mahmud cei..aleddİn efendi--,ı mahmud cei..aleddİn efendi--, (ö. 1829) osmanlı hattatı. l _j...
TRANSCRIPT
ı MAHMUD CEI..ALEDDİN EFENDi--, (ö. 1829)
Osmanlı hattatı. L _j
Kafkasya'nın Dağıstan bölgesinde dünyaya geldi. Doğum tarihi belli olmamakla birlikte 1188'de (1774) yazılmış mükemmel bir murakkaası görüldüğünden 1163 ( 1750) yılı civarında doğduğu tahmin edilebilir. Babası Nakşibendl şeyhlerinden Mehmed Efendi ile beraber İstanbul'a göç eden Mahmud Celaleddin'in XVIII. yüzyılın üstatlarından Akmolla ömer, Abdüllatif. Yamakzade Salih ve Ebubekir Raşid efendilerden yazı meşketmek istemesine rağmen dikbaşlı davranışları sebebiyle hocaları tarafından talebeliğe kabul edilmediği söylenir. Bunun üzerine Şeyh Hamdullah'ın ve Hatız Osman 'ın eserlerine bakarak kendi gayretiyle sanatını geliştirmiş ve üstatseviyesine çıkmıştır. önceleri bazan Mahmudü'I-Mevdud imzasıyla yazdığı, eserlerinden anlaşılmaktadır (TSMK, Emanet Hazinesi, nr. 273; Güzel Yazılar, nr. 322-329). Sonradan Mahmud Celaleddin ismini tercih etmiştir. Mushaf. en'am-ı şerif, evrad-ı şerlfe, dua kitapları, kıta, murakkaa, hilye ve levha şeklinde mükemmel yazıları çok olup bunlar m üze ve koleksiyonlarda yer almaktadır. Eski hattatların eserlerine taklit olarakyazdığı kıta ve murakkaaları da dikkate değer
dir. Ancak cell sülüs hattı sert ve durgun ifadesinden, ayrıca harekelerinin zayıflığından dolayı Mustafa Rakım'ın hareketli
Mahmud Celaleddin Efendi'nin celisülüs bir istifi(İÜ Ktp.,
İbnüıemin, nr. D. 136)
ve gergin görünüşlü mükemmel tavrına karşı pek tutunamamıştır. Fakat Sultan Abdülmecid'in, hüsn-i hattı Mahmud Celaleddin'in önde gelen talebesi Mehmed Tahir Efendi'den meşketmesi sebebiyle devri n bir kısım hattatları bir müddet daha bu yolda devam etmişlerse de Sultan Abdülmecid'in vefatı üzerine bunların çoğu Mustafa Rakım yoluna dönmüştür.
Eyüp'teki Mihrişah Valide Sultan Türbesi 'nin 1207 (1793) tarihli mermer üzerine eel! sülüs yazıları Mahmud Celaleddin'e aittir. Kendisinin Divan - ı Hümayun'da vazife aldığına dair bir kayıt yoksa da divan! ile yazıp imzaladığı bir kıtası , onun bu hatta da çok başarılı olduğunu göstermektedir.
Mahmud Celaleddin Efendi, hayatını
Boğaz'ın İstavroz semtinde (Beylerbeyi'nin şimdikiAbdullahağa mahallesi) sürdürürken 1245 ( 1829) yılında vefat edince Eyüpsultan civarındaki Şeyh Murad Dergahı haztresine gömüldü. Mezarının yeri belli olmamakla beraber ka bir taşı halen dergahta muhafaza edilmektedir. Mahmud Celaleddin Efendi'nin zevcesi Esma İbret de hat sanatında isim bırakan hanımlardandır.
BİBLİYOGRAFYA :
Hablb. HatveHattatan,istanbul 1305 s 166· Cl. Huart, Les calligraphes et les minia,tu.riste~ de /'orient musulman, Paris 1908, s. 191 -192; A. Süheyl Ünver, Hattat Mahmud Celaleddin Efendi ve ista~bul Fethi ni Müjde/ey en Hadis, Istanbul 1953; lbnülemin, Son Hattatlar, s. 183-188; M. Uğur Derman. Türk Ha t Sanatının Şa· h eserleri, İ stanbul 1982, lv. 21 ; a.mlf .. islam Kültür Mirasında Hat San 'a tı, İstanbu l 1992, s. 205; a.mlf. , Osmanlı Hat Sanatı, Berlin 2001, s . 108-111; Şevket Ra do, Türk Hattatlan, İstanbu l , ts. (Yayın Matbaacılık). s. 199-201; Ali Alparslan, Ünlü Türk Hattatlan, Ankara 1992, s. 102-109. r.:ı
~J M. UGUR DERMAN
ı MAHMUD CEI..ALEDDİN PAŞA --, (1838-1899)
Osmanlı devlet adamı, tarihçi, hukukçu, hattat, şair ve bestekar.
L _j
İstanbul'un Vefa semtinde doğdu. Sadrazam Çorlulu Ali Paşa'nın beşinci kuşak torunlarından olduğu için Çorluluzade lakabıyla da anılır. Babası Maliye Nezareti muhasebecisi Mehmed Aziz Efendi'dir. 1849'da rüşdiyeden , 1852'de Darülmaarif'ten mezun olmasının ardından özel hocalardan ders gördü, Arapça ve Fransızca öğrendi. Memuriyet hayatına on beş yaşında iken maaşsız olarak Meclis-i V ala Mazbata Odası'nda katip muavinliğiyle
MAHMUD CELALEDDiN PAŞA
başladı. İki yıl sonra Meclis-i V ala Mühimme Dairesi'nde başkatip oldu. Bu arada Mehmed Emin All Paşa'nın dikkatini çekerek teveccühünü kazandı. 1867'de All Paşa'nın maiyetinde Girit'e gitti ve paşa ile beraber beş ay kadar orada bulundu. 1868'de kurulan Şura-yı Devlet'in üyeliğine getirildi ve başkatipliğini yaptı. 1870'te Dahiliye m üsteşarlığına ve amedciliğe tayin edildi. All Paşa'nın 1871 'de vefatı üzerine onun çevres ine güvenmeyen Mahmud Nedim Paşa tarafından görevden alındı. 1873'te Adiiye Nezareti Muhakemat Dairesi üyeliğine. 187S'te tekrar amedciliğe getirildi. ll. Abdülhamid'in tahta çıkışının ardından aziediidiyse de iki ay sonra ikinci defa Şura-yı Devlet üyeliğine. 1880'de Şura-yı Devlet Tanzimat Dairesi ikinci reisliğine tayin edildi. Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ve şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmalardaki faaliyeti ve verdiği raporlarla Uurnaller) ön plana çıktı ve kendisine 1881 'de vezirlik rütbesi verildi. 1885'te Umur-ı Natia Komisyonu üyeliğine seçildi. 1887'de fevkalade memuriyetle Girit'e gönderildi. Burada kal dığı kırk günlük süre içinde ve dönüşte uğradığı Sisarn'da genel asayişi düzene koymadaki başarısından dolayı padişah tarafından Murassa Osman! nişanı ile taltif edildi. Aynı yıl içerisinde Muvazene-i Umumiyye Komisyonu reisi oldu. 26 Aralık 1887'de Maliye nazırlığına getirildi. Sadrazam Yusuf Kamil Paşa'nın talebi üzerine 9 Ağustos 1888'de aziedildL Haziran 1889 'da karışıklıkları önleme göreviyle yeniden Girit' e gönderildi. Burada bulunduğu sırada saldırıya uğrayarak başından
kurşun yarası alınca İstanbul'a döndü ve ikinci defa Şura-yı Devlet Tanzimat Dairesi reisliğine tayin ediidiyse de kendi isteğiyle ayrıldı. Bir ara Hudavendigar valiliği yaptı. arkasından 30 Ağustos 1891 'de Ticaret ve Nafia nazırı oldu. On bir gün sonra karışıklıkların yoğunlaştığı Girit'e vali vekili olarak gitti. 1894'te İstanbul'a
Mahmud Celaleddin
Paşa
359
MAHMUD CELALEDDiN PAŞA
döndü. Kasım 189S'te ikinci defa Ticaret ve Nafia nazırı oldu ve vefatma kadar bu görevde kaldı. 18 Ocak 1899 tarihinde İstanbul'da öldü ve Beşiktaş Yahya Efendi Mezarlığı'nda toprağa verildi. İki defa evlenen Mahmud Celaleddin Paşa'nın ilk eşinden daha sonra Paris büyükelçisi olan Salih Münir Paşa dünyaya geldi. Tanınmış bestekarlardan Şemseddin Ziya Bey ve Sivas eski mebuslarından Atıf (Esenbel) ikinci eşinden oğulları, eski büyükelçilerden Melih Esenbel torunudur.
Meslek hayatında bazısı yabancı devletler tarafından olmak üzere pek çok nişanla taltif edilen Mahmud Celaleddin Paşa bulunduğu görevlerde gösterdiği başarı ile temayüz etmiştir. Keçecizade Fuad. Mütercim Rüşdü, Mahmud Nedim ve Midhat paşalar gibi ünlü devlet adamları ile çalışmış . Sultan Abdülaziz ve ll. Abdülhamid dönemlerinin siyasi olayiarına ve devlet işlerine yakından şahit olmuş
tur. ll. Abdülhamid'e pek çok konuda ve özellikle ıslahatlarla ilgili layihalar hazırlamıştır. Devlet adamlığının yanı sıra bir hukuk ve tarih alimi olan paşa. diğer taraftan yazdığı mazbata ve tezkireleri Babıali kalemlerinde örnek kabul edilen döneminin en tanınmış münşilerindendi. Hat sanatının özellikle rik'a tarzında eserler verdiği gibi mOsiki alanında da bazıları çok beğeniimiş otuz kadar bestesi günümüze ulaşmıştır. Hudavendigar valiliği sırasında ( 1891) Bursa'da bir darülaceze yaptırdığı bilinmektedir.
Eserleri. 1. Mir'at-ı Hakı"kat. Tanzimat ve 1. Meşrutiyet devirleri siyasi tarihinin iç ve dış olayları hakkında temel kaynaklardan biri olarak kabul edilir. Kendi ifadesine göre eserini bizzat şahidi olduğu hadiseler kaydederek, diğer olayları da şahitlerinden ve sözüne güvenilir kişilerden bilgi edinmek suretiyle ve ilgili belgeleri inceleyerek kaleme almıştır. Bununla birlikte zaman zaman dönemin olaylarında ve çekişmelerinde kaçınılmaz olarak taraf bulunduğundan kitapta bunun etkileri yer yer görülür. istanbul'da üç cilthalinde basılan eserin (ı 326- ı 327)
her cildi dört bölümden oluşmaktadır. Baş tarafta Osmanlı-Rus ilişkilerinin son 1 SO yılını anlatan bir özetin ardından Sultan Abdülrriecid'in cülGsuyla asıl konuya girilir. Eser İsmet Miroğlu, M. Derin, M. Hacıoğlu. ö. Akdaş tarafından sadeleştirilerekyayımlanmıştır (İstanbul ı 979- ı 980).
Ancak bu neşir eksik olduğundan İsmet Miroğlu kitabın tamamını yine sadeleştirerek tek cilt halinde tekrar neşretmiştir
360
(İstanbul 1983). 2. Ravzatü'l-kdmilin (İs
tanbul ı 289). 1703 yılında ll. Mustafa'nın tahttan indirilmesi ve yerine lll . Ahmed'in cülGsu ile sonuçlanan Edirne Vak'ası'ndan bahseden Mehmed Şefik Efendi'nin Şefikname adlı eserinin şerhidir. Mahmud Celaleddin Paşa'nın yayımianmış diğer eserleri de şunlardır: Asar-ı Manzılme (İstanbul 13 ı ı}; Münşeat-ı Mahmud Celdleddin Paşa (İstanbul 1312);
Miftahu'I-esrar (Beka-yı Ruh; Celb-i Eruah, istanbul 1326); Ahlak (İstanbul 132 7) Müellifin 1282-1285 ( 1865-1868) Girit olaylarını ele alan Girid İhtilali Tarihi adlı eseriyle (kendi hattıyla yazma olarak iü Ktp., TY. nr. 4ı 50) Mecmua-i Eş'ar(İÜ Ktp., TY, nr. 9654) henüzyayım
lanmamıştır.
BİBLİYOGRAFYA :
BA, Y.EE, 114 j 52, 09/N /1310; 114/53, 21/ M/1297; 114/69, 02/Ra/1309; ı 14/76, ll/B/ 1299; 115/7, 30/Z/1297; 80/6, 27/L/1313; 128/125, 04/N/1299; 84/135, 29/Z/1305; 14/ 68, 13/Za/1306; BA, Yıldız-Perakende, Arzuhal ve Jurnaller, ı6/5 ı (25/C /1307); ı 6/113 (09/N 1 1307}; BA, Yıld ız-Perakende, Tahrirat-ı Ecnebiyye ve Mabeyn Mütercimliği, 4/35, 03/8/1313; 32/30, 04/S/1312; BA. Yıldız- Perakende, Ticaret ve Niifia Nezareti Maruzatı, 4/46, 15/Z/1313; BA, Yıldız- Perakende, Serkurenalık, 2/61, 02/ Z/1306; İbnülemin, Son Asır Türk Şairleri, s. 206-210; a.mlf., Son Hattatlar, İstanbul 1970, s. 725-728; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, "Mahmut Celalettin Paşa'ya Dair", Resimli Tarih Mecmuası, sy. 49, İstanbul 1954, s. 2840-2845; sy. 50 (1955). s. 2906-2911; Emin Nedret İşli, "İstanbul Mezartaşlarının Yaşamöyküleri Açısından önemi", Kitap/ık, sy. 36, İstanbul 1999, s. 217-219; TA, XXIII, 172-173.
liJ AzMi ÖzcAN
D MÜ SİKİ. XIX. yüzyılda şarkılarıyla tanınmış bestekarlar arasında önemli bir yeri bulunan Mahmud Celaleddin Paşa. daha ilk mektep sıralarında iken annesinden almaya başladığı mGsiki bilgilerini daha sonra Deliaizade İsmail Efendi ile geliştirdi. Bu arada dönemin diğer mGsikişinaslarından ders alarak kendini yetiştirdi. Şiirle de uğraşan ve manzumelerinde "Celal" mahlasını kullanan paşa şarkılarının pek çoğunun güftesini kendisi yazmış. ayrıca güfteleri birçok mGsikişinas tarafından bestelenmiştir. 200'ün üzerinde eser bestelemesine rağmen bunlardan ancak otuz kadarı günümüze ulaşabilmiştir (bu eserlerin listesi için bk. BTMA, ll , 9). Eserlerinin ara nağmelerini Kemençeci VasHaki'ye yaptırdığı söylenen Mahmud Celaleddin Paşa. Hacı Arif Bey ve Şevki Bey'in etkilerinin sezildiği lirik ve akıcı bir üslupla bestelediği eserlerinde
prozodinin güzel örneklerini ortaya koymuştur.
Eserleri içinde. "Nar-ı firkat şGle-paş oldukça slnem dağlıyor" mısraıyla başlayan bayat'i. "Sevdiğim cemalin çünki göremem" mısraıyla başlayan hüseyn'i. "Dil-i biçare seninçün yanıyor" mısraıyla başlayan ısfahan. "Sen beni bir büseye ettin feda" mısraıyla başlayan kürdlli- hicazkar, "Fitneler gizlemiş mahmGr gözüne" mısraıyla başlayan rast şarkıları günümüzde de zevkle çalınıp okunan eserler arasındadır.
Parlak sesinin yanı sıra tavır sahibi bir hanende olan Mahmud Celaleddin Paşa'nın özelliklerinden biri de dönemin önemli mGsikişinaslarını teşvik ve himaye ederek onlara yeni imkanlar sunmuş olmasıdır. Yazın Büyükada ve Çubuklu'daki evi, kışın önceleri Aksaray'da, son zamanlarında Nişantaşı'ndaki konağı, istanbul'un seçkin mGsikişinaslarının haftanın belirli günlerinde toplanması ile mGsiki icra ve sohbetlerinin yapıldığı birer sanat mahfili haline gelmiştir. TanbOri Cemi! Bey, Kemençeci Vasilaki ve Lemi Atlı gibi pek çok ünlü sanatkarın yetişmesinde Mahmud Celaleddin Paşa'nın büyük rolü olmuştur. Çocuklarından Şemseddin Ziya Bey de Türk mOsikisinin şarkı bestekarlarındandır.
BİBLİYOGRAFYA :
Mesud Cemi! , Tanburi Cemi/'in Hayatı, Ankara 1947, s. 56, 74, 85, 107-109; İbnülemin, Hoş Sada, s. 218-219; Vural Sözer, Müzik ve Müzisyenler Ansiklopedisi, İstanbul 1964, s. 259; Mustafa Rona , Yirminci Yüzyıl Türk Mus ikisi, İstanbul 1970, s . 15-16; Sadün Aksüt, Türk Musikisinin 100 Bestekarı, İstanbul 1993, s. 220-222; Özalp, TürkMasikisi Tarihi, ı, 616-618; Öztuna, BTMA, ll, 7-9; Mehmet Güntekin, "Mahmud Celaleddin Paşa", DBİst.A, V, 267 .
~ NuRi ÖzcAN
ı MAHMUD EFENDi, Açıkbaş
ı
(bk. AÇIKBAŞ MAHMUD EFENDi). L _j
ı MAHMUD EFENDi,
ı
İmam-ı Şehriyari (ö. 1130/1718)
L Osmanlı şeyhülislamı.
_j
istanbul'da doğdu. Tophane sakinlerinden Ahmed Ağa'nın oğludur. Medrese eğitimini tamamladıktan sonra sesinin güzelliği sayesinde bir süre Şeyhülislam Ankarav1 Mehmed Emin Efendi'nin, ar-