mardİn mİlletvekİlİ mehmet halİt demİr:...

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİ YIL:02 SAYI:6 / NİSAN 2010

* MARDİN MİLLETVEKİLİ MEHMET HALİT DEMİR:

“STATÜLERİMİZİ, YTÜ’DEN ALDIĞIMIZ

FORMASYONA BORÇLUYUZ”

* “EĞİTİM YAŞAMLA SINIRLIDIR. YILDIZ-SEM YAŞAMA HAZIRLIYOR”

YTÜ, Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi ile denizlere yelken açıyor

Üniversiteler, ülkenin toplumsal, yerküremizin yaşamsal so-runlarına bilimin ışığını yansıtarak çözümler sunmaya çalışan öncü mis-yon yapılarıdır. Üniversite yönetimleri attığı tüm adımlarda bu ana fikir doğrultusunda toplumsal gelişmeyi ivmelendirecek, kültürel ve ekono-mik yapıya katma değer üretecek araştırmaları ortaya koymaya ve araş-tırmacıları yetiştirmeye çalışır. Bu amaca en iyi biçimde hizmet edebil-mek için üniversite içi ve üniversite dışı paydaşlarla işbirlikleri kurar. Biz de YTÜ olarak, yüz yıla yaklaşan geçmişimizle bu misyonu en iyi biçimde yerine getirme sorumluluğunu taşıyoruz.

Bu hedeflerimiz kapsamında, 1911 yılında kurulan asırlık çınarımız Üni-versitemizin tatlı bir telaş içerisinde yeni bir yüzyılı karşılama planlarını yapıyoruz. Bilimsel, kültürel ve sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştir-meyi hedeflediğimiz Üniversitemizin 100. yılı kutlamaları çerçevesinde yapılacak etkinliklerin planlanması ve Üniversitemizin 100. yılının hak ettiği bir şekilde kutlanabilmesi için ulusal ve uluslararası olmak üzere 100. yılımızda en az 100 proje gerçekleştirme kararı aldık.

Yapılacak bütün etkinliklerin temel çıkış noktası Üniversitemizin 100. yı-lını ülke gündemine taşımak, değerlerimiz konusunda toplumu bilgilen-dirmek ve böylece marka değerimizi arttırmaktır. Bu konuda yapılması gereken en önemli şey öğretim elemanları, öğrenciler, mezunlar, diğer iç ve dış paydaşlarımızla ortak bir sinerji içerisinde hareket edebilme irade-sini gösterebilmemizdir. Bütün paydaşlarımızdan gelecek proje önerile-rini heyecanla bekliyoruz.

Bu etkinlikler içerisinde olmazsa olmaz unsur öğrencilerimizin katılımı-dır. Üniversitemizin 100. yıl hedefleri çerçevesinde öğrencilerimizden gelecek her türlü proje önerisine açığız. 100. yılımızda 100 yüz ağartıcı projede öğrencilerimizle birlikte güzel çalışmalara imza atacağımıza gö-nülden inanıyorum.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlarım

100. Yılımıza Doğru 100 Yıldızlı Proje

rektör’denREKTÖR PROF. DR. İSMAİL YÜKSEK[ [

Yıldızlar 3NİSAN/ 10

64

NİSAN 2010

814

içindekiler Nisan 2010 Yıl 2 Sayı [email protected]

Yıldız Teknik Üniversitesi Adına İmtiyaz SahibiRektör Prof. Dr. İsmail Yüksek

Genel Yayın KoordinatörüProf. Dr. Tamer Yılmaz

Yayın Yönetmeni YTÜ Halkla İlişkiler KoordinatörlüğüYrd. Doç. Dr. Zehra Yumurtacı

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüÖğr. Gör. Hakan Karataş

Yazı İşleriHicran Burcu Aydın Yiğit

YAPIM / YAYIN YÖNETİMİ

EditörÖzlem Şahin Ekinci

Yazı İşleriMine UlutaşEsra Dagüloğlu

Görsel YönetmenCanan Baş

Fotoğraf Mine Atacan

Reklam MüdürüMehmet S. Ekinci

Ajansfa İletişim Bilgileri:Gülbahar Mh. Esentepe Cd.No.6/6 (Bozkır İşhanı)Mecidiyeköy/İSTANBULTel: 0 212 272 61 06Faks: 0 212 272 61 [email protected]

Baskı:C&B Basımevi2. Mat. Sit. No:ZA16Topkapı/İSTANBULTel: 0 212 612 65 22

Ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz.Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak göste-rilmek suretiyle iktibas edilebilir.

24

26

38

44

yildizlar

38 FUAR YTÜ Uluslararası Yükseköğretim Fuarı’na katıldı

44 RÖPORTAJ YILDIZ-SEM Müdürü Hakan Karataş: YILDIZ-SEM Yaşama hazırlıyor

50 YARIŞMA Betonik Fikirler Proje Yarışması sonuçlandı

52 ÖĞRENCİ KULÜPLERİ YTÜ Dağcılık Kulübü

56 ETKİNLİK 5. İLTEK Günleri bir iletişim platformu oluşturdu

58 ETKİNLİK Milli Prodüktivite Merkezi işbirliğiyle Verimlilik Haftası

62 ETKİNLİK 6. RLC Günleri’nin ardından

64 ETKİNLİK Savunmanın “YILDIZ”ı parlıyor

70 SEMPOZYUM Sektörel Gelişim Sempozyumu’nda oyun dünyası incelendi

72 YARIŞMA TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileriarası Araştırma Projeleri Yarışması sonuçlandı

74 RÖPORTAJ YTÜ Vakfı Başkanı Ahmet Turgut: Davutpaşa Yerleşkemizde yeni bir sosyal tesis inşa ediyoruz

78 Yapı İşletmesi Tezsiz Yüksek Lisans Programı

82 ETKİNLİK Meclisli yıldızlılar yuvalarında buluştu

86 ÖĞRENCİ KULÜPLERİ A-305 Mühendislik Kulübü faaliyetleri ilgiyle karşılanıyor

90 ETKİNLİK 2009 yılının başarılı öğrencileri ödüllendirildi

92 SPOR Beden Eğitimi Bölümü 2010 yılında da başarılarına devam ediyor

96 RÖPORTAJ Levent Ülgen: Oyunculuk ve rejisör konusunda problemimiz yok

100 YÜT İLETİŞİM BİLGİLERİ

1 REKTÖR’DEN Prof. Dr. İsmail Yüksek

4SPOT HABERLER

8 HABER Gemi İnş. ve Deniz. Fakül. Dekanı Prof. Dr. Bahri Şahin / YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi ile denizlere yelken açıyor

14 RÖPORTAJ İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy: İDO dünyanın en büyük yolcu taşımacılık şirketi seçildi

20 ETKİNLİK Akademik çalışmalar ödüllendirildi

24 ETKİNLİK “2010 Türkiye’de Japonya Yılı Etkinlikleri”nin ilk sempozyumu üniversitemizde yapıldı

26 RÖPORTAJ Prof. Dr. Nüket Yetiş: TÜBİTAK ülkemizin rekabet gücünün artırılmasını hedefliyor

34 ETKİNLİK Global bir sentez: Yönetim Mühendisliği Zirvesi

4 Yıldızlar NİSAN / 10

SPOTH A B E R L E R E T K İ N L İ K L E R O L A Y L A R

Singapur üniversitelerinin yetkilileri üniversitemizi ziyaret etti

Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek, 2010 Kasım ayında Singapur’da üniversite gezileri kapsamında National University of Singapoor, Nanyang Technological University ve A STAR (Agency for Science Tehnology and Research) ile temaslarda bulunmuştur. 15 Nisan tarihinde ise, üç üniversitenin yetkililerini üniversitemizde ağırladık.

Araştırma konularıyla ilgili fakülte dekanları ve bölüm başkanları (Makine, Elektrik-Elektronik, Bilgisayar, Biyomühendislik, Çevre ve Hidrolik) ile yapılan toplantıda üç üniversitenin tanıtımı yapıldı ve fikir alışverişinde bulunuldu. Singapur’da Türk öğrencileri için verilen Singapoor International Garduate Award (SINGA) ve Singapoor International Pre Graduate Award (SINGPA) bursları ile ilgili tanıtım yapıldı. Bu tanıtımların üniversite akademisyenlerine ve öğrencilerine duyurulması ve bu konuda da karşılıklı verilecek destek ile ortak çalışmalar başlatılması ve geliştirilmesi istendi. II

“Batı Anadolu’nun 2000 yıllık Mermer Fabrikaları” semineri düzenlendiÜniversitemizde “Teknoloji Tarihi” dersini veren emekli öğretim üyelerimizden Prof. M. Suat Çakmak, 12 Nisan 2010 tarihinde Oditoryum Sergi Salo-nunda “Batı Anadolu’nun 2000 yıllık Mermer Fabrikaları” konulu bir seminer ve resim sergisi düzenledi.Mermer İşletme Teknolojisinin antik çağlardan günümüze kadar geçirdiği evreler konusunda Prof. Suat Çakmak’ın edindiği bilgileri paylaştığı seminer, desenlerinin yer aldığı serginin gezilmesinin ardından sona erdi. II

22,5-30,5 6/25/10 9:53 AM Page 1 C M Y CM MY CY CMY K


Sanatçı Gülben Ergen, şehir imkanlarından yoksun konumda olan 0-6 yaş aralığındaki çocukların gündüz bakımı ve okul öncesi eğitim hizmetlerini sağlayabilmek için “Çocuklar Gülsün Diye” kampanyasını başlattı. Proje kapsamında; Trabzon, Mardin, Hatay, Erzurum, Tokat ve Sinop’un ulaşılması zor yerlerine anaokulları yaptırılıyor. Gençler arasında farkındalık yaratmak ve onları projeye dahil etmek isteyen Gülben Ergen, projenin detaylarını anlatmak üzere üniversitel-ere yaptığı ziyaretlerin ilkini 5 Nisan’da Üniversitemizde gerçekleştirdi.

Üniversitemiz öğrencileriyle bir araya gelen sanatçı önce projeyi açıkladı, ardından gençlerden destek istedi. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Ergen, kampanya kapsamında 10 Nisan’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde bir konser vereceğini belirtti.

Üniversitemiz tarafından yürütülen Sosyal Sorumlu-luk Projeleri kapsamında okulumuz ve kulüplerimizin çalışmalarıyla ilgili de bilgilendirilen Ergen, bir devlet okulunun bu denli duyarlı bir çalışma içerisinde olmasının kendisini heyecanlandırdığını, okulumuzun projeleri kapsamında her zaman yanımızda olacağını söyledi. II

Çubuklu Hayal Kahvesi yenilenen yüzüyle yaza merhaba diyor!Konserler, konsept partiler ve nitelikli müzik anlayışı ile 15 yıldır İstanbul’un yaz klasiği olan ÇUBUKLU HAYAL KAHVESİ, yenilenen konsepti ile yine bu yazın en iddialı mekanı. Deniz kenarında nefis bir İstanbul manzarasına sahip olan Çubuklu Hayal, 1995 yılından beri karakterli duruşuyla kalitesini ve ruhunu konuklarına ilk anda hissettirmeyi başarıyor.

Bu özel mekan 2010 yazına karakterine yakışır yeni-liklerle giriyor. Eşsiz lezzetleri ve muhteşem konser programlarının yanı sıra farklı konseptlere sahip 4 ünlü restorana ev sahipliği yapıyor. İstanbul’un en gözde eğlence ve yemek mekanlarından ZARİFİ Ermeni, Rum, Musevi, Arap ve Levanten yemeklerinin seçkin tatlarını konuklarına canlı müzik eşliğinde sunuyor. İstanbul’un en iyi balık restoranlarından BALIKÇI ABDULLAH ise günlük ve taze balıklarıyla konuklarını mest etmeye hazırlanıyor. Antakya ve Antep’in yöresel lezzetlerini İstanbul’a taşıyan OTTOMAN, ünlü soğuk mezelerin yanı sıra kebap ve tatlılarıyla da zengin bir menü sunuyor. Cihangir’de

Artisan Burger anlayışıyla kısa sürede ünlenen FOL, özel hamburgerleriyle bu sezon Çubuklu Hayal Kahvesi’nde sizi bekliyor. Enerjisiyle herkesi kendine hayran bırakan Suzan Kardeş, her Çarşamba gecesi saat 21:00’de Zarifi - Çubuklu Hayal Kahvesi’nde sizi bekliyor. Avant-rock olarak tanımladıkları müzikleri ve ilginç performansları dilden dile dolaşan Replikas’ın; 2 Temmuz gecesi saat 24:00’de muhteşem performansını kaçırmayın. Herkesin kalbinde taht kurmuş 14 özel şarkıdan oluşan “Hayat Rüya Gibi” isimli albümüyle Göksel, 09 Temmuz günü saat 24:00’de bahar tadında rüya gibi bir nostalji yolculuğuna davet edi-yor. Rock müziğinin vazgeçilmez ismi Teoman 30 Temmuz akşamı saat 24:00’de Çubuklu Hayal Kahvesi’nde sahne alıyor. Konser günleri, Dentur İskelelerinden Üsküdar 21.45, Kabataş 22.00, Beşiktaş 22.15 tekne servisi, İstinye’den düzenli olarak karşılıklı tekne servisleri vardır. II

SPOTH A B E R L E R E T K İ N L İ K L E R O L A Y L A R

Çocuklar Gülsün DiyeTÜRKİYE İÇİN ARTI DEĞER ÜRETİYORUZ…

UYGULAMA ALANLARIMIZISITMA

HAVALANDIRMAKLİMA

SOĞUTMASIHHİ TESİSAT

YANGIN SÖNDÜRMEOTOMATİK KONTROL

ŞİRKETİMİZİN HEDEFLERİIsıtma, soğutma, havalandırma, klima, sıhhi tesisat, yangın söndürme sistemi, teknolojik tesisat ve

bina otomasyon sistemlerinin; projelendirme, uygulama, üretim, işletme, bakım ve onarım konularında

faaliyet gösteren şirketimiz hizmet verdiği bütün sektörlerde, toplam kalite, enerji ekonomisi ve

teknolojinin yaşam kalitesine katkısını hedeflemektedir.

19 Mayıs Mahallesi İnönü Cad. Şamlı Apt. No: 97 Kat: 5 D: 11 Kozyatağı / İSTANBUL Tel: 0 216 380 13 13 Pbx Fax: 0 216 380 20 00 e-mail: [email protected]

www.mekanikltd.com

8 Yıldızlar NİSAN / 10 Yıldızlar 9NİSAN/ 10

ÜÜlkemizin gemi inşaatı ve gemi makineleri mühen-disi ihtiyacını karşılamak için 1967 yılında temelle-ri atılan Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü, 40 yılı aşan geçmişiyle ülkemizin bu alanda eğitim veren en eski iki kurumundan biridir. Gemi sanayimizin ihtiyacı olan mühendisleri yetiştiren mevcut Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü’nün yanında, bizzat gemilerde çalışacak mühendis ihtiyacını kar-şılamak için 2008 yılında “Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölümü” kurulmuştur. Şimdiye kadar Makine Fakültesi bünyesinde bulunan bu iki bölüm, 15.05.2009 tarihinde kurulan “GEMİ İNŞAATI VE DE-NİZCİLİK FAKÜLTESİ” çatısı altında yeniden yapılana-rak eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini Yıldız Yerleşkesinde sürdürmektedir. Böyle bir yapılanma bir yandan ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli mühendis yetiştirme sürecine olumlu katkıda bulunurken, diğer yandan ülkemizin denizcilik alanındaki etkinliğini ar-tırarak insan kaynaklarının daha verimli biçimde kul-lanılmasına imkan sağlayacaktır. Ülkemizin kalkınma planları ve stratejileri doğrultusunda hızla gelişen denizcilik sektörüne nitelikli mühendis hazırlama ve bu amaçla gerekli yenilikçi çalışmaları yapmaya yöne-lik olarak kurulan YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fa-kültesi, stratejik hedeflere ulaşmada önemli bir katkı sağlayacaktır.

Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi, belirlenen stratejik hedeflerine uygun olarak, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme konusunda hazırladığı prog-ramlarla ulusal ve uluslararası alanda istenilen dü-zeye ulaşmayı ve bu düzeyi çağın gereksinimlerine göre sürekli geliştirmeyi ilke edinmiştir. Fakültemizin stratejik planındaki hedeflerin somut kriterlere dayalı olarak ne ölçüde gerçekleştirilebildiği izlenerek, ge-rekli iyileştirme tedbirleri alınması ve kalite güvence prensiplerine uygun olarak bütün faaliyetlerin do-kümanlaştırılması hedeflenmektedir. Bu çerçevede çeşitli zamanlarda, dış paydaşlar (mezunlar ve mes-leki kuruluşlar) ve iç paydaşlar (öğretim elemanları ve öğrenciler) ile toplantılar yapılarak eğitim-öğretim ve Ar-Ge faaliyetlerinin iyileştirilmesi konusunda paydaş görüşleri önemsenmektedir.

Şimdiye kadar 1000’i aşkın sayıda Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisi mezun eden ve denizcilik sektörünün hizmetine sunan kurumumuz, sektördeki teknolojik gelişmeler ile uluslararası eğitim standart-ları ve akreditasyon kriterleri çerçevesinde dinamik gelişim sürecini devam ettirmektedir. Bu çerçevede Eğitim-Öğretim, Araştırma-Geliştirme, Kurumsal Kimliğin Güçlenmesi ve Fiziksel Altyapıya yönelik olarak belirlenen stratejik amaçlara ulaşmak için he-

HABER

YTÜ GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ İLE

DENİZLERE YELKEN AÇIYORFakültemiz, ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli

mühendis yetiştirme sürecine katkıda bulunacak. yazı, PROF. DR. BAHRİ ŞAHİN / GEMİ İNŞAATI VE DENİCİLİK FAKÜLTESİ DEKANI

deflerini, projelerini ve performansını sürekli gözden geçirmektedir. Yıldız Yerleşkesinde eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini sürdürmekte olan Fakültemi-zin fiziksel mekân problemlerini çözebilmek için, yeni bir fakülte binasının kurulmasına yönelik çalışmalara başlanmıştır. Çağdaş eğitim-öğretim ve araştırma alt yapılarını oluşturmak için gerekli planlamalar ve ha-zırlıklar sürdürülmektedir.

> Prof. Dr. Bahri Şahin

İSTANBUL TEKNİK OKULUMakine Bölümü: Gemi Opsiyonu, 1967

I.D.M.M.AMakine Bölümü: Gemi Makineleri Dalı, 1969

YILDIZ ÜNİVERSİTESİMühendislik Fakültesi: Gemi İnşaatı Mühendisliği Bölümü, 1982

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİMakine Fakültesi: Gemi İnşaatı Mühendisliği Bölümü, 1993

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİMakine Fakültesi: Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Müh. Bölümü, 2006

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİGemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi: Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Müh. BölümüGemi Makineleri İşletme Müh. Bölümü, 2009

1967’den Günümüze YTÜ’de Gemi Mühendisliği Eğitimi


Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü1967 yılında temeli atılan bölüm, gemi ve deniz tekno-lojisi alanlarında değişik iş kollarında dizayn, üretim ve işletme aşamalarında görev alacak Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisleri yetiştirmektedir. Eğitim programımız, öğrencilerimizin farklı alanlarda ihtisaslaşmalarını sağlayabilmek için seçmeli dersler ve staj imkanları sunmaktadır. ERASMUS programı ile öğrencilerimiz, 10 ayrı ülkede anlaşmalı olduğumuz üniversitelerde lisans ve lisansüstü eğitim görebil-mektedir. Ders dışı öğrenci etkinlikleri kapsamında kurulmuş olan Denizcilik Kulübümüz, öğrencilerimize ve mezunlarımıza yönelik çeşitli sosyal ve mesleki fa-aliyetler düzenlemektedir. Gemi inşa ve denizcilik sek-törü ile kurulmuş olan yakın ilişkiler, eğitim ve araştır-ma faaliyetlerimize büyük katkılar sağlamaktadır.

Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bö-lümünde; Gemi İnşaatı, Gemi Hidromekaniği ve Gemi Makineleri olmak üzere üç anabilim dalı bulunmakta-dır. Bu üç anabilim dalı 12 öğretim üyesi (4 Profesör, 3 Doçent, 5 Yardımcı Doçent) ve 12 Araştırma Görev-lisi ile eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini yü-rütmektedir. Bölümümüz, insan sağlığı ve çevre gibi konuları ön plana alan yenilikçi Ar-Ge çalışmaları ile

HABER

ülkemiz teknolojisine katkı sağlamayı ve uluslararası platformlarda etkin rol almayı hedeflemektedir.

Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği BölümüDünyada ve ülkemizde denizcilik alanındaki nitelikli insan gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla 2008 yı-lında kurulan Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölümü, 2009-2010 eğitim-öğretim yılından itibaren Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi bünyesinde YTÜ (Beşiktaş) Merkez Yerleşkesinde 50 öğrenci ile eğitim-öğretime faaliyetine başlamıştır.

Öğrenci Seçme Sınavı’nda sayısal puanı ile öğren-ci alan bölümde, okula girmeye hak kazanan adaylar önkoşulları sağlamak zorundadır. Başvuru koşulları ÖSYM kitapçığında ayrıntılı olarak yer almaktadır. Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölümü’nde 1 yıllık İngilizce hazırlık ve 4 yıllık lisans eğitimini ta-kiben mezunlara lisans diploması verilir. Bölüm öğ-rencileri 7 yarıyıl karada teorik ders, laboratuvar ve makine dairesi simülatörü uygulamalarına ek olarak, ticaret gemilerinde 6 ay uygulamalı açık deniz eğitimi yapmaktadır.

Mezunlarımız lisans diplomalarını aldıktan sonra gemi ve benzeri tesislerde mühendislik hizmetleri

sunmaktadır. Eğitim öğretim faaliyetleri, Gemi Ma-kineleri İşletme Mühendisliği Anabilim Dalı altında yürütülmektedir.

Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölümü’nün eğitim programı Ulusla-rarası Denizcilik Örgütü (IMO) STCW Sözleşmesinin A-III/1 ve A-III/2 müfredatlarına uygundur.

LABORATUVARLARCAD-CAM Laboratuvarı50 adet bilgisayar kapasiteli CAD-CAM laboratua-rında, bilgisayar destekli çizim ve tasarıma yönelik lisans ve lisansüstü dersleri verilmekte ve öğrencile-rimizin güncel mühendislik yazılımlarını öğrenmeleri sağlanmaktadır. Kullanmakta olduğumuz paket yazı-lımlar ile gerçekleştirdiğimiz işlevlerden bazıları şöyle sıralanabilir:

* Tekne Form Tasarımı ve Hidrodinamik Optimizasyon

* Stabilite analizleri

* Pervane, Direnç ve Güç Analizleri

* Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği Analizleri

* Yapısal Analizler

Akışkanlar Dinamiği LaboratuvarıBu laboratuarda rüzgâr tüneli deney seti ile 8´işlemcili bir paralel iş istasyonu bulunmaktadır. Bu iş istas-yonunda FLUENT CFD analiz programı ve NASTRAN, PATRAN, LS-DYNA FEM analiz programları ile çözüm-lemeler yapılmaktadır.

Denizde Güvenlik Eğitim LaboratuarıDenizde uygulamalı güvenlik eğitimi merkezimizde, en son IMO gereklerine uyumlu eğitimler verilmekte-dir. Bu laboratuar, gemi adamları STCW konvansiyonu gereği belgelendirme eğitimlerinde kullanılmaktadır.

Bu laboratuarda denizde güvenlik ile ilgili kullanıla-cak malzeme ve teçhizat bulunmaktadır. Bunlar ara-sında payroteknik malzemeler, can salı, dalma giysisi, ısı koruyucu tulumlar, halat atma aleti, can simidi ve can yelekleri, emniyetli çalışma için gereken kıyafetler bulunmaktadır. Öğrencilerimizin denizde güvenlik ile ilgili teçhizatı ve bunları nasıl kullanacakları bu labo-ratuarda öğretilmektedir.

Kurumumuzda eğitim gören öğrencilerimize ve gemi adamı adaylarına aşağıdaki eğitimleri gerçekçi bir ortamda, gerçek ekipmanlar ile vermekteyiz; 1. Gemide Yangınla Mücadele Temel ve

İleri Eğitimleri 2. Denizde Kişisel Canlı Kalma Eğitimi 3. Can Kurtarma Vasıtalarını Kullanma; 4. Hızlı Kurtarma Botu Eğitimi 5. Temel İlkyardım Eğitimi 6. Can Kurtarma Ekipmanlarının Tanıtımı ve

Kullanımı II

Fakültemiz elemanlarınca gerçekleştirilen projelerden örnekler

* “Egzost Enerjisinden Elde Edilen Buharın Emme Periyodunda Bir Dizel Motoruna Enjeksiyonunun Nox Emisyonlarına ve Performansa Etkilerinin Araştırılması” (Destek: TÜBİTAK)

* “Experimental and CFD Flow Analysis of Industrial Chimney Plumes and Environmental Impacts” (Destek: DPT)

* “Dört Noktasından Viskoelastik Mesnetli Rijit Gövdeli Bir Sistemin Harmonik ve Darbe Kuvvetleri Etkisi Altında Optimum Yay ve Sönüm Değerinin Teorik Ve Deneysel Olarak Bulunması” (Destek: BAP)

* “İnternet Ortamında Geliştirilen Veri Tabanı Yardımı ile Gemilerin Başlangıç Dizayn Aşamasında Tekne Form Parametrelerinin Optimum Seçimi” (Destek: DPT)

* “Akdeniz Balıkçı Gemilerinin Güvenlik Göstergelerinin Deney Destekli Matematik Modellemesi” (Destek: İtalyan Tarım Bakanlığı)

* “Açık Deniz Tipi Balıkçı Formu Dizaynı ve Deneysel Değerlendirilmesi” (Destek: TÜBİTAK)

* “Ulaştırma Ana Plan Stratejisi-Ulaştırma Sistemlerinin Taşıma Maliyeti Analizi ve Çevresel Etkileri” (Ulaştırma Bakanlığı)

* “Küçük Tekne İmalatında Yeni Bir Üretim Planlama Modeli Geliştirilmesi ve Bir Yat İmalat Firmasına Uygulanması” (Destek: BAP)

* “Kabotaj Hattı Deniz Taşımacılığının Etüdü ve Optimum Gemi Tipinin Belirlenmesi” (Destek: BAP)

* “Askeri Gemilerin Sevk, Pervane, Stabilite ve CFD Analizleri”

> Gemi Makineleri

İşletme Mühendisliği Labaratuvarı

>> Denizcilik Kulübümüz, öğrencilerimize ve mezunlarımıza yönelik çeşitli sosyal ve mesleki faaliyetler düzenliyor.

*


HHem ulusal hem uluslararası platformda marka değeri yük-selen İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş)’nun Genel Müdürü Dr.Ahmet Paksoy ile kurumun gelişim sürecini ve gerçekleşti-rilen projelerini konuştuk.

İDO’nun ulusal ve uluslararası arenadaki konumu nedir?İDO olarak son yıllarda gösterdiğimiz hızlı atılımlarla “Dünya-nın En Büyük Yolcu Taşımacılık Şirketi” haline gelme başarısını gösterdik. Yolcularımıza daha iyi hizmet verebilmek için, son 5 yılda 400 milyon doların üzerinde yatırımla filomuza, 7 farklı tipte üretilen konforlu, ileri teknoloji gemiler kattık ve dün-ya denizciliğine örnek olan, Türk denizciliğinin bu alandaki know-how’ını yarattık. Diğer bir ifadeyle 3.400 çalışanı ve 105 gemisiyle İDO, deniz taşımacılığı sektöründe dünyanın en bü-yük filosuna sahip olan, Türkiye’yi alanında en iyi temsil eden kurumlardan biri haline geldi.

İDO’daki değişim sürecinden bahseder misiniz?İDO’nun Şehit Hatları ile birleşmesiyle önemli bir değişim sü-reci başladı. Bundan 6 yıl öncesini hatırlayın; hiç kimse Şehir Hatları’ndan da İDO’dan da ayrıcalıklı bir hizmet, mevcudun

RÖPORTAJ

İDO DÜNYANIN EN BÜYÜK YOLCU TAŞIMACILIK ŞİRKETİ SEÇİLDİ

İDO feribot işletmecilerinin çatı örgüt olan, içinde Amerika, Avustralya gibi denizcilikte çok ileri ülkeleri barındıran Uluslararası Feribot İşletmecileri Birliği’nce filo ve yolcu kapasitesiyle “Dünyanın En Büyük Denizcilik İşletmesi” seçildi. röportaj, ÖZLEM ŞAHİN

> İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy


üzerinde bir işletme beklemiyordu. Köklü ama dina-mizmi yaşatamayan, yansıtamayan bir yapıydı.

İDO Genel Müdürü olmamın ardından, Şehir Hatları ile İDO’nun tek bir çatı altında deniz üzerinde entegre bir işletme olarak faaliyetini projelendirdik. Ardından da kendi içerisinde yenileme, dönüşüm süreci başladı. Şehir Hatları gibi benzersiz bir tarihe sahip olan dev bir işletme ile yeni teknolojiyi temsil eden İDO’ yu tek çatı altında buluşturduk. Gerek kadrolar, gerek gemi-ler ve iskeleler müthiş bir birleşmeye tanıklık etti.

İDO’da ki bu önemli değişim süreci sonunda 5 yılda, İstanbullu 7 ayrı tipte gemi ile tanıştı. Yeni nesil deniz otobüsleri, feribotlar, deniz taksiler... Farklı segment-lerde gemi işletmeciliği ile kamuoyu beklentilerinin çok üzerinde bir yapıya dönüştü İDO.

Bu canlanmanın temelinde şöyle bir hedef vardı; İstanbul’da denizin kara trafiğine alternatif olacak büyüklükte bir potansiyeli olduğunu göstermek ve bunu hayata geçirmek. Son 5 yılda gerçekleştirdikleri-mizle ve gün geçtikçe deniz ulaşımını kullanan yolcu sayısının artmasıyla, İDO’nun bu hedefe önemli ölçü-de ulaştığını düşünüyorum.

>> Alternatif enerji arayışlarının hız kazandığı günümüzde, yenilenebilir enerji ile güçlendirilmiş çevreci tekneler inşa ettiriyoruz. Diğer kuruluşlara örnek teşkil edecek bu proje ile İDO, Türkiye’de bir ilke daha imza atmaya hazırlanıyor.

Haliç gemileri’nin teknik özellikleri

* 600 yolcu kapasiteli gemiler, 12 deniz mili hız yapabiliyor, 42 m. boyunda ve 8,5 m. eninde inşa edildi. Haliç Tersanesi’nde inşa edilen gemilerin toplam maliyeti ise 9,4 milyon Euro.

* Yolcu konforu ve güvenliğinin en yüksek standartlarda düşünüldüğü gemilerde ayrıca klima, büfe, 1 adet çocuk bakım masası, hayvan barınağı, engelli yolcu standartları da bulunuyor.

* LCD TV’ler ve GPS üzerinden uydu anten sistemine kilitlenen anten sisteminin de mevcut olduğu gemiler son teknoloji ile donatıldı.

* Geniş ve rahat iç mekânı olan gemilerin; konforlu ve nano teknoloji kullanılarak yapılan koltukları, klima ve iklimlendirme sistemleri, iç tasarımı, dizaynı yanı sıra, çocuk arabası ve engellilerin tekerlekli sandalyeleriyle rahatlıkla geçebilecekleri otomatik yolcu geçiş kapıları (rampa sistemi) ile diğer toplu taşıma araçlarına da örnek olması amaçlandı.

* Ses getiren projelere imza attınız. Bu projelerden bahseder misiniz?İstanbul’un sembolü haline gelen Şehir Hatları vapur-larına “Haydi İstanbul Vapurunu Seç” kampanyasıyla, 20 yıl aradan sonra yenilerini ekledik. Yaklaşık 400 bin İstanbullunun oylarıyla seçilen “4 Numaralı Vapur” un ilk aşamada 3 adet üretimini gerçekleştirerek, Ka-dıköy, Fatih ve Beyoğlu isimleriyle İstanbul halkının hizmetine sunduk.

İstanbul trafiğine alternatif ulaşım yolları yaratmak ve mevcudu geliştirmek hedefiyle Sirkeci-Harem Ara-ba Vapuru hattında 40 milyon dolarlık yeni yatırımla, 4 adet yeni nesil araba vapurunu hizmete başlattık. Araç istifleme ve iskele alanlarımızı yeniledik. İşletme tarafında ise araç trafiğinin yoğun olduğu sabah- ak-şam saatlerine doldur- boşalt sistemini esas alarak, aralıksız bir sirkülasyonla Sirkeci-Harem arasında et-kin bir geçiş yarattık.

Kadıköy-Bursa arasında deneme amaçlı hayata geçirdiğimiz denizotobüsü seferleri ise Marmara’da bir ilk olma unsurunu taşıyor. Bu çalışmayı işletme sistemi açısından önemli bir proje olarak değerlen-diriyoruz. Marmara’da deniz ulaşımını, karayolu tra-fiğine önemli bir alternatif haline getirmek için yürüt-tüğümüz çalışmalar sonucunda bir ilki gerçekleştirip ilk defa Kadıköy kalkışlı olarak Anadolu yakasından Bursa’ya 1 saat 40 dakika süren deneme seferleri düzenliyoruz. Yolcularımızdan gelen olumlu tepki-ler üzerine, bu hatta kış sezonunda da yine deneme amaçlı seferleri sürdüreceğiz.

Marmara’da yeni feribot hatları açtık; Bursa ve Pendik. Dış hatlar dediğimiz Pendik-Yalova gibi Mar-mara hatlarında, hattın profiline uygun, üzeri açık, double-ended adı verilen, seyahat ve deniz keyfini birlikte yaşatan gemilerimizi devreye soktuk. Kent içi

RÖPORTAJ

ulaşımında açtığımız yeni hatlara ek olarak, mevcut-larını da güçlendirdik. İskelelerimizde önemli çalış-malar yürüttük. Haliç’ten Boğaz hattına tüm iskele-lerimizi, dizaynından aydınlatmasına A’dan Z’ye Şehir Hatları’nın ruhuna ve tarihi dokusuna uygun olarak aşama aşama yeniledik.

Haliç Tersanesi’nde yürüttüğünüz projeyi anlatır mısınız?Şehir Hatları’nın en önemli tarihi mirası olan Haliç Tersanesi’nde çok özel bir çalışma yürüttük. Geçmişi 1500’lü yıllara dayanan bu tersanenin tarihi dokusu-nu yeniden ortaya çıkararak, mühendislerimizin ve mevcut tersane kadrolarının günümüz teknolojisine uygun, güvenli koşullarda çalışacağı çağdaş atölye ortamları yarattık, tersane disiplinini bu yaklaşımla yeniledik.

20 sene sonra ilk defa Türk mühendisleri ve Türk işçisi, Haliç Tersaneleri’nde yeni gemileri inşa etmeye başladı. Tamamen Türk işçi ve mühendislerince Haliç Tersanesi’nde inşa edilen Haliç Vapurları hem yerel ekonomiye katkı sağlamış hem de Türk denizcilik sek-törünün gururu olmuştur.

Haliç Tersanesi’nde kendi üretimimiz olan Haliç Gemileri, Haliç ve Üsküdar hattında turistik ve ticari

amaçlı kullanılmak üzere inşasına başladığımız 600 kişi kapasiteli 3 gemiden ilki olan “Kasımpaşa”yı geçti-ğimiz ay suya indirme törenini gerçekleştirdik.

5 Aralık 2009 Cumartesi günü Suya İndirme Töre-ni yapılan “Sütlüce ve Hasköy “ ile aynı gün Hizmete Alım Töreni gerçekleştirilen “Kasımpaşa” Vapurları Haliç-Üsküdar hattında kullanılmak üzere tasarla-dık. Her biri 600 yolcu kapasiteli olan bu 3 yeni vapur Avrupa’daki kanallarda (Venedik, Amsterdam, Bu-dapeşte vb.) çalışan tekneler gibi tamamen turistik amaçlı hizmet verecek şekilde geniş bir seyir zevki sunuyor. 9 Ocak tarihinde Kasımpaşa ve Sütlüce’nin seferlerine başlamalarından sonra 26 Nisan’da son Haliç gemimiz olan Hasköy’ü de hizmete alarak İstan-bullulara kazandırdık. Bu hattaki gemilere her geçen gün daha çok rağbet ediliyor. Ocak ayı sonunda 68 bin yolcu taşıyan bu gemilerimizin, mart ayı sonunda baktığımızda 3 aylık süre içinde taşınan yolcu sayısı-nın 240 bine ulaştığını gördük.

2010 yılı hedefleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?2010 yılında, geçtiğimiz yıla kıyasla ekonomide bir büyüme bekliyoruz. Krizde en kötü günlerin geride kaldığı bu dönemde, artık büyümeye odaklanıyoruz. İnanıyorum ki, kriz döneminde ortaya çıkan fırsatlar


2010 yılı hedefleri Net satış hedefi 405 milyon TL Diğer gelirler hedefi 27 milyon TLKar hedefi 0,6 milyon TLHedeflenen yatırım 16 milyon TLAktif büyüme hedefi % 5Satış büyüme hedefi; % 5

2010 yılında değerlendirilecek ve farklı sektörlerde birçok oyuncu karlı büyümelerini sürdürecek.

İDO olarak 2010 yılında verimlilik artışına yönelik olarak uygulamaya koymak istediğimiz pek çok ça-lışma bulunuyor. Örneğin; “Dinamik Fiyatlandırma” sistemine geçmeyi hedefliyoruz. Dış hatlarda talep, zaman ve diğer şartlara göre cazip görünen bir fiyat-landırma stratejisinin hayata geçirilmesi konusunda çalışmalarımız devam ediyor.

Dinamik fiyatlandırma sistemine ek olarak; yoğun-luğu az olan hatlarda atıl kapasiteyi doldurmak, yo-ğunluğu yüksek hatlarda kar oranını optimuma ulaş-tırmak, talebi yönlendirmek ve programlı yolculuğu teşvik etmek amacıyla önemli fizibilite çalışmaları ya-pıyoruz. Bunun yanında; müşteri memnuniyetini yük-seltmek, internet ve çağrı merkezi satışlarını artırmak, dolayısıyla terminaller ve gişelerdeki satış yoğunluğu-nu azaltmak ve nihai olarak pazar payını geliştirmek 2010 hedeflerimiz arasında yer alıyor.

İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi ve 2010’da beklenen turist sayısının 25 milyona çıkma-

>> İDO’nun uluslararası bir marka olması, özelleştirmeyle anılıyor olması, ülkemiz için bir gurur kaynağıdır.

>> Kusursuz hizmet ve sıfır hata hedefimiz olduğu sürece, İDO’nun 2010’da daha da yükseleceğine içtenlikle inanıyorum.

sıyla, İDO’nun hedefleri de yükseliyor. 2009 ve 2010 yıllarında 140 bin kadar turist yolcu potansiyelimiz bu-lunuyor. 2010 için asıl hedef ve aruzumuz ise, İDO’yu uluslararası alanda markasının kullanıldığı, çok daha geniş bir kulvarda görmek. Zarar eden, ‘eski’ algısıyla bütünleşmiş bir işletmeyi, ‘genç ve dinamik’ bir yapıya kavuşturmak için çok çalıştık. Bu çabanın sonunda da dev işletme, alanında hem dünya lideri, hem de mar-ka değeri yükselmiş parlayan bir yıldız oldu. Kusursuz hizmet ve sıfır hata hedefimiz olduğu sürece, İDO’nun 2010’da daha da yükseleceğine içtenlikle inanıyorum.

Özelleştirme yolundaki son gelişmeler nelerdir?İDO’nun mevcutta ulaştığı yapılanma ve ürettiği hiz-metin gücü, yerli ve yabancı yatırımcılar açısından parmakla gösterilen, imrenilen bir noktada.

İDO feribot işletmecilerinin çatı örgüt olan, içinde Amerika, Avustralya gibi denizcilikte çok ileri ülkeleri barındıran Uluslararası Feribot İşletmecileri Birliği’nce filo ve yolcu kapasitesiyle “Dünyanın En Büyük Deniz-cilik İşletmesi” seçildi. Örgütün tarihinde ilk kez baş-kanlık görevini Türkiye’ye getirdik.

Bizim know-how’ ımızı, işletme gücümüzü gören ülkelerden çok önemli talepler var. İDO’nun tecrübe-lerini oralara taşımamızı istiyorlar.

İDO, hizmet üreten, karlı, başarılı, alanında marka olan ve marka değeri yükselmekte olan bir şirket. İDO yıldızı parlayan, teknolojisi, insan gücü, hizmet ağı, sa-hip olduğu know-how ile hem ulusal hem uluslar arası platformda verimli bir işletmeye dönüştürüldüyse, bu sürecin getirisi olarak yeni yatırımlarla, yeni verimlilik-ler yaratmak mümkün olabilir. İDO’ nun özelleştirme kararına da böyle yaklaşmak gerekir. İDO’ nun ulusla-rarası bir marka olması, özelleştirmeyle anılıyor olma-sı, hepimiz için, ülkemiz için bir gurur kaynağıdır.

Son dönemlerde her alanda çevreye duyarlılık konusu ön plana çıkıyor. Bu konuda İDO’nun faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Geleceğin temiz enerji sistemi teknolojilerinden ola-cak yakıt pilli kesintisiz güç kaynağı, ilk olarak 2008 yılında İDO’nun Yenikapı Merkez Binasında hayata geçirildi. ICHET’in finansmanı ve İDO’ nun ortaklığıy-la başlatılan ve Türkiye’de ilk pratik uygulamasının yapıldığı bu proje sayesinde, elektrik kesintilerinde hidrojen ile çalışan 5 KW’lık yakıt pilli kesintisiz güç kaynağı devreye girerek, sesli duyuru sistemi ve bilgi-sayarlara elektrik sağlıyor.

Öte yandan, alternatif enerji arayışlarının hız ka-zandığı günümüzde biz de İDO olarak yenilenebilir enerji ile güçlendirilmiş çevreci tekneler inşa ettiri-yoruz. Diğer kuruluşlara örnek teşkil edecek bu proje ile İDO, Türkiye’de bir ilke daha imza atmaya hazırla-nıyor. Haliç’te yolcu taşıyacak ve turistleri gezdirecek olan bu tekneler için 2,5 milyon Euro’luk bütçe ayırdık. Kimyasal tepkimeli elektrik enerjisi ile yol alacak tek-

nede biriken fazla enerji akülerde depolanıyor. Tekne çalıştığı her saat 140 kg karbon emisyonunun çıkışına engel olurken, atık olarak ise yalnızca su açığa çıkıyor. Saatte 8 deniz mili yapabilen sıfır emisyonlu çevreci tekneler, doğal yaşama katkı sağlarken, deniz canlıla-rına da zarar vermiyor.

Bunlara ek olarak geçtiğimiz dönem hayata geçir-diğimiz fizibilite çalışmaları ile maliyetlerimizi kontrol altına alırken, çevreye verilen zararı da azaltarak bu konudaki sorumluluğumuzu da yerine getirmiş olduk.

İDO olarak önem verdiğimiz bir başka konu ise de-nizlerimizi korumak. Bir deniz ülkesinde yaşamamıza rağmen ne yazık ki vatandaşlarımız denizi koruma bilincine sahip değiller. İstanbul’un deniz ulaşımına yaptığımız yatırımlarla kara trafiğini rahatlamanın yanı sıra deniz kültürü oluşturmak da İDO olarak en önemli hedeflerimizden biri. Bunu yaparken deniz bi-linci yaratmamız, denizlerin kirlenmesini engelleme-miz ve sahip olduğumuz eşsiz güzellikteki bu sahille-re sahip çıkmamız gerektiğine inanıyoruz. Turmepa gibi sivil toplum kuruluşlarının deniz ve sahillerin kirlenmesini önlemek amacıyla gerçekleştirdikleri projeleri gönülden destekliyoruz. Deniz bilinci ve kül-türü oluşturmayı hedefleyen sivil toplum kuruluşları-nın sayısı gün geçtikçe artmalı ve vatandaşlarımız da bu projelere gönülden destek vermeli. Denizlerimize

verdiğimiz zararlar sadece kendi çevremizi değil, eko-lojik açıdan, genişleyen bir halka şeklinde dünya ge-nelini etkiliyor.

İDO’nun kısa ve uzun boğaz turları var. Hangi güzergahlarda ve ne periyotta gerçekleşiyor bu turlar?8 Kasım 2009 tarihinden itibaren her pazar yapmaya başladığımız kısa boğaz turlarımızı yolcularımızdan gelen yoğun taleple birlikte 10 Nisan Cumartesi gü-nünden itibaren 14 Haziran tarihine kadar her gün gerçekleştirmeye başladık. Eminönü-Üsküdar kal-kışlı Kısa Boğaz Turuna katılmak isteyenler her gün 14.30’da Eminönü İskelesi’nden, 14:50’ de de Üsküdar İskelesi’ nden bu keyfe başlayabiliyor.

Eminönü – Beşiktaş- Kanlıca- Yeniköy- Sarıyer- Ru-meli Kavağı ve Anadolu Kavağı güzergahında dü-zenlenecek Uzun Boğaz turlarımız da her gün 10.35 ile 13.35 arasında Eminönü İskelesi’nden başlıyor. Yaklaşık 6 saat süren bu turlarımızda Boğaziçi’ nin inanılmaz manzarasını doya doya seyretme imkanı buluyor yolcularımız.

Yine her yıl olduğu gibi 15 Mayısta gerçekleştiril-meye başlanacak olan Mehtap Gezileri’nde yolcular, Cumartesi akşamları Türk müziği eşliğinde Bostancı İskelesi’nden demir alacak olan vapurla; Moda, Eski Kadıköy, Eminönü, Üsküdar, Beşiktaş, Ortaköy, Çen-gelköy, R.Kavağı ve Anadolu Kavağı güzergahında gece 00.35’e kadar Boğaz’ın tadını çıkaracak.

Bilet satışı konusunda getirdiğiniz yeniliklerden bahseder misiniz? Yolcular ne şekilde bilet temin edebiliyor?İnternet üzerinden bilet satışı avantajı ile yolcuların zamandan tasarruf etmesi sağlanıyor.Deniz otobüsü ve feribot ile dış hat seferlerinde seyahat edecek olan yolcular, biletlerini gişelerin yanı sıra www.ido.com.tr adresinden de kolayca alabiliyor. Web üzerinden satın alınan biletler, terminallerde bulunan İDOMATİK’ler sayesinde gişede bekleme yapılmadan basılabildiğin-den kuyrukta bekleme derdi ortadan kalkıyor.

Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz.Ben de teşekkür ederim. II


ETKİNLİK

ÖÖğretim üyelerinin taç giyme töreni olarak nitelendiri-len Akademik Ödül Töreni, değerli akademik persone-lin katılımıyla 09 Mart 2010 tarihinde Merkez Yerleşke Oditoryumunda düzenlendi. 01 Ekim 2007 - 30 Eylül 2009 tarihlerinin yayın dönemi olarak kabul edildiği törende, birçok kategoride ödüller sahiplerini buldu.

Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek, Akademik Ödül Töre-ninde yaptığı konuşmasında, bir ülkenin gelişmişliği ve uluslararası alandaki saygınlığının bilimsel buluş-ları ya da bilime yaptıkları katkıları ile belirlenmekte olduğunu ve yayın yapmanın ise bilim yapmanın bir sonucu ve zorunluluğu olduğunu ifade etti. Yüksek, öğretim elemanlarına hitaben yaptığı konuşmasında “İnsanlığın ihtiyaç duyduğu bilgili, eğitimli, nitelikli insan gücünü yetiştirmenizin yanı sıra, bilimsel çalış-malarınızla Üniversitemize olan katkınız göz ardı edi-lemez. Üniversitemizin çağın önüne geçme yarışında, sizlerin emeği çok değerlidir. Bilim üretme yolculuğu-nuzda, Üniversiteniz size destek olmak amacıyla hep yanınızda olacaktır. Üniversitemizin gelişiminde ve geleceğe hazırlanmasında, sizlerin emeği her türlü övgünün üzerindedir. Bu yıl ilk defa, imkanlarımız da-hilinde Yardımcı Doçentler ve Araştırma Görevlilerine Koruma Yaşatma Derneğimizin katkısıyla, maddi bir

Prof. Dr. İsmail Yüksek: Üniversitemizin gelişiminde ve geleceğe

hazırlanmasında, sizlerin emeği her türlü övgünün üzerindedir.

yazı, MİNE ULUTAŞ

AKADEMİK ÇALIŞMALAR ÖDÜLLENDİRİLDİ

> Resimaltı resimaltı resimaltı

ADI SOYADI YAYIN FAKÜLTE BÖLÜM1.Orhan ÖZDEMİR 11 Fen-Edebiyat Fak. Fizik

2.Ahmet KARAASLAN 9 Kimya-Met. Fak. Met. ve Malz. Müh.

3.Rahmi GÜÇLÜ 7 Makine Fak. Makine Müh.

ADI SOYADI YAYIN FAKÜLTE BÖLÜM1. Prof. Dr. Nergis ARSU 17 Fen-Edebiyat Fak. Kimya

2. Prof. Dr. S.D. AKBAROV 16 Makine Fak. Makine Müh.

3. Prof. Dr. Belma ÖZBEK 15 Kimya-Met. Fak. Kimya Müh.

EN ÇOK YAYIN YAPAN PROF. DR.

1 Ekim 2007-30 Eylül 2009 Yayın Döneminde en çok yayın yapan öğretim üyelerimiz

EN ÇOK YAYIN YAPAN DOÇ. DR.

destek sağlamaya çalıştık. Önümüzdeki dönemlerde bu desteği genişletmek ve arttırmak önceliklerimiz arasında olacaktır.” dedi.

Akademik Ödül Töreninde, öğretim elemanlarına aşağıdaki kategorilerde plaketleri ve sertifikaları tak-dim edildi.


ETKİNLİK

>> Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü’nden Prof. Dr. Nergis ARSU, 17 yayınıyla “En Çok Yayın Yapan Profesör Doktor” olarak ödül aldı.

ADI SOYADI YAYIN FAKÜLTE BÖLÜM1.Ar. Gör. Demet KARACA BALTA 8 Fen-Edebiyat Fak. Kimya

1.Elçin DEMİRHAN YILMAZ 8 Kimya-Met. Fak. Kimya Müh.

1.Fatih ÇAKAR 8 Fen-Edebiyat Fak. Kimya

2.Dilek KILIÇ APAR 7 Kimya-Met. Fak. Kimya Müh.

2.Dolunay ŞAKAR 7 Fen-Edebiyat Fak. Kimya

3.Feyza KARASU 6 Fen-Edebiyat Fak. Kimya

3.Ali ERDOĞMUŞ 6 Fen-Edebiyat Fak. Kimya

EN ÇOK YAYIN YAPAN ÖĞR. GÖR. AR. GÖR. UZMAN

ADI SOYADI YAYIN FAKÜLTE BÖLÜM1.Semih ÖNÜT 12 Makine Fak. Endüstri Müh.

2.Kayhan GÜLEZ 10 Elekt-Elektr. Fak. Elektrik Müh.

2.Kaan YETİLMEZSOY 10 İnşaat Fak. Çevre Müh.

3. Umut Rıfat TUZKAYA 8 Makine Fak. Endüstri Müh.

3. İbrahim DOYMAZ 8 Kimya-Met. Fak Kimya Müh.

EN ÇOK YAYIN YAPAN YRD. DOÇ. DR.Üniversite Değerlendirmeleri* 1 Ekim 2007-30 Eylül 2009 Yayın Döneminde ya-

yın sayısı / bölüm öğretim üyesi sayısı oranına göre en çok yayın yapan ilk 3 bölüm

* 1 Ekim 2007-30 Eylül 2009 Yayın Döneminde en çok yayın yapan Profesörler

* 1 Ekim 2007-30 Eylül 2009 Yayın Döneminde en çok yayın yapan Doçentler

* 1 Ekim 2007-30 Eylül 2009 Yayın Döneminde en çok yayın yapan Yardımcı Doçentler

* 1 Ekim 2007-30 Eylül 2009 Yayın Döneminde en çok yayın yapan Araştırma Görevlileri, Öğretim Görev-lileri ve Uzmanlar

Öğretim üyesi başına düşen yayın sayısına göre bölümler

1. Kimya 1.5042. Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü 1.53. Endüstri Mühendisliği 1.27 II


Yrd. Doç. Dr. Göknur Akçadağ, bu tür projelerin toplumlar arasında işbirliği sağlayacağını belirtti.

yazı, Yrd. Doç Dr. GÖKNUR AKÇADAĞ / İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ

“2010 TÜRKİYE’DE JAPONYA YILI ETKİNLİKLERİ”NİN İLK SEMPOZYUMU

ÜNİVERSİTEMİZDE YAPILDI

ETKİNLİK

55 Şubat 2010 Tarihinde “2010 Türkiye’de Japonya Yılı Etkinlikleri”, “2. Dünya Savaşı’nda Orta Doğu ve Mihver Devletleri” konulu uluslararası sempozyum ve sergi etkinliği İstanbul’da yapıldı.

Proje kapsamında sempozyum-serginin proje koordinatörleri, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Göknur Akçadağ ile Japonya Toyo Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nobua Misawa idi. Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nün ev sahipliğinde 5 Şubat Cuma günü saat 9:30-17:00 arasında Yıldız Yerleşkesi’nde gerçekleşen sempozyum, II. Dünya Savaşı sırasında Orta Doğu ve Mihver Devletleri arasındaki ilişkinin karşılaştırılmasına yönelik hazırlanan araştırma projesi üyeleri tarafından organize edildi. Savaş dönemi öncesi ve sonrası, günümüze kadarki ulusla-rarası ilişkiler kapsamında ele alındı. Japonya’dan ABD’ye uzanan geniş pers-pektifte, Ortadoğu-Avrupa-Asya ekseni değerlendirildi. Türk-Japon ilişkileri-nin farklı konuları ele alındı. Sempozyum ve sergiler olarak tasarlanmış olan bu program çerçevesinde, Japonya’dan araştırmacılar Türkiye’ye geldi.

Japonya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Akira Usuki liderliğinde sürdü-rülen proje, Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nden Yrd. Doç. Göknur Akçadağ ve Tokyo-Toyo Üniversitesi’nden Prof. Nobuo Mi-sawa tarafından yürütüldü. Ayrıca Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Bilimsel Araştırma Fonu tarafından desteklendi. Üniver-sitemiz ev sahipliğinde yapılan program, basının geniş ilgisiyle çeşitli yayın kuruluşlarında yer aldı.

Sergiler ilgi gördüGöknur Akçadağ tarafından yürütülen uzun süreli bir çalışma sonucu, “Türk-Japon İlişkilerine Yönelik Seçilmiş Arşiv Dokümanlar ve İzlenimler” sergisi hazırlandı. Bir başka sergi Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin geçen yıl ilk kez açılan fon tasnifinden ilk kez sunuma hazırlanan “Osmanlı Arşivi’nden Glo-bal ve Bölgesel Haritalar” sergisiydi. Göknur Akçadağ bu sergiyi de, Arşiv’de yoğun bir çalışma ile anlatımlı sunuma hazırladı. Associate prof. Nobuo Misawa’nın “İstanbul Japonya Ticaret Müzesi Fotoğraf ve Belgeleri” sergisi ve Associate Prof. Merthan Dündar’ın hazırladığı “Japonya’da Bulunan Türk-Tatar Topluluğu adlı sergiler ziyaretçilerle buluştu.

Sempozyumda 3 oturum düzenlendiSempozyum dili İngilizce olarak gerçekleşen etkinlik, Japonya Başkonsolosu Katsuyoshi Hayashi’nin ve Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in de katılımıyla, bir resepsiyon ile başladı. Açılış konuşmalarının, Pro-je Lideri Prof. Dr. Akira Usuki’nin proje tanıtımı ve bildiri sunumu gerçekleşti. Birinci oturum, Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Mensur Akgün, İkinci oturum Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Sait Özervarlı moderatörlü-ğünde yürütüldü. İki dünya savaşı arasında Avrupa ve Müslümanlar konulu üçüncü oturumu ise Prof. Dr. Akira Usuki yönetti.

Sempozyumun ilk oturumu, “From Past to the Present: Regional Security, Externalities and Realities in the Middle East and East Asia” konuluydu. Bu oturuma Prof. Dr. Nurşin A.Güney, Gazeteci Cengiz Çandar, Dr. Vişne Kork-maz, Asistan Prof. Salih Bıçakçı, Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Han katıldı. “Tur-key and Japan in Wartime” oturumunda bildirileri, Prof. Katsumi Nakao, Prod. Dr. Hirofumi Tanada, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Merthan Dündar sundu. “Eu-rope and Muslims in İnterwar Period” oturumunda, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hiroaki Nagata, Prof. Dr. Yasuhiro Fukasawa, Prof. Dr. Ken Ishıda yer aldı. II


İİlk bölümü geçen sayımızda yayınlanan TÜBİTAK baş-kanı Prof. Dr. Nüket Yetiş’le yaptığımız röportajın, ikin-ci ve son bölümünü ilginize sunuyoruz.

Kurumunuzun verdiği sanayi Ar-Ge proje destekleri hakkında bilgi verebilir misiniz? TÜBİTAK, Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) aracılığıyla, ülkemiz sanayi kuru-luşlarının araştırma-teknoloji geliştirme ve yenilik fa-aliyetlerini destekliyor. TÜBİTAK TEYDEB tarafından; Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı, Proje Pazarları Destekleme Programı, KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı, Teknoloji ve Yenilik Odaklı Girişim-leri Destekleme Programı (TEKNOGİRİŞİM), Ulusla-rarası Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı yürütülüyor.

TÜBİTAK TEYDEB bünyesinde özel sektöre yönelik yürütülen Ar-Ge destek programlarına, teknoloji geliş-tirmeye ve yenilikçiliğe yönelik Ar-Ge faaliyetleri için yapılan proje başvurularında;

* Yeni ürün üretilmesi,

* Ürün kalitesi veya standardının yükseltilmesi,

* Maliyet düşürücü ve standart yükseltici yeni teknik-lerin geliştirilmesi,

* Yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi hedeflerin-den bir ya da birkaçının gerçekleştirilmesi bekleniyor ve bu kapsamdaki Ar-Ge projeleri destekleniyor. Proje-lerin değerlendirilmesinde OECD tarafından hazırlan-

RÖPORTAJ

TÜBİTAK ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜN

ARTIRILMASINI HEDEFLİYOR

Prof. Dr. Nüket Yetiş

TÜBİTAK, kuruluş kanunu gereği, uluslararası ikili ve çok taraflı bilimsel ve teknolojik iş birliği

faaliyetlerinde Türkiye’yi temsil ediyor.röportaj, HAKAN KARATAŞ

mış olan Oslo ve Frascati Kılavuzlarındaki tanımlar ve kavramlar esas alınıyor. TÜBİTAK TEYDEB projelerinin değerlendirilmesi için, 1995-2009 yılları arasında, 105’i aşkın üniversiteden 3.172 farklı bilim insanı, değer-lendirme ve izleme süreçlerinde toplam 22.358 defa görev yaptı. Bu rakamın %7’lik dilimi de Yıldız Teknik Üniversitesi’ne ait:

>Prof. Dr. Nüket Yetiş


>> İkili ve çok taraflı bilimsel işbirlikleri çerçevesinde, 2008 yılında TÜBİTAK’a önerilen proje sayısı 236 iken 2009 yılında Aralık ayı itibariyle 440’a, yürürlükte olan proje sayısı da 295’e ulaştı.

>> Yıldız Teknik Üniversitesi’nin eğitim öğretim faaliyetleri yanında bilimsel araştırma, bilim insanı yetiştirmeye verdiği önem ve bu alanlarda gösterdiği başarılarla da güzel bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum.

Hakem/İzleyicilerin Üniversitelere Göre Dağılımı

TÜBİTAK TEYDEB destek programlarına dair detaylı bilgiye www.tubitak.gov.tr/teydeb adresinden ula-şılabiliyor.

Uluslararası ilişkiler konusunda kurumunuzun yaptığı çalışmalar ve yürüttüğü projeler nelerdir? Bilim ve teknoloji alanında 20 ülkeden 24 kuruluş ile hükümetlerarası ya da kurumlararası düzeyde imza-lanan ikili bilimsel ve teknolojik işbirliği anlaşmaları

RÖPORTAJ

çerçevesinde, ortak araştırma projeleri destekleniyor ve izleniyor. Bu çerçevede ortak bilimsel toplantılar, uzman değişimi, çalışma ziyaretleri gibi etkinliklere maddi destek sağlanıyor.

Ayrıca, COST (European Cooperation in Science and Technology), ESF (European Science Foundation), NATO (North Atlantic Treaty Organisation) gibi böl-gesel ve uluslararası kuruluşların ve ESA (European Space Agency), APSCO (Asia Pacific Space Cooperation Organization) gibi uzay ile ilgili kuruluşların faaliyetle-rine Türk bilim insanlarının aktif olarak katılımı TÜBİ-TAK tarafından destekleniyor ve izleniyor.

Söz konusu ikili ve çok taraflı bilimsel işbirlikleri çer-çevesinde, 2008 yılında TÜBİTAK’a önerilen proje sayı-sı 236 iken 2009 yılında Aralık ayı itibarıyla, TÜBİTAK’a önerilen proje sayısı 440’a, yürürlükte olan proje sayısı da 295’e ulaştı.

TÜBİTAK, ayrıca bilim ve teknoloji alanındaki hü-kümetlerarası toplantılarda ve bunların sonucunda ortaya çıkacak dokümanların oluşturulmasında görev alıyor ve Avrupa Birliği Çerçeve Programları’nın ulusal koordinasyonunu yürütüyor. Türk araştırma ve iş dün-yasının AB Çerçeve Programları’na katılımını artırmak, Avrupa Araştırma Alanı’nda etkin rol almalarını sağ-lamak ve uluslararası Ar-Ge işbirliklerini geliştirmek

amacıyla, TÜBİTAK bünyesinde AB Çerçeve Programla-rı Ulusal Koordinasyon Ofisi (TÜBİTAK UKO) kuruldu.

TÜBİTAK UKO’nun faaliyet alanları;

* Avrupa Birliği Çerçeve Programları (AB ÇP) ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek ve bu programlara katılımı teşvik edici etkinlikler düzenlemek,

* Hazırlanmakta olan ÇP projelerinin ortak bulma ça-lışmalarına katkı sağlamak,

* Türk araştırma ve iş dünyasının AB ÇP’lere katılımını teşvik etmek için verilen TÜBİTAK desteklerini düzen-lemek ve takip etmek,

* Türkiye Araştırma Alanı paydaşlarının Avrupa Araş-tırma Alanı paydaşları ile işbirliklerini arttırmaya yö-nelik olarak, ÇP destekli, çok uluslu ve çok ortaklı koor-dinasyon ve destek eylemi projelerini yürütmek,

* Araştırmacıların dolaşımını kolaylaştırmaya yönelik etkinlikler düzenlemek,

* AB mevzuatına uyum sürecinde, BTY alanında gerek duyulan mali ve hukukî düzenlemelere yönelik giri-şimlerde bulunmak olarak özetlenebilir.

TÜBİTAK UKO tarafından AB ÇP’lerin sektörel ve bi-limsel çeşitliliği nedeniyle farklı kesimlere yönelik özel etkinlikler tasarlanıyor ve hayata geçiriliyor. Bu etkin-liklerde ÇP’lere yönelik faydalı bilgiler aktarılırken, Avrupa’nın önemli araştırma ve iş dünyası kuruluş-larından konusunda uzman kişiler Türkiye’ye davet edilerek birebir proje işbirlikleri geliştiriliyor. 2009 yı-lında 7.ÇP’ye yönelik olarak TÜBİTAK UKO tarafından, üniversiteler ve sektörel şemsiye kuruluşlar ile işbirli-ği içerisinde toplam 130 etkinlik gerçekleştirildi ve bu etkinliklere 6.500 kadar araştırma ve iş dünyası tem-silcisi katıldı. Yine TÜBİTAK UKO tarafından Türkiye Araştırma Alanı paydaşları ile Avrupa’daki araştırma kitlesi arasındaki işbirliklerinin geliştirilmesi amacıy-la, Brüksel başta olmak üzere Avrupa’nın birçok şeh-


RÖPORTAJ>> TÜBİTAK TEYDEB projelerinin değerlendirilmesi için, 1995-2009 yılları arasında, 105’i aşkın üniversiteden 3.172 farklı bilim insanı, değerlendirme ve izleme süreçlerinde toplam 22.358 defa görev yaptı. Bu rakamın %7’lik dilimi de Yıldız Teknik Üniversitesi’ne ait.

rinde işbirliği etkinlikleri düzenlendi ve diğer ülkeler tarafından düzenlenen etkinliklere Türk araştırma ve iş dünyasının yaygın katılımı sağlandı. Bu kapsamda 2009 yılında TÜBİTAK UKO, TuR&Bo (Türkiye Araştır-ma ve İş Dünyası Kuruluşları) ve diğer ilgili kuruluşla-rın da desteği ile Avrupa’da 30’dan fazla etkinlik ger-çekleştirdi ve bu etkinliklere 1000’in üzerinde Türk ve yabancı temsilci katıldı.

TÜBİTAK’a bağlı enstitülerin yürüttüğü faaliyetler ve görevleri nelerdir? TÜBİTAK’a bağlı 7 Ar-Ge birimi ve 4 Ar-Ge kolaylık bi-rimi bulunuyor.

Ar-Ge Birimleri:* Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM)

* Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UEKAE)

* Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (TÜBİTAK SAGE)

* Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY)

* Ulusal Metroloji Enstitüsü (TÜBİTAK UME)

* Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK TBAE)

* Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜBİTAK TÜSSİDE)

Ar-Ge Kolaylık Birimleri:* Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (TÜBİTAK ULAKBİM)

* TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TÜBİTAK TUG)

* Test ve Analiz Laboratuarlarıa) TÜBİTAK Ankara Test ve Analiz Laboratuarı (TÜ-

BİTAK ATAL) b) TÜBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuarı (TÜBİ-

TAK BUTAL)

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM)1972 yılında kurulan TÜBİTAK MAM’ın vizyonu, “uygu-lamalı araştırmalar alanında önder bilim ve teknoloji merkezleri içinde yer almak”; misyonu da “Türkiye’nin küresel rekabet gücünün geliştirilmesine bilim ve tek-nolojiyi kullanarak katkıda bulunmak” olarak belirlen-miştir. TÜBİTAK MAM, bu görevini yerine getirmek için sanayi ile yakın işbirliği içinde çalışmalarını yürütüyor.

TÜBİTAK MAM, başkanlık birimleri ve 8 enstitüden oluşuyor. Bu enstitüler şöyle:

* Bilişim Teknolojileri Enstitüsü (TÜBİTAK MAM BTE)

* Çevre Enstitüsü ( TÜBİTAK MAM ÇE)

* Enerji Enstitüsü (TÜBİTAK MAM EE)

* Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü (TÜBİ-

TAK MAM GMBE)

* Gıda Enstitüsü (TÜBİTAK MAM GE)

* Kimya Enstitüsü (TÜBİTAK MAM KE)

* Malzeme Enstitüsü (TÜBİTAK MAM ME)

* Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü (TÜBİTAK MAM YDBE)Bilişim Teknolojileri Enstitüsü (TÜBİTAK MAM BTE),

“Bilgi ve İletişim Teknolojileri” alanında, ülkemizin ön-celiklerini göz önünde bulundurarak, uluslararası stan-dartlarda bilimsel ve teknolojik uygulamalı araştırma-lar yapıyor, özgün ve stratejik teknolojiler geliştiriyor. Çevre Enstitüsü (TÜBİTAK MAM ÇE), ülkemizde çevre teknolojileri konularında çalışmalar gerçekleştiriyor. Enerji Enstitüsü (TÜBİTAK MAM EE), ülkemizde enerji teknolojileri alanında araştırma ve geliştirme çalışma-ları yapıyor. Enstitünün başlıca çalışma alanları yakıt pili, hidrojen, yakma, gazlaştırma ve gaz temizleme, enerji depolama, elektrikli araç teknolojileri, güç elekt-roniği ve yakıt teknolojileri olarak sınıflandırılıyor.

Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü (TÜBİ-TAK MAM GMBE), gen mühendisliği ve biyoteknoloji alanında dünyadaki gelişmeleri izleyerek özgün bilgi-ler üretiyor ve teknolojiler geliştiriyor.

Gıda Enstitüsü (TÜBİTAK MAM GE), ülkemizde gıda sanayinin teknolojik yönden gelişmesine, rekabet gücünün artırılmasına, gıda ve tüketici güvenliğinin sağlanmasına, beslenme sorunlarının giderilmesine yönelik Ar-Ge çalışmaları, test/analiz, eğitim ve da-nışmanlık faaliyetlerinde bulunuyor.

Kimya Enstitüsü (TÜBİTAK MAM KE), kimya tekno-lojileri alanında başta Türk sanayii olmak üzere tüm paydaşlarının ihtiyaçlarını ulusal ve uluslararası stan-dartlara uygun olarak karşılıyor.

Malzeme Enstitüsü (TÜBİTAK MAM ME), “Malzeme Bilimi ve Teknolojileri” alanlarını geliştirmek ve yay-gınlaştırmak üzere Ar-Ge çalışmaları yapıyor ve ayrıca üniversiteler, yurt içi ve yurt dışı araştırma kuruluşları, kamu ve özel sektör kurum ve kuruşları ile ortak proje-ler hazırlıyor ve yürütüyor.

Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü (TÜBİTAK MAM YDBE), ileri teknolojiyi kullanarak, ölçme ve bilgisayar destekli modellemeye dayalı jeolojik kaynaklı doğal afetler ve doğal zenginlikler konularında araştırma-lar yapıyor.

TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nün (UEKAE) misyonu; bilgi güvenliği, ha-berleşme ve ileri elektronik alanlarında Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığını sağlamak, sürdürmek ve rekabet gücünü artırmak için, nitelikli insan gücü ve uluslararası düzeyde kabul görmüş altyapısı ile bilim-sel ve teknolojik çözümler üretmek ve uygulamak ola-rak özetlenebilir.

TÜBİTAK UEKAE, bünyesindeki Tempest Test Mer-kezi, Akustik Test Merkezi, Yazılım, Donanım, Ortak Kriter Test Merkezi, Kriptoanaliz Merkezi, Ürün Geliş-tirme, Elektronik Harp, Mikroelektronik ve Optoelekt-ronik birimlerinde özel ve kamu sektörlerinden kuru-

luşlarla ortak projeler yürütüyor.Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenli haberleş-

me ve bilgi güvenliği ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak gerçekleştirdiği çalışmalar ve ürünle-ri ile Türkiye’nin bilgi güvenliği alanında teknolojik bağımsızlığını kazanmasında büyük pay sahibi olan TÜBİTAK UEKAE, bu teknolojik bilgi birikimiyle yurt dışından gelen talepleri de karşılıyor. UEKAE tarafın-dan geliştirilmiş çeşitli kripto ve haberleşme ürünleri, NATO tarafından NATO’nun hassas bilgilerinin ko-runması için tedarik ediliyor. Siber savunma alanında imzalanan anlaşma kapsamında, TÜBİTAK UEKAE’nin bilgi birikimi ve alt yapısından NATO da faydalanıyor. Bunun yanısıra, çeşitli Avrupa ve Asya ülkelerinden de TÜBİTAK UEKAE tarafından geliştirilmiş ürünlere ve UEKAE’nin bu alandaki teknolojik birikimine yoğun talep yaşanıyor.

TÜBİTAK UEKAE’nin ürünleri arasında, her türlü ha-berleşme ortamı için geliştirilmiş ve büyük çoğunlu-ğu hali hazırda kullanımda olan bilgi güvenliği cihaz ve yazılımları, elektronik anahtar dağıtım sistemleri, açık kodlu bir işletim sistemi olan Pardus Ulusal işle-tim Sistemi, akıllı kart işletim sistemi (AKİS), elektronik imza yazılımları, döküman inceleme cihazları yer alı-yor. TÜBİTAK UEKAE, edindiği bilgi birikimiyle, özellik-le bilgi güvenliği alanında yurt içi ve yurt dışı kurum ve kuruluşların özel taleplerini de karşılıyor.

TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE); Türkiye’nin gereksinimlerinin bilgi, teknoloji ve ulusal kaynaklara dayalı olarak karşılanabilmesi ve dışa ba-ğımlılığın azaltılması için, savunma sanayiinde zorlu ve iddialı işlerin sorumluluğunu üstlenerek, Ar-Ge


RÖPORTAJ

yoluyla uluslararası pazarda rekabet gücü olan kat-ma değeri yüksek, özgün ürün ve hizmetler sağlamak misyonuyla çalışmalarını yürütüyor.

TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitisü’nün (TÜBİTAK UZAY) misyonu; uzay teknolojileri ve elekt-ronik araştırma alanlarında ülke sanayiinin teknoloji tabanının değişmesine, gelişmesine yönelik bilgi ve teknoloji üretmek, sektöre yön vermek ve çalışma alanlarında kamuoyunun farkındalığını artırmaktır. TÜBİTAK UZAY’ın faaliyet alanları; “uzay teknolojileri”, “elektronik”, “yazılım geliştirme”, “güç elektroniği” ve “güç ve dağıtım sistemleri” olarak sınıflandırılabilir.

TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitisü’nün (UME) misyonu; yaşam kalitesinin ve ülkemizin rekabet gü-cünün artmasına katkıda bulunmak amacıyla ölçüm birliği ve güvenilirliğini sağlamak, bu doğrultuda ulus-lararası kabul gören referans ölçüm standartları ve teknikleri oluşturmak, geliştirmek, muhafaza etmek ve yaygınlaştırmak olarak belirlenmiştir.

TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü’nün (TBAE) misyonu; temel bilimlerde, özellikle teorik fizik ve matematik dallarında, ulusal ve uluslararası bilim camiasında kabul ve önem gören orijinal çalışmalar vasıtasıyla bilgi üretmek, bu çalışmaların üretilmesine destek, yardımcı ve aracı olmaktır.

Bu kapsamda TÜBİTAK TBAE, Türkiye’de temel bi-limlerin, özellikle de fizik ve matematiğin düzeyini yükseltmeyi; gençlerimizin bu alanlarda, uluslararası camia ile etkileşimlerini sağlayarak aktif birer araştı-rıcı olarak yetişmelerine katkıda bulunmayı; yetişkin bilim insanlarımızın araştırmalarını verimli kılan ve onlara yerli ve yabancı meslektaşları ile etkileşme ola-nakları sağlayan ortamı yaratmayı amaçlıyor.

TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE); kurum ve kuruluşlara sürekli gelişim sağ-lamaları için, ileri yönetim yaklaşım ve yöntemleri kazandırmak amacıyla, bilgi ve teknolojiye dayalı yak-laşımlarla ve etkin yöntemler uygulayarak, eğitim, da-nışmanlık araştırma ve yayın hizmetleri sunuyor.

Eğitimler hem TÜBİTAK TÜSSİDE tesislerinde, hem de kurumların sağladığı mekanlarda yapılabiliyor.

Danışmanlık hizmetleri; kurum veya kuruluşun ge-lişimi için TÜBİTAK TÜSSİDE’nin sağladığı uzman kişi-lerin, kurumun faaliyetlerini yerinde izleyerek iyileştir-me çalışmalarını şekillendirmeleri olarak özetlenebilir. Enstitü, araştırma hizmetlerini ise proje bazında ve uzman kadrolar ile sunuyor. Ortak Akıl Platformu ve bilimsel toplantılar düzenlenmesi de TÜSSİDE’nin fa-aliyet alanları arasında yer alıyor.

TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi’nin (ULAKBİM) misyonu; üniversiteler ve araştırma ku-rumları arasında araştırma ve eğitim amaçlı ağlar kurmak, işletmek, bu ağların yurt içi ve yurt dışındaki ağlarla bağlantısını sağlamak, bilgi üretimine yardım-cı olacak nitelikte bilgi teknolojileri desteği sağlamak ve bu ağ üzerinden ve/veya geleneksel yollarla ülke-mizdeki bilimsel bilgi üretimine yardımcı olacak şe-kilde akademik bilgi ve belge hizmetleri sunmak ve ülkenin bilgi birikimini yansıtacak bilgi ürünleri geliş-tirmek olarak belirlendi. Enstitü bu doğrultuda, Ulusal Akademik Ağ (UlakNET) üzerinden hizmet veriyor, bil-gi ve belge sağlıyor, Türkçe veri tabanları oluşturuyor ve geliştiriyor, konu/atıf tarama hizmetleri sunuyor, elektronik dergi koleksiyonu oluşturuyor, Ulusal Aka-demik Site Lisansı (UASL) ile veri tabanlarına ulaşım sağlıyor ve TÜBİTAK Uluslararası Bilimsel Yayınları

Teşvik Programı’nı (UBYT) yürütüyor.TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin (TUG) misyonu;

gözlemevinin teleskop ve donanımını uluslararası dü-zeyde geliştirmek, burada yürütülecek astronomi ve uzay bilimleri ile ilgili çağdaş araştırmaları teşvik edip yönlendirmek ve bu alanda etkinlik gösteren ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, öncelikli araştırma alanlarını belirlemek, üniversitele-rimizde yürütülen astronomi ve uzay bilimleri ile ilgili çağdaş, güncel ve öncelikli araştırmalara uluslararası nitelikte ve düzeyde gözlem ve araştırma olanakları sağlamak ve gözlem desteği vermektir.

TÜBİTAK TUG üniversiteler ve araştırma kurumla-rına gözlemsel astronomi ve astrofizik araştırmaları için gerekli olan teleskop hizmetini sağlıyor, teleskop ve donanımın uluslararası düzeyde geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapıyor, astronomi ve uzay bilimleri ile ilgili araştırmaları teşvik edip yönlendiriyor, ilişki ağla-rı kuruyor, eğitim ve yayın desteği sağlıyor ve astrono-mi şenlikleri düzenliyor.

TÜBİTAK Ankara Test ve Analiz Laboratuarı (ATAL), bilgi ve teknolojiye dayalı etkin yöntemler kullanarak, yüksek doğruluk ve tekrarlanabilirlikte test/analiz, danışmanlık ve eğitim hizmetleri veriyor. Bu doğrul-tuda uluslararası standartlarda ve kalitede hizmetler sunuyor. Laboratuarın faaliyet alanları; analize yöne-lik Ar-Ge çalışmaları yapmak, metot geliştirmek veya geçerli kılmak, analiz, bilimsel danışmanlık ve eğitim hizmeti vermek, bilimsel etkinlikler düzenlemek ve araştırmacı yetiştirilmesine katkıda bulunmak olarak özetlenebilir.

TÜBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuarı (BUTAL), tekstil, deri, gıda, seramik, içme/proses suyu, atık su,

>> TÜBİTAK, bilim ve teknoloji alanındaki hükümetlerarası toplantılarda ve bunların

sonucunda ortaya çıkacak dokümanların oluşturulmasında görev alıyor ve Avrupa

Birliği Çerçeve Programları’nın ulusal koordinasyonunu yürütüyor.

kömür, petrol ürünleri, toprak, metalürji ve otomotiv alanlarında, sanayi kuruluşları, kamu ve özel sektör araştırma kurum ve kuruluşları, hizmet sektörü, bilim insanları ve diğer ilgililere test ve analiz hizmeti veri-yor ve inceleme, değerlendirme ve eğitim faaliyetleri-ni yürütüyor.

Üniversitemiz hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Yıldız Teknik Üniversitesi, ülkemizin iftihar duyduğu güzide eğitim kurumlarımızdan biri. Ayrıca pek az üni-versitemize nasip olan uzun bir tarihe sahip. Kondük-tör Mekteb-i Âlisi’nden Nafıa Fen Mektebi’ne; İstanbul Teknik Okulu’ndan İstanbul Devlet Mühendislik ve Mi-marlık Akademisine; Yıldız Üniversitesi’nden bugünün Yıldız Teknik Üniversitesi’ne uzanan yaklaşık 100 yıllık bir geçmişi var. Bu geçmişi, ülke ihtiyaçlarını çağdaş bilimin üretimi ve ürünleriyle karşılama çabası süreci olarak özetlemek mümkündür diye düşünüyorum.

TÜBİTAK olarak faaliyetlerimizden bahsederken, üniversitenizin destek programlarımızdan en fazla yararlanan, ilgi gösteren ilk on üniversite arasında yer aldığını belirtmiştim. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin eğitim öğretim faaliyetleri yanında bilimsel araştırma, bilim insanı yetiştirmeye verdiği önem ve bu alanlar-da gösterdiği başarılarla da güzel bir örnek oluşturdu-ğunu düşünüyorum.

Yıldız Teknik Üniversitesi bugün, nitelikli ve başarılı eğitim-öğretim kadrosuyla en çok tercih edilen üni-versitelerimiz arasında yer alıyor. Başarılarınızın artan bir ivmeyle devamını, dünyanın en çok tercih edilen lider üniversiteleri arasında yer alma vizyonunuza en kısa zamanda ulaşmanızı dilerim. II


İİçinde bulunduğumuz çağ, pek çok kesimden pek çok kişi tarafından “tüketim çağı” olarak tanımlanıyor. Başta zaman olmak üzere, geri dönüşü olmayan bir-çok kaynağı büyük bir süratle yok ediyoruz. “Üreten” kesimin başını çekmesi gereken genç nüfusun bu alandaki çalışmaları ise cılız fakat umut verici çabalar niteliğinde.

“Üreten” kavramının günümüzdeki belki de en önemli karşılığı olan “bilgi üretme” konusunda, ül-kenin ihtiyaç duyduğu donanımlı bireyleri yetiştiren, bilimsel çalışmaları ile topluma, sektöre rehberlik eden ve geleceğe ışık tutan üniversiteler, ülke kalkın-masının hiç şüphesiz itici gücü konumunda. Üniversi-telerin itici gücü ise, akademik zirve ve kongreler dü-zenleyen, popüler kültürün nabzını tutan, üniversite öğrencilerinin kişisel gelişimlerine katkıda bulunan gençler; öğrenci kulüpleridir. Biz Yönetim ve Finans Kulübü olarak, az zamanda çok ve büyük işler başar-mayı kendine ilke edinmiş bir neslin torunları olma bilincinde, kurulduğumuz Haziran ayından itibaren “üreten gençler, hizmet eden kulüp” olma misyonu ile hareket ediyoruz. Bu misyonun en başında, tabii ki üniversitemize hizmet etmek geliyor. Etkinlikleri-mizde katılımcı arkadaşlarımıza vizyoner programlar sunmanın yanı sıra, çatısı altında bulunmaktan gurur duyduğumuz üniversitemizin markalaşma sürecine de katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Yapılmayanı yapmak...Tüm misyon ve hedeflerimize ek olarak, Yıldız’da daha önce yapılmayanı yapmak amacıyla “Yönetim Mü-hendisliği Zirvesi”ni düzenledik. Zirvede, insanlığın var oluş süreciyle başlayan ve değişen iletişim şekil-lerinden belki de en fazla etkilenen “Yönetim” kavra-mını ele aldık.Zirve, gerek

panelistleri gerekse katılımcıları için fark yaratan bir deneyim oldu.yazı, ASLIGÜL TOPUZ / YÖNETİM VE FİNANS KULÜBÜ YÖNETİM KURULU ÜYESİ

GLOBAL BİR SENTEZ:

ETKİNLİK

> Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek (sağda) -

Muhammed Sevim (solda)

YÖNETİM MÜHENDİSLİĞİ

ZİRVESİ


ETKİNLİK

Yönetim Mühendisliği Nedir?Çağımızın diğer sorunlarından biri de her anlamda etkin ve verimli bir yönetim felsefesinin hem reel sek-tör ve finans sektörü, hem de siyasi alanda var olma-yışıdır. Yönetim Mühendisliği, özellikle bu verimsizlik ve etkensizlik kavramlarını ortadan kaldırmak adına geliştirilmiş yeni ve disiplinlerarası bir modeldir. Yö-netim kavramına tek ve ayrıştırılmış bir perspektiften değil; insan kaynaklarından finansa, pazarlamadan teknoloji-inovasyona çoklu ve paylaşımcı bir perspek-tiften bakmayı amaçlar ki bu yüzden global bir sen-tezdir. Ülkemizde henüz bu disiplin dalında öğrenim veren bir üniversite bulunmamaktadır. Düzenlediği-miz programın ana amaçlarından biri de, üniversite-lerimizin bu konudaki açığı fark etmesini ve çözüm önerileri sunmalarını tetiklemektir.

Neler oldu?Yönetim Mühendisliği kavramının kulüpçülük viz-

yonumuz ile birleşmesiyle 18-19 Mart tarihlerinde, İstanbul Ticaret Odası- Meclis Salonu’nda 280 kişilik yoğun bir katılım ile gerçekleşen “Yönetim Mühen-disliği Zirvesi”, gerek panelistleri, gerekse katılımcıları için “öncesi ve sonrası” olarak değerlendirilebilecek, fark yaratan bir deneyim oldu.

Fen Bilimleri Enstitü Müdürümüz Prof. Dr. Tamer Yılmaz’ın başkanlığında düzenlenen zirvenin açılış oturumunda, Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Develioğlu, Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Kulübümüzün Yönetim Kurulu Başka-nı Muhammed Attila Sevim ve projenin sosyal ortağı olan Kızılay’ın Genel Başkanı Tekin Küçükali konuş-maları ile değerlendirmelerde bulundular.

Başkanlığını İİBF İşletme Bölümü, Yönetim ve Or-ganizasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Can Mutlu’nun yaptığı “İnsan Kaynakları Yönetimi” pane-linde Mercedes İK Müdürü Salih Ertör, Soyak Yapı Ge-nel Müdür Yardımcısı Özlem Rodoslu ve Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Erim Hısım “Geçmişten Günümüze İnsan Kaynakları ve İş Etiği” konusunda bilgi, fikir ve tecrübelerini katılımcılarımız ile paylaş-tılar.

Karanın ve denizin patronu...Yönetim Mühendisliği Zirvesi’nde kara ve deniz taşı-macılığının patronları da bir araya geldi. Prof. Dr. Ta-mer Yılmaz’ın başkanlığını yaptığı “Stratejik Yönetim ve Liderlik” panelinde, İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı ile İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, lider Türkiye için lider kurumları konuştular.

YTÜ Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Güler Aras’ın başkanlığını yaptığı “Finans Yönetimi” pane-linde, Yıldız Holding CFO’su Atilla Kurama ve Cumhu-riyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Mustafa Sönmez, 2008 finansal krizi ve etkilerini, kriz sonrası yeni finansal düzeni masaya yatırdılar.

Yeni nesil pazarlama eğilimleri...Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mü-dürü Prof. Dr. Selime Sezgin’in başkanlığını yaptığı “Pazarlama Yönetimi” panelinde ise Tab Gıda Genel Müdürü Caner Dikici, Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Zeki Yüksekbilgili, Monier Türkiye CEO’su Daniş Nava-ro; kişiye yönelik pazarlama stratejileri, çağın pazar-lama gerekleri, yaratıcılık ve girişimcilik üzerine yeni eğilimleri katılımcılarımız ile paylaştılar.

IBM Bilgi Teknoloji Mimarlarından Reha Yurdakul’un başkanlığını yaptığı “Teknoloji ve İnovasyon Yönetimi” panelinde ise Oracle Türkiye ve Doğu Avrupa Bölge Müdürü İlker Koçer ve BilgeAdam Genel Müdür Yar-dımcısı Erkan Yıldırım, sektörlerindeki güncel sorunla-rı, tüketici ve çalışan eğilimlerini ele aldılar.

Zirvenin sonunda tüm katılımcılarımızın cevapla-dığı geri bildirim anketlerinden çıkan sonuçların da katkılarıyla, yönetimde en üst düzeyde optimizasyon

sağlamak amacı ile geliştirilen yeni bir disiplin olan Yönetim Mühendisliğinin bu başlık altında ele alına-bilecek her alanda geliştirilmesine ve üniversitelerin konu ile ilgili akademik çözüm önerileri sunmalarının desteklenmesine karar verilmiştir.

Öğrenci emeğinin prestij ile buluştuğu Yönetim Mühendisliği Zirvesi’ne katkıda bulunan herkese, başta Rektör Danışmanımız Prof. Dr. Tamer Yılmaz olmak üzere, tüm akademisyen, panelist ve katılımcı-larımıza, ev sahiplikleri ve etkinlik sırasındaki çözüm önerileri ile destekçimiz olan İstanbul Ticaret Odası yöneticilerine, zirvemizin sosyal ortağı olan Kızılay ve amatör ruhla profesyonel işler çıkaran organizasyon ekibimize teşekkür ederiz. II

>> Programın ana amaçlarından biri, üniversitelerimizin bu konudaki

açığı fark etmelerini ve çözüm önerileri sunmalarını tetiklemektir.

> 21.Yüzyılda Pazarlamada Yeni İş Modeli Eğitimi’nden görüntüler

> Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek - Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali

> Tamer Yılmaz - Mehmet

Develioğlu


YYıldız Teknik Üniversitesi, 26-29 Ocak 2010 tarihleri arasında Suudi Arabistan Riyadh şehrinde düzenle-nen “Uluslararası Yükseköğretim Fuarı 2010”a katıldı. Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek, Mekatronik Mü-hendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Faruk Yiğit, Kont-rol ve Otomasyon Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Haluk Görgün ve Yıldız Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü(Yıldız-Sem) Öğr. Gör. Hakan Karataş’tan oluşan heyet, çeşitli üniversitelerle temaslarda bulundu.

33 ülkeden yaklaşık 400 üniversitenin katılımıyla Suudi Arabistan Yükseköğretim Bakanlığı tarafından ilk defa gerçekleştirilen Uluslararası Yükseköğretim Fuarı 2010, öğrenciler tarafından 4 gün süresince yoğun bir ilgiyle karşılandı. Yerel ve uluslararası eği-tim kurumları arasındaki bağı güçlendirmek; dene-yim ve araştırma alanlarını paylaşmak için bir zemin oluşturmak; öğrenci, akademisyenler ve eğitim ya-tırımcılarına yeni fırsatlar sunmayı amaçlayan fuar, yükseköğretimi nitelik ve nicelik açısından büyütme-yi amaçlayan Bakanlığın uluslararası hedeflerinin ilk adımı olmuştur.

Üniversitemizin izlenimleri ve değerlendirmeleri

* Tıp ve mühendislik programlarına büyük ilgi ol-muştur.

Fuara, 33 ülkeden yaklaşık 400 üniversite katıldı.

yazı, HAKAN KARATAŞ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

ULUSLARARASI YÜKSEKÖĞRETİM FUARI’NA KATILDI

FUAR


* Özellikle kız öğrencilerin kültürel nedenlerden do-layı on-line programlarla ilgilendiği, moda ve tasarım programları ile ilgili üniversite arayışları olduğu göz-lemlenmiştir.

* İşletme ve ekonomi alanlarındaki MBA program-larına yoğun ilgi olmuştur.

* Devletin 50.000 öğrenciye yükseköğretim bursu verecek olması, birçok eğitim ajansını harekete geçir-miştir. Bu ajansların uluslararası üniversitelerle anlaş-ma zemini arayışlarında oldukları görülmüştür.

* Özellikle İstanbul’daki üniversitelere ilgi çok yük-sek olmuştur.

* Ekonomik programlar önerilebilirse, orta gelirli ailelerin öğrencileri için Türk üniversitelerinin önemli bir alternatif olabileceği gözlemlenmiştir.

* Eğitim dili İngilizce olan programlar ve uygun ön koşullarla, çok fazla öğrencinin Türkiye’ye çekilmesi-nin mümkün olduğu görülmüştür.

* Suudi Arabistan’da bulunan üniversitelerin daha fazla lisans eğitimine odaklanmasından dolayı lisan-süstü programlara büyük ilgi olduğu ve Suudi üni-versitelerle işbirliğini geliştirerek Arabistan’da ortak enstitü kurma ya da yerleşke oluşturma fırsatlarının değerlendirilebileceği görülmüştür.

* Birçok doktoralı akademisyenin, Türk üniversite-lerinde çalışabilmek için bağlantı kurmaya çalıştıkları gözlemlenmiştir.

* Suudi Arabistan’da Büyükelçilik ve Eğitim Müşa-virliğinin de desteğiyle, sadece Türk üniversitelerinin katıldığı tanıtım fuarlarının düzenli bir şekilde ger-

>> Üniversitemiz ile King Saud University arasında, işbirliği görüşmelerinin devamının sağlanması konusunda prensip kararı alınmıştır.

çekleştirilmesi, kurulan sıcak ilişkilerin sürdürülmesi-ni sağlayacaktır.

Üniversite temaslarıÜniversitemiz heyeti fuar esnasında işbirliği kurmak amacıyla King Abdulaziz University, King Fahd Univer-sity of Petroleum & Minerals, King Saud University ve Umm Al-Qura University Makkah ile temaslarda bu-lunmuştur. Aşağıda ilgili üniversiteler ilgili bilgiler ve yapılan görüşmelere ilişkin değerlendirmeler ve işbir-liği fırsatları verilmektedir.

King Abdulaziz University (KAU)1967 yılında Kral Abdülaziz Özel Üniversitesi olarak krallığın batı bölgesinde yüksek eğitimi geliştirmek amacı ile kurulmuş ve daha sonra devlet üniversitesi-ne dönüştürülmüştür. 22 fakülte, 3 enstitü ve çok sa-yıda bilimsel mükemmellik araştırma merkezlerinden oluşmaktadır. KAU‘nun temel hedefi, araştırmalara önderlik ederek ve bilimsel ve akademik olarak teşvik ederek toplumsal gelişimi sağlamaktır. KAU akademik olarak bilimsel, medikal, mühendislik, ekonomi, geliş-miş teknolojiler, sanat ve beşeri bilimler olmak üzere 150’den fazla bölüm ile eğitim ve araştırma hizmetini sürdürmektedir. Buna ilaveten KAU; Çevre, Tıp, Mü-hendislik ve Uzay Araştırmaları konusunda 14 bilimsel mükemmellik merkezine sahiptir. KAU; Amerika, Av-rupa, Kanada, Çin, Japonya ve Avustralya olmak üze-re, eğitim ve araştırma alanlarında 89 üniversiteyle işbirliği anlaşması imzalamıştır. KAU, 2009’da hayat

bilimleri ve biyomedikal çalışma alanlarında uluslara-rası 500-600 üniversite arasında dünya sıralamasına girmeyi başarmıştır.

Üniversitemizin KAU ile TemaslarıKAU’ya yapılan ziyarette ilk olarak üniversite rektörü ile görüşülmüş ve yapılan görüşmede somut projeler üzerinde çalışarak her iki üniversite arasındaki işbirli-ğinin sağlanması konusunda görüş birliğine varılmış-tır. Üniversite rektörü, mühendislik araştırma labora-tuarı kurma konusunda projelerinden bahsetmiş ve Mühendislik Fakültesi Dekanı ile toplantı yapılması kararlaştırılmıştır.

Mühendislik Fakültesi ile yapılan toplantıda; mü-hendislik araştırma laboratuarı kurma arifesinde oldukları, ancak satın alınacak makinelerin kalitesi, kurulması ve işletilmesi konusunda uzmanlık ve ko-ordinasyon sağlayacak bir danışman üniversite arayı-şında oldukları öğrenilmiştir. Dekan, teknik üniversite olmamızdan dolayı, danışmanlık rolünü üniversite-mize teklif etmiştir.

Toplantının ikinci bölümünde; Dekan, bütün bölüm başkanları ve KAU’da görev yapan bazı Türk hocaların katılımıyla büyük kapsamlı bir toplantı daha yapılmış-tır. YTÜ delegasyonu olarak Rektör, Mekatronik Bölüm Başkanı, Kontrol ve Otomasyon Bölüm Başkanı ve Yıldız-Sem Müdürünün hazır bulunduğu toplantıda Üniversitemize ilişkin bilgi verilmiştir. Bölüm Başkan-larının Üniversitemizin eğitim ve araştırma profiline ilişkin soruları cevaplanmıştır. Toplantı sonrasına

danışmanlık konusunda Üniversitemize incelenmesi için bir dosya verilmiş ve kısa bir süre sonra konuyu daha detaylı görüşebilmek için Üniversitemizi ziyaret edecekleri belirtilmiştir.

08 Şubat 2010 tarihinde KAU Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Elektronik Bölüm Başkanı Türkiye’ye gele-rek Üniversitemizi ziyaret etmişlerdir. Üniversitemizin mühendislik laboratuarlarının gezildiği ziyarette, iki üniversitenin işbirliği altında mühendislik laboratu-arının kurulması konusunun detayları konuşulmuş-tur. Üniversite ve cihazların alınacağı şirket arasında protokol imzalanmasına karar verilmiştir. Mart ayı içerisinde YÖK Başkanlığında, ilgili üniversiteler ara-sında işbirliği anlaşması imzalanmış ve proje hayata geçirilmiştir.

King Fahd University of Petroleum & Minerals (KFUPM)KFUPM, 1963 yılında kraliyet emri ile kurulmuştur. KFUPM, Yükseköğretim Bakanlığı denetimi altında idare edilmektedir. Akademik alanlarda bir rektör, 4 rektör yardımcısı (1-akademik işler, 2-lisansüstü çalışmalar ve bilimsel araştırmalar, 3-uygulamalı araştırmalar ve teknoloji geliştirme çalışmaları ve 4-endüstriyel ilişkiler), 3 danışman (1-uluslararası or-tak çalışmalar, 2-teknik işler ve 3-finans ve idari işler) bulunmaktadır. Buna ilaveten, fakülteler için 17 dekan, dekan yardımcıları, akademik ve idari işler için yöne-ticiler bulunmaktadır. KFPUM‘un 6 koleji bulunmak-tadır: Uygulamalı Mühendislik, Mühendislik Bilimleri, Fen, Endüstriyel Yönetim, Çevre Bilimleri, Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği. Üniversite her alanda lisans, yüksek lisans ve doktora programları yürütmektedir. KFUMP, 2 adet meslek yüksekokuluna sahiptir.

Üniversitemizin KFUMP ile TemaslarıKFUMP’a yapılan ziyarette ilk olarak rektör yardımcısı ile görüşülmüştür. Gerçekleştirilen görüşmede üniver-sitelerin profili, uzmanlık alanları, eğitim ve araştırma alanlarındaki öncelikleri konusunda bilgi alışverişinde bulunulmuştur. Her iki üniversitede işbirliği fırsatları-nın oluşturulmasına ilişkin çalışmaların ve arayışların sürdürülmesi ve akademisyenlerin sık sık bir araya gelmesi konusunda görüş birliğine varılmıştır.

KFUMP’da görev yapan Türk ve Suudili hocaların rehberliğinde, Fakülteler ve Science and Technology Research Center gezilmiştir. Yapılan görüşmeler so-nucunda; ortak araştırma projeleri gerçekleştirme, öğrenci ve akademisyen değişimi, ortak lisansüstü

FUAR


FUAR

programlar açma, lisansüstü tez danışmanlığı gibi konularda çalışmalar yapılması konusunda prensip kararı alınmıştır.

King Saud University (KSU)KSU, ülke ekonomisi ve toplumsal gelişime yön ve-recek çekirdek kadroyu yetiştirmek amacıyla, 1957 yı-lında kurulmuş bir Suudi üniversitesidir. KSU; sahip olduğu mekan, kolej sayısı, öğrenci sayısı açısından bakıldığında Suudi Arabistan üniversiteleri arasında lider durumdadır. KSU, aynı zamanda 18 araştırma merkezi, 38 bilimsel kurum içerir ve 11 bilimsel der-gi yayınlamaktadır. KSU, bilgi toplumunu inşa eden dünya çapında bir dünya üniversitesi olma vizyonunu belirlemiştir. Faklı bir eğitim modeli sunmak, araştır-malar üretmek, topluma hizmet etmek ve öğrenme, yaratıcı öğrenme ortamı, teknolojinin verimli kulla-nımı ve etkin uluslararası ortaklıklar aracılığıyla bilgi ekonomisi ve toplumunun inşa edilmesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

Üniversitemizin KSU ile TemaslarıKSU’ya yapılan ziyarette üniversite rektörü ile görü-şülmüş ve üniversiteler hakkında bilgi paylaşılmış-tır. Ziyaretin ikinci bölümünde Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu ile bir araya gelinmiş, yapılan kısa bir ihtiyaç analizi sonra-sında olası işbirliği fırsatlarına ilişkin değerlendirme-ler yapılmış ve önerilerde bulunulmuştur. Laboratuar gezilerinin de yapıldığı görüşmelerde ortak araştırma projeleri gerçekleştirme, ortak seminer ve konferans düzenleme, yüksek lisans ve doktora alanlarında öğ-

renci yönlendirmesi, öğrenci ve akademisyen değişi-mi, ortak lisansüstü programlar açma, lisansüstü tez danışmanlığı gibi konularda çalışmalar yapılmasına ilişkin ciddi kararlar alınmıştır. En kısa zamanda işbirli-ği görüşmelerinin devamının sağlanması konusunda prensip kararı alınmıştır.

Umm Al-Qura University Makkah (UAQU)UAQU, 1981 yılında kurulmuştur. Üniversite; İslam Araştırmaları, Arap Dili, Eğitim, Sosyal Bilimler, Uygu-lamalı Fen Bilimleri, Tıp ve Mühendislik alanlarında ön lisans, lisans, master ve doktora dereceleri vermekte-dir. Mekke ve Taif’de bulunan yerleşkelerde, 30.000 öğrenciye eğitim sağlamaktadır. Sunduğu akade-mik programların dışında UAQU, araştırma, yayın ve topluma hizmet konularına özel ilgi göstermektedir. Üniversite, bu alanlarda önemli bir rol oynamaktadır. UAQU, 20 fakülte, 2 enstitü, 1 yüksekokul ve 4 eğitim ve araştırma merkezine sahiptir.

Üniversitemizin UAQU ile TemaslarıUAQU’ya yapılan ziyarette, üniversite rektörü ile gö-rüşülmüştür. Gerçekleştirilen görüşmede üniversite-ler hakkında bilgi alışverişinde bulunulmuş ve işbirliği konusunda karşılıklı olumlu görüşler paylaşılmıştır. Toplantı esnasında işbirliği fırsatlarına ilişkin değer-lendirmeler yapılmış ve önerilerde bulunulmuştur. İşbirliği görüşmelerinin bundan sonra fakülte ve öğ-retim üyeleri bazında devamının sağlanması ve olası somut işbirliği fırsatlarının değerlendirilmesi konu-sunda prensip kararı alınmıştır. II

RÖPORTAJ

YILDIZ-SEM YAŞAMA HAZIRLIYOR

YYıldız Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Sa-yın Hakan Karataş’tan, eğitim programları ve yeni projeleri hak-kında bilgi aldık.

YILDIZ-SEM’in çıkış noktası ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?Yeni teknolojik gelişmeler ve hızlı değişim, toplumların bilgi top-lumu hâline gelmesine ihtiyaç göstermekte ve herkes için yaşam boyu öğrenmenin gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Bilgi toplumları, yaşam boyu öğrenme becerilerine sahip birey-lere ihtiyaç duymaktadır. Yaşam boyu öğrenme gereksiniminde; meslekî çeşitlilik ve gelişim, kişisel gelişim ve toplumsal gelişim yer almaktadır. Bu hızlı değişimlere ayak uydurmayı ve çağı yaka-lamayı hedefleyen kişi ve kurumlar, kalite ve verimliliğe ulaşmak için gelişim fırsatları aramaktadır. Bu yeni bilgi ve teknolojileri eğitim fırsatlarına dönüştürerek topluma farklı öğrenme seçe-nekleri sunmada, bilginin kaynağı olan üniversitelere önemli gö-revler düşmektedir.

Bu gerekçe ile 1997 yılında kurulan İnsan Kaynaklarını Geliştir-me Merkezi, 18 Şubat 2010’ da Resmi Gazete’de yayınlanan 27.497 sayılı kararla Yıldız Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merke-zi (YILDIZ-SEM) adını almıştır. Kuruluş amacı; üretim faktörleri-nin en değerlisi olan İNSAN’ı eğitmek, geliştirmeye yönelik faa-

YILDIZ-SEM MÜDÜRÜ HAKAN KARATAŞ:Yaşam boyu öğrenme kavramına yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalışıyoruz. haber, HİCRAN BURCU AYDIN YİĞİT

EĞİTİM YAŞAMLA SINIRLIDIR


RÖPORTAJ

Eğitim programlarımız, araştırma- geliştirme ve danışmanlık faaliyetlerimiz, kurumların özel ihtiyaçları ve ilgilerine göre yapılandırılıyor.

> Etiler Polis Meslek Yüksekokulu’na

verilen ‘Eğiticilerin Eğitimi’ ve ‘Liderlik,

Motivasyon ve İletişim Becerileri

Eğitimleri.


> YILDIZ-SEM tarafından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na verilen müzecilik eğitimi

türünde etkinliklerimiz ise; özel programlar ve/veya danışmanlıklar, araştırma geliştirme etkinlikleridir. Hedef kitlemizi; öğrenciler, kamu ve özel sektörde ça-lışan her kademedeki iş görenler ve meslek bilgilerini güncelleştirip yenilikleri takip etmek isteyen herkes oluşturmaktadır.

Kurumsal EğitimlerBilgi toplumuna geçtiğimiz bu dönemde bir kurumun ayakta kalabilmesi ve varlığını devam ettirebilmesi tamamen insana yaptığı yatırımla mümkündür. Gü-nümüzün başarılı kurumları için rakipleri arasında öne çıkabilmenin, uzun süre ve karlı yaşayabilmenin en önemli koşulu “kalite“ üretimi ve bu kaliteyi üreten ve sürdüren nitelikli “insan gücü”nü yakalamaktır. Ku-rumsal gelişime yön vererek kurumları güçlendirmek ve böylelikle özellikle kriz dönemlerindeki hassas ya-pılarını ortadan kaldırmak amacıyla, üniversiteler ve kurumlar sık sık bir araya gelmektedir.

YILDIZ-SEM, Üniversitemizin değerli öğretim üye-lerinin bilgi birikimi ve tecrübesinden yararlanarak sunduğu eğitim geniş eğitim yelpazesi ile kurumsal gelişime katkı yapmaya çalışmaktadır.

Kurumsal eğitim programlarımız ile Üniversitemiz-deki öğretim üyelerimiz danışmanlığında hazırlanan ve kurumların mevcut ihtiyaçlarını karşılamayı ve gele-cekteki olası ihtiyaçlarını tahmin etmeyi hedefleyerek

Üniversite çatısı altında kurulan Sürekli Eğitim Merkezleri yeni teknolojileri, yeni bilgileri topluma, kişilere ve kuruluşlara yaymada büyük görev üstlen-mektedir. Toplumumuzun ihtiyacı olan konularda öğ-renmeyi ve kişisel gelişimi desteklemek amacıyla yeni programlar hazırlamak ve bu programları kişilere ve toplumu ulaştırmak Merkezimizin öncelikleri arasın-da yer almaktadır.

Üniversiteler tarafından düzenlenen kişisel, kurumsal ya da meslek edindirme programları hakkında neler düşünüyorsunuz? Maalesef günümüzde insanlar, kariyer planlamaları çerçevesinde ihtiyaçlarını öngörerek değil, ihtiyaç tam olarak ortaya çıktığında ve onlar için engel teşkil etti-ği son anda harekete geçmeye tercih ediyorlar. Oysa eğitim, insanın kendisine yaptığı yatırımdır. İnsanlar eğitime başlarken beklentileri satın alır, ancak eğitim sonunda gerçekleri satar. Beklentiler ve gerçekler ne kadar uyuşursa, eğitim o kadar hedefine ulaşmış olur. Eğitim için en önemli nokta, bir planlama ya da strateji sonucunda eğitim ihtiyacının ortaya çıkmış olmasıdır. Böylelikle, kişisel gelişimler kurumsal ve toplumsal gelişimleri tetikler. Kişilerin bu konuda rehberliğe ihti-yacı olduğu çok açıktır. Üniversiteler olarak biz açtığı-mız programlarla bu rehberliği sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü bizim açtığımız sertifika programları bir ihtiyaç

analizi sonucunda akademisyenlerimizin önerileri doğrultusunda ortaya çıkmaktadır. Merkezimiz tara-fından düzenlenen sertifika eğitimleri, akademisyen-lerin oluşturduğu merkez yönetim kurulu tarafından akademik açıdan onaylandıktan sonra açılır.

Eğitim programlarınızdan bahseder misiniz?Programlarımızı eğitim amaçlarına ve hedef kitlele-rine göre sınıflandırdığımızda; kişisel, kurumsal ve meslek edindirme programları olmak üzere üç grup-ta tanımlayabiliriz. Merkezimiz gücünü, Yıldız Teknik Üniversitesi ve değerli öğretim üyelerinin bilgi biriki-minden alıyor. Yabancı Dil, Bilgisayar, Teknik, Sertifi-ka, Uzaktan Eğitim, Kültür, Sanat, Spor programları, Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı ve Çeviri Hizmetlerin-den oluşan geniş bir eğitim yelpazemiz var. Her yaş-tan insana sunduğumuz eğitim fırsatlarıyla, yaşam boyu öğrenme kavramına yeni bir bakış açısı kazan-dırmaya çalışıyoruz.

Kişisel EğitimlerYILDIZ-SEM kapsamındaki etkinlik türleri ikiye ay-rılmaktadır. Bunlar; “Süreklilik Gösteren Etkinlikler” ve “Araştırma, Geliştirme ve Danışmanlık Türünde Etkinlikler”dir. Süreklilik gösteren etkinliklerimiz; sertifika programları ile kurslar ve seminerler olmak üzere ikiye ayrılır. Araştırma, geliştirme danışmanlık

liyetlerde bulunmak ve bu yönde projeler üretmektir. YILDIZ-SEM amaçları doğrultusunda kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluşlara ve kişilere ihtiyaç duyduk-ları alanlarda araştırmalar yapar ya da yaptırır, danış-manlık hizmetleri verir; çeşitli alanlarda eğitim prog-ramları planlar, ulusal ve uluslararası düzeyde kurslar, seminerler, konferanslar v.b. etkinlikler düzenler.

Üniversitenin kamu kuruluşları, özel sektör ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğini geliştirmek, Türk sanayi ve ülke kalkınmasına hizmet etmek, bu hiz-meti uluslararası bir boyuta ulaştırmak önceliklerimiz arasındadır. Üniversitemizde örgün eğitimde mevcut olan programların çoğunu yaygın eğitime taşıyarak, Üniversitemizin kapılarını 7’den 77’ye herkese açma-ya çalışıyoruz.

Sürekli Eğitim Merkezlerinin misyonu hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?Üniversitelerin temel görevlerinden biri de, yaptığı araştırma sonuçlarından elde ettiği bilgi ve teknolo-jiyle toplumu tanıştırmak ve böylelikle bulunduğu bölgeye ve topluma katkıda bulunmaktır. Ülke gelişi-mini kişisel gelişimin tetikleyeceği bilinciyle toplumu-zu geleceğe hazırlamak ve eğitim ihtiyaçlarını karşıla-mak üzere üniversiteler eğitim merkezleri aracılığıyla toplumla bir araya gelerek hedeflerini gerçekleştirme-ye çalışmaktadır.


RÖPORTAJ

İETT personeli için eğitim programları hazırlayacağız. Bunların dışında birçok kurumla temaslarımız sürüyor. Yıldız Teknik Üniversitesi markasını taşımak, bizim için önemli bir avantaj oluyor.

Küçük Bilim Adamları Yaz Okulu“Eğlen ve Öğren” “Araştır ve Keşfet”YILDIZ-SEM; mühendislik alanlarının tanıtımı, labora-tuar gezileri ve uygulamaları, deneysel çalışmalar, eği-tim danışmanlığı, doğa gezileri ve araştırmaları, yüz-me, tenis, basketbol ve voleybol gibi spor etkinlikleri ve eğitsel oyunlardan oluşan içeriğiyle çocuklarımızı bilim alanında yüreklendirmek, desteklemek ve bili-min gündelik yaşamdaki önemini fark etmelerini sağ-lamak için yeni bir program hazırladı. Bu program, yaz okulu uygulaması içerisinde Türkiye’de bir ilk olacak. Üniversite ve bilim kavramları ile ilgili çocuklarımızda-ki soyut düşünceleri somutlaştırmaya çalışacağız.

Amacı çocuklarımızı bilimle tanıştırmak ve sevdir-mek olan programımız; öğrenirken eğlenme, eğlenir-ken keşfetme fırsatını çocuklarımıza sunuyor. Bilin-meyeni çocuklarımızla birlikte keşfetmeyi hedefleyen programımız, Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyen-lerinin kontrolünde uygulanacak.

Programımız; çocuklarımızın soru sormalarına, araştırmalarına, keşfetmelerine, gözlem yapmaları-na, yorum, tahmin ve açıklamalarda bulunmalarına olanak sağlayarak, “bilimsel düşünme becerilerinin” gelişmesine yardımcı olacak.

Son olarak bir mesajınız var mı?Daha önce de ifade ettiğim gibi YILDIZ-SEM olarak en büyük güvencemiz Üniversitemizin değerli akademis-yenleridir. Onların fakültelerinde yürüttükleri dersler bizim için bir eğitim, seminer ya da sertifika progra-mı şansı olabilir. Kendi alanlarındaki sektörel eğitim ihtiyaçlarını tespit ederek, bize ulaşmaları en büyük isteğimiz. II

kurumlara destek olmaya çalışmaktayız. Bütün eğitim programlarımız, araştırma- geliştirme ve danışmanlık faaliyetlerimiz, kurumların özel ihtiyaçları ve ilgilerine göre kurumlara özel yapılandırılabilmektedir.

YILDIZ-SEM’in yeni projeleri neler olacak?Yeni projelerimizi şöyle sıralayabiliriz:

TOEFL Sınav MerkeziUzun süredir yapılmakta olan resmi görüşmeler so-nucunda, YILDIZ-SEM TOEFL Sınav Merkezi oldu. Ma-yıs ayı içerisinde sınavlara başlayacak olan Merkez, iki adet bilgisayar laboratuarındaki toplam 90 kişilik kapasiteyle TOEFL sınav hizmeti verecektir. Bu yıl içeri-sinde GRE, GMAT ve SAT gibi uluslararası sınavlar için sınav merkezi müracaatlarımızı yapacağız.

Uzaktan Eğitim ProgramlarıUzaktan eğitimin en büyük avantajı, eğitimin önün-deki zaman ve mekandan kaynaklanan engelleri or-tadan kaldırma özelliğidir. Ayrıca, öğrencilere yeni eğitim fırsatları sunmanıza da olanak verir. Merkez olarak öğrenci profilimizin sadece İstanbul’un belir-li bölümüyle sınırlı kalmasını istemiyor ve özellikle sertifikalı eğitim programlarımızı bütün Türkiye’ye ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu amaçla, Üniversitemiz Enformatik Bölümü çatısı altında kurulan Uzaktan Eğitim Merkezi işbirliği ile teknik alt yapıyı kurarak, önümüzdeki dönemde uzaktan eğitim programları-mızı başlatmayı hedefliyoruz.

Kamu ve özel kurumsal eğitimlere öncelikKurumsal eğitimlere büyük önem veriyoruz. Son altı ay içerisinde Deniz Harp Okulu Komutanlığı’na “Mü-zecilik” eğitimi, Etiler Polis Meslek Yüksek Okulu’na “Eğiticilerin Eğitimi” ve “Liderlik, Motivasyon ve İleti-şim Becerileri” eğitimleri verdik. Çok yakın zamanda



AYARIŞMA

BETONİK FİKİRLER PROJE YARIŞMASI

SONUÇLANDIYıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

Bölümü öğrencilerinden Mustafa Taştepe, Mert Göktuğ Keleş, Ekrem Koç’tan oluşan ekip,

60 ‘ı aşkın proje arasından üçüncü oldu. yazı, MUSTAFA TAŞTEPE / İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ

Proje Yarışması ödül törenine katılan tüm misafirlere ve yarışmacılara bir fidan hediye ederek, daha yeşil bir dünya için gerçekleştirdiği projelere yarışmasını da or-tak etmiş oldu.

“Öğrencileri iş hayatına hazırlamak istiyoruz”Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal, ödül törenin-de şunları söyledi: “Öğrencilerimizi çağdaş bilimin gerektirdiği bilgilerle donatmak ve başarılı mühendis, mimar adayları olarak iş hayatına hazırlamak bizim öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. İnşaat ve mimari sektörüne hizmet sunan bir firma olarak, ge-leceğin mimar ve mühendisleri ile kuracağımız bağın temellerini şimdiden atmak arzusundayız. Ayrıca ‘ye-nidünyalar kuran’ sektörümüzün de gençlerin yaratıcı fikirlerine ihtiyacı olduğuna inanıyoruz.

“Amacımız, genç nesillerin eğitimine katkı sağlamak”

Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve İnsan Kay-nakları Grup Başkanı Mehmet Göçmen ise yarışma ile ilgili şu bilgileri kaydetti: “Betonik Fikirler Proje Yarış-ması ile sektörümüzün geleceği olan genç nesillerin eğitimine katkı sağlamak amacını gütmekteyiz. Eği-timin böyle yaratıcılığı körükleyen ve sektöre katma değer sağlayan organizasyonlarla harmanlanması ge-rektiğine gönülden inanıyorum. Bu sayede kurumlar üniversitelerle birlikte aynı amaç için hareket etmeyi, yaratılan sinerjiden istifade edilerek çözüm odaklı ve yenilikçi çalışmalara öncülük etmeyi başarabiliyor. Bu bağlamda Betonik Fikirler Proje Yarışması gibi etkin-likler, gençlerin ilgi duydukları alanları belirlemeleri, potansiyellerini gün yüzüne çıkarmaları ve iş yaşamı-na adapte olmaları bakımından hayati önem kazan-maktadır.” II

Akçansa’nın, betonun ve çimentonun alternatif kul-lanım alanlarına yönelik genç beyinleri harekete ge-çirmek amacıyla başlattığı ‘Betonik Fikirler Proje Ya-rışması sonuçlandı. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencilerinden Musta-fa Taştepe, Mert Göktuğ Keleş, Ekrem Koç’tan oluşan ekip, 60 ‘ı aşkın proje arasından üçüncülük derecesi elde etti.

Müşteriye özel çözümleri, yarattığı yeni pazarlar, alternatif hammadde ve yakıt üretimi konusundaki çalışmalarıyla sürdürülebilir büyümeye odaklanan Akçansa, bu kez sektörü “yeni nesil” yaratıcı fikirlerle buluşturdu. Aralarında çok değerli akademisyenleri-miz Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir ve Prof. Dr. Halit Yaşa Ersoy’un yanı sıra, Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal, sanatçı ve mimar kimliği ile Erol Evgin ve ünlü heykeltıraş Mehmet Aksoy’un bulunduğu jüri, 60’ı aş-kın grup arasından ilk üç finalisti belirledi. Finalistler, sektöre kattıkları değer için teknoloji hediye çekleri ve staj imkanı ile ödüllendirildi.

Ödül Töreni Türk çimento sektörünün önde gelen firmalarından Akçansa’nın, üniversite öğrencilerinin iş yaşamına uyumunun kolaylaştırılması, yaratıcılıklarını ortaya çıkarmaları ve eğitimini aldıkları alana değer kat-maları amacıyla düzenlediği “Betonik Fikirler Proje Yarışması”nın finalistleri, 10 Mart 2010 Çarşamba günü Sabancı Center’da düzenlenen bir ödül töreni ile açıklandı. Finalistleri kutlamak üzere törene, Sabancı Holding Çimento ve İnsan Kaynakları Grup Başkanı Mehmet Göçmen ve Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal da katıldı.

İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık bölümü, lisans ve yüksek lisans öğrencilerine açık olan yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversiteler başvuruda bulundu. Öğrencileri, beton kullanımı için alternatif alanlar bulmaya ve bu alanlar için uygulanabilir pro-jeler oluşturmaya yönelten yarışma bu yıl ilk kez dü-zenlenmesine rağmen, hem yapı ürünleri sektöründe hem de akademik çevrede geniş yankı uyandırdı.

Betonik Fikirler Proje Yarışması’nın kazananları ise sırasıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölü-mü, Erciyes Üniversitesi Mimarlık Bölümü ve Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğ-rencileri oldu.

Yarışma neticesinde birinci olan gruba 4.000 TL, 2. gruba 2.000 TL ve 3. gruba ise 1.000 TL’lik Teknosa he-diye çeki verildi. Birinci olan ekip Akçansa’da staj yap-ma hakkı da elde etti. Ayrıca Akçansa, Betonik Fikirler


YYıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin dağcılık merakı, her ne kadar 1970’lere uzansa da; YÜDAŞ’ın (Yıldız Üniversitesi Dağcılık Şubesi) kurulması 1980’li yılları bulur. O zamanlar Spor Birliği’ne bağlı yürütü-len bu etkinliklerin, 2000’li yıllara yaklaşırken Türkiye dağcılığına damgasını vurabilecek bir seviyeye ulaş-ması tesadüf değildir.

Dağcılık Hareketi1980’li yıllardan bugüne Yıldızlılar, yurdumuzdaki dağlarda birçok yeni rota açarak, İstanbul’da dağcılık denildiğinde ilk akla gelen kurumlardan biri oldu. Yıl-dız Teknik Üniversitesi’nde dağcılığa gönül verenler, bu güzel uğraşı hiç kuşkusuz bir ömür boyu sürdüre-cekler. 1994’de YTÜDAK ismini alan dağcılık kulübü, 1981’den beri yürüttüğü sistemli dağcılık eğitimi il-kesini geliştirerek, iki sene süren disiplinli bir eğitim programı uygulamaya başladı. 2003 yılına yaklaşı-lırken YTÜDAK’ın eğitim sistemi, tecrübesi ve bilgisi göz kamaştırıcı bir seviyeye geldi. YTÜDAK’lılar artık Avrupalı ve Amerikalı dağcılar ile yarışıyorlar.

Eğitim Programının ÖzetiKulüpte uygulanan eğitim programı çerçevesin-de sporcular iki gruba ayrılıyor: “Yeni başlayanlar-Başlangıç” ve “Eğitimi ilerletmekte olanlar-Gelişim”. Eğitim programının ilk senesinde; malzeme bilgisi, temel yaz ve kış kampçılığı, doğada beslenme, te-mel antrenman teorisi, meteoroloji, dağda psikoloji, çığ bilgisi, ilk yardım ve bunun gibi dağcılıkta hayati

ÖĞRENCİ KULÜPLERİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DAĞCILIK KULÜBÜ

Yıldız Teknik Üniversitesi Dağcılık Kulübü, dağcılık eğitimi veren en başarılı öğrenci

kulüplerinden biridir.yazı, ALİCAN YALÇIN / MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ

önem taşıyan birçok konuya değinilmekte, teorik ve pratik bilgiler verilmektedir. Verilen eğitimler güncel yayınları takip etmekte ve kendini sürekli yenilemek-tedir. Başlangıç grubu eğitim programı, kaya tırma-nışı eğitimi ile sonlanır. Seviye tespit sınavına giren öğrenciler sınavı geçebilecek yeterliliğe ulaşırlarsa, gelişim grubunun derslerine girmeye hak kazanırlar.

Dağcılık Kulübü AmaçlarıYTÜDAK; bir kurs değil, kaliteli eğitim veren bir ku-lüptür. Adından da anlaşılacağı üzere, YTÜDAK’ın büyük çoğunluğu öğrencilerden oluşmaktadır. Ama-cı; dağcılık sporuna gönül veren arkadaşları aynı çatı altında buluşturmak, benzer heyecanları paylaşmak ve bu işe nereden başlayacağını bilemeyenlere bir nevi rehberlik yapmaktır. YTÜDAK, okul içi ve dışın-da gerçekleştirdiği organizasyonlarla Yıldız Teknik


Üniversitesi’nin haklı gururu olmuştur. Yıldız Teknik Üniversitesi Dağcılık Kulübü, 20.000’in üzerinde öğ-rencinin eğitim gördüğü Yıldız Teknik Üniversitesi’nin en aktif kulüplerinden biri olmakla beraber, dağcılık eğitimi veren en başarılı öğrenci kulüplerinden biri-dir. Her yıl yaklaşık 100 insan dağcılığa başlamak için kulübümüzü tercih etmektedir. YTÜ dışından da kayıt alabilen kulübümüz üyelerinin %20’ sini İstanbul’da çeşitli şirketlerde çalışan insanlar, %30’ unu diğer üniversitelerden gelen öğrenciler oluşturmaktadır. Ayrıca Yıldız’ın teknik üniversite olma özelliğinden dolayı; kulüpte eğitim almış insanların çoğunluğu, mühendislik eğitimi almıştır ve mühendislik firmala-rında çalışmaktadır.

YTÜDAK, İstanbul içerisinde diğer birçok dağcılık kulübün kurulmasına vesile olmuş ve eğitmen kadro-larını yetiştirmiştir. Bu sayede bu dağcılık kulüpleri-nin üyeleri, dağcılığa adım attıkları ilk andan itibaren YTÜDAK’tan haberdar olmuşlardır. Yıldız Teknik Üni-versitesi Dağcılık Kulübü’nde, bugüne kadar 2.100’ün üzerinde kişi eğitim almıştır. Bunların içinde outdoor sektöründe hizmet veren şirketlerin yöneticileri, eğit-menleri ve organizatörleri de bulunmaktadır. Bu sa-yede YTÜDAK ismi, doğa sporlarıyla ilgilenen amatör profesyonel herkesin bildiği bir isim haline gelmiştir. YTÜDAK’ın sıkça güncellenen internet sitesi (www.


ytudak.org) içindeki raporlar ve yazılar, her dağcının başvurduğu bir rehberdir. Ayrıca Türkiye’de sadece kulübümüzde verilen Dağ Kazaları dersi ve sunumu ile de YTÜDAK; adından sıkça söz ettirmektedir. Türk dağcılığının gelişmesine ve geçmişinin arşivlenmesi-ne de kulübümüz, bu şekilde katkılar sağlamaktadır.

YTÜDAK 2004 yılında daha önce hiçbir dağcılık kulübünün yapmadığı bir şeyi daha yaptı ve kendi-sine ait Alpin isimli bir dergi çıkardı. Bu dergi ile de Türkiye’de adından sıkça söz ettiriyor.

Sponsor Arıyoruz...Temmuz ayında gerçekleştirmeyi planladığımız Rusya’daki Peak Lenin Dağı (7.134 m) tırmanışı için sponsor arıyoruz. Peak Lenin, birçok dağcının tercih ettiği, dünyanın en popüler dağlarından biridir. Kulüp olarak hedeflerimiz arasındaki 8.000 metrelik dağlar için bu tırmanış, iyi bir hazırlanma ve deneyim imka-nı olacaktır. Bize hem destek olmak, hem de markanı-zı duyurmak ve ayrıca vergi imkanlarından da yarar-lanmak istemez misiniz? İsterseniz www.ytudak.org internet sitemizi ziyaret edebilir ve bizlerle irtibata geçebilirsiniz. II

Bazı Tırmanışlarımız

* Elbruz Tırmanışı (5.642m- 1996 yılı- Üniversite Kulüpleri Arasındaki İlk Yurtdışı Tırmanış Ekspedisyonu- Avrupa’nın Coğrafi Olarak En Yüksek Noktası)

* Mont Blanc Tırmanışı (4.808m- 1997 yılı- Siyasi Avrupa’nın En Yüksek Noktası)

* Kaçkar Dağı Zirvesi’ne 2. Kış Çıkışı

* Aladağlar, Güzeller Kuzey Yüzü 3. Türk Tırmanışı ve Yeni Rota

* Aladağlar, Küçük Demirkazık Güneybatı Duvarı İlk Türk Tırmanışı

* Aladağlar, Direktaş Kuzey Duvarı Yeni Rota

* Aladağlar, Lahitkaya Tırmanışı ve Yeni Rota

* Avrupa Alplerinde 17 Adet İlk Türk Çıkışı

* Trans Demavend Tırmanışı (5.617m- 2000 yılı)

* Ağrı Dağı Kış Tırmanışı Kuzey Yüzü (5.137m- 2001 yılı)

* Klimanjaro Tırmanışı (5.895m- 2002yılı- Afrika Kıtası’nın En Yüksek Noktası)

* Pramide Blanca Klasik Rotası ve Doğu Yüzü (2002 yılı- Bolivya Cumhuriyeti)

* Augude Midi Cosmic Arte Rotası (3.000m- 2003 yılı- Bolivya Cumhuriyeti)

* Huayna Potosi (6.150m- 2002 yılı- Bolivya Cumhuriyeti’nin En Yüksek Üçüncü Zirvesi)

* Mont Blanc Tırmanışı (4.850m- 2006 yılı- Siyasi Avrupa’nın En Yüksek Noktası)

* Elbruz tırmanışı (5.642m- 2006 yılı- Coğrafi Avrupa’nın En Yüksek Noktası)

* İskender Iğdır’ı Anma Ağrı Dağı Kış Tırmanışı Kuzey Yüzü (5.137m- 2008 yılı)

* Demavend Tırmanışı (5617m- 2009 yılı)

* Aladağlar Demirkazık Dağı Kuzey Duvarı İkinci Kış Tırmanışı (3.756m- 2010 yılı)

*

>> Yıldız Teknik Üniversitesi Dağcılık Kulübü’nde, bugüne kadar 2.100’ün üzerinde kişi eğitim almıştır.

>> Her yıl yaklaşık 100 kişi, dağcılığa başlamak için kulübümüzü tercih ediyor.


ETKİNLİK

T Telekomünikasyon ve Bilişim Panelleri ile sektörün öncü firma, dernek ve alanında uluslararası düzeyde başarılı projelere imza atmış akademisyenlerle öğren-cileri buluşturduk. Sektörle üniversitenin birbirinden beklentilerinin tartışılacağı bir platform oluşturmayı başardık.

Nokia Siemens Networks’ün Altın Sponsorluğu ve Vodafone’un Platin Sponsorluğu ile gerçekleşen 5.İLTEK GÜNLERİ, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü İsmail Yüksek, Elektrik-Elektronik Fakültesi Dekan Yar-dımcısı Ahmet Tevfik İnan ve YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü

5. İLTEK GÜNLERİ BİR İLETİŞİM PLATFORMU OLUŞTURDU

Telekomünikasyon ve bilişim sektörlerinin dünü, bugünü ve yarını hakkında “Benim de merak ettik-lerim var.” diyen herkes için YTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisleri Öğrenci Kulübü (IEEE) olarak düzenle-diğimiz “İLTEK GÜNLERİ” organizasyonu, dört senelik geçmişin de verdiği deneyimden ve sektörde edindiği özel konumundan aldığı güçle, bu yıl 5. Kez 29-30-31 Mart 2010 tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda kapılarını açtı.

5.İLTEK GÜNLERİ bünyesinde geçmiş senelerden farklı olarak düzenlenen özel oturumlar, CEO Forum,

Başkanı Mehmet Demirel’in yaptığı açılış konuşmala-rıyla üç günlük yoğun bir programa başlamış oldu.

“Onlar ortak oldu, biz pazar”Karel Ürün Yönetimi Direktörü Gökhan Yazıcı tara-fından yapılan “Yakınsama ve Tümleşik İletişim Çö-zümleri” sunumu ile başlayan oturumlar, Vodafone Network Proje Yönetim Bölümü Başkanı Timuçin Kutar’ın “Mobil İletişim ve Yeni Mobil Servisler” tanı-tımıyla devam etti. “Açık kaynak ile nasıl para kazanı-lır?” sorusu Kartaca firmasından Roy Büyüksimkeşyan tarafından yanıt buldu. Ericsson firmasından Savaş Arıkan, transmisyon hakkında bizleri bilgilendirdi. Merakla beklenen Bilişim Paneli’nde ise TBD (Türki-ye Bilişim Derneği) İstanbul Başkanı Levent Karadağ, Yönetim ve Finansman Eğitmeni/Danışman/Yazar Osman Arslan Tunçelli ve TBD Yönetim Kurulu Üyesi/Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cahit Cen-gizhan ile bilişimde kariyer yolculuğuna çıkıldı. Levent Karadağ’ın “Onlar ortak oldu, biz pazar” cümlesi de panele damgasını vurdu.

“Şu masayı uçurun desem hepiniz uçurursunuz. Peki, satar mı?” Etkinliğin ikinci günü; Huawei’den Murat Köse ve Bü-lent Koca’nın “3G ile Gelen Altyapı Çözümleri” sunu-mu ile başladı. Ardından, TÜBİTAK UEKAE İş Geliştirme Sorumlusu Alper Ay ve RF Tasarım ve Geliştirme Biri-mi Proje Yöneticisi Muzaffer Kiraz, radyolink hakkında bizlere bilgi verdi. Türk Telekom Yeni Nesil Erişim Yatı-rım Grup Müdürü Tolga Acar ile altyapı sistemlerinde yeni çözümler masaya yatırıldı. Günün ikinci yarısı ise Nokia Siemens Networks’ten Alpan Akmanoğlu’nun LTE Teknolojisi ve NSN çözümleri sunumu ve Alcatel-

Lucent’ten Hatice S. Orbay ve Ali Ozan Çil’in mobil ödeme sistemleri sunumu ile devam etti. Telekomü-nikasyon Paneli’nde ise Nortel Netaş Direktörü Fahir Özcan, Nokia Siemens Finans Müdürü Murat Ülgen ve Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu’nun katılımıyla telekomünikasyon sektörünün dünü, bu-günü ve geleceği masaya yatırıldı. Telekomünikas-yon Paneli’nde oluşan samimi ortam yöneticiler ve öğrenciler arasında yakınlık sağladı. Murat Ülgen’in “Şu masayı uçurun desem hepiniz uçurursunuz. Peki, satar mı?” sözü uzun süre daha hafızalardan silinme-yeceğe benziyor.

87 kişinin yoğun çalışması olumlu sonuçlar verdi5.İLTEK GÜNLERİ’nin üçüncü günü ise Netron Genel Müdürü Bülent Tekmen ve Murat Bayraktar’ın tele-komünikasyon akademisi sunumuyla başladı. Glo-balstar Avrasya Bilgi İşlem Müdürü Güney Tuncer ile uydu haberleşmesinde merak edilenler konuşuldu. Sonrasında Turkcell Akademi’den Ahmet Akan “Kat-ma Değerli Servislerle Sinyal İşleme Uygulaması” ve TÜRKSAT Kurumsal İletişim Direktörü D.Tunç “Me-deni e-devlet” sunumuyla bizlerleydi. Sonlara yak-laşırken Kaspersky Labs Türkiye CEO’su Murat Göce ile mobil güvenlik-mobil tehditler tartışıldı. 5.İLTEK GÜNLERİ’nin son oturumu CEO Forum’da, HP Türkiye CEO’su Serdar Uçar ve Murat Göce bizlerle buluştu.

Başta 5.İLTEK Koordinatörü Ufuk Yürük ve Koor-dinatör Yardımcısı Eda Hisoğlu olmak üzere İLTEK Komitesi’nde görev alan 87 kişinin yoğun çalışması ile gerçekleşen 5.İLTEK GÜNLERİ’nin sektör için önemli bir etkinlik olduğu, dolu dolu geçen 3 günün sonunda kanıtlanmış oldu. II

5.İLTEK GÜNLERİ’nin sektör için önemli bir etkinlik olduğu, dolu dolu geçen 3 günün

sonunda kanıtlanmış olduyazı, MERYEM BAYRAKTAR / ELEKTRONİK VE HABERLEŞME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ


Verimlilik Haftası etkinlikleri, verimlilik kültürünü yaygınlaştırmak

ve bu kavrama ilişkin kamuoyu oluşturmak amacıyla düzenleniyor.

yazı, PROF. DR. HÜSEYİN BAŞLIGİL / ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANI

YTÜ VE MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ İŞBİRLİĞİYLE VERİMLİLİK HAFTASI V

ETKİNLİK

Verimlilik kültürünü yaygınlaştırmak ve bu kavrama ilişkin kamuoyu oluşturmak amacıyla 1992 yılından bu yana düzenlenen “Verimlilik Haftası” etkinlikleri ile toplumun değişik kesimlerine ulaşılıyor. Milli Pro-düktivite Merkezi bu yıl da yönetici ve uzmanlarıyla 17-30 Nisan 2010 tarihleri arasında düzenlediği çeşitli toplantı, panel ve konferanslarla verimlilik bilincinin yaygınlaştırılmasına çalışıyor.

Milli Prodüktivite Merkezi ile Yıldız Teknik Üniversite-si işbirliğinde düzenlenen “Verimlilik Haftası” Açılış Tö-reni 7 Nisan 2010 Çarşamba Günü Saat: 09.30’da Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda yapıldı. Açılış töre-ninin ardından “İşletmelerde Verimliliğin Önemi” adlı panel gerçekleştirildi.

Bilindiği gibi Milli Prodüktivite Merkezi (MPM), 1965 yılında çıkarılan 580 sayılı yasayla kurulmuş,”kamu kurum nitelinde tüzel kişiliği haiz, bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine sahip” bir kuruluştur. Merkez, bu yasanın 2.maddesinde açıklanan görevlerini 1980’li yılların sonlarından bu yana araştırma, danışmanlık, ölçme ve izleme, eğitim ve yayım işlevleri temelinde ayrıştırılmış bir yapılanmayla yürütmektedir. MPM, Sa-

nayi ve Ticaret Bakanlığı’nın ilgili kuruluşları arasında sayılmaktadır. Yurt ekonomisinin verimlilik ilkelerine uygun olarak gelişmesine yardımcı olacak önlemleri araştırmak ve bunların uygulamaya konmasına çalış-mak göreviyle kurulmuştur.

MPM’nin temel görevi, özel ve kamu kurumlarında verimlilik analizidir. Birçok işletmenin ismini bilmeden uygulamaya çalıştığı Verimlilik Analizi, önemi henüz anlaşılamamış bir yönetim tekniğidir. Öneminin anla-şılmasını güçleştiren de, sistemin teorik olarak oldukça basit görünmesidir. Maliyeti etkileyen unsurlardan ge-reksiz olanlarıyla mücadele etmek için kullanılan yön-temlerden biri olan Verimlilik Analizi, gereksiz masraf-larla mücadele için geliştirilmiş bir metodolojidir.

L. D. Miles, Verimlilik Analizini şöyle tanımlamakta-dır: Verimlilik Analizi, belirli bazı tekniklerin, bilgi te-melinin ve öğrenilmiş bir grup becerinin kullanılması ile yürütülen bir felsefedir. Verimlilik Analizi, gereksiz maliyetlerin, yani kalite kullanımı, görünüm ve tüketi-ci arzusuna katkıda bulunmayan maliyetlerin etkin bir şekilde belirlenmesini ve ortadan kaldırılmasını amaç-layan yaratıcı bir metottur.


*

Verimlilik analizi tarihsel evrimi özet şeması 1. EVRE: GE, L. Miles’in girişimleriyle, II. Dünya Savaşı esnasında daha ucuz alternatif malzeme kullanılarak üretim yapmaya başlanmış, savaş sonrası da bu tutumu devam ettirme kararı alınmış ve sistemli çalışmalar başlatılmıştır.

“Aynı ürünü daha düşük bir maliyetle gerçekleştirmek”

2. EVRE: Ürünün fonksiyonel görünümü önem kazanmış ve değişiklikler sadece ürünün malzeme veya üretimi yönünden değil, tasarımı yönünden de göz önüne alınmıştır.

“Bir ürünün aynı fonksiyonları daha düşük maliyetle gerçekleştirmesi”

3. EVRE: 1978 yılında, T. Fowler ve T. Snodgras, kullanıcı ya da müşterinin bakış açısından bir ürünün tamamının incelenmesi üzerine yoğunlaşan bir F.A.S.T (Fonksiyonel Analiz Sistemleri Tekniği) tanımlamışlardır. Müşteri ve pazarlamayı dikkate alarak; bir ürünün temel fonksiyonlarının yanı sıra, kolaylık sağlaması, güvenirlik sağlaması, kullanıcıyı cezbetmesi ve kullanıcıyı tatmin etmesi ile ilgili fonksiyonları da bu tekniğe dahil etmişlerdir. Bu devrede, tüm ürün ve müşteri istekleri göz önüne alınmış; temel olmayan, fakat müşteri için önemli olan estetik fonksiyonlar da dikkate alınmıştır.

“Müşteri tarafından önemli olmayan fonksiyonlar göz önüne almadan, fakat müşteri tarafından istenen bütün fonksiyonların tamamını karşılayacak ürünü, en düşük maliyetle gerçekleştirmek.”

4. EVRE: Verimlilik Mühendisliği, ürünün gerekli fonksiyonlarının en az maliyetle yerine getirilmesini sağlar; mevcut olmayan veya yeni tasarlanan ürünlerin tasarımında kullanır. Bu nedenle, bu çalışma esnasında müşteri ihtiyaçları tam olarak bilinmemektedir.

“Ürün tasarımı aşamasında, müşteri tarafından istenen tüm fonksiyonlara sahip ürünü en düşük maliyetle gerçekleştirmek.”

ETKİNLİK

MPM Çalışma Alanları Verimlilik Analizi ile uğraşan en büyük devlet kurulu-şu olan MPM’nin çalışma alanları şunlardır:1) Verimlilik Ölçme ve İzleme 2) Araştırma 3) Danışmanlık 4) Eğitim 5) Basın Yayın ve Halkla İlişkiler

MPM ayrıca, verimlilik konularında faaliyet gös-teren uluslararası kuruluşlar ve yabancı ülkelerin prodüktivite merkezleri ile yakın ilişkiler kurmaya ve ilişkileri geliştirmeye çalışan dinamik bir devlet kuru-luşudur.

1) Verimlilik Ölçme ve İzleme Hizmetleri Verimlilik ölçme ve izleme hizmetleri, ülkemizin ve-rimlilik çalışmaları alanında hizmet veren tek kamu kuruluşu olan MPM tarafından gerçekleştirilir.

2) Araştırma Hizmetleri MPM’nin temel işlevlerinden biri de, verimlilikle ilgili makro ve mikro düzeydeki gelişmelerin incelenmesi ve değerlendirilmesidir.

3) Danışmanlık Hizmetleri Yurt ekonomisinin verimlilik ilkeleri doğrultusunda gelişmesine katkıda bulunmak için MPM, 580 sayılı Kuruluş Yasası kapsamında, kamu ve özel kesim iş-yerlerine, kurulduğu 1965 yılından beri verimliliği artırmaya yönelik Yönetim Danışmanlığı hizmetleri sunmaktadır.

4) Eğitim HizmetleriMPM’de eğitim fonksiyonunun amacı; 580 sayılı MPM Kuruluş Kanunu’nun 2. maddesinin c bendin-de “Prodüktivite ile ilgili teknik yardımları sağlamak, gerekli eğitim ve istişare çalışmalarında bulunmak” olarak tanımlanmaktadır.

Verimlilik Analizi ilkelerinin 1952 den beri gelişen yapısına uygun olarak, MPM de kendisini dinamik bir şekilde organize etmektedir. II

C M Y CM MY CY CMY K


ETKİNLİK

S“ etti. Phoneix Contact’ın PLC sunumunun ardından, Siemens’ten Serdar Yıldırım endüstriyel otomasyon alanında Simotion’ın tanıtımını yaptı. ENKA’dan Dün-dar Geylan “İnşaat Sektöründe Elektrik Mühendisle-rinin Kariyer İmkanları” konulu sunumunda, ağırlıklı olarak yurt dışında çalışma koşulları ve elektrik mü-hendislerinin sorumluluk alanları üzerinde durdu.

Enerji PaneliMerakla beklenen Enerji Paneli’nde ise Türkiye’nin dünü bugünü ve yarını, detaylı bir şekilde analiz edildi. ETMD (Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği) Genel Sekreteri Tahsin Yüksel Armağan, EPDK’ dan (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) Aylin Evin, İstan-bul Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Kaypmaz, Türkiye Kojenerasyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Ağış’ın yer aldığı panelde, ülkemizin ileriki yıllarda enerji arzında karşılaşacağı problemler ve çözümleri,

6. RLC GÜNLERİ’NİN ARDINDAN6. RLC Günleri, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şirketlerinin sunumlarıyla, alanında uzman akademisyen, bürokrat ve sanayicilerin katıldığı panellerle, renkli bir organizasyon oldu.yazı, ORHAN DOĞAN ORHAN / ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ

“Sadece Derse Girerek Mühendis Olunmaz” sloganıyla yola çıkılan RLC Günleri, bu sene 22-24 Şubat tarihleri arasında, 6. defa genç mühendis adayları için kapıla-rını açtı. Ağırlıklı olarak enerji, elektrik-elektronik ve otomasyon konularının mercek altına alındığı 6. RLC Günleri, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şirket-lerinin sunumlarıyla, alanında uzman akademisyen, bürokrat ve sanayicilerin katıldığı panellerle, Engin Günaydın ve Yiğit Özgür gibi popüler isimlerin de ka-tılımıyla daha renkli bir organizasyon halini aldı.

Unido-Ichet (Uluslarası Hidrojen Araştırmaları Mer-kezi), Mercedes-Benz ve Amper Elektrik’in altın spon-sorluğu, Anel Grup’un gümüş sponsorluğu, sektörün öncü kuruluşlarından Schneider Electric’in platin sponsorluğunu üstlendiği 6.RLC Günleri, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ve Elektrik-Elektronik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Galip Cansever’in yaptığı açılış konuşmasının ardından, Unido-Ichet’i AR-GE Müdürü Dr. Süha Yazıcı’nın sunumuyla devam

enerji sektöründeki aktörler ve Türkiye’nin enerji pro-jeksiyonu konuşuldu. Programda bir buçuk saat ola-rak planladığımız panel, katılımcıların yoğun ilgisi ile iki buçuk saat sürdü.

Etkinliğin ikinci gününün ilk oturumunda Festo’dan Fikret Kemal Akyüz “Mekatronik ve Endüstriyel Alanda Otomasyon’ konulu sunumunda, şirketin geçmişi ve programlama dillerine olan hakimiyetin öneminden bahsetti. Anel Grup’tan Anelsis Genel Müdürü Meh-met Güvey, şirketin elektronik uygulamaları hakkında bir sunum yaptı. Öğle arasından sonra platin sponso-ru Schneider Electric Genel Müdür Yardımcısı Bülent Deniz Akkaya, şirketi genel hatlarıyla katılımcılara tanıttı. Arçelik’ten Soner Şensoy’un “Güç Elektroniği” sunumunun ardından TESİD (Türkiye Elektronik Sana-yici ve İhracatçıları Derneği ) paneli başladı.

TESİD PaneliPanele, TESİD Yönetim Kurulu Başkanı (Nortel Netaş

Genel Müdürü) C. Müjdat Altay, TESİD Yönetim Kurur-lu Başkanvekili (İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi) E. Armağan Şakar, TESİD Genel Sekreteri Enver İbek, TE-SİD Yönetim Kurulu Üyesi (İstanbul Üniversitesi Elekt-rik Elektronik Fakültesi Bölüm Başkanı) Prof. Dr. Sıddık Yarman katıldı. Türkiye’nin elektronik ürün ihracatın-da ne konumda olduğu, bu noktada Türkiye’nin öne-mi ve atılması gereken adımların konuşulduğu panel, sohbet havasında gerçekleştirildi.

Etkinlikte son günSon günün ilk oturumu Schneider Electric’in kariyer oturumu ile başladı. Staj ve işe alım kriterleri akta-rıldıktan sonra oturum sona erdi. Sonraki oturumda, Viko’dan Elektronik Ar-Ge Müdürü Oktay Nak, proje yönetimi ve kapasitif algılama hakkında bir sunum yaptı. Ardından Mercedes-Benz, frenleme teknoloji-si hakkında ders niteliğinde bir sunum yaptı. Amper Elektrik, uzmanlık alanı olan topraklama ve yıldırım-dan korunma teknikleri hakkında bilgi verdi. Sonraki oturumda ise ünlü oyuncu Engin Günaydın ve Yiğit Özgür bizlerleydi. İlgi o kadar yoğundu ki salonun ba-samakları dahil her yer doluydu.

ENOSAD (Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Der-neği) Yönetim Kurulu’nun gerçekleştirdiği “Türkiye’de Teknoloji ve Otomasyonun Geleceği” konulu panelde ENOSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sedat Sami Ömeroğlu, ENOSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hü-seyin Halıcı, ENOSAD Yönetim Kurulu Üyesi (Entek Şirketler Grubu Genel Müdürü) H.Cengiz Celep katı-lımcı olarak yer aldı. Mühendislerin süreç ve problem analizi yapabilme yetenekleri, arıza tespit ve onarımı-nı sağlayabilmeleri, insiyatif kullanabilmeleri, takım halinde çalışmaları ve teorik bilgileri pratiğe dönüştü-rebilmeleri gibi kabiliyetlere sahip olmaları gerektiği aktarıldı.

Dolu dolu geçen üç gün boyunca oturumlar dışında Schneider Electric, Anel Grup ve Amper Elektrik stant-ları yoğun ilgi gördü. İstanbul dışından gelen misa-firlerimiz de bir daha ki sene için yer ayırtmayı ihmal etmediler. 6.RLC Günleri YTÜ IEEE Kulübü, markasının kalitesini bir kez daha herkese duyurmuş oldu. II


YYıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Dekanlı-ğı ve Makine Teknolojileri Öğrenci Kulübü (MAKTEK) işbirliğiyle bu sene ikincisi düzenlenen YTÜ Savunma Sanayi Günleri 2010 (SSG’10), 1-2 Mart 2010 tarihlerin-de, YTÜ Beşiktaş Yerleşkesi Oditoryum ve Sergi Salo-nunda gerçekleştirilmiştir.

Etkinlikte savunma sanayinin önemi, gelecekteki rotası, bu konuda yurdumuzda gerçekleştirilmekte olan nitelikli Ar-Ge programları ile yerli teknoloji esas-lı savunma sanayi ürünlerimiz hakkında, sektörün ve ülkemiz gençlerinin haberdar olması amaçlanmıştır.

ETKİNLİK

Altın sporluğunu Yonca Onuk JV, platin sponsor-luğunu Aselsan, gümüş sponsorluğunu Roketsan ve destek sponsorluklarını FNSS, Tusaş (TAI) ve STM’nin yaptığı etkinlik; öğrencilerin, akademisyenlerin ve fir-ma temsilcilerinin yoğun katılımına sahne oldu.

Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) Müsteşar Yardımcısı Dr. Faruk Özlü, Rektörümüz Prof. Dr. İs-mail Yüksek, Makine Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Teke’nin yanı sıra; Aselsan, Yonca Onuk JV, Roketsan, FNSS, STM, Tusaş (TAI ), Havelsan, Türk Silahlı Kuv-vetlerini Güçlendirme Vakfı, TÜBBİTAK UEKAE, MKE,

Yerli savunma sanayinin ülkemiz için önemi, bir kez

daha vurgulandı. yazı, Doç. Dr. RAHMİ GÜÇLÜ / MAKİNA FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

YTÜ SAVUNMA SANAYİ GÜNLERİ 2010

SAVUNMANIN “YILDIZ”I PARLIYOR


ETKİNLİK

>> YTÜ Makine Fakültesi Dekanlığı ve Makine Teknolojileri Öğrenci Kulübü tarafından düzenlenen Savunma Sanayi Günleri 2010, başarıyla tamamlandı.

Otokar, Baykar Makine, Vestel Savunma, SEFT Gemi İnşa&Mühendislik gibi, savunma sanayi sektörünün öncü kurum, kuruluş ve firmaları etkinliğe katıldılar. YTÜ’nün savunma sanayine yönelik geliştirmiş ol-duğu projeler ise Makine Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Rahmi Güçlü ve Araştırma Görevlileri Onur Alpay ile Özgür Demir tarafından, değerli konuklarla paylaşıldı.

Dr. Faruk Özlü, Prof. Dr. İsmail Yüksek ve Prof. Dr. İs-mail Teke’nin açılış konuşmaları ile başlayan etkinlik, savunma sanayimiz tarafından yürütülmekte olan projelerin katılımcı firma temsilcileri tarafından ko-nuklara sunulması ile devam etmiştir. Sergi salonunda açılan “Yerli Savunma Sanayi Ürünler Sergisi”ne katı-lan Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Aselsan, Yonca Onuk JV, Roketsan, FNSS, Baykar Makine, Havelsan, TÜBİTAK UEKAE, SEFT firmaları geliştirmiş oldukları son tekno-lojileri ve sistemleri konuklarımızla paylaştılar.

Yerli savunma sanayinin ülkemiz için öneminin bir kez daha vurgulandığı etkinlikte, öğrencilerimiz sa-vunma sanayi temsilcileriyle bir araya gelerek, savun-ma sanayi sektörünü yakından tanıma fırsatı buldu.

YTÜ Makine Fakültesi Dekanlığı ve Makine Tek-nolojileri Öğrenci Kulübü (MAKTEK) tarafından dü-zenlenen ve üniversite-savunma sanayi işbirliğinin sağlandığı SSG’10 başarıyla tamamlanmıştır. Her yıl geleneksel olarak düzenlenmeye devam edecektir.

Katılımcı kurum temsilcileri ve sunum konularıSavunma Sanayi MüsteşarlığıMüsteşar Yardımcısı Dr. Faruk Özlü: “Savunma Sana-yimizin Değerlendirilmesi”

AselsanSavunma Sistem Teknolojileri Grubu Elektronik Tasa-rım Md. Seyit Yıldırım: “Savunma Sanayinde Ar-Ge’nin Önemi ve Aselsan’da Yürütülen Ar-Ge Faaliyetleri

RoketsanUzman Müh. İlkay Özyiğit: “Savunma Sanayi Güncel Projeleri ve Mühendislerde Aranan Özellikler”

Yonca Onuk JVYönetim Kurulu Başkan Yard. Dr. Ekber İ. N. Onuk: “MRTP: Çok Amaçlı Taktik Platform, Bir Konseptin Ya-ratılışı”

FNSSPazarlama ve Strateji Direktörü Haluk Bulucu: “FNSS ve Savunma Sanayi”

HavelsanAr-Ge Mühendislik Müdürü H. Arif Topcuoğlu: “Havel-san ve Havelsan’ın Ar-Ge Çalışmaları”

TUSAŞ (TAI)Yapısal Mühendislik Md. Dr. Gürsel Eraslanoğlu, Pa-zar Geliştirme Şefi İsmail Hakkı Ateş: “Havacılıkta İleri Teknoloji Uygulamaları ve TUSAŞ”


ETKİNLİK

OTOKARTank Ürün Teknik Yönetim Müdürü Bülent Keşli: “Al-tay Tank Projesi”

TÜBİTAK UEKAEİş Geliştirme Sorumlusu Tuğçe Engin Tabanlı: “Ulusal Güvenliğin Sağlanmasında Milli Ar-Ge’nin Önemi”

Baykar MakineGenel Müdür Haluk Bayraktar: “Özgün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Ar-Ge Faaliyetleri”

Makine ve Kimya Endüstrisi KurumuAr-Ge ve Teknoloji Dairesi, Ece Alat: “Yürütülmekte Olan Projeler ve Üniversite Sanayi İşbirliği”

Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı:İştirakler ve Mali Analiz Ş. Md. Aykut Alp Berk: “TSKGV’nin Savunma Sanayisine Katkısı”

Savunma Teknolojileri MühendislikSistemler Md. Kıdemli Sistemler Müh. Dr. Anıl Karel: “Geleceğin Savunma Sanayisi ve STM”

Vestel SavunmaProje Müh. Gökhan Koyuncu: “İnsansız Hava Aracı Sis-temleri”

SEFT Gemi İnşa&MühendislikGenel Müdür Semih Zorlu: “Savunma Sanayi Deniz Araç Tasarımları”

Yıldız Teknik Üniversitesi Savunma Sanayi ProjeleriMakine Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Rahmi Güçlü, Arş. Gör. Onur Alpay, Arş. Gör Özgür Demir

Etkinlik hakkında detaylı bilgiye www.ytussg.com internet adresi üzerinden ulaşılabilir. II

>> Öğrencilerimiz savunma sanayi temsilcileriyle bir araya gelerek, savunma sanayi sektörünü yakından tanıma fırsatı buldu.


HHer yıl farklı bir sektörü inceleyen Sektörel Gelişim Sempozyumu’nda geçtiğimiz yıl Savunma Sanayi’ni inceleyerek oldukça ses getiren Yıldız Teknik Üniver-sitesi IEEE Öğrenci Kulübü, etkinliğin ikinci yılında ‘Oyun Dünyası’nı inceledi.

Oyun sektörü, gerek gündelik hayatta gerek aka-demik boyutta yeterince ciddiye alınmadığı için Türkiye’de henüz emekleme aşamasındadır. Sektö-rün dünya pazarında yıllık bütçesi göz önüne alınınca, Türkiye’deki potansiyelin bir an önce harekete geç-mesi ve pastadan daha büyük pay alarak Türkiye’de ikinci ‘bacasız sanayi’ yi oluşturması önem taşımak-tadır. İşte bu nokta, YTÜ-IEEE’nin konu olarak Oyun Dünyasını seçmesinin temel nedenidir. Üniversite-Sanayi işbirliğini, ülkemizde henüz yeni kurulmakta olan bir sektörde, daha en başından sağlam temellere oturtabilmek; hem Yıldız Teknik Üniversitesinin, hem de YTÜ IEEE öğrenci kulübünün vizyonuyla birebir ör-tüşmektedir.

Türkiye ve dünyada animasyon sektörüYTÜ IEEE Kulübü SGS komitesinin büyük bir özveriy-le çalışarak hayata geçirdiği Sektörel Gelişim Sem-pozyumu, Microsoft’un ana sponsorluğunda 4-5 Ocak tarihleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda gerçekleşti. Elektrik-Elektronik Fa-kültesi Dekanı Profesör Dr. Galip Cansever’in yaptığı açılış konuşmasının ardından ilk gün, Mevlüt Dinç’in sunumuyla devam etti. Yurtdışında adından oldukça söz ettiren ve geliştirdiği oyunlarlarla onlarca ödül

Sektörün dünya pazarında yıllık bütçesi göz önüne alınınca, Türkiye’deki potansiyelin bir an önce harekete geçmesi ve pastadan daha

büyük pay alması önem taşıyor.yazı, MAHMUT CAN KOVAN / ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ

SEKTÖREL GELİŞİM SEMPOZYUMU’NDA OYUN

DÜNYASI İNCELENDİ

alan tecrübeli geliştirici, Türkiye’deki oyun stüdyo-sunda geliştirdiği ve çoklu oyuncu desteği ile sek-törde dünya çapında devrim yaratan I Can Football oyununu, kendi hayat hikayesini ve ‘Nasıl başarılı bir oyun geliştiricisi olunur?’ sorusunu temel alarak su-numunu tamamladı. Mevlüt Dinç’in sunumunun ar-dından ikinci oturumda; dünya çapında düzenlenen bir yarışmada World of Warcraft ve Sims’in ardından 3. olarak büyük bir başarıya imza atan Mobiwar oyu-nunun geliştirme aşamaları ayrıntılarıyla anlatıldı. Verilen öğle arasından sonra Cars, Up ve A.R.O.G.’un yapım aşamasında bulunan Erdem Taylan, sunu-munda Animasyon Teknolojileri ve yukarıda bahsi geçen filmlerin yapım aşamalarından bahsetti. Tür-kiye ve dünyada animasyon sektörü ile ilgili yapılan küçük karşılaştırma ve hemen sonrasında yapılan soru cevabın ardından Erdem Taylan; YTÜ IEEE ve Yıl-dız Teknik Üniversitesi’ne sunduğu nazik teşekkürle-riyle birlikte oturumunu tamamladı. Günün sondan ikinci oturumunda bu etkinliğin hayata geçmesinde önemli katkıları olan Oyungezer dergisinden Furkan Faruk Akıncı, Merlininkazanı’ndan Murat Oktay ve Cnet Türkiye’den Hakan Kilyusufoğlu’nun katılımıyla “Medya-Oyun ilişkisi” derinlemesine irdelendi. Son günlerde gündemden düşmeyen online oyunların gençler üzerindeki etkisi ve medya kuruluşlarının konuyla ilgili bakış açıları oturumun en dikkat çekici noktalarını oluşturdu. Günün son oturumunda He-avy Iron Studios’tan Tolga Tekin, Amerika’daki oyun geliştirme sürecinden bahsetti. Heavy Iron Studios’ta

diğer çalışma arkadaşlarıyla çektiği video kayıtları-nın gösterimi ve Amerika-Türkiye temelinde yapılan soru-cevap bölümünün ardından, ilk gün programı sona erdi.

Yoğurtistan oyununun son hali gösterildiEtkinliğin ikinci gününe, Başkent Üniversitesinden Mutlu Binark’ın TÜBİTAK destekli araştırma projesi olan “Dijital Oyun Endüstrisinin Türkiyede’ki Yeri” su-numuyla başlandı. Türkiye ile ilgili sayısal verileri Ce-mil Türün’ün birkaç itirazıyla birlikte öğrencilere ak-taran Mutlu Binark, oturumunu soru-cevapla bitirdi. Günün ikinci oturumunda Cemil Türün, Yoğurtistan oyununun çıkmadan önceki son halini ilk defa gös-terdikten sonra Türkiye’de gerçekleşemeyen sanayi devriminin bir sektörü daha gözden kaçırmasına en-gel olmak için yapılabileceklerden ve sektörün geliş-mesi için Yoğurt Teknolojileri’nin ayırdığı bütçeden söz etti: “Oyun geliştirmek isteyen ekiplere ayırdığım yarım milyon Dolarlık bir bütçe var. Parayı geri istemi-yorum. Kâr ortaklığı istemiyorum. İsteyen olursa elim-den gelen her türlü teknik desteği ve Yoğurtistan’ın oyun motorunu da maddi karşılık istemeden verebili-rim. Yeter ki Türk Oyun Sektörünün gelişimine katkı-da bulunun ve Türkiye’nin pastadan daha büyük pay alabilmesini sağlayın.”

Cemil Türün’ün ders niteliğindeki oturumunun ardından TaleWorlds’den Ali Öztürk; pek çok ülkede ses getiren Mount&Blade oyununun sıkıntılı geliştir-me aşamalarını ve TaleWorlds’ün gelecek hedeflerini anlatarak sunumunu bitirdi. Ali Öztürk’ten sonra Cei-dot Studios’tan Erkan Bayol ve Deniz Aydınoğlu oyun geliştirme süreçlerini ve Ceidot’un son projelerini an-

lattı. Yapılan soru cevapta ise Hükümran Senfoni’nin neden sekteye uğradığı uzun uzadıya konuşularak oturum tamamlandı. Ceidot’un ardından Intel Türki-ye Genel Müdürü Çiğdem Ertem, Intel’in önümüzdeki yıllarda yapacağı yatırımlardan ve sektörün seyrede-bileceği yönlerden bahsetti. Günün son oturumunda Burcu Esmersoy, Kaan Kural ve Olgun Şimşek oyun dünyasını keyifli yorumlarıyla, oynayanlar tarafından irdeledi. Her anı keyifli geçen 2 günün ardından, Sek-törel Gelişim Sempozyumu tamamlandı. II

SEMPOZYUM

>> Cemil Türün: “Oyun geliştirmek isteyen ekiplere ay›rd›ğ›m yar›m milyon Dolarl›k bir bütçe var.


T

TÜBİTAK, 1969 yılından bu yana geleceğin bilim adamlarını keşfetmek ve yetiştirmek için çeşitli

etkinlikler ve yarışmalar düzenlemektedir. yazı, Prof. Dr. ULVİ AVCIATA / TÜBİTAK İSTANBUL AVRUPA BÖLGE KOORDİNATÖRÜ

TÜBİTAK ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARASI ARAŞTIRMA

PROJELERİ YARIŞMASI SONUÇLANDI

YARIŞMA

TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Pro-jeleri Yarışması’nın finalistleri belirlendi. Finalist olan öğrencilere ödüllerini vermek üzere, 26 Mart 2010 ta-rihinde Üniversitemizde bir tören düzenlendi.

TÜBİTAK, 1969 yılından bu yana geleceğin bilim adamlarını keşfetmek ve yetiştirmek için çeşitli etkin-likler ve yarışmalar düzenlemektedir. TÜBİTAK-Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı, ortaöğretime de-vam etmekte olan öğrencilerin bilimsel gelişmelerine katkıda bulunmak amacıyla, 2009–2010 öğretim yı-lında da, Bilgisayar, Biyoloji, Fizik, Kimya, Matematik, Sosyoloji, Tarih ve Coğrafya dallarında Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması dü-zenlemiştir.

12 Bölge Merkezinde TÜBİTAK tarafından bir öğre-tim üyesi, yarışmadan sorumlu Bölge Koordinatörü olarak görevlendirilmiştir. Bölge merkezi iller Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Erzurum, İstanbul Asya, İstan-bul Avrupa, İzmir, Kayseri, Malatya, Samsun ve Van olarak belirlenmiştir. Yarışmaya katılmak isteyen öğrenciler başvurularını, kendi bölgelerindeki Bölge Koordinatörünün adresine başvurarak yarışmaya ka-tılmaktadır.

Kıstaslar nelerdi?Proje Rehberine uygun olarak hazırlanmış olduğu belirlenen projeler, 12 ayrı bölgede ve her dal için ayrı ayrı oluşturulan jürilerce, “Proje Raporu” üzerinden değerlendirilerek seçilmektedir. Projelerin değer-lendirilmesinde, Özgünlük ve Yaratıcılık, Kullanılan Bilimsel Yöntem, Tutarlılık ve Katkı, Yararlılık (Eko-nomik, Sosyal, ...), Uygulanabilirlik ve Kullanışlılık, Kaynak Taraması, Özümseme ve Hâkimiyet, Sonuç

> Ortaöğretim Ögrencileri Arası Proje Yarışması Ödül Töreni

ve Açıklık gibi kıstaslar göz önüne alınmıştır. Yarışma, İstanbul-Avrupa Bölgesi; Tekirdağ, Edirne, Kırklare-li ve İstanbul-Avrupa yakasındaki tüm ortaöğretim okullarını kapsamaktadır.

Yarışma programıBölgemizde yarışmaya toplam 333 proje başvurusu olmuş, bunlardan 97 tanesi değişik Üniversitelerden Bilim Dallarına göre oluşturulan Jüriler tarafından yukarıda belirtilen kıstaslar çerçevesinde incelenip değerlendirilerek, 23-26 Mart 2010 tarihleri arasında yapılan sergiye davet edildiler. Sergimiz Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi Fen-Edebiyat Fa-kültesi Binasında 10:00-17:00 saatleri arasında tüm okullarımızın ziyaretine açık tutuldu. Sergiye sunulan projeler, tekrar aynı jüriler tarafından sergide yeniden değerlendirilmiş, 29 Nisan – 04 Mayıs 2010 tarihleri arasında Ankara’da yapılan Final Yarışmasına gönde-rilmek üzere, 16 proje birinci olarak seçilmiştir.

Önemli projelerin ilk adımı atıldıGeleceğin bilim adamı olmaya aday olan gençlerimiz, bilim ve teknolojik gelişmelere olan ilgilerini böyle bir yarışmaya katılarak göstermiş oldular. Ülkemizin ge-lişmişliğine önemli ölçüde katkıda bulunacak bu ya-rışmaya gönül vererek katılan herkesi tebrik ederim. Bu çalışmalarla bundan sonra hazırlanacak önemli projelerin ilk adımı atılmış oluyor. Eminim ki; öğren-cilerimizin bundan sonraki çalışmaları da ülkemize ve insanlığa Bilim ve Teknoloji alanında katkılarda bulu-nacak ve büyük hamlelere yol açacaktır. Bu öğrencile-rimizin yetişmesinde önemli katkıları olan öğretmen-lerinizi ve ailelerinizi kutlarım. II


RÖPORTAJ

DAVUTPAŞA YERLEŞKEMİZDE YENİ BİR SOSYAL TESİS İNŞA EDİYORUZ

YTÜ Vakfı Başkanı Ahmet Turgut

Bmak, mezunlarının ilişkilerini, yardım ve desteklerini sağlayacak girişimlerde bulunmaktır.

Vakfımız amaçları doğrultusunda üniversite mekân-larımızın yenilenmesi, daha sağlıklı koşullara sahip olabilmesi, ayrıca öğretim üyelerimiz ve öğrencileri-mizin desteklenmesi konusunda çaba sarf ediyor. Vak-fımızda 183 Mütevelli Üyemiz bulunuyor. Yönetim Ku-rulumuz ise 1 Başkan, 8 Asıl Üye ve 8 Yedek Üye olmak üzere 17 kişiden oluşuyor.

YTÜ öğrencilerine verdiğiniz destek konusunda Vakfınız tarafından yürütülen projeler ve çalışmalar nelerdir? Bu çalışmalarla ilgili üniversitemizden beklentileriniz nelerdir?Vakfımız kurulduğu günden bu yana, ihtiyacı olan öğrencilerimize burs desteği sağlıyor. Her yıl burs ve-rilen öğrenci sayımız, bağışçılarımızın da desteğiyle artıyor. Öğrencilerimizin tüm ihtiyaçlarını yine büt-çemizin ve bağışçılarımızın katkıları doğrultusunda gerçekleştirebilmek için elimizden gelen tüm çabayı harcıyoruz. Öğrencilerimiz ve üniversitemiz için ba-ğışlarını ileten tüm bağışçılarımıza da Vakfımız adına

Başkan Ahmet Turgut, YTÜ Vakfı’nın sorumluluk alanları ve projeleri hakkında bilgi verdi.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?1968 yılında Antalya’nın Kumluca ilçesinde doğdum. İlk ve ortaöğrenimimi, babamın astsubay olarak gö-rev yaptığı Malatya, Bilecik ve Ankara’da tamamla-dım. 1989 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Şehir ve Bölge Plancısı olarak mezun oldum. Yüksek lisans eğitimimi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde 1994 yılında ta-mamladım.

1990 yılından itibaren bir proje firması kurarak ça-lışma hayatına başladım. Halen aynı firmada ortak olarak çalışmalarımı sürdürmekteyim. 1991- 2007 yıl-ları arasında TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüm.

Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Eğitim ve Kültür Hizmetleri Derneği’nde 1999-2005 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptım. 2003 yılından beri Mütevelli He-yeti Üyesi olarak görev aldığım Yıldız Teknik Üniversi-tesi Vakfı’nda, 2007 yılından itibaren Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldım. Mart 2010 tarihinde yapılan Genel Kurul’da da Vakfımızın Başkanlık görevini üst-lendim.

Üniversitemiz Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde 2005-2006 eğitim yılından bu yana “Planlamanın Ya-sal ve Yönetsel Boyutları” dersini veriyorum.

Eşim de üniversitemizin Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde Öğretim Üyesi olarak görev yapıyor.

YTÜ Vakfı’nın kuruluş amacı ve geldiği nokta ile ilgili bilgi verebilir misiniz?Vakfımız, mezunlarımız ve öğretim üyelerimizden oluşan 31 kişilik değerli bir kadro tarafından 1983 yı-lında kurulmuştur. Vakfımızın amacı; Yıldız Teknik Üniversitesi’nin gelişmesi, verimliliğinin artması, genişletilmesi, eğitim ve öğretim düzeyinin yükseltil-mesi, mali kaynaklarının güçlendirilmesi, öğretim ele-manlarının sorunlarının giderilmesi, uygulama alanı gereksinimlerinin karşılanması için katkılarda bulun-

> Bahar şenlikleri

Vakfımız, üniversite mekânlarımızın

yenilenmesi, daha sağlıklı koşullara sahip

olabilmesi, ayrıca öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizin

desteklenmesi konusunda çaba

sarf ediyor. röportaj, HİCRAN BURCU AYDIN YİĞİT


teşekkür etme gerekliliğini duyuyorum. Çünkü Vakıf olarak asıl gelir kaynağımız yardımsever bağışçıları-mızdır. Bu vesile ile tüm mezunlarımıza da, üniversite-mizdeki eğitim ve öğretim kalitemizi daha arttırarak öğrencilerimizin başarılarına ve öğrenim hayatlarına sağladığımız katkıyı çoğaltmak adına, çalışmaları-mıza destekte bulunmaları için çağrıda bulunmak istiyorum. Çünkü gençlerimizin geleceklerini güzel-leştirmek için alabildiğimiz tüm katkılara ihtiyacımız var. Burs olanaklarımızın yanında, Vakfımızın bütçe imkânları doğrultusunda üniversitemizin sosyal ve kültürel etkinliklerine de destek veriliyor. Yönetime seçilirken gerçekleştireceğimiz hedeflerimizin arasın-da; öğrencilerimize sabah kahvaltılarının bedava ola-rak sağlanması projesi de yer alıyordu. Bununla ilgili çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. En kısa zamanda bu projemizi hayata geçirebilmek için tüm ekibimiz-le ve tüm şevkimizle çalışıyoruz. Ayrıca Vakfımız, her sene gerçekleştirilen ve öğrencilerimizin tüm senenin yorgunluğunu ve stresini atarak eğlendikleri bahar şenliklerine de maddi olarak katkıda bulunuyor. Üni-versitemizde öğrenci kulüplerimiz çok örgütlü ve et-kin şekilde çalışıyor. Vakıf olarak öğrenci kulüplerinin çalışmalarında da elimizden gelen desteği veriyoruz. Bir yandan da öğrencilerimiz için Davutpaşa Yerleşke-mizde yeni tesisler oluşturuyoruz. Bunlardan ilki olan açık yüzme havuzu ve sosyal tesisimiz, 2008-2009 öğretim yılında hizmete açıldı. Davutpaşa ve Yıldız Yerleşkemiz için yeni projeler gündemimizde yer alı-yor. Bunlarla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yine öğrencilerimize kaliteli bir yaşam alanı oluşturmak için Davutpaşa Yerleşkemizde yeni bir sosyal tesis

inşa etme çalışmalarımız da devam ediyor. Vakfımız üniversitemizin bir parçasıdır. Öğrencilerimiz için yaptığımız tüm faaliyetlerimizi, üniversite yönetimi-miz ile ortak verdiğimiz kararlarla gerçekleştiriyoruz. Bu vesile ile öğrencilerimiz için düzenlemiş olduğu-muz tüm etkinliklerde, Üniversitemiz de tarafımıza sonsuz katkıda bulunduğu ve olabileceği her konuda yardımlarını esirgemediği için başta Değerli Rektörü-müz Sayın İsmail Yüksek olmak üzere, tüm üniversite yönetimimize teşekkürü bir borç biliriz.

YTÜ sizin için ne ifade ediyor? Yıldızın gelişimi ve geldiği nokta ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Sizce üniversitemizin önündeki fırsatlar nelerdir?Yıldız Teknik Üniversitesi, bugünlere gelişimdeki en büyük şansımdır. Benim için Yıldız Teknik Üniversitesi ayrıcalıklı ve özel bir kurumdur. Almış olduğum dip-lomanın karşılığını, üniversitemin bir mezunu olarak, elimden geldiğince ödemeye çalışıyorum. Okuduğu-muz dönemde yaşadığımız zorlukları, bugünkü öğ-renci arkadaşlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak yaşamamaları için çabalarımı sürdürüyorum. Vakfımızda emek veren bütün mezunlarımız da be-nim gibi düşünüyor ve bu paralelde hareket ederek emek veriyor. Vakıf Başkanlığı görevini kendisinden devraldığım Kıymetli Büyüğümüz ve Vakfımızın Onursal Başkanı Sayın Süleyman Caner “bugün gel-diğim noktada 100 isem, üniversite mezunu olmasay-dım 10’dum” diyerek üniversitemiz mezunu olmanın önemini ifade ediyor. Bu çerçevede; tüm akademik kadromuz, takdiri sonuna kadar hak ediyor.

Robert Barto , bahar şenlikleri

RÖPORTAJ

>> Öğrencilerimizin öğrenim hayatlarına sağladığımız katkıyı çoğaltmak adına, çalışmalarımıza destekte bulunmaları için tüm mezunlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum.

Üniversitemiz kadroları teknolojik tüm imkânları da kullanarak, öğrencilerimize çok daha kaliteli eği-tim vermek için özveriyle çalışıyor. Bu çabaların sonu-cunda da; öğrencilerimizin yurtiçinde ve yurtdışında aldıkları başarılarla ve iş hayatında başardıklarıyla gururlanıyoruz. Üniversitemiz bugün, gerek yurtiçin-de gerek yurtdışında önemli bir noktaya gelmiştir. Önümüzdeki sene 100.yılımızı kutlayacağız. YTÜ, akademik kadrolarının genişliği ve yetkinliğinin yanı sıra; sosyal, kültürel ve sportif imkanlarının çeşitliliği ile güzide bir kurumdur. Üniversitemizin akademik camiadaki önemi, önümüzdeki yıllarda daha da arta-caktır. Bizim görevimiz; üniversitemizin tüm çalışma ve çabalarına her kulvarda yardımcı olmaktır.

YTÜ Teknopark oluşumu ile ilgili görüşleriniz nelerdir?Teknopark, Bakanlar Kurulu kararı alındığı günden bu yana Vakfımızın en önemli faaliyetlerinden biri olmuştur. Projeyi gerçekleştirmek üzere bütün im-kanlar seferber edilmiştir. Yönetim Kurulumuz bu konuda elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Teknopark alanının tapu işlemleri ve proje çalışmaları bitirilmiş; ruhsatı alınmıştır. 2009 yılında da inşaat çalışmaları başlatılmıştır.

Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı olarak en büyük des-

teğimiz, üniversitemizin teknolojik alanda Ar-Ge’ye yönelmesi ve gelişmesi için çok büyük öneme sahip olan Teknopark’ın inşaatına olmuştur. Teknopark artık günümüz dünyasında üniversite-sanayi işbirli-ği açısından vazgeçilmez bir unsur haline gelmiştir. Üniversiteler sanayi olanaklarından yararlanırken, sanayiler de üniversitelerin bilgi dağarcığından ve Ar-Ge çalışmalarından, öğrencilerin çalışma kapasite-lerinden yararlanmaktadır; yani karşılıklı olarak yarar sağlanan bir ilişki ağı oluşmaktadır. Ayrıca, teknopark yeni ve yaratıcı ürünleri hayata geçirmek isteyen sa-nayi kuruluşları için kolaylıklar sağladığından dola-yı, ülkemizin küresel arenada rekabet edebilirliğine olumlu yönde katkıda bulunmaktadır.

Son olarak dergimiz hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?Üniversitemiz yayın organının, hem içerik olarak hem de görsel olarak çok şık tasarlanmış bir dergi olduğunu düşünüyorum. Dergimizin çok titiz bir çalışmanın ürü-nü olduğu her sayfasında net olarak görülüyor. Yıldız-lar dergisi, kısa sürede Üniversitemizin başarılı şekilde anlatıldığı bir haber kaynağı olmuştur. Geniş bir kitleye ulaşıyor olması, üniversitemiz camiası açısından çok önemlidir. Bu anlamda önemli bir eksikliği kapatmış-tır. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım. II


Yapı İşletmesinin hedefi, yapı projelerini eldeki kaynakları en verimli bir şekilde

kullanarak, zamanında, bütçesi içinde ve istenen kalitede bitirebilmektir.

yazı, PROF. DR. HALUK ÇEÇEN / YTÜ / Yİ –T YL PROGRAM YÜRÜTÜCÜSÜ

YTÜ YAPI İŞLETMESİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

YAPI İŞLETMESİ BÖLÜMÜ

YYapı İşletmesi ( Yİ ) İnşaat Projelerini Geliştirme, Plan-lama, Uygulama, Denetleme Ve Değerlendirme fonk-siyonlarının tümünü içeren bir şemsiye kavramdır. Her yapı projesinde devreye giren beş temel kaynak şunlardır; İnsan, Makine / Ekipman, Malzeme, Para ve Yönetim ( 5 M : Man, Machinery, Material, Money & Management / Ref. Dr. Şarık Tara / Enka 1983 )

Yİ’ nin hedefi, yapı projelerini eldeki kaynakları en verimli bir şekilde kullanarak, zamanında, bütçesi içinde ve istenen kalitede bitirebilmektir. ( Ref. www.yi.yildiz.edu.tr )

Bilindiği gibi yapı sektörü tüm dünyada ekonomile-ri yönlendiren “Lokomotif” sektörlerin başında gelir.Böylesine etkili ve önemli bir sektörün başarılı olabil-mesi için sektörde yer alan paydaşların (üniversiteler, ilgili kamu kuruluşları, STK’lar, danışmanlar, şirketler, sponsorlar, profesyonel yöneticiler ve elemanlar, … ) güncel Yİ yöntemlerini bilmeleri ve bunları titizlikle uygulamaları gerekir.

Son yıllarda Yİ cephesinde küresel kapsamda kabul gören standartlar oluştu. Ama bu gelişmeler ve de-neyim birikimi, dünyadaki az sayıda üniversitenin ve inşaat sektöründe lider olan bazı şirketlerin bünyele-rinden dışarı çıkartılıp yaygınlaştırılamadı.

Bugün geldiğimiz aşamada, dünyanın birçok mem-leketinde her yıl binlerce yapı projesinde ( hem özel ve hem de kamu sektöründe ) Yİ çalışmaları - ya hiç, ya da doğru - yapılamadığı için milyarlarca dolarlık maddi kayıpların yanı sıra, insan ve zaman kayıpları da yaşanmaktadır. Aynı nedenlerden dolayı rekabet gücünü kaybeden ve batan birçok şirkete de rastla-nıyor. Türkiye’mizde de durum farklı değildir; Türk inşaat firmaları yetkin Proje Yöneticisi bulmakta çok zorlanıyorlar. Proje yönetim hataları çok ciddi zaman, emek, para, mal ve can kayıplarına yol açıyor.

Maddi kaynakları ciddi ölçüde kısıtlı olan ülkemiz-de bizim bu boyutlarda kayıplarla yaşama lüksümüz olamaz. İnşaat projelerinin başarılı olabilmeleri için, inşaat proje yöneticilerinin çağdaş proje yönetim tek-nikleri konusunda eğitilmiş olmaları gerekir ki, bun-ları zamanında ve doğru bir şekilde uygulayabilsinler. Dolayısıyla, Yİ konusunda süratle bir eğitim seferber-


liğini başlatıp, sektörü Yİ sisteminin çağdaş yöntem-lerini öğrenmiş ve başarı ile uygulayabilen yöneticiler ve elemanlarla donatmalıyız.

Yukarıdakilere benzer saptamalar ve gerekçelerle kurulmuş olan “YTÜ / YİAD” (Yapı İşletmesi Anabilim Dalı), yapı projelerinin başarılı bir şekilde işletilebilme-si için gereken, güncel bilgi, done ve saha deneyimle-rini derlemek, bunları öğrenciler ve yapı sektöründeki ilgililerle paylaşmak ve bu konularda AR / GE yapmak için kurulmuş çok yönlü ve disiplinler arası bir anabi-lim dalıdır. YTÜ / YİAD’ın yetkilileri, sektördeki proje Geliştirme - Uygulama - Planlama – Denetleme – De-ğerlendirme çalışmalarına uzmanca destek verirler.

YİAD çalışmalarında, “Güncel Akademik Bilgi ve Doneler ile Gerçek Saha Deneyimleri” ni bir araya ge-tirmek şarttır. Dolayısıyla, Üniversite – İş Dünyası İş-birliği köprülerini çift yönlü olarak kurmak ve aktif bir şekilde çalıştırmak gerekir.

AçılışTürkiye’de “İnşaat Proje Yöneticisi” adaylarını yetiştir-mek üzere geliştirdiğimiz YTÜ / Yapı İşletmesi Tezsiz Yüksek Lisans ( Yİ -T YL ) Programımızı YTÜ / Oditor-yum’ da 22 Eylül 2008’ de yaptığımız bir törenle baş-lattık. Bu törene TAV, Enka, Tekfen, Yapı Merkezi, Ant Yapı, Koray, Baytur, Teknik Yapı, Tek Yol, Dumankaya, Kagir Ahşap, Hektaş, İdealist Gyo, Arıkanlı, Avinal, Bo-tek, Proje Yönetim, Ok-Serv, Soyak, Sinpaş firmalarının yöneticileri de katıldılar.

İnşaat Proje Yöneticisi adaylarının yetiştirildiği bu programa mühendisler (inşaat, makine, endüstri, elektrik, ... ), mimarlar ve işletmeciler ( öğrenciler ve pratikte çalışan profesyoneller ) katılabilirler.

Programa başvuru için gerekenler* AGNO ve ALES:

Minimum AGNO = 2.3 ( Ağırlıklı Genel Not Ortala-ması - Lisans )

Minimum ALES = 55 ( Akademik Lisansüstü Eğitim Sınavı )

* İngilizce Sınavları;TOEFL (bilgisayar bazlı): 53 ÜDS: 50 KPDS: 50 IELTS: 5,5 YTÜ / Yabancı Dil. Y. Okulunun Sınavı: 60 (bunlar-

dan herhangi biri yeterli )

* En güncel bilgiler; YTÜ / Fen Bilimleri Enstitüsü ( www.fbe.yildiz.edu.tr

/ Tel: 0212 383 70 70 ) Bir defada 30 veya daha fazla elemanını daha rahat

bir zamanlama ile ve sınav şartı aranmadan eğitime göndermek isteyen firma ve kurumlar için 2 yıla yayıl-mış (4 dönemlik) benzer içerikli sertifika programları da organize edilebilir. ( Bu sertifika programları için ALES veya Yabancı Dil sınavlarına girmek gerekmez ).

YTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünce geliştirilen uygulama ağırlıklı bu programda, her yıl 100 öğrenci mezun etmek hedeflenmiştir. Bu hedefle yola çıkan yüksek lisans programımız, başladığı 2008-2009 dö-neminde 46 mezun vermiş ve Bahar-2010 döneminde eğitim verdiği 70 öğrencisiyle belirlenen hedefe çok yaklaşmıştır.

İnşaat sektöründe çok aranan özel eğitilmiş “Proje Yöneticisi” adayları yetiştiren bu programda, eğitim YTÜ’ nün Yıldız - Beşiktaş yerleşkesinde ve akşam sa-atlerinde ( 18.00 - 21.00 ) verildiğinden, pratikte çalı-şanlar da programa katılabiliyorlar. Başarılı öğrenciler iki dönemde ( Eylül - Haziran arası ) tez yazmadan Yüksek Lisans diplomalarını alabiliyorlar. Dönemler birbirinden bağımsız oldukları için, ara dönemde de öğrenci kabul edilen bu program, Güz + Bahar veya Bahar + Güz dönemlerinde eğitim alınarak tamam-lanabiliyor. Yapı İşletmesi Tezsiz Yüksek Lisans Prog-

ramı hakkında detaylı bilgi için www.yi.yildiz.edu.tr adresli site ziyaret edilebilir.

“Uygulama Ağırlıklı” olmasına büyük önem ver-diğimiz YL eğitim programımız - dersleri veren ve koordine eden - akademisyenlerin yanında, gerçek projelerde deneyim kazanmış seçme uzmanların da yoğun katkıları ile yürütülüyor. “Deneyimli Uygula-macı” ların Yapı İşletmesinin temel fonksiyonlarını yansıtan deneyimlerini Y. Lisans öğrencileri ile paylaş-maları sağlanıyor. Yapı işletmesi uygulamaları açısın-dan önemli olan inşaat şantiyeleri ziyaret ediliyor ve projeler yerinde değerlendiriliyor. Gerçek uygulama-lar şantiyede tanıtılarak öğrencilere sahada kullana-bilecekleri bilgiler ve yöntemler aktarılıyor.

İki dönemlik (Güz + Bahar veya Bahar + Güz) eğitim ücreti 10.000 TL olan bu programa tüm ilgilenenlerin zorlanmadan erişebilmelerini sağlayabilmek için seç-kin firma ve kurumlarla işbirliği yapılıyor. Firmalar ve kurumların verdikleri, kendi adları ile anılan, prestijli bursların bir kısmı eğitime gönderdikleri kendi ele-manları için kullanılırken, kalan burslar da - mülakat-lar sonucunda - seçilen öğrencilere veriliyor. Firmalar / Kurumlar 1-2 yıllık mecburi hizmet taahhütü karşılı-ğında veya karşılıksız olarak kendi elemanlarına ve / veya seçme öğrencilere burs verdiklerinde özel eğitil-miş “Proje Yöneticisi Adayları”nı kazanırlarken, kendi adlarına aktive edilip, etkin bir şekilde duyurulan burs-lar kanalıyla da reklam yapmış ve prestij kazanmış olu-yorlar. (Söz konusu “Kurumsal Burs Paketleri” zamanla “Fulbright” bursları gibi saygınlık kazanacaklar…).

Öğrenciler de hem bu eğitim ücretini ödemekten kurtuluyorlar ve hem de seviyeli bir firmada veya ku-rumda gündüz çalışıp, akşam da YTÜ - Yıldız, Beşiktaş’ da uygulama ağırlıklı özel bir eğitim alarak Proje Yö-neticisi adayı olarak yetişme veya daha iyi birer Proje Yöneticisi olma şansını kazanıyorlar. (Kazan - Kazan)

Yİ -T YL Programımızın ilk yılında 15+15= 30 adet yeni ders açarak YTÜ’ nün eğitim müfredatına ciddi katkı-larda bulunmuş olduk. Kağıt üstünde değil, fiilen aç-tığımız bu derslerin ders notlarını -zamanla olgunlaş-tıkça- kitaplar halinde bastırarak “YTÜ / Yapı İşletmesi Referans Kitapları” serisini oluşturmayı hedefliyoruz.

Yİ -T YL Programımızın bir diğer hedefi ise; bu prog-ramın İngilizce paketini oluşturup, internet üzerinden Uzaktan Eğitim (E-Learning) uygulamasını başlat-maktır. Bu hedefimize ulaşmamızı hızlandırmak için Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi ile ABD ve AB üniversiteleri ile işbirliği yapmaktayız.

Hedeflediğimiz gibi İngilizce ve uluslararası stan-dartlarda kaliteli bir E-Learning programı geliştir-diğimizde, sadece yurt dışındaki Türk firmalarının elemanları değil, aynı zamanda “Construction Mana-gement” ile ilgilenen yabancı profesyoneller de öğ-rencimiz olabilecekler.

Vizyonumuzu paylaşan uzmanlarla beraber -Türk İnşaat Sektörüne Proje Yöneticisi adayları yetiştirmek üzere- geliştirip, olgunlaştırdığımız bu eğitim prog-ramının mezunlarının sahada yaptıkları fark yaratan katkılar ve YTÜ - İş Dünyası İşbirliği projelerinin katılım-cıları ile yapmakta olduğumuz özgün çalışmalar neti-cesinde, Yapı İşletmesi ( İnşaat Proje Yönetimi ) konu-sunda saygın bir YTÜ ekolü geliştirmekte kararlıyız. II

YAPI İŞLETMESİ BÖLÜMÜ

> SOYAK Konut AŞ’ nin

Gn. Md. Sn. Sertaç KIYICI da

deneyimlerini öğrencilerimizle

paylaşan onlarca “ Deneyimli

Uygulamacı “ arasında

yer aldı.

> TRUMP TOWER’ ın Şantiye Şefi Sn. Tarık Bilgehan bu projenin geliştirme, planlama, uygulama, denetleme, değerlendirme yöntemlerini ve ilgili deneyimlerini anlattı.

> Bayındırlık ve İskan Bakanımız Sn. Mustafa Demir, 2009-2010 Yİ –T YL / İkinci Tertip Mezuniyet ve Baret Tokuşturma Törenimize katıldı. Sayın Bakanımız İnşaat Proje Yöneticisi adayı olan 65 mezunumuza motive edici ve yol gösterici bir konuşma yaparak mezunlarımızın diplomalarını verdi.

> YTÜ / Yİ -T YL / Birinci Tertip 2008-2009 Dönemi TEKNOPARK Baret Tokuşturma Töreni - Erdoğan Bayraktar da uygulama deneyimlerini öğrencilerimizle paylaştı.

> TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek’den bilgi aldı.


Prof. Dr. İsmail Yüksek:Ülkemizin değişim ve gelişim sürecinde görev alan

ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin varoluş değerlerine ve amaçlarına hizmet ederek adını yücelten değerli vekillerimize,

Üniversitem adına teşekkürlerimi sunuyorum. haber, HAKAN KARATAŞ

MECLİSLİ YILDIZLILAR YUVALARINDA BULUŞTU Ü

ETKİNLİK

Üniversitemizi Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında temsil ederek Ülke gelişimi-ne katkıda bulunan saygıdeğer mezunlarımıza, üniversite yönetimi tarafından, Yıldızlı günlerini tekrar anımsatmak amacıyla, 17 Ocak 2010 Pazar günü Yıldız Hisar Tesisle-rinde kahvaltı programı düzenlendi.

Programa, Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul, Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, Çanakkale Milletvekili Müjdat Kuşçu, Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk, İstanbul Mil-letvekili Meral Akşener, İstanbul Milletvekili İdris Güllüce, Mardin Milletvekili Mehmet Halit Demir, Muş Milletvekili Seracettin Karayağız, Yalova Milletvekili İlhan Evcin, Er-zurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı ve Kayseri Milletvekili Adem Baştürk katıldı. Vekille-rimiz, eski günleri yad ederek üniversiteleriyle hasret giderdiler.

Vekillerimizin aileleriyle katıldığı kahvaltı programında Üniversitemizin geçmişi, günümüzde yaşanan gelişmeler ve geleceğe ilişkin projeleri hakkında vekillerimize


>> Yıldız’daki gelişmelerden çok etkilendiklerini ifade eden vekiller üniversite yönetimine teşekkür ederek, yürütülen projeler hakkında her türlü desteği vereceklerini söylediler..

bilgilendirme yapıldı. Yıldız’daki gelişmelerden çok etkilendiklerini ifade eden vekiller üniversite yöne-timine teşekkür ederek, yürütülen projeler hakkında her türlü desteği verecekleri konusunda söz verdiler. Bu tür organizasyonların daha sık yapılması konu-sunda hem fikir olan vekiller, en yakın zamanda üni-versitemizi tekrar ziyaret etmekten büyük memnuni-yet duyacaklarını ifade ettiler.

Programda söz alan Rektörümüz Prof. Dr. İsmail YÜKSEK vekillerimize şöyle seslendi:

“Ülkemizin değişim ve gelişim sürecinde görev alan ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin varoluş değer-lerine ve amaçlarına hizmet ederek adını yücelten siz değerli vekillerimize, Üniversitem adına teşekkürle-rimi sunuyorum. Bugünkü heyecanımız, siz değerli vekillerimiz ve aileleri ile bir araya gelmiş olmak ve bu mutluluk fotoğrafını paylaşmaktır. Üniversitemi-ze olan gönül bağınız, sizlere yeni görevler ve sorum-luluklar yüklemektedir. Yıldızın bir parçası olmanın gereği olarak, sahip olduğunuz bütün değerleri ve tecrübeyi sevgiyle bütünleştirerek, Üniversitemize ve öğrencilerimize vereceğiniz destek her zaman saygı, sevgi ve minnetle anılacaktır.” II

*

Bu özel güne katılmaktan onur duydum”MEHMET HALİT DEMİR / MARDİN MİLLETVEKİLİ

ETKİNLİK

Yıldız Teknik Üniversitesi ekolünden yetişen bizler, bugün bulunduğumuz statüleri, üniversitemizin kazandırmış olduğu ayrıcalıklı formasyona borçluyuz. Sıradanlığın dışında kalmak ve Yıldızlı bakış açısıyla konularımızda söz sahibi olmak en büyük öğünme vesilemizdir.

Artık böyle bir gelenekten söz edilmektedir ki, başarıları yorumlayan insanların yürüttükleri tahminlerin doğal akışı dahi, çoğunlukla üniversitemizi işaret etmektedir. Gelinen bu noktanın bütün mezunlarımız için gurur kaynağı olduğunu tahmin etmek zor değildir. Sonuçta hepimizin ortak noktası Türkiye’nin kalkınmasında pay sahibi olmak ve elimizdeki yetkinliği bu yolda harcamaktır.Yıldızlı günleri anma kahvaltı programı, dostlarımızla bir araya geldiğimiz, güzel hatıraları yas ettiğimiz ve pek çok konuda kısa da olsa değerlendirmeler yapma imkanını bulduğumuz önemli bir birlikteliği ifade etti. Düşüncelerimizin ortak noktalarda buluştuğunu bir kez daha gördük. Bu anma gününden elde ettiğimiz sonuç ve duyduğumuz haz, kolaylıkla tarif edilemez.

Üniversitemizin organize ettiği ve nazik davetiniz ile gerçekleştirilen bu özel güne katılmaktan onur duyduğumu ifade ediyor; bu vesile ile Rektörümüz Prof. Dr. İsmail YÜKSEK olmak üzere, bir araya gelmemizde emeği geçenlere saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum.


YYıldız Teknik Üniversitesi A-305 Mühendislik Kulübü olarak amaçları-mız, tüm mühendislik bölümlerini bir çatı altında birleştirerek bu bö-lümlerin koordineli çalışmalarını sağlayacak bir zemin oluşturmak; öğrenciler, mezunlar ve öğretim görevlileri arasındaki bağı kuvvet-lendirerek hem YTÜ markasını güçlendirmek hem de bu bağı oluştu-ran tarafların yararına olan çalışmalar yapmaktır.

Kulübümüzün kurulduğu 2009-2010 öğretim yılı güz döneminden bu yana, misyonumuz ve vizyonumuz doğrultusunda teoriği prati-ğe dönüştürmek ve biz öğrencilere yeni bir bakış açısı kazandırmak adına, bazı projelerimizi bahar döneminde gerçekleştirdik. Çok sayı-da teknik gezi, Yıldız Teknik Üniversite’si aidiyeti kazandırmak adına YBUT (Yıldızlı Bilincini Uyandırma Toplantıları), sosyal gezi olarak Yıl-dız Saray’ı gezisi, malzeme metalurji mühendisliği için sanayi üniver-site işbirliği kapsamında SESEM (Sektör Sektör Malzeme) sempozyu-mu ve makine mühendisliği öğrencileri için de meslek hayatlarında uzmanlık alanlarını belirleyici bir faktör olan dallara ayrılmaları aşa-masında dal tanıtım toplantıları düzenledik.

En Teknik Gezi: Büyük Ankara Gezisi2 gün süren yoğun ilgi ve merak uyandıran gezimizde; dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketlerinden biri olan ve çok gizli askeri araştırmalar yapan Aselsan A.Ş.’ye 40 mühendis adayı öğrencimizle girdik. Türk Silahlı Kuvvetleri için özel olarak üretilen avionik ve si-tabilizasyon sistemleri hakkında bilgi aldık. Ayrıca Hollanda Kraliyet Ordusu’na üretilen sitebilizasyonlu tanklar, muharebe taktik iletişim araçları, kriptoloji teknolojileri ve hedef modellemeleri Aselsan En-tegre Tesisleri’nde inceleme imkanı elde ettik. Yine günlük 2 milyon üretim kapasitesi ile dünyanın en büyük ekmek üreten fabrikası olan Ankara Halk Ekmek Fabrikası’nda devasa boyutlardaki otomasyon sistemi hakkında bilgi aldık. Bize, Ankaragücü formaları ve tornavida takım hediye eden Genel Müdür Ali İlkbahar’a biz de plaket hediye ettik. Türkiye’nin ve dünyanın bir çok teknoloji firmasının AR-GE ça-lışmalarını yürüttüğü ODTÜ TEKNOKENT’ de ise oyun teknolojileri, yapay zeka uygulamaları, doğal ortam simulasyonları ile Emniyet Genel Müdürlüğü için yürütülen bir araç donatım projesini değerli bilim adamları eşliğinde gezdik. Gezimizde Atamızı da unutmadık, Anıtkabir’i de ziyaret ettik.

Yıldızlı Bilincini Uyandırma Toplantıları (YBUT)Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin, öğretim üyelerinin, mezun-larının ve hatta Yıldız Teknik Üniversitesi’ne emeği geçmiş herkesin

A-305 MÜHENDİSLİK KULÜBÜ FAALİYETLERİ İLGİYLE KARŞILANIYOR


Dünyanın en büyük 100

savunma sanayi şirketlerinden

biri olan Aselsan A.Ş.’yi,

40 mühendis adayımızla

ziyaret ettik. yazı, MEHMET ÖDÜNÇ /

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ


“Yıldızlı” olma aidiyetine sahip olmasını amaçladık. Bu amaç çerçevesinde planladığımız sempozyumların birincisini Sayın Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek’in katılımı ile gerçekleştirdik. Ardından ikincisini de Prof. Dr. Ahmet Ekerim ve Prof. Dr. Ahmet Topuz’un katılı-mı ile yapmış bulunmaktayız.

Sektör Sektör Malzeme (SESEM’10)SESEM’10, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yer-leşkesi içerisinde, çeşitli sektör ve şirketlerin katılı-mıyla “seminerler, paneller ve eğlenceler” gibi çeşitli organizasyonların bir arada olduğu, üst düzey şirket çalışanlarının İstanbul’un dört bir yanından gelen katılımcılarla buluşturulduğu 2 ve/veya 3 güne yayıl-mış bir etkinlikler dizisi. Öğrencilerin, sektörlerle ilgili kafalarındaki sorulara cevap bulmalarına yardımcı olmak ve üniversite-sanayi işbirliğine katkıda bulun-mak amacıyla gerçekleştiriliyor. Bu organizasyonda sektör çalışanlarıyla, üniversite öğrenci ve akademis-yenleri bir araya geliyor.


>> Beş dala ayrılan Makine Mühendisliği bölümü, alanında uzman olan beş öğretim elemanının sunumları ile tanıtılıyor.

Organizasyon bünyesindeki özel oturumlarla, ül-kemizdeki en büyük sorunlardan biri haline gelen üniversite ile sanayi arasındaki ilişkilerin nasıl arttırı-lacağının ve sektörler ile üniversitenin karşılıklı olarak birbirlerinden beklentilerinin tartışılacağı bir plat-form oluşturulması hedeflenmiştir. Ayrıca bu organi-zasyonun amaçlarından biri de; öğrencilerin sektörle-rin dünü, bugünü ve yarını hakkında bilgilendirilerek, daha kaliteli ve bilinçli bireylerin yetişmesine katkıda bulunmaktır.

Makine Mühendisleri Dallarını SeçiyorBeş dala (Isı ve Proses Tekniği, Enerji Makineleri, Kons-trüksiyon, İmalat ve Genel) ayrılan Makine Mühendis-liği bölümü, alanında uzman olan beş öğretim elema-nının sunumları ile tanıtılıyor.

Gamak MotorTürkiye’de üretilen elektrik motorlarının %60’nda im-zası olan, Türkiye’nin ilk ve en büyük elektrik motoru-nu üreten Gamak Motor, kapılarını A305 Mühendislik Kulübü için açtı. Programda öncelikle şirket hakkında bilgi verildi. Gamak Motor’da kullanılan tüm parça-ların firma bünyesinde işlendiğinden nasıl montaj yapıldığına, motorların çeşitlerinden Türkiye’deki kul-lanım yüzdelerine kadar pek çok konuda bilgi sahibi olduk.

Standart PompaTürkiye’nin en büyük pompa üreticisi olan Standart Pompa’ya olan gezimizde ise birçok pompa çeşidini üretim aşamasında görme fırsatı bulduk. Verimliliği artırmak için pompaların elde monte edildiğini öğ-renmek, çok ilgimizi çekti.

Gedik Döküm ve GEKAMisafirperver tavırları ve gösterdikleri özen için ger-çekten teşekkür ederiz. İlk önce, her gezimizde olduğu gibi Gedik Holding hakkında bilgiler verildi. Bu bilgi-lerin başında GEKA’nın tanıtımı ilgi çekiciydi. Ayrıca, Gedik Eğitim Şirketi’nin uluslararası geçerlilikte kay-nak mühendisi yetiştirdiği ve bu eğitimin neleri kap-sadığı hakkında tanıtım yapıldı. Malzeme Ve Metalur-ji Ve Makina Mühendisliğinin memnuniyetle ayrıldığı bu gezimizden de övgüleri topladık.

Bunların yanı sıra; HSK (Havalandırma, Soğutma, Klima), Alarko ve Friterm teknik gezilerini de bu iki ay-lık döneme sığdırmış bulunmaktayız. II


Öğrencilerimiz emeklerinin karşılığını aldı.yazı, MİNE ULUTAŞ

2009 YILININ BAŞARILI ÖĞRENCİLERİ

ÖDÜLLENDİRİLDİ

ETKİNLİK

>> Ödül alan sevgili öğrencilerimizi başarılarından dolayı kutlar, hepsini gözlerinden öperim.

2008-2009 Eğitim-Öğretim Yılında Üniversite Bazında İlk Üç Dereceye Giren Öğrenciler 1. Dağhan Doğan Makine Mühendisliği 3.87

2. Koray Sürmeli Elektronik ve 3.86 Haberleşme Mühendisliği

3. Demet Uçan Kimya Mühendisliği 3.85

ların nedeni olacaktır. Biliyorsunuz, iyi ve başarılı bir insan olmak ayrıcalıktır ve çaba ister. Bunun için çalış-maya devam edin. Göreceksiniz uzun dönemde kaza-nan hep siz olacaksınız.

Saygıdeğer Anne ve Babalar,Sizlerin bu akşamki duyguları herkesinkinden çok farklı. Dünyaya geldikleri andan itibaren üzerine titre-diğiniz, emek verdiğiniz, özenle ve zorluklarla zaman zaman kaygı duyarak yetiştirdiğiniz gözbebekleriniz olan evlatlarınızın başarılarına tanıklık etme vakti gel-di. Evlatlarınız, elde ettikleri başarılarla gerek hocaları-nın gerekse sizin emeklerinizin boşa gitmediğini hepi-mize ispatladılar. Eserlerinizle gurur duyabilirsiniz.

Ödül alan sevgili öğrencilerimizi başarılarından dolayı kutlar, gözlerinden öperim. Ayrıca, öğrencileri-mizin başarılarında emeği geçen saygıdeğer öğretim elemanlarına ve değerli ailelerine teşekkür eder, say-gılarımı sunarım. II

ÖÖğrencilerin çalışmalarının ve başarılarının ödüllendi-rildiği 2008-2009 eğitim-öğretim yılın Öğrenci Ödül Töreni; akademik personel, öğrenciler ve yakınlarının katılımıyla, 14 Ocak 2010 tarihinde Merkez Yerleşke Oditoryumunda gerçekleştirildi. 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Üniversite, Fakülte ve Bölüm bazında ilk üç dereceye giren ve Üniversitemizin gurur kayna-ğı olan başarılı öğrenciler, ailelerinin sevinç gözyaşları önünde ödüllerini hocalarının ellerinden aldı.

Rektörlük tarafından verilen plaket ve başarı serti-fikalarının yanı sıra Fakülteler, Bölümler, YTÜ Koruma Yaşatma Derneği ve Meslek Odaları da başarılı öğren-cilerimize çeşitli ödüller takdim etti.

YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek: İnsana yapılan yatırı, yatırımların en pahalısı, en önemlisi ve en uzun vadeli olanıdır. Zahmetli, büyük sabır ve özveri isteyen bu yatırımı, hedefi ilerlemek olan toplumlar asla göz ardı edemezler. Bu yatırım-ların en değerlisi ise eğitime yapılan yatırımdır. Ülke-mizin kaderinin insanlarımızın eğitim seviyesine bağlı olduğu gerçeği, bu yatırıma daha da anlam kazandır-maktadır.

Yükseköğretimin önde gelen kurumlarından Yıldız Teknik Üniversitesi olarak, en önemli parçamız olan öğrencilerimizin başarılarını görmek bizleri onurlan-dırmaktadır. Atalarımızın dediği gibi “Marifet İltifata Tabidir”. Özellikle eğitim alanında başarı elde etmiş kişileri desteklemeyi ve ödüllendirmeyi, asla ihmal et-memeliyiz. Bugün sadece öğrencilerimizin değil, onla-rın üstünde büyük emekleri olan öğretim elemanları-mızın da emeklerinin karşılığını aldıkları gündür.

Sevgili Öğrenciler,Bu kez size ödev, proje ya da sınav vermek için değil, başarılarınızı ödüllendirmek ve ortak bir sevinci pay-laşmak için toplanmış bulunmaktayız. Başarılarınız sizlere açılacak kapıların anahtarı, sunulacak olanak-


TTürkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından 2009-2010 Eğitim ve Öğretim yılında birçok dalda müsabaka programları düzenlenmiştir.

Rektörlüğe bağlı birimimiz olan Beden Eğitimi Bölü-mü öncülüğünde programlanan bu müsabakalarda; Badminton ( kız-erkek ), Basketbol (kız-erkek), Bowling (kız-erkek ), Dans (kız-erkek), Eskrim (erkek), Futbol (erkek), Halk Oyunları (kız-erkek), Hentbol (erkek), Korfbol (kız-erkek), Masa Tenisi (kız-erkek), Okçuluk (erkek), Satranç (erkek), Taekwando (kız-erkek), Tenis (kız-erkek), Voleybol (kız-erkek) olmak üzere toplam 15 branşta üniversitemiz temsil edilmiştir.

Bu müsabakaların sonucunda sporcu öğrencileri-miz, Türkiye 2. Lig müsabakalarında Voleybol Kız Ka-tegorisinde grubunda 1. genel sıralamada Dördüncü; Basketbol Kız, Futbol Erkek Kategorisinde Üçüncü, Hentbol Erkek ile Tenis Kız ve Erkek Kategorilerinde ise Birinci olarak gelecek dönem üniversitemizi 1. Lig müsabakalarında temsil edeceklerdir.

Türkiye 1. Lig müsabakalarında Basketbol ile Voley-bol Erkek Takımlarımız mücadele etmiş ve Basketbol Erkek Takımımız Üçüncü, Voleybol Erkek Takımımız ise Beşinci olmuştur.

Türkiye Süper Ligi ve Türkiye Şampiyonalarında ise öğrencilerimiz, Badminton Kız- Erkek, Bowling Kız-Erkek, Dans Kız-Erkek, Okçuluk, Satranç ve Eskrim Erkek Kategorilerinde üniversitemizi temsil etmiştir. Müsabakalar sonucunda; Dans Kız-Erkek ve Bowling

Sporcu öğrencilerimiz Türkiye 2. Lig müsabakalarında, Hentbol Erkek ile Tenis Kız ve Erkek Kategorilerinde

Birinci olarak, gelecek dönem üniversitemizi 1. Lig müsabakalarında temsil edecekler.

yazı, OKUTMAN ÇETİN ERDEM SONAL / BEDEN EĞİTİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ELEMANI

BEDEN EĞİTİMİ BÖLÜMÜ 2010 YILINDA DA BAŞARILARINA

DEVAM EDİYOR

SPOR

> Rektörlük Kupası Kokteyli

> Rektörlük Kupası Ödül Töreni

> YTÜ Erkek Basketbol Takımı

Fotoğraf: Abdullah Karaduman

Fotoğraf: Abdullah Karaduman


SPOR

Rektörlük Kupası Turnuvası Sonuçları Personel Futsal Turnuvası

* Birinci - Efsane Destek Takımı

* İkinci - Beşiktaş Teknik Takımı

* Üçüncü - Makine Gücü ve Ceryan Takımları

Personel Voleybol Turnuvası

* Birinci - Efsane Destek Takımı

* İkinci - Mühendisler Takımı

* Üçüncü - Beşiktaş Teknik ve Yıldız İdman Yurdu Takımları

Fakültelerarası Öğrenci Basketbol Turnuvası

* Birinci - İnşaat Fakültesi Takımı

* İkinci - Yabancı Diller Takımı

* Üçüncü - Elektronik Mühendisliği Takımı * Kız Kategorisinde Türkiye Üçüncülüğü ile Bowling Er-kek Kategorisinde Türkiye İkinciliği elde edilmiştir.

Ayrıca bu müsabakalar içerisinde yapılan yarışmalar sonunda, ferdi dalda Bowling Erkek Takımından Emre Kumru Türkiye İkincisi, Dans kategorisinde Kerem An-gün En İyi Erkek Dansçı seçilmiştir. Okçuluk Takımı-mızdan Gökhan Ateş, Milli Takım Kampına çağırılarak üniversitemizi temsil etmiştir.

Basketbol 1. Lig Müsabakaları da ÜniversitemizdeÜniversitemizde Basketbol 2. Lig müsabakalarından sonra yine bir ilk olarak Beden Eğitimi Bölümümüzün işbirliği ile Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından düzenlenen Basketbol 1. Lig müsabakala-rı da üniversitemiz Davutpaşa Yerleşkesi Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilmiştir. Organizasyon sonun-da düzenlenen kokteylde, üniversitelere ve onların sporcu öğrencileri ile hakemlere ve temsilcilere, Rek-tör Yardımcılarımızın da katılımıyla ödülleri takdim edilmiştir.

Üniversite İçi Faaliyetler Gerek öğrencilerimiz gerek akademik ve idari persone-limizin birbirleri ile kaynaşması ve motivasyonlarının artması adına senelerdir süregelen “Rektörlük Kupası

>> Türkiye 1. Lig müsabakalarında Basketbol Erkek Takımımız

Üçüncü, Voleybol Erkek Takımımız ise Beşinci olmuştur.

Turnuvası” faaliyetleri de Beden Eğitimi Bölümümüz tarafından bu yıl da gerçekleştirilmiştir.

Bu faaliyetlerden Personel Futsal Turnuvası’na 22 takım 210 kişi, Personel Voleybol Turnuvası’na 7 takım 84 kişi ve Fakülteler Arası Öğrenci Turnuvası’na 23 ta-kım 212 kişi ile katılmıştır.

Müsabakaların bitiminde Rektörümüz Prof. Dr. İs-mail Yüksek hocamızın katılımıyla, dereceye giren takımlarımız için ödül töreni düzenlenmiştir. Katılım-cılara ise kupaları ile belgeleri verilerek düzenlenen kokteyle geçilmiştir. II

> Türkiye Üniversite Sporları

Federasyonu Basketbol

Kupa Töreni

Tarihi mekanlarda çağdaş eğitim


Bizdeki birçok rejisör, Amerika’daki rejisörlerle yarışabilecek seviyede. Oyuncularımız ise

onlarla yüzde yüz yarışır.röportaj, ESRA DAGÜLOĞLU

OYUNCULUK VE REJİSÖR KONUSUNDA

PROBLEMİMİZ YOK

B“ “Bizim Evin Halleri” dizisinde Nusret, “En Son Ba-balar Duyar”da Hallederiz Kadir ve en son “Akasya Durağı”nda Sinan olarak çıktı karşımıza. Uzun yıllar tiyatroda oyunculuk yapan Levent Ülgen, son dönem-lerde ekranların sevilen komedi oyuncusu oldu. Ünlü oyuncuyla keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Hakkınızda pek çok şey duyduk. ODTÜ fizik bölümünü birincilikle bitirmişsiniz ve çok zeki bir öğrenciymişsiniz. Bu birincilik meselesi iyice abartıldı. Yakında bana ODTÜ’den kınama gelecek. Bölümü 4.00 ortalama ile bitirdim, ama bu son senenin ortalamasıydı. Genel or-talamam da yüksekti.

Yani dahilik var…Dahilik değil de çalışkanlık desek daha doğru. Ama ça-lışmamın sebebi, fizikçi olmak istediğimden değil. Bir an önce bölümü bitirip, tiyatrocu olmak istiyordum.

Neden fiziği tercih ettiniz, aileniz mi istiyordu?Üniversite yerleştirme sistemi, şimdikinden farklıydı. Eskiden 18 tercih yapılırdı, hangi bölüm denk gelirse ona başlanırdı. Ben de 18 tercih yaptım ve 17. tercihim olan ODTÜ fizik bölümüne yerleştirildim. 18. tercihim dil, tarih, tiyatro bölümüydü. Bir soru eksik yapsay-dım, direkt tiyatroya girecektim. Fizik bölümünü ka-

RÖPORTAJLevent Ülgen

zanınca, babam okumamı istedi. Zorlama asla olmadı ama babam memurdu. Ben sana dükkan ya da tezgah açamam, kendini kurtarmak istiyorsan okuman lazım dedi. Babamla bir anlaşma yaptık; diplomayı getire-ceğim ama tiyatro yapacağım dedim. Fizik bölümünü çok zevk alarak okudum. Hala denk geldiğimde, fizik ve matematik denklemleri çözerim. Problem çözmek gibi bir eğilimim var.

Özel hayatınızda da böyle midir?Evet, problem varsa hiç korkmam. Verileri alır ve ona mutlaka çözüm bulurum.

Oyuncu özel hayatında canlandırdığı karakterin etkisi altında kalır mı?Ben “80. Adım” filminden sonra psikolojik tedavi gör-düm. Çünkü Tomris Giritlioğlu ile Türkiye’de olmayan bir şeyi yaşadık. Bizim filme ve role hazırlık sürecimiz çok uzun sürdü. 3 ay soğuk prova yaptık. Çünkü çok zor bir roldü; yetimhanede büyümüş, korkularının üzeri-ne giden, içine kapanık bir adamı canlandırıyordum. Sonra 2 ay İstanbul’da oyuncularla prova yaptık. Zu-hal Olcay, Haluk Bilginer, Derya Alabora vardı. 5. ayın sonunda motor dedik. Ben artık o karakter olmuştum. Ne kadar iyi oynadım bilemem, ama ben Levent Ül-gen olmaktan çıkmış, Korkut Laçin olmuştum. Biraz da kendim istedim böyle bir deneyim yaşamayı. Me-

sela sette bana Levent dendiği zaman, her şeyi yıkıp dağıtıyordum. Tomris’ten başka kimseyle konuşmu-yordum. Motor denileceği gün, bir anda bende teller koptu. Levent Ülgen’e ait bütün kimliklerimi çıkarıp attım. Annemi, babamı, eşimi 2 ay boyunca arama-dım. Deri bir montla oynadım ve Ağustos sıcağında o montu kimse üzerimden çıkaramadı. Film çekildikten sonra, ben kim olacağım diye düşünmeye başladım. Korkut Laçin olamazdım, ama Levent’e nasıl geri dö-neceğimi de bilmiyordum. Filme biraz ara verildi, baş-ka sahneler çekildi. Ben o sırada bir ay kadar tedavi gördüm, biraz sakinleştim, kendime döndüm; ama yıllarca bu rolün etkisi sürdü bende. Doğru oyunculuk bu mu? Hayır değil.

Ama oyuncu karaktere büründüğü zaman daha iyi işler çıkmaz mı?O zaman bir katili oynasam ne yapacaktım, adam mı öldürecektim. Bunun başka teknikleri ve metotları da var. Elbette aktör birikimini ve gözlemlerini kul-lanır, ama oyuncu her rolün içine girip orda kalırsa şizofren olur.

Oyuncuların zaten biraz şizofren olduğu söylenir…Muhakkak var. Ruhsal bir problemimiz olmasa, bu mesleği seçmeyiz. Ama bu kadar üzerine gitmek doğru değil, insanın dengesi bozulabilir. Nerede du-racağınızı bilmezseniz, geri dönüşümü olmayabilir. Aktörlüğün bazı metotları var. İyi oyunculuk için bu yöntemleri kullanabilirsiniz.

Dizilerde sizi çok hareketli, hiperaktif bir insan olarak görüyoruz, gerçek hayatta da böyle misiniz?İşimi yaparken inanılmaz enerjik oluyorum, kolay ko-lay yorulmuyorum. Bir sürü kötü alışkanlığıma rağ-men hasta olmam, olsam da ayakta geçiririm. Ama özel hayatımda son derece miskin bir adamım, par-mağımı oynatmam. Bütün enerjimi işime harcadığım için, özel hayatıma bir şey kalmıyor. Üşengecimdir, yarının işini asla bugün yapmam. Hatta mümkünse ertesi gün ve daha ertesi gün yaparım. Ama konu iş oldu mu işler değişir.

En çok zevk aldığınız tür komedi mi dram mı?30 yılda 68 oyunda oynamışım. Tiyatroda çoğunlukla dram oynadım. Hiç kötü adam rolüm yoktur. Diziler-de de öyleydi. İlk komedi denemem “En Son Babalar Duyar” oldu. Ondan sonra hep komedi oynadım, ama Bitlis’te “Hayatın Tuzu” isimli filmde dram oynadım. Televizyonda herkes komik bir adam görürken, tiyat-roda alakasız bir adam görüyorlar. Seyirci ters köşe oluyor, bu da hoşuma gidiyor.


>> İşimi yaparken inanılmaz enerjik oluyorum, kolay kolay yorulmuyorum… Ama özel hayatımda son derece miskin bir adamım, parmağımı oynatmam.

RÖPORTAJ

“Bir Kelime Bir İşlem” yarışmasını sunuyor olmanız fizikçi olmanızdan mı kaynaklanıyor?Birincisi matematikten anlıyor olmam, ikincisi tiyatro nedeniyle çok fazla kelime biliyor olmamdan kaynak-lanıyor. Bana bu teklif geldiğinde sıcak bakmadım, herkesin bir işi var ben oyuncuyum, sunuculuk ya-pamam dedim. Ama program “Bir Kelime Bir İşlem” olunca değişti, biz o yarışma ile büyüdük. Piyasada insanları dilenci yerine koyan, onurlarıyla oynayan yarışma programları olunca “Bu programı sahiplen-meliyim, madem benden istiyorlar denemeliyim” diye düşündüm. Çok da iyi bir karar vermişim. Bu işten çok keyif alıyorum. Program iyi reyting alıyor. Ekip çok iyi, Türkiye’yi geziyoruz, yollarda para dağıtıyoruz. İhtiya-cı olanları yarıştırıyorum. Yarışmacılar, öğrenciler ve emekliler oluyor genelde.

Türk sinemasını ve Türk oyuncuları nasıl buluyorsunuz?Ben mesleğimde hiç kıskanç bir oyuncu olmadım. Meslektaşlarımı kıskanmam, onlara ancak imrenirim.

Hatta oyununu beğendiğim meslektaşımı bulur, hiç çekinmeden; “O filmde ya da oyunda çok iyiydin” di-yebilirim. Mesela Uğur Polat’ı bir filmde seyrettikten sonra İstanbul’a geldim, “Sen nasıl yapıyorsun bunu öğret bana” dedim. Haluk Bilginer’i her yerde hayran-lıkla seyrederim. Ben filmleri, bu işte değilmişim gibi izlerim ve nasıl yapıyorlar, buna nasıl cesaret ediyor-lar diye sorarım.

Oyunculuk için cesaret gerekiyor değil mi?Tabii ki gerekiyor, kendimizi teşhir ediyoruz.

Amerikan sinema filmlerini izleyip, Türkiye’deki oyunculuklarla kıyaslıyor musunuz?Bizim oyunculuk ve rejisör konusunda bir proble-mimiz yok. Bizdeki birçok rejisör, Amerika’daki re-jisörlerle yarışabilecek seviyede. Oyuncularımız ise onlarla yüzde yüz yarışır. Bunu iddia ediyorum; oyun-cularımız Amerika’da sinema ya da tiyatroda çok ba-şarılı olurlar.

Ben kendi açımdan bunu göremiyorum. Angelina Jolie’nin “Gia” adlı filmini izledim. Amerikalı bir top modelin çok hızlı yükselişini ve düşüşünü anlatıyor. Kadın çok güzel, fakat oyunculuğu daha da güzel.Peki, o filmin kamera arkasını izleyebildiniz mi?

Hayır, izlemedim…Bu senaryo, ona ne zaman verilmiş ve o ne kadar ha-zırlık yapmış? Hazırlık aşaması çok önemli. Türkiye’de bir film otuz beş gün sürerse batarsınız. Eğer büyük prodüksiyonlu bir film değilse ve otuz günde çekmeyi kararlaştırdıysanız, otuz günde bitirmek zorundasınız. Her gün para demektir. Onların film bütçeleri bilmem kaç milyon dolar, bizim Kültür Bakanlığı’ndan aldığı-mız para 150 milyar. Yol parası bile değil. Özel tiyatro-lara 40 milyar yardım parası veriliyor. 40 milyar bizim ancak üç aylık kiramızı karşılıyor. Futbolda zamanında nasıl dünya üçüncüsü olduk, niye birçok futbolcumuz Avrupa’da oynuyor, çünkü iyi yatırımlar yapıldı, para ödendi. Bunların hepsi yatırımla ilgili. Robert De Niro,

Vietnam’da çekilen “Avcı” filminde sadece bir savaş sahnesi için Vietnam’a gidip geziyor. Fikret Kuşkan “Dönersen Islık Çal” adlı filminde ise travesti rolüne bir haftada hazırlandı. Çünkü bizde vakit yok. Ama Fikret’e verseler senaryoyu bir yıl önceden, bakın ne-ler yapardı.

Keza dizilerde böyle değil mi?“Akasya Durağı” dizisinin son bölümünü Pazar günü çekiyoruz, Salı günü yeni bölüme başlayacağız. Ne ya-pacağımızı kimse bilmiyor. Senaryo yarın gelebilirse gelecek, biz de apar topar okuyup ne yapabilirsek ya-pacağız. Amerika’daki imkanlar bizim yönetmenleri-mize ve oyuncularımıza verilsin kesinlikle inanıyorum Amerika yanımızda hiç kalır. Neden biliyor musunuz? Bizim toplumumuz kıvrak zekaya sahip. Bizde yetmiş iki milletten adam var. Karadenizli farklı düşünür, Ege-li farklı bir espriye sahip, güneyde yaşayanlar farklı. Biz hakikaten bir mozaiğiz, ama bunun yatırımla destek-lenmesi gerekir. Devletin, iş adamlarının sanata ve kültüre para yatırması lazım. Yatırım olmazsa, ancak bu kadar iş çıkar.

Peki, oyunculuk performansını beğenmediğiniz, bu adam gitsin kendine başka bir iş bulsun dediğiniz oyuncular var mı?Bunu söylemek benim haddime düşmez. Çünkü oyun-culuk kimsenin tekelinde değildir. Herkes oyuncu ola-bilir. Ama tiyatro için sorarsanız, bu konuda daha ti-tizimdir. Tabii yine kimseye tiyatro yapma git evinde otur diyemem, ama eğer bir insan “Ben oyuncuyum” diyorsa tiyatro yapabilmelidir. Eğer yapabiliyorsa 5-10 sene üst üste tiyatro yapmalı. Tiyatro, ne sinema ne de dizi gibidir. En ufak bir hatayı kabul etmez.

Oyunculuk hakkında hiç bilgisi olmayan bir insan bile tiyatroya gittiğinde hataları görebilir. Öyle değil mi?Evet, görebilir. “Oyunculuk böyle bir şey olmasa gerek” der. Tiyatroda en az beş yıl oynar, onun ceremesini çe-kerseniz, ancak o zaman “Ben oyunculuğun köşesine ulaştım” diyebilirsiniz. Mesela ben otuz yıldır tiyatro yapıyorum, bana yeni bir senaryo gelse hemen elim ayağım birbirine dolaşır. Çünkü yeni bir sınav, yeni bir macera, yeni bir aşk başlar. Şöyle bir şey var ki; tiyatro-da kötü oyunculuk zaten kendi kendini elimine eder.

Türkiye’deki oyunların iyi olmadığı söyleniyor, ne düşünüyorsunuz?Hiç katılmıyorum. Geçen yıl Haluk Bilginer’in “Testos-teron” oyununu izledim, dört dörtlüktü. Bu sene vak-tim olmadığı için çok az gidebiliyorum. Ankara’dan turneye gelen “Bir Delinin Hatıra Defteri” oyununu izledim. Bence Türkiye’de çok iyi işler yapılıyor. Vasat ve vasatın altı işler de oluyor, ama bu her alanda öyle

değil midir zaten? Çok kaliteli rahat ayakkabı da üreti-liyor, basit sıradan bir ayakkabı da üretiliyor.

Çocuk tiyatrosu da yaptınız değil mi?Evet, ilk beş yılımda çocuk tiyatrosu yaptım. Ankara Halk Tiyatrosu’nda, Erkan Yücel zamanında çocuk ti-yatrosu yaptım. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Rutkay Aziz ile de çocuk tiyatrosu yaptım

Birçok başarılı oyuncu, bu tiyatronun tozunu yutmuştur. Oranın bir tılsımı var sanki…Özellikle Ankara Halk Tiyatrosu’nun tahtaları, 1963 yılından beri orada duruyor. O yıllardan beri, o tahta-nın üzerine o kadar önemli insanlar adım attı ki; Ya-man Okay’ından tutun da, Müşvik Kenteri’ne kadar,

saymakla bitmez. Türkiye’deki birçok başarılı ve ünlü oyuncunun, orada ayak izleri vardır.

Yeni projeleriniz var mı?Yeni emekli olduğum için, şimdilik tiyatroya ara ver-dim. Bu sene oynamayı düşünmüyorum. Gerçi belli olmaz, oyuncuların zaafı vardır öyle bir rol gelir ki önü-ne, ne kadar yorgun olursa olsun, sırf repertuarında olsun diye gece uyumayıp prova yaparlar. Böyle bir rol olmadığı sürece oynamayı düşünmüyorum, kendimi istirahate aldım. Zaten yeteri kadar yoğunum. “Akas-ya Durağı” dizisi haftanın altı gününü alıyor. Yarışma programı için Türkiye’yi geziyorum. Bir de Ankara’ya gittiğimde radyo programı yapıyorum. Bu kadarı ye-terli oluyor. II

> Akasya Durağı dizisi

>> Meslektaşlarımı kıskanmam, onlara ancak imrenirim.


REKTÖRLÜKMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 20 53Faks: 0212 227 69 90E-posta: [email protected] Web: www.yildiz.edu.tr

GENEL SEKRETERLİKMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 20 62Faks: 0212 261 43 60E-posta: [email protected] Web: www.gsek.yildiz.edu.tr

HALKLA İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-IstanbulTel: 0212 383 31 27Faks: 0212 327 37 69E-posta: [email protected] Web: www.bythi.yildiz.edu.tr

YILDIZ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (YILDIZ-SEM)Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 31 45Faks: 0212 383 31 49E-posta: [email protected] Web: www.sem.yildiz.edu.tr

FAKÜLTELERMAKİNE FAKÜLTESİ Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 27 65-66Faks: 0212 261 66 59E-posta: [email protected] Web: www.mak.yildiz.edu.tr

ELEKTRİK ELEKTRONİK FAKÜLTESİMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 261 19 98 - 383 23 85Faks: 0212 259 49 67E-posta: [email protected] Web: www.elk.yildiz.edu.trİnşaat Fakültesi Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 51 00

YTÜ İLETİŞİM BİLGİLERİFaks: 0212 383 51 02E-posta: [email protected]: www.ins.yildiz.edu.tr

KİMYA-METALÜRJİ FAKÜLTESİ Davutpaşa Kampüsü - Davutpaşa Cad. 34210 Esenler, İstanbulTel: 0212 383 4551 / 4552 Faks: 0212 383 4557 E-posta: [email protected] Web: www.kim.yildiz.edu.tr

GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 29 80 Faks: 0212 383 29 89 - 236 41 65E-posta: [email protected]: www.gidf.yildiz.edu.tr

MİMARLIK FAKÜLTESİMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 70 70 / 2585Faks: 0212 261 05 49E-posta: [email protected] Web: www.mmr.yildiz.edu.tr

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ Davutpaşa Kampusu - Davutpaşa Cad. 34210 Esenler, İstanbulTel: 0212 383 41 04 Faks: 0212 383 41 06E-posta: www.fed.yildiz.edu.trWeb: www.fed.yildiz.edu.tr

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 259 52 21Faks: 0212 259 42 02 - 383 20 00 / 2515-2516E-posta: [email protected] Web: www.iib.yildiz.edu.tr

EĞİTİM FAKÜLTESİDavutpaşa Kampusu - Davutpaşa Cad. 34210 Esenler, IstanbulTel: 0212 383 48 03Faks: 0212 383 48 08E-posta: [email protected]: www.egf.yildiz.edu.trSanat ve Tasarım FakültesiMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 2695/96/97Faks: 0212 236 41 80E-posta: [email protected] Web: www.sts.yildiz.edu.tr

ENSTİTÜLERFEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜMerkez Kampus - Barbaros BulvarıÇukursaray Binası 34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 31 08Faks: 0212 227 44 70E-posta: [email protected]: www.fbe.yildiz.edu.tr

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜMerkez Kampus - Barbaros BulvarıÇukursaray Binası 34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 31 15-17Faks: 0212 227 44 71E-posta: [email protected]: www.sbe.yildiz.edu.tr

YÜKSEKOKULLARMESLEK YÜKSEKOKULUBüyükdere Cad. Maslak - İstanbulTel: 0212 285 05 30 (4 Hat) Faks: 0212 276 68 88E-posta: [email protected]: www.myo.yildiz.edu.tr

MİLLİ SARAYLAR VE TARİHİ YAPILARMESLEK YÜKSEKOKULUMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 20 84 Faks: 0212 327 37 82 E-posta: [email protected]: www.mst.yildiz.edu.tr

YABANCI DİLLER YÜKSEK OKULUDavutpaşa Kampusu - Davutpaşa Cad. 34210 Esenler, İstanbulTel: 0212 383 49 04 Faks: 0212 383 49 03 E-posta: [email protected]: www.ybd.yildiz.edu.tr

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

mardİn mİlletvekİlİ mehmet halİt demİr:...

Documents