mİmarlik ordu

72
1 MİMARLIK ORDU ISSN 2146 -2550 Ordu Mimarlar Odası adına sahibi ve yayın yönetmeni Mehmet Özçelik Yayın Kurulu Halit Çebi Resmiye Sağsen Ümit Kalpaklı Mehmet Özçelik Elif Bakır Aysun Akyüz Hülya Yerebasmaz Yakup Halıcı Ezgi Yurdakul Editör Ümit Kalpaklı Reklam Sorumlusu Mehmet Özçelik Grafik Tasarım Olay Ofset / Emine Acar Kapak Tasarım Olay Ofset / Emine Acar Basım Yeri Olay Ofset Durugöl Mah. 1069 Nolu Sok. No:22/A ORDU Tel: 0452 233 53 71 Yönetim Yeri Mimarlar Odası Ordu Şubesi Şarkiye Mah. Kazım Karabekir Cad. No: 11/1 ORDU Tel: 0452 214 03 53 www.ormimod.org Bu sayıda yer alan yazılardan yazarları sorumludur. Yazı ve fotoğrafların tamamı veya bir bölümü izinsiz kullanılamaz. Mimarlar Odası Ordu Şubesinin süreli ücretsiz yayınıdır. 1954 DUYURU: Yayınımızın sürekliliği ve içerik zenginliği açısından tüm üyelerimizden katkı bekliyoruz. Yayınlanmasını istediğiniz çalışmalarınızın gör- sellerini JPEG veya PDF formatında metinleriyle beraber [email protected] adresine gön- dermenizi heyecanla bekliyoruz. YAYIN KURULU

Upload: tufan-ak

Post on 23-Mar-2016

282 views

Category:

Documents


6 download

DESCRIPTION

MİMARLIK ORDU

TRANSCRIPT

Page 1: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

1

MİMARLIKORDUISSN 2146 -2550Ordu Mimarlar Odası adına sahibi ve yayın yönetmeniMehmet Özçelik

Yayın KuruluHalit ÇebiResmiye SağsenÜmit KalpaklıMehmet ÖzçelikElif BakırAysun AkyüzHülya YerebasmazYakup HalıcıEzgi Yurdakul

Editör Ümit Kalpaklı

Reklam SorumlusuMehmet Özçelik

Grafik TasarımOlay Ofset / Emine Acar

Kapak TasarımOlay Ofset / Emine Acar

Basım YeriOlay OfsetDurugöl Mah. 1069 Nolu Sok. No:22/A ORDUTel: 0452 233 53 71

Yönetim YeriMimarlar Odası Ordu ŞubesiŞarkiye Mah. Kazım Karabekir Cad. No: 11/1 ORDUTel: 0452 214 03 53www.ormimod.org

Bu sayıda yer alan yazılardan yazarları sorumludur. Yazı ve fotoğrafların tamamı veya bir bölümü izinsiz kullanılamaz.

Mimarlar Odası Ordu Şubesinin süreli ücretsiz yayınıdır.

1954

DUYURU:

Yayınımızın sürekliliği ve içerik zenginliği açısından tüm üyelerimizden katkı bekliyoruz.Yayınlanmasını istediğiniz çalışmalarınızın gör-sellerini JPEG veya PDF formatında metinleriyle beraber [email protected] adresine gön-dermenizi heyecanla bekliyoruz. YAYIN KURULU

Page 2: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

2

Mimarlar odası kuruluşundan bu güne kadar kamu yararına hizmet eden, gücünü anayasadan alan bir mesleki uzmanlık alanıdır. Odamız toplum ve mimarlık alanındaki çalışmalara önem verdiği gibi; Toplumda mimarlık kültürünün yaygınlaşması, kent ve kentleşme konuları, kültürel ve doğal mirasların korunması, meslektaşlarımızın ve mesleğimizin sorunları ve bu sorunların çözümü noktasında biz yöneticiler ve değerli meslektaşlarımız ortak bir söylem etrafında buluşmak zorundayız.

Kentlerimiz mimarlar dışlanarak yapılmaz.Dışlanmakla kalmıyor; var olan ve hala gerek-sinme duyulan mimarlık da mimari etik değerlerinden ve toplumsal sorumluluklarından uzaklaştırılmaktadır.Bizle bu süreçte meslek alanlarımızı genişletmek ve alternatifler üretmek zorundayız. Mimarların dışlanarak yapıldığı, imar kanunu ve plan notlarının hiçe sayıldığı ve imar aflarının çıkartıldığı yerde mimarlık mesleğinden ve modern şehirleşmeden bahsedemeyiz. Mimardan Önce (M.Ö.) ve Mimardan Sonra (M.S.)’yı an-cak mimarların kentlerimizin planlanmasına dahil ettiğimiz zaman değerlendirebiliriz. Haklı olduğumuz konularda sesimizi daha da gür çıkartmalıyız.

Mimarlar çağdaş yaşam alanları oluşturmanın yanında çevre sorunlarının orta-dan kaldırılması ve diğer toplumsal alanlarda da çalışmalarına devam etmektedir. Mimarlığın dili ve ele aldığı konular evrenseldir. İnsanların içinde yaşadığı her ortam mimarlık ortamıdır. Bu nedenle, kalitesi yüksek bir çevre, uygar toplumlar için lüks değil, olmazsa olmaz bir öğedir. Mimarlık, herkes için yararlı ve önemlidir.

Bizler Dünyada var olan bütün güzellikleri aklımızla algılıyor, ruhumuzla hissediyor, ellerimizle çiziyoruz. Tasarımlarımızın farklı hayatlarda yeni anlamlar bulacağını öngö-rerek her bir parçanın kendi başına ve bir bütün içinde kusursuz olması için saatlerce düşünüp, gece-gündüz plan yapıyoruz. Ve nihayet altına gururla imzamızı atıyoruz ve her biri ayrı bir sanat eseri değeri taşımaktadır.

Yönetim Kurullarının en büyük ihtiyacı meslektaşlarımızın gönüllülük esasıyla yerine getirmeleri gereken aktif katkı olacaktır. Mimarlar Odası; üyelik ve mimar bağı ile bağlı tüm mimarlarındır ve üzerlerine düşen görevi yerine getirmek durumundadırlar.

Ekonomik krizlerin yaşanmadığı, insanların açlık, yoksullukların yaşamadığı, terör ve savaşlarla ölmediği, meslek alanlarımızın daralmadığı, doğal ve kültürel varlıklarımızın yok olmadığı meslek hayatı geçirmeniz dileğimle.

başyazı

Mehmet ÖZÇELİKTMMOB Mimarlar Odası Ordu Şubesi Başkanı

Page 3: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

3

Güncel. Ordu Teleferik Projesine Farklı Bir Bakış 4. Başlıksız 6. Resim Yarışması 8 . Engelsiz Bir Mimarlık 10

Odadan 11

Dosya. “Geleneksel Ordu Evi” Mimarisine Doğru 14

Koruma/ Restorasyon. Gençağa Bayram Evi 22. Süleyman Felek Evi 24. Menekşe Sokak 26

Proje/yarışmaOrdu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO)Mimari Proje Yarışması 28

Proje/uygulama . F. Katırcıoğlu Evi 50. Hasbahçe Konakları 52

Fotoğraflarla Dün / Bugün Ordu 55

Öğrenci Projeleri 56

Profil/Mimarlık Ofisleri. Mimar H.Selin ATEŞ Ofisi 60. Sıtkı AKSU Mimar Ofisi 62

Yorumsuz 64

İÇİN

DEK

İLER

Page 4: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU güncel

T M M O B

1954

4

Türkiye de Karadeniz bölgesi turizmi diğer bölgelere oranla geri kalmıştır. Güneşli gün sayısının azlığı yaz turizmini, tesis ve aktivitelerin yetersizliği ile de kış turizminin yeterli seviyelerde olmaması genel turizm hizmetlerini etkilemektedir. Teleferik projesinin gerçekleşmesi ile kentin Turizm renkliliği artabilecek ve yatırımcıların tesis ve diğer turizm donatılarının yapılabilmesine altyapı oluşturabilecektir.

Boztepe; Kentimize gelen herkesin ilk ziyaret ettiği, kentimizin en önemli simgesi, en önemli turizm potansiyeli, Türkiyede hatta dünyada eşine az rastlanan bir panoramik manzaraya sahip adı türkülerimize konu olmuş doğal turizm değerimizdir. Ancak buraya ulaşan 7,5 km’lik yol; dar, virajlı, dik, özellikle büyük tur otobüsleri için ise tam bir ıstırap yoludur. Ayrıca Boztepe’nin zirvesinde otopark ve araçlar için manevra imkânları oldukça kısıtlıdır. Teleferik her gün buraya çıkacak binlerce insan için bu sıkıntıları giderecek, 7-8 dakikalık eşsiz bir panaromik görüntü sunumu zenginliği içinde, çok rahat bir şekilde insanları Boztepeye çıkaracaktır. Sahil istasyonundan itibaren karadenizin eşsiz güzelliği ile bütünleşen sahil parkı üzerinden, şehir merkezi, boztepenin eteklerindeki yerleşim bölgelerinden tepeye doğru yükselip, zirveye uzanan ve bu konumda kuzeyde karadenizden başlayıp, doğuda kentin yerleşim alanının

tamamının izlenebileceği, güneyde yaylaların, dağların zirvelerinin ve yeşillikler arasındaki kırsal yerleşim alanlarının algılanabildiği çok geniş, manzara olarak eşine ender rastlanabilecek bir havzanın panoromik sunumu teleferik ile boztepeye çıkacak insanların zihnine kazınacaktır.

Teleferik projesi tarımın tek ürüne bağlı olması ve kent ekonomisi için artı değer yaratamaması, sanayi sektörü için gelişmesinde birçok dezavantajların bulunduğu, ekonomik ve sosyal gelişmesini turizm sektörüne bağlamış Ordu Kenti için bu sektör adına olmazsa olmaz değerlerindendir.

Eğer biz kentimizin turizm ve tarihi değerlerinin ön plana çıkarılarak gelişmesini hedefliyorsak bu potansiyellerimizi çok iyi değerlendirmeliyiz. Örnek verecek olursak Ankara’nın Beypazarı ilçesini yaklaşık 10 yıl önce kimse hatırlamaz iken bugün özellikle Beypazarı belediyesinin çabaları ile kentin tarihi dokusu değerlendirilerek Beypazarı ülke genelinde herkesin ziyaret ettiği bir yer olmuştur. Bu kentin ekonomik ve sosyal yapısını da aynı şekilde geliştirmiştir. Bizim kentimizde de buna benzer bir durum söz konusu olabilir. Teleferik projesi tamamlandığında kentimize gelen turist sayısında önemli bir artış olacaktır. Kente gelen turistler tarihi yapılarımızı eşsiz bir panoramik sunumda izledikleri gibi, bu yapıları yakından da

görmek, onlar hakkında ve yerel yaşam, yerel kültür alanında bilgiler almak isteyecektir. Kentimize gelen turistlerin bu ilgisi geleneksel yapı sahiplerini harekete geçirecek ve bu insanların yapılarına sahip çıkarak aslına uygun olarak onarmalarına yol açacaktır. Bu değerler böylece ilgi eksikliğinden, sahip çıkılmadığı ya da doğru yönlendirilerek kazanılamadığı için yok olup gitmeyecektir. Böylece kentin ekonomik olarak gelişmesi sağlandığı gibi tarihi değerleri de gerçek manada ortaya çıkacaktır.

Teleferik; Tamamen Çevreye, doğaya zararsız, hiçbir emisyonu olmayan elektrik enerjisi ile çalışan ulaşım altyapı sistemidir. Teleferik projesi kentimizde bulunan tarihi değerlerimiz için silüeti bozucu değil aksine kent silüeti, kent imajı bakımından kente değer katan, o kentin adıyla özdeşleşen, diğer kentlerle ayrışmasını sağlayan çok önemli bir kentsel imaj unsurudur. Bu anlamda birçok dünya kentinde olan ve ziyaretçiler tarafında ilgiyle kullanılan “teleferikler” kentlerin marka değerleri olmada önemli yere sahiptir.

İşte bu konumda teleferik projesi silüeti bozuyor şeklinde yorumlanması, kentin sosyo-ekonomik yapısına, tarihi değerlerimize yapacağı çok önemli katkıları görememek, toplum yararına katkı sağlayacak böylesine önemli bir projede tamamen dar ve soyut bir ifadedir.

P R O J E S İ N E

Mimar Ergun ALAYBEYOĞLUOrdu Belediyesi Başkan Yard.

Page 5: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

5

Page 6: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU güncel

T M M O B

1954

6

•Bu yıl da fakülteler mezun vermeye devam edecek,

•Bu yıl yine mesleki tartışmalar temsilciliklerden başlayıp genel merkeze kadar, sonuç alınmayarak sürüp gidecek ve sonuçlanmayıp ertesi yıla kalacak,

•Müteahhitlerin oyuncagı haline gelen mimar diplomalı iş adamlarının devirdiği çamlar izlenecek,

•Şehirlerimizde tanık olduğumuz, acayip imar uygulamalarına sessiz kalınacak,

•Bu yıl da yine mesleki bilgi yerine uzayıp giden pazarlıklar sonucu rakamlar yarıştırılacak,

•Mimar diplomalı iş adamlarımızın kötü mimarlık deneyimlerine alkış tutulacak,

•1999 depremi ve sonuçları yine törenlerden öteye taşınmayacak,

•Bilgi ve bilimsellik yerine, hayat şartlarından dem vurulacak,

•Yine başka mimarların işlerine sulanılacak, iç mimarlık diye yutturulacak,

•Başarısızlıklar ve ben yaptım oldu diyenler için şehrin restoran,

bar, kafeleri‘nde kulisler yapılacak,

•Kimse yaptıklarının,

söylediklerinin adil ve doğru olup olmadığını sorgulamayacak,

Meslektaş dayanışması sağlanamayacak,

•İhtiraslarına yenik düşen mimarlar bu yıl da sokakta

mutsuz görünecek,

•Boztepe‘ye bu yılda çıkılacak Ordu’ya bakılacak,

•Yarışma düzenleyip sonuçlandıramayan kurumlara gereken tepki verilmeyecek,

•Yapı denetimden mi yoksa yapacak olanlardan mı bilinmez öcü gibi

korkulacak,

•Denizler altında yirmi bin fersahta değil iki blok ötede

ofislerde işler bitirilecek,

•Yeni mezun mimar diplomalılar gelecek ve 80 günde devr-i alem hikayesi okunacak,

•Meslek icrası bir tarafa bırakılıp gossip girl dizisinden rol kapma yarışına girilecek,

•Anıtlar kurulundan proje geçmeyince ağabeylerden yardım istenecek,

•Duvarda asılı diplomanın sahte olabilir mi? şüphesi yaşanacak,

•Harita mühendislerinin mimarlık yapması izlenecek,

•İnşaat mühendislerinin estetik ve mimari görüşleri mimarlar odasının panosuna asılacak,

•Mimarlar Vadisinin, Polat’ı, İplikcisi, Mematisi, Abdülhey’i, gibi karakterlerinin bir başka kanala transferi gerçekleşecek,

•Şehrin kendilerini ilgilendiren konuları hakkında mimarlar herkesten sonra haber alacak ve

görüş bildiremeyecek,

•Toki uygulamaları sessizce ve kimsesizce izlenecek,

•Mimarlık literatürlerindeki sayfalara uzaydan gelmiş gibi bakılıp, mesleki sorumluluk baskısı bir süreliğine ertelenecek,

•Toplu geziler için yer aranacak,

•Önemli günlerde yemekler organize edilecek, yemek yemenin dışında başka

bir faaliyet olmadığı saptanacak, odada kahvaltı en iyisidir

denecek,

•Kimi mimarların neden projelerini başka yerlerde ve

başka mimarlara çizdirdiği merak edilmeyecek ama araştırmalar Dedektif Nick danışmanlığında bir sonraki yıla kadar devam edecek,

•T.u.s. bedeli kadar iskonto yapan mimar

BAŞLIKSIZ Dr. Ümit Kalpaklı Y. Mimar I.T.Ü

Page 7: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

7

diplomalı işadamlarının (bu yıl t.u.s. da kalktı ..) neye göre piyasayı belirleyecekleri cem yılmaz gösterileri tadında izlenecek,

•Her müteahhitlik şirketine bir mimar kampanyasına hız verilip, imzacı denilen ayrı bir mimar sınıfı resmileştirilecek,

•Mimarlık Ordu dergimiz her şeye rağmen yayınlanacak,

•Yerel bir tv kanalında, mimarın suçu ne? dizisi başlatılacak,

•Şehir bittiği için, kötü mimarlık ilçelere taşınacak,

•Taze mimar diplomalıların kendilerine idol seçiminde yine yanlışlar gözlenecek,

•Boztepe’ye otomobil, motosiklet, at arabası, kağnı gibi araçların dışında başka bir şekilde çıkılamayacak,

•Şehrin otopark, yol, kaldırım, otogar, havalimanı, liman, yeşil alan, fındık politikaları, işsizlik, göç, dolmuş, ulaşım, çevre yolu gibi ihtiyaç ve sorunlarının çözümü yerel gazete sayfalarını süsleyen yazılardan öteye gidemeyecek,

•Bu yıl belki de ’’anıtlar kurulunun tescil işi bütün Ordu şehrini kapsayacak

ve tüm şehir merkezi koruma altına alınacak ‘’ diye bir şehir efsanesi yaratılacak,

•Bana ne yahu, dokunmayan yılan bin yaşasın tavrının anti virusu bu yılda bulunamayacak,

•Niteliksiz konutların

dışına lüks kelimesinin ne anlama geldiğini bilmeme şuursuzluğunda satılık lüx daireler yazılacak,

•Fransız balkon uygulamaları, yanında, bonus’ u söve, silme vb. çakma elemanlarla, metrekarem hileli ama benim boy pencerem var edasıyla mahallede boy gösterecek, binanın dışına firma isimleri yapıştırılacak,

•Kuzeyde yaşadığımızdan mı dır? bilinmez bütün yapılar mantolanacak, ve diğer binalar çirkinliklerini görsünler diye üzerine ayna takılacak,

•Yaylalardaki evlerin tasarımı konulu enternasyonal sempozyum düzenlenecek,

•Bu yılda kargadan başka kuş tanımam, kendimden başka mimar bilmem iyisini de ben sevmem gibi sloganlar revaçta olacak,

•T cetvel ve gönyeli sohbetler özlenecek, hiç kullanmamış arkadaşlara nostaljik t.r.t radyosu misali t cetveli gönye hediye edilecek,

•Yarışma kazanma isteğini abartanlara, istikamet ulusal mimari proje yarışmaları ileriii denilecek,

•Daha da olmadı tek kişilik yarışmalar açılması sağlanacak,

•21.50 kotunun üzerindeki binalar nasıl binalardır? diye dolaşan bir tür ortaya çıkacak,

•15 m2 salonlu, 9 m2 yatak odalı konutları, 4 nüfuslu aileler cumartesi pazarından domates soğan alır gibi

satın almaya devam edecek,

•Spartacus türünden mimarlar arenada mücadelesine devam edecek,

•Nostradamus’un mimarlara ilişkin kehanetleri aynen olacak, Romalı Vitrivius •6. yüzyıldan günümüze gelecek ve smgm başkanı olacak,

•Basic instict ile Basic design arasındaki farkı anlamamış olan meslek adamlarına vakıf okullarında burs imkanı sağlanacak,

•Havalimanı deniz doldurularak yapılacak, diğer meydanlara göre

daha havalı ve denizli olması sağlanacak,

•Mimarlık ofislerinde istihdam edilmek üzere acayip okullardan eleman aranacak,

•Geleneksel yöntemlerle perspektif çizebilenler mumla aranacak,

•İşin ehli kisilere bu yılda itibar edilmeyecek, mimar olmayıp mimarlık yapanlara yeni iş alanları yaratılacak,tıp fakültesi hastanesinde ameliyatlara girme yetkisi verilecek,

•Bazı inşaat mühendislerinin nasıl mimarlık yapabildikleri mezun oldukları

okullara sorulacak, ders proğramlarına bakılacak,

•Organizatör mühendislere Ahmet San organizasyondan

eğitim alınması sağlanacak,

•Acun Ilıcalı ile görüşülüp yok böyle dans formatında yok böyle mimarlık yarışması düzenlenecek, ticaret odası, borsa, esnaf odaları, harita mühendisleri odası vb. kurumlardan jüri üyesi çağrılacak,

Page 8: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU güncel

T M M O B

1954

8

İLKÖĞRETİM 1. KATEGORİ (1-5 Sınıflar) ADI SOYADI OKULU ÖĞRTEMENİ1.Öykü ARSLAN Ordu Bilim Sanat Merkezi Zerrin ARSLAN2.Serra Su ELMAS Ham. Sup. Tanr. Öv. İÖO Kumru Şeyda SAVTEKİN3.Şevval MEMECAN Özel Altaş İÖO Emine CEVHER ÖZVEKMansiyon Sarp Sualp YÜCE Altınfındık İÖO Asuman YILMAZMansiyon Nisan GÖNÜL Azdur Kül. Ve Spor Kulübü Zerrin ARSLAN

İLKÖĞRETİM 2. KATEGORİ (6-8 Sınıflar) ADI SOYADI OKULU ÖĞRTEMENİ1.Büşra COŞKUN Güzelordu İlköğretim Okulu Gülnur ACARTÜRK2.Zeynep KARAMANOĞLU Özel Ordu İlköğretim Okulu Sevim KALYONCU3.Altunay Sinem TEMEL Ordu Bilim Sanat MERKEZİ Zerrin ACARTÜRKMansiyon Gözde KONAKLI Güzelordu İlköğretim Okulu Gülnur ACARTÜRK

LİSE 3. KATEGORİ (9-12 Sınıflar) ADI SOYADI OKULU ÖĞRTEMENİ1.Kübra yavaş Ordu Kız Tek.ve Mes. Lisesi Ayşenur GÜR2.Yasin ERARSLAN Ordu Güzel San. ve Spr. Lisesi Elif GÜRSES CÜREBAL3.Özlem YILMAZ Ordu Kız Tek.ve Mes. Lisesi Ayşenur GÜRMansiyon Ezgihan AKSU Ordu Güzel San. ve Spr. Lisesi Orhan ZAFERMansiyon Suzan AKTAŞ Ordu Kız Tek.ve Mes. Lisesi Ayşenur GÜRMansiyon Sümeyya KARACAOĞLU Ordu Güzel San. ve Spr. Lisesi Serpil KAZANCI

06. 05. 2011 tarihinde Pencere konulu 8. Geleneksel Resim yarışması düzenlenmiştir.

RESİM YARIŞMASI

Page 9: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

9

Page 10: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU güncel

T M M O B

1954

10

Gaziantep şubemize kayıtlı mimar arkadaşımız Kerem Abuşoğlu’nun yaşadıklarından yola çıkarak kaleme aldığı bu yazıyı okuyup gerken dersleri çıkarmamızı şiddetle tavsiye ediyoruz…

ENGELSİZ BİR MİMARLIK

Merhaba bugün bir hikâye anlatarak farklı bir pencereden bakacağım. Daha doğrusu önünden geçip bakmaya cesaret dahi edemediğim o pencereden ne gözüktüğü ile ilgili fikir beyan edeceğim. Amacım ne yapılabiliniri düşündürmek daha da öncesinde biraz hassasiyet yaratmak biz mimarlar için. Öncelikle özür dilerim sizlerden bu yazının usulünden dolayı. Ben konuşmayı dahi pek beceremem, düşündüklerini yazıya dökmekse konu onu da en son lise döneminde edebiyat dersinde yazdığım kompozisyonlarda yapmışımdır herhalde. Ama yine de haykıracağım içimdekileri. Onların sesine tercüman olmak da değil niyetim böyle bir şeye ihtiyaçları da yok. Belki biraz ilgi çekmek onlara ve kendime yine kendi hikâyemle…

Geçen yılın Mayıs ayıydı. İstanbul’da yeniden yaşamaya başlayalı yaklaşık 1 yıl oluyordu. Yaptığımız okulun tesliminin son rötuşlarını yaparken bir yandan da meydana getirdiğim okulu öğrencilerle yaşamanın keyfine varıyordum. Yoğun bir çalışma dönemi sonunun verdiği rehaveti, şimdi ne yapacağımızın tereddüdü, İstanbul'u baharla karşılamanın heyecanını yaşıyordum ve hatta yeni bir aşk umuduyla. Ve sonra o günlerde beni buldu, buldu ya ne olduğunu dahi anlayamadan bir anda yerlerdeydim. Ne olduğunu anlamasam da bir şeyler olmuştu işte. Sağıma

baktım bir şey yoktu, soluma baktığımda gördüm beni ayakta tutan sol ayağımın durumunu. Kazanın sıcaklığıyla hiç bir acı duymuyordum ama dizimin altından kırılan ve parçalanan ayağımın görüntüsü bana “acaba bir daha? “ dedirtiyordu, şimdi burada yazmaya bile cesaret edemediğim sorguyla. Gözümü kaçırdım ayağımdan, hemen sırtımı döndüm gökyüzüne ve düşünmeye başladım acaba bu asfalta bir daha basabilecek miyim diye. Bu durumu bu kadar dramatize etmem de; bir an yakabilir miyim o duygunun ışığını, acaba anlatabilir miyim bir insanın hayatının kararması ne demektir, diyedir. Hayatın kararması dediysem de; o biz ayaktakiler, yürüyebilenler, duyabilenler, konuşabilenler, görebilenler için. Yoksa onların gündeminde böyle bir karartı yok bizim onların önlerine çıkardığımız engeller dışında.

Hastanede geçen yoğun günler. Bir dizi operasyon sonrası her geçen günle yeşeren ayağa kalkma ümitleri. Ve nihayet üç aya yakın yatağa bağımlı olarak kaldığım hastaneden çıkma günü gelmişti ve o pencereden dünyayı izlemeye başladım oturarak tekerlekli sandalyeye. Gaziantep’e dönüş bir uçak yolculuğuyla ki; evet ya gurur duydum ülkemle yetkililerce gösterilen ilgiye bana yani bir engelliye karşı zira tekerlekli sandalyedeydim ve tüm engelleri üzerime çekiyordum. Evime

girerken ilk önce asansör karşıladı beni “o nedir diye“ sandalyeme “kalk ayağa seni kabul etmem” bu şekilde diye. Neyse ki üzerinde durabileceğim bir ayağım vardı kabul gördüm bu şekilde ve çıktım evimin katına. Ev hapsi günler başladı sonra, zira nereye gitmeyi düşünsem önüme bir dizi düşey, yatay engel çıkıyordu. Ve nihayet koltuk değnekleriyle kalkarak sıyrıldım arasından birçok engelin ve öğreniyordum, sizlerin ve benim taksirli tasarımla oluşturduğumuz engellerle mücadeleyi ve halada ediyorum. Ben inşallah tekrar ayağa kalkacağım ve zihnimdeki tekerlekli sandalyeyle fark ettireceğim girilemeyen sosyal mekânları, bastonumla yoklayarak atacağım adımlarımı çarpmamak için kaldırım bariyerlerine, inatla bekleyeceğim özürlü rampasının önündeki aracın sahibi tarafından çekilmesini ve toplumumuzun engelleri azalttığı günleri hayal edeceğim.

Hayat her zaman her yönüyle gözükmüyor bizlere güzellikleri de çirkinlikleri de. Olaylara farklı açılardan bakmak gerekir. Benim amacım sizlerin bu dünyaya ve yaşamın içinde etkin olan ürettiğimiz mekânlara bir de tekerlekli sandalyeden bakmanızı sağlayabilmek, en azından bir davet bu. Bunu görmek için benim ödediğim bedeli ödemeden o sandalyeye oturtmak ve engelliler için daha fazla engel oluşturmadan tasarım yapmaktır.

Kerem ABUŞOĞLU / Mimar

Page 11: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

11

ULUSLARARASI MİMARLIK BİENALİ27- 28-29 Ekim 2011 Antalya

Kesişmeler temalı Uluslararası Antalya Mimarlık Bienelinde 22 Şubeden toplam 44 projenin katıldı. Ordu’dan 2 proje “Anadolu’da Mimarlık” sergisinde yer aldı.

Sergiye yer alan projelerden biri Dr. Ümit KALPAKLI ve Firuz KIRCA projesi OTSO Hizmet Binası projesi, diğeri ise yine Dr. Ümit KALPAKLI’nin Hampton By Hilton Otel projesidir.

Page 12: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

12

Ordu Mimarlar Odası Başkanı Mehmet Özçelik, şehirdeki binaların inşaatlarında deniz kumu kullanıldığı şeklinde bilgiler olduğunu iddia ederek, «Bu doğrultuda baktığımızda yapılarımızın belli bir oranda sağlam ve sağlıksız olduğu ortaya çıkmaktadır» dedi.

Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'ın çürük ve kaçak yapıların iktidar kaybetme pahasına yıkılacağını söylediğini hatırlatan Ordu Mimarlar Odası Başkanı Mehmet Özçelik, «Başbakanlık bu konu ile alakalı karar aldı. Başbakanımız özellikle sağlıksız çürük yapıları yıkıp yerine daha sağlam ve kaliteli malzemelerle daha yenilerinin yapılacağını hükümet olarak bütün riskleri alacağını söyledi. Başbakanımızı destekliyorum, çünkü çürük ve sağlam olmayan yapıları yıkmak doğru bir karar. Vatandaşımız maalesef belli bir zorlama olmadan eski yapısını yıkıp yenisi yapmak istemiyor» diye konuştu.

Ordu'da çürük yapının olmadığını söylemenin mümkün olmadığını söyleyen

Özçelik, «Bazı yapılarımız çok eski. Binalar deprem yönetmeliği açısından uygun değiller. Yapı malzemesi ve kalitesi açısından da uygun değiller. Malzeme kalitesinin düşüklüğünden dolayı projeli yapılmış yapıların da sağlam olması mümkün değil. İlimizde de inşa edilen yapılarda deniz kumu kullanıldığı söyleniyor. Bu doğrultuda baktığımızda yapılarımızın belli bir oranda sağlam ve sağlıksız olduğu ortaya çıkmaktadır» şeklinde konuştu. Diğer illerde olduğu gibi Ordu'da da ruhsatsız yapılmış birçok yapı bulunduğunu ancak bunların 2981 Sayılı Yasa gereğince affa

uğradığını hatırlattı. Bu yapıların birçoğunun kontrolsüz yapıldığı ve mühendislik hizmeti alınmadığı için sağlamlığı konusunda şüpheler taşıdıklarını belirten Mehmet Özçelik, «TOKİ'nin çürük ve eski binaları sağlamlaştırması ve yeniden yapması gerekir. TOKİ'nin sağlıksız yapılaşma olduğu yerlerde konut yapması daha doğru olur» görüşünü savundu.

Özçelik ayrıca, 2007'de çıkan Deprem Yasası ve Deprem Vergisi için toplanan paraların şimdi çürük ve eski binalar için kullanılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

güncel

Mimarlar Odası Başkanı Mehmet Özçelik, Kasaplar Sokağının kültür ve sanat ağırlıklı mekanlar haline dönüştürülmesinin Ordu’ya renk katacağını söyledi. Çelik, gazetemiz Ordu Olay’ın gündeme taşıdığı bu düşüncenin teknik açıdan incelenmesi ve 2015 Kültür projesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Böyle bir sokağa ihtiyacımız var Ordu’nun böyle bir sokağa ihtiyacı olduğunu belirten Mimar Özçelik, “Bu sokak projesini iyi analiz etmek gerekir. Olabilirliğini, nereye yapılması gerektiğini, içerisinde hangi mekanları barındırması

gerektiği incelenmeli. Adı kültür sokağı, kültür caddesi yada Ordulu bir yazar-şairin adını taşıyan bir sokak olabilir” dedi.

Kent Konseyi öncü olmalı “Ordu merkez eğer kültür ve sanat kenti olacaksa bu tür projelere Ordu Belediyesi destek vermelidir” diyen Özçelik, konuya ilişkin yorumunu şöyle tamamladı:

“Burada önemli bir görev Kent Konseyine düşmektedir. Bu tür projeleri sahiplenen Kent Konseyi, oluşturduğu çalışma grupları ile gerekli verileri Belediyeye sunmalı. Belediyeyi bu projeleri hayata geçirme noktasında tetikleyici olmalıdır.”

Ordu Mimarlar Odası Başkanı Mehmet Özçelik:

Kasaplar Sokağı Ordu’ya Renk Katacak

Binalar deprem yönetmeliği açısından uygun değil

Page 13: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

13

odadan

Yapı Denetim Eğitimi

KentKonseyi

1 ocak 2011 tarşihinde uygulamaya girecek yapı denetimi kanunu ve yönetmeliği ile ilgili olarak üyelere bilgilendirme toplantısı yapılmıştır.

Şubemiz tarafından 25-26 Aralık tarihlerinde SMGM kapsamında denetçi olacak mimarlar için Sertifikalı Yapı Denetimi Eğitimi düzenlenmiştir. Şubemizden 15, Giresun Şubeden 6

üyenin katıldığı program Mimar Alev AĞRI ve Mimar Vedat AĞCA’ nın yönetiminde tamamlanmıştır. Eğitime katılan üyelerimizin hepsi sertifika almaya hak kazanmıştır.

Ordu Kenk Konseyi Odamızı ziyaret etti. Kentin çeşitli problemleri üzerine görüş alışverişinde bulunuldu.

Page 14: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

14

odadan

Dünya Kadınlar Günü

Mimar sinan Haftası

8 mart dünya kadınlar günü nedeniyle bayan üyelerimizin dünya kadınlar günü kutlanmış ve odamızda bir kokteyl düzenlenmiştir.

Mimar Sinan haftası etkinlikleri kapsamında 08. 04. 2011 Cuma akşamı Mimar Sinan ın hayatı- eserlerini anlatılan bir slayt gösterisi ve yemekli toplantı düzenlenmiştir.

Page 15: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

15

İftar Yemeği

Engelliler Platformu

Engelliler Platformunun Odamıza yaptığı ziyarette Engelliler için mimarlık tartışıldı. Yapılan çalışmalar görüşüldü.

10.08.2011 tarihinde oda üyelerimiz ve misafirlerimiz iftar yemeğinde bir araya geldiler.

Page 16: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

16

odadan

Dünya Mimarlık GünüMimarlık Haftası Etkinlikleri

Ordu Mimarlar Odası Dünya Mimarlık Günü Mimarık Haftası etkinlikleri kapsamında 7 Ekim 2011 tarihinde Taşbaşı Kültür Merkezi’nde “Tarih/ Koruma Bilinci / Yerel Kimlik” konulu bir panel düzenledi.

Dr. Ümit KALPAKLI’nın yönetiminde yapılan Panele konuşmacı olarak; KTÜ Mimarlık Fakültesinden Yrd. Doc. Dr. Hamiyet ÖZEN, Mimar Sinan Üniversi GSF’den Yrd. Doc. Dr. Suat ÇAKIR, İstanbul Koruma kurulundan Y. Mimar Halil ONUR, Serbest Mimar Haluk SAYMAZ ve Ordu Belediyesi’nde Mimar Aysun AKYÜZ katıldılar.

Panel öncesi, “Geleneksel Ordu Evi” proje sergisinin açılışı yapıldı. Dünya Mimarlık günüyle ilgili yapılan konuşmadan sonra Mimarlar Odası Ordu Şube Başkanı Mehmet ÖZÇELİK proje sergisine katılan mimarlara birer teşekkür belgesi takdim etti.

MİMARLAR ODASIORDU ŞUBESİ

T M M O B

1954

Dünya Mimarlık Haftası Etkinlikleri Kapsamında “Tarih / Yerel Kimlik / Koruma Bilinci” Konulu Programa

Katılımınızı Bekleriz.

Tarih : 7 Ekim 2011Yer : ODÜ Taşbaşı Kültür Merkezi (Eski Kilise)

PROGRAM15.00 Sergi Açılışı / Kokteyl16.15 Panel

“Tarih / Yerel Kimlik /Koruma Bilinci”

TMMOB MİMARLAR ODASIORDU ŞUBESİ YÖNETİM KURULU

Page 17: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

17

Page 18: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

18

odadan

Panelin sonunda katılımcılara plaketleri verildi.

İlgiyle izlenen panele Belediye Başkan Yrd. Ergun ALAYBEYOĞLU, Kültür ve Turizm Müdürü Erkan GÜLDEREN ve çok sayıda davetli katıldı.

Page 19: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

19

Aynı günün akşamı Atherina Otelde düzenlenen yemekte şube üyeleri ve eşleri bir araya geldiler.

Meslekte 25 yılını tamamlayan üyelerimiz Yüksek Mimar Levent KARLIBEL ve Mimar Haluk KARAMANOĞLU’na plaketlerini Belediye Başkan Yrd. Ergun ALAYBEYOĞLU verdi.

Page 20: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

20

dosya

Ordu ilindeki koruma –restorasyon kararlarının alınması 1978 yılına kadar gider. O tarihten bu güne koruma kararlarına rağmen, şehrin eski yerleşme bölgesi içinde bulunan bir çok yapı ya yok edilmiş, ya yıkılıp yakılmış yada kendi kaderine terk edilmiştir. En önemlisi koruma bilincinin olmayışı mülk sahiplerini ranta yöneltmiş ve yok etme hızlandırılmıştır. Dolayısıyla, plan kararları da uygulamalarda delinmiş ve ”başarılı’’ da olmuştur. Bugün şehrin Taşbaşı bölgesine baktığınızda, plansızlık, kurul kararlarına uygunsuzluk ve hatta imar planına muhalefeti görürsünüz. Bilirimsiniz ki, bir dönemin belediye çalışanının bi zatihi imar kanunu ve plan notları ihlali yaptığını ve

kanun dışı uygulama yapabildiğini…..

Konumuz, kimin ne yapabildiği değil ama, şehrin sözüm ona mimarlarının bile hassas olmadığı/ olamadığı bir durumda mülk sahibi ne yapsın deyişinizi duyar gibiyim….

Bu şehrin Tarih mirasını koruyup, yaşatıp, ve gelecek kuşaklara aktarmak, merkezi idarenin yanında özellikle yerel yönetimlerindir kuşkusuz. Oysa şehrimizde tescilli 143 yapının fotoğraf ve adres tespitinin dışında korumaya ilişkin en önemli adımlar hala atılmamıştır.

Mimarlar odası ile ortaklaşa yapılan envanter çalışması da ‘’ tarihi’’ olmaktan öte

gidememiştir. Neyse ki kültür müdürlüğü aynı çalışmayı biraz genişletmiş adını da doğru koymuştur. (Ordu Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri).

Belediye başkanımız bütün iyi niyetiyle, şehrimizi tarihi ve geleneksel dokusunu koruyabilen ender kentlerden biri olarak görmeye çalışsa da, bir meslek adamı olarak, henüz daha rölöve projelerinin bile arşivlenmediği tespitlerin yapılmadığı bir yerleşmenin gelecek kuşaklara nasıl aktarılacağı konusunda şüphelerim büyüktür.

Asıl önemlisi, kültür bakanlığı bütün özendirici uygulamalarının yanında, kültür müdürlüğümüz aracılığı ile tespit edilip arşivlenmesi ve hatta korunmasının izlenmesi gereken birçok yapının halen herhangi bir yerde rölöve kaydı bulunmamaktadır. Sanırım koruma bilinci tamda bu noktayla başlıyor. Kurumlar kendi mazeretlerini öne süre dursunlar belki eskisi kadar hızlı değil ama hala geleneksel ordu evlerimiz yok olup gidiyor hatta hiçbir iz bırakmadan…

Son beş yıldır, kültür bakanlığımızın proje ve uygulama yardımları özendirici olmuş fakat yetersizdir. İyi olan tarafı yapıların rölöve projelerinin elde edilmesidir. Böylece tespiti yapılan yapı sayısı artmaya devam etmektedir. Bundan sonraki adım uygulamaların başarısı, koruma ilkelerine uyulmasıdır şüphesiz…

‘’Geleneksel Ordu Evi” Mimarisine doğru…

Dr.Ümit Kalpaklı Y.Mimar I.T.Ü

Page 21: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

21

Geleneksel ordu evinden bahsetmek önce gelenek – geleneksel kavramlarını en genel geçer anlamıyla tanımlamamızı gerektiriyor. Geleneksel geleneğe dayanan, gelenekle ilgili olan, ananevi anlamına gelmektedir. Bir toplumda yada toplulukta, çok eskilerden beri gelen, eskilerden kalmış olmalarından dolayı da saygın tutulmuş kuşaktan kuşağa aktarılan, iletilen kültürel kalıntılar, alışkanlıklar yöntemler, bilgi ve davranışlar gelenek olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle geçmiş yaşam biçimlerini içinde yaşanılan zamana taşınan maddi ve manevi değerler bütünüdür.

Bu coğrafyaya bakıldığında, Ordu ili topraklarında bilinen ilk yerleşmelerin tarihi M.Ö. VII. Yüzyıl’a kadar gitmektedir.İl merkezinde bilinen ilk yerleşme yeri, Kirazlimanı Mezarlığı yanındaki Bozukkale (Kotyora)’dır. M.Ö. IV. Yüzyıl’da İran taraflarından savaştan dönerken Kotyora’ya uğrayan Yunalı komutan Ksenophon, burada yerleşik bir kavimle karşılaştıklarını ve 45 gün kaldıktan sonra yollarına devam ettiklerini belirtir. (Kotyora küçük bir koloni idi. Burası, M.Ö. II. Yüzyıl’da Pontus Kralı I.Farnak zamanında boşaltılarak halkı Giresun’a nakledilmiştir.

M.Ö.675’lerden itibaren, bu bölgeye, sırasıyla Kimmerler, Miletoslular (Miletliler) (Persler), Makedonyalı İskender hâkim oluyor. Bundan sonra bölgede yaklaşık üç buçuk asırlık bir ömür süren Pontus Devleti (M.Ö.280-M.S.63) gözüküyor. Bu devleti, Roma İmparatorluğu ortadan kaldırıyor ve bölgeyi 395’te Bizans (Doğu Roma)İmparatorluğu devralıyor.

Bilindiği üzere bu devlete Fatih Sultan Mehmet son vermiştir. İşte Ünye’den Giresun’a kadar uzanan Orta Karadeniz Bölgesi, diğer bir ifadeyle Ordu ve yöresi, Osmanlılar tarafından değil,1270’lerden 1380’lere kadar uzanan uzun bir süreç içinde diğer Türk gruplarının özellikle Hacı Emiroğullarının mücadeleleri sonucunda fethedilmiştir. Bu fetih üzerinde ciddi bir

surette durulması gerekmektedir. Çünkü bu, özel orduların yerli halka boyun eğdirerek gerçekleştirdiği bir fetih değil fakat ordu biçiminde teşkilatlanmış bir uç beyliği halkının fethidir; bu fetih, söz konusu yeni halkın yeni bir toprakla bütünleşerek orayı iskan edişi ve orayı vatanlaştırması biçiminde meydana gelen bir fetih olayıdır. Osmanlı döneminde Ordu ve yöresinin sosyal tarihi, bu fetih sırasında ve sonrasında oluşan yapılanmanın devamından başka bir şey değildir. Bu sebeple, Osmanlı dönemi Ordu etnik ve sosyal yapısını, siyasi, dini ve iktisadi tarihini anlayabilmek için, fethin nasıl gerçekleştiği ve fetih sonrasında bu bölgede nasıl bir sosyal, idari ve iktisadi yapı oluştuğunu bilmek ve anlamak gerekmektedir.

Ulubey Çubuklu, Mesudiye Meletios ve Ünye Kalesi gibi tarihi kaleler, 2500 yıl öncelerinden kalmadır. Bu gibi yerleşmelerin onlarcasının bulunduğu Ordu topraklarının ne kadar eski çağlardan beri insan yerleşmesine mekânlık yaptığı anlaşılmaktadır. Türklerin Ordu’ya gelişlerine kadar (14. Yüzyıl) yörede, Roma ve daha sonra da Trabzon Rum Devleti hâkimiyet kurmuştur. Yıldırım

Beyazıd zamanında Osmanlı topraklarına dâhil edilen ordu yöresi ile ilgili en doğru bilgiler, Osmanlı resmi kayıtlarında geçer.(Kimi tarihçiler bu tarihi 1427 olarak kabul ederler.)

1455 tarihli Osmanlı Tapu Tahrir Defterleri’nde Ordu hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır. Trabzon’dan 65 yıl önce Türk bölgesi haline gelen Ordu’da Türk olmayan (Rum ve Ermeni) etnik kökenlilerin oranı, Türk nüfusa göre çok düşük olarak belirtilmiştir. Türk olmayanların en yüksek olduğu 17. asır başlarında bile Türklere oranı % 10 bile değildir.

15. asrın ilk yarısında Ordu topraklarında 7000 civarında Müslüman Türk ve 550 civarında Türk olmayan hane bulunmaktaydı. Rum ve Ermeni olan bu insanlar, Hıristiyanlık dinine mensuptular. Ki bunlardan 326 hane, Selçuklulardan beri Milas (Mesudiye) Hapsamana (Gölköy) topraklarında yaşamaktaydılar. Bölgenin yönetimi, Tımar beylerinin elindeydi. 16. asırda bölgenin en önemli ve hareketli merkezinin Gölköy Kalesi olduğu bilinmektedir. O çağlardan 18. Yüzyıl sonlarına kadar Ordu bölgesinde şehircilik

Page 22: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

22

dosya

hemen hemen hiç yoktur. Hacı Emir beyliği tarafından kurulan Eskipazar (Bayramlu),bir süre sonra bu hareketliliğini yitirmiştir. 1455’lerde Eskipazar’da 19 hanelik Cemaat-i Muhtelife denilen iş sahipleri ve zanaatkârlar bulunuyordu. Halkın hemen hemen tamamı çiftçilikle geçiniyordu. Türkler, Anadolu’nun hemen her yöresinde olduğu gibi bizim bölgede de oba, oymak, boy gibi sosyal gruplara ayrılmıştı. Ordu Oğuzların bir kolu olan Çepni Türklerinin yerleştiği bölgedir. Yerleşmeler vadi boylarında gerçekleşmiştir. Bütün bu yapı, Ordu evlerinin biçimlenmesinde doğal olarak etkili olmuştur denilebilir.

ŞEHIR EVLERININ MIMARISI

Müslümanların kalabalık olduğu mahallelerdeki evler çoğunlukla iki nadiren üç katlı Bağdadi yapıda, kireçle inşa edilmekteydi. Bu evlerin alt katlarında bodrum bulunuyordu. Bazılarının girişleri de bu bodrum kattan yapılıyordu. Oturma odalarının pencerelerinde kafes konuluyordu. Oturma odaları birinci katta bulunuyor. Kafesi olmayan pencereler de tahta kepenkle örtülüyordu.

Evlerin bir kısmı arsasının darlığı sebebiyle, birinci katta desteklerle dışarıya doğru taşırmak suretiyle inşa edilmekteydi. Evlerin ikinci katlarında ayrıca ön cephede bir çıkıntılı kısım bulunurdu. Bu kısma ’’şah nişin ‘’ denilmekteydi. Varlıklı ailelerin evlerinin hemen hepsinde böyle bir çıkma vardı. Bu çıkmanın üç tarafında pencere bulunurdu. İç tarafta ise bu çıkma geniş bir sofa ya açılmaktaydı.

Evlerin bodrum katları taş duvar , birinci kattan itibaren ise bağdadi kaplama olarak yapılmaktaydı.Evler çoğunlukla bahçe içindedir..Şehir merkezindeki Rumlara ait evler ise yığma veya taş dolma tekniğinde inşa edilmişlerdir.Rum evleri Türk evlerine göre daha basık tavanlı ve alt katı çoğunlukla mesken olarak kullanılmaktaydı. Ermenilere ait evler ise

tıpkı Türklerdeki gibi iki üç katlı bağdadi evlere benziyordu. Evler çoğunlukla bahçe içindedir. Selamlık dediğimiz bölüm eve bitişik ayrı bir eklenti gibi olmasına rağmen, selamlıklar çoğunlukla asıl binanın içinde

olurdu.Evlerin hemen hemen tamamında sarnıç bunmaktadır.sarnıçları bodrum katta,binanın dışında avlunun müsait bir yerinde kuyu olarak da görebilmekteyiz.

ORDU EVLERİ MİMARİSİ

Ordu il merkezinde Ünye Fatsa, Bolaman, Mesudiye gibi ilçe ve kasabalarda sokak, çeşme, ağaç ve konakları ile bütünlük kazanan ve eski dokuyu yansıtan kentsel sit alanları ve tescilli yapılar bulunup koruma

Page 23: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

23

altına alınmıştır. Binalar genellikle kesme taş ve bağdadi yapı tarzında, cumbalı ve genellikle 2 katlıdır. Taban ve tavanlar ahşap, çatı kırma şeklinde olup alaturka kiremit örtülüdür. Sivil mimaride plan

türlerini belirleyen ana mekan sofalardır. Türk evinde plan, odaların bir sofa çevresinde dizilmesiyle oluşur. Oda biçimi, büyüklüğü, nitelikleri pek az değişken bir yaşama birimidir. Bu yüzden ev tipini sofa belirler.

Ordu evleri iç sofalı (karnıyarık sofalı)’dır. Karadeniz bölgesinde 18.yy dan itibaren belirginleşmiş ve 19.yy da yaygınlaşmıştır.. Arazinin eğimli olması nedeniyle de genellikle 2 katlı olarak planlanmışlardır. Ancak yaşam her zaman üst katta sürmüştür. Genel olarak da yaşam katı, plan tipini sınıflandırmış ve adlandırmıştır.

Ordu evlerinde ana malzeme ahşap, yapım yöntemi de ahşap çatkı ve bağdadi sıvadır. Doğu Karadeniz bölgesinin ormanlık oluşu bu yapının ekonomik olmasını sağlamıştır. Yığma moloz taş arazi eğiminden kurtulmayı sağlamış ve insanlara daha konforlu yaşamın yolunu

açmıştır. Özellikle yapı malzemesi ve teknolojisi yönünden, taş ve ahşap kabul edilmiş normlara ulaşmıştır.

Doğu Karadeniz kıyı kesimi evlerinin

ana mekanı mutfaktır. Mutfak sadece yemek pişirme eylemi değil, yemek yeme, oturma, dinlenme, yıkanma ve bunun gibi işlevleri de karşılayabilen çok amaçlı bir mekandır. Ordu yöresinde mutfak planda

ayrı bir yer almıştır. Ordu evlerinde mutfak yalnızca yemek pişirilen ve ev halkının zaman zaman oturma, yemek yeme eylemlerini karşılayan bir mekandır. Asıl oturma, dinlenme, yemek yeme işlevlerini odalar karşılar. Evin arazideki yeri ve

konumu belirlenirken mutfak genellikle korunmuş yöne yerleştirilir. Aile bireylerinin ev içindeki yaşamlarının büyük bir bölümü bu mekan da geçmektedir. Mutfakta ocak ve dolapların dışında sabit donatı elemanı

Page 24: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

24

dosya

yoktur. Mekanın çok amaçlı kullanılabilmesi araç ve gereçlerin taşınabilir olmasını gerektirmiştir. Oturma elemanları elle kolayca taşınabilen, arkalıksız yörede “sekmen” adı verilen iskemlelerdir. Üzerinde yemek yenen eleman ya bakır sini ya da ahşap sofradır. Açılıp katlanabilen ayaklar üzerine yerleştirildiğinden işi bittikten sonra duvardaki yerine asılmakta, mekan diğer kullanımlara açılmaktadır. Duvarlarda yapılan ahşap silmeler kanca takılarak askılık olarak kullanılmıştır. Bazı bölgelerde bu mekan hayat olarak adlandırılmıştır. Eğimli arazilerde yapılan

evlerde çeşitli malzemelerin saklandığı bir bodrum yapılmıştır. Zemin şartlarından kurtulmak amacıyla yığma moloz taş olarak yükseltilen bu bölüme hayattan inilebilen ikinci bir merdiven vardır. Dışarıdan da kullanılan bu bölüm köy ve mezralarda ahır olarak kullanılmaktadır. Ancak kent hayatı içerisinde turşu, reçel gibi ev imalatı gıdalarının saklandığı yer olmuştur.

İklim açısından istenen yönler önem sırasına göre doğu batı ve güneydir. Kuzey iklimsel etkiler açısından istenmeyen yöndür. Ordu evlerinde diğer şehirlere göre manzaranın, denizin doğu da kalması büyük bir avantaj sağlamıştır.

Genellikle alt ve üst katların planları aynıdır. Girişin yarısından başlayan merdiven çoğu tiplerde üst kata bağlanır. Sofa T, L ya da karnıyarık şeklinde olabilmektedir. Daha çok kent ve kasabalarda rastlanabilen iki katlı evlerde evin boyutları daha küçüktür. Oda sayısının katlara bölünmesiyle daha yalın plan şemaları oluşturulmuştur.

Türk evlerinin genel bir özeliği olan odanın çevreye daha etkili bir biçimde yönelme isteği Ordu evlerinde de kendini göstermiş ve yapı tekniği de zorlanarak biçimlendirilmiş olan çıkmalar yaygınlaşmıştır. Binaların alt katlarındaki korunma çözümlerinin ortaya çıkardığı kapalılığa karşı, üst katlarda çok sayıda ve büyük boyutlarda pencereler düzenlenmiştir. Üst kattaki

Page 25: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

25

ortak mekanların ve odaların görüşü ve ışığı artırılmış, çevreyle ilişkiler elden geldiğince yaygınlaştırılmıştır. Bu çıkmalar ahşap göğüslemelerle (eli böğründe) desteklenmiş ve hafif yapı teknolojisiyle daha kolay çözümlenebilen uygulamalar olmuştur. Nitekim bu yolla, Ordu evlerindeki önemli bir mekan olan baş odanın, çok daha zengin çözümlere ulaştırılması mümkün olmuştur.

Ordu evlerinde döşeme sistemi olarak kullanılan en yaygın yol klasik ahşap döşeme kaplamasıdır. Bu döşemelerin üzerine dokumalar, halılar serildiği için burada kullanılan ahşap kaplamaların yüzeyleri çok yalın bırakılmıştır. Bu amaçla genellikle çok geniş kaplama tahtaları kullanılmıştır. Döşeme kaplamasının üst yüzeyi genel olarak hiç değişmeyen bir basitlikle çözümlenmiştir. Ordu evlerinde en yalın olarak, tavan kirişlerinin alt yüzüne herhangi bir kaplama yapılmamış, taşıyıcı sistem olduğu gibi bırakılmıştır. Yaygın

uygulama ise, tavan kirişleme sisteminin alt yüzü düz ahşap kaplama ile yapılmıştır. Tavan kirişlemenin altındaki bu kaplama çeşitli çıtalarla değerlendirilmiştir. Kolaylıkları olan bir uygulamadır. Ayrıca çıtaların, eşitli geometrik çözümleriyle

çok çeşitli biçimler elde edildiği için, çok yaygın olan ve çok uzun bir süre boyunca kullanılmış olan bir uygulama olmuştur.

Geleneksel Türk evlerinde olduğu gibi, Ordu evlerinde de pencereler tasarımı

Page 26: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

26

dosya

etkilemiş ve sonuçta mekan içinde özel bir önem kazanmıştır. Genel olarak pencerelerin gelişimi odaların iç-dış ilişkileriyle bağlantılıdır. Evin en önemli odası, en elverişli yöne doğrultulmuş ve çok sayıda pencereyle değerlendirilmiştir. Böylece mekanların ışıklandırılması sağlanmış ve bu pencerelerin, sokak ve manzarayla ilişkisi sağlamlaştırılmıştır.

Yapı tekniğine bağlı olarak ortaya çıkan kalın duvarlardaki pencereler, çoğunlukla duvarın dış yüzüne yakın olarak takılmıştır. Böylece hem iç mekan genişletilmiş, hem de pencerenin iç yüzünde bir kullanma alanı elde edilmiştir. Buna karşılık ince duvarlarda iç yüzeylere takılmıştır. Pencerelerin biçimlendirilmesine teknik yönden bakılırsa, cam boyutları ile pencere kanatlarının arasında ilginç ilişkiler bulunduğu görülür.

Genel bir ilke olarak pencere doğramaları elden geldiğince yalınlaştırılmış kanatların cam boyutları elden geldiğince küçültülmüştür. Burada

temel etken, geçen yüzyıllarda cam tekniğinin çok pahalı olmasıdır. Ordu evlerinde pencerelerin açılma türü ise genelde düşey yönde kayarak çalışan kanatlıdır. (Giyotin pencere) Düşey hareketli kanatlar kasadaki kanallar boyunca aşağı yukarı çalışırlar. Böylece kanatların kalınlıkları daraldığı için hem kolay yapılmış hemde kolay kullanılmıştır.

Özellikle ince duvarlı yapılarda oda mekanın da yer kaybetmemek için bu tür pencereler çok kullanılmıştır. Bu pencereler üst kanat sabit, alttaki yukarı çıkar.

Geleneksel Türk evlerinde, odaların daima tek bir girişi vardır. Böyle bir açıdan bakılınca kapının odaya bağlı bir öğe gibi düşünülüş bulunduğu görülür. Bu nedenle, en yalınından en özentilisine kadar bütün kapılar odanın içine doğru açılır. Ordu evlerinde kullanılan en yaygın kapı şekli, normal odalar için kullanılan kapı şeklidir. Aynalı kapı’da denilen bu kapılar, küçük boydaki ahşapların ustalıkla birleştirilmesiyle oluşur. Bu kanatlardaki ayna sayısı ve kullanılan çıtaların geometrik çeşitliliği çok zengin çözümler ortaya çıkarmıştır. Evlerin ısıtılması da mekanların düzenlenmesine önemli özellikler kazandırmıştır.

Ocaklar özel olarak ısıtılması gerekmeyen mekanlar da yapılmıştır. Ordu evlerinde ocaklar ısınmaktan çok pişirme amaçlıdır. Ayrıca bu gibi ocakların ısıtma gücü de sınırlıdır. Bu yüzden mangal gibi, gerektiğinde taşınabilen elemanlar kullanılmaktaydı. Ordu evlerinde mekanın içerisinde çıkıntı yapan tek yapı öğesi ocaktır. Ocaklar çok kalın duvarlar içerisinde kalacak şekilde biçimlendirilmiş ve bu çıkıntı elden geldiğince azaltılmıştır.

Page 27: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

27

Sonuç olarak, Ordu ve civarı geleneksel konut mimarisi de Türk evi genel plan şemasından farklı değildir.Daha çok, coğrafi etmenler, iklim, yaşam geleneği, ve en nihayetinde mülk sahibinin ekonomik gücü yöre mimarisinin biçimlenmesinde etkili olmuştur.

Yerleşim alanları daha sık ve yapı planları da farklı olmasının yanı sıra da ahşabın çok fazla kullanılması ile diğer Karadeniz yapılarından ayrılmaktadır.

Ordu Doğu Karadeniz Dağları’nın alçalmaya başladığı kesimlerde kurulmuş olduğundan doğal yapısı yöresel mimariye de yansımıştır.

Yerleşim alanlarında ise yapılanmada kesme taş, bağdadi üslup ve ahşaba geniş yer verilmiştir. Sivil mimaride plan türlerini belirleyen ana mekân salon denilen sofalardır. Ancak Ordu evlerindeki sofalar diğer illerde görüldüğü gibi ortada değil köşelerde bulunmaktadır. Evlerin doğu kesimlerinde içerisinde ocağın bulunduğu yemek pişirilen, yemek yenilen ve oturma odaları sıralanmıştır. Odaların tümü bu sofaya açılmaktadır. Sokak olarak isimlendirilen dar bir koridorun arkasında hela ve kilerler bulunmaktadır. Ancak, Ordu çevrelerinin sosyo-ekonomik ve doğal yapısı mimaride de açıkça kendini göstermektedir.

Ordu evleri genellikle arazi yapısından ötürü çapraz eksen üzerinde kurulmuş ve yatay genişlemeye pek yer verilmemiştir. Bu bakımdan yapılar yukarıya doğru büyüme özelliği göstermiş üç ve dört katlı evler bu yüzden çoğunluk göstermektedir. Bununla beraber yakın tarihlere kadar iki katlı, salonlu evlere de rastlanmaktadır..

Ordu evlerinin diğer Karadeniz evlerinden farklı ayrıntıları bulunmaktadır. Saçaklar diğerleri gibi genişliklerini

korumalarına rağmen daha küçüktürler. Ahşap gereç ile yığma yapılanma veya karkas çoğunluğu oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra evlerin yapımında kıyı kesimlerde taş duvarlara geniş yer verilmiştir

İl merkezindeki evler geniş bir bahçe içerisinde, denize yönelik üç veya dört katlı olarak yapılmıştır. Cephe boylarında sıra halinde dikdörtgen söveli pencereler bulunmaktadır. Bunlardan bazılarında ikinci ve üçüncü katlar cumbalarla eli böğrün delerle dışarıya taşırılmıştır.

Cephelerin ortasında dışarıya çıkıntılı, üzerleri üçgen veya düz çatılı balkonlara yer verilmiştir. Üst örtüler kırma veya düz çatı şeklinde olup, bu çatılar üçgen çıkıntılarla hareketlendirilmiştir.

Bu çalışmanın amacı, daha çok Ordu Geleneksel konut mimarisine dikkat çekmek ve bu anlamda bir ön bilgilendirme yapmaktır. Ordu geleneksel Konut mimarisi üzerine detaylı bir çalışma hâlihazırda yürütülmektedir.

Kaynakça1.Çebi Sıtkı, Ordu Şehri Belediye Tarihi, Ordu, 20022.Küçükerman Önder Prof. Dr.,-Güner Şemsi, Anadolu Mirasında Türk Evleri, İstanbul, 1995, T.C.Kültür Bakanlıgı3.Sözen Metin Prof.Dr.,Sönmez Zeki, Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi, İstanbul, 1982Fotoğraflarve çizimler: Ü.Kalpaklı ArşiviEski Ordu fotoğrafları: M.Sarı arşivi

Page 28: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

28

dosya

TAŞ YERİNDE AĞIRDIR

Mimarlık tarihi, insanoğlunun barınma ihtiyacı duymaya başladığı günden bugüne, yine insanoğlunun, yaşadığı coğrafyaların fiziki özellikleri sonucu yararlandığı, doğada en kolay ulaşabildiği malzemelerin geçirdiği evrim sonucunda kendini şekillendirmiştir.

Mimarlık tarihi, bir bakıma yapı malzemelerinin de tarihidir. Tasarımın başlıca çıkış noktası, yapı malzemelerinin mimar’a sağladığı alternatiflerdir. Çağdaş mimarlığın başarı çizgisi, mimarların yapı malzemelerinin özelliklerini kavrayabilme yeteneğine bağlı olarak zirveye ulaşabilecektir. Asırlar boyunca yaşamış medeniyetlerin gelişmişlik düzeyleri, eserlerinde kullanmış oldukları yapı malzemelerinin üstünlüğü ve sanatkarlarının ulaştıkları ustalık dereceleriyle ölçülmektedir. İşte bu noktada, günümüze ulaşan pek çok büyük eserin yaratılmasında üç temel yapı malzemesi öne çıkmaktadır. Bunlar; taş, ahşap ve demirdir.

M.Ö.2000’den itibaren taş, binaların en temel öğesini oluşturmuştur. Mısırdaki Piramitlerden, Bizans’ın inanılmaz güzellik’de ki desenlerine, Selçuklu dönemindeki taç kapılardan, Sinan’ın camilerine, kervansaraylarına, köprülerine, en nihayet Cumhuriyet döneminin Anıtkabir ve T.B.M.M binalarına taş, tasarım konseptinin odağını oluşturmuştur. En eski yapı malzemesi olması ve doğanın etkilerine yanıt verebilmesi nedeniyle başarıya en temel katkıyı sağlamıştır.Sadece resmi binaların değil, dünyanın her köşesinde sivil mimarlığın en başarılı eserleri de taş sayesinde verilebilmiştir.

Millenyum’da ise ülkemiz açısından durum içler acısı bir hal almıştır.Teknoloji’de ki gelişmeler sonucunda yapı malzemeleri, kullanım alanlarında ekonomik, sosyal, kültürel ve görsel değişimlerle karşı karşıya kalmışlardır.Teknolojinin olanaklarından yararlanan mimarların, sayısı binleri bulan miktarda başarılı eserler yaratmalarına rağmen, yine de tamamen siyasal etkilere bağlı nedenlerle çarpık kentleşme ve kimliksiz yapılaşmanın önüne geçilememiştir.Çarpık kentleşme,her kesimden insanın ilgi alanında olmuş,çok sayıda projeler üretilmiş,etraflıca tartışılmış ancak yinede çeşitli kesimlerin suçlanmasından ileri gidilememiştir. Kentlerdeki sorunların çözümüne uzak kalınması da doğal olarak berbat köyleşmeyi hiçbir zaman mimarlığın gündemine taşıyamamıştır.Günümüz mimarlığı, geçmişten bugüne kalan binaların korunması, restorasyonu ve yeniden kullanıma açılması konularında başarılıdır.Ancak bireysel yapılaşmanın büyük çoğunluğunu oluşturan imar planlarının dışında kalan alanlardaki binalaşma konusunda hiçbir araştırma ve yol haritası yoktur. Köylerde ve beldelerde binalaşma felaket boyutunda’dır.Ekonomik ve kolay işçilik anonsu ile bu bölgelerde süregelen binalaşma, hem doğal yaşamın ve dengenin bozulmasına, hem de pek çok mesleğin yitirilmesine zemin hazırlamaktadır. Bu gün ülkemizin turistik bölgelerinde bazı güzel uygulamalar yapılmaktadır. Ancak, iyice dikkat edildiğinde buralarda da sadece görüntü kurtarılmaktadır. Çoğunlukla kullanılan malzemeler yine yapaydır.

Haluk Saymaz / Mimar

Page 29: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

29

Oysa yurdumuzun her köşesinde doğa, atalarımıza sağladığı cömertliğe hala devam etmektedir.

İşte,ekonomik yapı malzemesi ve ucuz işçilik mesajının medya yoluyla bombardıman halinde halkın üzerine yağdırılması, doğal yapı malzemelerinin kullanımını, özellikle imar planı dışında kalan bölgelerde imkansız hale getirilmiştir. Çimento ve sanayi çeliğinin bu derece yaygın olarak günlük hayatımıza yerleşmesi köylerdeki doğal yaşamı ciddi anlamda tehdit etmeye başlamıştır. Bu nedenle mimarlar bir yandan çağdaş yapı malzemelerini kullanarak modern eserler yaratmanın yanında, bir yandan da ekonomik olarak zaten yüz yıla yakın zamandır sıkıntı çeken insanların, sırf ucuza mal edildiği düşüncesiyle yaşadıkları çevreyi berbat etmelerine izin vermeyecek politikaları üretmek zorundadırlar.

Taş+ ahşap yalı baskını, ahşap çatı+ taş dolgu+ bağdadi sıva binaların şimdilerde uygulaması yok denecek kadar azdır. Çünkü bu uygulamaları yapacak sanatkarlar artık yetişmiyor.Birkaç yaşlı ustanın ve akademisyenin dışında bu sanata ilgi duyan da kalmadı. Amasya’da Yeşilırmak’ın kuzey kıyısı boyunca koruma altına alınan Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalan eserlerin restorasyonu çalışmaları doğrusu oldukça başarılı geçmektedir.Ancak oradada köylerdeki durum aynıdır.

Hele Bayındırlık Müdürlüklerinin köylerde uyguladıkları köy konağı projelerine derhal son verilmesidir.Köylerimizin bütün doğallığını bozan betonarme binalar, eli keser tutmaktan öteye geçmeyen kimselerin elinden çıkmaktadır. Ülkemizin akarsuları,ormanları arasından kıvrılarak ulaştığımız köylerde betonarme adına kötü sürprizlerle karşılaşmaktayız.

Halbuki,ülke genelinde 1000’e yakın ocaktan taş çıkarılmaktadır. Ne

yazık ki, çıkarılan taşların büyük bir kısmı, sahillerimizin yok edilmesi pahasına yapılan otoyollara zemin oluşturmak için deniz tahkimatında ve yine bu otoyolların kenarlarına Bayındırlık Şartnamelerine uygunluğu bile sorgulanabilecek kalitesiz bir işçilikle istinat duvarlarında kullanılmaktadır. Bir kısmı da mermer olarak işlenerek tasarıma girebildiği noktalarında kullanılmaktadır. Asırlar boyunca Anadolu medeniyetlerinin en temel direği olan taş ustalığı artık yitip gitmek üzeredir. Ankara Gölbaşındaki atölyelerde bile taş, artık fabrikasyon imalata geçmiştir.

UstalarımAnkara’da taşçı ustalarınınMustafa ustanın sesidir kulağımdaSonra Hacıbektaş’da sonra Gourna’da Karain’deSonra bütün çağlarda her yerde.

Mısralarında, Mimar Cengiz Bektaş’ın da söylediği gibi aslında çok geniş bie coğrafyada geçerli bir meslek olmasına rağmen, bir elin parmakları kadar taş ustası kaldı.

Atalarımızın geleceğe kalmasını istedikleri bütün eserlerinde taş kullanmışlardır.Geleneksel mimarimizle görsel ve doğal iletişim kurabilecek tek yapı malzemesi taş’tır.Taş uygulamaların üzerinde geçmişin izleri bulunabilmektedir.Ahşap ve ferforje demir imalatlar,binaların içlerinde ve cephelerde doğanın ayrılmaz parçaları gibi görülmektedirler.işte tüm bu nedenlerden dolayı binalarda taş kullanımını özendirecek çalışmaları yapmak, biz mimarların görevi olmalıdır.Yurdumuzun yerleşim alanı olarak kullanılan her yerinde kentlerde,belediyelerde,köylerde asırlar boyunca yaşamış tüm medeniyetlerin kültürlerden izler taşıyan motiflerin, desenlerin kısacası top yekün geleneksel kimliğimizin, bu yönde yeni eserler kazandırılması yoluyla, yitirilmesine engel olmalıyız

Page 30: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

30

korumarestorasyon

Ordu ili Merkez ilçe Zaferi Milli mahallesi İsmail Engin Caddesi 43 pafta 84 ada 10 nolu parsel üzerinde bulunan bina Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 33 nolu envanter numarası ile tescil edilmiştir.

Ordu ili sivil mimari örneklerinden olan yapı tarihi bilinmemektedir. Yapılış tarzı ve malzeme bakımından bu yapının 1883 yılında Ordu yangınından sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Çünkü yangından sonra Ordu kazasına dışarıdan tamir amaçlı ustalar gelip yangından önce tek katlı, bodrum katı taş, zemin katı bağdadi ve ya ahşap arası tuğla dolgulu, tuvaletleri bitişik, ahşap çatılı kiremit örtülü eski ordu evleri yerine iki katlı evler yapılmaya başlamışlardır. Yangından sonra bodrum + zemin + 1. kattan oluşan veler yapılmıştır. Genellikle bodrum ve zemin katlarda yontu taş kullanılmış, katlarda bağdadi

veya ahşap arası tuğla kullanılmıştır. Ordu Melet Irmağı kenarında tuğla, kiremit ocak kalıntıları mevcuttur. Bu yapının inşasında Ermeni ve Rum ustalar çalışmıştır. Bu ustaların taş, ahşap, demir işçilikleri çok gelişmiştir.

1939 Erzincan depreminde Ordu’da bulunan yaklaşık 4000 hane ve 500 dükkandan çoğu yıkılmış veya hasar görmüştür. Bu durumdan Ordu evleri yeniden yapılmaya başlanmış ve tüm Ordu evlerinin mimarisindeki bozulmalar bu zamana rastlamıştır. Çünkü bu dönemde eski ustalar ve ev sahiplerinin çoğu Ordu’dan göç etmişlerdir. Yeni ev sahiplerinin eskiyi bilmemeleri, yeni usta ve kalfaların tecrübesiz olması, malzemelerin zor bulunması ve maddi imkanların yeterli olmaması sonucunda yapılan tamiratlarda deforme oluşmasına neden olmuştur. Daha

sonra maddi olanaklar bulunduğunda esaslı tamir görmüşlerdir. Bu tamir edilmelerinde aslı bilinmediğinden zamanın gereğine göre yapılar tamir edilmiştir. Bu yapıda bunlardan birisidir.

Yapı bahçe içersinde iki cadde arasında her katı ayrı kullanılan, bodrum kat üzerine 2 katlıdır. Bodrum katı moloz taş duvar, üst katlar bağdadi tekniği ile yapılmıştır. Ahşap olan balkonlar yıkılıp yerine betonarme merdiven ve balkon, bağdadi olan tuvalet ve banyo yıkıldığından yerine briket ve betonarme yapılmıştır.

Sıtkı Can caddesinden bina bahçesinin yüksekliği 3.63 m’dir. İsmail Engin caddesinin en düşük yol seviyesinden bodrum kat girişi 2.30 m aşağıdadır. Bahçe güney ve batı yönünde eğimlidir. Bina arazi eğiminden dolayı yarım bodrumlu

GENÇAĞA BAYRAM EVİAhmet ÇELEB/ Mimar

Page 31: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

31

üzerinde bodrum + 2 katı bulunmaktadır. Birinci ve ikinci katlar birbiri üzerine cephe boyunca çıkma yapmıştır. Evin esas girişi

yan cephededir. Kuzey tarafında orijinal eklentisi yıkılmış yerine betonarme yapılmıştır. Binanın yan ve ön kısımdaki

bahçesine ulaşmak için merdivenler bulunmkatadır. Bu merdivenlerin biri kısmi özgün bir kısmı muhtesdir.

A-A KESİTİ Ö:1 / 50

ZEMİN KAT PLANI Ö:1 / 50 1. KAT PLANI Ö:1 / 50

GÖRÜNÜŞ 1 Ö:1 / 50 GÖRÜNÜŞ 2 Ö:1 / 50

Page 32: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

32

korumarestorasyon

SÜLEYMAN FELEK EVİ Konum:Ordu ili merkez ilçe Pafta No:40 Ada no:372 Parsel No:1 de, Azizeye Mahallesi Işık Veren Sokak No:3'de bulunan bina Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından, 120 envanter numarası ile tescil edilmiştir.

Meyilli bir arazi üzerinde bodrum,zemin kat ve birin,ci, kattan oluşan üç katlı binanın arsası 1120m dir.Ordu sivil

mimari örneklerinden olan binanın yapılış tarihi 1908 tarihidir.

Etrafı taş duvarlarla çevrili olan arsaya çift kanatlı demir kapıdan girilir.Bahçe kapısı ile bina arasında içinde kuyu ve müştemilat bulunan büyük bir taşlık bulunur.

Yapıya, taşlıktan çıkan geniş

basamaklı taş merdivenle çıkılan çift kanatlı ahşap kapı ile giriş sağlanmıştır.Bodrum kat, zemin kat duvarları taş birinci kat duvarları ise bağdadi olarak yapılmıştır.birinci katta ortada, köşelerinden yuvarlak taş sütunlarla taşınan cumba vardır.

Denize bakan cephede meyilden dolayı bodrum kat, zemin kat yüksekliğine

Bülent FELEK / Mimar

Page 33: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

33

ulaşmaktadır.

Katlar arasında taş silmeler köşelerde taş bordürler kullanılmıştır.

Deniz cephesinde büyük bir balkon vardır.Geniş ahşap saçaklı,alaturka kiremitle örtülü kırma çatılıdır.Taşlık ve evin haricindeki arsa ve meyve bahçesi olarak

kullanılmaktadır.Yapının projesi kuruldan geçtikden sonra 2008 yılında binanın dış cephesinde onarım çalışmaları yapılmıştır.

Page 34: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

34

MENEKŞE SOKAK

korumarestorasyon

Vedat AĞCA / Mimar - Faruk SOYDEMİR / Mimar

Ülkemizin birçok bölgesinde, geleneksel konut mimarimizin en güzel ve değişik örneklerini temsil edecek birçok yapıya rastlanılmaktadır. Doğu Karadeniz bölgesi de bu açıdan mimari geçmişimizde önemli bir yer tutmaktadır. 19. yy.'in sonu, 20 yy.'in başlarına tarihlenen geleneksel Ordu evlerinin günümüze kadar pek azının ulaştığını, günümüze ulaşmış alanların ise 5-6 tanesi dışında nitelik* li olarak onarılmadıkları, ilk kullanıcılarını kaybettikleri harap ve bakımsız kaldıkları gözlenmektedir. Ordu kent merkezindeki geleneksel konutların kullanılması ve yaşatılmasına ilişkin yerel yönetim ve valiliğin ciddi girişimleri mevcuttur. Özellikle Taşbaşı Mahallesindeki yapıları sağlıklaştırma çabaları tarihi yapıların öneminin kavrayıp geleceğe bu değerlerimizi aktarma

çalışmaları ile içimizi rahat tutmayı sağlayan önemli çalışmalardır. Ordu ilinin tarihi evleri genel olarak deniz manzaralı yamaç tarafına bodrum üzerine iki katlıolarak inşâ edilmişlerdir. Yapıların temeli sıvalı ya da sıvasız taş mazlemeli olup üzerine «bağdadi» tarzda duvarlar çaItıya kavuşturulmuştur. Evler arazi şartlarından dolayı birbirine çok yakın lolarak inşâ edildikleri için denize bakan cepheler özellikle bol pencereli \olup, cumba ve çıkmalarla da cepheler hareketlendirilmiştir. 1950'li yıllardan sonra özellikle tarihi yapıların arasına betonarme yapılar yükselmeye başlamıştır. Bu durum gün geçtikçe Ordu ilinin doğal ve tarihi güzelliğinin bozulmasına neden olmuştur. Ordu Belediyesi de bu tarihi yapılardan günümüze kadar gelebilmiş

olanları ve günümüze ulaşmayıp yapı ile ilgili belge, fotoğraf gibi kaymaklardan yola çıkılarak bu yapıların restorasyon çalışmaları ve yeniden layağa kaldırma çalışmaları için projeler hazırlamıştır. Bu projelerden birisi de Menekşe Sokakta bulunan Tescilli Tarihi Evlerle ilgili çalışmalardır. *Bu projenin amacı, Sıtkı Can caddesini tarihi kiliseye bağlayan «Menekşe Sokak» üzerinde bulunan beş binayı kamulaştırarak bölgenin odak noktası haline getirebilmektir. Belediyenin yapmış olduğu tecili binaların envanter kayıtlarına göre Menekşe Sokak'ta yeralan 42 (522 ada 11 parsel) - 43 (522 ada 7 parsel) - 44 (522 ada 5 parsel) - 45 (522 ada 3 parsel) ve 46 (523 ada 7 parsel)' no envanterli yapılar yer almaktadır. Bu proje kapsamında 42-43-44-45-46 no'lu envanter kayıtlı yapıların rölöve, restorasyon ve res-titüsyon çalışmaları için

Page 35: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

35

gerekli çalışmalara başlanmıştır. Çalışmalarda mevcut olan yapıların restorasyon öncesi durumu kayıt altın alınması için çizimleri yapılıp, fotoğrafları çekilerek mevcut durumunu anlatan raporları hazırlanan bir plan aşamasına göre hareket edilmiştir. Günümüzde mevcut olmayan tescilli yapılar için de kütüphane ve arşiv kayıtlarından yapı ile ilgili elde edilen yazılı ve görsel bilgiler ışığnda; herhangi bir bilgi bulunamamışsa çevresindeki yapıların genel özelliklerinden yola çıkılarak çalışmalar devam ettirilmiştir. Bu proje kapsamında 46 no envanterli yapının uygulama işi de tamamlanarak «Belediye Misafirhanesi» olarak hizmete açılmıştır. Aynı şekilde proje kapsamındaki diğer yapıların da projelerinin onaylanması ile biran önce uygulama işlerine başlanacaktır. Belediye Misafirhanesi olarak hizmete açılan 46 no Envanterin yapının arşivlerden bulunan eski fotoğraflarından ve tescil kayıtA larındaki bilgilerden yola çıkılarak restitüsyon çizimleri ve bu restitüsyon kararlarına göre de yapıyı yeniden ayağa kaldırmak için gerekli çalışmalar yapılmıştır. Deniz manzaralı yapıda Ordunun diğer tarihi yapıları gibi bol ahşap giyotin

pencereli ve çıkmalı, cephe yüzeyinde kat araları ve kenarlar ahşap silmelerin belirginlliği ile diğer tarihi yapılarla bir uyum bütünlüğü içerisindedir. Arazinin eğimli olmasından dolayı arazi şartlarına göre şekillenmiş yapı bodrum üzerine iki katlıdır. Yapıya giriş, Menekşe sokaktan doğrudan zemin kata yapılmaktadır. Restorasyon uygulamaları yapının eski fotoğrafları dikkate alı-\ narak yapılmıştır. Yapının iç plan şeması ile ilgili yeterli bir bilgi I mevcut olmadığı için dış cephesindeki pencerelere, cumba ve çıkmalarına göre plan düzeni oluşturulmuştur. Bu plan düzenine göre de yapının vereceği hizmete yönelik iç mekan tasarımları yapılmıştır. Misafirhane olarak kullanılan yapının odaları gelen ziyaretçilerin kalabileceği şekilde düzenlemmistir. Yapı bulunduğu sokak itibari ile de önemli bir noktadadır. Bu sokağın üzerindeki diğer tarihi yapıların da onarıliması ya da yeniden özgünlüğüne uygun birşekilde yapılması ile toplumada tarihi yapıların önemini anlatmada ve korunması gereken ögeIerimiz olduğunun bilincinin verilmesinde önemli bir etken olacaktır.

Bizlerde bu görevi layığıyla yerine getirmek için çalışmalarımızı en iyi şekilde yürütmekteyiz. Ordu ilinde ortaya çıkarılmayı bekleyen birçok yapı mevcuttur. Gün geçtikçe koruma-yaşatma anlayışı çerçevesinde tarihi yapılarımızın hayata kazandırıldığına ve toplumun da bu konuda bilinçli destekçisi olduğunu göreceğif mize inanıyoruz.

Page 36: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

36

proje/yarışma

ORDU TİCARET VE SANAYİ ODASI (OTSO)

MİMARİ PROJE YARIŞMASI Ordu Sanayi ve Ticaret Odası 2010 yılı sonunda, mevcut arsalarıyla ilgili olara bir karar almış ve bu arsa üzerinde yeni çağdaş ve artan ihtiyaçlara cevap verebilecek yeni bir oda binası yapmaya karar vermiş ve bunu Ordu kamuoyuna ilan etmiştir.

Ordu Mimarlar Odası ile yapılan görüşmeler sonucunda mimarlar odası üyelerinden ve OTSO üyelerinden oluşturulan bir değerlendirme gurubu belirlenmiş, yarışmanın yerel olması özellikle istenmiş, bu doğrultuda da bir şartname hazırlanmıştır. Bugün hala tartışılır halde olan bu şartnameye itiraz edilmiş ve düzeltmeler yapıldıktan sonra şartname tekrar ilgili meslek adamlarına iletilmiştir. Son derece eksik verilerle projeler hazırlanmış ve teslim edilmiştir. Bu yerel yarışmaya toplam 7 proje teslim edilmiştir.

Proje değerlendirme gurubu toplanmış ve sonuçları tutanaklara geçmiştir. Bu sayımızda, yarışmaya gönderilen projeleri sonuçları hala ilan edilmemiş haliyle yayınlıyoruz. Bu vesileyle proje sonuçlarının neden hala ilan edilmediğini ve OTSO‘nun yarışma taahhütlerini niye hala yerine getirmediğini de meslek odası ve mimarlar olarak soruyoruz…

Page 37: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

37

proje/yarışma

Ahmet ÇELEBİ / Mimar

Yapıyı şekillendiren temel etken Civil Irmağı olmuştur. Cepheler ırmağa baktırılmış, teraslar ve restoranlarla ırmağı seyir olanağı sağlanmıştır. Zemin katta yapı içinden verilen ahşap koridor geçişlerle kullanıcıların su öğesinde kopması engellenmiştir.

20mye 78m lik yapı zemin kattan itibaren üç blok halinde ele alınmıştır. İlk blok yönetim fonksiyonlarını, ikinci blok toplantı ve hizmet fonksiyonlarını üçüncü blok ta kütüphane ve terası içermektedir. Yönetim bloğu şeffaf olarak düşünülmüştür. Üç blok yatayda yarı açık köprülerle bağlanmıştır ve

düşeyde de yangın merdivenleri takılmıştır. Yapının en üst katı restoran, sosyal tesis ve bara ayrılmıştır. Mekanlar açık, yarıaçık ve kapalı mekanlar olarak tasarlanmıştır. Terasların olumsuz hava koşullarında kapatılacağı göz önüne alınarak tasarımda buna ilişkin unsurlara yer verilmiştir.

Page 38: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

38

proje/yarışma

Page 39: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

39

Page 40: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

40

Fatih ŞAHİN/ Mimar

Fatih Şahin

Mimar

Ordu 1986 doğumlu. Lise eğitimini Özel Seçkin Fen Lisesinde tamamladı. İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü Mezunudur. Halen Şahin İnşaat Mimarlık ve Tasarım olarak faaliyet göstermektedir

Ticaret ve Sanayi Odaları ,hayatın tamamını kavrayan, sadece üyesinin değil tüm kentlinin gündelik yaşamını renklendiren bir aktörlüğü vardır.Toplumsal reflekslerin ortaya çıktığı ilk örgüt modelidir. Üyesinin profilindeki zenginliği, tüm toplumsal katmanları kavradığının resmidir. Akıl üretir... Yarattığı sinerji ile tüm toplumun değişmesine dönük eylemlilik sürecini tarifler.

Bu projede“yerelliği” önemseyen

durumu açığa çıkartacak işleve ait fonksiyonları bünyesinde barındıran yönetim binasını elde etmektir.Bugün dünyanın birçok ülkesinde yönetim binaları sadece kentliye hizmet sunmakla yetinen binalar olarak tasarlanmayıp, halkın günlük ihtiyaçlarına yönelik birimleri de içinde barındıran, kent halkına açık, özel toplantı salonları, sergi gösteri, v.b. kültürel etkinliklerin gerçekleştirilebileceği mekânları içerecek

şekilde düzenlenmektedir. Arzuladığımız, böylesi bir tasarımın kentimizde de hayata geçirilmesidir.

Ordu halkının içinde bulunmaktan keyif alacağı, çalışanların hizmet kalitesini arttıracak konforu ve iç huzuru sağlayıp sonuçta kentliye hizmette en uygun çözümleri taşıyabilecek bir Ticaret ve Sanayi Odası kompleksi oluşmasını sağlamaya çalıştık.

proje/yarışma

Page 41: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

41

Page 42: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

42

proje/yarışma

Page 43: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

43

Haluk KARAMANOĞLU/ MimarHaluk KARAMANOĞLU

Mimar

1964 yılında doğdu, orta ve lise eğitimimi Ordu’da tamamladı.

1986 yılında K.T.Ü. Mimarlık Bölümünden mezun oldu,

1990–1992 yılları arası İstanbul’da Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürlüğünde mimar olarak çalıştı,

1996 yılında Ordu’ya yerleşerek günümüze kadar Ordu’da serbest mimar olarak çalışmaktadır.

proje/yarışma

VAZİYET PLANI

PTT BAŞ MÜDÜRLÜĞÜ

Page 44: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

44

proje/yarışma

Page 45: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

45

Page 46: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

46

proje/yarışma

Naci KIRAÇ / Mimar - Kürşat AÇIKGÖZ/ Mimar

Kürşat AÇIKGÖZ

1968 Kayseri-Develi doğumlu,

İlköğrenim Grundschule Neuenstadt /Almanya (1978)

Ortaöğrenim: Eyüp Otakçılar Lisesi (1987)

Yükseköğrenim:Mimarsinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü (1993) mezunu.

2000-bugüne Toprak Tasarım Mimarlık’ta kurucu ortak

1998-2010 Erciyes Üniversitesi Mimarlık Bölümünde Misafir Öğretim Görevlisi

Almanca ve İngilizce biliyor,evli, bir çocuk babası.

NACİ KIRAÇ / Mimar

1992 Mimar Sinan Üniversitesi mezunudur. 1994 yılından beri proje ve konut yapım alanında faaliyet gösteren KIRAÇ YAPI İnş. Ltd. Şti. ortağı ve şirket müdürü olarak meslek hayatına devam etmektedir.

Page 47: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

47

Page 48: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

48

proje/yarışma

Günümüz Modern Mimarlık anlayışına uygun, bu anlayışla Ordu kentini Türkilede temsil eden bir mimari elde etmek amaçlanmıştır.

Zemin katta ana cadde (205. Sokak)’den hizmet binasının ana girişinin bulunması şart kabul edildi. Doğu yönünden (Şakir Çoruh sokağından) işleyebilen, istenirse çok sayıda, gerektiğinde birleşebilen dükkanlar/rant tesislerine ayrılmıştır. Sadece köşe dükkanın 205. Sokak’tan girişi olacaktır. Son katta bulunan sosyal tesislerin servis çekirdeğide zemine kadar inmekte, buna arka cepheden ayrıca bir giriş verilmiştir.

Hizmet binasına özgün, akılda kalıcılık sağlanabilecek bir mimareqi karakter verilmesi, planlamanın ana hedefi olmuştur.

Bu tercih yapılırkin: dikkat çekici fakat buna rağmen sade kalmaya çalışılırken, “göz kamaştırıcı” olabilmek için illa pahalı olmak gerekmediğini vurgulamak lazım.

Zaman içinde “eskiyen” bir cephe karakteri yerine değişkenlik gösterebilen bir cephe tarzı amaçlanmıştır. Hareketli cephe panelleri sayesinde, bunlar “açık” iken içerideki açık cepheye ışık ulaşırken içeriden dışarısı görünebilecek, dışarıdan bakan ise cephede “derinlik” 3 elde edilecektir. Bunlar kapalı iken ise monoblok-tekvücut gibi çalışan, korunaklı bir dış kabuk izlenimi doğacaktır. Bu kapalılık çift cidarlı cephe anyayışı, arada hava kalacağından: dışarısı soğuk veya sıcak iken içerinin 1-2 derece daha sıcak veya serin kalmasını sağlayacak, bu da binanın işletme giderlerine olumlu yansıyacaktır.

Aynı anda bazılarının “açık”, bazılarının “kapalı” olması ve bunun devamlı değişkenlik göstermesi çok dinamik bir görünüme sebep olacaktır.

Bu hareketli ikinci cephenin mevcut inşaat bütçesine göre iki şekilde uygulanması mümkündür.

1- Mekanik kontrollü olarak hareketli panel cepheler2- Otomatik uzaktan kumandalı (motorlu ) hareketli cepheler.

Zeminde rant tesisleri bilinçli olarak geri çekilmişlerdir. Bu sayede tesislere girenlerin üzerine doğal bir saçak oluşurken, öte yandan üstte hedeflenen monoblok yapının sanki havada asıı hali ile bina hafiflemektedir

Page 49: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

49

proje/yarışma

Halit ÇEBİ/ Mimar

Mimar Halit ÇEBİ

Ortaokul ve lise öğrenimini Ordu Ana-dolu Lisesi’nde tamamlayıp, mimarlık lisans eğitimini 2001 yılında Yıldız Tek-nik Üniversitesi’nde tamamladı. Lisans eğitiminin ardından bir süre Yazıcı İnşa-at AŞ. bünyesinde Marmara Ünv. Hay-darpaşa kampusü restorasyon çalışma-larında şantiye şefi olarak görev aldı. Ardından askerlik görevini 1. Ordu Kmt. Karargah teknik ofis şefi olarak tamam-layıp sonrasında Öztaş AŞ. bünyesinde Bolu ssk. Hastanesi şantiyesinde tek-nik ofis-saha koordinatörlüğü görevin-de bulundu. Mayıs 2004’den itibaren Ordu’da kendi ofisinde faaliyet gösteri-yor. Çekül vakfı üyesi olup, 1998 yılın-da Birgi yerleşkesi üzerine yaptığı ça-lışmalar, ulusal mimarlık dergilerinde yayımlanmıştır.

Dizayn edilen OTSO projesi, arazi itibariyle dar ve uzun bir plan şeması gereksinimi duymaktadır. İstenilen fonksiyonlar gözönüne alındığında sirkülasyon alnlarının rahat bir şekilde birbirine bağlanması ve kompakt bir işleyiş şeması oluşturması esastır. Bundan yola çıkılarak tüm fonksiyonların ana sirkülasyona bağlanması yada ayrılan alanların şeffaf separatörler ile ana sirkülasyon bölgelesinden algılanması sayesinde son derece işlevsel ve rahat kullanılabilir bir plan şeması oluşturulmuştur. Birbiri ile ilişkili birimler yalın çözümlerle ilişkilendirilmiştir. Giriş ve üst katlarda oluşturulan yırtık(galeri

boşluğu) sayesinde yapıyı ziyaret edecekler için tüm birimler açık ofis yada şeffaf çözümlemelerle algılanabilir seviyede tutulmuştur. Bu sayede ana sirkülasyon ise doğal ışıktan maksimum seviyede faydalanmaktadır.

Cephede alüminyum,cam,kompakt laminant vb..malzemeler boyutları manasında biribirleriyle uyumlu bir şekilde kullanılmış olup, belli bölgelerde cephe iskeletinide dışa vurarak, içten olduğu gibi dıştan da rahatlıkla algılanabilir bir prestij yapısı teması ortaya konulmuştur. Ayrıca katlar arasında kademeler oluşturularak migros yapısı kotundan ön caddeye uzanan kademeli bir kot düşüşü oluşturularak, arazi

ve komşu bina yapılarına uyum sağlanmış ve insanı kütle olarak ürkütmeksizin içine çeken bir cephe anlayışı oluşturulmuştur.

Proje, idarenin gelişen istekleri doğrultusunda kolayca tadil edilerek geliştirilebilecek bir fonksiyon şemasına sahiptir. Örneğin sosyal donatı alanları, kapalı garaj, arşivleme detayları proje takdimi öncesi eklenebilir veya geliştirilebilir mekanlar olarak düşünülmüş ve tüm koşullara cevap verebilece şekilde ana silkülasyona bağlanmıştır. Bu sayede değişebilecek ihtiyaçlara yada tercihlere, mekanı zorlamaksızın cevap verebilirlik esastır.

Page 50: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

50

proje/yarışma

Page 51: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

51

Page 52: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

52

Dr.ÜMİT KALPAKLIYüksek Mimar

1965 yılında Ordu ‘da doğdu. 1987 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesin den mezun oldu.1996 yılına kadar Y.T.Ü.’de öğretim elemanı olarak çalıştı. 2001 yılına kadar mimarlık ofislerinde tasarımcı mimar olarak çalıştı. Ulusal yarışmalarda, ödül ve mansiyonlar aldı. Aynı süre içinde, proje danışmanlığı yaptı. 2002 -2010 yıllarında Atolya K Mimarlık olarak, 2010 Ocak ayından bu yana Profis Mimarlık kurucu ortağı olarak Ordu’da mimarlık yapmaktadır. Aynı zamanda K.T.Ü. Mimarlık Fakultesinde Misafir Öğretim Üyesi olarak Proje dersleri yürütmektedir.

Firuz KIRCAMimar

Ordu da doğdu, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünden mezun oldu, daha sonra osym bursuyla girdiği Işık Üniversitesi İşletme Yönetimi(Burslu-İngilizce) bölümünden de mezun oldu, Bilgisayar Teknolojileri alanında yüksek lisans yaptı. İki yıldır Ordu da serbest mimarlık yapmaktadır.

proje/yarışma

Dr. Ümit KALPAKLI/ Yüksek Mimar (İTÜ)Firuz KIRCA / Mimar (İTÜ)

Bahri Zavalsız/ Beykent Ünv. Mimarlık ÖğrencisiOğuzhan AYDOĞDU / İç Mimar

Ordu bir Karadeniz kıyı kentidir. Ordu Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi; Ordu ilinin nüfus artışı ve gelişen ticari yapısıyla Ordu Ticaret ve Sanayi Odasının mevcut binasının ihtiyacı karşılamadığını düşünerek yeni bir yönetim binası yapımına

karar vermiş ve bu amaçla Ordu Mimarlar Odasına kayıtlı mimarlar arasında bir proje yarışması düzenlemiştir.

Yapı yaklaşık 2200 m2 alanda , bodrum, zemin, birinci kat,ikinci kat, üçüncü kat ve çatı kat olmak üzere tasarlanmıştır.

Proje şehrin içinden geçen Civil ırmağının kıyısında Kuzey-Güney yönünde denize dik bir alanda yer almaktadır. Bu proje Ordu ticaret ve Sanayi Odasının modern ve gelişen ihtiyaçlara cevap verebilen bir kurum kimliği kazanmasını amaçlamıştır.

Page 53: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

53

Page 54: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

54

proje/yarışma

Page 55: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

55

Melek KÖSEMimar

1987- İ.T.Ü. Mimarlık Fakül-tesi Mimarlık bölümü mezunu. Mimarlık 3. sınıf ‘tan itibaren 1988 yılları arasında İstanbul’da özel mimarlık atölyelerinde çalıştı. 1988-1990 yıllarında Ordu’da özel inşaat şirketlerinde çalışma hayatıma devam etti. 1990-1994 yılları arasında Bayındırlık İskan Bakanlığı’nda görev yaptı. 1994 yılında istifa ederek Yalı Tasarım Mimarlık Ltd. Şti.’ni kurdu. Halen faliy-etime devam etmektedir.

Deniz DOĞRUYüksek Mimar

Ortaokul ve lise öğrenimini Ordu Anadolu Lisesi ve İstanbul Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi’nde, mimarlık lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi’nde tamamladı. Lisans eğitiminin ardından bir süre Prof. Dr. Aydın Kunt ve Arkizon Mimarlık ile birlikte çalıştı. İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimari Tasarım Programı’ndan yüksek lisans derecesini aldı. Yüksek lisans sırasında bir yıl Paris’te kaldı. Sorbonne Üniversitesi, Cours de Civilisation Française’den fransızca, Esmod Paris’ten stilistlik eğitimleri aldı. Eylül 2009’dan itibaren Ordu’da kendi ofisinde faaliyet gösteriyor.

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası hizmet binası avan projesi bodrum+zemin+4 normal kattan oluşmaktadır. Bodrum kat toplam inşaat alanı 1570 m2 olup, 290 m2 si sığınak ve makine dairesi, 920 m2’si otopark, 225 m2’si teknik servis alanı olarak düzenlenmiştir. Zemin kat toplam inşaat alanı 970 m2’dir. Bu bölüm hizmet binası girişi ve fuar-sergi salonu olarak ikiye ayrılmıştır. Hizmet binası ana girişi 240, fuar ve sergi salonu olarak önerilen mekan 655 m2’dir. 1. normal kat toplam inşaat alanı 990 m2’dir. Bu katta genel sekreterlik, servis bankoları, ticaret sicil memurluğu,

satın alma ve mübayaa servisi, çok amaçlı toplantı salonu, personele ait mini yemek salonu, kütüphane ve arşiv yer almaktadır. 2. normal kat toplam inşaat alanı 990 m2’dir. Bu katta yönetim kurulu başkanlığı, başkanlık basın ve yönetim danışmanları, 2 adet mesleki komite toplantı odası, derslik (40 kişilik), yönetim kurulu toplantı odası (15 kişilik), fuayesiyle birlikte çok amaçlı toplantı salonu (50 kişilik) yer almaktadır. 3 normal kat toplam inşaat alanı 840 m2’dir. Meclis başkanlığı, başkanlık sekreteri, yönetim kurulu başkan yardımcılığı, paydaş kamu kuruluşları hizmet üniteleri ve AB

proje destek ofisi bu katta yer almaktadır. 4. normal kat toplam inşaat alanı 840 m2’dir. Bu katta restoran ve fuayesi ile birlikte 150 kişilik meclis toplantı salonu bulunmaktadır. Arsanın manzaraya bakış ve köşebaşı konumu dikkate alınarak kuzey ve doğu yönleri kesişiminde giriş, yönetim, idari kadro ve sosyal tesis çözümleri önerilmektedir. Bu bölüm servis mekanlarının bulunduğu bir çekirdekle hizmet alanları ve toplantı salonlarından ayrılmıştır.

Deniz DOĞRU / Yüksek Mimar - Melek KÖSE/ Mimar

proje/yarışma

Page 56: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

56

proje/yarışma

   

 

 

 

 

   

 

 

 

 

 

 

Page 57: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

57

   

 

Page 58: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

58

proje/uygulama

Bülent FELEK Mimar

01.01.1955’ te Ordu da doğdu İlk-orta ve Lise Öğrenimini Ordu da gördü, Üniversite öğrenimini A.D.M.M. A ‘da tamamladı. Hes Mühendislik ve Ordu Sagra da Şantiye Sorumlusu olarak çalıştı 1994 ten itibaren Ordu da mimarlık faaliyetlerine devam etmektedir.

Yapı Ordu-Ulubey karayolu üzerinde Eskipazar köyü mevkiindedir.Yazın ve hafta sonları kullanılmak üzere tasarlanmıştır.

İki katlı yapını zemin kat kuzey cephesinde, giriş ve güney cephesinde mutfak ve teras bulunmaktadır.Ana yol cephesindeki salon, bahçeye açılmaktadır.

Birinci katta oturma bölümü banyo ve dört yatak odası vardır.

Binanın yapıldığı arsa 2900m2 dir.Arsa üzerindeki çam meyve ağaçları korunmuştur. Bina ile yol arasındaki arsa meyve bahçesi olarak kullanılmaktadır.

F. KATIRCIOĞLU EVİ

Bülent FELEK / Mimar

Page 59: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

59

Page 60: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

60

Aynur YÜCEMimar

12.12.1954’te Ordu’da doğdu İlk orta ve lise öğrenimini Ordu da gördü. Üniversite öğrenimini A.D.M.M. Aka-demisinde tamamladı. 1984 yılında Eşi İnş.Müh.İ.Bülent YÜCE ile kurduğu Yüce Mühendislik bürosunda halen Faaliyetlerine devam etmektedir.

proje/uygulama

HASBAHÇE KONAKLARI

PROJENİN ADI : HASBAHÇE KONAKLARI PROJE TASARIM : AYNUR YÜCEİŞ VEREN : OKTAY OĞUZLU VE HİSS.STATİK PROJE : M.BOĞAÇ OĞUZLUMEKANİK/TESİSAT : BATUHAN BÖLÜKBAŞIELEKTRİK : VECİHİ ENSELİPROJE TARİHİ : 30.12.2008YAPIM TARİHİ : 1.ETAP TAMAMLANDI, 2.ETAP İNŞAATI DEVAM EDİYOR

Sadece bulunduğu yer itibari ile bile, her mimarın tasarlamak isteyeceği bir proje olan Hasbahçe konakları projesini, böylesine mimarına geniş hareket alanı sağlayan bir işverenle tasarlayabildiğim için oldukça memnunum.

Ordunun Güzelyalı mahallesinin tarihi yerleşim alanlarından doğal bir şekilde sınırlayan Ozoğlu deresinin batı yamacına kurulu olan toplu konut alanında yer alan projenin, yakınlarında

bulunan tarihi değirmen kalıntıları tasarım sürecinde dikkate almamız gereken hususlardan birini oluşturdu. Ordunun geçmişinde önemli yer tutan bu değirmen, bölgenin bir dönem bu isimle anılmasını sağlamıştır.

Arsa, sahip olduğu doğal eğim ve manzarası sayesinde, projenin başarısını tamamlayan unsurlardan olmuştur. Yeşil alanların bolluğu, panoramik deniz manzarası, ulaşım kolaylığı, komşu

konutların oluşturduğu naif doku ve el değmemişliği, arsayı konut tasarımı için cazip kılan yönleri olarak öne çıkmıştır. Bu analizler tamamlandıktan sonra, projenin alan hesaplamalarına göre kütle çalışmaları yapılırken, blokların hiçbirinin manzarasının bir diğeri tarafından kesilmemesi esas alınırken, mimarinin de mevcut dokuya uygun olarak tasarlanması gerekiyordu. Ana fikir olarak böyle muhteşem bir alana, kıymetli bir kolye gibi

Page 61: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

61

yakışabileceğini düşündüğümüz bir proje yapısı ile ulaşmaya çalıştık.

10500 m² yüz ölçümlü alanımızda, çağdaş beklentilere cevap verebilen sıcak ve modern, eşsiz deniz ve doğanın bir parçası olarak, projemizi tasarladık. Her katta 2 daire bulunan daireler halinde birbirlerinin manzarasını kesmeyen 5 blokta 77 adet 190m² kapalı alanlı daire ve 4 adet 350m² kapalı alanlı villa yapısı ile modern yapı malzemeleri ile sadece yapısal değeri yüksek konutlar değil, içinde yaşayanların mutluluk duyacağı, yaşam alanları oluşturuldu.

Konut gibi özel bir yapının günümüz yaşam koşulları içinde kişiden kişiye, aileden aileye farklı ihtiyaçlar doğurduğu, bu ihtiyaçların da mekân kullanımlarını farklılaştırdığını görmekteyiz. Bu yüzden tek tipleştirilmiş konut yapısının içinde yaşayacakların talep ve arzularına göre kısmen değişiklik yapılabilecek durumda bir yapılanma sunulmaya çalışıldı. Bu sebeple gerek mimari projeyi gerekse statik ve betonarme projeleri 4+1 olarak

tasarlanan daireler istenildiği takdirde 3+1 tip daireye veya açık ya da kapalı mutfaklı tiplere dönüştürmeye, yatak odalarının büyüklüklerini ya da banyo yerleşimlerini kendi ihtiyaçlarına göre değiştirebilecekleri şekillerde tasarladık. Bu esneklikte tasarladığımız dairelerin alanlarını da en etkin şekilde kullandık.

Modern özelliklerinin yanı sıra 5 katlı olarak tasarlanan konutları, ortak kullanımlı 6500m²’lik otopark ve yeşil alanları ile apartmanda bahçeli, müstakil ev tadını yaşatmaya çalıştık. Yüzme havuzu ve tesisleri ile konut sahiplerinin, özlemini duydukları komşuluk ilişkilerini pekiştirme olanağı bulacağı ortak alanlar tasarlamayı

ihmal etmedik. Tamamı kameralar ile çevrili sitede güven içinde ikamet edebilecekleri akılları kalmadan çocuklarını bahçeye yollayabilecekleri güvenlikli oyun alanları ve yeşil alanlar tasarladık.

Hali hazırda 33 adet dairesi ve 4 adet v iladan oluşan 1, etap inşaatları tamamlanmış, 2 etap inşaatları da başlatılmış durumda olan Hasbahçe konaklarında konut sahipleri ince inşaat işleri tamamlandıkça ikamet etmeye başlamışlardır. Son kullanıcılardan da tasarım hoşluğu ve fonksiyon bütünlüğü adına çok hoş bildirimler alan Hasbahçe konakları, proje ofisimizin portfolyosunda hak ettiği yeri almış bulunmaktadır.

Page 62: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

62

proje/uygulama

Page 63: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

63

dünbugün

FOTOĞRAFLARLA ORDU DÜN BUGÜN

Page 64: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

64

öğrenciprojeleri

ULUSLARARASI KIBRIS ÜNİVERSİTESİ 2010 /2011 2 YARIYILI İÇ MİMARLIK BİTİRME PROJESİ

Mimarlık Ordu olarak bu sayımızdan itibaren halen öğrenim görmekte olan mimar adaylarının projelerini de yayınlamaya başlıyoruz.

Proje Konusu : Müze

Kıbrıs Girne Şehrinin lapta bölgesinde bulunan eski zeytinyağı fabrikasının resim ve heykel sergileri yapılabilecek workshop alanlarının bulunduğu çok amaçlı sanat müzesine çevrilmesi.

Oğuzhan AYDOĞDU

Page 65: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

65

Page 66: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

66

öğrenciprojeleri

Projemize seçmiş olduğumuz eğimli arazide başladık.Projemizde sinema salonları, kamusal alan ve kıyı şeridi tasarımı çalıştık.Seçilen alanın suya değenÜ kısmı,akışlar ve sınırlar ilk dikkat etmemiz gereken unsurlardı.Bunlar hakkında diyaloglar kurmaya çalıştık.Projemizi yönlendiren asıl dikkat etmemiz gereken unsurlar ise topografya,program ve strüktür ilişkisiydi.

Bahri ZAVALSIZ

SINEMA SALONLARI, KAMUSAL ALAN VE KIYI ŞERIDI TASARIMIBEYKENT ÜNİVERSİTESİMİMARLIK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ6.DÖNEM PROJESİ

Page 67: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

67

Page 68: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

68

Mimar H.Selin ATEŞ Lise öğrenimini Ordu Fatih Lisesi’nde tamamlayıp, mimarlık lisans eğitimini 2003 yılında İstanbul Beykent Üniversitesi’nde tamamladı. Lisans eğitiminin ardından bir süre Çuhadaroğlu Metal Sanayi ve Pazarlama A.Ş. de çalıştı. 2004 yılından itibaren Ordu’da kendi ofisinde faaliyet göstermektedir.

MİMARLIĞA YAKLAŞIMINDAN KISACA BAHSEDEBİLİR MİSİN?

Mimarlık insanın içinde sürdüreceği yapıların estetik ve kullanışlık ilkelerini göz önüne alarak tasarlama sanatıdır. Bana göre mimarlığın en önemli üç ilkesi sağlamlık, iş-levsellik ve güzelliktir. Bu bakımdan mimar, tasarımına başlarken kullanılacak gereçlerin türünü, iklim, çevre ve ulaşım koşullarını dü-şünmek zorundadır ve tasarımını bu şekilde oluşturmalıdır. Bütün detayları düşünüp or-taya koyacağı eserde bir eksiklik yapmama-lıdır.

Bence mimarlık, geçmişin birikim-leri ile geleceği hazırlayacak, gelecekte yaşa-nacak kaliteli yaşam çevrelerini oluşturacak,

vizyon sahibi bireylerin mesleğidir. Bununla birlikte mimarlık mesleği ilgi alanı çok geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır ve mimarlar bir-birinden çok farklı alanlarda çalışmaktadır-lar. Bizler de mimarlar olarak bu mesleğin ne kadar mükemmel bir meslek olduğunu bile-rek ona sahip çıkmamız gerekmektedir.

GÜNÜMÜZ ORTAMINDAN MİMARLARA VE MİMARLIĞA NASIL BAKIYORSUNUZ?

Mimarlık bir ülkenin yaşamında çok önemli bir yere sahiptir. Avrupa Birliği üç meslek yasasına öncelik tanımıştır; hukuk, tıp ve mimarlıktır. Malesef günümüzde top-lumumuz daha mimarlığın farkında bile de-ğildir. Oysa mimarlık geçmiş, bugün ve gele-cek için süreklilik ortaya koyar, bu yönde top-

lumsal benimseme ve çağdaş olmanın da önemli bir göstergesedir.

Mimarlık mesleği konusunda ‘çizim yapma sanatı’ gibi bir yanlış düşünce oluş-muştur. Aslında mimarlık mesleği çizim yap-ma sanatı değil bir ülkenin kimliğini oluştu-ran değerlerin en önemlilerinden biridir. Mi-mar bir kentin tasarımcısıdır…

Günümüzde mimarlara mühendis gözüyle bakılıyor, mimar gözüyle bakılmıyor. Bence ülkemizdeki mimarlık düzeyinin yük-seltilmesi ve mimarlığı geliştirici etkinlikle-re önem verilmesi gerekiyor. Toplumumuzun mimarlığa ve mimarlığın sürdürülmesine ih-tiyacı var. Bu anlamda mimarlara ve mimar-lar odalarına büyük görevler düşmektedir.

ORDU’DA BİR MİMARBİR OFİS

profilmimarlık

ofisleri

Page 69: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

69

Toplu Konut Tasarımı ve Yapımı (Çelebi Kent 4 Blok 120 Konut)

Dikdörtgen Blok Normal Kat Planı (Çelebi Kent)

Yıldız Blok Normal Kat Planı (Çelebi Kent)

Zemin kat işyeri, üst katlar konut tasarımı ve yapımı

Normal Kat Planı

Konut Tasarımı ve Yapımı(36 konut)

Normal Kat Planı

Konut Tasarımı ve YapımıZemin kat eczane, üst katlar poliklinik tasarımı ve yapımı

Page 70: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

70

profilmimarlık

ofisleri

ORDU’DA BİR MİMARBİR OFİS

Sıtkı AKSU Mimar

1951 yılında ordu da doğan Sıtkı Aksu ilk orta lise eğitimini ordu da tamamladı.Yük-sek öğrenimini 1970 yılında girdiği İ.TÜ. Mi-marlık Fakültesi ‘nde 1978 de tamamladı.1972-74 yıllarında A.Akil İzgi Mimarlık Bü-rosunda çalıştı.1976 yılında Muammer Ak-koyunlu ile 2A Mimarlık Bürosunu kur-du.1981 yılında Ordu da mimarlık yapmaya başladı.1985 -87 yılları arasında içme suyu inşaatları ve köprü projelerinde -uygulama-larında çalıştı.30 yılı aşan mesleki hayatında, çeşitli ko-nut projeleri,dini yapılar(cami),otobüs terminali,şekerleme fabrikası ve sanayi ya-pıları projelendirdi.Aynı zamanda şiir ,resim ve müzikle ilgile-nen mimar Sıtkı aksu İ.T.Ü. Korosu’nda Sü-heyla Altmışdört yönetiminde koristlik yap-mıştır.Evli ve iki çocuk babasıdır.

Şehirlerimizde hala mimar ve inşaat mühendisi kimdir bilinmiyor.bazı siyasi karar-lardan dolayı mesleğimizi herkes yapabiliyor.mimarlık mesleği büyük şehirler dışında hala olması gerektiği gibi icra edilmiyor.

Şehirlerin imar planlarının güncel-

lenmesi gerekiyor.Mimarlar imar planlarında yeteri kadar söz sahibi olamıyor.Çoğu kez baş-kalarının kararları doğrultusunda hazırlanmış imar planları mimarın önüne geliyor.Geçmiş-te olduğu gibi günümüzde de hala mesleğe müdahale devam ediyor.

Page 71: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

71

Page 72: MİMARLIK ORDU

MİMARLIKORDU

T M M O B

1954

72

yorumsuz

YORUMSUZ