inflamasyon ve onarim - sbf.beun.edu.trsbf.beun.edu.tr/dosyalar/notlar/isi.pdf · akut inflamasyon...
TRANSCRIPT
INFLAMASYON VE ONARIM
İnflamasyon
• İnflamasyon yaralanmaya karşı dokunun vaskülerizasyonu yolu ile oluşturulan bir seri reaksiyondur.
▫ Kaza sonucu derinin kesilmesi
▫ Romatoid artrit
• İnflamasyon, dokunun kendisine zararlı olacak etken ile savaşması ve kendini onarma çabasının bir parçasıdır. Hasarlı dokunun onarımında inflamasyonu rejenerasyon ya da organizasyon (fibrozis, skar) veya bu iki olayın kombinasyonu takip eder.
• İnflamasyonun akut ve kronik formları vardır.
Akut inflamasyon
• Akut inflamasyon ani gelişen birkaç saat - birkaç gün süren, vazodilatasyon, inflamasyon alanında postkapiller venüllerden sıvı ve plazma proteinlerinde eksüdasyon (damar geçirgenliğinde artma), ödem gelişimi ve polimorf nüveli lökosit (nötrofil trans-migrasyonu) göçü ile karakterizedir.
• Ne yazık ki lökositlerin vücuda zarar verici olabilecek etken ile mücadeleleri sırasında salgıladıkları enzimler inflamasyonun uzamasına ve nekrozun gelişmesine de sebebiyet olmaktadır.
İnflamasyonun işaretleri
- Color (ısı artısı, histaminin neden olduğu vazodilatasyon) - Rubor (kızarıklık, histaminin neden olduğu vazodilatasyon) - Tumor (şişlik, histaminin neden olduğu
damar geçirgenliğide artış ve ödem) - Dolor (ağrı: prostaglandin ve bradikinine
bağlı) - Fonksiyon kaybı.
Akut inflamasyon
• Vasküler Değişiklikler: İnflamasyonun en erken fazında, vazodilatasyon ve artmış kan akımı intravasküler hidrostatik basınç yükselerek damar dışında transuda (Dansitesi düşük protein içeriği düşük hücre içermeyen sıvı) oluşturur.
• Lokositlerdeki Hücresel olaylar: i. Lokositler hasarlı bölgeye yönlenirler damar endoteline
dizilirler ( Marginasyon). ii. Yuvarlanarak hasarlı bölgeye yapışırlar (Adezyon). iii. Endotel hasarından damar dışına sızarlar (Transmigrasyon). iv. Damar dışı sıvı hücreler ile dolar ( Eksuda). v. Lokositler hasarlı bölgedeki kimyasal uyarılar ile aktive olarak
sitokin salarlar (Kemotasi ve Aktivasyon). vi. Hasara sebebiyet veren dış etkenleri lokositler Fagositoz ile
yutarlar. Granüllerini boşaltarak onları eritirler (Degranülasasyon)
Akut inflamasyon
• Sitokinler: Aktive olmuş lenfositler ve makrofajlar başta olmak üzere birçok hücreden sentezlenen ve diğer hücrelerin fonksiyonlarının düzenlenmesinde rol oynayan polipeptidlerdir – Kendi ürettikleri hücreleri etkiledikleri zaman
“Otokrin” etki – Yakın çevredeki diğer hücreleri etkiledikleri zaman
“Parakrin” etki – Sistemik etkileri olması durumunda “Endokrin”
etkiden söz edilir • İnflamatuar yanıtta önemleri olduğu bilinen
sitokinler: IL-1, TNF-α veβ, IFN-γ, kimokinler ve Prostaglandinler sayılabilir.
Kronik inflamasyon • Kronik inflamasyon ise uzun sürelidir; hatta
yıllarca sürebilir. Çoğunlukla akut inflamasyonu takip eder ama doğrudan kronik olarak da başlayabilir.
• Kronik inflamasyon olay yerinde lenfosit ve makrofajların bulunduğu kan damarı proliferasyonu, fıbrozis ve skar gelişimi ile karakterize bir reaksiyondur.
• Romatolojik ve immünolojik hastalıklar bu gruptandır.
Kronik inflamasyon hücreleri • Makrofajlar: Kemik iliği orjinli hücrelerden
oluşan, dolaşımdaki monositler ve doku makrofajlarından ibaret MONONÜKLEER FAGOSİTİK SİSTEMİN bir komponentidir.
• Makrofajlar bağ dokusunda diffüz olarak dağılım gösterirken karaciğer (Kupffer Hücreleri), dalak ve Lenf dügümü (sinüs histiyositleri), santral sinir sistemi (mikroglia) ve akciğer (alveolar makrofajlar) gibi organlarda kümelenirler
• Aktive olan makrofajlar: Asit ve nötral proteazlar, kompleman komponenleri, Nitrik Oksit, Oksijen metabolitleri, Eikosanoidler, IL-1, TNF-α salarlar. Kronik inflamasyonun temel özeliği olan doku hasarı gelişmiş olur.
İnflamasyona neden olan etkenler
Canlı etkenler: Bakteri, virüs, mantar vs.
Kimyasal maddeler: Asit, alkali, yılan zehiri. endojen ve eksojen toksik maddeler
Fiziksel etkenler: Kesik, mekanik travma, elektrik
İmmünolojik zararlar: Antijen - antikor reaksiyonu, otoimmün hastalıklar
Nekroz: Miyokard enfarktüsü gibi
Hemodinamik yanıtlar
• Vazokonstrüksiyon (norepinefrin)
• Vazodilatasyon (histamin, bradikinin, prostaglandin)
▫ kapillerde kan miktarında artış
▫ İnterkapiller basıncın yükselmesi
İnflamatuar reaksiyonu etkileyen
faktörler • Yaş • Beslenme durumu • Anemi • Hormon bozuklukları • Diabet • Periferik vasküler bozukluk • İlaçlar • Açık yara • Yaralanma tipi • Doku zedelenmesi • Isı ajanlar
Isı ajanlarının inflamasyona etkisi
İnf.tipi sıcak soğuk
akut arttırır azaltır
kronik azaltır -
İYİLEŞME VE ONARIM
İyileşmede 2 doku etkilenir:
I. yaralanmış dokunun karakteristik hücresi
II. Konnektif doku hücresi
Hücreler iyileşme yeteneklerine göre 3e ayrılır. Sürekli bölünen (labil) hücreler: yaşam boyunca çoğalıp, harap
olan hücrelerin yerini alan hücreler
Deri,ağız boşluğu, sindirim kanalı, tükrük bezleri, pankreas, safra kanalı gibi salgı kanallarını döşeyen epitel; serviks, vajen,uterus ve fallopian tüpleri ve üriner kanalı döşeyen epitel; dalak, lenfoid ve hematopoetik doku hücreleri
Sessiz (stabil hücreler): dinlenme fazında olup, ancak uyarı aldıklarında çoğalmaya başlayan hücreler kc, böbrek ve pankreas gibi organların hücreleri; damar
endotel hücreleri; düz kas ve fibroblast gibi mezankimal hücreler
Bölünmeyen (permenant) hücreler: doğumdan sonra hücre siklusunu terkeden ve bölünme yeteneği olmayan hücreler sinir hücreleri; iskelet ve kalp kası hücreleri
Onarım İltihabı daima onarım safhası izler. İnsan dokusunda
onarım iki şekilde gerçekleştirilir; I. Rejenerasyon: Hasarlı dokunun ya da ölen
hücrenin yerine aynı tip hücrenin (parankimal) konulmasını tanımlar. Rejenerasyon ölen hücreye komşu parankimal hücrelerin mitozu ile gerçekleşir.
II. Organizasyon (fibrozis ya da skar dokusu gelişimi): Hasarlı dokunun ya da ölen hücrenin yerine konnektif doku gelişimini (fibroplazi veya fibrozis olarak bilinir) tanımlar. Fibröz dokunun zamanla sağlamlaşması ile skar dokusu gelişimi izlenir.
Damar Geçirgenliğinin Artışı: İnflamasyonun erken safhalarında mediyatorler etkisi ile gelişen vazodilatasyon ve artmış kan akımı damar içi hidrostatik basıncı artırır. Böylece dışarı çok az protein içeren plazma kaçışı olur (transüda). Geçirgenlik daha da artınca proteinden zengin bir sıvı ve hatta hücreler içeren bir sıvı izlenir (eksüda). Proteinden zengin sıvının dışarı çıkışı damar içi osmotik basıncı azaltır, interstisyel osmotik basıncı artırır. Sonuç, ödem adı verilen damar dışı su ve iyon birikimidir.
• Transüda: Dansitesi 1012, protein içeriği düşük ekstravasküler sıvıyı tanımlar. Hidrostatik dengesizlik ile oluşur. Endotel geçirgenliği normaldir.
• Eksuda: Dansitesi 1020, protein içeriği yüksek, hücre ve hücresel yıkım ürünlerini içeren enflamatuar ekstravasküler sıvıyı tanımlar. Endotel geçirgenliği bozulmuştur.
• Ödem: İntertisyel doku ve scröz kavitelerdc eksuda veya transuda niteliğinde fazla miktarda sıvı birikimini tanımlar.
• Pü(irin): Pürülan eksudayı tanımlar. Başlıca nötrofil lökosit ve parankim hücre debrisinden oluşur
ECM destek dokusu olduğu kadar büyüme, farklılaşma ve gelişme için hücrelere zemin hazırlayan bir ortamdır.
Ekstraselüler matriks 5 komponentten oluşur:
Kollajen
Elastik lifler
Yapısal glikoproteinler
Bazal membran
Proteoglikanlar
ANJİOGENEZ (YENİ DAMAR OLUŞUMU)
• Onarımı yapılacak bölgede daha önceden
bulunan damarlar dallanır ve yeni damar oluşumuna neden olurlar.
• Yeni oluşan damarlarda endotel hücreleri arası bileşkeler tam gelişmediği için bölgede iltihap azalsa da ödem bir süre devam eder.
BAĞ DOKUSUYLA ONARIM
• Rejenere olamayan parankimal hücrelerin yerini 24 saat içinde
prolifere olan fibroblastlar ve vasküler endotelyal hücreler alır. Bunların aralarında iltihap hücreleri de vardır.
• Bu son 3 komponentin oluşturduğu doku (fibloblastlar damar ve iltihap hücrelerini içeren doku) granülasyon dokusu adını alır.
• Granülasyon dokusu 4-6. günler içinde tam olarak gelişir. Daha sonra daha fazla miktarda bağ dokusu ortama eklenip fıbrozis gelişir ve süreç skar oluşumuyla son bulur.
Granülasyon dokusunu oluşturan elemanlar:
Neovaskülarizasyonla karakterize, yüksek oranda damardan zengin doku.
Fibroblast göçü ve proliferasyonu.
Tip 3 kollajen üretimi ve ödem.
Zeminde az miktar iltihap hücresi.
Konnektif doku
• Fibroblastlar, osteoblast, kondroblast
• Konnektif dokunun proteinleri: kollagen, elastin, retikülin
kemik
Kollagen tendon
kartilaj
Yaralanmış bölge içinde fibroblastlar gelişir ve kollagen oluşur. Kollagen kontraksiyonunda da skar meydana gelir
FİBROZİS (FİBROPLAZİ)
• İki basamakta olur. 1) Bölgeye fibroblastların göçü ve proliferasyonu. 2) Fibroblastlarca ekstraselüler matriks üretilmesi. Skarın Şekillendirilmesi • Kollajen ve diğer ECM proteinleri, matriks
metalloproteinazları (MP) tarafından yıkılırlar. MP, çinko iyonuna bağlı aktivite gösteren bir enzimdir ve fibroblastlardan, epitelyal hücrelerden, sinovyal hücrelerden, makrofaj ve nötrofillerden salgılanır.
İnflamasyonun ve iyileşmenin devreleri
1. DEVRE: 1-2 hafta mikrovasküler dilatasyon kapiller oluşumu Kapiller
nötrofilik infiltrasyon endotelinin proliferasyonu
2. DEVRE: 1. haftanın ortasında-…….. Fibroblastik infiltrasyon granülasyon dokusu veya skar
Kollagen oluşumu
3. DEVRE: 1 yıl veya daha fazla devam edebilir. Skar kontraksiyonu vaskülarizasyon azalır kollagenin gerilim
kuvveti artar
Yara iyileşmesi
1. günde yara bölgesinde hematom bulunur.Birinci günün sonunda nötrofiller olay yerinde baskın hale gelir ve bu alanda fibrin birikimi izlenir.
1-2. günlerde epiteliyal hücrelerde proliferasyon gözlenir.
2-3. günlerde olay yerinde yüksek oranda iltihap hücresi ve yeni gelişmekte olan granülasyon dokusu (fibroblast göçü başlamıştır) izlenir.
4-6. günlerde olay yerinde iltihap hücreleri azalırken (enfekte olmamış yarada) tam gelişmiş granülasyon dokusu izlenir. Yüksek oranda fibroblast, anjiogenezis ve tip 3 kollajen üretimi izlenir.
2. haftanın sonunda kollajen tip I e dönmeye başlar, Bu yara bölgesinin soluk görünmesine neden olur.
1 ay-1 yıl süresince skar dokusunda remodeling izlenir Skar giderek sağlamlaşır ve en ideal formunu alır.
Primer yara iyileşmesi
• Temiz, enfekte olmamış, sütüre edilmiş cerrahi yaralar bu tip iyileşmeye en güzel örnektir. Bazal membran devamlılığında fokal bir hasar vardır ve epitel, bağ dokusu hücrelerinde kayıp nispeten azdır.
• Sonuç olarak epiteliyal rejenerasyon fıbrozise göre daha baskındır. Dar kesi aralığı derhal pıhtıyla dolar ve yara yerinde bir kabuk oluşur.
Sekonder yara iyileşmesi
• Ülser, enfarkt, abse gibi geniş doku kayıplarında görülür; yara dudaklarının arası kapanmamıştır. Geniş bir granülasyon dokusu oluşur ve yara sınırlarından taşar.
Sekonder yara iyileşmesinin primer
yara iyileşmesine göre farkları:
• Sekonder yara iyileşmesinde daha yüksek oranda enflamasyon bulunur.
• Sekonder yara iyileşmesinde defekti doldurabilmek için büyük miktarda granülasyon dokusu gereklidir.
• Sekonder yara iyileşmesinde yara kontraksiyonu daha yavaş gelişir.
• Sekonder yara iyileşmesi daha büyük skar doku gelişimi ile sonuçlanır.
• Sekonder yara iyileşmesi daha uzun sürede gerçekleşir.
ağrI Yrd.doç.dr. Eda AKBAŞ
AĞRI
• Ağrı var olan veya olası doku hasarını belirten hoş olmayan duyu veya emosyonel bir deneyimdir
• Ağrı nosiseptif primer afferentlerin mekanik, kimyasal ve termal uyarılarla uyarılması sonucu ortaya çıkar
• Herhangi bir doku hasarı veya fizyopatolojik neden olmaksızın da gelişebilir.
• Duyu, emosyonel, motor ve kültürel komponentleri içerir.
• Nosiseptif primer afferentler a delta ve c lifleridir nosiseptörler bunların birkaç dal halinde reseptör sonlanmalarıdır
• Dokuya zarar verici uyaranlara ağrılı uyaranlar, bunların tanınması, iletimi ile bunlara sinir sisteminin verdiği yanıta nosisepsiyon denir
NOSİSEPTÖRLER
• Serbest sinir sonlanmaları olarak tanımlanan reseptörler ağrılı uyaranların iletiminden sorumludur.
• Deride, visserada, kalpte, iskelet kasında yer alır. Nosiseptörlerin eksitasyonu sıcak ve soğuğun şiddetine, kuvvetli mekanik deformasyona ve kimyasal maddelere bağlıdır.
▫ SPESİFİK NOSİSEPTÖRLER
▫ POLYMODEL NOSİSEPTÖR • Deride nosiseptörlere yakın kısımdan prostaglandin E, bradikinin,
seratonin vb. maddeler serbestleşir. Kasta yaralanma olduğunda yine benzeri maddeler serbestleşebilir. Bu maddeler nosiseptörlerin sensitivite ve sentizasyonunu artırır.
PRİMER AFFERENTLER VE İŞLEVLERİ
Lif Tipi Lif Çapı İleti Hızı
A Alfa (1) Kalın
miyelinli
70-120m/sn
A Beta (2) Kalın
miyelinli
20-60m/sn
A Delta (3) İnce
miyelinli
2.5-20m/sn
C (4) İnce
miyelinsiz
2.5m/sn altı
AĞRI MERKEZLERİ VE AĞRI YOLLARI
• NÖRONLAR
• Motor nöronlar: Beyin ve medulla spinalisten gelen mesajları istemli kaslara iletirler.
• Duysal nöronlar: Duysal girdileri alırlar.
• (ağrılı, termal)
• Assosiyatif nöronlar (İnternöronlar): Mesajları nörondan nörona iletirler.
• AĞRININ ALGILANMASI
• Deri veya derin dokulardaki (kaslar, iskelet, organlar) bütün reseptörler aferent sinir lifleriyle sinir merkezlerine (omurilik ve beyin) bağlıdır.
SİNİR LİFLERİ
• 3 gruba ayrılabilir:
• Primer,
• reseptörden omuriliğe uzananlar
• Sekonder,
• omurilikten talamusa uzananlar
• Tersiyer,
• talamustan serebral korteksinilgili alanlarına uzananlar.
Arka kökte nosiseptif afferentlerin
yerleşimi • C afferentler- lamina I,II (lamina III’ teki
yerleşimi şüphelidir.)
• Adelta- lamina I,III, V,VI
• Abeta- lamina I,II,III,IV (lamina V ile bağlantıları şüphelidir.)
Tractus hücreleri (T hücreleri)
• Arka boynuzun orta kısmında substansia gelatinoza gibi bütün MS boyunca seyreden multipolar büyük hücreler vardır. Substansia gelatinozaya en yakın olanlara transmisyon hücreleri veya T hücreleri denir.
• T hücrelerinin reseptif alanı primer afferent nöronların reseptif alanından daha geniştir. Bu nedenle T hücreleri, dokunma, uyarıları ve ağrılı uyaranlara karşı , sinirsel deşarjın frekansında artışa yol açar. Dokunma uyarısı sonucunda oluşturulan aksiyon potansiyeli düşük frekanslı iken ağrılı uyarana karşı oluşturulan aksiyon potansiyeli yüksek frekanslıdır.
Ağrı Teorileri
• Spesifite Teorisi: Spesifik bir uyarının beyinde temsil edilen özel bir reseptörü
vardır. Spesifik lokalizasyon ağrının niteliğini belirler. Böylece cilde uygulanan ağrılı uyarı ağrı duyusuna yol açar. Ağrının tipinin değerlendirilmesi beyinde gerçekleşir.
• Patern Teorisi: impuls spinal korda girdikten sonra ağrı duyusunun başlaması için uyarının birikmesi gerektiği şeklinde özetlenebilir.
• Kapı Kontrol Teorisi (melzack ve Wall): periferden beyne giden ağrılı uyaranların medulla spinalisteki nöral mekanizma ile arttırılması veya azaltılması esasına dayalıdır.
Kapı kontrol teorisi
• Wall ve Melzack 1965' te değişik ağrı fenomenlerini açıklamak üzere kapı kontrol teorisini ileri sürdüler. Bu teori, ağrının ilk olarak omurilikte kontrol edildiği düşüncesini ortaya koyar. Teoriye göre :
• 1 - Afferent liflerle omuriliğin V. laminasındaki T (transmisyon hücreleri) hücrelerine gelen sinir impulsu output' u, arka boynuzun II ve III. laminasında bulunan substantia gelatinosa hücrelerinin aktivitesi tarafından düzenlenir, hafifletilir ve ayarlanır.
• Özetle ; T hücrelerinin output' u (başka bir deyimle T hücrelerine uyarı geçişi) substantia gelatinosa hücreleri tarafından ayarlanır. Bu spinal kapıdır.
• Substantia gelatinosa hücreleri afferent uyarının T hücrelerine geçişini iki muhtemel yolla etkiler.
• Kalın liflerin uyarılması ağrı oluşturmaz ancak, neospinotalamik traktus yoluyla ağrının enformasyonunda rol oynar. Korteks bu yolla, daha ağrı algılanmadan önce uyarının cinsi, lokalizasyonu ve şiddeti hakkında bilgi edinir ve hızlı bir şekilde spinal kapı (substantia gelatinosa) ve T hücrelerine emirler göndererek bu sistemi santral yolla ayarlar. Bu, santral kontrol mekanizması olarak adlandırılır.
• T hücrelerinin output'u kritik bir seviyeyi geçtiği an aktivasyon sistemi ateşlenir ve ağrı duyulur. Bu sistemin pratik önemi şudur : Hastanın psikolojik durumu, kültürel seviyesi, anksiete ve heyecan gibi emosyonel durumlar kapı kontrol mekanizmasını ya açar ya da kapatır.
Kapı kontrol teorisi
• Substantia gelatinosa hücreleri afferent uyarının T hücrelerine geçişini iki muhtemel yolla
• a) Presinaptik olarak ; A-delta ve C lifi aksonlarında impulsu bloke ederek veya
• b) postsinaptik olarak ; kimyasal transmitter salınımını inhibe ederek ve gelen eksitatör impulsların algılanma seviyesini değiştirerek etkiler.
• MSS’nin daha üst merkezleri inen yolları etkileyerek ve endojen opiat maddeleri salgılayarak ağrının kontrolünü sağlar.
• Retiküler formasyonda ve daha yüksek merkezlerde olduğu kadar medulla spinalis seviyesinde meydana gelen endojen opiat serbestleşmesi bu bölgeye gelen ağrı sinyallerinin baskılanmasına yol açar.
Ağrının sentrifuzal kontrolü
• Merkezi ve periferik sinir sistemindeki bazı nöronların oluşturduğu opioid maddelerin ağrı kontrolünde rolü olduğunu göstermiştir.
• Opioid reseptörlerin (bradikinin, seratonin ve P maddesi) lokalize olduğu alanlar;
▫ Amygdala
▫ Hypotalamus
▫ Periakauduktal gri madde
▫ Medial talamus
▫ Solitar nukleus
▫ Medulla spinalisin dorsal boynuzu (lamina I,II,III)
• Ağrı kontrolünde 2 mekanizma vardır.
• Ağrılı uyaranın artırılması ile ağrılı uyaranların T hücrelerine geçişinin azaltılması.
• Ağrıya benzer şiddetli bir ağrı ile (yüksek sıcaklık) morfin benzeri opioid maddelerin salınımına yol açması üst merkezlerce oluşturulan etkilerle substantia gelatinosanın uyarılması ve yine kapının kapatılmasıdır. (postsinaptik inhibisyon)
Akut Ağrı:
• 6 ay dan daha kısa süreli ağrıdır. Ani başlar, şiddetli olabilir, çoğukez bir doku hasarını belirtisi şeklinde bulgusal nitelik taşır. Ancak ağrı sendromlarında da akut ağrı atakları gözlenebilir. Postoperatif ağrıda akut bir ağrıdır ve tedavisi mutlak yapılmalıdır. Bir çok nosiseptif ağrı akut formda kendini gösterir. Psikojenik ağrıda akut formda başlayabilir.
• Bilgiler sempatik preganglionik nöronal bölgeye aktarılır
• Periferal vasküler sistemin refleks cevapları açığa çıkar.
• Ventral boynuzun iletimi alfa ve gama motonöronal bölgede artmış refleks cevaplara neden olur.
• Böylece iskelet kası kontraksiyonuna ve kas spazmına yol açar.
Ağrı-spazm-ağrı halkası • Doku zedelenir
• Yaralanan bölgeyi splintleme ve immobilize etme amacıyla kontraksiyon meydana gelir.
• Devamlı kontraksiyon kas iskemisine yol açar.
• Açığa çıkan kimyasal maddeler kasta bulunan A delta ve C afferentlerinin hassasiyetini arttırır.
Ağrı-spazm-ağrı halkası • Ağrı spazm iskemi açığa çıkan kimyasallar
A-C liflerinin hassasiyeti artırır.
Kronik Ağrı:
• 6 ay dan daha uzun süreli ağrıdır. Kronik ağrı multidisipliner (birden çok tıp dalının bir arada çalışması) olarak, ağrı polikliniği çerçevesinde çözümlenen önemli sosyoekonomik sorundur. Dünya Sağlık Örgütü 2002 yılından itibaren kronik ağrıyı bir belirti değil, bir hastalık olarak kabul etmiştir.
• Uzun süreli, sıklıkla sızı depresyon ve umutsuzlukla birarada görülür.
• 2 mekanizma:
1. Ağrı-spazm-ağrı
2. Uzun süreli periferal sinir kompresyonu( geniş miktarda primer afferent nöronların harabiyeti ile sonuçlanır.buna bağlı olarak kalın ve ince fibrillerin uyarılarında dengesizlik görülür.)
Yansıyan ağrı (referred pain) • Yaralanmış veya hasar görmüş doku odağından ayrı olarak
vücudun başka herhangi bir bölgesinde ağrıyı hissetme.
• Bölgesel ağrı visseradan gelen ağrının aynı dermatoma bağlı vücut yüzeyine yansımasıdır.
Ağrının Değerlendirilmesi-1
• Hekime götüren en önemli semptom
• Subjektif bir durum
• Kişisel deneyimler
• Kültürel
• Ekonomik
• Sosyal
• Çevresel
• Ailesel
Ağrının Değerlendirilmesi-2
• Ağrı gerçekten var mı?
• Ağrının özellikleri nelerdir?
• Yeri-yayılması
• Süresi
• Ağrı paterni
• Başlatan-tetikleyen faktörler
• Artıran azaltan faktörler
• Şiddeti
• Kalitesi
Ağrının Değerlendirilmesi-3
• Ağrıyı başlatan neden var mı?
• Ağrının günlük aktivitelere etkisi
• Ağrıya eşlik eden diğer semptomlar
• Diğer sistem sorgulaması
Ağrı Ölçüm Yöntemleri
• Algometre
• McGill ağrı sorgulama formu
• Ağrı haritası
• Ağrı günlüğü
• VAS
Ağrı yok------------------------------------------------------------Dayanılmaz ağrı
Mcgill ağrı anketi
• Vücut diagramı
• Görsel analog skalası
• Ağrı kelime indeksi
Sıcak uygulama
• Sinir iletim hızında azalma
• Kas iğciğinde ikinci sonlanmanın nöral aktivitesinde azalma
• Golgi tendon organında motonöral kavşakta inhibitör etkiye sahiptir. Golgi tendon organı inhibitör uyarılar ile ağrı-spazm-ağrı halkasını kırabilir.
• Isı, termoreseptörlerin aktivitesinin ateşlenmesine neden olur.
• Vücutta gevşeme
• Kan akışının hızlanması o alandaki iyileşme işlemini hızlandırır ve zedelenmiş dokudaki atıkların daha çabuk uzaklaşmasına yol açarlar.
• Sempatik sinir sistemindeki aktiviteyi azaltır ve derin dokulardaki kan damarlarında vazodilatasyona yol açar.
Soğuk uygulama
– Şiddetli ve uzun süreli soğuk
I. Reseptör adaptasyonu
II. Zıt irritasyon etkisi
III. Nörojenik etki
• Kas içi sıcaklığın her bir derecelik düşmesi ile motor iletimde 1.2 m/sn lik azalma görülür.
• Soğuğa karşı oluşan lokal vazomotor cevap ani vazokonstriksiyona neden olur. Bunun sonucunda çevre dokularda vazodilatatör madde salınım miktarında azalma görülür. Bu azalma da nosiseptörlerin hassasiyetini düşürür.
ısının fiziksel özellikleri
Yar.Doç.Dr.EDA AKBAŞ
TEMPERATÜR (SICAKLIK)
• Isı moleküllerin vibrasyonu ile oluşan bir enerji şeklidir. • Sıcaklık arttıkça hareketlilik artar. • Sıcaklık, cismin moleküllerinin ortalama kinetik
enerjisinin ölçümüdür. • Isı enerjisi sıcak cisimden soğuk cisme doğru aktarılır. • Vücudun temperatürü kendi sıcaklığının derecesine,
termal kapasitesine ve sıcaklık tutma yeteneğine bağlıdır.
• ALKOL: -112 C 78 C • CİVA: -39 C 357 C
Sıcaklık ölçüm birimleri DONMA (SU
İÇİN) KAYNAMA (SU
İÇİN) BİRİM
Santigrat-C 0 100 100
Fahrenheit-F 32 212 180
Kelvin-K 273 373 100
ISININ ÖLÇÜLMESİ
• Isı miktarını ölçmek için kullanılan birim, bir birim ağırlığın ısısını bir birim derece artırmak için gerekli olan ısı miktarıdır.
• 1 kalori, 1 gr suyun sıcaklığını 1 C artırmak için gereken ısı miktarıdır.
Isının fiziksel özellikleri
1) Yayılma (linear genleşme katsayısı, kübik genleşme katsayısı)
2) Durum değiştirme (cismin gizli ısısı, buzun gizli ısısı 80 cal, suyun buharlaşma gizli ısısı 540 cal)
3) Kimyasal olayların hızlanması (Van Holf kanunu)
4) Potansiyel farklarının meydana gelmesi
5) Elektromanyetik dalgaların meydana gelmesi (infraruj, görünen ışınlar, ultraviole)
6) Termoiyonik yayılma
7) Sıvıların viskozitesinin azalması
Isı transferi
1) Kondüksiyon (katılarda, temas yolu ile)
2) Konveksiyon (sıvı ve gazlar, ısınınca yoğunluk azalır, yükselir)
3) Radyasyon (ısı, radyasyon kaynağından absorbe edici bir maddeye yayılır)(infraruj, ultraviole…)
4) Konversiyon (başka bir enerji ısı enerjisine dönüşür)(ultrason ve diatermi)
IşIğIn fiziksel özellikleri
• Radyant enerji havada dalgalar ve ışınlar halinde yayılım gösteren enerji şeklidir. Işık, radyant enerjinin bir şeklidir. Radyant enerji birbirini izleyen dalgalar halinde yayılır. Dalgalar havada elektronların hareketi şeklinde görülür ve bunlara elektromanyetik dalga denir.
• görülebilen dalga boyları: 0,00004-0,00007 cm
• Işığın hızı: 300000 km/ sn
Dalga boyu-frekans
Radyasyon enerjisinin teoriği
• Maxwellin elektromanyetik teorisi: Bütün evrende bulunduğu varsayılan ve ether denilen kuramsal bir maddenin titreşimi sonucu olmaktadır.
• Radyasyonun en küçük birimi fotondur. Moleküller arası çarpışma veya bir atomda elektronun yer değiştirmesi ile oluşan çok küçük bir birimdir.
• Foton sıvı veya katı bir ortam tarafından yavaşlatılıncaya veya durduruluncaya kadar hızını korur. Fotonlar maddesel tanecikler gibi görünürler, fakat hareket halindeyken enerjinin dalga halinin özellklerini taşırlar.
• Bir fotonun büyüklüğü radyasyonun frekansına bağlıdırve frekansın sabit bir değer ile çarpımı olarak ifade edilir. Yayılım frekansı arttığında fotonun enerjisi artar.
Elektromanyetik spektrum • Beyaz ışık hüzmesi cam prizmadan geçerse spektrum adı verilen renk bantları görülür.
• Elektromanyetik ışınların analizine elektromanyetik spektrum denir.
Elektromanyetik dalgaların elde
edilmesi ve özellikleri • Elektromanyetik dalgalar elektronların
hareketiyle oluşur. Farklı elektronların hareketinden farklı dalga boyları oluşur. Işınlar havada kendilerini absorbe edecek bir ortam buluncaya kadar yol alır.
Telsiz ve hertz dalgaları
• Yüksek frekanslı titreşim akımları.
• Telsiz dalgaları metallerce absorbe edilirler. Metal perdeler yüksek frekanslı cihazlarda bu amaçla kullanılırlar.
IR, GÖRÜNEN VE UVL IŞINLARI
• Isı ile meydana getirilirler. Bir madde ısıtıldığında moleküllerin titreşimi artar ve elektronlar yerlerini değiştirirler. Elektronlar esas yerlerine dönerlerken enerji açığa çıkar.
• Sıcaklık arttıkça daha kısa dalga boylu ışınlar meydana getirir.
• Bir cisim çevresinden daha yüksek bir temperatürde ısıtılırsa infrared yayar. Isıtılmaya devam edildiğinde demir çubuk akkor hale gelince IR, görünen ışınlar yanında ultraviole de yayarlar.
• Spektrumdaki kırmızı renk absorbe edildiği yerde ısı meydana getirir. Mor ve ötesi ışınlar kimyasal reaksiyonlar meydana getirirler.
X ışınları-gama ışınları
• X ışınları; Anotta elektronların aniden bırakılmasıyla oluşurlar.
• Gama ışınları; radyoaktif maddelerin atomlarının yer ve yapı değiştirmesi ile yayılır. Absorbe edildiklerinde kimyasal reaksiyon meydana getirirler.
Radyasyon kanunları
Kırılma
Yansıma
Kırınım
Polarizasyon
Absorbsiyon
Florasan (UVL,GI)
Aydınlatma kanunları
• Ters kare kanunu (ışığın şiddeti mesafe ile ters orantılı)
• Kosinüs kanunu
YÜZEYEL ISI AJANLARININ
FİZYOLOJİK ETKİLERİ
Yrd.Doç.Dr. Eda AKBAŞ
ISI AJANLARININ LOKAL ETKİLERİ
Gevşeme elde edilmesi
Ağrının azaltılması
Kan akımının artması
Doku iyileşmesi kolaylaşır
Sertleşmiş eklemler, gergin kaslar egzersize hazırlanır
Doku sıcaklığını artırmak için
kullanılan termal ajanlar
Yüzeyel sıcaklık ajanları (parafin, HP)
Eklemleri ısıtmak
Kaslarda gibi derin dokularda refleks yolla etki oluşturmak
Derin sıcaklık ajanları (KDD, ultrason)
Patoloji seviyesinin daha derin olduğu durumlar
3-5 cm derinlikteki dokuyu, subkuteneal dokuyu deriri aşırı ısıtmadan artırırlar
Vücut dokularının sıcaklığındaki artma sonucu oluşan fizyolojik değişimler bazı faktörlere bağlıdır:
Temperatür yükselmesinin uzunluğu Dokuya giren enerjinin hızı Uygulama yapılan dokunun hacmi
Tedavi edici etki için temperatürün 40-45 C yükselmesi gerekir. Bu sınırın üstünde doku yaralanması olabiir.
Fizyolojik değişmeler, lokal temperatür yükselmesinin olduğu yerde ve ısı absorbsiyon sahasından uzak bölgede oluşabilir. Sıcak uygulanan sahanın hacmi genişledikçe diğer alanlarda oluşan sistemik değişmeler de büyür.
Metabolik reaksiyonlar
Temperatürdeki her 10 C’ lik yükselmede hücrelerin kimyasal aktiviteleri ve metabolik hızları 2-3 kat artar.
Temperatür 45- 50 C’ ye ulaşınca doku onarımı için gereken metabolik aktivitede termal olarak oluşturulan protein yapımındaki bozulma karşılanamadığı için insan dokusunda yanık meydana gelir.
Vasküler etkiler
Doku temperatüründeki yükselme genellikle vazodilatasyon ve uygulanan bölgedekan dolaşımında artış ile birliktedir.
Derideki kan akımı değişimleri lokal veya refleks mekanizmalara bağlı olabilir.
Kutaneal damarların vazodilatasyonu 3 faktöre bağlı oluşur: 1) Akson refleksi: deriye sıcak uygulaması kutaneal termoreseptörleri uyarır.
Duyu aff. Medulla spinalise uyarıları taşır. Uyarıların bazıları kan damarlarına taşınır ve vazoaktif bir madde serbestleşir.
2)Temperatür yükselmesi ile kimyasal mediatörlerin serbestleşmesi: histamin, prostaglandin ve bradikinin serbestleşir. Bu mediatörlerin kas tonusuna ve endotelial hücre kontraktilitesine direnç etkisi ile damarların vazodilatasyonu,kapiller ve postkapiller ven geçirgenliğinde artış olur. Kapiller basıncın ve damar geçirgenliğinin artması sonucu interstisyal sıvı artışı ve ödem oluşur.
3)Lokal medulla spinalis refleksleri: kan damarlarının düz kaslardaki postganglionik sempatik adrenerjik aktivitesi azalır.
Nöromüsküler etkiler
Analjezi
Kasta koruyucu spazmın azaltılması
Periferik sinir sahası üzerine sıcak uygulanması ağrı eşiğini yükseltebilir.
Konnektif doku etkileri
Temperatür yükselmesi germe ile birleştiğinde konnektif dokunun viskoelastik kısımlarını değiştirebilir.
Tedavi programında 2 faktör gözönüne alınmalıdır:
1. Temperatür yükselmesi (yer, süre, miktar)
2. Germe (süre, miktar, hız)
Yüzeyel sıcaklık yöntemleri ve
biofiziksel prensipler
Deri ve 0.5 cm derinlikteki dokularda en fazla sıcaklık artışına yol açar. Temperatür uygulamanın ilk 6-8 dakikasında maks. Düzeye ulaşır.
1-2 cm derinlikte kas ısısı çok az artar, uzun süreli uygulama gerektirir, 15-30 dakikada en yüksek değere ulaşır.
En yüksek temperatür seviyesinden sonra plato etkisi veya deri temperatüründe hafif bir azalma olur.
İNFRARUJ
7700 A- 45 Mc dalga boyundaki elektromanyetik dalgalardır.
Absorbe edildikleri dokuda moleküler ve atomik hareketlerin artışı ile ısı oluştururlar.
IR kaynakları
I. Doğal kaynaklar (güneş): %59 IR, %1 UVL, %40 GI
II. Yapay kaynaklar
a. Işıklı kaynaklar: yüksek ısıda, GI, yakın IR
b. Işıksız kaynaklar: alçak ısıda, görünmeyen ışınlı, uzak IR
IŞIKLI KAYNAKLAR
Yakın IR yapay olarak en iyi sıcağa dayanıklı tungsten flamanlı lambalar ile elde edilir. 900 C’ ye kadar ısınan tungsten telleri IR ve GI verir. Bu kadar yüksek sıcaklıktaki madenler havada tamamen okside olup yanarlar o yüzden havası alınmış bir cam fanusa yerleştirilirler.
Dalga boyu: 11000-20000 A Gücü: 100-1500 watt Yansıtıcıların şekilleri lambanın gücüne ve kullanılşış amacına göre değişir.
Yüz, omuz, el ve ayaklar için küçük lambalar, toplayıcılar Sırt, karın, 2 bacak gibi geniş sahalar için daha büyük lambalar Uzun, ince, diktörtgen bir reflektör içinde IR kaynağı vardır ki
bu da geniş bir bölgeye hemen hemen eşit ısınma sağlar. Büyük veya uzun vücut kısımlarına «BAKER» ile uygulama
yapılır. İçinde 50-60 wattlık iki veya daha fazla ampul vardır
IŞIKSIZ KAYNAKLAR
Uzak IR ısıtılabilen çelik veya benzeri tellerden elde edilir. Teller bakır gibi yansıtıcı bir madde ile kapatılır.
Demir çubuk ısıtıldığında
300-400 C’ da dalga boyu 40000-50000 A uzak IR verir.
600-800 C’ da dalga boyu 20000-30000 A uzak IR verir.
Daha çok yüzeyde ısı oluşturdukları için ( en fazla 0.5 mm) deride kolaylıkla yanığa sebep olabilirler.
İnfrarujun fizyolojik etkileri
IR ışınları ısı oluştururlar.
Kısa IR ışınları (yakın IR, 7700-14000 A) dermişin derin tabakasına veya subkuteneal dokulara penetre olurlar.
Dalga boyları daha uzun olan IR ışınları (uzak IR, dalga boyları 14000-150000 A) yüzeyel epidermise penetre olurlar.
Lokal etkileri
Metabolizmanın artması
Vazodilatasyon
Duyu sinirlerine etkileri
Kaslarda gevşeme
Kollagen dokuya etkisi
Hücresel etkiler
Dokularda harabiyet
UVL ışınlarına duyarlılık
Eklem sertliği
Sistemik etkileri
Kan üzerine
Kimyasal etkileri
Kalp ve dolaşım sistemi üzerine
Solunum sistemi üzerine
Böbrek üzerine
İnfrarujun klinik kullanımı
Aletin seçimi
Hastanın hazırlanması
Hasta ve lambanın düzenlenmesi
Tedavinin uygulanması
Tedavinin sıklığı ve süresi
İnfraruj kullanmanın avantajları
Tedavi sırasında hastanın gözlenmesine izin verir
Sıcaklık şiddeti kolaylıkla ayarlanabilir
Uygulanan sahaya ağırlık ve basınç vermez
İnfraruj kullanmanın dezavantajları
Yüzeylerin istenmeyen şekilde kurumasına yol açabilir
Elektrik ampülünün patlaması ile sıcak cam hastanın üzerine düşebilir
Sıcaklık penetrasyonu yüzeyeldir
Endikasyonları İNFLAMATUAR DURUMLAR
TRAVMATİK DURUMLAR
PSİKİYATRİK DURUMLAR
RA Kontüzyon Tension fibrositis
Bursit Ekimoz Neuralgia
Miyosit Luksasyon miyalgia
Periartrit Dislokasyon
OA Fraktür
Tenosinovit Abresyon
Sinüzit Strain
Otitis Hemartroz
Follikülit
Bronşit
Fronkulosis
Nevrit
Sellülit
kontraendikasyonları
Hemorajik diserezia Sinir sistemi hastalıklarında Damar hastalıkları Kalp hastalıkları Deri hastalıkları Hipersensitivite Bazı kanser durumlarında Hiperpireksia Akut travmalarda (24-48 saat) Çok sıcak havalarda Küçük çocuklarda, şuur kaybı olan ve MR olan hastalarda Cerrahi skarlarda (akut vakalarda) Kaşektik hastalarda
İnfraruj uygulamasının tehlikeleri
Yanıklar
Elektrik şoku
Gangren
Başağrısı
Konstipasyon
Baygınlık
Soğuk algınlığı
Gözlerde yaralanma
LASER
Laser (Light amplification by stimulated emissioron radiation) radyasyonun uyarılmasıyla kuvvetlendirilmiş ışınlardır. Gücü Watt ile ölçülür.
Boşlukta radyant bir enerji ( elektromanyetik spektrumun GI ve Infraruj Bölgesindeki elektromanyetik enerji) halinde yayılır.
Çıkış güçlerine ve dalga boylarına göre ikiye ayrılırlar.
Sıcak, sert laserler:
100 milyon watt şiddetinde
Endüstri,askeri alan, mühendislik, tıpta
Doku sıcaklığının elevasyonu, doku dehidratasyonu, protein koagülasyonu, termolisis, buharlaşma
Soğuk, yumuşak lazerler:
1 mwatt=1/1000 watt
Fizik tedavide
Termal etkisi yok
Laser ışınlarının fiziksel
özellikleri
Tek renklilik (monokromatize): tek bir dalga boyuna sahip ışın
Bağlantı özelliği (coherence): tek bir laser kaynağında ışık dalgaları tek doğrultuda ve simetrik devam eder.
Çok fazla parlak olma özelliği: fotonların birbirine paralel olması ışığın konsantre olmasına yol açar.
Fiziksel etkileri
Isınma: geri dönüşlü bir faz
Dehidratasyon: geri dönüşlü bir faz
Proteinlerin koagülasyonu, termolisis, buharlaşma: geri dönüşsüz
Penetrasyon ve absorbsiyon
Dalga boyunun şiddetine, uygulama süresine, pigmentasyon oranındaki farklılığa bağlıdır.
Sıvı içeren dokularda daha fazla absorbsiyon olur
Uzun dalga boyuna sahip laserler derine penetre olur
Laser ışınının fizyolojik etkileri
Yükseltilmiş enerji dokudaki hücre bölünmesini arttırmakta ve doğal metabolik aktivitenin devamını kolaylaştırmaktadır
Dokunun tekrar homeostatik dengeyi kurmasını sağlar.
Nöral doku üzerine uygulandığında aksonların membran potansiyelini normal hale getirir. Kas spazmının gevşemesine yardımcı olur.
Mikrosirkülasyon sağlar, mitokondrilerin aktif hareketine neden olup metabolizmayı hızlandırır.
Lazer ışınlarının biyolojik etkileri
Kapiller kan akışı artar, vazodilatasyon ve hücre metabolizmasını uyarır
Mitokondrial aktivite artar, ATP üretimi artar
DNA üzerine etkisi vardır
Antiinflamatuvar etki olarak kan kortizol seviyeleri artar.
Hidrostatik ve interkapiller basıncı artırıp eksuda absorbsiyonunu sağlar.
Prostaglandin üretimi ve doku irritasyonuna neden olan ağrı azalır.
Ödemde azalma meydana gelir.
Kollogen formasyonu ve yaraların vaskülarizasyonu artar. Fagositik aktivite artışı görülür.
Antibakteriyel etki oluşur.
Antikor üretiminde artma görülür.
Hücre metabolizmasında artış olur.
Laser uygulaması
DOZAJLAR: kuvvete, radyasyonun süresine ve doku rezonansına bağlıdır
Tipi, dalga boyu, ortalama gücü, maksimum gücü, süre, uygulama alanı, devamlı ve kesikli olması
FREKANS: 2 Hz-300 kHz
Akut ağrıda düşük frekans, kronik ağrıda yüksek frekans.
TEDAVİ SIKLIĞI: haftada 2-3 kez
Dalga boylarına göre FTR’ de
kullanılan laserler
KIRMIZI IŞINLI LAZERLER HeNe laser görünen, monokromatik, 632,8-660 nm boyunda kırmızı laserdir Tedavide genelde 0,95 mW maksimum şiddetinde, 14-29 mj enerjide, 15-30
sn dozajlarda uygulanır Termal etkiden çok fotokimyasal etki oluşturur. Yaralarda, ülserde, skar dokuda, deri hastalıklarında Ağrıyı azaltmada seratonin metabolizmasını değşştirme ve duyu iletim hızını
azaltma yoluyla etki eder. GALLIUM ARSENİC (GaAs) LASER Yarı iletken lazerlerdir. 800-1000 nm dalga boyunda Daha derine penetre olurlar. Eklem, tendon, kas ve fasyalarda kullanılır. DEMET ŞEKLİNDE BİRKAÇ DALGA BOYUNU İÇEREN
LAZERLER
ENDİKASYONLARI KONTRAENDİKASYONLARI
Yaralar Yanıklar Ülser Kırıklarda Sinir dokusu iyileşmesinde Gonartrosis Spor yaralanmaları Periartrit Dermatoloji, herpes, akne, ülser Tendinitis, tenosinovit Fibromiyosit Kronik ağrı, migren Spazm, dolanım bozuklukları Kök nevraljileri Syatalji Myosit Miyalji Psoriasis OA, RA
Hamilelik Fotosensitif ilaç kullanımı Yenidoğanda kapanmamış fontanellerde Kanser Göze uygulama Epileptik hastalar Tiroit veya endokrin bezlere Enfeksiyonlu deri hastalıkları Menstürrasyonda ve varikoz venlerde Kalp pili kullananlarda
Dikkat edilmesi gerekenler
Bazı ilaçların kullanımı, geniş skar dokusu, aşırı kuru deri ve aktif enfeksiyon varlığı istenmeyen sonuçlara neden olabilir.
Uygulama odasında plastik krom ayna gibi yansıtıcı yüzeyler olmamalı
Uygulayıcının ellerini yıkması gerekir.
Terapist ve hasta laser ışını geçirmeyen gözlük takmalı
ULTRAVIOLE
Ultraviole
Elektromanyetik spektrumda görünmeyen bölgede yer alır.( dalga boyu= 136-3900 A)
1800-3900 A arasında olanlar FTR’ de kullanılır
1800-2900 A=YÜZEYEL EPİDERMİS
2900-3300=DERİN EPİDERMİS
3300-3900=DERMİSİN YÜZEYEL KAPİLLERİNE penetre olur.
Ultraviole kaynakları
1- DOĞAL KAYNAKLAR
2- SUNİ KAYNAKLAR
a)Karbon arklı lambalar b)civa buharlı lambalar Sıcak civa buharlı lambalar % 25 UVL verir Elektrotsuz indüksiyon lambalar % 5 UVL verir Alçak basınçlı civa buharlı lambalar (soğuk
kuartz lambalar) % 95 UVL verir
Klinik UVL jeneratör kaynakları
I. Mesleki
II. Tedavi için,
III. mikrop öldürmek için
IV. Teşhis için
V. Güneş banyosu için
UVL’ nin fizyolojik etkileri
UVL’ nin %10-20’ si dermise ulaşır. Epidermisin daha kalın olduğu avuç içi ve ayak tabanlarında dermişe hiçbir ışın penetre olmaz.
LOKAL ETKİLER
GENEL ETKİLER
1. Eritem oluşumu 2. Pigmentasyon 3. Derinin kalınlaşmasını sağlar 4. Deskuamasyon 5. Abiotik ışınlarının etkisi 6. Bakteriostatik etkisi 7. Derideki bezlerin sekresyonunu artırır 8. Deri metabolizmasını artırır 9. Deri elastikiyetini artırır
1. Otosentez (vitamin D oluşumu) 2. Esofilaktik etkisi (enfeksiyonlara karşı direncin
artması) 3. Genel tonik etkisi 4. Kanda ve dokuda fosfat artar 5. Hb artar 6. Lökosit, eritrosit ve trombositler artar. 7. İç saldı bezlerinin salgılaması artar 8. Hücre geçirgenliği ve faaliyeti artar 9. Solunum derinleşir sayısı azalır 10. Kanın koagülasyon zamanı azalır 11. Ürik asit atımı artar 12. Geçici olarak kan şekerini düşürür 13. Kan basıncı hafif artar
Lokal UVL ışınlarının tedavi edici
etkileri
Derinin kanlanmasının artması
Bakterilerin yok edilmesi
Dokuların tahribi
Epidermis büyümesinin hızlandırılması
Derinin enfeksiyona karşı direncinin artması
Deskuamasyon
Zıt irritasyon
UVL uygulama yöntemi
Doz tayini
1. Lamba
2. Işınlama süresi
3. Sahanın önceki ışınlaması
4. Hasta ile lamba arasındaki uzaklık
5. Işınların deriye gelişi
6. Hastanın duyarlılığı
Genel ışınlama yöntemi Lokal ışınlama yöntemi
Lamba seçimi Aletin hazırlanması Hastanın hazırlanması Hasta ve lambanın ayarlanması Tedavinin kaydedilmesi Işınlamanın frekansı
Lamba seçimi Lambanın hazırlanmsı Hastanın hazırlanması
Tehlikeler
Konjuktivit
Aşırı doz
Elektrik şoku
Yanıklar
Deri hastalıklarının bulaşması
Titreme, taşikardi, bulantıi, kusma, huzursuzluk
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Sakıncalı durumlar
Deri hastalıkları Vitamin D eksikliğine bağlı hastalıklar Tüberküloz Kan hastalıkları Solunum sistemi hastalıkları Gastrointestinal hastalıklar İskelet sistemi hastalıkları Bazı psikojenik hastalıklar Ürogenital sistem hastalıkları Göz-kulak-burun-boğaz hastalıkları
Deri hastalıkları Sistemik hastalıklar Akut tüberküloz Göz hastalıkları
Uvl’ ye hassas olanlarda Hassas derisi olanlarda Genel uygulamada Baş ağrısı, kusma, mide bulantısı, ateş yükselmesi olanlarda kullanmak uygun değildir.
IR UVL
Fiziksel etki Isı olarak absorbe olur 3mm absorbe olur Işıklı ve ışıksız kaynak Hemen eritem 20-30 dak sürer Eritem beneklidir Koyu kırmızıdır Duruma göre tolere edilir Tolerans
Kimyasal etki Isı yoktur 1-2mm absorbe olur Işıklı kaynak Gecikmiş eritem Eritem birkaç gün sürer Eritem kesin ve şiddetlidir Hafif pembe ve homojendir İlerleyicidir Soyulma olur
SOĞUK UYGULAMA
(CRYOTERAPİ) Haz: Yrd.doç.dr. Eda akbaş
• Travmadan sonra, kas iskelet sist. Reh.da ve nöromüsküler fonk. Bozukluklarında vücuttan ısı kaybettirerek dokuların temperatürü tedavi edici amaçlarla azaltılır.
• Erken dönemde ağrıyı azaltmak
• Ateşi düşürmek
• Kanamayı kontrol altına almak
• Travmatik orijinli ödemi azaltmak ve önlemek
• İnf. Bağlı oluşan spazmı azaltmak
• Spastisiteyi inhibe etmek
Enerji transfer yolları Kondüksiyon
Vücut kısmı soğuk ajan ile direk temas (buz, CP, distal ekst. Soğuk suya daldırılması) Soğuk ajan ve doku arasındaki sıcaklık farkı
Uygulama süresi
Soğumaya başlayan alanın termal kondüktivitesi
Soğuk ajanın tipi
Buz bir alanı soğutmada en etkili ajandır.
Buharlaşma (evoporasyon)
Vapocoolant spreyler (flurometan basınç altında şişelenmiş
sıvı haldeki gazlardır).
Fizyolojik etkiler • Arteriollerin vazokonstrüksiyonu ile kanamayı azaltmakta
• Vazoaktif maddeleri ve metabolizmayı azaltmakta. böylece inflamasyon da azalır. Ağrı eşiği artar. Kas spazmındaki azalma ağrının azalmasına ve kas iğciğinin sensitivitesinde azalmaya neden olur. Kas performansı geçici olarak azalır. Bazı hastalarda eklem sertliğine neden olur.
Hemodinamik etkiler 1. Aksiyon, ani cvp veya ilk etki:Vazokonstrüksiyon. Kutaneal damarların vazokonstrüksiyonu vücudun ısı tutma mekanizmasında önemli rol oynar.
2. Reaksiyon fazı:kısa ancak kuvvetli soğuk su uygulamasında açığa çıkar.
1. Isı fazı: soğuk stimulusu yenmek için vücut ısısının artırıldığı
2. Dolanım fazı: 15 dak. sonra vazodilatasyon 3. Sinirsel faz: refleks stimulasyon.kas tonusu artar, hasta
kendini iyi ve kuvvetli hisseder
Soğuk uyg. Lokal kan akımına
etkisi Refleks vazokonstrüksiyon kan viskozitesi
kan akımı
Kontraksiyon vazodilatatör metabolitler
Posttravmatik ödem ve
inflamasyon • Yaralanmayı izleyen ilk 24-48 saat içinde;
▫ Vazokonstrüksiyon nedeniyle hücre boşluğuna sıvı filtrasyonunu azaltması (hematomun ve ödemin şiddetini küçültür)
▫ İnflamasyon ve ağrıyı azaltması
▫ Metabolizma hızının yavaşlatılması
Yaralanmış dokuda ısının fizyolojik
etkileri • Soğuk hücresel ısıyı düşürür
• Kimyasal aktivite ve metabolizma istemi düşer
• Kapillerler daralır
• Ödem azalır (histamin salınımı azalır)
• Sinir iletim hızında azalma
• Kas iğciği uyarılabilirliğinde azalma
• Kas spazmı ve ağrının azalması
Buz uygulamasının insan
derisindeki etkisi • 1-3 dak.: hasta soğukluk hisseder
• 2-7 dak.:hasta yanma ve acı duyar
• 5-12. dak.:uyuşukluk ve acıda anestezi, belirli bölgeye ait sinir lifleri iletiminde azalma, ağrı-spazm-ağrı halkasında kırılma
• 12-15. dak.: metabolizmanın artması ve derin dokuda refleks vazodilatasyon
Periferik sinirlere etkisi • İletim zamanını, periferik sinirlerde sinaptik aktiviteyi azaltır. Sinaptik iletim azalır veya tamamen bloke olur.
• Sinirdeki sıcaklık azalırsa duyu ve motor iletim hızlarında azalma görülecektir.
Kas gücü • Sempatik değişikliklerin kasa olan kan akışını arttırması sonucu kuvvet artışını ortaya çıkarabilir.
• Psikososyal motivasyon
• Kısa süreli soğuk alfa motonöronlar üzerinde fasilitatör etki
• Uzun süreli soğuk uygulamada kas kuvveti önce azalır sonra artar.
Nöromüsküler etki • Spastisiteyi geçici olarak azaltır.
• Soğutma kas iğciğinin aff. Deşarjlarını azaltır.
• Monosinaptik refleksleri azaltır.
• Spastisitesi olan pek çok hastaya soğuk ugulama derin tendon refleks amplitüdünü azaltır ve klonus frekansını düşürür.
• 2 mekanizmayla azaltır. ▫ Kutaneal afferentlerin stimulasyonu ile gamma
motornöron aktivitesinde refleks azalma olur.
▫ Kasın direkt soğutulmasıyla aff iğciğinin deşarjları azalır.
Metabolizmaya soğuğun etkileri • İnsan dokusu soğutulduğunda hücrelerin metabolik aktiviteleri azalır. Bunun nedeni hücrelerin oksijen tüketim ve enerji gereksinimlerinin azalmasıdır.
• Metabolizma sekonder doku hasarını önlemek, kısa zamanda iyileşmenin gerçekleşmesi için azalır.
Konnektif dokuya soğuğun etkisi • Soğuma doku viskositesinde artmaya ve harekete dirençte artmaya yol açar. Soğuk uygulama sonrasında doku sertliğinde bir artış kaydedilir.
Uygulama yöntemleri Daldırma-batırma tekniği: buzlu su içine ekst. daldırılması Buz masajı: lokalize bölgelerde ağrıyı azaltmak fonk. Arttırmak için.10-15 cm bir alana 5-10
dak. uygulama Buz sopaları: vücudun zor ulaşabilir yerlerinde el ve ayak parmakları arasında Buz parçaları: geniş yüzeyler üstüne plastik ve kartonda dondurulan buzun karıştırılmasıyla Buz torbaları: buz küpleri plastik bir torbaya konur.spor yaralanmaları, cerrahi sonrası ödem. Soğuk havlular: 5 lt. suda 0,5 kg buz eritilir ve bu karışıma havlular sokulur.kramplarda Basınçlı criyoterapi: akut burkulma, incinme, kontüzyon da ödemi azaltmak için
kullanılabilir. Soğutma spreyleri: florometan. Deriden uzak tutarak 20 sn. püskürtme. Etil
klorid.solunması tehlikeli. Çorap gibi korucu bir madde üzerinden. Kloroflorometan.trigger noktalar,subakut ve kronik burkulma, incinem, arı sokması, kramp. 30 derecelik açı ile 45 cm mesafeden kas fibrillerine paralel
Jel içerikli refreezable solüsyonlar Cold pack: kimyasal silikat jel ile doldurulmuş paketler. Islak havlulara sararak.15-20 dak.
Kontraendikasyonları ve dikkat edilmesi
gereken durumlar
kontraendikasyon Sakıncalı durumlar
Şiddetli soğuğa alerji Bazı romatizmal durumlar
Reynaud fenomeni Renal disfonksiyon
Soğuğa hipersensitivite sekonder hipertansiyon
Periferik vasküler bozukluk Paralizi veya komalı hasta
Sıcağa karşı soğuk uygulama seçimi • Yaralanma ve hastalığın devresi
• Tedavi edilecek vücut alanı
• Tıbbi durum
• Hastanın özel durumu
• Ev prog. Bir parçası olarak termal ajanın kullanılabilme durumu
Isı ajanlarının seçiminde Hastanın değerlendirilmesi
Tedavi amacının belirlenmesi
Tedavi programının planlanması
Isı ajanının seçilmesi
Tedavi için pozisyonun seçilmesi
Hastaya bilgi verilmesi
Isı ajanının uygulanması
Tedaviye devam edilip edilmeyeceğine karar verilmesi
Ev programı verilmesi
Tedavi seçimi sıcak-soğuk
HİDROTERAPİ
Yrd.doç.dr. Eda AKBAŞ
HİDROTERAPİ
• Suyun katı, sıvı veya gaz hallerinde vücudun dışından veya içinden tedavi aracı olarak kullanılmasıdır.
• Banyolar, duşlar, sıcak-soğuk su torbaları
Avantajları
• Uygulaması kolay
• Ucuz
• Devamlı kontrol edilebilir
• Sıcaklığı istenilen derecede tutulabilir
• Geniş sahalara uygulama yapılabilir ve bütün vücuda aynı anda eşit sıcaklık verilebilir.
• Suyun kaldırma gücü hareketi kolaylaştırır.
• Bilinerek uygulanırsa tehlikesi yoktur.
• Stimule edici veya sedatif olarak kullanılabilir.
Suyun kullanım amaçları
• Analjezik(agrı dindirici)
• Antipiretik(ateş düşürücü)
• Antiseptik
• Diaphoretik(terlemeyi sağlayıcı)
• Diüretik(idrar söktürücü)
• Emetik(kusmayı sağlayıcı)
• Hipnotik(uyku getirici)
• Purgatif(barsak boşaltıcı)
• Pirojenik(vücut sıcaklığını yükseltici)
• Sedatif(sakinleştirici)
• Aseptik olarak
• Stimulan olarak(uyarıcı)
• Tonik(fiziksel, mental gücü ve tonusu artırıcı)
• Lokal anestetik
Su ile ilgili kanunlar
• Kırılma:düşme riski
• Pascal yasası: su derinleştikçe basınç artar.
• Kaldırma kuvveti
• Newton’ un soğutma kanunu:su-doku sıcaklık farkı. Ani soğutma, RA
• Archimed prensibi:insanın özgül ağırlığı 0,95
• Viskozite: sıvı akışına olan dirençtir.yüksek vizkositesi olan sıvılar yavaş akar.
• Türbülans:hızlı hareketlerle veya bir karıştırıcı ile oluşturulabilir.
Hidroterapinin fizyolojik etkileri
• UYARI AKSİYON
• REAKSİYON GECİKMİŞ REAKSİYON
Hidroterapinin fizyolojik etkileri
• Aksiyon: uyarıya karşı ani cvp. Soğuk suya daldırıldığında kutaneal kan damarlarında vazokonstrüksiyon
• Reaksiyon: vücut dengesini sağlamak amacıyla. 20 dak.
▫ Dolanım reaksiyonu
▫ Isı reaksiyonu
• Tamamlanmamış reaksiyonda fenalık hissi, titreme, enerji kaybı karıncalanma olur. Tedavinin sonunda hastada yorgunluk, solukluk aşırı reaksiyon.
• Gecikmiş reaksiyon:
▫ 1. hafta: yorgunluk, ağrıda artma, dinlenme güçlüğü.
▫ 3. hafta: yorgunluk, vücut sıcaklığında artma, ağrı, sedim artma
Reaksiyon hızı ve derecesini
etkileyen faktörler • Uygulama yöntemleri: friksiyon ve basınç verilmesi,
tedavi öncesi hastanın ısıtılması, tedavi odasının sıcak olması, tedavi sonrası ısıtılmış elbise ve içecekler, egzersiz reaks. artırır.
• Sıcaklık farkının büyüklüğü
• Uygulamanın birdenbire yapılması ve kısa süreli olması reaksiyonu artırır.
• Uygulanan vücut bölgesinin genişliği
• Hastanın fiziksel durumu
Sıcak ve soğuğun genel etkileri
SOĞUK SICAK
METABOLİZMA Aksiyonda azalır reaksiyonda artar
artar
TERLEME azalır artar
DERİ Aksiyonda solukluk Reaksiyonda kızarıklık
kızarıklık
NABIZ Aksiyonda artar Reaksiyonda azalır
artar
KAN BASINCI Aksiyonda artar Reaksiyonda azalır
Aksiyonda artar Reaksiyonda azalır
YÜZEYEL DAMARLAR Aksiyonda konstrüksiyon Reaksiyonda dilatasyon
Aksiyonda konstrüksiyon Reaksiyonda dilatasyon
SOLUNUM Aksiyonda hızlı ve derin Reaksiyonda yavaş ve derin
Hızlı fakat yüzeyel
KAS EKSİTABİLİTESİ Kısa:artar Uzun: azalır
Kısa: artar Uzun: azalır
Suyun sıcaklığına göre
sınıflandırılması • Soğuk su: 18 C altı
• Serin su:18-24 C
• Ilık su:24-33 C
• Nötral su:33-35 C
• Sıcak su:36-40 C
• Çok sıcak su:40 C üstü
• Emniyetli sınır 4-5 C 40-50 C
Hidroterapi uygulamalarının
sınıflandırılması • Sıcaklığa göre:
• Uygulanan yere göre:
• Kullanılan yönteme göre:
• Amaca göre:
• Uygulamada kullanılan fiziksel ve kimyasal ajanlara göre:
Sıcaklığa göre
• Soğuk uygulama
• Nötral uygulama
• Sıcak uygulama
• Sıcak-soğuk uygulama
• Yavaş yavaş artan sıcaklık uygulaması
Uygulanan yere göre
• Genel uygulama
• Lokal uygulama
• Dıştan veya içten uygulama
Kullanılan yönteme göre
• Daldırma
• Spray veya duşlar
• İrrigasyon
• Yıkama
• Torbalar,kompresler
Amaca göre
• Analjezik
• Antipiretik
• Antispazmatik
• Diaphoretik
• Pirojenik
• Sedatif ve hipnotik
• Stimulan ve tonik
Uygulamada kullanılan fiziksel ve
kimyasal ajanlara göre • Hidrotermal(banyolar)
• Hidrokinetik(irrigasyon)
• Hidrokimyasal(O2-CO2 banyoları)
• Hidrotermal ve hidrokinetik birlikte(duşlar, girdap banyoları)
• Hidrokimyasal ve kinetik birlikte(tuz banyoları)
• Hidrotermal ve kimyasal birlikte olarak(sülfür banyoları)
• Hidrotermal kimyasal ve kinetik birlikte(bazı ilaçlarla birlikte uygulanan girdap banyoları)
Hidroterapinin tehlike ve
komplikasyonları • Üşüme • Soğuğa hipersensitivite • Doku hücrelerinin yaralanması • Haşlanmalar veya yanıklar • Fenalaşma ve bunalma • Sıcak çarpması • Sıcağa hassasiyet • Serebral ödem • Banyo isiliği • Deri katlanmaları
DALDIRMA BANYOLARI
• Çenesine kadar suya batırılır. Tuz ve bazı mineraller bulunan sular kullanılır.
▫ SICAK
▫ SOĞUK
Sıcak daldırma banyoları
• 15-25 cm derinliğinde banyo, 34,5 C suyla doldurulur.20-30 dak.
▫ Periferik dolanım artar
▫ Kalp atışı önce azalır sonra artar
▫ Metabolizma artar
▫ Terleme artar
▫ Ağrı, yorgunluk, kas spazmı azalır.
▫ Tansiyon önce artar sonra azalır.
▫ Solunum sıklaşır
Sıcak daldırma banyoları
ENDİKASYONLARI KONTRAENDİKASYONLARI
Fibrosit Yaygın organ hastalıklarında
Myosit Arterioskleroz
OA Yüksek tansiyon
Gut Mental durumu normal olmayanlar
Kolik Anevrizma
Navralji, nevrit Fonksiyonel nevroz
bronşit Hemoraj
Terlemeyi sağlamak Kalp kapağı lezyonları
Dismenore Çok yaşlı ve zayıf bünyelilerde
Eklem incinmeleri, kas sertlikleri Epilepsi
Tabes dorsalis
Soğuk daldırma banyoları
• 10-26,5 C sıcaklıkta yapılır.4 sn-3 dak.
▫ Kalp hızı önce artar sonra azalır
▫ Solunum yavaşlar ve derinleşir.
▫ Yüzeyel damarlar genişler, deride kızarıklık, düz ve yumuşak cilt, iç ısıda düşme,
▫ İştah, metabolizma artar
▫ Ateş düşürücü
▫ Uyarıcı
▫ Vücudun hastalıklaradirenci artar.
Soğuk daldırma banyoları
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Metabolizmayı uyarma Yüksek tansiyon
Obezite Kalp hastalıkları
Atonik konstipasyon Arterioskleroz
Depresif durumlar Spastik parapleji
Derinin tonusunu artırmada Nefrit
Spastik konstipasyon
Çok genç ve yaşlılarda
Zayıf ve anemik kişilerde
Şiddetli hemorajda
Ilık Banyolar
• 24-34 C.10-60 dak.
• Antipiretik
• Sedatif
• Periferik ve kutaneal damarları gevşetici
• Nabzı yavaşlatır
Ilık Banyolar
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Soğuk banyoya hazırlamak Bazı kalp hastalıkları
Antipiretik arterioskleroz
Sinirsel hastalıklar, uykusuzluk Çok genç ve yaşlılar
Böbrek yetmezliği
Kas kramp ve seğirmelerinde
KISMİ DALDIRMA BANYOLARI
• Kol banyoları
▫ Nötral sıcaklıkla başlayıp 43 C ye kadar yükseltilir
▫ Vazodilatasyon
▫ Kas spazmı ve ağrıda azalma
▫ Nabız artar,yüz kızarır, terleme
• Ayak ve bacak banyoları
▫ Sıcak
▫ soğuk
sıcak soğuk
40-46 C 10-20 C
10-30 dak 5sn-10 dak
Deride hiperemi, lokal dolanım artar, spastik kaslar gevşer, ağrı azalır
Beyin, pelvisorganlarındaki ve pulmoner organlardaki kan göllenmesini giderir.
SITZ VEYA KALÇA BANYOLARI
• Sadece kalça su içine girer.
Sıcak Soğuk
36,6-46 C 10-20 C
3-60 dak 2-5 dak
Pelvik, abdominal dolanımı artırır.kaslar gevşer. Analjezik.
Antiinflamatuvar, sedatif, hiperemi
Sıcak
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Prostat iltihabı Hamilelik
Dismenore, amenore Apandisit
Üretral kolik menstruasyon
Gluteal fibrosit myosit
İdrar tutukluğu
Gaz
hemoroid
Vaginismus
Siatalji
Soğuk
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Atonik konstipasyon Genital organların irritablitesinin arttığı durumlar
Atonik idrar yolu sfinkterleri Akut iltihaplar
Hemoroidlerin postop ted. Böbrek hastalıkları
Abdominal spazm ve kolik
DEVAMLI BANYOLAR
• 33,5-36,6 C. 4-5 saat
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Geniş yanıklar Hipotansiyon
Deri hastalıkları Zayıflık
Kas spazmı ve ağrıyı dindirici Dermatitis
Psikoz, nevroz, uykusuzluk İlerleyici kalp hastalıkları
Kronik eklem iltihaplarında Yaşlılar
ZIT BANYOLAR • 3-1-3-1-3 dak. sıcakla başlayıp sıcakla bitirilir.11-30 dak
▫ Sıcak: 38-46 C
▫ Soğuk: 10-18 C
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Fazla terleyen ayaklar İlerleyici arterioskleroz
Elde ayakta soğukta meydana gelen kızarıklık ve kaşıntı
İlerleyici periferal vasküler hastalıklar
Kırıklar, burkulmalar, yaralar, skar Diabet
Amputasyonda güdüğü sertleştirmek için
Soğuk ve sıcağın kullanılamayacağı durumlar
Vazospastik hastalıklar
Mekanik etki ile su
uygulamaları
Yrd.Doç.Dr. Eda akbaş
Girdap banyoları (whırlpool) • Hızla sirkülasyon sağlanan
suyun için ekstremitelerin batırıldığı lokal banyolardır. Sıcaklık ve mekanik etkileri vardır. ▫ Kas spazmını azaltıp eklem ağrılarını
azaltır.
▫ Sedatif ve analjezik etki
▫ Vazodilatasyon
▫ Adezyonları yok eder, skarları yumuşatır.
▫ Yaraları temizler, iyileşmeyi hızlandırır.
▫ Ölü dokuları ve iltihabı temizler.
Tipleri
I. Üst ve alt ekstremiteler için kullanılan tip II. Alçak seviye (low boy) tanklar III.Yüksek seviye (high boy) tanklar Su istenilen sıcaklıkta ayarlanabilir (termometre
kullanılır) Suyun hareketi su pompası veya türbin tarafından
düzenlenir. Türbülans tank içine hava verilmesi ve havanın değişimiyle olur, su hareket eder. Türbülans su yüzeyine doğru fazlalaşır.
Her kullanımdan sonra mutlaka tankın ve tribünlerin temizlenmesi gereklidir.
Uygulama
AMAÇLAR
• Yara üzerinde dolaşım artırıcı etki
• Kas gevşemesi ve ağrı dindirici olarak destekleyici
• Eksuda ve nekrotik doku temizlenmesi
• Egzersiz fasilitasyonu
• Genelde 36,5-40,5 arası sıcaklıklar kullanılır. Başlangıçta suyun hızı minimale ayarlanır ve sonradan istenilen dozda artırılır.
• Tedavi süresi değişkendir. 20 dak. idealdir.
• Alt ekstremite yöntemi: yüksek seviye ve alçak seviye banyoları ekstremite tanklarına göre daha geniş vücut yüzeylerinin daldırılmasına izin verir.
• Üst ekstremite yöntemi: hasta tankın yanına paralel oturmalı ve koluyla tank arasına havlu yerleştirilmeli. Ödemi önlemek için kol destekleme parçası
Evde kullanılan whirlpool tipleri
JAKUZZİ
• Tüm vücut su içine giriyorsa sıcaklık çok yüksek olmamalıdır. ( 33-40 C)
VİBRASYON BANYOLARI
• Küvet içine sıcak hava veren pompa kullanılır.
Endikasyonları Dolanım bozuklukları El ayak ve kulakta soğuktan
meydana gelen kzıarıklıklar Kronik ödem Trofik bozukluklar Ölü dokuları ayırmak Amputasyonlardan sonra ağrı
dindirici Kırıklarda alçıdan sonra
sertliği ve ödemi gidermek için
Enfekte yaralarda Şiş ve sert eklemli artritler Burkulma ve diğer yumuşak
doku yaralanmaları Kemik-eklem yaralanmalaı Polio paraplejide dolaşımı
artırma Tenosinovit nevrit Zayıf ve ağrılı ayak Reynaud fenomeni Skar dokuları Kontraktürler
Kontraendikasyonları
• Diabet
• Variköz ven
• Progresif arteriosklerozis
• Progresif periferal vasküler hastalık
• Periferik sinir yaralanmaları
Kelebek banyosu (hubbard tank)
• Kelebek banyoları bütün vücudun içine girip kolaylıkla hareket edebileceği büyüklük ve şekildedir.
• Hastayı tanka almak için lifter, hidromasaj sağlamak için spreyler, girdap banyoları gibi kullanmak için türbünler eklenir.
• Sıcaklık 33-40 C arasında.10-30 dak.
Amaçları
• Kas spazmı ve ağrıyı azaltmak
• Artritli hastalarda sıcak ve egzersizin birarada etkilerinden yararlanmak
• Yanık hastalarda, ağrısız egzersiz yaptırmak, dolanımı artırmak
• Nörolojik hastalarda kas paralizleri nedeniyle yapılmakta güçlük çekilen hareketleri suyun kaldırma kuvvetinden yararlanılarak kolaylaştırmak
Avantajları
• Havuzda yapılan egzersizleri yapmak mümkündür.
• Tank daha ucuzdur.
• Terapist suya girmez.
• Rahatlıkla her yere yerleştirilebilir.
• Su sıcaklığı ayarlanabilir.
Dezavantajları
• Kaldırma kuvveti az
• Derinlik kafi gelmediğinden bazı egzersizler yapılamaz
• Terapist içeri doğru eğilmek zorunda kalır.
• Havuzda hastayı kontrol etmek istenilen egzersizi vermek daha kolaydır.
Uygulama
• Mayo
• Kulaklar kapatılmalı, başına lastik bone
• Hasta bez bir sedye üzerine yatar ya da oturur
• Egzersize başlamadan önce birkaç dakika suda yatar.
• Başına soğuk kompresler
• İyi havalandırılmış, sıcak odalar
Su içi egzersizler
• Aktif yardımlı
• Aktif lateral hareketler
• Su üstünde yapılan aktif egzersiz
• Aktif dirençli egzersiz
• Pasif egzersiz
ENDİKASYONLAR Poliomyelit Spastik parapleji Kas inkoordinasyonu Nörolojik durumlar Kırıklar, kas ve tendon
transplantasyonu Omuz çıkıkları Kurşun yaralanmalarından sonra Yanıklar Amputasyonlar Romatoid artrit CP
KONTRAENDİKASYONLARI
Akut enfeksiyonlar, ateşli hastalıklar
Akut eklem iltihapları Tüberküloz Nefrit Koroner kalp hastalıkları İlerleyici anemi
DUŞLAR VE SPREY’ LER
Suyun geliş yönü horizontal, vertikal, yukarıdan aşağı veya aşağıdan yukarı, oblik olabilir.
1.Evlerde kullanılan şekli
2.Geniş bir yüzeyden çok ince olarak bütün vücuda uygulanabilenler
3.Jet duşlar: hortum
4.Filiform duşlar: iplik şeklinde su
5.Manipulatif duşlar
Etkileri
• SICAK: uyarıcıdır. Uzun süreli uygulama durgunluk yaratır. Tedaviye nötral sıcaklıkla başlanır, 20 C ‘ ye soğutarak bitirilir. Nörolojik durumlarda ağrı dindirici, canlandırıcı ve rahatlatıcı.
• NÖTRAL: sedatif. Diğer banyolara hazırlayıcı. Uyku getirici ve sakinleştirici.
• SOĞUK: stimulan, soğuk banyolardaki etki. Nötral sıcaklıkla başlanır. Yavaş yavaş istenilen dereceye indirilir.dolaşım tonusunu artırmak, solunumu azaltmak ve tonik amaçlarla.
Zıt duşlar (scotch shower)
• Bir sıcak- bir soğuk. Sıcakla başlar sıcakla biter. 3- 10 da.
Uyarı
Yüzeyel hiperemi
Adezyonları açar
Metabolizmayı uyarır
ENDİKASYONLARI Hastayı rahatlatmak için İnaktiviteyi gidermek için Psikoz, melankoli,
depresyon, uykusuzluk Lumbago Romatizma Nörovasküler sistemin
çalışmasını ayarlamak için
KONTRAENDİKASYONLARI Bazı kalp hastalıkları
Hipertansiyon Arterioskleroz Varisler Nevrit Sinir irritabilitesi Eksoptalmik gut Bazı hastalıkların aktif
dönemlerinde
Sualtı duşları
• Hasta suyun içinde yatarken uygulanan basınçlı duşlar. Hortumun ucu vücuttan 12-15 cm uzakta ve hortumdan gelen suyun sıcaklığı 4-5 C daha yüksektir.
• Sirkülasyonu artırmak
• Lokal deri kalınlaşmalarını yumuşatmak
• Kronik fibrosit
• Kronik siyatalji
• Kronik osteoartrit
Fluidoterapi
• Yüzeyel ısı ajanı. İçinde su olmayan kuru bir ortamda deriyi irrite etmeden ve termal şok oluşturma tehlikesi olmadan tedavi yapılır. Çok yüksek tedavi temperatürlerinde bile basınç ossilasyonları ödemi azaltır.
▫ Isı transferi, mikromasaj, duyu uyarısı, ağırlıkta azalma hissi ile
▫ Kullanılan doğal, organik maddelerle
▫ Sıcak hava ve içinde katı maddelerin hızlı hareketi ile sıvı özelliği gösteren kuru bir ortam yaratılarak oluşturulur.
Fizyolojik etkileri
Kan akımı ve sıcaklık önemli oranda artar. Çeşitli dokularda metabolizma hızı artar Mekanoreseptörler ve ısı reseptörlerinin uyarılması, zıt irritasyon
etkisi, ağrı duyarlılığını azaltır. Kimyasal metabolizmaların reaksiyon zamanının hızlandırılması,
hücre bölünmesinin artması, iyileşme sürecinin hızlanmasına yol açar.
Yüksek sıcaklığın doku elastikiyetini artırıcı, viskoziteyi azaltıcı etkisi ile fizyo-kimyasal mekanik yolla kas iskelet mobilitesini artırır.
Yüksek dozda ve uzun süreli hipertermi vasküler yapıları gevşetici etkisi ve sempatik sinir sisteminin vazokonstrüktif aktivitesini azaltması ile refleks yollarla metabolitlerin atımını hızlandırır.
İntra ve ekstrasellüler sıvı toplanmasına bağlı oluşan ödem kontrol altına alınır.
Çeşitli hastalıklarda kullanımı Ağrılı durumlarda Kan akımı yetersizliklerinde Artritik durumların tedavisinde Yaraların tedavisinde Ödemin azaltılmasında El, el bileği ve dirsek tedavisi Tendon tamirlerinde Tendon greftlerinde Yanıklar Komplike yırtık ve kesilerde Romatoid artrit Karpal tünel sendromu Tenisçi dirseği Amputasyonlarda Ayak, diz ve ayakbileğindeki tedavi
Kontraendikasyonları
• Ciddi dolaşım bozukluklarında
• Lenf sistemindeki bozukluklarda
• Kalp ve dolaşım için ilaç kullananlarda
• Hepatit
• Kızamık
• Tifo
• Sepsis
• Enfeksiyöz hastalıklar
• Yüksek ateş
Diğer ısı ajanları ile karşılaştırılması
WHİRLPOOL PARAFİN FLUİDOTERAPİ
Eğer hastalar daldırılırsa tipik bir bacak veya kol tankı ile çok iyi stabilize olamazlar fakat egzersiz yapabilirler.
Eldiven yöntemi çok rahattır. Daldırmayla hastalar biçimsiz bir pozisyonda olabilirler
Uygun pozisyonda hastalar rahat edebilir
Özellikle hidroterapi ve daha sonra debridman yaraların iyileşmesi için çok uygundur.
Açık yaralarda kullanılmaz Açık yaralarda uygulanabilir. Steril bir bezle kapatılır ve daldırılır.
Makinalar ve işlemler çok pahalı olabilir.tüm makinaların kullanım öncesi ve sonrası temizlenmesi gerekir.
Makinalar pahalıdır fakat kullanımı ucuzdur. Her kullanım sonrası temizlenmez.eldiven metodu whirlpooldan fazla fakat fluidoterapiden daha az ısı artışına neden olur.
Makinaları pahalıdır. Temizlemek için zamana gerek yoktur.
38,8 C’ de çok az ısı verir.
47,8 C’ de intraartikuler dokularda maksimum ısı artışı verir. Hastalar yüksek sıcaklık derecelerini tolere edebilir.
Nemli sıcaklık uygulamaları
YRD.DOÇ.DR. EDA AKBAŞ
HOT-PACKS
• Nemli sıcaklık daha kolay tolere edilir.ucuz ve kullanımı kolay.
• Çadır bezinden torbalar. İçinde silikondioksit (SiO2) bulunur. Bu madde ısıyı uzun süre tutabilir ve su içinde şişer.
• Suyun sıcaklığı 65-90 derece • 4-6 kat havlu. Havlunun miktarı azaltılıp artırılabilir. • Standart ölçü: 23,4-28 cm • Sırt için: 28-46 cm • Boyun için: 42-9-14 cm
Etkileri
• Kas spazmını azaltır
• Eklem hareketliliğini artırır
• Lokal bölgede ağrıyı azaltır
• Eksuda absorbsiyonunu hızlandırır
• Terlemeyi uyarır.
• Penetrasyon kuru sıcaklık ajanlarına (infraruj) göre biraz daha fazladır.
Uygulamada dikkat edilmesi
gerekenler • Hasta yüksek sıcaklıktan daha fazla fayda
göreceğini düşünüp yanabilir.
• Deride aşırı hiperemi, zedelenme, ödem oluşabilir.
• İskemi meydana gelebilir.
• Duyu değerlendirmesi çok önemli (sıcak-soğuk testi)
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Kronik burkulma ve yaralanmalar Şuur kaybı ve duyu kaybı olan hastalar
Subakut tendinit, bursit, miyofibrosit İlerleyici periferik vasküler hastalıklar
Spazm Çok yaşlı kişilerde
Kırık
Romatizmal hastalıklar
Kronik selülit
Lumbago, siyatalji, nevralji
Fibrosit
Dismenore
Ultrason, elektrik stimulasyonu, masaj veya egz. Etkinliğini arırmak
YÜNLÜ PARÇALAR
• 60-70 derecede suya batırılır. 20 dak. uygulama • 20 dak. suda kaynatılarak sterilizasyon • Sıkılıp sirkelenerek buharından arındırılır. • Sıcağa çok hassas deriye vazelin sürülebilir. • Deri ile arasına bez yerleştirilir. Üstüne de bir bez ve
battaniye örtülür. • Soğrudan tedavi yapılacak bölgeye konur ya da ted.
Sırasında egz. İsteniyorsa tedavi edilecek yere sarılıp tutturulur.
• Tedavi sonunda iyice kurulanıp örtülmelidir.
KOMPRESLER
• Bezle yapılan su kullanımının lokal şeklidir.
• Küçük vücut kısımları için kullanılır
• Sıcaklığın istenen derecede korunması için mumlu kağıt , selofan veya hava geçirmez birşeyle kaplanır.
• Sıcak- soğuk uygulanabilir.
• 3-6 kat havlu veya kumaşsıcak suya batırılarak sıkılır, hasta bölgeye konur üstü selafon vb. ile örtülür. Kompres sık sık değiştirilir.
PARAFİN
• Vücudun düz olmayan yüzeylerini ısıtmak için kullanılır.sıvı erimiş balmumu ve mineral yağlardan oluşur. Parafinin mineral yağa oranı 7/1. mineral yağ katılarak parafinin erime derecesi düşürülür.
• Düşük özgül ısısı parafinin yakmadan deriye uygulanmasını sağlar.
• Sıcaklık, deri altı dokusu ve eklemlere geçebilir.
• Distal ekstremitelerde kullanımı avantajlıdır.
Fizyolojik etkileri
• Üst üste gelen tabakalar dıştan havayı geçirmediğinden sıcaklık ve hiperemi uzun sürer.
• Lokal sıcaklık artar. • Deri masaj ve egz. İçin daha elverişli hale gelir. • Vazodilatasyon olur. • Metabolizma artar. • Terleme artar. • Kas spazmı azalır. • Ağrı azalır.
Uygulama
• 50-55 derece güvenli.alt ekstremitede daha düşük sıcaklık. 15-40 dak.
• Deride açık yara varsa vazelinle kaplanır. • 6-12 defa ekstremiteyi parafine daldırır. Kuruduktan
sonra üstüne mumlu kağıt, naylon torba sarılır. • Fırça ile de uygulanabilir. • Daldırma yöntemi. 15-20 dak. • Kullanılan parafin tekrar kap içine ilave edilir. Kendi
kendini sterilize edebilir. • Parafin alev alabilir.
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Eklem sertlikleri Deri enfeksiyonları
RA,OA Yeni skar dokularında
Kronik burkulma, incinme Isıya hassasiyet olanlarda
Ağrılı ayak Akut travmada
Artrit Periferal vasküler hastalıklar
Tendinit, fibrosit Isı tedavisinin uygulanmadığı durumlar
Bronşit
Kan dolanımını artırmak için
BUHAR BANYOLARI
• Baş hariç bütün vücut kısımları sıcak kabinler içine alınır. • Kabin içine alçak basınçlı buhar verilir. 48 derece, 5-30 dak,
haftada 3 kez. • Tedavi öncesi sonrası ve sırasında hastaya su içirilir.
– Deride yumuşama – Kaslar gevşer – Nabız düzensizleşir ve zayıflar – Solunum yüzeyelleşir ve hızlanır – Ağrı azalır – Kan basıncı yükselir – Kan akımı artar
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Artritler Çok yaşlı kişilerde
Sertleşmiş kaslar ve eklemler Diabet
Kuru deri Ciddi kalp hastalıkları
Periferik vasküler hastalıklar İlerleyici arterioskleroz
Gut Hipertansiyon
Lumbago
Bursitis
Siyatalji, bel ağrısı
Tonik soğuk uygulamalara hazırlayıcı
Poliomyelit
Kırıklar
Metabolizmayı artırmak için
SAUNA
• Fırın ile ısıtılan küçük sıcak hava odasıdır.
• Hava kuru veya nemli olabilir.
• Tahta oturma ve yatma sıraları bulunur.
• 60-80 derece. 10-30 dak. 2-3 kez.
• Sonrasında soğuk duş.
Fizyolojik etkileri
• Kardiyak debi % 70 artar. • Kalp hızı 100-150 ye çıkar. • Sistolik basınç artar. • Kan akımı pulmoner bölgede artar, intertorasik bölgede
azalır. • Kutaneal dolaşım artar, barsak böbrek dalak ve uterusta
vazokonstrüksiyon • Sonrasında vital kapasite azalır. • Eritrosit, sedimentasyon hızı, Hb, total kan proteinleri
artar. • Terleme
Dikkat edilmesi gereken durumlar
Endikasyonları Kontraendikasyonları
Vücut sıcaklığında ani artış olması
Genel hijyen ve fazla kiloların atılması
Epilepsi ve mental hastalıklar
Refleksler, hormonlar ve sinir sistemine etkileri
Romatizmal durumlar Pulmoner tüberkülöz
Gut Akut enfeksiyon
Sporcu eğitiminde antrenman sonrasında
Göz veya burunda akut inflamasyon
Periferik dolanım bozukluklarında
Hipertansiyon
Kronik egzama Anjina pectoris
Psoriasis
Fonksiyonel mensturasyon düzensizliklerinde
Havuz tedavisi ve su içi
egzersizleri
HAVUZ TEDAVİSİ
• Fiziksel ve mental bozukluklarda kullanılır. • Adezyonlarda, yaralarda, artritlerde, nörolojik
hastalıklarda, ağrıda, eğitim amacıyla • Hastanede kullanılan tedavi havuzlarının su
dolaşım sistemleri genel yüzme havuzlarının küçük bir modelidir. Havuz tesisinde pompalar, filtreler, ısıtıcılar ve dolaşan suyun içine dezenfektan karıştıran aletler bulunması gerekir.
• Tedavi havuzlarının dezenfeksiyonu için klor kullanılır.
• 15-20 metrekare • Suyun sıcaklığı 35,6-36 derece. Odanın sıcaklığı 26,7
derece. • Uzmanlar havuzun dikdörtgen şeklinde 4X6 m
önermektedir. • Yetişkin hasta tedavisi için terapistin bel veya göğüs
hizasına gelecek derinlikte. 1-1,2 m • Her tip hastanın tedaviye alınabilmesi için havuzda;
– Eğimli zemin – Basamaklı zemin – Basamak ve eğimli zeminin birarada kullanıldığı tipler
• Omuz hastası için oturma kısımları
• Duvar bölmesi
• Kenarı cam olan havuzlar
• Kaldıraçlar
• Havuz içi gereçleri ( paralel barlar, tabureler, sütunlar, boyun ve vücut destekleyici yastıklar, havalı yelekler, paletler, toplar, ekstremite destekleyicileri
Havuz egzersizlerinde kullanılan temel
fiziksel prensipler • Egzersize karşı direnci etkileyen 3 farklı
değişken vardır:
▫ Hız
▫ Ekstremitenin büyüklüğü
▫ Şekil
Hidrostatik basınç
• Basınç daldırılan noktanın üzerindeki su kolonun ağırlığına bağlıdır.
▫ Vücut sıvılarının dağılımına etkisi: alt ekstremitelerdeki ödemin azaltılmasında etkilidir.
▫ Solunum üzerine etkisi: akciğerlere gelen kan akışını azaltarak vital kapasiteyi düşürür.
Konvensiyonel yöntem
• su içi tabureleri, destekleyici halkalar ve tutunma barları kullanılıp ayakta veya oturma pozisyonunda egzersizler yapılabilir.
Bad Ragaz yöntemi
• direnç uygulamaktan çok destekleyici fonksiyona sahiptir. Fzt hastanın fiksasyonunu sağlar, tek bir hasta ile çalışır.harekete direnç suyun türbülans etkisiyle meydana gelir. Hareketin hızı artırılarak direnç artırılır.
İki yöntemin avantaj ve dezavantajları
• Emniyet
• Rahatlık
• Grup çalışması
• Havuzun büyüklüğü
Havuz tedavisi ve su içi
egzersizleri
HAVUZ TEDAVİSİ
• Fiziksel ve mental bozukluklarda kullanılır. • Adezyonlarda, yaralarda, artritlerde, nörolojik
hastalıklarda, ağrıda, eğitim amacıyla • Hastanede kullanılan tedavi havuzlarının su
dolaşım sistemleri genel yüzme havuzlarının küçük bir modelidir. Havuz tesisinde pompalar, filtreler, ısıtıcılar ve dolaşan suyun içine dezenfektan karıştıran aletler bulunması gerekir.
• Tedavi havuzlarının dezenfeksiyonu için klor kullanılır.
15-20 metrekare Suyun sıcaklığı 35,6-36 derece. Odanın sıcaklığı 26,7
derece. Uzmanlar havuzun dikdörtgen şeklinde 4X6 m
önermektedir. Yetişkin hasta tedavisi için terapistin bel veya göğüs
hizasına gelecek derinlikte. 1-1,2 m Her tip hastanın tedaviye alınabilmesi için havuzda; Eğimli zemin Basamaklı zemin Basamak ve eğimli zeminin birarada kullanıldığı tipler
• Omuz hastası için oturma kısımları
• Duvar bölmesi
• Kenarı cam olan havuzlar
• Kaldıraçlar
• Havuz içi gereçleri ( paralel barlar, tabureler, sütunlar, boyun ve vücut destekleyici yastıklar, havalı yelekler, paletler, toplar, ekstremite destekleyicileri
Havuz egzersizlerinde kullanılan
temel fiziksel prensipler • Egzersize karşı direnci etkileyen 3 farklı
değişken vardır:
▫ Hız
▫ Ekstremitenin büyüklüğü
▫ Şekil
Hidrostatik basınç
• Basınç daldırılan noktanın üzerindeki su kolonun ağırlığına bağlıdır.
▫ Vücut sıvılarının dağılımına etkisi: alt ekstremitelerdeki ödemin azaltılmasında etkilidir.
▫ Solunum üzerine etkisi: akciğerlere gelen kan akışını azaltarak vital kapasiteyi düşürür.
Konvensiyonel yöntem
• su içi tabureleri, destekleyici halkalar ve tutunma barları kullanılıp ayakta veya oturma pozisyonunda egzersizler yapılabilir.
Bad Ragaz yöntemi
• direnç uygulamaktan çok destekleyici fonksiyona sahiptir. Fzt hastanın fiksasyonunu sağlar, tek bir hasta ile çalışır.harekete direnç suyun türbülans etkisiyle meydana gelir. Hareketin hızı artırılarak direnç artırılır.
İki yöntemin avantaj ve dezavantajları
• Emniyet
• Rahatlık
• Grup çalışması
• Havuzun büyüklüğü
KAPLICALAR
• Yer altında doğal olarak bulunan tedavi edici amaçlarla kullanılan ve içeriğinde mineral bulunan sulardır.
• Sıcaklıklarına göre;
▫ 20 C den düşük olana soğuk su
▫ 25 C ye kadar serin su
▫ 36 C ye kadar ılık su
▫ 40 C ye kadar sıcak su
▫ 40 C’ nin üzerinde olana çok sıcak su
• En sık görülen iyonlar sodyum, kalsiyum, magnezyum, klorid, bikarbonat, sülfat. Soğuk sular daha az mineral içerir.
• Ph 5-9
• Düşük seviyede radyoaktif maddeler bulunan sular, fizik tedavide hem içmek hem de banyo yapmakamacıyla kullanılmaktadır.
Fizyolojik cevaplar
• Isı enerjisinin şiddeti, süresi, uygulama sıklığı ve ısıya vücudun verdiği reaksiyonlar fizyolojik yanıtları etkiler.
• İnsan vücudunda sıcaklığın korunması veya kaybedilmesi termal hemostasiz ile dengelenir.
• Derinin ısıtılması ile açığa çıkan refleks, bu merkezleri inhibe eder ve vazodilatasyona neden olur.
Kaplıca uygulamalarında fizyolojik
cevaplar • Dolaşım ve kardiyovasküler cevaplar
• Vücut sıvılarının hacmi ve dağılımı
• Kas üzerine sıcaklığın etkisi
• Böbrekler üzerine etkisi
UYGULAMA
• Kronik durumlarda kullanılır.
• Tedavi diğer fiziksel ajanlarla desteklenmelidir.
• Kişinin fonksiyonel durumu ve özellikle kardiovasküler ve otonom sinir sistemi cevapları iyi bilinmelidir.
• Tedaviye başlamadan önce tedavinin ortasında ve bitiminde değerlendirilmelidir.
HİDROKİMYASAL UYGULAMALAR
• Kimyasal yolla zıt irritasyon etkileri oluşturmak için su içine bazı maddeler eklenerek yapılan hidroterapi uygulamalrıdır.
• Mineral su bileşenleri banyo boyunca veya sonrasında deriye penetre olabilirler.
• Banyo süresi, suyun sıcaklığı minerallerin penetrasyonunu çabuklaştırır.
GAZ BANYOLARI ve KİMYASAL BANYOLAR
• Karbondioksit Banyoları
• Oksijen Banyosu
• Köpük Banyosu
• Tuz Banyoları
• Kepek Banyosu
• Çam Banyosu
• Hardal Banyosu
• Sülfür Banyosu
• Hardal Plaster
GAZ BANYOLARI ve KİMYASAL BANYOLAR
• Alkalin Banyosu
• Nişasta Banyosu
• Aveno Banyosu
• Potsyum Permanganat Banyosu
• Kombine Alkalin Banyosu
• Balpine Banyosu
• Alpha Keri
• Ardıç Yağı Banyosu
ÇAMUR BANYOLARI
• Çamuru tedavi edici olarak kullanılması birkaç bin yıl öncesine dayanmaktadır.
• Vücut ısısının arttırılması için kullanılır.
• Yüksek derecede ısı tutar
Mineral çamur
Mineral deniz çamuru
Organik bitkiler veya çürümüş bitki çamuru
ÇAMUR BANYOLARI
• Çamur Banyosu
• Çamur Yastıkları
• Çamurun Evde Uygulanması