nadirdevlet - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d00130/1980_6/1980_6_ocals.pdf · aşıkpaşaoğlu...
TRANSCRIPT
Yılı ~ Cilt ı 1 Sayı: 6, Hazi.raıY'- 19'1:!0
- İÇiNpEKiLER -
Prof. Dr. Cengiz ORHONLU Yunanistan'ın Osmanlı De~letine Karşı Takip Ettiği Siyaset. (1866-188~)
Dr. Yustlf HA.LAÇOGLU Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'ne Karşı Takip _!!:ttiği Siyaset (1885-19181
G. TRAKYA M. H. CEMİl'ETİ Batı Trakya'da Egemenlik Hakkı Kimde? ......
Abdurrahim DEDE ·. Batı Trakya'da Bir Türk
Köyünün Ölümü: Kaşıkçılar
NadirDEVLET · Dış Türklerde Büyük
Nüfus Artışı .. . .. . . ..
Doç. Dr. İsmail Orb.an TÜRKÖZ Kınm Türklerine Yapılan ·
· Zulüm Devam Etmektedir ... .. . Hivzi HASA..NDEDİÇ
Doğu Dillerinde Yazılan ve Mostardaki Hersek Arşivinde Bulunan Bosna ve Hersek Müslümanlarının Eserleri .............. .
Erdem \'ÜCEL V a.kıf Üzerine ve M üzelik Eserleri
Prof. Dr. Ayha n SONGAR Delikanlılık Çağı Psikolojisi .. . . ...
Safa ÖCAL Dursun Fakili
Prof_. Dr. · Turan Y AZGA~\T
5- 13
14- 25
26- 34
35- 40
41- 51
52- 72
73- 90
91-108
109-116
117-130
Sosyal Güvenlik Açısından Zekat ............... · 131-160
Safa.ÖCAL , ı. ;
Df.!lrsun Fakili
., Osmanlı Devleti'nin ilk istiklıll hutb.esini okuyan ve
Devleti Aİiyye'nin ilk kadısı müftüs:ü. _ · Osmanlf Devleti'nin ilk hutbesi .. okunarak, Osman Gazi'nin ·istiklalin! ilan ettiği Karacalıisar; Eskişe~r ~ Kütahya kara ve demiryollarfmn dogusunda Porsuk çayı vadisinin yamacında dik ve yüksıek bir tepe üzerinde kUrulını.:lştur. Kc:.ı·acahisar Eskişehir'in 5 km. güney batisına- düşer.
Porsuk çayı vadisinde bugüİı Karacaşehir ismini taşıyan kilçük bir köy vardır. Köyün batı taraflarında birdenbire di.kleşen tepe üzerind-e Karacahisar Kalesi'nin ~1arabeleri bulunmaktadır. Kale, Bizanslılardan kalmadır.
Selçuklu imparatoru-II. Kılıç A,rslan'ın ordusuna bağlı aklncı kollan, Bizans hudut boylanna sık sık akınlar yaptığından, Bizans imparatoru Manuel Komnineus bu alanları önlemek için yer ;yer kaleler yaptırmıştır. Esldşelıh· -Kütahya yoluna hakim olan bu mevkide, bizzat imparator kendi neza.reti altında ve 40 günde bu lcaleyi kurdurmuştur. Kalenin yapılış tarihi 1.ffiadi ll 73'tür.' Ta-iihte bura.mn ismi Karacahisar ve Karacaşehir olarak geçer. Bu kale Osman Gazi tar~mdan 1289'da zaptedilmiştir.
Kalenin iç ve dış ·bölümlerinde, tepeler etrafın<;la, köyün Porsuk çayıp.a yakın bölümlerinde bina izleri görülmektedir. Eskiden buranın geniş biriskan alanı 'devrin· bü-yük bir kenti olduğu anlaşılmaktadır. - . -
Osmanlılar döneminde Eskişehir sancakbeyleri burada otururiarmış Eskiş~hir Sultanönü nahiyesi adı aitında «Karacaşehir kazasına bağlı imiş. Kadısı, naibi, sancakbeyi ile birlikte Karacaşehir Eskişehir' i de içine alan· bir kaza merkezi idi. Eskişehir'in· bulunduğu niıevkiin çevre ile olan yol bağlantılan, iktisadi v~ diğer bakımlardan daha iyi olm~~-! sebebiyle .Karac'aşehir'de nüfus zamanla azalmış buna
-117 -
mukabil halk Eskişehir'e kaymıştır. Karacaşehir sonunda tamamen boşalmış pir hale gelmiştir.
luunet Vefil<>Paşa Bursa ·<Hüdavendigar) valisi bulunduğu sırada Karakeçili aşiratlerinin iskan .edilmeleri ile il· gili genel hükümler meyanında boş bir hale gelen Karacaşehir'e, reisieri Hacı Beltir Bey'in obasından ayırclığı 1.6 hane ve 81 nüfus iskan edilmiştir. Bugün Karacaşehir kö· yü'nün halkı son reisl·eri Hacı Bekir Bey ile buraya yerleş·· -tirilen 16 haneden ibaret olan 81 Karakaçili Türk'ün torunlandır.
~ Kısaca Karacahisar'ın eski tarihini ve bugünkü coğı;-a
fi mevkiini özetledilden sonra Karacahisar'm Osman Gazi tarafından fetfedilmesini eski Osmanlı tarihlerinden inct3-leyelim:
Osman Gazi Domanıç Yaylağına giderken ve Söğüt'e - kışlağa dönerken, davı;trlarına ve mailarına inegöl Tekiu
runun zarar yermalerine kızdı. İntikam almak ü:z;ere yanına yetmiş atlı yiğit alarak bir gece ine·göl'e bağlı bulunan Kulacahisar kalesine baskın yaptı. Kale halkının mallarını yağmalattı, kaleyi yaktırdı, halkını kılıçtan geçirtti.
·Neticede kaleyi aldı. (26 Şubat 1286) Bu Osinan Gazi'nin ilk fethidir. Btı: durumu öğrenen !n•egöl Tekiuru Eye Nikola, Karacahisar Tekfuru. ile anlaştı. Karacamsar T~kfuru, Kardeşi Kalanoz <Falanoz) · kumandasında asker gönderdi. Bunlar İnegöl Tekiuru'nun askerleri ile Domaniç <Tomaliç) dağında dar bir yerde birleşerek, Osma.n Gazi"nin yolunu kestiler. Aşıkpaşaoğlu tarihine göre de nctzce <Ekincü denilen bu yerde çarpıştılar. Osman Gazi Falanoz'u esir aldı. Ve öldürttü. (15 Şubat 1287).
Bu savaşta Osman Gazi'nin kardeşi Savcı Bey ş·~hit
oldu. Osman Gazi kardeşinin cenazesini Söğüt'e naldettiı-e
rek babası Ertuğrul Gazi'nin yanına defnettirdi. Bazı tarihler Osman Gazi'nin küçük kardeşi Gündüz
Alp'in de bu ga,zada şehit düştüğünü yazariarsa da doğTli değildir. 1302'de Osman Gazi'nin Eskişehir'e Gündüz AJ.p'i tayin ettiği eski kayıtlarda· mevcuttur.
KARACAHİSAR'IN FETHİ :
«Şimdi Sultan Alaaddin'e haber vardı ki, Osman Gazi'nin üzerine kafirler kalabalık askerle varmışlar, I<ardeşi Sarı Yatt'yı (Savci Bey) şehit etmişler. Hangi kafirin as-
-118-
- keri geldiyse bildirdiler. Sultan dahi; a:Malü.ın oldu ki Ka.racah5.sar Tekfuru ··bizimle. ·düşman olmuş. · Germiya.noğlu
da o garibl'eri COsmanlılan) sevmez. Çok defa o kafirleri.ıi · hareketi onun i.hmalindendir. Ben bilirim» dedi. Emretti «Tez asker toplansın, dedi. O kafirler böyle işler yaparlar, bizde İslam gayreti yok mudur?» diye · büyük bir ordu toptadı. Hücum ettiler. Karacabisar'm üzerine geldiler. Os:man Gazi de geldi. O da bir taraftan ceng·e girişti. · ~ir iki gün savaş olunca feryatçılar . gelip : Bayındır· Tatar geldi. Ereğli'yi aldı yıktı. Halkını kırdı ve şehri ateşe verdi,. de· diler. Sultan Alaaddin, Osman Ga,~i'yi çağınp getirdi. Hisar için getirdikleri savaş levazıınmm hepsini verdi. Dedi ki : a:Oğul Osman Gazi! Sende saadet alametleri çoktur. Sana ve nesiine alemde karşı koyacak. kimse yoktur. Benim dualll. Allah'ın yardımı, -evliyaıiın hlmmeti, Muhammed'in mucizeleri seninle· beraberdi.i:-... . .
Kendisi memleketine gitti. Sultan gidince Osman Ga· :?.i dahi birkaç gün sabretti. Sonunda kaleyi yağma etti. Kale fetholundu. Tekfurunuda tuttu. Gazilere dahi · ganimetlcr verdi. Şehrin evlerini gazilere ve başkalarına dağıtarak onu Müslüma:n şehri yaptı. (14 Ocak 1289) CAşık· pa'?aoğlu Tarihi 1970 sayfa: 13·1i4). .
«Osman ·Gazi 688 (1289) de, küffardan Karacamsar adlı ·kaleyi almıştır. Bundan ön,ce yapıJan savaşların hepsin· de müslüm~mlar galip geldikleri.nden, katirler korkuya düşüp. müslümaniari bu bölgeden söküp atmak için hazır· lıkler yaptılar. Bunun üzerine Osman Gazi kardeşinin oğ· lu Ak Timur'u G-l.indüz Alp ve kabilesinin ileri gelenlerin- . den Aygut Alp'le Selçuklu Sultanı Qıyaseddin İbni Mesud tarafına gönderdi. Kafirlerin hazırlıklarını halYer verip yar· dımını istedi. Gıyaseddin Osman Gazi'ye muhimmat ve silah göndererek yardım ett[ O havalide bulunan beylere de «<sman Gazı. kendi askeri ve yardıma gehmlerle Karacahisar . üzerine yürüdü. Hisarı feth ve ahalisini katleyledi. Tekfurunu da esir aldı. Kilis_eleri yıktırarak yerlerine mescid yaptırdı. Kalenin evlerini ve gf,Lnimetlerini gazilere paylaş
tırdı. Gazi! erin bir kısmı orada iskan etti.». CMüneccimbaşı Tarihi S: 64-65) .
Osman Gazi'nin Karacahisar'ı alırken Selçuk Hakanından yardım gördüğü, Sultan'm·Osman Gazi'ye silah ve as~ k er göndererek yardım ettiği . anlaşılmaktadır. Arıcak Selçuklu Sultanının bizzat Karacahisar Seferine katildiği Aşık·
-1'19-
paşaoğlu Tarihinden başka bir kaynakta görülmemektedir. Hoca. Saadettin Efendi'nin TacQ,ttevarih'ind~ de -böyle bir
· .kayıt görülmemektedir. Osman Gazi. Karacahisaı:-'ı fetbettikten ·.sonra kendisi
bizzat adına hutbe?de okutarak istiklalini ilan etmiŞtir. Bu arada Selçuklu Sultanı da Qsman Gazi'ye. istiklal alame~i <;>lan Davul ve Sancak göndererek Bizans sırunudaki bu Osmanlı Beyliği'$ istiklalini kabul ve tescil etmiştir . . Şimdi bu kısmı da iftihar kaynağımız tarihler.ipıizden ince-leyelim: .
«<sman Gazi Hisar'ı aldı. Tekfurunu tuttu. Hayli hediyelerl·e birlikte karcıeşinin oğlu Ak Timür'le Sultaııa gön· derdi. Sultanın dahi ferahlığı ziyade .oldu. M Tim~' e Çok ilisanlarda bulundu. Osman Gazi'ye dahi sancak, çadır, iyi atlar ve silahlar verdi. A,k Timür, sancağı getirdiği vakit ikindi · zamanıydı. Nöbet vuruldu. Osman Gazi nöbet vurulurken ayakta durdu. Ta şimdiye kadar Osmanlı Hanedanı seferde nöb'et vuniısa ayakta dururlar.» · C.A,şıkpaşaoğlu Tarihi i970 S: 15). . . .
«Karacahisar'ı alınca şehrin evleri boş kaldı. Ger~yan .
ilinden ve başka yerden hayli adamlar geldi. Osman Ga.Ziden ev istediler. Osman Gazi de verdi. Az zamanda mamur oldu. K.Hiseleri de mescit yaptılar. Pazar da kurdular. HaJ...k toplanıp Cuma namazı kılalım ve bir kadı isteyelım dedi. Dursu,n Fakih derler bir aziz kişi vardi. O halka imamlık ederdi.. Hallerini ona söylediler. O da gelip Osman Gazi'-nin kayınatası Ede Balı'yı söylediler. Daha söz 'bitmeden Osman Gazi geldi. So:rup isteklerini bildi. «Size ne lazımsa onu yapın, dedi. Durusun Fakılı: «Hanım! SUltandan izin gerektir,. dedi. Osman Gazi dedi ki, .. :Bu şehri ben kendi kıhcımla aldım. Sultan'ın ne dalıli var ki ondan izin alayım? Ona sultanlık veren Allah bana da gazaile Hanlık verdi. Eğer minnoeti ş_u sancak ise_ ben kendim dahi sanca.k kaldınp kafirlerle uğİ-aştım. Eğer o, ben Selçuk Hanedanındanım derse ben de, G.ök Alp oğluyum derj..m. Bu ülkeye ben onlardan önce geldim derse Süleyman Şah dedem de ondan önce geldi» Balk razı qldu: Kadılığı ve hatipliği Dursun Fakib'e verdi. Cuma hutbesi ilkönce Karacahisar'da o,kundu. Bayram namazını orada kıldılar. Bunun tarihi, hicretin 699'tmda Cmiladi: 28 Eylül 1299 - 15 Ey· lül 1300) vaki oldu.» CAşıkpa~aoğlu Tarihi: 1970 S: 22-23) .
Osman Gş.zi'nin Dursun Fakilı ve Şeyh Ed\3bali ile b~
-120-
konuşmasmda da Selçuklu Sultanının Karacamsar seferine< · Osman Gazi'nin yanında katılmadığı anlaşılmaktadır.
«Osman Gazi ... şehre bir hal9m v:e kadı tayin etti. Dur·· . sun Fakjh, Osman Gazi adına hutbe okudu. Bu Osman Ga··
zi adına . okunan ilk hutbedir. Osman Ga.zi, birçok küfür esirini, öldürülenlerin başlarını ve esir alman tekfuru Sul~ 'tan Gıyaseddln·~ gönderdi.
Sultan Gıyaseddin çok memnun olup, fethedilen Karacahisa:r:'ı Eskişehir'i. İnönu ve civarını ve babasından mi-· ras kalan Söğüt'ü Osman Cazi'ye ikta' olarak verdi. Aynca hıl'at, topuz, ~ıç ve kendi cins atlarından don<mmış birkaç at gönderdi. Fethettiği yerler kendina ait olmak üze-· re gazaya izinverdL Tabi, nakkare ve alem ilisan eyledi ... <Müneccimbaşı Tarihi C: I, S: 64) .
«Karacahisar işte böylece, Tanrı'nın özeniyle açılro1ş·
oldu. Bundan sonre, iyi kişil'erin konağı, aydınlığın da kay·· na~ haline geldi. Zaferlerle dolu bu.haber,.Alaaddin Keyku-· bat'ın oğlu Gıyaseddin Keyhurrev'in. oğlu, İzzeddin Keykavus'un. oğlu Ferahmurzun oğlu Sultan ikinci . ;Alaaddin· Keykubad'ın otağına ulaştırıldığı zaman, sözü edile~ pa·· dişah, çeşitli öğmelerle birlikte ikballe bezeli bir sancak, boru ve ta~ıl. gümüş kakmalarla süslü kemer hançer veşemşir ile donatılmış güzel at göndermiş ve Eskişehir ile· İnönü'yü ona verdiği sancağın merkezi olarak belirtmiş-
. tir ...
Sözü >edilen olaylar 688 <M. 1289) yılı içindeki aylarda. olmuş ve şu uzun ömürlü devletin kuruluşu böylece gerçekleşmiş, bundan sonra da sayısız başarılar kazamlnıış-·
tır. Güzel tutumlu hükümdarların öğündükleri b~ kişi olan Osman Gazi açtığı Karacahisar'ı güezlce onardı. Çev-
. ~·eden gelen halk burada bir cami yapılmasını, imam ve· kadı a.tanmasııu. g<erektirdi., <Tacü't-Tevarih 1974. C: r~s 32)·
cOsma.n Gazi'nin ilk cuma namazını, Karahisar'ı aldıkta «Dursun Fakilp> derlerdi. Bir kişi vardı, o kıldı. İlk . önce Osman adına ıiutbeyi o okudu. Bayram namazım da kıldı. Hicretin 689'unda idi." (Oruç Beğ Tarihi, · 1972 Nihal' 'Atsız. S. 29).
. 1299 yılında Karacahisa.r'ı ala.ri Osman Gazi'ye istiklal alameti otarak tabi. alem ve değerli hediyeler gönderen, tarihlerimizde değişik olarak, Sultan Alaaddin, Gıyaseddin İbni Mesud, Sultan Gıyaseddin ve Sultan ikinci Alaaddin
-:- 121 -
Keykubat olarak ismi geçen Selçuklu Sultanın üçüncü Alaaddin Keykubat olması gerekmektedir. Karacahisar:m fet-
. hi 1299'dur. Yine bu tarihte Osman Gazi kaleyi aldığını Selçuklu sultaruna bildi.rniiş. Sultana aldığı <esirleri · göndermiştir. Bu tarihte Selçuklu tahtında Surtan .Ii. Alaadelin Keykubat otl.İrmaktadır . . Bu hükünidar 1297-13.02 ta-
. rililerinde hükümdarlık etmiŞtir. Osman Gazi Karacahisar'ı. marnur bir hale getirmiş,
bura.ya imam, kadı tayin etmiş, buraya halkı iskan etmiş, pazar kurdurmuş, kendisi de burada oturarak bu şehri bir müddet Osmanlılarm ilk hükümet merkezi yapmıştır.
Dursun Fakih
Eski Osmanlı tarihlerinin hemen hepsinde Dursun F:a- · kih adı geçer, fakat Osmanlılarda ilk hutbeyi okuması dı-şında çok az bilgi vardır : ·
«Osman Gazi zamanında: Ülemadan ·Dursun Fakılı vardı.» <Aşıkpaşaoğlu Tarihi, 1970 S. 219).
«Dursun Fakili : Şayh ·Edebali'nin akraba.Iarıp.dandır. Osman Gazi adına Hk hutbe, Karacahisar'da, Dursun Fakih tarafından okumnuştur. Devleti Aliyye'nin ilk kadısı ·
ve ınüftüsüdür.,. <Sahaif-Ül-Akbar fi Velcayi-Ül-a'sar ı. Cilt S. 80).
«Dursw1 Fakih : Bu şanlı bilgininde doğum yeri Kataman ili'dir. Edebalı'nin yanında <Fıkıh) - dini hukuk bilgilerini ve uygulamayla ilgili meseleleri ve hükümleri öğrendikten som·a _gönlünü saflaştırmaya ve gizli. bilgileri bellerneye yönelmiş, çağdaşları arasında pek ileri de bir saygı t9planuştır. Edebali ile olan yakınlığı sonunda onun güneyi ardından da Edebali postw1a oturarak gerçekleri öğretenierin öncülerinden olmuştur.» <Tacüt-tevarih .5. cilt Haca Saaddettin ef. 1979, Sayfa 2) . ·
«Dursun Fakili Şeyh Karamanlı Edebali'nin damadı ve şakirdidir. Yine bir rivayete göre tefsir, hadis ve fıkıhi
Edebali'den okumuştur. Hocasının 726 (1326) da ölümünden sonra fetva ve okutma İşleri ib onun yerine meşgul ·olmuştur. za:marunda çok temiz ve hakkınd~ çok iyi zanlar beslenen büyük bir insandı.» · c:Ka.musulalem, TRrih Dünyası C: 2, sayı 12, ,1950 sayfa 495·. Prof. Dr. A. Süheyl 'Ünver). ·
-122-
Yine Eski Osmanlı Tarihlerinden Birinde :
..:Edebali idi ki sultan Osmandan evvel vefatında akrabalarından ve talebelerinden Duı·sun Fak.ilı emri tedriste onun yerine geçmiştir. Dursun Fakih alimierin ın~şhı:rlarından ·bir zat olup. Osman Gazi'nin savaşlannda gazilere namaz loldırırdı. Osman Gazi Şah narnma Kara~uhtsar'da ilk cuma hutbesini okuyan işt-e bu Dursun Fakih'tir .
.'Osmanlı Devleti'nde iktida hatip ve ~adı · olan oduı·,, denilmektedir.
Burada savaşlarda gazilere namaz kıldırdığı kaydı bize Dursun Fakih'in yalnız ilimle uğraşmadığrm, ilmin yanın· da savaşlara da katıldığını göstermektedir. Yukarıda açıkladığımız hususlardan _halkın Karacahisar:da cuma namazı kılmak ve bir kadı isteklerini Dursun Fakih vasıtasıyla Osman G~i'ye ilBtmek istemeleri husu~u. bu konuyu Dur· sun Fakih'in önce Şeyh Eclebali ile görüşmesi ve bu sırada Osman Gazi'nin de bunların yanına gelip, bu mevzuda göıilşmesi; Dursun Fakili ve Şeyh Edebali'nin seferde ve Bey~ik içindıa gezmeleri sırasında Osman Gazi ile bir arada olduklarını bize gösteriyor.
Ancak Osman Gazi 1302'de memleketi beş idaıi bölgeye ayırıp, Bilec~'i de Şeyh Edebali'nin idaresine bırakınasiyle Dursun Fakili'in de Hacası Şeyh Eçiebali'nin yanında lcalıp onup yerine tefsir okutup, fetva işlerini yfu·üttüğü anlaşılmaktadır.
Tacüt - Tevarihte Duı·sun Fakili'in 1326'da Edebali'nin v~fatı üzerine onun post1ma oturduğu (şeyhlik makamlna geçtiği) yazılmakta ise de geçen yazımızda Şeyh Edebali Hazretleri konusunda belirttiğimiz gibi Şeyh Ed~bali'nin ölümü üzerine oğlu Mahmutpaşa Edebali zaviyesiilde şeyhlik makamına geçmiştir.
Fakih, fıkıh ilmiyle uğraşan fıkıh alimi, Fıkıh ise İsl~m hukuku demektir. Dursun Fakili kadı olarak İslam hulmkunu uygulamakla kalmamış; Bilecik'te Şeyh Edebali'nin ölü+nü üzerine onun yerine okutma işleriyle meşgul olmuştm·. Dm-suıı Fakih'in Şeyhi ve Hacası Şeyh Edebali tefsir, fıkıh ve hadis oh"lıtmalrta idi. Dursun Fakih Edebali'nin yerine ders verdiğine göre,- demek ki aynı İslami biltın dalıarına vakıf. güçlü bir alim ve müderristir.
1330'da İznik, · Orhan Gazi tarafından alındıktan sonra. Bilecik kadısı olan Çandarlı Kara Halil İznik kadılığına ge-
-123-
tirilmiştir. Bu tarihten itibaren de Dursun Fakili'in Bilecik'te kadılık vazifesini deruhte ettiği kabul olunal?ilir.
_Dursun Fakih hakkında tarihlerimizde bulabildiğiıniz kayıtlar bunlardır. Onun doğum, ölüm tarihlerini bilemi-· yoruz. Ancak Şeyh Edebali'nin akrabası .ve damadı olduğunu, Osman Gazi ile de hanımı tarafından akraba ma-
. canakl olduğunu öğreniyoruz . . Şeyh Edebali'de Çandarlı Kara Halil'l~ birlikte İznik Medresesi Müderrisi !1.,1olla Ta-cüddin-i Kürdü'nün damadı~dırlar. ·
Şair Dursun Fakih
Dursun Fakili'in diğer bir yönü de şair oluşudur: nk O~manlı şairlerindendir. «Gülşehrinin mantıkut tayr tercü~esi, ·Aş~paşa'nın şiirleri Dursun Fakih'in, Nakip-oğlunun, Muarref Ladiki'nin · Peypazarlı Ma-azoğlu Hasan'ın
muhtelif manzumeleri ise Yunus'un eserleriyle aynı zamana ve biraz sonraya rastlamaktadır, d'er. <M. Fuat -Orhan I{öprülü: İlk mutasavviflar 1975, Ş: 235).
-Ancak ayıu eserde Gülşehri ile zamanının diğer şairlerini ve Durshn Fakili karşılaştınr. Gülşehri'nin yan.ıİıda bunların şiirlerinin cansız kalcİığı, b~ şiirlerin bir fikir ve-ya bir amaç için yazıldığı söylenir. (ayın. eser s: 241). ·
Dürsun Fakili'in ••Mukaffa Kalesi Gazavatnamesi>>isirnli bir es·eri zamanımıza kadar gelmiştir. Gazavatuame: Din uğruna yapılan savaşı ve galibiyeti anlatan destan an~ lamımi.dır. Dursun Gazi'nin gazavatnamesinin bugün üç nüshası vardır. Bunlar yazmadır. ı. İstanbul Fatih Millet Kütüphanesinde A,li Emiri Bölümü Dergi içinde 1220 no.da 2. Üniversite Kitaplığında 3. ise Konya'da İzzet Koyunoğlu Kitaplığında bir gazavatname dergisinin içindedir. ·
Bu gazavetname -eqebi yönden değil dil yönünden değerlidir. <Sadettin Buluç. Dursun Fakih'in Ga.za..vetnamesf 1964) Sadettin Buluç;un el yazmasmdai}. kısmen yeni lıar_flerle kaleme aldığı gazavetnamenin bazı bölümlerini ayn en bazı bölümlerini d·a özetlayerek verelim :
GAZAVETNAME
G!rdl mesclt içre nagilh bir ytğlt
Ne diyiser ol Resula, gey lşlt
Ileri oeldi ylglt verdi selilm
Aldı yiğid!n selilmını o imam
- 124- .
cıYa Resül-o dlyuben söyledi
Neblyl cshabiyle medh · eytedl.
Öğdü Mustafa'nın cümle hall~lıı
Sonra kendi durumunu lltnlatır. Akıllı ve bahadrr ~ir babasının bulunduğunu, yakında imana geldiğini, Tanrtyı bir, Hazret~ Peygamber'i hak bildiğini~ fakat babasını .ş_ehid ettilderini, babasını düşünde cerinette gördüğünü, kendisine: Hazret: Peygamb'er'e gitmesinf, selamını ilet~ mesini, Hazreti Peygamber'in fazlının eriştiğ~ söylemesini istediğini a~atrr. Hazr~ti Peygamber babasını kimin öldürdüğünü sorar. Yiğit de bağlı bulunduğu Beni Pinhan kabilesinden Mukaffa'run bir put yaptığını, onu altın ve kıymetli elbiselerle süslediğini halkı o puta taptrrdığıpı, babasının ise İslam Dinine ·girdiğini gizli olarak. ibadetini y.aparkeıi bunu gören qir kişinin durumu Mukaffa'ya anlattığını Mukaffa'.i:ıında babasını şehid. ettiğini söyler ve orada müslüman olur. Bunun üzerine Hazretr Peygamber. ashabına döner. Miı..kaffa'nm ilini .bilen birini arar. Halit · Bin Velid bir zamanlar Tacir olan babası ile birlikte Mu· kaffa'ya gittikleriili konuk olduklarını ·anlatır:
«Düştük anın çadırına biz konuk
Ya Muhammed sözüme Tanri tanık.
Biz verıcalç o ova gitmiş ·Jdl
Bir arslanı dirle tutmuş idi.
indi ottan arslanın başrn üzer
Derisini bir dem içinde yüzer .
. Odı yciktı ya~tı erslanı saldı oda
Blşürüben kendlye eyler gıda
Büsbütün bir erslanı ylr oturur
Bir tu!uk ağzını ağzına urur
. Bir dem Içinde kamusın somurur
Btmda.n sonra ansızın eşkiya baskınma uğrayan Mu· kaffa Hitam adıiıdalü güzel ve güçlü kızı ile eşkiyalan darma, dağın eder. Bu kızın kendisini yenen bir kişiyle -evlenmek istediğini ve okuma yazma bildiğini söyler. Oraya gitmeye hazır olduğunu anlatır.
Bunun üzerine Hazı·eti ·Muhammed orada Hazreti Aliye bir mektup yaz?irrr, din\3 davet eder. Kendi mühürü ile mühürler, Halid Bin Velid'e vererek gönderir. Halid ma-
-ı2s-
ceralı bir yolculuktan sonra · Mukaffa'mn. ülkesine vanr. Hazreti Muhammed'in mektubunu Mukaffa'ya verir. Mu-
. kaffa kızı Hittam'ı çağırtarak mektubu okutur; kızar, putlara tapmaktan vazgeçmiyeceğini söyler. ·Hazreti Muham· med'e yazclırdığı cevapta sa.ygı gösterir. Ondan mucizeler bekler. Kendisini rahat· bıraknuyacak olursa savaşacağını ·belirtir. ·
Halid gönlünü Mukaffa'nın kızına kaptırmış olarak döner. Hazreti Peygamber kendisine gelen vahiy üzerine ga· . zaya çıkılacağını ashabına dönerek bildirir.
e:Sevinür ashab kornusu durdular.
Her biri evli evine vardılar.»
«Bir müddet sonra düldüle binmiş olarak Hazreti Aİi gö· rünür. Onun ardından zırhını giymiş gazilerle Hazreti Ömer, sırasıyla Hz. Osman, Ebucekir, Halid Bin Velid gelir. Hz. Muhamın'ed bu suretle toplanan 4.000 askere dua eder. Dört halifeye belirli sayıda asker ile her birine ayrı renkte birer bayrak verir. Hz. Ebubekir önden gider bayrağı karadır. Hz. ömer'in bayrağı kızılclır. Hz. Ali'nin ba:yrağı -sandır. Hz. Osman'ın yanıiıda olan Halid'in bayrağı yeşildir. Hepsinin arkasından Hazreti Peygamber yürümektedir. Gaziler tekbir getirerek icaz çöllerine düşer. Yolda. kafir olan sahibinden kaçan bir deve Hazreti Peygamber' e sığırur. Deve dile g•elir. Sahibi bunu görünce derhal şahadet getirerek müslüman olur: Kafile yolda susuz li:a1ır, ashab su bulamaz sıcak bunaltır. Hazreti Peygamber başını seccleye koyar. Tanrı'ya yalvanr.
Başın ı kaldırdığı ylrden çıkar
Bir ulu göziü bınar çağlar, akar
Resül eydür: Ey yaronlar geliniz
Kırbaları dolduran su clın ız.
Atı, deve cümlesi konar lçer
Sahabeler sulanıp ondan göçer
Yola devam ederler. Issız yollardan geçerler. önlerine aşılmaz bir dağ ç~ar. O dağıda Hz. Peygamber'in ilahi lrudr:eti il~ geçerler ve Mukaffa'nın ülkesine ererler. .
Hz. Ali önden girer, Beni· Pinhan halkını İslaın'a davet eder Mukaifa buna karşılık çerisini hazırlar.
-126-
Hz. Ali onlan yeniden dine davet eder. A,nlaşamazlar . sonunda savaşa başlarlar. :.,.·: ·
Çekti Ressül l<ôfire karşr kıılç
· Tarırıya sığindi kayırmadı hiç
Her sahabe takanıco dövüşür
Resul-u'llah'ın önünde urışır.
O gün akşam olur. Savaşa ara verilir. Mıikaffa Hz. Ali'yi öldüi-ene veya Hz. Peygamber'in başı.ıiı getirene. lazım vereceğilll söyler. Savaş başlar, karşılıklı teke tek vuruşmalar olur. Mukaffa'nın kardeşi.niıi oğlu da kızın aşkı·na wruşarak öİür. Eserde vuruşma sahnelerinin canlı .bir şekilde anlatılelığına yazar tar:afıildan iş~ret edilmektedlr. 1vfukaffa'nm lazı amcasının oğlunun öldürilidüğünü görün- . qe, · atını meydana sürer. <Hüşşaml. adlı bir .yiğitle karşı· Iaşır:
l<ızın elinde slnü hamle kılar
Irdi. sançtı ol Hüşam'ı akturur
· Sünü göğsünden yağrırJna çıkar
Şol dem atından anı yere yı~ar.
Bundan sonra kızın karş~sına Halid çıkaı:. Birçok uğ· raşmadan sonra Hitamı yener. Hz. Muhammed'in önünde
. ley müslüman olur. Halid bu kızla evlenir. · Mukaffa bunun üzerin~ atını sürer. Hasmı Halid'le vu
ruşur. Halid'i sıkıştırır. Halid zor duruina düşünce Hz. Ali düldülü ile ortaya çıkar ve Halid'i kurtarır. Yüksek sesle kendini tamtır. Mukaffa'nın yanında bir de arslanı vardır,
ilti~i birden Hz. Ali'ye saldırırlar. Hz. Ali sağeliyle arslanı sol eliyle Mukaffa'yı tutup kaldırarak Hz. Peygamber'in huzuı"'l:illa getirir: Sahabel~r tekbir getirerek bu başarıyı alkışlarlar. Arslan Resulün karşısında dile gelerek, kendine karşı savaşa katıldığından af diler: Bunu gözüyle gören Mukaffa müslüman olur. Ve bir süre sonra ölür. Hz. Pey-· gamber Beni Pinhan'a bir bey vererek aslıabiyle birlikte döner.
uBu gazavet bunda uş oldu tamam
Mustafa'nın ruhuno verilen selam
Nice bunun blgl eyledi gaza
Din yolu ondan gene: oldu bize
__: 1.27-
Ya 'llôhl Mustafa'n ın hürinetl
Rahmetrnle yarlıga bu ümmeti
Suçumuz yok anı şefi kıluruz
Rahmetin dahi o güstür bllürüz.
Rahmetin umar Isen Dursun Fakıh
Mustafa'nın mucazatların oku .ıı
Cazavatname burada biter. Fuat Köprülü'de Dursun :Fakıh gazavetnamesinden bir ,nüsha kendisi,nde olduğunu ·söyler. Gazavatname ile ilgili bilgiler. Dll!sun Fakili Gaza·vetnamesi Saadettın Buluç X. Türk Dil Kurumu'nda okunan bilimsel bildiriler 1964, Ankara, adlı ıeserden alınmış-trr. ·
·, .·
Dursun Fakılı adıila yapılmış eserler olduğunu tesbit .edemedik. Dr. A,. Siilieyl Ünv~~ <Tarih Dünyası cilt: 2 sayı.:
· .12 sayfa: 495). a:Dursun Fakih veya onun narnma yapılmıŞ bazı eserler var mı birşey diyemeyiz. Bursa'da G.ölpazan .·kazasına bağlı Tuzaldı köyüııde bir Şeyh Dursun Camii ·vardrr. Acaba banısi Dursun Fakih midir der. Bunun kay-. nağmı da Başvekalet Arşivi. Vakıflar Dosyası No: 209 (1124 :senesine aitl olarak gös_teriyor.
Ş~di Bilecik vilayeti Söğüt kazasma bağlı ola.n Tuzak.lı köyü Sakarya vadisinde sarp bir yamaçtadrr. Bu köye
· 1963 ve 1964 yıllarında ilköğretim müfettişi iken gitmiştim. ::Bu camiyi gördüm .. Tarihi bir yaj;ndır.. .
Bir de Dursun Fakili mektebi namı He Eskişebiİ-'in Muttalip caddesinde bir okulun istiklal harbi srralannda ve öncesi bulunduğunu rahmetli kayınpederim Eskişehir'li llacı İsmail Duyar'dan işitm.İştir.
. Dursun Fakih'e ait araştrrlanmıza göre iki makam türbe tesbit ettik. Bunlardan birincisini Dr. Süheyl Ünver-:in .YUkarıda belirttiği yazısından aynıen alalım. '
«Karacahisar'a 1313 (1895) ·senelerinde hocam üskü-darlı Ressam rahmetli Ali Rıza da bir heyetle gitmiş, Söğüt Eskişehir gibi Osmanlılarm d_oğduğÜ yerleri dolaşmış-tır. Gördüklerinin en güzel bir kısmım kalem ve fırçasıyla tesbit -etmiştir ... Müsvette defterlerinden biriilde bundaıi
- 128 ~ .
onl?eş sene önce Dttrsrin Fakih'in, Osmanlılarm ilk hutbesini okuyan bu alimin Karacaşehir diye not ettiği türbesini de çiziniştir. Türbe resimde görüldüğü .gibidir. Bir ufak tepe üzerindedir. Üzeri kiremit. örtülüdür. Y'andan iki penceresi görülüyor. Bu tepe ressamın çizdiği ufak ve ağaçlıklı ci var· bir tepeden bu vaziyette seyredilirken karşı da yin·e ağaçlar ve fundalıklarla örtülü tepeler ve dağ silsileleri:hin bir kısmı sıralaruyor. Dursun Fakili'in hatırasına hürmetle hatırl;;ımadığı.m bir ş•evki tabii ile çizmiştim.»
Sayın hocamız Süheyl Ünver'in belirttiği bu türbe makam'dır. Zira Dursun Fakili Bilecik'te <medfundur) gömülü.dür. Dursun Fakili'in diğer bir makam türbesi de Sö-
. ğüt'ün Küre köyü civarında bir tepe üzerindedir. Dursun Fakih'in Tuzaklı köy"i.i.Iide camii bulunması köyb birlLlrta o çevrede tamnmış ve sevilmiş olduğunu gösterir. Tuzaklı · köyü Sakarya nehri yamacındadır. Bil'3cik ve Söğüt'e git-mek için nehir salla geçilir. Küreye gelinir. Küre'den de ana yola çıkılır, ana .yolun bir tarafı Söğüt' e diğer ·farafı Bilecilc'e gider. İşte Dursun Fakili'in makam türbesi bu yol kavşağında bulunan yüksek bir tepenin üzerind'0dir. Yol üzerinde tepede. İ;ıulunmasının; gelen geçen yolcular tarafından görülmesi. anılması, ruhuna, fatiha. okunınası için olduğu tahmin edilir.
Çok önce-leri Dursun Fakih'e. izafe edilen mezar ile yanında bulunan ye ·kime ait ol~uğu belli olmayan ikinci mezar üzerine bir bina yapılarak her iki mezarda türbe
'içine alınmışlardır. 1965 yılında Bilecik yaÜsi tarafmdan <Y.S.E.) eli ile tfu:beye çıkmak için bir de yol yaptınlmıştır. Bu makam türbe ile ilgili olarak Küııa köyünde tesbit edilen hususları şöylece belirtelim." :
Küre köyünde Araplar sülalesinden bir kız, hasta iken şöyle vasiyette bulunur. «Ölünce çeyizi~in satılıp oraya türbe yapılmasını istiyorum,. Fatma isimli kız ölünce çeyizleı·i satılıp dediği yere türbe yapılmış. Türbenin tamiratı köy tarafından sağlanmakta bakımı ise Araplar sülalesinden gelen şabJslar tarafından yapılmaktadır.
Türbede iki tane mezar vardır. Bunlardan bl.ri Dursun · Fakilı'e aittir. Diğerinin kime ait olduğu b'elli değildir. Da
. ha Öl:lce şimdi olduğu yerde mezarlardan ibaret imiş. Daha . som·a·. yukarıda belirtilen şekilde tüı·be haline sôkulmuş-
tur.
-129- F.: 9
Araplar soyundan gelen Fatma isimli kızill ç_eyizlerl sa· tılarak türbenin yapılması üzıerine Küre köyünde halk, Fatrna'nın bu temiz inanışına bir nişane olarak Fatmacık Türbesi diyerek şükran borçlarİ~ ödüyor. Temiz yürekli b1,1 Türk kızını bu şekilde aruyo:c_lar. Küre köyü halkı her sene hıdıreliazi türb~nin buluııduğu teped'e kutlarlar. Bu vesile ile köyden bulgur, ta~. horoz ve davar sahiplerin-
_· den keçi, koyun toplanır. Türbede etli pilav ve etler pişi·
ıilir. Nişanlı kızlar atlarla türbıeye çıkanlır. Orada bir ta· · rafta; eğlenceler yapılır. Bir tarafta mevlüt ·okunur, pilav yel.lir bu işle Arap sülalesinden gelen şahıslar ilgileiıirler. Akşam üzeri tören sona erer. Ayrıca ilkokul öğrencileri topluca ziyar\3te gider. Türbe hakkında öğrencilere tarihi
.. j • • ..
ve coğrafi bilgiler verilir. Köyde köylüden tesbit edilebilen 'bilgiler bunlardır.
1965 yılında bu türbeye çıkmak için yol açıldıktan sonra KÜre halkı tarafından J:ıarap olan eski türbe binası yerine bir bin.a yaptırılmıştır. Birla tuğlada.ndır. Çatısı kiremitle .. örtülüdür.· 1969 yıllarında hıanüz dış sıvası yapılmamıştır. Sağlam ve kargir bir binadır.
Dursun Fakih'in kabr.i bugün Bilecik'te bulunan Şeyh Edobali türbe_si içindedir. Şeyh Edebalı ile hatip, kadı ve şair olan Şa.kirdi ile Dursun Fakih yanyana yatmaktadır.
·Sağ ba.şta Edebali Hazretlerinin, ·onun yaninda Dursun Fakih'in kabri vardır sırayla 'ly.[olla Hattabi Karahisari ile Şeyh Muhlis Baba Hazretleri'nin ınıazarları vardır. · Bun· lardan ayİ-ı olarak Şeyh Edebali'nin akı·abaları olduğu bilinen fakat isimleri tesbit edile:ı;neyeıi beş büyük ve iki küçük kabir yardır: Bir de Şehzade Hazretleri olarak bilim:m ve Şeyh Ed~bali'nin oğlu olduğu tahmin edilen bir küçük çocuk mezan vardır. Bütün kabirler iki sıra ve ·teh; ·çadır altmda.dır. İsmail Hakkı Uzunçarşılı'riın Osmanlı Tarihi ı. cildinde türbenin planı ve kabirlerlıi yerhrinin krokisi vardır. -
Bütün ömrü boyunca Şeyh Edebali'nin yanında bulunan Dursun Eakih ölümünden sonra da şeyhinin yarundan e.yrılmamış,' ebedi uykusunu şeyhinin yanında · uyumaktadır ...
-130-