jacques derrida - marx-ın hayaletleri

274
Jacques Derrida Marx'in hayaletleri 2 0 Ââ»ù s;---

Upload: baybay

Post on 17-Dec-2015

90 views

Category:

Documents


21 download

DESCRIPTION

Jacques Derrida - Marx-ın Hayaletleri

TRANSCRIPT

  • Jacques Derrida

    Marx'inhayaletleri

    2 0 s ; - - -

  • Ayrnt: 324 nceleme dizisi: 167

    Marx'in Hayaletleri Bor Durumu, Yas almas ve Yeni Enternasyonal

    Jacques Derrida

    Franszcadan eviren Alp Tmertekm

    Yayma hazrlayan Melih Baaran

    Son okuma Tamer Tosun

    Kitabn zgn ad Spectres de Man

    ditions Galile/1993 basmndan evrilmitir

    Jacques Derrida & ditions Galile

    Bu kitabn Trke yaym haklan Ayrnt Yaynlanna aittir.

    Kapak illstrasyonu Sevin Alton

    Kapak dzeni Arslan Kahraman

    Dzelti Mehmet Celep & Asaf Tanen

    Cet ouvrage, publi dans le cadre du programme d'aide la publication, bnficie du soutien du Ministre des Affaires Etrangres, de Ambassade de France

    en Turquie et de l'institut Franais d'Istanbul.eviriye ve yayna kath program erevesinde yaymlanan bu yapt,

    Fransa Dileri Bakanl mn, Trkiyedeki Fransa Bykeliliinin ve stanbul Fransz Kltr Merkezi'nin desteiyle gerekletirilmitir.

    Bask ve cilt Sena Ofset (0 212) 613 38 46

    Birinci basm, 2001 ikinci basm 2007

    Bask adedi 2000

    ISBN 978-975-539-282-3

    AYRINTI YAYINLARI www.ayrintiyayinlari.com.tr & [email protected]

    Dizdariye emesi Sk. No.: 23/134400 emberlita-st. Tel.: (0 212) 518 7619 Faks: (0 212) 516 45 77

  • Jacques DerridaMarxin Hayaletleri

    Bor Durumu, Yas almas ve Yeni Enternasyonal

  • JACQUES DERRIDA[1930-2004] Cezayirin El-Biar kasabasnda domu, on dokuz yanda, Althusser, Foucault gibi dnemin belli bal aydnlarm yetitiren, daha sonra kendisinin de dersler verecei Paristeki Ecole Normale Suprieure* e (Yksek retmen Okulu) girmeden nce, erken bir dnemde yapt Rousseau, Nietzsche, Gide, Valry, Camus gibi yazarlarn okumalaryla beslenerek yazn ve felsefeye ynelmitir. 1956 ylnda kazand bir bursla ABDye Harvard niversitesine gitmi, Husserlin Ursprung der Geometrie (Geometrinin Kkeni) adl almasn uzun bir nszle Franszcaya evirmitir (Introduction VOrigine de la gometrie, 1962). 1960ta Parise dnerek, 1964e kadar Sorbonne niversitesinde, 1965ten sonra da E.N.S.de asistanlk yapmtr. 1967de kitap birden yaymlar: La Voix et le phnomne, Introduction au problme du signe dans la phnomnologie de Husserl (Ses ve Grng, Husserl Fenomenolojisind m Sorununa Giri), De la Grammatologie (Yazmbilim zerine) ve Lcriture et la diffrence (Yaz ve Ayrm). 1957de J. Hyppolitele balad Yaznsal nesnenin idalitsi balkl doktora tezi bir trl tamamlanmamaktadr. 1966da Hyppolite ona, Nereye gittiinizi gerekten grmyorum der. Artk bambaka bir yola girmitir. Bu yol, hem 50li yllarda Fransz entelektel evrelerinde, Sartre ve Merleau-Ponty etkisiyle baat durumda olan Husserlin fenomenolojisinin bir alg fenomenolojisine indirgenmesinden, ya da Heideggerin felsefesinden bir. hmanizma yaplmasndan, hem de Hegelin akademik okunuundan, yine baat durumda olan dar anlamda bir Marksist teoriden uzaklat kadar, Saussuren dilbiliminin etkisiyle giderek nsan Bilimleri alannda alan akademik evrelerde, zellikle 1958-1968 aras de Gaulle cumhuriyetinin siyasal anlamda en kmltsz dnemine uygun dercesine yaygnlk kazanan biimsel bir yapsalclk akmndan da, Derridann bu akmla olan karmak, eletirel ilikisi bir yana, ayn oranda y- nlr. Derrida, felsefe tarihinde hem sz hem de akl anlamlarna gelen bir /ogos-merkezcili- in egemenliim, dolaysyla dar anlamda yazya da indirgenmeyen btn teknik dolaym- lann mevcudiyetin doluluuna ulamay engelledii iddia edilip ikincil ve yabanclatnc olarak grlp deerden drlmesinin gizledii stratejileri aa vurmaya koyulur. Bu aa vurma ilemi, bilinen kuramsal sylemlerin tesinde edimsellii de hesaba katan farkl yaz stratejileri de gerektirdiinden, Derridann metinleri giderek merkezden yoksun bir dalmaya urar, marjinalize olur. 1972de yaymlanan La Dissmination (Yaylm) ve Marges de la philosophie (Felsefenin Kenarlan) bu dalmay haber verir. 1974te yaymlanan Glas ve 1978deki La Vrit en peinture (Resimde Gerek/Resim Olarak Gerek), yazn iin ok yeni olmasa da felsefe iin son derece yeni ve hkim olunmas g bir dalmay edimsel olarak gerekletirirler. Bu yeni dil anlaynn temelleri, Demdanm 1977de Amerikal speech act (sz edimleri) kuramclaryla giritii bir polemikte bir lde aydnlanr (Limited Inc., 1977 ve 1990). 1980de yaymlanan La carte postale, de Socrate Freud et au-del (Kartpostal, Sokratesten Freuda ve tesine) yine sylemiyle, ieriiyle bir snr-kitap olmay srdrr. 1987de Psych, Inventions de lautre (Psych, tekinin catlar), 1990da felsefe eitimi sorunlar zerine makalelerinin derlendii Du Droit la philosophie (Felsefe Hakk zerine), 1991de ise gelecek demokrasi sorununun ilendii LAutre cap {teki Hedef, Balca Ba, ev.: M. Baaran, Balam Yay., stanbul, 2003) nemli toplamlar olarak gze arpar.Derrida, 1997 ylnda stanbula da gelip eitli konferanslar vermitir (bkz. Pera Peras Poros, Jacques Derrida ile birlikte disiplinleraras alma, yay. haz. F. Keskin, . Szer, Y.K.Y., stanbul, 1998). Haziran 1999da stanbulu ikinci ziyaretinde ise soykrmla ilgili 7b forgive the un- forgiven (Affedilemez olan affetmek) ve de Profession offaith o f a prof essor* (Bir profesrn itiraf) balkl iki konferans vermitir. Trkedeki dier kitaplar: Marx'n Mahdumlar, ev.: A. Tmertekin, Ayrnt Yay., stanbul, 2004; iir Nedir?, Babil Yaynlan, 2002; Mahmuzlar, Nietzsche nin sluplar, Babil Yay.. 2002. Aync, eitli makalelerinin Trke evirisi iin bkz. Toplumbilim, No. 10, Austos 1999.

  • Bu yaptn kkeninde, 22 ve 23 Nisan 1993 gnleri California niversite- sinde (Riverside) iki seans boyunca verdiim bir konferans yatar. Bu konferans, Bemd Magnus ve Stephen Cullenberg tarafndan, oyuncu olduu kadar ikircikli bir balk altnda dzenlenmi olan uluslararas bir kolokyumun al konumasyd; kolokyumun bal Whither marxism?, yani Marksizm nereye gidiyor?du, ama, bir de, alttan alta, Marksizm kmekte mi? (wither) anlamna geliyordu.

    Eklemeler yaplm, daha kesinlik kazandrlm olsa bile, bu metin bir konferansa zg olan o kamtlayc yapy, ritmi ve szel biimi yine de koruyor. Grdnz notlar, doaldr ki, sonradan eklendi. Getirdiim kimi yeni dncelerse keli ayra iinde verildi.

  • Hamlet: Yemin din. fHayalet [Aalardan]: Yemin edin! [Yemin ederler] Hamlet: Rahat et, rahat et, rahatsz tuh!imdi, dostlarm, btn yreimle S izlere emanet ediyorum kendimi.Buna karlk ben, zavall bir insan, Hamlet,Btn sevgimi, btn dostluumu Eksik etmeyeceim sizden.Haydi, dnelim ieri hep beraber.Parmanz hep dudaklarnzda olacak, unutmayin. mdan km bir zaman t e Ey kr talihim benim! Bana dmez olayd dnyay dzeltmek.Haydi, gelin rtik, gidelim hep beraber. [karlar]

    (Perde I, sahne V)

    Hamlet: m: Sweare(jjjtosl [fyetetttk Sweare [They sweare] ifaHt&fca Rest, rest, perturbed Spirit! So Gentlemen, .With all my loue I doe commend me to you 5 And what so poore a man as Hamlet is Doe texpresse his loue and friending to yH;- God willing, shall not lacke: Let us goe in together,And still your fingers on your lippes I pray.The time is out of ioynt: Oh cursed spight,Tlisfcsveti Was borne to set it right.May, come lets goe together. [Exeunt]

    F2N/Marxn Hayaletleri

  • Bir ismin yerine baka bir isim, btnn yerine de bir para konabilir pekl: Apartheidn tarihsel iddeti, bir dzdeimece olarak ele alnabilir her zaman. Apartheidn gemiinde de bugnnde de. eit eit yollar kullanp (younlatrma, yerde- itirme, davurum ya da tasarmlama) onun tikelliinden geerek, dnyada devam etmekte olan daha baka bir sr iddet eylemi de deifre edilebilir her zaman. Ayn anda hem para, hem neden, hem sonu, hem belirti, hem de rnek olarak, oralarda olup bitenler, burada olanlar, nerde olursak olalm ve nereye bakarsak bakalm, hep bizim yan bamzda, hep burada meydana (lieu) gelenleri bir dilden baka bir dile aktarr gibi aktarrlar. Bylece, tm vicdan biimleri sonsuz bir sorumluluk yklenir, her tr dur durak yasak olur onlara. Ancak, bir insann ldrlmesinden mecazi bir anlamdan sz edermi gibi sz edilemez, hatta o bir amblem mant iinde, bayrak ya da ehit re- torikas iinde rnek bir figr olarak ele alnsa bile... Bir insann lm kadar biricik olan yaam, bir simgeden baka bir ey, bir paradigmadan da daha te bir ey olacaktr hep. Bir zel ismin adlandrmas gereken de ite budur hep.Oysa. Oysa, bunu hi aklmdan karmadan, bir cins isme (ama, herhangi bir cins isim deil bu)

  • uzanp, bundan birka gn nce, 10 Nisanda, Chris Hani'nin btn katillerinin, Polonyal bir gmenle ibirlikilerinin, adna layk bir komnisti, yani komnist gibi bir komnisti ldrdklerini anmsatrm. Katiller zettikle fcfp komnisti hedeflediklerini kendi azlaryla aklamlard. Balam olan bir demokratikleme surecini baltalamaya, bu yoldaki pazarlklar kesintiye uratmaya abalyorlard. Halkn Apartheida kar giritii direnme harek tinin bu kahraman, grne baklrsa, birden tehlikeli olup kmt, ANC bnyesinde st dzey grev almaktan, belki de Apartheidtan kendini kurtarm bir lkede resmi bir siyasal grev, hatta hkmet iinde bir grev stlenmekten vazgeip, tam da kendini elikilerle dolu, aznlk konumundaki bir komnist partiye yeniden adamaya karar verdii anda, birdenbire hibir ekilde ho grlmeyen biri olup kmt, Chris Haninin ansn selamlayp, bu konferans ona adamama izin verin.

  • i N C i I* , 1 M :g, D j z s i ENLKL TOPLUW/. Mch * YEL POLTKA/J. Partis # MARKS, FREUD VE M 0 K H A ^ IS f c l ^ i S t e Brom * KADINLIK ARZULARI/R Coward * FREUD'DAN LACAN'A PSKANALZ/S. M Tura * NASIL SOSYALZM? HANG YEL? NN TNSELLK?/. Batm * ANTROPOLOJK AIDAN ODET/Der: O .flctes * ELETREL ALE KURAMI/M. Posier * KBNE DORU/R. Williams DEMOKRAS ARAYIINDA KENT/K Sumin * YARIN/R Hammann DEVLETE KARI TOPLUM/R Clastres * RUSYA'DA SOVYETIER (1905-1921)/0. Anweiler * BOLEVKLER VE DENETM/M. Brinton J * EDEBYAT KURAMI/T: Eagleton * K FARKLI SYASET/L Kker > ZGR ETIM/J. Spring * EZLENLERN PEDAGOJS/R F m e * SANAY SONRASI TOPYALAR/B. Frankel * KENCEY DURDURUN!/! A*am * ZORUNLU ETME HAYI/C. Baker * SESSZ YIINLARIN GLGESNDE YA DA TOPLUMSALIN SONU/J. Baudrillard * ZGR BR TOPLUMDA BLM/R Feyerabend* VAH SAVAININ MUTSUZLUU/R Clastres * CEHENNEME VG/G. Vassal * GSTER TOPLUMU VE YORUMLAR/G. Debord * AIR t Segal * CNSEL DDET/A. Godenzi * ALTERNATF TENLO^D. Dickson M ATE # M E /t Murdoch * OTORTE/R Senne# * TOTALTARZM/S. Torney -^SLAM'IN BLNALTINDA KADIN/R Ayt Sabbal* MEDYA VE DEMOKRAS/J. Keane ^ OCUK HAKLARI/Der: f t FrankSn # KTEN SON RA/Den R Blackburn * H K < YANIN BATILILAMASI/S. Latouche * TRKYE'NN BATILILATIRILMASI/C. Aktar * SINIRLARI YIKMAK/M M elk* ^ KAPTALZM, SOSYALZM, EKOLOJ/A. Gorz * AVRUPAMERKEZCLK/S. M a * AHLK VE MODERNLK/R PorteHAYAT KILAVUZU/S, Ms * SVL TOPLUM VE DEVLET/Der i. Keane jP & a f f LDREN GN C 6 Postman * MODERNLN SONULARI/A. Giddens * DAHA AZ DEVLET DAHA OK TOPLUM/R Cantzen * GELECEE BAKMAK/M. Albert-R . Hahnel * MEDYA, DEVLET VE ULUS/R Schlesinger * MAHREMYETN DNM/A. Giddens 4 ! T A # V f fc ** Kovel * ZGRLN EKOLOJS/M. Bookchin * DEMOKRAS VE SVL TOPLUM/J. Keane * U HAN Coward * AKLA VEDA/R Feyerabend M BEYN FAL EBEKES/A. Mattart * KTSAD AKLIN ELETRS/A. G o z-^ MODERNLN SIKINTILARI/C. Taylor * GL DEMOKRAS/B. Barber * EKRGE/B. Suits * KTLN EFFAFLII/J. Baudrillard ENTELEKTEL/E. Said * TUHAF HAVAM.floss * YEN ZAMANLAR/S. H a llU Jacques * TAHAKKM VE DREN SANATLARI/J.C. Scott * SALIIN GASPI//. Illlch * SEVGNN BLGEL/A. FnM kraU t KMLK VE FARKLILIK/^. Connolly * ANTPOLTK ADA POLTKA/G. Mlgan * YEN BR SOL ZERNE TARTIMALAR/H. Wainmight * DEMOKRAS VE KAPTALZM/S. Brmles-H. Gintis * OLUMSALLIK, RON VE DAYANIMA/R florty * OTOMOBLN EKOLOJS/R Fre- und-G. Martin * PME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ZERNE/A. Phillips * MKNSIZIN POLTKASI/J.M. Besnier * GENLER N HAYAT BLGS EL KTABI/R Vaneigem * CENNETN DB/G. V a s s a l EKOLOJK BR TOPLUMA DORU/M. Bookch in * DEOLOJ/7: Eagleton * DZEN VE KALKINMA KISKACINDA TRKYE/A. Insel * AMERKA/J. Baudrillard * POST- MODERNZM VE TKETM KLTR/M. Featherstone * ERKEK AKIL/G. Lloyd * BARBARLIK/M. Henry -^KAMUSAL NSANIN K/R. Sennett * POPLER KLTRLER/D. Rom * BELLENYTREN TOPLUM/fl. Jacoty * GLME/H. Bergson 'rn LME KARI HAYAT# O. Brom * SVL TA A TSZM :: Y. Coar * AHLK ZERNE TARTIMALAR/J. Nute* TKETM TOPLUMU/J. Baudrillard * EDEBYAT VE KTLK/G. Bataille * LMCL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard * ORTAK BR EYLER OLMAYANLARIN ORTAKLIIM. Lingis * VAKT LDRMEK/R Feyerabend * VATAN A- Kl/M. Mrali * KMLK MEKNLARI/D. Morley-K. Robins * DOSTLUK ZERNE/S. Lynch * KSEL LKLER/H LaFollette m KADINLAR NMB'YZIKLRI HER MEKTUBU GNDERMEZLER?. Leader * DOKUNMA/G. Josipom * TRAF ED- LEMEYEN CEMAAT/M. Blanchot * FLRT ZERNE/A. P/nffijDS * FELSEFEY YAAMAK/R BUBngton -'POLTK KAMERA/M. Ftyan-O. Kellner 'C O S ^ p Y W K R Pettit * POSTMODERN TEOR/S. Best-D. Keiner * MARKSZM \ AHLK/S. Lutes -' VAHET KAVRAMAK/J.R Reemtema SOSYOLOJK DNMEK/Z Bauman * POSTMODERN ETK/Z Bauman M TOPLIWSAL CNSYET VE KTDAR/R Wi Connell * OKKLTURL YURTTALIK/^. Kymlicka * KARIDEVRM VE - YAN/H Marcuse 4 KUSURSUZ.CNAYETU. Baudrillard * T O P L ip jN McDONALDLATIRILMASI/G. Rifcef ^ KUSURSUZN- H p i m * HOGR ZERNE/M Walzer * . SSSYIL ANARZM/Osc: J . Purkis t J. Bonen * MARX1N ZGRLK ETM S. Brm kert * MEDYA V E iG ^E W 6 |p80R U N LA R /D er.:A . Betsey & R. Chadmck M HAYATIN D i t ER/J. Harris * POSTMODERNZMN YANILSAMALARI/! Eagleton * DNYAYI DETRMEK ZERNE/M L6wy * KZN ASIIB . Sanders * ' TAHAYYL GCN YENDEN DNMEK/Der.: G. Robinson t J. RundeII -* TUTKULU SOSYOLO- J/A. Game i A Nelcalfe * EDEPSZLK, ANAR VE GEREKLK/G. Sartwell * KENTSZ KENTLEME/M. Bookchin * YNTEME KARI/R Feyerabend * HAKKAT OYUNLARW Forrester * TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/P. Cotmerton * LME HAKKI/S. inceolu * ANARZMN BUGN/Der.: HanpJrgen Degen * MELANKOL KADINDIR/D. Bm to t AN'LAR m j- BautH ard * MODERNZM, EVRENSELLK VE BREY/J. Benhabib * KLTREL EMPERYALZM/J. Tomlnson * G- ZN ViCOANWl Sennett * KRESELLEME/Z Bauman ETE GR/A. Pieper * DUYGUTES TOPLUM/S. Mestrovi* EDEBYAT OLARAK HAYAT M am as * MAJ/K Robins * MEKANLARI TKETMEK/J. Urry '# YAAMA SANATI/G. Sartre// j S i a j AW: Kom i * KOLONYALZM POSTKOLONYALZM/A. Loomba * l KRETEK YABAN/A. Phillips ZAM AH'ZfiifiiM Bias * TARHN YAPISKM/A. Hm skm * FREUD SAVALARI/J. Forrester M TEYE; ADIMiM. Blanchot - * POSfYAPlSALl ANARZMN SYASET FELSEFES/T May * ATEZM/R Le Pdtkm n -*AK LSKLER/R Kemberg * POSTMOOERNLK VE HONUTSUZLUKLARI/Z Bauman * LMLLK, LMSZLK VE DER HAYAT STRATEJLERl'Z Bauman - * TOPLUM VE BLNDII/K. Leledakis * BYS BOZULMU DNYAYI BYLEMEK/G. Flitzer " * KAHKAHANIN ZAFERl/ft Sanders -^EDEBYATIN YARATILII/R Dupont * PARALANMI HAYAT/Z Bauman M KL-

    L BELLEK/J. Assmann * MARKSZM VE D t FELSEFES/ N. Vbbirm M MARXIN HAYALETLER/J. Derrida tm B O E m m S m U lc M y B * DEVLETN YENDEN RETM/J. Stevens * ADA SOSYAL BLMLER FELSEFE/ft F i)* KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin * PYSA. ONeill * ANNE: MELEK M, YOSMA MI?/E.K MMttM * liiftAL NSAN/G. Agamben * BLNALTINDA DEVLET/R Loura t-* YAADIIMIZ SEFALET/A, Gorz YAAMA SANATI FELSEFES/A. Nehamas * KORKU KLTR/R FureJ ESMDE ETK/R Haynes - ^ DUYGUSAL YAANTI/D. Lupton M ELETREL TEOR/R Geuss * CTVSTN EL KTABI/R Shaw M KARAKTER AINMASI/R Senne# * M p f lN # , MPHEMLK/Z Bauman NIETZSCHE: BR AHLK K M ^BM N B j g p Berkomtz * K L T ^ K VE SYASET/Nafe Tok * AYDINLANMI A D A F f Kaufmann * MODA VE GNDEMLER/D. Crane f B p l.R esnik * CEHENNEMN TRH/AJC Turner * ZGRLKLE KALKINMA/ Sen M KRESELLEME VE KLTR/J. Tomlinson * S tffiSA | B S M W A B C s/R Ha/ne/ * ERKEN KEN KARANLW/Cfl. Jamison * MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida * ADALET TUTKUSIMC. Solomon * H A C K E R * P = m u m * KLTR YORUMLARI/Teny Eagleton * HAYVAN ZGRLEMES/R Singer * MODERNLN SOSYOLOJS/R W agner* DORUYU SYLEMEK/M. Foucault * SAYGI/R Sermeli * KURBANSAL SUNU/M. Baaran * FOUCAULT'NUN ZGRLK SERVENM. IV. Bemauer * DELEUZE 4 JAT- TARI/P. Goodchild * KTDARIN PSK YAAMI/ Butler * KOLATANIN GEREK TARH/S.D. C t M.D. Coe * DEVRMN ZAMANI/A Neg/f * GEZEGENGESEL TOPYA TARH/A. Mattelart * G, KLTR, KMLK//. Chanters * ATE, ve SZIG.M. Ramlrez * MLLETLER VE MLLYETLK/EJ. Hobsbawm * HOMO LUDEN/J. Huizinga * MODERN DNCEDE KTLK/S. Ns/man * LM VE ZAMAN/E. Ltonas * GRNR DNYANIN ESI/K. Silverman * BAKUN- IN'DEN LACAN'AIS. N em an * ORTAADA ENTELEKTELLER/J. Le Gott * HAYAL KIRIKLIGI/fan Cra/t * HAKKAT VE HAKlKATLLK/a Williams * RUHUN YEN HASTALIKLARI/J. Kristeva * RKET/J. Bakan *

  • indekiler

    Sze balang...................... .......................................................... 9

    i MARXIN BUYRUKLARI......................................................... 19

    II. MARKSZM DEF ETM EK.......................................................84III. YIPRANMALAR ...................................................................... 123

    IV. DEVRM ADINA, FTE BARKAT.......................... .. .149

    V. BELRGN OLMAYANIN BELR:GRNGBLMSEL EL ABUKLUU ........................ 191

    D iz in ............................................................................................267

    5

  • Sze balang

    imizden biri, siz ya da ben, bir adm ne kp: Yaamay renmek istiyorum artk, der.

    Peki, ama neden, artk (enfin; sonunda)?Yaamay renmek. Tuhaf bir slogan. Kim renecek ki?

    Kimden renecek? Yaamayi retmek, tamam da, kime? Bunu bilen olacak ilgi? Yaamay acaba bilecek miyiz? Her eyden nce de, yaamay renmenin ne demek olduunu acaba bilecek miyiz? Peki de, neden artk?

    Tmcesi olmayan bu slogan, tek bana, balam d -ne var ki, balam denen ey hep ak uludur, yani hep yetersiz ve kusurludur- ele alndnda nerdeyse anlalmaz bir sz dizimi

    9

  • oluturur. Kald ki, tad deyim yk ne denli evrilebilir ki?*Gene de, ustalara yarar bir deyi, hatta tam da byle. n

    k, bu slogan parasn ustalardan birinin azndan duysak, iddeti andran bir eyler gelir hep aklmza. Bakmsz ve tek ynl bir sesleniin ak iinde, oklukla babadan oula, ustadan raa ya da efendiden kleye (yaamak neymi gstereceim -reteceim- ben sana) doru yol alan bir ok gibi titrer. Byle bir sesleni duraksamadan edemez: deneyim olarak sesleni (yaamay renmek, deneyim deil de, nedir?), eitim olarak sesleni ve evcilletirme olarak sesleni arasnda gidip gelir.

    Ama, yaamay renmek, bunu kendinden renmek, tek bama, kendi kendine yaamay retmek (Yaamay renmek istiyorum artk) yaayan biri iin olanaksz deil mi? Mantn bile yasak koyduu bir ey deil mi? Yaamak, tanm gerei, renilemez. Kendi kendinden renilemez, yaam yoluyla yaamdan renilemez. Bir tek bakasndan ve lm yoluyla renilebilir. Ne olursa olsun, yaamn kysndaki bakasndan renilebilir. kysndaki ya da d kysndaki, yaamla lm arasnda yer alan bir tekinden-renme (heterodidactique) karsndayz.

    Oysa, baka hibir ey de bu bilgelik kadar gerekli deil. Hatta, etik bu zaten: yaamay renmek, tek bama, kendinden. Yaam, daha baka biimde yaamay bilmez. Ve zaten her zaman yaptmz da yalnz bamza, kendi kendimizden renmekten baka bir ey mi ki? Hem olanaksz hem de zorunlu olarak, yaad varsaylan bir canl iin tuhaf bir balanma biimi: Yaamay renmek istiyorum. Bir tek lmle hesaplamaya giriildiinde (auseinandersetzen) hem doru hem de anlaml olabilir. Hem benim hem de tekinin lmyle. Demek, hep doru gibi konumay salayan yarglayc bir buyruk lmle yaam arasnda yer almaktadr.

    * Pek fazla evrilemez sanrz. nk apprendre vivre" deyimi, nasl yaanacan renme anlamna geldii kadar, ayn anda nasl yaanacan retme anlamna da gelir. (ngilizceye evirenin notu)

    1 0

  • Bundan sonraki atolar, gece karanlnda -gelecek olarak kalmas gerekenin bilinmezliinde- ilerleyen bir deneme, Yaamay renmek istiyorum. Sonunda. diye balayan bir dnceyi, birtakm sonularyla birlikte zmleme yolunda bir giriim. Sonunda. Peki, neyin sonunda?

    Yaamay renmek hl gereklemeyi bekleyen bir eyse, yalnz yaamla lm arasnda gerekleebilir. Ne tek bana yaamda, ne de tek bana lmde gerekleebilir. kisi arasnda olup bitenler, tpk yaamla lm arasndaki gibi, tm ikiler arasnda olup bitenler, ancak herhangi bir hayalet stne veya hayaletlerle konumaktan (sentretenir de quelque fantm e) teye geemez. yleyse, ruhlar renmek gerekecek. Hatta hayaletler alan var olmasa bile; zellikle de bu nedenle renmek gerekecek. Hatta ne tz, ne z ne de varolu olarak byle olduu haliyle hi var olm uyorsa bile zellikle de bu nedenle... Yaamay renmek zaman, vekletinin devredilebilecei bir imdiki zaman olmayan bir zaman uraya srkleyecek bizleri, giri sznn bizi srkledii yer bu ite: hayaletlerin ticaretsiz alveriinde, syleilerinde, dostluklarnda ya da yoldalklarnda hayaletler ile birlikte yaamay renmek. Baka biimde ya da daha iyi yaamay renmek. Daha iyi deil de, daha adilce... Ama onlar ile. Genel olarak ile-olm ay bize her zamankinden daha da gizemli klan u sz edilen ile olmakszn teki ile- olmak da olamaz, socius da olamaz. Ve bu hayaletler ile-olmak, yalnzca bellein, mirasn ve de kuaklarn bir siyasetine indirgenmese de, ayn zamanda bunlarn bir siyasetid ir de.

    Hayaletlerden, miras ve kuaklardan, hayalet kuaklarndan, yani ne bizler iin, ne bizim iimizde ne de dmzda u an yaamayan, aramzda bulunmayan baz bakalarndan uzun uzadya sz etmeye hazrlanyorsam, bunu adalet adma yapyorum. Henz var olmad yerde, henz orada olmad, artk olmad yerde, yani artk m evcudiyette bulunmad ve de hukuka indirgenebilir yasada olduundan farkl bir biimde, asla mevcudiyette bulunmayaca yerde, adalet adma yapyorum bunu. Ar

    11

  • tk olmayan bakalarna ya da ister zaten lm ister henz domam olsunlar, hl orda, u an yaamayan bakalarna ilke olarak sayg duymayan, devrimci olsa da olmasa da hibir siyaset, hibir etik olanakl ve dnlebilir ve doru olmad iin, hayaletten sz etmek, hatta hayalete ve hayalet ile konumak gerekir. Tm canl imdinin tesinde, canl imdiki zaman [kendinden] ayran (disjointe) eyin iinde, henz domam olanlarn ya da zaten lm olanlarn hayaletleri nnde, siyasal ya da baka trden iddet uygulamalarnn, ulusu, rk, smrgeci, cinsiyet ayrmcs ya da daha bakaca kymlarn, kapitalist emperyalizmin ya da her trden totalitarizm biimlerinin, savalarn kurban olmu ya da olmam kiilerin hayaletleri karsnda, herhangi bir sorumluluk ilkesi olmakszn, herhangi bir adalet -hibir yasa deil, bir kez daha anmsatalm ki hukuktan sz etmiyoruz burda-1 ne olanakldr ne de dnlebilir. Canl imdinin bu kendi kendisinin ada-olamama durumu olmakszn, canl imdinin gizliden gizliye ayarm bozan (dsajuste) ey olmakszn, orda olmayanlara kar, artk mevcut olmayan ve yaamayanlar ya da henz mevcut olmayan ve yaamayanlar iin adalete duyulan bu sayg ve bu sorumluluk olmakszn nereye?, yarn nereye? (whither?) sorusunu yneltmenin ne anlam olacaktr ki?

    Bu soru, gelecek-olanda neler olacana dair sorular sorulmasna varr, eer varrsa. Gelecee ynelik olduu, gelecee doru gittii iin, gelecekten de gelir, gelecek/en kaynaklanr. O halde bu soru, kendi kendine mevcut olma durumu olarak alman her trl mevcudiyetten fazla bir ey olmak zorundadr. En azn

    1. Adalet ve hukuk ayrm konusunda, bu iki kavramn birbirini iermesi ve birbirinden ayrlmasn etkileyen tuhaf bakmszlk konusunda, bunun pei sra ortaya kan kimi sonular ( zellikle de adalefin belirli bir yapzme uratlamamas konusunda-ne var ki buna baka baka isimler de verilebiliyor) konusunda bkz. Force of law, The mystical foundation of authority (Deconstruction and the Possibility of Justice iinde, eviren M.Quaintance, yayma hazrlayanlar D. Cornell, M. Rosenfeld, D.G. Carlson; Routledge, New York, London, 1992.

    12

  • dan da, bu mevcudiyeti, herhangi bir bitimezlik, ayrlma ya da orantszlk ile, yani kendisine upuygun olmama ile olanakl klmaldr ancak. Oysa, bu soru, bize doru geldiine gre, yalnzca gelecekten gelebilir (whiter? Yarn, nereye gideceiz? Szgelimi, Marksizm nereye gidiyor? Onunla birlikte, biz nereye gidiyoruz?), nde duran da, onun kkeni olarak nce gelmeli ondan: ondan nce. Kaynakland yer, gelecek bile olsa, tpk her kaynak gibi, gelecek de salt ve geriye dndrlemezcesine gemi olmal. Gelecek olarak gemiin deneyimi, herhangi bir imdiye getirilecek her deiikliin tesinde, her biri de ayn lde saltk bir gemile bir gelecein deneyimi. Bu soru olanaklysa, sorunun olanakllnn ciddiye alnmas gerekiyorsa, belki de artk bir soru bile deil de, bizim burada adalet dediimiz ey, mevcut yaamn yani benim yaamnm ya da bizim yaammzn tesiyle genelde yaamla ilgili olmaldr. Dn, baka bakalar iin olduu gibi, yarn da benim yaamm ya da bizim yaammz iin aym ey olacak: Demek ki genelde canl imdinin tesinde...

    Doru olmak: genelde capcanl imdinin ve de onun yaln, olumsuz tersinin tesinde. Hayaletimsi an, eer bu szle kiple- tirilmi imdiler zinciri (gemi imdi, gncel imdi: u anda*,, gelecek imdi) anlahyorsa, artk zaman iinde yer almayan bir andr. Bu an sorguluyoruz, zamana, en azndan bizim zaman dediimiz eye boyun emeyen bu an konusunda sorular yneltiyoruz kendimize. Hayaletin uucu ve zamanszca ortaya k zamana ait deildir, zaman vermez, u szn ettiimiz zaman vermez: Enter the Ghost, exit the Ghost, re-enter the Ghosf (Hamlet),

    Buysa daha ok bir beliti, hatta aksiyomatie ilikin bir beli- ti andrr, yani fiyat, deeri, nitelii (axia) olan konusunda kantlanamaz varsaylan herhangi bir apaklk konusunda bir beliti andrr. Hatta, Kantm hakl olarak her trden ekonomiden, karlatrlabilir ya da karlatrlm her deerden, her ticari fiyattan (Marktpreis) stn tuttuu u koulsuz sayg (Wrdig-

    13

  • keit), (szgelimi, sonlu ve us yrtebilir bir varlk rnei olarak insann onuru) konusundaki kantlanamaz bir beliti de andrr, yice artabilir bu varsaym. Hemen kar klabilir buna: Sonuta, hukukun ve normun tesinde bile olsa, capcanl birinin yaamna kar deil de, kime kar, kime ve neye kar balayabilir ki bylesi bir adalet devi? Son kertede, doal yaam ya da ruhun yaam olarak anlalsn, capcanl birinin yaamndan bakaca bir ey karsnda kendini (capcanl kendini) sorumlu tutmak zorunda kalmayacak bir sorumluluk ya da adalet giriimi, adalet olur mu hi? Olmaz, kukusuz. Byle bir kar kn yadsnacak hibir yan yok gibi. Ne var ki, yadsnamayacak olan ey de, bu adaletin, yaam mevcut yaamn ya da yaamn gerek orada-oluunun, ampirik ya da varlkbilimsel gerekliinin tesine tadm varsayar: lme doru deil de, bir st-yaa- ma doru, yani yaamla lmn bile.birer izden ve izlerin izinden baka bir ey olmayaca bir ize doru; capcanl imdinin kendine zdeliini ve de her trl etkililii nceden ayrmaya ya da ayarm bozmaya ynelik bir yaamda kalmaya doru. Bu durumda ruh kar karmza. Ruhlar kar. Bunlar da hesaba katmak gerekir. Birden ok olan bu ruhlar hesaba katlmadan edilemez, hesaba katlmalar gerekmeden edilemez: bunlar birden fazladr.

    14

  • nndan km bir zaman bu (Hamlet)

  • Marxn buyruklarI

    imdi de Marxm hayaletlerine geldi sra. (imdi, ama hibir balam olmakszn imdi. Ayrk ya da ayan am, out o f jo- Int, bir imdi; snrlan hl belirlenebilir olmay srdren herhangi bir balamn gvenli ba iinde hibir eyi hibir zaman bir arada tutamama tehlikesi tayan basz bir imdi.)

    Marxn hayaletleri. Neden oul? Birden ok hayaleti mi var? Birden ok, kalabalk anlamna gelebilecei gibi ynlar da olabilir, sr veya toplum da olabilir, halk olan ya da olmayan bir hayaletler topluluu olabilecei gibi ba olan ya da olmayan herhangi bir topluluk da olabilir, ama bir de saf ve basit bir dalmadaki birden az da olabilir. Hibir toplamaya olanak ver-

    19

  • meyen dalmn. Hem, hayalete bir ruh can veriyorsa hep, kim gze alabilir ki Marxm bir ruhu, hele hele Marksizmin bir ruhu olduundan sz etmeyi? Bu hayaletlere bugn bir gelecek ngrmek iin deil de, onlarn sayca okluuna ya da daha da an trde olmamalarna arda bulunmak amacyla bunlardan kim sz edebilir ki?

    Yaptm bu al konferansna verdiim balktan balayarak hayaletlere kendi adlaryla seslenmeye karar vermemin stnden bir yl akn bir zaman gemi bulunuyor. Komnist Parti Manifestosu'm geenlerde yeniden okuduumda zel isimle cins isim yan yana, Marxm hayaletleri diye baslmt, her yana oktan duyurulmutu bile. Utanarak itiraf edeyim ki, on be-yirmi yldr elime almamtm bu kitab; bir tek bu bile bir eyleri aa vurur. Bir hayaletin beni beklediini biliyordum, hem de en bata, hem de perde alr almaz. Tm belleime bir karabasan gibi kmesi gereken eyi buldum, dorusu anmsadm: Manifesto'mn ilk ismi, bu kez de tekil olarak, hayalettir: Avrupa'nn stnde bir hayalet dolayor -komnizm hayaleti/1

    Sadede dnme ya da incipit: Bu ilk isim ilk perdenin ilk sahnesini balatr: Ein Gespenst geht um in Europa ->das Gespenst des Kommunismus. Kokumu bir devletin hkmdar Hamlet'te olduu gibi, hayaletin ortaya kmasyla balar her ey. Daha da kesin biimde sylersek, hayaletin ortaya knn beklenmesiyle. Bu kez sabrsz, kaygl ve gzleri kamam br n- celeme sz konusu: Bu, bu ey (this thing) sonunda bamza gelecek. Hortlak kp gelecek. Gecikmeyecek. Nasl da gecikti. Daha da kesin biimde sylersek, her ey bir yeniden ortaya kn eli kulanda olmasyla, ama hayaletin oyunda ilk kez ortaya k olarak yeniden-ortaya knn iyiden iyiye yaklam olmasyla balar. Babann ruhu geri gelecek ve ona dnp I am thy Fathers Spirif (Perde I, Sahne V) diyecek, ama burada, oyunun en bamda, deyim yerindeyse ilk kez geri gelmekte. Oyunun ilk gecesi bu, sahnede ilk kez, bu.

    20

  • I lk nerme: Karabasan tarihseldir, buna kuku yok, ama bir tarihte balam deildir, bir takvimin yerleik dzeni uyarnca, gll bo gn, imdiler zincirlenmesi iinde, uysallkla tarihlen- inc/, hi. Zamanszdr: Tarihinin belirli bir uranda belirli bir IlHNltlk ekermiesine, yabanc bir konuun kendi iinde yaamasna (habiter) yani karabasan gibi stne kmesine (hanter) /l yermiesine, gnlerden bir gn, patlamad banda, bama gelmedi Avrupa'nn. Konuk hep Avrupa'nn evcillii iinde yer tltll iin yabancl azald diye byle olmamt. nk, ondan nce i yoktu, ite hibir ey yoktu. Hayaletsi olan da ite tpk bu tarihin devinimi gibi yer deitirecektir. Karabasan da Avrupa'nn varoluuna damgasn basacaktr. En azndan Orta- a'dan bu yana, Avrupa diye anlann hem yaylm hem de kendiyle olan ilikisini ap ortaya serecektir. Engels'le birlikte Marx'm Avrupa'nn, en bata da birleme yolundaki, byk ta- Nirlarn Avrupas'nn, modem Avrupa'nn belirli bir dramaturji- Nne kafa yormu, betimlemi, tehis etmi olmas, hayalet deneyiminin ta kendisiydi. Hatta bunu tasarmlad ya da sahneye koyduu da sylenebilir. Bir akrabalk ansnn glgesine snan Shakespeare, Marx'in gerekletirdii bu tiyatrolatrmay sk sk esinlemi olmal. Daha sonralar, daha yaknlarda, ama gene ayn soyaacmda, hayaletlere zincirlenmi hayaletlerin uultusunda, aym zincirin halkalar gibi birbirlerini izleyiinde, bu izleyiin geceleyin gelen grltsnde bu ailenin bir baka yesi de Valery'dir. Valery'yi (ve baka birka kiiyi daha) douran Marxi douran Shakespeare.

    Peki de, bu kuaklar arasnda neler oluyor ki? Anlmayan bir ey var, tuhaf bir srme. Da, sonra fort, exit Marx. La Crise de 1Esprit (1919) (Bizler, uygarlklar, lml olduumuzu biliyoruz artk...vb.), iinde Marx'in ad tek bir kez geer. Hamlet'in avularna alaca bir kafatasnn ad olarak geer:

    imdi, Baselden Klne kadar uzanan, Nieuportun kumlarna, laSommeun bataklklarna, Champagnen kiretalarna, Alsacen gra-

    21

  • nitlerine ilien dev bir Elsinore terasna km olan Avrupal Hamlet binlerce hayalete bakmakta. Ama, aydn kiilie sahip bir Hamlet bu. Gereklerin yaamm ve lmn dnr. Tm anlamazlklarmz onun hayaletleri olup kmtr; bize an, hret katan her eyse pimanlk vermekte ona. [...] Avucuna ald kafatas hep nl bir kafatasdr. Whose was it? - Bu Lionardo'yd\.[...] uradaki, teki kafatasysa, evrensel ban d kuran Leibriz'ia kafatas. uradaki de, ....< douran Marx douran Hegeli douran Kant' n kafatas. Hamlet ne yapp edeceini bilemez btn bu kafataslanyla. Brakp gitsin yleyse!.. Kendisi olmaktan kar m ki?2

    2. Paul Valry, La Crise de lesprit, uvres, Bibliothque de la Plaide, Gallimard, 1957, c.1, s. 993. Bat'da, Avrupa yarmadasnn ucunda, Danimarka Krallnn ngiltere ile birlikte, belli bir Maastricht Avrupasna kar direnen son devlet olmasna ramak kaldn, bilmem anmsatmak gerekir mi bu noktada? Yok, yok, bu gerekli sonu kraln bandan daha baka yerlere yneliyor dorusu. lk bata da bu nermeler ile L'Autre Capm (Minuit, 1991) nermelerinin birbirine eklemlendii yerlere doru ynelir; L'Autre Cap Avrupa sorununa bir tin sorunu, yani bir hayalet sorun biimiyle yeniden yer vermek istedii, sermayenin (ban ve de bakann) zellikle de Valry tarafndan, ele alnp ilenmesini zmlemekteydi. Bir yandan da, Marxin cor- pus'unun pek ok yerinde, zellikle de hayaletlere pek konuksever davranan yerlerde, dzenli biimde, kendini duyuran, deyim yerindeyse der Kopf ve das Haupt, yani belirli bir ba biimi stnde, bata gelen (chef) ey de bu zaten, durmaktan geri kalmayacaz. Elinizdeki bu deneme, ok daha genel ve ok daha rtk biimde, ok daha nceden alm yollar srdryor: bor ve hibe ekonomisi stne (Donner le temps, Galile, 1992) ne yaamaya ne de lmeye indirgenmeyen bir yaamda kalmann yaamn srdrmesi stne (Survivre, Parages,Galile, 1986 iinde), ie-atm ile bedene katma arasndaki sorunlu snr stne, tpk yas almasnda, yasn patolojisi ve normalliinde baar ile baarszl ayran kartlk gibi, bu kavramsal kartln kstl, ama etkili nemi stne (bu konuda bkz. Fors, Pr- face, Le Verbier de l'Homme aux Loups, N. Abraham ve M.Torok, Aubier- Flammarion, 1976, zellikle de s. 26 ve sonras; Schibboleth - pour Paul Celan, Galile, 1986; Feu la Cendre, Des Femmes, 1987; De lEsprit, Heidegger e t la Question, Galile, 1987; Mmories - pour Pau! de Man, Galile, 1988) genelde her almaya yaylabilecek (bu konuda zellikle bkz. Glas, Galile, 1974) bir yas almas evresinde dolaan yollar bunlar. Dncenin dncesinden (yinelenebilirlik etkisi olarak lkselliin lkletirilmesinden, dnselliin dnselletirilmesinden) ayrlamayan, yapzm dncesinden demeyelim de artk, gerekesinden bile ayrlamayan haya- letilik mant ise, en bata da De l'esprit olmak zere [ilk isim burada da hortlak olmutu: Hortlaklardan sz edeceim (...) son yirmi ylda yaymlanm tm denemelerde, oklukla apak biimde, ibandayd hortlaklar.

    22

  • Daha sonralar, La Politique de lesprit'de (s.1031) Valry, nsan ve siyaseti tanmlar. nsan: tinin tini demeyi gze alabileceim eyi yaratma yolunda bir giriim (s. 1025). Siyaset ise insana ilikin bir dnce kapsar hep (s. 1029). O srada Valry kendi kendini alntlar. Avrupal Hamlet stne olan sayfay, az nce anmsattmz sayfay verir yeniden. Tuhaf biimde, bir uyurgezerin babo, ama amaz gveniyle, bu sayfadan bir tmce, tek bir tmce atar, att tmceyi belirtmek iin nokta nokta bile koymaz: Kantm kafatasndan Marxm adm karan tmce atlm ( ...'i douran Marx douran Hegeli douran Kantt bu). Bu atlamann nedeni neydi, neden bir tek bu tmce? Marxm ad ortadan kalkmt. Nereye gitti ki? Exeunt Ghost and Marx, derdi Shakespeare. Ortadan kalkan kiinin ad baka bir yere kaydolmu olmalyd.

    Kafataslan ve tinsel kuaklar konusunda, sylemeyi unuttuu eylerde olduu kadar syledii eylerde de Valry en az ey anmsatr bize. Bu ey tam da ruh denilen eyle ilgilidir. Ruh ve hayalet ayrm yaplamaz olunduunda, ruh hayalet olarak ete kemie brnr, bedenlenir. Ya da daha dorusu, Marxm da belirttii gibi, ilerde buna gene dneceiz, hayalet ruhun belirli bir grngsel ve tensel biimi, beden-oluu, paradoksal bir beden- leniidir. Daha dorusu, glkle adlandrlabilecek herhangi bir ey olup kar: yani ne ruh ne beden, ne biri ne de teki. nk, ten ve grngselliktir ruha o hayaletsi belirii kazandran, hortlan geliiyle ya da hayaletin geri dnyle birlikte yok olup gider. Yitip gitmiin yeniden belirii olarak belirite yitip giden var demek ki. Ruh ve hayalet ayn ey deil, bu aynm daha da kesinletireceiz, ama aralarndaki ortak noktalarn ne olduu, bunlarn imdi neler olduu bilinmiyor. Bilmediimiz bir ey bu dorusu, bunun olduu da kesin biimde bilinmiyor, var olup olmad, bir isme yant olup olmad da, bir tze denk dp dmedii de bilinmiyor. Bilinmiyor: Bilgisizlikten deil de, bu yok-nesnenin, bu yok-bulunuun yitip gitmi olmasnn ya da burada bulunmayalm burada-oluunun bilgiyle artk ilgisi olma

    23

  • d iin bilinmiyor. En azndan bilgi adyla bildiimizi sandmzla ilgisi yok artk. Canl m yoksa l m olduu bilinmiyor, te, hemen urada ya da hemen orada adlandnlamayan ya da nerdeyse adlandnlamayan bir ey var: herhangi bir ey, herhangi biriyle herhangi bir ey arasnda, kim olursa olsun ya da ne olursa olsun, herhangi bir ey, burdaki u ey, this thing", gene de baka deil de bu ey, yeniden belirip belirmediini kendi kendimize sormak iin, tam da ondan sz ettiimizde, bize bakan bu ey varlkbilim kadar anlambilime de, psikanaliz kadar felsefeye de meydan okur sonunda (Marcellus: What has this thing appeard againe tonight? Bamardo: I haue seene nothing"). Yeniden belirip belirmediini tam da kendimize sormak iin ondan sz ettiimizde bu ey henz grnmemekte, grnr olma ile hibir ilgisi yok (/ have seen nothing). Kendisinden sz edildiinde grnr bir ey deil henz. Marcellus ondan sz ederken- se artk grnr bir ey deil, oysa bu arada tam iki kez grnmt. te, kukucu Horationun arlmasnn nedeni de szleri grme uydurmakt. Hem tank hem de nc kii (terstis) grevi stlenecekti. ... if againe this Apparition come, He may approue our eyes and speake to it: Bu hayalet geri dnerse, gzlerimizi hakl karabilecei gibi, konuulabilecek de (Perde 1, Sahne 1).

    Bir ey olmayan bu ey, tm belirileri arasnda grnmez olan bu ey, yeniden belirdiinde artk ete kemie brnm olarak grnmez. Gene de bize bakan ve bizi gren bu eyi orda olduu zaman bile grmemek. Hayaletlerin bakmszl her tr aynal kesintiye uratr burada. Zamandal krar, zamana aykr dmemize anda bulunur. Buna siperlik etkisi adn vereceiz: Bize bakam grmyoruz. Hayalet olarak kral kendine benzese de, Horatio senin kendine benzediin kadar der (As thou art to thy elfe), grlmeden bakmasn engellemez bu onun: Belirii, zrhlar kuanm olsa da gze grnmez klmt onu (Such was the very Armour he had on Bu siperlik etkisinden, en azndan dorudan doruya ve de bu isimle,

    24

  • kukusuz bir daha hi sz etmeyeceiz, ama Marxta ya da da- lu baka baka yerlerde, genelde hayalete ilikin ileri srdmz her eyde bundan byle benimsenmi bir varsaym olacak. Alman ideolojisi ve Stimerle hesaplamadan balayarak, daha Donralar kesinleecei zere, hayaleti ya da hortla tinden, genelde hayalet anlamnda ruh bile olsa bu, ayran ey doast ve paradoksal bir grngselliktir kukusuz, grnmezin kaveri- ci ve ele geirilmez grnrlne ya da grnr bir Xin g- rUnmezliine Kapitalin sz ettii u duyumlanmaz duyarla, belirli bir dei-toku deeri konusuyla ilgi olarak yemden dneceiz: Bu, bir yandan da kukusuz, etsiz temiz bir bedenin, ama gene de baka biri gibi birinin dokunulmaz dokunulabilir- liidir. Hem de ben, zne, kii, bilin, ruh, vb. olarak belirlemekte acele edilmeyecek (se hter) baka biri. te bu da, hayaleti yalnzca ikona ya da puttan deil, imgenin imgesinden de, Platonun phantasma' sndan da, ylesine yakn dt ve baka alardan pek ok zellii paylat, genelde herhangi bir eyin simulakrndan da ayrr. Dahas da var, stelik daha da indir- genmezi var. Baka bir neri: Bu hayaletimsi herhangi baka biri bize bakar, bizim her trl bakmzdan daha nce ve bakmzn tesinde, saltk bir bakmszlk ve zaman asndan nce olma (kuak asndan, birden ok kuak asndan olabilir) uyarnca, hibir ekilde dizginlenemeyecek bir orantszlk uyarnca, onun bize bakt duygusuna kaplrz. Zamana aykrln yasalar egemendir burada. Bakmzn hibir zaman kesieme- yecei bir bakn bize baktm hissettiimizde, yasay bize miras brakan siperlik etkisi ile kar karya kalrz. Yemin et (swear) buyruunu veren kiiyi grmediimiz iin (zaten elikili bir buyrultu bu) buyrultuyu zgr klan gremediimiz iin, kimliini de kesinkes belirleyemeyiz, sesine teslim olmamz gerekir. Ben, babann hayaletiyim (/ am thy Fathers Spi- rit) diyene inanmaktan baka bir ey gelmez elimizden. Onun kkeninin gizine, onun gizine krkrne boyun emek, buyrultuya ilk boyun eitir zaten. Bu boyun ei de btn tekile

    25

  • ri koullandracaktr. Baka biri daha sz konusu olabilir her zaman. Baka biri yalan syleyebilir hep, hayalet klna brnebilir, baka bir hayalet de pekl bu hayaletmi gibi kabul ettirebilir kendini. Her zaman iin olanakl bir eydir bu. Daha sonra, hayaletlerin kendi aralarnda alveriinden ya da toplumundan sz edeceiz, birden ok hayalet vardr hep. Zrhn, hani u hibir sahneye koyuun vazgeemeyecei klkn, Hamletin gznde, babann varsaylan bedenini batan aa kapladm grrz. Hayaletin beliriinde yer alp almadm bilmiyoruz bu kln. stelik bu korunma sorunsaldr da (problema, sorun, ayn zamanda kalkan da demek) nk, algmzn kabuuna sk skya itip tktrd kimlii belirlemesine olanak vermez. Zrh, gerek bir yapay-nesnenin (artefact) bedeninden, bir tr teknik protez, kla bryp gizledii ve koruduu (bylece kimliine varncaya dek gizler) hayaletsi bedene yabanc bir bedenden baka bir ey olamaz. Zrh, hayaletsi bedenin hibir yanm gstermez, ba ykseldiinde ve siperliin altnda gsterir bir tek, o szde babann bakp konumasna olanak verir. Zrhta yarklar alm, bu yarklar da, onun grnmeden grebilmesi, sylediklerinin duyulabilecei biimde ayarlanmtr. Tolga da (Jelm, mifer) tpk siperlik gibi yalnzca korumakla kalmyordu; kalkan da at iin, bakann yetkesini belirtirdi, tpk soy-: luluunun armas gibiydi.

    Tolga etkisi iin tek bir siperliin olanakl olmas ve bununla igriilmesi yeter. Siperlik, yukar kaldrldnda bile, gerekte, siperliin olanakhl zrhn altnda birinin snm, grnmeden ya da kimlii saptanamadan grebilecei anlamm tamay srdrr. Siperlik, yukar kaldrldnda bile, el altndaki kaynak ve yap olarak, tpk bedeni batan aa kaplayan zrhn bir paras olmak yannda kendine temel ald zrh gibi salam ve kalc varlm srdrr. Hibir eyle karlatrlamayacak bir erki, belki de erkin en yce belirtisini, yani grnmeden grebilmeyi paylat maskeden, siperlii ayran da budur ite. Siperlik yukar kaldrldnda tolga etkisi askya alnm olmaz.

    26

  • Ama, o zamanki gc, yani olanakll daha da youn biimde, dramatik olarak anmsanr yalnzca. Horatio Hamlete batan aa, trnann ucuna kadar silahl (Armd at all points exactly, Cap a Pe), babasma tpatp benzer birinin belirdiini aktardnda, kraln olu kayglanp kendi kendine sorular yneltir. (Hamlet: Armd, say you? Bamado ve Marcellus: Armd, my Lord. Hamlet: From top to toe? Both: My Lord, from head to foote"). Sonra Hamlet, siperliin altndaki ba, yz, zellikle de bak sormaya balar. Kendini batan aa gizleyip koruyan bir zrhn altnda hayaletin ne yzn, ne bakm ne de kimliini gstermediini umar gibidir (Hamlet: Then saw you not his face? Yzn grmediniz, deil mi? Horatio: O yes, my Lord, he wore his Beaver up. Grdk efendim. Siperliini yukar kaldrmt (Perde I, Sahne II).

    Ruh ya da hayalet ya da kral, nk kral bu yerdedir ite, buradaysa babann yerinde, uyam geri geliinin tesinde (szgelimi, The Plays the King, / Wherein lie catch the Conscience o f the King) elinde tuttuu, ele geirdii ya da gasp ettii babann yerinde. te bu tek eyin zmlenmesinden ayr ey kar ortaya. Kral bir eydir, ey kraldr, onu bir an bile terk etmeyen bedeninden ayr dt noktada (birden ok bedene sahip olmak iin, yani egemen olmak iin, ilk bata da kraln onurunu, ister cinayet ister seim yoluyla olsun, miras edinmek iin gereken antlama, blnme szlemesi: Beden ya da ceset Kralla birliktedir, KraTn yambamdadr, ama Kral bedenle birlikte deildir. Kral bir eydir: The body is with the King, but the King is not with the body. The King, is a thing).

    eyin bu eyi de ne ki?1. nce yas. Bir tek bundan sz edeceiz. Yas, geri kalanlar

    imdi burda klmaya, varlkbilimselletirmeye yeltenir hep, ilk bata da cesetlerin kimliini ve llerin yerini saptamaya yeltenir hep (her tr varlklatrma, her tr anlamlatrma -felsefi, yorumbilimsel ve psikanalitik- olduu biimiyle, ite bu yas ilemine hapsolup kalmtr, ama bu varlklatrma henz bu yas

    27

  • ilemini dnemez bile; ister Hamlet ister Marx sz konusu olsun, hayalete, ite u henz dnlmeyen iinde yneltiriz hayalet sorusunu). Bilmek gerekir. Bunu bilmek gerekir. Oysa bilmek, kim ve nerede olduunu bilmektir, kimin bedeni olduunu ve bu bedenin nerede durduunu bilmektir, nk yerinde durmaldr. Gvenilir bir yerde. Hamlet yalnz u kafatasnn kimin olduunu sormaz (Whose was it?', Valry bu soruyu alntlar). Bunun kimin mezar olduunun bilinmesini de zorunlu klar; (Whose graves this, sir?). Yasm ileyii iin kuku ya da karklktan daha kt hibir ey yoktur: kimin nereye gmldn bilmek gerekir, ondan geriye kalanda kalmas (kaldm da bilmek - bundan kuku duymamak) gerekir. Orada kalmal ve de yerinden kprdamamaldr!

    2. Sonra da, bir tek dil ve de ses, nnde sonunda ismi belirten ya da onun yerini tutan bir ey olmas kouluyla (Hamlet: That Scull had a tongue in it, and could sing once) kafatas ya da tin kuaklarndan (Marxi douran Hegeli douran Kant) sz edilebilir ancak.

    3. Son olarak da, (Valryyi douran Marx...) ister dntrsn isterse kendini dnme uratsn, istef ortaya koysun isterse zp blsn, ey, alp durur: ruh, tinin tini, almada. Peki, ama alma ne ki? Eer ruhun ruhunu varsayarsa, bunun kavram nedir ki? Valry altm izer: Burda Ruh dediimde, bundan belirli bir dntrme gcn anlyorum (...) ruh alp durur (...)3

    yleyse, Whither Marxism?, Marksizm nereye gidiyor?, ite katldmz kolokyumun bah da bize bu soruyu yneltir. Hamlete ve Danimarkaya ve de ngiltereye neden iaret eder ki? Ya neden fsldayacak ki kulamza, bir hayaletin peine taklmamz? Nereye? Whither? Bir hayaletin pei sra gitmek de ne ki? Peki, ya onun peine taklmak onun peimize taklmas, bir an olsun brakmamas, bizim srdmz o amansz takibi onun da bize uygulamas haline gelirse? Burada da nde gibi g-

    3. Paul Valry, Lettre sur la socit des esprits, Toplu Yaptlar, s. 1139.

    28

  • rcn, yani gelecek, nceden geri gelir: Gemiten, arkadan geri gelir. Hamlet tam da Ur hayaletin peine taklmaya hazrlandnda (I ll follow thee*, Perde I, Sahne IV), Marcellus yle der: Something is rotteM l i the state o f D enm ark ksa bir sre lOnra da Whither, diye soracaktr o da: Where milt thou lead me? speak; Ill go no further,ho Mark me (...) I am thy Fathers Spirit

    Yineleme ve ilk kez, hayalet sorusu gibi Olay sorusu da belki bu te: Bir hayalet nedir ki? Bir b y a lrtit yani bw? imulakr kadar, byleine etkisiz, sanal, kvamsz gibimevcudiyeti nedir ki? Orada, eyin kendiyle benzetisi arasnda, geerli bir kartlk var m? Yineleme ve ilk kez, ama: yineleme ve son kez de, nk her ilk kezin tikellii onu bir son kez de yapp kar. Her kez, olayn ta kendisi zaten, bir ilk kez bir son kezdir. Bambaka bir son kez. Tarihin sonu iin bir sahneye ko- yu. Buna bir musallat-bilimi ihantologie) diyelim. Bu karabasan mant var olmaya ilikin bir dnce be?J e ilikin bir dnce, to be or not to benin olmaya ilikin bir ey olduu varsaylmas kouluyla doru bu kukusuz. Oysa, hi de kesin bir ey deil bu) ya da bir varlkbilimden hem daha geni kaplaml hem de daha gl olmakla kalmaz yalnzca. Bu karabasan mant, erevesi izilmi yerler ya da zel etkiler olarak, ereksellii de te dnya bilgisini de barndrr kendinde. Bunlar anlayacaktr, ama anlalmazcasna. Sonun sylemini ya da sona ilikin sylemi nasl anlamamz gerekiyor ki yleyse! durumun ucu anlalabilir mi hi? Ve de to be ile not to be arasndaki kartlk anlalabilir mi ki IM h Hamlet zaten l kraln beklenen geri dnyle balyordu. yknn bitmesinden sonra, ruh geri dnerek (hortlak) gelir, hem geri-gelen bir ly hem de beklenen bir geri dn art arda, art arda yinelenen bir hayaleti oynar.

    Ah, Marxm u Shakespeare ak yok mu! Herkese bilinen

    29

  • bir ak bu. Chris Hani de ayn tutkunun klesiydi. Ben de yeni rendim bunu, houma da gitti dorusu. Marx daha ok Atina- l Timon'dan alnt yapm olsa da, Manifesto daha ilk sayfasndan balayarak, u Elsinore terasna, yani o zamanki yal Avrupaya o sessiz hayaletin ilk geliini, yant vermeyen ruhun beli- riini antrr ya da bu ilk gelie, bu belirie arda bulunur. nk tiyatromsu bu ilk beliri zaten bir yinelemeyi belirtiyordu, bu yinelemenin kvrmlarnda siyasal erk gizlenir. (Kimlik saptama yolundaki bastrlmaz isteine kaplan Bamardo eyU tanr gibi olur olmaz, In the same figure, like the King thats dead der.) teki zaman ya da teki sahne diyebileceimiz eyden, oyunun arifesinden balayarak bu olayn tanklan hem kayglanmakta hem de mitlenmektedirler bir geri dnten, sonra da bir gidi ve bir geliten, again and again. (Marcellus What! has this thing appeard againe tonight? Sonra da: Enter the Ghost, Exit the Ghost, Re-enter the Ghost.) Yinelenme sorunu: Bir hayalet hep bir geri-gelen'di zaten. Gidi ve gelileri denetlenmez, nk geri gelmekle balar zaten. Macbethi de aklmza getirelim; Sezarm hayaletini anmsar. Son nefesini verdikten sonra, geri gelir. Brutus da again der Well; than I shall see thee again? Ghost: Ay, at Philippi (Perde IV, Sahne IH).

    Oysa, iimizden soluk alma gelir. Ya da i ekme: kukusuz, soluk vermekten sonra, nk ruh sz konusu. Oysa, nerdeyse olanaksz sanlan ey de hep, hayalet/e sz etmek, hayalet/e konumak, onunla birlikte konumak, yani zellikle de bir ruhu konuturmak ya da konumasna izin vermektir. stelik byle bir ey bir okur, bir bilimadam, bir uzman, bir profesr, bir yorumcu iin, ksacas Marcellusun scholar dedii kii iin, iyiden iyiye zordur. Belki de, genelde bir izleyici iin zor. znde, karsna bir hayaletin dikilecei, szn yneltebilecei ya da ilgilenebilecei en son kiiyse zaten bir izleyicinin ta kendisidir. Tiyatroda da okulda da. Bununsa zle ilgili nedenleri vardr. ster kuramc* ister tank, izleyici, gzlemci, bilimadam ya da aydn kiiler olsunlar, scholar' lar bakmann yeterli olduuna ina-

    30

  • nurlar. Bu nedenle de, gerekeni yapmak iin, hayaletle konumak iin en yetkili konumda olamazlar hep: Marksizmin verdii silinmesi olanaksz derslerden biri de budur belki. Szlerini herhangi birine, hele hele hayaletlere yneltmeksizin konuabilecek scholar yok artk, hibir zaman da olmad. Hayaletle, olduu gibi, gerekten uram bir scholar hibir zaman da olmad. Geleneksel bir scholar hayaletlere inanmad gibi, hayalet- liin sanal uzam denebilecek olana da inanmaz. Gerek ve ger- ek-olmayan, etkili ve etkili-olmayan, canl ve canl-olmayan, varlk ve varlk-olmayan (ahlageldik okumaya uyarsak, to be or not to be) arasndaki keskin ayrma inanmayan, mevcut olan le olmayan arasnda, rnein nesnellik biiminde ortaya kan kartla inanmayan adna yarar bir scholar asla olmamtr. Scholar iin bu kartln tesinde, okullara zg varsaymlardan, tiyatromsu kurgu, yazn ve speklasyonlardan baka bir ey yoktur. Bir tek bu geleneksel scholar kiiliine gnderme yap- naydk, Marcellus yanlsamas, aldatmacas ya da Marcellus kompleksi olarak tanmlayabileceimiz eyden saknmamz gerekecekti. Klasik bir scholar'm hayaletlerle neden konuamayacan anlayamayacakt belki de. Eskiden yaptmz gibi, snf- Nal bir konumun demeyelim, ama bir konumun benzersizliinin, konumak iin bulunulan yerin, bir deneyim yerinin ve bir akrabalk bann benzersizliinin ne olduunu bilmiyordu; ite yalnzca bu yer ve bu balarda yer alp seslenilebilir hayalete. Bir kolokyuma katlrmasna, nahife, thou art a Scholler; spe- ttke to it, Horatio" der. Scholar'a, bilimadamma ya da okumu aydn kiiye, kltr adamna, gereken uzakl koyabilecek ya da bir hayaleti gzlemlemek iin, hatta bir hayalete kmak, yani krallarn ya da llerin dilini kullanmak iin uygun den tzckleri bulabilecek bir izleyiciye seslenirmi gibi arda bulunur. tink, Bamardo l kraln yzn kestirmitir sanki, benzetme yoluyla kimliini saptadn sanmaktadr (Bamardo: In the same figre, like the King thats dead. Marcellus: Thou art a Scholler; speaketo it, Horatio), Ondan bir tek ha

    31

  • yaletle konumasn istemekle kalmyor, hayaleti armasn, ona seslenmesini, sorular yneltmesini, daha dorusu ona hl nasl bir ey olduunu sormasn da istiyor: Question it Horatio. Horatio da eye konumasn buyurur, hem buyurgan hem de sulayc bir hareketle tam iki kez, konumasn buyurur. Buyruk verir, hem yalvarr hem de yapmas gerektiini syler (By heaven I charge thee speake! [...] speake, speake! / Charge thee, speake!). I Charge thee oklukla yalvarrm diye evrilir, bu da bize buyrukla (injonction) yalvarmann (conjuration) daha sonralar kesiecei yolu gsterir. Hayalete konumas iin yalvarp yakaran Horatio, bir yandan da hayaleti genel bir denetimden geirmek, devinimsiz klmak, hayaletin konumasn durdurmak ister: (For which, they say, you Spirits oft walke in death) Speake o f it. Stay, and speake. Stop it Marcellus.

    Bunun tam tersine, Marcellus da bir gn, bir gece, yzyllar sonra (burada ayn ekilde llmez zaman) baka bir scholar'm geliini nceliyordu belki. te, bu scholar bulunu ve bulunmay, gerek olma ve gerek olmama, yaam ve yaam olmama arasndaki kartln tesinde, hayalet olanam, olanak olarak hayaleti dnebilecek en sonunda. Ne mutlu ki (ya da ne yazk ki) ruhlarla nasl konuulmas gerektiini bilecek. Byle bir becerinin olanakl olduunu bilmekle kalmayp, byle bir becerinin, beceri olmak hasebiyle, genel anlamda beceriyi her zaman koullandrdn da bilecek. Ne olursa olsun, bylesi bir beceri olanann kilidini amay umabilecek kadar lgn biriyle kar karya bulunmaktayz.

    Demek ki, Manifesto'mm en belirgin yann belleimden uzaklatrm olmakt en byk yanlm. Manifesto'da kendini gsteren ey, her eyden nce bir hayalet, u babacan bakii, gerekd olduu kadar da gl, sann ya da simlakr, sakin sakin bir canlnn burada oluu denenden sanal olarak daha gerek bakii: Manifesto yannda Marxin baka birka nemli yaptn daha yeniden okuduktan sonra, Marx ile Engelsin, kendilerinin de yalanmalar olana ve kendilerine ikin ve indirgen

    32

  • ine/ tarihsellikleri konusunda syledikleri (rnein, 1888 tarihli yeniden basma Engelsin yazd nsz'de) gz nne alnlmn kouluyla, tm felsefe gelenei iinde gnmzde bundan dulm ivedi bir eyler retebilen baka bir metin (belki de biri- etk metin budur zaten) bilmediimi syledim kendi kendime. Hu konuda, baka hangi dnr bylesine ak bir uyanda bulunmutu ki? Baka kim kalkp da kendi savlarnn ilerde dnme uramas ansmda bulunmutu ki? Yalnzca bilginin giderek zenginlemesi (bir dizgenin dzeninde hibir ey deitirmeyecek zaten bu) iin deil, kopu ya da yeniden yaplanma sonularn hesaba katmak (baka bir hesap bu) iin, kim kalkp kendi savlarnn ilerde dnme uramas ansmda bulundu k? Olabilecek tm programlamann tesinde, yeni bilgilerin, yeni tekniklerin, yeni siyasal verilerin ngrlmezliine pein peyin kim kucak aabildi ki? Hibir geleneksel metin, siyasetin yrrlkte olan dnyasallamas konusunda, en dnen dncenin ak iinde, tekniin ve basm-yaym alannn indirgene- nezlii konusunda hi bu denli ak olmamt. Sahip olduklan g, Manifesto tarafndan ei grlmedik biimde zmlenmi olan, o gnlerin demiryollan ve gazetelerinin iktidarnn da tesinde btn bu ngrlmezlie pein pein kim kucak aabildi k? Hukuk, uluslararas hukuk ve ulusuluk konularna bylesine k tutan az metin var dorusu.

    Marxi -M arxla birlikte baka birka kiiyi daha- okumamak ve de yeniden okumamak ve de tartamamak hep yanl bir ey olacak; okullarda yaplan u okuma ya da tartmalarm tesinde hem de. Bu, giderek daha da yanl olup kacak, kuramsal, felsefi, siyasal sorumluluktan kanmak olacak. Dogma makinesinin ve Marksist ideolojik aygtlarn (devletler, partiler, hcreler, sendikalar ve de daha baka reti retim yerleri) Oltadan kalkmakta olduu u uralarda, bu sorumluluktan kamak iin hibir zrmz olamaz, olsa olsa mazeretler uydururuz yalnzca. Bu olmakszn, gelecek de olmayacak. Marx olmakszn, gelecek de olmayacak. Marxin ans ve miras olmazsa; en

    FJN/Marxn Hayaletleri 33

  • azndan belirli bir Marx olmazsa, dehas, ruhlarndan hi deilse biri olmazsa. Varsaymmz ya da daha dorusu benimsediimiz konum u: Tek bir tane yok, tek bir tane olmamas gerek.

    Buna ramen, imdilerde direnmem gereken tm batan karlar arasnda, annn da yeri var: benim iin de, benim kua- mndan olup tm bir yaam boyunca paylaanlar iin de Marksizm deneyiminin, Marxin neredeyse babamz kadar yakn yzn, iimizdeki baka akrabalk balaryla tartmasn, metinlerin okunmasn ve Marksizmin mirasnn salt ve her yanda belirleyici olduu -bugn de belirleyici, demek ki ilerde de olacak- bir dnyann yorumlanmasn anlatmak. Hepimiz de bu mirasn, kesin olarak llemeyecek bir derinlikte, dorudan doruya grnen ya da grnmeyen bir damgasn tayan bir dnyada, kimileri bir kltr der buna, yayoruz.

    Kuama zg belirli bir deneyimi, yani en az 40 yl srm ve de henz sonulanmam bir deneyimi niteleyen zellikler iinden kafa kartrc bir paradoksu ekip alacam ilk bata. Daha nce grdm, hatta hep daha nce grdm karklndan sz ediyorum. Alglama, sann ve zamana ilikin bu aksakla, bizi burda bir araya getiren konu bal nedeniyle Whither Marxism?" adn vereceim. Bu sorun pek oumuzla yat. zellikle de, benim gibi, de facto Marksizme ve kom- nizme (Sovyetler Birlii, Komnist Enternasyonal ve bunun ardndan gelen btn her ey, yani daha bir sr ey...) kar kan, ama hibir zaman tutucu ya da gerici ynlendirmeler, lml ya da cumhuriyeti sa konumlar bile benimsemeksizin kar kanlarla yat, iimizden pek ounun gznde, Marksist komnizmin belli bir biimde (belli bir, diyorum bilerek) son bulmas ise, u yalanlarda dnyada kendisine balanan her eyle birlikte SSCBnin kmesinden daha nce olup bitmiti zaten. Btn bunlarn balamas -kukusuz btn bunlar daha o zamandan bir dej-vuyd- 1950lerin balarndayd. Bu nedenle de, bizleri bu gece burada bir araya getiren soru (Whither Marxism?) eski bir yineleni gibi tnlyor. O yllarn genleri olan

    34 F3ARKA/Marxn Hayaletleri

  • hislerin pek ouna da, bambaka bir biimde olsa bile, kendini florla kabul ettirmi bir soruydu bu. Aym soru daha nce de yan- kllanmtt. Ayns, kukusuz ayms, ama bambaka bir biimde. Hu tkam burada yanklanansa, yanklanandaki fark. Gene ak- |Hin, savaan yal Avrupa'nn saaklar stne, siperler stne akam karanl kyor gene. tekiyle olduu kadar kendiliyle de savaan Avrupa'nn...

    Neden? O zamanlar bile aym soruydu bu, nihai soruydu. Gnmzde pek ok gen (Fukuyama okuru-tketicisi trnden ya da "Fukuyamanm kendisi trnden pek ok gen) yeterince bilmez bunu kukusuz: Tarihin sonu, Marksizmin sonu, "feliefenin sonu, insann sonu, son insan, vb. konulan, btn bu te dnyaya ilikin konulan, bundan 40 yl nce, yani 1930lerde temcit pilav gibi sta sta yer dururduk. Kyamet gn datlan bu somunu srmtk bile, doal bir eydi bu hem de, 1980lerde her ey olup bittikten sonra, son derece doal biimde, felsefe alannda kyamet gnn duyuran ses demitim ben buna.

    Peki, ya kvaml myd? Ya tad nasld? Bir yandan, sonu konu alan klasikler adn takabileceimiz yaptlarn okunmas ya tik zmlenmesiydi bu. Modem zamanlarn kyamet gnnn kurallarm koymutu bunlar (Tarihin sonu, nsann sonu, Fel- lefenin sonu, Hegel, Marx, Nietzsche, Heidegger, Kojeveci vasiyetname ekleri ve de Kojevenin kendisinin ekleri). Ama, te yandan da, ayrlmazcasna, uzun zamandr bildiimiz ya da daha dorusu artk iimizden kimilerinin gizleyemez olduu btn Dou Blou lkelerindeki totaliter terr, gemiin Stalinci- I iinin ve de gnmzdeki yeni-Stalinciliin, Sovyet brokrasi- Nnin yaratt tm toplumsal-ekonomik ykmlar da buydu zaten (yani, en nemsiz olanlan sayalm yeter dersek, kabaca Moskova durumalarndan Macaristann bask altna alnmasna kadar uzanan olaylar).Yaprnn zlmesi denilen eyin iinde gelitii e de buydu kukusuz; ite bu tarihsel rg hesaba katlmakszn, yaprnn zlmesinin bu annda, zellikle de Fransada, hi

    35

  • bir ey anlalamaz. yleyse, ite bu benzersiz zaman, bu hem esiz hem de ifte deneyimi (hem felsefi hem de siyasal) paylatm kiiler iin, bizler iin, demeyi gze alrsam, imdilerde tm basm-yaym aralarnda geit resmi yapan u tarihin sonu ve I son insan sylemleri oklukla iyice bkp usandrc bir zamana aykrlk gibi gelmekte. En azndan bir yere kadar byle gelmekte; daha sonra belirleriz bunun nereye kadar olduunu. te, bu skntdan kaynaklanan bir eyler de gnmzn en grngsel kltrnn bedeninden ter gibi szp durmakta: Batl bakentlerde kulamza en ok gelen, en ok okuyup grdmz ey, basm-yaym aralarnn en ok konu ettii eydir bu. Genlie zg bir tazeliin sevinciyle kendilerini bu kltre teslim edenlerse, iyice ge kalm gibidirler, tarihin bir son buluuna gene de ge kalmak pahasna sanki son trenden sonra baka bir son trene binilebilirmi gibi.

    Tarihin son buluuna nasl ge kalabilir ki insan? yice gncel bir sorun bu. Dorusu Hegelden bu yana yaptmz zere, gerekleen ve olay, sonra da tarih adma yarar bulunan eyi dnmeye zorlad iin de iyice ciddi bir sorun bu; bir de, tarihin son buluunun acaba belirli bir tarih kavramnn son buluundan bakaca bir ey olup olmadn da dnmeye zorlamakta. te, soluk solua kalmakszn, deyim yerindeyse, mahere ve son buluun son trenine ge kalmakla yetinmeyip, kapitalizmin, liberalizmin vicdan rahatl ve parlamenter demokrasinin erdemlerine (bununla genel olarak parlamenterizm ve siyasal temsiliyeti deil de, parlamenter bir aygt ile bir seim dzeninin imdiki, yani gerekte gemi biimlerini anlatmaya almaktayz) dayanp gene de iim iim iinme yolu bulanlara yneltmek gereken sorulardan biri de budur belki.

    Az sonra biraz daha karmaklatrmamz gerekecek bu emay. Vicdan huzurunu ve basm-yaym alanndaki adh yeni bir biimde okumamz gerekecek. Ne var ki, tarihin son buluu ve buna benzer daha baka tehisleri konu alan tm yaznn elimizden dme tehlikesi douracak, mecalsiz brakacak deja-

    36

  • VU zlenimini daha da gl klmak iin, tek (buna benzer daha pek ok rnek verilebilir kukusuz) bir ey anacam ki, o da ly.iy tarihli bir denemedir; bu denemenin yazan 1957 ylnda lnl o zaman Son nsan adm tayan baka bir anlat daha yaymlamt. Maurice Blanchotnun 1950lerde yaymlanm be- ll kitab konu alan Felsefenin Sonu balkl bir yaz kaleme nlmasnn stnden nerdeyse 35 yl geti demek ki.4 Bu kitaplarn tm de, (hem de yalnz Fransadaki) eski Marksist ya da komnistlerin tanklklanyd. Daha sonralan Blanchot Sur une ttpproche du communisme ve Les trois paroles de Marx5 adl yazlan kaleme almt.

    |"Les trois paroles de Marx balkl o gzelim sayfay, bir an olsun duraksamadan altma imzam atabilmek iin, burada t- illiyle alntlamak isterdim dorusu. Hem yatmak bilmez hem de ll biimde, karlatulamayacak bir younluun o yaln parlaklyla, birden fazla szn olduu kadar kendi kendine ayr dm bir buyruun da mirass olan bizlerin bugn hl yantlamamz gereken bir soruya tam bir yanta da indirgenemeyen0 U sayfay...

    Bir mirasn zorunlu ve kkten ayrkln (htrognit), buna damgasn vuran kartlk barndrmayan ayrl, diyalektie yer vermeyen neredeyse bitiiklii (daha ileride Marxin ruh/ar diye adlandracamz oulluu) ve birbirini tutma- ma"y ele alalm nce. Hibir zaman btnlk oluturmayan bir llras, hibir zaman da kendisiyle bir deildir. Varsaylan birlii, byle bir birlik varsa eer, seerek yeniden olumlama buyruundan bakaca bir ey olamaz zaten. Gerekir demek elemek, ayklamak, eletirmek gerektii anlamna gelir, ayn buyrukta yerleik pek ok olanakl arasndan semek gerekir. Bir gizin

    4. Maurice Blanchot, La fin de la philosophie, La Nouvelle Revue Franais, 1 Austos 1959, 7. yl, say 80.5, Maurice Blanchot, L'amiti, Gallimard, 1971, s. 109-117.

    37

  • evresinde elikili biimde yerleik hem de. Bir mirasn okunu* labilirlii verili, doal, saydam, tekanlaml olsayd eer, yorumlamay hem arp hem de ona meydan okumasayd, bunun mirass olunamazd hibir zaman. Doal ya da kaltsal bir neden gibi etkilerim tardk bunun. nsana hep bir giz miras kalj - Oku bana, bakalm okumaya muktedir olacak msn acaba?" der bu giz bize. Mirasn her yeniden olumlanmasnm gerek duyduu eletirel seme tpk bellein ta kendisi gibi, sonluluun kouludur. Sonsuzluk miras kalmaz, sonsuzluk miras brakmaz, Buyruun kendisiyse (sana miras kalan iinden se ve karar ver, der hep) ancak kendi kendini blerek, yutarak, ayrlarak, ayn anda birden ok kez, hem de birden ok sesle konuarak bir olabilir.

    Marxta ve hep Marx kaynakl olarak, ayr sz trnn hem biim hem de g kazandm grdk; bunlarn de gerekli olmakla birlikte birbirlerinden ayn ve kart olmann da tesinde, sanki birbirlerine bitiiktir. Bunlar birarada tutan birbirini tutmama ise zorunluluklarn okluunu belirtir, yle ki Marxtan bu yana, konuan, yazan her kii baml olduu duygusuna kaplr -tabii eer bu zorunluluklarn hibirini karlayamama duygusu iinde deilse... (S. 115, altm ben izdim.)

    Hibirini karlayamama duygusu iinde deilse. Bu ne demek ki? Peki, ya Marxtan bu yana ne demek?

    Hibir eye karlk vermemek, dorusu, hep olanakl bir durum olarak kalacak. Byle bir tehlikeye, hele hele byle bir duyguya kar gven verecek hibir ey yok, olamaz da. Marxtan bu yana da, kendisinden itibaren kendimizi balanm bulduumuz ar yerini belirtmeyi srdrr. Ancak bir balanma ya da ar, buyruk ya da vaat varsa, bizlerden nce nlayan bir szden kalkan bu ar varsa, bu yana kukusuz bizden daha nceki bir yer ve zaman belirtir, ama bizden nce olduu kadar bizim nmzde de bulunur bu yer ve bu zaman. Gelecekten bu yana, demek ki, saltk gelecek olarak kabul edilmi gemiten

    38

  • b yuna, bir olayn bilinmezliinden ve varmamlndan bu yuna, olmas (to be) beklenenden bu yana: yaplmas ve karar- M|t lmas beklenenden bu yana (Hamletin, deyim yerindeyse, bir hayaletin karsma geip ant ien her mirasnn to be or not to /'"si kukusuz, ncelikle bu demektir). Eer Marxtan bu yana" bir gemii, zel bir ismin gemiini olduu kadar gele- lek-oian da belirtiyorsa, bunun nedeni ftffe zel ismin zelliinin hep gelecek olarak kalacak olmasdr. Hem de gizli olarak. "Birbirini tutmayan bir arada tutan ey, gelecekteki bir imdi leklinde de gelmesi beklenen bir ey deildir. (Blanchot, kendili "bir arada tutan bir birbirini tutmayan olanaksz olarak adlandrr; geriye, bir birbirini tutmayann, hl, kendi bana, lUtNlI olup da bir arada tutabileceim ve de birbirini tutmayann kendisinden, kendi bana kendisinden, kendine zg bir zellii olmayan bir aynlktan nasl olup da sz edilebileceini dnmek kalr). Marxtan bu yana kendini bildiren, farkl den (diffrer, farkllatran/erteleyen) bir szde, bir arada tutmay vaat edebilir ya da anmsatabilir ancak, olumladn farkllatrarak (/erteleyerek) deil de, tam da olumlamak iin farkl derek (/erteleyerek), doru biimde olumlayarak, iktidara sahip olmak iin (iktidarsz iktidar) olayn geliini, olaym geleceinin ta kendisini olumlayabilmek iin.

    Blanchot Shakespearein adm anmaz burada, ne var ki, Marxtan bu yana, Marxtan bu yanay tpk Marxin Shakespeare'den bu yanay anlad gibi anlamakszn edemem. Bir arada durmayan, oulun kendisini, aym birbirini tutmayan bir arada tutmak -buna durmadan geri dneceiz hep, tpk hayaletin hayaletliine dneceimiz gibi- ancak yerinden km bir flmdiki zamanda, hibir gvenli eklemlenii olmayan, kkl biimde ayrlm bir zamann eklem yerinde dnlebilir. Eklem yerleri yadsnm, krlm, olumsuz bir kartlk ve diyalektik ayrlk uyarnca kt kullanlm, kt ileyen, ayan am bir zamann deil de, ne eklem yerleri gvencelenmi ne de balan belirlenebilen bir zamann. Burada zaman iin sylediklerimiz,

    39

  • ayn anda ya da dolaysyla tarih iin de (tarih, konjonktr etkilerinde onarm yapmaya izin verse de) geerlidir; ve de bu zamann eklem bann kopmas olarak dnyadr: The time is out o f joint, zamann eklemleri paralanm, yerinden km, yuvasndan km, zaman aklm karm, yerinden edilmi ve ldrm, rahatsz edilmi, hem ayar bozulmu hem de lgn. Zaman zvanadan km, zaman yerinden srlm, kendi dnda artk, ayar bozulmu. Byle der, Hamlet. Bylece, Shakespe- arein ngiliz diline zen gstermesine, te yandan da, benzeri grlmedik biimde, bu dilin bedeninin oklarla yaralanp imzalanmasna yol aan, oklukla iir ve dnce dolu, ldrc gediklerden biri de alm olur. Peki, ama zaman kadar tarihin ve dnyann da eklem yerinin paralanmasna, geip giden zamann ilintisizliine, bizim zamanmzn, her defasmda bizim olan zamann ayarnn amasma ne zaman bu ad verdi ki Hamlet? Peki, ya The time is out o f joint' nasl evirmeli? Bir bayaptn, dhice, cince bir yaptm, tam tamna cinlik yapan, maharet gsteren ruhsal bir eyin yzyllardr yaplan evirileri nasl da alacak kadar eit eit! ster kt ister iyi olsun, uras kesin ki, bir cin ibanda, hayaletsi bir eyin yerine direnip meydan okumakta. Canlanm, kpr kpr yapt da bu ey, yani tam anlamyla iine yerleip konaklamadan yerlemeye, bir trl ele geirilmeyen bir hayalet gibi hem bellein hem de evirinin stne kmeye kafa yorup cinlik yapan ey olup kar. Tanm gerei, bir bayapt da tpk bir hayalet gibi devinir. Szgelimi, ey bu blmn, yani The time is out o f joint blmnn eitli versiyonlar stne ker, bunlara neden olur, bu evirilere yerleip konaklamadan yaar ilerinde, hi kendini teslim etmez bunlara. evirinin szleri, oul, ama herhangi bir biimde dalm deil, rgtl. Ama ayn zamanda tm hayaletler gibi elikili olmaktan da te, ayrca birbirini tutmayan isteklerde bulunan hayaletin etkisiyle, asl metin ad verilen Neden nedeniyle, evirilerin oul sz de rgtszle ynelir. Grne baklrsa, btn bu eviriler nemli birka olanak evresinde top-

    40

  • M|makta. rnekler, diyelim bunlara. The time is out o f jo in f indeki Time, kimi zaman zamann ta kendisi, zamann zaman- Miltllft, kimi zaman zamansalln olanakl kld (tarih olarak /Itntn, geip giden zaman, yaadmz zaman, bugnk gnler, a), kimi zamansa, buna bal olarak, dnp duran dnya, bugnk dnyamz, bugnmz, gncelliin ta kendisi: yolumuzun gittii yer (yvhither) ve yolumuzun gitmedii yer, her eyin ryp kokutuu yer (whither), ilerin yolunda olduu ya da olmad yer, zaman geip gittike ilerin gerektiince yolunda gitmedii ama gene de srp gittii yer. Time: zaman bu, ama bir yandan da tarih ve dnya.

    "The time is out ofjoint: Bu tmcenin evirileri de kendilerini out o fjo in f' bulmu durumda. Btn bu evirilfer ne den doru ve yerinde olsalar bile, bunlara herhangi bir hak verilmi nUa bile, tmnn de ayarlan am durumda, yaadklan uzaklkta doru deil gibiler: kendi ilerinde doru deil gibiler kuykusuz, nk anlamlan zorunlu biimde iftanlamh, sonra da kendi aralarndaki ilikilerde yani kendi sayca okluklan iinde, son olarak da ya da ilk olarak da, baka dile ve de zgn olann tm gizil glerine, egemenlik kurmu olayn dehasna lresizce upuygun dmemeleri iinde. eviri ne denli yetkin olursa olsun, aresiz kalr bunun karsnda. Daha da kts, iyin en ackl yan da bu zaten, teki dilin eriilmezliini daha da arlatrmak ya da onaylamaktan bakaca bir eye yaramaz. imdi de Franszcaya yaplan eviriler arasndan en dikkat eken, en kusursuz ve en ilgin birka rnek vermeye geldi sra:

    1. Zaman menteesinden km."6 Yves Bonnefoy tarafndan yaplan eviri en gvenilir olan sanki. Tam da bu zamann tpokh'sindeymi gibi, bu tmcenin en yksek dereceli ekonomik gclln ak ve askya alnm gibi koruyup srdrmekte. Organik, etik ya da siyasal (bu da bir uzaklk demek zaten) olmaktan ok, daha teknik bir benzetme olan mentee ben

    6. Le temps est hors de ses gondg' Hamlet, Yves Bonnefoy evirisi, 1957, Follo, Galimard, 1992.

    41

  • zetmesi, evirisi olduu deyimin saysz kullanm kadar ege-| men kullanmna da en yakn den benzetmedir.

    2. Zaman zvanadan km1'.1 Olduka tehlikeli bir eviri:; deyimin byle bir kullanm daha ok hava durumunu (weather) akla getirir.

    3. Dnya tersine dnm,8 byle bir tersine, arpka ok daha yakn gibidir; zgn deyie ok daha yakn sanki arplm.

    4. Onurunu yitirmi bir a bu.9 Gidein yapt okuma ilk bata ne denli artc gelirse gelsin, Moredan Tennysona varncaya dek, bu deyime aka ok daha etik ve siyasal bir anlam ykleyen gelenee bah kalmaktadr. Out o f joint kentin ahlki kn ya da yozlamasn, trelerin bozulup kokumasn nitelemekte kullanlmaktayd. Ayan am olandan doru olmayana, adil olmayana ok kolayca geilir. Bizim sorunumuz u: ayan amlktan, (bir bulunuu etkisi altna alan daha ok teknik-varlkbilimsel bir deer) artk varlkbilimsel olmayan bir doru olmamaya, adaletsizlie geii nasl dorulayabiliriz acaba? Peki, ya tam tersine ayan bozulmuluk doruluun, adaletin kouluysa? Peki, ya bu ifte kayt kendi barndaki gizi younlatnyor ve de Hamletin The time is out o f joint szne o grlmedik gc kazandran stn-erkini gclletiri- yorsa? Buna hi amamak gerekir, baksanza Oxford English Dictionary Hamletin bu szn etik-siyasal anlaml bir kullanm rnei olarak vermekte. te, bu son derece nemli rnei grnce insan ister istemez Austinin dediklerinin ne denli gerekli olduunu dnmekte, yle demiti Austin: Szlkler, szcklerin tanmlarm veremez, rnek verebilirler yalnzca. Doru ilemeyen ya da arpk olann (tersinden ok arpk olarak) out o f joint olann yozlamlm, dmdz ilerleyen doru7. Le temps est dtraqu" Hamlet, Jean Malaplate evirisi, Corti, 1991.8. Le monde est lenvers. Hamlet, Jules Derocquigny evirisi, Les Belles Lettres, 1989.9. Cette poque est dshonore. Hamlet, Andr Gide evirisi, Bibliothque de la Pliade, Gallimard, 1959.

    42

  • yOie, hukuku temellendiren ya da ynlendirenin (sonra da dosdoru, dolambaszca, doru yola sokan) ruhuna gre, dodo- luu gre eri br, engebeli, burulmu biimiyle kar ktm grrz kolayca.10 Hamlet zaten doru ileyenin doru yolunda ya da doru hukukundaki doru-varlm karsna zamann "out o f joint varlm kartr. Onu, kendisini, Hamleti her geyl yeniden dzene sokmaya, tarihi, dnyay, a, zaman dkne evirmeye, doru yola sokmaya, doru ileyiinin kurallar uyarnca dmdz ve de hukukuna, dorusuna gre ilerlesin diye doru yola sokmaya yazgdayan bu yazgya lanet okur. Ne var k. yakarlarla dolu bu lanetleme de sulayp ortaya koyduu burulma ve eriliin izlerini tar. Hamlet, pek de kendini ortaya koyup alp ban giden bir paradoks uyarnca zamann yozlamasn lanetlemez, tik bata ve her eyden daha ok lanetledii ey, ayan amln bu haksz, doruluktan uzak sonucudur, yani onu, Hamleti yerinden km bir zaman yemden zvanasna sokmak, hem de dosdoru koymak ve doru olarak koymakla yazglayan yazgsma lanet okur. Grevine lanet okur; greviyse, zamann grevden ayrlmasna hakkm geri vermek. Ynlendirildii kiiyi deitirerek bir yanla, zamann ve za- nunlann yanlna hakkm geri vermeye iten bir yazgya lanet okur: Bu deimeyle, doruluk ve hak (to set it right) bir alma, intikam, cezalandrma, geri verme, onarma, yola getirme hareketi ekline sokulur. Bu talihsizlie lanet okur, ne var ki temelsiz bir talihsizlik bu, nk kendinden, Hamletten bakas deil ki bu talihsizlik. Hamlet kendi grevini, cezalandrmak, almak, misillemeler yoluyla adaleti ve hukuku uygulamaktan bakaca bir ey olmayan grevini lanetledii iin out o f jo- /nftir; grevinde lanetlediiyse, kefaretin ta kendisinin kefaretidir zaten; her eyden nce, doutan gelen bir eydir bu, doumunda olduu kadar doumuy/a da verilmi bir eydir bu. y10. Doru ve de eri sorunlarna ok daha dizgeli bir yaklam konusunda zellikle u yaptlara gnderme yapmam gerekir: Du dro ite la philosophie, (zellikle de Kant konusunda), Galile, 1990, s. 80 ve passim; Passions, Galile, 1993, s. 33 ve devam.

    43

  • leyse, kendinden nce gelmi olan tarafndan belirlenmitir. Tpk Eyb gibi (3,1), o da doduu gne lanet okur: The time is out o f joint: O cursed spite. That ever I was born to set it right. To set it right yeniden yerine koymak (Bonnefoy), dzene sokmak (Gide), yeniden dzeltmek (Derocquigny), yerine sokmak (Malaplate) olarak evrilmiti. Kendi doumuna indirilmi olacak ldrc darbe, verilmi trajik zarar, kendi yneliinin dzeninde hogrlemeyecek bir sapknlk varsaym, doru iin, hukuk iin, doruyu, hukuku amalayarak, onu, Hamleti var etmek, dourmaktr, zaman yeniden doru yola sokmak, hukuku, doruyu getirmek, adaleti yeniden kurmak ve tarihi ayaa dikmek, tarihin zararn gidermek iin ona arda bulunmaktr. Suun bu kkensellii, daha kesin biimde sylemek istersek, kken-ncesi ve tam anlamyla hayaletimsi ncel- lii dnda ne bir tragedya ne de trajik olann z vardr. Bakasnn suu yznden yklenilen, gerei de gereklii de, olay- sall da kendilerini ete kemie brnm olarak hibir zaman gsteremeyen, ama yalnzca kendilerini ngrdrebilen, yeniden kurdurabilen, dletebilen bir ceza. Ama, insan doduu gnden balayarak, en azndan hikimsenin itiraf bile edemeye'- cei (ama bakasnn itiraflarna kulak verip kendisi gnah - kartyormu gibi olduu durum dnda, sanki bu ikisi ayn eymi gibi) anda yaplm bir ktl, yanl onarmak iin bir sorumluluk yklenir gene de. Hamlet kendini zararlar giderici klan, yani tpk hukuk gibi ancak sutan sonra ya da yalnzca sonra gelebilen klan hukuku lanetledii gibi, kendini hukuk adam klan yazgsn da lanetler: Baka deyile, zorunlu olarak ikinci, kkensel adan gecikmi, bu nedenle de miras olmaya yazglanm bir kuaktan biri klan yazgsm lanetler. nsan hayaletle, bu nedenle de, birden ok hayaletle hesaplamadan miras alamaz. Birden okun yanl, ama aym zamanda buyruuyla da hesaplalmahdr. Hamlete ac veren doutan gelme yara, dibi olmayan yara, kkensel zarar, onarlmaz facia; hukuk tarihini ya da hukuk olarak tarihi damgalayan belirsiz lanet budur

    44

  • ifI**, Deil mi ki doum birini zararlan gideren miras olarak, ymi ncuk cezalandrarak, cezalandnp terbiye ederek, ldre- k /nurlar gideren miras olarak hukuk adanundan baka bir |*y olmamaya mahkm eder, yleyse zamann out o f joint olma- Nl Uuumun da tanklk ettii bir eydir. Lanetleme hukukun kendinde var demek ki. ldrc kkeninde var demek ki.

    Hukuk, intikamdan kaynaklanmsa, (Nietzscheden, He- ileggcrden, Benjaminden nce Hamletin yalanr gibi grnd bir eydir bu) bir gn, artk tarihin mal olmayan bir gn, neredeyse Mesihe bir gn, sonunda kendim intikamn kanl- mtt/lndan kurtarm bir adaletin ardndan rahat bir nefes al- linnuz m? intikamdan kurtarlmadan da daha te; kaynama mm derece yabanc, kaynandan son derece ayrk bir adaletin HnUndan rahatlanmaz m? O gn nmzde mi, gelecekte mi, yokna belleimizden de daha m eski? Bugn iin, bu iki varsaymdan birini kabul etmek g, gerekte olanakszsa, bunun nedeni tam da The time is out o f jo in t' olmas: bugnk gnn kkeninde yatan kokuma ya da, bu da ayn ey aslnda, gzm dnyaya atm gnk -adalet datcnn laneti de bu ite, litn bu yorumlarn grnrde ayan am oksesliliini (ki kendisi de out o f joint zaten) tek bir ocan evresinde toplamaya olanak var m acaba? Bu oksesliliin bu ocakta (tabii ki zgn olann anlam bu ocaa yerlemeyecek, ama daha ok bu ocan stne hep karabasan gibi kecek) birlikte yaamasn NHlayacak bir kural bulunabilir mi acaba? ite, dhiyane olan da bu zaten, Shakespeare denen eyin imzas, zeksmm ayrt edici izi tam da bu zaten, yani yaplan tm evirileri onaylamak, btn bu evirilere olanak vermek, btn bu evirileri anlalabilir klmak, ama hibirine hibir zaman indirgememek kendini. Bu evirilerin birbiriyle ilintilendirilmesi, onur, eref, saygdeerlik, hret, unvan ya da nam, unvan kazandran meruluk, genel anlamda takdir edilen, hatta adil, en azndan da hukuk erevesinde kendi kendisiyle eklemlenmi toplamay, ilintilen-

    45

  • meyi, tutarll, sorumluluu varsayan eye yol aar.11 Ancak, eer genel anlamda ilintilendirme, jo in fm eklemli ball, her eyden, nce zamann ilintilenmiliini, doruluunu ya da adaletini, kendiyle-birlikte-varhm ya da uyumunu varsayyorsa, o halde zamann kendisi out o f joint olduunda, eklem yeri ayrlm, ayar am, uyumu bozulmu, yerinden edilmi, rahatsz edilmi, uyumu krlm ya da adaletsiz hale geldiinde ne olur peki? Zamana aykrlk m olur?

    Neler neler gemez ki bu zamana aykrlkta! Belki de The time, zamann kendisi, tam da daima bizim zamanmz olmasyla, bizim kendi aramzdaki a ve dnya, her gn bizim olan a ve dnya, bugnk gn, bizim imdimiz olarak imdiki zaman geer. zellikle de aramzda iler iyi gitmiyor olduunda, yani tam da durum iyice kt olduunda, iler yolunda gitmediinde, iyice ktlediinde. Peki ama, tekiyle eklem yerinin bu ayrlmas, iler iyi gitmiyorun bu ayan bozulmuluu gerekli deil mi acaba ilerin iyiye dnmesi ya da en azndan dorunun ortaya kmas iin? Eklem yerinin ayrlmas tekinin olanak kazanmas deil mi zaten? ki ayan aml, haksz olann eklem yerinin aynlmas ile tekiyle ilikinin sonsuz bakmszln, yani adaletin yerini aan eklem yerinin ayrlmasn birbirinden nasl ayrabiliriz ki? Adaletin derken, hesaba vurula- bilen ve datlabilen adalet yok aklmda. Hak, hukuk derken, eski duruma getirilmeye ilikin hesaplar, intikam ya da cezalandrma ekonomisi yok aklmda (nk Hamlet bastrmada -Freud, Jones, vb- bir adm daha atm bir Oedipusun emberinde ya da geninde gelien bir intikam ve ceza tragedyasysa, bastrmann tesine atlacak bir adm olanan da dnmek gerek; bastrma ekonomisinin de bir tesi vardr, yle ki bunun yasas bastrmay, Kral Oedipus ve Hamlet arasnda bu bir siyaset ya da tiyatronun tarihi olsa bile, bir tarih boyunca kendi kendinden tamaya iter). Demek ki, hesaba vurulabilecek eitlik iin deil,

    11. Btn bu deerlerin unvan deerinde nasl toplatklar konusunda bkz. Titre prciser, Parages iinde, Galile, 1986.46

  • dolaysyla znelerin ya da nesnelerin bakml ve ezamanl olnruk hesaba vurulabilirlii ya da mahsup edilebilirlii iin, ve- yil yalnzca cezalandmnak, geriye vermek ve hakk hukuku korumakla snrlanm bir hakkn vermek iin deil de, ancak, ba- giyn hesaba vrulamazh ya da tekine ynelik ekonomik ol- nynn sergilemenin (maruz kalmann: ex-position) benzersizlii olarak adalet iin* Bakasyla kurulu bant, yani adalet** diye yazmt Lvinas. The time is out o f joint bildiriminde bulunduunda, Hamlet, bilse de bilmese de, ite bu sorunun alm iinde (ban, benzersizliin, olaym gelip ortaya knn, htykasyla arya varan ya da takn bantnn ars) syler (zlerini. Ve de bu sorun Hamletin birer soru olarak grdklerinden, yani Hayalet-ey ve Kral KingU sorunundan, olay sorunundan, imdi-olma sorunundan, olmak ya da olmamak, to be or not to be sorunundan, yaplmas gereken sorunundan, ki bu da zaten dnmek, yaptrtmak ya da yaplmasna izin vermek, yaplmasna ya da gelmesine y da (lm bile olsa) verilmesine izin vermek sorunundan, ite btn bu sorunlardan ayr tutulamaz zaten. Olmas gerekene ilikin kayg, hukukun ya di ntikamn mantyla, bunun dna tamak iin bile olsa, naili olur da kesiir?

    zleyecei izgi belli olmad kadar, gvensiz de bir yrn- |S bu, zorunlu biimde byle. Adalet adyla ya da adalet adma (Diki'yi evirmek iin nerilen, olduka glk yaratan terim) burada bizlere seslenen sorunun hem yneldii hem de yliS* Hiedii, titredii, tnlad bir pele ediin yrngesi. Bu benzerdir. yerlem iin gnmzde en duyerit yerlerden bfcS (yalnzca bir tanesi kukusuz) kuku yok ki Der Spruch des Anaximan-i Iras. Bu yaptnda Heidegger Dikyi Fug, Fuge (Die Fuge ist ihr Fug) uyumu ya da uyumasnn eklemlenmesi, eklem yeri, lllntiligi, uydurulmas olarak yorumlar. Bulunu olarak varlktan kalkarak dndmzde (als Anwesen gedacht), Dik uyu- |Um le eklem bam, bir bakma, uyum iinde birbirine balar.

    1. Emmanuel Lvinas, Totalit e t latifti,, M .N p i i, 1961, s. 62.47

  • Buna karlk, Adikia hem eklem ba kopmu, kk, burkulmu hem de adil olmayann verdii zarar hatta ahmaklk erevesin-i de hukuk ddr.13

    Bu arada unu da belirtelim ki mit Fug und Recht deyiinin) sradan anlam hakl olarak ya da doru olarak, yerin- dedir, kartysa haksz olaraktr. Eklemleri dalm, kk, yerinden km, yuvasndan km, rahatsz edilmi, menteelerinden km, eklem ba kopmu, ayan am anlamnda kullanlan out o f joint''in Almancadaki karl aus den Fgen, aus den Fugen gehendi. Oysa Heidegger D iki'yi adaletin ahlki-hukuki belirlenimlerinin tesinde, bu belirlenimlerden nce ya da bu belirlenimlerden biraz akta dnmek gerektii zerinde srarla durduunda, kendi dilinde, aus den Fugen" ile The time is out o f joint"in saysz sanalln bir araya getirilip askya alnm olarak bulur: imdiki zamanda yolunda olmayan bir eyler var, olmas gerektii gibi gitmiyor. rnein:

    A-dikia szc her eyden nce diki'ma orda olmad (wegbleibt) anlamna gelir. Dike alld zre hukuk (Recht) diye evrilir. [Anaximandrosun] szleri (des Spruches) evrilirken, ceza diye evrildii bile olur. Ahlki-hukuki tasarmlamalarmz (juristich-mo- ralischen Vorstellungen) bir yana iter ve de sze varan eyle ilgilenirsek, ite o zaman adikia, egemenlik srd yerde, bir eylerin olmas gerektii gibi olmadn syler bize (dass es, wo sie waltet, nicht mit rechten Dingen zugeht). Bunun anlamysa u: Menteesinden km, ekleminden ayrlm bir ey var (etwas ist aus den Fugen). Peki de, ne? Geici konutu erevesinde, imdiki zaman (Vom je-weilig Anwesenden).'4

    Je-weiligm evirisi (geici konutu erevesinde) konusun-

    13. Dike, aus dem Sein als Anwesen gedacht, ist der fugend-fugende Fug. Adikia, die Un-Fuge, ist der Un-Fucf, Martin Heidegger, Der Spruch des Anaximandros, Holzwege, Klostermann, 1950, s. 329, Franszca evirisi W. Brokmeier, Chemins..., Gallimard, 1962, s. 291. Burada (yakn) bulunu olarak varlktan kalkarak dnlen Dik, birbirine eklemleyici ve uyum yaratc anlamadr. Adikia ise eklem yerinden kmak, anlamazlktr."14. A.g.y., s. 326-327, Franszca eviri, s. 288.

    48

  • m burada anmsatlmas gereken Ur nokta: Heideggerin kendi kndlni dnen yazma eylemi, ilk bata, imdiki zammn (An- vrrnd) je-weilig (ann, an, her kez, vb.) olarak bu belirleniminden, sonra da Weile (an, geen an, zaman aral) ya da weiten (kalmak, konaklamak, kalmak, oturup yaamak) belirlenimi tlarak bu kanlmaz yklemden geer kukusuz. Ama bundan lrt daha nemlisi Weilen'in yorumlan: Kukusuz, bir gei bu, lpok ki tanm gerei geici bir an, ama bu ann geicilii, deyim yerindeyse, gelecekten kaynaklanr. Deil nce gelmek, hi nl hi gelmemi, yani gelmesi beklenen bir eyden kaynaklanr 0*(l gerei. imdiki zamann bu geii gelecekten gelip gemie doru gider, gitmiin gitmesine doru gider {Das Weilen ist der btrgang aus Kunft zu Gang. Das Anwesende ist das Je-weili-

    i. 323). Heidegger yle srdrr szlerini; Peki, ama imdi var olann neresinde var eklem balan? Nerede, bu tek bir ba hlla olsa (nur eine Fugefl imdiki zaman (das Anwesende) naili basz, adikon, olabilir ki, yani eklem ba ayrlm (aus der l' Ufte) olabilir ki? Baka deyile, nas out ofjoint" olabilir ki? nk, Anaximandros okuru Heideggeri Hamletin diline evirebiliriz: Olann, bilindii zere imdiki zamann ve de dolaysyla zamann out ofjoint olmas nasl olanakldr? Yorumun devamn burada yeniden oluturup kurmamz olanaksz. Uzun uzadya, inceden inceye ele alnmas gerekir. Bir soru ilkesini belirtip, bir okuma varsaymnda bulunalm yalnzca. Anaxi- tandrosun Spruch'u, adikiann, yani eklem bann zlmesinin, imdiki zamanda var olanlarn imdiliine, eontalsun ton 'una ait olduunu mu sylemektedir? Bu da ou kez (Nietzsche de byle evirmiti zaten) adaletsizlik, hakszlk (Ungerechtigkeit) diye evrilir. Yunanllarn varla ilikin deneyimlerinde ktmser ya da hii olduklar sonucunu kartabilir miyiz bundan? Dorusu, Heidegger kuku duyar byle bir eyden. yimserlik kadar ktmser hiiliin karsna da trajik* Oann izini, *estetik ya da psikolojik biimde (Heidegger asndan psikanaiitik de demektir bu) aklanamayan (Oedipus

    NN/Marxm Hayaletleri 49

  • ve Hamletten uzak deiliz hi) trajiin zn kartr.15 te, bu trajik olann izi, estetik-pskanalitiin tesinde, var olann varlnn yorumlamndan kalkarak, didonai diken [...] tes adikiasl (s. 330) stne dnmeye arr bizi. Dikmn bu yetisi de ne? Hukukun tesindeki bu adalet de ne? Bir zarar gidermek, bir borcu demek, hak vermek ya da adalet datmak iin mi geliyor sadece? Yalnzca hak vermek iin mi geliyor, yoksa tam tersine, devin, borcun, suun ya da yanln tesini vermek iin mi geliyor? Yalnzca adaletsizlii, hakszl (adikia) gidermek, onarmak iin mi yoksa imdiki zamann ayrlm eklem ban j gerektii gibi yemden eklemlemek (Hanetin dedii gibi, to set\ it right) iin mi geliyor?

    Heideggere baklrsa, Anaximandrosun sz, imdiki zamanda var olann imdiliindeki yerinden kmh, imdiki zamann kendi kendisine ilikin bu eit bir ayn zamanl olmamay (burda hayaleti dnmeye alrken dayanacamz u kkl zamana aykrlk ya da zamandlk,) syler ve sylemez.16

    A) Anaximandrosun sz baka hibir anlama yer vermeksizin (eindeutig) imdi bulunu olarak var olann (das Anwesende) adikia'da, yani Heideggerin evirisiyle (s. 327), yerinden edilmi, rahatsz edilmi, menteesinden karlm (veya aus der Fu- ge: out o f joint) olduunu bildirir. Gelip geer imdiki zaman, gelip geendir imdiki zaman, gel-gitte, gelen ve gidenin arasnda, giden ve gelenin ortasnda, kendini sunan ve kendini bulundurmayan arasndaki eklemlenmede, bu geici (Weile) geitte konaklar. te bu iki arada bulunma da, sz konusu iki devinimi birletiren (gefgt) ifte eklemlenmeyi (die Fuge) eklemler. Bulunu (Anwe- sen) bulunmamann her iki yn boyunca, artk olmayanla henz olmayann eklemlenmesine yerlemi, dzenlenmi, bititirilmi- tir (verfugt). Bititirmek ve eklemek. te, bu bititirme (jointure) dncesi bir buyurma (injonction) dncesidir de.

    B) Ama, bunu baka hibir anlama yer vermeksizin ak-

    15. A.g.y., s. 330, Fr. eviri, s. 291.16. Er sagt es und sagt es nicht, A.g.y., s. 328, Fr. ev. s. 290.

    50 F4ARKA/Marxn Hayaletleri

  • M l on, Spruch baka bir ey daha syler ya da ancak koullu bir lk(lP syler bunu. Bulunuun ayrl (adikia) ya da adalet- Ullgrnden ancak didonai diken olmas gerektiini sylemek yili Imhseder. (Gerekirin ierdii ykmllk ya da bor belki t t* hirnz fazla kaar, ama gene de Nietzsche yle bir eviri ne- Ullo bulunmutu: Sie mssen Busze zahlen, kefaretini demek Hrundadrlar.) Ne olursa olsun, vermek sz konusu. Dike'yi vermek lz konusu. Yoksa ceza uyannca hakkm vermek, geriyi vermek, oklukla evrildii zre (Nietzsche ve Diels) demek y# da kefaretini vermek deil sz konusu olan- Geriye verilimin, geri demenin olmad, hesab olmayan, muhasebele- U llrni bir ba sz konusu ilk bata. Heidegger bylesi bir htiy her tr sululuk, bor, hukuk, hatta, belki de, ykmllk evreninin dna atar. Ama, ba zellikle de alma deneyiminden bamsz klmak ister, o alma dncesi ki bir tek O ll alnm (das Gerchte) Doru (das Gerechte) kabul eden- It't glnde iyiden iyiye deerlidir. (Bu arada unu da belirtelim k, byle bir ey, burada olduu gibi daha baka pek ok yer- le de, intikam mantnn, szgelimi Hamlette olduu kadar, hltylCNne gl biimde kendini gsterdii her yerde, ruhzm- M ya da daha baka bir biimde okunmasn hi mi hi deersiz l lm/.. Bununla birlikte, gerekletirilen bu teki okumaysa, sz konunu yorumun doruluunu ya da yerindeliini olanakl klan limr, hatta dngsel yazgy, ekonomik kapan ortaya karr; hll Non snr tam da hesabm vermek istedii eyi anlamay engeller, yani tragedyay, alma konusunda duraksamay, karar vermeyi hesabn doal ya da otomatik olmamasn, baka deyile novrozu anlamay engeller.) Adalet sorunu, yani hep hukukun (lenine taan ey, hem gereklilii hem de amazlar asndan liN sorunundan ayrlmaz artk. Baka bir yerde deindiim gibi17 Heidegger sululuk ve bor yk tamayan bu ban pa- rndoksunu sorgular. Adn anmad (nerdeyse hi anmaz zaten)

    17, Bkz. Donnerte temps, A.g.y., s. 12, n. 1 ve devam, ve s. 201-202, n. 1 ve t l t u f / nom, s. 83 ve 112.

    51

  • u Plotini tpk bir glge gibi izleyip, kendine u soruyu yneltir: Sahip olmad bir eyi verebilir mi insan? Vermek, ne anlama gelir burada? Geici olarak bulunan, yani konaklayan, yani aynlmlkta kendini ap seren, nasl birlemi olarak vermek zorunda ki? (Wie soll das Je-Weilige, das in der Un-Fuge west, Fuge geben knnen?) Sahip olmadn verebilir mi insan? (Kan