İnsan haklari derneĞİ · toplumsal alanda Şiddete uğrayan Çocuklar Çocuğa yönelik Şiddet,...

277
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2019 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU 7 ŞUBAT 2020 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

Upload: others

Post on 26-Sep-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

2019 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU

7 ŞUBAT 2020

İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

Page 2: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

2

İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR : 5 DEĞERLENDİRME : 7 İNSAN HAKLARI BİLANÇOSU : 10 AYRINTILI VERİLER : 15

YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin İhlali ve Dur İhtarına Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar) Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar : 15 Köy Korucuları Tarafınadn Öldürülen ve Yaralananlar : 18 CEZAEVLERİNDE ÖLEN ve YARALANANLAR : 18 RESMİ HATA VE İHMAL SONUCU ÖLEN ve YARALANANLAR : 19 POLİS ASKER İNTİHARLARI / ŞÜPHELİ ÖLÜMLERİ : 21 SALDIRIYA UĞRAYANLAR : 22 Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi/Üyesi : 22 Öğretmen/Öğretim Üyesi : 22 Gazeteci : 23 Yerel Yönetici : 23 Avukat : 23 Sağlık Görevlisi : 23 SİLAHLI ÇATIŞMALAR : 24 SINIR HATLARINDA YAŞANAN ÖLÜM VE YARALANMALAR : 39 Kuzey Doğu Suriye Operasyonu : 40 MAYIN VE SAHİPSİZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM VE YARALANMALARI : 40 KUŞKULU ÖLÜMLER : 41 Erkek : 41 Kadın : 41 Çocuk : 43 ÇATIŞMALI ORTAM NEDENİYLE YAŞANAN DİĞER İHLALLER Orman ve Arazi Yakma : 44 Özel Güvenlik Bölgesi İlanı ve Arazi Yasağı : 44 Sokağa Çıkma Yasağı İlanı : 48 Militan Cenazelerine Yönelik Uygulamalar : 51 Ölünün Hatıratına Saygısızlık : 52 KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER Kadın İntiharları : 53 Aile İçi Şiddete Uğrayan Kadınlar : 54 Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Kadınlar : 63 Fuhuş Yapmaya Zorlanan Kadınlar : 70 ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER Çocuk İntiharları : 70 Aile İçi Şiddete Uğrayan Çocuklar : 71 Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 Fuhuş Yapmaya Zorlanan Çocuklar : 75

Page 3: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

3

İŞKENCE YASAĞI - İŞKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ DAVRANIŞ ve CEZALANDIRMA Gözaltında İşkence ve Kötü Muamele : 75 Gözaltı Yerleri Dışında İşkence ve Kötü Muamele : 79 Cezaevlerinde İşkence : 97 Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi : 107 Tehdit Edilenler : 115 Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesinde Şiddete Maruz Kalanlar : 119 KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİNE YÖNELİK İHLALLER Gözaltına Alınanlar – Tutuklananlar- Ev Baskınları : 134 İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER Yasaklanan Etkinlikler : 187 Toplatılan ve Yasaklanan Yayınlar : 189 Düşüncelerini ifade Edenlere Karşı Açılan Soruşturmalar : 190 Düşüncelerini ifade Edenlere Karşı Açılan davalar : 193 Düşüncelerini ifade Edenlere Verilen Cezalar : 196

ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER Baskına veya Saldırıya Uğrayan Kurum ve Kuruluşlar : 202 Kapatılan/Kapatılmak İstenen Kurum ve Kuruluşlar : 205 TOPLANTI ve GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER Güvenlik Güçleri Tarafından Müdahale Edilen Toplantı ve Gösteriler : 206 Ertelenen, Yasaklanan Toplantı ve Gösteriler : 212 CEZAEVLERİNDE YAŞANAN İHLALLER Sevk Uygulamaları : 227 Sağlık Hakkı İhlali : 230 Aile Görüşü Engellenenler : 241 Haberleşme vb. Hakları Engellenenler : 242 Haklarında Soruşturma Açılanlar : 243 Disiplin Cezası Verilenler : 243 Tecrit ve İzolasyon : 245 Cezaevlerinde Diğer İhlaller : 248 EKONOMİK ve SOSYAL HAKLARA YÖNELİK İHLALLER İş Kazalarında Ölen ve Yaralananlar : 259 İşten Çıkarılanlar : 260 Görevden Alınanlar : 261 İhraç Edilenler : 267 Ücreti Verilmeyenler : 268 EĞİTİM HAKKINA YÖNELİK İHLALLER Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından Haklarında Soruşturma Açılanlar : 268 DİĞER HAK İHLALLERİ KAYYIM ATAMALARI : 268 SAĞLIK HAKKI İHLALİ : 273 DİĞER BAŞVURULAR : 273

Page 4: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

4

-RAPORA DAİR AÇIKLAMA-

Bu raporda yer alan veriler ve verilere ait bilançolar, derneğimizin şubelerine mağdurlarca

yapılan bireysel başvurulardan, yerel kaynaklardan edinilen bilgilerden ve basın

taramalarından (Milliyet, Hürriyet, Sabah, Evrensel, Birgün, Cumhuriyet, Yeniyaşam,

Cnnturk, TRTHaber, NTV, Habertürk, ANF, ETHA, DHA, AA, İHA, Bianet.org, El

Cezire, BBC, Sputnik, T24, Welat, GazeteDuvar, GazeteKarınca, Sendika.org,

Mezopotamya Ajansı, JINNEWS) derlenerek hazırlanmıştır.

Raporda yer alan bazı veriler, tanık beyanlarına dayandırılan iddialardır. Ancak, ilgili

kurum veya kişilerden, iddiaların aksini ispatlayacak beyan ve açıklamalar yapılmadıkça,

iddialar doğru ve gerçek olarak kabul edilecektir.

İddialara ilişkin yeni veriler gündeme geldikçe, raporda yer alan ilgili bölümler

güncellenecektir. Rapordan çıkarılabilir veya kesinlik kazandırılarak raporda tutulmaya

devam edilecektir.

Page 5: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

5

KISALTMALAR

AA - Anadolu Ajansı AB - Avrupa Birliği AFAD - TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AİHM - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AKP - Adalet ve Kalkınma Partisi ANF - Fırat Haber Ajansı AP - Avrupa Parlamentosu ATK - Adli Tıp Kurumu BBP - Büyük Birlik Partisi BİMER - Başbakanlık İletişim Merkezi BM - Birleşmiş Milletler BTK - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu

CHP - Cumhuriyet Halk Partisi ÇİM - Çocuk İzleme Merkezi DAKAP - Dicle Amed Kadın Platformu DBP - Demokratik Bölgeler Partisi DEDAŞ - Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. DEM-GENÇ - Demokratik Gençlik Dernekleri Federasyonu DHA - Demirören Haber Ajansı DHF - Demokratik Haklar Federasyonu DHKP-C - Devrimci Halk Kurtuluş Partisi - Cephe DİHA - Dicle Haber Ajansı DİSK - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DTK - Demokratik Toplum Kongresi EGM - Emniyet Genel Müdürlüğü EĞİTİM-SEN - Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası EMEP - Emek Partisi ESP - Ezilenlerin Sosyalist Partisi ETHA - Etkin Haber Ajansı EYP - El Yapımı Patlayıcı GBT - Güvenlik Bilgi Taraması HDK - Halkların Demokratik Kongresi HDP - Halkların Demokratik Partisi HÜDA-PAR - Hür Dava Partisi IŞİD - Irak Şam İslam Devleti İŞKUR - Türkiye İş Kurumu İHA - İhlas Haber Ajansı İHD - İnsan Hakları Derneği JINHA - Jin Haber Ajansı JINNEWS - Jin Haber Ajansı JÖH - Jandarma Özel Harekat KCK - Kongreya Civakên Kürdistan (Kürdistan Topluluklar Kongresi) KESK - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KHK - Kanun Hükmünde Kararname KJA - Kongreya Jinên Azad (Özgür Kadınlar Kongresi Derneği)

Page 6: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

6

KURDÎ-DER - Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği KYK - Kredi Yurtlar Kurumu MA - Mezopotamya Haber Ajansı MHP - Milliyetçi Hareket Partisi MKM - Mezopotamya Kültür Merkezi MSB - Milli Savunma Bakanlığı PFDK - Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu PKK - Partiya Karkerên Kurdistan (Kürdistan İşçi Partisi) PÖH - Polis Özel Harekat PSAKD - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği PYD - Partiya Yekîtiya Demokratik / Demokratik Birlik Partisi RTÜK - Radyo Televizyon Üst Kurulu SEGBİS - Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi SES - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası SGDF - Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu

SMF - Sosyalist Meclisler Federasyonu SGK - Sosyal Güvenlik Kurumu SHÇEK - Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

OHAL - Olağanüstü Hal

ÖSP - Özgürlük ve Sosyalizm Partisi TBMM - Türkiye Büyük Millet Meclisi TEM - Terörle Mücadele TFF - Türkiye Futbol Federasyonu TİB - Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı TİKKO - Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu TJA - Tevgera Jinên Azad TKP/ML - Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist TOKİ - TC Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı

TRT - Türkiye Radyo Televizyon TSK - Türk Silahlı Kuvvetleri TBB - Türk Tabipler Birliği

TÜM-BEL SEN - Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası

YPG - Yekineyên Parastina Gel (Halk Savunma Birliği)

Page 7: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

7

DEĞERLENDİRME

İnsan Hakları Derneği “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2019 Yılı İnsan Hakları

İhlalleri Raporu” nu açıklamak üzere bir aradayız.

Türkiye’de insan hakları ihlalleri yaygın bir şekilde devam etmektedir. Toplumsal yaşamımızı

derinden etkileyen anti-demokratik ve hukuk dışı uygulamalar nedeniyle varlık göstermeye

devam eden insan hakları ihlallerinin en önemli nedenlerinden biri, siyasi iktidarın

merkeziyetçi ve güvenlik odaklı politikalarıdır.

2019 yılı; ülke sınırları ve sınır ötesi askeri operasyonlardan kaynaklı ihlallerin, ifade ve

örgütlenme özgürlüğüne yönelik siyasi tehditlerin ve fiziki müdahalelerin yoğun olarak

yaşandığı; yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele, hapishanelerdeki ihlaller, kadına yönelik

şiddet, toplanma ve gösteri hakkına yönelik yasaklar ve müdahaleler, düşünce ve ifade

özgürlüğü, yargı bağımsızlığına ilişkin problemler, basın özgürlüğü, ekonomik ve sosyal

haklardaki kayıplar gibi pek çok değişik ve kategorik konularda ihlallerin yoğunlaştığı ve artış

gösterdiği bir yıl olmuştur.

2016 yılında ilan edilen ve 2 yıl boyunca Türkiye’nin gündeminde yer alan ve ağır insan

hakları ihlallerine yol açan OHAL rejimi; yapılan yasal düzenlemeler ve uygulamalar ile

tamamen kalıcı hale getirilmiştir. Bu durum ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik

müdahalelerde çok net bir şekilde görülmektedir. Siyasi iktidarın icraat ve söylemlerini

desteklemeyen ve aykırı duran her türlü muhalif görüş baskılanmaya ve yargı eli ile

susturulmaya çalışılmaktadır. Yargı bağımsızlığı tamamen rafa kaldırılmış; yargı, iktidarın

baskıcı ve merkeziyetçi politikalarını uygulama konusunda kullandığın en önemli ve kolay

araç haline getirilmiştir.Yakın zamanda AİHM’nin Osman Kavala başvurusunda verdiği ihlal

kararı ve tespit ettiği ihlaller, Yerel Mahkemenin ısrarla AİHM kararını uygulamaması; yine

Selahattin Demirtaş dosyasında Mahkemelerin ve yargı birimlerinin tahliye kararı vermemek

için başvurdukları yol ve yöntemler yargının geldiği aşamayı açık bir şekilde göstermektedir.

Bu dönem muhalif kesimler içerisinde insan hakları savunucularına yönelik gözaltı ve

tutuklamalar, yapılan yargılamalar ve cezalandırmalar yolu ile uygulanan baskılar da en üst

seviyeye ulaşmıştır.

Yine, 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşen yerel seçimler sonrasında Halkların Demokratik

Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere yönelik yapılan kayyım atamaları, demokrasi ve

özgürlüklerin ağır yara aldığı bir diğer önemli durum olarak karşımızda durmaktadır. Bu

durum, seçme ve seçilme hakkına yönelik ve hukukla bağdaşır bir yanı olmayan yasaklayıcı

uygulamalardır. Seçilen adaylara mazbatalarının verilmemesi ve mazbatalarını aldıktan sonra

haklarında hiçbir soruşturma bile olmamasına rağmen belediye başkanlarının görevden

alınarak yerlerine kayyım atanması, belediye eş başkanlarının hukuka aykırı bir şekilde

tutuklanmaları bir siyasi partinin milyonlarca seçmenine yönelik büyük bir insan hakları

ihlalidir.

Bölgemizde 2019 yılında yoğun olarak yaşanan ihlallerden bir kısmına kısaca değinecek

olursak;

Gözaltı merkezlerinde ve gözaltı yerleri dışında işkence ve kötü muamele yaygın ve

sistematik bir biçimde varlık göstermeye devam etmiştir. Urfa Emniyet Müdürlüğü TEM

birimine yönelik ileri sürülen iddialar, vahim boyutlara ulaşmış ve şüphelilerin tespiti ve

cezalandırılmalarına ilişkin etkin bir soruşturma halen yürütülmemiştir.

Page 8: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

8

2019 yılının Aralık ayında Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde ev baskınları sırasında gözaltına

alınan yurttaşların evlerinin ahırında feci şekilde dövülerek işkence edilmesi ve Ağrı’nın

Tutak ilçesin kırsal mahalleye baskın düzenleyen askerilerin sokakta yüzükoyun yere

yatırılmış yurttaşların sırtına basan askerlerin ortaya çıkan görüntüleri, Mardin Derik ilçesinde

gözaltına alınan vatandaşlara yönelik Mardin Jandarma Karakolunda uygulanan işkence ve

kötü muamele, işkence uygulayan görevlilerin kimliklerini gizleme gereği bile duymamaları;

işkencenin sistematik ve yaygın oluşunu açıklar nitelikte onlarca örnekten sadece bir kaçıdır.

Özellikle kadınlara yönelik işkence ve taciz iddiaları, çok ciddi boyutlardadır. Ancak

işkenceci failler ve sorumlular hakkında etkili bir soruşturmanın halen yürütülmemesi,

cezasızlık politikasının tavizsiz bir şekilde her durumda uygulandığını göstermektedir.Baskı

ve tehdit yöntemleri ile ifade alma,mülakat yapma,ajanlaştırma ve kaçırma olaylarına ilişkin

başvuru ve ihlallerde de önemli artış yaşandığı gözlenmiştir. Anayasada ve yine Türkiye’nin

taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre, işkencenin mutlak olarak yasaklandığını ve bu

suçun zamanaşımına tabi olmadığını buradan bir kez daha hatırlatmak istiyoruz! Bu insanlık

dışı uygulamalara derhal son verilmeli, başvuranlar görevlerinden alınmalı ve işlemiş

oldukları fiiller nedeniyle haklarında etkili bir yargılama yapılmalıdır.

İşkencenin yaygın ve sistematik olarak gündeme geldiği bir başka alan ise, hapishanelerdir.

Sürgünler, sağlık hakkı, işkence ve kötü muamele, disiplin soruşturmaları, tecrit etme,

haberleşme, iletişim, aile görüşü haklarının kısıtlanması gibi ihlaller hapishanelerdeki öne

çıkan ihlal başlıklarından olmuştur. Özellikle de sağlık hakkı ihlalinin bu süreçte yoğun bir

şikâyet konusu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Hapishanede tek başına yaşamını

sürdüremeyecek, cezaevi ile hastane arasında adeta mekik dokuyan, ölümcül rahatsızlıkları

bulunan ve buna rağmen tedavi edilemeyen hasta mahpusların sayısında gün geçtikçe artış

meydana gelirken, tedavi olanaklarından yaralanamayan veya tahliye edilmeyen birçok hasta

mahpus hastalıklarının son aşamasına gelmişlerdir. 2019 yılında sadece bölge

hapishanelerinde 6 hasta mahpus yaşamını yitirdi. Derneğimiz tarafından tespit edilen verilere

göre hapishanelerde 458’i ağır olmak üzere toplam 1334 hasta mahpus bulunmaktadır.

Hapishanelerdeki ihlallere değinilirken İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevindeki uygulamalar

ve ihlallere de dikkat çekmek isteriz. Abdullah Öcalan ve aynı hapishanede bulunan

mahpusların avukatları ve ailesiyle görüştürülmemelerinin hukuk bağdaşır bir yanı

bulunmamaktadır ve ağır bir insan hakları ihlalidir. İmralı Hapishanesi üzerindeki uygulanan

ağırlaştırılmış tecrit, biz insan hakları savunucuları açısından kabul edilebilir değildir ve

derhal sona erdirilmesi gerekmektedir.

Yukarıda da özetle değinmeye çalıştığımız ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik baskılar

da, yasaklama ve sınırlandırmalarla maalesef devam etmektedir. Bir hak arama biçimi olarak

Anayasa’nın 34. maddesinde tanımlanan ve güvence altına alınan açık hava toplantı ve

gösterileri ise, Valiliklerin ve Kaymakamlıkların hukuk dışı ve keyfi bir biçimde aldığı

kararlar ile yasaklanmakta veya sınırlandırılmaktadır. Diyarbakır’da Koşu Yolu Parkında ve

bölge kentlerinde açlık grevine giren mahpusların annelerinin barışçıl ve şiddet içermeyen

yürüyüş, basın açıklamaları engellenmiş, annelere gaz ve tazyikli suyla dağıtılmaya

çalışılmıştır. Hakeza mahpus annelerin demokratik hakkın kullanımı nedeni ile 2911 Sayılı

Kanuna muhalefet, örgüt propagandası yapma nedeni ile davalar açılmış ve Kabahatler

Kanuna göre para cezası ile cezalandırılmışlardır. Yine derneğimiz ve kayıp yakınları

tarafından Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde “Kayıplar Bulunsun Failler

Yargılansın” sloganıyla her hafta kesintisiz bir şekilde sürdürülen hakikat ve adalet arayışı, 1

Eylül 2018 tarihinden bu yana hukuk dışı ve keyfi Valilik yasağıyla engellenmektedir. Kayıp

Page 9: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

9

yakınları 47 haftadır, yasak nedeniyle eylemlerini maalesef dernek binasında gerçekleştirmek

zorunda bırakılmaktadır.

Bir başka hak ihlaline yol açan konu da, askeri operasyonlardan kaynaklı yaşanan ihlaller,

özel güvenlik bölgeleri ve sokağa çıkma yasakları ilanlarıdır. Özel güvenlik bölgeleri ve

sokağa çıkma yasağı ilan edilen kırsal yerleşim alanlarında, askeri operasyonların yapıldığı

alanlarda yaşayan yurttaşlar, rutin hayat akışını sürdürememekte ve mağduriyetler

yaşamaktadır. 2019 yılı içerisinde bölgede devam eden silahlı çatışma ortamında yaşamını

yitiren örgüt militanlarının cenazelerinin alınması ve ailelerine teslim edilmesi sürecinde

zorluklar ve ihlaller yaşanmaya devam etmektedir.

Kadınlara yönelik şiddet, maalesef 2019 yılında da devam etti. Bölgemizde de, onlarca kadın

erkek şiddetinin sonucunda katledildi. Her yerde, her kesimden, her yaşta kadın psikolojik,

fiziksel, cinsel ve ekonomik şiddete maruz kalmaya devam etmektedir. Türkiye’de kadınlara

yönelik hak ihlallerindeki artış, mevcut hukuki düzenlemelerin hayata geçirilemediğini ve

kadını yeterince koruyamadığını göstermektedir. Devlet kadına karşı şiddeti önlemek için her

türlü tedbiri almalıdır. Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin toplumun tüm kesimlerine

yaygınlaştırmak için, politikalar üretmelidir. Cinsiyete dayalı ayrımcılığı ortadan

kaldırmalıdır. Kadına karşı şiddet uygulayan failler hakkında etkili cezalandırma yoluna

gidilmeli ve cezasızlık politikalarından vazgeçilmedir.

Çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuk işçiliği ve ölümleri, çocuk yaşta evlilikler,

anadil eğitiminin yoksunluğu ve genel olarak eğitim sistemindeki yetersizlikler kategorik

olarak gündemde en fazla görünür olan ihlaller arasında yerini almaktadır. Çatışmalı

ortamların yaşandığı bölgelerde çatışma atıklarının infilakı sonucunda, çocukların

yaralanmalarına ve yaşamlarını yitirişine tanıklık ediyoruz. Çocuklara yönelik hak ihlallerini

önlenmeye dair tedbirler almak bir yana, çocukların haklarını güvence altına alan koruyucu

yasaların yetersizliği ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine

getirilmediği görülmektedir.

İHD her zaman barış hakkını savunmuş ve savunmaya devam edecektir. Türkiye’nin

demokratikleşebilmesi, çatışma ve kaos ortamından uzaklaşabilmesi bakımından Kürt

sorununu demokratik ve barışçıl yollarla çözmesinin zorunlu olduğunu bir kez daha

hatırlatmak isteriz. Türkiye’nin gerçek bir çatışma çözümü ile birlikte yeni ve demokratik bir

Anayasaya ihtiyacı bulunmaktadır.

Bizler insan hakları savunucuları olarak, hayatımızdaki ihlallerin önlenebilir olduğuna

inanıyoruz. Çatışmalı ortamın bir an önce son bulmasını, kalıcı bir çatışmasızlık halinin ve

çözüm sürecinin yeniden müzakere edilmesini umuyoruz. İnsan hakları mücadelesinde; her

koşul altında dil, din, ırk, milliyet, cinsiyet, etnik ve kültürel farklılık ayrımı yapmadan,

yaşam hakkının kutsal olduğu vurgusunda bulunuyor ve özgürlüklerle dolu, onurlu bir yaşam

temenni ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ

Page 10: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

10

Page 11: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

11

Page 12: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

12

Page 13: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

13

Page 14: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

14

Page 15: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

15

2 Şubat 2019 tarihinde Urfa'da İl Emniyet Müdürlüğü önünde bulunan ve ismi

öğrenilemeyen bir kişinin, polis tarafından açılan ateş sonucu ayağından vurularak yaralandığı

öğrenildi. Konuya ilişkin Urfa Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “İl

Emniyet Müdürlüğü hizmet binası önündeki nöbet kulübesine yaklaşan bir şahsın ‘Üzerimde

bomba var’ demesi üzerine görevli nöbetçi memurlar tarafından ilk önce havaya ateş açılarak

durdurulmaya çalışılmış, ısrarı üzerine şahıs bacağından vurularak etkisiz hale getirilmiştir.

Yapılan ilk incelemede şahsın üzerinde her hangi bir patlayıcıya rastlanmamış olup, yaralı

şahıs hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Şüpheli şahısla ilgili yapılan

incelemelerde şahsın daha önce 15 defa psikiyatri kliniğine giriş yaptığı anlaşılmıştır. Olayla

ilgili geniş çaplı soruşturma başlatılmıştır.”

14 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde bulunan Sümerpark’ta sabah

saat 04.00 sıralarında, Recep Hantaş isimli yurttaşın ‘dur ihtirana uymadığı’ gerekçesiyle

polis tarafından vurularak öldürüldüğü öğrenildi. Olay sırasında, Hantaş’ın yanında bulunan

R.Y. isimli kişinin yara almadan kurtulduğu ve gözaltına alındığı belirtildi. Olay ile ilgili

Diyarbakır Valiliği tarafından şu açıklamada bulunuldu: Valiliğin yaptığı açıklama şöyle:

“14.04.2019 günü saat 03.20 sıralarında Diyarbakır ili Yenişehir ilçesi Sümer Park içerisine

yüzleri maskeli 2 şahsın girdiği yönünde alınan 155 ihbarına istinaden ekiplerimizce park

içerisinde yapılan araştırma sırasında 2 şahsın görevlilerimizin üzerine doğru koşarak

gelmesi üzerine ‘dur’ ihtarı yapılmış, ihtara uyan R.Y. isimli şüpheli şahıs teslim olmuş ancak

diğer şüpheli şahıs R.H. kaçmaya devam etmiş, durması için uyarı atışı yapılmış ancak

şüpheli şahıs durmamış ve vurularak etkisiz hale getirilmiştir. R.H. isimli şahsın yapılan

Uyap sorgusunda hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, başkalarına ait kimlik bilgilerini

kullanma, basit yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından çok sayıda kaydı olduğu

anlaşılmıştır. R.Y. isimli şahsın yapılan Uyap sorgusunda Pkk/Kck Terör Örgütüne Üye

olmaktan, şahıs iş yerinden ve kurumdan hırsızlık, kasten yaralama, kullanmak için

uyuşturucu madde bulundurma, kayıp şahıs ve Terör Örgütü Propagandası Yapmak

suçlarında kaydının olduğu anlaşılmıştır. Olay yerinde yapılan incelemede; Maktülün

yakınında 1 adet Kuru Sıkı Tabanca, Boş Kovanlar, Nüve ve Gömlek parçaları elde

edilmiştir. Konu ile ilgili 2 personelin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklama

talebiyle mahkemeye sevk edildiği, Diyarbakır Valiliği tarafından idari tahkikat başlatıldığı

hususu; Kamuoyuna saygıyla duyurulur." 15 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet

Bassavcılığı’nca olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 2 polis,

ifadeleri alınmak üzere bugün Diyarbakır Adliyesi’ne götürüldü. Savcılık ifadeleri sonrası

tutuklanma talebiyle Nöbetçi Mahkeme’ye sevk edilen polislerden biri hakkında tutuklama

kararı veren mahkeme, diğerinin ise ‘adli kontrol şartı’ ile tahliyesine karar verdi. “Bilinçli

taksirle ölüme neden olma” suçuyla tutuklanan polis memuru K.B.’nin 40 gün sonra serbest

bırakıldığı öğrenildi. 17 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan

Efe Hantaş, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Recep Hantaş, 13 Nisan 2019 tarihinde

akşam saatlerinde (tahminen 7.30-8.00) hamama gideceğini söyleyerek dışarıya çıktı.

Hamama gidip-gitmediği konusunda bilgi alamasakta, aynı akşam Ramazan Yıldız isimli

Page 16: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

16

arkadaşıyla Yenişehir ilçesinde bulunan Sümerpark’ta buluştuğunu daha sonradan öğrendik.

Aile üyeleri olarak, kardeşimi gece boyunca aradık. O gece gelmedi. Şehitlik semtinde

kendisinin işlettiği bir hurdalık dükkânı var. Bazı geceler orada kaldığı için, yine orada

kaldığını düşündük. 14 Nisan 2019 tarihinde Pazar günü sabah 8.50’de Bursa’da inşaat işçisi

olarak çalışan kardeşim Mehmetşah Hantaş’ı arayan polis, kardeşim Recep Hantaş’ın

hastanede öldüğünü söyleyerek gelmemizi istedi. Kardeşimin beni bilgilendirmesiyle,

kendisini arayan polisi arayıp bilgi almak istedim. Bana ‘acilen hastaneye gelmemizi söyledi’

ancak bilgi vermedi. Ben, ablam ve kardeşim hastaneye gittik. Hastanede polis ablukası

vardı. Polislere, kardeşimin buraya getirildiğini ve çağrıldığımızı söyledik. Bizi 15-20 dakika

kadar beklettiler. Tekrar sordum. Bana ‘Amir gelecek sizi bilgilendirecek’ denildi. 1 saat

boyunca bekletildik. Daha sonra içlerinden bir polis bana nesi olduğumu, ‘abisiyim’ deyince

kendisiyle gitmemi söyledi. Hastanenin içersinde bulunan savcılık odasına gittik. Ancak savcı

orda değildi. Kimse olmayınca doktorun yanına götürüldüm. Doktor bana ‘başınız sağolsun’

deyince ben kendimi kaybettim ve inanmadım. Daha sonra teşhis etmek amacıyla beni morg

gittik. Kardeşimi teşhis ettim. Teşhis sırasında, vücut bölgesinin tümüyle dikişlerle kapatılmış

olduğunu gördüm. Yine avukatımız ve bizler olmadan, kardeşimin otopsisi yapıldı. Bize eşlik

eden polis, kardeşimin nasıl öldüğü konusunda bilgi vermedi. Aile bireylerini aradım.

Hastaneye geldiler. Israr etmemiz üzerin polis bize ‘Dün gece bir ihbar aldık. İhbar üzerine

Sümerpark’a operasyona gittik. Operasyon esnasında iki şahıs oradaydı. İki kişiden Ramazan

Yıldız, terör örgütüyle ilişkili olduğu için araması var. Orada Recep’i yanlışlıkla vurduk”

dedi. Cenazenin bir an önce defin edilmesi için, bize polis tarafından sürekli baskı

yapılıyordu. Cenaze hastanede yıkandı. Polis bize ‘kalabalık olmadan cenazeyi mezarlığa

götürün. Defin edin. Slogan atılırsa, izin vermeyiz’ dedi. Cenazeyi Yeniköy Mezarlığı’na

götürdük. Polis ablukası nedeniyle, sınırlı aile üyeleriyle defin işlemlerini yapabildik.

Akrabalarımız katılamadı. Dini vecibeleri yerine getirilirken, aile üyeleri olarak sürekli

baskıya maruz kaldık. 3 gün boyunca kurduğumuz taziye yerinde de polis sürekli bekledi.

Daha sonradan Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan bir açıklama oldu. Ancak daha sonra,

avukatlarımızın soruşturma dosyasından edindiği bilgilerden açıklamada yer alan bilgilerin

doğru olmadığını gördük. Bunun dışında, bundan yaklaşık 1 yıl önce kardeşim bize, polis

tarafından siyasi faaliyetlerden uzak durulması yönünde tehdit edildiğini söylemişti.

Kardeşim çalıştığı işyerinde sürekli başka nedenler öne sürülerek keyfi bir şekilde gözaltına

alınıp gözaltı nedeni dışında siyasi konulara ilişkin sorular sorulup kendisine baskı

uygulanıyordu. Kardeşimin ne şekilde öldürüldüğünün tespit edilmesini ve kardeşimin

faillerinin ortaya çıkarılarak yargılanmasını talep ediyoruz. Derneğinizden bu konuda bizlere

destek vermenizi ve hukuki yardımda bulunmanızı istiyorum.”

3 Mayıs 2019 tarihinde Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Onbaşılar köyünde, koyunları

otlattığı esnada askeri bölgeden açıldığı iddia edilen ateş sonucu, 46 yaşında ve 5 çocuk

babası Sertip Şen isimli çobanın ağır yaralandığı ve kaldırıldığı Yüksekova Devlet

Hastanesi’nde kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi. Basın organlarında yer alan

haberlerde olaya ilişkin konuşan baba Cemşit Şen, şunları belirtti: “5 çocuk babası olan oğlu

Sertip’in tek geçim kaynağı olan koyunlarını otlattığı sırada katledildiğini ifade etti. Baba

Şen, olayı şu sözlerle anlattı: "Sabah 07.00'da koyunları alarak köye 3 kilometre uzaklıkta

bulunan Kavlêboş Yaylası’na götürdü. Uzun süre ondan haber alamadık. Akşam saatlerinde

pancar toplayan kadınlar onu görerek köylülere haber verildi. Olay yerine giden köylüler,

Sertip'i 3 kilometre boyunca sırtında taşıyarak köye getirdi. Uzun bir süre yaralı bir şekilde

kalmış ve çok kan kaybı yaşamıştı. Oğlum kalbine yakın bir yere isabet eden kurşun ile

yaralanmış. Karakol bölgesinde vurulan oğlum orada uzun bir süre kan kaybı yaşadı.

Vurulduğu yerde karakol ve üst bölgeleri görülüyor. O kadar yakın yerde vurulan oğluma

neden müdahale edilmedi?”

Page 17: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

17

18 Mayıs 2019 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesi Aligor Mahallesi’nde sabah saatlerinde polis

kontrol noktasında geçmekte olan mevsimlik tarım işçilerini taşıyan minibüsün, polis

tarafından otomatik silahlarla tarandığı öğrenildi. Minibüste bulunan ve aynı aileden oldukları

öğrenilen 6 tarım işçisinin (Hava Algac, Emine Çalışan, Gülcan Ertaş, Aysel Geçici, Zehra

Kurt, Kübra Kurt) yaralandığı ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.

1 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari'nin Derecik ilçesi sınır hattında “dur ihtarına” uymadığı

gerekçesiyle askerler tarafından açılan ateş sonucu, 14 yaşındaki Vedat Ekinci isimli çocuğun

vurularak olay yerinden yaşamını yitirdiği ve 1 yurttaşın ise yaralandığı öğrenildi. 2 Ağustos

2019 tarihinde Hakkâri Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “01.08.2019

günü Kuzey Irak sınırından İlimiz Derecik İlçesi sınırına 2 kilometre mesafede sınırlarımız

dışında ülkemiz sınırına terör örgütü tarafından yoğun olarak kullanılan bölgeye kaçak

yollarla girmeye çalışan şahıslara sınır birliklerimiz tarafından dur ihtarında bulunulmuştur.

Ancak dur ihtarına uymayarak sınırımıza doğru Kuzey Irak tarafından ilerleyen şahıslara

angajman kuralları gereği uyarı ateşi yapılmıştır. Bölgenin engebeli ve kayalık olması

sebebiyle seken mermi çekirdeği 1 vatandaşımızın yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Yaralı

vatandaşımız olay yerinde bulanan Hudut Birliklerimize ait araçlar ile Derecik Sahra

Hastanesine kaldırılmış, yapılan tüm müdahalelere rağmen maalesef hayatını kaybetmiştir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” 3 Ağustos 2019 tarihinde Savcılık tarafından dosyaya

gizlilik kararı getirildiği öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında bulunan Gürbeyli mahallesine

askerlerce düzenlenen ev baskınında, 29 yaşındaki Bayram Ekinci’nin askerler tarafından

açılan ateş sonucu vurularak yaşamını yitirdiği öğrenildi. Olaya ilişkin soruşturma başlatıldığı

öğrenildi. Ekinci’nin yargılandığı adli bir davada hakkında denetimli serbestlik kararı

verildiği ve karakola giderek imza verdiği bilgisi edinildi. 2 Aralık 2019 tarihinde İHD

Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İhsan Ekinci, şu beyanlarda bulundu: “Ben

Diyarbakır ili Lice İlçesinde ailem ile birlikte yaşıyorum. 15/10/2019 tarihinde benim öz

amcam olan Hanifi Ekinci, gece 23:00 civarında arayarak köyümüz olan Gürbeyli’ye

askerlerin geldiğini ve silah sesleri duyduğunu, ne olduğuyla ilgili fikrim olup olmadığını

sordu. Ben de kendisine Lice merkezde olduğunu köyde olmadığımı söyledim. Daha sonra

kardeşim Bayram’ın köyde olduğunu bildiğim için endişelendim ve köy muhtarı Necati

Ekinci’yi arayarak Bayram’ı görüp görmediğini sordum. Muhtar bana kardeşimi görmediğini

söyledi. Daha sonra muhtar beni aradı ve askerlerle iletişim kurmaya çalıştığını ancak

kendisi ile görüşmediklerini, ne için geldiklerini ancak sabah olduğunda söyleyebileceklerini

söyledi. Sabah olduğunda öz kardeşim olan Ekrem Ekinci beni aradı ve Lice savcısının köye

gittiğini söyledi. Bende muhtarı tekrar aradım ve savcının neden geldiğini ciddi bir şey mi

olduğunu sordum. O da bana kimsenin bilgi vermediğini söyledi. Ben adliyenin kalorifer

işlerini yaptığım için hakim ve savcıların numaraları bende mevcuttur. Savcı Muhammet

Kurt’u kendi özel telefonum ile aradım ve köyde bir sıkıntı olup olmadığını sordum. Savcı bey

bana neden sorduğumu sordu ben de ‘kardeşim köyde yaşıyor, ona ulaşamıyorum merak

ettim’ dedim. Kardeşimin ismini söylediğimde bana kardeşimin hayatını kaybettiğini söyledi.

Bunun üzerine karakola gittik karakol bize cenazenin Diyarbakır’a gönderildiğini söyledi. Biz

de Diyarbakır Araştırma Hastanesine gittik. Orada kardeşimin otopsi işlemeleri yapıldıktan

sonra bize gösterildi. Hastanede bulunan askerler bize kardeşimin örgüt üyesi olduğunu ve

çatışmada öldürüldüğünü söyledi. Biz de onlara bayram’ın aylardır Lice’de çalıştığını

herkesin onu tanıdığını örgütsel bir ilişkisi olmadığı söyledik. Bahsettiğim olay nedeniyle ben

ve ailem çok mağdur durumdayız. Kardeşimin infaz edildiğini düşünüyoruz. Bu konuda

derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

Page 18: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

18

6 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’nın Tutak ilçesine bağlı Soğukpınar (Mûşîyan) köyünde

sabah saatlerinden yapılan operasyonda silahlı çatışma çıktığı ve çatışma sırasında 3 çocuk

babası Murat Kaya isimli yurttaşın yaşamını yitirdiği öğrenildi. Köyde 10 yurttaşın gözaltına

alındığı, Cemal Aksoy adında bir kişinin de yaralanıp Van Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı

öğrenildi. Operasyon sırasında askerler tarafından köylülere işkence edildiği belirtildi. Sosyal

medya organlarında çeşitli hesaplardan yayınlanan fotoğraflarda askerlerin yurttaşlara kötü

muamele bulunduğu görüldü. Çatışmada yaşamını yitiren Murat Kaya'nın kardeşi Mehzer

Yalçın, olayla ilgili bir haber ajansında yaptığı açıklamada şunları belirtti: "Panik olunca

kaçmaya başladık (Köyde silah seslerinin yükseldiği sırada). Kardeşim o esnada olaya yakın

bir yerdeydi. O da bizim gibi olayı merak edip ayağında terliklerle dışarı çıkmıştı. Bir diğer

kardeşim Fettah Yalçın'ı gözaltına aldılar. Kardeşimin şu anda nerede tutulduğunu

bilmiyoruz. Bize söylemiyorlar. Karakola gittiğimizde askerler bizi kovuyor. Köyde içinde

kadınlarında olduğu onlarca kişiyi gözaltına aldılar. Olay sonrası köyde kadınlar erkekleri ve

gençlerin hepsini okula topladılar. Daha sonra bizi bıraktılar. Onlarca köylüyü de gözaltına

aldılar. Murat kardeşim suçsuzdu.”

3 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi Üçdamlar köyüne bağlı Murat mezrasında

köy korucusu olan Hasan Kaya’nın, Hasan Karaköse isimli yurttaşı ateşli silahla vurarak ağır

yaraladığı öğrenildi. Üç kurşunun yaralan Karaköse’nin hastaneye götürülerek tedavi altına

alındığı ve olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

Urfa-Siverek T Tipi Cezaevi'nde bir yıldır bulunan 23 yaşındaki adli mahpus Yusuf

Akbulut’un kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. Olay sonrası mahpusun ailesini arayan

cezaevi yetkililerinin, Akbulut’un bunalıma girdiğini ve tuvalette kendini asarak intihar ettiği

bilgisini aktardığı öğrenildi.

Elazığ Kampüs Açık Cezaevi’nde bulunan epilepsi hastası 18 yaşındaki Rıdvan Barış isimli

mahpusun, 10 Mart 2019 tarihinde sabah saatlerinden geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını

yitirdiği öğrenildi. Elazığ Kampus Açık Cezaevi A-9 No’lu Cezaevine bir ay önce getirildiği

belirtilen Barış’ın devam eden tedavisinin yapılmadığı ileri sürüldü. Basın organlarından yer

alan haberlerde geçen bilgilere göre aynı cezaevinde bulunan bir mahpusun konuya ilişkin

şunları aktardığı ileri sürüldü: "Barış kendi durumun yetkililere anlatarak tedavi edilmesi

gerektiğini söyledi. Bir kaç gün önce yine rahatsızlandı. Cezaevi Müdürü’ne durumunu iletti

ancak ilgilenilmedi. Yine Yunus isimli Başgardiyan’a durumunu aktardı. Başgardiyan da

başka bir gardiyana gönderdi. Rıdvan Barış ve koğuş arkadaşları kendi durumunu anlattıktan

sonra gardiyan 'Yapılacak bir şey yok' diyerek ayrıldı. Bu sabah saat 04.00'e Barış tekrar

rahatsızlandı ve duvarlara yumruk vurdu. Ancak ilgilenen olmadı. Sabah sayımından sonra

durumu iletmelerine rağmen ilgilenen olmadı. Sayımdan sonra saat 10.30'da Barış kalp krizi

geçirerek yaşamını yitirdi. Yanındaki tutuklular durumu yetkililere iletmesine rağmen

ilgilenen olmadı. Olaydan 1 buçuk saat sonra (saat 12.00) ambulans geldi ve cenazesini

battaniyeye sararak hastaneye kaldırdı. Buna rağmen Cezaevi Savcısı olay yerinde inceleme

yapmadı.”

İmralı hapishanesinde devam eden tecrit politikalarına son verilmesi amacıyla başlayan ve 1

Mart 2019 tarihinde tüm hapishanelere yayılan açlık grevleri eylemleri sırasında, 7 siyasi

Page 19: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

19

mahpusun intihar ederek yaşamına son verdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren mahpusları isimleri

ve bulundukları cezaevleri şu şekilde;

Zülküf Gezen, 17 Mart 2019 tarihinde Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi.

Ayten Beçet, 23 Mart 2019 tarihinde Gebze Cezaevi.

Zehra Sağlam, 24 Mart 2019 tarihinde Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi.

Medya Çınar, 25 Mart 2019 tarihinde Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi.

Yonca Akici, 1 Nisan 2019 tarihinde Şakran Kadın Kapalı Cezaevi.

Siraç Yüksek, 2 Nisan 2019 tarihinde Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi.

Mahsum Pamay, 6 Nisan 2019 tarihinde Elazığ Cezaevi.

Urfa’nın Hilvan ilçesindeki Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde kalan 30 yaşındaki Y.E.

isimli hükümlünün, 17 Haziran 2019 tarihinde gece saatlerinde kaldığı koğuşta kalp krizi

geçirerek yaşamını yitirdiği öğrenildi.

9 Eylül 2019 tarihinde Maraş Türkoğlu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve

resmiyette 79 yaşında olmasına rağmen gerçek yaşı 87 olduğu belirtilen Mehmet Selim

Buğrahan isimli mahpusun, fenalaşması üzerine kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği

öğrenildi. Maraş’ta ikamet eden Buğrahan hakkında “örgüte yardım ve yataklık”tan dolayı

açılan bir davada verilen 4 yıl 2 aylık hapis cezasının onanması üzerine 45 gün önce evine

yapılan baskınla gözaltına alınıp, ilerlemiş yaşına rağmen cezaevine konulduğu öğrenildi.

15 Eylül 2019 tarihinde Ağrı'nın Patnos ilçesinde bulunan Patnos L Tipi Kapalı Cezaevinde

tutuklu bulunan hasta mahpus Mustafa Akyol’un yaşamını yitirdiği öğrenildi. 2011 yılında

tutuklanan ve "örgüt üyesi" suçlamasıyla 13 yıl 6 ay hapis cezası verilen eski Barış ve

Demokrasi Partisi (BDP) Ağrı İl Başkanı Mustafa Akyol’un parkinson ve kalp rahatsızlığı

bulunduğu ve bir hafta önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde tedavi

altına alındığı öğrenildi.

6 Ekim 2019 tarihinde Ağrı’nın Patnos ilçesinde bulunan Patnos L Tipi Cezaevi’nde

tutulan ve hastalığı nedeniyle 1 Ekim tarihinden bu yana Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi

Dursun Odabaşı Hastanesi’nde tedavi altına alınan 59 yaşındaki hasta mahpus Kinyas

Gülcan’ın yaşamını yitirdiği öğrenildi.

3 Aralık 2019 tarihinde Urfa T Tipi 2 Nolu Cezaevi'nde bulunan 64 yaşındaki Emine Aslan

Aydoğan isimli hasta mahpusun, Urfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde

tedavi gördüğü sırada yaşamını yitirdiği öğrenildi. 16 aydır tutuklu olan Aydoğan'ın

böbreğinde tümör olduğu için 10 gün içinde 4 kere ameliyat edildiği ve 10 gündür yoğun

bakımda olduğu öğrenildi.

12 Mart 2019 tarihinde Şırnak’ın Silopi ilçesinde zırhlı aracın çarpması sonucu, 9

yaşındaki Ruken Elma isimli çocuğun ağır yaralandığı ve Silopi Devlet Hastanesi’ne

götürülerek tedavi altına alındığı, sağ bacağındaki iki bölgeden ameliyat edilerek kalça

kemiğine platin takıldığı öğrenildi. Yaşanan olay hakkında bilgi veren Elma’nın annesi

Fehime Elma, “Sabah 07.30 gibi kızımı okula gitmesi için hazırladıktan sonra evden

gönderdim. Evden çıktıktan sonra cadde üzerine geçtiğinde karşıdan zırhlı aracın hızlıca

geldiğini gördüm. Hatta ‘kızım gitti, kızım gitti’ diye bağırırken, panzer kızıma vurdu. 2-3

metre uzağa fırlattı. Ben koştum, yetişene kadar hastaneye kaldırdılar.”

Page 20: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

20

Antep’te Mehmet ve Sibel Can çiftinin 30 Nisan 2019 tarihinde doğan ilk çocukları Elisa

Asel Can’ın, Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yeni doğan ünitesinde

müşahede altında tutulduğu ve 7 Mayıs 2019 tarihinde sabah konulduğu kırık kuvözden

düşme sonucu beyin kanaması geçirerek yaşamının yitirdiği öğrenildi. Ünitede görevli

hemşirelerin aile tarafından kuvözün kırık olduğu yönünde uyarıldığı, ancak dikkate

alınmadığı iddia edildi.

11 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi Emek Caddesi

üzerinde seyir halinde olan polise ait zırhlı aracın, 6 yaşındaki Efe Tektekin isimli çocuğa

çarptığı ve çarpma sonucu çocuğun ağır yaralandığı öğrenildi. Hastaneye götürülerek tedavi

altına alınan çocuğun, 12 Eylül 2019 tarihinde kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

16 Eylül 2019 tarihinde Bingöl'de Merkez Sancak İlk ve Ortaokulu'nda 47 öğrenci, 5

öğretmen ve bir okul çalışanının, okul laboratuvarında açıkta bırakılan civadan dolayı

zehirlendiği öğrenildi. Konu ile ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, okulda idari

soruşturma başlatıldığı öğrenildi. 24 Eylül 2019 tarihinde Bingöl Valiliği tarafından yapılan

açıklamada ise şöyle denildi: "20 Eylül günü Bingöl Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları

Hastanesi’ne baş ağrısı, karın ağrısı, kusma, bulantı, vücutta kızarıklık, döküntü, gözlerde

yanma hissi, gözlerde kaşıntı ve baş dönmesi gibi yakınmalar ile başvurmuşlardır. Hastaların

beyanlarından, yaklaşık 5 gün önce okulda buldukları cıva ile oynadıkları ve sonrasında

şikayetlerinin başlaması üzerine hemen hastaneye başvurdukları bilgisine ulaşılmıştır.

Cıvadan etkilenen 47 öğrencimiz, 5 öğretmenimiz ve 1 hizmetlimiz hastanelerimizde tedavi

altına alınmıştır. AFAD’ın yapmış olduğu ölçümlerde okul içerisinde cıva elementine

rastlanmamış olup İl Sağlık Müdürlüğünce alınan kan numuneleri de Kayseri Halk Sağlığı

Laboratuvarı’nda çalıştırılmıştır. Alınan kan sonuçlarında kanında cıva tespit edilen

öğrencilerden sınır değerin üzerinde olanların tümü Ulusal Zehir Danışma Merkezi ile

irtibata geçilerek ilaç tedavilerine başlanmıştır. Tedavileri devam etmekte olan hiçbir

öğrencimiz ve öğretmenimizde hayati tehlike bulunmamaktadır. Yapılan kontroller

neticesinde, Sancak ilkokulu ve Ortaokulu’nda eğitim ve öğretime devam edilmesinde sakınca

olmadığı görülmüştür. Diğer taraftan, konu ile ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmış olup

sürecin tüm safhaları tarafımızca takip edilmektedir." 26 Eylül 2019 tarihinde civadan

rahatsızlanan sayısının 83’ü çocuk 100 kişi olduğu ve bunlardan çocuk olan 7 kişinin yoğun

bakım ünitesinde tedavilerine devam edildiği öğrenildi.

23 Eylül 2019 tarihinde Dersim'in Mazgirt ilçesi Göktepe köyünden Çimenli köyüne

gitmek üzereyken caddenin karşı tarafında geçen 22 yaşındaki Oktay Er isimli yurttaşın,

askeri aracın çarpması sonucu olay yerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi. 25 Eylül 2019

tarihinde Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan baba Cebrail Er, konu ile ilgili şu

beyanlarda bulundu: “Orada cenazeyi 2 saate yakın yerde savcının gelmesi için beklettiler.

Savcı inceleme yaptıktan sonra Mazgirt ilçesine gönderildik. Orada bize ‘yok’ denilerek

cenaze aracı verilmedi. Daha sonra yetkililerin devreye girmesi ile ambulans verilerek

Malatya’ya otopsi için gittik. Koskoca ilde bir ambulans bulamak için sabaha kadar bekledik.

Oğlum çıkışta arkadaşını görmeyi unutmuş. Yanındaki arkadaşına ‘sen bekle burada, zaten

lokanta karşıda görüp geleceğim’ deyip karşıya geçmek isterken askeri araç çarmış. Oğlumu

nasıl fark etmediler. Son teknoloji, içerisinde kamerası olan, ışıkları çok uzak mesafeden en

ufak şeyi fark eden araçlardır. Ben o aracı istediğim yerde durdururum. Aracın

durdurulmaması imkansız. 4 şeritli bomboş yol nasıl oluyor da gidip caddenin ortasında

çocuğa vurabiliyor. Onların yaşı kadar şoförlük yapmışım. Onlar mı beni kandırıyor? Şu

anda Dersim’de zırhlı araçları bir kontrol etsinler. Bunların hız sınırı en fazla şehir içinde

30. Şehir dışında otoban gibi yerlerde ise 60’dır. Benim oğluma en az 80-90 kilometre hızla

Page 21: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

21

vurup öldürdüler. Yoksa o aracın durmama gibi bir şansı yok. Acemileri getirip şoför

yapmışlar. Burada bizim çocuklarımızın canını alıyorlar. Oğlumun tüm vücudu kırılmıştı.

Zırhlı araç tüm vücudu altına almış. Çarpmakla kalmamış yaklaşık 28 metre yerde

sürüklemiş. Normalde öyle bir yolda o aracı, 10 metre mesafede durdurabilirsiniz. Otopsi

raporunda her şey çıkacak. Oğlumu öldürenlerin cezalandırılmasını istiyorum. Oğlumun

ölümünün sebebini devletten istiyorum. Bu olayın peşini bırakmayacağım.”

9 Ekim 2019 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi'nde evinin

bulunduğu yolun kenarında duran 7 yaşındaki Hamza Öğdem isimli çocuğun, polis zırhlı

aracının çarpması sonucu yaralandığı öğrenildi. Sağ ayak kemiğinde kırıklar oluşan çocuğun,

İlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.

27 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’da çevik kuvvet polislerine ait zırhlı aracın çarptığı 33

yaşındaki İnşaat Mühendisi Cihan Can isimli yurttaşın ezilerek yaşamını yitirdiği öğrenildi.

26 Şubat 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında 22 yaşındaki Piyade

Sözleşmeli Er Mehmet Ali Korkmaz’ın, devriye görevi sırasında fenalaştığı ve götürüldüğü

hastanede kurtarılmayarak yaşamını yitirdiği belirtildi.

Şırnak'ın Silopi ilçesinde bulunan 172'nci Zırhlı Tugay Hudur Tabur Kışla Hizmet Tk.

Komutanlığı'nda görevli Piyade Er Uğur Çakmak'ın arkadaşının silahından çıkan mermi

sonucu hayatını kaybettiği ileri sürüldü. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yaşanan olaya

ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi: "Şırnak/Silopi'de 04 Mart 2019 tarihinde nöbet

görevi esnasında meydana gelen silah kazası neticesinde 1 kahraman silah arkadaşımız şehit

olmuştur."

24 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesinde askerlik yapan ve terhis olmasına 5

gün kaldığı belirtilen İslam Muhammed Altuğ isimli askerin, başka bir askerin silahından

çıkan kurşunla yaşamını yitirdiği iddia edildi.

27 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Sakarya 7'nci Komando Tugayı'ndan görevle Urfa 20'nci Zırhlı Tank Tugayı'na gelen

askerlerden Uzman Çavuş Mehmet Dursun ve Uzman Çavuş Volkan Şevik, iddiaya göre

eforlu antrenman yaparken fenalaştı. Bayılan 23 yaşındaki asker Mehmet Dursun'un önce

komutanları tarafından revire kaldırıldığı, bilincinin kapalı olması teşhisiyle Mehmet Akif

İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiği belirtildi. Acil servise bilinci kapalı bir

halde getirilen Dursun'un, güneş çarpması, genel durum bozukluğu ön tanılarıyla yoğun

bakıma yatırıldığı, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı bildirildi. Öte

yandan aynı şekilde fenalaşan Volkan Şevik'in de aynı hastanede yoğun bakım ünitesindeki

tedavisinin bilinci kapalı şekilde sürdüğü ve hayati riskinin devam ettiği kaydedildi.

30 Haziran 2019 tarihinde Antep’in Şahinbey ilçesine bağlı Yeditepe mahallesinde

arkadaşlarıyla birlikte kaldığı evine, gece görevden sonra dönen 24 yaşındaki polis memuru

Ali Başyiğit’in tabancasını temizlediği sırada seken mermiyle başından vurularak yaşamını

yitirdiği iddia edildi.

Page 22: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

22

5 Mart 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Urfa’nın Ceylanpınar İlçesinde AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Abdulhadi Dakak’ın bir

grup tarafından darp edildiği öğrenildi. Ceylanpınar Devlet Hastanesi'nden darp raporu alan

Dakak’ın olay anına ait bir fotoğrafla Ceylanpınar Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

25 Nisan 2019 tarihinde Antep’in Oğuzeli ilçesinde CHP İlçe Başkanı İlhan Keskinsoy’un

uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdiği öğrenildi. Antep Valiliği tarafından yapılan

açıklamada şöyle denildi: "Oğuzeli CHP İlçe Başkanı İlhan Keskinsoy, iş yerinde ticari

alacak yüzünden çıkan tartışma sonucu İ.K. tarafından öldürülmüş olup, olayla ilgili adli

soruşturma başlatılmıştır."

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 7 kişinin öldüğü patlama gerekçe gösterilerek Kulp Belediyesi

eşbaşkanlarının tutuklanması ve yerlerine kayyım atanması nedeniyle dayanışmada bulunmak

amacıyla, 24 Eylül 2019 tarihinde Kulp ilçesine giden HDP ve DBP’li heyetin, 10 kişilik

grup tarafından uzun namlulu silahlarla saldırıya maruz kaldığı öğrenildi. Belediye önünde

yaptıkları oturma eyleminden sonra dönüş yolunda saldırıya maruz kalan heyetten 2 kişinin

(DBP Silvan İlçe Eşbaşkanı İskan Üzümlü, Silvan Belediyesi Meclis Üyesi Şifayet

Başotlıoğlu) yaralandığı, copla darp edildiği ve araçların camlarının kırıldığı öğrenildi.

Saldırıyla ilgili 5 köy korucusunun gözaltına alındığı öğrenildi.

24 Aralık 2019 tarihinde Siirt’in Eruh ilçesinde bulunan 15 Temmuz Demokrasi

Meydanında, CHP İl Başkanı Nevaf Bilek’in tartıştığı bir grup tarafından darp edildiği

öğrenildi. Nedeni bilinmeyen olayda Bilek’in vücuduna aldığı darbeler sonucu yaralandığı ve

Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.

13 Eylül 2019 tarihinde Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şubesi tarafından yapılan basın

açıklamasında; Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Kazım Karabekir Ortaokulu'nda

sendika üyesi müdür yardımcısı ve kadın öğretmenin, öğrencisi tarafından darp edildiği

duyuruldu.

20 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Çınar Meslek Lisesi’nde kantinde,

kimliği belirlenemeyen 2’si 18 yaşından büyük 3 kişinin kantin kapısını sert bir şekilde

kapatınca öğretmen M.B. tarafından uyarıldığı, bunun üzerine şahısların öğretmene ellerinde

bulunan kesicisi aletlerle saldırıda bulunduğu ve yaralandığı öğrenildi. Sol kulağının

arkasından ve boynundan aldığı darbeler sonucunda yaralan öğretmen M.B.’nin ambulansla

Çınar ilçe Devlet Hastanesine götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi.

3 Ekim 2019 tarihinde Antep’in Şehitkamil ilçesinde Sebiha Rıfat Kaleoğlu Ortaokulun

Müdürü Fatih Şahin ve bir kadın öğretmenin, bir öğrencinin velisi olan Erdinç K. isimli

şahsın tarafından fiziki saldırıya maruz kaldıkları öğrenildi. Saldırı ardından yaşanan olaya

tepki gösteren öğrenciler, veliler ve öğretmenler okulda oturma eylemi yaparak saldırıyı

kınadı.

Page 23: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

23

24 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır Merkez Kayapınar ilçesinde Süleyman ve Muazzez

Ersönmez Ortaokulu Müdür Yardımcısı Yasin Güneş’in, okul bahçesinde bir öğrencinin

babası ve ağabeyi tarafından fiziki saldırıya uğradığı ve yaralandığı öğrenildi. Güneş’in

şikayeti üzerine Jandarma tarafından gözaltına alınan baba-oğul’un tutuklandığı öğrenildi.

3 Nisan 2019 tarihinde Antep’in Bülbülzade Mahallesi’nde akşam saat 22.30 sıralarında,

Antep Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi ve MA muhabiri olan Aydın Atay’ın, iki

kişinin bıçaklı saldırısına uğradığı ve gasp edildiği öğrenildi. Bacağından yaralanan Atay’ın

Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.

Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde yerel seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre Belediye

Başkanı seçilen Saadet Partili (SP) Ali Suat Akmeşe’nin 1 Nisan 2019 tarihinde yakınıyla

birlikte kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradığı ve yaralandığı öğrenildi.

Saldırganların olay yerinden kaçtığı, Akmeşe ve yakınının ise hava ambulansıyla Dicle

Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi.

1 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da öğle saatlerinde Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan

Aydın, baronun avukatları ve çalışanlarına yönelik bir grup tarafından saldırıda bulunuldu. 2

avukatın yaralandığı saldırı ile ilgili, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tarafından

başlatılan soruşturma kapsamında "hakaret ve kasten yaralama" suçlamasıyla 3 kişinin (L.A.

ve oğulları H.A ve V.A.) gözaltına alındığı öğrenildi.

19 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Dicle Kent Mahallesi 252.

Sokak’ta 43 yaşındaki avukat Müzeyyen Boylu Issı’nın, 45 yaşındaki doktor eşi Mesut Issı

tarafından silahla vurularak öldürüldüğü öğrenildi. Eşini öldüren Mesut Issı, daha sonra polise

teslim oldu.

22 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır Barosu’na kayıtlı 28 yaşındaki Armanç Arkaş isimli

avukat, Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesindeki bir kafede iki grup arasında çıkan kavga

sırasında kendisine isabet eden kurşunla yaşamını yitirdiği öğrenildi. Cumhuriyet

Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan 1 kişinin "kasten

öldürmek" suçundan tutuklandığı öğrenildi.

20 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’da Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde

çalışan sağlık görevlisi Gülay Berber’e bir hasta tarafından sözlü ve fiziki saldırıda

bulunulduğu öğrenildi.

Page 24: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

24

1 Ocak 2019 tarihinde Iğdır'ın Aralık ilçesine bağlı Kurtömer Hudut Karakolu’na yönelik

düzenlenen roketli saldırıda, 1 uzman çavuş yaralandığı ve Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak

tedavi altına alındığı öğrenildi.

4 Ocak 2019 tarihinde Iğdır'ın Aralık ilçesine bağlı, İran sınırında bulunan Şehit Bülent

Aydın Karakolu'na yönelik uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda, 1 askerin yaşamını

yitirdiği ve 2 askerin yaralandığı öğrenildi. Yaralı askerlerin, Iğdır Devlet Hastanesi'ne

götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi.

4 Ocak 2019 tarihinde Iğdır’a bağlık kırsal bölgede çıkan çatışmada, 1 HGP militanının

(Özgür Roni kod isimli Abdullah Aygün) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

11 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Kocaköy ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 2 HPG

militanının (Zilan Tolhıldan kod isimli Suzan Çelik, Zınarin Berxwedan kod isimli Hacire

Yılmaz) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

21 Ocak 2019 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı kırsal bölgede düzenlenen hava

destekli askeri operasyon sırasında, 1 HPG militanının (Armanç Zilan kod isimli Fatih Bağdu)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

19 Şubat 2019 tarihinde Kandil bölgesinde yönelik düzenlenen hava bombardımanında 1

HPG militanının (Ali Hewleri kod isimli İbrahim Elçi) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

9 Mart 2019 tarihinde Kandil bölgesine yönelik gerçekleşen bombardımanda 3 HPG

militanının (Kamil Şırnak kod isimli Yusuf Özbey, Kamuran Botan kod isimli Serdar Güler,

Şoreş Koçer kod isimli Ramazan Erdal) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

16 Mart 2019 tarihinde Türkiye ile Federe Kürdistan Bölgesi sınır hattında düzenlenen

askeri operasyon sırasında 2 askerin yaşamını yitirdiği ve 8 askerin ise yaralandığı öğrenildi.

16 Mart 2019 tarihinde Kandil bölgesinde çıkan çatışmalarda 5 HPG militanın (Arnos

Serhat kod isimli Abdullah Erkol, Derviş Oremar kod isimli Sipan Sevmiş, Hawar Bedran kod

isimli Serkan Tuncer, Siser Botan kod isimli Garibe Kılıç, Welat Dılken kod isimli Abdullah

Yaşar) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

18 Mart 2019 tarihinde Mardin’nin Dargeçit ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon

sırasında çıkan çatışmalarda, 3 HPG militanının (Aras Nekeroz kod isimli Kemal Kadire,

Dılxwaz Tori kod isimli Orhan Ok, Reber Botan kod isimli Kasım Saptık) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

19 Mart 2019 tarihinde Mardin’in Dargeçit ilçesinde kırsal Ilısu bölgesinde çıkan

çatışmada, 3 askerin yaralandığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Cudi Dağı bölgesinde başlatılan askeri

operasyon sırasında, düzenlenen bombalı saldırıda 1 asker yaşamını yitirdiği ve 1 askerin de

yaralandığı öğrenildi.

Page 25: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

25

22 Mart 2019 tarihinde Elazığ'ın Arıcak ilçesine bağlı Bükardi Jandarma Karakol

Komutanlığı'na HPG militanları tarafından düzenlenen silahlı saldırıda, 1 askerin (Uzman

Çavuş Ayvaz Yıldım) yaralandığı öğrenildi.

7 Nisan 2019 tarihinde Şırnak’ın Besta bölgesinde başlatılan hava destekli askeri operasyon

sırasında 2 HPG militanının (Beritan Welat kod isimli Habibe Mansur, Hevi Viyan kod isimli

Azime Akdoğan) yaşamını yitirdiği ve 1 HPG militanının yakalandığı öğrenildi.

7 Nisan 2019 tarihinde Kandil bölgesinde yapılan hava bombardımanında, 1 HPG

militanının (Sara Dorşin kod isimli Sarah Handelmann) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

8 Nisan 2019 tarihinde Şırnak’ın Gabar alanına yönelik düzenlenen hava bombardımanında

2 HPG militanının ((Avzem Cihan Munzur kod isimli Ezgi Torun, Kürdistan Delil kod isimli

Güllü Akdoğan)) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

9 Nisan 2019 tarihinde Şırnak’ın Gabar alanına yönelik düzenlenen hava bombardımanında

2 HPG militanının (Birhat Osyan kod isimli Mehmet Bilen, Mazlum Hezex kod isimli Ata

Şinego) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

10 Nisan 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzenlenen hava bombardımanında 5 HPG

militanının (Dersim Baz kod isimli Helin Gelici, Mizgin Kurdistan kod isimli İpek Bedir, Zilan

Ciwanro kod isimli Şehla Mehmetveli, Zilan Gerdi kod isimli Nezire Yücel, Zilan Hevi kod

isimli Semira Delayimilan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

9-12 Nisan 2019 tarihleri arasında Kandil bölgesine yönelik gerçekleştirilen

bombardımanda, 7 HPG militanının yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren militanların

isimleri şöyle: Çiyager Hayri Cudi kod isimli Hebun Atlı, Firaz Xerzan kod isimli Ferhat

Gökmen, Agır Pızot kod isimli Mehmet Arslan, Karker İntikam kod isimli Orhan Özden,

Munzur Erek kod isimli Bünyamin Duman, Şoreş Çiyayereş kod isimli Azad Yılmaz, Şoreş

Kurdistan kod isimli Mehmet Açıkalın.

14 Nisan 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzelenen hava bombardımanında, 2 HPG

militanının (Bawer Serdeşt kod isimli İsmail Lütfifar, Rubar Serhıldan kod isimli Alan Ömer)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

MSB Basın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada; Türkiye-

Irak sınır hattında devam eden operasyonlar kapsamında 19 Nisan 2019 tarihinde yaşanan

çatışmada 4 askerin yaşamını yitirdiği, 6 askerin ise yaralandığı duyuruldu.

23 Nisan 2019 tarihinde Kandil bölgesine düzenlenen hava bombardımanında, 2 HPG

militanının (Demhat Botan kod isimli Sabri Üstün, Rojhat Delila kod isimli Hasan Kaymaz)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

25 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ve Kulp ilçeleri arasında kalan kırsal bölgede

başlatılan askeri operasyon sırasında çıkan çatışmalarda, 5 HPG militanının yaşamını yitirdiği

öğrenildi. Yaşamını yitiren militanların isimleri şöyle: Aziz Ararat kod isimli Mesut Aktaş,

Bahoz Botan kod isimli Onur Kartal, Ferhat Leşker kod isimli Hamit Akdoğan, Merxas

Masiro kod isimli Müslüm Irmak, Zana Andok kod isimli Mehmet Reşat Tekin.

Page 26: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

26

30 Nisan 2019 tarihinde Şırnak’ın Cudi bölgesinde başlatılan hava destekli operasyonda

yapılan bombardımanda, 3 HPG militanının (Ekin Çaldıran kod isimli Hediye Telhayi, Jinda

Jin kod isimli Elif Baran, Roza Eylem kod isimli Şirvan Dere) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

1 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Dicle ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon

sırasında çıkan çatışmada, 2 HPG militanının (Viyan Pirsus kod isimli Şehriban Yönten, Didar

Andok kod isimli Sabiye Rençber) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

4 Mayıs 2019 tarihinde Hakkari'nin Şemdinli ilçesi 34'üncü Hudut Tugayı Üst Bölgesine

yönelik gerçekleşen saldırıda, 3 askerin yaşamını yitirdiği öğrenildi.

5 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak kırsalındaki Gabar Dağı bölgesinde çıkan çatışmada, 2

askerin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Devam eden askeri operasyon ve çatışmalar sırasında, 6

Mayıs 2019 tarihinde bir askerin (Piyade Sözleşmeli Er Görkem Akkuş) daha yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

5 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Cudi Dağı eteklerinde, 73 D 2001

plakalı minibüsün geçişi sırasında patlama meydana geldiği ve patlama sonucunda 2 yurttaşın

(Araç sürücüsü 28 yaşındaki Servet Bilen ve 13 yaşındaki kardeşi Diyar Bilen) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

5 Mayıs 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzenlenen hava bombardımanında, 2 HPG

militanının (Ronahi Gabar kod isimli Ayten İlhan, Ronahi Munzur kod isimli Ceylan Güngör)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

8 Mayıs 2019 tarihinde Mardin’in Ömerli ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 2 HPG

militanının (Sema Tekin Acem kod isimli Hatice İbrahimpur, Agırin Tekoşin kod isimli Hanım

Çelik) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

9 Mayıs 2019 tarihinde Dersim merkeze bağlı Kutu Dere bölgesinde başlatılan askeri

operasyon sırasında çıkan çatışmada, 3 askerin yaralandığı ve helikopterle Elazığ Fırat

Üniversitesi Araştırma Hastanesi kaldırıldığı öğrenildi.

10 Mayıs 2019 tarihinde Iğdır'a bağlı Diluca bölgesinde düzenlenen saldırıda, 1 askerin

(Piyade Sözleşmeli Er Hakan Özdemir) yaşamını yitirdiği öğrenildi. Bölgede geniş çaplı bir

operasyon başlatıldığı belirtildi.

10 Mayıs 2019 tarihinde Dersim merkeze bağlı kırsal bölgede başlatılan hava destekli askeri

operasyon sırasında çıkan çatışmada, 5 HPG militanının yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Yaşamını yitiren militanların isimleri şöyle: Doğan Serhat kod isimli Celal Kaya, Baran

Munzur kod isimli Haydar Gül, Botan Agır kod isimli Nevaf Kortak, Canfeda Cesur kod isimli

Vedat Çeken, Rohat Piro kod isimli Hıdır Gök.

11 Mayıs 2019 tarihinde Bingöl’ün Kiğı ilçesi ile Dersim’in Pülümür ilçesi arasında

bulunan kırsal bölgede başlatılan askeri operasyon sırasında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Şilan Siirt kod isimli Zilan Tek) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

12 Mayıs 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsal bölgesinde çıkan

çatışmalarda, 4 HPG militanının yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren militanların

Page 27: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

27

isimleri şöyle: Çiyager Eriş kod isimli Abdullah Cesur, Devrim Fırat kod isimli Roni

Demirbaş, Devrim Roj kod isimli Kadir Demir, Eriş Andok kod isimli İsmail Yasukan.

12 Mayıs 2019 tarihinde Dersim’in Pülümür ilçesi kırsalında, özel hareket polislerinin de

katılımıyla başlatılan askeri operasyon sonucu çıkan çatışmada, 1 askerin (Jandarma

Başçavuş Ferdican Altunkaş) ve 1 HPG militanının yaşamını yitirdiği öğrenildi.

12 Mayıs 2019 tarihinde Bingöl'ün Kiğı ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon sonucu

çıkan çatışmada, 2 askerin yaralandığı ve Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi.

13 Mayıs 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Alandüzü mevkinde düzenlenen

saldırıda, 1 askerin yaralandığı ve götürüldüğü hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

13 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak’ın Silopi ilçesi kırsalında meydana gelen patlamada, 1’i

ağır olmak üzere 3 korucusunun yaralandığı öğrenildi. Ankara GATA'da tedavilerine devam

edilen 3 korucudan 1’nin (Medeni Bağışlar) 24 Mayıs 2019 tarihinde hayatını kaybettiği

öğrenildi.

14 Mayıs 2019 tarihinde Kandil bölgesine yönelik düzenlenen hava bombardımanında, 1

HPG militanının (Yusuf Aslan kod isimli Aslan Kalkan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

15 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak’ın Gabar bölgesinde başlatılan hava destekli askeri

operasyon sırasında, 2 HPG militanının (Canfeda Serxwebun kod isimli Mehdi Danış, Kendal

Gabar kod isimli Enes Biçer) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

17 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak'ın Gabar’ın bölgesinde başlatılan askeri operasyon

sırasında çıkan çatışmalarda, 3 HPG militanının (Newal Hakkari kod isimli Kezban Abi,

Bahoz Arin kod isimli Sabri Kaçmaz, Arin Amed kod isimli Hevidar Ceylan) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

17 Mayıs 2019 tarihinde Siirt'in Eruh ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon sırasında

çıkan çatışmada, 2 korucunun yaralandığı ve hastaneye götürülen yaralı koruculardan 1’inin

(Reşit Koçak) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

18 Mayıs 2019 tarihinde Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Dergili Mahallesi'nde çıkan

çatışmada, 1 polisin (komiser yardımcısı) yaşamını yitirdiği ve 2 polisin de yaralandığı

öğrenildi. Çatışmada, 2 HPG militanın yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Kandil bölgesine düzenlenen hava bombardımanında yaralanın 1 HPG militanının (Cudi

Mizori kod isimli Ekrem Abdullah Ahmet) 21 Mayıs 2019 tarihinde yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

23 Mayıs 2019 tarihide Elazığ’ın Arıcak ilçesi kırsal alanında bir başlatılan askeri

operasyon sırasında çıkan çatışmada, 2 HPG militanının (Şoreş Tatvan kod isimli Ferhat

Akgün, Dıjwar Bager kod isimli Mehmet Bilgi) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

26 Mayıs 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzelenen hava bombardımanında, 1 HPG

militanının ((Xemgin Setkar kod isimli Abdullah Temel) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Page 28: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

28

27 Mayıs 2019 tarihinde Iğdır’ın Aralık ilçesine bağlı Şehit Bülent Aydın Karakolu

yakınlarında düzenlenen bombalı saldırıda, bir astsubayın ağır yaralandı ve Iğdır Devlet

Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.

28 Mayıs 2019 tarihinde Kandil bölgesinde yapılan hava bombardımanında, 6 HPG

militanının yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren militanların isimleri şöyle: Çekdar

Çiyager kod isimli Muhammed Rıza Alizade, Hebun Beritan kod isimli Fırat Bor, Hevidar

Beyani kod isimli Beybun Kaplan, Tekoşin Rojhılat kod isimli Rojda Akgül, Aryana Botan kod

isimli Zozan İbrahim, Ruken Goyi kod isimli Bişeng Yaman.

29 Mayıs 2019 tarihinde Kandil bölgesinde yönelik düzelenen hava bombardımanında, 2

HPG militanının (Adıl Semsur kod isimli Mehmet Çoban, Renas Botan kod isimli Mehmet

Zakir Temel) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

29 Mayıs 2019 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından yapılan açıklamada,

Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde gerçekleştirilen “Pençe Harekatı” sırasında 2 askerin

yaşamını yitirdiği duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: "Irak'ın kuzeyi Hakurk bölgesinde

başlatılan Pençe Harekâtı kapsamında, PKK’lı bölücü teröristler tarafından bölgeye önceden

yerleştirilen EYP’nin patlaması sonucunda yaralanan 2 kahraman silah arkadaşımız yapılan

tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu."

1 Haziran 2019 tarihinde Iğdır'da, Türkiye-İran sınır bölgesinde askerler ile HPG

militanları arasında çıkan çatışmada, 2 askerin yaşamını yitirdi ve 5 askerin de yaralandığı

öğrenildi.

1 Haziran 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzenlenen hava bombardımanında, 1 HPG

militanının (Rubar Qamışlo kod isimli Fatih Demir) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

2 Haziran 2019 tarihinde Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Kasran Vadisi Aslan Kapanı

bölgesinde çıkan çatışmada, 2 askerin (Jandarma Astsubay Ercan Sanca ve Jandarma Uzman

Çavuş Mehmet Sait Barış) yaşamını yitirdiği, 2 askerin ise yaralandığı öğrenildi.

2 Haziran 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzenlenen hava bombardımanında, 6 HPG

militanının yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren militanların isimleri şöyle: Brusk

Deniz kod isimli Veysel Amaç, Mizgin Pir kod isimli Medine Çiftçi, Azad Siser kod isimli

Serhat Kartal, Çiya Rıha kod isimli Cebrail Bulut, Reşit Serdar kod isimli Mehmet İrtegün,

Kendal Deniz kod isimli İbrahim Fırat.

3 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ve Kulp ilçeleri arasında kalan kırsal bölgede

başlatılan askeri operasyon sırasında yapılan bombardımanda, 5 HPG militanının yaşamının

yitirdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren militanların isimleri şöyle: Rızgar Tolhıldan kod isimli

Felat Kocakaya, Zınar Akro kod isimli Yusuf Kayran, Mahir Andok kod isimli İbrahim Çelik,

Reber Amed kod isimli Abdullah Turhan, Serhıldan Mazi kod isimli Ömer Demir.

3 Haziran 2019 tarihinde Dersim’in Ovacık ilçesinde askerler ile HPG militanları arasında

çıkan çatışmada, 2 askerin yaralandığı öğrenildi.

4 Haziran 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzenlenen hava bombardımanında, 2 HPG

militanının (Bahoz Serhıldan kod isimli Veysi Cebe, Çekdar Tolhıldan kod isimli Cüneyt

Yılmaz) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Page 29: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

29

8 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında yapılan hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Cıwan Lice kod isimli Osman Gülen, Rohat Amanos

kod isimli Mehmet Yoldaş) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

8 Haziran günü Dersim merkeze bağlı kırsal bölgede çıkan çatışmalarda 5 HPG militanının

yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren militanların isimleri şöyle: Dicle Amed kod

isimli Canan Çelik, Berfin Ararat kod isimli Mihriban Durmaz, Havin Tekoşin kod isimli

Ceyda Sarıkaya, Kinem Amed kod isimli Halide Karakuş, Nuda Herekol kod isimli Fatma

Özgün.

11 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde Baraj Üs Bölgesi'nde bulunan

güvenlik kulesine yönelik gerçekleştirilen roketli saldırıda, 2 askerin yaralandığı ve tedavi

edilmek üzere hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

11 Haziran 2019 tarihinde Dersim merkeze bağlı Karşılar köyü kırsal bölgesinde başlatılan

askeri operasyon sırasında çıkan çatışmada, 2’si ağır 4 askerin yaralandığı ve helikopterlerle

tedavi edilmek üzere Tunceli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı öğrenildi. Ağır yaralı 2 askerin

(Jandarma Uzman Çavuş Ökkeş Ede, Jandarma Uzman Çavuş Emre Üçkan) kurtarılmayarak

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

12 Haziran 2019 tarihinde Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 2 HPG

militanının (Mizgin Avesta kod isimli Fatma Çelik, Xemlin Colemerg kod isimli Bilge İncin)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

12 Haziran 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesine kırsalında çıkan çatışmada, 3

HPG militanının (Evrim Ronahi Başkalekod isimli Aysel Toğan, Redur Adar kod isimli

Gülistan Elmas, Rojbin Avareş kod isimli Mercan Abdullahi Gırinkanlo) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

12 Haziran 2019 tarihinde Ağrı Tendürek Dağı’nda düzenlenen hava bombardımanında, 4

HPG militanının (Argeş Amed kod isimli Behram Ebasi, Botan Qelqeli kod isimli Osman

Ayaz, Çiya Rojhat kod isimli Sezgin Demir, Şerzan Cilo kod isimli İreç Caferi) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

14 Haziran 2019 tarihinde Bitlis kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG militanın (Eren Karker

Pasur kod isimli Ünal Dinar) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

16 Haziran 2019 tarihinde Mardin’in Dargeçit ile Şırnak’ın İdil ilçesi arasında bulunan

Cehennem Deresi civarında başlatılan hava destekli askeri operasyon sırasında çıkan

çatışmada, 1 askerin (Jandarma Teğmen Şafak Evran) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Bombardımanda 2 sivil yurttaşın (5 çocuk babası Ramazan Toksoy, Abdulsamet Akgül)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

18 Haziran 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Çarçella alanında çıkan

çatışmada, 1 HPG militanının (Numan Sterk kod isimli Halef Yıldız) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

22 Haziran 2019 tarihinde Bitlis’in Tatvan ilçesine kırsalında düzenlenen hava destekli

askeri operasyon sırasında, 3 HPG militanının (Destan Koçer kod isimli Mehmet Sıddık İlçin,

Page 30: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

30

Ferman Tolhıldan kod isimli Yunus Seymen, Mervan Kursınç kod isimli Ferhat Ödümlü)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

23 Haziran 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzenlenen hava bombardımanında, 1 HPG

militanının (Şahan Botan kod isimli Yunus Koçhan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

24 Haziran 20109 tarihinde Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı kırsalında çıkan

çatışmalarda, 4 HPG militanının (Andok Hışyar kod isimli Mehmet Reşat Yazıcı, Mirza

Germiyan kod isimli Piştivan Fetih, Roza Tekoşin kod isimli Rojbin Arcagök, Sema Arin kod

isimli Marya Mirayimilan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Kandil bölgesine yönelik TSK tarafından başlatılan “Pençe Operasyonu” kapsamında 28

Haziran 2019 tarihinde yapılan hava bombardımanında, Kortek Dağı’nda bulunan Berd

Kuran köyünde aynı aileye mensup 3 kişinin yaşamını yitirdiği ve 5 kişinin yaralandığı

öğrenildi. Yaşamını yitirenlerin isimleri şöyle: Baba Abdulla Alî Mîne (53) ile çocukları

Kurdistan Abdula (30) ve Heryad Abdula (19). Yaralananların isimleri ise şöyle: Anne Rabî

Mihemed ile Mihemed Abdula, Taybet Mihemed Abdula, Benaz Abdula ve ismi öğrenilemeyen

1 kişi.

3 Temmuz 2019 tarihinde Siirt'in Eruh İlçesi Akmeşe Köyü kırsalında çıkan çatışmada, 1

askerin (Jandarma Uzman Çavuş Yasin Baran) yaşamını yitirdiği ve 1 askerin de yaralandığı

öğrenildi.

3 Temmuz 2019 tarihinde Kandil'de Zap bölgesine düzenlenen hava destekli askeri

operasyon sırasında, 2 HPG militanının (Jiyan Koçer kod isimli Jiyan Çetinkaya, Zilan Kınacı

kod isimli Asya Bor) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

5 Temmuz 2019 tarihinde Siirt’in Pervari ilçesi Yazlıca Dağı kırsalında zırhlı askeri aracın

geçişi sırasında meydana gelen patlamada, 2 askerin yaralandığı öğrenildi.

5 Temmuz 2019 tarihinde Dersim’in Ovacık ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Brusk Rıhakod isimli Yusuf Bencik) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

7 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak’ın Gabar bölgesinde düzenlenen hava destekli askeri

operasyon sırasında, 1 HPG militanının (Çekdar Zagros kod isimli Mehmet Şirin Arslan)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

8 Temmuz 2019 tarihinde Hakkari’nin Çukurca ilçesi kırsalında düzenlenen hava destekli

askeri operasyon sırasında, 3 HPG militanının (Dılşad Adıl kod isimli Muhittin Yılmaz,

Navdar Ararat kod isimli Sinan Düzgün, Simko Serhıldan kod isimli Azad Ağralı) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

9 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında çıkan çatışmada 1 HPG

militanının (Mervan Amed kod isimli Ahmet Egin) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

9 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı kırsal mahallerde başlatılan

askeri operasyon sırasında, Sığınak mahallesinde helikopterden açılan ateş sonucu 1 yurttaşın

(Mehmet Hüseyin Mercan) yaralandığı öğrenildi. Mercan’ın, Dicle Üniversitesi Tıp

Fakültesi’nde tedavi altına alındığı belirtildi.

Page 31: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

31

11 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçe merkezi Dörtyol mevkiinde devriye gezen

bekçilere yönelik gerçekleştirilen saldırıda, 4 bekçinin yaralandığı öğrenildi. Saldırının

ardından, bölge çaplı operasyon yapıldı.

12 Temmuz 2019 tarihinde Kandil'de bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 5 HPG militanının) yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren

militanları isimleri şöyle: Bahoz Agır kod isimli Erdal Karadeniz, Mordem Botan kod isimli

Hüseyin Oyman, Şoreş Gabar kod isimli Nurullah Ayan, Hebun Farqin kod isimli Hekim

Tayar, Nazlıcan Cudi kod isimli Leyla Çakı, Roceng Cudi kod isimli Roceng Hacı Kerho.

13 Temmuz 2019 tarihinde Ağrı'nın Tendürek bölgesinde çıkan çatışmalarda, 3 HPG

militanın (Amargi Ari kod isimli Gülşen Doğru, Ronahi Eylem kod isimli Hasret Nayır, Sımko

Delil kod isimli Muammer Yıldırım) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

14 Temmuz 2019 tarihinde Hakkari kırsalında başlatılan askeri operasyon sırasında çıkan

çatışmada, 2 HPG militanının (Bese Raperin kod isimli Mizgin Aksu, Welat Dılbırin kod isimli

Ali Öğmen) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

14 Temmuz 2019 tarihinde Hakkari kent merkezi kırsalında çıkan çatışmada, 3 askerin (1

teğmen, 1 astsubay ve 1 uzman çavuş) yaşamını yitirdiği, 1 askerin de (astsubay çavuş)

yaralandığı öğrenildi. Yaralı askerin, bölgeden helikopterle alınarak, hastaneye kaldırıldığı

öğrenildi.

15 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi kırsalında bulunan Kato Dağı

bölgesindeki askeri bir üs noktası için yapılan yol çalışmasında çalışan kişileri taşıyan aracın

geçişi sırasında meydana gelen patlamada, araçta bulunan 3 kişinin (Suriyeli Valid Youssef,

Yaşar Çetin, Ferhat Öncü) yaralandığı öğrenildi. Youssef’in kaldırıldığı Şırnak Devlet

Hastanesinde yaşamını yitirdiği, diğer 2 kişinin tedavilerine ise devam edildiği belirtildi.

15 Temmuz 2019 tarihinde Kandil'de Xakurkê bölgesinde başlatılan hava destekli askeri

operasyon sırasında çıkan çatışmalarda, 3 HPG militanının (Arin Reber kod isimli Gülistan

Mahçup, Tirej Medya kod isimli Rezan Kalın, Tolhıldan Viyan kod isimli Ahmet Koçak)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

16 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Kulp ilçesi kırsalında düzenlenen hava destekli

askeri operasyon sırasında, 3 HPG militanının (Sorxwin Herekol kod isimli Meryem Aksu, Roj

Botan kod isimli Evindar Dursun, Viyan Sason kod isimli Revşen Akıl) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

18 Temmuz 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında düzenlenen hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Sinan Rapo kod isimli Vedat Bingöl, Zagros Sinan kod

isimli Serhat Kaya) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

18 Temmuz 2019 tarihinde Dersim merkeze kırsal bölgede düzenlenen hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Avareş Amed kod isimli Muhammed Tara, Dıjwar

Ararat kod isimli Derviş Adıgüzel) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

19 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında düzenlenen hava destekli

askeri operasyon sırasında, 2 HPG militanının (Agit Soro kod isimli Celal Gök, Yılmaz Çavreş

kod isimli Cihan Koyuncu) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Page 32: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

32

19 Temmuz 2019 tarihinde Bitlis merkeze bağlı Bölükyazı (Hêrvês) bölgesinde Merkez İlçe

Jandarma Komutanı Binbaşı Zafer Akkuş’un makam aracına düzenlenen roketli saldırıda,

Binbaşı Akkuş ile yanında bulunun şoförü ve bir korucunun yaralandığı öğrenildi. Bitlis

Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan ağır yaralı Akkuş’un yaşamını yitirdiği, şoför ve

korucunun ise tedavilerinin sürdüğü öğrenildi.

20 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Karacadağ Caddesi 902. Sokakta

bulunan bir eve akşam saatlerinde yapılan ihbar sonucu polisler tarafından düzenlenen

baskında çatışma çıktığı, çatışmada bir kişinin (Mücahit Yılmaz-Yaş 27) yaşamını yitirdiği, bir

özel hareket polisinin de yaralandığı öğrenildi. Evin sahibi olan Ahmet Yoldaş ve eşi Birsen

Yoldaş’ın ise gözaltına alındığı öğrenildi. Ancak Ahmet Yoldaş’ın çatışma esnasında

yaralandığı ve hastaneye götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi. 21 Temmuz 2019

tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "İç güvenlik

operasyonları kapsamında, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü birimlerince düzenlenen

operasyonda, terör örgütünün kırsal alandan gelerek şehirde faaliyet yürüttüğü tespit edilen

BTÖ mensubu Mücahit Yılmaz etkisiz hale getirilmiş, 2 kişi gözaltına alınmıştır. Etkisiz hale

getirilen şahsın kaldığı yerde yapılan aramada, başkası adına düzenlenmiş sahte kimlik, silah,

mühimmat ve çok sayıda örgütsel doküman ele geçirilmiştir."

21 Temmuz 2019 tarihinde Bingöl kırsalında başlatılan askeri operasyon sırasında, 1 HPG

militanının (Tekoşer Awaz kod isimli Nesim Atay) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

22 Temmuz 2019 tarihinde Bingöl kırsalında çıkan çatışmalarda, 4 HGP militanının (Şevin

Bingöl kod isimli Hülya Kül, Amargi Zilda kod isimli Bahar Uçak, Bahoz Welat kod isimli

Cihan Akalın, Dıjwar Zagros kod isimli Şerzat Hasani Azer) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

24 Temmuz 2019 tarihinde Van’ın Erciş ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Herekol Arteş kod isimli Halil Kaygusuz) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

24 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne

bağlı Şehitler Polis Merkezi Amirliği’ne yönelik yüzleri maskeli kişiler tarafından, EYP

atılarak saldırıda bulunduğu, meydana gelen patlamada ise 4 kişinin yaralandığı öğrenildi.

24 Temmuz 2019 tarihinde Adıyaman'ın Sincik ilçesinde gece saatlerinde devriye atan

polis aracına düzenlenen silahlı saldırıda 1 polis memurunun (Taha Uluçay) ağır yaralandığı

ve 27 Temmuz 2019 tarihinde Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne tedavi gördüğü

sırada yaşamını yitirdiği öğrenildi.

24 ve 25 Temmuz 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında düzenlenen

hava destekli askeri operasyon ve çatışmalar sırasında, 6 HPG militanın (Helbest Gever kod

isimli Ladiye Acar, Hogır Colemerg kod isimli Ahmet Dayan, Serhıldan Kamuran kod isimli

Suat Sayılğan, Ronahi Zevkan kod isimli Leyla Polat, Serhıldan Serdar kod isimli Mehmet

Toker, Zin Farqin kod isimli Ferihe Başkaleme) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

25 Temmuz 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında düzenlenen hava

destekli askeri operasyon sırasında, 2 HPG militanının (Fırat Jiyan Zagros kod isimli Necdet

Ayçiçek, Serhıldan Givara kod isimli Emrullah Cihan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Page 33: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

33

25 Temmuz 2019 tarihinde Kandil’de düzenlenen hava bombardımanında, 2 HPG

militanının (Hamza Tolhıldan kod isimli Gökan Bulut, Şervan Kato kod isimli Eyvas Gök)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

26 Temmuz 2019 tarihinde Hakkari’nin Çukurca ilçesi kırsalında çıkan çatışmalarda, 2

HPG militanının (Çiya Amed kod isimli Ramazan Bozkurt, Xwinrej Çarçella kod isimli Bilal

Kaplan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

26 Temmuz 2019 tarihinde Bitlis kırsalında düzenlenen hava bombardımanında, 2 HPG

militanının (Agit Yaman kod isimli Mustafa Yaman, Özgür Rıha kod isimli Eyüp Çaçan)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

26 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Ortaköy Köyü (Gunhadit)

kırsalında bulunan askeri kontrol noktasına yönelik düzenlenen roketatarlı saldırıda, 2 askerin

yaralandığı öğrenildi.

27 Temmuz 2019 tarihinde Bitlis’in Tatvan ilçesi kırsalında düzenlenen hava destekli

askeri operasyon sırasında, 3 HPG militanının (Amara Hiwaroj kod isimli Ayşe Başaran,

Dorşin Rubar kod isimli Bahar Acar, Xelil Çiyazan kod isimli Ecvet Akay) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

27 Temmuz 2019 tarihinde Ağrı'nın Tendürek bölgesinde çıkan çatışmalarda, 2 HPG

militanın (Agır Destan kod isimli Uğur Aslan, Gulan Heştanin kod isimli Gami Zeybek)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

28 Temmuz 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 2

HPG militanının (Brusk Serhat kod isimli Ömer Davut Orak, Karker Botan kod isimli Welat

Çetin) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

28 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak’ın Cudi Dağı’nda bölgesinde düzenlenen hava

bombardımanında 3 HPG militanının (Serhıldan Cudi kod isimli Muhammed Şirin Anakin,

Şervan Delil kod isimli Zindan Şeveşoğlu, Şevger Çiya kod isimli Mehmet Özgür Ötlaz)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

28 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak’ın Besta bölgesinde başlatılan askeri operasyon sırasında

çıkan çatışmada, 2 HPG militanının (Pılıng Dıjwar kod isimli Ali Poyraz, Zından Canfeda kod

isimli Yusuf Koç) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

30 Temmuz 2019 tarihinde Siirt’in Eruh ilçesinde bulunan Çırav bölgesinde çıkan

çatışmada, 2 HPG militanının (Welat Serhat kod isimli Rıdvan Tarhan, Alişer Amed kod isimli

Şaban Aslanhan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

30 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Çınar ilçesine kırsalında çıkan çatışmada, 1

HPG militanının (Munzur Dicle kod isimli Mazlum Serhat Gündüz) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

31 Temmuz 2019 tarihinde Kandil bölgesinde düzenlenen hava bombardımanında, 2 HPG

militanının (Kendal Alan kod isimli Metin Akgül, Serdem Reşit kod isimli Muhammed Yıldız)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Page 34: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

34

1 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesi kırsalında çıkan çatışmalarda, 4 HPG

militanının (Agit Şoreş kod isimli Yunus Tekin, Arteş Metina kod isimli Cesur Akkul, Rezan

Batman kod isimli Rıza Temel, Zagros Berzeban kod isimli Şehran Rüstemi) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

2 Ağustos Kandil'de Haftanin bölgesine yönelik düzenlenen hava bombardımanında, 2 HPG

militanının (Andok Tatos kod isimli Ömer Demir, Çekdar Tolhıldan kod isimli Hakan Gök)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

5 Ağustos 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Üçköy (Xirabêalê) Mahallesi

kırsalında, zırhlı aracın geçişi sırasında meydana gelen patlamada 3 askerin yaralandığı

öğrenildi.

6 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Harun Delal kod isimli Mikdat Örde) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

6 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak’ın Cudi Dağı bölgesinde düzenlenen hava

bombardımanında, 1 HPG militanının (Amara Gabar kod isimli Şükran Altuğ) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

7 Ağustos 2019 tarihinde Kandil'de Xakurkê bölgesine düzenlenen hava destekli askeri

operasyon sırasında çıkan çatışmalarda, 4 HPG militanının (Alişer Rembo kod isimli Necdet

Önder, Madora Ararat kod isimli Şirvan Oran, Rubar Hebun kod isimli Renas Muhammed

Emin, Sozda Kerboran kod isimli Esra Arslan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

9 Ağustos Kandil'de Haftanin bölgesine yönelik düzenlenen hava bombardımanında, 1 HPG

militanının ((Gelhat Botan kod isimli Muhammed Özdemir) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

11 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında düzenlenen hava

bombardımanında, 1 HPG militanının (Deniz Agırbaz kod isimli Muhammed Emin Demir)

yaşamını yitirdiği ve 1 HPG militanının (İsmail Taş) yaralı olarak yakalandığı öğrenildi.

11 ve 13 Ağustos 2019 tarihinde Erzincan’ın Kemah ilçesi kırsalında çıkan çatışmalarda, 3

HPG militanının (Fikri Bermal kod isimli Ahmet Boyraz, Dılsoz Sarya kod isimli İslam Çelik,

Kurtay Nusaybin kod isimli Mahmut Demirbağ) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

14 Ağustos 2019 tarihinde Kars’ın Kağızman ilçesi kırsalında düzenlenen hava

bombardımanında, 1 HPG militanının (Dıjwar Rezan kod isimli İsmet Dinç) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

14 Ağustos 2019 tarihinde Kandil'de Zap bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 1 HPG militanının (Botan Başkale kod isimli İlhami Polat) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

15 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1

HPG militanının (Hewre Yaran kod isimli Hewre Kerimpur) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

20 Ağustos 2019 tarihinde Kandil'de Zap bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 1 HPG militanının (Helin Helena kod isimli Leyla Karabaş) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

Page 35: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

35

21 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak’ın Cudi Dağı’nda bölgesinde çıkan çatışmalarda, 2 HPG

militanının (Adıl Amed kod isimli Metin Değer, Serhat Botan kod isimli Mehmet Salih

Dalmış) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

21 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak’ın Silopi ilçe kırsalında bulunan Cudi Dağı bölgesinde

başlatılan askeri operasyon sırasında çıkan çatışmada, 3 askerin yaşamını yitirdiği ve 1

askerin yaralandığı öğrenildi.

24 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari’nin Şemdinli ilçesi kırsalında düzenlenen hava

bombardımanında, 3 HPG militanının (Madora Urmiye kod isimli Süreya Şaifi, Dıjwar

Tolhıldan kod isimli Azad Nas, Ruken Ekin Amed kod isimli Ruşen Temel) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

25 Ağustos 2019 tarihinde Kandil'in Haftanin bölgesine yönelik düzelenen hava

bombardımanında, 4 HPG militanının (Agit Çiya kod isimli Ahmet Xelat, Amara Viyan kod

isimli Rojda Sever, Kendal Suruç kod isimli Mehmet Kaya, Zagros Rojhılat kod isimli Burhan

Alinecat) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

27 Ağustos 2019 tarihinde Dersim’e bağlı kırsal bölgede çıkan çatışmalarda, 5 HPG

militanının (Akif Mahabat kod isimli Şahin Önen, Baz Mordem kod isimli Önder Kaçar, Cilo

Botan kod isimli Ömer Acrak, Navdar Fis kod isimli Rojhat Fidan, Zana Med kod isimli

Abdullah Kaya) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

28 Ağustos 2019 tarihinde Dersim’in Ovacık ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 2 HPG

militanının (Bawer Dersim kod isimli Deniz Karakuş, Zınar Sümbül kod isimli Hayrettin

Akdoğan) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

3 Eylül 2019 tarihinde Batman kent merkezinde yer alan Bahçelievler Mahallesi’nde

bekçilik yapan Vezir G.’ye yönelik silahlı saldırıda bulunuldu. AVM sokağında saat 03.30

sıralarında yaşanan silahlı saldırıda yaralanan bekçi Vezir G.’nin Batman Bölge Devlet

Hastanesi’ne kaldırıldığı, ancak kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

3 ve 6 Eylül 2019 tarihlerinde Hakkari’nin Çukurca ilçesi kırsalında çıkan çatışmalarda, 2

HPG militanının (Renas Tolhıldan kod isimli Baver Kavak, Xeyri Herekol kod isimli Salih

İsmail İbrahim) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

4 Eylül 2019 tarihinde Kandil'de Haftanin bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 1 HPG militanının (Xebat Ciwanro kod isimli Meysem Seyidi) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

4 Eylül 2019 tarihinde Mardin'in Ömerli ilçesi kırsalında operasyona çıkan askerlerin

bulunduğu bölgede meydana gelen patlamada, 3 askerin yaralandığı ve olay yerine gelen

ambulanslarla hastaneye götürüldüğü öğrenildi. Tedavi altına alınan yaralı askerlerden 1’inin

(Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Acar) kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

6 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Hani ilçesinde çıkan çatışmada, 1 HPG militanının

(Welat Amed kod isimli Azad Başal) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Page 36: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

36

7 Eylül 2019 tarihinde Mardin'in Ömerli ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon

sırasında çıkan çatışmada, 1 polis ve 2 korucunun yaralandığı, yaralıların Mardin Devlet

hastanesinde tedavi altına alındığı, ancak yaralı polisin (Mardin Özel Harekat Şube Müdürü

Tufan Kansuya) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Yaralı korucunun ise (Evren Başçı) 8 Eylül 2019 tarihinde tedavi gördüğü sırada yaşamını

yitirdiği öğrenildi. Diğer yaralı korucunun da (Abdullatif Ekmen) 14 Eylül 2019 tarihinde

tedavi gördüğü sırada yaşamını yitirdiği duyuruldu.

8 Eylül 2019 tarihinde Mardin’in kırsal bölgesinde çıkan çatışmalarda, 3 HPG militanının

(Agit Ase kod isimli Müslüm Gündüzalp, Bese Anuş kod isimli Lütfiye Acer, Karker Masiro

kod isimli Halil Erdem) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

10 Eylül 2019 tarihinde Van’ın Başkale ilçesi kırsalında çıkan çatışmalarda, 1 HPG

militanının (Sımko Agiri kod isimli Nasır Mecitpur) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

10 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Dicle ilçesi kısalında çıkan çatışmada, 2 HPG

militanının (Çekdar Muş kod isimli Musa Göktürk, Rojhat Amed kod isimli Mizgin Harman)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

11 Eylül 2019 tarihinde Hakkari’nin Çukurca ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Üveyş Beritan kod isimli Menekşe Baki) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

11 Eylül 2019 tarihinde Muş kırsalında çıkan çatışmalarda, 2 HPG militanının (Faraşin

Zilan kod isimli Berivan Batı, Serhıldan Mardin kod isimli Fırat Ay) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

12 Eylül 2019 tarihinde Kandil'in Haftanin bölgesine düzenlenen hava bombardımanında, 2

HPG militanının (Baharin Cudi kod isimli Bişeng Tokak, Roni Pınar kod isimli Bülent

Efeoğulları) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

12 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Kulp ilçesi Ağaçkorur köyü mevkiinde bir aracın

geçişi sırasında meydana gelen patlamada 3’ü köy korucusu 7 kişinin yaşamını yitirdiği ve 10

kişinin de yaralandığı öğrenildi. Patlamada yaşamını yitirenlerin isimleri şöyle: Siraç, Ömer

ve Abit Yıldız, Ahmet Ay, İhsan Çelikbilek, Mehmet Bozyel, Sinan Diğer. (Abit, Siraç ve Ömer

Yıldız’ın köy korucusu olduğunu duyuruldu.)

13 Eylül 2019 tarihinde Van’ın Gevaş ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon sırasında

çıkan çatışmalarda, 3 HPG militanının (Cigerxwin Ozan kod isimli İbrahim Çoğaltay, Agit

Timok kod isimli Faruk Basut, Şahan Zagros kod isimli Celal Çevik) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

16 Eylül 2019 tarihinde Dersim merkeze bağlı kırsal bölgede 1 HPG militanının (Botan

Zagros kod isimli İbrahim Tatlı) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

17 Eylül 2019 tarihinde Bitlis kırsalında çıkan çatışmalarda, 1 HPG militanının (Sipan

Tatvan kod isimli Devrim Akbay) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

21 Eylül 2019 tarihinde Kandil'de Haftanin bölgesine yönelik gerçekleştirilen hava

bombardımanında, 4 HPG militanının (Ali Fırat Gever kod isimli Fırat Karasaç, Andok Eriş

Page 37: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

37

kod isimli Devran Yıldız, Dicle Dilbirin kod isimli İlnas Nevidi, Şaho Ferzad kod isimli Seyit

Muradi) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

22 Eylül 2019 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesi kırsalında düzenlenen hava

bombardımanında, 7 HPG militanının yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşamını yitiren

militanların isimleri şöyle: Yekbun Hilal kod isimli Nazire Kara, Berxwedan Şoreş kod isimli

Zerevan Encü, Evrim Amed kod isimli Ayşe Bayram, Koçer Sedex kod isimli Orhan İnce,

Şerzan Kato kod isimli Mazlum Duman, Xwinda Eriş kod isimli Zilan İnan, Yıldız Aşme kod

isimli Ronar Derweş.

22 Eylül 2019 tarihinde Siirt kırsalında düzelenen hava bombardımanında, 1 HPG

militanının (Göksun Tekoşin kod isimli Nurhan Dündar) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

24 Eylül 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesi kırsalında düzenlenen hava

bombardımanında, 1 HPG militanının (Eylem Ozan kod isimli Mizgin Ekin) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

24 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır kırsalında çıkan çatışmalarda, 3 HPG militanının (Evin

Rızgar Amed kod isimli Nevin Güngörmüş, Raperin Vinar kod isimli Filiz Aydemir, Rojda

Cudi kod isimli Kubar Hacizade) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

25 Eylül 2019 tarihinde Kandil'de Haftanin bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Andok Amed kod isimli Muhammed Çiçek, Tekoşer

Tolhıldan kod isimli Mehmet Şerif Taşdemir) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

26 Eylül 2019 tarihinde Kandil'de Avaşin bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 3 HPG militanının (Koçer Colemerg kod isimli Ferhat Ertuş, Xebat

Colemerg kod isimli Devlet Dayan, Zınarin Avzem kod isimli İpek Nişo) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

27 Eylül 2019 tarihinde Mardin’in Derik ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Roni Derweş kod isimli Uğurcan Dindar) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

28 Eylül 2019 tarihinde Siirt’in Baykan ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon

sırasında, 1 HPG militanının (Berhem Garzan kod isimli Osman Ekinci) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

28 Eylül 2019 tarihinde Şırnak’ın Gabar dağı bölgesinde düzenlenen hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Serhat Iğdır kod isimli Atilla Çakmaz, Zınar Zagros

kod isimli Yusuf Korkmaz) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

29 Eylül 2019 tarihinde Siirt’in Pervari ilçesi kırsalında düzenlenen hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Agit Botan kod isimli Şefik Özdemir, Ayaz Mazlum kod

isimli Selim Karipçin) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

30 Eylül 2019 tarihinde Mardin'in Artuklu ilçesine bağlı İstasyon Mahallesi’nde sabah

saatlerinde özel hareket polisleri tarafından düzenlenen ev baskınında HPG militanı Ferhat

Şimdi'nin yakalanmamak için yaşamına son verdiği ileri sürüldü.

Page 38: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

38

1 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’nin Çukurca ilçesi kırsalında düzenlenen hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Dicle Amed kod isimli Dilan İkilik, Tekoşin Kürdistan

kod isimli Aysel Ateş) yaşamını yitiridiği öğrenildi.

1 Ekim 2019 tarihinde Şırnak’ın Cudi bölgesinde çıkan çatışmalarda, 2 HPG militanının

(Armanc Masiro kod isimli Rahmi Çimen, Serhat Cudi kod isimli Mehmet Emin Buğa)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

4 Ekim 2019 tarihinde Dersim’in Pülümür ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 2 HPG

militanının (Çiçek Botan kod isimli Hacer Kaya, Dılgeş Botan kod isimli Mehdi Kaplan)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

7 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’nin Çukurca ilçesi kırsalında çıkan çatışmalarda, 3 HPG

militanının (Cesur Baran kod isimli Emrah Pekyen, Çekdar Bilican kod isimli Mikail Özdinç,

Çekdar Welat kod isimli Salih Yıldırım) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

10 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Savur ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Azad Cudi kod isimli Nihat Şila) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

11 Ekim 2019 tarihinde Van’ın Gürpınar ilçesi kırsalında çıkan çatışmalarda, 2 HPG

militanının (Argeş Çiya kod isimli Fırat Bozkurt, Welat Cilo kod isimli Ciger Akdoğan)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

17 Ekim 2019 tarihinde Şırnak’ın İkizce köyü kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Bırindar Bane kod isimli Xalik Abdullahi) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

18 Ekim 2019 tarihinde Van’ın Çaldıran ilçesinde Uzunyol Hudut Karakolu ile Soğuksu

Karakolu arasındaki bölgede devriye gezen askerlere yönelik açılan ateş sonucu, 1 askerin

yaşamını yitirdiği ve 2 askerin de yaralandığı öğrenildi.

20 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Derik ilçesi ile Urfa’nın Viranşehir ilçeleri arasında

bulunan kırsal bölgede çıkan çatışmada, 3 HPG militanının (Eriş Qoser kod isimli Hikmet

Eren, Hamza Tolhıldan kod isimli Mustafa Akış, Şervan Qerejdax kod isimli Ali Derin)

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

21 Ekim 2019 tarihinde Mardin'in Derik ilçesi kırsalında operasyona çıkan askerler ile

HPG militanları arasında çıkan çatışmada, 1 askerin yaşamını yitirdiği öğrenildi.

21 Ekim 2019 tarihinde Kars’ın Kağızman ilçesinde askeri zırhlı aracın geçişi sırasında

meydana gelen patlama sonucu, 5 asker ile 3 köy korucusunun yaralandığı öğrenildi. Patlama

ardından bölgede operasyon başlatıldığı belirtildi.

25-26 Ekim 2019 tarihinde Kandil'in Haftanin bölgesinde çıkan çatışmalarda, 7 HPG

militanının yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşamanı yitiren militanların isimleri şöyle: Amara

Nuda Kurtalan kod isimli Gülcan Kaya, Berfin Çiyajin kod isimli Bahar Basan, Beritan

Serhat kod isimli Rojda Daşkın, Çekdar Qamışlo kod isimli İsa Ali, Rubar Şervan kod isimli

Cihan Sever, Argeş Cudi kod isimli Harun Akyol, Dıjwar Koçer kod isimli Agit Kaçar.

26 Ekim 2019 tarihinde Hatay’ın İskenderun ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Hawar Haware kod isimli Reşit Musa) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Page 39: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

39

27 Ekim 2019 tarihinde Kandil'in Zap bölgesinde çıkan çatışmalarda, 4 HPG militanının

(Piroz Mawa kod isimli Menice Öğreç, Baran Nidal Digor kod isimli Vedat Parlak, Canfeda

Xerzi kod isimli Can İnaç, Ruheyv Ronahi kod isimli Şaciwan Amanc) yaşamını yitirdiği

öğrenildi.

30 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında çıkan çatışmada, 1 HPG

militanının (Adıl Nuda kod isimli Ramazan Toprak) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

7 Kasım 2019 tarihinde Kandil'de Zap bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 1 HPG militanının (Bahoz Avaşin kod isimli Murat Önler) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

9 Kasım 2019 tarihinde Şırnak’ın Cudi Dağı bölgesine düzenlenen hava bombardımanında,

2 HPG militanının (Serhıldan Botan kod isimli Ahmet Ayaz, Xwinrej Cizre kod isimli Kenan

Vurgun) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

9 Kasım 2019 tarihinde Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesi kırsalında başlatılan askeri operasyon

sırasında çıkan çatışmalarda, 3 HPG militanının (Delil Serhat kod isimli Halis Ersayan, Eriş

Mordem kod isimli Emren Şems, Harun Newroz kod isimli Aziz Pulmahmut) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

10 Kasım 2019 tarihinde Kandil'de Avaşin bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Şahin Kobani kod isimli Dıjwar Muhammed, Arteş

Çiyager Kobani kod isimli Hemed İsmail) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

15 Kasım 2019 tarihinde Kandil'de Haftanin bölgesine yönelik düzenlenen hava

bombardımanında, 2 HPG militanının (Alişer Zagros kod isimli Muhammed Süleyman, Sidar

Serhat kod isimli Serhat Çokşen) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

21 Kasım günü 2019 tarihinde Kandil'de düzenlenen hava bombardımanında, 3 HPG

militanının (Bese Azer kod isimli Nurten Atalay, Çiçek Kiçi kod isimli Gül Sakçak, Siyajin

Devrim kod isimli Hilal Başak) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

29 Kasım 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesi İpekyolu üzerinde gece saatlerinde

zırhlı aracın geçişi sırasında meydana gelen patlamada, 2 polis memurunun yaralandığı

öğrenildi. Patlamaya, yola önceden döşenen el yapımı patlayıcının infilak etmesinin neden

olduğu belirtilirken, geniş çaplı soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

9 Aralık 2019 tarihinde Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Sarıköy köyünün kırsal alanında

meydana gelen patlamada, 2 jandarmanın yaşamını yitirdiği, 7'sinin ise yaralandığı belirtildi.

Şırnak Valiliği’nden yapılan açıklamada, patlamanın jandarmanın tespit ettiği patlayıcı

maddeye müdahale ettiği sırada gerçekleştiği belirtildi.

2 Ağustos 2019 tarihinde Türkiye-İran sınırında bulunan Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi

Kızılkaya (Belasor) köyünde sınır ticareti yapan köylülere İran askerleri tarafından, İran’dan

Türkiye’ye doğru sınırı geçmeye çalışan bir grup gence ateş açıldığı öğrenildi. Açılan ateş

Page 40: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

40

sonucu Haşem Tilaver isimli gencin yaralandığı ve yaralı olarak İran'ın Çaldıran kentinde

bulunan bir hastaneye götürüldüğü, ancak yolda yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye karşı başlattığı operasyon sırasında, 10 Ekim 2019

tarihinde Mardin'in Nusaybin ilçesinde bir eve roket isabet etmesi sonucu 47 yaşındaki

Fatma Yıldız ile çocukları 16 yaşındaki Leyla Yıldız ve 12 yaşındaki Emine Yıldız'ın

yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye karşı başlattığı operasyon sırasında, 10-11 Ekim 2019

tarihlerinde Mardin'in Nusaybin ilçesine düşen havan mermilerinin isabet etmesi sonucu 9

yurttaşın yaşamını yitirdiği ve 52 yurttaşın ise yaralandığı öğrenildi. Yaralanan yurttaşların

Mardin ve Diyarbakır’daki hastanelere götürülerek tedavi altına alındıkları öğrenilirken,

yaşamını yitiren yurttaşların isimleri şöyle: Hasan Demir, Hüseyin Çakır, Ahmet Delen, Naif

Sincar, Mehmet Şirin Demir, Orhan Doğan, Suriyeli Dara Ali ve Hasan Muhammed, Aytekin

Eroğlu. Patlamada yaralananlardan 26 yaşındaki Şivan Çetin isimli yurttaşın, 30 Ekim 2019

tarihinde tedavi gördüğü Diyarbakır Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye karşı başlattığı operasyon sırasında, 11 Ekim 2019

tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesinde Mehser Mahallesi’nde inşaat halindeki bir eve havan

topu düşmesi sonucu, bir inşaat işçisi ile mahallenin muhtarı olduğu belirtilen Halil Yağmur

isimli yurttaşın yaşamını yitirdiği ve ismi öğrenilemeyen 1 kişinin de yaralandığı öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Mardin'in Kızıltepe ilçesine bağlı sınır hattındaki Taşlıca

(Xerabkort) Mahallesi'ne havan mermisi düştüğü ve patlama meydana geldiği öğrenildi.

Patlamada 2 kişinin (Halil Türkoğlu, Bedran Türkoğlu) olay yerinde, 1 kişinin ise (Nurettin

Türkoğlu) götürüldüğü hastanede yaşamını yitirdiği öğrenildi. Olayda 16 kişinin yaralandığı

açıklandı.

16 Ekim 2019 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı sınır hattındaki Katran (Bazift)

Köyünde bulunan jandarma karakolunun yakınlarına nereden ateşlendiği beli olmayan bir

havan mermisinin düştüğü öğrenildi. Meydana gelen patlamada 1'i ağır toplam 3 kişinin

yaralandığı ve yaralıların olay yerine gelen ambulanslarla İlçe Devlet Hastanesi’ne

kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.

14 Temmuz 2019 tarihinde Dersim Ovacık ilçesi Bilgeç Köyü Çakılyayla mezrasında

meydana gelen mayın patlamasında, kardeş olan 2 çocuğun (Ayaz Güloğlu-8 yaş, Nupelda

Güloğlu-4 yaş) yaşamını yitirdiği öğrenildi.

3 Eylül 2019 tarihinde Mardin’in Kızıltepe ilçesi Akdoğan (Arade) Köyü kırsal arazide 14

yaşındaki A.S. isimli çocuğun, hayvanları otlattığı sırada mayın patlaması sonucu ağır

yaralandığı ve Kızıltepe Devlet Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi.

7 Ekim 2019 tarihinde Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı 8 Mart Mahallesi'ndeki boş bir

arazide hayvanlarını otlatan 56 yaşındaki Selahattin Bayhan isimli yurttaşın, yerde bulduğu

bir cismin elinde patlaması sonucu ağır yaralandığı ve Kızıltepe Devlet Hastanesi'ne

Page 41: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

41

götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi. Bayhan’ın 13 Ekim 2019 tarihinde tedavi

gördüğü sırada yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Van'ın Başkale ilçesi İran sınırında 18 cenazenin bulunduğu öğrenildi. 10 Nisan’da 2, 12

Nisan'da 6, 13 Nisan'da 9 ve 14 Nisan tarihinde ise bir cenaze bulunduğu öğrenilirken,

bulanan cenazelerin kışın sınırdan geçerken donarak yaşamını yitiren göçmenlere ait olduğu

belirtildi.

9 Nisan 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesine bağlı Bahçelievler mahallesinde

Dicle Nehri kenarında bir kadına ait cenazenin bulunduğu, cenazenin sağlık çalışanı Hayriye

Arıca isimli kadın ait olduğu öğrenildi. Arıca’nın boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından

darp edilerek öldürüldüğü ileri sürülürken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 17 Nisan 2019

tarihinde Arıca’nın eşi Burhan Arıca'nın cenazesinin de, Hasankeyf'e bağlı Irmak köyü

yakınlarında bulunduğu öğrenildi.

13 Nisan 2019 tarihinde Erzurum'da Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan

anestezi teknikeri 25 yaşındaki Gözde Çulhaoğlu isimli kadının evinde ölü olarak bulunduğu

öğrenildi. Palandöken ilçesindeki evinde rahatsızlanması sonrası eve gelen sağlık görevlileri

ve polis ekipleri tarafından yapılan incelemede, yanında şırınga ve anestezi ilacı bulunan

Çulhaoğlu'nun ölü olduğunun belirlendiği öğrenildi. Ölümü şüpheli bulunan Çulhaoğlu'nun

cesedi, otopsi yapılması amacıyla Erzurum Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.

27 Mayıs 2019 tarihinde Hakkari'de okula gideceğini söyleyerek evden çıkan Sümbül

Anadolu Lisesi öğrencisi 18 yaşındaki Sercan Özatak’tan isimli genç kadından bir daha haber

alınmadığı öğrenildi. Ailesinin polise haber vermesi üzerine başlatılan arama çalışmaları

sonucunda, Özatak'ın cansız bedeni 1 Haziran 2019 tarihinde Biçer Mahallesi'ndeki

Katramas Deresi'nde bulunduğu belirtildi. Hakkari Devlet Hastanesi morguna kaldırılan

Özatak'ın ölüm nedeninin yapılan otopsinin ardından kesinleşeceği belirtilirken, olayla ilgili

soruşturma başlatıldı.

4 Haziran 2019 tarihinde Antep’te 42 yaşındaki Derya H. İsimli kadının, sokakta ölü olarak

bulunduğu öğrenildi. Kadının daha önce iki kez intihar girişiminde bulunduğu belirtildi.

18 Haziran 2019 tarihinde Erzincan’da 66 yaşındaki Havva T. İsimli kadının, ahırda ölü

olarak bulunduğu öğrenildi.

22 Haziran 2019 tarihinde Malatya’da 79 yaşındaki Saadet K. isimli kadının, evinde ölü

olarak bulunduğu öğrenildi.

27 Mayıs 2019 tarihinde Hakkari’de 18 yaşındaki Selcan Ö. isimli kadının ortadan

kaybolduğu öğrenildi. Yapılan arama çalışmaları sonucu genç kadının, 1 Haziran 2019

tarihinde derede ölü olarak bulunduğu ve olayın ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

Page 42: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

42

30 Haziran 2019 tarihinde Hakkari’de 47 yaşındaki Hazan S. İsimli kadının dereye

düşmesi sonucu öldüğü ve olay ile ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

24 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki Pakize G.

isimli kadının, yakınları ve komşuları tarafından Sanayi Mahallesi'ndeki evinde eşarpla

dolaba asılı vaziyette ölü olarak bulunduğu öğrenildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma

kapsamında ise, aralarında Pakize G.'nin oğlunun da bulunduğu 3 şüpheli gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar serbest bırakıldı.

Malatya’da bir apartmanın 1’inci katında ve yalnız yaşayan 70 yaşındaki Süheyla Torun

isimli kadının, 6 Ağustos 2019 tarihinde evinde ölü olarak bulunduğu öğrenildi. Kadının ne

şekilde öldüğü belirlenemezken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

25 Ağustos 2019 tarihinde Ardahan’a 35 kilometre uzaklıktaki Küçüksütlüce köyünde 26

yaşındaki Birgül K. isimli kadının, evlerinin yanındaki ahırda başından tabancayla vurulmuş

halde bulunduğu öğrenildi. Cesedin yanında bulunan tabancaya el konulurken, kadının eşinin

gözaltına alındığı ve olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

27 Ağustos 2019 tarihinde Siirt’in Merkez Alan Mahallesinde 25 yaşındaki Halime Demir

isimli kadının, ailesi tarafından banyoda baygın halde bulunduğu ve 112 Acil Servis

ekiplerince götürüldüğü Siirt Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybettiği öğrenildi.

9 Eylül 2019 tarihinde Erzincan’da Mimar Sinan Mahallesi oturan 47 yaşındaki Ayşe

Cebecioğlu isimli kadının, evinde ölü olarak bulunduğu öğrenildi. Cinayet şüphesiyle yapılan

olay yeri incelemesinin ardından, olay ile ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.

16 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Eğil ilçesindeki Sarmaşık köyünde 35 yaşındaki

Ayten Kaya isimli kadının evinin ahırında ölü olarak bulunduğu öğrenildi. Kaya’nın intihar

ettiği iddia edilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

2 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde 24 yaşındaki Şafak Bozkurt isimli

kadının, evinin önünde ölü olarak bulunduğu öğrenildi. İntihar ettiği iddia edilen Bozkurt’un

ilaç aldığı ve daha sonra 4’üncü kattan kendini attığı ileri sürüldü. Bozkurt’un evli ve 10 aylık

bir bebeği olduğu öğrenildi.

5 Kasım 2019 tarihinde Maraş’ta 65 yaşındaki Ayşe K. isimli kadının, yaşadığı apartmanın

terasından atlayarak intihar ettiği iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

10 Kasım 2019 tarihinde Antep’te 23 Nisan Mahallesi’nde bir ortaokulda sözleşmeli Türkçe

öğretmeni olarak çalışan Saadet H. isimli kadının, kaldığı binanın altıncı katından düşerek

yaşamını yitirdiği iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.

8 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Hani ilçesi Kuyular (Nerîba Axo) köyünde Remziye

Yalçın isimli kadının, babasına ait silahla karnından aldığı mermi nedeniyle ağır yaralanan ve

Yalçın’ın götürüldüğü hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılmadığı öğrenildi. Olayın

ardından başlatılan soruşturma kapsamında olayın tanıklarının ifadesine başvurulduğu, ancak

kimsenin gözaltına alınmadığı öğrenildi.

12 Aralık 2019 tarihinde Urfa’nın merkez Haliliye ilçesine bağlı Ertuğrul Gazi

Mahallesi’nde yaşayan Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi 26 yaşındaki B.K isimli

Page 43: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

43

genç kadın evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş olarak bulundu. Birlikte kaldığı

arkadaşları tarafından odasında asılı olarak bulunan B.K’nın intihar ettiği iddia edildi.

12 Aralık 2019 tarihinde Malatya'nın Battalgazi ilçesinde 69 yaşındaki Azize K. isimli

kadının, eşi tarafından evde ölü olarak bulunduğu öğrenildi. Olay ile ilgili soruşturma

başlatıldığı öğrenildi.

13 Aralık 2019 tarihinde Van’ın Erciş ilçesine bağlı Doluca Mahallesi'nde yaşayan 23

yaşındaki Mizgin S. isimli genç kadının, evinin ahırında asılı olarak bulunduğu ve intihar

ettiği iddia edildi.

21 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Mevlana Halit Mahallesi’nde yaşayan

evli ve 2 çocuk annesi 25 yaşındaki Handan Altuntaş isimli kadının, yaşadığı evin

banyosunda intihar ettiği iddia edildi. Banyoda cansız bedeni bulunan Altıntaş’ın cenazesi

olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından hastane morguna kaldırıldı.

30 Aralık 2019 tarihinde Van’ın Erciş ilçesinde felsefe öğretmeni olan Bilge Erbaş isimli

kadının, ikamet ettiği Aşağı TOKİ'de ölü olarak bulunduğu öğrenildi. Olay ile ilgili

soruşturma başlatıldığı öğrenildi

21 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır Yenişehir ilçesi Ferit Köşk Mahallesi’nde 15

yaşındaki Saliha Ayhan isimli kız çocuğunun, evinde silahla vurulmuş bir şekilde bulunduğu

öğrenildi. Ailesi tarafından, çocuklarının silahla intihar ettiği iddiası ileri sürüldü. Ölüm

nedenine ilişkin bilgi alınmazken, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

21 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Talaytepe Mahallesi Güneydoğu

Yapı Kooperatifleri Sitesi’nde yaşayan 17 Yaşındaki Bahar Akdemir isimli çocuğun, yaşadığı

sitenin önünde yüzü ve kafa derisinin parçalanmış bir şekilde cansız bedeninin bulunduğu,

öğrenildi. Olay yerinde polis tarafından yapılan incelemenin ardından, çocuğun cesedinin

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldığı öğrenildi.

26 Aralık 2019 tarihinde Van’ın Çatak ilçesine bağlı Narlı köyünde 16 yaşındaki Zilan

Ogün isimli çocuğun, yaşamını yitirmiş halde bulunduğu öğrenildi. Van Cumhuriyet

Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı belirtildi.

28 Aralık 2019 tarihinde Bingöl merkez Uydukent Mahallesi'nde yaşayan 17 yaşındaki

Helin Yüce isimli çocuğun, gece saat 23.00 sıralarında Üniversite Caddesi üzerindeki bir

apartmanın 5'inci katından atlayarak intihar ettiği iddia edildi. Bingöl Devlet Hastanesi'ne

götürülen çocuğun tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı ve olayla ilgili soruşturma

başlatıldığı öğrenildi.

30 Aralık 2019 tarihinde Bingöl’de 17 yaşındaki Merve K. isimli çocuğun Çapakçur

Köprüsü’nden atlayarak intihar ettiği ileri sürüldü. Cansız bedeni bulunan ve hastaneye

götürülerek tedavi altına alınan çocuğun, kurtarılmayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Page 44: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

44

9 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı kırsal mahallerde başlatılan

askeri operasyon sırasında, Merdinya ve Denglava mahallelerindeki buğday tarlalarının da ve

Yaprak (Tûtê) Mahallesi’nde de ekili arazilerde yangın çıktığı öğrenildi. Yerel kaynaklardan

edinilen bilgilere göre; 2 bin 500 dönümü ekili arazi olmak üzere yaklaşık 4 bin dönüm arazi

çıkan yangında kül oldu.

2 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Barın köyünde askeri karakoldan

yapılan atışlar sonucu, dağlık alanda yangın çıktığı öğrenildi. Kısa sürede yayılan yangının,

yurttaşlar tarafından saatler sonra söndürülebildiği öğrenildi.

7 Eylül 2019 tarihinde Mardin'in Ömerli ve Nusaybin ilçelerinin kırsal alanında bulunan

Ömeryan bölgesinde başlatılan askeri operasyon sırasında çıkan çatışma nedeniyle, orman

yangını çıktığı öğrenildi.

27 Eylül 2019 tarihinde Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Görümlü (Bêspin) Belde kırsalındaki

Cudi Dağı bölgesinin askerler tarafından ateş altına alındığı ve açılan ateşten sonucu ormanlık

alanda yangın çıktığı iddia edildi. Çıkan yangında çok sayıda ağacın küle döndüğü öğrenildi.

Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Hakkari merkez ile Çukurca, Şemdinli ve

Yüksekova ilçelerinde bulunan 31 bölgenin, 15 gün süreyle özel güvenlik bölgesi olarak ilan

edildiği duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik

Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; ilimiz merkez, Çukurca, Şemdinli ve

Yüksekova ilçeleri sınırlarında bulunan 31 bölge 04 Ocak ile 18 Ocak 2019 tarihleri

arasında ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın bu bölgelere izinsiz

olarak girmesi yasaklanmıştır."

Batman Valiliği tarafından yapılan açıklamada; Batman'a bağlı Kozluk, Sason ve

Hasankeyf ilçelerinde bulunan 55 bölgenin, 01 Ocak – 31 Aralık 2019 tarihleri arasında

özel güvenlik bölgesi olarak ilan edildiği duyuruldu. SASON VE KOZLUK BÖLGELERİ -

(1)Kuzeyde; Domuz Tepe, Harabeler kuzeydoğusu, Kilimli Mah. kuzeyi, (2)Doğuda; İsimsiz

Tepe, Göderin Tepe, Acı Tepe 400 metre doğusu, (3) Güneyde; Kevregevr Tepe, Bağnave

Tepe, (4)Batıda; Haleş Tepe, 872 Rk.Tepe arasında kalan arazi kesimi, SASON VE

KOZLUK KESİMLERİ (1) Kuzeyde; Montol Tepe güneyi, İsimsiz Tepe, Kuşaklı Dağı kuzeyi,

Haramikarakol Gediği, (2)Doğuda; 1864.8 Rk.Tepe, 1977 Rk.Tepe, (3)Güneyde; Şayesir Sr.,

1686 Rk.Tepe, Kevni Tepe, Şan Tepe batısı, (4)Batıda; Gem Tepe batısı, Yamaçlı Tepe

doğusu, Aşağıkilimli Mah. kuzey doğusu, Kalemahmuke arasında kalan arazi

kesimleri, HASANKEYF (1)Kuzeyde; Çatalsu Mah. Guharareziye Sırtlarının 500 metre

kuzey doğusu, Çina Tepe, Koyunlu Mahallesi 200 metre batısı, Diyar Tepe, Kubalo Tepe,

Verkedavut Tepe, Banikola Sırtı, Güneşli Köyü doğusu, Diyarenesi Tepe, Riliki Tepe, Kelekçi

Köyü güneyi, Kelekçi Köyü güney doğusu Montol Tepe güneyi, İsimsiz Tepe, Kuşaklı Dağı

kuzeyi, Haramikarakol Gediği, (2) Doğuda; Sevrak Tepe kuzey doğusu, Güverhacı Tepe,

Kayıklı Köyü güney batısı, Şikeriharciya Tepe kuzey doğusu, (3) Güneyde; Şikeriharciya Tepe

kuzey doğusu, Gariavlike Tepe doğusu, Beltaguvar Tepe doğusu, Karakatş Tepe uzantısı,

Çaymavan Tepe, Poyraz Tepe, Şayesir Sr., 1686 Rk.Tepe, Kevni Tepe, Şan Tepe batısı,

Kelemahmuke Sr. (4) Batıda; Kalemahmuke Sr. Guharamir Tepe, Nöbet Tepe, Çatalsu

Page 45: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

45

Mahallesi uzantısı arasında kalan arazi kesimlerinde Geçici Askeri Güvenlik Bölgesi ilan

edilmiştir.

Hakkari merkez ve Yüksekova, Çukurca, Şemdinli ve Derecik ilçeleri sınırlarında

bulunan 31 bölgenin, 05-19 Mart 2019 tarihleri arasında güvenlik gerekçesiyle, özel

güvenlik bölgesi olarak ilan edildiği duyuruldu. Hakkari Valiliği’nce yapılan açıklamada

şöyle denildi: “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A

maddesi gereğince; ilimiz merkez, Yüksekova, Çukurca, Şemdinli ve Derecik ilçeleri

sınırlarında bulunan 31 bölge 05-19 Mart 2019 tarihleri arasında ‘Özel Güvenlik Bölgesi’

ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın bu bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır.”

Yasağın, 20 Mart-03 Nisan 2019 tarihleri arasında 15 gün süreyle uzatıldığı duyuruldu.

Yasağın, 4 Nisan-18 Nisan 2019 tarihleri arasında 15 gün süreyle 24 bölgede uzatıldığı

duyuruldu.

Bingöl merkez ve 7 ilçeye bağlı 23 alanda 11 Şubat 2019 tarihinde ilan edilen "Özel

Güvenlik Bölgesi" yasağı süresinin, Bingöl Valiliği’nin tarafından yapılan açıklamada 25

Nisan-9 Mayıs 2019 tarihleri arasında uzatıldığı belirtildi. Yasak ilan edilen yerler şöyle:

Bingöl merkez; Ortaçanak, Hasar Yaylası ve Hasar Tepe bölgesi, Feratan ve Çır yaylaları,

Merdiven Deresi. Adaklı ilçesi; Şeytan Dağları, Şeytan Deresi, İlbey ve Maltepe vadileri.

Genç ilçesi; Sağgöze, Büyükçağ, Yeniyazı, Dikpınar, Derman, Şekeran bölgeleri. Solhan

ilçesi; Yenibaşak-Doğuyeli bölgeleri. Yayladere ilçesi; Horivanik ve Tahkim deresi, Kırköy

Ormanları, Manav Deresi, Güneşlik ve Gökçedal bölgeleri. Kiğı ilçesi; Çomak Deresi.

Karlıova ilçesi; Karacehennem Ormanları. Yedisu ilçesi; Akımlı Yaylası.

Bingöl merkez ve 6 ilçe kırsalında bulunan 23 bölgede, 1087 sayılı Cumhurbaşkanlığı

kararıyla “geçici özel güvenlik bölgesi” ilan edildiği duyuruldu. 23 bölgeyi kapsayan kararın

25 Mayıs 2019-31 Aralık 2019 tarihleri arasında uygulanacağı belirtildi.

Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Aydınlar ve Korucu mahalleleri ile Meşelik ve Ardıçdalı

köylerinin kırsal bölgelerinin, 29 Mayıs-12 Haziran 2019 tarihleri arasında “geçici özel

güvenlik bölgesi” olarak ilan edildiği duyuruldu.

Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, kent merkezi ile ilçelerine bağlı 5 bölgenin

15 gün süreyle özel güvenlik bölgesi olarak ilan edildiği duyuruldu. Açıklamada şöyle

denildi: “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi

gereğince; ilimiz Merkez, Çukurca, Şemdinli, Yüksekova ve Derecik İlçeleri sınırlarında

bulunan (5) bölge 16.06.2019 günü saat 00:00:01’den 30.06.2019 günü saat 23:59:59’a

kadar, ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın yukarıda belirtilen

bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır.”

Tunceli Valiliği tarafından yapılan açıklamada Dersim merkez ile Ovacık, Nazımiye,

Pülümür ve Hozat ilçelerinin kırsalında bulunan 30 bölgenin 1-15 Temmuz 2019 tarihleri

arasında özel güvenlik bölgesi olarak ilan edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen bölgeler;

Merkez: Balideresi, Kutudere, Kurutlu Dere, Tapantepe, Karameşe, Baylık/Körtepeleri

bölgeleri. Nazımiye: Dokuzkayalar, Tavuklu/Doğantaş bölgeleri. Ovacık: Balkayalar, Kazanç

Mah., Gayretbaba, Yağışlı Mah., Doğanca/Aktaş Deresi, Sincikyayla, Maden Deresi,

Karadere, Yarpuzlu Mah., Ali Geçidi Sırtı, Eroğlu Mah., Mercan Dağları, Kıran Deresi,

Kınıkan Tepe, Golan Yaylası, Eğerci Mah., Aslıca Köyü bölgeleri. Hozat: Beyazdağ, Kinzir

Ormanları, Çığırlı Yaylası bölgeleri. Pülümür: Kızılmescit Köyü bölgesi.

Page 46: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

46

Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, kent merkezi ile ilçelerine bağlı 5 bölgenin

15 gün süreyle özel güvenlik bölgesi olarak ilan edildiği duyuruldu. Açıklamada şöyle

denildi: “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi

gereğince; ilimiz merkez, Yüksekova, Çukurca, Şemdinli ve Derecik ilçeleri sınırlarında

bulunan çok sayıda bölge 01-15 Temmuz 2019 tarihleri arasında ‘Özel Güvenlik Bölgesi’

ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın bu bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır.”

Hakkari merkez ve ilçelerinde bulunan 5 bölge Valilik kararı ile 15 gün boyunca "güvenlik"

gerekçesiyle yasaklandı. Özel Güvenlik Bölgesi ilan edilen alanlarla ilgili Hakkari

Valiliği’nden yapılan açıklamada: “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri

Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; ilimiz merkez, Yüksekova, Çukurca, Şemdinli ve

Derecik ilçeleri sınırlarında bulunan çok sayıda bölge 16-30 Temmuz 2019 tarihleri

arasında ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın bu bölgelere izinsiz

olarak girmesi yasaklanmıştır” ifadeleri yer aldı. Yasaklanan bölgeler şöyle: Hakkari merkez

Akkaya- Çığlı Kırsalı Bölgesi, Merkez Molla Hüseyin Tepe-Süvari Tepe bölgesi, Yüksekova

ilçesine bağlı Özpınar Dağı ve Küçükgelga Gölü bölgesi, Hakkari merkez, Kırıkdağ- Buzul-

Kandil-Alandüz kırsalı, Merkez Oüul-Ceylanlı-Çimenli-Geçimli-Kazan kırsalı bölgesi.

13 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, kent merkezi

ile Yüksekova, Çukurca, Şemdinli ve Derecik ilçeleri sınırlarında bulunan çok sayıda

bölgenin 15 gün süreyle "Geçici Özel Güvenlik Bölgesi" olarak ilan edildiği ve sivillerin

giriş-çıkışına yasaklandığı duyuruldu.

24 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, kent merkezi

ile Yüksekova, Çukurca, Şemdinli sınırlarında bulunan bazı bölgelerin "Geçici Özel

Güvenlik Bölgesi" olarak ilan edildiği ve sivillerin giriş-çıkışına yasaklandığı duyuruldu.

Açıklamada şöyle denildi: “İlimiz Merkez, Çukurca, Şemdinli ve Yüksekova İlçeleri

sınırlarında bulunan Çukurca (Şortı Mevkii ve Kırsal alanları) Bölgesi ile Çukurca (Kazan

Kırsalı) Bölgesi 24 Ağustos 2019 günü saat 00:00:01’den 29 Ağustos 2019 günü saat

23:59:59’a kadar, ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın yukarıda

belirtilen bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır.”

29 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, kent merkezi

ile Yüksekova, Çukurca, Şemdinli ve Derecik ilçeleri sınırlarında bulunan 5 bölgenin 15

gün süreyle "Geçici Özel Güvenlik Bölgesi" olarak ilan edildiği ve sivillerin giriş-çıkışına

yasaklandığı duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: "2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve

Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; İlimiz Merkez, Çukurca, Şemdinli,

Yüksekova ve Derecik İlçeleri sınırlarında bulunan; (5) bölge 30.08.2019 günü saat

00:00:01’den 13.09.2019 günü saat 23:59:59’a kadar, ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiş

olup, vatandaşlarımızın yukarıda belirtilen bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır."

Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, kentin 15 farklı noktasının özel güvenlik

bölgesi olarak ilan edildiği duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: "2565 sayılı Askeri Yasak

Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; İlimiz Merkez,

Çukurca, Şemdinli, Yüksekova ve Derecik İlçeleri sınırlarında bulunan; 15 bölge 29.09.2019

günü saat 00:00:01’den 13.10.2019 günü saat 23:59:59’a kadar, ‘Özel Güvenlik Bölgesi’

ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın yukarıda belirtilen bölgelere izinsiz olarak girmesi

yasaklanmıştır." Yasaklanan bölgeler şöyle: Hakkari'ye bağlı Akkaya, Çığlı, Kırıkdağ, Buzul,

Kandil, Alandüz, Oğul, Ceylanlı, Çimenli, Geçimli ve Kazan Kırsal bölgeleri ile Molla

Page 47: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

47

Hüseyin ve Süvari Tepeleri ayrıca Yüksekova ilçesine bağlı Özpınar Dağı ve Küçükgelka

Gölü kırsal bölgeleri.

Urfa Valiliği tarafından, TSK’nın Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri operasyonunun

başlaması ardından sınır hattını Özel Güvenlik Bölgesi olarak ilan edildiği duyuruldu.

Valilikten yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Suriye sınırında güvenlik durumunu

desteklemek, ayrıca vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak, olası tehdit ve

tehlikeleri bertaraf etmek için 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri

Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; batıdan doğuya doğru aşağıda koordinatları verilmiş

olan hat ile hudut hattı arasında kalan bölgenin 08 Ekim 2019 tarihi itibari ile Valiliğimizce

Özel Güvenlik Bölgesi ilan edilmesine karar verilmiştir."

Hakkari kent merkezi ile Çukurca, Şemdinli, Derecik ve Yüksekova ilçesindeki bazı

bölgelerin, Valilik tarafından 29 Ekim 2019 tarihine kadar Özel Güvenlik Bölgesi olarak ilan

edildiği ve bu bölgelerin giriş-çıkışlara yasaklandığı duyuruldu. Valilik’ten yapılan

açıklamada şöyle denildi: “İlimiz sınırları içinde faaliyet gösteren bölücü terör örgütü ve

diğer terör örgütlerinin son zamanlarda yapmış oldukları terör ve yıldırma eylemleri, İlimizin

sosyal ve ekonomik gelişmesini de olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bu eylemler neticesinde

vatandaşlarımız; ekonomik, sosyal faaliyetlerini yürütme ve seyahat etme haklarını

kullanmaktan mahrum kalmıştır. Günlük hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarımız büyük

mağduriyet yaşamaktadırlar. Valilik Makamımız, öncelikle vatandaşlarımızın can ve mal

güvenliğinin sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, Devletimizin ve

Milletimizin her türlü terörist tehdidi ve saldırıdan korunması maksadıyla; bölgesinde

emniyet ve asayiş temin etmek için ilgili mevzuat çerçevesinde her türlü tedbiri almaktadır.

Bu tedbirler kapsamında, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri

Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; İlimiz Merkez, Çukurca, Şemdinli, Yüksekova ve

Derecik İlçeleri sınırlarında bulunan; Merkez (Akaya, Çığlı Kırsalı) bölgesi, Merkez (Molla

Hüseyin Tepe ve Süvari Tepe Kırsalı) bölgesi, Yüksekova (Özpınar Dağı ve Küçükgelka gölü

kırsalı)bölgesi, merkez (Kırıkdağ, Buzul, Kandi, Alandüz Kırsalı) bölgesi, Merkez (Oğul,

Ceylanlı, Çimenli, Geçimli, Kazan Kırsalı) bölgesi (5) bölge 14.10.2019 günü saat

00:00:01’den 28.10.2019 günü saat 23:59:59’a kadar, ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiş

olup, vatandaşlarımızın yukarıda belirtilen bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır."

Şırnak’ın kırsal kesimlerini kapsayan bazı bölgelerin (Cudi Dağı, Gabar Dağı, Besta,

Cehennem Deresi), Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonu gerekçe göstererek valilik

tarafından, 13 Ekim 2019 tarihinden itibaren 3 günlük Özel güvenlik bölgesi olarak ilan

edildiği duyuruldu. Tüm maden ocakları ile bağ, bahçe ve hasat faaliyetlerinin de

yasaklandığı belirtildi.

Bingöl’ün Genç ilçesinde 7 bölgenin, 15 gün süreyle Özel Güvenlik Bölgesi olarak ilan

edildiği duyuruldu. Valilik tarafında yapılan açıklamada şöyle denildi: “2565 Sayılı Askeri

Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; Genç İlçesi

37SFC-4155875950, 37SFC-4179974911, 37SFC-4232274809, 37SFC-4276774955, 37SFC-

4257675325, 37SFC-4253575822, 37SFC-4260076020 koordinatları arasında kalan

bölgede; 15 Ekim 2019 - 29 Ekim 2019 tarihleri arasında 1087 sayılı Cumhurbaşkanlığı

kararı ile ‘Geçici Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiş olup vatandaşlarımızın yukarıda

belirtilen bölgelere girmesi yasaklanmıştır.”

Hakkari’de 5 bölgenin özel güvenlik bölgesi ilan edildiği duyuruldu. Valilik'ten yapılan

açıklama şöyle denildi: "İlimiz sınırları içinde faaliyet gösteren bölücü terör örgütü ve diğer

Page 48: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

48

terör örgütlerinin son zamanlarda yapmış oldukları terör ve yıldırma eylemleri, İlimizin

sosyal ve ekonomik gelişmesini de olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bu eylemler neticesinde

vatandaşlarımız; ekonomik, sosyal faaliyetlerini yürütme ve seyahat etme haklarını

kullanmaktan mahrum kalmıştır. Günlük hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarımız büyük

mağduriyet yaşamaktadırlar. Valilik makamımız, öncelikle vatandaşlarımızın can ve mal

güvenliğinin sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, devletimizin ve

milletimizin her türlü terörist tehdidi ve saldırıdan korunması maksadıyla; bölgesinde emniyet

ve asayiş temin etmek için ilgili mevzuat çerçevesinde her türlü tedbiri almaktadır. Bu

tedbirler kapsamında, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun

32/A maddesi gereğince; ilimiz merkez, Çukurca, Şemdinli, Yüksekova ve Derecik ilçeleri

sınırlarında bulunan 5 bölge, 29 Ekim 2019 günü saat 00.00.01’den 12 Kasım 2019 günü saat

23.59.59’a kadar, ‘özel güvenlik bölgesi’ ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın belirtilen

bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır."

10 Kasım 2019 tarihinde Şırnak Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Silopi ilçesi kırsal

bölgesinde yer alan Cudi Dağı bölgesindeki 15 alanın "Geçici Özel Güvenlik Bölgesi" olarak

ilan edildiği ve sivillerin giriş-çıkışına yasaklandığı duyuruldu. Yasaklanan alanlar şöyle:

Habis Tepe, Helanapir Tepe, Kürsi Tepe, Nuh Peygamber Ziyaret Tepe, Mevzilikaya Tepe,

1625 rakım İsimsiz Tepe, Çelasor Sırtı, Fala Tepe, Kirikuru Tepe, Eğera Tepe, Konyaki Sırtı,

Gavita Tepe, Cılız Tepe, Ahmetaziz Tepe ve Çelesor Tepe.

Hakkari Merkez ve ilçelerinde bulunan 5 bölgenin 15 gün boyunca güvenlik gerekçesiyle

yasaklandığını duyuruldu. Hakkari Valiliği’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “2565

sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince;

İlimiz Merkez, Çukurca, Şemdinli ve Yüksekova İlçeleri sınırlarında bulunan; 5 bölge 13 -

27 Aralık 2019 tarihleri arasında saat 23:59:59’a kadar, ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan

edilmiş olup, vatandaşlarımızın yukarıda belirtilen bölgelere izinsiz olarak girmesi

yasaklanmıştır." Kararın, aynı gerekçelerle 28 Aralık 2019 – 11 Ocak 2020 tarihleri arasında

15 gün süreyle uzatıldığı duyuruldu.

Bingöl Merkez ve 7 ilçede (Solhan, Karlıova, Genç, Yayladere, Yedisu, Kiğı, Adaklı)

bulunan 35 bölgenin, girişin 01 Ocak 2020-31 Aralık 2020 tarihleri arasında geçici özel

güvenlik bölgesi olarak ilan edildiği duyuruldu. Bingöl Valiliği tarafından yapılan

açıklamada şöyle denildi: "Bingöl Valiliğimiz, öncelikle vatandaşlarımızın can ve mal

güvenliğinin sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, devletimizin ve

milletimizin her türlü terörist tehdidi ve saldırıdan korunması maksadıyla, bölgesinde emniyet

ve asayiş temin etmek için ilgili mevzuat çerçevesinde her türlü tedbiri almaktadır."

7 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice, Hani ve Kocaköy ilçelerine bağlı 10 mahalle

ve bağlı mezralarda, saat 06.00’dan itibaren geçerli olmak üzere sokağa çıkma yasağı ilan

edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen yerler şöyle: Lice; Güçlü ve Gökçe mahalleleri ile bağlı

mezralar. Kocaköy; Şaklat, Yazıköy ve Anbar mahalleleri ile bağlı mezralar. Hani; Uzunlar,

Serenköy, Kırım, Yayvan ve Soylu mahalleleri ile bağlı mezralar. Yasağın, aynı gün saat

24.00’te sona erdiği duyuruldu.

14 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice, Hazro ve Kocaköy ilçelerine bağlı 23 mahalle

ve bağlı mezralarda, saat 06.00’dan itibaren geçerli olmak üzere sokağa çıkma yasağı ilan

edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen yerler şöyle: Lice; Serince, Kayacık, Uçarı, Ziyaret,

Page 49: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

49

Esenler, Ortaç, Yalaza, Çavundur, Dolunay, Bağlan, Kabakaya, Kutlu, Oyuklu mahalleleri ve

bağlı mezralar. Kocaköy; Boyunlu Mahallesi ve bağlı mezralar. Hazro; Gözebaşı, Sarıerik,

Meşebağları, Kavaklıboğaz, Kırmataş, Terdöken, Çitlibahçe, Dadaş, Ormankaya mahalleleri

ve bağlı mezralar. Yasağın, aynı gün saat 24.00’te sona erdiği duyuruldu.

Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 21 Ocak 2019 tarihinde Bitlis kent merkezine

bağlı 43 köy ve mezrada sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen yerler

şöyle: Çalıdüzü, İçgeçit, Akçalı, Yukarıölek, Aşağıölek, Oğulcak, Kalupat, Dutköy, Karakuş,

Aşağıbalcılar, Yukarıbalcılar, Çeltikli, Aşağıyolak, Yukarıyolak, Beşkaynak, Yarönü, Dikme,

Yukarıdikme, Aşağıdikme, Bayırlı, Kutlu, Akgün, Çobansuyu, Aşağıçobansuyu, Güllüce,

Kınalı, Cevizdalı, Kayalıbağ, Karaca, Esenburun, Uçankuş, Bayramalan, Üçevler, Başmaklı,

Dursun, Yukarıçerman, Kaşıklı, Konalga, Ilıcak, Ünaldı, Ağaçdere, Aşağıkoçak, Harmanyeri.

28 Ocak 2019 tarihinde Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamada; Bitlis merkeze bağlı 2

köy (Ağaçpınar, Ayrancılar) ve köylere bağlı mezralarda, ikinci bir emre kadar sokağa çıkma

yasağı ilan edildiği duyuruldu.

Diyarbakır’ın Lice ve Kulp ilçesi kırsalında bulunan 17 mahalle ve bağlı mezralarda, askeri

operasyon yapılacağı gerekçesiyle 5 Şubat 2019 tarihinde Saat 06.00’dan itibaren sokağa

çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen yerler şöyle: Lice; Çıralı, Kıyıköy,

Dallıca, Kutlu, Oyuklu ve Türeli mahalleri il bağlı mezralar. Kulp; Karaağaç, Kamışlı,

Çukurca, Demirli, Bayırköy, Bağcılar, Akbulak, Düzce, Temren, Uygur ve Taşköprü

mahalleleri ve bağlı mezralar. Yasağın, aynı gün saat 24.00 itibariyle kaldırıldığı

duyuruldu.

Diyarbakır’ın Lice ve Hani ilçesi kırsalında bulunan 11 mahalle ve bağlı mezralarda, askeri

operasyon yapılacağı gerekçesiyle 6 Şubat 2019 tarihinde Saat 06.00’dan itibaren sokağa

çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen yerler şöyle: Lice; Ecemiş, Şenlik,

Birlik, Abalı, Erginköy, Tuzlaköy, Ceper mahalleleri ve bağlı mezralar. Hani; Kaladibi,

Akçayurt, Topçular, Yukarıturalı mahalleleri ve bağlı mezralar. Yasağın, aynı gün saat 24.00

itibariyle kaldırıldığı duyuruldu.

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde bulunan 21 mahalle ve bağlı mezralarda, askeri operasyon

yapılacağı gerekçesiyle 12 Şubat 2019 tarihinde Saat 06.00’dan itibaren sokağa çıkma

yasağı ilan edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen yerler şöyle: Lice; Arıklı, Güçlü, Uçarı,

Ziyaret, Serince, Kayacık, Ortaç, Yalaza, Çavundur, Dolunay, Bağlan, Kabakaya, Çağdaş,

Dibekköy, Yolçatı, Tepe, Budak, Sığınak, Kıyıköy, Dallıca, Damar mahalleleri ve bağlı

mezralar. Yasağın, aynı gün saat 24.00 itibariyle kaldırıldığı duyuruldu.

1 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Dicle ilçesi kırsalında bulunan 8 mahallede (Boğaz,

Kayıköy, Kurşunlu, Yokuşlu, Kırkpınar, Boğazköy, Gelincik, Baltacı) ve mahallelere bağlı

mezralarda askeri operasyon yapılacağı gerekçesiyle, Saat 06.00'dan itibaren geçerli olmak

üzere sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu.

Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamada; kent merkezine bağlı 14 köy ve mezralarda, 15

Mayıs 2019 tarihinde saat 06.00'dan itibaren başlamak üzere ve 20 Mayıs 2019 tarihinde

Saat 23.59'a kadar sokağa çıkma yasağının ilan edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen yerler

şöyle: Sarıkonak, Abacılar, Harmanyeri, Esenburun, Güllüce, Aşağıçobansuyu, Çobansuyu,

Akgün, Kutlu, Kınalı, Uçankuş, Dikme, Aşağıdikme, Yukarıdikme köy ve mezraları.

Page 50: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

50

5 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı 10 kırsal mahallede, sadece

muhtarlara bildirim yapılmak suretiyle ve duyuru yapılmadan sokağa çıkma yasağı ilan

edildiği öğrenildi. Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği mahalleler şöyle: Umur (Korît),

Erikyazı (Qewşan), Karacalar (Hacîca), Duru (Garisî), Yukarı Veysi (Weysikanê Jorîn),

Aşağı Veysi (Weysikanê Jêrîn), Beypınar (Fêra), Bayatlı (Girkinyat), Sulubag (Avanek) ve

Sağlık (Siloq).

Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Bitlis merkez ilçe sınırları içesinde yer alan 15

köy ve mezrada askeri operasyon yapılacağı gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ilan edildiği

duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: “Bitlis ili Merkez ilçesi sınırları içerisinde bulunan;

İçgeçit, Çalıdüzü, Yavuzlar, Yukarıölek, Aşağıölek, Ilıcak, Oğulcak, Üçevler, Kalupat,

Aşağıbalcılar, Yukarıbalcılar, Başmaklı, Karakuş, Dutköy, Bayramalan köy ve mezraları

bölgelerinde Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensuplarının yakalanmaları, halkımızın can ve

mal güvenliğinin sağlanması için 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi gereğince

23 Temmuz 2019 Salı günü saat 20:00'dan itibaren ikinci bir emre kadar Sokağa Çıkma

Yasağı ilan edilmiştir.”

Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı 16 köy ve

mezrada askeri operasyon yapılacağı gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ilan edildiği

duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: "Tatvan ilçesine bağlı Teknecik, Sallıca, Boblesür,

Beşikli, Dönertaş, Kepenek, Aktoprak, Özekli, Kısıklı, Suboyu, Yumrukaya, Uçankuş, Çörekli,

Sarıdal, Güntepe, Beşparmak köy ve mezralarında 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/C

Maddesi gereğince 27 Temmuz 2019 Cumartesi günü saat 10.00'dan itibaren 27 Temmuz

2019 Cumartesi günü saat 23.00’e kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir."

Mardin Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 7 Eylül 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin

ve Ömerli ilçelerine bağlı 4 kırsal mahallede askeri operasyon yapılacağı gerekçesiyle

sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Yasak ilan edilen yerler şöyle: Nusaybin ilçesine

bağlı Büyükkardeş ve Küçükkardeş mahalleleri. Ömerli ilçesine bağlı Sulakdere ve Duygulu

mahalleleri. Yasağın, 10 Eylül 2019 tarihinde kaldırıldığı duyuruldu.

Mardin Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 9 Eylül 2019 tarihinde Mardin’in Artuklu

ilçesine bağlı Elmabahçe (Tizyan) köyünde askeri operasyon yapılacağı gerekçesiyle sokağa

çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu.

21 Ekim 2019 tarihinde Mardin'in Derik ilçesi kırsalında operasyona çıkan askerler ile

HPG militanları arasında çıkan çatışmada, 1 askerin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Çıkan

çatışmanın ardından Mardin Valiliği tarafından, Derik ilçesine kırsalında bulunan 4 mahallede

(Çataltepe /Erbate, Adak/Simaqî, Doğancı/Bizdoxan, Develi/(Kotê) ikinci bir emre kadar

sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Yasağın, aynı gün sona erdiği duyuruldu.

Bitlis'e bağlı 46 köy ve bağlı mezralarda ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan

edildiği duyuruldu. Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Bitlis merkeze

bağlı bazı köy ve mezralarda bölücü terör örgütü (BTÖ) mensuplarının bulunduğu ve

barınma amaçlı sığınak/barınak tesis ettikleri bilgisi alınması neticesinde, bahse konu

bölgelerde BTÖ mensuplarının yakalanmaları, halkımızın can ve mal güvenliğinin

sağlanması için 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/C maddesi gereğince 17 Aralık 2019

Salı günü saat 06.00’dan itibaren (öğrenim görmekte olan öğrencilerin eğitim/öğretim hakkı

ve devlet memurlarının mesai saatlerinin kısıtlanmaması kaydıyla) ikinci bir emre kadar

sokağa çıkma yasağı ilan edildi." Sokağa çıkma yasağı ilan edilen köy ve bağlı mezralar

Page 51: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

51

şöyle: Ayrancılar, Alaniçi, Narlıdere, Ağaçpınar, Yeşilsırt, Cumhuriyet, Abacılar, Sarıkonak,

Çalıdüzü, İçgeçit, Akçalı, Yukarı Ölek, Aşağı Ölek, Ilıcak, Kalupat, Üçevler, Karakuş, Aşağı

Balcılar, Yukarı Balcılar, Çeltikli, Aşağı Koçak, Aşağı Yolak, Yukarı Yolak, Yukarıçerman,

Dursun, Beşkaynak, Yarönü, Uçankuş, Dikme, Yukarı Dikme, Aşağı Dikme, Bayırlı, Kınalı,

Kutlu, Akgün, Çobansuyu, Aşağı Çobansuyu, Güllüce, Esenburun, Harmanyeri, Cevizdalı,

Karaca, Kaşıklı, Konalga, Kayalıbağ, Dutköy köy ve mezraları.

Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Konur (Şêb) ve Derik ilçesine bağlı Çayköy (Şêb a Jer)

kırsal mahallelerinde, 17 Aralık 2019 tarihinde operasyon yapılacağı gerekçesiyle sokağa

çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Gece saatlerinden başlayan yasağın, aynı gün akşam

saatlerinde sona erdiği duyuruldu.

Dersim’de başlatılan askeri operasyonda çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren HPG

militanlarının cenazelerine yönelik, askerlerce işkence ve kötü muamele edildiği öğrenildi. 16

Mayıs 2019 tarihinde sosyal medya hesaplarında, HPG militanlarına ait olduğu iddia edilen

bazı fotoğraflarda, askerlerin cenazelere ayak basarak poz verdikleri görüldü. Konu ile ilgili

İHD Diyarbakır Şubesi tarafından, fotoğrafta yer alan askerler ve fotoğrafları paylaşan

hesaplarla ilgili suç duyurusunda bulunuldu.

8 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Şirin

Demir, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum (Ömer Demir) 16 Temmuz 2015 yılından beri kayıp

olduğu için Emniyete bildirdik. Bu süreçte hiç haber alamadık. 3 Haziran 2019 kardeşimin

Lice kırsalında yapılan operasyonda yaşamını yitirdiğini öğrenmiş bulunmaktayız.

Cenazelerin teslimi için Diyarbakır Bağlar Jandarma Karakoluna yapılan başvuru

sonucunda tarafımıza cenazelerin hastanede olmadığını bildirdiler. Bunun üzerine çatışmanın

yaşandığı Lice İlçesi Bayırlı Mah. Bilgin Mezrası kırsalına gittik. Çatışma alanında iki tam

vücut birkaç tane de uzuv olmak üzere cenazeler görülmüştür. Bu görülme üzerine 08.07.2019

tarihinde Lice Cumhuriyet Başsavcılığına cenazelerin çatışma alanından alınması için

başvuruda bulunduk. İlgili Savcılık Lice Jandarma Karakoluna bildirimde bulunarak

cenazelerin teslimine ilişkin talepte bulunmuştur. Lice Jandarma Karakolu güvenlik sebebiyle

talebi yerine getiremeyeceklerini bize tebliğ etmiştir. Bu cenazeler bu sıcak havada 35 gündür

dışarıda bırakılmıştır. Bu durum da cenazeleri tahrip edip tanınmaz hale getirmektedir. Aile

olarak bu durumdan son derece rahatsızlık duymaktayız. Derneğinizden derhal bu konuda

yapması gereken hukuki yardımı yapmasını, kamuoyu oluşturmasını istiyoruz.”

8 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Meliha

Kayran, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum (Yusuf Kayran) 6 Mayıs 2011 yılından beri kayıp

olduğu için Emniyete bildirdik. Bu süreçte hiç haber alamadım. 3 Haziran 2019 tarihinde

basına yansıyan haber sonucunda oğlumun Lice kırsalında yapılan operasyon sonucunda

yaşamını yitirdiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Cenazelerin teslimi için Diyarbakır Sur

Jandarma Karakoluna yapılan başvuru sonucunda tarafımıza cenazelerin hastanede

olmadığını bildirdiler. Bunun üzerine çatışmanın yaşandığı Lice İlçesi Bayırlı Mah. Bilgin

Mezrası kırsalına gidilmiştir. Çatışma alanında iki tam vücut olmak üzere birkaç tane de uzuv

olmak üzere cenazeler görülmüştür. Bu görülme üzerine 08.07.2019 tarihinde Lice

Cumhuriyet Başsavcılığına cenazelerin çatışma alanından alınması için başvuruda bulunduk.

İlgili Savcılık Lice Jandarma Karakoluna bildirimde bulunarak cenazelerin teslimine ilişkin

talepte bulunmuştur. Lice Jandarma Karakolu güvenlik sebebiyle talebi yerine

getiremeyeceklerini bize tebliğ etmiştir. Bu cenazeler bu sıcak havada 35 gündür dışarıda

Page 52: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

52

bırakılmıştır. Bu durum da cenazeleri tahrip edip tanınmaz hale getirmektedir. Aile olarak bu

durumdan son derece rahatsızlık duymaktayız. Derneğinizden derhal bu konuda yapması

gereken hukuki yardımı yapmasını, kamuoyu oluşturmasını istiyoruz.”

8 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şaban Turhan,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum (Abdullah Turhan) 2018 yılından beri kayıp olduğu için

Emniyete bildirdik. Bu süreçte hiç haber alamadım. 2019 yılının Haziran ayında muhtarın

araması oğlumun Lice kırsalında yapılan operasyonda yaşamını yitirdiğini öğrenmiş

bulunmaktayız. Cenazelerin teslimi için Diyarbakır Bağlar Jandarma Karakoluna yapılan

başvuru sonucunda tarafımıza cenazelerin hastanede olmadığını bildirdiler. Bunun üzerine

çatışmanın yaşandığı Lice İlçesi Bayırlı Mah. Bilgin Mezrası kırsalına gittik. Çatışma

alanında iki tam vücut birkaç tane de uzuv olmak üzere cenazeler görülmüştür. Bu görülme

üzerine 08.07.2019 tarihinde Lice Cumhuriyet Başsavcılığına cenazelerin çatışma alanından

alınması için başvuruda bulunduk. İlgili Savcılık Lice Jandarma Karakoluna bildirimde

bulunarak cenazelerin teslimine ilişkin talepte bulunmuştur. Lice Jandarma Karakolu

güvenlik sebebiyle talebi yerine getiremeyeceklerini bize tebliğ etmiştir. Bu cenazeler bu sıcak

havada 35 gündür dışarıda bırakılmıştır. Bu durum da cenazeleri tahrip edip tanınmaz hale

getirmektedir. Aile olarak bu durumdan son derece rahatsızlık duymaktayız. Derneğinizden

derhal bu konuda yapması gereken hukuki yardımı yapmasını, kamuoyu oluşturmasını

istiyoruz.”

Urfa'nın Suruç ilçesi 20 Temmuz 2015 tarihinde DAİŞ'in saldırısında yaşamını yitiren 22

yaşındaki Osman Çiçek ile 23 yaşındaki Kasım Deprem ve 10 Ekim 2016 tarihinde Ankara'da

yaşanan DAİŞ saldırısında yaşamını yitiren Yılmaz Elmascan'ın, Urfa’nın Suruç İlçesinde

Mezarlığı'nda bulunan mezarları 21 Şubat 2019 tarihinde kimliği belirsiz kişilerin saldırısına

uğradığı öğrenildi. Saldırganlar, isimlerin bulunduğu mezar taşlarını kırdığı öğrenildi.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinin Orman Mahallesi'nde HPG, YPG ve YPJ militanlarına ait

mezarlarının bulunduğu mezarlık, 25 Nisan 2019 tarihinde gece saatlerinde saldırıya uğradı.

Mezarlığın etrafına örülen duvarın yıkıldığı görülürken, üzerine konulan çiçekler ve yaşamını

yitirenlerin isimlerinin yazıldığı mezar taşlarının da parçalandığı belirtildi.

1 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Muş’un Bulanık ilçesine bağlı Erentepe (Lîz) Beldesi'nde, 6 Haziran 2012 tarihinde

cezaevinde yaşamını yitiren Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Belde Başkanı Aydın Kaya'nın

mezar taşının, Bulanık Savcılığı'nın talimatı doğrultusunda askerlerce kırılarak götürüldüğü

öğrenildi. Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşamını yitiren Kaya'nın mezar taşında, "Em te ji

bîr nakin (Seni unutmayacağız)" yazısı bulunduğu öğrenildi.

13 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Tekel Mahallesindeki mezarlıkta

bulunan HPG militanı Ramazan Yılmaz'a ait mezarın, polis tarafından tahrip edildiği ve

mezar taşı yerinden sökülüp götürüldüğü öğrenildi.

Page 53: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

53

20 Ocak 2019 tarihinde Batman’ın Yenişehir Mahallesinde bulanıma girdiği iddia edilen,

50 yaşında ve 7 çocuk annesi R. S. isimli kadının bir apartmanın 8’inci katından atlayarak

intihar ettiği ve olay yerinden yaşamını yitirdiği öğrenildi.

22 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Çeper Mahallesi’nde Çeper Köyü

Şehit Jandarma Er Fevzi Güngör İlkokulu’nda görev yapan 30 yaşındaki Özlem Göl isimli

öğretmenin kendini asarak yaşamına son verdiği iddia edildi.

8 Nisan 2019 tarihinde Urfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Devteşti Mahallesi’nde yaşayan 20

yaşındaki Hasret isimli kadının, oturduğu binanın çatısından atlayarak intihar ettiği iddia

edildi. Atladığı binanın önündeki park edilmiş bir aracın üzerine düşen kadın ağır yaralandığı

ve Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.

3 Mayıs 2019 tarihinde Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Bahçebaşı Mahallesi'nde, 2 çocuk

annesi Rabia Çelik isimli kadının, kendini tavana asarak intihar ettiği öğrenildi.

4 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır'da tarihi On Gözlü Köprü'den atlayarak intihar ettiği

iddia edilen 42 yaşındaki Saime V. İsimli kadının, 5 Mayıs 2019 tarihinde Köprü'den

yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunan Karpuzlu Mahallesi'nde cenazesinin bulunduğu

öğrenildi.

20 Mayıs 2019 tarihinde Elazığ'da 27 yaşında ve hemşire olan Merve Ç. İsimli kadının,

gittiği bir ilkokulun dördüncü katından atlayarak intihar ettiği öğrenildi. Olay ile ilgili

soruşturma başlatıldığı belirtildi.

6 Haziran 2019 tarihinde Urfa’da Kadriye Ç. İsimli kadının, evinde iple tavana asılmış

halde bulunduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.

30 Haziran 2019 tarihinde Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Paçan mahallesinde yaşayan 19

yaşındaki Canan Akar isimli kadının, odasında ölü olarak bulunduğu öğrenildi. Akar’ın nasıl

ve ne şekilde yaşamını yitirdiğine ilişkin, basın organlarında bir bilgiye rastlanmadı.

7 Temmuz 2019 tarihinde Urfa’da Düzler mahallesinde yaşayan 38 yaşındaki Nihal Ç.’nin,

ailesiyle yaşadığı apartmanın 6’ncı katındaki daireden atlayarak intihar ettiği öğrenildi.

Kadının olay yerinden yaşamını yitirdiği ve olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

12 Temmuz 2019 tarihinde Van’ın Erçiş ilçesinde yaşayan 23 yaşında, evli ve 1 çocuk

annesi Sibel Varlı isimli kadının, intihar ettiği iddia edilerek yaşamını yitirdiği belirtildi.

Varlı’nın evli olduğu M.Varlı tarafından sistematik bir biçimde şiddete maruz kaldığı iddia

edildi.

17 Temmuz 2019 tarihinde Mardin'in Midyat ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki Güler Adam

isimli kadının, intihar ederek yaşamını son verdiği öğrenildi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunu olan kadının, en son girdiği Kamu Personeli Seçme

Sınavı (KPSS) sonuçları sonrası atamasının yapılmadığı ve psikolojik sorunlar yaşamaya

başladığı öğrenildi.

Page 54: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

54

Van Başkale ilçesinde sınıf öğretmenliği yapan Fatma Kabukçu isimli kadının, 26 Temmuz

2019 tarihinde ailesinin yaşadığı Nevsehir'in Kozaklı ilçesinde intihar ederek yaşamını son

verdiği öğrenildi.

9 Eylül 2019 tarihinde Malatya’da İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde görevli

Nafia Canan Gürsoy isimli kadın doktorun, eve gelen öğretim üyesi eşi tarafından çocuk

salıncağına asılı vaziyette bulunduğu ve kaldırıldığı tıp merkezinde hayatını kaybettiği

öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.

12 Eylül 2019 tarihinde Van’ın Tuşba İlçesi Akköprü Mahallesinde 25 yaşındaki C.

Taşdemir isimli genç kadının, intihar ettiği öğrenildi. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldığı

belirtildi.

17 Ekim 2019 tarihinde Erzurum’un Horasan ilçesine bağlı Çiftlik Köyünde, 6 çocuk

annesi Gülay K. isimli bir kadının, evde bulunan silahla kendisini karnından vurarak intihar

ettiği iddia edildi. Horasan Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan kadının kurtarılamayarak

yaşamını yitirdiği öğrenildi. Kadının eşi S.K.’nin jandarma tarafından gözaltına alındığı ve

alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

26 Ekim 2019 tarihinde Adıyaman’da boş bir arazide pompalı av tüfeği ile vurulduğu

belirlenen 2 kadının (21 yaşındaki Cansu Güven ve 23 yaşındaki Songül Önemli) bulunduğu

öğrenildi. Cansu Güven’in hayatını kaybettiği belirlenirken, ağır yaralanan Songül

Önemli’nin ise yapılan ilk müdahalenin ardından Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesine

kaldırıldığı ancak bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadığı öğrenildi. Olayda kullanılan

pompalı av tüfeğine de el konulduğu ve soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Soruşturma

neticesinde 2 kadının intihar ettiğinin belirlendiği, olay gecesi pompalı av tüfeğiyle Cansu

Güven'i göğsünden vurduğu daha sonra aynı silahla kendisini göğsünden vurarak öldürdüğü

ortaya çıktığı belirtildi. Her iki kadının yakınlarından 6 kişinin, intihardan sorumlu

görüldükleri gerekçesiyle tutuklandıkları öğrenildi.

10 Kasım 2019 tarihinde Antep’te 25 yaşında ve Türkçe öğretmeni Saadet H. İsimli kadının,

6 katlı apartmanın terasından atlayarak yaşamına son verdiği öğrenildi. Saadet H.'nin intihar

etmeden önce sosyal medya hesabından mobbinge maruz kaldığı yönündü paylaşımlarda

bulunduğu ortaya çıktı.

11 Ocak 2019 tarihinde Malatya'da 38 yaşındaki Ü.G. isimli şahsın, kendisinden boşanmak

isteyen 30 yaşındaki eşi Sibel G.'yi ve 55 yaşındaki kayınvalidesi Fatma Özdemir'i konuşmak

için gittiği evinde av tüfeğiyle vurarak öldürdüğü öğrenildi. Cinayetten sonra kaçan şahsın,

yakalandığı belirtildi.

14 Ocak 2019 tarihinde Malatya'da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Ö.Ö. isimli

şahsın, eşi S.O.'yu darp etti ve öldürmekle tehdit ettiği öğrenildi. Saldırgan şahsın, kararı ihlal

ettiği için tutuklandığı, sanığa 40 gün zorlama hapsi verildiği belirtildi.

24 Ocak 2019 tarihinde Urfa'nın Buhara mahallesinde Mahmut Kurt isimli şahsın, 23

yaşındaki 2 aylık hamile eşi Esma Kurt'u öldürdüğü öğrenildi. Şahsın, eşini öldürdükten sonra

intihar süsü verdiğini itiraf ettiği belirtildi.

Page 55: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

55

28 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sibel Kaleci, şu

beyanlarda bulundu: “ 1,5 yıldır boşandığım eşimden olan çocuğumun velayeti bende

olmasına rağmen 1,5 yıldır çocuğumdan haber alamıyorum. Birçok alanda yaptığım suç

duyurusu başvurularında sadece eşimin ceza almasının dışında bir sonuç alınamıyor.

Çocuğumun akıbetinden haber alamamak beni psikolojik olarak olumsuz etkileniyorum. Bu

durumun biran önce açıklığa kavuşturulmasını istiyorum. Eşim Rize Fındıklı İlçesinde ikamet

ediyor. Kaç defa oraya gitmeme rağmen çocuğumu bana göstermiyorlar. Aynı zamanda

eşimin ailesi tarafından Kürt kimliğimden dolayı dışlanıp hakarete uğruyorum. Kürt

olduğumdan dolayı çocuğumun benim tarafımdan yetiştirilmesine izin vermiyorlar. Bunun

yanında eşimin amcası tarafından fiziksel şiddette uğradım. Üzerime sıcak su fırlatarak beni

yakmaya yeltendi. Eşimin babası tarafından uğradığım şiddetten dolayı elimde darp raporu

var. Kaynanam tarafından sürekli hakaretlere maruz kalıyordum. En son çocuğumu almaya

gittiğimde kaynanam ve eşim çocuğumu benden uzaklaştırıp çocuğumu görmeme engel

oldular. Bu olay sonrasında jandarmaya suç duyurusunda bulundum. Gelen jandarma ekibine

neden geldiniz kadın Kürt diye jandarmaya beni Kürt kimliğimden dolayı dışlamaya

çalıştılar. Yaşanan bu olaydan dolayı eşim ve ailesine ilişkin suç duyurusunda bulunmak

istiyorum. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

4 Şubat 2019 tarihinde Antep’te yaşayan Ertan Daşdelen isimli şahsın, boşanma aşamasında

olduğu Sultan Daşdelen isimli kadının ailesinin evine giderek 60 yaşındaki kayınvalidesi

Özden Şahin'i ve aynı mahallede oturan eşinin amcası 69 yaşındaki Bayram Şahin’i silahla

başlarından vurarak öldürdüğü öğrenildi. Şahsın daha sonra, Fıstıklı Mahallesine giderek 31

yaşındaki ve boşanma aşamasında olduğu eşi Sultan Daşdelen’i ve baldızları 27 yaşındaki

Semra Yaprak ile 36 yaşındaki Dilek Çakmak'ı silahla başlarından vurarak öldürdüğü

öğrenildi. Olaydan sonra kaçan şahsın polis tarafından gözaltına alındığı belirtildi.

16 Şubat 2019 tarihinde Siirt'te 54 yaşındaki H.S. isimli şahsın evde eşini darp ettiği sırada,

16 yaşındaki kızı S.S.’nin kendisine silahla ateş açması sonucu yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Çocuğun, gözaltına alındığı belirtildi.

23 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır'da 42 yaşındaki Özkan Güngör isimli şahsın, 35

yaşında ve 5 çocuk annesi eşi Fidan G.'yi sokak ortasında bıçaklayarak öldürdüğü öğrenildi.

Olay yerinden kaçan zanlının yakalandığı ve tutuklandığı öğrenildi.

5 Mart 2019 tarihinde Urfa’da C.G. isimli erkek şahsın, kendisinden boşanmak isteyen eşi

S.G.’yi bir başka erkeğin yardımı ile şehir merkezinin dışına kaçırıp elini ve ayağını

bağlayarak darp ettiği öğrenildi. Darp ettikten sonra S.G.‘yi tekrar kent merkezine bırakan 2

şahıs hakkında yakalama kararı çıkartıldığı öğrenilirken, yaralı kadının vücudunda morluklar

ve kesici alet izleri görüldüğü belirtildi.

16 Mart 2019 tarihinde Dersim'de 35 yaşındaki Hüseyin Bektaş isimli jandarma uzman

çavuşun, eşi Sibel ve oğlu Doruk'u öldürdüğü, ardından da intihar ettiği öğrenildi.

19 Mart 2019 tarihinde Gaziantep’te 41 yaşındaki Saadet K. isimli kadının, 50 yaşındaki

eşi A.K. tarafından önce şiddete maruz kaldığı ardından da öldürüldüğü öğrenildi. Kadını,

elleriyle boğarak öldüren şahsın tutuklandığı öğrenildi.

Page 56: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

56

26 Mart 2019 tarihinde Erzurum’da 39 yaşındaki Ö.P. isimli şahsın, boşanma davasının

ardından adliyeden dönen 28 yaşındaki eşi Seher P.'yı sokakta silahla vurarak öldürdüğü

öğrenildi.

9 Nisan 2019 tarihinde Urfa'nın Ceylanpınar ilçesi Cumhuriyet mahallesinde ikamet eden

M.Y. isimli şahsın, tartıştığı eşi Özge Y.'yi silahla vurarak öldürdüğü öğrenildi.

12 Nisan 2019 tarihinde Antep’te bir erkek şahsın, eşini önce arabadan attığı daha sonra ise

yumruk ve sopa ile darp ettiği öğrenildi. Yaşananlar güvenlik kamerası ile kaydedildiği

belirtildi.

20 Nisan 2019 tarihinde Malatya’nın Akçadağ ilçesinde Ömer A. isimli şahsın, yolda

yürüdüğü sırada husumetli olduğu belirtilen 31 yaşındaki gelini Şeynur

A.'yı tabancayla vurarak ağır yaraladığı öğrenildi. Hastaneye götürülen kadının,

kurtarılmayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi. Ömer A.'nın olayda kullandığı tabanca ile

yakalayarak gözaltına alındığı belirtildi.

23 Nisan 2019 tarihinde Batman’da Batman Park AVM içinde bulunan bir kafeye giren

V.G. isimli şahsın, eşi E.G. isimli kadını başına silah dayayarak rehin aldığı ve tehdit ettiği

öğrenildi. Saldırgan şahsın, daha sonra silahını bırakarak polise teslim olduğu öğrenildi.

27 Nisan 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesinde 49 yaşındaki Bayram İlyan isimli

şahsın, 45 yaşındaki eşi Ayşe İlyan isimli kadının boğazını bıçakla keserek öldürdüğü

öğrenildi.

2 Mayıs 2019 tarihinde Iğdır’ın Topçular Mahallesi Hürriyet Sokak’ta 52 yaşındaki Bülent

Paşaoğlu isimli şahsın, 48 yaşındaki eşi Ayşe Zeynep Paşaoğlu’nu tabancayla vurarak

öldürdüğü öğrenildi.

8 Mayıs 2019 tarihinde Bingöl’ün Karlıova ilçesi Turgut Özal Mahallesi'nde, 30 yaşında ve

köy korucusu olan Ömer Dinler isimli şahsın, 24 yaşındaki eşi Songül Dinler’i ve 3 çocuğunu

(Fatih-3 yaş, Efekan-1 yaş, Yusuf-6 yaş) tabancayla vurarak yaraladığı öğrenildi. Karlıova

Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Songül Dinler ve oğlu Efekan Dinler’in tüm

müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği ve diğer yaralı çocukların Bingöl

Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek tedavilerine devam edildiği öğrenildi. Olayın ardından

polise teslim olan şahsın, emniyette işlemlerin ardından tutuklandığı öğrenildi.

14 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Buğdaylı (Taxyan) köyünde,

Aslıhan Uluç isimli kadının oğlu tarafından "yanlışlıkla" öldürüldüğü iddia edildi. Uluç'un

cenazesinin, otopsi için Şırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtildi.

19 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Dicle Kent Mahallesi 252.

Sokak’ta 43 yaşındaki avukat Müzeyyen Boylu Issı’nın, 45 yaşındaki doktor eşi Mesut Issı

tarafından silahla vurularak öldürüldüğü öğrenildi. Eşini öldüren Mesut Issı, daha sonra polise

teslim oldu.

19 Mayıs 2019 tarihinde Maraş’ın Elbistan ilçesinde 27 yaşındaki Ferhat E. isimli şahsın,

52 yaşındaki teyzesi Ulviye Demir'i pompalı tüfekle vurarak öldürdüğü öğrenildi.

Page 57: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

57

2 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil ilçesi Üçyol mevkiinde seyir halinde olan

aracın içerisinde yaşanan tartışma sonucu Recep Günler isimli şahsın, 20 yıllık eşi Aygül

Günler’i çocuklarının gözü önünde bıçaklayarak öldürdüğü öğrenildi. Cinayet sonrası

kayıplara karışan şahsın bulunması için, olayla ilgili inceleme başlatıldığı öğrenildi.

4 Haziran 2019 tarihinde Erzincan’da E.Y. isimli şahsın, eski eşi N.Y. isimli kadını

bıçaklayarak yaraladığı öğrenildi.

4 Haziran 2019 tarihinde Mardin’de M.T. isimli şahsın, eşi G.T. isimli kadını darp ettiği ve

olaydan sonra şahsın 11 aylık bebeğini de yanına alarak kaçtığı öğrenildi.

8 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’da M.Y.Ö. isimli şahsın, tartıştığı dini nikahlı eşine

şiddet uyguladığı ve şahsın kadının akrabaları tarafından işyerinde darp edildiği öğrenildi.

10 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sevgül Yolav

Soysal, şu beyanlarda bulundu: “Ben Adil SOYSAL ile 2015 yılı eylül ayından beri evliyim.

Bu evlilikten Evra isimli 3 yaşında bir kız var. Evlendiğim günün ertesinden itibaren eşim

tarafından sürekli bir şekilde darp, hakarete küfre maruz kalıyorum. Eşim herhangi bir

talebine olumsuz cevap verdiğimde sürekli olarak başıma vurup, boğazımı sıkıyor, yüzüme

tükürüyor. Daha sonrasında da hiç bir şey olmamış gibi karşıma geçip gülüyor. Bu

tartışmalar sonrasında eşime anlaşamadığımız için ayrılmak istediğimi söyledim. Ama eşim

benden ayrılmayacağını, gidip kendini bir yerden at ölürsen belki kurutulurum senden

şeklinde konuşuyor. Eşimin ailesi de uğradığım bu şiddeti bilmesine rağmen hiçbir şekilde

eşime hiç bir şey söylemiyor. En son ramazan bayramı arifesinde eşimden tekrar şiddet

gördüm. Şiddet gördükten sonra Alişan Polis Karakoluna gidip şikâyetçi oldum ve akabinde

orada bulunan polis memurları beni hastaneye götürüp rapor aldırdılar. Şikâyetçi olduğum

tarihten beridir öz ablam olan Ayşe YALAVUZ’un evinde kalmaya başladım. Eşim buraya

gelerek kızımı alıp götürdü ve daha sonra bana telefon açarak kızımı öldürdüğünü söyledi.

Ben bunu duyunca yeğenim ile birlikte koşarak dışarı çıktım. Aşağıya indiğimde eşimin ve

kızımın site içinde olduğunu gördüm. Yeğenim hemen kızımı eşimin elinden aldı. Bu sırada

eşim yeğenime saldırdı. Site içinde bulunan insanların polise haber vermesi üzerine polisler

site içine gelerek bizi karakola götürdü. Daha önce yapmış olduğum şikâyet nedeniyle eşimin

evden uzaklaştırılmasına karar verilmişti, ancak eşim bu karara uymuyor. Gerek beni gerekse

kızımı sürekli bir şekilde rahatsız ediyor. Ben yukarıda anlattığım durum nedeniyle

derneğinizden destek talep ediyorum.”

11 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan S.A, şu

beyanlarda bulundu: “Ben Mehmet Doğan ile 2005 ‘ten beri birlikteyim. İmam nikâhıyla

olan bu birliktelikten 2 tane de çocuğumuz var. Biri 12, biri 11 yaşında. Birinci çocuğuma

hamileyken evli olduğunu öğrendim. Ben resmi nikâh için beklerken bunu öğrenince İzmir’e

gittim. Bununla birlikte aileme sözlü ve fiziksel olarak şiddet uygulayarak baskı yapmaya

başladı. Sonrasında iknalar sonucu çocuğumu ve ailemi düşünerek geri döndüm. Bu 12 yıllık

evliliğimiz süresince Mehmet Doğan tarafından hakarete, küfre, onur kırıcı cümlelere maruz

kaldım. Çocuklarımın gözleri önünde defalarca ağır ithamlarla suçlandım. Taleplerine

karşılık vermediğimde ağır hakaretlerle birlikte, televizyonu kırıyor, çakmak, kül tablası

elinin önünde olan herhangi bir nesneyi fırlatarak beni korkutuyordu. Ya da çocuklarımı

götürmekle ve ailemi öldürmekle tehdit ediyordu. Bir ara yine taleplerine karşılık vermediğim

için çocuklarımı alıp götürmüştü. Korktuğum için ve çocuklarım için yine kabul ederek

istemediğim birçok şeyi yapmak zorunda kaldım. Fakat hiçbir şey düzelmedi. Boğazımı

defalarca sıktı ve beni öldürmekle tehdit etti. Tarihini tam hatırlamamakla birlikte 2008

yılında Diyarbakır’da karakola gittim. Şikayette bulundum. Savcılığa yönlendirdiler. Tehdit

Page 58: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

58

mesajlarını gösterdim. Beni jandarmaya yönlendirdiler. Jandarma da muhtara yönlendirdi.

Muhtarda arabulucu olmaya çalıştı ve ben yine sonuç alamadığım için çaresizlikten yeniden

eve dönmek zorunda kaldım. Bu 12 yıl boyunca ben hep bu şiddete maruz kaldım. Ayrılmak

istediğimi defalarca dile getirdim ama her defasında çocuklarımla korkutuldum. Ölümle

tehdit edildim. Kendi emeğimle kız kardeşimin desteğiyle ortak olduğum tuhafiye dükkânından

alacağım ortaklık ücretine yine Mehmet Doğan tarafından haberim olmadan el konuldu.

Yaşadığımız bir tartışma sonucunda alkollü bir şekilde eve gelerek yine beni öldürmek

istediği tehditlerle evdeki koltuk yastıkları ile yattığımız yastıkları çakmakla yakarak evi ateşe

verdi. Ev uzun süre yandı duman aldı. O sırada beni bırakarak evden çıktı. Ben de dolaptaki

su şişesi ve diğer kovalardan su getirerek yangını söndürdüm. Parke ve halı hasar görmüştü.

Bir süre sonra eve geldi ve ateşi söndürdüğümü görünce neden söndürdün diyerek seni

öldüreceğim dedi. Sonra fiziksel olarak beni darp etmeye başladı. Tekmeleri ve tokatlarını

engellemeye çalışsam da hiçbir şey yapamadım. Sonra bana evi terk edeceksin, uyandığımda

seni burada görmeyeceğim dedi. Korkudan giyinmeye bile fırsat bulamadan pijamamla taksi

çağırdım valizimi toplayıp arkadaşıma gittim. Bir gün sonra İstanbul’a ağabeyimin yanına

gittim. Bu defa ağabeyimi tehdit etmeye başladı. Bu defa da gelmezsen ağabeyini öldürürüm,

ailene zarar veririm dediği için yine dönmek zorunda kaldım. Bu süre içerisinde tehditler ve

şiddet devam etti. Alkol almaya tecavüz etmeye başladı. Bu süre içerisinde başka bir kadınla

birlikte olduğunu öğrendim. Bir gün eve kadının darp edildiğine dair şikâyet kağıdı geldi.

İsminin Oya olduğunu öğrendim. Bu defa da bu yönlü psikolojik bir şiddette maruz kaldım.

Ayrılmak istediğimi defalarca dile getirmeme rağmen bana çocukları evi ve arabayı bırakıp

istediğim yere gidebileceğimi söyledi. Sonrasında versen de seni bırakmayacağım dedi. Ben

artık görüşmemeye ve eve almamaya başladım. Bir akşam telefonla arayarak tehdit edip eve

geldi. Kapıyı korkudan açamadım. Kapıyı yumruklayarak hakaret ederek açmamı istedi.

Polisi aradım. Polis gelene kadar gitti. Tekrar geldi ve tekrar hakaretlerde bulundu. Ben

tekrar polise haber verdim. Bu defa polisle konuşmuşlar ve polis onu ikna ederek

uzaklaştırmış. Fakat tekrar geldi ve aynı hakaretlere devam etti. Birlikte 1Mayıs 2019 da

Peyas Şehit Alişan Karakoluna gittik. Şikâyetçi oldum. 1 ay koruma kararı çıkartıldı. Bu

koruma kararı süresinde mesajlarla iyi davranmaya başladı. Çocukları ziyaret etmeye

başladı. Çocuklara para vermeye başlamıştı. Benim yumuşamadığımı ve ayrılmak konusunda

kararlı olduğumu görünce yeniden tehdit mesajlarına başladı. Arkadaşımın eşinin yanına

giderek beni öldüreceğine dair beyanlarda bulunmuş. Bu süre içinde bir gün arabamla

markete gidince önümü bir arabayla kesti. Korkudan kapıları kilitledim. Sonra konuşmak

istiyorum dedi. Camı yarıladım. Camdan eliyle zorlayarak telefonumu aldı. Arabada oğlumda

vardı. Hızlıca oradan ayrılmaya çalışırken yolda aracıyla sıkıştırmaya başladı. Bunu fark

eden trafikten bir yaya plakayı vererek şikayet etmiş. Siteye geldiğimde polisler gelmişti. 24

Mayıs 2019 günü polislerle Peyas Şehit Alişan Karakoluna gittik. Şikayetçi oldum. Koruma

kararı devam ettiği için eve geri geldim. 1 Haziran’da Kız kardeşimle birlikte kuaföre gittik.

Çıkışta araca bindik tam hareket edecekken araca bindi. Ve sesini çıkarırsan seni öldürürüm

dedi. Anahtarı çıkararak kendimi dışarı attım. Kızkardeşim araçta kaldı. Can havliyle kuaföre

gidip 155 i aramasını istedim. Mehmet Doğan önce ön koltuğa geçti sonra anahtarı

göremeyince geri çıktı. Bana anahtarı vermemi söyledi. Ben de vermeyeceğimi söyledim.

Polisi aradığımı söyledim. Arkada duran beyaz araca binerek uzaklaştı. Ben ve kız kardeşim

gelen polis ekibiyle beraber Alişan karakoluna giderek şikayetçi olduk. Şikayetten sonra

gittiğimiz her yerde bizi bulması beni şüpheye düşürdü. Aracımı otoparka bırakarak,

sanayicilerden destek alarak arabayı kontrol ettirdim. Aracın teybinde takip cihazı olduğunu

söyledi. Aracı başka otoparka bıraktım. Telefonla yeniden tehditlere hakaretlere devam etti.

Numaramı değiştirmeme rağmen numaramı nereden bulduğunu sordum. Karakoldan aldığını

ifade etti. Telefondan engelledim. Ama başka numaralardan beni ve babamı rahatsız etmeye

taciz etmeye devam etti. Son olarak 10 Haziran 2019 ‘da bana yine başka bir numaradan

Page 59: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

59

babanın yanına geleceğim çay içeceğim sen de demleyip aşağı in, babanı çok seviyorum

biliyor musun şeklinde bir mesaj attı. Yanında Davut isimli bir şahısla gelerek babamla

konuştular. Davut isimli şahıs babama adamın karısını ver niye vermiyorsun dedi. O sırada o

da alkollü bir şekilde babamı tehdit ederek kızı vereceksin dedi. O sırada ben de polisi

aradım. Tekrar bir numaradan beni aradı ve hakaret etmeye ve küfür etmeye başladı. Babama

aileme hakaretler savurdu. Ağza alınmayacak küfürlerle onur kırıcı ithamlarda bulundu.

Polis ekibi geldi. Ama geldiğinde araca atlayıp gittiler. Erkek kardeşimle birlikte 10 Nisan

karakoluna giderek şikâyette bulunduk. Ayrılmak istediğim Mehmet Doğan tehditlerine ve

saldırılarına devam ediyor. Şikâyetime rağmen, koruma kararına rağmen buna uymuyor. Bir

şekilde bana ulaşarak beni rahatsız ediyor. 10 Haziran da yaşadığım olaydan birkaç gün

önce oğlumu da yanına aldı. Şimdi kızımı da almasından ve bana zarar vermesinden

korkuyorum. Ben yukarıda anlattığım durum nedeniyle derneğinizden destek talep ediyorum.”

13 Haziran 2019 tarihinde Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı Bölükkonak köyünde 24

yaşındaki Serdar Yılmaz isimli şahsın, 22 yaşında ve 4 aylık hamile eşi Melekşah Yılmaz'ı

başından av tüfeğiyle vurarak öldürdüğü öğrenildi. Şahsın, daha sonra aynı silahla intihar

ettiği öğrenildi.

16 Haziran 2019 tarihinde Maraş’ta 25 yaşında uzman çavuş Y.D. isimli şahsın, eşi

Münevver D. isimli kadını silahla vurarak öldürdüğü ve aynı silahla intihar ettiği öğrenildi.

17 Haziran 2019 tarihinde Maraş’ta 66 yaşındaki B.Ö. isimli şahsın, aynı yaştaki eşi

F.Ö.’yü bıçaklayarak yaraladığı ve gözaltına alındığı öğrenildi.

26 Haziran 2019 tarihinde basın organlarından yer alan haberlerden edinilen bilgilere

göre; Mardin’de F.Y. isimli şahsın, eşi A.Y.’yi evde boğarak öldürdüğü ortaya çıktı. 31

Aralık 2014’ye yaşanan olay, haziran ayında vakanın tekrar incelenmeye başlanmasıyla

basına yansıdı. Erkek, 2014 yılında karısının balıktan zehirlendiğini iddia etmişti. F.Y. ve

sevgilisi A.D. tutuklandı.

26 Haziran 2019 tarihinde Antep’te Ü.G. isimli şahsın, sistematik olarak şiddet uyguladığı

karısı M.G.’yi evden kovduğu öğrenildi.

27 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Urfa’nın Siverek ilçesi Hacıömer mahallesinde yaşayan Veysel G. isimli şahsın, 1’i resmi

(Hülya G.) ile 2’si imam nikahlı (E.Y.- Yaş 30, G.İ.-Yaş 29) eşlerine ve yaşları 1,5 ile 11

arasında değişin 11 çocuğuna şiddet ve kötü muamelede bulunduğu ortaya çıktı. Şiddet anına

dair görüntülerin, sosyal medya paylaşımlarında yer aldığı görüldü. Polise haber verilmesi

sonrası gözaltına alınan Veysel G.’nin götürüldüğü karakolda ifadesinin alınmasının ardından

serbest bırakıldığını belirtildi.

2 Temmuz 2019 tarihinde Batman’da M.A. isimli şahsın, boşanma aşamasında olduğu 28

yaşındaki eşi Kübra A.’nın Tilmerç Mahallesinde bulunan babasına ait evi basarak, eşini,

kayınvalidesini ve baldızını darp ettiği ve olayın ardından kaçtığı öğrenildi.

9 Temmuz 2019 tarihinde Elazığ Merkeze bağlı Sanayi Mahallesi Şamdan Sokak'ta bulunan

3 katlı apartmanın giriş katında oturan 40 yaşındaki Y.S. isimli kadına, boşanma aşamasında

olduğu A.S. isimli şahıs tarafından pencereden silahla ateş açarak yaraladığı öğrenildi. Ağır

yaralı olarak ambulansla Fethi Sekin Şehir Hastanesine kaldırılan kadın tedavi altına

Page 60: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

60

alınırken, olay yerinden kaçan şahsın polis tarafından yakalandığı ve daha sonrasında ise

tutuklandığı öğrenildi.

Gaziantep'te görevli uzman çavuş Gökhan Kuzman, 10 Temmuz 2019 tarihinde yakınlarının

düğünü için gittikleri Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde eşi Müberra Kuzman'ı

otomobil içinde tabancayla vurarak ağır yaraladığı öğrenildi. Hastaneye kaldırılan kadının

beyin ölümü gerçekleştiği belirtildi.

23 Temmuz 2019 tarihinde Maraş’ın Elbistan ilçesinde 17 yaşındaki D.C.K. isimli

çocuğun, 74 yaşındaki babaannesi Pakize Koç’u darp edip parasını aldığı ve olayın ardından

yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandığı öğrenildi.

26 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan ve isminin

gizli tutulmasının isteyen başvurucu, şu beyanlarda bulundu: “22 Temmuz 2019 pazartesi

günü saat 04.00 sularında Ş.K. eve alkollü bir şekilde gidip eşi A.K.'ya şiddet uyguladı. Daha

sonra oğlu İ.K.’nın (12) beyanına göre, kızı K.K.'ya (15) vurmaya başladı. Bunun akabinde

K.K. balkona çıkıp kendini attı veya baba tarafından da atılmış olabileceğini düşünüyorum. Ş.

sürekli alkol alıp eşine şiddet uyguluyordu. Bu olaydan 3-4 ay önce de şiddetin dozajını

arttırıp anne A.K. ve K.'ya fiziksel şiddet uyguladığı için K. Çarşı polis karakoluna gidip

şikayette bulundu fakat polisler şiddete maruz kalan K.'ya yönelik Çocuk Koruma Kanunu

kapsamında herhangi bir tedbir kararı uygulanmasına yönelik bir girişimde

bulunmamışlardır. Ayrıca darp raporu almak için hastaneye dahi yönlendirmemişlerdir.

K.'nın şikayeti doğrultusunda baba bir gün nezarethanede tutulmuş daha sonra

salıverilmiştir. Ş.K ailesine ve çevresine alkol aldıktan sonra sürekli şiddet uygulayan biridir.

Bu son olayda balkondan atlayan / atılan K.K. yoğun bakımdadır. Olaydan sonra 22 Temmuz

Pazartesi saat 10 sularında 155'i arayarak ismimin gizli kalmasını isteyip ihbarda bulundum.

Ş.K.'nın bildiğim kadarıyla ifadesi alınmasına rağmen serbest bırakılmıştır. Ayrıca A.K.'nın

da ifadesi alınmıştır. Ama olaya şahit olan İ.K.'nın bildiğim kadarıyla ifadesi alınmamıştır.

Bu olayın faili olan Ş.K. hakkında gerekli adli soruşturmanın yapılmasını. Olayın

aydınlatılmasını ve suçlular hakkında gerekli cezai işlemin uygulanmasını talep ediyorum.

Bu süreçte ismimin gizli tutulmasını istiyorum.”

4 Ağustos 2019 tarihinde Malatya’da İstiklal Mahallesinde Hasan A. isimli şahsın, sokakta

gördüğü kız kardeşi Gurbet A. ve yanında bulunan erkek arkadaşı Kerem K. ile tartıştıktan

sonra bıçaklı saldırıda bulunduğu öğrenildi. Gurbet A. ve Kerem K. olay yerine gelen

ambulansla hastaneye götürülerek tedavi altına alınırken, Hasan A. ise polis tarafından

yakalanarak gözaltına alındı.

7 Ağustos 2019 tarihinde Antep'in Nizip ilçesi Eyüp Sultan Mahallesi'nde 77 yaşındaki

M.S. isimli şahsın, tartıştığı eşi 78 yaşındaki Zühre S.’yi bıçaklayarak öldürdüğü öğrenildi.

Şahsın, Nizip İlçe Emniyet Müdürlüğüne giderek teslim olduğu öğrenildi.

8 Ağustos 2019 tarihinde Urfa'nın Halfeti ilçesinde 43 yaşındaki Cebrail Ertürk isimli

şahsın, yaşanan aile için tartışmanın ardından 40 yaşında-8 çocuk annesi eşi Filiz Ertürk’ü ve

17 yaşındaki kızı Rukiye Ertürk'ü av tüfeğiyle vurarak öldürdüğü öğrenildi. Olayın ardından

jandarmaya direnip rastgele ateş açan şahsın, 3 saat sonra gözaltına alınabildiği öğrenildi.

Geride kalan aile ferdi 2’si engelli 7 çocuğun ise Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü

ekipleri tarafından alınarak bakım evine götürüldüğü öğrenildi.

Page 61: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

61

16 Ağustos 2019 tarihinde Batman’ın Petrolkent Mahallesi’nde ismi öğrenilemeyen Suriye

uyruklu bir şahsın, 35 yaşında ve 6 çocuk annesi eşi Emel Hac Hüseyin’i döverek ağır

yaralandığı ve hastaneye götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi. Kadının, 22 Ağustos

2019 tarihinde Batman Bölge Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğü sırada

yaşamını yitirdiği öğrenildi. Şahsın ise tutuklandığı öğrenildi.

20 Ağustos 2019 tarihinde Ağrı'nın Patnos ilçesinde 28 yaşındaki Özkan Nuyan isimli

şahsın, 35 yaşındaki eşi ve 1 çocuk annesi Emine Nuyan isimli kadını sokakta tabancayla

başından vurarak öldürdüğü öğrenildi. Kadının, eşiyle yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle 2 aydır

Patnos'taki sığınma evinde kaldığı belirtildi.

22 Ağustos 2019 tarihinde Gaziantep’te yaşayan 8 aylık hamile Ayten A. isimli kadının,

babasının ölümünden sonra kardeşlerine kalması için mirası reddettiği gerekçesiyle eşi ve

amcası tarafından dövülerek darp edildiği öğrenildi.

24 Ağustos 2019 tarihinde Gaziantep'te 35 yaşındaki Ahmet Y. isimli şahsın, boşanma

aşamasında olduğu ve yeni doğum yapan 28 yaşındaki Güldane Y. isimli kadını, hastanede

tedavisine devam edildiği sırada dövdüğü vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklayarak ağır

yaraladığı öğrenildi. Kadının, yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındığı ve şahsın ise

hastane güvenliği tarafından yakalanarak polise teslim edildiği, ardından da tutuklandığı

öğrenildi.

24 Ağustos 2019 tarihinde Adıyaman’da ismi öğrenilemeyen bir şahsın, kent merkezinde

otomobille gezinti halinde olduğu kız kardeşi A.K. isimli kadın ile tartıştığı ve ardından

otomobil içerisinde darp ettiği öğrenildi. Karapınar Mahallesi Sümerpark yakınlarında

otomobilin kapısını açarak kendisini dışarıya atan kadının, peşinden geldiği ağabeyi

tarafından feci şekilde dövüldüğü ve bıçaklandığı öğrenildi. Mahalle sakinlerinin müdahalede

bulunduğu olayda, şahıs olay yerinden kaçarken, yaralı kadının ise Adıyaman Eğitim ve

Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma

başlatıldığı belirtildi.

Diyarbakır’da madde bağımlısı olduğu ileri sürülen F.V. isimli şahsın, birlikte yaşadığı 28

yaşındaki ve 4 çocuk annesi R.A. isimli kadına üç yıl boyunca sistematik bir şekilde şiddet

uyguladığı, kadının kendisinden ve evden ayrılması üzerine ise tehdit ettiği öğrenildi. Olayın,

şiddet mağdurun kadının 25 Ağustos 2019 tarihinde basına verdiği röportajla ortaya çıktığı

öğrenildi.

Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Nebilê (Toptepe) köyünde yaşayan ve 11 çocuk annesi

Saime Akkurt, 4 Ağustos 2019 tarihinde evli olduğu güvenlik korucusu Medeni Akkurt

tarafından dövülerek ağır yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. Saldırgan şahsın, 3

Eylül 2019 tarihinde jandarma tarafından ikinci kez gözaltına alındığı ve mahkemece

tutuklandığı öğrenildi.

4 Eylül 2019 tarihinde Adıyaman'da Turgut Reis Mahallesinde ismi öğrenilemeyen bir

şahsın, kız kardeşi olan Z.P. isimli genç kadını sokak ortasında darp ettiği öğrenildi.

12 Eylül 2019 tarihinde Batman’ın Huzur Mahallesi Doğuş Caddesi’nde üzerinde gece

saatlerinde bir minibüs şoförünün, ismi öğrenilemeyen ve eşi olduğu iddia edilen bir kadına

çocuğunun gözlerinde önünde şiddet uyguladığı öğrenildi. Sokak ortasında duran ve

plakasının 72 D 0307 olduğu öğrenilen aracın içerisinde kadının çığlık seslerinin gelmesi

Page 62: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

62

üzerine olayı ortaya çıktığı v mahalle sakinlerinin tepki gösterdiği ve bunun üzerine aracın

olay yerinden uzaklaştığı öğrenildi.

13 Eylül 2019 tarihinde Adıyaman kent merkezinden ikamet eden 58 yaşındaki Z.T. isimli

kadının, tartıştığı oğlu S.T. tarafından darp edildiği öğrenildi. Olay ile ilgi soruşturma

başlatıldığı belirtildi.

23 Eylül 2019 tarihinde Adıyaman'da 4 aylık halime Saadet Sevim isimli kadının, tartıştığı

eşi Fatih Sevim tarafından kucağında 1 yaşındaki çocuğu bulunduğu sırada darp edildiği

öğrenildi. Genç kadının hastanede tedaviye alındığı ve olay anının çevredeki bir güvenlik

kamerası tarafından kaydedildiği öğrenildi.

23 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde sağlık görevlisi

olarak çalışan ancak ismi öğrenilemeyen bir kadının, boşanmak aşamasında olduğu eşi

tarafından bıçaklı saldırıya uğradığı öğrenildi. Saldırı sonucu yaralanan kadının, hastane

çalışanları tarafından tedavi altına alındığı öğrenildi.

7 Ekim 2019 tarihinde Ağrı’nın Patnos ilçesindeki Değirmenci köyünde yaşayan

Bünyamin Solmaz isimli şahsın, evli olduğu 52 yaşındaki eşi Saime Solmaz’ı ve 32 yaşındaki

kızı Keziban Kaya’yı ateşli silahla öldürdüğü öğrenildi. Şahsın cinayetin ardından olay

yerinden kaçtığı ve ancak daha sonra jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındığı

öğrenildi.

17 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Ergani ilçesi Aziziye Mahallesi’nde 35 yaşındaki

Can Yılmaz isimli şahsın, bilinmeyen bir nedenle kendisiyle birlikte 30 yaşındaki eşi Güllü

Yılmaz ve 12 yaşındaki kızı Zeynep Yılmaz’a benzin dökerek ateşe verdiği öğrenildi. Olay

yerine gelen polis, sağlık ve itfaiye ekipleri müdahalelerde bulunulurken, vücutlarında çeşitli

derecelerde yanıklar bulunan aile fertleri, ambulanslarla Ergani Devlet Hastanesi'ne

götürülerek tedavi altına alındı. 12 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Güllü Yılmaz,

29 Ekim 2019 tarihinde kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

28 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Ömerli ilçesinde ilçe emniyet müdürlüğünde görevli

polis olan Seyfullah Çınar isimli şahsın, Yeni mahallede bulunan evinde belirlenemeyen bir

tartışmanın ardından polis olan eşi Belma Çınar ve kayınvalidesi Ümmühan Güllü’yü

tabancayla vurarak öldürdüğü öğrenildi. Şahsın, polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

3 Kasım 2019 tarihinde Maraş’ta 34 yaşındaki H.A. isimli şahsın, boşandığı ama birlikte

yaşamaya devam ettiği eski eşi ve 32 yaşındaki H.A.’yı çocukların velayeti konusunda çıkan

anlaşmazlık nedeniyle göğsünden bıçaklayarak ağır yaraladığı öğrenildi. Yaralı kadın

hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınırken, saldırgan şahsın gözaltına alındığı öğrenildi.

3 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil ilçesi Altıok Mahallesi 601. sokakta oturan

65 yaşındaki Hasip A. isimli şahsın, bilinmeyen bir nedenden dolayı 49 yaşındaki eşi Muteber

A. isimli kadını vücudunun 20 yerinden bıçaklayarak öldürdüğü öğrenildi. Şahsın, polisi

arayarak teslim olduğu, daha sonrasında ise tutuklandığı öğrenildi.

10 Kasım 2019 tarihinde Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde 27 yaşındaki Ramazan İ. isimli

şahsın, geç saatte ve alkollü geldiği evinde eşi 20 yaşındaki M.İ. isimli kadını darp ederek

yüzüne ve ayaklarına naylon poşet damlattığı, 3 yaşındaki kızı N.İ.’nin de yüzünü yaktığı

öğrenildi. Anne ve kızının tedavi altına alındığı belirtildi. Şahsın gözaltına alındığı ve

Page 63: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

63

emniyetteki sorgusunun ardından serbest bırakıldığı, ancak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca

çıkarılan yeniden yakalama kararı sonrasında polis tarafından yakalanarak tekrar gözaltına

alındığı ve tutuklandığı öğrenildi.

15 Kasım 2019 tarihinde Gaziantep'te Emrah Ç. isimli şahsın, 8 Şubat Mahallesinde sokak

ortasında tartıştığı 3 çocuk annesi ve 24 yaşındaki eşi Büşra Ç. isimli kadını darp ettiği

öğrenildi. Olaya ilişkin cep telefonu ile çekilen görüntülerin, 29 Kasım tarihinde sosyal

medyada yayınlanması ve kamuoyunun tepkisi üzerine gözaltına alınan saldırgan şahsın polis

tarafından gözaltına alındığı ve ifadesi alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

öğrenildi. Savcılıkça genişletilen soruşturma kapsamında 1 Aralık 2019 tarihinde yeniden

gözaltına alınan saldırgan şahsın, sevk edildiği adliyede tutuklandığı öğrenildi.

23 Kasım 2019 tarihinde Malatya’nın Kale ilçesine bağlı Bağlıca Mahallesinde 21

yaşındaki F.Ö. isimli şahsın, tartıştığı annesi G.Ö.’yü pompalı tüfekle ateş ettiği, açılan ateş

sonucunda kadının sağ bacağından yaralandığı ve hastaneye götürülerek tedavi altına alındığı

öğrenildi. Şahsın, polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

23 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’da İ.D. isimli şahsın, bir akaryakıt istasyonunda eşi

Y.D. ve komşusu A.G.’ye tabancayla ateş ederek ağır yaraladığı öğrenildi. Yaralıların

hastaneye götürülerek tedavi altına alındığı, saldırgan şahsın ise kaçtığı öğrenildi.

6 Aralık 2019 tarihinde Elazığ'da 36 yaşındaki T.H. isimli şahsın, araç içinde dini nikahlı

eşi 37 yaşındaki B.B. isimli kadını karnından ve sırtından bıçakladıktan sonra yol kenarında

bıraktığı öğrenildi. Saldırgan şahıs olay yerinden kaçarken, yaralı kadının hastaneye

götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi. Olay ile ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldığı

belirtildi.

15 Aralık 2019 tarihinde Elazığ'da F.G. isimli şahsın, tartıştığı annesi 58 yaşındaki Handan

G.’yi darp ettiği öğrenildi. Yüzünde ve vücudunda morluklar oluşan yaralı kadının hastaneye

götürülerek tedavi altına alındığı, saldırgan F.G.'nin ise tutuklandığı öğrenildi.

3 Ocak 2019 tarihinde Ardahan'da M.G. isimli şahsın, aynı köyde yaşayan komşusu görme

engelli 82 yaşında kadına evinde cinsel saldırıda bulunduğu öğrenildi. Olaydan sonra kaçan

şahsın, başka bir ülkeye kaçarken sınırda yakalandı ve tutuklandığı öğrenildi.

Elazığ'da yerel televizyon kanalında sunuculuk yapan Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi

2'nci sınıf öğrencisi ve Kazakistan uyruklu 21 yaşındaki Yeldana Kaharman isimli kadının, 28

Mart 2019 tarihide ikamet ettiği evde ölü olarak bulunduğu öğrenildi. Kaharman’ın ölümüne

ilişkin soruşturma başlatıldığı belirtildi.

23 Mart 2019 tarihinde İHD Dersim Şubesine başvuruda bulunan ve ismini vermek

istemeyen Munzur Üniversitesinde kayıtlı başvurucu; Aynı üniversiteden bir öğrenci

tarafından sürekli taciz ve tehdit edildiğini; kendisine destek olan diğer kadın arkadaşlarının

tehdit edildiğini söylemiştir. Konunun Derneğimize, Eğitim-Sen Üniversite temsilciliğine ve

Tunceli Barosuna intikal etmesiyle isnat edilen kişi başvurucuyu arayıp özür dilemiş;

başvurucu bunun üzerine herhangi bir şey yapılmaması için tekrar derneğimizle iletişime

geçmiştir.

Page 64: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

64

30 Mart 2019 tarihinde Maraş’ta 26 yaşındaki F.N. isimli kadının, bir erkek şahıs

tarafından takip edildiği ve kadının evine girdiği sırada sözlü tacize maruz kaldığı, kadının

durumu polise bildirerek şikayetçi olduğu öğrenildi.

2 Nisan 2019 tarihinde Maraş’ta Ahmet Doğuç isimli şahsın, eski eşi Aslı Yıldız Güçlü’yü

tabancayla ateş ederek öldürdüğü öğrenildi. Kadının yanında bulunan eşi Asef Güçlü’yü de

yaralayan şahıs, gözaltına alınması ardından tutuklandı.

3 Nisan 2019 tarihinde Maraş’ta A.K. isimli şahsın, kayınbiraderinin karısı 45 yaşındaki

Emine Yıldız’ın evine giderek kızının gözü önünde av tüfeği ile başından vurarak öldürdüğü

öğrenildi. Olay sonrası kaçan şahsın, yakalanıp gözaltına alındığı belirtildi.

21 Nisan 2019 tarihinde Dersim'in Pertek ilçesinde gece saatlerinde 61 yaşındaki Gülsüm

Taş ile 30 yaşındaki oğlu Cafer Taş’ın evlerine gittikleri sırada, kimliği belirsiz kişi ya da

kişilerin bıçaklı saldırısına uğradığı öğrenildi. Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hastanesi'ne kaldırılan Gülsüm Taş’ın yaşamını yitirdiği, Cafer Taş'ın ise hayati tehlikesinin

devam ettiği belirtildi. Saldırıyı yapan kişi veya kişilerin yakalanması için çalışmalar

başlatıldığı bildirildi.

25 Nisan 2019 tarihinde Batman'da bankacı ve 38 yaşındaki Cemile Aydın isimli kadının,

otomobilinde başından tabancayla vurulmuş halde bulunduğu ve ağır yaralı olarak

götürüldüğü hastanede, devam eden tedavisi sırasında (30 Nisan 2019 tarihinde) yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

9 Mayıs 2019 tarihinde Antep'te Sağlık Müdürlüğü'nde çalışan M.D. isimli şahsın, hemşire

H.B. isimli kadını telefon mesajları yoluyla taciz ettiği öğrenildi.

17 Mayıs 2019 tarihinde Dersim’in Hozat ilçesinde yaşayan 57 yaşındaki Sakine Oğuz

isimli kadının, hayvanlarını otlattığı sırada kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından

uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi. Hozat Entegre Hastanesi'ne kaldırılarak

ön otopsisi yapılan Oğuz’un çenesinde ve göğsünde kırıklar, alnında kurşun izi, ensesinde ise

kesik tespit edildiği belirtildi. Olay yerinde yapılan incelemede iki el boş tabanca mermisi

kovanı bulunduğu belirtilerken, görgü tanıkları, silah sesinden sonra olayın yaşandığı bölgede

iki motosikletin hızla bölgeden geçtiğini gördüklerini aktardı. Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı

tarafından soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı

soruşturma kapsamında Çanakkale’de denizci er olarak askerlik yapan ve Dersim’e izne

geldiği öğrenilen 23 yaşındaki Medet Can Ateş isimli askerin, 21 Mayıs 2019 tarihinde

Elazığ’da gözaltına alındığı öğrenildi. Zanlının, Hozat İlçe Jandarma Komutanlığı’nda alınan

ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede, cinayeti işlediğini itiraf ettiği ve ardından da

tutuklandığı öğrenildi.

26 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır Merkez Yenişehir ilçesi Fabrika Mahallesi 876’ncı

Sokak’ta bir apartmanda Merve Ünal isimli kadın polis memurunun, Muharrem Y. İsimli

polis memuru tarafından silahla vurularak ve vücuduna isabet eden 9 kurşunla ağır

yaralandığı, hastaneye götürüldüğü ancak kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

28 Mayıs 2019 tarihinde Malatya'da H.A.B. isimli şahsın, sokakta A.D. isimli kadını silahla

yaraladığı ve ardında olaydan yerinden kaçtığı öğrenildi.

28 Mayıs 2019 tarihinde Elazığ'da 37 yaşındaki H.Ö. isimli şahsın, eski sevgilisi Ç.K. isimli

Page 65: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

65

kadını zorla bir araca bindirmeye çalıştığı, ancak buna direnen kadını silahla yaraladığı,

ardından da aynı silahla intihar girişimde bulunduğu öğrenildi.

Diyarbakır’ın Hazro İlçesinde müftülük yapan İsmail Kaya isimli şahsın, Hamidiye Kız

Kur'an Kursu Yatılı Hafızlık Külliyesi Sorumlusu H.Y. isimli kadına cinsel saldırıda

bulunulduğu öğrenildi. 29 Mayıs 2019 tarihinde kadının şikayeti üzerine gözaltına alınan,

evli ve 6 çocuk babası olduğu öğrenilen şahsın, "nitelikli cinsel istismar” suçundan

tutuklanma istemiyle Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildiği, ancak adli kontrol

tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verildiği öğrenildi.

2 Haziran 2019 tarihinde Batman'ın Kozluk ilçesi Taşlıdere Köyü Doğancık mezrasında,

iki aile arasında taş, sopa ve bıçaklı kavgada, 87 yaşındaki Nazime Bilmez isimli kadın

bıçaklanarak öldürüldüğü öğrenildi.

4 Haziran 2019 tarihinde Malatya’da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan H.A.B. isimli

şahsın, ağabeyinin baldızı olan A.D. isimli kadının evine zorla girerek kız kardeşini

kaçırmaya çalıştığı ve A.D.’yi silahla yaraladığı öğrenildi. Şahsın, A.D. ve kız kardeşine daha

öncede şiddet uyguladığı, taciz ettiği öğrenildi.

5 Haziran 2019 tarihinde Urfa’da ismi öğrenilemeyen bir şahsın, otobüsteki bir kadını taciz

ettiği ve gözaltına alındığı öğrenildi.

21 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Remziye Kaya,

şu beyanlarda bulundu: “Ben 5 yıldır Huzurevleri Mah. 22 sokakta bulunan Oruç

apartmanında kapıcılık yapıyorum. İki yıldır aynı binanın 7 katı 13 numarada oturan

soyadını bilmediğim Necat adında şahıs tarafından saldırıya uğradım. Necat adındaki şahıs

binanın bozulan su motoru masrafını ödemiyordu. 19 Haziran 2019 günü ücreti ödemeleri

için kızımı gönderdim. Kızım döndüğünde “Anne adam evde yokmuş. Eşi bizim yerimize

parayı ödeyin, akşam eşim eve gelince parayı veririz dedi” deyince ben de aşağıdaki fırından

onların payına düşen parayı borç alıp ödedim. Akşam saatlerinde kızım bir daha gitti. Yine

evde yokmuş. Daha sonra kızımla beraber dairelerden çöp topladığımız esnada Necat

adındaki şahıs eve merdivenlerde karşılaştığı kızıma tokat atıyor. Ben o sırada daha alt

katlardaydım. Sonra kapıma geldi. “Senin kapıcılık yapmanı istemiyorum. Motor parasını

ödemiyorum. Sen kimsin benden para istiyorsun” diyerek bana da tokat attı. Bunun üzerine

ben de ona tokat attım. Benim oğlum binanın altındaki fırında çalışıyor. Oğlum ona “Benim

anneme nasıl tokat atarsın? diyor. Necat “Bu olayı kapatalım, barışalım” diyor. Ancak aynı

akşam saat 21.00 sularında kapım çalındı. Kapıyı açtığımda Necat ve akrabaları bana

saldırdı. Kendisi, babası, eşi, dayısı, amcasının aralarında olduğu 15 kişi evime girdi.

Ellerinde bıçak, satır ve silah vardı. Babası belindeki silahı göstererek “oğlumun

arkasındayım” dedi. Beni dövdüler, hakaret ettiler, ölümle tehdit ettiler. Yüzüm ve vücudum

yara bere içinde kaldı. Komşular başımıza toplandı. Bu olaylar olurken, oğlum da binanın

girişinde Necat ve çağırdığı akrabalarının saldırısına uğruyor. Üç bıçak darbesi ile oğlumu

yaralıyorlar. O sırada polis geldi. Bizi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne

götürdüler. Oğlum tedavi altına alındı. Bana da darp ve cebir raporu verdiler. Oğluma da

rapor düzenlendi ancak henüz alamadım. Ben polise ifade verdim ve şikâyetçi oldum. Onlar

hakkında nasıl bir yasal işlem yapıldığını bilmiyorum. Ama gözaltı ve tutuklama olmadı.

Daha sonra onların korucu olduklarını öğrendik. Necat ve akrabaları haneye tecavüz ettiler.

Beni darp ettiler, oğlumu yaraladılar, tehdit ettiler. Bu kişilerin yargılanmasını istiyorum.

Maddi ve manevi tazminat istiyorum. Bu konuda derneğinizden hukuki destek istiyorum.”

Page 66: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

66

24 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Güler Deniz,

şu beyanlarda bulundu: “2013 yılından bu yana Bağlar Kadın Semt Pazarında

çalışmaktayız. Toplam 100 kişi burada çalışmaktadır. 2013 yılından beri bu semt pazarında

çeşitli sıkıntılar, problemler çekmekteyiz. Özellikle semt pazarının erkeklere tahsil edilmesi

için sürekli çalışmalar yapılmakta, kadın arkadaşlarımız tehdit edilmektedir. Bu durum birçok

kez basın ve kamuoyu ile paylaşılıp ilgili kişi ve yetkililerin bu sorunun çözülmesi için gerekli

adımların atılmasını talep ettik. Ancak gelinen bu aşamada var olan mevcut problemlerimiz

hiçbir çözüm bulmadığı gibi semt pazarı kadın çalışanlarına dönük erkek şiddeti halen de

devam etmektedir. 2014 yılında Mehmet Karacadağ isimli tezgâhtar arabasıyla şemsiyemizi

devirdi. Buna karşı tepki gösterdiğimizde satır ile saldırmaya başladı. Eşyalarımıza ciddi bir

zarar verildi. Buna karşı karakola başvuru yaptık, sorunun çözülmesi için ayrıca sivil toplum

örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin arabulucu olmasını talep ettik. Dava dosyasından

dolayı şahıs hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulandı. 2017 yılında söz konusu şahıs

kadın semt pazarından kadınların çıkartılması için pazar içinde bu defa imza toplattırmaya

başladı. Pazarın sorumlusu idim o zaman. Kendisi pazar içinde elinde kâğıt ile dolaşıp

“pazarın kaderi elimde, pazarın kaderi ile oynarım” diyerek tehdit etmeye, gerginlik

çıkartmaya devam etti. Tam bu süre zarfında bir çalışan kadın arkadaşımızın eşi bu şahsa

dönük “bu kadınlar sahipsiz değil, niye böyle yapıyorsun” diyerek uyarıp cevap vermeye

çalıştı. Bu şahıs ise kendisine “dua et ki engellisin, yoksa senin kafanı buraya gömerim”

diyerek dalaşmaya ve tehditlerine hız kesmeden devam etti. Bu şahsın kayın babası araya

girince, kayın babasının kafasını koltuk altlarının altına alıp yumruklamaya başladı. Şahsın

eşi Eylem KARACADAĞ, babası için geldi. Onları ayırmaya çalışınca bu sefer eşini(Eylem

KARACADAĞ) iki eliyle boğazlamaya çalıştı. Bu olaylar tam tezgâhımızın karşısında

oluyordu. Şahıs eşini(Eylem KARACADAĞ) boğazlarken Meryem TÜRK isimli arkadaşımız

koşup elini açtı, sakin bir sesle “ne yapıyorsun” dedi. Ne yapıyorsun demesiyle bu defa

Meryem’e saldırmaya başladı. Saldırgan şahıs az ilerde bulunan kaynanasının tezgâhından

büyük karpuz bıçağını eline alıp, Meryem’e Doğrudan saldırmaya, sallamaya çalıştı.

Meryem’in karnına gelecek şekilde saldırısı oldu ama arkadaşlarımız Meryem’i geri çekince

ilkinde vuramadı, ikincisinde sağ omzuna gelecek şekilde vurdu. Vurmasıyla Meryem

arkadaşımız yere düştü. Meryem arkadaşımız yere düştükten sonra kendini savunmak ve

saldırıyı def etmek için yerde bulunan ince bir çubuğu kendisine sallamaya başladı. Kendisine

attı ama kendisine değmedi ve halen saldırmaya devam ediyordu. Sonra beni görüp bana

yönelmeye başladı. “ sen dur, seni öldüreceğim” dedi. Daha önce de davalık olduğumuz için

kasıtlı olarak bana yöneldi. Bana küfretmeye başladı, tehditler savurdu. Bu arada ablam

Garipşah DENİZ ve Güneş ÇURGATAY isimli tezgâhtarlar araya girdi. Güneş bana kaç

diyerek seslendi. Onun demesiyle bende kendimi korumak için kaçmaya başladım. Kaç

demesiyle köşeye gidip pazarda bulunan bir pikapçı arabasıyla hızlıca 300 metre ilerideki

polis uygulama noktasına gittim. Sonra beni yakalamayınca yan tarafımızda olan Neslihan

AYDEMİR adlı arkadaşımıza saldırmış. Küfrederek peşine vermeye başlamış. Neslihan abla

diğer davamıza şahit olduğu için saldırmış. O sırada Neslihan AYDEMİR bayılmaya

başlamış, saldırgan şahıs bıçakla beraber kaçmış. Sonra hastaneye ve karakola gittik. Biz

şikâyetçi olduk ama her nedense kendisi de sanki mağdurmuş gibi şikâyetçi olmuş. Bu olaya

ilişkin dava Diyarbakır 7.Asliye Ceza Mahkemesinde 2018/230 Esas numarası ile devam

edilmektedir. Bugün davanın 3. celsesi oldu. Kendisi duruşma çıkışında adliye önünde tehdit

ve hakaretler etmeye başladı. Davada şahidimiz olan Neslihan AYDEMİR ve Güneş

ÇURGATAY’a dönük “ seninle çok pis uğraşırım” diyerek tehdit savurdu. Yine ağza

alınmayacak küfür içerikli tehditlere devam etti. 2018 yılında kadın semt pazar çalışanları

olarak dernekleşmeye gittik. Bu dernekleşmeden sonra da problemler yaşadık. Bizim pazarda

erkeklerin satış yapması yasak olup buna rağmen satış yapmakta diretenler oldu. En son

yukarıda ismini bahsettiğim şahıs geçen sene satış yaptıkları esnada zabıta ekipleri tarafında

Page 67: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

67

yakalanıp uyarıldı. Zabıtalar gittikten sonra Mehmet KARACADAĞ ve babası Fehmi

KARACADAĞ tezgâhıma doğru gelerek benim şikayet ettiğimi söyleyerek bana doğru

geldiler. “senin burnunu kırmadan sen rahat durmazsın” diyerek bana tehdit ve hakaretler

ettiler. Tekrar gidip şikâyetçi oldum. Bu olaya ilişkin hakaret ve tehdit suçunda dolayı devam

eden davamız Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesinde 2018/1017 Esas sayısında

19.06.2019 tarihinde mahkûmiyet hapis cezası ile karar verilmiş. Kararı size sunuyorum. Biz

bu dosyaları derneğinizin takip etmesini talep ediyorum. Sürekli bizi tehdit ediyor, hakaret

ediyor. Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/230 esas dosyasının duruşma tarihi

10.10.2019 tarihindedir. Bağlar Kadın Semt Pazarı çalışanları olarak yaşadığımız bu

sorunlara ilişkin Derneğinizden hukuki destek talep ediyoruz.”

24 Haziran 2019 tarihinde Maraş’ta bir şahsın, barışma teklifini reddettiği gerekçesiyle eski

sevgilisini parkta darp ettiği ve gözaltına alındığı öğrenildi.

26 Haziran 2019 tarihinde Van’da 3 şahsın (V.T., O.A., O.Ö.) sokakta bir kadına cinsel

saldırıda bulunduğu öğrenildi. Saldırganlardan 18 yaşından küçük V.T. serbest bırakılırken,

diğer 2 şahsın (O.A. ve O.Ö.) tutuklandığı öğrenildi.

2 Temmuz 2019 tarihinde Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Ali A. isimli şahsın, Kilise

Caddesinde çocuğu ile yürüyen eski eşi H.D.’yi belli bir süre takip ettikten sonra bıçakla

saldırdığı ve 3 bıçak darbesiyle yaraladığı öğrenildi. Ağır yaralanan H.D. Kızıltepe Devlet

Hastanesinde kaldırılırken, olay yerinden kaçan şahsın, polis operasyonuyla gözaltına aldığı

belirtildi.

10 Temmuz 2019 tarihinde Hakkâri'nin Çukurca ilçesine bağlı Cevizli Köyü'nde 9 çocuk

annesi 62 yaşındaki Ayşe Çiçek ile 14 yaşındaki oğlu Muhammed Çiçek’in köy ortasında

silahla yaralanmış bir şekilde bulunduğu öğrenildi. Annenin yaşamını yitirdiği, oğlunun ise

ağır yaralı olarak hastaneye götürüldüğü ve tedavi altına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili

soruşturma başlatıldığı belirtildi.

9 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi 677’inci Sokakta

bulunan bir apartmanda, bir evin kapısını çalan kimliği belirsiz bir şahıs, kapı deliğinden

bakan 65 yaşındaki Halide Kaplan isimli kadına ateş açarak ağır yaraladı. Saldırgan şahıs olay

yerinden kaçarken, olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

10 Temmuz 2019 tarihinde Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde Kamil T. isimli şahsın, arazi

anlaşmazlığı nedeniyle tartıştığı 54 yaşındaki Aziz Esen isimli kadını tabancayla vurarak

öldürdüğü ve ardından gözaltına alındığı öğrenildi.

12 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bulunan Kaniya Navin

Parkı’nda oturan iki kadın grubu arasında bilinmeyen bir nedenle sözlü tartışma yaşandığı ve

bunun üzerine gruplardan birinin haber verdiği erkek yakınlarının, geldikleri parkta diğer

gruptaki aynı aileden 4 kadını sopayla darp ettiği öğrenildi. Darp edilen kadınlardan Emine

Aslan, olaya ilişkin şu anlatımlarda bulundu: “Kadınlar bize bağırıp ‘Siz bizim kim

olduğumuzu biliyor musunuz? Size gününüzü göstereceğiz’ diyorlardı. O esnada kadınlardan

biri ablama tokat attı. Oradaki gençleri de çağırıp bize saldırmaları için kışkırttılar. Parktan

çıkmamızı engellemeye çalışıyorlardı. Çok zor parktan kendimizi dışarı attık. Gidip darp

raporu alacaktık, ancak vazgeçtik ve eve doğru gittik.” Parktan ayrıldıktan sonra iki erkek

tarafından araçla takip edildiklerini ve ıssız sokakta saldırıya uğradıklarını belirterek Aslan,

devamla şunları anlattı: “Yanımda 3 yaşındaki kızım vardı. Onu korumaya çalışıyordum.

Page 68: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

68

Kızım şok geçirdi. Kızıma da saldırmak istediler. Kızımın üzerine kapandım. Beni, ablamı ve

2 kız kardeşimi sopalarla darp ettiler. Bize cinsiyetçi küfürler edip, sopalarla dövüyorlardı.

Erkeklerden birinin adının daha sonra F.S. olduğunu öğrendim.”

17 Temmuz 2019 tarihinde Adıyaman’da bir şahsın, eski eşi olduğu öğrenilen A.S. isimli

kadını sokak ortasında darp ettiği öğrenildi. Kadının şikayetçi olması üzerine soruşturma

başlatıldığı öğrenildi.

23 Temmuz 2019 tarihinde Maraş’ın Onikişubat İlçesinde bulunan Adliye binası önünde

31 yaşındaki Murat A. isimli şahsın, boşandığı eski eşi 27 yaşındaki Tuğba A. isimli kadını ile

kadının arkadaşı 29 yaşındaki Osman Ö. isimli şahsı bıçakla saldırıda bulunduğu öğrenildi.

Tuğba A. ve Osman Ö. yaralı olarak hastaneye götürülerek tedavi altına alınırken, saldırgan

Murat A. ise polis tarafından gözaltına alındı.

24 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesinde 90 yaşındaki Halim Güven’in

yaşadığı eve giren 20 yaşındaki Cuma G. ve 18 yaşındaki Recep G. isimli şahısların, sedir

üzerinde uyuyan Halime Güven’i darp ettikleri ve boynundaki altınları çaldıkları öğrenildi.

Halime Güven’in çığlıkları üzerine aile bireylerinin polise haber verdiği ve hırsızların

yürütülen soruşturma neticesinde yakalandığı, altınların da yaşlı kadına teslim edildiği

öğrenildi.

29Temmuz 2019 tarihinde Mardin’de belediyede müdür yardımcısı olan A.D. isimli şahsın,

iş başvurusunda bulunan 30 yaşındaki G.K. isimli kadını sözlü olarak taciz ettiği öğrenildi.

Kadının suç duyurusunda bulunması üzerine, erkek şahsın gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Ağustos 2019 tarihinde Elazığ’ın Yazıkonak beldesinde tarlada çalışan 3 çocuk annesi 48

yaşındaki Kebire Atamaz isimli kadının, patronu Ömer Cankara isimli şahıs tarafından silahla

vurularak öldürüldüğü öğrenildi.

6 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Maraş'ın Elbistan ilçesinde Temmuz ayında bir hastanede ameliyat olan bir kadın hastanın,

görevli anestezi teknisyeni tarafından cinsel saldırıya uğradığı iddia edildi. Hastane yönetimi

tarafından yapılan açıklamada; şüpheli personel hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldığı

duyuruldu.

13 Eylül 2019 tarihinde Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şubesi tarafından yapılan basın

açıklamasında; Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Kazım Karabekir Ortaokulu'nda

sendika üyesi müdür yardımcısı ve kadın öğretmenin, öğrencisi tarafından darp edildiği

duyuruldu.

26 Eylül 2019 tarihinde Bitlis'in Hizan ilçesinin Sarpkaya (Îndîs) köyüne bağlı Koçer

mezrasında ikamet eden 10 çocuk annesi 50 yaşlarındaki Siti Dayankaç isimli kadının, akşam

saatlerinde evinin önünde uzun namlulu silahlarla gerçekleşen saldırı sonucu yaşamının

yitirdiği öğrenildi. Saldırının nedeni konusunda bilgi alınmazken, olay ile ilgili soruşturma

başlatıldı.

26 Eylül 2019 tarihinde Maraş’ta bir şahsın, tartıştığı ve sevgilisi olduğu iddia edilen 21

yaşındaki E.S. isimli kadını bıçaklayarak yaraladığı öğrenildi. Şahsın gözaltına alındığı

öğrenildi.

Page 69: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

69

29 Eylül 2019 tarihinde Van’da ameliyat olacağı gerekçesiyle cezaevinden izinli çıkan Sabri

Keremoğlu isimli şahsın, evli olduğu Figen Keremoğlu’nu bir petrol istasyonunda silahla

vurarak öldürdüğü öğrenildi. Petrol ofisinin yakınlarında bulunan bir manavda ise manavda

alışveriş yapan Hakan K. isimli bir kişinin ateşli silahla öldürüldüğü öğrenildi. Her iki olayla

ilgili soruşturma başlatılırken, katil zanlısını yakalanamadığı öğrenildi.

30 Eylül 2019 tarihinde Urfa’da F.Ç. isimli kadının, kocasının eski karısı A.D. ve oğlu Y.Ç.

tarafından darp edildiği öğrenildi.

14 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır Ofis Semti Kurt İsmail Paşa Caddesi’nde yolda yürüyen

bir kadının tacize maruz kaldığı, kadının tepki göstermesi üzerine taciz faili şahsın çevredeki

yurttaşlarca linç edilmek istendiği ve bir süre sonra olay yerine gelen polis tarafından

gözaltına alındığı öğrenildi.

17 Ekim 2019 tarihinde Erzurum’un Horasan ilçesinde G.K. isimli kadına ait olduğu

tespit edilen bir cesedin, Horasan Devlet Hastanesi Acil girişine kimliği belirlenemeyen kişi

ve kişiler tarafından bırakıldığı öğrenildi. Hastanede yapılan incelemede kadının silahla

vurulmuş olduğu ve yaşamını yitirdiği öğrenilirken, olayla ilgili ve olay yerinden kaçan

şahısların bulunması için soruşturma başlatıldı.

7 Kasım 2019 tarihinde Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevinde kalan eşinin

açık görüşü olması dolayısıyla ailesiyle birlikte cezaevine giden Adana Barosuna kayıtlı kadın

avukat R.U.’nun, çıplak arama dayatması, taciz, hakaret ve tehdide maruz kaldığını öğrenildi.

6 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Batman Adliyesi'nde bir kadın avukatın mini etekli fotoğrafının erkek bir avukat tarafından

gizlice çekilerek iletişim gruplarında paylaşıldığı iddia edildi. Konu ile ilgili Batman

Barosu’na bağlı kadın avukatlar tarafından yapılan basın açıklamasında "Baromuza mensup

bir erkek avukat tarafından mini etek giyen bir kadın meslektaşımızın fotoğrafının çekilerek,

iletişim gruplarında paylaşıldığı iddia edilmektedir. Biz kadın avukatlar olarak bu iddia

karşısında sessiz kalmıyoruz ve rahatsızlığımızı bildiriyoruz. " dedi.

7 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır’da B.G. takma ismiyle bir kadının, twitter hesabı üzerinden sendika müdürü olan

Y.M.’nin kendisine cinsel saldırı ve ölüm tehdidinde bulunduğu yönünde iddialarda bulundu.

B.G.’nin söz konusu iddiaları kapsamında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.

7 Aralık 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Devrim Nadir

Özen, şu beyanlarda bulundu: Ben şu anda yaşadığı (size bildirmiş olduğum) adreste

ikamet etmekteyim. Hukuk Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiyim. Dün gece saat 23.00-24.00

civarında evime yakın olan Karanfil Kız Apartında kalan kız arkadaşım M.’i bırakıp eve

doğru gittim. Ben gittikten sonra Karanfil Kız Apart Yönetimi, M.’i yönetime çağırıp Apart’ın

önünde onunla yürümemin ve orada durup sohbet etmemizin “mahalle”yi rahatsız ettiğini,

apart bekçisine bazı şahısların “bir daha olursa linç ederiz, günlerini gösteririz.” demişler.

Daha sonra M. bekçinin diğer apart sakinlerine asılsız, ipe sarmaz iftiralarda bulunduğunu

öğreniyor. Sonra M. beni arayıp kendisi de bekçi ile konuşmak için aşağı inmiş. Ben de beni

aradığından dolayı oraya gittim. Bekçi konuşma esnasında M.’in üstüne yürümüş. Sonrasında

bekçi kapıdan beni görüp dışarı çıktı. Yanına gidip kendisine “başkalarına söylediklerinizi

bana da söyleyin bir de ben duyayım” dedim. Tehdit edenlerin isimlerini vermesini, vermezse

kendilerinden şikâyetçi olacağımı söyledim. Kendisi “bana gel o zaman” dedi. Beni 20 metre

Page 70: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

70

ötede duran yaklaşık 25 kişilik bir grubun yanına götürdü. Bunlar çember sakallı, takkeli, 20-

30 arası kişilerdi. Bunlar etrafımı sardılar. Bu arada gruptan birkaç kişi bana “Burası bizim

mahallemiz, burada böyle şeyler olmaz. Siz öğrencilerin hepsi ahlaksızsınız. Fuhuş

yaparsınız. Adiler, şerefsizler” gibi hakaretler ettiler. Büyükleri olduğunu düşündüğüm beş

kişi beni kolumdan tutup o grubun biraz uzağına götürdüler. Aralarından ikisi “biz sizi

gördük, bundan sonra buraya birlikte gelmeyeceksiniz. Gelirseniz bu sefer uyarmayız.

Elimizle düzeltiriz, sizi adam ederiz.” dediler. Ben sonra oradan uzaklaştım. Kız arkadaşımın

yanına gittim. Dışarıdaydı. Ağlıyordu. Korkmuştu. Kendisine sakin olmasını ve yukarı

çıkmasını söyledim. Ben gittikten sonra bekçi kız arkadaşımın sırtına dokunup “hadi canım”

gibi tacizvari hareket etmiş. Kız arkadaşım “bana dokunamazsın” diye bağırınca o gruptan

bir şahıs kız arkadaşıma “isterse sana dokunur, sana dokunan dokunmuş” deyip imalı

hakaretlerde bulunmuş. Yaşananlardan dolayı kendim ve kız arkadaşımın hayatından endişe

duymaktayım. Yukarıda ayrıntısı ile anlattığım üzere bana ve arkadaşıma hakaret ve

tehditlerde bulunan şahıslarda şikâyetçiyim. Derneğinizden bu konuda hukuki destekte

bulunmasını talep ediyorum.”

26 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Ofis Semtinde Deniz K. isimli

kadının, saat 20.00 sıralarında ve kucağında 1,5 yaşındaki bebeği bulunduğu sırada uğradığı

silahlı saldırıda yaşamını yitirdiği öğrenildi. Deniz K.’nın bebeğinin devlet korumasına

alındığı belirtildi.

Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı tarafından hazırlanan ve 2019 yılı beş

aylık (1 Temmuz -10 Aralık) verileri içeren başvuru ve gözlem raporunu, 27 Aralık 2019

tarihinde İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde düzenlenen bir basın

toplantısıyla açıkladı. Açıklamada; 5 ay içerisinde Diyarbakır ve ilçelerinde 838 kadının

şiddete maruz kaldığı için başvuruda bulunduğu ve başvurucu kadınların psikolojik,

fiziksel, ekonomik ve dijital şiddete maruz kaldığı belirtildi.

Raporun tamamına: https://www.ihddiyarbakir.org/Content/uploads/ba9283e0-fc50-4b96-

8382-edc502e19a53.pdf linkinden ulaşabilirsiniz.

9 Şubat 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Antep'te erkek şahsın (C.K., S.K., D.G., A.Ö., Y.K., O.A., E.Ö) bir kadına zorla seks işçiliği

yaptırdığı öğrenilirken, gözaltına şahıslardan 3’ünün tutuklandığı belirtildi.

27 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’da polis tarafından düzenlene operasyonda, 6 yabancı

uyruklu kadına fuhuş yaptırdıkları gerekçesiyle 9 kişinin gözaltına alındığı ve ardından da

tutuklandığı öğrenildi.

23 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır Ergani ilçesinde 12 yaşındaki Velat Bingöl isimli

çocuğun, yaşadığı evin ahırında kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. Diyarbakır Gazi

Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan çocuğun, kurtarılamadığı öğrenildi.

Page 71: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

71

24 Nisan 2019 tarihinde Antep’in Şehitkamil ilçesine bağlı Fıstıklık mahallesindeki bir

bina inşaatına giren lise öğrencisi Pınar Ş. ve Sıla K.’nın 12 katlı binanın 2'nci katından el ele

tutuşarak aşağı atladığı öğrenildi. Olaya tanıklık eden inşaat bekçisinin ihbarıyla olay yerine

sağlık ekipleri tarafından hastaneye götürülerek çocukların tedavi altına alındığı ve intihar

teşebbüsüyle ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

24 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Çarıklı Mahallesi’nde yaşayan

17 yaşındaki Azra Akyar isimli çocuğun intihar ettiği iddia edildi. Cenazenin otopsi için

Diyarbakır Adli Tıp’a gönderildiği ve konu ile ilgili Lice Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından

soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Akyar’ın, 1 ay önce istemediği bir evliliğe zorlandığı ileri

sürüldü.

25 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Yenişehir ilçesinde polis tarafından fuhuş

yapıldığı iddiasıyla bir eve (günlük kiralık) düzenlenen baskında, 14 yaşındaki N.G. isimli kız

çocuğunun 4. kattaki balkondan atlayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi. Gerçekleşen baskın

sırasında evde bulunan 3 erkek ile bir kadının gözaltına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili

soruşturma başlatıldığı belirtildi.

8 Ağustos 2019 tarihinde Urfa'nın Halfeti ilçesinde 43 yaşındaki Cebrail Ertürk isimli

erkek şahsın, yaşanan aile için tartışmanın ardından 40 yaşında-8 çocuk annesi eşi Filiz

Ertürk’ü ve 17 yaşındaki kızı Rukiye Ertürk'ü av tüfeğiyle vurarak öldürdüğü öğrenildi.

Olayın ardından jandarmaya direnip rastgele ateş açan şahsın, 3 saat sonra gözaltına

alınabildiği öğrenildi. Geride kalan aile ferdi 2’si engelli 7 çocuğun ise Aile ve Sosyal

Politikalar İl Müdürlüğü ekipleri tarafından alınarak bakım evine götürüldüğü öğrenildi.

17 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Ergani ilçesi Aziziye Mahallesi’nde 35 yaşındaki

Can Yılmaz isimli erkek şahsın, bilinmeyen bir nedenle kendisiyle birlikte 30 yaşındaki

eşi Güllü Yılmaz ve 12 yaşındaki kızı Zeynep Yılmaz’a benzin dökerek ateşe verdiği

öğrenildi. Olay yerine gelen polis, sağlık ve itfaiye ekipleri müdahalelerde bulunulurken,

vücutlarında çeşitli derecelerde yanıklar bulunan aile fertleri, ambulanslarla Ergani Devlet

Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alındı. 12 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gören

Güllü Yılmaz, 29 Ekim 2019 tarihinde kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

10 Kasım 2019 tarihinde Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde 27 yaşındaki Ramazan İ. isimli

erkek şahsın, geç saatte ve alkollü geldiği evinde eşi 20 yaşındaki M.İ. isimli kadını darp

ederek yüzüne ve ayaklarına naylon poşet damlattığı, 3 yaşındaki kızı N.İ.’nin de yüzünü

yaktığı öğrenildi. Anne ve kızının tedavi altına alındığı belirtildi. Şahsın gözaltına alındığı ve

emniyetteki sorgusunun ardından serbest bırakıldığı, ancak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca

çıkarılan yeniden yakalama kararı sonrasında polis tarafından yakalanarak tekrar gözaltına

alındığı ve tutuklandığı öğrenildi.

10 Temmuz 2019 tarihinde Hakkâri'nin Çukurca ilçesine bağlı Cevizli Köyü'nde 9 çocuk

annesi 62 yaşındaki Ayşe Çiçek ile 14 yaşındaki oğlu Muhammed Çiçek’in köy ortasında

silahla yaralanmış bir şekilde bulunduğu öğrenildi. Annenin yaşamını yitirdiği, oğlunun ise

Page 72: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

72

ağır yaralı olarak hastaneye götürüldüğü ve tedavi altına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili

soruşturma başlatıldığı belirtildi.

13 Temmuz 2019 tarihinde Bitlis’in Tatvan ilçesinde bir erkek şahsın, 13 yaşındaki bir kız

çocuğuna yönelik cinsel istismarda bulunduğu ve tutuklandığı öğrenildi. Konuya ilişkin Bitlis

Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Bitlis Emniyet Müdürlüğü ekiplerince

kimliği meçhul şüpheliyi tespit ve yakalamaya yönelik yapılan çalışmalar neticesinde; olayın

failinin, 61 yaşındaki R.Y. isimli şüpheli olduğu ve il dışına kaçtığı tespit edilmiş, şüpheli,

saklandığı adreste 13 Temmuz 2019 günü yakalanmış olup 14 Temmuz 2019 günü sevk

edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir. İlimiz ve çevresinde suç ve

suçlulara karşı yürüttüğümüz kararlı mücadelemiz devam edecektir."

24 Temmuz 2019 tarihinde Van'ın İpekyolu ilçesinde 9 yaşındaki E.L. isimli çocuğun,

mahallede market işleten E.B. isimli şahıs tarafından cinsel istismara maruz kaldığı öğrenildi.

İstismarcı şahsın, gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı öğrenildi.

26 Temmuz 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere

göre; Urfa’da 2019 yılının ilk 6 ayında 287’si kız çocuğu, 91’i erkek çocuğu toplam 378

çocuğun, cinsel istismara maruz bırakıldığı açıklandı. Cinsel istismara maruz kalan

çocukların yaş ortalamasının 12 ila 16 yaş aralığı olduğu, faillerin yaş ortalamasının ise 27-

28 olduğu belirtildi. Bu vakaların Urfa geneline dağılımı ise şöyle: Cinsel istismar

vakalarının yüzde 70’i Akçakale, Harran ve Ceylanpınar'da gerçekleşti. Yüzde 20’si

Haliliye, Eyyubiye ve Karaköprü gibi merkez ilçelerde yaşanırken, geriye kalan yüzde

10’luk kısım ise Siverek, Birecik, Viranşehir, Halfeti, Hilvan, Bozova ve Suruç ilçelerinde

yaşanmış. Vakalarda 21 çocuğun maruz kaldığı cinsel istismardan kaynaklı hamile kaldığı

ve bunların hepsinin doğum yaptığı belirtildi. Doğum yapan çocukların devlet korumasına

alındığı belirtilirken, 378 vakadan 21’inin ise ensest (aile içi) olduğu öğrenildi.

31 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesi Huzurevleri

Mahallesinde 8 yaşındaki Cihan Gider isimli çocuğun boğazı kesilerek ağır yaralandığı ve

ambulansla götürülerek tedavi altına alındığı hastanede tüm müdahalelere rağmen

kurtarılamadığı öğrenildi. Olay yerinde inceleme yapan polis ekiplerinin, şüpheli oldukları

belirtilen 2 çocuğu (17 yaşındaki D.B. ve 8 yaşındaki B.B.) gözaltına aldığı öğrenildi. Olayla

ilgili başlatılan soruşturma devam ettiği belirtildi.

16 Ağustos 2019 tarihinde Ağrı’da Y.A. isimli erkek şahsın, 12 yaşındaki bir çocuğu evine

götürerek cinsel istismarda bulunduğu öğrenildi.

20 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın Birecik ilçesinde 72 yaşındaki Abdulkadir Çetinkaya

isimli erkek şahsın, 8 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle

gözaltına alındığı ve sevk edildiği adliyede tutuklandığı öğrenildi.

27 Ağustos 2019 tarihinde Gaziantep’te 10 yaşındaki bir kız çocuğunun, amcası olan Harun

isimli bir erkek şahıs tarafından cinsel istismara maruz kaldığı ileri sürüldü. Sosyal medyada

yayınlanan video görüntülerde istismar şüphelisi şahsın, çocuğun anne-babası ve çevredekiler

tarafından darp edildiği görülürken, daha sonrasında ise polise teslim edildiği öğrenildi.

28 Ağustos 2019 tarihinde Dersim’in Pertek ilçesinde 70 yaşında Ahmet Çelik isimli erkek

şahsın, evine gittiği komşusunun 17 yaşındaki kızına (E.D.) cinsel istismarda bulunduğu

öğrenildi. Çocuğun çığlıklarını duyan mahalle sakinlerinin kapıyı kırarak eve girmesiyle

Page 73: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

73

yakalanan saldırganın, polise teslim edildiği ve emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği

mahkemece tutuklandığı öğrenildi.

29 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın Bahçelievler Mahallesinde ismi öğrenilemeyen bir

erkek şahsın, sokakta mendil satan 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu

öğrenildi. Durumun fark edilmesi üzerine çevredekiler tarafından darp edilen şahsın, polise

teslim edildiği öğrenildi.

3 Eylül 2019 tarihinde Erzurum'un Yakutiye ilçesine bağlı Gülahmet Caddesi üzerinde

ismi öğrenilemeyen bir erkek şahsın, evinin önünde oyun oynayan 4 yaşındaki S.D. isimli bir

kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu ve durumunun çevredekiler tarafından fark

edilmesi üzerine şahsın darp edildiği, ardından da şahsın polis tarafından gözaltına alındığı

öğrenildi.

10 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil ilçesi Akpınar Mahallesi’nin Akpınar

Caddesi üzerinde bulunan bir markette, 9 yaşındaki E.A. isimli çocuğa cinsel istismarda

bulunulduğu öğrenildi. Market sahibi olan ve ismi öğrenilemeyen 18 yaşındaki istirmarcı

şahsın ve babasının gözaltına alındığı öğrenildi.

5 Ekim 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Mardin merkezde bulunan bir okulda Edebiyat öğretmenliği yapan Y.K. isimli erkek şahsın,

bir öğrencisine yönelik sistematik cinsel istismarda bulunduğu öğrenildi. İstismar şüphelisi

şahsın hakkındaki soruşturma gerekçe gösterilerek açığa alındığı ve “çocuğa karşı cinsel

taciz” suçlamasıyla hazırlanan iddianamenin Mardin 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından

kabul edildiği öğrenildi.

6 Ekim 2019 tarihinde Maraş’ta 65 yaşındaki A.D. isimli erkek şahsın, 15 yaşındaki erkek

çocuğu B.U.’ya cinsel istismarda bulunduğu öğrenildi. 7 Ekim 2019 tarihinde Çocuk ve

ailesinin şikayeti üzerine gözaltına alınan ve “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan

tutuklanan istismarcı şahsın, 14 Ekim 2019 tarihinde adli kontrol şartıyla tahliye edildiği

öğrenildi.

28 Ekim 2019 tarihinde Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bir çocuğa yönelik sistematik

cinsel istismarda bulunan 5 erkek şahsın (Cafer A., Halis A., Erkan A., Cihan K., Ferdi T. ve

Mehmet K.) Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına

alındığı ve "Çocuğun cinsel istismarı" suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi. Şüpheli ve korucu

olduğu belirtilen bir erkek şahsın (Mehmet K.) evinde bulunamadığı gerekçesiyle gözaltına

alınamadığı öğrenildi.

Van’da 12 yaşındaki Suriyeli kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına

alınan bir şahsın tutuklandığı öğrenildi. Konuya ilişkin Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafında

yapılan açıklamada şöyle denildi: "12 Kasım 2019 günü saat 23.00 sıralarında ilimiz Beşyol

mevki civarında 12 yaşında Suriye uyruklu B.H isimli küçük kız çocuğunun yardım istediği

şeklinde gelen ihbar neticesinde kolluk birimlerinin derhal olay yerine intikal ettiği, yaşı

küçük mağdurenin cinsel istismara uğradığını belirttiği, mağdurenin Çocuk İzleme

Merkezinde alınan beyanı ve adli raporlarına istinaden şüphelinin yakalanmasına yönelik

yapılan çalışmalar neticesinde şüpheli H.C. Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatları üzerine

derhal gözaltına alındı. Şüpheli H.C'nin 13 Kasım 2019 tarihinde Cumhuriyet

Başsavcılığımızda mevcutlu olarak hazır edilerek alınan ifadesine müteakiben ‘çocuğun

Page 74: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

74

nitelikli cinsel istismarı’ suçundan sevk edildiği Van 3. Sulh Ceza Hakimliğince

tutuklanmasına karar verilmiş olup, olayın titizlikle ve çok yönlü olarak soruşturulduğu,

gerektiği takdirde kamuoyunun yeniden bilgilendirileceği hususu kamuoyunun bilgilerine

saygı ile duyurulur.”

6 Aralık 2019 tarihinde Kars’ta 17 yaşında M.B. isimli lise öğrencisinin, 3 erkek şahıs

tarafından bir minibüse zorla bindirilmek suretiyle kaçırıldığı öğrenildi. Zorla kaçırma

olayında yer alan her 3 şahsında, olay bölgesinde yakın bir yerde polis tarafında yakalanarak

gözaltına alındığı ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama, tehdit' suçlarından

çıkarıldıkları mahkemece tutuklandığı öğrenildi.

8 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Selahattin Mahallesi’nde R.A. isimli

erkek şahsın, 14 yaşındaki bir çocuğu yolda yürüdüğü sırada taciz ettiği öğrenildi. Durumu

öğrenen çocuğun annesinin polise haber vermesi üzerine, R.A.’nın polis tarafından gözaltın

alındığı öğrenildi.

8 Aralık 2019 tarihinde Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde saat 16.00'da sıralarında M.F. (16)

ve E.C.A. (15) isimli çocukların, seyir halindeki araçla polis arama noktasında geçerken “dur”

ihtarına uymadıkları gerekçesiyle polis otosuyla kovalandıkları, polis tarafından araca ateş

açıldığı öğrenildi. Daha sonra durdurulan arabaya zırhlı araç çarptığı ve arabadan indirilen

çocukların silah dipçikleriyle darp edildiği, daha sonra elleri birbirine kelepçelenerek

hastaneye götürüldükleri öğrenildi. M.F.'nin ablası Berivan F., konu ile ilgili şu anlatımlarda

bulundu: “Kardeşim M. ile arkadaşı E.C.A. aracı yıkıyorlar daha sonra araca binerek

mahalle içerisinde sürmeye başlıyor. Mahalle arasında polis bunlara ‘dur’ ihtarı yapıyor

ama çocuklar ehliyetsiz oldukları için kaçıyorlar. Kovalamaca sırasında polisler araca ateş

ediyor. Çocuklar aracı durduruyor ama polis araca zırhlı arabalarıyla önden bilerek

çarpıyor. Çarpma sonucu araçtaki hava yastıkları patlıyor. Çocukları aşağı indirip silah

dipçikleriyle darp etmeye başlıyorlar. Yaklaşık 30 dakika çocukları çamur içerisinde bekletip

21 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından 1 Eylül 2018 ile 10 Eylül 2019 tarihleri

arasında CMK sanık ve mağdur müdafi atamalarına ilişkin yapılan araştırmada elde edilen

verilere göre; bin 116 çocuğun cinsel istismara ve saldırıya uğradığı belirlendi. Cinsel istismara

uğrayan bin 116 çocuktan 12 yaşından küçük 240, 12 ile 15 yaş arası 273 ve 15 ile 18 yaş arası

603 çocuktan oluştuğu belirlendi. Yine Cinsel istismara uğrayan bin 116 çocuktan 883 kız

çocuğu, 233’ü ise erkek çocuğu olduğu belirlendi. Baro, CMK sanık ve mağdur müdafi atama

birimine emniyet ve savcılıktan gelen “çocukların cinsel istismarı”, “cinsel saldırı”, “reşit

olmayanla cinsel ilişki” ve “cinsel taciz” şeklinde dört başlıkta yer alan müdafi taleplerine

ilişkin verileri şöyle:

*12 yaşından küçük 83 erkek çocuğu, 148’i kız çocuğu olmak üzere 231 çocuk cinsel istismara

uğradı.

*12-15 yaş aralığında 63 erkek çocuğu, 178 kız çocuğu olmak üzere 241 çocuk cinsel

istismara uğradı.

*15-18 yaş aralığında 67 erkek çocuğu, 293 kız çocuğu olmak üzere 360 çocuk cinsel

istismara uğradı.

*15-18- yaş aralığında 12 erkek çocuğu, 180 kız çocuğu olmak üzere 192 çocuk ‘reşit

olmayanla cinsel ilişki’ kategorisinde yer aldı.

*18 yaşından küçük 5 erkek çocuğu, 68 kız çocuğu olmak üzere 73 çocuk cinsel tacize uğradı.

*18 yaşından küçük 3 erkek çocuğu, 16 kız çocuğu olmak üzere 19 çocuk cinsel saldırıya

maruz kaldı.

Page 75: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

75

darp ediyorlar. Daha sonra çocuklar bizimle iletişime geçmek için telefonu isteyince

çocukların telefonunu da kırıyorlar. Polisler daha sonra çocukların ağzına biber gazı sıkarak

zorla bir kağıt imzalatıyor. Daha sonra bizimle iletişime geçtiler, bende ilçe emniyetine gidip

çocukları sordum, fakat çocukların orda olmadığını öğrendim. Hastaneye gittiğimde

çocukları gördüm. Hastaneden darp raporu almak istememize rağmen doktor darp raporu

vermedi.”

8 Aralık 2019 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesi Yenişehir Ortaokulu yakınlarında 13

yaşındaki Ferhat Şengil isimli çocuğun, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin saldırısı sonucu

kesici aletle öldürüldüğü öğrenildi. Çevredekiler tarafından yaralı halde Silopi Devlet

Hastanesi'ne kaldırılan Şengil’in tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı belirtildi.

26 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır'da 9 yaşındaki bir kız çocuğunun, annesiyle birlikte yaşayan Ş.A. isimli erkek

şahıs tarafından cinsel istismara maruz kaldığı öğrenildi. Annenin şikayeti üzerine, şahsın

tutuklandığı öğrenildi.

15 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Adıyaman'da V.Ç. ve T.A. isimli şahısların, sosyal medyada tanıştıkları 17 yaşındaki Z.S.

isimli çocuğa günlük kiralanan evde zorla seks işçiliği yaptırdığı öğrenildi. İhbar üzerine

gözaltına alınan şahısların tutuklandığı belirtildi.

7 Haziran 2019 tarihinde Antep’te M.A.A. isimli şahsın, eşinin yeğeni olan 14 yaşındaki

G.R. isimli çocuğu kaçırarak istismar ettiği ve seks işçiliğine yapmaya zorladığı öğrenildi. Kız

çocuğunu 3 ay boyunca alıkoyduğu belirtilen şahsın, tutuklandığı öğrenildi.

25 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Yenişehir ilçesinde polis tarafından

fuhuş yapıldığı iddiasıyla bir eve (günlük kiralık) düzenlenen baskında, 14 yaşındaki N.G.

isimli kız çocuğunun 4. kattaki balkondan atlayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi. Gerçekleşen

baskın sırasında evde bulunan 3 erkek ile bir kadının gözaltına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili

soruşturma başlatıldığı belirtildi.

15 Şubat 2019 tarihinde Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir mahallesinde, yaşları 11-

17 arasında değişin 11 çocuğun gözaltına alındığı öğrenildi. 18 Şubat 2019 tarihide

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen ve “Örgüt lehine propaganda

yapmak” suçlamasıyla ifade ifadesi alınan çocukların tamamının serbest bırakıldığı öğrenildi.

Van Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen çocuklardan 3’ünün (O.D.-Yaş 17, Ş.Y.-Yaş 16,

Ö.S.-Yaş 14) işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı öğrenilirken, çocukların maruz

kaldıkları muameleye ilişkin anlatımları şu şekilde: O.D. isimli çocuk; “Hacıbekir

mahallesinde oturuyorum. Minibüste muavin olarak çalışırım. İşten eve gittikten sonra

polisler mahalledeki olaylar nedeniyle beni yakaladılar, yere yatırdılar. Dipçikle sırtıma

vurdular. Botlarla karnıma vurdular. Yakalandığım esnada saçımdan tutup yüzüme gözüme

yumrukla vurdular. Tuşba Asayiş Karakoluna (AVM arkasındaki) götürdüler. Orada da

Page 76: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

76

tokatladılar. Kafamı klozete sokup ağır hakaret ve küfürde bulundular. Sonra Bölge

Araştırma Hastanesi’ne götürdüler rapor aldılar.” Ş.Y. isimli çocuk; “Hacıbekir

mahallesindeydim. O.D. ile aynı yerde yakalandım. Yakalanmadan önce ateş ettiler. Ve gaz

sıktılar. Durmamı istediklerinde durdum. Beni yere yatırıp ters kelepçelediler. Ardından

tekme tokat vurdular. Dipçikle kafamın ardına vurdular. Ardından yüzüme gözüme ve

burnuma yumrukla vurdular. Tuşba Asayiş Karakoluna (Van AVM arkası) götürdüler bizi.

Orada bilgi almak istediler. Bir şey bilmediğimi deyince beni tokatladılar. Çok ağır hakaret

ve küfür ettiler. Gece geç saatte hastaneye bizi rapora götürdüler. Ondan sonra Çocuk

Şubeye getirdiler.” Ö.S. isimli çocuk; “Ben Hacıbekir mahallesinde oturuyorum. Bakkala

gitmek üzere evden çıktım. Bakkaldan eşya aldıktan sonra cadde üzerine çıktığımda bir polis

aracı yanımda durdu. Hiçbir şekilde korkmadım. Araçtan 8 polis indi beni ters kelepçelediler.

Yere yatırıp yüzükoyun şekilde sırtıma iki defa dipçikle vurdular. 8 polis tekmelerle darp

ettiler. Ardından beni kaldırıp yüzüme 3 polis yumrukla vurdu. Beni polis aracına bindirdiler.

Araçta iken bir polis elindeki mermi ile kafama sert bir şekilde vuruyordu. Bizi Van AVM

arkasındaki karakola götürdüler. Orada bilgi almak istediler. Bir şey bilmediğimi ve

görmediğimi söyledim. Beni orada tokatladılar. Çok ağır sinkaflı küfür ve hakaretler ettiler.

Aynı hakaretleri araçta da yaptılar. Tokatlamadan sonra beni tuvalete götürüp kafamı klozete

soktular. Şu anda sol gözümde bulanıklık ve kaşınma var. Sonra Van Bölge Hastanesi’ne

götürdüler. Film vb. çektiler. Gece geç saatte Çocuk Şube’ye getirdiler."

19 Şubat 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Bitlis'in Güroymak İlçe Emniyet Müdürü Vekili E.B, gözaltında bulunan Ecyet Tokay ve

beraberindeki 4 yurttaşa, küfür ve hakaretler savurarak tehdit ettiği öğrenildi. Sinkaflı küfür

ve hakaretlerde bulunan müdür vekilinin konuşmalarının kayıt altına alındığı ve Güroymak

Cumhuriyet Başsavcılığı'na "hakaret, tehdit ve görevi kötüye kullanma" suçlamalarından dava

açılması talebiyle suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi.

29 Mart 2019 tarihinde Urfa’nın Siverek ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, aynı aileye mensup 9 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 12 Nisan 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 9 kişiden

5’inin (Çerko Mimkara, Xebat Mimkara, İlyas Korkmaz, Levent Korkmaz, Cemil Bazer)

“Örgüt üyesi olmak”, “Örgütün eylem ve faaliyetlerine katılmak” ve “Örgüt propagandası

yapmak” iddialarıyla tutuklandığı öğrenildi. Gözaltına alınanlardan Çerko Mimkara'nın

gözaltına alındığı sırada ve Urfa TEM Şube’de işkenceye maruz kaldığı, kardeşinin görüşüne

giden ablası Evin Mimkara’ya ise polis tarafından ajanlık dayatıldığı iddia edildi.

5 Nisan 2019 tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde 3 kişinin (DBP İlçe Yöneticisi Recep Önal,

Mekan Beder, Hakan Bozdağ) dolaşmak için gittikleri Van Gölü kıyısında fotoğraf çektikleri

sırada yanlarına gelen polislerce "Özel Harekat’ın alanında fotoğraf çektiniz’ denilerek ve

darp edilerek gözaltına alındıkları öğrenildi. 3 kişi götürüldükleri Özel Harekat Polislerine ait

bir binada işkenceye maruz kaldığı öğrenildi. 6 Nisan 2019 tarihinde adliyeye sevk edilen 3

kişinin “adli kontrol şartı” ile serbest bırakıldığı öğrenildi. Gözaltında alınan her üç kişinin

gözaltında işkenceye maruz kaldığına dair haberi, fotoğrafları ile servis eden Mezopotamya

Ajansı'nın (MA) haberini alıntılayarak paylaşan “habererciş.com” isimli haber sitesinin

yöneticisi gazeteci Sercan Akbaş da, gece saatlerinde evi basılarak gözaltına alındı. "Halkı

kin ve nefrete teşvik etmek" iddiasıyla gözaltına alınan Akbaş, alınan savcılık ifadesinin

ardından serbest bırakıldı.

18 Mayıs 2019 tarihinde Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Dergili Mahallesi'nde çıkan

çatışmada, 1 polisin (komiser yardımcısı) yaşamını yitirdiği ve 2 polisin de yaralandığı

Page 77: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

77

öğrenildi. Çatışmada, 2 HPG militanın yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşanan çatışmanın

ardından mahallede polis tarafından düzenlenen operasyonda, aynı mahallede yaşayan 3’ü

çocuk 51 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların işkence ve kötü

muameleye maruz kaldığı öğrenildi. Gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz kalan

yurttaşların, serbest bırakıldıktan sonra ve farklı tarihlerde basın organlarında yayınlanan

anlatımları şu şekildedir; Emin Yıldırım: Biz sahura kalktık. Sahur yaparken bir anda evin

avlusuna polis girdi. Ben, kardeşlerim, oğullarım hepimiz aynı yerdeydik. Baktım oğlumu

almışlar, ben hemen aşağı indim. Aşağı inince bizi de aldılar. Sorgusuz sualsiz bizi aldılar.

Hepimizi yüz üstü yatırdılar. Ben, kardeşlerim Müslüm Yıldırım, Sinan Yıldırım, Celal

Yıldırım ve Ahmet Yıldırım ile oğlum Uğur Yıldırım, yeğenlerim Kenan Yıldırım, Mustafa

Yıldırım, Abdullah Yıldırım toplam 9 kişi alınıp karakola götürüldük. Sonra hepimizi Yaylak

Jandarma Karakolu'na getirdiler. Bizi karakolda ters kelepçeleyip yüz üstü yatırdılar.

Etrafımıza bakmamıza izin verilmiyordu. Karakol avlusunda yerde yatar haldeyken silah

dipçikleri, tekmelerle bize vuruyorlardı. Yaylak karakolunda bize çok işkence yaptılar. Daha

sonra Urfa TEM Şubeye götürdüler. Gençler vardı. Onları tek tek çıkarıp götürüyorlardı. Ne

yaptıklarını bilemiyorum. Bize sordukları işte Halfeti'nin şu köyünde çatışma çıkmış, siz

bunları tanıyor musunuz? Bahsettikleri köy ile bizim aramızda 50 kilometre var. Bizim köy

Bozova’da, onların bahsettiği köy Halfeti’de. Biz niye alındığımızı bilmiyorduk. 3 gün sonra

avukat geldi. Bize çatışmanın olduğunu ve bizim bu yüzden şüpheli olarak alındığımızı

söyledi. Biz TEM'de hepimiz yan yana değildik. Her oda 5-6 kişilikti. Sorguya götürürken

diğerlerinin gözlerini kapatarak götürüyorlardı. Ama beni karanlık odaya götürdüler ve diz

üstü oturttular. Sonra bana olayla ilgili soru soruyorlardı. Beni sorgulayanı göremiyordum,

çünkü oda kapkaranlıktı. Şu an gözaltında 4 kardeşim, oğlum var. Onların yaraları

bizimkinden daha kötü. Benim oğlumun iki ayağının altı da patlamıştı. Bozova Hastanesi'nde

dikiş attılar. Sonra TEM'e getirdiler. Onlar da ayaklarına bastılar, dikişler tekrar açıldı.

Hepimizi otobüse koyup ellerimiz arkadan kelepçeli, başımız koltuğa doğru eğik şekilde 500

yataklı hastaneye götürdüler (Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi). Bir tane

doktoru araca getirdiler. Bizi götüren polisler 'başınızı kaldırın' deyince, doktor 'bir şey var

mı' diye sordu. Sonra 'bir şey yok' deyip bitirdi. Sonra bizi tekrar nezarethaneye

götürüyorlardı. Bizim köyden 19 kişi vardık. Bize hastane rapor vermedi. Sadece Bozova'da

bacağımdaki darptan dolayı film çektiler. Ben kalp hastasıyım, 3 defa anjiyo oldum, 3 tane

stend var. İki kere kriz geçirdim. Ben hastayım diyordum, onlar bana 'geber git' diyorlardı.

Ruken Deniz: Bize söylemediklerini bırakmadılar. İşkencehaneydi, bize çok işkence yapıldı.

Beni yere yüzüstü yatırıp üstüme çıktılar. Sonra bir tanesi kemerle ayaklarıma vurdu.

Kollarım arkadan bağlıydı, o şekilde beni askıya aldılar. Bize, ‘Siz eve terörist almışsınız’

dediler. Bende öyle bir şey yok dedim. Kimse bizim eve gelmedi dedim. Elimi bağladılar ve

siyah bir torba kafama geçirdiler. Gözümü kapattılar. Ayaklarımı bağlayıp beni tavana

astılar. Sonra beni tekrar başka bir yere götürdüler. Orda elektrik verdiler. Bana, ‘Buna

elektrik veriyoruz bu hiç etkilenmiyor. Domuz gibi olmuş’ diyorlardı. Kollarımdan elektrik

veriyorlardı. İlk başta düşük dozda verdiler. Sonra 'Buna etki etmiyor, 200 volt verelim’

diyorlardı. Yaklaşık bir saat elektrik verdiler. Bizim aileden 7 kişi aldılar gözaltına. Amcam

Sait ve çocukları Kadir, Abdullah, Mehmet, Mustafa ve Guley Çiftçi ve ben. Şu an amcam ve

oğulları Abdullah ile Kadir gözaltındalar. Biz beş kadındık. Bir kadın daha vardı aşağı

köyden. Ona da çok işkence yaptılar. O kadının her yerine elektrik verdiler. Rabia Alakuş:

Silah sesleri geliyordu. Bizde bilmiyorduk neler olduğunu. Sonra bize 'Aşağı inin, yoksa ateş

ederiz' dediler. Bizde korkudan ne yapacağımızı bilemedik, aşağı indik. Bizi yüzüstü

yatırmışlardı, bir şey göremiyorduk, izin de vermiyorlardı. Evin bahçesinde hepimizi yüzüstü

yere yatırdılar. Evin bahçesinde babamı ve ağabeyimi yerde çok darp ettiler. Annemi de

karakolda darp ettiler. Urfa TEM Şubesi’nde de sürdü. Bizi aldıklarında hakaret, küfür

ediyorlardı. Anneme işkence yapmışlardı, annem sırtüstü yatamıyordu. Annemin sırtını açtım,

Page 78: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

78

baktım kemer izine benzer bir darp izi vardı. Annem, yengem ve başka kadınlar vardı. Onların

gözlerini kapatıp sorguya götürüyorlardı. 'Sizin eve kimse geldi mi' diye sordular. Aileden

sadece beni bıraktılar, diğerleri hala gözaltında. Ağabeyimin çığlıkları geliyordu, aramızda

perde vardı. Abime çok işkence yapıyorlardı. Lavaboya gitmek istiyorlardı, ona bile izin

ermiyorlardı. Doktorların hepsi bu darp izlerini gördüler ama hiçbir şey yapmadılar. Göz

göze bakmamıza bile izin vermiyorlardı. Hastanede ağabeyim çığlık atıyordu, sesi bana

geliyordu, doktorlar müdahale etmiyordu. Doktorlar bize rapor vermedi. Bizi doktora

götürdüklerinde elimiz arkadan kelepçeli şekilde doktorun yanındaydık. B.A. : Sorgu

esnasında vücudumun yumuşak bölgelerine iz kalmayacak şekilde yumruk atarak darp ettiler.

Ellerinde elektrik yüklü bir nesneyi cinsel organım dahil olmak üzere vücudumun değişik

yerlerine dokundurdular. İki kez bir mendil vasıtasıyla boğazımı sıkıp nefes alamaz hale

getirdiler. Gazaley Alakuş: Emniyette bana işkence ettiler. Cop ve tekmelerle bana

saldırdılar. Vücuduma elektrik verdiler. Daha çok şey yaptılar, ancak ortamdan kaynaklı

anlatamıyorum.

Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanması ardından, 21 Ağustos

2019 tarihinde Mardin’de gerçekleşen protestolar ve müdahale sırasında gözaltına alınan

F.A. isimli yurttaşın feci bir şekilde darp edildiği, vücudunda oluşan kesiklerden nedeniyle

sırtına 6 dikiş atıldığı öğrenildi. Mezopotamya Ajansında 3 Eylül 2019 tarihinde yayınlanan

haberde F.A. konuya ilişkin şu beyanlarda bulundu: “Zaten onlar beni götürmüştü. Yarı

baygın haldeydim. Vücudumun birçok yerinde zedelenme ve kesikler vardı. Yaklaşık 3 saat

hastanede kaldım. Sırtımdaki bir yaraya 6 dikiş atıldı. Daha sonra yine tehdit, küfür ve

hakaretlerle nezarethaneye götürüldüm. Orada yine çok kötü muameleye maruz kaldım.

Herhangi bir belge gösterilmeden gözaltına alındığımızı söylediler. Dalga geçer gibi küfürler

eşliğinde ‘biz istediğimizi yaparız’ şeklinde bizi odalara soktular. Hiç işlemediğim, saçma

sapan bir suçlama vardı kağıtta. Onu imzalamamı istediler. Ben de imzalamak istemediğimi

söyledim. Yaptıkları hukuksuzluğu örtmek için bize evrak imzalatmaya çalıştılar. Ben de

imzalamak istemedim. Bunun üzerine bana ve aileme hakaretlerde bulundular.

Nezarethaneden sorumlu polislerdi. Zorla imzalamam gerektiğini, imzalamamam durumunda

bana tecavüz edeceklerini, aileme zarar vereceklerini söylediler. Ben de yok yere burada

olduğumu, herhangi bir suç ve gerekçe olmadan buraya getirildiğimi söyledim. Onlar aksini

iddia ederek, bana terörist ithamlarında bulundular. Kağıdı imzalamayacağımı söylediğimde

ismi Ahmet olan uzun saçlı polis, imzalamamam durumunda bana tecavüz edeceğini, başka

yere götürüp, orada işkence ve tecavüz edeceğini, daha sonra hakkımda tutanak tutup beni

tutuklatacağını, aileme zarar vereceğini söyledi. Ben imzalasam suçsuz yere cezaevinden

kalacağımdan korktum. Yine ağır işkenceye maruz kalacağımdan korktuğum için yine

imzalamayı reddettim. Bunun üzerine Ahmet isimli polis ağır şekilde bana tekme ve tokat

atmaya başladı. Ben ne kadar rica ettim ise de ‘Artık iş işten geçti. İmzalasan da

imzalamasan da ben sana burada hem tecavüz edeceğim hem de seni darp edeceğim. Olmadı

her şey elimizde seni burada öldürüp bir çöpe atarım’ diye tehdit ederek, hakaret etmeyi

sürdürdü. Bana karşı ‘Sen erkektin değil mi? Şimdi bir daha erkek olmayacaksın. Sana ne

yapacağımı bilirim’ diyerek, söylediklerini uygulamaya başladılar. Sonradan gelen polis bizi

hastaneye götürme saatleri olduğunu söyleyerek, Ahmet isimli polise ‘İlk önce muayeneye

gitsin, daha sonra işkencemizi, tecavüzümüzü edelim’ dedi. Diğeri (Ahmet isimli polis) ‘Ben

zevk alıyorum. Uzun zamandır da yapmadığım için şimdi yapmak istiyorum’ dedi. Diğer

arkadaşı da ‘tamam, başla o zaman’ dedi. Daha sonra bana emir vererek, emirlerini yerine

getirmemi istedi. Ben korkudan hiçbir şey diyemiyordum. Korkudan o kadar dalmıştım ki ne

yapacağımı bilemez haldeydim. Titremeye başladığımda artık beni darp etti. Darp ettikten

sonra arkadaşından cop istemişti. Onunla darp ettikten sonra arkadaşından soda şişesini

getirmesini istedi. ‘Ben ilk önce ağırdan başlayacağım. Sonra cop şovunu yapacağım’ dedi.

Page 79: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

79

Arkadaşı da ‘şimdi bu pistir. Şimdi dışkısı buraları kirletir’ dedi. Diğeri de ‘tamam o zaman.

Şimdi bunu darp edeyim, öğleden sonra o malzemeleri getirir öyle tecavüz ederim’ dedi. Alet

getireceğini ondan sonra tecavüz edeceğini söyledi. Daha sonra copla vücuduma dokunmaya

başladı. Korkudan ve utancımdan ağlamaya başladım. Sonra bir sandalyeye oturttu, copla

cinsel organıma vurmaya başladı. Ben ne kadar kapatmaya çalışsam da ‘bu şekilde dur’ diye

emir veriyordu. Ben korumaya çalışıyordum. Bunun üzerine o da (Ahmet isimli polis) bana

emir verdi. Karşı duvara geçip, parmak uçlarımın üzerinde durup, ellerimi duvara uzun bir

şekilde yaslayıp orada durmamı söyledi. Arkadaşı da ‘eski yöntemler mi’ dedi. O da ‘evet,

kasları yorulsun, istediğim gibi darp ederim, morluk bir şey çıkmaz’ diyordu. Arkadaşı ile

sohbet ederken, copu vücuduma vuruyordu. Cinsel bölgelerimi taciz ediyordu. Bunun üzerine

korkudan ve utancımdan iyice ağlamaya başlamıştım. Yaklaşık 10 dakika parmaklarımın

üzerinde duvara dayalı bir şekilde duvardaydım. ‘İyice yoruldun dimi şimdi başlayayım mı’

şeklinde korkutucu cümleler kuruyordu. Daha sonra copla dövmeye başladı. Sonra iyice

ağladım. Beni, 'Şimdilik için rahat olmasın. Ne yaparsan yap kurtuluşun yok. Eğer herhangi

bir kimse bunu bilirse devlet büyüklerine hakaret ettin. Recep Tayyip Erdoğan’a küfür ettin,

Mustafa Kemal Atatürk’e de küfür ettin derim. Dört tane de memur ayarlarım. Bunlar

hakkında ifade verir. Sonra daha çok burada kalırsın. Gözaltı süreni de uzatırım. Burada

sana çok kötü muameleler ederim' şeklinde tehdit etti. Daha sonra da normalde bizimle

hastaneye gelmeyen (Ahmet isimli polis) bizimle hastaneye geldi. Doktora bir şey

söylemeyeyim diye gelmişti. Korkudan doktora bir şey diyemedim. Rapor da alamadım. Ama

durumu avukatıma anlattım. Şimdi de suç duyurusunda bulunacağım.” 3 Eylül 2019

tarihinde İHD Mardin Şubesine başvuruda bulunan F.A., özetle; Mardin Emniyet

Müdürlüğü’nde gözaltında iken işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını belirterek hukuki

destek talebinde bulunmuştur.

3 Ekim 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Evin Can, şu

beyanlarda bulundu: “4 Eylül 2019 Tarihinde Seyahat ettiğim araç Şanlıurfa İli Hilvan

İlçesinin Girişinde bulunan kontrol noktasında, rutin arama var denilerek polisler tarafından

durduruldu. Bizi araçtan indiren polisler üstümü aramak istediler. Bende erkek polislere

“şayet kadın polisiniz yoksa üstümü aratmam” dedim. Çantamın içini açmamı istediler ben

tekrar “özelimdir” diyerek buna da müsaade etmedim. Bu defa telefonuma el koymaya

kalkıştılar “savcılık izni olmadan siz telefonuma da bakamazsınız” diyerek tepkimi dile

getirdim. Sergilediğim bu tavrım hoşlarına gitmediğinden dolayı aileme haber verilmeden

polislerce bir araca bindirilerek karakola götürüldüm. Karakolda fiziki müdahale ve sözlü

tacize maruz kaldım. Gece saat 01.00 sıralarında aileme haber verildi. Gözaltına alındığımı

duyan babam, annem ve avukatım sabahın erken saatinde karakola geldiler. Beni önce

jandarma birliğine götüren polisler ardından da akşama doğru savcının karşısına çıkardılar.

Savcılıkta verdiğim ifadeden sonra yurt dışına çıkış yasağıyla beraber denetimli serbestlik

şartıyla bırakıldım. Eve döndükten yaklaşık iki hafta sonra kendilerini polis olarak tanıtan iki

şahıs tarafından zorla bir araca bindirilerek tehdit edildim. Bu tehditleri benimle sınırlı

kalmayarak benim üzerimden ailemi de tehdit etmeye başladılar. Can güvenliğimden endişe

duymaktayım. Yaşadığım bu olaylar nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunmak

istiyorum. Bu sebeple derneğinizden hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

9 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Ali

Tekmir, şu beyanlarda bulundu: “ 07.01.2019 günü saat 15:00 sıralarında iki arkadaşım

ile birlikte Gulan Parkında geziyorduk. O esnada da park içerisinde TEM şubeye ait çelik

yelekli uzun namlulu silah taşıyan sivil polislerin uygulaması bulunmaktaydı. Daha sonra bu

Page 80: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

80

polisler beni ve arkadaşlarımı durdurularak kimlik sordular. Üst araması ve kimlik kontrolü

yaparken arkadaşım ve ben elimizde çekirdek yiyorduk. Bu esnada 180 cm boylarında, kirli

sakallı, renkli gözlü bir polis tarafından telsizle göğsüme vurdu ve “artistik yapma O..Ç..”

dedi. Ben itiraz edince üzerime 4-5 polis üstüne çullandı, yüzükoyun yere yatırıldım, gözüme

biber gazı sıkıldı, sırtıma ve başıma postallarla basıldı. 10 dakika kadar bu darp durumuna

devam edildi ve sonra polis aracına alındım. Polis aracında “evli misin bekar mısın “diye

soru sordular. Bekârım demem üzerine anneme ve kardeşime ağır hakaretler ve küfürler

edildi. Karakola varana kadar da polis aracı içerisinde darp, hakaret ve küfürler devam

edildi. 10 Nisan Polis Karakolunda ifadem alındı. İfademin ardından ise TEM şubeye

götürüldüm. TEM şubede “hadi burada da küfür et” denildi. Burada da polislerin darp ve

hakaretine maruz kaldım 09.01.2019 tarihinde savcılığa çıkarıldım ve ifademin ardından

serbest bırakıldım. Bana yapılan bu hukuksuz davranışlardan ve edilen küfür ve

hakaretlerden ve darp edilmemden kaynaklı kolluk görevlilerinden davacı ve şikâyetçiyim. Bu

konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

12 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hakkı, Ömer ve

Mahsum BAT, şu beyanlarda bulundu: “ 11.01.2019 günü gece saat 23.00 sularında iki

arkadaşım ile birlikte Avcı İçeçek Shop Market isimli mekânda otururken, sivil giyimli bir

kişinin dinlediğimiz şarkıların yasak olduğunu ve şarkıları kapatmamız gerektiğini sert bir

şekilde bize söyledi. Mekân da bulunan diğer kişiler şahsa tepki göstermesi üzerine, şahıs

hakaret ve küfürler savurarak mekânı terk etti ve giderken de ‘sizin başınıza neler getireceğiz,

göreceksiniz’ şeklinde tehditlerde bulundu. Söz konusu şahsın mekânı terk etmesinden

yaklaşık 7/8 dakika sonra olay yerine yaklaşık 30/35 kişilik polis ekibi geldi ve içeri girerken

de az önce polis arkadaşımız ile tartışan şahsın kim olduğunu sordular. Bunun üzerine Hakkı

benim dedim ve tartışan kişinin kendim olduğunu söyledim. Bu andan sonra olay yerinde

bulunan polis memurlarından biri gözlerime biber gazı sıktı, iki polis memuru beni yere

yatırıp ayakları ile sırtıma basıp ters kelepçe taktı ve bir polis memuru elinde bulunan kemer

benzeri bir alet ile boğazımı sıktı. Bu sırada bir diğer polis memuru gözlerime biber gazı

sıkmaya devam etti. Diğer polisler de vücudumun çeşitli bölgelerine tekmeler vuruyorlardı.

Beni darp eden polisleri görmem halinde teşhis edebilecek durumda olup bu polis

memurlarından 3’ünün eşkâli, biri 30/35 yaşlarında, keçisakallı, diğeri, 40/45 yaşlarında kır

saçlı, orta boylu, beyaz tenli, sonuncusu ise 40lı yaşlarda uzun boylu ve keldi. Ayrıca bu

işyerinin sahibi olan kişi benim kardeşlerim olan Masum Bat ve Ömer Bat’ı da arayarak

hemen iş yerine gelmelerini söyledi. Polislerin Ağabeyim olan Hakkı’yı öldüreceklerini

kardeşlerimi telefon ile arayarak söyledi. Daha sonra kardeşlerim çalıştığım mekâna geldiler.

Kardeşlerim mekâna geldiklerinde ben yüzüstü yerde yatıyordum ve polisler saçımı çekiyor ve

yüzüme yumruklar atıyordular. Kardeşlerim polislere olayın ne olduğunu soruyorlardı. Ancak

kardeşlerime olaya karışmayın diye tepkide bulundular. Kardeşlerim tekrar sorunca başka

bir polis memuru kardeşlerim Mahsum ve Ömer’e fiziksel saldırı da bulunup, hakaret etmeye

başladılar. Kardeşim Mahsum polislerin fiziksel saldırısından olay yerinden kaçmaya

başlayınca kardeşim Mahsum’un koştuğu yöne doğru 8-10 el ateş edildi. Şans eseri kardeşim

yaralanmadı. Kardeşimin durumunu çok merak ettiğim için polislere sordum ancak bilgi

vermeleri yerde daha çok darp etmeye başladılar. Kardeşimi başından darp ettikleri için bir

süre baygınlık geçirdi. Kardeşim kendine gelince polis aracı içinde kendisin ters kelepçe

haldeydi. Kafasına silah ile vuran polisin yüzüne tükürmesiyle sinkaflı küfürlere maruz

kalmıştır. Bu polis memuru orta yaşlı, esmer, kirli sakallı ve minyon bir kişi olup kendisini

görmesi halinde teşhis edebilecek durumdadır. Olay yerinden ayrı ayrı zırhlı araçlara

konularak 10 Nisan Polis Karakoluna götürüldük ve karakola varana kadar da zırhlı araç

içerisinde darp ve hakarete maruz kaldık. Darp ve işkence polis karakolunda da devam etti.

12.01.2019 günü sabaha karşı saat 03.30 da adli muayene raporu düzenlenmesi için

Page 81: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

81

hastaneye götürüldük. Polis memurları olay yeri ve karakolda yaşanılan durumun doktora

anlatılmaması, vücutlarında meydana gelen izlerin merdivenden düşme sonucunda oluştuğu

ve kafalarımızda meydana gelen izlerin ise zırhlı aracın içinde kazayla olduğunu şeklinde

beyanda bulunmamız konusunda baskı da bulundular. Aksi takdirde bu durumdan daha kötü

bir hal içine gireceğimiz yönünde tehditlerde bulundular. Muayene yapan doktora

yaşanılanları ayrıntıları ile anlattık ve bu şekilde rapor hazırlanıldı. Hastane muayenelerimiz

bittikten sonra biz ilk götürüldükleri 10 Nisan polis karakoluna değil de Diyarbakır eski

havaalanın bulunduğu yerde bulunan karakola götürüldük. Burada alınan ifadelerimizin

ardından serbest bırakıldık. Bana yapılan bu hukuksuz davranışlardan ve edilen küfür ve

hakaretlerden ve darp edilmemden kaynaklı kolluk görevlilerinden davacı ve şikâyetçiyim. Bu

konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

22 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Rozerin Çatak, şu

beyanlarda bulundu: “20 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumu

önünde; DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkâri milletvekili Leyla GÜVEN’nin başlatmış olduğu

açlık grevine dikkat çekmek için, destek olmak ve ölümlerin yaşanmaması; yaşam hakkını

savunmak amacıyla Diyarbakır’daki kadınlar olarak açıklama yapmak istedik. Bir araya

gelmeden, cezaevine yakın bir yerde polisler tarafından müdahale edildi. Hiçbir anons

olmadan gözaltına alındık. Gözaltına alınırken polisler beni ters kelepçe ile tutmaya çalıştı.

İzin vermeyince; ensemden polis tarafından tutuldum. Erkek polislerden biri kolumdan tuttu

ve sıkmaya başladı. Ben kolum kırılacak diye tepki gösterince; bana “zaten amacım kolunu

kırmak dedi. Ben kadına şiddettir bu diyince “şiddet uygularım” dedi. İki polis ayağımdan

diğer iki polis araca bindirdiler. Gözaltına alınınca hakaretlere maruz kaldım. Doktora

götürdüklerinde darp raporu almak istedik. Ancak doktor hiçbir şekilde fiziki muayene

yapmadı. Sadece bakıp rapor hazırladı. Hastaneden sonra TEM Şubeye götürüldük. Sürekli

tehdit ve hakaretlere maruz kaldık. İfadem alındıktan sonra serbest bırakıldık. Bütün

bunlardan kaynaklı olarak bu polislerden davacı ve şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki

destek sunmanızı talep ediyorum.”

22 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Gönül Adıbelli, şu

beyanlarda bulundu: “20 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumu

önünde; DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkâri milletvekili Leyla GÜVEN’nin başlatmış olduğu

açlık grevine dikkat çekmek için, destek olmak ve ölümlerin yaşanmaması; yaşam hakkını

savunmak amacıyla Diyarbakır’daki kadınlar olarak açıklama yapmak istedik. Bir araya

gelmeden, cezaevine yakın bir yerde polisler tarafından müdahale edildi. Hiçbir anons

olmadan gözaltına alındık. Gözaltına alınırken polisler beni ters kelepçe ile tutmaya çalıştı.

İzin vermeyince; ensemden polis tarafından tutuldum. Erkek polislerden biri kolumdan tuttu

ve sıkmaya başladı. Ben kolum kırılacak diye tepki gösterince; bana “zaten amacım kolunu

kırmak dedi. Ben kadına şiddettir bu diyince “şiddet uygularım” dedi. İki polis ayağımdan

diğer iki polis araca bindirdiler. Gözaltına alınınca hakaretlere maruz kaldım. Doktora

götürdüklerinde darp raporu almak istedik. Ancak doktor hiçbir şekilde fiziki muayene

yapmadı. Sadece bakıp rapor hazırladı. Hastaneden sonra TEM Şubeye götürüldük. Sürekli

tehdit ve hakaretlere maruz kaldık. İfadem alındıktan sonra serbest bırakıldık. Bütün

bunlardan kaynaklı olarak bu polislerden davacı ve şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki

destek sunmanızı talep ediyorum.”

25 Ocak 2019 tarihinde İHD Van Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Yıldırım, şu

beyanlarda bulundu: “3 polis tarafından darp edilip, kötü söze maruz kaldım. İzinsiz üstüm

arandı.”

Page 82: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

82

8 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde polis tarafından düzenlenen

ev baskınında, 1 yurttaşın (Sedrettin Aslan) gözaltına alındığı öğrenildi. Baskında, aile

fertlerinin kötü muameleye maruz kaldığı öğrenilirken; basın organlarından yer alan

haberlerde konuya ilişkin Sadrettin Aslan’ın kardeşinin eşi Adalet Aslan, şunları belirtti:

“Barbarca eve girdiler. Kaynımın evine gittiğim zaman onu yere atmışlardı. Hakaret edip,

darp ediyorlardı. Kaynımın gelinini de dövdüler. Evi darmadağın ettiler. Benim ve kaynımın

çocukları 13 yaşındalar. Çocuklarımızın başına keleş dayamışlardı. Çocuklar korkuyordu.

Yanlarına gitmek istediğimde içlerinden biri bana da; ‘konuşma kadın, başını kaldırma,

beynini ezerim’ dedi. Beni yere yatırmışlardı. 6 kişi üzerime basmıştı. ‘Konuşmayacaksınız’

diyorlardı.”

14 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır'da polis tarafından HDP İl Yöneticisi Sait Demir’in

evine düzenlenen baskında, kapıların kırıldığı ve Demir’in ters kelepçe takılarak yere

yatırıldığı ve boynuna postallar ile basılmak suretiyle darp edildiği öğrenildi. Polisin, gözaltı

işlemi yapmadan evden ayrıldığı öğrenildi.

16 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Türkan Uzan

Afşin, şu beyanlarda bulundu: “Misafir olarak kaldığım kız kardeşim Halime UZAN’ın

“Diclekent Mah. Yılmaz Güney Cad. Reba 2 Sitesi F Blok K:1 No:3” adresine 14 Şubat 2019

tarihinde sabah saat 06:00 sıralarında yüzü maskeli özel harekat polisleri tarafından baskın

yapıldı. Dış kapının kırılma gürültüsüyle uyandım. Benim bulunduğum oda dış kapının hemen

karşısında ve çok yakınında bulunmaktadır. Saniyeler içerisinde benim bulunduğum odanın

kapısı kırılarak yüzü maskeli elinde silah ve kalkan bulunan 1 polis üzerime atlayarak

kalkanıyla sol gözümün üstüne sertçe vurdu. O anda hemen yere düştüm. Kafamın sertçe bir

yere düşmemesi için ellerimle yere tutundum. Daha sonra göğüs kafesimin üzerine tekmeyle

vurarak kafamın da yere çarpmasına neden oldu. O esnada bunlar olurken başka yüzü

maskeli polislerin de koridora doğru koştuklarını görüyordum ve antrede annemin çığlık

seslerini duyuyordum. Polis odamdan çıktığı esnada ben tekrar ellerimle yere tutunarak

kafamı kaldırıp sırtımı doğrulturken kendilerine “ne istiyorsunuz” dediğimde her seferinde

koridorda veya dış kapıda bulunan yüzü maskeli polisler koşup boynuma, kafama, sırtıma,

kollarıma, bacaklarıma saldırıp darp ediyordu. Tabi bu esnada her türlü küfür, hakaret ve

sözlü saldırılar bana söylüyorlardı. Olay karşısında dili tutulan annemin tuhaf tuhaf inleme

sesleri bana geliyordu. En sonunda “şahsı buldunuz mu şahıs nerede” diyerek birbirlerine

bağırıyorlardı. Ben bunları duyunca yerimden tekrar doğrultup “lütfen adresinizi kontrol

edin, burada yabancı bir şahıs yok, biz aileyiz, yanlış adreste olabilirsiniz” dediğim esnada

antreden tekrar koşup küfür edip bana saldırdı. Akabinde duvarda bulunan resimleri,

çerçeveleri silah dipçikleri kırıp bize “Bu devlet size ne vermedi. Daha ne versin? Vatan

hainleri, teröristler” diyorlardı. Silah dipçikleriyle kırdıkları fotoğrafları önce ayaklarıyla

ezip çiğnedi, daha sonra yerdeki fotoğrafı alarak koridora çıktı ve annem ile kız

kardeşlerimin bulunduğu tarafa yöneldi. Bu esnada annemin ve kız kardeşlerimin bağırma

çığlıklarını tekrar duymaya başladım. O fotoğrafı alıp götürdükten sonra bir anda koridor ve

salonda tur atan yüzü maskeli bir polis “Veysel UZAN nerede” diyerek bağırmaya başladılar.

Ben de “Veysel kardeşim çalışmak için İstanbul’a gitti” dediğimde koşarak beni tekmeleyip

küfrederek “ne zaman gitti” dediler. Ben de “tam olarak hatırlamıyorum 10-15 gün önce

gitti” dedim. Tekrar vurarak çıktı ve “diğer ekip yukarı çıksın, çıkabilir” dediler. Sonra

tekrar odama yöneldi. Ben yine doğruldum, kız kardeşim, koridordaki annemin inleme sesi,

bağırma sesleri geliyordu. Ben o esnada doğrulup “ babam engelli, felçli, annem yaşlı, onu

bir birey olarak alın, bizim suçumuz ne, bütün aileye bunu yapmaya hakkınız yok” dedim. O

arada tekrar işkence, darp edip ara salona çıktılar. Kısa bir süre sonra sivil memurların ara

salona geldiğini görünce ben hemen ayağa kalktım odamın kapısına doğru yöneldim. Ben

Page 83: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

83

odamın kapısına yönelince ellerinde kamera mı telefon mu olduğunu bilmediğim cihazla beni

görüntüleyerek odamın kapısını tutup antreye çıkmama izin vermediler. Bende izin

vermeyince kafamı kapıdan çıkartıp annemin yüzüstü yerde olduğunu gördüm ve el

dirsekleriyle tuhaf sesler çıkararak bana gelme refleksini gösterdiğini gördüm. Ben onu o

halde görünce “beni öldürseniz ben anneme gideceğim diyerek sivil memurları iterek anneme

doğru koştum.” Annemi sakinleştirmeye çalıştım, annemin göğüsten aşağısı tutmuyordu.

Sadece kolları ve kafası hareket ediyordu. Annemin ne dediği anlaşılmıyordu, dili

dönmüyordu. Gözleri büyümüştü. Yüzü kızarmıştı. Saçı başı dağınık, örtüsü kafasında yoktu.

Saçlarından tutulduğu, çekildiği belliydi. Annemin ellerinden tutarak onu banyoya götürmek

istedim. “ne yapıyorsun, götüremezsin” diyerek engellemeye başladı. Ben de “anneme

banyoda soğuk su dökmem gerek, belden aşağısı tutmuyor, felç olmuş, görmüyor musun?

diyerek bağırdım ve kız kardeşlerime “Vesile, Halime gelin anne iyi değil, bana yardım edin”

diye bağırdım. Sonra ayaklarından tutup kız kardeşlerimle birlikte annemi banyoya götürdüm

ve soğuk suyun altına tuttum. Annemin elleri, kafası, omuzları oynuyordu. Göğüsten aşağısı

tutmuyordu, ölü gibiydi. Soğuk su verip bir süre sonra ayaklarının titremeye başladığını

görünce su dökmeyi bıraktım. Bunlar yaşanırken “ambulans, ambulans” diyorum ve bize

“arayamazsınız” dediler. Ben de tekrar bağırarak “arayacağım, telefon, telefon” dedim. Bu

arada yatalak babam yatak odasında ban dönerek “kızım elimde telefon var ben arıyorum”

dedi. Onlar da “ tamam arasın” dediler. Babam 112’yi aradı. Biz de o arada annemi

giydiriyorduk, ıslak elbiselerini çıkartıyorduk. Bu arada onlar arada bir kafalarını çıkartıp

mahremiyeti umursamadan bakıyorlardı. Kadın çıplaktı. Onlar arada bir kafalarını

çıkartırken “görmüyor musunuz annem çıplak, giydiriyoruz” dedim. Biz annemizi giydirip

antreye çıkarttık, sonrasında sağlık ekipleri geldi. Bu arada babamı da kontrol ettim,

babamın yüzünde kızarıklık vardı, elleri titriyordu, bacağı titriyordu, yüzü kızarmıştı. Sağlık

ekipleri anneyle ilgilenirken ben babama yönelmiştim. Babamın da iyi olmadığını görünce

sağlık ekiplerine yönelip “babam iyi değil, babama da müdahale edin” dedim. O esnada sivil

polis memuru bana dönerek “ siz üçünüz de böyle yapmaya devam ederseniz gözaltına alırız”

dediler. Ben de o arada “biz ne yaptık kadın ölüyor, kadına müdahale etmeyelim mi,

ambulans çağırmayalım mı, böyle yaptığımız için mi gözaltına alınacağız, alamazsın, gözaltı

kararınız yok elinizde” diyerek cevap verdim. Sonra kendilerinin cevabı “sorun değil, bizim

zamanımız var, biz o kararı alırız” oldu. Sonra sağlık ekipleri anne ve babanın hastaneye

kaldırılması gerektiğini söyledikten sonra “bize dönüp size de gözaltı işlemi yapacağız”

dediler. Anne ve baba götürüldükten sonra sivil polisler aşağıdan yüzü maskeli 3 özel

harekâtçıyı yukarıyı çağırdılar. Bize de giyinmemizi istediler. Ondan sonra özel harekâtçılar

ve sivil polislerin mutfaktaki seslerini duyuyorduk. Üçkardeş olarak bizi mutfağın yanındaki

odaya aldılar. Sonra mutfaktan konuşma sesleri geliyordu. Özel harekât polisleri “Biz şikâyet

ediyoruz. Polise mukavemet edildi, örgüt propagandası yapıldı bize” diyerek kendilerince bir

senaryo yazmaya başladılar.” Başka ne yazalım daha etkili olur” diyerek konuşmaya devam

ediyorlardı. Bir polisin sesi balkondan geliyordu. Telefon görüşmesi yapıyordu. Yukarıda

belirtiğim şekilde telefonda karşı tarafa aktarıyordu. Gözaltı kararı bir türlü çıkmadığı için

saat 09:00 sıralarına kadar evde beklediler. Onların gelen seslerinde “Savcı gözaltı

kararında kararsız, başka ne desek etkili olur” diyerek birbirlerine soruyordu. “birinizde eski

bir morluk, bir çizik mizik yok mu” dediklerini duydum. Farklı bir ses “ evet evet bende bir

çizik var” demeye başlayınca “o zaman yaz, polis memurunu yaralama, teçhizatına zarar

verme, polise mukavemet” diyerek telefon görüşmesinde bunları belirttiler. Kısa bir süre

sonra gözaltı kararı çıktı. Bizleri Dağ kapıdaki Askeri Hastanesine götürdük. Ben doktora

darp var dedim. Gözümü görmüyor musunuz, darp var dedim. Doktor söylediklerimi yazdı

diye biliyorum. Kız kardeşlerimle birlikte şikâyette bulundukları için önce Alişan Emniyet

Müdürlüğüne aldılar, karşılıklı orada şikâyette bulunuldu ve sonra TEM’e götürüldük. Oraya

gittiğimiz gibi bekletildik ve savcılığın talimatıyla ifademiz alındı ve saat 14:00 sıralarında

Page 84: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

84

bırakıldık. Gün içerisinde akşam fenalaşınca saat 10:00 sıralarında hastaneye kaldırıldım ve

Dicle kent Memorial hastanesinde tedavi olup darp raporu yazdılar. Bize işkence ve hakaret

eden, tehdit eden, haksız bir şekilde gözaltına alan kimliği belirsiz polislerin cezalandırılması

için derneğinizden hukuki yardım talep ediyoruz.”

8 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından HDP İl binasında düzenlenen

baskında, 3’ü HDP’li Milletvekili (Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Van Milletvekilleri

Tayyip Temel ve Murat Sarısaç) 10 kişilik grubun başlattığı açlık grevi eylemine müdahalede

bulunduğu öğrenildi. Parti binasının kapı ve giriş camlarının kırılarak içeri girildiği baskında,

plastik mermi ve kalkanlarla gerçekleşen müdahalede Mardin Milletvekili Pero Dündar’ın

elinden yaralandı, Van Milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarıcaş ile Diyarbakır

Milletvekili Dersim Dağ’ın tekmelenerek darp edildiği öğrenildi. Baskında, milletvekilleri

dışında grevde yer alan 7 kişinin (Parti üyeleri; Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar,

Salih Tekin, Bilal Özgezer, Abdulhalik Kurt, Yusuf Ataş) gözaltına alındığı öğrenildi.

4 Nisan 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesinde Dicle Mahallesine gelen DEDAŞ

çalışanları ile mahalle sakinleri arasında çıkan tartışmaya müdahale eden polisin, aynı aileye

mensup 3 yurttaşı (Hüseyin İ., Mizgin İ. ve Selahattin İ.) darp ederek gözaltına aldığı

öğrenildi.

9 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ayhan Ateş, şu

beyanlarda bulundu: “Ben ve engelli kızım birlikte yaşıyoruz. 19 Mart 2019 Salı Günü

evime polislerce baskın yapıldığını komşularımdan ve annemden öğrendim. Diyarbakır’a geri

döndüğümde komşum olan Mehmet ATMAN, bana şunları aktardı. “19Mart 2019 tarihinde

sabah saat 05.30-06.00 sularında kapı kırılması gibi bir ses duyduğunu, kendisinin bunun

üzerine kapıyı açtığını, polislerin kendisine Ayhan Ateş kimdir diye sorduğunu, daha sonra

polislerin kendisini yere attığını silah kafasına dayadıklarını” söylemiştir. Ben anlatılan ve

yaşanılan şeyler üzerine TEM Şubeye gittim. Kimliğime baktılar ve hakkımda herhangi

bir ifade bulunmadığı tarafıma aktarıldı. Kendilerine neden sürekli baskın yaptıklarını

sorunca herhangi bir cevap alamadım. Bana Esrin ve Ahmet Ateş kimdir diye sordular. Bende

kendileriyle hiçbir ilgim olmadığını söyledim. Ben sürekli evime baskın yapılmasından

rahatsızım. Haksız ve hukuksuz bir şekilde sürekli evime baskın yapılmaktadır. Çocuğum

engelli olup psikolojisi tamamen bozulmuştur. Tüm bu yaşanılanlardan dolayı şikâyetçiyim.

Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

12 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 1

çocuk 6 yurttaşın (Barış Savur, Muhsin Acar, Burak Ergin, Ahmet Bilim, Muhammed Yıldız ve

17 yaşındaki C.A.Y) gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan isimler arasında yer alan

C.A.Y.’nın evinin kapısının özel harekat polisleri tarafından kırıldığı ve bu sırada darp

edildiği ileri sürüldü. 24 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda

bulunan Nimetullah Yürek, şu beyanlarda bulundu: “ Ben Kayapınar’da oturuyorum. 12

Nisan günü kapımız şiddetli bir şeklide çalındı. Sabaha karşı 04.30 sularındaydı. Kapıyı

açıyorum diye seslendim. Dışarıdan yere yat gelme dediler. O anda dışarıdan darbeyle kapı

kırıldı. Yüzü maskeli polisler beni yere yatırdılar. Evi hızla aradılar. Eşim ısrarla “torunum

küçük uyuyor, korkutmayın” dese de aldırmadılar. 17 yaşındaki oğlum Cotkar Amara’yı

yatağından şiddetli bir şekilde alıp banyoya götürdüler. “Aradığımız kişi bu” dediler.

Banyoda onu dövmeye başladılar. Benim kalkmama izin vermediler. Annesi “banyoda

oğlumu öldürüyorlar” diye haykırıyordu. Eşim dayanamadı. Kolonya ve çakmağı aldı.

Kolonyayı başına döktü. “Oğlumu dövmeyi bırakın yoksa kendimi yakarım” dedi. Bunun

üzerine onu banyodan çıkardılar. Ağzından ve burnundan kan geliyordu. O şekilde onu

Page 85: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

85

gözaltına aldılar. Son 1 yılda evimiz bu şekilde 3kez basıldı. Oğlum aynı gün serbest bırakıldı.

Alınma gerekçisi şehirde pankartta astığı gerekçesidir. Daha sonra bu olayla hiçbir ilgisi

olmadığı ortaya çıkınca serbest bırakıldı. Oğluma yapılan bu haksız gözaltı ve işkence ile

ilgili hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

15 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Müşeher Ülker,

şu beyanlarda bulundu: “11 Aralık 2018 tarihinde Leyla Güven’in başlattığı açlık grevine

destek vermek ve taleplerinin yerine getirilmesi için benim de içinde bulunduğum annelerden

oluşan bir grup HDP İl Binasında açlık grevine başladık. Akşam saat 5 civarında polisler il

binasına girdiler. Neden burada olduğumuzu sordular. Biz de ölümlerin olmasını

istemiyoruz. Barış için Leyla Güvene Destek için buraya geldik dememize rağmen polisler

bize saldırmaya başladılar. Bizi yaka paça dışarı çıkarttılar. Ters kelepçe takmak için

kollarımı arkaya doğru götürüp çevirdiler. Ben ters kelepçe takılmaması için direnince bana

vurdular. Ben ters kelepçeyi kabul etmedim. Beni ve diğer anneleri yerlerde sürüklediler.

Yağmur da yağdığı için her yerimiz ıslandı. Görüntüler basına da yansımıştır. Arabanın

içerisinde bize çok kötü küfür ve hakaret ettiler. Biz dört gün gözaltında kaldık. Gözaltı

süresince de açlık grevinde olmamıza rağmen ısrarla bize yemek getirip yememiz gerektiğini

söylediler. Kabul etmeyince siz teröristsiniz, bu ülkeyi beğenmiyorsanız gidin şeklinde hakaret

ve küfürler ettiler. Bu olayla ilgili bize dava açıldı. 15 Nisan 2019 (bugün)11. Ağır Ceza

Mahkemesinde (2019/221 esas )duruşmam vardı. Duruşmada bu eylemi insani sebeplerle

yaptığımı insanların ölmemesi için etkinliklere katıldığımı söyledim. Duruşmam 15 Eylüle

ertelendi. 18 Mart 2019 tarihinde Zülküf Gezen’nin cezaevinde kendisini asması sonucu

cenaze Diyarbakır’a getirildi. Ben diğer anneler ile cenazesine katıldım. Ancak mezarlık

çevresinde polisler yolu kapatmıştı. Biz mezarlığa gidip Fatiha okumak istiyoruz deyince

polisler bize önce su sıktı sonra da bize saldırarak bizi polis aracına soktular. Hem araç

içerisinde hem de araç dışında Önce kadın polisler bize darp uyguladılar sonra da erkek

polisler bizi darp ettiler. Altı anneyi gözaltına aldılar. Bize yine hakaret ve tehdit ettiler.

Tuvalete bile gitmekte sorun yaşattılar. Bize ısrarla terörist diyorlardı. Biz beş gün gözaltında

kaldık. Bu süreçte hem psikolojik hem de fiziki olarak çok yıprandım. THİV ‘e başvuru

yaptım. Kollarım ve omuzlarımda şiddetli ağrılar var. Bu iki olayla ilgili derneğinizden

hukuki yardım talep ediyorum.”

16 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Barış Savur, şu

beyanlarda bulundu: “ 11 Nisan günü mahallede kahvede okey oynuyordum. Daha sonra

hava almak için dışarı çıkıp parkta oturuyordum. Bir pankart gördüm fotoğrafını çektim.

Daha sonra annem arayınca parktan ayrıldım. Eve giderken polisler önümü kestiler. Bende

panikleyip kaçtım. Mahallede yakalayıp, 10-15 polis kelepçeli bir şekilde saldırdılar.

Telefonuma el koydular. İçini karıştırıp hakarette bulundular. Huzurevleri karakoluna

götürüldüm. Orada da küfür ve hakaret etmeye devam ettiler. Karakolda da fiziksel şiddet

uyguladılar. Hastaneye götürdüler, fakat doktora göstermediler. Daha sonra polis okulu/

TEM şubeye götürdüler. Avukatlar gelmiş, fakat içeri almamışlar. Bana arkadaşlarımın

fotoğraflarını gösterdiler. Tanıdığımı fakat samimi olmadığımı ifade ettim. Pankart ile ilgili

soru sordular kiminle, nerde hazırlıyorsunuz bunları tarzı sorular yönelttiler. Bende

hazırlamadığımı alakam olmadığını söyledim. Sabaha karşı 5.30-6 gibi bir kâğıdı okutmadan

imzalatıp serbest bıraktılar. Benden sonra bazı arkadaşların gözaltına alındığını öğrendim.2

gün öncede mahallede gözümüz üzerinde diye tehditte bulundular” Bundan dolayı şubenizden

hukuki yardım talep ediyorum. Bana şiddet uygulayanlar hakkında suç duyurunda bulunmak

istiyorum.”

Page 86: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

86

23 Nisan 2019 tarihinde Batman'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 3 yurttaşın

(Halit Ergin ve ismi öğrenilemeyen 2 yurttaş) gözaltına alındığı öğrenildi. 50 yaşındaki Halit

Ergin’in evine düzenlenen baskında, Ergin’in polis tarafından darp edildiği belirtildi.

27 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Abdulvahap

Yüksekbağ, şu beyanlarda bulundu: “Peyas Mahallesi 237. Sokak Dalit 4 Apartmanı K:2

No:5 adresinde ikamet etmekteyim. 27 Nisan 2019 tarihinde (Bugün) gece saat 02.00

sularında özel harekat polislerince evde uyuduğumuz esnada evimizin kapısı sert bir şekilde

vurularak baskın yapıldı. 10 kişilik yüzleri kapalı kişilerdi. Evde ben, eşim ve 7 kız çocuğum

bulunmaktaydı. Fiziki olarak bana ve yakınlarıma bir müdahalede bulunmadılar, kötü

muamelelerine şahit olmadım. Ancak gecenin bu saatinde uykudayken eve yapılan bu baskın

beni, eşimi ve çocuklarımı ciddi bir şekilde korkuttu. Bu durum çocuklarımın psikolojisinde

kötü bir duruma yol açtı. Özel Harekât Polisleri, 10-15 dakika evde kaldıktan sonra dışarı

çıkıp evi sivil polislere teslim ettiler. Evde bu defa sivil polislerce arama yapıldı. Arama

sırasında sürekli bize Mustafa adlı bir şahsı sordular. Şahsın burada ikamet ettiğini ve Urfalı

olduğunu söylediler. Böyle bir şahsı tanımadığımı ve burada ikamet etmediğini belirtmeme

rağmen evde aramayı sürdürdüler. Ev içerisinde bulunan eşyaları dağıttılar. Evde birkaç

eşyayı örgütle ilişkisi var diye tutanak altına alıp yanlarında götürdüler. Yine apartmanın

giriş kapısını camını kırıp kapıyı açmışlar. Akabinde beni alıp Emniyet müdürlüğüne götürüp

iki saat tuttular. Konuya ilişkin ifademi alıp beni serbest bıraktılar. Evimde hiçbir şekilde

bahsettikleri böyle bir şahıs bulunmamasına rağmen evimde hukuksuz bir şekilde arama

yapıldı. Konuya ilişkin bu sorumlulardan şikâyetçiyim. Derneğinizden hukuki destek talep

ediyorum.”

29 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hasan Özbek, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Ramazan Özbek, 26 Nisan 2019 tarihinde gözaltına alındı.

Gözaltına alındığını polis arandığında öğrendim. Bana oğlun başkasının kimliği ile dolaşıyor,

Ergani’deyiz buraya gel dediler. Ben Ergani Emniyet Müdürlüğüne gidip oğlumun adının

Ramazan olduğunu söyledim. Oğlumun görüntüsü çok kötüydü. Yüzünde yara ve kızarıklıklar

vardı. Kulağının çevresi kırmızıydı. Oğlum bana polislerin kendisini dövdüklerini, kulak

zarını patlattıklarını söyledi. Ergani Adliyesi’nden ifadesini aldıktan sonra Diyarbakır

Adliyesine getirdiler. Oğlum 27 Nisan 2019 tarihinde tutuklandı. Diyarbakır E Tipi

Cezaevinde kalmaktadır. Oğlum çok kötü durumdadır. Bir an önce tedavi altına alınması

gerekmektedir. Oğlumu bu hale getiren polislerden şikâyetçiyim. Derneğinizden bu konuda

hukuki yardım talep ediyorum.”

17 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Azad Aktaş, şu

beyanlarda bulundu: “ Ben bir süredir HDP Gençlik meclisi üyesiyim. Ben 10 Mayıs günü

Mevlana Halit Mahallesi’nde E Tipi Cezaevinin yanındaki caddeden geçiyordum. Üç tane

silahlı ve telsizli sivil polis yanıma geldi. Kimliğimi istediler. Kimliğimi verdim. ‘Seni gökte

ararken yerde bulduk’ dediler. Beni aldılar. Saat 20.00 sularıydı. Ranger marka bir araca

bindirdiler. Aracın içinde bir süre darp ettiler. Sırtıma, kafama sert darbelerle vuruyorlardı.

Yumrukluyorlardı. Ağza alınmayacak hakaret ve küfür ettiler. Bir tanesi silahı belime dayadı.

“Üç kişi öldürdüm, sen dördüncü olursun” dedi. Beni Çocuk Şubeye götürdüler ancak içeri

girmeden “Reis seni bekliyor” diyerek kapıdan geri döndük. Sonra TEM şubeye götürdüler.

Resmi bir gözaltı kaydı yapmadılar. Orada da hakaret ettiler. Dövdüler, yüzüme, kafama,

sırtıma vurdular. “Ne biliyorsan anlat” diyorlardı. Ben bir şey bilmiyorum diyordum. Ben

hiçbir şey söylemeden benim adıma bir ifade yazdılar. Yazdıklarını okumama izin vermeden

imzalamamı istediler. İmzalamam dedim. Bunun üzerine “Sen yine dayak istiyorsun” dediler.

Korktuğum için imzaladım. Sonra “Savcılıkta bu ifadeyi inkâr edersen seni arar bulur, kafana

Page 87: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

87

sıkarım” dedi. Sonra beni tekrar Çocuk Şubeye götürdüler. Oraya vardığımızda sabah ezanı

okuyordu. Çocuk Şubede gözaltı kaydımı yaptılar. Beni iki gün Çocuk Şubede tuttular. Orada

iki kez ifademi aldılar. Bana bazı fotoğraflar gösterdiler. Tanıyor musun dediler.

Tanımıyorum dedim. “Bize yardımcı ol, bize bilgi getir, sana maddi manevi destek sunarız”

diye ajanlık teklif ettiler. Pazartesi günü savcılığa çıkardılar. Savcılıkta ifadeyi nasıl

aldıklarını anlattım ve reddettim. Beni adli kontrol şartı ile serbest bıraktılar. Serbest

kaldıktan sonra, beni aldıkları gün evimin basılarak arandığını öğrendim. Evde bir şey

bulamamışlar. Ertesi günü Alişan Karakolu’ndan babamı aradılar. Beni çağırdılar. Ben

babam amcam ve ağabeyim birlikte gittik. Onları karşıda oturttu. “Azad ile işimiz var” dedi.

Çocuk Şubede bana ajanlık teklif eden kişi bana tekrar “Gel bizimle çalış. Sana her türlü

desteği sağlarız” dedi. Ben reddettim. Beni eve gönderdiler. Ertesi günü (Çarşamba) tekrar

babamı aradılar. Telefonu aldım, ben konuştum. Aynı kişi beni onlarla çalışmam için

çağırıyordu. Gelmeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine, “Senin başın yanar, çok pişman

olacaksın, göreceksin” dedi. Beni rahatsız etmeyin diyerek telefonu kapattım. O gün uzun bir

süre Ranger marka araba evimizin tam karşısında bekledi. Ben ve ailem bundan tedirgin

olduk. Bu yaşadıklarımla ilgili derneğinizden destek bekliyorum.”

15 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınında, ev sahibinin kendisini tanıtması ve kapıyı açmak için zaman

istemesine rağmen giriş kapısının koçbaşıyla parçalandığı, o esnada kapıyı açmaya çalışan ev

sahibi vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı öğrenildi. “S.Ç.” adında birini aradığını

söyleyen polisin, yanlışlık olduğunu anladıktan sonra “pardon” deyip evden ayrıldığı ve “Eve

zarar verilmedi” şeklinde tutanak imzalattığı belirtildi.

24 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Oryıl semtinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınında, Ersin Emsin isimli yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. Baskın

sırasında, evde bulunan Emsin’in annesi 67 yaşında ve astım hastası Samya Emsen’in polis

tarafından itilerek yere düşürüldüğü belirtildi.

2 Temmuz 2019 tarihinde Ağrı’nın Diyadin ilçesinde ilçe belediyesi’nin girişine kurulan

polis kontrol noktasında belediyenin makam şoförü Mehmet Hayri Oruç ile polis arasında

gerginlik çıktığı, duruma müdahale etmek isteyen Diyadin Belediye Eşbaşkanları Evren

Demir ve Betül Yaşar ters kelepçelenerek ve yüzükoyun yere yatırılarak darp edildiği

öğrenildi. Hastaneye kaldırılan Belediye Eşbaşkanı Evren Demir, olaya ilişkin şöyle dedi:

“Şoförümüzü dövdüler. Biz de izin vermedik. Ardından da bizi dövdüler. Yere yatırıp ters

kelepçeleyerek dövdüler.”

5 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında gözaltına alınan 8 yurttaşın (Agit Durmuş, Aziz Aykut, Ramazan Aykut, Şaban

Çokdoğan, Şükrü Güven, Ali Akdağ, Ekrem Yiğit, Selim Abi) darp edildikleri ve kötü

muameleye maruz kaldıkları öğrenildi. Yine ev baskınları sırasında, 17 yaşındaki S.Y. isimli

çocuğun darp edildiği ve vücudunda morluklar oluştuğu öğrenildi

11 Temmuz 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan ve ismini vermek

istemeyen başvurucu, şu beyanlarda bulundu: “Arkadaşım X ile birlikte … Mahallesinde

dolaşırken etrafımızı polisler çevirdi. 21 Plakalı Beyaz Hyundai araç içinde dört kişi vardı.

Bizler nereye gidiyorsak rahatsız ediyorlar ve bazen dövüyorlardı. Kendilerini polis olarak

tanıtan bu şahısların ellerinde telsizler vardı ve silahlıydılar. Araçta iki kişi arkada

Page 88: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

88

oturuyordu. Araçtan inen iki kişiden birisi uzun boylu, diğeri ise uzun boylu, kilolu ve

sakallıydı. Bizi gördükleri yerde çevirerek ikamet ettiğimiz mahallemizde buralarda

dolaşmayın diyerek tehdit ettiler. Küfür ve hakaretlerde bulunuyorlardı. Okulun bahçesinde

bulunduğumuz esnada her tarafı gözetleyen güvenlik kameralarının önünde üç polis arabası

gelip bizi aldı. Araçlardan biri Ford Ranger tipi bir araçtı. Okulun dışına çıkarıldık, yine

sebepsiz yere bizi dövdüler. Kendimi güvende his etmediğimden dolayı ismim açıklanmadan

bu olayın soruşturulmasını ve derneğinizden hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

11 Temmuz 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan ve ismini vermek

istemeyen başvurucu, şu beyanlarda bulundu: “06 Temmuz 2019 tarihin ikamet ettiğim …

Mahallesinde bulunduğum bir esnada polisler tarafından çağrıldım. Daha sonra zırhlı bir

araca bindirilerek başka bir yere götürüldüm. Beni götürdükleri yer yeni şehir stadyum

civarıydı. 4 – 5 polis tarafından darp edildim. Küfür ve hakaretler ederek ağır biçimde

dövüldüm. 3 Kişiydik daha sonra bize batılı illerin şivesi ve düzgün bir Türkçeyle uyuşturucu

satışı yapıp yapmadığımızı sordular, biz hiçbir alakamızın olmadığını söyledik, o an için

yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Hastaneye gittim, fakat darp edilmeme rağmen rapor

alamadım. Bu durumumu ailemle paylaştım. Kendimi güvende his etmediğim için ailemle

birlikte derneğinize başvurmayı uygun gördüm. Kendimi güvende his etmediğimden dolayı

ismim açıklanmadan bu olayın soruşturulmasını ve hukuki desteğin sağlanmasını talep

ediyorum.”

11 Temmuz 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan ve ismini vermek

istemeyen başvurucu, şu beyanlarda bulundu: “Yaklaşık üç ay önce … Mahallesinde

arkadaşım ile gezerken bir akrep tipi araç ile Ural tipi zırhlı araç yanımda durdu. Kimlik

kontrolü yapmadan önce kimliğime bakar bakmaz bana “ajan olacaksın” diyerek 3-4 tokat

vurdular. Sonra bana gel seni yemeğe götürelim dediler. Cebinde 50 TL var ise 5 bin 50 bin

olur hayatını kurtarırsın dediler. Telefonumu zorla elimden alarak numaramı aldılar, bizle

çalışacaksın, mahallede istihbarat vereceksin bize dediler. Olayın gerçekleştiği yer Petrol

Lisesinin arkasındaki boş araziydi. Taleplerini kabul etmeyince kalaşnikof silahı alnıma

dayayarak tehdit ve küfürler ettiler. Sonra beni yere yatırarak tekme, tokat ve silah

dipçiliğiyle dövdüler. Toplamda beş kişiydiler ama tüm bu yaşananları iki kişi

gerçekleştiriyordu. Sonra beni bıraktılar. Olaydan bir hafta sonra telefonuma “gel Kıra

Dağına yemek yiyelim” diye mesaj yolladılar. Bende korkup telefonumu ve sim kartımı kırıp

attım. Hayatımdan endişe etmekteyim. Hayatımdan endişe ettiğim için ismim açıklanmadan

durumumun kamuoyunun bilgisine sunulmasını ve hukuki desteğin sağlanmasını talep

ediyorum.”

11 Temmuz 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan ve ismini vermek

istemeyen başvurucu, şu beyanlarda bulundu: “02. 07. 2019 tarihinde evime yakın olan …

Okulunun civarında yürürken beyaz bir Ford focus ve yanında siyah bir araç ile sorgusuz ve

kendilerini tanıtmadan benimle beraber X ve Y adındaki arkadaşlarımı zorla araçlara

bindirdiler. Benim bindiğim araçtaki kişiler kendilerini polis diye tanıttılar. Bana ajanlık

teklif ettiler, para vereceklerini ev ve araba vereceklerini ayrıca senin arkanda olacağız

dediler. Kimliğimin fotoğrafını çektiler. Beni yeni yapılan Şehir Stadyumun civarına

götürdüler. Bu esnada arabanın içinde ben dövdüler, tehdit ettiler, ajan olmazsan seni

evinden alıp kaybederiz dediler. Telefon numaramı aldılar. Ogün bırakıldıktan sonra

telefonuma “okulun oradayız saat 3 te orda ol, bir kez daha uyarmayacağım ” şeklinde mesaj

attılar. Hayatımdan endişe ettiğim için ismim açıklanmadan durumumun kamuoyunun

bilgisine sunulmasını ve hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

Page 89: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

89

12 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır Dicle ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, DBP Dicle İlçe Örgütü yöneticisi Recep Ateşmen’in gözaltına alındığı öğrenildi.

Ateşmen’in, evin odalarından birine götürülerek polis tarafından darp edildiği belirtildi.

3 Ağustos 2019 tarihinde Dersim’de polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın

(Ahmet Kıt) “Örgüte yardım” iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. Baskın esnasında, aile

fertlerinin yere yatılarak başlarına silah dayandığı ve evin tüm eşyalarının dağıtıldığı

belirtildi.

5 Ağustos 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde 12 bin yıllık antik Hasankeyf

kentinin kurtarılması için başlatılan nöbet eylemine katılan HDP Gençlik Meclisi üyesi 19

kişinin, polis tarafından söz konusu bölgede “toplu yürüyüş yapmanın yasak olduğu”

gerekçesiyle darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan gençlerin, gözaltı

merkezinde götürülene dek şiddet ve kötü muameleye maruz kaldıkları öğrenildi.

9 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde sabah saatlerinden polis

tarafından düzenlenen ev baskınında, 3 yurttaşın (Ev sahibi M. Emin Akgün, Akgün’ün 4 aylık

hamile eşi Rabia Akgün ile evde misafir olarak bulunan ve ismi öğrenilemeyen bir kadın)

gözaltına alındığı öğrenildi. Yapılan baskında evin kapısının kırıldığı, kolluk kuvvetlerinin

içeriye köpeklerle arama yaptığı ve evin tüm eşyalarının dağıtıldığı ve Emin Akgün’ün, 6-8

yaşlarında olan iki çocuğunun önünde darp edildiği kaydedildi.

19 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’da 1 yurttaşın (Mehmet Toprak) evine polis tarafından

düzenlenen baskında, Toprak’ın evde bulunamadığı için gözaltına alınamadığı, ancak

Toprak’ın annesinin polis tarafından darp edildiği öğrenildi.

Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanması ardından, 19 Ağustos

2019 tarihinde Van’da gerçekleşen protestolar ve müdahale sırasında, Sanat Sokağı’ndaki

bir kıraathaneye giren Fırat Koç isimli bir yurttaş, polisler tarafından kask, masa, cop ve

tekmelerle feci şekilde darp edildi. Darp anlarının yurttaşlarca çekilen görüntüler kayıt

alındığı ve sosyal medyada yayınlandığı görüldü. Polis şiddetine maruz kalan genç yurttaşın,

“F-28 Organik Olmayan Psikotik Bozukluklar” olarak tanımlanan hastalıktan ötürü raporu

bulunduğu öğrenildi.

19 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Fevziye

Kolakan, şu beyanlarda bulundu: “Bugün gece saat 01.00 civarında evimize polisler baskın

yaptılar. Demir kapımıza silahla vurunca oğlum kapıyı açtı. Evde ben, eşim, Hasan, Hamit ve

Mustafa adlı çocuklarım vardı. Bir anda evimize dolan polisler çocuklarımı yere yüzükoyun

yatırdılar. Ben ne yapıyorsunuz deyince bir polis silahın namlusunu karnıma dayayıp beni

iterek seni öldürürüm dedi. Polisler silahlarını çocuklarıma ve eşime de doğrulttular. Bize

hakaret ve küfür ettiler. Hepinizi öldürürüz dediler. Evde yaklaşık üç saat boyunca arama

yaptılar. Her birimizi ayrı odalarda tutup odalardan çıkmamıza izin vermediler. İki oğlumu

da balkonda yüz üstünde saatlerce tuttular. Hareket etmelerine izin vermediler. Evimizi

dağıtıp ayakkabıları ile girip evimizi kirlettiler. Çocuklarıma bağırıp hakaret edince

tansiyonum yükseldi. Benim birçok hastalığım var. Başımıza her şey gelebilirdi. Oğlum

Mustafa Kolakan’ı gözaltına aldılar. Oğlumdan henüz bir haber alamadık. Bize hakaret,

küfür, tehdit ederek kötü muamelede bulunan polislerden davacı ve şikayetçiyim. Bu konuda

derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

23 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Edip Çelik, şu

beyanlarda bulundu: “22.08.2019 tarihinde gece saat 02.00 civarında kapı sesi ile uyandık.

Page 90: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

90

Kapıyı kırarak içeriye girdiler. Evimizde o gece ben, eşim, 3 çocuğum ve oğlumun arkadaşı

bir misafirimiz bulunuyordu. Bulunduğumuz odalara girip, bizleri yere yatırıp başımıza silah

dayadılar. Vücudumuza rast gele tekmeleyerek darp ettiler. Bizlere kötü muamele ve

hakarette bulundular. Bize “hayatınız bitti”, oğluma da “sen öğrencisin artık okuma şansın

yok” dediler. Oğlum Zana, polislerin görünce korktuğu için evden kaçmaya çalıştı. Ancak

merdiven başında polis tarafından yakalandı. Yakalandıkları anda çocuğumu feci şekilde

dövmeye başladılar. Çocuğumun sesleri, bütün bina sakinleri tarafından duyuluyordu. Kapıya

çıkan birkaç komşumuz, tehdit edildi. Oğlum Zana gözaltına alındı. Eşim dışında evde

bulunan herkese fiziki veya psikolojik şiddet uyguladılar. Bizi önce ayrı ayrı odalarda, daha

sonra tek bir odada toplayarak şiddet uygulamaya devam ettiler. Ve bu durum tam 2,5 saat

sürdü. Maruz kaldığım işkence sonucu vücudumun pek çok bölgesinden darp edildim. Bize

vurduklarında çıplak elle vurmuyorlardı. Ellerinde vücuda değdiğinde şiddetli şekilde acı

veren bir cisim vardı. Ama ne olduğunu anlayamadık. Daha sonra sabah doktora gidip, darp

raporu aldım. Eve gelen polis sayısını bilmiyorum. Ama gittiklerinde, 6 zırhlı araç ve birkaç

tana beyaz ranger tipi araçtı gördük. Daha sonra komşularımızdan aldığımız bilgilere göre,

evimizi basan polis sayısı 50 civarındaymış. Bana ve aileme işkence ve kötü muamelede

bulunan kolluk kuvvetlerinden şikayetçiyim. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.

Ozan Çelik, ise şu beyanlarda bulundu: Kapıyı kırarak içeriye giren polisler, bulunduğum

odaya geldi. Beni yüzüstü yere yatırıp, daha sonra üzerimde gezinmeye başladılar. Tekme ve

yumruklarla vuruyorlardı bana. Tehdit ve hakarette bulundular. Yarım saat maruz kaldığım

şiddetten sonra, beni babam ve misafirimin bulunduğu odaya götürdüler. Burada hepimizi

darp etmeye devam ettiler. Ben ve ailemin maruz kaldığı işkence ve kötü muamele nedeniyle,

derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

26 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Evin Yıldız, şu

beyanlarda bulundu: “Ablam Leyla Yıldız Diyarbakır Kadın Cezaevinde bulunmaktadır.

15.08.2019 günü açık görüşe gittiğimde arama odasında infaz koruma memuru beni odada

elleri ile aramaya başladı. Orada bu kıyafetler ile görüşe gidemezsin dedi. Bunun üzerine ben

hep bu kıyafetler ile gidiyorum, kıyafetimde bir sorun yok dedim. Hatta başka bir memur

kıyafette sorun yok diyerek beni onayladı. Bunun üzerine beni arayan memur bize hitaben “ o

ayakkabıları çıkar, köpekler” diyerek hakaret etti. Arkadan saçlarıma uzandı ancak araya

annem girince fiziki müdahalede bulunamadı. Bana daha sonradan öğrendiğime göre 1 aylık

görüş yasağı cezası vermişler. Ancak bana tebliğ edilen herhangi bir yazı yoktur. Bu konuyla

ilgili bugün savcılığa suç duyurusunda bulundum. Derneğinizden bana verildiği söylenen

görüş yasağına itiraz etmem noktasında yardımcı olmasını istiyorum.”

2 Eylül 2019 tarihinde Bingöl’ün Uydukent Mahallesi’nde baba ve iki çocuğunun polis

tarafından darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre; Lokantada

çalışan A.Ç. isimli genç, motosiklet ile sipariş dağıtırken “dur” ikazını duymadığı

gerekçesiyle polisler tarafından takip edilerek durduruldu. Motosikleti durduran polisler,

A.Ç.’ye hakarette bulunup bir süre darp etti. Kardeşinin darp edildiğini gören A.Ç.’nin

ağabeyi polisleri engellemek isterken polislerin müdahalesine maruz uğradı. Polis, A.Ç. ve

ağabeyini gözaltına almak istedi. İki çocuğunun polislerce darp edilip gözaltına alınmaya

çalışıldığını gören baba da, olaya müdahale etmek istedi. Ancak baba da polisin şiddetine

maruz kaldı. Sokak ortasında baba ve iki çocuğu yere yatırılıp, ters kelepçe takılarak gözaltına

alındı. Olay, cep telefonuyla çevredekiler tarafından an be an kaydedildi.

2 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Urfa’nın Haliliye ilçesi Devteşti Mahallesi’ndeki işyerinden 17 Ağustos gecesi motosikleti

ile arkadaşı Sedat Demirer’i almaya giden Ramazan Çakmak, arkadaşını alıp işyerine

Page 91: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

91

döndüğü esnada Salih Özcan Bulvarı mevkiinde peşlerine takılıp kendilerini durduran polisler

tarafından darp edildikleri iddia edildi. Savcılığa suç duyurusunda bulunan Çakmak, konul ile

ilgili şunları anlattı: “Polisler 3 kişiydi. Olay Devteşti Mahallesi’nde yaşandı. Ben arkadaşımı

motorumla alıp dükkânıma götürecektim. O sıra yolda siren sesi geldi. Siren sesinden sonra

‘Sağa çek’ anonsunu duyduk. Biz de motoru hemen sağa çektik. O sıra biz kimlik falan

sormalarını beklerken arabadan iner inmez, bizleri copla darp ettiler. Bize ters kelepçe yapıp

dövmeye devam ettiler. Bir süre bizleri o halde bagaja koydular. Bagajda da bir süre

dövdüler. Bunların hepsi olayın yaşandığı yerdeki güvenlik kamerasında da görülüyor. Şehir

içinde dövdükten sonra bizi karakola falan da götürmediler. Dağa götürdüler. Orada bizi

tehdit ettiler. Polisler hastaneye gidip darp raporu alıp almayacağımızı sordu. Ben de ‘Tabi

ki hastaneye gideceğiz. Bir saattir bizi dövüyorsunuz’ dedim. O sıra orada bir polis de,

“Arabanın arkasında uyuşturucu var. Onları ceplerine koyun. Bize de ‘niye dövdünüz’ diye

sorarlarsa ‘üzerlerinde uyuşturucu yakaladık diye dövdük’ deriz” dedi. Ben de bizim

hırsızlıkla uyuşturucuyla hiçbir alakamız yok dedim. Sonra bizim kelepçemizi söküp dağda

bıraktılar. Biz de hastaneye gidip darp raporu aldık. 2 gün iş görmemezlik raporu aldık. Biz

bu olayın peşini bırakmayacağız. Bizim başımıza gelen başkasının başına gelmesin. Polisten

böyle bir şey beklemezdik.”

6 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Ağrı Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan oğlu Haydar Sever’i Çarşamba günü (4

Eylül) ziyaret eden annesi Kudret Sever’in, kendilerine çıplak arama dayatmasında

bulunulduğunu söylediği öğrenildi.

9 Eylül 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Ekrem Değirmenci, şu

beyanlarda bulundu: “26 Haziran 2019 tarihinde Batman Yeşiltepe mahallesinde bulunan

ve işyeri olarak kullandığım Kahvehanemde akşam saat dokuz sularında otururken Mele

Abdullah Tımoki Parkından silah sesleri gelmeye başladı. Özellikle kadın ve çocukların

yoğunlukta olduğu bir alanda sıkılan silah seslerinden insanların koşuşturduğuna tanık

oldum. Ne olup bittiğini öğrenmek için parka doğru gittim. Parka vardığımda kalabalık bir

polis kitlesinin ellerinde uzun namlulu silahlarla uyuşturucu kullanan gençlere yönelik bir

operasyonun düzenlendiğini ve silahların bu yüzden sıkıldığını öğrendim. Polislere “sizin bu

gece vakti bu kadar insanın huzurunu bozmaya hakkınız yoktur” diyerek uyarıda bulundum.

Bir süreliğine alanı terk eden polisler yaklaşık yarım saat sonra tekrar geri döndüler. Önce

kalabalığı hakaret ve küfürlerle dağıtan polisler kendilerine atılan bazı cisimlerden yeğenim

Musa Değirmenci ile İşyerimin mülkiyet sahibi Şirin Acet’i sorumlu tutarak dövmeye

başladılar. Ben de dışarı çıkıp sizin vatandaşa cadde ortasında işkence yapmaya hakkınız

yoktur” diyerek uyarıda bulundum. Bu defa bana yönelen polisler beni de diğerleri gibi yere

yatırarak dövmeye başladılar. Sonrasında üçümüzü alıp 10 Nisan karakoluna götürdüler.

Karakolda verdiğimiz ifadede işkence gördüğümüz için polislerden şikayetçi olduğumuzu

belirttik. Olayın olduğu günden beri bize her hangi bir bildirim yapılmamıştır. Mevcut

durumuzla ilgili sizlerden hukuki destek talebinde bulunuyorum.”

28 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sezgin Ertem, şu

beyanlarda bulundu: “4 -5 gün önce evimin iki sokak aşağısında TEM şube ait zırhlı bir

aracın içine alındım. Zırhlı aracın içine alındığımda kendilerince benim artık adam

olmayacağımı belirtip şiddete başladılar. Hakaretler ve ağza alınmayacak küfürler ettiler.

Yumrukla, ellerinde bulunan demir sopa ve zincire benzer bir cisimle sert bir şekilde bana

vurdular. Yine kafama dipçikle vurdular. Genelde sırtıma vurdular. Mahrem bölgeme tekme

vurdular. Halen acıdığından dolayı lavaboya çıkmakta zorlanıyorum. Bu bir iki saat boyunca

zırhlı araç içinde bana işkence ettiler. Zırhlı aracın içinde 4 kişi vardı. Şiddet yapan kişi kirli

Page 92: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

92

sakallı sarı tenliydi, diğer iki kişiyi yüzlerini gözlük ve bezle kamuflaj yaptıklarından dolayı

teşhis yapmam mümkün değil. Diğer kişi ise esmer tenli 1.85-1.90 boylarında iri biri, uzun

sakallıydı. Şiddetin fazla olmasından dolayı kimin nerden vurduğunu, kim vurduğunu

göremiyordum. Göğsüme tekme vurduklarından dolayı nefesim kesilip aracın içerisinde

yüzüstü düştüm. Uzun bir süre acıyı hissedemez olmuştum. Beni bir süre sonra tekrar

aldıkları yer olan sokağa bırakıp tekrar görüşürüz diyerek ayrıldılar. Bu şiddetten sonra darp

edildiğime dair fotoğrafları evimde çektim. Koktuğumdan dolayı hastaneye gitmeyip evimde

kendi imkânlarımla tedavi olmaya çalıştım. Yaşanan bu şiddete dair fotoğrafları eşim

Derneğinizin e mail adresi ile paylaşacaktır. Yukarıda ayrıntısıyla belirtiğim üzere uzun bir

süredir Diyarbakır TEM şube polisleri tarafından sürekli işkenceye maruz kalıyorum ve beni

ölümle tehdit ediyorlar. Yaşananlarda dolayı söz konusu faillerden şikâyetçi olup hukuki

destek sunmanızı talep ediyorum.”

3 Ekim 2019 tarihinde Urfa'nın Siverek ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 1 yurttaşın (Cengiz Sarıçiçek)

gözaltına alındığı öğrenildi. Baskın esnasında, kardeşlerinin gözaltına alınmasına itiraz eden

ağabeyleri Mahmut ile Cihan Sarıçiçek'in jandarma tarafından darp edildikleri ve vücutlarında

morluklar oluştuğu öğrenildi.

6 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’de polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın

(Abdullah Kaya) “Örgüte yardım ve yataklık ettiği” gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.

Evlerine yapılan polis operasyonu sırasında yaşadıklarını anlatan baba Şükrü Kaya, şunları

belirtti: “Sabah namazından sonra birden bir gürültü ile irkildim. Polis olduğunu anladım ve

kapıyı kırmamaları için hemen kapıyı açacağımı belirtememe rağmen durmadılar ve kapıyı

kırarak göğsüme silah dayadılar.”

11 Ekim 2019 tarihinde Mardin'in Nusaybin ve Kızıltepe ilçelerinde yapılan ev

baskınlarında, 5 HDP ve DBP’linin (DBP PM Üyesi Yasemin Demirkaya, DBP Nusaybin ilçe

Eşbaşkanı Celal Ata, HDP'li Nusaybin Belediye Meclis üyesi Nazım Kök, HDP Mardin İl

yöneticisi Neda Alper, HDP çalışanı Erhan Mutlu) gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına

alınan DBP Nusaybin İlçe Eşbaşkanı Celal Ata'nın, darp edildiği iddia edildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek

polis tarafından düzenlenen ev baskınında, kızı gözaltına alınan Cengiz Abiş isimli yurttaşın

kafasına silah dayanarak “Sıkayım mı, sıkayım mı" şeklinde tehdit edildiği öğrenildi.

16 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın (Çimen Ülker) sosyal medya paylaşımları gerekçe

gösterilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Binanın giriş kapıların kırılarak içeri girildiği baskın

esnasında, Çimen Ülker’in polislerce tekmelenerek darp edildiği ve buna karşı çıkan anne

Müşeher Ülker’in kafasına silah dayanarak “Sen sus, yoksa seni öldürürüz” ve “Seni boğarım

kimsenin haberi olmaz” tehditlerine maruz kaldığı öğrenildi.

18 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ahmet Deniz, şu

beyanlarda bulundu: “Ben 15/10/2019 günü yanımda bulunan İhsak DAĞ isimli sınıf

arkadaşım ile birlikte öğrencisi olduğumuz Silvan Meslek Yüksek Okulundan Diyarbakır

dönmek için belediyeye ait halk otobüsüne bindik. Otobüs içinde arkadaşım İshak ile hem

muhabbet ediyor hem de şakalaşıyorduk. Diyarbakır şehir merkezine girdikten hemen sonra

Dicle köprüsü üzerinde bulunan polis noktasında otobüs durdu. İçeriye giren polisler beni

aşağıya indirdiler. Daha sonra polis noktasının arkasına götürüp bana saldırmaya

Page 93: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

93

başladılar. Sayılarını hatırlamadığım polis memurları beni orada bulunan bir aracın

kaportasına yüz üstü dayadı, beni yaklaşık 5 dakika boyunca dövdüler. Daha sonra beni ters

kelepçeleyip gelen resmi bir polis ekibine teslim ettiler. Beni alan polis memurları toplu konut

karakoluna götürdüler. İfademi alan polis memurları bana birkaç evrak imzalattılar ve daha

sonra serbest bırakıldım. Başıma gelen bu ola ile ilgili darp raporu almak üzere Diyarbakır

Selahattin Eyyübi devlet hastanesi acil bölümüne giderek muayene oldum. Orada bulunan

doktor raporu bana veremeyeceğini ancak savcılık ve ya karakolun raporu alabileceğini

söyledi. Ben yaşadığım bu olayın soruşturulması ve polis memurlarının cezalandırılması için

derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

21 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Satiye Ok, şu

beyanlarda bulundu: “Ben Diyarbakır’da ikamet ediyorum. İkamet ettiğim adreste 18 Ekim

günü sabaha karşı saat 04.00 sularında gürültüyle uyandım. Kapımız hiç çalınmadan direk

kırılmaya çalışılıyordu. Ne oluyor diyerek kapıyı açtık. Yüzleri maskeli özel harekat polisleri,

ben ve evde bulunan iki ev arkadaşımı yere yatırıp ellerimizi arkada kelepçelediler.

Yerdeyken beni darp ettiler, kafama bastılar, saçlarımı çektiler, kafama yumruk attılar. Sonra

bizi ayrı odalara aldılar. Odada beni yüzüstü yere yatırdılar. Silah namlusu kafama

doğrultulmuştu. Telefonumun kilidini açmamı istediler. Açmazsam parmağımı kıracaklarını

söylediler. Parmağımı kırmaya çalıştılar. Yumrukladılar. Kafama vurdular. Sürekli vücuduma

tekmelerle vuruyorlardı. Tecavüzle tehdit ettiler. Sözlü taciz ettiler. Yüzümle, saçlarımla

oynadılar. İki saat boyunca, “Burda ne yapıyorsunuz? O.. mu yapıyorsunuz? O… lar. A…

kodumun” gibi cinsiyetçi küfürler ettiler. Sonra ters kelepçe takarak salona götürdüler. Bu

sırada evi dağıtıyorlardı. Salonda Beren Atıcı adlı arkadaşımın elleri plastik kelepçe ile bağlı

şekilde başını bir battaniye ile dolayarak boğmaya çalışıyorlardı. Beren, “Bırakın beni nefes

alamıyorum, boğuluyorum” diye bağırmaya çalışıyordu. O sırada kustu. Beren ile ilgili

gözaltı kararı olmadığı halde o da hakaret ve işkenceye maruz kaldı. 2-3 gün ayağa

kalkamadı. Saçlarımı keseceklerini söylediler. Ama kesmediler. Evi darmadağın ettiler.

Arama bitince saat 06.00 gibi kafamızı duvara dayayıp evrak getirdiler. Evde hasar

olmadığına dair imzalamamızı istediler. İmzalamadık. O sırada komşuyu şahit olarak

getirdiklerini fark ettim. Plastik kelepçeyi o kadar sıkmışlardı ki kelepçe ellerimi kesti. Bizi

gözaltına aldıklarında arkadaşım Beren gerekçesini sordu. “Siz biliyorsunuz” diye cevap

verdi biri. Beni önce hastaneye sonra parmak izine götürdüler. Yolda da kötü muamele devam

etti. Burada da sözlü taciz ve kötü muamele devam etti. Bunu protesto etmek için açlık grevine

girdik. Ertesi gün savcılığa çıkardılar. Hakim adlı kontrol şartı ile serbest bıraktı. Eve

döndüğümde ev darmadağındı ve cüzdanımdan 100 Dolar ve 50 Euro alındığını fark ettim.

Ayrıca Ziraat Bankası’na ait banka kartımı bulamadım. Maruz kaldığım bu insan hakları

ihlalleri ile ilgili derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

21 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Helin Yağmur

Uci, şu beyanlarda bulundu: “Ben Diyarbakır’da öğrenciyim. İkamet ettiğim adreste 18

Ekim günü sabaha karşı saat 04.00 sularında gürültüyle uyandım. Kapımız hiç çalınmadan

direk kırılmaya çalışılıyordu. Ne oluyor diyerek kapıyı açtık. Yüzleri maskeli özel harekat

polisleri, ben ve evde bulunan iki ev arkadaşımı yere yatırıp ellerimizi arkada kelepçelediler.

Yerdeyken sırtıma bastılar. Sonra bizi ayrı odalara aldılar. Odada beni yüzüstü yere

yatırdılar. Silah namlusunu kalçamın üzerinde gezdiriyorlardı. Telefonumun kilidini açmamı

istediler. Ben o sırada kötü muameleye maruz kalıyordum. Telefonu açamadım. Sonra

yüzüme, karnıma ve belime postallarıyla vurmaya başladılar. Sonra ters kelepçe takarak

salona götürdüler. Bu sırada evi dağıtıyorlardı. Salonda Beren Atıcı adlı arkadaşımın elleri

plastik kelepçe ile bağlı şekilde başını bir battaniye ile dolayarak boğmaya çalışıyorlardı.

Beren, “Bırakın beni nefes alamıyorum, boğuluyorum” diye bağırmaya çalışıyordu. Beni

Page 94: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

94

pencerenin önüne götürdüler, diğer ev arkadaşım Satiye Ok’u da salona getirdiler. Beren’i

salondan çıkardılar. Salonda telefonu açmam için baskıları devam etti. “O… lar, a…

kodumun” şeklinde hakaretler ediyorlardı. Saçlarım dağılmıştı. Bir tanesi yüzümü okşayarak

saçlarımı kaldırdı, kendimi geri çektim. Bunun üzerine yakamdan tutarak kendine çekti,

yüzünü açarak “Bu yüze iyi bak. Senin o güzel yüzünü mahvedeceğim” dedi. Bir tanesi,

“Makas getirin saçlarını keselim” dedi. Bir tanesi, “Helin canım korktun mu? Korkma

canım” diyordu. Sonra beni odaya aldılar. Kadın polis nezaretinde üstümü değiştirdim. Sonra

erkek arkadaşıma dair rahatsız edici sorular sordular. Ellerimi ters kelepçele ile çok sıkı

şekilde bağladılar. Ellerimin acıdığını söyledim. Umursamadılar. Arama sırasında onlara

eşlik etmemize izin vermediler. Beren’e “Evde herhangi bir hasar var mı?” diye sordular.

Evde hasar olmadığına dair bir belge imzalamamızı istediler. İmzalamadık. Arkadaşım

Beren, “Arama kararınız var mı? Neden gözaltına alıyorsunuz?” diye sordu. “Siz

biliyorsunuz” diye cevap verdi biri. Ellerim çok sıkı bağlı olduğu için ayakkabılarımı Beren

giydirdi. Beni önce hastaneye sonra parmak izine götürdüler. Yolda da kötü muamele devam

etti. Gözaltında çıplak arama dayatıldı. Kabul etmedim. Burada da tehditler ve kötü muamele

devam etti. Bunu protesto etmek için açlık grevine girdik. Ertesi gün savcılığa çıkardılar.

Hakim adlı kontrol şartı ile serbest bıraktı. Eve döndüğümde ev darmadağındı ve

cüzdanımdaki 220 TL’nin 200 TL’sini almışlardı. Ayrıca erkek arkadaşımla fotoğraflarımın

olduğu flash bellek alınmıştı. Maruz kaldığım bu insan hakları ihlalleri ile ilgili

derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.

30 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Beren Atıcı, şu

beyanlarda bulundu: “Ben belirtmiş olduğum adreste Satiye Ok ve Helin Yağmur ÜCİ ile

birlikte İkamet ediyorum. 18 Ekim günü sabaha karşı saat 04.00 sularında büyük bir

gürültüyle uyandım. Kapıya doğru gittiğimde yüzleri maskeli özel harekat polislerinin

kapımızı kırdığını ve içeri girdiğini gördüm. Polisler bana silah doğrultup yere yatırdılar. O

sırada diğer iki arkadaşım da evdeydi. Onları da aynı şekilde yere yatırdılar. Bize

isimlerimizi sordular. İsimlerimizi söyledikten sonra benim dışımdaki iki kişi için geldiklerini

anladım. Bu sıraa benim telefonuma mesajlar geliyordu. Polislerden biri telefonumu getirip

şifremi girmemi istedi. Ben de telefonu alıp panikle tamamen kapattım. Bunun üzerine beni

darp etmeye başladılar. Daha sonra saçlarımdan sürükleyerek beni oturma odasına götürdü.

Israrla bana telefonumu açmamı söylediler. Ben de neden açmak istiyorsunuz diye sordum.

Soruma cevap vermeyip sürekli küfür ve hakaret ettiler Ben kabul etmeyince beni tecavüz ile

tehdit ettiler. Bu sırada belime karnıma tekme atıp bana çok ağır küfürler ettiler. Daha sonra

üstüme çarşaf attılar ve bu şekilde darp ve hakaret etmeye devam ettiler. Üstümde çarşaf

varken çığlık attığım için beni boğmaya kalktılar. Bu sırada ben nefessiz kaldım ve atak

geçirdim. Ben kusmaya başlayınca çarşafı kaldırıp beni tekrardan odaya götürdüler. Bu

sırada ellerim arkadan kelepçeli bir şekildeydi. Bu durum tahminimce 20-25 dakika kadar

sürdü. Daha sonra içlerinden biri çantamı karıştırmış ve arkadaşıma ait olan o gün benim

kullandığım 34 JF ile başlayan gri ford fiesta model aracın anahtarını buldular. Dışarıda

park halinde bulunan aracı açıp içini aradılar ve daha sonra bana hem ev ile ilgili hem de

araç ile ilgili yapılan arama sonucunda herhangi bir zarar bulunmadığı ile ilgili evrak

imzalatmak istediler. Ancak tuttukları tutanak okunmaya uygun olmadığı için ben imzadan

imtina ettim. Ev arkadaşlarım olan Satiye OK ve Helin Yağmur ÜCİ’yi gözaltına alarak

evden ayrıldılar. Ben yaşadığım bu işkence olayı nedeniyle yaklaşık 1 hafta boyunca yatmam

gerekti. Bana işkence uygulayan ve hakaret eden kişiler hakkında şikayetçiyim.

Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

23 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Merkez Kayapınar ilçesinde polis tarafından

sabah saatlerinde düzenlenen ev baskınında, 1 kişinin (Fekrat Kurt) gözaltına alındığı

Page 95: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

95

öğrenildi. Baskın sırasında evin koçbaşı ile kırıldığı ve evden bulunanların yere yüzüstü

yatırıldığı öğrenildi.

23 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bulunan bir kafeye polis

tarafından baskında, 1 yurttaşın (İbrahim Ay) tekme, tokat ve silah dipçikleriyle darp edilerek

gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Kasım 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Fevziye

Kolakan, şu beyanlarda bulundu: “Ben halen (size bildirmiş olduğum) adreste eşim Fahri

Kolakan ve 2 oğlumla (Hasan ve Mustafa) birlikte ikamet ederim. Eşim Fahri Kolakan 86

yaşında olup hastadır. Oğlum Mustafa ise cezaevinden bu yıl çıktı. Yukarıda belirtmiş

olduğum ikametime bu gece (27.11.2019) yarısından sonra polis güçleri tarafından arama

adı altında baskın yapıldı. Polisler evimin dış kapısını kararak içeri girdiler. Evin kapısının

kırılması ile yaşanan sesten dolayı hepimiz uyandık. Evimiz üç odalıdır. Yaklaşık 15-20 kişilik

yüzleri kapalı olan polisler ani şekilde odalara girerek bizleri yerden kaldırarak yüz üstü

bizleri yere attı. Ben ve oğlum Mustafa aynı yerde yüz üstü yerde tutulduk. Hasan farklı yerde

yüz üstü yerde tutulmuştu. Eşim ise yatağı üzerinde yüz üstü yerde bekletildi. Bu şekilde tüm

oda, salon ve banyo gibi evin tüm eklentilerinde köpek eşliğinde arama yapıldı. Arama

yapıldığı esnada polisler sinkaflı küfürler ve hakaretler ediyordu. Yaklaşık 2 saat boyunca

evde köpek ile birlikte arama yapıldı. Arama neticesinde evden benim gördüğüm ve anladığım

kadarıyla duvarda asılı olan oğlumun çerçeveli fotoğrafına el koyup götürdüler. Bunun

dışında ne tür eşya götürdüklerini bilmiyorum. İmamın ezan okumasından bir süre sonra

ancak evden ayrıldılar. Arama sonrası oğlum Mustafa’yı gözaltına alıp götürdüler. Yaşanan

arama neticesinde evin tüm eşyaları darmadağın ettiler, yine evin dıştan açılan çelik kapı ile

içten açılan kapıyı kırdılar. Evin kapıları halen kırık vaziyette durmaktadır. Bununla birlikte

arama sırasında yukarıda belirtiğim gibi polisler bize sinkaflı küfürler ile hakaretler ettiler.

Arama devam ederken eşimin tuvalet ihtiyacının giderilmesine izin vermediler. Evde arama

sırasında gezen köpek, dışkısı ve pisliği ile evimizi kirletti. Bu aramada oğlumun gözaltına

alınmasından dolayı derin endişe ve üzüntü duymaktayım. Yaşananlar benim açımdan işkence

ve kötü muameledir. Oğlum cezaevinden çıktıktan sonra üç defa evden bu şekilde alınıp

gözaltına alınmaktadır. Oğlumun ceza infazı bitmiştir. Herhangi bir suçu bulunmamaktadır.

Belirttiğim gibi yaşanan bu durumdan dolayı sorumlulardan şikâyetçiyim. Ben ve aileme kötü

muamelede bulunan polisler hakkında suç duyurusunda bulunmanızı ve tarafıma hukuki

destekte bulunmanızı talep ediyorum.”

27 Kasım 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Metin Ekinci, şu

beyanlarda bulundu: “27 Kasım 2019 tarihinde anne ve babamın yaşadığı (size bildirmiş

olduğum) adreste sabah 05.00’de 20’ye yakın özel harekat polisi baskın yaptı. Kapıyı kırmaya

çalışırlarken annem Gazali Ekinci sesleri duyup kapıyı açmıştır Eve giren polisler annemi bir

odaya kilitlemiş, daha sonra babam Abdulkadir Ekinci’yi evden almışlardır. Evin her tarafını

aradıktan sonra babamı alıp götürmüşlerdir. Olaydan çok korkan annem sabah 08-08.30

sularında evime gelip durumu anlattı. Daha sonra evde yaptığımız incelemede evin her

tarafının dağıtıldığını, süpürgeliklerinin kırıldığını gördüm. Yapılan aramada aileme ait

olmayan 5 adet materyal bırakıldığını fark ettik. Özel harekat polisleri 2018 yılına ait

Demokrasi ve Welat gazeteleri bırakıp sahte suç unsurları yaratmaya çalışmışlardır. Babamı

götürdükten sonra onu nereye götürdüklerine ve ne için götürdüklerine dair herhangi bir

bilgilendirme yapılmamıştır. Bu durum babamın can güvenliğiyle ilgili endişelenmemize yol

açmıştır. Maruz kaldığımız bu durumun bertaraf edilmesi için derneğinizden destek talep

etmekteyim.”

Page 96: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

96

4 Aralık 2019 tarihinde İHD Mardin Şubesine başvuruda bulunan Hatip Öncü, özetle;

Mardin Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında iken işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını

belirterek hukuki destek talebinde bulunmuştur.

6 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’nın Tutak ilçesine bağlı Soğukpınar (Mûşîyan) köyünde

sabah saatlerinden yapılan operasyonda silahlı çatışma çıktığı ve çatışma sırasında 3 çocuk

babası Murat Kaya isimli yurttaşın yaşamını yitirdiği öğrenildi. Köyde 10 yurttaşın gözaltına

alındığı, Cemal Aksoy adında bir kişinin de yaralanıp Van Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı

öğrenildi. Operasyon sırasında askerler tarafından köylülere işkence edildiği belirtildi. Sosyal

medya organlarında çeşitli hesaplardan yayınlanan fotoğraflarda askerlerin yurttaşlara kötü

muamele bulunduğu görüldü. Çatışmada yaşamını yitiren Murat Kaya'nın kardeşi Mehzer

Yalçın, olayla ilgili bir haber ajansında yaptığı açıklamada şunları belirtti: "Panik olunca

kaçmaya başladık (Köyde silah seslerinin yükseldiği sırada). Kardeşim o esnada olaya yakın

bir yerdeydi. O da bizim gibi olayı merak edip ayağında terliklerle dışarı çıkmıştı. Bir diğer

kardeşim Fettah Yalçın'ı gözaltına aldılar. Kardeşimin şu anda nerede tutulduğunu

bilmiyoruz. Bize söylemiyorlar. Karakola gittiğimizde askerler bizi kovuyor. Köyde içinde

kadınlarında olduğu onlarca kişiyi gözaltına aldılar. Olay sonrası köyde kadınlar erkekleri ve

gençlerin hepsini okula topladılar. Daha sonra bizi bıraktılar. Onlarca köylüyü de gözaltına

aldılar. Murat kardeşim suçsuzdu.”

6 Aralık 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Remzi Akkaya, şu

beyanlarda bulundu: “Sabah Saat 05.00 civarında evimizin kapısı hızla çalındı. Uykudan

uyandık. Babam hemen kapıya yöneldi ve sonrada kapıyı açtı. Ben bulunduğum odadan

dışarıyı çıktığım sırada kapı açıldı. Kapı açılır açılmaz bağırarak “Yat yere” dediler. İçeriye

10-15 civarında özel harekat polisi girdi. Yüzlerinde maske vardı. Silahların emniyetlerine

dikkat ettim. Açık vaziyetteydi. Babam her ne kadar, ortamı sakinleştirici bir üslupta

konuşmaya çalışıyorsa da, onlar sert tavırlarını sürdürerek “Yat yere yoksa sıkarız” şeklinde

konuşmaya devam ediyordu. Babam, annem ve ben, yüzüstü yere uzandık. 10 dakika boyunca

bu şekilde kalmaya zorlandık. TEM şube polisleri içeriye girince, özel harekat polisleri dışarı

çıktı. Bizde yerden kalktık. Bizi salonda tutup, evimizde arama yapmaya başladılar. Bu arada

alt komşumuz çağrılmıştı. Aramadan sonra, tutanak tutup babamı gözaltına aldılar. Gözaltı

gerekçesini öğrenmek istedik. Bize konu hakkında bilgi verilmeyip, sadece “hakkında

yakalama kararı var” denildi. Avukatımız gün içerisinde kendisiyle bir görüşmede bulundu.

Şeker hastası, ancak ilaçları yanındadır. Durumu ve sağlığının iyi olduğunu söyledi. Babam,

derneğinizin üyesidir. Yapılan ev baskınında yaşadığımız kötü muamelenin bilinmesini

istedik. Bu amaçla başvuruda bulunduk.”

9 Aralık 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ramazan Çiftçi,

şu beyanlarda bulundu: “08.12.2019 tarihinde sabah saat altı sıralarında köyümüze çok

sayıda asker ve polis geldi. Yaklaşık 10 tane panzer ve zırhlı araç ile çok sayıda sivil araçla

geldiler. Benim evim Recep ve İbrahim abimlerin evlerine çok yakındır. Bu sebeple sesleri

duymam ile evden dışarı çıktım. İki abimin evine de aynı anda baskın yaptılar. Recep abim

evde yoktu. Oğlu Lokman ve eşi Nuriye evdeydi. Asker ve polisler Recep abimin evlerinin

kapısını kırarak içeri girdiler. Bu esnada yeğenim Lokman ve yengem Nuriye’ yi itip kalktılar.

Onları yere yatırıp tekme attılar. Yeğenim Lokman’ a ters kelepçe taktılar. Evden çok fazla

bağırış sesi geliyordu. Polisler “ baban PKK’ya yardım ediyor, her şeyi biliyorsun bize

anlat.” Diyorlardı. Yeğenim bilmiyorum dedikçe ona vurup küfür ediyorlardı. Sesler dışarı

geliyordu. Diğer abimin evi de çok yakındı. İbrahim abimi, evlerinin önünde bulunan ahıra

götürdüler. Orada çok fazla işkence ettiler. Abim sürekli bağırıyordu. Ben ahırın önünden

ayrılmadığımda bir asker bana silah doğrultup git buradan sesine vururum diye tehdit etti.

Page 97: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

97

Ben de abime işkenceyi bırakın yoksa bir yere gitmem dedim. Ona rağmen abimi

bırakmadılar. Abim yaklaşık 6 saat ahırda işkence gördü. Onu çıkartmadılar. Polislerin

çoğunun üstünde tem yazılıydı. Köydeki insanlar evlerimize geldiler. Polis ve askerlerin

işkencelerine tepki gösterdiler. Bu sayede onlar da işkenceyi bitirdiler. Abim Recep Hatay

Dörtyol’da çalışıyordu. Onu da dün saat 10 civarında gözaltına aldılar. Yapılan bütün bu

eylemler hukuka aykırıdır. Bize Neden böyle hakaret ve işkence yaptılar anlamadım. İki abim

ve yeğenim Lokman şu an gözaltındalar. Sağlık durumlarından endişe ediyorum.

Derneğinizden bu olayla ilgili gereken bütün işlemleri yapmasını ve suç duyurusunda

bulunmasını talep ediyorum.”

20 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, Sur

Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir ile Belediye Meclis Üyesi Yılmaz

Eken’in gözaltına alındığı öğrenildi. Eş zamanlı olarak ilçe belediye binasına da baskın

düzenlendiği ve binada arama yapıldığı öğrenildi. Sabah 05.30'da çalan kapıyı açmaları ile

birlikte Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, eşi ve oğlunun yere yatırıldığı ve kafalarına silah

dayandığını belirtildi.

27 Aralık 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Erdem Yalçıner,

şu beyanlarda bulundu: “25 Kasım 2019 Çarşamba günü kardeşim Baver Yalçıner (23)

evimizin bulunduğu sokaktaki markette arkadaşı oturuyorken narkotik ekipleri sokağa baskın

yaptı. Polisler bir grup genci kovaladılar ardından olaylardan habersiz arkadaşıyla oturan

kardeşime yöneldiler. Kardeşime ağır küfürler edip dövdüler. Yaklaşık 20 polis vardı. Çok

feci şekilde polis şiddetine maruz kalan kardeşimin göğsüne elektrik şoku verdiler. Şoku

verdikten sonra kardeşim kustu ve çığlıkları mahalleyi inletiyordu. Daha sonra kardeşimi

Bağlar Karakoluna götürdüler (İstasyon Mahallesi). Orada da joplarla şiddet uygulamaya

devam ettiler. Daha sonra Asker hastanesine kontrole götürmüşler ama kardeşim feci şekilde

darp edilmesine rağmen darp bulgusuna rastlanmadığına dair rapor verilmiş. Kardeşime

şiddet uygulayan polislerden biri kardeşimin şiddetine maruz kaldığı gerekçesiyle şikayetçi

olmuş. Kardeşimin beyanına göre karakolda cebine küçük bir uyuşturucu koymuşlar ve

sanırım o sebeple kardeşimi tutukladılar. Kardeşimin maruz kaldığı işkenceyi yapanlardan

görevlerini kötüye kullandıkları için şikayetçiyim. Bu hususta derneğinizden destek talep

etmekteyim. Ayrıca maruz kaldığımız durumun duyurulması için kişisel bilgilerimin

saklanması şartıyla durumu basınla paylaşmanızı da talep etmekteyim”

3 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Van'ın Erciş ilçesinde 2015 yılında tutuklanan Hamdullah Aydemir adlı tutuklu 20 Aralık

2018’de Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi'nden Diyarbakır 1 No’lu T Tipi Kapalı

Cezaevi'ne sevk edildi. Cezaevine sevk sırasında Elazığ'daki cezaevinde bir gece tutulduğunu

belirten Aydemir, burada sabaha kadar sistematik işkenceye maruz kaldığını aktardı.

Kardeşinin sevk edildiği hafta kendilerini aramamasından ötürü cezaevi yönetimiyle iletişime

geçtiklerini ve avukatı aracılığıyla kardeşinin 4 gün sonra Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı

Cezaevi'ne sevk edildiğini öğrendiğini belirten ağabeyi Mehmet Aydemir, 28 Aralık 2019

tarihinde yaptığı görüşmede kardeşinin işkenceye uğradığını söylediğini aktardı. Aydemir,

kardeşinin görüşte kendisine şunları söylediğini kaydetti: "Elbiselerimi ve eşyalarımı bile

almama müsaade etmeden kendileri gidip eşyalarımı getirip beni Diyarbakır’a gönderiler.

Diyarbakır’a gitmek için yol üzerinde geceyi geçirmek için Elazığ'da bir cezaevine getirildim.

Burada bana ne mezunu olduğumu sordular. Ben okuma yazmam olmadığını söyledim. Benim

elime bir sepet verdiler iki dakika için komple soyun dediler. Ben soyunmayınca çıplak

Page 98: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

98

aramaya karşı çıkınca dayatmaya başladılar. Ve bana ‘Sizin gibi adamlara ekmek vermemek

lazım, sizin kafanıza sıkıp çöpe atmak lazım’ diyerek arkamdan küfür ettikten sonra bana

saldırıp dövdüler. Daha sonra kameranın olmadığı bir odaya sürükleyerek götürdüler ve

hepsi bir anda üzerime çullandı. Beni sabaha kadar sistematik bir şekilde dövdüler. Bu darp

sonucu başımda ve kaburgalarımda ciddi ağrılar olduğu için her on dakikada bir gelerek

bana ‘Merak etme sana bir şey olmaz sen ve senin gibiler kolay kolay ölmez’ diyerek

giydirdiler. Burasının hangi cezaevi olduğunu sorduğumda burası 2 No’lu T Tipi Elazığ

Cezaevi diyerek gülüyorlardı. Oysa ben 1 No’lu T Tipi Cezaevi’nin olduğunu biliyordum.

Revir doktoruna bana yaptıklarını anlattım, nefes alamadığımı ve vücudumu düzeltemediğimi

anlatırken, doktor ‘Belki de sen kendini duvarlara vurmuşsundur’ dedi. Ben de ‘Eğer kendimi

duvara vursaydım yüzümde yırtıklar olurdu morlaşma olmazdı’ dedim. O da bana ‘Senin

yaşın kadar doktorluk yaptım, sen sus ben ne yaptığımı biliyorum’ dedi. Darp raporumda

‘sadece biraz hırpalandığımı’ yazdı. Ardından beni emniyete götürdüler orada da ifade

verdim. Diğer gün sabah Diyarbakır Cezaevine gelince oradaki revire gittim, revir doktoru

bana darp raporu verdi ve ben de suç duyurusunda bulanarak davacı oldum.”

11 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Urfa 2 No’lu T Kapalı Cezaevi’nden Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen 3

siyasi mahpusun (Orhan Can, Kemal Yiğit, Murat Budabak) cezaevi girişinde darp edildiği

öğrenildi. Mahpusların, cezaevi girişinde çıplak arama dayatmasını maruz kaldıkları ve bunu

kabul etmedikleri için, darp edildikleri belirtildi.

KHK ile kapatılan DİHA Muhabiri İdris Sayılğan'ın “örgüt üyeliği” ve "örgüt propagandası

yapmak" iddialarıyla yargılandığı davanın 6'ncı duruşması, 25 Ocak 2019 tarihinde Muş

2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemede savunma yapan gazeteci Sayılğan,

"Savunmamdan önce Trabzon Cezaevi’nden Patnos ve Muş cezaevine getirilirken girişte

çıplak arama ve işkence gördüm. Mahkeme heyeti aracılığı ile suç duyurusunda

bulunuyorum. 2015 yılında gazetecilik yapmaya başladım. Muş'ta 10 ay çalıştıktan sonra

Van'a oradan Ağrı'ya geçtim. Muş ve Van’da çalışmalarımda telefon dinleme takibi

yapılmazken Ağrı'da iken hukuksuz bir şekilde telefonlarım dinlenildi. Telefon dinlemelerimle

birlikte haber kaynaklarım deşifre edildi. Basın hukukunda bulunan haber kaynağının saklı

kalma ilkesi hukuka aykırı bir şekilde çiğnenmiştir. İddianamede bana yönelik suçlamalar

gerçeği yansıtmıyor. Gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde yaptıklarımın suç sayılmasını kabul

etmiyorum. Bundan dolayı beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu. Ardından savunma

yapan avukatları ise çıplak arama ve işkence ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Avukatlar,

müvekkilleri hakkında yönetilen suçlamalarla ilgili somut delil olmadığını söyleyerek,

beraatını talep etti. Savunmaların ardından mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya kısa

bir ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Sayılğan'a “örgüt üyeliği”

ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla 8 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

2 Şubat 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Van T Tipi Kapalı Cezaevi'nde (24 Ocak 2019 tarihinde) odaları değiştirilmek istenen ve

buna karşı çıkan 16 siyasi mahpusun, 10'u kadın ve 3'ü erkek olmak üzere 13 infaz koruma

memuru tarafından darp edildikleri öğrenildi. Darp edilen siyasi kadın mahpuslardan isimleri

öğrenilenler şöyle: 72 yaşında olduğu belirtilen Sitê Gören, Lice Belediyesi Eşbaşkanı Rezan

Zuğurli Ataş, Medya Aslan, Medya Çınar, Mizgin Deniz, Rojda Tokçu, Ayfer Şahin, Şehriban

Mamuk, Semra Argiş, Ebru Şimşek.

2 Şubat 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan şu beyanlarda

bulundu: “Oğlum Aziz OKAY iki yıldır suça sürüklenen çocuk kapsamında Batman M Tipi

Page 99: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

99

kapalı Cezaevinde tutuluyordu. Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevine destek

amacıyla birkaç arkadaşı ile beraber süreli-dönüşümlü açlık grevine başladılar. Açlık grevine

başladıktan sonra avukatlara verdiği beyanlardan dolayı cezaevi idaresi oğlum üzerinde

baskı kurmaya ve sürgün ile tehdit etmeye başladı. Kısa bir zaman önce özellikle Cezaevi

müdürünün yoğun baskıları sonucu Elazığ Kampüs Cezaevine sürgün edildi. Sürgün gittiği

Elazığ Cezaevinde çıplak aramayı ret ettiği için fiziki işkenceye maruz kaldığı, üzerinde

psikolojik baskıyı yoğunlaştırmak için tek kişilik hücrede tutulduğu, hiçbir ihtiyacının

karşılanmadığı bize gelen bilgiler arasındadır. Derneğinizden öncelikle oğlumun durumu ile

ilgili daha geniş ve açıklayıcı bilgi edinilmesini, içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılardan,

anne ve babamın hastalıklarından dolayı oğlum ile görüş yapmada zorlandığımızı bu

nedenler göz önünde bulundurularak oğlumun tekrar Batman Cezaevine geri getirilmesini ve

hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

Tarsus Kampüs Cezaevi’nde bulunan 16 siyasi mahpusun 13 Şubat 2019 tarihinde hiçbir

gerekçe gösterilmeden Maraş Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiği

öğrenildi. Mahpusların, götürüldükleri Maraş Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde

çıplak aramaya zorlandıkları, ancak bunu reddettikleri için darp edildikleri öğrenildi. Sevk

edilen tutukluların isimleri şöyle: Hüseyin Erpolat, Fırat Turğay, Mehmet Ali Alan, Mehmet

Şerif Dayan, Emanet Eneç (yüzde 92 raporlu), Roşhat Dilkiç (yüzde 40 raporlu), Azat Taş

(yüzde 40 raporlu), Çağdaş Doğan (yüzde 80 raporlu. 31 Mart 2019’da koşullu

salıverilecek), Vahdettin Çoban (6 Nisan 2019’da koşullu salıverilecek), İbrahim Halil Olçar,

Ferit Çalan, Fehim İşbilir, Şiyar Say, Zeki Yıldırım, Kerem Er, Kamuran Altin.

12 Mart 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan kadın tutuklulardan Semra Akan, Mezopotamya

Ajansı'na (MA) gönderdiği mektup ile Mardin'den Urfa Cezaevi’ne sevk edilen 57 yaşındaki

Zerga Açar isimli mahpusun işkence ve tehditlere maruz kaldığını anlattı. Mektupta şunlar

belirtildi: "28 Şubat tarihinde Mardin E Tipi Cezaevi'nden Urfa 2 No’lu T Tipi Cezaevi'ne

sürgün edilen 57 yaşındaki Zerga Açar adlı anne sürgün edildikten sonra işkenceye maruz

bırakıldı. Öncelikle parmak izi ve göz taraması yapıldığı esnada asker tarafından saçından

çekilerek ve 'sen teröristsin vatan hainisin' denilerek hakarete ve şiddete uğramış. Daha sonra

da girişte çıplak arama işkencesine maruz kalmış. Çıplak arama yapıldığı esnada yadê Zerga

direnmiş ve kabul etmemiştir. Fakat Birsen K., Ruşen, Gulizer, Sıdıka ve Büşra adlı kadın

gardiyanlar, erkek gardiyanların gözü önünde yadêyi (Zerga Açar) yerlerde sürükleyip bütün

kıyafetlerini yırtıp soymuşlardır. En son iç çamaşırları da parçalanarak soyulmuş ve bu

gardiyanlar tarafından fiziki tacize de maruz bırakılmıştır. Daha sonra darp edilerek koğuşa

getirilmiş. Bizler tepki gösterince 'bu kadının psikolojisi bozuk' denilerek iftira atmışlardır.

İşkence yetmiyormuş gibi Zerga Açar'ın, gardiyanları darp ettiğini iddia ederek kendisine

soruşturma açıldı. 11 gün hücre cezası verildi.”

14 Mart 2019 tarihinde İHD Dersim Şubesine başvuruda bulunan Özlem Toprak, Elazığ

Kapalı Cezaevindeki kardeşinin işkence, psikolojik baskı, revire çıkarmama gibi işkence ve

kötü muamelelere maruz bırakıldığını şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

Kayseri Bünyan T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan itibaren süresiz dönüşümsüz açlık

grevine başlayan 7 siyasi mahpusun (Aziz Yalçın, Özkan Kart, Ramazan Sebuktekin, Hacı

Sincar, Ali Delabak, Ali Emirhani, Hikmet Çalakan) 10 Mart 2019 tarihinde Maraş

Türkoğlu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. Mahpusların, Maraş Cezaevi

girişinde çıplak aramaya zorlandıkları, kabul etmemeleri üzerine gardiyanlar tarafından zor

Page 100: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

100

kullanarak elbiselerinin çıkartıldığı ve darp edildiği, ardından da tek kişilik hücrelere

konulduğu öğrenildi.

30 Mart 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Murat Okay şu

beyanda bulundu: “Oğlum Aziz OKAY Elazığ 1 Nolu Kapalı ceza infaz kurumunda

tutulmaktadır. Oğlum cezaevinden arayarak gözleri kapatılarak tek kişilik bir hücreye

konulduğunu, işkenceye (kaba dayak atılmak suretiyle) maruz kaldığını söyledi. Uzun bir

zamandır tek kişilik hücrede tutulmakta olup normal bir koğuşa idare tarafından

gönderilmemektedir. Oğluma karşı cezaevi idaresi tarafından hem psikolojik hem de fiziksel

saldırı yapılmaktadır. Oğlum İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesine durumunu anlatan

bir mektup gönderdiğini ancak mektubun akıbetini bilmediğini aktardı. Bizde ailesi olarak

çocuğumuzun can güvenliğinden endişe duymaktayız. Oğlum ile ilgili sağlıklı bilgilerin

alınması ve hukuki desteğin sağlanmasını talep etmekteyim.”

30 Mart 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Sait Adlığ

şu beyanda bulundu: “Kardeşim hayrettin Adlığ Elazığ Yüksek Güvenlikli 2 Nolu cezaevinde

yaklaşık bir yıldır tutulmaktadır. Cezası kesinleştiğinden hükümlüdür. Beni telefonla arayarak

“Günlük kaba dayak uygulaması, hakaret ve tehditlere maruz kaldıklarını” aramalarda

mahkeme evrakları dahi yırtılmak suretiyle el konulduğunu söyledi. Bize gönderdiği mektup,

kitap ve eşyalar idare tarafından bize iletilmemektedir. Keyfi disiplin soruşturmaları ve

cezalara maruz kalmaktadır. Hukuksuz uygulamalara maruz kalan kardeşime işkence, kötü

muamele ve keyfi uygulamaların sona erdirilmesi için hukuki destek talebinde bulunuyorum.”

10 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Gani Altuntaş, şu

beyanlarda bulundu: “3 yıldır Elazığ 2 No’lu Kapalı Cezaevinde kalan oğlum Ferman

Altuntaş’ı 8 Nisan 2019 tarihinde eşim ile birlikte ziyaret ettik. Oğlum, yaptığımız görüşmede

Elazığ Cezaevi yönetimi ve gardiyanları tarafından sistematik kötü muameleye maruz

kaldığını bildirmiştir. Yaklaşık 45 gündür açlık grevinde olan oğlum özellikle açlık grevine

girdikten sonra, baskıların giderek arttığını söyledi. Bu gayri insani duruma artık

katlanamayacağını söylemiştir. Gardiyanların belli rutinlerde açlık grevine girenlere ağır

fiziksel şiddet uyguladığını, cezaevi yönetiminin keyfi hücre cezaları verdiğini belirtmiştir. Bu

gayri insani ve hukuk dışı uygulamalara son vermek adına derneğinize başvurmamı istemiştir.

Oğlumun ve Elazığ Cezaevindeki diğer mahpusların maruz kaldığı bu hukuk dışılığa son

vermek adına gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmekteyiz.”

16 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İbrahim Halil

Kaplan, şu beyanlarda bulundu: “ Kardeşim Fatih Kaplan, 7 yıldır tutuklu bulunmakta.

Önce Diyarbakır’daydı sonra sırasıyla Rize Kalkandere ve Kırıkkale F Tipi cezaevinde kaldı.

Şu anda Kırıkkale de tutuklu. 18,5 yıl hapis cezası vermişlerdi kardeşime. Bildiği kadarıyla da

onaylandı ceza. 13 Nisan 2019Cumartesi günü kardeşim Fatih eşi ile yaptığı telefon

görüşmesinde “11 Nisan Perşembe günü bizi koğuştan çıkardılar arama yapılacak diye sonra

gardiyanlar içeri girdi televizyon, buzdolabı ve mutfak araç gereçlerinin hepsini kırıp

parçaladıktan sonra bizi tekrar içeri aldılar” demiştir. Biz ailesi olarak bu durumdan endişe

duymaktayız ve gerekli tüm yasal yollara başvurulmasını istiyoruz.”

29 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İzzet Gökalp, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Cihan Gökalp Elazığ 2 Nolu Cezaevinde kalmaktadır. Oğlum

1 Mart 2019 tarihinden bu yana açlık grevindedir. Kendisi ile 29.04.2019 tarihinde yapmış

olduğumuz telefon görüşmesinde; 27 Nisan 2019 tarihinde gardiyanların koğuşlara girerek

kendilerini darp ettiklerini söyledi. Kendilerinin başına bir şey gelirse sorumluların

Page 101: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

101

gardiyanlar olduğunu belirtti. Bu kötü muameleden dolayı endişeliyiz. Bu konuda

derneğinizden hukuki yardım talep ediyoruz.”

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerinin sona ermesi ardından, 26 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevindeki 6 tutuklunun, tedavi

amacıyla Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildiği ve hastane morg

kapısında slogan attıkları gerekçesiyle askerler tarafından darp edildikleri öğrenildi.

29 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sevim Akkoç, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Mehmet Başkurt, Antep L Tipi kapalı cezaevinde

bulunmaktadır. Cezaevinde idareci ve gardiyanlardan kaynaklı birçok problem

yaşanmaktadır. L tipi Cezaevinden çok sayıda siyasi mahpus H Tipi cezaevine nakledildi.

Oğlumla beraber yedi siyasi mahkûm şu an L Tipi Cezaevinde. Oğlumla yaptığımız

görüşmelerde, son dönemlerde cezaevinde baskıların çok arttığını, gardiyanlarının

kendilerine küfür ve hakaretlerde bulunduklarını, çok sayıda koğuş baskını ve arama

yaptıklarını söylemektedir. Ben de yaşımın ilerlemesinden ve birçok hastalığım olmasından

dolayı Antep’e kadar gidip gelmekte çok sıkıntı yaşamaktayım. Hastalıklarım ile ilgili

raporlarım da mevcuttur. Oğlumun Diyarbakır D veya T Tipi cezaevlerine, bu mümkün

değilse Diyarbakır’a komşu şehirlerden birine naklinin yapılması hususunda derneğinizden

hukuki yardım talep etmekteyim.”

10 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Turgut

Bademkıran, şu beyanlarda bulundu: “Benim öz kardeşim olan Ferit BADEMKIRAN,

yaklaşık 4 yıldır cezaevinde olup son 2 yıldır Elazığ 2 nolu kapalı cezaevinde tutulmaktadır.

Kendisi ile en son dün ; (09.06.2019)Yapmış olduğumuz açık görüşte bize cezaevi idaresinin

kendisine ve Seyithan YAMAN, Yakup AKKAN ve İbrahim ÖZDİL isimli mahpuslara yönelik

fiziksel ve psikolojik saldırıda bulunduklarını söyledi. Kardeşimin aktardığına göre cezaevi

infaz koruma memurları arama adı altında bulundukları odaları dağıttıklarını, kendilerine

hakaret ettiklerini ve darp edildiklerini söyledi. Kardeşim özellikle cezaevinde bulunan ve

ismini bilmediğim 2. Müdürün bu tarz uygulamalar için personele talimat verdiğini söyledi.

Biz gerek kardeşimin gerekse diğer mahpusların tabi tutuldukları bu uygulamaların sona

ermesi için derneğinizden destek talep ediyoruz.”

1 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan Ersin Çiçek ve Heval Oral isimli tutukluların,

girdikleri açlık grevi eyleminin sonlandırmasının ardından sağlık taraması için götürüldükleri

revirden koğuşlarına geri getirildikleri sırada bir grup infaz koruma memuru tarafından darp

edildiği öğrenildi.

2 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sadık Ay, şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim (Abdulhadi Ay) iki yıldır Patnos L Tipi Kapalı Cezaevinde

bulunmaktadır. 10 yıldır tutuklu olan kardeşim hiçbir şekilde disiplin cezası dahi almamıştır.

26 Haziran 2019 tarihinde bir mahpus yakını açık görüşe gittiğinde yakınının

anlattıklarından öğrendiğimize göre; kardeşimin koğuşuna gelen gardiyanlar ona

imzalatması için bir belge vermişler. Kardeşim belgeyi kendi rızası ile yazmadığı için

imzalamaktan kaçınınca beş gardiyan onu bir odaya alarak dövüp hakaret etmeye

başlamışlar. Fiziksel ve sözel şiddete uğrayan kardeşimi gören mahpus arkadaşı Ayhan

Demir, ne yapıyorsunuz, işkence suçunu işliyorsunuz, durun yapmayın şeklinde sözlerinden

sonra Ayhan Demir adlı mahpusu da koğuşundan çıkartıp ona da fiziksel ve sözel şiddet

uygulamışlar. Ben bu konuyla ilgili 26 Haziran 2019 tarihinde Dicle Savcılığına suç

Page 102: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

102

duyurusunda bulundum. 27 Haziran 2019 tarihinde kardeşim tarafından bir faks aldık.

Faksın içeriğinde kendisinin işkence gördüğünü, bir avukatın kendisini gelip görmesi

gerektiğini yazmış. Biz de Patnos’ta bulunan Av. Yakup Yanık (0507 087 17 91) adlı avukatla

görüşüp vekaletname çıkarttık. Avukat kardeşimin bir gözünün mor ve kapalı olduğunu,

kafasından darbe aldığını, bir kaburgasının kırık olduğunu bizlere iletti. Ayrıca Derneğinizin

müdahil olarak suç duyurusunda bulunmasını istemiş. Avukatı cezaevi yönetiminden

kardeşimin darp cebir raporunu istemiş ancak ona bu raporu vermemişler. Biz de ailesi

olarak Derneğinizden bu konuda yapması gereken hukuki yardımı yapmasını, sorumluların

cezalandırılmasını ve kardeşimin sevkinin başka bir cezaevine yapılmasını istiyoruz.”

5 Temmuz 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yakup Alphan’ın 4 Temmuz

günü gardiyanlar tarafından darp edildiği ve ardından da tek kişilik hücreye konulduğu

öğrenildi.

10 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İzzet Gökalp,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Cihan Gökalp Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı

cezaevinde kalmaktadır. Dün aile üyelerimizden bazıları açık görüş yapmak üzere cezaevine

gidip kendisiyle görüştüler. Oğlum görüşmede kendilerine, cezaevi şartlarının çok kötü

olduğunu, sık sık yasak kitap ve benzeri materyalin bulundurulduğu bahanesiyle

gardiyanların baskın ve aramalar yaptığını, kendilerine hakaret ve küfürlerde bulunduklarını,

çoğu kez darp ettiklerini belirtmiştir. Bu hukuksuz uygulamalara karşı çıkanların hücrelere

atıldıklarını belirtmiştir. Oğlum, cezaevi yönetimi ve gardiyanların bu tutumlarının keyfi

olduğunu, tamamen mahpusları yıldırma amacı taşıdığını belirtmiştir. En son dün sabah saat

10.00 sıralarında benzer bir durum olduğunu ifade etmiştir. Tüm bu uygulamalara karşı

cezaevi müdürü ve savcısının kayıtsız kaldığını söylemiştir. Mevcut durumdan kaynaklı

oğlumun can güvenliğinden endişe etmekteyiz. Derneğinizden hukuki yardım talep

etmekteyiz.”

12 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hafriye

Topdemir, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum (Ogir Topdemir) 5 yıla yakın bir süredir

cezaevindedir. Şu anda Elazığ 1 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunmaktadır. Dün

oğlumun açık görüşü vardı. Kendisiyle görüştüğümüzde cezaevinde birçok sıkıntının

olduğunu belirtti. Oğlum bana, “ 3 gün önce tek kişilik odada kalan bir mahpusa gardiyanlar

tarafından saldırıldığını, buna diğer mahpusların tepki gösterdiğini, kendilerine de sürekli

gardiyanlar tarafından sözlü ve fiziki saldırılara maruz kaldığını anlattı. Ayrıca günlük

gazetelerin cezaevi yönetimi tarafından kendilerine verilmediğini aktardı. Arama adı altında

odalarda ayakta sayımın dayatıldığını; buna tepki gösterdiklerinde gardiyanlar tarafından

fiziki ve sözlü hareketlere maruz kaldıklarını belirtti. Oğlumun içerisinde bulunduğu bu

durumdan kaygılıyız. Derneğinizden bu hususlarda hukuki destek talep ediyoruz.”

6 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İzzet Gökalp, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Cihan Gökalp Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı

cezaevinde kalmaktadır. 05.08.2019 günü bana telefon edip, bize saldırı oldu dedi. 4 koğuşa

saldırı yapıldığını ve ağaçlarla darp edildiğini söyledi. Bunun üzerine bende insan hakları

derneğine başvurup gerekli hukuki yardımı talep ediyorum. Oğlumun yaşamından

endişeliyim. Bir an önce gereken yapılmalıdır.”

8 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Emin

Bengi, şu beyanlarda bulundu: “Benim öz abim olan İlhan BENGİ yaklaşık 20 yıldır değişik

Page 103: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

103

cezaevlerinde tutulmaktadır. Son 2 yıldır tutulduğu Elazığ 2 nolu kapalı cezaevinde sürekli bir

şekilde baskı görmekte olan abim ile en son bugün 08/08/2019 günü telefon ile görüştük.

Yaptığımız görüşmede Pazar günü tutuldukları odalara infaz koruma memurları tarafından

topluca girildiğini ve memurların kendilerini darp ettiklerini söyledi. Abimin beyanına göre

yaklaşık 25 mahpus bu darp sonucunda yaralandı. Biz abimin yaşamından ve sağlık

durumundan endişe ediyoruz. Bu konu hakkında sizden hukuki destek talep ediyoruz. Darp

uygulayan kişilerin tespit edilmesini ve hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz.”

8 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sadık Sözen, şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim (Kasım Sözen) Elazığ Yüksek güvenlikli cezaevindedir.

Bugün telefon görüşmesinde, 24 gardiyanın kardeşimle beraber 18 kişiyi sopalarla

işkenceden geçirip darp ettiğini belirtmiştir. Hastaneden rapor aldıklarını söylemiş.

Kaburgaları ciddi hasar aldığından gece uyuyamadığını söylemiş. Arkadaşları da çeşitli

bölgelerden yaralanmıştır. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

15 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nezir Gülmez,

şu beyanlarda bulundu: “14.08.2019 tarihinde Osmaniye T Tipi Kapalı CİK’da bulunan

oğlum Mikail Gülmez ile bayram açık görüşü yaptım. Bulundukları koğuşlara “arama” ve

“sayım” bahaneleri ile gelen gardiyanlar, kötü muamele ve hakarette bulunduklarını

belirtiler. Gardiyanların “Buradasınız, bizim dediğimiz gibi davranacaksınız” gibi sözlerle

tehdit edildiklerini söyledi. Sayımlarda, askeri içtima dayatmasında bulundukları belirtti.

Gardiyanların “bayramdan sonrada aynı şekilde muameleye etmeye devam edeceğiz” diyerek

tehdit ettiklerini belirtti. Mahpus yakınları olarak, cezaevi müdürü ile bu konuda bir görüşme

yaptık. Kötü muameleyi kabul etmediğimizi ve çocuklarımızın destekçisi olduğumuzu ifade

ettik. Cezaevi müdürü de bize, böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Derneğinizden hukuki

yardım talebinde bulunuyorum.”

16 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Niyazi Saçal,

şu beyanlarda bulundu: “15.08.2019 tarihinde Osmaniye T Tipi 2 Nolu CİK’da bulunan

oğlum Süleyman Saçal ile açık görüş yaptım. Oğlum bana, 9 Ağustos tarihinden bu yana kötü

muameleye maruz kaldıklarını ve adeta 12 Eylül dönemi uygulamalarının yaşatılmak

istendiğini söyledi. 9 Ağustos tarihinde koğuşa gelen bir grup gardiyan tarafından,

kendilerine ayakta sıralı bir şekilde sayım dayatmasında bulunulduğunu, ancak buna itiraz

ettikleri için kötü muamele gördüklerini ve dövüldüklerini söyledi. Slogan attıklarını ve

ardında yerlerde sürüklenmek suretiyle havalandırmaya çıkarıldıklarını ve burada feci bir

şekilde dövüldüklerini söyledi. Dövüldükten sonra orada bırakıldıklarını, bazı arkadaşlarının

saatlerce yerlerde kaldığını ve kalkamadığını söyledi. Ayrıca, bana tüm olan bitenlerin,

personel tarafından el kamerası ile kayıt altına alındığını ve cezaevi müdürünün bilgisi

dahilinde olduğunu söyledi. Oğlumun ve arkadaşlarının maruz kaldığı bu uygulamanın

insanlık dışı ve yasalara aykırı olduğunu belirtmek istiyorum. Bu nedenle derneğinizden

hukuki yardım talebinde bulunuyorum.”

17 Ağustos 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Emine Gezici, şu

beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Haşim Gezici 20 günü aşkın bir süre önce Batman M Tipi

Cezaevinden Kahramanmaraş Türkoğlu L Tipi Cezaevine sevk edildi. Kendisiyle yaptığımız

görüşmede; sevk esnasında çıplak aramanın, sayım esnasında esas duruşun dayatıldığını bu

uygulamaları kabul etmediği için kaba dayağa maruz kaldığını ve işkence gördüğünü,

Batman Cezaevinden Aldığı eşyalarının (diş fırçası, diş macunu, tırnak makası vb.)

verilmediğini, üç gün hücre cezası aldığı için kantinden alış veriş yapmasına da kısıtlama

getirildiğini aktardı. İHD Adana şubesinden bir grup avukatın abim ile bir görüşme

Page 104: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

104

gerçekleştirdiklerini, yapılan bu görüşmede avukatların abimin vücudundaki dayak izlerine

tanık oldukları bize gelen bilgiler arasındadır. Bizim en son gerçekleştirdiğimiz açık

görüşmede ise yanı başımızda bekleyen gardiyanlar abimle görüşümüze sadece 25 dakika

süre tanıdılar. Abimin durumuna ilişkin kamuoyunun oluşması için gerekli girişimlerin

yapılmasını, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasını ve hukuki desteğin

sağlanmasını talep ediyorum.”

19 Ağustos 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Behiye Karaağaç,

şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Mehmet Çelebi 17 Aydan beridir Cezaevinde hükümlü

olarak yatmaktadır. Batman M Tipi cezaevinde yatmakta olan kardeşim yaklaşık 25 gün önce

Kahramanmaraş Türkoğlu L Tipi Cezaevine sevk edildi. Sevk esnasında çıplak arama ve

işkenceye maruz kaldığı götürüldüğü Kahramanmaraş Türkoğlu cezaevinde bir gün tek kişilik

hücrede kaldıktan sonra koğuşa götürüldü. Cezaevi idaresi tarafından tutsaklara sistematik

bir işkencenin uygulandığını bu baskı ve keyfi muameleleri kabul etmedikleri için kardeşimin

kaldığı koğuştaki bütün mahpusların gardiyanlar tarafından dayaktan geçirildiği, bunun

neticesinde kardeşimin kafasının üç yerden kırıldığı, kaburgalarının zedelendiği ve

vücudunun muhtelif yerlerinde darp izlerinin mevcut olduğu bize gelen bilgiler arasındadır.

Kardeşimin durumunun kamuoyunun bilgisine sunulmasını ve hukuki desteğin sağlanmasını

talep ediyorum.”

22 Ağustos 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Şaziye Kayar, şu

beyanlarda bulundu: “Eşim Vezir Kayar Aralık 2018 de Urfa T Tipi Cezaevinden Trabzon T

Tipi Cezaevine sürgün edildi. Sevk esnasında 10 saatlik yolu 4 gün gibi uzun bir zaman

dilimine yaydılar. Trabzon Cezaevine götürüldüğü gün fiziki saldırıya uğradığını öğrendik.

Yoğun bir işkenceye maruz kaldığı için görüşmeye gitmemizi istemiyor. Çünkü Görüş

gerçekleştirinceye kadar şiddet sistematik olarak artıyor ve ailelere zor durumlar yaşatılıyor.

Mahpuslar görüş kabinine getirilinceye kadar çoraplarına varıncaya dek çıplak arama

dayatılıyor. Avukat görüşünün bile zor gerçekleştirildiği bu cezaevinde düzgün yeme ve içme

koşulları da yaratılmıyor. Eşime uygulanan bu baskıların son bulması için gereğinin

yapılmasını ve hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

22 Ağustos 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Abdulkerim

Yakut, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum İlhan Yakut iki buçuk yıldır cezaevinde

yatmaktadır. Batman M Tipi Cezaevinde yatmakta olan oğlum yaklaşık bir ay önce

Kahramanmaraş Türkoğlu L Tipi Cezaevine sevk edildi. Sevk esnasında oğlum çıplak

aramaya ve işkenceye maruz kaldı. Bir gün tek kişilik hücrede kaldıktan sonra koğuşuna

götürüldü. Cezaevi idaresi tarafından sistematik bir işkencenin uygulandığını, baskı ve keyfi

muameleleri kabul etmedikleri için gardiyanlar tarafından fiziki şiddet uygulandı. Oğlumun

yaşadığı bu uygulamalara karşı gereğinin yapılması için hukuki desteğin sağlanmasını talep

ediyorum.”

22 Ağustos 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Saliha İmir, şu

beyanlarda bulundu: “Eşim Salih İmir bir yıldan beri Batman M Tipi Cezaevinde hükümlü

olarak yatıyordu. Yaklaşık bir ay önce Kahramanmaraş Türkoğlu Cezaevine sevk edildi. Sevk

edildiği Türkoğlu Cezaevine girişi esnasında çıplak arama dayatıldı ve gardiyanlar

tarafından kaba dayağa maruz kaldı. Beş gün tek hücrede kalan eşime uygulanan bu fiziki

baskılardan dolayı uyurgezerlik durumuna düştü ve psikolojisi bozuldu. Eşimin yaşadığı bu

uygulamaların son bulması ve gereğinin yapılması için hukuki desteğin sağlanmasını talep

ediyorum.”

Page 105: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

105

22 Ağustos 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Murat Okay, şu

beyanlarda bulundu: “Otuz ay kadar Batman M Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Oğlum

Aziz Okay yedi ay önce Elazığ 1 numaralı yüksek güvenlikli cezaevine sevk edildi. Sevk

esnasında ring aracının içinde darp edildi. Elazığ cezaevine götürüldüğünden beri tek kişilik

hücrede tutulmaktadır. Kendisine bazı marşları zorla okutmak istediler, bilmediği için

gardiyanlar tarafından darp edildi. Üçlü odalara verilmesi için birkaç kez dilekçe verdik ama

bir sonuç alamadık. Tutuklu olmasına rağmen oğlumu ağırlaştırılmış hüküm giyenlerle aynı

şartlarda kalıyor. Yedi aydan beri yalnız tutulduğu için çeşitli rüyalar görüyor. Psikolojisi

bozulmuş bir durumdadır. Oğlumun yaşadığı bu uygulamaların son bulması ve gereğinin

yapılması için hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

22 Ağustos 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Nuri

Yalçın, şu beyanlarda bulundu: “On aydan beri Batman M Tipi Cezaevinde hükümlü olarak

yatan oğlum Turgut Yalçın yaklaşık bir ay önce Kahramanmaraş Türkoğlu Cezaevine sevk

edildi. Cezaevi girişinde kendisine çıplak arama dayatıldı. Bu uygulamayı kabul etmeyen

oğlum şiddetli bir şekilde darp edildi. Cezaevinde kendilerine sistematik bir işkence

uygulanıyor. Oğlum ile yaptığımız görüşme esnasında biz ailelere de gardiyanlar sert bir

üslupla hakaretler yağdırdılar. Oğlumun yaşadığı bu uygulamaların son bulması ve gereğinin

yapılması için hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

26 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Yaşa,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum (Mazlum Yaşa) üç yılı aşkın süredir Tokat T Tipi Kapalı

Cezaevinde kalmaktadır. 26.08.2019 tarihinde annesi telefon ile yaptığı görüşmede;

Cezaevinde kendilerine hakaret edildiğini, sürekli arama yapıldığını, aramalarda eşyaların

dağıtıldığını, kendilerine fiziksel olarak da işkence yapıldığını, söylemiş. Bu konuda ailesi

olarak endişeliyiz. Mümkün olursa derneğinizden bir avukatın gidip mahpusları ziyaret

etmesini istiyorum. Bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep ederiz.”

26 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Recep Dair, şu

beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Fırat Dari, üç yılı aşkın süredir Tokat T Tipi Kapalı

Cezaevinde kalmaktadır. 26.08.2019 tarihinde telefon ile yaptığımız görüşmede; Cezaevinde

kendilerine hakaret edildiğini, sürekli arama yapıldığını, aramalarda eşyaların dağıtıldığını,

psikolojik olarak baskı altında olduklarını, sürekli olarak hücre cezası verildiğini ve iki hafta

hücrede kaldığını kendilerine fiziksel olarak da işkence yapıldığını, söyledi. Bu konuda ailesi

olarak endişeliyiz. Mümkün olursa derneğinizden bir avukatın gidip mahpusları ziyaret

etmesini istiyorum. Bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep ederiz.”

5 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine Tokat T Tipi Cezaevinde mektupla

(26.08.2019 tarihli) başvuruda bulunan Hasan Ortaç, M. Emin Oğur, Şükrü Abdo, M.

Serhat Güllü, Hüsnü Aşkan, Seyyit Oktay, Cebrail Vural, A. Celil Tekyaşar, Cemal

Özgüç, M. Şirin Kaya, Hüsamettin Sevik, son zamanlarda herhangi bir zorluk çıkarmamıza

rağmen cezaevi yönetiminin baskısı hat safhada. İdare biz mahpusların sayım esnasında

ayağa kalkması için dayatmada bulunuyor. Bu uygulama 12 Eylül döneminden kalan askeri

mantıkla yapılmak istenen bir eylemdir. Bu durum ulusal ve uluslararası hukuka göre insan

onuruna aykırı bir eylemdir. Bu durumu kabullenmemiz mümkün değildir. Bu sebeple bu

konuda derneğinizden hukuki yardım talep ederim.” şeklinde özet olarak beyanlarda

bulunmuşlardır.

23 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Aygül Arat, şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim Mehmet Şirin Arat Şubat 2016 tarihinde Sur’da 3 kişi ile

Page 106: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

106

birlikte gözaltına alındı. Şu Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde müebbet istemiyle

yargılanıyor. Tutuklandıktan sonra bir yıl Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde kaldıktan sonra

Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne isteği dışında götürüldü. Osmaniye Cezaevi’nde

yaklaşık iki yıldır kötü muameleye maruz kalıyor. Son aylarda özellikle ayakta sayım

dayatması yapılıyor. Tutuklular genel olarak bu uygulamayı reddediyor. Geçen ay açık

görüşte kollarında darp izleri fark ettik. Morluklar ve kanama izleri vardı. Bunun nedenini

sorduğumuzda gardiyanların Saldırısına uğradıklarını söyledi. Onun anlatımına göre, sabah

erken saatte Cezaevi Müdürü, Başgardiyan ve 30 kadar gardiyan aniden koğuşu basarak

ayakta sayım yapılacağını söylüyor. O sırada bir gardiyan kamera görüntüsü alıyor.

Tutuklular ayakta sayımı reddedince gardiyanlar coplarla rasgele saldırıyorlar. Kafalarına,

kollarına ve vücutlarının çeşitli yerlerine aldıkları darbeler sonucu yaralanıyorlar. Cezaevi

reviri bu yaralama ile ilgili bir işlem yapmıyor. Kardeşim bugün telefonla bizi aradı.

Telefonda rahat konuşamıyordu. Sesinde tedirginlik vardı. Sadece “Diğer görüşteki gibi yine

yaptılar. Konuşamıyorum. Avukatlar, milletvekilleri bir an önce buraya gelirse iyi olur” dedi.

Bundan anlıyoruz ki yeni bir saldırıya uğradılar. Kardeşim ve diğer tutuklular ile ilgili

endişeliyiz. Bir an önce onlara yönelik baskı ve saldırılara ilişkin yasal işlem yapılmasını

istiyoruz. Bunun için derneğinizden hukuki destek istiyoruz.”

3 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sultan Değiş, şu

beyanlarda bulundu: “Eşim (Nimet Değiş) 27 yıl 3 aydır cezaevinde yatmaktadır. Bu yıllar

içerisinde çeşitli cezaevlerine gönderildi. En son Bolu cezaevinden Maraş Türkoğlu’nda ki

cezaevine gönderildi. Bolu cezaevinde çıplak aramaya izin vermediği için darp edilmişti. Yine

Maraş cezaevine gönderildiğinde ise girişte aynı şekilde çıplak aramaya izin vermediği için

darp edilmiştir. Bundan dolayı eşime hücre cezası verildi. Bugün (3 Ekim 2019) sabah

telefonda konuştuğumuz zaman dün gardiyanlar tarafından başına, böbreğine, beline ve

suratına darbe aldığını ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ve revire götürülüp tedavi

edilmediğini söyledi. Eşim belinden daha önce ameliyat olmuştu. Ameliyat olduğu yedende

darbe aldığını söyledi. Eşim aynı zamanda farenjit, böbrek ve prostat hastasıdır. Bir diğer

hususta geçen ay açık görüşe gittiğimizde ise gardiyanlar tarafından kötü muameleye maruz

kaldık. Görüş esansından başımızdan ayrılmayıp görüşme yaparken bizi dinlediler. Oğlum ve

kızımda cezaevinde ve benim Maddi durumum ve gelirim yoktur. Her zaman görüşe

gidemiyorum. Bunun içinde eşimin Diyarbakır’a nakil edilmesini de istiyorum. Bu konuda

derneğinizden yardım talep etmekteyim.”

Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan 25 mahpusun, 10 Ekim 2019 tarihinde

istekleri dışında Maraş Türkoğlu 1 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde sevk edildikleri, sevk

edildikleri cezaevi girişinde çıplak arama ve koğuşlarda ayakta sayım dayatmasını maruz

kaldıkları ve bu uygulamalara itiraz ettikleri gerekçesiyle darp edildikleri öğrenildi.

10 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehtap Metin, şu

beyanlarda bulundu: “Yeğenim Süleyman Deviren, Hilvan T1 Tipi Cezaevinde hükümlü

bulunmaktadır. Yaklaşık üç buçuk yıldır cezaevinde. 7 Ekim 2019 tarihinde görüşüne gittim.

Bana aşırı bir baskıya maruz kaldığını, askerlerin bir hafta içerinde 3 defa koğuşlarını

bastığını, tüm koğuşu yerle bir edip dağıttıklarını, tüm kitap, defter ve notlarına el

koyduklarını, sürekli hakarete uğradıklarını, teröristler siz konuşmayın cümlelerine maruz

kaldıklarını, sürekli jandarma ve gardiyanlar tarafından tahrik edilmeye çalışıldıklarını,

kantinden alınan radyolarına el konulduğunu, spor saatinde koğuşların ayrı ayrı çıkarılmaya

başladıklarını ve koğuşlardaki mahpusların birbirini görmesini engellediklerini, hasta

mahpusların hastaneye sevk taleplerinin çok geç işleme alındığını, dilekçeyle talep etmelerine

rağmen savcı ya da müdürle görüştürülmediklerini hatta dilekçelerine olumlu-olumsuz

Page 107: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

107

cevapta verilmediğini ve bu durumun basına yansıtması ile acilen bir heyetin kendilerini

ziyaret etmelerini istediğini söyledi. Sizden hukuki olarak acil destek bekliyorum. Hukuki

olarak ne yapılması lazımsa bir an önce yapmanızı talep ediyorum.”

15 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Osman Kaya, şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim Methi KAYA, tam tarihini hatırlamamakla birlikte 2010

yılından beri cezaevinde kalmaktadır. Kendisi müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır.

Sırasıyla Diyarbakır, Amasya ve Elazığ Cezaevinde kalmıştır. Kardeşim yaklaşık 2,5 senedir

Elazığ 2 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalmaktadır. Kaldığı cezaevinde halen tek kişilik

hücrede tutulmaktadır. Kendisi ile en son 1,5 sene önce açık görüş yaptım. Maddi

imkânlarımızın yetersiz olmasından dolayı açık görüş için ziyaret etmem mümkün olmuyor.

Ancak haftalık telefon görüşmesi ile kendisinden haber alabiliyorum. Kendisi ile bu sabah

saat 09:30 - 10:00 civarında 10 dakikalık telefon görüşmesi yaptım. Telefon görüşmesinde

kendisinin yaklaşık bir hafta önce cezaevi görevlileri/gardiyan tarafından darp edildiğini,

işkenceye maruz kaldığını belirtti. Ani bir şekilde kaldığı odaya yaklaşık 10 kişilik gardiyanın

kendisine saldırmaya geldiğini, yumruk ve tekmelerle darp edildiğini, kendisine hakaret ve

küfürler edildiğini bana aktardı. Yaşanan darp ve işkenceden dolayı kaburgalarının

kırıldığını veya zedelendiğini söyledi. Bu işkence sonrası kendisinin tedavi için herhangi bir

hastaneye veya revire kaldırılmadığını anlattı. Hastane ve revire çıkmak için talep etmesine

rağmen ısrarla götürülmediğini söyledi. İşkencenin acısından dolayı kaç gündür yemek

yemediğini, halen de acı çektiğini bana aktardı. Kardeşimin daha önce de sağlık problemleri

bulunmaktaydı. Bu işkencenin yaşanması sağlık problemlerini daha da fazla tetiklemektedir.

Kardeşimin bu yaşadıkları işkence olup kaldığı cezaevinde keyfi muameleye tabi

tutulmaktadır. Kardeşimle ilgili yaşadığı işkence vakasının soruşturulması için derneğinizin

ilgili mercilere başvuru yapmasını, bize hukuki destekte bulunmanızı ve derneğiniz

avukatlarının kendisini ziyaret etmesini talep ediyorum.”

21 Ekim 2019 tarihinde gözaltına alınıp tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi

Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz ve Kocaköy

Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer’in bulundukları cezaevinden 28 Ekim 2019 tarihinde

sürgün edildiği öğrenildi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Mızraklı, Kayseri

Kapalı Cezaevine, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan Yılmaz ile Nazlıer ise Kayseri

Kadın Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Sevk edilen eşbaşkanların, 10 saat süren yol boyunca

kelepçelerinin açılmadığı, mola verilmediği, ring aracının bölünmüş dar hücreleri nedeniyle

belediye eşbaşkanlarının hareket etmekte zorlandığı öğrenildi.

18 Kasım 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Ümit Baltaş, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Veysi Baltaş üç yıldan beri Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı

Cezaevinde yatmaktadır. Kaldığı söz konusu cezaevinde yoğun bir baskı şiddet dayatılmakta

ve sık sık işkenceye varacak şekilde uygulamalar yaşanmaktadır. Tüm yaşamları bir işkenceye

dönüşmüştür. Ayakta sayım, zamansız sayımlar, sayımda provokasyon yaratma ve sözlü

hakaretlerden dolayı açlık grevine başlamıştır. Oğlumun yaşadığı bu sorunlara bir an evvel

çözüm bulunulmasını, sorunların ortadan kaldırılması için her türlü hukuki desteğin

sağlanmasını talep ediyorum.”

2 Ocak 2020 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; 26

Aralık 2019 tarihinde Osmaniye 2 No’lu T Tipi Cezaevi'nden Maraş Türkoğlu 1 No'lu L

Tipi Cezaevi sevk edilen Süleyman Saçal isimli mahpusun, cezaevi girişinde asker ve

gardiyanlar tarafından kıyafetlerinin çıkartıldığı ve 15 dakika boyuncu dövüldüğü öğrenildi.

Page 108: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

108

2 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mustafa Hocaoğlu,

şu beyanlarda bulundu: “HDP Diyarbakır üyesiyim. 6 Kasım 2018 tarihinde Yeniyol

semtinde yanıma yanaşan beyaz renkli hafif ticari araçtan inen sivil giyimli polisler beni

arabaya çekerek yeni stadyum çevresine götürdüler. Beni hangi gerekçeyle aldıklarını

sorduğumda bana cevap vermediler. Yeni stadyum civarına geldiğimiz de bana “isim ver seni

rahat bırakalım” dediler. Kimin ismini soruyorsunuz dediğimde “isim ver lan” diye

bağırdılar. Orda beni ittirip baskı kurmaya çalıştılar. Ve daha sonra abradan indirip orada

bıraktılar. HDP’nin çalışmalarına katıldığım ve 2 yıl önce ablamın iltica etmesinden dolayı

üzerime geldiklerini ve beni ajanlaştırmak istediklerini düşünüyorum. Yaşanan olayın

akabinde sürekli polisler tarafından takip ediliyorum. Beni stat tarafına götüren polislerin

yüzlerini hatırlıyorum. Olay sonrası beni sürekli takip eden polislerin de eşkâlini verebilirim.

Yaşadığım durumdan dolayı can güvenliği kaygısı yaşıyorum. Bu konuda sizden suç duyurusu

bulunmam için hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

9 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Leyla Dağhan, şu

beyanlarda bulundu: “ Ben 09.01.2019 tarihinde yukarıda belirtmiş olduğum ikametimden

saat 12.30 civarında çıktıktan sonra 2 erkek şahıs ismimle bana hitap ederek beni

durdurdular. Kim olduklarını sordum. Bu şahıslar bana “bizi hatırlamadın mı gözaltına

alındığında seninle görüşen polisleriz dediler. Bunun üzerine kendilerinden kimlik istedim.

Başta kimliklerini göstermek istemediler. Israrcı olmam ile birlikte hızlı bir şekilde kimliğini

bana doğru gösterip geri çekti. Sadece adının Zeki olduğunu okuyabildim. Diğer şahıs

kimliğini ibraz etmedi. Bana kimliğini gösteren Zeki adında ki polis memuru, beyaz saçlı, top

sakallı, hafif balıketli, 165-170 boylarında görürsem net bir şekilde teşhis edebileceğim bir

kişiydi. Diğer şahıs ise 170-175 boylarında hafif siyah sakallı normal kilolu ve görürsem net

bir şekilde teşhis edebileceğim bir kişiydi. Bu kişiler bana hitaben; sizinle bir yerde oturalım,

yaptığınız çalışmalar hakkında konuşalım dediler. Bende onlara çalışma alanımın legal bir

siyasi parti üyeliğinden ibaret olduğunu, onlarla konuşacak bir şeyim olmadığını, ifade

vermem gerekiyorsa avukatım ile birlikte emniyette gelebileceğimi söyledim. Bunun üzerine

bana, biz emniyette değil dışarıda konuşmak istiyoruz. Böyle davranmaya devam edersen seni

tekrardan alacağız haberin olsun deyip yanımdan ayrıldılar. Ben anlatmaya çalıştığım durum

nedeniyle ciddi anlamda endişe duymaya başladım. Başıma bir şey gelmesinden korkuyorum.

Eşkâlini belirttiğim kişilerden şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanız talep

ediyorum.”

13 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hasan Yeni, şu

beyanlarda bulundu: “08.02.2019 tarihinde saat 19.00 civarında 0537 987 49 51 numaralı

cep telefonu numarası tarafından arandım. Diyarbakır’a gelecek yerli bir turist kafilesini

gezdirmesi için iş teklifinde bulunuldu. Servis şoförü olduğum için bu teklifi kabul ettim. Beni

arayan kişi ile ertesi gün (09.02.2019 tarihinde) Diyarbakır Forum AVM de bulunan Mado

isimli cafede saat 12.00’de buluşmak üzere sözleştik. 9 Şubat günü saat 12.00 de Mado isimli

kafeye gittim yukarıda belirtmiş olduğum numarayı aradım ve o sırada kafe içinde bulunan

bir şahıs bana el kaldırdığını gördüm. O şahsın bulunduğu masaya gittim. El kaldıran şahsın

oturmuş olduğu masada başka bir erkek şahısta vardı. Turist kafilesini neden alacağını

sordum. Bu şahıslar ise otur biraz konuşmamız lazım diyerek, sandalyeye oturmamı istediler.

Bu şahıslar; Dijvar isimli oğlumun nerde olduğunu sordular. Bu şahıslara kim olduklarını ve

Page 109: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

109

neden oğlumu sorduklarını sordum. Söz konusu şahıslar polis olduklarını, Dijvar isimli

oğlumun PKK’ye katıldığını bildiklerini, Berhudan isimli oğlumu da takip ettiklerini ve küçük

oğlumun da yanlış işlerle uğraştığını bildiklerini, böyle giderse her iki oğlumun da sonunun

iyi olmayacağını söylediler. Bu şahıslar servis şoförü olduğum için kırsal alanda yaşayan

vatandaşların yanına rahat bir şekilde gidip gelme imkânım olduğunu, kendileri için kırsal

alanda yaşayan kişilerden kimlerin örgüte sempati duyup yardım ettikleri ile ilgili bilgi

vermemi istediler. Bu isteklerini yerine getirmem halinde hem çocuklarımın hem de ailemin

diğer bireylerinin güvenliğini sağlayıp, kendilerine maddi destek sunabileceklerini söylediler.

Söz konusu şahıslar konuşmayı bitirirken yapılan bu konuşmadan kimsenin haberi

olmamasını aksi takdirde ben ve ailemin başına gelebileceklerden kendilerinin sorumlu

olmayacağını söyleyerek tehdit etmişlerdir. Beni telefon ile arayarak görüşme yerine çağıran

ve onun yanında oturan kişileri görürsem teşhis edebilecek durumdayım. Telefon ile arayan

polis memuru 30 yaşlarında, uzun boylu ve kilolu, sarışın olan üzerinde gri kazak ve açık haki

renk ceket olan erkek bir şahıstı. Diğer oturan şahıs ise 25-30 yaşlarında kirli sakallı, esmer

tenli ve normal kilolu bir erkek şahıstır. Yukarıda ayrıntıları ile anlattığım olay nedeniyle

ciddi anlamda endişe duymaktayım ve gerek kendim gerekse aile bireylerimin başına kötü bir

şey gelmesinden korkmaktayım. Biz telefon numarasını bildirmiş olduğumuz polis memuru ve

kendisi ile birlikte oturan diğer polis memurundan şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki

destek sunmanızı talep ediyorum.”

28 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Diyadin Gümüş,

şu beyanlarda bulundu: “27 Şubat 2019 Bağıvar Köprüsü yakının da bulunan benzinlikten

çıkarken hatırladığım kadarıyla 21 DT 261 plakalı araçta oturan biri durmam için el hareketi

yaptı. Arabamı durdurduğumda sivil giyimli iki kişi polis kimliğini bana gösterdi. Ben kendi

araçlarına bindirmek istediler. Ben araca bindim, aracı Kırklar Dağına doğru götürdüler.

Araçta “çalışmalarımızda bize yardımcı ol, seni zengin ederiz.” dediler. Ben de kimseyi

tanımıyorum, kimse ile ilişkim yok o yüzden size yardımcı olamam şeklinde cevap verdim.

Daha sonra bu durumdan zarar göreceğimi söyleyerek beni ve ailemi tehdit ettiler. Ben

söylenenleri kabul etmeyince hakaret ve tehdit ederek beni aldıkları yere geri getirdiler. Beni

alıkoyan ve benimle bu konuşmaları yapan kişileri görmem veya seslerini duymam halinde

teşhis edebilirim. Bu polis memurlarından biri 30 yaşlarında, sakallı, yeşil gözlü erkek bir

şahıstı. Bu kişinin üzerine siyah bir montu vardı. Diğer şahıs ise 35 yaşlarında, sakallı ve

beyaz saçlıydı. Bu kişiler bana Ankara’dan geldiklerini ve özel bir ekip olduklarını söylediler.

Ben anlatmaya çalıştığım durum nedeniyle ciddi anlamda endişe duymaya başladım ve

başıma bir şey gelmesinden korkuyorum. Araç plakasını belirtmiş olduğum ve teşhis

edebileceğim kişilerin bana yönelik eylemlerinden dolayı bu kişilerden şikâyetçiyim.”

29 Mart 2019 tarihinde Urfa’nın Siverek ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, aynı aileye mensup 9 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 12 Nisan 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 9 kişiden

5’inin (Çerko Mimkara, Xebat Mimkara, İlyas Korkmaz, Levent Korkmaz, Cemil Bazer)

“Örgüt üyesi olmak”, “Örgütün eylem ve faaliyetlerine katılmak” ve “Örgüt propagandası

yapmak” iddialarıyla tutuklandığı öğrenildi. Gözaltına alınanlardan Çerko Mimkara'nın

gözaltına alındığı sırada ve Urfa TEM Şube’de işkenceye maruz kaldığı, kardeşinin görüşüne

giden ablası Evin Mimkara’ya ise polis tarafından ajanlık dayatıldığı iddia edildi.

22 Nisan 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Urfa T Tipi Cezaevi Kampüsü T2 No'lu kısımda kalan hasta mahpus Zana Mazak’ın, ajanlık

dayatmasına maruz kaldığı ve bu gerekçeyle açlık grevine başladığı öğrenildi. 24 yıldır

cezaevinde olan Mazak, görüşüne giden ailesine yaşadığı bu durumu aktardı. Mazak,

Page 110: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

110

görüşüne giden ailesine bu yönde bir talebi olmamasına rağmen 26 Nisan günü ‘hastaneye

götürüleceği’ söylenerek koğuştan alınıp, Urfa Adliyesi'ne götürüldüğü anlattı. Mazak,

adliyede görüştürüldüğü bir savcının ‘Bundan sonra bizimle çalışırsan seni rahat ettiririz’

diyerek kendisine ajanlık teklifinde bulunduğunu aktardı. 7 Mayıs 2019 tarihinde İHD

Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Özkan Mazak, şu beyanlarda bulundu: “Dayım

Zana Mazak, 25 yıldır hükümlü olarak farklı cezaevlerinde kalmıştır. Yaklaşık 1 yıldır ise

Urfa T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmaktadır. Dayımın kronik kalp hastalığı,

akciğer ve mide rahatsızlıkları vardır. Dayım, cezaevi idaresi tarafından rutin olarak

hastaneye götürülüyordu. Dayımın dün (06.05.2019) tarihinde açık görüşü vardı. Dayım açık

görüşte bize; ‘ yaklaşık 10 gün önce beni hastaneye götürecekler diyerek cezaevinden

çıkardılar. Ancak beni hastaneye değil; adliyeye götürdüler. Adliyede savcıyla görüştürdüler.

Savcılıkta bana, cezaevinde kalan diğer tutuklu/hükümlüler ile ilgili bilgi vermem yönünde

baskı yaptılar; bana ajanlık teklif ettiler. Savcılık bana, sen dışarı çıkmak istiyorsan bize bazı

bilgiler ver dedi. Ben bunu kabul etmeyip; tepki gösterdim. Savcı bana git cezaevinde geber

dedi. Daha sonra beni tekrar cezaevine geri gönderdiler’ dedi. Daha sonra kendilerine 1 ay

disiplin cezası verildiğini dayım bize aktardı. Dayım, savcı hakkında suç duyurusunda

bulunduğunu ancak henüz bir netice alamadığını aktardı. Dayım yaşanan bu hukuksuzluğu

protesto etmek için 10 gündür açlık grevine başladı. Dayım bizlere, her an başka cezaevine

nakledilebileceğini belirtti. Bunun gerekçesi olarak da yaşanan hukuksuzluklarla ilgili suç

duyurusunda bulunmasını gerekçe göstermektedir. Dayımın anlattığı durumlarla ilgili

derneğinizden gerekli girişimlerde bulunulmasını talep ediyoruz; dayımın durumundan

endişeliyiz, gereken yasal işlemlerin başlatılmasını talep ederiz.”

17 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Azad Aktaş, şu

beyanlarda bulundu: “ Ben bir süredir HDP Gençlik meclisi üyesiyim. Ben 10 Mayıs günü

Mevlana Halit Mahallesi’nde E Tipi Cezaevinin yanındaki caddeden geçiyordum. Üç tane

silahlı ve telsizli sivil polis yanıma geldi. Kimliğimi istediler. Kimliğimi verdim. ‘Seni gökte

ararken yerde bulduk’ dediler. Beni aldılar. Saat 20.00 sularıydı. Ranger marka bir araca

bindirdiler. Aracın içinde bir süre darp ettiler. Sırtıma, kafama sert darbelerle vuruyorlardı.

Yumrukluyorlardı. Ağza alınmayacak hakaret ve küfür ettiler. Bir tanesi silahı belime dayadı.

“Üç kişi öldürdüm, sen dördüncü olursun” dedi. Beni Çocuk Şubeye götürdüler ancak içeri

girmeden “Reis seni bekliyor” diyerek kapıdan geri döndük. Sonra TEM şubeye götürdüler.

Resmi bir gözaltı kaydı yapmadılar. Orada da hakaret ettiler. Dövdüler, yüzüme, kafama,

sırtıma vurdular. “Ne biliyorsan anlat” diyorlardı. Ben bir şey bilmiyorum diyordum. Ben

hiçbir şey söylemeden benim adıma bir ifade yazdılar. Yazdıklarını okumama izin vermeden

imzalamamı istediler. İmzalamam dedim. Bunun üzerine “Sen yine dayak istiyorsun” dediler.

Korktuğum için imzaladım. Sonra “Savcılıkta bu ifadeyi inkâr edersen seni arar bulur, kafana

sıkarım” dedi. Sonra beni tekrar Çocuk Şubeye götürdüler. Oraya vardığımızda sabah ezanı

okuyordu. Çocuk Şubede gözaltı kaydımı yaptılar. Beni iki gün Çocuk Şubede tuttular. Orada

iki kez ifademi aldılar. Bana bazı fotoğraflar gösterdiler. Tanıyor musun dediler.

Tanımıyorum dedim. “Bize yardımcı ol, bize bilgi getir, sana maddi manevi destek sunarız”

diye ajanlık teklif ettiler. Pazartesi günü savcılığa çıkardılar. Savcılıkta ifadeyi nasıl

aldıklarını anlattım ve reddettim. Beni adli kontrol şartı ile serbest bıraktılar. Serbest

kaldıktan sonra, beni aldıkları gün evimin basılarak arandığını öğrendim. Evde bir şey

bulamamışlar. Ertesi günü Alişan Karakolu’ndan babamı aradılar. Beni çağırdılar. Ben

babam amcam ve ağabeyim birlikte gittik. Onları karşıda oturttu. “Azad ile işimiz var” dedi.

Çocuk Şubede bana ajanlık teklif eden kişi bana tekrar “Gel bizimle çalış. Sana her türlü

desteği sağlarız” dedi. Ben reddettim. Beni eve gönderdiler. Ertesi günü (Çarşamba) tekrar

babamı aradılar. Telefonu aldım, ben konuştum. Aynı kişi beni onlarla çalışmam için

çağırıyordu. Gelmeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine, “Senin başın yanar, çok pişman

Page 111: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

111

olacaksın, göreceksin” dedi. Beni rahatsız etmeyin diyerek telefonu kapattım. O gün uzun bir

süre Ranger marka araba evimizin tam karşısında bekledi. Ben ve ailem bundan tedirgin

olduk. Bu yaşadıklarımla ilgili derneğinizden destek bekliyorum.”

17 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nazım Öcal, şu

beyanlarda bulundu: “Yaklaşık bir ay önce Diyarbakır ili Kuruçeşme semtinde Kuzey

Irak’tan dönerken binmiş olduğum Can Diyarbakır isimli firmaya ait otobüsten indikten

sonra 2-3 adet renger model aracın da bulunduğu polisler tarafından gözaltına alındım.

Daha sonra Diyarbakır TEM şube müdürlüğüne götürüldüm. Gözaltına alındığımda saat

gece yarısı 00.00’idi. Sabaha karşı saat 04.00 ‘de ifadem alındıktan sonra serbest bırakıldım.

Polis memurları gözaltına alınmamdan sonra üstümü ve çantamı çok ince bir şekilde aradılar

ancak bir şey bulamadılar. Daha sonra yanıma iki polis memuru geldi ve bana ‘bizimle çalış’

dedi. Ben de inşaatçı olduğumu bu konuda yapabileceğim bir şey varsa, çalışabileceğimi

söyledim. Onlar bana ‘hayır mesleğinle ilgili değil yaptıklarınla ilgili bizimle çalış’ dedi. Ben

de onlara legal bir siyasi partide ilçe yöneticisi olduğumu, bütün faaliyetlerimin açık ve

meşru olduğunu anlattım. Bunun üzerine bana’ başka bir zaman dışarıda çay içelim seninle,

sohbet edelim’ dediler ben de ilçe binasına buyurun gelin çay içelim dedim. Daha sonra bana

Reşat TAŞKIRAN isimli benim gibi DBP Bağlar İlçe Yöneticisi olan arkadaşım hakkında

beyanda bulunmamı istediler. Ben Reşat benim aile dostum ve çalışma arkadaşımdır dedim.

Onların bana sunduğu hiçbir teklifi kabul etmeyince sinirlendiler ve bana ‘bir gün ansızın

senin karşına çıkacağız ve ne olduğunu bile anlamayacaksın’ dediler. Daha sonra beni

serbest bıraktılar. Ramazan Bayramının 2. Günü arkadaşım Reşat TAŞKIRAN ile birlikte

Diyarbakır’ dan çıkıp önce Hatay’a oradan İzmir’e tatile gittik. Dönüş yolunda bizi bir

aracın takip ettiğini fark ettik. Her şehir değiştirdiğimizde farklı plakalı bir araç bizi takip

ediyordu. Uşak ilinden Diyarbakır’a kadar bu şekilde geldik. Bizi takip eden kişilerin polis

olduğunu düşünüyoruz. Son olarak bugün ofis semtinde iken yine beyaz renkli Toyota marka

21 GC 183 plakalı aracın beni takip ettiğini fark ettim. Aracıma binerek bağlar ilçesine

gittim. Aracımdan indiğim sırada aynı araba yanımdan geçti ve ileride ışıkta durdu. Arabanın

yanına gittiğimde içinde 2 kişi olduğunu gördüm ve onlara neden beni takip ettiklerini

sordum. Bana beni takip etmediklerini söylediler biraz daha konuştuktan sonra bu şahıslar

araç ile olay yerinden ayrıldılar. Ben yaşadığım bu olay nedeniyle çok tedirginim ve başıma

bir şey gelmesinden endişe duyuyorum. Derneğinizden hukuksal destek talep ediyorum.”

11 Temmuz 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan ve ismini vermek

istemeyen başvurucu, şu beyanlarda bulundu: “Yaklaşık üç ay önce … Mahallesinde

arkadaşım ile gezerken bir akrep tipi araç ile Ural tipi zırhlı araç yanımda durdu. Kimlik

kontrolü yapmadan önce kimliğime bakar bakmaz bana “ajan olacaksın” diyerek 3-4 tokat

vurdular. Sonra bana gel seni yemeğe götürelim dediler. Cebinde 50 TL var ise 5 bin 50 bin

olur hayatını kurtarırsın dediler. Telefonumu zorla elimden alarak numaramı aldılar, bizle

çalışacaksın, mahallede istihbarat vereceksin bize dediler. Olayın gerçekleştiği yer Petrol

Lisesinin arkasındaki boş araziydi. Taleplerini kabul etmeyince kalaşnikof silahı alnıma

dayayarak tehdit ve küfürler ettiler. Sonra beni yere yatırarak tekme, tokat ve silah

dipçiliğiyle dövdüler. Toplamda beş kişiydiler ama tüm bu yaşananları iki kişi

gerçekleştiriyordu. Sonra beni bıraktılar. Olaydan bir hafta sonra telefonuma “gel Kıra

Dağına yemek yiyelim” diye mesaj yolladılar. Bende korkup telefonumu ve sim kartımı kırıp

attım. Hayatımdan endişe etmekteyim. Hayatımdan endişe ettiğim için ismim açıklanmadan

durumumun kamuoyunun bilgisine sunulmasını ve hukuki desteğin sağlanmasını talep

ediyorum.”

Page 112: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

112

11 Temmuz 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan ve ismini vermek

istemeyen başvurucu, şu beyanlarda bulundu: “02. 07. 2019 tarihinde evime yakın olan …

Okulunun civarında yürürken beyaz bir Ford focus ve yanında siyah bir araç ile sorgusuz ve

kendilerini tanıtmadan benimle beraber X ve Y adındaki arkadaşlarımı zorla araçlara

bindirdiler. Benim bindiğim araçtaki kişiler kendilerini polis diye tanıttılar. Bana ajanlık

teklif ettiler, para vereceklerini ev ve araba vereceklerini ayrıca senin arkanda olacağız

dediler. Kimliğimin fotoğrafını çektiler. Beni yeni yapılan Şehir Stadyumun civarına

götürdüler. Bu esnada arabanın içinde ben dövdüler, tehdit ettiler, ajan olmazsan seni

evinden alıp kaybederiz dediler. Telefon numaramı aldılar. Ogün bırakıldıktan sonra

telefonuma “okulun oradayız saat 3 te orda ol, bir kez daha uyarmayacağım ” şeklinde mesaj

attılar. Hayatımdan endişe ettiğim için ismim açıklanmadan durumumun kamuoyunun

bilgisine sunulmasını ve hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

16 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Zeliha Balin, şu

beyanlarda bulundu: “Ben Yeni Yaşam Gazete dağıtımcısıyım. Diyarbakır İli Kayapınar

İlçesi Huzurevleri mahallesinde yaklaşık 25 yıldır ailem ile birlikte yaşarım. 13 Temmuz 2019

tarihinde oturduğum mahallede yaşayan R.K. isimli kadının oğlu A.K. kaybolmuş. Bu konuyla

ilgili aynı gün içerisinde R.K. polis karakoluna giderek oğlunun kaybolduğu ile ilgili beyanda

bulunmuş. 14 Temmuz 2019 tarihinde R.K. ile birlikte tanımadığım 3 kişi evimin bulunduğu

sokakta bana “ oğlumu sen dağa gönderdin; oğlumu nasıl dağa gönderdiysen öyle geri getir”

diyerek saldırdılar. R.K.’nın elinde bıçak bulunuyordu. O sırada babam evde bulunuyordu;

ben komşulardan birini gördüm ve hemen babamı çağırmasını söyledim. Ben daha sonra

oradan uzaklaşarak eve gittim. 15 Temmuz 2019 tarihinde ben evden ekmek almak için

binadan çıkarken, binanın önünde R.K. ile birlikte adını bilmediğim bir kadın beni tutmaya

çalıştılar. R.K. da o anda 155 polis hattını arayarak; “ teröristi yakaladık, komiserim yetişin

kaçmak üzere” dedi. Bu telefon görüşmesinden yaklaşık 10 dakika sonra bir polis aracı

bulunduğum evin önüne geldi. Evimin önüne gelen ekip Terörle Mücadele ekibi idi. Polis

aracında 4 kişi bulunuyordu. Araçtan iner inmez bir polis memuru silahın dipçiğini bana

vurmaya çalıştı. O anda babam araya girerek bana zarar gelmesini önledi. Bana silahın

dipçiği ile vurmaya çalışan polis 1.70 boylarında, kel, esmer ve beyaz çelik yelekli biri idi.

Araçta bu polisten başka polis aracında oturan amir diye hitap ettikleri biri vardı. Bu kişi 50

yaşlarında, açık esmer tenli, gözlüklü ve kır saçlı biri idi. Polis amiri, araçta bulunan bir

başka polise “bunu ergani yoluna götürün; kafasına sıkın” dedi. Diğer polisleri tam olarak

hatırlamıyorum. Polis ekipleri saat 16.15 sıralarında beni siyah renkli plakasını bilmediğim

ranger marka araca bindirerek huzurevleri karakoluna götürdüler. Huzurevleri karakolunda

yaklaşık yarım saat tutulduktan sonra beni Ergani yoluna götürdüler. Araçta giderken,

Amirleri bana “kafana sıkayım mı” gibi söylemlerde bulundu. Yolda giderken sinkaflı

küfürler ederek kolumu büktüler. 1 saat 10 dakika kadar bir süre geçtikten sonra beni

Selahattini Eyyübi devlet hastanesine götürdüler. Beni hastane içerisine sokmadan; bir polis

memuru araçtan inerek hastaneden rapor alıp döndü. Hastanede herhangi bir doktora

gösterilmedim; darp cebir raporunu kendileri hastaneden aldı. Hastaneden sonra beni

Terörle Mücadele Şube müdürlüğüne götürdüler. TEM şube de toplamda 6 gün gözaltında

kaldım. Gözaltı süresince hakaretlere maruz kaldım. Bir polis memuru bana gözaltındayken

tokat attı ancak yüzünü tam olarak hatırlamıyorum. Ben gerek gözaltına alındığım süreçte

gerekse de gözaltında uğramış olduğum kötü muameleyi protesto etmek için; polislerin

getirmiş olduğu hiçbir şeyi almadım. Benim hakkımda bu nedenler tutanak tuttular; ancak

ben tutanağı imzalamadım. Gözaltı süresinin 3. Gününde 3 kişi nezarethaneye geldiler. Bu

kişiler benimle sohbet edeceklerini söyledi. Ben bunu kabul etmedim. Yasal olmayan yollarla

ifade alma yöntemi olarak değerlendirdiğim için bu taleplerini kabul etmedim. Bana “ biz

senin kim olduğunu biliyoruz; nerde ne yaptığını biliyoruz, biz polis değiliz” dediler.

Page 113: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

113

Polislerden biri bana “ benim adım emre, eğer sen burada rahat konuşamıyorsan; bir kafede

oturup seninle konuşabiliriz” dedi. Ben bunu reddedince, bana “ kararını değiştirirsen

nezarethanede bulunan polise emre bey ile konuşmak istediğini söyle, hangi saat olursa olsun

gelirim” dedi. Bana, “ siz bana yardımcı olursanız biz de sana hem maddi hem de manevi

olarak yardımcı oluruz” dedi. Tam giderlerken bana dönerek tekrar “ iyi düşün, taşın” dedi.

Ben bunları tekrar reddedince bana “ her türlü ağır cezayı alman için uğraşacağız” dediler.

20 Temmuz 2019 tarihinde TEM şube müdürlüğündeki ifademin ardından; 21 Temmuz 2019

tarihinde savcılık ifadesi için beni Diyarbakır Adliyesine getirdiler. Savcılık ifadesinin

ardından tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarıldım. Sulh Ceza Hâkimliği adli

kontrol şartıyla beni serbest bıraktı. Derneğinizden yukarıda açıkladığım konularla ilgili

hukuki destek talep ederim. Başıma herhangi bir şey gelirse sorumluları beni yersiz yere

şikayet eden R.K. ve ailesi ile beni gözaltında tehdit eden polislerdir.”

3 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hasan Yeni, şu

beyanlarda bulundu: “Rojhat’tan büyük iki oğlum 2014 yılından beridir evden ayrılmış ve

şu an nerde olduklarını bilmiyorum. 2018 yılında eve bir tebligat geldi ve tebligatta

oğullarımın yakalandığını sonra serbest bırakıldıklarını ancak mahkemeye ifadeye vermeye

gelmeleri yazıyordu. Defalarca polisler kapımıza geldi hatta eşim Menice YENİ emniyete

çağrılıp bu yüzden ifadesi de alındı. Her defasında oğullarımın nere olduklarını bilmediğimi

söylesem de ne tebligat gönderimi bitti ne de polislerin sürekli kapıya gelmesi sona erdi.

Kayyum atamasından önce emniyetten olduğunu söyleyen birkaç kişi beni zorla bir araca

bindirerek Forum AVM civarında bir yere götürerek ajanlık teklif ettiler ben kabul etmeyince

de tehdit ettiler. “Teklifimizi kabul etmezsen yanında olan oğullarında zarar görür” dediler.

Ben yine de kabul etmedim. Yaklaşık bir buçuk ay önce gözaltına alındım ve 5 gün gözaltında

kaldım. Gerekçe olarak da eylem yapacağımı söylediler. Sonra hiçbir şey demeden bıraktılar

beni. Valilikte servis şoförüydüm beni oradan da çıkardılar. Bugün sabaha karşı saat 04:30

sularında oğlum Rojhat’ın evine baskın düzenlemişler. Kapısını kırıp evini dağıtmışlar.

Oğluma “diğer kardeşlerin nerede bize getir” demişler. Oğlumda bilmediğini söyleyince

hakaret etmişler. Sonra gitmişler. Polisler sürekli bize “oğlunuzu yakaladık sonra bıraktık”

deyip duruyor. Madem yakalanmıştı bana o dönem haber verseydiler o zaman haber

vermedilerse şimdi bizden ne istiyorlar anlamıyorum. Oğullarımdan haberim yok polis

baskınlarından dolayı birçok defa ev değiştirdik. Huzurumuz kalmadı. Yasal olarak ne

yapılması lazımsa yapılsın. Derneğinizden hukuki olarak destek istiyorum.”

21 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Cihan Olgaç, şu

beyanlarda bulundu: “Ben HDP Yenişehir İlçe Örgütü Gençlik Meclisi’nin gönüllü

çalışanıyım. Dün (21 Ekim 2019) saat 16.00 sularında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne

tedavi amaçlı gitmiştim. Hastane girişinde polis olduklarını söyleyen sivil giyimli 2 kişi

kimliğimi istedi. Polis olduğunuzu nerden bileyim dedim. Bana polis kimliklerini gösterdiler.

Birinin adı Mahmut, birinin Metin idi. Sonra beni hastane bahçesinde bekleyen beyaz renk

Clio marka bir arabanın içine aldılar. Araba şehre doğru hareket etti. Seyir halinde iken

bana sorular sordular. Bana “Hüsamettin Tanrıkulu’nu tanıyor musun?” Diye sordu.

Eskiden arkadaş olduğumu söyledim. “Şu an Van’da terör faaliyeti yürütüyor. Onun ipini

çekecem” dedi. “Sadun Tutmaz’ı tanıyor musun?” diye sordu. Normal bir selamım var

dedim. “Murat Yumlu’yu tanıyor musun?” diye sordu. Beraber maçlara giderdik dedim.

“Veysel Dağ’ı tanıyor musun?” diye sordu. Onu görmüyorum. Pek tanımıyorum dedim. Bana

“Sokakta herhangi bir şey görsen bize söyler misin?” diye sordu. Ben korkudan evet dedim.

Amedspor Direniş Taraftar Derneği’ni sordu. O dernekle bir bağlantım yok dedim. “Oranın

altından girer. Üstünden çıkarım. Gerekirse dinamit koyacağım” dedi. “Diyarbakır’da bir

daha el yapımı bomba attırmayacağım” dedi. İki üç gün sonra tekrar görüşeceğiz” dedi. Cep

Page 114: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

114

telefonu ile fotoğrafımı çektiler. Ben bu olaydan dolayı tedirgin oldum. Derneğinizden hukuki

destek istiyorum.”

30 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Yıldız Elma, şu

beyanlarda bulundu: “Kışları Silvan’da, yazları ise Lice’nin Yalımlı köyünde ikamet

ediyoruz. Orda tarlamız var, ekip biçiyoruz. Geçen kış 15 Kasım’da gözaltına alındım.

Gözaltında olduğum dönemde bana ajanlık teklif edildi. Ben gözaltına alınmadan 20 gün

önce de oğlum Ferhat Elma gözaltına alınmıştı. O’na da baskı ile ajanlık teklif edilmişti.

O’na “Bizimle çalışmazsan anneni alırız” demişlerdi. Oğlumun yaşadığı bu olaydan 20 gün

sonra beni aldılar. Yardım yataklık yaptığım iddiasıyla tutuklandım. Diyarbakır Kadın

Cezaevi’nde 5 ay tutuklu kaldım. Sonra tahliye oldum. O dosyadan 6 yıl 4 ay ceza aldım.

Dosya temyize gönderildi. Şimdi de diğer çocuklarım aynı baskılara maruz kalıyorlar. Aile

olarak endişe içindeyiz. Derneğinizden hukuki destek istiyoruz.”

14 Kasım 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mervan Dündar,

şu beyanlarda bulundu: “13 Kasım saat 20.00 sularında yukarıda adresini belirttiğim

evimin önünde otobüsten inerken durağa yaklaşık 2 metre mesafede ‘BEYAZ HONDA CIVIC’

aracın önünde silahlı ve elinde telsiz olan 2 kişi arkamdan ismimle seslendi. Gözaltı için

karakola götürüleceğimi ifade ettiler. Bende kendilerinin kim olduğunu, ne yapmak

istediklerini sorduğumda, aracın şoför koltuğunda oturan 3. Şahıs araçtan inerek araca zorla

bindirmeye çalıştılar. Araca binmemek için direndiğim sırada bu şekilde gözaltı

yapılamayacağını, avukatım ve ailemin bilgisi dâhilinde olmasını gerektiğini ifade etmeye

çalışırken, zor kullanmaya devam ettiler. Bunun illegal bir gözaltı olduğunu anlamam ile

birlikte yüksek sesle aileme seslendim. Bağırdım. Bunu duyan bina kapıcısı ve çevredeki

birkaç vatandaş olayı anlamak ve sorgulamak için yanımıza geldiler. Onlara da kendilerini

polis olarak tanıttılar. Cüzdanından çıkardığı ve 2018 yılında iptal ettirilen kırmızı polis

tanıtım kartını gösterdiler. Gözaltına alınacağımı yanıma gelen vatandaşalar da söylediler.

Halkın bu tarz gözaltı yapılamayacağını, eğer bu yönlü bir karar varsa ekiplerin gelip işlem

yapmasını, benimde aile ve avukat refakatında işlem yapılması gerektiğini dile getirdiklerinde

kimliği belirsiz şahıslardan biri silahını (normal tabanca) doğrultarak (eşkâlini ifademde

verdim) gerekirse yatırır, götürürüz. Bizi uğraştırma arabaya bin diye ısrar ediyordu.

Çevredekilerin tepkisinin büyümesi ve benimde ellerinden kurtulup önce aile ve avukatı daha

sonra 155 i aradığımı gören şahıslar panik içerisinde araçlarına koştular. Bizde arkasından

aracın plakasını alıp fotoğraf çekmeye çalıştık ama sadece (34 BGE 775) plakayı alabildik.

Yaklaşık 15 dk. sonra olay yerine zırhlı araç eşliğinde ekip geldi. Olayı kendilerine ifa ettim.

Plakayı sordurduklarında böyle bir araca ait plaka bulunmadığını ifade ederek olayı

geçiştirmeye çalıştılar. Israrlarım sonrası daha fazla detay öğrenip, suç duyurunsa bulunmak

için Huzur polis karakoluna yönlendirdiler. Onlar ayrıldıktan 2 dk. Sonra İbrahim Halil

Çavdar adlı gördü tanığına ait araç ile yanımızda başka bir tanıkla birlikte huzur polis

karakoluna gittik. Orada da olayı bu şekilde anlattıktan sonra işlem yapan polisler, olayı adli

vaka olarak değerlendirme çabalarına girdiler. Biz olayın vahameti üzerinde durunca, plaka

ve polis kimlik kartı olarak gösterilen kartların sahte olduğunu söylediler. Plakanın da başka

bir araca ait olduğunu muhtemelen de sahte olduğunu ifade ettiler. Olay sırasında kısmı

darptan dolayı hastaneye rapor almaya gidip, döndüğümüzde mevcut karakol polisleri

dışında başka bir ekip geldiğini gördük. Ekipte olayı adli vaka olarak değerlendirmek istedi.

Biz ısrarla olay üzeri kapatılmasın, görüntülere veya kayıtlara ulaşılsın istedik. Olayı ciddiye

almaya başladılar. Daha sonra hem beni hem tanıkların ifadesini alıp işlemleri bitirdiler.”

26 Aralık 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Veli Barut, şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim Burhan yaklaşık 4 yıldır Tekirdağ F Tipi 1 No’lu kapalı

Page 115: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

115

cezaevinde bulunmaktadır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştır. Tekirdağ’a

gönderilince sürekli psikolojik baskı ve ajanlaştırma yapılmaya çalışılmaktadır. Telefon

görüşmelerimizde kardeşim bu durumları sürekli anlatmaktadır. Bizlere “sürekli konuşun,

isim verin, istediğin yere seni göndeririz, rahatlık veririz” vb. diye baskılar yapılmaktadır.

Bizler de karşı geldikçe kötü muameleye maruz kalmaktayız. Aynı zamanda aileler olarak

ziyarete gidince kötü muameleye maruz kalmaktayız. Kardeşim ve biz bu ajanlaştırma

durumunu kabul etmiyoruz. Bunun için derneğinizden gerekli hukuki desteği beklemekteyiz.”

26 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Dilan Çiçekli, şu

beyanlarda bulundu: “19 Ağustos 2015 tarihinde evimize kar maskeli uzun namlulu kişiler

tarafından baskın oldu. Evdeki tüm eşyaları arayıp dağıttılar. Bize çok çirkin sözler

söylediler. Ağabeyim Emrah’ı sordular. Ancak kendisi evde yoktu. Babamı yere yatırıp,

plastik kelepçe taktılar. Darp edip gözaltına aldılar. Daha sonra tutuklayıp, Kırıkkale

cezaevine gönderdiler. Orada 7 ay kaldıktan sonra tahliye edildi. Tutuksuz yargılanmasına

devam edildi. Tahliye edildikten sonra tekrar polis baskısı başladı. Komşularımıza ve

oturduğumuz mahalledeki esnafa babamı soruyorlardı. Polis araçları sürekli evimizi

gözlüyordu. Babam, yurtdışına gitti. Devam eden duruşmalarda, babama 13 yıl 6 ay hapis

cezası verildi. Bu nedenle polisler yeniden babamı ve ağabeyimi sormaya devam ettiler.

Annem, babamın yurtdışında olduğunu kendilerine söylemesine rağmen sürekli gelmeye

devam ettiler. Ve bizi tehdit etmeye de devam ettiler. “Anneme siz ve kızlarınız evde teksiniz

gecede geliriz” dediler. Annemde bu baskılardan dolayı kız kardeşimi alıp yurt dışına gitti.

Ben ve ağabeyim kaldık. Ağabeyim de belediyenin konservatuarında çalıştığı için onu da sık

sık soruyorlar. Ağabeyim bu yüzden şehir dışında çalışmak zorunda kaldı. Polisler sürekli

evimize gelip soru soruyorlar. Korkuyorum o yüzden evde kalamıyorum. Yaşadığımız polis

baskısı hem ailemizin fizik olarak dağılmasına, hem de psikolojik açıdan yıpranmamıza yol

açmıştır. Bütün bu nedenlerden dolayı sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

24 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Yunus Bekçi, şu

beyanlarda bulundu: “ Ben 2015 yılı şubat ayında YPG’ye katılmak için Suriye ülkesine

gittim. 2.5 yıl YPG içerisinde kaldıktan sonra 2017 yılı eylül ayında Türkiye’ye dönmek için

Habur sınır kapısına geldim. Sınırdan geçtikten sonra polis memurları beni gözaltına aldı ve

yaklaşık 3 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildim. Bu olay ile ilgili Diyarbakır 8. Ağır ceza

mahkemesinde süren bir davam vardır. Tahliye olduktan sonra hatırladığım kadarıyla 4 defa

polisler tarafından gözaltına alındım. Bu gözaltıların hiçbirinde tutuklanmadım. Zaten

yukarıda söz ettiğim dosya kapsamında hakkımda adli kontrol tedbiri uygulanmakta olup

cumartesi günleri karakola imza atmaya gitmekteyim. Tahliye olduğum günden beridir

polisler sürekli olarak beni ve ailemi rahatsız etmektedir. Yaklaşık 6ay önce Diyarbakır

Selahattin Eyyübi Devlet hastanesinde yatmakta olan öz amcam olan Resul BEKÇİ’nin

refakatçisi olduğum bir gün 2 tane sivil giyimli polis memuru beni hastanenin bulunduğu

yerdeki kafeteryaya götürdü ve bana ‘Silvan’da ne olup biterse gelip bize anlatacaksın yoksa

senin için iyi olmaz’ diyerek tehdit ettiler. Ben de kendilerine örgüt ile herhangi bir bağımın

kalmadığını, kendilerine verebilecek bir bilgiye sahip olmadığımı söyledim. Bu olaydan sonra

15 Şubat 2019 tarihinde tekrar gözaltına alındım ve yine bana Silvan’da yaşanan örgütsel

faaliyetler konusunda benden bilgi istediklerini söylediler. Ben de yine kendilerine bu konuda

görgüm ve bilgim olmadığını söyledim. Son olarak 1 ay içerisinde 2 defa yukarıda adresini

vermiş olduğum evimiz polis tarafından basılarak kapıları kırılmış ve arama yapılmıştır. Ben

Page 116: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

116

bu aramalar sırasında evde değildim. Ailemin bana haber vermesi üzerine annem ile birlikte

Silvan cumhuriyet savcılığına giderek hakkımda bir arama kararı olup olmadığını sordum

savcılıkta görevli bulunan polis memuru Silvan TEM şube müdürlüğü ile telefonda

görüştükten sonra hakkımda herhangi bir arama kararı olmadığını söyledi. Bu olaydan sonra

evimiz bir kere daha basıldı. Bu seferde babam Mehmet Salih BEKÇİ 19.04.2019 tarihinde

Silvan TEM müdürlüğüne giderek beni neden aradıklarını sordu. Babama da bana

söyledikleri gibi hakkımda herhangi bir arama veya yakalama kararı olmadığı söylendi. Ben

yukarıda ayrıntılı olarak anlattığım olaylar nedeniyle çok huzursuzum ve düzenli bir işe girip

çalışamıyorum. Bu durumun ortadan kaldırılması için derneğinizden hukuki yardım talep

etmekteyim.

17 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Reşat

Taşkiran, şu beyanlarda bulundu: “Ben Reşat TAŞKİRAN Demokratik Bölgeler

Partisi(DBP) Bağlar ilçe yöneticisiyim. Arkadaşım Nazım ÖCAL, bundan yaklaşık 1 ay önce

Irak’tan Türkiye’ye döndü. Nazım bana; Türkiye’ye döndüğü gün kendisini kolluk görevlileri

olarak tanıtan kişilerce 3-4 saat tutulduğunu, bu 3-4 saat içerisinde kendisine bazı sorular

sorulduğunu aktardı. Bu sorular içerisinde, benimle ilgili de bazı sorular sormuşlar. Daha

sonra arkadaşıma, sen ve Reşat’ı ziyaret ederiz demişler. Ben bu olayla ilgili herhangi bir

işlem yapmadım; normal yaşantıma devam ettim. Bu ramazan bayramında, Nazım ile birlikte

Hatay’ın Erzin ilçesine bayram ziyaretine gittik. Biz Hatay Erzin’de 2 gün kaldıktan sonra

İzmir’e hem gezi hem de arkadaşlarımızı görmek için yola çıktık. İzmir iline varana dek biz

bir şey fark etmedik; ancak biz dönüşte hangi ile girdiysek plakası ve modeli farklı araçlarla

takip edildiğimizi fark ettik. Ancak araçların plakalarını alamadık; bu nedenle suç

duyurusunda bulunamadık. Ancak bugün Demokratik Bölgeler Partisi Bağlar ilçe binasından

ofis semtine giderken; Toyota Corolla marka 21 GC 183 plakalı aracın bizi takip ettiğini fark

ettik. Ofis semtinde Ayhan Durağı civarında bulunan Mardin kebap evine gittim; amcaoğlum

İstanbul’dan geldiği için onunla buluştuk. Biz Mardin kebap evinde iken, bahsettiğim plakalı

araç da bizi bekliyordu. Biz Mardin kebap evinden çıktıktan sonra, aynı plakalı aracın bizi

takibe devam ettiğini gördük. Demokratik Bölgeler Partisi Bağlar ilçe binasına kadar takip

edildik. Aracımızı park ederken; bahsettiğim plakalı araç Sento caddesi üzerinde trafik

ışıklarında durdu. Biz yaya olarak araca yaklaştık ve bizi neden takip ettiklerini sorduk. Ben

bu soruyu sorunca karşılık olarak ; “biz sizi takip etmiyoruz; biz esnafız, inşaat işi

yapıyoruz” dediler. Biz de onlara, madem esnafsınız neden bizi takip ediyorsunuz diye tekrar

soru sorduk. Onlar da bize, “biz polis değiliz, sizi takip etmiyoruz” dediler. Ben onlara,

plakanızı alacağım ve suç duyurusunda bulunacağım dedim. Onlar da kendi plakanızı verin

dediler. Bende karşılık olarak, zaten bizi takip ediyorsunuz; plakamızı biliyorsunuz dedim.

Ondan sonra, trafik sıkışınca araç hareket etti. Biz de ilçe binamıza geri döndük. Ben sürekli

beni takip ve taciz eden kamu görevlilerinden şikâyetçiyim. Gerekli hukuki girişimlerde

bulunulmasını talep ederim.”

4 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Biçen,

şu beyanlarda bulundu: Ben Mehmet BİÇEN, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yaşıyorum.

Annem geçen sene yaşamını yitirdi; babam sağdır, 8 kardeşiz. Ben, Dicle üniversitesi Eğitim

Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda Adalet Yüksek Okulu 2. Sınıf öğrencisi olarak

eğitim yaşamımı sürdürmekteyim. 28 Ekim 2018 tarihinde abim Sebahattin BİÇEN’i gözaltına

almak için eve baskın düzenlediler. O sırada bende evde bulunuyordum. Abimi gözaltına

alıyor iken; kolluk mensupları bana “akıllı olun, Türk gibi yaşayın; akıllı olmazsanız sonunuz

abiniz gibi olur, cezaevinde sürünürsünüz” gibi şeyler söylediler. O sırada abim yerde

yüzükoyun yatıyordu. Evde arama sırasında, bana cezaevinden arkadaşımın gönderdiği

mektubu polisler buldu. Bunun üzerine bana “mektupta devrimci selam ve sevgiler yazıyor,

Page 117: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

117

bak görüyorsun sen de onlardan birisin, kendine dikkat et; sonun onlar gibi olur” dediler.

Ayrıca bize dönüp sizin aileniz terör örgütü ile irtibatlıdır; sen onlara benzersen sonun

cezaevi olur dediler. Daha sonra abimi evden çıkartarak TEM şube müdürlüğüne götürdüler.

Bu olaydan sonra, sürekli takip edildiğimi düşünüyorum. Zira muhtarımız bana sürekli;

kolluk kuvvetlerinin benimle ilgili sorular sorduğunu aktardı. Kolluk kuvvetleri muhtara;

Mehmet BİÇEN örgüte yakın mı? gibi sorular sormuş. Kendimi bu durumlardan kaynaklı

psikolojik olarak tehdit altında hissediyorum. Şu an da Empati Psikiyatri Dal Merkezi’nde

tedavi görüyorum. Her gün saat 04.00’te uyanıyorum; abimi de o saatlerde gözaltına

almışlardı. Sürekli kendimi ceza ve soruşturma tehdidi altında hissediyorum. Cezaevinde

bulunan abimi bile ziyaret ederken; tedirginlik yaşıyorum. Başıma bir şey gelirse kolluk

kuvvetleri bu durumdan sorumludur. Derneğinizden bu hususlarla ilgili hukuki ve psikolojik

destek talep ediyorum.”

6 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan H.K, şu

beyanlarda bulundu: “2008 yılında sivil giyimli polis olduklarını söyleyen ama kimlik

göstermeyen 3 kişi (ikisi uzun boylu esmer ve diğeri onlara göre daha kısa ve kumral)

evimizin kapısını çalarak, eşimin kaybolan amcasının kızının abisi ile olan isim benzerliği

nedeniyle sorduklarını belirttiler. Bizde tekrar rahatsız edilmemek için adres değiştirdik. Yeni

taşındığımız adrese de geldiler. Polis olduklarını söyleyen ama kimlik göstermeyen iki kişi

(biri top sakallı orta boylu diğeri daha iri yapılı ve kirli sakallı) tekrar eşimi sordular.

Ellerindeki telefondan bir görüntü göstererek eşimi teşhis etmemi istediler ve bu görüntü

eşime ait bir kilisede çekilmişti. Sorduklarında evet eşimdir dedim ve biz tekrar bu durumdan

rahatsız olup adres değiştirdik. Ancak yeni gittiğimiz, yani üçüncü adrese tekrar gelip

güvenlikçiden eşimin bu adreste olup olmadığını sordular. Üçünce adres şu an oturduğumuz

adres, ben bu durumu eşime söylemedim. Bu durumda eşimin, çocuklarımın ve benim hayatım

güvende olmadığını düşünerek insan hakları derneğine gelip başvuruda bulunmak istedim,

gerekli hukuki yardımı talep ediyorum.”

15 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Muhterem

Bayar, şu beyanlarda bulundu: “Emrah Çiçekli benim öz ablamın oğlu olur. Babası politik

gerekçelerle kaç defa tutuklandı. Şu an yurt dışında bulunmaktadır. Çocukları ise burada

yaşamaktadırlar. Babasından kaynaklı, polisler birkaç defa ailenin ikamet adresine baskın

düzenleyip yeğenim Emrah’ı sordular. Defalarca, aile üyelerine küçük çocuklarına kadar

yeğenim Emrah’ı sormuşlardır. Polisler daha sonraki süreçte Emrah’ı fiziki olarak takip

etmeye başlamışlardır. Bu takip halen sürmektedir. Yeğenim takip edildiği için kendi evine ve

bizim eve dahi gelememektedir. Kolluk, yurt dışında olan babasına ulaşamadığından yeğenim

üzerinde baskı oluşturmaktadır. Onun üzerinden babasına ulaşmaya çalıştıklarını

düşünmekteyiz. Yeğenim üzerinde ciddi bir tehdit durumu söz konusudur. Can güvenliğinden

endişe etmekteyiz. Derneğinizden hukuki yardım istiyoruz.”

21 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan ve ismini

vermek istemeyen bir başvurucu, şu beyanlarda bulundu: “ 19 Ağustos 2019 tarihinde

03.00'te eşimi sormak üzere polisler geldi. Eşimin evde olmadığını ve şehir dışında olduğunu

söyledim. Buna rağmen saat 04.00'e kadar evimi aradılar. Daha sonra 19. Ağustos saat

15.45'te 0412 241 50 00 numaralı telefondan arandım. Telefonla arayan kişi Diyarbakır

Emniyeti Terörle Mücadele Şubesinden aradığını söyledi. İsmini sormama rağmen ismini ve

ünvanını söylemedi. Eşimin Başsavcılığa gelip imza vermesi gerektiğini söyledi. Ben de

eşimden haberdar olmadığımı söyledim. 20 Ağustos tarihinde 18.32'de yine aynı numara

tarafından arandım telefondaki kişi aynı kişiydi yine eşimi sordu bildiğim kadarıyla

Mardin'de olduğunu ve yeğenini askere götüreceğini söyleyince "Eşin Diyarbakır'da

Page 118: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

118

yakalanırsa seni de gözaltına alırım, evini basar evini dağıtırım, senin için de, çocukların için

de iyi olmaz, bunun bedelini ödersin, Senin hakkında da eşinin yerini bildiğin halde

söylemediğin için suç duyurusunda bulunuyorum" diye konuştu. Kamu görevlisinin görevini

kötüye kullanarak bu denli tehditler savurması can güvenliği endişesi taşımama sebep

olmaktadır. Üç tane çocuğum da bu olaylardan oldukça kötü etkilenmiştir, ruhsal açıdan

örselenmişlerdir. Bize bu denli tehditler savuran kişilerin bizlere zarar vermemesi, can

güvenliğimizin sağlanması ve görevlerini kötüye kullandıkları için haklarında gerekli

soruşturmanın başlatılmasını talep etmekteyim. Bu hususta derneğinizden destek talep

ediyorum”

3 Ekim 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Evin Can, şu

beyanlarda bulundu: “4 Eylül 2019 Tarihinde Seyahat ettiğim araç Şanlıurfa İli Hilvan

İlçesinin Girişinde bulunan kontrol noktasında, rutin arama var denilerek polisler tarafından

durduruldu. Bizi araçtan indiren polisler üstümü aramak istediler. Bende erkek polislere

“şayet kadın polisiniz yoksa üstümü aratmam” dedim. Çantamın içini açmamı istediler ben

tekrar “özelimdir” diyerek buna da müsaade etmedim. Bu defa telefonuma el koymaya

kalkıştılar “savcılık izni olmadan siz telefonuma da bakamazsınız” diyerek tepkimi dile

getirdim. Sergilediğim bu tavrım hoşlarına gitmediğinden dolayı aileme haber verilmeden

polislerce bir araca bindirilerek karakola götürüldüm. Karakolda fiziki müdahale ve sözlü

tacize maruz kaldım. Gece saat 01.00 sıralarında aileme haber verildi. Gözaltına alındığımı

duyan babam, annem ve avukatım sabahın erken saatinde karakola geldiler. Beni önce

jandarma birliğine götüren polisler ardından da akşama doğru savcının karşısına çıkardılar.

Savcılıkta verdiğim ifadeden sonra yurt dışına çıkış yasağıyla beraber denetimli serbestlik

şartıyla bırakıldım. Eve döndükten yaklaşık iki hafta sonra kendilerini polis olarak tanıtan iki

şahıs tarafından zorla bir araca bindirilerek tehdit edildim. Bu tehditleri benimle sınırlı

kalmayarak benim üzerimden ailemi de tehdit etmeye başladılar. Can güvenliğimden endişe

duymaktayım. Yaşadığım bu olaylar nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunmak

istiyorum. Bu sebeple derneğinizden hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

4 Kasım 2019 tarihinde İHD Antep Şubesine başvuruda bulunan Meral Şahin, şu

beyanlarda bulundu: “13 yıldır İsa Şahin ile evliyim. 3 çocuğum var. Eşim HDP ve DBP'de

siyasi parti çalışmaları yaparken 2 yıl 6 ay ceza aldı. Cezaaevinden çıkınca 14 ay önce kocam

kayboldu. Yurtdışına çıktığını öğrendim. Eşim evden ayrıldıktan sonra periyodik olarak

sürekli emniyet bizi rahatsız etmeye başladı. Gerek benim evim, gerek kayınbabamın evi

sürekli basılıp arama yapılıyor. Özellikle 4-12 yaşları arasında bulunan çocuklarım korkup

rahatsız oluyor. Çocuklarım psikolojik olarak etkileniyorlar. Bugüne kadar yapılan baskın ve

aramalarda ne eşimi, ne de herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı halde baskın ve

aramalara devam ediliyor. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

22 Kasım 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Yusuf Sökmen,

şu beyanlarda bulundu: “Ben Yenişehir Belediyesi Meclis Üyesiyim. 25/09/2019 tarihinde

Facebook adlı internet sitesinde bulunan AY YILDIZ isimli sayfa fotoğrafım paylaşılarak

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan kayyumu protesto eden grubu benim organize

ettiğim, oraya oturmaya gelen kadınları zorla oraya getirdiğim ve terör faaliyeti yürüttüğümü

iddia etmiştir. Ben bu konu ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda

bulundum söz konusu soruşturma halen derdesttir. Benimle ilgili yapılan bu haberler ve

benim suç duyurusunda bulunmamdan sonra sürekli bir şekilde tehdit telefonları almaya

başladım. Beni telefon ile arayıp tehdit eden kişiler seslerden anladığım kadarıyla farklı

kişilerdir. Yine arayan numaralar da genellikle farklı numaralardır. Arayan kişiler bana

Page 119: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

119

öncelikle yaptığın şeyler yanına kalmayacak deyip akabinde çok ağır küfürler ediyorlar. Bu

konu hakkında derneğinizden hukuki yardım talep etmekteyim.”

7 Aralık 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Devrim Nadir

Özen, şu beyanlarda bulundu: Ben şu anda yaşadığı (size bildirmiş olduğum) adreste

ikamet etmekteyim. Hukuk Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiyim. Dün gece saat 23.00-24.00

civarında evime yakın olan Karanfil Kız Apartında kalan kız arkadaşım M.’i bırakıp eve

doğru gittim. Ben gittikten sonra Karanfil Kız Apart Yönetimi, M.’i yönetime çağırıp Apart’ın

önünde onunla yürümemin ve orada durup sohbet etmemizin “mahalle”yi rahatsız ettiğini,

apart bekçisine bazı şahısların “bir daha olursa linç ederiz, günlerini gösteririz.” demişler.

Daha sonra M. bekçinin diğer apart sakinlerine asılsız, ipe sarmaz iftiralarda bulunduğunu

öğreniyor. Sonra M. beni arayıp kendisi de bekçi ile konuşmak için aşağı inmiş. Ben de beni

aradığından dolayı oraya gittim. Bekçi konuşma esnasında M.’in üstüne yürümüş. Sonrasında

bekçi kapıdan beni görüp dışarı çıktı. Yanına gidip kendisine “başkalarına söylediklerinizi

bana da söyleyin bir de ben duyayım” dedim. Tehdit edenlerin isimlerini vermesini, vermezse

kendilerinden şikâyetçi olacağımı söyledim. Kendisi “bana gel o zaman” dedi. Beni 20 metre

ötede duran yaklaşık 25 kişilik bir grubun yanına götürdü. Bunlar çember sakallı, takkeli, 20-

30 arası kişilerdi. Bunlar etrafımı sardılar. Bu arada gruptan birkaç kişi bana “Burası bizim

mahallemiz, burada böyle şeyler olmaz. Siz öğrencilerin hepsi ahlaksızsınız. Fuhuş

yaparsınız. Adiler, şerefsizler” gibi hakaretler ettiler. Büyükleri olduğunu düşündüğüm beş

kişi beni kolumdan tutup o grubun biraz uzağına götürdüler. Aralarından ikisi “biz sizi

gördük, bundan sonra buraya birlikte gelmeyeceksiniz. Gelirseniz bu sefer uyarmayız.

Elimizle düzeltiriz, sizi adam ederiz.” dediler. Ben sonra oradan uzaklaştım. Kız arkadaşımın

yanına gittim. Dışarıdaydı. Ağlıyordu. Korkmuştu. Kendisine sakin olmasını ve yukarı

çıkmasını söyledim. Ben gittikten sonra bekçi kız arkadaşımın sırtına dokunup “hadi canım”

gibi tacizvari hareket etmiş. Kız arkadaşım “bana dokunamazsın” diye bağırınca o gruptan

bir şahıs kız arkadaşıma “isterse sana dokunur, sana dokunan dokunmuş” deyip imalı

hakaretlerde bulunmuş. Yaşananlardan dolayı kendim ve kız arkadaşımın hayatından endişe

duymaktayım. Yukarıda ayrıntısı ile anlattığım üzere bana ve arkadaşıma hakaret ve

tehditlerde bulunan şahıslarda şikâyetçiyim. Derneğinizden bu konuda hukuki destekte

bulunmasını talep ediyorum.”

25 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır'da Kaçakçılık ve Organize Suçlar (KOM) ekibi

tarafından gözaltına alınan B.Y.'nin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı öğrenildi. Bir

haber ajansında konu ile ilgili röportaj veren B.Y.’nin avukatı Berivan Turan, müvekkiline

gözaltı aracında ve sonrasında işkencenin yapıldığını, müvekkilinin ailesinin buna tanık

olduğunu belirtti. Gözaltı işlemleri sonrası KOM Şube’ye giden Turan, müvekkilleriyle

görüşmelerine izin verilmediğini ve görüşme için ısrar edince stajer avukat Ö.İ.'nin bir polis

memuru tarafından "Senin kafanı cama gömerim" şeklinde tehdit edildiği söyledi.

Tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevi eyleminde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP

Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek vermek amacıyla 20 Ocak 2019 tarihinde

Diyarbakır’da E Tipi Kapalı Cezaevi önünde protesto eyleminde bulunan DAKAP üyesi

kadınlara polis tarafından müdahalede bulunuldu. Müdahalede, 10 kişinin darp edilerek

gözaltına alındığı öğrenildi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 13 Şubat 2019 tarihinde

Page 120: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

120

Van’da Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde bir araya gelerek Diyarbakır’a

yürümek isteyen milletvekili ve belediye eşbaşkanlarına, polis tarafından izin verilmediği ve

il binasının bahçesinde bulunan kitleye tazyikli su ve plastik mermilerle müdahalede

bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında 2 yurttaşın (Servet Aktaş, Halit Karalar) plastik

mermilerle yaralandığı öğrenildi. 3 yurttaşın ise gözaltına alındığı öğrenildi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 14 Şubat 2019 tarihinde

Mardin’in Nusaybin ilçesinde Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde

biraraya gelen milletvekillerine Valiliğin yasaklama kararı gerekçe gösterilerek polis

tarafından izin verilmedi. Müdahaleye maruz kalan milletvekillerinden HDP Şırnak

Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın copla dövüldüğü, HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar’ın

ise parmağından yaralandığı öğrenildi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 14 Şubat 2019 tarihinde

Muş’tan Diyarbakır’a yürümek isteyen HDP milletvekilleri Şevin Coşkun ve Mensur Işık'a

polisler tarafından izin verilmedi. Yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından milletvekillerinin

danışmanları İnan Demir ve Elif Uras’ın yaka paça gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına

alınan danışmanlardan Uras’ın bileğinde ve elinde çizikler, yine gözaltı esnasında polisler

tarafından kafası eğilirken kalkanlara değerek dudağında patlama meydana geldiği öğrenildi.

Vekil danışmanları Emniyet’te alınan ifadelerinin ardından götürüldükleri Muş Devlet

Hastanesi’nde yapılan muayenelerinin ardından serbest bırakıldı.

20 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Ofis Semti Sanat Sokağı’nda bir

araya gelen 14 kadının, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması

amacıyla 133 gündür açlık grevinde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili

Leyla Güven’e destek vermek amacıyla “durma eylemi” yaptığı, polisin eyleme müdahalede

bulunduğu ve 14 kadının darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

25 Mart 2019 tarihinde Mardin E Kapalı Cezaevinde tecrit uygulamalarını protesto etmek

amacıyla yaşamına son veren Medya Çınar isimli mahpusun, Mardin Devlet Hastanesi

morguna getirilen cenazesi için bekleyişe geçen gruba polis tarafından müdahale edildiği ve 2

yurttaşın darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

17 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP İl Örgütü tarafından Koşu yolu Parkı’nda

düzenlenen kitlesel basın açıklamasına, polis tarafından tazyikli su ve coplarla müdahalede

bulundu. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile YSK’nın KHK’li eşbaşkanlara

mazbata verilmemesine ilişkin yapılan açıklamaya yönelik gerçekleşen müdahale sırasında,

HDP’li Milletvekili Remziye Tosun tazyikli suyun çarpması sonucu yaralandığı ve HDP’li

Milletvekili Musa Farisoğulları’nın da darp edilerek yaralandığı öğrenildi. Müdahale sırasında

polislerce yere yatılarak darp edilen bir kişi gözaltına alındı. Hastanede tedavi altına alınan

vekillerden Tosun’a 30 günlük ve Farisoğulları’na ise 10 günlük iş göremez raporu verildiği

öğrenildi.

17 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Aysel Tufan, şu

beyanlarda bulundu: “24 Nisan günü D tipi cezaevine görüş için gittim. Çocuklarımız açlık

grevinde oldukları için iyi değiller. Diğer anneler ile görüşten çıkınca D Tipi Cezaevinde

yanında oturmaya başladık. Polisler yanımıza geldi. Neden burada oturduğumuzu sordular.

Bizde çocuklarımızın durumunun kötü olduğunu artık dayanamadığımızı söyledik. Basını

Page 121: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

121

bizden uzak tuttular. Daha sonra kalkmamız için müdahale ettiler. Bizde kakmayacağız dedik.

Daha sonra bizi kaldırmak isteyince ve bizi yerlerde sürüklediler. Cezaevinden minibüs

getirdiler. Biz içeri girmedik. Fiziksel şiddete uyguladılar. Ellerimizi, kollarımızı tutular,

tülbentlerimiz dağıldı. Zorla arabanın içerisine bindirdiler. Aynı zamanda sürekli hakaret ve

küfür ettiler. Amirleri de vurun bunlara diye emir verdi ve ben bu cümleleri duydum. Basını

bırakmadıkları için sürüklenme görüntülerimizi tam olarak alamadılar. Otobüsün içerisinde

toplam 10 anneydik. Daha sonra 4 kişi -2’si kadın 2’si erkek- bana saldırılar. Başımı

koltuğun altına koymaya çalıştılar. Kalp hastasıyım. Ben bu yüzden çok kötü oldum. Omzuma

ve sırtıma vurdular. Diğer kadınlar şoförü durdurdu. Daha sonra şoför aşağı indi. Polis

amirleri bana şiddet uygulayan polisleri aşağı inmesini söyledi. Öylece bıraktılar beni.

Ayakkabımın biri bile yoktu. Bizde düşüncelerimizi ifade etmek için sesimizi yükselttik. Sonra

bizi hat boyunda barış annelerinin yanına vaziyetsiz bir şekilde ve hakaret ederek indirdiler.

Daha sonra oradaki insanlar beni hastaneye kaldırdı. Ben hastanedeyken polisler aradı.

Bana seni vuranın polis odluğunu nerden biliyorsun şeklinde cümleler sarf etti. Size vermiş

olduğum raporda darp ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Hala eklem ağrılarım devam

etmektedir. Ben bu şiddeti asla kabul etmiyorum. Barışçıl bir eylem yapmak isterken bir anne

olarak bu şiddete maruz bırakıldım. Çocuklarımızın talepleri karşılansın ve bu zulüm bitsin

istiyorum. 6 aydır bizim çocuklarımız eriyor. Ve tüm çocuklarımızın üzerinden tecrit

kaldırılsın istiyorum. Bu yaşanan zulüm ve şiddetten şikâyetçiyim. Derneğinizin bu konuda

gerekeni yapmasını istiyorum.”

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 2 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

annelerine polis tarafından izin verilmediği öğrenildi. Açıklama yapmakta ısrar eden mahpus

annelerine polis tarafından müdahalede bulunulduğu ve bir mahpus annesinin kadının

çekiştirilmek suretiyle parktan dışarı çıkarıldığı esnada darp edildiği öğrenildi. Müdahale

sırasında HDP Gençlik Meclisi üyesi Ümit Akbıyık’ın darp edilerek gözaltına alındığı

öğrenildi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürülen Akbıyık’ın alınana

ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

3 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Aysel Tufan, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Aziz Tufan, yaklaşık 2,5 yıldır Oğlum 01.03.2019 tarihinden

bu yana “Leyla güven tarafından 08.11.2018 tarihinden başlatılan açlık grevi eylemi daha

sonra cezaevlerinde bulunan mahpusların da katılmasıyla kitlesel hale dönüştü. Bizim de

cezaevinde bulunan çocuklarımız Leyla GÜVEN’ den sonra değişik zamanlarda açlık grevine

başladılar. Biz çocuklarımızın zaten kötü olan cezaevi koşullarına ve taleplerinin ne

olduğunun kamuoyunca bilinmesi için 03.05.2019 ve 05.05.2019 tarihlerinde Koşuyolu Parkı

içerisinde 1 saatlik bir oturma eylemi yapmak istedik. Ancak parka girdiğimiz andan itibaren

polisler etrafımızı çevirip bizi parktan dışarı çıkarmak için gruplara ayırdılar. Daha sonra da

her birimizi yerlerde sürükleyip çok ağır hakaretler ettiler. Bu durumda bile onlarla diyalog

kurmaya çalıştık ancak hiçbir şekilde bizi dinlemediler. Çok ağır bir şekilde darp edildik. Tek

bir talebimiz var o da çocuklarımızın hayatlarını kaybetmeden açlık grevleri ve ölüm

oruçlarının bitirilmesini sağlayacak adımların atılmasıdır. Bütün bunlardan kaynaklı sizden

destek talep ediyoruz.”

3 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sülhiye Saruhan,

şu beyanlarda bulundu: “Dün saat 12.00 sularında Koşuyolu parkında açlık grevine giren

çocuklarımız için oturma eylemi yapma kararı aldık. “Leyla güven tarafından 08.11.2018

tarihinden başlatılan açlık grevi eylemi daha sonra cezaevlerinde bulunan mahpusların da

katılmasıyla kitlesel hale dönüştü. Bizim de cezaevinde bulunan çocuklarımız Leyla GÜVEN’

Page 122: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

122

den sonra değişik zamanlarda açlık grevine başladılar. Biz çocuklarımızın zaten kötü olan

cezaevi koşullarına ve taleplerinin ne olduğunun kamuoyunca bilinmesi için 03.05.2019 ve

05.05.2019 tarihlerinde Koşuyolu Parkı içerisinde 1 saatlik bir oturma eylemi yapmak istedik.

Ancak parka girdiğimiz andan itibaren polisler etrafımızı çevirip bizi parktan dışarı çıkarmak

için gruplara ayırdılar. Daha sonra da her birimizi yerlerde sürükleyip çok ağır hakaretler

ettiler. Bu durumda bile onlarla diyalog kurmaya çalıştık ancak hiçbir şekilde bizi

dinlemediler. Çok ağır bir şekilde darp edildik. Tek bir talebimiz var o da çocuklarımızın

hayatlarını kaybetmeden açlık grevleri ve ölüm oruçlarının bitirilmesini sağlayacak adımların

atılmasıdır. Bütün bunlardan kaynaklı sizden destek talep ediyoruz.”

3 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Remziye Alan, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Mazlum Alan, 2011 yılından beri tutukludur. Oğluma 150 yıl

hapis cezası verildi. Oğlum 1 Mart tarihinden beri açlık grevindedir. 2 Mayıs saat 13.00

sularında Koşuyolu parkında açlık grevine giren çocuklarımız için oturma eylemi yapma

kararı aldık. “Leyla güven tarafından 08.11.2018 tarihinden başlatılan açlık grevi eylemi

daha sonra cezaevlerinde bulunan mahpusların da katılmasıyla kitlesel hale dönüştü. Bizim

de cezaevinde bulunan çocuklarımız Leyla GÜVEN’ den sonra değişik zamanlarda açlık

grevine başladılar. Biz çocuklarımızın zaten kötü olan cezaevi koşullarına ve taleplerinin ne

olduğunun kamuoyunca bilinmesi için 03.05.2019 ve 05.05.2019 tarihlerinde Koşuyolu Parkı

içerisinde 1 saatlik bir oturma eylemi yapmak istedik. Ancak parka girdiğimiz andan itibaren

polisler etrafımızı çevirip bizi parktan dışarı çıkarmak için gruplara ayırdılar. Daha sonra da

her birimizi yerlerde sürükleyip çok ağır hakaretler ettiler. Bu durumda bile onlarla diyalog

kurmaya çalıştık ancak hiçbir şekilde bizi dinlemediler. Çok ağır bir şekilde darp edildik. Tek

bir talebimiz var o da çocuklarımızın hayatlarını kaybetmeden açlık grevleri ve ölüm

oruçlarının bitirilmesini sağlayacak adımların atılmasıdır. Bütün bunlardan kaynaklı sizden

destek talep ediyoruz.”

3 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Fatma Turgay, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Ferhat Turgay Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. Sınıf

öğrencisiyken tutuklandı. 4 yıldır tutukludur. Oğlum 38 yıl ceza aldı. Oğlum 1 Mart

tarihinden beri açlık grevindedir. 30 Nisan itibariyle de ölüm orucuna başladı. 2 Mayıs saat

13.00 sularında Koşuyolu parkında açlık grevine giren çocuklarımız için oturma eylemi

yapma kararı aldık. “Leyla güven tarafından 08.11.2018 tarihinden başlatılan açlık grevi

eylemi daha sonra cezaevlerinde bulunan mahpusların da katılmasıyla kitlesel hale dönüştü.

Bizim de cezaevinde bulunan çocuklarımız Leyla GÜVEN’ den sonra değişik zamanlarda

açlık grevine başladılar. Biz çocuklarımızın zaten kötü olan cezaevi koşullarına ve

taleplerinin ne olduğunun kamuoyunca bilinmesi için 03.05.2019 ve 05.05.2019 tarihlerinde

Koşuyolu Parkı içerisinde 1 saatlik bir oturma eylemi yapmak istedik. Ancak parka girdiğimiz

andan itibaren polisler etrafımızı çevirip bizi parktan dışarı çıkarmak için gruplara ayırdılar.

Daha sonra da her birimizi yerlerde sürükleyip çok ağır hakaretler ettiler. Bu durumda bile

onlarla diyalog kurmaya çalıştık ancak hiçbir şekilde bizi dinlemediler. Çok ağır bir şekilde

darp edildik. Tek bir talebimiz var o da çocuklarımızın hayatlarını kaybetmeden açlık grevleri

ve ölüm oruçlarının bitirilmesini sağlayacak adımların atılmasıdır. Bütün bunlardan kaynaklı

sizden destek talep ediyoruz.”

3 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hatun Yıldız, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Ferhat Yıldız 4 yıldır Gaziantep H Tipi Cezaevi’nde tutuklu.

Oğlum 1 Mart 2019 tarihinde itibaren cezaevlerinde tecridin kaldırılması amacıyla açlık

grevinde. Açlık grevlerinin sona ermesi, çocuklarımızın sesini duyurmak için yaptığımız her

eylemde polis şiddeti, darp, hakaret ve insanlık dışı muamele ile karşı karşıya kalıyoruz.

Page 123: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

123

Çocuklarımız yasaların uygulanmasını istiyor. Yasadışı bir şey talep etmiyor. Buna karşı

bunca zorbalık neden? Neden bize bu kadar yoğun bir şiddet ile saldırıyorlar. Çocuklarımız

insani bir şey istiyor. Biz barış istiyoruz. Barış istemek suç değil ki. En son dün (2 Mayıs)

Koşuyolu parkında 1 saatlik sessiz oturma eylemi yapmak istedik. Ancak parka girdiğimiz

gibi etrafımız sarıldı. Bizim bir araya gelmemize bile izin vermediler. Gruplara ayırdılar.

Ortada kalan anneler arada ezildi, sürüklendi. Sizin hiç vicdanınız yok mu? diye sorduk. ‘Size

vicdan yok. Size hiçbir şey yok. Size yaşama hakkı bile yok’ dediler. Sizin anneniz yok mu?

diye sorduk. ‘Bizim annelerimiz hanımlar evde oturuyorlar. Siz sokaklardasınız. Anne

değilsiniz’ şeklinde ifadeler kullandılar. Çocuklarımızın arkasındayız. Onların ölmesine izin

vermeyeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar kararlıyız. Barış istemek suçsa o suçu işliyoruz.

Çocuklarımızın taleplerinin kabul edilerek, açlık grevlerinin sonlanmasını istiyoruz. Bu

konuda derneğinizden destek talep ediyoruz.”

3 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Aysel Ateş, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Mehmet Veysel Ateş, 5 yıldır cezaevinde. Şu an Diyarbakır T1

Ceza İnfaz Kurumu’ndadır. Oğlum Mehmet Veysel Ateş, 1 Mart 2019’dan beri açlık grevinde.

Oğlumun durumu giderek ağırlaşıyor. Sağlık durumu ile ilgili çok endişe içindeyim. Her gün

farklı sağlık sorunları yaşıyor. Geçen hafta bu duruma dikkat çekmek için 10 anne ile birlikte

cezaevi önünde basın açıklaması yapmak istedik. Polis kalkanlarla etrafımızı sardı. Açıklama

yapmamıza izin vermeyeceklerini söylediler. Bunun üzerine kadın polislere seslendim. ‘Ben

bir anneyim. Çocuğum ölüyor. Eğer sen de bir kadınsan beni anlarsın. Biz savunmasız

sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Tek isteğimiz bu’ dedim. Onlar da izin vermeyeceklerini

şiddet kullanacaklarını söylediler. Bizleri yerlerde sürükleyerek, tartaklayarak zorla otobüse

bindirler. Otobüste sesimiz kısılana kadar bağırdık. Sesimizi duyurmaya çalıştık. Ben

anneyim. Barış istiyorum diye bağırdım. Kimse bizi dinlemedi. Ayrıca son görüş sırasında

arama yapan kadın gardiyanlar onur kırıcı şekilde davrandı. Daha önce böyle

davranmıyorlardı. Taciz ederek üst araması yapıyorlar. Bunu kabul etmiyorum. Kimse onur

kırıcı şekilde üst araması yapamaz. Ben bir anneyim ve çocuğumun açlık grevinde ölmesini

istemiyorum. Ben hiçbir annenin yüreğinin yanmasını istemiyorum. Sesimizi duyurmaya

çalışınca polis şiddeti ile karşı karşıya kalıyorum. Bununla ilgili derneğinizden destek

bekliyorum.”

4 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nurten Gül, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Muhammed Gül, yaklaşık 4 yıldır Diyarbakır D Tipi Kapalı

Cezaevinde tutulmaktadır. Oğlum 01.03.2019 tarihinden bu yana “Leyla güven tarafından

08.11.2018 tarihinden başlatılan açlık grevi eylemi daha sonra cezaevlerinde bulunan

mahpusların da katılmasıyla kitlesel hale dönüştü. Bizim de cezaevinde bulunan çocuklarımız

Leyla GÜVEN’ den sonra değişik zamanlarda açlık grevine başladılar. Biz çocuklarımızın

zaten kötü olan cezaevi koşullarına ve taleplerinin ne olduğunun kamuoyunca bilinmesi için

03.05.2019 ve 05.05.2019 tarihlerinde Koşuyolu Parkı içerisinde 1 saatlik bir oturma eylemi

yapmak istedik. Ancak parka girdiğimiz andan itibaren polisler etrafımızı çevirip bizi parktan

dışarı çıkarmak için gruplara ayırdılar. Daha sonra da her birimizi yerlerde sürükleyip çok

ağır hakaretler ettiler. Bu durumda bile onlarla diyalog kurmaya çalıştık ancak hiçbir şekilde

bizi dinlemediler. Çok ağır bir şekilde darp edildik. Tek bir talebimiz var o da çocuklarımızın

hayatlarını kaybetmeden açlık grevleri ve ölüm oruçlarının bitirilmesini sağlayacak adımların

atılmasıdır. Bütün bunlardan kaynaklı sizden destek talep ediyoruz.”

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla toplumsal

gösteri hakkını kullanan mahpus annelerine yönelik polis şiddetini protesto etmek isteyen ve 4

Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır Ofis AZC Plaza önünde açıklamada bulunmak isteyen

Page 124: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

124

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Üyeleri’ne polis tarafından müdahalede bulunuldu.

Müdahale sırasında 26 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 5 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

annelerine polis tarafından müdahalede bulunulduğu ve 5’i tutuklu anneleri olmak üzere 7

kişinin darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 5 Mayıs 2019

tarihinde Van’da Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus annelerine

polis tarafından müdahalede bulunulduğu ve 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Müdahalede, TUAYDER Van Şube Eşbaşkanı Önder Soğukbulak’ın başına aldığı darbe

sonucu yaralandığı ve ambulansla hastaneye götürüldüğü öğrenildi.

6 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Rabia Ateş, şu

beyanlarda bulundu: “Ben Koşuyolu Parkında bulunan seyyar tezgâhtan bir şeyler aldım.

Daha sonra dinlenmek için ve hava da güzel olunca Koşuyolu Parkında oturdum. Birkaç

dakika kaldırımda oturduktan sonra çok sayıda polis oturan kadınlara yönelik buradan kalkın

dediler. Ben de neden kalkacağımı sorup burada dinleniyorum kalkamam, burası park herkes

burada oturabilir dedim. Ben kalkmamak için direnince beni yerden sürüklediler. Ben de

çocuklarımız açlık grevindeler kimse ölmesin diye biz buradayız. Beni çocuğum ölüyor dedim.

Bu sefer şiddetle beni ayağa kaldırmak için bir kadın polis bileğimi büktü. İnanılmaz bir

acıyla ben ayağa kalktım. Kafamı da aşağı doğru tutup konuşmamı engellediler. Kafama da

vurdular. Çok sayıda polis olduğu için her biri bir yerime vurdu. Ben daha sonrasını

hatırlamıyorum. Başlangıçta araba yoktu. Bizi o vaziyette tuttular. Daha sonra araba gelince

zorla arabaya koydular. Saat 11.30 dan 16.30’a kadar biz beş kadını tüm Diyarbakır’ı

araba ile gezdirdiler. Bize gözaltı işlemi yapmadılar. Hastaneye götürüp darp- cebir raporu

dahi aldırmadılar. Bir parkta otururken bunların nasıl başımıza geldiğini anlamıyorum. Biz

yasadışı bir şey yapmadık. Bize yaşatılan bu muameleden dolayı şikâyetçiyim ve bu konuda

derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

6 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Yaşar Akboğa, şu

beyanlarda bulundu: “Ben Koşuyolu Parkında bulunan seyyar tezgâhtan bir şeyler aldım.

Daha sonra dinlenmek için Koşuyolu Parkında oturdum. Çok sayıda polis oturan kadınlara

yönelik buradan kalkın dediler. Ben de neden kalkacağımı sorup burada dinleniyorum

kalkamam dedim. Çok uzun zaman geçmeden birkaç dakika içinde polisler bize saldırmaya

başladılar. Kadın polis benim kolumdan tutup büktü. Beni o şekilde ayağa kaldırdılar. Ayakta

iken erkek bir polis yüzüme vurdu. Arabaya bindirirken de sırtıma, omzuma, belime tekme ve

tokatlarla saldırmaya devam ettiler. Saat 11.30 dan 16.45’e kadar biz beş kadını tüm

Diyarbakır’ı araba ile gezdirdiler. Bize gözaltı işlemi yapmadılar. Hastaneye götürüp darp-

cebir raporu dahi aldırmadılar. Ben yukarıda anlattığım durum nedeniyle derneğinizden

hukuki destek talep ediyorum.”

6 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hayriye

Türkekul, şu beyanlarda bulundu: “Ben açlık grevinde olan çocuklarım için ölümler

olmaması için Koşuyolu Parkında oturdum. Birkaç dakika kaldırımda oturduktan sonra çok

sayıda polis oturan kadınlara yönelik buradan kalkın dediler. Ben de neden kalkacağımı

sorup burada dinleniyorum kalkamam, burası park herkes burada oturabilir dedim. Beni

ayağa kaldırmak için bir kadın polis bileğimi büktü. Kafamı da aşağı doğru tutup konuşmamı

engellediler. Kafama da su şişesi ile vurdular. Çok sayıda polis olduğu için her biri bir

Page 125: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

125

yerime vurdu. Bizi araba gelince zorla arabaya koydular. Bana çok fazla hakaret ettiler.

Araç içerisinde de bana saldırdılar. Saat 11.30 dan 16.45’e kadar biz beş kadını tüm

Diyarbakır’ı araba ile gezdirdiler. Bize gözaltı işlemi yapmadılar. Hastaneye götürüp darp-

cebir raporu dahi aldırmadılar. Bir parkta otururken bunların nasıl başımıza geldiğini

anlamıyorum. Biz yasadışı bir şey yapmadık. Ben yukarıda anlattığım durum nedeniyle

derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 7 Mayıs 2019

tarihinde Batman'da Batman M Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yapmak isteyen

mahpus yakınlarına, valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği ve polis

tarafından müdahalede bulunduğu öğrenildi. Müdahalede sırasında 19 kişinin gözaltına

alındığı ve gözaltına alınan yurttaşlardan Yaşar Yalçın’ın polis aracına bindirildiği sırada ters

kelepçe takılmasına itiraz etmesi sonrası darp edildiği öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 13 Mayıs 2019

tarihinde Batman'da Atatürk Park’ında basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

yakınlarına, izin verilmediği ve polis tarafından müdahalede bulunduğu öğrenildi.

Müdahalede sırasında 11 kişinin gözaltına alındığı ve HDP Milletvekili Feleknas Uca’nın

polis kalkanlarıyla darp edildiği ve özel bir hastanede yapılan muayenenin ardından kolunun

alçıya alındığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 15 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Demokrasi Parkı'nda oturma eyleminde bulunan

mahpus yakınlarına polis tarafından biber gazıyla müdahalede bulunulduğu öğrenildi.

Müdahaleye tepki gösteren Galip Kaymaz (35) isimli bir yurttaşın, polis tarafından darp

edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

18 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hazal Yıldırım,

şu beyanlarda bulundu: “Yaklaşık 10 yıldır oğlum Mehmet Yıldırım cezaevinde

bulunmaktadır. Leyla GÜVEN’in Abdullah ÖCALAN üzerindeki tecridin kaldırılması için

başlattığı ve yaklaşık 4 aydır oğlum Mehmet’in de bu greve destek verdiğini bildiğimden ve

bu açlık grevlerinin sona ermesi için anneler olarak yaptığımız oturma eyleminde 16.05.2019

tarihinde bulunduğumuz Koşuyolu parkı Batıkent bakan tarafında oturma eylemindeyken

polisler bize saldırıp kaba güç kullanıp ve beni çekiştirip gözaltına aldılar. Beni yerlerde

sürüklediler, botlarıyla dizlerime vurdular canımda morarmalar oluştu, beni çekiştiren

polislerden biri uzun boylu 55-60 yaşlarındaydı iki kadın polis gördüm ve başka poliste vardı

kalabalıktı o yüzden tam olarak simalarını hatırlamıyorum, beni arabaya bindirip istasyon

tarafına götürmeye başladılar. Yoldayken birine telefon geldi ve geri döndüler beni aldıkları

yere yakın bir yere bıraktılar ve bana bir daha bu eyleme gitme dediler, bende onlara ben

savaş için gelmiyorum barış için geliyorum oğlum cezaevinde açlık grevinde onun için

geliyorum. Bu tecrit kaldırılsın onun için geliyorum dedim, beni bıraktıklarından sonra

tekrar oturma yerine geçtim ve daha sonra HDP il binasına gittik. Oradan çıkıp eve

gittiğimde polis beni tekrar takip edip kimliğimi isteyip soru sormaya başladı, adın ne baba

adın anne adın adresini ver şeklinde sorular sordular. Bize ve tüm annelere yapılan bu

hakaretleri kabul etmediğimizi bilmelerini istedik, bu nedenle insan hakları derneğine geldim,

bu polislerden şikâyetçiyim insan hakları derneği olarak suç duyurusunda bulunmanızı ve

gerekli hukuki yardımı talep ediyorum.”

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 25 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Demokrasi Parkı'nda oturma eyleminde bulunan

Page 126: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

126

mahpus yakınlarına polis tarafından müdahalede bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında

mahpus annesi olan Necla Özer’in darp edildiği öğrenildi.

30 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Bahriye Tekin,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Agit TEKİN, 4 yıldır hapishanededir. Şu anda Tarsus

Cezaevinde kalmaktadır. Oğlum, Leyla GÜVEN’in Abdullah ÖCALAN üzerindeki tecridin

kaldırılması için başlattığı açlık grevine destek olmak ve yine aynı taleple 1 Mart’ta açlık

grevine başlamıştı. Açlık grevlerinin sona ermesi için gerekli girişimlerde bulunulmasını

sağlamak için ben ve diğer mahpus aileleri çeşitli etkinler gerçekleştirdik. 15.03.2019

tarihinde yine aynı kapsamda, Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir

açıklama yapmak istedik. Amacımız açlık grevcilerinin taleplerini duyurmak ve açlık

grevlerinin herhangi bir yaşam kaybı olmadan sonlandırılmasını dillendirmek idi. Polis

bizlere “sizin burada ne işiniz var dedi”. Biz de onlara “çocuklarımız açlık grevinde onun

için buradayız” dedik. Onlar bizlere “siz buradan gidin” dedi ve ardından birçok polis

etrafımızı çevirdi. Daha sonra belediye otobüsünü getirdiler. Erkek polisler elimizi, kadın

polislerde ayaklarımızdan tutarak bizi otobüsün içine attılar. Biz otobüs şoförüne bizi indir

dedik. Bunun üzerine otobüs durduruldu. Polisler otobüs şoförüne tepki gösterdi; bu otobüsü

süreceksin dedi. Daha sonra otobüsün arkası ve önünde polis araçları ile bizi şehir içine

getirdiler. Diyarbakır şehir merkezinde Koşuyolu parkının yakınında bulunan ORYIL

PETROL’de bizi otobüsten indirdiler. Çoğumuzun ayağında ayakkabı yoktu. Bizi araçlara

zorla bindirirlerken ayakkabılarımız çıkmıştı. Bizi 3-4 saat orada tuttular. Kalkanlarla

etrafımızı çevirdiler. Bir süre sonra bizi bıraktılar. Eve gittikten sonra vücudumu kontrol

ettim ve birçok yerinde morluklar fark ettim. Beni araca bindirirlerken kolumu çok büktüler;

ayrıca elim şişmişti. Yaşanan bu hukuksuzluklar nedeniyle derneğinize geldim; sorumlular

hakkında yasal işlem başlatılmasını talep ediyorum.”

Tarihi Hasankeyf ilçesinin sular altında bırakılmak istenmesine karşı HDP Batman Gençlik

Meclisi üyeleri tarafından 12 Haziran 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde

yapılmak istenen basın açıklamasına izin vermeyen polis, gaz bombası ve plastik mermilerle

müdahalede bulundu. Müdahalede sırasında, 32 kişi yerlerde sürüklenerek ve darp edilerek

gözaltına alındı. Ayrıca, haber takibinde bulunan 1 gazetecinin de (Sonya Bayık) gözaltına

alındığı öğrenildi. 33 kişinin, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Berfin Can, şu

beyanlarda bulundu: “Ben 12.06.2019 günü Hasankeyf’in sular altında kalmaması için

basın açıklaması yapmak üzere Hasankeyf ilçesine gittik. HDP Hasankeyf İlçe Binası önünde

yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellendi. Polis, hiçbir uyarı

yapmadan ilçe binası önünde bekleyenlere saldırdı. Cop, biber gazı, plastik mermi kullanarak

saldırdılar. Bizi yerde sürükleyerek zorla polis araçlarına bindirdiler. Aracın içinde de gaz

sıktılar. Biber gazından dolayı gözümüzü açamıyorduk. Saldırı sırasında koluma ve sırtıma

cop, sırtıma ve bileğime plastik mermi isabet etti. Bundan dolayı yaralandım. Saatlerce

aracın içinde hakaretlere ve biber gazına maruz kaldık. Polisin getirdiği doktor bizi aracın

içinde muayene etmek istedi. Avukatlar buna itiraz edince Hasankeyf Devlet Hastanesi’ne

götürerek darp raporu düzenlendi. Bu saldırı nedeniyle sorumluların cezalandırılmasını

istiyorum. Bununla ilgili derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Erol Daşdelen,

şu beyanlarda bulundu: “Ben 12.06.2019 günü Hasankeyf’in sular altında kalmaması için

basın açıklaması yapmak üzere Hasankeyf ilçesine gittik. HDP Hasankeyf İlçe Binası önünde

Page 127: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

127

yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellendi. Polis, hiçbir uyarı

yapmadan ilçe binası önünde bekleyenlere saldırdı. Cop, biber gazı, plastik mermi kullanarak

saldırdılar. Bizi yerde sürükleyerek zorla polis araçlarına bindirdiler. Aracın içinde de gaz

sıktılar. Biber gazından dolayı gözümüzü açamıyorduk. Saldırı sırasında kafama ve sırtıma

plastik mermi isabet etti. Beni tekmelediler. Kafamı yumrukladılar. Başıma cop darbeleri

geldi. Bundan dolayı yaralandım. Saatlerce aracın içinde hakaretlere ve biber gazına maruz

kaldık. Polisin getirdiği doktor bizi aracın içinde muayene etmek istedi. Avukatlar buna itiraz

edince Hasankeyf Devlet Hastanesi’ne götürerek darp raporu düzenlendi. Bu saldırı

nedeniyle sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Bununla ilgili derneğinizden hukuki

destek talep ediyorum.”

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hüsamettin

Tanrıkulu, şu beyanlarda bulundu: “Ben 12.06.2019 günü Hasankeyf’in sular altında

kalmaması için basın açıklaması yapmak üzere Hasankeyf ilçesine gittik. HDP Hasankeyf İlçe

Binası önünde yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellendi. Polis, hiçbir

uyarı yapmadan ilçe binası önünde bekleyenlere saldırdı. Cop, biber gazı, plastik mermi

kullanarak saldırdılar. Bizi yerde sürükleyerek zorla polis araçlarına bindirdiler. Aracın

içinde de gaz sıktılar. Biber gazından dolayı gözümüzü açamıyorduk. Saldırı sırasında

kafama ve sol omzuma plastik mermi isabet etti. Koluma cop darbesi geldi. Beni tekmelediler.

Bundan dolayı yaralandım. Saatlerce aracın içinde hakaretlere ve biber gazına maruz kaldık.

Polisin getirdiği doktor bizi aracın içinde muayene etmek istedi. Buna itiraz edince Hasankeyf

Devlet Hastanesi’ne götürerek darp raporu düzenlendi. Bu saldırı nedeniyle sorumluların

cezalandırılmasını istiyorum. Bununla ilgili derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Lokman

Bozkur, şu beyanlarda bulundu: “Ben 11.06.2019 günü Hasankeyf’in sular altında

kalmaması için basın açıklaması yapmak üzere Hasankeyf ilçesine gittik. HDP Hasankeyf İlçe

Binası önünde yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellendi. Polis, hiçbir

uyarı yapmadan ilçe binası önünde bekleyenlere saldırdı. Cop, biber gazı, plastik mermi

kullanarak saldırdılar. Bizi yerde sürükleyerek zorla polis araçlarına bindirdiler. Aracın

içinde de gaz sıktılar. Gözümüzü açamadık. Kafama ve koluma plastik mermi isabet etti.

Bundan dolayı yaralandım. Saatlerce aracın içinde hakaretlere ve biber gazına maruz kaldık.

Polisin getirdiği doktor bizi aracın içinde muayene etmek istedi. Avukatlar buna itiraz edince

Hasankeyf Devlet Hastanesi’ne götürerek darp raporu düzenlendi. Bu saldırı nedeniyle

sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Bununla ilgili derneğinizden hukuki destek talep

ediyorum.”

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Merve Öztep,

şu beyanlarda bulundu: “Ben 12.06.2019 günü Hasankeyf’in sular altında kalmaması için

basın açıklaması yapmak üzere Hasankeyf ilçesine gittik. HDP Hasankeyf İlçe Binası önünde

yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellendi. Polis, hiçbir uyarı

yapmadan ilçe binası önünde bekleyenlere saldırdı. Cop, biber gazı, plastik mermi kullanarak

saldırdılar. Bizi yerde sürükleyerek ve saçımdan çekerek zorla polis araçlarına bindirdiler.

Aracın içinde de gaz sıktılar. Biber gazından dolayı gözümüzü açamıyorduk. Saldırı sırasında

çeneme, koluma, sırtıma, kalçama ve baldırıma plastik mermi isabet etti. Bundan dolayı

yaralandım. Saatlerce aracın içinde hakaretlere ve biber gazına maruz kaldık. Polisin

getirdiği doktor bizi aracın içinde muayene etmek istedi. Avukatlar buna itiraz edince

Hasankeyf Devlet Hastanesi’ne götürerek darp raporu düzenlendi. Bu saldırı nedeniyle

sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Bununla ilgili derneğinizden hukuki destek talep

ediyorum.”

Page 128: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

128

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Osman Demir,

şu beyanlarda bulundu: “ Ben 12.06.2019 günü Hasankeyf’in sular altında kalmaması için

basın açıklaması yapmak üzere Hasankeyf ilçesine gittik. HDP Hasankeyf İlçe Binası önünde

yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellendi. Polis, hiçbir uyarı

yapmadan ilçe binası önünde bekleyenlere saldırdı. Cop, biber gazı, plastik mermi kullanarak

saldırdılar. Saldırı sırasında polis plastik mermi silahını kafama vurdu. Bundan dolayı

yaralandım. Saldırı sırasında ilçe binasının camları kırılmıştı. Bizi zorla almaya çalışırken bu

camlar elimi kesti. Elim çok kanadı. Bizi yerde sürükleyerek zorla polis araçlarına

bindirdiler. Aracın içinde de gaz sıktılar. Biber gazından dolayı gözümüzü açamıyorduk.

Saatlerce aracın içinde hakaretlere ve biber gazına maruz kaldık. Polisin getirdiği doktor bizi

aracın içinde muayene etmek istedi. Avukatlar buna itiraz edince Hasankeyf Devlet

Hastanesi’ne götürerek darp raporu düzenlendi. Bu saldırı nedeniyle sorumluların

cezalandırılmasını istiyorum. Bununla ilgili derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ömer Almaç,

şu beyanlarda bulundu: “Ben 12.06.2019 günü Hasankeyf’in sular altında kalmaması için

basın açıklaması yapmak üzere Hasankeyf ilçesine gittik. HDP Hasankeyf İlçe Binası önünde

yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellendi. Polis, hiçbir uyarı

yapmadan ilçe binası önünde bekleyenlere saldırdı. Cop, biber gazı, plastik mermi kullanarak

saldırdılar. Bizi yerde sürükleyerek zorla polis araçlarına bindirdiler. Aracın içinde de gaz

sıktılar. Biber gazından dolayı gözümüzü açamıyorduk. Saldırı sırasında kafama ve sırtıma

plastik mermi isabet etti. Kafam kırıldı. Bundan dolayı yaralandım. Saatlerce aracın içinde

hakaretlere ve biber gazına maruz kaldık. Polisin getirdiği doktor bizi aracın içinde muayene

etmek istedi. Avukatlar buna itiraz edince Hasankeyf Devlet Hastanesi’ne götürerek darp

raporu düzenlendi. Bu saldırı nedeniyle sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Bununla

ilgili derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Semanur Can,

şu beyanlarda bulundu: “Ben 12.06.2019 günü Hasankeyf’in sular altında kalmaması için

basın açıklaması yapmak üzere Hasankeyf ilçesine gittik. HDP Hasankeyf İlçe Binası önünde

yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellendi. Polis, hiçbir uyarı

yapmadan ilçe binası önünde bekleyenlere saldırdı. Cop, biber gazı, plastik mermi kullanarak

saldırdılar. Bizi yerde sürükleyerek ve saçımdan çekerek zorla polis araçlarına bindirdiler.

Aracın içinde de gaz sıktılar. Biber gazından dolayı gözümüzü açamıyorduk. Saldırı sırasında

sırtıma, kalçama ve baldırıma plastik mermi isabet etti. Bundan dolayı yaralandım. Saatlerce

aracın içinde hakaretlere ve biber gazına maruz kaldık. Polisin getirdiği doktor bizi aracın

içinde muayene etmek istedi. Avukatlar buna itiraz edince Hasankeyf Devlet Hastanesi’ne

götürerek darp raporu düzenlendi. Bu saldırı nedeniyle sorumluların cezalandırılmasını

istiyorum. Bununla ilgili derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ferhat

Kalkan, şu beyanlarda bulundu: “12 Haziran 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf

ilçesinde, tarihi yapıların sular altında kalmaması için bir basın açıklaması yapmak istedik.

35 kişilik grup olarak basın açıklamasının yapıldığı bölgeye ulaştığımızda, etrafımız polis

ablukasına alındı. Yüzlerce polis vardı. Dışarıda yapmamız yönünde uyarıldık. Bizde kendi

parti binamızın (HDP Hasankeyf ilçe binası) önünde açıklama yapmak istediğimizi söyledik.

Açıklamayı yaptığımız sırada, polis bize jop, plastik mermi ve gaz bombalarıyla müdahalede

bulundu. Müdahaleden fiziki olarak etkilendiğimiz için, korunmak amacıyla ilçe binamızın

içerisine girdik. Parti binasının içersine plastik mermi ve gaz bombaları sıkıldı. Plastik

Page 129: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

129

mermilerin bazıları arkadaşlarımıza isabet etti ve yaralandılar. Polislerde ardımızdan ilçe

binasına girdi. Herhangi bir mukavemet olmamasına rağmen, ben ve arkadaşlarım polis

tarafından yerlerde sürüklenerek ilçe binasından dışarıya çıkarıldık. İntikam alırcasına, biz

tekme ve yumruklarda darp edildik. Vücudumuzun her yerinde yara bere oluştu. Darp

edildiğimize yönelik görüntüler var, orada bize ne şekilde darp edildiği zaten görülüyor. Polis

otobüsüne bindirildik. Otobüs tamamen doluydu. İçeride olduğumuz sırada biber gazı sıkıldı.

Bazı arkadaşlarımız baygınlık geçirdi. Üzerimizdeki gaz kokusu ve yüksek hava sıcaklığına

rağmen, otobüsün içerisinde 7-8 saat bekletildik. Otobüste onur kırıcı söylemlere de (küfür

etme, bağırma) maruz kaldık. Muayene amacıyla hastaneye götürüldük. Otobüsten hiç

indirilmeden muayene edilmemiz için, polis tarafından doktora söylendi. Doktor bunu yapmak

istedi, ancak biz buna izin vermedik. Daha sonra tek tek doktor odasında muayene edildik.

Odada 3-4 civarında polis vardı. Vücudumuzda belirgin izler olmasına rağmen, doktor darp

raporu vermedi bize. Daha sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldük. Burada

tamamlanan işlemlerimizin ardından serbest bırakıldık. Müdahale sırasında bizi darp eden

kolluk görevlilerinden şikâyetçiyim. Yine, hasta muayene kriterlerinin dışında bizleri muayene

etmek isteyen ve darp edilmemize rağmen bize rapor vermeyen, hastane doktorundan da

şikâyetçiyim. Bu hususta derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

14 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Özgür Ülke, şu

beyanlarda bulundu: “12 Haziran 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde, tarihi

yapıların sular altında kalmaması için bir basın açıklaması yapmak istedik. 35 kişilik grup

olarak basın açıklamasının yapıldığı bölgeye ulaştığımızda, etrafımız polis ablukasına alındı.

Yüzlerce polis vardı. Dışarıda yapmamız yönünde uyarıldık. Bizde kendi parti binamızın

(HDP Hasankeyf ilçe binası) önünde açıklama yapmak istediğimizi söyledik. Açıklamayı

yaptığımız sırada, polis bize jop, plastik mermi ve gaz bombalarıyla müdahalede bulundu.

Müdahaleden fiziki olarak etkilendiğimiz için, korunmak amacıyla ilçe binamızın içerisine

girdik. Parti binasının içersine plastik mermi ve gaz bombaları sıkıldı. Plastik mermilerin

bazıları arkadaşlarımıza isabet etti ve yaralandılar. Polislerde ardımızdan ilçe binasına girdi.

Herhangi bir mukavemet olmamasına rağmen, ben ve arkadaşlarım polis tarafından yerlerde

sürüklenerek ilçe binasından dışarıya çıkarıldık. Polis otobüsüne bindirildik. Otobüs

tamamen doluydu. İçeride olduğumuz sırada biber gazı sıkıldı. Bazı arkadaşlarımız baygınlık

geçirdi. Otobüste onur kırıcı söylemlere de (küfür etme, bağırma) maruz kaldık. Muayene

amacıyla hastaneye götürüldük. Otobüsten hiç indirilmeden muayene edilmemiz için, polis

tarafından doktora söylendi. Doktor bunu yapmak istedi, ancak biz buna izin vermedik. Daha

sonra tek tek doktor odasında muayene edildik. Odada 3-4 civarında polis vardı.

Vücudumuzda belirgin izler olmasına rağmen, doktor darp raporu vermedi bize. Daha sonra

İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldük. Burada tamamlanan işlemlerimizin ardından serbest

bırakıldık. Müdahale sırasında bize darp eden kolluk görevlilerinden şikâyetçiyim. Yine, hasta

muayene kriterlerinin dışında bizleri muayene etmek isteyen ve darp edilmemize rağmen bize

rapor vermeyen, hastane doktorundan da şikâyetçiyim. Bu hususta derneğinizden hukuki

destek talep ediyorum.”

8 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'da "Savaşa hayır, demokraside buluşalım" sloganıyla

yapılan eylemin polis tarafından engellendiği, bu sırada HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim

Dağ'ın ve 2 milletvekili danışmanının polis tarafından gözaltına alındığı ve bir süre sonra

serbest bırakıldığı öğrenildi. HDP Milletvekilli Saliha Aydeniz’in ise polis tarafından darp

edildiği öğrenildi.

16 Temmuz 2019 tarihinde Diyabakır’ın Merkez Yenişehir ilçesinde HDP Gençlik

Meclisi’nin “Bağımlı olma, özgür ol” sloganıyla Sümerpark’ta yapmak istediği şölenin,

Page 130: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

130

Valilik tarafından “güvenlik” gerekçe gösterilerek engellendiği ve gençlere polis tarafından

plastik mermilerle müdahalede bulunulduğu öğrenildi. Müdahalede, 1 kişinin (HDP Gençlik

Meclisi üyesi Ümit Akbıyık) yaralandığı öğrenildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden

alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun kayyım olarak atanmasını

protesto etmek amacıyla 20 Ağustos 2019 tarihinde belediye binasından önünde toplanan

yurttaşlara, polis tarafından tazyikli su, cop ve biber gazıyla müdahalede bulunuldu.

Müdahale sırasında HDP Milletvekili Ayşa Acar Başaran’ın yaralandığı öğrenildi.

Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün görevden alınmasının ve yerine

Mardin Valisi Mustafa Yaman’nın kayyım olarak atanmasını protesto etmek amacıyla 20

Ağustos 2019 tarihinde belediye binasına yürümek isteyen yurttaşlara, polis tarafından

tazyikli su ve biber gazlarıyla müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasından ismi

öğrenilemeyen 1 yurttaşın yaralandığı öğrenildi. HDP’li milletvekilleri Tülay Hatimoğlu,

Serpil Kemalbay ve Pero Dündar’ında yaralandığı ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına

alındığı öğrenildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden

alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun kayyım olarak atanmasını

protesto etmek amacıyla 20 Ağustos 2019 tarihinde HDP Diyarbakır İl binasın önünde

oturma eylemi ile protesto etmek isteyen gruba, il binasını abluka altına alan çevik kuvvet

polisleri tarafından müdahalede bulunuldu. Aralarından milletvekillerinin de bulunduğu

grubun il binasından dışarı çıkmasını izin vermeyen polisin, grubun ısrar etmesi üzerine

coplarla ve kalkanlarla müdahalede bulunduğu öğrenildi. Müdahale sırasında Gülistan Kılıç

Koçyiğit ve Semra Güzel’in yaralandığı ve ambulansla hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden

alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun kayyım olarak atanmasını

protesto etmek amacıyla 21 Ağustos 2019 tarihinde belediye binası önünde toplanan, daha

sonra buradan ayrılarak Ofis Semtine doğru yürüyüşe geçen gruba, polis tarafından tazyikli su

ile müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun

baygınlık geçirdi. Müdahalede 10 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Yürüyüşü takip eden

gazeteciler Lezgin Akdeniz, Beritan Canözer ve Hayati Yıldız’ın da polisin müdahalesine

maruz kalarak darp edildiği öğrenildi. Belediye binası önünden Sur ilçesi doğru yürüyüşe

geçen bir başka gruba da, polis tarafından tazyikli su ile müdahalede bulunuldu. Müdahale

sırasında 5 kişi gözaltına alındı.

26 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hatun Yıldız,

şu beyanlarda bulundu: “21 Ağustos 2019 günü işlerim olduğu için Belediye önüne geldim.

Lise Caddesine geldiğimde yolların kapalı olduğunu gördüm. Basın açıklaması vardı. Ne

olduğunu öğrenmek için açıklamayı izledim. Açıklama bittikten sonra çıkıştan ofise doğru

yürüdüm. Yollar kapalı olduğu için zaten tek bir açık yol vardı. Dolayısıyla epey kalabalık bir

şekilde Ofis/ Ekinciler caddesine gelmiş olduk. Bir anda polisler "alın alın" şeklinde

bağırarak bizleri yakalamaya başladılar. Yakalama esnasında iki erkek polis beni yakaladı.

Hemen kollarımı arkadan ters kelepçe yaptılar. Kelepçeyi çok sıktıkları için kolumda

morarma izleri mevcut. Bu esanada sırtıma ve bacaklarıma yumruk ve tekme ile vurdular.

"Lağım fareleri, fahişeler, " şekinde ağır küfürler ettiler. Polis aracına götürdüler. Aracın

içinde hakaret ve küfürler devam etti. Arabanın içinde diğer yakalanan erkek şahısları da çok

kötü bir şekilde dövüyorlardı. Hakaret ve küfür ediyorlardı. Tem şubede bize psikolojik olarak

Page 131: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

131

baskı yaptılar. Bizimle dalga geçerek konuşuyorlardı. Hastaneye gitmek istedik ancak

hastaneye bizi götürmeyip doktoru şubeye getirdiler. Ona da darp izlerimi gösterdim. Doktor

rapora darp izlerimi yazdı ben gördüm. Derneğinizden bu konuda hukuki yardım talep

ediyorum.”

30 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Fırat Akdeniz,

şu beyanlarda bulundu: “Belediye kayyım atamasını protesto etmek amacıyla 20 Ağustos

2019 tarihinde, Lise Caddesinde bulunduğumuz sırada polis tarafından tazyikli su, biber gazı,

jop ve TOMA’larla müdahaleye maruz kaldık. Müdahale sırasında, vücudumuzun çeşitli

yerlerinden yaralandık. Polis, tahammülsüz ve saldırgandı. Demokratik hakkımızı

kullanırken, polisin müdahalesine maruz kaldık. Polis müdahalesinde maruz kaldığımız şiddet

sonucu vücudumuzda oluşan darp izleri için, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV)

başvuruda bulunarak raporlaştırılmasını talep ettik. Muayene edildik, tıbbi rapor hazırlandı.

Sonraki gün, yani 21 Ağustos 2019 tarihinde Lise Caddesinde kayyım atamasına ilişkin

düzenlenen protesto gösterisinin ardından, gruplar halinde Ofis semtine doğru yürüdük.

Burada Postahane sokağı olarak bilinen yerde, güvenlik şubeye bağlı polisler tarafından

müdahaleye maruz kaldım. Beni yüzüstü sırtı üstü yatırmaya çalıştırdılar, ama yapamadılar.

Bu esnada yüzümü yumrukla vurdular. Burnumda 10 dakika boyunca kanama oldu. (TEM

Şubeye götürülene kadarda bu devam etti. TEM Şubede tesadüfen bulunan bir doktor, bana

tampon tedavisinde bulunmak istediğini belirtti, ancak polis bu öneriyi reddetti.) Tekrardan

kaldırdılar beni. Kendimi serbest halde bulduğum bir anda, güvenlik şube müdürüne doğru

yürüyerek tepki gösterdim. Sonra tekrar yere yatırılıp, bana ters kelepçe yapıldı. Yüzüme

atılan bir tekme, gözüme denk geldi ve gözümden hafif şekilde yaralandım. Vücuduma tekme

ile vurmaya devam ettiler. Kendimi kaybettim. Bana sonrasında ne şekilde ve neyle

vurduklarını tam olarak hatırlamıyorum. Beni daha sonra polis dinlenme aracının içerisinde

koydular. Burada ters kelepçeli ve ayağım bağdaş haldeyken, dizimin üzerine basarak

yaralanmama yol açtılar. Yüzüme ve boynuma vurmaya devam ettiler ve bu 2 dakika boyunca

devam etti. Daha sonra o araçtan çıkarılıp ekip arabasına konuldum. Arabanın içerisinde

benimle birlikte 7-8 kişide daha gözaltına alınanlar vardı. Buradan TEM Şubeye götürülene

dek, arabanın içerisinde bulunan 3-4 polis tarafından hakaret ve kötü muameleye maruz

kaldık. TEM Şubede bulunduğum süre içerisinde, maruz kaldığım şiddet sonucu yaralı

olmama rağmen, buna ilişkin bir prosedür uygulanmadı ve doktor tarafından muayene

edilmedim. Gözaltında kişileri rutin olarak muayene eden doktor tarafından muayene edilmek

istendim, ancak ben bunu reddettim ve hastanede muayene olma talebinde bulundum. Daha

sonra çok sayıda başvuru ve ısrarım sonucu, aynı gün gece saatlerinde hastaneye

götürüldüm. Burada bulunan doktor, şikayetlerimi dikkate almadan muayene yaptı ve bir

rapor hazırladı. Raporda ne yazıldığını henüz görmedim. Daha sonra tekrar gözaltına

götürüldüm. 4 gün boyunca kaldım ve bu süre içerisinde hiçbir şekilde tedavi edilmedim.

Bana gözaltına alındığım sırada işkence ve kötü muamele eden ve eğer teşhis etme imkanı

verilirse tanıyabileceğim kolluk görevlilerinden şikayetçiyim. Aynı zamanda İHD Diyarbakır

Şubesi üyesiyim. Hukuki yardım talebinde bulunuyorum.”

30 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Bahar Polat, şu

beyanlarda bulundu: “Belediyeye kayyım atandığı gün (19 Ağustos 2019), ne olduğunu

anlamak için Lise Caddesinde bulunduğumuz sırada polis tarafından kalkanlarla bölgeden

uzaklaştırılmak istendik. Orada bulunan yaşlı ve gençlere sert müdahalelerde bulunuldu.

Müdahaleye maruz kalan bir genci, müdahaleden kurtarmaya çalıştım. Bu sırada elime ne ile

vurulduğunu bilmediğim bir cisimle, ellerim sırt bölgesinden yaralandım. Ellerimde kanama

başladığında, yaralandığımı fark ettim. Yardım ettiğim gencin ise burnu kırılmıştı. Oradan

uzaklaşamadık ve bir apartman girişinde sıkıştırıldık. Daha sonra TOMA’lardan tazyikli

Page 132: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

132

suyla müdahaleye maruz kaldık. Suyun basıncıyla, yere düşen ve yaralananlar olduk. Birkaç

TOMA aracı aynı anda su sıktığı için, düşenlere yardım edemiyorduk. Bulunduğumuz yere

sıkışmış olmamıza ve müdahale devam ediyor olmasına rağmen, bize ‘Çocuklar ve yaşlılar

gruptan ayrılsın’ şeklinde polis tarafından anons yapılıyordu. İkinci günde de (20 Ağustos

2019) Lise caddesinde Saat 11.00 gibi sert müdahalelerde bulunuldu. İlk güne göre ve

ablukanın yoğunluğu nedeniyle müdahalenin şiddeti çok fazlaydı. Tazyikli su ve biber gazıyla

müdahale ediliyordu. Müdahale sırasında bize küfürler ediyorlardı. Ellerindeki coplar

gösterilerek, dövülmekle tehdit ediliyorduk. Bulunduğumuz yer bina girişi olduğu için,

sıkışmıştık. Bu nedenle yardım alarak 3-4 metrelik duvara tırmanıp, üzerinden atlamak

zorunda bırakıldık. Atlamadan kaynaklı, ayak tabanları ve sol ayağımda incinme meydana

geldi. Müdahale ile gruplar halinde ofise doğru yürümeye zorlandık. Anıt Park civarında,

TOMA ile tazyikli suya maruz kaldık. Valilik binasını koruyan ağır silahlı kolluk mensupları

ve müdahale eden kolluk kuvvetleri arasında sıkıştık. Gruplar, sokak aralarına dağıldı ve

burada polis müdahaleleri oldu. Demokratik protesto hakkımı kullandığım sırada

müdahalede bulunarak darp eden ve eğer teşhis etme imkanı verilirse tanıyabileceğim kolluk

görevlilerinden kolluk kuvvetlerinden şikayetçiyim. Derneğinizden hukuki yardım talebinde

bulunuyorum.”

30 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Erkan Keskin,

şu beyanlarda bulundu: “Belediye kayyım atamasını protesto etmek amacıyla 20 Ağustos

2019 tarihinde, Lise Caddesinde bulunduğumuz sırada polis tarafından tazyikli su, biber gazı,

jop ve TOMA’larla müdahaleye maruz kaldık. Müdahale sırasında, vücudumuzun çeşitli

yerlerinden yaralandık. Polis, tahammülsüz ve saldırgandı. Demokratik hakkımızı

kullanırken, polisin müdahalesine maruz kaldık. Polis müdahalesinde maruz kaldığımız şiddet

sonucu vücudumuzda oluşan darp izleri için, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV)

başvuruda bulunarak raporlaştırılmasını talep ettik. Muayene edildik, tıbbi rapor hazırlandı.

Sonraki gün, yani 21 Ağustos 2019 tarihinde Lise Caddesinde kayyım atamasına ilişkin

düzenlenen protesto gösterisinin ardından, gruplar halinde Ofis semtine doğru yürüdük.

Burada Postahane sokağı olarak bilinen yerde, güvenlik şubeye bağlı polisler tarafından

müdahaleye maruz kaldım. Güvenlik Şube Müdürünün hedef göstermesiyle kolluk kuvvetleri

tarafından jop, tekme ve yumruklarla darp edilerek gözaltına alındım. Etkisiz halde olduğum

için vücuduma gelen darbelere karşı kendimi koruyamadım. Omuz, boyun, sırt ve kollarımda

morarma ve kızarıklıklar oluştu. Daha sonra gözaltına aracına bindirildim. Gözaltı aracında

polislerin saldırısı sürdü, kafa ve sırt bölgelerime yumrukla darbeler aldım. Yüzüme isabet

eden bir yumruk darbesinde burnum kırıldı. Gözaltında bana ve benimle birlikte gözaltına

alınan 7 kadın arkadaşla birlikte, gözaltı aracına kötü muameleye maruz kaldık. Plastik

kelepçeler sıkıldığı için, el bileğinde yara ve ekimozlar oluştu. Buradan TEM Şubeye

götürülene dek, polisler tarafından hakaret ve kötü muameleye maruz kaldık. Darp edilmem

nedeniyle sağlık sorunu yaşamama rağmen, doktor muayenesi yapılmadı. Gözaltında kişileri

rutin olarak muayene eden ve Eğitim Araştırma Hastanesinin acilinde çalıştığını bana

söyleyen doktor tarafından muayene edilmek istendim, ancak ben bunu reddettim ve

hastanede muayene olma talebinde bulundum. Aynı gün gece saatlerinde hastaneye

götürüldüm. Doktor tarafından muayene edildikten sonra, tekrar gözaltına götürüldüm. 4 gün

gözaltına kaldım. Bu süre içerisinde fiziki bir müdahaleye maruz kalmadım, ama aşağılayıcı

söylemlere ve psikolojik şiddete maruz kaldım. Derneğinizden hukuki yardım talebinde

bulunuyorum.”

18 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Aysel Tufan, şu

beyanlarda bulundu: “17 Eylül 2019 tarihinde 11 beyaz tülbentli anne ile Barışın gelmesini,

çözümün olması, savaşın bitmesi ve çocuklarımızın serbest kalmasını istediğimiz için ve

Page 133: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

133

çözüm yerinin AKP il binası olduğunu düşündüğümüz için gittik. İl binasının kapısının

önünde oturduk. Bir partili bizim yanımıza geldi. Bize neden geldiğimizi sordu. Biz de

amacımızı anlattık. Bize bir yetkili gelsin görüşelim dedik. Bu kişi Bize buradan gidin kalkın

dedi. Biz kalkmadık. Hemen ardından polisler yanımıza geldiler. Önce niçin geldiniz diye

sordular. Biz barış için buradayız ve çocuklarımızı istiyoruz diye cevap verdik. Polisler bize

çocuklarınızı istiyorsanız gidin HDP’nin önüne dediler. Biz de çözüm yeri AKP’dir o yüzden

HDP’nin önüne gitmedik. Bu arada Polisler il binasında bulunan güvenlikçilere neden bu

kadınları buraya soktunuz, siz burada neye yarıyorsunuz şeklinde sözler söyleyerek kartlarını

ellerinden aldılar. Daha sonra bize buradan kalkacaksınız dediler. Biz kalkmıyoruz, yetkililer

gelsin onlarla görüşeceğiz, çocuklarımızı istiyoruz dedikten sonra polisler bize saldırmaya

başladılar. Zorla yerden kaldırmaya çalıştılar. Yerden kalkmayınca bizi yerlerde sürüklediler.

Aramızda 85 yaşında anne de vardı o bile yerde sürüklediler. Benim saçımı çektiler. Boğazım

sıkarak tuttu. Beni kollarımdan ve ayaklarımdan tutarak beni zorla polis aracına soktular.

Araçta da saçımı çekip boğazımı tuttular. Bileklerimi çok sıkı bir şekilde kelepçe taktılar. Çok

sıkı taktıkları için bileklerim acıdı iz kaldı. Bize yönelik siz şerefsizsiniz, burada ne işiniz var,

siz anne olsaydınız HDP’ nin önüne giderdiniz, sizi Selahattin Demirtaş kurtarsın, Sizin

çocuklarınızın leşlerini sizin önüne atacağız, sizin kollarınızı ve ayaklarınızı kıracağız, gidin

leşlerinizi toplayın Şeklinde çok ağır sözler söylediler. Biz 9 saat emniyette kaldık. Bizi

Emniyete götürmeden önce ve serbest bırakılınca Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesine

götürdüler. (Askeri Hastane demektedir.) Hastanede doktora göründüğümde şikayetlerimi

söyledim. Polisler öncesinde doktorla görüştüler. Raporda doktorun ne yazıp yazmadığını

görmedim. Biz doktor gerçeği yazmadığını düşündüğümüz için bir saat hastanede oturduk.

Bize yapılan bu eylemlerden şikayetçiyim. Bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep

ederim. Suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bu başvurunun dernek arşivinde kalmasını

istiyorum.”

18 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nazime Yürek, şu

beyanlarda bulundu: “Dün (17.09.2019) saat 11.00 sularında Adalet ve Kalkınma Partisi

(AKP) Diyarbakır il binası önünde Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri ve Beyaz Tülbentli

anneler olarak barış talebimizi dile getirmek üzere bir ziyaret gerçekleştirdik. Binanın içine

girdik ve sorumlu biriyle görüşmek istediğimizi söyledik. Daha sonra gelen biri güvenlikçilere

neden bunları içeri aldınız diye kızdı. Daha sonra bir kaç güvenlikçi çıkmamızı istedi. Bizler

de sorumlu biriyle görüşmeyene kadar çıkmayacağımızı belirttik. Daha sonra Çevik Kuvvet

Polislerine haber verildi. Tahminen 11.30'da sayamayacağım kadar polis geldi ve bizlerin

etrafını sardı ve direkt bizlere saldırdılar. 11 kişiydik hepimize saldırdılar. Benim boğazımı

sıkıp yere yatırdılar. Daha sonra ayaklarıyla göğsüme bastırdılar. Yakın zamanda bastıkları

yerden bir ameliyat geçirdiğimi oraya basmamalarını söylediysem de devam ettiler. Daha

sonra tekmelerle ve yumruklarla saldırdılar. Vücudumun her tarafında morluklar meydana

geldi. Biri kazağımı sokmaya çalışırken biri etiğimi çıkarmaya çalışıyordu. Aynı zamanda

başka birileri de yumruklamaya ve tekmelemeye devam ediyordu. Bir müddet fiziksel şiddete

maruz kaldıktan sonra bizleri ekip otosuna attılar. Orada da bir müddet şiddet görmeye

devam ettik. Daha sonra bizleri Diyarbakır İl emniyet Müdürlüğüne götürüp gözaltına

aldılar. Oradan da Diyarbakır Askeri Hastanesine götürdüler. Doktor neyiniz var diye sordu

darp edildik diyince çok ilgilenmedi. Daha sonra serbest bırakıldık. Barış talebimizi İktıdar

Partisinin il binasında dile getirdik diye kolluk kuvvetleri görevlerini kötüye kullanarak

bizlere şiddet uyguladı. Görevini kötüye kullanan kişiler ve parti yetkililerinin bu konuda

yargılanmalarını talep etmekteyim. Bu hususta derneğinizin desteğine ihtiyaç duyuyorum”

İçişleri Bakanlığı talimatıyla HDP’li belediyelere atanan kayyumlara karşı Diyarbakır’da

başlatılan ve Lise Caddesi’nde 54 gündür süren Demokrasi Nöbeti eyleminin, 10 Ekim 2019

Page 134: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

134

tarihinde Valilik kararıyla (3-17 Ekim tarihlerini kapsayan eylem etkinlik yasağı)

yasaklandığını öğrenildi. Yapılmak istenen eyleme, polis tarafından izin verilmediği

öğrenildi. 12 Ekim 2019 tarihinde Lise Caddesi’nde yapılmak istenen eylemin polis

tarafından müdahalede bulunduğu ve müdahale sırasında adliye binasına gitmek isteyen

HDP’li vekil Saliha Aydeniz'in darp edildiği öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde HDP Urfa İl Örgütü, Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik'in

gözaltına alınmasının ardından yerine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla partinin

ilçe binasından belediye binasına doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Aralarında HDP Milletvekili,

partililer ve yurttaşların bulunduğu gruba, polis bir süre sonra müdahalede bulundu.

Müdahalede sırasında 5 HDP’linin (HDP İl Eşbaşkanları Emine Çetiner ve Mikail Gözek,

Belediye Meclis üyesi Fatma Taş Ekmez, Suruç Belediye Başkan Yardımcısı Nahide Kılıç, İl

Örgütü yöneticisi Ferit Tamga) darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, Sur

Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir ile Belediye Meclis Üyesi Yılmaz

Eken’in gözaltına alındığı öğrenildi. Eş zamanlı olarak ilçe belediye binasına da baskın

düzenlendiği ve binada arama yapıldığı öğrenildi. Belediye binasına yapılan baskından sonra

HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, belediye meclis üyeleri, belediye çalışanları ile

halk, belediye önünde toplandı. Belediye binasına gitmek isteyen HDP’li vekil Remziye

Tosun, meclis üyeleri ile polisler arasında arbede yaşandı. Yaşanan gerginlik esnasında

polisler, Tosun ve meclis üyelerini darp etti. Belediye önünde toplanılmasına izin verilemeyen

grup, belediye binasından uzaklaştırıldı.

4 Ocak 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesinde düğünlerde sahne alan 9 müzisyenin

gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Ocak 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 9 kişiden 2’sinin (Mehmet Yol, Alican Temel) "Örgüt

propagandası yaptıkları" iddiasıyla tutuklandığı, 7 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest

bırakıldığı öğrenildi.

6 Ocak 2019 tarihinde Urfa'nın Bozova ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilen 3 yurttaşın gözaltına alındığı

öğrenildi. 7 Ocak 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye

sevk edilen 3 kişiden 2’sinin (Müslüm Bayram, Faruk Pişkin) “örgüt propagandası yapmak”

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

7 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 6’sı

çocuk 10 yurttaşın gözaltına alınarak, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü

öğrenildi. Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğü, Et ve Süt Kurumu ve bir

market ile birlikte 4 ayrı yere, 3 Ocak gece saatlerinde el yapımı patlayıcılarla saldırılar

düzenlenmişti. Saldırılarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında polis kent merkezinde

birçok adrese baskınlar düzenledi. Saldırıların olduğu 3 Ocak gecesi de 5 kişinin gözaltına

alındığı öğrenildi.

7 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır Merkez Sur ilçesinde HDP İlçe binasına polis

tarafından düzenlenen baskında, 2 HDP’linin (Sur ilçe Başkanı Mehmet Ali Altunkaynak,

Page 135: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

135

Murat Kılıç) gözaltına alındığı ve emniyette alınan ifade işlemlerinin ardından serbest

bırakıldıkları öğrenildi.

8 Ocak 2019 tarihinde Urfa'nın Birecik ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi’nde jandarma

tarafından düzenlenen ev baskınında, 2 yurttaşın (65 yaşındaki Sabri Ataş ve 67 yaşındaki eşi

Bessey Ataş) gözaltına alındığı öğrenildi.

8 Ocak 2019 tarihinde Antep kent merkezinde 2 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 10

Ocak 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

2 yurttaşın "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

11 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Gençlik Meclisi tarafından düzenlenecek olan

etkinlik için çağrı bildirisi dağıtan 4 HDP’li genç yurttaşın, polis tarafından gözaltına alındığı

öğrenildi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen ve burada alınan ifadelerinin ardından

serbest bırakılan gençler hakkında, "Kabahatler Kanunu" kapsamında cezai işlem

uygulayacağını belirtti.

11 Ocak 2019 tarihinde hakkında gözaltı kararı bulunan HDP Urfa İl Eşbaşkanı Aliye

Kızıldamar, ifade vermek için gittiği Urfa Adliyesi’nde, tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Açlık grevinde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in duruma

dikkat çekmek amacıyla 13 Ocak 2019 tarihinde Batman’da Gülistan Caddesinde bir araya

gelerek yürüyüşe geçen kitleye polis tarafından müdahalede bulundu. Müdahale sırasında

HDP'nin Batman Belediyesi Eşbaşkan Adayı Sabri Özdemir’in polis tarafından gözaltına

alındığı öğrenildi.

13 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesinde ‘Serê Sale’ etkinliğinde

bulunan HDP Gençlik Meclisi üyelerinin, polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

Gözaltına alınan 8 kişinin (HDP Sur İlçe Eşbaşkanı Sevim Coşkun ile HDP Gençlik Meclisi

üyeleri Canan Oğul, Havva Bilbik, Mustafa Suat Şenci, Şefika Yürük, Berxwedan Yeni, Murat

Kılıç, Mustafa Şimşek) emniyetteki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

13 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Çiftlibahçe mahallesinde 11 eve

düzenlenen baskınlarda, aynı aileye mensup 1’i çocuk 6 yurttaşın (Hasan Tekin ve oğlu Yahya

Tekin, Mülkiye Tekin, Rukiye Tekin, Fevziye Tekin ve Mülkiye Tekin’in 2 yaşındaki çocuğu

R.T.) gözaltına alındığı öğrenildi. 16 Ocak 2019 tarihinde edinilen bilgilere göre; Hasan

Tekin ve oğlu Yahya Tekin’in haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu gerekçesiyle

tutuklandığı, diğerlerinin ise serbest bırakıldığı öğrenildi.

15 Ocak 2019 tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 20 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 16 Ocak 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 20 kişiden 13’ünün tanık

beyanları doğrultusunda "Örgüte yardım ve yataklık" ve " Örgüt üyeliği" iddiasıyla

tutuklandığı öğrenildi.

16 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı 5 Nisan Mahallesi’nde bir

kıraathanede polis tarafından düzenlenen baskında, 1 yurttaşın (Süleyman Avcı) gözaltına

alındığı öğrenildi. Avcı’nın gözaltına alınması sonrası aynı mahallede bulunan aile evine de

düzenlenen baskında, 1 yurttaşın daha (Süleyman Avcı’nın kardeşi Cihan Avcı) gözaltına

Page 136: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

136

alındığı öğrenildi. İki kardeşin, haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle gözaltına alındıkları

belirtildi.

16 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde polis tarafından GBT kontrolü

yapılan 1 yurttaşın (Mehmet Güneşli) daha sonra gözaltına alındığı öğrenildi.

17 Ocak 2019 tarihinde Erzurum'un Karaçoban ilçesinde HDP belediye eşbaşkanlığı aday

adayı Yavuz Karabudak’ın, hakkında "Örgüt propagandası" gerekçesiyle kesinleşen bir yıllık

cezası nedeniyle tutuklandığı öğrenildi.

17 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde Hakan Toptaş isimli yurttaşın,

kıraathanede çay içtiği sırada polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

19 Ocak 2019 tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 10 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 22 Ocak 2019 tarihinde Erçiş İlçe

Emniyet Müdürlüğü'nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 10

kişiden 4’ünün (Reşit Güler, Salih Güler, Yaşar Şengül, Şevket Koska) "yardım ve yataklık"

iddiasıyla tutuklandığı, diğer 6 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevi eyleminde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP

Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek vermek amacıyla 20 Ocak 2019 tarihinde

Diyarbakır’da E Tipi Kapalı Cezaevi önünde protesto eyleminde bulunan DAKAP üyesi

kadınlara polis tarafından müdahalede bulunuldu. Müdahalede, 10 kişinin darp edilerek

gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: SES Diyarbakır Eşbaşkanı

Gönül Adıbelli, Gurbet Özel, Gülistan Ekte, Narin Gezgör, Bahar Karakaş Uluğ, Ceylan

Aslan, Rozerin Çatak, Adalet Kaya. Gözaltına alınanların, İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade

işlemlerinin ardından gece saatlerinde serbest bırakıldığı öğrenildi.

21 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Batıkent semtinde bulunan Avedik Park’ta oturan 2

gazetecinin (Jinnews Muhabirleri Beritan Canözer ve Beritan Elyakut) ve yanlarında bulunan

1 yurttaşın (Hevidar Ödüngit) polis tarafından gözaltına alındığı ve ifade işlemlerinin

ardından serbest bırakıldıkları öğrenildi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 21 Ocak

2019 tarihinde Mardin’in Derik ve Kızıltepe ilçelerinde düzenlenen eş zamanlı ev

baskınlarında, 10 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Aralarında yerlerine kayyım atanan 4

köy muhtarlarının da bulunduğu öğrenilen 10 kişinin, 25 Ocak 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede serbest bırakıldığı öğrenildi.

22 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır Merkez Yenişehir ilçesinde HDP İlçe binasına,

“Zindan direnişini büyütelim” yazılı pankartın bina ön cephesine asıldığı gerekçesiyle polis

tarafından baskın düzenlendiği öğrenildi. Pankartın polis tarafından indirildiği baskında, HDP

İlçe Eşbaşkanı Vahap Günaydın ile ilçe yöneticisi Arzu Candan’ın gözaltına alındığı

öğrenildi. Gözaltına alınanların ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Ocak 2019 tarihinde Urfa'nın merkez ve Bozova ilçesinde polis ve askerler tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 3 yurttaşın (Uğur Yıldırım, Mustafa Yıldırım, Ciwan Roj Tüysüz)

sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

Page 137: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

137

23 Ocak 2019 tarihinde Antep’te polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 7 yurttaşın

sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındığı öğrenildi. 28 Ocak 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişiden

6’sının sosyal medya paylaşımlarıyla "örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla tutuklandığı

ve 1 kişinin ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Ocak 2019 tarihinde Urfa’nın Halfeti ilçesinde okuma yazması olmayan ve aynı

zamanda işitme-konuşma engelli 1 yurttaşın (Hışman Dilsiz) sosyal medya aracılıyla "Örgüt

propagandası yapmak" iddiasıyla gözaltına alındığı ve sevk edildiği adliyede adli kontrol

şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

25 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Gençlik Meclisi üyesi Çeko Mimkara isimli

gencin, polis tarafından gözaltına alındığı ve emniyette alınan ifadesinin ardından daha sonra

serbest bırakıldığı öğrenildi.

27 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’da evine yapılan baskınla gözaltına alınan Ş.H. isimli

kadının, 1 Şubat 2019 tarihinde emniyette ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede,

2007 yılında kentte gerçekleştiği belirtilen bir korsan gösteriye katıldığı suçlamasıyla ve

“örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

28 Ocak 2019 tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 2 avukatın (Bayram Çiçek, Barış Hezer) gözaltına alındığı öğrenildi.

Jandarmadaki ifadelerinin ardından Erciş Adliye'sine getirilen avukatların serbest bırakıldığı

öğrenildi.

28 Ocak 2019 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesinde HDP Gençlik Meclisi üyesi Çeko

Mimkara isimli gencin, polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

29 Ocak 2019 tarihinde Şırnak merkez ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, aralarında HDP ve DBP’li kadın siyasetçilerinde bulunduğu 22 kadının

gözaltınla alındığı öğrenildi. 30-31 Ocak 2019 tarihinde emniyetteki ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 22 kadının, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Şırnak merkezli soruşturma kapsamından 29 Ocak 2019 tarihinde Van'da gözaltına alınan 8

aylık hamile Ayfer Şahin Bilici, Şırnak savcılığına SEGBİS’le bağlanarak ifade verdikten

sonra serbest bırakıldı.

29 Ocak 2019 tarihinde Urfa'da polis tarafından düzenlene ev baskınında, 1 yurttaşın (HDP

çalışanı Veysi Kaplan) gözaltına alındığı öğrenildi. Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen Kaplan’ın sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklandığı

öğrenildi.

29 Ocak 2019 tarihinde Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bir soruşturma

kapsamında İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı askerlerin, Şirvan ilçesinde 7 ayrı eve

düzenlendiği baskınlarda, 5 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi.

30 Ocak 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesinde düzenlenen ev ve iş yeri

baskınlarında, 11 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 31 Ocak 2019 tarihinde Viranşehir

İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 11

kişinin, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 138: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

138

30 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Silvan, Kulp ve Hani ilçelerinde düzenlenen askeri

operasyon sırasında, 37 eve askerler tarafından baskın düzenlendiği ve GBT kontrolü

yapıldığı öğrenildi. Baskınlarda, Kulp ilçesinde H.A. isimli yurttaşın “örgüt propagandası”

yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.

5 Şubat 2019 tarihinde Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde HDP’nin seçim bürosu açılışında

HDP Belediye Eş Başkan adayı Narin Gezgör’ün yaptığı konuşmada PKK Lideri Abdullah

Öcalan üzerindeki tecride değinmesi üzerine polisin açılışa gaz bombası ile müdahale ettiği

öğrenildi. Müdahale sonrasında Narin Gezgör’ün gözaltına alınarak Urfa İl Emniyet

Müdürlüğü’ne götürüldüğü bildirildi. 7 Şubat 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Gezgör’ün yurt dışı yasağı konularak serbest

bırakıldığı öğrenildi.

7 Şubat 2019 tarihinde Mardin'de Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma

kapsamında polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 13 HDP ve DBP’linin gözaltına

alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların bazılarının isimleri şöyle: HDP Mardin İl Eşbaşkanı

Ali Sincar ve Eylem Amak, HDP İl yöneticileri Abidin Unay, Adil Başaran, Halil Yağan,

Şehmuz Çalkan ve Hüseyin Alper, DBP PM üyesi Beritan Önen, Ferhat Kalkan, Abdülbari

Akalan, Vedat Abukan, Musa Binbir ile Kahraman Samaras. Mahkemeye sevk edilen 12 kişi

adli kontrol uygulaması konularak, serbest bırakıldı. 18 Şubat 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 13 kişiden 12’sinin adli kontrol

şartıyla serbest bırakıldığı, HDP İl Eş Başkanı Ali Sincar'ın ise “Örgüt Propagandası

Yapmak” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

7 Şubat 2019 tarihinde Adıyaman'ın Çelikhan ilçesine bağlı Pınarbaşı Beldesinde

düzenlenen ev baskınında 1 yurttaşın (HDP eski yöneticisi Birsen Tunç Sirke) gözaltına

alındığı öğrenildi.

8 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde polis tarafından düzenlenen

ev baskınında, 1 yurttaşın (Sedrettin Aslan) gözaltına alındığı öğrenildi.

8 Şubat 2019 tarihinde Siirt'in Kurtalan ilçesine bağlı Çeltikbaşı ve civar köylerde askerler

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 14 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 12 Şubat

2019 tarihinde İl Jandarma Komutanlığı’nda tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 14 kişiden 11’i adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 3 yurttaşın ise

(Enver Özüş, Burhan Özüş, Veysi Ceylan) “örgüt üyesi olmak” ve “örgüte yardım etmek”

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

8 Şubat 2019 tarihinde Muş’un Bulanık ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, aralarında HDP Bulanık İlçe Eşbaşkanı Alparslan Özer’in de bulunduğu 7

kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 14 Şubat 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişiden 4'ü serbest bırakılırken, aralarında HDP

İlçe Başkanı Özer'in de bulunduğu 3 kişinin "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 8 Şubat 2019

tarihinde Mardin’de polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 10 HDP’linin gözaltına

alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: HDP Mardin İl Eşbaşkanı Ali Sincar,

HDP İl yöneticileri Abidin Unay, Adil Başaran, Halil Yağan, Şehmuz Çalkan, Hüseyin Alper,

DBP PM üyesi Beritan Önen, Vedat Abukan, Musa Binbir, Kahraman Samaras.

Page 139: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

139

11 Şubat 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesi kırsal mahallelerinde jandarma

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 9 yurttaşın sosyal medya paylaşımları yaptıkları

gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi. 14 Şubat 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 9 kişiden 6’sı adli kontrol şartıyla serbest

bırakılırken, 3 kişinin ise (Fevzi Cin, Necmettin Çüçen, Rıdvan Tanırgan) "Örgüt

propagandası" yaptıkları iddiasıyla tutuklandıkları öğrenildi.

12 Şubat 2019 tarihinde Malatya'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 3

yurttaşın (HDP üyesi Ali Gelgeç, Ali Gürbüz ile soyadı öğrenilemeyen Müslüm adında bir

kişi) gözaltına alındığı öğrenildi.

12 Şubat 2019 tarihinde Siirt’te polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 3 HDP’li

yurttaşın (HDP Bilgi İşlem Sorumlusu Cemal Turhan, partinin Yerel Yönetimler Proje

Sorumlusu Eşref Tekin ile ismi öğrenilemeyen bir kişi) gözaltına alındığı öğrenildi. 15 Şubat

2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3

kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi.

12 Şubat 2019 tarihinde Ağrı’da HDP İl binası önünde, HDP Ağrı Belediye Eş Başkanı

Yeliz Karaaslan'ın, hakkında gözaltı kararı olduğu gerekçesiyle polis tarafından gözaltına

alındığı öğrenildi. 15 Şubat 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen Karaaslan’ın "örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

13 Şubat 2019 tarihinde Hakkari’de aralarında HDP İl Eşbaşkanı Sinan Kaya ve Çukurca

Belediyesi Eşbaşkan Adayı Ebubekir Kanar’ın da bulunduğu 9 yurttaşın gözaltına alındığı

öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: Sinan Kaya, Ebubekir Kanar, Emine Armut,

Emin Ertuş, Kenan Kaya, Süleyman Kanat, Cuma Ertunç, Mehmet Tahir Taş, Hasan Engin.

15 Şubat 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen 9 kişinden 8’i serbest bırakılırken, HDP Hakkari İl Eş Başkanı Sinan Kaya’nın “Örgüt

propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

13 Şubat 2019 tarihinde Bingöl’de polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, aralarında

HDP’lilerin bulunduğu 5 yurttaşın (Mehmet Bahçadurmuş, Yunus Bulut, Serkan Kaya, Kani

Solmaz, Kani Tunç) gözaltına alındığı öğrenildi.

13 Şubat 2019 tarihinde Malatya’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 9

yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı

tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla

gözaltına alındığı öğrenildi.

13 Şubat 2019 tarihinde Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 1'i çocuk 8 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların sosyal

medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alındıkları belirtildi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 13 Şubat 2019 tarihinde

Van’dan Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde biraraya gelerek Diyarbakır’a

yürümek isteyen milletvekili ve belediye eşbaşkanlarına, polis tarafından izin verilmediği ve

il binasının bahçesinde bulunan kitleye tazyikli su ve plastik mermilerle müdahalede

bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında 3 yurttaşın ise gözaltına alındığı öğrenildi.

Page 140: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

140

13 Şubat 2019 tarihinde Ağrı merkez, Doğubayazıt, Patnos, Tutak, Diyadin, Taşlıçay,

Hamur ve Eleşkirt ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 2014-201

yıllarında yaptıkları sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 55 yurttaşın gözaltına

alındığı ve dosyada gizlilik kararı olduğu öğrenildi.

13 Şubat 2019 tarihinde Iğdır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 10 yurttaşın

gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şöyle: Erol Kızılay,

Murat Eker, Mahmut Kalkan, Şerafettin Kızılay, Adem Açılan, Ruhat Karadeniz, Ferhat

Taşdemir.

14 Şubat 2019 tarihinde Van’ın Erçiş ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 7 yurttaşın (Abdurrahman Fidan, Şirin Sakur, Muhtilla Dağ, Bülent Zilanlı,

Harun Yıldız, Eda Umaç, Seyithan Telek) gözaltına alındığı öğrenildi.

14 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 8

yurttaşın (Avukat Gulan Çağın Kaleli, HDP Kayapınar İlçe Örgütü yöneticisi Muhsin Acar ve

Bilgi İşlem Çalışanı Yusuf Gündüz, Türkan Uzan Afşin, Vesile Uzan, Halime Uzan, Mesut

Yıldız, Arzu Candan) gözaltına alındığı öğrenildi. 16 Şubat 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından 8 kişiden 6’sının serbest bırakıldığı, 2 kişinin ise

(Yusuf Gündüz, Muhsin Acar) sorgusunun devam ettiği öğrenildi.

14 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır'da HDP İl Yöneticisi Sait Demir’in evine polis

tarafından baskın düzenlendiği, ancak baskında kimsenin gözaltına alınmadığı öğrenildi.

14 Şubat 2019 tarihinde Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1 yurttaşın (Şoreş Saltıkalp) polis

tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 14 Şubat 2019 tarihinde

Muş’tan Diyarbakır’a yürümek isteyen HDP milletvekilleri Şevin Coşkun ve Mensur Işık'a

polisler tarafından izin verilmedi. Yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından milletvekillerinin

danışmanları İnan Demir ve Elif Uras’ın yaka paça gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına

alınan danışmanlardan Uras’ın bileğinde ve elinde çizikler, yine gözaltı esnasında polisler

tarafından kafası eğilirken kalkanlara değerek dudağında patlama meydana geldiği öğrenildi.

Vekil danışmanları Emniyet’te alınan ifadelerinin ardından götürüldükleri Muş Devlet

Hastanesi’nde yapılan muayenelerinin ardından serbest bırakıldı.

15 Şubat 2019 tarihinde Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir mahallesinde, yaşları 11-

17 arasında değişin 11 çocuğun gözaltına alındığı öğrenildi. 18 Şubat 2019 tarihide

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen ve “Örgüt lehine propaganda

yapmak” suçlamasıyla ifade ifadesi alınan çocukların tamamının serbest bırakıldığı öğrenildi.

15 Şubat 2019 tarihinde Urfa'nın Bozova ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, HDP Eşbaşkanı Ömer Yıldırım’ın gözaltına alındığı öğrenildi. 16 Şubat 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Yıldırım’ın

yaptığı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ve "Örgüt propagandası" suçlamasıyla

tutuklandığı öğrenildi.

Page 141: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

141

15 Şubat 2019 tarihinde Erzurum’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 3

yurttaşın (Berivan Demirkaya, Sabahat Kaya, Münevver Yazıcı) 2014 yılında yapmış

oldukları sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındıkları öğrenildi.

15 Şubat 2019 tarihinde Şırnak ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında,

24 yurttaşın sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

İsimleri öğrenilenler şunlar: Merkez’de Feyaz Deniz, Cizre’de Fatma Durmuş, Şoreş Akmak,

Mehmet Emin Tunç, Silopi’de Sabriye Yağan, Abdullaziz Arsu, Davut Ayaz, Uludere’de Ali

Ürek, Bedran Ürek, Veli Babat, Halit Çevik, Beytüşşebap’ta Süleyman Adıyaman, Kemal

Adıyaman, Umut Aykut, Rıdvan Dursun, Ferhat Cin.

15 Şubat 2019 tarihinde Erzurum'un Karayazı ilçesinde 1 yurttaşın (Abdullah Oran-65

yaş) gözaltına alındığı ve hakkında "Yardım ve yataklık" iddiasıyla açılan davadan verilen 3

yıl 1 ay 15 günlük cezasının Yargıtay tarafından onandığı gerekçesiyle tutuklandığı öğrenildi.

16 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Gençlik Meclisi üyesi Ümit Ak isimli gencin,

akşam saatlerinde polis tarafından gözaltına alındığı ve ifadesi alındıktan sonra serbest

bırakıldığı öğrenildi.

19 Şubat 2019 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında 3 yurttaşın (Besna Sakman-Yaş 55, Abdullah Mete-Yaş 66, Abdullah Eren-Yaş

66) "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi.

19 Şubat 2019 tarihinde Şırnak’ta DBP Şırnak İl Eşbaşkanı Ayşe Altay’ın, tutuklu

akrabasıyla görüşmek için gittiği Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde gözaltına alındığı

öğrenildi. Bir süre önce de gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldığı öğrenilen Altay’ın,

savcılığın itirazı üzerine tutuklandığı "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı belirtildi.

24 Şubat 2019 tarihinde Bitlis merkez, Tatvan ve Norşin ilçelerinde düzenlenen ev

baskınlarında 11 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 26 Şubat 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 11 kişiden 4’ünün (HDP Tatvan

Belediye Eşbaşkan adayı Serap Çakmak’ın eşi Malgir Çakmak, Cahit Kaçan, İsa Erkoç ve

isimi öğrenilmeyen bir kişi) "Örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

24 Şubat 2019 tarihinde Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre;

Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı ve TEM Şube Müdürlüğünce yürütülen operasyonda

İzmir, Çanakkale ve İstanbul’da gözaltına alınan S.D, B.B ve M.K adlı kişilerin Diyarbakır’a

getirildiği ve mahkemeye sevk edildiği ifade edildi. Açıklamada, S.D ve M.K’nin “örgüte üye

olmak” iddiasıyla tutuklandığı, B.B adlı kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

aktarıldı.

25 Şubat 2019 tarihinde Urfa'nın Halfeti ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, 65 yaşındaki Yusuf Eraslan isimli yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 27 Şubat

2019 tarihinde Urfa TEM şubede tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen Eraslan’ın "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

26 Şubat 2019 tarihinde Cizre-İdil karayolu üzerindeki bir polis kontrol noktasında

durdurulan 1 yurttaşın (Cahide Encü) ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla gözaltına

alındığı ve aynı gün içinde savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Gözaltına

Page 142: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

142

alınan Cahide Encü’nün, Roboski Katliamı’nda yaşamını yitiren Cemal Encü’nün ablası

olduğu belirtildi.

27 Şubat 2019 tarihinde hakkında gözaltı kararı olduğu öğrenilen Hakkı Polat isimli

yurttaşın, yaşadığı İzmir'de gözaltına alınarak Urfa TEM Şube'ye getirildiği öğrenildi.

27 ve 28 Şubat 2019 tarihlerinde Erzurum'un Tekman ilçesinde polis tarafından

düzenlenen eş zamanlı ev baskınlarında, 15 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 15 kişiden

5’inin Erzurum TEM'de, 2’sinin Yenişehir Karakolu’nda, 4’ünün Gürcükapı Karakolu’nda ve

4’ünün de Gölbaşı Karakolu’na götürüldüğü öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle:

Şenol Süvarioğlu, Ferhat Gül, Suat Kanmaz, Abdullah Kanmaz, Özhan Seyhan, Önder Uzun,

Zekariya Kaldır, Çengiz Kaldır, Ahmet Sayan, Murat İba, Vahdettin İba, Budak Koçak,

Selami Çavuş, Engin Gürhan, Erdal Akkuş. 1 Mart 2019 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü'nde

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 15 kişiden 5’inin (Zekariya

Kaldır, Cengiz Kaldır, Vahdettin İba, Murat İba, Budak Koçak) "örgüt üyesi olmak" ve

"Kobani eylemlerine katıldıkları" iddialarıyla tutukladığı öğrenildi.

3 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından HDP İl binasında düzenlenen

baskında, aralarından HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ’ın da bulunduğu bir grubun

başlattığı açlık grevi eylemine müdahale edildiği ve müdahale sonrasında grevde bulunan 5

kişinin (HDP üyeleri Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin. Bilal Özgezer)

gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 5 kişinin 3’ünün savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldığı

ve 2’sinin ise sevk edildikleri nöbetçi mahkemeye tarafından, adli kontrol şartıyla serbest

bırakıldığı öğrenildi.

5 Mart 2019 tarihinde Muş'un Malazgirt ilçesine bağlı Adaksu köyünde jandarma

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 25 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltın

gerekçesi öğrenilemeyen yurttaşların İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldüğü öğrenildi. 9

Mart 2019 tarihinde Malazgirt Jandarma İlçe Komutanlığı'nda dünkü ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 25 yurttaştan 11’inin “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla

tutuklandığı öğrenildi. Tutuklanan yurttaşların isimleri şöyle: Kamuran Barış, Abdulsamet

Barışan, Fahrettin Demirel, Cesim İvak, Sait Özdemir, Sedat Babur, Ahmet Üngün, İsmet

Uzundemir, Zeydin Yaşlı, Hikmet Subaşı, Burhan Gönül.

5 Mart 2019 tarihinde Mardin’de açlık grevi eylemlerine destek ve dikkat çekmek amacıyla

HDP Mardin il örgütünün tarafından E Tipi Kapalı Cezaevi önünde yapılan açıklamasının

ardından 3 kadın yurttaşın (Birhat Yalçın, Fikriye Yalçın, Ruken Ayav) slogan attıkları

gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi.

6 Mart 2019 tarihinde Bingöl’de polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın

(HDP Üyesi Zelal Morsünbül) sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına

alındığı öğrenildi.

6 Mart 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesinin kırsal mahallerinde jandarma

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 9 yurttaşın gözaltına alındıkları öğrenildi. 7 Mart

2019 tarihinde Jandarma Karakolu'nda tamamlanan ifade işlemlerinin ardından Urfa

Adliyesi'ne sevk edilen 9 kişinden 4’ünün (Deniz Ulumasan, İbrahim Halil Kudin, Şeyhmus

Page 143: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

143

Egemen, Hışman Cin) "Devlet büyüklerine hakaret etmek" ve "Örgüt propagandası yapmak"

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

6 Mart 2019 tarihinde Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde yaptığı bir konuşmadan dolayı, HDP

PM Üyesi Zelal Yerlikaya’nın gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Mart 2019 tarihinde Ağrı İl

Emniyet Müdürlüğü'nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Yerlikaya’nın sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, “Örgüt propagandası”

suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

6 Mart 2019 tarihinde Mardin'in Kızıltepe ilçesine bağlı Berçem mahallesinde, HDP’nin

gerçekleştirdiği seçim bürosu açılışının ardından, yaşları 12 ila 16 arasında değişen 7 çocuğun

slogan atmak ve izin eylemde bulunmak suçlamasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Mart

20109 tarihinde İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 7 çocuğun, savcılık ifadesi ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

6 Mart 2019 tarihinde Dersim’de polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 4 kişinin

(MA Muhabiri Semra Turan, Akpazar Belde Belediyesi eski Başkanı Fadime Çetinkaya, HDP

eski İl Yöneticisi Hıdır Oduncu, DBP İl Yöneticisi Haskar Aytaç) gözaltına alındığı öğrenildi.

7 Mart 2019 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevke edilen 4 kişinin, “örgüt üyesi olmak" iddiasıyla alınan ifadelerinin ardından

adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

6 Mart 2019 tarihinde Bitlis'in Güroymak (Norşîn) ilçesinde gerçekleşen seçim büro

açılışında, slogan attıkları için gerekçesiyle 2 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Mart 2019

tarihinde emniyetteki ifade işlemlerinin ardından savcılığı sevk edilen 2 kişinin, savcılık

ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

7 Mart 2019 tarihinde Urfa'nın Bozova ilçesi kırsal mahallerinde jandarma tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 3 yurttaşın

(Şevket Taş, Gafari Aslan, Emin Taş) gözaltına alındığı öğrenildi.

7 Mart 2019 tarihinde Bitlis’in Ahlat ilçesinde HDP afişleri astıkları sırada 6 HDP’li

yurttaşın ( Mesut Günbay, Erhan Günbay, Ziver Günbay, Semseddin Günbay, Cevdet Günbay

ile ismi öğrenilmeyen bir kişi) polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

8 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından HDP İl binasında düzenlenen

baskında, 3’ü HDP’li Milletvekili (Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Van Milletvekilleri

Tayyip Temel ve Murat Sarısaç) 10 kişilik grubun başlattığı açlık grevi eylemine müdahalede

bulunduğu öğrenildi. Parti binasının kapı ve giriş camlarının kırılarak içeri girildiği baskın

esnasında, milletvekilleri dışında grevde yer alan 7 kişinin (Parti üyeleri; Salih Cansever,

İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin, Bilal Özgezer, Abdulhalik Kurt, Yusuf Ateş)

gözaltına alındığı öğrenildi. 11 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 7 kişiden 3’ü serbest bırakılırken, 4’ünün ise (Sevican Yaşar,

İsmet Yıldız, Salih Tekin, Bilal Özgezer) “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutukladığı

öğrenildi.

8 Mart 2019 tarihinde Mardin’in Derik ilçesinde bulunan HDP seçim bürosuna polis

tarafından düzenlenen baskında, 2 yurttaşın (Abdülsamet Gür, Vedat Ekinci) gözaltına alındığı

öğrenildi.

Page 144: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

144

8 Mart 2019 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 14 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 11 Mart 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 14 kişiden 7’sinin "Örgüt üyesi

olmak" iddiasıyla tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

öğrenildi. Tutuklananların isimleri şöyle: Agit Malgaz, Mehmet Türel, Ahmet Kaya,

Abdurrahman Çakır, Süleyman Çağdavul, Salih Kalkan, Mehmet Baki İdiğ'in.

9 Mart 2019 tarihinde Muş'un Varto ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 11 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 13 Mart 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 11 kişiden 3'ünün (Şerafettin

Öztürk, oğlu İsmet Öztürk, Mehmet Ertaş) "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi.

10 Mart 2019 tarihinde Urfa’nın Viranşehir ilçesinde HDP tarafından düzenlenen

mitingde konuşan DTK Divan Kurulu Üyesi Selim Sadak’ın, miting ardından yaptığı

konuşma gerekçe gösterilerek polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. 11 Mart 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Sadak’ın

“Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

12 Mart 2019 tarihinde Siirt’in Eruh ilçesi ve bağlı köylerde jandarma tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 6 yurttaşın (Tahir Tuğrul, Mehmet Emin Elçi, Aydın Ete,

Mehmet Zeki Erdemci, Nimet Dayan, Osman Aydın) gözaltına alındığı öğrenildi.

13-15 Mart 2019 tarihlerinde Urfa'nın merkez ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen

ev baskınlarında, sosyal medya paylaşımları aracılığıyla "örgüt propagandası yapmak"

iddiasıyla 11 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 16 Mart 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 11 kişinden 6'sının "örgüt

propagandası" iddiasıyla tutuklandığı, 5 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

öğrenildi.

14 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından HDP İl binasında düzenlenen

baskında, 3’ü HDP’li Milletvekili (Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Van Milletvekilleri

Tayyip Temel ve Murat Sarısaç) 6 kişilik grubun başlattığı açlık grevi eylemine müdahalede

bulunduğu öğrenildi. Baskında, milletvekilleri dışında grevde yer alan 3 kişinin (Parti üyeleri;

Salih Cansever, Abdulhalik Kurt, Yusuf Ateş) gözaltına alındığı öğrenildi. 17 Mart 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişiden

Yusuf Ateş’in “Örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklandığı, Cansever ve Kurt’un ev hapsi

verilerek serbest bırakıldığı öğrenildi.

14 Mart 2019 tarihinde Erzurum'un Tekman ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3 HDP’li yurttaşın (Mehtap Demirkaya, Abdulhadin Eser, Tarık Polat)

gözaltına alındığı öğrenildi. 15 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 3 kişiden Eser ve Polat adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken,

Demirkaya’nın ise sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ve "Örgüt üyesi olmak"

suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

14 Mart 2019 tarihinde Mardin’in Artuklu ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3’ü çocuk 8 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. Açlık grevinden bulunan

HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven için slogan attıkları iddiasıyla gözaltına alınanların,

emniyette alınan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 145: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

145

15 Mart 2019 tarihinde Ağrı'nın Tutak ilçesinde gözaltına alınan HDP çalışanı Özgür

Öztürk isimli yurttaşın, çıkarıldığı mahkemece tutukladığı öğrenildi.

16 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da özel bir televizyon kanalında yayınlanan "O Ses

Türkiye" yarışmasında bu sene birinci olan Ferat Üngür isimli yurttaşın, sosyal medya

üzerinden "Örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla gözaltına aldığı öğrenildi.

17 Mart 2019 tarihinde Iğdır'ın Tuzluca ve Aralık ilçesinde düzenlenen ev baskınlarında,

15 kişinin gözaltına alınarak, Iğdır İl Jandarma Komutanlığı'na götürüldüğü öğrenildi. Gözaltı

alınanların isimleri şöyle: HDP yöneticileri Kemal Kum, Nuri İrkin, Ahmet Karaca, Abdullah

Tosun, Neşe Gül Can, Alican Celayir, Mehmet Sıddık Kırang ve Halis Güney. 28 Mart 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 15 kişiden

9’unun (DBP Iğdır İl Eşbaşkanı Şemam Kalkan, Selami Çekim, Abdullah Tosun, Tarzan

Güner, Aynur Timur, Nuri Irkın, Kemal Turan, Yener Akaslan, Halis Güney) “örgüt üyesi”

oldukları iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

17 Mart 2019 tarihinde Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde HDP tarafından düzenlenen

mitingde sahne alan ses sanatçısı Kadir Çat’ın miting sonrası gözaltına alındığı ve

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığını öğrenildi.

18 Mart 2019 tarihinde Adıyaman’ın Çelikhan ilçesi ve ilçeye bağlı Pınarbaşı (Bulam)

Beldesinde jandarma tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 7 kişinin gözaltına alındığı

öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: Pınarbaşı Belediyesi Eşbaşkan Adayı Hüseyin

Uzun, Turan Uzun, Efkan Sucu, Mehmet Öztorun, Şerif Yumrutepe, Ertan Çalışkan, Hüseyin

Düz. 22 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye

sevke edilen 7 kişinin, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

18 Mart 2019 tarihinde Urfa’nın merkez Karaköprü ilçesinde polis tarafından düzenlenen

ev baskınında, Ahmet Bozan Doğantürk isimli yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi.

18 Mart 2019 tarihinde Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınında, Mehmet Ali Memiş isimli yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi.

18 Mart 2019 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, Mehmet Doğantürk isimli yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi.

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tecrit uygulamalarını protesto etmek amacıyla yaşamına

son veren Zülküf Gezen isimli mahpusun, Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesi Yeniköy

Mezarlığı'nda bulunan kabrini 18 Mart 2019 tarihinde ziyaret etmek üzere gitmek isteyen

kitleye polis tarafından tazyikli su ile müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında 10 yurttaşın,

gözaltına alındığı öğrenildi.

19 Mart 2019 tarihinde Urfa'nın Haliliye ilçesinde HDP seçim bürosu açılışına katılan 3

kişinin (Yerel sanatçı Hozan Serwan, Mustafa Yavusus, Mehmet Tosun) gözaltına alındığı

öğrenildi. 23 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından Urfa

Adliyesine sevk edilen 3 kişinin "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi.

Page 146: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

146

19 Mart 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde DBP İlçe Eşbaşkanı Selahattin Kolanç’ın

ifade vermek üzere gittiği İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alındığı öğrenildi.

19 Mart 2019 tarihinde Mardin ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında

19 HDP ve DBP’linin gözaltına alındığı öğrenildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından

başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan bazıları şunlar: HDP/PM üyesi

Semire Kut, HDP yöneticisi Musa Binbir, Cemal Veske, Mehmet Salih Azizoğlu, TJA aktivisti

Aysel Erol, DBP İl Eşbaşkanı Leyla Bozkurt, HDP Nusaybin İlçe Eşbaşkanı Samiye Demir,

HDP eski yöneticileri Beşir Şahin, Murat Şimdi, Orhan Memiş.

19 Mart 2019 tarihinde Adıyaman'ın Kahta ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 2 kişinin (Gazeteci Hacı Yusuf Topaloğlu ve Şiyar Tanık) gözaltına alındığı

öğrenildi. Aynı gün emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2

kişinin "yurt dışı yasağı" konularak serbest bırakıldığı öğrenildi.

19 Mart 2019 tarihinde Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3 yurttaşın (Kazım Işık, Hayri Yıldırım, Hasım Avşar) sosyal medya

paylaşımlarında "Örgüt propagandası" yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Van merkez ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, İHD Van Şube Sekreteri Fevzi Çelenk’in de aralarında bulunduğu 26 kişinin

gözaltına alındığı öğrenildi. 26 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 26 kişiden 11’inin “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi. Tutuklananların isimleri şöyle: Çetin Uyar, Faysal Parlak, Bazi Aslan, Hakan

Demir, İbrahim Irmak, Medine Tufan, Mesut Erzengin, Abdulsettar Güneş, Ramazan Duman,

Gürsel Yamaç, Mehmet Ali Sönmez.

20 Mart 2019 tarihinde Bitlis merkez ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 8 yurttaşın (HDP İl Yöneticisi Maruf Kartal, Suat Altun, Yüksel Ozan, Mehmet

Salih Türk, Cemal Türk, Fesih Gürbüz, Mehmet Şerif Aslan, Necati ?.) gözaltına alındığı

öğrenildi. Gözaltına alınan 8 kişiden 3’ünün (Maruf Kartal, Kartal, Yüksel Ozan, Enver

Yavuz) “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Şırnak merkez ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 9 yurttaşın (Murat Kabul, Abdullah Güngen, Rahmet Bayar, Cahide Zeybek,

Serdar Şengül, Osman Şen, Rıdvan Paksoy, Mehmet Yaman, Zeydan Şengül)gözaltına alındığı

öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Mardin'in Kızıltepe ve Dargeçit ilçelerinde düzenlenen ev

baskınlarında, 7 yurttaşın (Nesim Keleş, İhsan Demir, Ali Alan, Yusuf Aslan, Sabri Aslan,

Mürşit Aslan) gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Ömer Akpolat isimli yurttaşın,

kimlik kontrolü sırasında gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Muş'un Bulanık ilçesine bağlı Yemişen köyünde düzenlenen ev

baskınlarında, HDP’li 3 yurttaşın (Cevdet Yaşar, İhsan Keklik, soyadı öğrenilmeyen Atilla)

gözaltına alındığı öğrenildi. 22 Mart 2019 tarihinde emniyetteki ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 3 kişinin, "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak"

gerekçesiyle tutuklandığı öğrenildi.

Page 147: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

147

20 Mart 2019 tarihinde Urfa merkez ve ilçelerinde polis ve jandarma tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 14 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 21 Mart 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 14 kişiden 12’si adli

serbest bırakılırken, 2 yurttaşın (Suphi Akça, Ercan Akbaş) sosyal medya paylaşımlarıyla

"Örgüt propagandası" yaptıkları iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Urfa’nın Birecik ilçesinde gözaltına alınarak Urfa Adliyesi'ne

götürülen ve ismi öğrenilemeyen 1 genç yurttaşın, sosyal medya paylaşımlarıyla "Örgüt

propagandası" yaptığı iddiasıyla tutuklandığı belirtildi.

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tecrit uygulamalarını protesto etmek amacıyla yaşamına

son veren Gezen isimli mahpusun, Diyarbakır’da kurulan taziyesini 20 Mart 2019 tarihinde

ziyaret eden Norveç’ten gelen heyet üyeleri (Marie Sorhaug, Mads Opheim, Beth Hartmann,

Astrid Melmeim) taziye ziyareti ardından polislerce durdurularak gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Hakkari kent merkezinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 2 genç yurttaşın (Pervin Aksaç, Oktay Durgun) gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde İlçe Stadyumu'nda kutlanacak

Newroz alanına pankart asan HDP ve DBP’li 4 yöneticinin (HDP ilçe yöneticileri Mehmet

Emin Seven, Derya Özdemir ve DBP yöneticileri Nurettin Atsız, Seracettin) polis tarafından

gözaltına alındıkları öğrenildi. 22 Mart 2019 tarihinde 4 kişiden 2’si emniyetteki ifadelerinin

ardından, diğer 2’sinin ise savcılık ifadesi ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Batman'da Reşit Erden isimli yurttaşın evine düzenlenen polis

tarafından baskınında, 7 yurttaşın (Baba Reşit ile çocukları Halil, Mahsum, Adil, Sonya,

Emine Erden ile evde misafir olarak bulunan HDP Gençlik Meclisi üyesi Mehmet Yıldırım)

gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların, 22 Mart 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede serbest bırakıldığı öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Ofis Semti Sanat Sokağı’nda bir

araya gelen 14 kadının, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması

amacıyla 133 gündür açlık grevinde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili

Leyla Güven’e destek vermek amacıyla “durma eylemi” yaptığı, polisin eyleme müdahalede

bulunduğu ve 14 kadının darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların

isimleri şöyle: DBP İl Eşbaşkanı Rewşen Karademir, HDP Yenişehir İlçe Eşbaşkanı Demet

Özkaran, HDP Sur İlçe Eşbaşkanı Sevim Coşkun, HDP PM Üyesi Nevriye Çur, Safiye

Akdağ, Remziye Sızıcı, Ronda Bat, Halime Akyol, Leyla İnal, Ayten Aytin, Ayfer Bakır. 24

Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

11 kadına ev hapsi verilerek serbest bırakıldığı, ancak ev hapsinin gerekçesinin açıklanmadığı

öğrenildi.

20 Mart 2019 tarihinde Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi önünde haber takibinde bulunan MA

Muhabiri Ahmet Kanbal ve Jinnews Muhabiri Rojda Aydın’ın polis tarafından gözaltına

alındığı öğrenildi. Gazetecilerin, götürüldükleri Mardin Emniyet Müdürlüğü'nde tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Urfa'da gözaltına alınan 38 kişinin tamamlanan ifade işlemlerinin ardından 20 Mart 2019

tarihinde adliyeye sevk edildiği, sosyal medya aracılığı ile "Örgüt propagandası" yaptıkları

Page 148: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

148

iddiasıyla ifadeleri alınan 38 kişiden 13’ünün tutuklandığı ve 25 kişinin de adli kontrol

şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

21 Mart 2019 tarihinde Dersim’de Vali ve Belediye Kayyumu olan Tuncay Sonel'in elini

sıkmadıkları gerekçesiyle 2 genç yurttaşın (Doğan Can Sarıtaş, Ali Haydar Baran) gözaltına

alındığı ve götürüldükleri Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadelerinin ardından

serbest bırakıldıkları öğrenildi.

21 Mart 2019 tarihinde Ağrı'da stadyumun arkasındaki alanda yapılan Newroz kutlaması

sonrasında 40 yurttaşın gözaltına alındığı ve götürüldükleri İl Emniyet Müdürlüğü'nde 22

Mart 2019 tarihinde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldıkları öğrenildi.

21 Mart 2019 tarihinde Batman’da yapılan Newroz kutlamasından 3’ü çocuk 32 yurttaşın

gözaltına alındığı ve 23 Mart 2019 tarihinde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk

edildikleri adliyede serbest bırakıldıkları öğrenildi.

21 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da Newroz kutlamaları sonrası 110 kişinin, polis

tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlardan çocuk ve yaşlıların 22 Mart

2019 tarihinde, geriye kalanların ise 23 ve 24 Mart 2019 tarihlerinde gruplar halinde emniyet

müdürlüğünde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

22 Mart 2019 tarihinde Bitlis’in Ahlat ilçesi Ovakışla Beldesi’nde de gözaltına alınan

Muhammet Mehdi Turan isimli yurttaşın, "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla

tutuklandığı öğrenildi.

22 Mart 2019 tarihinde Mardin’de 2 kişinin (HDP PM üyesi Nesrin Çeçen, DBP PM üyesi

Koçer Sason) gözaltına alındığı öğrenildi.

23 Mart 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 7 kişinin (Cizre eski Belediye Başkanı Aydın Budak, HDP İlçe Örgütü

yöneticisi Hüseyin Yiğit, Ali Akdeniz, Abdurrahim Ugan, Nezir Akengin, Abdullah Sungur,

Mustafa Çömlek) gözaltına alındığı öğrenildi. 25 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi.

24 Mart 2019 tarihinde Mardin'in Artuklu ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Mizgin Sırnaç’ın gözaltına alındığı öğrenildi.

24 Mart 2019 tarihinde Mardin'de HDP Meclis Üyesi Berat Kıran’ın, Mardin Cumhuriyet

Başsavcılığınca başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi.

25 Mart 2019 tarihinde Mardin E Kapalı Cezaevinde tecrit uygulamalarını protesto etmek

amacıyla yaşamına son veren Medya Çınar isimli mahpusun, Mardin Devlet Hastanesi

morguna getirilen cenazesi için bekleyişe geçen gruba polis tarafından müdahale edildiği ve 3

yurttaşın darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

25 Mart 2019 tarihinde Mardin'in Nusaybin ilçesinde hapishanelerde devam eden açlık

grevi eylemlerine destek amacıyla yapılan yürüyüşe polis tarafından gerçekleşen müdahalede

2 genç yurttaşın (Leyla Yiğit, Hamza ?) gözaltına alındığı öğrenildi.

Page 149: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

149

26 Mart 2019 tarihinde Van'ın Çatak ilçesinde düzenlenen ev baskınlarında, 24 kişinin

(HDP Çatak İlçe Yöneticisi Senar Balka, Meran Kaplan, Nihat Babur, Attar Ertaş, Rakip

Babur, Abdurrahman Semo, Ali Büge) gözaltına alındığı ve İlçe Jandarma Komutanlığı'na

götürüldüğü öğrenildi. 29 Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 24 kişiden 14’ünün "örgüte yardım ve yataklık yapmak"

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. Tutuklananların isimleri şöyle: Nihat Babur, Attar Ertaş,

Meran Kaplan, Tajdin Balka, Özgür Örek, Celalettin Örek, Fahrettin Örek, Kasım Başkurt,

Abdurrahman Semo, Mehmet Şirin Tuci, Hikmet Tomay, Cemal Tomak, İskender Tafur,

İsmail Can.

26 Mart 2019 tarihinde Siirt’in Eruh ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 2 yurttaşın (Mızbağ Yıldız, Cengiz Güneş) gözaltına alındığı öğrenildi.

26 Mart 2019 tarihinde Muş'un Malazgirt ilçesinde polislerce durdurulan HDP seçim

otobüsünde bulunan 5 kişinin (İhsan Coşkun, Emin Turan, Kemal Çetin, soyadı öğrenilmeyen

Sinan ve ismi öğrenilmeyen bir kişi) çalınan müziklerle "Örgüt propagandası" yaptıkları

iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Mart 2019 tarihinde Mardin'in Savur ilçesinde polis tarafından düzenlenen eş zamanlı

baskınlarında, 10 yurttaşın (Mahsum Denktaş, Mahmut Durmaz, Mehmet Zırar Güneş, Yılmaz

Saydut, Naci Eşiyok, Zümret Yıldırım, Hanife Uygur, Yusuf Sözen, Halit Ceylan ve ismi

öğrenilemeyen bir kişi) gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Mart 2019 tarihinde Bitlis’te HDP tarafından organize edilen seçim etkinliğine katılan

ses sanatçısı Pınar Aydınlar’ın, sahnede söylediği şarkılar gerekçe gösterilerek gözaltına

alındığı ve emniyette alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

29 Mart 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, HDP’li 9 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 30 Mart 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından 9 kişiden 8’nin serbest bırakıldığı, adliyeye

sevk edilen bir yurttaşın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

29 Mart 2019 tarihinde Urfa’nın Siverek ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, aynı aileye mensup 9 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 12 Nisan 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 9 kişiden

5’inin (Çerko Mimkara, Xebat Mimkara, İlyas Korkmaz, Levent Korkmaz, Cemil Bazer)

“Örgüt üyesi olmak”, “Örgütün eylem ve faaliyetlerine katılmak” ve “Örgüt propagandası

yapmak” iddialarıyla tutuklandığı öğrenildi.

Türkiye’deki yerel seçimleri izlemek amacıyla 31 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Hani

ilçesinde bulunan İtalyan bir heyette yer alan 2 kişinin (Sonia Helene Rosset ve Noemi

Colombo) polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

2 Nisan 2019 tarihinde Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Seydo Turgut isimli yazarın, polis

tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

3 Nisan 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesinde MA muhabiri Ahmet Kanbal’ın polis

tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. "Askeri kanuna muhalefet" iddiasıyla hakkında

vermediği bir ifadesi bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan gazeteci Kanbal, Nusaybin

1'inci Asliye Ceza Hakimliği'ndeki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Page 150: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

150

3 Nisan 2019 tarihinde Urfa'nın Halfeti ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 13 kişi yurttaşın gözaltına alınarak, Göklü Jandarma Karakolu'na götürüldüğü

öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: Bekir Öztürk, Nurettin Karadaş, Sami Bozkurt,

Kazım Balaban, Azad Polat, Seyhan Bayram, Hacı Yalçınkaya, Osman Yalçınkaya, Hasari

Baysöz, Hakkı Keskin, Hüseyin Mavigök, Kadir Çolak, Abdullah Uzun. 5 Nisan 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardınadn adliyeye sevke edilen 13 kişinin,

serbest bırakıldığı öğrenildi.

3 Nisan 2019 tarihinde Urfa'nın Birecik ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 9 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: HDP

Birecik İlçe Eşbaşkanı Dilan Taş, partinin eski ilçe eşbaşkanı İbrahim Yeşiltepe, Halil Genç,

Halil Sarıkaya, Abdulcelil Arıcı, Şevket Çetinkaya, Mustafa Karadağ, Mikail Kılıç, Bülent

Karayılan. 5 Nisan 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardınadn

adliyeye sevke edilen 9 kişinin, serbest bırakıldığı öğrenildi.

3 Nisan 2019 tarihinde Urfa'nın Hilvan ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, HDP İlçe Eşbaşkanı Mehmet Oğur gözaltına alındığı ve 5 Nisan 2019

tarihinde savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

4 Nisan 2019 tarihinde Kars’ın Kağızman ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, HDP Kağızman İlçe Eşbaşkanı Yaşar Özlü’nün gözaltına alındığı öğrenildi.

4 Nisan 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesinde Dicle Mahallesine gelen DEDAŞ

çalışanları ile mahalle sakinleri arasında çıkan tartışmaya müdahale eden polisin, aynı aileye

mensup 3 yurttaşı (Hüseyin İ., Mizgin İ. ve Selahattin İ.) darp ederek gözaltına aldığı

öğrenildi.

5 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 14 yurttaşın gözaltına alınarak Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü

öğrenildi.

5 Nisan 2019 tarihinde Van’da polis tarafından düzenlenen ev baskınında, gazeteci Oktay

Candemir’in gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Nisan 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Candemir’in adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

öğrenildi.

5 Nisan 2019 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesinde düzenlenen ev baskınlarında, 5 kişinin

(HDP İlçe Eşbakanı Fatma Gündüz, Behiye Nayır, Hanım Kaya, Emine Özek, Cemile

Alyanak) gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Nisan 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişiden (Fatma Gündüz, Emine Özek, Cemile

Alyanak) Fatma Gündüz’ün "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. 9

Nisan 2019 tarihlerinden emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen 2 kişinin (Behiye Nayır, Hanım Kaya) ise ev hapsine alınarak, elektronik kelepçe

takılmasına karar verildiği öğrenildi.

5 Nisan 2019 tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde 3 kişinin (DBP İlçe Yöneticisi Recep Önal,

Mekan Beder, Hakan Bozdağ) dolaşmak için gittikleri Van Gölü kıyısında fotoğraf çektikleri

sırada yanlarına gelen polislerce "Özel Harekat’ın alanında fotoğraf çektiniz’ denilerek ve

darp edilerek gözaltına alındıkları öğrenildi. 3 kişi götürüldükleri Özel Harekat Polislerine ait

Page 151: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

151

bir binada işkenceye maruz kaldığı öğrenildi. 6 Nisan 2019 tarihinde adliyeye sevk edilen 3

kişinin “adli kontrol şartı” ile serbest bırakıldığı öğrenildi. Gözaltında alınan her üç kişinin

gözaltında işkenceye maruz kaldığına dair haberi, fotoğrafları ile servis eden Mezopotamya

Ajansı'nın (MA) haberini alıntılayarak paylaşan “habererciş.com” isimli haber sitesinin

yöneticisi gazeteci Sercan Akbaş da, gece saatlerinde evi basılarak gözaltına alındı. "Halkı

kin ve nefrete teşvik etmek" iddiasıyla gözaltına alınan Akbaş, alınan savcılık ifadesinin

ardından serbest bırakıldı.

8 Nisan 2019 tarihinde Muş'un Malazgirt ilçesine bağlı Yeniköy ve Hancağız köyünde

jandarma tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 7 yurttaşın (Erdal Yıldız, Muhsin Yıldız,

Rahmi Coşkun, Halife Çetin, İbrahim Çetin, Ercan Çetin, Rıza Kaya) gözaltına alınarak İlçe

Jandarma Komutanlığı'na götürüldüğü öğrenildi. 10 Nisan 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişinin, serbest bırakıldığı

öğrenildi.

10 Nisan 2019 tarihinde Urfa’nın Viranşehir ilçesinde polis ve jandarma tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 8 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 11 Nisan 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 8 kişinin, adli kontrol

şartıyla serbest bırakıldıkları öğrenildi.

11 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP-MYK Üyesi Hülya Ertaş’ın polis tarafından,

hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı ve İl Emniyet Müdürlüğü’ne

götürüldüğü öğrenildi.

11 Nisan 2019 tarihinde Ağrı’nın Patnos ilçesinde polis tarafından düzenlenen iş yeri

baskınında, Patnos Belediyesi Meclis Üyesi HDP’li Erdal Altay’ın gözaltına alındığı

öğrenildi. 14 Nisan 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen Altay’ın, hakkında "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç

işlemek" iddiasıyla açılan davadan kesinleşmiş 3 yıl 1 ay 15 gün cezası olduğu gerekçesiyle

tutuklandığı öğrenildi.

12 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 1

çocuk 6 yurttaşın (Barış Savur, Muhsin Acar, Burak Ergin, Ahmet Bilim, Muhammed Yıldız ve

17 yaşındaki C.A.Y) gözaltına alındığı öğrenildi. 13 Nisan 2019 tarihinde, 6 kişiden 3’ünün

(C.A.Y., Ahmet Bilim, Muhammed Yıldız) emniyetteki ifade işlemlerinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

12 Nisan 2019 tarihinde Van'ın Çaldıran ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3 yurttaşın (Caner Demir, Özer Temel ve ismi öğrenilmeyen bir kişi) gözaltına

alınarak, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. 3 kişinin, emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

17 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır’da Silvan ilçesi DBP İlçe Eşbaşkanı Amine Gündüz’ün

gözaltına alındığı öğrenildi. Hakkında "örgüte yardım etmek" iddiasıyla açılan verilen hapis

cezası hükmünün onaylanmış olması nedeniyle tutuklandığı öğrenildi.

17 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP İl Örgütü tarafından Koşu yolu Parkı’nda

düzenlenen kitlesel basın açıklamasına tazyikli su ve coplarla müdahalede bulunan polisin,

müdahale sırasında 1 yurttaşı darp ederek gözaltına aldığı öğrenildi.

Page 152: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

152

Bir Show programına telefonla bağlanarak “Çocuklar ölmesin” dediği için yargılanan ve

aldığı 1 yıl 3 aylık hapis cezasının infazı iki kez ertelenen öğretmen Ayşe Çelik’in, 17 Nisan

2019 tarihinde tutuklandığı öğrenildi.

18 Nisan 2019 tarihinde Urfa'nın merkez Haliliye ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 1 yurttaşın (Rohat Aktaş) gözaltına alınarak, Urfa İl Emniyet Müdürlüğü'ne

götürüldüğü öğrenildi.

20 Nisan 2019 tarihinde Mardin’in Kızıltepe ilçesinde hapishanelerde devam eden açlık

grevi eylemlerine dikkat çekmek için açıklama yapmak isteyen Barış Anneleri üyelerine, polis

tarafından müdahalede bulunuldu. Annelerin polislerce yerde sürüklendiği müdahalede, 5

kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

23 Nisan 2019 tarihinde Batman'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında 3 yurttaşın

(Halit Ergin ve ismi öğrenilemeyen 2 yurttaş) gözaltına alındığı öğrenildi.

23 Nisan 2019 tarihinde Batman’da mahpus anneleri tarafından, hapishanelerdeki açlık

grevlerine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen gösteriye polis tarafından müdahalede

bulunulduğu ve müdahalede 23 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlardan

isimleri öğrenilenler şunlar: Hidayet Tiryaki, Şükran Sincar, Misal Tosun, Sultan Azboy,

Sabiha Ekinci, Sedef Özdemir, Suphiye Doğan, Emine Uğur, Kaside Levent, Nurhan Zeyrek,

Hamide Büyüktop, Fatime Yiğitalp, Vasife Bal, Sedef Özdemir. 23 kişinin, aynı gün

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Nisan 2019 tarihinde Bingöl kent merkezi ve Solhan ilçesinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 4’ü Solhan ilçesinde olmak üzere HDP Gençlik Meclisi üyesi 9

kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Solhan’da gözaltına alınan 4 kişinin, 23 Nisan 2019

tarihinde ilçe emniyet müdürlüğünde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Nisan 2019 tarihinde Bingöl'de HDP'li Haydar Güleyan’ın “Örgüt propagandası

yapmak” iddiasıyla verilen 10 aylık hapis cezasının kesinleşmesi gerekçesiyle tutuklandığı

öğrenildi.

24 Nisan 2019 tarihinde Antep’in İslahiye ilçesine bağlı Boğaziçi mahallesinde sosyal

medya hesaplarındaki paylaşımlar gerekçe gösterilerek jandarma tarafından gözaltına alınan

A.Y. isimli Danimarka vatandaşının, çıkarıldığı mahkemece “örgüt propagandası yapmak”

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Maraş/Pazarcık Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 24

Nisan 2019 tarihinde çeşitli kentlerde düzenlenen ev baskınlarında 7 kişinin (DBP Seyhan

İlçe Eşbaşkanı Berivan Gökalp, HDP Genel Merkez çalışanı Vedat Pekgenç, HDP üyesi Veli

Uzun, Sanatçı Mecit Özlük ile Bahar Bozkurt, M.G. ve B. B.) gözaltına alındığı öğrenildi.

Pazarcık İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülen ve alınan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 7 kişini, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

25 Nisan 2019 tarihinde Batman merkez ve Kozluk ilçesindeki köylerde askerler

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 8 yurttaşın (Serkan Altan, Nasır Barlık, Aydın

Arıtürk, Zeki ?) gözaltına alındığı öğrenildi. 30 Nisan 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 8 kişiden 3’ünün (Serkan Altan, Mehmet Zeki

Bulut, Sadullah Karabaş) “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım

Page 153: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

153

etmek” iddiasıyla tutuklandığı, diğer 5 kişinin ise “Adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldığı

öğrenildi.

27 Nisan 2019 tarihinde Siirt’in Kurtalan ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 6 yurttaşın gözaltı alındığı öğrenildi. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 6 kişiden 3’ünün (Hakan Selam, Ramazan Olam, Ali Oğuz)

haklarında kesinleşmiş hapis cezaları bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığı öğrenildi.

28 Nisan 2019 tarihinde Batman’da Atatürk Bulvarı Basın Kavşağı’nda, hapishanelerdeki

açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla insan zinciri eylemi yaparak ve yolu trafiğe

kapattıkları gerekçesiyle, polis tarafından düzenlenen ve baskınlarında, HDP Gençlik Meclis

Üyesi 8 kişi gözaltına alındı. 2 Mayıs 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 8 kişiden 6’sı (Bejnu Mintaş, Handan Kurnaz,

Dijvar Yüce, Barış Dalmış, Rengin Can, Eda Mirzaoğlu) “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla

tutuklandığı ve 2 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Olayla ilgili 7

Mayıs 2019 tarihinde gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen 2 çocuğun (W.K.-15 yaş, M.Ş.Ç- 17 yaş) "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası

yapmak" ve "trafik akışını engelleme” gerekçeleriyle tutuklandığı öğrenildi.

29 Nisan 2019 tarihinde Antep’te polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 26 yurttaşın

(Ü.D, A.D, M.A, Ö.T, E.D, G.Y, R.A, E.Ö, Z.T, M.T, V.A, A.K, D.B, H.K, S.Ö, S.E, D.B, F.N,

E.A, E.Ü, F.S.) gözaltına alındığı öğrenildi.Gözaltı gerekçesinin 21 Mart 2019 tarihinde

düzenlenen Antep Newroz kutlamalarına ilişkin görüntü çözümlerinde çalan bir şarkı

eşliğinde slogan atmak olduğu belirtildi. 30 Nisan 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 21 kişinin, adli kontrol şartıyla serbest

bırakıldığı öğrenildi.

30 Nisan 2019 tarihinde Şırnak’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın

(Şırnak Devlet Hastanesi çalışanı Halit Erkuş) gözaltına alınarak, İl Emniyet Müdürlüğü'ne

götürüldüğü öğrenildi.

30 Nisan 2019 tarihinde Batman’da mahpus yakınları tarafından, hapishanelerdeki açlık

grevlerine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen protesto gösterisine polis tarafından

müdahalede bulunuldu. Müdahalede HDP İl Eşbaşkan Vekilleri Gülcemal Erdinç ve İkram

İrgi, İl Yöneticisi Mahir Bekleviş ve ismi öğrenilemeyen 22 tutuklu yakınının gözaltına

alındığı öğrenildi. 25 kişinin, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

30 Nisan 2019 tarihinde Van’da mahpus yakınları tarafından, hapishanelerdeki açlık

grevlerine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen protesto gösterisine polis tarafından

müdahalede bulunuldu. Müdahalede, 15 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 2 Mayıs 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 15 kişinin,

adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 2 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

annelerine polis tarafından izin verilmediği, daha sonra gerçekleşen polis müdahalesinde HDP

Gençlik Meclisi üyesi Ümit Akbıyık’ın darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Diyarbakır

Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürülen Akbıyık’ın alınana ifadesinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

Page 154: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

154

3 Mayıs 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesinde durakta araç bekleyen 2 kadın

yurttaşın (Züleyha Çalman ve misafiri Zeynep Kiyar) polis tarafından gözaltına alındığı

öğrenildi. “Örgüt üyeliği” suçlamalarıyla gözaltına alındığı öğrenilen 2 kadın yurttaşın, 8

Mayıs 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri

adliyede, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıkları öğrenildi.

3 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak'ın Uludere ilçesi Şenoba Beldesinde düzenlenen ev

baskınında, HDP İl Eşbaşkanı Zeynep Unat’ın sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek

gözaltına alındığı ve sevk edildiği adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

3 Mayıs 2019 tarihinde Urfa’da Urfa Adliyesi’nde haber takibi yaptığı sırada gözaltına

alınan MA stajyer muhabiri Barış Polat’ın, 5 Mayıs 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla toplumsal

gösteri hakkını kullanan mahpus annelerine yönelik polis şiddetini protesto etmek isteyen ve 4

Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır Ofis AZC Plaza önünde açıklamada bulunmak isteyen

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Üyeleri’ne polis tarafından müdahalede bulunuldu.

Müdahale sırasında 26 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınana

KESK Üyelerinin, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı

öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 5 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

annelerine polis tarafından müdahalede bulunulduğu ve 5’i tutuklu anneleri olmak üzere 7

kişinin darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Bir süre polis aracında bekletilen 7 kişinin,

daha sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 5 Mayıs 2019

tarihinde Van’da Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus annelerine

polis tarafından müdahalede bulunulduğu ve 4 kişinin (Gazeteci Oktay Candemir, Serdar

Çevik, Ömer Ertaş, Mahmut Dündar) gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların,

emniyetteki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

7 Mayıs 2019 tarihinde Iğdır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınında, Iğdır Belediyesi

eski Eşbaşkanı Murat Yikit’in gözaltına alındığı ve Iğdır Jandarma Komutanlığı'na

götürüldüğü öğrenildi. Yikit'in 2015 yılında Ağrı'nın Patnos ilçesinde yapılan canlı kalkan

eylemine katıldığı gerekçesiyle hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındığı

öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 7 Mayıs 2019

tarihinde Batman'da Batman M Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yapmak isteyen

mahpus yakınlarına, valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği ve polis

tarafından müdahalede bulunduğu öğrenildi. Müdahalede sırasında 19 kişinin gözaltına

alındığı ve gözaltına alınan yurttaşlardan Yaşar Yalçın’ın polis aracına bindirildiği sırada ters

kelepçe takılmasına itiraz etmesi sonrası darp edildiği öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri

şöyle: Gözaltına alınan kişilerin isimleri söyle: HDP İl Eş Başkanvekili İkram İrgi, HDP İl

Eşbaşkan Yardımcısı Mahir Bekleviş , Avukat Zedan Ekmen, Kadriye Ocakçı, Veysi Aslan,

Page 155: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

155

Nihat Akın, Adil Erin, Salih Bayat, Yavuz Çelik, Yaşar Yalçın, Perişan Kaymaz, Hava Işık,

Hava Can, Sümeyra Erol, Mekiye Sağlam, Hadi Bahadır, Misal Tosun, Ülmiye Aratemur ve

Halim Çetinkaya."

8 Mayıs 2019 tarihinde Mardin'in Mazıdağı ilçesindeki Karataş (Şemîka) kırsal

mahallesinde, Eti Bakır Maden İşletmelerine bağlı ekipler Kocakent (Tezne) kırsal

mahallesinde köylülerin ekili arazilerine yol çalışması yapmak için girdiği ve köylülerin bu

duruma tepki gösterdiği öğrenildi. Bölgeye gelen jandarma ekiplerinin köylülere gazla

müdahalede bulunduğu ve 4 yurttaşı darp ederek gözaltına aldığı öğrenildi.

9 Mayıs 2019 tarihinde Van’da tecrit uygulamalarının sonlandırılması amacıyla HDP Van İl

binasında devam eden açlık grevi eylemi nedeniyle, il binasına polis tarafından baskın

düzenlendi. Baskında açlık grevinde bulunan 4 yurttaşın (Miyaser Aslan, Berfin Aslan, Zozan

Bor, Oktay Narinçıtan) gözaltına alındığı öğrenildi.

9 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü tarafından

telefonla aranan 2 çocuğun (H.T., R.K.) sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle haklarında

açılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldığı öğrenildi. Gittikleri TEM Şube

Müdürlüğü'nde gözaltına alındıkları çocukların, Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldüğü

öğrenildi. 11 Mayıs 2019 tarihinde Urfa’nın Viranşehir ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınında, HDP Urfa eski il eşbaşkanı Mehmet Vural’ın gözaltına alındığı, ardından da

götürüldüğü adliyede tutuklandığı öğrenildi. Vural'ın, 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak'ın

Uludere ilçesi Roboski köyünde TSK uçaklarının bombardımanı sonucu çoğu çocuk 34 kişinin

öldürülmesi olayını protesto açıklamasına katıldığı gerekçesiyle aldığı 5 yıl 2 ay hapis cezası

nedeniyle tutuklandığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 13 Mayıs 2019

tarihinde Batman'da Atatürk Park’ında basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

yakınlarına, izin verilmediği ve polis tarafından müdahalede bulunduğu öğrenildi.

Müdahalede sırasında 11 kişinin gözaltına alındığı ve HDP Milletvekili Feleknas Uca’nın

polis kalkanlarıyla darp edildiği ve özel bir hastanede yapılan muayenenin ardından kolunun

alçıya alındığı öğrenildi. 15 Mayıs 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 11 kişinin, savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldığı

öğrenildi.

14 Mayıs 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesi kırsal mahallelerinde jandarma

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, sosyal medya paylaşımları aracılığı ile "Örgüt

propagandası yapmak" iddiasıyla 13 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 16 Mayıs 2019

tarihinde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 13 kişiden 4’ünün

(R.A., H.C., E.T. ve F.Ç.) sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ve "Örgüt

propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandığı, 9 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest

bırakıldığı öğrenildi.

15 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır’da Ofis Semtinde esnaf ziyaretinde bulunan HDP

Yenişehir İlçe Eşbaşkanı Vahap Günay ile parti üyeleri Diyadin Noyan, Şaban Turhan ve

Abdo Öner’in polis tarafından, “Şikayet var” gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.

Page 156: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

156

16 Mayıs 2019 tarihinde Urfa'nın Suruç ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3 yurttaşın (Suruç Belediye Meclis Üyesi Abdurrezak Karak, Ömer Orçin ve

ismi öğrenilemeyen 1 kişi) gözaltına alındığı öğrenildi.

16 Mayıs 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesi polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 7 yurttaşın gözaltına alındığı

öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 16 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesinde Koşuyolu Parkı’nda basın açıklaması

yapmak üzere Batıkent Kavşağı’nda bir araya gelen mahpus annelerine, polis tarafından

müdahalede bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında, mahpus annelerinden Hazal

Yıldırım’ın darp edilerek gözaltına alındığı ve bir süre sonra ise serbest bırakıldığı öğrenildi.

17 Mayıs 2019 tarihinde Urfa’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 1 yurttaşın

(KHK ile ihraç edilen SES Üyesi ebe Süreyya Reşitoğlu Çiftçi) gözaltına alındığı öğrenildi.

Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Çiftçi’nin, 7 aylık hamile olduğu belirtildi. Gözaltına

alındıktan sonra Adıyaman’a götürülen Çiftçi’nin, 20 Mayıs 2019 tarihinde İl Jandarma

Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede adli kontrol şartıyla serbest

bırakıldığı öğrenildi.

17 Mayıs 2019 tarihinde Iğdır’da Jandarma tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 3

kişinin (Gazeteci İdris Demirel ile HDP’li Kemal Çakmak ve Deniz Kaynar) gözaltına

alındığı öğrenildi.

18 Mayıs 2019 tarihinde Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Dergili Mahallesi'nde çıkan

çatışmada, 1 polisin (komiser yardımcısı) yaşamını yitirdiği ve 2 polisin de yaralandığı

öğrenildi. Çatışmada, 2 HPG militanın yaşamını yitirdiği öğrenildi. Yaşanan çatışmanın

ardından, Halfeti ve Bozova ilçelerine bağlı köylerde polis ve askerler tarafından düzenlenen

operasyonlarda, 3’ü çocuk 51 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların

işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı öğrenildi. Gözaltında bulunan 3 çocuğun (S.A-Yaş

14, F.A-Yaş 17, M. A-Yaş 13) ve 19 yurttaşın 22 Mayıs 2019 tarihinde sevk edildikleri

adliyede, serbest bırakıldıkları öğrenildi. 1 yurttaşın (Abdullah Çiftçi) sosyal medya

paylaşımları gerekçe gösterilerek ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi. 29 Mayıs 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 28 kişiden 13’ünün “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi. Tutuklanan 13 kişinin isimleri şöyle: Celal Ercan, Celal Yıldırım, Cindi

Zincirkıran, Mehmet Alakuş, Zeki Alakuş, Besravi Atmaca, Fahrettin Alakuş, Fatma Alakuş,

Mustafa Kahraman, Ömer Gül, Vakas Kılıç, Gazelay Alakuş, Mehmet Salih Yıldız.

21 Mayıs 2019 tarihinde Van'ın Çaldıran ilçesinde polis ve jandarma tarafından

düzenlenen eş zamanlı ev baskınlarında, 15 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 31 Mart

seçimlerinde ilçe belediye eşbaşkanı olarak seçilen ve KHK'li olduğu gerekçesiyle mazbatası

verilmeyen HDP'li Leyla Atsak'ın da aralarında olduğu gözaltına alınan 15 kişinin isimleri

şöyle. Leyla Atsak, Hülya Darak, Hacı Darak, Salih Candeğer, Şeref Temel, Kerem Koç,

Zeynel Abidin Keleş, Mehmet Sıddık Moraner, Süleyman Kaya, Fevzi Kaya, Halil Koç, Naci

Utaş, Nuri Kızılaslan, Mustafa Kaya, Hakan Taş. 24 Mayıs 2019 tarihinde jandarma da

alınan ifadelerinin ardından serbest bırakılırken 9 kişi serbest bırakılırken, Van adliyesine

sevk edilen 6 kişi de “Örgüt Propagandası yaptıkları” gerekçesiyle tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 157: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

157

21 Mayıs 2019 tarihinde Batman’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 6 kişinin

(DBP İl Eşbaşkanı Şükrü Tapkan, Rojda Sürücü, Mahmut Sürücü, Süreyye Demirkılıç,

Abdulbari Karğaç, Şirin Çelik) gözaltına alındığı öğrenildi. 24 Mayıs 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 6 kişiden 3’ünün

(DBP Batman İl Eş Başkanı Şükrü Tapkan, Abdulbari Karğaç, Şirin Çelik) "Örgüte üye

olmak", "Örgüt adına faaliyet yürütme" iddialarıyla tutuklandığı öğrenildi.

22 Mayıs 2019 tarihinde Siirt’in Eruh ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 2 yurttaşın (Sinan Özer, Abdullah Oktay) gözaltına alındığı öğrenildi. Sosyal

medya hesaplarındaki paylaşımlarda “örgüt propagandası” yapmakla suçlanan 2 kişinin, 23

Mayıs 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri

adliyede, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 22 Mayıs 2019

tarihinde Van’da Milli Egemenlik Caddesi'nde bulunan Park'ta bir araya gelerek basın

açıklamasında yapmak isteyen mahpus yakınlarına, polis tarafından tazyikli su ile müdahalede

bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında 4 kişinin (DBP İl Eşbaşkanı Ökkeş Kava, il

yöneticileri Seyit Kılıç, Selahattin Genco ve ismi öğrenilemeyen bir kişi) gözaltına alındığı

öğrenildi.

22 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak ve ilçelerinde düzenlenen ev baskınlarında, 5 yurttaşın

(Kumçatı Belediyesi eski Eşbaşkanı Mehmet Demir, Veli Encu, HDP çalışanı Mazlum Güzel,

Salih Kerçin, Şehmus Kerçin) gözaltına alındığı öğrenildi. 24 Mayıs 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişiden 1’nin (Salih Kerçin)

serbest bırakıldığı, diğer 4 kişinin ise "örgüt üyesi" olmak iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

22 Mayıs 2019 tarihinde Urfa'nın Bozova ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 8 yurttaşın (Ömer Gül, Mehmet Yıldırım, Vakkas Kılıç, Abdullah Polat,

Mahmut Pehlivan, Besravi Atmaca, Sait Çiftçi, Kadir Çiftçi) gözaltına alınarak Urfa TEM

Şubeye götürüldüğü öğrenildi.

24 Mayıs 2019 tarihinde Siirt’in Eruh ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 2 yurttaşın (Harun Mutlu ve Hakan Demir) “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla

gözaltına alındığı öğrenildi. 27 Mayıs 2019 tarihinde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 2 yurttaşın serbest bırakıldığı öğrenildi.

29 Mayıs 2019 tarihinde Dersim'in Pertek ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, HDP Üyesi 4 yurttaşın (Cafer ve Suat Karakuş kardeşler ile Yılmaz Erol ve soy

ismi öğrenilemeyen Veysel isimli bir kişi) "örgüte yardım ettikleri” iddiasıyla gözaltına

alınarak, Dersim İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü öğrenildi.

31 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Sur ilçesinde askerler tarafından düzenlenen ev

baskınında, 1 kişinin (B.A.) gözaltına alındığı öğrenildi. İl Jandarma Komutanlığında

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen B.A.’nın “örgüt üyesi olmak”

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

3 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’da Gazeteci Nurcan Baysal’ın gözaltına alındığı ve

Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede

savcılık ifadesi ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 158: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

158

8 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi Cumboğazı yolunda yapılan yol araması

ve kimlik kontrolü sırasında, 1 yurttaşın (Ö.K.) yurttaş gözaltına alındığı öğrenildi. Lice'den

Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığına getirilen Ö.K.’nin, ardından da sevk edildiği adliyede

"örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Eruh Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, 11 Haziran 2019

tarihinde Siirt merkez ile Eruh ve Pervari ilçeleri, Antalya'nın Kepez ve Alanya ilçeleri,

Mersin merkez ile Akdeniz ve Toroslar ilçeleri, Batman, Van'ın İpekyolu ilçesi ile

İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesinde eş zamanlı birçok eve düzenlenen baskınlarda 33

yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. (Sadece Eruh ilçesinde 16 yurttaşın gözaltına alındığı

belirtildi.) 14 Haziran 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin adliyeye sevk

edilen 4 kişinin, savcılık ifadesi ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Tarihi Hasankeyf ilçesinin sular altında bırakılmak istenmesine karşı HDP Batman Gençlik

Meclisi üyeleri tarafından 12 Haziran 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde

yapılmak istenen basın açıklamasına izin vermeyen polis, gaz bombası ve plastik mermilerle

müdahalede bulundu. Müdahalede sırasında, 32 kişi yerlerde sürüklenerek ve darp edilerek

gözaltına alındı. Ayrıca, haber takibinde bulunan 1 gazetecinin de (Sonya Bayık) gözaltına

alındığı öğrenildi. 33 kişinin, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

13 Haziran 2019 tarihinde Urfa'nın Birecik, Halfeti, Hilvan ve Suruç ilçelerinde

jandarma ve polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, sosyal medya hesaplarından

yaptıkları paylaşımlar gerekçe gösterilerek 13 yurttaşın gözaltına alınarak, İl Emniyet

Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. 14 Haziran 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 13 kişiden 5’nin sosyal medya paylaşımları

gerekçesiyle ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

15 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınında, ev sahibinin kendisini tanıtması ve kapıyı açmak için zaman

istemesine rağmen giriş kapısının koçbaşıyla parçalandığı, o esnada kapıyı açmaya çalışan ev

sahibi vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı öğrenildi. “S.Ç.” adında birini aradığını

söyleyen polisin, yanlışlık olduğunu anladıktan sonra “pardon” deyip evden ayrıldığı ve “Eve

zarar verilmedi” şeklinde tutanak imzalattığı belirtildi.

17 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınında, DBP

Diyarbakır İl Örgütü yöneticisi Cemal Alkan'ın gözaltına alındığı ve sonraki günlerde

çıkarıldığı mahkemece “Örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

19 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 78’ler

Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Gani Alkan’ın gözaltına alındığı öğrenildi.

19 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde düzenlenen ev baskınında, 1

yurttaşın (İ.B.) gözaltına alındığı ve İlçe Jandarma Komutanlığı’nda tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi.

Page 159: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

159

19 Haziran 2019 tarihinde Erzurum’un Karayazı ilçesi girişinde bulunan polis kontrol

noktasında yapılan kimlik kontrolü sırasında, DBP MYK Üyesi Rasim Çelik’in gözaltında

alındığı öğrenildi.

21 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır'da HDP Gençlik Meclisi Üyesi 2 kişinin (Hatice

Büşra Kuyun, Hüsamettin Tanrıkulu) polis tarafından yapılan GBT taraması ardından

gözaltına alındığı öğrenildi.

22 Haziran 2019 tarihinde Mardin’in Artuklu ilçesinde GBT taraması yapılan ve isimleri

öğrenilemeyen 4 genç yurttaşın, “eylem hazırlığında oldukları ve örgüt üyesi oldukları”

iddiasıyla ve “ihbar” olduğu ileri sürülerek polis tarafından gözaltına alındıkları ve İl Emniyet

Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldıkları öğrenildi.

24 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Oryıl semtinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınında, Ersin Emsin isimli yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi.

24 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, DBP Diyarbakır İl Yöneticisi Hayri Etyemez’in gözaltına alındığı ve sonraki

günlerde çıkarıldığı mahkemece “Örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

25 Haziran 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Gençlik Meclisi üyesi Ümit Akbıyık’ın

polis tarafından gözaltına alınarak, İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube'ye götürüldüğü

öğrenildi.

26 Haziran 2019 tarihinde Kars'ın Digor ve Selim ilçelerine bağlı köylerde düzenlenen ev

baskınlarında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 6 yurttaşın gözaltına alınarak,

Kars TEM Şubeye götürüldüğü öğrenildi. 28 Haziran 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 6 kişinin, adli kontrolle serbest bırakıldığı

öğrenildi.

27 Haziran 2019 tarihinde Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, 1’i çocuk 8 kişinin (HDP’li Belediye Meclis Üyesi Dilan Ablay, baba Muhlis

Ablay anne Sevim Ablay, Baran Ablay, N.Z.A-Yaş 15, Mehmet Sadık Şimşek, Kays Işık, Ali

Oral, Burhan Acar) gözaltına alındığı öğrenildi. "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım yataklık

etmek" suçlamasıyla gözaltına alındıkları öğrenilen 7 kişinin İl Emniyet Müdürlüğü’ne

götürüldüğü öğrenildi. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından 1 kişi serbest

bırakılırken, 8 Temmuz 2019 tarihinde adliyeye sevk edilen 7 kişiden 4’ünün (Kays Işık,

Muhlis Ablay, Ali Oral, Mehmet Sadık Şimşek) "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi.

27 Haziran 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 8 yurttaşın gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü

öğrenildi.

28 Haziran 2019 tarihinde Şırnak'ın Uludere ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3 kişinin (HDP Uludere İlçe Eşbaşkanı Feride Ender, Asya Üren, İdris Ürün)

gözaltına alındığı öğrenildi. İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 3 kişinin, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 160: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

160

5 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 8 yurttaşın (Agit Durmuş, Aziz Aykut, Ramazan Aykut, Şaban Çokdoğan, Şükrü

Güven, Ali Akdağ, Ekrem Yiğit, Selim Abi) darp edilerek gözaltına alındığı ve 2 yurttaşın

(Ramazan Aykut, Aziz Aykut) aynı gün serbest bırakıldığı öğrenildi. 8 Temmuz 2019 tarihinde

İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 6

kişiden 3’ünün (Ali Akdağ, Şaban Çokdoğan, Agit Durmuş) tutuklandığı öğrenildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, 5 Temmuz

2019 tarihinde Urfa’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 3 yurttaşın (Ferit Ak,

Salih Şahin, İzzet Arğın) gözaltına alındığı ve Ankara’ya götürüldüğü öğrenildi. Gözaltına

alınan 3 kişinin, 11 Temmuz 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen ve “Örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla alınan

ifadelerinin ardından 1 kişinin tutuklandığı (Ferit Ak) tutuklandığı, diğer iki kişinin ise adli

kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

6 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde askerler tarafından düzenlenen ev

baskında, 1 yurttaşın (Ş.Ö.) gözaltına alındığı ve İlçe Jandarma Komutanlığı’nda tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım

etmek” iddialarıyla tutuklandığı öğrenildi.

7 Temmuz 2019 tarihinde Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 1 yurttaşın (Sedat Aydın)

sokakta yürüdüğü sırada polis tarafından gözaltına alındığı ve Urfa Emniyet Müdürlüğü TEM

Şubesi'ne götürüldüğü öğrenildi.

7 Temmuz 2019 tarihinde Dersim’in Pertek, Hozat, Ovacık ilçelerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 5 kişinin (HDP’li İl Genel Meclis Üyesi Mithat Kayan, Hüseyin

Oktay Can, Serdar Çelik, Murat Yıldız, Ulaş Öz) gözaltına alındığı öğrenildi. 17 Temmuz

2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5

kişinin, "Örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

8 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'da "Savaşa hayır, demokraside buluşalım" sloganıyla

yapılan eylemin polis tarafından engellendiği, bu sırada HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim

Dağ'ın ve 2 milletvekili danışmanının polis tarafından gözaltına alındığı ve bir süre sonra

serbest bırakıldığı öğrenildi.

9 Temmuz 2019 tarihinde Malatya'da polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 3

yurttaşın (PSAKD Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş ve eşi İbrahim Ulutaş, Hasan Kaya)

gözaltına alındığı öğrenildi.

9 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı kırsal mahallerde başlatılan

askeri operasyon sırasında, Yaprak (Tûtê) Mahallesi’nde de ekili arazilerin çıkan yangına

müdahale etmek isteyen köylülerden Mehmet Kapan ve oğlu Mehmet Ali Kapan’ın gözaltına

alındığı öğrenildi.

10 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak'ın Uludere ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3 kişi (Uludere önceki dönem Belediye Eşbaşkanı Yunus Ürek, önceki dönem

belediye meclis üyesi olan Abdullah Ürek, Cevher Paksoy) gözaltına alındığı öğrenildi. Aynı

gün, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişinin,

savcılık sorgularının ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 161: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

161

11 Temmuz 2019 tarihinde Erzurum’un Karayazı ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, aralarında Karayazı Belediye Eşbaşkanın da bulunduğu 10 kişinin gözaltına

alınarak, Erzurum TEM Şubeye götürüldüğü öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle:

Karayazı Belediye Eşbaşkanı Burhanettin Şahin, Meclis üyeleri Yüksel Kişin, Erdal Bayram,

Mahmut Çimendağ, Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Mehmet Latif Karakuş, HDP

yöneticileri Nuri Kandemir ve Namet Yılmaz, belediye eski meclis üyesi Erdem Kaya ile Cemil

Oran ve Erol Mahçup. 16 Temmuz 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından 10 kişiden 7’si serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen 3 kişi de (Karayazı

Belediyesi eşbaşkanı Burhanettin Şahin, HDP Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Mehmet

Latif Karakuş, Karayazı Belediyesi meclis üyesi Mahmut Çimendağ) serbest bırakıldı.

11 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçe merkezi Dörtyol mevkiinde devriye gezen

bekçilere yönelik gerçekleştirilen saldırıda, 4 bekçinin yaralandığı öğrenildi. Saldırının

ardından, bölge çaplı operasyon yapıldı. 12 Temmuz 2019 tarihinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 9 kişinin (Gökhan Erkul, Diyar Acet, Nurullah Kurami,

Mustafa Ekren, Diyar Ölmez, Hakim Eksen ve ismi öğrenilemeyen 3 kişi) gözaltına alındığı

öğrenildi. 13 Temmuz 2019 tarihinde İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 9 kişinin, savcılık ifadelerinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

12 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır Dicle ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, DBP Dicle İlçe Örgütü yöneticisi Recep Ateşmen’in gözaltına alındığı öğrenildi.

12 Temmuz 2019 tarihinde Siirt merkez ve Kurtalan ilçesinde polis tarafından düzenlenen

ev baskınlarında, DTK ve DBP Üyesi 10 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 13 Temmuz

2019 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye

sevk edilen 10 kişinin ‘yurtdışı yasağı’ konularak serbest bırakıldığı öğrenildi. Gözaltına

alınıp serbest bırakılanların isimleri şöyle: Zeki deniz, Hikmet Danış (70), Kıymet Mut (32),

Emine Şen, A. Gaffur Kubilay (55), Adnan Kutluk, Sait Sak (60), Caner Batur, Gülcan Beştaş,

Fetullah Gökçe.

13 Temmuz 2019 tarihinde Mardin'de Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ahmet

Kanbal’ın polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. 15 Temmuz 2019 tarihinde İl Emniyet

Müdürlüğü'nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen ve sosyal medya

paylaşımları gerekçe gösterilerek "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla alınan ifadelerinin

ardından ‘adli kontrol’ ve ‘yurt dışı yasağı’ konularak serbest bırakıldığı öğrenildi.

17 Temmuz 2019 tarihinde Kars'ın Kağızman ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, HDP İlçe Eşbaşkanı Yaşar Özlü’nün gözaltına alındığı öğrenildi. 18 Temmuz

2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Özlü’nün "Örgüte üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

17 Temmuz 2019 tarihinde Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Kuruköy (Xerabê Bava)

kırsal mahallesinde "ihbar" olduğu iddiasıyla düzenlenen ev baskınlarında, 4 yurttaşın (Sabri

Görgün, Abdulvahap Zengin, Ferhan Bayhan, Zahir Doğan) “Örgüte yardım etmek”

gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi. 19 Temmuz 2019 tarihinde Mardin Emniyet

Müdürlüğü TEM şubede tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4

kişinin, ‘adlı kontrol’ şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 162: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

162

19 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde ifadesi alınacağı iddiasıyla Lice

Jandarma Karakoluna çağrılan Ferit Aytek adlı kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

22 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında düzenlenen askeri

operasyon sırasında düzenlenen ev baskınlarında, “örgüte yardım” ettikleri iddiasıyla çoğu

akraba olan 5 kişinin (Ahmet Erdak, Halil Erdak, Mehmet Ekinci, Süleyman Evran, Hakan

Akdoğan) gözaltına alındığı öğrenildi. 23 Temmuz 2019 tarihinde Lice Jandarma

Karakolunda tamamlanan ifade işlemlerinin ardından 2 kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi.

25 Temmuz 2019 tarihinde ifadeleri alınan 2 kişinin daha serbest bırakıldığı öğrenildi.

22 Temmuz 2019 tarihinde Bingöl kent merkezinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 11 kişinin (Mehmet Zeki Ergül, Erdal Evren, Mehmet Özdemir, Ahmet

Erdoğmuş, Asiye Ülker Kılıç, Asıf Yanılmaz, Özkan Candan, Hatice Kavran, Halime Aksoy,

Emine Kaya, Hayriye Sarı) gözaltına alınarak Bingöl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü

öğrenildi. 23 Temmuz 2019 tarihinde 11 kişiden 4’ü emniyet işlemlerinin ardından serbest

bırakılırken, adliyeye sevk edilen 7 kişinin ise serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesinde askerler tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 2 kişinin (C.T., F.A.) gözaltına alındığı öğrenildi. Lice İlçe Jandarma

Komutanlığındaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişinin, “örgüt üyesi olmak”

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

23 Temmuz 2019 tarihinde Kars'ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında,

aralarından İHD Şube Başkanı Güldane Kılıç ve HDP üyelerinin de bulunduğu 12 kişinin

gözaltına alındığı öğrenildi. 23 Temmuz 2019 tarihinde 12 kişiden 6’sı emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede, 6 kişiden 5’i serbest

bırakılırken 1 kişinin ise (Adem Yıldırım) ‘’Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi. 30 Temmuz 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 6 kişiden 2’sinin (İHD Şube Başkanı Güldane Kılıç ve HDP Merkez İlçe

Yöneticisi Nuriye Erkmen) "örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

23 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınında,

Bağlar Belediyesi Meclis Üyesi Nursel Örmek’in gözaltına alındığı öğrenildi.

24 Temmuz 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesinde Belediye Eş Başkanı Ferhat

Kut’un da bulunduğu 6 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Aynı soruşturma kapsamında

Diyarbakır’da düzenlenen polis baskınında Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Gülşen Özer’in

gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: Nusaybin Belediye Eşbaşkanı

Ferhat Kut, Bismil Belediye Eşbaşkanı Gülşen Özer, HDP PM Üyesi Alaattin Semir Zuğurli,

DBP Mardin İl Eşbaşkanları Leyla Bozkurt ve Şehmus Sun, Nusaybin Belediye Meclis üyesi

Mehmet Emin Alkan ve Sedat Ay. 30Temmuz 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişiden 4’ünün (Alaattin Semir Zuğurli, Sedat

Ay, DBP Mardin İl eşbaşkanları Şehmus Sun ve Leyla Bozkurt) tutuklandığı öğrenildi.

27 Temmuz 2019 tarihinde Antep’te HDP Gençlik Meclisi tarafından “Bağımlı olma, özgür

ol’ kampanyası kapsamında bildiri dağıtmak isteyen HDP Gençlik Meclisi üyesi 15 gencin,

polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Partili gençlere bildiri dağıttıkları sırada eşlik

eden HDP İl Örgütü yöneticileri Bahri Yarış, Nesibe Çınar, Halil Kılıç ve Müslüm

Şahinsoy’un da polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

Page 163: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

163

30 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Yaprakbaşı Mahallesinde

yapılan askeri operasyon sırsında, 4 kişinin (Mehmet Ruhi Bakır, Şemsettin Sunyar, Halil

Değer, Ekrem Değer) gözaltına alındığı öğrenildi. 2 Ağustos 2019 tarihinde Çınar İlçe

Jandarma Komutanlığı’nda tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4

kişiden 1’inin (Mehmet Ruhi Bakır) tutuklandığı, diğerlerinin ise serbest bırakıldığı öğrenildi.

2 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 4 sağlık görevlisinin (Doktor Nesim S., hemşirler Şahin E., Abdullah K., Ahmet

T.) gözaltına alındığı öğrenildi. 5 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 sağlık görevlisinin “örgüt üyesi olmak”

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. Mahkemenin, 4 kişinin 2015 yılında ilan edilen sokağa

çıkma yasağı sırasında 10 yaşındaki bir çocuğu tedavi ettiklerine dair görüntülerde yer

almasını suçlama konusu yaptığı öğrenildi.

2 Ağustos 2019 tarihinde Ağrı’nın Patnos ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, Patnos Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 7

HDP’linin (Belediye Meclis Üyesi Mehmet Şahin Savcı ve İlçe yöneticileri Orhan Tutak,

Ömer Yavuz, Fatih Dilmaç, Musa Uygar, Melek Kartal, Mehmet Emin Savcı) gözaltına

alındığı öğrenildi. 5 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 7 kişiden 6’sının tutuklandığı ve Mehmet Emin Savcı isimli

yurttaşın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

2 Ağustos 2019 tarihinde Hakkari’de polis tarafından düzenlenen ev baskınında, Hakkari

eski İl Eşbaşkanı Rahmi Kurt’un gözaltına alındığı öğrenildi. “Örgüt üyeliği" iddiasıyla açılan

davada verilen 6 yıl 3 hapis cezasının yargıtayca onanması üzerine gözaltına alındığı öğrenilin

Kurt’un, çıkarıldığı mahkemede hakkında verilen hüküm yüzüne okunarak tutuklandığı

öğrenildi.

2 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’da 1 yurttaşın (Celal Birtane) denetimli serbestlik

kapsamında imza vermek amacıyla gittiği Yenişehir Polis Karakolu’na gözaltına alındığı

öğrenildi. Dicle Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla gözaltına alınan Birtane’nin Dicle

Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

3 Ağustos 2019 tarihinde Dersim’de polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın

(Ahmet Kıt) “Örgüte yardım” iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. Baskın esnasında, aile

fertlerinin yere yatılarak başlarına silah dayandığı ve evin tüm eşyalarının dağıtıldığı

belirtildi.

4 Ağustos 2019 tarihinde Mardin girişinde yapılan GBT uygulamasında, HDP Mardin İl

Eşbaşkanı Eylem Amak’ın gözaltına alındığı öğrenildi. 5 Ağustos 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Amak’ın "örgüt üyesi olmak"

alınan ifadelerinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'nce "adli kontrol" şartı ile serbest bırakıldığı

öğrenildi.

5 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın Birecik ilçesi TOKİ Konutları ve Söğürtlen

mahallerinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 2 yurttaşın (Mehmet Korkmaz,

Orhan Çalışmaz) gözaltına alındığı öğrenildi. Adliyeye sevk edilen 2 yurttaşın, 2014, 2015 ve

2016 yıllarında sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlarda "Örgüt propagandası

yaptıkları" ve "Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Page 164: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

164

5 Ağustos 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde 12 bin yıllık antik Hasankeyf

kentinin kurtarılması için başlatılan nöbet eylemine katılan HDP Gençlik Meclisi üyesi 19

kişinin, polis tarafından söz konusu bölgede “toplu yürüyüş yapmanın yasak olduğu”

gerekçesiyle darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

5 Ağustos 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesinde Belediye Meclis Üyesi Samiye

Demir, ifade vermek için gittiği İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alındı.

6 Ağustos 2019 tarihinde Bitlis merkez ve Tatvan ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 4 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 9 Ağustos 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişiden 3’ünün (HDP İl Genel

Meclisi Üyesi Medeni Yalçınkaya, HDP Tatvan İlçe Eşbaşkanı Burak Ballıoğlu, Özgür

Akbay) tutuklandığı, 1 kişinin ise (İHD Bitlis Şube Sekreteri Engin Başar) adli kontrol şartıyla

serbest bırakıldığı öğrenildi.

7 Ağustos 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde yapılmak istenen Ilısu Barajını

protesto etmek amacıyla nöbet eylem başlatmak amacıyla, ilçeye doğru yürüyüşe geçe HDP'li

kitleye jandarma tarafından müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında 14 kişi darp edilerek

gözaltına alındığı ve emniyette alınan ifadelerinin ardından geç saatte serbest bırakıldığı

öğrenildi.

8 Ağustos 2019 tarihinde Iğdır'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, sosyal

medyada "Örgüt propagandası" yaptıkları gerekçesiyle aralarında Iğdır Belediye Meclisi

Üyesi Bülent Baydar'ın da bulunduğu 6 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

9 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde sabah saatlerinden polis

tarafından düzenlenen ev baskınında, 3 yurttaşın (Ev sahibi M. Emin Akgün, Akgün’ün 4 aylık

hamile eşi Rabia Akgün ile evde misafir olarak bulunan ve ismi öğrenilemeyen bir kadın)

gözaltına alındığı öğrenildi. 13 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişinin "Örgüt üyeliği” ve “Örgüte yardım

etmek" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

9 Ağustos 2019 tarihinde Muş’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, HDP İl

Eşbaşkanları Ferhat Çakı ve Muhlise Karagüzel ile Kudbettin Çelik isimli yurttaşın gözaltına

alındığı öğrenildi. Ev baskınlarının ardından da, HDP İl binasına baskın düzenlendiği

öğrenildi. 10 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen Eşbaşkanların “örgüte üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandığı, diğer

yurttaşın ise serbest bırakıldığı öğrenildi.

Antep'te sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek "örgüt propagandası yapmak"

iddiasıyla gözaltına alınan 6 kişi, 9 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. 6 kişiden 2’sinin (M.D. ile Ş.Y.) tutuklandığı,

diğerlerinin ise (A.Ş., U.K., T.Ç., C.K.) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

15-18 Ağustos 2019 tarihinde Mardin'in Merkez Artuklu ile Savur, Kızıltepe, Nusaybin

ve Dargeçit ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 15 HDP Üyesinin

gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltında alınan 17 kişinin isimleri şöyle: İrfan Yakut, Yusuf

Abukan, Abdülbari Akalan, Hatip Öncü, Hamza Ağırman, Abdülkadir Taptı, Faysal Taş,

Zeynep Sevlüş, Ayşe Sevlüş, Erhan Mutlu, Nezir Saraç, Salih Sarıkaya, Abdullah Çalhan,

Maşuk Ayaz, Barış Belge, Mehmet Demir, Hatice Büşra Koyun. Gözaltına alınanların 23

Page 165: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

165

Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı

öğrenildi.

15 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak’ın İdil ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 4 kişinin (İdil Belediyesi Meclis Üyeleri Mehmet Eraslan ve Hatice Kaya ile

Vahap Özel, İdil Yalçın) gözaltına alındığı öğrenildi. Kent merkezinde ise ismi öğrenilemeyen

2 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Meclis üyelerinin (Hatice Kaya, Mehmet Erarslan)

emniyet ifadeleri ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Diğer 2 kişinin ise, bir gün sonra

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

15 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 5 kişinin

gözaltına alındığı öğrenildi. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sek 5

kişiden 2’sinin (Abdülaziz Beyter, Hüseyin Çiftçi) “Örgüt üyesi olmak” iddiası ile tutukladığı,

3 kişinin ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığı öğrenildi.

15 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, HDP Cizre İlçe Eşbaşkanı Güler Tunç’un sosyal medya paylaşımları gerekçe

gösterilerek ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi.

Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Tunç’un adli kontrolü

şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

15 Ağustos 2019 tarihinde Siirt’te polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 10 kişinin

(HDP üyeleri Musa Atabay, Ramazan Taşçı, Muhyettin Taşçı, M. Can Nas, Musa Dayan ve

ismi öğrenilemeyen 5 kişi) gözaltına alındığı öğrenildi.

17 Ağustos 2019 tarihinde Urfa'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, “örgüt

propagandası” yaptıkları gerekçesiyle 7 kişinin (Mahmut Tutal, Bilal Çay, Mahmut Yaşar,

Arif Kaplan, Mahmut Polat, İbrahim Şimşek, Hüseyin Tanğat) gözaltına alındığı öğrenildi.

Gözaltındaki 7 kişinin, 27 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemelerinin

ardından sevk edildikleri adliyede serbest bırakıldığı öğrenildi.

18 Ağustos 2019 tarihinde Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma

kapsamında kent merkezi ile İdil ve Beytüşşebap ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 14 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlardan 13 kişinin

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı, adliyeye sevk edilen 1

kişinin ise (Yahya İdin) kesinleşmiş cezası olması nedeniyle tutuklandığı öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerine kayyım

atanması ardından, 19 Ağustos 2019 tarihinde HDP üye, yönetici ve belediye meclis

üyelerine yönelik 29 kentte polis tarafından ev ve iş yerlerine düzenlenen baskınlarda, 418

kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılana açıklamada şöyle

denildi: "Diyarbakır, Mardin ve Van illeri başta olmak üzere toplam 29 ilde PKK/KCK Terör

Örgütüne yönelik 418 şahıs yakalanarak gözaltına alındı Yakalamaya dönük operasyonlar

devam etmektedir." Diyarbakır’da 84 kişinin, Dersim’de 4 kişinin, Erzurum 12 kişinin,

Bitlis/Ahlat’ta 8 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Diyarbakır’da gözaltına alınan 84 kişinin,

23-26 Ağustos 2019 tarihlerinde emniyet ve adliyedeki ifade işlemlerinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

19 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Bahri Birtane,

şu beyanlarda bulundu: “Ben Bahri BİRTANE, eşim 9 aydır Elazığ Kadın Kapalı

Page 166: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

166

Hapishanesinde bulunmaktadır. Eşim tutuklandığında Halkların Demokratik Partisi(HDP)

Kars Milletvekili idi. 19.08.2019 tarihinde saat 02.30 sıralarında polisler tarafından evimize

baskın yapıldı. Evde ben ve iki oğlum bulunuyordu. Kapılar polisler tarafından çalındı ve ben

kapıyı açtım. Kapıyı açtığımda polis memurları bana “Mülkiye BİRTANE”nin evi mi diye

sorular sordu. Bende, “evet burası Mülkiye BİRTANE’nin evi ve bende eşiyim; ancak eşim 9

aydır cezaevinde” dedim. Daha sonra polisler evde arama yapacaklarını söylediler ve evimizi

aradılar. Arama yaklaşık 15-20 dakika sürdü ve ardından polisler evden ayrıldılar.”

19 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’da 1 yurttaşın (Mehmet Toprak) evine polis tarafından

düzenlenen baskında, Toprak’ın evde bulunamadığı için gözaltına alınamadığı, ancak

Toprak’ın annesinin polis tarafından darp edildiği öğrenildi.

20 Ağustos 2019 tarihinde Antep’in merkez ilçelerine bağlı mahallelerde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 6 yurttaşın (Ali Kıran, Ömer Sungur ve isimleri öğrenilemeyen 4

kişi) “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla gözaltına alındığı

öğrenildi.

Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün görevden alınmasının ve yerine

Mardin Valisi Mustafa Yaman’nın kayyım olarak atanmasını protesto etmek amacıyla 20

Ağustos 2019 tarihinde belediye binasına yürümek isteyen yurttaşlara, polis tarafından

tazyikli su ve biber gazlarıyla müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında 2 yurttaşın (Hamza

Ete, Mehmet Ete) ve olaylara görüntülemek isteyen 5 gazetecinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Gazetecilerin isimleri şöyle: Mezopotamya Ajansı Muhabirleri Ahmet Kanbal ve Mehmet Şah

Oruç, Jinnews muhabiri Rojda Aydın ile gazeteciler Nurcan Yalçın ve Halime Parlak. 21

Ağustos 2019 tarihinde yapılan protesto gösterilerinde ise 4 yurttaşın (Hakan Koç, Serhat

Ekmez, Filiz Derin, Fethullah Aslan) gözaltına alındığı öğrenildi. 5 gazetecinin, 26 Ağustos

2019 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemelerinin ardından serbest

bırakıldıkları öğrenildi.

Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın görevden alınmasının ve yerine

Van Valisi Mehmet Emin Bilmez’in kayyım olarak atanmasını protesto etmek amacıyla 20

Ağustos 2019 tarihinde yürümek isteyen yurttaşlara, polis tarafından tazyikli su, cop ve göz

yaşartıcı gazla müdahalede bulunuldu. Gün boyu devam eden protesto ve müdahaleler

sırasında 38 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

20 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nizam Arzık,

şu beyanlarda bulundu: “20.08.2019 tarihinde Kozluk ilçe eş başkanımız Nuran Altan

gözaltına alınmıştır. Kendisinden haber alamadığımız için derneğinizden hukuki yardım talep

etmeyiz.”

20 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mustafa

Sönük, şu beyanlarda bulundu: “20.08.2019 tarihinde öğlen vakitlerinde kızım (Gülistan

Sönük) Kozluk’ta Gözaltına alınmıştır. Bekirhan Beldesi Belediye eş başkanıdır. Kendisinden

haber alamadığım için derneğinizden hukuki yardım talep etmekteyim.”

20 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’da kayyım protestolarını takip eden gazeteci Yelda

Özbek’in gözaltına alındığı öğrenildi.

Page 167: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

167

20 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’da kayyım protestolarına katıldığı ileri sürülerek 4

yurttaşın (Fesih Balbay, Yaşar Akboğa, Veli Eren, Berfin Can) polis tarafından gözaltına

alındığı öğrenildi.

21 Ağustos 2019 tarihinde Van’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 4 belediye

çalışanının (Tüm-Bel Sen Van Şube Eşbaşkanı Şükrü Kaçıcı, Van Büyükşehir Belediyesi

çalışanları Çimen Ümit, Cahit Duran, Veysel Engin) gözaltına alındığı öğrenildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden

alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun kayyım olarak atanmasını

protesto etmek amacıyla 21 Ağustos 2019 tarihinde belediye binası önünde toplanan, daha

sonra buradan ayrılarak Ofis Semtine doğru yürüyüşe geçen gruba, polis tarafından tazyikli su

ile müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun

baygınlık geçirdi. Müdahalede 10 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Belediye binası önünden

Sur ilçesi doğru yürüyüşe geçen bir başka gruba da, polis tarafından tazyikli su ile

müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında 5 kişi gözaltına alındı.

Urfa'da bir haftadır polis ve jandarma tarafından düzenlenen operasyonlarda gözaltına

alınanlardan 15 kişinin, 21 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edildiği ve 15 kişiden 10’unun tutuklandığı, 5 kişi ise adli kontrol

şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

22 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın Viranşehir ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen 4

ayrı ev baskınında, 3 yurttaşın gözaltına alınarak, Jandarma İlçe Komutanlığına götürüldüğü

öğrenildi.

22 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesinde sabah saatlerinde polis

tarafından düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın (Zana Çelik) darp edilerek gözaltına alındığı

öğrenildi. Baskında evin kapısı kırılarak içeri girildiği ve aile fertlerinin darp edildiği

öğrenildi. NOT: Aile bireyleri 23 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine

başvuruda bulunarak, maruz kaldıkları şiddet ve kötü muamele nedeniyle hukuki destek

talebinde bulunmuştur.

23 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde akşam saatlerinde polis

tarafından durdurulan kimlik kontrolü yapılan HDP Gençlik Meclisi üyesi Barış Koyun’un ve

hakkında arama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.

Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın görevden alınmasının ve yerine

Van Valisi Mehmet Emin Bilmez’in kayyım olarak atanmasını protesto etmek amacıyla 25

Ağustos 2019 tarihinde HDP İl binasından Maraş Caddesine doğru yürümek isteyen

yurttaşlara, polis tarafından biber gazı ile müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında 6

kişinin ( EMEP Van İl Temsilcisi Hayrettin Alan, Seyit Kılıç, Hasan Güven, Kemal Yıldırım,

Göksel Altuni, İbrahim Genç) gözaltına alındığı öğrenildi. 6 kişinin akşam saatlerinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

25 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP İl Örgütü binasında

kapı önünde oturma eylemi yapan ve partinin camlarını kıran bir kadını uyaran partili

yöneticiler Mehmet Seyit Demir, Edip Binbir, Sevim Akdağ ve Hülya Ertaş hakkında gözaltı

kararı çıkardığı öğrenildi. Karar üzerine gözaltına alınan parti yöneticilerinin, Diyarbakır

Emniyet Müdürlüğü'nde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 168: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

168

26 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’dan Mardin’e HDP Gençlik Meclisi üyesi Ümit

Akbıyık’ın kent girişinde hakkında ihbar olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı ve Mardin İl

Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

26 Ağustos 2019 tarihinde Bingöl’de sabah saatlerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, 1 yurttaşın (Zeynep Yurtsever-Yaş 50) gözaltına alındığı öğrenildi. Hakkında ihbar

olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Yurtsever’in Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nde

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

27 Ağustos 2019 tarihinde bir soruşturma kapsamında ifade vermek üzere Diyarbakır

Adliyesi’ne giden Büyükşehir Belediyesi HDP Meclis Grubu Sözcüsü Halime Bayram’ın

hakkında gözaltı kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi. 28 Ağustos 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Bayram’ın

adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

26 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’da hakkında başlatılan soruşturmaya dair bilgi almak

üzere Diyarbakır Adliyesi’ne giden DEP eski Milletvekili Selim Sadak’ın gözaltına alındığı

öğrenildi. 27 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen Sadak’ın ‘yurtdışı yasağı’ getirilerek serbest bırakıldığı öğrenildi.

27 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın Bozova ilçesine bağlı Koçhisar Mahallesi’nde

jandarma tarafından düzenlenen ev baskınında, kardeş olan 2 yurttaşın (Dilan Zencirkıran,

İpek Zencirkıran) ikisi de henüz 4 aylık olan bebekleri ile birlikte “örgüte yardım ve yataklık”

suçlamasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. 28 Ağustos 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından bebekleriyle birlikte adliyeye sevk edilen Zencirkıran kardeşlerin,

serbest bırakıldığı öğrenildi.

28 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesine bağlı kırsal mahallelerde sabah

saatlerinde jandarma tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 6 kişinin (Nuho Ceyran, Osman

Akgün, Ahmet Dağtekin, Halil Demir, Kadir Samur, Mehmet Samur) gözaltına alınarak Urfa

İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi.

28 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın Bozova ilçesinde sabah saatlerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, kardeş olan 2 yurttaşın (Osman Kılıç, Mehmet Kılıç) gözaltına

alındığı öğrenildi.

28 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Yenişehir ilçesi Lise Caddesinde

düzenlenen kayyım protestosu eylemi sonrasında 1 yurttaşın (SGDF Üyesi Sedat Türlü) polis

tarafından gözaltına alındığı ve Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

29 Ağustos 2019 tarihinde Ağrı'nın Taşlıçay ilçesinde sabah saatlerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 4 yurttaşın (Ahmet Kaya, İlhan Budak, Musa Taşdemir, Berhem

Işık) gözaltına alınarak, Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. İl Emniyet

Müdürlüğü'nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişinin "Örgüt

üyeliği" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

29 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesine sabah saatlerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 3 kişinin (HDP’li belediye meclis üyeleri Fatma Taş Ekmez ve

Suphi Koçyiğit ile parti yöneticisi Vahit Akgün) gözaltına alındığı öğrenildi.

Page 169: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

169

30 Ağustos 2019 tarihinde Antep’te HDP Antep Gençlik Meclisi üyesi Ramazan Kuas’ın,

parti il binasına gittiği sırada polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

26 Ağustos 2019 tarihinde Urfa kent merkezi ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, “örgüt üyeliği” iddiasıyla aralarında HDP yöneticilerinin de bulunduğu 16

kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 5 kişi emniyette alınan ifadelerinin ardından serbest

bırakılırken, 6 Eylül 2019 tarihinde emniyetteki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen 11 kişinin de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

3 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’da DTK Eşbaşkanlık Divanı üyesi Mekiye Güzel’in

hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında ifade vermek üzere gittiği Diyarbakır

Adliyesi’nde gözaltına alındığı öğrenildi. 4 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır Emniyet

Müdürlüğü’ne tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen ve "Örgüt üyesi

olmak" iddiasıyla alınan ifadelerinin ardından “adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağı”

konularak serbest bırakıldığı öğrenildi.

3 Eylül 2019 tarihinde Mardin’in Derik ilçesinden Mazıdağı’na giden 3 kişinin yol kontrol

noktasında gözaltına alınarak, Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

HDP’li Belediyelere kayyım atanmasını protesto etmek amacıyla 3 Eylül 2019 tarihinde

Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesi Turgut Özal Bulvarı'nda insan zinciri oluşturarak yolu

trafiğe kapatan 7 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: Lice

Belediyesi Eşbaşkanları Tarık Mercan ve Ruken Yılmaz ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi

Meclis üyeleri Sevim Çoşkun ve Şehriban Zuğurli, Leyla Karakeçi, Cezayir Çaytaş, Ceylan

Çelik. Gözaltına alınan 7 kişinin, 6 Eylül 2019 tarihinde emniyet müdürlüğünde tamamlanan

ifade işlemlerinin serbest bırakıldığı öğrenildi.

5 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 2 kişinin (Serhat Kurt, Ramazan Demir) gözaltına alındığı öğrenildi. 6 Eylül

2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edilen 2 kişinin "örgüt

üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

6 Eylül 2019 tarihinde Ağrı'nın bağlı Patnos ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 10 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 8 Eylül 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 10 kişiden 9’unun 2014’te

yürütülen dosya kapsamında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Tutuklananların isimleri şöyle: (HDP Patnos eski İlçe Başkanı Seyit Battalcan, Muğdat

Koçak, Ozan Kaya, Emrah Kaya, Nihat Keleş, Özcan Koçak, İzzet dursun ve ismi

öğrenilmeyen 2 kişi.)

10 Eylül 2019 tarihinde Van merkez ve 8 ilçesinde, polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, HDP ve DTK üyelerinin de aralarından bulunduğu 21 kişinin gözaltına alındığı

öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: HDP Van İl Eşbaşkanı Yadişen Karabulak,

HDP Özalp İlçe Eşbaşkanı Burhan Atmaca, HDP Gürpınar ilçe eşbaşakanı Bahattin Yavuz,

Nesibe Akdağ, Hasan Güven, Seyit Kılıç, Abdullah Keleş, Dilan Yıldız, Fikret Doğan, Mehmet

Sait Karabıyık, Vahyeddin Uca, İbrahim Sungur, Şefik Ummaz, Ertuğrul Korkmaz, Esra

Babur, Ahmet Karadeniz, Mehmet Rahim Pekür, İhsan Yenigün, Necmettin Acar, Mustafa

Özcan, Hamza Özkan. 14 Eylül 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 21 kişiden 6’sının (HDP Van İl Eşbaşkanı Yadişen Karabulak,

Page 170: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

170

HDP İl yöneticisi Nesibe Akdağ, Seyit Kılıç, İbrahim Sungur, Fikret Doğan, Dilan Yıldız)

“Örgüt üyeliği” ve “Örgüt propagandası” suçlamalarıyla tutuklandığı öğrenildi.

10 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Dicle ilçesi Kurşunlu ( Pirejman) köyünde

düzenlenen askeri operasyon sırasında, kahvehane ve evlerde yapılan aramaların ardından köy

sakini olduğu öğrenilen 2 kişin (Sıdıka Akkum, Hüseyin Olgaç) gözaltına alındığı öğrenildi.

13 Eylül 2019 tarihinde Dicle Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 2 kişinin “örgüte yardım yataklık” iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi.

12 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Kulp ilçesi Ağaçkorur köyü mevkiinde bir aracın

geçişi sırasında meydana gelen patlamada 3’ü köy korucusu 7 kişinin yaşamını yitirdiği ve 10

kişinin de yaralandığı öğrenildi. 13 Eylül 2019 tarihinde patlamayla ilişkili olduğu iddiasıyla

Kulp Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Fatih Taş, HDP Kulp İlçe Eşbaşkanı Abidin Karaman ile

Kulp Belediyesi Fen İşleri Müdürü Şener Aktaş’ın gözaltına alındığı öğrenildi. 16 Eylül 2019

tarihinde Kulp Belediye Eşbaşkanı Fatma Ay ile belediye başkan adaylığı reddedilen

Mehmet Emin Ay'ın da gözaltına alındığı öğrenildi. Emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından Kulp ilçe adliyesine sevk edilen 5 kişinin “suçun vasfı, soruşturmanın sürüyor

oluşu, yeni delillerin elde edilme ihtimali, kuvvetli suç şüphesi gerekçesi ve suçtan kurtulmaya

yönelik savunma yaptıkları” iddiasıyla tutuklandıkları öğrenildi. 11 Aralık 2019 tarihinde

Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, eşbaşkanlar Fatma Ay ile

Mehmet Fatih Taş ve diğer sanıklar Şener Aktaş, Emin Ay, Abidin Karaman'ın tahliyesine

karar verildiği öğrenildi.

14 Eylül 2019 tarihinde Muş'un Bulanık ilçesine bağlı Arakonak (Odunçor) köyüne

kurulmak istenen taş ocağına tepki gösteren köylülere, jandarma tarafından gerçekleşen

müdahalede 2 kişinin yaralandı ve 15 köylünün gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına

alınanların, İlçe Jandarma Karakolu’ndaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

17 Eylül 2019 tarihinde Erzurum'un Karayazı ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 7 kişinin (Karayazı Belediyesi Eşbaşkanı Melike Göksu, Serdar Göksu, Serkan

Göksu, Erol Göksu, Emel Turan, Erdal Bayram, Ferit Kaya) gözaltına alındığı öğrenildi.

Aynı gün emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişiden

6’sı serbest bırakılırken, Karayazı Belediyesi Eşbaşkanı Melike Göksu’nun, hakkında

kesinleşmiş cezası olduğu gerekçesiyle tutuklandığı öğrenildi. 31 Mart seçimlerinde Karayazı

ilçesinde yüzde 61,83 oy alan Göksu, Karayazı belediye meclis üyesiyken, "Örgüt üyesi

olmak" iddiasıyla 10 Temmuz 2017'de tutuklandı. 5 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan

Göksu, yargılandığı Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 22 Aralık 2017'de 7 yıl 6 ay

hapis cezasına çarptırıldı. Dava ardından Yargıtay'a taşındı.

17 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’da AKP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde “Anneler

barış istiyor” pankartı açarak oturma eylemi yapmak isteyen Barış Anneleri Meclisi

Üyelerinden 5’inin (Nazime Yürek, Aklime Hanas, Aysel Tufan, Sultan Aksoy ile soy ismi

öğrenilemeyen Vahide isimli anne) gözaltına alındığı öğrenildi. Diyarbakır Emniyet

Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye götürülen annelerin, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

17 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Urfa Milletvekili Nusrettin Maçin'in danışmanı

Serhat Atsız’ın polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

Page 171: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

171

23 Eylül 2019 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlar gerekçe gösterilerek 3 kişinin

(HDP Suruç İlçe Örgütü Yöneticisi Hamit Bali, Osman Fidan ve ismi öğrenilemeyen 1 kişi)

gözaltına alınarak, Urfa İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü öğrenildi.

23 Eylül 2019 tarihinde çocuklarının dağa gönderildiğini iddia ederek HDP Diyarbakır İl

Örgütü binası önünde bekleyen ailelerin tehdit edildikleri yönünde şikayeti üzerine, 68

yaşındaki Mehmet Nesih Güleç isimli yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. Diyarbakır

Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Güleç’in adli

kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

24 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Dicle ilçesi Kocaalan Mahallesi’nde jandarma

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 3 kişinin (Kocaalan Mahalle Muhtarı Mustafa Kılıç,

Mustafa Sert, Nasır Sert) gözaltına alındığı ve Dicle İlçe Jandarma Karakolu'na götürüldüğü

öğrenildi. 25 Eylül 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 3 kişinin, savcılık işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

27 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Hani ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınında, kanser hastası Ayla Seyitoğlu isimli kadının gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen baskınında, 2 kişinin

(HDP Diyarbakır il yöneticisi Şeyhmus Şenyiğit ve soyadı öğrenilemeyen Yılmaz isimli

yurttaş) gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Lice İlçe

Jandarma Komutanlığı’nda götürülen ve 30 Eylül 2019 tarihinde tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişinin “Örgüt üyesi olmak” gerekçesiyle

tutuklandığı ve Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne gönderildiği öğrenildi.

28 Eylül 2019 tarihinde Mardin'in Kızıltepe ile Derik ilçeleri arasında bulunan tarım

arazilerinde çıkan çatışmalar sırasında, sulama işçisi Eşref Çağur isimli yurttaşın Jandarma

Özel Harekat ekipleri tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. 6 Ekim 2019 tarihinde Mardin

Jandarma Komutanlığı'nda tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Çağur’un "Yardım ve yataklık yapma" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

29 Eylül 2019 tarihinde Dersim’de polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, aralarında

HDP Dersim İl Eşbaşkanları Hıdır Çiçek ile Özlem Toprak’ında bulunduğu 8 HDP’linin

gözaltına alındığı öğrenildi. Hakkında gözaltı kararı olan HDP PM üyesi Ferhat Yıldız’ın da

evinin polis tarafından baskına uğradığı öğrenildi. 30 Eylül 2019 tarihinde aracıyla seyir

halinde olan İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz’ın da polis tarafından durdurulduğu

ve yapılan kimlik kontrolünün ardından gözaltına alındığı öğrenildi. 1 Ekim 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişinin (HDP İl

Eşbaşkanları Hıdır Çiçek ve Özlem Toprak, HDP yöneticileri Yunus Aras, Belediye Meclis

üyesi Nurgül Yalay, İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz) adli kontrol şartıyla serbest

bırakıldığı öğrenildi. 2 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 4 kişinin (Cemile Ataş, Erdal Ekici, Özge Hoşoğlu, Cihan

Amaç) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

30 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Diyarbakır il yönetici Ali İhsan Karahan’ın

parti binasından çıkış yaptığı sırada, polis tarafından gözaltına alındığı ve İl Emniyet

Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.

Page 172: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

172

30 Eylül 2019 tarihinde Mardin'in Artuklu ilçesine bağlı İstasyon Mahallesi’nde sabah

saatlerinde özel hareket polisleri tarafından düzenlenen ev baskınında HPG militanı Ferhat

Şimdi'nin yakalanmamak için yaşamına son verdiği ileri sürüldü. Baskında, 4’ü çocuk 15

kişinin gözaltına alındığı ve İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Gözaltına alınan

çocuk ve kadınların serbest bırakıldığı, 5 kişinin ise gözaltında tutulmaya devam edildiği

öğrenildi.

1 Ekim 2019 tarihinde Dersim’in Mazgirt ilçesinde 3 kişinin (EMEP ilçe yöneticisi Pakize

Aydın, HDP ilçe yöneticisi Celal Aydın, Ali Nezip, Zeki Can) polis tarafından gözaltına

alındığı öğrenildi. 3 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 2 kişinin (Zeki Can, Ali Nezip İnecik) "Örgüte yardım etmek"

gerekçesiyle tutuklandığı öğrenildi.

1 Ekim 2019 tarihinde Bingöl merkez ile Karlıova ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 11 kişinin "örgüte yardım etmek" iddiasıyla gözaltına alınarak Bingöl İl

Emniyet Müdürlüğü Tem Şubesi’ne götürüldüğü öğrenildi. 2 Ekim 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 11 kişinin "yurt dışına çıkma

yasağı" ve "haftanın bir günü imza atma" tedbiriyle serbest bırakıldığı öğrenildi.

3 Ekim 2019 tarihinde Dersim’de HDP PM üyesi Ferhat Yıldız’ın kent girişindeki kontrol

noktasında gözaltına alındığı öğrenildi.

3 Ekim 2019 tarihinde Urfa'nın Siverek ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 1 yurttaşın (Cengiz Sarıçiçek)

gözaltına alındığı öğrenildi. Baskın esnasında, kardeşlerinin gözaltına alınmasına itiraz eden

ağabeyleri Mahmut ile Cihan Sarıçiçek'in jandarma tarafından darp edildikleri ve vücutlarında

morluklar oluştuğu öğrenildi.

4 Ekim 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, düğünlerde Kürtçe şarkı seslendiren 7 kişinin (Ahmet Sar, Memduh Sar, Aslan

Akmış, Ünal Ayneli ile soy isimleri öğrenilemeyen Kerim, Kenan, Doğan isimli yurttaşlar)

gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Ekim 2019 tarihinde emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye

sevk edilen 7 kişinin, "Örgüt propagandası yapmak" iddiası ile tutuklandığı öğrenildi.

5 Ekim 2019 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçe Belediyesi tarafından 5-6 Ekim tarihleri

arasında gerçekleştirilecek olan ‘Mem û Zîn Gençlik Kültür ve Sanat Festivali’ne katılmak

üzere çeşitli kentlerden gelen 21 genç yurttaşın kent otogarında gözaltına alınarak İlçe

Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye götürüldükleri öğrenildi.

5 Ekim 2019 tarihinde Şırnak merkez ve Uludere ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 8 kişinin "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" suçlamasının

gözaltına alındığı öğrenildi. 8 Ekim 2019 tarihinde emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye

sevk edilen 8 kişinin savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

5 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ve Yenişehir ilçelerinde, görevden alınan

HDP’li belediye başkanlarının iadesi için imza kampanyası çalışması yapan 12 HDP’linin

gözaltına alındığı ve 6 Ekim 2019 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 173: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

173

5 Ekim 2019 tarihinde Van’ın Edremit ilçesinde HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç’ın

durdurulan aracında bulunan 3 HDP PM Üyesinin (Kadriye Özgüç, Yunus Durdu, Rojhat

Yaşari) polis tarafından gözaltına alındığı ve 6 Ekim 2019 tarihinde emniyetteki işlemlerin

ardından serbest bırakıldıkları öğrenildi.

6 Ekim 2019 tarihinde Urfa'nın Suruç ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınında

1 kişinin (Suruç Belediye Meclis üyesi Ahmet Örçin) gözaltına alındığı öğrenildi.

6 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’de polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın

(Abdullah Kaya) “Örgüte yardım ve yataklık ettiği” gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.

6 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, HDP Kayapınar İlçe Örgütü Eşbaşkanı Kadri Akkaya’nın da

aralarında bulunduğu 16 kişinin, sosyal medya hesaplarında yapmış olduğu paylaşımlar

gerekçe gösterilerek gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır Emniyet

Müdürlüğü’nde tutulan 16 kişinin, ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

7 Ekim 2019 tarihinde Dersim’de polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 9 kişinin

(HDP eski İl Eşbaşkanı Murat Polat, HDP yöneticileri Balaban Turgut, Cemal Güngörmüş,

DBP eski yöneticisi Celal Aydın, İl Genel Meclis üyesi Mehmet Ali Yazır, SMF yöneticisi

Mustafa Ataç, Özcan Ateş, Feride Kıt, Berivan Kıt Güngörmüş) gözaltına alındığı öğrenildi.

7 Ekim 2019 tarihinde HDP Grup toplantısına katılmak amacıyla Diyarbakır’dan Ankara’ya

gitmek üzere yola çıkan Barış Anneleri Meclisi Üyelerinin Urfa'nın Birecik ilçesinde polis

tarafından durdurulduğu ve Barış Annesi Nazife Yiğit’in gözaltına alındığı öğrenildi.

10 Ekim 2019 tarihinde Urfa kent merkezi ve ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 54 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 20 Ekim 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 54 kişiden 24’ü serbest

bırakılırken, 30 kişinin ise “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutukladığı öğrenildi.

9 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da görevden alınan HDP’li belediye başkanlarının iadesi

için imza kampanyası çalışması yapan 4 HDP’linin (Mehmet Zeki Bağcık, Nihal Yanık,

Semiha Demir, Halis Altın) gözaltına alındığı ve İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

10-11 Ekim 2019 tarihlerinde Mardin merkez ile ilçelerinde polis tarafından düzenlenen eş

zamanlı ev baskınlarında 23 HDP’linin gözaltına alınarak Mardin İl Emniyet Müdürlüğü’ne

götürüldüğü öğrenildi. 21 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 19 kişiden HDP İl yöneticisi Abidin Unay “Örgüt üyesi olmak”

iddiası ile tutuklanırken, 18 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. 22

Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

4 kişiden 2’sinin (HDP Gençlik Meclisi üyeleri Hatice Büşra Kuyun ve Hamza Ağırman)

"örgütü üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı talimatıyla HDP’li belediyelere atanan kayyumlara karşı Diyarbakır’da

başlatılan ve Lise Caddesi’nde 53 gündür süren Demokrasi Nöbeti eylemlerinin, 10 Ekim

2019 tarihinde Valilik kararıyla yasaklandığını öğrenildi. Bunun üzerine açıklama yapmak

üzere HDP Diyarbakır İl Binası önüne gelen kitleye polis tarafından tazyikli su ve coplarla

müdahalede bulunuldu. Müdahalede 26 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan

Page 174: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

174

26 kişinin isimleri şöyle: HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, ESP Genel Başkan

Yardımcısı Beycan Taşkıran, Lice Belediye Eşbaşkanı Ruken Yılmaz, Kocaköy Belediye

Eşbaşkanı Kasım Pervane, HDP İl Eşbaşkan yardımcısı M. Sayit Demir, HDP Bağlar İlçe

Eşbaşkanı Fatma Kavmaz, HDP’li Belediye Meclis üyeleri Ceylan Aslan ve Nevriye Çur,

HDP İl Yönetici Halef Caruş, HDP PM üyesi Şahin Tanrıkulu, HDP Ergani İlçe Eşbaşkanı

Zülküf Birgül, HDP Hani ilçe Yönetici İbrahim Kaya, HDP ilçe yöneticisi Tahsin Donat,

HDP üyeleri A. Bahri Bavlat, Emine Kaya, Zeki Kanay, Mahmut Azarak, Yunus Özdemir,

Muhammed Erkis, Hüseyin Aytekin, Yusuf Andan, Yusuf Ziya Yavuz, Arzu Kızılkaya, Şirin

Aslan. 12 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye

sevk edilen 26 kişiden 25’i yurtdışı yasağı ve adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest

bırakılırken, 1 kişiye (HDP Bağlar İlçe Eşbaşkanı Fatma Kavmaz ve HDP PM üyesi Şahin

Tanrıverdi) "örgüt propagandası yapmak" gerekçesiyle ev hapsi verildiği öğrenildi.

10 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da Jinnews Muhabiri Beritan Canözer’in evine, sosyal

medya paylaşımları gerekçe gösterilerek polis tarafından baskın düzenlendiği öğrenildi.

Canözer'in bulunmadığı evde arama yapan polislerin, bazı dergi, fotoğraf ve gazetelere el

koydu öğrenildi.

11 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil ilçesi Belediye Eşbaşkanları Gülşen Özer ve

Orhan Ayaz’ın polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Sosyal medya paylaşımları

gerekçe gösterilerek belediye binasında gözaltına alınan eşbaşkanların, sevk edildikleri

adliyede savcılık ifadesi ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

11 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında,

Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) MYK Üyesi Vahit Aba’nın, gözaltına alınarak İl Emniyet

Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi. 12 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Aba’ya “Örgüt propagandası yapmak”

suçlamasıyla ev hapsi verildiği öğrenildi.

11 Ekim 2019 tarihinde Bingöl’de polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, sosyal

medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 10 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 15 Ekim

2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 10

kişiden 3’ünün (Serhat Atsız, Niyazi Azak, Muhittin Sav) “Örgüt propagandası” yaptıkları

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

12 Ekim 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, sosyal medyada paylaşımları gerekçe gösterilerek 5 yurttaşın gözaltına alındığı

öğrenildi. 5 kişinin 14 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

12 Ekim 2019 tarihinde Urfa’nın Akçakale ilçesinde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik

başlatılan operasyonu takip eden Dubai merkezli Al Arabiya televizyonu muhabiri Zidan

Zanklo’nun gözaltına alındığı öğrenildi.

13 Ekim 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde polis tarafından düzenlenen

ev baskınlarında, 3 kişinin (Silopi Belediye Meclis üyesi Fehime Saruhan ile 70'li yaşlarda

oldukları öğrenilen Hacı ve İbrahim kardeşler) gözaltına alındığı öğrenildi. 14 Ekim 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişiden

1’inin (Belediye Meclis üyesi Fehime Saruhan) "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi.

Page 175: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

175

14 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 1’i

çocuk 9 kişinin (HDP MYK üyesi Hülya Ertaş, Mazlum Kardaş, Berivan Abiş, Mahmut Usal,

Mehmet Asala, Murat Okçu, Muhsin Acar, Barış Savur, C.A.Y.-Yaş 17) gözaltına alındığı

öğrenildi. Aynı gün emniyette tamamlanan işlemlerin ardından “Örgüt propagandası yapmak”

suçlamasıyla adliyeye sevk edilen 9 kişiden 4’ünün (Berivan Abiş, Mahmut Usal, Mehmet

Asala, Murat Okçu) yurt dışı yasağı ve adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldığı öğrenildi. 16

Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 3

kişiden 1’inin (C.A.Y.-Yaş 17) "örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

14 Ekim 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde, HDP Cizre İlçe Örgütü tarafından Kuzey

ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılan istenen basın açıklamasına

polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği ve dışarı çıkıp

açıklama yapmak isteyen gruba darp edilerek müdahalede bulunduğu öğrenildi. Müdahale

sırasında 3 kişinin (HDP Şırnak İl Eş Başkanı Zeynep Unat, HDP PM Üyesi Nurettin Turgut,

HDP Şırnak Milletvekili Nural İmir’in danışmanı Emin Küni) gözaltına alındığı öğrenildi. 3

kişinin, emniyette tamamlanan işlemlerin ardından sevk edildikleri adliyede serbest

bırakıldığı öğrenildi.

14 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 4 yurttaşın (öğretmenler S.İ. ve H.B. ile esnaflar M.A. ve F.A.) gözaltına

alınarak, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. 16 Ekim 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişinin "adli kontrol

uygulanması" ve "yurtdışı çıkış yasağı" konularak serbest bırakıldığı öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Hakkari ve Yüksekova ilçelerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, Hakkari Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman ile Yükeskova Belediyesi

Eşbaşkanları Remziye Yaşar ve İrfan Sarı’nın gözaltına alındığı öğrenildi. 17 Ekim 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Eş

başkanların (Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Cihan Karaman, Yüksekova Belediyesi

Eşbaşkanları Remziye Yaşar ve İrfan Sarı) "örgüt üyeliği" ve “örgüt propagandası" iddiasıyla

tutuklandığı öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin İlçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, Belediye Eşbaşkanı Semire Nergiz ve Ferhat Kut'un gözaltına alındığı

öğrenildi. Nusaybin Belediye Meclis üyesi Mehmet Emin Alkan’ın da polis tarafından

gözaltına alındığı öğrenildi. 17 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen Eşbaşkanların (Nusaybin Belediye Eşbaşkanları Semire Nergiz

ve Ferhat Kut) "örgüt üyesi olmak" iddiası ile tutuklandığı öğrenildi. Belediye Meclis Üyesi

Mehmet Emin Alkan’ın ise savcılık işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Van’ın Erciş ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, İlçe Belediyesi Eşbaşkanların da aralarında bulunduğu 8 kişinin (İlçe

Belediyesi Eşbaşkanların Yıldız Çetin ve Bayram Çiçek, Meclis üyesi Erhan Akbaş, İlçe

Eşbaşkanları Hicran Kandemir ve Şakir Asıl, Baran Karaca) gözaltına alındığı öğrenildi. 22

Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Erciş Belediye Eşbaşkanı Yıldız Çetin “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken, diğer

Eşbaşkan Bayram Çiçek’in ise “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 176: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

176

15 Ekim 2019 tarihinde Malatya'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 3 kişinin

(EMEP İl Başkanı Kemal Gültekin, EMEP il yöneticisi Beyhan Bali, HDP Akçadağ ilçe

Eşbaşkanı Sezgin Yaylagül) gözaltına alındığı öğrenildi.

16 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınında,

Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek’in gözaltına alındığı

öğrenildi. Kuzey ve Doğru Suriye’ye yönelik sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek

gözaltına alındığı belirtilen Çiftyürek’in 75 yaşında ve sağlık sorunları bulunduğu öğrenildi.

17 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen Çiftyürek’in adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

16 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınında, 1 yurttaşın (Çimen Ülker) sosyal medya paylaşımları gerekçe

gösterilerek gözaltına alındığı öğrenildi. 17 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından “Örgüt propagandası” iddiasıyla adliyeye sevk edilen Ülker’in “yurt dışı

yasağı” şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

16 Ekim 2019 tarihinde Erzincan’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, HDP

eski İl Eşbaşkanı Ayhan Pakan’ın gözaltına alınarak, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü

öğrenildi.

18 Ekim 2019 tarihinde Van’da HDP 7'nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yapılmak istenen

yürüyüşe polis tarafından müdahale edildiği ve 7 HDP’linin (HDP PM Üyesi Yunus Durdu,

parti yöneticileri Kerem Kaçmaz, Neslihan Şedal ve ismi öğrenilemeyen 4 kişi) gözaltına

alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan 7 kişi hakkında, 2911 sayılı “Toplantı ve gösteri yürüyüşü

kanununa muhalefet etmek” gerekçesiyle işlem yapıldığı ve daha serbest bırakıldıkları

öğrenildi.

18 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da sabah saatlerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında 5 kişinin (Satiye Ok, Helin Yağmur Uci, Sedat Türlü, Osman Demir, Barış

Erişen) darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

18 Ekim 2019 tarihinde Urfa'nın Birecik ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, HDP Birecik İlçe Eşbaşkanı Ömer Karadağ’ın gözaltına alındığı öğrenildi. Sosyal

medya hesabından yapılan paylaşımlar gerekçe gösterilerek “Örgüt Propagandası” yapmak

iddiasıyla gözaltına alınan Karadağ’ın, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

sevk edildiği adliyede adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığı öğrenildi.

19 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da aktivist Nurcan Baysal’ın evine, sosyal medya

paylaşımları gerekçe gösterilerek polis tarafından baskın düzenlendiği öğrenildi. Yurt dışında

bulunan Baysal’ın evine düzenlenen baskında, evde arama yapıldığı belirtildi.

21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen

bir soruşturma kapsamında İçişleri Bakanlığı kararıyla görevinden uzaklaştırılan ve yerine

kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Kayapınar

Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz ve Kocaköy

Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer’in polis ve jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarıyla gözaltına alındığı öğrenildi. Soruşturma kapsamında Kocaköy Belediyesi

Muhasebe Birimi Sorumlusu Mehmet Burhan ve İmar İşleri'nden sorumlu Hamdullah

Aras’ında gözaltına alındığı öğrenildi. 22 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

Page 177: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

177

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Selçuk

Mızraklı, Kayapınar Belediye Başkanı Keziban Yılmaz ve Kocaköy Belediye Başkanı Rojda

Nazlıer’in "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlamalarıyla

tutuklandıkları, ve Bismil Belediye Eşbaşkanı Orhan Ayaz'ın ise adli kontrol tedbiriyle serbest

bırakıldığı öğrenildi.

21 Ekim 2019 tarihinde Mardin'in Derik ilçesi kırsalında operasyona çıkan askerler ile

HPG militanları arasında çıkan çatışmada, 1 askerin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Çıkan

çatışmanın ardından Mardin Valiliği tarafından, Derik ilçesine kırsalında bulunan 4 mahallede

(Çataltepe /Erbate, Adak/Simaqî, Doğancı/Bizdoxan, Develi/(Kotê) ikinci bir emre kadar

sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Yasak kapsamında bulunan Çataltepe

mahallesinde askerler tarafından düzenlenen ev baskınlarında 12 yurttaşın (Yusuf Temel ve

oğlu Şeyhmus Temel, Abdurrahman Temel, İbrahim Temel, Mahmut Temel, Seyit Savcı,

Bedirhan Savcı, Enver Demli, M. Nezir Demli, Tahir Adal, Mehmet Bilgen ve Mehmet Sıddık

Aksak) darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Yasağın, aynı gün sona erdiği duyuruldu.

30 Ekim 2019 tarihinde İl Jandarma Komutanlığı'nda tamamlanan ifade işlemlerinin ardınadn

adliyeye sevk edilen 12 kişiden 1’inin (Yusuf Temel-Yaş 70) "örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla

tutuklandığı ve 11 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

22 Ekim 2019 tarihinde Bitlis’in Tatvan ilçesinde sabah saatlerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, Tatvan Belediyesi’nin 4 HDP’linin (Ahmet Barut, Suat

Karahan, Lezgin Bingöl, Halit Ağar) "Örgüt propagandası" iddiasıyla gözaltına alındığı

öğrenildi. 24 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 4 HDP’linin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

22 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Mazıdağı ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, HDP’li Mazıdağı İlçe Eşbaşkanı Mesut Ürün’ün gözaltına alındığı öğrenildi.

Ürün’ün emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Ekim 2019 tarihinde Malatya'nın Hekimhan ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen

ev baskınında, 2 HDP’linin (HDP İlçe Eşbaşkanı Muharrem Özbey, HDP Arguvan İlçe üyesi

Aziz Polat) sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar gerekçe gösterilerek, "Örgüt

propagandası yapmak" iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. 24 Ekim 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 HDP’liden

Özbey’in adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, Polat’ın ise tutuklandığı öğrenildi.

23 Ekim 2019 tarihinde Muş’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınında, 3 HDP’linin

(HDP İl Eşbaşkanı Murat Balkaya ile HDP Gençlik Meclisi üyesi Nafiye Bal, Üniversite

öğrencisi Şeyma Orhan) gözaltına alındığı öğrenildi. 25 Ekim 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişiden 2’sinin (Murat Balkaya

ve Nafiye Bal) "Örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. Diğer 1 kişinin ise adli

kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

24 Ekim 2019 tarihinde Batman’da HDP PM Üyesi Reber Varhan’ın sosyal medya

paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındığı öğrenildi. 26 Ekim 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Varhan’ın adli kontrol

şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Page 178: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

178

28 Ekim 2019 tarihinde Şırnak kent merkezinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3 yurttaşın (Abdulselam Baysal, Zahide Barınç, Elmas Külter) gözaltına

alındığı öğrenildi.

29 Ekim 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Zırığ'ın hakkındaki

soruşturmalar gerekçe gösterilerek İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alındığı ve yerine

ilçe kaymakamı Davut Sinanoğlu’nun kayyım olarak atandığı öğrenildi. Kararı protesto etmek

amacıyla HDP İlçe Örgütü binası önünde toplanan kitleye polis tarafından gaz bombalarıyla

müdahalede bulunulduğu ve 4 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 30 Ekim 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 yurttaşın serbest

bırakıldığı öğrenildi.

Diyarbakır’ın Silvan ve Hani ilçeleri sınırında kalan dağlık ve kırsal bölgelerde, 26 Ekim

günü özel birliklerin katılımıyla askeri operasyon başlatıldı. Bölgedeki mahalle ve mezralarda

bulunan düzenlenen ev baskınlarında 5 kişinin (M.G., Y.Z., S.M., M.T., M.Y.) gözaltına

alınarak, İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldüğü öğrenildi.

31 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesi Karahasan Mahallesi’ne bağlı mezrada

düzenlenen askeri operasyon sırasında, 2 yurttaşın (Ahmet Erdak, Mehmet Erdak) gözaltına

alındığı öğrenildi. Lice Jandarma Karakolu'na götürülen yurttaşların, emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede serbest bırakıldıkları öğrenildi.

1 Kasım 2019 tarihinde Van merkez ve ilçeleri Tuşba, İpekyolu ve Edremit'te sabah

saatlerinde polis tarafından düzenlenen eş zamanlı ev baskınlarında, aralarından Saray

Belediyesi Eşbaşkanı Caziye Duman’ın da bulunduğu 15 kadın siyasetçinin gözaltına alındığı

öğrenildi. 4 Kasım 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliye

sevk edilen 15 kadından 2’sinin (Kebire Budakbeyoğlu Karakaray, Mukaddes Karakoç)

"Örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandığı ve diğer 13 kadının ise adli kontrol şartıyla serbest

bırakıldığı öğrenildi.

1 Kasım 2019 tarihinde Kars'ın Kağızman ve Digor ilçelerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınında, Digor ilçesine bağlı Dağpınar Beldesi belediyesi başkanlığını

kazanan ancak KHK’lı olduğu gerekçesiyle mazbatası verilmeyen Abubekir Erkmen,

Kağızman Belediyesi eski Başkanı Mehmet Alkan’ın da aralarında bulunduğu 9 kişinin

gözaltına alındığı öğrenildi. 8 Kasım 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliye sevk edilen 9 kişiden 2’sinin (Selahattin Deniz, Mühittin Sayın) tutuklandığı

ve diğer 7 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

2 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 3 kişinin gözaltına alındığı (Hani

Belediye Meclis Üyesi Gülistan Atag, HDP'li eski belediye meclis üyeleri A.T. ve E.A.)

gözaltına alındığı öğrenildi. 3 Aralık 2019 tarihinde İlçe Jandarma Karakolu'nda tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişiden 1’nin (Gülistan Atag) "Örgüt üyesi

olmak" iddiasıyla tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

öğrenildi.

3 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Bağlar İlçesine polis tarafından düzenlenen

ev baskınında, 3 yurttaşın (Bağlar Belediyesi Meclis üyesi Yusuf Ziya Yavuz, Leyla Akgül,

Hatun Yıldız) gözaltına alındığı öğrenildi. 3 Aralık 2019 tarihinde emniyet ifadelerinin

tamamlanması ardından adliyeye sevk edilen 3 kişiden 2’sinin (Yusuf Ziya Yavuz, Leyla

Page 179: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

179

Akgül) "görevi yaptırmamak için direnme" ve "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç

işlemek" suçlarıyla tutuklandığı, diğer 1 kişinin ise serbest bırakıldığı öğrenildi.

7 Kasım 2019 tarihinde Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi merkezi ve bağlı köylerde düzenlenen

ev baskınlarında, aralarından HDP İlçe Eşbaşkanı Şaban Cin’in de bulunduğu 20 kişinin

gözaltına alındığı öğrenildi. 2015 yılında kentte yapılan bir cenaze törenine katıldıklarına

ilişkin soruların yöneltildiği gözaltındaki 20 kişinin, jandarma karakolda tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

8 Kasım 2019 tarihinde Van'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, İpekyolu

Belediyesi Eşbaşkanları Azim Yacan ve Şehsade Kurt’un gözaltına alındığı öğrenildi. 11

Kasım 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Yacan ve Kurt’un "Örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" iddialarıyla tutuklandığı öğrenildi.

8 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’da sabah saatlerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 7 kişinin (HDP İl Yöneticisi Mehmet Yalçın, Yenişehir Belediyesi Meclis Üyesi

Alaattin Zuğurli, Kayapınar Belediyesi Meclis üyeleri Hikmet Altuğ ve Songül Dağ Kapancı,

Ergani Belediyesi Meclis Üyesi Sevican Yaşar, Kenan Canpolat Aysel Tufan) gözaltına

alındığı öğrenildi. Aynı gün emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen 7 kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi.

8 Kasım 2019 tarihinde Ağrı'da bir kafede oturan HDP Gençlik Meclisi üyesi Nurullah

Özgün isimli yurttaşın, polisin GBT sorgulaması sonrasında "İfaden var" denilerek gözaltına

alındığı öğrenildi.

9 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’da sabah saatlerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 4 kişinin (Sur Belediyesi Meclis üyesi Halime Akyol, Bağlar Belediyesi Meclis

üyesi Hividar Bozkuş, Sipan Tosun, Zeki Arşimet) gözaltına alındığı öğrenildi. 11 Kasım 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişiden

2’sinin (Hilmi Akyol ve Hividar Bozkuş) "polise mukavemet etmek" iddiasıyla tutuklandığı,

diğerlerinin ise adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldığı öğrenildi.

11 Kasım 2019 tarihinde Antep’in merkez Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde polis

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, aralarında İHD Antep Şube Başkanı Ahmet Hartavi,

HDP ve DBP’li yöneticilerinde bulunduğu 54 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 24 Kasım

2019 tarihinde Antep Valiliği tarafından yapılan şöyle denildi: “Cumhuriyet Başsavcılığı

koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğümüz tarafından

PKK/KCK-TM örgütlenmesine yönelik, operasyon gerçekleştirilmiştir. Yapılan operasyonda

cezaevi iç-dış koordinasyonu yapılanması, kadın alan yapılanması, mali ve ekonomik alan

yapılanması, ideolojik alan yapılanması ve örgütün gençliğin faaliyetleri ile ilgili istismar

yapılanması içerisinde eylem ve faaliyetlerde bulundukları uzun süreli yapılan teknik

çalışmalar sonucunda tespit edilmiştir. HDP ve DBP İl eş başkanlarının aralarında

bulunduğu toplam (57) şüpheli şahsın yakalanmasına yönelik Gaziantep merkezli (8) ilde

14.11.2019 günü eş zamanlı olarak operasyon yapılmış, (54) şüpheli yakalanmıştır. Adli

makamlara sevk edilen şüphelilerden (29) şahsa adlı kontrol kararı verilmiş olup, aralarında

HDP ve DBP il/ilçe eş başkanlarının bulunduğu toplam (25) şahıs ise tutuklanmıştır.” 30

Kasım 2019 tarihinde Antep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltına alınan 10 kişinin

adli kontrol şartı ile serbest bırakılmalarına itiraz edildi. Yapılan itirazın kabul edilmesi

üzerine yeniden gözaltına alınan 10 kişinin (HDP Antep İl Örgütü Eşbaşkanı Sultan Bayındır,

İl Örgütü Yöneticisi Mustafa Tunç, PM Üyesi Ömer Faruk Koç ile Şefik Sondu, Durri

Page 180: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

180

Kaygusuz, Fadile Dikici, Cumali Taşçı, Ramazan Kuas, Azime Bali, Müslüm Özkan)

çıkarıldıkları mahkemece tutuklandığı öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’da sabah saatlerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Lice Belediyesi Meclis üyesi Şehriban

Zuğurli’nin gözaltına alındığı öğrenildi. 14 Kasım 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Zuğurli’nin "Polise mukavemet", “Örgüte

yardım etmek" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlamalarıyla tutuklandığı öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Batman’da HDP Kadın Meclisi üyeleri tarafından, 25 Kasım

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında kadın

cinayetlerine dikkat çekmek için Sanat Sokağı'nda yapılmak istenen basın açıklaması izin

verilmediği öğrenildi. Bunun üzerine parti binasına doğru yürüyen kadınları polis tarafından

müdahalede bulunuldu ve 10 kadının gözaltına alındığı öğrenildi.

14 Kasım 2019 tarihinde Maraş’ın Elbistan ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında 8 kişinin (HDP Elbistan İlçe Örgütü yöneticileri Ali Kısa, Elif Kısa, Halil

Hoşoğlu, Bekir Kara, Hatun Bark, İbrahim Mayır, Dilek Bekir, Mehmet Dilekçi) gözaltına

alındığı öğrenildi.

Hakkında yürütülen bir soruşturma nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca

ifadesine başvurulmak üzere Diyarbakır Adliyesi’ne çağrılan Diyarbakır merkez Kayapınar

İlçe Belediyesi Meclis Üyesi Emel Arslan’ın 14 Kasım 2019 tarihinde gittiği adliyede,

"Polise mukavemet" ve "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlamalarıyla

tutuklandığı öğrenildi.

15 Kasım 2019 tarihinde Mardin’de polis tarafından düzenlenen ev baskınları sonucunda,

Savur Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Öncü, Mazıdağı Belediyesi Eşbaşkanı Nalan Özaydın ve

Derik Belediyesi Eşbaşkanı Mülkiye Esmez’in gözaltına alındığı öğrenildi. Eşbaşkanların

yanı sıra Derik Belediyesi çalışanları Müslime Özbahçeci, Hediye Güneş, Burhan Temel ve

Feyzullah Erol'un da gözaltına alındıkları öğrenildi. 26 Kasım 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen belediyelerin eşbaşkanlarının

(Gülistan Öncü, Nalan Özaydın, Mülkiye Esmez) TCK 314/2 maddesince “Örgüt üyeliği”

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. Derik Belediyesi çalışanı 4 kişinin ise adli kontrol şartıyla

serbest bırakıldığı öğrenildi.

15 Kasım 2019 tarihinde Urfa’nın Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik’in sabah

saatlerinde polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. 20 Kasım 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Çevik’in “örgüt üyesi olmak" ve

"örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla tutuklandığı öğrenildi.

15 Kasım 2019 tarihinde Mardin’de Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ömer Akın’ın

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hakkında başlatılan bir soruşturma kapsamında polis

tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Akın’ın savcılık ifadesi ardından serbest bırakıldığı

öğrenildi.

15 Kasım 2019 tarihinde Mardin’in Dargeçit ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 10 kişinin (Mustafa Aslan, Halil Bozkurt, Celal Doğan, Yusuf Akın, Fasiha

Kar, Mahmut Kaya, Hüsamettin Kaya, Bedri Günbey, Lokman Kaya, Mehmet Siddik)

gözaltına alındığı öğrenildi. 21 Kasım 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

Page 181: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

181

işlemlerinin ardından adliye sevk edilen 10 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde HDP Urfa İl Örgütü, Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik'in

gözaltına alınmasının ardından yerine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla partinin

ilçe binasından belediye binasına doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Aralarında HDP Milletvekili,

partililer ve yurttaşların bulunduğu gruba, polis bir süre sonra müdahalede bulundu.

Müdahalede sırasında 5 HDP’linin (HDP İl Eşbaşkanları Emine Çetiner ve Mikail Gözek,

Belediye Meclis üyesi Fatma Taş Ekmez, Suruç Belediye Başkan Yardımcısı Nahide Kılıç, İl

Örgütü yöneticisi Ferit Tamga) darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına

alınanların, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

19 Kasım 2019 tarihinde HDP Urfa il yöneticisi Hidayet Düğer’in “Örgüt üyesi olmak”

iddiasıyla hakkında açılan davada verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından

onanması üzerine, partinin il binasından çıktığı sırada gözaltın alındığı öğrenildi. Cezasının

yaklaşık 3 yılını tutukluluk süresinde dolduran Düğer’in kalan cezanın infazı için getirildiği

Urfa Adliyesi’nde tutuklandığı öğrenildi.

19 Kasım 2019 tarihinde Ağrı kent merkezinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 3 kişinin (HDP eski İl Eşbaşkanı Naile Barış, Belediye meclis üyesi Ceren

Barış, HDP üyesi Hamit Taşdemir) gözaltına alındığı öğrenildi.

22 Kasım 2019 tarihinde Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Ulucanalar köyüne sabah

saatlerinde jandarma tarafından düzenlenen baskında, 8 kişinin (Tufan Yılmaz, Sedi Yılmaz,

Nimet yılmaz, Gıyasettin Sönmez, Mahfuz Sönmez, Şemsettin Bülbül, Abdülkerim Bülbül,

Salih Kartal) gözaltına alındığı öğrenildi. İlçe Jandarma Komutanlığı’nda tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından geç saatlerde adliyeye sevk edilen 8 kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Merkez Kayapınar ilçesinde polis tarafından

sabah saatlerinde düzenlenen ev baskınında, 1 kişinin (Fekrat Kurt) gözaltına alındığı

öğrenildi.

23 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bulunan bir kafeye polis

tarafından baskında, 1 yurttaşın (İbrahim Ay) tekme, tokat ve silah dipçikleriyle darp edilerek

gözaltına alındığı öğrenildi.

26 Kasım 2019 tarihinde Van'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 20 genç

yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 29 Kasım 2019 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü'nde

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 20 kişiden 5’inin (İzzet Işık,

Nihat Işık, Hazar Dayan, Harun Boğa, Ferhat Arslanboğa) “Örgüt propagandası yapmak” ve

“örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest

bırakıldığı öğrenildi.

26 Kasım 2019 tarihinde Ağrı’ın Taşlıçay ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında 6 kişi gözaltına alındığı ve 6 kişiden HDP eski ilçe eşbaşkanı Erdal Aslan’ın

tutuklandığı öğrenildi.

26 Kasım 2019 tarihinde Muş’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 2 HDP’linin

gözaltına alındığı öğrenildi. 27 Kasım 2019 tarihinde Muş İl Emniyet Müdürlüğü’nde

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişinden 1’inin ((HDP Muş

Page 182: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

182

eski İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Altay) "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla

tutuklandığı, diğer kişinin ise (HDP Muş Merkez İlçe yöneticisi Cuma Çakır) adli kontrol şartı

ile serbest bırakıldığı öğrenildi.

27 Kasım 2019 tarihinde Muş’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 1 kişinin

(DBP'li eski İl Genel Meclisi Üyesi Ümit Sakık) gözaltına alındığı ve 28 Kasım 2019

tarihinde Muş İl Emniyet Müdürlüğü’nde tamamlanan ifade işlemlerinin sevk edildiği

adliyede "Örgüt propagandası yapmak" ve "Örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

28 Kasım 2019 tarihinde Muş havaalanında, Muş Belediyesi'nin HDP'li Meclis Üyesi Faruk

Demir’in gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Kasım 2019 tarihinde Ağrı merkez, Doğubayazıt, Tutak ve Taşlıçay ilçelerinde polis

tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 11 HDP’linin gözaltına alındığı öğrenildi. 28 Kasım

2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 11

kişiden 5’inin “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandığı, 6 kişinin ise adli kontrol şartı ile serbest

bırakıldığı öğrenildi. Tutuklananların isimleri şöyle: HDP il yöneticileri Kazım Aslan ve Celal

Kürkçü, HDP Doğubayazıt ilçe yöneticisi Faruk Sevkan, Taçlıçay eski ilçe Eşbaşkanı Elif

Aslan, Tutak ilçesinde HDP eski İl Encümeni İrfan Aslan.

27 Kasım 2019 tarihinde Urfa'nın Viranşehir ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, 1 yurttaşın (İrfan Erdem) sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ve

"örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi.

27 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 12

kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: DBP Eş Genel

Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Tunç, Kayapınar Belediyesi Meclis Üyesi Songül Dağ

Kapancı, DBP eski il Eşbaşkanı Zeki Baran, Bismil Belediyesi Meclis Üyesi Rıdvan Ezer,

Abdulfettah Çiçek, Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Eşbaşkanı Hatice Efe, DBP Bağlar

ilçe yöneticisi Tahir Gül ve isimleri öğrenilemeyen 5 kişi. 28 Kasım 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 12 kişiden 4’ünün savcılık

tarafından, 8 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. 12 kişinin parti ve

sendikal çalışmalar gerekçe gösterilerek gözaltına alındıkları öğrenildi.

27 Kasım 2019 tarihinde Adıyaman’ın Kahta ilçesinde KHK ile kapatılan DİHA Muhabiri

Hacı Yusuf Topaloğlu’nun hakkında açılan bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı

öğrenildi. 5 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye

sevk edilen Topaloğlu’nun "gizli tanık" beyanıyla ve "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla

tutuklandığı öğrenildi.

27 Kasım 2019 tarihinde Siirt’te polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 11 yurttaşın

gözaltına alındığı öğrenildi. 1 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 11 yurttaşın, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldığı

öğrenildi.

27 Kasım 2019 tarihinde Batman’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, DTK,

HDP ve DBP yönetici ve üyelerinin de bulunduğu 30 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 2

Aralık 2019 tarihinde gözaltında bulunan 30 kişiden 10 kişinin emniyet ifadelerinin

tamamlanması ardından adliyeye sevk edildiği, 10 kişiden 7’sinin (Ayşe Adlığ Acar, Elif

Koyuncu, Halime Çetinkaya, Mehmet Emin Özek, Mehmet Yaşar, Mehmet Yıldırım, Serdar

Page 183: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

183

Öztekin) "örgüt üyesi olmamak ile birlikte örgüt adına suç işleme" iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi. 3 Aralık 2019 tarihinde emniyet ifadelerinin tamamlanması ardından adliyeye sevk

edilen 7 kişiden 5’inin (HDP eski İl Eşbaşkanı Fatma Kapalıgöz, Seyithan Tatar, Veysi

Aslan, Sadrettin Yılmaz, DBP Merkez ilçe Eşbaşkanı Mehmet Salih Turmuş) "örgüt üyesi"

olmak suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi. 4 Aralık 2019 tarihinde emniyet ifadelerinin

tamamlanması ardından adliyeye sevk edilen 13 kişiden 7’sinin (Adil Erin, Derya Arslan,

Kemal Bilir, Yazar Mehmet Faysal Özdemir, Yaşar Kırca, Seyithan Mintaş, Şükrü Baytar)

"Örgüt üyesi olma " iddiasıyla tutuklandıkları öğrenildi.

27 Kasım 2019 tarihinde Mardin merkez ve Kızıltepe ilçesinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, HDP Meclis Üyesi 7 genç yurttaşın (Elif İnan, Mizgin Sırnaç,

Azat Akansel, Sultan Irmak, Özgür Ermiş, Hatip Öncü, Hilal ?) gözaltına alındığı öğrenildi.

"Suç oluşturma şüphesi" üzerine gözaltına alınan ve 28 Kasım 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 yurttaşın serbest bırakıldığı

öğrenildi.

28 Kasım 2019 tarihinde Muş'un Malazgirt ilçesindeki polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, Malazgirt Belediyesi Meclis Üyesi Sema Tekin’in gözaltına alındığı öğrenildi.

29 Kasım 2019 tarihinde Şırnak’ın İdil ilçesinde polis kontrol noktasında 1 yurttaşın

(Mervan Dündar) gözaltına alındığı ve soruşturma dosyası Hakkari’de denilerek Hakkari

Emniyet Müdürlüğü TEM şubeye götürüldüğü öğrenildi. 3 Aralık 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Dündar’ın, gizli tanık

beyanlarıyla “örgüte yardım yataklık” suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

29 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde jandarma tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 7 kişinin (N.S., B.S., Ç.K., A.Ç., Y.U., İ.U., Y.S.) “6415 sayılı Terörizmin

Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanuna Muhalefet Etmek” suçlamasıyla gözaltında

alındığı öğrenildi. 7 kişinin, 30 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır İl Jandarma

Komutanlığında tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

29 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Yenişehir ilçesi Ofis Semti'nde polisin

trafikte yol verme konusunda tartıştığı 8 kişiyi darp ederek gözaltına aldığı öğrenildi.

Yurttaşların darp edildiği anların, çevredeki yurttaşlar tarafından görüntülendiği belirtildi.

2 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesinde sabah saatlerinde polis

tarafından düzenlenen ev baskınında, 2 kardeşin (Mazlum Çiçek, Mahir Çiçek) darp edilerek

gözaltına alınarak, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi. Baskın

esnasında, 2 kardeş dışında tüm aile bireylerinin banyoda zorla tutulduğu ve tüm eşyaları

dağıtıldığı belirtildi.

3 Aralık 2019 tarihinde Mardin'in Nusaybin ilçesinde sabah saatlerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 1 yurttaşın (Remzi Çağlı) gözaltına alındığı öğrenildi. 2014

yılının 6-8 Ekim günlerindeki Kobane eylemleri nedeniyle yargılandığı davada 2 yıl 6 ay

hapis cezası verilen Çağlı'nın cezasının İstinaf Mahkemesi tarafından onanması nedeni ile

gözaltına alındığı, 5 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edildiği adliyede ise tutuklandığı öğrenildi.

Maraş’ın Elbistan ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 3 HDP’linin

(HDP Elbistan İlçe Örgütü yöneticileri Elif Kısa, Ali Kısa, Bekir Kara) gözaltına alındığı

Page 184: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

184

öğrenildi. 4 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye

sevk edilen 3 yöneticinin de “gizli tanık” ifadeleriyle tutuklandığı öğrenildi. Aile avukatının

yetkili mercilere yaptığı itiraz üzerine Elif Kısa tahliye talebinin reddedildiği, ancak eşi Ali

Kısa’nın ise 6 Aralık 2019 tarihinde serbest bırakıldığı öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Muş'ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, HDP’li 2 İl

Genel Meclis Üyesinin (Mehmet Demir, Mehmet Şakir Tuğrul) gözaltına alındığı öğrenildi. 6

Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Demir ve Tuğrul’un, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Van’da HDP yönetiminde bulunan Muradiye Belediyesi

Eşbaşkanları Leyla Balkan ve Yılmaz Şalan, Özalp Belediyesi Eşbaşkanları Dilan Örenci ve

Yakup Almaç ile Başkale Belediyesi Eşbaşkanı Erkan Acar’ın sabah saatlerinde polis

tarafından evlerine düzenlenen baskın sonucunda, "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası"

iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. 9 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen eşbaşkanlardan Muradiye Belediyesi Eşbaşkanı

Yılmaz Şalan, Özalp Belediyesi eşbaşkanları Dilan Örenci ve Yakup Almaç tutuklanırken,

Başkale Belediyesi Eşbaşkanı Erkan Acar ve Muradiye Belediyesi Eşbaşkanı Leyla

Balkan’ın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınında, görevden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanan HDP'li Bağlar

Belediyesi Meclis Üyesi Naşide Buluttekin Can’ın gözaltına alındığı öğrenildi.

6 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır'da sabah saatlerinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, HDP’li 8 kişinin (HDP Sur İlçe Eşbaşkanı Zülfikar Odabaşı, HDP Diyarbakır

il yöneticisi Mehmet Sait Demir, HDP Diyarbakır eski il yöneticisi Mehmet Nesim Gültekin,

Naşide Buluttekin Can, Arif Akay ve ismi öğrenilemeyen 3 kişi) gözaltına alındığı öğrenildi.

11 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen 8 kişiden 2’sinin (Mehmet Sait Demir, Mehmet Nesim Gültekin) “Örgüt üyesi olmak”

iddiasıyla tutuklandığı ve diğer 6 kişinin ise adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldığı

öğrenildi.

6 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’nın Patnos ilçesinde sabah saatlerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, HDP’li 7 kişinin (HDP İlçe Eşbaşkanı Ahmet Ege, İl Genel

Meclis Üyesi Kutbettin Özgün ile parti üyeleri Kadir Ege, Naim Durak, Cemil Can, Atilla

Dursun ve Cevdet Can) gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Aralık 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişiden 2’sinin (Atilla Dursun,

Cevdet Can) “örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklanırken, 5 kişinin ise serbest bırakıldığı

öğrenildi.

6 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’nın Tutak ilçesine bağlı Soğukpınar (Mûşîyan) köyünde

sabah saatlerinden yapılan operasyonda silahlı çatışma çıktığı ve çatışma sırasında 3 çocuk

babası Murat Kaya isimli yurttaşın yaşamını yitirdiği öğrenildi. Köyde 9 yurttaşın (Hanım

Aksoy, Alican Aksoy, Kemal Aksoy, Ahmet Aksoy, Cemal Aksoy, Fikret Çetin, Mehmet Sıddık

Çetin, Zozan Mıhyettin, Birgül Çetin) dün savcılığa çıkarıldı. Savcılık ifadeleri alınan

köylülerden Hanım Aksoy, Cemal Aksoy, Ahmet Aksoy ve Fikret Çetin) gözaltına alındığı,

Cemal Aksoy adında bir kişinin de yaralanıp Van Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı

öğrenildi. 10 Aralık 2019 tarihinde çatışmada yaşamını yitiren Murat Kaya’nın kardeşleri

Maksut ve Fettah Yalçın'ın düzenlenen baskında gözaltına alındığı ve bir gün sonra alınan

Page 185: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

185

ifadelerinin ardından serbest bırakıldıkları öğrenildi. 12 Aralık 2019 tarihinde İl Jandarma

Komutanlığı'nda tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 9 kişiden

2’sinin (Cemal Aksoy, Fikret Çetin) “Örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi.

8 Aralık 2019 tarihinde Dersim’de gözaltına alınan sanatçı Yılmaz Çelik’in 10 Aralık 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede “örgüt

üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

8 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Çınar ile Bağlar ve Kayapınar ilçelerine bağlı

köylerde sabah saatlerinde Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince düzenlenen

baskınlarda, 1’i çocuk 24 yurttaşın gözaltına alındığı öğrenildi. 19 Aralık 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 23 kişiden 2’si serbest

bırakılırken, 21 kişinin “örgüt üyesi olmak”, “örgüte yardım etmek”, “patlayıcı madde

bulundurmak” iddialarıyla tutuklandığı öğrenildi. Tutuklanan isimleri şöyle: Abdulkadir Eken,

Botan Eken, Hogır Eken, Fırat Çiftçi, İsmet Akar, İsmet Yıldız, Yasin Çiftçi, Abdulkadir

Yağar, Ahmet Derse, Ahmet Doğan, Mahmut Bırak, Mehmet Akyüz, Zeki Güçlü, Vahdettin

Aktaş, Fatih Güçlü, Hakan Yıldız, Salih Dönmez, İbrahim Çiftçi, Lokman Çiftçi, Nahit

Toprak, Recep Çiftçi.

11 Aralık 2019 tarihinde Mardin merkez ve ilçelerinde sabah saatlerinde polis tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 11 kişinin (HDP Mardin İl Eşbaşkanı Salih Kuday ile parti

üyeleri Neda Alper, Abdullah Akikol, Aysel Erol, SES eski şube yöneticisi Emel Oran, BES

eski şube Başkanı Mustafa Benli, Mardin Tabip Odası Başkanı Dr. Derya Etem) gözaltına

alındığı öğrenildi. 13 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen ve aralarından Tabip Odası Eşbaşkanı Derya Etem'in de

bulunduğu 5 kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi.

11 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın merkez Bağlar ve Kayapınar ile Dicle, Lice,

Hani ve Kocaköy ilçelerinde 29 ayrı adrese İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı özel birlikler

tarafından sabah saatlerinde düzenlenen baskınlarda, 17 kişinin “örgüte yardım” ettikleri

iddiasıyla gözaltına alınarak Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldüğü öğrenildi.

11 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’da polis tarafından düzenlenen operasyonda, 3 kişinin (HDP

Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek, Gazeteci Aziz Oruç, Muhammet İkram

Müftüoğlu) gözaltına alındığı öğrenildi. 13 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade

işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişinin (Abdullah Ekelek, Muhammet İkram

Müftüoğlu) "Örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. Gazeteci

Aziz Oruç’un dosyasına ‘gizlilik’ kararı ve ‘avukat kısıtlılığı’ kararı getirildiği öğrenildi. 18

Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk

edilen Oruç’un "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

İçişleri bakanlığı tarafından 4 Kasım’da görevinden alınarak yerine kayyum atanan Kızıltepe

Belediyesi Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz ile Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Dilber Sulhan’ın

12 Aralık 2019 tarihinde Mardin’de polis tarafından düzenlenen ev baskınında gözaltına

alındığı öğrenildi. 13 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen Eşbaşkan Nilüfer Elik Yılmaz’ın “ Örgüt üyeliği” suçlamasıyla

tutuklandığı öğrenildi.

Page 186: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

186

12 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde düzenlenen baskınlarda, 12

kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

12 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın polis tarafından düzenlenen ev baskınında, HDP

Gençlik Meclisi üyesi Sevim Akdağ’ın gözaltına alındığı öğrenildi. Akdağ’ın hakkında

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına

alındığı belirtildi.

13 Aralık 2019 tarihinde Van’dan Ağrı'ya giderken Hamur ilçesinde polis kontrol

noktasında, HDP Gençlik Meclisi Üyesi Nurullah Üzgün'ün otobüsten indirilip gözaltına

alındığı ve ardından tutuklandığı öğrenildi.

13 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’nın Patnos ilçesine bağlı köylere askerler tarafından

düzenlenen ev baskınlarında, 9 kişinin gözaltına alınarak İlçe Jandarma Komutanlığı'na

götürüldüğü öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla 2016 yılında görevden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanan

DBP Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Halil Akbaş’ın 14 Aralık 2019 tarihinde Urfa’da "örgüt

propagandası yapmak" iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında gözaltına alındığı ve Urfa

Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürüldüğü öğrenildi.

16 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP PM Üyesi Zeynep Boğa’nın polis tarafından

gözaltına alındığı ve emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı

öğrenildi.

17 Aralık 2019 tarihinde Muş’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, "Örgüte üye

olma" ve "Örgüt propagandası yapma" iddiasıyla ilçe belediyelerin eş başkanlarının (Varto

Belediyesi eşbaşkanları Ülkü Karaaslan ve Mahmut Yalçın, Bulanık Belediye eşbaşkanları

Eylem Saruca ve Adnan Topçu, Erentepe Belde Belediye Başkanı Dilaver Kesik) gözaltına

alındığı öğrenildi. 18 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen eşbaşkanlardan Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Eylem Saruca,

Erentepe Belde Belediye Başkanı Dilaver Kesik ve Varto Belediyesi Eşbaşkanı Mahmut

Yalçın’nın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Adnan

Topçu ve Varto Belediyesi Eşbaşkanı Ülkü Karaaslan tutuklandığı öğrenildi.

17 Aralık 2019 tarihinde Malatya'da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 11 kadın

siyasetçinin (HDP eski İl Eşbaşkanı Fatma Alataş, DBP Yeşilyurt eski İl Eşbaşkanı Reyhan

Bakır, HDP il yöneticisi Zeynep Doğan, ESP eski il başkanı Ayşe Işık, PSKD yöneticileri

Sayime Tuncel, Hatice Zengin, HDP üyeleri Sevgi Çınar, Gule Doğan, Reyhan Bakır, Betül

Kurnaz Kılıç, Hatun Aydın) gözaltına alındığı öğrenildi. 18 Aralık 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 11 kadından 5’inin serbest

bırakıldığı öğrenildi. 19 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen 6 kadın daha serbest bırakıldı.

Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Konur (Şêb) ve Derik ilçesine bağlı Çayköy (Şêb a Jer)

kırsal mahallelerinde, 17 Aralık 2019 tarihinde operasyon yapılacağı gerekçesiyle sokağa

çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Gece saatlerinden başlayan yasağın, aynı gün akşam

saatlerinde sona erdiği duyuruldu. Operasyon ardından, Çayköy'e askerler tarafından

düzenlenen baskında 8 kişinin (Sercan Dölek, Vedat Belgin, Halil Belgin, Nezir Demir,

Bedrettin Özge, Aydın Özdorak, Sinan Danış, Ahmet Yapıcı) gözaltına alındığı öğrenildi. 24

Page 187: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

187

Aralık 2019 tarihinde İl Jandarma Komutanlığı'nda tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen 8 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

20 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, Sur

Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir ile Belediye Meclis Üyesi Yılmaz

Eken’in gözaltına alındığı öğrenildi. 23 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır Emniyet

Müdürlüğü TEM Şubesi’nde tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Belediye Eşbaşkanları Buluttekin ve Özdemir’in “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandığı

öğrenildi. Belediye Meclis Üyesi Eken’in ise, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı

öğrenildi.

24 Aralık 2019 tarihinde Mardin’de DBP Mardin İl Eşbaşkanı Hasibe Mengirkaon’un

hakkında başlatılan bir soruşturma kapsamında ifade vermek için gittiği il Emniyet

Müdürlüğü’nde gözaltına alındığı öğrenildi. 27 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mengirkaon’un “örgüt üyesi olmak”

iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

24 Aralık 2019 tarihinde Siirt'in Pervari ilçesi Doğan köyüne bağlı Karamık (Umyanis)

mezrasına askerler tarafından düzenlenen baskında, 3’ü çocuk 19 kişinin “Örgüt propagandası

yapmak” ve “Örgüte eleman kazandırmak” iddiasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına

alınanlar arasında kanser hastası ve 70 yaşında olduğu öğrenilen Ahmet Tunç isimli

yurttaşında bulunduğu belirtildi. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şunlar: A.B.,

L.B., D.T. isimli çocuklar ile Hazal Külter, Kasım Külter, Sadık Tekne, Zeynep Tekne,

Mustafa Kapar, Emine Kapar, Salih Tunç, Sadık Kaplan, Serhat Kapar, Kadriye Kapar.

27 Aralık 2019 tarihinde Urfa'nın Birecik ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınında, 1 yurttaşın (HDP İl Genel Meclis eski üyesi Bozan Karayılan) gözaltına alındığı

öğrenildi. Suruç Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde 28 Aralık 2019

tarihinde Suruç Adliyesi'ne çıkarılan Karayılan’ın "Örgüt üyesi" suçlamasıyla tutuklandığı

öğrenildi.

Kürt sanatçı Mem Ararat'ın 31 Temmuz 2019 tarihinde Van'da vereceği konserin valilik

tarafından yasaklandığı duyuruldu. 23 Temmuz 2019 tarihinde Valilik açıklamasında şöyle

denildi: "Mem Ararat isimli sanatçının katılımıyla konser düzenleme talebi 13/07/2019

tarihinden itibaren geçerli 27/07/2019 tarihi de geçerli olmak üzere 15 gün süre ile Van ili

coğrafi sınırları içerisinde, kamu kurum ve kuruşları organizesinde gerekli emniyet tedbirleri

alınmak üzerine Valilik makamına bilgi verilerek yapılacak resmi kutlamalar ve diğer

etkinlikler hariç olmak üzere; gerçek ve tüzel kişilerce açık alanlarda düzenlenecek her türlü

yürüyüş, toplantı ve etkinlikler... Valilik makamının 12/07/2019 tarih ve 575 oluru ile alınan

yasaklama kararı gereği uygun görülmemiştir."

26 Temmuz 2019 tarihinde Tunceli Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Munzur Kültür

ve Doğa Festivali'nde kapsamında yapılması planlanan "Cumartesi Anneleri" belgeselinin

gösterimi ve LGBT Kavram Atölyesi etkinliklerinin yasaklandığı duyuruldu. Açıklamada

şöyle denildi: “Kamu esenliğinin ve genel asayişin devamının sağlanması, suç işlenmesinin

önlenmesi genel sağlığın ve ahlakın vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması

Page 188: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

188

amacıyla 2911 sayılı Kanun'un 17. Maddesinde belirtilen vali ve kaymakam milli güvenlik

kamu düzeni suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının

hak ve özgürlüklerinin korunması amacı ile belirli bir toplantıyı bir aşmamak üzere

erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması halinde

yasaklayabilir hükmü ve 5442 sayılı il idaresi kanunun 11/C maddesi doğrultusunda suç

işlenmesinin önlenmesi, kamu güvenliğinin, kamu düzenin, genel sağlığın veya ahlakın yada

başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacı ile sınırlama getirebileceği hükmüne

bağlanmıştır. Bu kapsamda her türlü Cumartesi Anneleri ve LGBTİ eylemleri yasaklanması

uygundur.”

Mardin'in Nusaybin ilçe Belediyesi tarafından 28 Temmuz 2019 tarihinde Mitanni Kültür

Merkezi’nde gerçekleştirilmek istenilen açık hava konseri etkinliğine, İlçe Kaymakamlığı

engel tarafından, konserde sahne alacak sanatçılar hakkında kimi davaların olduğu ve tertip

komitesi ile sanatçı bilgilerinin yapılan başvuruda yer almamasını gerekçe gösterilerek izin

verilmediği öğrenildi.

Mardin’in HDP’li Derik Belediyesi, 9 Eylül 2019 tarihinde günü yeni hizmet binasının

açılış töreninde gerçekleştirmek istediği Mehmet Atlı konseri ve stand-up gösterisi için İlçe

Kaymakamlığı’na bir süre önce bildirimde bulunduğu, ancak Kaymakamlığın Valiliğin 30

günlük yasaklama kararını gerekçe göstererek, söz konusu konser ve gösteriye izin vermediği

öğrenildi.

23 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Kürt sanatçı Mem Ararat'ın Van'da 31 Temmuz'da vereceği konserin valilik tarafından

yasaklandığı duyuruldu. Valilik gerekçesinde şunlara yer verildi: "Mem Ararat isimli

sanatçının katılımıyla konser düzenleme talebi 13/07/2019 tarihinden itibaren geçerli

27/07/2019 tarihi de geçerli olmak üzere 15 gün süre ile Van ili coğrafi sınırları içerisinde,

kamu kurum ve kuruşları organizesinde gerekli emniyet tedbirleri alınmak üzerine Valilik

makamına bilgi verilerek yapılacak resmi kutlamalar ve diğer etkinlikler hariç olmak üzere;

gerçek ve tüzel kişilerce açık alanlarda düzenlenecek her türlü yürüyüş, toplantı ve

etkinlikler... Valilik makamının 12/07/2019 tarih ve 575 oluru ile alınan yasaklama kararı

gereği uygun görülmemiştir."

26 Eylül 2019 tarihinde Van'ın Özalp ilçesinde yapılması planlanan ve sanatçılar Serhat

Karakaş ile Zozan Özbey'in katıldığı konserin Kaymakamlık tarafından "güvenlik"

gerekçesiyle yasaklandığı, gerekçenin ise Valiliğin her 15 günde bir aldığı yasak kararı

olduğu belirtildi.

27 Eylül 2019 tarihinde Van'ın Saray ilçesinde yapılması planlanan sanatçı Kadir Çat

katıldığı konserin Kaymakamlık tarafından "güvenlik" gerekçesiyle yasaklandığı, gerekçenin

ise Valiliğin her 15 günde bir aldığı yasak kararı olduğu belirtildi.

Şırnak’ın Cizre ilçe Belediyesi tarafından 5-6 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek

olan ‘Mem û Zîn Gençlik Kültür ve Sanat Festivali’nin, Valilik tarafından bir süre önce

kentteki eylem ve etkinliklere getirilen 15 günlük yasak kararını gerekçe gösterilerek izin

verilmediği öğrenildi.

12 Ekim 2019 tarihinde Antep’te EMEP tarafından düzenlenmek istenen “10 Ekim

katliamının 4. yılında Emek ve Demokrasi” panelinin valilik tarafından yasaklandığı

öğrenildi.

Page 189: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

189

Mardin'in Derik Belediyesi tarafından 25-27 Ekim tarihleri arasında düzenlenmek istenilen

"Zeytin Festivali"nin İlçe Kaymakamlığı'nca 22 Ekim 2019 tarihinde yasaklandığı öğrenildi.

HDP’li belediye tarafından “Zeytin ağacı barış ağacıdır” ve “Barış ağacında buluşuyoruz”

sloganıyla düzenlenmek istenilen festivale getirilen yasağa, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik

başlatılan askeri operasyonun gerekçe gösterildiği belirtildi.

7 Mart 2019 tarihinde Siirt’te HDP tarafından kentin birçok noktasına bulunan billboardlara

asılan ve üzerinde “Azadî bi xwerevebirinê dest pê dike (Özgürlük kendini yönetmekle

başlar)” ve “Ya me ye (Bizimdir)” yazılı afişlerin, savcılık kararıyla polis tarafından

toplatıldığı öğrenildi.

7 Mart 2019 tarihinde Ağrı merkez ve Bitlis’in Tatvan ilçesinde HDP tarafından kentin

birçok noktasına bulunan billboardlara asılan ve üzerinde “Azadî bi xwerevebirinê dest pê

dike (Özgürlük kendini yönetmekle başlar)” ve “Ya me ye (Bizimdir)” yazılı afişlerin, savcılık

kararıyla polis tarafından toplatıldığı öğrenildi.

10 Mart 2019 tarihinde Muş’un Varto ilçesinde HDP tarafından kentin birçok noktasına

bulunan billboardlara asılan ve üzerinde “Azadî bi xwerevebirinê dest pê dike (Özgürlük

kendini yönetmekle başlar)” ve “Ya me ye (Bizimdir)” yazılı afişlerin, savcılık kararıyla polis

tarafından toplatıldığı öğrenildi.

10 Mart 2019 tarihinde Iğdır’da HDP tarafından kentin birçok noktasına bulunan

billboardlara (50 bilboard) asılan ve üzerinde “Azadî bi xwerevebirinê dest pê dike (Özgürlük

kendini yönetmekle başlar)” ve “Ya me ye (Bizimdir)” yazılı afişlerin, savcılık kararıyla polis

tarafından toplatıldığı öğrenildi.

14 Mart 2019 tarihinde Urfa’da savcılığın talebi üzerine Urfa 2'nci Sulh Ceza Hâkimliği

tarafından, kentin birçok noktasına bulunan billboardlara asılan ve üzerinde “Savaşa karşı

barış” anlamına gelen "Li Dijî Şer Aşitî" yazılı afişlerin, TMK'nin 7'nci maddesinin ihlal

edildiği gerekçe gösterilerek el konulması kararı verildiği ve karar üzerine afişlerin polis

tarafından toplatıldığı öğrenildi.

HDP tarafından hazırlanan "Kayyım Raporu" hakkında toplatma kararı verildiği öğrenildi.

Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 14 Mart 2019 tarihinde "Terörle Mücadele

Kanunu"nun 7/2'inci maddesi kapsamında “Örgüt propagandası yapmak" iddiası ile başlatılan

soruşturma kapsamında, Siirt Sulh Ceza Hakimliği’nin aynı gün "talebi uygun" bularak,

toplatma kararı verdiği öğrenildi. İlgili karar kapsamında raporun basımı, satışı ve dağıtımının

da yasaklandığı, tüm baskılarının toplatılarak el konulması kararı verildiği belirtildi.

15 Mart 2019 tarihinde Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda, Dersim

Devrimci Güç Birliği bileşenlerinden olan Partizan’ın isminin bulunduğu bayrak ve afişler

hakkında toplatılma kararı çıkarıldığı öğrenildi. Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği

kararda şöyle denildi: "Seçim irtibat bürolarında asılmak suretiyle afişe edilen kırmızı zemin

üzerine sarı renkte ‘PARTİZAN’ ibaresi olan afiş/pankartın örgütün 3713 sayılı TMK’nın 7.

Maddesi kapsamında terör örgütünün şiddet içeren amaçlarını meşru gösterdiği, bu amaçları

övdüğü ve bu suretle propaganda nitelikli olduğu anlaşılmakla asılmış olan bu pankart ve

afişlerin tamamına el konulmasına ve toplatılmasına karar verilmiştir."

Page 190: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

190

5 Eylül 2019 tarihinde HDP’li belediyelere kayyum atamalarını protesto etmek amacıyla

“İrademe dokunma” pankartının asıldığı SES Diyarbakır Şubesi ve Eğitim SEN 1 No'lu

Şubesine polisler tarafından baskın düzenlendi. Savcılık kararı ile sendika binalarına asılan

pankartların indirilerek el konulduğu öğrenildi.

7 Eylül 2019 tarihinde Batman’da HDP Batman İl Örgütü polis tarafından baskın

düzenlendiği ve baskında kayyım uygulamalarının protesto etmek ve dağıtmak amacıyla

basılan bildiri ve stickerlara savcılık kararı ile el konulduğu öğrenildi. "suç unsuru"

oluşturduğu gerekçesiyle el konulan bildiri ve stickerlar da "Susmuyoruz, sinmiyoruz, itaat

etmiyoruz", "Kayyum darbedir", "Merdîn, Wan, Amed Berxwedan Jiyane" yazılarının yer

aldığı ve sayıca 7 bin sticker ve 10 bin bildiri olduğu öğrenildi.

19 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Avesta Yayınları'ndan 2002 yılında çıkan Andrew Collins'in "Meleklerin Küllerinden

Günahkar Bir Irkın Yasaklanmış Mirası" isimli kitabı yasaklandı. Karar, Kars Sulh Ceza

Hakimliğ tarafından 26 Ağustos 2019'da alındı.

20 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Kars T Tipi Cezaevi'nde bulunan Savaş Sönmez isimli mahpusa gönderilen "Toprağın

Şarkısı" isimli kitaba cezaevi yönetimi tarafından el konulduğu ve "PKK/KCK kapsamında"

olabileceği gerekçesiyle Kars İl Emniyet Müdürlüğü'ne incelenmesi için gönderildi. Kars Sulh

Ceza Mahkemesi, yapılan incelemenin ardından "Toprağın Şarkısı" kitabını yasakladı.

Kararda, "Kitapta PKK-KCK'nin terör örgütünün nihai hedefi olarak bilinen ve ülkemiz

topraklarının bir kısmını içerisine alarak çizilen sözde Kürdistan ülkesinin tarih öncesine

dayandırdığı, dolayısıyla günümüz itibariyle PKK/KCK terör örgütünün ve yandaşlarının

verdiği mücadelenin haklılığından bahsedildiği... bu haliyle terör örgütü propagandasını

yapmak suçunun işlendiği anlaşılmakla söz konusu kitapların toplatılmalarına, dağıtımlarının

ve satışa sunulmalarının yasaklanmasına karar verilmiştir" denildi.

Van 1'inci Sulh Ceza Hakimliği, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi

tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla hazırladığı Kürtçe

ve Türkçe “Erkek ve devlet şiddetine karşı isyandayız” başlıklı broşürler hakkında toplatma

kararı aldı. 14 Kasım 2019 tarihinde alınan kararda, "5187 sayılı Basın Kanunu’nun 25/2-3

Maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2-5 Maddesi gereğince ülke

genelinde dağıtım ve satışının yasaklanması ile dağıtılmış nüshalara el konulmasına

(toplatılmasına) karar verilmiştir" denildi.

1 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır Barosu eski başkan ve yönetim kurulu üyeleri hakkında Türk Ceza Kanunu’nun

"Türk milletini, devletini, kurumlarını alenen aşağılama" fiilini düzenleyen 301'inci maddesi

kapsamında soruşturma başlatıldı. BİMER yapılan şikâyet üzerine, Diyarbakır Cumhuriyet

Başsavcılığı'nın talebiyle Adalet Bakanlığı, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Ahmet Özmen,

Yönetim Kurulu üyeleri Mahsum Batı, Nurşin Uysal, Cihan Ülsen, Sertaç Buluttekin,

Muhammet Neşet Girasun, Serhat Eren, İmran Gökdere, Velat Alan, Ahmet Dağ ve Nahit

Eren hakkında soruşturma açılmasına izin verdi.

Page 191: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

191

Mardin İl Örgütü’nü tarafından 11 Şubat 2019 tarihinde Nusaybin ilçesinde parti ilçe binası

önünde davul, zılgıt ve alkışlar eşliğinde aday tanıtım etkinliği yapıldı. Aynı gün etkinliğe

katılan 30 HDP’li yurttaş hakkında Nusaybin Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma

başlatıldığı öğrenildi.

Açlık grevinde olan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e destek vermek için yapılan

çeşitli kentlerde başlayan yürüyüşe 13 Şubat 2019 tarihinde Van’da katılan ve polis

müdahalesiyle karşılaşan HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz hakkında, Van

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Görevi yaptırmamak için direnme" ve "Basit kasten

yaralama" gerekçeleriyle soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

18 Nisan 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Mardin Cumhuriyet Savcılığı tarafından, Mezopotamya Ajansı (MA) Mardin muhabiri Ahmet

Kanbal hakkında sosyal medyada paylaşımları gerekçe gösterilerek "Örgüt propagandası

yapmak" iddiasıyla soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

8 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Ramazan Bayramı arifesinde Yeniköy Mezarlığı’nda

mezarlık ziyaretinde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eşbaşkanları Hülya

Alökmen Uyanık ve Zeyyat Ceylan’ın da aralarında olduğu 12 kişi hakkında soruşturma

başlatıldığı öğrenildi. Haklarında soruşturma açılanların, ifadeleri alınmak üzere İl Emniyet

Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü’ne çağrıldığı öğrenildi. Haklarında soruşturma açılanlar

şöyle; HDP İl Eşbaşkanları Hülya Alökmen Uyanık ve Zeyat Ceylan, partinin il yöneticileri

Mehmet Bakır, Abdullah Arkan, Sait Demir, Ali İhsan Karahan, Vahap Günay, Ali Atman,

Yüksel Elmas, Basit Bat, Nurettin Bakan, Kemal Baran, Murat Kılıç, İrfan Soner.

12 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

2016 yılında 675 sayılı KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesinin imtiyaz sahibi ve Yazı

İşleri Müdürünün de aralarından bulunduğu muhabir ve çalışanlardan oluşan 26 kişi hakkında,

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği”

suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Haklarında soruşturma açılanların Diyarbakır TEM Şube

Müdürlüğüne çağırılarak ifadelerinin alındığı öğrenildi. Haklarından soruşturma açılanların

isimleri şöyle: Azadiya Welat gazetesi İmtiyaz Sahibi Ramazan Ölçen, Yazı İşleri Müdürü

İsmail Çoban. Gazeteciler; Bişar Durgut, Emrah Kelekçiler, Mehmet Çetin Altun, Melek

Bozan, Rojhat Bilmez, Zafer Tüzün, Zeynel Abidin Bulut. Gazetenin çalışanları; Elfesiye

Baran, Ferit Köylüoğlu, Metin Gül, Yıldırım Temel, Hamza Biçer, Cihan İpek, Hacı Yusuf

Topaloğlu, Serdar Kale, Özkan Özbayhan, Seydoş Dayan, Welat Yalçın, Welat Öztekin,

Mehmet Emin Kaya, Sadık Araz, Harun Aydın, Mehmet Şah Aydemir ve Mehmet Selim

Azçalışan.

16 Temmuz 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde HDP Bismil İlçe Örgütü ile Bismil Belediyesi Meclis üyeleri

arasında oynanan halı saha futbol müsabakasında "Kürdistan" yazılı formayı giydiği için,

HDP Bismil İlçe Eşbaşkanı Refai Baran hakkında "örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla

soruşturma başlatıldı.

31 Temmuz 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 3 Haziran 2019 tarihinde Ramazan Bayramı öncesi mezarlık

ziyaretinde bulunan HDP İlçe Eşbaşkanı Güler Tunç ve DBP İlçe Eşbaşkanı Selahattin

Kolanç'ın da aralarında bulunduğu yönetici ve üyeler hakkında soruşturma başlatıldığı

Page 192: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

192

öğrenildi. "Suçu ve suçluyu övmek" iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında HDP ve

DBP’li eşbaşkanların, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne çağrılarak ifadeleri alındığı öğrenildi.

Konuya dair bilgi veren HDP İlçe Eşbaşkanı Güler Tunç, mezarını ziyaret ettiği kişiler

arasında 2015 ile 2016 yılları arasında kentte ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında

öldürülen eşi Orhan ve kayınbiraderi Mehmet Tunç'un da bulunduğunu ifade etti.

4 Eylül 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından, Mardin

Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk hakkında “eşbaşkanlık” gerekçesiyle

soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Türk'e tebliğ edilen soruşturma kapsamında savunmasının

istendiği belirtildi.

HDP Diyarbakır il ve ilçe örgütleri hakkında, 8 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet

Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Başsavcılık, tarafından yapılan

açıklamada şöyle denildi: "Ulusal ve yerel basın yayın organlarında, çocuklarının PKK terör

örgütünün elinden kurtarılmasıyla ilgili oturma eylemi yapan ailelerin terör örgütü

yandaşları tarafından, eylemlerini bitirmeleri için tehdit edildikleri ve çocuklarını kandırarak

terör örgütüne HDP’lilerin götürdüğü şeklinde çıkan haberlerle ilgili olarak kamuoyunu

bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur. Bilindiği üzere

PKK terör örgütü tarafından çocukları kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır İl Binası önündeki

oturma eylemleri Hacire Akar’la başlamış ve akabinde 15 ailenin daha katılımıyla büyüyerek

devam etmiştir. Bu süreçte ailelere ülke kamuoyundan yoğun destek verenler olduğu gibi,

örgüte müzahir kişiler ve örgüt yanlıları tarafından da çeşitli taciz ve tehditler edilmeye

başlanmıştır. Bununla ilgili olarak Emniyet birimlerine, bütün oturma eylemi yapan ailelerin

korunması için tedbir alınması yönünde talimat yazılmış, aileleri tehdit eden kimliği

belirlenmeye çalışılan kişilerle ve çocuklarının kandırılarak PKK terör örgütüne katılmasını

sağladıkları iddia edilen HDP il ve ilçe yöneticileriyle ilgili adli soruşturmalar

başlatılmıştır."

10 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

HDP Kadın Meclisi tarafından 3 Eylül 2019 tarihinde Van merkezde Dabbaoğlu Parkı’nda,

belediyelere kayyım atamalarını protesto etmek amacıyla yapılan yürüyüşe, Van Cumhuriyet

Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Soruşturma kapsamında ifadeye

çağrılanlar şöyle: Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe, Erciş Belediye

Eşbaşkanı Yıldız Çetin, KHK’li olduğu gerekçesiyle mazbatası verilmeyen Tuşba Belediye

Eşbaşkanı Ayşe Minaz, İpekyolu Belediye Eş başkanı Şehzade Kurt, Muradiye Belediye

Eşbaşkanı Leyla Balkan, Saray Belediye Eşbaşkanı Caziye Duman, yine KHK'li olduğu

gerekçesiyle mazbatası verilmeyen Hakkâri Belediye Eşbaşkanı Seher Kadiroğlu Ataş, HDP

Van İl Eş başkanı Yadişen Karabulak.

12 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınan ve yerine kayyım atanan Van Büyükşehir

Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan hakkında, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri

tarafından idari soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Soruşturmanın “belediye çalışanlarının

yerlerinin değiştirilmesi, eşbaşkanlık sistemi, bazı belediyelere ayrımcılık yapılması ve

çalışanların başka sendikaya zorlanması” iddialarıyla başlatıldığı belirtildi.

12 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gazeteci Oktay Candemir hakkında, sosyal medya

paylaşımları gerekçe gösterilerek ve “Cumhurbaşkanın hakaret etmek” iddiasıyla soruşturma

açıldığı öğrenildi.

Page 193: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

193

25 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; HDP Diyarbakır İl binasından kuru temizlemeye götürülürken, bina önünde oturma eylemi

yapan ailelerin tepkisine yol açan battaniyelere ilişkin soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

Soruşturma kapsamında HDP’li 2 yönetici (HDP Bağlar İlçe Eşbaşkanı Mehmet Atlıhan,

Yusuf Ziya Yavuz) ve 1 kuru temizleme çalışanının ifadesinin alındığı öğrenildi.

16 Ekim 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir

Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk hakkında, 2018 yılında katıldığı Diyarbakır Newrozu

kutlamasında yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek ve “Örgüt propagandası yapmak"

suçlamasıyla Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

19 Ekim 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Ağrı'nın Patnos Belediye Eşbaşkanları Müşerref Geçer ve Emrah Kılıç hakkında Patnos

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, parti çalışmaları gerekçe gösterilerek soruşturma

başlatıldığı öğrenildi.

23 Ekim 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Şırnak'ın HDP'li Cizre Belediye Eşbaşkanı Mehmet Zırığ hakkında, "örgüt propagandası

yapmak", "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" ve "hakaret" iddialarıyla 3

ayrı soruşturma açıldığı öğrenildi. Eşbaşkan Zırığ’ın İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı

Güvenlik Büro Amirliği'ne giderek, söz konusu soruşturmalara dair ifade verdiği belirtildi.

15 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Mezopotamya Ajansı (MA) Mardin muhabiri Ahmet Kanbal hakkında, kayyım atandıktan

sonra Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde işe alınan kişilere dair yaptığı haberler gerekçe

gösterilerek iki ayrı soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

7 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Görevden alınıp yerine kayyum atanan Cizre Belediye Eşbaşkanı Mehmet Zırığ hakkında,

Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla soruşturma

başlatıldığı öğrenildi. Cizre Adliyesi’ne giderek ifade veren Zırığ hakkında açılan

soruşturmanın, yerine kayyım atanması sonrasında verdiği bir röportajda kullandığı “Diktatör

refleksi” deyimi gerekçe gösterilerek açıldığı öğrenildi.

3 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP Diyarbakır eski Milletvekili Sibel Yiğitalp

hakkında yürütülen soruşturma sonucunda 16 eylem ve açıklama gerekçe gösterilerek 4 ayrı

suçtan iddianame hazırlandı. İddianame, Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul

edildi. İddianamede, Yiğitalp'in milletvekilliği döneminde katıldığı cenaze törenleri, toplantı,

basın açıklaması ve mitinglerde yaptığı konuşmalar suçlama konusu yapıldı. İddianamede,

Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi'nin yerleşik içtihatlarından da anlaşılacağı üzere Yiğitalp'in

çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk gösteren eylem ve faaliyetlerinin "örgüt üyeliği" boyutuna

ulaştığı savunuldu. Açılan davanın, Yiğitalp'in hakkında daha önce "örgüte üye olmak",

"örgüt propagandası yapmak", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara

rağmen kendiliğinden dağılmamak", "halkı kanunlara uymamaya tahrik" ve "görevi

yaptırmamak için direnmek" iddiasıyla 11 yıldan 28 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan

Page 194: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

194

davayla birleştirilmesi talep edildi. Birleştirme talebiyle hazırlanan iddianamede, "örgüte üye

olmak", "örgüt propagandası yapmak", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız

katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" ile "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik

etmek" iddialarından Yiğitalp'in 10 yıldan 26 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

3 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; 9

Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır merkezli 9 ilde başlatılan operasyon kapsamında gözaltına

alınan 142 kişi arasında bulunan DTK Eşbaşkanlık Divan Üyesi Hilmi Aydoğdu hakkında

"örgüt üyesi olmak" iddiasıyla iddianame hazırlandı. İddianame, Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza

Mahkemesi (ACM) tarafından kabul edildi. İddianamede, Ezel, Hafız, Cesur Yürek, Sabır,

Uzay ve Yıldız kod adlı gizli tanıkların beyanlarına yer verildi. Gizli tanıklar beyanlarında,

DTK bünyesinde çalıştığını belirtikleri Aydoğdu'nun "KCK bünyesinde gizli toplantılara

katıldığını" öne sürdü. İddianamede, gizli tanık beyanları, basın açıklamaları, DTK

bünyesinde faaliyet yürütmesi, yurtdışı çıkış-giriş kayıtları tüm dosya kapsamında

değerlendirildiğinde Aydoğdu'nun "örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak faaliyet yürütmek

suretiyle üzerine atılı örgütüne üye olma suçunu işlediği" ve 7.5 ila 15 yıl arasında değişen

hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.

7 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Azadiya Welat Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ramazan Ölçen hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla

hazırlanan iddianamenin, Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiği

öğrenildi. Bakanlar Kurulu’nun 30 Ekim 2016'da çıkarılan 675 sayılı KHK ile kapatılan

gazetenin imtiyaz sahibi Ölçen hakkında hazırlanan iddianamede, Ölçen'e "yasal görünüm

altında örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda hareket etmek" suçlaması yöneltildi.

İddianamede, 7,5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası ile cezalandırılması istenmesiyle

birlikte, Ölçen'in bazı haklardan mahrum bırakılması, mahkumiyet durumunda ve gözaltına

alınmasından itibaren tüm yargılama giderinin kendisinden tahsil edilmesi talep edildi.

9 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturması kapsamında 24 Kasım 2018

tarihinde Dersim'de gözaltına alınan ve savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılan

Yönetmen Kazım Öz hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan

iddianame, 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, Kazım Öz hakkında

"silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

26 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır'da 17 Mayıs 2017’de OHAL uygulamaları ve KHK’yla kamudaki ihraçlara

ilişkin yapmak istedikleri basın açıklamasına izin verilmeyerek yaka paça gözaltına alınan 32

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi hakkında dava açıldı. “OHAL

kanununa muhalefet etmek”, “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet

etmek”, “polise mukavemet ve darp” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması, 26 Ocak 2019

tarihinde Diyarbakır 11’inci Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Haklarında dava açılan

bir kısım KESK üyesi ve avukatlarının katıldığı duruşmada, darp edildiklerini iddia eden 3

polisten 2'si de müdahil olarak hazır bulundu. KESK üyeleri, haklarındaki suçlamaları

reddederek, beraatlarını talep etti. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

Diyarbakır’da görülen KCK ana davasında duruşma salonunu izinsiz terk etmek suretiyle

“görevlerini kötüye kullanmak” suçlamasıyla Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın’ında

aralarında bulunduğu 38’i Diyarbakır Barosu’na kayıtlı 41 avukat hakkında, her biri için ayrı

ayrı 6 ay ile 2 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı. 6 Şubat 2019 tarihinde

Page 195: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

195

Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında, yapılan

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, suçun manevi unsurlarının oluşmaması ve suç kastı

bulunmadığı gerekçesiyle savunması alınan 39 avukatın beraatına, savunması alınmayan 2

avukatın dosyasının ayrılmasına karar verdi.

15 Şubat 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanatçı Ferhat Tunç hakkında yürütülen bir

soruşturma kapsamında "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla 8

yıl 6 aydan 20 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldığı öğrenildi. Diyarbakır 5’inci Ağır

Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Tunç, farklı tarihlerdeki

gerçekleştirilen ve iddianamede “suç örgütü” olarak tarif edilen DTK’nın toplantılarına

katılmak ve yapmış olduğu sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek suçlanıyor.

11 Mart 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır merkezli 9 Ekim 2018 tarihinde yürütülen operasyonda gözaltına alınan ve serbest

bırakılan HDP'nin Artuklu Belediye Eşbaşkan Adayı Prof. Dr. Nurettin Turgay hakkında

yürütülen soruşturmanın tamamlandığı belirtildi. Demokratik İslam Kongresi'nde (DİK)

yürüttüğü faaliyetlerin suç olarak değerlendirdiği iddianamenin 9’uncu Ağır Ceza

Mahkemesince kabul edildiği ve Turgay hakkında, "örgüte üye olmak" gerekçesiyle 7 yıl 6

aydan 15 yıla kadar hapis cezası istendiği öğrenildi.

20 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Gazeteci Hakkı Boltan hakkında 2016 yılında

açılan soruşturmanın tamamlandığı ve hazırlanan iddianamenin Diyarbakır 12’nci Asliye

Ceza Mahkemesi’nce kabul edildiği öğrenildi. 2016 yılında yapmış olduğu bir basın

açıklamasından dolayı başlatılan soruşturmanın tamamlandığı ve iddianemede

“Cumhurbaşkanına hakaret” ve “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”

suçlamalarından bulunulduğu öğrenildi.

26 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

24 Ekim 2016 tarihinde Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı'nda PKK militanlarına ait cenazelerin

defin töreninde bulunan HDP eski milletvekilleri Ziya Pir ve Sibel Yiğitalp hakkında dava

açıldığı öğrenildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "görevi yaptırmamak için

direnme" ve "hakaret" suçlamalarıyla tamamlanan iddianamenin, Diyarbakır 12’nci Asliye

Ceza Mahkemesince kabul edildiği belirtildi.

3 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

KHK ile 2016’da kapatılan Azadiya Welat gazetesinin Batman eski temsilcisi Deniz Kılıç

hakkında sosyal medya hesabındaki paylaşımlar gerekçe gösterilerek soruşturma başlatıldığı

öğrenildi. Soruşturma kapsamında Mayıs ayında gözaltına alınan ve sevk edildiği adliyede

adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Kılıç hakkında iddianame hazırlandığı ve Kılıç'a ait

olduğu belirtilen facebook hesabında 2014 ve 2015 yıllarına ait 7 paylaşımda "örgüt

propagandası" yapıldığı ileri sürülerek “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle, hakkında 5

yıla kadar hapis cezası istendiği öğrenildi.

3 Ekim 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde savaş uçakları

bombardımanı hayatını kaybeden 34 kişi için, 28 Aralık 2015 tarihinde yapılan anmada açılan

pankartlar ve kimi flamaları gerekçe göstererek 36 kişi hakkında “örgüt propagandası”

suçlamasıyla dava açıldı. Haklarında dava açılanların isimleri şöyle: Ayaz Encu, Aysel Encu,

Page 196: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

196

Berivan Encu, Cahide Encu, Cihan Encu, Fadile Tosun, Hanım Encu, Heybet Encu, Muhsin

Aykut, Selcan Encu, Semire Encü, Sevcan Encu, Sözdar Encü, Tufan Saydam, Meral Geylani,

Yannis Vasilis Yaylalı.

5 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Görevden alınmasının ardından itirafçı Hicra Berna Ayverdi'nin verdiği ifadeyle tutuklanan

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında "örgüt üyesi olmak"

suçlamasıyla yürütülen soruşturma tamamlanarak dava açıldı. 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arası

değişen hapis istemiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 3 sayfadan oluşan

iddianamesinin bir buçuk sayfası, Hicran Berna Ayverdi'nin aleyhteki ifadesine, diğer bir

buçuk sayfada ise Mızraklı'nın katıldığı eylem ve etkinlikler sıralanarak ceza istemine yer

verildi. Diyarbakır 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianame, Mızraklı’nın

tutuksuz yargılandığı dava dosyası ile birleştirilmesi talebiyle Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza

Mahkemesi’ne gönderildi.

7 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre: 21

Ekim 2019 tarihinde yapılan görevden uzaklaştırılarak tutuklanan Diyarbakır'ın Kocaköy İlçe

Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer hakkında yürütülen soruşturmanın tamamlandığı ve 7 yıl

6 ay ile 15 yıl arası değişen hapis istemiyle iddianame hazırlandığı öğrenildi. Diyarbakır 11.

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, 2 açık bir gizli tanığın Nazlıer

aleyhine verdiği ifadelerin bulunduğu belirtildi.

3 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Ahmet Özmen ile Yönetim Kurulu üyesi 10 avukat hakkında,

Ermeni soykırımına ilişkin 24 Nisan tarihinde 2015 yayımlanan "Ermeni halkının dinmeyen

büyük acısını paylaşıyoruz" başlıklı bildiri nedeniyle "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik

etmek” ve “TBMM’yi aşağılamak” suçlamasıyla dava açıldığı öğrenildi.

11 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride son verilmesi talebiyle cezaevlerinde 2018

yılının Kasım ayında başlayıp 2019'un Mayıs ayında sonlandırılan açlık grevi eylemini

sürdürenlerin ailelerine destek için Van'da 13 Mayıs'ta yapılmak istenen açıklamaya katıldığı

gerekçesiyle Avukat Ekin Yeter hakkında, Van 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından

“Kanuna aykırı gösteri ve yürüyüş düzenleme ve yönetme” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi.

11 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Van'da 8 Kasım'da gözaltına alınıp yerlerine kayyum atanan ve 11 Kasım'da tutuklanan

İpekyolu Belediyesi Eşbaşkanları Azim Yacan ve Şehsade Kurt hakkında Van Cumhuriyet

Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame tamamlandı. "Örgüte

üye olma”, “Örgüt propagandası yapmak” ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa

Muhalefet " iddialarıyla Van 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığı öğrenildi.

Yaptığı haberlerden dolayı hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla dava açılan gazeteci İdris

Yılmaz’ın tutuklu yargılandığı davanın 2’nci duruşması, 3 Ocak 2019 tarihinde Van 5’inci

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Yılmaz, duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ 1 No’lu

Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile

aracılığıyla katıldı. Duruşmaya, Yılmaz'ın ailesi ve avukatı katıldı. Yılmaz yaptığı

savunmasında, “Haberlerim nedeniyle bir çok kez hedef gösterildim, tehditler aldım. Bana

Page 197: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

197

‘seni dört duvar arasında çürüteceğiz’ dediler” diyerek bu dava ile kendisinin yanı sıra

gazetecilik mesleğinin de hedef alındığını söyledi. Yılmaz'ın sözü mahkeme başkanı

tarafından sık sık kesildi. SEGBİS siteminde yaşanan aksaklıklar nedeniyle Yılmaz’ın sesi de

çok iyi duyulamadı. İlk duruşmada yaşanan aksaklıkları hatırlatan avukatlar, Yılmaz’ın

mahkeme önünde savunma yapmasını, tanığın da ifadesinin mahkeme önünde alınmasını

talep etti. Tüm talepleri reddeden mahkeme heyeti, Yılmaz'a "örgüt üyeliği" iddiasıyla 6 yıl, 3

ay hapis cezası verdi.

KHK ile kapatılan DİHA Muhabiri İdris Sayılğan'ın “örgüt üyeliği” ve "örgüt propagandası

yapmak" iddialarıyla yargılandığı davanın 6'ncı duruşması, 25 Ocak 2019 tarihinde Muş

2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemede savunma yapan gazeteci Sayılğan,

"Savunmamdan önce Trabzon Cezaevi’nden Patnos ve Muş cezaevine getirilirken girişte

çıplak arama ve işkence gördüm. Mahkeme heyeti aracılığı ile suç duyurusunda

bulunuyorum. 2015 yılında gazetecilik yapmaya başladım. Muş'ta 10 ay çalıştıktan sonra

Van'a oradan Ağrı'ya geçtim. Muş ve Van’da çalışmalarımda telefon dinleme takibi

yapılmazken Ağrı'da iken hukuksuz bir şekilde telefonlarım dinlenildi. Telefon dinlemelerimle

birlikte haber kaynaklarım deşifre edildi. Basın hukukunda bulunan haber kaynağının saklı

kalma ilkesi hukuka aykırı bir şekilde çiğnenmiştir. İddianamede bana yönelik suçlamalar

gerçeği yansıtmıyor. Gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde yaptıklarımın suç sayılmasını kabul

etmiyorum. Bundan dolayı beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu. Ardından savunma

yapan avukatları ise çıplak arama ve işkence ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Avukatlar,

müvekkilleri hakkında yönetilen suçlamalarla ilgili somut delil olmadığını söyleyerek,

beraatını talep etti. Savunmaların ardından mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya kısa

bir ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Sayılğan'a “örgüt üyeliği”

ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla 8 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 2016 yılının Ekim

ayında tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile aynı yılın

Kasım ayında tutuklanan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in yargılandığı davanın

12’nci duruşması, 1 Şubat 2019 tarihinde Malatya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde

görüldü. Duruşma öğlen arasından sonra Kışanak’ın savunması ile devam etti. Kışanak, resmi

yazışmalarının örgütsel doküman olarak lanse edildiğine dikkat çekerken, “Eğer yapılan tüm

hizmetler örgütsel doküman olarak veriliyorsa insanın ‘bu örgüt iyi işler yapıyor’ diyesi

geliyor” diyerek üzerine atılan hiç bir suçu kabul etmediğini söyledi. Kışanak’ın ve

avukatlarının savunması ardından duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan

mahkeme Kışanak’a “örgüte üye olmak”tan 11 yıl 3 ay, “örgüt propagandası”ndan 3 yıl,

Tuncel’e ise “örgüte üye olmak”tan 9 yıl 9 ay, “örgüt propagandası” yapmaktan 5 yıl 3 ay

hapis cezası verdi.

Urfa'da 4 Nisan 2013 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü etkinliklerine

katıldıkları için "Örgüt propagandası yapmak" ve "Gösteri yürüyüş kanununa muhalefet

etmek" iddiasıyla haklarında dava açılan 64 kişinin duruşması, 6 Şubat 2019 tarihinde Urfa

6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 64 kişiden 12 sinin dosyası ayrılırken, 2 kişinin

dosyası vefat gerekçesi ile düşürüldü. Avukatların yaptığı savunmadan sonra kararını

açıklayan mahkeme heyeti, 50 kişiye "Örgüt propagandası yapmak" suçlamasından beraat

kararı verirken, her birine ayrı ayrı "Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet etmek"

suçlamasından 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi ve 50 kişiden 40'nın cezalarının ertelenmesine yer

olmadığına, 10 sanığın ise cezalarının ertelenmesine hükmetti.

Page 198: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

198

HDP Mardin eski Milletvekili Gülser Yıldırım'a verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının Gaziantep

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulmasının ardından yeniden başlayan yargılamanın

4'üncü duruşması, 8 Şubat 2019 tarihinde Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Avukatların hazır bulunduğu duruşmada, Yıldırım’ın sağlık problemleri nedeniyle

katılamadığı öğrenildi. Yapılan savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti,

Yıldırım hakkında 7 yıl 6 ay hapis cezası ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağı çıkma yasağını ilan edilmesiyle kurulan polis barikatı

önünde biriken kalabalık arasında bulunması nedeniyle HDP Diyarbakır Milletvekili İmam

Taşçıer hakkında 3 ayrı suçlamayla açılan davanın karar duruşması, 14 Şubat 2019 tarihinde

Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, Taşçıer’e, “örgüt

propagandası yapmak”tan beraatına, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç

işlemek”ten 5 yıl, “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet etmek”ten ise

1 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, daha sonra indirime giderek hapis cezasını toplam 3 yıl 10

ay şeklinde düzenledi.

14 Şubat 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü’ye “örgüt propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 6 ay

hapis cezası verildiği öğrenildi. Önlü’nün 4 Eylül 2015’te Dersim merkezdeki Şehit Nahit

Bulut Polis Merkezi Amirliği’ne yönelik saldırıda yaralanan bir HPG militanını ambulansa

taşıdığı ve hastaneye götürdüğü iddiasıyla yargılanıyordu.

Yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle Gazeteci Özgür Paksoy hakkında “Örgüt

propagandası yapmak" iddiasıyla Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın

3'üncü duruşması, 15 Şubat 2018 tarihinde görüldü. SEGBİS ile duruşmaya katılan Paksoy,

yaptığı savunmasında üzerine atılı suçlamaları reddederek, beraatını talep etti. Duruşmada

savunma yapan Paksoy'un avukatı Resul Temur da, müvekkiline isnat edilen suçlamaların

"düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında" değerlendirilmesi gereken filler olduğunu

belirterek, beraatını istedi. Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan iddia makamı, "Örgüt

propagandası yapmak" suçuna dair koşulların kendisi yönünden oluştuğunu belirttiği

Paksoy’un Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesi kapsamında cezalandırılmasını

talep etti. Mahkeme, iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı esas hakkında

savunma yapmak üzere ek süre talebinde bulunan Avukat Temur'un talebi reddetti. Paksoy'a

sosyal medya paylaşımlarında birden çok "Örgüt propagandası yaptığı" gerekçesiyle 3 yıl 1

ay 15 gün hapis cezası verilmesine karar veren Mahkeme, cezanın ertelenmesi talebini de

reddetti.

HDP eski Eş Genel Başkanı ve Van eski Milletvekili Figen Yükdağ hakkında

Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı açılan davanın karar duruşması, 26 Şubat 2019

tarihinde Diyarbakır 13. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, Yüksekdağ’a

Cumhurbaşkanına hakaret etmekten 1 yıl 6 hapis cezası verdi.

HDP Şırnak eski Milletvekili Aycan İrmez hakkında, Şırnak’ın Silopi ilçesinde geçtiğimiz

yıllarda ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında yaptığı bazı açıklamalar gerekçe

gösterilerek, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” iddiasıyla açılan davanın 6’ıncı duruşması, 5

Mart 2019 tarihinde Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, İrmez’e 1 yıl

6 ay hapis cezası verdi. Avukatların karara itiraz edeceği öğrenildi.

Dersim Belediye Eşbaşkanı Nurhayat Altun hakkında “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla

açılan davanın 11’inci duruşması 18 Mart 2019 tarihinde Tunceli 1’inci Ağır Ceza

Page 199: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

199

Mahkemesi’nde görüldü. Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Altun,

SEGBİS sistemi ile duruşmaya katıldı. Duruşmada avukat Reyhan Yalçındağ, Levent Kanat,

Fatma Kalsen ve Mesut Beştaş hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak söz alan Nurhayat Altun,

2 yıldan fazladır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu belirterek, yargılanmasının

hukuki değil siyasi olduğunu söyledi. Altun, yürüttüğü çalışma ve katıldığı tüm etkinliklerin

parti çalışmaları olduğunu ve bunun da suç teşkil etmediğini vurgulayarak, yaptığı her şeyin

kamuoyuna açık olduğunu aktardı. Avukatların da yaptığı savunmaların ardından kararı

açıklayan mahkeme heyeti, Altun’a “örgüt üyeliğinden” 10 yıl hapis cezası verdi.

HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü’nün, “2911 sayılı gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet

etmek” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması, 20 Mart 2019 tarihinde Urfa 6'ncı Ağır

Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Halfeti Belediyesi’nin 8 Mart 2016 tarihinde açtığı Sara

Kadın Merkezi'nin etkinliğine katıldığı gerekçesiyle yargılanan Sürücü, duruşmaya katılmadı.

Sürücü'nün avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, iddia makamı mütalaasında ceza

talebini yineledi. Avukatları, Sürücü'nün milletvekili olduğunu belirterek yargılamanın

durdurulmasını istedi. Verilen kısa aradan sonra mahkeme heyeti, Sürücü'ye 1 yıl 8 ay 15 gün

hapis cezası verdi. Cezayı ertelemeyen mahkeme, istinaf yolunu açık bıraktı.

20 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Ofis Semti Sanat Sokağı’nda bir

araya gelen 14 kadının, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması

amacıyla 133 gündür açlık grevinde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili

Leyla Güven’e destek vermek amacıyla “durma eylemi” yaptığı, polisin eyleme müdahalede

bulunduğu ve 14 kadının darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların

isimleri şöyle: DBP İl Eşbaşkanı Rewşen Karademir, HDP Yenişehir İlçe Eşbaşkanı Demet

Özkaran, HDP Sur İlçe Eşbaşkanı Sevim Coşkun, HDP PM Üyesi Nevriye Çur, Safiye

Akdağ, Remziye Sızıcı, Ronda Bat, Halime Akyol, Leyla İnal, Ayten Aytin, Ayfer Bakır. 24

Mart 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

11 kadına ev hapsi verilerek serbest bırakıldığı, ancak ev hapsinin gerekçesinin açıklanmadığı

öğrenildi.

Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Lezgin Akdeniz hakkında “örgüt üyeliği” ve

“zincirleme örgüt propagandası” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması, 27 Mart 2019

tarihinde Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada gazeteci

Akdeniz ile avukatı Resul Tamur hazır bulundu. İddianamenin okunması ardından savunma

yapan Akdeniz, iddianamede yer alan suçlamaları kabul etmediğini dile getirerek beratını

istedi. Akdeniz’in avukatı Resul Tamur ise gizli tanık beyanının altında herhangi bir imza

bulunmadığını ifade ederek, gizli tanığın tüm gazeteciler hakkında aynı beyanda bulunduğunu

kaydetti. Mahkeme heyeti, gazeteci Akdeniz hakkında “örgüt üyesi olmak” suçlamasında

mahkumiyet için yeterli ve kesin delil elde edilmediği için beraatına karar verdi. Facebook

beğeni ve paylaşımlarında “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle Akdeniz’e 1 yıl 3 ay

hapis cezası vererek 5 yıl süreyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

Evrensel Gazetesi Dersim muhabiri Kemal Özer hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan

davanın duruşması, 27 Mart 2019 tarihinde Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Özer’in katılmadığı duruşmada, avukatlar hazır bulundu. Avukatlar, müvekkilleri Özer’in

gazeteci olduğunu, isnat edilen suçu işlemediğini belirterek, beraat talebinde

bulundu. Mahkeme heyeti, “örgüt üyeliği” gerekçesiyle gazeteci Özer’e 6 yıl 3 ay hapis cezası

verdi.

Page 200: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

200

TSK’nın 20 Ocak 2018 tarihinde başlattığı Suriye kenti Efrîn'e yönelik operasyona dair, İHD

Genel Merkezi'nin açıklamasını Malatya'da okuyan İHD Şube Yöneticisi Mehmet Tuncel

hakkında, "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla açılan davanın karar duruşması, 8 Mayıs 2019

tarihinde Malatya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Açıklamanın içeriğinin barış

olduğunu, İHD Genel Merkez açıklaması olduğunu kendisi de insan hakları savunucu olarak

savaşa karşı barışı savunduğunu ifade eden Tuncel, beraatını talep etti. Avukatı da

müvekkilinin ifadelerine katıldığını belirterek beraatını istedi. Mahkeme heyeti, Mehmet

Tuncel'e "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

2016 yılının Mart ayından bu yana tutuklu bulunan Mardin Dargeçit eski Belediye Eşbaşkanı

Zeynep Sipçik'in, 7 kişi ile birlikte yargılandığı davanın karar duruşması, 17 Mayıs 2019

tarihinde Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sipçik’in katılmadığı dava

duruşmasında mahkeme heyeti, kararını açıkladı. Mahkeme, gizli tanık beyanlarına

dayanılarak Sipçik’e "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 13 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Davanın

diğer tutuklu sanıklarından Garibe Gezer ve Davut Demir'e birçok suçlamadan "ağırlaştırılmış

müebbet" ile 20'şer yıl hapis cezaları veren mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluklarının

devamına hükmetti. Tutuksuz sanıklardan Sait Akdoğan'a 10 yıl 6 ay, Yasin Demir'e 11 yıl 3

ay hapis cezası veren mahkeme, diğer iki sanık hakkında ise beraat kararı verdi.

Muş Malazgirt Belediyesi eski eşbaşkanları Halis Coşkun ve Memnune Söylemez'in,

yargılandığı davanın karar duruşması, 27 Mayıs 2019 tarihinde Muş 2'nci Ağır Ceza

Mahkemesi'nde görüldü. 2016 yılının Kasım ayından bu yana tutuklu olan eşbaşkanların

"Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yargılandıkları duruşmaya Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde

SEGBiS aracılığıyla katıldı. Coşkun ve Söylemez'in avukatları da mahkemede hazırda

bulundu. Kimlik tespiti ardından konuşan Coşkun ve Söylemez tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme, Coşkun'a 12 yıl, Söylemez'e ise 8 yıl 6 ay ceza verdi.

Malatya'nın Doğanşehir ilçesinin HDP’li İlçe Eşbaşkanı Memet Aydıner'in "Örgüt

propagandası yapmak" iddiasıyla tutuksuz yargılandığı dava, 13 Haziran 2019 tarihinde

Malatya 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Aydıner’in katılmadığı duruşmada

avukatı hazır bulundu. Savcı, mahkeme heyetine sunduğu mütalasında Aydıner’in "Örgüt

propagandası yapmak”tan cezalandırılmasını istedi. Müvekkili hakkındaki mütaalaya karşı

savunma yapan Aydener’in avukatı ise, suçlandığı etkinliklerin siyasal bir partinin çalışmaları

olduğunu, bu sebeple suçlanamayacağını belirterek müvekili için beraat talebinde bulundu.

Taleplerin alınmasının ardından kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Aydıner'e "Örgüt

propagandası yapmak" iddiasıyla 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

14 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Siirt’in Baykan ilçesinde Vezir Emeç isimli kişi sosyal medya hesabında "Benzini boş verin

dünyanın en pahalı Cumhurbaşkanı bizde" cümlesini paylaştığı gerekçesiyle

"Cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla hakkında Siirt Emniyet Müdürlüğü tarafından

soruşturma başlatıldı. Baykan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından aynı soruşturma

kapsamında açılan davada Emeç'e 2 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

Yönetmenliğini yaptıkları ‘Bakur (Kuzey)’ isimli belgesel nedeniyle Çayan Demirel ve

Ertuğrul Mavioğlu hakkında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 5 yıla kadar hapis

istemiyle açılan davanın 7’nci duruşması, 18 Temmuz 2019 tarihinde Batman 2’nci Ağır

Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mavioğlu ve Demirel’in katılmadığı duruşmaya, avukatları

da mazeret bildirerek katılmadı. Kimsenin katılmadığı duruşmada kararını açıklayan

mahkeme, Mavioğlu ve Demirel hakkında, “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasından ayrı

Page 201: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

201

ayrı 4’er yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca Mavioğlu ve Demirel hakkında

yurtdışına çıkış yasağı da getirdi.

Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin hakkında HDP Diyarbakır eşbaşkanıyken 7 Ocak

2018 tarihinde düzenlenen Yerel Kadın Konferansı'nda Kürtçe yaptığı konuşma gerekçe

gösterilerek "Örgüt propagandası" iddiasıyla açılan davanın 4'üncü duruşması, 17 Eylül 2019

tarihinde Diyarbakır 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, Buluttekin

katılmazken, avukatı Sertaç Buluttekin de mahkemeye mazeret bildirdi. Av. Buluttekin’in

verdiği mazeret dilekçesi mahkeme heyeti tarafından sanık savunmasının alınmış olması ve

dosyanın geldiği aşama gerekçe gösterilerek reddedildi. İddia makamı, önceki celsede

Buluttekin'in "Örgüt propagandası yapmak"tan cezalandırılması yönündeki mütalaasını

yineledi. Buluttekin'in "örgüt propagandası yapmak" suçunu işlediğine kanaat getiren

mahkeme heyeti, Buluttekin’e TMK’nin 7/2 maddesi gereğince 10 ay hapis cezası verdi.

Buluttekin'in daha önce bir suçtan mahkumiyetinin bulunmamasını göz önünde bulunduran

mahkeme heyeti, hapis cezasını 5 yıl süreyle erteleyerek hükmün açıklanmasının geri

bırakılmasına karar verdi.

22 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Van’da yaşayan Burhan Borak adlı yurttaş hakkında, 2014 yılında sosyal medyada yaptığı 7

paylaşım nedeniyle "Cumhurbaşkanı’na hakaret" davası açıldığı öğrenildi. Van 2’nci Asliye

Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Borak'ın yaptığı her bir paylaşım için 1 yıl 9 ay olmak

üzere toplam 12 yıl 3 ay ceza verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile cezanın

ertelenmesi hükümlerinin uygulamadığı öğrenildi.

23 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Tunceli Valiliği tarafından, HDP’li belediyelere kayyım atamalarını protesto amacıyla yapılan

oturma eylemlerine katılan 10’u aşkın yurttaşa, valilikçe alınmış yasak kararı gerekçe

gösterilerek Kabahatler Kanunu uyarınca 320’şer TL para cezası kesildiği öğrenildi. Cezanın

yurttaşlara tebliği edildiği öğrenildi.

11 Nisan 2016 tarihinden bu yana Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu olan ve

KHK’yla kapatılan DİHA Muhabiri Ziya Ataman'ın da aralarında bulunduğu 10'u tutuklu

toplam 21 kişinin yargılandığı davanın 12'nci duruşması, 24 Eylül 2019 tarihinde Şırnak 1.

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, gazeteci

Ataman hakkında "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla toplamda 14 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme, Ataman'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Öte yandan, aynı dosyada yer

alan 6 tutuklu hakkında beraat kararı verilirken, diğer tutuklular hakkında çeşitli maddelerden

cezalar verildi.

HDP Hakkari İl Eşbaşkanı Sinan Kaya'nın "örgüt propagandası", "örgüte yardım ve yataklık"

ve "polise mukavemet" iddiasıyla yargılandığı davanın karar duruşması, 17 Ekim 2019

tarihinde Hakkari 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Avukatıyla birlikte

duruşmada hazır bulunan Kaya, Kürtçe yaptığı savunmayla hakkındaki iddiaların asılsız

olduğunu belirterek beraatını talep etti. Avukat savunmalarının ardından kararını veren

mahkeme Kaya'ya “Örgüt propagandası” ve "Örgüte yardım ve yataklık yapmak"

suçlamalarıyla 9 yıl 6 ay, "Polise mukavemet" suçu işlediği iddiasıyla 10 ay olmak üzere

toplam 10 yıl 4 ay hapis cezası verdi.

8 Kasım 2019 tarihinde Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde Adnan Bilen’in

yargılandığı duruşmada, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla 'Cumhurbaşkanına

Page 202: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

202

hakaret' suçunu işlediği iddiasıyla 7 bin TL para cezası verildiği ve mahkeme giderleri olan 2

bin 725 TL'nin Bilen’den alınmasına karar verildiği öğrenildi.

21 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde avukatlık yapan Harika Günay Karataş’ın sosyal medya

hesaplarında "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada 3 yıl 1 ay 15 gün

hapis cezası aldığı öğrenildi.

KHK kapatılan Azadiya Welat Gazetesi Batman eski temsilcisi Deniz Kılıç hakkında 2014-

2015 yılları arasında sosyal medyada yaptığı haber paylaşımlarında “örgüt propagandası”

yaptığı iddiasıyla 5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması, 28 Kasım 2019

tarihinde Batman 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sosyal medya paylaşımları

gerekçe gösterilerek “Zincirleme örgüt propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmasını

talep edilen Kılıç’a mahkeme heyeti tarafından “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 3 yıl,

1 ay, 15 gün hapis cezası verdiği öğrenildi.

Malatya’da 27 Kasım 2018 tarihinde “Örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla gözaltına alınan HDP

Malatya eski İl Eşbaşkanı Özcan Ağdaş, DBP İl Eşbaşkanı Nermin Tuncel, İHD Malatya

Şubesi Eşbaşkanı Gönül Öztürkoğlu, HDP Battalgazi İlçe Eşbaşkanı Ahmet Aksu, HDP

Yeşilyurt İlçe Eşbaşkanı Aziz Doğan, HDP eski il yöneticisi Hasan Karvar ve parti üyesi

Ahmet Turan Sertkaya hakkında açılan davanın karar duruşması, 18 Aralık 2019 tarihinde

Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme heyeti siyasi parti ve dernek

faaliyetleri nedeni ile Aziz Doğan ve Ahmet Aksu'ya 1'er yıl 8 ay hapis cezası vererek cezayı

erteledi. İHD Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu, Nermin Tuncel, Özcan Ağdaş ve Hasan

Karvar'a "Örgüt üyesi olmak" iddiası ile 6'şar yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti,

Ahmet Turan Sertkaya'ya ise beraat verdi. DAVA ÖZETİ: 30 Kasım günü adliyeye çıkarılan

7 kişiden Savcılık sorguları yapılan isimlerden Hasan Karvar, “adli kontrol şartı” ile serbest

bırakılırken, diğer 6 isim ise “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklanmıştı. Ara

duruşmalarda Ahmet Aksu ve Hasan Karvar tahliye edilirken, 22 Şubat'ta görülen ilk

duruşmada da tutuklu sanıklardan Nermin Tuncel ve Özcan Ağdaş şartlı tahliye edilmiş, İHD

Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu ve HDP Yeşilyurt ilçe eşbaşkanı Aziz Doğan'ın tutukluluğuna

devam kararı verilmişti. 22 Mart'ta görülen 2'nci duruşmada da her iki yönetici adli kontrol

tedbirleri uygulanarak tahliye edilmişti.

5 Ocak 2019 tarihinde Mardin’de HDP İl binasına akşam saatlerinde polisler baskın

düzenlediği öğrenildi. Açlık grevinde olan HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı

Leyla Güven'le ilgili basılan stickerları toplamak için baskında bulunulduğu öğrenildi.

7 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır Merkez Sur ilçesinde HDP İlçe binasına, açlık grevin

eyleminde bulunan HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'in fotoğrafının

bina cephesine asıldığı gerekçesiyle polis tarafından baskın düzenlendiği öğrenildi.

22 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır Merkez Yenişehir ilçesinde HDP İlçe binasına,

“Zindan direnişini büyütelim” yazılı pankartın bina ön cephesine asıldığı gerekçesiyle polis

Page 203: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

203

tarafından baskın düzenlendiği öğrenildi. Pankartın polis tarafından indirildiği baskında, 2

HDP’linin gözaltın alındığı öğrenildi.

3 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından HDP İl binasında düzenlenen

baskında, aralarından HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ’ın da bulunduğu bir grubun

başlattığı açlık grevi eyleminde müdahale edildiği ve müdahale sonrasında grevde bulunan 5

kişinin (HDP üyeleri Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin. Bilal Özgezer)

gözaltına alındığı öğrenildi. Yine baskın esnasında, “Leyla Güven haklıdır, tecrit son

bulmalıdır”, “Tecrit insanlık suçudur, siyasi tutsaklara özgürlük” gibi Türkçe ve Kürtçe yazılı

pankartlara el konulduğu belirtildi. 4 Mart 2019 tarihinde Ankara'nın Beypazarı ilçesinde

bir otelde düzenlenen partisinin aday tanıtım toplantısına katılan İçişleri Bakanı Süleyman

Soylu’nun, il binasına polis tarafından düzenlenen baskın ve gözaltına alınanlara ilişkin

yaptığı açıklamada “Bir vilayette (Diyarbakır) kendi partileri (HDP) içinde açlık grevi

yapacaklarmış. Emniyet güçlerimize yarım saat içinde onları oradan alın dedim. Demin

telefon geldi. Aldılar" şeklinde konuştuğu öğrenildi.

8 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından HDP İl binasında düzenlenen

baskında, 3’ü HDP’li Milletvekili (Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Van Milletvekilleri

Tayyip Temel ve Murat Sarısaç) 10 kişilik grubun başlattığı açlık grevi eylemine müdahalede

bulunduğu öğrenildi. Parti binasının kapı ve giriş camlarının kırılarak içeri girildiği baskın

esnasında, milletvekilleri dışında grevde yer alan 7 kişinin (Parti üyeleri; Salih Cansever,

İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin, Bilal Özgezer, Abdulhalik Kurt, Yusuf Ataş)

gözaltına alındığı öğrenildi. Müdahale sırasında, kalkan zoruyla çembere alınan Mardin

Milletvekili Pero Dündar’ın elinden yaralandı, Van Milletvekilleri Tayip Temel ve Murat

Sarıcaş ile Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ’ın tekmelenerek darp edildiği öğrenildi.

15 Mart 2019 tarihinde Siirt merkezde bulunan HDP seçim irtibat bürosunun motosikletli

kişiler tarafından 6 el silahla ateş edilerek saldırıda bulunulduğu öğrenildi. Saldırıda ile ilgili

polis tarafından gözaltına alınan bir saldırganın, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından

serbest bırakıldığı öğrenildi.

23 Nisan 2019 tarihinde Bingöl’de sabah saatlerinde HDP İl Binasına polis tarafından

baskın düzenlendi. Arama yapan polis, partinin birçok evrakına el koyarak, binadan ayrıldı.

9 Mayıs 2019 tarihinde Van’da tecrit uygulamalarının sonlandırılması amacıyla HDP Van İl

binasında devam eden açlık grevi eylemi nedeniyle, il binasına polis tarafından baskın

düzenlendi.

19 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Kayapınar ilçesinde bulunan AKP

Kayapınar İlçe Başkanlığı binasına, bir grup tarafından EYP ve havai fişeklerle saldırıda

bulunulduğu öğrenildi. Parti binasına atılan EYP'lerden birinin patladığı, diğerinin ise

patlamadığı öğrenildi. Saldırı sırasında bina önünde nöbet tutun polislerin ateşle karşılık

verdiği belirtildi.

9 Ağustos 2019 tarihinde Muş’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, HDP İl

Eşbaşkanları Ferhat Çakı ve Muhlise Karagüzel’in gözaltına alındığı öğrenildi. Ev

baskınlarının ardından da, HDP İl binasına baskın düzenlendiği öğrenildi.

Page 204: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

204

7 Eylül 2019 tarihinde Batman’da HDP Batman İl Örgütüne polis tarafından baskın

düzenlendiği ve baskında kayyım uygulamalarını protesto etmek ve dağıtmak amacıyla

basılan bildirilere- stickerlara savcılık kararı ile el konulduğu öğrenildi.

27 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP İl Binası önünde çocuklarının “dağa

kaçırıldığı” iddiasıyla oturma eyleminde bulunan ailelerin, oturma eyleminde bulundukları

sırada HDP İl Binasına girmeye çalıştığı, engellenmeleri üzerine ise slogan atarak parti

binasına şişe ve taşlarla saldırıda bulunduğu öğrenildi. Güvenlik amacıyla olay yerinde

bulunan polisin, binaya saldırıda bulunanlara müdahale etmediği öğrenildi.

9 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP İl Binası önünde çocuklarının “dağa kaçırıldığı”

iddiasıyla oturma eyleminde bulunan ailelerin oturma eyleminde bulundukları sırada, Kuzey

ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonun başlatıldığının açıklanması ardından parti binasına

çeşitli cisimlerle saldırıda bulunduğu ve güvenlik amacıyla olay yerinde bulunan polisin,

binaya saldırıda bulunanlara müdahale etmediği öğrenildi.

14 Kasım 2019 tarihinde Antep’te HDP’nin Antep merkez ile Şahinbey ve Şehitkamil ilçe

binalarına polis tarafından baskın düzenlendiği, baskında binalarda arama yapıldığı ve çok

sayıda evraka el konulduğu öğrenildi.

17 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde HDP Kulp ilçe binasına, kimliği

belirsiz kişi veya kişilerce taşlı saldırıda bulunulduğu öğrenildi. 19 Aralık 2019 tarihinde

akşam saatlerinde ilçe binasının ikinci kez saldırıya uğradığı öğrenildi. Kimliği belirsiz kişi ya

da kişiler tarafından gerçekleştirilen taşlı saldırıda binanın camları kırıldığı ve maddi hasarın

meydana geldiği öğrenildi.

20 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, Sur

Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir ile Belediye Meclis Üyesi Yılmaz

Eken’in gözaltına alındığı öğrenildi. Eş zamanlı olarak ilçe belediye binasına da baskın

düzenlendiği ve binada arama yapıldığı öğrenildi.

1 Şubat 2019 tarihinde Van'da Saat 02.30 civarında, HDP’nin park halindeki seçim

otobüsüne kimliği belirsiz kişi veya kişilerce saldırı düzenlendi. Saldırıda, camları kırılan

otobüsün "Ya Me Ye" yazılı bölümüne bozkurt işareti ve MHP yazılamalarının yapıldığı

belirtildi.

8 Mart 2019 tarihinde Mardin’in Derik ilçesinde bulunan HDP seçim bürosuna polis

tarafından düzenlenen baskında, 2 yurttaşın (Abdülsamet Gür, Vedat Ekinci) gözaltına alındığı

ve açlık grevi eyleminde bulunan HDP Milletvekili Leyla Güven'in fotoğraflarına el

konulduğu öğrenildi.

28 Mart 2019 tarihinde Siirt merkezde bulanan merkezi seçim bürosunun, gece saat

22.30'da polisler tarafından örgüt propagandası yapıldığı gerekçesiyle basıldığı öğrenildi.

5 Eylül 2019 tarihinde HDP’li belediyelere kayyum atamalarını protesto etmek amacıyla

“İrademe dokunma” pankartının asıldığı SES Diyarbakır Şubesi ve Eğitim SEN 1 No'lu

Page 205: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

205

Şubesine polisler tarafından baskın düzenlendi. Savcılık kararı ile sendika binalarına asılan

pankartların indirilerek el konulduğu öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’de KESK Hakkari Şubesine, şahıs araması gerekçesiyle ve

kapısı kırılmak suretiyle baskın düzenlendiği öğrenildi.

19 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk

Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye

Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden uzaklaştırıldı.

Görevden alınan belediye başkanlarının yerine kent valilerinin kayyım olarak atanması

ardından, belediye binalarına polis tarafından baskın düzenlendiği ve arama yapıldığı

öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Hakkari belediye binasına özel hareket polisleri tarafından baskın

düzenlendiği ve belediye binasında arama yapıldığı öğrenildi.

21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen

bir soruşturma Diyarbakır, Kayapınar, Bismil ve Kocaköy belediye başkanlarının gözaltına

alınması ardından, Kayapınar ve Bismil Belediyelerinde polis tarafından arama yapıldığı

öğrenildi.

22 Şubat 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca tarafından Afyon’da bir otelde düzenlenen

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2018 yılı değerlendirme toplantısının açılış konuşmasında,

4 Kürt partisi hakkında kapatma davası açtığını söyledi. Akarca, Türkiye Kürdistan Partisi,

Kürdistan Sosyalist Partisi, Kürdistan Özgürlük Partisi ve Kürdistan Komünist Partisi

hakkında “Anayasa’ya aykırı faaliyetler” gerekçesiyle kapatma davası açıldığını duyurdu.

Akarca, şunları söyledi: "Şu anda Anayasa'ya aykırı faaliyetleri tespit edilen programları

itibariyle 4 siyasi parti hakkında Anayasa Mahkemesine kapatma davası açmış

bulunmaktayız. Bunlar Türkiye Kürdistan Partisi, Kürdistan Sosyalist Partisi, Kürdistan

Özgürlük Partisi ve Kürdistan Komünist Partisi adı altında faaliyet gösteren partilerdir. Yine

bu çalışmalarımız kapsamında 18 siyasi parti hakkında kongrelerini zamanında

yapmadıkları, yasal gerekliliklere uymadıkları için kendiliğinden dağılma hali ve hukuki

varlığının sona erdiğinin tespiti için Anayasa Mahkemesine dava açılmış, 9 siyasi parti

hakkında hukuki varlığına karar verilmiş, 5 siyasi parti hakkında da tüzük ihtar başvurusunda

bulunulmuştur."

Page 206: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

206

Açlık grevinde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in duruma

dikkat çekmek amacıyla 12 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’da aralarında milletvekillerinin

de bulunduğu kitle HDP İl binasından E Tipi Cezaevine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşü izin

vermeyen polis, kitleye müdahalede bulundu.

Açlık grevinde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in duruma

dikkat çekmek amacıyla 13 Ocak 2019 tarihinde Batman’da Gülistan Caddesinde bir araya

gelerek yürüyüşe geçen kitleye polis tarafından müdahalede bulundu. Müdahale sırasında

HDP'nin Batman Belediyesi Eşbaşkan Adayı Sabri Özdemir’in polis tarafından gözaltına

alındığı öğrenildi.

Tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevi eyleminde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP

Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek vermek amacıyla 20 Ocak 2019 tarihinde

Diyarbakır’da E Tipi Kapalı Cezaevi önünde protesto eyleminde bulunan DAKAP üyesi

kadınlara polis tarafından müdahalede bulunuldu. Müdahalede, 10 kişinin darp edilerek

gözaltına alındığı öğrenildi.

Açlık grevinde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in duruma

dikkat çekmek amacıyla 31 Ocak 2019 tarihinde Diyarbakır’da aralarında milletvekillerinin

de bulunduğu kitle, Güven’in evinin önündü yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşü izin vermeyen

polis, kitleye tazyikli su ile müdahalede bulundu.

5 Şubat 2019 tarihinde Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde HDP’nin seçim bürosu açılışında

HDP Belediye Eş Başkan adayı Narin Gezgör’ün yaptığı konuşmada PKK Lideri Abdullah

Öcalan üzerindeki tecride değinmesi üzerine polisin açılışa gaz bombası ile müdahale ettiği

öğrenildi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 13 Şubat 2019 tarihinde

Van’da Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde biraraya gelerek Diyarbakır’a

yürümek isteyen milletvekili ve belediye eşbaşkanlarına, polis tarafından izin verilmediği ve

il binasının bahçesinde bulunan kitleye tazyikli su ve plastik mermilerle müdahalede

bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında 2 yurttaşın (Servet Aktaş, Halit Karalar) plastik

mermilerle yaralandığı öğrenildi. 3 yurttaşın ise gözaltına alındığı öğrenildi.

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tecrit uygulamalarını protesto etmek amacıyla yaşamına

son veren Gezen isimli mahpusun, Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesi Yeniköy Mezarlığı'nda

bulunan kabrini 18 Mart 2019 tarihinde ziyaret etmek üzere gitmek isteyen kitleye polis

tarafından tazyikli su ile müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında 10 yurttaşın, gözaltına

alındığı öğrenildi.

19 Mart 2019 tarihinde Mardin ve ilçelerinde, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından

başlatılan bir soruşturma kapsamında polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, 19 HDP

ve DBP’linin gözaltına alındığı öğrenildi. Bu durumu protesto etmek amacıyla Karayolları

Parkı'nda yapılmak istenen basın açıklamasına tarafından izin verilmedi. Aralarında HDP’li

Page 207: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

207

milletvekillerinin olduğu HDP'lilerin parka gelişi sırasında, polisler il binası önündeki kitleye

biber gazı ile müdahalede bulundu.

20 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Ofis Semti Sanat Sokağı’nda bir

araya gelen 14 kadının, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması

amacıyla 133 gündür açlık grevinde bulunan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili

Leyla Güven’e destek vermek amacıyla “durma eylemi” yaptığı, polisin eyleme müdahalede

bulunduğu ve 14 kadının darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

25 Mart 2019 tarihinde Mardin E Kapalı Cezaevinde tecrit uygulamalarını protesto etmek

amacıyla yaşamına son veren Medya Çınar isimli mahpusun, Mardin Devlet Hastanesi

morguna getirilen cenazesi için bekleyişe geçen gruba polis tarafından müdahale edildiği ve 3

yurttaşın darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

31 Mart 2019 tarihinde Batman'da yerel seçimleri HDP’nin kazanması ardından,

kutlamalarla belediye binasına doğru yürüyen yurttaşlara, polis tarafından biber gazları ve

plastik mermilerle müdahalede bulunulduğu öğrenildi.

12 Nisan 2019 tarihinde Van’da KHK'li olduğu gerekçesiyle mazbataları verilmeyen

Edremit Belediye eşbaşkanlarının, belediye binası önünde yapmak istedikleri açıklama ve

oturma eylemine polis tarafından müdahale edilerek izin verilmedi.

17 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP İl Örgütü tarafından Koşu yolu Parkı’nda

düzenlenen kitlesel basın açıklamasına, polis tarafından tazyikli su ve coplarla müdahalede

bulundu. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile YSK’nın KHK’li eşbaşkanlara

mazbata verilmemesine ilişkin yapılan açıklamaya yönelik gerçekleşen müdahale sırasında,

HDP’li Milletvekili Remziye Tosun tazyikli suyun çarpması sonucu yaralandığı ve HDP’li

Milletvekili Musa Farisoğulları’nın da darp edilerek yaralandığı öğrenildi. Müdahale sırasında

polislerce yere yatılarak darp edilen bir kişi gözaltına alındı.

20 Nisan 2019 tarihinde Mardin’in Kızıltepe ilçesinde hapishanelerde devam eden açlık

grevi eylemlerine dikkat çekmek için açıklama yapmak isteyen Barış Anneleri üyelerine, polis

tarafından müdahalede bulunuldu. Annelerin polislerce yerde sürüklendiği müdahalede, 5

kişinin gözaltına alındı.

23 Nisan 2019 tarihinde Batman’da mahpus anneleri tarafından, hapishanelerdeki açlık

grevlerine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen gösteriye polis tarafından müdahalede

bulunuldu.

24 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır’da mahpus anneleri tarafından, hapishanelerdeki açlık

grevlerine dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır D Tipi Cezaevi önünde düzenlenen gösteriye

polis tarafından müdahalede bulunuldu.

30 Nisan 2019 tarihinde Batman’da mahpus yakınları tarafından, hapishanelerdeki açlık

grevlerine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen protesto gösterisine polis tarafından

müdahalede bulunuldu.

30 Nisan 2019 tarihinde Van’da mahpus yakınları tarafından, hapishanelerdeki açlık

grevlerine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen protesto gösterisine polis tarafından

müdahalede bulunuldu.

Page 208: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

208

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 2 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

annelerine polis tarafından izin verilmediği öğrenildi. Açıklama yapmakta ısrar eden mahpus

annelerine polis tarafından müdahalede bulunulduğu ve bir mahpus annesinin kadının

çekiştirilmek suretiyle parktan dışarı çıkarıldığı esnada darp edildiği öğrenildi. Müdahale

sırasında HDP Gençlik Meclisi üyesi Ümit Akbıyık’ın darp edilerek gözaltına alındığı

öğrenildi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürülen Akbıyık’ın alınana

ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla toplumsal

gösteri hakkını kullanan mahpus annelerine yönelik polis şiddetini protesto etmek isteyen ve 4

Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır Ofis AZC Plaza önünde açıklamada bulunmak isteyen

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Üyeleri’ne polis tarafından müdahalede bulunuldu.

Müdahale sırasında 26 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 5 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

annelerine polis tarafından müdahalede bulunulduğu ve 5’i tutuklu anneleri olmak üzere 7

kişinin darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 5 Mayıs 2019

tarihinde Van’da Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus annelerine

polis tarafından müdahalede bulunulduğu ve 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 7 Mayıs 2019

tarihinde Batman'da Batman M Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yapmak isteyen

mahpus yakınlarına, valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği ve polis

tarafından müdahalede bulunduğu öğrenildi. Müdahalede sırasında 19 kişinin gözaltına

alındığı ve gözaltına alınan yurttaşlardan Yaşar Yalçın’ın polis aracına bindirildiği sırada ters

kelepçe takılmasına itiraz etmesi sonrası darp edildiği öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 10 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır'da Koşuyolu Parkı’nda oturma eylemi yapmak isteyen mahpus

annelerine izin verilmediği, bunun üzerine yürüyüşe geçen mahpus annelerine tazyikli su ile

müdahalede bulunulduğu öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 13 Mayıs 2019

tarihinde Batman'da Atatürk Park’ında basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

yakınlarına, izin verilmediği ve polis tarafından müdahalede bulunduğu öğrenildi.

Müdahalede sırasında 11 kişinin gözaltına alındığı ve HDP Milletvekili Feleknas Uca’nın

polis kalkanlarıyla darp edildiği ve özel bir hastanede yapılan muayenenin ardından kolunun

alçıya alındığı öğrenildi.

15 Mayıs 2019 tarihinde Ağrı’nın Patnos ilçesinde Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi önünde

açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla bir araya gelen ve basın açıklaması yapmak isteyen

mahpus yakınlarına, Kaymakamlığı'nın yasak kararı gerekçe gösterilerek jandarma tarafından

izin verilmediği tazyikli su ile müdahalede bulunulduğu öğrenildi.

Page 209: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

209

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 15 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Demokrasi Parkı'nda oturma eyleminde bulunan

mahpus yakınlarına polis tarafından biber gazıyla müdahalede bulunulduğu öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 16 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesinde Koşuyolu Parkı’nda basın açıklaması

yapmak üzere Batıkent Kavşağı’nda bir araya gelen mahpus annelerine, polis tarafından

müdahalede bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında, mahpus annelerinden Hazal

Yıldırım’ın darp edilerek gözaltına alındığı ve bir sonra ise serbest bırakıldığı öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 16 Mayıs 2019

tarihinde Şırnak’ın Silopi ilçesinde HDP İlçe Örgütü binasında bir araya gelerek basın

açıklaması yapmak isteyen mahpus yakınlarına, polis tarafından tazyikli su ile müdahalede

bulunulduğu öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 22 Mayıs 2019

tarihinde Van’da Milli Egemenlik Caddesi'nde bulunan Park'ta bir araya gelerek basın

açıklaması yapmak isteyen mahpus yakınlarına, polis tarafından tazyikli su ile müdahalede

bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında 4 kişinin (DBP İl Eşbaşkanı Ökkeş Kava, il

yöneticileri Seyit Kılıç, Selahattin Genco ve ismi öğrenilemeyen bir kişi) gözaltına alındığı

öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 25 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Demokrasi Parkı'nda oturma eyleminde bulunan

mahpus yakınlarına polis tarafından müdahalede bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında

mahpus annesi olan Necla Özer’in darp edildiği öğrenildi.

Tarihi Hasankeyf ilçesinin sular altında bırakılmak istenmesine karşı HDP Batman Gençlik

Meclisi üyeleri tarafından 12 Haziran 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde

yapılmak istenen basın açıklamasına izin vermeyen polis, gaz bombası ve plastik mermilerle

müdahalede bulundu. Müdahalede sırasında, 32 kişi yerlerde sürüklenerek ve darp edilerek

gözaltına alındı. Ayrıca, haber takibinde bulunan 1 gazetecinin de (Sonya Bayık) gözaltına

alındığı öğrenildi. 33 kişinin, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest

bırakıldığı öğrenildi.

16 Temmuz 2019 tarihinde Diyabakır’ın Merkez Yenişehir ilçesinde HDP Gençlik

Meclisi’nin “Bağımlı olma, özgür ol” sloganıyla Sümerpark’ta yapmak istediği şölenin,

Valilik tarafından “güvenlik” gerekçe gösterilerek engellendiği ve gençlere polis tarafından

plastik mermilerle müdahalede bulunulduğu öğrenildi.

7 Ağustos 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde yapılmak istenen Ilısu Barajını

protesto etmek amacıyla nöbet eylem başlatmak amacıyla, ilçeye doğru yürüyüşe geçe HDP'li

kitleye jandarma tarafından müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında 14 kişi darp edilerek

gözaltına alındığı ve emniyette alınan ifadelerinin ardından geç saatte serbest bırakıldığı

öğrenildi.

19 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk

Mızraklı’nın görevden alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun

kayyım olarak atanması ardından, belediye binasının bulunduğu Elazığ Caddesi üzerinde

Page 210: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

210

toplanarak protesto gösterisinden bulunmak isteyen yurttaşlara polis tarafından tazyikli su ile

müdahalede bulunulduğu öğrenildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden

alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun kayyım olarak atanmasını

protesto etmek amacıyla 20 Ağustos 2019 tarihinde belediye binasından önünde toplanan

yurttaşlara, polis tarafından tazyikli su, cop ve biber gazıyla müdahalede bulunuldu.

Müdahale sırasında HDP Milletvekili Ayşa Acar Başaran’ın yaralandığı öğrenildi.

Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün görevden alınmasının ve yerine

Mardin Valisi Mustafa Yaman’nın kayyım olarak atanmasını protesto etmek amacıyla 20

Ağustos 2019 tarihinde belediye binasına yürümek isteyen yurttaşlara, polis tarafından

tazyikli su ve biber gazlarıyla müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasından ismi

öğrenilemeyen 1 yurttaşın yaralandığı öğrenildi. HDP’li milletvekilleri Tülay Hatimoğlu,

Serpil Kemalbay ve Pero Dündar’ında yaralandığı ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına

alındığı öğrenildi.

Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın görevden alınmasının ve yerine

Van Valisi Mehmet Emin Bilmez’in kayyım olarak atanmasını protesto etmek amacıyla 20

Ağustos 2019 tarihinde yürümek isteyen yurttaşlara, polis tarafından tazyikli su, cop ve göz

yaşartıcı gazla müdahalede bulunuldu.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden

alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun kayyım olarak atanmasını

protesto etmek amacıyla 20 Ağustos 2019 tarihinde HDP Diyarbakır İl binasın önünde

oturma eylemi ile protesto etmek isteyen gruba, il binasını abluka altına alan çevik kuvvet

polisleri tarafından müdahalede bulunuldu. Aralarından milletvekillerinin de bulunduğu

grubun il binasından dışarı çıkmasını izin vermeyen polisin, grubun ısrar etmesi üzerine

coplarla ve kalkanlarla müdahalede bulunduğu öğrenildi. Müdahale sırasında Gülistan Kılıç

Koçyiğit ve Semra Güzel’in yaralandığı ve ambulansla hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden

alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun kayyım olarak atanmasını

protesto etmek amacıyla 20 Ağustos 2019 tarihinde Yenişehir ilçesindeki Anıt Park

civarından yürüyüşe geçen gruba, polis tarafından gaz bombalarıyla müdahalede bulunuldu.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden

alınmasının ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun kayyım olarak atanmasını

protesto etmek amacıyla 21 Ağustos 2019 tarihinde belediye binası önünde toplanan, daha

sonra buradan ayrılarak Ofis Semtine doğru yürüyüşe geçen gruba, polis tarafından tazyikli su

ile müdahalede bulunuldu. Müdahale sırasında HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun

baygınlık geçirdi. Müdahalede 10 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Yürüyüşü takip eden

gazeteciler Lezgin Akdeniz, Beritan Canözer ve Hayati Yıldız’ın da polisin müdahalesine

maruz kalarak darp edildiği öğrenildi. Belediye binası önünden Sur ilçesi doğru yürüyüşe

geçen bir başka gruba da, polis tarafından tazyikli su ile müdahalede bulunuldu. Müdahale

sırasında 5 kişi gözaltına alındı.

Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın görevden alınmasının ve yerine

Van Valisi Mehmet Emin Bilmez’in kayyım olarak atanmasını protesto etmek amacıyla 23

Page 211: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

211

Ağustos 2019 tarihinde Kültür Sarayı’ndan Maraş Caddesine doğru yürümek isteyen

yurttaşlara, polis tarafından gaz bombaları ile müdahalede bulunuldu.

Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın görevden alınmasının ve yerine

Van Valisi Mehmet Emin Bilmez’in kayyım olarak atanmasını protesto etmek amacıyla 25

Ağustos 2019 tarihinde HDP İl binasından Maraş Caddesine doğru yürümek isteyen

yurttaşlara, polis tarafından biber gazı ile müdahalede bulunuldu.

9 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Bismil İlçesi Seyrantepe Mahallesi'nde DEDAŞ

ekiplerinin elektriği kesmesi itiraz bulunan yurttaşlara, polisin biber gazı ile müdahale

bulunduğu öğrenildi. 5 bin nüfuslu mahallede 3 bine yakın yurttaş elektriksiz bırakıldığı

öğrenildi.

14 Eylül 2019 tarihinde Muş'un Bulanık ilçesine bağlı Arakonak (Odunçor) köyüne

kurulmak istenen taş ocağına tepki gösteren köylülere, jandarma tarafından gerçekleşen

müdahalede 2 kişinin yaralandı ve 15 köylünün gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına

alınanların, İlçe Jandarma Karakolu’ndaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı talimatıyla HDP’li belediyelere atanan kayyumlara karşı Diyarbakır’da

başlatılan ve Lise Caddesi’nde 54 gündür süren Demokrasi Nöbeti eyleminin, 10 Ekim 2019

tarihinde Valilik kararıyla (3-17 Ekim tarihlerini kapsayan eylem etkinlik yasağı)

yasaklandığını öğrenildi. Yapılmak istenen eyleme, polis tarafından izin verilmediği

öğrenildi. Bunun üzerine açıklama yapmak üzere HDP Diyarbakır İl Binası önüne gelen

kitleye polis tarafından tazyikli su ve coplarla müdahalede bulunuldu. Müdahalede 26 kişinin

gözaltına alındığı öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı talimatıyla HDP’li belediyelere atanan kayyumlara karşı Diyarbakır’da

başlatılan ve Lise Caddesi’nde 54 gündür süren Demokrasi Nöbeti eyleminin, 10 Ekim 2019

tarihinde Valilik kararıyla (3-17 Ekim tarihlerini kapsayan eylem etkinlik yasağı)

yasaklandığını öğrenildi. Yapılmak istenen eyleme, polis tarafından izin verilmediği

öğrenildi. 12 Ekim 2019 tarihinde Lise Caddesi’nde yapılmak istenen eylemin polis

tarafından müdahalede bulunduğu ve müdahale sırasında adliye binasına gitmek isteyen

HDP’li vekil Saliha Aydeniz'in darp edildiği öğrenildi.

14 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Diyarbakır İl Örgütü tarafından, parti binası

önünde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılan istenen basın

açıklamasına polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği ve

dışarı çıkıp açıklama yapmak isteyen gruba biber gazı ve coplarla müdahalede bulunduğu

öğrenildi.

14 Ekim 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde, HDP Cizre İlçe Örgütü tarafından Kuzey

ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılan istenen basın açıklamasına

polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği ve dışarı çıkıp

açıklama yapmak isteyen gruba darp edilerek müdahalede bulunduğu öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Bağlar İlçe Örgütü tarafından, parti binası

önünde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılan istenen basın

açıklamasına polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği ve

dışarı çıkıp açıklama yapmak isteyen gruba biber gazı müdahalede bulunduğu öğrenildi.

Page 212: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

212

15 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Kayapınar İlçe Örgütü tarafından, parti binası

önünde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılan istenen basın

açıklamasına polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği ve

dışarı çıkıp açıklama yapmak isteyen gruba kalkanlarla müdahalede bulunduğu öğrenildi.

17 Ekim 2019 tarihinde Van’da HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin gelişini duyurmak

amacıyla basın açıklaması yapan HDP’lilere polis tarafından izin verilmediği, il binasının

önüne çıkan milletvekilleri tarafından açıklama yapmakta ısrar edilmesi üzerine polis

tarafından müdahalede bulunulduğu öğrenildi.

18 Ekim 2019 tarihinde Van’da HDP 7'nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yapılmak istenen

yürüyüşe polis tarafından müdahale edildiği ve 7 HDP’linin (HDP PM Üyesi Yunus Durdu,

parti yöneticileri Kerem Kaçmaz, Neslihan Şedal ve ismi öğrenilemeyen 4 kişi) gözaltına

alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan 7 kişi hakkında, 2911 sayılı “Toplantı ve gösteri yürüyüşü

kanununa muhalefet etmek” gerekçesiyle işlem yapıldığı ve daha serbest bırakıldıkları

öğrenildi.

21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz’ın

gözaltına alınmasını protesto etmek isteyen ve aralarında HDP Diyarbakır Milletvekillerinin

de bulunduğu grubun belediyenin hizmet binası önünde toplanarak yapmak istediği

açıklamaya polis tarafından izin verilmediği, gruba kalkanlarla müdahalede bulunulduğu

öğrenildi.

21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz’ın

gözaltına alınmasını protesto etmek isteyen ve aralarında HDP Diyarbakır Milletvekillerinin

de bulunduğu grubun belediyenin hizmet binası önünde toplanarak yapmak istediği

açıklamaya polis tarafından izin verilmediği, gruba biber gazı ve kalkanlarla müdahalede

bulunulduğu öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Batman’da HDP Kadın Meclisi üyeleri tarafından, 25 Kasım

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında kadın

cinayetlerine dikkat çekmek için Sanat Sokağı'nda yapılmak istenen basın açıklaması izin

verilmediği öğrenildi. Bunun üzerine parti binasına doğru yürüyen kadınları polis tarafından

müdahalede bulunuldu ve 10 kadının gözaltına alındığı öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde HDP Urfa İl Örgütü, Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik'in

gözaltına alınmasının ardından yerine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla partinin

ilçe binasından belediye binasına doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Aralarında HDP Milletvekili,

partililer ve yurttaşların bulunduğu gruba, polis bir süre sonra müdahalede bulundu.

Müdahalede sırasında 5 HDP’linin (HDP İl Eşbaşkanları Emine Çetiner ve Mikail Gözek,

Belediye Meclis üyesi Fatma Taş Ekmez, Suruç Belediye Başkan Yardımcısı Nahide Kılıç, İl

Örgütü yöneticisi Ferit Tamga) darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

26 Kasım 2019 tarihinde Batman’ın Beşiri ilçesine bağlı Bilek (Bolînde) DEDAŞ

görevlilerinin jandarma ekipleri ile birlikte yapmak istedikleri denetime tepki gösteren

köylülere plastik mermi, biber gazı ve copla müdahalede bulunulduğu ve kimi köylülerin

müdahale sırasında yaralandığı öğrenildi.

Page 213: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

213

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 13 Şubat 2019 tarihinde

Van’da Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde biraraya gelerek Diyarbakır’a

yürümek isteyen milletvekili ve belediye eşbaşkanlarına, polis tarafından izin verilmediği ve

il binasının bahçesinde bulunan kitleye tazyikli su ve plastik mermilerle müdahalede

bulunulduğu öğrenildi. Müdahale sırasında 2 yurttaşın (Servet Aktaş, Halit Karalar) plastik

mermilerle yaralandığı öğrenildi. 3 yurttaşın ise gözaltına alındığı öğrenildi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 13 Şubat 2019 tarihinde

Şırnak’tan Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde biraraya gelen

milletvekillerine Valiliğin yasaklama kararı gerekçe gösterilerek polis tarafından izin

verilmedi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 13 Şubat 2019 tarihinde

Antep’ten Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde biraraya gelen

milletvekillerine Valiliğin yasaklama kararı gerekçe gösterilerek polis tarafından izin

verilmedi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 13 Şubat 2019 tarihinde

Urfa’dan Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde biraraya gelen

milletvekillerine Valiliğin yasaklama kararı gerekçe gösterilerek polis tarafından izin

verilmedi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla 14 Şubat 2019 tarihinde

Mardin’in Nusaybin ilçesinde Diyarbakır’a yürümek amacıyla HDP İl binası önünde

biraraya gelen milletvekillerine Valiliğin yasaklama kararı gerekçe gösterilerek polis

tarafından izin verilmedi. Müdahaleye maruz kalan milletvekillerinden HDP Şırnak

Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın copla dövüldüğü, HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar’ın

ise parmağından yaralandığı öğrenildi.

Diyarbakır’daki evinde açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari

Milletvekili Leyla Güven’e destek ve dikkat çekmek amacıyla HDP milletvekillerinin "100.

Gününde Leyla'ya, Tecridi Kırmaya" sloganıyla Hakkari, Van, Kars, Iğdır, Bitlis, Ağrı, Muş,

Şırnak, Mardin, Siirt, Batman, Dersim, Bingöl, Antep ve Urfa kentleri olmak üzere 7 ayrı

koldan başlatılan yürüyüşlerin son durağı olan Diyarbakır’da 15 Şubat 2019 tarihinde bir

araya gelen milletvekillerinin yürüyüşüne polis tarafından izin verilmedi. Leyla Güven’in

evine doğru yürümeye hazırlandıkları sırada HDP’lilerin yanına gelen polis amirleri,

Diyarbakır Valiliği’nin aldığı karar doğrultusunda yürüyüşe izin verilmeyeceğini belirtti.

6 Mart 2019 tarihinde Siirt’in Baykan ilçesinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

kapsamında karanfil dağıtan HDP’lilerin yürüyüşü, Sanat Sokağı girişinde bulunan çevik

kuvvet polisleri tarafından engellendiği ve valilik tarafından sokağa giriş yasağının bulunduğu

belirtildi.

Page 214: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

214

3 Nisan 2019 tarihinde Van Valiliği, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4

Nisan gerekçesiyle kentte toplantı, gösteri yürüyüşü ve basın açıklaması gibi eylemlerin 15

gün süreyle yasaklandığını duyurdu.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde resmi olmayan sonuçlara göre HDP’nin seçimleri kazandığı

Iğdır’da 4 Nisan 2019 tarihinde Iğdır Valisi tarafından yapılan açıklamada, kentte yapılacak

olan toplantı, gösteri yürüyüşü ve basın açıklaması gibi eylemlerin 15 gün süreyle

yasaklandığını duyuruldu.

Kars Valiliği tarafından 8 Nisan 2019 tarihinde yapılan açıklamada, 12 gün boyunca

kentteki tüm eylem ve etkinliklerin yasakladığı duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: "31

Mart 2019 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar

Heyetleri Seçimleri sonrası bazı kesimler tarafından seçim sonuçlarına gölge düşürmek,

ilimizde kaos ortamı yaratmak, karşıt görüşlü grupları karşı karşıya getirmek ve gruplar

arasında kavga, şiddet ortamı vb. ortamlar yaratmak amacıyla provokatif eylem, kanunsuz

gösteri ve yürüyüş düzenleme, açık ve kapalı yer toplantıları düzenleme, yasadışı slogan

atma, pankart açma, stant açma, sokak etkinliği, sokak şenliği vb. eylem ve etkinlikler

düzenleyebilecekleri şeklinde istihbari bilgiler elde edilmiştir.”

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 2 Mayıs 2019

tarihinde Batman'da Gülistan Caddesi'nde “insan zinciri” oluşturmak isteyen mahpus

yakınlarına, valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği öğrenildi. Emniyet

yetkilileriyle yapılan görüşmelerden sonuç çıkmayınca HDP il binası önünde açıklamada

bulunuldu.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 6 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

annelerine, polis tarafından parka girişlerine engel olunduğu ve açıklama yapılmasına izin

verilmediği öğrenildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 7 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak isteyen mahpus

annelerine, polis tarafından parka girişlerine engel olunduğu ve açıklama yapılmasına izin

verilmediği öğrenildi. Bunun üzerine mahpus yakınlarının, kaldırımda yarım saat oturma

eylemi yaparak yasağı protesto ettiği öğrenildi.

Mardin Valiliği tarafından yapılan açıklamada; 31 Aralık 2019 tarihine (yılsonuna kadar)

kadar il sınırları içerisinde yapılması planlanan tüm eylem ve etkinliklerin mülki idare

amirinin iznine bağladı duyuruldu. Söz konusu uygulama, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun

11'inci Maddesi'ne dayandırıldığı belirtildi.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 10 Mayıs 2019

tarihinde Batman'da Atatürk Parkı'nda “insan zinciri” oluşturmak isteyen mahpus yakınları

ve yurttaşlara, valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği öğrenildi. Eyleme

izin verilmemesi üzerine grup parktan ayrıldı.

Siirt Valiliği tarafından yapılan açıklamada; hapishanelerde devam eden açlık grevi

eylemlerine dikkat çekmek amacıyla yapılması planlanan eylem ve etkinliklerin “örgüt

propagandası”na dönüşeceği gerekçesiyle, her türlü eylem ve etkinliğin il genelinde açık

alanlarda 9 Mayıs-23 Mayıs 2019 tarihleri arasında yasaklandığı duyuruldu. Söz konusu

uygulama, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11'inci Maddesi'ne dayandırıldığı belirtildi.

Page 215: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

215

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla 11 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır'da Koşuyolu Parkı’nda oturma eylemi yapmak isteyen mahpus

annelerine izin verilmediği öğrenildi.

Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada; daha önce ilan edilen kentteki eylem ve

etkinlik yasağının 1 ay daha uzatıldığı duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: “Valilik ve

Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak üzere, Hakkari İl sınırları

içerisinde (İl Merkezi, Dış İlçelerinde ve Jandarma Sorumluluk Bölgeleri dahil) 19/05/2019

tarihi saat: 00.00’dan 17/06/2019 tarihi saat: 23.59’a kadar otuz (30) gün süre ile meydan,

cadde, sokak, yol, park gibi umuma açık alanlarda miting, açık yer toplantıları, gösteri

yürüyüşleri, oturma eylemi, açlık grevi, çadır kurma, basın açıklamaları, stant açma vb.

türdeki eylem ve etkinliklerin yapılmasının yasaklanması kararı alınmıştır." Yasağın 18

Haziran 2019 tarihinde 1 ay süreyle uzatıldığı duyuruldu.

Antep Valiliği tarafından yapılan açıklamada; kentteki tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün

süreyle yasaklandığı duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: “Genel asayiş ve kamu düzenin

korunması amacıyla 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/c maddesi gereğince 23 Mayıs

2019-06 Haziran 2019 tarihleri arasında açık alanlarda yapılacak ‘Açık yer toplantısı, basın

açıklaması, stant kurma, imza kampanyası, bildiri dağıtma, pankart asma, çadır kurma, oturma

eylemi, ayırt edici önlük ve yelek giyme vb.’ etkinlikler İl genelinde Valiliğimizce

yasaklanmıştır.

20 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Muş’ta KESK Muş Şubeler Platformu ile Muş Barosu’nun Türkiye Barış Vakfı kurucularının

katılımıyla kentte düzenlemek istediği “Zor zamanlarda barış açısını savunmak” adlı panele,

Muş Valiliği tarafından “uygun görülmemiştir” denilerek izin verilmediği öğrenildi.

Batman Valiliği, 15 Temmuz–29 Temmuz 2019 tarihleri arasında, resmi kamu kurum ve

kuruluşların resmi toplantı tören, şenlik, karşılama, stant açma, uğurlama etkinlikleri dışında

tüm etkinliklerin "izne bağlandığını" açıkladı. Valilik tarafından yapılan açıklamada, "Milli

güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi,

temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması

ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi” nedeniyle karar alındığı belirtildi.

15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL)

gerekçe gösterilerek 21 Kasım 2016 tarihinde Van'da ilk eylem ve etkinlik yasağı kararı

alındı. Üç valinin değiştiği kentte tam 979 gündür bazen bir aylık, bazen de 15 günlük

yasaklama kararı alınıyor. Valilik tarafından yapılan açıklamayla kentte 15 günlük yasak ilan

edilerek 979 gündür devam eden yasak yeniden uzatıldı.

Van Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 28 Temmuz 2019- 11 Ağustos 2019 tarihleri

arasında yapılacak olan her türlü gösteri, yürüyüş, miting, toplantı, çadır kurma, oturma

eylemi gibi etkinliklerin yasaklandığı bildirildi. Valilik açıklamasında şöyle denildi:

"Anayasamızda ve kanunlarda öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve

açıkça oluşturduğu değerlendirilen eylemler ile saldırı planlarını bertaraf etmek,

vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf

etmek, milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin

önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin

korunması ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla 28/07/2019 tarihinden

itibaren geçerli 11/08/2019 tarihi de dahil olmak üzere 15 gün süre ile Van İli coğrafi

Page 216: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

216

sınırları içerisinde, açık alanlarda düzenlenecek her türlü yürüyüş, toplantı ve toplanmalar,

basın açıklaması, oturma eylemi, stant açma vb. her türlü eylem ve etkinlikler 5442 sayılı İl

İdaresi Kanununun 11/A-¬C maddeleri ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri

Kanununun 17. maddesine istinaden yasaklanmıştır."

28 Temmuz 2019 tarihinde Batman’ın Hasankeyf ilçesinde HDP Gençlik Meclisi’nin

tarafından, 12 bin yıllık antik kent Hasankeyf’in sular altında bırakacak Ilısu Barajı'nın

yapımının durdurulması için başlatmak istediği "çadır nöbeti"ne jandarma tarafından izin

verilmediği öğrenildi.

30 Temmuz 2019 tarihinde Van İpekyolu İlçesinde bulunan Nuda Kültür Merkez'inde

"Değişim ve Özgürlük İçin Sende Ayağa Kalk" sloganıyla Tevgera Jinen Azad’ın (TJA)

tarafından yapılmak istenen toplantıya polis tarafından izin verilmediği öğrenildi.

Şırnak'ta tüm eylem ve etkinliklerin, 15 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Şırnak Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "15 Ağustos 2019 günü Siirt/Eruh ve

Hakkari/Şemdinli ilçelerinde PKK/KCK terör örgütünün ilk silahlı eylemlerinin yıldönümleri

olması sebebiyle ve son dönemde gerçekleştirilen başarılı operasyonlar neticesinde eylem

kapasitesi oldukça düşen terör örgütü ve örgüte müzahir şahıslarca milli birlik, bütünlük ve

kardeşliğimizin pekiştiği 11-14 Ağustos 2019 tarihlerinde kutlanacak olan Kurban Bayramı,

öncesi ve sonrası da dahil olmak üzere provokatif amaçlı eylem ve etkinliklerin

düzenlenebileceği, yasal olarak başlayan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin amacı dışına

çıkarak şiddet içerikli eylemlere dönüşebileceği, karşıt görüşlü şahıs veya kurumlarca

düzenlenmesi muhtemel etkinliklerin provoke edilerek ilimizdeki mevcut huzur ve güven

ortamının bozulabileceği değerlendirilmiştir. Milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve

güvenliği korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının

hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, genel trafik ve yolcu güvenliğinin

sağlanması, şiddet olaylarının meydana gelmesi ve yaygınlaşmasının önlenmesi ve

yaşanabilecek her türlü olumsuz bir durumun önüne geçilebilmesi amacıyla; Anayasamızda

ve kanunlarda öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça

oluşturduğu değerlendirilen eylemlerin gerçekleştirilmesi durumunda meydana gelebilecek

istenmeyen olayların engellenebilmesi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C maddesine ve

2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 17. maddesine istinaden mahalli idari

organlarının, kamu kurumlarının, kamuya yararlı derneklerin, üniversitenin ve herhalde

valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak üzere,

08.08.2019 tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün süre ile yukarıda belirtilen amaçlar

doğrultusunda yapılması muhtemel her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşü, basın açıklaması,

miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, oturma eylemi, mezar başı anma, kitlesel

cenaze namazı vb. etkinliklerin Şırnak il merkezimiz ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il

sınırları içerisinde yasaklanmıştır."

Mardin'de tüm eylem ve etkinliklerin, 30 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Mardin

Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “… 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Yürüyüşleri Kanunu kapsamı dışında kalan kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum

kuruluşlarının kendi binalarında ve kendi personel ve üyelerine yönelik yapacağı toplantı,

tören, karşılama, uğurlama gibi resmi nitelikteki etkinlikler hariç olmak üzere; İlimiz sınırları

içerisinde her türlü kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, kurum ve kuruluşun

kendi binası dışında yapacakları basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi,

anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun temsil, gösteri ve benzeri türdeki tüm eylem ve

etkinlikler ile ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari faaliyetleri hariç olmak

Page 217: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

217

üzere el ilanı, broşür ve benzeri dağıtılması, afiş, pankart asılması, vb etkinliklerin

19.08.2019 tarihinden itibaren 30 (otuz) gün süre ile Mardin İl merkezimiz ve ilçeler dahil

olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (coğrafi alan). Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

22 Ağustos 2019 tarihinde Antep Valiliği tarafından yapılan açıklamada, kentteki tüm eylem

ve etkinliklerin, 30 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu.

Şırnak'ta tüm eylem ve etkinliklerin, 15 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Şırnak Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “İçişleri Bakanlığı tarafından, 19.08.2019

tarihinde Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlarının, yürütülen adli ve

idari soruşturmalar sonucunda, terör örgütleri ile iltisak-irtibatı olan, terör örgütlerine

destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunduğundan Anayasanın 127'nci maddesi ve

5393 sayılı Belediye Kanununun 47'nci maddesine istinaden görevden uzaklaştırılarak

yerlerine 45'nci maddesi uyarınca belediye başkan vekillerinin görevlendirildiği

duyurulmuştur.İlimiz sınırları içerisinde farklı kesimler arasında çatışma çıkmasının

önlenmesi, milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici mevcut dengeyi bozacak eylemlerin önüne

geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, cumhuriyetin nitelikleri, devletin

ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi ve istenmeyen

olayların yaşanmaması amaçlanmaktadır. Bu sebeple 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C

maddesi ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri yürüyüşleri Kanununun 17. maddesi gereğince

Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye başkanlarının görevden alınmalarını

protesto etmek amacıyla açık alanda gerçekleşebilecek yürüyüş, basın açıklaması, mezarbaşı

anma, oturma eylemi, stand açma, çadır kurma, bildiri dağıtma, protesto vb. eylem ve

etkinliklerin, belirtilen konuların devamı niteliğindeki her türlü eylem ve etkinliklerin Şırnak il

sınırları içerisinde (il merkezi, ilçeler ve jandarma sorumluluk bölgeleri dâhil) 23/08/2019

günü saat: 00.01'den 06/09/2019 günü saat: 24.00'e kadar (15) onbeş gün süre ile yasaklanmıştır.”

Van'da tüm eylem ve etkinliklerin, 15 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Van Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Anayasamızda ve kanunlarda öngörülen

sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu değerlendirilen

eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini

sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek, milli güvenliğin sağlanması, kamu

düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile

başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının

yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla 27/08/2019 tarihinden geçerli 10/09/2019 tarihi de

dahil olmak üzere (15) gün süre ile Van İli coğrafi sınırları içerisinde, açık alanlarda

düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı, basın açıklaması, oturma eylemi, stant

açma vb. her türlü eylem ve etkinlikler yasaklanmıştır."

1 Eylül 2019 tarihinde Dünya Barış Günü nedeniyle İHD Gaziantep Şubesi tarafından açık

alanda yapılmak istenen basın açıklamasına Valilik tarafından ''uygun görülmemiştir''

denilerek izin verilmediği öğrenildi.

1 Eylül 2019 tarihinde Batman’da Batman Demokrasi Platformu tarafından Gülistan

Caddesi'nde düzenlenmek istenen “1 Eylül Dünya Barış Günü şöleni”ne Valiliğin yasak

kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği öğrenildi.

Page 218: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

218

1 Eylül 2019 tarihinde Batman’da İHD Batman Şubesi'nin “1 Eylül Dünya Barış Günü”

dolayısıyla şube binasının önünde yapmak istediği açıklamaya Valiliğin yasak kararı gerekçe

gösterilerek izin verilmedi. Açıklama dernek binasında yapıldı.

2 Eylül 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine

kayyum atanması protesto etmek amacıyla, Diyarbakır’ın Merkez Yenişehir ilçesindeki

Sanat Sokağı’nda eylem yapmak isteyen ve aralarında HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye

Tosun’un da bulunduğu gruba, polis tarafından izin verilmedi.

4 Eylül 2019 tarihinde Tunceli Valiliği tarafından, HDP’li belediyelere yönelik kayyım

atamalarını protesto etmek amacıyla yapılan eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek, kentte

1 ay boyunca eylem ve etkinliklerin yasaklandığı duyuruldu. Kentte valilik ve kaymakamlık

makamlarının uygun göreceği etkinliklerin haricinde açık alanda gerçekleşebilecek her türlü

eylem ve etkinlilerin 30 gün süreyle yasaklandığı belirtildi.

Van'da tüm eylem ve etkinliklerin, 15 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Van Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Anayasamızda ve kanunlarda öngörülen

sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu değerlendirilen

eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini

sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek, milli güvenliğin sağlanması, kamu

düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile

başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının

yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla 11/09/2019 tarihinden geçerli 25/09/2019 tarihi de

dahil olmak üzere (15) gün süre ile Van İli coğrafi sınırları içerisinde, açık alanlarda

düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı, basın açıklaması, oturma eylemi, stant

açma vb. her türlü eylem ve etkinlikler yasaklanmıştır."

17 Eylül 2019 tarihinde Hakkari Valiliği tarafından, HDP’li belediyelere yönelik kayyım

atamalarını protesto etmek amacıyla yapılan eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek, kentte

1 ay boyunca eylem ve etkinliklerin yasaklandığı duyuruldu.

18 Eylül 2019 tarihinde Mardin Valiliği tarafından, HDP’li belediyelere yönelik kayyım

atamalarını protesto etmek amacıyla yapılan eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek, kentte

1 ay boyunca eylem ve etkinliklerin yasaklandığı duyuruldu.

20 Eylül 2019 tarihinde Muş Valiliği tarafından, kentteki eylem ve etkinliklerin 15 gün

süreyle yasakladığını duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Yürüyüşleri Kanunu’nun 19’uncu ve 22’nci maddeleri ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu 11’

inci maddesi (A) fıkrası hükümleri kapsamında; Valilik Makamının uygun göreceği etkinlikler

ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği, resmi bayram, resmi anma günleri, resmi

tören ve kutlamalar ile bu kurumların gelenek ve göreneklere göre yapacakları programlar,

spor faaliyetleri ile bilimsel, ticari ve ekonomik amaçlarla yapılan etkinlik ve toplantılar hariç

olmak üzere ilimiz mülki sınırları içerisinde (Polis ve Jandarma Sorumluluk Alanının

Tamamı) tüm toplantı ve gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, açık veya kapalı yer toplantısı

ile protesto eylemi, miting, çadır kurma, oturma eylemi, stant açma, açlık grevi, anma töreni,

afiş, pankart ve poster asma, el ilanı ve bildiri dağıtma, imza masası açma, meşale yakma ve

taşıma, konferans vb. tüm etkinlikler 20.09.2019 günü saat 00.01 ile 04.10.2019 günü saat

23.59 ‘a kadar 15 (onbeş) gün süreyle yasaklanmıştır."

Page 219: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

219

20 Eylül 2019 tarihinde Urfa Valiliği tarafından, kentteki eylem ve etkinliklerin 15 gün

süreyle yasakladığını duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: "Valilik ile kaymakamlık

makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak üzere 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun

11/C maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 17. maddesine

istinaden yapılması muhtemel her türlü toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi,

oturma eylemi, miting, çadır kurma, bildiri dağıtma, afiş asma, yazılama, kuşlama ve benzeri

türdeki tüm açık alanlardaki etkinlikler, 20 Eylül 2019 saat 00.00'dan 4 Ekim 2019 saat

23.59'a kadar 15 gün süreyle il merkezi ve ilçelerimiz dahil olmak üzere Şanlıurfa coğrafi

sınırları içerisinde yasaklanmıştır."

25 Eylül 2019 tarihinde Van Valiliği tarafından, kentteki eylem ve etkinliklerin 15 gün

süreyle yasakladığını duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: “Anayasamızda ve kanunlarda

öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu

değerlendirilen eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın can ve mal

güvenliklerini sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek, milli güvenliğin

sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak

ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması ile şiddet

olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla 26 Eylül 2019 tarihinden geçerli 10 Ekim

2019 tarihi de dahil olmak üzere 15 gün süre ile Van ili coğrafi sınırları içerisinde, açık

alanlarda düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı, basın açıklaması, oturma

eylemi, stant açma vb. her türlü eylem ve etkinlikler yasaklanmıştır."

Hasankeyf Kaymakamlığı tarafından yapılan açıklamada, 26 Eylül 2019 ile 10 Ekim 2019

tarihleri arasında Batman’ın Hasankeyf ilçesinde yapılacak eylem ve etkinliklerin izne

bağlandığı duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: “İlçemiz dâhilinde ‘açık kapalı yer

toplantısı, gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, çadır kurma, stant açma el ilanı ve benzeri’

eylem etkinlikleri 26.09.2019-10.10.2019 tarihleri arasında, gerçekleştirilmesi izin şartına

bağlanılan her türlü toplantı ve etkinliğin huzur ve güven ortamını bozmaya teşebbüs edecek

şahıslar ile işlenmesi muhtemel suçların tespitine yönelik kamera vb. araçlarla kayıt altına

alınabilecektir.”

27 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır Valiliği tarafından, AKP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapmak

isteyen 3 kişiye, eylemin siyasi parti faaliyetini engelleyeceğinden Anayasa'nın 68'inci

Maddesi'ne göre suç olduğu cevabının verildiği öğrenildi. Eyleme izin verilmeyeceği, eylemin

yapılması durumunda müdahale edileceği, sorumlular hakkında adli ve idari işlem

başlatacağının aktarıldığı kaydedildi. Olayın özeti: Ağabeyi Ahmet K. 26 Ağustos 2016'da

Hakkari'nin Dağlıca bölgesindeki bir saldırıda yaşamını yitiren Yasin K., "Şehit yakınlarına

için kamu kurumlarında ayrılan istihdam kadrosuna yerleştirilmediği" için; İsmail D. ve Fırat

E. ise kayyum Cumali Atilla döneminde Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İşleri Genel

Müdürlüğü’nde 5 Kasım 2017'da işe alınıp 9 Kasım 2017'de işten çıkarılmaları nedeniyle

AKP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemi yapmak için Diyarbakır Valiliğine izin için

başvuruda bulundu. İzin talebiyle yapılan başvurulara cevaben verilen Valilik yazısı şu

şekilde: "İlimiz Yenişehir ilçesi Elazığ Bulvarı üzerinde bulunan AK Parti Diyarbakır İl

Teşkilatı il binasında 'İşçi Kıyımları ve Duyarsızlık' konulu etkinlik düzenlemek istediğiniz

bildirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 68. Maddesinde siyasi partiler demokratik

siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olarak belirtilmiş, Türk Ceza Kanunu ve diğer

kanunlarda siyasi partilerin faaliyetlerinin engellenmesi suç olarak tanımlanmış karşılığında

yaptırımlar açıkça belirlenmiştir. Söz konusu etkinliğinizin siyasi parti binası önünde

düzenlemek istediğinizden, siyasi parti binasına giriş-çıkışları ve siyasi partiye ait faaliyetleri

Page 220: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

220

doğrudan ya da dolaylı olarak engelleneceği ayrıca vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve

katlanılmaz ölçüde zora sokacağı, kamu düzenini zedeleyici görüntüleri topluma yansıtılarak

karşıt gruplar arasında çatışma oluşturmaya dönük provokatif olaylara sebebiyet

verilebileceği ve önü alınamaz menfur olaylara neden olabileceği, terör örgütüne muzahir

grup ve şahıslarca etkinliğe müdahil olunarak amacından saptırılmaya, terör örgütlerinin

propagandasına dönüştürülmeye çalışabileceği değerlendirilmiştir."

28 Eylül 2019 tarihinde Urfa’da ‘Urfa İl Kadın Platformu’ tarafından “Kadın cinayetleri ve

çocuk istismarı” sloganı ile yapılmak istenen yürüyüşün, valilik kararı ile yasaklandığı

öğrenildi.

1 Ekim 2019 tarihinde Mardin’de Şahmaran Kadın Platformu tarafından “Kadın cinayetleri,

İstismar ve Tecavüze Karşı Duyarlılık” sloganıyla yapmak yapılmak istenen yürüyüşe,

Artuklu Kaymakamlığı tarafından izin verilmediği öğrenildi. Mardin Valiliğinin kentte almış

olduğu yasak kararı gerekçe gösterilen Kaymakamlık yazısı şekilde: “(…) ‘Etkinliklerin

18/09/2019 tarihinden itibaren 30 (otuz) gün süre ile Mardin İl Merkezimiz ile ilçeler dahil

olmak üzere tüm il sınırları içerisinde (coğrafi alan) yasaklanmıştır.’ Denilmiştir. Bundan

dolayı ilgi (a) dilekçe ile yapılması planlanan etkinlik Kaymakamlığımızca uygun

görülmemiştir” denildi.

Şırnak'ta tüm eylem ve etkinliklerin, 15 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Şırnak Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “…mahalli idari organlarının, kamu

kurumlarının, kamuya yararlı derneklerin, üniversitenin ve Valilik ve Kaymakamlık

makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak üzere, yukarıda belirtilen amaçlar

doğrultusunda yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri,

kurum ve kuruluşların kendi binası dışında yapacakları basın açıklaması, oturma eylemi,

miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, kitlesel cenaze merasimi, anma töreni,

şenlik, konser, eğlence, oyun temsili, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinlikler ile ticari

kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere; el ilanı,

broşür vb. dağıtılması, afiş ve pankart asılması vb. etkinlikler Şırnak İl merkezi ve ilçeler

dâhil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde 01.10.2019 tarihinden itibaren 15 gün süreyle

yasaklanmıştır.”

6 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Yenişehir ilçesi Sanat Sokağı’nda, görevden

alınan HDP’li belediye başkanlarının iadesi için başlatılan imza kampanyası çalışmalarına

Valilik yasağı gerekçe gösterilerek polis tarafından izin verilmediği öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı talimatıyla HDP’li belediyelere atanan kayyumlara karşı Diyarbakır’da

başlatılan ve Lise Caddesi’nde 54 gündür süren Demokrasi Nöbeti eyleminin, 10 Ekim 2019

tarihinde Valilik kararıyla (3-17 Ekim tarihlerini kapsayan eylem etkinlik yasağı)

yasaklandığını öğrenildi. Yapılmak istenen eyleme, polis tarafından izin verilmediği

öğrenildi. Eylemin sonraki günlerde de (11, 12,13 Ekim tarihlerinde) yapılmak istenmesine

rağmen izin verilmediği öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı talimatıyla HDP’li belediyelere atanan kayyumlara karşı Van’da başlatılan

ve 54 gündür süren Demokrasi Nöbeti eylemine, 11 Ekim 2019 tarihinde polis tarafından

Valilik kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Yenişehir İlçe Örgütü tarafından, parti binası

önünde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılmak istenen

Page 221: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

221

basın açıklamasına polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği

öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Sur İlçe Örgütü tarafından, parti binası önünde

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılmak istenen basın

açıklamasına polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği

öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Silvan İlçe Örgütü tarafından, parti binası

önünde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılmak istenen

basın açıklamasına polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği

öğrenildi.

Hakkari'de tüm eylem ve etkinliklerin, 30 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Hakkari

Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Cumhuriyetin temel nitelikleri, devletin

ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğü ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin

engellenmemesi, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve

özgürlüklerinin korunması, meydana gelebilecek olası bir provokasyonun engellenebilmesi ve

yaşanması muhtemel toplumsal olayların önlenmesi amacıyla; 2911 Toplantı ve Gösteri

Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19 Maddeleri ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11.

Maddesi hükümleri gereğince; valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği

etkinlikler hariç olmak üzere, Hakkari il sınırları içerisinde (il merkezi, dış ilçeler, polis ve

jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 16 Ekim 2019 tarihi saat 00.00’dan 14 Kasım

2019 tarihi saat 23.59’a kadar 30 gün süre ile meydan, cadde, sokak, yol, park gibi umuma

açık alanlarda miting, açık yer toplantıları, gösteri yürüyüşleri, oturma eylemi, açlık grevi,

çadır kurma, basın açıklamaları, stant açma, konser, şenlik, meşale yakma, el ilanı/bildiri

dağıtma vb. türdeki eylem ve etkinliklerin yapılmasının yasaklanması kararı alınmıştır.”

16 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP Yenişehir İlçe Örgütü tarafından, parti binası

önünde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin yapılmak istenen

basın açıklamasına polis tarafından valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği

öğrenildi. Partililerin binadan çıkışlarına izin verilmemesi üzerine, basın açıklaması binanın

penceresinde megafonla yapıldı.

16 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Kayapınar ilçesinde bulunun Ceylan

Karavil Alışveriş Merkezi önünde, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan operasyona

ilişkin HDP’liler tarafından yapılmak istenen basın açıklamasına, polis tarafından valiliğin

yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği öğrenildi. Bunun üzerine bir süre bekleyen

HDP’liler eylemlerini “Savaşa hayır” sloganları atarak sonlandırdı.

Mardin’de tüm eylem ve etkinliklerin, 30 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Mardin

Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "...2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Yürüyüşleri Kanunu kapsamı dışında kalan kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum

kuruluşlarının kendi binalarında ve kendi personel ve üyelerine yönelik yapacağı toplantı,

tören, karşılama, uğurlama gibi resmi nitelikteki etkinlikler hariç olmak üzere; İlimiz sınırları

içerisinde her türlü kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, kurum ve kuruluşun

kendi binası dışında yapacakları basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi,

anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun temsil, gösteri ve benzeri türdeki tüm eylem ve

etkinlikler ile ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari faaliyetleri hariç olmak

üzere el ilanı, broşür ve benzeri dağıtılması, afiş, pankart asılması, vb etkinliklerin

Page 222: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

222

17.10.2019 tarihinden itibaren 30 (otuz) gün süre ile Mardin İl merkezimiz ve ilçeler dahil

olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (coğrafi alan) yasaklanmıştır."

Dersim’de tüm eylem ve etkinliklerin, 30 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Valilik

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “İlimizde sağlanan huzur ve güven ortamının

devam etmesi için; İlimiz mülki sınırları içerisinde (Polis ve Jandarma Sorumluluk Alanının

Tamamı) tüm toplantı ve gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, açık veya kapalı yer toplantısı

ile protesto eylemi, miting, çadır kurma, oturma eylemi, stant açma, açlık grevi, anma töreni,

afiş, pankart ve poster asma, el ilanı ve bildiri dağıtma, imza masası açma, meşale yakma ve

taşıma, konferans vb. tüm etkinliklerin 18/10/2019 günü saat 00.01 ile 16/11/2019 günü saat

23.59 'a kadar 30 (otuz) gün süreyle yasaklanmıştır.”

21 Ekim 2019 tarihinde Urfa Valiliği tarafından, kentteki eylem ve etkinliklerin 30 gün

süreyle yasakladığını duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi: “Valilik ile Kaymakamlık

makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak üzere, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun

11. maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 19. maddesine

istinaden yapılması muhtemel her türlü imza kampanyası, toplanma, yürüyüş, basın

açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, miting, çadır kurma, bildiri dağıtma, afiş asma,

yazılama ve benzeri türdeki tüm açık alanlardaki etkinlikler diğer illerden katılımlarla

birlikte, 20 Ekim 2019 ile 18 Kasım 2019 tarihleri arasında 30 gün süreyle, il merkezi ve

ilçelerimiz dâhil olmak üzere Şanlıurfa coğrafi sınırları içerisinde yasaklanmıştır.”

Batman'da eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle izne bağlandığı duyuruldu. Valilik

tarafından yapılan açıklamasında, 28 Ekim ile 11 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek,

“açık kapalı yer toplantısı, gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, çadır kurma, stand açma, el

ilanı vb.” eylem ve etkinliklerin izne bağlandığı belirtildi.

Van’da eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Van Valiliği tarafından

yapılan yazılı açıklamada, açık alanlarda düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı,

basın açıklaması, oturma eylemi ve stant açma gibi her türlü eylem ve etkinliklerin 15 gün

boyunca yasaklandığı belirtildi.

Iğdır’da eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklandığı duyuruldu. Iğdır Valiliği

tarafından yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Yürüyüşleri Kanunu kapsamında yapılacak olan açık ve kapalı alanlarda düzenlenecek olan

her türlü toplantı, yürüyüş, miting, etkinlik, sokak etkinliği, sokak şenliği, sokak eğlencesi,

konser, müzik dinletisi, şölen, eğlence, basın açıklaması, stant açma, tüm toplantı ve

toplanmalar, oturma eylemi, vb. her türlü eylem ve etkinliklerin 25.10.2019 tarihinden

geçerli olmak üzere on beş (15) gün süreyle yasaklanmıştır.”

Muş’ta kentteki tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle (4 Kasım günü saat 00.01’de

başlayıp 18 Kasım günü saat 23.59’a kadar) yasaklandığı, valilik tarafından yapılan

açıklamayla duyuruldu.

Van'da tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Van'da Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Anayasamızda ve kanunlarda öngörülen

sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu değerlendirilen

eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini

sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek, milli güvenliğin sağlanması, kamu

düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile

Page 223: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

223

başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının

yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla 10/11/2019 tarihinden geçerli 24/11/2019 tarihi de

dahil olmak üzere (15) gün süre ile Van İli coğrafi sınırları içerisinde, açık alanlarda

düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı, basın açıklaması, oturma eylemi, stant

açma, imza kampanyası, anket, çadır kurma, bildiri dağıtma vb. her türlü eylem ve etkinlikler

yasaklanmıştır."

Dersim'de tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Dersim Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Söz konusu atamalar ile görevden

uzaklaştırmaları protesto etmek amacıyla terör örgütü güdümünde faaliyet gösteren oluşum

ve örgüt üst yönetiminin talimatları doğrultusunda sosyal medya platformlarından toplanma

çağrıları ile ülke genelde ve ilimizde yürüyüş, oturma eylemi, basın açıklaması, imza

kampanyası ve benzeri yasa dışı etkinlikler düzenleme sureti ile konunun gündemde tutulmaya

çalışıldığı değerlendirilmek ile birlikte ilimiz mülki sınırları içerisinde basın açıklaması açık

veya kapalı yer toplantısı ile protesto eylemi, miting çadır kurma, oturma eylemi, stand açma,

açlık grevi, anma töreni, afiş, pankart ve poster asma, el ilanı ve bildiri dağıtma, imza masası

açma, meşale yakma ve taşıma, konferans ve benzeri tüm etkinliklerin 13.11.2019 günü saat

00.01 ile 27.11.2019 günü saat 23:59’a kadar 15 gün süreyle yasaklanmıştır.”

Hakkari'de tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Hakkari

Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri

Kanunu'nun 17. ve 19. maddeleri ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11. maddesi hükümleri

gereğince Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak

üzere, Hakkari il sınırları içerisinde (il merkezi, dış ilçelerinde ve jandarma sorumluluk

bölgeleri dahil)15 Kasım 2019 tarihi saat:00.00’dan 29 Kasım 2019 tarihi saat:23.59’a

kadar otuz (15) gün süre ile meydan, cadde, sokak, yol, park gibi umuma açık alanlarda

Miting, Açık Yer Toplantıları, Gösteri Yürüyüşleri, Oturma Eylemi, Açlık Grevi, Çadır

Kurma, Basın Açıklamaları, Stant Açma türdeki eylem ve etkinliklerin yapılmasının

yasaklanması kararı alınmıştır."

Şırnak'ta tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Şırnak Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve

güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının

hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, genel trafik ve yolcu güvenliğinin

sağlanması, şiddet olaylarının meydana gelmesinin önlenmesi ve yaşanabilecek her türlü

olumsuz bir durumun önüne geçilebilmesi amacıyla; 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/C

maddesine ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 17'nci maddesine

istinaden Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak üzere,

yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda; yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları

ile gösteri yürüyüşleri, kurum ve kuruluşların kendi binası dışında yapacakları basın

açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, kitlesel cenaze

merasimi, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun temsili, gösteri ve benzeri türdeki tüm

eylem ve etkinlikler ile ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari faaliyetleri

hariç olmak üzere; el ilanı, broşür vb. dağıtılması, afiş ve pankart asılması vb. etkinlikler

Şırnak il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde 15 Kasım 2019

tarihinden itibaren 15 gün süreyle yasaklanmıştır."

Mardin’de tüm eylem ve etkinliklerin 30 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Mardin Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri

Kanunu kapsamı dışında kalan kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının kendi

Page 224: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

224

binalarında ve kendi personel ve üyelerine yönelik yapacağı toplantı, tören, karşılama,

uğurlama gibi resmi nitelikteki etkinlikler hariç olmak üzere, ilimiz sınırları içerisinde her

türlü kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, kurum ve kuruluşun kendi binası

dışında yapacakları basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, anma töreni,

şenlik, konser, eğlence, oyun temsil, gösteri ve benzeri türdeki tüm eylem ve etkinlikler ile

ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere el ilanı,

broşür ve benzeri dağıtılması, afiş, pankart asılması, etkinliklerin 16 Kasım 2019 tarihinden

itibaren 30 gün süre ile Mardin il sınırları dahilinde il merkezi ve ilçeler dahil

yasaklanmıştır."

Urfa’da tüm eylem ve etkinliklerin 30 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Urfa Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Valilik ile Kaymakamlık makamlarının uygun

göreceği etkinlikler hariç olmak üzere, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. maddesi ve 2911

sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 19. maddesine istinaden yapılması

muhtemel her türlü imza kampanyası, toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi,

oturma eylemi, miting, çadır kurma, bildiri dağıtma, afiş asma, yazılama ve benzeri türdeki

tüm açık alanlardaki etkinliklerin diğer illerden katılımlarla birlikte, 19 Kasım 2019 ile 19

Aralık 2019 tarihlerinde 30 gün süreyle il merkezi ve ilçelerimiz dahil olmak üzere Şanlıurfa

coğrafi sınırları içerisinde yasaklanmıştır."

Ağrı’da tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Ağrı Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “5442 Sayılı İller İdaresi kanununun 11/A ve

11/C maddeleri ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamı dışında kalan

ve mezkur kanun hükümleri çerçevesinde; Valilik Makamının uygun göreceği etkinlikler ile

kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği, resmi bayram, resmi anma günleri, resmi tören

ve kutlamalar ile bu kurumların gelenek ve göreneklere göre yapılacak programlar, spor

faaliyetleri ile bilimsel, ticari ve ekonomik amaçlarla yapılan etkinlik ve toplantılar hariç

olmak üzere ilimiz sınırları içerisinde her türlü kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri

yürüyüşleri, kamu kurum ve kuruluşun kendi binası dışında yapacakları basın açıklaması,

çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun temsili

gösteri, broşür, bildiri dağıtım ve benzeri türdeki tüm etkinlikler ile ticari kimliği bulunan

özel hukuk tüzel kişilerin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere, el ilanı, broşür ve benzeri

dağıtılması, afiş, pankart azalması vb. etkinliklerin 22 Kasım 2019 tarihinden itibaren 15

(On beş) gün süre ile Ağrı İl merkezimiz ve ilçeler dahil olmak üzere tüm il sınırları

içerisinde yasaklanmıştır.”

Van’da tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Van Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Anayasamızda ve kanunlarda öngörülen

sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu değerlendirilen

eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini

sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek, milli güvenliğin sağlanması, kamu

düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile

başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının

yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla 25/11/2019 tarihinden geçerli 09/12/2019 tarihi de

dahil olmak üzere (15) gün süre ile Van İli coğrafi sınırları içerisinde, açık alanlarda

düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı, basın açıklaması, oturma eylemi, stant

açma, imza kampanyası, anket, çadır kurma, bildiri dağıtma vb. her türlü eylem ve etkinlikler

yasaklanmıştır.”

Page 225: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

225

Hakkari’de tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Hakkari

Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri

Kanunu'nun 17. ve 19. maddeleri ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11. maddesi hükümleri

gereğince Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak

üzere, Hakkari il sınırları içerisinde (il merkezi, dış ilçelerinde ve jandarma sorumluluk

bölgeleri dahil)30 Kasım 2019 tarihi saat:00.00’dan 14 Aralık 2019 tarihi saat:23.59’a

kadar otuz (15) gün süre ile meydan, cadde, sokak, yol, park gibi umuma açık alanlarda

Miting, Açık Yer Toplantıları, Gösteri Yürüyüşleri, Oturma Eylemi, Açlık Grevi, Çadır

Kurma, Basın Açıklamaları, Stant Açma türdeki eylem ve etkinliklerin yapılmasının

yasaklanması kararı alınmıştır."

Antep’te tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasakladığı duyuruldu. Antep Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "İlimiz genelinde, genel asayiş ve kamu düzenin

korunması amacıyla 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/c maddesi ve 2911 sayılı toplantı ve

gösteri yürüyüşleri kanunun 17. maddesi gereğince 30 Kasım 2019 tarihinden geçerli (15)

gün süreyle “İlimiz genelinde gerçekleştirilebilecek, (sivil toplum kuruluşlarının kendi

binalarında, kendi personel ve üyelerine yönelik yapacağı toplantılar ile Devlet Kurum ve

Kuruluşlarının program ve etkinlikleri, resmi bayram, resmi anma günleri, resmi tören ve

kutlamalar ile gelenek ve göreneklere göre yapılacak programlar, spor faaliyetleri ile

bilimsel, ticari ekonomik amaçlarla yapılan toplantılar hariç olmak üzere) açık yer

toplantıları, park ve bahçelerde yapılacak olan kurumlar dışında yapılacak olan etkinlikler,

toplantı yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, stand açma, çadır kurma,

pankart açma, meşale yakma ve taşıma simgeleyici ve ayırt edici özellikte bulunan giysiler, el

ilanı, bildiri dağıtma, protesto, konferans, panel vb. eylem ve etkinlikler, İl genelinde

30.11.2019 tarih ve 2391 sayılı olur ile valiliğimizce yasaklanmıştır."

Van'da yapılması planlanan tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklandığı

duyuruldu. Van Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Anayasamızda ve

kanunlarda öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu

değerlendirilen eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın can ve mal

güvenliklerini sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek, milli güvenliğin

sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak

ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması ile şiddet

olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla 10/12/2019 tarihinden geçerli 24/12/2019

tarihi de dahil olmak üzere (15) gün süre ile Van İli coğrafi sınırları içerisinde, açık

alanlarda düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı, basın açıklaması, oturma

eylemi ve anket yapılması, çadır ve stant kurulması/açılması, imza kampanyası düzenlenmesi,

bildiri, broşür ve el ilanı dağıtılması vb. her türlü eylem ve etkinlikler yasaklanmıştır."

Batman'da yapılması planlanan tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklandığı ve

Valilik iznine bağlandığı duyuruldu. Batman Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle

denildi: “İlimizde milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç

işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve

genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla ilimiz

merkezinde 12.12.2019-26.12.2019 tarihleri arasında resmi kamu kurum ve kuruluşlarının

yapacağı resmi toplantı, tören, şenlik, karşılama, stant açma, uğurlama gibi etkinlikler hariç

olmak üzere; 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamındaki her türlü

miting, kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşlerinin, basın açıklaması, çadır

kurma, stant açma, oturma eylemi, anma töreni vb. türdeki eylem ve etkinlikler ile 2559 sayılı

Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu Ek-1. maddesi kapsamındaki oyun, temsil ve çeşitli

Page 226: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

226

şekillerdeki gösteri ve etkinliklerin, ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari

faaliyetleri hariç olmak üzere el ilanı dağıtılmasının ve pankart/afiş asılmasının mülki idare

amirinin İZNİNE BAĞLANMASINI, İlimizde bulunan Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz

Kurumu çevresindeki alanlarda ‘açık/ kapalı yer toplantısı, gösteri yürüyüşü, basın

açıklaması, çadır kurma, stant açma, el ilanı vb.’ eylem etkinliklerin, 2911 sayılı Toplantı ve

Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamındaki 17. ve 22. Maddesine istinaden 12.12.2019-

26.12.2019 tarihleri arasında YASAKLANMASINI, Gerçekleştirilmesi izin şartına bağlanılan

her türlü toplantı ve etkinliğin huzur ve güven ortamını bozmaya teşebbüs edecek şahıslar ile

işlenmesi muhtemel suçların tespitine yönelik izletilmesini ve kamera vb. araçlarla kayıt

altına alınabilmesi kararı alınmıştır.”

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) 13 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır

merkez Bağlar ilçesi Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde yapmak istediği "insan hak

ihlalleri" açıklamasına, "açık alanda Valiliğin aldığı eylem, etkinlik yasağı” gerekçe

göstererek polis tarafından izin verilmedi. 10.30'da yapılması planlanan açıklama için yapılan

izin başvurusuna Valilik tarafından şu şekilde yanıt verildi: "İlgili (b) sayılı yasaklama kararı

ile Diyarbakır il merkezi ve jandarma sorumluluk bölgeleri dahil tüm coğrafi alanı

kapsayacak şekilde, konu ve amaç gözetilmeksizin gerçekleştirilmek istenecek her türlü

yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, stant/çadır kurma bildiri dağıtma vb.

eylem ve etkinlikler 13.12.2019 günü saat 00.01'den 27.122019 günü saat 23.59'a kadar 15

günlük süre zarfı içerisinde yasaklanmıştır."

Hakkari’de yapılması planlanan tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklandığı

duyuruldu. Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “2911 Toplantı ve

Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 17. ve 19. maddeleri ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun

11. maddesi hükümleri gereğince Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği

etkinlikler hariç olmak üzere, Hakkari il sınırları içerisinde (il merkezi, dış ilçelerinde ve

jandarma sorumluluk bölgeleri dahil) 15 Aralık 2019 tarihi saat 00.00’dan 29 Aralık 2019

tarihi saat:23.59’a kadar otuz (15) gün süre ile meydan, cadde, sokak, yol, park gibi umuma

açık alanlarda Miting, Açık Yer Toplantıları, Gösteri Yürüyüşleri, Oturma Eylemi, Açlık

Grevi, Çadır Kurma, Basın Açıklamaları, Stant Açma türdeki eylem ve etkinliklerin

yapılmasının yasaklanması kararı alınmıştır."

Mardin’de yapılması planlanan tüm eylem ve etkinliklerin 30 gün süreyle yasaklandığı

duyuruldu. Mardin Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “2911 sayılı Toplantı

ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamı dışında kalan kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum

kuruluşlarının kendi binalarında ve kendi personel ve üyelerine yönelik yapacağı toplantı,

tören, karşılama, uğurlama gibi resmi nitelikteki etkinlikler hariç olmak üzere; İlimiz sınırları

içerisinde her türlü kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, kurum ve kuruluşun

kendi binası dışında yapacakları basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi,

anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun temsil, gösteri ve benzeri türdeki tüm eylem ve

etkinlikler ile ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari faaliyetleri hariç olmak

üzere el ilanı, broşür ve benzeri dağıtılması, afiş, pankart asılması, vb. etkinliklerin

16.12.2019 tarihinden itibaren 30 (otuz) gün süre ile Mardin İl sınırları dahilinde (İl

merkezi ve ilçeler dahil) yasaklanmıştır.”

Urfa’da yapılması planlanan tüm eylem ve etkinliklerin 30 gün süreyle yasaklandığı

duyuruldu. Urfa Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Valilik ve

Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak üzere, 5442 sayılı İl

İdaresi Kanununun 11. maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun

Page 227: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

227

19. maddesine istinaden yapılması muhtemel her türlü imza kampanyası, toplanma, yürüyüş,

basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, miting, çadır kurma, bildiri dağıtma, afiş asma,

yazılama ve benzeri türdeki tüm açık alanlardaki etkinlikler diğer illerden katılımlarla

birlikte, 19 Aralık 2019 ile 17 Ocak 2020 tarihleri arasında 30 gün süreyle, il merkezi ve

ilçelerimiz dâhil olmak üzere Şanlıurfa coğrafi sınırları içerisinde yasaklanmıştır.”

Van'da yapılması planlanan tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklandığı

duyuruldu. Van Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Anayasamızda ve

kanunlarda öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu

değerlendirilen eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın can ve mal

güvenliklerini sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek ve bu bağlamda, milli

güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi,

temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin devamının

temini ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla; 25/12/2019 tarihinden

geçerli 08/01/2020 tarihi de dahil olmak üzere (15) gün süre ile Van İli coğrafi sınırları

içerisinde açık alanlarda düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı, basın

açıklaması, oturma eylemi ve anket yapılması, çadır ve stand kurulması/açılması, imza

kampanyası düzenlenmesi, bildiri, broşür ve el ilanı dağıtılması yasaklanmıştır.”

Antep'te Suriye sınır hattı boyunca ve sınırın gerisinde bulunan 4 karakolun da içerisinde yer

aldığı 48 farklı alanın 15 gün süre ile “Özel güvenlik bölgesi” olarak ilan edildiği duyuruldu.

Antep Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Hududun gerisinde yer alan,

Türkyurdu Hudut Karakolu, Karkamış Hudut Karakolu, Köprübatı Hudut Karakolu, Fuat

Oğuzcan Hudut Karakolu bölgeleri içerisinde 48 farklı alanda 01 Ocak 2020 Çarşamba

günü saat 00.00'da başlayıp, 15 Ocak 2020 Ocak günü saat 23.59'da bitecek şekilde (15)

gün süre ile Valiliğimizce Özel Güvenlik Bölgesi ilan edilmesine karar verilmiştir. Buna göre

01 Ocak 2020- 15 Ocak 2020 tarihleri arasında Özel Güvenlik Bölgesi ilan edilen yerlerde

her türlü araç ve insan giriş-çıkışının kontrolü, gerektiğinde yasaklanması ve gerekli güvenlik

tedbirlerinin alınması İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü’nce yapılacaktır.”

11 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Urfa 2 No’lu T Kapalı Cezaevi’nden Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen 3

siyasi mahpusun (Orhan Can, Kemal Yiğit, Murat Budabak) cezaevi girişinde darp edildiği

öğrenildi. Mahpusların, cezaevi girişinde çıplak arama dayatmasını maruz kaldıkları ve bunu

kabul etmedikleri için, darp edildikleri belirtildi.

Tarsus Kampüs Cezaevi’nde bulunan 16 siyasi mahpusun 13 Şubat 2019 tarihinde hiçbir

gerekçe gösterilmeden Maraş Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiği

öğrenildi. Mahpusların, götürüldükleri Maraş Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde

çıplak aramaya zorlandıkları, ancak bunu reddettikleri için darp edildikleri öğrenildi. Sevk

edilen tutukluların isimleri şöyle: Hüseyin Erpolat, Fırat Turğay, Mehmet Ali Alan, Mehmet

Şerif Dayan, Emanet Eneç (yüzde 92 raporlu), Roşhat Dilkiç (yüzde 40 raporlu), Azat Taş

(yüzde 40 raporlu), Çağdaş Doğan (yüzde 80 raporlu. 31 Mart 2019’da koşullu

salıverilecek), Vahdettin Çoban (6 Nisan 2019’da koşullu salıverilecek), İbrahim Halil Olçar,

Ferit Çalan, Fehim İşbilir, Şiyar Say, Zeki Yıldırım, Kerem Er, Kamuran Altin.

Page 228: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

228

20 Şubat 2019 tarihinde Antep L Tipi Cezaevinde bulunan 16 siyasi mahpusun, gerekçe

gösterilmeden Antep H Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. Sevk edilenler arasında açlık

grevinde bulunan 4 siyasi mahpusunda olduğu öğrenildi. Sevk edilen 16 tutuklunun isimleri

şöyle: Abdullah Kurt, Uğur Coşar, Şaban Yener, Selahattin Yaşaer, Ahmet Yaralı, Sedat

Avşar, Hasan Başaran, Abdullah Bilen, Mehmet Öner, Salih Gökalp, Mehmet Eksin, Ahmet

Gören, Ömer Levent, Şehmuz Hatipoğlu, Ömer Güner ve Halis Çiçek.

20 Mart 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Ağrı/Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 4 siyasi kadın mahpusun (Jiyan Ekşi, Hividar

Dilşah Dilan Aydın, Dilan Barin) hiçbir gerekçe gösterilmeden farklı cezaevlerine sevk

edildikleri öğrenildi.

22 Nisan 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Urfa 2 Nolu T Tipi Cezaevi'nde bulunan ve 5 Ocak 2019 tarihinden itibaren açlık grevi

eyleminde bulunan Selman Büyüktop isimli mahpusun, kendi isteği dışında aynı kampüste

bulunan Urfa 1 Nolu T Tipi Cezaevi'ne sevk edildiği öğrenildi.

31 Temmuz 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Tarsus 3 No’lu T Tipi Cezaevi’nde bulunan 6 siyasi mahpusun (Ahmet Nas, Ercan Daşkesen,

Veysi Altan, Şifa Erdoğan, Rıdvan Kaya, Suat Okur) 19 Temmuz 2019 tarihinde sevk

edildikleri Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi’nde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları

öğrenildi.

7 Ağustos 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Mardin Cezaevinde bulunan HDP ve DBP’li siyasetçilerin, Diyarbakır Cezaevi’ne sevk

edildikleri öğrenildi. DBP Mardin İl Eşbaşkanı Leyla Bozkurt’un Diyarbakır T Tipi Kadın

Kapalı Cezaevine sevk edildiği öğrenilirken, DBP Mardin İl Eşbaşkanı Şehmus Sun, HDP

Parti Meclisi üyeleri Alaattin Semir Zurğurli ve Sedat Ay, HDP Mardin İl Eşbaşkanı Ali

Sincar’ın ise Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevine sevk edildiği öğrenildi.

20 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 12 Eylül 2019 tarihinde meydana gelen ve 7 kişinin öldüğü

patlama soruşturmasında "şüpheli" olarak tutuklanan 5 kişinin (Kulp Belediyesi Eşbaşkanı

Mehmet Fatih Taş ve Fatma Ay, Kulp Belediye Fen İşleri Müdürü Şener Aktaş, HDP İlçe Eş

Başkanı Abidin Karaman, Mehmet Emin Ay) Osmaniye T Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği

öğrenildi.

10 Ekim 2019 tarihinde Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan 28 mahpusun,

istekleri dışında Maraş Türkoğlu 1 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi sevk edildikleri ve cezaevi

girişinde çıplak arama ve ayakta sayım dayatmalarına maruz kaldıkları, mahpusların

reddetmesi üzerine ise darp edildikleri öğrenildi.

Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden bulunan Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanları Nusaybin

Belediye Eşbaşkanları Semire Nergiz ve Ferhat Kut’un 21 Ekim 2019 tarihinde Elazığ T

Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildikleri öğrenildi. NE OLMUŞTU? 15 Ekim 2019 tarihinde

Mardin’in Nusaybin İlçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, Belediye

Eşbaşkanı Semire Nergiz ve Ferhat Kut'un gözaltına alındığı öğrenildi. 17 Ekim 2019

tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Eşbaşkanların (Nusaybin Belediye Eşbaşkanları Semire Nergiz ve Ferhat Kut) "örgüt üyesi

Page 229: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

229

olmak" iddiası ile tutuklandığı öğrenildi. 18 Ekim 2019 tarihinde görevden alınan Eşbaşkan

Semire Nergiz’in yerine, ilçe kaymakamı Mehmet Balık kayyım olarak atandı.

21 Ekim 2019 tarihinde gözaltına alınıp tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi

Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz ve Kocaköy

Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer’in bulundukları cezaevinden 28 Ekim 2019 tarihinde

sürgün edildiği öğrenildi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Mızraklı, Kayseri

Kapalı Cezaevine, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan Yılmaz ile Nazlıer ise Kayseri

Kadın Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.

17 Eylül 2019 tarihinde ‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘örgüt propagandası’ suçlaması ile tutuklanan

Hakkari Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman ile Yüksekova Belediye Eşbaşkanları Remziye

Yaşar ve İrfan Sarı’nın, 5 Kasım 2019 tarihinde Van’dan Elazığ 2 No’lu Yüksek

Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. 27 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında

yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne

bulunan Karaman ve Sarı’nın sevk edildikleri tarihten itibaren tek kişilik hücrelerde

tutuldukları öğrenildi.

Van'da 8 Kasım günü gözaltına alınıp, yerlerine kayyum atanan ve 11 Kasım'da "örgüt üyesi

olmak" ve "örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklanarak Van T Tipi Cezaevi'ne konulan

İpekyolu Belediyesi Eşbaşkanları Azim Yacan ve Şehsade Kurt’un, 30 Kasım 2019

tarihinde Erzurum'da bulunan cezaevlerine sevk edildiği öğrenildi. Eşbaşkanlardan Şehzade

Kurt’un Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi'ne, diğer Eşbaşkan Azim Yacan’ın ise Erzurum H

Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildiği öğrenilirken, gerçekleşen sevk işleminin "güvenlik"

gerekçesiyle ailelere haber verilmediği belirtildi.

Urfa’nın Suruç ilçesinde 15 Kasım’da evine yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra

yerine kayyum atanan Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik’in 3 Aralık 2019 tarihinde

tutuklu bulunduğu Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’ne sevk

edildiği öğrenildi.

11 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Van’da 15 Ekim'de gözaltına alınarak 22 Ekim'de tutuklanan yerine kayyum atanan Erciş

Belediye Eşbaşkanı Yıldız Çetin’in tutuklu bulunduğu Van T Tipi Kadın Kapalı

Cezaevi’nden ailesine ve avukatına haber verilmeden Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’ne

sürgün edildiği öğrenildi.

21 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

13 Ocak 2017 tarihinden bu yana tutuklu bulunan ve "Devletin birlik ve bütünlüğünü

bozmak" iddiasıyla yargılanan Nusaybin eski Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya’nın tutuklu

bulunduğu Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk

edildiği öğrenildi.

23 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Görevinden alınarak 4 Kasım 2019 tarihinde yerine kayyım atanan ve 15 Aralık günü

tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Kızıltepe Belediyesi HDP'li Eşbaşkanı

Nilüfer Elik Yılmaz’ın Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi'ne sevk edildiği öğrenildi.

Page 230: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

230

26 Aralık 2019 tarihinde yerine kayyum atanan Varto Belediye Eşbaşkanı Ülkü Karaaslan'ın

bulunduğu Muş E Tipi Cezaevi’nden Osmaniye 1 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk

edildiği öğrenildi.

29 Aralık 2019 tarihinde yerine kayyum atanan Bulanık Belediye Eşbaşkanı Adnan

Topçu’nun bulunduğu Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Maraş Türkoğlu L Tipi Kapalı

Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden alınıp 23 Aralık 2019 tarihinde tutuklanan Sur

Belediyesi Eşbaşkanları Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir’in 30 Aralık 2019 tarihinde

Erzurum’a sevk edildiği öğrenildi. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan

Buluttekin’in Erzurum E Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne ve Diyarbakır D Tipi Kapalı

Cezaevi’nde bulunan Özdemir’in ise Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiği

belirtildi.

7 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şükran Aydoğan,

şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Merve Aydoğan, yaklaşık 5 aydır Kayseri Kadın Kapalı

Ceza İnfaz Kurumunda bulunmaktadır. Kardeşim uzun zamandır “çölyak hastası olup %99

oranında” sağlık raporu vardır. Bilindiği gibi bu hastalık özel bakım ve tedavi gerekmektedir.

Beslenme özel diyetle devam etmelidir. Ancak kardeşimle görüştüğümde kendisine diyet

yiyecek verilmediği gibi glutenli yiyecek yemeye zorlandığı ve bu durum da hastalığının

kötüye doğru götürüldüğünü, rutin kontrollerinin yapılmadığını bize iletti. Kardeşimin

tedavisinin yapılmasını ve hastalıkla ilgili diyet yiyeceklerinin verildiğini bildiğimiz Bakırköy

Kapalı Kadın Cezaevine naklinin yapılmasını istiyoruz. Bu duruma ilişkin gerekli girişimlerde

bulunularak kendisi ve idare ile görüşülmesini istiyorum. Bu konuda sizden hukuki destek

sunmanızı talep ediyorum.”

7 Ocak 2019 tarihinde İHD Van Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Kaplan, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Kadir Kaplan, milletvekili Sayın Leyla Güven’e destek amaçlı

girdiği açlık grevi nedeniyle hem tek kişilik hücreye konuldu, hem de haftalık rutin telefon

görüşmeleri yasaklandı. Kendisinin bize tek kişilik hücreden yazmış olduğu fakstan haberdar

olduk. Daha öncede yapılan keyfi uygulamalar oldu. Hastaneye götürülünce kelepçeli

götürülmeler olduğu için, uzun zamandır hastaneye götürülmedi. Hem sağlık sorunları hem

de tek kişilik hücreye atılmaları ve de girdiği açlık grevinden dolayı endişe duyuyoruz. Bu

yapılanların hukuki olmadığını ve yapılanın insani olmadığını daha öncede kendilerine

belirttiler ve cezaevi müdürleri, “biz devletiz, biz istediğimizi yaparız, istediğiniz yere şikayet

edin” denilmişti. Biz daha öncede belirtmemize rağmen, bir şey olmadı. En kısa zamanda bu

mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. Derneğinizden insani ve hukuki yardım talep

ediyoruz.”

9 Ocak 2019 tarihinde Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevinden İHD Diyarbakır Şubesine

başvuruda bulunan İhsan Dönmüş, şu beyanlarda bulundu: “Ben farklı tarihlerde birden

fazla faks gönderdim. Ancak cezaevi idaresi tarafından size gönderilmediğini öğrendim. Ben

uzun zamandır cezaevinde kalmaktayım. Bu süreç içinde birçok hastalığa yakalandım.

Bunların başında kafatasımdaki kemik kırığından dolayı baş ağrısı oluşmaktadır. Keyfi

olarak doktorların yazdığı ilaçları cezaevi idaresi vermiyor. Ayrıca bel ve boyun ağrılarım da

artmış olup yine bana doktor tarafından yazılan ilaçlar verilmiyor. Cezaevi idaresinin bu

hukuki olmayan davranışlarına karşılık olarak yazdığım mektuplar fakslanmıyor. Gerekçe ise

Page 231: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

231

mektupların sakıncalı olmasıdır. Cezaevi idaresi hastalıklarımın ciddiyetinin dikkatte

almadıklarından dolayı sağlığım gittikçe daha da kötü oluyor. Tedavimin tam olarak

yapılması için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

21 Ocak 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Mahsum DURMAZ

şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Ramazan Durmaz 2009 yılında katıldığı bir etkinlikte

başından aldığı gaz fişeği sonucu ağır yaralandı. Gaz fişeğinden aldığı darbeden dolayı

başında ciddi rahatsızlık yaşamakta ve bu rahatsızlığı halen devam etmektedir, devamında

2010 yılında Diyarbakır Dicle Üniversitesinde Matematik dalı eğitimi alan kardeşim

gözaltına alındı ve tutuklandı. Yargılandığı davadan 18 yıl ceza aldı. Bir süre Diyarbakır

Cezaevinde kaldıktan sonra sırasıyla Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye akabinde de

Tekirdağ cezaevlerine sürgün edildi. Yaklaşık 20 gün önce Tekirdağ Cezaevinden Silivri

Cezaevine sürgün edilen kardeşim bu cezaevinde de 10 gün yattıktan sonra en son Metris

cezaevine sürgün edildi. Şu anda da tek kişilik hücrede yalnız yatmaktadır. Bu denli olumsuz

koşullarda yaşayan kardeşim başındaki rahatsızlığa ilaveten iki böbreği de iflas etmiş

bulunmaktadır. İHD’nin hasta tutsaklar listesinde bulunan kardeşim haftanın üç günü

diyalize bağlanarak yaşamını idame ettiriyor. Derneğinizden kardeşimin tedavisinin daha

sağlıklı bir ortamda yapılabilmesi için bölge cezaevlerinden birisine sevkinin ve hukuki

desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

29 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Derya Irmak, şu

beyanlarda bulundu: “ Ben yaklaşık 45 gündür Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde

tutuklu olarak bulunmaktayım. Cezaevinde birçok hukuksuzluklar yaşanmaktadır. Bunların

başında 12 kişi bulunduğumuz koğuşlarda sayının 36 kişiye çıkmasıdır. Yer sıkıntısı

olduğundan dolayı mahpuslar yer yatağında yatmak zorunda kalıyorlar. Tuvalet kapısının

önünde bile yatmak zorunda kalıyoruz. Bulunduğumuz koğuşta 6 çocuklu anne

bulunmaktadır. Mikrop kapmalarından kaynaklı sürekli revire gitmek zorunda kalıyorlar.

İlaç kullanmamıza rağmen hiçbir iyileşme görülmüyor. Ayrıca ısınma sorunumuz da

mevcuttur. Sayımız fazla olduğundan duş alma sıkıntıları da yaşıyoruz. Kantinden alışveriş

yapıyoruz ancak fiyatlarda fazla oluyor. Ayrıca sayı çokluğundan dolayı kitap bile okuma

şansımız olmuyor. Cezaevi koşullarından kaynaklı birçok kadın psikolojik olarak sıkıntılar

yaşıyor. Bütün bu konulardan dolayı cezaevi koşullarının değişmesi yönünde sizden hukuki

destek sunmanızı talep ediyorum.”

29 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hamdiye İpek, şu

beyanlarda bulundu: “Ben 11 gündür Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde kalıyorum.

Cezaevinde birçok hukuksuzluklar yaşanmaktadır. Bunların başında 12 kişi bulunduğumuz

koğuşlarda sayının 36 kişiye çıkmasıdır. Yer sıkıntısı olduğundan dolayı mahpuslar yer

yatağında yatmak zorunda kalıyorlar. Tuvalet kapısının önünde bile yatmak zorunda

kalıyoruz. Bulunduğumuz koğuşta 6 çocuklu anne bulunmaktadır. Mikrop kapmalarından

kaynaklı sürekli revire gitmek zorunda kalıyorlar. İlaç kullanmamıza rağmen hiçbir iyileşme

görülmüyor. Ayrıca ısınma sorunumuz da mevcuttur. Sayımız fazla olduğundan duş alma

sıkıntıları da yaşıyoruz. Kantinden alışveriş yapıyoruz ancak fiyatlarda fazla oluyor. Ayrıca

sayı çokluğundan dolayı kitap bile okuma şansımız olmuyor. Cezaevi koşullarından kaynaklı

birçok kadın psikolojik olarak sıkıntılar yaşıyor. Bütün bu konulardan dolayı cezaevi

koşullarının değişmesi yönünde sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

1 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hidayet Çapkın,

şu beyanlarda bulundu: “ Ağabeyim olan Nevzat Çapkın, 20 gün önce Şanlıurfa Kapalı

Cezaevinden Trabzon Beşikdüzü Kapalı Cezaevine sevk edildi. Kendisiyle telefonda

Page 232: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

232

yaptığımız görüşmede bize Cezaevine gidebilmek için üç gün boyunca ring aracında

kaldıklarını yolculuktan kaynaklı durumunun çok kötü olduğunu, açık görüşe gelmememiz

gerektiğini, söyledi. Ayrıca ağabeyimin kronik hastalıkları, nefes darlığı, hipertansiyon

rahatsızlığı ve bacağında lif kopma durumu vardır. Tüm bunlardan dolayı ağabeyimin sağlık

durumundan endişe etmekteyiz. Bu nedenle derneğinizden hukuki yardım talep ediyoruz.”

8 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Zından Altan, şu

beyanlarda bulundu: “ Şu an devam eden sağlık sorunlarım hakkında sizleri bilgilendirmek

istiyorum. Yaklaşık 9 yıldır ter bezlerimin iyi çalışmamasından dolayı vücudumun farklı

yerlerinde deri altı iltihaplanması meydana gelmektedir. Hastalığım 2016 yılından bu yana

artarak devam etmektedir. Şanlıurfa 1 Nolu T Tipi Cezaevinde kaldığım sırada ameliyat

olmuştum. Ancak tam olarak iyileşmeden, isteğim dışında Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevine

sevk edildim. Şu an ilaç tedavisi görmekteyim. Hastalığım gün geçtikçe kötüleşmektedir.

Tekrar ameliyat olma durumum bulunmaktadır Bu konuda derneğinizden hukuki destek

istiyoruz”

14 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hayriye Tekin,

şu beyanlarda bulundu: “ 12.02.2019 tarihinde Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli

Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olan kardeşim Halis Tekin’in kapalı görüşüne

gittim. Kardeşim hastadır. Cezaevi şartları kötü olduğu için tam olarak tedavisi yapılamıyor.

Tedavi süresince ilaçları da verilmiyor. Özellikle kullanması gereken ilaç KONDROMİN-S

ilacı verilmesi gerekiyor. Bu ilaç verilmediği için sağlığı kötüye gidiyor. Ailesi olarak, biz bu

durumdan endişeleniyoruz. Kardeşimin bir an önce sağlığına kavuşması için, tedavisinin tam

yapılması ve düzenli ilaç kullanması için cezaevi idaresinin duyarlılık göstermesini istiyoruz.

Bu konuda derneğinizden hukuki destek istiyoruz.”

27 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ümran Avcı, şu

beyanlarda bulundu: “ Öz dayım olan Mehmet Ali KAYADAĞ, yaklaşık 27 yıldır

Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde tutulmaktadır. Son 2 aydır İzmir 1 Nolu Kapalı Cezaevinde

bulunan dayımın çok ciddi anlamda sağlık problemleri bulunmaktadır. İzmir’den önce

bulunduğu Balıkkesir Kepsüt L Tipi Kapalı Cezaevinde kendisi yapmış olduğumuz görüşlerde

sürekli birilerinin onu öldüreceğini, suikasta uğramaktan korktuğunu ve kendisine zorla ilaç

verildiğini söylüyordu. Bu hususları belirten bir dilekçe ile Adalet Bakanlığına dayımın

ailesine yakın bir cezaevinde sevk edilmesi talebimizi iletmemize rağmen başvurumuza

herhangi bir cevap verilmedi. Kepsüt Cezaevi psikologu ile telefonda yapmış olduğumuz

görüşmede bize dayımın şizofreni hastası olduğunu ve tedavisi için kendisine ilaç verildiği

söylendi. Dayım ile en son 2 ay önce annem görüşme yaptı ve annemin aktardığına göre

dayım ayakta dahi duramaz bir halde ve çok gerginmiş, sohbet sırasında sürekli küfür

ediyormuş. Biz dayımın bu durumundan dolayı çok endişeliyiz ve derneğinizden dayımın

tedavisinin hastane ortamında yapılması için hukuki talepte bulunuyoruz.”

4 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şerafettin Yaşa, şu

beyanlarda bulundu: “ Kardeşim Fethi Yaşa, yaklaşık 7 yıldır Amasya Cezaevinde

kalmaktadır. Aynı cezaevinde bulunan Ağabeyim Seyfettin Yaşa ile 2 Mart 2019 tarihinde

telefonda yaptığım görüşmede; 1 Mart 2019 tarihinden bu yana Fethi yaşa ile birlikte 6

kişinin süresiz-dönüşümsüz açlık grevine girdiğini, idarenin greve giren kişileri tekli

hücrelere aldığını, kendilerine su ve vitamin gibi açlık grevinde alınması gereken şeylerin

verilemediğini, kantinden kendi imkânları ile aldıkları eşyaların ellerinden alındığını söyledi.

Bütün bunlardan kaynaklı olarak sizden hukuki destek sunmanız talep ediyoruz.”

Page 233: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

233

7 Mart 2019 tarihinde İHD Van Şubesine başvuruda bulunan Abdulkadir Nas, tutuklu

bulunduğu Van T Tipi Kapalı CİK’daki hak ihlallerinden bahsetmiştir. Anlatımlara göre

ihlaller şu şekildedir: Hastane sevklerinin geciktirilmesi, yanlış tedavi uygulanması ve

ilaçların karşılanmaması.

15 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şafii hayme, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Mehmet Hayme, 2015 yılından beri Bolu F Tipi Kapalı

Cezaevinde bulunmaktadır. 1 Mart 2019 tarihinde 90 kişi ile birlikte açlık grevine girdiğini

söyledi. 15 Mart 2019 tarihinde telefonla yaptığımız görüşmede, talep etmelerine rağmen

kendilerine henüz B1 vitamini verilmediğini söyledi. Oğlumun hayati tehlikesi olmasından

korkuyorum. Bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

16 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Sevik, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Hüsamettin Sevik, 6 yıldır Tokat T Tipi Kapalı Cezaevinde

bulunmaktadır. Oğlumla 11 Mart 2019 tarihinde telefonla yaptığım görüşmede; kendisinin 1

Mart 2019 tarihinde, aynı cezaevinde bulunan dört kişinin ise 5 Ocak 2019 tarihinde süresiz

dönüşümsüz açlık grevine başladığını söyledi. Grevin başında sağlıkçıların odalara gelerek

sağlık kontrollerini yaptıklarını; ancak son günlerde sağlıkçılar kendilerine sağlık

kontrollerinin artık revirde yapılacağını söylemişler. Ancak revir ve koğuş arasında yaklaşık

bir kilometre kadar mesafe bulunduğundan açlık grevine giren ilk grubun (70. günü

aştıklarından ) bu mesafeyi yürümesinin mümkün olmadığını bana söyledi. Bu olaydan sonra

mahpuslar kontrollere gidememişler. Bu durum onlar açısından eziyet haline gelmiştir. Bu

konuda derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

18 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Saime Ateş

Mesutoğlu, şu beyanlarda bulundu: “ Eşim Şerif Mesutoğlu, şuanda Siverek T Tipi Kapalı

Cezaevinde bulunmaktadır. Eşim 13 Mart’ta ölüm orucuna başladı. Hiçbir şekilde vitamin

takviyesi yapılmamaktadır. Su dahi hiçbir sıvı almıyor. Eşimin böbreklerinde, gözlerinde ve

beyne giden damarlarında hasar oluşmuştur. Eşimin hayatının çok ciddi riskler taşıdığını

biliyorum. Geç olmadan eşimle görüşmek ve ikna etmek istiyorum. Derneğinizin, eşimle yüz

yüze görüşmem konusunda bana yardımcı olmanızı ve hukuki anlamda destek sunmanızı talep

ediyorum.”

22 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Zeliha

Arslanoğlu, şu beyanlarda bulundu: “ Oğlum Murat Arslanoğlu, 1996 yılı Ağustos ayından

beridir cezaevinde kalmaktadır. Yaklaşık 1 yıl önce oğlumun naklini Karaman’dan Patnos

cezaevine verdiler. 3 yıl önce 2 defa Karaman’da ameliyat oldu. Bu süreçte felç geçirdi.

Yaklaşık 2 yıl yatalak bir halde kaldı. Arkadaşları koğuşta kendisine baktı. 3. Ameliyatını da

yaklaşık 2 yıl önce oldu. Sonra biraz daha iyi oldu. Ancak Patnos cezaevinde yeni olması

sebebiyle doktor bulunmamakta olup, oğlumun tedavisi durmuş bulunmaktadır. Patnos Devlet

Hastanesinde Genel Cerrahi olmadığı için yine tedavisi yapılamadı. 1 Mart 2019 tarihinden

bu yana da açlık grevine girdi. Sağlık durumu kötüye gitmekte ve tedavi görmemektedir.

Oğlumun sevki için defalarca başvuruda bulunmamıza rağmen sonuç alamadık. Son

görüşmemizde vücudunda yaralar çıktığını söyledi. Oğlumun biran önce tedaviye başlaması

gerekmekte olup, gerekli tüm yasal işlemlerinin başlatılmasını talep ediyorum.”

22 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sabiha Polat, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Erdal Polat, 12 yıldır cezaevinde bulunmaktadır. Şuanda

İzmir cezaevinde kalmaktadır. 6 yıl kırsalda kaldıktan sonra yaralandı. Şuan sağ kolu

sakattır. Vücudunun çeşitli yerlerinde de yaralar ve şarapnel parçaları bulunmaktadır.

Page 234: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

234

Oğlum yakalandıktan sonra çeşitli yerlere dilekçe verdim. Ameliyat olması gerektiğini

anlattım. Ameliyatı İzmir’de olmalı denilerek Diyarbakır’dan Bandırmaya gönderildi.

Bandırma da 3 yıl kaldıktan sonra ameliyatı için yeniden durumu anlattım. Benden yol

masrafı vermem halinde İzmir’e götürebileceklerini söylediler. Masrafı yatırdım ancak yine

ameliyat olmadı. Oğlum yaklaşık 3 aydır açlık grevindedir. Buca Kırıklar Cezaevinde

bulunan oğlum açlık grevine girdiği süreç boyunca hiçbir şekilde doktor kontrolünün

olmadığını ve durumunun hızlıca kötüye gittiğini söyledi. Hatta şuan kemikleri battığı için

oturamayacak durumda olduğunu hatta uyuyamadığını söyledi. Biran önce doktor kontrolü

gerekli takviyelerin, vitaminlerin verilmesi için gerekli başvuruların yapılmasını talep

ediyorum.”

5 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Kutbettin Kurt, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Abdullah KURT, şu anda Gaziantep H Tipi Kapalı

Cezaevinde bulunmaktadır. Kendisi ile en 02.03.2019 tarihinde açık görüş yaptık. Bu

görüşmede bize;68 gündür süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine girdiğini, taleplerin Abdullah

ÖCALAN üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu söyledi. Oğlum açlık grevine girdiği için

cezaevi idaresinden B1 vitamini talep ettiklerini ancak bu vitaminin kendilerine verilmediğini

belirtti. Oğlumun sağlık ve güvenliğinden endişe etmekteyiz ve tabi tutulduğu bu haksız

uygulamanın çözülmesi için derneğinizden hukuki yardım talep ediyoruz.”

19 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Aygül Arat, şu

beyanlarda bulundu: “ 2017 yılından beri Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz

Kurumunda bulunan kardeşim Mehmet Şirin Arat, 1 Mart 2019 tarihinden bu yana açlık

grevindedir. Koğuşta 16 kişi kalıyorlar ve bu kişilerden birkaç kişi dışında mahpuslar açlık

grevinde. Kardeşim bana alınması gereken gıdalar yönünden sıkıntı yaşadıklarını aktardı.

Alınması gereken besinlerin miktarları konusunda bilgi eksikliklerinin olduğunu belirtti.

Kardeşim bana vitaminlerin eksik verildiğini söyledi. Memurların tavırlarının saldırgan ve

tahrik edici olduğunu söyledi. Bütün mahpusların ciddi şekilde kilo verdiklerini, yorgunluk ve

halsizlik yaşadıklarını aktardı. Bu sebeplerle mahpusların durumu ile yakından ilgilenip bize

bilgi verecek avukatların gidip mahpusları görmesini istiyorum. Ayrıca mahpusların talepleri

hukuki ve insani olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeplerle mahpusların taleplerine cevap

verilerek ölümlerin olmaması için Adalet Bakanlığına gerekli adımların atılması için talepte

bulunuyoruz. Açlık grevcilerinin talepleri kabul edilerek açlık grevlerinin sonlandırılması için

derneğinizden yardım istiyoruz.”

22 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şeyhmus Şanlı,

şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Yılmaz ŞANLI, yaklaşık 9 aydır Tokat T Tipi Kapalı

Cezaevinde bulunmaktadır. Kendisi ile en 3 hafta önce açık görüş yaptık. Bu görüşmede bize;

açlık grevinde olduğunu, taleplerin Abdullah ÖCALAN üzerindeki tecridin kaldırılması

olduğunu söyledi. Kardeşim açlık grevine girdiği için cezaevi idaresinden vitamin ve kantin

ihtiyaçları talepleri olduğunu ancak idarenin buna olumsuz cevap verdiğini belirtti. Ayrıca

açlık grevine girdiği için koğuşunun değiştirilerek tek kişilik hücreye alındığını söyledi.

Kardeşimin sağlık ve güvenliğinden endişe etmekteyiz ve tabi tutulduğu bu haksız

uygulamanın çözülmesi için derneğinizden hukuki yardım talep ediyoruz.”

22 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Medine Sonyacı,

şu beyanlarda bulundu: “Eşim Necmettin Sonyacı, 2 yıl 4 aydır Elazığ cezaevindedir.

Eşimde karaciğer, siroz, diyabet, damar tıkanıklığı, fıtık gibi birçok hastalık bulunmaktadır.

Çok ciddi bir tedaviye ihtiyaç duymakta fakat Cezaevinde kendisine sağlık hizmetleri gerektiği

ölçüde sunulmamaktadır. Eşim kendi ihtiyaçlarını karşılayamamakta, cezaevindeki koğuş

Page 235: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

235

arkadaşlarının bakımına muhtaç bir durumdadır. Cezaevi yönetimine ben ve eşim bu konuyla

alakalı defalarca dilekçeler sunduk, fakat ne olumlu bir adım atıldı ne de herhangi bir cevap

verildi. Eşim Elazığ cezaevine sevk edilmeden önce Diyarbakır D tipi kapalı ceza infaz

kurumunda 7 ay kaldı. O süreçte Dicle üniversitesi hastanesinde tedavisi yapılıyordu ve

görece daha iyi sağlık hizmetleri sunuluyordu. Eşimin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak

durumda olmaması nedeniyle mümkünse tahliye edilmesini, bu durum mümkün değilse daha

iyi sağlık hizmetlerinden faydalanabilmesi ve bize yakın olabilmesi için Diyarbakır’a sevkinin

yapılmasını istiyoruz. Derneğinizden bu konuda hukuki yardım talep ediyoruz.”

2 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hebat Turcan, şu

beyanlarda bulundu: “Benim öz babam olan Mehmet TURCAN, yaklaşık 25 yıldır

Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde tutulmaktadır. Son 1 yıldır ise Diyarbakır T 1 Nolu kapalı

cezaevinde bulunmaktadır. Babamın uzun yıllardır cezaevinde bulunmasından dolayı kronik

hale gelen rahatsızlıkları vardır. Yaklaşık 1,5 ay önce babam felç geçirdi ve sağ kolunu

kullanamaz haldedir. Bugün babam ile yapmış olduğum kapalı görüşte bana kendisine

göndermiş olduğum radyonun ve kolunun güçlenmesi için kullanması gereken plastik bir

topun verilmediğini öğrendim. Ayrıca babam ile birlikte kalan Fırat ERTUNÇ isimli

mahpusun 120 gündür açlık grevinde olduğunu ve kendisine vitamin verilmediğini, kantinden

talep edilen eşyaların da sağlanmadığını söyledi. Babam bana Fırat isimli mahpusun çok

ciddi kilo kaybı yaşadığını ve görme problemi olduğunu söyledi ve derneğinize başvuru

yapmamı istedi. Ben yukarıda anlattığım durum nedeniyle derneğinizden hukuki destek talep

ediyorum.”

6 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Zahide Kaya, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Aziz Kaya, 8 Ekim 2018 tarihinde 3 yıl 1 ay 15 gün olan hapis

cezasının kesinleşmesinden sonra tutuklandı. Yaklaşık 2 aydır oğluma bağırsak kanseri teşhisi

konmuştur. Oğlumun rahatsızlığı ciddi boyuttadır. Geçen hafta günü fenalaştığı için acil

servise kaldırılmıştır. Bana kendisinin tedavi için Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma

Hastanesine yapıldığını söyledi. Ayrıca oğlumun gözünde retina bozukluğu vardır. Uzun

zamandır bu rahatsızlığı bulunmaktadır. Hatta bu yüzden oğlum okulu bırakmak zorunda

kaldı. Bu haliyle oğlumun cezaevinde kalması mümkün değildir. Tahliye edilerek tedavisinin

dışarıdan devam etmesini istiyorum. Bu konuda derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.”

11 Mayıs 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Afiye SAVAŞ şu

beyanda bulundu: “Kardeşim Berivan Bitmen 4 yıldan beri Kayseri Cezaevinde hükümlü

olarak yatmaktadır. Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevine destek amacıyla 5 Ocak

2019 tarihinden beri açlık grevini sürdürmektedir. Uzun bir zamandır sürdürdüğü açlık

grevine bağlı olarak aşırı kilo kaybı yaşayan kardeşimin belinde bulunan platinin bulunduğu

bölgeye batma meydana getirdiğinden dolayı kendisine ciddi rahatsızlık vermektedir.

Yaşamsal olarak kritik bir aşamaya gelen kardeşimin durumundan endişe duymaktayız.

Yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı kardeşimin durumu için duyarlılık gösterilmesini ve

hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerinin sona ermesi ardından, 26 Mayıs 2019

tarihinde Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevindeki 21 tutuklunun, tedavi

amacıyla Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüğü ve yatağa kelepçeyle

bağlı olarak tedavi edildikleri öğrenildi.

18 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Gül Cevizli, şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim Umut Savaş Koçyiğit ile ilgili daha önce derneğinize

Page 236: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

236

birçok konuda başvurularda bulunmuştuk. Kardeşim daha önce açlık grevindeydi. Açlık

grevinin bitmesinden sonra; en son geçen Cuma kendisiyle telefonla görüştüm. Telefonda

bana, “açlık grevinden sonra hiç hastaneye götürülmediklerini, sadece doktorun gelip

ayakta muayene ettiğini; tahlillerin yapıldığını ancak sonuçlarının bildirilmediğini, tahlil

sonucuna göre tedavi uygulanmadığını, herhangi bir ilacın verilmediğini, açlık grevi

sonrası diyet programı uygulanmadığını, ailenin gönderdiği takviye besinlerin ( mamalar)

verilmediğini” anlattı. Ayrıca açlık grevi sonlandıktan sonra, diyete uygun besinlerin

verilmediğini; ağır ve baharatlı, lapa şeklinde besinlerin kendilerine verildiğini söyledi. Açlık

grevi sona erdikten sonra kantinin 1 hafta kapalı kaldığını belirtti. Herhangi bir şekilde

alışveriş yapamamışlar. Biz aile olarak kardeşimin sağlık durumundan endişeliyiz. Gerekli

girişimlerde bulunulmasını talep ederiz.”

18 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Asiye Yayaevi,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Numan YAYEVİ, 3 yıla yakın bir süredir cezaevindedir.

Şu an Erzincan T Tipi Kapalı Ceza infaz kurumunda kalmaktadır. Oğlum, daha önce açlık

grevindeydi. Geçen cumartesi günü kendisiyle telefonda görüştük. Telefonda bana, açlık grevi

bittikten sonra kendisinin hastaneye götürüldüğünü; orada kendisine iğne vurulduğunu

söyledi. İğne vurulduktan sonra baygınlık geçirdiğini; uyandıktan sonra ise kendisinin tekrar

cezaevine geri götürüldüğünü aktardı. Oğlum kendisine herhangi bir tedavi uygulanmadığını;

diyet programı yapılmadığını belirtti. Açlık grevi bittikten sonra kendilerine çok ağır

yemekler verildiğini söyledi. Ayrıca, oğlum göğsünün çok ağrıdığını ve sırt bölgesinde de

birçok ağrılar olduğunu belirtti. Oğlum yürümekte de zorlandığını belirtti. İlaçlar veriliyor

ancak ne için verildiğini bilmediğini; herhangi bir iyileşme olmadığını aktardı. Oğlumun

sağlığı ile ilgili tedirginlik yaşıyoruz. Bu hususlarda gerekli girişimlerde bulunmanızı

istiyoruz.”

18 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sedat Çelik, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Ozan ÇELİK, yaklaşık 8 yıldır cezaevindedir. Şu anda

Erzincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda bulunmaktadır. Oğlum, daha önce açlık

grevindeydi. Geçen cumartesi kendisiyle telefonda görüştüm. Telefonda bana birçok sağlık

problemi yaşadığını aktardı. Oğlum, boğazından kan geldiğini; midesi ile ilgili sürekli

problem yaşadığını aktardı. Ayrıca oğlum bana kalp sıkışması olduğunu belirtti. Oğlum şu

anda Hepatit B hastasıdır. Oğlum, açlık grevi bittikten sonra kendisine herhangi bir tedavi

uygulanmadığını; sadece revirde kendisinden kan alındığını söyledi. Açlık grevi sonrası

herhangi bir diyet programının kendilerine uygulanmadığını; çok ağır yemeklerin verildiğini

söyledi. Örnek olarak kuru fasulye ve bulgurun hemen açlık grevi sonlandıktan sonra

kendilerine verildiğini aktardı. Oğlumla daha önce 10 Haziran 2019 tarihinde açık görüşte

konuşma fırsatı buldum; bizimle görüşmeye gelirken yürümekte zorlanıyordu. Oğlumla ilgili

gerekli tedavi sürecinin işletilmesi için derneğinizden gerekli girişimlerde bulunulmasını talep

ederiz.”

19 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Kudusiye

Eryılmaz, şu beyanlarda bulundu: “Eşim daha önce de yaşanan sıkıntılarla ilgili

başvuruda bulunmuştu. Oğlum Yakup ERYILMAZ, Ağrı Patnos L Tipi Kapalı Ceza İnfaz

Kurumu’nda kalmaktadır. Yaklaşık 2 yıldır orda yatmaktadır. 12.06.2019 tarihinde ben, eşi

ve babası ile açık görüşe ziyarete gittik. Ben ona dokunduğumda ateşinin çok yüksek

olduğunu anladım. Ateşinin neden bu kadar yüksek olduğunu sorduğumda cezaevi

koşullarından kaynaklı olduğunu söyledi. Oğlum 1 Mart 2019 tarihinde açlık grevine girmişti.

Grev bittikten sonra cezaevi idaresi tarafından hastaneye sevk edilmemiş, sadece kan örneği

alınmış mahpuslardan. Tedavilerinin yapılmadığını söyledi. Her gün koğuşta arama

Page 237: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

237

yapılıyormuş ve gece geç saatlerde de arama yapılıyor. Açlık grevlerinin bitimi nedeniyle

bizlere uygun yiyecekler getirilmiyor. Kantinde de bize göre yiyecek getirilmiyor. Oğlumda

varis hastalığı olduğu için tedavi yapılması için idareye başvuru yapmasına rağmen

hastaneye sevki yapılmıyor. Tedavi için 3 aydan fazladır bekliyor. Bana bunları oğlum

aktardı. Ben oğlumun hayatından endişe ediyorum. Oğlumun Tedavisinin düzenli olarak

yapılmasını istiyorum. Derneğinizden bir heyetin cezaevini ziyaret ederek oğlumla

görüşülmesini istiyorum. Bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

19 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İnayet Ok, şu

beyanlarda bulundu: “Abim Abdülaziz OK, 1993 yılından bu yana cezaevindedir. Şu an da

Ağrı İlinde bulunan Patnos L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalmaktadır. Geçen hafta

abimin açık görüşü vardı. Onunla açık görüşte konuşması fırsatım oldu; abim bana

cezaevindeki sorunlardan bahsetti. Cezaevinde revir sorunu olduğunu; cezaevinde bir

doktorun bulunduğunu, hastaneye göndermek konusunda doktor ve cezaevi idaresinin engel

çıkardığını belirtti. Cezaevinde çıkan yemeklerin kötü olduğunu; aç olmasalar yemeklerin

yenilecek gibi olmadığını söyledi. Abimin mide ve diş rahatsızlığı vardır. Tedavi olmak için

defalarca talepte bulunması rağmen bir türlü sonuç alamadığını belirtti. Cezaevinde

musluklardan akan suyun kirli olduğunu; bu suyu içen mahpusların rahatsız olduğunu

söyledi. Ben bu durumla ilgili daha önce de cezaevi müdürü ile görüştüğümde; su da toprak

kokusu olduğunu, kendilerinin de bu suyu kullandığını ve su da herhangi bir sıkıntı

olmadığını belirtti. Ancak mahpusların bu sudan kaynaklı mide rahatsızlıkları yaşadığını

kardeşim bana aktardı. Bu hususlarda derneğinizden hukuki destek talep ediyoruz.”

20 Haziran 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Nuhat İnatçı şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim Ğemgin Durak 12 yıldır hükümlü olarak Balıkesir

Cezaevinde yatmaktadır. Uzun zamandan beri kardeşim sağlığı ile ilgili ciddi problemler

yaşamaktadır. Yaşadığı problemlerin başında; kalp kapakçığında büyüme, kalp damarlarında

stent bulunmakta, hipertansiyon, daha evvel geçirmiş olduğu operasyondan dolayı diz

kapağında şiddetli ağrılar, 93 günlük açlık grevinin vermiş olduğu tahribattan dolayı da

kısmi yüz felci bulunmaktadır. Bu kadar ciddi sağlık sorunları yaşayan kardeşim cezaevi

idaresine dilekçe ile başvuru yapmış olmasına rağmen tedavisi engellenmektedir. Kardeşimin

tedavisinin düzenli bir şekilde bir an önce yapılabilmesi için gerekli girişimlerde

bulunulmasını ve hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

4 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şükriye

Bozdağ, şu beyanlarda bulundu: “03.07.2019 tarihinde Patnos L tipi ceza evine oğlumu

(Mehmet Bozdağ) ziyaret gittim. Oğlumla yaptığım konuşmada ceza evinde yaşanan hak

ihlalleri ile ilgili bize aktarımlarda bulundu. Cezaevinde gardiyanların keyfi olarak gece

koğuşlara haftada iki üç defa baskın yaptıklarını, mahpuslara ait kişisel eşyalarına el

konulduklarını belirtti. Bunun yanında kitaplara, gazetelere, kitle iletişim araçlarına el

konulduğunu. Bu yaşanılan hukuksuz uygulamaların cezaevi yönetiminin keyfi uygulamaları

olduğunu belirtti. 162 gün açlık görevinde kaldığını ve açlık görevini sonlandırdıktan sonra

tedavinin olması gerektiği şeklinde yapılmadığını ve kısmı görme bozukluğunu yaşadığını

belirtti. Bunun yanında mide rahatsızlığı da yaşadığını belirtti. Mahpuslara verilen

yemeklerinin sağlıksız ve hijyeniksiz olduğunu belirtti. İçme sularında kanalizasyon suyunun

karışıldığını ve su da pis kokularının geldiğini bize aktardı. Kantinde ise istediğimiz yaşam

malzemelerine erişemiyoruz. Bu da ceza evi yönetiminin ihtiyaç malzemelerine erişme

kolaylığımızın önüne geçmesi için uyguladığı bir sistematik bir yöntemdir. Ayrıca ceza evi

yönetimi ( müdürü) tarafında oluşturulan özel bir ekip sürekli mahpusların koğuşlarına

baskın yaptığını ve mahpusları kışkırtıcı eylemlerde bulunduklarını belirtti. Yaşanan bu

Page 238: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

238

hukuksuz uygulamaların bi an önce giderilmesi, için gerekli yerlere başvuruların yapılması ve

ceza evi yönetimi hakkında yaptığı bu hukuksuz uygulamalar için suç duyurusunda bulunmak

istiyoruz.”

09 Temmuz 2019 tarihinde İHD Antep şubesine başvuruda bulunan Mahmut Aycan;

Osmaniye T-2 cezaevinde 8. koğuşta yatan yeğeni Ahmet Aycan'ın tedavisinin yapılmadığı,

istediği eşya ve kitapların verilmediği, berberin ihtiyaç duyulduğu zaman gönderilmediği,

aynı koğuşta yatan hasta arkadaşlarının ilaçlarının 15-20 gün sonra temin edebildiklerini

iddia etmektedir. Aksaklıklara sebep olan yetkililer hakkında soruşturma açılması için

yetkililerin harekete geçmesini talep etmektedir.

19 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ayşe Satar, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum (Mehmet Satar) 06.12.2014 tarihinde taş attığı iddiasıyla

gözaltına alındı. İki ay kadar tutuklu kaldıktan sonra tahliye oldu. Sonra Diyarbakır 7. Ağır

Ceza mahkemesi oğluma 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi. Ceza onaylandı. İki yıl evvel tekrar

infaz için yakalandı. Şu an serbest bırakılmasına 7 ay var. Oğlum Diyarbakır cezaevindeyken

yaklaşık 2 ay evvel Elazığ ruh ve sinir hastalıkları hastanesine götürülmüş. Ben bu durumu

açık görüşe gittiğimde öğrendim. Bana oğlumun ne zaman ve ne gerekçeyle hastaneye

götürüldüğüne dair hiçbir bilgi daha evvel verilmedi. Bunun üzerine bende hastaneyi aradım

ancak hastanede hiçbir şekilde ne için getirildiğini demediği gibi oğlumu görmeme de izin

vermedi. Oğlum 20 gün hastanede kaldıktan sonra 18 günde Elazığ cezaevinde kalmış. Ben

bir defa Elazığ’a görüşe gittim. Görüşe gittiğimde oğlum bana “anne beni hastaneye

yatırdılar 20 gün hastanede kaldım ne için hastaneye götürdüler bilmiyorum 20 gün bir

odada yalnız bıraktılar tedavi için yanıma gelen hiçbir doktor görmedim anne ben çok

hastayım ayakta duramıyorum” dedi. Bunun üzerine bende Diyarbakır’a gelince Elazığ

Cezaevini aradım ve oğlumu Diyarbakır’a göndermeleri için yalvardım telefonda konuştuğum

gardiyan yardımcı olacağını söyledi. Sonra oğlum Diyarbakır Cezaevine geldi. 16 Temmuz

Salı günü oğlumun görüşüne gittiğimde oğlum ayakta duramıyordu iki arkadaşı koluna

girmişti. Neden böyle olduğunu sorduğumda ise “anne konuşmaya gücüm yok dilimi hareket

ettiremiyorum her yerim ağrıyor oturup kalkamıyorum bana beton iğnesi yaptılar” dedi. Ne

için yaptılar dediğimde ise “bilmiyorum iki üç kişi odaya girdi zorla iğneyi kalçamdan

yaptılar” dedi. Niye istemiyorum demedin dediğimde ise kendisinin rızasının alınmadan

yapıldığını söyledi. Görüş bitince de yine gardiyan yardımıyla koğuşuna götürüldü. Oğlum

cezaevine girmeden evvel hiçbir sağlık sorunu yoktu. Görüşlerine gittiğimde de normaldi.

Ama birden bire neden bunlar yaşatıldı oğluma bilmiyorum. Beton iğnesi nedir neden oğluma

yapıldı kimse bir açıklama yapmadı bana. Bugün yani 19.07.2019 tarihinde avukat

aracılığıyla oğlumun tedavisini yaptığı söylenen doktora ulaştım. Ne olduğunu sorduğumda

ise bana oğlumda disosyatif kimlik bozukluğu ve psikoz teşhisi konulduğu söylendi. Beton

iğnesi nedir niye yapılıyor oğluma diye sorduğumuzda ise doktor böyle bir iğne vermediğini

tedavisinde iğneyle ilgili bir süreç olmadığını belirtti. Ancak oğlum her ay bir defa bu iğneden

yapılacağını söyledi. Tüm bu yaşananlarla ilgili sorumlu herkesten şikâyetçiyim. Gerekli

yasal sürecin başlatılmasını ve bu süreçte hukuki olarak bana destek olmanızı istiyorum.”

31 Temmuz 2019 tarihinde İHD Antep şubesine başvuruda bulunan Anzılha Öztürk;

Gaziantep L tipi cezaevinde yatan oğlu Nejdet Öztürk'ün 7 ay önce bu cezaevine

nakledildiğini bu cezaevinde içme ve kullanma suyunun bulunmadığını, su ihtiyacının

mahpuslar tarafından para ile satın alınarak karşılandığını iddia etmektedir. Cezaevinde su

sorununun çözülmesini talep etmektedir.

Page 239: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

239

6 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mülkiye

Dursun, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim (Semire Direkçi) 22 yıldır cezaevinde

kalmaktadır. Elazığ Siirt Batman ve son olarak şu an Diyarbakır E tipi cezaevinde

kalmaktadır. Ancak sağlık sorunları olduğundan dolayı daha önce 4 ameliyat geçirdi. Son

olarak Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bağırsak ameliyatı oldu. Yaklaşık üç ay

kaldığı hastaneden taburcu edilerek tekrar E tipi cezaevine gönderildi. Kardeşimin

bağırsakları dışarda ve cezaevi şartlarında kalması mümkün değil, yaşamından endişeliyiz o

nedenle kardeşimi ya hastane ya da evde tedavi etmemiz için insan hakları derneğinden

gerekli hukuki yardımı talep ediyorum.”

8 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ali İhsan Kaya,

şu beyanlarda bulundu: “Abim (Aziz Kaya) Diyarbakır D Tipi kapalı cezaevinde

kalmaktadır. Kendisiyle alakalı daha önce başvuru yapmıştı. Ben de gerekli girişimleri

hızlandırmak için, onunla alakalı raporları getirdim. Abimin ciddi hayati tehlikesi

bulunmaktadır. İvedi şekilde hukuki destek talep etmekteyiz.”

19 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ayşe Güler, şu

beyanlarda bulundu: “Babam Sıddık Güler yaklaşık 10 ay önce Gaziantep L Tipi Kapalı

Cezaevinden İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderilmiştir. Babamla 17 Ağustos 2019

tarihinde yaptığımız açık görüşte babamın tekerlekli sandalye ile görüşe geldiğini,

zayıfladığını ve çok kötü göründüğüne tanık olduk. Babam 80 yaşında olup kalbinden anjiyo

ameliyatı geçirdi. Ayrıca iltihaplı eklem romatizması, yüksek tansiyon hastalığı

bulunmaktadır. Babam tek başına hayatını idame ettirecek durumda değildir. Ayrıca babam

sadece bir kez hastaneye götürülmüştür. Hastaneye götürülürken babamın boynuna “her

zaman kaçırılabilir” şeklinde bir kart takılmıştır. Babamın hastalıklarının çok olmasına

rağmen hastaneye götürülmeyip revire götürüyorlar. Bu durumu da kabul etmemiz mümkün

değil. Babam ayağa kalkacak bir durum da değildir. Bu sebeplerle öncelikle babamın

tahliyesini istiyoruz. Annem Hasina Güler’in 70 yaşında olması ve mide rahatsızlığı ile

birlikte dizlerinin ağrımasından kaynaklı uzun yola gidip gelememektedir. Bu sebeple eğer

babam tahliye olmazsa Diyarbakır ilinde bulunan cezaevine naklinin yapılmasını istiyoruz.

Ayrıca avukatın gidip babamı ziyaret etmesini istiyorum. Bu konuda derneğinizden hukuki

yardım talep ederiz.”

28 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Perişan

Bayram, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Emrah Bayram iki yıldır Patnos Cezaevi’nde

hükümlü olarak kalıyor. Uzun bir süredir Patnos Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülere yönelik

kötü muamele yapılıyor. Oğlum en son 27.08.2019 günü beni telefonla aradı. Telefonda

cezaevinde yaşadığı kötü muameleye ilişkin beni bilgilendirdi. Gardiyanların koğuşları

aniden basarak arama yaptığı ve arama sırasında koğuşları dağıttığını, bu aramalar

sırasında gardiyanların kendilerine hakaret ettiğini söyledi. Oğlum Emrah Bayram temizlik

ve hijyen konularında da sorun yaşadıklarını su ve yemeklerin çok kötü olduğunu anlattı.

Oğlumun dediğine göre, son günlerde kendilerine verilen yemeklerde sık sık sinek, hamam

böceği çıkıyor. Bu yüzden de verilen yemekleri yiyemiyorlar. Yine uzun bir süredir su ile ilgili

sıkıntıları devam ediyor. Oğlum dün telefonda bana, “Burada koşullar çok kötü. Yakında

buradan birimiz cenazesi çıkarsa şaşırmayın” dedi. Ben bir anne olarak oğlumun kaldığı

cezaevi koşulları ile ilgili çok endişeliyim. Sağlıkları tehlikede. Beslenme koşulları çok kötü.

Her gün hakaret ve tehditlere maruz kalıyorlar. Oğlumun dediğine göre, bu kötü muamele

bizzat Ahmet adındaki cezaevi müdürünün talimatı ile yapılıyor. Derneğinizden bu sorunlara

çözüm bulunması için destek istiyorum.”

Page 240: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

240

4 Eylül 2019 tarihinde İHD Mardin Şubesine başvuruda bulunan Ayşe Erol, özetle;

Tarsus T1 kapalı cezaevinde olan kardeşinin sağlık sorunları olduğu ve tedavisinin yapılması

talebiyle hukuki destek talebinde bulunmuştur.

2 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şeyhmus Başkan,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Şeyhdavut Başkan, yaklaşık 10 yıldan fazladır cezaevinde

kalmaktadır. Şu anda kendisi Kayseri 1 Nolu Kapalı Cezaevinde kalıyor. Kendisi 3

arkadaşıyla birlikte hücrede kalmaktadır. En son 6 ay evvel kaldığı cezaevine açık görüş için

gitmiştim. Ayda bir açık görüş olmasına rağmen kendisi ile bir görüşme yapmam mümkün

olmadı. Yine Kurban Bayramında da ziyaret edemedim. Hem cezaevinin ikametimizden uzak

olması hem de sağlık problemlerimizden dolayı ziyaret edemedik. Safra kesesinden dolayı 9

ay evvel ameliyat oldum. Ayrıca Elazığ Ruh ve Sinir Hastanesinde depresyon ve anksiyete

bozukluğu tedavisi nedeniyle 11 gün boyunca hastanede kaldım. Bununla birlikte Ankara Dış

Kapı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık problemlerimden dolayı uzun bir süre kaldım.

Halen bu rahatsızlıklardan dolayı ilaç tedavisi görmekteyim. Annesi Eyham BAŞKAN Safra

Kesesinden ve boğazındaki Guatr Hastalığından dolayı ameliyat oldu. Buna ilişkin

raporlarımızı defalarca yazışma yoluyla Adalet Bakanlığına göndermemize rağmen Oğlumun

yakın bir cezaevine nakledilmesi için gerekli herhangi adım atılmadığı gibi bize ulaşan bir

cevapları da olmadı. Yine oğlumun Depresyon rahatsızlığı, cilt hastalığı, bulunmaktadır.

Yüzde 44 oranında engelli sağlık raporu bulunmaktadır. Oğlumun daha iyi bir tedavi ile

kendisinin iyi hissedebilmesi için en yakın bir cezaevine nakledilmesini talep ediyorum.

Yukarda belirttiğim gibi sağlık problemlerim ve oğlumun kaldığı cezaevinin uzak olması ile

maddi durumunun yetersizliğinden dolayı oğlumu ziyaret edemiyorum. Oğlumun Diyarbakır,

Mardin ve Şanlıurfa’daki herhangi bir cezaevine nakledilmesini istiyorum. Buna ilişkin nakil

ile ilgili masrafları kendim karşılamayı kabul ediyorum.”

16 Ekim 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Ali

Adsiz, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Musa Adsiz, 2 yıla yakın bir süredir Elazığ 1 Nolu

Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak kalmaktadır. Oğlumun psikolojik sorunları ve

mide rahatsızlıkları bulunmaktadır. Oğlum bugün ( 16.10.2019) telefonla kızımı aramış ve

cezaevinde yaşadığı hak ihlalleri ile ilgili bir şeyler anlatmıştır. Oğlum, eylül ayında

cezaevinde 20 gardiyan tarafından fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığını; devamlı tehdit

edildiğini söylemiş. Oğlum, yine Eylül ayında süngerli odada 1 gün tutulduğunu ve domuz

bağı yöntemiyle orada işkenceye maruz kaldığını da aktardı. Oğlumun mide rahatsızlığı

olmasına rağmen, kendisine tedavi uygulanmadığını ve dâhiliye bölümüne sevkinin

yapılmadığını aktarmıştır. Oğlum, mide rahatsızlığını belirtmesine rağmen kendisinin

psikiyatri bölümüne sevk edildiğini söylemektedir. Oğluma hastalıklarının tedavisi ile ilgili

ilaçlar verilmiyor; durumu geçiştirmek için farklı ilaçlar veriliyor. Oğlum, sürekli baskı ve

şiddete maruz kalabileceğini yine bugünkü telefon görüşmesinde söylemiştir. Oğlum telefonda

ayrıca bu uygulamalara tepki olarak 25.09.2019 tarihinden beri açlık grevine başladığını

söylemiştir. Oğlum, kendisine yönelik baskı ve şiddetin son bulması ve tedavisinin

yapılmasına dek açlık grevini sürdüreceğini belirtmektedir. Bugünkü telefon görüşmesinde;

kızım Mizgin’e “ beni kurtarın cezaevi yönetimi tarafından intihara sürükleniyorum” demiş.

Oğlumun anlattıkları durumun tarafınızca dikkate alınması ile gerekli hukuki girişimlerde

bulunulmasını talep ediyoruz. Oğlumun sağlığından endişe duyuyoruz. Bir an önce bir

heyetin durumun tespiti için Elazığ cezaevine gitmesini istiyoruz.”

1 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Ağrı Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Vedat Kalın isimli mahpusun, ailesiyle

yaptığı telefon görüşmesinde, cezaevinde suyun kirli olmasından kaynaklı kendisiyle birlikte

Page 241: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

241

birçok tutuklunun cildinde yaralar oluştuğunu ve bunun diş rahatsızlıklarına neden olduğunu

söylediği öğrenildi. Kalın’ın telefon görüşmesinde şu aktarımlarda bulunduğu öğrenildi:

“Patnos Cezaevi bir bataklığın üzerine inşa edildiği için şebeke suyu yok. Sondajla

kuyulardan su çıkarılıyor ve arıtılmadığı için su kimyasallarla dolu. Aynı zamanda petrol

atıkları gibi maddeler var içinde. Elimizi yüzümü yıkadığımızda mazot kokusu ve yağ

kokusuyla karşılaşıyoruz. Sıcak su zaten yok. Aynı zamanda şuan çok kötü diş rahatsızlıkları

var. En çokta rahatsız eden diş hastalığı. Cildimin muhtemel yerlerinde yaralar var ve bu

giderek artıyor. Defalarca dilekçe vermeme rağmen sevkim yapılmadı. Herhangi bir neden

gösterilmeden hastaneye gitme talebim reddediliyor. Buradaki hemen hemen bütün

arkadaşlarda bu cilt rahatsızlığı var. Keyfi olarak doktora çıkarmıyorlar. Yaşadığımız sıkıntı

bu.”

12 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 45 yaşındaki hasta mahpus Hüseyin Güdücü’nün

tedavisinin yapılmadığı ve ilaçlarının kendisine verilmediği öğrenildi. Güdücü’nün

karaciğerinin farklı bölgelerinde 3 hemonjiom (Bir tür tümör çeşidi olan) bulunduğu

belirtildi.

20 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Tuba Yılmaz, şu

beyanlarda bulundu: “ 26.10.218 tarihinde tutuklandım. Patnos L Tipi Kapalı Cezaevinde

kaldım. 07.03.2019 tarihinde tahliye oldum. Ben cezaevinde bulunduğum zaman aralığında

maruz kaldığım kötü muamele ve cezaevi koşulları ile ilgili başvuruda bulunmak istedim. Ben

cezaevine girişte üzerimde Kürtçe şarkı sözünün yer aldığı ve bir gazete haberinin yer aldığı

belge ile tutuklandım. Bu 5 aylık süreç içinde yasal olan iç görüş hakkım tanınmadı.

Kardeşim Mahsum Yılmaz da benimle aynı cezaevindeydi. Onunla olan iç görüş hakkım için

dilekçe yazmama rağmen bana idare tarafından hiçbir cevap verilmedi. Ben tahliye olduktan

sonra kardeşimi ziyaret için gittiğimde gardiyan bana o süreçte görüş yaptırılmama sebebi

olarak 1 yıl görüş yasağım olduğu için yaptırılmadığını söylediler. Bunu bana tahliye

olduktan sonra söylediler. Ben cezaevindeyken herhangi bir disiplin cezası almamama

rağmen bana neden bu cezanın verildiğini bilmiyorum. O süreçte haftalık revir hakkımız

tanınmıyordu. Ben her hafta revire çıkmak için dilekçe yazmama rağmen 5 ayda 2 defa revire

çıkabildim. Ani gelişen hastalık olduğunda da müdahale edilmiyordu. Ben bir defasında yere

düşüp başımı çarpmama rağmen beni revire çıkarmadılar. 2 gün başım şişik ve kusuyordum.

Buna benzer birçok olay yaşanıyordu. Kargolarımız verilmiyordu ve verildiğinde de 2 ayı

buluyordu. Orada açlık grevindeki mahpusların sağlık kontrolleri düzenli yapılmıyordu.

Grevde olan kişilere karbonat verilmiyordu. Diğer sıvı içeceklerde meyve suyu yeterli

miktarda verilmiyordu. Biz mahpuslara her davranışımız için tutanak tutuluyordu. Biz cezaevi

idaresi ile ilgili yaptığımız suç duyurusu ve cezaevi koşullarının düzeltilmesi için idareye

yaptığımız dilekçeler cevap verilmiyordu. Diğer dilekçelerimiz işleme konulmuyordu.

Olduğum koğuşta 9 aylık ikiz bebeklere oyun-kreş odasını kullanma hakkı her vardiyadaki

gardiyanın tutumuna göre ya daha az süre ile kullandırılıyordu. Bütün bunlardan kaynaklı

olarak bir heyetin cezaevini ziyaret etmesini talep ediyorum.”

1 Ağustos 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Emine Yıldırım, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Halil Yıldırım yatmakta olduğu Tekirdağ Cezaevinden 2018

yılında tahliye edildi. Yaklaşık iki ay sonra ihbar üzerine tekrar tutuklanıp Batman M Tipi

cezaevine konuldu. Dokuz ayı aşkın bir süredir Batman M Tipi cezaevinde yatmaktadır.

Oğlum ile yaptığım görüşmelerde infaz koruma memurları başımdaki eşarbı bahane ederek

Page 242: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

242

oğlum ile görüşmeme engel çıkarmaya başladılar. En son 30 Temmuz 2019 tarihinde oğlum

ile gerçekleştirmek istediğim görüşmeyi engelleyip hakkımda tutanak tutarak bir yıla kadar

beni bu haktan mahrum ettiklerini beyan ettiler. Eşim hayatta değil, abisi oğlum görüşmeyi

ancak ben sağlayabiliyorum. Derneğinizden söz konusu durumuma çözüm getirilmesini ve

hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

26 Eylül 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Ahmet Candemir, şu

beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Mehmet Candemir yaklaşık iki yıldır tutuklu olarak

Bayburt Cezaevinde Yatmaktadır. 25 Eylül 2019 Tarihinde açık görüş günü münasebetiyle

ağabeyimi ziyaret için Bayburt Cezaevine gittim. Kendisine bir miktar para ile birlikte

yanımda götürdüğüm kendisine ait mahkeme tutanağını da gardiyanlara teslim ettim. Ben

salonda ağabeyimi beklerken yanıma gelen gardiyanlar kendisinin görüşe çıkmayacağını

bildirdiler. Bütün ısrarlarımıza rağmen neden görüşe çıkmayacağı konusunda hiçbir

açıklamada bulunmadılar. Bu durum ile ilgili Cezaevi müdürüyle görüşme talebimde ret

edilince, ağabeyimin avukatını telefon ile arayıp yaşanan bu olayı kendisine ilettim. Maalesef

avukatına da durumu ilgili hiçbir bilgi verilmedi. Kendisinden hiçbir şekilde haber

alamadığımızdan dolayı hayatından endişe duymaktayız. Derneğinizden ağabeyimin

durumuna ilişkin bilgi alınabilmesi için gerekli araştırılmaların yapılmasını ve hukuki

desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

29 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Maraş'taki Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Murat Avcı’nın

babası Abdürrahim Avcı’ya (50) bir yıl görüş yasağı verildiği öğrenildi. Türkoğlu 1 No’lu

İnfaz Koruma Müdürlüğü tarafından “Ceza İnfaz Kurumunun Düzen ve Güvenliğini

Bozmak” iddiası ile verilen görüş yasağına itiraz eden Abdürrahim Avcı’nın, aldığı cezanın 6

Eylül’de oğluyla yaptığı açık görüşün bitiminde kendisine elini uzatan Serhat isimli bir

mahpusun elinin sıktığı gerekçesiyle verildiği öğrenildi.

9 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Salih Can,

şu beyanlarda bulundu: “ Kardeşim Orhan Can, Rize L Tipi Kapalı Cezaevinde

kalmaktadır. Uzun zamandır kardeşimden haber alamıyoruz. Sağlık durumunu merak

ediyorum. Can güvenliğinden endişe ediyorum. Kardeşim ile ilgili haber almanız için sizden

hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

25 Şubat 2019 tarihinde İHD Van Şubesine başvuruda bulunan Hamide YÜKSEL ve

Rojbin KIRDAR, bulundukları Erzurum Oltu T Tipi CİK’daki hak ihlallerinden

bahsetmiştir. Anlatımlara göre ihlaller şu şekildedir: Kitap, dergi yayın organlarının

verilmemesi veya geciktirilmesi, kelepçeli tedaviye zorlanma.

30 Mart 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Sait Adlığ

şu beyanda bulundu: “Kardeşim hayrettin Adlığ Elazığ Yüksek Güvenlikli 2 Nolu cezaevinde

yaklaşık bir yıldır tutulmaktadır. Cezası kesinleştiğinden hükümlüdür. Beni telefonla arayarak

“Günlük kaba dayak uygulaması, hakaret ve tehditlere maruz kaldıklarını” aramalarda

mahkeme evrakları dahi yırtılmak suretiyle el konulduğunu söyledi. Bize gönderdiği mektup,

kitap ve eşyalar idare tarafından bize iletilmemektedir. Keyfi disiplin soruşturmaları ve

cezalara maruz kalmaktadır. Hukuksuz uygulamalara maruz kalan kardeşime işkence, kötü

muamele ve keyfi uygulamaların sona erdirilmesi için hukuki destek talebinde bulunuyorum.”

Page 243: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

243

18 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Yunus Arzuman,

şu beyanlarda bulundu: “18.05.2019 tarihinde telefon ile derneğimize ulaşan Yunus

ARZUMAN, şu beyanlarda bulunmuştur; Oğlum Hamza ARZUMAN şu anda Gümüşhane T

Tipi Kapalı cezaevinde kalmaktadır. Kendisi yaklaşık 2 yıldır bu cezaevinde kalmaktadır.

Kendisi ile 3 ay önce bir açık görüş yaptık ve kendisi cezaevinde çeşitli sıkıntılar

yaşadıklarını aktardı. Kendisi ile 4 aydır telefon görüşmemiz olmamış. 4 ay 10 gündür açlık

grevindedir. Kendisi ile birlikte aynı koğuşta 2 arkadaşı daha açlık grevinde bulunmaktadır.

Bunlar Reşit İlhan ve Halil ÜSTEK adlı arkadaşlarıdır. Yaklaşık bir ay önce bir mektubu bize

ulaştı ve cezaevi idaresince bilerek kendisi ve arkadaşlarının telefon görüşüne

çıkartılmadığını yazmıştı. Derneğinizden hukuki destek talep ediyorum, oğlumun daha yakın

bir yere nakledilmesini istiyorum, maddi imkânsızlıklar ve kaldığı yerin uzak olması görüşe

gitmemize engel çıkartmaktadır.”

27 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Emine Koçyiğit,

şu beyanlarda bulundu: “Yaklaşık bir hafta önce, Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda

bulunan kardeşim Umut Savaş Koçyiğit ile telefonla yaptığımız görüşmede, bize açlık grevi

eylemleri devam ederken koğuşlarına ve odalarına baskınlar yapıldığını, eşyalarına,

radyolarına el konulduğunu, böylelikle hiçbir şekilde dışarıdan haber alamamalarının

sağlandığını belirtmiştir. Kendi aralarındaki iletişimi bile sonlandırmak zorunda kaldıklarını

ifade etmiştir. Hala eşyaları iade edilmemiş olup; dışarı ile hiçbir irtibatları kalmamıştır.

İdare personelinin keyfi uygulamalarından dolayı cezaevine yaptığımız açık görüşte fotoğraf

çekimine dahi izin verilmemiş ve verilmemektedir. Derneğinizden bu insanlık dışı

uygulamaların son bulması için hukuki yardım talep ediyoruz.”

12 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hafriye

Topdemir, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum (Ogir Topdemir) 5 yıla yakın bir süredir

cezaevindedir. Şu anda Elazığ 1 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunmaktadır. Dün

oğlumun açık görüşü vardı. Kendisiyle görüştüğümüzde cezaevinde birçok sıkıntının

olduğunu belirtti. Oğlum bana, “ 3 gün önce tek kişilik odada kalan bir mahpusa gardiyanlar

tarafından saldırıldığını, buna diğer mahpusların tepki gösterdiğini, kendilerine de sürekli

gardiyanlar tarafından sözlü ve fiziki saldırılara maruz kaldığını anlattı. Ayrıca günlük

gazetelerin cezaevi yönetimi tarafından kendilerine verilmediğini aktardı. Arama adı altında

odalarda ayakta sayımın dayatıldığını; buna tepki gösterdiklerinde gardiyanlar tarafından

fiziki ve sözlü hareketlere maruz kaldıklarını belirtti. Oğlumun içerisinde bulunduğu bu

durumdan kaygılıyız. Derneğinizden bu hususlarda hukuki destek talep ediyoruz.”

Kars T Tipi 1 No’lu Kapalı Cezaevi C-5 koğuşunda bulunan 12 siyasi mahpusa, 14 Ocak

2019 tarihinde avlularında yaptığı kardan insana sol eli ile zafer işareti yaptırdıkları

gerekçesiyle haklarında soruşturma başlatıldığı ve soruşturma kapsamında 12 mahpusa 12

gün hücre cezası verildiği öğrenildi.

10 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Elazığ Yüksek Güvenlikli 2 Nolu Cezaevi’nde kalan Mustafa Geylan isimli siyasi mahpusa,

yanında bulundurduğu bazı gazete kupürü ve fotoğraflar gerekçe gösterilerek 15 gün hücre

cezası verildiği öğrenildi. Aynı şekilde Ahmet Okkan isimli siyasi mahpusa da, cezaevi

Page 244: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

244

idaresinden onaylı alınan mühürlü kitaplar gerekçe gösterilerek 5 gün hücre cezası verildiği

öğrenildi.

Kars T Tipi 1 No’lu Kapalı Cezaevi C-5 koğuşunda bulunan 12 siyasi mahpusa, 14 Ocak

2019 tarihinde avlularında yaptığı kardan insana sol eli ile zafer işareti yaptırdıkları

gerekçesiyle haklarında disiplin soruşturması başlatıldığı ve soruşturma kapsamında 12

mahpusa 12 gün hücre cezası verildiği öğrenildi. Hücre cezası verilen tutukluların isimleri

şöyle: Emrah Duman, Murat Çiçek, Vezir Barış, İbrahim Can, Yusuf Aktar, Seyhan Yıldırım,

Barış Ulaş Çakmak, İzzet Polat, Ramazan Altın, Ferhat Çakmak, Tuncer Ömeroğlu, Abdullah

Kaya.

18 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Zekiye Karadağ,

şu beyanlarda bulundu: “Kız kardeşim Remziye Karadağ, 5 yıldır çeşitli cezaevlerinde

tutulmaktadır. Şuanda Elazığ T Tipi Cezaevinde olan kardeşim ile en son yapmış olduğum

telefon görüşmesinde bize 45 gün açlık grevinde kaldığını bu nedenle cezaevi yönetiminin

kendisine 1 hafta hücre cezası verdiğini söyledi. Hücre cezasından sonra da kendisini başka

bir cezaevine sevk edeceklerini söyledi. Normalde bugün kardeşimin telefon ile görüşme hakkı

var. Ancak bizi aramadı. Açlık grevinde olduğu dönemde cezaevi yönetimi ve infaz koruma

memurlarının çok yoğun bir şekilde baskı yaptığını söyledi. Ben kardeşimin sağlığından ve

can güvenliğinden endişe ediyorum. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanız talep

ediyorum.”

12 Mart 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan kadın tutuklulardan Semra Akan, Mezopotamya

Ajansı'na (MA) gönderdiği mektup ile Mardin'den Urfa Cezaevi’ne sevk edilen 57 yaşındaki

Zerga Açar isimli mahpusun işkence ve tehditlere maruz kaldığını anlattı. Mektupta şunlar

belirtildi: "28 Şubat tarihinde Mardin E Tipi Cezaevi'nden Urfa 2 No’lu T Tipi Cezaevi'ne

sürgün edilen 57 yaşındaki Zerga Açar adlı anne sürgün edildikten sonra işkenceye maruz

bırakıldı. Öncelikle parmak izi ve göz taraması yapıldığı esnada asker tarafından saçından

çekilerek ve 'sen teröristsin vatan hainisin' denilerek hakarete ve şiddete uğramış. Daha sonra

da girişte çıplak arama işkencesine maruz kalmış. Çıplak arama yapıldığı esnada yadê Zerga

direnmiş ve kabul etmemiştir. Fakat Birsen K., Ruşen, Gulizer, Sıdıka ve Büşra adlı kadın

gardiyanlar, erkek gardiyanların gözü önünde yadêyi (Zerga Açar) yerlerde sürükleyip bütün

kıyafetlerini yırtıp soymuşlardır. En son iç çamaşırları da parçalanarak soyulmuş ve bu

gardiyanlar tarafından fiziki tacize de maruz bırakılmıştır. Daha sonra darp edilerek koğuşa

getirilmiş. Bizler tepki gösterince 'bu kadının psikolojisi bozuk' denilerek iftira atmışlardır.

İşkence yetmiyormuş gibi Zerga Açar'ın, gardiyanları darp ettiğini iddia ederek kendisine

soruşturma açıldı. 11 gün hücre cezası verildi.”

28 Haziran 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ortak yaşam alanları, banyo ve tuvaletlerin

bulunduğu kısımları gözetleyen kameraların tutukluların tarafından kırıldığı gerekçesiyle,

cezaevi idaresi tarafından 4 siyasi mahpusa (Hacer Karaoğlan, Elif Akdemir, Derya Aslan,

Evin Kaya) ayrı ayrı 11 günlük hücre cezaları verildiği öğrenildi.

Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kalan Mehdi Boz isimli mahpusa,

kaldığı koğuşta arama yapan gardiyanlara eşyalarını dağıttıkları için itiraz ettiği gerekçesiyle,

cezaevi idaresince hakkında başlatılan inceleme sonucunda 11 gün hücre cezası verildiği

öğrenildi.

Page 245: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

245

8 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Fadile Güçlü, şu

beyanlarda bulundu: “Vasisi olduğum Mehmet Sabri Yakut ile yapmış olduğum görüşmede

bana kendisi ve M. Emin Seyrek isimli başka bir mahpusun Trabzon E Tipi Kapalı

Cezaevinde tek kişilik hücrede tutulduklarını, tutuldukları yerin 3 bodrum kat olduğunu, infaz

memurlarının sürekli olarak kendilerine psikolojik/fiziksel şiddet uyguladıklarını ve kötü

muameleye tabi tutulduklarını belirtti. Ben vasisi olarak Mehmet Sabri Yakut’un can

güvenliği olmadığı endişesi yaşıyorum. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep

ediyorum.”

12 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Van Yüksel Güvenlikli Cezaevi'nde 16 Aralık 2018 tarihinden bu yana süresiz dönüşümsüz

açlık grevinde bulunan Bahtiyar Kemal Hasan isimli mahpusun, gerekçe gösterilmeden tek

kişilik hücreye konulduğu öğrenildi.

2 Şubat 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan şu beyanlarda

bulundu: “Oğlum Aziz OKAY iki yıldır suça sürüklenen çocuk kapsamında Batman M Tipi

kapalı Cezaevinde tutuluyordu. Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevine destek

amacıyla birkaç arkadaşı ile beraber süreli-dönüşümlü açlık grevine başladılar. Açlık grevine

başladıktan sonra avukatlara verdiği beyanlardan dolayı cezaevi idaresi oğlum üzerinde

baskı kurmaya ve sürgün ile tehdit etmeye başladı. Kısa bir zaman önce özellikle Cezaevi

müdürünün yoğun baskıları sonucu Elazığ Kampüs Cezaevine sürgün edildi. Sürgün gittiği

Elazığ Cezaevinde çıplak aramayı ret ettiği için fiziki işkenceye maruz kaldığı, üzerinde

psikolojik baskıyı yoğunlaştırmak için tek kişilik hücrede tutulduğu, hiçbir ihtiyacının

karşılanmadığı bize gelen bilgiler arasındadır. Derneğinizden öncelikle oğlumun durumu ile

ilgili daha geniş ve açıklayıcı bilgi edinilmesini, içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılardan,

anne ve babamın hastalıklarından dolayı oğlum ile görüş yapmada zorlandığımızı bu

nedenler göz önünde bulundurularak oğlumun tekrar Batman Cezaevine geri getirilmesini ve

hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

9 Şubat 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Ruken Varol şu

beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Kahraman Varol 4 aydır tutuklu bulunduğu Batman M tipi

cezaevinden 05.02.2019 tarihinde yaptığımız kapalı görüşten sonra akşam Erzurum kapalı

Cezaevine sürgün edildi. 08.02.2019 Tarihinde telefonla yaptığımız görüşmede tek başına bir

odada kaldığını ve kıyafetlerinin verilmediğini belirtti. Ağabeyim Kahraman Varol henüz

hükümlü değil, buna rağmen sürgün edilmiş olması, gittiği yerde tek başına tecride maruz

kalmış olması bizi kaygılandırmaktadır. Yaşam konusunda cezaeviyle yaptığım telefon

görüşünde bu durum hakkında herhangi bir bilginin verilemeyeceğini bunun Adalet

Bakanlığından gelen bir emir sonucunun uygulanmakta olduğunu, yapabilecek bir şey

olmadığını öğrendim. Derneğinizden en kısa zamanda Erzurum’ da bir hukukçunun

Kahraman Varol görüşüp tarafımıza bilgi verilmesini talep ediyorum.”

5 Mart 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

İmralı hapishanesinde bulunan Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla

Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde açlık grevinde (80 gündür) olan Bahtiyar

Hasan Kemal isimli mahpusun, açlık grevi eyleminde bulunduğu gerekçesiyle tek kişilik

hücreye konulduğu öğrenildi. Açlık grevine başladıktan sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis

cezası kesinleştiği gerekçesiyle hücreye alınan Kemal'in yanına refakatçi verilmediği de

öğrenildi.

Page 246: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

246

Kayseri Bünyan T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan itibaren süresiz dönüşümsüz açlık

grevine başlayan 7 siyasi mahpusun (Aziz Yalçın, Özkan Kart, Ramazan Sebuktekin, Hacı

Sincar, Ali Delabak, Ali Emirhani, Hikmet Çalakan) 10 Mart 2019 tarihinde Maraş

Türkoğlu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. Mahpusların, Maraş Cezaevi

girişinde çıplak aramaya zorlandıkları, kabul etmemeleri üzerine gardiyanlar tarafından zor

kullanarak elbiselerinin çıkartıldığı ve darp edildiği, ardından da tek kişilik hücrelere

konulduğu öğrenildi.

30 Mart 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Murat Okay şu

beyanda bulundu: “Oğlum Aziz OKAY Elazığ 1 Nolu Kapalı ceza infaz kurumunda

tutulmaktadır. Oğlum cezaevinden arayarak gözleri kapatılarak tek kişilik bir hücreye

konulduğunu, işkenceye (kaba dayak atılmak suretiyle) maruz kaldığını söyledi. Uzun bir

zamandır tek kişilik hücrede tutulmakta olup normal bir koğuşa idare tarafından

gönderilmemektedir. Oğluma karşı cezaevi idaresi tarafından hem psikolojik hem de fiziksel

saldırı yapılmaktadır. Oğlum İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesine durumunu anlatan

bir mektup gönderdiğini ancak mektubun akıbetini bilmediğini aktardı. Bizde ailesi olarak

çocuğumuzun can güvenliğinden endişe duymaktayız. Oğlum ile ilgili sağlıklı bilgilerin

alınması ve hukuki desteğin sağlanmasını talep etmekteyim.”

10 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Gani Altuntaş, şu

beyanlarda bulundu: “3 yıldır Elazığ 2 No’lu Kapalı Cezaevinde kalan oğlum Ferman

Altuntaş’ı 8 Nisan 2019 tarihinde eşim ile birlikte ziyaret ettik. Oğlum, yaptığımız görüşmede

Elazığ Cezaevi yönetimi ve gardiyanları tarafından sistematik kötü muameleye maruz

kaldığını bildirmiştir. Yaklaşık 45 gündür açlık grevinde olan oğlum özellikle açlık grevine

girdikten sonra, baskıların giderek arttığını söyledi. Bu gayri insani duruma artık

katlanamayacağını söylemiştir. Gardiyanların belli rutinlerde açlık grevine girenlere ağır

fiziksel şiddet uyguladığını, cezaevi yönetiminin keyfi hücre cezaları verdiğini belirtmiştir. Bu

gayri insani ve hukuk dışı uygulamalara son vermek adına derneğinize başvurmamı istemiştir.

Oğlumun ve Elazığ Cezaevindeki diğer mahpusların maruz kaldığı bu hukuk dışılığa son

vermek adına gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmekteyiz.”

25 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Abdurrahman

Güven, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Abdullah Güven, yaklaşık 22 yıldır Türkiye’nin

çeşitli cezaevlerinde tutulmaktadır. Şuanda ise Karaman M Tipi Kapalı Cezaevinde

bulunmaktadır. Kendisi ile en son “ ay önce telefon ile görüştük. Bu görüşmede bize;

01.03.2019 tarihinden bu yana süresiz dönüşümsüz açlık grevine girdiğini, taleplerin

Abdullah ÖCALAN üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu söyledi. Oğlum açlık grevine

girdiği için cezaevi idaresi tarafından hücre cezası ile cezalandırıldığını söyledi. Oğlumun

sağlık ve güvenliğinden endişe etmekteyiz. Ayrıca tabi tutulduğu bu haksız uygulamanın

çözülmesi için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

15 Mayıs 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan ve tecrit uygulamalarının sona

erdirilmesi talebiyle açlık grevi eylemini sürdüren 15 siyasi mahpusun hücrelere konulduğu

öğrenildi.

10 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet

Akkan, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Yakup AKKAN 3 yılı aşkın bir süredir

cezaevindedir. Şu anda Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda

Page 247: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

247

kalmaktadır. Kardeşim, tutuklu olduğu halde cezaevinde tekli odada kalmaktadır. Buna

yapılan bütün itirazlarımız reddedildi. Kardeşim bugün cezaevinden telefonla bizleri aradı.

Telefonda bana; “ Bir hafta önce gardiyanların odasına girdiğini, kendisini darp ettiklerini;

odadan çıkarılarak tek kişilik hücreye konulduğunu” aktardı. Kardeşim bu konular

hakkında suç duyurusunda bulunmuş ancak bizler ailesi olarak durumdan kaygılıyız;

derneğinizden hukuki yardım talep ediyoruz.”

16 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Remziye Al,

şu beyanlarda bulundu: “Ablam Gülistan AL 2017 yılı Mayıs ayında Adana’da gözaltına

alındı. Ablam 15 gün gözaltında kaldıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak

Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konuldu. Ablam Gülistan AL Osmaniye T Tipi

Kapalı Ceza infaz kurumunda 1 yıla yakın bir süre kaldı. Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz

Kurumu’nda iken telefon görüşünde sürekli kendisine baskı yapıldığını; kendisiyle birlikte 4

kişinin de baskı ve tehditlere maruz kaldığını söylüyordu. Biz bu konuyla ilgili olarak suç

duyurusunda bulunduk; bu suç duyurularımız sonucunda ablam Gülistan AL Antep D Tipi

Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konuldu. Bu cezaevinde 15 gün kaldıktan sonra; Antep L Tipi

Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevki yapıldı. Ablam şu anda da Antep L Tipi Kapalı Ceza

İnfaz Kurumu’nda bulunmaktadır. Bu cezaevinde de ablamın aktardığına göre kendisine

sürekli baskı ve tehditler oluyor muş. Bu hususlarla ilgili olarak gardiyanlar hakkında suç

duyurusunda da bulunduğunu bizlere aktardı. Ablam Antep L Tipi Kapalı Ceza İnfaz

Kurumu’na getirildiğinde odada 2 kişi kalıyorlardı; ancak kısa bir süre sonra tek başına bir

koğuşta kalmaya zorlandı. Halen de tek kişilik koğuşta kalmaktadır. Defalarca bu hususta

hem biz ailesi hem de kendisi dilekçeler yazdı ancak bir sonuç alamadık. Ablamın tek başına

bir koğuşta kalması psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Ablamın durumundan

endişeliyiz. Derneğinizden gerekli hukuki girişimlerde bulunulmasını talep ederiz.”

17 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Elazığ T Tipi Cezaevi'nde bulunan 3 mahpusun (Beyar Uğurlu, Celil Keskin, Mehmet

Dursun) tek kişilik odada kalamayacakları yönündeki doktor raporları bulunmasına rağmen

hücreye konuldukları öğrenildi.

4 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi'nden duruşma için getirildiği Mardin E Tipi Kapalı

Cezaevi'nde yaptığı bir telefon görüşmesi gerekçe gösterilerek, Erkan Benli isimli mahpusa

12 gün hücre cezası verildiği öğrenildi. Söz konusu telefon görüşmesinde Benli'nin, daha

önceden idareye ismini vermediği biri ile konuşmasının tespit edildiği ileri sürüldü.

17 Eylül 2019 tarihinde ‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘örgüt propagandası’ suçlaması ile tutuklanan

Hakkari Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman ile Yüksekova Belediye Eşbaşkanları Remziye

Yaşar ve İrfan Sarı’nın, 5 Kasım 2019 tarihinde Van’dan Elazığ 2 No’lu Yüksek

Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edildiği öğrenildi. 27 Kasım 2019 tarihinde basın organlarında

yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne

bulunan Karaman ve Sarı’nın sevk edildikleri tarihten itibaren tek kişilik hücrelerde

tutuldukları öğrenildi.

18 Kasım 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nizam Saçal, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Süleyman SAÇAL 2015 yılından bu yana Osmaniye 2 Nolu T

Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmaktadır. Oğlum ile 16.11.2019 tarihinde yaptığım

telefon görüşmesinde bana 4 gündür açlık grevinde olduğunu söyledi. Açlık grevi gerekçesi

olarak da sürekli kendilerine ayakta sayımın dayatıldığını, hastaneye götürülürken kendisine

Page 248: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

248

ve diğer mahpuslara kelepçe takıldığını ve orada bu şekilde tedaviye zorlandığını aktardı.

Bunlar dışında bahanelerle idare tarafından kendilerine birçok kez hücre cezası verildiğini

aktardı. Şuan da kendisine 15 günlük hücre cezası verildiğini telefon görüşmesinde bana

anlattı. Oğlum bana, ayda 3-4 gün kendisine ve diğer mahpuslara hücre cezası verildiğini ve

bu durumun artık keyfi bir uygulamaya dönüştüğünü aktardı. Telefon görüşmesinde, oğlum

bana cezaevindeki haksız ve hukuksuz uygulamaları reddettikleri için kendisine ve diğer

mahpuslara gardiyan ve askerler tarafından kötü muamelede bulunulduğunu söyledi. Ben

daha önce de oğlumun Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşadığı kötü

muamelelere ilişkin derneğinize başvuruda bulunmuştum. Sürekli bir hale gelen bu

uygulamalara karşı derneğinizden gerekli hukuki girişimlerde bulunulmasını talep

ediyorum.”

7 Ocak 2019 tarihinde İHD Van Şubesine başvuruda bulunan Hasan Özyiğit, şu

beyanlarda bulundu: “Cezaevinde bulunan babam Ramazan Özyiğit’in, hastalığından

dolayı Batman, Mardin ve Diyarbakır’a sevk talebinde bulundu. Derneğinizden hukuki

yardım talebinde bulunuyorum.”

7 Ocak 2019 tarihinde Batman M Tipi Cezaevinden mektupla İHD Batman Şubesine

başvuruda bulunan Azat BAYRAM, Salih İLMİN, Adnan ERDEM, Eşref ACAR,

Mazlum BAYLAN, Aziz OKAY, Abdurrahman KAYA, Hadi BELGE, Cevzet ASLAN,

Mehmet Emin ERDİNÇ şu beyanlarda bulunmuştur: “2013 Newroz unda Sayın

Öcalan’ın Kürt sorunun çözümüne ilişkin yayınladığı mesajı yeni bir dönemi başlatmıştı.

Mesajda Sayın Öcalan’ın Kürt ve Türk halklarının kadim kardeşliğine dikkat çekmiş ülkenin

toplumsal barışına hizmet edecek çözümün kendi öz dinamikleriyle gerçekleşme olasılığını

mümkün görerek kendine düşen sorumluluğu alarak nihai ve kalıcı çözüm için rolünü

oynayacağını belirtmiştir. Sayın Öcalan’ın çözüm konusunda yegane ve tek aktör olduğunu

herkes kabul ediyor, fakat mevcut hükümetin tekçi ve saldırgan anlayışı sürecin bitirilmesine

neden olmuştur. Ülkemiz yeniden çatışmalı bir ortamın ve yıkımın içine sürüklenmiştir. Sayın

Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit bu dönemden sonra başladı, ne aile nede avukat

görüşleri yapılamadı. Çözümsüzlüğü dayatan bu politikalar sorunları ağırlaştırmaktadır.

Toplumsal barışın sağlanması konusunda kaybedecek vaktimiz kalmadı. Çaba sahibi olan

Sayın Öcalan’ın devreye girmesi için öncelikle ağır tecrit koşullarının ortadan kaldırılması

gerekir. Bu vesileyle bulunduğum koşulda demokratik hakkımı kullanarak vicdani ve ahlaki

sorumluluğum gereği olarak hür irademle Sayın Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının

düzeltilmesi için 10 günlük dönüşümlü açlık grevine başladığımı bildiriyorum. Gereği

bilginize sunulur.”

9 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Bedriye Kılıç, şu

beyanlarda bulundu: “ Dayımın oğlu olan Zeki Nas, şuanda Diyarbakır T 2 Nolu Kapalı

Cezaevinde bulunmaktadır. 08.01.2019 tarihinde yapmış olduğumuz açık görüşte bana;

cezaevinde sıcak su ve ısınma probleminin kış başından beridir devam ettiğini, sıcak suyun 2

günde bir verildiğini söyledi. Mahpuslara verilen yemeklerin yetersiz olduğunu, görüşe gelen

ziyaretçilerin çok ince aramaya tabi tutulduğunu, aramada geçen sürenin görüş süresinden

gittiğini belirtti. Kuzenimin belirtmiş olduğu hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için sizden

hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

23 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Ali

Tekmir, şu beyanlarda bulundu: “ Eşim Yasin Güngör, 2017 Ocak ayından beri hükümlü

Page 249: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

249

olarak cezaevinde kalmaktadır. Eşim 29 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde

bulunmaktadır. Bu konuyla ilgili daha önce de başvurularım oldu. Elazığ 2 Nolu Cezaevinde

4 kişi eşim gibi açlık grevindedirler. Eşimde bu süreçte 11 kilo kaybetmişti. Sadece şekerli su

ve tuzlu limonlu su veriliyor. Meyve suyunu kantinden kendileri alıyor. Vitamin alıyorlar.

Bunun dışında herhangi bir şey vermiyorlar. Tansiyonları çok düşüktür. Nabız ölçümünü alan

kişiler dalga geçerek “bugün de ölmediniz” diyorlarmış. Cengaver isimli hükümlünün

tansiyonu 8-4 olduğunu söylediler. Mahpusların durumu oldukça kötüdür. Ayrıca Ahmet

Tekin adında tutuklu tek başına kalıyor. Diğer tutuklular Yasin Güngör, Serkan Eren ve

Cengaver Aytul aynı odalarda kalıyor. Gardiyanlar kötü durumda olan bu kişilerin odalarına

baskın yapıp eşyalarını dağıtıyorlar. Ayrıca gardiyanlar yemek getirerek kapıyı çalıp yemeği

göstererek kötü muamelede bulunuyorlar. Bu konuda hukuki destek sunmanızı talep

ediyorum.”

25 Ocak 2019 tarihinde Batman M Tipi Cezaevinden mektupla İHD Batman Şubesine

başvuruda bulunan Halil Yıldırım, Maşuk Çelik, Rıdvan Demir, Kahraman Varol,

Mehmet Acar şu beyanlarda bulunmuştur: “2013 Newroz unda Sayın Öcalan’ın Kürt

sorunun çözümüne ilişkin yayınladığı mesajı yeni bir dönemi başlatmıştı. Mesajda Sayın

Öcalan’ın Kürt ve Türk halklarının kadim kardeşliğine dikkat çekmiş ülkenin toplumsal

barışına hizmet edecek çözümün kendi öz dinamikleriyle gerçekleşme olasılığını mümkün

görerek kendine düşen sorumluluğu alarak nihai ve kalıcı çözüm için rolünü oynayacağını

belirtmiştir. Sayın Öcalan’ın çözüm konusunda yegane ve tek aktör olduğunu herkes kabul

ediyor, fakat mevcut hükümetin tekçi ve saldırgan anlayışı sürecin bitirilmesine neden

olmuştur. Ülkemiz yeniden çatışmalı bir ortamın ve yıkımın içine sürüklenmiştir. Sayın

Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit bu dönemden sonra başladı, ne aile nede avukat

görüşleri yapılamadı. Çözümsüzlüğü dayatan bu politikalar sorunları ağırlaştırmaktadır.

Toplumsal barışın sağlanması konusunda kaybedecek vaktimiz kalmadı. Çaba sahibi olan

Sayın Öcalan’ın devreye girmesi için öncelikle ağır tecrit koşullarının ortadan kaldırılması

gerekir. Bu vesileyle bulunduğum koşulda demokratik hakkımı kullanarak vicdani ve ahlaki

sorumluluğum gereği olarak hür irademle Sayın Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının

düzeltilmesi için 10 günlük dönüşümlü açlık grevine başladığımı bildiriyorum. Gereği

bilginize sunulur.”

1 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Gül Cevizli, şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim Umut Savaş Koçyiğit, yaklaşık 4,5 yıldır cezaevinde

tutulmaktadır. Kardeşim şuanda Rize Kalkandere Kapalı Cezaevinde bulunmaktadır. Bugün

sabah saatlerinde kardeşimin babam ile yaptığı telefon görüşmesinde şu sıkıntılardan söz etti.

“Cezaevi şartlarının çok kötü olduğunu, cezaevi idaresi tarafından baskı uygulandığını

belirtti. Acilen bir avukatın kendisiyle görüşmek üzere cezaevine gelmesini istedi. Bu konuda

sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

4 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Saciye Dolan, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Agit Dolan, 1 yıldır Giresun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz

Kurumunda kalmaktadır. 02.02.2019 tarihinde oğlumla yaptığım telefon görüşmesinde sorun

yaşadıklarından bahsetti. Sürekli olarak arama yapıldığını söyledi. Ancak 21.01.2019

tarihinde yapılan aramada da adeta bir baskın gibi olduğunu eşyalarımızı dağıtarak el

konulduklarını, ortamın tahrik edildiğini söyledi. Yine revire çıkarken cezaevinin verdiği

kimliğin takılması için baskı yapıldığını söyledi. Ayrıca benim ekonomik durumum

olmadığından dolayı Giresun’a gidemiyorum. En son Ekim ayında gidebildim. Zor

durumdayız. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

Page 250: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

250

6 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Deniz Tekin, şu

beyanlarda bulundu: “Kuzenim olan Orhan Tekin, 22.01.2019 tarihinde bize gönderdiği

mektupta cezaevindeki kötü koşulları yazmıştı. Öncelikle kendi sağlığı ile ilgili şunları

söyledi. “Yaklaşık 6 aydır vücudum da çok aşırı kaşıntı başlamış ve kaşıntıdan tahriş olmuş. 2

kere bundan kaynaklı revire gittim. Fakat ısrarlarıma rağmen hastaneye sevkimi yapmadılar.

Burada hastaneye gidebilmek için ölmek üzere olmam lazım, yoksa gidemiyoruz. Verdikleri

ilaçlarda fayda etmedi. Hatta son verilen ilacı kullandım kaşıntı daha da fazla oldu. Bireysel

temizliğe de dikkat ediyorum. Ama ben bu durumun buranın suyundan kaynaklı olduğunu

düşünüyorum. Buradaki su lağım gibi kokuyor. Cezaevinde açlık grevinde olan

arkadaşlarının olduğunu söyledi. Sağlık durumlarının iyi olmadığını belirtti. Kuzenimin can

güvenliği ve sağlık durumundan endişe ediyorum. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı

talep ediyorum.”

11 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nedret Yaşar, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Uğur Ahmet Yaşar, Adana Kürkçüler F Tipi Yüksek

Güvenlikli Kapalı Cezaevinde kalmaktadır. Dün (10.02.2019) oğlumun telefon görüşmesi

olacaktı. Ancak aramadı. Oğluma disiplin cezası verildiğinden şüphelenmekteyim. Oğlumun

can güvenliğinden ve sağlığından endişe ediyorum. Bu konuda sizden hukuki destek

sunmanızı talep ediyorum”

12 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sevinç Güzelses,

şu beyanlarda bulundu: “ Oğlum Hatip Güzelses, 2018 yılının Ağustos ayında uyuşturucu

madde bulundurma suçlamasıyla tutuklanıp Silivri Cezaevine konuldu. Yargılama sonucunda

12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dün (11.02.2019) itibariyle Bartın Kapalı Cezaevine

gönderildi. Ben Diyarbakır’da yaşıyorum. Maddi sıkıntılar nedeniyle oğlumun görüşüne

gidemiyorum. Ayrıca sağlık sorunlarım var. Düzenli olarak tedavi görüyorum. Bu

mağduriyetimin giderilmesi için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

14 Şubat 2019 tarihinde Batman M Tipi Cezaevinden mektupla İHD Batman Şubesine

başvuruda bulunan Haşim GEZİCİ, Ali KAYA, Ferhat AYDIN, Hayrettin NOYAN,

Yunus AKIN, Murat Okay şu beyanlarda bulunmuştur: “2013 Newroz unda Sayın

Öcalan’ın Kürt sorunun çözümüne ilişkin yayınladığı mesajı yeni bir dönemi başlatmıştı.

Mesajda Sayın Öcalan’ın Kürt ve Türk halklarının kadim kardeşliğine dikkat çekmiş ülkenin

toplumsal barışına hizmet edecek çözümün kendi öz dinamikleriyle gerçekleşme olasılığını

mümkün görerek kendine düşen sorumluluğu alarak nihai ve kalıcı çözüm için rolünü

oynayacağını belirtmiştir. Sayın Öcalan’ın çözüm konusunda yegane ve tek aktör olduğunu

herkes kabul ediyor, fakat mevcut hükümetin tekçi ve saldırgan anlayışı sürecin bitirilmesine

neden olmuştur. Ülkemiz yeniden çatışmalı bir ortamın ve yıkımın içine sürüklenmiştir. Sayın

Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit bu dönemden sonra başladı, ne aile nede avukat

görüşleri yapılamadı. Çözümsüzlüğü dayatan bu politikalar sorunları ağırlaştırmaktadır.

Toplumsal barışın sağlanması konusunda kaybedecek vaktimiz kalmadı. Çaba sahibi olan

Sayın Öcalan’ın devreye girmesi için öncelikle ağır tecrit koşullarının ortadan kaldırılması

gerekir. Bu vesileyle bulunduğum koşulda demokratik hakkımı kullanarak vicdani ve ahlaki

sorumluluğum gereği olarak hür irademle Sayın Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının

düzeltilmesi için 10 günlük dönüşümlü açlık grevine başladığımı bildiriyorum. Gereği

bilginize sunulur.”

18 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İslam Çınar, şu

beyanlarda bulundu: “ Ağabeyim olan İlhami Çınar, 27 Kasım 2018 tarihinde Engin

Ulugana adında bir arkadaşıyla birlikte 10 günlük süreli dönüşümlü açlık grevine

Page 251: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

251

girmişlerdi, daha sonra o grevi sonlandırdılar. Ağabeyim ve 2 arkadaşı ile tekrardan açlık

grevine başlayacağını söyledi. 25 Ocak 2019 tarihinden beri süresiz dönüşümsüz açlık grevini

sürdürmekteler. Ağabeyim bir heyetin cezaevine gelmesini talep etmektedir. Durum çok

acildir. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

21 Şubat 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Gurbet Elitaş, şu

beyanlarda bulundu: “ Babam Mehmet Nezir Altay, yaklaşık 26 aydır cezaevinde tutuklu

olarak kalmaktadır. Şuanda Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde cezasını infaz etmektedir.

Babam cezaevine girmeden önce sağlık sorunları vardı. Ancak cezaevine girdikten sonra

tedavileri tam olarak yapılmadığı için ve aksatıldığından dolayı sağlık sorunları ciddi bir hal

aldı. Hastalıkları kalın bağırsak kanseri, hemoroit, astım, eklem romatizma bulunmaktadır.

Tedavi olduğu Diyarbakır Araştırma Hastanesi onkoloji doktoru tarafından bu şartlar altında

cezaevinde kalamaz raporu verilmesine rağmen halen cezaevinde tutulmaktadır. Babamın

tam teşekküllü bir hastanede tedavi edilmesini istiyorum. Babamın biran önce tedavi edilmesi

ve sağlığına kavuşabilmesi için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

22 Şubat 2019 tarihinde Batman M Tipi Cezaevinden mektupla İHD Batman Şubesine

başvuruda bulunan Çekdar BALTA, Bilal SARI, İrfan BEYAZİT, Turgut YALÇIN,

İlhan YAKUT şu beyanlarda bulunmuştur: “2013 Newroz unda Sayın Öcalan’ın Kürt

sorunun çözümüne ilişkin yayınladığı mesajı yeni bir dönemi başlatmıştı. Mesajda Sayın

Öcalan’ın Kürt ve Türk halklarının kadim kardeşliğine dikkat çekmiş ülkenin toplumsal

barışına hizmet edecek çözümün kendi öz dinamikleriyle gerçekleşme olasılığını mümkün

görerek kendine düşen sorumluluğu alarak nihai ve kalıcı çözüm için rolünü oynayacağını

belirtmiştir. Sayın Öcalan’ın çözüm konusunda yegane ve tek aktör olduğunu herkes kabul

ediyor, fakat mevcut hükümetin tekçi ve saldırgan anlayışı sürecin bitirilmesine neden

olmuştur. Ülkemiz yeniden çatışmalı bir ortamın ve yıkımın içine sürüklenmiştir. Sayın

Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit bu dönemden sonra başladı, ne aile nede avukat

görüşleri yapılamadı. Çözümsüzlüğü dayatan bu politikalar sorunları ağırlaştırmaktadır.

Toplumsal barışın sağlanması konusunda kaybedecek vaktimiz kalmadı. Çaba sahibi olan

Sayın Öcalan’ın devreye girmesi için öncelikle ağır tecrit koşullarının ortadan kaldırılması

gerekir. Bu vesileyle bulunduğum koşulda demokratik hakkımı kullanarak vicdani ve ahlaki

sorumluluğum gereği olarak hür irademle Sayın Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının

düzeltilmesi için 10 günlük dönüşümlü açlık grevine başladığımı bildiriyorum. Gereği

bilginize sunulur.”

25 Şubat 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan M. Şafii

DENİZHAN şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Veysi DENİZHAN 2 yıl iki aydan beri

hükümlü olarak Tarsus T 1 Tipi kapalı Cezaevinde yatmaktadır. Yaklaşık 40 günden beridir

Leyla GÜVEN’ İN başlatmış olduğu açlık grevine destek amacıyla süresiz, dönüşümsüz açlık

grevini sürdürmektedir. Cezaevlerinde ölümlerin yaşanmaması için açlık grevinde bulunan

mahpusların taleplerinin karşılanması adına tarafınızca kamuoyunun oluşturulmasını ve

hukuki desteğin sağlanmasını talep ediyorum.”

6 Mart 2019 tarihinde Batman M Tipi Cezaevinden mektupla İHD Batman Şubesine

başvuruda bulunan İsmail Eraslan, Mevlüt Gür, Aydın Avcı, Abdurrahman Bozkurt,

Mehmet Tahir Ölmez, şu beyanlarda bulunmuştur: “2013 Newroz unda Sayın Öcalan’ın

Kürt sorunun çözümüne ilişkin yayınladığı mesajı yeni bir dönemi başlatmıştı. Mesajda Sayın

Öcalan’ın Kürt ve Türk halklarının kadim kardeşliğine dikkat çekmiş ülkenin toplumsal

barışına hizmet edecek çözümün kendi öz dinamikleriyle gerçekleşme olasılığını mümkün

görerek kendine düşen sorumluluğu alarak nihai ve kalıcı çözüm için rolünü oynayacağını

Page 252: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

252

belirtmiştir. Sayın Öcalan’ın çözüm konusunda yegane ve tek aktör olduğunu herkes kabul

ediyor, fakat mevcut hükümetin tekçi ve saldırgan anlayışı sürecin bitirilmesine neden

olmuştur. Ülkemiz yeniden çatışmalı bir ortamın ve yıkımın içine sürüklenmiştir. Sayın

Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit bu dönemden sonra başladı, ne aile nede avukat

görüşleri yapılamadı. Çözümsüzlüğü dayatan bu politikalar sorunları ağırlaştırmaktadır.

Toplumsal barışın sağlanması konusunda kaybedecek vaktimiz kalmadı. Çaba sahibi olan

Sayın Öcalan’ın devreye girmesi için öncelikle ağır tecrit koşullarının ortadan kaldırılması

gerekir. Bu vesileyle bulunduğum koşulda demokratik hakkımı kullanarak vicdani ve ahlaki

sorumluluğum gereği olarak hür irademle Sayın Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının

düzeltilmesi için 10 günlük dönüşümlü açlık grevine başladığımı bildiriyorum. Gereği

bilginize sunulur.”

6 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Abdulsemet Gül,

şu beyanlarda bulundu: “ Oğlum Muhammed Gül, 21 yaşındadır, 4 yıldır Diyarbakır D tipi

kapalı cezaevinde bulunmaktadır. Dün kendisiyle yaptığımız açık görüşte onun 01.03.2019

tarihinde süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığını bize söyledi. Halsiz görünüyordu.

Onun koğuşunda onunla aşağı yukarı aynı yaşlarda 7 gencin daha süresiz dönüşümsüz açlık

grevlerine başladıklarını öğrendik. Oğlumun sağlık durumundan endişe etmekteyiz. Konuyla

alakalı derneğinizin yapacağı basın açıklamalarına biz de katılmak istemekteyiz.

Çocuğumuza ve grevdeki diğer insanlara herhangi bir zarar gelmeden, taleplerin yerine

getirilerek açlık grevlerinin sonlandırılması hususunda derneğinizden ivedi olarak yardım

talep etmekteyiz.”

13 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şeyhmus Başkan,

şu beyanlarda bulundu: “ Oğlum Şehdavut BAŞKAN, yaklaşık 10 yıldır cezaevinde

kalmakta,son iki yıldır Kayseri Bünyan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalmaktadır.

Oğlum Açlık grevine giren mahpuslar arasındadır. Açlık grevine girdikleri günden bu yana

havalandırmaya çıkmaları keyfi olarak kısıtlanmış durumdadır. Bu durum oğlumu oldukça

kötü etkilemektedir. Havalandırma hakkının elinden alınmasının yanı sıra açlık grevine

girdikten sonra cezaevi yönetimi tarafından oğluma yönelik baskılar da artmış durumda.

Bugün telefonla görüştüğümde artık bu duruma katlanamadığını ve maruz kaldığı bu gayri

insani duruma son vermek adına derneğinize başvurmak istediğini söyledi. Oğlumun maruz

kaldığı bu durumların son bulması adına gerekli girişimde bulunmak adına Adalet Bakanlığı

ve Cezaevi Yönetimiyle görüşmenizi, Kayseri Bünyan T Tipi Kapalı C.İ.K de açlık grevinde

bulunan mahpuslara yönelik uygulanan bu gayri insani durumu gözlemlemek ve belgelemek

adına cezaevine bir ziyarette bulunmanızı talep ederim.”

15 Mart 2019 tarihinde Batman M Tipi Cezaevinden mektupla İHD Batman Şubesine

başvuruda bulunan Lazgin Ekinci, Maşuk Çelik, Abdullah Mut, Mehmet Emin Erdinç

ile Rıdvan Demir adlı Mahpuslar şu beyanlarda bulunmuşlardır: “2013 Newroz unda

Sayın Öcalan’ın Kürt sorunun çözümüne ilişkin yayınladığı mesajı yeni bir dönemi

başlatmıştı. Mesajda Sayın Öcalan’ın Kürt ve Türk halklarının kadim kardeşliğine dikkat

çekmiş ülkenin toplumsal barışına hizmet edecek çözümün kendi öz dinamikleriyle

gerçekleşme olasılığını mümkün görerek kendine düşen sorumluluğu alarak nihai ve kalıcı

çözüm için rolünü oynayacağını belirtmiştir. Sayın Öcalan’ın çözüm konusunda yegane ve tek

aktör olduğunu herkes kabul ediyor, fakat mevcut hükümetin tekçi ve saldırgan anlayışı

sürecin bitirilmesine neden olmuştur. Ülkemiz yeniden çatışmalı bir ortamın ve yıkımın içine

sürüklenmiştir. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit bu dönemden sonra başladı, ne

aile nede avukat görüşleri yapılamadı. Çözümsüzlüğü dayatan bu politikalar sorunları

ağırlaştırmaktadır. Toplumsal barışın sağlanması konusunda kaybedecek vaktimiz kalmadı.

Page 253: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

253

Çaba sahibi olan Sayın Öcalan’ın devreye girmesi için öncelikle ağır tecrit koşullarının

ortadan kaldırılması gerekir. Bu vesileyle bulunduğum koşulda demokratik hakkımı

kullanarak vicdani ve ahlaki sorumluluğum gereği olarak hür irademle Sayın Öcalan

üzerindeki ağır tecrit koşullarının düzeltilmesi için 10 günlük dönüşümlü açlık grevine

başladığımı bildiriyorum. Gereği bilginize sunulur."

16 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Tektaş,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Şervan Tektaş, ile 06.03.2019 tarihinde yaptığımız açık

görüşte, 1 Mart 2019 tarihinden itibaren Patnos Cezaevinde bulunan 161 mahpusun süresiz

dönüşümsüz açlık grevine başladığını söyledi. Oğlumu çok yorgun ve bitkin gördüm. Ayrıca

oğlum bana infaz koruma memurlarının tavırlarının sıkıntılı olduğunu, mahpusların

karşısında çay ve sigara içtiklerini, kendilerine hakaret ettiklerini söyledi. Bu konuda

derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

22 Mart 2019 tarihinde İHD Dersim Şubesine başvuruda bulunan Şerife Kılıç, Elazığ 1

No’lu Cezaevi C-8 koğuşta açlık grevi yapan oğlu Barış Kılıç’ın sağlık durumuyla ilgili bilgi

alamadıklarını ve endişe duyduklarını belirtmişlerdir.

25 Mart 2019 tarihinde Batman M Tipi Cezaevinden mektupla İHD Batman Şubesine

başvuruda bulunan toplu başvuruda bulunan Lazgin Ekinci, Maşuk Çelik, Mehmet

Emin Erdinç, Rıdvan Demir, Ali Kaya, Ferhat Aydın, Mehmet Çelebi, Haşim Gezici,

Bilal Sarı, İrfan Beyazit, Mehmet Tahir Ölmez, Ahmet Öztekin, Abdulaziz Adlığ, Aydın

Avcı, Orhan Doru, Turgut Yalçın, Arafat Aksu, Abdurrahman Kaya, İlyan Yakut,

Hayrettin Noyan, İsmail Eraslan, Eşref Acar, Çekdar Balta, Halil Yıldırım, Mehmet

Acar, Salih İmir, Mazlum Tekin, Yunus Akın, Cevzet Aslan, Mevlüt Gür, Süleyman

Tuncer ile Hadi Belge adlı Mahpuslar şu beyanlarda bulunmuşlardır: “Ülkemizde uzun

yıllardır devam etmekte olan ve çözüme kavuşturulamayan Kürt sorunu var olan tüm

sorunların temelinde yatan nedendir. Bizler temel evrensel insani değerleri göz önünde

bulundurarak bu sorunun çözümü için Avrupa Birliği’nin ön gördüğü çözüm yollarının

denenmesi, 2013 yılında yürütülen çözüm sürecine geri dönülmesi gerekmektedir. Bu talep

milyonlarca insan tarafından benimsemiş olup, ahlaki olmakla beraber hukuka aykırıda

değildir. Çözümün önünde en büyük engel olan tecritin Sayın Abdullah Öcalan’ ın üzerinden

kaldırılması, kalıcı çözümün, barışın ve toplumsal birlikteliğin sağlanması talebiyle Leyla

Güven’in başlatmış olduğu süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin toplumsal duyarlılık

yaratacağına inandığım için bu gün itibariyle bende süresiz- dönüşümsüz açlık grevine

başladığımı bildiriyorum. Gereği bilginize sunulur.”

2 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Onur Dündar-

Davut Sönmez-Feyat Takan, şu beyanlarda bulundu: “İmralı Cezaevinde tutulan Abdullah

Öcalan üzerinde bulunan tecrit ve izolasyonun kaldırılması amacıyla 25.03.2019 tarihi

itibariyle açlık grevine girdiğimizi bildirmek istiyoruz. Öcalan’nın infaz kanunundan doğan

ve bütün hükümlülerin kullanabildiği haklarını kullanabilmesi için gerekli koşullar

oluşuncaya kadar açlık grevini sürdüreceğiz. Bu taleplerimizi gerekli yerlere iletmenizi talep

ediyoruz.”

8 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mahsum Yaşasın,

şu beyanlarda bulundu: “Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan oğlum

Mesut Yaşasın, 70 günü aşkındır açlık grevinde. Daha önce odada 3 kişi kalıyordu. Bir hafta

önce cezaevi müdürü ile görüşmüş. Görüşmede 110 gündür açlık grevinde olan 6 arkadaşının

3’er kişi olarak kaldığını, bu arkadaşlarının artık tek başlarına ihtiyaçlarını karşılamayacak

Page 254: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

254

duruma geldiklerini, açlık grevinden dolayı sağlık durumlarının ağırlaştığını belirterek, bu

arkadaşlarının yanına refakatçi verilmesini istemiş. Cezaevi müdürü, oğlumun bu insani

talebini yerine getirmeyi reddederek, oğlumu tekli odaya atmış. Açlık grevindekilere insanlık

dışı muamele yapılıyor. Bu insanlık dışı uygulamalara son verilmesi ve açlık grevlerinin

talepleri kabul edilerek sonlandırılması için derneğinizden yardım istiyoruz.”

10 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Gazal Üstüntaş,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Tugay ÜSTÜNTAŞ, 2011 yılından bu yana Türkiye’nin

çeşitli cezaevlerinde tutulmaktadır. Şu anda ise Amasya E Tipi Kapalı Cezaevinde

bulunmaktadır. Kendisi ile en son 2 yıl önce görüştüm. O günden sonra bize görüşe gelmemizi

söyledi. Gerekçe olarak da; cezaevinde yaşanan hak ihlalleri ve mahpus yakınlarının

görüşlere gelip gittikleri zaman kendilerine uygulanan kötü muameleyi gösterdi. Oğlum

01.03.2019 tarihinden bu yana süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine girmiş bulunmaktadır.

Talepleri Abdullah ÖCALAN üzerindeki tecridin kaldırılmasıdır. Telefon ile konuştuğumuzda

açlık grevine giren 3 kişi olduklarını her cezaevi idaresinin her 3’ünü ayrı ayrı hücrelere

aldığını söyledi. Oğlumun sağlık ve güvenliğinden endişe etmekteyiz ve tabi tutulduğu bu

haksız uygulamanın çözülmesi için derneğinizden hukuki yardım talep ediyoruz.”

11 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Asiye Seyhan, şu

beyanlarda bulundu: “Benim öz kardeşim olan Ardıl ÇEŞME, yaklaşık 25 yıldır

Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde tutulmaktadır. Son 7 yıldır Gebze M Tipi Kapalı Kadın

Cezaevinde bulunan kardeşim 1 Mart 2019 tarihinden bu yana Abdullah ÖCALAN üzerindeki

tecridin kaldırılması amacıyla süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlamıştır. Kardeşimin ve

diğer mahpusların talebi Abdullah ÖCALAN’nın diğer hükümlüler gibi aile ve avukat görüş

hakkının sağlanmasına yöneliktir. En son kardeşim ile 02.04.2019 tarihinde yaptığımız açık

görüş ile konuştuk. Kardeşimin fiziksel olarak çok zayıf olduğunu ve kilo kaybı yaşadığını fark

ettim. Kardeşim açlık grevine giren mahpuslara dönük cezaevi idaresinin kötü uygulamaları

olduğunu, sürekli olarak arama adı altında koğuşlarına girildiğini ve kitapları dâhil özel

eşyalarına el konulduğunu belirtti. Ben kardeşimin sağlık durumunun kötüleşmesinden dolayı

kaygılıyım ve bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep etmekteyiz.”

17 Nisan 2019 tarihinde İHD Dersim Şubesine başvuruda bulunan Cihan Kasun, şu

beyanda bulundu: “Abim Nihat KASUN Elazığ Yüksek Güvenlikli 2 Nolu Cezaevinde açlık

grevindedir. Abimin ve açlık grevindeki diğer mahpusların taleplerinin kabul edilmesi barışçıl

yollarla çözüme kavuşturulması noktasında gerekli girişimlerinin yapılması ve İHD’nin

cezaevi komisyonlarının bu mahpuslarla görüşmesini talep ediyorum.”

19 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Remziye Efe, şu

beyanlarda bulundu: “Kardeşim Mustafa PAMUK, 5 yıldır cezaevinde bulunmaktadır. Şu

anda Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmaktadır. Kardeşim 1

Mart’tan bu yana açlık grevindedir. Ailesi olarak kardeşimin durumundan endişeliyiz.

Kardeşimin bir gözü görmüyordu; açlık grevine başladıktan sonra durumu daha da kötü oldu.

Ayrıca sol el bileği kesik durumdadır. Bizler ailesi olarak kardeşim ve diğer mahpusların

taleplerinin karşılanmasını istiyoruz. Tecrit uygulamalarının bir an önce sona erdirilmesi ile

açlık grevlerinin sonlandırılmasını istiyoruz. Bu konuda derneğinizden gerekli girişimlerde

bulunulmasını talep ediyoruz.”

22 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Gazal Üstüntaş,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Tugay Üstüntaş, 2 Haziran 2011 yılında gözaltına alındı

bir gün sonrada tutuklandı. Yaklaşık 2 yıl Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu kaldıktan

Page 255: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

255

sonra yargılama neticesinde 18 yıl ceza aldı. Daha sonra ise Amasya E Tipi Cezaevine

nakledildi. Son 5 yıldır Amasya cezaevinde. Yaklaşık 2 yıl önce oğlumun ziyaretine gittim.

Ancak cezaevinde yaşanan ihlaller, tutuklulara yapılan eziyetler, cezaevi yönetiminin tavrı

nedeniyle bir daha oğlum görüşe çıkmadı. Çünkü her görüş öncesi görüşçülere yönelik

hakaretler ve uygunsuz tavırlar, görüş sonrası tutuklulara yönelik cezaevi yönetimi ve

gardiyanların hakaret, eziyet ve tavırları bu kararı almalarına sebep oldu. Oğlum 1 Mart

2019 tarihinde diğer 2 mahpusla beraber açlık grevine girdi ve her biri bir hücrede tutuluyor

şu an. 2 yıldır oğlumla biz görüşemiyoruz bunun yanı sıra avukat görüşü de hiç olmadı.

Oğlumun ne halde olduğunu, sağlığının nasıl olduğunu bilmiyorum. Açlık grevine girildiğinin

bilindiğinden bile emin değilim. Tek bildiğim 53 gündür havalandırmaya dahi

çıkarılmadığıdır. Bu sebeple biz oğlumu görmesi için bir avukatın yanına gitmesini ve

yaşanan ihlallerle ilgili gerekli tüm yasal yollara başvurulmasını istiyoruz.”

25 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sezen Kayıhan

Dere, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Şafii Kayıhan, 60 günü aşkındır ağrı Patnos L tipi

cezaevinde açlık grevindedir. Açlık grevine giren mahpusların taleplerinin meşru ve hukuki

bir zemini vardır. Bu taleplerin karşılanmasını, ölümlerin olmamasını ve açlık grevlerinin

bitirilmesini istiyoruz. Kardeşim çok fazla kilo verdiği için şuan ailecek çok endişeliyiz. Ne

durumda olduğu tam olarak bilmiyoruz. Kardeşim daha önce de üç kez açlık grevine girmişti.

Açlık grevindeki mahpusların ailelerinin eylemlerinden de haberdar olmak istiyorum. Bu

konuda derneğinizden yardım talebinde bulunuyorum.”

6 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Şükran Bayram,

şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Remzi Bayram, 03.12.1999 tarihinde Batman da

yakalandı. O tarihten bu yana hala cezaevindedir. Şu an Siverek T Tipi Kapalı Cezaevinde

kalmaktadır. Kardeşimin yargılaması Devlet Güvenlik Mahkemesinde yapılmıştı. O tarihlerde

bütün sanıklara yapılan haksızlık ve hukuksuzluk kardeşime de uygulandı. Askeri hakimlerin

olması, avukatların eşliğinde ifadelerin alınmaması, işkence ve kötü muamele

uygulamalarının olması o dönemin hukuksuzluğunun göstergesidir. Bu yüzden son dönemde

AİHM içtihatları doğrultusunda tahliyeler başlamıştır. Biz de kardeşimin yeniden

yargılanması ve tahliye edilmesini istiyoruz. Ayrıca kardeşimin iltihaplı eklem romatizması

(ankilozanspondilit) ve kemik erimesinden kaynaklı cezaevinde kalması sakıncalıdır. Bir an

önce tahliye edilmesi gerekir. Bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.”

8 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hazal Yıldırım, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Mehmet YILDIRIM, yaklaşık 10 yıldır cezaevinde

kalmaktadır. Şu anda Samsun Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmaktadır.

Oğlum 3 aydır açlık grevindedir. 7 Mayıs 2019 tarihinde oğlumun kapalı görüşü vardı.

Onunla görüştüğümde bana, 14 kilo verdiğini ve durumunun kötü olduğunu söyledi. Ayrıca

kendisiyle birlikte kalan diğer mahpusların da artık meyve suyu gibi açlık grevi süresince

almaları gereken şeyleri dahi alamadığını belirtmiştir. Ben annesi olarak oğlumun

durumundan endişeliyim. Bir an önce açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin incelenmesini

istiyorum. Bu nedenle derneğinizden oğlumun talebi ile ilgili devlet kuruluşlarına

yazışmaların yapılmasını talep ederim. Derneğinizden hukuki destek talep ederim.”

9 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Suzan Aşkın, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Zekeriya Aşkın, Kayseri Bünyan T2 Kapalı cezaevinde 1

Mart tarihinden beridir süresiz dönüşümsüz açlık grevindedir. Oğlumla iki gün önce açık

görüş yaptık. Durumu çok kötüydü. Konuşurken çok zorlanıyordu, ağzı titriyordu,

kekeliyordu, dudakları morarmıştı. Gözlerine kan dolmuştu. Uyuyamadığını söylüyordu.

Page 256: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

256

Yoğun baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi çektiğini anlattı. Elleri çok soğuktu ve ellerinde

alerjiden kaynaklanmış gibi tahrişler vardı. Çok fazla kilo vermişti. Bize söylemedi ama

gördüğüm kadarıyla 12-13 kilo kaybetmişti. Elleri çok soğuktu, bundan kaynaklı çok fazla

titremesi vardı. Artık sıvı almak istemediğini, sıvı aldığında midesinin bulandığını söyledi.

Oğlumla alakalı çok endişeliyiz. Derneğinizin bize hukuki yardım sağlamasını talep

ediyorum.”

9 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Perişan Geylan,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Sami Geylan, Kayseri Bünyan T2 Kapalı cezaevinde 1

Mart tarihinden beridir süresiz dönüşümsüz açlık grevindedir. Oğlumla iki gün önce açık

görüş yaptık. Durumu çok kötüydü. Gözleri kanla dolmuştu, vücudu çok soğumuştu. Çok aşırı

kilo kaybetmişti, çok takatsizleştiğinden o konuşurken çoğu kez sesini duymuyordum, yanımda

yazı yazmaya yeltendiğinde elinin güçlü bir biçimde kalem dahi tutamadığını gördüm. Sağlığı

konusunda durumunu bana anlatmıyordu fakat sağlık durumu çok kötü bir durumdaydı.

Oğlumla alakalı çok endişeliyiz. Derneğinizin bize hukuki yardım sağlamasını talep

ediyorum.”

9 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Garip Pehlivan,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Mesut Pehlivan, Kayseri Bünyan T2 Kapalı cezaevinde 1

Mart tarihinden beridir süresiz dönüşümsüz açlık grevindedir. Oğlumla iki gün önce açık

görüş yaptık. Durumu çok kötüydü. Konuşurken çok zorlanıyordu, dudakları morarmıştı.

Gözlerine kan dolmuştu. Uyuyamadığını söylüyordu. Yoğun baş ağrısı, mide bulantısı, baş

dönmesi çektiğini anlattı. Elleri çok soğuktu ve ellerinde alerjiden kaynaklanmış gibi tahrişler

vardı. 15-16 kilo vermişti. Oğlumla alakalı çok endişeliyiz. Derneğinizin bize hukuki yardım

sağlamasını talep ediyorum.”

20 Mayıs 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sefer Görenç, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Sedat Görenç, 1995 yılında yargılandığı siyasi dava

sonucunda 30 yıl hapis cezası aldı. Oğlumla aynı dönemde haklarında yüksek cezalar verilen

birçok mahpusun, o dönemki hukuka aykırı uygulamalardan kaynaklı yargılamalarının

yenilenme taleplerinin kabul edildiğini biliyorum. Dolayısıyla aynı şartları taşıyan oğlum

hakkında da yargılamanın yeniden yapılması konusunda derneğinizden hukuki yardım talep

ediyorum.”

12 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Yusuf Altaş, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Serdar ALTAŞ, Urfa T1 Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda

kalmaktadır. Yaklaşık olarak 4 yıldır cezaevinde kalmaktadır, Urfa cezaevinde ise yaklaşık 3

yıl yatmaktadır. 10.06.2019 tarihinde açık görüş sebebiyle onu cezaevinde ziyaret ettik.

Oğlum 1 Martta açlık grevine girmişti ve şu an açlık grevinde değildir. Oğlumun bize

aktardığına göre; cezaevi idaresi tarafından radyolarına el konulmuş. Sıcak ve soğuk suda

sürekli kesilme oluyor ve 5 saate kadar su kesintisi yaşanıyor. Cezaevi idaresi tarafından su

kesintilerinin gerekçesi olarak yapı çalışması gösterilmektedir. Oğlum ve diğer mahpusların

sohbet hakları kısıtlanmış ve sohbete çıkamıyorlar. Ben yukarıda anlattığım durum nedeniyle

derneğinizden gerekli girişimlerde bulunmanızı ve hukuki destek de bulunmanızı talep

ediyorum.”

16 Temmuz 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sultan Yaşa,

şu beyanlarda bulundu: “Yaklaşık 28 yıl önce eşim (Seyfettin Yaşa) tutuklandı. Bugüne

kadar birçok cezaevine nakledildi. Son olarak Amasya cezaevine nakledildi. Amasya

cezaevinde şu an toplamda 7 siyasi mahkum bulunmaktadır. Daha önce defalarca cezaevine

Page 257: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

257

eşimin ve eşimin erkek kardeşi yani kayınımın görüşüne gittim. Hiçbir sorun yaşamadım.

Kayınım adı Fethi YAŞA’dır. Ancak açlık grevlerinden sonra cezaevi idaresinin tavrı

tamamen değişti ve bizlere karşı tavırları çok sert bir hal aldı. Son olarak 5 Temmuz 2019

tarihinde görüşe ben, kızım ve eşimin ablasının iki kızı gittik. Normalde görüşe gittiğimizde

eşim ve kayınımın beraber görüşe getirilirdi. Çünkü ikisinin görüş saati aynı. Ancak bu defa

getirilmedi. Gerekçesinin sorduğumuzda ise biz böyle karar verdik cevabını aldık. 13 saat yol

gittikten sonra 45 dakikalık görüş hakkımızı bölerek kullanmak zorunda kaldık.. 25 dakika

eşimle 20 dakika kayınımla görüşebildik. Yine görüş için içeri girdiğimizde kızımın kalp

sorunu olduğuna dair evrakları sunmamıza rağmen kızım defalarca x-ray cihazından

geçirildi. Sürekli cezaevi personeli tarafından da bizlere bağırıldı, azar işittik, ayağımdaki

terlik defalarca çıkarıldı.”

19 Ağustos 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Behiye Sevim,

şu beyanlarda bulundu: “Benim öz oğlum olan Özgür SEVİM yaklaşık 3 yıl önce

tutuklanarak Tokat Cezaevine götürüldü. Yaklaşık 6 aydır Trabzon Beşikdüzü cezaevinde

tutulmaktadır. En son 05/08/2019 günü oğlum ile açık görüşte bir araya geldik. Açık görüş

için bizi tek kişilik bir odaya aldılar ve görüşme boyunca 4 gardiyan bizi izledi. Oğlum bu

duruma tepki gösterdi ve görüşmenin baş başa olması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine

gardiyanlar talimatın bu şekilde olduğunu ya bunu kabul etmesini ya da görüşmeyi

sonlandırmasını gerektiğini söyledi. Görüşmemiz sırasında gardiyanlar sürekli olarak bizi

rahatsız edip görüşmeyi bitirmemizi istedi. Görüşme sırasında oğlum bir kitap yazdığını ve

kitap içeriğinde devlet olgusunu eleştirdiğini söyledi. Yazdığı bu yazılar nedeniyle

gardiyanların oğlumu ölüm ile tehdit ettiklerini oğlum bize aktardı. Ben oğlumun hayatından

endişe ediyorum başına bir şey gelmesi halinde bundan tüm yetkililer sorumludur.

Bahsettiğim durum nedeniyle Derneğinizden ivedi olarak hukuki yardım talep ediyoruz.”

6 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nasrettin Bingöl,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Hüseyin, Ağrı İbrahim ÇEÇEN Üniversitesinde PDR

öğrencisi olup mezun olmasına 3 ay kalmıştı. Tahir ELÇİ katledildiğinde onun için Ağrı da

yapılan anma yürüyüşüne katıldığı iddiasıyla tutuklandı yargılandı ve neticede 7 yıl 6 ay

hapis cezası verildi. 2 yıl Ağrı cezaevinde kaldıktan sonra Gümüşhane Cezaevine sevk edildi.

İlk Gümüşhane’ye sevk edildiğinde 1 ay hücrede bıraktılar oğlumu. 2 yıldır da Gümüşhane

cezaevinde ve hasta. Gümüşhane cezaevine gittikten sonra başlayan açlık grevine girenlerden

biri de oğlumdu. 115 gün açlık grevinde kaldı. Önce açlık grevine girdiği için oğlum ve diğer

mahpusların koğuşlarını dağıttılar. Daha sonra eziyet etmeye başlamışlar oğluma. Sürekli

aşağılamaya hor görmeye başlamışlar. “Cezaevi ortamını siz bozdunuz” deyip ihtiyaçlarına

yönelik tüm talepleri ret etmişler. Hatta oğlum tıraş makinesi istemiş ancak verilmemiş ve en

son tırnak makasıyla saçını sakalını azda olsa kesmek zorunda kalmıştır. Son olarak oğlumla

4 Eylül 2019 tarihinde telefon görüşmesi yaptım. Telefonda rahatça konuşamadı ama bana

cezaevinde bulunan adını bilmediği şişman kır saçlı bir komutanın kendisine kafayı takmış

olduğunu söyledi. İlk olarak 22 Temmuzda hastaneye götürülürken aynı komutanın

hakaretlerine maruz kalmış daha sonra ise 3 Eylülde hastaneye götürülürken yine aynı

cezaevi komutanı tarafından kelepçeli bir vaziyette bekletilmiş ve oğluma dönüp hazır ol

vaziyetinde beklemesini emretmiştir. Oğlumda bunun üzerine komutana “ben senin askerin

değilim bana asker muamelesi yapamazsın” deyince komutan daha çok bağırmış ve “esas

duruşta bekleyeceksin” demiştir. Oğlum son olarak bana “burada başıma bir şey gelirse

sorumlusu bu şişman kır saçlı komutandır haberiniz olsun” dedi. Oğlum hasta ve tedavi

görüyor ancak bize ne için tedavi gördüğünü demedi. Oğlumun hayatından endişe

duyuyorum. Dernek olarak sizden acilen hukuki destek bekliyorum. Ne yapılması gerekiyorsa

yapmaya hazırım ve yapmanızı istiyorum.”

Page 258: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

258

16 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Aysel Ateş, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum (Mehmet Veysel Ateş) Diyarbakır T1 cezaevinde

bulunmaktadır. Kendilerine kitaplarının verilmediğini, yemeklerin yetersiz olduğunu,

giysilerinin verilmediğini, mektuplarının engellendiğini, geceleri gürültü çıkarılıp

uyandırıldıklarını, havalandırmadan yeterince faydalanamadıklarını, kantin fiyatlarının

yüksek olduğunu belirtmiştir. Cezaevi koşullarının düzeltilmesi için derneğinizden hukuki

yardım talep ediyorum.”

16 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sülhiye Saruhan,

şu beyanlarda bulundu: “Oğlum (Mahsun Saruhun) Diyarbakır T1 cezaevinde

bulunmaktadır. Kendilerine kitaplarının verilmediğini, yemeklerin yetersiz olduğunu,

giysilerinin verilmediğini, mektuplarının engellendiğini, geceleri gürültü çıkarılıp

uyandırıldıklarını, havalandırmadan yeterince faydalanamadıklarını, kantin fiyatlarının

yüksek olduğunu belirtmiştir. Cezaevi koşullarının düzeltilmesi için derneğinizden hukuki

yardım talep ediyorum.”

27 Eylül 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Alaattin Semir

Zuğurli, şu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaşık iki aydır Diyarbakır 1 Nolu T Kapalı

Cezaevinde kalmaktayım. Uzun zamandır cezaevinde bazı sorunlar bulunmaktadır. Bu

sorunlar hala devam etmektedir. Biz mahpuslara Yeni Yaşam Gazetesi verilmemektedir. Bu

gazetenin verilmesi konusunda gerekli olan tüm kurumlara başvuru yapılmasına rağmen

bizlere herhangi bir cevap verilmemiştir. Cezaevi Yönetimi her mahpus için sadece 10 kitap

sınırlaması getirmiştir. Yeni kitap almak istediğimizde yanımızdaki kitaplardan vermemizi

istemektedirler. Ayrıca kurum “dağın öfkesi” “Kürt” “Kürdistan” kelimeleri geçmesini

bahane ederek haklarında toplatma kararı/ yasaklı olmayan birçok kitabı da bize

vermemektedir. Cezaevi açıldığı zamandan beri sohbet ve spor hakkı çok kısıtlı bir şekilde

uygulanıyor. Normalde her hafta ayda 10 saat olması gereken haklarımız ayda iki kez 40

dakika şeklinde uygulanıyor. (bir hafta spor bir hafta sohbet şeklinde) Geçen hafta koğuşta

rama yapıldı. Bu arama diğer aramalardan farklı olarak çok kalabalık ve köpek eşliğinde

gerçekleşti. Biz memurlara hitaben: bizim içeride olduğumuz suç belli köpekle arama

yapamazsınız, ayrıca hijyen ve sağlık açısından bu uygulamayı doğru bulmuyoruz şeklinde

özler sarf ettik. Bu şekilde aramada ısrar edilince içeride biz mahpuslar bulunmadan sadece

memurlar arama yaptılar. Bu durum açıkça hukuka aykırı bir durum olup birçok ihlale sebep

olmuştur.”

2 Aralık 2019 tarihinde Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli CİK’dan mektupla İHD

Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Muhammet Ali Arıktekin, Hamdullah Beri,

Metin Benice, Zeynar Akşahin, Murat Mengüç, Ercan Alpalan, Mahsum Sarp, Çetin

Atlan, Şahabettin Karabulut, Lezgin Yarar, M. Şakir Kandemir, Serkan Özer, özetle şu

beyanlarda bulundu: “OHAL kalktığı halde cezaevlerinde OHAL uygulamaları devam

etmektedir. En temel haklarımızı kullanmamıza dahi izin verilmiyor. Uluslararası ve ulusal

mevzuatta yazılı haklarımızın kullanımı engelleniyor. İdare ile sorunların çözümü konusunda

görüşme talep etsek bile idare bizimle diyalog kurmuyor. Spor, sosyal faaliyet, ortak alan,

kurslar gibi etkinliklere çoğunlukla ya katılmamıza izin verilmiyor ya da bu haklarımız süre

açısından çok sınırlandırılıyor. Radyoları kantinden almak zorunda bırakılıyoruz. Kantinde

satılan radyolarda sadece fm bandı olan radyolardır. Bu iletişim çağında tek dalga FM bandı

çeken radyonun bize dayatılması çok tuhaftır. Ayrıca kantin fiyatları da çok pahalı.7 Kitap

sınırlaması var ve çoğunlukla kitaplarda geçen bir kelime yüzünden kitaplarımız bize

verilmiyor. Süreli – Süresiz Yayınlardan yararlanmakta zorluk yaşıyoruz. Yeni Yaşam

Page 259: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

259

Gazetesi bize hiç verilmiyor. Açık ziyaretlerde ziyaret yerleri ailelerimiz ile kucaklaşmamızı

engeller şekilde düzenlenmiştir. Sürekli olarak odalarda aramalar yapılarak kitap ve

defterlerimize el konuluyor. Bize Defterlerde yazan kelimeler bahane edilerek keyfi disiplin

cezaları verilmektedir. Ayrıca odalarımız sürekli değiştiriliyor. Memurların biz siyasi

mahpuslara karşı tavırları kışkırtıcı ve tahrik edicidir. Mahkemelerde Anadilimizi

kullanmakta ve sağlığa erişmekte sıkıntılar yaşıyoruz.”

4 Şubat 2019 tarihinde Urfa’nın Birecik ilçesinde yüksek gerilim hattında çalışma yapan

DEDAŞ personeli ve 25 yaşındaki Z.K. isimli işçinin, akıma kapılarak hayatını kaybettiği

öğrenildi.

27 Şubat 2019 tarihinde Urfa’nın merkez Eyyübiye ilçesinde çalıştığı inşaattan düşerek

ağır yaralanan 30 yaşındaki Suriyeli işçi Xalil Xamidaş’ın, 5 Nisan 2019 tarihinde tedavi

gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği öğrenildi.

21 Mart 2019 tarihinde Bingöl'ün İçmeler Mahallesi’nde seçim pankartlarını elektrik

direklerine asan Bingöl Belediyesi İtfaiye eri Halim Boztimur’un elektrik akımına kapılarak

ağır yaralandığı öğrenildi.

5 Nisan 2019 tarihinde Van'ın İpekyolu ilçesinde İskele Caddesi'nde yapımı süren inşaatın

6’ncı katında beton dökme işlemi sırasında, iş makinesinin kırılan pompanın parçasının 38

yaşındaki inşaat işçisi Selim Eco’nun üzerine düştüğü ve Eco’nun olay yerinde yaşamını

yitirdiği öğrenildi.

15 Nisan 2019 tarihinde Elazığ’ın Alacakaya ilçesindeki Kef bölgesinde bulunan krom

ocağında göçük meydana geldiği, göçük altında kalan Muhsin Aydoğan isimli işçinin yaralı

olarak kurtarıldığı ve hastaneye götürülerek tedavi altına alındığı öğrenildi.

5 Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde bir kum ocağının civarında çalışan

kepçe operatörü Barış Aygün’ün kullandığı iş makinesinin, çalışma yaptığı bölgede bulunan

dere suyunda batması sonucu kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

11 Mayıs 2019 tarihinde Şırnak merkeze bağlı kırsal bölgede bulunan maden ocağında

meydana gelen göçük sonucu, 1 işçinin (Reşit Özcan) yaşamını yitirdiği ve 1 işçinin de

(Kamil Sunar) yaralandığı öğrenildi.

Batman’ın Gültepe Mahallesi'nde yapımı devam eden Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları

Hastanesi’nin inşaatında çalıştırıldığı öğrenilen 17 yaşındaki B.U.’nun, 4 Temmuz 2019

tarihinde elektrik akımına kapılarak ağır yaralandığı ve Diyarbakır Dicle Üniversitesi

hastanesine götürülerek Yanık Ünitesi’nde tedavi altına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili

soruşturma başlatıldığı belirtildi.

15 Ağustos 2019 tarihinde Urfa'nın merkez Karaköprü ilçesine bağlı Akpiyar

Mahallesi'nde inşaat halindeki apartmanın dokuzuncu katına vinç ile malzeme taşıyan 62

Page 260: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

260

yaşındaki Suphi Abuz isimli işçinin, 9'uncu kattan zemine düşerek ağır yaralandığı ve olay

yerinde yapılan tıbbi tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı öğrenildi.

18 Ağustos 2019 tarihinde Urfa’nın merkez Eyyubiye ilçesinde Buğday Borsası yanında

bulunan bir inşaatta iskelenin çökmesi sonucu 5 işçinin yaralandığı öğrenildi.

3 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bir inşaatın yapımı sırasında dış

cephe işçilerinin üzerinde bulunduğu iskele çökmesi sonucu, 3 işçinin (Metin O., Aydın T.,

Mustafa Ş.) çöken iskelenin altında kalarak yaralandığı öğrenildi.

Van Büyükşehir Belediyesi'nde Jeoloji Mühendisi olarak çalışan Habip Polatcanlı, 23 Ekim

2019 tarihinde Erciş'te sondaj çalışması yaparken kopan halat parçasının başına isabet

etmesi sonucu olay yerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi. Olayla ile ilgili inceleme başlatıldığı

belirtildi.

14 Kasım 2019 tarihinde Antep’in Şahinbey ilçesine bağlı Akkent Mahallesi’nde inşaatı

süren camii inşaatında meydana gelen çökme sonucunda, 1 mühendisin göçük altında kaldığı

ve 2 işçinin yaralandığı öğrenildi. Arama kurtarma çalışmaları sonucunda (33 saat sonra)

göçük altında kalan inşaat mühendisi Korkut Küçükcan’ın cansız bedenine ulaşıldığı

öğrenildi.

20 Kasım 2019 tarihinde Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Yukarı Uluyol köyünde

elektrik hattı tamiri yapan 25 yaşındaki Seyfettin Balin isimli işçinin elektrik akımına

kapıldığı ve götürüldüğü hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirdiği öğrenildi.

20 Aralık 2019 tarihinde Antep’te Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde forklift sürücüsü

olarak çalışan 44 yaşındaki Abdullah Akyol isimli işçinin, yüksek bölümden araç lastiği

indirdiği sırada kullandığı forkliftin dengesinin bozularak devrilmesi sonucu, forkliftin altında

ezilerek yaşamını yitirdiği öğrenildi.

24 Aralık 2019 tarihinde Şırnak’ın Cudi Dağı bölgesinde bulunan bir kömür ocağında

göçük meydana geldiği ve göçük sonrası yapılan arama ve kurtarma çalışmalarında Hasan

İnal isimli işçinin cansız bedenine ulaşıldığı belirtildi (40 saat sonra).

12 Eylül 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

İçişleri Bakanlığı tarafından Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması ardından,

150 ve 37 kişilik iki grup halinde farklı tarihlerde işten çıkarıldıkları öğrenildi.

Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde uzmanlık unvanı alan 4 asistan hekimin,

güvenlik soruşturması gerekçesiyle işlerine son verildiği, 2 Ekim 2019 tarihinde öğrenildi.

22 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil Belediyesi’ne kayyım atanması ardından

belediyenin çeşitli birimlerinden çalışan 7 işçinin (Özgür Ülke, Zehra Özdemir, Cuma Ak,

Cafer Şeker, Yusuf Tunç, Ahmet Dayan, Mehmet Mergin) işine son verildiği, 16 Ekim 2019

tarihinde basın organlarından yer alan haberlerden edilen bilgilerle öğrenildi.

Diyarbakır’ın Kayapınar İlçe Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, hakkında yürütülen

soruşturmalar gerekçe gösterilerek, evine yapılan baskınla gözaltına alındıktan sonra İçişleri

Page 261: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

261

Bakanlığı tarafından 21 Ekim 2019 tarihinde görevinden uzaklaştırılmıştı. 25 Aralık 2019

tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre; Gözaltındaki

Eşbaşkan Yılmaz’ın görevinden uzaklaştırılmasını alkış tutarak protesto eden 6 işçinin (Nazan

İpek, Tarık Çavlı, Yüksel Önsal, Ömer Ayan, Melek Demir, Sonay Altun) işine son verildiği

öğrenildi. 6 belediye işçisinin işten çıkarılması Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) “29”

koduyla, yani “İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı

nedeniyle fesih" gerekçesiyle iletildi.

19 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Mardin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine kayyım atandıktan sonra 19 Aralık 2019

tarihi itibariyle 288 işçinin işine son verildiği öğrenildi. Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde

236 işçinin, Savur Belediyesi’nde 42 işçinin, Kızıltepe Belediyesi’nde 9 işçinin, Nusaybin

Belediyesi’nde 1 işçinin işine son verildiği öğrenildi.

18 Ocak 2019 tarihinde Batman’da Raman Mahallesi Muhtarının, örgüt üyesine ait defin

işlemleri sırasında ailesine yardımcı olduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldığı öğrenildi.

Batman Valiliği’nden konuya ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi: “Raman Mahallesi

Muhtarı (S.A) hakkında, örgüt mensubuna ait şahsın cenazesinin, ailesine teslimi ve defin

işlemlerine aktif olarak katılması ve buradaki fiilleri nedeniyle, adli ve idari yönden

soruşturma başlatılmıştır. Yürüttüğü görevin hassasiyeti nedeniyle Raman Mahallesi Muhtarı

hakkında nihai karar verilinceye kadar Valiliğimizce geçici tedbir olarak görevinden

uzaklaştırılmış olup, yerine ihtiyar heyeti Azası Ramazan Bingöl görevlendirilmiştir”

Diyarbakır Lice ilçesine bağlı 10 mahalle muhtarının, haklarında yürütülen soruşturma ve

kovuşturmalar gerekçe gösterilerek 5 Mayıs 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından

görevden alındığı ve yerlerine kayyım atandığı öğrenildi. Mahalleler ve muhtarların isimleri

şöyle: Baharlar (Barav) Mahallesi Muhtarı Bahri Narin. Şenlik (Xeraba) Mahallesi Muhtarı

Fikri Ertaş. Karahasan Mahallesi Muhtarı Hanifi Gülen. Kali Mahallesi Muhtarı Çetin Dirin.

Bayırlı (Karincak) Mahallesi Muhtarı Aziz Doğan. Ulucak (Heşeredere) Mahallesi Muhtarı

Mahfuz Mayda. Yünlüce (Mele) Mahallesi Muhtarı Mekin Yalçın. Yalaza (Kervas) Mahallesi

Muhtarı Abdulcebbar Çelik. Serince (Pirik) Mahallesi Muhtarı Sevat Polat. Uçarlı (Firdevs)

Mahallesi Muhtarı Vayez Altıntop.

Hapishanelerde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla toplumsal

gösteri hakkını kullanan mahpus annelerine yönelik polis şiddetini protesto etmek isteyen ve 4

Mayıs 2019 tarihinde Diyarbakır Ofis AZC Plaza önünde açıklamada bulunmak isteyen

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Üyeleri’ne polis tarafından müdahalede bulunuldu.

Müdahale sırasında 26 kişinin darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınana

KESK Üyelerinin, emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı

öğrenildi. 28 Mayıs 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen

bilgilere göre; Gözaltına alınanlar arasında bulunan Eğitim Sen Diyarbakır Şube üyesi 6

öğretmenin (Zeynep Aykat, Yılmaz Güneş, Hatice Efe, Yıldırım Arslan, Faruk Ercan, ismi

öğrenilemeyen 1 öğretmen) Yenişehir ve Kayapınar kaymakamlıkları tarafından alınan karar

doğrultusunda görevden alındı. Gerekçe, katıldıkları basın açıklamasıyla “örgüt

propagandası” yapmak iddiası.

18 Haziran 2019 tarihinde İHD Batman Şubesine başvuruda bulunan Reşat AKINCI şu

beyanda bulundu: “2016 Ekim ayında haksız ve hukuksuz, hiçbir yasal gerekçe sunulmadan

Page 262: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

262

bir gece 675 sayılı KHK İle 14 yıllık öğretmenlik mesleğimden ihraç edildim. İhraç olmama

hiçbir gerekçe sunulmadan sadece Eğitim-Sen üyesi olmam yeterli gelmiş olsa gerek.

Dosyalarımız iki (2) yıldır OHAL Komisyonunda bekletilmektedir. 31 Mart 2019 Yerel

Seçimlerinde Batman Belediye Başkanlığı Kontenjanından Belediye Meclis Üyesi olarak

seçildim. İl Seçim Kuruluna başvurumu yaparken hiçbir sorun olmadı ve seçilmeme engel

hiçbir durum yoktu. Başvurumu İl Seçim Kurulu kabul edip 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde

Belediye Meclis Üyesi olarak seçildim. YSK hiçbir yasal gerekçe göstermeden 24 Nisan 2019

tarihinde mazbatamı iptal etti. YSK’ NIN kendi hukukunu bile çiğnediği bu hukuktan yoksun

kararını tanımıyorum. YSK bu konuda beni mağdur etmiş olup gerekli yerlere başvurup yasal

hakkımı arayacağımı bildiririm. 2005 yılından beri İHD üyesiyim, bir İHD üyesi olarak hak

ihlaline uğramamdan dolayı İHD’YE başvuruyorum. Bu konuda İHD’NİN gerekli hassasiyeti

göstererek, ister kamuoyunda açıklama yaparak, ister resmi kurumlar nezdinde gerekli

çalışmayı yapmasını ve bu konuda hak aramama yardımda bulunmasını talep ediyorum.”

9 Ağustos 2019 tarihinde Van/Çaldıran İlçe Belediye Eşbaşkanı Faruk Demir’in İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldığı öğrenildi. 31 Mart yerel seçimlerinde Çaldıran

Belediyesini yüzde 50 oy farkı ile kazanan HDP Belediye Eşbaşkan Leyla Atsak'ın KHK ile

ihraç edildiği için YSK tarafından mazbata AKP adayı Şefik Ensari'ye verilmişti. HDP

Belediye Grup Sözcüsü olarak meclis üyeliğine devam eden Demir, kendisinin belediyenin

yazı işleri müdürlüğünden aranarak İçişleri Bakanlığı tarafından “görevden uzaklaştırıldığı”

bildirildi.

10 Ağustos 2019 tarihinde Van/Edremit İlçe Belediye Eşbaşkanı Medeni Özer’in İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldığı öğrenildi. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde yüzde

53 oy oranıyla kazanan HDP’li Edremit Belediye Eşbaşkanı Gülcan Kaçmaz Sayyiğit’in

mazbatası, KHK ile ihraç edildiği için YSK tarafından AKP adayı İsmail Say'a verilmişti.

19 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk

Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye

Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden uzaklaştırıldı.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada; Diyarbakır'a Diyarbakır Valisi Hasan Basri

Güzeloğlu, Mardin'e Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van'a Van Valisi Mehmet Emin

Bilmez’in belediye başkanvekili (kayyım) olarak görevlendirildiği kaydedildi.

19 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk

Mızraklı’nın İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılması ardından yerine kayyım

olarak atanan Diyarbakır Valisi Hasan Güzeloğlu tarafından yapılan açıklamada, 29 memurun

görevden uzaklaştırıldığı ve 8 işçinin de iş akitlerinin askıya alındığı duyuruldu. Açıklamada,

görevden uzaklaştırılan personel ile ilgili inceleme ve soruşturma işlemlerinin başlatıldığı

kaydedildi.

19 Ağustos 2019 tarihinde Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın

İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılması ardından yerine Van Valisi Mehmet

Emin Bilmez kayyım olarak atanması ardından, 12 daire başkanı, genel sekreter ve çok sayıda

müdürü görevinden alındığı öğrenildi. 26 Ağustos 2019 tarihinde 7'si Tüm Belediye ve Yerel

Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) üyesi 8 kişi açığa alındı. Açığa

alınan memur ve çalışanların isimleri şöyle: Fehim Yalçın (Memur), Feyzullah Aslan, Mehmet

Okumuş, Cahit Turan (Zabıta memuru), Işık Hayran (Otogar Müdürlüğü Vekili), Çimen Ümit

ve Elif İlhan (Sözleşmeli Memur), BEL-Van Çalışanı Fatma Yalçın.

Page 263: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

263

21 Ağustos 2019 tarihinde Kayapınar Belediyesi’nin HDP’li Meclis üyesi Adnan Akgül,

İçişleri Bakanlığı tarafından hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla yürütülen

soruşturmalar gerekçe gösterilerek görevden alındı. Akgül’ün yerine Kayapınar

Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü Mehmet Zülküf Güler kayyum olarak atandı.

22 Ağustos 2019 tarihinde Batman’da Çay, Korik ve Bağlar mahalle muhtarları ile

Kösetarla köyü muhtarlarının, haklarında açılan dava ve soruşturmalar gerekçe gösterilerek

görevden alındığı ve yerlerine kayyım atandığı öğrenildi. Batman Valiliği tarafından yapılan

açıklamada, “Örgüt adına suç işlemek suretiyle örgüte üye olma, görevi yaptırmamak için

direnme, suçluyu kayırma, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etme, örgüt

propagandası yapma” iddialarıyla devam eden yargılamaları nedeniyle görevden alındıkları

belirtildi.

25 Ağustos 2019 tarihinde Van’ın Edremit, Çaldıran ve Tuşba ilçe belediyesinde HDP'li 8

Belediye Meclis Üyesi İçişleri Bakanlığı kararıyla görevlerinden uzaklaştırıldı. Görevlerinden

uzaklaştırılan meclis üyelerinin isimleri şöyle: Edremit Belediyesi Meclis üyeleri; Savaş

Encü, Sevinç Şeker, Atiye Sen. Çaldıran Belediyesi Meclis üyeleri; Pınar Demir, Necmettin

Şahin, Hülye Darak, Mehmet Sıddık Moraner. Tuşba Belediyesi Meclis üyesi Ercan Yılboğa.

9 Eylül 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Muş İl Genel Meclisi’nden HDP’li 7

üye görevden uzaklaştırıldı. Görevden uzaklaştırılan isimleri şöyle: Kader Erol, Filiz Aydın,

Ceyhan Aydemir, Suat Kalın, Mehmet Şakir Tuğrul, Musa Kaya, Mehmet Demir. İl Genel

Meclisi 14 HDP'li, 8 AKP'li, 1 MHP'li üyeden oluşuyordu.

16 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır/Kulp Belediye Eşbaşkanı Mehmet Fatih TAŞ’ın

İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden uzaklaştırıldığı ve yerine ilçe kaymakamı Mustafa

Gözlet’in kayyım olarak atandığı öğrenildi.

17 Eylül 2019 tarihinde Erzurum/Kağızman Belediye Eşbaşkanı Melike Göksu’nun İçişleri

Bakanlığı kararıyla görevden uzaklaştırıldığı ve yerine ilçe kaymakamı Mesut

Tabakcıoğlu’nun kayyım olarak atandığı öğrenildi.

14 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, 4 yurttaşın (öğretmenler S.İ. ve H.B. ile esnaflar M.A. ve F.A.) gözaltına

alınarak, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. 16 Ekim 2019 tarihinde

emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 kişinin "adli kontrol

uygulanması" ve "yurtdışı çıkış yasağı" konularak serbest bırakıldığı öğrenildi. 2 öğretmenin

(S.İ. ve H.B.) 16 Ekim 2019 tarihinde görevden uzaklaştırıldıkları öğrenildi.

15 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin İlçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, Belediye Eşbaşkanı Semire Nergiz ve Ferhat Kut'un gözaltına alındığı

öğrenildi. 17 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen Eşbaşkanların (Nusaybin Belediye Eşbaşkanları Semire Nergiz ve Ferhat

Kut) "örgüt üyesi olmak" iddiası ile tutuklandığı öğrenildi. 18 Ekim 2019 tarihinde görevden

alınan Eşbaşkan Semire Nergiz’in yerine, ilçe kaymakamı Mehmet Balık kayyım olarak

atandı.

15 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’de polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, Hakkari

Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman gözaltına alındı. 17 Ekim 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Eşbaşkan Karaman, "örgüt

Page 264: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

264

üyeliği" ve “örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklandı. 18 Ekim 2019 tarihinde görevden

alınan Hakkari Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman’nın yerine, Hakkari Valisi İdris Akbıyık

kayyım olarak atandı.

15 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, Yükeskova Belediyesi Eşbaşkanları Remziye Yaşar ve İrfan Sarı gözaltına

alındı. 17 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye

sevk edilen Eş başkanların (Yüksekova Belediyesi Eşbaşkanları Remziye Yaşar ve İrfan Sarı)

"örgüt üyeliği" ve “örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. 18 Ekim 2019

tarihinde görevden alınan Belediye Eşbaşkanı Remziye Yaşar’ın yerine, ilçe kaymakamı

Osman Doğramacı kayyım olarak atandı.

15 Ekim 2019 tarihinde Van’ın Erciş ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında,

Erçiş Belediyesi Eşbaşkanları Eşbaşkanları Yıldız Çetin ve Bayram Çiçek gözaltına alındı. 22

Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Eşbaşkan Yıldız Çetin’in "örgüt üyeliği" ve “örgüt propagandası" iddiasıyla suçlamasıyla

tutuklandığı öğrenildi. 22 Ekim 2019 tarihinde görevden alınan Eşbaşkan Yıldız Çetin’in,

ilçe kaymakamı Nuri Mehmetbeyoğlu kayyım olarak atandı.

Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, 21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis

tarafından düzenlenen ev baskınında gözaltına alındı ve 22 Ekim 2019 tarihinde tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla

tutuklandı. Gözaltında bulunduğu sırada kendisine görevden alındığı tebliğ edilen Eşbaşkan

Yılmaz’ın yerine, 22 Ekim 2019 tarihinde ilçe kaymakamı Ünal Koç kayyım olarak atandı.

Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz, 21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis

tarafından düzenlenen ev baskınında gözaltına alındı ve 22 Ekim 2019 tarihinde tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayaz

hakkında "terör örgütü propandası yapmak" suçlamasıyla üç ayrı soruşturma açıldığı, ayrıca

'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla da

farklı iki soruşturma dosyasının olduğu belirtilerek İçişleri Bakanlığı onayıyla geçici bir tedbir

olarak görevden uzaklaştırıldığı bildirildi. 22 Ekim 2019 tarihinde Eşbaşkan Ayaz’ın yerine

ilçe kaymakamı Kerem Süleyman Yüksel kayyım olarak atandı.

Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer, 21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis

tarafından düzenlenen ev baskınında gözaltına alındı ve 22 Ekim 2019 tarihinde tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla

tutuklandı. 22 Ekim 2019 tarihinde Gözaltında bulunduğu sırada kendisine görevden alındığı

tebliğ edilen Eşbaşkan Nazlıer’in yerine, ilçe kaymakamı Yusuf Turhan kayyım olarak atandı.

22 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır/Bağlar Belediyesi’nde 6 HDP’li meclis üyesinin

(Nurettin Bakan, Mehmet Akdoğan, Halime Bayram, Hüsnü Aslan, Naşide Bulut Tekincan,

Panayır Çelik) haklarında yürütülen çeşitli soruşturma ve kovuşturmalar gerekçe gösterilerek,

İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldığı öğrenildi.

29 Ekim 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Zırığ'ın hakkındaki

soruşturmalar gerekçe gösterilerek İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alındığı ve yerine

ilçe kaymakamı Davut Sinanoğlu’nun kayyım olarak atandığı öğrenildi.

Page 265: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

265

1 Kasım 2019 tarihinde Van’ın Saray Belediye Eşbaşkanı Caziye Duman’ın İçişleri

Bakanlığı tarafından görevinden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Mehmet Halis Aydın'ın

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

3 Kasım 2019 tarihinde Van’ın Tuşba Belediyesi'nde HDP 4 Meclis üyesinin (İsmet Tan,

Mizgin Bor, Serap Güven, Hatice Kiye) İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldığı

öğrenildi.

3 Kasım 2019 tarihinde Mardin’in Ömerli ilçesine bağlı Fıstıklı (Xirbe Şeyhmahmud) ve

Tavuklu (Xerabamişka) kırsal mahallelerinin muhtarları Ömerli Kaymakamlığı’na çağrıldığı,

mühürleri alındıktan sonra kendilerine görevlerinden uzaklaştırıldıklarının belirtildiği

öğrenildi. Muhtarların neden görevlerinden alındıklarına ilişkin, herhangi bir açıklamada

bulunulmadı.

4 Kasım 2019 tarihinde Mardin’in Kızıltepe Belediyesi Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz'ın

İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Hüseyin Çam’ın

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

9 Kasım 2019 tarihinde Van’ın Merkez İpekyolu Belediyesi Eşbaşkanı Azim Yacan’ın

İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Sinan Aslan

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Şırnak'ın İdil Belediyesi Eşbaşkanı Songül Erden İçişleri bakanlığı

tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Zafer Sağ'ın kayyım olarak atandığı

öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanı Belgin Diken’in

İçişleri bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Murat Beşikçi’nin

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Hazro Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Çevik’in İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Ali Öner’in kayyım olarak

atandığı öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Dersim’in Mazgirt içesine bağlı Akpazar Belde belediyesi

eşbaşkanları Songül Doğan ve Orhan Çelebi ‘nin İçişleri Bakanlığı talimatıyla görevden

alındığı ve yerlerine kayyım atandığı öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde Mardin/Savur Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Öncü’nün İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Bayram Türker'in kayyım

olarak atandığı öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde Mardin/Mazıdağı Belediyesi Eşbaşkanı Nalan Özaydın’ın İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Muhsin Duran Kalkan'ın

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde Mardin/Derik Belediyesi Eşbaşkanı Mülkiye Esmez’in İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Hakan Kafkas'ın kayyım

olarak atandığı öğrenildi.

Page 266: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

266

16 Kasım 2019 tarihinde Urfa/Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik'in İçişleri Bakanlığı

tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Kenan Aktaş'ın kayyım olarak

atandığı öğrenildi.

3 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır Lice ilçesinde ev ve iş yerlerine düzenlenen

baskınlarında, aralarından köy muhtarlarında bulunduğu 24 kişinin gözaltına alındığı

öğrenildi. Gözaltına alınan muhtarlardan Yolçatı Mahalle Muhtarı Fatih İzgi ve Dernek (Tilê)

Mahalle Muhtarı Nazmi Kartop ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Tepe (Gir) Mahalle

Muhtarı Adnan Yıltaş hakkında arama yakalama kararı çıkarıldığı öğrenilirken, hakkında

gözaltı kararı çıkarılan muhtarlar ve gözaltına alınan muhtarların yerine İçişleri Bakanlığı

kararıyla kayyım atandığı öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Van’da HDP yönetiminde bulunan Özalp Belediyesi Eşbaşkanları

Dilan Örenci ve Yakup Almaç sabah saatlerinde polis tarafından evlerine düzenlenen baskınla

gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Aralık 2019 tarihinde eşbaşkanlar Örenci ve Almaç’ın

görevden alındığı ve yerine Özalp Kaymakamı Abdulkadir Çelik’in kayyım olarak atandığı

öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Van’da HDP yönetiminde bulunan Muradiye Belediyesi

Eşbaşkanları Leyla Balkan ve Yılmaz Şalan, sabah saatlerinde polis tarafından evlerine

düzenlenen baskınla gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Aralık 2019 tarihinde eşbaşkanlar Balkan

ve Yılmaz Şalan görevden alındığı ve yerine Muradiye Kaymakamı Erkan Savar’ın kayyım

olarak atandığı öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Van’da HDP yönetiminde bulunan Başkale Belediyesi Eşbaşkanı

Erkan Acar’ın sabah saatlerinde polis tarafından evlerine düzenlenen baskınla gözaltına

alındığı öğrenildi. 7 Aralık 2019 tarihinde eşbaşkan Acar’ın görevden alındığı yerine

Muradiye Kaymakamı Erkan Savar’ın kayyım olarak atandığı öğrenildi.

7 Aralık 2019 tarihinde Batman’ın Beşiri ilçesinin İkiköprü Belde Belediyesine askerler

tarafından baskın düzenlendiği ve baskında arama yapıldığı öğrenildi. Belediyede arama

devam ettiği sırada, İçişleri Bakanlığı tarafından açıklamada, Belediye Eşbaşkanı Osman

Karabulut’un hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Batman 2’nci Ağır Ceza

Mahkemesi’nde devam eden davası gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldığı ve yerine

Beşiri Kaymakamı Sinan Aşcı’nın kayyım olarak atandığı öğrenildi.

17 Aralık 2019 tarihinde Muş’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, "Örgüte üye

olma" ve "Örgüt propagandası yapma" iddiasıyla ilçe belediyelerin eş başkanlarının (Varto

Belediyesi eşbaşkanları Ülkü Karaaslan ve Mahmut Yalçın, Bulanık Belediye eşbaşkanları

Eylem Saruca ve Adnan Topçu, Erentepe Belde Belediye Başkanı Dilaver Kesik) gözıltana

alındığı öğrenildi. 18 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen eşbaşkanlardan Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Eylem Saruca,

Erentepe Belde Belediye Başkanı Dilaver Kesik ve Varto Belediyesi Eşbaşkanı Mahmut

Yalçın’nın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Adnan

Topçu ve Varto Belediyesi Eşbaşkanı Ülkü Karaaslan tutuklandığı öğrenildi. 18 Aralık 2019

tarihinde belediye eşbaşkanlarının İçişleri Bakanlığının tarafından görevlerin alındığı ve

yerlerine kayyım atandığı öğrenildi. Bulanık ilçe ve Erentepe belde Belediyesine ilçe

kaymakamı Mehmet İlidi'nin kayyım olarak atandığı, Varto ilçe Belediyesine ise ilçe

kaymakamı Ertuğrul Avcı'nın kayyım olarak atandığı öğrenildi.

Page 267: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

267

17 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır/ Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin görevden

alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Abdullah Çiftçi’nin kayyım olarak atandığı öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Sur Belediye Başkanı Feyme

Filiz Buluttekin, hakkında devam eden adli işlem süreci ve Diyarbakır Cumhuriyet

Başsavcılığının 2019/17902 sayılı soruşturma dosyası kapsamında gözaltına alınmış olması

göz önünde bulundurularak Anayasanın 127’nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun

47’nci maddelerine istinaden Bakanlığımızın 20.12.2019 tarihli onayı ile geçici bir tedbir

olarak görevinden uzaklaştırılmış; Belediye Kanununun 45’inci maddesi uyarınca yine aynı

Kanunun 46’ncı maddesi kapsamında Sur Kaymakamı Abdullah ÇİFTÇİ Sur Belediye Başkan

Vekili olarak görevlendirilmiştir.”

Diyarbakır/Bağlar Belediyesi’nde 3 Meclis Üyesinin (Zeki Kanay, Ramazan Özçelik, Nursel

Örnek) İçişleri Bakanlığı tarafından 19 Aralık 2019 tarihinde görevlerinden uzaklaştırdığı

öğrenildi. İlçe Kaymakamlığı tarafından Bağlar Belediye Başkanlığı’na gönderilen yazı şu

şekilde: “İlgili sayılı ve yazı ile ilçemiz Bağlar Belediye Meclis üyeleri Ramazan Özçelik,

Nursel Örnek ve Zeki Kanay Anayasa’nın 127. maddesinin 4. fıkrası ve 5393 sayılı Belediye

Kanunu’nun 47. maddesi uyarınca Bakanlık makamının 16.12.2019 tarihli onayı ile görevden

uzaklaştırılmış olup buna ilişkin Bakanlık onayı ekte gönderilmiştir.”

25 Aralık 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Diyarbakır’ın Kayapınar İlçe Belediyesi kayyım atanması ardından, eski İmar Müdürü

Songül Şahin’in açığa alındığı öğrenildi.

Erzurum/Karayazı Belediyesi’nde 8 Meclis Üyesinin (Karayazı Belediyesi Eşbaşkanı

Burhanettin Şahin ile birlikte Erdal Bayram, Yakup Aras, Yüksel Kişi, Abdurrehim Göksu,

Mahmut Çimendağ, Alaattin Kırtıl, Emel Turan) İçişleri Bakanlığı tarafından 27 Aralık 2019

tarihinde görevlerinden uzaklaştırdığı öğrenildi. Görevden uzaklaştırılan meclis üyelerine

tebliğ edilen bakanlık kararında şöyle denildi: “Anayasa’nın 127. maddesinin 4. fıkrası ve

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırılmaları

uygundur.”

Erzurum/Tekman Belediyesi’nde 3 Meclis Üyesinin (Cemalettin Şengül, İsmet Karabulut,

Ali Sait Bingül) İçişleri Bakanlığı tarafından 27 Aralık 2019 tarihinde görevlerinden

uzaklaştırdığı öğrenildi. Görevden uzaklaştırılan meclis üyelerine tebliğ edilen bakanlık

kararında şöyle denildi: “Anayasa’nın 127. maddesinin 4. fıkrası ve 5393 sayılı Belediye

Kanunu’nun 47. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırılmaları uygundur.”

Erzurum/Karaçoban Belediyesi’nde 4 Meclis Üyesinin (Remziye Sönmez, Kazım Erhan,

Murat Yaprak, Ekrem Çintimu) İçişleri Bakanlığı tarafından 27 Aralık 2019 tarihinde

görevlerinden uzaklaştırdığı öğrenildi. Görevden uzaklaştırılan meclis üyelerine tebliğ edilen

bakanlık kararında şöyle denildi: “Anayasa’nın 127. maddesinin 4. fıkrası ve 5393 sayılı

Belediye Kanunu’nun 47. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırılmaları uygundur.”

7 Ağustos 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre:

SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Recep Oruç’un KHK’nin geçici bir maddesi gerekçe

gösterilerek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın onayı ile ihraç edildiği öğrenildi.

Page 268: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

268

Siirt’te faaliyet gösteren özel Asema Hastanesinin 140 personelinin, 90 gündür ücretlerini

alamadıkları öğrenildi. 140 kişinin, 18 Temmuz 2019 tarihinde iş bırakma eylemi yaptığı

öğrenildi. Hastane yönetimi ile personeller arasında yapılan görüşmenin ardından personelin

bir aylık ücretlerinin hesaplarına yatırıldığı, geri kalan iki aylık ücretlerin de belli aralıklarla

verileceğinin belirtmesi üzerine çalışanların, eylemlerine son vererek işbaşı yaptığı öğrenildi.

11 Ocak 2019 tarihinde basın organlarında yer alan haberlerden edinilen bilgilere göre;

Dersim’de 18 Aralık 2018 tarihinde gözaltına alınan 3’ü tutuklu 16 öğrenci hakkında,

Munzur Üniversitesi tarafından disiplin soruşturması başlatıldığı öğrenildi. 12 Aralık 2018

tarihinde üniversitenin yemekhane binası ve mühendislik binası civarında yasadışı slogan

atmak suretiyle gerçekleşen eylemleri gerekçe gösteren üniversite yönetimi, 2547 sayılı

Kanunun 54. maddesi ve Yükseköğretim Disiplin Yönetmeliği uyarınca soruşturmanın

başlatıldığını öğrencilere tebliğ etti. Öğrenciler, 14 Aralık 2015’de Diyarbakır’da sokağa

çıkma yasaklarını protesto yürüyüşüne katılan ve polisler tarafından öldürülen 21 yaşındaki

Munzur Üniversitesi öğrencisi Şerdil Cengiz için 12 Aralık 2018’de anma etkinliği

düzenlemişti. 18 Aralık’ta ise evlere ve yurtlara düzenlenen baskınlarda 16 öğrenci gözaltına

alınmıştı. Adliye sevk edilen öğrencilerden 3’ü tutuklanmış, 13’ü ise serbest bırakılmıştı.

19 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk

Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye

Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden uzaklaştırıldı.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada; Diyarbakır'a Diyarbakır Valisi Hasan Basri

Güzeloğlu, Mardin'e Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van'a Van Valisi Mehmet Emin

Bilmez’in belediye başkanvekili olarak görevlendirildiği kaydedildi.

17 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Kulp İlçe belediyesine kayyum atandığı öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Kulp Belediye Başkanı

Mehmet Fatih TAŞ, ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma’ ve ‘Terör Örgütü Propagandası

Yapmak’, suçları kapsamında hakkında devam eden (5) ayrı soruşturma ve (1) Kovuşturma

ile 12.09.2019 tarihinde Ağaçkorur Mahallesinde 7 Vatandaşımızın Şehit olması ile

sonuçlanan hain terör saldırısı üzerine Kulp Cumhuriyet Başsavcılığının ‘Silahlı Terör

Örgütüne Üye Olma, Terör Örgütü Propagandası Yapmak, Devletin Birliğini ve Bütünlüğünü

Bozma’ suçlarını esas olarak başlattığı soruşturma sürecinde Kulp Sulh Ceza Hâkimliğinin

16.09.2019 tarihli kararı ile tutuklanmış olması göz önünde bulundurularak Anayasanın

127’nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 47’nci maddelerine istinaden

Bakanlığımızın 16.09.2019 tarihli onayı ile geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığımız

Page 269: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

269

tarafından görevinden uzaklaştırılmış; Belediye Kanununun 45’inci maddesi uyarınca yine

Belediye Kanununun 46’ncı maddesi kapsamında Kulp Kaymakamı Mustafa GÖZLET Kulp

Belediye Başkan Vekili olarak Valiliğimizce görevlendirilmiştir."

18 Eylül 2019 tarihinde tutuklanan Karayazı Belediye Eşbaşkanı Melike Göksu'nun yerine

Kaymakam Mesut Tabakcıoğlu’nun kayyım olarak atandığı duyuruldu. Erzurum Valiliği

tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Karayazı Belediye Başkanı Melike Göksu 'Terör

Örgütü Propagandası Yapmak' suçundan devam eden (1) Savcılık Soruşturması, 'Silahlı

Terör Örgütüne Üye Olmak' suçundan Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 7 yıl 6 ay

hapis cezasının Yargıtay 16. Ceza Dairesinde onanması üzerine adli mercilerin talimatı

üzerine yakalanarak cezaevine sevk işlemlerine başlanıldığı göz önünde bulundurularak

anayasanın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 47'nci maddelerine istinaden

İçişleri Bakanlığımızın 17.09.2019 tarihli onayı ile geçici bir tedbir olarak görevinden

uzaklaştırılmış; Belediye Kanununun 45'inci maddesi uyarınca yine Belediye Kanununun

46'ncı maddesi kapsamında Karayazı Kaymakamı Mesut Tabakçıoğlu Karayazı Belediye

Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir."

15 Ekim 2019 tarihinde Mardin’in Nusaybin İlçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, Belediye Eşbaşkanı Semire Nergiz ve Ferhat Kut'un gözaltına alındığı

öğrenildi. 17 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından

adliyeye sevk edilen Eşbaşkanların (Nusaybin Belediye Eşbaşkanları Semire Nergiz ve Ferhat

Kut) "örgüt üyesi olmak" iddiası ile tutuklandığı öğrenildi. 18 Ekim 2019 tarihinde görevden

alınan Eşbaşkan Semire Nergiz’in yerine, ilçe kaymakamı Mehmet Balık kayyım olarak

atandı.

15 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’de polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, Hakkari

Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman gözaltına alındı. 17 Ekim 2019 tarihinde emniyette

tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Eşbaşkan Karaman, "örgüt

üyeliği" ve “örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklandı. 18 Ekim 2019 tarihinde görevden

alınan Hakkari Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman’nın yerine, Hakkari Valisi İdris Akbıyık

kayyım olarak atandı.

15 Ekim 2019 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev

baskınlarında, Yükeskova Belediyesi Eşbaşkanları Remziye Yaşar ve İrfan Sarı gözaltına

alındı. 17 Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye

sevk edilen Eş başkanların (Yüksekova Belediyesi Eşbaşkanları Remziye Yaşar ve İrfan Sarı)

"örgüt üyeliği" ve “örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi. 18 Ekim 2019

tarihinde görevden alınan Belediye Eşbaşkanı Remziye Yaşar’ın yerine, ilçe kaymakamı

Osman Doğramacı kayyım olarak atandı.

15 Ekim 2019 tarihinde Van’ın Erciş ilçesinde polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında,

Erçiş Belediyesi Eşbaşkanları Eşbaşkanları Yıldız Çetin ve Bayram Çiçek gözaltına alındı. 22

Ekim 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen

Eşbaşkan Yıldız Çetin’in "örgüt üyeliği" ve “örgüt propagandası" iddiasıyla suçlamasıyla

tutuklandığı öğrenildi. 22 Ekim 2019 tarihinde görevden alınan Eşbaşkan Yıldız Çetin’in,

ilçe kaymakamı Nuri Mehmetbeyoğlu kayyım olarak atandı.

Page 270: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

270

Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, 21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis

tarafından düzenlenen ev baskınında gözaltına alındı ve 22 Ekim 2019 tarihinde tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla

tutuklandı. Gözaltında bulunduğu sırada kendisine görevden alındığı tebliğ edilen Eşbaşkan

Yılmaz’ın yerine, 22 Ekim 2019 tarihinde ilçe kaymakamı Ünal Koç kayyım olarak atandı.

Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz, 21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis

tarafından düzenlenen ev baskınında gözaltına alındı ve 22 Ekim 2019 tarihinde tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayaz

hakkında "terör örgütü propandası yapmak" suçlamasıyla üç ayrı soruşturma açıldığı, ayrıca

'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla da

farklı iki soruşturma dosyasının olduğu belirtilerek İçişleri Bakanlığı onayıyla geçici bir tedbir

olarak görevden uzaklaştırıldığı bildirildi. 22 Ekim 2019 tarihinde Eşbaşkan Ayaz’ın yerine

ilçe kaymakamı Kerem Süleyman Yüksel kayyım olarak atandı.

Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer, 21 Ekim 2019 tarihinde Diyarbakır’da polis

tarafından düzenlenen ev baskınında gözaltına alındı ve 22 Ekim 2019 tarihinde tamamlanan

ifade işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla

tutuklandı. 22 Ekim 2019 tarihinde Gözaltında bulunduğu sırada kendisine görevden alındığı

tebliğ edilen Eşbaşkan Nazlıer’in yerine, ilçe kaymakamı Yusuf Turhan kayyım olarak atandı.

29 Ekim 2019 tarihinde Şırnak'ın Cizre Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Zırığ'ın hakkındaki

soruşturmalar gerekçe gösterilerek İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alındığı ve yerine

ilçe kaymakamı Davut Sinanoğlu’nun kayyım olarak atandığı öğrenildi.

1 Kasım 2019 tarihinde Van’ın Saray Belediye Eşbaşkanı Caziye Duman’ın İçişleri

Bakanlığı tarafından görevinden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Mehmet Halis Aydın'ın

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

4 Kasım 2019 tarihinde Mardin’in Kızıltepe Belediyesi Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz'ın

İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Hüseyin Çam’ın

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

9 Kasım 2019 tarihinde Van’ın Merkez İpekyolu Belediyesi Eşbaşkanı Azim Yacan’ın

İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Sinan Aslan

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Şırnak'ın İdil Belediyesi Eşbaşkanı Songül Erden İçişleri bakanlığı

tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Zafer Sağ'ın kayyım olarak atandığı

öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanı Belgin Diken’in

İçişleri bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Murat Beşikçi’nin

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

13 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır'ın Hazro Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Çevik’in İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Ali Öner’in kayyım olarak

atandığı öğrenildi.

Page 271: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

271

13 Kasım 2019 tarihinde Dersim’in Mazgirt içesine bağlı Akpazar Belde belediyesi

eşbaşkanları Songül Doğan ve Orhan Çelebi ‘nin İçişleri Bakanlığı talimatıyla görevden

alındığı ve yerlerine kayyım atandığı öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde Mardin/Savur Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Öncü’nün İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Bayram Türker'in kayyım

olarak atandığı öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde Mardin/Mazıdağı Belediyesi Eşbaşkanı Nalan Özaydın’ın İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Muhsin Duran Kalkan'ın

kayyım olarak atandığı öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde Mardin/Derik Belediyesi Eşbaşkanı Mülkiye Esmez’in İçişleri

Bakanlığı tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Hakan Kafkas'ın kayyım

olarak atandığı öğrenildi.

16 Kasım 2019 tarihinde Urfa/Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik'in İçişleri Bakanlığı

tarafından görevden alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Kenan Aktaş'ın kayyım olarak

atandığı öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Van’da HDP yönetiminde bulunan Özalp Belediyesi Eşbaşkanları

Dilan Örenci ve Yakup Almaç sabah saatlerinde polis tarafından evlerine düzenlenen baskınla

gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Aralık 2019 tarihinde eşbaşkanlar Örenci ve Almaç’ın

görevden alındığı ve yerine Özalp Kaymakamı Abdulkadir Çelik’in kayyım olarak atandığı

öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Van’da HDP yönetiminde bulunan Muradiye Belediyesi

Eşbaşkanları Leyla Balkan ve Yılmaz Şalan, sabah saatlerinde polis tarafından evlerine

düzenlenen baskınla gözaltına alındığı öğrenildi. 7 Aralık 2019 tarihinde eşbaşkanlar Balkan

ve Yılmaz Şalan görevden alındığı ve yerine Muradiye Kaymakamı Erkan Savar’ın kayyım

olarak atandığı öğrenildi.

5 Aralık 2019 tarihinde Van’da HDP yönetiminde bulunan Başkale Belediyesi Eşbaşkanı

Erkan Acar’ın sabah saatlerinde polis tarafından evlerine düzenlenen baskınla gözaltına

alındığı öğrenildi. 7 Aralık 2019 tarihinde eşbaşkan Acar’ın görevden alındığı yerine

Muradiye Kaymakamı Erkan Savar’ın kayyım olarak atandığı öğrenildi.

7 Aralık 2019 tarihinde Batman’ın Beşiri ilçesinin İkiköprü Belde Belediyesine askerler

tarafından baskın düzenlendiği ve baskında arama yapıldığı öğrenildi. Belediyede arama

devam ettiği sırada, İçişleri Bakanlığı tarafından açıklamada, Belediye Eşbaşkanı Osman

Karabulut’un hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Batman 2’nci Ağır Ceza

Mahkemesi’nde devam eden davası gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldığı ve yerine

Beşiri Kaymakamı Sinan Aşcı’nın kayyım olarak atandığı öğrenildi.

17 Aralık 2019 tarihinde Muş’ta polis tarafından düzenlenen ev baskınlarında, "Örgüte üye

olma" ve "Örgüt propagandası yapma" iddiasıyla ilçe belediyelerin eş başkanlarının (Varto

Belediyesi eşbaşkanları Ülkü Karaaslan ve Mahmut Yalçın, Bulanık Belediye eşbaşkanları

Eylem Saruca ve Adnan Topçu, Erentepe Belde Belediye Başkanı Dilaver Kesik) gözıltana

alındığı öğrenildi. 18 Aralık 2019 tarihinde emniyette tamamlanan ifade işlemlerinin

ardından adliyeye sevk edilen eşbaşkanlardan Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Eylem Saruca,

Page 272: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

272

Erentepe Belde Belediye Başkanı Dilaver Kesik ve Varto Belediyesi Eşbaşkanı Mahmut

Yalçın’nın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Adnan

Topçu ve Varto Belediyesi Eşbaşkanı Ülkü Karaaslan tutuklandığı öğrenildi. 18 Aralık 2019

tarihinde belediye eşbaşkanlarının İçişleri Bakanlığının tarafından görevlerin alındığı ve

yerlerine kayyım atandığı öğrenildi. Bulanık ilçe ve Erentepe belde Belediyesine ilçe

kaymakamı Mehmet İlidi'nin kayyım olarak atandığı, Varto ilçe Belediyesine ise ilçe

kaymakamı Ertuğrul Avcı'nın kayyım olarak atandığı öğrenildi.

17 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır/ Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin görevden

alındığı ve yerine İlçe Kaymakamı Abdullah Çiftçi’nin kayyım olarak atandığı öğrenildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Sur Belediye Başkanı Feyme

Filiz Buluttekin, hakkında devam eden adli işlem süreci ve Diyarbakır Cumhuriyet

Başsavcılığının 2019/17902 sayılı soruşturma dosyası kapsamında gözaltına alınmış olması

göz önünde bulundurularak Anayasanın 127’nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun

47’nci maddelerine istinaden Bakanlığımızın 20.12.2019 tarihli onayı ile geçici bir tedbir

olarak görevinden uzaklaştırılmış; Belediye Kanununun 45’inci maddesi uyarınca yine aynı

Kanunun 46’ncı maddesi kapsamında Sur Kaymakamı Abdullah ÇİFTÇİ Sur Belediye Başkan

Vekili olarak görevlendirilmiştir.”

21 Ağustos 2019 tarihinde Kayapınar Belediyesi’nin HDP’li Meclis üyesi Adnan Akgül,

İçişleri Bakanlığı tarafından hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla yürütülen

soruşturmalar gerekçe gösterilerek görevden alındı. Akgül’ün yerine Kayapınar

Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü Mehmet Zülküf Güler kayyum olarak atandı.

4 Eylül 2019 tarihinde Van’ın Edremit Belediyesi’nde İçişleri Bakanlığı tarafından

görevlerinden uzaklaştırılan 4 HDP'li meclis üyesinin yerine memurlar atandığı öğrenildi.

Edinilen bilgilere göre; görevden alınan Eşbaşkan Medeni Özer'in yerine İpekyolu İlçe Tarım

Müdürü Ercan Karahan, Savaş Encü'nün yerine Belediye Başkan Yardımcısı ve Yazıişleri

Müdürü Vedat İlli, Atiye Şen'in yerine Zabıta Müdürü Abdullah Ekinici ve Sevinç Şeker'in

yerine ise Belediye İmar Müdürü Nevzat İlhan atandı.

22 Ağustos 2019 tarihinde Batman’da Çay, Korik ve Bağlar mahalle muhtarları ile

Kösetarla köyü muhtarlarının, haklarında açılan dava ve soruşturmalar gerekçe gösterilerek

görevden alındığı ve yerlerine kayyım atandığı öğrenildi. Batman Valiliği tarafından yapılan

açıklamada, “Örgüt adına suç işlemek suretiyle örgüte üye olma, görevi yaptırmamak için

direnme, suçluyu kayırma, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etme, örgüt

propagandası yapma” iddialarıyla devam eden yargılamaları nedeniyle görevden alındıkları

belirtildi.

3 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır Lice ilçesinde ev ve iş yerlerine düzenlenen

baskınlarında, aralarından köy muhtarlarında bulunduğu 24 kişinin gözaltına alındığı

öğrenildi. Gözaltına alınan muhtarlardan Yolçatı Mahalle Muhtarı Fatih İzgi ve Dernek (Tilê)

Mahalle Muhtarı Nazmi Kartop ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Tepe (Gir) Mahalle

Muhtarı Adnan Yıltaş hakkında arama yakalama kararı çıkarıldığı öğrenilirken, hakkında

gözaltı kararı çıkarılan muhtarlar ve gözaltına alınan muhtarların yerine İçişleri Bakanlığı

kararıyla kayyım atandığı öğrenildi.

Page 273: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

273

23 Eylül 2019 tarihinde Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi Ali İhsan Çelebi Eser Erkek

Yatılı Kur'an Kursunda eğitim gören ve yaşları 11-17 arasında değişen 46 öğrencinin, sabah

kahvaltısında tükettikleri yiyecekler (zeytin, peynir) nedeniyle zehirlendiği ve hastaneye

götürülerek tedavi altına alındıkları öğrenildi.

4 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İkram Aysel, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum İbrahim Aysel, 2018 yılının Mayıs ayında, Çanakkale’de

askerlik yapmaya başladı. Oğlum bulunduğu askeri kışlada, kendisine verilen ağır işler

nedeniyle rahatsızlandı. Sevk edildiği Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Hastanesinde yapılan

tetkikler ardından “bel fıtığı kayması” tanısıyla ameliyat edildi. Ameliyat sonrası

tamamlanan tedavisinin ardından hava değişimi sebebiyle izinli olarak eve geldi. Şuanda

sırtında 6 adet platin, 7 adette vida bulunmaktadır. Diyarbakır Askeri Hastanesinden

“sağlığa elverişli değildir” raporu aldı. Oğlum, şuanda iş göremez durumunda, hasta olarak

evde yatmaktadır. Tedavisine devam etmektedir. Oğlum askerlik yaptığı kışlada

rahatsızlanması, hastalanması nedeniyle MSB (Milli Savunma Bakanlığına ) müracaatta

bulunarak oğlumun vücut bütünlüğünün zarar görmesi sebebiyle mağduriyetin giderilmesi

için dilekçe ile başvuru da bulundu. Başvurumuz kabul edilmedi. Bulunduğu askeri kışladan

eve geldiği güne kadar ki; tüm geçirdiği sağlık işlemleri ve askeri belgeleri kendilerine

ulaştırmamıza rağmen başvurumuzun gerekçe gösterilmeden ve sadece telefonla “belgeleriniz

eksik” denilmesini doğru bulmuyoruz. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep

ediyorum.”

8 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Kasım Koçkaya, şu

beyanlarda bulundu: “2017 yılına kadar 23 yıllık kamu çalışanıyken 155 ve Bimer’e yapılan

ihbar üzerine ihraç edildim. 692 KHK ile atıldıktan sonra hakkımda Terör propagandası/C6

hakaret/ Türklüğe hakaret/ 3 soruşturma / dava açıldı. Şikâyetçinin “şiir yazıyor, şiir yoluyla

terör suçu işliyor” iddiası ile 2 takipsizlik 1 beraat aldım. 1 davam sürüyor. Ekonomik açıdan

zor günler geçiriyorum. Toplumsal izolasyona maruz kaldım. Çalışma koşullarım bertaraf

edildi. 9. Ağır Cezada Terör propagandası nedeniyle yargılandım. Halen Asliye Ceza

Mahkemesinde davam sürmektedir. İhraç gerekçem Şiir yazmak/ babamın 12 Eylül’de

cezaevinde yatmış olması ihraç sebebimdir. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanız talep

ediyorum.”

11 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Sıltı Tutmaz, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Seyfettin Tutmaz, 1993 yılından beri kendisinden haber

alamadık. 2013 yılında Bitlis’teki bir görgü tanığının beyanına göre oğlumun bir çatışmada

yaşamını yitirdiğini ve daha sonra toplu bir mezara gömüldüğünü öğrenmiş olduk. O tarihten

sonra cenazeyi almak için yaptığımız başvurulardan bir sonuç alamadık. Oğlumun

cenazesinin tarafımıza teslim edilmesi ve gerektiğinde DNA profili eşlemesinin yapılması için

bizden kan örneğinin alınması için gerekli adli işlemlerin yapılmasını talep ediyorum.”

12 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Enver Yılmaz, şu

beyanlarda bulundu: “ Kızım Hacire Yılmaz, Isparta Üniversitesinde okuyordu. 2016

yılının başlarından sonra kendisinden bir haber alamadık. Çevrede birçok yerde sormamıza

rağmen akıbeti hakkında haber alamadık. En son dün televizyon ve çeşitli sosyal medyada

çıkan haberlerde kendisinin Diyarbakır Kocaköy ilçesi kırsalında yaşamını yitirdiğini

Page 274: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

274

öğrendik. Yaşamını yitiren örgüt üyesinin kızım olduğunu düşünüyorum. Cenazesinin

tarafımıza teslim edilmesi için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

21 Ocak 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Nazime Kaya, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Ulaş Çelik, 1992 yılında İstanbul’a çalışmaya gitti ve

kendisinden bir daha haber alamadık. Yaptığımız araştırma sonucunda PKK Örgütüne

katılım sağladığını öğrendik. Ancak tüm arama çabalarımıza rağmen kendisini bulamadık.

2018 yılında Bitlis’te gömülü cenazelerin çıkarılıp İstanbul adli tıp merkezine götürüldüğü

basına yansıdı. Oğlumun cenazesi de bu mezarlıkta olabileceğini düşünüyorum. DNA

karşılaştırması yapılması için sizden hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

1 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Ethem Çelikel, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Vedat Çelikel, Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf

öğrencisiydi. Mehmet Akif Ersoy Kredi Yurtlar Kurumunda kalıyordu. 18 Şubat 2019

tarihinden itibaren kendisinden haber alamıyoruz. Bunun üzerine haber alabilmek için

Diyarbakır’a geldik. Kredi Yurtlar Kurumu müdürü 7 Ocak tarihinde yurt ile ilişkisinin

kesildiğini söyledi. İkinci dönemin başından beri okula gitmemiş. Okul karakoluna başvurduk.

Bize bir ifade için kendisini çağırdıklarını ve ancak ifade vermeye gelmediğini söyledi. Bunlar

dışında kendisiyle ilgili bir bilgi elde edemedik. Oğlumun akıbetinin belirlenmesi için sizden

hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.”

18 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Hayriye

Türkekul, şu beyanlarda bulundu: “ Oğlum Tekin Demir (Lice / 1976-1977) 1993, Cengiz

Demir ise (Lice / 1980) 1999yılında evden ayrıldı. O tarihlerden bu yana çocuklarımdan

haber alamadım. 2017 yılının Aralık ayında basın organlarında yer alan haberlerde, Bitlis

merkeze bağlı Yukarı Olek köyünde bulunan Garzan isimli mezarlıktan 267 cenazenin

İstanbul Adli Tıp Kurumuna götürüldüğü söylenmiştir. Geçtiğimizde günlerde yine basın

organlarında yer alan haberlerde İstanbul Adli Tıp Kurumundaki işlemlerin tamamlandığı ve

yakınları tarafından başvuru ile teslim alınması gerektiği, aksi takdirde kimsesizler

mezarlığına defnedileceği söylenmiştir. Çocuklarımın cenazelerinin bu mezarlıkta olabileceği

ihtimali üzerine ben de, DNA örneklerini savcılığa vermek istiyorum. Gereğinin yapılmasını

arz ederim.”

18 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan İffet Zuğurli, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Hamdullah Zuğurli (Diyarbakır doğumlu) uzun yıllardır

evden ayrıldığı için ondan haber alamıyorum. 2017 yılının Aralık ayında basın organlarında

yer alan haberlerde, Bitlis merkeze bağlı Yukarı Olek köyünde bulunan Garzan isimli

mezarlıktan 267 cenazenin İstanbul Adli Tıp Kurumuna götürüldüğü söylenmiştir.

Geçtiğimizde günlerde yine basın organlarında yer alan haberlerde İstanbul Adli Tıp

Kurumundaki işlemlerin tamamlandığı ve yakınları tarafından başvuru ile teslim alınması

gerektiği, aksi takdirde kimsesizler mezarlığına defnedileceği söylenmiştir. Çocuklarımın

cenazelerinin bu mezarlıkta olabileceği ihtimali üzerine ben de, DNA örneklerini savcılığa

vermek istiyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”

18 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Bedriye Kılıç, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Metin Kılıç(Güçlükonak / 1973 doğumlu baba adı, Mehmet)

1993yılında evden ayrıldı. O tarihlerden bu yana çocuğumdan haber alamadım. 2017 yılının

Aralık ayında basın organlarında yer alan haberlerde, Bitlis merkeze bağlı Yukarı Ölek

köyünde bulunan Garzan isimli mezarlıktan 267 cenazenin İstanbul Adli Tıp Kurumuna

Page 275: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

275

götürüldüğü söylenmiştir. Geçtiğimizde günlerde yine basın organlarında yer alan haberlerde

İstanbul Adli Tıp Kurumundaki işlemlerin tamamlandığı ve yakınları tarafından başvuru ile

teslim alınması gerektiği, aksi takdirde kimsesizler mezarlığına defnedileceği söylenmiştir.

Çocuklarımın cenazelerinin bu mezarlıkta olabileceği ihtimali üzerine ben de, DNA

örneklerini savcılığa vermek istiyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”

18 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Abdulfettah

Çiçek, şu beyanlarda bulundu: “ Oğlum Abdulkadir Çiçek, 1998 oğlum Mustafa Çiçek,

1999 yılında evden ayrıldılar. O tarihlerden bu yana çocuklarımdan haber alamadım. Çıkan

haberlerden kaynaklı Bitlis mezarlığında olabileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden DNA

örneklerini savcılığa vermek istiyoruz. Bu konuda sizden hukuki destek sunmanızı talep

ediyoruz.”

20 Mart 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Teklife Özbey, şu

beyanlarda bulundu: “ Oğlum Remzi Özbey, 1977 tarihli Muş doğumludur. Oğlum 1995

yılında Adana ilinde ikamet ettiğimizde evden ayrıldı. O tarihlerden bu yana çocuğumdan

haber alamadım. 2017 yılının Aralık ayında basın organlarında yer alan haberlerde, Bitlis

merkeze bağlı Yukarı Olek köyünde bulunan Garzan isimli mezarlıktan 267 cenazenin

İstanbul Adli Tıp Kurumuna götürüldüğü söylenmiştir. Geçtiğimiz günlerde yine basın

organlarında yer alan haberlerde İstanbul Adli Tıp Kurumundaki işlemlerin tamamlandığı ve

yakınları tarafından başvuru ile teslim alınması gerektiği, aksi takdirde kimsesizler

mezarlığına defnedileceği söylenmiştir. Çocuğumun cenazesinin bu mezarlıkta olabileceği

ihtimali üzerine ben de DNA örneklerini savcılığa vermek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki

destek sunmanızı talep ediyorum.”

25 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Doğan,

şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Ahmet Doğan, 1999 yılında evden kırsal ayrılarak alana

gittiği için bir daha haber alamadık. Aldığımız bilgilere göre 2000 yılında kırsalda vefat

ettiğini öğrendik. Daha DNA testi yapamadan acele bir şekilde Hasankeyf Mezarlığında

gömülmüştür. Hasankeyf Barajının yapılması ile birlikte Hasankeyf Asri Mezarlığında

bulunan cenazeler Batman İl Mezarlığına taşınmıştır. Ancak 12 civarında cenaze kimsesiz

denilerek olduğu yerde bırakılmıştır. Sular yükseldiği için cenazelerin sular altında kalma

ihtimali yüksektir. Bu yüzden acil müdahale gerekmektedir. Aksi takdirde dönüşü olmayan bir

yola girilecektir. Kan örneği vermeye hazırız. Bu sebeplerle Derneğinizden hukuki ve insani

olarak yardım talebinde bulunuyoruz.”

25 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Yusuf Topal, şu

beyanlarda bulundu: “Oğlum Nedim Topal, 1993 yılında üniversitede okurken kırsal alana

gittiği için bir daha haber alamadık. Aldığımız bilgilere göre 2000 yılında kırsalda öldüğünü

öğrendik. Daha DNA testi yapamadan acele bir şekilde Hasankeyf Mezarlığında

gömülmüştür. Hasankeyf Barajının yapılması ile birlikte Hasankeyf Asri Mezarlığında

bulunan cenazeler Batman İl Mezarlığına taşınmıştır. Ancak 12 civarında cenaze kimsesiz

denilerek olduğu yerde bırakılmıştır. Sular yükseldiği için cenazelerin sular altında kalma

ihtimali yüksektir. Bu yüzden acil müdahale gerekmektedir. Aksi takdirde dönüşü olmayan bir

yola girilecektir. Bu sebeplerle Derneğinizden hukuki ve insani olarak yardım talebinde

bulunuyoruz.”

29 Nisan 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Mehmet Şah

Tekin, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Mehmet Reşat Tekin, yaklaşık üç yıldır evden

ayrılmıştır. Yazılı basında 26 Nisanda Lice Kırsalında bir çatışma yaşandığını ve vefat eden

Page 276: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

276

kişilerin olduğunu gördüm. Bu kişiler içerisinde kardeşim de olabilir. Bu konuda sıkıntı

çıkmaması Savcılığa DNA Testi / kan örneği vermek istiyorum. Bu sebeplerle herhangi bir

sorun çıkmaması için Derneğinizden hukuki ve insani olarak yardım talebinde bulunuyoruz.”

13 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Serdar

Özdemir, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Şeyhmus Özdemir, 2014 yılında evden

ayrıldı. O tarihten bu yana kendisinden haber alamadık. Bundan 7-8 ay önce jandarma

görevlileri evimize gelerek; kardeşimin Tunceli ilinde olduğunu ve daha önce örgüte

katıldığını söylediler. Kardeşimle 2014 yılından bu yana görüşmediğimizi ve kendisinden

haber alamadığımızı kendilerine söyledik. 13 Haziran 2019 Perşembe günü, bazı haber

kaynaklarında 9 Mayıs 2019 tarihinde Tunceli ilinde kardeşimin yaralı olarak teslim olduğu

yönünde haberler gördüm. Haberlerde kardeşimin isim ve soy ismi belirtilmişti. Bunun

üzerine, anne ve babamla birlikte Tunceli iline İl Jandarma Komutanlığına gittik. Jandarma

komutanlığında kardeşimin etkisiz hale getirildiğini söylediler. Biz bunun üzerine cenazenin

Malatya ilinde olduğunu düşünerek; Malatya cumhuriyet başsavcılığına gittik. Malatya

savcılığında bize teşhis için iki fotoğraf gösterdiler. Ancak biz iki fotoğraftan da teşhis işlemi

yapamadık. Teşhis işlemini gerçekleştiremeyince Tunceli ilinde savcılıktan bilgi almak istedik.

Tunceli savcılığı bize dosyada gizlilik kararı olduğunu ve birinin teslim olduğunu söyledi.

Gizlilik kararı nedeniyle bize bilgi verilemeyeceğini belirttiler. Biz kardeşimin durumu ile

ilgili sağlıklı bilgi almak istiyoruz. Kardeşimin teslim olduğu yönünde haberler var;

kardeşimin yaralı olup olmadığını durumunun ne olduğunu ve tedavisinin yapılıp

yapılmadığını bilmiyoruz. Söz konusu soruşturma dosyası gizli olduğundan herhangi sağlıklı

bir bilgi alamamaktayız. Kardeşimin yaşamını yitirip yitirmediği ile ilgili savcılık tarafından

bilgi almak istiyoruz. Bu hususlarda derneğinizden hukuki girişimlerde bulunulmasını talep

ederiz.”

18 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Serhat Parlak,

şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim Ferhat PARLAK, 10 Nisan 2018 tarihinde gözaltına

alındı. Akabinde 13 Nisan 2018 tarihinde tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli

Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna konuldu. Abim tutuklanmadan önce Diyarbakır’ın Silvan

ilçesinde, Silvan Mücadele adlı gazetenin sahibiydi. Abim ile ilgili iddialar soyut olup; abim

silvan ilçesinde 14 yıldan bu yana aktif gazetecilik yapmaktaydı. Abimin tutuklanma gerekçesi

örgüt üyeliği iddiası idi. Abim ile ilgili iddianame 28 Şubat 2019 tarihinde hazırlandı ve ilk

derece mahkemesi tarafından iddianame kabul edildi. Duruşma tarihi olarak da 8 Temmuz

2019 tarihi verildi. Abim yukarıda belirttiğim gibi tutuklandığından bu yana herhangi bir

şekilde kovuşturma makamlarının önüne çıkarılmadı. Abimin bu uzun tutukluluk süresi,

kendisinde olumsuz bir durum yaratmaktadır. Abimin, adil yargılanma hakkı bu uzun

tutukluluk süresinden kaynaklı ihlal edilmiştir.”

25 Haziran 2019 tarihinde İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Süleyman

Buğdaycı, şu beyanlarda bulundu: “Benim üç oğlum vardır. Küçük olan oğlum adli suçlara

karışmış ve bundan dolayı çeşitli cezalar almıştır. Cezaevine girmeden abisinin kimliğini

ondan habersiz alıp kullanmıştır. Bizim bundan haberimiz yoktu. Daha sonra büyük oğlum

Ömer bunu fark edince gidip emniyete kimliğini ondan habersiz aldığı için şikâyetçi oldu.

Daha sonra küçük oğlum Menaf’ta aynı şekilde beyanda bulunmuştur. Buna rağmen İşlediği

suçlardan dolayı Maltepe cezaevine gönderildiği zaman yine abisinin kimliği üzerinden işlem

yapılmış. Oğlum 19 ocak 2018 tarihinde askere gitmiştir. Daha sonra 2 Şubat 2018 tarihinde

kardeşini görmeye gittiğinde cezaevinde aynı kimlik bilgileriyle giriş yapıyor olmasından

dolayı cezaevine alınmamıştır. Daha sonra küçük oğlum Menaf 3. Ayda cezaevinden firar

Page 277: İNSAN HAKLARI DERNEĞİ · Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz : 71 ... TC Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı

277

etmiştir. Bunun üzerine arama kayıtlarına yine büyük oğlum Ömer’in kimlik bilgileri

düşmüştür. Ama bu sürede askerdedir. Daha sonra askerdeyken izne çıktığında otobüsle

yolculuk yaparken arama esnasında kaçak olduğu gerekçesiyle gözaltına alıp tutuklanmış ve

Silivri cezaevine gönderilmiştir. Daha sonra askerlik kâğıdını savcılığa ulaştırdıktan sonra

tahliye edilmiştir. Daha sonra tekrar askere gitmiştir. Askerlik bittikten sonra Diyarbakır’a

dönmüştür. Döndükten sonra devam eden dava için bilgi almaya gitmiştir o esnada tekrar

tutuklama kararı çıkmıştır. Daha sonra Diyarbakır T tipi cezaevine gönderilmiştir. Dava

sonuçlanmış ve 9 yıl ceza almıştır. Psikolojisi bozulmuştur. Şuan asıl suçlu olan oğlum

kaçaktır. Onun yerine büyük oğlum Ömer haksız yere ceza almıştır. Bunun incelenmesini ve

gereken hukuki işlemlerin yapılmasını derneğinizden talep etmekteyim.”