issn: 78-605-82968-6-2° algisi ve bİlİncİ Üzerİne bİr... · Ġmparatoru i. jstinyen (eyice,...

1315
ISSN: 78-605-82968-6-2

Upload: others

Post on 14-Jun-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • ISSN: 78-605-82968-6-2

  • 2

    Sempozyum Onursal Başkanı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü

    Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı

    Doç. Dr. Mehmet Ak

    Sempozyum Düzenleme Kurulu

    Doç. Dr. Özcan Bayrak Doç. Dr. Serdar Yavuz

    Yrd. Doç. Dr. Ercüment Okutmuş Yrd. Doç. Dr. Yavuz Uysal Yrd. Doç. Dr. Nacide Uysal Yrd.Doç.Dr.Duygu Koçak

    Arş. Gör. Ata Kahveci Arş. Gör. Esra Bayrak

    Arş. Gör. Hatice Handan Öztemiz Okt. Serdar Bulut

    Uzm. Hakan Orhan Uzm. Muhammet Öz

    Sergi Küratörler

    Prof. Dr. Hüseyin Elmas Yrd. Doç. Dr. Tahir Çelikbağ

    Sergi Jüri Kurulu

    Prof. Dr. Ariz Eziz Prof. Dr. Cemile Hesenzade

    Doç. Dr. Meliha Yılmaz Doç. Dr. Cevat Atalay

    Assoc. Dr. Usame Abdulrahman Yrd. Doç. Dr. Ali Düzgün

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sağ Yrd. Doç. Dr. Gökçen Şahmaran Can

    Uzman Bülent Polat

    Bilim Kurulu

    Prof. Dr. Abdulkadir Baharçiçek Prof. Dr. Adnan Çelik

    Prof. Dr. Ahmet Aksın Prof. Dr. Ahmet Buran Prof. Dr. Ahmet Yatkın

    Prof. Dr. Aleksandra Vranes Prof. Dr. Ali Yılmaz Gündüz

    Prof. Dr. Bahir Selçuk Prof. Dr. Bahri Ata

    Prof. Dr. Belkacem Boumahdi Prof. Dr. Candalene J. McCombs

    Prof. Dr. Cemal Avcı Prof. Dr. Choi Han - Woo

  • 3

    Prof. Dr. Cihan Işıkhan Prof. Dr. Daoud Djefafla Prof. Dr. Elena Oganova Prof. Dr. Elif Yüksel Oktay

    Prof. Dr. Enver Çakar Prof. Dr. Enver Töre

    Prof. Dr. Ercan Alkaya Prof. Dr. Erol Asiltürk

    Prof. Dr. Flera Sayfulina Prof. Dr. Gıyasettin Arslan

    Prof. Dr. Gwendolyn Alexander Prof. Dr. H. Birsen Hekimoglu-Örs

    Prof. Dr. Hacer Tor Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu

    Prof. Dr. Hocine Boukara Prof. Dr. I. Gülsel Sev

    Prof. Dr. İbrahim Kavaz Prof. Dr. İlhan Genç

    Prof. Dr. İsmail Bakan Prof. Dr. İsmail Bekçi

    Prof.Dr. Lubov Kopanitsya Kiev Prof. Dr. Joachim Klose Prof. Dr. Kathleen Malu

    Prof. Dr. Kazuyuki Nagai Prof. Dr. Khalil Awda

    Prof. Dr. Kim Hyo Joung Prof. Dr. Liptai Kalman

    Prof. Dr. Ljiljana Markoviç Prof. Dr. M. Ali Kırman

    Prof. Dr. Mehmet Arslan Prof. Dr. Mehmet Dursun Erdem

    Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz Prof. Dr. Mohammed Hardan Ali

    Prof. Dr. Moheddin Bananeh Prof. Dr. Mukadder Boydak Ozan

    Prof. Dr. Mukadder Erkan Prof. Dr. Mustafa Arslan Prof. Dr. Mustafa Bulat Prof. Dr. Mustafa Çevik

    Prof. Dr. Mustafa Taşlıyan Prof. Dr. Nabeel Madallah Hamad Al-Obaidi

  • 4

    Prof. Dr. Nadir İlhan Prof. Dr. Nassıra Hedjerassı

    Prof. Dr. Nuri Gömleksiz Prof. Dr. Orhan Çoban

    Prof. Dr. Ömer Osman Umar Prof.Dr.Olena Ivanovska

    Prof. Dr. Recep Dikici Prof. Dr. Roberto Veraldi

    Prof. Dr. Sadettin Tombul Prof. Dr. Sedat Cereci

    Prof. Dr. Sevil Mehdiyeva Prof. Dr. Tahir Balcı

    Prof. Dr. Tarık Özcan Prof. Dr. Tetsuya Sato

    Prof. Dr. Woo Chan Duck Doç. Dr. Ahmet Akkaya

    Doç. Dr. Ahmet Kara Doç. Dr. Altan Doğan

    Doç. Dr. Besir Mustafayev Doç. Dr. Beyhan Kanter Doç. Dr. Gadir Bayramlı

    Doç. Dr. Bülent C. Tanrıtanır Doç. Dr. Bülent Kırmızı

    Doç. Dr. Burçin Cevdet Çetinsöz Doç. Dr. Cemal İyem Doç. Dr. Çiğdem Kan

    Doç. Dr. Dündar Alikılıç Doç. Dr. Elmas Sahin Doç. Dr. Emin Çelebi

    Doç.Dr.Erdal Arlı Doç.Dr.Elmira Memmedova Kekeç Doç. Dr. Fadime Suata Alpaslan

    Doç. Dr. Fatih Arslan Doç. Dr. Fatih Kanter

    Doç. Dr. Fatih Mehmet Öcal Doç. Dr. Fatih Özek Doç. Dr. Ferit İzci

    Doç. Dr. Funda Kızıler Emer Doç. Dr. Gulnara Kanbarova

    Doç. Dr. Güldane Araz Ay Doç.Dr. Lübüv Çimpoeş

  • 5

    Doç. Dr. Halil Tokcan Doç. Dr. Hasan Güner Berkant

    Doç. Dr. Hüseyin Köksal Doç. Dr. İbrahim Işıtan

    Doç.Dr.İrina Pokrovskaya Doç.Dr. İhsan Erdem Sofracı

    Doç. Dr. Kemal Erol Doç. Dr. Kürşat Çelik

    Doç. Dr. Mary Beth Schaefer Doç. Dr. Muhammet Fatih Alkayış

    Doç. Dr. Muhittin Kapanşahin Doç. Dr. Mustafa Karabulut

    Doç. Dr. Mustafa Şenel Doç. Dr. Mutlu Deveci

    Doç. Dr. Nazile Abdullazade Doç. Dr. Nazmi Özerol

    Doç. Dr. Nesrin Deliktaşlı Doç. Dr. Nevin Özdemir Doç. Dr. Nurullah Ulutas

    Doç. Dr. Onur Köksal Doç. Dr. Özcan Bayrak Doç. Dr. Özlem Demirel

    Doç. Dr. Sare Şengül Doç. Dr. Saffet Kartopu

    Doç. Dr. Sebahattin Devecioğlu Doç. Dr. Seçil Fettahlıoğlu

    Doç. Dr. Selçuk Balı Doç.Dr. Selahattin Kaymakçı

    Doç. Dr. Sibel Cengiz Doç. Dr. Sibel Kılıç

    Doç. Dr. Şafak Kaypak Doç. Dr. Kader Sürmeli

    Doç. Dr. Tüksel Gögebakan Doç. Dr. Turan Akkoyun

    Doç. Dr. Türkan Erdoğan Doç.Dr. Tudora Arnaut

    Doç. Dr. Ümran Türkyılmaz Doç. Dr. Ünal Taşkın

    Doç. Dr. Yegane Çağlayan Doç. Dr. Yılmaz Karadeniz

    Doç. Dr. Yusuf Şahin

  • 6

    Doç. Dr. Yücel Öksüz Doç. Dr. Zeki Coşkuner Yrd.Doç.Dr.Adnan Altun

    Yrd. Doç. Dr. Ahmet Faruk Güler Yrd. Doç. Dr. Ahmet Turan Sinan Yrd. Doç. Dr. Bahar Öcal Apaydın

    Yrd. Doç. Dr. Bekir Kayabaşı Yrd. Doç. Dr. Beyzade Nadir Çetin

    Yrd. Doç. Dr. Ebru Onurlubaş Yrd. Doç. Dr. Duygu Koçak

    Yrd. Doç. Dr. Fadime Tosik Dinç Yrd. Doç. Dr. Mehmet Gürlek

    Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz Yrd. Doç. Dr. Hakan Yalap

    Yrd. Doç. Dr. Hüsamettin Karataş Yrd. Doç. Dr. İzzet Taşar Yrd. Doç. Dr. Fahri Kılıç

    Yrd. Doç. Dr. Kürşat Yusuf Aytaç Yrd. Doç. Dr. Mesut Gün

    Ydr. Doç. Dr. Mustafa Uğraş Yrd. Doç. Dr. Ömer Okan Fettahlıoğlu

    Yrd. Doç. Dr. Ömer Tuğrul Kara Yrd. Doç. Dr. Sezgin Demir

    Yrd. Doç. Dr. Sibel Üst Erdem Yrd. Doç. Dr. Suat Çapuk Yrd. Doç. Dr. Taner Namlı

    Yrd. Doç. Dr. Tahir Çelikbağ Yrd. Doç. Dr. Tarık Yazar

    Yrd. Doç. Dr. Türkan Askerova

  • 7

    Aday Öğretmenlerin Adaylık Sürecindeki Mesleki Uygulamalara ĠliĢkin GörüĢleri

    Abdulkadir Sağlam - ArĢ. Gör. Numan Saylık - Ahmet Saylık

    ÖZ

    Eğitim sistemi içerisinde en önemli iĢleve sahip unsur kuĢkusuz öğretmendir. Eğitim programlarını uygulayan,

    öğretimsel süreci yöneten, eğitimsel amaçlara ulaĢmada en kritik rolü üstlenen öğretmenler olmuĢtur. Bu nedenle

    öğretmen yetiĢtirmenin etkililiği eğitimin niteliksel geliĢiminde belirleyici rol oynamaktadır. Öğretmen yetiĢtirmede

    önem taĢıyan bu aĢamalardan kritik bir dönem olarak ifade edilebilecek “adaylık dönemi” öğretmen adayını mesleğe

    hazırlamada pratik değeri olan ve uygulama ile en yoğun Ģekilde buluĢtuğu bir süreci kapsamaktadır. Türkiye‟de

    aday öğretmenlerin yetiĢtirilmesinde “MEB Aday Memurların YetiĢtirilmesine ĠliĢkin Yönetmeliğe” bağlı olarak bir

    yetiĢtirme programı uygulanır. Ülkemizde 2015-2016 eğitim öğretim yılı ikinci döneminden itibaren yeni bir aday

    öğretmenlik süreci baĢlatılmıĢtır. Bu araĢtırmanın amacı da, adaylık eğitimi uygulanmasında öğretmenlere

    uygulanan programlardan; aday öğretmenlerin mesleklerini icraları sırasında verim sağlayacağını düĢündükleri

    programlar ile mesleklerini icraları konusunda herhangi bir verim sağlamayacağını düĢündükleri programları ortaya

    koymaktır. AraĢtırmada nitel araĢtırma metodu kullanılmıĢtır. 2016-2017 eğitim öğretim yılında Van ilinde göreve

    baĢlayan 15‟i erkek, 23‟ü kadın toplam 38 aday öğretmen çalıĢma grubumuzu oluĢturmaktadır. AraĢtırmacılar

    tarafından literatür taraması sonucu elde edilen bilgiler ıĢığında uzman görüĢü alınarak bir görüĢme formu

    hazırlanmıĢtır ve veriler bu görüĢme formu kullanılarak elde edilmiĢtir. Elde edilen veriler “içerik analizi

    yöntemiyle” analiz edilmiĢtir. AraĢtırmadan elde edilen bulgulara göre; öğretmenler, adaylık sürecinde mesleğinde

    deneyimli öğretmenlerin derslerini gözlemlemeleri, okul içi gözlemler ve kendilerine rehberlik etmek üzere

    danıĢman öğretmen atamasının yapılması programlarının mesleki hayatlarına olumlu yönde katkı sağladığını

    belirtmektedir. Öğretmenlerin mesleki görevlerini icra ederken uygulamadan ziyade sözel olarak anlatılan

    seminerlerin, çok fazla evrak ve form doldurulmasının ve değiĢik kurumlara yapılan ziyaretlerin kendilerine

    herhangi bir katkı sağlamadığını belirtmektedirler. Ayrıca yoğun ders yükünün yanında hafta içi ve hafta sonu ders

    dıĢı adaylık etkinliklerinin sıklığından yakındıkları ve öğrencilerine daha fazla zaman ayırmak istediklerini

    vurgulamaktadırlar. Bu sonuçlar ıĢığında; aday öğretmenlerin deneyimli öğretmenlerden daha fazla yararlanmasına

    olanak sağlanması, evrak-form iĢlerinin azaltılması ve alanında daha yetkin kiĢilerin uygulamalı seminerler vermesi

    adaylık sürecindeki öğretmenlere daha fazla katkı sağlayacağı söylenebilir.

    Anahtar Kelimeler: Aday Öğretmen, Adaylık Süreci

  • 8

    Bir Kültürel Miras Ögesi Olarak Ayasofya'nın Cami Kimliğiyle Sosyal Bilgiler Dersinde Kullanılması

    Abdulkerim DiktaĢ

    ÖZ

    Sosyal Bilgiler dersi birden fazla amaca hizmet etmektedir (Deveci, 2009: 2). KiĢiyi demokratik değerlerle

    donatarak tarihine, kültürüne, milletine ve devletine karĢı sorumluluklarını bilen ve bunları hayatına tatbik eden

    özgür bir birey olarak yetiĢtirmeyi hedeflemektedir. Bununla birlikte Sosyal Bilgiler dersinin amaçlarından biri

    kültür aktarımını sağlamaktır (AkkuĢ, Küçük ve Örten, 2013: 76). Milli kültür ögelerinin gelecek nesillere

    kazandırılması, toplumun devam ve sürekliliği açısından hayati öneme sahiptir. Bunu yaparken yerli ve milli

    unsurların eğitim - öğretim sürecinde ön plana çıkarılması gerekmektedir (Çonoğlu, 2014: 152). Anadolu

    coğrafyasına ve Türk toplumuna mâl olmuĢ her türlü görsel, iĢitsel, mimari, sosyal, felsefi, bilimsel, folklorik, tarihî

    ve dinsel öge, milli kültür unsuru olarak nitelendirilebilir (Kafesoğlu, 1998: 16). Camiler de mimari özellikleri ve

    taĢıdıkları misyon münasebetiyle milli kültürümüzde önemli bir yer iĢgal eder. Tarihî, turistik ve manevi değerleri

    bünyesinde barındıran camilerin, özellikleriyle birlikte gelecek kuĢaklara tanıtılması kültür aktarımı olarak

    değerlendirilmelidir. Anadolu coğrafyası, camiler konusunda sıkıntı yaĢamayacak kadar zengin bir alt yapıya

    sahiptir ve bu konudaki en zengin ilimiz de hiç Ģüphesiz ki Ġstanbul'dur. Üzerinde inĢa edilmiĢ onlarca tarihi değeri

    barındıran Ġstanbul, camileriyle adeta tekvücut olmuĢtur. Öyle ki Ģehrin silüeti camilerin varlığı ile ĢekillenmiĢtir. Bu

    camilerin her biri ayrı bir kıymet taĢısa da, Ayasofya diğerlerine göre ayrıcalıklı bir konumdadır. Çünkü Ayasofya

    büyük fethin en büyük sembolü ve en değerli mirasıdır. 532-537 (Erdoğan, 2012: 3) yılları arasında Bizans

    Ġmparatoru I. Jüstinyen (Eyice, 1984: 6) tarafından inĢa ettirilen Ayasofya ya da orijinal adıyla Hagia Sophia,

    Ġstanbul'un 1453 Mayıs'ındaki fethinden önce 916 yıl boyunca bir Ortodoks katedrali olarak hizmet vermekte iken,

    fetihten sonra büyük bir islam sembolü olarak 477 yıl cami niteliğiyile varlığını sürdürmüĢ ve ardından da 1935

    yılında müzeye çevrilerek ibadethane olma vasfını kaybetmiĢtir. Hali hazırda 82 yıldır müze olarak hizmete devam

    eden Ayasofya, bünyesinde 1480 yıllık bir tarihi barındırmaktadır. Bizans dönemi katedrali Ayasofya ile kültürel bir

    bağımız bulunmasa da, Osmanlı dönemi camisi Ayasofya'nın milli ve manevi kültürümüzde yeri büyüktür. Bu

    sebeple gelecek nesillere O'nun taĢımıĢ olduğu sembolik anlamı, O'na sahip olmanın avantajlarını ve

    dezavantajlarını, mimari özelliklerini ve içtimai hayattaki yerini doğru bir Ģekilde öğretmek gerekmektedir. Formal

    eğitim - öğretim sürecinde Ayasofya'nın derinlemesine yer almasının bu husustaki ihtayacı karĢılayacağı

    düĢünülmektedir. Bu çalıĢmanın temel amacı da, Sosyal Bilgiler dersinde kültür aktarımı sağlamak için iyi bir done

    olan Ayasofya'nın cami kimliğinin önemini vurgulamaktır.

    Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler, Kültürel Miras, Kültür Aktarımı, Ayasofya

  • 9

    UĢak‟ta YaĢayan Roman Öğrencilerin Eğitim Sürecinden Beklentileri

    Abdulkerim DiktaĢ - Yrd.Doç.Dr. Ali Çağlar Deniz - Merve Balcıoğlu

    ÖZ

    Eğitim, Roman çocukların ve ailelerinin sosyal katılımları ve iyi oluĢ düzeyleri üzerinde merkezi bir role sahiptir.

    Çünkü Romanlar, Ģuan bile diğer etnik gruplara nazaran pazarlanabilir rekabet nitelikleri nispeten az insan

    toplulukları olarak görülmektedir. Roman çocukların eğitim öğretim sürecinden beklentilerini tespit etmek amacıyla

    uygulamaya koyduğumuz bu çalıĢma, meseleyi öğrencilerin penceresinden görebilme imkânı sağlamıĢtır. Roman

    çocukları arasında yaygın olarak gözlemlenen eğitim problemleri; okulu terk oranının yüksek olması, çok sık

    devamsızlık vakasının yaĢanması ve okuma-yazmayı sökmede zorluk çekmeleridir. Ayrıca Roman topluluklarının

    eğitime gereken değeri vermedikleri ve çocuğun okullu olmasının Roman toplumlarında artı bir değer ifade etmediği

    de öne sürülen iddialar olarak çalıĢmalara yansımıĢtır. Bunların dıĢında Romanların eğitimden kopuĢ sebeplerinin

    baĢında maddi yetersizlik gelmektedir. Ailenin maddi yetersizlikleri sebebiyle Roman çocuklar erken yaĢlarda

    okuldan ayrılıp çalıĢmak zorunda kalmaktadırlar. Okul harçlığı bulamamak, okul masraflarını karĢılayamamak, okul

    kıyafetlerinin getirdiği maddi külfet ve kırtasiye giderleri gibi baĢlıca eğitim masrafları, Roman çocukların okuldan

    ayrılmasında etkilidir. Roman çocukları eğitim öğretim ortamlarından uzaklaĢtıran bir diğer sebep ise okulda

    dıĢlanmanın yaĢanmasıdır. Diğer öğrenciler tarafından dıĢlanmaya maruz kalan Roman çocuklar okuldan soğumakta

    ve eğitim için gönülsüz duruma gelmektedirler. Bütün bu problemlerin arasında UĢak‟lı Roman çocukların eğitim

    sürecinden beklentilerini ortaya koymak amacıyla yürütülen bu çalıĢma, nitel bir özellik taĢımaktadır.

    Anahtar Kelimeler: Romanlar, Eğitim, Beklenti

  • 10

    Öğretmenlerin Okul Kültürü Algıları Ġle Motivasyonları Arasındaki ĠliĢkinin Ġncelemesi

    Abdullah Çevik - Yrd.Doç.Dr. Akif Köse

    ÖZ

    ÇalıĢmanın amacı öğretmenlerin okul kültürü algıları ile motivasyon düzeyleri arasındaki iliĢkinin

    incelenmesidir. AraĢtırma nicel ve iliĢkisel tarama modelinde bir çalıĢmadır. AraĢtırmanın örneklemi 2016-2017

    yılları arasında KahramanmaraĢ merkezinde görev yapan 313 öğretmenden oluĢmaktadır. AraĢtırmada ġahin (2011)

    tarafından geliĢtirilen "Okul Kültürü Ölçeği" kullanılmıĢtır. Ölçek 37 madde ve beĢ boyuttan oluĢmaktadır. Ölçeğin

    alt boyutları “okul liderliği, meslektaĢlık-kiĢisel destek, öğretmen iĢbirliği, geliĢme kültürü, öğretim kültürü”dür.

    Ölçek geliĢtirme çalıĢmasında ölçeğin güvenirlik düzeyi “.95” bulunmuĢ, bu çalıĢmada da güvenirlik düzeyi “.95”

    olarak bulunmuĢtur. Öğretmenlerin motivasyon düzeylerini belirlemek için Gagne (2010) tarafından geliĢtirilen

    motivasyon ölçeği kullanılmıĢtır. Ölçek 12 madde ve “içsel motivasyon, özdeĢleĢmiĢ düzenleme, içe yansıtılmıĢ

    düzenleme ve dıĢsal düzenleme” olmak üzere 4 boyuttan oluĢmaktadır. Ölçek geliĢtirme çalıĢmasında ölçeğin

    güvenirlik düzeyi “.79” olarak bulmuĢtur. Yapılan araĢtırmada ise motivasyon ölçeğinin güvenirlik düzeyi ".88"

    olduğu tespit edilmiĢtir. Verilerin çözümlenmesinde aritmetik ortalama, standart sapma, t testi, Anova, Pearson

    korelasyon ve Linear regresyon analizleri kullanılmıĢtır. AraĢtırıma sonucunda okul kültürü ile motivasyon

    değiĢkenleri arasında pozitif yönde anlamlı bir iliĢkinin olduğu ortaya çıkmıĢtır. Bunun yanında öğretmenlerin okul

    kültürüne yönelik algılarının branĢlarına göre anlamlı bir düzeyde farklılaĢtığı ortaya çıkmıĢtır. Okul öncesi eğitimi

    öğretmenleri branĢ öğretmenlerine göre okul kültürünü daha olumlu algılamıĢlardır. BranĢ değiĢkeni dıĢındaki

    demografik değiĢkenlere göre öğretmenlerin okul kültürü algıları ve motivasyon düzeylerinin farklılaĢmadığı

    görülmüĢtür. Öğretmenlerin motivasyon düzeylerinin yaklaĢık %26'sının okul kültürü tarafından yordandığı

    görülmüĢtür.

    Anahtar Kelimeler: Öğretmen, Motivasyon, Okul Kültürü

  • 11

    Ortaokul Öğrencilerinin Ġngilizce Dersine Yönelik Algılarının Resim Çizme Tekniğiyle AraĢtırılması

    Yrd.Doç.Dr. Abdullah CoĢkun - ArĢ.Gör. Hakan Tahiri Mutlu

    ÖZ

    Bu çalıĢmanın amacı bir devlet ortaokulunun farklı sınıflarındaki 132 öğrencinin Ġngilizce dersine yönelik

    algılarını açığa çıkarmaktır. Veri toplama aracı olarak resim çizme tekniği kullanılmıĢtır. Öğrencilerden boĢ bir

    kâğıda Ġngilizce dersini yansıttığını düĢündükleri bir resim çizmeleri ve çizdikleri resimleri bir cümle ile kâğıdın

    arkasına yazmaları istenmiĢtir. Ġçerik analizi yöntemiyle analiz edilen verilere göre, öğrenciler çoğunlukla Ġngilizce

    dersini dil bilgisi ve kelime öğrenilen bir ders olarak algılamıĢlardır. Az sayıda öğrenci ise Ġngilizce dersinde farklı

    kültürlerin ve bakıĢ açılarının öğrenildiğini resmetmiĢlerdir. Sekizinci sınıf öğrencilerinin çizimlerinde ise Ġngilizce

    dersi çoğunlukla TEOG sınavına hazırlık yapılan ve çoktan seçmeli soruların yapıldığı bir ders olarak

    düĢünülmektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda ortaokul Ġngilizce dersi müfredatıyla ilgili bazı önerilerde

    bulunulmuĢtur.

    Anahtar Kelimeler: Resim Çizme Tekniği, Ġngilizce Dersi Algısı

  • 12

    Madde Ağırlıklandırmasının Testin Yapı Geçerliğine Etkisi

    AraĢtırmacı Abdullah Faruk Kılıç - Nuri Doğan

    ÖZ

    Bu çalıĢmanın amacı madde ağırlıklandırmasının testin yapı geçerliğine etkisinin incelenmesidir. Bu amaçla

    2014 yılında uygulanan Temel Eğitimden Ortaöğretime GeçiĢ (TEOG) sınavı Türkçe testinin verileri kullanılmıĢtır.

    Veri seti (9773) öncelikle rassal olarak 250, 500, 1000, 2500 ve 5000 olacak Ģekilde bölünmüĢtür. Ağırlıklandırma

    sürecinde, her bireyin cevap örüntüsü için eğer bireyin ortalaması ile maddenin güçlük indeksi toplamı 1 ve

    üzerindeyse bireyin cevabına madde güvenirliği eklenmiĢtir. AraĢtırma sonucunda kullanılan ağırlıklandırma

    yönteminin farklı örneklem büyüklükleri için 1-0 Ģeklinde puanlanan testlerde ve 5‟li Likert tipindeki maddelerden

    oluĢan ölçeklerde yapı geçerliğini artırıcı bir etki yaptığı gözlenmiĢtir. Yürütülen simülasyon çalıĢması sonucunda 1-

    0 Ģeklinde puanlanan tek boyutlu bir testin yapı geçerliğini artırıcı bir etki yaptığı da gözlenmiĢtir. Açıklanan

    varyans oranı en az %5,05 en fazla %6,1 oranında artmıĢtır. 5‟li Likert tipi ölçekte ise açıklanan varyans oranı

    %4,19, simülasyon çalıĢmasında %9,1 oranında artıĢ göstermiĢtir. Elde edilen sonuçlara göre, yapı geçerliğini

    iyileĢtirmek (geliĢtirmek) amacıyla madde ağırlıklandırmada bu araĢtırmada kullanılan yöntemin kullanılması

    önerilebilir.

    Anahtar Kelimeler: Madde Ağırlıklandırma, Yapı Geçerliği, Testin Geçerliği

  • 13

    Türkiye‟de 4. Nesil SavaĢ Konseptinin Terör Olayları Üzerinden Yansımalarının Medya Organları Üzerinde

    Değerlendirmesi

    Dr. Abdullah ġengönül

    ÖZ

    Dünyada son yıllarda görülen ve özellikle bölgesel nitelikli çatıĢma ortamları gün geçtikçe geniĢ bir etki alanı

    yakalamaktadır. Bu bağlamda yapılan bilimsel değerlendirmelerin eĢliğinde Ülkemizde yansımalarının da olup-

    olmadığı analiz edilmelidir. Bu çalıĢma ile birlikte 1989 yılında William S. Lind tarafından ilk kez ortaya atılan 4.

    Nesil savaĢ konsepti çerçevesinde Türkiye‟nin terör olayları karĢısında medya organlarının durumunun topluma

    haber sunuĢ biçimleri genel olarak değerlendirilecektir. ÇalıĢmanın yöntemi ise en çok takip edilen yazılı, görsel ve

    internet medya organlarının ilk 5 tanesinin olayları sunuĢ biçimlerinin karĢılaĢtırması olarak belirlenmiĢtir. Benzer

    yöntemin 2009 yılında Cambridge Üniversitesi tarafından kabul edilir ölçekte bulunması da referans noktasıdır.

    ÇalıĢmanın sonucunda medya unsurlarının bahsedilen konsepte haber sunumları, toplumun terör olaylarını takip

    ederken hangi iletiĢim teknikleri ile karĢılaĢtığını göstermeyi amaçlamaktadır.

    Anahtar Kelimeler: 4. Nesil SavaĢ, Terör, Medya

  • 14

    Ali ġir Nevai‟yi Nasıl Öğretmeliyiz?

    Doç.Dr. Abdumurad Tilavov

    ÖZ

    PadiĢah ve Ģair Hüseyin Baykara Ali ġiir Nevai‟yi tanımlarken Ģöyle demektedir: “Mir Ali ġiir... Türk dilinin ölü

    cesedine Mesih enfası (nefesi) ile ruh kiyürdü (giydirdi)...”. Ünlü Türk bilim adamı Agah Sırrı Levent ise Ģairin

    kendine özgü yönüne dikkatımızı çekmektedir: “Nevai hayatını millete vakfeden, ömrünü hayır, hizmet, halka

    faydalı olmak için geçirmiĢ, okumayı, yazmayı, fırsat buldukça dostları ve sevenleriyle sohbet etmeyi büyük bir

    zevk bilen; kamil insan olarak yaĢamıĢ bir zattır. Ġnsanlığı ve insanlara karĢı sevgisi – ıĢte onu yükselten en büyük

    vasıflardan birisidir. Nevai mağrurdur, ancak gururnu tevazü ile birleĢtirmiĢtir” Türk dilinin caribesini tüm dünyaya

    gösteren, kiĢiliği, hayırseverliğiyle örnek olan, bunun yanısıra Ģiirleriyle baĢta Fuzuli, Muhi, KemalpaĢazade, Ahmet

    PaĢa, Ülvi olmak üzere birçok Osmanlı Ģairlerini etkileyen, Türkçe Tezkirelerde adı saygıyla sık sık anılan bu zatın

    mühteĢem manevi hazinesinden genç nesli daha çok yararlandırmak için neler yapılmalı? Orta okul, lise ve yüksek

    okul öğrencilerine Ali ġiir Nevai hayatı ve icadını öğretirken nelere dikkat edilmeli, nasıl bir eğitim üslübü

    güdülmelidir? KonuĢmada bu konu imkan dahilinde, somut örneklerle aydınlatılacaktır, edebiyat öğretmenlerine

    bazı önerilerde bulunulacaktır. Örneğin, Ali ġiir Nevai gazelleri ve gazellerine yazılan tahmisler (muhammaslar)

    savt diye adlandırılan kendine özgü ahenkle (müzık aletleri katılmaksızın) okunmalıdır. KonuĢma sonunda

    Nevai‟nin “melul” radifli gazeline yazılan bir güzide muhamması savt usülüyle okunacaktır.

    Anahtar Kelimeler: Ali ġir Nevai, Agah Sırrı Levent, Adap, Öneri, Türk Dili, Tasavvuf, Umut, Vatan

  • 15

    Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Akademik Dil Öğretimi Sorunu Üzerine

    Yrd.Doç.Dr. Bekir KayabaĢı - Doç.Dr. Ahmet Akkaya

    ÖZ

    Gerek Türkiye‟nin ekonomik performansı gerekse bölgedeki üzücü geliĢmeler sonucu aldığımız sığınmacılarla

    Türkiye‟deki üniversitelerde yabancı öğrenci sayısı yüz bine dayandı. Bu durum, ülke içerisindeki Türkçe bilmeyen

    nüfusun artmasına neden oldu. Göçmenlerin büyük çoğunluğunun okul çağındaki gençlerden oluĢmasından dolayı

    ilkokuldan üniversiteye geniĢ yelpazede Türk eğitim sistemi bir meydan okumayla karĢı karĢıya kalmıĢtır. Dersler

    yabancı öğrenciler daha iyi uyum sağlasın diye basite indirgenip temel düzey Türkçeyle mi anlatılmalı, yoksa

    yabancı öğrencilerin Türk eğitim sisteminin talep ettiği akademik dil seviyesine eriĢmesi için bir yol haritası mı

    takip edilmelidir? Birkaç bin sözcüğü geçmeyen Türkçe öğretim setlerinde baĢarılı olmuĢ bir yabancı öğrenci on bin

    sözcüğü aĢan akademik dille nasıl baĢ edebilir? Bu çalıĢmada Türkçenin akademik dil potansiyeli ve Akademik

    Türkçenin yabancılara öğretilmesi sorunu üzerine durulacaktır.

    Anahtar Kelimeler: Akademik Türkçe, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi, Üniversite, Yabancı Öğrenci

  • 16

    Türkiye‟de Hazırlanan Okuma AlıĢkanlığı Konulu Lisansüstü Tezlerin Yöntem ve Sonuçlarının

    Değerlendrilmesi

    Yrd.Doç.Dr. Ahmet Balcı - ArĢ. Gör. Dr Yusuf Uyar

    ÖZ

    Okuma becerisi basit anlamda kod çözme sürecinden çok anlama becerisinin geliĢtirilmesidir. Okuma becerisinin

    en önemli davranıĢsal göstergelerinden biri ise okuma alıĢkanlığıdır. Bu araĢtırmanın amacı, Türkiye‟de okuma

    alıĢkanlığı konusunda 1981-2016 yılları arasında hazırlanan lisansüstü tezlerin; tür, hedef kitle/örneklem, yapıldığı

    yıl/dönem, yöntem ve ölçme araçları ile sonuçları açısından sınıflandırarak değerlendirilmesidir. AraĢtırma

    kapsamında Yüksek Öğretim Kurulu‟nun Ulusal Tez Merkezi katalogları taranarak toplam 87 lisansüstü tez

    çalıĢmasına ulaĢılmıĢtır. Katalog taramasında tez adı ve anahtar kelimeler incelenmiĢ, “okuma alıĢkanlığı” kavramı

    çerçevesinde tarama gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırmada içerik analizi yöntemi kullanılmıĢ, yapılan tarama sonucunda

    belirlenen tezler araĢtırmacılar tarafından kodlanarak değerlendirilmiĢtir. Tespit edilen tezlerin % 90,81‟i yüksek

    lisans, % 9,19‟u doktora tezidir. Hazırlanan lisansüstü tezlerin bir bölümü doğrudan okuma alıĢkanlığını ölçmeyi

    amaçlamıĢtır. Tezlerin bir bölümü ise okuma alıĢkanlığını değiĢken olarak kullanarak diğer becerileri ölçmeyi

    hedeflemektedir.

    Anahtar Kelimeler: Türkçe Eğitimi, Lisansüstü Tezler, Okuma AlıĢkanlığı

  • 17

    Türkiye‟nin Avrupa Birliği Yolunda Yabancı Dil Eğitiminde Ki Konumu

    Yrd.Doç.Dr. Ahmet Kılınç

    ÖZ

    Türkiye‟nin Mustafa Kemal Atatürk‟ün de direktifleriyle muasır medeniyet seviyesine ulaĢılabilmesi için

    Avrupa‟ya yöneldiğimizden beri, modern Türkiye‟de yabancı dil devamlı önemini koruyarak ve hatta artırarak

    yerini almıĢtır. Zamana, ihtiyaçlara ve gereksinimlere göre bu yabancı dil eğitimi bazen Fransızca olmuĢ ve diğer

    batı dilleri onu takip etmiĢ, bazen de Ġngilizce olmuĢ ve diğer batı dilleri onu takip etmiĢ. Günümüzde ise Türkiye‟de

    Ġngilizce yabancı dil olarak birinci sırada yer almakta Almanca ise onu izlemektedir. Avrupa Birliği Ģartları arasında

    bulunan ikinci yabancı dil eğitimi konusunda Türkiye‟nin kat ettiği yol acaba ne kadar ve bunun neresinde? Son 10-

    15 yılda Türkiye‟de yabancı dil eğitim yelpazesi de geniĢleyerek artmıĢtır, örneğin Milli Eğitim müfredatına Arapça,

    Farsça, Rusça gibi dillerde yeteri öğrencinin bu dilleri seçmesi durumunda bu dillerinde eğitimi verilebilmektedir.

    KüreselleĢme anlamında giderek küçülen dünyamızda farklı toplumlar arasında iletiĢim çok önemli hale gelmiĢtir.

    Günümüzde, iletiĢim çok yönlü ve farklı Ģekillerde gerçekleĢebilmektedir. Yabancı dil bilmek baĢka uluslarla

    iletiĢim kurmada kuĢkusuz önemli bir yere sahiptir. Ülkelerin, uluslararası iliĢkilerini, sosyal, siyasal, ekonomik,

    eğitim ve kültür alanlarda daha ileri götürmek için yabancı dil bilen insanlara ihtiyacı vardır. Dolaysıyla, günümüz

    dünyasında çok dillilik özendirilmektedir. Çünkü ülkemizde yabancı dil öğretiminin amacı zaten anadilleri aynı olan

    Türklerin kendi aralarında iletiĢim kurmalarını sağlamak değil, Türk vatandaĢlarının diğer ülke vatandaĢları ile

    anlaĢmalarını sağlamak için ortak bir dili etkin Ģekilde kullanmalarına hizmet etmek ve bu sayede ülkemizin politik,

    bilimsel, askeri, ekonomik ve sosyal alanlarda hak ettiği ileri düzeye çıkmasını kolaylaĢtırmaktır. Bu bağlamda

    ülkemizin kalkınmıĢ ülkeler arasındaki yerini alabilmesi için eğitim sistemimizin geliĢmiĢ ülkelerin gerisinde

    kalmaması gerekir. Bu sunumumda (makalemde) çok geniĢ bir yelpaze olan yabancı dil eğitiminin bir alt birimi olan

    Türkiye‟de ikinci yabancı dil eğitiminin konumunu, yani birinci yabancı dili baĢarıyla öğretimini hallettikten sonra

    ikinci yabancı dil eğitiminin baĢarı ve sonuçları nasıl bir konumda, sorusuna yanıt vermeye çalıĢacağım.

    Anahtar Kelimeler: Yabancı Dil Eğitimi, Avrupa Birliği

  • 18

    Türkçe Derslerinde Değer Aktarımında Deyimlerin Kullanımı

    Doç.Dr. Ahmet Zeki Güven

    ÖZ

    Toplumda birlik, beraberlik ve huzurun oluĢturulmasında önemli etkiye sahip olan değer kavramı toplumsal

    devamlılığın sağlanmasında da büyük bir öneme sahiptir. Ailede baĢlayan değer aktarımı, sonraki süreçte okulda

    daha nitelikli ve sistemli bir halde devam eder. Bu nedenle son yıllarda eğitim programlarında değer ve değerlerin

    aktarımı konusuna yer verilmeye baĢlanmıĢtır. 18. Milli Eğitim ġurasında Eğitimin 2023 Vizyonu kapsamında da bu

    konu ele alınmıĢ, okullarda değer aktarımıyla ilgili etkinlik ve faaliyetler yapılması kararı alınmıĢtır. Ayrıca öğretim

    programlarında da değer aktarımı konusuna değerler eğitimi baĢlığı altında yer verilmeye baĢlanmıĢtır. 2015 yılına

    kadar yayınlanan Türkçe öğretim programlarında değerler eğitimi konusuna ayrı bir baĢlık altında yer

    verilmemiĢken, 2017 yılında taslak olarak yayınlanan Türkçe Dersi Öğretim Programında değerler eğitimi ayrı bir

    baĢlık altında değerlendirilmiĢ, dostluk, arkadaĢlık, aile birliğine önem verme, adalet, vefa, eĢitlik, özgürlük

    (bağımsızlık), sadakat, merhamet, güven, saygı, sevgi, hoĢgörü, sabır, paylaĢma, dayanıĢma, yardımlaĢma, sözünde

    durma, çalıĢkanlık, dürüstlük, cömertlik, iyilikseverlik, alçakgönüllülük, misafirperverlik, vicdanlı olma, tarihsel

    mirasa duyarlılık, cesaret, fedakârlık, vatanseverlik, sorumluluk, paylaĢma, iĢ birliği, temizlik, özgüven gibi

    değerlere yer verilmiĢtir. Bu çalıĢmanın amacı Türkçe derslerinde değer aktarımında deyimlerin kullanım

    durumudur. ÇalıĢmada öncelikle Türkçe derslerinde aktarımı önerilen değerler verilmiĢ, ardından SaraçbaĢı (2010)

    tarafından iki cilt olarak hazırlanan, Yapı Kredi yayınlarından çıkmıĢ Örnekleriyle Büyük Deyimler Sözlüğü

    taranarak değerlerin aktarımında kullanılması önerilen deyimler belirlenmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Türkçe Dersi, Deyimler, Değer Aktarımı

  • 19

    Türkçe Öğretmeni Adaylarının Empatik Eğilimlerinin Farklı DeğiĢkenler Açısından Ġncelenmesi

    Doç.Dr. Ahmet Zeki Güven

    ÖZ

    Bireyin, kendisini baĢkasının yerine koyarak onun hissettiklerini hissetmeye, düĢündüklerini düĢünmeye

    çalıĢması olarak adlandırılan empati kavramı, etkili ve sağlıklı bir iletiĢim için olmazsa olmaz bir unsurdur.

    Özellikle eğitim hayatında gerek sınıf içinde gerekse sınıf dıĢında empati yardımıyla pek çok sorun kolaylıkla

    çözülür. Nitelikli ve sağlıklı bir eğitim için de özellikle öğretmenlerin öğrencilerine karĢı empatik eğilimleri büyük

    önem arz etmektedir. Bu nedenle bu çalıĢmanın amacı ortaokul Türkçe öğretmen adaylarının empatik eğilimlerinin

    belirlenmesidir. AraĢtırmanın örneklemini Türkçe öğretmeni adayları oluĢtururken, örneklemini Akdeniz

    Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler ve Türkçe Eğitimi Bölümü, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı öğrencileri

    oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada Dökmen (1988) tarafından oluĢturulan Empatik Eğitim Ölçeği kullanılmıĢ, verilerin

    analizi SPSS 21.0 programıyla yapılmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: Empati, Empatik Eğilim, Türkçe Öğretmeni Adayları

  • 20

    Aday Öğretmen YetiĢtirme Sürecinde Alınan Eğitimlerin Öğretmenlik Uygulamalarına Katkısına ĠliĢkin

    Aday Öğretmen GörüĢlerinin Ġncelenmesi

    Yrd.Doç.Dr. Akif Köse

    ÖZ

    AraĢtırmanın amacı aday öğretmen yetiĢtirme sürecinde verilen 16 haftalık sınıf içi izleme faaliyetleri ve

    öğretmenlik uygulamaları eğitimi (staj uygulaması) ile 8 haftalık hizmetiçi eğitimin öğretmenlikteki uygulamalara

    katkısına iliĢkin aday öğretmen görüĢlerinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda 2016-2017 Eğitim Öğretim

    yılında KahramanmaraĢ Ġli merkezinde aday öğretmen olarak çalıĢan ve aday öğretmen yetiĢtirme sürecindeki

    toplam 24 haftalık uyum eğitimini tamamlamıĢ 10 öğretmen araĢtırmanın çalıĢma gurubu olarak belirlenmiĢtir.

    Aday öğretmenlerle görüĢme yapılabilmesi için Ġl Milli Eğitim Müdürlüğünden gerekli izin alınmıĢtır. AraĢtırma

    verileri yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formundaki sorular aracılığıyla elde edilmiĢtir. Sorular hazırlanırken alan

    uzmanı iki akademisyenin görüĢlerinden faydalanılmıĢtır. Veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiĢtir.

    AraĢtırmada adaylık sürecinde alınan uyum eğitiminin öğretmenlik uygulamalarına katkısının olduğu, özellikle staj

    uygulamasının aday öğretmenlere sınıf yönetimi, öğretim ilke ve yöntemleri, ölçme ve değerlendirme, öğrenci-

    öğretmen iliĢkileri baĢta olmak üzere öğretmenlik ile ilgili alanlarda tecrübe kazandırdığı ve aday öğretmenlerin

    özgüvenlerini sağladığı ancak hizmetiçi eğitim için ayrılan 8 haftanın uzun olduğu ve bu sürenin kısaltılması

    gerektiği sonuç ortaya çıkmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: Aday Öğretmen, Rehber Öğretmen, Uyum Eğitimi, YetiĢtirme

  • 21

    Mesleki Yükseköğretim Vasıtasıyla Mahkûmların ĠyileĢtirilmesi

    Öğr.Gör. Mustafa Konuk - Öğr.Gör. Ali Bilgiç - Derya Konuk

    ÖZ

    Yükseköğretim Kanununda Meslek Yüksekokulları; belirli mesleklere yönelik nitelikli insan gücü yetiĢtirmeyi

    amaçlayan ve önlisans derecesi veren bir yükseköğretim kurumu olarak tanımlanmaktadır. Temel iĢlevi meslek

    elemanı yetiĢtirmek olan bu kurumların genel kabul gören bu temel iĢlevinin dıĢında pek bilinmeyen sıra dıĢı bir

    iĢlevi daha bulunmaktadır. Bu sıra dıĢı iĢlev toplumsal uyumu eksik olan bireylerin psiko-sosyo-ekonomik olarak

    iyileĢtirilmesi anlamına gelen tretman iĢlevidir. Bu çalıĢmada da mesleki eğitimin bu sıra dıĢı iĢlevinin,

    mahkûmların iyileĢtirilme sürecinde nasıl bir etkisinin olduğu açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda

    çeĢitli suçlardan dolayı cezaevinde yatmakta olan ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek

    Yüksekokulu Geleneksel El Sanatları programında eğitim gören 13 öğrenci-mahkûm arasından, çalıĢmaya katılmayı

    kabul eden 6 öğrenci-mahkûm çalıĢma grubuna dâhil edilmiĢtir. ÇalıĢma grubuna dâhil edilen 6 birey

    yükseköğretime baĢladıkları ilk günlerden itibaren sınıf ortamında gözlenmiĢ ve daha sonrasında bu öğrenci-

    mahkûmlarla yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formu yardımı ile mülakatlar gerçekleĢtirilmiĢ ve nitel veriler elde

    edilmiĢtir. Elde edilen nitel verilerin yorumlanması sonucu öğrenci-mahkûmların; El Sanatları bölümünü tercih

    etmelerindeki faktörlerin neler olduğu ve bu süreçte bireylere kimlerin nasıl rehberlik ettiği, yükseköğretim süreci

    ile birlikte öğrenci-mahkûmların sosyal iliĢkilerinin ne yönde değiĢtiği, toplumsal statülerinde ne gibi farklılıkların

    olduğu, kiĢiler arasında ki etki faktörleri ve bu çıktıların tretman sürecine nasıl etkilerinin olduğuna dair bilgiler elde

    edilmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Mesleki Yükseköğretim, Suç, Cezaevi, Tretman

  • 22

    Pedagojik Formasyon Öğrencilerinin Eğitim Kavramlarına ĠliĢkin Algıları: Metafor ÇalıĢması

    Yrd.Doç.Dr. Ahmet ġahin - Doç.Dr. Ali Sabancı

    ÖZ

    Bu çalıĢmanın amacı pedagojik formasyon öğrencilerinin eğitim, okul ve sınıftan oluĢan temel eğitim kavramları

    ile müdür, müdür yardımcısı, öğretmen, öğrenci ve müfettiĢlerden oluĢan okulun iç paydaĢları hakkındaki algılarının

    değerlendirilmesidir. AraĢtırma nitel araĢtırma yöntemlerinden olgubilim çalıĢması olarak desenlenmiĢtir. Veri

    toplama yöntemi olarak mecaz kullanımından yararlanılmıĢtır. Bu amaçla çalıĢma grubunun kavramlara iliĢkin

    geliĢtirdikleri metaforları belirlemek üzere oluĢturulmuĢ yazılı bir soru formu kullanılmıĢtır. Soru formunun birinci

    bölümünde katılımcıların demografik bilgileri sorulmuĢtur. Ġkinci bölümde ise pedagojik formasyon kursiyerlerin

    verilen kavramları neye benzettikleri nedenleri ile birlikte istenmiĢtir. Veriler, (metaforik) betimsel analize tabi

    tutulmuĢtur. ÇalıĢma grubu 2015-2016/2016-2017 güz ve bahar dönemlerinde Akdeniz Üniversitesi Eğitim

    Fakültesinde pedagojik formasyon programına katılan kursiyerlerin arasından amaçlı örnekleme yöntemlerinden

    kolay ulaĢılabilir durum örneklemesi ile belirlenmiĢtir. Bu çerçevede 523 pedagojik formasyon kursiyerinden gelen

    soru formu değerlendirmeye alınmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: Eğitim, Okul, Sınıf, Okul Yöneticisi, Öğretmen, Öğrenci, MüfettiĢ

  • 23

    Alanyalı Mutasavvıf ġair Kaygusuz Abdal‟ın Türkçenin GeliĢimine Katkısı

    Prof.Dr. Ali Yakıcı

    ÖZ

    Dillerin var oluĢunda, kalıcılığında ve geliĢmesinde Ģairlerin, yazarların ve dil âlimlerinin önemli bir yeri ve

    katkısı vardır. Bu katkı, Kutadgu Bilig, Divanü Lügati‟t-Türk, Divan-ı Hikmet gibi eserlerin yazılmasında görüldüğü

    üzere bir dilin gücünün ne olduğunu belirginleĢtirmekle birlikte dillerin, o dili sözlü ve yazılı olarak kullanan insan

    ve insan toplulukları tarafından önemsenmesi, onlarda dil bilincinin oluĢturulması, ülke ve toplum kalkınmasında

    dilin ne derce önemli olduğunun vurgulanması bakımından dil alimlerince dil teorileri üretmek biçiminde de

    gerçekleĢtirildiği görülmektedir. Bu duruma Kaygusuz Abdal da açık bir biçimde tanık olunmaktadır. Kaygusuz

    Abdal, Türk insanının anlamadığı ve kabullenmediği farklı bir dilin devlet tarafından resmi dil olarak kabul

    edilmesiyle Türkçenin kaderine terkedildiği bir dönemde insanlarda dil bilinci oluĢturmak amacıyla dil teorileri

    üretilmesinde etkili olmuĢtur. Kutsal dinlerin ortak bir yaklaĢımla ilk insan olarak kabul ettiği Hz. Âdem‟in Türk

    dilini bildiği ve kullandığına dair ileri sürdüğü görüĢ bunun belirgin bir göstergesidir. Kaygusuz Abdal, ayrıca

    yazdığı Ģiir ve eserlerde dönemin güzel ve anlaĢılır Türkçesini kullanarak düĢüncesini destekleyen somut aktarımlar

    da bulunmuĢtur. Böylece döneminde hem dil bilincinin oluĢturulmasında etkili olmuĢ hem de Türkçenin yeni

    coğrafyalarda varlığını sürdürmesine ve aydınlar tarafından ortaya konan yeni yeni eserlerle geliĢmesine önemli

    ölçüde katkı sağlamıĢtır. Kaygusuz Abdal‟ın bu yaklaĢımını, o dönemde Türkçenin eğitim ve öğretimi bakımından

    da atılan önemli bir adım olarak kabul etmek mümkündür. Bu çalıĢmada, Kaygusuz Abdal‟ın görüĢü, ortaya

    koyduğu eserlerden hareketle Türkçenin var oluĢ mücadelesi ve geliĢimine katkısı bakımından tartıĢılacaktır.

    Anahtar Kelimeler: Kaygusuz Abdal, Alanya, Mutasavvıf

  • 24

    Kayısı Üretiminin Sosyal ve Ekonomik Faydasının Yanında Ġnsan Sağlığı Açısından Önemi

    Prof.Dr. Ali Yılmaz Gündüz

    ÖZ

    Türkiye‟ deki kayısı üretiminin % 85‟ini ve yine ihraç edilen kuru kayısının % 95‟ini Malatya karĢılamaktadır.

    Ancak yapılan ihracatın hammadde düzeyinde olması Türkiye ve Malatya ekonomisine arzu edilen geliri

    sağlamamaktadır. Uzmanlara göre kayısı proteinler, vitaminler, yağ ve su gibi zengin besin öğelerine sahiptir. Bölge

    ekonomisine döviz girdisi sağlayan bu ürünün üretim teknikleri geliĢtirilerek daha kaliteli ürün elde edilmesi,

    depolama ve ambalajlama iĢlerinin en uygun koĢullarda yapılarak ürünlerin dünya pazarlarına kalıcı ve daha yüksek

    fiyattan satılması halinde ürünün getirisi katlanarak artacaktır. Kayısının hem ekonomik getirisi yüksek hem de

    insan sağlığı açısından yararları çok fazladır. Bugün dünyada kayısıya doymamıĢ bir talep vardır. Kayısının tadı ve

    özelliği açısından, Malatya toprağının, suyunun ve havasının etkisiyle dünyada eĢine rastlanmaz bir özellik

    taĢımaktadır. 1980 sonrasında, kayısı Malatya ekonomisinin en önemli gelir kaynaklarından biri olmuĢtur. Bunun

    yanında insan sağlığı açısından, meyvesinden iç çekirdeğine varıncaya kadar saymakla bitmeyecek sayısız faydası

    vardır. Bu çalıĢmada insan sağlığına çok büyük yararlarının yanında ekonomik boyutu da dikkate alınarak kayısının

    önemi ve üretiminden pazarlamasına varıncaya kadar çok çeĢitli sorunlar ele alınıp incelenmeye çalıĢılacaktır.

    Anahtar Kelimeler: Kayısı Üretimi, Ġhracatı, Sorunları ve Önemi

  • 25

    Kimsesiz Çocuklarda Duygu Algılama ve Ġfade Etmeye Yönelik Müdahale Programının Ġncelenmesi: Olgu

    Sunumu

    Yrd.Doç.Dr. Anıl Görkem

    ÖZ

    Bu çalıĢmanın amacı; yetiĢtirme yurdunda büyüyen 15 yaĢındaki çocuğun sosyal becerilerini geliĢtirme ve

    duygularını ifade etmeye yönelik müdahale programının incelenmesidir. ÇalıĢma, tek denekli deneysel desen

    modelinde yürütülmüĢtür. Çocuğa uygulanan psiko-sosyal ve eğitsel müdahale programı, yetiĢtirme yurdunda ve

    okulda paralel çalıĢmalarla gerçekleĢmiĢ olup, çocuğa “Sosyal Beceri Envanteri” uygulanmıĢ, araĢtırmacı ve

    öğretmen tarafından gözlem formu doldurulmuĢtur. Müdahale programı uygulamadan, önce Okul Psikolojik

    DanıĢmanına ve yetiĢtirme yurdundaki yetkiliye (abla) kullanıabilecek yöntem ve teknikler hakkında bilgi

    verilmiĢtır. Müdahale programı 2014 yılından itibaren baĢlayıp, bir yıl, her aylık periyotlarla Okul Psikolojik

    DanıĢmana ve yetiĢtirme yurdundaki yetkiliye gözlem formları gönderilerek müdahale programı üzerinde çalıĢılmıĢ

    ve gerekli bilgilendirme toplantıları araĢtırmacı tarafından gerçekleĢmiĢtir. AraĢtırmacı, Okul Psikolojik DanıĢman

    ve yetiĢtirme yurdundaki görevli iĢbirliği içerisinde çalıĢıp müdahaleleri sürdürülmüĢtür. Bir yıl sonra yapılan

    değerlendirme sürecinde bireyin sosyal becerilerinin arttığı, duygu ifadelerinde ise geliĢme gözlemlendiği ortaya

    çıkmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: Sosyal Beceri, Müdahale Programı

  • 26

    ReĢit Galip‟in Eğitim Alanındaki Faaliyetleri

    Ydr. Doç Dr. Arzu Boy - Dr. Meral Metin Göksu

    ÖZ

    1892‟de Rodos‟ta dünyaya gelen ReĢit Galip, ilk ve orta öğrenimini Rodos‟ta tamamladıktan sonra liseyi

    Ġzmir‟de okudu. 1911‟de baĢladığı Ġstanbul Tıbbiyeyi 1917‟de bitirdi. Balkan SavaĢları ve I.Dünya SavaĢına katılan

    ardından Aydın Milletvekilliği yapan ReĢit Galip‟in asıl hayat mücadelesi eğitim üzerinedir. Tıbbiyede asistan

    olarak çalıĢmaya baĢlayan ReĢit Galip, öğretim sisteminin yenileĢmesi için “Mekteb-i Tıbbiye” adıyla bir broĢür

    yayımladı. Köy halkını her yönden eğitmek maksadıyla Köycüler derneğinin kurulmasında rol aldı. 19 Eylül 1932-

    13Ağustos 1933 tarihleri arasında Mili Eğitim Bakanlığı yaptı. Bakanlığı sırasında önemli faaliyetlerde

    bulunmuĢtur. Ġlkokullarda 2013‟e kadar okutulan Andımızın yazarıdır. Özellikle köy çocuklarının eğitim seviyesini

    yükseltmeye uğraĢmıĢtır. Bu amaçla köy yatılı pansiyon okullarının açılmasına vesile olmuĢtur. Bakanlığı

    döneminde yapılan en önemli faaliyetlerden biri de Darülfünun kaldırılarak Ġstanbul Üniversitesinin açılmasıdır.

    ÇalıĢmada ReĢit Galip‟in eğitim alanındaki faaliyetleri teferruatıyla aktarılmıĢtır. AraĢtırma esnasında konuyla ilgili

    bütün kaynaklar taranmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: ReĢit Galip, Eğitim, Ġstanbul Üniversitesi, Köy, And

  • 27

    Ebeveynlerin Okul Öncesi Çocukların Beden Eğitimi ve Spor Etkinliklerine Katılımına ĠliĢkin GörüĢleri

    Öğr.Gör. Nadire Ferah Yavuz - Doç.Dr. Arzu Özyürek

    ÖZ

    Bu çalıĢmada, okul öncesi çocukların beden eğitimi ve spor etkinliklerine katılımına iliĢkin ebeveyn görüĢlerini

    belirlemek amaçlanmıĢtır. ÇalıĢma grubunu, çocuğu okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 20 anne ve 20 baba

    olmak üzere 40 ebeveyn oluĢturmuĢtur. Verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formu kullanılmıĢtır.

    GörüĢmeler not tutularak kaydedilmiĢ ve içerik analizi yapılarak analiz edilmiĢtir. Elde edilen bilgiler, kodlanarak

    gruplanmıĢ ve temalar halinde ele alınarak tartıĢılmıĢtır. Sonuç olarak; ebeveynlerin genellikle çocukların okul

    öncesi dönemden itibaren beden eğitimi ve spor etkinlikleri yapması gerektiği görüĢünde oldukları belirlenmiĢtir.

    Beden eğitimi ve spor etkinliklerinin çocukların özellikle bedensel ve sosyal geliĢimlerine katkı sağladığı,

    çocukların spora teĢvik edilmesinde öncelikle anne-babaların model olmaları gerektiği görüĢünde oldukları

    belirlenmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Beden Eğitimi ve Spor, Hareket Becerileri, Okul Öncesi Dönem

  • 28

    Okul Öncesi Çocuğa Sahip Anne-Babaların Çocuk YetiĢtirmeye ĠliĢkin GörüĢleri ve Tutumları Arasındaki

    ĠliĢki

    Doç.Dr. Arzu Özyürek - ArĢ. Gör. Zuhal Begde - Öğr.Gör. Nadire Ferah Yavuz - Prof.Dr. Ġsa Özkan

    ÖZ

    Çocuk yetiĢtirmeye iliĢkin tutumları etkileyen çeĢitli faktörler bulunmaktadır. Fakat anne-babaların çocuk

    yetiĢtirme iliĢkin görüĢleri ile gerçek tutumları arasında farklılıklar olabilir. Bu çalıĢmada, okul öncesi çocuğa sahip

    anne-babaların çocuk yetiĢtirmeye iliĢkin görüĢleri ile tutumları arasındaki iliĢkinin belirlenmesi amaçlanmıĢtır.

    ÇalıĢma grubunu, okul öncesi 3-6 yaĢ grubu çocuğa sahip 215 anne ve 215 baba olmak üzere 430 ebeveyn

    oluĢturmuĢtur. Verilerin toplanmasında Özyürek (2017) tarafından geliĢtirilen Anne-Babaların Çocuk YetiĢtirmeye

    ĠliĢkin GörüĢleri Ölçeği (ÇOYGÖ) Okul Öncesi Formu ve Anne-Baba Tutum Ölçeği (ABTÖ) Okul Öncesi Formu

    kullanılmıĢtır. Verilerin analizinde t-testi, ANOVA ve Pearson Korelasyon katsayısından yararlanılmıĢtır. Sonuç

    olarak; anne-babaların çocuk yetiĢtirmeye iliĢkin görüĢleriyle anne-baba tutumları arasında tüm alt boyutlarda

    anlamlı fark olduğu belirlenmiĢtir. Annelerin babalara göre anlamlı düzeyde daha demokratik görüĢ ve tutuma sahip

    oldukları; babaların ise daha baskıcı ve aĢırı hoĢgörülü görüĢe, aĢırı hoĢgörülü tutuma sahip oldukları belirlenmiĢtir.

    Ayrıca anne-babaların ve babaları çocuk yetiĢtirmeye yönelik görüĢ ve tutumlarının öğrenim durumu ve meslekleri

    değiĢkenlerinden de etkilendiği belirlenmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Anne-Baba Tutumları, Çocuk YetiĢtirmeye ĠliĢkin GörüĢler, Okul Öncesi Dönem

  • 29

    Yabancılara Türkçe Öğretiminde Vurgu

    Doç. Dr. Nesrin Sis - Dr. AyĢe AteĢ

    ÖZ

    Özet Türkçede vurgu çeĢitlere ayrılmıĢtır. Bunlar alan yazın tarandığında genel olarak kelimede, cümlede,

    duyuĢta, ahenkte vb. olmak üzere sıralanabilir. Vurgu, bazen bir hecenin bazen bir kelimenin üzerinde olurken bazen

    de bir kelime grubunun üzerinde olabilir. Vurgu, yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin de karĢılaĢtıkları bir

    olgudur. Bu araĢtırmada, yabancılara Türkçe öğretiminde vurgunun önemi üzerinde durulmuĢtur. “Hâlihazırdaki

    ders kitaplarında yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlere vurgu öğretilmekte midir?” sorusundan hareketle vurgu

    konusuna açıklık getirmek istenmiĢtir. Bu bağlamda yabancılara Türkçe öğretiminde vurgu öğretiminin olup

    olmadığı araĢtırılmak istenmiĢtir. AraĢtırmada nitel araĢtırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıĢtır. Yunus

    Emre Enstitüsü Yedi Ġklim Türkçe Öğretim Seti, Yeni Hitit Yabancılar için Türkçe Öğretim Seti, Gazi TÖMER

    Yabancılar için Türkçe ders kitapları tüm seviyelerde ve Avrupa Dil Portfolyosu‟nda yer alan öz yeterlilik ifadeleri

    taranmıĢtır. Elde edilen veriler, doküman incelemesi yoluyla incelenmiĢtir. Kitaplarda vurgu konusunun öğrenciye

    öğretilip öğretilmediği tespit edilmek istenmiĢtir. Doküman incelemesi sonucunda ortaya çıkan bulgular

    tartıĢılmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Yabancılara Türkçe Öğretimi, Vurgu, Doküman Ġncelemesi

  • 30

    „Davranım Bozukluğu Tanısı‟ Ġle Ġzlenen Çocuğa Müdahale Programının Ġncelenmesi: Olgu Sunumu

    Yrd.Doç.Dr. AyĢe Bengisoy

    ÖZ

    Vak.a 7 yaĢında (erkek) olup ilköğretime devam etmektedir. Anne babanın tek çocuğudur. Doğum öncesi, sırası

    ve sonrasında anne herhangi bir komplikasyon geçirmemiĢtir. Bebek dünyaya geldikten sonra tüm geliĢim

    özellikleri normal seyretmiĢtir. Okul öncesi kuruma 3 yaĢında baĢlamıĢ ve tam günlük eğitim almıĢtır. KreĢe gittiği

    dönemlerde akranları ile uyumsuzluk, oyun kurma ve sürdürmede sıkıntı, oyuncaklara zarar verme gibi ara ara

    öğretmenden dönüt alınmıĢ ancak herhangi bir müdahalede bulunulmamıĢtır. Evde genel itibariyle sadece annenin

    kurallarına uyan baba ve diğerlerinin kurallarını hiçe sayan bir tutumu bulunmaktadır. 5 yaĢında akranları ile okula

    baĢlamıĢ akademik ve geliĢimsel olarak bir problem yaĢanmamasına rağmen davranıĢsal olarak sorunlar artmıĢtır. 5

    yaĢ civarında anne-baba boĢanma sürecine girmiĢ ve baba evden ayrılmıĢtır. Okulda etütte ve evde artıĢ gösteren

    sorunlar karĢısında aile (anne) çocuk ve ergen psikıyatrisine yönlendirimiĢ ve yapılan tüm tarama ve incelemeler

    sonucunda davranım bozukluğu tanısı ile farmakoloji desteği sağlanmıĢtır. Okulda etütte ve evde psiko-eğitsel

    müdahale programı için çocuğun „davranıĢ değerlendirme‟ formu gönderilmiĢ ve yaĢam alanlarında nerelerde ne

    sıklıkla problemlerin yaĢandiği, bu problemler karĢısında aile ve öğretmenlerin de nasıl tepki verdiği incelenmiĢtir.

    Gözlem sonuçlarına bağlı olarak aileye, okul öğremenine ve etüt öğretmenine „davranıĢ müdahale programı‟

    hazırlanmıĢtır. Müdahale programı uygulamadan önce aileye, ve öğretmenlere davranım bozuklukları ve

    kullanıabilecek yöntem teknikler hakkında bilgi verilmiĢtır. Müdahale programı 2014-2015 öğretim yılından itibaren

    her 6 aylık peryodlarla „davranıĢ değerlendirme‟ formları gönderilerek müdahale programı üzerinde çalıĢılmıĢ ve

    gerekli bilgilendirme toplantıları ile sürdürülmüĢtür. Yapılan son değerlendirme sürecinde davranım sorunlarının

    sıklığının çok azaldığı özellikle uyum, oyun oynama ve sürdürme, paylaĢma gibi sosyal becerilerindede artıĢ olduğu

    görülmektedir.

    Anahtar Kelimeler: Davranım Bozukluğu, Müdahale Programı

  • 31

    Ayasofya‟nın Kubbesi'nde Töz-Form: "aristoteles'in Madde-Form Düalizmini Estetik Felsefesi Bağlamında

    Okuma

    Yrd.Doç.Dr. AyĢe Eroğlu

    ÖZ

    Bu çalıĢma Aristoteles metafiziğinin temelini oluĢturan madde-form düalizmini estetik felsefesi bağlamında

    okuma denemesidir. Aristoteles metafiziğini temel alarak Ayasofya‟nın kubbesinde töz-form iliĢkisini sorgulamayı

    amaçlamaktadır. Bu çalıĢmada bize Aristoteles‟in madde-form düalizmi ıĢık tutacaktır. Bir sanat eserinin ontolojik

    olarak varlığı töz ve form çerçevesinde belirlenebilir. Bir eseri her ne Ģekilde değerlendirmeye çalıĢırsak çalıĢalım

    töz ve form çerçevesinde yapılmayan değerlendirmeler hep yarım kalacaktır. Bu durumda Ayasofya‟nın kubbesi de

    oluĢturulurken madde formun dikkate alındığını düĢünmek mümkündür.

    Anahtar Kelimeler: Madde, Form, Töz, Kubbe, Sanat Eseri

  • 32

    Prospective Mathematics Teachers‟ Perceptions Regard To The Teaching Styles Of Their Mathematics

    Lecturers

    Doç.Dr. Ömer Beyhan - Yrd.Doç.Dr. AyĢe Yavuz - Yrd. Doç. Dr. Selin (Inağ) Çenberci

    ABSTRACT

    The purpose of this research is to assess the prospective mathematics teachers‟ perceptions regard to the teaching

    styles of their mathematics lecturers. This study examines perceptions of prospective mathematics teachers‟ take

    into account to the teaching styles of their mathematics lecturers in their department. In addition to this the research

    investigates if this perception differs in terms of education section, level of their class and gender. Research data

    were collected using Grasha's Teaching Styles Inventory which was adapted to Turkish by Üredi. The inventory

    consisted of 40 items. The findings showed that mathematics prospective teachers perceived the teaching style of

    their mathematics lecturers during their lecture as “expert/authority/personal model and the level of their class

    significantly changed the prospective teachers' perceptions on teaching styles of math lecturers only in delegator

    teaching style.

    Keywords: Mathematics Teacher, Teacher Education, Teaching Style, Perception

  • 33

    Konik Kesitleri Konusu Üzerinde Matematik Öğretmen Adaylarının Cebirsel ve Geometrik Temsilleri Çift

    Yönlü Kullanabilme Becerilerine ĠliĢkin Bir Ġnceleme

    Yrd.Doç.Dr. AyĢe Yavuz - Yrd. Doç. Dr. Selin (Inağ) Çenberci - Doç.Dr. Ömer Beyhan

    ÖZ

    Matematik kavramları için farklı temsil yolları mevcuttur. Bunların en bilinen biçimleri kavramın geometrik ve

    cebirsel temsilleridir. Bir kavramın çoklu temsilleri arasındaki iliĢkiler ile birlikte öğretilmesi matematik öğretiminin

    en önemli bileĢenlerinden biri olarak görülmektedir. Bu çalıĢmada konik kesitlerinin geometrik temsili ile cebirsel

    temsili kullanabilme becerisi arasındaki iliĢkinin çift yönlü olarak incelemek amaçlanmıĢtır. AraĢtırmanın

    örneklemini, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet KeleĢoğlu Eğitim Fakültesi Ġlköğretim Bölümü Ġlköğretim

    Matematik Öğretmenliği Anabilim Dalında öğrenim görmekte olan 80 öğretmen adayı oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada

    nicel araĢtırma yöntemleri kullanılmıĢtır. Konik kesitleri konusu üzerinde matematik öğretmen adaylarının

    geometrik temsil ile cebirsel temsil kullanabilme becerisi arasındaki iliĢkiyi çift yönlü olarak incelemek amacıyla

    araĢtırmada ''Konik kesitlerinin cebirsel temsil ve geometrik temsili kullanabilme becerisi arasındaki çift yönlü

    geçiĢin öğretmen adayları tarafından kullanılabilme baĢarısı nedir? alt problemine cevap aranmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: Geometrik Temsil, Cebirsel Temsil, Konik Kesitleri, Matematik Öğretmen Adayları

  • 34

    Ortaokul Öğrencilerinin Umut Düzeyini Yordamada Ebeveyn-ArkadaĢa Bağlanma ve Depresyonun Rolü

    Doç.Dr. Zeynep KarataĢ - AyĢe Zeybekoğlu

    ÖZ

    Bu çalıĢma ortaokul öğrencilerinin umut düzeylerinin anne-baba ve arkadaĢa bağlanma ile depresyon düzeyleri

    açısından ne derece yordanıp yordanmadığını belirlemeye yönelik iliĢkisel modelde gerçekleĢtirilmiĢtir. Ayrıca

    öğrencilerin umut puanlarının cinsiyet açısından anlamlı olarak farklılaĢıp farklılaĢmadığına da bakılmıĢtır.

    AraĢtırmanın çalıĢma grubunu Konya ili Karatay ilçesinden beĢ, altı, yedi ve sekizinci sınıflardan 81 kız 56 erkek

    toplam 137 ortaokul öğrencisi oluĢturmuĢtur. ÇalıĢmada veri toplama aracı olarak araĢtırmacılar tarafından

    hazırlanan bilgi formu, AraĢtırmaya veri toplamak amacıyla araĢtırmacılar tarafından hazırlanan bilgi formu, Snyder

    ve arkadaĢları (1997) tarafından geliĢtirilip Atik ve Kemer (2009) tarafından Türkçeye uyarlanan Çocuklarda Umut

    Ölçeği; Kovacs(1981) geliĢtirilip, Öy (1990)tarafından Türkçe‟ye uyarlanan Çocuklar Ġçin Depresyon Envanteri;

    Raja, McGee ve Stanton (1992) tarafından geliĢtirilip Günaydın, Selçuk, Sümer(20015) (üniversite); Bayraktar,

    Sayıl, Kumru(2009) (lise) tarafından Türkçe‟ye uyarlanan Ebeveyn ve Akrana Bağlanma Ölçeği kullanılmıĢtır. Veri

    analizinde bağımsız gruplar t testi ve basit doğrusal regresyon analizi kullanılmıĢtır. Veriler 17.0 SPSS paket

    programı ile analiz edilmiĢ anlamlılık düzeyinde .05 kullanılmıĢtır. ÇalıĢmada elde edilen bulgular incelendiğinde

    öğrencilerin umut düzeylerinin anne bağlanma, arkadaĢa bağlanma ve depresyon açısından anlamlı olarak

    yordandığı, umut puanlarının cinsiyet açısından farklılaĢmadığı görülmüĢtür.

    Anahtar Kelimeler: Umut, Bağlanma, Depresyon, Ortaokul Öğrencisi

  • 35

    Anne Babaların Oyuncak Seçimine Toplumsal Cinsiyet Rolleri Algısının Etkisinin Ġncelenmesi

    Doç.Dr. Fatma Tezel ġahin - AraĢtırmacı AyĢegül Akıncı CoĢgun - ArĢ. Gör. Zeynep Nur Aydın Kılıç

    ÖZ

    Oyun ve oyuncaklar çocuğun yaĢamında önemli yer tutmaktadır. Oyun yoluyla edinilen tecrübeler birçok bilgi ve

    beceri kazanımının yanı sıra çocuğu yetiĢkin dünyasına hazırlamaktadır. “Çocuğun iĢi” olarak kabul edilen oyunun

    önemli özellikleri arasında kültürel değerler, sosyal normlar, toplumsal beklentiler ile toplumsal rollerin öğrenilmesi

    yer almaktadır. Çocuğun geliĢiminde önemli olan oyun, “kendiliğinden ortaya çıkma, eğlence ve esneklik” gibi

    birtakım özelliklere sahiptir. Oyuna gönüllü olarak katılan çocuk içsel motivasyonunu geliĢtirmekte, deneyimleri

    aracılığıyla dünyayı tanımaktadır. Oyun oynamada araç olan oyuncaklarla kurulan “-mıĢ gibi oyunlar”, çocuğun

    diğer çocuklarla sosyal etkileĢim kurmasını, toplumsal rollerin farkına varmasını, diğerlerinden öğrenmesini

    sağlamakta; biliĢsel becerilerin geliĢimi üzerinde etkili olmaktadır. Yurt içi ve yurt dıĢı çalıĢmalar incelendiğinde

    oyuncakların cinsiyetçi özellikleri ve cinsiyetçi söylemleri üzerine çalıĢmalara rastlanmakla birlikte anne ve

    babaların bu konudaki görüĢlerini karĢılaĢtırmaya yönelik sınırlı sayıda çalıĢma olduğu görülmektedir. Kız ve erkek

    çocukların genellikle farklı tür oyun ve oyuncaklarla oynamayı tercih ettikleri, bunda da benimsenen cinsiyet rolleri

    algısının etkili olduğu görülmektedir. Çocuk dünyaya gelmezden önce pek çok ebeveynin geleneksel cinsiyet

    stereotipine uygun renklerde kıyafet, eĢya vb. aldıkları; ilerleyen yıllarda da cinsiyet stereotipine uygun oyuncak lar

    almaya yöneldikleri ve bu yolla çocuğa toplumsal cinsiyet kalıplarını aktardıkları görülmektedir. Bu noktadan

    hareketle yapılan çalıĢmada, çocuğu okul öncesi eğitim kurumuna devam eden anne ve babaların benimsedikleri

    toplumsal cinsiyet rolleri algısının çocukları için seçtikleri oyuncaklar üzerine etkisini incelemek ve anne babaların

    görüĢlerini karĢılaĢtırmak amaçlanmıĢtır. Betimsel Tarama Modeli olan bu çalıĢmada veri toplama aracı olarak

    araĢtırmacılar tarafından geliĢtirilen “Yarı YapılandırılmıĢ GörüĢme Formu” kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma

    grubunu, 2016-2017 eğitim öğretim yılında Aksaray Ġlinde çocuğu okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 20

    anne ve 20 baba olmak üzere toplam 40 ebeveyn oluĢturmaktadır. AraĢtırma süreci devam etmekte olup, toplanan

    veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilecektir.

    Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Dönem, Toplumsal Cinsiyet Algısı, Oyuncak Seçimi

  • 36

    Konik Kesitler Ġle Çizim Yapalım, Denklemini Yazalım ve Model OluĢturalım

    Doç.Dr. Aytaç KurtuluĢ - Doç.Dr. Tuba Ada

    ÖZ

    Konik kesitleri bir koni ile bir düzlemin arakesiti olan eğriler olup bunlar çember, elips, hiperbol ve elips

    eğrileridir. Günlük hayatta bir çok yerde karĢılaĢtığımız bu eğrilerin en yaygın kullanım yerlerinden biride farklı

    firmaların amblemlerinin tasarımlarıdır. Ambleler bu eğrilerin en az birini ya da birkaçını içerir. Bu çalıĢmada,

    ortaokul matematik öğretmen adaylarına konik kesitlerin öğretiminde tasarım ile öğretimin uygulaması

    kullanılmıĢtır. Bu uygulamanın amacı bireylerin öğrendiklerini farklı durumlarda uygulayabilmesi, tasarım sürecini

    anlayarak yorumlaması, süreci yönetebilmesidir. Öğretmen adaylarına konu anlatımının sonunda konik kesitlerini

    içeren bir amblem çizmeleri, denklemlerini bulmaları ve model oluĢturmaları istenmiĢtir. Bu süreçte araĢtırmacılar

    rehber olarak görev almıĢtır. Süreç boyunca yapılan ara değerlendirmeler ve sonunda yapılan değerlendirme ile

    öğrencilerin varolan eksiklikleri ve yanılgılarının tespit edilip bunlar giderilerek etkili öğrenmeler gerçekleĢtirilmesi

    sağlanmıĢtır. Uygulama süresince öğrencilerin aktif ve derinlemesine katılım sağladığı sorgulama, yaratıcılık,

    problem çözme gibi üst düzey zihinsel becerileri kullandıkları gözlemlenmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Konik Kesitler, Öğretmen Adayları, Tasarım, Model

  • 37

    Yabancı Dil Öğreniminde KonuĢma Becerisinin Algısal Boyutlarının Ġncelenmesi

    Doç.Dr. Bahar ĠĢigüzel

    ÖZ

    Yabancı dil öğretim alanında yapılan çalıĢmalarda öğrenim sürecinde biliĢsel faktörlerin yanı sıra duyuĢsal ve

    algısal faktörlerinde önemli olduğu vurgulanmaktadır. Beyin araĢtırmaları öğrenme esnasında zihindeki yeni bilgiler

    iĢlenirken, duyguların etkin rolü oynadığı ve duyguların öğrenme süreçlerinin dıĢında tutulmasının mümkün

    olmadığını ortaya koymuĢtur. Yapılan araĢtırmalarda daha çok yabancı dil derslerinde konuĢma becerisinin geliĢim

    seviyesinin diğer becerilere göre daha geride kaldığı ve çoğunlukla duyuĢsal ağırlıklı olarak öğrenenlerin kaygı,

    stres, panik, hata yapma korkusu, konuĢma tutukluğu, bilgi yetersizliği gibi olumsuz algı ve tutumlara sahip

    oldukları görülmektedir. Yabancı dil derslerindeki sınıf içi etkileĢim bağlamında özellikle konuĢma becerisi

    uygulamalarının soyut algısal etkilerini ve kavramsal boyutlarını araĢtırmak önemlidir. Bu çalıĢmada üniversite

    hazırlık sınıfı öğrencilerinin yabancı dilde konuĢma becerisine iliĢkin sahip oldukları algıların belirlenmesi

    amaçlanmıĢtır. AraĢtırma 2016-2017 eğitim-öğretim yılında NevĢehir Hacı BektaĢ Veli Üniversitesi Yabancı Diller

    Yüksekokulu‟nda yabancı dil hazırlık sınıfına devam eden 148 öğrenci ile yürütülmüĢtür. ÇalıĢmada nitel araĢtırma

    desenlerinden fenomenoloji kullanılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda elde edilen bulgulara göre yabancı dil hazırlık sınıfı

    öğrencileri yabancı dilde konuĢma becerisine yönelik 118 adet algısal üretim yapmıĢlardır. Bu algısal üretimler

    analiz edildiğinde ortak özelliklere sahip 6 kavramsal boyutta toplandığı belirlenmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: KonuĢma Becerisi, Yabancı Dil, Algı, Kavramsal Boyut, Fenomenoloji

  • 38

    AkıĢ YaĢantısının Yazma Becerisi Üretimine ve BaĢarısına Etkisi

    Doç.Dr. Bahar ĠĢigüzel

    ÖZ

    Bu çalıĢma yabancı dil öğrenme sürecinde akıĢ (flow) yaĢantısının yazma becerisi üretimine ve baĢarısına etkisini

    saptamayı amaçlamıĢtır. AraĢtırma 2016-2017 eğitim- öğretim yılında NevĢehir Hacı BektaĢ Veli Üniversitesi

    Yabancı Diller Yüksekokulu‟nda yabancı dil hazırlık sınıfına kayıtlı 40 öğrenci ile yazma becerisi sınavı esnasında

    yürütülmüĢtür. Flow YaĢantısı Ölçeği Kısa Formu ile elde edilmesi hedeflenen flow yaĢantısı verilerinin ESM

    (Experience Sampling Method) yaĢantı örnekleme yöntemi ile toplanmıĢtır. Yabancı dil öğrenme sürecinde yazma

    üretimi baĢarısının flow yaĢantısıyla iliĢkili olacağı görüĢü doğrultusunda öğrencilerin, ölçekten aldıkları puanlarla

    yazma becerisi baĢarı puanları arasındaki iliĢkilere bakılmıĢ ve yabancı dil öğrenme baĢarısı ile yazma üretimi

    anındaki flow yaĢantısı düzeyi ile olumlu yönde iliĢkiler saptanmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: AkıĢ YaĢantısı, Flow, Yazma Becerisi, Yabancı Dil

  • 39

    Anadolu‟da Bulunan Geleneksel Çocuk Oyunlarında Değer Aktarımı

    Uzman Banu AkbaĢ

    ÖZ

    Geleneksel çocuk oyunları medeniyetin birer ürünü ve kültürün birer parçası olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu

    oyunlar kültürün aktarımının yanı sıra kültürün benimsediği değerlerin de kuĢaktan kuĢağa aktarımı hususunda

    önemli roller üstlenmiĢtir. KuĢaklar arası aktarılan kültürel kodlar, günümüze kadar hayatiyetini korumuĢ ve hala

    toplumun en belirgin özelliği olmayı sürdürmektedir. Bu çalıĢmada geçmiĢten bugüne dek Anadolu‟da oynanan ve

    kültürel mirası bünyesinde barındırıp değerlerin aktarımında büyük rol oynayan çocuk oyunlarının, değer

    aktarımındaki rolünü ortaya çıkarmak üzere yapılmıĢtır. Bu bağlamda 20 adet oyun listelenmiĢ ve verilere literatür

    taraması yapılarak ve kaynak kiĢilere ulaĢılıp derlenerek, rapor edilmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Değerler, Geleneksel Oyunlar, Çocuk Oyunları

  • 40

    Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Yazdıkları Öyküleyici Metinlerdeki Yazım Sorunları: Bir

    Hata Analizi Örneği

    Yrd.Doç.Dr. BaĢak Karakoç Öztürk - Yrd.Doç.Dr. B. Erdem Dağıstanlıoğlu

    ÖZ

    Yazma becerisi hem ana dili hem de yabancı dil öğretimi sürecinde kazandırılması en zor beceri olarak kabul

    edilmekte, bu durum geliĢtirilmesi için çok fazla çaba harcamayı gerekli kılmaktadır. Yazma becerisi öğrenciler

    tarafından da zor bir beceri olarak algılanmakta, bu algı öğrenci metinlerinin yeterince yetkin ve yeterli bir seviyeye

    ulaĢmasını güçleĢtirmektedir. Bu bağlamda yapılacak araĢtırmanın amacı yabancı dil olarak Türkçe öğrenen

    öğrencilerin yazdıkları öyküleyici metinlerdeki yazım sorunlarını belirlemek ve söz konusu sorunları hata analizi

    bağlamında sınıflandırmaktır. AraĢtırmada nitel araĢtırma yöntemlerinden doküman incelemesi kullanılmıĢ,

    Çukurova Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve AraĢtırma Merkezi ile Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi

    Türkçe Öğretimi Uygulama ve AraĢtırma Merkezinde öğrenim görmekte olan B1 düzeyindeki 60 öğrencinin yazdığı

    öyküleyici metinler değerlendirilmiĢtir. ÇalıĢma grubunun B1 düzeyinden seçilmesinin nedeni, bu düzeydeki

    öğrencilerin hedef dilde nitelikli bir yazılı anlatım seviyesine ulaĢmıĢ olduklarının varsayılmasıdır. Elde edilen

    veriler içerik analizi yapılarak analiz edilecek, saptanan hatalar ortak kullanımlardan yola çıkarak

    sınıflandırılacaktır. AraĢtırma sonucunda Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin benzer Ģekilde yaptıkları

    hataların saptanabileceği ve sebeplerinin tartıĢılabileceği umulmaktadır. Böylece dil öğreticilerinin en çok yapılan

    hatalar üzerinde durabilecekleri ve yazma becerisinin geliĢtirilmesi sürecinde daha etkili uygulamalar

    yapabilecekleri düĢünülmektedir.

    Anahtar Kelimeler: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi, Yazma Becerisi, Yazım Sorunları, Hata Analizi

  • 41

    Ilahiyat Fakültelerinde Görev Yapan Akademisyenlerin Uzaktan Eğitim Uygulamalarına BakıĢı Üzerine

    Nitel Bir AraĢtırma

    Yrd.Doç.Dr. Bayramali Nazıroğlu

    ÖZ

    Uzaktan eğitim, günümüzde yüksek din eğitiminde en çok tartıĢılan uygulamalardan biridir. Yüksek din eğitimi

    alanında özellikle son yıllarda artan oranda hem ön lisans hem de lisans tamamlama yoluyla uzaktan eğitim

    programları açılmaktadır. Bu programlar, bir yandan eğitim kalitesine dair kuĢkular taĢımakta; bir yandan da

    öğrencilerine yüz yüze eğitim alanlar aleyhinde olacak Ģekilde bazı avantajlar sunmaktadır. Bu araĢtırmanın amacı,

    ilahiyat fakültelerinde görev yapan akademisyenlerin bu tartıĢmalara bakıĢını ele almaktır. AraĢtırmada nitel

    araĢtırma yöntemlerinden biri olan durum analizi deseni kullanılmıĢtır. ÇalıĢma grubunun tespitinde amaçlı

    örnekleme yöntemlerinden biri olan maksimum çeĢitlilik örneklemesi tercih edilmiĢtir. Veri toplama aracı olarak

    araĢtırmacı tarafından yarı yapılandırılmıĢ bir görüĢme formu geliĢtirilmiĢtir. Elde edilen veriler, belli bir sistem

    içinde yoruma tabi tutulmuĢtur. Verilerin analizinde betimsel ve yorumlayıcı bir yaklaĢım takip edilmiĢ; bunun yanı

    sıra tüm veriler, tema sonlarında değerlendirilmiĢtir. AraĢtırmada katılımcıların neredeyse tamamına yakınının bu

    uygulamaları kısmen gerekli bulsa da geldikleri nokta itibariyle ciddi anlamda eleĢtirdikleri görülmüĢtür. EleĢtiriler,

    özellikle ĠLĠTAM üzerinde yoğunlaĢmaktadır. EleĢtirilerin nedenleri arasında diploma denkliği, örgün eğitime

    tehdit, iĢlevsizlik, eğitim kalitesi, parasal boyut gibi hususlar öne çıkmaktadır.

    Anahtar Kelimeler: Ilahiyat Fakültesi, Ġlitam, Uzaktan Eğitim

  • 42

    Gagne‟nin Teknoloji Destekli Öğretim Etkinlikleri Modelinin Fen Bilimleri Dersinde BaĢarı Düzeyine Etkisi

    Dr. Berna Karakoç - Meb Kevser Kara - Doç.Dr. Erdal Bay

    ÖZ

    Bu çalıĢmanın amacı, ortaokul 5. Sınıf Fen Bilimleri dersinde „Gagne'nin Teknoloji Destekli Öğretim Etkinlikleri

    Modeli‟nin kullanıldığı Fen Bilimleri dersi ile kullanılmadığı Fen Bilimleri dersi arasında öğrenci baĢarısı yönünden

    fark olup olmadığını ortaya koymaktır. ÇalıĢmaya, Gaziantep‟te bir ortaokulda 5.sınıfa giden toplam 62 öğrenci

    katılmıĢtır. AraĢtırmanın deney ve kontrol grubunu belirlerken birbirine eĢ seviyede iki Ģube seçilmiĢtir. Her iki

    gruba da uygulamadan önce ön-test uygulanmıĢtır. Daha sonra deney grubunda Gagne'nin Teknoloji Destekli

    Öğretim Etkinlikleri Modeli‟nin kullanıldığı öğretim süreci, kontrol grubunda ise Gagne'nin Teknoloji Destekli

    Öğretim Etkinlikleri Modeli‟nin kullanılmadığı öğretim süreci uygulanmıĢtır. Analiz sonuçlarına göre, Gagne' nin

    teknoloji destekli Öğretim Etkinlikleri Modeli ile yapılan öğretim uygulamalarının daha baĢarılı olduğu sonucuna

    ulaĢılmıĢtır.

    Anahtar Kelimeler: Gagne‟nin Öğretim Etkinlikleri Modeli, Teknoloji, Fen Bilimleri Dersi

  • 43

    Türkçe Öğretmen Adaylarının EleĢtirel Okuma Öz Yeterlik Algı Düzeylerinin Ġncelenmesi

    Yrd.Doç.Dr. Berna Ürün Karahan

    ÖZ

    EleĢtirel okuma; okunan metinde geçen ifadelerin çıkarım yapma amacıyla anlamaya çalıĢılmasıdır. Burada asıl

    amaç, yazarın anlattıklarını derinlemesine, sorgulayarak ve bir amaç doğrultusunda değerlendirmektir. Bu bağlamda

    literatürde eleĢtirel okuma daha ziyade mantıklı ve değerlendirerek sonuca ulaĢma olarak adlandırılır. Öz yeterlik

    algı ise davranıĢ üzerinde etkisi olduğu düĢünülen bir durumdur. Daha ziyade bireyin bir iĢi yapabilme

    potansiyelidir. Zira bireyin yapacağı ya da yapmak istediği iĢlerle ilgili bir ön hazırlığı ve kendini tanıması söz

    konusudur. Öz yeterlik algı da bireyin bu iĢlerle ilgili kendine olan inancıdır. Bu çalıĢmada amaç Türkçe öğretmen

    adaylarının eleĢtirel okuma öz yeterlik algı düzeylerini tespit etmektir. Bu amaçla Kafkas Üniversitesi Eğitim

    Fakültesi Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitimi Bölümü, Türkçe Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğrencileri ile

    çalıĢılmıĢtır. Veriler Karabay (2013) tarafından geliĢtirilen “EleĢtirel Okuma Öz Yeterlik Algı” ölçeği ile

    toplanmıĢtır. ÇalıĢmaya 110 öğrenci katılmıĢtır. Bunlardan 61‟i kız, 49‟u erkek öğrencidir. Elde edilen veriler

    ilerleyen süreçte paylaĢılacaktır.

    Anahtar Kelimeler: EleĢtirel Okuma, Öz Yeterlik Algı, Türkçe Öğretmeni

  • 44

    Türkçe Öğretmen Adaylarının Medya Okuryazarlığı Düzeylerinin Ġncelenmesi

    Yrd.Doç.Dr. Berna Ürün Karahan

    ÖZ

    Hızla geliĢen teknoloji ve ona ayak uydurmak isteyen insan için bilgi edinmenin ve hatta eğlenmenin yolu bu

    teknolojinin ürünleri olmuĢtur. Bu ürünler arasında en kolay ulaĢılabilir durumda olan medya ve internet

    gelmektedir. Bu süreçte önemli olan bir diğer husus ise bireylerin medyadan edindikleri bilgileri nasıl algıladıkları,

    doğru ve yanlıĢ olanı ayırt edebilmeleri ve anlatılanları tarafsız idrak edebilmeleridir. Bu nedenle medya

    okuryazarlığı ile ilgili çalıĢmalar yapılmalıdır. Bu çalıĢmada amaç Türkçe öğretmen adaylarının medya

    okuryazarlığı düzeylerini tespit etmektir. Bu amaçla Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler ve Türkçe

    Eğitimi Bölümü, Türkçe Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğrencileri ile çalıĢılmıĢtır. Veriler Korkmaz ve YeĢil (2011)

    tarafından geliĢtirilen “Medya ve Televizyon Okuryazarlık Düzeyleri” ölçeği ile toplanmıĢtır. ÇalıĢmaya 115

    öğrenci katılmıĢtır. Bunlardan 64‟ü kız, 51‟i erkek öğrencidir. Elde edilen veriler ilerleyen süreçte paylaĢılacaktır.

    Anahtar Kelimeler: Medya Okur Yazarlığı, Türkçe Öğremeni, Bilgi Edinimi

  • 45

    6. Sınıf Öğrencilerinin Harflerin Anlamı Ġle Ġlgili DüĢtükleri Kavram Yanılgılarının Aritmetikten Cebire

    GeçiĢ Süreci Bağlamında Ġncelenmesi ve Öğrencilerin Matematik Tutumları ve Öz Yeterlikleri Ġle

    KarĢılaĢtırılması

    Doç.Dr. Sare ġengül - Berna Yıldızhan

    ÖZ

    Matematiğin önemli bir konu alanı olan cebir, soyutlama yapabilme gücü gerektirir. Bu nedenle cebir öğrenme

    alanı ile ilk defa 6. sınıfta karĢılaĢan öğrenciler için aritmetikten cebire geçiĢ sürecinin iyi yapılandırılması önem

    taĢımaktadır. Cebirin temelini ise harfli semboller oluĢturması nedeniyle araĢtırmada harfli semboller göz önüne

    alınmıĢtır. Bu çalıĢmanın amacı, 6. sınıf öğrencilerinin harflerin anlamı ile ilgili düĢtükleri kavram yanılgılarını

    aritmetikten cebire geçiĢ süreci bağlamında incelemek ve bu kavram yanılgılarını öğrencilerin matematik tutum ve

    öz yeterlikleri ile karĢılaĢtırmaktır. AraĢtırma örneklemini; 2016-2017 öğretim yılında Ġstanbul ili Anadolu

    yakasındaki bir devlet ortaokulunda öğrenim gören 40 altıncı sınıf öğrencisi oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada veriler

    “Harflerin Anlamı Hakkında Kavram Yanılgısı Testi”, Tutum Ölçeği ve Öz Yeterlik Ölçeğinden toplanmıĢtır.

    AraĢtırmada hem nitel hem nicel verilerin kullanıldığı karma yöntem kullanılmıĢtır. ÇalıĢma bulgularına göre

    öğrencilerin harfleri anlamlandırmada zorlandıkları görülmüĢtür. Öğrencilerin harflerle ilgili yanılgı düzeyleri ile

    tutum ve öz yeterlik arasındaki iliĢki değerlendirme sürecindedir. Elde edilen bulgulara göre araĢtırmacılara çeĢitli

    önerilerde bulunulacaktır.

    Anahtar Kelimeler: Aritmetikten Cebire GeçiĢ, Harfler, Kavram Yanılgısı, Matematik Tutumu, Matematik Öz

    Yeterliği

  • 46

    Ortaokul Öğrencilerinin Okuma ve Dinleme Kavramlarına ĠliĢkin Metaforları

    Yrd.Doç.Dr. Betül Keray Dinçel

    ÖZ

    DüĢüncelerin derinine inmede bir yol olarak görülmesinin yanında mevcut düĢüncelerin açıklanmasına yön veren

    metafor çalıĢmalarına son yıllarda önem verildiği ve ayrıca sayılarının da gittikçe arttığı görülmektedir. Ancak

    Türkçe eğitiminde sınırlı sayıda çalıĢmanın olması ve keĢfedilecek pek çok yönün bulunması bu araĢtırmanın

    yapılması gerektiğini düĢündürmüĢtür. Bu araĢtırmanın amacı ortaokul (5, 6, 7 ve 8. sınıf) öğrencilerinin okuma ve

    dinleme kavramlarına yönelik belirttikleri metaforları incelemektir. AraĢtırmaya 2016-2017 eğitim-öğretim

    döneminde Kayseri il merkezinde yer alan bir ortaokuldan rastgele seçilen 240 öğrenci katılmıĢtır. AraĢtırmada

    ortaokul kademesindeki bütün sınıf düzeylerine (5, 6, 7 ve 8. sınıflar) yer verilmiĢtir. “Okuma …………………

    gibidir, çünkü ………………………”, “Dinleme ………………….. gibidir, çünkü ………………” cümleleri ikiĢer

    kez verilerek öğrencilerden boĢlukları doldurmaları istenmiĢtir. Öğrencilere yirmi dakika süre tanınmıĢtır.

    AraĢtırmada olgu bilim (fenemonoloji) deseni esas alınmıĢtır. Elde edilen verilerin analizinde nitel araĢtırma

    yöntemlerinden içerik analizi kullanılmıĢtır. Öğrenciler okuma kavramına iliĢkin 480, dinleme kavramına iliĢkin 480

    metafor oluĢturmuĢlardır. Veriler bilgisayara aktarıldıktan sonra öğrencilerin geliĢtirdikleri metaforlar

    gruplandırılarak kategoriler altına yerleĢtirilmiĢtir. Ardından bir alan uzmanı tarafından yapılan incelemeler kontrol

    edilerek analizlerin güvenirliği test edilmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Metafor, Okuma, Dinleme

  • 47

    Ortaokul Öğrencilerinin ve Türkçe Öğretmeni Adaylarının Türkçe Dersi ve Türkçe Öğretmeni

    Kavramlarına ĠliĢkin Metaforları

    Yrd.Doç.Dr. Betül Keray Dinçel

    ÖZ

    DüĢüncelerin derinine inmede bir yol olarak görülmesinin yanında mevcut düĢüncelerin açıklanmasına yön veren

    metafor çalıĢmalarına son yıllarda önem verildiği ve ayrıca sayılarının da gittikçe arttığı görülmektedir. Ancak

    Türkçe eğitiminde sınırlı sayıda çalıĢmanın olması ve keĢfedilecek pek çok yönün bulunması bu araĢtırmanın

    yapılması gerektiğini düĢündürmüĢtür. Bu araĢtırmanın amacı ortaokul (5, 6, 7 ve 8. sınıf) öğrencilerinin ve Türkçe

    öğretmeni adaylarının “Türkçe dersi” ve “Türkçe öğretmeni” kavramlarına yönelik belirttikleri metaforları

    karĢılaĢtırmalı olarak incelemektir. AraĢtırmaya 2016-2017 eğitim-öğretim döneminde Kayseri il merkezinde yer

    alan bir ortaokuldaki öğrenciler ve Aksaray Üniversitesinde Türkçe Öğretmenliği bölümünde okuyan öğretmen

    adayları katılmıĢtır. “Türkçe dersi ………………… gibidir, çünkü ………………………”, “Türkçe öğretmeni

    ………………….. gibidir, çünkü ………………”cümleleri ikiĢer kez verilerek öğrencilerden boĢlukları

    doldurmaları istenmiĢtir. Öğrencilere yirmi dakika süre tanınmıĢtır. AraĢtırmada olgu bilim (fenemonoloji) deseni

    esas alınmıĢtır. Elde edilen verilerin analizinde nitel araĢtırma yöntemlerinden içerik analizi kullanılmıĢtır. Ortaokul

    öğrencileri ve Türkçe öğretmeni adayları “Türkçe dersi” kavramına iliĢkin 480, “Türkçe öğretmeni” kavramına

    iliĢkin 480 metafor oluĢturmuĢlardır. Toplamda 1920 metafor incelenmiĢtir. Veriler bilgisayara aktarıldıktan sonra

    öğrencilerin geliĢtirdikleri metaforlar gruplandırılarak kategoriler altına yerleĢtirilmiĢtir. Ardından bir alan uzmanı

    tarafından yapılan incelemeler kontrol edilerek analizlerin güvenirliği test edilmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Metafor, Türkçe Dersi, Türkçe Öğretmeni

  • 48

    Meslek Yüksekokullarında Yabancı Dil Öğretiminin Ġtalya‟da Kullanılan Drama Yolu Ġle Yabancı Dil

    Eğitiminin KarĢılaĢtırılması

    Uzman Burcu Ören Özer - Serap Dursun GüvenbaĢ - Uzman Serdar Özer - Öğr.Gör. Özgür Kayapınar

    ÖZ

    Farklı toplumlar arasında iletiĢim küreselleĢme anlamında giderek küçülen dünyamızda önemli bir yer

    tutmaktadır. Küresel iletiĢim araçları olarak günümüzde hem görsel ve yazılı basın hem de bilgisayarlar aktif bir

    Ģekilde kullanılmaktadır. Bu küresel iletiĢimin ortak dili Ġngilizcedir. ĠletiĢim kanallarının hızla artması ülkemizde

    de iĢadamları, parlamenterler, yöneticiler gibi her kesimde çalıĢan kiĢilerin yabancı dil öğrenmeyi özellikle Ġngilizce

    öğrenmeyi talep etmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda, ülkemizde mesleki ve teknik eğitimi kazandırmaya

    yönelik en önemli kurumlardan biri olan MYO‟larda iĢ dünyasının beklentilerine cevap verebilecek, öğrencilerin ilgi

    ve ihtiyaçlarını karĢılayacak bir eğitimin verilmesi esastır. Bu eğitimin en önemli alanlarından biri de yabancı dil

    eğitimidir. GeliĢen ve değiĢen iĢ dünyasında etkin bir Ģekilde kullanılan yabancı dil, mezun olan öğrenciler için bir

    zorunluluk haline gelmiĢtir. Bu çalıĢmada, Türkiye‟de MYO‟lardaki dil öğretimi ile Ġtalya, Roma‟da AB projesi

    kapsamında verilen „Drama Yolu ile Dil Eğitim‟ programı karĢılaĢtırılacaktır. Yabancı dil eğitiminin Ġtalya

    örneğinde kullanılan drama yolu ile öğretilmesi ve Türkiye‟de MYO‟lardaki mevcut yabancı dil öğretimi programı

    arasındaki farklar kavramsal açıdan incelenip, özellikle konuĢma derslerinde drama tekniği kullanımının öneminin

    ortaya konulması amaçlanmıĢtır

    Anahtar Kelimeler: Yabancı Dil Eğitimi, Drama Yöntemi, Ġtalya Örneği

  • 49

    L. Tolstoy‟un Pedagojik ÇalıĢmaları: Yasnaya Polyana Okulu, Yasnaya Polyana Dergisi ve Azbuka

    ArĢ.Gör. Çağlar Danacı

    ÖZ

    Rusya‟da 18.yüzyıldan –I.Petro‟dan– itibaren BatılılaĢma amacıyla köklü reformlar yapılır. Bu reformlardan

    birisi de eğitim sisteminin Alman ekolüne göre düzenlenmesidir. Batılı anlayıĢa uygun olarak geliĢtirilen bu eğitim

    sisteminde amaç, dönemin askerî ve iktisadi alanlarında gereken nitelikli insan gücünü karĢılamaktır. Ancak, bu

    sadece Rus soylu sınıfının yararlanabildiği bir sistem olmakla sınırlı kalır ve 19.yüzyılda mevcut eğitim anlayıĢı,

    Rusya‟nın o dönem karĢılaĢtığı en önemli toplumsal sorunlardan biri haline gelir. Eserlerinde toplumsal sorunları

    sıkça dile getiren ünlü yazar Lev Tolstoy ‟un, J.J. Rousseau‟nun eğitim alanındaki felsefi anlayıĢından etkilenir ve

    dönemin Rusya‟sında benzer çalıĢmalar gerçekleĢtirir. ÇalıĢma, yazarın hayatında önemli bir yer tutan pedagojik

    çalıĢmalarını kendi görüĢlerinin yanı sıra Türk ve yabancı kaynakların araĢtırılıp incelenmesi ve edinilen bilgilerin

    irdelenmesi sonucu ortaya çıkarmayı hedefler. Ayrıca, 19.yüzyıl Rusya‟sında Lev Tolstoy tarafından

    gerçekleĢtirilen çalıĢmalar, günümüzde önemi iyice artan pedagoji alanı için ilgi çekici bir konu olmasıyla da önem

    arz eder.

    Anahtar Kelimeler: Tolstoy, Pedagoji, Yasnaya Polyana, Azbuka, Eğitim

  • 50

    Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Öğrenmeye ĠliĢkin Tutumları ve Algıladıkları Öğretim Elemanı

    DavranıĢlarının Ġncelenmesi

    Öğr.Gör. Cem ġenol - Doç.Dr. Ahmet Kara - Yrd.Doç.Dr. Suat Çapuk

    ÖZ

    GeliĢmekte olan ülkelerde olduğu gibi geliĢmiĢ ülkelerde de ara-personel ya da teknik personelin ihtiyacı sürekli

    artarak devam etmektedir. Teknik iĢleri baĢarıyla yapabilen personel ihtiyacı özellikle Meslek Yüksek Okulları

    tarafından yetiĢtirilmektedir. Meslek yüksekokullarından (MYO) mezun olan öğrencilerin iĢ dünyasında baĢarıya

    ulaĢmalarından öğrenmeye iliĢkin tutumları oldukça önemlidir. Hızla değiĢen dünyaya ayak uydurabilmek için, iĢ

    yerinde, pozisyonu ve iĢ tanımı gereğini yeni durumlara uyum sağlama ve bilgi, becerileri ve tutumlarını

    değiĢtirebilmek ve geliĢtirebilmek için öğrenmeye açık, öğrenmeden beklenti besleyen birer eleman olmak gerekir.

    Öğrencilerin tutumlarının ortaya çıkmasında Ģüphesiz öğretim elemanlarının da etkisi vardır. Öğrenciler dersini

    aldıkları öğretim e