modern kölelik uluslararası hukuk araŞtirma 19 modern kolelik.pdfklasik kölelik biçiminden daha...

15
Zülfiye Zeynep Bakır ARAŞTIRMA 19 Uluslararası Hukuk Ağustos 2016 Modern Kölelik

Upload: others

Post on 08-Feb-2020

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

Zülfiye Zeynep Bakır

ARAŞ

TIRM

A 19

Ulus

lara

rası

Huk

ukAğustos 2016

Modern

Kölelik

Page 2: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

Giriş 01Tarihte Kölelik 02

Modern Kölelik 04Modern Köleliğin

Teorisi06

Modern Dünyanın Utanç Tablosu: Köle İnsanlar

07

Modern Köleliğe İlişkin Temel Göstergeler

08

Modern Kölelikle Mücadele

16

Sonuç 19Sonnotlar 20

Karagümrük Mh. Kaleboyu Cd. Muhtar Muhittin Sk. No. 6 PK. 34091 Fatih/İstanbul-TURKİYE

www.insamer.com [email protected]

İÇİNDEKİLER

Araştırma 19

Uluslararası Hukuk Ağustos 2016

Modern Kölelik

©İNSAMER 2016 Bu yayının bütün hakları

İNSAMER İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’ne aittir.

İNSAMER’in izni olmaksızın yayının metni herhangi

bir formda yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz

ve dağıtımı yapılamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

Hazırlayan: Zülfiye Zeynep Bakır

Genel Yayın Yönetmeni: Dr. Ahmet Emin Dağ

Editör: Ummühan Özkan

Web Editörü: Mervenur Lüleci Karadere

Page 3: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

0201

Modern Kölelik

Giriş Kölelik, kavramsal olarak bir in-sanın sahip olması gereken hür-riyet hakkından yoksun bırakı-larak bir başkasının malı sayıl-ması durumu olarak ifade edil-mektedir. Eski Yunanlıların doulos Romalıların ise servus olarak adlan-dırdıkları köleler, tüm antik devir boyunca özgür insan gücünün ya-nında vazgeçilmez bir unsur olarak yer almışlardır.1

Kimi farklı tanımlarda ise kölelik; toprak, hayvan gibi iktisadi kaynak-ları elinde tutan insanın, kendi ola-naklarını aşan işleri gördürmek üze-re ihtiyaç duyduğu fiziksel iş gücü-nü tedarik etme biçimi olarak da ad-landırılmaktadır. Söz konusu bu iş gücünü sağlayabilmek amacıyla kul-lanılan köleler tarih boyunca alınıp satılabilen, üzerlerinde tasarruf

hakkının kurulabilmesi için gerek-tiğinde doğrudan şiddete maruz kala-bilen, değeri artan veya azalan varlık-lar olarak görülmüşlerdir. Kısacası kölelik, binlerce yıllık mazisi ile in-sanın kendi ırkını en acımasız bir şe-kilde sömürdüğü çok eski bir gele-nek yahut kökleşmiş bir kurumdur.

21. yüzyılın modern dünyasına gelindiğinde tarihin derinliklerin-de kalması gerektiği düşünülen kö-lelik ve köleci anlayışın varlığını farklı kimliklere ve şekillere bürü-nerek hâlâ sürdürdüğü görülmekte-dir. Çoğunlukla ekonomik çaresizliğe dayalı olarak beliren modern kölelik,

klasik kölelikten farklı olarak devlet kontrolünde, sistematik bir kurum olarak değil ama yeraltı örgütleri,

gayriinsani toplumsal alışkanlıklar ve acımasız ekonomik uygulamalar eliyle devam etmektedir.

Tarihte KölelikTüm eski kavimlerin neredeyse müş-terek birer kurumu olan kölelik, top-lumun ayrılmaz bir parçası olarak de-ğerlendirilmiştir. Bunun nedeni, kö-lelerin ekonomik hayatın bir parçası olmalarında aranmalıdır. İnsanlar do-ğar ve ölür, medeniyetler yükselir ve çöker, fakat ekonomik temel, toprak-ta özel mülkiyet, kesif tarım, küçük

kapalı ekonomi hiç değişiklik göster-meden kalır.2 Bu nedenledir ki, eski çağ medeniyetlerinin köleliğe bakışı pek çok yönden müşabihtir.

Örneğin eski Mezopotamya’da üç çeşit kölelik şekli görülür. Bunlardan birincisi, insanın borç yüzünden kö-leleştirilmesidir. İkincisi, savaşlar-da esir düşen, satın alınabilen yahut

Page 4: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

0403

Modern Kölelik

sebebiyet veren kişinin hür dahi olsa, cezalandırılmasıyla ilgili kurallar da Tevrat’ta mevcuttur.6 Ancak bu durum kölenin yediği dayak veya gördüğü iş-kencenin ardından ölmesiyle gerçekle-şir; yani köle, maruz kaldığı kötü mu-ameleden birkaç gün sonra hayatını kaybederse, hür kişi cezai sorumlu-luktan muaf tutulmaktadır.

Hristiyanlık öğretilerinde olmasa da sonradan Kilise’nin nazarında mül-kiyet ve kölelik bir bütün olarak düşü-nülmüş, insanın köle olarak özel mül-kün bir parçası haline getirilmesine hiç itiraz edilmemiştir. Kilise, kölelik kurumunu doğrudan doğruya yadsı-mak ve ona karşı çıkmak yerine, köle-ye sabır ve tahammülü nasihat etmiş, sahibine de merhamet ve hayırsever-liği salık vermiştir.7 Bu inanç biçimi, köleliğin doğal bir zorunluluk oldu-ğunun düşünüldüğü eski çağ toplum-larıyla tam bir uzlaşı içerisinde olmuş-tur. Hristiyan inancı köleliği, kölelerin günahkâr olmalarıyla da ilişkilendir-miştir. Bu inanışa göre kişi Tanrı’nın gazabını üzerine çektiği için köle ola-rak yaratılmıştır; günahlarının bede-lini de yalnızca ait olduğu efendisinin türlü zulümlerine ve işkencelerine kat-lanarak ödeyebilecektir.

İslamiyet ise, geldiği ilk günler-den itibaren köleliğe sebebiyet veren

durumları ve ikinci aşamada köleli-ğin bizzat kendisini kademeli biçim-de ortadan kaldırmıştır. Öyle ki buna, savaşlarda esir düşenlerin köleleşti-rilmesi de dâhildir.8 İslam, kendin-den önce gelen dinlerden farklı ola-rak köleliğin olmadığı bir toplum vü-cuda getirmeyi hedeflemiştir. İslam bunu yaparken, teşvik edici kural-lar getirmekle birlikte, daha da ileri giderek hataen adam öldürme, yemin bozma, zıhar yapma, bilerek oruç boz-ma gibi günahlardan arınmayı köle azat etme koşuluna bağlayarak köle-likle mücadele etmiştir. Bununla top-lumda bulunan mevcut köle sayısı-nın azaltılması ve zamanla tamamen yok edilmesi hedeflenmiştir. Bütün insanların Allah’ın huzurunda eşit olduğu görüşü de İslam dini tarafın-dan yaygınlaştırılmıştır.9

Bu nedenle kölelik İslam’ın gelişin-den sonra Ortadoğu’daki etkisini ya-vaş biçimde kaybederken, Batı mer-kezli yürütülen bir uygulama olarak varlığını sürdürmüştür. Özellikle en acımasız köleleştirme uygulamaları XV. yüzyıldan itibaren Avrupa’nın Afrika’yı keşfi ile birlikte görülmüş-tür. Bu tarihten itibaren milyonlarca Afrikalı yaşadıkları topraklardan zor-la koparılarak Batı’ya götürülüp zorla çalıştırılmış ve pazarlarda satılmıştır.

Modern KölelikÇağlar boyunca birçok inanışa ve eski hukuk sistemlerine benzer bi-çimlerde konu olan kölelik sistemi, o günlerden bugünlere çeşitli yasal, yönetsel ve dinsel düzenlemelerle

ortadan kaldırılmaya çalışılsa da gü-nümüzde farklı biçimlerde halen de-vam etmektedir. Bugün kimi zaman Batı’nın ucuz iş gücü ihtiyacına da-yalı olarak kimi zaman belirli ırkın

içine doğduğu aile dolayısıyla dün-yaya gelişinden itibaren köle olarak kabul edilen mal niteliğindeki kişi-lerdir. Uçüncüsü ise, açlık, yoksulluk veya kıtlık zamanlarında aç kalmak istemeyen, barınmaya ve korunma-ya ihtiyaç duyan insanın toprak sa-hiplerine gönüllü olarak kölelik et-mesi durumudur.

İnsanın değişen iktisadi ve içtimai hayatının istenmeyen bir sonucu olan kölelik, tarihte demokrasisi ve düşün-sel zenginliğiyle ön plana çıkarılan Antik Yunan’da ve Roma’da en acıma-sız şekilleriyle görülmüştür. Yunan ve Roma medeniyetleri için kölelik, kaynağını Tanrı’dan alan doğal dü-zenin herhangi bir parçasını meyda-na getirmekteydi. Köleler ve hürler olarak iki farklı kategoride yaratıl-dıklarına inanan eski Yunanlılar ve

Romalılar için kö-leler, hürlerin mut-lak otoriteleri altın-da yaşamak zorunda olan birer fiziksel iş gücüydüler. Söz ko-nusu dönemde yaşa-yan nüfusun yakla-şık %30’unu oluştur-duğu düşünülen kö-leler genel olarak ev hizmetlerinde çalış-

tırılmaktaydı.3 Yunan medeniyetinin refahı ve demokrasisi, statüsü insan ile hayvan arasında bir yerde olan bu köleler üzerinden yükselmekteydi.

Bu durum Türk tarihi açısından in-celendiğinde, bilinen ilk anayurtla-rı Orta Asya olan Türk toplumların-da köleliğin eski çağ toplumlarında

olduğu gibi sistematik bir müesse-se halinde olmadığı görülmektedir. Yapısı gereği konar-göçer bir toplu-luk olan Türklerde bu durum daha çok savaş sonrası kişinin tutsak edil-mesiyle ortaya çıkmaktaydı. Burada savaş sonrası esir düşen kişinin bazı siyasi ve medeni haklardan men edil-mesi söz konusudur. Bu toplumlarda belirli haklardan mahrum edilen, top-lumlar arası çıkan çatışmalar sonrası ele geçirilen ve köle olarak adlandırı-lan bu kişilere yalnızca çobanlık yap-tırılır yahut bu kişiler bir bedel karşı-lığında serbest bırakılırlardı.

Bütünüyle insanın malı olan, bir eş-yaymış gibi kolaylıkla alınıp satılabi-len bir mal hükmündeki köleler ve kö-lelikle ilgili düzenlemeler ilahi metin-lerin de konuları arasında yer almış-tır. Örneğin, Yahudilik dinine göre kö-leler, yedi gruba ayrılmaktadır. Bunlar; İbrani köleler, yabancı köleler, fakirler, borçlular, suçlular, savaş esirleri, ka-dın köleler ile kölelerin çocuklarıdır.4 Bu dinin kutsal kitabı olan Tevrat’ta kölelerin azat edilmesiyle ilgili hiç-bir teşvik edici hüküm bulunmamak-tadır. Yalnızca borçları yüzünden kö-leleştirilen İbrani asıllı kölelerin altı sene sonunda borcunu tamamlayama-sa dahi kölelikten azat edilmesi gerek-tiği belirtilir.5 Buradan, yabancı olan kölelerin hiçbir hayat hakkına sahip olmadıkları kanaatine varmak müm-kündür. Mevzubahis bu köleler yal-nızca kendi bedellerini ödeyebildik-leri takdirde serbest kalma hakkına sahiptirler. Efendilerinin malı sayı-lan kölelerin gördükleri işkenceler neticesinde ölmeleri halinde ölüme

Page 5: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

0605

Modern Kölelik

Modern Köleliğin Teorisi13

Özet olarak eski ve yeni kölelik arasın-daki farklar şu şekilde sıralanabilir:

Ƹ Eski kölelikte yasal mülkiyet esas iken modern kölelikte bun-dan kaçınılmaktadır.

Ƹ Eski kölelik, modern köleliğe göre çok daha yüksek maddi be-dellere dayanmaktadır.

Ƹ Modern kölelikte kâr, gelenek-sel köleliğe göre hayli yüksektir.

aşağı katmanda görülmesiyle kimi zaman da mafya ve kayıt dışı eko-nomik uygulamalarda kendini gös-teren yeni bir kölelik sistemi orta-ya çıkmıştır.10

Klasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara-rası terminolojide genel kabul gör-müş tek bir tanımı yoktur. Modern köleliğin tanımı borç nedeniyle kö-lelik, zorla çalıştırılma, zorla evlen-dirilme, bir kadının eşi yahut eşinin ailesi ya da kendi ailesi tarafından para karşılığı veya farklı gelenek-sel ritüeller ekseninde bir başkası-na devredilmesi, bir çocuğun ya bir bedel karşılığında ya da istismarı-na sebebiyet verecek herhangi bir alışverişe konu edilmesi gibi çeşit-li şekillerle yapılmaya çalışılmıştır.

Modern kölelik bir nevi, “köleli-ğin güncel, çağdaş veya yeni algıla-nış ve uygulanış biçimlerine işaret etmektedir.”11 İnsan ticareti, cinsel istismara konu olacak şekilde ka-dın ticareti, çocukların işçiliği ile savaşlarda asker olarak kullanılma-larına bağlı olarak ortaya çıkan sö-mürü, ev köleliği, zorla çalıştırma, ırkçılığa bağlı olarak sömürgeci-lik faaliyetleri gibi hususlar günü-müz kölecilik anlayışının konuları-nı oluşturmaktadır.

Modern kölelikle klasik köleliği birbirinden ayıran en önemli fak-tör kişinin hukuki statüsüyle ilgi-lidir. Buna göre modern köle hük-münde olan kişi hukuken var olan statüsünü korumaktadır; yani köle-leştirildiği halde, özgür birey olarak

görülmektedir. Ayrıca modern köle-lik, sömüren ve sömürülen arasın-daki ilişki ile söz konusu sömürü durumunun devam etmesi için uy-gulanan yöntem ve zorlayıcı araçla-rın farklılaşmasıyla da klasik köle-likten ayrışmaktadır. Burada kişi-nin karşı karşıya olduğu şey, özel-likle Roma uygarlıklarıyla özdeşleş-miş bir uygulama biçimi olan, kişi-nin zincire vurulması durumu değil, belgelerine ve pasaportuna el konul-ması yoluyla üzerinde mutlak hâki-miyet kurulmasıdır. Söz konusu şa-hıs, kaçak durumunda ise, sınır dışı edilme tehdidiyle sömürülmektedir.

Antik çağlardan itibaren ortaya çıkan, küreselleşen modern dün-yada dahi varlığını devam ettiren ve insanlığın en büyük problemle-rinden birini teşkil eden, geçirdiği dönüşümlerle modern kölelik adını alan bu yeni kölelik biçiminin gele-neksel kölelikten bir diğer farkı da aleni olmamasıdır. Modern köleli-ğin ana kaynağını kişinin özgürlü-ğünden ve karşı koyma gücünden fiilen mahrum kaldığı durumlarda aramak gerekmektedir. Söz konusu bu güçsüzlük fiziki veya entelektü-el olabileceği gibi ekonomik, sosyal veya hukuki de olabilir. Bu bağlam-da akla ilk gelen sebepler yoksulluk, işsizlik, doğal afetler, savaş, etnik çatışmalar, etnik ayrımcılığa daya-lı uygulamalarla katliam ve soykı-rım gibi ağır insan hakları ihlalle-ridir.12 Yani modern kölelik gelenek-sel köleliğin aksine toplumların tür-lü anlaşmalarla yasakladıkları giz-

li bir suç hükmündedir.

Modern Köleliğe Fırsat Veren Koşullar

Yeteneklerin İstismarı ve Yalıtımı

Yeteneklerin Sürdürülmesi ve Şekillendirilmesi

Endüstriyel Bağlam

• İşgücü yoğunluğu• Değer dağılımı• Talep esnekliği• Meşrutiyet• Bölgesel kümelenme

Şiddetin ortaya çıkması ve yayılması

Zorla hazırlanmış sözleşmeler

Yasa dışı piyasalarda saygınlık kazanmış sermayenin oluşumu

Borç tahakkukunun kolaylaştırılması

Borç transferinin olanaklı kılınması

İşgücü üzerindeki denetimin kolaylaştırılması

İşgücü talebinin maliyetinin düşük olması

Tedarik zincirinin denetiminin engellenmesi

Güvenliğin ve şeffaflığın olmaması

Rasyonalizasyonun sağlanması

Toplumsallaşmanın olanaklı kılınması

Piyasa dışı çevre ile gereken desteğin sağlanması

Ahlaki meşrutiyet

Etki alanın korunması

Tedarik zincirlerine müdehale

Özel / sivil düzenleme

Krediye erişim

Sosyoekonomik Bağlam

• Yoksulluk ve göreli yoksulluk

• Eğitim ve farkındalık• İşsizlik

Borç yönetimi

Coğrafi Bağlam

• Coğrafi izolasyon• Fizikel / psikolojik /

Politik uzaklık

Şeffaf olmayış

Kültürel Bağlam

• Gelenekler• Yerleşmiş eşitsizlikler• Dini inançlar

İşgücü talep zinciri yönetimi

Düzenleyici Bağlam

• Yönetim gücü• Sorunlara olan ilgi

Artan bağımlılık ve risklerin paylaşımı

Modern Kölelik

• Tehtid yo-luyla zorla çalıştırma

• İstismar yoluyla mülkiyet / kontrol

• İnsan dışı-laştırma ve metalaştır-ma

• Hareket öz-gürlüğü-ne ilişkin kısıtlamalar

• Düşük öde-me yoluyla ekonomik sömürü

Page 6: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

0807

Modern Kölelik

halen devam etmektedir. Yine nüfus yoğunluğuna göre modern köleliğin en yaygın olduğu ülkelerden bir tane-si de Kamboçya’dır. Modern köleliğin yaygın olarak görüldüğü ülkelerden Hindistan’da ise 18,3 milyon kişinin köleliğe zorlandığı belirtilmektedir.

Bunu 3,9 milyon köleyle Çin, 2,1 mil-yon köleyle Pakistan, 1,5 milyon köle ile Bangladeş takip etmektedir; Endonezya’da 736.000, Myanmar’da 515.000, Malezya’da ise 129.000 kişi-nin köle olarak hayatını sürdürdüğü kaydedilmektedir. 17

Modern Köleliğe İlişkin Temel Göstergeler18

Modern çağda mevcut kölelik mevzu-unun ortaya çıkmasındaki en büyük

faktörlerden biri insan ticaretidir. Kökeni çok eskiye dayanan bu ticaret

Ƹ Eski köleliğin hâkim olduğu dönemde potansiyel köle kıt-lığı mevcut iken modern köle-liğin geçerli olduğu günümüz-de potansiyel köle fazlası söz konusudur.

Ƹ Modern kölelikte kurulan ilişki, eski köleliğe göre görece daha kısa sürelidir.

Ƹ Eski kölelikte etnik farklılıklar önem taşırken modern kölelik-te etnik farklılıklar önemsizdir.

Ƹ Geleneksel köleliğin yerini

modern köleliğin alması konu-sunda yapılan değerlendirme-lerde ekonomik eksenli iki hu-sus öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki dünya iş gücü piyasaları-nın milyonlarca yoksul ve gü-vencesiz insanla dolmasına neden olan nüfus patlaması-dır. İkincisiyse yoksul çiftçile-ri mülksüzleştiren ve köleliğe karşı savunmasız hale getiren sermaye piyasasının küresel dü-zeyde ucuz iş gücü tercihidir.14

Modern Dünyanın Utanç Tablosu: Köle İnsanlar2016 yılı Küresel Kölelik Endeksi’ne göre bugün dünya üzerinde 45,8 mil-yon köle bulunmaktadır. Bu kölele-rin %58’i Hindistan, Çin, Pakistan, Bangladeş, Özbekistan gibi ülkelerde yaşamaktadır.15 2013 yılında 29,8 mil-yon olan bu rakam16 günümüz itibarıy-la %28 oranında bir artış göstermiştir. Nüfusuna göre modern kölelik oranı en yüksek olan ülke Kuzey Kore’dir.

Özbekistan, köleliğe zorlanan 1,2 mil-yon insanıyla bu anlamda ikinci sıra-da yer almaktadır. “Hükümet destek-li” kölelik biçimi olarak da tanımlaya-bileceğimiz bu durumda, insanlar, ço-ğunlukla pamuk endüstrisinde çalış-maya zorlanmaktadır. Bu endüstride zorla çalıştırılan işçiler için Özbek Hükümeti tarafından belli başlı adım-lar atılmış olsa da söz konusu zorlama

Mutlak Anlamda Modern Kölelerin Sayısının En Fazla Olduğu Ulkeler

Ulke Toplam Nüfus İçerisinde Modern Kölelerin Oranı (%)

Modern Köle Olduğu Tahmin Edilen Nüfus

Hindistan 1,141 14.285.700

Çin 0,239 3.241.400

Pakistan 1,130 2.058.200

Özbekistan 3,973 1.201.400

Rusya 0,732 1.049.700

Nijerya 0,481 834.200

Demokratik Kongo Cumhuriyeti

1,130 762.900

Endonezya 0,286 714.100

Bangladeş 0,435 680.900

Tayland 0,709 475.300

Sudan 1,130 429.000

Suriye 1,130 258.200

Kamboçya 1,648 256.800

Haiti 2,304 237.700

ABD 0,019 60.100

Page 7: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

1009

Modern Kölelik

Söz konusu mağdurların 5,5 milyo-nu (%26) ise çocuklardan oluşmak-tadır. Öte yandan İngiltere’de yapı-lan bir araştırma, bir ucu çok ulus-lu şirketlere dayanan küresel değer zincirlerinin ilk halkalarında zorla çalıştırılan göçmen işçilerin mevcut olduğunu göstermektedir.24 Savaşlar, yoksulluk, açlık gibi sebeplerle ülke-lerinden kendi rızalarıyla veya ka-çırılmak suretiyle ayrılmak zorun-da kalan bu işçiler (göçmenler) mo-dern köleliğin en ağır koşullarıyla yüzleşen grubunu oluşturmaktadır. Çalıştıkları ülkelerde emeklerinin karşılığını alamayan bu kişiler işve-renleri tarafından borçlandırılmak-tadır. Günümüzde ödeme güçleri bu-lunmayan, türlü sebeplerle de işve-renlerine borçlanarak borç yükü-nün altında ezilen göçmen işçi sa-yısının 232 milyonu bulduğu bilin-mektedir. Söz konusu bu devasa ra-kamın giderek artacağı tahmin edil-mektedir. Küresel ölçekte oldukça cid-di bir sorun teşkil eden göçmen işçi sorunuyla ilgili olarak göçmen işçi-lerin temin edildiği kaynak ülkeler-le göçmen işçilerin kaçırıldığı hedef ülkeler arasındaki iş birliği eksikli-ğinin emek simsarlarına ve göçmen

işçileri en uygunsuz koşullarda ça-lıştıran işverenlere alan açtığı dü-şünülmektedir. Ucuz iş gücü isteği ve hukuk kurallarının yetersiz ol-ması yanı sıra gelişmekte olan ülke-lerdeki işsizlik sorunlarının da söz konusu problemi büyüttüğü belirtil-mektedir. Örneğin Birleşik Krallık’a kendi ülkelerinde iş bulamayan bir-çok Asyalı, Afrikalı ve Ortadoğulu in-san daha iyi koşullarda yaşam fırsat-ları yakalayabilmek için göç etmekte-dir. Daha iyi para kazanmak, geçim-lerini sağlayabilmek gibi amaçlarla yurtlarından ayrılarak İngiltere’ye göç eden bu kişiler, sıklıkla insan-lık dışı koşullarda çalıştırılmakta-dır. Konuyla ilgili olarak 2011 yılında

türünün geçmişteki en önemli örne-ği ise, 1444 yılında başlayan ve yakla-şık 350 yıl devam eden Afrikalıların köle olarak alınıp satıldığı Trans-Atlantik Köle Ticareti’dir. Yaklaşık 18 milyon Afrikalının gemilere yük-lenerek Avrupa ve Amerika’ya ta-şındığı bu ticarette, taşınma sıra-sında milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Daha çok Portekiz ve Amerikalıların yürüttüğü bu faali-yette, Amerikalılar ayrıca Brezilya, Karayipler ve Güney Amerika gibi bölgelerde şeker, kahve, tütün gibi plantasyon mallar karşılığında ge-milere zorla yükledikleri insanları takas etmişler veya onları hamal, as-ker, saray koruması, hizmetçi, cari-ye, fakat çoğunlukla da tarım işçisi olarak kullanmışlardır.19

“İnsan ticareti”, kuvvet kullanarak veya kuvvet kullanma tehdidi ile ya da zorlama, kaçırma, hile, aldatma, nüfuzu kötüye kullanma, kişinin ça-resizliğinden yararlanma veya baş-kası üzerinde denetim yetkisi olan kişilerin rızasını kazanmak için o kişiye ya da başkalarına kazanç veya çıkar sağlama yoluyla kişile-rin istismar amaçlı temini, bir yer-den bir yere taşınması, devredilmesi,

barındırılması veya teslim alınması anlamına gelmektedir.21

İnsanlığa karşı işlenebilecek en büyük ve ağır suçlardan birisi olan, insanın rızası dışında alım-satımı-na konu insan ticareti mevzusu, gü-nümüz dünyasının da en büyük so-runlarından birini teşkil etmekte-dir. İnsan ticaretinin sınırları ve hu-kuka saygısı yoktur. Bu ticaret biçi-mi resmî ya da gayriresmî iş gücü piyasalarının yasal veya yasa dışı endüstrilerinde ortaya çıkmaktadır. Söz konusu ticaretin kurbanları; ye-tişkinler, çocuklar, yabancı uyruk-lular ve ülkenin kendi vatandaşla-rıdır.22 Birçok koruyucu tedbir ve uluslararası hukuk düzenlemesine rağmen insan ticaretinin önüne ge-çilememektedir. Yurt içi ve yurt dışı

boyutu bulunan bu tica-ret, emeğin sömürüsü-nü kapsadığı gibi, ka-dının ve çocuğun cin-sel sömürüsünü, ayrı-ca organ ticaretini de kapsamaktadır.

Bugün dünya üzerin-de kuvvet kullanımı veya kuvvet kullanma

tehdidi ile yerlerinden ve yurtların-dan koparılarak zorla çeşitli meslek dallarında çalıştırılan milyonlarca insan bulunmaktadır. ILO’nun 2012 yılında yayımladığı Küresel Zorla Çalıştırma Tahminleri Raporu’na göre, tüm dünyada 20,9 milyon zor-la çalıştırma mağduru bulunmak-tadır. Zorla çalıştırma mağdurları-nın 11,4 milyonunu (%55) kadınlar ve kız çocukları oluşturmaktadır.

42+45+61+89+2500=Pakistan

2,1

Bangladeş

3,9

Hindistan

18,3

Çin

1,5

Özbekistan

1,2

Bazı Ülkelerdeki Mevcut Köle Sayısı (Milyon)20

30+70+80+80+180+460=Afrika% 18

Ortadoğu% 3

Asya Pasifik% 56

Merkez ve G.doğu Arupa ve Bağımsız Dev. Top.% 8

Gelişmiş Ülkeler ve Avrupa Birliği% 7

Latin Amerika ve Karayipler% 8

Bazı Bölgelerde Zoraki Çalıştırılan İnsan Sayısı (%)23

Page 8: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

1211

Modern Kölelik

birçok istenmeyen sonucu da bera-berinde getirmektedir. Psikolojik ve sosyal çöküşün yanı sıra halk sağlığı sorunu bu konuda yaşanan en önem-li sorunlardandır. On yıl öncesinde Doğu Avrupa ve Orta Asya’daki ül-kelerde HIV virüsüne neredeyse hiç rastlanmazken, 2005 yılında 1,4 mil-yon kişinin HIV ile yaşamakta oldu-ğu bildirilmiştir. Son yıllarda yapı-lan araştırmalar cinsel sömürü ara-cı olarak kullanılanlar arasındaki enfeksiyon hızlarının Ukrayna’da %40, Rusya’da %48, Kazakistan’da %12, Tacikistan’da %14’lere kadar yükseldiğini göstermektedir. Bu ül-kelerde yaşayan fuhuş işçileri ara-sında Türkiye’ye gelen29 ve fuhuş işçiliği yapan/yapmış olanlar da bulunmaktadır.30

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2008 yılında hazırlanan “İnsan Ticaretine Karşı Hareketler” adlı

raporuna göre, dünya üzerinde yak-laşık 2,4 milyon insan ticari amaç-lı sömürüye maruz kalmaktadır. Bunlardan 1,4 milyonu Asya-Pasifik ülkelerindedir; 270.000’i endüstriyel ülkeler, 250.000’i Latin Amerika ül-keleri ve Karayip, 230.000’i Ortadoğu ve Kuzey Afrika, 130.000’i ise Güney Afrika’dadır.31 2008-2012 yılları ara-sında belirlenen kurban sayısın-daki hızlı artış dikkat çekicidir. Kurbanların çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Çocuk kurbanların oranı %68 ile Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde, %39 ile Güneydoğu Asya ve Pasifik ülkele-rinde, %27 ile Amerika ülkelerinde ve %16 ile Avrupa ve Merkez Asya ül-kelerindedir.32 BM Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) raporları ince-lendiğinde ise Hindistan’da 300.000 çocuğun fahişelik yapmaya zorlan-dığı görülmektedir. Filipinlerde ise

İngiltere’de yaşanan ve bir polis bas-kınıyla gün yüzüne çıkan bir olayla, yurt dışından zorla veya kendi iste-ğiyle getirilen 30’a yakın insanın kö-pek kulübelerinde ve ahırlarda yatı-rıldığı tespit edilmiştir. Kalacak yer ve iyi maaş vaadiyle kandırılan bu insanlar cebren birçok işte çalıştı-rılmıştır. Kandırılarak getirildikle-ri ve zorla tutuldukları bu yerden kaçmamaları içinse pasaportlarına el konulmuştur.25 204 yıl önce kölelik sisteminin yasalarla tamamen yasak-landığı İngiltere’de, bir polis baskını

sonrası ortaya çıkan bu korkunç ola-ya benzer başka binlerce vakanın ya-şandığı tahmin edilmektedir.

Daha önce de ifade edildiği gibi in-san ticareti yalnızca emeğin sömürü-sü anlamına gelmemekte, kadınların ve çocukların cinsel sömürülerini de içermektedir. Birleşmiş Milletler’in (BM) Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Organı (UNODC), 2008’deki insan ticaretiyle ilgili küresel raporun-da, dünyada her yıl milyonlarca ki-şinin insan ticareti kurbanı oldu-ğunu belirtmektedir. Bu ticaretin yaklaşık %79’u cinsel amaçlı insan

ticaretidir.27 Tarihte, kadın bedeni-nin cinsel sömürü aracı olarak kul-lanımıyla alakalı olan bu durum çok eskiye dayanmaktadır. Örneğin Eski Yunan’da kadın, erkekten daha az de-ğerli olan bir varlık hükmündedir ve o dönemde fuhuş mesleğini icra eden kadınlar Aristoteles’in kölele-rin efendileri için yararlı bir araç ol-duğu değerlendirmesinde olduğu gibi, erkeklerin cinsel gereksinim-lerini karşılayan araçlar olarak gö-rülmüşlerdir. Kadının ve çocukla-rın cinsel sömürü aracı olarak kul-

lanıldıkları bu rol, zamanla bir-takım değişiklikler göstermiş-tir. Günümüzde her yaştan ve milletten kadın ve çocuk, ne ya-zık ki cinsel sömürü tehdidi ile karşı karşıya kalabilmektedir.

Bireyin cinselliğinin ekono-mik değişim değerine dönüş-türülmesi süreci olan bu du-rumun en temel sebebi küre-selleşme dalgası ile mekaniz-maları sarsılan dünya toplum-

larının içerisinde bulundukları yoksulluk veya savaş koşullarıdır. Nesneleştirilen ve bir pazar olgu-su haline getirilen kadın ve çocuk-lar ile bunu satın alan kişiler arasın-da bir patron-işçi yahut köle-efendi ilişkisi oluşmaktadır. Mevzubahis uygulamaya maruz kalan kadın ve çocuklar kendi bedenleri üzerinde hiçbir hakka sahip olmadıkları gibi kendi yaşam standartlarını seçme ve denetleme gücüne de sahip değiller-dir. Bedeni metalaştırılan bu kimse-lerin konu oldukları cinsel alış-veriş, toplumun dinamiklerini örseleyen

200+240=ERKEK% 55,7

KADIN% 44,3

2013 Yılı Verilerine Göre Dünya Üzerindeki Göç-men İşçi Sayılarının Cinsiyete Göre Dağılımı (%)26

Kadın ve Erkek

72,7

63,9 67,0

50,8

78,077,2

ErkekKadın

Göçmenlerin zoraki iş gücüne katılım oranı

Göçmen olmayanların zoraki iş gücüne katılım oranı

Küresel Zoraki İş Gücünde Göçmen ve Göçmen Olmayanların Cinsiyetle-rine Göre Katılım Oranı (%) 28

Page 9: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

1413

Modern Kölelik

bu rakam 600.000’lerin üzerinde-dir. Güney Afrika’da da 38.000 tica-ri cinsel sömürü mağduru çocuğun bulunduğu tahmin edilmektedir.33 UNODC’un raporu, cinsel amaçlı in-san ticaretinin, organize suçlar için-de en hızlı büyüyen gelir kaynağı ol-duğuna işaret etmektedir. İnsan tica-retinin yıllık cirosunun 7 milyar ABD doları olduğu tahmin edilmektedir. UNODC ve Europol’a (Avrupa Polis Ofisi) göre silah ve uyuşturucudan sonra dünyadaki üçüncü büyük kâr-lılık sağlayan yasa dışı faaliyet insan ticaretidir. Yalnızca Avrupa’da her yıl yaklaşık 500.000 kadın insan ti-caretinde kullanılmaktadır. Kadınlar ve kız çocuklarının yanı sıra erkekler ve erkek çocuklar da bu ticaretin bir parçasıdır.34 Yine Irak’ta DAEŞ tara-fından rehin tutulan binlerce Yezidi kadın ve çocuğun pazarlarda satıl-makta, evliliğe zorlanmakta veya cin-sel köle olarak kullanılmakta oldu-ğuna dair haberler bulunmaktadır.

Köleliğin bir diğer çeşidi de çocuk işçiliğidir. Çocukların zihinsel, fizik-sel, toplumsal ve ahlaki açılardan

gelişimlerini olumsuz etkileyen iş-lerde çalıştırılması anlamına gelen çocuk işçiliği, çocukları köleleştirir ve onları eğitim öğretim gibi bir-çok temel haktan mahrum bırakır. Terminolojide çocuk işçiliği birçok farklı isimle ele alınır. Bunlar, “ço-cukların alım- satımı ve ticareti, borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştı-rılması ve askerî çatışmalarda zorla veya zorunlu tutularak kullanılma-sını da içerecek şekilde zorla ya da mecburi çalıştırılmaları ile çocuğun fahişelikte, pornografik yayınların üretiminde veya pornografik göste-rilerde kullanılmasını kapsar. Ayrıca, çocuğun özellikle ilgili uluslarara-sı anlaşmalarda belirtilen uyuştu-rucu maddelerin üretimi ve ticareti gibi yasal olmayan faaliyetlerde kul-lanılması da çocuk işçiliğinin kapsa-mına girmektedir.”35 Kısaca, doğası gereği kırılgan ve korunmaya muh-taç olan çocuğun zihinsel, ahlaki ve bedeni gelişimini olumsuz yönde et-kileyecek her türlü işte kullanılma-sı ve çalıştırılması çocuk işçiliği kap-samında değerlendirilebilmektedir.

Çocuk iş gücünün kullanımı Latin Amerika, Ortadoğu, Asya ve Afrika’daki ekonomisi gelişmekte olan pek çok ülkenin yanı sıra eko-nomisi gelişmiş ülkelerin bütün üre-tim sektörlerinde de kendini göste-rebilmektedir. Çocukların emekleri-nin acımasızca sömürüldüğü bu du-rumun az gelişmiş ülkelerde daha yo-ğun yaşandığı bilinmektedir. Söz ko-nusu ülkelerin kentsel bölgelerinde yaşayan çocukların daha çok sanayi ve hizmet ağırlıklı sektörlerde kul-lanıldığı, kırsal bölgelerde hayatla-rını idame ettiren çocukların ise, ev işlerinin yanı sıra tarım ve hayvan-cılık sektörlerinde çalıştırıldığı gö-rülmektedir. Aynı zamanda az ge-lişmiş ülkelerde emek yoğun tekno-lojiyle üretim yapılması da daha ko-lay işten çıkarılabilen çocukların iş-verenler tarafından tercih edilmesi-ne yol açmaktadır. Bugün dünyada 168 milyon çocuk işçi bulunmaktadır. Çocuk işçi sayısının en fazla olduğu bölgeler Asya ve Pasifik’tir. Yaklaşık 78 milyon çocuk bu bölgelerde çocuk işçi statüsündedir. Bununla birlikte,

Sahra Güneyi Afrika da 59 milyon ço-cuk işçisiyle çocuk işçiliğinin en yay-gın görüldüğü bölgelerdendir. Latin Amerika ve Karayipler’de çocuk işçi sayısı 13 milyon, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ise 9,2 milyondur.

Çocuklar nezdindeki bir diğer kö-lelik durumu da çocukların yıkıcı sa-vaş koşullarında asker, casus, kur-ye, aşçı veya fuhuş işçisi olarak kul-lanılmaları şeklinde görülmektedir. Terminolojide “çocuk askerler” adıy-la yerini alan çocuklar ise, mevcut sa-vaş koşullarında “masrafsız”, “feda edilebilir” tanımlamalarına uyduk-ları ve manipülasyona açık oldukları için aktif şiddet eylemcileri haline ge-tirilmektedirler.36 Bugün dünya üze-rinde 300.000 çocuk askerin bulundu-ğu tahmin edilmektedir. Çocukların silahlı güçlerde destek kuvvet ola-rak kullanımı anlamına gelen bu du-rum, en çok Afrika ve Asya kıtaların-da görülmektedir.

Ortadoğu ve Latin Amerika, çocuk askerlerin yaygın olarak görüldüğü bölgelerdendir. Çocuk askerlerin %10’u ile %30’u arasında değişen bir

Dünya Uzerinde Fuhuş Sektörüne En Çok Para Harcayan İlk 10 Ulke35

Ulke Milyar ($) Ulke Milyar ($)

Çin 73 Kuzey Kore 12

İspanya 26,5 Hindistan 8,4

Japonya 24 Tayland 6,4

Almanya 18 Filipinler 6

Amerika 14,6 Türkiye 4

5-17 Yaş Grubu Çocuk İşçiler ve Tehlikeli İşlerdeki Çalışma Oranları (2000-2012)

Yıl Çocuk İşçi Sayısı Oran (%) Tehlikeli İşlerde

Çalışanlar Oran (%)

2000 351 milyon 23 170 milyon 11,1

2004 322 milyon 20,6 128 milyon 8,2

2008 305 milyon 19,3 115 milyon 7,3

2012 264 milyon 16,7 85 milyon 5,4

Page 10: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

1615

Modern Kölelik

kısmını da kız çocukları oluşturmak-tadır. Kız çocukları daha çok cinsel köle olarak veya milis grup liderleri-nin cariyeleri olarak kullanılmaktadır.

Klasik kölelikten hukuki yönüyle ayrılan modern kölelik biçimlerin-den bir diğeri olan sözleşmeli köle-

lik ise, köleliğin yasal hale getirilmesi için hukukun kullanılması işidir. İşçi ile işveren arasında yapılan ve iki ta-rafın da haklarını güvence altına al-mak için düzenlenmiş bir belge olan sözleşmeler, söz konusu kölelik biçi-minin oluşmasına katkı sağlamak-tadır. Bu işçiler, iş gücü piyasasının ucuz emek arayışı sebebiyle imzala-dıkları kontrat gereği kölelik koşulla-rında çalıştırılmaktadır. Mevzubahis bu kölelik biçimine dünya üzerin-de birçok sektörde rastlanmaktadır. Madencilik, kahve ve çikolata üre-timi ile balıkçılık bu sektörlerden yalnızca birkaçıdır. Söz konusu bu

kontrat imzalama yönteminin cin-sel kölelik için de kullanıldığı bilin-mektedir. Herhangi bir şekilde borç-lanan kimsenin borcunu ödeyince-ye kadar bedenini cinsel sömürüye maruz bırakması anlamına gelen bu yöntem, çoğu zaman kişinin hayatı-

nı kaybetmesiyle son bulabilmektedir.

İnsan bedeninin rehin bırakılmasıyla oluşan bu kölelik bi-çimine tarihte borç esareti adı altında da tanıklık etmekteyiz. Bir kimsenin çeşitli şekillerde borçlandı-ğı ve borcunu ödeye-bilmek için de ken-di bedenini teminat olarak gösterdiği bir durum olan borç esa-reti, günümüzde ge-nel olarak tarım sek-töründe çalışan işçi-

lerin temel ihtiyaçlarını karşılaya-bilmek amacıyla yüksek meblağlar-da borç aldıkları kişiler tarafından borçlandırılmalarıyla ortaya çıkmak-tadır. Bahsedilen bu borç esareti ki-şinin kendi borcundan kaynaklana-bildiği gibi herhangi bir yakınının borcunun miras yoluyla aktarılması sonucunda da meydana gelebilmek-tedir. Borcun nesilden nesile aktarı-mıyla devamının sağlanabildiği ifade edilen bu borç esareti, modern köle-liğin en sıkıntılı yanını oluşturmak-tadır. Söz konusu durum köleliği kro-nik hale getirmekte; kişiler, aile boyu köle olarak başladıkları yaşamlarını

köle olarak sürdürmek zorunda kalmaktadır. Modern çağda bahse-dilen durumun en somut örnekleri Moritanya ve Pakistan gibi ülkeler-de yaşanmaktadır. Buralarda kadın-lar eşlerini kaybetseler dahi sahiple-rinin bir nevi eşyası olarak kullanıl-maya devam etmektedir. Köleliğin en eski biçimlerinden birisi olan borç esareti sebebiyle kölelik esaretinden kurtulmak isteyen kişilerin kız ço-cuklarını cinsel köle olarak sattıkla-rı da bilinmektedir. Güney Asya ül-keleri de borç esareti sebebiyle köle-liğin yaygın biçimde görüldüğü yer-lerdendir. Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Hindistan’da da kuşaktan kuşağa ak-tarım yoluyla geçen borç esareti ne-deniyle kölelik kurumu, bahsedilen bölgelerdeki modern kölelik biçimi-nin en temel şeklini ihtiva etmektedir.

Kölelik teorisyenleri tarafından köleliğin çağdaş bir yorumu olarak

değerlendirilen modern kölelikle il-gili en önemli hususlardan biri de kö-leliğin dinî temellere dayandırılma-sıdır. Özellikle Gana, Togo, Benin ve Nijerya gibi ülkelerde kız çocukları-nın bölgenin din adamlarına köle ola-rak verildiği bilinmektedir. Köle ola-rak bağışlanan kız çocuklarının dinî ritüeller gereği din adamları tara-fından tecavüze uğradıkları belirtil-mektedir. Benzer durumun yaşandı-ğı Hindistan ve Nepal’de de kız çocuk-ları dinî inanışları gereği tapınaklar-da çalışmaya zorlanmaktadır. Bu ina-nış biçiminin bölgedeki din adamla-rı tarafından çeşitli fetvalar sonucu meşrulaştırılmaya çalışıldığı da gö-rülmektedir. Yoksulluğun had safha-da olduğu bu ülkelerdeki teolojik alt-yapının hazırlanması sonucu uygu-lanan bu kölelik biçimi, binlerce ka-dının ve kız çocuğunun istismarına sebebiyet vermektedir.

Modern Kölelikle Mücadeleİnsanların hürriyetlerine el konula-

rak mal gibi alım satıma konu edil-

dikleri kölelik hususunun yasaklan-

masına ilişkin uluslararası nitelikte-

ki ilk belge, 1815 yılında düzenlenen

Viyana Kongresi akabinde ortaya çık-

mıştır. Sanayi Devrimi sonrasında

sömürgeleşme yarışına giren büyük

devletler, hazırladıkları bir bildiriy-

le köle ticaretinin kaldırılmasıyla ala-

kalı mevzuda fikir birliği etmişlerdir.

1815 Viyana Kongresi’yle atılan bu adı-

mı 1957’li yıllara değin 300’e yakın

ikili veya çok taraflı sözleşme izlemiş-

tir. Kölelikle alakalı olarak kaldırılma-

sı, yasaklanması ve yok edilmesi gibi

konularda mutabakata varan yakla-

şık 300 civarındaki uluslararası belge-

den en önemlisi, 1926 yılında Milletler

Cemiyeti Bünyesi’nde Cenevre’de

kabul edilen Kölelik Sözleşmesi’dir.

Alınabilen, satılabilen, takas edile-

bilen, işkenceye maruz kalabilen bir

meta olarak görülen insanın içeri-

sinde bulunduğu bu statünün kesin

olarak yasaklanması, Evrensel İnsan

Page 11: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

1817

Modern Kölelik

Hakları Bildirisi, Medeni ve Siyasi

Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan

Hakları Sözleşmesi gibi genel ni-

telik arz eden belgelerle mümkün

olmuştur.

BM’nin başlıca yargı organı olan

Uluslararası Adalet Divanı da ki-

şinin köle olarak kullanımının en-

gellenmesine ilişkin, kölelik ya-

sağını ihlal eden devletlere kar-

şı Uluslararası Adalet Divanı’na

dava açılabileceğini belirtmiştir.

BM İnsan Hakları Komitesi de kö-

lelik yasağının hiçbir şekilde ihlal

edilemeyeceğini ifade etmiştir. Tüm

bu hukuki atılımlara rağmen köle-

lik tam manasıyla ortadan kalkma-

mış, değişen dünyayla birlikte kla-

sik kölelik olarak tanımladığımız

kölelik biçimi bambaşka boyutlara

evrilmiştir. “Modern” adını verdiği-

miz bu yeni kölelik durumunun eski

antlaşmalarla vuzuha kavuşturula-

mayacağı anlaşılmış, BM bünyesin-

de yeni birtakım sözleşme ve proto-

koller hazırlanmıştır.

Modern kölelikle mücadele etmek

için hazırlanan söz konusu bu mev-

zuatın başında, 2 Aralık 1949 tarih-

li İnsan Ticaretinin ve Başkalarının

Fahişe Olarak Sömürülmesinin Bas-

tırılması Sözleşmesi, 7 Eylül 1956 ta-

rihli Köleliğin, Köle Ticaretinin ve

Kölelik Benzeri Kurumların ve Uy-

gulamaların Kaldırılması Hakkında

Ek Sözleşme ve 15 Kasım 2000 tarihli,

Palermo Protokolü olarak da bilinen

Sınır Aşan Örgütlü Suçlara Karşı BM

Sözleşmesi’ne Ek, Özellikle Kadınla-

rın ve Çocukların Olmak Uzere, İn-

san Ticaretinin Önlenmesi, Bastırıl-

ması ve Cezalandırılması Protokolü

gelmektedir. Ayrıca BM, 1974

yılında, Ayrımcılığı Önleme

ve Azınlıkları Koruma eski

Alt Komisyonu bünyesinde

bir Kölelik Çalışma Grubu

kurmuştur. Bu yapı 1988 yı-

lında isim değiştirerek Köle-

liğin Çağdaş Biçimleri Çalış-

ma Grubu adını almış, 2008

yılında ise yerini Köleliğin

Çağdaş Biçimleri Özel Rapor-

törlüğü’ne bırakmıştır.

Öte yandan, ILO çatısı al-

tında 28 Haziran 1930 ta-

rihinde zorla çalıştırmaya

ve 25 Haziran 1957 tarihin-

de zorla çalıştırmanın kal-

dırılmasına dair birer söz-

leşme kabul edilmiştir. 1930

Sözleşmesi’nde yapılan “zor-

la çalıştırma” tanımı birçok

yargı kararına referans teş-

kil etmiştir. Avrupa Konseyi

bünyesinde ise 2005 yılında

imzalanan İnsan Ticaretine

Karşı Eylem Hakkında Avrupa

Konseyi Sözleşmesi ile modern kö-

lelikle mücadelede önemli bir adım

atılmıştır. Bunun dışında, Avrupa

Konseyi Bakanlar Komitesi ve

Parlamenterler Meclisi de başta in-

san ticareti olmak üzere, modern kö-

lelikle mücadele kapsamında çok sa-

yıda tavsiye kararı almıştır. Bu geliş-

melere paralel olarak Avrupa İnsan

Hakları Mahkemesi (AİHM) modern

kölelik uygulamaları üzerine, biri

insan ticareti üçü ev köleliği ile ilgi-

li olmak üzere, dört önemli ve gün-

cel karara imza atmıştır.37

Page 12: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

2019

Modern Kölelik

SonuçGünümüzde modern kölelik olarak

nitelendirilen insan ticareti, çocuk

ve kadının cinsel istismarı, çocuk iş-

çiliği, sözleşmeli kölelik ve borç yü-

zünden kölelik, insan onurunu zede-

lemekte ve onulmaz insan hakları ih-

lallerine sebep olmaktadır. Modern

kölelik hangi isimle adlandırılırsa

adlandırılsın insanın maruz kaldı-

ğı en büyük suçlardan biridir.

Uzun yıllar boyunca uluslararası

sözleşmelerle engellenmeye ve orta-

dan kaldırılmaya çalışılan kölelik ko-

nusu ile ilgili kapsamlı bir hukuksal

çerçeve oluşturulmaya çalışılsa bile

dünya genelinde köle olarak kullanı-

lan insanların sayısı azalmamıştır.

Bu da köleliğin sonlandırılmasıyla

ilgili önemli bir başarı yakalanama-

dığını göstermektedir.

Aksine Ortadoğu, Afrika, Asya gibi

coğrafyaların içerisinde bulunduk-

ları savaş halleri, modern kölelik bi-

çimlerinden birisi olan insan ticare-

tinin son yıllarda daha da artmasına

neden olmuştur. İnsan ticaretini ön-

lemek için, bu suçu teşvik eden eko-

nomik ve sosyal koşulların ortadan

kaldırılması gerekmektedir. Modern

köleliğin önlenmesine yönelik bir di-

ğer hayati faktör de sadece devletle-

rin değil, sivil toplum örgütlerinin de

bu durma karşı mücadele etmeleridir.

2016 rakamları ile 45,8 milyon in-

sanın köle olarak hayatını sürdürdü-

ğü, kadın ve çocukların cinsel meta

olarak sömürüldüğü, milyonlarca ço-

cuğun zorla ve tehlikeli şartlarda ça-

lıştırıldığı veya çalışmaya mecbur bı-

rakıldığı görülmektedir. Burada ihti-

yaç duyulan şey, toplumların refahı-

nın sağlanması, kadınların ve çocuk-

ların eğitim seviyelerinin artırılması,

savaş ve çatışma alanlarında yaşanan

hak ihlallerinin önlenmesi ve bura-

lardan rant devşiren devlet, kişi veya

kuruluşların cezalandırılmasıdır.

Bir diğer adım, modern toplumla-

rın kronikleşmiş sorunlarından biri

olan ve ucuz iş gücüne ihtiyaç duyan

sektörlerin izledikleri sömürgeci

ekonomik anlayışların törpülenme-

si olmalıdır. Sürekli yeni mağdurlar

üreten ekonomik sistemin işleyişine

sosyal müdahaleler yapılarak insan-

ların sömürüye açık olmaktan kurta-

rılmaları gerekmektedir.

Sonnotlar1. Prof. Dr. Hasan Malay, Çağlar Boyu Kölelik, Gündoğan Yayınları, e-kitap, 2. Baskı, s. 1.

2. Gülnihal Bozkurt, Eski Hukuk Sistemlerinde Kölelik, s. 67.

3. Nihal Petek Boyacı, Platon’un İdeal Toplum Modelinde Köleler/Kölelik, s. 41; C. Freeman, Mısır, Yunan ve Roma, Antik Akdeniz Uygarlıkları, Ankara: Dost Yayınları, 1996.

4. Levililer: 25: 44: 46, “Köleleriniz ve cariyeleriniz çevrenizdeki milletlerden olmalı. Onlardan köle ve cariye satın alacaksınız. Ayrıca aranızda oturan yabancıların çocuklarını, ister ülkenizde doğmuş olsun ister olmasın, satın alacak ve onlara sahip olacaksınız. Onları miras olarak çocuklarınıza bırakacaksınız. Yaşamları boyunca size kölelik edecekler. Ancak bir İsrailli kardeşine efendilik etmeyecek, sert davranmayacaksın.”

5. Çıkış: 21: 2, “İbrani bir köle satın alırsan altı yıl kölelik edecek, ama yedinci yıl karşılık ödemeden özgür olacak.”

6. Çıkış: 21: 20: 21, “Bir adam erkek veya kadın kölesini değnekle döverken öldürürse kesinlikle cezalandırılacaktır. Ama köle hemen ölmez, bir iki gün sonra ölürse, köle sahibi ceza görmeyecektir. Çünkü köle onun malı sayılır.”

7. Kürşat Haldun Akalın, “Orta Çağ Avrupası’nın Toplumsal Gerçeği Olarak Kölelik Düzeninin Dinsel Temelleri”, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi-Journal of Social Sciences, C./Vol.: 2009-2 S./I.: 19, s. 29.

8. Kur’an (Muhammed 47: 4): “Savaşta …. onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak ya da fidye ile salıverin. Allah’ın emri budur. ….”

9. Ekrem Buğra Ekinci, “Tarihimizde Kölelik”, www.ekrembugraekinci.com, s. 2.

10. Mehmet Atilla Güler, “Modern Kölelik ve Modern Köleliğin Görünümleri”, Gazi Universitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, s. 24; Andrew Crane, “Modern Slavery as a Management Practice: Exploring the Conditions and Capabilities for Human Exploitation”, Academy Of Management Review, Vol. 38, No. 1, 2012/1, s. 5.

11. Erkan Duymaz, “Modern Kölelik: Avrupa Konseyi Hukukunda Kölelik, Kulluk ve Zorla Çalıştırma Yasakları Uzerine Bir İnceleme”, Legal Hukuk Dergisi, C. 11, S. 123, Mart 2013, ss. 67-104.

Page 13: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ULUSLARARASI HUKUKARAŞTIRMA 19

2221

Modern Kölelik

12. Duymaz, “a.g.m.” ss. 67-104.

13. Güler, “a.g.m.”, s. 28; Crane, “a.g.m.”, s. 1-53

14. Güler, s. 26; Kevin Bales, Küresel Ekonomide Yeni Kölelik, İstanbul: Çitlembik Yayınları, 2002, s. 22.

15. 2016 yılı Küresel Kölelik Endeksi, s. 4, http://www.globalslaveryindex.org/

16. 2013 yılı Küresel Kölelik Endeksi, s. 1.

17. 2016 yılı, Küresel Kölelik Endeksi, s. 8.

18. Walk Free Foundation, The Global Slavery Index 2014, Australia: Walk Free Foundation Publications, 2014, s. 5, 18; bk. Güler, “a.g.m.”, s. 40.

19. Sylviane A. Diouf, Allah’ın Kulları, Amerika Kıtasında Köleleştirilmiş Afrikalı Müslümanlar, Beyan Yayınları, s. 21.

20. “Dünyada 46 Milyon Köle Yaşıyor”, Habertürk Gazetesi, 01.06.2016.

21. https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4804.html

22. İnsan Kaçakçılığı Raporu 2015, s. 13, https://www.state.gov/documents/organization/245365.pdf

23. ILO, Küresel Zorla Çalıştırma Tahminleri Raporu, 2012.

24. “Angarya ve Zorla Çalıştırma: Uluslararası Düzenlemeler ve Yüksek Mahkeme Kararları Işığında Bir Değerlendirme”, Uluslararası Sosyal Araştırma Dergisi, C. 8, S. 40, Ekim 2015, s. 329, ILO, Küresel Zorla Çalıştırma Tahminleri Raporu, 2012.

25. http://www.ntv.com.tr/dunya/ingilterede-kolelik-200-yil-sonra-geri-dondu,-pP7VKe5WEKybMzKxzkCHw?_ref=infinite (29.06.2016)

26. ILO, Küresel Tahminlere Göre Göçmen İşçiler, s. xi, http://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/---dgreports/-dcomm/documents/publication/wcms_436343.pdf

27. Sultan Şahin, Oğuz Polat, “İnsan Ticareti ve Fuhuşun Uluslararası Düzenlemeler Çerçevesinde Değerlendirilmesi”, TAAD, Yıl 5, S. 16, s. 60.

28. ILO, Küresel Tahminlere Göre Göçmen İşçiler, s. xi, http://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/---dgreports/dcomm/documents/publication/wcms_436343.pdf

29. Özellikle Doğu Bloku’nun yıkılmasının ardından Türkiye fuhuş ticaretine açık bir hale gelmiştir. Aynı zamanda Türkiye, bulunduğu coğrafi konumu nedeniyle dünyanın birçok bölgesinden kaçırılan insanların transferleri noktasında transit ülke olarak kullanılmaktadır.

30. CETAD, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği, “Seks ticareti” Bilgilendirme Dosyası-8, s. 37.

31. ILO, “ILO Action Against Trafficking in Human Beings”, 2008, http://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/@ed_norm/@declaration/documents/publication/ wcms_090356.pdf (20. 02.2013); bk. Şahin, Polat, “a.g.m.”, s. 61.

32. UNODC, “Global Report On Traficcking in Persons”, New York, S. 25, 2012; bk. Şahin, Polat, “a.g.m.”, s. 61.

33. UNICEF, “Annual Report 2010”, New York: UNICEF Publishing, S. 5-9, 2010; bk. Şahin, Polat, “a.g.m.”, s. 61.

34. Kajsa Claude, Cinsel Hizmet Satın Alanlar, (çev. Turhan Kayaoğlu), Sweeden Bookshop, S. 5, 2010; bk. Şahin, Polat, “a.g.m.”, s. 61.

35. http://www.havocscope.com/prostitution-statistics/ (20.06.2016).

36. http://www.ilo.org/ankara/areas-of-work/child-labour/lang--tr/index.htm (21.06.2016).

37. Zülfiye Zeynep Bakır, “Dünyanın Çocuk Karnesi-Savaş, Açlık, Yoksulluk ve Cinsel İstismarların Gölgesinde Çocuk Olmak”, İNSAMER, s. 10.

38. Erkan Duymaz, “Modern Kölelik Avrupa Konseyi Hukukunda Kölelik, Kulluk ve Zorla Çalıştırma Yasakları Uzerine Bir İnceleme”, Legal Hukuk Dergisi, C. 11, S. 123, Mart 2013, ss. 67-104.

Page 14: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

ModernKölelik

Nuhun GemisiSayfa Tasarım: Fatih Hacıoğlu

Baskı: Pelikan Basım Maltepe Mh. Gümüşsuyu Cd. Odin İş Merkezi No. 28/1 Topkapı-İSTANBUL

Page 15: Modern Kölelik Uluslararası Hukuk ARAŞTIRMA 19 Modern Kolelik.pdfKlasik kölelik biçiminden daha çok uygulanış tarzlarıyla farklılık arz eden modern köleliğin uluslara

www.insamer.com [email protected]

Neredeyse insanoğlunun yaratılışı kadar eski bir kavram olan kölelik, her çağın kendine özgü bakış açısına göre gerek teolojik gerekse toplum-sal ve yasal düzenlemelerle yasaklan-maya çalışılmış, ancak ne yazık ki hiç-bir dönemde tam manasıyla ortadan kaldırılamamıştır. Günümüz modern dünyasına gelindiğinde de kölelik ve köleci anlayışın varlığını kronikleş-miş ve yapısallaşmış bir sorun ola-rak hâlâ devam ettirdiği görülmek-tedir. Çoğunlukla ekonomik çaresiz-liğe dayalı olarak beliren modern kö-lelik, klasik kölelikten farklı olarak devlet kontrolünde, sistematik bir kurum olarak değil ama yeraltı ör-gütleri, gayriinsani toplumsal alış-kanlıklar ve acımasız ekonomik uy-gulamalar eliyle devam etmektedir.