merhaba - ministry of national...

51
1

Upload: others

Post on 28-Sep-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

1

Page 2: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

2

Merhaba…

Bilgi, iletişim ve teknolojisi alanında meydana gelen hızlı

değişmeler, dünyayı giderek küresel bir köye dönüştürmüştür. İçinde

yaşadığımız çağın özelliklerinden birisi “Bilgi Toplumu” olmasıdır.

Küreselleşen dünyada en fazla paylaşılan şey bilgi olmaktadır. Bilgi

paylaşmak, bilgi transfer etmek kadar, bilgi ile donanmış, beceriye sahip

bireyler yetiştirmek de giderek önem kazanmaktadır. Biz eğitimciler

açısından, Uluslararası Bilim Olimpiyatlarında ortaya çıkan tablonun iç açıcı

olmadığı ortadadır. Okullarımızın, bilgi edinme ve bilgiye ulaşma açısından

rolünü yeterince oynamadığını söylemek abartı olmayacaktır..

Peki neden bu durumdayız..?

Kuşkusuz ki; bunun bir çok nedeni vardır.. Nedenleri tartışarak

geçireceğimiz vaktimiz yoktur. Öncelikle kendimizden başlamak zorundayız.

Unutmayalım ki, eğitim sürecinin en temel unsuru öğretmendir.

William A. Ward’ınbelirtiği gibi “üstün öğretmen sergiler, muhteşem

öğretmen, esinlendirir”

Tahtaya konuşanların adını değil, konuşmayanların adını yazdıran bir

öğretmen, neden böyle yaptığını soranlara şu yanıtı verir: “Çocukları

konuşturmaz, konuştuğu için cezalandırırsak, gelecekte konuşmaya cesaret

edemeyen bir birey/toplum oluşmasına katkı sunmuş oluruz. Ya da, kendisini

ifade edemediği için her şeyi zorbalıkla halletmek isteyen bir toplumun

ortaya çıkmasına neden olmuş oluruz” demiştir. Örnekteki öğretmenin

tutumunu takdir eder ya da yanlış bulabiliriz fakat, öğrencilerinin gelecek yaşantılarını da önemseyen

bir öğretmen tutumu içinde olduğunu sanırım es geçemeyiz. Öğretmen tutumu ve yaklaşımının,

öğrencilerin kişisel ve bilişsel gelişimleri açısından tayin edici bir öneme sahip olduğu bilinen bir

geçektir.

Kişilikli bireylerden oluşan toplum hayatı ve bilgiyi üreten bir toplumsal yaşantı için, eğitim

ne kadar önemli ise, öğretmen de aynı düzeyde önemli bir noktada durmaktadır.

Bireylerin, sorunlarının çözümünü araştırmada arayan bir karakter geliştirmesi ve toplumsal

ilişkilerinde gerekli entelektüel ve duygusal derinliğe ulaşmışını sağlamak okulun,

eğitimcilerin/öğretmenlerin temel hedefi olmalıdır. Kuşkusuz ki, bu hedefe varabilmek için bilgiyi ve

deneyimleri paylaşmanın çok önemli olduğu kanaatindeyiz.

Bu anlayışla çıkarmaya karar verdiğimiz dergimizin, hem etkinlik paylaşımı ile motivasyon yaratması

hem de makale ve yazılarla bilgi süreçlerini takip etme işlevi görmesini umut ediyoruz.

İşimiz zor ve yolumuz uzun.. Koşullar ne kadar zor olursa olsun; deniz yıldızı hikayesinde olduğu

gibi yapabileceğimiz bir şeyler hep vardır ve var olacaktır.

Yeni sayılarda buluşmak üzere, Maltepe RAM ailesi olarak hepinizi selamlıyoruz..

Sevgiyle kalınız..

Maltepe Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü

Nejdet UYĞUN

Sahibi ve Sorumlu

Yazı İşleri Müdürü:

Nejdet UYĞUN

Yazı İşleri Kurulu:

Nazim DUMAN Eda ÇETİNKAYA

Vedat KAYA

Ayten GÜRER Gamze YILMAZ

İnceleme Kurulu:

Sibel ULU

Ayşe ÖZGÜR Belkıs GÜLER

Yunus YÜCEL

Recep GÜLER Serkan YAĞIZ

Duygu TURAN

Maltepe Rehberlik

ve Araştırma

Merkezi

Muhsine Zeynep

Ortaokulu Yanı

Mektep Cd. No:15/1 Küçükyalı – Maltepe

Tel:0 216 549 31 61

Faks: 0 216 549 31 62

www.malteperam.meb.gov.tr

BAŞLARKEN

Page 3: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

3

Bu Sayımızda…

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Faik Kaptan’la Ropörtaj .......................................... 4

İlçemiz Özel Eğitim Sınıfları ..................................................................................................... 8

Okullarda Özel Eğitim Uygulamaları ........................................................................... 11

Sınıf İçi Yönetim: Öğrencilerin Sınıfta İstenmeyen Davranışlarına Yönelik

Yapılabilecekler ...................................................................................................................... 16

Sınıf İçi İletişim Çatışmalarında Öğretmenlere Öneriler .................................................... 18

Merkezimizin Çalışmalarından ............................................................................................ 22

Sorunsuz Okul Mutlu Öğrenci Projesi ........................................................................... 25

Ritm-İ Aşk / Engelliler Ritim Atölyesi Projesi ..................................................................... 27

Çağın Hastalığı ’İnternet Bağımlılığı’ ........................................................................... 28

Okul Psikolojik Danışmanlarının Yasal Sorumluluklarına İlişkin Okul Yöneticilerini de

İlgilendiren Bazı Yanılgılar Ve Önemli Gerçekler .............................................................. 34

Çocuk İhmal ve İstismarı ...................................................................................................... 41

Risk Altındaki Ortaöğretim 9. Ve 10. Sınıf Öğrencilerinin Kendini Toparlama Güçlerinin

İncelenmesi ............................................................................................................................. 44

Kayıp Ve Yas .......................................................................................................................... 47

Okullarda Şiddet Ve Olumsuz Davranışları Önlemede Akran Arabuluculuk

Çalışmaları .............................................................................................................................. 49

İÇİNDEKİLER

Page 4: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

4

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ SAYIN FAİK KAPTAN’LA ROPÖRTAJ

Dergimizin ilk sayısında Eğitim Öğretim Faaliyetleri konusunda ilçemizin durumunu

yansıtmak istedik. Bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Faik Kaptan, sizi ve mesleki geçmişinizi daha

yakından tanımak istiyoruz, kendinizden bahseder misiniz?

1958 Balıkesir doğumluyum, ilkokulu beş sınıflı bir odada gündüzlü okudum.

Köyümüzün şartları İlkokuldan sonra okumaya imkân vermediği için ortaokul, lise ve

üniversiteyi İstanbul’da okudum. İlkokuldan sonra eğitime devam etmemde ilkokul

öğretmenimin çok emeği oldu. Kendisi hala sağ, Allah hayırlı ömürler versin diye de hala dua

ederim. 1977 yılında memuriyete başladım. İlk göreve başlamam masa başı memurluk görevi

idi ve 1983 yılına kadar sürdü. 1983 yılında öğretmenliğe geçtim, bu tarihten sonra çeşitli

okullarda pek çoğu yöneticilik olmak üzere bugüne kadar da Milli Eğitimde hizmet etmeye

devam ediyorum.

RÖPORTAJ

Page 5: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

5

İlçemizde eğitim çağındaki çocuklar için mevcut okullar yeterli midir? Hangi kademe ve

türünde okullara ihtiyaç duyulmaktadır?

İlçemizde nüfus dağılımı biraz daha dengeli olsa büyük oranda yeterli olabilir; fakat

okulların bulundukları yerler, nüfustaki dağılımın dengesizliği, bu konuda zorluklar

oluşturuyor. Bazı mahallelerde sıkıntı daha büyük. Mesela; Fındıklı Mahallemizde sıkıntı var

konum olarak Maltepe’nin kenarında kaldığından ulaşım açısından sıkıntı oluşturuyor. Bu

nedenle her mahallede anadolu lisesi, imam hatip lisesi, endüstri meslek lisesi, fen lisesi gibi

okullara ihtiyaç duymaktayız. İlçemizde hiç olmadığı için eksikliğini hissettiğim iki okul türü

var. Biri fen lisesi, diğeri de özel eğitim mesleki eğitim merkezidir (İş Okulu). Genelde

okullar Küçükyalı ve İdealtepe Mahallelerinde yoğunlaşmış. Mesela Zümrütevler, Gülsuyu,

Esenkent, Fındıklı Mahallelerinde hiç lise türünde okul yok.

İlçemizde Eğitim-Öğretim Faaliyetlerini Evrensel Ölçüler baz alındığında nasıl

değerlendiriyorsunuz? Sizce Maltepe İlçesinin en büyük eğitim sorunu nedir?

Bence ülkemizin, toplumumuzun en büyük sorunu işimizi ciddiye almama sorunudur.

Bu durum eğitime de maalesef olumsuz yansıyor. Herkes üzerine düşeni yaptığını düşünüyor

fakat pratikte bunun söylenildiği gibi olmadığını görüyoruz. Şairin dediği gibi, “ayinesi iştir

kişinin lafa bakılmaz, kişinin görünür rütbe-i aklı eserinde.” Bir şeylerin iyi olmadığını

söylüyorsak o zaman söylediklerimiz ile yaptıklarımız birbirini tutmuyor demektir. Maltepe

ilçesini İstanbul açısından değerlendirdiğimizde ilk sıralarda olduğunu söyleyebiliriz. Bazı

konularda belki ilk üçtedir bazı konularda ilk ondadır. Daha da iyi olması için

yöneticilerimizin, öğretmenlerimizin, velilerimizin, öğrencilerimizin herkesin üzerlerine

düşeni daha iyi yapması gerekmektedir. Bu nedenlerle bizlerin daha çok proje üretmesi, daha

iyi çalışmalarla eğitimin kalitesini yükseltmesi gerekir. Bizim bence en büyük problemimiz en

başında da belirttiğim gibi işimizi yeterince ciddiye almamamızdır. Hâlbuki her zaman şunu

söylememiz gerekir, hiç kimse olmasa da ben varım. Bunu benim yapmam lazım. Bu olursa

inanıyorum ki daha iyi, daha güzel hizmetler yapacağız.

Eğitim – Öğretim Faaliyetleri içerisinde İdare – Öğretmen, Öğretmen – Veli, Öğretmen

– Öğrenci ilişkilerinin

ideal düzeye gelmesi için

neler yapılabilir?

Bu soruya cevap

ararken önce insan

ilişkilerinden başlamak

lazım. Sorunlara global,

dünya çapında bakmamız

gerekiyor. Genel bakışın

çerçevesinde idare–

öğretmen–veli–öğrenci

ilişkilerinin odağında insan

Page 6: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

6

var. Bütün her şey insan için, daha doğrusu çocuklarımız için. Dünya globalleştiği için

birbirimizden olumlu veya olumsuz etkileniyoruz. İyi taraflarını ne kadar alıyoruz? Hani

Mehmet Akif için derler, Mehmet Akif Avrupa’yı gezmiş. Sormuşlar, nasıl buldun Avrupa’yı

diye? Onların dini bizim işimiz gibi, işleri de bizim dinimiz gibi demiş. Çünkü biz işimizde

ciddi değiliz, işimizi sahiplenmiyoruz. Örneğin, öğretmen olarak bizden beklenen

öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirmektir. Ama bir öğretmen derse hazırlıklı gitmez ise

öğrencisine karşı işinin gereğini yapmış olur mu? Ben Avrupa’da şunu gördüm; öğretmen

koltuğunun altında değişik pek çok eser ile sınıfa gidiyor. Baktığınız zaman işlerinde daha

ciddiler, daha iyi nasıl yaparız, daha kaliteli üretim nasıl yaparız diye düşünüyorlar.

Öğretmen, anne-baba, öğrenci, devlet hepimizin üzerine düşenler var. Örneğin devlet olarak

biz yöneticilerin üzerine düşen görev, öğrenci ve öğretmenimize imkan sunmaktır. Yani

okulun alt yapısı ve imkanlarını ona göre hazırlamaktır. Öğretmenimizi ona göre

yetiştirmektir. Anne-baba da çocuğunu sadece okula göndermekle yetinmemeli. Sadece özel

eğitimdeki çocuklar değil her çocuk özeldir. Bakınız her insanı Allah farklı yaratmıştır. Her

insanın parmak izleri farklıdır, konuşması, sesi aynı değildir. İkizler de bile farklılıklar vardır.

Demek ki eğitimde bunu hesaba katmamız lazım. Yani her çocuğun adeta özel olarak

eğitilmeye ihtiyacı vardır. Bunun için en başarılı, en becerikli, en kabiliyetli, en zeki

insanlarımız, bir; öğretmen olmalı, iki; camide hoca olmalı. Mesela camideki hocalık da

küçümsenir. Hâlbuki camideki hocalık öğretmenlik gibi önemlidir. Çünkü onlar da toplumu

eğiten insanlardır. Eğitim bir bütündür. Okuldaki eğitimi ev ortamı veya çarşı, sokak, pazarda

desteklemezsek o eğitimde başarılı olmamız mümkün değildir. O bakımdan bu toplumun en

büyük problemi bence söylediklerini yapmayan bir toplum olmasıdır.

6-İlçemiz genelinde özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler ile ilgili olarak hem üstün

yetenekli öğrenciler hem de yetersizliği olan öğrenciler için daha farklı neler yapılabilir?

Toplum henüz özel eğitime ihtiyacı olan engelli insanlar veya çocuklar için arzulanan ölçüde

bilinçlenebilmiş değildir. Yani sanki birinin engelli olması, onun ayıbıymış gibi algılanıyor.

Bu düşünceyi bir defa okullardan kaldırabilmemiz lazım. Hiç kimse engelli olarak dünyaya

gelmek istemedi, bunlar bizim elimizde olan şeyler değil. Günümüzdeki ırkçılık kavgalarının

da temelindeki sebep üstünlük iddiasıdır. Kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur, ırk diye bir

şey yok zaten. Herkes bir anne ve babadan türemiştir. Kabileler vardır, kabilelerin isimleri

daha sonra ırk olmuştur. Dolayısıyla kimsenin ırkıyla, boyuyla, gözüyle, parasıyla ne

övülmeye hakkı vardır ne yerilmeye hakkı vardır. İnsanların hayatlarını kolaylaştırmak lazım.

Özellikle son zamanlarda engelli çocuklarımız için, vatandaşlarımız için epeyce mesafe

alındı. Eğitimleri için rehabilitasyon merkezlerinin kurulması, RAM’ların kurulması, evde

bakım ve evde eğitim verilen hizmetler arasındadır. Bir çocuk için bile eve öğretmen

gönderebiliyoruz. Vatandaşımızın bu konuda daha çok istifade edebilmesi için

bilgilendirmeye ihtiyacı var. Farklı şeyler de yapılabilir tabi. Engellilerimiz için bina giriş

çıkışların uygun yapılması, onların yapabilecekleri iş alanlarının sunulması gibi. Bunlar için

sanki biraz daha zamana ihtiyacımız var.

Üstün yetenekli öğrencilerimiz için ilçemizde Bilim Sanat Merkezi açmak, yine özel eğitme

muhtaç engelli öğrencilerimiz için lise düzeyinde Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi açmak

hedeflerim arasındadır. Okullardaki destek eğitim odaları çok faydalı oldu. Özel eğitim

Page 7: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

7

sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz öğrencimiz yok. Bizim

problemimiz lise çağındaki özel eğitme ihtiyaç duyan öğrenciler ile üstün yetenekli öğrenciler

için uygun eğitim ortamlarının olmayışıdır.

7-İlçemizdeki Rehberlik ve Özel Eğitim Faaliyetleri ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Hem Okullarımız hem de Rehberlik ve Araştırma Merkezi açısından değerlendirebilir

misiniz?

Okullarımızdaki rehber öğretmenlerimize diğer öğretmenlerimizin bakışı çok olumlu değil.

Bunu ortadan kaldırabilmek tek taraflı olabilecek bir şey değil. Biraz da herkesin “Acaba ben

olsam nasıl olmasını isterdim?” sorusunu sormasıyla başlayabilecek bir şey. Çünkü herkes

kendi bakışıyla baktığında diğer tarafı göremez. Bu konuda hepimizin, Rehberlik Araştırma

Merkezimiz de dahil, üzerinde çalışmamız ve hatta belki bir proje üretmemiz lazım. Eğitimci

olarak bizlerin, bir çocuğu en iyi şekilde tanıyabilmesi ve yardımcı olabilmesi için karşılıklı

çok iyi bir iletişim ve temas içerisinde olmamız gerekir. Rehber öğretmenlerimizin bu konuda

diğer öğretmenlerimizi daha çok kucaklayıcı olmaları ve yönlendirici olabilmeleri gerekir.

Sadece onlar yapsın demiyorum ama öncelikle rehber öğretmenlerimizin bunu başarmaları

gerekir. Rehber öğretmenlerimiz bu işin lokomotifi olmalılar. Diğer öğretmenlerimizin de

buna katkı sunmaları gerekir. Rehber öğretmenlerimiz öğrenciyi tanıma, özelliklerini bilme,

ona göre yönlendirmede birinci derecede sorumludurlar. Ama her öğretmen bana göre bir

rehber öğretmen olmalı. Montessori eğitiminin öncülerinden birisinin bir sözü var “ Bana göre

yeni okul dünya kadar alanı olan ve hayat kadar sınırları olan yerdir.” diyor. Hem maddi hem

de manevi olarak her şeyimizle okul bizi hayata hazırlamalıdır. Hayata hazırlamıyorsa bu

öğretimin ne faydası var ki. Her şeyi bilsen ne olur o bilginin pratikte karşılığı yoksa.

8-Son olarak eğitim çalışanlarına ve öğretmenlerimize tavsiyeleriniz nelerdir?

Ben tavsiye olarak demeyeyim ama bir görev olarak, bir sorumluluk olarak öğretmenliğimizin

farkında olmamız gerekir. Atatürk’ün bir sözü var “Muallimler yeni nesil sizin eseriniz

olacaktır”. Eserimizden eğer memnunsak dememiz gereken çok şey yok ama büyük oranda

konuşmalarımızdan anlaşılan şu ki eserlerimizden memnun değiliz. Sorumluluğumuzun

farkında olmamız lazım. Çok çalışmalıyız ve şahıs olarak, öğretmenler olarak kendimizi

geliştirmeliyiz. Çok okuyan, söylediklerimizden çok yaptıklarımızla örnek olan insanlar

olmalıyız ki öğrencilerimiz bizi örnek alsınlar. Örnek olamadığımız bir topluma, bir öğrenciye

asla dediklerimizin yeterince tesirli olduğunu bu zamana kadar ben görmedim. Okuyun

diyorsam önce ben okumalıyım, çalışın diyorsam önce ben çalışmalıyım, dürüst olun

diyorsam önce ben dürüst olmalıyım ki çocuklarımız da bu anlayışta büyüsünler, yetişsinler,

topluma faydalı insan olsunlar.

Page 8: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

8

İLÇEMİZ ÖZEL EĞİTİM SINIFLARI

Duygu TURAN - Özel Eğitim Sınıf Öğretmeni Eda ÇETİNKAYA -Uzman Psikolojik Danışman

2014-2015 eğitim- öğretim yılı içerisinde çeşitli tarihlerde Maltepe İlçesindeki Özel Eğitim

Sınıflarını Rehberlik ve Araştırma Merkezi personelimizle ziyaret ettik. Bu ziyaretlerde sınıf

ortamını, öğrencilerin durumunu inceleyerek öğretmenlerimizin sıkıntılarını paylaşma,

ihtiyaçlarını yerinde görme ve öğrencilerimizi yakından tanıma fırsatı bulduk. Ayrıca

sorunlar ve olası çözümler üzerine Özel Eğitim Öğretmenleri ve Okul Psikolojik

Danışmanlarıyla paylaşımda bulunduk. Bununla birlikte, Okul Rehberlik Servislerinin

çalışmalarını görme fırsatını da bulduk.

Maltepe İlçemiz ilkokullarında;

Toplam 21 okulda Özel Eğitim Sınıfı bulunmaktadır.

15 okulumuzun Hafif Özel Eğitim Sınıfında 84 öğrenci,

10 okulumuzun Orta-Ağır Sınıfında 48 öğrenci,

7 okulumuzun OÇEM sınıfında 20 öğrenci bulunmaktadır.

Maltepe İlçemiz Ortaokullarında;

Toplam 14 okulda Özel Eğitim Sınıfı bulunmaktadır.

9 okulumuzun Hafif Özel Eğitim Sınıflarında 99 öğrenci,

4 okulumuzun Orta-Ağır Sınıfında 10 öğrenci,

7 okulumuzun OÇEM sınıfında 18 öğrenci eğitim-öğretim görmektedir.

ÖZEL EĞİTİM SINIFLARIMIZDAN RESİMLER

Güzide Yılmaz İlkokulu Hafif Özel Eğitim Zümrütevler İlkokulu Hafif Özel Eğitim

ÖZEL EĞİTİM SINIFLARIMIZDAN…

Page 9: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

9

50. Yıl Besim Kadirgan Ortaokulu Hafif Özel Eğitim Sınıfı Altayçeşme İlkokulu Hafif Özel Eğitim Sınıfı

Güzide Yılmaz İlkokulu Hafif Özel Eğitim Sınıfı Muhsine Zeynep Ortaokulu Özel Eğitim

Sınıfı Otizm

Page 10: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

10

,

Güzide Yılmaz İlkokulu Hafif Özel Eğitim Sınıfı Muhsine Zeynep Ortaokulu

Celal Avşar Ortaokulu Özel Eğitim Sınıfı Otizm ve Özel Eğitim Sınıfı Orta-Ağır Zihinsel Sınıfı Açılışı İlçe

Milli Eğitim Müdürü Faik Kaptan ve RAM Müdürü Nejdet UYĞUN’un katılımı ile gerçekleşmiştir.

Page 11: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

11

OKULLARDA ÖZEL EĞİTİM UYGULAMALARI

Nazim DUMAN – Psikolojik Danışman

GİRİŞ

Akranlarına göre çeşitli açılardan yetersizlik yaşayan ve bu

nedenle özel eğitsel tedbirlerle eğitimlerini sürdüren

öğrenciler için eğitim kurumlarımızda bir takım uygulamalar yapılmaktadır. Mevcut yasal

düzenlemeler çerçevesinde özel eğitim uygulamalarına konu olan engel türleri ve bu engel

türlerine yönelik ne gibi tedbirler alındığı aşağıdaki tabloda görülmektedir.

No Engel grubu Eğitim Ortamı Destek Eğitim

1 Çok Ağır Düzeyde Zihin Engel Evde Bakım

Var

2 Ağır Düzeyde Zihinsel Engel Özel Eğitim Uygulama Merkezi / Özel Eğitim İş Uygulama

Merkezi / Orta-Ağır Özel Eğitim Sınıfı

Var

3 Orta Düzeyde Zihinsel Engel Özel Eğitim Uygulama Merkezi / Özel Eğitim İş Uygulama

Merkezi / Orta-Ağır Özel Eğitim Sınıfı

Var

4 Hafif Düzeyde Zihinsel Engel Kaynaştırma / Özel Eğitim Sınıfı / Özel Eğitim Mesleki

Eğitim Merkezi/ Destek Eğitim Odası

Var

5 Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite

Bozukluğu Kaynaştırma/ Destek Eğitim Odası Yok

6 Dil ve Konuşma Güçlüğü Kaynaştırma/ Destek Eğitim Odası Var

7 Görme Yetersizliği Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu / Özel Eğitim Sınıfı /

Kaynaştırma Var

8 İşitme Yetersizliği İşitme Engelliler Özel Eğitim Okulu / İşitme Engelliler

ÇPL / Özel Eğitim Sınıfı/ Kaynaştırma/ Destek Eğitim

Odası

Var

9 Bedensel Yetersizlik Özel Eğitim Sınıfı / Kaynaştırma / Ortopedik Eng. Özel

Eğt. Okulu/ Destek Eğitim Odası Var

10 Otizm / Yaygın Gelişimsel

Bozukluk Özel Eğitim Uygulama Merkezi / İş Uygulama Merkezi/

Özel Eğitim Sınıfı / Kaynaştırma/ Destek Eğitim Odası

Var

11 Özel Öğrenme Güçlüğü Kaynaştırma / Destek Eğitim Odası Var

12 Süreğen Hastalık Kaynaştırma / Destek Eğitim Odası Yok

13 Üstün Yetenekliler Kaynaştırma / Destek Eğitim Odası BİLSEM / Ford

Otosan İÖO

Tablodan da görüldüğü üzere özel eğitime gereksinen öğrenciler; Kaynaştırma, Özel Eğitim

Sınıfı, Özel Eğitim Okulu, Evde Bakım, Destek Eğitim Odası ve Bilim ve Sanat Merkezi gibi

özel eğitim ortamlarından, DEHB ve Süreğen Hastalık dışında diğer tüm engel türleri için

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Destek Eğitim Programından faydalanabilmektedirler. Ayrıca

ÖZEL EĞİTİM UYGULAMALARI

Page 12: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

12

zorunlu ilköğretim çağındaki öğrenciler için bir takım şartları oluştuğunda Evde Eğitim

hizmetinden de yararlanabilmektedirler.

FARKLI GELİŞENLERİ TESPİT VE TANILAMA

Tüm bu hizmetlerden yararlanabilmesi için öncelikle bireyin eğitsel değerlendirme ve

tanılamasının yapılmış olması gerekir. Özel eğitim hizmetleri yönetmeliği gereği eğitsel

tanılama ve değerlendirme her ilçede bulunan Rehberlik ve Araştırma Merkezleri tarafından

yapılmaktadır. Yukarıdaki tabloda yer alan 10 farklı engel türünden herhangi birisinden

şüphelenilen birey için sınıf öğretmeni ve rehber öğretmenin yapacağı ön değerlendirme

sonrasında Eğitsel Değerlendirme İsteği formu ile RAM’a başvuru yapılması gerekir.

RAM’da gerekli incelemesi yapılan öğrenci, özel eğitimdeki “en az kısıtlayıcı ortam” ilkesi

gereği resmi tedbir raporu ile kendisi için en uygun olan ve en az kısıtlayıcı olan eğitim

ortamına yönlendirilir. Yapılan bu yönlendirme doğrultusunda İlçe Özel Eğitim Hizmetleri

Kurulu öğrenciyi en uygun eğitim ortamına yerleştirir. Destek eğitim almak isteyen veliler

aynı zamanda “Engelli Sağlık Kurulu Raporu” da almak zorundadırlar.

KAYNAŞTIRMA

Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından eğitsel tanısı yapılarak Kaynaştırma Eğitimine

alınan öğrenciler için BEP Birimi tarafından Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı hazırlanır.

Bu öğrencilerin okuldaki eğitim-öğretim faaliyetleri ve başarılarının değerlendirilmesi,

yaşadığı yetersizlik ve eğitim performans göz önüne alınarak yapılır. Bir sınıfta en çok 2

kaynaştırma öğrencisi olacak şekilde yerleştirmeleri yapılır. Kaynaştırma uygulamalarında

daha çok fiziki bir kaynaştırma olduğu, eğitim programı, davranış düzenlemesi ve sosyal

uyuma yönelik düzenlemelerde yetersiz kalındığı söylenebilir. Ancak özel eğitim hizmetleri

yönetmeliğinin 23.maddesinin i bendinde; “Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden

öğrencilerin yetersizlik türü, eğitim performansı ve ihtiyacına göre; araç-gereç, eğitim

materyalleri, öğretim yöntem ve teknikleri ile ölçme ve değerlendirmede gerekli

tedbirler alınarak düzenlemeler yapılır.” denilmektedir. Kaynaştırma raporu olan bir

öğrenci hakkında Okul BEP Biriminin hemen toplanması ve ilgili maddede bahsedilen

tedbirleri ilk BEP Birimi toplantısında ele alması gerekir.

Burada Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğünün 2011 yılında başlattığı Özel Eğitimin

Güçlendirilmesi Projesinden bahsetmek gerekir. Proje “Bütünleştirme eğitimi ile ilgili politika

tavsiyeleri ve toplum bilincinin artırılması için strateji geliştirmesi, özel eğitim ihtiyaçları

konusunda öğretmenlerin niteliklerinin artırılması ve geliştirilecek olan Engelsiz Okul Modeli

ile ‘bütünleştirme’ uygulamalarının yaygınlaştırılması, yeni Psikolojik Ölçme Araçları’nın

uygulanması ile Rehberlik ve Araştırma Merkezleri’ndeki (RAM) eğitsel değerlendirme ve

tanılama hizmetlerinin kalitesinin iyileştirmesi, özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin iş ve

mesleki eğitimlerinin kalitesinin iyileştirmesi, yirmi pilot okula ekipman ve materyal

sağlanması ve RAM’lara yeni Psikolojik Ölçme Araçları’nın tedarik edilmesi” gibi birçok

çalışmalar içermektedir.

Söz konusu proje kapsamında bütünleştirme eğitiminden de bahsedilmektedir. Bu konuda

2009 yılında Prof. Dr. A. Gönül AKÇAMETE tarafından “Özel Gereksinimli Öğrenciler İçin

Page 13: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

13

Kaynaştırma Modeli Geliştirme Projesi” sonuç raporunda, bütünleştirme eğitimi şu şekilde

tanımlanmaktadır: “Kaynaştırma uygulamalarının yaygınlaşması sürecinde, öğrencilerin

gereksinimlerini karşılamak için kaynak oda dışında çeşitli alternatif destek hizmeti sunma

yaklaşımları ortaya çıkmış, bu yaklaşımlarda özel gereksinimli öğrencilerin genel eğitim

sınıflarından ayrılmadan eğitilmeleri hedef alınmıştır. Bu nedenle kaynaştırma olarak

tanımlanan uygulamaların günümüzde daha çok, özel gereksinimli öğrencilerin genel eğitim

sınıfında tam zamanlı olarak yerleştirilmeleri anlamına gelen bütünleştirme (inclusion) eğitimi

olarak adlandırıldığı görülmektedir (Bürli, 2002; Cawthon, 2001; Feuser, 2002; Halvorsen ve

Neary, 2001; Houck ve Rogers, 1994; Minke ve Bear, 1996; Salend, 1998).”

Yine aynı çalışmada “Bu noktada bütünleştirmeyi kaynaştırmadan ayıran temel noktanın,

öğrencinin genel eğitim sınıfına tam zamanlı olarak yerleştirilmesi ve destek hizmetlerin sınıf

içinde sunulması olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca, kaynaştırmada öğrencinin gereksinim

duyduğu destek hizmetleri sınıf dışında ayrı bir ortamda verilirken, bütünleştirmede bunun

genel eğitim sınıf ortamında, öğretmen ile işbirliği yapılarak sunulması öngörülmektedir

(Feuser, 2002; Gerent, 1998; Halvorsen ve Neary, 2001; Hartmann, 2002; Inos ve Quigley,

1995; Nowel ve Innes, 1997; Salend, 1998).” denilmektedir. Henüz yasal mevzuata

alınmamış olsa da, özel eğitme ihtiyaç duyan öğrencilerin özel eğitim okulu veya sınıfı

yerine akranları ile aynı sınıfta eğitim almaları yönünde bir düzenleme ile kaynaştırma

eğitiminin yerini bütünleştirmeye bırakacağı görülüyor. Kaynaştırma uygulamaları ile

ilgili Genel Müdürlüğümüzün yayınlamış olduğu 3N1K Yönetici, Öğretmen, Aile Kılavuz

kitabı konuyla ilgili doyurucu bilgiler içerdiğinden mutlaka incelenmelidir. Ayrıca söz konusu

proje sonucunda hazırlanmış olan Bütünleştirme Kapsamında Eğitim Uygulamaları Öğretmen

Kılavuz Kitabı yine incelenebilir.

ÖZEL EĞİTİM SINIFI

Daha çok Hafif, Orta-Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik ile Otizm/Yaygın Gelişimsel

Bozukluk tanısı alan öğrenciler için açılan özel eğitim sınıfları, RAM’da yapılan eğitsel tanı

doğrultusunda öğrencilerin yönlendirildiği özel eğitim ortamları olmaktadır. Son geliştirilen

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği taslağında Hafif Özel Eğitim Sınıflarının

kaldırıldığı görülmektedir. Henüz taslak olan yönetmelikte bütünleştirme eğitimi de göz

önüne alındığından böyle bir düzenlemeye gidilmiş gibi

görünüyor.

Bilindiği üzere özel eğitim sınıfı İlçe Özel Eğitim Hizmetleri

Kurulunun teklifi ve İl Özel Eğitim Hizmetleri Kurulunun onayı

ile açılmaktadır. Bu sınıflardaki öğrenci mevcutları Hafif Özel

Eğitim Sınıflarında en fazla 10, Orta-Ağır Özel Eğitim

Sınıflarında 8 ve Otizm Özel Eğitim Sınıflarında 4 olabilmektedir. Özel eğitim sınıfları ile

ilgili e-okul sisteminin birleştirilmiş sınıfa izin vermemesi ve Talim Terbiye Kurulunun

yayınladığı haftalık ders programı ile derslerin yansıtılması problemi yaşanmaktadır. Özel

eğitim sınıfına yerleştirmesi yapılan öğrencinin kaydının özel eğitim sınıfında olması,

notlarının BEP’leri doğrultusunda özel eğitim öğretmenleri tarafından girilmesi ve derslerinin

TTK’nın yayınladığı programa uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir.

Page 14: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

14

DESTEK EĞİTİM ODASI

Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerden kaynaştırma eğitimine alınmış olan öğrencilerle,

üstün yetenekli öğrencilerin destek eğitim almaları için Özel Eğitim Hizmetleri gereği zorunlu

bulunması gereken eğitim ortamıdır. BEP Geliştirme Birimi tarafından önerilen ve Okul

Rehberlik Hizmetleri Yürütme Komisyonu tarafından uygun görülen öğrenciler, haftalık ders

saatlerinin %40’ını geçmeyecek şekilde yapılacak bir planlama ile destek eğitim odasından

yararlandırılırlar. Destek Eğitim Odasında eğitim performansı aynı olan öğrencilerle grup

eğitimi de verilebilir.

Destek eğitim odasında öğrencinin yetersizliğine uygun araç-gereç ve ortam düzenlemesi

yapılır. Destek eğitim odasının yeri belirlenirken, öğrencilerin yetersizlik türü dikkate alınır.

Öğrencinin genel başarı değerlendirmesinde, destek eğitim odasında yapılan değerlendirme

sonuçları da dikkate alınır. Açılma prosedürü özel eğitim sınıfı gibidir.

EVDE EĞİTİM HİZMETLERİ

Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki özel eğitime ihtiyacı olan bireylerden eğitim

ve öğretim kurumlarından doğrudan yararlanamayacak durumda olanlara evde eğitim hizmeti

verilir. Bu durumdaki öğrencilerin en az dört ay süreyle örgün eğitim kurumundan

doğrudan yararlanmasının mümkün olmadığı ya da yararlanması hâlinde olumsuz

sonuçlar doğuracağını belirten sağlık raporu ile kayıtlı oldukları okul müdürlüğüne

başvurması gerekir. Okul müdürlüğü Veli Başvuru Dilekçesi, Öğrenci Belgesi ile RAM’a

inceleme talebinde bulunur. RAM Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu raporu hazırlamak

üzere öğrenciyi inceler ve İlçe Özel Eğitim Hizmetleri Kuruluna evde eğitim alması yönünde

rapor hazırlar. Ancak evde eğitim hizmetleri İlçe Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu tarafından

planlanır.

Evde eğitim hizmeti alan öğrencinin kaydı okulunda kalır ve devam şartı aranmaz. Evde

eğitim, gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen tarafından sürdürülür. Ancak, bireyin

eğitim ihtiyaçları doğrultusunda okul öncesi, sınıf ve alan öğretmenleri de görevlendirilir.

Evde eğitim hizmetinden yararlanan birey, kayıtlı bulunduğu okulda uygulanan öğretim

programlarından sorumludur. Ancak BEP geliştirme birimince, bu programlara dayalı olarak

bireyin eğitim performansına göre, ihtiyaç duyduğu alanlarda Bireyselleştirilmiş Eğitim

Programı hazırlanır.

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI

Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından eğitsel tanılaması yapılmış ve resmi tedbir raporu

çıkarılmış öğrenciler için, kayıtlı olduğu okul BEP Geliştirme Birimini mutlaka kurmalıdır.

Her öğrenci için ayrı ayrı kurulması gereken BEP Birimi, öğrencinin raporu okula ulaştığında

toplanır. Alınması gereken tedbirler ve her ders için performans formları dağıtılır. Aileden

bilgi alınır ve bir sonraki BEP tarihi kararlaştırılır. Hangi engel türünden tedbir alınmış olursa

olsun, yetersizliği ve eğitsel performansına göre öğrencinin ihtiyaçları belirlenir ve hangi

Page 15: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

15

derslerden BEP yapılacağına karar verilir. Öğrencinin BEP’inde aynı zamanda davranış

problemlerinin sağaltımı ve aile eğitimi de yer almalıdır.

BEP Biriminin kurulmasından ve BEP’lerin saklanmasından okul idaresi; BEP’lerin

uygulanmasından sınıf öğretmeni sorumludur. Öğrencinin BEP’i hazırlanırken ailenin de BEP

Birimi toplantısına katılması, bilgilendirilmesi ve onayının alınması gerekir. BEP’ler

dönemlik veya yıllık olarak hazırlanabilir ve ihtiyaç duyulduğunda güncellenebilir.

Öğrencinin sorumlu olduğu eğitim programı dikkate alınarak hazırlanır ve başarının

değerlendirilmesi BEP’ine uygun olarak yapılır. Başarının değerlendirilmesinde Özel Eğitim

Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesinde yer alan özel koşullar dikkate alınır.

Öğrencinin eğitsel performansı belirlendikten sonra, hangi derslerden BEP yapılması

gerektiği belirlenir. Daha sonra öncelikli ihtiyaçlarına ve eğitim performansına göre Uzun ve

Kısa dönemli amaçlar belirlenir. Davranış problemlerine yönelik tedbirler, ortam

düzenlemeleri ve verilecek diğer destek eğitim hizmetleri belirlenir. Hazırlanmış olan

program uygulanır ve sonuçları değerlendirilir.

AİLE EĞİTİMİ

Aile eğitimi, tüm eğitim kademelerinde bireyin eğitimine katkı sağlamak amacıyla aileye

verilecek her türlü rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini içeren bir eğitimdir. Aile eğitiminde

engel türleri, özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencinin geleceğine yönelik ailenin kaygıları, iş

olanakları, yasal hakları, hijyen ve kişisel bakım, kabul süreçleri, davranış problemleri ile baş

etme, okuldaki eğitimin evde sürdürülmesi, aile içi iletişim, anne-baba tutumları, engelli

öğrencinin kardeşleri ve eğitiminden/bakımından sorumlu olanlarla ilişkiler ve ailenin okul başarısı

üzerindeki etkilerigibi konular yer alabilir. Aile eğitimi okul rehberlik hizmetleri çalışma programında

mutlaka yer almalı ve BEP Geliştirme Biriminin planladığı şekilde, özel eğitime gereksinen bireyin

öğretmeni ve okul rehberlik servisinin işbirliği ile yürütülmelidir.

KAYNAKÇA:

Bütünleştirme Kapsamında Eğitim Uygulamaları Öğretmen Kılavuz Kitabı (http://orgm.meb.gov.tr/www/ozel-egitim-ile-ilgili-

yayinlar/icerik/276)

Engelsiz Okul Modeli Yol Haritası (http://orgm.meb.gov.tr/www/ozel-egitim-ile-ilgili-yayinlar/icerik/276)

3N1K Kaynaştırma Yönetici, Öğretmen, Aile Kılavuzu. (http://orgm.meb.gov.tr/www/ozel-egitim-ile-ilgili-yayinlar/icerik/276)

AKÇAMETE, A.Gönül (2009), Özel Gereksinimli Öğrenciler İçin Kaynaştırma Modeli Geliştirme Projesi Sonuç Raporu, Ankara

Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri, Ankara.

http://ozegep.meb.gov.tr/

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği

Page 16: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

16

SINIF İÇİ YÖNETİM: ÖĞRENCİLERİN SINIFTA İSTENMEYEN DAVRANIŞLARINA

YÖNELİK YAPILABİLECEKLER

Yaşar OCAKTÜRK – Psikolojik Danışman

Öğretmenlerin sıklıkla karşılaştıkları istenmeyen öğrenci davranışları arasında; “ders

esnasında konuşmak” , “derse ilgisiz olma”, “ kopya çekme”, “fiziksel ve sözlü şiddet”, “

öğretmene karşı saygısızlık”, “sorumluluk üstlenmeme” yer almaktadır. Yurt dışında yapılmış

araştırmalara göre, öğretmenlerin yaklaşık %54’ü, öğrencilerde gözlenen davranış

problemlerinin sınıftaki öğretimi aksattığını ifade etmektedirler (Ataman ,2000). Konu bu

denli yaygın olunca eğitim bilimciler, çözüm olması umuduyla yeni yöntem ve modeller

geliştirmekteler.

Curwin ve Mendler (1998), sınıflardaki zor öğrencilerle çalışılmak üzere öğretmenlere şu

önerileri sunmaktadır:

Hiperaktif öğrencileri Kendinize yakın oturtunuz. Ders esnasında hareket edebilecekleri

alanın sınırlarını çiziniz.

Dikkati çabuk dağılan öğrencileriDuvar kenarına oturtunuz.

İş yapmak istemeyen öğrencileriYapılacak işlerin listesini zaman limiti ile birlikte yazınız ve

sırasının üzerine yapıştırınız. Yaptıkları işin yanına (+) koyunuz.

Hafızası zayıf öğrencileriİşi küçük parçalara ayırınız. Talimatları en fazla ikişer ikişer

veriniz.

Motivasyonu düşük öğrencileriHer bir gelişmeyi kaydetmek üzere bir tablo hazırlayınız. Her

yeni öğrendikleri şeyi tabloya kaydediniz.

Başar (2001), öğretmenin, öğrencinin yanlış davranışlarının kaydını tutarak değişim ve

gelişimini izlemesini, gerektiğinde aile ve okulu bilgilendirmesini ve sınıf içinde sıkıntı

yaratan durumlarla tek başına uğraşmak yerine, okul yönetimi ve aile ile ortak çalışmayı

önermektedir.

Aşağıda ilgili literatür taraması sonucunda, öğretmenlere sınıf içi istenmeyen öğrenci

davranışlarının önlenmesine ilişkin bazı öneriler sunulmuştur (Pala, 2005).

1.Öğretmen, kontrolünü kaybetmemeli, ders sırasında bireysel olarak istenmeyen davranışı

gösteren öğrenci veya öğrencilerle tartışmaya girmemelidir. İstenmeyen davranışı sergileyen

öğrencilerle sınıf dışında konuşmak üzere ayrı bir zaman ayırmalıdır.

2. Problem çok ciddi boyutlara ulaşmadan duruma müdahale etmelidir. Göz kontağı kurma,

kaşını çatma, baş sallama, yanına yaklaşma, mizahla yaklaşma vb. yöntemlerle kademeli

olarak tepkiler vermelidir.

3. Öğrencinin iyi davranışı ödüllendirilmeli; ödül kişiye değil, yapılan işe verilmelidir.

Örneğin, iyi bir kompozisyon yazan öğrenciye “Sen iyi öğrencisin” demek yerine “Yazdığın

kompozisyon şu bakımlardan güzel” denmesi.

4.İstenmeyen bir davranış ortaya çıktığında, davranışın altında yatan faktörler araştırılmalı,

kızgınlık ve cezanın öğrenciyi üzeceği ve huzursuz edeceği göz önünde bulundurularak,

davranış giderilmeye çalışılmalıdır.

SINIF YÖNETİMİ

Page 17: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

17

5. Öğretmenin, bir öğrencinin sergilediği istenmeyen davranışa müdahale etmesi (göz kontağı

kurma, yanına yaklaşma vs.) yakın arkadaşlarının da davranışlarını düzeltmelerine neden

olabilmektedir.

6. Öğretmen, bir davranış bozukluğu karşısında “Şunu demek istiyorum” diyerek sonuna

kadar kararlı olduğunu vurgulamalıdır.

7. Öğretmen, öğrencilerinde görmek istediği davranış için model olmalıdır. Örneğin,

öğrencilerin derse geç gelmelerine müsaade etmeyen bir öğretmen kendisi de derse

zamanında gelmelidir. Öğretmenin tavır ve tutumunun dersin akışını bozan davranışları en

aza indirmede en önemli faktör olduğu göz ardı edilmemelidir.

8.Öğretmene karşı olumlu tutum, öğrencinin davranışında etkili olmaktadır. Öğrencilerin

öğretmene karşı tutumu olumlu olan sınıflarda, öğrenme ve motivasyonun yüksek,

istenmeyen davranışların ortaya çıkma olasılığının ise düşük olması beklenir.

9.Öğretmen, her an, sınıfta olan her şeyden haberi olduğunu hissettirmelidir. “Bugün bu iş

bitecek, henüz başlamayanlar var” demesi, öğretmenin uyanık olduğunu gösterecektir.

10.Öğretmen, aynı anda birden fazla şeyle ilgilenme becerisi göstermelidir. Örneğin bir

öğrenciye yardım ederken, sınıfın başka tarafında konuşan bir öğrenciyle göz kontağı kurarak

sinyal göndermesi.

11.Öğretmen, detaylara çok fazla zaman ayırmamalıdır. Örneğin, matematik dersinde

öğretmenin problemi çözen bir öğrenciye, “Satır aralığını fazla ver, problemin numarasını

yazmayı unutma” demesi, öğrencinin dikkatinin dağılmasına neden olacaktır.

12.Bıkkınlık, dikkatin dağılmasına neden olur. Sıkıntı hissedilince öğretmen, etkinliği

değiştirmelidir. Çeşitlilik, yalnızca hayatın değil, dersin de baharatıdır.

13.Öğretmen, öğrencinin karakteriyle değil, durumla ilgili “ben” mesajları vermelidir.

Örneğin, “Sen çok konuşuyorsun” yerine, “Senin konuşman benim dikkatimi dağıtıyor”

demelidir.

14. İyi bir sınıf disiplini için beden dili çok önemlidir. Yüz ifadesi, öğrencilere çok şey ifade

eder: Coşku, ciddiyet, hoşlanma, değer verdiğini hissettirme vb.

15. Öğretmen, istenmeyen davranış konusunda öğrencilere ne hissettikleriyle ilgili konuşma

fırsatları tanımalıdır.

16.Öğrencilere kesinlikle “aptal”, “tembel”, “sorumsuz” gibi kelimeler kullanmamalıdır.

17.Öğretmen bütün öğrencilere eşit davranmalıdır. Öğretmenin bazı öğrencilere daha yakın

davranması, diğer öğrencilerin onları kıskanmalarına neden olabilir.

18.Öğretmen, bütün öğrencilere sorumluluk vermelidir. Örneğin bir soru sorulduğunda,

herkesin cevap yazması gerektiği belirtilerek, daha sonra herhangi bir öğrencinin adının

söylenebilir.

KAYNAKÇA

ATAMAN, A. (2000). Sınıf İçinde Karşılaşılan Davranış Problemleri ve Bunlara Karşı Geliştirilen Önlemler, Küçükahmet, L. (Editör). Sınıf

Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar, 171-191. Ankara: Nobel Yayınları.

Pala , A. (2005).Sınıfta İstenmeyen Öğrenci Davranışlarını Önlemeye Dönük Disiplin Modelleri” Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Ocak 2005, Sayı:13.

Page 18: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

18

SINIF İÇİ İLETİŞİM ÇATIŞMALARINDA ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER

Olcay ÇİNGÜ – Psikolojik Danışman

Sınıf ve yaş düzeyine bakmaksızın öğrenciler arasında zaman zaman yaşanan sorunların

çatışmaya dönüştüğünü görüyoruz. Çocuklar arasındaki sorunları, zamanında ve doğru

müdahale yöntemleriyle çözebilmek için nasıl bir yol izleyebiliriz diye baktığımızda öncelikle

çözüme yönelik kullandığımız genel yöntemleri sorgulayarak işe başlayabiliriz.

Ceza: Ceza/hoşa gitmeyen sonla karşılaşmak, davranış değişikliğine yol açabileceği gibi

bazı durumlarda da çocuğun algısında “Yaptım, bedelini ödedim” olarak karşılanabilir. Bu

nedenle istenmeyen davranış (istenilenin aksine) pekiştirilmiş olup

olumlu davranış değişikliği sağlanamayabilir.

Tepkisiz Kalma: Öğrencilerin yaptığı davranışlara tepki

vermemek, durumla ilgilenmemek, olumsuz davranışın kendiliğinden

ortadan kalkmasını beklemek demektir ki çoğu durumda bu

gerçekleşmez. Zamanla durum öğrenciler için “ Hiçbir şey ile

ilgilenmeyen öğretmen”, “Ne yapsak öğretmen bize kızmaz”, “Bir daha yapsam da aldırmaz

nasıl olsa” gibi sonuçlar doğurabilir. Farklı öğretmenlerin benzer olaylara farklı tutumlar

sergilemesi durumunda da öğrencilerin öğretmenlere bakış açılarında ve hatta öğretmenlerin

kendi aralarında sıkıntıların yaşanma olasılığını arttıracaktır.

Vaaz Verme / Nasihat Etme: Uzun uzun konuşarak, kendi yaşam deneyimleri ile

kıyaslayarak, duygusal istismar yoluyla olumlu davranışların kazandırılmaya çalışıldığı

tutumdur. Bu süreçte öğretmenin, öğrencilerden çok kendini merkeze alan tutumu dolayısıyla

olumlu davranışın kazandırılma olasılığı düşüktür. Özellikle ergenlik dönemindeki öğrenciler

kendilerini ifade etmeye daha fazla ihtiyaç duyarlar ve karşı çıkma eğilimi gösterirler. Bu

nedenle bu yöntemin olumlu davranışa yöneltme üzerinde etkisi az olacaktır.

Sadece İstenmeyen/Yanlış Davranışın Söylenmesi: “Çok konuşuyorsun”, “Yine

ödevini yapmamışsın”, “Kavga ettin değil mi” gibi söylemlerle sorunu dile getirmeniz

durumunda; çocuk ile ilgili gözleminizin doğruluğunu çocuğa yansıtmış olup ondan nasıl bir

hareket beklediğinizi söylemediğiniz için çocuktan kendiliğinden bir değişim beklemiş

olursunuz. Hangi davranış kabul edilebilir/hangi davranış kabul edilemez açık ve net sınırlarla

ortaya konduğunda çocuğun kendi davranışına yönelik algısı da daha kolay şekillenecektir.

Soyut/Geniş Beklentiler: Öğrencilerin yetişkinler kadar soyut ve ileriye yönelik

düşünemediğini unutmadan beklentilerimizi dile getirmek, önlerindeki yolu daha rahat

görmelerine yardımcı olacaktır. “Büyü artık”, “Saygılı ol”, “Potansiyelini gerçekleştir” gibi

soyut kavramlar ve geniş anlamlı beklentilerle kafası karışan çocuk verilen mesajı

anlayamayabilir.

SINIFTA İLETİŞİM

Page 19: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

19

İletişim Engelleri: Suçlama/ Emir verme/ Tehdit etme/ Eleştirme/ Utandırma/ Kıyaslama/

Yargılama, vb. iletişimi kısıtlayan ve engelleyen yaklaşımlar öğrencinin kendini suçlu

hissetmesine, savunmaya geçip karşılık vermesine, öğretmenin adil olmadığını düşünmesine,

sert tepkiyle cevap vermesine, kendini yetersiz-değersiz hissetmesine, vb. yol

açabileceğinden istendik davranışın yapılma olasılığını da azaltmış olacaktır.

Doğrusunu Söylemek: Öğrencilerin hatta insanların çoğu kendi doğrularını önemserler.

Doğru olanı bizim söylememiz değil; öğrenci/veliye söylettirmemiz önemlidir. Bu nedenle

açık uçlu sorular sorarak (sorguya çeker gibi değil, anlamaya çalıştığımızı ve yardımcı olmak

istediğimizi hissettirmeye çalışarak), hatalarını fark ettirip yerine yeni davranışlar

oluşturmasını sağlamaya çalıştığımızda öğrenciler, kendi kararlarını daha fazla

sahipleneceğinden olumlu davranış gösterme olasılıkları da artacaktır.

Sınıfta olumsuz davranışlar göstererek diğer öğrenciler üzerinde baskı oluşturan öğrenciler,

zamanla diğer öğrenciler tarafından da oyunlara alınmayarak, hep olumsuz davranışları ön

plana çıkarılarak, vs dışlanabilirler. Bu durum, olumsuz davranış gösteren çocuklar üzerinde

de baskı oluşturabilmektedir. Sonuçta ilişkiler karşılıklı bir baskıya dönüşebilir.

Öğrenciler arasında sorun yaşanıp çatışmaya dönüştüğü bu gibi durumlarda sınıf öğretmeni

tarafından öncelikle aşağıdaki durumlar sorgulanmalıdır. Çünkü çözüme yönelik aşamalarda

öğrencileri ve aralarındaki ilişki dinamiğini anlamak çözüm sürecini şekillendirmekte

öğretmene yol gösterici olacaktır.

Öğrenciler birbirini dinliyorlar mı?

Şikâyet etme- edilme durumu ne sıklıkla gerçekleşiyor?

Sorunları kendileri çözebiliyorlar mı?

Karşılıklı baskı durumu gerçekleşiyor mu? Gerçekleşiyorsa hangi düzeyde?

Söz konusu öğrenci ya da öğrenciler sınıfta her olumsuz davranıştan sorumlu

tutuluyorlar mı?

Her gün olumsuzlukları hakkında konuşulması onları nasıl etkiliyor?

Sınıf Öğretmeninin, durumu bu açılardan inceledikten sonra tüm süreç boyunca dikkat etmesi

gereken önemli noktalar vardır:

Olaya en kısa zamanda, çatışmanın başlarında müdahale edilmeli.

Olumsuz davranışları net ve açıkça belirlemeli ve belirtmeli.

Çatışma sürecindeki öğrencilerin birbirleri hakkındaki düşüncelerini öğrenmeli.

Öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine fırsat vermeli.

Öğrencilerin birbirlerini dinlemelerini sağlamalı.

Öğrencilerin olumlu davranışların fark edip takdir ederek olumlu/istendik davranışı

pekiştirmeli.

Öğretmen olarak hakem veya hâkim olmadığını ve sorun çözümünde sadece rehberlik

etmekte olduğunu unutmamalı.

Page 20: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

20

Görüşmede önyargılardan uzak olmalıdır. (“Kesin o bir şeyler yapmıştır yine!” gibi

önyargılar süreci her taraftan olumsuz etkileyecektir.)

ÇATIŞMA YAŞAYAN ÖĞRENCİLERLE SINIF/SINIF REHBER

ÖĞRETMENİ TARAFINDAN YAPILACAK GÖRÜŞME SÜRECİ

1. Öncelikle tüm öğrencilere görüşmenin amacı açıklanır.

AMAÇ: Yaşanan sorunun nedenlerini bulmak, kendi davranışlarımızı değerlendirerek olumlu

davranışları edinmektir.

2. Sırayla konuşma hakkı ile herkes dinlenir. Öğrenciler söz kesmeye kalkıştığında sırayla

konuşma ve dinleme kuralı hatırlatılır.

3. Aynı kuralla aşağıdaki sorular sırayla sorulur:

Kimin, hangi davranışlarından rahatsız oldunuz? (Sorunun açıkça saptanması)

Kendi davranışlarınızı ve duygularınızı düşünün. Size böyle bir şey yapılsaydı ne

yapardınız/neler hissedersiniz? (Empati süreci)

Kendi davranışlarınızı düşünmenizi istiyorum. Sizce davranışınız nasıl?

( iyi –kötü/ doğru-yanlış gibi cevapları açıp detaylandırmalısınız ki davranışları üzerindeki

algılarını görebilsinler ve siz de görebilin.)

(Özellikle olumsuz davranışını ifade etmek istemeyen öğrencilere olaylar hatırlatılarak

davranışını anlatması sağlanmalıdır. Eğer davranışını anlatmıyorsa, başkalarını suçlayarak

dikkati dağıtmaya çalışıyorsa, görüşme sürecini durdurup “Anlıyorum sen de sıkıntı

yaşıyorsun ancak şu anda senin davranışını konuşuyoruz” diyerek tekrar sürece devam

edilebilir. )

Bir daha böyle bir durumun yaşanmaması için neler yapabilirsiniz? (Çözüm önerileri alma)

Çözüm yollarınızdan şu anki sorunu çözebilecek en iyi çözümün hangisi olduğuna karar

vererek, bunu nasıl uygularsınız? (Çözüm basamaklarını belirlemek)

Çözüm size nasıl hissettiriyor? (Çözümü değerlendirme)

Bazı önemli noktalar:

Çatışma çözme sürecinde en önemli amaçlardan biri; öğrencinin olumsuz da olsa “Ben

….yaptım” demesi, davranışını kabullenmesi ve yüzleşmesidir. Bu mutlaka sağlanmalıdır.

Eğer kabul/sözleşmede direnç gösteriyorsa aile ile iletişime geçerek evde hatalarını

kabullenme süreci hakkında bilgi alınmalıdır. (Rehberlik servisi ile işbirliği halinde veli

görüşmeleri yapılabilir.)

Page 21: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

21

Öğrenci grubunuzda özel eğitim kapsamında öğrenci varsa kısa-net ifadeler kullanarak aynı

aşamalar sağlanmalıdır.

Küçük yaş grubu öğrencilerle duygu ifadelendirme çalışılırken, öğrenciler duygu

tanımlamada zorluklar yaşayabileceği için çeşitli duygular sayılarak (kızgın, üzgün, mutlu,

mutsuz, suçlu, utanmış…) aralarından seçim yapmaları sağlanabilir.

Öğrencilere yaşanan durumun hayatında kalıcı değişikler olması için fırsat olduğu,

anlatılanların suçlama/şikâyet olarak algılamaması gerektiği vurgulanmalıdır. Önemli olanın

davranışlarını yeniden değerlendirerek doğru davranışları kazanması olduğu hatırlatılmalıdır.

Öğrenciler arasında çatışma yaşanmasının gelişim sürecinin bir parçası olduğuna ve Sınıf /

Sınıf Rehber Öğretmeninin zamanında ve doğru yöntemlerle müdahale ederek sorunların /

çatışmaların çözümlenmesini sağlayabileceğine değindik. Her sorun kendi içinde

değerlendirileceğinden en iyi çözüm duruma en uygun olandır. Öğretmenler sınıf içi etkin

yönetim anlayışı ile öğrencilerde pozitif bir duygu ortaya çıkararak sorunların çözümünde

yönlendirici olabilirler. Elbet her çatışma durumu olumlu sonuçlara bağlanamayabilir.

Öğretmenin çözüme ulaşamadığı durumlarda Okul Rehberlik Servisi ile işbirliğine gitmesi

uygun olacaktır.

Kaynakça:

Martin, Michael ve CynthiaWaltman-Greenwood,Çocuğunuzun Okulla ilgili Sorunlarını Çözebilirsiniz, İstanbul: Sistem Yayıncılık,2000.

Ataç, Füsun,Öğretmenler İçin öğrenci Psikolojisi, İstanbul: Epsilon Yayıncılık, 2001.

Yavuzer, Haluk, Çocuk Psikolojisi,İstanbul: Remzi Kitabevi, 1994.

Page 22: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

22

MALTEPE REHBERLİK VE ARAŞTIMA MERKEZİ TARAFINDAN YAPILAN

EĞİTİM VE TOPLANTILAR

REHBER ÖĞRETMENLER VE ÖZEL

EĞİTİM SINIF ÖĞRETMENLERİ

TOPLANTISI

Maltepe İlçesi 2014 – 2015 Eğitim Öğretim

Yılı 1. Rehber Öğretmenler Toplantısı

1 Ekim 2014 tarihinde Vasfi Rıza Zobu

İlkokulu Seminer Salonunda

gerçekleştirilmiştir. Toplantıda yeni eğitim

öğretim yılında yapılacak çalışmalar

planlanmış ve Rehber Öğretmenlerin

değerlendirmeleri alınmıştır.

Maltepe İlçesinde görev yapan Özel Eğitim

Öğretmenleri ile 17 Ekim 2014 tarihinde

Muhsine Zeynep Ortaokulu Konferans

Salonunda toplantı gerçekleştirilmiştir.

Toplantıda Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Nejdet UYĞUN ve Özel Eğitim Bölüm Başkanı

Vedat KAYA, ilçemiz Özel Eğitim Öğretmenleri ile yeni eğitim öğretim yılında yapılacaklar hakkında

bilgi ve görüş alışverişinde bulunmuşlardır.

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ

EĞİTİM PROGRAMI

Prof. Dr. Mustafa Zengin Ortaokulu

Öğretmenlerine 7 Kasım 2014 tarihinde,

eğitsel değerlendirme ve tanılama

sürecinde yapılması gerekenler

ileBireyselleştilmiş Eğitim Programı

(BEP) hazırlama süreci hakkında

seminer düzenlenmiştir.

MERKEZİMİZİN ÇALIŞMALARINDAN…

Page 23: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

23

YETERSİZLİĞİ OLAN

BİREYLERDE CİNSEL

KİMLİK GELİŞİMİ

Maltepe İlçesi Engelli

Çocukların ailelerine İstanbul

Büyükşehir Belediyesi

Maltepe Engelliler Merkezi

tarafından 20 Kasım 2014

tarihinde Maltepe RAM

Konferans Salonunda

Yetersizliği Olan Çocukların

Sosyal Hakları, Zihinsel

Engelli Bireylerde Kardeş

Kıskançlığı ve Merkezlerinin

tanıtımı konularında seminer

verilmiştir. Aynı gün Maltepe RAM Rehberlik Bölümünden Gamze YILMAZ tarafından Yetersizliği

Olan Bireylerde Cinsel Kimlik Gelişimi konularında ailelere yönelik seminer düzenlenmiştir.

SORUNSUZ OKUL MUTLU ÖĞRENCİ

PROJESİ

Maltepe İlçesi Rehber Öğretmenlerine 5 Aralık

2014 tarihinde tüm eğitim öğretim kademelerinde

disiplin problemlerinin azaltılması ve önlenmesi

amacıyla yapılan Sorunsuz Okul Mutlu Öğrenci

Projesi, Adnan Kahveci Ortaokulu Konferans

Salonunda Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdür

Yardımcısı Nazım DUMAN, Eda ÇETİNKAYA,

Gamze YILMAZ tarafından anlatılmıştır.

MADDE BAĞIMLILIĞI

Maltepe İlçesi Okul İdarecileri ve Rehber Öğretmenlerine

24 Aralık 2014 tarihinde İstanbul Üniversitesi Psikiyatri

Anabilim Dalı Bağımlılık Tedavisi Programı Sorumlusu

Prof. Dr. İlhan Yargıç tarafından Madde Bağımlılığı

konusunda seminer verilmiştir. TED Rönesans Koleji

Konferans Salonunda gerçekleşen seminere İlçe Milli

Eğitim Müdürümüz Sayın Faik KAPTAN da katılarak

onur vermişlerdir.

Page 24: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

24

YÖNETİMDE İLETİŞİM TEKNİKLERİ

SEMİNERİ

9 Ocak 2015 tarihinde Vasfi Rıza Zobu İlkokulu

Konferans Salonunda Marmara Üniversitesi Öğretim

Görevlisi Doç. Dr. Oktay Aydın tarafından Maltepe

İlçesi Okul Müdürlerine yönelik, İlçe Milli Eğitim

Müdürümüz Sayın Faik KAPTAN’ın da katılımı ile

İletişim Becerileri ve Tören Konuşmaları Semineri

verilmiştir. Bunun yanında Rehberlik ve Araştırma

Merkezi Bölüm Başkanı Eda ÇETİNKAYA tarafından

Sorunsuz Okul Mutlu Öğrenci Projesi tüm Okul

Müdürlerine tanıtılmıştır.

.

ÖZEL YETENEKLİ BİREYLER SEMİNERİ

Maltepe RAM Müdürü NejdetUyğun ve Rehberlik Bölüm Başkanı Eda ÇETİNKAYA tarafından 26

Şubat 2015 tarihinde Özel TEKDEN Koleji Seminer Salonunda 2. dönem Rehber Öğretmenler

toplantısı gerçekleştirilmiştir. Aynı gün Ataşehir BİLSEM Müdürü Gürhan KURUKAYA tarafından

Özel Yetenekli Öğrencilerin Özelliklerini ve Destek Eğitim Odalarının içeriğinden bahsetmiştir.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Hatice ERGİN ise Özel Yetenekli Öğrencilerde “

Sosyal Beceri Eğitimi” konusunda bilgi sunmuştur.

Page 25: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

25

SORUNSUZ OKUL

MUTLU ÖĞRENCİ PROJESİ

Maltepe ilçesi tüm eğitim kurumlarında Aile, Okul

Ortamı, Öğretmen ve Öğrenci ekseninde disiplin

problemlerinin ele alınarak her 4 alanda yapılacak

faaliyetler ile disiplin sorunlarının azaltılması ve

önlenmesi ve böylelikle eğitim-öğretim

faaliyetlerinin çeşitli disiplin olayları ile olumsuz

etkilenmesinin önüne geçilmesi ve kalitesinin

arttırılması amaçlanmaktadır. Öğrencilere, öğretmenlere, anne-babalara ve okul idarecilerine yönelik

eğitimler düzenlenecek, eğitim sonunda çalışmalar raporlaştırılacak ve tüm faaliyetler disiplin

sorunlarının önlenmesi hakkında bir kılavuz şeklinde kitaplaştırılacaktır.

Projenin amacı okullarımızdaki disiplin problemlerinin azaltılması ve giderek önlenmesidir. Bu

amaçla öğrencilerin kişisel yeterliliklerini geliştirmek, öğretmenlerin disiplin sorunları ile baş etme

becerilerini geliştirmek, ailelerin öğrencilerle iletişimlerinin kalitesini arttırmak ve okul yönetimlerinin

disiplin anlayışını geliştirmek. Bu yolla topyekûn bir duyarlılık oluşturmaktır. Bu amaçla Rehberlik ve

Araştırma Merkezi Müdürü Nejdet UYĞUN başkanlığında ilçemizde yer alan çeşitli okullarda görev

alan Okul Psikolojik Danışmanları ve RAM personeli ile ekip oluşturulmuştur.

PROJE UYGULAMA ADIMLARI

Projeyi yürütmek üzere Rehberlik ve Araştırma Merkezinde proje ekibi oluşturulmuş ve çalışmalar

başlatılmıştır.Proje ekibinin literatür taraması yapmış ve örnek alınabilecek benzer çalışmaları

değerlendirmiştir. Proje danışma kurulu için bir akademisyenle iletişim kurulması kararlaştırılmıştır.

Proje formatının oluşturulması ve eğitimcilerin görevlendirilmesi planlanmıştır. Projenin onay alınmak

üzere İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilmesi ve diğer aşamada projede kullanılacak eğitim

materyallerinin ekipler tarafından oluşturulması planlanmıştır. Son olarak da proje tanıtım

toplantısının gerçekleştirilmesi düşünülmüştür.

PROJE SONUÇLARI ŞU ŞEKİLDE ELE ALINACAKTIR;

1- Çalışma yapılan okul sayısı, 2-Çalışma yapılan idareci, öğretmen, öğrenci ve veli sayısı, 3-

Gerçekleştirilen eğitim (seminer, sunum, rehberlik çalışmaları vs.) sayısı, 4- Proje öncesi ve sonrası

disiplin olayı sayısı, 5- Yayın Sayısı, 6- Sonuç Raporu

Tüm bunlar doğrultusunda; eğitim bölgelerine göre risk haritasının çıkarılması amacıyla okullarda

uygulanacak anket hazırlandı ve uygulandı. Maltepe ilçesinde bulunan İlkokul, Ortaokul ve Liselere

hazırlanan anket formu gönderilmiş olup toplamda 61 okul ankete katılmıştır. Anket sonuçları proje

ekibi tarafından değerlendirilmiş olup, veriler madde bazlı ve eğitim bölgesi bazlı olarak çıkartılmış

olup risk haritası hazırlanmıştır.

PROJE KAPSAMINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR

Grup Rehberliği

Akran Eğitimi

İletişim Defteri

Davranış Destek Ekibi

Öğrenci Motivasyonuna yönelik Okul İdarecilerinin tören Konuşmaları

Page 26: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

26

Disiplin Olaylarına Yaklaşım Konulu İdareci Semineri

Davranış Ödül Sistemi çalışmaların uygulama kılavuzlarının hazırlanması

PROJE ADIMLARINDA GERÇEKLEŞTİRİLENLER

1.1. Proje kapsamında yapılacak çalışmalar araştırılmıştır.

1.2. Maltepe Ram tarafından proje ekibi oluşturulmuştur

1.3. Proje danışma kurulu için Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik bölümü

Öğretim Görevlisi Yar. Doç. Oktay AYDIN tarafından destek alınmış, tüm okul müdürlerine proje

tanıtımı ve iletişim becerileri konusunda seminer verilmiştir.

1.4. İlçemizde yer alan tüm okul psikolojik danışmanlarına proje sunumu yapılmıştır.

1.5. Projenin ilerleyişini izlemek ve süreç içerisinde ortaya çıkabilecek aksaklıkları önlemek amacıyla

tüm okullardan ara dönem rapor istenmiştir.

1.6. 18 Mayıs ile 29 Mayıs tarihleri arasında Proje etkinliğinin

ölçülmesi amacıyla Risk Haritası Anketinin tekrar

uygulanması gerçekleştirilecektir.

1.7. Alınan sonuçlar doğrultusunda Maltepe Rehberlik

Araştırma Merkezi tarafından Disiplin Olaylarını

Önleme- Azaltma Kılavuzu yayınlanacaktır.

Hazırlayanlar

Nejdet UYĞUN – Maltepe Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü

Nazim DUMAN - Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı

Eda ÇETİNKAYA(Rehberlik Hiz. Bölüm Bşk. - Maltepe RAM)

Gamze YILMAZ (Rehber Öğretmen - Maltepe RAM)

Zeynep GÖÇ (Rehber Öğretmen–Halit Armay Anaokulu)

Sinem AYDEMİR (Rehber Öğretmen–Vasfi Rıza Zobu İlkokulu)

Zehra KIZILAY (Rehber Öğretmen–Bağlarbaşı İlkokulu)

Olcay ÇİNGÜ (Rehber Öğretmen – Orhangazi Ortaokulu)

Pınar GÜLBEY (Rehber Öğretmen- Handan Hayrettin Yelkikanat Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi)

Ozan GÖZÜTOK (Rehber Öğretmen–Orhangazi Anadolu İmam Hatip Lisesi)

Kahraman AVŞAR (Rehber Öğretmen – Maltepe ECA Elginkan Anadolu Lisesi)

Page 27: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

27

RİTM-İ AŞK / ENGELLİLER RİTİM ATÖLYESİ PROJESİ

Zihinsel engelli öğrencilerin müzik yoluyla duygusal performanslarının ve yaşam kalitelerinin

arttırılması ve ilçemizde buna yönelik farkındalığın geliştirilmesi amacıyla gönüllü zihinsel

engelli öğrencilerimizden oluşan 20 kişilik bir grupla ilçemiz Muhsine Zeynep Ortaokulu’nda

uzman sanat eğitimcisi Yaşar Marpınar’ın katkısı ile, 15 Mart- 30 Haziran 2015 tarihleri

arasında haftada bir gün (Çarşamba günleri 15:00-17:00 saatleri arasında) 2’şer saatlik eğitim

verilmektedir..Çalışma sonucunda sonunda engellilerden oluşan ritim ekibinin yılsonunda

gösteri sunmaları ve vermiş oldukları emekleri göstermeleri sağlanacaktır.

Sanat yoluyla zihinsel engelli öğrencilerin özgüven duygularının geliştirilmesi

hedeflenmektedir. Öğrenci ve velilerin ders saatleri dışında birlikte sosyal ve sanatsal

aktiviteye katılarak anne-baba-öğrenci iletiminin niteliğinin arttırılması amaçlanmaktadır.

Engelli öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerini sağlamak ve gizil potansiyelleri

ortaya çıkarmak ve kamuoyunda konuyla ilgili duyarlılık oluşturmak en önemli hedeflerimiz

arasında yer almaktadır.

Hazırlayanlar

Nejdet UYĞUN – Maltepe Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü

Nazim DUMAN - Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı

Zeynep GÖKAN (İngilizce Öğretmeni - Muhsine Zeynep Ortaokulu )

Vedat KAYA (Maltepe RAM Özel Eğitim Hizmetleri Başkanı)

Selin NALÇAKAN GÜZEL (Rehber Öğretmen – Suzan Ahmet Yalkın İlkokulu)

Duygu TURAN (Zihin Engelliler Öğretmeni – Ahmet Rasim İlkokulu)

Page 28: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

28

Senem YALÇIN – Psikolojik Danışman

Yasemin ÜZAR – Rehber Öğretmen

Erdal YAPICI – Psikolojik Danışman

Kemal KILIÇ – Psikolojik Danışman

“Bağımlılığın suçlusu bilgisayarlar değil, insanlardır.”(Young)

Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gittikçe hızlandığı ve teknolojinin aynı hızla günlük yaşamımıza

girdiği düşünüldüğünde cep telefonları, bilgisayarlar ve internet teknolojileri yaşamımızda

vazgeçilmez hale gelmiştir. Ancak günümüz gelişmiş teknolojilerinden olan bilgisayar ve internet

kullanımının yaşamımızda istenilen bilgiye anında ulaşabilme, bilgi paylaşımını sağlayabilme gibi

getirdiği kolaylıklar yanında çok sık kullanımından kaynaklanan birçok problemi de beraberinde

getirebilmektedir. Yanlış ilişkiler geliştirme, maddi veya manevi travmaların yaşanması, asosyalleşme,

yanlış veya tehlikeli olabilecek bilgilere ulaşılması gibi çeşitli sıkıntıları beraberinde getiren bilgisayar

ve internet kullanımının en büyük tehlikelerinden biri de ‘bilgisayar ve internet bağımlılığı’ da denilen

Problemli İnternet Kullanımıdır.

Problemli İnternet Kullanımı (PİK), kavramını kullanmamızın nedeni internet ve bilgisayar bağımlılığı

diye bir hastalığın henüz DSM (Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı) kriterleri içinde

yer almamış olmasıdır. Daha rahat anlaşılması ve problemin ne kadar yıkıcı olabileceğini ifade etmek

için ise internet bağımlılığı kullanıla gelmektedir.

Bilgisayar ve internet bağımlılığı veya PİK, her yaştan kullanıcıyı tehdit eden bir olgudur. Yapılan

çalışmalara bakıldığında belirli bir yaş alanını dışarıda bırakmayan PİK, benzer birçok rahatsızlıkta

olduğu gibi daha çok çocuk ve ergenleri tehdit etmektedir. Ülkemizde ve dünyada yapılan birçok

araştırmada ortaya çıkmıştır ki PİK çocuk ve ergenlerin dönemsel özellikleri nedeni ile bu grupta daha

çok ortaya çıkmakta ve sadece bugünümüzü değil geleceğimizi de tehlike altına sokmaktadır.

Özellikle PİK ile beraber gelişen problemler çocuk ve gençlerin ruhsal yapılarında ciddi sıkıntıların

oluşmasına neden olurken, onların geleceklerini kurma yollarında işlevselliklerini azaltıcı veya yok

edici problemlerin de ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

Genel hatları ile bu şekilde özetleyeceğimiz Bilgisayar ve İnternet Bağımlılığını daha ayrıntılı

inceleyecek olursak birkaç başlık altında bakmamız konuyu anlayabilmemiz için yeterli olacaktır.

ÇAĞIN HASTALIĞI ‘İNTERNET BAĞIMLILIĞI'

Page 29: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

29

İnternet Bağımlılığı Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Birçok uzmanın ortak görüşü olarak; bilgisayar

başında, internete bağlı olarak, gereğinden fazla

zaman geçirme problemi şeklinde tanımlanan

internet bağımlılığının Griffiths’in(1997) yaptığı

araştırmada verdiği 10 uyarı da şu şekildedir:

1. Benzer şekilde Yalnızca birkaç dakika

harcamaya niyetli olduğunuz halde, bilgi aramak

için saatler harcadığınızı fark ediyorsunuz.

2. Çalışma arkadaşlarınıza, özel hayatınızdaki arkadaşlarınıza ya da eşinize bilgisayar başında

geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylüyorsunuz.

3. Monitörün başına her oturduğunuzda saatlerce kaldığınız için fiziksel sorunlardan

muzdaripsiniz.

4. Sürekli olarak bir sonraki internet oturumunu iple çekiyorsunuz.

5. Aradığınız bilgiyi bulmaya hep bir adımcık kaldığını düşünüyorsunuz.

6. Anonim bir kişiliğe bürünmek size heyecan veriyor, insanlarla internet üzerinden konuşmayı

yüz yüze konuşmaktan daha rahat buluyorsunuz.

7. E-postanızda bir şey var mı diye bakmak için zorlayıcı bir istek duyuyorsunuz.

8. İnternete girebilmek için temek öğünlerinize, derslerinize ya da randevularınıza boş

veriyorsunuz.

9. Bilgisayarınızın başında bu kadar zaman geçirdiğiniz için suçluluk duyma ve büyük bir zevk

alma arasında gidip geliyorsunuz.

10. Bilgisayarınızdan uzak kaldığınız zaman canınız bilgisayar çekiyor ve yoksunluk semptomları

gösteriyorsunuz.

Bu belirtileri gösteren kişilerin dikkatli olmaları gerektiğini belirten uzmanlar, bu sorunların kişinin

yapmakta olduğu iş, çalışma ortamı, yaşı, öğrenim düzeyi, kullanım gerekleri ve düzeyi göz önüne

alınarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. İnternet üzerinde harcanılan zaman haftada 18

saati geçiyorsa “internet bağımlılığı” riski taşıyan insanlar grubunda olunabilmektedir.

İnternet bağımlılığının nedenleri

Araştırmacılar internet bağımlılığına yol açan etkenler arasında özellikle sosyalleşme ihtiyacını

vurgulamaktadır. İnternet üzerindeki sosyal hayatın avantajları vardır. Bunlardan bazıları arasında

şunları sayabiliriz:

Günümüzün şehir hayatında kolay kolay kurulamayan sosyal bağlantıları internet üzerinden

kurabilmek

Yabancılarla kolaylıkla ve risksiz olarak ilişkiye geçebilmek

İnsanların kendi kendilerini dizginlemeden, özgürce düşüncelerini, duygularını ifade

edebilmeleri

Kendilerini göstermek istedikleri yönlerini abartarak gösterebilmeleri

İnternet üzerindeki paylaşma ortamlarında ses çıkarmadan diğerlerini dikizleme olanağının

olması

Page 30: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

30

Sosyalleşme ihtiyacına, interneti çekici kılan başka unsurları da eklemek zor değildir. Her an

el altında olması, yasaklanmış olana ulaşabilmeyi kolaylaştırması, oyun oynamaya, risk

almaya yardım etmesi bunlardan birkaçı olarak sayılabilir.

Yapılan Araştırmalar ve Risk Grupları

Literatürde internet bağımlılığı ile ilgili yapılançalışmaların büyük çoğunluğu üniversite öğrencilerive

yetişkinlerle gerçekleştirilmiştir (Bakken, Wenzel,Götestam, Johansson, ve Oren 2009; Ferraro,Caci,

D’Amico ve Blasi, 2007; Leung, 2004).Ancak ergenlerin giderek interneti en çok kullanangrup haline

gelmesiyle (Subrahmanyan ve Lin,2007; TÜİK, 2007) son yıllarda ergenlerde internetbağımlılığı ile

ilişkili faktörleri inceleyen çeşitliaraştırmalar (DiNicola, 2004; Jang, Hwang ve Choi,2008; Kim, Ryu,

Chon, Yeun, Choi, Seo ve Nam,2006) yapılmaya başlanmıştır.

İnternet bir açıdan ergenlerin bilgiye ulaşmalarını, araştırma yapmalarını kolaylaştıran, bu sayede

problem çözme, yaratıcılık, kritik düşünme gibi becerilerin gelişimini destekleyen bir kaynak olarak

gündeme gelirken bir başka açıdan ise aşırı, kontrol ve amaç dışı kullanılmasına bağlı olarak kişisel

becerilerin gelişimini olumsuz yönde etkilediği de düşünülmektedir.Ergenlerin teknolojiye olan yakın

ilgileri buna bağlı olarak interneti diğer yaş gruplarına göre daha fazla kullanmaları ve bilişsel,

duygusal ve sosyal gelişimin devam ediyor olması bu gelişim dönemindeki bireyleri internet

bağımlılığı açısından potansiyel bir risk grubu haline getirmektedir.

Chou ve Hsiao’ nun (2000) yaptığı çalışmada internet kullanımındaki artışın gerçek sosyal ilişkilere

ayrılan zamanı ve yüz yüze ilişkileri azalttığı, sosyal izolasyona sebep olduğu; bu tür insanların

yalnızlıklarının arttığı bulunmuştur. Hamburger ve Ben-Artzi (2003) ise internet bağımlılığının

yalnızlık düzeyini arttırmadığını, yalnızlık sonucunda internet bağımlılığının ortaya çıktığını

bulmuşlardır. Chen, Li ve Long (2007) algılanan sosyal destek ve sosyal destek düzeyi düşük

öğrencilerde internet bağımlılığı görülme oranının yüksek olduğunu ve düşük sosyal desteğin internet

bağımlılığı için risk faktörleri arasında yer aldığını ortaya koymuşlardır.

İnternet bağımlılığının fiziksel, ruhsal, davranışsal ve sosyal sonuçları nelerdir?

Ruhsal: İnternet kullanımında kişi, kimliğini saklayabilir, olduğundan farklı ve sahte davranabilir,

söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu değildir, kimseye hesap verilmesi gerekmez, başarıları

kendisine, başarısızlıkları kullanılan takma ada aittir. Sanal gerçeklik duygusu, sosyal normlar ve

gerçeklik duygusu gibi temel kavramların gelişimini bozar. Kimlik oluşumunu olumsuz etkilemesinin

yanı sıra psikotik bozukluğa da yol açabilmektedir. İnternet bağımlıları düşünme hataları nedeniyle

yaşadıkları zorlukları abartma ve çözüm yollarını küçümseme eğiliminde olur. Yalnızlık ve

içedönüklük görülür.

Fiziksel: Fiziki aktivitenin giderek azalmasına bağlı obezite, karpal tünel sendromu, sırt, boyun, baş

ağrısı ve postür bozuklukları gelişebilir. Uyku sorunları, yeme sorunları, öz bakımda azalma, kişisel

temizlik eksiklikleri görülür. Uzun süre internet başında kalma epileptik nöbetler açısından da risk

oluşturmaktadır.

Davranışsal: Sosyal izolasyon, tüm vaktini bilgisayar önünde geçirme, arkadaşlarıyla dışarıda

görüşmeme, sanal ortamda görüşmeyi tercih etme, dışarı çıkmama, yemeğini odasında bilgisayar

karşısında yeme, ailesiyle paylaşım içinde olmama, okula gitmek istememe şeklindedir. İnternet

kullanımının engellenmesi durumunda sinirlilik, saldırgan davranışlar görülebilir.

Page 31: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

31

Sosyal: Okul başarısında düşüş, okula devam etmeme, mesleki etkinliklerde başarısızlık, aile ve

arkadaş ilişkilerinin bozulması görülür.

Yoksunluk Bulguları Nelerdir?

İnternet kullanımının azaltılması ya da tamamen kesilmesi durumunda huzursuzluk, çökkünlük ya da

kızgınlık hissedilmesidir (Young, 1996).

Goldeberg’e göre, ağır ve uzun süreli internet kullanımı sonunda aşağıdakilerden en az 2’sinin günler

içinde ortaya çıkması durumudur (1 ay içinde ortaya çıkabilir) ve kişilerin bunlardan dolayı iş, sosyal

ve önemli işlevsel alanlarda sıkıntı yaşamasıdır.

a) Psikomotorajitasyon

b) Bunaltı

c) İnternet hakkında fanteziler ve hayal kurma

d) İsteyerek ya da istemeyerek tuşlara basma hareketi yapma

e) Bu sıkıntılı durumlardan kurtulmak için internete veya benzeri servislere bağlanma

Eşlik eden ruhsal hastalıklar nelerdir?

İnternet bağımlılarının %50’sinde başka bir psikiyatrik bozukluk görülür. Madde kullanımı (%38),

duygudurum bozuklukları (depresyon, bipolar vb.) (%33), anksiyete bozuklukları (%10), psikotik

bozukluklar (%14), depresyon veya distimi (%25) ve borderline, narsistik ve antisosyal kişilik

bozuklukları görülmektedir. Davranışsal bağımlılıklara da yol açabilir, aşk bağımlılığı (%38),

kompulsifalışveriş (%19), patolojik kumar oynama (%10), seks bağımlılığı (%10) düzeyinde görülür.

Bağımlı kişi, internetin başında saatler geçirebilmek için uyarıcı madde kullabilir, aşırı kahve ve kolalı

içecekler tüketebilir. Uyarıcı madde kullanımı üzerinde dikkat edilmesi gereken bir husustur. Genç yaş

grubunda, dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu, sosyal fobi, depresyon tablosu görülmektedir.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

İnternet bağımlılığında kişiler tedavi olmayı reddetmektedir. Özellikle de problemi olan gençler

tedaviyi kabul etmiyorsa aileye danışmanlık verilerek ailenin gence yaklaşımı konusunda bilgi

verilebilir ya da gencin tedaviye yönlendirilmesi sağlanabilir. İnternet bağımlılığında en etkili tedavi

yöntemi bilişsel davranışçı terapidir. Bu tedaviye kişinin olduğu kadar ailenin de dahil edilmesi

önemlidir. Eş tanı var ise, farmakoterapi (ilaç tedavisi) devreye sokulmalıdır.

Bilişsel Davranışçı Terapi:

İnternet alışkanlıkları hakkında bilgi edinmek önemlidir. Hangi günler internete bağlanma, günün

hangi saatinde internete girmeye başlama, kaç saat internete bağlı kalma, bilgisayarı kullandığı mekan

gibi konularda bilgi verilmelidir.

İnternetten uzak kalıp kalmadığının tespiti

Bilgisayarın uzak kalıp kalmadığının tespiti

İnternete bağlanma zamanının değiştirilmesi

İnternet defteri oluşturması

Yakınlarıyla sorununu paylaşma

Page 32: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

32

Spor aktivitelerine katılma

İnternet tatillerinin verilmesi

Otomatik düşüncelerin ele alınması

Gevşeme egzersizleri

İnternetteyken hissedilenlerin not edilmesi

Yeni sosyal becerilerin kazandırılması

Aile Terapisi

Aileyi internetin bağımlılık yapabileceği konusunda eğitime

Bağımlı kişiyi davranışları nedeniyle suçlamaları azaltma

Aile içi çatışmaların anlaşılması

Aileyi bağımlı kişinin tedavisine cesaretlendirme: Yeni hobiler, uzun tatil planı, duygularını

dinleyebilme

Farmakoterapi

Eştanı varsa, düşün tedavi yanıtı gösterir ve hastalığın tekrarlama oranı yüksektir. Bu nedenle mutlaka

tedavi edilmelidir. Dürtü KB ve bipolar bozukluğa karşı duygudurum dengeleyiciler kullanılmalıdır.

Sanal gerçekliğin tercih edilmesi ve uyku yoksunluğunun bir sonucu olarak psikotik bozukluk eşlik

etmektedir. Antipsikotik tedavisiyle destek vermek faydalı olabilir. İnternet bağımlılığı, pornografi

bağımlılığı ya da sanal seks bağımlılığına yol açabilir. Naltekson, ödül merkezi üzerinde göstereceği

etkiden ötürü önemli bir tedavi aracı olabilir.

Ebeveynlerin İnternetle İlgili Alacağı Önlemler Nelerdir?

Çocukların da katkısıyla internet ev kuralları listesi oluşturmak. Bu listede sınırlarının dışında

kalan site türleri, internete erişim saatleri ve sohbet odası iletişimini de içeren çevrimiçi

iletişimle ilgili olarak uyulması gereken kurallar da bulunmalı.

İnternete bağlı olan bilgisayarları açık bir alanda ve çocukların yatak odalarının dışında

tutmak

Ebeveynlerin diğer arkadaşları ve etkinlikleri hakkında konuştukları gibi, çocuklarla çevrimiçi

arkadaşları ve etkinlikleri hakkında konuşmak

Çocukların hangi sohbet odalarını ya da ileti panolarını ziyaret ettiğini ve çevimiçi ortamda

kimlerle konuştuğunu öğrenmek. Onları izlenen odalarını kullanmaya teşvik etmek ve genel

sohbet odası alanlarında kalmaları için ısrar etmek.

Çevrimiçi ortamda edindikleri arkadaşlarla asla gerçek yaşamda buluşmayı kabul etmemeleri

konusunda ısrar etmek.

Çocuklarla e-posta, sohbet odası ya da anlık ileti kullanırken, kayıt formu ve kişisel profil

doldurmak ve çevrimiçi yarışmalara girmek için izniniz olmaksızın asla kişisel bilgiler

vermemelerini öğretmek.

Page 33: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

33

Çocuklara, izinleri olmaksızın program, müzik ya da dosya yüklemeyi öğretmek. Web’de

dosya paylaşırken, metin, görüntü ya da çizim alırken telif hakkı yasaları çiğneyebilir ve

yasadışı duruma düşebilir.

Çocukları, çevrimiçi ortamda kendilerini rahatsız ya da tehdit altında hissettiren bir şey ya da

bir kişi olduğunda size iletmeleri için teşvik etmek. Sakin olmak ve çocuklara bu türden

şeyleri size ilettiklerinde bir sorunla karşılaşmayacaklarını anımsatmak. Çevrimiçi problere

karşı bilgilenmek.

Çocuklarla çevrimiçi yetişkin içeriği ve pornografi hakkında konuşmak ve onları sağlık ve

cinsellikle ilgili olumlu sitelere yönlendirmek.

Çocukların sık ziyaret ettiği Web sitelerini öğrenmek. Çocukların saldırganlık içerik taşıyan

siteleri ziyaret etmemesini ya da kişisel bilgilerini ya da fotoğraflarını kimseye iletmemelerini

sağlamak.

Çocuklara sorumlu, ahlaki çevrimiçi davranışları öğretmek. Internet'i, dedikodu yaymak,

tacizde bulunmak ya da başkalarına tehditler yöneltmek için kullanmamaları gerektiğini

anlatmak.

Çocukların çevrimiçi ticari işlemler yapmadan önce sizden onay almalarını sağlamak.

Çocuklarla çevrimiçi kumarı ve olası risklerini tartışmak. Çevrimiçi kumar oynamalarının

yasadışı olduğunu anımsatmak.

KAYNAKÇA:

Aydoğdu, C. (2003). Televizyon ve bilgisayarın ( 18-24 yaş) gençler üzerindeki psikolojik etkileri: Hendek örneği. Yayımlanmamış Yüksek

Lisans Tezi, SakaryaÜniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya.

Balta, Ö.Ç.ve Horzum, M.B. (2008). Web tabanlı öğretim ortamındaki öğrencilerin internet bağımlılığını etkileyen faktörler. Ankara

Üniversitesi EğitimBilimleri Fakültesi Dergisi, 41, 185-203

Cengizhan, C.,“Bilgisayar ve Internet Bağımlılığı (Araştırmalar)”, Niğde Eğitim Fakültesi

http://egitim.nigde.edu.tr/articles.php?lng=tr&pg=340

Gönül, A. S. (2002) Patolojik internet kullanımı (İnternet bağımlılığı / kötüye kullanımı). Yeni Symposium, 40 (3),105-110.

Nakilcioğlu, İ.H., İletişimden Bilişime : İnternet Kültüründen Kesitler, Akademik Bilişim 2007 Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya 31 Ocak-2

Şubat 2007.

Öztürk, Ö., Odabaşıoğlu, G., Eraslan, D., Genç, Y. Ve Kalyoncu, Ö.A. (2007). İnternet Bağımlılığı: Kliniği ve Tedavisi, Bağımlılık Dergisi,

8 (1), 36-41.

Young, K. (1996). Internet Addiction; theemergence of newclinicaldisorder. CyberPsychology&Behavior, 1, 237-244

Page 34: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

34

(26. 12. 2013 tarihli Maltepe Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nün düzenlediği

konferanstan notlar)

Doç. Dr. Aynur Eren Gümüş – Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi

Yıllardır psikolojik danışma mesleğinin ve psikolojik danışmanların okul sistemindeki

kimliğine, rol ve fonksiyonlarına ilişkin yapılan açıklayıcı çalışmalara rağmen karışıklık ve

belirsizlik hem YÖK’te, hem üniversitelerin ilgili programlarında görev yapan öğretim üyeleri

arasında ve hem de Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili her kademesinde varlığını sürdürmektedir.

Psikolojik danışmanlarının rol ve görevlerine ilişkin tutarsızlık ve belirsizlik, son yıllarda özel

eğitim hizmetlerinde yapılan bir takım düzenlemelerin yanında, 4+4+4 modelinin getirdiği

değişikliklerle artarak devam etmektedir.

Oysa psikolojik danışmanlar öğrencilerin eğitsel, mesleki ve kişisel-sosyal gelişimlerine

yönelik bütün psikolojik danışma ve rehberlik (PDR) hizmetlerini etkin kılarak, sağlıklı

gelişimlerini desteklemek ve sağlıksız koşulların etkisini ortadan kaldırmaya ya da en aza

indirmeye dönük hizmet vermeleri için eğitim sistemine dâhil edilmişlerdir. Bu kapsamda

vermeleri beklenen hizmetler1

(1) okul rehberlik programlarını uygulama yoluyla,

programlanmış rehberlik çalışmalarını yürütme (öğrencilerin eğitim ve kariyer planlaması

yapmalarına yardım etme, akademik başarılılarının önündeki kontrol edilebilir her bir değişkene

ilişkin tamamlayıcı, önleyici ve yöneltici çalışmaları yapma, kişilerarası sağlıklı ilişkiler

geliştirmeleri için etkili sosyal ve iletişim becerileri kazandırma, madde istismarı, şiddet gibi

önemli risk faktörlerine yönelik önleyici rehberlik çalışmaları yapma, psikolojik eğitim verme

vs.); (2) gereksinim karşılayıcı hizmetler yoluyla olağan ancak problemli bir biçimde ortaya

çıkan öğrenci problemlerini çözmeye ve kendilerini tanıma, anlama gereksinimlerini karşılamaya

yönelik yardım müdahalelerinde bulunma (çözülemeyen problemlerle akademik ve psikolojik

sağlığı risk altında olan öğrenciler için bireysel ya da küçük grupla psikolojik danışma hizmeti

verme, krize müdahale, konsültasyon ve gerekliyse sevk çalışmalarını yürütme vs.); ve (3)

sistem desteği verme yoluyla yönetsel işlere (okul rehberlik programlarını geliştirme, programın

okulun genelinde etkin uygulamasına katılma ve liderlik etme, programın etkililiğini sürdürme

ve engelleyici koşullara karşı önleyici çalışmalar yapma, eğitim ve öğretim hizmetleri için alınan

kararların rehberlik anlayışına uyumunu sağlama, öğrenci problem ve gereksinimlerini

tanımlayarak çözüm üretmede yönetime yardım etme, uzmanlık gerektirmeyen grup rehberliği

çalışmalarını etkin biçimde yürütmeleri için sınıf rehber öğretmenleriyle gerekli hazırlıkları

yapma, destek verme, müşavirlik- konsültasyon gibi hizmetleri etkin biçimde yerine getirme vs.)

yardım etmektir.

1Bardhoshi, G .&Duncan, K. (2009). Ruralschoolpsinciples’ perceptionsof theschoolcounselor’s role.

TheRuralEducator, 30(3), 16-24.

OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLARININ YASAL

SORUMLULUKLARINA İLİŞKİN OKUL YÖNETİCİLERİNİ DE

İLGİLENDİREN BAZI YANILGALAR VE ÖNEMLİ GERÇEKLER

Page 35: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

35

Bütün bu çalışmalar için PDR hizmetlerinin başta psikolojik danışma, bireyi tanıma, bilgi

toplama ve yayma, yöneltme, yerleştirme, müşavirlik-konsültasyon, hizmetleri olmak üzere diğer

bütün servislerini de etkili bir biçimde çalıştırmak zorundadırlar. Bu zorunlulukların MEB

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği’nde (MEBRPDHY) önemli ölçüde

tanımlanmasına karşın, psikolojik danışmanların yerine getirmeleri beklenen rolleri ile, o ya da

bu nedenle ortaya koydukları mesleki edimleri arasında fark bir türlü kapatılamamaktadır.

“Neden psikolojik danışmanların eğitimini aldıkları ve unvanını taşıdıkları bu alanın genel

kabul görmüş, güncel anlayış, ilke ve kurallarına uygun biçimde rollerini yerine

getirmemektedirler?” sorusuna yanıt aramak önemlidir. Yönetsel işlerle, sekretarya ve özel

eğitimle ilgili görevlerle meşgul olan psikolojik danışmanlar bu ve diğer bildik gerekçelere

sığınarak giderek mesleki yeterliklerinin erozyona uğradığı için ya da bir okulda çok sayıda

öğrencinin gereksinimlerine tek başına yanıt vermeye çalışırken aşırı iş yüküyle tükenmişlik

yaşadıkları için mesleki anlamda iş göremez hale gelmekten şikayet etmektedirler. Bizim için bu

koşulları anlamak, neden belirsiz bir rol tanımı varmış gibi sadece kendilerine verilen işleri

(PDR hizmetleriyle de hiçbir ilgisi olmayan) yaptıklarını ve neden dünyada eşi olmayan bir

unvanı (rehber öğretmen kadro unvanını) mesleki unvan olarak benimseyerek kendilerini

yüzeysel rehberlik çalışmaları ile izole etmeye çalıştıklarını anlamamızı kolaylaştırır. Ancak bu

anlayış, nitelik geliştirici kritik çalışmaları beraberinde getirirse anlamlı olabilir.

Yukarıdaki “neden” sorusunu, öncelikle öz eleştiriye dayalı olarak yanıtlamak, destek

beklediğimiz okul yöneticilerinden gelen eleştirilerin gerçeklik payını görmek ve böylece meslek

savunuculuğunu içtenlikle yürütmek bakımından önemlidir. Dolayısıyla psikolojik

danışmanların alana ilişkin yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadan, lisans eğitimi biter bitmez

uygulamacı olarak göreve başlamaları, meslekten beklenen standartları oluşturmada başarısızlık

yaşamaları sonucunu doğurduğunu öncelikle ifade etmeliyiz. Buna karşın, PDR programının

olduğu birçok üniversitede akademik yetişme koşullarında kısa vadede giderilmesi güç önemli

sorunların olması, mezunların mesleki yeterliklerini artıracak biçimde sürekli çaba göstermiyor

olmaları, meslek elemanlarının profesyonel mesleki davranışlarının belirleyicisi etik anlayış

yetersizlikleri ve kolaycı yaklaşımın yerleşik iş görme kültürü haline gelmesi yukarıdaki soruyu

yanıtlarken öz eleştirisel yaklaşımla öncelikle ifade edilmelidir.

İlgili yayınlara bakıldığında PDR hizmetlerinin yürütülemeyişinde önemli etkiye sahip

başka etmenlerden de bahsedilir. Bu etmenler içinde «okul yöneticilerinin uygun ve yeterli

bir rehberlik anlayışına sahip olmamaları»yıllardır okul PDR hizmetlerinin etkin

verilemeyişinin önemli bir nedeni olarak ifade edilir. Bu etmenin diğerleri içinde önem sırası

ne olursa olsun, psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin etkin bir biçimde

yürütülmesinde kritik desteği verecek okul yöneticilerinde yeterli ve uygun bir rehberlik

anlayışı geliştirmeye yönelik bilgilendirici çalışmalar her koşulda anlamlı olacaktır. Özellikle

bu çalışmaların alan akademisyenleri tarafından özenle desteklenmesi önemli bir borç olarak

görülmelidir. Maltepe İlçesi Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nün bu yöndeki anlamlı

girişimi ve daveti çok önemlidir. Bu kapsamda kolaylıkla erişilebilecek rehberlik kitaplarında

yazılanlara ek olarak, okul psikolojik danışmanlarının yasal sorumluluklarını kamu hukuku ve

ceza hukuku kapsamında ele alıp bazı önemli yanılgılara dikkat çekmek, psikolojik

danışmanların rol ve fonksiyonlarına ilişkin belirsizliği bir derece de olsa gidermeye katkıda

Page 36: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

36

bulunabilir. Belki de bu yolla okul yöneticilerinin daha fazla desteğini almak mümkün

olabilir.

İlgili kamu hukuku ve caza hukuku kapsamındaki yasal düzenlemeler dikkate

alındığında okul psikolojik danışmanlarının yasal sorumluluğu beş başlık altında toplanır

(Eren Gümü ve Gümüş, 2013)2

. Bu konuda yapılan açıklamalar için, Eren-Gümüş ve

Gümüş’ün “Psikolojik Danışmada Etik ve Hukuk” adlı kitabının ilgili bölümlerinden geniş

alıntı yapmak gerektiğinden, konferansın özeti olan bu yazıda ilgili açıklamalara yer

verilmemiştir. Ancak okuyucuların ilgili kitabın özellikle “Okul psikolojik danışmanlarının

hukuksal sorumluluğu” başlığının işlendiği 3. Bölümünü incelemesi gerekmektedir. 26. 12.

2013 tarihli konferans sırasında paylaşılan psikolojik danışmanların yasal sorumluluklarına

ilişkin önemli yanılgılar ve okul yöneticilerinden beklentiler ise aşağıda özetlenmiştir.

(1) Psikolojik danışmanın problemlerin çözümüne yardıma yönelik olarak

süreci “özenli” biçimde yürütme göreviyle bağlantılı yaygın yanılgılar:

1. Psikolojik danışmanın özen borcu sadece psikolojik danışma hizmeti için

geçerlidir.

2. Okul psikolojik danışmanları psikolojik danışma yardımını eğer yeterlikleri izin

veriyorsa verebilirler. Etkili bir biçimde psikolojik danışma yapabilme yeterliği

kazanmamış olan meslek elemanları yardımlarını daima yüzeysel rehberlik hizmeti

düzeyinde tutmalıdırlar.

3. Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri neredeyse sonuç garantisi

verebilecek etkililikte olacaksa başlatılmalıdır.

4. Psikolojik danışma uygulamalarında, uygulamacının psikolojik danışma

formasyonuna sahip olması gerekli değildir, rehber öğretmen kadrosuna atanmış herkes

tarafından verilebilen yüzeysel bir yardımdır.

5. Psikolojik danışmanın bilgisizliği ve mesleki formasyon eksikliğinden dolayı ne

MEB’lığı ne de psikolojik danışman / rehber öğretmen doğrudan hukuksal olarak

sorumlu tutulamaz. Böyle bir sorumluluğa kaynak gösterecek yasal düzenleme de yoktur.

Psikolojik danışmanın özen borcunu yerine getirebilmesi kapsamında okul

yöneticilerinden beklentiler

1. Psikolojik danışmanların mesleki yeterliliklerini artırıcı eğitim ve gelişim fırsatlarını

en iyi biçimde değerlendirmelerine destek verilmelidir. Psikolojik danışmanın

bilgisizliği ve mesleki formasyon eksikliğinden doğan hizmet kusurlarından dolayı

MEB’lığının ve psikolojik danışmanın (rehber öğretmenin) doğrudan hukuksal olarak

sorumlu tutulacağına (dava edilebileceklerine) ve yeterli yasal düzenlemelerin

olduğuna dikkat çekilmelidir.

2. Okulda verilen PDR hizmetlerinin (okul programlarını uygulama, gereksinim

karşılayıcı hizmetler, sistem desteği verme) bütününün özen borcuyla yerine

getirilmesi beklentisi açıkça ifade edilmeli ve her ay okul PDR programlarının

uygulanmasına ilişkin bir değerlendirme konferansının herkese açık olacak biçimde

verilmesi düzene bağlanmalıdır.

2Eren-Gümüş, A. ve Gümüş, M.A. (2013). Psikolojik Danışmada Etik ve Hukuk. İstanbul: Vedat Kitapçılık

Page 37: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

37

3. Özen borcunun çok büyük bir kısmının alan dışından atanmışlara değil, alan

mezunlarına yüklenmiş olduğu her fırsatta kendilerine hatırlatılmalıdır. Bu konudaki

bilgi eksikliklerini ilgili kaynaklara erişerek gidermeleri beklenmelidir.

4. Yetersizliğini lisans eğitiminin yetersizliğine ya da iş yoğunluğuna yüklemeye çalışan

psikolojik danışmana yetkinliğini artırma sorumluluğunun kendisine ait olduğu ve

bunun çalıştığı eğitim sistemine karşı yasal ve etik bir borç olduğu her fırsatta

hatırlatılmalıdır.

5. Psikolojik danışmandan katıldığı eğitim, konferans ve atölye çalışmalarının

kazandırdığı yeterliğin okulda yürütmesi gereken PDR hizmetleriyle ilişkisini ve

katkısını belirten kısa bir değerlendirme raporu hazırlamasını teşvik etmek mesleki

gelişim ve ihtiyaçlarını tanımlamaları bakımından yararlı olacaktır.

6. Psikolojik danışmanlar yeterlikleri bakımından kendilerini bir önceki yıla göre

değerlendirerek gelişme ve yetişme gereksinimlerini tanımlayan bir raporla yeni

öğretim yılına başlamaları yönetim tarafından beklenmelidir.

7. Alan dışından rehber öğretmen kadrosuna atanmışların kesinlikle psikolojik yardım

ilişkisine girmemeleri, uzmanlık gerektiren grup rehberlik etkinliklerini yapmamaları

gerektiği kendilerine hatırlatılmalıdır.

2) Psikolojik danışmanın psikolojik danışma sürecini kişisel olarak yürütme

göreviyle bağlantılı yaygın yanılgılar:

1. Psikolojik yardıma gereksinimi olan bütün öğrenciler gecikmeden klinik psikolog ya

da psikiyatrist gibi bir uzmana sevk edilmelidirler.

2. Okul psikolojik danışmanlarının öncelikli görevi rehberlik hizmetleri ve yönetimin

verdiği diğer görevlerdir. Dolayısıyla gereksinim olduğunda psikolojik danışma

yardımını vermek zorunda değildirler.

3. Okullarda psikolojik danışmanlar kendilerini yeterli buluyorsa, hazır hissediyorsa

ve diğer görevlerinden kaynaklı iş yükü izin veriyorsa psikolojik danışma yaparlar.

Psikolojik danışmanın süreci kişisel olarak yürütme görevini yerine getirebilmesi

kapsamında okul yöneticilerinden beklentiler:

1. Psikolojik danışma yardımının, psikolojik danışmanın öncelikli görevlerinden

(MEBRPDHY m.50/f kapsamında) biri olduğu unutulmamalı, psikolojik

danışmanların rehberlik hizmetleri ile ilgili görevlerinin sağlıklı işleyişini de gözeterek

psikolojik danışma hizmeti için haftalık programlarında yeterli süre ayırılması

beklenmelidir.

2. Psikolojik danışma yardımının verileceği uygun ortam ve koşulların sağlanması özenle

desteklenmelidir. Aksi halde bu yardımı gerektiği gibi alamayan öğrencilerin uğradığı

zararlardan okul yönetiminin de sorumlu tutulabileceği unutulmamalıdır.

3. Psikolojik danışma yardımının, bu alandan en az lisans diploması almış her bir meslek

elemanından beklendiği ve bu yardımın özen borcuyla yerine getirilmesi gerektiği,

aksi halde MEB ve personelin hukuksal sorumluluğunu doğuracağı hatırlatılmalıdır.

Page 38: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

38

4. Okul psikolojik danışmanları hukuksal olarak geçerli sayılabilecek gerekçeler (bu

gerekçeler için Eren-Gümüş ve Gümüş’ün Psikolojik Danışmada Etik ve Hukuk adlı

kitabına bakınız) dışında öğrencileri sevk etmeden psikolojik danışma hizmetini

kendilerinin yürütmek zorunda oldukları unutulmamalıdır. Dolayısıyla çocuk ve

ailesinin sevkten doğan maddi ve manevi zararlarının MEB’na hizmet kusuru olarak

yükleneceği, psikolojik danışmanın kendisini de hukuksal olarak sorumlu kılacağı

gerçeğine uygun davranmaları beklenmelidir.

5. Sevkin gerekçeleri hukuka uygun olduğunda, sadece bu gerekçelere atıf yaparak ve

gizliliğin gereklerine zarar vermeyen bir içerikle, yapılan her bir sevk için yazılı bir

raporla okul yönetiminin bilgilendirilmesi beklenmelidir.

3) Psikolojik danışmanın sır saklama göreviyle bağlantılı yaygın yanılgılar:

1. Öğrencilere ilişkin öğrendiği bilgilere yönelik olarak sır saklama yükümünün ihlali

durumunda idare (MEB) ya da personele karşı hukuksal yaptırım uygulayacak yasal

düzenleme yoktur.

2.Öğrenci ile ilgili her türlü bilgi, zorunlu olmadığı durumlarda da öğretmenler ve

yöneticilerle paylaşılmasında bir sakınca yoktur.

3. Ne olursa olsun gizli bilgi niteliğindeki bilgiler öğrencinin ya da yasal vasinin onayı

olmaksızın hiç kimse ile paylaşılamaz.

4. İntihar etme riski ya da cinsel istismar öyküleri her somut olay içinde çok sayıda

sorunu barındırdığından bireyin onayı olmaksızın gizlilik bozulmaz.

Psikolojik danışmanın sır saklama görevi kapsamında okul yöneticilerinden

beklentiler

1. Öğrenci ile ilgili bilgiler gerekli olmadığı halde okul profesyonelleri arasında

paylaşılması durumunda, yasal olarak bilgiyi veren ve bilgiyi elde eden için TCK m.136

ve m.137 kapsamında ağır cezai yaptırıma bağlanan ciddi bir suçu oluşturduğu

unutulmamalı, okul personelinin yasalara uygun profesyonel davranışlar sergilemelerine

destek verilmelidir.

2. Psikolojik danışman, psikolojik danışma süreci içerisinde danışana ait bilgileri,

açıklamasını haklı gösteren bir hukuka uygunluk sebebi bulunmadıkça üçüncü kişilere

karşı gizli tutmak zorunda olduğu bilinmeli, yönetici olarak psikolojik danışma yardımına

ilişkin bilgi alma arayışı içinde kesinlikle olunmamalıdır.

3. Öğrencinin istismarı ya da kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suça

maruz kalmadurumu söz konusu ise gizliliğin bozulması hem yasal (TCK m.279) hem de

etik bir zorunluluk olduğu; dolayısıyla yetkili makamlara bilgi vermeme ya da gecikme

göstermenin hem okul yönetimi hem de psikolojik danışman için ağır yaptırımlar

getirebileceği unutulmamalıdır. Ayrıca bu tip durumlarda duyarlı bir eylem planı

yürütebilecek biçimde psikolojik danışmanın etik ikilemlerde karar verme sürecine ilişkin

Page 39: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

39

bilgi eksikliğini gidermesi beklenmeli ve süreçte tek başına bırakılmayıp,

desteklenmelidir.

4. Öğrencinin intihar girişimi öyküsü ve riskinin olduğunu bilen psikolojik danışman ve

diğer öğretmenlerin öğrencinin gözetim altında tedaviye alınmasını sağlayacak biçimde

girişimde bulunmamalarının TCK m.98 kapsamında bir suç oluşturacağı unutulmamalı,

gerekli girişimler için psikolojik danışman desteklenmelidir.

4) Psikolojik danışmanın bilgilendirilmiş onay alma görevi kapsamında yaygın

yanılgılar:

1.Çocuğunu okula kaydettirmekle yasal temsilcinin planlanmış eğitim-öğretim

uygulamaları gibi okul psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerine genel bir onay

verdiği kabul edilir. Dolayısıyla gereksinim olduğunda öğrencinin yasal vasisinin bilgisi

olmadan psikolojik danışma süreci başlatılır.

2. Öğrencinin ihtiyacı olsa dahi velinin onayı olmaksızın psikolojik danışma

yardımı başlatılamaz.

Psikolojik danışmanın bilgilendirilmiş onay alma görevi kapsamında okul

yöneticilerinden beklentiler

1. Bilgilendirilmiş onay alma konusunda psikolojik danışmanlar bilgi eksikliklerini

gidermeye teşvik edilmeli ve öğrencinin onayını ve gerekliyse (Psikolojik Danışmada

Etik ve Hukuk adlı kitaptan ilgili bölümü okuyunuz) yasal vasinin bilgi ve onayını

ihmal etmemesi hatırlatılmalıdır.

2. Çocuğun anne-baba tarafından istismar edilmediği durumlarda anne ve babanın

duruma ilişkin bilgilendirilmesi ve işbirliğinin sağlanması (ancak çocuğun onayıyla)

için gerekli çabanın gösterilmesinde hassas davranmaya teşvik edilmelidir.

3. Özellikle anne-babalar eliyle gerçekleşen çocuk istismarına, anne babanın

ilgisizliğine ya da cahilliğine ilişkin bir izlenim edinilmişse, ebeveynler kabul etmese

bile çocuğun istemesi ve gereksinimi olması durumunda psikolojik danışma yardımı

verilmesi gerektiği unutulmamalı ve veliler itiraz etse bile yasalara uygun davranan

psikolojik danışmanın bu yöndeki çabası desteklenmelidir.

5) Psikolojik danışmanın danışanın bütünlük menfaatini koruma görevi

kapsamında yaygın yanılgılar:

1. Okul psikolojik danışmanının bütünlük menfaatini koruma görevi sadece psikolojik

yardım ilişkisine girdiği öğrencilere yöneliktir.

2. Bütünlük menfaati fiziksel ve cinsel istismarla sınırlandırılabilir.

Page 40: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

40

Psikolojik danışmanın danışanın bütünlük menfaatini koruma görevi kapsamında

okul yöneticilerinden beklentiler:

1. Psikolojik danışmanların öğrencilerin kişilik haklarını korumakla görevli kamu adına

duyarlılıkla iş görmesi beklenen meslek elemanları oldukları bilinmeli, bu görevle

çatışacak biçimde davranmaya teşvik edilmemeli ve bu görevi özenle yerine

getirmeleri için desteklenmelidirler. Aksi halde TCK m.94 kapsamında ağır sonuçları

olan caza yaptırımlarıyla karşı karşıya olunacağı bilinmelidir.

2. Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerinde düzenlenen kişilik haklarının ağır

ihlallerini oluşturan fiziksel ve cinsel istismarın yanında, Anayasanın 17. maddesi ve

Medeni Kanunun 24. ve 27. maddeleri arasında kişiliğin korunması hakkında

düzenlemeler, okul psikolojik danışmanının öğrencilere iftira atması ya da hakarette

bulunması ve ya teşvik etmesi, öğrencilerin gizledikleri eşyalarını aramaya yardım

etmesi ve diğer gizlilik ihlallerinin hukuka aykırı ihlaller olduğunun okul yönetimi

tarafından da bilinmesi bu tip ihlallerin en aza indirilmesi bakımından önemlidir.

3. Psikolojik danışmanın yasal konulara ilişkin yeterli bilgi sahibi olması ve ilgili yasal

konular hakkında öğretmenleri de bilgilendirilmeleri beklenmelidir.

Okul yöneticilerinin psikolojik danışmanları yönetsel işleyişi kolaylaştırma, sekretarya ve

öğretimle ilgili işleri yerine getirmelerini değil, yasal mevzuatla belirlenmiş rol

sorumluluklarını özenle yerine getirmelerini beklemek hem okul yönetiminin, hem MEB’nın

hem de bu hizmetlerden yararlanan bireylerin üstün yararı gözetilmiş olacaktır. Aksi halde

hizmet kusurları sadece psikolojik danışmanların değil, ilgili idare olan MEB’nın ve bazı

durumlarda okul yönetiminin de yasal sorumluluğunu doğuracaktır.

Page 41: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

41

Tuğba Aktay – Psikolojik Danışman

Zeynep Göç - Uzman Psikolojik Danışman

İstismar anne, baba veya çocuğun bakımı, sağlığı ve korunmasından sorumlu kişilerin ihmal ettiği

eylemler sonucunda çocuğun her türlü fiziksel, ruhsal veya sosyal açıdan zarar görmesi, sağlık ve

güvenliğinin tehlikeye girmesi olarak tanımlanabilir. Çocuk ihmal ve istismarına ilişkin çalışmalar

ülkemizde çok yenidir ve sayısal veriler oldukça yetersizdir. Ancak son 15-20 yıldır, konuya ilginin

artmış olduğu izlenmektedir. Bu ilgi giderek ihmal ve istismara ilişkin ülke genelinde bilgilerimizin

artmasına, koruma ve önleme çalışmalarının hız kazanmasına neden olmuştur. İstismarın birçok

etmenin bileşimi sonucu ortaya çıktığını biliyoruz. Tüm bunlara karşın, her gün belki de her saat

dünyanın herhangi bir yerinde bir çocuk ihmal ya da istismar ile karşı karşıya kalmaktadır.

Ancak, ihmal ve istismar bir yazgı değildir. Gerekli koşullar yerine getirilirse önlenebilmektedir. Bu

koşullardan biri, belki de en önemlisi, çocuğun yüksek menfaatlerini korumak adına, onun temel

gereksinimlerine duyarlı olmak, aileyi ve toplumda çocuk için önemli olan kişi, kurum ve kuruluşları

ihmal ve istismar konusunda bilgilendirmektir. Çocuğun ihmal ve istismarının sonuçları aile ve okul

ortamlarında izlenebilir. Özellikle okulun, ihmal ve istismarı tanıma, değerlendirme ve yönlendirmede

önemli işlevleri vardır. Çünkü eğitimciler çocukların tüm özelliklerini tanıma ve eğitimleri sırasında

bu eğitime engel olacak zorlukları değerlendirebilme, ortadan kaldırabilme adına yetiştirilmişlerdir.

Bu özel eğitim onları, çocuk adına toplumda önemli bir yere taşır.

Cinsel istismar kapsamına giren davranışlar çok geniş bir yelpaze üzerinde yer alır ve üç sınıf

altında toplanabilir:

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI

Page 42: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

42

Dokunmanın olmadığı istismar davranışları: Sözel olarak cinsel uyarı, teşhircilik, çocuğa

pornografik yayınlar ya da bilerek cinsel içerikli davranışları izlettirme, cinsel muayeneye zorlama ve

pornografik yayınlarda kullanılması

Dokunmanın olduğu istismar davranışları: Uzayan ve aşırı bir biçimde yakınlık içeren öpme,

okşama, çocuğun yetişkinin cinsel organına dokunmaya zorlanması, bir yetişkinin çocuğun cinsel

organına tıbbi bir amaç olmaksızın cinsel amaçla dokunması

Cinsel birleşmenin olduğu istismar davranışları: Her türlü cinsel ilişki, çocuğun fuhuşa teşvik

edilmesi

Çocuklar Yaşadıklarını Neden Söylemezler?

∞ Kendilerine inanılmayacağından korkarlar.

∞ Başlarının belaya gireceğinden korkarlar.

∞ İstismarcının tehditlerinden korkarlar.

∞ İstismarcıyı korumak isteyebilir, sevebilir ama yaptıklarını sevmezler.

∞ Nasıl anlatılacağını bilmeyebilirler.

∞ Yaşananlardan utanabilir, suçluluk duyabilirler.

∞ Cinsel davranışların yanlış olduğunu bilmeyebilirler. Arkadaşları tarafından

dışlanabileceklerinden korkarlar.

∞ Homoseksüel olarak adlandırılabileceklerinden korkarlar.

∞ Büyüklerle (otorite figürleriyle) cinsel konuları konuşmaktan utanırlar, korkarlar.

∞ İyi çocukların cinsellikle ilgili sözcükleri kullanmasının doğru olmadığı söylenmiştir.

∞ Gammaz olarak adlandırılmak istemezler.

Çocuklar Sonunda Nasıl Söylerler?

∞ İstismarın derecesi, sıklığı artar ve çocuğu korkutursa,

∞ Cinsel istismardan korunmayla ilgili bilgi alırsa ve kendisine yapılanın doğru olmadığını fark

ederse ve söylenmesi gerektiğini öğrenirse,

∞ Çocuklar sırlarını en yakın arkadaşları ile paylaşmak isteyebilirler.

∞ Kardeşleri kendisinin ilk istismar edildiği yaşa gelmişse onları korumak maksadıyla;

∞ Ergenliğe gelmişse hamilelikten korkabilir ya da istismarcının baskısından kurtulmak için,

∞ Çocuk güvenebileceği ve kendisi ile yakından ilgilenen bir yetişkinle karşılaştığı zaman,

∞ Fiziksel bir yakınması (ürinerenfeksiyon vb.) sonrası doktora gittiğinde.

Eğer Çocuğunuzun İstismara Uğradığını Düşünüyorsanız Neler Yapabilirsiniz

Sizinle ya da güvenilir bir erişkinle, okul psikolojik danışmanı ile konuşmasını sağlamak amacıyla

güvenli bir ortam oluşturun. Yaşadıklarını anlatması konusunda onu cesaretlendirirken, olmayan

şeyleri anlatmaması konusunda uyarın. Çocuğun anlatmasını engelleyecek duygusal tepkilerden

kaçının. Yanlış bir şey yapmadığı konusunda ona güvence verin.

Psikolojik sağlığı açısından psikiyatri desteği almanız gerekebilir. Tıbbi muayene yapılmasını

sağlayın. Bu konuda uzman bir hekim seçin.

Page 43: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

43

EBEVEYNLERİN ÇOCUKLARINA CİNSEL İSTİSMAR KONUSUNDA

VEREBİLECEKLERİ İLETİLER

Sen özel ve önemlisin.

Bedenin sana aittir.

Bedeninde çok özel olan yerler var. Eğer birisi buralara dokunmak isterse ona ‘HAYIR’ deme

hakkına sahipsin. Bu tanıdığın, sevdiğin bir yetişkin olsa da ben sana ‘HAYIR’ deme iznini

veriyorum

Duygularına kulak ver. İnsanlar sana dokunduklarında ve sen bundan hoşlanmıyorsan

duygularına güven.

Eğer biri seni rahatsız ederse bunu hemen gelip bana söylemeni istiyorum. Sana söz

veriyorum: söylediğin her şeye inanacağım.

Eğer biri, doğru olmayan bir biçimde sana dokunursa bu senin hatan değil. 0 yetişkin sana ne

yaparsa yapsın senin hatan değil.

NEREYE BAŞVURABİLİRİZ?

En yakın karakola veya Cumhuriyet Savcılıklarına,

Baro’nun Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonuna,

Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na ne bağlı İl Sosyal Hizmetler Müdürlükleri’ne,

üniversite veya hastanelerin Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Bölümleri ’ne başvurulmalıdır.

Ayrıca Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olarak 183 Alo Kadın Çocuk ve Sosyal

Hizmet Danışma Hattı kurulmuştur.

Marmara Üniversitesi Çocuk Koruma Ünitesi’ne başvurulabilir.

Kaynakça

Ziyalar N. Çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi. Çocuk Forumu 1999; 2: 31-33.

Polat O. Çocuk ve Şiddet. İstanbul: Der Yayınları, 2002:85-97.

Birinci İstanbul Çocuk Kurultayı İstanbul Çocuk Raporu. İstanbul Çocuklar Vakfı Yayınları, 2000: 138-146.

ORAL G., İNANICI M.A., Risk Altındaki Çocukların Saptanmasında Öğretmenin Rolü, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, 2004

Kırca, C. (2006). İlköğretim ilk Kademedeki Öğrencilerin Anne Babalarının Cinsel İstismarı Önleme Programlarına Yönelik Tutumları.

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi.

Topbaş, M. (2004). İnsanlığın Büyük Bir Ayıbı: Çocuk İstismarı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, Cilt:4, sayı:3

Page 44: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

44

Tuğba Esen AKTAY – Psikolojik Danışman – Yüksek Lisans Tezi

Bu araştırmada lisede okuyan ve yoksulluk dışında en az bir riske daha maruz kalmış

ergenlerin kendini toparlama güçleri çeşitli değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırmada

cinsiyet, anne-babanın birliktelik boşanmışlık durumu, kardeş sayısı, birlikte yaşanılan

akrabaların varlığı, yakın arkadaş sayısı, okulda etkinliklere katılım durumu, akademik başarı

ve algılanan sosyal destek boyutları değişkenlerine göre analizler yapılmıştır. Bu analizlere

dayalı olarak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

1. Cinsiyet değişkeni ile kendini toparlama gücü toplam puanları arasında anlamlı bir fark

olmamakla beraber okuldaki koruyucu ilişkiler ve yüksek beklentiler ile empati alt ölçek

puanlarında kızların erkeklere göre anlamlı düzeyde yüksek puan aldıkları görülmüştür.

Kendini toparlama gücü ile ilgili yapılan çalışmalarda cinsiyet değişkeni ile ilgili her iki

cinsiyet açısından farklı sonuçlar alınmıştır. Cinsiyetin kendini toparlama gücü üzerindeki

etkileri topluma, coğrafi bölgelere, aile yapısına vb. değişkenlere göre farklılık gösterebilir.

2. Anne- babanın ayrı oluşu kendini toparlama gücünün düşük olmasına yol açabilmektedir.

Bu etkide yaşanılan boşanma sürecinin örseleyici yaşantılar içermesi, boşanma sonrası

ebeveynlerden birinin ve her ikisinin yeniden evlenmesi, üvey kardeşlerin varlığı da etkili

olabilmektedir.

3. Aile dışında destek alınan akrabalarının oluşu kendini toparlama gücü puanı üzerinde

anlamlı bir etkiye sahip görülmemiştir. Bu sonuç geniş aile olunmasa da aile desteği almaya

devam edilebileceğiyle açıklanabilir.

4. Okuldaki etkinliklere katılım öğrencilerin kendine güven, başarılı olma, başkaları

tarafından kabul edilme ihtiyaçlarını karşılamak yoluyla kendini toparlama gücü üzerinde

olumlu etkiye sahiptir.

5. Araştırma sonucuna göre kendini toparlama gücü puanı ile kardeşe sahip olmakla ve sahip

olunan kardeş sayısı arasında anlamlı bir farklılık yoktur.

6. Akademik başarı kendini toparlama gücü puanları üzerinde anlamlı bir etkiye sahiptir.

Akademik başarının artması kendini toparlama gücü puanlarını da artırmakta, düşük

akademik başarıya sahip öğrencilerin kendini toparlama gücü puanları da düşük olmaktadır.

7. Araştırma sonuçları yakın arkadaş sayısının kendini toparlama gücü puanı üstünde etkisi

olmadığını göstermiştir. Ancak arkadaş desteği kendini toparlama gücü puanlarının

yordayıcısıdır.

8. Kendini toparlama gücü puanları ile algılanan sosyal destek boyutları arasındaki ilişkin

incelenmesi sonucunda sosyal destek boyutları arasında anlamlı bir ilişki vardır. Sosyal destek

boyutları arasında göreli önem sırasında okuldaki koruyucu ilişkiler ve yüksek beklentiler ve

arkadaş grubundaki koruyucu ilişkiler hariç diğer alt ölçeklerde önem sırasında önceliği

RİSK ALTINDAKİ ORTAÖĞRETİM 9. VE 10. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN

KENDİNİ TOPARLAMA GÜÇLERİNİN İNCELENMESİ

Page 45: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

45

ailenin aldığını görüyoruz. Bu sonuç genel olarak kendini toparlama gücünün gelişmesinde

aile desteğinin öneminin altını çizmektedir. Okuldaki koruyucu ilişkiler ve yüksek beklentiler

alt ölçeğinde öncelik öğretmenlerin desteğinin, arkadaş grubundaki koruyucu ilişkilerde

öncelik arkadaşların desteğinindir.

Sonuç olarak lise öğrencileri koruyucu faktör olarak ortaya çıkan akademik başarı, okulda

etkinliklere katılım, ailenin birlikteliği ve desteği ve arkadaş desteği konularında program

geliştirme çalışmaları yapılması sağlıklı nesiller oluşturmada yardımcı olacaktır. Ayrıca

kendini toparlama gücünün geliştirilmesi için yapılacak çalışmalarda aile, toplum ve okula

düşen rollerin ayrıntıları hakkında araştırmalar yapılması bu alanlarda çalışan psikiyatrist,

psikolog, psikolojik danışma ve sosyal destek uzmanlarına destek olacaktır.

Öneriler

Ergenlerin kendini toparlama güçlerini geliştirmek için yapılacak çalışmalar; risk faktörlerini

azaltmak, yeterliği arttırmak ve koruyucu faktörleri harekete geçirmek boyutlarında ele

alınabilir. Ergenlik döneminin risk faktörlerine maruz kalmadan geçirilmesini sağlamak

mümkün değildir. Ancak yapılan çalışmalar yaşamının en azından bir döneminde yetişkin bir

kişi ile sağlıklı bir ilişki kurmanın, bireylerin kendini toparlama gücü açısından önemli

olduğunu ortaya koymuştur. Eğitimin başlangıç yaşı olan altı yaştan itibaren ve sonrasında

okullarda tüm öğretmenlerin evde bu ilişkiyi kuramamış öğrencilerle iletişim konusunda

eğitilmeleri sağlanmalıdır. Yapılan çalışmalar kendini toparlama gücünün gelişiminde dışsal

koruyucu faktör olarak önemli olan sosyal desteğin önemini vurgulamaktadır. Sosyal destek

kavramı içerinde yer alan anne-baba ve eğitimcilerin gerekli sorumlulukları yerine getirmede

desteklenmeleri faydalı olacaktır. Ayrıca sosyal desteğin bir parçası olan arkadaş desteği ile

ilgili olarak grup çalışmaların çeşitlendirilmesi önerilebilir.

Cinsiyet ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda genelde kızların kendini toparlama gücü

puanları yüksek çıkmıştır. Bu sonucu yaratan dışsal ve içsel faktörlerin belirlenmesi için kız

meslek ve erkek meslek liselerinde çalışmalar yapılabilir.

Boşanma sürecinde ve sonrasında çocukların maruz kaldıkları yaşantılar çocukların kendini

toparlama güçleri üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. Özellikle boşanmış aile çocuklarının

sahip olduğu risk ve koruyucu faktörlerin belirlenmesi daha öznel önleyici ve müdahale

çalışmalarının geliştirilmesi için kullanılabilir. Aile mahkemelerinde görevli psikolojik

danışmanların boşanmak üzere olan ebeveynlerle kendini toparlama gücü kapsamında

çalışmalar yapması planlanabilir.

Destek akraba, kardeş, yakın arkadaş ve sosyal destek gibi dışsal koruyucu faktörlerin farklı

coğrafi ve kültürel bölgelerde kendini toparlama gücü üzerindeki etkisini araştırarak koruyucu

faktörleri ile ilgili daha fazla bilgi olmak kendini toparlama gücü ile ilgili yapılacak geliştirme

çalışmalarına kaynak sağlayacaktır.

Etkinliklere katılmak ergenlerde kendini toparlama gücünü artırmaktadır. Okullarda

öğrencilerin katılabilecekleri etkinliklerin nitelik ve nicelik olarak artırılması kendini

toparlama gücü ile ilgili olarak yapılacak rehberlik çalışmalarına destek olacaktır. Özellikle

Page 46: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

46

yoksul bölgelerdeki okullarda sivil toplum örgütleri, çevredeki işyerleri ve yerel yönetimlerin

desteği sağlanarak öğrencilere yaş seviyelerine uygun düzenli ve yapılandırılmış etkinliklere

katılma fırsatı sunulması sağlanmalıdır.

Akademik başarının kendini toparlama gücü üzerinde etkili olduğu göz önüne alınarak

öğrencilerin başarılarını artırıcı çalışmaların rehberlik programlarında daha geniş kapsamlı

olarak ele alınması sağlanabilir. Özellikle eğitim kurumlarının öğrencilere kazandırdıkları

yeterliliklerin ortaya koyulmasına ihtiyaç vardır. Eğitim süreci, sınavlar çocukların yeterlilik

algılarını ne yönde etkiliyor? sorusu yapılacak çalışmalarla cevap bulabilir. Öğrencilere başarı

deneyimi yaşayabilecekleri ortamlar yaratmak kendini toparlama gücü çalışmalarının

hedeflerinden biri olarak değerlendirilebilir. Başarıyı artırmak için yapılacak çalışmalarda

ailenin önemi göz önüne alınarak aile rehberliği çalışmalarının geniş kapsamlı olarak

düzenlenmesi gerekmektedir.

Toplumdan, aileden ve okuldan sağlanan koruyucu faktörler çocukların yeterlilikleriyle

ilişkilidir. Destek ve yardım almada kendini yeterli olarak algılayan bir birey, bu

kaynaklardan gerekli koruyucu faktörleri edinebilecektir. Özellikle eğitim kurumlarının

öğrencilere kazandırdıkları yeterliliklerin ortaya koyulmasına ihtiyaç vardır. Eğitim süreci

çocukların yeterlilik algılarını ne yönde etkiliyor? sorusu yapılacak çalışmalarla cevap

bulabilir.

Risk ve koruyucu faktörleri çok boyutlu açıklamak için boylamsal araştırmalar. Okullarda

uygulanabilecek etkili programlar geliştirilmesi için psikolojik danışmanlar, öğretmenler,

idareciler ve anne-babaların ortaklaşa hareket etmeleri gerektiğinin farkında olmalıdırlar.

Okul psikolojik danışma ve rehberlik servisi tarafından yapılabilecek çalışmaların

belirlenmesi için kendini toparlama gücü ile rehberlik servisleri çalışmalarının

değerlendirilmesi.

Page 47: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

47

Gülce İŞLEGEN ALTUNEL-Uzman Psikolojik Danışman

Eda ÇETİNKAYA-Uzman Psikolojik Danışman

İnsanların çoğunun konuşmaktan kaçındığı hüzünlü ve ağır bir

konudur kayıp ve yas. Çoğumuz ölümden korkar, onu düşünmekten

kaçınır, kendimizin ve sevdiklerimizin sonsuza kadar yaşayacağını

varsayarız. Ancak er ya da geç ölüm yaşamımıza girer ve sevdiklerimizi yitiririz. Bu yüzden ölümle ve

sonrasında yaşanan yasla nasıl başa çıkabileceğimizi öğrenmek önemlidir. Kayıp, bir şeyden yoksun

olma durumudur ve yaşamın doğal bir parçasıdır. Bireyin yaşamındaki kayıplara sevilen birinin

ölümü, boşanma, okula başlama, ev değiştirme, yeni bir kardeş, organ veya işlev kaybı, duygusal yükü

olan bir objenin yitimi, maddi durumdaki olumsuz değişimler örnek olarak verilebilir.

YAS VE EVRELERİ

Literatürde yas sürecini tanımlayan ve aşamalarını açıklayan birçok kuram olmakla birlikte, burada en

kapsamlı kuram olan ElisabethKübler-Ross’un Kuramından yararlanılmıştır. Buna göre;

1. İnkar. “Bu benim başıma gelmiş olamaz”: Kaybedilen kimse her an geri gelecekmiş gibi beklenir.

Sanki hala orada yaşıyormuşçasına sofraya tabağı konur. Ardından gözyaşı dökülmez.

2. Öfke. “Bu neden benim başıma geldi ki?”: Kaybedilen kimse geri dönecekmişçesine savaş verilir,

bu olmadığında da giden kişi, bu şekilde ayrılmasından/terk etmesinden ötürü suçlanır.

3. Pazarlık. “Eğer .....olursa, çok daha iyi bir insan olacağıma söz veriyorum”: Kaybedilen kimse veya

Tanrı ile pazarlıklar başlar. Durumun değişmesi veya sürecin sona ermesi için yalvarma, dilekte

bulunma, dua etme, sözler verme bu pazarlıkların tipik tepkileridir.

4. Depresyon. “Artık daha fazla kafama takmayacağım”: Umutsuzluk, hayal kırıklığı, acı, kendine

acıma, geleceğe dair ümitlerin, hayallerin ve planların yok olarak yerini yasa bırakması bu evrenin

özellikleridir.

5. Kabul. “Her ne olup bitiyorsa kabule hazırım”: Boyun eğme ve kabul farklı kavramlardır. Kaybı

kabul etmek demek, ona sessizce boyun eğmek demek değildir.

Bu basamaklar, kayıp sonrası ardışık bir şekilde geçireceğimiz evreler olmak yerine, belki de neler

hissedebileceğimizin açılımıdır. Zira değişmez bir yas metni henüz yazılmamıştır. Dolayısıyla, neler

hissedebileceğimizin sıralı bir kalıbından söz etmek güç olabilir.

ÇOCUKLARDA SIK RASTLANAN YAS TEPKİLERİ

Çocuklar ölüm karşısında çok çeşitli tepkiler gösterirler. Çocuklar ve ergenlerin yas tepkileri; gelişim

düzeylerine, kişilik özelliklerine, ailevi ve kültürel etkenlere, önceki kriz ve yas deneyimlerine göre

değişebilmektedir:

Yakın zamanda gerçekleşmiş bir ölüm hakkında konuşmaya direnç gösterebilirler.

Konuşmak yerine oynama, yazma gibi diğer yollarla yaslarını ifade etmeyi tercih edebilirler.

Çocuklar ve ergenler, ben-merkezci tutumları nedeniyle olan bitenden kendi davranışlarını sorumlu

tutma eğilimindedirler.

Aynı soruları sürekli sorabilirler. Bunun sebebi cevabı anlamamaları değil, gerçeği kabul etmenin

zorluğudur.

KAYIP VE YAS

Page 48: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

48

Ergenler riskli davranışlara girişebilirler. Dikkatsiz araba kullanma, sigara ve alkol kullanımı,

kavgaya karışma gibi davranışlar görülmeye başlanabilir.

Stres altında oldukları için çocuklar önceki yaşlardaki davranışlarına geri dönebilirler. Örneğin;

yalnız yatan bir çocuk, ebeveynleriyle yatmak isteyebilir.

Bazı çocuklar sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşantılarına devam ederler. Bu durum çocuklar için

farklı tepki bekleyen yetişkinleri kızdırsa bile alıştığı ve iyi bildiği etkinlikleri sürdürmelerine olanak

sağladığı için güven vericidir.

Çocuklarda en sık görülen tepki kaygıdır ve anne babalarının da başına bir şey gelebileceği

korkusunda odaklaşır.

Yas tutan çocuklarda uyku sorunları uykuya dalmada zorluk ve uykunun kesintiye uğraması şeklinde

gözlenebilir.

ÇOCUĞUN YASLA BAŞA ÇIKMASINI KOLAYLAŞTIRMAK

ÖĞRETMENLER İÇİN BAZI ÖNERİLER

Öğretmen öncelikle iyi bir dinleyici olarak çocuğun anılarını ve içinde yaşadığı durumu anlatmasına

fırsat tanımalıdır.

Okul ve aileler çocuğa yaşadığı durumla baş etmesi için gereken zamanı tanımalıdır. Duygusal

acısıyla baş etme şansı tanınmadan çocuğun normal aktivitelere katılımı konusunda ona baskı

yapmak olumsuz sonuçlara ve ek sorunlara sebep olabilir. Yas, bir olay değil süreçtir.

Yaşanan trajik olayla ilgili olarak yalan söylemek veya doğruyu tam söylememek, çocuğun iyileşme

sürecine yardım sağlamaz. Çocuklar zeki ve hassastırlar; söylenilen yalanları kolaylıkla fark ederler.

Çocukların ölüm ve kayıpla ilgili soru sormaları cesaretlendirilmelidir. Bütün soruların cevabını

bilmeseniz bile buradaki önemli nokta soruya saygıyla yaklaşarak çocuğun kendi cevabını bulmasına

yardımcı olmaktır.

Yas dönemindeki çocuk için okul, normal hayatı devam ettirmenin bir yoludur; fakat çocuğun

odaklanmakla ilgili yaşadığı zorluk bazı sorunlara sebep olabilir. Bu dönemde öğrenciden yüksek

beklenti içinde olunmamalıdır.

Yaşına bakmaksızın tüm çocukların ölümü ve kaybı anlamasına yardımcı olunmalıdır. Bunu

yaparken çocuğun anlayabileceği düzeyde bilgi verilmelidir. Olayı söylendiği gibi algılayan somut

düşünce düzeyine sahip çocuklara; ölen kişinin uyuduğu, uzun bir yolculuğa çıktığı, hasta olduğu,

çok iyi olduğu için Tanrı’nın onu yanına aldığı, hem cennette olduğu hem de mezarda gömülü

olduğunu söylemek çocuğun kafasının karışmasına ve terk edilmiş hissetmesine sebep olabilir.

Ölüm çocuklara doğrudan ve açık bir dille ifade edilmelidir. Hiçbir canlının sonsuza kadar

yaşamadığı, ölümün sürekli bir durum olduğu ve ölen kişinin geri gelmeyeceği bilgisi çocukla

paylaşılmalıdır.

Kaynakça

DeathandGrief in theFamily: TipsforParents in HelpingChildren at Home and School

III, NASP, 2010.

Dyregrov, A. (2000). Çocuk Kayıplar ve Yas: Yetişkinler İçin El Kitabı. (1). (G. Güvenç, Çev.). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları: 20

Elisabeth, K. R., (1997). Ölüm ve Ölmek Üzerine. (B. Büyükkal, Çev.). İstanbul: Boyner Holding Yayınları.

HelpingChildrenCopeWithLoss, Death, andGrief , TipsforTeachersandParents, 2003, NationalAssociation of School

Psychologists

Schonfeld, D.J. andQuackenbush, M. (2009). After a LovedOneDies-How ChildrenGrieve. New York Life Foundation.

Volkan, D. V.,Zintl, E. (1999). Kayıptan Sonra Yaşam. Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı Eğitim Notları.

Yörükoğlu, A. (1980). Çocuk Ruh Sağlığı (3. Baskı). Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.

Page 49: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

49

Yasemin ÜZAR - Rehber Öğretmen

Günümüz toplumlarının en çok ihtiyaç duydukları değerlerden biri, belki de en önemlisi, bireylerin

anlaşmazlıklarını barışçıl yollardan çözebiliyor olmasıdır.

Akran arabuluculuğu, aynı yaşlarda / mekânlarda olan ve benzeri sorunları paylaşan

çocukların, birbirleriyle uyuşmazlıkların çözümüne yardımcı oldukları bir program, bir süreçtir.

‘’Akran Arabuluculuğu’’ konusunda eğitim almış Rehber Öğretmenler tarafından uygulanan

bir programdır.

Akran Arabuluculuk sisteminin temel amacı; okulda çeşitli çatışma problemleri yaşayan öğrencilerin

çatışmalarını sözlü ve fiziksel şiddete başvurmadan; daha önceden eğitim almış akran arabulucu

öğrenciler aracılığı ile müzakere ve diyalog yöntemini kullanarak çözmelerini sağlamaktır.

Okullarda sistemli bir şekilde uygulanan ‘’Akran Arabuluculuğu’’ yöntemi okul ortamının daha

huzurlu güvenli olmasını sağlayacağı gibi öğrenim kalitesinin de artmasını sağlayacaktır. Çocukların

birbirleriyle yaşadığı çatışmaları, kendi seçtikleri ve ‘’akran arabulucu’’ eğitimi almış arkadaşları

rehberliğinde, müzakere yöntemini ve doğru çatışma çözme yöntemlerini kullanarak sorunlarını

çözebilmekte ve olayların şiddete dönüşmesini engelleyebilmektedirler. Bu da okullarda yaşanan

şiddet olaylarının ve disiplin cezalarının azalmasını, barış ortamının yaratılmasını sağlar.

Okullarda uygulama aşamaları şöyledir;

-‘’Akran Arabuluculuğu’’ sisteminin işleyişinin ve yararlarının uygulayıcı rehber öğretmen tarafından

okul idarecilerine, öğretmenlere, uygulanacağı sınıflardaki öğrencilere ve velilere önceden anlatılması

bir bilinç geliştirilmesi ve sistemin iyi işlemesi açısından çok önemli ve gereklidir.

-Sosyometri uygulaması yoluyla öğrencilere bir sorun yaşadıklarında hangi arkadaşlarının çözmesini

istedikleri sorulur ve anket sonucunda her sınıftan en az 4 kız 4 erkek öğrenci seçilir,(temel ölçüt

öğrenci görüşleri olmalıdır ancak bu seçimleri yaparken sınıf öğretmenlerinin de fikirlerinin alınması

yararlı olacaktır).

-Seçilen öğrencilerin gönüllülüğü esastır ve eğitimden önce velileri bilgilendirilerek yazılı izinleri

alınır.

-Seçilen öğrencilere;

-İletişim,

-Çatışma çözme yöntemleri,

OKULLARDA ŞİDDET VE OLUMSUZ DAVRANIŞLARI

ÖNLEMEDE AKRAN ARABULUCUK ÇALIŞMALARI

Page 50: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

50

-Akran arabuluculuğu vb. konularda en az 8 hafta sürecek olan eğitimler grup çalışması yoluyla verilir

-Eğitimlerin sonunda öğrencilere ‘’Akran Arabulucu Öğrenci’’ sertifikası verilir, ‘’arabulucu yemini’’

(tercihen) yaptırılarak yakalarına daha önceden hazırlatılan ‘’Akran Arabulucu Öğrenci’’ kokartı

takılır.

-Okul şartları uygunsa ‘’Akran Arabuluculuğu Odası’’ düzenlenerek öğrencilerin çalışmalarını orada

yapmaları sağlanır. Odanın pencereleri olmalı ve içerisi dışardan görünür olmalı ancak içerdeki

konuşmalar duyulmayacak şekilde olmalıdır. Odada üçgen şeklinde bir masa ve 5-6 tane tek tip

sandalye bulunmalı ve odaya konulacak panolarda barışı ve doğru iletişimi vurgulayan resim ve

fotoğraflara yer verilmelidir. Arabuluculukla ilgili broşürler asılmalıdır.

-Belli aralıklarla akran arabulucu öğrencilere süpervizyon çalışması yapılarak sistemin aksayan yönleri

gözden geçirilerek motivasyonları güçlendirilmelidir.

-Öğretmenler ve idareciler birbirleriyle sorun yaşayan öğrencileri Akran Arabulucu Öğrenciye gitmesi

konusunda yüreklendirmeli ve yönlendirmelidir. Başlangıçta öğrenciler kolaylıkla arabulucu öğrenciye

gitmeyi tercih etmeseler de zaman içerisinde sisteme alışacaklardır.

Arabuluculuk Eğitimi Sonunda Öğrenciler;

Hoşgörülü olmayı öğrenirler.

Yaratıcı fikirler üretirler.

Kendilerini doğru ifade etme yeteneği kazanırlar.

Verimli iletişimin yöntemlerini öğrenir ve uygular.

Çatışmadan kaçınmak yerine, kazan-kazan anlayışıyla, çatışmayla yüzleşmeyi deneyimlerler.

Arkadaşlık ilişkilerini pekiştirirler.

Diğerlerine karşı daha saygılı bireyler haline gelirler.

Ergenlik dönemi sorunlarını daha kolay atlatırlar.

Barışı şiddete tercih ederler.

Hüsran, düş kırıklığı, kızgınlık, sinir gibi duyguları da, daha barışçıl yollardan ifade etmeği

öğrenirler.

‘’Akran Arabuluculuğu’’ sisteminin faydaları

- Arabulucu öğrenci liderlik becerilerini geliştirecektir,

- Arabulucu öğrenci öz denetimini, öz yönetimini, öz saygısını ve öz güvenini geliştirecektir

- Arabulucu öğrencinin arkadaşları arasındaki önemi ve etkisi artacaktır,

- Arabuluculuk öğrencilerin sorunlarını yapıcı çözme konusunda adanmışlıklarını artıracaktır,

Page 51: Merhaba - Ministry of National Educationmebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/30/974044/dosyalar/...7 sınıfları açıldı. İlköğretimde eğitim almak isteyip de geri çevirdiğimiz

51

- Arabulucu öğrenci, yaşamının ve

kariyerinin her noktasına

taşıyacağı müzakere, diyalog ve

sorun çözme becerilerini

geliştirecek ve ilerletecektir,

- Öğrenciler kendi

anlaşmazlıklarını çözmede daha

fazla sorumluluk alacaklardır,

- Arabuluculuk süreci, öğrencilere

duygularını paylaşma, diğer

öğrencileri anlama, empati ve

gereksinimlerini olumlu

yöntemlerle karşılama yollarını

kazandırır,

- Öğretmenler, öğrenciler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek ve istenmeyen davranışları

yönetmek için daha az zaman ve enerji harcayacaklardır. Tükenmişlikleri azalacaktır.

- Akran arabuluculuğu güce dayalı otoriter, cezalandırıcı disiplin yaklaşımını azaltacak, onarıcı

yaklaşımı artıracaktır,

- Akran arabuluculuğu öğrenci-öğrenci ve öğrenci-öğretmen arasındaki ilişkilerin daha olumlu

ve yapıcı geçmesine neden olacağı için okul iklimini olumlu yönde etkileyecektir,

- Öğretmenlerin, öğretime, öğrencilerin de öğrenmeye ayırdıkları zamanı arttıracaktır,

- Okulda öğrenciler, kişiler arası çatışmaları daha pozitif ve yapıcı olarak yorumlayacaklardır.

Dolayısıyla da çatışmaların çözümünde daha işbirlikçi yöntemlere yöneleceklerdir,

- Disiplin sorunları ve bu sorunlara ayrılan zamanı azalacağı için, okul disiplin sorunlarının

öğretmenler ve okul yöneticileri üzerinde oluşturduğu baskı azalacaktır;

- Çatışma çözümü ve akran arabuluculuk eğitimi, sınıf ve okul atmosferini geliştirecektir.

Okulda tansiyon düşecektir.

Öğrencilerin birey olduklarının farkına varmalarını sağlayan ve ifade özgürlüğü elde ettikleri

arabuluculuk ( mediasyon ) süreci öğrencinin hayatına ve kariyerine dönük planlarda da daha

yoğunlaştırılmış çalışmasını ve istekli olmasını sağlamaktadır.

Özetle Arabuluculuk uygulamaları sadece öğrenciyi değil öğretmen ve veliyi de kapsamaktadır.

Dolayısıyla bu çalışmalar sadece öğrencinin yaşantılarını etkilemez aynı zamanda toplumda genel

refah ve barış kültürünün de yerleştirilmesi için çok gerekli ve önemlidir.

Günümüzde daha çok liselerde uygulanan bu arabuluculuk çalışmaları ortaokullarda da hızla

yaygınlaştırılmalıdır.

Kaynakça:

Refika YAZGAÇ

Okullarda Öğrenci Şiddetinin Dönüştürülmesi: Anlaşmazlık Çözümü ve Akran-Arabuluculuk Eğitimi Uygulama Planı, Prof.Dr. Abbas

TÜRNÜKLÜ, Yrd.Doç.Dr. Cemile ÇETİN, Feridun BALCI