..22000088,, DDuurrmmuuþþ ÖÖZZDDEEMMÝÝRR 2211..1122..22000088 vefat etmiþlerdir. Kendilerine rahmet, ailelerine
ve meslektaþlarýmýza baþ saðlýðý dileriz.
TMMOB Orman Mühendisleri Odasý Yönetim Kurulu
V E F A T
51
HABERLER
ODAMIZ YENÝ BÝNASI21 MART DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜNDE AÇILIYOR
Orman Mühendisleri Odasý Doðu Akdeniz Þubesi Yönetim
Kurulu Türk Silahlý Kuvvetleri Mehmetçik Vakfý Adana Temsilcisi
Emekli Alb. Çoþkun Eken’i makamýnda ziyaret ederek vakfýn çalýþ-
malarýndan dolayý bütün orman mühendisleri adýna þükranlarýný
sundular. Orman Mühendisleri Odasý Doðu Akdeniz Þube Baþkaný
Selami Tece "Milletimiz Mehmetçiðe, Mehmetçik Milletimize
Emanettir" dedi. Vatan için en deðerli varlýðý olan canýný seve seve
veren þehitlerimizin geride kalanlarýna, gazi ve ailelerine yapýlan
yardýmlarýn önemine deðinen TECE, "Türk Milleti olarak
Mehmetçik Vakfý'na minnet borcumuz vardýr" dedi.
TSK Mehmetçik Vakfý Adana temsilcisi Emekli Alb.Çoþkun
Eken’de, Mehmetçik Vakfý Adana temsilciliðinin yaptýðý çalýþ-
malarý hakkýnda bilgiler verdi. Eken sivil toplum örgütleri, meslek
odalarý ve halkýmýzýn Mehmetçik Vakfý'na göstermiþ olduðu ilgi-
den çok memnun olduklarýný belirterek bu yýlda kurban
baðýþlarýnýn ekonomik krize raðmen yoðun þekilde devam ettiðini
vurguladý. Orman Mühendisleri Odasý Doðu Akdeniz Þube
Baþkaný Selami Tece ziyaretin sonunda, yönetim kurulu olarak
kendi aralarýnda topladýklarý kurban baðýþlarýný TSK Mehmetçik
Vakfý Adana temsilcisi Emekli Alb. Çoþkun Eken’e takdim etti.
TSK Mehmetçik Vakfý Adana temsilcisi Emekli Alb. Çoþkun
Eken’de Tece’ye Sivil toplum kuruluþu olarak bu duyarlýlýklarýndan
dolayý teþekkür etti ve yönetim kurulu üyelerine tek tek.
Mehmetçik Vakfý broþürü, kitapçýðý ve Mehmetçik dergisini
takdim etti.
DOÐU AKDENÝZ ÞUBESÝ
ORMAN MÜHENDÝSLERÝNDENMEHMETÇÝK VAKFINA ZÝYARET
52
HABERLER
3 Kasým 2008 tarihlerinde Ýstanbul'-
da baþlayan Birleþmiþ Milletler Çölleþme
ile Mücadele Sözleþmesi'nin 7. Gözden
Geçirme ve Bilim ve Teknoloji Komite
toplantýlarýna sözleþmeye taraf olan 193
ülke, Uluslar arasý kuruluþlar ve sivil
toplum örgütlerinin temsilcileri katýldý.
Toplantýlar esnasýnda, Türkiye,
Yunanistan, Kýbrýs, Bosna-Hersek,
Hýrvatistan, Slovenya, Arnavutluk, Malta,
Ýtalya, Portekiz, Ýspanya'nýn yer aldýðý
Kuzey Akdeniz Ülkeleri dönem baþkan-
lýðýna Odamýz üyelerinden sözleþmenin
Türkiye Odak Noktasý Erdoðan
ÖZEVREN, baþkan yardýmcýlýðýna da
Portekiz delegesi seçildi. Merkezi
Slovenya da olan Güney-Doðu Avrupa
Kuraklýk Yönetim Merkezinin Baþkan
Yardýmcýlýðýný da yürütmekte olan Sayýn
ÖZEVREN dönem baþkanlýðý görevini bir
yýl boyunca yürütecektir.
Toplantýlarda alýnan kararlarýn
kamuoyuyla paylaþýlmasý maksadýyla BM
Çölleþmeyle Mücadele Sözleþmesi Genel
Sekreteri Luc Gnacadja ve Sayýn Erdoðan
Özevren ortaklaþa basýn toplantýsý düzen-
lediler. Basýn toplantýsýnda Sayýn
Gnacadja, Ýstanbul'da baþarýlý toplantýlar
gerçekleþtirildiðini, tartýþmalarýn çok ver-
imli geçtiðini söyledi. Gnacadja, Ýstanbul'-
daki toplantýnýn kendilerine bir çerçeve
çizeceðine ve gelecekteki toplantýlara ýþýk
tutacaðýna inandýðýný da belirtti.
Tabiatta her þeyin birbiriyle ilin-
tilendirilmesi gerektiðini ifade eden
Gnacadja, þunlarý kaydetti: "Geçmiþte su
yönetimiyle ilgili politikalar genellikle
sadece su baðlamýnda ele alýndý.
Sürdürülebilir arazi yönetimine fazla
deðinilmedi. Ýstanbul'da tüm bu faktörleri
ele aldýk. Bu çerçevede su ve arazi yöne-
timi birlikte ele alýnacaktýr. Suyu araziden
baðýmsýz olarak yönetmek mümkün
deðildir. Ýnsanlar kutup ayýlarýna göster-
miþ olduðu hassasiyeti üzerinde yaþamýþ
olduklarý topraða göstermediðini belirtti."
Sözleþmenin Türkiye Ulusal Odak
Noktasý Erdoðan Özveren ise Türkiye'nin
çölleþmeden etkilenen bölgeler arasýnda
yer aldýðýný belirterek, bu bölgelerde
Türkiye, Yunanistan, Kýbrýs, Bosna-
Hersek, Hýrvatistan, Slovenya,
Arnavutluk, Malta, Ýtalya, Portekiz,
Ýspanya'nýn da bulunduðunu ifade etti.
Sözleþmenin uygulanmasýnda, Ýstanbul'-
da düzenlenen toplantýnýn çok önemli bir
kilometre taþý olduðunu dile getiren Özv-
eren, bu toplantýda önemli yol alýndýðýný
ve çölleþmenin dünyanýn sesiz felaketi
olduðunu belirtti.
Birleþmiþ Milletler Çölleþme ile
Mücadele Sözleþmesi'nin 7. Gözden
Geçirme ve Bilim ve Teknoloji Komite
toplantýlarý, yapýlan çeþitli sosyal etkinlik-
lerin ardýndan 14 Kasým 2008 günü sona
erdi.
TÜRKÝYE KUZEY AKDENÝZ ÜLKELERÝ DÖNEM BAÞKANLIÐINA SEÇÝLDÝ