kur’ân'a göre toplumsal farklılıkları bir arada şatmada...

30
Iğdır Üniversitesi / Iğdır University Sosyal Bilimler Dergisi / Journal of Social Sciences Sayı / No: 2, Ekim / October 2012: 01-31 Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı: 2, Ekim 2012 1 _____________________________________________________ Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu * ZEKİ TAN Yrd. Doç. Dr.Iğdır Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü Özet: Yaşadığımız yer kürede bizim en büyük problemimiz, bizi birbirimize bağlayacak çimento mahiyetindeki çok önemli bir dinamik olan kutsalı/dini değerlendiremeyişimiz olmuştur. Bu sarmaldan kurtulmada, mabedin fonksiyonu ve rolü araştırılmalıdır. Bu fonksiyonu yerine getirecek ve insanları “ihtiyari” olarak bir araya getiren yaygın eğitim ku- rumlarının başında mabet/cami gelir. Kendisine yüklenen misyonu ifa ettiği sürece camiler toplumu kemale erdiren görünmeyen sessiz ve sedasız birer eğitim kurumudur. Ca- mi bütün farklılıkları bir arada tutan bir sosyal laboratuvar- dır. Anahtar Kelimeler: Farklılık, toplum, bir arada yaşama, ma- bet, misyon. * Bu makale, Iğdır Üniversitesi tarafından 19-20 Nisan 2012 tarihleri arasında düzen- lenen I. Uluslararası Iğdır Sempozyumu’nda sunulan tebliğin yeniden gözden geçirile- rek düzenlenmiş halidir.

Upload: others

Post on 16-Nov-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Iğdır Üniversitesi / Iğdır University

Sosyal Bilimler Dergisi / Journal of Social Sciences

Sayı / No: 2, Ekim / October 2012: 01-31

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

1

_____________________________________________________

Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada

Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu*

ZEKİ TAN

Yrd. Doç. Dr.Iğdır Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü

Özet: Yaşadığımız yer kürede bizim en büyük problemimiz,

bizi birbirimize bağlayacak çimento mahiyetindeki çok

önemli bir dinamik olan kutsalı/dini değerlendiremeyişimiz

olmuştur. Bu sarmaldan kurtulmada, mabedin fonksiyonu

ve rolü araştırılmalıdır. Bu fonksiyonu yerine getirecek ve

insanları “ihtiyari” olarak bir araya getiren yaygın eğitim ku-

rumlarının başında mabet/cami gelir. Kendisine yüklenen

misyonu ifa ettiği sürece camiler toplumu kemale erdiren

görünmeyen sessiz ve sedasız birer eğitim kurumudur. Ca-

mi bütün farklılıkları bir arada tutan bir sosyal laboratuvar-

dır.

Anahtar Kelimeler: Farklılık, toplum, bir arada yaşama, ma-

bet, misyon.

* Bu makale, Iğdır Üniversitesi tarafından 19-20 Nisan 2012 tarihleri arasında düzen-

lenen I. Uluslararası Iğdır Sempozyumu’nda sunulan tebliğin yeniden gözden geçirile-rek düzenlenmiş halidir.

Page 2: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

2

_____________________________________________________

The Function of Temples in Coexistence of Social

Differences According to the Quran

ZEKİ TAN

Assist. Prof.Iğdır University, Faculty of Divinity, Department of Basic Islamic

Sciences

Abstract: In the Earth on which we live, our biggest prob-

lem has been our inability to use the holy element or reli-

gion which is a really important dynamic resembling to

concrete that can bind us to each other. To get rid of this

vicious circle, function and role of temples should be inves-

tigated. Leading non-formal education institutions which

bring people together “voluntarily” are temples/mosques.

As long as they perform the mission assigned to them, each

mosque is a silent and invisible education institution that

matures the society.

Keywords: Difference, society, coexistence, temple, mis-

sion.

Page 3: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

3

Giriş

Küreselleşen dünyada insanlar farklı inanç sahipleri ile tanışma

ve bir araya daha çok gelmeye başladı. Tarih boyunca da insanlar

arasındaki farklılıklar çatışma sebebi ve problem olarak görülmüş-

tür. Farklılıkların bir araya gelerek topluma katacakları değer dik-

kate alınmamaktadır. Hâlbuki insanların sahip olduğu birikimin

esası farklı insanların ürettiği değerlerin sonucudur. İnsanların

değil üzerinde yaşanılan yer küre farklılıklarla bezenmiştir. Kur’an-ı

Kerim farklılığı insanlık için bir yasa haline şöyle getirmiştir. “Bü-

tün insanlık sadece bir tek topluluk halindeydi, ama sonradan ayrı

görüşleri benimsemeye başladılar. Şâyet (bu konuda) Rabbinin

katında önceden belirlenmiş bir karar olmasaydı düştükleri bütün

bu ayrılıklar [daha başlangıçta] çözümlenmiş olurdu1”buyuruyor.

Ayet ilahi iradenin koyduğu temel yasaya dikkat çekmektedir. Bu

ilahi yasa da kâinatta yaratılan farklılığın olabileceğinin çok iyi

bilinmesidir2. Çünkü bu temel yasalar bilindiği ölçüde problemler

minimize edilebilir. Yoksa ilahi iradenin koyduğu yasayı anlamaya

çalışmayıp ortadan kaldırmaya çalışmak, bütünlüğü tamamlayan ve

zenginlik olan farklılıkları çatışmaya dönüştürür. Fakat kâinatta

görülen farklılıkların “arka planı” keşfedildiğinde toplumdaki sosyal

ve kültürel farklılıklar çatışma yerine dayanışmaya dönüşebilir.

Kur’an-ı Kerim bir başka âyetinde ise: “…Ve eğer Allah dile-

seydi, o [elçiler]den sonra gelenler, kendilerine hakikatin bütün

kanıtları geldikten sonra birbirleriyle çatışmazlardı; ancak [vaki

olduğu üzere] onlar karşıt görüşlere kapıldılar ve bazıları imana

ererken diğerleri hakikati inkâra yöneldi. Buna rağmen Allah dile-

seydi, birbirleriyle çatışmazlardı. Ama Allah dilediğini yapar3” bu-

yurarak yaratılmışların farklılıklarının ilahi kudret tarafından kabul

edildiğini anlatır4. İnsanlar “ilahi rehberliği” zorunlu birer rehber

olarak gördüklerinde zıtlıklar kazanıma dönüşebilmektedir. Hatta

1 Yunus, 10/19. 2 Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri'l-Kur'an, Tahran, 1973, X/32. 3 Bakara, 2/253. 4 Nesefi, Ebu'l-Berekât Abdullah b. Ahmed, Medâriku't-Tenzil ve Hakâiku't-Te'vil, Kahraman Yayınları, İstanbul, 1984, I/126.

Page 4: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

4

bir şeyin varlığı, kıymeti ve devamlılığı zıddının ortadan kalkma-

sı/kaldırılması ile değil yaşaması ve yaşatılması ile mümkündür.

Kur’an-ı Kerim tarihi süreçte yaşayan çok farklı inanç sahiple-

rini ve fikri yapılarını bize aktarır5. Hıristiyan, Yahudi, Mecusi…

Kur’an-ı Kerim kendi müntesiplerinden de bunların varlığını kabul-

lenen bir bilince sahip olmasını ister. Hatta “Onların Allah’tan

başka yalvardıkları tanrılarına hakaret etmeyin ki, onlar da cahillik

ederek hadlerini aşıp Allah’a hakaret etmesinler!...6” diyerek farklı

inanç sahiplerinin duygularını inciteceği için hakareti uygun gör-

memektedir. Fikirler eleştiriye tabi tutulabilir. Kabul veya ret edi-

lebilir. Fakat sövgüye kapı açılmamalıdır. Çünkü eleştiri fikir üret-

meye zemin hazırlarken sövme fikir üretimine engel olur7.

Kur’an-ı Kerim Yahudi ve Hıristiyanları eleştirirken onların

“niçin inandıkları” üzerinden değil, metinlerin yanlış yorumlanması

ve tahrif edilerek toplumsal bütünlüğü bozmalarını eleştirir8. Çün-

kü aynı toplulukların içinde de hepsi aynı kategoride değildir9.

Toplumda yaşayan bütün kesimleri ayırmadan onları ortak

toplumun unsuru olarak sayarak, birlikte yaşamayı, herkese yer

açmayı bir davranış biçimi sayan bakış açısına sahip olmak gerekir.

Çünkü medeniyet dediğimiz şey yapısında farklılığa saygı, bütün-

leştirici, birlikte var olup ve hoşgörülü bir yapı olmak zorundadır.

Çok çeşitliliği ve farklılığı içinde barındırmayan kültürel coğrafyada

toplumsal barışın temini son derece zordur.

Kur’an-ı Kerim şu âyette kâinatın her şeyi ile farklılıkları ba-

rındırdığını şöyle anlatır: “Görmedin mi ki Allah gökten suyu in-

dirmiştir. Derken, onunla farklı renklerdeki meyveleri yine biz

çıkarmışızdır. Ve dağlardan aşan beyaz-kırmızı rengarenk yollar; ve

(zıtların) hayranlık verici (uyumunu simgeleyen) siyahın her tonu…

Dahası insanlar, (vahşi) canlılar ve evcil hayvanlar da (uyumlu) bir

5 Bakara, 2/62. 6 En’am, 6/108. 7 Selçuk, Sami, Demokrasiye Doğru, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, s. 200. 8 Bakara, 2/75; Nisa, 4/46; Maide, 5/41. 9 Âl-i İmran, 3/113.

Page 5: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

5

farklılığın renklerini taşıyorlar. İşte (kullar da farklılıkta) böyledir

ve Allah’a kulları içinde yalnızca (bunun hikmet ve amacını) bilen-

ler hakkıyla saygı duyarlar: çünkü Allah çok üstün ve yücedir, tarif-

siz bir bağışlayıcıdır.10”âyette kâinatta ihtilaf/zıtlık/ların bir bütün-

lük meydana getirdiğine dikkat çekilir11. Bu farklılıkların ortadan

kaldırılması değil yaşatılması gerektiği istenmektedir. Tevhidin

gerçek manada tezahürü kâinattaki kesretten doğar.

Kur’an’ın yeryüzündeki börtü böcekten12 insanların anatomik

yapılarının farklılığının en belirgin özelliklerinden birisi olan par-

mak uçlarındaki farklılıklara13kadar dikkat çekmesi kesretin te-

cellîsi olarak görülmelidir. İnançtaki tevhitte ne kadar ısrar edili-

yorsa, kâinattaki kesrette de o kadar ısrar edilmelidir ki kesrette

vahdet tecelli etsin. Çünkü ilahi isimlerin tecellîsi çoklukta daha

net olarak görülür. Kâinat yaratılışı itibari ile zıtlıkların ihtişamın-

dan meydana gelmektedir; gece-gündüz14, kara-deniz15, yer-gök16,

erkek-kadın17, siyah-beyaz18, iman19-küfür20, ürünlerin çift oluşu ve

çeşitliliği…21 Kâinatta bazı nimetlerin aynı özden fışkırmasına rağ-

men çeşitliliğin olması, aynı amaca hizmet etmesi Allah’ın yaratışı-

nın farklılıklardaki zenginliği olarak şu şekilde anlatılmaktadır:

“Yeryüzünde birbirine komşu [ama yine de yapı olarak birbirinden

ayrı nice] kara parçaları, üzüm bağları, hububat ekili tarlalar, bir

kökten sürgün verip küme halinde ya da tek başına boy veren hur-

ma ağaçları vardır ki hepsi de aynı suyla sulanırlar: hal böyleyken

yine de [insanlara ve hayvanlara sağladıkları] ürünler bakımından

10 Fatır, 35/27-28. 11 Şimşek, M. Sait, Hayat Kaynağı Kur’ân Tefsiri, Beyan Yayınları, İstanbul, 2012,

IV/251. 12 Bakara, 2/26; Ankebut, 29/41. 13 Kıyamet, 75/4. 14 Bakara, 2/164; Enam, 6/12; Yunus, 10/67; İbrahim, 14/33; Nahl, 16/12; İsra, 17/12. 15 Enam, 6/59; Yunu, 10/22; İsra, 17/70; Neml, 27/63; Rum, 30/41. 16 Bakara, 2/33; Nisa, 4/131; Maide, 5/40; Enam, 6/14; A’raf, 7/54. 17 Ahzab, 33/37; Nisa, 4/20; Bakara, 2/35; A’raf, 7/19; Necm, 53/45. 18 A’li İmran, 3/106; Bakara, 2/187; Fatır, 35/27. 19 Bakara, 2/253; Nisa, 4/55; Maide, 5/69; A’raf, 7/75; Tevbe, 9/18. 20 Bakara, 2/126; A’li İmran, 3/97; Maide, 5/12; Nahl, 16/106; Meryem, 19/77. 21 Rahman, 55/52; Ra’d, 13/3.

Page 6: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

6

Biz onların bazılarını bazılarına üstün kılıyoruz.22” Sayılan çeşit

çeşit nimetin “tek su” ile sulanması, tatlarının bile farklı olması

kâinattaki çok çeşitlilik ve çok biçimliliğin anlatılmasıdır23.

İmam-ı Şafii’nin: “Dut yaprağının tadı tektir. Fakat dut yapra-

ğını ipek böceği yer ipek olur. Bal arısı yer bal olur. Geyik yer misk

olur. Kendisi tek, fakat çıkışta farklı nesnelere dönüşür.24” Şafii’nin

sözüne analoji yaparak şöyle de söylenebilir: “Yılan su içer zehir

olur, balarısı su içer bal olur, ipekböceği su içer ipek olur, koyun su

içer süt olur, ceylan su içer misk olur” sözleri “bir şeyden” “çok

şeyin” tek olan Allah’ın yaratmasının eseri olarak algılamak gerekir.

Yoksa yer kürede tek bir çiçek türü olsaydı, tek bir kuş türü olsay-

dı, tek bir balık türü olsaydı, tek bir sebze türü olsaydı, daha mı iyi

olurdu? Hayır.

Kur’an-ı Kerim bir başka âyetinde fert ve toplumsal farklılıkla-

rın doğallığının kabulünü ister. Farklılıklar Allah’ın varlığının kabu-

lü olarak şöyle anlatılır:“Göklerin ve yerin yaratılması, renklerinizin

ve dillerinizin farklılaştırılması (da) O'nun alametlerindendir: bun-

da, kuşkusuz, [fıtrî] bilgiye (anlama ve kavrama yeteneğine) sahip

insanlar için dersler vardır!25” Elmalı’lı Merhum bu hususta şöyle

der: “Dillerinizin, benizlerinizin (renklerinizin) değişişi lisanların

ihtilafı ta’biri, umumiyetle lügatlerin taaddüdünden, lehçe ve şive

gibi hususi söyleyiş tarzlarının ihtilafına kadar hepsine şamil olabi-

lir. Arabın dili başka, Acemin dili başka, Türkün dili başka, Rumun

dili başka, Frengin dili başka… Her kavmin dili başka başka olduğu

gibi aynı kavimde muhtelif kabilelerin, zümrelerin de dillerinde

başkalık vardır, mesela Yemen’linin ki ile Necid’lininkinin farkı

olur. Hatta her şahsın bile dili diğerlerinden tefriyk olunur. Renk

beniz de böyledir. Kiminin beyaz, kiminin siyah, kiminin sarı, ki-

minin kırmızı olduğu gibi her şahsın benzinde bile diğerlerine na-

zaran bir hususiyet hissedilebilir. Sonra söylenen söze göre de renk-

22 Ra’d, 13/4. 23 Esed, Muhammed, Kur'an Mesajı: Meal-Tefsir, trc. Cahit Koytak - Ahmet Ertürk, İşaret Yayınları, İstanbul, 1999, s. 484. 24 http://majdah.maktoob.com/vb/majdah5318, Erişim Tarihi: 04.09.2012. 25 Rum, 30/22.

Page 7: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

7

lerin bir değişişi vardır. Bu halku ihtilafta -ilmi olanlar için âyetler

vardır- İlim temyiz ifade eder. Temyiz ve temayüz de fasıl ve ihtilaf

ile olur. Buna işareten burada “âlimin” buyurulmuştur. Bu surette

ilim ehli olan âlimler bilirler ki: Bütün bu tenevvü ve ihtilaf, tabia-

tın ıttıradını değiştirerek muhtelif tabiatlar yaratan Allah Teâlâ’nın

kudretini gösterir. Ve bütün bu ihtilaf içinde nizamı külli hıfz-u

idare etmesi de ilim ve sun’undaki kemal ve hikmetini gösterir.

Demek ki elsine ve elvanın ihtilafında hikmet vardır. Böyle muhte-

lif lisanları ve ırkları muhtevi bir cemiyyet teşkil edebilmek de

ancak ilim ile kabil olabilir. Demek ki bir insan ne kadar çok lisan

bilirse Allah Teâlâ’nın âyâtı hakkında o kadar çok ma’lumat edin-

miş olacaktır.26” Dolayısıyla farklılıkları bir arada yaşat(a)mayan

medeniyetler uzun süre varlıklarını devam ettiremezler.

Kur’an-ı Kerim “Hem, Rabbin dileseydi, bütün insanlığı bir

tek ümmet yapardı; fakat [O, yollarını seçmekte kendilerini özgür

bıraktı diye] hâlâ farklı görüşler benimsemekteler; pek tabii, Rab-

binin (aydınlatıcı, yol gösterici) lütfunu bahşettiği kimseler

ka27”âyetinde de bir kere daha işaret etmektedir ki, insanların bir-

birleriyle görüş ayrılıkları içinde olmaları, farklı düşüncelerin pe-

şinden gitmeleri bir rastlantı değil, tersine Allah'ın ilim ve iradesi-

nin bir ürünü olan insan varlığının temel unsurlarından birinin

tezahürüdür. Eğer Allah bütün insanların aynı inanca bağlı olmasını

irade etseydi -ki bu onun için asla zor olmazdı- o zaman zihinsel

gelişme tamamen dururdu ve insanların hepsi yaratılışlarının zoruy-

la hakka inanıp Allah'a itaat ederek manevî hayatları itibariyle belki

melekler gibi olurlardı ama tür olarak sahip oldukları üstün ve ayı-

rıcı niteliklerinden yoksun düşüp toplumsal hayatları itibariyle

karıncalara ya da arılara benzeyip çıkarlardı28. Bu, insanın, doğruyla

eğri arasında seçim yapma ve böylece hayatına onu diğer bütün

canlılardan ayıran, ahlaki bir anlam, manevî boyut kazandırma

26 Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'ân Dili, Eser Neşriyat, İstanbul, 1986, VI/3813. 27 Hud, 11/118. 28 Reşid Rıza - Muhammed Abduh, Tefsiru'l-Kur'âni'l-Hakim (Tefsiru'l-Menar), Mısır, 1928, XII/193.

Page 8: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

8

imkânını veren, izafî de olsa, serbest irade ve seçme özgürlüğünden

yoksun bırakılması olurdu29.

Toplumsal birlikteliği temin etmek için farklılıkları ilahi kud-

retin eseri olarak görmek gerekir. Toplumdaki farklı fikir ve yaşam

tarzlarını ve sahip oldukları dünya görüşlerine açık olmak “açık

medeniyetin” temel ölçütüdür. Kur’an-ı Kerim bunu şöyle anlatır:

“Ey insanlar! Bakın, Biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve

sizi kavimler ve kabileler haline getirdik ki birbirinizi tanıyabilesi-

niz. Şüphesiz, Allah katında en üstün olanınız, O'na karşı derin bir

sorumluluk bilincine sahip olanınızdır. Allah her şeyi bilendir, her

şeyden haberdar olandır.30” Âyet insanların birbirlerinden kalıtım-

sal olarak herhangi bir üstünlüğünün olmadığını ifade eder. Ayrıca

insanların kavimler ve kabilelere dönüşmesi temelindeki farklılıkla-

rın varlığının kabulünü ister. Toplumdaki fertlerin eşitlik barış

temelinde bir arada yaşamalarını ister. Âyette geçen “teâruf” tanı-

yabilme formunda geçmektedir. Bu da karşıdakini “tanımayı” ge-

rektirir. Çünkü sağlıklı bir insani ilişki öteki insanlarla ilişkimiz

onları “tanıma” temelinde gelişir. Tanımlamakla değil. Herkes

kendini nasıl tanımlıyorsa öyledir. İnsanlar farklı dil, din, cins, ırk,

kabile, sosyal ve kültürel gruplar halinde yaşarlar. İçinde yaşadığı-

mız coğrafya, önceki nesillerden devraldığımız kültür ve gelenek,

mensubu olduğumuz inanç ve görüşler de bizim varlık ve kimlik

dünyamızın adeta ayrılmaz parçalarıdır. İnsanlar bu farklara bağlı

olarak farklı kimlik sahibi olur, bu kimlikle tanınır ve tanışır. Ayrı-

ca her biri kendi farklılığını, özelliğini bir gurur, değer ve övünç

vesilesi yapar. Ancak Hucurat süresi 13. âyeti, farklı yaratılmanın

“kimlik edinme ve bu kimlikle tanınma, tanışma” fonksiyon ve

hikmetini onaylarken; farklı sosyal ve etnik gruplara mensup olma-

nın üstünlük vesilesi olarak kullanılmasını reddeder. İnsanın şeref

ve değerini, kendi iradesi ile elde etmediği aidiyetlere değil; kendi

irade ve çabasıyla elde ettiği değerlere bağlar. İnsanların farklılıkları

hakkında Kur’an’ın çizdiği bu çerçeveden sonra ifade edilmelidir

29 Esed, Kur'an Mesajı, s.451. 30 Hucurat, 49/13.

Page 9: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

9

ki, insanların birlikte yaşama ihtiyacı yaratılıştan gelen bir özelliktir

ve bu aynı zamanda psikolojik olduğu kadar, sosyal ve iktisadî bir

gereklilikten de kaynaklanmaktadır31. Farklılıklar dünyayı daha çok

zenginleştiren aksesuar olduğu için değil, yaşanılan yer kürede bir

“değer” olarak bilinmeli ve korunmalıdır. Farklılıkların bir arada

yaşaması kültürü zenginleştirebileceği gibi, onların etkileşimine ve

toplumsal değişimine de katkı sağlar32. Bunları sağlamada kutsalın

işlevsel boyutu dikkate alınmalıdır.

1. Fertleri Bir Arada Yaşatmada Kutsalın Önemi

Toplumdaki farklılık ve çeşitliliği ilahi birer âyet olduğu gayet

açıktır. Bunu da kabullenme ve kültür haline getirmede kutsala

ihtiyaç duyulmaktadır. Toplumsal yaptırımlarda kutsalın manevi

dinamikliğini ve gücünü yadsımamak gerekir. Toplumsal farklılığı

birlikteliğe dönüştürmenin ekonomik tedbirlerle değil kutsalın

hayata müdahil kılınması ile mümkün olacağını Kur’an-ı Kerim

şöyle anlatır: “Onların yüreklerini Allah kaynaştırdı; eğer sen yer-

yüzünün bütün servetini harcasaydın, onların yüreklerinin arasını

kaynaştıramazdın, ama Allah onları birleştirdi; çünkü her işinde

mükemmel olan, her hükmünde tam isabet kaydeden yalnızca

O’dur33” âyette geçen “yüreklerini kaynaştırdı” ifadesi “kardeş

yaptı34” şeklinde de anlaşılmıştır.

Seyyid Kutup âyetin tefsiri ile ilgili şöyle der: “Kalpleri parça

parça iken, aralarındaki düşmanlık dillere destanken ve birbirlerine

karşı şiddetli bir kin beslerken Allah onları birlik ve beraberlik

içinde tek bir güç haline getirdi. Burada Ensar’ı oluşturan, Evs ve

Hazreç kabileleri kastedilmiş olabilir. Çünkü cahiliye döneminde

şu anda yeryüzünde eşi ve benzeri bulunmayan bu kardeşlik orta-

mına karşılık aralarında onarımı imkânsız intikamlar, kan davaları

31 Bardakoğlu, Ali, 21. Yüzyıl Türkiye’sinde Din ve Diyanet, der. Ömer Menekşe, Diya-net İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2010, II/56. 32 Çoğulculuk ve Toplumsal Uzlaşma, Abant Platformu IV, Gazeteciler ve Yazarlar

Vakfı Yayınları, İstanbul, 2001, s. 315. 33 Enfal, 8/63. 34 İbn Humeyd, Salih b. Abdullah - İbn Melluh, Abdurrahman b. Muhammed,

Muhtasaru Mevsuati’n-Nadreti’n-Naîm fi Mekarimi Ahlaki’r-Resuli’l-Kerim, haz. Heyet, Suudi Arabistan, 1998, I/92.

Page 10: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

10

ve çekişmeler vardı. Aynı şekilde muhacirler de kastedilmiş olabilir.

Cahiliye döneminde onlar da Ensar’dan farksızdılar. Hepsi de kas-

tedilmiş olabilir. Çünkü Yarımada'daki Araplar'ın durumu bütü-

nüyle bundan ibaretti. Ama Allah’tan başka kimsenin yapamayaca-

ğı, bu inanç sisteminden başka hiçbir gücün gerçekleştiremeyeceği

mucize gerçekleşti. Birbirinden nefret eden bu gönüllerden, şu

inatçı karakterlerden, birbirlerine karşı alçak gönüllü, birbirlerini

seven, birbirleriyle kaynaşan, hem de tarihin eşine rastlamadığı bir

düzeyde birbirlerine kardeş olmuş, birbirleriyle kenetlenmiş bir

kitle meydana geldi35. Servet harcamakla çeşitli insanları zahiren bir

araya getirmek mümkün olabilirse de kalplerini, vicdanlarını barış-

tırıp yakınlaştırmak bununla kabil olmaz. Allah, aralarını böylesine

kaynaştırdı. Kalpleriyle ve kalıplarıyla onları birbirlerine dost etti,

kudreti sayesinde aralarındaki açıklığı kapattı, tevhit imanı ile öyle

bir muhabbet ve ülfet verdi ki, hak ve hakikat açısından içleri ve

dışları bir tek şahıs gibi kaynaşmış bir hâl aldı, muhkem bir kale

gibi bir içtimai bünyeye sahip oldular36. Hâlbuki Medine toplumu

homojen bir toplum değildi. O günün şartları itibari ile; Arabı,

Farslısı, Rum/Bizanslı ve Habeşli… vardı. Bu farklılıklar toplumsal

ayrışmaya değil kaynaşmaya götürdü. Toplumsal tekâmülün en

önemli dinamiği de farklılıkların bir arada yaşa(tıl)masıdır.

Hz. Peygamber (sav)’in Medine’de inşa ettiği hususlardan biri-

si de toplumsal bütünlüğün sigortası olan “kardeşlik projesi” idi. Bu

kardeşlik projesi ile sadece insanları bir araya getirmedi. Ayrı dille-

ri, renkleri, meşrepleri olan fertleri “aynı duygulara” sahip bir vücut

haline getirdi. Nübüvvetin on üçüncü yılında Evs ve Hazreçli Müs-

lümanların daveti üzerine mal ve mülklerini Mekke'de bırakarak

Medine'ye gelen Muhacirler her şeyden mahrum idiler. Muhâcirle-

ri mahrumiyetten kurtarmak ve onları Ensâr ile kaynaştırmak için

aralarında manevi kardeşlik tesis edildi: Bu kardeşlik karşılıklı yar-

dımlaşmaya ve sevgiye dayalı idi37.

35 Kutub, Seyyid, Fi Zilali'l-Kur'ân, Beyrut, 1980, III/1548. 36 Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, IV/2427. 37 Müslim, “Fedâilü's-Sahabe”, 204, 205; İbn Sa'd, Ebu Abdillah Muhammed, et-

Page 11: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

11

Hazreti Peygamber'in "ikişer ikişer kardeşleşiniz" emri üzeri-

ne, Muhâcirler Ensâr kardeşleri tarafından kucaklandılar. Böylece

her şeyden mahrum olan Muhâcirler bir anda birçok şeye sahip

oldular. Herkes birer kardeş bulmuştu. Böylece kardeşlik/muâhât

ile kan kardeşliğinden daha üstün bir kardeşlik kurulmuş oldu38.

Hz. Lut (a.s.) neseben gönderildiği toplumdan olmamasına39

rağmen “kardeşleri40” olarak anılması aralarındaki inanç birliğini

ifade etmektedir. Neseb olarak farklı fertleri bir arada tutan “çi-

mento” inanç ve inancın pratize olduğu mekân mabettir. Şimdi

mabedin tarihi süreçteki yerine bakılacak.

2. Yeryüzünde İlk Yapı Mabettir

Cami ve Mescid Kavramları. Arapça cem’ kökünden türeyen,

"toplayan, bir araya getiren" anlamında kullanılmaktadır. Mescit ile

mabet aynı anlama gelmektedir. İkisi de ibadet edilen mekân an-

lamındadır. Mescit veya cami Müslümanların ibadet mahalli için

kullanılırken mabet bütün inanç guruplarının ibadet mahalli için

kullanılmaktadır41. Kur'ân-ı Kerim42, hadisler43 ve ilk İslâm kaynak-

larında cami karşılığında mescid kelimesi geçmektedir. Bu kelime-

nin Sâmî kökenli dillerde telaffuz ve anlam bakımından benzerleri

vardır. Meselâ milâttan önce V. yüzyıla ait olduğu tesbit edilen

Yahudi Elephantine papirüslerinde kelime "ibadet yeri" anlamında

geçmektedir. Milâttan önce I. yüzyılda yaşayan ve "Ölüdeniz yaz-

maları" kendilerine izafe edilen Essenîler de ibadet yerlerine mes-

cid diyorlardı. Zeccac, Hz. Peygamber’in “Yeryüzü bana (teyem-

müm için) temiz ve mescit kılındı44” hadisini delil göstererek iba-

Tabakatu'l-Kûbra, Beyrut, 1985, I/238; İbn Kayyım el-Cevziyye, Zâdü'l-Meâd, II/63. 38 İbn Hişâm, es-Sire, II/161, Buhârî, “Menâkıbül-Ensâr”, 3. 39 İbn Âşur, Muhammed, et-Tahrir ve’t-Tenvir, Tunus, 1984, XIX/178. 40 Şuara, 26/161. 41 Güç, Ahmet, Dinlerde Mabed ve İbadet, Ensar Neşriyat, İstanbul, 2005, s. 14-16. 42 Bakara, 2/144, 149, 150, 191; Fetih, 48/25; Tevbe, 9/17; Cin, 72/18. 43 Buhari, “Salat” 87; Müslim, “Taharet” 13; Ebu Davut, “Salat” 25; Tirmizi, “Cenaiz”

44; İbnMâce, Mukaddime, 2. Bkz. Weinsinck, A.J., el-Mu'cemu'l-Mufehres li Elfazi'l-

Hadisi'n-Nebevi, İstanbul, 1986, “s-c-d” mad., II/426-429. 44 Buhari, “Teyemmüm” 1; “Salat” 56; Tirmizi, “Mevakit” 116; İbn Mace, “Taharet” 60.

Page 12: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

12

det edilen her yerin mescid olduğunu söyler45.

Bir de "namaz kılınan yer" demek olan “musalla”, Hz. Pey-

gamber döneminde bayram ve cenaze namazı kılınan yerler için

kullanılmıştır46. Yol boylarındaki üstü açık mescidlere ise Farsça'da

namazgâh denilmiştir. Batı dillerinde cami karşılığı olarak kullanı-

lan mosque, mosquee vb. kelimelerin mescidin farklı telaffuzundan

doğduğu söylenmektedir47.

İbn Haldun da kelimeyi, hangi dine ait olursa olsun, genel ola-

rak ibadet yerleri için kullanmıştır48. Herhalde bundan dolayı as-

haptan bazıları Ehl-i kitab'ın mabetlerinde namaz kılmakta bir

mahzur görmemişlerdir. Çekindikleri nokta ise Tevrat'ın da bu-

ralarda bulunmasını yasakladığı resim ve heykellerdi49.

Kur’an-ı Kerim farklı inanç guruplarının ibadet mahallerinin

varlığından rahatsızlık duymamaktadır50. Makalede genellikle iba-

det edilen yer anlamında “mabet” kelimesi kullanılacaktır. Bu da

bütün inanç guruplarının ibadet mahallini içerip hepsini kucakla-

maktadır51. Tanrı kavramı da böyledir52. Bütün inanç guruplarının

taptığı tanrı için kullanılmaktadır.

Kur’an-ı Kerim ilk mabede şöyle dikkat çeker: “Unutmayın,

insanlık için inşa edilen ilk mâbed, Mekke'dekiydi: bereketli ve

bütün âlemler için bir rehber (lik kaynağı), apaçık işaretlerle dop-

dolu.53” Âyette “ev” olarak zikredilir. İnanan insanlar evlerini bu

45 Önkal, Ahmet - Bozkurt, Nebi, “Cami: Dini ve Sosyo-Kültürel Tarihi”, DİA, İstanbul, 1993, VII/ 46. 46 Buhari, “İdeyn” 15; Müslim, “İdeyn” 10; İbn Mace, “İkame” 165; Müsned, I/269,

VI/60, 76. 47 Önkal - Bozkurt, “Cami: Dini ve Sosyo-Kültürel Tarihi”, VII/47 48 İbn Haldun, Abdurrahman, Mukaddime, Beyrut, ty., s. 635. 49 Buhari, “Salat” 54. 50 Hac, 22/40. 51 Güç, Dinlerde Mabed ve İbadet, s. 14-16. 52 Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, I/24-25. 53 Âl-i İmran, 3/96; Âyette “Bekke” diye zikredilir. Bu hususta Katâde şöyle diyor : “Allah, bütün insanları oraya toplar. Orada kadınlar erkeklerin önünde namaz kılar-

lar. Oradan başka hiç bir yerde bu yapılmaz.” İbn Kesir, Ebu'l-Fidâ İsmail, Tefsiru'l-

Kur'âni'l-Azim, İstanbul, 1985, II/64; Zemahşerî, Carullah Mahmud b. Ömer, el-

Keşşâf an Hakâiki't-Te'vil ve 'Uyûni'l-Akâvil fî Vucûhi't-Te'vil, Daru'l-Ma'rife, Beyrut, ty., I/446.

Page 13: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

13

“ev”in yönüne göre düzenlerler54. Âyet Ka’be'nin inşasında diğer

mabetlere göre zaman önceliğine sahip olduğunu anlatır55. Mescid-i

Aksa Hz. Musa’dan yaklaşık 450 yıl sonra Hz. Süleyman tarafından

yapılır56. Hz. Süleyman döneminde de kıble görevi görür57. Hz.

İbrahim tarafından ilk mabedin inşası da58 bütün inanç gurupları-

nın ortak değerler dizisi olabilir. Tıpkı Kâbe’nin siyah renginin

bütün renklerin karışımından ortaya çıkan renk armonisi olduğu

gibi. Bütün renkler kendini siyah renkte görebilir. Yeryüzüne ek-

lemlenen ilk “evin” ötekileştirdiği hiç kimse yoktur. Ka’beyi bağ-

rında tutan Mekke “şehirlerin anası59” unvanı ile de anılır.

Allah’ın cemiyeti inşada “ilk önceliği” Hz. Peygamber (sav)’in

de hayatında “ilk önceliği” olmuş. Medine’ye hicrette ilk inşa ettiği

mescit olmuş60. Bu öncelik toplumun inşasında inanan fertlerin de

ilk önceliği olmalıdır. İslam medeniyetin şehirlerin inşası cami

mihverli bir medeniyet olduğu ıskalanmamalıdır61. Kur’an-ı Kerim

bütün inanç guruplarına ait mekânları anlatırken onların “Allah’ın

adının çokça anıldığı62” mahaller olarak anlatır. Bu mekânlardan

Müslümanların ibadet mahalli olan camilerin Allah katındaki özel

anlamında olsa gerekir ki anlatılırken “Mesacidullah63”“Allah’ın

Mescitleri” olarak kavramlaştırılır. Allah bu mekânları kendi zatına

izafe ederek buralara anlam ve değer katar. İnsanların bu mekânla-

ra bakışını ve mabetlerle ilgili tasavvuruna da müdahale eder. Hz.

Peygamber (sav) de mescitler için “Beytullah” Allah’ın evi ifadesini

kullanır64. Mabetleri ziyaret edenlerin Allah’ı ziyaret etmiş gibi

54 Yunus, 10/87. 55 Mevdudi, Ebu'l-Ala, Tefhimu'l-Kur'ân, trc. Heyet, İnsan Yayınları, İstanbul, 1991,

I/217. 56 I Krallar, 6: 1. 57 I Krallar, 8: 29-30. 58 Bakara, 2/127. 59 En’am, 6/92. 60 Taberî, Ebû Cafer Muhammed b. Cerîr, Tarihu’t-Taberi (Tarihu’r-Rüsul ve’l-

Mülûk), Mısır, ty. II/394. 61 Anadolu’da İslam Kültür ve Medeniyeti, haz. Heyet, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayın-ları, Ankara, 2007, s. 13-20. 62 Hac, 22/40. 63 Bakara, 2/114; Tevbe, 9/18. 64 Ebu Davud, “Vitir” 14; İbn Mace, “Mukaddime” 17.

Page 14: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

14

telakki edilmesi manidardır65. Hz. Peygamber (sav) de “Gönlü ma-

bede bağlı olarak hayatını dizayn edenin66” ahirette Allah’ın özel

muamelesine ulaşacağını ifade eder. Hz. Peygamber (sav) Mescidi

temizleyen Ümmü Mihcen’e hususi dua mezarında cenaze namazı

kılmış67, camiye itina gösteren başkasına da özel iltifat ve dua et-

miştir68. Mescide devam edenlerin tavrı imanın belirtisi olarak

görülmüştür69. Hadiste kulun Allah’a en yakın olma hali olan sec-

denin tahakkuk ettiği zemin olarak secdenin altı çizilmiştir70. Yer-

yüzüne eklemlenen “ilk yapı” mabet olduğu gibi “ilk insanın” da

yaratılışında şahit olduğu hürmet ifadesi olarak secde zikredilir71.

2.1. Mabetler Toplumun Anonim Mekânlarıdır

Mabetler tüzel kişiliği olan mekânlar olarak görülmektedir.

Geçmişte kamu adına ortak kararların alındığı mekânların başında

mabetler gelmektedir72.Dolayısıyla bu mekânların amacına uygun

olarak kullanılma zorunluluğu vardır. Aksi bir durum maddi ve

manevi sorumlulukları getirir73. Kur’an-ı Kerim mabede saldırıyı şu

şekilde kınar: “Allah’ın ibadethanelerinde O’na ibadet edilmesini

engelleyen ve onu tahrip etmeye çalışandan daha zalim biri olabilir

mi? Bu tür kimselerin oraya sadece Allah korkusuyla girmeleri

gerekirdi: Onlara dünyada zillet, ahirette ise korkunç bir mahrumi-

65 Erdem, Hasan Hüsnü, İlahi Hadisler, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1999, s. 55. 66 Buhari, “Ezan” 36; “Zekât” 16; “Rikak” 24; Müslim, “Zekât” 30; Tirmizi, “Zühd” 53. 67 Buhârî, “Salât” 72, “Cenâiz” 67; Müslim, “Cenâiz” 71; Ebû Dâvûd, “Cenâiz” 57;

İbni Mâce, “Cenâiz” 32. 68 İbn Abdi’l-Berr, Ebu Amr Yusuf b. Abdillah, el-İstiab fi Esmai’l-Ashab, (el-İsabe’nin

kenarında), by., 1328, II/683; İbn Hacer el-Askalani, Şemsuddin Ahmed b. Ali, el-

İsâbe fi Temyizi's-Sahabe, Mısır, 1328, II/17-18. 69 Tirmizî, “Îman” 8, “Tefsîrusûre”(9); İbniMâce, “Mesâcid” 19. 70 Müslim, “Salat”, 215; Nesai, “Tatbik” 78. 71 Bakara, 2/34. 72 Bkz. Armağan, Mustafa, Hz. Muhammed (s.a.v.) Devrinde Mescid ve Fonksiyonları,

Ravza Yayınları, İstanbul, 1997, s. 111-180; Kayadibi, Fahri, Yaygın Din Eğitiminde

Cami ve Görevlileri, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2000, s. 49-64;

Yılmaz, Hüseyin, Camilerin Eğitimi Fonksiyonu, Dem Yayınları, İstanbul, 2005, s. 96-124. 73 Köse, Murtaza, İslam Hukuku Açısından Hükmi Şahsiyet, Akademi Yayınları, İzmir, 2008, s. 199-200.

Page 15: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

15

yet vardır.74” Âyette anlatılan mabetlerin istisnasız tüm tek tanrılı

sistemlerin mabetlerini içine aldığı ifade edilmektedir75. Mabetler

fertlerde “evrensel vicdan” inşa eder. Medine’deki mabette yetişen

neslin dünyaya yayılmalarının temel özelliği mabedin inşa ettiği

“küresel vicdan”dır.

İnsanı bu hayatta var kılan ötekine karşı olarak gösterdiği vic-

dan refleksinin var olmasıdır. Vicdan insani olanın yüce tarafıdır.

Dünyanın yaşanabilir olması için her daim vicdan mekanizması

insan hayatının içinde olmalıdır. O zaman ancak hayatta bütün

toplumlar için daha yaşanabilir imkân sunacaktır insanoğluna76.

Ermenileri, Arapları, Yahudileri, Yunanlıları ayırmayan bir insan

bilinci. Bütün onları kültürünün bir unsuru sayan bilinç. Birlikte

yaşamayı, herkese yer açmayı bir ahlak sayan yeni bir bakış açısı.

Fizikten örnek vermek gerekirse şöyle söylenir. Gözü en az yoran

ışık beyaz ışıktır. Yani güneş ışığı... Ama bu ışığı prizmadan geçiri-

lirse perdede mor, lacivert, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı

renkleri görünür. Bu renklerin her biri tek başına gözü çok rahatsız

eder. Yeşil sevilebilir ama her şeyin yeşil olduğu bir düşünülsün.

Bütün renkler için aynı şey söz konusu. Ama bütün renklerin ahen-

gi, birlikte beyaz ışığı meydana getirmeleri ne kadar huzur verici...

Toplumsal renkler için bir beyaz ışık meydana getirilebilir77. Bütün

toplumun ortak mekanı olan mabetler ortak değer ürettiği ölçüde

anlam ifade ederler. Hz. Peygamber (sav) Mescid-i Haramın yanın-

da Mescid-i Aksanın ziyaretini78 istemesi farklı inanç guruplarının

diyaloguna katkı sağlamak amacına yönelik anlaşılabilir.

2.2. Bütün İnanç Guruplarının Mabetleri Korunmalıdır

Kur’an-ı Kerim mabetlerin fertleri yan yana yaşattığı için ve

farklı inanç guruplarının ibadetlerini yapabilecekleri ibadet yerleri-

74 Bakara, 2/114. 75 İslamoğlu, Mustafa, Hayat Kitabı Kur’an: Gerekçeli Meal-Tefsir, Düşün Yayıncılık,

İstanbul, 2008, s. 44. 76 Tarhan, Nevzat, Çağın Vicdanı Bediüzzaman, Nesil Yayınları, İstanbul, 2012, s. 18. 77http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1261771&title=polemik-minder ine-

gelmeyecegim, Erişim Tarihi: 12.04.2012. 78 Müslim, Hacc 511.

Page 16: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

16

nin korunması gerektiğini şöyle anlatır. “… Allah insanları birbirle-

rine karşı savunmasız bıraksaydı, şüphesiz o zaman, içlerinde Al-

lah'ın isminin çokça anıldığı manastırlar, kiliseler, havralar ve mes-

cidler [çoktan] yıkılıp gitmiş olurdu. Ve muhakkak ki Allah, O'nun

dâvâsına arka çıkanlara yardım edecektir...79" Âyette bütün inanç

gurupları için inançlarının sembolü olan mabette inanç özgürlüğü-

nün temin edilmesi gerektiğine dikkat çekilmektedir80. İnanç ve

ibadet özgürlüğünün olmadığı coğrafyalar kapalı toplumlar olmaları

hasebiyle çürümeye ve yozlaşmaya maruz kalırlar.

Günümüzde lokal bazı hadiseler istisna tutulursa inanan insan-

lar kendi mabetlerini koruyup kolladıkları gibi farklı inanç ve kül-

türlere sahip mabetleri koruyorlar. 2012 yılının ilk haftasında Nijer-

ya’nın kuzeydoğusundaki Adavama eyaletinin başkenti Yola'da

bulunan bir kiliseye silahlı kişilerin düzenlediği saldırıda 13 kişi

öldürüldü. Bir gün önce de Mubi kasabasında belediye binasında

yapılan bir toplantı sırasında düzenlenen saldırıda 21 kişi hayatını

kaybetmişti. Saldırıları Boko Haram adlı bir örgüt üstlendi. Fakat

orada 15 Ocak Pazar günü 2 bin Müslüman ayin yapan Hıristiyanla-

rın kiliselerinde bekçilik yaptı. Bekçilik yapan gruplara hitap eden

El Haci Beşir İshak, her iki din müntesiplerini ortak düşmana karşı

birleşmeye, el ele tutuşmaya çağırdı, çatışmalardan her iki tarafın

aşırılarını sorumlu tuttu.

Aslında Nijerya'daki bu örnek davranışın ilham kaynağı, Tah-

rir Meydanı ayaklanmalarının başladığı günden bu yana Mısır'da

Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında başlayan örnek dayanışmadır.

Devrimi sabote etmek üzere Mısır derin devleti tarafından tahrik

edilen din çatışmalarının önüne geçmenin en etkili yolu, her iki

tarafın sıklıkla bir araya gelmesi ve birbirlerinin mabetlerini koru-

masıydı. Nitekim Müslüman Kardeşler ve Selefi gruplar bir araya

gelip kiliselerin önünde nöbet tuttular, Hıristiyanlar da cuma günü

Tahrir'de cuma namazı sırasında cemaatin önünde koruyucu insan

79 Hac, 22/40. 80 Esed, Kur'an Mesajı, s. 678; Duman, Zeki, Beyânu’l-Hak Kur’ân-ı Kerîm’in Nüzul

Sırasına Göre Tefsiri, Fecr Yayınları, Ankara, 2008, II/657.

Page 17: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

17

zinciri oluşturdular. Bunun yanı sıra Kahire'deki Büyük Katedral'da

düzenlenen ve Kıptilerin dinî lideri Papa 3. Şenuda'nın yönettiği

ayinde Müslüman Kardeşler (?) ‘inikinci ismi Mahmut İzzettin ile

Özgürlük ve Adalet Partisi Başkanı Muhammet Mursi ve Genel

Sekreter M.Saad el Katatni hazır bulundu. Bu son derece dirâyetli

ve basiretli bir tutum çatışmaları nispeten yatıştırdı. Bu örnek dav-

ranışın geçen yüzyılda örnekleri yaşanmıştı. 1915 tehciri başladığın-

da kimi açgözlü aşiretler ve yörenin mütegallibe adamları Mar-

din'de Süryanileri de "Ermeni tenkili ve tehciri" kapsamına alıp

masum insanları öldürmek veya topraklarından sürmek istediler.

Ama bölgenin tarikat şeyhleri ve önde gelen kanaat önderleri Sür-

yani evlerinin kapılarına dikilip "Cesedimizi çiğnemeden buraya

giremezsiniz" deyip yüzlerce sene birlikte yaşadıkları komşularını

korudular81.Mabetler toplumun bütün inanç gurupları için ortak

paratoner görevi görmektedir.

Hz. Peygamber (sav) Necran Hıristiyanlarını Mescid-i Nebe-

vi’de kabul etmiş ve onlar orada bir müddet kalmışlardır. Aynı

zamanda bir ikindi vakti kendi ibadetlerini de Mescid-i Nebev-i de

yapmışlardır82. Bazıları bu duruma engel olmak istemişlerse de Hz.

Peygamber müsaade etmiştir. Muhammed Hamidullah bu olayı

anlatınca şunu da ilave eder: “Belki de Haç putlarını da çıkarmış-

lar.83” Bu şunun için önemlidir. Bazen değişik coğrafyalarda negatif

tavırlar da çıkabilmektedir. Bu negatif tavır hakkında Diyanet İşle-

ri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez şöyle bir değerlendirmede

bulundu. Son günlerde Avrupa kamuoyunda geniş yankı uyandıran

Suudi Arabistan Baş Müftüsü Şeyh Abdül Aziz Bin Abdullah’ın

Arap Yarımadası’ndaki tüm kiliselerin yıkılması gerektiği yolunda-

ki açıklamalarını da eleştirerek şöyle devam etti: “Bu açıklamanın

İslamofobiayı körüklemekten başka bir işe yaramaz. Bir dost ve

kardeş ülkenin en yetkili din adamı açıklama yapıyor. Diyor ki,

Arabistan yarımadasında iki dinin bulunması asla kabul edilemez.

81 http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1236497, Erişim Tarihi: 12.04. 2012. 82 İbn Hişam, es-Sire, II/217. 83 Hamidullah, Muhammed, İslâm Peygamberi, trc. Sâlih Tuğ, İrfan Yayınevi, İstan-bul, 1980, II/1023; Bkz. II/920.

Page 18: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

18

O yüzden bütün kiliselerin ve başka dinlere ait mabetlerin yıkılma-

sı gerekir. Türkiye’de bunun üzerinde durulmadı ama biz takip

ediyoruz. Avrupa’daki bütün dini kurumlar bunu konuşuyor. Kili-

seler bunu tartışıyor. Bu açıklama, İslamofobiayı körüklemekten

başka bir işe yaramaz. Bu açıklamayı yapan kişi, başka dinlerin

mabetlerini yıkmayı yasaklayan bir Peygamberin ümmeti olduğu-

muzu bilmez mi?84”

Bugün İslâm dünyasında yaşanan en büyük sorun, İslâm dün-

yasının eczacı yöntemiyle tedavi olmayı denemesidir. Tabibe baş-

vurmadan, eczaneye gidip herhangi bir çekmeceden ilacı alıp içmek

neyse, Kur’an-ı Kerim’in ortaya koyduğu esası yok sayarak, Resul-i

Ekrem’in Medine’ye hicret ettiği günden beri Hıristiyanlarla yazdı-

ğı, yaptığı anlaşmalar85 bugüne kadar gelmişken böyle bir yöntemin

seçilmesi de odur. Hz. Ömer Kudüs’teki Kamame Kilisesine girer

Hz. Ömer, namaz vakti gelince patriğe namaz kılabileceği bir yer

göstermesini istemiştir. Patriğin “Kilisenin herhangi bir yerinde

kılabilirsiniz” demesi üzerine Hz. Ömer, kilisenin içinde namaz

kılmak istemeyerek kapıya yakın bir yerde namazını kılmıştır. Na-

mazını kıldıktan sonra Hz. Ömer, patriğe şunu söylemiştir: “Eğer

ben içerde kılsaydım, öteki Müslümanlar da orada kılarlar, orayı

mescit haline getirirlerdi” diye endişe duymuştur86. Fatih’in Galata

ve Bosna Hristiyanlarıyla yaptığı anlaşmalar da mevcuttur87. Yani

İslam medeniyetinin bugüne kadar yapıp ettiklerini, bütün müesse-

selerini bir tarafa bırakacaksınız, eczaneden bir tane zayıf bir ri-

vâyet bulacaksınız, o rivâyet üzerine hüküm bina edeceksiniz.

Problem, bu tür yaklaşımlardan kaynaklanıyor88”.

2.3. Sosyal Dokuyu ve Bütünlüğü Bozan Mabetlere Tavır Alınmalı

Sosyal bütünlüğü sağlamada mabedin üstlendiği fonksiyon

84 http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dy/Diyanet-Isleri-Baskanligi-Duyuru-18137.aspx, Erişim Tarihi: 12.04.2012. 85 Krş. Hamidullah; el-Vesaiku's-Siyasiyye, Beyrut, 1987, s. 59-62. 86 Krş. Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, haz. Heyet, Çağ Yayınları, İstanbul, 1986, II/93-94. 87 Anadolu’da İslam Kültür ve Medeniyeti, s. 44-45. 88 http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dy/Diyanet-Isleri-Baskanligi-Duyuru-18152.aspx, Erişim Tarihi: 12.04.2012.

Page 19: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

19

izahtan varestedir. Hz. Peygamber (sav)’in Medine’ye hicretinde ilk

öncelikleri arasında toplumun bütün farklılıklarını bir arada yaşata-

cak ve ilahi iradeye en sevimli89 mekân olan camiyi inşa etti. Yuka-

rıda anlatıldığı gibi yaptırdığı mabette farklı inanç mensupları da

ibadet etti. Çünkü bu mekânların da üstleneceği temel işlev top-

lumsal düzendir. Mekânlar da değerlerini ona verilen isimlerden

değil, kullanım amaçlarından alırlar. Toplumda kaos yaratmak için

inşa edilen bir mabedi Kur’an-ı Kerim şöyle anlatır: “Zarar verme,

inkarda direnmek, inanalar arasına ayrılık sokmak ve öteden beri

Allah ve O’nun Elçisine savaş açan kimseler adına gözetleme yap-

mak amacıyla ibadethane inşa edenler var. Üstelik onlar, “Amacı-

mız daha güzelini ortaya koymaktır” diye ısrarla yemin ederler; ama

Allah şahittir ki onlar, kesinlikle yalancıdırlar.90”Bu savaş açan kişi

Hazreç kabilesinden EbûÂmir’dir. Hz. Peygamber’in Medine’ye

hicretinden önce Hristiyan rahibi olmuştu. Peygamberimizi kendi-

sine rakip gördü ve düşman kesildi. İslâm aleyhinde kampanya için

kabileleri dolaştı. Mekke'den Medine'ye hicret ettiği günden beri

Hz. Peygamber, Hazrec kabilesinin önde gelenlerinden biri olan ve

yıllarca önce Hristiyanlığı benimsemiş bulunan ve bu yanıyla da

gerek kendi hemşehrileri arasında gerekse Suriyeli Hristiyan toplu-

luklar arasında bir hayli ün salmış olan Ebû ‘Âmir'in (“Keşiş”) şid-

detli muhalefetine hedef oldu. Sözü geçen kişi tâ başından beri Hz.

Peygamber'in düşmanlarıyla, Mekkeli müşriklerle ittifak içine girdi

ve Uhud savaşında onların yanında yer aldı. Bu savaştan kısa bir

süre sonra Suriye'ye göçüp orada, Bizans İmparatoru Heraklius'u,

Medine'yi istila edip Müslüman cemaati bir daha kendini toparla-

yamayacak biçimde çökertmesi yönünde kışkırtmak için elinden

geleni yaptı. Kendisi oradayken Medine'de, kendi kabilesinden

sürekli temas ve haberleşme halinde olduğu gizli yandaşları vardı.

H. 9. yıl içinde bu yandaşlarına, Heraklius'un Medine'ye bir ordu

göndermeyi kabul ettiği ve bunun için büyük hazırlıkların yapıl-

makta olduğu yolunda bir haber uçurdu. (Hz. Peygamber'in sa-

89 Müslim, “Mesacid” 288. 90 Tevbe, 9/107.

Page 20: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

20

vunma amaçlı Tebük seferi de böyle bir habere dayanıyor olmalı.)

Ebû ‘Âmir, Medine'nin istilasını hedefleyen bu askeri harekât ger-

çekleştiği takdirde yandaşları için bir toplanma yerine/bir ileri ka-

rakola ya da karargâha ihtiyaç duyulacağı düşüncesiyle, onlara Me-

dine'nin hemen yakınında bulunan Kubâ yerleşim bölgesinde ken-

dilerine bir mâbed kurmalarını ve böylece Hz. Peygamber'in Me-

dine'ye vardığı günlerde aynı semtte yaptırdığı mescidde toplanma

mecburiyetini ortadan kaldırmaya çalışmalarını önerdi. Ebû

‘Âmir'in yandaşları onun bu önerisine uyup sonunda böyle bir mes-

cid yaptılar. Aslında Medine’de cami ihtiyacı yoktu. İhtiyaç göste-

rerek yaptıkları mescitte, ilk namazı kıldırmasını Hz. Peygam-

ber’den istirham ettiler. Tebük seferinden döndükten hemen sonra

Hz. Peygamber'in emriyle yıktırılmıştır. Ebû ‘Âmir'in kendisi ise

bu vakadan kısa bir süre sonra Suriye'de öldü91.

Bu mekânın adı her ne kadar “mescit” olsa da, fitne merkezi

olacaktı. Burada yapılan ibadethaneden çok bunun hangi maksatla

yapıldığı önemlidir. Burayı meşrulaştırmak için Peygamber’e davet

yapıldı. Yapılan davete icabet edilmemesi gerektiği uyarısı Allah

tarafından şöyle yapılıyor: “Asla orada ibadete durayım deme! (Beri

yanında) ilk günden beri Allah kaygısı üzerine inşa edilmiş olan bir

ibadethane daha var; ibadete durmana en layık olan da burasıdır.

Burası arınıp tertemiz olmak için can atan adamların yeridir; zira

Allah itina ile temizlenen kimseleri pek sever.92” Âyet ruhsal arın-

maya ve fiziksel temizliğe dikkat çeker. Bir de toplumdaki fertler

“tevhit inancı” etrafında birleşirlerken “şirk” onları böler. İnsanla-

rın ruhsal bağımsızlık sürecinin önündeki en büyük engel şirktir.

Çünkü şirk, tüm insani vasıfları ve rûhi yücelme çabalarını boşa

çıkarır. Zira şirk, şirk koşan insanı şirk koştuğu varlık karşısında

nesneleştirir. Bu da bir insanın kendisine yapacağı en büyük zu-

lümdür93. Öte yandan şirk Allah’ın sevgisine ve güvenine ihanettir.

91 Farklı rivâyetler için bkz. Taberî, Câmiu’l-Beyân an Te’vili Âyâtil-Kur’ân, Beyrut,

1988, XI/24-26; Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, IV/2616-2617; IV/149; Esed, Kur'an

Mesajı, s. 382. 92 Tevbe, 9/108. 93 Lokman, 31/13.

Page 21: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

21

Allah’tan başkasına tanrılık yakıştıranlar, sadece şirk nesnesine

kötülük etmekle kalmazlar, eşyayı kendi yerinden etmek suretiyle

hadlerini aşarak kedilerine de kötülük etmiş olurlar94. Müşriklerin

yaptığı mabedin toplumda düzen yerine kaosa vesile olması eşyayı

yapılış maksadı dışında kullanmaktır. İlahi irade ontolojik bağın

kurulduğu mekânla bu bağ koparılmış oluyor. Bu da toplumsal

fıtratı bozma ve zulümdür. Sanal bağlarla fertleri bir arada tutmak

mümkün değildir. Hâlbuki mabetlerin gayesi başından itibaren

anlatıldığı gibi farklı kültür yapılarına sahip insanları bir araya geti-

rip “bir’in” etrafında birleştirmektir95.

3. Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabedin Fonksiyonu

Mabetler toplumun bütün farklılıklarının en çok görüldü-

ğü/göründüğü mekânların başında gelir. Kültürel çoğulculuğun net

göründüğü ortak zeminler olarak işlevlerini mabetler ifa edebi-

lir.İnsanlar arasındaki farklılıkların fark edilip kimsenin kimseyi

ötekileştirmediği ortak alanlardır. Ayrıştırmaların görünür olduğu

modern dünyada, bütünleştirmede başat rol oynayan ortak yerler-

dir. Farklı renklerin; siyah, beyaz, sarı, esmer… Farklı ırkların;

Arap, Türk, Kürt, Çerkez, Pomak… Farklı cinslerin; kadın, erkek,

yaşlı, genç, kadın… Farklı anatomik yapılara sahip; zayıf, şişman,

uzun, kısa…Farklı mezheplerin; Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli,

Zeydiyye, Caferi… Bütününün bir kubbe altında bir araya gelme-

si/getirilmesi vahdette kesretin kesrette vahdetin tezahür ettiği

alternatifsiz kurum olan mabedin fonksiyonelliğinden kaynaklan-

maktadır. Her bir insan ilahi iradenin mucizesi olarak dünyaya

gelir. Saç kıllarından gözlerinin retinasına, tercihlerinden kapasite

ve sahip olduğu kabiliyetlerine kadar farklılıklar söz konusudur. Bu

farklılıklar çiçek demeti gibi, hepsinin bir araya gelmesi ile buket

meydana gelir. Mabetler de bir emme-basma tulumba gibi cemiyet-

ten insanları toplar onlara farklılıklara rağmen bir arada yaşamasını

öğreterek yeniden cemiyetin içine dağıtır.

94 İslamoğlu, Hayat Kitabı Kur’an, s. 161. 95 Bozkurt, Nebi, “Kur’an ve Sünnette Mescid Kavramı”, Sosyal ve Ferdi İşlevleri

Açısından Namaz ve Cami, Ensar Neşriyat, İstanbul, 2009, s. 92.

Page 22: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

22

Kur’an-ı Kerim’de: “Ey Âdem’in evlatları! Her namaz vaktinde

mescide giderken, süsünüz olan elbisenizi giyinin…96” şeklinde

geçen ifade de “Âdem’in evlatları” olarak zikredilmesi mabedin

bütün Âdem’in evlatlarına ait ve açık olması gerektiğine işaret

edilmektedir. Bugün fonksiyonları daraltılmış ancak mimari unsur-

ları İslam geleneği ile biçimlenmiş ve ibadet yönü daha da törensel

hale getirilmiş caminin temel inanç ve ibadet esaslarını kavramada

yer yer aile ile yarışan, bazı durumlarda da ailenin önüne geçen bir

yapıya sahip olduğu muhakkaktır. Camiden soyutlanmış ya da ca-

miye devamın (Cuma ve bayram gibi) asgariye indirildiği bir dindar-

lığın, birey için. Her yönüyle eksik ve tehditlere açık, bazı durum-

larda da patolojik olduğu söylenmektedir. Bu tür problemler dini

sosyalleşmenin temellerinin atıldığı çocukluk ve ilk gençlik evrele-

rinde cami ile tanışmayan insanlarda rahatlıkla görüldüğü ifade

edilmektedir. İçlerinde din duygusunun çeşitli faktörlerle ileri

yaşlarda ortaya çıktığı bu insanlar cami ve cemaat ile ilgili problem-

lerini aşamadıklarında içlerine dönük ve nispeten kendilerine mah-

sus bir dini arayış97 ve yanlış anlamalara giriyorlar. Mabedin farklı-

lıkları bir araya getirmede üstlendiği fonksiyonu şu anekdot güzel

anlatır. Bir yazar anlatır:”…1992 yazıydı sanırım, bir gurup arkadaşla

İran’a gitmiştik. Tahran’da milyonluk Cuma namazındayız… Cuma

namazını Rafsancanî veya Hamaney kıldırıyordu. Kalabalığın içine

karışmış halde namazı kıldık. Namazdan sonra, orada herkes sağ ve

sol yanında oturanla musafaha (tokalaşma; Allah kabul etsin deme)

yapıyor. Selam verir vermez kalabalık sarmaş dolaş oluyor.

Yanımda Tahran’a yakın bir köyden geldiği belli olan bir İranlı

Azeri oturuyordu. Solundaki ile musafahalaştıktan sonra baktım

bana dönmedi. Tereddüt içinde bekliyordu. Namazda baktı ki

bizim secde ettiğimiz yerde “Kerbela taşı” yok, bir de biz ellerimizi

göbek hizasında bağlıyoruz, ne olur ne olmaz necistir bunlar diye-

rekten hiç oralı olmadı. Yüzüme öyle bir baktı ki, o bakışta 14

96 A’raf, 7/31. 97 Bilgin, Vejdi, “Dini Sosyalleşme ve Dini Bilinçlenmede Caminin Yeri ve Önemi”,

Sosyal ve Ferdi İşlevleri Açısından Namaz ve Cami, s. 206.

Page 23: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

23

asırlık Şiî-Sunnî ayrılığının bütün serancamı vardı. “Sen Türkiye-

liseen” diye kelimenin sonunu Fars ağzıyla melodi gibi uzatarak

sordu, “Beli” (Evet) dedim. Ardından “Sunnîseen, ellerini bağlisen,

Kerbela taşı yohtur secdende, Hz. Hüseyin’in şefaatinden mahrum

olmuşsen” dedi. Sanırım beni necis sayıyor olmalı ki bana dokun-

muyor bir türlü. O tereddüt içinde beklerken ben birden eline

yapışıp kendime doğru çektim. Pazarlık yapar gibi sıkı sıkıya salla-

maya başladım. Sallarken Hz. Peygamber (sav)’e ait şu cümleyi

okuyordum; “Kunûyâibadallahi ihvana!” ey Allah’ın kulları! Kardeş

olunuz!98. O bana şaşkın şaşkın bakarken şöyle şeyler söyledim:

“Agacan! Dere tepe aşmışam, yedi gün yedi gece yol gelmişem.

Yanına oturmuşam, omzumu omzuna vermişem. Aynı kıbleye

yönelmişiz, aynı fatihayı okumuşuz, aynı Allah’a yakarmışız, aynı

peygambere salâvat getirmişiz. Sen hala tereddüt edirsen, necis mi

acaba diye düşünirsen. Ver elini ben senin gardaşınam…” Bu minval

üzere konuşmalar yaptıkça adamcağız “Agacan! Doğru söylirsen.

Heyli zemon ki sunni görmemişem. Biz böyle nemaz kabul olmaz

bilirik, sen iyi okumuşsen, bağışlayasan” dedi. Boynuma öyle bir

sarıldı ki sanki 14 asırlık bir hasret vardı gözlerinde.

“Köyümüze gel, konağımız ol. Aşımız, ayranımız yahşidir” de-

diyse de işimiz vardı ayrıldık. Ayrılırken ona dedim ki: “Eğer ki bir

gün sen bizim konağımız olursan secdede Karbela taşı ile kolların

yanda namaz kılarsan, namazdan sonra Ali’ye, imamlara böyle mer-

siyeler okursan, senin bana yaptığını sana yapacak “necisler” göre-

ceksin. Benim sana yaptığımı sen de onlara yap; tut ellerini ben

sizin gardaşınızam de…” Öyle ya bu ümmet “Ey Allah’ın kulları

kardeş olunuz” diye kurulmadı mıydı?99” Toplumsal farklılıkları bir

zenginlik olarak görmemek, fertler arasında kırılma meydana getir-

diği gibi aynı safta duran insanlar arasında bile histeriye dönüşe-

bilmektedir.

98 Hadislerde verilen ifadeler için bkz. Buhari, “Nikâh” 45, “Feraiz” 3; Müslim, “Birr”

23, 24, 28; Ebu Davud, “Edeb” 47; İbn Mace, “Dua” 5; Malik, b. Enes, el-Muvatta, thk. M. Fuad Abdulbâki, Mısır, 1985, “Husnu’l-Huluk”, 14, 15; Ahmed b. Hanbel,

Müsned, Beyrut, 1985, 2/156. 99 http://www.haber10.com/makale/19833, Erişim Tarihi: 02.04.2012.

Page 24: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

24

3.1. Mabede Devam Etmede Israr Etme

Toplumda farklı kültürdeki fertleri bir araya getirme özelliği-

ne sahip olması hasebiyle Hz. Peygamber (sav) özürlü olan Abdul-

lah b. Ümmi Mektum’a mabede gelememe hususundaki izin tale-

bine şu şekilde olumsuz cevap vermiştir. EbûHüreyre(r.a)’den ri-

vâyet edildiğine göre, Peygamber (sav)’e âmâ bir adam gelip: “Yâ

Resûlallah! Beni mescide götürecek bir kimsem yok”, diyerek na-

mazı evinde kılabilmek için Resûlullah (sav)’den kendisine müsaade

etmesini istedi. Peygamber Efendimiz de müsaade etti. Âmâ dönüp

giderken Resûl-i Ekrem onu çağırarak: “Sen namaz için ezan okun-

duğunu işitiyor musun?” diye sordu. Âmâ: “Evet”, cevabını verdi.

Peygamber (sav): “O halde davete icâbet et, cemaate gel” buyurdu-

lar100”. Bir başka rivâyette de: “Yâ Resûlallah! Muhakkak ki Medi-

ne’nin zehirli haşereleri ve yırtıcı hayvanları çoktur”, dedi. Resûlul-

lah(sav): “Hayye ‘ale’s-salâh, hayye ‘ale’l-felâh’ı işitiyor musun? Öy-

leyse mescide gel” buyurdu101. Bir başka rivâyette “Senin için hiçbir

ruhsat bulamıyorum102” buyurmuştur. Hz. Peygamber (sav)’in içti-

hadının vahiyle tashihinden kaynaklandığı, kendi içtihadını değiş-

tirdiğini ifade edenler olmuştur103.

Bu rivâyetler birlikte ele alındığında mabedin ruhi ve manevi

bütünlük sağlamanın yanında buna indirgenmeyecek kadar önemli

içtimai ve medeni maslahatlar içeren bir mekân olduğu görülür.

Mabet müminde birlik düzen ve intizam fikrini medeni ve sosyal

şuuru geliştirmeyi hedefler bölünme ve parçalanmanın ilk alametle-

ri mabetlerin terkiyle belirmiştir. Birbirlerinin arkasında namaz

kılmayacak kadar gayri medeni ve bedevice davranan insanların

mabede sürekli devam etmeleri ve mabedi hayatın merkezine

oturtmaları onları birbirlerine kenetleyecek bir işlev görmüştür.

Belki de mabedin yüklendiği bu kutsi fonksiyonundan olsa gerektir

ki başka bir ibadet için yapılmayan tehdit mabede gelmeyenler için

100 Müslim, “Mesâcid” 255; Nesâî, “İmâmet” 50 . 101 EbûDâvûd, “Salât” 47; Nesâî, “İmâmet” 50. 102 Ebu Davut, “Salat” 47. 103 Kandemir, Yaşar - Çakan, İsmail Lütfi - Küçük, Raşit, Riyazu’s-Salihin Terceme ve

Şerhi, Erkam Yayınları, İstanbul, 2008, V/235.

Page 25: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

25

yapılmıştır. Hz. Peygamber (sav): “Canımı gücü ve kudretiyle elinde

tutan Allah’a yemin ederek söylüyorum, içimden öyle geçiyor ki,

odun toplamayı emredeyim, odun yığılsın. Sonra namazı emrede-

yim, ezan okunsun. Daha sonra bir adama cemaate imam olmasını

emredeyim. En sonunda cemaate gelmeyen adamlara gidip onlar

içindeyken evlerini yakayım.104”Buhârî’nin rivâyetinin sonunda şu

nebevî beyan da yer alır: “Canımı gücüyle elinde tutan Allah’a ye-

min ederim ki, bu cemaatten geri kalanların herhangi biri burada

semiz etli bir kemik parçası veya iki tane güzel paça bulacağını aklı

kesse hemen yatsıya gelirlerdi. ”Böylece namaza gelmeyenlerin

bunu hangi anlamı ifa ettiğini bilmeyip dünya menfaatini düşün-

düklerini, âhiret nimetini hesaba katmadıklarına işaret buyurul-

makta ve bu kimseler kınanmaktadır. Burada cemaate yapılan yo-

ğun vurgu açıkça, münferit bir farzın hedeflediği sosyal ve fertleri

bir arada yaşatmadaki ruhu ifade etmektedir. Yoksa cemaatle kılı-

nan namazın tek başına kılınan namaza göre 27 derece üstün tu-

tulması, sadece sevap açısından ve imamın arkasında durma değil-

dir105. Cemaat namazını 27 derece sevaba endeksleyen sade, düz ve

ruhi tecrübeye indirgeyici yanlış anlayıştır ki, camileri bugünkü

hale dönüştürmüştür106.

Sonuç

Günümüz dünyasının en büyük handikaplarından birisi de

farklılıkları bir arada yaşatmayı becerememesidir. Yani farklılıklar

içinde birlikteliği yakalayamama. Kur’an-ı Kerim’in inşa ettiği top-

lum modeli; vahdette kesret, kesrette vahdetin tecellisini görme ve

göstermedir. Tarihi süreçteki şehirlere bakıldığında bütün kültür-

lerin bir arada yaşadığı ve yaşatıldığı görülmektedir. Kudüs, Bağdat,

Yeni Delhi, İstanbul… Tarihte yeryüzünün en kutsi üç mabedin-

den birine ev sahipliği yapan Kudüs’ün giriş kapısında bütün dinleri

104 Buhârî, “Ahkâm” 52, “Ezân” 29; Müslim, “Mesâcid” 251-254. Ayrıca bkz. Tirmizî, “Salât” 48; Nesâî, “İmâmet” 49. 105 Farklı hikmetler için bkz. Dıhlevi, Şah Veliyullah Ahmed b. Abdirrahim, Hucce-

tullahi'l-Bâliğa, Beyrut, 1990, I/294-295. 106 http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=-38477, Erişim Tarihi: 02.04.2012;

Ergene, Enes, “Dini ve İçtimai Şuur”, Zaman, 7 Mayıs 1999.

Page 26: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

26

ve kültürleri kapsayıcı “Lailahe illallah İbrahim Halilullah”, “Allah

birdir İbrahim O’nun dostudur” sözü, farklı kültürleri bir arada

yaşatmanın formülünü formunu gösteriyor. Bugün kendimize ben-

zemeyenle diyalog kurmakta, hatta komşuluk yapmakta bile zorla-

nır hale geldik. Geçmişin Anadolu coğrafyasında Türklerle Kürtler,

dindarlar ile agnostikler, türbanlı türbansız, alevi Sünni, bir arada

ve ortak mekânları paylaşarak kullanırken bugün kendimize ben-

zemeyeni dinlememek ve problemine bigâne kalmak gibi krizle bu

toplum karşı karşıyadır.

Aynı Allah’a, Peygambere, kitaba inanan, aynı kıbleye yönelen

fertlerin sahip oldukları farklılıkları ile bir arada barış içinde yaşa-

tamamanın sorunu kapımızın önünde durmaktadır. Bunun da çö-

zümünü başka kapılarda arar hale getirildik. Hâlbuki insanların

sahip olduğu birçok farklılık iradesi ve ihtiyarı dışında ihsan edil-

miştir. İnsanlar; ırklarını, dillerini, anne babalarını kendileri tercih

etmediler. Bu hususlarda insanlara cephe alma, fıtrata ve ilahi ira-

deye cephe almadır.

Fazilet Mücadelesi kitabının yazarı “Amerikan birliğinin te-

melinde farklılıklara gösterdiğimiz anlayış ve hoşgörü vardır” der-

ken modern dünyanın toplumsal çoğulculuğa olan ihtiyacını vurgu-

lar. Anadolu coğrafyasında farklı kültürler bir arada yaşarken, ne

oldu da “medeniyetler ittifakı/diyalogu” “medeniyetler savaşına”

döndü, bunu düşünmek gerekir. Yaşadığımız yer kürede bizim en

büyük problemimiz, bizi birbirimize bağlayacak çimento mahiye-

tindeki çok önemli bir dinamik olan kutsalı/dini değerlendiremeyi-

şimiz olmuştur. Günümüz toplumunun başarması gereken en

büyük görev farklı olanlara saygının yeniden toplumda inşa ve ye-

şertilmesidir. Farklı kültürleri ve inançları bir arada yaşatma yete-

neğini yeniden keşfidir. Bu sarmaldan kurtulmada, hatta aşmada

mabedin fonksiyonu ve rolü araştırılmalıdır. Bu fonksiyonu yerine

getirecek ve insanları “ihtiyari” olarak bir araya getiren yaygın eği-

tim kurumlarının başında mabet/cami gelir. Yıllarca kavgalı Evs ve

Hazreci bir arada kardeş yaparak yaşatan cami bu toplumun farklı-

lıklarını bir arada yaşatamaz mı? Mabet, alternatifi olmayan bir

Page 27: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

27

eğitim ve öğretim kurumudur. Yeryüzünde, bağrında barındırdığı

cemaati itibari ile cami ile yarışır ikinci bir kurum yoktur. Hemen

hemen her yaşta insanın sığındığı bir asude mekândır cami. Dilleri,

kültürleri, yaşları, kıyafetleri, cinsleri, ırkları, farklı insanların bir

araya getirildiği ve bu bir araya gelmekle toplumsal çoğulculuğun,

kardeşliğin, yardımlaşma, dayanışma birlik ve bütünlüğün sağlandı-

ğı eşsiz bir kurumdur cami. Kendisine yüklenen misyonu ifa ettiği

sürece camiler toplumu kemale erdiren görünmeyen sessiz ve seda-

sız birer eğitim kurumudur. Cami bütün farklılıkları bir arada tutan

bir sosyal laboratuvardır.

Kaynaklar

Ahmed b. Hanbel, Müsned, Beyrut, 1985.

Armağan Mustafa, Hz. Muhammed (s.a.v.) Devrinde Mescid ve Fonksi-

yonları, Ravza Yayınları, İstanbul, 1997

Bardakoğlu Ali, 21. Yüzyıl Türkiye’sinde Din ve Diyanet, der. Ömer

Menekşe, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2010.

Bilgin, Vejdi, “Dini Sosyalleşme ve Dini Bilinçlenmede Caminin

Yeri ve Önemi”, Sosyal ve Ferdi İşlevleri Açısından Namaz ve

Cami, Ensar Neşriyat, İstanbul, 2009.

Bozkurt, Nebi, “Kur’an ve Sünnette Mescid Kavramı”, Sosyal ve

Ferdi İşlevleri Açısından Namaz ve Cami, Ensar Neşriyat, İstan-

bul, 2009.

Buhâri, Ebu Abdillah Muhammed b. İbrahim, Sahihu'l-Buhâri,

Mısır, 1212.

Çoğulculuk ve Toplumsal Uzlaşma, Abant Platformu IV, Gazeteciler

ve Yazarlar Vakfı Yayınları, İstanbul, 2001.

Dıhlevi, Şah Veliyullah Ahmed b. Abdirrahim, Huccetullahi'l-

Bâliğa, Beyrut, 1990.

Anadolu’da İslam Kültür ve Medeniyeti, haz. Heyet, Diyanet İşleri

Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2007.

Duman, Zeki, Beyânu’l-Hak: Kur’ân-ı Kerîm’in Nüzul Sırasına Göre

Tefsiri, Fecr Yayınları, Ankara, 2008.

Page 28: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

28

Ebu Davud, Süleyman İbnu'l-Eş’as, es-Sünen, Beyrut 1980.

Erdem, Hasan Hüsnü, İlahi Hadisler, Diyanet İşleri Başkanlığı

Yayınları, Ankara, 1999.

Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'ân Dili, Eser

Neşriyat, İstanbul, 1986.

Esed, Muhammed, Kur'an Mesajı: Meal-Tefsir, trc. Cahit Koytak,

Ahmet Ertürk, İstanbul, 1999.

Güç, Ahmet, Dinlerde Mabed ve İbadet, Ensar Neşriyat, İstanbul,

2005.

Hamidullah, Muhammed, İslâm Peygamberi, trc. Sâlih Tuğ, İrfan

Yayınevi, İstanbul, 1980.

Hamidullah, Muhammed, el-Vesaiku's-Siyasiyye, Beyrut, 1987.

http://majdah.maktoob.com/vb/majdah5318, Erişim Tarihi:

04.09.2012.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1261771&title=polemik-

minderine-gelmeyecegim, Erişim Tarihi: 12.04.2012.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1236497, Erişim Tarihi:

12.04.2012.

http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dy/Diyanet-Isleri-Baskanligi-

Duyuru-18137.aspx, Erişim Tarihi: 12.04.2012.

http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dy/Diyanet-Isleri-Baskanligi-

Duyuru-18152.aspx, Erişim Tarihi: 12.04.2012.

http://www.haber10.com/makale/19833, Erişim Tarihi: 02.04.2012.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=-38477, Erişim Tarihi:

02.04.2012.

İbn Abdi’l-Berr, Ebu Amr Yusuf b. Abdillah, el-İstiab fi Esmai’l-

Ashab, (el-İsabe’nin kenarında), by., 1328.

İbn Âşur, Muhammed, et-Tahrir ve’t-Tenvir, Tunus, 1984.

İbn Hacer el-Askalani, Şemsuddin Ahmed b. Al, el-İsâbe fi Temyi-

zi's-Sahabe, Mısır, 1328.

İbn Haldun, Abdurrahman, Mukaddime, Beyrut, ty.

Page 29: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Kur’ân’a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada Yaşatmada Mabetlerin Fonksiyonu

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

29

İbn Hişam, Ebu Abdilmelik, es-Siretu'n-Nebeviyye, Beyrut, 1990.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Şemsuddin Muhammed b. Ebi Bekr,

Zadu'l-Mead fi Hedyi Hayri'l-İbad, Beyrut, 1996.

İbn Kesir, Ebu'l-Fidâ, Tefsiru'l-Kur'âni'l-Azim, İstanbul, 1985.

İbn Mace, Ebu Abdillah Muhammed, es-Sünen, thk. M. Fuad Ab-

dulbâki, Mısır, 1985.

İbn Sa'd, Ebu Abdillah Muhammed, et-Tabakatu'l-Kubra, Beyrut,

1985.

İslamoğlu, Mustafa, Hayat Kitabı Kur’an: Gerekçeli Meal-Tefsir, Dü-

şün Yayıncılık, İstanbul, 2008.

Kandemir, Yaşar - Çakan, İsmail Lütfi - Küçük, Raşit, Riyazu’s-

SalihinTerceme ve Şerhi, Erkam Yayınları, İstanbul, 2008.

Kayadibi, Fahri, Yaygın Din Eğitiminde Cami ve Görevlileri, Diyanet

İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2000

Köse, Murtaza, İslam Hukuku Açısından Hükmi Şahsiyet, Akademi

Yayınları, İzmir, 2008.

Kutub, Seyyid, Fi Zilali'l-Kur'ân, Beyrut, 1980.

Malik b. Enes, el-Muvatta, thk. M. Fuad Abdulbâki, Mısır, 1985.

Mevdudi, Ebu'l-Ala, Tefhimu'l-Kur'ân, trc. Heyet, İnsan Yayınları,

İstanbul, 1991.

İbn Humeyd, Salih b. Abdullah - İbn Melluh, Abdurrahman b.

Muhammed, Muhtasaru Mevsuati’n-Nadreti’n-Naîm fi Mekarimi

Ahlaki’r-Resuli’l-Kerim, haz. Heyet, Suudi Arabistan, 1998.

Nesâi, Ebu Abdirrahman b. Şuayb, es-Sünen, thk. Abdulfettah Ebu

Gudde, Beyrut, 1992.

Nesefi, Ebu'l-Berekât Abdullah b. Ahmed, Medâriku't-Tenzil ve

Hakâiku't-Te'vil, Kahraman Yayınları, İstanbul, 1984.

Reşid Rıza -Muhammed Abduh, Tefsiru'l-Kur'âni'l-Hakîm (Tefsi-

ru'l-Menar), Mısır, 1928.

Selçuk, Sami, Demokrasiye Doğru, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara,

1999.

Page 30: Kur’ân'a Göre Toplumsal Farklılıkları Bir Arada şatmada ...sosbilder.igdir.edu.tr/Makaleler/149408459_01_Tan_(01-30).pdf · Differences According to the Quran ZEKİ TAN Assist

Zeki Tan

Iğdır Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi

Sayı: 2, Ekim 2012

30

Şimşek, M. Sait, Hayat Kaynağı Kur’ân Tefsiri, Beyan Yayınları,

İstanbul, 2012.

Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri'l-Kur'an, Tah-

ran, 1973.

Taberî, Ebû Cafer Muhammed b. Cerîr, Câmiu’l-Beyân an Te’vili

Âyâtil-Kur’ân, Beyrut, 1988.

Tarhan, Nevzat, Çağın Vicdanı Bediüzzaman, Nesil Yayınları, İstan-

bul, 2012.

Tirmizi, Ebu İsa Muhammed b. İsa, el-Camiu's-Sahih, thk. A. Mu-

hammed Şakir, Mısır, 1985.

Önkal, Ahmet - Bozkurt, Nebi, “Cami: Dini ve Sosyo-Kültürel

Tarihi”, DİA, İstanbul, 1993.

Yılmaz, Hüseyin, Camilerin Eğitimi Fonksiyonu, Dem Yayınları,

İstanbul, 2005.

Weinsinck, A.J., el-Mu'cemu'l-Mufehres li Elfazi'l-Hadisi'n-Nebevi,

İstanbul, 1986.

Zemahşerî, Carullah Mahmud b. Ömer, el-Keşşâf an Hakâiki't-Te'vil

ve Uyûni'l-Akâvil fî Vucûhi't-Te'vil, Daru'l-Ma'rife, Beyrut, ty.