kelatislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c25/c250132.pdfde ibadet, tasawuf. ahlak ve edeple ilgili...

2
Müellifi bilinmeyen bir çe- kütüphanelerde bulunmak- (Bursa Eski Yaz ma ve Basma Ese r- ler Ktp., nr. I 539; Sül eyma- ni ye Ktp., C3rull ah Efendi , nr. 10 28). Bu Konevi bir gibidir. Kaynaklarda Hace Abdullah Here- vi'nin de bir kaydedilmek- teyse de bu elde mevcut Ay- eseri Farsça kaydedilmektedir XIV. 94) . et-Ta'ar- ruf'u A. John Arberry (Ka h ire 1935) eseri Th e Do c trine of Th e Sufis ingilizce'ye (Ca mbrid ge 1935, 1977) . Abdülhalim Mahmud ve Taha Abdülbaki Sürur ' un da eseri (Kah i re 38 0/ 1 960 ) Süleyman Devrinde Tasavvuf (i s- ta nbul 979, 992). Taeettin Okuyucu Ehl-i Ta savvuf Yolu (Konya 1 98 1) Türk- çe'ye Eserin tercü- mesi R. Deladriere (Ka l aba dhi Muhammed b. ibrahim. Traite de sou{isme : Les martres et l es etap es . Ki- tab a l- Ta'ar ruf li-madhab ahi a l- tasauuuf. Pari s-Sindbad I 996 ). Birçokyazma nüs- erken bir dönemde Farsça'ya tercüme edilmesi, üzerine ler et-Ta'arruf'un tasawuf ta- rihinde etkili göstermektedir. z. Me'ani'l-al]bô. r (Bal].rü ' l-f eua'id). Eser- de ibadet, tasawuf . ahlak ve edeple ilgili 222 hadis Bunlar dilirken 805 hadis 222 hadisin 168'i K ütüb-i Sitt e, el-Mu- vatta' , Darimi ve Ahmed b. Hanbel'in eserlerinde, geri kalan elli hadisin dokuzu da ikinci derecedeki hadis kitap- yer Eser Bilal Saklan dan bir tahlil (Eb Bekir Muhammed el-Keli'ibazf ve Mea ni ' l- ahb§.r, Konya 99 1 ). Me'ani'l -al]bôr'dan ilk 100 hadisi Fikret tah ki k, tahr'ic ve (Ko nya 999 ). Eser, Hakim et-Tirmiz 'i' nin gibi hadisleri tasawuf yorum- layan biri önem Kelabazl. et-Ta'ar- ruf'ta yorum için ayet ve irlerin önemli bir bölümünü Me'an i'l-al]- bôr' da da Me'ani'I-al]bôr'- daki hadislerin da- ha sonra din ve tasawufi eserlerde yer al - Kelabazl'nin kaynaklarda geçen el- fi 'l-}Jadi§, Email fi'l-}Jadi§, 'l-l]it a b, ve 'I- evtôr , Mu'addi- gibi eserleri günümüze I. 53. 10 5. 1 63; Hediyy etü '1-'ari{fn, Il , 54; Brockelmann , I. 200; Sezg in , I. 668) : Kelab azi. terc üme edenin s. 11 -43 ; a.mlf .. Th e Doctrin e o{th e Su[is (tre. ). A. Arberr y), Cambridg e 1935 , terc üm e eden in s. IX-XVIII ; Hatib. Tarfl]u Bagdad, XII, 39; ibn Teymiyye. Mecmu'u {e tava, X, 367; VI, 29 8, 522; Muhammed Par sa. Tev hide Fas ' l·hi tab Terc ümes i(t rc. Ali istanbul 1988, s. 99, 216, 49 6; ibn Tac ü 't· teracim {f d ad 962, s. 87; Cami. Tahran s. 57, 205; Tercümesi, s. 18; ?U nun , 1, 5 3, 105 , Leknevi. ei-Feva'idü 'l· be hiyy e, s. 6 H. Ritter. Orientali a, istanbul 19 33, s. 7 8-83; Hediyy etü '1 -' ar i{fn, ll, 54 ; Brockelmann. GAL, 1, 200; S ezgin . GAS, 1, 668; Kays Al-i Kays. el-ira niy y un, lll , Nusrettin Kelabazf' nin T asavv u{ ve Akaid Ma ridf'nin Mukay esesi (yükse k lisans t ez i. I 990). EÜ Sos· yal Bili mler Enstitüsü; Abdülhü seyin Zerrinkub . Dün ba le- i Cüscu der Iran, Tahr an 1369 s. 68-69; Bilal Saklan. Ebu Bekir Mu- hammed ei-Kelabazf ve Mea ni ' l-ahbar (Konya 1 99 1). iSAM Ktp. , nr. 58 77 8; a. mlf .. Hadis ilim· leri Muh addi s, Su[i ve Sufi-Muh ad- disler (h. IV/m. X. Konya, ts.; Fikret Kara- Ebu Bekr Muhammed b. ei-Kela· bazi'ni n Mea ni 'l-ahbar Eserinin Sek· sen Tahkik ve Ta hri ci (yükse k li sa ns t ez i, I 999). SÜ Sosyal Bilimler Enstitü sü, tür. yer.; A. Schimmel. Mis tik (tre. Erg u n istanbul J. Ch abbi . "Ref l exions sur le soufi sme irani en primiti f", JA , 9781. s. 37 -55; A. J. Arberry. "Ke- labazi", VI , 537-538; Paul Nwyia. "al -Ka la- badhl ", E/ 2 (ing.). IV, 467; W. Madelung, "Abii Bakr Kalabaçli ", Elr. , 262- 263; K. A. Nizami , XIV, 94; Erhan V etik. " i zze d- din a.e., XXII I, 555. L bil S üLEYMAN ULUDAG KELAI Ebü'r-Rebl' Süleyman b. Musa b. Salim el-Kelal . 634/123 7) Endülüslü hadis a li mi ve edip. _j 1 Ramazan 565'te ( 19 1170) En- dülüs'te Mürsiye (Murcia) Humus'ta Kela' kabilesin- den olup ibn Salim ve ibnü'I-Müdellis la- Himyeri. Belensl ve En- delüsl nisbeleriyle iki iken ailesiyle birlikte Belensiye' ye (V alencia) git- ti ve orada hadis tahsiline Hadis ilerietmek için Mürsiye, be (Javi ta) . (Sevilla ). (Grana- da ). Malika. Daniye (Denia ). Sebte (Ceuta) ve iskenderiye'ye seyahat ederek ibn Hu- KELAT Ebu Abdullah ibn Zerkün, ibn Ebu Muhammed ibnü'l-Feres, Ebu Bekir ibn Ebu Cemre gibi alimlerden faydalan- sonra Belensiye'ye döndü. Harrat gibi icazet al- Hadis ilimlerinde, özellikle cerh ve ta '- d'il hadis ricalindeki bilgisiyle tan Edebiyat ve belagattaki mü- kemmel kusursuz hitabeti, ve düzgün dikkat çekti. Bir süre Belensiye Camii bu- lundu ve bu ibnü'l-Ebbar. Tunus Ahmed b. Mu- hammed ibnü'l-Gammaz olmak üzere birçok talebe ondan ibnü 'I- et-Tekmile'yi yazmaya et- ti. Münzirl de kendisinden mektupla ica- zet ibn Müsd'i, Endülüs'teki hadis sonuncusu Kela'i'den söz ederken asalet ve fazilet onun bir benzerini akli ve nakli ilimlerle nesir ve otorite . Kur'an ilimleriyle edebiyat siz söyler. Güzel hitabeti sebe- biyle meliklerin ona verdikleri. bu- meclislerde onun ifade ettikleri belirtilmekte- dir. ilmi ve edebi cesar eti ve talebelerin ilgilenmesiy- le de Kela'i, çar- 20 Zilhicce 634'te (14 1237) Belensiye (el -Puig) oldu. ibnü'l-Ebbar ölümü üzerine 100 beyitten fazla bir mersiye kaleme Nübahl bu mersi- yenin elli beytini iktibas (bk. bi bl) . Eserleri. 1. fi (bima teçiamme- min) megazi Resulillah ve'§-§e- la§eti'l-l]ul efa'. Hz. Peygamber'in haya- hasaisini, gazvelerini ve ilk üç halife devrinde islam fet ihleri- ni Kelal eserini yazarken saadet için büyük ölçüde ibn is es -Sir e'si ile Musa b. Ukbe'nin el -Mega- zi'sinin esas kabul etmekle bera- ber bu eserlerdeki sened, lugat ve nesep bilgilerini el-Meb ' , Zübeyr b. Ensaibn Ebu Hayseme'nin et-Taril]u 'l-kebir ve Süheyll'nin er-Ravzü'l-ünüf'ünden isti- fade ilk üç halife dönemi için de ibn ile benzeri eserlerden Bennanl Me'ani'I- ve ta' bi-me'a- veya cilt halin- de (Fas Ka rav iyyln Ktp .. nr. 71 O) . bir Hen ri Mas- se oldu a (Cezay ir I 93 I). 193

Upload: others

Post on 26-May-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KELATislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c25/c250132.pdfde ibadet, tasawuf. ahlak ve edeple ilgili 222 hadis şerhedilmiştir. Bunlar şerhe dilirken ayrıca 805 hadis kullanılmıştır

Müellifi bilinmeyen başka bir şerhin çe­şitli kütüphanelerde nüshaları bulunmak­tadır (Bursa Eski Yazma ve Basma Eser­ler Ktp., Haracc ı oğlu. nr. I 539; Süleyma­ni ye Ktp., C3rull ah Efendi , nr. 1028). Bu şerh Konevi şerhinin özetlenm i ş bir şekli gibidir. Kaynaklarda Hace Abdullah Here­vi'nin de bir şerhi olduğu kaydedilmek­teyse de bu şerh elde mevcut değildir. Ay­rıca G'isudıraz ' ın eseri Farsça şerhettiği kaydedilmektedir ( DİA, XIV. 94) . et-Ta'ar­ruf'u yayımiayan A. John Arberry (Kah i re 1935) eseri The Doctrin e of Th e Sufis adıyla ingilizce'ye çevirmiştir (Ca mbridge 1935, 1977) . Abdülhalim Mahmud ve Taha Abdülbaki Sürur'un da neşret­tiği eseri (Kah i re ı 380/ 1 960 ) Süleyman Uludağ Doğuş D evrinde Tasavvuf (is­tanbul ı 979, ı 992). Taeettin Okuyucu Ehl-i Tasavvuf Yolu (Konya 198 1) adıyl a Türk­çe'ye çevirmiştir. Eserin Fransızca tercü­mesi R. Deladriere tarafından yapılmıştır (Kalabadhi Muhammed b. ibrahim. Traite de sou{isme : Les martres et les eta pes. Ki­tab al-Ta'ar ruf li-madhab ahi al- tasauuuf. Pari s-Sindbad I 996). Birçokyazma nüs­hasının bulunması, erken bir dönemde Farsça'ya tercüme edilmesi, üzerine şerh­

ler yazılması et-Ta'arruf'un tasawuf ta­rihinde etkili olduğunu göstermektedir. z. Me'ani'l-al]bô.r (Bal].rü 'l-feua'id). Eser­de ibadet, tasawuf. ahlak ve edeple ilgili 222 hadis şerhedilmiştir. Bunlar şerhe­dilirken ayrıca 805 hadis kullanılmıştır. 222 hadisin 168'i K ütüb-i Sitte, el-Mu­vatta' , Darimi ve Ahmed b . Hanbel ' in eserlerinde, geri kalan elli beş hadisin kırk dokuzu da ikinci derecedeki hadis kitap­larında yer alır. Eser Bilal Saklan tarafın­dan geniş bir şekilde tahlil edilmiştir (Eb ıl Bekir Muhammed el-Keli'ibazf ve Meani 'l­ahb§.r, Konya ı 99 1 ). M e'ani'l-al]bôr'dan ilk 100 hadisi Fikret Karapınar tah ki k, tahr'ic ve neşretmiştir (Konya ı 999). Eser, Hakim et-Tirmiz'i'nin Nevadirü'l- uşul'ü gibi hadisleri tasawuf açısından yorum­layan ilkçalışmalardan biri olması bakı­mından önem taşır. Kelabazl. et-Ta'ar­ruf'ta yorum için başvurduğu ayet ve şi­irlerin önemli bir bölümünü M e'ani 'l-al] ­bôr'da da kullanmıştır. Me'ani'I-al]bôr'­daki hadislerin tamamına yakın kısmı da­ha sonra Kütü'I-~uiCıb, İ}Jya'ü 'uiCımi'd­din ve diğer tasawufi eserlerde yer al­mıştır.

Kelabazl'nin kaynaklarda adı geçen el­Erba'Cın fi 'l-}Jadi§, Email fi'l-}Jadi§, Faş­lü 'l-l]itab, el-Eşta' ve 'I-evtôr, Mu'addi­lü 'ş-şalôt gibi eserleri günümüze ulaş-

mamıştır (Keşfü '?-?Unıln, I. 53. 105. 163; Hediyyetü '1-'ari{fn, Il , 54; Brockelmann , I. 200; Sezgin , I. 668)

BİBLİYOGRAFYA :

Kelabazi. Taarru{(U iu dağ). tercüme edenin giriş i , s. 11 -43; a.mlf .. The Doctrine o{the Su[is (tre. ). A. Arberry), Cambridge 1935 , tercüme

eden in g iri ş i , s. IX-XVIII ; Hatib. Tarfl]u Bagdad, XII, 39; ibn Teymiyye. Mecmu'u {e tava, X, 367; VI, 298 , 522; Muhammed Parsa. Tevhide Giriş;

Faslü 'l·hi tab Tercümes i (t rc. Ali Hüsrevoğ l u).

istanbul 1988, s. 99, 216, 496; ibn Kutl uboğa. Tacü 't· teracim {f (aba ~a ti ' l -ljanefiyy e, Ba ğ ·

d ad ı 962, s. 87; Cami. f'ie{e f:ı at, Tahran ı 3 70, s. ı 57, 205; Reşehat Tercümesi, s . 18; Keş{ü '?·

?Unun, 1, 53, 105, ı63; Leknevi. ei-Feva'id ü 'l· behiy y e, s. ı 6 ı ; H. Ritter. Orientalia, istanbul 1933, s . 78-83; Hediyy etü '1 -' ari{fn, ll, 54 ; Brockelmann . GAL, 1, 200; Sezgin . GAS, 1, 668; Kays Al-i Kays. el-iraniyy un, lll , ı372- ı374; Nusr ettin Yılmaz . Kelabazf 'nin Tasavvu{ ve Aka id A lanın da ki Görüşleriy le Matüridf 'n in Mukay esesi (yüksek lisans tezi . I 990). EÜ Sos· yal Bilimler Enstitüsü; Abdülhüseyin Zerrinkub. Dünbale-i Cüstücu der Taşavu u{-ı Iran, Tahran 1369 h ş . , s. 68-69; Bilal Saklan. Ebu Bekir Mu­ham med ei-Kelabazf ve Meani 'l-ahbar (Konya 199 1). iSAM Ktp. , nr. 58778; a.mlf .. Had is ilim· leri Açısından Muhaddis, Su[i ve Sufi-Muhad­disler (h. IV/m. X. as ır ). Konya, ts.; Fikret Kara­pınar. Ebu Bekr Muhammed b. İshak ei-Kela· bazi'nin Meani 'l-ahbar A dlı Eserinin İlk Sek· sen Varağının Tahkik ve Tahrici (yüksek li sa ns tezi , I 999). SÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, tür. yer.; A. Schimmel. İs lam 'ın M istik Boyutları (tre. Erg un Kocab ı yı k) , istanbul 200ı; J . Ch abbi . "Refl exions sur le soufisme iranien primiti f", JA , ccxxvı ( ı 9781. s. 37 -55; A. J. Arberry. "Ke­labazi", İA, VI , 537-538; Paul Nwyia. "al -Kala­badhl ", E/2 (ing.). IV, 467; W. Madelung, "Abii Bakr Kalabaçli ", Elr. , ı , 262-263; K. A. Nizami, " Gisüdı raz", DİA, XIV, 94; Erhan V etik. " i zzed­din el-Kaşl" , a.e., XXIII, 555.

L

bil S üLEYMAN ULUDAG

KELAI ( ..#~1)

Ebü'r-Rebl' Süleyman b. Musa b. Salim el-Kelal (ö . 634/1237)

Endülüslü hadis a limi ve edip. _j

1 Ramazan 565'te ( 19 Mayıs 1170) En­dülüs'te Mürsiye (Murcia) yakınlarında doğdu. Humus'ta yaşayan Kela' kabilesin­den olup ibn Salim ve ibnü'I-Müdellis la­kaplarıyla , ayrıca Him yeri. Belensl ve En­delüsl nisbeleriyle anılır. iki yaşında iken ailesiyle birlikte Belensiye'ye (Valencia) git­ti ve orada hadis tahsiline başladı. Hadis öğrenimini ilerietmek için Mürsiye, Şatı­be (Javita) . işb'iliye (Sevilla). Gırnata (Grana­da). Malika. Daniye (Denia). Sebte (Ceuta) ve iskenderiye'ye seyahat ederek ibn H u-

KELAT

beyş, Ebu Abdullah ibn Zerkün, ibn Rüşd . Ebu Muhammed ibnü'l-Feres, Ebu Bekir ibn Ebu Cemre gibi alimlerden faydalan­dıktan sonra Belensiye'ye döndü. İbnü 'l­Harrat gibi tanınmış kişilerden icazet al­dı. Hadis ilimlerinde, özellikle cerh ve ta'­d'il ayrıca hadis ricalindeki bilgisiyle tan ın­dı. Edebiyat ve belagattaki derinliği . mü­kemmel nazmı , kusursuz hitabeti , ayrıca hatasız ve düzgün yazısıyla dikkat çekti. Bir süre Belensiye Camii hatipliğinde bu­lundu ve bu şehirde kadılık yaptı. Başta ibnü'l-Ebbar. Tunus kadısı Ahmed b. Mu­hammed ibnü'l-Gammaz olmak üzere birçok talebe ondan faydalandı. ibnü'I­Ebbar' ı et-Tekmile'yi yazmaya teşvik et­ti. Münzirl de kendisinden mektupla ica­zet aldı. ibn Müsd'i, Endülüs'teki hadis hafızlarının sonuncusu dediği Kela'i'den söz ederken asalet ve fazilet bakımından onun bir benzerini görmediğini , akli ve nakli ilimlerle nesir ve nazımda otorite. Kur'an ilimleriyle edebiyat sahasında eş­

siz olduğunu söyler. Güzel hitabeti sebe­biyle meliklerin ona değer verdikleri . bu­lundukları meclislerde meramlarını onun vasıtasıyla ifade ettikleri belirtilmekte­dir. ilmi ve edebi kişiliği yanında cesareti ve talebelerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmesiy­le de tanınan Kela'i, düşmana karşı çar­pışırken 20 Zilhicce 634'te (14 Ağustos

1237) Belensiye yakınlarındaki Enlşe 'de

(el-Puig) şehid oldu. ibnü'l-Ebbar hocası­nın ölümü üzerine 100 beyitten fazla bir mersiye kaleme almış . Nübahl bu mersi­yenin elli altı beytini iktibas etmiştir (bk. bi bl) .

Eserleri. 1. el--İktita' fi (bima teçiamme­nehıl min) m egazi Resulillah ve'§-§e­la§eti 'l -l]ulefa'. Hz. Peygamber'in haya­tını . şemailini , hasaisini, gazvelerini ve ilk üç halife devrinde yapılan islam fetihleri­ni anlatmaktadır. Kelal eserini yazarken Asr- ı saadet için büyük ölçüde ibn is hak' ın es-Sire'si ile Musa b. Ukbe'nin el-Mega­zi'sinin planını esas kabul etmekle bera­ber bu eserlerdeki sened, lugat ve nesep bilgilerini almamış. Vakıd'i'nin el-Meb'a§, Zübeyr b. Bekkar'ın Ensabü [\ureyş, ibn Ebu Hayseme'nin et-Taril]u 'l -kebir ve Süheyll'nin er-Ravzü 'l-ünüf'ünden isti­fade etmiş . ilk üç halife dönemi için de hacası ibn Hubeyş'in Kitôbü 'I-Gazavat'ı ile benzeri eserlerden faydalanmıştır.

Bennanl kitabı Me'ani'I-veta' bi-me'a­ni'l-İktifa ' adıyla beş veya altı cilt halin­de şerhetmiştir (Fas Karaviyyln Ktp .. nr. 71 O) . el-İktifa'ın bir kısmını Hen ri Mas­se oldukça hatalı şekilde (Cezayir I 93 I).

193

Page 2: KELATislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c25/c250132.pdfde ibadet, tasawuf. ahlak ve edeple ilgili 222 hadis şerhedilmiştir. Bunlar şerhe dilirken ayrıca 805 hadis kullanılmıştır

KELAT

Mustafa Abdülvahid (!-ll, Kahire 1968-1970) ve Muhammed Kemaleddin İzzed­din Ali ise (I -IV, Beyrut 1417/1997) tama­mını yayımlamışlardır. Ayrıca Ahmed Gu­neym eserin ridde olayiarına dair bölümü­nü dört nüshaya dayanarakel-Ijiliiietü'r­riişide ve '1-butuletü '1-{ıii1ide ii ]furu­bi'r-ridde adıyla neşretmiş (Kah i re 1401/ ı 981 ) , eserin bir bölümü üzerinde Cema­leddin Muhammed Sadık el-Kadi Fütli­]fu'ş-Şiim min Kitc'lbi'1-İktiiil' birnil te­çlammenehu min me gazi Resu1illiih ve megazi'ş-şelc'işeti'1-{ıu1eiii' ismiyle bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır ( 1412/ 1992. Medine ei-Camiatü'l-İs lamiyye kül­liyetü'd-da'veve usOli'd-din). Z. e1-Mü­selseliit mine'l-eJ:ıildiş ve'l-iişiir (ve'l­inşadat). Kitabı müellifin kendi nüshasın­dan talebesi Ebu Ca'fer Ahmed b. ömer b. İbrahim et-Tüclbi istinsah etmiş (630/ 12 3 2-3 3), Kelal, eserin rivayet hakkını ona verdiğine dair bu nüshaya kendi el yazısı ile not düşmüş. Zirikll, Kelat'nin bu notu­nun filmini eserine almıştır ( el-A' lam, lll, 136) . Kitapta otuz beş müselsel hadis. salih kişilerin hallerine dair dokuz rivayet bulunmakta ve yine Kelai'nin derlediği Endülüslü şairlerin yirmi sekiz şiiri yer almaktadır (Süleymaniye Ktp ., ŞehidAli Paşa, nr. 562) . 3. Cühdü'n-naşi]f ve J:ıa?:­?:Ü'l-menii:ı min müsiiceleti (mu'araza­ti)'l-Ma'arri ii {ıutbeti'l-iaşiJ:ı. Eserin Tu­nus Ahmediyye Kütüphanesi ile Darü'l­kütübi'I-Mısriyye'de birer nüshası bulun­duğu kaydedilmektedir (a.g.e., lll, 136). 4. Meydiinü (Kitabü fjafili) 's-siibi]fin ve ]filyetü'ş-şiidi]fine'l-muşaddilsin ii ~ik­ri'ş-şa]fiibeti'1-ekremin ve men 'adii­hüm (fi 'idadihim) bi-idriiki'1-'ahdi'l-ke­rim min ekilbiri't-tc'ibi'in. İbn Abdülber en-Nemert'nin e1-İsti'iib'ını ikmal etmek üzere kaleme alındığı . fakat tamamlana­madığı, Ahmed b. Muhammed ei-Eş'ari'­nin (ö. 690/ 1291 'den sonra) İkmii1ü Mey­diini's-silbi]fin adlı çalışmasıyla tamam­landığı belirtilmektedir. s. Mişbc'i]fu '?:­

?:U1em min J:ıadişi Resu1illiih şalialla­h u 'a1eyhi ve sellem. Kuzai'nin Şihil­bü'l-a{ıbiir'ı tarzında bir çalışma olduğu zikredilmektedir. 6. el-İ'1iim bi-a{ıbiiri'1-Bu{)iiri'1-imiim (Af].barü 'l-İmam Ebi Ab­dillah el-Buf].ari ve siretüh). Dört cüz hac­minde olduğu kaydedilmektedir.

Hadis, siyer ve edebiyat sahalarında yirmi dört kadar eser verdiği belirtilen Kelai'nin diğer çalışmaları arasında el-Er­ba'Cı.ne J:ıadişen 'an erba'ine şey {lan li­erba'ine mine'ş-şa]fiibeti ii erba'ine ma'nii (bir cüz hacmi nde). Berniimecü

194

merviyyiitih, Diviinü resii'ilih, Divc'inü şi'rih, Jjilyetü '1-emiili ii'l-muviiia]fat mine'I-'avali (dört cüz). e1-Mu'cem ii­men viiie]fat künyetühu künye te zev­cihi mine'ş-şaJ:ıilbe, es-Sübil'iyyiitü'1-mu{)arrece min eJ:ıildişi Ebi 'Ali eş-Şa­d,efi (üç cüz) zikredilebilir.

BİBLİYOGRAFYA :

Münziri. et-Te km ile, lll , 461-462 ; Zehebi. A' lamü'n-nübela', XXIII, 134-139; a.mlf., Tari­tıu'l-islam: Sene 631-640, s . 173-176; Safedi, el-Vafi. xv, 432-436; Nübahi, Tarftıu ku<;iati'l­Endelüs (n ş [ Meryem Kasım Tavil). Beyrut 1415/ 1995, s. 152-157; İbn Ferhun, ed-Dfbacü'l­mü?heb, 1, 385-388; Himyeri, er-Ravzü 'l-mi'­tar, s . 41-42; Mahlüf, Şeceretü 'n-nar, ı, 180; Kettani, er-Risaletü'l-müstetrafe (Özbek). s. 12.6, 362, 407-408; Brockelmann, GAL, 1, 458; Suppl., 1, 634; Zirikli. ei-A 'lam (Fethullah). lll , 136; Abdülhadi Ahmed el-Hüseyin, Me?ahirü 'n­nehçiati 'l-f:ıadişiyye fi 'ahdi Ya'kübe 'l-Manşü­

ri'l-Muvaf:ıf:ıidi, Tıtvan 1403/ 1983, ll , 123-130; Cezzar. Medaf:ıilü'l-mü'ellifin, lll, 1374-1375; Ch. Pellat. "ai-Kala'i", EJ2 (Fr.), IV, 489.

r

L

li! M . YAŞAR KANDEMİR

KELAM (1"~1)

Allah' a nisbet edilen sübfiti sıfatiardan biri.

_j

Sözlükte "maddi ve manevi açıdan et­kilemek, yaralamak" anlamındaki kelm kökünden masdar ismi olan kelam "ko­nuşma, söz söyleme, sözlü etkiyi algıla­ma" manasma gelir. "Konuşma meleke­sinden yoksun bulunmaya aykırı durum, zihinde bulunan anlamın dille ifade edil­mesi" diye tanımlanan kelam örfte ağız­dan çıkan anlaşılır sese verilen addır. Di­ni bir terim olarak da" Allah 'ın konuşma

yetkinliğine sahip bir varlık olduğunu bil­diren sıfatı" diye tanımlanabilir (Ragıb el­

İsfahan1'. el-Müfredat, "klın" md.; Ebü'l ­Beka, s. 756, 758)

Kur'an'da Allah'ın melekler, İblis ve

peygamberlerle konuştuğu ve tükenme­yen kelimelerinin bulunduğu belirtilerek konuşmanın uluhiyyete ait bir yetkinlik olduğuna dikkat çekilir. Ayetlerde "söyle­

di. konuştu. nida etti" gibi anlamlara ge­len fiiller zikredilip Allah'ın yaratıklarıyla konuştuğu açıkça ifade edilir (M . F. Ab­

dülbaki, el-Mu'cem, "~vl", "klın", "ndy" md. leri) . Hz. Musa örneğinde olduğu üze­re Allah insanlarla perde arkasından doğ­rudan doğruya konuştuğu gibi vahiy yo­luyla veya elçi göndermek suretiyle de ko­nuşmuştur (el-A'raf 7/ 143; eş-Ş O ra 42/51 ). Bu sebeple vahiylere "kelamullah" denil-

miştir. Allah'ın kelamına vasıtasız olarak muhatap kılınan Hz. Musa diğer insanlar arasından seçilmiş, ona TOr dağının sağ yanından "ey Musa" diye seslenilmiştir ( ei-A'raf 7/144; Meryem 19/52). "Ol" sözüy­le yaratılan Tsa peygambere "kelimetul­lah" unvanı verilmiştir (Al-i İ m ran 3/45; en­Nisa 4/171 ı.

Hadislerde de Allah'ın konuşan bir var­lık olduğuna temas edilmiştir. Çeşitli riva­yetlerde yer aldığına göre Allah dünyada bazı insanlarla sadece perde arkasından konuşmuştur (İbn Mace, "Mu~addiıne", 13). ahirette ise arada bir vasıta olmadan müminlere hitap edecek(Buhart. "Ri(5a~". 49) , ilahi emirlere aykırı davranan günah­karlarla konuşmayacaktır (Müsned, ll, 253; krş . el-Bakara 2/ 174; AI-i İmran 3/77) . Hadislerde Hz. Isa Allah'ın kelimesi, Kur­'an da Allah kelamı olarak nitelendirilmiş­tir (Darimi, "Mu~addime", 8). Ayrıca bazı rivayetlerde müminlerin gördüğü sadık rüyalar bir tür ilahikelam olarak nitelen­dirilmiştir (İbn EbO Asım, ı. 213-214).

Kelam sıfatına ilişkin tartışmalar erken dönemde başlamış ve hem kelam ilmi­nin doğması hem adiandıniması üzerin­de etkili olmuştur. Kelam alimleri, keyfi­yeti konusunda farklı görüşler ileri sür­mekle birlikte Allah'ın kelam sıfatı bulun­duğu görüşünde birleşmiş ve nasların yanı sıra akli delillerden hareketle bunu kanıtlamaya çalışmışlardır. Buna göre ko­nuşmak bir yetkinlik, konuşamamak ise eksiklik ve aczdir. Mahlukatı konuşturan Allah'ın, mahiyeti insanlarca tam olarak bilinerneyen bir konuşma sıfatına sahip olması yetkin varlık oluşunun gereğidir; konuşamamak ise Allah hakkında muhal­dir. Allah'ın emreden, nehyeden ve bun­ları yaratıkianna bildiren bir varlık olma­sı da kelamın uiOhiyyetin ayrılmaz vasıf­ları arasında yer aldığını gösterir. Peygam­berlerin Allah ile yaratıkları arasında el­çilik görevi ifa eden insanlar oldukları dik­kate alınırsa onların getirip sundukları kelamın kendilerine değil Allah'a ait oldu­ğu anlaşılır. Bu da Allah'ın kelam sıfatı bulunduğunu kanıtlar (Matürtd!, s. 57-58; Seyfeddin el-Amidt,s. 85-91; Teftazant. IV, 144).

İslam alimleri kelam sıfatını daha çok mahiyeti, kadim veya hadis oluşu ve ya­ratıklar tarafından işitilmesi açısından ele

almışlardır. Bu konudaki görüşleri şöylece özetlemek mümkündür: 1. Kelam "harf­lerden ve seslerden oluşan ifade" mana­sma geldiğine göre Allah'ın konuşması zatı dışında herhangi blr nesnede harf ve ses yaratmasıyla mümkün olur. Yara-