medyatablet mayıs 2016
DESCRIPTION
Türkiye'nin ilk ve tek dijital medya dergisi MEDYATABLET Mayıs sayısıyla yayında!TRANSCRIPT
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ
KUTLU OLSUN
‘te
TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN
içindekiler
AYIN DİZİSİ
POYRAZ KARAYEL
AYIN YAZARI
ERTUĞRUL ÖZKÖK
AYIN OYUNCUSU
ERDAL BEŞİKÇİOĞLU
PO
RT
RE
KA
YA
HA
N
14 26
16 31
SAHİBİ
Hatice Kılıç
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Osman Kılıç
EDİTÖR
Ali Özdemir
İLETİŞİM VE REKLAM [email protected]
Yayınlanan içerikler kaynak
gösterilmeden kullanılamaz. Özel haberler ek izne tabidir. Reklam
sorumluluğu reklam verene aittir. Yazıların sorumluluğu yazıyı yazan
kişiye aittir. Medyatablet Dergisi ile ilgili hukuki ve tüm yasal
sorumluluklar derginin Genel Yayın Yönetmenine aittir.
KÜNYE
Başlarken
başyazı Kaldığımız Yerden
Devam Edelim Medyatablet Dergisi geçtiğimiz ay çıkamadı. Ertuğrul Özkök röportajının planlandığı Nisan ayı sayımız için maalesef Ertuğrul Özkök ile röportaj yapamadık. Bu ay da Ertuğrul Özkök röportajı yok fakat büyük bir olasılık Haziran ayında yani bir sonraki sayımızda Ertuğrul Özkök röportajını okuyabilirsiniz. Gelelim bu sayımıza, Mayıs sayımız Basın Özgürlüğü gününe özel hazırlandı. Aslında bunu bir güne sığdırmamak lazım diğer günlerde yaptığımız gibi, her gün olmalı. Ve sonuç olarak basın özgür olmalı. Bu ay dergimizin Portre sayfasını geçtiğimiz sene Nisan ayında aramızdan ayrılan ve dergimizin de kapağında yer almış olan Kayahan’a ayırdık. Ayın Dizisi olarak tekrar Poyraz Karayel’i seçtik. Geçtiğimiz sayılarda da Ayın Dizisi olarak seçtiğimiz Poyraz Karayel gibi dizilerden başka dizi kalmadı gibi gözüküyor. Ayın Oyuncusu ise Star TV’nin yeni dizisi 46 Yok Olan…’ın başrol oyuncusu başarılı isim Erdal Beşikçioğlu oldu. Beşikçioğlu’nun hayat hikayesini ilgili sayfamızdan okuyabilirsiniz. Ayın Yazarı ise yine bir kere daha Ayın Yazarı olarak seçtiğimiz Ertuğrul Özkök oldu. Özkök’ün hayat hikayesini okuyup önümüzdeki sayıda röportajını okuduğunuzda daha iyi anlamış olursunuz. Plus+ sayfalarımızda ise Time’da Kapak Olan Türkler var. Umarız bu sayımızı da beğenirsiniz. İyi okumalar…
Kutlama Tüm annelerin Anneler Gününü kutluyoruz. Ayrıca 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız da kutlu olsun.
EN GÜVENİLİR MEDYA HABERLERİ EN HIZLI ŞEKİLDE SADECE
MEDYATABLET’TE
Bizi Sosyal Medyada Takip Edin
@medyatablet
Haber
Artık Türkiye’de Dünyanın en çok izlenilen yaşam kanalı Lifetime TV artık Türkiye’de de yayında. Dünyada 150 milyon ücretli abonesi bulunan yaşam kanalı Lifetime TV, Türkiye’de ücretsiz olarak yayına başladı. 26 Nisan sabahı başarılı sunucu Özge Uzun’un programıyla açılışına başlayan kanal daha çok kadınlara hitap ediyor. “Bu dünya benim” sloganıyla yayın hayatına başlayan televizyon kanalında birbirinden ünlü programlar hem orijinal haliyle hem de Türkiye uyarlamasıyla ekrana gelecek. Tüm dijital platformlardan ve Türksat üzerinden de yayınlanan yeni televizyon kanalı şifresiz olarak izlenebiliyor.
MÜSTAKİL GAZETE KAPANDI Diriliş Postası Gazetesinden ayrılıp Ocak ayında piyasaya çıkan Müstakil Gazete’nin başına geçen Hakan Albayrak, gazetenin kapandığını duyurdu. Gazete 22 Nisan 2016 günü son sayısıyla çıktı. Gazetenin yöneticisi Hakan Albayrak ise Karar Gazetesi’ne yazar olarak geçiş yaptı.
DREAMWORKS 3,8 MİLYAR $’A SATILIYOR NTV’de yer alan habere göre dünyanın en büyük animasyon şirketlerinden DreamWorks 3,8 Milyar Dolara satılıyor. Amerika’nın en büyük kablo TV şirketlerinden biri olan Comcast’in alt şirketlerinden biri olan NBC Universal’ın satın alacağı DreamWorks’ün bu sebeple daha büyük projelere imza atabileceği düşünülüyor. Madagaskar ve Shrek gibi birçok başarılı animasyon filmine imza atan DreamWorks’ün yeni projelerinin neler olacağı ise merak konusu oldu.
DreamWorks’ün yeni projelerinin neler olacağı ise merak
konusu oldu.
Haber
İLİŞKİ DURUMU KARIŞIK, BİTTİ Show TV’de yayınlanan İlişki Durumu Karışık adlı dizi yayından kaldırıldı. Başrollerinde yakışıklı oyuncu Berk Oktay ve güzel oyuncu Eda Ece’nin bulunduğu dizinin reytingleri ilk bölümlere nazaran son zamanlarda oldukça kötüye gidiyordu. 2015 yılının yaz ayında ekrana gelmeye başlayan dizi toplamında 40 bölüm sürmüş oldu. Yapımcılığını televizyon dünyasının başarılı ismi Faruk Bayhan’ın yaptığı dizinin oyuncularının ise hangi projelerle ekranlara döneceği merak konusu oldu.
BARIŞ YARKADAŞ’TAN
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Can Erzincan TV’de katıldığı bir programda 6
televizyon kanalının daha Türksat uydusundan çıkarılacağını iddia etti. Bu kanallar arasında
konuk olarak bulunduğu Can Erzincan TV’nin de bulunduğunu söyleyen Yarkadaş, bu kanalların sadece Türksat’tan çıkarılmakla kalmayacağını
bunun uluslararası boyuta da taşınacağını cümlelerine ekledi.
KORKUTAN iDDiA
Haber
HER ŞEY DAHiL EKRANLARA GERİ DÖNDÜ
EKRANLARA
GERİ DÖNDÜGERi DÖNDÜ İlk olarak Show TV’de ekrana gelmeye başlayan eğlenceli sabah programı Her Şey Dahil ekranlara geri döndü. İçeriğini değiştirerek haberin yanında eğlence programları ve film de yayınlayan 360 TV’de ekranlara dönen Her Şey Dahil yine dopdolu olacak. Show TV’de konuk krizi yaşayan program yeni kanalında da konuklu olacak. Alişan ve Çağla her sabah sağlıktan modaya, yemekten hobiye her konuyu konunun uzmanlarıyla konuşacak. Yenilenen içeriğiyle Her Şey Dahil Pazartesi’den Perşembe’ye 11:00’de Cuma günleri ise 11:45’te 360 TV’de izleyicisiyle buluşuyor.
AL JAZEERA BAĞDAT BÜROSU KAPANDI
Katar merkezli haber kanalı Al Jazeera’nin Irak’ta bulunan
Bağdat bürosu kapatıldı. Irak yönetiminin, yayıncılık ilkelerine uymadığı gerekçesiyle kapattığı Bağdat bürosu Al Jazeera’ye de
bir gözdağı niteliğinde. Irak hükümeti kanalın ülkede karışıklık çıkarmaya çalıştığını savunuyor. Al Jazeera yetkilileri ise
standartlara uygun yayın yaptıklarını söylüyor.
ARKA PENCERE DERGİSİ
Yaklaşık 6 yıldır raflarda yer alan başarılı sinema dergisi Arka Pencere Dergisi yayın hayatına son verdi. Yayının sonlandığını derginin yayın kurulu duyurdu. Kurul “30 Ekim 2009’da başlayan Arka Pencere serüvenimizi “şimdilik” kaydıyla sonlandırıyoruz…” şeklinde başlayan bir açıklama yayınladı.
KAPANDI
Haber
HAFTADA 2 GÜN GÜLDÜRECEK Ekran macerasına ATV’de başlayan ve çeşitli
kanallarda farklı isimlerle ekrana gelen Güldür Güldür Show artık Çarşamba günleri de yeni bölümüyle
yayınlanacak. Sunuculuğunu Ali Sunal’ın yaptığı Alper Kul, Özge Borak, Erdem Yener, Doğa Rutkay ve İrem
Sak gibi birçok ismin komik skeçlerle izleyiciyi ekranlara kilitlediği program Show TV’nin yaz
aylarında vazgeçilmez işlerinden birisi. Normalde her hafta Cuma günleri yeni bölümüyle yayınlanan
programın Çarşamba günü de yayınlanması izleyiciyi sıkacak mı? yoksa bu karar Show TV’ye mi yarayacak?
Bu sorunun cevabını yine izleyiciler verecek. Başarılı program Güldür Güldür Show her hafta Cuma ve
Çarşamba günleri 20:00’de yeni bölümleriyle Show Tv’de sevenleriyle buluşmaya devam ediyor.
Kul, Özge Borak, Erdem Yener, Doğa Rutkay ve İrem Sak gibi birçok ismin komik skeçlerle izleyiciyi ekranlara kilitlediği program Show TV’nin yaz aylarında
vazgeçilmez işlerinden birisi. Normalde her hafta Cuma günleri yeni bölümüyle yayınlanan programın Çarşamba günü de yayınlanması izleyiciyi sıkacak mı? yoksa
bu karar Show TV’ye mi yarayacak? Bu sorunun cevabını yine izleyiciler verecek. Başarılı program Güldür Güldür Show her hafta Cuma ve Çarşamba günleri
20:00’de yeni bölümleriyle Show Tv’de sevenleriyle buluşmaya devam ediyor.
ANADOLU AJANSI AKILLI SAATLERDE Türkiye’nin ilk resmi haber ajansı Anadolu Ajansı çağa teknolojik gelişmelere ayak uydurmaya devam ediyor. Anadolu Ajansı akıllı saatlerde de çalışan bir uygulama geliştirdi. Apple Watch ve Samsung Gear akıllı saatlerinde görüntülenebilen AA uygulaması şimdilik sadece Türkçe dilinden haberler veriyor. IOS Appstore ve Samsung Galaxy Apps mağazalarından ücretsiz olarak indirilebilen uygulamanın ileride farklı dillerde de yayın yapması bekleniyor.
AKILLI SAATLERDE
TRT EV SİNEMASI
GÜNLERİ
BAŞLIYOR
GÜNLERİ BAŞLIYOR Bir zamanlar TGRT, Samanyolu TV, ATV ve Kanal D gibi televizyon kanallarının da yayınladığı Televizyon Filmleri bu sefer TRT tarafından yapılıyor. Her Perşembe toplam 33 film ekrana getirmeye hazırlanan TRT’nin bu projesi istenilen başarıyı yakalarsa diğer televizyon kanallarına da örnek olacağa benziyor. TRT Ev Sineması her Perşembe 20:00’de TRT 1’de izleyicisiyle buluşacak.
Kısa Dosya
Dünya Basın Özgürlüğü Günü Ve Türkiye’de Basın Özgürlüğü
Tüm dünyada bağımsızca ve özgürce yayın yapan kurum ve kuruluşların desteklenmesi amacıyla Birleşmiş Milletler’e bağlı Unesco tarafından1993 yılının 3 Mayıs’ından beridir her 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü olarak kutlanmaktadır. Ancak tüm dünyada basın özgürlüğü verileri ortaya koyan ve bu verileri inceleyen çeşitli kuruluşlar tüm dünyada halen basın özgürlüğünün tam manasıyla olmadığını ortaya koymuşlardır.
Dünyanın en büyük ve en saygın düşünce kuruluşlarından Freedom House 2016 Basın Özgürlüğü raporunda yer alan veriler hem ülkemiz hem de komşu coğrafyalar açısından pek de iç açıcı değil. Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’nin raporuna göre Türkiye basında özgür değil statüsünde yer alıyor.
Basın özgürlüğü ile ilgili bir diğer rapor veren örgüt ise Sınır Tanımayan
Gazeteciler. Sınır Tanımayan Gazetecilerin 2016 Basın özgürlüğü
raporuna göre Türkiye, 180 ülke arasında 151. Sırada yer alıyor. Listenin
148. Sırasında Rusya, 179. Sırasında Kuzey Kore ve son sırasında ise Eritre
yer alıyor.
Sonuç olarak durum gösteriyor ki hem Türkiye’de hem de dünya da basın
özgürlüğünden tam olarak bahsetmek mümkün değil. Bazıları bunu
holdingleşmeye bağlasa da basının bu hazin kaderi yıllar boyunca süreceğe
benziyor. Durum böyleyken özgürlükler ve demokrasinin kuşkusuz yardımcı
araçlarından basın bir an önce kendi içinde kendini değerlendirmeli ve
ülkeler basının özgür olmasının sağlayacağı etkileri anlamalıdır.
Ayın Dizisi
Dramın, maceranın, aksiyonun ve komedinin harmanlanmış hali Poyraz Karayel son günlerde televizyon izleyicisinin gözdesi olmayı başardı. Dizinin hikayesi ise şöyle; Poyraz en değerli varlıkları olan ailesini, mesleği ve çocuğu elinden alınmış bir adamdır. Eski amir olan Mümtaz ile dostluğu vesilesiyle Mümtaz ondan mafya babası Bahri’nin bilgilerini ona iletmesini ister. Poyraz olayların birbirini getirmesiyle Bahri’nin ekibinde bulur kendini. Bu arada Ayşegül diye bir kıza aşık olur. Ayşegül ise büyük mafya babası Bahri’nin kızıdır. Poyraz bunu öğrenir fakat Ayşegül Poyraz’ın babası Bahri’nin yanında çalıştığını bilmemektedir. Ve olaylar birbirini getirir.
Dizinin yapımclığını Limon Yapım üstlenirken, yönetmen koltuğunda ise Çağrı Lostuvalı yer alıyor. Dizinin senaryosunu ise Ethem Özışık yazıyor. Dizinin başrollerinde ise İlker Kaleli, Burçin Terzioğlu, Musa Uzunlar gibi isimler yer alıyor.
Sıra dışı karakterlerin yer aldığı Poyraz Karayel her Çarşamba 20:00’de Kanal D’de.
Ayın Dizisi
ERDAL
Ayın Oyuncusu
Bu ayın oyuncusu
Star TV’nin yeni dizisi 46 Yok Olan… başrol
oyuncusu Erdal
Beşikçioğlu oldu. Hayat hikayesi
sayfalarımızda
yer alıyor.
Ayın Oyuncusu
Erdal Beşikçioğlu 5 Ocak 1970 yılında Ordu’nun Ünye ilçesinde Arnavut bir anne ve Ordulu memur bir babanın ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Beşikçioğlu’nun bir bankada müdür olarak çalışan babasının tayini nedeniyle ilkokulu Ankara’da başlayıp Kayseri ve İzmir’de devam etmiştir. Beşikçioğlu’nun lise eğitimi de ayrı okullarda devam etmiştir. İlkin İzmir Özel Türk Kolejinde başlayan lise eğitimi yine İzmir’de bulunan Narlıdere Mehmet Seyfi Eraltay Lisesinde devam etmiştir. Üniversite eğitimi ise 1989 yılında hayatının aşkını bulacağı ve ilerideki büyük başarılarının da ilk adımı olan Ankara Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarında başlamıştır. 1991 yılında üniversite eğitimini gördüğü sırada hayatının aşkı Elvin ile tanışıp evlenmiştir. 1991 yılı Erdal Beşikçioğlu için özel bir yıl olmuştur. O yıl ayrıca Tennessee Williams’ın Düşler Yolu 1993 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra hemen Devlet Tiyatrolarında göreve başlamıştır. 1995 – 1996 yıllarında ise Diyarbakır Devlet Tiyatrosunda müdür vekili olarak görev yapmıştır. Ardından Ankara Devlet Tiyatrosunda görev almış ve halen burada görevine devam etmektedir.
olarak Türkçeye çevrilen oyunuyla ilk tiyatro tecrübesini ortaya koymuştur.
1993 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra hemen Devlet
Tiyatrolarında göreve başlamıştır. 1995 – 1996 yıllarında ise Diyarbakır Devlet
Tiyatrosunda müdür vekili olarak görev yapmıştır. Ardından Ankara Devlet Tiyatrosunda görev almış ve halen
burada görevine devam etmektedir.
1991 yılında üniversite
eğitimini gördüğü sırada hayatının aşkı
Elvin ile tanışıp evlenmiştir.
Ayın Oyuncusu
Erdal Beşikçioğlu, tiyatroda 1991 yılında ilk tiyatro tecrübesi Düşler Yolu, 1993 yılında Macbeth, 1994 yılında On İkinci Gece ve yine aynı yıl Küçük Prens, 1995 yılında Zengin Mutfağı ve yine aynı yıl Pazartesi Perşembe, 1996 yılında Canlı Maymun Lokantası, 2000’de Korkut Ata, 2001 yılında Büyük Romutus, 2002 yılında Bir Ölü Evi, 2008 yılında Şeyh Bedrettin ve yine aynı yıl Yer Demir Gök Bakır, 2005 yılında Aşk ve Anlayış ve yine aynı yıl Salome, 2009 yılında Bir Delinin Hatıra Defteri ve 2015 yılında Mezarsız Ölüler adlı tiyatro oyunlarında rol almıştır. Ayrıca 1995 yılında Özel Hayatlar ve yine aynı yıl Keloğlan’ın Eşeği, 2012 yılında Hayvan Çiftliği, 2015 yılında ise Woyzeck Masalı, Mezarsız Ölüler, Antabus, An Blink ve 2016 yılında Hizmetliler adlı tiyatro oyunlarını yönetmiştir.
Erdal Beşikçioğlu 1991 yılında hayatını birleştirdiği Elvin Beşikçioğlu ile olan evliliğinden 2001 yılında Derin adlı bir çocukları dünyaya gelmiştir.
Beşikçioğlu’nun ekran macerası ise 2003 yılında dönemin başarılı dizilerinden Tatlı Hayat adlı dizi ile başlamıştır. Ardından sırasıyla 2004 yılında Mars Kapıdan Baktırır, 2005 yılında Körfez Ateşi, Ödünç Hayat ve Seni Çok Özledim, 2006 yılında büyük üne kavuşmasının sebebi olan Köprü,2008 yılında Es- Es, 2009 yılında Ayrılık, 2010 yılında ününe ün katan ve şimdilerde bile halen yeniden çekilmesi beklenen Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi, 2014 yılında Reaksiyon adlı dizilerde rol almıştır.
yeniden çekilmesi beklenen Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi, 2014 yılında Reaksiyon
adlı dizilerde rol almıştır.
Başarılı oyuncu Erdal Beşikçioğlu oyunculuğun her türüyle olan yeteneğini
sinema oyunculuğunda da göstermiştir. 2006 yılında Barda ve Eve Giden Yol, 2008
yılında Hayat Var ve Vali, 2010 yılında Kardelen, Bal ve Kurtlar Vadisi Filistin, 2011 yılında dizisiyle büyük bir başarı
toplayan Behzat Ç.’nin ilk sinema filmi olan Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm,
2013 yılında yine aynı dizinin ikinci filmi olan Behzat Ç. Ankara Yanıyor ve 2014
yılında Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku adlı sinema filmlerinde rol almıştır.
Ayın Oyuncusu
Ünlü oyuncu birçok ödüle de layık görülmüştür. 2009 yılında Bir Delinin Hatıra Defteri adlı tiyatro oyunuyla
Baykal Saran Tiyatro Ödülüne layık görülmüştür. 2011 yılında ise Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm adlı sinema
filmiyle 48. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu Ödülüne layık görülmüştür. En son ise
2012 yılında Antalya Televizyon Ödüllerinde Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi adlı diziyle En İyi Erkek Oyuncu
ödüllerine layık görülmüştür.
2012 yılında evliliğinin ikinci çocuğu olan Ömer dünyaya gelmiştir. Erdal Beşikçioğlu ayrıca Gençlerbirliği Spor
Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın da yeğenidir. Beşikçioğlu şimdi ise 46 Yok Olan… adlı diziyle izleyicilerin karşısına
çıkmaktadır.
2012 yılında Antalya Televizyon Ödüllerinde
Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi adlı diziyle En İyi Erkek
Oyuncu ödüllerine layık görülmüştür.
2012 yılında evliliğinin ikinci çocuğu olan Ömer dünyaya gelmiştir. Erdal Beşikçioğlu
ayrıca Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı İlhan
Cavcav’ın da yeğenidir. Beşikçioğlu şimdi ise 46 Yok
Olan… adlı diziyle izleyicilerin karşısına çıkmaktadır.
0000000000
2012 yılında evliliğinin ikinci çocuğu olan
Ömer dünyaya gelmiştir. Erdal
Beşikçioğlu ayrıca Gençlerbirliği Spor
Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın da yeğenidir. Beşikçioğlu şimdi ise 46
Yok Olan… adlı diziyle izleyicilerin karşısına
çıkmaktadır.
0000000000
Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın da
yeğenidir. Beşikçioğlu şimdi ise 46 Yok Olan…
adlı diziyle izleyicilerin
karşısına çıkmaktadır.
TIME’DA KAPAK OLAN
TÜRKLER TURKLER
.. Dünyanın en saygın dergilerinden TIME 1923’ten bu yana 10 Türk’e kapaklarında yer verdi. Bunlardan ilki olan Mustafa Kemal Atatürk, 2 kez TIME’a kapak oldu. Bu kapaklar kimi zaman Türkleri dünyada çok iyi yönleriyle tanıtmış fakat kimi
zamanda Türklerin yaptığı kötü olaylarda dergide yer bulmuştur.
1MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 24 Mart 1923
Time Dergisine kapak olan ilk Türk Mustafa Kemal Atatürk oldu. Türkiye Cumhuriyetini kurmasıyla tüm dünyada ses getiren Atatürk’ü dergi şöyle tanıtmıştı: “Mustafa Kemal Paşa, ‘Türk nerede kendisinin efendisidir?’ deyimine, her zamanki 'cehennemde' yanıtının yerine, 'Türkiye’de' yanıtını vererek bu sözün aksini ispat etti. O hiç şüphesiz modern tarihin en büyük isimlerinden biridir. Ve şimdi Türkiye’nin kazandıklarına sahip çıkmaya azimli olarak Batı’nın gizli güçlerine karşı duruyor.”
Plus
Plus
2MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
21 Şubat 1927
Mustafa Kemal Atatürk, henüz 4 yıl geçmesine rağmen yeniden dergiye kapak
olmuştur. Bu sefer ise diğer ülkelere nazaran yaptığı
inkılaplar ve modernleşme hareketleriyle dünya
gündeminde yer almaktadır. TIME buna kayıtsız kalmamış ve
Atatürk’ü yeniden derginin kapağına layık görmüştür.
3İSMET İNÖNÜ 19 Mayıs 1941
Kurtuluş Savaşının 22. Yıl dönümüne denk gelen bu kapakta dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü yer almıştır. TIME bu sefer endişelendiren bir öngörüden dolayı bir Türk’ü kapak yapmıştır. TIME Dergisine göre Alman Nazi Ordusu Türkiye’ye savaş açacaktır. Fakat TIME’ın öngörüsü boşa çıkacak Alman Nazi Ordusu Türkiye’ye değil, Rusya’ya savaş açacaktır.
Plus
4ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU 12 Temmuz 1943
Bu sefer ise vereceği kararla bir Türk kapağa koyulmuştu. Dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu’nun dünya güçlerinden hangisini seçeceği merak konusu olmuştu. Nazi Almanya’sını mı? SSCB’yi mi? yoksa ABD’yi mi? seçecekti. İşte dergi bu soruların yanıtının önemi ve dünyanın bu yanıtları merak etmesi nedeniyle kapağına Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nu koymuştu.
5ADNAN MENDERES
3 Şubat 1958
Dergi Türkiye’yi hem NATO’ya hem de IMF’ye sokan dönemin Başbakanı Adnan Menderes’i bu başarılarından
dolayı kapağına layık görmüştü. “Türkiye’nin Başbakanı Menderes”
başlığıyla tanıtılan Menderes ile ilgili eleştiriler de vardı. Dergi Menderes’i şu cümlelerle tanıttı: “İyi ya da kötü
Türkiye’nin bugünkü şeklini Adnan Menderes verdi. Ancak görev başında
olduğu her yıl, Menderes daha otokratik, eleştiriye daha hassas oldu.
Politikalarını sorgulayan herkese öfkeyle çıkışarak basını ve muhalefet partilerini baskıcı yasalar ile hapsetti.
Plus
6KENAN EVREN 29 Eylül 1980
TIME bir Türk’e daha kapağında yer vermişti. Bu sefer Türkiye’de darbe olmuştu ve bu haber sadece Türkiye’yi değil dünyayı da ilgilendiriyordu. TIME ise bu darbeyi yapan Kenan Evren’i kapağına koydu. “Türkiye’yi bir arada tutuyor” başlıklı derginin içerisinde yer alan yazıda Türkiye’deki darbe ve darbeyi gerçekleştiren Kenan Evren anlatılmıştı. TIME gerekçesi bilinmeyen bir nedenle bu kapağı arşivinden çıkarttı, dergi bir Türk’ün dergiyi kendi arşivinde saklamasıyla ortaya çıktı.
7MEHMET ALİ AĞCA 9 Ocak 1984
Papa’ya düzenlediği suikast ile tüm dünyanın konuştuğu isim Mehmet Ali Ağca kapaktaydı. Papa’nın Ağca’yı affetmesini konu alan kapakta Papa ve Ağca yan yana yer alıyordu. Dergi Papa’nın neden Ağca’yı affettiğini merak ediyor ve soruyordu.
8NAİM SÜLEYMANOĞLU
9 Ocak 1984
Bu defa ise uluslararası kazandığı başarılarla ünlü Türk halterci Naim Süleymanoğlu kapak olmuştu.
Süleymanoğlu’nun Seul olimpiyatlarındaki şampiyonluk başarısı sonucu dergi “Herkes Kazanıyor” başlığıyla bir
Türkü daha kapağına koymuş oldu.
Plus
9MİNE KARAKAŞ 12 Temmuz 2007
Dergi Türkiye’de yaşanan türban sorunuyla alakalı dertlerini anlatan
Mine Karakaş’ı kapağına koydu.
10MEHMET ÖZ 13 Haziran 2011
ABD’de bir televizyon kanalında sağlık programı yapan Dr. Mehmet Öz dergiye kapak olan başarılı Türkler arasında yer aldı. Kanser tedavisinde yeni yöntemlerin bahsedildiği dergide Öz, cep telefonlarının güvenli olup olmadığını soruyordu.
11RECEP TAYYİP ERDOĞAN 17 Kasım 2011
TIME’a kapak olan en son Türk lider, dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Dergi kapağında Erdoğan’ın kendi izlediği yola doğru gitmesinden dolayı “Erdoğan’ın Yolu” başlığını kullandı.
REKLAM VERMEYiN!
BENİM ÜRÜNLERİ SATMAK GİBİ BİR AMACIM YOK, BEN MÜŞTERİ İSTEMİYORUM, BENİM ÜRÜNLERİM İYİ DEĞİL, BENDEN ALIŞVERİŞ YAPMAYIN, BEN KAZANMAK İSTEMİYORUM, BENİM TANITIMA İHTİYACIM YOK BENİ BİLEN BİLİYOR, BEN KENDİ YAĞIMDA KAVRULMAKTAN MEMNUNUM, REKLAM OLAYINA HİÇ SICAK BAKMIYORUM, BEN DAHA YÜKSEK FİYATA REKLAM VERMEK İSTİYORUM, BENİM MARKAM KÜÇÜK VE ÖYLE KALSIN, BENİM REKLAMIM FISILTI GAZETESİ, BENDE SATACAK KALİTELİ ÜRÜNLER YOK, BENİM TANITMAYA DEĞER BİR İŞİM YOK, REKLAM BANA GÖRE DEĞİL, MARKAM POPÜLER OLSUN İSTEMİYORUM HERKES BİLMESİN
GİBİ CÜMLELER KURACAKSANIZ;
BU ARADA BÖYLE CÜMLELER KURMAYACAKSANIZ 250 TL’DEN BAŞLAYAN REKLAM FİYATLARIYLA DERGİLERİMİZE REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Ertuğrul
ÖZKÖK
Hürriyet Gazetesi Yazarı
Ayın Yazarı
Ayın Yazarı
ERTUĞRUL ÖZKÖK 8 Nisan 1947 yılında İzmir’de dünyaya gelmiştir. Özkök’ün ailesi Bulgaristan’dan nüfus mübadelesi sonucu İzmir’e göç etmiştir. Eğitimi İzmir’de başladı. Liseyi İzmir Namık Kemal Lisesinde tamamlamıştır. Ardından Ankara’da, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksekokulunda okumuştur. Bu eğitimiyle birlikte 1969 yılında yaklaşık bir yıl TRT’de muhabir olarak görev almıştır. Genç yaşta başladığı iş tecrübesinin ardından ise devletin verdiği bursla Fransa’ya İletişim Bilimleri doktorası yapmaya gitmiştir. Fransa’dan oldukça etkilenmiş ve orada eğitim gördüğü sürede orada yaşamayı hayal etmiştir. Etkilendiği görüşlerden biri de sosyalizm olmuştur. Kendi deyimiyle üniversite yıllarında sosyalisttir.
Eğitim gördükten sonra eğitim vermeye de başlamıştır. Başarılı eğitim ve meslek tecrübelerini Ankara Hacettepe Üniversitesinde öğretim üyesi olarak 1986 yılına kadar öğrencilere de aktarmıştır. Onu şu anki ününe kavuşturan tecrübe ise tam da bundan sonra olmuştur. Özkök, 1986 yılında Hacettepe Üniversitesinden ayrıldıktan sonra Hürriyet Gazetesinde Ankara temsilcisi olarak görev almaya başlamıştır. Hürriyet Gazetesinde de bu başarısını göstermiş ve 1989 yılında gazetenin Genel Yayın Yönetmenliğini yapmıştır. Gazeteyi yönettiği yıllarda Turgut Özal’dan da etkilendiğini ve bu sebeple Liberazlizm’e de yöneldiğini söyleyen Özkök, Genel Yayın Yönetmenliği görevini 2009 yılında sonlandırmıştır.
İlk kitabını 1977 yılında yazmıştır. 1977 yılında “Sanat, İletişim ve İktidar”, 1985
İlk kitabını 1977 yılında yazmıştır. 1977 yılında “Sanat, İletişim ve İktidar”, 1985 yılında “İletişim Kuramları Açısından, Kitlelerin
Çözülüşü”, 1987 yılında “Elveda Başkaldırı”, 1989 yılında “Stalin
Baroku”, 1997 yılında “Ardakalan Zamanda”, 2010 yılında “Tuhaf”,
2012 yılında “Yedi Büyük Günah”, 2013 yılında “Kırk7”, 2014 yılında
“Yedi Büyük Günah” ve son olarak 2015 yılında “Tuhaf Bir Çocuğun
Fevkalade Hikayesi” kitaplarını yazmıştır.
Ertuğrul Özkök ayrıca Bülent Ecevit’in danışmanlığını yapmış ve Arayış Dergisinde yazmıştır. Doğan
Yayın Holding yönetim kurulu üyesidir. Özkök ayrıca TOBB Ekonomi
ve Teknoloji Üniversitesi mütevelli heyeti üyesidir. Halen Hürriyet
Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.
Tarih
BiR GAZETE TARiHi
Tarih
“Radikal” Bir Gazete Tarihi 13 Ekim 1996 yılında yayın hayatına başladı. Mehmet Yılmaz’ın kuruculuğunu yaptığı gazete, isim için epey bir çaba sarf etti. Çeşitli reklam ajanslarından isim önerileri aldı. Ve bir ajans çıkıp “Radikal” dedi. Fakat Radikal olumsuz anlam çağrıştırabilirdi. Ama onun da mantıklı bir açıklaması vardı. Mehmet Yılmaz, isim konusunda gazetenin sahibi Aydın Doğan’ı ikna etti. Sonunda Radikal çıktı. İlk günlerde pek bir ilgi görmeyen gazete, yaptığı özel haberlerle kendini belli etti. Mehmet Yılmaz’a göre ise “Susurluk Olayı” gazetenin farklılığını ortaya koymuştu.
Mehmet Yılmaz’ın 4 yıl boyunca yönettiği ve iyi işlere imza attığı Radikal’de görev değişimi yapıldı. Bu sefer Genel Yayın Yönetmenliğine İsmet Berkan getirildi. Gazete İsmet Berkan yöneticiliğinde de “Radikal” olmaya devam etti. Berkan 10 yıl boyunca gazetenin Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendi. Onun döneminde de birçok habere imza atıldı.
Günün birinde gazete ismine yakışır bir şekilde değişiklik yaptı. 17 Ekim 2010 Pazar günü okuyucular daha farklı bir Radikal’le karşılaştı. Tüm gazeteler arasında tabloid boyutta yayın yapan tek gazete oldu. Aynı zamanda gazetenin Genel Yayın Yönetmeni de değişti ve Eyüp Can Sağlık oldu. Artık Radikal sadece görüşleri ve haberleriyle değil, boyutuyla da diğer gazetelerden “Radikal”’di. Olmadı, olduramadı. Uzun süreler 500 Binleri görmüş gazete bu rakamın onda birine düştü ve daha fazla devam edemedi. 21 Haziran 2014 Cumartesi günü “Bize Ayrılan Kağıdın Sonuna Geldik” başlığıyla kağıt baskısına son verdi. Aslında çağa ayak uydurdu ve dijitale geçiş yaptı. Radikal.com.tr’de de birçok başarıya imza attı.
Radikal, birçok projeye de ev sahipliği yaptı. Bunlardan en bilineni “Savaşma Konuş” projesiydi. Usta yazarları, özel haberleri, özel projeleri, boyutu ve çağa ayak uydurmasıyla önem kazanan gazete 30 Mart 2016 Çarşamba günü dijitale de veda etti.
“Radikal” artık, sadece eski bir gazete isminden ibaret…
özel haberlerle kendini belli etti. Mehmet Yılmaz’a göre ise “Susurluk Olayı” gazetenin farklılığını ortaya koymuştu.
Mehmet Yılmaz’ın 4 yıl boyunca yönettiği ve iyi işlere imza attığı Radikal’de görev değişimi yapıldı. Bu sefer Genel Yayın Yönetmenliğine İsmet Berkan getirildi. Gazete İsmet Berkan yöneticiliğinde de “Radikal” olmaya devam etti. Berkan 10 yıl boyunca gazetenin Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendi. Onun döneminde de birçok habere imza atıldı.
Günün birinde gazete ismine yakışır bir şekilde değişiklik yaptı. 17 Ekim 2010 Pazar günü okuyucular daha farklı bir Radikal’le karşılaştı. Tüm gazeteler arasında tabloid boyutta yayın yapan tek gazete oldu. Aynı zamanda gazetenin Genel Yayın Yönetmeni de değişti ve Eyüp Can Sağlık oldu. Artık Radikal sadece görüşleri ve haberleriyle değil, boyutuyla da diğer gazetelerden “Radikal”’di. Olmadı, olduramadı. Uzun süreler 500 Binleri görmüş gazete bu rakamın onda birine düştü ve daha fazla devam edemedi. 21 Haziran 2014 Cumartesi günü “Bize Ayrılan Kağıdın Sonuna Geldik” başlığıyla kağıt baskısına son verdi. Aslında çağa ayak uydurdu ve dijitale geçiş yaptı. Radikal.com.tr’de de birçok başarıya imza attı.
Radikal, birçok projeye de ev sahipliği yaptı. Bunlardan en bilineni “Savaşma Konuş” projesiydi. Usta yazarları, özel haberleri, özel projeleri, boyutu ve çağa ayak uydurmasıyla önem kazanan gazete 30 Mart 2016 Çarşamba günü dijitale de veda etti.
“Radikal” artık, sadece eski bir gazete isminden ibaret…
Günün birinde gazete ismine yakışır bir şekilde değişiklik yaptı. 17 Ekim 2010 Pazar günü okuyucular daha farklı bir Radikal’le karşılaştı. Tüm gazeteler arasında tabloid boyutta yayın yapan tek gazete oldu. Aynı zamanda gazetenin Genel Yayın Yönetmeni de değişti ve Eyüp Can Sağlık oldu. Artık Radikal sadece görüşleri ve haberleriyle değil, boyutuyla da diğer gazetelerden “Radikal”’di. Olmadı, olduramadı. Uzun süreler 500 Binleri görmüş gazete bu rakamın onda birine düştü ve daha fazla devam edemedi. 21 Haziran 2014 Cumartesi günü “Bize Ayrılan Kağıdın Sonuna Geldik” başlığıyla kağıt baskısına son verdi. Aslında çağa ayak uydurdu ve dijitale geçiş yaptı. Radikal.com.tr’de de birçok başarıya imza attı.
yayın yapan tek gazete oldu.
Aynı zamanda gazetenin Genel Yayın Yönetmeni de değişti ve Eyüp Can Sağlık oldu. Artık Radikal sadece görüşleri ve haberleriyle değil, boyutuyla da diğer gazetelerden “Radikal”’di. Olmadı, olduramadı. Uzun süreler 500 Binleri görmüş gazete bu rakamın onda birine düştü ve daha fazla devam edemedi. 21 Haziran 2014 Cumartesi günü “Bize Ayrılan Kağıdın Sonuna Geldik” başlığıyla
Tarih
Aynı zamanda gazetenin Genel Yayın Yönetmeni de değişti ve Eyüp Can Sağlık oldu. Artık Radikal sadece görüşleri ve haberleriyle değil, boyutuyla da diğer gazetelerden “Radikal”’di. Olmadı, olduramadı. Uzun süreler 500 Binleri görmüş gazete bu rakamın onda birine düştü ve daha fazla devam edemedi. 21 Haziran 2014 Cumartesi günü “Bize Ayrılan Kağıdın Sonuna Geldik” başlığıyla kağıt baskısına son verdi. Aslında çağa ayak uydurdu ve dijitale geçiş yaptı. Radikal.com.tr’de de birçok başarıya imza attı.
Radikal, birçok projeye de ev sahipliği yaptı. Bunlardan en bilineni “Savaşma Konuş” projesiydi. Usta yazarları, özel haberleri, özel projeleri, boyutu ve çağa ayak uydurmasıyla önem kazanan gazete 30 Mart 2016 Çarşamba günü dijitale de veda etti.
“Radikal” artık, sadece eski bir gazete isminden ibaret…
Rad
ikali Y
ön
ete
nle
r
Portre
Kayahan AÇAR
Türk müziğinin efsane ismi Kayahan Açar, 29 Mart 1949 yılında İzmir’de dünyaya gelmiştir. Çocukluk yılları ve gençliği İstanbul’da geçen Kayahan, ardından İstanbul’a yerleşmiştir. Uzun bir süre İstanbul’da yaşadıktan sonra ise daha sonra bütün cadde ve sokaklarına Kayahan bestelerinin ismi verilecek olan Balıkesir’deki İnta Sevgi Köyünde yaşadı.
Müzik kariyerine Nilüfer’e verdiği besteler ile başladı. Nilüfer’in o dönemde yorumladığı her biri Kayahan bestesi olan “Geceler”, “Kar Taneleri” ve “Esmer Günler” şarkıları birer kalsik haline dönüştü.
1990 yılında “Gözlerinin Hapsindeyim” ile Türkiye’yi Eurovision şarkı yarışmasında temsil etti. Aynı yıl onu aramızdan ayıran kanser hastalığına yakalandı. Bu hastalığı zamanında ilk albümünün adını taşıyacak olan “Yemin ettim”’i yazdı.
1991 yılında “Yemin Ettim” albümü ile “Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerde buluşuruz” dedi. Hemen ardından 1992 yılında “Odalarda Işıksızım” albümü çıktı.
1993 yılında “Son Şarkılarım” albümü çıktı. Bu albümü yüksek satış rakamlarına ulaştı. İki yıl aradan sonra 1995 yılında “Benim Penceremden” albümüyle “Sevenleri ayırmayın, sevenler ayrılmayın” dedi.
Bu albümünde yer alan “Allah’ım neydi günahım” şarkısı daha sonra birçok sanatçı tarafından seslendirildi. Bu albümüyle sanat dünyasına iki genç yetenek kazandırdı. Bunların birisi Demet Sağıroğlu diğeri ise hayatını birleştireceği İpek Tüter oldu.
Hemen bir yıl aradan sonra 1996 yılında “Canımın Yaprakları” albümünde “Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın” sloganıyla da bu albümü çıkardı. 1997 yılında ise “Emrin Olur” adlı albümünü çıkardı. 1999 yılında Kayahan hayranlarına göre uzun bir süreden sonra “Beni azad et” adlı albümünü çıkardı. Bu albümünde ise Gömeç’e olan bağını yine aynı adı taşıyan şarkıyla dile getirdi. 2000 yılına gelindiğinde ise “Gönül Sayfam” albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Tabi ki bu albümünde de bir anlam olacaktı. Bu albümde ise 17 Ağustos 1999 depremindeki bir kıza “Ninni” adında bir şarkı yer aldı. 2002 yılında ise “Ne oldu can” adlı albümünü çıkardı. Albümde Barış Manço için yazdığı “Bugün aslında bayram” şarkısıyla sanatçılara sahip çıkmanın önemini vurguladı.
2005 yılında daha önce yendiği kanser hastalığına tekrar yakalandı ve yenmeyi başardı. Fakat 2014’te tekrardan Kayahan’ın peşini bırakmayan kanser hastalığı onu aramızdan aldı. 2015 yılının 3 Nisan’ında hastalığının ilerlemesi sonuncunda solunum
Portre
KAYAHAN
Foto
ğraf:Cn
nTÜ
rk
1993 yılında “Son Şarkılarım” albümü çıktı. Bu albümü yüksek satış rakamlarına ulaştı. İki yıl aradan sonra 1995 yılında “Benim Penceremden” albümüyle “Sevenleri ayırmayın, sevenler ayrılmayın” dedi.
Bu albümünde yer alan “Allah’ım neydi günahım” şarkısı daha sonra birçok sanatçı tarafından seslendirildi. Bu albümüyle sanat dünyasına iki genç yetenek kazandırdı. Bunların birisi Demet Sağıroğlu diğeri ise hayatını birleştireceği İpek Tüter oldu.
Hemen bir yıl aradan sonra 1996 yılında “Canımın Yaprakları” albümünde “Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın” sloganıyla da bu albümü çıkardı. 1997 yılında ise “Emrin Olur” adlı albümünü çıkardı. 1999 yılında Kayahan hayranlarına göre uzun bir süreden sonra “Beni azad et” adlı albümünü çıkardı. Bu albümünde ise Gömeç’e olan bağını yine aynı adı taşıyan şarkıyla dile getirdi. 2000 yılına gelindiğinde ise “Gönül Sayfam” albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Tabi ki bu albümünde de bir anlam olacaktı. Bu albümde ise 17 Ağustos 1999 depremindeki bir kıza “Ninni” adında bir şarkı yer aldı. 2002 yılında ise “Ne oldu can” adlı albümünü çıkardı. Albümde Barış Manço için yazdığı “Bugün aslında bayram” şarkısıyla sanatçılara sahip çıkmanın önemini vurguladı.
2005 yılında daha önce yendiği kanser hastalığına tekrar yakalandı ve yenmeyi başardı. Fakat 2014’te tekrardan Kayahan’ın peşini bırakmayan kanser hastalığı onu aramızdan aldı. 2015 yılının 3 Nisan’ında hastalığının ilerlemesi sonuncunda solunum yetmezliği oluştu ve sabah saat 08:00 sıralarında hayatını kaybetti. Sevenleri odalarda ışıksız kaldı.
Kayahan aramızdan ayrıldı ama ardında 3 kırkbeşlik, 1 longplay ve 11 kaset ve CD albümü bıraktı.
Portre
Yazı
Osman Kılıç
osmankilicOK osmankilic1 I
Hiçbir süs ve makyaj bir kadını,
analık sevgisi kadar güzelleştiremez. Émile Zola
ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN ÖLENLERİN MESLEĞİ Öncelikle geçmiş de olsa Basın Özgürlüğü gününüzü kutluyorum. Basın özgürlüğü denince akla ilk olarak gazetecilik gelir. Bende size gazetecilikten bahsedeceğim.
Bu mesleğin ne kadar zor bir meslek olduğunu biliyorsunuzdur. Onlar, kimi zaman sövüldüler, kimi zaman sürüldüler memleketten, kimi zaman dövüldüler ama en acısı ise sen sonunda öldüler, öldürüldüler. Her meslek zordur ama özgürlüğü için ölen bir başka meslek mensubu daha yoktur. Dünyada da zordur gazetecilik ama Türkiye’de daha zordur. Bu her zamanda böyle olmuştur. Belki de sadece biz Doğu toplumlarında çok fazladır. Tabi bu böyle devam edeceği anlamına gelmemelidir.
Gazetecilik olmasa; ne demokrasi, ne özgürlükler ne de toplum olmuş olur. Kısacası basına tanınan veya hak ettiği özgürlük verilirse, işte o zaman tam anlamıyla özgürlüğü yaşayabiliriz. Özgürlüğün olması ümidiyle…
Neden Sadece Medya Yazmıyorum? Yazılarımın çoğu medya birazı da hayattan konulardan oluşuyor. Bana göre yazarlık yalnızca bir konu üzerine odaklanıp yazmak değildir. Aynı zamanda her şeyle ilgili bilgi vermektir. Benim kanaatim odur ki, bir kişinin bile görüşlerini iyi yönde değiştirebiliyorsan, ona yeni şeyler öğretebiliyorsan işte tamda o zaman yazar olabilmişsindir. Herkes medya konularına pekte meraklı değil ama dizi ve dizi oyuncuları ile ilgili konular herkesin merak ettiği konular arasında yer alıyor. İşte bu yüzden dizilere bakan, oyuncuların hayatını merak edip dergiyi okuyanlar belki benim yazılarıma da göz gezdirir diyorum. Amacım fikirlerimi dikte etmek falan değil, sadece genel kanının iyi dediğini öğretmek. Aslında işin aslı o bir kişiye iyi olan öğretmek.
ANNELER GÜNÜ Malum bu Pazar, Anneler Günü. Çok klasiktir ama böylesine bir zorluğa katlanan yani bizleri 9 ay karnında taşıyıp, bebekliğimiz ve çocukluğumuz boyunca bize bakan, bize ilk bilgiyi öğreten… kısaca bizim biz olmamızı sağlayan annelerimizin Anneler Gününü kutluyorum. Size kendi annemi anlatacağım. Elbette herkese kendi annesi güzel gelir, bana da benim annem. Öncelikle bana en önemli şey olan özgürlüğü öğrettiği için ona şükranlarımı sunuyorum.
Belki bilmiyorsunuzdur, annem aynı zamanda benim patronum. Ama öyle patron işçi ilişkisi yok bizim aramızda, zaten öyle bir ortam da mevcut değil. Anneme dergicilik işini öneren de benim. Ona ilk bu işi anlattığımda pek sıcak karşılamasa da yaklaşık 3 yıl önce bana destek verip bu dergilerin kurulmasını sağladı. En önemlisi de bana inandı. Aslında ilkin bir moda dergisi çıkaracaktık fakat kader bizi bu dergileri (Medyatablet ve TV Tablet) çıkarmaya yöneltti. Neyse ben annemi anlatmaya devam edeyim.
Biz onunla arkadaş gibiyiz. Kimi zaman ülke meselelerini tartışır, kimi zaman birlikte kahvemizi yudumlayıp farklı konuları tartışır konuşuruz. O daima benim iyi yerlere, iyi mertebelere layık olduğumu söyler. Bazen abartır belki, çocuğuyum diye de böyle söylüyor olabilir ama onun bu sözleri gönlümü iyi eder. Benim bir şartım vardır onunla ilgili, ben ne yaparsam o da yanımda olsun isterim. Bana anne kuzusu diyebilirsiniz, gocunmam, çünkü öyleyim. Size bir şey söyleyeyim mi? anne kuzusu olmak çok güzel bir duygu, tekrar söylüyorum evet anne kuzusuyum.
Mükemmel insan, merhametli, hoşgörülü, kötü gün dostu, psikoloğum, arkadaşım, annem. Anneler Günün kutlu olsun. Daha seninle uzun yıllar kutlayacağız Anneler Gününü, hep ve birlikte.
Yazı
HER GÖRDÜĞÜNÜZÜ ALABİLECEKSİNİZ ALABiLECEKSiNiZ
#BenceBuBir
Nostalji
POPSTAR Bülent Ersoy’u, Armapan Çağlayan’ı, Ebru Gündeş’i ve Orhan Gencebay’ıyla efsane bir programdı Popstar. Bir zamanlar çok güldüğümüz, şimdi ortalarda gözükmeyen Ajdar’ı da oradan tanıdık, şimdilerde müzik dışı sektörlere yönelmiş Bayhan’ı da. Belki programın birincileri bile onlar kadar meşhur olmadılar.
Şimdiki müzik programlarındaki samimi ortam Popstar’da hiçbir zaman olamadı. Çünkü orada bir ciddiyet vardı. Ağırlıkla Bülent Ersoy’dan dolayı olan bir ciddiyet. Ortam hep, bir şey olacakmış gibiydi. Yarışmacılar diken üzerindeydi adeta. Nedeni karşılarında işin üstadlarının olmasıydı. Zevkle izlenen bir program olduğundan hiç şüphe yok elbette ama bir seçim yapılacaksa Popstar ve Popstar Alaturka arasında, Popstar seçilecektir. Daha çok popüler şarkıların söylendiği, daha popüler isimlerin çıktığı bir programdı. Popstar Alaturka’da ise isminden de anlaşılacağı üzere daha çok alaturka eserler yer alırdı.
Popstar denince akla Ajdar, Bayhan ve niceleri gelirken, Popstar Alaturka denince akla tek isim geliyor. Yarışmaya Trakya yöresinden katılan Erkan. Popstar’da akla gelen isimler farklılıklarıyla akılda kalırken, Popstar Alaturka denince akla gelen Erkan daha çok sesiyle akıllara kazındı.
Burada daha çok Popstar Alaturk jürisinden bahsettim ama Popstar, Alaturka’dan öncede farklı jürilerle ekrandaydı, sonrada. Mesela son Popstar’da jüri olan isimlerden biri de Serdar Ortaç’tı. Belki o programı kaçırdınız, pek beğenilmemişti. Popstar demişken onun yapımcısı ve sunucusu Osman Tan Erkır’dan da kısaca bahsedelim. Erkır, programda son derece kibar, ortalığı daima yatıştırmaya çalışan ve oldukça güler yüzlü biriydi. Son yayınlanan Popstar pek beğenilmese de böylesine popüler bir programın yeniden başlamayacağı söz konusu bile değildir. Muhakkak başlayacaktır.
Popstar denince akla Ajdar, Bayhan ve niceleri gelirken, Popstar Alaturka denince akla tek isim geliyor. Yarışmaya Trakya yöresinden katılan Erkan. Popstar’da akla gelen isimler farklılıklarıyla akılda kalırken, Popstar Alaturka denince akla gelen Erkan daha çok sesiyle akıllara kazındı.
Burada daha çok Popstar Alaturk jürisinden bahsettim ama Popstar, Alaturka’dan öncede farklı jürilerle ekrandaydı, sonrada. Mesela son Popstar’da jüri olan isimlerden biri de Serdar Ortaç’tı. Belki o programı kaçırdınız, pek beğenilmemişti. Popstar demişken onun yapımcısı ve sunucusu Osman Tan Erkır’dan da kısaca bahsedelim. Erkır, programda son derece kibar, ortalığı daima yatıştırmaya çalışan ve oldukça güler yüzlü biriydi. Son yayınlanan Popstar pek beğenilmese de böylesine popüler bir programın yeniden başlamayacağı söz konusu bile değildir. Muhakkak başlayacaktır.
MARKETİNİZİ BİZ KURUYOR ÜRÜNLERİNİZİ BİZ VERİYORUZ
REKLAM VERMEK KIZ TARAFINA MI? ERKEK TARAFINA MI?
AiT
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL DÜĞÜN VE YAŞAM DERGİSİ