marka tescİlİnde ayirt edİcİlİk, tanimlayicilik ve...

162
T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE YANILTICILIK DEĞERLENDİRMELERİNİN TÜRKİYE VE YURT DIŞINDAKİ UYGULAMALARI İLE BUNLARIN KARŞILAŞTIRILMASI Uzmanlık Tezi Başak KARADENİZLİ Ankara-2008

Upload: others

Post on 21-Sep-2019

25 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

T.C.

TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ

MARKALAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE

YANILTICILIK DEĞERLENDİRMELERİNİN TÜRKİYE VE YURT

DIŞINDAKİ UYGULAMALARI İLE BUNLARIN

KARŞILAŞTIRILMASI

Uzmanlık Tezi

Başak KARADENİZLİ

Ankara-2008

Page 2: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

i

ÖZET

.

Bugün dünyada sınai mülkiyet alanında gerekli yasal düzenlemelere sahip tüm

ülkeler marka tescilini belli koşullar çerçevesinde gerçekleştirmektedirler. Bu koşulların

en önemlileri, marka olarak tescili istenen işaretin ayırt edici olması, tanımlayıcı ve

yanıltıcı olmamasıdır. Söz konusu koşulların incelenmesi sırasında tescili istenen işaret

bir bütün olarak değerlendirilmeli, işaretin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmet, ilgili

tüketici kesimi ve somut olaya ait diğer tüm özellikler göz önüne alınmalıdır. Ticaret

alanında rakip işletmelerin kullanımına açık olması gereken işaretler, tüketici tarafından

marka olarak algılanamayacak işaretler, ilgili mal veya hizmet için tanımlayıcı olan

işaretler ayırt edicilikten yoksun olduğundan tescil edilmez. Ancak, ayırt edicilikten

yoksun bir işaretin, belirli mal veya hizmetlerde yeterli bir süre marka olarak

kullanılması ayırt edicilik kazanmasını mümkün kılabilmektedir. Diğer taraftan, tescilli

bir marka da çeşitli nedenlerle zaman içerisinde bir mal veya hizmetin yaygın ismi halini

alarak ayırt ediciliğini yitirebilir. Üzerinde kullanılacağı mal veya hizmeti tanımlayıcı

olabilecek işaretler incelenirken, işaretin ilgili mal veya hizmete üstünlük katıp

katmadığı, cins, çeşit, vasıf, kalite, coğrafi kaynak, miktar yönünden niteleyip

nitelemediği önemlidir. İşaret birkaç unsurdan oluşmuşsa unsurların bir araya gelişinin

günlük hayattaki kullanımı, bu kullanıma tüketicinin ne kadar aşina olduğu önem arz

etmelidir. Yanıltıcı nitelikte bulunan işaretlerde ise, yanılmanın gerçekleşip

gerçekleşmeyeceğinin ve bu yanılgının tüketicinin alım kararına etkisinin iyi tespit

edilmesi gerekmektedir. Tüm bunların yanı sıra; yurt dışındaki uygulamaların, yasal

düzenlemelerin, mahkeme ve tescile yetkili kurumların kararlarının takibi markaların

tescil esaslarında paralelliği beraberinde getirecektir.

Page 3: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

ii

ABSTRACT

Every country having the adequate legislations on industrial property grants trademark

registration under specified requirements. Of the most important of these requirements

are the sign sought to be registered as a trademark being distinctive, non-descriptive and

non-deceptive. While examining trademark applications with regards to the

aforementioned parameters, the sign for which the registration is sought should be

assessed as a whole and the goods or services for which the sign is used, the relevant

consumers and all other facts belonging to the actual case should be taken into account

as well. Signs which must be left available for the use of competitors in the relevant

trade, signs which are not capable of being perceived as trademarks by the consumers

and signs which are exclusively descriptive for the goods or services for which the

protection is sought shall not be registered on the ground that they are devoid of a

distinctive character. However, it is possible that a non-distinctive sign may acquire a

distinctive character for certain goods or services as a result of its use over a sufficient

period of time. On the other hand, a registered trademark may lose its distinctiveness

within time by becoming a customary name of a good or service for some reason.

Whether the sign adds superiority to the goods or services and whether it describes them

with respect of kind, type, quality, geographical origin, quantity are important while

examining the sign as to descriptiveness for the goods or services on which it is sought

to be used. If the sign consists of more than one element, the use of the combination of

those elements in trade and how familiar the consumers with that use are should be taken

into account. Regarding the deceptive signs, it is necessary to determine well whether

the deception really occurs and the effect of this deception, if any, on the purchasing

decision of the customers. Furthermore, the following of foreign practices, legislations

and decisions of the IP offices and the courts would bring the harmonization on the

Essentials of trademark registration procedures.

Page 4: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

iii

İÇİNDEKİLER

ÖZET ________________________________________________________________ i

ABSTRACT __________________________________________________________ ii

İÇİNDEKİLER _______________________________________________________ iii

KISALTMALAR _______________________________________________________ vi

ŞEKİLLER DİZİNİ ___________________________________________________ viii

GİRİŞ ________________________________________________________________ 1

BİRİNCİ BÖLÜM

MARKA

1.1 MARKANIN TARİHÇESİ _______________________________________________ 4

1.2 MARKA MEVZUATI __________________________________________________ 5 1.2.1 Uluslararası Düzenlemeler __________________________________________________ 5 1.2.2 Ulusal Düzenlemeler ______________________________________________________ 8

1.3 MARKA KAVRAMI __________________________________________________ 12 1.3.1 Markanın Unsurları ______________________________________________________ 12

1.3.1.1 İşaret _____________________________________________________________ 13 1.3.1.2 Ayırt Edici Nitelik __________________________________________________ 14

1.4 MARKANIN FONKSİYONLARI _________________________________________ 17 1.4.1 Ayırt Edicilik Fonksiyonu _________________________________________________ 17 1.4.2 Ticari Kaynak Gösterme Fonksiyonu _________________________________________ 17 1.4.3 Kaliteyi Garanti Etme Fonksiyonu ___________________________________________ 18 1.4.4 Reklam ve Yatırım Fonksiyonu _____________________________________________ 19

İKİNCİ BÖLÜM

MARKANIN AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE YANILTICILIK

AÇISINDAN İNCELENMESİ

2.1 AYIRT EDİCİLİK VE TANIMLAYICILIK AÇISINDAN MARKA ÇEŞİTLERİ _______ 21 2.1.1 Yaratılmış Markalar ______________________________________________________ 21 2.1.2 Rastgele Seçilmiş Markalar ________________________________________________ 21 2.1.3 İma Edici Markalar _______________________________________________________ 22 2.1.4 Tanımlayıcı Markalar _____________________________________________________ 23 2.1.5 Jenerik Markalar _________________________________________________________ 26

2.2 MARKA İNCELEMESİNDE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULAN HUSUSLAR ________ 27 2.2.1 İşaretin Bütün Olarak Değerlendirilmesi ______________________________________ 27 2.2.2 İşaretin İlgili Mal veya Hizmet Göz Önüne Alınarak Değerlendirilmesi ______________ 29 2.2.3 İşaretin İlgili Tüketici Kesim Göz Önüne Alınarak Değerlendirilmesi _______________ 31 2.2.4 Her Somut Olayın Kendi Özellikleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi _______________ 32

Page 5: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

iv

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AYIRT EDİCİLİK

3.1 GENEL OLARAK ___________________________________________________ 34

3.2 MARKAYI OLUŞTURAN İŞARETLERE GÖRE AYIRT EDİCİLİK _______________ 36 3.2.1 Sözcükler ______________________________________________________________ 36 3.2.2 Kişi İsimleri ____________________________________________________________ 38 3.2.3 Coğrafi Yer Adları _______________________________________________________ 43 3.2.4 Sloganlar_______________________________________________________________ 45 3.2.5 Sayılar ve Harfler ________________________________________________________ 48 3.2.6 Sayı ve Sözcük Kombinasyonları ____________________________________________ 51 3.2.7 Şekiller ve Resimler ______________________________________________________ 53 3.2.8 Yeni Marka Türleri _______________________________________________________ 55

3.2.8.1 Üç Boyutlu Şekiller _________________________________________________ 56 3.2.8.2 Renkler ___________________________________________________________ 60 3.2.8.3 Sesler ____________________________________________________________ 66 3.2.8.4 Kokular ___________________________________________________________ 69

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

TANIMLAYICILIK

4.1 GENEL OLARAK ___________________________________________________ 71

4.2 MARKAYI OLUŞTURAN İŞARETLERE GÖRE TANIMLAYICILIK ______________ 73 4.2.1 Sözcükler ______________________________________________________________ 73 4.2.2 Kişi İsimleri ____________________________________________________________ 81 4.2.3 Coğrafi Yer Adları _______________________________________________________ 82 4.2.4 Sloganlar_______________________________________________________________ 86 4.2.5 Sayılar ve Harfler ________________________________________________________ 88 4.2.6 Şekiller ve Resimler ______________________________________________________ 90 4.2.7 Yeni Marka Türleri _______________________________________________________ 92

4.2.7.1 Üç Boyutlu Şekiller _________________________________________________ 92 4.2.7.2 Renkler ___________________________________________________________ 94 4.2.7.3 Sesler ____________________________________________________________ 95 4.2.7.4 Kokular ___________________________________________________________ 96

4.2.8 Euro __________________________________________________________________ 97

BEŞİNCİ BÖLÜM

KULLANIMA BAĞLI AYIRT EDİCİLİK

5.1 KULLANIM SONUCU AYIRT EDİCİLİK KAZANMA ________________________ 100 5.1.1 Genel Olarak __________________________________________________________ 100 5.1.2 Kullanım Sonucu Ayırt Edici Nitelik Kazanıldığının Tespiti _____________________ 102

5.1.2.1 Ayırt Ediciliğin İlgili Mal veya Hizmet İçin Kazanılmış Olması ______________ 107 5.1.2.2 Ayırt Edici Nitelik Kazanacak İşaretin Marka Olarak Kullanımı ______________ 108 5.1.2.3 Ayırt Edici Niteliğin İlgili Çevrede Kazanılması __________________________ 110 5.1.2.4 Ayırt Edici Niteliğin Kazanılması İçin Gerekli Süre _______________________ 111

Page 6: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

v

5.2 KULLANIM SONUCU AYIRT EDİCİLİĞİN YİTİRİLMESİ _____________________ 111 5.2.1 Genel Olarak __________________________________________________________ 111 5.2.2 Bir Markanın Jenerik Hale Gelmesinin Tespiti ________________________________ 113 5.2.3 Marka Sahibinin Davranışları Nedeniyle Markanın Yaygın Ad Haline Gelmesi _______ 118

ALTINCI BÖLÜM

YANILTICILIK

6.1 GENEL OLARAK __________________________________________________ 120

6.2 MARKADA YER ALAN İŞARETLERE GÖRE YANILTICILIK _________________ 126 6.2.1 Sözcükler _____________________________________________________________ 126 6.2.2 Kişi İsimleri ___________________________________________________________ 132 6.2.3 Coğrafi Yer Adları ______________________________________________________ 134 6.2.4 Sloganlar______________________________________________________________ 141 6.2.5 Sayılar ve Harfler _______________________________________________________ 142 6.2.6 Şekil ve Resimler _______________________________________________________ 143

SONUÇ _____________________________________________________________ 145

KAYNAKÇA _________________________________________________________ 148

Page 7: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

vi

KISALTMALAR

a.g.e. : Adı Geçen Eser

a.g.k. : Adı Geçen Kılavuz

AB : Avrupa Birliği

ABD : Amerika Birleşik Devletleri

ATAD : Avrupa Toplulukları Adalet Divanı

Bkz. : Bakınız

C. : Cilt

CFI : The Court of First Instance of the European Communities (Avrupa

Toplulukları İlk Derece Mahkemesi)

DTÖ : Dış Ticaret Örgütü

E. : Esas Numarası

ECJ : The Court of Justice of the European Communities

(Avrupa Toplulukları Adalet Divanı)

FMR : Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi

GATT :General Agreement on Tariffs and Trade (Ticaret ve Tarifelere İlişkin

Genel Anlaşma)

GRUR : Deutsche Vereinigung für gewerblichen Rechtsschutz und Urheberrecht

(Alman Fikri Mülkiyetin Korunması Birliği)

HD : Hukuk Dairesi

INTA : International Trademark Association (Uluslararası Markalar Birliği)

K. : Karar Numarası

KHK : Kanun Hükmünde Kararname

OHIM : Office of Harmonization in the Internal Market (İç Piyasada

Uyumlaştırma Ofisi)

S. : Sayı

s. : Sayfa

T. : Tarih

Page 8: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

vii

T.T.A.B. : Trademark Trial and Appeal Board (Marka Muhakeme ve Temyiz

Kurulu)

TPE : Türk Patent Enstitüsü

TRIPs : Trade Related Aspects of Intellectual Property Rights (Ticaretle

Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması)

UK : United Kingdom (Birleşik Krallık)

v : versus

vb. : ve benzeri

Vol. : Volume

WIPO :World Intellectual Property Organization (Dünya Fikri Mülkiyet

Teşkilatı)

Page 9: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

viii

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 3.1: Stilize “a” harfinden oluşan marka örneği ....................................................... 49

Şekil 3.2: Stilize “v” harfinden oluşan marka örneği ....................................................... 49

Şekil 3.3: Standart "I" harfinden oluşan marka örneği .................................................... 49

Şekil 3.4: Sayı, sözcük ve şekilden oluşan marka örneği ................................................ 53

Şekil 3.5: Düzgün beşgen şeklinden oluşan marka örneği ............................................... 54

Şekil 3.6: Üzerinde paralel üç şerit bulunan ayakkabı şeklinden oluşan marka örneği ... 55

Şekil 3.7: Bulaşık yıkama tableti şeklinden oluşan marka örneği ................................... 58

Şekil 3.8: El feneri resminden oluşan marka örneği ........................................................ 59

Şekil 4.1: Tanımlayıcı markaya ilişkin örnek .................................................................. 80

Şekil 4.2: Şekil ve sözcükten oluşan tanımlayıcı markaya ilişkin örnek ......................... 81

Şekil 4.3: Sebze resimlerinden oluşan marka örneği ....................................................... 90

Şekil 4.4: Havlu deseninden oluşan marka örneği ........................................................... 91

Şekil 6.1: Tescile konu edilen mallara bağlı olarak yanıltıcı olabilecek marka örneği . 130

Şekil 6.2: Tescile konu edilen mallara bağlı olarak coğrafi kaynak hususunda yanıltıcı

olabilecek marka örneği ......................................................................................... 140

Şekil 6.3: Tescile konu edilen mallara bağlı olarak coğrafi kaynak hususunda yanıltıcı

olabilecek marka örneği-2 ...................................................................................... 140

Şekil 6.4: Sayı unsuru barındıran yanıltıcı marka örneği ............................................... 142

Page 10: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

1

GİRİŞ

Marka, malların veya hizmetlerin ticari kaynağını belirtmek amacıyla kullanılan

işaretlerin sahibi adına tescil edilmesini ve bu işaretlerin o mal veya hizmetlerde

kullanım hakkının sadece sahibinde olmasını sağlayan bir sınai mülkiyet hakkıdır. Bu

anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren markanın, haksız rekabet ortamı

yaratmaması ve tüketiciyi zarara uğratmaması, ayrıca ticari kaynak gösterme

fonksiyonunu yerine getirebilmesi için belli koşulları sağlaması gerekmektedir. Bu

koşullar kanunlarda açıkça belirtilmiş olup tescile yetkili kurumlar tarafından re’sen

veya itiraz üzerine incelenmektedir.

Tezimiz kapsamında marka tesciline yetkili kurumlar tarafından marka

incelemesinde en çok sıkıntı duyulan, subjektif değerlendirmeler nedeniyle gerek

ülkelerarası gerekse ülkelerin kendi içinde farklı uygulamalara yol açan ayırt edicilik,

tanımlayıcılık ve yanıltıcılık ile ilgili şartlara değinilecektir.

Bu şartlar içerisinde en önemli olan, markayı oluşturan işaret veya işaretlerin

ayırt ediciliğidir. Ayırt edicilik markanın en önemli unsuru olup bir işletmeye ait mal

veya hizmetlerin başka işletmelere ait mal veya hizmetlerden ayrılmasını sağlar. Ayırt

edicilikten yoksun işaretler, tüketiciler tarafından marka olarak algılanmayacağından

marka fonksiyonu gerçekleşmemiş olacaktır.

İkinci önemli şart ise, markayı oluşturan işaretin veya işaretlerin üzerinde

kullanılacağı mal veya hizmetleri tanımlar nitelikte olmamasıdır. Tanımlayıcı işaret veya

işaretler, tescile konu edilen mal veya hizmetleri cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç,

değer, coğrafi kaynak açısından niteleyen, malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu

zamanı veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaretlerdir.

Page 11: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

2

Bu işaretler de tek başına, marka olarak algılanmayacakları için ayırt edicilikten

yoksundurlar. Ayrıca, tanımlayıcı işaretler aynı mal veya hizmeti sunan rakip işletmeler

tarafından da serbestçe kullanılmak istenebileceğinden, söz konusu işaretlerin marka

tescili yoluyla tek bir işletmenin tekeline verilmesi haksız rekabete yol açacaktır.

Son olarak, markayı oluşturan işaret veya işaretlerden herhangi biri veya birkaçı

tescile konu olan mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı

gibi konularda halkı yanıltıcı nitelikte olmamalıdır. Zira, yanıltıcı işaret veya işaretlerin

marka olarak tescili durumunda, hem tüketici beklediğinden farklı nitelikte bir mal veya

hizmet almaya yönlenecek hem de gerçekten işaretin ifade ettiği nitelikteki malları veya

hizmetleri sunan üreticiler mağdur durumda kalacaktır.

İşte bu nedenlerle, ayırt edicilikten yoksun, tanımlayıcı ve yanıltıcı işaretlerin

marka olarak tescili mümkün değildir. Ancak, günümüzde marka bilincinin tam olarak

yerleşmemesi, marka yoluyla tüketiciye doğru olasun veya olmasın mesaj verme çabası,

yaygın kullanıma sahip işaretler üzerinde tekel hakkı elde etmek istenmesi gibi

nedenlerle bu tür işaretlerin marka olarak tescil talebi oldukça fazladır.

Bütün bu durumlar göz önüne alınarak tezimizde; gerek TPE’nin gerekse yurt

dışında marka tesciline yetkili kurumların uygulamalarına, ulusal ve uluslararası

mahkemelerin kararlarına, özellikle Türk doktrininde bu konularla ilgili görüşlere

değinilecektir. Tezimizde izlenen asıl amaç; Türkiye’de marka tescil başvurusu yapılmış

işaretlerin ayırt edicilik, tanımlayıcılık ve yanıltıcılık açısından değerlendirilmesinde

yurt dışı uygulamaları ve mahkeme kararları göz önüne alınarak geniş bir bakış açısının

kazandırılması, tüm dünyadaki marka tesciline yetkili kurumların eleştirilmesine neden

olan, karar istikrarsızlığının ülkemizde asgari düzeye indirilmesinin sağlanmasıdır.

Bu bağlamda, tezimizin ilk bölümünde markanın tarihçesine, marka mevzuatına,

markanın unsurlarına ve fonksiyonlarına değinilecektir.

Page 12: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

3

Tezimizin ikinci bölümü, marka incelemesi sırasında göz önünde bulundurulması

gereken hususlar, ayırt edicilik ve tanımlayıcılık açısından marka çeşitlerine ayrılmıştır.

Üçüncü bölümde ise, ayırt edicilik konusu gerek TPE’nin gerekse yurt dışında

marka tesciline yetkili kurumların uygulamaları ile beraber mahkeme kararları ışığında

markayı oluşturan unsurlara göre sınıflandırılarak değerlendirilecektir.

Dördüncü bölüm, tanımlayıcılık konusunun ele alındığı bölüm olup markayı

oluşturan unsurlara göre değerlendirmenin, ulusal ve uluslar arası uygulamalar ile

mahkeme kararları ışığında yapıldığı bir bölüm olacaktır.

Beşinci bölümde, kullanıma dayalı ayırt edicilik konusu ele alınacaktır. Bu

bağlamda, ayırt edicilikten yoksun işaretlerin kullanım sonucu ayırt edicilik kazanması

için gerekli şartlar, doktrinde bu konuda yer alan görüşler ve örnek mahkeme kararlarına

değinilecektir. Ayrıca bölüm içerisinde, kullanım sonucu ayırt ediciliğin kaybedilmesi;

yani markanın yaygın bir isim haline gelmesi konusu da aynı usulde ele alınacaktır.

Son bölümde ise, yanıltıcılık konusu ayrıntılarıyla ele alınacak, TPE ve farklı

ülkelerin uygulamaları, mahkeme kararları ve bilimsel yazında ileri sürülen görüşler

çerçevesinde markayı oluşturan unsurlar dikkate alınarak bir değerlendirme yapılacaktır.

Page 13: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

4

BİRİNCİ BÖLÜM

MARKA

1.1 MARKANIN TARİHÇESİ

Bir malı diğerlerinden ayırmak, malın aidiyetini göstermek amacıyla işaretler

kullanılması çok eski dönemlere kadar uzanmaktadır. Önceleri mağara duvarlarında,

hayvanların veya çömleklerin üzerinde kullanılan işaretlerin, bazen hâkimiyet sınırlarını

belirtmek amacıyla bazense ürünün sahibini veya üreticisini göstermek amacıyla

kullanıldığı zamanla herkes tarafından bilinir hale gelmiş ve bir bakıma markalaşmanın

tohumları ekilmiştir.

Ticaret hayatında emtiayı, ticarethaneyi veya ticari faaliyetleri benzerlerinden

ayırt etme amacı ile marka veya diğer ayırt edici işaretlerin kullanılması fikri ve

uygulamasının yaygınlık kazanması ise, Avrupa’da özellikle orta çağlarda zanaat ve

ticaret erbabı ile sanatkârların örgütlendiği loncalar sayesinde olmuştur. Loncalar bu

dönemde kendilerini belirli sembollerle ifade etmiş, aynı loncaya mensup esnaf, tüccar

ya da zanaatkâr, üretimini veya ticaretini yaptığı mallarda üyesi olduğu loncaya ait

sembolleri ve/veya kendi faaliyetlerinin ticarethanesini gösterir ayırt edici işaretlerini

kullanmıştır.1 Bir süre sonra hangi malın hangi loncaya ait olduğunun anlaşılması için

her lonca tarafından marka kullanımı zorunlu hale gelmiş, markalar bu dönemde belli bir

ticarethaneye aidiyeti ifade etmeye başlamıştır.

Markaların korunması hakkındaki ilk düzenlemeler ise, 15. ve 16. yüzyılda silah,

kâğıt, deri, metal üretimi, matbaa ve dokuma faaliyetlerinde bulunan tacirlerin

birbirlerinin markalarını kopyalamalarını engellemek amacıyla yapılmıştır.2

1 Kaya, A.; “Marka Hukuku”, İstanbul, 2006, s. 4.

2 Pekdinçer, T. R.; “Marka Hakkı ve Korunması”, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Doktora Tezi, İstanbul, 2001, s. 6.

Page 14: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

5

Sanayi devrimiyle beraber dağıtım kanallarının, üretimin, pazarlamanın

artmasıyla markalaşmanın daha da önemli hale geldiği müşahade edilebilirse de, 1789

yılındaki Fransız İhtilaliyle birlikte loncaların ellerindeki hakları kaybetmesi nedeniyle

marka kullanma zorunluluğu ortadan kalkmış ve bilinen markaların taklitlerinin artması,

esas marka sahiplerini zor durumda bırakmaya başlamıştır. Bütün bu eksikliklerin

giderilmesi amacıyla Avrupa ve Amerika’da birçok yasal düzenleme yapılarak marka

korumasının temelleri atılmıştır.

1.2 MARKA MEVZUATI

1.2.1 Uluslararası Düzenlemeler

Marka korunmasına ilişkin ilk hukuksal düzenlemeler 19. yüzyılda yapılmıştır.

Fransa, Avusturya, İngiltere, Almanya bu dönemde marka kanunlarını yürürlüğe

sokmuştur. Diğer taraftan bugün hâlâ çeşitli değişikliklerle yürürlükte olan Paris

Anlaşması (1883) ile Madrid Anlaşması (1891) bu dönemde gerçekleşmiştir.

20. yüzyılda ise, marka hukuku konusunda günümüzde de çeşitli değişikliklerle

geçerliliğini koruyan ve birçok ülkenin de marka kanunlarına esas teşkil etmiş Lanham

Yasası (1946) Amerika Birleşik Devletleri’nde yürürlüğe girmiştir.

Avrupa’da, 21 Aralık 1988’de Avrupa Topluluğu üyesi ülkeler arasında

markalara ilişkin kanunların uyumlaştırılması amacıyla yürürlüğe konulan 89/104 Sayılı

Marka Yönergesi3 üye ülkelerin marka mevzuatlarını 1990’lı yılların başından itibaren

değişikliğe uğratmıştır. Önceleri üye devletlerin markalara ilişkin ulusal düzenlemeleri,

farklı olsa da, söz konusu yönerge ile marka tescil prosedürleri, marka olabilecek

işaretler, rüçhan hakkı, itiraz ve inceleme süreçleri gibi daha genel konular

düzenlenmiştir. Yönerge’nin amacı, ülkelerin marka kanunlarını birebir aynı yapmak

3 11/02/1989 tarih, L 40 sayılı Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

Page 15: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

6

değil, iç piyasanın iyi çalışmasını, rekabet ortamının bozulmamasını sağlamak olan

Yönerge, diğer hususlarda ise ülkeleri serbest bırakmıştır.

Marka kavramına ilişkin olarak Yönerge 2. maddesinde; bir işletmenin mal veya

hizmetini bir başka işletmenin mal veya hizmetinden ayırması koşuluyla grafikle ifade

edilebilen, kişi adları dahil özellikle kelimeleri, tasarımları, harfleri, numaraları, malın

veya paketinin şeklinin marka olabileceğini belirtmiştir.

Marka olarak tescil edilemeyecek işaretleri 3. maddesinin ilk paragrafında

belirten Yönerge bu işaretleri şu şekilde saymıştır:

a) Marka teşkil etmeyecek işaretler

b) Ayırt edici niteliği olmayan işaretler

c) Cins, vasıf, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak ve malların üretim anını ya da

hizmetlerin görüldüğü zamanı belirtmeye yarayan işaret ve ibarelerden oluşan

işaretler

d) Münhasıran ilgili ticaret alanında herkesçe kullanılan işaret veya ibareleri

kapsayan işaretler

e) Münhasıran, malın kendi doğal yapısından kaynaklanan, teknik bir sonuç için

zorunlu olan veya mala esaslı bir değer katan şekillerden oluşan işaretler

f) Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı işaretler

g) Mal veya hizmetin türü, niteliği ya da coğrafi menşei bakımından halkı yanıltıcı

nitelikte işaretler

h) Sınai mülkiyetin korunması hakkında Paris Sözleşmesi’nin 6. maddesi uyarınca

reddedilmesi veya hükümsüz kılınması gereken işaretler.

Aynı maddenin ikinci paragrafında ise,

a) Markanın kullanılması, üye devletin hukukuna ya da topluluk marka hukukuna

göre yasaklanmışsa,

Page 16: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

7

b) Marka dini değer gibi, yüksek sembolik bir değer taşıyorsa,

c) Marka Paris sözleşmesi’nin 6. maddesinde işaret edilenler dışında bir işaret ,

amblem veya arma içeriyorsa,

d) Marka tescili kötü niyetle yapılmışsa, üye devletler markanın tescilini

reddedebilir denilmiştir.

Markalar konusunda Avrupa Birliği’nde gerçekleşmiş diğer önemli düzenleme ise;

40/94 sayılı Topluluk Markası Tüzüğü’dür4. “Böylece, Avrupa Birliği düzeyinde aynı

hukuki geçerliliğe sahip ve aynı şekilde korunan bir markanın yaratılması hususunda

büyük bir adım atılmıştır.”5 Üye ülkelerin ulusal hukuk düzenlemelerinden farklı olarak

markaların tek bir tescille tüm topluluk çapında korunmasını sağlayan bir sistem

oluşturulmuş ve gerekli marka inceleme işlemlerinin Office of Harmonization for the

Internal Market (OHIM) tarafından yapılması kararlaştırılmış, resmi dil olarak İngilizce,

Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca kabul edilmiştir.

“Bu bağlamda, Topluluk Markası olabilecek işaretlerin, bir teşebbüsün mal ya da

hizmetlerini, diğer teşebbüslerin mal ya da hizmetlerinden ayırt edici olmak şartıyla, kişi

adları dahil, sözcükler, tasarımlar, harfler, sayılar, malların veya ambalajların biçimi de

dahil olmak üzere çizimle ifade edilebilen her türlü işaretolması kabul edilmiştir. Tescili

istenen işaretin tüm üye devletlerde tescil edilebilir olması şarttır. Tek bir üye devlette

bile tescil edilmeyen bir işaret Topluluk Markası olamamaktadır.”6

Uluslararası düzenlemeler içerisinde karşımıza çıkan bir diğer gelişme ise, TRIPs

anlaşmasıdır. 1 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe giren bu anlaşma 1970’li yıllardan

itibaren özellikle ABD’de markaların taklit edilmesi nedeniyle yatırımcıların gelirindeki

düşüş üzerine ve bu konunun Uruguay Görüşmelerinde, GATT tarihinde ilk kez,

‘ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları’ kapsamında tartışılması sonucu DTÖ’nün

4 14/01/1994 tarihli, L 11 sayılı Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

5 Arkan, S.; “Marka Hukuku”, C. I, Ankara, 1997, s. 5.

6 Özdal, Ş.; “556 Sayılı KHK’nin 5. Maddesi Çerçevesinde Marka Olarak Tescil Edilebilecek

İşaretler”, İstanbul, 2005, s. 25.

Page 17: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

8

kuruluşuna dair sözleşmenin bir parçası olarak imzalanmıştır. Bu anlaşma fikri haklar

konusundaki en kapsamlı anlaşma olup fikir, sanat eserleri ile bağlantılı haklar,

markalar, coğrafi işaretler, endüstriyel tasarımlar, patent, yarı iletken topografyalar,

ticaret sırları gibi hususlarda minimum koruma standardı getirmiştir. 7

Bu anlamda üye

ülkeler TRIPs’den daha düşük bir koruma öngöremezken daha geniş bir koruma sağlama

da serbesttirler.

Anlaşmanın markalarla ilgili düzenlemeleri 15. ve 21. maddeleri arasında olup

marka tanımında sınırlayıcı bir sayım yapılmamış, renk ve renk kombinasyonlarının

tescil edilebileceği açıkça belirtilirken ses, koku, üç boyutlu şekil gibi yeni marka

türlerinin tescilinin de önü açılmıştır. Ancak, anlaşma tescil işleminin bir şartı olarak

işaretin görsel olarak algılanabilir özellikte olmasını üye devletlerin arayabileceğini de

belirtmiştir.

Ayrıca, üye devletler, bu anlaşmaya göre, markanın tescilini kullanım şartına

bağlayabilseler de (kullanım sonucu ayırt edicilik kazanma) fiili kullanımı, tescil

başvurusunun şartı haline getiremeyeceklerdir.

1.2.2 Ulusal Düzenlemeler

Osmanlı döneminde ise, markalarla ilgili ilk yasal düzenleme, 1872 tarihli

Nizamname’dir. 1888 yılında ise, “Fabrikalar Mamulatı ile Eşyayı Ticariyeye Mahsus

Alameti Farikalara Dair Nizamname” çıkartılarak bir önceki nizamname yürürlükten

kaldırılmıştır.

Dağılma aşamasında olan Osmanlı İmparatorluğu bu dönemde batıdan oldukça

etkilenmiş, markalarla ilgili hukuksal düzenlemeler olan bu iki nizamnameyi de

Fransa’dan almıştır.

7 Yasaman, H.; “Marka Hukuku”, C.I., İstanbul, 2004, s. 37.

Page 18: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

9

Alamet-i Farika Kanunu’na ilişkin olarak düzenlemeler yapılmış olsa da, bu

kanun 1950’li yıllara gelindiğinde yetersiz kalmış ve 1965 yılında “551 Sayılı Markalar

Kanunu” çıkartılmıştır. Bu kanun, “incelemeli tescil sistemini” getirmiş, ancak üçüncü

kişilerin tescile itirazına izin vermesini sağlayan, tescilli bir markanın bir başkası adına

tescilini engelleyen düzenlemelere yer vermemiş, mal ve hizmet sınıflandırmasını

içermemiş, marka hakkına tecavüz halleri ve çözümü ile ilgili etkin bir koruma

sağlamamıştır.8

1980 li yıllarda 551 Sayılı Kanun’un yetersizliği belirgin bir hal aldığından yeni

bir düzenleme için çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu süreç AT- Türkiye Ortaklık

Konseyi’nin 06.03.1995 tarih ve 1/95 Sayılı Kararından sonra ivme kazanmıştır. Söz

konusu “kararda taraflar, fikri, sınai mülkiyet haklarının yeterli ve etkin biçimde

korunması ile uygulanmasının sağlanmasına verdikleri önemi ifade etmişler ve bu

alanda Türkiye tarafından yapılması gerekenleri sıralamışlardır. Buna göre, Türkiye

kararın yürürlüğe girmesinden itibaren en geç üç yıl içerisinde TRIPs anlaşmasını

uygulamayı ve ayrıca fikri, sınai mülkiyet haklarının AT’da geçerli olan koruma

düzeyine denk biçimde korunmasını sağlayacak tedbirleri almayı taahhüt etmiştir.”9

Dolayısıyla, Türkiye başta 89/104 Sayılı Yönerge olmak üzere TRIPs, Paris

Konvansiyonu, Nice Anlaşması gibi düzenlemeler çerçevesinde 556 Sayılı KHK’yı

yürürlüğe sokmuş ve bu KHK günümüze kadar çeşitli değişikliklerle varlığını

sürdürmüştür.

Diğer bir deyişle, 89/104 Sayılı Yönerge sadece Avrupa Birliği üyesi ülkeler için

değil, üye olmayan ülkeler için de önemli bir yol gösterici olmuş, üye olmamasına

rağmen Türkiye de 1995 yılında çıkartılan 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile

mevzuatını Yönerge ile uyumlu hale getirmiştir. “1995 sonrası neredeyse yeniden

yaratılan sınai mülkiyet sistemimizin itici gücü ya da bu sürecin katalizörü, 1963 Ankara

8 Arkan, S.; 1997, s. 14.

9 a.g.e., s. 15.

Page 19: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

10

Anlaşması ile bugünkü adıyla Avrupa Birliği ile aramızda kurulan ortaklık ilişkisi ve bu

ilişkiyi düzenleyen kurallarla üstlendiğimiz, Topluluk müktesebatının, ekonomik

nitelikli olanlarına uyum yükümlülüğü olmuştur”.10

556 Sayılı KHK ile beraber hizmet markalarının tescil edilebileceği hükme

bağlandığı gibi malların üç boyutlu şekillerinin, yabancı sözcüklerin, beş kelimeden

uzun marka başvurularının da tescile uygun olduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu KHK,

kullanım sonucu ayırt edicilik kazanma, üçüncü kişilerce ilana itiraz sistemi, marka

hükümsüzlüğü, tescilli marka sahibinin hakları, mal ve hizmet sınıflandırması, marka

hakkının tüketilmesi gibi konuları da düzenlenmiştir.11

556 Sayılı KHK markayı 5. maddesinde “bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini

bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi

adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya

ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı

yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaret” olarak tanımlamış ve 7.

maddesinde ise, tescil olamayacak markalar şu şekilde sıralamıştır:

a) 5 inci madde kapsamına girmeyen işaretler,

b) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha

önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar

benzer markalar,

c) Ticaret alanında cins, çeşit. vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak

belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve

hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran

veya esas unsur olarak içeren markalar,

10

Kavlak, U.İ.; “Marka Tescilinde Mutlak ve Nisbi Ret Nedenleri: Avrupa Toplulukları

Düzenlemeleri Çerçevesinde Türkiye Düzenlemeleri”, TPE Uzmanlık Tezi, Ankara, 2001, s. 2. 11

Arkan, S., C.I, 1997, s. 10.

Page 20: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

11

d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat

veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran

veya esas unsur olarak içeren markalar,

e) Malın özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini veya bir teknik sonucu elde

etmek için zorunlu olan, kendine malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli içeren

işaretler,

f) Mal veya hizmeti niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi

konularda halkı yanıltacak markalar,

g) Yetkili mercilerden kullanmak için izin alınmamış ve dolayısıyla Paris

Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesine göre reddedilecek markalar,

h) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan

ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi, kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili

mercilerin tescil izni vermediği diğer armalar, amblemler veya nişanlar içeren markalar,

ı) Sahibi tarafından izin verilmeyen Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı

maddesine göre tanınmış markalar,

j) Dini değerleri ve sembolleri içeren markalar,

k) Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı markalar.

Tezimizin konusu gereğince yukarıda geçen ret nedenlerinden 7/1(a), 7/1(c) ve

7/1(f) bentlerinin kapsamına giren işaretler üzerinde durulacaktır.

Bu bağlamda ayırt edicilikten yoksunluk 7/1(a) bendi kapsamında bir ret

nedenidir. İlgili bent 5. madde kapsamına girmeyen işaretlerin tescil edilemeyeceğine

hükmetmekte ve böylece 5. maddede yer alan tanımın iki önemli unsuru “çizimle

görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve

çoğaltılabilen her türlü işaret” ile “bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka

teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etme”yi 7/1(a) gereğince marka başvurusunun

reddedilmemesi için gerekli iki koşul haline getirmektedir.

Page 21: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

12

Öte yandan, 89/104 Sayılı Yönerge, ayırt edici nitelikten yoksun işaretlerle,

marka teşkil edemeyecek işaretleri farklı ret nedenlerine dayandırarak bu iki önemli

unsuru ayırmış ve ret kararının dayanağının daha net olmasını sağlamıştır.

1.3 MARKA KAVRAMI

Günümüze baktığımızda ise, marka kavramının, kısaca, bir işletmeye ait mal

ve/veya hizmeti başka bir işletmeye ait mal veya hizmetten ayırt etmeye yarayan her

türlü işaret olarak tanımlanabilmesi mümkündür.

Markanın yasal tanımını ise, Markaların Korunması Hakkındaki 556 Sayılı

Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesinde bulmamız mümkündür. Buna göre,

marka “bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya

hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler,

şekiller, harfler, sayılar "malların biçimi veya "ambalajları"" gibi çizimle

görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve

çoğaltılabilen her türlü işaretler”dir. 556 Sayılı KHK’nın bu maddesi Avrupa Topluluğu

Marka Yönergesinde de aynen yer almıştır.

TRIPs’in 15. hükmü de benzer şekilde markayı “ Bir işletmenin ürün ya da

hizmetlerini diğer işletmelerinkinden ayırabilen her türlü işaret veya işaretler birleşimi”

olarak nitelemiş ve bu işaretlerin “özellikle kişi isimlerini içermek üzere, harfler, sayılar,

renkler, çizimle görüntülenebilenler ve renk birleşimleri ile bu tür işaretlerin

bileşimlerinin” marka olarak tescil edilebileceğini belirtmiştir.

1.3.1 Markanın Unsurları

89/104 Sayılı Avrupa Topluluğu Marka Yönergesi’nin 2. maddesine ve ona

uyumlu olarak hazırlanmış 556 Sayılı KHK’nin 5. maddesi ile TRIPS’in ilgili hükmüne

Page 22: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

13

bakıldığında markanın tescil edilebilirliği için iki unsura gerek olduğu görülür: 1.işaret

2.ayırt edici nitelik.

1.3.1.1 İşaret

Tanımdan da anlaşılacağı üzere marka her şeyden önce bir işarettir. Ancak bu

işaret çizimle görüntülenebilmeli veya benzer biçimde ifade edilebilmeli, baskı yoluyla

çoğaltılabilmelidir.

İşaret ifadesi, marka kavramını oldukça genelleştiren bir ifade halini almıştır.

Kelime ve logodan oluşan markalarda herhangi bir sorun yokken, işaret ibaresiyle

beraber- çizimle ifade edilebilme şartıyla- hareketli nesneler, renkler, sesler de markanın

konusu kapsamına girmiştir.

Tekinalp, marka tanımında yer alan işaret kavramına ilişkin olarak şu noktaların

altını çizmiştir:12

İşaretin, marka olarak tescil edilebilmesi için marka olarak tescil

edilemeyecek işaretleri belirten 556 Sayılı KHK’nın 7. ve 8.

maddelerinde yer alan işaretler arasında yer almaması gerekir.

İşaret sadece bir simgeyi veya şekli ifade etmez. İşaret, kişi adlarını,

tasarımı, harfleri, logoları, sesleri, renkleri, üç boyutlu cisimleri vb. de

kapsamaktadır. Bu durumda tayin edici unsur, ayırt edici niteliktir.

İşaret henüz marka olarak tescil edilmemiş işaretler için kullanılmıştır.

Diğer bir deyişle, bir işaret tescil edilmiş ise, marka adını alır.

Bir marka veya marka başvurusu KHK’da yer alan “işaret”lerden

birkaçını içerebilir.

Ayırt edici niteliği olan ve mutlak veya nisbi ret nedenlerine kapsamına

girmeyen işaretler kelime veya boyut sayısına, malın üzerine veya

12

Tekinalp, Ü., “Fikri Mülkiyet Hukuku”, İstanbul, 2002, s. 309.

Page 23: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

14

ambalajına koyulabilmeye elverişli olmasına, münferit bir rakam veya

ses, renk veya kokudan oluşmasına bakılmaksızın marka olarak tescil

edilebilir.

İşaretin yerine getirmesi gereken özellik, çizimle görüntülenebilmesi

veya benzer şekilde ifade edilebilmesi, baskı yoluyla yayınlanabilen ve

çoğaltılabilen nitelikte olmasıdır. Böylelikle 556 Sayılı KHK işareti

sadece çizimin ürünü olmaktan çıkarmış, üç boyutlu şekilleri, resmi, sesi,

rengi, kokuyu da işaretin kapsamına almıştır.

Sayılan işaretler sayı itibariyle sınırlı değildir. Hükümde yer alan “gibi”,

“benzer biçimde” ve “her türlü” kelimeleri bu yorumu doğurmaktadır.

1.3.1.2 Ayırt Edici Nitelik

“Ayırt edici nitelik, bir işaretin herhangi bir sebeple diğerlerinden farklı olmasını

sağlayan özellikleri ve öğeleri ifade eder.”13

Bu nitelik, sözcükler kadar şekil, resim,

logo vb. birçok unsurla bir bütün halinde de sağlanabilir.

“Ayırt edici nitelik sayesinde, “işaret” alıcı tanımasa da , malı veya hizmeti o

üreticiye bağlamakta, malın veya hizmetin o üreticiye ait olduğunu alıcıya

anlatmaktadır. Mal ile- kim olduğu bilinmese bile- üretici veya hizmet sunan arasındaki

bu bağlantı “ayırt etme” unsurunun açıklanmasına da olanak sağlayabilir.”14

Bir işaretin ayırt edici niteliğinin olması için, o işaretin çok farklı ve orijinal bir

ifade olması gerekmemektedir. Çünkü, marka, fikri ve sanat eserlerinde olduğu gibi

yaratılmış olma ve eser sahibinin özelliğini taşıma veya patent gibi yeni, tekniğinin

bilinen durumunu aşma sanayiye uygulanabilir olma özelliklerine de sahip olmak

zorunda değildir.

13

Tekinalp, Ü., 2002, s.332. 14

a.g.e., s. 338.

Page 24: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

15

Tekinalp, bir işaretin ayırt edici nitelikte olup olmadığının belirlenmesinde dört

kriter üzerinde durmuştur:15

a. Kavramdan farklı olma: Bu kriterde üzerinde durulan husus, söz konusu

ibarenin ilgili mal veya hizmetler için tanımlayıcı ve dolayısıyla ayırt edicilikten

yoksun olmamasıdır. Üzerinde kullanıldığı malı veya hizmeti tanımlar nitelikte

olan veya sadece mal veya hizmetin isminden oluşan sözcük, resim vb. işaretler

ayırt edici nitelikte değildir.

Arabalar için “araba” resmi veya motorlar için “turbo” ibaresi ile deterjanlar için

“bembeyaz” ayırt edici nitelikte değildir.16

556 Sayılı KHK’nın 7/1 (c), (e) ve (f) bentlerinin de bir işaretin marka olabilmesi

için bu kriteri karşılaması amacıyla kanunda yer almaktadır.

Bu husus, tanımlayıcılık ve yanıltıcılık bölümlerinde ayrıntılarıyla

incelenecektir.17

b. Anlamsız olma: Hiçbir anlamı olmayan veya ilgili mal veya hizmet için

tamamen yabancı bir anlam taşıyan işaretlerin ayırt edici nitelikte olduğu bu

kriter çerçevesinde değerlendirilirken, “arko” yaratılmış olması, “apple” ve

“dizel” markaları ise, ilgili mal veya hizmetler için tamamen yabancı bir anlam

taşıması nedeniyle ayırt edici bulunmaktadır.

Bu husus da, markaların ayırt edicilik ve tanımlayıcılık açısından sınıflandırıldığı

alt başlığımızda daha detaylı bir biçimde yer alacaktır.18

15

Tekinalp, Ü., 2002, s. 315. 16

a.g.e., s. 315. 17

Bkz., s. 72, s.120. 18

Bkz., s. 21.

Page 25: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

16

c. Uzun süreden beri kullanılma: Başlangıçta ayırt edici nitelikte olmayan

işaretler kullanım sonucu ayırt edicilik kazanabilir. Gerek TRIPs, gerekse 89/104

Sayılı Yönerge’de de belirtilen bu husus 556 Sayılı KHK’nın 7/son fıkrasında da

yer almıştır.

Bu anlamda bilgisayar markası olarak “gigabyte” sözcüğü, bilgisayar ticareti

alanında herkesin kullanımına açık olan bir sözcük olduğundan ayırt rdici

niteliğe haiz olmaması nedeniyle reddedilirken kullanım sonucu ayırt edicilik

kazanması halinde 7/son gereğince tescil edilebilir.

Kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanma başlığımız altında da

inceleyeceğimiz bu konu19

, işaretin sadece uzun süreden beri kullanılmasının

dışında ilgili mal veya hizmette marka olarak kullanması gibi birçok koşulu da

zorunlu tutmaktadır. Bu nedenle Ağın’ın belirttiği bu kriter, kanımızca eksik

kalmıştır.

d. Diğer markalardan farklı olma: Son kriterde, tescili istenen işaretin diğer

markalardan farklı yani benzer olmaması halinde de ayırt edici nitelikte olacağı

belirtilmiş ve 556 Sayılı KHK’nın 7/1(b), 8/1 (a) ve 8/1 (b) bentlerinin bu amaçla

kanunda yer aldığını vurgulamıştır.

Ancak, bu husus markaların birbirine benzer olması ile ilgili olup işaretin ayırt

edici niteliğinden oldukça bağımsız bir durumdur. Çünkü, söz konusu olan

“iltibas”, “karıştırılma ihtimali”, “aynı veya ayırt edilemeyecek kadar aynı olma”

kavramlarıdır. Bu anlamda ayırt edici bir işaret, tescilli veya daha önceden

başvurusu yapılmış ya da eskiden beri kullanılan bir markaya ayırt edilemeyecek

kadar benzer veya aynı olması nedeniyle tescil edilmeyebilir. Sonuç olarak,

Tekinalp’in, ortaya koyduğu kriter marka olarak tescili istenen işaretin ayırt edici

niteliğiyle alakalı değildir.

19

Bkz., s. 100.

Page 26: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

17

1.4 MARKANIN FONKSİYONLARI

1.4.1 Ayırt Edicilik Fonksiyonu

Markanın ayırt etme işlevi, marka kavramına (tanımına) dahil olan, pazarda bir

malı veya hizmeti diğerlerinden ayırt etmeye hizmet eden mal veya hizmete adeta kişilik

(hüviyet) kazandıran, o mal veya hizmete bir ad veren temel unsuru ifade eder.20

Bir işletmeye ait olan mal ya da hizmeti, diğer işletmelerin benzer mal veya

hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan ayırt edicilik fonksiyonu markanın temel ve en

önemli fonksiyonudur.21

Nitekim; 556 Sayılı KHK’da yer alan marka tanımı da, “markalı ürünü üreten

veya sunan teşebbüse atfen ve ayırt etme fonksiyonu öne çıkartılmak suretiyle

yapılmıştır.”22

1.4.2 Ticari Kaynak Gösterme Fonksiyonu

“Kaynak gösterme fonksiyonu markanın, kullanıldığı malı veya hizmeti kimin

ürettiğini veya sağladığını göstermesi olarak açıklanabilir. Malların veya hizmetlerin

taşıdığı markanın aynı olması müşterilere bu malların aynı işletmeden kaynaklandığı

hususunda garanti sağlar.”23

Geçmişte tüm dünyada markanın, en öncelikli olarak, malın hangi işletme

tarafından üretildiği ya da piyasaya sürüldüğünü göstermesi gerektiği belirtilerek ticari

kaynak gösterme fonksiyonu ön plana çıkarılmıştır. Sonradan gerek malların üretim ve

piyasaya sürüm yöntemlerinde meydana gelen değişiklikler, bu arada lisansa dayalı

20

Tekinalp, Ü., 2002, s. 322. 21

Özdal, Ş., 2005, s. 46. 22

Kaya, A., 1999, s. 13. 23

Ağın, E.; “Tescil Edilebilir Markalar”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans

Tezi, Ankara, 2005, s. 7.

Page 27: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

18

üretim modelinin yaygınlaşması, gerek ortak markaların kabul edilmesi, markanın,

malları üreten ya da piyasaya süren işletmeyi göstermekten çok malları benzer diğer

mallardan ayırt etme fonksiyonunu kazanmaya başladığını göstermiştir.24

Bu anlamda markanın, malın hangi işletme tarafından üretildiğine ve piyasaya

sürüldüğüne veya hizmetin hangi işletme tarafından yüklenildiğine işaret etmesi, diğer

bir deyişle, malın ya da hizmetin kaynağını göstermesi, markanın tarihi fonksiyonu

haline gelmiştir.25

Artık tüketiciler üretici firma ile değil, malın veya hizmetin

markasıyla ilgilenmeye başlamışlardır. Bu süreçten sonra markanın ayırt edicilik

fonksiyonu ön plana çıkmaktadır.

Birçok kararında ticari kaynak gösterme ve ayırt edicilik fonksiyonunu markanın

asli fonksiyonları olarak belirten ATAD, Sieckman kararında26

da markanın ayırt

edicilik ve kaynak gösterme fonksiyonlarını ön plana çıkararak markanın asıl işlevinin,

herhangi bir çelişkiye mahal bırakmadan üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetin

kaynağını garanti etmek, başka kaynaklı mal veya hizmetlerden ayırt etmek olduğunu

belirtmiş, markanın Avrupa Birliği Anlaşması’nın kurmak istediği bozulmamış bir

rekabet ortamındaki başlıca görevini böylelikle yerine getirebileceğini vurgulamıştır.

1.4.3 Kaliteyi Garanti Etme Fonksiyonu

Markanın garanti fonksiyonu, malın, belli bir işletme tarafından sabit kalitede

üretilmesi, hizmetin hep aynı kalitede verilmesi yani markanın mal veya hizmetin sahip

oldukları nitelikleri ifade etmesi anlamına gelir. Garanti ile kastedilen, aynı markayı

taşıyan malın daha önceden alınandan bir farkı olmadığıdır.27

Böylelikle tüketici,

kalitesine inandığı bir mal veya hizmeti markasıyla tanıyarak alır.

24

Arkan, S., C.I., 1997, s. 38. 25

Arseven, H.; “Nazari ve Tatbiki Alamet-i Farika Hukuku”, İstanbul, 1951, s. 47. 26

ECJ, Ralf Sieckmann v Alman Deutches Patent, C-273/00, 12/12/2002. 27

Öçal, A.; “Türk Hukunda Markaların Himayesi”, Ankara, 1967, s. 17.

Page 28: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

19

Hukuk düzeni içerisinde marka sahibine aynı marka ile piyasaya sürdüğü

malların hep aynı kalitede olmasını, kaliteyi düşürmeme yükümlülüğü verilmemiştir. Bir

başka anlatımla markanın, hukuki açıdan markanın malın belli bir kalitede olduğunu

belirtme veya kaliteyi koruyacağını taahhüt etmeye dair bir fonksiyonu yoktur. Ancak

ekonomik açıdan baktığımızda, markanın tüketici üzerinde mal veya hizmetin alışmış

olduğu kalitede olduğunu garanti etmesi söz konusudur. Çünkü, ürünün belli bir ünü ve

bilinilirliği sağlamasında marka önemli bir araçtır ve tüketicinin alım kararında,

ödemeye razı olacağı fiyat konusunda belirleyici olacaktır. 28

Marka sayesinde üretici, malın standardını tespit edebilir ve genişletebilir.

Hukuki düzenlemeler sayesinde de bu kalitenin korunmasını sağlayabilir. Malın

piyasaya sunulmasından sonra üçüncü kişiler tarafından değiştirilmesini veya

kötüleştirilmesini önleme, lisans altında üretilen malın ya da sunulan hizmetin kalitesini

garanti edecek önlemler alma yetkileri bu çerçevede marka sahiplerine tanınmıştır. 29

ATAD, Sieckmann30

kararında, marka üzerinde bulunduğu ürünlerin veya

servislerin, onların kalitesinden sorumlu olan tek bir firmanın kontrolünde üretildiğini

ve sunulduğunun garantisini vermektir diyerek markanın “kaliteyi garanti etme

fonksiyonu”nun da altını çizmiştir.

1.4.4 Reklam ve Yatırım Fonksiyonu

Günümüzde malın ününün yaratılması ve yayılması öncelikle reklam sayesinde

olmaktadır. Tüketici malı reklamda marka aracılığıyla tanımakta ve marka sayesinde

malın müşteri çevresi genişlemektedir. Bir bakıma, marka, reklam ve promosyon

çalışmaları sonucunda tüketicide oluşan izlenimdir.

28

Arkan, S., 1997, C.I., s. 38. 29

a.g.e., s. 39. 30

ECJ, Ralf Sieckmann v Deutsches Patent und Markenamt, C-273/00, 12/12/2002.

Page 29: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

20

Marka, reklamın en ekonomik ve etkili aracı olduğundan malın tanıtımında

oldukça önemlidir. Malın tanıtılması sayesinde işletmenin geliri artacağından, büyük

miktarlarda para ve zaman, markaya yatırılmaktadır.

Gün geçtikçe markaların kullanıcılarını toplumsal ilişkilerinde temsil etmeye

başlamaları markanın reklam fonksiyonunun bir sonucu olarak kabul edilir. Müşteriler

için sahip oldukları ve sürekli aldıkları ürünlerin markaları kendileri için prestij

sağlamaktadır.31

Birçok insan için “Vakko” giyinmek, “BMW” arabaya binmek,

“Rolex” saat takmak ayrıcalıktır.32

Son zamanlarda firmalar açısından da oldukça önem arz eden bir kavram olan

“marka değeri”nin belirlenmesinde de markanın reklam fonksiyonu da önemli bir

etkendir. Markanın tanıtımı, tüketici kitlesi arttıkça da marka değeri artmakta ve bu

sayede firmalar da bilançolarında yer alabilecek artış sayesinde daha da

büyüyebilmektedir.

Markanın yukarıda açıklanan fonksiyonları ekonomik yaşamda fiilen

gerçekleşmeyebilir. Firma, mal veya hizmetin kalitesini düşürebilir, marka reklamlarda

kullanılmayabilir, herhangi bir nedenden dolayı markanın tüketici üzerinde yarattığı

izlenim farklılaşabilir. Ancak tüm bunlar markanın yerine getirebileceği fonksiyonları

ortadan kaldırmayacaktır.

31

Ar, A. A.; “Marka ve Marka Stratejileri”, Ankara 2004, s.7. 32

Ağın, E., 2005, s. 12.

Page 30: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

21

İKİNCİ BÖLÜM

MARKANIN AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE

YANILTICILIK AÇISINDAN İNCELENMESİ

2.1 AYIRT EDİCİLİK VE TANIMLAYICILIK AÇISINDAN MARKA ÇEŞİTLERİ

Tescili istenen işaret veya işaretlerin ayırt edicilik, tanımlayıcılık ve yanıltıcılık

açısından incelenmesi sırasında yol gösterici olabilecek bir sınıflandırmayı 1976 yılında

ABD’de Hakim yapmış ve markaları 5 gruba ayırmıştır:33

2.1.1 Yaratılmış Markalar

Yaratılmış (fanciful) markalar, tamamen hayal ürünü işaret veya işaretlerden

oluşmuş markalardır. Başvuru sahibi kullanmadan önce kimsenin bilmediği, duymadığı,

sözlükte bulunmayan sözcükler bu markalara örnek teşkil edebilir. Kodak, Exxon birer

yaratılmış markadır.

Bu markaların herhangi bir anlamlarının bulunmaması tam anlamıyla ayırt edici

olmaları sonucunu doğurabilir.

2.1.2 Rastgele Seçilmiş Markalar

Bilinen, günlük hayatta kullanılan bir işaret, bir sözcük de marka olarak seçilmiş

olabilmektedir. “Üzerinde konulacağı malın veya hizmetin türünü göstermeye müsait

olmayan bir sözcük, bir başka malın ismi de olsa marka olarak tescil edilebilir.”34

Önemli olan, işaretin herhangi bir şekilde üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetle

33 Abercrombie & Fitch Company v Hunting World, Incorporated., 537 F.2d 4, 1976. 34

Arkan, S., C.I., 1997, s.78.

Page 31: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

22

bağlantılı olmaması, onu çağrıştırmamasıdır. İngilizce’de deve anlamına gelen “Camel”

sözcüğünün ve deve resminin, canlı hayvanlar için ayırt edici niteliği bulunmazken

sigaralar üzerinde bir marka halini alması örnek olarak gösterilebilir. Aynı şekilde,

“apple”ın bilgisayarlarda marka olabilmesi rastgele seçilmiş (arbitrary) marka çeşitlerine

örnek teşkil edebilir.

Bu markaların ilgili mal veya hizmet için herhangi bir tanımlayıcı anlamı, ilgili

sektördeki kişiler tarafından kullanılma ihtiyacı bulunmadığından ayırt edici niteliğe

sahip oldukları açıktır.

2.1.3 İma Edici Markalar

İma edici (suggestive) markalar, üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetin yapısı,

kalitesi veya özelliklerini ima etse de, birebir anlatmaz. Mal veya hizmetin özelliklerini

anlamak tüketicinin hayal ve ilişki kurma gücüne bırakılır. Bu tarz markalar mal veya

hizmetin bazı özelliklerini içinde saklar ancak onları açıkça tanımlamaz. Örneğin;

bağlantı kurmak, temas etmek anlamlarına gelen “contact”35

sözcüğü yapıştırıcılar için,

“uncola”36

ise kola olmayan içecekler için ima edici bulunarak, ABD Federal

Mahkemesi tarafından marka olarak kabul edilmiştir.

İma edici markalar da ayırt ediciliğe sahiptir ve bu nedenle tescil

edilebilmelerinde engel söz konusu değildir. Ancak özellikle tanımlayıcılık sınırına

yaklaşan sözcüklerde ayırt edicilik derecesi en alt seviyede yer aldığından bu

sözcüklerin tanımlayıcı veya ima edici niteliğinin tespiti de oldukça güç olacaktır.

35

Stix Prods. Incorporated. v United Mercahnts Mfrs. Incorporated 295 F. Supp. 497, 1968. 36

Coca-Cola Company v Seven Up Company , 497 F. 2d 1351, 1974.

Page 32: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

23

2.1.4 Tanımlayıcı Markalar

Tanımlayıcı (descriptive) markalar; ilgili tüketici kesimine doğrudan ve anında

üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetin kalitesini, özelliklerini, içeriğini, amacını,

fonksiyonunu, kullanımını, coğrafi kaynağını, ölçüsünü, niteliğini, değerini, niteliğini

belirten markalardır. Tüketicinin mal veya hizmetin özelliklerini anlamak için herhangi

bir çaba harcamasına gerek yoktur. Örneğin; krakerler için “Tuzlu” ibaresi eşyanın

niteliğini, elektronik ürünler üzerinde “Japan” ibaresi malın coğrafi kaynağını belirtmek

suretiyle tanımlayıcıdır.

Tanımlayıcı markalar kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmadıkları müddetçe

tescil edilmezler. Bunun iki nedeni vardır:

İlk olarak; ilgili olduğu mal veya hizmet için cins, çeşit, vasıf, coğrafi kaynak

belirtmek suretiyle tanımlayıcı olan işaretler, tüketici tarafından mal veya hizmetin ticari

/hizmet sağlayıcı kaynağını belirten bir işaret olarak algılanmamakta, bu nedenle

markanın asli fonksiyonunu yerine getirememektedirler.

İkinci olarak ise; aynı ürünü veya hizmeti sağlayan diğer firmaların aynı işaretleri

kullanma ihtiyacı olduğundan tekel hakkının tek bir kişiye verilmesi nedeniyle ibarenin

kullanılmaması diğer rakipleri kısıtlayarak haksız rekabete yol açmaktadır.

Binaenaleyh, ima edici ibareler kullanıma bakılmaksızın tescil edilebilirken

tanımlayıcı markaların ancak kullanım sonucunda ayırt edicilik nitelik kazanarak tescil

edilmesi mümkün olabilmektedir. Ancak bu bağlamda vurgulamak gerekirse, ilgili

ibarenin tanımlayıcı mı, ima edici mi olduğunu belirlemek önemli bir sorundur.

Bir markanın ima edici veya tanımlayıcı olduğunun belirlenmesi hususunda

OHIM birçok kararında, bir markanın ima edici kabul edilebilmesi için manalı veya

duygusal mesajları mantıklı bir değerlendirmeye dönüştürmesi beklenen tüketicinin özel

Page 33: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

24

bir çaba gerektiren zihinsel süreci sonucunda dolaylı olarak mal veya hizmetlerin belli

özelliklerini anlayabilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

ABD’de mahkeme kararlarında bir işaretin ima edici olması için şu hususlara

dikkat edildiği görülmektedir:

İfadenin alışılmışın dışında bir kombinasyon oluşturması (örneğin; uncola)37

İfadenin çok genel veya açık olmaması nedeniyle tüketicinin malın niteliğiyle

ilgili kesin bir bilgiye varamaması (örneğin; “psychocalisthenics”38

ibaresinin

psikoloji (psycho) ve beden eğitiminden (calisthenics) oluşan bir faaliyeti ifade

ettiği tahmin edilse de, ifade tam olarak anlaşılamadığından ima edicidir)

Tüketici kesim tarafından ifadenin tanımlayıcı halinin bilinmemesi (örneğin;

“poly” ibaresi plastik anlamındaki “polipropilen”in kısaltması olsa da tüketici

kesimi tarafından fazla bilinmemesi nedeniyle ima edicidir.) 39

İfadenin tüketicide anlamsız bir izlenim bırakması ve ürün veya hizmetle

bağdaşmaması ( örneğin, “Roach Motel (Hamamböceği Moteli)” ibaresi böcek

tuzakları için ima edicidir.) 40

Bu hususlardan yola çıkarak ABD Federal Mahkemesi, güneş yağları için

“Coppertone”41

(bakır ton) marka başvurusunu ürünün kullanıcısına bakır tonunda bir

cilt sağlayacağını ima ettiği halde bu ilişkinin kurulmasının tüketicinin hayal gücüne

bağlı olduğu ve aynı sektördeki rakiplerin bu ibareyi kullanma olasılığının düşük olduğu

gerekçelerine dayanarak kabul etmiştir. Başka bir mahkeme kararında ise; ürünün

doğasıyla ilgili bir sonuca varmak için tüketicinin hayal gücüne, bağlantı kurma ve

idrak etme yeteneğine ihtiyaç varsa işaretin ima edici olduğu, ürünün içeriği, kalitesi ve

37

Coca-cola v Seven up Company., 497 F 2d 1351 ,1974. 38

West & Company v Arica Inst., Incorporated., 194 U.S.P.Q. 32, 1977. 39

Bliisscraft of Hollywood v United Plastics Company., 294 F.2d 694, 1961. 40

American Home Prods. Corporation. v Johnson Chem. Company., 589 F.2d 103, 1978. 41 Douglas Laboratories Corporation.v Copper Tan, Incorporated., 210 F.2d 453 1954.

Page 34: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

25

nitelikleri ile ilgili kesin bir fikri hemen iletiyorsa tanımlayıcı nitelikte olduğu

vurgulanmıştır.42

Benzer şekilde İsviçre Federal Mahkemesi bir kararında43

şöyle demiştir; mal ile

sadece uzaktan ilişkisi olan basit hatırlatmalar veya telmihler markaya tasviri bir

karakter vermez. Eğer marka bir şeyin adını ihtiva ediyorsa, herkes tarafından

kullanıldığının kabulü için onun mal ile öyle bir fikri yakınlığı olmalıdır ki, markanın

tasviri karakteri özel bir zihni çaba harcanmaksızın anlaşılabilsin.

Tüketici kesiminin hayal gücü, ibareyi nasıl algıladığı tespit edilirken

incelenmesi gereken temel gösterge ise, tüketici anketleridir. Ayrıca, ibarenin ürünün

niteliği olarak kullanılıp kullanılmadığını tespiti amacıyla yazılı ve görsel basının da

takibi yapılmalıdır. Bütün bunların yanında tabi ki, ibarenin sözlükteki karşılığının ne

olduğu, halk dilinde o zamana kadar nasıl kullanıldığının da dikkate alınması

gerekmektedir.44

İma edicilik ile tanımlayıcılık değerlendirmesinde rakip firmaların ibareyi

kullanma ihtiyacı da gözden kaçmaması gereken bir diğer husustur. Tüketicinin ürününü

anlatabilmesi için o ibareye ne kadar çok ihtiyacı varsa, ibare tanımlayıcılığa o kadar

yaklaşır, ima edicilikten o kadar uzaklaşır. Diğer bir deyişle, “gerekli olan hayal gücü

miktarı arttıkça, rakiplerin ürünü anlatmak için o ibareyi kullanma gereksinimi azalır.”45

Doktrin ve içtihatlarda çeşitli kıstaslar ortaya konmuş olmasına rağmen

tanımlayıcılık değerlendirmesi oldukça subjektif düzeyde kalmakta ve ülkelerarası

uygulamalar bir tarafa ülkelerin kendi içerisindeki uygulamalarında dahi oldukça

farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

42

Stix Products, Incorporated. v. United Mercahnts & Mfrs. Incorporated. 295 F. Supp. 479, S.D.N.Y,

1998. 43

Tekinay, S.; “Esas Unsurları Dolayısıyla Koruma Dışı Bırakılan Markalar”, Prof. Dr. Yaşar

Karayalçın’a 65inci Yaş Armağanı, Ankara, 1988, s. 77. 44

Karen, B.T.; “Intellectual Property Law Review-2004”, New York, 2004, s. 292. 45

Miss World (UK) Ltd. v. Mrs. America Pageants, 856 F. 2d 1445, 1449 (9th Cir. 1988).

Page 35: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

26

2.1.5 Jenerik Markalar

Jenerik markalar, üzerinde kullanılan mal veya hizmetin herkesçe bilinen ve

kullanılan adından oluşan markalardır. Ekmekler için “ekmek” sözcüğü bir malın ismidir

ve jenerik markalara örnek olarak gösterilebilir.

Jenerik markalar, ürünün ismi olduklarından ayırt edicilikten yoksundur. Bu tarz

markaların, bir kimsenin tekeline verilmesi yani tescil edilmesi mümkün değildir. Hiçbir

kullanım şekli, süresi vs. jenerik isimlerini ayırt edici kılmaz ve tescilini mümkün hale

getirmez.46

Zira, jenerik markaların otomatik olarak ürünü üreten veya hizmeti veren

firmayı çağrıştırması mümkün değildir. Bu bağlamda, markanın fonksiyonlarını

anlatırken üzerinde durduğumuz markanın “ticari kaynağını gösterme” fonksiyonunu

yerine getirmeleri mümkün değildir.

Jenerik ibareler, tanımlayıcı olmanın da ötesinde sadece ilgili ürün veya hizmetin

adı, cinsi konumundadır.

Jenerik markalara ilişkin farklı bir bakış açısı ortaya koyan ABD Patent ve

Marka Ofisi önüne yabancı bir ek getirilmiş “La yogurt” marka başvurusunu yoğurtlar

için önüne gelen “La” ekiyle bir bütün olarak “yeterli farklı etkiyi” uyandırdığı

gerekçesiyle tescile bağlamış ancak, ilgili markanın ekiyle beraber yabancı bir dilde

jenerik olması halinde kabul edilmeyeceğini de eklemiştir.47

Bununla birlikte, bu tarz

markaların koruma gücünün de çok zayıf olacağı hiç şüphe götürmez bir durumdur.

Çünkü, marka sahibinin yoğurtlar üzerinde “yogurt” kelimesinin kullanımını hiçbir

suretle engelleyemeyeceği açıktır.

Bu anlamda, yukarıda belirttiğimiz hususlar çerçevesinde yaratılmış, rastgele

seçilmiş ve ima edici markalar herhangi bir ek kanıta gerek duyulmaksızın ayırt edici

46

Schechter, E. R.; Thomas, J. R.; “Intellectual Property The Law of Copyrights, Patents and

Trademarks”, Hornbook Series, 2003, s.592. 47

Johanna Farms Incorporated., 8 USPQ2d 1408 (T.T.A.B. 1988).

Page 36: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

27

kabul edilmelidir. Jenerik markalar ise, hiçbir suretle marka korumasından

yararlanamamalıdır. Çünkü, açıktır ki, jenerik ibareler üzerinde bir üreticiye inhisari

haklar sağlanması diğer üreticilerin ürünlerini ifade etme haklarını kısıtlamakta ve

böylelikle rekabet ortamına zarar vermektedir. Marka tesciline sahip olacak üretici tek

başına ürettiği ürünün herkesçe bilinen, genel adını kullanabilme hakkını elde tutarak

aynı ürünün diğer üreticilerine karşı haksız avantaj elde edecektir. Markaların ima edici

mi, tanımlayıcı mı olduğu hususunda ise, marka tesciline yetkili kurumların derin bir

araştırma yapması gerekmektedir.

2.2 MARKA İNCELEMESİNDE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULAN HUSUSLAR

Hiçbir ülkenin hukuku olası her işareti marka olarak tescil etmemektedir. Bu

nedenle tescil başurusu yapılmış her işaret marka tesciline yetkil kurumlarca

incelenmektedir.

Her ne kadar kanuni düzenlemeler marka olamayacak işaretleri belirtse de

kanunların uygulanması sırasında farklı bakış açıları karşımıza çıkabilmekte, farklı

uygulamalar olabilmektedir. Özellikle tezimizde inceleyeceğimiz ayırt edicilik,

tanımlayıcılık ve yanıltıcılık değerlendirmeleri tüm dünyada bu farklılıkların kendini en

çok gösterdiği ret nedenleri içerisindedir.

Bu nedenle, tezimizde bu konuda verilmiş mahkeme kararlarına ve ülke

uygulamaları çerçevesinde marka incelemesinde göz önünde bulundurulması gereken

önemli birkaç hususa değineceğiz.

2.2.1 İşaretin Bütün Olarak Değerlendirilmesi

Marka başvurusu yapılmış bir işaretin değerlendirmesinde ATAD birçok

kararında markanın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğine değinmiştir. Bu

Page 37: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

28

kararların en önemlisi, “Biomild”48

kararıdır. Benelüks Marka ve Patent Ofisi “Biomild”

ibareli ve eşya listesinde gıda ve süt ürünleri bulunan marka başvurusunu İngilizce

biological (biyolojik) sözcüğünün yaygın bir kısaltması olan bio ile hafif anlamına gelen

mild sözcüklerinin organik ve hafif olabilecek ürünler üzerinde tanımlayıcı ve

dolayısıyla ayırt edicilikten yoksun olduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Ancak ATAD’a

giden karar üzerine, mahkeme her bir ifadenin tek başına tanımlayıcı olmasının ret için

yeterli olmadığını, bir bütün olarak da ifadenin tanımlayıcı olması gerektiğini

vurgulamıştır.

Yargıtay da verdiği bir kararda49

bir markayı oluşturan unsur, o markanın başka

markalardan ayırt edilmesini sağlayan kelime, harf, sayı vs.den oluşan şekil olup marka

birden fazla unsuru ihtiva ediyorsa, asıl unsuru markanın bütünü itibariyle bıraktığı

izlenim, tümüne hakim olan görünüş ve ayırıcılığını vurgulayan imajda aramak

lazımdır” demiş, ayrıca şekil ve kelimelerden oluşan bir başvuruda cins belirten bir

sözcüğün kalın ve büyük yazılmış olmasının sözcüğün asıl unsur olduğu anlamına

gelmeyeceğini, markanın özel ve özgün renk ve şekil kompozisyonuyla bir bütün olarak

değerlendirmesi gerektiğini belirtmiştir.

Doktrinde de birçok yazar; işaretin ayrım gücüne sahip, orijinal nitelikte bir

işaret olup olmadığının, münferit unsurlara göre değil işaretin bütünü dikkate alınarak

değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.50

Sonuç olarak, katıldığımız bu uygulama, günümüzde de birçok ülkenin tescile

yetkili kurumu tarafından kabul edilmiştir. Çünkü ortalama tüketici de markayı küçük

parçalarıyla değil, bir bütün olarak algılamaktadır ve markayı bölmek tüketicinin

markayı algılama biçiminden uzaklaşmaya neden olmaktadır.

48

ECJ, Campina Melkunie BV v Benelux Merkenbureau, C-265/00,12/02/2004. 49

Yargıtay, 11. HD E. 2001/1399, K. 2001/1718, T. 27.02.2001 (Yasaman, H., “Marka Hukuku”, C.I.,

2004, s. 104). 50

Arkan, S., C.I., 1997, s. 73.

Page 38: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

29

2.2.2 İşaretin İlgili Mal veya Hizmet Göz önüne Alınarak Değerlendirilmesi

Birtakım işaretler bazı mal veya hizmetler için oldukça ayırt edici bir marka

olabilirken bazı mal veya hizmetler için marka niteliğine sahip olmayabilir. “Bu

anlamda markanın ayırt ediciliği tespit edilirken başvuruda yer alan mal veya hizmet

doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir.”51

Bunun yanında bazı işaretler de

vardır ki, hiçbir mal veya hizmet için marka olabilir nitelikte olmazken, bazı işaretler de

her mal veya hizmet için marka olarak tescil edilebilir niteliktedir.

Buradan yola çıkarak işaretleri dört gruba ayırmamız mümkün olabilir:

İşaret çok orijinal, daha önce hiç görülmemiş/duyulmamış olduğundan tüm

mal veya hizmetler için tescil edilebilir nitelikte olabilir. Kodak gibi...

İşaret kendiliğinden ayırt ediciliğe sahip olmasa da ilgili mal veya hizmet

üzerinde kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmış olabilir.

İşaret bazı mal ve/veya hizmetler için ayırt edici olmasa da ilgili mal vveya

hizmetler için ayırt ediciliğe sahip olabilir. Örneğin; “Apple” ibaresi taze

meyveler için marka niteliğinde olmazken bilgisayarlar için bir marka olarak

tescili mümkündür.

İşaret hiçbir mal veya hizmet için ayırt edici olmayabilir. Örneğin; “marka”

kelimesinin hiçbir mal ve/veya hizmette tek başına tescili mümkün değildir.

Ayrıca vurgulamak gerekirse, belli bir anlamı olan bir sözcüğün bir ürün

üzerinde o anlamından sıyrılıp başka bir anlamın algılanmasına yol açması da

mümkündür. Bu bağlamda, Yargıtay’ın “Tere”52

markasıyla ilgili olarak vermiş olduğu

karara karşı Tekinay’ın sunmuş olduğu görüşe iştirak edilmektedir. Söz konusu olayda

“Tere” sözcüğü “yağlar” için TPE tarafından reddedilmiştir. Yargıtay’ önüne gelen bu

ihtilafta, yağ paketlerinin üstünde tere sözcüğünün yaygın olarak kullanılmadığını,

51

ECJ, Koninklijke KPN Nederland NV v Benelux Merkenbureau, C-363/99, 12/02/2004. 52

Yargıtay, 11. HD, E. 1984/3747, K. 1984/ 4395, T.04/10/1984 (www. kazanci.com.tr)

Page 39: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

30

sözcüğün yaprakları salata olarak kullanılan bazı baharatlı bitkilere verilen bir addan

ibaret olduğunu ve dava konusu tere markasının bu cinsten değil, margarin yağı

markası olarak kullanılması nedeniyle bir malın cinsini, niteliğini, vasfını belirten bir

kelime olarak kabul edilemeyeceğini karara bağlamıştır.

Tekinay ise, bu kararla ilgili olarak şu görüşü savunmaktadır: “Yağ paketlerinin

üzerine konan Tere sözcüğünün bu bitkiyi değil doğrudan doğruya tereyağını ifade ettiği

şüphe götürmez gerçektir. Yağ paketlerinin üstünde yer alan Tere markası “malı

anlatıcı” nitelikte sözcüktür ve herkes, özel bir zihni çaba harcamaksızın, paketin içinde

tereyağı bulunduğu düşüncesine ve zannına kolayca kapılabilir. Kısaca burada Tere

sözcüğü “tereyağı” adı ile anılan yağdan başka birşeyi ifade etmez.”53

Tescili istenen işaretin ilgili mal veya hizmetler göz önüne yapılarak

değerlendirilmesi gerektiğiyle ilgili olarak ATAD vermiş olduğu bir kararda54

söz

konusu değerlendirmeyi daha da detaylandırmıştır. Kararda, bir işaretin ret kararı

verilirken nasıl bir eşya listesi olursa olsun her bir mal veya hizmete ilişkin ret

nedeninin açıkça belirtilmesi gerektiği, ancak aynı sınıftaki tüm mallar veya hizmetler

için aynı ret gerekçesi olması durumunda tescile yetkili kurumun genel bir

gerekçelendirme yapabileceğini belirtmiştir.

Zira, OHIM de, birçok ürün veya hizmeti kapsayan karmaşık bir faaliyeti içeren

bir tanımlayıcılık varsa, ret kararının ilgili sınıfta yer alan tüm mal veya hizmetler için

olacağını vurgularken “Tele Aid”55

kararına gönderme yapmıştır. İlgili karar, “konuşma

ve bilgi transferini sağlayan elektrik ve elektronik cihazlar” “otomobiller ve parçaları”,

“otomobiller için tamir hizmetleri”, “kaza sonrası ve kurtarma hizmetlerinin

koordinasyonu ve mobilizasyonu”, “çekme ve kurtarma hizmetleri”, “aracın yerinin

tespiti için bilgisayar hizmetleri” için Topluluk Markası olarak tescili istenen “Tele Aid”

markasının OHIM tarafından reddedilmesi üzerine Avrupa Toplulukları İlk Derece

53

Tekinay, S. S., 1988, s.77. 54

ECJ, BVBA Management, Training en Consultancy v Benelüks Merkenbureau, C-239/05, 15/02/2007. 55

CFI, DaimlerChrysler AG v OHIM, T-355/00, 20/03/2002.

Page 40: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

31

Mahkemesi tarafından verilmiştir. Mahkeme, “Tele Aid” ibaresinin İngilizce’nin

dilbilgisi kurallarına uygun alışılmışın dışına çıkmayan bir ifade olduğunu, bu ibarenin

kolayca “uzaktan yardım” anlamına geleceğinin anlaşılacağını vurgulanmıştır. Bu

ibarenin başvuruda yer alan tüm mal ve hizmetler için reddedilip edilmemesi hususunda

mahkeme, yardımın uzaktan yapılıyor olmasının hizmetin kalitesi olarak algılandığını,

mal ve hizmetin hitap ettiği tüketici kesiminin karar aşamasında bunu dikkate alma

eğiliminde olduğunu savunmuştur. Ancak mahkeme, buna rağmen çok katı bir

değerlendirmeye gitmemiş sadece “otomobiller için tamir hizmetleriyle” “çekme,

kurtarma hizmetlerini” tescil dışında bırakmış ve bu hizmetler dışındaki hizmetler için

ilgili tüketici kesiminin ibareyle sıkı bir bağ kuramayacağını belirtmiştir.

Yine bununla paralel olarak Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi “Euro

Health”56

kararında bir marka tescil başvurusunun eşya listesinde birbiriyle bağlantılı

hizmetlerin yer alması ve marka başvurusu yapılan sözcüğün bir kısım mal veya hizmet

için tanımlayıcı olması durumunda başvurunun reddedilebileceğini belirtmiştir. Sonuç

olarak, söz konusu kararda “Euro Health (Euro Sağlık)” ibaresi sadece sağlık sigortası

hizmetleri için değil tüm sigortacılık hizmetleri için reddedilmiştir.

2.2.3 İşaretin İlgili Tüketici Kesim Göz önüne Alınarak Değerlendirilmesi

Markanın hitap ettiği ilgili kişiler de işaretin tescil edilebilirliğinin

değerlendirilmesi sırasında önemli bir unsurdur. Bir işaretin marka olabilirliğinin

değerlendirilmesinde sadece o işaretin o mal veya hizmetler için ayırt edici olup

olmadığının değil, o mal veya hizmetlerde tüketicilerin dikkat seviyesinin tespit edilmesi

de oldukça önemlidir. Başka bir anlatımla, bir işaretin marka olabilirliğinin olmazsa

olmaz koşulu “ayırt edicilik niteliğinin” değerlendirilmesinde, söz konusu işaretin, hitap

ettiği “ilgili kesimin” en azından çok önemli bir kısmı için, “ticari kaynak” göstergesi

olarak algılanıp algılanmadığının iyi tespit edilmesi gerekmektedir. Çünkü, işaret ancak

bu şekilde marka olabilecektir.

56

CFI, Deutsche Krankenversicherung AG (DKV) v OHIM, T-359/99, 07/06/2001.

Page 41: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

32

Burada bahsedilen “ilgili kesim” kavramı, ATAD tarafından, makul düzeyde

bilgili ve ortalama bir dikkat ve gözlem seviyesine sahip ortalama tüketici57

olarak

tanımlanmaktadır ve “ilgili tüketici kesiminin, dikkat seviyesi söz konusu mal veya

hizmetlerin bulunduğu sınıfa göre farklılık gösterebilir.”58

Diğer bir deyişle, aynı tüketicinin her mal ve/veya hizmet için aynı dikkat ve

özene sahip bir tüketici olmayacağı açıktır. Örneğin, bütün tüketicilerin gıda alanındaki

tüketimde karar verme hızı, otomotiv alanındaki karar verme hızından çok daha

yüksektir. Kişi otomobil alırken gösterdiği dikkati, makarna veya salça alırken

göstermeyecektir. Bu nedenle, kıyafet ve gıda gibi hızlı tüketim malları arasında yer alan

ve toplumdaki her kesimin tüketimine açık olan ürünlere, genel olarak, daha az dikkat

harcanacağından bu ürünler üzerindeki markaların ayırt ediciliğinin yüksek olması daha

doğru bir tutum olacaktır.

Yakın tarihte, ATAD “kalem biçimli bir hoparlörün üç boyutlu şeklinin”59

tesciline karar verirken de, söz konusu malın doğası gereği ilgili tüketici kesiminin alım

kararı verirken oldukça yüksek seviyede bir dikkat gösterdiği ve çok özenli bir inceleme

yaptığını göz önünde tutmuştur.

2.2.4 Her Somut Olayın Kendi Özellikleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Son olarak da markanın incelenmesi sırasında marka tesciline yetkili kurum,

somut olayla ilgili tüm gerçekleri ve durumları göz önüne almak zorundadır.

57

ECJ, Mag Instrument Incorporated. v OHIM, C-136/02 P, 2004. 58

ECJ, Bang & Olufsen A/S v OHIM, T-460/05, 10/10/2007. 59

ECJ, Bang & Olufsen A/S v OHIM, T-460/05, 10/10/2007.

Page 42: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

33

Hatta söz konusu incelemenin mahkeme tarafından yapılacak olması durumunda,

ATAD mahkemenin, tescile yetkili kurum karar aldıktan sonra ortaya çıkan durum ve

gerçekleri de değerlendirmesi gerektiğini belirtmiştir.60

Bütün bu hususlar dikkate alınarak yapılan bir marka incelemesinin sonucunda

belirlenecek ret nedenleri birbirinden bağımsız olduğundan, her birinin ayrı ayrı

değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirmelerin hepsinde de “kamu yararı”

gözetilmelidir.

60

ECJ, BVBA Management, Training en Consultancy v Benelüks Merkenbureau, C-239/05, 15/02/2007.

Page 43: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

34

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AYIRT EDİCİLİK

3.1 GENEL OLARAK

Günümüzde ayırt ediciliğin tespit edilmesi, ayırt edici olmayan veya ayırt

ediciliği düşük olan marka başvuru sayısının artmış olması nedeniyle daha da önem

kazanmıştır. Bu artışın en önemli nedeni ise, marka bombardımanı altındaki tüketiciye

üreticinin mesajını –vasıf, cins, çeşit, kalite, coğrafi kaynak belirtse de- bir an önce

vermek istemesi, aynı zamanda da bu tanımlayıcı ibareyi kimsenin kullanmasını

istememesi olarak gösterilebilir

Ayırt edici niteliği olan ve 556 Sayılı KHK’nın m. 7 ve 8’in kapsamına girmeyen

“her” veya “herhangi bir” işaret marka olarak tescil edilebilir. Ne sözcük veya boyut

sayısı, ne malın üzerine ve ambalajına koyulabilmeye elverişli olmama, ne münferit bir

harf veya rakam, ne markanın ayırt edici vasfını rengin veya kokunun ya da sesin

oluşturması, söz konusu işaretin tesciline engeldir.61

“Bir işaretin ayırt edici gücünün olabilmesi için, kullanılacağı ürün veya hizmetin

cinsine ve niteliğine yakın olmaması gerekir. Bunlar arasındaki uzaklık ne kadar fazla

ise, marka o kadar kuvvetli kabul edilir.”62

Öte yandan marka ürünün ismini, niteliğini

ne kadar işaret ediyorsa o kadar zayıf bir markadır.

İşaretin ilgili mal veya hizmet için tanımlayıcı olmasıyla ayırt ediciliği arasında

sıkı bir bağlantı olduğu açıktır. Diğer bir deyişle, bir mal üzerinde cins, çeşit, vasıf,

kalite, coğrafi kaynak belirten bir işaretin o mal veya hizmeti başka teşebbüslere ait mal

61

Tekinalp, Ü., 2002, s. 310. 62

Yasaman, H.; “Marka Hukuku ile İlgili Makaleler, Hukuki Mütalaalar, Bilirkişi Raporları” , 2.

Cilt, İstanbul, 2005.

Page 44: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

35

veya hizmetlerden ayırt etmeyeceği açıktır. Bu konu tanımlayıcılık başlığımız altında

ayrıntılarıyla ele alınacaktır.

İşaretin ayırt edicilikten yoksun olduğu diğer bir durum ise; söz konusu işaretin

“ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret

grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan” bir işaret olmasıdır. Gerek AB

ülkelerinde gerekse diğer pek çok ülkenin kanunlarında yer alan bu hüküm, belli bir

sektörde herkes tarafından kullanılan işaretlerin bir teşebbüsün tekeline verilmesini

engellemenin yanı sıra söz konusu hizmetler veya mallar için ayırt edici bulunmayan ve

kaynak gösterme fonksiyonunu da yerine getirmeyen işaretlerin marka olmasını

önlemektedir. Örneğin, “Butcher (Kasap)” ibaresi “et satılan dükkan” anlamına gelen bir

kelime olması nedeniyle ilgili sektörde herkes tarafından kullanılmaktadır ve et, et

ürünleri üzerinde tüketici tarafından ayırt edici bir ibare olarak kabul edilmeyecektir.

Ayırt edici karakterin değerlendirilmesi kesin bir bilim değildir, konuyla ilgili

olarak her durumun kendi gerçekleriyle değerlendirilmesi gerekir.63

Öte yandan ne kadar

ayırt ediciliğin de marka tescili için gerekli olduğuna dair de kesin sonuçlara varmak

neredeyse imkansızdır.

Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi, Eurocool kararında64

minimum ayırt

ediciliğin yeterli olduğunu belirtse de, ayırt edicilikten yoksunluk ile minimum ayırt

edicilik arasında belirgin bir çizgi koymak oldukça güç olabilir.

Ayırt edicilik probleminin üstesinden gelmek için getirilmiş bir diğer öneri ise,

markaların ayırt ediciliklerinin sıralanması şeklindedir. 0-100 arası verilecek puanlarda

en ayırt edici ibare 100 olurken ayırt edicicilikten yoksun ibare 0 puan alacaktır. Bu

derecelendirmede esas, mal veya hizmetin birebir tanımının ortalama tüketiciye verilip

verilmediği veya bu mesajın zaman içerisinde başka anlam kazanıp artık ürün

63

Kıtchın, D., Llewelyn, D., Mellor, J., Meade, R., Moody-Stuart, T., Keeling, D.; “Kerly’s Law of

Trademarks and Trade names”, Londra, 2005, s. 168. 64

CFI, Eurocool Logistic GmbH v OHIM, T-34/00, 27/02/02.

Page 45: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

36

tanımından çok ayırt edici bir marka halini alıp almadığı olacaktır. Bu doğrultuda,

mahkemeler gerekli olan minimum ayırt edicilik sınırını belirtecekler ve kararlar bu sınır

çerçevesinde alınacaktır. Ancak bunun çok doğru sonuç vermeyeceği açıktır. Çünkü

marka sahipleri markalarının halkın küçük bir kesimi için “istenen sınırın üzerinde ayırt

edici” olduğunu savunacaktır. Öte yandan, elbette ki, ayırt edicilik değerlendirmesi

ortalama tüketici gözünden yapılmalıdır ve önemli olan onlar için markanın ne kadar

ayırt edici olduğudur.65

Doktrinde ise, “bir işaret, bir anlam taşımakla birlikte, bu anlam o mal veya

hizmet için yabancı ise, ayırt edicilik niteliğinin varlığının kabul edileceği

benimsenmektedir.”66

3.2 MARKAYI OLUŞTURAN İŞARETLERE GÖRE AYIRT EDİCİLİK

3.2.1 Sözcükler

Günümüzde birçok marka türü (renk, ses, koku, şekil, hareket vb.) kendini

göstermiş olsa da hâlâ yapılan marka başvurularının büyük bir kısmı sözcüklerden

oluşmaktadır. Elbette ki bu başvuruların marka fonksiyonunu yerine getirip getirmemesi

öncelikle sözcüğün anlamına göre belirlenmektedir. “Markanın incelenmesi sırasında

tescil yetkisine sahip kurum, markanın mutlak ret nedenlerince reddedilip

reddedilmeyeceğini belirlemek amacıyla markanın türünü (kelime, şekil vb.) ve sözcük

olması durumunda ise, o sözcüğün anlamını dikkate almalıdır.”67

Diğer bir deyişle,

sözcüğün anlamının ilgili mal veya hizmetlerde tanımlayıcı olması durumunda marka

aynı zamanda ayırt edicilikten yoksun olacaktır.

Bunun yanı sıra marka başvurusunda, sözcükle beraber, resim, şekil de yer

alabilir. Böyle bir durumda, sözcüğün marka örneğindeki yan unsurlarla tertip biçimine

65

Kıtchın, D., Llewelyn, D., Mellor, J., Meade, R., Moody-Stuart, T., Keeling, D., 2005, s. 171. 66

Tekinalp, Ü.; “Fikri Mülkiyet Hukuku”, İstanbul, 1999, s. 339. 67

ECJ, Koninklijke KPN Nederland NV v Benelux Merkenbureau, C-363/99, 12/02/2004.

Page 46: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

37

ve ilgili olduğu mal veya hizmetlerle beraber yöneldiği tüketici kesiminde uyandırdığı

izlenime de bakmak lazımdır. Zira, ayırt edici olmayan bir sözcük, yanına ayırt edici

olan başka bir kelime, şekil, harf veya sayı gelmesi halinde marka olarak tescil edilebilir

niteliğe sahip olabilir.

Yargıtay da vermiş olduğu “İnteraktif”68

kararında tek başına tescili olmayan

sözcüklerin yanına ayırt edici nitelikte sözcüklerin ilavesi ile genelde ya isim tamlaması

ya da sıfat tamlaması şeklinde ortaya çıkan ve yeni bir anlam ifade eden sözcükler

grubunun marka olarak tescil edilebilmesinin yasal düzenlemenin amacına daha uygun

olacağı sonucuna varmıştır.

Ancak bu herhangi bir işaretle (şekil, sözcük, resim vb.) bir arada bulunan

sözcükten oluşan marka başvurusunun kesinlikle ayırt edici bulunacağı anlamına

gelmemektedir. Çünkü burada dikkat edilmesi gereken husus, işaretin tek başına veya

ayırt edici olmayan sözcükle beraber bütün olarak ayırt edicilik kazanıp kazanmadığıdır.

Şekil ve sözcüklerden oluşan başvurularda unsurlarından en az biri kendi başına ayırt

edici olabildiği sürece marka ayırt edicidir.69

Bu nedenle, kanımızca, tek başına ayırt

edici olan bir şeklin ayırt edici olmayan bir sözcükle bir araya gelmesi durumunda şeklin

esas veya yan unsur olmasına bakılmaksızın oluşan bir marka tescil edilebilir nitelikte

kabul edilebilse de, bir bütün halde başvurunun değerlendirilmesi, ilgili tüketicinin şekli

marka olarak algılayıp algılamadığı da oldukça önem arz etmektedir.

Sözcükle beraber yer alan işaretin tek başına ayırt edici olmadığı durumlarda ise,

ayırt edicilik kazandıran herhangi bir unsur olmadığından markanın tescil edilebilirliği

yoktur. Örneğin; ayırt ediciliği bulunmayan bir sözcüğün yuvarlak ve kare gibi

geometrik şekiller içine alınması, altının çizilmesi, yanına nokta konması veya aslında

ayırt edici olabilecek bir şeklin zor seçilecek biçimde küçük veya silik olarak marka

68

Yargıtay 11. HD E.2000/11-1804, K.2000/1814, T. 20.12.2000 (Yasaman, H., C.I., 2004, s. 108). 69

Guidelines Concerning Proceedings before the Office for Harmonization in the Internal Market

(Trademarks and Designs), OHIM Trademark Examination Guideline, OHIM Marka İnceleme Kılavuzu,

2007, s.32, (http://oami.europa.eu/en/mark/marque/pdf/Examination-EN-12-12-2007.pdf.)

Page 47: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

38

başvurusunda yer alması başvurunun ayırt edicilikten yoksun olduğu gerekçesiyle

reddedilmesini engellemez. Elbette ki, örnekler bunlarla sınırlı değildir ve her başvuruda

işaretin, esas veya yan unsur olarak kullanımının markaya bir bütün olarak ayırt edicilik

katıp katmadığı ilgili uzman tarafından durumun gerektirdiği koşullar dikkate alınmak

suretiyle değerlendirilmelidir.

Öte yandan, katıldığımız ve birçok ülkede geçerli olan bir uygulama ayırt

ediciliği olmayan sözcüklerin yanına gelen .com, .net gibi alan uzantılarının veya www.,

http. gibi öneklerin de markaya ayırt edicilik katmadığıdır.

Günümüzde yine sıklıkla kullanılan markalar olarak karşımıza çıkan ve mal veya

hizmet isimlerinin yanına “dünyası”, “diyarı”, “world”, “land” gibi sözcükler getirmek

suretiyle oluşturulmuş marka başvuruları ülkemizde çok zayıf markalar olmalarına

rağmen ayırt edici bulunmakta ve mutlak ret nedenlerine göre reddedilmemektedir.70

Ancak OHIM yayınladığı marka inceleme kılavuzunda, bu tarz ibarelerin bir mal veya

hizmetin değişik çeşitlerinin aynı yerde bulunduğunu belirttiğini ve ayırt edici

olmayacağını vurgulamıştır.71

3.2.2 Kişi İsimleri

İsimler kişileri diğer kişilerden ayıran, toplum içerisinde onları tanıtan

sözcüklerdir. Bir işletme sahibinin mal veya hizmetini diğer mal veya hizmetlerden

ayırmak amacıyla kendi ismini, soyadını veya her ikisini birden kullanmak istemesi

doğaldır. Ancak açıktır ki, kişilerin tek başına isimlerinin ayırt ediciliği düşükken, tek

başına soyadlarının veya bir arada bulunan isim ve soyadlarının ayırt ediciliği

yüksektir.72

70

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s.20 (Yayınlanmamıştır). 71

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.36. 72

Yasaman, H., C.I., 2004, s.64.

Page 48: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

39

Ancak tescil edildiğinde artık mal veya hizmeti ayırt etmeye yarayan ticari bir

unsur halini alan tek başına isim, tek başına soyadı veya her ikisinden oluşan markaların

tescilinde birçok sorunla karşılaşılması mümkündür. Ailevi ve manevi niteliği

dolayısıyla her türlü spekülasyona kapalı olan ve kişiye devredilemez ve feragat

edilemez haklar tanıyan “ad”ın markaya tahsisi, ticari gerekler karşısında kırılmasını

(özüne dokunulmasını) gerektirmektedir. Marka ticari işletmeden ayrı olarak

devredildiği için, şahsiyet hakları alanında önemli sorunlar doğurur.73

Öte yandan yaygın olan isim ve soyadlarının marka olarak tescil edilerek tek bir

kişi ya da işletmenin tekeline verilmesi aynı isme sahip olan ve aynı mal veya hizmetler

için ismini kullanmak isteyen birçok kimseyi de zor durumda bırakacaktır.

Bütün bunların yanında, yaygın isimlerin marka olarak tesciline karşı olan görüş

sahipleri, yaygın olan bir ismin bir mal veya hizmet için kullanıldığını gören bir

tüketicinin bunu marka olarak algılamak yerine ilgili işletmenin sahibinin ismi gibi

algılama eğilimine girebileceği ve hatta aynı ismi aynı tür başka bir mal veya hizmet için

gördüğünde bir öncekiyle aynı ticari kaynaktan geldiğini düşünmeyeceğini

savunmaktadır.

Kısa zaman öncesine kadar, bu görüşü destekler nitelikte uygulamaları bulunan

İngiltere Sınai Mülkiyet Ofisi tek başına isimden oluşan marka başvurularını, söz

konusu isimlerin restoran hizmetleri, kuaförler ve güzellik salonları için ilişkili olmayan

işletmeler tarafından, aynı zamanda, kullanıldığını öne sürerek reddetmişti.”74

Benzer şekilde Ofis, soyadının ayırt edicilik değerlendirmesinde de;

a. soyadının yaygınlığını,

b. ilgili sektörde bu ismi kullanan tahmini kişi sayısını,

73

a.g.e, s. 63. 74

UK Intellectual Property Office, Manual of Trade Marks Practice, (İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka

İnceleme Kılavuzu), Mart 2008, s.62; ayrıca bkz. http://www.ipo.gov.uk/tmmanual-chap3-exam.pdf.

Page 49: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

40

c. ilgili mal veya hizmeti sunan teşebbüs (imalatçı, tasarımcı ve

malın perakendecisi ile hizmetin alıcısı) sayısını dikkate almaktaydı.75

Ancak bu konuda ATAD’ın verdiği “Nichols”76

kararının ardından İngiltere de

uygulamalarında yumuşamaya gitmiştir. Dava konusu olayda; Ağustos 2000’de Nichols

şirketi otomatik satış makineleri ve meyve likörü için ‘Nichols” ibaresini tescil ettirmek

amacıyla İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi’ne başvuruda bulunmuş, ancak Ofis tarafından

markanın sadece satış makineleri üzerinde tesciline onay verilmiştir. Ofis karar

gerekçesinde ise, Nichols’ın çok yaygın bir soyadı olduğunu belirtmiş hatta Londra

telefon rehberinde 483 kez Nichols soyadının geçtiğini eklemiştir. Ayrıca yiyecek ve

içecek sektörünün çok geniş bir piyasa olduğunu ve tüketicilerin rahatlıkla malın

Nichols şirketine ait olduğunu anlayamayacağını savunmuştur. Öte yandan satış

makinelerinin hitap ettiği ilgili tüketici kesiminin uzmanlaşmış olduğunu ve bu nedenle

tüketicilerinin mal sahibinin Nichols şirketi olduğunu anlayacaklarını belirtmiştir.

Nichols şirketi bu karar üzerine, ATAD’a başvurarak sunduğu gerekçede, her durumun

kendine özgü koşullar içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamış ve başvurusu

yapılan isme sahip tahmini kişi sayısına, ilgili ticari alanlarda bu ismin kullanım

sıklığına veya ismin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmeti sunan firmaların sayısına

dayanan katı bir değerlendirmenin bu tür markalara uygulanamayacağını belirtmiştir.

Buna göre; mahkeme, isimlerin ayırt ediciliğinin değerlendirilmesinin sıradan sözcük

markalarının ayırt edicilik değerlendirmesiyle aynı olması gerektiğini ve 89/104 Sayılı

Yönerge’de soyadlarının farklı bir değerlendirmeye tabii tutulabileceğine ilişkin bir

madde olmadığını savunarak kararı bozmuş ve markanın tesciline karar vermiştir.

Nichols kararı sonrasında, bu tarz markaların da, sadece soyadlarında olduğu

gibi, tüketici tarafından aynı işletmeye ait olarak algılanmayacağına dair açık bir delil

bulunmadığı sürece reddedilmemesi gereğinden yola çıkan İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi

katı tutumunu değiştirmiştir.

75

Out-Law News; “Treat Surnames Like Other Trademarks”, 20/01/2004, s.1, (http://www.out-

law.com/page-4920). 76

ECJ, Nichols plc v Registrar of Trademarks, C- 404/02, 16/09/2004.

Page 50: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

41

Öte yandan Yeni Zelanda Patent Ofisi ise, soyadlarının ayırt ediciliğini her

duruma göre ayrı değerlendirmeye tabi tutmaktadır. Örneğin, elektrik veya sıhhi tesisat

işinde çalışan kişilerin soyadlarını “ticari kaynağın ismi” olarak kullanması çok yaygın

olduğundan Smith gibi çok kullanılan bir soyadının bu hizmetler için ayırt edici

olmayacağını kabul etmektedir.77

Tek başına isimlerin tescillerinde ise Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi, ürünler

üzerinde isimler kullanılabilen ve ilgili sektördeki firmaların da aynı biçimde kullanmak

isteyecekleri isimlerin tesciline izin vermemektedir. Örneğin, kupalar, kolyeler, künyeler

genellikle üzerinde isim yazılabilen ürün olduklarından isimlerin bu ürünler üzerinde,

tüketici tarafından marka olarak değil, dekoratif amaçlı yazı olarak algılanabileceği ve

benzer alanda faaliyet gösteren bir firmanın, aynı ibareyi aynı şekilde kullanmak

isteyeceği belirtilerek söz konusu ürünler üzerinde isimlerin tescili yapılmamaktadır.

ABD Marka Kanunu ise, kişi soyadlarının tek başlarına veya marka olamayacak

herhangi bir sözcükle birlikte tesciline, ikincil anlam kazanmadıkları sürece, izin

vermemektedir. Buna göre, ABD Marka Kanunun 2. maddesinin (e) bendi “anlamı

sadece soyadından oluşan markalar”ın reddedilmesi gerektiğini, (f) bendi ise, soyadının

ayırt edicilik kazandığı takdirde tescil edilebileceğini belirtmiştir. Ayırt edicilik kazanma

ise, sözcüğün soyadı olmaktan çıkıp mal veya hizmetin ticari kaynağını belirten ikincil

anlam kazanmasıyla gerçekleşir. ABD Patent ve Marka Ofisi bir kararında “bir marka

ticarette kullanıldığında tüketici üzerinde bir etki bırakır ve markanın ayırt edicilik

kazanarak soyadından sıyrılıp sıyrılmadığının tespiti bu etkinin iyi değerlendirilmesi ile

mümkündür. Eğer tüketici bu kelimenin sadece soyadı olduğunu düşünüyorsa, bu kelime

asıl olarak sadece bir soyadıdır.”78

demiştir. “Bu hükme göre, bir kelime hem

77

New Zealand Intellectual Property Office Trademark Manual, Absolute Grounds for Refusal,

Distinctiveness; Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, Mutlak Red Nedenleri-

Ayırt Edicilik, 2007, ayrıca bkz.

http://www.iponz.govt.nz/pls/web/DBSSITEN.main?p_access_no=EC9D06B349E2F4F4D52FA5EC3739

C548&p_option=LIB , s. 27. 78

Rivera Watch Corporation, 106 USPQ 145 (Comm’r Pat. 1955).

Page 51: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

42

İngilizce’de normal bir terim hem de bir soyadı ise, ibarenin yalnızca bir soyadı olduğu

söylenemez” ve bu nedenle ABD Patent ve Marka Ofisi tarafından reddedilmez.

Örneğin, King hem İngilizce bir soyadı hem İngilizce kral anlamına gelen sözcük olduğu

için tescil edilmektedir. Ancak, McCarthy, Gonzalez veya Gandhi gibi kelimeler başka

bir anlam barındırmaksızın soyadı olarak kabul edildiklerinden tescil edilmemektedir.

Bir sözcüğün soyadı olup olmadığının değerlendirmesi sırasında Ofis telefon

rehberlerini, bilgisayardaki ilgili bilgileri, markanın nasıl kullanıldığını gösteren

evrakları ve şirketin yöneticilerinin soyadlarını araştırmaktadır.79

Öte yandan, ABD Patent ve Marka Ofisi soyadlarının yanına marka olabilecek,

jenerik olmayan, bir sözcük gelmesi halinde markayı tescil etmektedir. Örneğin,

Hutchinson technology ibaresi disk sürücüleri ve diğer elektronik ürünler için Federal

Mahkeme tarafından tescil edilebilir nitelikte bulunmuştur.80

Ancak, kanımızca, burada

tescil engelini kaldıran neden, “teknoloji” ibaresinin ayırt edici bir sözcük olarak

görülmesinden öte, markanın bir bütün olarak bıraktığı izlenimin hem tek başına

Hutchinson soyadının hem de tek başına “teknoloji” terimin bıraktığı izlenimden çok

daha farklı olmasıdır.

Öte yandan Kanada Patent Ofisi kişi isminden, soyadından veya her ikisinden

oluşan başvuruları reddederken81

, Avustralya ise yaygın olan isim ve soyadları

kullanıma dair bir kanıt sunulmadan da tescile bağlamaktadır.82

79

Schechter, E. R., Thomas, J. R., 2003, s.583. 80

Hutchinson Technology Incorporated., 852 F. 2d 552 (Fed. Mah. 1988). 81

Canadian Intellectual Property Office Trademark Examination Manual, Name- Surname, Kanada Fikri

Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, İsim-Soyadı, 2000, s.1,

(http://www.cipo.ic.gc.ca/epic/site/cipointernet-internetopic.nsf/en/wr00655e.html) 82

Australian Government IP Australia Trademark Manual, Part 22, Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi

Marka İnceleme Kılavuzu Bölüm 22, 2007, s. 37

Page 52: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

43

Türkiye’de de hem isimler hem soyadları veya her ikisi beraber kullanım

yaygınlığına veya hizmetin veya malın ne olduğuna bakılmaksızın ayırt edici nitelikte

bulunmaktadır.83

3.2.3 Coğrafi Yer Adları

Birçok tacir ürünü ürettiği veya hizmeti yerine getirdiği bölgenin, şehrin,

kasabanın ismini tescil ettirmek isteyebilmektedir. Ancak, tüketiciler ilgili coğrafi yer

adını ticari kaynağı işaret eden bir ibare olarak görmekten çok, ürünün nerden geldiğini,

hangi bölgenin özelliğini taşıdığını veya asıl üretici firmanın nerede olduğunu belirten

bir sözcük olarak görebilmektedir. Buradan yola çıkan tüketiciler, ürünün niteliği,

kalitesi konusunda alım kararlarını etkileyebilecek sonuçlara ulaşabilmektedir. Aynı

zamanda söz konusu coğrafi alanda yaşayan tacirler de coğrafi yerin ismini haklı olarak

kullanmak isteyeceklerdir. İşte bu nedenlerle coğrafi yer adlarının gerek ayırt edicilik,

gerek tanımlayıcılık, gerekse yanıltıcılık değerlendirmeleri ülkelerin marka tesciline

yetkili kurumları için oldukça sıkıntı duyulan ve birçok düzenlemenin yapıldığı bir

husustur.

Gerekli düzenlemelerin yapılması ve doğru kararların verilmesi için hangi

ibarelerin “coğrafi” olarak kabul edildiğinin, “coğrafi ibarelerin” ne zaman mallar

üzerinde tanımlayıcı olduğunun iyi tespit edilmesi gerekir.84

İlk soruya ilişkin olarak, ABD Federal Mahkemesi dünya üzerinde bilinir

herhangi bir yer isminin coğrafi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten geniş bir

yaklaşım sunmuştur.85

Buna göre, ülke, şehir, kasaba, eyalet adlarının yanı sıra, dağ,

ova, nehir, deniz, okyanus isimlerinin de bu kapsamda olduğu sonucuna varmak yanlış

olmayacaktır.

83

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s. 2. 84

Schechter, E. R., Thomas, J. R., 2003, s. 580. 85

Schechter, E. R., Thomas, J. R., 2003, s.581.

Page 53: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

44

İkinci önemli husussa, coğrafi ibarenin ne zaman tanımlayıcı olduğuna ilişkindir.

Bu noktada, diğer konularda da üzerinde önemle durduğumuz “ilgili mal veya hizmetin”

iyi değerlendirilmesi gerekir. Çünkü coğrafi yer adının üzerinde kullanıldığı ürün için

özel bir anlam taşıyabilecek olması, tüketicinin ürün ile üzerinde bulunan yer arasındaki

ilişkiden yola çıkarak ürünün menşeini, dolayısıyla kalitesi ve niteliğini tahmin etme

sonucunu doğuracaktır. Örneğin, bal üzerinde “Zara” ibaresini gören tüketici, Sivas’ın

Zara ilçesinin bal üretimindeki ününün sonucu olarak, balın menşeinin Zara olduğunu

düşünebilecektir. Öte yandan aynı ibare bir giysi üzerinde aynı etkiyi doğurmayacaktır.

Türkiye’deki uygulamaya baktığımızda da, bu konuda Yargıtay’ın verdiği

“Pendik” 86

kararı karşımıza çıkmaktadır. Yargıtay verdiği kararda, ülkemizdeki şehir,

bölge veya maruf mahal isimlerinin tek bir sözcük olarak bir kişi lehine marka olarak

tesciline olanak tanımanın, bu isimlerin artık başkaları tarafından markalarında

kullanılamayacağı sonucunu ortaya çıkaracağı gerekçesine dayanarak coğrafi yer

adlarının tek başına tescil edilmesine cevaz vermemiştir. Kararda "İstanbul" ve "Ankara"

gibi adlar coğrafi işaretlerle karışmaya meydan vermeyecek şekilde, "İstanbul Şarabı",

"Restoran İstanbul" "Ankara Pazarları" gibi kullanılacağı mamul veya hizmetin nevi ile

birlikte ancak işaret olarak kullanılabileceği ve bunun sonucu, marka olarak tescil

edilebileceği belirtilmektedir. Ancak, kanımızca böyle bir kullanım, bir bütün olarak

tüketici üzerinde, malın menşeini daha çok vurgulayıcı etkisi olacak ve ortalama tüketici

tarafından marka olarak algılanmayacaktır.

TPE de 2005 yılında belirlediği karar kriterlerinde Türkiye’deki il isimlerinin tek

başına ayırt edici vasfa sahip olmadıkları için 556 Sayılı KHK’nın 7/1(a) gereğince

reddedileceğini belirtmiştir.87

Ancak il ismiyle beraber marka örneğinde yer alan ayırt

edici ibarelerin, harflerin, logoların markaya bütün olarak ayırt edici değer katarak tescil

yolunu açabileceği de açıktır.

86

Yargıtay 11. HD. E. 1999/5790, K. 1999/9590, 26/11/1999 (Yasaman, H., C.I., 2004, s.118). 87

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s. 19.

Page 54: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

45

Enstitü, yabancı ülkelerdeki şehir isimlerinin marka olarak tescili talep

edildiğinde ise, o şehir ile tescil talebinde yer alan ürünlerin arasındaki bağlantıyı

dikkate alarak, markanın ayırt edici karaktere sahip olup olmadığına karar vermektedir.

Aynı durum Türkiye’de yer alan ilçe, belde adlarında da geçerlidir.

Öte yandan gerek Yeni Zelanda, gerekse İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisleri ülke

sınırları içinde yer alan şehir ve bölgeleri tescil etmemektedir. Yeni Zelanda Fikri

Mülkiyet Ofisi’de ülke isimleri, bölgesel isimler- Asya Pasifik, Okyanusya gibi- ülkenin

sınırları içinde yer alan önemli şehir, kasaba isimleri, yurtdışında yer alan önemli şehir,

eyalet isimleri tescil edilmemektedir. Benzer şekilde millet isimlerinin, kısaltmalarının,

o ülkenin yabancı dildeki karşılığını da Ofis, ayırt edicilikten yoksun bulmaktadır.88

3.2.4 Sloganlar

Slogan, mal veya hizmet tanıtımında kullanılan genellikle kısa ve hatırlanabilir

cümle olarak tanımlanabilir. Günümüzde sloganların marka olarak tescili de oldukça

gerek duyulan bir husustur. Sloganlar güçlü pazarlama araçları iken marka tescili, güçlü

yasal araçlardır ve her tacir sloganlarını marka olarak tescil ettirmek suretiyle hem güçlü

pazarlama aracını hem de güçlü yasal aracı elde etmek ister.

551 Sayılı Markalar Kanunu’nda tescil edilecek markaların beş kelime ile

sınırlandırması söz konusu iken, günümüzde yürürlükte olan 556 Sayılı KHK buna

benzer bir hüküm içermediğinden sloganların tescil yolu daha da açılmıştır. Ancak, bu,

her sloganın kesinlikle tescil edilebileceği anlamına gelmemektedir. Sloganların da diğer

markalar gibi ayırt edici olması gerekir.

Ülkemizde, “İyiler Mutlaka Kazanır”, “We Never Forget Who We Are Working

For (Kimin İçin Çalıştığımızı Hiçbir Zaman Unutmayız)”, “Her Damla Değer Katar”

88

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.20.

Page 55: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

46

gibi birçok slogan tescil edilmiştir. Buna karşın, “Bizde Herşey İyidir ve Ucuzdur” ile

“Türkiye’nin Teknoloji Perakendecisi” sloganları ayırt edicilikten yoksun bulunmuştur.

Ayırt edicilik değerlendirmesi sırasında ürün ve markanın bir bütün olarak

değerlendirme hususunda hassas davranan İngiltere ve Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet

Ofisleri, “I Love My Boyfriend (Erkek Arkadaşımı Seviyorum)”, “Here Comes Trouble

(İşte Bela Geliyor)” gibi sloganları özellikle, T-shirt, kazak ve şapka gibi giysiler

üzerinde tüketici tarafından dekoratif baskı olarak algılanmaları nedeniyle ayırt

edicilikten yoksun bulmaktadır. Benzer bir şekilde, İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi

“You’re Special Today (Bugün Özelsin)” sloganını tabaklar için tescil etmemiş, buna

karşın, “I Can’t Believe It’s Yogurt (Bunun Yoğurt Olduğuna İnanamıyorum)” sloganı

ayırt edici bulmuştur.89

Öte yandan, Yeni Zelanda eğitim hizmetlerinde “Do Your Best

(Elinden Gelenin En İyisini Yap)” sloganını ilgili hizmetle ilişki kurulduğundan ayırt

edici bulmamıştır.

ABD’de ise, günlük hayatta sıklıkla kullanılan ‘We Put Customers First

(Müşterilerimiz İlk Sırada Gelir)” cümlesi ve herkes tarafından iyi dileklerin

belirtilmesinde kullanılan “Happy Christmas (Mutlu Noeller)” ibareleri reddedilirken

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi tarafından, yine herkes tarafından söylenebilecek

“Drive Safely (Dikkatli Sür)” ibaresi ayırt edicilikten yoksun bulunmuştur..90

Sloganlar konusunda farklı bir yaklaşımı karşımıza çıkaran karar ise, “Think

Green (Yeşil Düşün)” sloganından oluşan ve kağıtlar üzerinde tescili talep edilen marka

başvurusunun bir marka olarak algılanmaktan çok çevreci bir slogan olduğu izlenimini

doğurması gerekçesiyle ABD Patent ve Marka Ofisi tarafından reddedilmesidir.91

Öte

yandan, yine aynı Ofis tarafından iç giysiler için “Underneath it all (Hepsi Onun

89

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s.87 90

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 35. 91

United States Patent and Trademark Office, Substantive Examination of Applications, ABD Patent ve

Marka Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.180,

(http://tess2.uspto.gov/tmdb/tmep/1200.htm#_T120203d).

Page 56: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

47

Altında)”92

sloganı malın doğasıyla ilgili sonuca varmak için hayal gücü ve düşünce

gerektirdiğinden tanımlayıcı değil, ima edici bulunmuş ve tescil edilmiştir.

OHIM ise, yayınladığı karar kriterlerinde, sloganların yaratıcı bir unsur taşıması

-kelimelerle oynanması gibi- veya ironi barındırması -uyak veya ses tekrarı gibi- halinde

ayırt edici olacağını vurgulamıştır.93

Ülkemizde bu konuda verilmiş yargı kararlarından en önemlisi, Yargıtay’ın TPE

Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu tarafından “Become What You Are ( Neysen

O Ol )” 94

marka başvurusunun ‘ayırt edici olmadığı’ gerekçesiyle reddedilmesi üzerine

açılan dava sonucunda verdiği karardır. Söz konusu kararda, markanın KHK’nın 7 ve 8.

maddelerinde düzenlenen tescil engellerinden herhangi birisine girmediği, tescili talep

edilen temizlik ürünleri, elektronik ürünlerle, kuyumculuk eşyaları için anılan sloganın

hiçbir bağlantısı bulunmadığı, baskı yoluyla çoğaltılıp, çizimle görüntülenebilme

özelliğine sahip olduğu, işaretin marka olarak tescili anında kullanıldığı emtia ile

bütünleşmesinin, emtiayı çağrıştırmasının aranmayacağı, tanıtıldıkça ayırt edici nitelik

kazanacağı, davacının işaretinin ayırt edicilik vasfını taşıdığı, emir kipi taşıyan

sözcüklerin marka olabileceği, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde de tescilli olması

gerekçesiyle Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun kararı bozulmuştur.

Sloganların ayırt edicilik niteliğiyle ilgili yargı kararlarından biri de, OHIM’e

yapılan “Das Prinzip Der Bequemlichkeit ( Rahatlık İlkesi) ibareli Topluluk Marka

başvurusunun Ofis tarafından reddedilmesi sonucu Avrupa Toplulukları İlk Derece

Mahkemesi ile ATAD’ın verdiği kararlardır. Avrupa İlk Derece Mahkemesi verdiği

kararda ayırt edicilikten yoksunluktan bahsedilmesi için sloganın iş yaşamında, özellikle

tanıtım faaliyetlerinde, herkes tarafından yaygın olarak kullanımının gerekli olduğuna,

ürünü veya niteliklerini içermesi gerektiğine değinmiş ancak somut ihtilafta bu yönde bir

kanıtın bulunmadığını belirterek kararı uygun bulmamıştır. OHIM’in ATAD’a

92

Maidenform Incorporated. v Munsingwear, Incorporated., 195 USPQ 297 (1977) 93

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 30. 94

Yargıtay 11 HD., E. 2000/9346, T. 20/11/2000 (Oytaç, K., 2002, s.408)

Page 57: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

48

başvurması üzerine ise, Yüksek Mahkeme slogan markalarının tescil başvurularının da

diğer marka başvurularındaki gibi değerlendirilmesi gerektiğini, sloganların malın veya

hizmetin kalitesini çağrıştırmak ve tüketiciyi satın almaya yönlendirme özelliklerinin

varolduğunu vurgulamış ancak sloganların bu nedenle tescil dışında

tutulamayacaklarını belirterek markanın reddedilemeyeceği kararına varmıştır.95

3.2.5 Sayılar ve Harfler

Sayılar ve harfler de marka olarak tescil edilebilecek “işaret”lerdendir. Ancak

diğer işaretlerde olduğu gibi tescil edilebilirlikleri ayırt edici olmalarına bağlıdır.

Gerek doktrinde, gerekse ülkelerin karar kriterlerinde de belirtildiği üzere, tek

harflerin ve tek başına rakamların özel olarak tasarlanmış olmadıkları müddetçe ayırt

edici olmaları ve dolayısıyla tescil edilmeleri mümkün değildir. Diğer bir deyişle, bir tek

harfin veya sayının ayırt edici niteliği yoktur.96

Örneğin, arabalar için “7” rakamı ayırt

edici değildir.97

Ancak üzerinde ufak bir değişiklik yapılmış olması, tescili mümkün olmayan tek

başına harf veya sayının “ayırt edici olacak biçimde tasarlanmış” hale geldiği anlamına

gelmemektedir. Örneğin, sıradan ve yaygın kullanımı olan bir çizginin konulması veya

belli bir belirsiz bir noktalama işaretinin varlığı markanın tescil yolunu açmamaktadır.

Aşağıda yer alan marka örnekleri OHIM tarafından ayırt edici bulunmuştur:98

95

Erpo Mobelwork GmbH v. OHIM C-64/P, 21/10/2004 . 96

Yasaman, H., C.I ,2004, s. 74. 97

OHIM Temyiz Kurulu Kararı, R69/99-3, OJ, 208, 2000. 98

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 35.

Page 58: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

49

Şekil 3.1: Stilize “a” harfinden oluşan marka örneği

Şekil 3.2:Stilize “v” harfinden oluşan marka örneği

Diğer taraftan, bu konuda farklı bir bakış açısı sunan İngiltere Fikri Mülkiyet

Ofisi bazı tek harflerin belli ürün veya hizmetler için ayırt edici olabileceğini ve her

durumun kendine özgü ayrıntılarıyla değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur.

Örneğin, Ofis “K” harfini ayakkabılarda ayırt edici bulurken, İngiltere’de ayakkabıların

genişliğini gösteren “H” harfinin aynı ürünlerde ayırt edici olmadığını, ancak içkiler için

tescil edilebilir olduğunu belirtmiştir. Benzer bir şekilde tek başına rakamların da

genellikle markanın kendine özgü durumu dikkate alındığında tescil edilebileceğini

belirterek “9” rakamının işe alım hizmetleri için ayırt edici olduğunu vurgulamıştır.99

Şekil 3.3: Standart "I" harfinden oluşan marka örneği

99

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 51.

Page 59: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

50

Öte yandan OHIM’in “danışmanlık, inşaat, emlakçılık hizmetleri ve finansal

hizmetler için” ayırt edici olmadığı gerekçesiyle reddettiği beyaz zemin üzerinde mavi

renkte standart karakterde yazılmış “I” harfinden oluşan marka başvurusu (Şekil 3.3)

Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi tarafından tescil edilebilir nitelikte

bulunmuştur. Mahkeme kararında, ilgili tüketici kesimi ve sunulan hizmetler dikkate

alındığında harfin ayırt edici olacağını belirtmiştir.100

Kanımızca, böyle bir kararın, tek

harflerin tescili konusunda emsal bir karar halini alabilmesi ve birçok ülkede tek

harflerin tescil edilmeyeceği hususundaki genel kriteri değiştirebilmesi mümkündür.

Doktrinde ise münferit bir harf veya rakam özel bir şekil içinde verilmediği

sürece ayırt etme gücüne sahip olmadığından marka olarak tescil edilemeyeceği101

yönündeki görüş ağırlıktadır.

Öte yandan “genellikle birden çok harf veya sayı ayırt edici nitelik verir.”102

İki

veya daha fazla basamaklı sayılar ile iki veya daha fazla harften oluşan marka

başvuruları ise, mal veya hizmetle ilişkili olmadığı sürece ülkemizde de bu nedenle

tescil edilebilmektedir.

Bu anlamda istisna olabilecek Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi ise, iki veya

daha fazla harften oluşan başvurularda ülkemizdekiyle paralel bir uygulama izlerken,

sayılarda daha katı bir yaklaşımla karşımıza çıkabilmektedir. Örneğin, Ofis, iki

basamaklı sayıları da ayırt edicilikten yoksun bulurken, üç basamaklı ve dört basamaklı

sayıları ayırt edici kabul etmekle beraber piyasada model veya ürün koduyla satılan

ürünler için 100, 120 veya 1000 gibi yuvarlak sayıları ayırt edici bulunmamaktadır.103

Kanımızca, günümüzde birçok ürün için ürün kodu kullanılmakta olduğundan böyle bir

ayrıma gidilmesi, uzmanın her ürünü kodla birlikte satılıp satılmadığını araştırma

100

CFI, IVG Immobilien AG v OHIM T-441/05 13/06/07. 101

Arkan, S., 1997, C.I, s.73. 102

Yasaman H., C.I., 2004, s.74. 103

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.45.

Page 60: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

51

durumunda bırakacak ve uzmanlar arasında farklı bilgi düzeyi ve bakış açısından

kaynaklanan karar istikrarsızlığı yaratabilecektir.

İngiltere ve Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofislerinde harflerin ayırt ediciliğiyle

ilgili farklı bir uygulama da tanımlayıcı bir ifadenin baş harflerinden oluşan harf

kombinasyonlarıyla ilgili olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin; Ofisler, “M.G.S.

Missile Guidance System” ibaresini elektronik kılavuz sistemleri için ayırt edici kabul

etmemektedir. Bunun gerekçesi ise, halkın M.G.S.’nin tek başına anlamını bilmese de,

bir kez ibareyi ürün ismiyle beraber gördüğünde, artık harflerin ürünün teknik isminin

kısaltmasından başka bir anlam taşımayacağını düşünmesi yönündedir.104

Öte yandan, söz konusu iki Ofis belli bir çeşit mal veya hizmetin ismi olmayıp

tanımlayıcı kelimelerden oluşan bir ifadenin baş harflerinden oluşan bir harf

kombinasyonunun marka olarak tesciline izin verilmektedir. Örneğin; “BBFB Best Bank

For Business” marka başvurusunda “BBFB” ayırt edici bulunmaktadır.

Sadece sayılar, sadece sözcükler marka olarak tescil edilebildiği gibi hem sayı

hem de sözcüklerden oluşan işaretler de marka olarak tescil edilebilir. Örneğin, Y2, T1

ilgili mal veya hizmet için tanımlayıcı olmadıkları müddetçe ayırt edici bulunur.

Öte yandan harf ve sayı kombinasyonunun bir kelime olarak algılanabilmesi

durumunda kelime olarak değerlendirilmekte ve ilgili mal veya hizmet için ayırt edici

bulunmamaktadır. Örneğin, K1W1 ibaresi “kiwi” olarak algılanacağından ilgili mal veya

hizmet için ayırt edici kabul edilmemektedir.105

3.2.6 Sayı ve Sözcük Kombinasyonları

104

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s.57. 105

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 46.

Page 61: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

52

Sayı ve sözcüklerden oluşan işaretlerin de tescili mümkündür. Böyle

kombinasyondan oluşan başvurularda -diğer markalarda olduğu gibi- işaretin bir bütün

olarak bıraktığı izlenime bakılmalıdır.

Kanımızca, bu konuda verilmiş en farklı karar 2001 yılında İngiltere Fikri

Mülkiyet Ofisi’ne yapılan “800 Flowers”106

başvurusuna ilişkindir. Amerika Birleşik

Devletleri’nde 1-800-356-9377 numarasıyla telefondan sipariş üzerine çiçek satışı yapan

1-800 Flowers Inc isimli işletme 2001 yılında İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi’ne “çiçek

siparişi alma ve iletme hizmetleri” için başvuruda bulunmuş ve marka basvurusu tescile

bağlanmıştır. Ancak, daha sonra Phononames Ltd. isimli şirket markanın iptali için dava

açmıştır. Şiket açtığı davada, “800-flowers”ın aslında kodlanmış bir telefon numarası

olduğunu, “800”den sonra gelen “Flowers” sözcüğünün her bir harfinin telefonların tuş

takımındaki karşılığının firmanın telefon numarasını oluşturduğunu belirtmiştir. Bu

nedenle de, markanın mal veya hizmetleri ayırt etmeye yaramayacak jenerik bir isim

olduğunu savunarak kısa zaman içerisinde de bu tarz uygulamaların İngiltere’de de

yaygın olarak kullanılacağını öne sürmüştür. Sonunda İngiltere Yüksek Mahkemesi’ne

kadar giden davada mahkeme, 800, 1-800 sayılarının ülke sınırları içerisinde ücretsiz

telefon hatlarının ilk sayıları olması, “flowers”ın ise ayırt edici olmasından çok hizmete

ilişkin bir öneme sahip olması nedeniyle kullanıldığını öne sürerek markanın tescil

edilmeyeceğine karar vermiştir.

Öte yandan Avustralya, her ne kadar bu tür marka başvurularını reddetse de bu

konuda da markanın bir bütün olarak değerlendirmesi halinde tescil edilebilir nitelik

kazanabileceğini savunduğundan “1800 Rabbit” ibaresini beraberindeki tavşan resmiyle

(Şekil 3.4) beraber tescil etmiştir.107

106

1-800 lowers Incorporated v. Phonenames Ltd., 2001. 107

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, Bölüm 22, 2007, s. 37

Page 62: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

53

Şekil 3.4: Sayı, sözcük ve şekilden oluşan marka örneği

ABD’de ise genellikle ücretsiz olan ve ürünlerin promosyonunda kullanılan 1-

800- lawyer veya 1-800-Mattress gibi işaretlerden oluşan marka başvuruları, koruması

oldukça zayıf olsa da tescil edilmektedir.108

3.2.7 Şekiller ve Resimler

Resimler, fotoğraflar, logolar, geometrik şekiller de tescili mümkün olan

işaretlerdendir. Bu bağlamda herhangi bir cismin, kişinin, yerin resmi veya fotoğrafının,

bir logonun, şeklin tescili mümkündür.

Ancak, kişilerin, cisimlerin, hayvanların fotoğraflarını, resimlerini tescil

kapsamında tutan OHIM, ürünlerin satıldığı veya hizmetin yapıldığı yeri gösteren bir

fotoğrafın veya resmin ayırt edici olmadığını savunmakta ve örnek olarak da, restoran

hizmetleri için restorantın fotoğrafının tescil edilemeyeceğini belirtmektedir.109

Öte yandan, birçok ülkede genel uygulamanın sıradan geometrik şekillerin (daire,

üçgen, kare, dikdörtgen gibi), bir noktanın tescile bağlanmaması yönünde olduğu

görülmektedir. Çünkü, bu tarz şekiller ilgili ürünler üzerinde etiket biçimi olarak kabul

108

Schechter, E. R., Thomas, J. R., 2003, s. 593. 109

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 34.

Page 63: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

54

edilebilecekleri gibi bu sıradan şekillerin bir kimsenin tekeline verilmesi başka

kimselerin markalarında figüratif amaçlı kullanmalarına da engel teşkil edebilecektir.

Şekil 3.5: Düzgün beşgen şeklinden oluşan marka örneği

Bu nedenle (Şekil 3.5)’de yer alan beşgen şekli de şaraplar için “şarap

tüketicilerinin ilgili malı etiketindeki kelime/kelimeler veya başka isimler sayesinde

ayırt etmeye alışık olduğu ve tületicilerin bu şekil sayesinde malı ayırt edemeyecekleri”

gerekçelerine dayanarak OHIM tarafından reddedilmiş, Avrupa İlk Derece Mahkemesi

de kararı aynı gerekçelerle devam ettirmiştir.110

Diğer taraftan yine ilgili sektörde veya ticaret alanında herkes tarafından

kullanıma açık olabilecek işaretler, para birimlerini temsil eden simgeler de tescil

kapsamının dışında bırakılmaktadır. Örneğin, e-mail adreslerinin değişmez parçası @

veya doların simgesi $ tescili mümkün olmayan işaretlerdir.

Bu konuda üzerinde durulacak diğer bir husus ise, ayırt edici olmayan bir resmin

her durumda üzerinde yer alan sözcük, logo, sembol vb. işaretler vasıtasıyla ayırt edici

nitelik kazanıp kazanmadığıdır. Haliyle böyle bir durumda marka koruması resim için

değil, üzerinde yer alacak şekil için olacaktır.

110

CFI, Cain Cellars Incorporated. v OHIM, T- 304/05 , 12/09/2007.

Page 64: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

55

Şekil 3.6: Üzerinde paralel üç şerit bulunan ayakkabı şeklinden oluşan marka

örneği

Bu hususta örnek teşkil edilebilecek ve üzerinde üç şerit bulunan standart bir

spor ayakkabısının kara kalemle çizilmiş resminden oluşan marka başvurusuna (Şekil

3.6.) ilişkin vermiş olduğu kararda Yargıtay, paralel üç şeritten oluşan markanın,

sahibine, tescil kapsamında bulunan emtia üzerinde tekel hakkı tanımayacağını, bu

nedenle böyle bir başvurunun tescilinin spor ayakkabısının şeklini de kapsamayacağını

belirterek markanın tescil edilebileceğine karar vermiştir.111

Öte yandan yine kendi alanında herkes tarafından kullanılabilecek şekiller,

semboller de ayırt edicilikten yoksundur. Örneğin, Otel hizmetleri için üç yıldız şekli,

restoran hizmetleri için sıradan bir aşçı resmi112

, hastane hizmetlerinde hemşire resmi113

ayırt edici değildir.

3.2.8 Yeni Marka Türleri

556 Sayılı KHK’nın 5. maddesinde ifade edilen, işaretin “çizimle

görüntülenebilme veya benzer biçimde ifade edilebilmesi baskı yoluyla yayınlanabilme

ve çoğaltılabilmesi” koşulu ile beraber yine aynı maddede sıralanan marka olabilecek

111

Yargıtay, 11. HD. E. 2001/5627, K.2001/8669, T. 5.11.2001. (Yasaman, H., C.I., 2004, s. 114) 112

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 26. 113

Yasaman, H., C.I., 2004, s.240.

Page 65: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

56

işaretlerin sonrasındaki “gibi” ifadesi üç boyutlu şekil, renk, ses, koku, tat vb. yeni

marka türlerinin de tescil edilebilme olanağını yaratmıştır. Ancak tabi ki, bu marka

türlerinin ayırt edicilik açısından değerlendirilme kriterleri de birçok ülkede farklı

olabilmektedir.

3.2.8.1 Üç Boyutlu Şekiller

Üç boyutlu şekillerden oluşan markalar, başvurularına son yıllarda sıkça

rastladığımız ve birçok kez dava konusu da olmuş markalardır. Bu nedenle birçok ülke

uygulamalarında belli kriterleri belirleyerek üç boyutlu şekil markalarının tescilini

mümkün kılmakta, ancak belli bir şekil üzerinde tekel hakkı sağlayarak haksız rekabet

ortamı yaratmaktan da kaçınmaktadır.

Üç boyutlu şekilleri üç gruba ayırmak mümkündür:

mal veya hizmetten bağımsız üç boyutlu şekiller

malın paketinin üç boyutlu şekli

malın kendisinin üç boyutlu şekli

Genellikle, ilk maddeye ait başvurularda herhangi bir sorunla

karşılaşılmamaktadır. Örneğin, Mercedes’ in yıldız amblemi, Rolls Roys otomobillerde

kadın figürü tescil edilebilen üç boyutlu şekillerdir.114

Malın paketinin ve kendisinin üç boyutlu şeklinin tescili talep edildiğinde ise, iki

durum karşımıza çıkmaktadır. İlk olasılık, söz konusu üç boyutlu şekil üzerinde yazı,

kabartma, farklı renk ve desen, şekil gibi işaretlerin bulunmasıdır. Böyle bir başvuruda

üç boyutlu şeklin ayırt edicilikten yoksun olması halinde, markaya ayırt ediciliği katan

üzerindeki şekiller, desenler, harfler, kabartmalar olacağından üç boyutlu şekil tescil

elde edebilecek ancak marka korumasından üç boyutlu şeklin üzerindeki ayırt ediciliği

114

Yasaman, H., C.I., 2004, s.78.

Page 66: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

57

katan unsurlar yararlanacaktır. Diğer bir deyişle, üç boyutlu şekil ayırt edici nitelikte

olmadığından, cins, vasıf belirten bir nitelikte olduğundan marka korumasından

yararlanamayacaktır. Zira üç boyutlu şekil ayırt edici nitelikte ise, isim, harf ile birlikte

tescil ettirildiğinde hem şeklin üzerindeki isim, harf hem de üç boyutlu şekil birlikte

marka korumasından yararlanabilecektir.115

Ancak bu konuda farklı bir görüşe sahip

olan Suluk’a göre ise, kanun koyucu mal veya ambalajının üç boyutlu tasarımının tek

başına marka olabileceğini hükme bağlayarak tasarımının tek başına marka olarak

tescilinin yapılmasını şart koşmuştur ve hak sahibinin malı veya ambalaj biçimini bir

isim, harf ya da logo gibi başka bir işaretle birlikte tescil ettirmesi halinde marka

koruması sadece söz konusu isim, harf ya da logoyu münhasırdır ve üç boyutlu tasarım

marka korumasından faydalanamamaktadır.116

Esas sorun yaşanan ikinci durum ise, “bizzat malın kendisinin” ve “üç boyutlu

ambalaj şeklinin” tescilinde yaşanmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken husus; söz

konusu şeklin “malın özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini veya teknik bir

sonucu elde etmek için zorunlu olan, malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli

içeren işaretleri” kapsayıp kapsamadığıdır. Söz konusu şeklin malın asli şekli, belli bir

teknik sonuç ürünü olması halinde marka ayırt edicilikten yoksun olacaktır.

OHIM üç boyutlu şekil başvurularının değerlendirilmesi sırasında şu kriterleri

izlemektedir:117

1) İlgili ürünün şeklinin sıradan bir geometrik şekil olması

durumunda marka reddedilmektedir.

2) Basit ve yaygın, bilindik şekiller ayırt edici bulunmamaktadır.

3) Tescili istenen şekil, ürünün genel şekline ne kadar çok benziyorsa

ayırt edicilik o kadar az kabul edilmektedir.

4) Tescili istenen şekil sektördeki norm ve kurallardan ayrılmalıdır.

115

a.g.e, s. 79. 116

Suluk, C., Tasarım Hukuku”, Ankara, 2003, s. 573. 117

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.38

Page 67: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

58

5) Tasarımların oldukça farklılık gösterdiği alanlarda ürünün sıradan

bir şeklinin veya birçok şeklinin değiştirilmesi suretiyle elde edilen şekiller

ayırt edici değildir.

6) Fonksiyonel şekiller veya özellikler tüketiciler tarafından belirli

bir amaçla hazırlanmış olarak kabul edilir ve marka olarak algılanmaz.

Şekil 3.7: Bulaşık yıkama tableti şeklinden oluşan marka örneği

Üç boyutlu şekillere ilişkin önemli bir karar ATAD tarafından bulaşık makinesi

yıkama tabletlerinin (Şekil 3.7.) tescili için yapılan marka başvurusunun OHIM

tarafından reddedilmesi üzerine verilmiştir. Kararda, mahkeme kırmızı ve beyaz iki

tabakadan oluşan ve kırmızı tabakanın ortasında mavi bir yuvarlak bulunan bir bulaşık

tableti şeklinin tüketicide, bulaşık yıkamada kullanılan etken maddelerin tablet şeklinde

bir araya getirilmesinden başka bir etki bırakmayacağını gerekçe göstererek OHIM’in

kararını tasdik etmiştir.118

118

ECJ, Henkel v OHIM C-144/06, 04/10/07.

Page 68: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

59

Şekil 3.8: El feneri resminden oluşan marka örneği

Konuyla ilgili bir diğer ATAD kararıysa, “El feneri şeklinin”119

(Şekil 3.8.)

tescili için yapılan başvurunun reddedilmesi üzerine verilmiştir. Söz konusu kararda,

şekil markalarının daha katı bir değerlendirmeye tabi tutulmasının doğru bir yaklaşım

olmadığı belirtilmiş, ancak sonrasında, ortalama tüketicilerin şekilleri algılama

biçiminin, kelime veya figüratif işaretlerden oluşan markaları algılama biçimlerinden

çok farklı olduğu, tüketicinin bir ürünün şeklini o ürünün üretici kaynağının göstergesi

olarak algılamayacağı belirtilmiştir. Başka bir anlatımla, ürünlerin şekillerini tüketicinin

marka olarak algılama eğilimi oldukça düşüktür. Ayrıca, şekillerin ayırt edicilik

kazanmasının oldukça güç olduğu, marka başvurusunda yer alan üç boyutlu şeklin ilgili

sektördeki ürünlerin genel şekline benzerliği arttıkça ayırt ediciliğinin düşeceği

vurgulanmıştır. Sonuç olarak dava konusu üç boyutlu şekil ayırt edicilikten yoksun

bulunarak reddedilmiştir.

Üçboyutlu şekil markalarına ilişkin olarak Yargıtay da vermiş olduğu bir

kararda120

, küresel (tombul) tüp kullanımının standardizasyon ve teknik zorunluluktan

kaynaklandığını ve bu nedenle küresel tüp şeklinin tescilinin inhisari hak

sağlamayacağını belirtmiştir.

119

ECJ, Mag Instrument Incorporated. v. OHIM, C-136/02 , 07/10/2004. 120

Yargıtay, 11. HD. E. 1997/9672, K. 1998/2127, T. 24.03.1998 (Yasaman, H., C.I., 2004, s. 95).

Page 69: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

60

3.2.8.2 Renkler

Renk markaları, başka hiçbir işaret ya da unsur barındırmaksızın tek bir renk

veya birden fazla rengin kombinasyonundan oluşan markalardır. Renk markaları,

tüketicilerin mal veya hizmeti piyasada daha rahat ayırt etmelerinde, marka imajının ve

etkisinin güçlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Rengin marka olarak algılanması

ancak marka sahibinin, ürünlerini diğer işletmelerin ürünlerinden ayırt etmek için o

rengi kullanmasıyla öte yandan da tüketici kitlesinin de markayı o renk sayesinde

tanımasıyla gerçekleşir.

Bugün işletmeler yalnızca sözcük, resim, harf, sayı veya şekilden oluşan

markalarla yetinmemekte, daha ziyade farklı ton veya karışımlardan oluşan renkli

işaretler de kullanmaktadırlar. Bu işaretler ya bizzat malın üzerine veya ambalajına

işlenmekte veyahut da bu renk işaretleri ürün reklamlarında (örneğin prospektüslerde,

ilanlarda, televizyonlarda) kullanılmaktadır. Hatta bu renk işaretleri ürünün satıldığı

mağazalarda satış kısmının veya tabela veya afişlerin aynı şekilde boyanmasıyla da

kullanılmaktadır. Bu şekildeki renk kullanımıyla yapılan tanıtımların amacı tüketici

gözünde bir bütün halinde farklılık ve kimlik veya görünüm kazanmaktır. Renk

kullanımlarının amacı, tüketicilerde belli ürünlerle belli renkler arasında düşünsel bir

bağlantı kurdurmaya yol çalışmaktır.

Tek renkler veya kombinasyonları “ortalama tüketici tarafından ticari kaynak

göstergesi olarak algılanmayacağından” ayırt ediciliğiyle ilgili olarak küresel platformda

farklı düşünceler bulunmakta, bu nedenle de uygulama ve mevzuat açısından tekdüzelik

sağlanamadığından farklı uygulamalar karşımıza çıkmaktadır.

Ülkelerin marka tesciline yetkili kurumlarının uygulamalarına baktığımızda,

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi’nin kullanım sonucu ayırt edicilik kazanması halinde

renkleri marka olarak tescil ettiğini görmekteyiz. Ancak Ofis, bir mal veya hizmette tek

başına bir rengin tescilini talep eden kişinin bu rengin söz konusu mal veya hizmet için

Page 70: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

61

olağandışı olduğunu ispatlamakla yükümlü tutmuştur. 121

Örneğin, zincirler için

kırmızı122

, raketler için üç kırmızı bant123

ve binaların dış cephe kaplamaları için yeşil

rengi124

İngiltere’de tescillidir.

Ancak İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi renklerin tesciline ilişkin birkaç hususun da

altını çizmektedir. Buna göre; Ofis; bir marka örneğinde yer alan renk sayısı arttıkça,

ayırt ediciliğin o kadar düştüğünü, çünkü tüketicilerin bu markayı hatırlamasının o kadar

zorlaştığını belirtmektedir. Ayrıca, Ofis iki veya daha fazla renkli marka başvurularında

ayırt ediciliği değerlendirirken ise, renklerin sunumuna dikkat etmekte, kare veya

yuvarlak bir şekil içinde sunulan bir rengi ve ilgili mal veya hizmette olağandışı olan

ürün paketindeki renk kombinasyonları ayırt edici bulunmaktadır. Ayrıca Ofis

tarafından, bazı durumlarda ürün paketinden ziyade ürünün kendisinin rengi taşıması

çok daha ayırt edici bulunmaktadır. Örneğin, yeşil bir bira şişesi ayırt edici bulunmazken

yeşil bira çok daha ayırt edicidir.

Almanya Patent Ofisi ise, renk ve renk kombinasyonlarını herhangi bir önceki

kullanıma dayandırmadan ancak çok spesifik bir piyasada sınırlı sayıda mal için tescil

edilebilir nitelikte bulmaktadır. Bunun dışında, tek başına rengi ikincil anlam

kazanmadığı müddetçe Alman Patent Ofisi de reddetmektedir.125

Japonya Patent Ofisi ise ne tek rengin ne de renk kombinasyonlarının tescilini

başka bir ayırt edici veya farklılaştırıcı bir ibare olmadığı sürece tescil etmektedir.126

121

UK Intellectual Property Office, Practice Amendment Notice, İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi, Uygulama

Değişikliği Bildirimi, 12/04/2006, ayrıca bkz. http://www.ipo.gov.uk/tm/t-decisionmaking/t-law/t-law-

pan/t-law-pan-pan206.htm, s. 2. 122

UK Reg. No. 1526441, The Crosby Group Incorporated.,10/02/1993. 123

UK Reg. No. B1087349, Dunlop Sports Company Ltd , 29/10/1977. 124

International Trademark Association Bulletin (Uluslararası Marka Birliği Bülteni), 02/10/1995, s. 13. 125

WIPO Markalar, Endüstriyel Tasarımlar ve Coğrafi İşaretler Kanunları Daimi Komitesi’nin (SCT) 17.

toplantısına ilişkin olarak Almanya Delegasyonu tarafından gönderilen katkı dokümanı. Ayrıca bkz.

http://www.wipo.int/export/sites/www/sct/en/comments/pdf/sct17/de_1.pdf, s.1, 01/04/2008. 126

Trademarks: Sounds, Colors and Scents, s. 1,

http://www.ladas.com/Trademarks/MakingSenseTM.html#color erişim tarihi 01/04/2008.

Page 71: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

62

Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi ise, günümüzdeki

uygulamaları çerçevesinde tek başına renkleri ikincil anlam kazanmaları halinde tescil

etmektedir.127

Ülkemizde ise, Türk Patent Enstitüsü iki veya daha fazla renkten oluşan

kombinasyonları marka olarak tescil etmekte ancak tek renkten oluşan marka

başvurularını kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığını ispat etmediği sürece ayırt edici

olmadığı gerekçesiyle reddetmektedir. Zira, kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığı

tespit edildiğinden milkanın lila rengi TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu

tarafından ilan edilmiştir.128

Bu konuda karşımıza çıkan en önemli yargı kararı Hollanda Temyiz

Mahkemesi’nin görüş sorması üzerinde ATAD’ın vermiş olduğu “Libertel”129

kararıdır.

Telekomünikasyon ürünleri ve hizmetleri için “Portakal renginin” tescil başvurusunda

bulunan Libertel Grup isimli şirket, Benelüks Marka Ofisi’nden markanın ayırt edici

olmadığı gerekçesiyle aldığı ret kararının ardından kararı temyiz etmiştir. Davaya bakan

üst mahkeme ATAD’dan önkarar oluşturması amacıyla görüş sormuştur. ATAD

kararında nesnelerin bir özelliği olan rengin tek başına işaret olamayacağı tahmin edilse

de rengin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetlerle beraber, onlara bağlı olarak

işaret teşkil edebileceğini ve istisnai hallerde ayırt edici nitelik kazanabileceğini

belirtmiştir. Marka olma koşullarını yerine getirebilmesi için renk veya renk

kombinasyonlarının belli bir kontekstte (bağlamda) sunulması gerektiğinin altını çizen

mahkeme, bu gereklilik sayesinde haksız rekabet yoluyla avantaj elde etmek amacıyla

marka hukukunun suistimal edilmesinin de önleneceğini belirtmiştir.

ATAD’ ın renklerin ayırt ediciliğiyle ilgili olarak vermiş olduğu diğer bir karar

ise, “Heidelberger”130

Bauchemie şirketinin Alman Patent Ofisi’ne inşaat malzemeleri

127

ABD Patent ve Marka Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 83. 128

TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu, 2008-M-1454 sayılı kararı (yayınlanmamıştır). 129

ECJ, Libertel Groep BV v Benelüks Ticaret Markaları Ofisi C-104/1 06/05/2003. 130

ECJ, Heidelberger Bauchemie GmbH, C-49/02, 24/06/2004.

Page 72: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

63

için yapmış olduğu mavi ve sarı renk kombinasyonlarından oluşan marka başvurusu ile

ilgilidir. Söz konusu başvuru Ofis tarafından grafiksel olarak sunulamayacağı ve ayırt

edici karakterden yoksun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Görüş almak için, ATAD’a

başvurulması üzerine, mahkeme karar aşamasında renk veya renk kombinasyonlarının

marka olabilmesi için işaret olabilme, grafiksel olarak gösterilebilme ve bir işletmenin

mal veya hizmetlerini başka bir işletmenin mal veya hizmetlerinden farklılaştırma (ayırt

etme) özelliklerini yerine getirmesi gerektiğini belirtmiş, ayrıca başta tek başına ayırt

edici olmayan renk kombinasyonunu ayırt edici kılanın onun mal veya hizmetlerle

kullanımı olduğunu söylemiştir. Zira, mahkemeye göre, böylelikle renkler fikirleri,

hisleri iletebilme, belli mesajları gönderme ve mal ve hizmetleri pazarlama görevini

yerine getirmiş olmaktadır. Kısaca, marka bu şekilde ayırt edicilik kazanmaktadır.

Ayrıca mahkeme “herhangi bir oran” veya “olası herhangi bir kombinasyon” şeklinde

sunulan renk kombinasyonlarının da ayırt edicilikten yoksun olduğunu vurgulamıştır.

Bununla birlikte, söz konusu renklerin ilgili mal veya hizmetler için değerlendirilmesi,

işaretin kamu yararı gözetilerek ve aynı mal veya hizmeti sunan işletmelerin bu renkleri

kullanma ihtiyacı dikkate alınarak marka olabilirliğinin belirlenmesi gerektiği

söylenmiştir.

ABD Federal Mahkemesi de, cam izolasyon maddeleri için pembe rengin

reddedilmesine karşı açılan davayı ilgili eşya üzerinde pembe rengin kullanımının

üreticiye artı bir faydası olmayacağı ve bu kullanımın rekabete zarar vermeyeceğinden

bahisle kabul etmiştir. Mahkeme, anılan markanın kullanım sonucu ayırt edicilik

kazandığına da hükmederek pembe rengin marka olabileceğine karar vermiştir.131

ABD

Yüksek Mahkemesi’nin 1995 tarihinde verdiği bir kararın gerekçesinde ise, tek rengin

veya renk kombinasyonlarının tek başına ayırt ediciliği olmasa da, tanımlayıcı sözcük ve

şekillerde olduğu gibi, kullanım sonucu ikinci bir anlam kazanabileceği ve marka

olabileceğini belirterek kuru temizleme makineleri pedleri üzerinde yeşil-sarı rengin

131

Owens-Corning Fiberglass Corporation., 774 F 2d, 1116, 227 USPQ 417 (Fed. Cir.) (1985).

Page 73: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

64

kullanım sonucu ayırt edicilik kazanması nedeniyle tescil edilebileceğine karar

vermiştir.132

Tek başına bir rengin marka olması hususunda ise, Yargıtay da bir kararında133

556 sayılı KHK’nın 5.maddesine göre renklerin bağımsız marka olarak tescilinin

mümkün olmayacağını, rengi diğer unsurlarıyla birlikte tescil ettiren ve kullanan marka

hakkı sahibinin aynı rengi kullanan kimseye ileri sürülebileceği bir öncelik ve inhisar

hakkı yasaca olmadığını belirterek münferit bir rengin tescilinin mümkün olmadığı

görüşünü benimsemiştir Yüksek mahkeme tüpler üzerinde gümüş alüminyum rengine

ilişkin bir kararında ise134

, renklerin bağımsız olarak marka konusu yapılamayacağını,

gökkuşağında 7 ana renk bulunması nedeniyle bir firmaya renkler üzerinde tekel hakkı

tanınması halinde diğer firmalara renk kalmayacağını belirtmiştir.

Başka bir kararında ise, Yargıtay dikdörtgen biçiminde üst yarıdan sonra

kapaklı, kızıl kahverengi karışımı rengi de içeren bir sigara kutusunu bir bütün olarak

kabul ederek ayırt edici niteliğe sahip bulmuştur.135

Türk Doktrininde ise, renk kombinasyonlarının tescili konusunda fikir birliği olsa

da tek başına bir rengin tescil edilip edilmeyeceği konusu tartışmalıdır. Bazı yazarlar,

münferit renklerin marka olarak tescil edilemeyeceğini, renklerin ayırt edicilik şartını

gerçekleştirmesi için ancak kendi aralarında özel bir kompozisyon yaratmaları veya

başka sözcük, şekil veya işaretlerle birlikte kombinasyonlar oluşturmaları gerektiğini,

sınırlı sayıda olan renklerin bir kişinin tekeline verilmemesini belirtirken, bir kısım

yazarlar ise, rengin de kullanım sonucu ayırt edicilik kazanabileceğini ve bu nedenle

tescil edilebileceğini savunmuştur.

132

Qualitex Company. v Jacobsan Products Company. , Incorporated. , 514 US, 159, 34 USPQ 1161

(1995). 133

Yargıtay, 11.HD. E. 1996/8650, K. 1997/1586, T. 10.03.1997 (Yasaman, H., C.I., 2004, s. 90). 134

Yargıtay 11. HD E. 1997/3559 K. 1997/5453 T. 07.07.1997 (www.kazanci.com.tr). 135

Yargıtay, 11.HD. E. 1999/6866, K. 1999/9075, T. 12.11.1999 (Yasaman, H., C.I., 2004, s. 103).

Page 74: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

65

Arkan’a göre136

sırf muayyen bir renk, ayrım gücüne sahip olmadığından marka

olarak tescil edilemezken özel birer şekil içerisinde verilen tek renk ayırt etme gücüne

sahip olduğundan tescil edilebilmektedir.

Tekinalp’e137

göre de; “renk bir şekil oluşturmuşsa (mesela mavi bir martı gibi)

“işaretin” şekle bağlanması sebebiyle zaten sorun yoktur. Sorun rengin, şekilde

somutlaşmaması (mesela, kırmızı beyaz diş macunu) veya hiçbir ayırıcı niteliği olmayan

bir şekille birlikte bulunması halinde kendini gösterir. Mesela kırmızı aspirin veya iki ya

da üç renkli ilaç kapsülleri gibi. Burada da ayırıcı nitelik tayin edici rol oynar. Bir şekille

somutlaşmamış renk de bir mal veya hizmette özdeşleşmiş veya onu çağrıştırır hale

gelmişse ayırt edici nitelik kazandığından marka olarak tescil edilebilir. Nitekim, sümbül

rengi bazı ülkelerde Milka çikolataları için tescil edilmiştir. Somut olayda, herhangi bir

ayırt edici nitelik varsa renk de bağımsız olarak marka olarak tescil edilebilir.”

Yasaman’a göre,138

bilinen ana renklerin tek başlarına kullanılması ayırt edici

değildir. Bir rengin, marka olarak kullanılabilmesi için bu rengin klasik renklerden farklı

olması, nüansın ve ton farkının açıkça görülmesi gerekir. Dolayısıyla bu nüans ve ton

farkı oluşturulursa tek renkler de marka olarak tescil edilebilir.

Ünal139

ise, renklerin kendi aralarındaki kombinasyonlarının marka olarak

tescilini savunurken, ayırt edicilik değerlendirmesi dışında, münferit renklerin sınırlı

sayıda olduğunu ve bir rengin bir kişi adına marka olarak tescil edilerek ona tekel hakkı

verilmesinin piyasa rekabetini sınırlayacağını düşünmektedir.

Şenocak140

ise, soyut renklerin ayırt edicilik gücü bulunması halinde tescil

edilebileceğini, bu nev’i markaların değerlendirilmesinde, diğer marka türlerinden farklı

136

Arkan, S., C.I., 1997, s. 73. 137

Tekinalp, Ü., 1999, s. 336. 138

Yasaman, H., C.I, 2004, s. 83. 139

Ünal, M. ;“556 Sayılı KHK’ya göre Marka Olarak Tescil edilebilecek İşaretler”, Selçuk

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , C.13, S.2005/2, 2005 , s. 23. 140

Şenocak, K.; “Soyut Renk Markaları”, Prof. Dr. Turgut Kalpsüz’e Armağan, Ankara, 2003, s. 121.

Page 75: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

66

kıstaslar aramak ve onlara oranla daha katı davranmak için hiçbir haklı hukuki sebep

olmadığını savunmaktadır. Rengin ayırt edici olması içinse, gerçekten marka olarak

seçilen rengin tescili istenilen mal veya hizmet için orijinal ve alışagelmemiş olması,

fonksiyonel açıdan zorunlu unsuru olmaması gerekmektedir.

3.2.8.3 Sesler

Tezimizde incelenecek olan diğer yeni marka türlerinin aksine ses ve koku

markaları görsel olarak algılanabilen işaretlerden oluşmamaktadır. Bu nedenle söz

konusu işaretlerin, çizimle gösterilebilme özellikleri konusunda oldukça sorun

yaşanabilmektedir. Ses markalarıyla ilgili dava kararları genellikle bu hususlar üzerinde

yoğunlaşmaktadır. Ancak konumuz itibariyle, aşağıda sadece ayırt edici nitelik açısından

bir değerlendirme yapılacak; çizimle görüntülenebilme şartı incelenmeyecektir.

Günümüzde ürün tanıtımlarında sadece görsel değil, işitsel markalara da ihtiyaç

duyulmaya başlanmış ve bu anlamda ürün reklamlarında da ürünü çağrıştıracak orijinal

melodiler veya günlük hayatta yaygın olarak duyulabilecek sesler kullanılmaya

başlanmıştır. Bu durum özgün sesler yaratan veya bilindik bir sesi ürünleri üzerinde

sıklıkla kullanan işletmeleri, bu sesleri başkalarının kullanmasını engelleme ihtiyacında

bırakmıştır.

Ancak, karmaşık bir süreç olması nedeniyle ses markalarının birçok ülkede

tescili kabul edilmese de, bazı ülkeler hem böyle bir tescile olan ihtiyaçtan hem de yasal

düzenlemelerin buna mani olmamasından yola çıkarak yavaş yavaş kriterlerini

oluşturarak ses markalarının tescil yolunu açmaktadır.

İlk ses markası tescili Amerika Birleşik Devletleri’nde 1950 yılında

yapılmıştır.141

Ses markalarının ayırt ediciliğine ilişkin ilk karar ise, 1978 yılında ABD

141

Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi, Marka Arama Sistemi, 0523616 tescil numaralı

marka, ayrıca bkz. http://tess2.uspto.gov/bin/showfield?f=doc&state=6sevsf.3.1, erişim tarihi:18/03/2008.

Page 76: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

67

Patent ve Marka Ofisi Temyiz Kurulu tarafından “dört saatlik süre içinde her yarım

saatte birer tane artarak çalan çan sesinin” “radyo programları yapımcılığında” tescil

edilmek istenmesi üzerine verilmiştir. Kurul kararında,142

ses markalarının da

değerlendirilmesinin sözcük markalarındaki gibi olduğunu, özgün (eşsiz) ve farklı olan

seslerle, yaygın ve bilindik olan sesler arasında bir ayrım yapılması gerektiğini

belirtmiştir. Buna göre, başvurusu yapılan sesin ikinci kategoride yer aldığını

vurgulayan kurul, sesin yaygın ve bilindik olması nedeniyle başvuru sahibinin, sesin

potansiyel alıcılar veya dinleyiciler tarafından tanındığını ve sunulan hizmetle üretici

kaynağı arasında bağlantı kurduğunu ispatlaması gerektiğini söylemiştir. Buradan yola

çıkarak Ofis günümüzde de sürdürdüğü kriterini belirlemiş ve bilindik, yaygın olan

seslerin tescil başvurusunda sesin ikincil anlam kazanarak kullanım sonucu ayırt edicilik

elde ettiğinin güçlü ispatlarını istemeye başlamıştır. Öte yandan, özgün ve farklı seslerde

böyle bir ispata gerek duymayan Ofis bu şekilde birçok sesi tescil etmiştir.

Alman Patent Ofisi ise, ses markası başvurularına ilişkin olarak belirlediği

kriterlerde 30 saniyeden uzun olan ses markası başvurularının reddedileceğini

belirtmiştir.143

TPE’nin belirlediği ses markaları inceleme kriterlerine göre144

ise; başvuru

aşamasında, tescili talep edilen sesin uzunluğu konusunda herhangi bir alt ya da üst sınır

yoktur. Bununla birlikte; ses kaydı, grafiksel gösterim ve tarifname esas alınarak

yapılacak inceleme sonucunda, ses markası başvurusunun bir müzik eserinin bütününü

veya marka olarak algılanamayacak derecede uzun bir bölümünü içerdiği kanaatine

varılması halinde başvuru “ayırt edici niteliğe sahip olmadığı” gerekçesiyle, 556 Sayılı

KHK’nın 7/1-(a) bendi uyarınca reddedilecektir.

142

General Electric Broadcasting Company., Incorporated., 199 USPQ 560-1978, (O’Donnell, M.J.,

“Unusual trademarks: Sounds, scents, colors”, Massachusets Bar Association, Lawyers Journal, 2001,

s. 1., http://www.massbar.org/for-attorneys/publications/lawyers-journal/2001/december/unusual-

trademarks-sounds-scents-colors ) 143

Karasu, R. ;“Ses Markaları”; FMR, Yıl:7, Cilt:7, Sayı:2007/2, s. 36. 144

TPE Ses Markaları İnceleme Kriterleri, 2007, s. 2 (Yayınlanmamıştır).

Page 77: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

68

Ayrıca, ses markası başvurularının ayırt edici niteliğe sahip olup olmadığının

değerlendirilmesinde, kullanım sonucu kazanılmış ayırt edicilik şartı aranmayacak,

geleneksel marka başvurularının değerlendirilmesinde olduğu gibi, sesin ayırt edicilik

potansiyelinin bulunup bulunmadığı konusu değerlendirmeye esas olacaktır. Söz konusu

kriterde ayrıca, motosikletler için motor sesinin, gazlı içecekler için şişe/kutu kapağı

açılması sesi ayırt edici bulunmayacak seslere örnek olarak verilmiştir.

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi de, sesin ayırt edici olup olmadığını veya ayırt

edicilik kazanıp kazanmadığını tespit ederken, diğer ülkeler gibi, ortalama tüketicinin

söz konusu sesin üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetin tek bir firmaya ait olduğunu

düşünüp düşünmemesine bakmaktadır. Ayrıca Ofis, söz konusu sesi aynı sektördeki

başka firmaların da kullanma ihtiyacı duyup duymayacaklarını da incelelemektedir.

Ofis, bu çerçevede verdiği örneklerde; bir veya iki notadan oluşan başvuruların hiçbir

mal veya hizmet için, çok iyi bilinen popüler bir şarkının eğlence hizmetleri için ayırt

edici bulunmayacağını belirtmiştir.145

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi ise, seslerin ayırt ediciliğinin

değerlendirilmesinde sesin karmaşıklığına bakarak bir sesin karmaşıklığı arttıkça tescil

edilebilirliğinin de o kadar arttığını vurgulamıştır. Diğer yandan, mal veya hizmetle ürün

arasındaki bağlantıyı dikkate alan Yeni Zelanda mantar patlatma sesinin şampanyalar

için ayırt edici olmayacağını belirtmiştir. Yine herkesin kullanımına açık olması gereken

milli marş gibi sesleri de Ofis tescil edilebilir bulmamaktadır. Öte yandan Yeni Zelanda

Fikri Mülkiyet Ofisi tarafından ses ile beraber sözcüklerin de yer aldığı bir ses markası

tescil başvurusu, kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığına dair delilleri sunulduğundan

tescile bağlanmıştır.146

145

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 44. 146

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.51.

Page 78: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

69

Doktrinde ise, katıldığımız görüş Şenocak147

’a göre, banal bip sesinin ile alarm

zilinin, teneffüs zili gibi üç sesli akortlar, uzun melodiler marka himayesinden

faydalanamaz. Kamunun kullanımına açık akustik işaretler (örneğin, polis, cankurtaran,

itfaiye siren sesi) de marka olarak tescil edilemez.

3.2.8.4 Kokular

Kokular da marka olarak tescil edilebilir. Ancak burada da, ses markalarına

paralel biçimde, önemli olan kokunun “çizimle ifade edilebilmesi” ve “ayırt edici”

olmasıdır.

Kokuların tesciline iişkin olarak, çizimle ifade edilebilme hususunda birçok

belirsizlik olması nedeniyle ATAD kendisine gelen davalarda daha çok bu özellik

üzerine görüşler serdetmiştir. Koku markalarıyla ilgili olarak en çok bilinen örnek,

OHIM Temyiz Kurulu’nun tescilini uygun bulduğu “taze kesilmiş çimen kokusu”dur.

Kurul, verdiği kararda taze kesilmiş çimen kokusunun herkesin deneyimleri sonucunda

zihninde canlandırabileceği, tanıyabileceği bir koku olması nedeniyle ayırt edici

olduğunu belirtmiştir.148

Kokunun tesciline ilişkin bir diğer karar ise, ABD Patent ve Marka Ofisi Temyiz

Kurulu tarafından verilmiştir. “Plumeria çiçeğini anımsatan etkili, floral bir kokunun”

dikiş, nakış iplikleri üzerinde tescilinin talep edilmesi üzerine kurul, kokunun işlevsel

olup olmadığının ve ticari kaynağı gösterme fonksiyonunu yerine getirip getirmediğinin

incelenmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu belirtmiş, söz konusu mallar üzerinde

kokunun kendiliğinden varolan bir nitelik veya doğal bir özellik olmadığını, tam tersine

başvuru sahibi tarafından malların tanıtımında, satışında sunulan bir özellik olduğuna

ileri sürerek koku markasının tescilini uygun bulmuştur.149

147

Şenocak, K.; Hanedan, R.C.; “Telefon Zil Seslerinin Fikri ve Marka Hukuku Açısından

Değerlendirilmesi”, Prof. Dr. Tuğrul Ansay’a Armağan, Ankara, 2006, s. 503. 148

OHIM Temyiz Kurulu, R 156/1998-2, 11/02/1999. 149

Clarke, 17 USPQ 2d 1238,1990.

Page 79: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

70

Söz konusu karardan yola çıkarak ABD Patent ve Marka Ofisi günümüzde de

kokunun ilgili mal veya hizmet için işlevsel olup olmadığını araştırmakta ve işlevsel

olmadığı durumlarda kokuyu tescil etmektedir. “İşlevsellik, hukuki anlamda bir ürünün

öteki ürünlerle yarışabilmesi için içermekte olduğu, ürünün kullanımı ya da amacı için

zorunlu olan bir özellik olarak tanımlanır ya da bir ürün için öne çıkan bazı üstün

tasarımlardan birini oluşturur.”150

Kokunun işlevselliği ise, o kokunun malın kullanımına

veya kullanım amacına hizmet etmesi, malın maliyet veya kalitesini arttırır nitelikte

olmasıyla ilişkilidir.

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi de kullanımı sonucu çekici ve hoş koku yaratan

temizlik malzemeleri, kozmetikler, yumuşatıcılar gibi ürünler için kokuları tescil

edilebilir bulmamaktadır. Benzer şekilde koku uygulanabilen kalem, kağıt, silgi gibi

malzemelerde de kokunun tek bir üretici kaynağı işaret etmeyeceğini vurgulayarak bu

ürünler üzerinde de kokuyu ayırt edici bulmamaktadır.151

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

150

Oytaç, K.; “Karşılaştırmalı Markalar Hukuku”, İkinci Baskı, İstanbul, 2002, s. 113. 151

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 42.

Page 80: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

71

TANIMLAYICILIK

4.1 GENEL OLARAK

Tanımlayıcı marka, üzerinde kullanıldığı mal veya hizmet üzerinde cins, çeşit,

vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği,

hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren yahutta malların ve hizmetlerin diğer karakteristik

özelliklerini belirten işaretlerdir. Tanımlayıcı markalar, ilgili ürünler üzerinde ürünün

veya hizmetin üretici kaynağını gösterme fonksiyonunu yerine getiremediklerinden aynı

zamanda ayırt edicilikten yoksundurlar. Bu nedenle kullanım sonucu ayırt edicilik

kazanmadıkları sürece tescil edilmeleri mümkün değildir.

Ayrıca, rakiplerin, herhangi bir engele takılmadan ilgili malların doğasıyla ilgili

olan ibareleri, tarif amacıyla kullanma konusunda kanuni hakları olduğundan bu

ibarelerin genel kullanıma açık olması gerekmektedir.

Tanımlayıcı markaların tescili 89/104 Sayılı Yönerge ve daha birçok uluslararası

düzenlemede olduğu gibi, Türkiye’de de mümkün değildir. 556 Sayılı KHK’nın mutlak

tescil engellerini düzenleyen 7’nci maddesinin (c) bendine göre; Ticaret alanında cins,

çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği,

hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik

özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren

işaretler marka olamayacaktır.

Bir işaretin mal veya hizmetlerin bu maddede yer alan özelliklerine ilişkin olarak

şunları belirtmesi mümkündür:

Page 81: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

72

Cins, çeşit, vasıf: Mal veya hizmetin ismini veya türünü içeren işaretler bu

kavramlar çerçevesinde reddedilmektedir. Bilgisayarlar için “dizüstü”,

tütünler için “ultra light” ibareleri bu bağlamda örnek olarak gösterilebilir.

Kalite: Ürünler üzerinde övücü, abartıcı niteliği olan ibareler bu kapsamda

değerlendirilerek reddedilmektedir. “Süper”, “en iyi” anlamlarına gelen

ibareler birçok ülkede bu kapsamda reddedilmektedir.

Miktar: Tüketici tarafından mal üzerinde miktar olarak algılanabilecek veya

üreticilerin miktar göstermesi amacıyla mal üzerinde kullanabileceği sayılar

mutlak ret sebebidir. Örneğin, “20” sayısı sigaralar üzerinde miktar

gösterebilmektedir.

Amaç: Üzerinde bulunduğu ürünün kullanım amacını, ürün veya hizmetin

sonuçlarını belirten ibareler tescil kapsamı dışındadır. Örneğin, “mutfak”

ibaresi temizlik ürünleri üzerinde veya “Terapi” sözcüğü masaj ürünleri için

amaç belirtmektedir.

Değer: Ürün veya hizmetin fiyatını, kıymetini, derecesini belirten ibareler

tescil edilmemektedir. Örneğin, “Kelepir”, “Ucuz” ibareleri.

Coğrafi kaynak: Ürünün üretildiği, hizmetin yapıldığı yeri belirten ibareler

tescil kapsamında bulunmamaktadır. Bu konuya “coğrafi yer adları”

başlığında ayrıntılarıyla değinilecektir.152

Malların üretildiği, hizmetin yapıldığı zamanı gösteren ibareler: Örneğin,

şaraplar için 1980, fotoğrafçılık hizmetleri için “Ready in one hour (1 saatte

hazır)” ya da bankacılık hizmetleri için “24 saat” tescil edilebilir nitelikte

değildir. Ayrıca Arkan’a göre; şaraplar için sonbahar sözcüğü de şarabın

152

Bkz. s. 82.

Page 82: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

73

sonbaharda toplanan üzümlerden yapılmış olduğunu belirtmekte ve

dolayısıyla malın hem üretildiği zamanı hem de karakteristik özelliğini

göstermektedir.153

Malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özellikleri: Mal veya hizmetin

kullanım şekli, kullanım sıklığı gibi hususlar da tescil kapsamı dışındadır.

Örneğin, ilaçlar için “günde 1” gibi bir ifade marka olarak tescil

edilmeyecektir.

Genellikle ayırt edicilik ve tanımlayıcılık bir arada kullanılsa da ayrıldıkları

noktalar da tabi ki mevcuttur. Daha farklı deyişle, bir işaretin tanımlayıcı olması

nedeniyle ayırt edicilikten yoksun, tanımlayıcı olmayan bir işaretin ayırt edici olduğunu

söylemek de doğru olmayacaktır. “Bir işaret mal ve hizmetlerin bir veya birkaç

özelliğini belirtmiyorsa tanımlayıcı olduğu gerekçesiyle reddedilemez. Ancak, bu işaret

hala ayırt edici olmadığı gerekçesiyle reddedilebilir”154

4.2 MARKAYI OLUŞTURAN İŞARETLERE GÖRE TANIMLAYICILIK

4.2.1 Sözcükler

Markada yer alan sözcükler kendine has, özgün, anlamsız olabileceği gibi, tasviri

de olabilir ki bu tarz sözcüklerin tescili kullanım sonucu ayırt edici nitelik

kazanmadıkları müddetçe mümkün değildir. Tamamen tanımlayıcı sözcüklerin marka

olarak tescilinin yasaklanmasındaki amaç, ilgili mal veya hizmeti ya da bunların

özelliklerini göstermenin yaygın bir şekli olan ve bu nedenle de malı piyasaya süren

müteşebbisin ayırt edilmesini sağlamayan işaretlerin tescilinin engellenmesidir.

153

Arkan, S., C.I., 1997, s. 80. 154

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 11.

Page 83: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

74

Bir sözcüğün ilgili mal veya hizmet üzerinde tanımlayıcı olması, onun anlamıyla

doğrudan alakalı olduğu gibi, birkaç sözcükten oluşmuş markalarda sözcük öbeğinin bir

bütün olarak ilgili tüketici kesiminde bıraktığı anlama bakılmalıdır.

Bu anlamda, bir mal veya hizmetin niteliğini belirten iki veya daha fazla kelime

yan yana geldiğinde oluşan bütün, bilindik, günlük dilde kullanılmıyor ve yaratıcı hal

alıyorsa işaret, tanımlayıcılıktan kurtularak ayırt edici olarak değerlendirilebilmektedir.

Çünkü, böylelikle markadaki her kelime kendi anlamından kurtulmakta ve bir bütün

olarak, tanımlayıcı anlamlarından bağımsızlaşmaktadırlar.

ATAD vermiş olduğu “Postkantoor (Posthane)”155

kararında, iki tanımlayıcı

kelimenin yan yana gelmesi durumunda, iki kelimenin birleşiminin alışılmışın dışında

olması, bıraktığı izlenimin ilgili kelimelerin anlamlarının toplamından uzak olması veya

beraber kullanım sonucu bambaşka bir anlam kazanması durumunda tescil

edilebileceğini vurgulamıştır.

Bu karara paralel olan ve en çok bilinen bir diğer ATAD kararı ise, “Baby-

Dry”156

marka başvurusuna ilişkindir. Söz konusu olayda, Baby (Bebek) ile Dry (Kuru)

ibarelerinden oluşan markanın çocuk bezleri için tescil başvurusu OHIM’e yapılmış ve

başvuru reddedilmiştir. Açılan davada Topluluk Mahkemesi, bebek bezleri için emicilik

fonksiyonunun asıl amaç olduğunu vurgulayarak söz konusu amacın bezlerinin

karakteristik bir özelliğini işaret ettiğini ve bu bütünün tüketiciye bilgi vermekten öteye

gitmediğini belirterek söz konusu ibareyi ayırt edici bulmamıştır. İlgili karara karşı

ATAD’a başvurulmuştur. ATAD öncelikle İngilizce konuşan insanlar açısından

bakıldığında “Baby-Dry” ibaresinin bebek bezini tanımlarken kullanılan sıradan bir

anlatım yolu olmadığının üzerinde durmuştur. Ayrıca, mahkeme tescil başvurusu yapılan

sözcük öbeği ile tüketicilerin ilgili mal veya hizmetin asıl özelliğini göstermek için

yaygın olarak kullandıkları sözcükler arasındaki algılanabilir herhangi bir farklılığın

155

ECJ, Koninklijke KPN Nederland NV v Benelux Merkenbureau, C-363/99, 12/02/2004. 156

ECJ, Procter & Gamble v OHIM, C-383/99, 20/09/2001.

Page 84: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

75

sözcük öbeğini marka olarak tescil edilmeye uygun hale getirirdiğini ve markayı

oluşturan her iki kelimenin de tek başına bebek bezi için karakteristik özellik belirtse de

bir araya getirilişlerinin alışılmışın dışında olduğunu, söz konusu sözcük öbeğinin

“sözcüksel bir buluş (lexical invention)”, “alışılmışın dışında bir araya geliş (unusual

juxtaposition)”, “İngilizce’de bilindik ifadenin dışında (not a familiar expression in

English language)” bir ifade oluşturduğunu ileri sürmüştür. Davanın sonunucunda,

Yüksek Mahkeme sözcük öbeğinin bir yaratmanın sonucu olduğuna hükmederek bütün

halde markanın ayırt edici güç elde ettiğine karar vermiştir .

OHIM de yayınladığı karar kriterlerinde bir mal veya hizmet için tanımlayıcı

olan iki kelimenin yan yana gelmesiyle oluşan markalarda, kelimelerin yan yana gelme

şeklinin alışılmışın dışında olması ve yalnızca terimlerin anlamlarının bir araya

gelmesinden öte bambaşka bir birliktelik oluşturması halinde markanın tescil

edilebileceğini, aksi takdirde bu tarz markaların da tanımlayıcı kabul edilerek

reddedilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu kararın alınması sırasında ise, uzmanın iki

soruya cevap araması gerekmektedir. Kelimelerin alışılmışın dışında bir araya gelişi var

mı? İfade günlük konuşma dilinde kullanılıyor mu? Bu iki soruya evet cevabı verilmesi

halinde marka bir bütün olarak tanımlayıcı kabul edilmekte ve başvuru

reddedilmektedir.157

Öte yandan yine iki tanımlayıcı sözcükten meydana gelen “Twist & Pour”158

marka başvurusuna ilişkin olarak Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi (CFI), bir

bütün olarak bakıldığında, ‘Twist & Pour’un, kabın dönen başlığıyla açılıp içeriğindeki

sıvının boşaltılması işlemini doğrudan anlattığını, ilgili malın kullanım şeklini en açık

anlatma yolunun bu iki kelime olduğunu, tüketiciye kapağı çevirmesini ve kabın

içindekini dökmesini söylemenin daha doğrudan bir yolu olmadığını belirterek

başvuruyu reddetmiştir.

157

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 27. 158

CFI, The Sherwin Williams Company v OHIM, T-190/05, 12/06/2007.

Page 85: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

76

ABD’ de ise, restoran hizmetleri için başvurusu yapılan “Steak and Brew” 159

(Biftek ve Bira) ibaresi rakip firmaların da biftek ve bira servisi yaptıklarını belirtmek

amacıyla kullanabilecekleri kelime öbeği oldukları gerekçesiyle reddedilmiştir.

Ülkemizde ise, Yargıtay “Duşakabin”160

markasıyla ilgili olarak verdiği kararda

Türkçe’de Duşakabin sözcüğü bulunmamasına rağmen, söz konusu sözcüğün zorunlu ve

jenerik sözcüklerden oluşması nedeniyle ayırt edici özelliğinin zayıf olduğu, marka

sahibinin bu nedenle “duşkabini”, “duş için kabin”, “duş ve kabin” gibi sözcüklerin

başkaları tarafından kullanımına engel olamayacağını belirtmiştir.

“Media Vision”161

marka başvurusunun tanımlayıcı olması nedeniyle

reddedilmesi sonucu görülen davaya Ankara Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi bakmış

ve mahkeme kararında tescili istenen “Media vision” sözcük öbeğinin İngiliz dilinde

mevcut iki sözcüğün birleştirilmesiyle oluşan yeni bir sözcük öbeği olduğuna,

kullanıldığı lisanda herhangi bir anlamı bulunmadığına, linguistik açıdan herhangi bir

anlam oluşturmayan bu tür işaretin bir imayı içerdiği söylenebilir ise de doğrudan

doğruya bir bilgiyi iletmediğinden marka niteliğini kazanabilecek bir işaret olarak

değerlendirilebileceğine kanaat getirerek idarenin ret kararının iptaline karar vermiştir.

Diğer taraftan Yargıtay, “televizyon ve radyo program ve yayın hizmetleri” için

“multi canal”162

başvurusuna ilişkin verdiği kararda; İngilizce “çok, çeşit çeşit”

anlamlarına gelen multi sözcüğüyle yine aynı dilde “bilgi veya haberin yayılma yolu”

anlamına gelen “canal” sözcüğünün yan yana gelmesiyle oluşan bu ibarenin “çok

kanallı TV veya radyo hattı” anlamına geldiğini belirtmiş ve ayrı bir anlam içermediğini

vurgulayarak cins, çeşit ve miktar belirtmesi nedeniyle TPE’nin ret kararını onamıştır.

159

Longchamps, Incorporated. v Eig., 315 F. Supp.456 (S.D.N.Y. 1970). 160

Yargıtay 11. HD, E.1999/5835, K. 1999/7830, T.14/10/1999 (Oytaç, K., 2002, s.455) 161

Yargıtay 11. HD, E.2004/11243, K. 2005/8322, 25/05/2004 (www.kazanci.com.tr) 162

Yargıtay 11. HD, E.6135/ K. 8767 T.09/11/2000 (Oytaç, K., 2002, s.409)

Page 86: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

77

Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı üzere, ülkemizde de ATAD kararlarıyla

paralel bir uygulama vardır ve başvuruda yer alan sözcük öbeklerinin ilgili olduğu

dildeki bir bütün olarak anlamları üzerinde durulmaktadır.

Ayrıca sözcüklerin tanımlayıcılığına ilişkin olarak üzerinde durulması gereken

bir diğer husus tescili istenen sözcüğün tescil talep edilen ülke sınırları içerisinde çok

bilinmeyen bir dilden olması ve ilgili tüketici kesimi tarafından ayırt edici bulunup

bulunmayacağının tespitinin güç olmasıdır. Bu nedenle, ülkelerin marka tesciline yetkili

kurumları genellikle kendi ülkelerinde halk tarafından çoğunlukla bilinen diller

üzerinden inceleme yapmaktadır. Ancak uzman kendi inisiyatifini kullanarak sakınca

gördüğü zaman farklı dillerdeki başvuruyu da tanımlayıcı olduğu gerekçesiyle

reddetmektedir.

Türkiye’ de “İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca” dillerinde

anlam araştırması yapılmaktadır. Ancak “yapılan inceleme sonucunda uzmanın ulaştığı

sonuçlar başvurunun reddini gerektirecek doğruluk ve netlikte ve söz konusu ibarenin

marka olarak kullanımı problem yaratabilecek nitelikteyse uzman başvuruyu herhangi

bir başka dilde yaptığı inceleme sonucuna göre de reddedebilecektir”163

Örneğin,

Latince bir ilaç katkı maddesi ilaçlar için yapılan bir başvuruda yer alıyorsa başvuru

uzman tarafından reddedilebilmektedir.

İsviçre Federal Mahkemesi de “Yeni Rakı”164

markasıyla ilgili olarak vermiş

olduğu kararda “rakı” sözcüğünün salt tasviri bir anlamının bulunması, “yeni”

sözcüğünün ise, farklı mal veya hizmetleri ayırt etmeye yaramayan bir sıfat olması ve

sözcük öbeğinin bir bütün halinde İsviçre’de yaşayan Türk topluluğuna ait orta seviyeli

bir bireyin üzerinde bıraktığı izlenimin tasviri olacağı kanaatiyle ibarenin marka

olamayacağına hükmetmiştir.

163

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s. 10. 164

İsviçre Federal Mahkemesi, ATF 120 II 144 ,07/04/1994.

Page 87: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

78

Öte yandan, yakın coğrafi konuma ve kültüre sahip sayılabilecek ülkeler arasında

bile bir ülke için tanımlayıcı hatta jenerik olabilecek bir kelimenin başka bir ülke için

ayırt edici bulunarak tescil edildiği örnekler de karşımıza çıkmaktadır.

Almanca yataklar, döşekler anlamlarına gelen “Matratzen”165

ibaresinin İspanyol

Patent Ofisi’nde tescillenmesi bu bağlamda şaşırtıcı bir durumdur. Hatta konunun

ATAD’a taşınması üzerine mahkeme vermiş olduğu kararda da “Matratzen” ibaresinin

İspanya’da yatakları da kapsayan mobilyalar için tescil edilmesinde sakınca

görülmediği ve markanın tescili istenen ülkede ilgili tüketicilerin kelimenin anlamını

ayırt edemediği sürece, yönergenin üye devletlerin birinde tanımlayıcı olması nedeniyle

tescil edilmeyen bir ibarenin diğer bir üye devlette de tescil edilmesini yasaklamadığını

belirtmiştir.

Öte yandan, Fransız Mahkemesi “Hollywood Story”166

ibaresinin gazete, dergi

ve kitaplarda kullanımına izin vermemiş “story” kelimesinin bir çok film ve roman

sayesinde Fransa’da halk tarafından bilinir hale geldiğini savunmuş, Paris Temyiz

Mahkemesi de kararı onamıştır.

OHIM ise, karar kriterlerinde bir markanın, üye devletlerin herhangi birinin

resmi dilinde tanımlayıcı veya jenerik isim olması durumunda ilgili ülkenin büyüklüğü

veya nüfus sayısı dikkate alınmaksızın Topluluk Markası olarak markanın tescil

edilmediğini belirtmiştir. Ayrıca, yanıltıcılık ve diğer mutlak ret nedenleri için de aynı

kriterler dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı da belirtilmektedir.

İsviçre Federal Mahkemesi de İsviçre Patent ve Marka Ofisi’nin “Brico+

şekil”167

marka başvurusunun ibarenin, Fransızca “kendin yap” anlamına gelen

Bricolage için ortak bir kısaltma olması nedeniyle verdiği ret kararını onamıştır.

165

Matratzen Concord AG v Hukla Germany SA, C- 421/04. 166

CA Paris, 24 Ocak 1977/3, s. 69. 167

İsviçre Federal Mahkemesi: 2/2001, Brico, INTA The Trademark Reporter, Mart-Nisan 2002, Vol. 92,

No.2 p. 209.

Page 88: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

79

Mahkeme, sözcüğün, İsviçre’nin sadece Fransız kesiminde bilinip tanımlayıcı kabul

edilse de tescil edilemeyeceğini belirtmiştir. Ayrıca, mahkeme marka olabilmek için

aranan ikincil anlam kazanmanın tüm İsviçre bölgeleri için gerekli olduğunu

kararlaştırmıştır.

Tanımlayıcı nitelikteki yabancı sözcüklerin değerlendirilmesi konusunda Türk

Doktrini uygulamayla benzer sonuçlara varmaktadır.

Arkan bu konuda “yabancı dilde tasviri anlam taşıyan bir sözcüğün marka olarak

kullanılıp kullanılmayacağına, bu lisanın Türkçe’de yaygın biçimde bilinip

bilinmediğine ve buna bağlı olarak Türk insanının o sözcüğü ayırt edici bir işaret mi,

yoksa eşya ismi, vasfı olarak mı algılayacağına bakılarak karar verilmesi gerektiği”168

görüşünü savunmuştur.

Benzer şekilde Karahan da, “ülkemizle yakın irtibat halinde bulunan bir yabancı

ülkede veya ülkemizde yaygın bilinen bir yabancı dilde tasviri işaret olarak kabul edilen

bir işaretin ülkemizde de yasak kapsamında mütalaa edilmesi gerektiğini” ileri

sürmüştür.169

Sözcüklerin tesciliyle ilgili bir diğer husus da, ilgili mal veya hizmetler için

tanımlayıcı olacak kelimelerin içerisindeki harflerin tekrarlanması, değiştirilmesi veya

çıkartılması suretiyle oluşturulmuş sözcük veya sözcük öbeklerinin tesciline ilişkindir.

Konuyla ilgili olarak da ülkelerin marka tesciline yetkili kurumları karar kriteri

belirleyerek bu tarz başvuruların da tanımlayıcı ve dolayısıyla ayırt edicilikten yoksun

olduğu gerekçesiyle reddedilmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Örneğin; diyet ürünleri,

gıda maddeleri ve içecekler için “Lite”170

ibaresi OHIM’den sonra Avrupa Toplulukları

İlk Derece Mahkemesi tarafından da ilgili sektörde İngilizce Light kelimesinin yaygın bir

transkripsiyonu olarak kullanıldığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

168

Arkan, S., C.I., 1997, s. 80. 169

Karahan, S. ; “Marka Hukukunda Hükümsüzlük Davaları”, Konya, 2002, s. 63. 170

Zewe Zentral AG v. OHIM, T-79/00, 27/02/2002.

Page 89: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

80

Öte yandan, OHIM karar kriterlerinde171

söz konusu yazım farklılaştırmasının

yaratıcı olması ve haliyle genel bir kullanımının bulunmaması durumunda veya yapılan

değişiklikle anlamının değişmesi halinde marka olabileceğini belirterek “Minute made”

yerine “minute maid” ibaresinin anlam değişikliğine neden olmasından dolayı marka

olarak tescil edilebileceğini söylemiştir.

Ayırt edicilik değerlendirmesine paralel olarak tanımlayıcı sözcüklerin

değerlendirilmesinde de söz konusu marka başvurusunun başka şekil, logo veya

sözcüklerle yapılmış olup olmadığına, eğer başka unsurları da barındırıyorsa bu

unsurların ne kadar ayırt edici olduğuna bakılmaktadır.

Şekil 4.1: Tanımlayıcı markaya ilişkin örnek

Örneğin; (Şekil 4.1)’de yer alan “Top Quality (En İyi Kalite)” ibaresi her türlü

mal veya hizmet için açıkça tanımlayıcı olan ve dolayısıyla ayırt edicilikten yoksun bir

sözcüktür. Söz konusu sözcüğün etrafında bulunan şekil ise, birçok üreticinin

kullanabileceği ve sözcüğün esaslı unsur olma niteliğini ortadan kaldırmayan bir

şekildir. Bu nedenle marka bir bütün olarak da tanımlayıcı niteliğin baskınlığından

kurtulamadığından ayırt edicilikten yoksun bulunmaktadır.172

171

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 29. 172

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 81.

Page 90: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

81

Şekil 4.2: Şekil ve sözcükten oluşan tanımlayıcı markaya ilişkin örnek

(Şekil 4.2)’de yer alan markada ise, “Control (kontrol)” sözcüğü malın amacını

belirttiğinden ayırt edici olmayacaktır. Anılan sözcük “zararlı bitkileri, hayvanları ve

mantarları imha edici maddeler” için üzerine konulmuş böcek benzeri işaretle beraber

yine tanımlayıcılıktan kurtulamayacak, ayırt edicilik elde etmeyecektir.173

4.2.2 Kişi İsimleri

Soyadları veya isimler sadece yaygın kullanımdan dolayı değil tanımlayıcı

olmaları nedeniyle de ayırt edicilikten yoksun olabilirler. Örneğin; “Taze” gıdalar için,

“Koç” ise, canlı hayvanlar için “Kırmızı” boyalar için tescil edilmeyecek soyadlarıdır.

Benzer şekilde İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi yayınladığı kriterlerinde

İngiltere’de sıklıkla karşılaşılan “Brown (Kahverengi)” soyadının “soslar” veya

“boyalar” için tescil edilemeyeceğini belirtmiştir.174

İngiltere’de kişi isimlerinin tanımlayıcılığına ilişkin verilmiş bir karar da, “Jeryl

Lynn” ismine ilişkindir.175

1960 yılında bulunan bir virüs çeşidine araştırmacının kızının

ismi “Jeryl Lynn” verilmiştir. Sonraları söz konusu virüse ve bu virüsten kaynaklanan

173

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 82. 174

a.g.k., 2007, s.61 175

İngiltere Yüksek Mahkemesi, IIC 942, 04/12/1998.

Page 91: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

82

başka virüslere karşı aşılar geliştirilmiştir. 1995 yılında tıbbi malzemeler, insan ve

hayvan sağlığı için ilaçlar üzerinde markayı tescil ettiren Merck isimli firmanın SKB

isimli diğer bir firmaya markasını kullanma hakkını vermemesi üzerine açılan davada

İngiliz Yüksek Mahkemesi “Jerry Lynn” in Merck tarafından aşıyı değil içerisindeki

virüsü tanımlamak amacıyla kullanıldığını, aşının 20 yıllık kullanımı boyunca firmanın

hiçbir zaman “Jerry Lynn” ibaresinin ürünün üretici kaynağını göstermek amacıyla

kullanmadığını, birçok medikal kuruluşun da “Jerry Lynn”i belli bir işletmeden çok

belli bir virüs çeşidiyle ilişkilendirdiğine dair kanıtların bulunduğunu öne sürerek

markanın tescilini iptal etmiştir. Burada, önemle vurgulanması gereken husus, Jerry

Lynn isim ve soyadının kullanıma dayalı tanımlayıcı bir hal alarak ayırt edicilikten

yoksun hale geldiğidir.

4.2.3 Coğrafi Yer Adları

Coğrafi yer adları ürünün menşeini göstermediği müddetçe tescil edilebilir.

Örneğin, muzlar için “North Pole (Kuzey Kutbu)”, dondurmalar için Ekvator coğrafi yer

adından oluşan markalara iyi birer örnek olabilir.

Mal veya hizmetler üzerinde yer alan coğrafi adların tescilindeki sorun, o

ibarelerin ilgili mal veya hizmet üzerinde tanımlayıcı olması durumudur. Çünkü

özellikle gıda alanında belli yörelerin belli ürünlerinin diğer bölgelerde yetişmiş aynı

ürünlerden çok daha güzel, tercih edilir oldukları ya da belli karakteristik özellikleri

taşıdıkları herkesçe bilinmektedir. Örneğin, Amasya’nın elması, Şirince’nin üzümü,

Malatya’nın kayısısı diğer bölgelerde yetişen aynı ürünlere oranla daha çok tercih

edilmektedir. Bu nedenle, anılan ürünlerin markasının yetiştirildikleri yerlerin

isimlerinden oluşması ürünlerin, ticari kaynağının değil, coğrafi kaynağının

gösterilmesine neden olmaktadır. Ayrıca, bu tarz isimlerin tek bir kişi tekeline verilmesi

rekabet ortamını zedeleyecektir.

Page 92: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

83

Mal üzerinde coğrafi kaynak belirten yani tanımlayıcı olan ibareler tescil

edilmemektedir. Tanımlayıcılık ise, başvuruda yer alan mal veya hizmet ile ibarede yer

alan coğrafi yer arasında ilişkilendirme kurulması suretiyle gerçekleşir.

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi, mal veya hizmetle coğrafi kaynak arasında

ilişkilendirmeyi kururken, Yeni Zelanda’da bulunan ilgili tüketici grubunun söz konusu

coğrafi bölgeyi bilip bilmediği, ilgili coğrafi bölge ile tescili istenen mal veya hizmetin

arasında bağlantı kurma potansiyelini dikkate almaktadır. Hatta daha da ötesinde sokak,

cadde, meydan isimlerinin bile tescilinde ilişki kurularak ibarenin tanımlayıcılık

değerlendirilmesi yapılmaktadır. Örneğin, “Covent Garden” ibaresi meyve ve sebzeler

için, “Wall Street” ise, yatırım hizmetleri için tescil edilmemektedir. Benzer şekilde

okyanus, deniz isimleri de deniz ürünleri için, dağ isimleri ise, zirai ürünlerde ve

dağcılık malzemeleri üzerinde tanımlayıcı bulunarak reddedilmektedir.176

Coğrafi yer adlarının tesciline ilişkin verilmiş en önemli karar, ATAD’ın vermiş

olduğu “Windsurfing Chimsee”177

kararıdır. Chimsee, Almanya’nın Bavyera bölgesinde

bulunan sörf aktivitelerinin sıklıkla yapıldığı bir göldür. Windsurfing Chimsee ise,

tasarımlarını Chimsee’de, üretimini ise, başka bir bölgede yapan üzerinde “Chimsee”

yazan spor malzemelerini satan bir şirket olup Almanya’da çeşitli şekil unsurlarıyla

beraber “Chimsee” ismi ile “Windsurfing Chimsee”, “Chimsee Active Jeans”i de tescil

ettirmiştir. Huber ve Attenberg ise, Chimsee kıyılarında bir kasabada spor kıyafetler

üreten ve üzerlerinde “Windsurfing Chimsee” nin kullandığından farklı şekillerle

beraber “Chimsee” sözcüğünü kullanan iki şirkettir. Bu iki şirketin söz konusu

kullanımının iltibas yaratacak olması nedeniyle engellenmesi için “Windsurfing

Chimsee” firması dava açmış, davalılar ise, söz konusu sözcüğün coğrafi kaynak

gösterdiğini, koruma kapsamına alınmaması gerektiğini belirtmişlerdir. Alman

176

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 22. 177

ECJ, Windsurfing Chimsee Produktions- und Verriebs GmbH v Boots- und Segelzubehör Walter

Huber davası, C-108/97 ve C-109/97, 04/05/1999.

Page 93: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

84

Mahkemesi, bunun üzerine ATAD’dan görüş sorma yolunu seçmiş ve ATAD verdiği

görüşte coğrafi yer adlarının tescili hususunda şu noktaları vurgulamıştır.

Yönergenin 7/1 (c) bendi, yalnızca ilgili kesimin zihninde söz konusu mal ile

markada yer alan coğrafi yer adı arasında ilişki kurulduğu durumlarda değil,

aynı zamanda ilgili işletmelerce gelecekte bu kategorideki ürünlerin coğrafi

kaynağını işaret etmek için kullanılacağı düşünülen coğrafi isimlerin de tescilini

yasaklamaktadır.

Söz konusu mal ile coğrafi yer adı arasında ilgili kesimin zihninde henüz bir

ilişki bulunmaması durumunda tescile yetkili kurum, böyle bir coğrafi yerin ilgili

tüketici kesiminin zihninde bu mallara ilişkin coğrafi menşei gösterdiğini

varsaymanın makul olup olmadığı hususunda bir belirleme yapmalıdır.

Bu belirlemenin yapılması sırasında, ilgili kesimin söz konusu coğrafi isme, bu

isim ile işaret edilen yerin özelliklerine ve ilgili mal gruplarına aşinalığına

önem verilmelidir;

Mal ile coğrafi yer arasında ilişki kurulması için ilgili malların o yerde üretilmiş

olmasına gerek yoktur.

Buradan da anlaşılacağı gibi, elbette ki, içerisinde menşei belirten bir ibarenin

yer aldığı her başvuru coğrafi kaynak konusunda tanımlayıcı olduğu gerekçesiyle

reddedilmemektedir. Örneğin; ABD’de verilmiş önemli bir karar “Dutch Boy”178

kararıdır. Kararda, mahkeme “Dutch” (Hollandalı) ile “Dutch boy”(Hollandalı çocuk)

arasında büyük bir benzerlik olmadığını, malı satın alanların malın veya içeriğindeki

maddelerin Hollanda’da üretilmiş veya orada üretilmiş olanlarla aynı kalitede ve

özellikte olduğunu düşünmeyeceklerini belirterek “Dutch boy” un tescil edilebileceğini

178

National Lead Company. v. Wolfe, 223 F. 2d 199 (9th Cir. 1955).

Page 94: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

85

belirtilmiştir. Kanımızca da, böyle bir kullanım coğrafi kaynak belirtmekten çok bir

bütün halinde ayırt edici bir sıfat tamlamasıdır.

Öte yandan, tanımlayıcı veya jenerik ibarelerle beraber kullanılan coğrafi yer

adlarının da tescil edilemeyeceği açıktır. Örneğin, “Minnesota Cigar (Minnesota

Purosu)” purolar için, “California Pizza Kitchen” restoran hizmetleri için coğrafi olarak

tanımlayıcıdır. 179

İsviçre’de de ancak halk tarafından çok bilinmeyen veya ürünün üreticisini işaret

etmeye başlayan şehir ve bölge adlarının marka olarak tescili yapılmaktadır. Örneğin,

İsviçre’nin başkenti Cenevre saatler için marka olarak tescil edilmezken, çok da

bilinmeyen bir şehrin adı olan Tavanne kelimesi, ürün ve ismin özdeşleştiği gerekçesiyle

saat markası olarak tescil edilmiştir. “İsviçre’de genellikle, coğrafi adın markaya

verilmesi ile o ürünün o bölgeden geldiği fikrinin tüketicinin zihninde uyanması halinde

ibarenin marka olarak tesciline cevaz verilmemekte; il, ilçe veya köy adları ticaret

hayatının gerekleri sonucu seçilmiş ve daha çok fantezi nitelikte bir işaret olarak kalmış

ise, marka olarak alınması kabul edilmektedir.”180

Türkiye’deki il isimleri, ayırt edicilikten yoksun bulunmakla beraber Türk Patent

Enstitüsünce coğrafi kaynak belirtmeleri nedeniyle 556 Sayılı KHK’nın 7/1( c) hükmü

gereğince de reddedilebilmektedir. Örneğin, Malatya ibaresinden oluşan bir marka

başvurusu ayırt edicilikten yoksun olmasının yanı sıra “kayısı”lar için coğrafi kaynak

belirtmektedir. Aynı durum “elma” için Amasya, “leblebi” için “Çorum” ibarelerinde de

geçerlidir.

Yabancı şehir isimlerinde ise, söz konusu şehrin iyi bilinen ürünleri ile tescil

başvurusunda yer alan ürünlerin ilişkili olup olmadığına bakılmaktadır. “Yabancı

başkentlerin, eyaletlerin, şehirlerin adları yalnızca meşhur, bilinir oldukları ve doğrudan

179

ABD Patent ve Marka Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.180. 180

Yasaman, H., C.I., 2004, s. 67.

Page 95: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

86

çağrışıma neden olabilecekleri mallar/hizmetler için başvuruda bulunulması halinde

reddedilecek, diğer her türlü başvuru için tescil edilecektir.”181

Örneğin; Solingen Çatal/

bıçak vb ürünlerde, Paris parfümeri ürünlerinde tescil edilemeyecektir.

Türkiye’deki ilçe isimleri için de yabancı şehir adlarıyla paralel uygulamalara

gidilmektedir ve meşhur oldukları mal üzerinde tescil başvurusu yapılmışsa ilçe, köy

isimleri tescil edilmemektedir. Ancak meşhur, bilinen ürün haricindeki ürünler için

yapılan tescil başvurusu kabul edilmektedir. Örneğin, Ezine peynirler için coğrafi

kaynak belirtmesi nedeniyle tescil edilmezken, giysiler için tescile bağlanabilmektedir.

Coğrafi yer isimlerinde dünya çapındaki birçok uygulamaya bakıldığında bir

yerin marka olarak tescilinin mümkün olmaması halinde o ibarenin çeşitli türevlerinin de

marka olarak verilmemesi uygun bulunmaktadır. Örneğin, “Japonya”nın marka

olmayacağı elektronik ürünler için “Japon” veya “Japanese” markası veya ülkenin

kısaltmasının da tescil edilmemesi uygun bulunmaktadır. Litvanya Temyiz Mahkemesi

de “Birzai bölgesinin sakinleri” anlamına gelen “Birzieciu”182

markasının biralar için

tesciline o tip biranın üretici kaynağını ve onun özelliklerinin gösterdiği için izin

vermemiştir. Mahkeme verdiği kararda, kanunda geçen ürünlerin “üretim kaynağı”

ifadesinin belli bir yerin isminin yanı sıra, o ismin türevlerini de kapsayacağını

vurgulamıştır. Ayrıca “Birzieciu” ibaresinin, biralar üzerinde ürünün belli bir bölgede

yaşayan insanlar tarafından hazırlanmış özel bir bira olduğunu belirteceği ve bu

ibarenin tüketici tarafından belli bir üretici firma ile değil, o bölgede üretilmiş bir bira

tipiyle özdeşleştirileceği de belirtilmiştir.

4.2.4 Sloganlar

Sloganların tescil edilebilirlikleri tanımlayıcılıklarıyla paralel olarak da

değerlendirilmektedir. Her ne kadar birçok slogan ayırt edici bulunarak çoğu ülkede

181

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s.20. 182

AB Zalsvytis v AB Ragutis Supreme Court of Lithuania, 14/03/ 2000

Page 96: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

87

tescili mümkün görülse de, vasıf belirten, ürünler üzerinde üstünlük katıcı sloganların

tescil edilemeyeceği açıktır.

Gıda sektöründeki ürünleri kapsayan “Çiftlikten Sofraya”183

sloganından oluşan

marka başvurusunun TPE tarafından reddedilmesi üzerine, öncelikle Ankara Fikri Sınai

Haklar Mahkemesin’in önüne gelen davada her ne kadar ibarenin 556 Sayılı KHK’nın 5.

maddesine girerek marka olabileceği belirtilse de, ibarenin toplumdaki herkes

tarafından bilinen anlamı itibariyle tarım, hayvancılık, bahçecilik gibi faaliyet yoluyla

elde edilip, doğal veya işlenmiş olarak tüketiciye sunulan ürünleri tasvir ettiği,

dolayısıyla 7/(c) maddesinde yazılı coğrafi kaynak belirten veya malların ve hizmetlerin

diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmalardan olduğu, bu

mahiyetteki sözcüklerin münhasıran veya esas unsur olarak yer aldığı tasviri işaretlerin

marka olarak tescilinin mümkün olmadığı belirtmiş, Yargıtay ise kararı onamıştır.

İngiltere’de temizlik ürünlerinin bulunduğu sınıfla ilgili olarak “Never Clean

Shower Again (Duşu Asla Tekrar Temizlemeyin)” ibareli marka başvurusu üstünlük

katıcı, basılı evraklar için yapılan “How Technology Shaped The World (Teknoloji

Dünyayı Nasıl Şekillendirdi)” ibareli marka başvurusu ise içerik belirtir nitelikte olduğu

gerekçesiyle reddedilmiştir.184

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi’nde de benzer şekilde “The Leading Hotels Of

The World (Dünyanın Önde Gelen Otelleri)”185

ibareli marka başvurusu açıkça

tanımlayıcı olduğu gerekçesiyle reddedilirken ima edici niteliği ağır basan, “It Doesn’t

Have To Cost The Earth To Save It (Onu Kurtarmak İçin Dünyayı Ödemeye Gerek

Yok)” marka başvurusu temizlik ürünleri için tescil edilmiştir. Bunun yanında “Discover

A New Driving Experience (Yeni Bir Sürüş Deneyimi Keşfedin)” sloganını tam olarak

183

Yargıtay 11. HD E.2004/11198 K.2005/8258 T.14/07/2004 (www. kazanci.com.tr) 184

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s.78. 185

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Kararı , T49/2000, 18/10/2000.

Page 97: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

88

tanımlayıcı olmasa da, tanıtımlarda herkes tarafından yaygın olarak

kullanılabileceğinden araba lastikleri için tescil edilmemiştir.186

OHIM ise, övücü niteliği de oldukça baskın olan “The World’s Best Way to Pay

and Be Paid (Ödeme ve Ödenme İçin Dünyadaki En İyi Yol)” sloganın marka olarak

tescilini, verilen hizmetle ilgili olarak sıradan konuşma dilinde kullanılan bir cümle

olarak kabul ederek tanımlayıcı ve dolayısıyla ayırt edicilikten yoksun olduğu

gerekçesiyle reddetmiştir. Yayınladığı karar kriterlerinde ise tanımlayıcı sloganların

“tüketiciyi alıma yönlendiren genel bir davet”, “abartılı bir ifade” veya “daha iyi bir

haberin, müşteri dostluğunun, ekonomik başarının tanıtımını yapan bir cümle” olması

halinde tanımlayıcı olacağını belirtmiştir.187

Amerika Birleşik Devletleri Marka ve Patent Ofisi de “The Best Beer in America

(Amerika’daki En İyi Bira)” sloganını övücü olması nedeniyle reddetmiştir.188

Fransa’da ise, alkolizme karşı kullanılan “bir bardak iyi, ikincisi kötülüklere

merhaba”, “L’avenir au present (Günümüzden Geleceğe)” sloganları tescil edilmiştir.189

4.2.5 Sayılar ve Harfler

Birçok ülkede sayılar ve harflerin stilize oldukları müddetçe tek başlarına veya

aksi takdirde ikili veya daha fazla şekilde bir araya geldiklerinde ayırt edici kabul

edildiklerine değinmiştik. Ancak, ayırt edici kabul edilseler de ibarelerin tanımlayıcılık

değerlendirmelerinin yapılması gerektiği çok açıktır ve tanımlayıcı oldukları takdirde

ibarenin tescil edilmeyeceği de bütün marka tesciline yetkili kurumlarda geçerli bir

kuraldır.

186

Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 33. 187

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 80. 188

ABD Patent ve Marka Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 75. 189

Yasaman, H., C.I., 2004, s. 106.

Page 98: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

89

Sayılar veya harfler şu nitelikleri belirttiklerinden tanımlayıcı olabilirler:190

Miktar ve hacim: Gıda ürünlerinde 350 gr, sigaralarda 20, alkollü

içeceklerde %8 gibi...

Ürünün üretim tarihi: 2005, 1999 gibi...

Hizmetin süresi: 24/7, 09-18 gibi...

Güç: Arabalarda 1600 gibi…

Beden: Kıyafetlerde XL gibi...

Telefon numaraları: 0800, 444 0 gibi...

Kalite: AA veya A+ gibi...

Birçok ülkenin kriterlerinde de yer almış bu tablonun dışında her başvurunun da

ayrıca kendi içerisinde değerlendirilmesi ve sayı veya harfin ürün ve hizmet için

kullanılması durumunda tüketicinin bunu marka olarak algılayıp algılamayacağının iyi

tespit edilmesi gerekir.

Ülkemizde, iki veya daha fazla sayı veya harften oluşan başvuruların

tanımlayıcılığında, sayının veya harfin ilgili ürün veya hizmetle bağlantısı olabilecek

herhangi bir şehri veya ülkeyi çağrıştırması durumu da dikkate alınmaktadır. Örneğin,

Malatya’nın plaka kodu 44 kayısılar için, 63 kebaplar için, TM veya TR hiçbir mal veya

hizmet için, İsviçre’nin ülke kodu CH saatler için tescil edilmemektedir.191

OHIM yayınladığı karar kriterlerinde, harflerden oluşan kısaltmaların

reddedilebilmesi için uzmanın ilgili sektörde herkes tarafından kullanılan ve ürünü

niteleyen ibarelerden oluşan bir kısaltma olduğunu ispatlamasının gerektiğini

belirtilmiştir. Bu doğrultuda ise, Audi’nin yapmış olduğu “TDI” harflerinden oluşan ve

190

İngiltere Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 49; Yeni Zelanda Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme

Kılavuzu, 2007, s. 44. 191

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s. 2.

Page 99: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

90

“Turbo Direct Injection” ve “Turbo Diesel Injection” ın kısaltması olan marka başvurusu

reddedilmiş ve kararı Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi de onamıştır.192

ABD Patent ve Marka Ofisi’nde, plastik malzemeler için “FM4910”193

ibareli

marka başvurusu FM4910 ibaresinin plastik malzemelerin yanabilirliğini ölçen iyi

bilinen bir test olduğundan ve bu ibarenin ilgili mallar üzerinde kullanımının bu testin bu

mallara uygulandığı veya bu ürünlerin bu testin gerektirdiği özellikleri veya nitelikleri

karşıladığını belirttiği göz önüne alınarak tüketicinin alım kararını etkileyecek bu ibare

reddedilmiştir.

4.2.6 Şekiller ve Resimler

Resimlerin, şekillerin değerlendirilmesi aşamasında da diğer marka

başvurularında olduğu gibi tanımlayıcılık kriterleri de aranmaktadır.

Şekil 4.3: Sebze resimlerinden oluşan marka örneği

Ülkemizde (Şekil 4.3)’de marka örneği bulunan mavi zemin üzerine havuç,

soğan, domates resimleri yerleştirmek suretiyle yapılmış ve eşya listesinde sebze, çorba,

çorba için kullanılan preparatlar, bulyonlar, baharatlar, sebze karışımları bulunan marka

başvurusunun ayırt edicilikten yoksun ve tanımlayıcı olması nedeniyle TPE tarafından

reddedilmiştir. Ankara Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ne giden dosyada, mahkeme

192

CFI, Audi AG v OHIM, C-82/04P, 19/01/2006. 193

Westlake plastics Company 79 USPQ2d 1151 (2006).

Page 100: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

91

ilgili resmin başlı başına marka olabilecek bir işaret olsa da eşya listesinde yer alan

mallarla marka olarak tescili istenen resimdeki ürünlerin aynı veya benzer olması

nedeniyle başvurunun tanımlayıcı olduğuna kanaat getirerek davayı reddetmiştir.194

Kararın temyize gitmesi üzerine Yargıtay tanımlayıcılık açısından markayı

değerlendirmiş ve karar gerekçesinde şunları belirtmiştir: Davaya konu işaret (şekil)

markası incelendiğinde, mavi zemin üzerine havuç, domates, soğan gibi sebzelerin farklı

ve özgün biçimde kompoze edilerek oluşturduğu bu işaretin pek çok ülkede bu haliyle

tescilli olduğu ve üretilip pazarlanan ürünlerde marka olarak kullanıldığı

görülmektedir. Böyle bir işaret genel olarak tüm sebzeleri ima ve ifade etmediğine,

sadece markanın kompozisyonunda somut olarak resmedilen sebzelerin çok ötesinde

sebzeleri ve sebze mahreçli işlenmiş yiyecekleri tescilli marka korumasına almayı

amaçlamasına, genel olarak tüm sebzelerin cins ve niteliğini veya kompozisyonda yer

alan sebzeleri tekil olarak belirtme amacından çok, ilişkin bulunduğu iştigal sektörünü

ifade etme anlamı ve işlevini taşıdığını belirterek davanın reddini isabetsiz bulmuştur.195

Şekil 4.4: Havlu deseninden oluşan marka örneği

Öte yandan bu konuda Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi’nin vermiş

olduğu bir karar196

da, kağıt mutfak havlularının üzerinde yer alan desenlerin resmine

ilişkindir. Mahkeme, bu kararında, öncelikle malın görünümüyle ilgili olan marka

başvurularının da diğer marka başvuruları gibi değerlendirilmesi gerektiğini, ancak bu

194

Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi E.2004/370, K. 2004/83, T. 2004. 195

Yargıtay 11. HD E: 2004/9139, K: 2005/7005, T.30/06/2005 (www.kazanci.com.tr). 196

CFI, Georgia-Pacific Sarl v OHIM, T-283/04, 17/01/2007

Page 101: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

92

tarz markaları tüketicinin algılama biçiminin daha farklı olduğunu, bu nedenle de bu

markaların ticari kaynak gösterme fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için ilgili

sektördeki diğer malların görünümünden belirgin bir biçimde ayrılması gerektiğini

belirtmiştir. Söz konusu marka başvurusunun incelenmesi sonucunda ise, mahkeme,

kağıt havlu üzerinde bulunan kabartmaların tüketici tarafından malın, ticari kaynağının

değil, emiş gücünün göstergesi olarak algılanacağını, teknik olarak kağıt havlunun emiş

gücünün göstergesi havlunun kalınlığı olsa da burada önemli olanın tüketicinin

algılama biçimi olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca, mahkeme, söz konusu şeklin estetik ve

dekoratif amaçlı olduğunu, bu tür mallar üzerinde kullanılan bir biçim olduğunu bu

nedenle de ortalama tüketicinin bu malı diğerlerinden ayırmak için yeterli unsurların

bulunmadığını belirtmiş ve marka başvurusunu reddetmiştir. Kararın yorumlanmasıyla,

söz konusu desenlerin kağıt havlunun amacına yönelik olarak algılandığı ve dolayısıyla

tanımlayıcı olması nedeniyle ayırt edicilikten yoksun bulunduğu sonucuna varmak

oldukça kolaydır.

4.2.7 Yeni Marka Türleri

4.2.7.1 Üç Boyutlu Şekiller

Üç boyutlu şekillerde tek başına ayırt edicilik ve tanımlayıcılık adeta bir bütün

halindedir. Zira açıktır ki, üç boyutlu şekil malın ta kendisinin şekli ise, zaten ilgili mal

için açıkça tanımlayıcı nitelikte olacaktır.

Bu doğrultuda ATAD tarafından verilmiş bir karar karşımıza çıkmaktadır. Söz

konusu olayda, Philips şirketi, ürettiği ve patentini aldığı üç başlıklı tıraş makinesinin

şeklini kapsayan bir marka başvurusunda bulunarak 1985 yılında tescilini almıştır. 1995

yılında ise, Remington şirketi tarafından da üçgen şeklindeki üç döner başlıklı tıraş

makinesinin üretilmesi üzerine Philips şirketi marka ihlali gerekçesiyle dava açmıştır.

Davada İngiltere Temyiz Mahkemesi, söz konusu işaretin ayırt edicilikten yoksun, malın

amacını belirtir, belli bir teknik sonucu gerektiren ve mala artı değer kazandıran bir şekil

Page 102: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

93

olduğuna karar vererek davayı reddetmiştir. Kararın temyize gitmesi üzerine ATAD’dan

görüş istenmiştir.

ATAD söz konusu davayı değerlendirirken Remington şirketi sunmuş olduğu

savunmada, davaya konu üç boyutlu şeklin sadece fonksiyonel bir şekil olduğunu,

davacı şirketin bu şekle malın ticari kaynağını gösterir nitelikte herhangi değişik bir

katkısı bulunmadığını belirtmiş ve tamamıyla tanımlayıcı bir işaretin ayırt edici

niteliğinin bulunmasının imkansızlığına dikkat çekmiştir. ATAD verdiği kararda ise, üç

boyutlu şekillerin tanımlayıcılık ve ayırt edicilik değerlendirmelerinin diğerlerinden

farklı olması gerektiğini belirten herhangi bir Yönerge maddesi bulunmadığını ayrıca,

üç boyutlu şekillerin de tanımlayıcılıktan kurtulup ayırt edici olmaları için ilgili şirket

tarafından değişik bir katkı yapılmasına gerek olduğu yönünde bir maddenin yer

almadığını belirtmiştir.

Sonuç olarak, ATAD yaptığı değerlendirmede üç boyutlu şekillerle ilgili olarak

tanımlayıcılık değerlendirilmesinden çok işaretin ilgili mala özgün şeklini veren bir

işaret olup olmadığı, dolayısıyla ayırt edici niteliğe haiz olup olmadığı üzerinde

durmuştur.197

Üç boyutlu şekillerin tanımlayıcılık açısından değerlendirilmesi hususunda

verilmiş bir diğer önemli karar da “üç boyutlu bir araç şeklinin”198

“kara taşıtları ve

motorları” için tescili ile ilgili olarak ATAD’dan görüş istenmesi üzerine verilmiştir.

ATAD verdiği görüşte, üç boyutlu şekilden oluşan marka başvurularında katı bir

değerlendirmenin Yönerge’ye uygun olmayacağını, Yönerge’nin 7/1 (c) bendinin 7/1 (e)

bendinden bağımsız olarak, kamu yararı gözetilerek, mal veya hizmetlerin özelliklerini

gösteren ve herkesin kullanımına açık olması gereken işaretlerden oluşan tüm üç

boyutlu şekillere de uygulanması gerektiğini vurgulamıştır.

197

ECJ, Koninkle Philips Electronics NV v Remington Consumer Products Ltd., C-299/99, 18/06/2002. 198

ECJ, Linde AG, Winward Industries Incorporated. ve Rado Uhren AG, C-53/01, C-54/01, C-55/01,

08/04/2003.

Page 103: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

94

4.2.7.2 Renkler

“Tescili talep edilen renk bizzat malın kendi rengi ise veya malın kavramsal

unsurları arasında yer alıyorsa veya ürünün özelliklerini göstermek amacıyla seçilmiş bir

renk tonuysa”199

cins, çeşit, vasıf, kalite vb. özellikleri belirtmesi nedeniyle

reddedilebilir. Ayrıca böyle bir kullanımın tescil edilmesi aynı sektörde söz konusu

ürünün doğası gereği var olan rengini başkalarının da kullanmasını engellemektedir.

Örneğin, sarı limon tadını, pembe ise çilek tadını çağrıştırabildiğinden gıda

maddelerinde içerik belirtebilir200

ve ilgi sektörde herkes tarafından kullanılmak

istenecektir. Benzer biçimde, lensler için mavi, boyalar için kırmızı da aynı mallar

üzerinde tüm üreticilerin kullanmak isteyecekleri renklerdir.201

“Bir malın belli bir şekilde kullanılması pratik açıdan sadece belli bir renk tonu

ile mümkünse ve diğer alternatif renklerin kullanılması ile mümkün olmuyorsa veya

rengin teknik ve estetik değeri maldan esaslı bir şekilde yararlanmayı mümkün kılıyorsa,

bu durum bu renk tonunun seçiminin zorunluluktan kaynaklandığını gösterir ve marka

olarak tescil edilemez.”202

Örneğin, ekolojik ürünler için yeşil renk veya itfaiye araçları

için kırmızı renk ilgili ürünler için olmazsa olmaz bir semboldür. Benzer şekilde

buzdolaplarının dış renkleri için beyaz renk soğutucu ürünler sahasında mutaden

kullanılan bir renktir. Aynı şekilde mavi renk soğutucu serinletici içinde saklanan

ürünlerin tazeliğini koruyacağı hissini uyandırır. Dolayısıyla bu iki rengin buzdolabı için

tescili mümkün değildir.203

“Ayrıca, renk tonunun malın kullanımı ve tahsis edildiği amaç dikkate

alındığında esaslı nitelik arz etmemesi veya malın kalite ve değerini arttırıcı bir etkiye

sahip olmaması, malın kullanımı açısından avantaj sağlamaması, malın üretimi ve

199

Doğan, B. F.; “Soyut Renklerin Marka Olarak Tescil Edilebilirliği”, FMR Ankara Barosu Fikri

Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi, Yıl:5, Cilt:5, 2005/4, s. 59. 200

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 52. 201

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s. 5. 202

Doğan, B.F., 2005/4, s. 60. 203

Şenocak, K., 2003, s. 121.

Page 104: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

95

kullanımı bakımından yapılacak masraflarda bir avantaj sağlamaması, işletme lehine

monopol durumu yaratmaması gerekmektedir.”204

Bu anlamda, kanımızca, iştah açıcı ve

dikkat çekici bir renk olan kırmızının özellikle çocuklara hitap eden çikolata vb. gıda

maddeleri üzerinde tescil edilmesi mala üstünlük katacağından hiçbir işletme adına tescil

edilmemelidir. Benzer şekilde, sarı ve portakal rengi ankesörlü telefonlarda ve telefon

kulübelerinde acil bir durumda her ışık miktarında görünebilecek renkler olmaları

nedeniyle tek bir firma tekeline verilmemesi gerektiğinden reddedilmiştir. Bahçe bakım

aletleri için de yeşil renk benzer nedenlerle tescil edilmemiştir.205

4.2.7.3 Sesler

Ses markaları da diğer markalarda olduğu gibi cins, çeşit, vasıf, coğrafi kaynak,

kalite, miktar, amaç belirtmesi nedeniyle reddedilebilir. “Bir sesin tescil edilebileceği

mal veya hizmetin karakteristik özelliklerinden birini taşıyıp taşımadığı veya coğrafi

kaynak belirtip belirtmediği hususları belirlenirken markanın genel görünümü esas

alınmalıdır. Zira, marka bir bütün olarak piyasaya sunulmaktadır. Tescil edilebileceği

mal veya hizmetin kendisini veya karakteristik özelliklerinden birini özel bir zihni çaba

harcamaya gerek kalmadan anlatan seslerin marka olarak tescili mümkün değildir.”206

Bu anlamda, diğer marka türlerinde olduğu gibi, başvurusu yapılan sesin hangi

mal veya hizmet için kullanılacağı oldukça önem arz eden bir husustur. Özellikle doğada

varolan ve gündelik hayatta sıklıkla duyduğumuz seslerin veya benzerlerinin tescili talep

edildiğinde mal veya hizmetle söz konusu ses arasındaki bağlantı dikkate alınmalıdır.

Örneğin, “uçağın motor takımının çıkardığı ses, gezi düzenleme hizmetleri için, koyun

melemesi ise, koyun sütü için tür ve nitelik belirttiğinden marka olamaz.”207

Benzer

şekilde, çocuk oyuncakları için çocuk gülmesi, spor etkinlikleri için sevinç nidası etki ve

sonuca işaret eder nitelikte olduğundan, su damlası sesi, yağmurluk ve şemsiye için satın

204

Doğan, B. F., 2005/4, s. 60. 205

Viking Umwelttechnik GmbH v. OHIM, T-316/00, 25/09/2002. 206

Karasu, R. ;“Ses Markaları” FMR, Yıl:7, Cilt:7, Sayı:2007/2, s. 47. 207

a.g.e., s. 48.

Page 105: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

96

alma nedenini belirlediği için, ülke sınırlarında bilinen başka bir ülkeye ait milli marş

coğrafi kaynak belirttiğinden tescil edilemez niteliktedir.208

Öte yandan, başvurusu yapılan ses duyulduğunda, söz konusu mal veya hizmetin

bir karakteristik özelliği herhangi özel bir zihni çaba gerektirmeden anlaşılmıyorsa söz

konusu sesin o mal veya hizmetler için tescili yapılabilmektedir. Örneğin “özel bir güç

veya kuvvet telkin eden gürültülü sesten oluşan bir ses markası temizlik malzemeleri

için karakteristik nitelik belirtmemektedir. ”209

4.2.7.4 Kokular

Her malın kendine özel bir kokusu olması veya o ürünün çeşitli kokularla

pazarlanması oldukça sık rastlanabilecek bir durum olduğundan ve herhangi bir mal için

bir kokunun tescil edilmesi başkalarının aynı mal üzerinde aynı kokuyu kullanmasını

engelleyeceğinden kokudan oluşan marka başvuruları birçok ülkede tescil

edilmemektedir.

Öte yandan, bazı mallar da vardır ki onların varlığı zaten kokularına bağlıdır ve

kokularının tescili mümkün değildir. Parfümler, oda kokuları, deodorantlar bunlardan

birkaçıdır. Dolayısıyla, söz konusu ürünler için kokuların tescil edilmemesi gerektiği

yönünde birçok ülkede görüşler bulunmaktadır ve desteklediğimiz uygulama da bu

yöndedir. Ancak bu konuda istisnalar da mevcuttur. Örneğin, Hollanda mahkemesi

parfüm kokusunun tescilini 2004 yılında kabul etmiştir.210

208

Kortbein, C. ;“Markenschutz für Hörzeichen, Franfurt am Main”, 2005, s. 198. (Karasu, R., 2007,

s. 47’den naklen) 209

a.g.e., s. 198 (Karasu, R., 2007, s. 47’den naklen). 210

Lancôme Parfums et Beauté et Cie v Kecofa, 2004.

Page 106: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

97

4.2.8 Euro

Tanımlayıcılık kapsamında bulunan ve birçok ülkede değişik şekillerde

başvurusu sıklıkla yapılan Euro ibaresi de tek başına veya yanında marka olamayacak

ibare ile tescili mümkün olmayacak bir sözcüktür.

OHIM ile Ulusal Ofis uzmanları arasında yapılan toplantı sonucu hazırlanan

belgede211

“Euro” ile beraber tanımlayıcı ibarelerden oluşan marka başvurularının ayırt

edicilikten yoksun ve tanımlayıcı olmaları nedenleriyle reddedilmesi gerektiği aşağıdaki

nedenler dayanak gösterilerek açıklanmıştır.

Tanımlayıcılık gereğince ret nedenleri şunlardır:

“Euro” ürün veya hizmetin Avrupa norm ve standartlarının uygun olduğu

izlenimini bırakmaktadır.

Hizmetin yapıldığı veya ürünün üretildiği yeri belirtmektedir.

Yatırım fonları için “Euro” coğrafi bölge veya hisse senedi veya tahvilin

yatırıldığı bölgeyi göstermektedir.

Ayrıca, finansal hizmetler için Avrupa Birliği para birimini

belirtmektedir.

Ayırt edicilikten yoksun olduğu gerekçesiyle ret nedenleri ise şunlardır:

“Euro” ibaresi malın veya hizmetin bütün Avrupa çapında sunulduğuna

dair gönderme yapmaktadır.

211

13th Liasion Meeting Between The Office For Harmonization in the Internal Market and Experts from

National Offices Procedure and Practice, Agenda Item 5e: Absolute Ground for Refusal, Trademark

containing the term “Euro”, OHIM, 20-21/02/2003.

Page 107: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

98

Avrupa’da önem taşıyacak bir şirket büyüklüğüne sahip olduğunu veya

bütün Avrupa’da ticari olarak faaliyet gösterdiği anlamına gelmektedir.

OHIM söz konusu belgede verdiği örnekte, “Euro mudanzas” ibaresinin taşımacılık

hizmetleri için firmanın Avrupa’nın herhangi bir ülkesine nakliye hizmeti verdiğini,

yahut Avrupa’nın en büyük nakliye firması olduğunu yahut da bütün Avrupa çapında

iletişim noktaları veya ortak şirketleri bulunduğu anlamlarını taşıyabileceğini

belirtmiştir.

Benelüks Marka Ofisi de hem Benelüks ülkelerinde de geçerli para biriminin ismi

hem de Avrupa, Avrupalı sözcüklerinin İngilizce karşılığı olan Europe, European

ibarelerinin bilindik kısaltılmış hali olan “Euro” ifadesi ile Flemekçede (Hollanda

dilinde) sigorta poliçesi anlamına gelen “Polis” ifadesinin birleşmesinden oluşan

“Europolis”212

ibaresinin, sigortacılık ve bankacılık hizmetleri için hizmetin Avrupa

kalitesinde, Avrupa menşeli olduğunu belirtmesi nedeniyle ayırt edici olmadığını öne

sürerek başvuruyu reddetmiştir.

İngiltere’de 1997 yılında “Eurolamb”213

ibaresi ilgili malın coğrafi kaynağını

belirttiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi de

2001 yılında “Eurohealth”214

ibareli marka başvurusunu sigortacılık hizmetlerinde

tescile uygun bulmamıştır.

Öte yandan, OHIM Temyiz Kurulu da “Eurocool”215

ibaresinden oluşan marka

başvurusunu, “Euro”nun yanında kullanılan cool ibaresinin ‘serin, soğuk’ anlamı olması

ve eşya listesinde “dondurulmuş gıdaların nakil ve depolama hizmetleri” bulunması

nedeniyle reddetmiştir. Avrupa İlk Derece Mahkemesi’ne giden kararın incelendiği

davada, Avrupa ve Avrupa Birliği anlamlarında kullanılan “Euro” kelimesi ile ‘hoş,

212

ECJ, Bovemij Verzekeringen NV v Benelux Merkenbureau, C-108/05, 07/09/2006. 213

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 76. 214

CFI, Deutsche Krankenversicherung AG v OHIM, T 359/99, 07/06/2001. 215

OHIM Temyiz Kurulu, R-233/1999-1, 09/12/1999.

Page 108: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

99

taze’ anlamlarına da gelen “cool” ibaresinin bir arada kullanımının bir bütün olarak

değerlendirilmesi gerektiği, ilgili tüketici kesimi tarafından “Eurocool”216

un ayırt edici

olarak algılanacağı ve başvurunun yapıldığı sınıflarda “Eurocool”un jenerik veya sıradan

bir isim olarak kullanıldığına dair herhangi bir kanıt bulunmadığını belirtilmiş ve OHIM

Temyiz Kurulu’nun kararı bozulmuştur.

Ülkemizde de benzer şekilde “Euro” ibaresini kapsayan başvurularda, “Euro”nun

yanına gelen ibarenin ilgili mal veya hizmet için ayırt edici niteliği yoksa ret kararı

alınmaktadır. Aynı şekilde Türk, Turca, Turka gibi ibarelerin de tek başına marka

olamayacağı, ancak yanına gelen ibareyle beraber, mal ve hizmet listesi de dikkate

alınarak, ayırt edicilik kazanması halinde yayınlanabileceği karar kriterlerinde yer

almıştır.217

216

ECJ, Eurocool Logistik GmbH v OHIM, T-34/00, 27/02/2002. 217

TPE Marka İnceleme Kriterleri, 2005, s. 21.

Page 109: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

100

BEŞİNCİ BÖLÜM

KULLANIMA BAĞLI AYIRT EDİCİLİK

5.1 KULLANIM SONUCU AYIRT EDİCİLİK KAZANMA

5.1.1 Genel Olarak

Daha önceki bölümlerde de belirtildiği üzere bir işaretin marka olabilmesi için

gerekli en önemli husus; ayırt ediciliktir. Bir işaret tek başına hiçbir mal veya hizmet

için ayırt edici olmayacağı gibi sadece bir kısım mal veya hizmetler için ayırt edicilikten

yoksun olabilir. Diğer bir deyişle, ayırt edicilikten yoksunluk işaretin tanımlayıcı olması

veya ticaret alanında herkes tarafından kullanılmasından kaynaklanabildiği gibi, bir

işaretin başlı başına da ayırt edicilikten yoksun olması da mümkündür. Örneğin, stilize

olmayan 7 sayısı hiçbir mal ve hizmet için ayırt edici değildir.

Ancak gerek ülkemiz gerekse birçok ülke marka kanunlarında ayırt edici

olmayan işaretlerin kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmaları halinde tescil edilmeleri

mümkün kılınmıştır. 556 Sayılı KHK’nın 7 son bendi de “Bir marka tescil tarihinden

önce kullanılmış ve tescile konu mallar ve hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu

ayırt edici bir nitelik kazanmış ise, (a), (c) ve (d) bendlerine göre reddedilemez.”

hükmünü içermektedir. Bu hüküm, 89/104 sayılı Yönerge’nin 3.3 maddesinden

alınmıştır.218

Benzer şekilde TRIPs’in 15. maddesine göre de “İşaretlerin ilgili mal veya

hizmetleri ayırt edememeleri durumunda üyeler tescili, kullanım sonucu edinilen ayırt

ediciliğe bağlı kılabilmektedir.”

218

Arkan, S., C.I.,1997, s. 82.

Page 110: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

101

Açıktır ki, bu hükümler sadece 7/1(a), 7/1(c) ve 7/1(d) bentleri için geçerlidir ve

başka bir bent gerekçe gösterilerek reddedilmiş marka başvurularında ayırt edicilik

kazanıldığının ispatı tescil engelini kaldırmayacaktır. Ayrıca, kullanım sonucu kazanılan

ayırt edici güç, işarete tescil edilme imkanı vermesinin yanında hakkında ayırt edici

olmadığı gerekçesiyle hükümsüzlük davası açılmasını da engellemektedir.219

Buna göre şu sonuca ulaşmak mümkündür: Tanımlayıcı veya ilgili ticaret

alanında herkes tarafından kullanılan işaretlerin ilk başta ayırt edici olmasa da, marka

sahibi tarafından doğru kullanıldığı takdirde ayırt edicilik kazanmaları mümkündür.

Ancak Arkan’a göre, herkesin kullanımına açık tutulması gereken, jenerik olan, cins

ismi niteliğindeki “elbise”, “yün”, “ayakkabı” gibi sözcüklerin böyle bir dönüşümü

mümkün değildir.220

Sadece ilgili mal veya hizmet için değil, tüm mal veya hizmetler için tanımlayıcı

olacak, doğası gereği tanımlayıcı olan ve dolayısıyla hiçbir mal veya hizmet için

herhangi bir ayrım gücü olmayan bir işaret bile tüketici nezdinde mal veya hizmeti

diğerlerinden ayırt etmeye yarar hale gelecek kadar tanınırlığa ulaştığında tanımlayıcılık

kimliğinden uzaklaşarak ayırt edicilik kazanabilir.221

Bu duruma, örnek olarak, Migros

tarafından kullanılan “M” harfi gösterilebilir.222

Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan bir işaret de aynı koşulları sağlamak

şartıyla tescil edilebilir konuma gelebilmektedir. Buna bir örnek olarak da, “Florist

(çiçekçi)” ibaresinin ilgili piyasada herkes tarafından kullanılmasına rağmen ayırt edici

nitelik kazanması sonucu tesciline karar verilmesini örnek olarak gösterebiliriz.223

219

556 Sayılı KHK’nın 42. maddesi son fıkrası “Bir marka tescil tarahinden önce kullanılmış ve tescile

konu mallar ve hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmış ise 7. maddenin

birinci fıkrasının (a), (c) ve (d) bentlerine göre tescili hükümsüz sayılamaz.” 220

Arkan, S., C.I.,1997, s.83. 221

a.g.e., 1997, s. 83. 222

Gürzümar, O.B.; “Yeni Markalar Kanunu Işığında İsviçre Marka Hukukunda Meydana Gelen

Gelişmeler”, Yargıtay Dergisi, 1994, C.20, S.4, s. 501. 223

Yargıtay 11. HD, 22.11.2002, E. 5352, K . 10729, T. 22/11/2002. (Yasaman, H., 2004, s.331).

Page 111: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

102

Doktrin’e baktığımızda ise, bazı yazarların ayırt edici niteliğe sahip olmayan her

işaretin kullanım sonucu ayırt edicilik kazanamayacağını savunduklarını görmekteyiz.

Bu görüşe göre; ayırt edicilik soyut ayırt edicilik ve somut ayırt edicilik olarak ikiye

ayrılmaktadır. Soyut ayırt edici nitelik; mal veya hizmetlerden bağımsız soyut olarak

tespit edilir.224

Bu nitelik, bir işaretin marka olabilirliğiyle doğrudan alakalıdır ve soyut

ayırt edici niteliği olmayan bir işaret hiçbir mal veya hizmet için marka olarak tescil

edilmeyecektir.

Somut ayırt edicilik ise, tescili talep edilen işaretin hangi mal veya hizmet için

tescili talep ediliyorsa o mal veya hizmetleri o grupta yer alan diğer mal veya

hizmetlerden somut olarak ayırt edebilmesidir.225

Söz konusu görüşe göre; soyut ayırt edici nitelik marka olabilmenin şartı iken,

somut ayırt edicilik mutlak tescil engellerinden biridir. Dolayısıyla bir işaret soyut ayırt

edici niteliğe sahipken, somut ayırt ediciliğe sahip olmayabilir. Somut ayırt ediciliğe

sahip işaretler kullanım sonucu ayırt edicilik kazanarak tescil edilebilirken soyut ayırt

ediciliğe sahip olmayan işaretler tescil edilemez.226

Bu düşüncenin aksine, katıldığımız görüşü ileri süren Arkan’a göre227

ise,

başlangıçta ayırım gücü olmayan bir işaretin (özel bir şekil verilmemiş A harfi)

kullanım sonucunda ayırım gücü kazanması da mümkündür.

5.1.2 Kullanım Sonucu Ayırt Edici Nitelik Kazanıldığının Tespiti

Ayırt edicilikten yoksun markaların kullanım sonucu ayırt edici nitelik

kazanmaları “ikincil anlam” yüklenmeleri sayesinde gerçekleşir. Bir işletme, bir işaretin

uzun bir dönem boyunca tek kullanıcısıysa markanın zamanla tanımlayıcılığından

224

Fezer, K. H.; “Was macht ein Zeichen zur Marke?”, WRP 2000, s. 2. 225

Doğan, B. F., 2005/4, s. 50. 226

a.g.e., s. 51. 227

Arkan, S., C.I., 1997, s. 83.

Page 112: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

103

sıyrılarak ticari kaynağını gösterir hale gelmesini sağlayabilir. Ayrıca, ilgili markayı tek

kullananın o işletme olması başka firmaların bu ibareye ihtiyacı olmadığını göstermekte

ve tek bir firmanın uzun zaman boyunca bu ibareyi ilgili ürün üzerinde kullanması

sonucu tüketiciler o ibareyi gördüklerinde ürünün ilgili üretici firmaya ait olduğunu

anlamaktadır.

“İkincil anlamdan, tanımlayıcı anlamının ötesinde, satın almakta olan ya da olası

tüketiciler tarafından markanın belirli kaynakla çağrıştırılan anlam edinmiş olması

anlaşılır.”228

ABD Temyiz Mahkemesine göre; “ikincil anlam, ürün şeklinin veya

üzerindeki kelimenin halkın zihnindeki esas anlamının ürünün kendisinden çok üretici

kaynağı olması” ile gerçekleşir ve ikincil anlam kazanmanın ispatı “tüketici grubunun

zihninde ürünün kendisinden ziyade, üreticinin belirmesi”nin kanıtlanmasıyla

mümkündür. 229

Ancak, açıktır ki, ikincil anlam kazanmanın belirlenmesi tüm dünya çapında çok

kolay çözülebilir bir sorun değildir. “Genel kural olarak, bir kelime ne kadar çok

tanımlayıcıysa, ikincil anlamın ispatı için marka tesciline yetkili kurum veya mahkeme

tarafından o kadar çok delil istenmektedir.”230

Bu delillerin en başında ilgili kelimenin

veya şeklin tüketici zihnindeki biçimini yansıtacak tüketici anketleri gelmektedir. Bunun

yanı sıra üreticinin ürünü uzun zamandır kullandığına dair belgeler sunulması, satış

hasılatıyla, reklam ve diğer promosyon faaliyetleriyle ilgili bilgiler de ikincil anlamın

ispatı için ihtiyaç duyulan deliller arasında yer almaktadır.

Alman Hukukunda ise, ayırt edicilik niteliğinin tespiti için yine piyasa

araştırmalarına önem verilmekte ve işaretin ayırt edicilik kazandığının kabul edilmesi

için kural olarak ilgili piyasanın en az %50’si tarafından marka olarak algılanır hale

228

Oytaç., K., 2002, s. 75. 229

Inwood Laboratories , Incorporated. ,456 U.S. 844, 851 n.11, 102 S.Ct 2182, 72L.d.2d 606 (1982). 230

Schechter, E.R., Thomas, J.R., 2003, s. 588.

Page 113: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

104

gelmiş olması şartı aranmaktadır. Sadece istisnai hallerde daha az oranda kazanılmış

ayırt edici güç yeterli görülmektedir.231

ATAD kararlarında ise, böyle bir orandan bahsedilmemiş, her durumun kendi

gerçeklerine göre değerlendirilmesi yolunda bir yöntem izlenmiştir. Örneğin, ATAD

tanınmış bir yerin isminin, kullanım sonucu ayırt edici güç kazanıp kazanmadığı

hususunda oldukça katı bir değerlendirme yapılması ve ilgili piyasada kelimenin coğrafi

kaynak belirttiği kanaatinin ortadan kalkmış olmasının aranması gerektiğini

belirtmiştir.232

Türk Hukukunda ise, kamuoyu yoklaması oldukça yabancıdır ve bunun yerini

bilirkişi incelemeleri almıştır. Bilirkişi incelemesinde de mahkemenin kamuoyu

yoklamasına benzer bir araştırmayı bilirkişilere görev olarak vermesinin yanında, ilgili

odaların, meslek kuruluşlarının bu konuda görüşünün alınması daha sıklıkla rastlanan bir

durumdur.233

OHIM ise, kullanıma dayalı ayırt edici nitelik kazanıldığına dair kanıtlar

içerisinde öncelikle anketleri dikkate almakta ve bu anketlerde olması gereken

özellikleri de belirtmektedir. Buna göre anketin kabul edilebilir olması için; anketin

bağımsız bir kurum tarafından cevap veren kişi sayısını, bu kişilerin hangi kategoriye

girdiğini gösterecek biçimde yapılması ve anketin hangi yöntemle yapıldığının,

sorunların ne olduğunun belirtilmesi gerekmektedir.234

Yukarıdaki açıklamalarımızdan da anlaşılacağı üzere; ikincil anlam kazanmada,

bir işaret ayırt edici olmayan gerçek anlamından sıyrılarak bambaşka bir anlam

231

Doğan, B.F.; “Marka Hukukunda Kullanım Sonucu Ayırt Edici Güç Kazanma”, Banka Ticaret

Hukuku Dergisi, Cilt XXIV, Sayı-1, 2007, s. 227. 232

a.g.e, s. 234. 233

Tekinalp, Ü.; “Ayırt Edici Nitelik Kazanma”, Prof. Dr. Famihan Tekil’in Anısına Armağan, İstanbul,

2003, s. 185. 234

CFI, Ampafrance v OHIM, C-164/03, 21/04/2005.

Page 114: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

105

kazanmamakta, gerçek anlamıyla beraber ilgili tüketici tarafından ikinci bir anlam

kazanarak mal veya hizmetin ticari kaynağını gösterir niteliğe bürünmektedir.

“İkincil anlam” kavramının yanında birçok yazarın ortaya attığı bir diğer kavram

“soyutlanma/ bağımsızlaşma”dır. “Soyutlanma/bağımsızlaşma, bir malın bir hizmetin

adının, cinsinin, bazı özelliklerinin, miktarının, çeşidinin, işaretin veya coğrafi kaynağın

herkes tarafından bilinen, kullanılan gerçek anlamından sıyrılarak orta seviyede

tüketiciler nezdinde farklı ve bağımsız bir anlam kazanarak bağımsız bir kavram olarak

bir işletmeye ait belli bir mal veya hizmete bağlanmasıdır.”235

Tekinalp de soyutlanma/ bağımsızlaşmayı şu şekilde açıklamıştır: “ticaret

alanında cins, çeşit, vasıf, coğrafi ad vs. belirten veya diğer karakteristik özellikleri ifade

eden; malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren; belirli meslek, sanat

veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan bu sebeple herkesin

kullanımına açık tutulması icap eden, yani mutlak ret nedeni ile korunan, serbest alana

giren bir işaret ayırt edici nitelik kazanınca, herkese açık bir işaret olma özelliğinden

soyutlanır, kullanıldığı belli bir işletmeye ait mal veya hizmet bağlamında genel olma

niteliğini yitirerek bir malın cinsini, vasfını vs.yi akla getirmekten çıkar, bir işletmeye ait

bir mal veya hizmete özgülenmiş bir tarzda kazandığı anlam ile bağımsız yeni bir

kavrama dönüşür.”236

Kısaca, burada ilgili tüketici söz konusu işareti duyduğunda veya

gördüğünde işaretin herkes tarafından bilinen, kullanılan anlamını hiç hatırlamamakta,

kazandığı bağımsız anlamı algılar. Bir anlamda soyutlanma, kazanılmış bir ayırt

ediciliğin en yüksek seviyesidir.237

Soyutlanma ve ayırt edicilik kazanmaya ilişkin olarak doktrinde farklı iki görüş

karşımıza çıkmaktadır. Yukarıda değindiğimiz ilk görüş, ayırt edici nitelik kazanmanın

“ikincil anlam” elde etme veya “soyutlanma/bağımsızlaşma” yoluyla olabileceğini,

soyutlanmanın kazanılmış bir ayırt ediciliğin en yüksek seviyesini ifade ettiğini

235

Tekinalp, Ü.; “Fikri Mülkiyet Hukuku”, İstanbul, 2004, s. 377. 236

Tekinalp, Ü., 2003, s. 183. 237

Doğan, B.F., 2007, s. 236.

Page 115: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

106

savunurken, ikinci görüş soyutlanmayı ayırt edici nitelik kazanmanın bir şartı olarak

kabul etmektedir.

İkinci görüşü savunan Tekinalp bir işaretin ayırt edici nitelik kazanması için ilk

unsurun soyutlanma/bağımsızlaşma, ikinci unsurun ise, bağlanma olduğunu

vurgulamıştır. Tekinalp’e göre, soyutlanma ile beraber gelişen bağlanma, ilgili ticari

çevrenin ortak belleğinin bir serbest işareti, bir işletmenin veya şahsın mal veya

hizmetlerinin simgesi kabul etmesi o mal veya hizmetleri diğer işletmelerin mal veya

hizmetlerinden o işaret aracılığıyla ayırması ile başlar ve işaretin söz konusu mal veya

hizmetlerle özdeşleşmesiyle son bulur.238

Soyutlanmaya örnek olarak Yargıtay’ın vermiş olduğu “Çırağan”239

kararı

verilmektedir. İlgili kararda, Yargıtay, “Çırağan” kelimesinin “kandiller ile

aydınlatılarak yapılan şenlik, donanma” ve bu şenliklerin yapıldığı bir yerleşim yeri

anlamından bağımsızlaşarak/soyutlanarak tüketiciler için bir saray adı haline geldiğini

ve onunla özdeşleştiğini belirtmiştir.

Sonuç olarak, oldukça soyut kalan bu kavramların daha somut verilere

bağlanması ve böylelikle kazanılan ayırt ediciliğin daha istikrarlı değerlendirilmesi

marka tesciline yetkili kurumların tüm arzu edebileceği bir husustur. Ayrıca, bir işaretin

kullanım sonucunda ilgili piyasada belli bir işletmeyi ve üzerinde kullanıldığı mal veya

hizmeti işaret eden bağımsız bir güç kazanmış olup olmadığının tespitinin objektif

kriterlere göre yapılması gerekmektedir.240

Bu bağlamda ATAD bir kararında; kullanıma

dayalı ayırt edicilik kazanmanın değerlendirilmesi sırasında

markanın piyasa payı,

238

Tekinalp, Ü., 2003, s. 184. 239

Yargıtay 11. HD, E. 2127, K. 5561 , T. 25/06/2000 (Oytaç, K., 2002, s.109). 240

Doğan, B.F., 2007, s. 224.

Page 116: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

107

markanın ne kadarlık bir coğrafi alanda ne yoğunlukta ve ne

süreyle kullanıldığı,

markanın tanıtımı için işletmenin ne kadar yatırım yaptığı,

ilgili tüketici kesiminin ne kadarının ürün veya hizmetin ticari

kaynağını bu marka sayesinde algıladığı,

sanayi, ticaret ve diğer ticari ve profesyonel odaların görüşlerinin

ne yönde olduğunun tespitinin gerektiğini belirtmiştir.241

Arkan’a göre de “bu konuda esas alınacak ölçü, hiçbir şekilde bir markanın

tanınmış olup olmadığının belirlenmesinde kullanılandan daha hafif olmamalıdır. Zira,

herkesin kullanımına açık tutulması gereken tasviri bir işaretin marka olarak tescil

edilerek bir kişinin tekeline bırakılması, önceden tescil edilmiş olması itibariyle esasen

tekel atına alınmış bir markanın tanınmış marka sayılmasından daha önemli sonuçları

olan bir durumdur.”242

Kullanıma dayalı ayırt edicilik kazanıldığının ispatı taraflara aittir ve gerekli

evraklar Ofislere sunulmadan bunun Ofisler tarafından re’sen incelenmesi söz konusu

olmamaktadır.

5.1.2.1 Ayırt Ediciliğin İlgili Mal veya Hizmet İçin Kazanılmış Olması

İlgili hükümlerden de anlaşılacağı üzere, ayırt edicilik kazanması için bir işaretin

tescil tarihinden önce ilgili mal veya hizmetlerde kullanılmış olması ve bu mal veya

hizmetler üzerinde tanınır hale gelmiş olması gerekmektedir.

Ayırt ediciliğin kazanılması her şeyden önce işaretin tescili istenen mal veya

hizmetler için kullanılmasına ve bunlar için ayırt edicilik kazanmasına bağlıdır. Örneğin,

241

Windsurfing Chimsee Produktions- und Verriebs GmbH v. Boots- und Segelzubehör Walter Huber,

C-108/97 ve C-109/97, 04/05/1999. 242

Arkan, S., C.I, 1997, s. 84.

Page 117: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

108

kıyafetler üzerinde ayırt edici olamayan bir işareti kullanarak ayırt edicilik kazandıran

bir işletmenin, kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığını belirterek gıda sektöründe

tescil istemesi yerinde olmayacaktır.

Öte yandan tescili talep edilen mal veya hizmetlerden sadece bir kısmı için ayırt

edicilikten yoksun olan işaretlerin, o mal veya hizmetler için ayırt edicilik kazandığını

ispatlaması gerekmektedir. Ancak, tescili talep edilen işaretin kullanım sonucu ayırt

edici nitelik kazandığı mal veya hizmetlere benzer mal veya hizmetler bakımından da

ayırt edici nitelik kazandığı yönünde ilgili piyasada güçlü bir kanaat oluşmuşsa işaret o

mal veya hizmetler için de marka olarak tescil edilebilir.243

5.1.2.2 Ayırt Edici Nitelik Kazanacak İşaretin Marka Olarak Kullanımı

İşaretin ayırt edici nitelik kazanabilmesi için ayırt edicilik kazanma amacıyla

kullanılmış olması şart değildir.244

Ancak kullanımın tam olarak nasıl olacağı önemli bir

sorundur. Çünkü açıktır ki, işletmenin markasında yan unsur olarak kullandığı ya da

malı veya hizmeti tanımlamak amacıyla kullandığı şekil, resim, kelime, slogan kısaca

işaret marka olarak kullanılmış olmayacak ve işletmeye tekel hakkı sağlamayacaktır. Öte

yandan markasını tamamlayan ve beraber kullanımla tüketici zihninde ayırt edicilik

kazandıran şekil ve slogan gibi unsurlar da kullanım sonucu ayırt edicilikten

yararlanabilecektir.

Bu anlamda ayırt edicilik kazanması için bir işaretin marka olarak kullanılması

gerekmektedir. Böyle bir kullanımı “markasal kullanım” olarak belirten Doğan, bu

kavramı “bir işaretin bu işareti taşıyan mal veya hizmetin işletmesel kökeni itibariyle

diğerlerinden ayırt edilmesine yönelik olarak kullanımı” olarak tanımlamıştır.245

243

Doğan, B.F., 2007, s. 227. 244

a.g.e., s. 223. 245

a.g.e., s. 237.

Page 118: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

109

Bu konuya ilişkin verilmiş önemli bir karar, “Have a Break (Mola Ver)”246

sloganına aittir. Söz konusu olayda, İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi’nde “Have a Break,

Have a Kitkat” tescilli markası bulunan Nestle tek başına “Have a Break” sloganını

tescil ettirmek için aynı Ofise başvurmuş ancak, markanın tesciline Mars Ltd. ayırt

edicilikten yoksun olduğu gerekçesiyle itiraz etmiştir. İngiltere Temyiz Mahkemesi ise,

“Have a Break” sloganının tek başına ayırt edici olmadığını, ancak kullanıma dayalı

ayırt edicilik kazanması koşuluyla tescil edilebileceğini, “Have a Break, Have a Kitkat”

kullanımında ise, “Have a Break” in tescilli bir markanın bir parçası olduğu ve bağımsız

bir marka olarak tek başına kullanılmadığını belirtmiştir. Savunmasında Nestle’nin

sloganların genellikle bu şekilde kullanıldığını belirtmesi üzerine İngiltere Temyiz

Mahkemesi ATAD’dan görüş alma yoluna gitmiştir. ATAD verdiği görüşte, “işaretin

marka olarak kullanımı” değerlendirilirken ilgili mal veya hizmetin ticari kaynağının

ilgili tüketici kesimi tarafından anlaşılıp anlaşılmadığına bakılması gerektiğinden ve,

“bir işaretin, hem tescilli bir markanın bir birleşeni olarak hem de tescilli bir marka ile

birlikte kullanılan ayrı bir marka olarak kullanılmasının” ayırt edici nitelik kazanması

için yeterli olduğundan bahisle “Have a Break, Have a Kitkat” kullanımından dolayı

“Have a Break” sloganının ayırt edicilik kazandığına karar vermiştir.

Marka olarak kullanım ile ilgili önemli diğer bir nokta, söz konusu işaretin

nerede kullanıldığıdır. Bu bağlamda, söz konusu işaretlerin, malların, şişelerin, torba,

karton gibi ambalajların üzerinde kullanılması markasal kullanım sayılırken işletmelerin

markalarını tek başına kataloglarda, faturalarda, iş evraklarında, reklamlarda kullanması

marka olarak kullanım kabul edilmemektedir.247

Ülkemizde de Yargıtay’ın vermiş olduğu “Balsüt”248

marka başvurusuna ilişkin

kararda “markayı tescil ettirmek isteyen kişinin markayı uzun süre kesintisiz ürünün

246

ECJ, Société des produits Nestlé SA v Mars UK Ltd, C-353/03, 07/07/2005. 247

Tekinalp, Ü; “Yeni Marka Hukukunda Tescil İlkesi ve Tescilsiz İşaretlerin Hukuki Durumu”,

Prof. Dr. Kenan Tunçomağ’a Armağan, İstanbul 1997, s. 467. 248

Yargıtay 11. HD E. 2002/9506 K. 2002/9693 T.31/10/2002 (Yasaman, H., C.I., 2004, s. 351)

Page 119: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

110

ambalajı ve çeşitli evraklar üzerinde kullanması” nedeniyle ayırt edicilik elde ettiği

kanaatine varmıştır.

Öte yandan, bir işaret bir kişinin lakabı ise ve yıllardan beri onu tanımlıyorsa da,

ilgili mal veya hizmetle beraber kullanılmadığı için o işaretin marka olarak kullanımı

yoktur. Örneğin, Türkiye çapında “Kayakçı” lakabıyla tanınan bir milli kayakçı bir süre

sonra açtığı kayak okulu için “kayakçı” markasını ilgili hizmetlerde tescil ettirmek

istediğinde bir mesleği ifade ettiği için ret kararıyla karşılaştığında kullanıma dayalı ayırt

edicilik kazandığını iddia edemeyecektir. Çünkü, “kayakçı” işareti milli kayakçı

tarafından marka olarak kullanılmış olmayacaktır.249

5.1.2.3 Ayırt Edici Niteliğin İlgili Çevrede Kazanılması

Bir işaretin ayırt edicilik kazanması tüm toplum tarafından değil, ilgili çevre

tarafından ayırt edilmesiyle sağlanır. İlgili çevre söz konusu mal veya hizmetlerin

potansiyel tüketicileri ile bu sektörde mal veya hizmet üreten, alım, satım veya dağıtım

yapan tüketicilerdir.250

Bu bağlamda, günlük ve temel tüketimde yer tutan bir malın (örn.

Çikolata) üzerinde kullanılacak bir işaretin ayırt edicilik kazanması gereken kesim, ara

mal veya lüks tüketim mallarının üzerinde kullanılacak bir işaretin ayırt edicilik

kazanması gereken kesimden çok daha geniştir.

Öte yandan kullanıma bağlı elde edilen ayırt edicilik sonucu verilecek tescil,

ilgili kurumunun yetkisinin sınırları içerisinde olacağından ayırt edici niteliğin yetki

sınırları içindeki tüm ilgili tüketiciler için kazanılması gerekmektedir. Örneğin,

Türkiye’de belli bir bölge veya şehirde kullanım sonucu ayırt edicilik kazanan bir

işaretin 556 sayılı KHK’nın 7/son bendi gereğince tescil olunarak tekel altına alınmasına

izin verilmemelidir.251

249

Tekinalp,Ü., 2003, s. 184. 250

Doğan, B.F., 2007, s. 228. 251

Arkan, S., C.I, 1997, s. 85.

Page 120: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

111

5.1.2.4 Ayırt Edici Niteliğin Kazanılması İçin Gerekli Süre

Kullanım sonucu ayırt edicilik kazanılması için Türk hukukunda herhangi bir

süre şartı yoktur. Bu konuda somut olaya göre bir değerlendirme yapılmalıdır.

Gerçekten de, ayırt edici niteliği olmayan bir işarete kısa sürede de yoğun ve etkin

reklam sayesinde kısa sürede ayırt edici nitelik kazandırabileceği gibi bu süre oldukça

uzun da olabilir. Ancak, ayırt edici niteliğin kazanılması için bir-iki yıl gibi kısa bir

sürenin yetmeyeceğini beş-yedi yıl gibi göreceli uzun bir süreye ihtiyaç olduğu

söylenebilir.252

İstisnai olarak, ABD Marka ve Patent Ofisi ayırt edicilik kazanabilmesi için bir

işaretin “başvuru tarihine kadar beş yıl boyunca yalnızca başvuru sahibi tarafından

kesintisiz olarak kullanılması” gerektiğini belirterek süre kısıtı da koyduğunu belirtmek

gerekir.253

İsviçre de kural olarak on yılı uygun görmektedir.254

Ancak bu noktada önemli olan husus, ilgili işaretin tescil tarihinden önce ayırt

edici nitelik kazanmış olmasıdır. Bir başka anlatımla, söz konusu işaretin ayırt

ediciliğinin başvuru tarihine göre değil, tescile ilişkin kararın verildiği zamana göre

değerlendirilmesi gerekir.

5.2 KULLANIM SONUCU AYIRT EDİCİLİĞİN YİTİRİLMESİ

5.2.1 Genel Olarak

İşaretler, kullanım sonucu ayırt edici olabileceği gibi kullanım sonucu ayırt

ediciliğini de kaybedebilir. Böyle durumlarda, tanımlayıcı işaretlerin ayırt edicilik

kazanması durumunun aksine, tescil edilen markalar zaman içerisinde ürün ismi halini

alarak jenerikleşmekte tanımlayıcı ve ayırt edicilikten yoksun hale gelebilmektedir.

252

Tekinalp, Ü., 2003, s. 185. 253

ABD Patent ve Marka Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.207. 254

Tekinalp, Ü, 2003, s. 185.

Page 121: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

112

Örneğin; “teflon” tescilli bir marka iken günümüz Türkiye’sinde genellikle tencere ve

tavaların yanmasını önlemek için kullanılan bir kaplama maddesi olarak

bilinmektedir.255

Jenerik halini alan bir markanın ilgili taraflarca açılan bir dava sonucunda

mahkeme kararıyla tescilinin iptali mümkündür. Bir markanın, marka sahibinin

davranışları nedeniyle ilgili mal veya hizmetler için yaygın ad hale gelmesi nedeniyle

hükümsüz sayılabileceği 556 Sayılı KHK’nın 42. maddesinin d bendinde belirtilmiştir.

Bu hüküm çerçevesinde, marka sahibinin davranışları nedeniyle marka mal veya

hizmetler için yaygın ad haline gelmişse markanın hükümsüz sayılmasına yetkili

mahkeme tarafından karar verilir. Aynı hüküm, 89/104 Sayılı Yönerge’nin 12.

maddesinin 2(a) bendinde yer almaktadır.

Varolan bir markanın hükümsüz sayılmasının yanı sıra, geçmişte markasını tescil

ettiren bir marka sahibi ilerleyen dönemde, aynı ibareden oluşan yeni bir marka

başvurusu yaptığında markanın jenerik hale gelmesi nedeniyle ret kararıyla

karşılaşabilir. Ancak, markanın bu nedenle reddedilmesi için tescil başvurusunun karara

bağlanması aşamasında bu dönüşümün fiilen tamamlanmış ya da çok yakın bir gelecekte

kesinlikle tamamlanacak olması gerekir. Bu yönde bir ihtimalin varlığı yeterli

görülmez.256

Burada iki unsur oldukça önemlidir. İlk olarak, tescilli markanın ilgili mal veya

hizmette cins ismi, yaygın isim (jenerik) haline gelmesi, ikinci olarak, bu durumun

marka sahibinin davranışlarından kaynaklanması gerekir.

255

Yasaman, H., C.I., 2004, s. 874. 256

Berlit, W.; “Das Neue Markenrecht” , Münih, 1995, s. 34.

Page 122: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

113

5.2.2 Markanın Jenerik Hale Gelmesinin Tespiti

Bir ibarenin yaygın yani jenerik hale gelip gelmediğinin tespitinde;257

İbarenin sözlükteki karşılığına,

Üçüncü kişilerin söz konusu ibareyi ürünlerinin genel adı olarak

kullanmasına,

Marka sahibinin ibareyi ürünlerinin genel adı olarak kullanmasına,

İbarenin metinlerde, patentlerde, gazetelerde ve diğer yazılı

evraklarda mal veya hizmetin genel adı olarak kullanılmasına,

İlgili ürünlerin genel adı olarak başka ibarelerin uygunluğuna,

Tüketici anketlerine bakmak gerekmektedir.

Ancak bu kriterlerin her zaman doğru sonuçlar vereceğinden emin olmak doğru

bir yaklaşım olmayacaktır. Özellikle, söz konusu markanın üzerinde kullanıldığı ürünün

tek bir firma tarafından üretilmesi ve satılması ile markanın jenerikleşmesinin tespiti çok

daha karmaşık bir hal alabilir. Böyle bir durumda tespitte en yardımcı unsur tüketici

anketleri bile doğru sonuç vermeyebilir. Çünkü, tüketici markanın, ilgili üretici firmayı

mı, yoksa ürünü mü işaret ettiği konusunda büyük yanılgıya düşebilir. Başka bir

anlatımla, marka jenerikleşse bile, hem ürün adını hem de üretici firmayı işaret etme

fonksiyonlarına bir arada sahip olabilir.258

Markanın “jenerikleşmesi” söz konusu markanın ürünün ilk ismi olmasından

kaynaklanabilir. Diğer bir deyişle, üreticinin piyasada bulunmayan bir ürünü belli bir

isimle piyasaya sürmesi halinde zaman içerisinde aynı ürünü üretmeye başlayacak olan

rakipler doğal olarak aynı ismi kullanmak zorunda kalabilir. Çünkü, halk o ürünü ilk

üreticisinin verdiği isimle tanımıştır, yani marka ürün ismi halini almıştır.

257

Kane, S. D.; “Trademark Law: Practitioner’s Guide”, Practising Law Institute, 2002, s. 24. 258

Oytaç, K., 2002, s. 357.

Page 123: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

114

Bu duruma ilişkin en belirgin örnek de ABD’de karşımıza çıkmaktadır.

Kullanılmadığı zaman duvarda saklanabilen bir yatak yapan ve bunun patentini alarak

ilk kez piyasaya süren William Murphy 1925 yılında “Murphy Door Bed Co.” olarak

tescil ettirdiği firması vasıtasıyla yatakları “Murphy yatağı” olarak satmaya başlamıştır.

Bu dönemde diğer firmalar, aynı yatağı “kaybolan yatak”, “duvar yatakları”, “saklanmış

yatak” gibi adlar altında satmaktayken, 1982 yılında Murphy Door Bed Co. bu sefer de

“Murphy Yatak” olarak tescil başvurusunda bulunmuş ancak ABD Patent ve Marka

Ofisi markayı jenerik olduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Bu sırada başka bir firmanın da

aynı ismi kullanmaya başlaması üzerine “Murphy Door Bed Co.”diğer firma aleyhine

dava açmış ve ilk mahkemenin davacı lehine karar vermesi üzerine konu temyize

gitmiştir. Temyizde mahkeme, yukarıda jenerik ismin tespiti için değerlendirilebilecek

kriterlerde de belirttiğimiz gibi öncelikle murphy yatağının sözlüklerde yer alıp

almadığını incelemiş ve “katlanıp duvarda saklanan yatak” olarak sözlüklerde karşılık

bulan “murphy yatağı” ibaresinin, birçok gazete ve dergide de belli bir yatak tipini

göstermek amacıyla kullanılmaya başlandığını tespit etmiştir. Mahkeme, bu delillerden

yola çıkarak tüketicilerin anılan ibareyi Murphy şirketinin ürünü olarak değil, herhangi

bir şirketin ürettiği bir tip yatak olarak görmesine neden olduğu gerekçesiyle markanın

jenerik isim olduğuna karar vermiştir. Mahkemeye sunulan deliller arasında diğer

firmaların bu ibareyi yatak tipi olduğunu göstermek amacıyla kullandığına dair herhangi

bir belge bulunmasa da mahkeme, bunun nedeninin Murphy Şiketinin markayı

kullanmamaları için şikayete hazır beklemesi olarak görmüştür.259

Ürünün ilk ismi olması nedeniyle, markanın jenerikleşmesiyle ilgili olarak

verilebilecek örneklerden bir diğeri de, “Aspirin”260

markasıdır. Alman Bayer firması

Asprin markasını, “asetil”in a harfi, “ispirya bitkisinin İngilizce karşılığı olan “spireae”

nın “spr” harfleri ile ilaç isimlerinde yaygın kullanılan –in ekini birleştirerek oluşturmuş

ve yarattığı markayı 1899’da tescil ettirmiştir. Ancak zamanla birçok firmanın

259

Oytaç, K., 2002, s. 115. 260

Bayer Company. v. United Drug Company., 272 F. 505 (S.D.N.Y. 1921).

Page 124: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

115

“asetilsalisilik asit” anlamına gelmesi nedeniyle bu markayı kullanması üzerine açılan

davada ABD Temyiz Mahkemesi öncelikle Aspirin ibaresinin ilgili tüketicinin zihninde

ticari kaynağından ziyade, ilgili malın kendisini uyandırdığını ileri sürerek ibareyi

jenerik bulmuştur.

Bu konuda verilmiş diğer bir önemli karar Avusturya Temyiz Mahkemesi’ne

aittir. Sony firmasının, kendisi adına tescilli “Walkman” 261

markasını başka firmanın

ürün tanıtım katalogunda kullanması üzerine, açtığı dava ile ilgili olarak verdiği

kararında, Mahkeme, “Walkman”in cins isim haline dönüştüğünün vurgusunu yapmıştır.

Kararda, “Walkman”in anlamının Alman sözlüğünde “kulaklıklı portatif kayıt

kaydedici” olarak yer aldığını, dolayısıyla artık herkesçe kullanılan ortak bir sözcük

haline geldiği belirtilmiştir. Diğer taraftan bu süreç zarfında Walkman markasının sahibi

Sony firmasının da bu sözcüğün sözlükte yer almasına herhangi bir tepki göstermediğini

ve Alman dilinde “walkman”a karşılık gelen herhangi bir sözcüğün de bulunmadığını

vurgulayarak “walkman”in “cins ismi” halini aldığına hükmetmiştir.

Jenerikleşme, bir markanın oldukça tanınmış hale gelmesi neticesinde ilgili

ürünler için bir eş anlamlı sözcük halini almasıyla da gerçekleşebilir. Kâğıt mendiller

için “selpak” markasının tanınmışlığı sonucu sıklıkla “kağıt mendil” anlamına gelecek

biçimde kullanılması, “gillette”in bir marka olmasına rağmen Türkiye’de ve diğer bazı

ülkelerde tıraş bıçağının adı haline gelmesi örnek teşkil etmektedir.262

ABD Temyiz Mahkemesi “Kellog”263

kararında bir firmanın jenerikleşmeden

kurtulmak için ilgili terimin tüketicinin zihnindeki anlamının ürün değil üretici olduğunu

ispatlaması gerektiğini belirtmiştir. Yüksek mahkeme, bununla ilgili olarak da, söz

konusu markanın belli bir ürünü kapsayan geniş anlamda bir cins haline mi

dönüştüğünü, yoksa geniş bir ürün kategorisi içinde sadece bir tür mü olduğunu tespiti

yoluna gitmiştir. Bu çerçevede, mahkemeye göre, belli bir cinsi kastediyorsa markanın

261

INTA, Uluslararası Marka Bülteni, Vol. 57, No. 15, 15/08/2002. 262

Tekinalp, Ü., 2002, s. 409. 263

Kellog Company v National Biscuits Company. 305 U.S. 111, 59 S.Ct, 109 (1938).

Page 125: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

116

artık jenerikleştiğini, aksi takdirde hala marka olarak korunabilir olduğunun kabulü

gerekir.

Bazı durumlarda tescil edilmiş bir marka zamanla ürünün özelliğini dolaylı

olarak belirtmek amacıyla da kullanılabilir. Böyle durumlarda markanın başka firmalar

tarafından ürünü tanımlamak amacıyla mı, yoksa marka ihlali için mi kullanıldığının iyi

tespit edilmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda “Spirit Sun” ve “Contex Cut” ibareli tescilli markaların sahibinin

ATAD’ da açmış olduğu davayı zikretmek gerekir.264

Söz konusu davaya konu teşkil

eden olayda Almanya’da “Spirit Sun” ve “Context Cut” ibareli markaları değerli taşlar

ve pırlantalar için tescil ettiren Ulrich Freiesleben “Spirit Sun” markasını güneş

şeklinde kesilmiş ve ortasından ışık yayan değerli taşlar üzerinde; “Context Cut”

markasını ise, köşegen ve gittikçe incelen taşlar üzerinde kullanmaya başlamıştır.

Michael Höltehoff ise, ticari görüşmeleri sırasında, “Spirit Sun” ve “Context Cut”

kesiminde taşlarının satışını duyurmuş ve bunlarla beraber herhangi bir marka

kullanmamıştır. Freiesleben’ in dava açması üzerinde Alman Mahkemesi ibarelerin

ürünün ticari kaynağının Freiesleben olduğu konusunda tüketiciyi yanıltmak amacıyla

değil, ürünlerin özellikleri ile ilgili olarak tüketiciye bilgi vermek amacıyla kullanıldığını

düşünmekle beraber ATAD’ın da bu konudaki görüşüne başvurmuştur. ATAD verdiği

kararda Höltehorff’un ticari görüşmelerde bulunduğu üçüncü kişilerin profesyonel

kuyumcular olması, göndermenin tamamen ürünün özelliğini belirtmek amacıyla

yapılması ve potansiyel tüketiciler tarafından bu kullanımın ürünün ticari kaynağını

göstermek amacıyla yapıldığının zannedilmeyeceği gerekçelerine dayanarak markanın

bu şekilde kullanımının bir marka ihlali olmayacağını savunmuştur.

Türk hukunda, Arkan’a göre265

, “Başlangıçta ayırt etme gücü bulunan bir işaretin

sonradan tasviri işaret haline dönüşmesi ve özellikle cins ismi olarak algılanmaya

264

ECJ, Michael Holterhorff v Ulrich Friesleben, C-2/00, 14/06/2002. 265

Arkan, S., C.I.,1997, s. 81.

Page 126: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

117

başlaması mümkündür. (serbest işaret) Bu durum, marka sahibinin haklarını korumada

ihmal göstermesi nedeniyle markanın başkaları tarafından da kullanılması ya da

yürütülen yoğun reklam kampanyası sonucunda markanın, eşya ile özdeşleşmesi

şeklinde ortaya çıkabilir. Örneğin, artık fırın ve ızgaradan oluşan bir eşya adı halini

almış “fırızga” sözcüğünün, “Vaselin”, “Perlon” ve “Walkman” gibi eşya adını almış

sözcüklerin marka olarak tescili mümkün değildir. Markanın tescilli olması bu

dönüşümü engellemez; her ne kadar tasviri işaret haline gelmiş marka sonradan bir

başka kişi adına tescil edilmezse de, markanın ilk sahibi, markasının, bir başka kişi

tarafından kendi markası yanında cins, kalite, miktar açıklaması olarak kullanılmasına

karşı çıkamaz.”

Ayrıca yine bu yazara göre, bir markanın jenerik hale geldiğinin kabul edilmesi,

çok değer kazanmış bir markanın sahibinin haklarını olumsuz yönde

etkileyebileceğinden çok sıkı şartlar konmalı , sadece tüketici görüşlerine, sözlük, ders

kitabı veya diğer eserlerde cins ismi olarak kullanılmasına dayanarak markanın jenerik

hale geldiği kanaatine varılmamalıdır.266

ATAD da “Bostongurka”267

kararında, “tüm tüketiciler ve son kullanıcılardan

oluşan ticaret alanında bir markanın jenerik hale gelip gelmediğinin tespitinin

yapılmasında, söz konusu markanın ilgili olduğu malın tüketicisi veya son kullanıcısına

kadar her aracının bakış açısı dikkate alınmalı” diyerek jenerikleşmenin gerçekleşmesi

için gerekli kesimi daha genişletmiştir.

266

Arkan, S., C.I.,1997 , s. 82. 267

ECJ, Björnekulla Fruktindustrier AB v Procordia Food AB, C-371/02, 29/04/2004.

Page 127: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

118

5.2.3 Marka Sahibinin Davranışları Nedeniyle Markanın Yaygın Ad Haline

Gelmesi

Bir markanın yaygın isim haline gelmesi sonucu hükümsüzlük davası

açılabilmesi için bir diğer husus da, bu jenerikleşmenin marka sahibinin

davranışlarından kaynaklanmasıdır.

Arslan268

, bir markanın jenerik halini almasının marka hakkı sahibinin

davranışları neticesinde gerçekleştiğine de vurgu yapmış ve markanın jenerik hale

gelmesi durumunda, marka hakkı sahibinin markasını korumak veya serbest işaret

hüviyetini almasını engellemek için; (örneğin markayı korumak için) aktif davranması

gerekirken bunu yapmadığını, markanın farkını vurgulamak için gerekli önlemleri

almadığını belirtmiştir. Bu anlamda Arslan, markanın jenerikleşmesini engellemede

önemli bir aracın reklam olduğunu vurgulamış “Pimapen bir pencere markasıdır”

şeklindeki bir sloganının reklamlarda kullanımının olumlu bir çaba olduğunu

belirtmiştir.

Yasaman269

da “markanın, kullanıldığı mal veya hizmetler için yaygın ad haline

gelmesi marka sahibinin olumlu veya olumsuz bir davranışı sonucu oluşmamışsa söz

konusu markanın sicilden silinmesi veya iptaline karar verilmesinin talep

edilemeyeceğini” belirtmiştir. Bu doğrultuda Hollanda’da “Teflon” markasının yaygın

hale gelmesi nedeniyle açılan iptal davasında ilk derece mahkemesinin markanın

terkinine dair kararını inceleyen İstinaf Mahkemesi, marka sahibinin markanın ayırt

edici niteliğinin kaybolmaması için gerekli önlemleri aldığını ve pasif kalmadığını,

ibarenin bir ürün cinsi olarak algılanması için bir harekette bulunmadığını belirterek

davayı reddetmiştir.

268

Kaya, A., 2006, s. 329. 269

Yasaman, H., C.II., 2004, s. 875.

Page 128: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

119

Fransız Hukuku’nda ise, “Pina Colada” markasının yaygın ad hale gelmesi

nedeniyle iptal edilmesine karar verilirken, marka sahibinin, ibarenin gece kulüplerinde

meyve suyu bazlı kokteylin adı olarak kullanılmasına, internet sitelerinde ve sözlüklerde

kokteyl için kullanılan bir ad olarak yer almasına karşı çıkmadığı, tüketicilerin

bilinçlenmesi için herhangi bir reklam kampanyası yürütmediği gerekçelerine

dayanılmıştır.270

Öte yandan birçok marka avukatı müşterilerine markalarını fiil veya isim

şeklinde ya da çoğul eklerle beraber kullanmamalarını, her zaman markalarını bir cins

isminin önünde sıfat şeklinde kullanmalarını tavsiye etmektedir.271

Bunların yanı sıra

tescil edilen markaların ® sembolüyle beraber kullanılması da söz konusu ibarenin

tescilli bir marka olduğunu göstermenin ve jenerik (cins ismi) olarak kullanılmasını

engellemede tavsiye edilen diğer bir yöntemdir.272

Ancak bu önlemler de bazı durumlarda yeterli olmamaktadır. Örneğin, ABD’de

“IM”273

harflerinin fiil veya isim halinde kullanılmasına marka sahibinin karşı çıkmış

olmasına rağmen şirketlerde çalışan personelin bu harfleri “instant message (anında

mesaj)” olarak kullanması ve ibarenin, sözlüklerde anında mesaj ifadesinin kısaltması

olarak yer alması nedeniyle Bölge Mahkemesi markanın jenerikleştiğine hükmetmiştir.

270

Yasaman, H., C.II., 2004, s. 875. 271

Hagan, R., “The Myths of Generizide”, Intellectual Property Laws Newsletters, 2004, s.1. 272

Karen, B.T., 2004, s. 298. 273

America Online, Incorporated. v. AT&T Corporation., 64 F. Supp. 2d 549 (1999).

Page 129: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

120

ALTINCI BÖLÜM

YANILTICILIK

6.1 GENEL OLARAK

Yanıltıcı markalar; bir mal veya hizmetin doğası veya coğrafi kaynağına ilişkin

olarak tüketiciye yanlış bilgi vererek tüketicinin yanılmasına neden olan markalardır.

556 sayılı KHK’nın 7/1 (f) bendi “Mal veya hizmeti niteliği, kalitesi veya üretim

yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar” ın tescil

edilemeyeceğini belirtmiştir. Avrupa Topluluğu Marka Direktifinin 3(g) bendinde yer

alan bu hüküm malın veya hizmetin yapısında olmayan ama tüketicide varmış izlenimi

yaratan bir özelliği belirten ibare ve/veya şekillerin tescilini engellemeyi

amaçlamaktadır.

Ancak, yanıltıcılık bendinin uygulanması hususunda oldukça farklı görüşler

ortaya çıkabilmektedir. Zira, tüketiciyi korumayı amaçlayan bu bendin uygulanması

sırasında tescile yetkili kurum söz konusu işaret nedeniyle ilgili tüketicinin yanılıp

yanılmayacağını iyi tespit etmek zorunda kalmaktadır. Burada da tabi ki mal veya

hizmetin niteliği, satış noktası ve olası tüketici kesiminin özellikleri de göz önüne

alınmalıdır. Ayrıca, başvurunun reddi için işaretin halkı yanıltıcı nitelikte olması yeterli

olup başvuru sahibinin yanıltma, aldatma kastıyla hareket edip etmediğine

bakılmamaktadır.274

274

Arkan, S., C.I., 1997, s. 86.

Page 130: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

121

Amerika Birleşik Devletleri Federal Mahkemesi bir kararında275

marka

başvurusunun yanıltıcı unsuru içerip içermediğinin belirlenmesinde şu soruların

sorulması gerektiğini belirtmiştir.

1. Marka, ürünün herhangi bir özelliği, kalitesi, görevi, bileşimi veya kullanımı

konusunda yanlış bir tanımlayıcılık yapıyor mu?

2. Eğer öyleyse, ilgili tüketiciler bu yanlış tanımlamaya gerçekten inanabilir mi?

3. Eğer öyleyse, bu yanlış tanımlama alım kararını etkiler mi?

Diğer yandan, OHIM de bir marka başvurusunun yanıltıcı olması için eşya

listesinde yer alan mal veya hizmetlerin özellikleriyle markada belirtilen işaret arasında

açık, belirgin bir zıtlık olması gerektiğini belirtmektedir. Bu çerçevede OHIM, “iyi olanı

düşünmekte” ve başvuru sahibinin söz konusu ibareyi gerçekten o özellikleri taşıyan

ürünler üzerinde kullanacağını varsaymaktadır. Bu anlamda “John Miller’s Genuine

Leather Shoes (Jonh Miller’ın Hakiki Deri Ayakkabısı)” başvurusunun eşya listesinde

ayakkabı olması halinde bu markanın “hakiki deri ayakkabılar” üzerinde kullanılacağını

düşünerek başvuruyu yanıltıcı bulmazken, eşya listesinde “plastik ayakkabılar”

bulunması halinde yanıltıcılık gereğince ret kararı vermektedir.276

Benzer şekilde İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi’nde de “Hartley’s Çilek Reçeli”

ibareli bir marka başvurusunun eşya listesinde reçel olması halinde, üreticinin ticari

ahlak gereğince ve müşteriyi kaybetmemek adına bu markayı zaten sadece çilek

reçellerinde kullanacağı ve bu nedenle tüketici için yanıltıcı bir husus olmayacağı

düşünülmektedir.277

275

Budge Mfg. Company Incorporated., 857 F.2d 773, 775, 8 USPQ2d 1259, 1260 (Federal Mahkeme

1988). 276

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 51. 277

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 113.

Page 131: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

122

Ancak yanıltıcılık değerlendirmesinde tüketicinin yanlış tanımlamaya

inanmaması durumu da göz önüne alınarak, ima edici nitelikteki “Metal Jacket (Metal

ceket)” ibaresinin reddedilemeyeceği de OHIM tarafından belirtilmiştir.278

Diğer taraftan Japon Patent Ofisi yanıltıcılık konusunda daha çok malın kalitesi

konusunda tüketiciye yanlış bilgi verildiği takdirde işareti yanıltıcı bulduğunu

kriterlerinde belirtmiştir. Ancak coğrafi yer ile mal arasında ilişki kurulduğu

durumlarda, mal üzerinde yer alan coğrafi yer adının yanıltıcılığa sebep olmasının da

malın kalitesi hususunda bir yanıltıcılık sayılabileceğini savunan Ofis diğer pekçok

ülkeye paralel olarak “yanıltıcılık uygulamasını” coğrafi kaynak ve kalite üzerine

yoğunlaştırmıştır.279

Öte yandan, yanıltıcılığı daha geniş bir yelpazede uygulayan Ofisler de

mevcuttur. Bunlarda biri olan Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi, mal veya hizmetin

doğası, bileşenleri veya diğer özellikleri, niteliği veya niceliği, coğrafi kaynağı, kullanım

amacı konusunda yanıltıcı olan ve mal veya hizmetle bir organizasyon ya da kişi

arasında gerçekte olmayan bir bağlantıyı belirten ibareleri yanıltıcı bulmaktadır. Ofis

yanıltıcılık hususunda şu kriterlere dikkat etmektedir. 280

Söz konusu işaretin, alıcı kitleyi yanıltmasının gerçek ve açık bir tehlike olması

gerekmektedir. “Tüketicilerin yanılacağı hususunda küçük bir olasılık yeterli

değildir. Gerçek ve elle tutulur bir nedenin varlığı gerekir ve bunun sonucunda

sıradan bir tüketici ciddi bir şüpheye düşmelidir”281

278

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 51. 279

Japan Patent Office Trademark Manual, Japonya Patent Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2001, s.2,

(http://www.jpo.go.jp/cgi/linke.cgi?url=/tetuzuki_e/t_tokkyo_e/1308-029.htm). 280

Australian Government IP Australia Trademark Manual, Part 29, Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi

Marka İnceleme Kılavuzu, Bölüm 29, 2007, s.3,

(http://www.ipaustralia.gov.au/pdfs/trademarkmanual/whgdata/whlstt30.htm). 281

Southern Cros Refrigirating Company v Toowoomba Foundry Pty Ltd 91 CLR 592 1954.

Page 132: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

123

İlgili tüketici kesiminin yanılma ihtimali, başvurunun değerlendirildiği döneme

göre karara bağlanmalıdır. Diğer bir deyişle; gelecekte oluşabilecek durumlar

değerlendirilme sırasında göze alınmamalıdır. Benzer şekilde geçmişte anlamsız

olan bir ifadenin günümüzde anlam kazanması halinde yanıltıcılık

değerlendirilmesi günümüze göre yapılmalıdır.

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi’nin yanıltıcılık hususundaki bu kriterine aykırı

bir görüş ATAD’ın verdiği bir kararda karşımıza çıkmaktadır. Karara göre;

marka tesciline yetkili kurumun ilgili sektörde veya ticaret ortamında ortaya

çıkan benzer ifadelerden yola çıkarak tüketicinin kafasında oluşabilecek gerçek,

elle tutulur, mantıklı bir yanılgıya ulaşabilmesi halinde marka başvurusunun

yanıltıcı olduğuna karar verebilmesi mümkündür. Ayrıca, tescile yetkili kurumun,

markanın ilgili mal veya hizmetlerin özelliklerini ilgili kesimin zihninde

canlandırıp canlandırmadığını veya gelecekte canlandıracağını varsaymanın

haklı olup olmayacağını belirlemesi gerekmektedir.282

Kanımızca, ATAD’ın bu

görüşü yanıltıcılık değerlendirmesinde çok daha doğru bir yaklaşımın oluşmasına

neden olacaktır.

Bir marka başvurusunun yanıltıcılık gereğince reddedilmesi o markanın kendi

başına yanıltıcı olmasıyla gerçekleşir. Burada kastedilen iki marka arasındaki

çatışmadan/benzerlikten kaynaklanan bir durumun markanın yanıltıcılık hükmü

gereğince reddedilmesini mümkün kılmamasıdır. Çünkü iki markanın

benzerliğinden kaynaklanan hususlar zaten ilgili bendlerde ayrıca

değerlendirilmektedir.283

Avustralya’nın belirlediği bu kriterlerin yanında, yanıltıcılık hususunda farklı

uygulama ve kriterlerle karşımıza çıkan bir diğer ülke ABD’dir.

282

ECJ, Koninklijke KPN Nederland NV v Benelux Merkenbureau, C-363/99, 12/02/2004. 283

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, Bölüm 29, 2007, s. 4.

Page 133: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

124

ABD, yanıltıcı veya hatalı tanımlayıcı işaretler hususunda daha detaylı bir ayrıma

başvurmuş ve bu doğrultuda mal veya hizmetin niteliği hususunda yanlış bilgi veren

işaretleri; hatalı tanımlayıcı (misdescriptive), yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı

(deceptively misdescriptive marks) ve yanıltıcı (deceptive marks) olarak 3’e ayırmıştır.

a. Hatalı tanımlayıcı işaretler: Bu işaretler mal veya hizmetin niteliği ile

ilgili olarak yanlış bir bilgi verse de ilgili tüketici kesimi bu bilgiden

dolayı herhangi bir yanılgıya düşmeyecektir. Örneğin, viskiler için

“Black & White” markası doğru tanımlayıcı bir marka değildir, çünkü,

viski siyah ve beyaz değildir. Ancak bu nevi bir markanın ilgili tüketici

kesimi üzerinde yanıltıcılığı olmayacaktır, çünkü sadece çok az sayıdaki

tüketici bu ibare nedeniyle yanılabilir. Bu nedenle hatalı tanımlayıcı

işaretlerin ikincil anlam kazanmasına gerek olmadan tescil edilmeleri

mümkündür.284

b. Yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı işaretler: Bir işaretin

“yanıltıcı olacak şekilde hatalı tanımlayıcı” olabilmesi için ilk koşul,

işaretin söz konusu mallar üzerinde yanlış bir tanımlama yapmasıdır.

İkinci ve yanıltıcılık değerlendirmesini gerektirecek en önemli koşul ise,

ürün üzerinde yer alan ve doğru olmayan bir biçimde ürünün kalitesini,

cinsini, çeşidini, vasfını belirtebilecek bu işaretin tüketicinin

inanabileceği “yanlış bir inanış” meydana getirip getirmeyeceğidir. Bu tür

markalarda söz konusu yanlış bilgi tüketicinin inanabileceği bir bilgidir.

Örneğin, işlemeli akik anlamına gelen “Cameo”285

sözcüğü takılar

üzerinde yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcıdır. Yanıltıcı olacak

biçimde hatalı tanımlayıcı markalar da ikincil anlam kazandıkları takdirde

tescil edilebilirler.

284

Schechter, E.R., Thomas, J.R., 2003, s. 579. 285

Woodward & Lothrop Incorporated, 4 USPQ2d 1412 (T.T.A.B. 1987).

Page 134: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

125

c. Yanıltıcı işaretler: Yanıltıcı işaretlerde de, işaret mal veya hizmete

ilişkin yanlış bilgi sunmakta ve bu yanlış bilgi halkı yanıltabilmektedir.

Yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı ve yanıltıcı işaretler

arasındaki fark ise; malın yapıldığı malzemeyle alakalıdır.286

ABD Patent

ve Marka Ofisi ise; yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı işaretlerle

yanıltıcı işaretler arasındaki farkı, söz konusu yanıltıcılığın tüketicinin

alım kararının esas nedenini oluşturup oluşturmamasından hareketle

belirlemektedir. Yanıltıcı olacak şekilde hatalı tanımlayıcı markalarla

yanıltıcı markalar arasındaki fark söz konusu yanılmanın, tüketicinin

satın alım kararını önemli ölçüde etkiler nitelikte olup olmamasıdır.287

“Bu anlamda, yanlış tanımlamanın bir tüketicinin alım kararına etkisi

tespit edilirken, marka tescil yetkisine sahip kurum, yanlış belirtilen

niteliklerin ilgili mal veya hizmetleri daha çekici ve arzu edilir hale

dönüştürüp dönüştürmediğini tespit etmelidir.”288

Bir tüketicinin alım kararını ve ödemeye razı olacağı fiyatı

belirleyen, bir anlamda bir ürünü çekici ve arzu edilir kılan en önemli

faktör de malın yapıldığı malzeme olduğundan malın malzemesi için

yanılgıya neden olabilecek işaretler marka olarak tescil edilmemektedir.

Örneğin, “Silkease (İpeksi)”289

markası polister bluzlar için sadece yanlış

anlaşılabilir değildir. Aynı zamanda, sözcük tüketicinin ürünün

malzemesi olarak değerlendireceği bir materyale de gönderme

yapmaktadır. Bluzu satın alan kimse, bluzun ipek yerine bir petrol

ürününden yapıldığını öğrendiğinde şüphesiz ki, kendini kandırılmış

hissedecektir. Bu nedenle, ibare ürünün yapıldığı malzeme konusunda

286

Shapely, Incorporated, 231 USPQ 72 (T.T.A.B.)1986. 287

House of Windsor, Incorporated, 221 USPQ 53 (T.T.A.B. 1983). 288

ABD Patent ve Marka Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 110. 289

Shapely, Incorporated 231 USPQ 72 (T.T.A.B. 1986).

Page 135: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

126

tüketiciyi alım kararını etkileyecek biçimde yanılttığından yanıltıcı

bulunmaktadır.290

ABD’de “yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı işaretlerle”

“yanıltıcı işaretler” arasındaki tescil edilebilirlik açısından en önemli

unsur “yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı” işaretlerin ikincil

anlam kazandıkları takdirde tescil edilebilmesidir. Öte yandan, yanıltıcı

markaların ikincil anlam kazanmaları mümkün değildir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yanıltıcılık değerlendirmesi sırasında

markayı tescil etmeye yetkili kurumun marka başvurularını reddetmesinin yanı sıra eşya

listesinde düzenleme, değişiklik yapabilme, mal veya hizmet sınırlandırmasına

gidebilme yetkisi de mevcuttur.

6.2 MARKADA YER ALAN İŞARETLERE GÖRE YANILTICILIK

6.2.1 Sözcükler

Bazen marka içerisinde esas veya yan unsur olarak yer alan tek başına bir sözcük

veya sözcük dizini ilgili mal veya hizmetler için yanıltıcı mahiyet taşıyor olabilmektedir.

Sözcüklerin yanıltıcılık değerlendirmesi tanımlayıcılık değerlendirmesinden daha

farklı olduğundan böyle durumlarda sözcük veya sözcük dizininin esas veya yan unsur

olmasına bakılmaksızın başvuru reddedilebilir. Diğer bir deyişle, daha önce de

belirttildiği gibi tanımlayıcı bir işaretin yanına gelebilecek tanımlayıcı olmayan- yani

ayırt edici- bir işaret markanın tanımlayıcı olduğu gerekçesiyle reddedilmesini

engellerken aynı durum yanıltıcılık değerlendirmesinde uygulanmayabilir. Çünkü

tanımlayıcılık değerlendirmesinden farklı olarak yanıltıcılıkta esas sorun tescili talep

edilen işaretin ilgili tüketici kesimi tarafından marka olarak algılanıp algılanmaması

290

Schechter, E.R., Thomas, J.R., 2003, s. 580.

Page 136: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

127

değil, o markada yer alan herhangi bir unsur nedeniyle tüketicinin söz konusu mal veya

hizmetle ilgili olarak yanılgıya düşüp düşmemesidir.

Bu nedenle, yanıltıcı olarak nitelenebilecek bir marka başvurusu yanıltıcı bir

sözcüğü tek başına veya yanıltıcı olmayacak bir sözcükle beraber içerebilir.

Bir firmanın “boya” markasını “vernik”ler için tescil ettirmek istemesi durumunu

ele alalım. Açıktır ki, böyle bir olay, tanımlayıcı nitelikte olan bir sözcükten oluşan ve

başka bir ibareyi barındırmayan bir marka başvurusunun ilgili mal veya hizmet için

yanıltıcı olması durumudur. Bu tarz bir değerlendirmede, tescile yetkili kurumu bu

marka başvurusunu tescil etmekten uzak tutan ilk etken, tanımlayıcılık bölümünde de

değindiğimiz gibi, aynı sektörde yer alan tüm rakiplerin “vernik” ibaresini, ilgili ürünü

tarif etmesi amacıyla kullanmaya ihtiyaç duymalarıdır. Bu sözcüğün tek bir firma

tekeline verilmesi ise, firmaları bu zorunluluktan alıkoyarak haksız rekabet ortamı

sağlayacaktır. İkinci etken, halkın hiçbir suretle bu ibarenin üretici firmayı işaret ettiğini

yani marka olduğunu düşünmemesi, ibareyi paketin içindeki ürünün ismi olarak

algılamasıdır. Tanımlayıcı sözcüklerin tescil edilmeme nedenleriyle aynı olan bu iki

etken haricinde, üçüncü ve asıl problematik olansa, tüketicilerin bu konumda ürünün

içeriğiyle ilgili olarak yanılgıya düşüyor olmasıdır. Ancak, ilgili tüketici kesiminin her

yanlış yönlendirmeyle yanılıp yanılmayacağının tespiti oldukça güç olduğundan tescile

yetkili kurumun bu etken üzerinde oldukça çaba sarfetmesi, ilgili tüketici kesimini ve

işaretin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmeti iyi değerlendirmesi gerekmektedir.

Örneğin, yukarıda değindiğimiz örneğimize bakarsak; “boya” ibaresi vernik veya

benzeri sıvı kıvamlı mallar üzerinde yanıltıcı iken, giysiler için yanıltıcı mahiyette

olmayacaktır.

Nitekim, OHIM’de de “Wine oh! (Şarap)”291

ibareli ve eşya listesinde

“bilgisayarlar, kıyafetler, alkolsüz içecekler ve yiyecek içecek hizmetleri” bulunan bir

291

OHIM Temyiz Kurulu Kararı, R-1074/ 2005-4, 07/03/2006.

Page 137: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

128

marka başvurusu sadece alkolsüz içecekler için yanıltıcı olduğu gerekçesiyle

reddedilmiş, buna karşılık; diğer mal veya hizmetlerde yanıltıcı nitelikte bulunmamıştır.

Elbette sadece mal veya hizmetin birebir isminden oluşan değil, mal veya

hizmetin niteliğini, doğasını belirten sözcükler de benzer şekilde yanıltıcı bulunabilir.

Örneğin, ABD’de tek başına “Organik”292

sözcüğünden oluşan marka başvurusu

“organik biçimde yetiştirilmiş bitkilerden veya kimyasal işlem yapılmadan üretilmiş

olmayan kumaş veya giysiler” için yanıltıcı bulunmuştur.

Tek başına yanıltıcı bir sözcüğü içeren marka başvurularının yanı sıra, başka

sözcüklerle beraber yanıltıcı sözcükleri içeren başvurular da oldukça fazladır.

ABD’de, “Lovee Lamb”293

ibaresi deriler üzerinde “Lamb (Kuzu)” sözcüğü

nedeniyle, “kuzu derisi olmayan koltuk kılıfları için” yanıltıcı bulunurken, “Copy Calf

(Kopya Dana)”294

ibaresi “deri taklidi cüzdanlar” için ibarenin İngilizce taklitçi

anlamına gelen “copycat” sözcüğünü fazlasıyla çağrıştırması nedeniyle tüketici

tarafından malın, dana derisi taklidi olarak algılanacağı belirtilerek tescil edilebilir kabul

edilmiştir.

İngiltere’de ise, “China-Therm”295

ibareli marka başvurusunun “China”nın

porselen anlamı olması nedeniyle “plastik termostatlar” için reddedilmesi kararı da

yapılan malzeme konusunda yanıltıcı, birden fazla sözcükten oluşan marka

başvurularına örnek sayılabilir.

292

Organik Technologies, Incorporated., 41 USPQ2d 1690 (T.T.A.B. 1997). 293

Budge Mfg. Company. Incorporated., 857 F.2d 773, 8 USPQ2d 1259 (Federal Mahkeme 1988). 294

A. F. Gallun & Sons Corporation v. Aristocrat Leather Products, Incorporated., 135 USPQ 459

(T.T.A.B. 1962). 295

Tekinalp, Ü., 1999, s. 382.

Page 138: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

129

Benzer şekilde İngiltere’de “Orlwoola” ibaresi, “all wool (hepsi yün)” olarak

algılanabilecek bir ibare olduğundan yün olmayan elbiseler için, “moonsilk (ay ipek)”

ipek olmayan çamaşırlar için yanıltıcı bulunmuştur.296

OHIM ise, “Hotel Beds”297

marka başvurusunda yer alan “Hotel” ibaresi

nedeniyle, gezi acentalığı hizmetleri için markanın tescil edilme istemini yanıltıcı

olacağı gerekçesiyle reddetmiştir.

İsveç Federal Mahkemesi de, “Bioclinique” markasının güzellik ürünlerinde

sanki tedavi niteliği varmış veya bir klinikte kullanılmaları mümkünmüş gibi halkı

yanıltıcı etki yapabileceği gerekçesiyle, “Diamalt” sözcüğünü kullanılacağı malda malt

bulunmaması nedeniyle tescilini reddetmiştir. 298

Ülkemizde de tek başına yanıltıcı olan sözcüklerden oluşan başvurular

yanıltıcılık gereği tamamen reddedilmektedir. Bunun yanı sıra, yanıltıcılık niteliği

itibariyle tehlikeli ve sakıncalı ürünler açısından değerlendirilmektedir. Buna göre;

“Ahmet Çocuk Ürünleri” başvurusunda silahların yer alması durumunda 556 Sayılı

KHK’nın 7/f hükmü uygulanmaktadır.299

Yukarıdaki örneklerde verilen marka başvurularında yanıltıcı unsur başka bir

sözcükle aynı baskınlıkta yer almakta ve markanın esas unsurunun bir parçası

olmaktadır. Ancak, daha önce de belirttiğimiz gibi söz konusu yanıltıcı sözcüğün veya

sözcük dizininin yan unsur olarak yer alması da marka başvurusunun yanıltıcılık

gereğince reddedilmesini engellememektedir.

296

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 113. 297

OHIM Temyiz Kurulu Kararı R- 683/2003-2, 04/10/2004. 298

Yasaman, H., C.I., 2004, s. 241. 299

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s. 13.

Page 139: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

130

Şekil 6.1: Tescile konu edilen mallara bağlı olarak yanıltıcı olabilecek marka örneği

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi’nin marka inceleme kılavuzundan alınmış olan

örnekte (Şekil 6.1.) “Platypus” ibaresi marka olarak tescil edilebilir bir ibaredir.

Markanın yan unsurunda yer alan ve oldukça küçük yazılmış olan “anti dandruff

shampoo (kepeğe karşı şampuan)” ibaresi ürünün içeriğiyle ilgili olarak açıkça bilgi

vermektedir. Söz konusu marka başvurusunun eşya listesinde “bulaşık yıkama

malzemeleri” bulunması durumunda markanın yanıltıcı olacağı kesindir ve yanıltıcılık

bendi uygulanmalıdır.

Öte yandan aynı marka başvurusunun eşya listesinde “sabunlar, şampuanlar,

kozmetikler” yer aldığında ise, genellikle marka sahibinin ticari ahlak gereği markayı

şampuanlar üzerinde kullanacağı varsayılarak herhangi bir şekilde eşya kısıtlamasına

gidilmemektedir. 300

Ancak bu durum yine de somut olayın özelliklerine ilişkin olarak ilgili mal veya

hizmet için markanın bütün olarak değerlendirilmesi gerçeğini de değiştirmemektedir.

Bu konuda karşımıza çıkan İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisine başvurusu yapılan ve

yayınlanmasından sonra itiraz gelen “Ecofix”301

ibaresine ilişkindir. Medikal ürünler

için yapılmış olan bu başvuruya ilişkin olarak, gelen itirazda “Eco” ibaresinin

“ekolojik”, “doğa dostu” mallar üzerinde kullanılması nedeniyle bu ürünlerin ortalama

tüketici tarafından ekolojik ürünler olarak algılanacağından bahisle reddedilmesi

300

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, Bölüm 29, 2007, s. 14-15. 301

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Temyiz Kurulu Kararı, 0/093/98, T.30/04/98.

Page 140: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

131

gerektiği belirtilmiştir. Bunun üzerine, İngiltere Sınai Mülkiyet Ofisi Temyiz

Kurulu’nun vermiş olduğu kararda “eco” önekinin “ekoloji”, “ekolojik”, “doğayla

ilgili”, “doğa dostu” anlamları bulunsa da, kırık kemikleri tutturma ve benzeri amaçla

kullanılacak çivi, vida gibi ürünler için bu önekin yaratıcı olduğu, herhangi bir kimsenin

ilgili ürünler üzerinde bu ibareyi gördüğünde ürünlerin ekolojik olduğunu

düşünmeyeceği, zaten malın hitap ettiği kesimin de-ortalama tüketicisinin- tıp alanında

profesyonel kişiler oldukları belirtilerek itiraz reddedilmiştir.

Yanıltıcılık ile ilgili bir diğer husus da, yabancı sözcüklerin kullanımına

ilişkindir. TPE de dahil olmak üzere marka tesciline yetkili pekçok kurum yabancı

sözcüklerin yanıltıcılık açısından değerlendirilmesi sırasında da tanımlayıcılıkta olduğu

gibi anlam araştırması yapmakta ve ülke genelinde birçok kişi tarafından bilinebilecek

sözcükleri yanıltıcı oldukları gerekçesiyle marka olarak tescil etmemektedir. Ülkemizde

de özellikle ihracata yönelik ürünler üzerinde yabancı sözcükler bir hayli

kullanılmaktadır. Ancak geçmişte var olan halen de doktrinde tartışılan bir konu ise,

Türkiye’de üretilen bir mal üzerinde yabancı sözcüklerin kullanılmasının malın menşei

konusunda yanıltıcı olup olmayacağıdır.

Katıldığımız görüşü sunan Arkan’a göre; “yabancı sözcüklerin marka olarak

tescil edilip edilmeyecekleri sorusuna genel bir cevap aranmamalı, bu hususta, yabancı

sözcüklerin o tür mal veya hizmetler için yaygın biçimde marka olarak kullanılıp

kullanılmadığına böylece o alan için yabancı kaynak gösterme özelliğini yitirip

yitirmediklerine bakılarak, somut olaya göre karar verilmelidir. Örneğin, Türkiye’de

üretilen ve ucuz bir fiyatla piyasaya sürülen Green Valley markalı tişörtler veya Best

markalı sigaralar ilgili tüketicilerin bu malların yurt dışından ithal edildikleri şeklinde bir

izlenime kapılmalarına neden olmayacaktır.”302

302

Arkan, S., C.I., 1997, s. 90.

Page 141: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

132

Arslan’a göre de, “yabancı sözcüklerin kullanılabileceği yönündeki bütüncül bir

yaklaşım yerine seçiliş ve kullanış tarzına bakmak icap eder”303

6.2.2 Kişi İsimleri

Tek başına isim veya tek başına soyadı veya isim ve soyadının birlikte birçok

ülkede tescillenebileceğini daha önce belirtmiştik. Ancak burada karşılaşılabilen

sorunlardan biri de söz konusu marka başvurusunda yer alan isim sahibinin gerçekten

markanın sahibi olmaması durumunda başvurunun yanıltıcı olup olmayacağı

yönündedir.

Böyle bir marka başvurusuyla ilgili son dönemde karşımıza çıkan en önemli

karar ATAD’ın vermiş olduğu Elizabeth Emanuel304

kararıdır. Birçok modacının yaptığı

gibi dünyada oldukça tanınan Elizabeth Emanuel, ismini 1997’de kurduğu “Elizabeth

Emanuel PLC” adına tescil ettirmiştir. 1997 yılında Elizabeth Emanuel Plc tüm

malvarlığıyla Frostprint Ltd. ‘e devrolmuş, Elizabeth Emanuel de bu firmada çalışmaya

başlamıştır. Ancak 1 ay sonra Elizabeth Emanuel’in buradaki görevinden ayrılmasının

ardından firma tescilli markayı başka bir firmaya devretmiştir. İlgili firma, devraldığı

markaya da dayanarak, 1998 yılında Elizabeth Emanuel markasının tescili için İngiltere

Fikri Mülkiyet Ofisi’ne başvurmuştur. Markada ismi geçen ünlü tasarımcı Elizabeth

Emanuel bu başvuru üzerine Ofis’e itirazda bulunarak ayrıca daha önceki markanın

tescilinin iptalini talep etmiştir. Fikri Mülkiyet Ofisi’nin hem iptal talebini hem de itirazı

reddetmesi üzerine ATAD’dan “marka başvurusunun halkı yanıltması nedeniyle

yönerge gereğince tescili ve varolan markanın aynı nedenle iptali” konusunda görüş

talep edilmiştir. Tarafların sunduğu görüşlerde ise, Elizabeth Emanuel, kamu yararının

gözetilerek ortalama tüketicinin mal veya hizmetin kaynağı konusunda yanılmasının ve

alım kararının bundan etkilenmesinin engellenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca böyle

bir durumunun gerçekleşmiş olmasa bile, gerçekleşme ihtimalinin göz önünde tutulması

303

Kaya, A., 2006, s. 108. 304

ECJ, Elizabeth Florance Emanuel v Continental Shelf 128 Ltd, C-259/04, 30/03/2006.

Page 142: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

133

gerektiğini savunmuştur. Marka başvurusunda bulunan ve daha önceki tescilli markayı

da devralmış olan işletme ise, özellikle moda alanında tüketicilerin bir markanın bir

işletme tarafından üretilen/ sunulan mal veya hizmeti simgelediğini ve devredilebilir

olduğunun bilincinde olduğunu, aksi takdirde markaların devredilmesinin imkansız

olacağını söylemiştir.

Görüşleri değerlendiren ATAD kararında şunları ileri sürmüştür: “mevcut

olayda, ortalama tüketici Elizabeth Emanuel markasını taşıyan giysiyi satın alırken

itiraz sahibinin giysinin tasarımına dahil olduğunu düşünmüş olsa dahi, söz konusu

giysinin özellikleri ve kalitesi marka sahibi işletme tarafından garanti edilmektedir. Öte

yandan, tescil başvurusunda bulunan işletmenin, halkı Elizabeth Emanuel’in markanın

üzerinde yer aldığı ürünlerin tasarımcısı veya tasarımında yer alan biri olarak tanıtma

suretiyle yanıltma niyetinde olup olmadığının tespiti ulusal mahkemeye aittir.

Yukarıda değinilen tescil sonrası marka devrinden kaynaklanan sorunların yanı

sıra kişi isimlerinin tescilinde diğer bir sorun başvuru aşamasında karşımıza

çıkabilmektedir. Zira, birçok ülkede kişilerin kendi isim ve soyadları dışında

başkalarının isim ve soyadlarını da tescil ettirme hakları mevcuttur. Böyle başvuruların -

ünlü kişilerin isimlerinden oluşsa bile-, ülkemizde dahil pek çok ülkede tescile yetkili

mercii tarafından, ürünün menşei konusunda halkı yanılttığı veya başvuru sahibinin,

isim sahibi kişinin ününden faydalanma amacı güttüğü gerekçesiyle re’sen reddedilmesi

söz konusu değildir. Ancak ismin sahibi kişinin veya onun mirasçılarının itiraz etme

hakkı bulunmaktadır.

Öte yandan bu konuda istisna bir uygulama Avustralya’da karşımıza

çıkmaktadır. Buna göre, ünlü kişilerin isimlerinden oluşan marka başvurularında, tescili

talep edilen mal veya hizmetle marka başvurusunda yer alan ünlü kişi arasında bir

bağlantı olması durumunda Fikri Mülkiyet Ofisi başvuruyu yanıltıcı olması nedeniyle

reddedebilmektedir. Örneğin; Avustralyalı ünlü yüzücü “Ian Thorpe”in adından oluşan

bir marka başvurusu mayolar için tescil ettirilmek istendiğinde Ofis, ya söz konusu

Page 143: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

134

başvurunun Ian Thorpe tarafından yapılmış olmasını ya da başvuru sahibinin ismi

kullanma izninin olduğunu belirten güçlü deliller sunmasını istemektedir. Bu iki şartında

gerçekleşmemesi durumunda başvuru yanıltıcı olduğu gerekçesiyle reddedilmemektedir.

Öte yandan, aynı isimden oluşan bir başvurunun eşya listesinde kişiyle ilgili olmayan

“danışmanlık hizmeti” gibi bir hizmetin bulunması durumunda başvurunun tescil

edilebileceği belirtilmiştir.305

6.2.3 Coğrafi Yer Adları

Bilindiği üzere bir malın satışının o malın coğrafi kaynağıyla oldukça yakın bir

alakası olabilir. “Örneğin, alıcılar belirli bir yerin peynirinin daha lezzetli ya da yabancı

menşeli elektronik cihazların daha dayanıklı olduğunu düşünebilirler.”306

Bu nedenle,

söz konusu adın ürünün üretildiği yer konusunda karışıklığa, yanılgıya neden olup

olmadığı oldukça önemli bir husustur. Eğer coğrafi yer adını içeren bir başvuru

tüketicileri yanıltacak nitelikte değilse, yani ibarede yer alan coğrafi yer adıyla ilgili

ürün arasında tüketici herhangi bir bağlantı kuramıyorsa veya gerçekten söz konusu mal

veya hizmet o coğrafi kaynaktan geliyorsa yanıltıcılık değerlendirmesi açısından

herhangi bir sorunla karşılaşılmayabilir.

Öte yandan, tüketicilerin ürünün üzerinde yazan coğrafi yerden kaynaklandığını

düşünebileceği, ancak ürünün kaynağının söz konusu yer olmadığı durumlar da

olabilmektedir. Böyle bir durumda hem tüketici malın niteliği konusunda yanılgıya

düşmekte hem de bu ibarenin birinin tekeline verilmesi gerçekten ilgili yerde o ürünü

üreten firmayı zor durumda bırakmaktadır.

Bir markanın üretim yeri konusunda yanıltıcı olup olmadığının belirlenmesi için,

üretim yerinin üretilen ürün ile birlikte ünlü olup olmadığı veya o üretim yerinin

305

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, Bölüm 29, 2007, s. 10. 306

Arkan, S., C.I., 1997, s. 87.

Page 144: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

135

hammadde veya üretim süreçleri açısından ürüne üstünlük sağlayıp sağlamadığının

araştırılması gerekir.307

ABD Patent ve Marka Ofisi, sözcüklerde olduğu gibi, coğrafi yer adlarını da

“coğrafi olarak yanıltıcı olacak şekilde hatalı tanımlayıcı” ( geographically deceptively

misdescriptive) markalar ve “coğrafi olarak yanıltıcı”(geographically deceptive)

markalar olarak ikiye ayırmıştır. Sözcüklerde olduğu gibi coğrafi olarak yanıltıcı olacak

biçimde yanıltıcı markalar ikincil anlam kazanmak suretiyle tescil edilebilirken, coğrafi

olarak yanıltıcı markalar tescil edilmemektedir.

Bir markanın “coğrafi olarak yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı” veya

“coğrafi olarak yanıltıcı” sayılabilmesi için şu kriterlere dikkate edilmektedir.308

1) Markanın ilgili tüketicinin zihninde oluşturduğu asıl anlamının bir coğrafi yer

olması gerekmektedir. Örneğin, reklamcılık, tanıtım hizmetleri için “Sydney

2000”309

ibaresi bir coğrafi yer isminden çok olimpiyat oyunlarını,

“Hollywood”310

ibaresi film endüstrisini çağrıştırdığından “coğrafi olarak

yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı” veya “yanıltıcı” bulunmamıştır.

Nitekim, 1993 yılında verilmiş “Hamilton”311

kararında da Hamilton’ın bir yer

ismi olmasının yanında, söz konusu ibarenin bir soyadı olması nedeniyle coğrafi

yer adı niteliğinden sıyrıldığı belirtilmiştir. Buna karşılık, 1977 yılındaki

“Fairbanks”312

kararında ise, ibarenin coğrafi yer çağrışımının soyadı

çağrışımından çok daha baskın olduğu vurgulanarak ibare bu doğrultuda

değerlendirilmiştir.

307

Karaahmet, E; Yalçıner, U. G., “Marka Tescilinin Temel İlkeleri ve Uygulamaları” , 1999, s. 38. 308

Les Halles De Paris J.V., 334 F. 3d 1371, 67 USPQ2d 1539 ( Federal Mahkeme 2003). 309

Urbano, 51 USPQ2d 1776, 1780 ( T.T.A.B. 1999). 310

International Taste Incorporated., 53 USPQ2d 1604 1605-06 (T.T.A.B. 2000). 311

Hamilton Pharmaceuticals Ltd., 27 USPQ2d 1939, 1943 (T.T.A.B. 1993). 312

Colt Industries Operating Corporation., 195 USPQ 75 ( T.T.A.B. 1977).

Page 145: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

136

Öte yandan aynı isme sahip coğrafi yerlerin bulunması, yanıltıcılık

değerlendirilmesinin değişmesini beraberinde getirmemektedir.313

Federal

Mahkeme de “Durango”314

kararında söz konusu ibareyi Meksika’da bulunan

Durango bölgesinden olmayan tütünler için “coğrafi olarak yanıltıcı olacak

şekilde hatalı tanımlayıcı” bulmuş, malın gerçekten ismi Durango olan başka bir

bölgede üretildiğine dair sunulan belgeleri kabul etmemiştir.

2) İlgili mal veya hizmetlerin o coğrafi yerden kaynaklanmıyor olması

gerekmektedir.

Elbette ki, tescile yetkili merciin böyle bir gerçeği sınaması oldukça zordur.

Ancak ilgili eşya listesinde mal kısıtlamasına gidilmesi veya markayı inceleyen

kurumun ret niyetini (objection) bildirerek- ki bu uygulama ülkemizde yoktur-

başvuru sahibinden eşya listesini düzenlemesini istemesi sayesinde tescil işlemi

zaten, sadece coğrafi yer adının yanıltıcı olmayacağı mal veya hizmetler için

gerçekleşmiş olacaktır.

3) Tüketicilerin ilgili mal veya hizmetin o yerden kaynaklandığını düşünme

ihtimalinin çok yüksek olması gerekmektedir.

Böyle bir ihtimalin varlığı ilgili mal veya hizmetle coğrafi yer arasında ilişki

kurulmasıyla alakalıdır. Bu konudaki tespitlerin yapılması sırasında, ilgili

internet sitelerinden, gazetelerden, sözlüklerden yardım alınmaktadır.

4) Tüketicilerin o mal veya hizmeti satın almalarının asıl nedeninin söz konusu

yanlış tanımlama olması gerekmektedir. Tespiti oldukça zor olsa da bir coğrafi

yer adının yanıltıcı sayılabilmesi için tespit edilmesi gereken husus budur.

313

ABD Patent ve Marka Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.118. 314

Loew’s Theatres, Incorporated., 769 F. 2d 764, 226 USPQ 865 (Federal Mahkeme 1985).

Page 146: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

137

Burada önemli olan söz konusu mal veya hizmet için o coğrafi yer adının

tüketicinin malı alım kararına oldukça fazla bir katkısı olup olmadığıdır. ABD bu

anlamda elbiseler için “London London”315

marka başvurusunu Londra’nın

geleneksel olduğu kadar sıradışı kıyafetlerle de tanınmış olması nedeniyle,

“Perry New York”316

başvurusunu ise, yine kıyafet konusunda New York’un ünlü

olması nedeniyle, purolar için “Bahia” ibaresini, bölgenin eşsiz tütün

üretimindeki şöhreti nedeniyle yanıltıcı bulmuştur.

ABD Federal Mahkemesi verdiği bir kararda317

da bu koşulları destekler biçimde,

bir markanın “coğrafi olarak yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı marka”

olabilmesini ilk olarak, insan zihninde oluşturduğu esas anlamının genellikle bilinen bir

coğrafi yer olmasına, ikinci olaraksa, tüketicilerin o coğrafi yer ile bağlantı kurmak

suretiyle yanılgıya kapılabileceği bir ürün üzerinde kullanılmasına bağlamıştır.

Japonya Patent Ofisi’nin bu konudaki uygulamalarına bakıldığında, tüketicide

malın üretildiği veya satıldığı yer dışındaki herhangi bir yeri, hizmetlerin ilişkili

olmadığı bir bölgeyi belirten herhangi bir ülke, şehir, eyalet ismini kapsayan marka

başvurularının, mal veya hizmetin kalitesi konusunda yanıltıcılık yaratacağı düşünülerek

reddedildiği görülmektedir. Ancak, başvuruda yer alan mal veya hizmetler, kalite

konusunda yanılmaya mahal vermeyecek şekilde düzenlendiği takdirde Japonya Patent

Ofisi marka başvurusunu tescile bağlamaktadır. Örneğin, Fransa sözcüğü ancak “Fransız

yiyecek ve içeceklerinin sağlanması hizmetlerinde”, “Britanya” ise, “Britanya’da

üretilmiş giyecekler” için tescil edilmektedir.318

İsveç Patent Ofisi’ nin “Asia-med” kararı319

da bir kısaltmayla beraber kullanılan

coğrafi yer adının değerlendirilmesine örnek teşkil edebilecek niteliktedir. Alman Asia-

315

Juleigh Jeans Sportswear Incorporated., 24 USPQ2d 1694 (T.T.A.B. 1992). 316

Perry Mfg. Company., 12 USPQ2d 1751 (T.T.A.B. 1989). 317

Wada, 194 F. 3d 1297 ( Federal Mahkeme 1999). 318

Japonya Patent Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 3. 319

İsveç Patent İstinaf Mahkemesi, Dava No. 00-028, IR679 685, (22/12/2000).

Page 147: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

138

med şirketi Madrid Protokolü aracılığıyla İsveç de dahil olmak üzere birçok ülkeye

markasının tescili için başvuruda bulunmuş, ancak İsveç Patent Ofisi “Asya tıp”

anlamına gelen bu markayı başvurunun Almanya’ dan olması nedeniyle reddetmiştir.

İsveç Patent İstinaf Mahkemesi önünde dava konusu olan bu kararla ilgili olarak,

markanın bütünü olarak ele alındığında ilgili mal veya hizmetlerin Çin’ de tıbbi amaçla

uygulanan akupunkturu akla getirdiğini, Asia veya markanın başka unsurlarının malın

kaynağına ilişkin herhangi bir coğrafyayı vurgulamadığı gerekçelerine dayanarak

markanın tescil edilebilirliğine hükmetmiştir. Kanımızca da, başvuru sahibinin Asya

ülkelerinde uygulanan yöntemleri eğitimli veya Asya kökenli kimselerle, Asya’ dan

getirtilmiş ürünlerle Almanya’da gerçekleştirebilecek olabilmesi nedeniyle başvuru

sahibi firma veya kişinin uyruğu dikkate alınarak yanıltıcılık bendinin uygulanması

doğru bir yaklaşım olmayacaktır.

İngiltere’ de ise, yanıltıcılık değerlendirmelerinde yine coğrafi bölgenin ilgili mal

veya hizmette ünlü olup olmamasına bakılmaktadır. Örneğin, İngiltere Fikri Mülkiyet

Ofisi’nin uygulamalarında “Piazza D’Italia” İtalya menşeli olmayan giysiler için,

“Somerset Gold” elma suyu ile meşhur bir yer olduğundan Somerset menşeli olmayan

elma suları için ve “Swisstex” İsviçre menşeli olmayan saatler için yanıltıcıdır.320

Daha önce de belirtildiği üzere, yanıltıcılık değerlendirmesi başka unsurları da

kapsayan bir marka başvurusunda da kendini gösterir. Örneğin, “The Vennice Collection

(Viyana Koleksiyonu)”321

ibaresi pek çok mal için, “New York Ways Gallery”322

el

çantaları için, “Old Havana”, “Havana Select”, “Havana Clasico”323

rom için ABD’de “

coğrafi olarak yanıltıcı olacak biçimde hatalı tanımlayıcı” bulunmuştur.

320

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2008, s. 150. 321

Save Venice New York Incorporated., 259 F.3d 1346, 59 USPQ2d 1778 ( Federal Mahkeme 2001). 322

Wada, 194 F.3d 1297, 52 USPQ2d 1539 (Federal Mahkeme 1999). 323

Bacardi & Company. Ltd. 48 USPQ2d 1031 (T.T.A.B. 1997).

Page 148: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

139

Geçmişteki yanıltıcılık değerlendirmelerine baktığımız zaman da birçok ülkede,

coğrafi kaynak açısından yanıltıcılığın başvuruyu yapan kişi veya işletmenin

ikametgahına göre değerlendirildiği görülmektedir. Ancak zaman içerisinde

işletmelerinin merkezi ile üretim yerinin farklı olabilmesi, başka ülkelerden ürün veya

hammadde alımının kolaylaşması göz önüne alınarak bu uygulamalara son verilmiştir.

OHIM de karar kriterlerinde “ hiçbir durumda başvuru sahibinin bulunduğu coğrafi yere

göre yanıltıcılık değerlendirmesi yapılmamalıdır”324

demiştir.

Ülkemizde de, coğrafi kaynak belirten sözcükler, marka olabilecek başka bir

ibareyle birlikte marka örneğinde yer aldığında, başvurunun eşya listesinde ilgili malın

belirtilmiş olması veya uzmanın mal kısıtlaması yapması veya itiraz dilekçesinde mal

kısıtlamasının yapılması halinde marka tescile bağlanabilmektedir.325

Kanımızca da,

marka örneğinde yer alan coğrafi yer ile eşya listesinde yer alan mal arasında ilişki

kurulduğu durumlarda markayı incelemeye yetkili kurum tarafından bu yetkinin

kullanılması yerinde olacaktır. Örneğin, kayısıları kapsayan ve “Başak Malatya Kayısı”

ibaresinden oluşan başvurunun eşya listesinde “Malatya Kayısısı” yazması durumunda

yayın kararı verilmesi gerekirken, sadece kayısı yer alması durumunda eşya listesinin

“Malatya menşeli kayısılar” biçiminde kısıtlanması gerekmektedir.

Öte yandan mal ile coğrafi yer arasında herhangi bir ilişki bulunmadığında veya

eşya listesiyle marka örneğindeki ifade arasında çok açık bir yanıltıcılık olmadığında ise,

yanıltıcılık gereğince markanın reddedilmesine veya mal kısıtlamasına gidilmesine

gerek yoktur.

324

OHIM Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s.44 325

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s.13

Page 149: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

140

Şekil 6.2: Tescile konu edilen mallara bağlı olarak coğrafi kaynak hususunda

yanıltıcı olabilecek marka örneği

Bu konuda da paralel bir uygulama izleyen Avustralya Şekil 6.2.’de verilmiş

marka başvurusunu, üzerinde yer alan “Australian dried herb (Avustralya menşeli

kurutulmuş ot)” ibaresi nedeniyle eşya listesinde “Arjantin menşeli kurutulmuş ot” gibi

açık bir aldatma olmadığı sürece yanıltıcı bulmamakta, eşya listesinde kurutulmuş ot

bulunması durumunda da ilgili malların gerçekten Avustralya menşeli olacağını

varsaymaktadır.326

Şekil 6.3: Tescile konu edilen mallara bağlı olarak coğrafi kaynak hususunda

yanıltıcı olabilecek marka örneği-2

Nitekim, OHIM de (Şekil 6.3)’de yer alan hologram başvurusunun iplik, kumaş,

giysi gibi mallardan oluşan eşya listesini West Indian Sea Island Cotton (Batı Hindistan

Deniz Adası Pamuğu) ibaresi nedeniyle kısıtlayarak sadece Batı Hindistan’da yetişen

Deniz Adası Pamuğundan yapılmış mallar için tescil etmiştir.

326

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, 2007, s. 16.

Page 150: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

141

Coğrafi yer isimlerinde yanıltıcılık hususunda üzerinde durulacak diğer bir sorun

da, söz konusu coğrafi yerin türevlerinin de yanıltıcı olup olmayacağı sorunudur.

Kanımızca, tanımlayıcılık konusunda da belirttildiği üzere, ürünler veya hizmetler

üzerinde yanıltıcı olacak yer adlarının türevlerinin de yanıltıcılık değerlendirmesinde

aynı şekilde ele alınması gerekir. Ancak bu konuda Litvanya Temyiz Mahkemesi

tarafından verilmiş “Birzieciu”327

kararında yukarıda değindiğimiz düşüncelerimizin

tersine bir hüküm bulunmaktadır. Litvanya Temyiz Mahkemesi söz konusu kararda,

“Birzai bölgesinin sakinleri” anlamına gelen ilgili ibareyi taşıyan bir biranın o

bölgeden kaynaklı herhangi bir içeriğe ihtiyaç duymadığını, bu nedenle de bu ibareli bir

biranın herhangi bir yerde üretilebileceğini ve halkın böyle bir durumda da yanılgıya

düşmeyeceğini savunmuştur.

6.2.4 Sloganlar

Sloganların da çok nadir olsa da yanıltıcı olması nedeniyle reddedilmesi söz

konusu olabilmektedir.

Sloganların içerisinde bazı sıfatların kullanılması halkın yanılmasına neden

olabilir. Ancak, “süper”, “meşhur”, “en iyi”, “ünlü” gibi unsurların sloganlarda

kullanılması olağan bir abartı olarak kabul edilmektedir. Övme ve üstünlük belirten

ifadeler zararsız ve alışagelen övünmeler ölçüsünde kaldığı sürece, tüketicilerin

yanılmayacağı; reklamlarda zararsız alışagelmiş ibarelerin kullanılabileceği ve gerçek,

haklı nedenlerle kullanılan söz ve sloganların haksız rekabet teşkil etmeyeceği kabul

edilmektedir.328

327

AB Zalsvytis v AB Ragutis Supreme Court of Lithuania, 14/03/2000. 328

Karahan, S.;“Süper Lüks, Süper, Ekstra ve Lüks İşaretlerinin Gıda Markalarında Kullanılması

Mümkün müdür?”, FMR 2001, C.I., S.3, s. 39.

Page 151: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

142

OHIM Temyiz Kurulu vermiş olduğu bir kararda “International Star Registry

(Uluslararası Yıldız Tescili)”329

ibaresini “yıldızlara isim verme” biçimindeki özel bir

hizmet için hatalı bir resmi statü belirttiği gerekçesiyle reddetmiştir.

6.2.5 Sayılar ve Harfler

Sayı ve harften oluşan işaretlerin de bazı ürün veya hizmetler için yanıltıcı

olması mümkün olabilmektedir. Uygulamada çok fazla karşımıza çıkmasa da, doktrinde

harflerin de mallar üzerinde yanıltıcı olarak değerlendirilebileceği hususunda görüş

birliğine varıldığı görülmektedir. Örneğin, Türkiye’de üretilen votkalar üzerinde kiril

harfleri330

, elektronik eşyalarda da Japonca harflerin yanıltıcı olacağı konusunda çok

sayıda görüş bulunmaktadır.

Şekil 6.4: Sayı unsuru barındıran yanıltıcı marka örneği

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi (Şekil 6.4.)’de yer alan marka örneğinde ise, esas

unsur konumunda bulunan %100 ibaresi, sonrasında gelen yan unsur Cafe de Colombia

(Kolombiya Kahvesi) ifadesini daha da güçlendirmiş ve bu başvurunun eşya listesinden

yapay kahveler, kahve katkıları çıkartılmıştır.331

Sayıların yanıltıcılığına ilişkin Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi oldukça farklı bir

bakış açısı ve uygulamayla karşımıza çıkmaktadır. Ofis, kendi ülkesindeki telefon

başlangıcı olan 1800’ün yanına, malın veya hizmetin ilgili olduğu kelimeyi telefonun tuş

329

OHIM Temyiz Kurulu Kararı, R468/99-1, 2002. 330

Arkan, S., C.I.,1997, s. 87. 331

İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka Veri Tabanı, 2329776 tescil numaralı marka.

Page 152: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

143

takımındaki karşılığıyla vererek numarayı belirten marka başvurularında marka

başvurusunun sahibi ile markada verilen telefon numarasının aynı kişi ya da kurum

olmaması durumunda ret kararı vermektedir.332

6.2.6 Şekil ve Resimler

Marka başvurusunun resimden oluştuğu durumlarda da başvuru yanıltıcı olduğu

gerekçesiyle reddedilebilmektedir. Gerçekten de kişi, hayvan veya cisim fotoğrafı ya da

resmi ilgili ürünler üzerinde içerik, kalite, konusunda yanıltıcı olabilmektedir. Örneğin,

eşya listesinde köpek mamaları bulunan bir başvurunun kedi resmi veya fotoğrafından

oluşması kanaatimizce yanıltıcı olacaktır. Benzer şekilde “sentetik iplikten yapılan bir

kazağın üzerinde koyun resmi içeren bir markanın bulunması triko kazağın niteliği

konusunda halkı yanıltabilir.”333

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi’nin bu konudaki kriteri uyarınca ünlü bir

kimsenin resmi veya fotoğrafının o kişiyle bağlantılı olabilecek ürünler üzerinde tescili

talep ediliyorsa başvuru yanıltıcı olduğu gerekçesiyle reddedilir. Özellikle, kişilerin

önem arz ettiği alanlarda (müzik, moda, spor gibi), haber değeri olan kişilerin

fotoğraflarının kullanıldığı durumlarda bu konuda katı uygulamalara gidilmektedir.334

Öte yandan Arkan’a göre, Türkiye’de üretilen parfümler üzerinde Eyfel kulesinin

resmi de coğrafi kaynak hususunda yanıltıcı olacağından tescil edilmemelidir.335

Diğer taraftan malın kendi resminin veya fotoğrafının yanıltıcılık

değerlendirmesi hususunda farklı yaklaşımlardan biri, Hırvatistan Fikri Mülkiyet

Ofisi’ne aittir. Ofis, kurabiye resimlerinden oluşan bir başvurunun kurabiyeler için

332

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, Bölüm 29, 2007, s. 10. 333

Gürsoy, S.; “Marka Tescilinde Mutlak Red Nedenleri”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, s. 49 334

Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, Bölüm 29, 2007, s. 10. 335

Arkan, S., C.I., 1997, s.87.

Page 153: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

144

olmasa da aynı sınıfta yer alan diğer ürünler için tüketiciyi yanıltmayacağını öne sürerek

tescil edilebileceğini belirtmiştir.336

Kanımızca, böyle bir uygulama gıda alanında

ambalajla satılan ürünlerin fazla olması ve birbirine nitelik olarak yakın ürünlerin

fazlalığı nedeniyle tüketicinin yanılmasına neden olabilecektir.

TPE’nin karar kriterleri çerçevesinde ambalaj şekliyle birlikte yapılan marka

başvurularında ambalajın üzerinde yazılı olan ürün çerçevesinde mal kısıtlamasına

gidilmesi gerektiği belirtilmiştir. Örneğin, ambalajın üzerinde “Mustafa Çamaşır

Deterjanı” yazılı bir başvuruda “çamaşır deterjanı” dışındaki ürünler çıkartılmaktadır.337

Buradan yola çıkarak ambalajlar üzerinde içindeki malı belirten herhangi bir işaretin

yanıltıcılığa konu olabileceğini anlamamız mümkündür.

336

Croatia Intellectual Property Office Trademark Guideline, Hırvatistan Fikri Mülkiyet Ofisi Marka

İnceleme Kılavuzu; 2007, s. 34, ayrıca bkz. http://www.dziv.hr/prirucnici/hr_guidelines/hr/guidelines-

mrk-en.pdf . 337

TPE Marka İncelemesi Karar Kriterleri, 2005, s. 13.

Page 154: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

145

SONUÇ

Bir işaretin marka olarak tescil edilebilmesi için gerekli olan şartlar gerek

uluslararası gerekse ulusal düzenlemeler ile belirlenmiştir. Tüm dünyada marka hukuku

alanında geçerli olan bu şartların en önemlisi, işaretin ayırt edici olmasıdır.

Ayırt edicilik tespitinde, işaretin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmet, bu mal

veya hizmetin ilgili olduğu sektör ve hitap ettiği tüketici kesimi başta olmak üzere

birçok husus önemlidir. İşaretin, üzerinde kullanılacağı mal veya hizmet için tanımlayıcı

olması, o sektörde herkesin kullanımına açık olma zorunluluğunun bulunması veya

işaretin başlı başına hiçbir mal veya hizmet için marka olarak algılanmaması marka

olarak tescil edilmesine engel teşkil eder.

Bunların yanı sıra, mal veya hizmeti tanımlamakla beraber bu tanımlamanın

doğru olmadığı işaretlerden oluşan marka başvurularının da tüketiciyi yanıltacağı

gerekçesiyle tescili de birçok ülkede yasaklanmıştır.

Ancak, her ne kadar bu hükümler marka kanunlarında açıkça yer alsa da, kesin

sınırlar koymanın ve subjektif değerlendirmelerden arınmanın mümkün olmadığı marka

incelemelerinde ülkeler arası hatta ülkelerin kendi içerisinde bile farklı bakış açıları ve

yorumlar karşımıza çıkmaktadır. Uygulamalar arasında da uçurumlara yol açan bu

farklılıklar globalleşmenin etkisiyle markasını birçok ülkede tescil ettirmek isteyen

marka sahiplerini, markayı tescile yetkili kurumlarda çalışan uzmanları ve yetkili

mahkemeleri de kararsızlık içerisine sokmaktadır.

Tüm bunların yanı sıra, günümüzde, üreticilerin, marka bombardımanı altındaki

tüketiciye, sundukları mal veya hizmetin özelliklerini doğrudan veya dolaylı olarak

belirten, mal veya hizmetlere üstünlük katan işaretleri kullanmak istemeleri ve bu

işaretlerin marka olarak tescilini talep etmeleri ayırt edicilikten yoksun, tanımlayıcı,

yanıltıcı işaretlerden oluşan başvuruları arttırmıştır. Bu nedenlerle, ülkeler artık

Page 155: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

146

uygulamalarında uyum sağlamak, karşılaşılan sorunları paylaşmak amacıyla birçok

toplantı, seminer, eğitim vb. organizasyonlarla paralel uygulamalar geliştirmeye

çalışmaktadır.

Elbette ki, dünyada her ülkenin marka incelemesinin aynı olması, her marka için

alınacak kararın birbirine uyumlu olması mümkün değildir. Ayrıca her ülkenin

konuştuğu dilin, kültürününün, eğitim düzeyinin farklı oluşu marka başvurularının

inceleme kriterlerini de etkileyecek farklı kararların alınmasının önüne geçilemeyecektir.

Hatta, aynı ülkede yaşayan kişiler arasındaki bilgi birikimi, tecrübe, ilgi alanı, eğitim

gördüğü alan gibi konularda var olan farklılıklar bile marka algılamasını değiştirecektir.

Ancak, bu konuda ülkelerin marka tesciline yetkili kurumlarının ve ilgili

mahkemelerinin üzerlerine düşen en önemli görev, gelişen bir alan olan marka tescili

konusunda her türlü yeniliğin takip edilmesidir. Ayrıca yurt dışındaki uygulamaların,

yasal düzenlemelerin, kararların takibinin yanı sıra, marka tesciline yetkili kurum, marka

davalarına bakan mahkemeler ve marka vekilleri arasında bilgi akışı sağlanması da,

şüphesiz ki, oldukça yararlı olacaktır.

Markaların incelenmesi sırasında, markanın mal veya hizmet listesine öncelikle

dikkat edilmesi, ilgili tüketici kesiminin niteliklerinin, markayı tüketicinin algılama

biçiminin ve her markanın kendine has özelliklerinin tümüyle değerlendirilmesi

gerekmektdir.

Tanımlayıcı nitelikte olabilecek marka başvurularında, işaretin bir bütün olarak

değerlendirilmesi, birkaç unsurdan oluşan işaretlerde sözcüklerin bir araya gelişinin

günlük hayattaki kullanımı, bu kullanıma tüketicinin ne kadar aşina olduğu önem arz

etmelidir. Yabancı dildeki sözcüklerin başvurusunda ise, yine ilgili tüketici kesiminin

sözcüğü anlamayıp anlamadığı üzerinde durulmalıdır.

Page 156: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

147

Yanıltıcı nitelikte bulunan işaretlerde, yanılmanın gerçekleşip

gerçekleşmeyeceğinin veya bu yanılgının tüketicinin alım kararına etkisinin iyi tespit

edilmesi gerekmektedir. Genellikle üreticinin ticari ahlak kurallarına uyacağı

varsayılmakla beraber mal veya hizmetin ilgili olabileceği coğrafi kaynak veya

kalitesiyle ilgili olarak tüketicinin alım kararını etkileyecek ve daha yüksek fiyata razı

olmasını sağlayacak işaretlerin tescil edilmemesi gerekir. Yanıltıcı işaretin yan unsur

olarak bulunması halinde, mal listesinde yapılacak kısıtlama işaretin doğru mal veya

hizmetlerde tescil edilmesini sağlayacaktır.

Page 157: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

148

KAYNAKÇA

Ağın, E.; “Tescil Edilebilir Markalar”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2005

Ar, A. A.; “Marka ve Marka Stratejileri”, Ankara, 2004

Arkan, S.; “Marka Hukuku”, C. I.-II, Ankara, 1997

Arseven, H.; “Nazari ve Tatbiki Alamet-i Farika Hukuku”, İstanbul, 1951

Berlit, W.; “Das Neue Markenrecht” , Münih, 1995

Colston, C; Middleton K.; “Modern Intellectual Property Law”, New York, 2006

Cornish, W.R.; “Intellectual Property: Patents, Copyright, Trademarks”,

Londra, 1996

Doğan, B. F.; “Soyut Renklerin Marka Olarak Tescil Edilebilirliği”, FMR

Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi, Yıl:5, Cilt:5, 2005/4

Doğan, B. F.; “Marka Hukukunda Kullanım Sonucu Ayırt Edici Güç

Kazanma”, Banka Ticaret Hukuku Dergisi, Cilt XXIV, Sayı-1, 2007

Fezer, K. H.; “Was macht ein Zeichen zur Marke?”, Wettbewerb in Recht und

Praxis, 2000

Gürsoy, S.; “Marka Tescilinde Mutlak Red Nedenleri”, Selçuk Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2005

Page 158: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

149

Gürzümar, O. B.; “Yeni Markalar Kanunu Işığında İsviçre Marka Hukukunda

Meydana Gelen Gelişmeler”, Yargıtay Dergisi, C.20, S.4, 1994

Hagan, R., “The Myths of Generizide”, Intellectual Property Law Newsletters,

2004

Kane, S. D.; “Trademark Law: Practitioner’s Guide”, Practising Law Institute,

2002

Karaahmet,E; Yalçıner,U.G.; “Marka Tescilinin Temel İlkeleri ve Uygulamaları”,

Ankara, 1999

Karahan, S.; “Marka Hukukunda Hükümsüzlük Davaları”, Konya, 2002

Karahan, S.; “Süper Lüks, Süper, Ekstra ve Lüks İşaretlerinin Gıda

Markalarında Kullanılması Mümkün müdür?”, FMR 2001 C.I., S.3

Karasu, R. ; “Ses Markaları” FMR, Yıl:7, Cilt:7, Sayı:2007/2, s:47

Karen, B.T.; “Intellectual Property Law Review-2004”, New York, 2004

Kavlak, U.İ.; “Marka Tescilinde Mutlak ve Nisbi Ret Nedenleri: Avrupa

Toplulukları Düzenlemeleri Çerçevesinde Türkiye Düzenlemeleri”, TPE

Uzmanlık Tezi, Ankara, 2001

Kaya, A.; “Marka Hukuku”, İstanbul, 2006

Kıtchın, D., Llewelyn, D., Mellor, J., Meade, R., Moody-Stuart, T., Keeling, D.;

“Kerly’s Law of Trademarks and Trade names”, Londra, 2005

Kortbein, C. ; “Markenschutz für Hörzeichen, Franfurt am Main”, Bern, 2005

Page 159: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

150

Kutlu, O.; “Karşılaştırmalı Markalar Hukuku”, İstanbul, 2002

O’Donnell, M.J.; “Unusual Trademarks: Sounds, Scents, Colors”, Massachusets

Bar Association, Lawyers Journal, 2001

Öçal, A.; “Türk Hukunda Markaların Himayesi”, Ankara, 1967

Özdal, Ş.; “556 Sayılı KHK’nin 5. Maddesi Çerçevesinde Marka Olarak Tescil

Edilebilecek İşaretler”, İstanbul, 2005

Pekdinçer, T. R.; “Marka Hakkı ve Korunması”, Marmara Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, 2001

Schechter, E. R., Thomas, J. R.; “Intellectual Property The Law of Copyrights,

Patents and Trademarks”, Hornbook Series, 2003

Suluk, C.; “Tasarım Hukuku”, Ankara, 2003

Şenocak, K.; “Soyut Renk Markaları”, Prof. Dr. Turgut Kalpsüz’e Armağan,

Ankara, 2003

Şenocak, K., Hanedan, R.C.; “Telefon Zil Seslerinin Fikri ve Marka Hukuku

Açısından Değerlendirilmesi”, Prof. Dr. Tuğrul Ansay’a Armağan, Ankara, 2006

Tekinalp, Ü.; “Yeni Marka Hukukunda Tescil İlkesi ve Tescilsiz İşaretlerin

Hukuki Durumu”, Prof. Dr. Kenan Tunçomağ’a Armağan, İstanbul,1997

Tekinalp, Ü.; “Fikri Mülkiyet Hukuku”, İstanbul, 1999

Tekinalp, Ü.; “Fikri Mülkiyet Hukuku”, İkinci Bası, İstanbul, 2002

Page 160: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

151

Tekinalp, Ü.; “Ayırt Edici Nitelik Kazanma”, Prof. Dr. Famihan Tekil’in Anısına

Armağan, İstanbul, 2003

Tekinalp, Ü.; “Fikri Mülkiyet Hukuku”, Üçüncü Bası, İstanbul, 2004

Tekinay, S.; “Esas Unsurları Dolayısıyla Koruma Dışı Bırakılan Markalar”,

Prof. Dr. Yaşar Karayalçın’a 65inci Yaş Armağanı, Ankara, 1988

Ünal, M. ; “556 Sayılı KHK’ya göre Marka Olarak Tescil Edilebilecek

İşaretler”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , C.13, S.2005/2, 2005

www.cipo.ic.gc.ca: “Canadian Intellectual Property Office Trademark

Examination Manual, Name- Surname”, (Kanada Fikri Mülkiyet Ofisi Marka

İnceleme Kılavuzu Adlar-Soyadlar), 2000

www.curia.europa.eu/: “ECJ&CFI Desicions”, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı

ve İlk Derece Mahkemesi Kararları

www.dziv.hr: “Croatia Intellectual Property Office Trademark Guideline”

(Hırvatistan Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu), 2007

www.inta.org: “INTA The Trademark Reporter”, Mart-Nisan 2002, Vol. 92, No.2

www.ipaustralia.gov.au: “Australian Government IP Australia Trademark

Manual, Part 22-29”, (Avustralya Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu

Bölüm 22-29), 2000.

www.ipo.gov.uk: “UK Intellectual Property Office, Manual of Trade Marks

Practice”, (İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu), 2008

Page 161: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

152

www.iponz.govt.nz: “New Zealand Intellectual Property Office Trademark

Manual/Absolute Grounds for Refusal, Distinctiveness”; (Yeni Zelanda Fikri

Mülkiyet Ofisi Marka İnceleme Kılavuzu, Mutlak Red Nedenleri-Ayırt Edicilik),

2007

www.jpo.go.jp: “Japan Patent Office Trademark Manual”, (Japonya Patent Ofisi

Marka İnceleme Kılavuzu), 2001

www.kazanci.com.tr: Yargıtay Kararları

www.massbar.org: O’Donnell, M.J., “Unusual trademarks: Sounds, scents,

colors”, Massachusets Bar Association, Lawyers Journal, 2001

www.oami.europa.eu/: “Guidelines Concerning Proceedings before the Office for

Harmonization in the Internal Market (Trademarks and Designs), OHIM

Trademark Examination Guideline”, (OHIM Marka İnceleme Kılavuzu), 2007

www.out-law.com: Out-Law News; “Treat Surnames Like Other Trademarks”,

20/01/2004

www.uspto.gov/: “United States Patent and Trademark Office, Substantive

Examination of Applications”, (ABD Patent ve Marka Ofisi Marka İnceleme

Kılavuzu), 2007

www. tpe.gov.tr: Türk Patent Enstitüsü Marka İncelemesi Karar Kriterleri,

2005

www.wipo.int : “Submission by the Delegation of Germany”, (WIPO Markalar,

Endüstriyel Tasarımlar ve Coğrafi İşaretler Kanunları Daimi Komitesi’nin (SCT) 17.

toplantısına ilişkin olarak Almanya Delegasyonu tarafından gönderilen katkı

dokümanı), 2007

Page 162: MARKA TESCİLİNDE AYIRT EDİCİLİK, TANIMLAYICILIK VE ...teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/... · anlamda sahibine, bir bakıma tekel hakkı veren

153

Yasaman H.; “Marka Hukuku ile İlgili Makaleler, Hukuki Mütalaalar, Bilirkişi

Raporları” , 2. Cilt, İstanbul, 2005

Yasaman H.; “Marka Hukuku”, C.I.-II, İstanbul, 2004