i-' · lelerinden olduğu ve daha sonra zürey ~oğulları'na verildiği dikkate...

2
lelerinden ve daha sonra Zürey- dikkate (Hat!b, VI, 219) Ca'fer'in Abdul- lah b. Zübeyr hayatta iken Medine'ye köle olarak ile burada dünyaya b . Ca'fer büyük Medi- ne'de geçirdi. Malik b. Enes'in de olan Abdullah b. Dinar. Rebla b. Abdurrahman, Humeyd et-Tavli, Hi- b. Urve gibi alimlerden ve Malik b. Enes'ten hadis rivayet etti. b. Ni- sah, Nafi' b. Abdurrahman, ve Verdan'dan arz, Ca'fer el-Ka- rl' den sema yoluyla icazeti Malik'ten sonra Medine muhaddisi, Na- fi'den sonra da Medine karii diye üstün kabiliyeti sayesin- de okutmaya Ali b. Hamza ei-Kisal, ve Halef b. Hi- gibi otoriteleri onun talebeleri yer Füleyh, Kuteybe b. Said, Ali b. Hucr, Ubeyd b. Sel- lam, Muhammed b. Selam ei-Bikendl. Mu- hammed b. Sabbah gibi yetler de kendisinden hadis rivayet etti- ler. Ömrünün ve faaliyetle- rine orada devam eden ve Abbas! Halife- si Mehdi- Ali b. Mehdi'nin de üzerine alan b. Ca'fer 180 (796) vefat etti. Bu tarih 177 (793) veya 200 (815-16) olarak da An isnada önem veren b. Ca'fer'in Malik gibi en all sünal olup r ica! alimleri kendisini "sika", "sika ve "sika te- ri m leriyle Yahya b. Main onun az miktardaki güvenilirli- b. Ca'fer'in elde mevcut tek eseri Ali b. Hucr'un rivayetiyle günümüze ula- hadis cüzüdür (Brockelmann, GAL Suppl., 1, 255; Sezgin, GAS, 1, 94). Eserin bölümleri Köprülü Kütüphanesi'nde (nr. 428) ve Darü'l-kütübi'z-Zahiriyye'de (Mecmua, nr. 53/3,89/1 1) Huzeyme tarikiyle gelen cüz . dört bölüm halinde istinsah olup (EI- ban!, s. 49-50) Köprülü Kütüphanesi'nde yer alan ilk üç bölüm Abdullah b. Mu- hammed b. Cemaa, Zahiriyye'de bulunan üçüncü ve dördüncü bölümler Ziyaeddin ei-Makdisl tashih ve bu bölümlerde 134, 125, 112 ve hadis yer bölüm- de mevcut 134 hadisten Buhar! otuz do- kuz. Müslim iki, Tirmizi elli bir, Nesa! elli Ma- ce otuz Malik iki, Darimi elli ve Ahmed b. Hanbel1 06 hadisi ki- Fuat Sezgin'in Köp- ismail b. Ca'fer ei-Ensari'nin hadis cüzünün ilk iki (Köprülü Ktp., nr. 428) .8 - . ..... ,_._. ,..(.,.Jw_ -,);.!i.;JI ... ..... 'i ' __,.I,..IJ.,< LA..__..-;> .. - ,2r.l.wl .y< f--J .. .. .... u.._ 1 1 ·: ......)' ' .. \&..-J ,J\,.oXJ.y)l . .. .. tl_, i-' · .. .. . w L, .).MJ . / U;.__..>.- iSMAiL b. CA'FER es-SADlK rülü b. Ca'fer'in eseri, Zahiriyye da Ali b. Hucr'un ese- ri olarak göstermesi Eser, Köprülü Kütüphanesi'ndeki nüsha esas b. Ca 'ter ve C üz la Zekeriya (bk. bibl.), muhtemelen b. Jjucr es-Sa'di 'an b. Ca'fer el- Medeni Rudeyyan b. b. Ra- fid es-Süfyan( 4 6/1995, yüksek lisans tezi, el-Camiatü'l-islamiyye külliyyetü'l-ha- ve 'd-dirasati'l-islamiyye JMe- dineJ) tahkik : Sa'd, et-Tabak:at, VII, 327; Buhari. et-Ta- rfi)u'l-kebfr , 349-350; Ebu Hatim, ve't-ta'dfl, ll, 162-163; Hibban. VI, 44; a.mlf., M. Fleischhammer). Wiesbaden 1959, s. 141; Ha- tib, Tarfi)u Bagdad, VI, 218-221; Mizzi. 'l-Kemal, lll, 56-60; Zehebi, A'lamü'n-nübe- la' , VIII, 228-23.0; a.mlf.. Ma'rifetü 'l-k:urra' (Al- kulaç). 1, 182-184, 242, 294-295;a.mlf. , Te?ki- retü 250-251; ibnü"I-Cezeri, Gaye- tü'n-Niha.ye, 1, 163; Hacer. Teh?fbü't-Teh- ?fb, 287-288; 293; Brockelmann, GAL Suppl., 255-256; Fuat Sezgin , Buharf'nin 1956, s. 33; a.mlf., GAS,I, 94-95; Elbani. Mai)tutat, s. 49-50, 335; Zekeri- ya b. Ca'fer ve Cüz'ü (yük- sek lisans tezi. 1987) . MÜ Sosyal Bilimler Ensti- tüsü; Kettani. er-Risaletü'l-müstetra{e (Özbek), s. 140-141. ZEKERiYA r b. CA'FER es-SADlK F...:,! Ebu Muhammed b. Ca 'fer b. Muhammed (ö. 138/755-56 [?]) Ca'fer büyük mezhebinin L nisbet imam . _j Medin e'de Kesin olmamakla birlikte yirmi büyük ifade eden riva- yetler dikkate takdirde ll. (VIII.) ilk dünyaya söyle- nebili r. müellifler onun 101 (17191; Arif Tamir, 7) veya 110 (1728!; Mustafa Galib, ei-A'lam, s. 161; a.mlf., Ta- rll]., s. 23) belirtmek- tedir. Annesi, Ca'fer ilk bint Hüseyin, Hz. to- runu olup böylece nesebi anne ve baba Hz. Ali'ye A'rec ve Muhammed kün- yesiyle b. Ca'fer kaynaklarda yer al an bilgiler ol- 91

Upload: others

Post on 21-Sep-2019

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: i-' · lelerinden olduğu ve daha sonra Zürey ~oğulları'na verildiği dikkate alındığında (Hat!b, VI, 219) babaları Ca'fer'in Abdul lah b

lelerinden olduğu ve daha sonra Zürey­~oğulları'na verildiği dikkate alındığında (Hat!b, VI, 219) babaları Ca'fer'in Abdul­lah b. Zübeyr hayatta iken Medine'ye köle olarak getirildiği. İsmail ile kardeşlerinin burada dünyaya geldiği anlaşılır. İsmail b. Ca'fer hayatının büyük kısmını Medi­ne'de geçirdi. Birçoğu Malik b. Enes'in de hocası olan Abdullah b. Dinar. Rebla b. EbCı Abdurrahman, Humeyd et-Tavli, Hi­şam b. Urve gibi alimlerden ve Malik b. Enes'ten hadis rivayet etti. Şeybe b. Ni­sah, Nafi' b. Abdurrahman, İbn Cemma:ı ve İbn Verdan'dan arz, EbCı Ca'fer el-Ka­rl' den sema yoluyla kıraat icazeti aldı. Malik'ten sonra Medine muhaddisi, Na­fi'den sonra da Medine karii diye tanındı. Kıraat alanındaki üstün kabiliyeti sayesin­de küçükyaşta kıraat okutmaya başladı. Ali b. Hamza ei-Kisal, DCırl ve Halef b. Hi­şam gibi kıraat otoriteleri onun talebeleri arasında yer alır. Oğlu Füleyh, Kuteybe b. Said, Ali b. Hucr, EbCı Ubeyd Kasım b. Sel­lam, Muhammed b. Selam ei-Bikendl. Mu­hammed b. Sabbah ed-DCılabl gibi şahsi­yetler de kendisinden hadis rivayet etti­ler. Ömrünün sonlarına doğru Bağdat'a yerleşerek eğitim ve öğretim faaliyetle­rine orada devam eden ve Abbas! Halife­si Mehdi- Billah'ın oğlu Ali b. Mehdi'nin eğitimini de üzerine alan İsmail b. Ca'fer

180 (796) yılında Bağdat'ta vefat etti. Bu tarih 1 77 (793) veya 200 (815-16) olarak da zikredilmiştir. An isnada önem veren İsmail b. Ca'fer'in İmam Malik gibi en all isnadı sünal olup rica! alimleri kendisini "sika", "sika sadCık" ve "sika me'mCın" te­r i m leriyle nitelendirmiş. Yahya b. Main onun az miktardaki hatasının güvenilirli­ğini etkilemeyeceğini sö"ylemiştir.

İsmail b. Ca'fer'in elde mevcut tek eseri Ali b. Hucr'un rivayetiyle günümüze ula­şan hadis cüzüdür (Brockelmann, GAL Suppl., 1, 255; Sezgin, GAS, 1, 94). Eserin bazı bölümleri Köprülü Kütüphanesi'nde (nr. 428) ve Darü'l-kütübi'z-Zahiriyye'de (Mecmua, nr. 53/3,89/1 1) bulunmaktadır. İbn Huzeyme tarikiyle gelen cüz. dört ayrı bölüm halinde istinsah edilmiş olup (EI­ban!, s. 49-50) Köprülü Kütüphanesi'nde yer alan ilk üç bölüm Abdullah b. Mu­hammed b. Cemaa, Zahiriyye'de bulunan üçüncü ve dördüncü bölümler Ziyaeddin ei-Makdisl tarafından tashih edilmiş ve bu bölümlerde sırasıyla 134, 125, 112 ve yetmiş beş hadis yer almıştır. İ lk bölüm­de mevcut 134 hadisten Buhar! otuz do­kuz. Müslim yetmiş beş. EbCı DavCıd kırk iki, Tirmizi elli bir, Nesa! elli altı. İbn Ma­ce otuz beş. İmam Malik kırk iki , Darimi elli altı ve Ahmed b. Hanbel1 06 hadisi ki­taplarına almışlardır. Fuat Sezgin'in Köp-

ismail b. Ca'fer ei-Ensari'nin hadis cüzünün ilk iki sayfası (Köprülü Ktp., nr. 428)

.8 -. _.__J~-4_? J~~...r i.»I~C:"- '.J~.J..._r1 6.1JIJ. .ı

..... J:o~ı 1 >!_ı_,ı._ı~;,.w'.:.ı' ~J"'""'"'.l-~'_j_,J~ "\\:<t""'·_,ı.J~o-..jı.,ı.,v...:r- ..:ılli ,_._. ,..(.,.Jw_

-,);.!i.;JI ~J <.J,o.w!_,~~i.J.r-_,__.JU_.,_,.i<

... ı~ ..... ı;.ıı,_,.,_ıı.,ı_,J,.;,~'Il;J-'.:r.:_;;;<;·

o.J.<~Ll---"ıj_,.._, ----l 'Jl.ıJ::;ıt""''J~j_,.ı 'i J'J,;..j..>-l,.,..;;l,l,ı,l,J.:_ı,_,_:;_,.,t"_,._,;:.ııl--', '

,uı,,..ıı"ju-fwlı~'-(!..JI1ı,J:;-_pıJ~ _j_,;,_,..l'""'IC"",:.IJl;.~ __,.I,..IJ.,< LA..__..-;>

-=ı:;;-' _G) I~I..J.:.;-f--''Y""~~U_,...,-' ~ .,.1).,<- -J-'.;Jb.J.*.:,;.._,:;..ı, ~~~l~l.o,~

~,J ~r--J",J:'"'ıj.. .. ıJ.,...__,d~~_,._.c_,.ıl_-"".;,ı ~ - ,2r.l.wl.y< ~'vo_;.,d,_\ı\ .:..ı'_llö.,.:.ı!J

f--J .,_ı,.,ı~ .. u->'<".:..ı\l.Jl._,._;-,.tL,_, ~· __,~J.:_,ı.,l..w.L·A._-->- t:;_;,\..oi~s~[L~ ı '

.. ı~':'ı_j~_)J,....:.J.,..,.ı-.-r.._,I,. IJ;;t:'·~ , -...Pci-(..1,.1-:-'~ _jt:;_,l,..lıı,l)w,J-f-J..Jc

~fo ~~.,..J ' .ı.ı( _,_ .... 'ı - ~- _ı

.JJ> ,_j:l ..;,_.._,~~ l fl.!li\. ~1~'\:, J~\

~)w u.._ wL....J..r-""C!ı,..ıc:"'\1''"''+-.J ' .-liıJ.-.ıı l 1 1 ·: ı .vJ~

......)' ' ~_,ı<~ ı.,._s.~ı_,lt''· J\>ı.,J..ıy.ı .. \&..-J •

,J\,.oXJ.y)l ::J,~LJ...J...ll . ..ıLJ.,ı....ı. L.. .. -~J.,_..

~.}\ı ~l,....>-J_#).::,\(...:.....>-"o.J.e-'..;:.ı.,""'~ ;V _:,,_,..,J.'t_ı,..,li~I.._, NC._,--'.>[,11.!--<__._.,~ı\.ı

.. ~~~\.,_ıl ~.::.,...;....,._,.H'b tl_, i-' ~ · .. ~ .. ı.J.ı~.._,.ıı.ıı!J..J..J.J ~..J.;:_,.~ı..:,.,ı

J~ Jwl~~;,<: iY- 1 ~-~__.....ı,t\Jt r-~·~J~l-?' ;u;"'tJ·. ~~L,.IJ~J.~ı+J..>:l'~öLıU-:_?.....rl,~:r<L_rı

. .Ji;;~l.wl.y.l ~.ı.J, ı~...,ı.,l...,..- 11..-'i"".§\. .ı_...le,..lj-. ""ı.J.,:.-' ___l\iJj.J,J.._r.l<>~l.i..!-t:: "-'

~;;..ıı~ ~~o ı:_~ w r~_...,J..);:i.:.:-..?-f--"' L, ~~1.:S;ıJ .).MJ ıJ .J_,:.;,.:·~~IJiJW IJ

uli~,_,......Jo..>-vJ~_,....r..:r.ıiJJı;:;.t""!,.\;l.~ . .:ı...r l.w \ J-..1. /

U;.__..>.- ~"y,'I,ıı c:Jf-d...J·.,ıJ-

,· ~'>!'

iSMAiL b. CA'FER es-SADlK

rülü nüshasını İsmail b. Ca'fer'in eseri, Zahiriyye nüshasını da Ali b. Hucr'un ese­ri olarak göstermesi doğru değildir. Eser, Köprülü Kütüphanesi'ndeki nüsha esas alınarak İsmail b. Ca 'ter ve C üz 'ü adıy­la Zekeriya Tüfekçioğlu (bk. bibl.), ayrıca muhtemelen tamam ı , ljadişü ~li b. Jjucr es-Sa'di 'an İsmfı'il b. Ca'fer el­Medeni adıyla Rudeyyan b. RefCıd b. Ra­fid es-Süfyan( (ı 4 ı 6/1995, yüksek lisans tezi, el-Camiatü'l-islamiyye külliyyetü'l-ha­d!si'ş-şerlf ve'd-dirasati'l-islamiyye JMe­dineJ) tarafından tahkik edilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA :

İbn Sa'd, et-Tabak:at, VII, 327; Buhari. et-Ta­rfi)u'l-kebfr, ı. 349-350; İbn Ebu Hatim, el-Cerf:ı ve't-ta'dfl, ll, 162-163; İbn Hibban. eş-Şik:at, VI, 44; a.mlf., Meşahfru 'u1ema'i'1-emşar(nşr. M. Fleischhammer). Wiesbaden 1959, s. 141; Ha­tib, Tarfi)u Bagdad, VI, 218-221; Mizzi. Tefı?f­bü 'l-Kemal, lll, 56-60; Zehebi, A'lamü'n-nübe­la' , VIII, 228-23.0; a.mlf.. Ma'rifetü 'l-k:urra' (Al­tı kulaç). 1, 182-184, 242, 294-295;a.mlf. , Te?ki­retü '1-f:ıuffii?, ı, 250-251; ibnü"I-Cezeri, Gaye­tü'n-Niha.ye, 1, 163; İ bn Hacer. Teh?fbü't-Teh­?fb, ı, 287-288; İbnü'I-İmad, Şe?erat, ı. 293; Brockelmann , GAL Suppl., ı, 255-256; Fuat Sezgin , Buharf'nin Kaynakları Hakkında Araş­tırmalar, İstanbul 1956, s. 33; a.mlf., GAS,I, 94-95; Elbani. Mai)tutat, s. 49-50, 335; Zekeri­ya Tüfekçioğlu , İsmail b. Ca'fer ve Cüz'ü (yük­sek lisans tezi. 1987). MÜ Sosyal Bilimler Ensti­tüsü; Kettani. er-Risaletü'l-müstetra{e (Özbek), s. 140-141. r;;:ı

~ ZEKERiYA TÜFEKÇİOÖLU

r İSMAİL b. CA'FER es-SADlK

ı

( J~l.al l F...:,! ~ı...... ıı Ebu Muhammed İsmail

b. Ca'fer es-Sadık b. Muhammed el-Bakır el-Haşimi ei-Kureşi

(ö. 138/755-56 [?])

Ca'fer es-Siidık ' ın büyük oğlu, İsmiiiliyye mezhebinin

L nisbet edildiği imam .

_j

Medine'de doğdu. Kesin olmamakla birlikte kardeşi Musaei-Kazım'dan yirmi beş yaş büyük olduğunu ifade eden riva­yetler dikkate alındığı takdirde ll. (VIII.) asrın ilk yıllarında dünyaya geldiği söyle­nebilir. Bazı çağdaş müellifler onun 101 (17191; Arif Tamir, ı, ı ı 7) veya 110 (1728!; Mustafa Galib, ei-A'lam, s. 161; a.mlf., Ta­rll]., s. ı 23) yılında doğduğunu belirtmek­tedir. Annesi , Ca'fer es-Sadık'ın ilk hanı­mı Fatıma bint Hüseyin, Hz. Hasan'ın to­runu olup böylece İsmail'in nesebi anne ve baba tarafından Hz. Ali'ye ulaşır.

A'rec lakabı ve EbCı Muhammed kün­yesiyle tanınan İsmail b. Ca'fer hakkında kaynaklarda yer alan sağlıklı bilgiler ol-

91

Page 2: i-' · lelerinden olduğu ve daha sonra Zürey ~oğulları'na verildiği dikkate alındığında (Hat!b, VI, 219) babaları Ca'fer'in Abdul lah b

İSMAiL b. CA'FER es-SADlK

dukça sınırlıdır. Öğrenim çağında babası dışında kimlerden faydalandığı bilinme­mektedir. Yetişkinlik döneminde. ŞYa bün­yesinde imam ı ilah kabul eden Hattabiyye fırkasının kurucusu Ebü'I-Hattab ei-Ese­di ile, bazı gnostik öğretileri ve devri ta­rihi ŞYa'ya taşıyan Mufaddal b. ömer ei­Cu'fi gibi aşırılarla irtibat kurduğunu be­lirten Keşşl'nin nakilleri dikkate alındığın­da (Ebu Ca'fer et-Tusi, İi].tiyaru Ma'rifeti'r­rical, s. 217-218. 32!, 325-326, 354-356, 390) onun radikal ŞYa arasında itibarlı bir kimse olduğu anlaşılır. Ca'fer es-Sadık' ın,

oğlunun bu durumundan hoşnut olma­dığı ve aşırı unsurların onu doğru yoldan uzaklaştıracağı endişesi taşıdığı da kay­naklarda belirtilmektedir. İsmail. baba­sının aşırı mensuplarından olan Mualla b. Huneys'in Medine valisi Davud b. Ali tara­fından öldürülmesini babası adına pro­testo etmiş (Ahmed b. Ali en-NecaşT, s. 296; EbO Ca'fer et-TusT, er-Rica/, ı. ı !7). ayrıca Abbasi Halifesi Ebu Ca'fer MansOr zamanında KCife'de tefecilikle uğraşan Bessam b. Abdullah es-Sayrafi'nin malen desteklediği bir kısım aşırı Şiiler'le birlikte devlete karşı yürütülen asker! harekete de katılmıştır. 138 (755-56) yılında cere­yan eden bu hadiseyi Ca'fer es-Sadık'ın tasvip etmediği, halifenin İsmail'i ve ba­basını KCife yakınında idari başşehir olan Hire'ye çağırdığı ve olaya karışanların idam edilmesine rağmen kendilerinin serbest bırakıldığı nakledilmektedir (Ah­med b. Ali en-NecaşT , s. 8 ı -82; Eb Ci Ca'fer et-TusT. İl].tiyaru Ma'rifeti'r-rical, s. 244-245; Lewis, s. 39). Sözü edilen olaylar. imamlarının muhafazakar ve tedbirli tav­rından memnun olmayan aşırı unsurlarla İsmail arasında sıkı bir yakınlığın bulun­duğunu ortaya koymaktadır.

Kaynakların ekseriyetle belirttiğine gö­re İsmail babasının sağlığında vefat et­miş , oğlunun gömülmesinden önce Ca'­fer es-Sadık onun yüzünü açarak hazır bulunanlara göstermiş ve onları ileride ortaya çıkması muhtemel iddialara karşı şahit tutmuş. cenazesi de Cennetü'l-ba­ki'de defnedilmiştir. Buna rağmen İsma­il'in sonraları Basra'da görüldüğü, kör ve yatalak iki hastayı dua ederek iyileştirdi­

ği şeklinde rivayetler ortaya çıkmıştır. An­cak İsmail'in ne zaman öldüğü kesin ola­rak belli değildir. Bazı kaynaklar onun 133 (750-51). bazıları 138 (755-56). bir kısmı da 145 (762) yılında vefat ettiğini belirt­mektedir. İsmail'in. babası Ca'fer es-Sa­dık (ö. !48/765) henüz hayatta iken öldü­ğünün bilinmesi ve defnedilmesiyle ilgili rivayetlerde 136 (754) yılında halife olan

92

Mansur'un zikredilmesi dikkate alındığın­da son iki tarihin doğruya daha yakın ol­duğu anlaşılır. Bütün bunların yanında İs­mail'in babasının sağlığında ölmediği. ölümünün ilan edilmesinden sonra Ab­basi yönetiminden ve halktan gizlenerek faaliyetlerini sürdürdüğü ve 158 (775) yılında vefat ettiği de ileri sürülmüştür (ArifTamir, ı . !!7)

İsmail b. Ca'fer babası sağken öldüğü için Şiiler imametin kime geçeceği husu­sunda ihtililf etmiştir. İmamiyye grupla­rı. Ca'fer es-Sadık'ın imamete kendisin­den sonra diğer oğlu Musa el-Kazım'ı va­siyet ettiğini söylerken İsmaililer bu gö­revin nassa bağlı olduğunu. Ca'fer'in ima­mete önce büyük oğlu İsmail'i vasiyet et­tiğini. nassın geri alınamayacağını. dola­yısıyla imametin. hakkında nas bulunan müstakbel imarnın nesiine intikal edece­ğini iddia etmiştir. Bazı İsmaililer ise İ s­mail'in babasından önce ölmediğini ve Ca'fer es-Sadık'tan sonra onun imam ol­duğunu ileri sürmüşlerdir. İsnaaşeri kay­naklarının bir kısmına göre Ca'fer ilk önce İsmail'i kendisinden sonra imam olarak belirlemiş. ancak şarap içmesi üzerine onu aziedip yerine küçük kardeşi Musa ei­Kazım'ı tayin etmiştir (Syed Abi d Ali Abi d. s. 738) . Ca'fer es-Sadık'ın İsmail'i imam olarak belirledikten sonra onun kendi sağlığında ölmesi üzerine. "AIIah'ın, oğlu hakkında izhar ettiği durumu hiçbir şey­de izhar etmediği" şeklindeki sözlerinin İmamiyye Şiası'nda beda inancının ortaya çıkmasına sebep teşkil ettiği kabul edil­miştir. İsmail'in babasından önce öldüğü rivayetini benimseyen İsmailiyye' nin ek­seriyetine göre imarnet görevi Muham­med b. İsmail'e intikal etmiştir. BİBLİYOGRAFYA :

Sa'd b. Abdullah el-Kum mi, el-Ma~alat ve'l-fı­ra~ (n şr. M. Cevad Meşkür}. Tahran 1963, s. 78; Nevbahti. Fıra~u 'ş-Şi'a, s. 57 -58; Ca'fer b. Man­sürü'I-Yemen, Esrarü'n-nuta~a' (W lvanow, /s­maili Tradition Canceming the Rise of the Fa­timids içinde}. Calcutta 1942, s. 103-104; ibn Babeveyh, Risaletü'l-i 'tikadati 'l-imamiyye: Şif­imamiyye'nin inanç Esaslan (tre. Ethem Ruhi Fı ğlal ı}. Ankara 1978, s. 41 ; Kadi Abdülcebbar, Teşbitü dela'ili 'n-nübüvve (nşr. Abdülkerim Os­man}. Beyrut 1386/1966, ll , 387; Ahmed b. Ali en-Necaşi. er-Ricai,Bombay 1317, s. 81-82 , 296; Bağdadi. ei-Far~(Abdülhamid}, s. 62; Ebü · Ca'fer et-Tüsi. er-Rica/ (nşr. M. Sad ık Al- i Bah rü­luiOm }. Necef 1381/1961, 1, 117;a.mlf .. il)tiyaru Ma'rifeti 'r-rical (nşr. Hasan ei -Mustafavi}. Meş­hed 1348/1969, s. 217-218, 244-245, 321, 325-326, 354-356, 376-382, 390; Şehristani.

el-Mil el (Kilani}. 1, 191; Cüveyni, Taril)-i Cihan­güşa, lll , 145-147; ibn lnebe. 'Umdetü'ı-talib

- (nşr. M. Hasan Al-i Talekani} , Necef 1381/1961 , s. 223; Makrizi. iW'a?ü 'l-/:ıune{a( nş r. H. Bunz}. Leipzig 1909 , s. 41-42; idris imadüddin. Zeh-

rü'l-me'ani(W. lvanow./smaili Tradition Can­ceming the Rise o{ the Fatimids içinde}. Cal­cutta 1942, s. 47-49; a.mlf., 'Uyünü 'l-al)bar ve {ün ünü '1-aşar(nş r. Musta fa Galib}, Beyrut 1973, IV, 326-327;8. Lewis. The Originso{lsma'Wsm, Cambridge 1940, s. 21-22, 37 -43; 1. Goldziher. el-'A~ide ve'ş-şeri'a {i' i-islam (t re. M. Yusuf MG­sa v. dğr.}, Kahire 1954, s. 241-242; Syed Abid Ali Abid, "Political Theory of Shiites", A History o{ Muslim Philosophy (ed. M. M. Sharif). Wies­baden 1963, s. 738; Mustafa Galib, el-A'lamü 'l­isma'iliyye, Beyrut 1964, s. 161; a.mlf., Tari­i)u'd-da'veti'l-isma'iliyye, Beyrut 1979, s. 123-129; J. N. Hollister, The Shi'a of lndia, New Del­hi 1979, s. 199-204; F. Daftary. Th elsma'ilis: Their History and Doctrines, Cambridge 1990, s. 97-99, 597-599; Arif Tamir, Taril)u'l-isma'i­liyye, London 1991 , 1, 117. r:;;;:ı

lıııııJ HASAN ÜNAT

r

L

İSMAİL DEDE EFENDi, Deli

XIX. yüzyılda yaşamış sazende ve bestekar.

_j

İstanbul'da doğdu ve bu şehirde yaşa­dı. Ailesi ve öğrenimi hakkında kaynaklar­da bilgi yoktur. Genç yaşta Mevlevl tari­katına intisap etti. Galata Mevlevihanesi şeyhi Kudretullah Dede ( ö. !8 7!) zama­nında çilesini tamamladı. Bu arada mCi­siki bilgisini geliştiren İsmail Dede'ye bir müddet sonra dergahın neyzenbaşılığı görevi verildi. 1848'de Mısır'a vali tayin edilen ı. Abbas Hilmi Paşa, İsmail Dede'­yi beraberinde götürüp maaş bağladı ve kendisine bir çiftlik tahsis etti. Mısır sara­yı çevrelerinde büyük ilgi gören sanatkar. Mustafa Nakşi Dede'nin (ö. !854) meşi­hatı esnasında bir müddet Kahire Mev­levihanesi'nin neyzenbaşılığı vazifesinde de bulundu. Kendisine gösterilen büyük ilgiye rağmen bir süre sonra İstanbul'a döndü ve orada vefat etti. Sadettin Nüz­het Ergun onun 1858 -1863 yılları arasın­da ölmüş olabileceğini ifade eder.

Devrinin musikişinasları arasında önem­li bir yeri bulunan İsmail Dede bestelediği saz eserleri yanında özellikle neyzenliğiy­le tanınmış. daha çok Kudretullah Dede'­nin şeyhliği sırasında şöhret kazanmıştır. Konya'dan İstanbul'a geldiğinde onun ney üfleyişini dinleyen Mehmed Said Hem­dem Çelebi , sanatkarın ustalığını takdir ederek İsmail Dede'nin bulunduğu der­gahta neyzenbaşılığın mutlaka onun ta­rafından yapılmasına dair bir imtiyaz ver­miştir. Birçok neyzen yetiştiren İsmail De­de'nin talebeleri arasında Kozyatağı'n­daki Rifili Tekkesi şeyhi Halim Efendi en meşhurlarındandır. Ayrıca bir müddet 1. Abdülhamid'in kızı Esma Sultan'ın sara­yında ney meşketmiştir.