lll gazetesi · mağusa tıp merkezi hastanesi, 2013 yılı iso 900 ı kalite yönetim sistemi...

8
Merkezi Hastanesi, 2013 ISO 900 kalite yönetim sistemi denetlemesinde oldu. Hanile Mert: \\Bu ekip ruhu ve sayesinde lll GAZETESi T1p Merkezi Hastanesi SAYI:14 ÜCRRSiZDiR TIP Merkezi Hastanesi, 2013 VIIIISO 9001- 2008 kalite vönetim sistemi denetlemesinde oldu. Ocak 2005'ten beridir ISO 9001 Kalite Belgesi'ne sahip ilk hastane olan Merkezi Hastanesi, NQA istanbul Temsilcisi Kerim denetlendi. Denetlemede, Merkezi Hastanesi Kalite Sistemi ve Hastane Üst Yöneticisi Hanife Mert de "' bulundu. gibi KKTC'de bu sertifikaya sahip ilk ve tek hastane olan Merkezi Hastanesi'nin Poliklinik, Ameliyathane, Tedavi, Acil Servis ve Ambulans, Radyoloji, Laboratuvar, Mutfak, Temizlik ve Personel ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi bulunuyor. Merkezi Hastanesi'nin Üst Düzey Yöneticisi Hanife Mert, "Has- tanemizde hizmet kalitesini en üst seviyede tutmak standartiara göre incelenerek tescil edilmesi bizleri dedi. Hastanenin 2005 beridir I SO 9001 kalite sahip ve her denetlemelerden de dikkat çeken Hanife Mert, ISO 9001 kalite belgesinin gereklerini yerine getirmenin önemi- ni de Hanife Mert, Merkezi Hastanesi'nin bu ekip ruhu ve sayesinde belirterek "hastanemizde bu sistemin geçen bütün ederim" dedi . SAYFA4

Upload: others

Post on 24-Sep-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: lll GAZETESi · Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu. Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma

Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite

yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu.

Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma sayesinde yakaladık."

lll GAZETESi Mağusa T1p Merkezi

Hastanesi SAYI:14 ÜCRRSiZDiR

Mağusa TIP Merkezi Hastanesi, 2013 VIIIISO 9001- 2008 kalite vönetim sistemi denetlemesinde başarlll oldu.

Ocak 2005'ten beridir ISO 9001 Kalite Belgesi'ne sahip ilk hastane olan Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, Uluslararası NQA şirketinin istanbul Temsilcisi Kerim Dişbudak tarafından denetlendi. Denetlemede, Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi Kalite Sistemi Danısmanı ve Hastane Üst Yöneticisi Hanife Mert de

"' hazır bulundu.

Bilindiği gibi KKTC'de bu sertifikaya sahip ilk ve tek hastane olan Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi'nin Poliklinik, Ameliyathane, Yataklı Tedavi, Acil Servis ve Ambulans, Radyoloji, Laboratuvar, Mutfak, Temizlik ve Personel işleri ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi kapsamında bulunuyor.

Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi'nin Üst Düzey Yöneticisi Hanife Mert, "Has­tanemizde verdiğimiz hizmet kalitesini en üst seviyede tutmak amacıyla yaptığımız çalışmaların uluslararası standartiara göre incelenerek başarımızın tescil edilmesi bizleri onurlandırıyor" dedi.

Hastanenin 2005 yılından beridir ISO 9001 kalite sertifikasına sahip olduğuna ve her yıl yapılan denetlemelerden de başarıyla çıktıklarına dikkat çeken Hanife Mert, ISO 9001 kalite belgesinin gereklerini yerine getirmenin önemi­ni de vurguladı. Hanife Mert, Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi'nin bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma sayesinde yakaladığını belirterek "hastanemizde kurmuş olduğumuz bu sistemin başarıyla çalışmasında emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim" dedi.

SAYFA4

Page 2: lll GAZETESi · Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu. Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma

ADA SAlliK GAZRESi

Genel Cerrahi Uzmam

Tirnak Batmasi Nedir;» Nas11 Tedavi Edilir;»

Tırnak batması pek çok insanda görü­len, kişinin yürümesini, iş görmesini engelleyecek derecede rahatsızlık

ve ağrı verebilen bir sorundur. Tırnak

batması tüm ayak parmaklarında ola­b ilmekle beraber genellikle başparmakta

oluşur. Tırnak büyürken bir veya iki taraftan derinin iç ine doğru batma eğilimi gösterir, bu esnada oluşan enflamasyon sonucu tırnak

kenarındaki doku da tırnağın üzerine doğru ilerler.

Tırnaklar normalde tırnak kökünde, deri altında

bulunan germinal matriks denen kısımda

oluşturulur, tı rnak yatağı dediğimiz parmağın

üst kısmında ileriye doğru büyürler. Bazen tırnak uç kısımları yan taraflardan deriye batar ve bir yabancı cisim gibi reaksiyon başlatırlar, bazen ise tırnak yaln ızca köşelerde değil, tümüyle tı rnak yatağına batık hale gelebilir. Her iki du­rumda da ilk bulgular ağrı ve şişmedir. Batma bölgesinde kanama olabilir veya enfeksiyon gelişip iltihap gelişebi l ir. Ayakkabı giymek ve yürümek çok zor olabilir. Tedavi edilmediğinde ise iltihabın kemiğe ilerlemesi (osteomyelit) ve sistemik enfeksiyonlar oluşabilir. Özellikle d iyabetik hastalarda bu tür iltihaplanmalar parmağın hatta geç tedavi ile birlikte ayağın kaybedilmesi sebebi olabili r.

Tnnak Batmas1n1n Sebepleri:

ı - Hatalı ve derinden kesilen ayak tırnakları 2- iyi uymayan dar ve sivri burun ayakkabılar 3- Devamlı darbelere maruz kalma 4- Hamilelik ve Doğum sonrası dönem 5- Şişmanlık

6- Tırnaklarda Mantar Enfeksiyonu

Tırnak batmasını önlemek için ayak tırnaklarını

düz kesmek, çok kısa kesmemek ve güzelce törpüleyip kenar keskinliğini gidermek gerekir. Ayrıca hastaların giydikleri ayakkabılara dikkat etmeleri gerekmektir. Önü dar ve ayağı sıkan ayakkabılardan uzak durmaları gerekmekte­d ir. Ayakların hiçbir şekilde nemli kalmaması ve parmak uçlarında kurumaya ve kabuk­lanmaya bağlı olarak küçük çatlaklıkların oluşmaması önemlidir. Aksi takdirde burada

yerleşen mantarlar parmak arası ve bera­berinde tırnak mantarına sebep olacak, buda şekil değişikl iğine uğrayan ve kalınlaşan tırnağın batmasına sebep olacaktır. Spor ya­parken uygun ayakkabı seçimi çok önemlidir, sıkan veya sert ayakkabılar tırnakların zarar görmesi ve batmasına sebep olmaktadır.

Ayağa uyan spor ayakkabılar tercih edilme­lidir. Uzamış tırnaklar mümkün olduğunca düz olarak kesilmelidirler.

DO GRU YANLlŞ

Tırnak batması çocuklarda da görülen bir so­rundur. Bu sorunda ana problem çocuğun doğumdan itibaren tırnağın doğru büyümes­ini sağlayan tırnak yatağından kaynaklanan bir p roblemden dolayı ortaya çıkar. Erişkinden

farklı olarak doğumu takiben ilk tırnak büyüme­si ile ortaya çıkar ve çocuğun tüm yaşamı bo­yunca devam edebilir.

Tırnak Batması Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavi açısından tırnak batmasını iki kısma

ayırıyoruz. Tırnak batmasının yeni geliştiğ i ,

henüz cerrahi bir müdahale veya çekim ge­rektirmeyen hafif vakalar veya birkaç haftadan uzun süren, iyi leşmeyen kronikleşmiş vakalar.

Hafif batma durumunda, tı rnağa günde 2-3 kez tekrar edilen ılık su banyoları, antiseptikler­le tırnağın batan kısmının temizlenmesi, anti­biyotikli krem uygulamaları veya enfeksiyon varlığında ağızdan antibiyotik uygulanması iyi sonuç verebilir. Yine hafif batma durumunda tırnak ile tırnak yatağı arasına sıcak su içinde tırnak bir süre bekletilip antiseptik uygulaması

takiben bir pamuk parçası koymak ve bunu günlük değiştirmek tedavi edici olabilir. Böylece tı rnak ile c i lt arasında bir tampon alan oluşturup tırnağın ete batmadan buradan büyümesi sağlanır. Tı rnak büyüyünce kavisli değil düz şekilde kesilir.

ııı!ln.1\\11ı ~QÇıUıil

Hafif batma durumunda pamuk uygulaması

yerine son zamanlarda tı rnak teli uygulaması

gündeme gelmi ştir. Özel hazırlanan tırnak telleri birçok tırnak çekimi işlemini gereksiz kı l mıştı r. Cerrahi ve çoğu zaman anestezi ge-

rektirmeyen bu işlem batan tırnağın konveks yapısını ka ldırıp her iki kenarını tırnak yatağı

ve deriden hafifçe yukarı kaldırarak batmayı engeliernekte böylece şikayetleri ortadan kaldırmaktadır. Yaklaşık 3-4 hafta süre takılan bu teller birçok kez sorun çözücü olmaktadır. Çok daha az ağrı olması, iş gücü kaybına yol açmaması nedeni ile giderek tercih edilen bir yöntem olacaktır.

ilerlem iş vakalarda ise tırnağın batan kısmının kısmen, tırnak yatağı ve anormal şiş dokunun birlikte kesilerek alınması ve tırnak kökünün kazınması, tırnak köküne fenol uygulaması,

gümüş nitrat sürülmesi veya elektrokoter ile tahrip uygun b ir i şlemdir. Cerrahi müdahale sonrası genellikle yara ı -2 dikişle kapatılır.

Dikişler ı 0- ı 2 gün sonra alınır. Bunun için tırnağın dörtte birinin alınması gerekebilir. Bu işlem sonrası tırnokta ı-2 mm'lik bir daralma olur ki bu daha şık bir görünüm sağlar. Ağrısı işlem sonrası 2-3 gün gibi kısa sürelidir ve ağrı kesicilerle rahatça giderilir, ağrı sonra giderek düzelir. Başarı şansı o/o 95 civarındadır uygun teknikle yapı ldığ ında tekrarlama şansı yok di­yecek kadar azdır. işlem uygulandıktan sonra 3-4 gün istirahat gerekebilir.

Bazen hastalar kendileri tırnakların ın kenarlarını

keserek bu durumu düzeltmeye çalışıyorlar.

Ama bu uğraş genellikle tam aksine daha çok batmaya sebep olur. Pedikür ile tırnak

kenarının kesilip çıkarılması da (iyileşmeyen şiş doku oluşmuşsa) tırnak batmasını iyileştirmez.

Tırnağın tamamen çekilmesi hastaların büyük bir kısmı için doğru değildir, çünkü yeniden çıkan tırnak bir önceki gibi batmaktadır. Bu durumda tırnak tümüyle yatağından ayrılarak çıkarılı r. Yeni çıkacak tırnağın normal yerinde çıkması beklenir. Tırnak yatağının kapanması 2 ay alır ve bu süre zarfında giderek azalan ağrı olur. Başarısı düşük bir tedavi şekli dir o/o 80-90 oranında tekrarlar.

Page 3: lll GAZETESi · Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu. Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma

RAMAZAN IYINDA BESLENMEYE DiKKAT

R amazan ayının sıcak yaz günle­rine rastlaması ile bu ayda değişen beslenme şekli ve saatlerinin sağlığ ı

olumsuz yönde etkilernemesi için beslenmede bazı noktalara dikkat

edilmesi gerekmektedir. Ramazan ayında

beslenme tarzının değişmesine ve uzun süren açl ığa bağlı olarak fiziksel aktivitenin de azalmasıyla bazal metabolizma hızın ın düştüğü

ve kilo almanın kolaylaştığı unutulmamalıdır.

RAMAZAN AVINDA ÖGÜN SAYISI KAÇ OLMALI?

Ramazan ayında öğünlerin sahur, iftar açıl ı şı , if­tar yemeği ve iftardan sonra 1-1.5 saat arayla 2 ara öğün şeklinde düzenlenmesi uygundur. Bu dönemde de yeterli ve dengeli beslenme amaçlanmalı; az ve sık aralıklarla beslenmeye özen gösterilmelidir.

SAHURA MUTLAKA KALKILMALl Ml?

Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip yatmak son derece hatalı olup sahura kalkmadan oruç tutulması aç kalma süresinin artmasına bağlı olarak metabolik hız, kan şekeri ve tansiyonda düşmeye, boş midede asit salgısının artmasına, halsizlik, baş ağrısı , yorgunluk ve dikkatte azaimalara neden olmaktadır.

SAHUR iÇiN UYGUN OLAN BESiNLER HANGiLERiDiR?

Sahurda tuzlu ve ağır besinler yerine daha hafif, yağ ve tuz oranı düşük, günlük protein gereksiniminin karşılanması

bakımından protein i çeriğ i

yüksek, kan şekerini hızlı yükseltmeyen kompleks şekerleri içeren besinler yer almalıdır.

Sahurda süt, peynir, haşlanmış yumurta, domates-salatalık, kepekli ekmek gibi kahvaltıl ık besiniere yer verilmesi uygundur.

Haşlanmış veya az yağl ı omlet şeklinde tüketilen yumurta ile süt ve yoğurt, peynir, kefir gibi süt ürünleri tokluk süresini uzatmaya yardımcı olmaktadır.

Gün içinde susuzluk yaşanmaması için sahur­da tuz içeriği yüksek olan yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir. Acı ve baharat ise sindirimi hızlandırıp daha çabuk acıkmaya neden olacağından sahurda acı ve baharattan da uzak durulmalıdır.

SIVI GEREKSiNiMiNiN KARŞILANMASI iÇiN NE

YAPILMALI?

Su, yaşamımız ıçın elzemdir. ittar ile sahur arasında azar azar en az 2-2.5 litre su içmeye özen gösterilmeli; ayrıca ayran, taze sıkılmış

meyve su ları gibi içeceklerle de sıvı gereksi­nimi karşılanmalıdır.

iFTAR iÇiN YEMEK SEÇiMi NASIL OLMALI?

iftarda hafif, az yağl ı besinler tercih edilmelidir. Yemekierin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatl ı besinlerden kaçınılmalıdır.

ilk oruç açıldığında hurma, zeytin, peynir, do­mates, kepekli ekmek gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle iftara başlanmalı;

iftar açılışından en az 15-20 dakika sonra az yağlı/ızgara et yemeği, sebze yemeği, sola­ta, yoğurt ve kepekli ekmek gibi besinlerden oluşan bir öğünle devam edilmelidir.

ADA SAlliK GAZRESi

BiR ANDA FAZLA MiKTARDA YEMEK YEMEK NEDEN SAKlNCALlDlR?

iftarda, uzun süre açlık yaşanmasına ve kan şekerinde düşmeye bağlı olarak, iştah ve doyma eşiğ i artmakta ve hızlı yemek yenil­mektedir. Ancak sağlıklı olan ı , iftar vakti ile sa­hur arasında azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla beslenmektir.

Fazla miktarda yemek yenilmesi durumun­da sindirim zorlanmakta; midede ekşime,

yanma ve bulantı gibi sağlık problemleri yaşana bilmektedir.

•• •

ONEMLI NOTLAR - iftar mönüsünü hazırlarken her grup besin­den dengeli bir mönü hazırlamaya özen gös­terilmelidir. - lzgara, hoşlama ve fırında pişirme yöntem­leri tercih edilmeli, kızartmalardan uzak durulmalıdır.

- Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa içeriği fazla olan besinler (kepekli ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, sebze, mey­ve ve kuru baklagiller gibi) tercih edilmelidir. - Posa içeriği yüksek olan kurubaklagiller, tam tahıl ürünleri, sebzeler ve ara öğünlerde

taze/kuru meyveler, ceviz, fındık gibi kuru yemişler tüketilerek beslenme düzenindeki değişikliklere bağl ı oluşabilecek kabızlık

önlenebili r. - Aç karına fazla tüketilip fazla kilo alınmasına ve hazımsızlığa neden o labilecek pideleri, her akşam

ve fazla miktarda tüketmekten kaçını lmalıdır.

- Ara öğün olarak meyvelere yer verilmeli, tatl ı tüketmek isteniyorsa yağ içeriği yüksek hamur işi tatlıla r

yerine komposto veya sütlü hafif tatlılar tercih edilmelidir. Kompos­to ve sütlü tatlılarda, kan şekerini

dengelerneye yardımcı olan tarçın kullanılabilir.

- Yemeği yer yemez yatılmamalı ; if-tardan 1-2 saat sonra düzenli hafif

egzersiz (hafif yürüyüş gibi) yapmaya çalışı lmalıdır.

Oruç tutmanın hasta olan insanlarda sağlığı etkileyebileceği unutulmamalıdır.

Örneğin şeker hastaların ın azar azar ve sık sık yemeleri gerektiği için ve ramazanda da uzun süre aç kalındığından kan şekerin in düşmesi ve iftardan sonra kan şekerinin aşırı yükselmesi sonucu önemli sağlık sorunları söz konusu ola­b ilmektedir.

Page 4: lll GAZETESi · Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu. Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma

ADA SAlliK GAZRESI

Tiroid Nodülü ..

Boynumuzun ön tarafında bulunan tiroid bezimizin içinde oluşabilen yapılardırlar.

Kimlerde oluşuril Farklı araştırmalarda % ı 9 ile %6 7 arasında görülmektedirler. Yaş, ge­n etik eğilim ve diyette iyot eksikliği bilinen oluşum sebepleridir.

zararli m1d1ril %95 kadarı iyi huylu olmasına rağmen %5'i de kötü huyludur.

zararli olup olmadiği nas11 an1aş111ril Ultrason ile bakı ldığında kötü huylu olabileceğine dair şüphelendirici bulgular görebiliriz. Bunlar olmasa bile ı O- ı 5 mm' den büyük olan nodüllere emin olmak için ince iğne aspirasyon biyopsisi öneriyoruz.

BiYopsi zormuş diYorlar doğru muil Biyopsi anlatıld ığı kadar zor b ir işlem değil. Çoğu merkez uyuşturmaya bile gerek durmaz. Biz ise merkezimizde özel b ir teknikle ağrısız uyuşturma sistemi kullanarak biyopsi esnasındaki konforu artırıyoruz.

DiYorlar ki bövle şeYlere dokunulmaz dokunursan vav111r. Bu tür dedikodulara inanmayınız. Böyle bir risk olsa zaten baştan size bu işlemi önermeyiz.

BiYopsi her zaman doğru sonuç verir mi il %90 doğru sonuç verir. Bazen ise tan ı konamaz. l kı kez yapı lan biyopsi sonucu tanı konamazsa ameliyat öneriyoruz.

Çok nodül varsa M bir şevmiş, tek nodül olmasi daha zarariiVmlş, doğru muil Eskiden öyle b ilird ik ama son dönemdeki çal ışmalarda çok nodüllü­lerde de tiroid kanser riski ile tek nodüllülerdeki risk benzer saptanmış .

Soğuk nodül ne demektiril Bir nodülün soğuk nodül olup olmadığı sintigrafi denen bir yöntem­le anlaşılır. Sadece özel durumlarda yapı ldığından her nodülü olan hastaya önermiyoruz. Nodüllerin çok büyük b ir kısmı zaten soğuk nodül olduğundan direk b iyopsi yapmak en doğrusudur.

BiYopsi vapt1rd1m temiz Çikti. Bundan sonra ne vapmaiiVImil Belli aralıklarla kontrole gelmelisiniz. Nodül büyürse ya da yeni nodül oluşursa Biyopsi tekrarlanabilir.

Modüller kendi kendine küçülür mü il %33'ü küçülür, %33'ü büyür, %33'ü aynı kalır.

Ne zaman ameliYat gerekiril - Biyopsi kötü huylu ise - Nodül o kadar büyük ki çevre dokulara bası yapıyorsa (yutma güçlüğü, ses kısıklığı) - Nodül hormon üretmeye başlamışsa

- 4cm den büyükse (Bazı doktorlar farklı düşünür) - Kozmetik olarak rahatsızl ık duyuluyorsa

ArneliYanan sonra tekrarlavabilir miil Eğer tiroid bezinin tamamı alınmışsa doğal olarak tekrarlamaz. Kısmi ameliyatlardan sonra tekrarlayabilir. Hangi tür ameliyatın seçilmesi gerektiği kişiye özeldir.

AmeliYatin riski var m1d1ril Her ameliyatın riskleri vardır ancak deneyim li cenahın elinde bu riskler son dönemlerde çok azalmıştı r. Ameliyat olmanız gerekiyorsa cerrahın ız size bu konularda ayrıntılı bilg i verecektir.

Page 5: lll GAZETESi · Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu. Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma

ADA SACliK GAZOESI

ADA SACLIK MIGAZi N Haber Milliyet Sağlık'tan derlenmiştir.

Stres vücudu nas11 etkilivar • Stresin sizde bir m iktar gerginlik yarattığını ve güzel bir masajın her şeyi halledeceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çocuk sahibi olarnamaktan nefes darlığına kadar birçok sıkıntınızın kaynağı yoğun stres altında yaşamanız olabilir.

MiGREN Stres tek başına migrenin bir nedeni olmasa da, migrene se­bep olan diğer faktörlerin etkisini artırıyor. Öte yandan stresli dönemlerde yaşam tarzının değişmesi, daha yağl ı ve şekerl i beslenilmesi ile uyku düzeninin bozulması m igrene sebep olabiliyor.

ÜST SOlUNUM YOlU HASTAliKlARI Ani bir olaydansa daha uzun süreli olaylar nedeniyle ortaya çıkan kronik stres üst solunum yolu hasta l ıkianna karşı hassasiyeti artırıyor.

KAlP HASTAliKlARI Stresin kalp hastalıkianna etkisi konusunda henüz fikir birliğine varılmış değil; tek başına kalp hastalıkianna neden oluyor mu, yoksa diğer risk faktörlerinin etkisini m i artırıyor sorularına ha­len yanıt aranıyor. Ancak yine de hayatın ızdaki stres faktörle­rini azaltmanın kalp hastalıkları riskini de azalttığını inkar etmek imkansız . Çünkü kronik stresin etkisi altındayken kalp atışlarınız hızlan ıyor, tansiyonunuz yükseliyor, yağ asitleri kanınıza karışıyer ve karın bölgesinde yağlanma başlayabil iyor. Tüm bu faktör­lerin varlığ ı ise kalp hastal ı kları ile sonuçlanıyor.

SOGUK AlGINliGI Sık sık hastalanmanızın sebebi strese bağl ı bağışıklık sistemi zayıflığ ı olabilir. Araştırma lar i şsizl i k, ailevi problemler gibi neden­lerle ortaya çıkan ve bir aydan fazla süren kronik stresin soğuk algınlığına yakalanmavı kolaylaştırdığını gösteriyor.

ASTlM Tek başına birer etken olmasalar da ruhsal sı kıntıların, çare­sizlik ve endişe gibi duyguların astımı tetiklediğ i biliniyor. Stresli dönemlerde astım atağı geçirme riski artıyor.

BElAGRISI

Ofiste stres altında olan kadın l ar, tıpkı aşırı ağırlık kaldırmışçasına bel ağrıs ı çekiyor. Çünkü stres hormonları kasların gerilme­sine ve normalde hiçbir etkisini h issetmeyeceğiniz bir hareket nedeniyle yara lanmanıza neden oluyor.

KilOAlMA Yemek yeme düzeninizde bir değişiklik olmadığı halde kilo al­maya başladığın ızı fark ediyorsanız bunun sorumlusu kortizol hormenu olabilir. Vücudun strese gösterdiği tepkiyle ilişkil i olan bu hormon, hem metabolizmayı yavaşlatıyor hem de vücudu zararlı etkeniere karşı korumak amacıyla organların etrafında

koruyucu bir yağ tabakası oluşmasına neden oluyor.

EGZAMA Bu uyarı egzama hastaları için ... Hastalığı tetikleyen gıdalardan ve alerjenlerden uzak duruyor olsanız dahi bazen şikayetlerinizin

arttığını fark edebilirsiniz. O zaman bir durup son günlerde stres altında olup olmadığınızı kendinize sorun, çünkü stres egzamanın alevlenmesine sebep oluyor.

KlSlRllK Stres ile birlikte ortaya çıkan hormonlar, seks hormonlarını etkile­yerek kadında yumurtlamayı baskı lıyor, erkekte ise sperm sayısını düşürüyor. Yeni bir araştırma ise stresin üreme hormonlarını da doğrudan etkilediğini gösteriyor. Bunun yanı sıra stresin cinsel arzuyu azalttığı da biliniyor.

VAJiNAl ENFEKSiYON Stres, vajinadaki bakteriyel enfeksiyonların ortaya çıkmasındaki

risk faktörleri arasında yer alıyor. Tedavi edilmediği taktirde erken dönem düşüklere neden olması nedeniyle hayati risk taşıyan bazı vajinal enfeksiyonlar stresin etkisiyle daha kolay or­taya çıkıyor.

Page 6: lll GAZETESi · Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu. Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma

ADA SAlliK GAZRESI

Çocuk Velişiirirken S1n1r Kovmanin •• -onem1 Çocuklarımız büyüdükçe artan vetileri ve potansiyellerini ölçebilme gereksinimindedir. Bunu yaparken de çocuklar özgürlüğe ihtiyaç du­yarlar. Bu bahsedilen özgürlük sın ırsız özgürlük değildi r. Sınırlar ve kural­lar çocuklarımızın öğrenme ve keşfetme sürecinde oldukça önemli bir yere sahiptir.

Toplumsal olarak çocuk yetişti ri rken anne babaları zorlayan konulardan en önde geleni çocuklara "uygun ve güvenli sınırlar" koymadır. Ada toplumu olmamız, geniş ailemizle yakın temas ederek yaşamamız,

çocuklarımızı ikiden fazla ebeveyn li (büyük anne ve babalar, teyzeler, halalar, dayı lar amcalar) ailelerde yetiştirmemiz ve toplumsal olarak kurallara uymak konusunda zorluklar yaşamamız anne-babaların bu zorluklarını daha da artırmaktadır.

S1n1r1ar1n belirlenmesi ve 1mranar1n olmasi neden gereklidiril Huzurlu ve dengeli bir birlikte yaşamı sağlayabi lmek için ebeveynler tarafından sını rların belirlenmesi ve bazı kuralların oluşturulması gerek­lidir. Kuralların ve sınırların olmadığı ailelerde karmaşa kaçınılmazdır. Sınırlar ve kuralların bulunması çocuğu tehlikelere karşı koruyacağı gibi, büyüyüp gelişirken yolunu-yönünü belirlemesine yardımcı olacaktır.

Ayrıca net sınırla r ve kuralların bulunması , çocukların hem aile içinde, hem de arkadaş ve okul ortamında onaylanabilir davranışlar geliştirmesine yardımcı olacaktır. Çocuklarımız dünyaya açıld ıklarında

daha az çatışmalar, reddedilmeler ve olumsuz tepkilerle karşı karşıya geleceklerdir. Sını rlar ve kurallara uymayı öğrenmeyen çocuklar ayrıca sağl ı kl ı baş etme yöntemleri de geliştiremedikleri için ruhsal olarak da daha dayanıksız olacak ve psikiyatrik hastal ıklar gel iştirebilme riskleri artacaktır.

Her çocuk yaşına uygun ve sağl ı kl ı denemelere imkôn sağlayacak kadar geniş ancak güven duygusu oluşturacak ve sorumluluk bilinci kazandıracak kadar kısıtlayıc ı sı nırlara gerek duyar. Anne-babaların

sını rları belirleme ve kuralları oluşturma süreci içerisinde devamlı olarak cevaplandırması gereken sorular bulunmaktadır: Ne kadar özgürlük, güç ve kontrol gerekli? Ne kadarı çok fazla? Ne kadarı çok az? Ne kadarı da tam kararında?

Çok kısıtlayıc ı olan sınırlar aşırı kontroL çok geniş olan sın ırlar kontrolsü­zlük, tutarsız olan sınırla r ise karışık kontrol anlamına gelmektedir. Bunlar sağl ı ksız ve güvensiz sınır koyma yöntemleridir. Böyle sınırlar çocukların sağl ı kl ı bir şekilde keşif yapabilmelerin engelleyeceği gibi öğrenme fırsatlarını sınıriayacak ve aşırı test etmeleri, sınırları zorlamaları, sık sık isyan etmelerine yol açacaktır.

Sınırları belirleme dinamik bir süreçtir. Çocuklar büyüdükçe, sağlıkl ı keşiflere izin verecek kadar geniş, güvenliklerini sağlayacak kadar ve sorumluluk kazandıracak kadar kısıtlı, ancak gelişim ve değişime fırsat tanıyacak kadar esnek sınırlara ihtiyaç duyarlar.

Sinirlar ve kurallar oluşturulurken nelere dikkat edilmelidiril

- Sınırlar ve kuralların yaş ve gelişim dönemine uygun olması - Uygulama sırasında net ve kararlı olunması

- Sını rlar ve kurallar yerleştirilirken tutarlı olunması (her seferinde aynı sınır ve kuralın uygulanması) - Sını rlar ve kurallar oluşturulurken anne-babalar arasında bulunan fikir ayrılıklarının çocuklar önünde yaşanmaması ve anne babalar arasında çözümlenmesi - Anne babaların birbirlerinden haberdar olması ve iyi bir i l etişim içe­risinde olması - Anne babaların sözler ve davranışlarının birbiri ile tutarlı olması

- Geniş aile bireylerinin konulan sınır ve kuralları sabote etmemesi için gerekli önlemlerin alınması

S1n1r ve kurallara uvu1mas1 için ne yapilmalidiril Tüm çocuklar birbirine benzemez. Kimilerine sadece kuralı hatırlatmak

yeterli olurken, kimilerine ise kurala uymadığı zaman yaptırım uygulanacağı uyarısında bulunmak gerekli olabilir. Ancak bu tehdit boyutunda kalmamalıdı r. Yaklaşım ve tutumumuz, çocuğun kurallara uyup uymaması ve c iddiye alıp almamasında belirleyici olacaktır.

Ciddi ve kararlı bir ses tonu ile "HAYlR" demek çoğu zaman yeterli olurken, zorlayan çocuklarda ise yapılan yanlış davranışı n bir yaptırımı

olduğu bildirilmeli ve yaş ve gelişim dönemine uygun yaptırımlar (cezaları kararl ı lıkla uygulanmalıdır. Uygulanan yaptırımlar kesinlikle fiziksel ve duygusal içerikli olmamalıdır.

Unutulmamalıdı r ki çocuklarla yapı lan tartışmalar ve "yapma, etme" gibi sözel uyarılar çoğu zaman i şe yaramayacaktır. Sınırlar ve kural l arı yerleşti rmek ancak ve ancak tutarlı ve kararlı olunursa gerçekleşecektir.

Çocuğunuza sınır koymak hem sizin hem de çocuklarınızın hayatlarını kolaylaştıracağı gibi, onları hayata karşı daha dayanıklı ve donanımlı kılacaktır.

Page 7: lll GAZETESi · Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu. Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma

ADA SAlliK GAZRESI

DCRHAN Tansiyon Aletleri - Şeker Clhazlan • Ortopedl Orünlerl

MALZEME Deposu Tansiyon Aletleri Atet Ölçme Clh.az:lar• Dijital Basküller Şeker Clhazlan

MERKEZ: Mustafa Orhan Sok. No: 5 Açık Pazar Yanı Gazimağusa/KKTC Tel: 366 63 18 Fax: 366 63 19 ŞUBE1 :Fidan sok. Yücel Apt. No:1 Mağusa Devlet Hastanesi Yanı Gazimağusa/KKTC Tel: 365 6118 Fax: 365 6119 ŞUBE2 : Şaziye Hacı Maltızlar Sok. No : 2/6-7 Etik Hastanesi Karşısı Lefkoşa/KKTC Tel : 223 90 36 Fax : 223 92 26

MEDiKAL ÜRÜNLER

TIP- MED • ŞEKER ÖLÇOM CIHAZLARI

• TANSIYON ALETLERI • TENS CIHAZLARI

• SOCUK BUHAR CIHAZLARI

~IG\~fa~r Karkot Trading Ltd.

inönü Cad. No:ı Girne- KKTC via Mersin ıo- Turkey

Tel: +90 (o) 392 815 ı8 59 Mo b: +90 (o) 533 863 38 o8

email: [email protected] web: www.karkot.com

. • HAVALI YATAKLAR

• KORSELER • ENJEKTÖRLER

• ELDIYENLER

~ . Hoııe

lio· Bobybrei

Dinkel

• Ho ll

.. . ruP BEBB< tvm<EZJ

BRISMAGUSA

llicromecl MMaıl • Kumat • Silikarı

Oln'OPEDiK ÜRÜNLER SARF MALZEMELER

Page 8: lll GAZETESi · Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi, 2013 yılı ISO 900 ı kalite yönetim sistemi denetlemesinde başarılı oldu. Hanile Mert: \\Bu başarıyı ekip ruhu ve dayanışma

ADA SA8LIK GAZRESI

Op. Dr. Serap K. Uluçay Kadın Hastalıklan

ve Doğum IVF(Tüp Bebek)

Op. Dr. Mehmet Tuzlah

Orolojl

~ ., \ ' . ' . . . \ ., . . . ._,

uzm. Dr. Süreyya Vudalı Doğruyol

Radyoloji

Op. Dr. Filiz Akçaoğlu

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Op. Dr. Necmi Bayraktar

Orolojl

Uzm. Dr. Hakkı Serhat Tulay

Radyolojl

Op. Dr. Şerife Göksu

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Op. Dr. Süleyman Uluçay

Orolojl

Uzm. Dr. Hakan Debeş Kardlyoloji

Dr. Uzm. Dr. Dyt Sılay Dal

Diyetisyen Ferlde Humbatova Mehmet Emin Karagil

Uzm. Dr. Okan Dağlı

Iç Hastalıklan

Acil Servis Göğüs Hastalıklan

Uzm. Dr. Hasan Sav

Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma

Hastalıkları

UzmDr. Umut M. Maraşuna

Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma

Hastalıkları

Uzm. Dr. Cemal Mert

Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan

Dr. Alev inan

Diş ve Protez

Uzm. Dr. Ayşe Zeki Çocuk ve Ergen

Psikiyatrisi

Uzm. Dr. Ruhsan Tuğyan CIIt Hastalıklan

Uzm. Dr. Türker Erkcan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Dt. HasanAksoy Diş Hekimi

Op. Dr. Ozan Tokmak

Ortopedi

Uzm. Dr. MehmetYağlı

Psikiyatri

Op. Dr. Hürkan Harutoğlu Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları

Op. Dr. Ergün Ökçün

Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıklan

Uzm. Dr. Aykut Üretici Flzlk Tedavi

ve Rehabilitasyon

Uzm. Dr. Emine Akçin Tu lay

Nörolojl

Op. Dr. Mustafa Hasoğlan

Ortopedi

Dr. Enli Afşaroğlu Klinik Psikoloji

Uzm. Dr. Katy Kobat

Lazer Tedavi

Uzm. Dr. Selçuk Çağsın

Gastroenterolojl

Uzm. Dr. Gülsün Akansoy

Nörolojl

Op. Dr. Sıdıka Taşeloğlu

Göz Hastalıkları

Uzm. Dr. Erdem Beyoğlu Çocuk ve Ergen

Psikiyatrisi

Uzm. Dr. lbrahlm Kobat

Patoloji

Op. Dr. Mehmet inan Genel Cerrahi

Uzm. Dr. Ahmet Körceğez

Iç Hastalıklan

Prof. Dr. Güldal Mehmetçik Biyokimya Uzmanı

Op. Dr. Kenan Arifoğlu

Estetik, Plastik ve Rekonstrütif

Cerrahi

Op. Dr. lsmet Başar

Üroloji

Uzm. Dr. Aytekin Çolakoğlu

Iç Hastalıkları

Dyt. Rabia Yalınca

Diyellsyen

Op. Dr. Cem Çerkez

Estetik, Plastik ve Rekonstrütif

Cerrahi

8

199 o' te1ı f!erf )jfXht'hLJJ.ay~ .. ~

Mağusa TIP Merkezi Hastanesi Adres: Eşref Bitlis Cad. Mağusa Tel: 0392 366 50 85 1 www.magusalipmerkezi.com