makyavel - prof. dr. kadri yamaç |kadriyamac.com/upload/mce/kadriyamacitd91.pdfmachiavelli)...

3
Kadri Yamaç [email protected] İKTİSAT VE TOPLUM MAKYAVEL NE DEMEK İSTEMİŞTİ? Ne dersiniz bu cümleye? Değer- ler sistemini tepetaklak eden, in- sanı rahatsız eden, iyi ve doğru adına insanoğlunun yüzyıllardır kafa yorduğu her şeyi ortadan kaldıran etik dışı bir önerme de- ğil mi bu? Evet, öyle. Pekala, ama ya ha- yat tam da böyle akıyorsa? Dev- letler böyle yönetiliyorsa, iktidar olma sanatı denen eylem tam da böyle bir şey ise ne olacak? O zaman kabul etmemiz gere- kecek ki Makyavel gerçekliği ve gerçekliğin içindeki gizli kötüyü yazmış, bundan dolayı da, istis- nalar dışında sevilmemiştir. Acaba Makyavel yanlış mı okun- du? İtalyan dili ve edebiyatında ör- neğin Dante, şaheser eseri İla- hi Komedya ile taçlandırılırken Makyavel kilise tarafından afo- roz edildi, yazdığı kitap “Prens” (Il Principe) meydanlarda yakıldı, okunması yüzyıllarca yasaklan- dı. Makyavel’in ağır sansürden kurutulup su yüzüne çıkabilmesi Fransız ihtilalini ve 19. yüzyılı beklemiştir. Ülkemizde de Makyavelizm teri- mini pek çok kişi bilir ve kullanır, ama Makyavel’i bilen ve onun meşhur kitabı Prens’i okuyan azdır. Osmanlı Sultanı IV. Mu- rat’ı bu düşüncemizin dışında bı- rakabiliriz; çünkü onun, Prens’i çevirtmiş ve okumuş olduğu- nu biliyoruz. (Nazım Güvenç, 1992). Türkçeye şimdiye kadar pek çok çevirisi yapılan Prens’i ben Na- zım Güvenç’in çevirisinden oku- dum (Machiavelli, 1994). Gelin şimdi Makyavel’i biraz yakından tanımaya çalışalım. MAKYAVEL KiMDiR? Makyavel bir İtalyan devlet ada- mı ve düşünürdür. Varlıklı dene- bilecek köklü ve kültürlü bir aile- nin çocuğu olarak 1469 yılında, Rönesans’ın beşiği kabul edilen Floransa kentinde dünyaya gel- miş. Floransa kent devletinde 14 yıl ikinci sekreterlik denilen üst düzey devlet hizmeti yap- mış. Makyavel’in yaşadığı dönem- de İtalya henüz ulusal birliğini kurmuş değil. Tüm İtalya kent devletleriyle dolu. Güneyde Na- poli Krallığı, kuzeybatıda Milano Dukalığı, kuzeydoğuda Venedik Cumhuriyeti ve ortada Roma Papalık Devleti ve Floransa Cumhuriyeti bunların önde ge- lenleri ve bunlar beş büyükler diye biliniyor. Bu kent devletlerinde iktidarları bir grup insan elinde tutuyor ve iktidarlar gruplar arasında sürek- li el değiştiriyor. Kitabın Türkçe baskılarından birinin önsözünde o dönem şöyle anlatılıyor (Na- zım Güvenç, 1992): “Machiavelli’nin yetiştiği, görüş- lerinin şekillendiği, siyasal gö- revler üstlendiği, siyasal yapıtla- rını kaleme aldığı, özgün tezler geliştirdiği 1480-1530 yıllarının 2011 • Yıl 1 Sayı 9 68 “Amaca götüren her yol geçerlidir !” Siyaset ve devlet yönetimiyle ilgili olumsuz bazı durumlarda bir alıntı yapmayı düşündüğümüzde, bir İtalyan devlet adamı ve düşünür olan Makyavel (Niccolò di Bernado dei Machiavelli) aklımıza gelir; yukarıdaki cümleyi kullanırız ve böyle davrananlara onun adına ithafen Makyavelist bu tutuma da Makyavelizm deriz.

Upload: buithuy

Post on 13-Mar-2019

228 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Kadri Yamaç

[email protected]

İKTİSAT VE TOPLUM

MAKYAVELNE DEMEK İSTEMİŞTİ?

Ne dersiniz bu cümleye? Değer-ler sistemini tepetaklak eden, in-sanı rahatsız eden, iyi ve doğru adına insanoğlunun yüzyıllardır kafa yorduğu her şeyi ortadan kaldıran etik dışı bir önerme de-ğil mi bu?

Evet, öyle. Pekala, ama ya ha-yat tam da böyle akıyorsa? Dev-letler böyle yönetiliyorsa, iktidar olma sanatı denen eylem tam da böyle bir şey ise ne olacak?

O zaman kabul etmemiz gere-kecek ki Makyavel gerçekliği ve gerçekliğin içindeki gizli kötüyü yazmış, bundan dolayı da, istis-nalar dışında sevilmemiştir.

Acaba Makyavel yanlış mı okun-du?

İtalyan dili ve edebiyatında ör-neğin Dante, şaheser eseri İla-hi Komedya ile taçlandırılırken Makyavel kilise tarafından afo-roz edildi, yazdığı kitap “Prens” (Il Principe) meydanlarda yakıldı, okunması yüzyıllarca yasaklan-dı. Makyavel’in ağır sansürden

kurutulup su yüzüne çıkabilmesi Fransız ihtilalini ve 19. yüzyılı beklemiştir.

Ülkemizde de Makyavelizm teri-mini pek çok kişi bilir ve kullanır, ama Makyavel’i bilen ve onun meşhur kitabı Prens’i okuyan azdır. Osmanlı Sultanı IV. Mu-rat’ı bu düşüncemizin dışında bı-rakabiliriz; çünkü onun, Prens’i çevirtmiş ve okumuş olduğu-nu biliyoruz. (Nazım Güvenç, 1992).

Türkçeye şimdiye kadar pek çok çevirisi yapılan Prens’i ben Na-zım Güvenç’in çevirisinden oku-dum (Machiavelli, 1994). Gelin şimdi Makyavel’i biraz yakından tanımaya çalışalım.

MAKYAVEL KiMDir?Makyavel bir İtalyan devlet ada-mı ve düşünürdür. Varlıklı dene-bilecek köklü ve kültürlü bir aile-nin çocuğu olarak 1469 yılında, Rönesans’ın beşiği kabul edilen Floransa kentinde dünyaya gel-

miş. Floransa kent devletinde 14 yıl ikinci sekreterlik denilen üst düzey devlet hizmeti yap-mış.

Makyavel’in yaşadığı dönem-de İtalya henüz ulusal birliğini kurmuş değil. Tüm İtalya kent devletleriyle dolu. Güneyde Na-poli Krallığı, kuzeybatıda Milano Dukalığı, kuzeydoğuda Venedik Cumhuriyeti ve ortada Roma Papalık Devleti ve Floransa Cumhuriyeti bunların önde ge-lenleri ve bunlar beş büyükler diye biliniyor.

Bu kent devletlerinde iktidarları bir grup insan elinde tutuyor ve iktidarlar gruplar arasında sürek-li el değiştiriyor. Kitabın Türkçe baskılarından birinin önsözünde o dönem şöyle anlatılıyor (Na-zım Güvenç, 1992):

“Machiavelli’nin yetiştiği, görüş-lerinin şekillendiği, siyasal gö-revler üstlendiği, siyasal yapıtla-rını kaleme aldığı, özgün tezler geliştirdiği 1480-1530 yıllarının

2011 • Yıl 1 • Sayı 968

“Amaca götüren her yol geçerlidir !” Siyaset ve devlet yönetimiyle ilgili olumsuz bazı durumlarda bir alıntı yapmayı düşündüğümüzde, bir İtalyan devlet adamı ve düşünür olan Makyavel (Niccolò di Bernado dei Machiavelli) aklımıza gelir; yukarıdaki cümleyi kullanırız ve böyle davrananlara onun adına ithafen Makyavelist bu tutuma da Makyavelizm deriz.

İKTİSAT VE TOPLUM • 2011 • Yıl 1 • Sayı 9 69

İtalya’sında adeta kent devlet-ler kaynamaktadır. Aralarında sürekli çekişme olan bu devlet-lerin, devletçiklerin birbirleriyle ittifakları, dostluk – düşmanlık ilişkileri gibi sınırları da yıldan yıla güçler dengesinin ilişkileri-ne göre sürekli değişmekte, ya-pılmakta, bozulmakta, yeniden yapılmakta yine bozulmaktadır. Kısacası bir çalkantıdır gitmek-tedir”.

Ulusal birlikten yoksun bir coğ-rafyada tüm bu çalkantılar içinde iktidarı ele geçirmek ve elde tu-tabilmek için ne tür yöntemlere başvurulması gerektiğini kendisi de yaşayarak öğrenen Makyavel yöneticilere öğütler kitabını böy-le bir ortam içinde yazmış.

MAKYAVEL NELEr DEMişti?Makyavel Ispartalıların ve Ro-malıların bir ülkeyi işgal ettikle-rinde egemenliklerini sürdürme

güçlerine göre karşılaştırmasını yapar ve şu tespitlerini yazar:

“Özgür yaşamaya alışmış bir ülkeyi kim ele geçirir de yıkmaz ise onun tarafından yıkılmayı beklemelidir.”

Ürpertici elbet, ama çok can alı-cı bir saptama değil mi?

Makyavel özgür yaşamaya alış-mış olmanın bir toplum için ne denli gerekli olduğunu söylerken siyaseten de hasımlarıyla mü-cadele etmek isteyenlerin ne-ler yapabileceklerini gösteriyor. Yak, yık, yok et. Ama kimleri? Özgürlük geleneği olanları. Çün-kü bu geleneğe sahip olanlar bir tutsak gibi yaşamayacak ve ayaklanacaktır. Yani bu bilinç varsa, aman dikkatli olun deme-ye getiriyor.

Makyavel’e yapın dediği şey için kızmakta haklı olunabilinir, ancak bunu söylerken örtük ola-rak verdiği özgürlük dersi büyük değil mi?

Kitabın bir başka yerinden şu cümleye bakalım:

“Kötülük bir seferde bütünüyle yapılmalıdır. İyilik ise daha iyi tadına varılsın diye azar azar ya-pılmalıdır.”

Hiç hoş bir cümle değil, katılı-yorum. Ancak yaşadıklarınıza bakın. Çevrenizi iyi inceleyin. Ne dersiniz, bu kitabı çok iyi okumuş, hatta ezberlemiş kişiler tanıyor olabilir misiniz?

Bu ifadeden de, “yapın” emir kipi bağlamında nefret edebiliriz, ama çıkarılacak ders yine çok büyüktür.

Yine günümüz siyasetine ve yö-neticilerine dair bir şeyler düşün-mek istediğinizde bir kenarda bulunması için şu cümlesini de aktarayım:

”Sevilmekten çok korkulmak bence daha güvenlidir. Çünkü insanlar hakkında şu söylenebi-

İKTİSAT VE TOPLUM • 2011 • Yıl 1 • Sayı 970

lir: nankör, değişken, içten pa-zarlıklı, korkak ve çıkarcıdırlar. Onlara iyilik ettiğin sürece hepsi seninledir.”

Örnekler hep bu ve benzeri bi-çimde. Kitabı okumak gerekir.

Hayat bazen tam da böyle bir şey sanki.

Yazımın başında da belirttim.

Makyavel hiç sevilmez. Onun tanınmışlığı aslında 500 yıldır tükenmeden süregelen bir kötü ündür. Ancak o gerçekleri yaz-mıştır. Bence Makyavel’in esas çabası devletin nasıl yönetilece-ğini değil, nasıl yönetildiğini an-latmaktır. Yani insanlara, bakın sizi böyle yönetiyorlar demiştir.

Makyavel’in yaşadığı dönem-de henüz Karl Marks, Friedrich Nietzsche ve Michel Foucault gibi, iktidar üzerine pek çok şey söyleyen düşünürler yoktur. Bu nedenle Makyavel’in yazılarında iktidarın ekonomik boyutu, do-ğal bir güç istenci gibi kavramlar

ya da iktidarın her yerde oluşu gibi fikirler henüz gündemlere girmemiştir. Dolayısıyla, Mak-yavel’in yaklaşık 500 yıl önce yaptığı iktidar analizleri yetersiz bulunabilir.

İktidarlara talip olanların sava-şımları, tebaa olanların çıkarları-nı geri plana iter. Asimetrik bir iktidar – tebaa yapılanmasının talep edildiği açıktır. Diğer yan-da, hükümdarlara verdiği öğüt-lerin satır aralarında ekonomik düzenlemelere ilişkin burjuvazi talepleri de kolayca seçilir. İkti-darın sadece hükmeden boyutu-na değil, o güce sahip olanlarla tabi olan burjuvazinin çıkarlarına da değinilir.

Şu satırlar kapitalizmin henüz olgunlaşma aşamasında olduğu dönem için iktisadi beklentilere örnek olarak gösterilebilir:

“Yurttaşlarını ister ticaret ister tarım, isterse herhangi bir başka dalda olsun rahatça çalışmala-

rı için yüreklendirmelidir… öyle ki… vergi korkusundan yeni ti-cari girişimlerde bulunmaktan kaçınmamalıdır”

Makyavel’in bu kitabı her yöne kayabilecek okumalara açık-tır. Rousseau’ya göre bu kitap “Krallara ders vermek bahane-siyle, halka nasıl yönetildikleri-ni öğreten bu Cumhuriyetçinin amacı halkı zulmün boyunduru-ğundan kurtarmak için, kurnaz-ca uyandırmaya çalışmaktır. “

Yaşadıklarımızı iyi anlamak için Machiavelli’nin bu kısa kitabını hepimiz iyi okumalıyız. Aksi hal-de iktidar eylemini, hükmedenle tebaa arasında, simetrik ilişkili bir erdem ve güzellikler sanatı olarak düşlemeyi sürdürürüz. Herkes dilediğini düşünecek-tir elbet, ama muktedirlerin de kendilerini meşrulaştırıcı böyle bir bakış açısından büyük keyif alacakları apaçıktır.

KaynaklarMachiavelli: Prens. Çeviren Nazım Güvenç. Anahtar Kitaplar Yayınevi, ikinci baskı, İstanbul, 1994, Önsözünden.

Machiavelli: Prens. Anahtar Kitaplar Yayınevi, ikinci baskı, İstanbul, 1994.

Bence Makyavel’in esas çabası devletin nasıl yönetileceğini değil, nasıl yönetildiğini anlatmaktır. Yani insanlara, bakın sizi böyle

yönetiyorlar demiştir.