kur’an’da tekrarlar نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · •...

28
KUR’AN’DA TEKRARLAR القرآنار تكر

Upload: others

Post on 03-Jan-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

KUR’AN’DA TEKRARLARتكرار القرآن

Page 2: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Tekrar: Aynı lafzın veya aynı konunun aynı bağlamda aynı anlamı ifade edecek şekilde iade edilmesi (yenilenmesi) demektir.

*Tekrar ister lafzi ister konu olsun aynı siyak-sibak içerisinde kullanıldığında «tekrar» anlamı alır.

YENİDEN: * Bir lafzı veya anlamı yinelemek nerede ve ne zaman[hangi iletişimde] işe yarar?

* 23 yıllık bir konuşma metninde tekrarlar olur mu olmaz mı?

* Kur’an’da yer alan tekrarlar sırf bir tekrardan ibaret değildir.

* Özellikle Mekkî sûrelerde «lafzî» tekrarlar bir üslup özelliği olarak küfür ve inkardaki inatçı tavırları karşısında ifadelerin vurgusu için önemlidir.

Page 3: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Tekrarlarla İlgili Görüşler

1. Tekrar yoktur.

2. Tekrar vardır

Kelimeler, cümleler, kıssalar..

Tekrarların Amacı

1. Tekid/pekiştirmek : Tekasür 102/3-4

حيم • حمن الر بسم الله الرلترون ﴾٥﴿ين كلا لو تعلمون علم اليق ﴾٤﴿ثم كلا سوف تعلمون ﴾٣﴿كلا سوف تعلمون ﴾٢﴿حتى زرتم المقابر ﴾١﴿الهيكم التكاثر •

﴾٨﴿عن النعيم يومئذ ثم لتسـ لن ﴾٧﴿ثم لترونها عين اليقين ﴾٦﴿الجحيم • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

• Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı.﴾1-2﴿ Hayır; ileride bileceksiniz! ﴾3﴿ Hayır, Hayır! İleride bileceksiniz! ﴾4﴿ Hayır, kesin olarak bir bilseniz... ﴾5﴿ Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz. ﴾6﴿ Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz ﴾7﴿ Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? ﴾8﴿

Page 4: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

2. Tehvil /korkutmak/Tehdid : Hakka 69/1-3; Karia 101/1-3

Musrselat 76/19

• حيم ن الر حمه الره

بسم للا

انما توعدون ﴾٦﴿عذرا او نذرا ﴾٥﴿فالملقيات ذكرا ﴾٤﴿فالفارقات فرقا ﴾٣﴿والناشرات نشرا ﴾٢﴿فالعاصفات عصفا ﴾١﴿والمرسلات عرفا •ماء فرجت ﴾٨﴿فاذا النجوم طمست ﴾٧﴿لواقع سل اقتت ﴾١٠﴿واذا الجبال نسفت ﴾٩﴿واذا الس لت ﴾١١﴿واذا الر ليوم ﴾١٢﴿لاي يوم اجبين ل ويل يومئذ ﴾١٤﴿﴾وما ادريك ما يوم الفصل ١٣﴿الفصل لين ﴾١٥﴿لمكذ ﴾كذلك نفعل ١٧﴿ثم نتبعهم الاخرين ﴾١٦﴿الم نهلك الاو

بين ﴾١٨﴿بالمجرمين ويل يومئذ للمكذبين ﴾٢٣﴿فقدرنا فنعم القادرون ﴾٢٢﴿الى قدر معلوم ﴾٢١﴿فجعلناه في قرار مكين ﴾٢٠﴿الم نخلقكم من ماء مهين • الم ﴾٢٤﴿ويل يومئذ للمكذ

اء وامواتا ٢٥﴿نجعل الارض كفاتا بين ﴾٢٧﴿وجعلنا فيها رواسي شامخات واسقيناكم ماء فراتا ﴾٢٦﴿﴾احي تم ﴾انطلقوا الى ما كن ٢٨﴿ويل يومئذ للمكذبون كانه جمالت ﴾٣٢﴿﴾انها ترمي بشرر كالقصر ٣١﴿لا ظليل ولا يغني من اللهب ﴾٣٠﴿انطلقوا الى ظل ذي ثلث شعب ﴾٢٩﴿به تكذ

بين ل يل يومئذ ﴾و ٣٣﴿صفر بين ﴾٣٦﴿ولا يؤذن لهم فيعتذرون ﴾٣٥﴿هذا يوم لا ينطقون ﴾٣٤﴿لمكذ ناكم هذا يوم الفصل جمع ﴾٣٧﴿ويل يومئذ للمكذلين بين ﴾٣٩﴿فان كان لكم كيد فكيدون ﴾٣٨﴿والاو ا يشتهون ﴾٤١﴿ان المتقين في ظلال وعيون ﴾٤٠﴿ويل يومئذ للمكذ كلوا ﴾٤٢﴿وفواكه مم

يـ ا بما كنتم تعملون بين ﴾٤٤﴿انا كذلك نجزي المحسنين ﴾٤٣﴿واشربوا هن ويل يومئذ ﴾٤٦﴿مون كلوا وتمتعوا قليلا انكم مجر ﴾٤٥﴿ويل يومئذ للمكذبين بين ﴾٤٨﴿واذا قيل لهم اركعوا لا يركعون ﴾٤٧﴿للمكذ ﴾٥٠﴿فباي حديث بعده يؤمنون ﴾٤٩﴿ويل يومئذ للمكذ

• Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

• Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir. ﴾1-7﴿Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman, ﴾8﴿ Gök yarıldığı zaman, ﴾9﴿Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, ﴾10﴿ Peygamberler için (ümmetlerine şahitlik etmek üzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gerçekleşir). ﴾11﴿ (Bu) hangi güne ertelenmiştir? ﴾12﴿Hüküm ve ayırım gününe. ﴾13﴿ Hüküm ve ayırım gününü sen ne bileceksin. ﴾14﴿ O gün vay yalanlayanların haline! ﴾15﴿ Biz öncekileri helak etmedik mi? ﴾16﴿ Sonra arkadan gelenleri de onların peşine takacağız. ﴾17﴿ Biz suçlulara işte böyle yaparız. ﴾18﴿O gün vay yalanlayanların haline! ﴾19﴿Biz sizi bayağı bir sudan (meniden) yaratmadık mı? ﴾20﴿ Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk.﴾21-22﴿ Sonra da ona ölçülü bir biçim verdik. Biz ne güzel biçim verenleriz! ﴾23﴿ O gün vay yalanlayanların haline! ﴾24﴿ Biz yeryüzünü dirileri de ölüleri de toplayan (bir yurt) yapmadık mı?﴾25-26﴿ Orada sabit yüce dağlar yaratmadık mı, size tatlı bir su içirmedik mi? ﴾27﴿ O gün vay yalanlayanların haline! ﴾28﴿ Onlara şöyle denecek: "Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin." ﴾29﴿ "Üç kola ayrılmış gölgeye gidin ki, o ne gölgelendirir ne de alevden korur." ﴾30-31﴿ Şüphesiz cehennem, her biri saray büyüklüğünde kıvılcımlar saçar. ﴾32﴿ Bunlar sanki birer kızıl devedir. ﴾33﴿ O gün vay yalanlayanların haline! ﴾34﴿ Bu, konuşamayacakları gündür. ﴾35﴿ Onlara izin de verilmez ki, özür dilesinler. ﴾36﴿ O gün vay yalanlayanların haline! ﴾37﴿ Bu, hüküm ve ayırma günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya toplamışızdır. ﴾38﴿Eğer bir tuzağınız varsa haydi bana tuzak kurun! ﴾39﴿ O gün vay yalanlayanların haline! ﴾40﴿ Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar. ﴾41﴿ Canlarının çektiği meyveler içerisindedirler. ﴾42﴿ "Yapmakta olduğunuz şeylere karşılık afiyetle yiyin için." ﴾43﴿ Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükafatlandırırız. ﴾44﴿ O gün vay yalanlayanların haline!﴾45﴿ Ey inkar edenler! (Dünyada) yiyin ve birazcık yararlanın! Şüphesiz sizler suçlularsınız. ﴾46﴿ O gün vay yalanlayanların haline!﴾47﴿ Onlara, "Rükû edin (namaz kılın)" dendiği zaman rükû etmezler. ﴾48﴿ O gün vay yalanlayanların haline! ﴾49﴿ Onlar artık ondan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar? ﴾50﴿

Page 5: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

3. Tespit/ Anlamı belirgin hale getirmek: Rahman sûresinde 78 âyette 31 defa

• حيم ن الر حمه الره

بسم للا

حمن • مس ﴾٤﴿البيان علمه ﴾٣﴿الانسان خلق ﴾٢﴿القران علم ﴾١﴿الر جر والنجم ﴾٥﴿بحسبان والقمر الش ماء ﴾٦﴿يسجدان والش رفعهاوالسخل والن فاكهة فيها﴾١٠﴿للانام وضعهاوالارض ﴾٩﴿الميزان تخسرواولابالقسط الوزن واقيموا﴾٨﴿الميزان فيتطغواالا﴾٧﴿الميزان ووضع يحان ذوالعصف والحب ﴾١١﴿الاكمام ذات اء فباي ﴾١٢﴿والر بان ربكماال ار صلصال من الانسان خلق ﴾١٣﴿تكذ ان وخلق ﴾١٤﴿كالفخ من الجاء فباي ﴾١٥﴿نار من مارج بان ربكماال اء فباي ﴾١٧﴿المغربين ورب المشرقين رب ﴾١٦﴿تكذ بان ربكماال البحرين مرج ﴾١٨﴿تكذ اء فباي ﴾٢٠﴿يبغيان لابرزخ بينهما﴾١٩﴿يلتقيان بان ربكماال اء فباي ﴾٢٢﴿والمرجان اللؤلؤ منهمايخرج ﴾٢١﴿تكذ ربكماال بان كذ اء فباي ﴾٢٤﴿كالاعلام البحر فيالمنشات الجوار وله ﴾٢٣﴿ بان ربكماال ربك وجه ويبقى﴾٢٦﴿فان عليهامن كل ﴾٢٥﴿تكذ اء فباي ﴾٢٧﴿والاكرام ذوالجلال بان ربكماال موات فيمن يسـ له ﴾٢٨﴿تكذ ﴿يف هو يوم كل والارض الس ن اء فباي ﴾٢٩شا ربكماال بان اء فباي ﴾٣١﴿الثقلان ايه لكم سنفرغ ﴾٣٠﴿تكذ بان ربكماال موات اقطار من تنفذوان ا استطعتم ان والانس الجن معشر يا﴾٣٢﴿تكذ الس اء فباي ﴾٣٣﴿بسلطان الاتنفذون لافانفذوا والارض بان ربكماال اء فباي ﴾٣٥﴿تنتصران افل ونحاس نار من شواظ عليكمايرسل ﴾٣٤﴿تكذ البان ربكما ماء انشقت فاذا﴾٣٦﴿تكذ هان وردة فكانت الس اء ﴾فباي ٣٧﴿كالد بان ت ربكماال ولاانس ذنبه عن يسـ ل لافيومئذ ﴾٣٨﴿كذاء فباي ﴾٣٩﴿جان بان ربكماال ﴾٤٠﴿تكذ

Rahmân Kur'an'ı öğretti. ﴾1-2﴿ İnsanı yarattı. ﴾3﴿ Ona beyanı (düşünüp ifade etmeyi) öğretti. ﴾4﴿ Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir. ﴾5﴿ Otlar ve ağaçlar (Allah'a) boyun eğerler.﴾6﴿ Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. ﴾7﴿ Ölçüde haddi aşmayın.﴾8﴿ Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın. ﴾9﴿ Allah yeri yaratıklar için var etti. ﴾10﴿ Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır. ﴾11﴿ Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır.﴾12﴿ O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾13﴿Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı. ﴾14﴿ "Cin" i de yalın bir ateşten yarattı. ﴾15﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾16﴿O iki doğunun ve iki batının Rabbidir. ﴾17﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾18﴿ (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. ﴾19﴿ (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. ﴾20﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾21﴿ O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar. ﴾22﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾23﴿ Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de O'nundur. ﴾24﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾25﴿ Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. ﴾26﴿ Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır. ﴾27﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾28﴿ Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O'ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi tasarruftadır. ﴾29﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾30﴿ Yakında sizi de hesaba çekeceğiz, ey cinler ve insanlar! ﴾31﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾32﴿ Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz. ﴾33﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾34﴿ Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız. ﴾35﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾36﴿ Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman (haliniz ne olur?) ﴾37﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?﴾38﴿ İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak. ﴾39﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾40﴿

Page 6: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

• 4. Tasvir : Ra’d 13/5

ا ترابا ءان ا لفي خلق جديد • هم ئك اول وان تعجب فعجب قولهم ءاذا كن ي الغل واول ئك ال ذين كفروا برب ل ف م فهها خالدون واول ئك اعناقهم ار الن ا ا

• Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, "Biz toprak olunca yeniden miyaratılacakmışız?" demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlarboyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar oradaebedi kalacaklardır.

Page 7: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

HURUF-I MUKATTAAالحروف المقطعة

Page 8: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Huruf-i Mukattaa(Huruf-i tehecci/Huruf-i Mübheme): Kur’ân-ı Kerim’de 29 sûrenin başında bulunan ve isimleriyle telaffuz edilen [kesik/mukatta olan] harflerdir.

Genel Özellikleri

1. Kur’an’da 27 si Mekkî, 2si Medenî olan [Bakara-Âli İmran] 29 sûrenin başında bulunurlar:

Page 9: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

2. Bu harfler( ىه،ن،م،ل،ك،ق،ع،ط،ص،س،ر،ح،أ، ) tekli, ikili, üçlü, dörtlü vebeşli bir kompozisyon halinde 13 ayrı şekilde görünürler. Bunların tamamı 14 farklıharftir. Bu harfler Arap alfabesinin yarısını içerdiği gibi Arapça kelimelerinoluşturulmasında en çok kullanılan harflerden meydana gelmiş. bunların da en çokkullanılanı olan elif ve lam huruf-ı mukattaanın çoğunda yer almıştır

كهيعص * : 1 kere [19/Meryem]

حم عسق * : 1 kere [42/Şura]

المص * : 1 kere [7/Araf]

المر * : 1 kere [13/Ra’d]

طس * : 1 kere [27/Neml]

يس * : 1 kere [36/Yasin]

ص * : 1 kerre [38 Sâd]

طه * : 1 kere [20/ Taha]

ق * : 1 kere [50/Kâf]

ن * : 1 kere [68/Nûn]

طسم * : 2 kere [26/Şuara – 28/Kasas]

الر * : 5 kere [10/Yunus - 11/Hud – 12/Yusuf - 14/İbrahim - 15/Hicr-]

الم * : 6 kere [2/Bakara – 3/Ali İmran – 29/Ankebut – 30/Rum –31/Lokman – 32/Secde]

حم * : 6 kere [40/Mümin – 41/Fussılet – 43/Zuhruf – 44/Duhan –45/Câsiye – 46/Ahkâf]

Page 10: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Meseleler1. Âyet sayılıp sayılamayacağı:

a. Kûfe Ekolü[Hamza, Asım, Kisaî]: Bir kısmı müstakil âyettir[ ،الم، طسم، حم عسق، يسbir kısmı da âyetin ,[طه، المص، كهيعص bir cüzüdür[ن، ق، الر، المر، طس، ص].

b. Basra Ekolü: Hiçbirisi müstakil âyet değildir.

(Dolayısıyla âyet sayıları değişmektedir.)

2. İrabları:

a. Zahirde tadad konumunda[tek tek harf olduklarından] bulunduklarından irapları yoktur.

b. İsim olarak kabul edilirlerse:

ba: Kasem kabul edilip cer edilirler. Kasem harfi mahzuftur.

bb: Nasb kabul edilir: Kasemin takdiren hazfiyle nasbı veya اتل fiili takdirine mefhulun-bih

bc: Mübteda kabul edilerek ref edilir.

c. İrab alametlerine dikkat edilmeksizin üzerlerinde vakfedilir.

Page 11: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

3. Anlamları [Bu konuda merfu bir rivayet yoktur]

a. Kur’an’ın esrarındandır. Manaları hakkında yorum yapamayız.

Selef alimlerinden meydana gelen bir gruba göre huruf-ı mukattaa, te'viliniyalnızca Allah'ın bildiği müteşabih ayetlerden olup bu harfler üzerinde yorum yapmakmümkün değildir. Hulefa-yi Raşidin, İbn Mesud ve İbn Abbas gibi sahabilerin bukanaatte olduğu , Şa'bi, Süfyan es-Sevri, İbn Hibban. İbn Hazm, Ebu Hayyan el-Endelüsi ve Süyutî gibi alimlerin de bu görüşe katıldığı bildirilir; Şia imamlarının dagenelde bu görüşte olduğu kaydedilmektedir.

Huruf-ı mukattaaya anlam vermekten kaçınanların en önemli gerekçeleri sözkonusu harflerin müteşabihattan olduğu, müteşabihatın te'vilinin ise dinen yasaklandığıhususudur.

*[Niçin söylüyor?]

(Doğru anlam o dili kullananların müşterek kullanımıyla gösterilmedikçe, anlamı onu iletenden başkasının doğrulayamayacağı ortaya çıkar. Böyle bir imkan da yok ise anlam sırra kadem basar.)

Page 12: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

b. Yorumlanabilirler [Halef/mütekellimin] [20 den fazla görüş var]

[Ebu Bekir İbnü‘l-Arabî: Kur'an'ın indiği dönemde Araplar huruf-ı mukattaanın manalarını biliyorlardı. Ona göre Hz. Peygamber'in özellikle Kur'an konusunda biraçık vermesini bekleyen müşrikler bu harflerin manasını bilmeselerdi mutlaka bunu dillerine dolar, Kur'an'a ve Peygamber'e eleştiri yöneltirlerdi. Halbuki onlardanböyle bir itiraz vaki olmadığı gibi Kur'an'ın fesahat ve belagatını açıkça itiraf etmek zorunda kalmışlardır ]

ba. Allah’ın isim ve sıfatlarından bir kısmına işaret eder.[الم : Allah, Latif, Mecid]

bb. Yemin harfleridir: Yeminle başlayan sureler var.

bc. Sûrelerin isimleridir veya Kur’an’ın isimleridir. [ilk yaygın kanaat budur.] Aynı harflerle başlayan sureler nasıl ayırt edilecek.

bd. İki sûreyi birbirinden ayırma işlevi görür.

be: Kur’an’ın icazını ortaya koymak üzere kullanılmıştır. [Son dönemde en çok rağbet edilen görüşlerdendir.]

Bu telakkiye göre huruf-ı mukattaanın mevcudiyeti şu mesajı vermektedir: "Kur'an sizin konuşmalarınızda ve yazılarınızdakullandığınız harfleri kullanmaktadır. Eğer onun beşer kelamı olduğunu iddia ediyorsanız siz de aynı harflerle benzeri bir metindüzenleyin". Huruf-ı mukattaa ile başlayan sürelerin büyük çoğunluğunda bu harflerden hemen sonra Kur'an'ın i'cazının dile getirilmişolması bu görüşün doğruluğuna delil olarak gösterilir

bd. Dikkat çekici harflerdir: Bu harfler gayesi müşriklerin dikkatini çekmek içindir. Ferra (ö.207/822)..

* Bu harflerde dikkat çekme, tenbih, tahaddi anlamları vardır.[Kur'an'da Araplar'ın alışık olmadığı türden tembih edatlarının kullanılmış olması normaldir]

* Pek çok sure nida ve kasem ile başlamaktadır.

* «Arap, sözünde istinaf yapmak istediğinde, kelamın gayrında bir şey getirir ve bununla istinafı murad ve muhatabı tehbihederdi»

* Bu surelerde özellikle de Mekki surelerde tevhide çağrı, vahyi ve nübüvveti ve âhireti isbat etmek üzere indirilmişlerdir.

Page 13: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

• Rum ve Ankebut hariç huruf-i mukattaadan sonra Kur’an’dan bahsedilmekte sûrelerinfasılaları bu harflere uygun şekilde gelmektedir.

• Buna göre elif-lam-mim ile başlayan altı, ha-mim ile başlayan altı, ta-sin mim ilebaşlayan iki, ta-sin, ya-sin ve nun ile başlayan birer sure olmak üzere toplam on yedisurenin fasılaları umumiyetle «im», «in» veya "un" uyumuna;

• taha, ilk yirmi dört ayetinden sonra bazı farklılıklarla birlikte "a" uyumuna;

• sad ise büyük ölçüde "ak", "as" uyumuna sahiptir.

• Elif-lam-ra ile başlayan Hud suresinin ilk beş ayeti «ir" "ur»,

• elif-lam mim-ra ile başlayan Ra'd suresi "un" ve

• ha- mim-ayn-sin-kaf ile başlayan Şura suresinin ilk beş ayeti de (Şura'nın 2. ayeti hariç)«im» sesleriyle bitmektedir

* Sözlü hitabın bir unsuru olarak kullanılmış olmaları dikkate alınmalıdır!

Page 14: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Müteşabihu’l-Kur’ânمتشابه القران

TanımıAyetlerin tasnifiMüteşabihlerin çeşitleriMüteşabihatı Tevili*Razinin muhkem ve müteşabih yorumu

Page 15: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Müteşabih

• Sözlük anlamı: şibh kökünden iki şeyin birbirine benzemesi demektir.. Müteşabihkelimesi teşâbüh mastarından türetilmiş olup lugatte “benzeşen, ayırt edilmesi zor olacakdüzeyde birbirine benzeyen” anlamına gelir.

Terim olarak: Manaları bilinemeyen yahut herhangi bir sebepten ötürü anlamlarındakapalılık bulunan yada birden çok manaya ihtimali olup bu anlamlardan birisini tercihtezorluk söz konusu olan âyet, kelime yada harflerdir.

-Bilinemezlik

- Kapalılık

- Birden çok anlama muhtemil olmak

**Mesele murad-ı ilahîyi tayin edebilmektir

Muhkem

Terim anlamı: Kendisiyle neyin kastedildiği anlaşılabilecek derecede açık olan, nazım vetelif itibariyle herhangi bir ihtilafa yol açmayan ve tek bir anlama delalet eden âyetdemektir.

** Muhkem hangisi müteşabih hangisi?

Page 16: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Bu Konudaki Âyetler

الـر .1 ياته احكمت كتا لت ثم ا Hud)خبهر حكهم لدن من فص 11/1)

«Bu öyle bir kitaptır ki âyetleri hikmet sahibi ve her şeyden haberi olan Allah tarafından muhkemkılınmış sonra da güzelce açıklanmıştır»

2. ل الل ديث احسن نز هم شون يخ ال ذين جلود منه تقشعر مثاني متشابها كتابا ال م تلهن ثم رب ر ذك ال ىوقلوبهم جلود لك الل ذ دى يضلل ومن يش اء من به يهديالل اد من له فماالل (Zümer 39/23)

«Allah sözün en güzelini; âyetleri, birbirine benzeyen(müteşabih) ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları)tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayıgerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur'anAllah'ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah kimi saptırırsa artık onun içinhiçbir yol gösterici yoktur»

Page 17: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

و .3 ي علهك انزل ال ـذ يات منه الكتا كمات ا ن م ام امتشابهات ر واخ الكتا زيغ م قلوبه فيال ذين فام بعون تأويله لم يع وماتأويله وابتغ اء الفتنة ابتغ اء منه تشابه مافهت ه ال اسخون الل اولون يق العلم فيوالر من به ا نا عند من كل ر ومارب ك يذ اولواال Ali)اللبا İmran 3/7)

• [Ey Peygamber!] Sana kitabı [Kur’an’ı] indiren O’dur. Kur’an’ın kimi ayetlerimuhkemdir. Bunlar ilahi mesajın temelini oluşturur. Kur’an’ın diğer [birtakım] ayetleriise muteşabihtir. Kalplerinde hak ve hakikatten sapma eğilimi bulunanlar, gerek fitnemaksadıyla gerekse teviline yeltenme arzusuyla Kur’an’ın müteşabih ayetleri üzerindedururlar. Oysa bu ayetlerin tevilini ancak Allah bilir. İlimde yetkinlik/derinlik sahibikimseler ise, “Biz bu kitaba inandık; bunun tamamı Allah katından gönderilmiştir.”.

Page 18: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

* İlk âyette(Hud sûresi) muhkem olmak Kur’an’ın tamamına yöneliktir. Anlamı her yönüyle bozulmaktan uzak, sağlam ve hikmet ihtiva eden anlamındadır.

* İkinci âytte (Zümer sûresi) ise Kur’an âyetlerinin tamamının müteşabih olduğu ifadeedilmektedir. Anlamı âyetlerin fesahat, belegat, icaz bakımından birbirine benzedikleri,birbirini tasdik ettikleridir.

* Ali İmran sûresindeki âyette muhkem-müteşabih kelimeleri terim anlamıyla kullanılmaktadır.ANCAK bu âyette hangi âyetlerin muhkem hangilerinin müteşabih olduğu belirtilmemişEfendimiz (s.a.)den de bu konu hakkında herhangi bir rivayet gelmemiştir…

-Bu âyeti nasıl anlamalıyız?

Ayetin iniş sebebi ve bağlamı dikkate alınmalı, Anlamı lafızdan değil bağlamdan üretmek gerekir …Necran hırıstiyanları…

• Binaenaleyh, 7. ayette gecen “muteşabih” ve “tevil”kavramları da Hz. İsa’nın Allah’ın kelimesi ve O’ndan bir ruh olması gibi sıfatlarıyla ilgilidir.

Page 19: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

.

• Al-i İmran suresinin tevhid ve tenzih-i ilahiyle başlaması Hıristiyanların Hz. İsa hakkındaki uluhiyet iddialarına bir reddiye niteliğindedir. Dolayısıyla muhkem-müteşabih konusuyla ilgili ayeti içeren pasaj da dahil surenin baştan itibaren en az üçte birlik isminin nüzul sebebi Necranlı Hıristiyan heyetin Hz. İsa’nın uluhiyeti üzerine tartışmalarıdır.

• Binaenaleyh, 7. ayette gecen müteşabih” ve “tevil” kavramları da Hz. İsa’nın «Allah’ınkelimesi ve O’ndan bir ruh olması» gibi sıfatlarıyla ilgilidir. Bu bağlamda tevil, bilindikanlamda bir yorum faaliyetine değil, İsa’nın anılan sıfatlarıyla ilgili ayetlerin medlullerineilişkin son sözü söyleme iradesine ve/veya konuyla ilgili ayetlerin gerçek mana ve mahiyetinibelirleme iddiasına delalet eder.

• Sözgelimi, Hz. İsa’nın “Rab” ya da “Efendi” anlamında kullandığı “Baba” tabirine,inkarnasyon ve teslis doktrinlerini olumlayan bir anlam yüklemek ve/veya İsa’nın Allah’tanbir ruh (rûhun minh) ve kelime (kelimetuh) olduğunu bildiren Kur’an ifadelerini -ki buifadelerin geçtiği Nisa 4/171. ayet çok kesin bir dille teslisi reddetmektedir -İsa’nınuluhiyetine hamletmek muteşabihin tevili demektir. Bu çerçevede ayetteki “fitne” kelimeside İsa’nın teolojik kimliği konusunda çizmeyi aşmak, ölçüyü kaçırmak gibi bir mana ifadeeder.

• Sonuç itibariyle, Al-i İmran 3/7. ayette sözü edilen “müteşabihlerin tevili”, masum, makul ve makbul bir anlama-yorumlama cabası değil, düpedüz bir günah ve günahkârlıktır.

Page 20: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Müteşabih Anlaşılması Meselesi/Kur’an’da Müteşabihâyetler neden yer almaktadır?

Page 21: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

• (Din dili meselesi)

• Müteşabihat konusuyla ilgili problem, nesneler dünyasındaki varlıklar için kullanılanbirtakım kelimeler ve kavramların metafizik konular ve bilhassa Allah hakkındakullanılmasından, dolayısıyla aralarında hiçbir ontolojik ilişki bulunmayan bu iki farklıvarlık ve iki ayrı aleme ilişkin tasvir ve tanımlarda aynı kelimelerin kullanılmışolmasından kaynaklanan benzeşme (teşâbüh) problemidir.

• [“Kur’an’ın her pasajını, ifadesini yahut cümlesini literal (zahiri-lafzi)anlamıyla alır veonların bir teşbih (alegori), mecaz yahut temsil olması ihtimalini göz ardı edersek, ilahikelamın ruhuna aykırı hareket etmiş oluruz.” M. Esed]

• Zemahşeri’nin (o. 538/1143) Ra‘d 13/ 35. ayetin tefsirinde çok güzel ifade ettiği gibi, “Algı ve idrak alanımızın dışında kalan şeyleri nesneler dünyasında gördüğümüz şeylere benzetme yoluyla” (temsîlen li-mâ ğâbe annâ bimâ nüşahid) anlatmayı hedefleyen bu dil “müteşabih” diye nitelendirilebilir.

• “Mecaz alimin elinden cahilin(halkın) eline düşerse hakikate inkılab eder ve hurafeler ortaya çıkar” bkz. Hristiyanlık

Page 22: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

• Buna göre, “tevil” denen şey, müteşabihin gerçek mana ve mahiyetini belirlemekadına, metafizik alan hakkında kullanılan bir kelimenin medlulünü nesneler dünyasıylailgili anlam ve kullanımına eşitlemek, yani bir bakıma teşbih, temsil veya mecazıhakikate hamletmek olsa gerektir.

• Msl. İnciller’de geçen “Baba”, “Oğul” gibi kelimeleri zahirî manaya hamlederek İsa’yatanrılık atfetmek, keza Kur’an’da zikri geçen haberî sıfatları zahirî/hakikî manayahamlederek Allah’ı insana benzetmek, müteşabihi tevil etmektir.

• İlâhî zat ve sıfatlar özelinde denilebilir ki müteşâbihât Allah’ın ne olduğuna işaret edennaslar, muhkemât ise İbn Teymiyye’nin (ö. 728/1328) belirttiği gibi, O’nun gerçektanrı olarak hiçbir eşi ve ortağının bulunmadığını, hiçbir şeyin O’na benzemediğinibildiren, yani kısaca Allah’ın ne olmadığını bildiren naslardır.

• Kur’an’daki mesajın temelini Muhkemler, yani tevhit inancını vurgulayanayetler, oluşturur.

Page 23: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Müteşabihlerin Türleri

İmam Şâtıbî (ö.790/1388)

1. Mutlak Müteşabihler

2. İzafî Müteşabihler

a. Lafzî müteşabihler

aa. Garib Lafızlar

ab. Müşterek Lafızlar

b. Mânevî Müteşabihler

Page 24: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

1. Mutlak Müteşabihler (Hakiki müteşabihler)

Bilinmesi beşerin takati içerisinde olmayan, hakikat ve mahiyetini sadece Allah Teâlâ'nın bilebileceği hususlardır. Müteşabihattan esas maksat da aslında budur.

• Misal: Kıyamet ve âhiret(sur’a üfleme vb.) gibi gayb ahvaline ve haberî sıfatlara dair hususların mahiyet ve hakikati gibi.

• Kur’an’da Allah’ı niteleyen ve zahiri manaları esas alındığı takdirde antropomorfik birtanrıya işaret eden vech, yed, ayn, cenb gibi kelimeler ile gazab, istihza, mekr, ityan-mecî’, arşve istiva gibi fiiller müteşabihattandır. Çünkü bütün bu ilahi yüklemler, insantarafından da icra edilebilir niteliktedir. İşte bu durum teşabüh denen şeyi ifadeetmektedir. Daha açıkçası, teşabüh, Allah’ın gerek yaratılmış varlıklara ait vech, yed, ayngibi uzuvları gerekse ityan, mecî’, istihza, mekr gibi fiilleri kendi zatına atfen kullanmasıve bu kullanımın ilk bakışta antropomorfik bir tanrıyı çağrıştırması problemidir

• Bu konular ele alınırken dikkat edilmesi gereken yukarıda da dediğimiz gibi muhkem âyetleri yani tevhid inancını açıklayan âyetleri dikkate almaktır.

Page 25: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

2. İzafî Müteşabihler : Kastedilen anlamın kapalılığı bir şekilde giderilebilecek müteşabihlerdir.

*Garib lafızlar

* Müşterek lafızlar

* Manevî müteşabihler: Buradan hareketle sahabe döneminde bilinmiyordu ancakilerideki bilimsel gelişmeler sayesinde ileride bilinecek meselesi(ilmî tefsir) kanaatimizcedoğru değildir.

Page 26: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

Müteşabih Âyetlerin Tevili

1. Tevili Caiz Görmeyenler

Müteşabihleri nasılarda zikredildiği gibi aynen kabul edip tevile gitmezler.

Takdis, Tasdik, Acizini itiraf…

2. Tevili Caiz Görenler

Bu bağlamda İbn Kuteybe’nin (o. 276/889), “Kur’an’daki herhangi birayet/ibare/lafızla ilgili olarak mufessirlerin, ‘Bu muteşabihtir; gercekanlamını ancak Allah bilir’ deyip de tevakkuf ettiklerine tanık olmadık.Aksine, mufessirler surelerin başlarındaki mukatta‘a harfleri de dahil,Kur’an’ın tamamını tefsirin konusu yaptılar

Page 27: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

İmam Râzî:

“Bütün bu anlattıklarımızdan ortaya çıktığı üzere ümmetin çoğunluğu(cumhur-i nas) nezdinde her daim geçerli olan kural şudur: [Herhangi birmezhebe mensup] insanların kendi mezheplerine uygun düsen her ayetmuhkem, kendi mezheplerine ters düşen her ayet de müteşabihtir.”

??????

Page 28: KUR’AN’DA TEKRARLAR نآقلا اكتpersonel.klu.edu.tr/dosyalar/kullanicilar/... · • Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla • Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi

* Her mezhebin kendi anlayışına muvafık ayetleri muhkem, diğerlerini müteşabiholarak tanımlaması ve bu yüzden konunun tamamen subjektif bir muhteva kazanması,temelde ilgili ayetin(Ali İmran 7) tarihsel bağlamına kayıtsız kalınarak anlaşılmayaçalışılmasından kaynaklanmaktadır.

Ayetin bu şekilde anlaşılması ise, daha önce de belirtildiği üzere, “itibar, sebebinhususiliğine değil, lafzın umumiliğinedir.” şeklindeki temel kurala dayanmaktadır. Anlam veyorum bu kural üzerine inşa edilince, ister istemez, ayette geçen tüm kavramlar doğrudandoğruya Müslümanları ilgilendiren bir içerik kazanmış olmaktadır.

Bunun sonucunda da her müfessir bir taraftan ayette müspet mana ifade edenkavramları kendi mezhebiyle, fitne ve tevil gibi menfi içerikteki kavramları da muhalif mezhepveya fırkalarla ilişkilendirmekte, ayrıca “ilimde rusuh sahibi kimseler” ifadesinin kendileriyleilgili olduğunu düşünerek müteşabihlerin tevilini bilip bilmemenin imkânını sorgulamakta veyine aynı düşüncenin bir tezahürü olarak Kur’an’da niçin müteşabihât bulunduğuna dair bizdizi hikmetten söz etmektedirler.

Oysa müteşabihât başta Hz. İsa’nın “kelimetullah” ve benzeri nitelikleri olmak üzereAllah’ın sıfatları ve ahiret ahvali gibi konularla ilgili ayetlerdir. Bu konudaki temel sorun daözellikle gayb alanına ait hususların beşerî dilin sınırlı imkânlarıyla anlatılmasındankaynaklanan bir dil sorunudur; dolayısıyla bu sorunun Kur’an’daki mevcudiyetinin,“Müteşabihler, imanla ilgili bir imtihan konusudur.”, “Müslümanların tefekkür ve tedebbürsevabı almaları için bir vesiledir.” gibi birtakım hikmet teorileriyle hiçbir ilgisi yoktur.