Yeşim Temel ÖzcanBeslenme ve Diyet Uzmanı

PNI ve GAPS Terapisti

VAKA SUNUMLARI

Eliminasyon DiyetiLektin EliminasyonlarıOtoimmün Protokol

OTOİMMÜN HASTALIKLAR

• Otoimmün hastalıklar; bağışıklık sistemi hücrelerinin, vücudun kendi hücrelerinin antijenlerine karşı cevap geliştirdiği hastalık

grubudur.

• Tek bir dokunun etkilenebileceği gibi çoklu organlar da etkilenebilir.

• Doğuştan gelen bağışıklık sistemi, otoimmün patogenezinelenfositleri aktive ederek ve doku hasarına yol açarak neden olur.

Bellone, M. 2015. Autoimmune Disease: Pathogenesis. eLS. 1–9.

OTOİMMÜN HASTALIK NASIL OLUŞUR?

• Vücudun kendi antijenlerine, T ve B Lenfositlerin atak geliştirmesi durumudur.

• T ve B Lenfositleri adaptif immün sistemin temel aktörleridir.

• Ana görevleri, vücudu patojenlerden temizlemektir.

• İmmün sistemin vücudun kendi antijenlerine karşı atak geliştirmemelidir.

• Bu sistemde meydana gelebilen bir yetersizlik veya değişiklik otoimmün hastalığın başlamasını kolaylaştırır.

Bellone, M. 2015. Autoimmune Disease: Pathogenesis. eLS. 1–9.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ÇALIŞMA PRENSİBİ

İMMÜNOLOJİK TOLERANSIN AZALMASINA NEDEN OLAN ETMENLER

• Bağırsak Geçirgenliği

• Kronik İnflamasyon

• Kronik Stress

• Bazı Besin Ögesi Yetersizlikleri

• Kötü Beslenme ( Gluten ve Kazeinden Zengin vb....)

• Bağırsakta epitel hücreler arası bağlar 4 çeşittir: sıkı bağlar (tightjunction), tutucu bağlar (adherent junctions), dezmosomlar ve ara

bağlar.

Turner, J.R. Intestinal mucosal barrier function in health and disease. Nat. Rev. Immunol. 2009, 9, 799–809

• Hücreler arası bağlar ise hücrelerin arasından su, iyonlar

ve eriyik maddelerin geçişine izin verir. Daha büyük moleküllerin geçişine engel olur (peptit vb).

• Ancak geçirgenliğin arttığı durumlarda diyet ve mikrobiyal

antijenlerin içeriye geçişi ve bağışıklık sistemi hücreleri ile

etkileşimi görülür.

Keita, A.V.; Soderholm, J.D. The intestinal barrier and its regulation by neuroimmune factors. Neurogastroenterol. Motil. 2010, 22, 718–733.

GEÇİRGEN BAĞIRSAKSIZINTILI BAĞIRSAK

LEAKY GUT

Scientific AmericanAugust 2009

Geçirgen Bağırsaklarla İlişkilendirilen Hastalıklar

Hastalık Çalışma

1. Alerji Liu et al. Acta Paediatrica 2005;94:386-93

2. Ankolizan Spondilit Vaile JH et al. J Rheumatol 1999;26:128-35

3. Astım Benard A et al. J Allergy Clin Immun 1996;97:1173-

4. Otizm Nerve/Brain White JF. Exp Bio Med 2003;228:639-49

5. Hepatit Terjung B Clin Rev Allergy Immunol 2009;36:40-51

6. Behçet hastalığı Fresko I et al. Ann Rheum Dis 2001;60:65-6

7. Çölyak Schulzke JD et al. Pediatric Res 1998;43:435-41

8. Kronik yorgunluk send. Maes M et al. Neuroendol Lett 2007;28;739-44

9. Kron hastalığı Caradonna L et al. J Endotoxin Res 2000;6:205-14

10.Depresyon Maes M et al. Neuroendocrinol Lett 2008;29:117-24

11.Dermatit Kieffer M et al. Br J Dermatol 1983;108:673-8

12.Tip 1 diyabet Sapone A et al. Diabetes 2006;55:1443-49

13.Egzema Hamilton et al. Q J Med 1985;56:559-67

Hastalık Çalışma

14.Haşimoto Tiroidi Sasso FC et al. Gut 2004;53:1878-80

15.Lupus Apperloo HZ et al. Epidemiol Infect 1994;112:367-73

16.Multiple Skleroz Yacyshyn B et al. Dig Dis Sci 1996;41:2493-98

17.Siroz Di Leo V et al. Eur J Gastro Hepatol 2003;15:967-73

18.Sedef Hamilton et al. Q J Med 1985;56:559-67

19.Romatoid artrit Smith MD et al. J Rheumatol 1985;12:299-305

20.Şizofreni Wood NC et al. Br J Psychiatry 1987;150:853-6

21.Bazı düşükler Friebe A Int J Biochem Cell Biol 2008;40:2348-52

22.Ülseratif Kolit Caradonna L et al. J Endotoxin Res 2000;6:205-14

23.Ürtiker Buhner S et al. Allergy 2004;59:1118-23

24.Kardiyovasküler hastalıklar Hypertension 2008;51(6):1519 - 1524

25.Alzheimer Watkins L. Brain Beh Imm 2008

Geçirgen Bağırsaklarla İlişkilendirilen Hastalıklar

• Kronik geçirgen bağırsaklar hem mikrobiyal hem de diyet antijenlerinin perifere sürekli geçişine neden olur, dolayısıyla da

bağışıklık hücreleri ile etkileşim olur.

• Dışarıdan gelen peptitlerin aminoasit motifleri immünolojik mimikriye neden olarak bize ait olan dokulara immün cevap

oluşmasına neden olabilmektedir.

Punder K, Pruimboom L. «The Dietary Intake of Wheat and other Cereal Grains and Their Role in Inflammation» Nutrients 2013, 5, 771-787; doi:10.3390/nu5030771

MOLEKÜLER MİMİKRİ: YABANCI ANTİJENLER İLE ÖZ ANTİJENLERİN BENZERLİĞİ İMMÜN HÜCRELERİN VÜCUT HÜCRELERİNE ATAK

GELİŞTİRMESİNE NEDEN OLABİLMEKTEDİR.

Molecular Mimicry in Human Diseases- Phenomena or Epiphenomena

Otoimmün Beslenme Protokolü

Geçirgen Bağırsakla Uyumlu Beslenme Tedavisi

Laktozsuz ve Kazeinsiz

Glutensiz

Şekersiz

Gerekli Durumlarda Lektinsiz

Mimikri Faktörlerin Olmadığı Bir Beslenme Tedavisi

Glutensiz

Laktozsuz ve Kazeinsiz

MinumumÖğün Sayısı

YASAK YİYECEKLER :

Kuruyemişler ve Kuruyemişten Elde Edilen Yağlar Tohumlar (Örneğin; Keten Tohumu, Chia, Susam, Ay ve Kabak Çekirdeği ve

benzeri..) Fasülyegiller ve Tüm Kurubaklagiller Tüm Tahıllar Tüm Tatlandırıcılar Kurumeyveler Süt ve Süt Ürünleri Kırmızı Et (Bazı durumlarda !!) İşlem Görmüş veya Paketlenmiş Tüm Ürünler Alkol Kafein ve Çikolata Yumurta Gece Gölgesi Sebzeleri (ki bunlar; Domates, Patates, Patlıcan, Tüm Biberler,

Hardal) Ayçiçek, Mısır Özü, Kanola gibi Tüm Sebze Yağları Tohum Kökenli Baharatlar

SERBEST YİYECEKLER :

Sebzeler (Domates, Biber, Patlıcan Hariç) Meyveler (Günde Maksimum 1 Porsiyon; 10-15 Gr Früktoz) %100 Hindistancevizi ile Elde Edilmiş Tüm Ürünler (Hindistancevizi Şekeri ve

Şurubu Hariç) Fonksiyonel Yağlar; Zeytin Yağı, Hindistancevizi Yağı, Avokado, Ghee-Sade Yağ Fermente Sebzeler ve Kombucha Gezen Tavuk Eti, Balık ve Deniz Canlıları ve bunların Suları Tohumsuz Bitki Çayları ve Yeşil Çay Tohumsuz Baharatlar Şeker İlavesiz Sirkeler; Ev Fermente Elma Sirkesi

Örnek Otoimmün Protokol:

Kahvaltı :

Kahvaltı Salatası – Yeşillikler, Avokado ve Zeytin ile.

Öğle Yemeği:

Etli Sebze Yemeği veya Zeytinyağlı Sebze Yemeği veyaIzgara Tavuk, Balık, Hindi, Kuzu veya Keçi Eti(! Kırmızı eti haftada 2-3 öğün ile sınırlandırıp beyaz et seçeneklerine yönelelim.)+Salata (Limon, Zeytinyağı, Avokado ile)+Haşlanmış Kırmızı Pancar, Yer Elması, Tatlı Patates ve Fermente Turşular

İkindi:

Hindistancevizi Meyvesi

Akşam:

Sade Kemik Suları veya Kemik Suyu / Tavuk Suyu Çorbalar+Etli Sebze Yemeği veya Zeytinyağlı Sebze Yemeği veyaIzgara Tavuk, Hindi, Balık, Et, Köfte veya Güveç veya Et Sote, Ot Kavurmaları (Pazı, Ispanak, Pırasa vb.)(! Kırmızı eti haftada 2-3 öğün ile sınırlandırıp beyaz et seçeneklerine yönelelim.)+Salata (Limon, Zeytinyağı, Avokado ile)+Haşlanmış Kırmızı Pancar, Yer Elması, Tatlı Patates ve Fermente Turşular

! Gece öğünü YOK. Akşam yemeği ile o gün ki beslenmenizi sonlandırın.

Eliminasyon DiyetiPsoriasis / Sedef Hastalığı Vaka Sunumu

44 Yaş Erkek Hasta;

• İş adamı ve halen aktif çalışmakta.

• 7 - 8 Sene önce 2 kol dirseği ve sol el işaret parmağı üzerindeki lezyonlar ile dermatolojiye başvurmuş ve “Psoriasis - Sedef Hastalığı” tanısı almış.

Bu dönemde;

• Hasta ortalama 120 Kg civarındaydı.• Günde ortalama 3 paket sigara kullanmaktaydı. (Halen de bu

tüketimi devam etmekte.) • Alkol tüketimi var. • Bel fıtığı nedeniyle yoğun ağrı kesici ve kas gevşetici kullanımı

bulunmakta.• Çok sık enfeksiyon nedeniyle; yoğun antibiyotik kullanımı

bulunmakta.• Hem kişisel hem de iş hayatı yoğun ve stresli geçmekte. (Ölümler,

iş stresi vs.)

• Dermatoloji, semptomatik tedavi için lokal kremler önermiş. İlk etapta tedaviye yanıt alınmış ancak; hastalık daha ileri düzeylerle her seferinde tekrarlamış.

• PUVA Tedavisi, medikal tedavi ve psikoterapi - antidepresantedavisi başlanmış.

• Hastanın uyku bozukluğu nedeniyle ilaç kullanımı bulunmaktaydı.

• Hasta öneri üzerine yaz dönemi boyunca bol güneş ışığı ve denizde geçirmekteydi. Ancak bu yaz dönemini takip eden kış döneminde atakları tekrar alevlenmekteydi.

• Sonrasında hasta Aralık 2017 tarihinde kliniğimize başvurdu.

PSORIASIS – SEDEF HASTALIĞI

• İnsan derisinde pek çok TLR bulunmaktadır. TLR ‘lerin amacı tehlikeye karşı duyarlılık yaratmaktır. TLR patojen ile temas ettiğinde bölgeye sitokinler dökülür. Sitokinler; inflamasyonu başlatır.

• Sedef hastalarında genetik bir polimorfizim nedeniyle TLR ‘ler olması gerekenden çok daha fazla duyarlıdır, inflamasyon olması gerekenden çok daha kolay ve hızlı başlar.

• Bu polimorfizmin nedeninin önceki dönemlerde yaşanan epidemiler olduğu düşünülmekte. (Örneğin; Vebadan korunmak için vücut bu polimorfizmi (Sedef Hastalığı) geliştirdi ve günümüzde bu gen aktarımı devam etmekte.)

• Kronik Low Grade Inflamasyonun (LGI) varlığı bu süreci pekiştirdiği için; bütüncül tedavide LGI’nın söndürülmesi öncelik olmakta.

• LGI ’a hassas TLR ‘ler nedeniyle aşırı tepki vardır.

• Ayrıca; sedef hastalarının karaciğerlerindeki bir enzim yetersizliği nedeniyle kolesterol safraya çevrilemez. Excess kolesterol; antiseptik görevi görür ve ciltteki inflamasyonun baskılanması için lezyonlara hareket eder.

• Sedef hastalarının ciltlerinde günde ortalama 4gr kolesterol atımı mevcuttur.

• Tedavi planı LGI ‘nin baskılanması, inflamatuar sürecin sonlandırılması ve TLR üzerindeki patojenin uzaklaştırılmasına yönelik olmalıdır.

TEDAVİ

• Eliminasyon Diyeti :

Hastanın beslenmesinden gluten ve lektin içeriği nedeniyle Tahıllar, laktoz ve kazein içeriği nedeniyle Süt, Süt Ürünleri ve Şeker hastanın beslenmesinden çıkarıldı.

İleri değerlendirmede hastada lektin intoleransından da şüphelenildiği için Kurubaklagiller ve Gece Gölgesi sebzeleri de beslenmeden çıkarıldı.

Günlük minimum 1 Su Bardağı - 200 Ml Kemik Suyu tüketimi önerildi.

Hastanın 2 öğünlü beslenmeye geçmesi önerildi.

Eliminasyon DiyetiÜlseratif Kolit ve Allerji

36 Yaş Erkek Hasta;

• Yönetici ve halen aktif çalışmakta.• 2000 yılında, 18 yaşındayken sinüzit başlamış. İlaç alerjileri var.• 2000-2008 yılı arası nazal polip ameliyatı oldu.• Bu süreçte kortizon ve alternatif ilaçlar kullandı ancak fayda

göremedi.• 2011’de Samter Triadı geçirdiği söylendi. İlaç alerjisine yönelik

corasprin kullandırılarak bir tedavi protokolü gördü. • 2012’de Ülseratif Kolit tanısı aldı.• 2015’te tekrar Nazal Polip ameliyatı oldu.• Ameliyat sonrası tedavi amaçlı ayda 1 kez Diprospan kullandı.

• 17 yıl boyunca toplamda 5 kez nazal polip ameliyatı geçirdi.

*Samter triadi : Aspirin sebepli astim ( Asprin allerjisi-Astim – Nazal polip )

Bu dönemde;

• Göbek bölgesi yağlanma ve kilo verememe şikayeti vardı.• Haftada 3 kez düzenli egzersiz yapmaktaydı.• 4,8 kg doğmuş, annesi hamilelikte sigara kullanmış.• Gelmeden önce stresli bir dönem geçirmişti ve sinüzit-nazal

polip şikayetleri tekrar geri gelmişti. • 1 yıldır sırt bölgesinde sivilcelenme-döküntü vardı. • Yaygın ilaç allerjisi vardı. ( NSAID ve Antibiyotikler dahil ) • Ülseratif Koliti devam ediyordu.• Orak hücre anemisi taşıyıcısıydı.

• Parenteral steroide bağlı akne ve sivilceleri için valtrexkullanıyordu, almadığında bel-pubik bölgesinde herpetiform lezyonlar ( aftöz ülser ) oluşuyordu.

• Gaz-şişkinlik nedeniyle daha önce gittiği dahiliye uzmanı gıda intölerans testi istemiş. BMD (Kemik Yoğunluğu testi ) sonrası da osteocare başlamıştı.

• Hasta Osteocare, 550 mg. EPA-DHA içeren balık yağı, Valtrex ve 5 haftada 1 Diprospan kullanıyordu.

• Sonrasında hasta Aralık 2017 tarihinde kliniğimize başvurdu.

ÜLSERATİF KOLİT

• Ülseratif kolitte; bağışıklık sistemi vücut beyaz kan hücrelerini

bağırsakların içine yönlendirir, kronik iltihap ve ülserasyonlara neden

olur.

• Ülseratif kolitin kesin nedeni bilinmemektedir. Önceden, diyet ve

stresden şüphelenildi, ancak artık bu faktörlerin ağırlaştırabileceğini

ancak ülseratif kolite direkt yol açmayacağını biliyoruz.

• Bu hastalık bir bağışıklık sistemi arızası yani LGI sonucu oluşan bir rahatsızlıktır.

• İrritabl Bağırsak hastalıkları (Chrons, Ü.K. vs) hem immün aracılı hem de otoimmün koşulların özelliklerine sahiptir.

• Ülseratif kolitin daha fazla otoimmün özellik gösterdiğini gösteren kanıtlar vardır.

Linoleik asidin (ceviz, zeytinyağı, yumurta sarısı ve hindistancevizi yağı

gibi gıdalarda bulunan) ülseratif kolite iyi geldiği görülmüştür, ancak

aşırıya kaçmamak gerekir, çünkü çok fazla alırsanız iltihaplanmada rol

oynayabileceğine dair bazı kanıtlar vardır.

Bazı çalışmalar, EPA (eicosapentaenoic acid) omega-3 yağ asidinin

iltihapla savaşabileceğini göstermektedir. Bu, vücudunuzdaki lökotrienler

adı verilen bazı kimyasalları bloke eden bir başka "iyi" yağdır. Balık yağı

iyi bir EPA kaynağıdır. Bazı çalışmalarda, UC'li kişiler yüksek doz

aldıklarında bazı faydalar gördüler. Aminosalisilatlara (5-ASA olarak

adlandırılan ilaçlar) balık yağı eklemenin yardımcı olabileceğine dair bazı

kanıtlar da var, ancak bu kanıtlanmadı. DHA, balık yağında iltihaplanmayı

uçurabilen ve UC'li bazı kişiler tarafından kullanılan başka bir omega-

3'tür.

Düşük lifli gıdalar ; Avokado, muz, patates , kestane gibi gıdalar ÜK için anlamlı olacaktır

TEDAVİ

• Eliminasyon Diyeti :

Hastanın beslenmesinden gluten ve lektin içeriği nedeniyle Tahıllar, Allerjenolması ve laktoz - kazein içeriği nedeniyle süt ve süt ürünler ve şeker çıkarıldı.

Günlük minimum 1 Su Bardağı - 200 Ml, 6-8 saat pişmiş Kemik Suyu tüketimi önerildi.

Her gün 1 tatlı kaşığı Soğuk Sıkım Çörek Otu Yağı önerildi.

Deniz tuzu kullanması tavsiye edildi.

Ülseratif koliti için probiyotik beslenmeye ağırlık verildi ve ekstra probiyotikönerildi

Hastanın 2 öğünlü beslenmeye geçmesi önerildi.

Tedavi başlangıcı : 18.10.17• 08.01.18 ‘de Steroid kullanımını bıraktı. Sinüzit hala

devam ediyordu.

• 09.03.18 ‘ de ‘18 yıldır çektiğim sinüzitte bitti’ dedi.

• Devam eden 1 ay içerisinde enerjisinin yükseldiğinden bahsetti.

• Sporla birlikte kas oranı artıp, yağ oranı düştü (yarı maratona hazırlanmak istiyor.)

• Tedavi başlangıcında gaita testinde yüksek çıkan Slgadeğeri, tedavi sonunda tekrarlanan test sonucunda normal değerlerdeydi.

Eliminasyon DiyetiHaşimato Tiroidi

45 Yaş Erkek Hasta;

• Yönetici ve halen aktif çalışmakta.• Geldiğinde 177 cm boyunda 75 kg’dı. • Çocukken fazla antep fıstığı yediğinde ishal+kaşıntı öyküsü

vardı.• Ortaokul yıllarında sinüzit öyküsü• 11 yıl önce 4 amalgamlı dolgusu değiştirilmiş.• 10 yıldır dana eti, 20 yıldır tavuk eti yemiyordu.• Azami sağlıklı ve dengeli besleniyor ve genellikle 2 öğün

yapıyordu.• Son 2 yıldır sonbaharda inatçı farenjit öyküsü vardı.

Bu dönemde;

• Göbek bölgesi yağlanma ve kilo verememe şikayeti vardı.

• 6 ay öncesinde el bileklerinde ödem ve sağ dizde ağrı sonrası; sol gözde aniden ödemle birlikte acil dahiliyeye gidip yaptırdığı testler sonrası önce allerji, ardından otoimmün tiroidi tanısı ile lt4 başlanmış.

• Halen Euthyrox-125/g kullanıyordu.

• Gelmeden 5-6 ay öncesine kadar yoğun kahve tüketimi ve şarap, sarımsak uyku yapıyor, ağırlık çöküyordu.

• Düzenli yoga/ yüzme, fırsat bulduğunda koşu ve bisiklet yaptığı halde yorgun hissediyordu.

• Libidosunda düşme vardı.

• Sıcaklık değişimlerine toleransı azalmıştı.

• Sağ dizindeki ağrı azalmakla birlikte hala devam ediyordu.

HAŞİMATO TİROİDİ

Bu otoimmün hastalıkta, vücut tiroid dokusuna saldırır.

Yıllar boyunca, Hashimoto tiroiditi olan insanlar herhangi bir

semptomunun olmamasına rağmen, TPO (tiroid peroksidaz)

antikorlarına bakılarak tespit edilebilir kan testlerinde. TPO, tiroid

hormonu üretiminde rol oynayan bir enzimdir.

Bu hastalıkta zamanla, tiroiditler yavaş ve kronik hücre hasarına

neden olur. Çoğu hastada sonunda gelişecek hipotiroidi belirtileri

oluşur. Hipotiroidi belirtileri yorgunluk içerebilir, kilo alımı, kabızlık,

soğuğa duyarlılığın artması, kuru cilt, depresyon, kas ağrıları ve

egzersiz azalması tolerans ve düzensiz veya ağır adetler.

• TSH normal sınırlar içindeyse bile, her insanın TSH seviyelerinin

kendine özgü bir dinamiği vardır, pek çok insanın tiroid testleri

normal olsa bile semptomları vardır.

• Bağırsaklarınızdaki, mikrobiyomunuz olarak bilinen trilyonlarca

bakterinin sağlığınızın her alanında oynadığı rolle ilgili yeni

araştırmalar var.

• Raphael Kellman'ın röportajında açıkladığı gibi, aslında, mikrobiyom

ve tiroid fonksiyonunuz arasında doğrudan bir ilişki vardır:

• “T4'ten (tiroid hormonunun depolanma şekli) T3'e (aktif form)

dönüşümün yaklaşık% 20'si bağırsakta gerçekleşiyor. Sağlıksız bir

mikrobiyomda, bu % 20 oranını kaybedebilirsiniz. Ayrıca, besin

emiliminiz azalacak ve tiroid fonksiyonunda çok önemli bir rol

oynayan birçok besin maddesi düşük olacaktır. ”

• Yine yapılan bazı araştırmalar göstermiştir ki ;

Hashimoto Tiroiditi Hastalarında D Vitamini Tedavisi

Hipotiroidizm Gelişimini Azaltabilir.

• Hashimoto'da D vitamini eksikliği sık görülür Bu

durumdaki hastaların D vitamini ile tiroiditi ve tedavisi

hipotiroidizm gelişimini yavaşlatabilir ve bu hastalarda

kardiyovasküler riskleri azaltabilir. D vitamini ölçümü

ve replasmanı bu hastalarda kritik olabilir.

• İyot eksikliği olan hastaların, hem gıdalardan hem de

iyot ve selenyum alımını arttırmaları gerekir.

Selenyum, tiroiddeki glutation peroksidaz aktivitesinin, hidrojen peroksitin sitotoksisitesinden kaçınmak için yeterli olmasını sağlayarak iyot toksisitesine karşı korunmaya yardımcı olur . Selenyum, T4'ü T3'e dönüştüren deiodinazenzimleri için de gereklidir.

Selenyumun diyet kaynakları arasında Brezilya fıstığı, kırmızı mantar, morina, karides, ton balığı, pisi balığı, somon, tarak, tavuk, yumurta, shiitake mantar, kuzu ve hindi bulunur.

İyot alımını arttırmak için tuz yerine yosun pulları kullanılabilir, besinlerin tadına bakmak için diğer yosun türleri de kullanılabilir.

TEDAVİ

• Eliminasyon Diyeti :

Gıdalar açısından bakıldığında ; özellikle glüten ve süt ürünleri tiroid

hastalarının vazgeçmesi gereken gıdaların başındadır.

Glüteni bağırsaklarınızda hasara yol açar, iltihaplarınızı arttırır ve

doğrudan bağışıklık sisteminizin tiroidinize saldırmasına neden

olabilir. Süt ürününü ortadan kaldırmak glütenden kurtulmak için el

ele gider, çünkü glutene kimyasal olarak çok benzer.

Aynı zamanda lektin kaynağı bakliyatlar ve tahıllar, dairy grubu

diyetinden çıkartıldı.

Ev yapımı elma sirkesi ve probiyotik- prebiyotik fermente gıdalar

diyete bolca eklendi.

Tedavi başlangıcı : 01.12.18

• 20.12.18 ‘de diz ağrıları geçti, dışkı kıvamı normale döndü, foggy brain geçti, enerjisi düzeldi.

• Tedaviden 1 ay sonra , test tekrarında Anti TPO ve Anti TG seviyelerinde düşme oldu. Ancak hala yüksekti.

• 5 kg yağdan verdi.

• Lt4 5 gün- 125’e inildi.

05.05.2018 12.05.2018 08.06.2018 16.07.2018 29.09.2018 11.11.2018 28.11.2018 15.12.2018 26.01.2019

Hemotoloji

Total Demir Bağlama Kapasitesi Serum ug/dL

309 279

Magnezyum Serum mg/dL 2,1 2,1 2,15

Folik Asit Serum ng/mL 5,05 5,9 9,6

Hormon

Free T4 Serum ng/dL 0,28 0,28 0,59 1,42 1,94 1,27 1,79 1,81 1,33

Free T3 Serum pg/mL 1,96 2,7 3,47 3,48 3,06 2,49 2,01 2,9

TSH Serum μIU/mL >50.40 >50.40 >49.60 16,93 3,88 2,46 6,71 2,4 0,38

Tiroid Peroksidaz Antikor (Anti TPO)

>1144 >1103 >1144 >1300 >1013 1643 1640 >988

Anti-TiroglobulinAntikoru (Anti TG)

196,7 232,9 307,9 > 500 858 739 638,2

Lektin Eliminasyon DiyetiÖdem ve Lenfödem

50 Yaş Kadın Hasta;

• Mimar ve halen aktif çalışmakta.

• Kilo aldıkça daha mutsuz olmaya başlamış

• Son 2 yılda yaklaşık 20 kg artış görmüş

• Gece yemesi var.

Bu dönemde;

•Sıcağa tahammülsüzlük•Halsizlik, bazı günlerde adeta çalışacak tahammülü yok•Karında sürekli şişkinlik-gaz•Bacaklarda, burun çevresinde kızarıklık•Sebepsiz yere kaşıntılar•Karın yan bölgesinde ciltte pütür pütür olma•Tırnaklarda kırılma•Son 1 yılda adeta kitap okuyamıyor, dalgınlık ve dikkat dağınıklığı var•Sürekli saç dökülmesi•Sabahları topuklarının üzerine basamıyor,•Akşam topallayarak yürüyor

• 1,5 Ay’a kadar gece kalkıp yemek yeme, gün içerisinde de acıkmadan yemek yeme

• Vejeteryan besleniyor, tuzlu karbonhidratlara düşkün• Kilo vermekte zorlanıyor• Farklı doktorlara gitmiş• Önerilen diyetleri yapmamış• OTH tanısı ile takip önerilmiş• Venöz dolaşım bozukluğu ve hipovitaminoz tanısı ile

vitamin takviyesi başlanmış • 35 yaşından sonra kendisi Lasix kullanmış• Halen düzensiz bir şekilde Potasyum - Kalsiyum

kullanıyor• Pre-Menopozal durumda• Düzenli egzesiz yapmıyor ancak günlük 10 000 adım

atıyor

• Leaky-Gut / Gluten-Lektin-Histamin İntoleransı• Otoimmün Tiroidi• Hipovitaminoz,• Kronik İnflamasyonuna Bağlı Lenfödem, • Omega 3-6 İmbalansı• Birden Fazla Beslenme Elementinin Eksikliği

05.04.2017 05.06.2018

HDL-KOLESTEROL 86 mg/dL 59 mg/dL

TOTAL KOLESTEROL 212 mg/dL 185 mg/dL

VİTAMİN B12 235 pg/mL 271 pg/mL

VİTAMİN D 5.6 ng/mL 26.9 ng/mL

10.10.2017 01.11.2018

KİLO 71,8 56,1

YAĞ ORANI (%) 35.7 % 23,40%

YAĞ KİLOSU (Kg) 25,6 Kg 13,1 Kg

PROTEİN 8,9 8,8

S.M.M (kas kitlesi ) 19,1 Kg 25,6 Kg

TEDAVİ

• Eliminasyon Diyeti ve Lektin Eliminasyonu :

Hastanın beslenmesinden gluten ve lektin içeriği nedeniyle Tahıllar, laktoz ve kazein içeriği nedeniyle Süt, Süt Ürünleri ve Şeker hastanın beslenmesinden çıkarıldı.

İleri değerlendirmede hastada lektin intoleransından da şüphelenildiği için Kurubaklagiller ve Gece Gölgesi sebzeleri de beslenmeden çıkarıldı.

Günlük minimum 1 Su Bardağı - 200 Ml Kemik Suyu tüketimi önerildi.

Hastanın 2 öğünlü beslenmeye geçmesi önerildi.

TEDAVİ NETİCESİNDE

• Hasta hiç olmadığı kadar iyi hissediyor.

• Kabızlık azalmış

• Ödem’i artık hiç yok

• Sindirim problemleri azalmış

• Kilo vermeye başlamış

• Vitamin değerleri normal seviyelere yükselmiştir

Otoimmün Beslenme ProtokolüMultiple Sclerosis

26 Yaşında Kadın Hasta;

• Asistan doktor• Aile hikayesinde otoimmünite (+)• Mart 2012• ÜSYE’den 1 hafta sonra ağızda ferah nefes hissi• 1 hafta sonra sağ trigeminal sinirin 2. dalının alanında

hipoestezi parestezi (alt göz kapağı, yanak)• Özellikle sıcak suyla bacakların iç kısmında

hiperestezi, ağrılı dokunma

2 ay sonra yoğun geçen ve çok az

uyuduğu bir nöbetin sabahında sağ fasialparalizi (grade 1-2)

KBB tarafından değerlendirme-

periferik tip olmadığına karar verilip nörolojiye

yönlendirildi.

Aynı günün gecesi tekrar çekilen Kranial

MR

• Bu sonucun üzerine 5 gün pulse steroid+ oral steroid ile 20 günde azaltarak bırakma

• Aynı anda Copaxone tedavisi

• Tam 1 ay sonra bilateral diz kapaklarımdan başlayan uyuşma hissi

• Yaklaşık 1 hf-10 gün içinde ayak tabanından göğüs altına kadar yayılan uyuşma, hissizlik, ayak tabanlarında yumuşak bir yüzeyin üzerinde yürüyormuş hissi, tüm perinedekeçelenme

• Her iki elin serçe ve yüzük parmağının bir kısmında uyuşma, karıncalanma

• Aynı sırada dilin sağ ön 2/3’ünde tat kaybı

• Hafif bir dengesizlik hissi

• Aralık 2013’te görülen hasta OTOİMMÜN PROTOKOL konusunda bilgilendirildi ve 56 günlük bağırsak terapisi yapmaya karar verdik.

• Şubat 2014’te terapiye başladık.

• Özellikle kronik yorgunluğunda inanılmaz bir azalma olduğunu ifade eden hastanın 56 günlük terapi bittikten 15 gün sonraki yıllık kontrol MR sonuçları;

• 2 sene sonra ilk defa yeni plak ve aktif plak izlenmedi, var olan plakların bir kısmında gerileme izlendi.

• Gebelik isteyen hastanın nöroloji doktoru tarafından gebe kalmasına izin verildi.

• Hasta 2 ay sonra gebe kaldı ve Copaxone kesildi.

• Sorunsuz bir gebelik geçirdim (gebelikte bulantılar nedeniyle diyete uyulamadı)

• 9. ayda planlı C/S ile doğum yaptım, anestezi olarak epidurali tercih ettim (hasta tercihi)

• Doğumdan sonra yeni atak izlenmedi

• Nöroloji doktoru tekrar Copaxone başlamadı

• Doğumdan 6 ay sonra bebeğinin emmeyi bırakmasıyla 4 ay boyunca hem kilo vermek, hem de bağırsaklarını tekrar toparlamak amacıyla sıkı bir GAPS + haftada 1 gün düşük kalori diyeti

• 6 ayda 18 kg kilo kaybı

• Şubat 2016 da L1-4 hizasında belin sol kısmında hiperestezi

• Kontrol MR

• Kranial ,Servikal ve Torakal MR – yeni plak yok, aktif plak yok

• 1 hf- 10 gün içinde semptomlarda gerileme

Şu anda;• 33 yaş

• Evli

• 4 yaş kız çocuğu

• Uzman doktor

• Nöroloğu kontrolünde ek bir ilaç kullanmıyor

• Mart 2019’da kontrol MR- yeni ve aktif lezyon izlenmezse 5 senelik remisyon kabul edilecek

Teşekkür Ederim...

www.diyetisyenyesimtemel.com

yesimtemelozcan@gmail.comInstagram : @yesimtemelozcan

Facebook : Diyetisyen Yeşim Temel Özcan

fonksiyoneltipegitimi.com

fonksiyoneltipegitimi