document

68

Upload: arda-ayyurek

Post on 22-Mar-2016

254 views

Category:

Documents


14 download

DESCRIPTION

http://www.tudoksad.org.tr/assets/Turkcast/TurkCast16.pdf

TRANSCRIPT

Page 1: Document
Page 2: Document
Page 3: Document

Başkandan

GELECEĞE GÜVEN…

Dünyayı 2 yıldır sarsan ekonomik krizin yarat-tığı olumsuz hava giderek dağılıyor. Ancak özellikle euro bölgesindeki dalgalanmala-rı ve ikinci dip söylentilerini de dikkate al-

mamız gerekiyor. İstanbul Sanayi Odası tarafından ha-zırlanan ve sanayinin en büyüklerini gösteren liste dik-katle incelendiğinde; döküm sanayinin ve tüm sanayi alanlarındaki büyüme ve gelişme gözlenebilir. Bizler bu büyümenin ve gelişmenin sürekli olabilmesi için gerek-li tedbirlerin alınmasının önemine dikkat çekmeye de-vam edeceğiz. Listede yer alan tüm üyelerimizin de ba-şarılarının devamını dileriz.

Önümüzdeki Kasım ayında gerçekleştirilecek Anki-ros Fuarı heyecanla beklenmekte. İki sene önce yapılan fuar krizin başlangıç etkileri altında gerçekleştirilmişti. Bu Ankiros umarım hepimiz için yeni pazarlar, olanaklar ve işbirlikleri için güzel bir fırsat yaratır. Küresel bir çe-kim merkezi olabilmenin bir adımı da; pazarlama ileti-şiminin önemli unsuru olan fuarların gerek profesyonel ziyaretçi gerek de katılımcılar için tatmin edici sonuçlar doğurması. Ankiros Fuarı’nın katılımcılar ve ziyaretçiler için olumlu sonuçlar doğuracağını düşünmekteyim.

Fuarı zenginleştiren Döküm ve Metalurji Kongrelerimi-zin de programları hazırlandı. Sektörümüzün tüm tek-nik ve idari personelinin katılımı ile oluşacak bilgi plat-formunun önemine buradan dikkat çekmek istiyorum.

Döküm sanayinin gelişimi esasen ülkemizin gelişi-mi anlamına da gelmekte. TÜDOKSAD olarak ülkemiz döküm sanayinin yüzde 75’ini temsil etmekteyiz. Ulus-lararası mesleki standartlara haiz üyelerimiz bugün ülke ekonomisine; önemli oranda istihdam sağlayan ve cid-di katma değer yaratan kuruluşlar. Bizler yeni pazarlar yaratabilmek ve mevcut pazarlarımızı genişletebilmek için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki hem nitelikli insan kaynağımızla hem de ülkemiz insa-nına haz dinamizmle aşamayacağımız engel yok. Tek-nolojiye olan yatırımlarımızın ve kendimize olan güve-nimizin gerekçesi de bu.

Döküm sanayine yöne veren kuruluşlar olarak mes-lektaşlık kültürümüzün bize öğrettiklerinden hareketle Türkiye’nin geleceğine önemli katkılar sunuyoruz. Dö-küm Sanayi’nin geleceğine inanıyor ve ülkemizin gele-ceği için, verimlilik ve büyüme için çalışmayı sürdürüyo-ruz. Ve emin adımlarla geleceğe yürüyoruz…

M. Niyazi AKDAŞTüdöksad Yönetim Kurulu Başkanı

Saygılarımla...

Page 4: Document

İÇİNDEKİLEREylül / 2010

KÜNYE

3 BAŞKANDAN

6 DERNEKTEN HABERLER

• Ukrayna’dan Tüdöksad’a davet

• Bilgi platformu Ankiros Döküm Kongresi

10 İSO İLK VE İKİNCİ 500

• Krizin etkileri bitti mi?

• Döküm sanayisinin İSO ilk 1000’deki yeri

• CMS Jant ilk 500’de

• Uğur Kocaoğlu: 2011’de tam kapasiteye ulaşacağız

• 2009 ihracat rakamlarında Türk Döküm Sanayi

20 İŞ İDARESİ

Döküm sanayinde fiyat indirimleri ve sonuçları

22 ÜYELERDEN HABERLER

• Gedik Döküm’den tek denemede doğru parça

• Üreten Samsun’un yıldızları

23 ETKİNLİK

1. Ankiros Dökümün Fotoğrafları Sergisi

24 RÖPORTAJ Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Prof.Dr. Ercan Tezer 34 FUAR

Buluşma noktası Ankiros’a doğru

42 FUAR

GİFA 2011fuarlarında ekoMetals vurgusu

44 KONGRE

IMMC 2010’a 302 bildiri sunulacak

GLOBAL KRİZİN ETKİLERİBİTTİ Mİ ?

RÖPORTAJ:PROF. DR. ERCAN TEZER

İstanbul Sanayi Oda’sı 500 büyük sanayi kuruluşunu açıkladı. TÜDÖKSAD üyeleri krize rağmen listeye girmeyi başardı.

TÜRKCAST / TÜRKDÖKÜM DERGİSİ İMTİYAZ SAHİBİ: Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı NİYAZİ AKDAŞ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: KUBİLAY DAL ( Genel Sekreter ) YAYIN KURULU: MEHMET ATİK - UĞUR KOCAOĞLU - UĞUR DEMİRCİ - SEYFİ DEĞİRMENCİ DR. CAN AKBAŞOĞLU - PROF. DR. E. SABRİ KAYALI - M. ERHAN İŞKOL - CAN DEMİR - TEVFİK GÜNHAN - UMUR DENİZCİYÖNETİM YERİ: Yasemin sok. Birlik Apt. No: 7 / 3 34349 Gayrettepe - İSTANBUL Tel: 0212 267 13 98 Faks: 0212 213 06 31 www.tudoksad.org.tr YAYINA HAZIRLAYAN: TEMATİKMEDYA Yayıncılık ve Ajans Hiz. Ltd. Şti. BASKI: Promat Basım Yayın San. ve Tic. A.ŞYAYIN TÜRÜ: Yerel - Süreli / TÜRKCAST - TÜRKDÖKÜM dergisi 3 ayda bir yayınlanır. Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek kısmen veya tamamen yayınlanabilir.

10

24

Page 5: Document

İNDEKS

46 CAEF Malzeme fiyat farkları / Dr. Nobert Wichtmann

48 HAMMADDE

• Tüdöksad hammadde fiyat endeksi

• Çolakoğlu hurda fiyatları

• Avrupa metalik malzeme fiyat endeksi

• Eurofer avrupa hurda fiyat endeksi

52 İÇİMİZDEN BİRİ Akın Aydınceren, meslekde geçen 40 yılını anlatıyor

58 MAKALE

Basınçlı döküm kalıplarında alternatif ısıtma işlemi

62 NEDEN DÖKÜM ?

64 ÜYE REHBERİ

ANKİROS DÖKÜM KONGRESİ

Döküm Kongresi sektörle ilgili dünyadaki bilimsel teknolojik ve ticari gelişmelerin

araştırma sonuçlarının platformu oluyor.

8

ANKİROS / ANNOFER / TURCASTFUARLARINA DOĞRU

34

EGES ......................................................................7

EVREN.................................................................13

HERAEUS...........................................................19

INDUCTOTHERM.............................................33

ITOCHU..................................................................................61

MARMARA METAL............................................Arka Kapak

METAFOR...............................................................................29

TEKNO METALURJİ..............................................................51

TOSÇELİK GRANÜL..........................................Ön Kapak İçi

UNİKON............................................................Arka Kapak İçi

Page 6: Document

6 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010 TÜRKCAST

Ukrayna Dökümhaneler Birliği ve NAS Metal ve Alaşımlar Fizik ve Teknoloji Üniversite-si tarafından organize edilen Döküm Tek-noloji Malzeme ve Ekipmanlarında En ileri

Teknolojiler Bilimsel Konferansı ile Döküm Sanayi Fo-rumu Uluslararası Fuarı 19 - 21 Ekim 2010 tarihleri ara-sında Ukrayna’nın Kiev kentinde gerçekleşiyor.Ukrayna Endüstriyel Politikalar Bakanlığı’ndan TÜDÖKSAD’a gönderilen davet mektubunda, Türk döküm sanayisinin temsilcileri Dernek aracılığı ile, Döküm Teknoloji Malzeme ve Ekipmanlarında En ileri Teknolojiler Bilimsel Konferansı ile Döküm Sanayi Fo-rumu Uluslararası Fuarı’na davet edildi.Ukrayna’nın en önemli etkinlikleri arasında yer alan Fuar ve Konferans ile yabancı ülkeler ve yeni yatırım-cılarla yeni ilişkilerin geliştirilmesi hedefleniyor.

Ukrayna’dan TÜDÖKSAD’a davet

1- Toplam Döküm Üretimi yaklaşık 1.000.000 ton/yıl

Pik döküm 640.000 ton

Sfero döküm 40.000 ton

Çelik döküm 275.000 ton

Demir dışı 45.000 ton

2- Yeni yatırımlar 200. 000.000 Euro/yıl

Ukrayna Endüstriyel Politikalar Bakanlığı, TÜDÖKSAD’a gönderdiği mektupla Türk döküm sanayisinin temsilcilerini Dernek aracılığı ile, Kiev’de yapılacak Döküm Teknoloji Malzeme ve Ekipmanlarında En ileri Teknolojiler Bilimsel Konferansı ile Döküm Sanayi Forumu Uluslararası Fuarı’na davet etti.

Uzmanların ve sanayi temsilcilerinin tahminlerine göre önümüzdeki 2-3 yıl içinde Ukrayna, döküm tü-ketimi ve üretiminin 2–2.5 kat artması bekleniyor. Bu beklentin en önemli dayanağı olarak, hükümet prog-ramında yer alan demiryolları ve karayollarındaki yeni ve modernizasyon yatırımlarının yer aldığı EURO 2010 projeleri gösteriliyor. Buna bağlı olarak döküm sektöründe her yıl 500 milyon Euro’ya varan yeni tesis ve ekipmanlar ile modernizasyon yatırımları planlanı-yor. Ukrayna, Türkiye gibi tüm ülkelerdeki sektör tem-silcilerini bu gelişmeden pay almaya ve burada temsil edilmeye davet ediyor. Ukrayna Dökümhaneleri Birliği’nin Yönetim Kurulun-da Türk dökümcü Mesut Erk de görev yapıyor. Me-sut Erk’in yönetimde olması, ileriye yönelik kurulması planlanan ilişkilerde Türk dökümcüler için önemli bir avantaj olarak görülüyor. Fuar ve konferans ile ilgili detaylı bilgilere www.foundryua.org internet adresinden ulaşılabilir.

Ukrayna Döküm Pazarı

DERNEKTEN

Page 7: Document
Page 8: Document

8 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

DERNEKTEN

Bilgi platformuAnkiros Döküm KongresiAnkiros 2010 Uluslararası Döküm Kongresi’in beşincisi, bu yıl “İşletmelerimizde Verimlilik” ana temasıyla düzenleniyor. Kongrenin açılış oturumunda, döküm sektörü ve otomotiv sanayinin yurt içi ve yurt dışı satınalma temsilcileri bir araya geliyor.

Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği tarafın-dan iki yılda bir düzenlenen ve artık gele-neksel hale gelen Uluslararası Ankiros Dö-küm Kongre’sinin beşincisi 11 – 13 Kasım

2010 tarihleri arasında Ankiros/Annofer/Turkcast 2010 fuarları ile paralel olarak İstanbul’da gerçekleşiyor.Döküm Kongresi bu yıl da Metalürji ve Malzeme Kongresi ile eş zamanlı organize edilerek, tüm me-

talurji sektörünün özlediği bilgi platformu yaratılmış olacak.Döküm sektörü ile ilgili akademik, teknolojik, ekono-mik, ticari ve idari çalışmalara ilişkin bilgi ve deneyim-lerin katılımcılara aktarılması ve ortak konuların karşı-lıklı olarak paylaşılmasını sağlamak amacıyla düzenle-nen 5. Ankiros Uluslararası Döküm Kongresi ile ayrıca, döküm sektörünü ilgilendiren teknoloji, tesis ve ekip-

Page 9: Document

9TÜRKCAST

DERNEKTEN

man üreticisi kuruluşların da en güncel teknolojilerini sektör mensuplarına iletme imkanı yaratılıyor. Kongre Yürütme Kurulu, dökümhanelerdeki değer-li meslektaşlarının gerçekleştirdikleri yeni çalışmala-rı, gelecek kongrede yine bildiri şeklinde sunmaları-na önem veriyor ve ürün kalitesi ile kendisini gelişmiş ülkelere kabul ettiren Türkiye Dökümhanelerinin, bi-limsel platformlarda da sesini yeterince duyurmasını sağlamaya çalışıyor.Ana teması “İşletmelerimizde Verimlilik ” olarak belir-lenen Kongrenin açılış oturumu, döküm sektörünün önemli müşterileri olan otomotiv sanayinin yurt içi ve yurt dışı satınalma temsilcilerinin “Döküm Alıcısının Gözünden: Dökümcülerden Beklentiler” başlığı altın-

daki sunumlara ayrıldı. Bu özel oturuma; VW Türkiye, Mercedes-Benz Türkiye, BMW Türkiye Satınalma; Ford Otosan; Tofaş; Türk Traktör ve Oyak Renault firmalarının satınalma direktörleri ve sorumluları katılacak.Kongrenin ikinci gününde (12 Kasım) sabah ve öğ-leden sonra olmak üzere 2 salondaki 6 oturumda 30 sözlü tebliğ sunulacak. Tüm salonlarda İngilizce – Türkçe simultane tercüme yapılıyor. Kongrenin son günü 13 Kasım Cumartesi ise geleneksel hale gelen dökümhane gezileri düzenleniyor.Kongre Yürütme Kurulu, Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği üyesi firmaların temsilcilerini, teknik eleman-ları ve tüm mühendisleri 11 ve 12 kasım tarihlerinde-ki kongreye katılmalarını bekliyor.

Oturum İşletmelerimizde VerimlilikOturum Müşterilerimizin BeklentileriOturum Teknolojik GelişmelerOturum Aluminyum Döküm TeknolojisiOturum Demir grubu Döküm TeknolojileriOturum Süreçlerin Yönetimi

11 Kasım 2010 – Saat 13:00 – 15:0011 Kasım 2010 – Saat 15:30 – 17:3012 Kasım 2010 – Saat 10:30 – 11:3012 Kasım 2010 – Saat 12:00 – 13:3012 Kasım 2010 – Saat 12:00 – 13:3012 Kasım 2010 – Saat 16:00 – 18:00

KONGRE OTURUMLARI ŞU BAŞLIKLAR ALTINDA DÜZENLENECEK:

1.2.3.4.5.6.

Page 10: Document

10 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

HABER

Krizin etkileri bitti mi?İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl Temmuz-Ağustos aylarında açıklanan ilk ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşları sıralaması Türkiye ekonomisini değerlendirme fırsatı sunuyor. Kamuoyunu listeye ön sıralardan giren firmaların isimleri meşgul etse de liste ile birlikte açıklanan verilerin analizine başlandığında sanayimizle ilgili ayrıntılar da ortaya çıkmış oluyor. Türkiye döküm sanayisinin yüzde 75’ini temsil eden Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) üyeleri de ekonomik krizin etkisiyle bir önceki yıla göre sıralamadaki yerlerinden geride olmalarına rağmen ilk ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu arasında başarılarıyla dikkat çekiyor.

Page 11: Document

11TÜRKCAST

İstanbul Sanayi Odası, 42 yıldır aralıksız olarak ha-zırladığı ve Türkiye sanayisinin en kapsamlı ça-lışması olarak gösterilen “İlk ve İkinci 500 Bü-yük Sanayi Kuruluşu” çalışmalarının 2009 yılı so-

nuçlarını açıkladı. Tabloya genel olarak baktığımızda ilk 500 büyük sanayi kuruluşları listesinde 2009 yılın-da kar oranlarında 2008 yılına nazaran yüksek düşüş-ler göze çarpıyor. 2009 sonuçları 2008’e kıyasla olum-lu işaretler verse de 2001 sonrası dönemin en olumlu yılı 2007’nin oldukça gerisinde gözüküyor. Sonuçlara göre ilk 500’de, satış vergileri hariç net üretimden sa-tışlar alanında 15 milyar 495 milyon 595 bin 133 lira ile TÜPRAŞ birinci sırayı alırken, bunu 6 milyar 527 milyon 417 bin 392 ile EÜAŞ, 5 milyar 473 milyon 800 bin 40 lira ile Oyak-Renault izliyor. Türkiye sanayinin ikinci ligi konumundaki İkinci 500 büyük sanayi kuruluşu ise 2009’da yüzde 246 artışla kâr patlaması yaptı. İkinci 500 ayakta kalmak için fi-nansal giderleri azalttı, verimliliği artırdı.

Listedeki TÜDÖKSAD üyeleriİmalat sanayinin olmazsa olmazlarından Döküm Sa-nayi firmaları, İSO 500’de her yıl olduğu gibi bu yıl da yerlerini aldılar. Türkiye döküm sanayisinin yüzde 75’ini temsil eden Türkiye Döküm Sanayicileri Derne-ği (TÜDÖKSAD) üyeleri de ekonomik krizin etkisiyle bir önceki yıla göre sıralamadaki yerleri geriye düş-mesine rağmen ilk ve ikinci 500 büyük sanayi kurulu-şu arasına girmeyi başardılar. İlk 500 sıralamasına Tüdöksad üyelerinden; Kardemir (46), BMC Sanayi (88), CMS Jant (209), Componenta Dökümcülük (220), Hema Endüstri (297), Samsun Ma-kina (360), Elba Basınçlı Döküm (406), Demisaş (439), Hema TRW (443) ve Cevher Döküm (463) Türkiye’nin en büyük ilk 500 sanayi kuruluşu arasına girdi. İkinci 500 sanayi kuruluşu arasına giren Tüdöksad üyeleri ise sırasıyla, Trakya Döküm (14), Hisar Çelik (33), Cevher Jant (186), Akdaş Döküm (286), Erkunt Sanayi (385), Ferro Döküm (391), Çelikel Alüminyum Döküm (397) oldu. Listeler, açıklandıktan sonra herkesin doğal olarak yo-ğunlaştığı yer sıralama oldu. Ancak önemli olan, kriz yılı 2009’un ilk ve ikinci 500 listesinin nasıl oluştuğu ve bu kadar iyimser bir tablonun nasıl ortaya çıktığıydı.

Türkiye ekonomisinin yüzde 4,7 oranında küçüldüğü 2009 yılında, İSO 500’de satışlar da önemli ölçüde kü-çüldü. İSO 500 içinde 485 özel, 15 de kamu kuruluşu-nun yer aldığı 2009 yılında, bir önceki yıla göre, üre-timden satışlar, sabit fiyatlarla özel kuruluşlarda yüz-de 14,9, kamu kuruluşlarında da yüzde 0,2 oranında azaldı. İkinci 500 listesinde de üretimden satışlar, satış hasılatı ve ihracat düşerken, kârlar zirve yaptı. Küresel krizin baş gösterdiği 2008’de kârlarında yüzde 15’lik düşüş yaşayan İkinci 500 şirketleri, geçen yıl ise yüz-de 246 artış ile kâr patlaması yaşadı. Birinci ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu kapsamında yer alan bin kuruluş, 2009 yılında Türkiye GSYH’sının yüzde 9,5’ini yarattı. 2009 yılında Türkiye ekonomisinde en göze çarpan olumsuzluklardan ikisi istihdam ile ihracattaki düşüş oldu. 2009 yılında İSO ilk 500’ün ihracatı, Türki-ye ihracatındaki yüzde 22’lik düşüşün de üzerinde bir oranla yüzde 31,7 oranında azaldı. İstihdamdaki dü-şüş ise yüzde 5,1 oranında oldu. İkinci 500 büyüğün performansı, birinci 500 büyüğü geride bıraktı. İkinci ligdeki firmaların kâr ve zarar toplamı yüzde 246,4 ar-

Türkiye sanayinin ikinci ligi konumundaki İkinci 500 büyük sanayi kuruluşu 2009’da yüzde 246 artışla kâr patlaması yaptı

Genel olarak bakıldığında ilk 500 büyük sanayi kuruluşları listesinde 2009 yılında kar oranlarında 2008 yılına nazaran yüksek düşüşler göze çarpıyor

Page 12: Document

12 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

tışla büyük patlama yaptı. Küçüklerin performansında verimlilik ve yeni pazarlara açılma büyük rol oynadı.

İlk ve İkinci 500 arasındaki tavır benzerliğiKriz yılı 2009’da İSO 500’de satışlar, ihracat ve istihdam düşerken, daha önceki krizlerden farklı olarak, karlılık, katma değer ve mali yapıda iyileşmeler göze çarptı. 2009’da İlk 500 ile İkinci 500 arasındaki “tavır benzer-liği” ise dikkat çekti. Her iki grupta da üretimden sa-tışlar, satış hasılatı ve ihracat düşerken, kambiyo ge-lirlerinde ve vergi öncesi dönem karında artış oldu. İlk 500’deki özel kuruluşlarda üretimden satışlar sabit fi-yatlarda yüzde 14,9 düşerken, İkinci 500’de bu düşüş yüzde 2,4’te kaldı. Geçen yıl ikinci 500’de toplam sa-tış hasılatı bir önceki yıla göre yüzde 3,4 oranında aza-lırken, faktör fiyatlarıyla net katma değer ise yüzde 15,1 oranında arttı. Geçen yıl ikinci 500’ün ihracatı da yüzde 19,4 oranında azaldı. İlk 500’deki firmaların da 2009’daki toplam satış hasılatı yüzde 12,3, ihracatı ise 31,7 oranında geriledi. İkinci 500 özellerde 2008 yılında sabit fiyatlarla yüz-de 26,5 oranında azalan vergi öncesi dönem karı ise, 2009 yılında yüzde 29,1 oranında arttı. Dönem karı ar-tarken, dönem zararı azaldı ve 2008’de yüzde 271 ora-nında artan dönem zararı 2009’de yüzde 66,5 oranın-da düştü. Bunun sonucunda da 2008 yılında yüzde 74 azalan vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı 2009 yılında yüzde 246,4 oranında rekor artış gösterdi.

İlk 500’de satışlar küçüldü ama karlılık arttı2009 yılında, daha önceki kriz yıllarından farklı olarak, İSO 500’de mali yapıda da iyileşme kaydedildiği ifa-de ediliyor. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük,

açıklanan rapor sonrasında yaptığı değerlendirmede mali yapıdaki iyileşmeyi şöyle açıklıyor; “Özel kuruluş-larda 2008 yılında yüzde 54,4 olan toplam borç ora-nı, 2009’da yüzde 50,9’a gerilemiş, öz kaynak payı ise yüzde 45,6’dan yüzde 49,1’e yükselmiştir. 2009 yılında İSO 500 genelinde toplam borçlar yüzde 4,7 oranında azalırken, öz kaynaklar yüzde 9,8 oranında artmıştır.” İSO Başkanı Tanıl Küçük’ün, ‘2009 yılında, İSO 500’de satışlar küçülmesine rağmen, nasıl oldu da karlılık ve katma değer arttı sorusuna cevabı ise şöyle; “İlk olarak, araştırmamız kapsamında sonuçların bir önceki yıla kıyasla elde edildiğini hatırlatmak isteriz” diyor ve ek-liyor: Dolayısıyla, 2009 yılında kardaki artışlarda 2008 yılındaki yüksek oranlı düşüşlerin baz etkisi söz konu-su. Bu boyuttan baktığımızda, esasen 2008’deki yük-sek oranlı düşüşler 2009’da tam anlamıyla telafi edile-memiş görünmekte. Ayrıca 2009 sonuçları, 2008’e kı-yasla olumlu olmakla birlikte, 2001 sonrası dönemin en olumlu yılı olan 2007 yılının oldukça gerisindedir.” İSO 500’ün kümülatif gelir tablosu incelendiğinde, 2009’da karlılıktaki artış ve mali yapıdaki iyileşmede en önemli etkenin, 2009’da finansman giderlerinin 2008’e göre büyük ölçüde azalmasının etkili olduğu görülüyor. 2009’da İSO 500 genelinde, ödenen faizler bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 25, toplam finans-man giderleri ise yüzde 48 oranında azaldı. Yine kü-mülatif gelir tablosuna göre, İSO 500’de net satış ha-sılatı içinde, 2008 yılında yüzde 84,4 olan maliyet payı ise 2009’da yüzde 83,2’ye geriledi. Dolayısıyla, sanayi kuruluşlarında maliyetler bir önceki yıla göre nispe-ten düştü. 2009 yılında emtia fiyatlarında dünya ge-nelinde gerçekleşen düşüşün etkisinin olduğunu be-lirten Başkan Tanıl Küçük şöyle devam ediyor: Çünkü 2009’da petrol fiyatları yüzde 30’ların üzerinde, diğer emtia fiyatları ise yüzde 20’lere yakın düzeylere düş-tü. Emtia fiyatlarındaki düşüşün dışında maliyet pa-yındaki nispi gerileme, sanayi kuruluşlarında verim-liliğin arttığının da işaretidir. Üçüncü bir etken, gelir tablosunda kambiyo, temettü, iştirakler gibi kalemleri içeren diğer olağan faaliyet gelir ve karlarındaki yüzde 14,1’lik artıştır. Ancak bu etkenler içinde hiç kuşkusuz ki ana belirleyici, İSO 500’de finansman giderlerinin bir önceki yıla göre oransal olarak yaklaşık yüzde 50, rakamsal olarak da 7,7 milyar Türk lirası azalmasıdır.” Tanıl Küçük açıklanan listelerin Türkiye ekonomisi ve sanayisi ile ilgili pek çok önemli gerçeği ve aksaklığı da açıkça ortaya koyar nitelikte olduğuna dikkat çekiyor.Bu sonuçların, Türkiye sanayisi gerçeklerini iyi anla-mak ve doğru politikaları geliştirmek adına bir fırsat olduğunun altını çizen Küçük, İstanbul Sanayi Odası olarak uzun yıllardır sanayimizdeki sorunları, sıkıntıla-rı anlatmanın gayreti içinde olduklarını ancak sesleri-ni duyuramadıklarını ve duyurdukları noktada ise is-tedikleri sonuçları alamadıklarını da sözlerine ekliyor.

İSO Başkanı Tanıl Küçük: Açıklanan listeler, Türkiye ekonomisi ve sanayisi ile ilgili pek çok önemli gerçeği ve aksaklığı da açıkça ortaya koyuyor

TÜRKCAST

Page 13: Document
Page 14: Document

14 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

İstanbul Sanayi Odası tarafından yapılan ve Türki-ye sanayisinin en kapsamlı çalışması olarak bili-nen “İlk ve İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” ara-sında yer alan TÜDÖKSAD üyelerinin, bir önceki

yıla göre liste sıralamalarındaki yerlerinde göze çar-pan değişiklikler oldu. Global ekonomik krizin iç ve dış pazarlarda en çok hissedilen dönemi olan 2009, döküm sanayisinin üretim ve ihracat oranlarında önemli derecede düşüşlerin yılı oldu. Türkiye döküm sanayisi için en önemli pazar olan Av-rupa Ana Sanayi’nin küresel krizin etkisiyle kendi siya-si teşvikleri çerçevesinde ithalat yerine iç piyasalardan ürün temini yoluna gitmesi, döküm sektörünü olum-suz etkiledi. Özellikle Almanya ve Fransa’da hissedilen korumacı uygulamalar, Türkiye döküm sektörünün ih-racatını önemli miktarda etkiledi. 2009 yılında iç piyasadaki daralmanın da satışlarda yarattığı olumsuz etki, rakamlarda kendini açıkça ifa-de etti. İSO 2009 yılı ilk ve ikinci 500 sanayi kuruluşu listele-

500 Büyük Kuruluş Sıra No

Üretimden Satışlar Net (TL) 2009

Kuruluşlar

209

220

360

439

463

178

111

424

360

455

242.046.420

229.491.207

138.315.667

112.810.725

107.909.776

CMS Jant ve Makina Sanayii A.Ş.

Componenta DökümcülükSan. A.Ş

Samsun Makina Sanayii A.Ş.

Demisaş Döküm Emaye Mamul.San. A.Ş.

Cevher Döküm San. A.Ş.

iSO listelerinde TÜDÖKSAD üyelerinin yeri

İlk 500’e giren TÜDÖKSAD üyeleri

rinin açıklandığı Temmuz-Ağustos 2010 döneminde Döküm sanayisine genel olarak bakıldığında, 2009 yı-lının izlerinin silinmeye başlandığı görülebiliyor. İhra-catın ve buna bağlı olarak kapasitelerin yeniden arttı-ğı döküm sektöründe, 2010 listelerinde daha çok fir-manın yer alacağı öngörülüyor.

HABER

Page 15: Document

15TÜRKCAST

2. 500 Büyük Kuruluş Sıra No

Üretimden Satışlar Net (TL) 2009

Kuruluşlar2009

14

33

186

286385

391

397

427

2008

*(414)

*(456)

59

71*(471)

3

376

*(480)

96.036.260

93.661.378

72.503.512

61.459.96252.689.592

52.059.082

51.650.575

49.585.921

Trakya Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş.Hisar Çelik Döküm San. ve Tic. A.Ş.

Cevher Jant Sanayii A.Ş.Akdaş Döküm San. ve Tic. A.Ş.Erkunt Sanayi A.Ş.Ferro Döküm San. ve Dış Tic. A.Ş.Çelikel Alüminyum Döküm İmal.San. A.Ş.

Çukurova İnşaat Mak. San. ve Tic. A.Ş.

İkinci 500’e giren TÜDÖKSAD üyeleri

Birçok dökümhanenin 2011 yılı kapasitesi şimdiden doldu. * Parantez içi 2008 yılı Birinci 500 sırasını belirtiyor.

İstanbul Sanayi Odası Meclisi’nde dökümcüleri temsilen ‘Döküm Komitesi’nde görev alan TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Trakya Döküm Genel Müdürü

Uğur Kocaoğlu, ilk ve ikinci 500 sanayi kuruluşu listesini göz önünde bulundurarak Tür-kiye Döküm Sektörü’nü şöyle değerlendirdi: “Türkiye Döküm Sektörü gelecek on yılda Almanya’dan sonra Avrupa’nın en çok üretim kapasitesine sahip olacak. Krizin bitmesi ile birlikte Türkiye Döküm Sektörü’ndeki kapasite kullanın oranları da artmış oldu. Birçok döküm tesisinin 2011 yılı kapasitesi dolu olacağından, kapasite arttırma yatırımla-rı hızlı bir şekilde devam etmekte. Bunun sonucu olarak gelecek yıllarda İSO 1000 listelerinde yeni döküm firmaların gireceğine inanıyorum. Gelecekte, Türk döküm sanayisinin bugünkü ihracat miktarlarını iki katına çıkartacağı kesin. Türk Döküm Sektörü’nün ‘Kaliteli Hizmeti’ döküm alıcıları tarafından takdirle karşılanmakta, bu da sektörümü zorunlu büyümeye teşvik etmektedir.”

UĞUR KOCAOĞLU:DÖKÜM ALICILARI SEKTÖRÜMÜZÜ TAKTİR EDİYOR

HABER

İhracatın ve buna bağlı olarak kapasitelerin yeniden arttığı döküm sektöründe, 2010 listelerinde daha çok firmanın yer alacağı öngörülüyor.

Page 16: Document

16 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

HABER

İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı 2009 yılı ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 209. Sıra-da yer alan CMS’yi Yönetim Kurulu Başkanı Be-rat Ösen, üretim, ihracat, iç satış, ciro gösterge-

leri ve gerçekleştirdiği yatırımlar açısından şöyle de-ğerlendirdi: “2009 yılını grup ciromuz açısından yak-laşık 136 milyon Euro seviyelerinde kapattık. Ciromu-zun 96 milyon Euro ihracat oluşturdu. Toplam Çalışan sayımızda azalma yaşanmazken, çalışan sayımız yak-laşık 1.200 seviyelerindeydi. Hiç yatırım yapmayaca-ğımızı düşündüğümüz 2009 yılında bile 3,7 milyon

CMS, ilk 500 listesinde yer aldı

Euro’luk yatırım yaptık. 2010 yılı için şu anda yaklaşık yüzde 39’luk bir artış ile 189 milyon Euro grup cirosu hedeflemekteyiz.”Kurucusu Tonguç Ösen ve ortağı tarafından 1956 yı-lında 21 bin lira sermaye ile temelleri atılan şirket, alü-minyum döküm sektöründe çeşitli makine parçaları üreten küçük bir atölye konumundan; bugün Çiğli ve Pınarbaşı’ndaki tesislerinde modern üretim teknikleri ile faaliyetlerini sürdürüyor. CMS’ nin kapasitesi, ürün çeşidi ve müşteri portföyü hakkında bilgisine başvurduğumuz CMS Grubu Yöne-tim Kurulu Başkanı Berat Ösen, küresel anlamda daha büyük bir oyuncu haline gelebilmek için üretim kapa-sitelerini daha modern teknolojilerle üretim yapacak biçimde artırdıklarını belirtiyor. Berat Ösen, “CMS, her yıl reel olarak satışlarını ve üretimini artırıyor. Sadece Türkiye’nin en büyük alüminyum jant üreticisi ve ihra-catçısı olmakla kalmayıp aynı zamanda Avrupa’da ala-nında ilk 5 üretici arasında yer almaktadır” diyor. CMS’ nin 1985 yılından beri faaliyet gösteren Pınarbaşı Fabrikası’na ek olarak kurduğu Çiğli Fabrikası ile üre-tim ve ihracat gücünü ikiye katladığını söyleyen Be-rat Ösen, Çiğli Fabrikası’yla birlikte yıllık üretim kapa-sitelerinin 4.2 milyon adete ulaştığını ve artık kapasite kullanımı anlamında CMS olarak Avrupa’nın en büyük 4. alüminyum jant üreticisi olduklarını belirtiyor. CMS halen, aktif olan 13 inçten 20 inçe kadar 200 farklı mo-delin üretimini yapıyor. ISO 500’ deki son 3 yıllık sıralamaları konusuna da de-ğinen Berat Ösen, 2007 yılında 166 sırada yer alan CMS’nin, 2008’ de 178. ve 2009 yılında ise 209. sırada yer aldığını belirtiyor ve ekliyor: “2008 sonlarında kriz-den dolayı özellikle otomotiv sektöründe başlayan durgunluk nedeniyle CMS, 2009 yılında ciromuzun yaklaşık yüzde 25 düşmesiyle 31 sıra geriledi. 2010 yılı beklentilerimize göre ciromuzda yüzde 39 oranında artış beklemekteyiz. Dolayısıyla ISO sıralamamızda da yukarılara çıkma beklentimiz var.”

CMS, İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı 2009 ilk 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 209. oldu. Yönetim Kurulu Başkanı Berat Ösen, üretim, ihracat, iç satış, ciro göstergeleri ve gerçekleştirdiği yatırımları değerlendirdi.

CMS Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Berat Ösen

Page 17: Document

17TÜRKCAST

HABER

Uğur Kocaoğlu: 2011’de tam kapasiteye ulaşacağız

Yaklaşık 10 yıldır İSO ilk 500 listesine giren Trakya Döküm, global ekonomik krizin dö-küm sektörünü ciddi anlamda etkilemesi nedeniyle 2009 yılında 514. sırada listede

yer buldu. Trakya Döküm Genel Müdürü Uğur Koca-oğlu, 2010 yılında tekrar ilk 500 arasına gireceklerine inandıklarını belirterek, bu hedef doğrultusunda yeni müşteriler ve ürün çeşitlemesi yaptıklarını, katma de-ğerli ürünlerin ciro içindeki payını arttırdıklarını söy-lüyor. Uğur Kocaoğlu, dünyanın küresel krizle boğuştuğu ve mücadele ettiği bir dönemde Türkiye’nin en bü-yük bin sanayi kuruluşu arasında yer almanın aslın-da başarının bir göstergesi olduğunu belirtiyor ve ek-liyor: “Türkiye ekonomisinin geçmişten bu güne bize yaşatmış olduğu krizler, her ne kadar sıkıntı vermiş-se de, bir o kadar da krize karşı tecrübe kazanmamı-zı ve riskleri yönetmemizi öğretti. Biz, 2009 yılı krizin-den de her krizde olduğu gibi derseler çıkarttık. Bu krizden de daha da güçlenerek çıkmakta olduğumu-za inanıyoruz.”Trakya Döküm’ün bir önceki yıla göre sıralamada-ki değişikliğinin nasıl yorumlanması gerektiğini sor-duğumuz Uğur Kocaoğlu: 2008 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22 Ciro artışı sağlayarak 414. olmuş-tuk. 2009 yılında kriz nedeniyle yüzde 27 Ciro kaybıy-la 514. olabildik. 2008 yılına göre, yüz sıra gerilememi-zin tek nedeni kriz değildir. İSO ilk 500’e baktığımızda krizin en az etkilediği, hatta hiç etkilenmeyip büyük çıkışlar yapan farklı sektör firmaların listeye yeni ilave olduğu görülmektedir. Bunu da göz önünde bulun-durmakta fayda var” diyor.2009 yılını geçmiş yıla göre hem miktarda hem de ci-roda yüzde 27 azalarak kapattıklarını belirten Uğur Kocaoğlu, bu azalışa rağmen alınan önlemlerle kar-lılık düzeylerinin aynı oranda azalmadığını, karlılık-larının yüzde 15 azalmasına rağmen bunun hedefler dâhilinde gerçekleştiğinin altını çiziyor. Trakya Döküm, 2010 yılına yüzde 60 kapasite kulla-nım oranıyla başladı. Talebin tekrar canlanmasıyla bir-likte kapasite oranı bugün itibariyle yüzde 90 civarına çıktı. 2010 yılı, 2009 yılına göre miktarda yüzde 65, ci-roda ise yüzde 70 civarında artış olacağını öngördük-lerini belirten Uğur Kocaoğlu, iş hacminin aynı ölçüde devam edeceği öngörüsüyle 2011 yılında yüzde 100 kapasite kullanımına ulaşacaklarına dikkat çekiyor.

İstanbul Sanayi Odası tarafından geçen yıl açıklanan 2008 yılı ilk 500 büyük

sanayi kuruluşu arasında 414. sırada olan Trakya döküm, ISO 2009 listesinde

514. oldu. İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri’nde döküm sanayisini de temsil

eden Trakya Döküm Genel Müdürü Uğur Kocaoğlu değerlendirmelerde bulundu.

Trakya Döküm Genel Müdürü Uğur Kocaoğlu

Page 18: Document

18 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

İHRACAT

Türk döküm sanayinde2009 ihracatrakamlarıTürkiye İhracatçılar Meclisi, 2009 yılı ihracat miktarlarına göre ilk 1000 şirket listesini açıkladı. Küresel ekonomik krizin en yoğun yaşandığı dönemde döküm sektörü bir önceki yıla göre ihracatta gerileme yaşadı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 2002 yılından beri yapılan ilk 1.000 ihracat-çı firma çalışmasının 2009 yılı sonuçları açık-landı. TIM listesine giren Türkiye Döküm Sa-

nayicileri Derneği üyeleri, yaklaşık 550 milyon dolar değerinde döküm ürünü ihraç etti. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da döküm sektörünün ulusal ihracata katkısı ile beraber yarattığı katma de-ğerin önemi bu listede bir kez daha fark ediliyor. Küre-sel ekonomik krizin etkilerinin de rakamlara yansıdığı

bu araştırmada, listeye giren döküm sektörünün önde gelen firmalarının 2009 yılı ihracat rakamları toplamı 2008 yılına göre yüzde 43 gerilemiş gözüküyor. Dö-küm sektörü 2008 yılında 960 milyon dolar ihracat ra-kamı yakalamıştı. Listeye giren döküm firmaları ile il-gili verileri toplayan ve değerlendiren Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği, sektörel ihracatın artarak, önü-müzdeki yıllarda daha fazla üyesinin ihracat listelerin-de yer almasını beklediğini ve listeye giren üye ve sek-tör firmalarının başarılarının devamını diledi.

2009 Sıra

2008 Sıra

2007 Sıra

2006 Sıra

2007İhracatı ($)

2008İhracatı ($)

2009İhracatı ($)

2007/ 2008Değişim (%)

2008/ 2009Değişim (%)Firma Adı

74

114

199

204

255

430

709

733

740

754

777

802

858

908

70

59

230

172

223

289

478

390

260

634

402

491

345

716

790

49

46

202

177

247

376

687

478

223

492

-

530

327

818

-

54

49

185

196

192

409

987

498

175

592

667

345

CMS JANT VE MAKİNA SAN. A.Ş.

COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK A.Ş.

CEVHER DÖKÜM SAN. A.Ş.

HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAMUL A.Ş.

AKDAŞ DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş.

AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. LTD. ŞTİ.

TRAKYA DÖKÜM-ERKU DIŞ TİC. A.Ş

ERKUNT SANAYİ A.Ş.

ÇELİKEL ALÜM. DÖKÜM İMAL. SAN. A.Ş.

FERRO DÖKÜM SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş .

AKDÖKÜM-AKD DÖKÜM TİCARET A.Ş.

ÇUKUROVA İNŞAAT MAK. SAN. A.Ş.

SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş.

EKU FREN KAMPANA VE DÖKÜM A.Ş.

DİRİNLER DÖKÜM YED. PARÇA SAN. A.Ş.

TOPLAMLAR

185.272.512

204.495.532

59.082.929

64.398.520

51.359.775

35.036.947

19.811.592

27.661.453

55.069.334

26.811.743

47.114.110

24.781.413

39.658.352

17.096.304

12.000.000

869.650.516

174.290.304

216.259.220

62.128.346

82.981.060

62.971.373

53.257.743

31.846.359

38.516.778

57.570.321

24.577.801

37.251.061

31.069.115

44.454.907

22.205.284

20.177.933

959.557.605

-5,93

5,75

5,15

28,86

22,61

52,00

60,75

39,24

4,54

-8,33

-

-

12,09

29,88

-

129.354.718

88.394.492

56.045.680

54.928.939

46.712.904

29.039.271

18.874.946

18.326.981

18.192.668

17.951.405

17.416.769

16.972.878

15.988.766

15.154.714

543.355.131

-25,78

-59,13

-9,79

-33,81

-25,82

-45,47

-40,73

-52,42

-68,40

-26,96

-53,24

-45,37

-64,03

43,37

TİM 2009 yılı listesinde döküm ürünü ihracatı yapan TÜDÖKSAD Üyeleri

TÜRKCAST

Page 19: Document
Page 20: Document

20 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

Döküm sanayisindekifiyat indirimleri ve sonuçları

Dr. Nobert WichtmannAlman Döküm Sanayi Birliği – İş İdaresi Bölüm Başkanı

Hadi bakalım tekrar başlıyoruz! Teslimat pe-riyotları ve birikmiş siparişlerde neredeyse biraz bile iyileşme başlamamış, orada bu-rada atıl dökümhane kapasitelerinin işa-

retleri var ve müşterilerin hepsi fiyat azaltma, indirim vs. beklemekte. Bu taleplerinde kendilerini haklı gör-seler de, fiyat indirimi için herhangi bir marj yok ki: Kapasite kullanım oranları düştükçe sabit giderlerin arttığı açık. Bazı belli maliyet kalemlerinde ki, kaçı-nılmaz artış nihayetinde üretim maliyetlerinin büyük oranda artmasına neden olacaktır. Üretim miktarının hafifçe düşmesinin ne gibi etkilere sebep olacağını göstermek için örnek bir hesaplama hazırladık. Bir çok durumda üretim maliyeti o kadar artacak ki, diğer bütün şartların aynı kalmasıyla, kü-çük bir kâr büyük bir zarara dönüşecek. Fakat, üretim maliyetlerinin ve kapasite kullanım oranlarının her ikisinin de sabit kaldığını farz ede-rek diğer değişkenlerini gözden geçirsek de, fiyat indirimine karşı sizleri uyarmak zorundayız. Eğer fiyat indirimi verirseniz veya bu konuda müşteriye boyun eğmek zorunda kalırsanız, başında zaten dü-şük olan kârınız daha da azalacaktır. Yıl boyunca dü-şük bir kâr marjı ile işletmenizi yaşatabilecek yeterli kâr elde etmek için üretim çıktınızı büyük oranda art-tırmanız gerekecektir.

Aşağıdaki örnekler kâr marjları, üretim miktarları ve yıllık sonuçlar arasındaki matematiksel etkileşimleri göstermekte.

Birim maliyet 100 EURSatış fiyatı 105 EURKâr marjı 5 EURBu üründen yıl boyunca 100 ürünün satıldığını farz edersek, yıllık figürler aşağıdaki gibi olacaktır.

Satış cirosu 10.500 EURToplam maliyeti 10.000 EURKâr 500 EURŞimdi, diyelim ki müşterinizin talebinin kabul ederek, birim fiyatınızı yüzde 1 düşürürseniz kârınız da 104 Euro’ ya düşecektir. Yıllık kârınız da bu durumda 500 Euro değil 400 Euro olacak veya yüzde 20 azalacak.

Page 21: Document

21TÜRKCAST

İŞ İDARESİ

Döküm sanayisindekifiyat indirimleri ve sonuçları

Fiyat indirimi ile kâr seviyenizi aynı tutabilmek için, daha öncesinden 25 birim daha fazla üretim yaparak üretim çıktınızı yüzde 25 arttırmak zorunda olacaksı-nız. Maliyetiniz 2.500 Euro ve satışınız 2.600 Euro arta-cak. Yıllık toplamlarınız ise;

Satış Cirosu 13.000 EURToplam Maliyet 12.500 EURKâr 500 EUR- Yüzde 5 ‘lik bir kâr için, fiyatınızı yüzde 1’den daha fazla azaltmanız kârınızı yüzde 20 azaltacak. Bu etki-yi yumuşatmak için üretim miktarınızı yüzde 25 arttır-mak zorunda olacaksınız.- Eğer kâr marjınız yüzde 2 kadar düşük ise, yüzde 1’lik bir indirim kârınızı yarıya indirecektir. Bu etkiyi berta-raf etmek için üretiminizi iki katına çıkarmak zorunda olacaksınız. En iyi zamanlarda döküm sanayiinde kâr marjı ortalama yüzde 5 olduğundan, müşterileriniz ile fiyat indirim görüşmesini yapmaya başlamamalısınız. Daha da önemlisi, fiyat indiriminin üretim miktarları-nızı sabit tutmanıza veya arttırmanıza yardım edip et-meyeceğinin de garantisi olmayacak. Döküm ürünlerine taleplerinin düştüğü bir zamanda fiyat indirimlerinin, kimsenin üretimini arttırmayan, fakat herkesin kâr marjlarını mahfeden bir fiyat indir-me savaşını başlatacağı oldukça açıktır. Yine de düşü-nülmesi kayda değer bir alternatif mevcut. Fiyat ar-tışının etkisi ne olur? Bu üretim miktarlarınızı ne ka-dar kötü etkileyebilir? Bunun hem iyi hem kötü etki-leri olabilir:Eğer birim satış fiyatınızı EUR 104’ten, EUR 105’e çı-karmayı başardıysanız, satış cironuz 10.400 Euro’dan

10.500 Euro’ya çıkacak. Aynı zamanda, 400 Euro yeri-ne 500 Euro kazanacağınızdan, kârınız yüzde 25 ara-tacak. Talebin ve neticesinde çıktınızın azalması duru-munda bile fiyat artışından dolayı hala daha fazla kâr elde edeceksiniz. Üretim çıktınız 100 birimden 80 birime düşse bile daha önce olduğu gibi 400 Euro kazanacaksınız. Eğer üretim birim maliyetiniz 100 Euro ise, toplam mali-yetiniz 8.000 Euro ve satışınız 8.400 Euro olacak. Di-ğer bir deyişle eğer üretiminiz - satış fiyatınızda yüz-de 1’lik bir artıştan sonra - yüzde 20’den daha azalırsa, hala daha öncekinden daha fazla kâr yapıyor olacaksı-nız. Bu nedenle, dökümhaneler fiyat artışı talep etmek ve uygulamaktan çekinmemelidir.Diğer önemli prensip: “Kâr marjımız ne kadar düşük olursa, fiyat artışına karşı sipariş ve üretim kaybınız-dan o kadar az etkilenirsiniz”. Eğer kâr marjınız yüzde 1 kadar düşük ise ve fiyatınızı yüzde 1 kadar arttırsa-nız, kârınızı ikiye katlayacaksınız. Bu durumda üretim çıktınız orijinal miktarının yarısına düşebilir ve siz hala bir önceki dönemden daha fazla yıllık kâr yapıyor ola-caksınız. (Belirtmeye gerek yok ki, yukarıda belirtilen-ler diğer şartlar sabit kaldığında geçerlidir. Fiyat artı-şının kâr miktarınız üzerinde izole olmuş bir etki oluş-turduğu görülmektedir. Elbette ki, birim maliyetler ve diğer kalemler, üretim çıktınızın yüzde 20 ve üzerin-de dalgalanması ile değişecektir. Fakat biz burada bu detaya girmeyeceğiz.) Nakit indiriminin (vade indiri-mi) literatürde daha çok ticari krediler ve/veya (kısa va-deli) finansman ile ilişkilendirilmektedir. “Nakit indiri-mi”, hemen ödeme yapılması durumunda faturada ya-pılan “indirim” dir. Eğer bir müşteriye belli bir zaman-da ödenmesi durumunda, bir faturadan belli bir mik-tarı düşme hakkı verirseniz ve o bu hakkı kullanırsa ge-liriniz de düşecektir. Yaygın olarak, nakit indirimi fatura değerinin yüzde 1 ve yüzde 3’ü arasında değişmekte-dir. Bunu yapmak istemeniz veya yapabilmeniz her du-rumun şartlarına göre değerlendirilmelidir.Yine de bir faturanın gecikmesiz olarak ödenmesinde önemli bir teşvik olduğu kesindir. Eğer ödeme şartı ör-neğin, ödeme vadesi 30 gün ve 10 gün içerisinde öde-me yapılırsa yüzde 3 indirim yapılacak şekilde olursa, eşdeğer yıllık faiz yüzde 55’den daha fazla olacaktır. Eğer yüzde 2 nakit indirimi verilirse yıllık faiz oranı yüz-de 36’dan daha fazla olacaktır. Bu da normal gecikme faizinden kayda değer oranda daha fazla bir değerdir.

Şu prensip her zaman geçerlidir. “Kâr marjı ne kadar düşük olursa indirimin bedeli o kadar büyük olur ”

Page 22: Document

22 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010 TÜRKCAST

ETKİNLİK

11-13 Kasım 2010 tarihleri arasında Tüyap İstanbul Kongre Merkezi’nde organize edilecek olan Ankiros/Annofer /Turkcast fuarları ve 5. Ankiros Döküm Kongresi’ne paralel olarak, TÜDÖKSAD tarafından “Döküm”ü konu alan bir fotoğraf sergisi düzenlenecek. Fotoğraf sergisi, fuar alanı içinde açık mekanda yapılacak. Sergi 4 gün boyunca fuar ve kongre katılımcılarının ziyaretine açık olacak. İlki bu yıl düzenlenecek olan “1. Dökümün Fotoğrafları Sergisi’nin”, önümüzdeki yıllarda Ankiros fuar ve kongre-lerinde geleneksel hale getirilmesi hedefleniyor.

1. Ankiros Dökümün Fotoğrafları Sergisi

KATILIMCILARDöküm sektörü ile ilişkisi olan profesyonel ve amatör fotoğrafçılar, çektikleri fotoğrafları sergide değerlendirilmek üzere gönderebili-yorlar.

İÇERİKAna tema: Döküm ve dökümcüler

FOTOĞRAF KONULARI: * Döküm süreçlerinin görüntüleri, * Döküm çalışanları (portre veya grup), * Döküm parçaları (güncel, tarihi, arkeolojik), * Takım çalışmaları, * Dökümde yeni teknolojiler, *Mikroskopik yapılar.

FOTOĞRAFLARIN ÖZELLİKLERİ* Siyah-beyaz veya renkli, * JPEG, dijital formatta, * Kenarlar en az 300 dpi,* En az 1 megapiksel,* Kırpma, renk, kontrast ayarına izin verilmekte, montaja izin verilmemektedir,* Çekim tarihi en fazla 5 yıl önce.

KATILIM SÜRESİ VE ŞEKLİ* Her kişi en fazla 10 fotoğrafla katılabilecek. * Fotoğraflar, bir CD veya USB-stick üzeriden kayıt edilip gönderilecektir.

*Fotoğraflar ile birlikte dijital ortamda gönderilecekler:a) Katılımcının adı soyadı, döküm sektörü ile ilişkisi, adresi, irtibat telefonu, b) Fotoğrafın;i) İsmi, ii) Çekildiği yer, iii) Tarih,iv) Hikayesi (En fazla 50 kelime)

FOTOĞRAF GÖNDERME ADRESİTürkiye Döküm Sanayicileri Derneği 1. Dökümün Fotoğrafları Sergisi Yasemin Sokak Birlik Sitesi No:1/3 Gayrettepe / İstanbulTel: 0 212 267 13 98 / [email protected]

SON KATILIM TARİHİ* 30 Eylül 2010 (Postaya verilş tarihi)* Fotoğraflar ve fotoğraf bilgileri; posta yerine mail yolu ile de [email protected] adresine gönderilebilir.

FOTOĞRAFLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ*Gelen fotoğraflar, seçici kurul tarafından değerlendirildikten sonra baskıları yapılıp, sergi için hazırlanacak. Serginin bu yıl ilk defa ya-pılacak olmasından dolayı; birincilik, ikincilik gibi değerlendirmeler ve ödüllendirme yapılmayacak.* Gönderilen fotoğraflar iade edilmeyecek.* Sergilenen fotoğraflar için bir sergi kataloğu hazırlanacak.* Gönderilen resimler, TÜDÖKSAD tarafından, Turkcast Dergisi’nde, internet sitesinde ve derneğin organize edeceği kongrelerde be-delsiz olarak kullanılabilecek.* Sergilenen fotoğraflar için bir bedel ödenmeyecek.

Page 23: Document

23TÜRKCAST

ÜYELERDEN

Gedik Döküm ve Vana, Sakarya 2. Organize Sa-nayi Bölgesindeki 25.000 metrekare kapalı alan yeni tesisi ile ilgili çalışmalarını hızla sür-

dürüyorken, bir yandan da çalışmalarında döküm si-mulasyon yazılımları kullanarak kum döküm ve has-sas döküm faaliyetlerine yeni bir ivme kazandırıyor. Müşterileriyle çözüm ortaklığında çalışmayı pren-sip olarak benimseyen Gedik Döküm, yaptığı tasa-rım analiz çalışmaları ile müşterilerine doğru malze-me seçimi ve döküm işleminin ardından, oluşabile-cek muhtemel problemler hakkında bilgi sağlayarak, üretim prosesinin doğru bir şekilde tamamlanması için yapılması gerekenler konusunda da müşterileri-ne gerekli desteği sağlıyor. Gedik Döküm, kullandığı FlowCast ve SolidCast, akış modelleme, dolum ve katılaşma simülasyon prog-ramları ile sıvı metalin yolluk sistemlerinde ne şekil-de aktığı ve döküm kalıbının nasıl doldurulduğu ko-nusunda birebir fikir vererek yolluk sisteminden kay-naklanan hataların giderilmesini sağlıyor. Kullanı-

lan bu yazılımlar sayesinde, kaç adet ve hangi ebat-ta besleyicinin gerekli olduğu ve nereye yerleştirile-ceği belirlenerek, yolluk-besleyici tasarımı bilgisayar üzerinde yapılıyor.Bütün tasarım ve analizlerin bilgisayar ortamında ve çok kısa zamanda yapılabilmesi ile porozite ve çekin-ti oluşumu, kalıp doldurmama gibi birçok hata önce-den görülebiliyor. Bu sonuçlardan faydalanarak gere-kiyorsa tasarımda mümkün olan en iyi ve en ekono-mik döküm için revizyon yapılarak model ve kalıpla-ma tasarımını kolay, ekonomik ve doğru yapabiliyor.Hızlı ve güvenilir bir biçimde numune çalışmaları ya-pılan bu ortamda, seri üretim öncesinde ve sonrasın-da yaşanan bütün sorunlar deneme ve yanılma mali-yeti olmadan ortadan kaldırılabiliyor. Sonuç olarak ilk döküm yapıldığında yüksek oranda başarı ve yüksek oranda verim elde edilerek, böyle-ce müşterilere gecikmesiz teslimat, tek seferde başa-rılı üretim, daha yüksek kalite ve daha düşük maliyet sağlanabiliyor.

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, Samsun’da ku-rumlar ve gelir vergisi rekortmenlerine, ihra-cat rekortmenleri ile ilk ve ikinci 500 sanayi ku-

ruluşu arasında yer alan sanayi kuruluşu temsilcileri-ne ‘Üreten Samsun’un Yıldızları’ çalışmasıyla ödül ve-riyor. Samsun’da bulunan Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği üyeleri Samsun Makina ve As Çelik Döküm de ödül alan firmalar arasına girmeyi başardılar. Tüdök-sad üyeleri, ödüllerini törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan aldılar. Ödül töreni şu sıralamaya göre yapıldı: “2008 yılı ver-gilendirme dönemi kurumlar vergi rekortmenleri sıra-lamasında; 7 milyon 648 bin 913 lira ile Samsun Maki-ne birinci, 1 milyon 374 bin 567 lira ile As Çelik Döküm dördüncü oldu. 2008 yılı ihracat rekortmenleri sırala-masında; As Çelik Döküm 31 milyon 846 bin 359 dolar

ile birinci, Samsun Makina 15 milyon 830 bin 633 do-lar ile dördüncü ve yine 2008 yılı ilk 500 sanayi kuru-luşu sıralamasında Samsun Makina 424. As Çelik Dö-küm ise, 2008 yılı ikinci 500 sanayi kuruluşu sıralama-sında 324. olmuştu.2009 yılı vergilendirme döneminde ise, kurumlar ver-gi rekortmeni sıralamasında birinci olan Samsun Ma-kine Sanayi Anonim Şirketi 10 milyon 687 bin 229 lira,dördüncü olan As Çelik Döküm de 922 bin 202 lira vergi ödedi. 2009 yılı ihracat rekortmenleri sıralamasında yine olan As Çelik Döküm 18 milyon 874 bin 945 dolar ile üçün-cü, Samsun Makine ise 15 milyon 154 bin 719 dolar ile dördüncü oldu. Samsun Makine, 2009 yılı ilk 500 sanayi kuruluşu sıra-lamasında 360. sırada yer aldı.

Gedik Döküm’denilk denemede doğru parça

Üreten Samsun’un yıldızları

Gedik Döküm ve Vana, çalışmalarında döküm simulasyon yazılımları kullanarak kum döküm ve hassas döküm faaliyetlerine yeni bir ivme kazandırdı. Yazılımları kullanarak müşterilerine ilk seferde doğru parçalar sunuyor.

Page 24: Document

24 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

RÖPORTAJ

“Döküm, bizim için stratejik öneme sahip”Otomotiv sanayisi, döküm sektörünün büyümesinde ve gelişmesinde önemli bir yere sahip. 1990’lı yıllarla birlikte hızla büyüyen Türkiye Otomotiv Sanayi, yerli yan sanayinin de lokomotifi oldu. Bugün, döküm sanayimizin yaklaşık yüzde 60 çıktısı otomotiv sanayinedir. Global ekonomik krizin en çok etkilediği sektörlerin başında gelen otomotiv sanayinde; krizin etkilerini, krizden çıkış yollarını, üretimi, tedarik zinciri içindeki yan sanayicilerle olan ilişkileri ve otomotivdeki gelecek projeksiyonları, Türkiye otomotiv ana sanayisinin temsilcisi Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer ile konuştuk.

Otomotiv sanayinde genel durumu değerlendire-rek başlamanızı istesek. Kriz yılını da göz önünde bulundurursanız, otomotiv sektörü 2010 senesin-de ilk 8 ayı nasıl geçirdi?Geçen yılı Türkiye’den bağımsız olarak düşünmek ge-rekir. Çünkü geçen yılı etkileyen olay, Amerika’da fi-nans sektöründe başlayan ve dünya ekonomisine çok büyük etki yapan küresel ekonomik krizdi. Bu krizin tüm dünyayı kapsaması sonucu, Türkiye de ciddi an-lamda 2008’in son çeyreğinden itibaren kriz olgusuy-la karşı karşıya kaldı. Yalnız bu küresel krizin Türkiye açısından farklı bir yapısı vardı. Çünkü Türkiye daha önce 1994, 1998 ve 2001 yıllarında geçirmiş olduğu ağır kriz dönemlerinde ki, o krizler Türkiye’ye özgü krizlerdi, Türkiye bu krizlerde çok önemli deneyimler elde etti. Özellikle son krizde yani 2001-2002 yılların-da Türkiye’de finans ve bankacılık sektörü ciddi bir sı-nav ve yenilenmeden geçti. Belki de dünyaya örnek bir bağımsız denetim mekanizmasının içine girdi ve küresel krizi de böyle karşıladı. Dünyayı saran krizin gündelik hayata yansıyan kısmı nakit ve kredi sıkıntı-sıydı, bunun sonucu talebin düşmesi ve nihayetinde üretimin daralması oldu. Küresel kriz Türkiye’de bek-lenenden daha farklı bir biçimde geçti ve hepimizin bildiği gibi 2009’un son yarısından itibaren de, özel-likle finans ve bankacılık kesiminin 2001-2002’de alı-

nan tedbirlerle kavuştuğu sağlıklı yapı nedeniyle de Türkiye göreceli olarak krizi biraz daha kolay atlattı denilebilir. Otomotiv açısından geçmiş kriz dönemlerinden fark-lı olan küresel pazarlarda ki talep eksikliğiydi. Çün-kü bildiğiniz gibi bizim sanayimiz üretiminin yakla-şık yüzde 80’ini çoğunlukla da Avrupa birliği ülkeleri-ne ihraç etmektedir. Avrupa Birliği’nde talep yüzde 40 gerileyiverdi. Gerileyince de bizim yüzde 80 olan işi-mizin önemli bir bölümü ortadan kalktı. Tabi iç pazar-da da krizden kaynaklanan talep düşüklüğü yaşandı. O da eklendiği zaman biz, 2008 yılına kıyasla 2009 yı-lında işimizin yaklaşık yüzde 50’sini kaybetmek duru-muyla karşı karşıya kaldık.

Yüzde 50 kaybı biraz açar mısınız? Otomotiv sa-nayisi için yüzde 50 kayıp ne anlam ifade ediyor? Bu ne demektir, üretimin daralması, gelirin azalması, talebin düşmesi ve sonuç olarak da bireylere yansıdı-ğı noktada istihdamın daralması yani işsizlik anlamı-nı taşır. Bizi en çok endişelendiren kısım da olayın iş-sizlik boyutudur. Nedeni şudur; biz sanayi olarak kü-resel rekabetin içindeyiz ve bu rekabetle başa çıkmak için de insan gücümüzü çok iyi yetiştiriyoruz, ona çok yatırım yapıyoruz. Bu yetişmiş insan gücünü kaybet-tiğiniz vakit krizden çıkışta, tekrardan aynı gücü ka-

Page 25: Document

25TÜRKCAST

Türkiye, döküm sanayisinde hem tasarım hem de kalite ve verimlilik açısından örnek bir ülkedir. Döküm sektörümüz, ciddi anlamda da ihracat yapan bir sektördür

zanmak neredeyse imkansızdır. Biz kalifiye olmayan iş gücü ile çalışamayız, mutlaka nitelikli iş gücünü istih-dam ederiz, keza o istihdam ettiğimiz iş gücünü de yaşam boyu eğitim ile güçlendiririz. Başka çaremiz yok, neticede her an dünya rekabetiyle karşı karşıya-yız. Krizlerde; üretim ve gelir kaybına uğrarsınız, bun-lar telafi edilebilir ancak insan gücü kaybına uğradığı-nızda, onun telafisi daha uzun yıllar alıyor. Krizlerde bizi en çok yıldıran taraf da bu oluyor. Dolayısıyla 2009 yılında en çok tartışılan konu, Hükümet’e verdiğimiz raporlarda da bu yöndeydi ve iç pazarı canlandıracak bazı önlemler için ciddi giri-şimlerde bulunduk. Mart ve Eylül ayları arasında bazı ürünlerde vergi indirimi sayesinde pazar kaybının bir kısmının telafi edilmesi mümkün oldu. Bir başka ta-rafı da esnek çalışma ile ilgili düzenleme kısa sürede yapıldı. İş gücümüzü, iş olmamasına rağmen fabrika-da istihdam eder pozisyonda tutma imkanına kavuş-tuk. Öte yandan, geçmişteki kriz deneyimlerinden ya-rarlanmak suretiyle işçi-işveren ilişkilerinde son dere-ce ortak uyumlu bir çalışma yürütmek suretiyle, fabri-ka kapalı olsa dahi, belirli bir ücretle iş gücümüzü ko-ruma imkanına kavuştuk. Bizim üretimimiz 2009 yı-

lında yüzde 30 düştü, iş gücü kaybımız ise yüzde 12 seviyesinde kaldı, bu kaybın bir kısmı zaten emek-li olan veya kendi isteğiyle ayrılanlardır. 2010 yılının başına geldiğimizde krizle ilgili önemli düzelmeler, görmekteyiz. Tabi tekrar söylemekte yar var, bizim işi-mizin önemli bir kısmı ihracattır, küresel pazarlardır, Türkiye’nin iç şartlarının iyi olması bize yetmez, dışarı-daki şartlarında iyi olması zorunluluğu var.

2001 krizinin tam tersi yaşandı. Çünkü o krizde ihracat gerçekleştirdiğimiz pazarlarda talep da-ralması söz konusu değildi.Geçmiş krizlerde, özellikle 2001 krizinde sanayimiz il-ginç bir yöntemle yerel krizi aştı. O zaman da iç pazar-da müthiş bir durgunluk vardı, biz bütün ağırlığımızı ihracata verdik. Çünkü dış pazarlar zaten açıktı ve bi-zim ürünlerimiz de dış pazarlarda büyük bir ilgi gör-dü, dolayısıyla krizin etkisi çok yüksek hissedilmedi, iş ihracata yöneldi. Oysa bu son krizde hem iç hem de dış pazar daraldı. Yine geçmiş dönemlerde Türkiye, krizden çıkışta likidite sıkıntısını dış kaynaklarla aştı. 2001-2002 yıllarında bedeli karşılığında yeterli dış kaynak sağlandı. Ama bu kriz döneminde dış kaynak

Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer

Page 26: Document

26 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

RÖPORTAJ

da yoktu. Ancak biraz önce değindiğim gibi bu kriz döneminde, finans ve banka sistemimizin güçlü yapı-sı ve yüksek kredibilitesi, yurt dışından kaynak bulma-dan bize önemli bir destek sağladı. Böylece bizim açı-mızdan baktığımız vakit, 2010 yılının başından itiba-ren krizden çıkışın emarelerini görmeye başladık. Ni-tekim bu bütün rakamlarımıza pozitif olarak yansıdı.

Bu rakamları da bizimle paylaşır mısınız?2010 yılının başından itibaren ilginç bir gelişme göz-lemledik. Daha doğrusu bu gelişmeyi biz, 2009 yılının son çeyreğinden itibaren izlemeye başladık. Bildiği-niz gibi 2000 Temmuz’unda ÖTV de sağlanan teşvik önce yarıya düştü, 30 Eylül 2009’da bitti. Bu tip ver-gisel teşvikler ortadan kalkınca genel olarak talepte düşme beklentisi oluşur. Nedeni de şudur; teşvik, tale-bi öne çeker, fakat ilginç bir şey, teşvik kalkmasına rağ-men, makro ekonomik şartların yaratmış olduğu or-tamda, talepte aşırı bir azalma söz konusu olmadı, ak-sine Ekim, Kasım ve Aralık aylarında beklenmedik bir talep artışıyla karşı karşıya kaldık.

Bu Türkiye’nin psikolojik olarak kriz söylentilerin-den az etkilenmesinden kaynaklanabilir mi? Şöyle bakmak lazım, kriz psikolojik olarak, gelecekle ilgili beklentilerin negatife dönmesi ve taleplerin azal-ması, harcamaların sınırlandırılması meselesidir. Baş-ka bir etken de piyasada satıştaki kredi pazarının da-ralmasıdır. Krizin ilk döneminde banka sektörü birden bire geçmiş deneylerden dolayı frene bastı. 2008’in son çeyreğinden 2009’un ilk çeyreğinin sonuna kadar, hatta 2. çeyreğin ortasına kadar, banka sektörü tüke-tici kredilerinde ciddi bir ihtiyat ortamına girdi. Fakat bu tarihten sonra kredilerde yavaş yavaş açılma görül-dü. Neticesinde 2009 Haziran ayından itibaren hem kredi piyasasında kredi bulunabilirlilik arttı hem de kredi fiyatları aşağıya düştü. Şöyle bir rakam vereyim size, krizin yoğun olduğu döneme 2008’in sonu 2009 başında satışlarımızın yüzde 20’si ancak krediyle ya-pılabiliyordu, normalde otomotiv satışlarının yüzde 80’ni krediyle yapılır. Şimdi satışlarımızın yüzde 80-85’i krediyle yapılıyor, yeniden eski durumumuza döndük. Dolayısıyla hem kredinin bol olması, hem kredinin gö-receli olarak ucuz hale gelmesi 2009’da krizden çıkı-şı kolaylaştırdı. Böyle baktığımızda, 2010 yılı Ocak, Şu-bat, Mart aylarında hiç beklenmedik artışlar oldu, Ni-san ayında bu artış süreklilik kazandı, Haziran’da ta-lep artışları devam etti ve Temmuzda hiç beklenme-dik bir yüksek talep ile karşılaştık. Genellikle Temmuz ayı, Ağustos ayında çıkacak olan yeni model beklenti-siyle talebin düşük olduğu aydır. Yani hiç kimse 15-20 gün sonra model yılı değişeceği için daha doğrusu bir yaş genç araba alacağı için gidip de Temmuz’un 15 in-den sonra araç almazdı. Yine, Ağustos ile ilgili verile-ri topluyoruz, Ağustos genellikle tatil ayıdır, herkesin

yazlıkta olduğu aydır, ayrıca bu yıl ramazan da Ağus-tosa denk geldi ve ramazanın da getirdiği bir yavaşla-ma var deniliyordu, ancak Ağustos’un da en az Tem-muz kadar iyi geçtiğini görüyoruz. İç pazarda çok güç-lü bir talep yapısına dönüldüğü gözüküyor. Dış pazara baktığımızda ise, özellikle birkaç ülkede teşvikin kalk-masıyla talep gerilemesi yaşandı. Avrupa Birliği pazarı her ne kadar 2008 yılı seviyesi olmasa da yine de 2009 yılının üstünde bir talep ile bizim ürünlerimize talip oluyor. Buna ek olarak da bir şirketimizin Amerika pa-zarında yoğun taleple yapmış olduğu ihracat var. Do-layısıyla toplam olarak baktığınızda, 7 aylık sonuçlar-da şöyle bir manzarayla karşı karşıyayız. Bir defa top-lam üretim 2009 yılına göre yüzde 30 civarında artmış. Toplam pazarda yüzde 20 gibi bir artış var. Aynı dö-nemde ihracattaki artış ise yüzde 35 civarında. Bu üç rakam yani toplam pazarda yüzde 20, ihracatta yüz-de 35 civarında artış olunca tabi üretim de yüzde 30 artmış oluyor. Burada bir noktanın altını çizmek istiyo-rum; üretimde en yüksek payı olan şirketlerimiz Tem-muz ayı son haftasında tatile çıktılar. Eskiden Temmu-zun tümünde çalışılır, Ağustosta tatile çıkılırdı. Dola-yısıyla 2010 Temmuz ile 2009 aynı dönemini karşılaş-tırırsanız bir miktar gerileme var. Nitekim Temmuzda üretim yüzde 7, ihracat ise yüzde 5 düşmüş gibi görü-lüyor. Bunun nedeni de, 4 hafta yerine 3 hafta çalış-maktan kaynaklanıyor. Ağustos rakamlarında bu ara-nın kapanacağını görüyoruz. Nitekim ihracatçı birlik-lerinin verdiği rakamlar da gösteriyor ki Ağustos ayın-daki ihracatımız geçen yıla göre yüzde 5-6 artmış.

Tam bu noktada, otomotiv sanayinin kriz öncesi duruma ne zaman dönebileceğini sorsak? 2008 yılı ve öncesine, tahminimize göre 2011 gibi dö-nülür. Bu yılki hedefler bakımından tabi ki bir spekü-latif tahmin yapmak mümkün değil ama, geçen yıla göre biraz daha iyi gideceği kesin, geçen yıl üretim ra-

Page 27: Document

27TÜRKCAST

RÖPORTAJ

kamımız oldukça gerilemişti, 2008’de 1 milyon 150 bin araç üretmiştik, bu adet geçen yıl 800 bin civarı-na inmişti. Bu yıl tekrar 1 milyon civarına çıkacağımı-zı tahmin ediyoruz. 2008’de ihracatımız 950 bindi, ge-çen yıl bu 600 binlere kadar düştü, bu yıl ise 800-850 bin civarında ihracatımızın olacağını tahmin ediyo-ruz. Dolayısıyla 2008’e, her şeyin doğru gittiğini varsa-yarsak, 2011’de ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Hat-ta 2008 rakamlarını ve hedeflerini de geçeceğimizi düşünüyoruz. Böylece geleceğe bakış açımızda pozi-tif bir noktadayız. Burada önemli bir faktör daha var onun da altını çizmek istiyorum; Türkiye’de genellik-le pazar denilince otomobil satışları konuşuluyor. Bu aslında doğal çünkü nereden bakarsanız bakın paza-rın yüzde 60-70’ni otomobil kapsıyor, dünyada da bu böyle. Ama Türkiye’nin önemli bir ürünü daha var o da ticari araçlardır. Türkiye ticari araçlarda çok ciddi başarı noktalarını kazanmış bir ülke. Hafif ticari araç-larda geçen sene Avrupa birincisi olduk. Ağır ticari araçlarda; kamyonda otobüste kendi lisanslı ürünleri-miz var, dolayısıyla sanayi olarak bu alanda orada üre-timi çok yakından takip ediyoruz. Çünkü bu tedarik zincirinde, aksam parça üretimi için de önem taşıyor. Kriz döneminde otomobil ile birlikte ticari araçlarda da ciddi gerilemeler söz konusu oldu. Kamyon ve oto-büste 2009 yılında çok ciddi durgunluklar oldu. Ticari araçların bir özelli de bilindiği gibi yatırım araçları ol-maları, ekonomi kötü giderse kimse yatırım yapmıyor. Dolayısıyla o dönemde büyük sıkıntı çekildi. ÖTV indi-rimleri gibi teşvikler daha ziyade otomobil için geçerli oldu. Çünkü ÖTV, kamyonda ve otobüste oldukça az, otomobil de ise yüksek. ÖTV inince de daha çok oto-mobile yansıdı. Maalesef geçen sene kamyon ve oto-büste geçerli bir teşvik verilmedi. Ancak 2010’nun ba-şından itibaren kamyon pazarında ciddi bir hareket-lilik var, 2009’daki durgunluk geride kalmış görünü-yor. Hafif ticari araçlarda da ciddi bir hareketlilik yaşa-nıyor. Dolayısıyla biz sanayi olarak, olaya sa-dece otomobil bazında bakmıyoruz, ti-cari araçlara da bakıyoruz. Ayrıca ticari araç sektöründe bizim pazar payımız daha yüksek, ticari araçlarda top-lamda ithalat payı yüzde 40’lar sevi-yesinde, otomobilde ise yüzde 70’ler seviyesinde. Biz, pazara ticari araç-lar yönünden daha hakim durumda-yız. Burada bir tek aksayan taraf oto-büs sektörü, ciddi anlamda gerileme var. Yurtdışında da otobüste ciddi bir durgunluk var. Geçmiş yıllarda otobüs sanayimiz ciddi bir ihracatçıydı. Avrupa Birliği’nin en iyi otobüslerini kendi mar-kamız altında Türkiye’de üretiyoruz. Dolayı-sıyla ihracat da sınırlanınca otobüs sektöründe ciddi bir sıkıntı yaşanıyor.

Bunun nedenleri nedir? Tabi bunun birkaç nedeni var. En önemli nedenlerin bir tanesi, yerel yönetimlerin seçim döneminden son-ra otobüs alımlarını durdurmasıdır. Yerel yönetimler seçim öncesinde daha çok otobüs alır. Bundan dolayı ancak her 4 yılda bir şehir içi otobüs pazarı hareketle-nir. Bir başka nokta da, bazı büyükşehir belediyeleri-nin ithal otobüslere rağbet etmesidir. Bunun çok yan-lış olduğunu yıllardır söyleriz. En son Kocaeli Büyükşe-hir Belediyesi, İtalya’dan otobüs ithal etti. İstanbul Bü-yükşehir Belediyesi’nin il otobüs ithal etme hazırlığın-da olduğunu biliyoruz. Şunun altını çizmemiz lazım, Türkiye’de çok ciddi bir otobüs üretme kapasitesi var, kalite ve performans bakımından hiçbir sorun söz ko-nusu değil çünkü yurtdışına ihracat yapıyoruz. Avru-pa Birliği ülkelerinin bir çok belediyesine otobüs ihraç ediyoruz. Turizm şirketlerine otobüs ihraç ediyoruz. Orada kalite anlamında tartışacak bir konu yok. Yerel yönetimlerin bu noktada bize göre en azından şehir-lerindeki fabrikaların çalıştırılması konusunda sorum-luluklarının olduğunu düşünüyoruz. Ankara, Adana, İzmir, İstanbul gibi kentlerimizde otobüs fabrikala-rımız var. Ama yerel yönetimlerin otobüs alımlarına baktığımız zaman, özellikle büyük kentlerde, ne ya-zık ki ithal otobüslere ağırlık veriliyor. İstanbul da bü-yükşehir olarak başı çekiyor. Bu dönem yeni alımların-da tekrar yerli otobüslere doğru bir yönelmeyi bekli-yoruz. En azıdan bunu hakkımız olarak da görüyoruz. Çünkü biz Türkiye’de çok iyi ve kaliteli otobüs üretiyo-ruz. Ayrıca bu otobüslerle ilgili herhangi bir teknik is-tek var ise netice itibarıyla çözümlenir. Çünkü otobüs-lerin projelendirilmesini bizim mühendislerimiz yapı-yor. Bu konuda dışa bağımlılığımız hemen hemen yok gibi. Dolayısıyla otobüs ile ilgili krizin çözülmesinde kamunun çok büyük rolünün olduğunun altını çizme-miz lazım.

Page 28: Document

28 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

İşin yan sanayi boyutuna da eğilirsek, otomotiv sektörü ticari aracıyla binek aracıyla Türkiye için çok öneli ve ciddi bir ana sanayi ve Türkiye ana sanayisinin de ciddi bir dişlisi. Tabi bu yan sana-yiye de hem can hem de yön veriyor. Bu kriz dö-nemimde yan sanayi ile sizin ilişkileriniz nasıldı? Ana sanayi olarak yan sanayilerinizle ne tür bir yol haritası çizdiniz? Nasıl bir tutum izlediniz?Şimdi bizim sektör, diğer birçok sanayi sektöründen çok farklı bir yapıya sahip. Biz bu yapıya “tedarik zin-ciri” diyoruz. Tedarik zincirinin anlamı şu; hammad-deden tüketiciye kadar olan bütün operasyonlar bir bütünlük içinde planlanıp yönetiliyor. Bu ne demek; ben motorlu araç üreticisiyim, benim araç üretmem için aksam ve parçaya ihtiyacım var, aksam parça üre-ticisini de üretim için hammaddeye ihtiyacı var, bütün bunlar tedarik zinciri içinde, birçok alanlar bakımın-dan ortak yönetilmek mecburiyetinde. Bunlardan bir tanesi kalite. Bizim motorlu araç üreticisi olarak, bize mal üreten, aksam parça tedarikçisi dediğimiz onla-ra mal üreten tedarikçiler ve nihayet hammadde üre-tenler, nihai üründen beklenen bütün kalite normları-nı takip etmek mecburiyetinde. İkincisi lojistik yöneti-midir. Bu sistem içinde yer alan bütün işletmeler mini-mum stok ile çalışmanın çarelerini bulmak zorunda-lar. Bu ne demek, öyle bir akım sağlanacak ki, mallar zamanında yerinde bulunulacak, asgari stok yükü ile üretim yapılacak. Herkes bunu ortak planlamak mec-buriyetindedir. Üçüncü planlama noktası ise maliyet. Çünkü n fiyat, pazarda oluşur, ürünümün değerini Pa-zar veriyor. Rakiplerle kıyaslıyor, rakibin fiyatı 100 lira ise benim ürünüm değerliyse, 100 liranın üstünde de-ğilse de altında gidiyor, aksi halde ben o pazarda yer bulamıyorum. Dolayısıyla pazarda belirlenen fiyattan geriye doğru bütün tedarik zinciri içinde maliyetin de ortak yönetilmesi lazım. “Kalite, lojistik ve maliyet” tedarik zincirinde üç önemli ortak yönetimdir. Ayrıca diğer bir nokta, tasarımın da ortak yapılma-sı gerekiyor. Nihayet artık Türkiye o noktaya da geldi. Çünkü bir model geliştirirken, o modelin tüm parçala-rını üretmediğime göre, o parçayı üreten sanayicinin de tasarım sürecinde yer alması lazım, gerekirse ham-maddecinin de yer alması beklenebilir. Çünkü hafif yapı için ince kesitli çelik lazım, çelik sanayicisinin o ince kesitli çeliği yüksek mukavemette üretecek tasa-rım ve ar-ge sürecine girmesi lazım. Bütün bu süreçler ortak yönetildiği zaman başarılı olunur. Bizim sanayi-mizin en büyük başarılarından biri de budur, bu sü-reçleri ortak yönetir, verimli yönetir onun için de küre-sel pazarlarda rekabetçi noktaya gelebilir. Bu süreçte ortak yönetilmesi gereken beşinci bir fak-tör daha var, o da kriz. Krizin de bu tedarik zinciri için-de ortak yönetilmesi gerekiyor. Bu ne demektir; kri-zin beklentisi olduğu andan itibaren zincir içerisinde yer alan bütün işletmeler, tek bir tartışma ortamına

girerler, oturup planlarını ortak yaparlar. Kimse, ben kendimi kurtardım krizden, tedarikçi ne olursa olsun veya tedarikçi kendisini kurtardı, araç üreticisi ne olur-sa olsun deme şansına sahip değil. Birisi var ise, birisi var, öbürü var ise öbürü var. Yani biz yok isek tedarik-çi yok, tedarikçi yok ise de biz olmayız. Bu kadar bir-birine bağımlıdır. Türkiye 50 yıllık deneyimiyle, oto-motiv sanayinin kurulduğu noktadan itibaren teda-rik zincirini başarılı yöneten ülkelerin arsında sayılıyor. Böyle bir deneyimi var. Bunun da üç önemli nedeni; şeffaf olacaksınız, karşılıklı güveneceksiniz, uzun va-deli ortaklık anlayışınız olacak. Yani tedarikçiden bu-gün mal alayım, yarın Allah kerim diyemezsiniz. Teda-rikçi ile bir işbirliğine girdiğiniz zaman onun ebediyen devam etmesi lazım, çünkü bugünden yarına tedarik-çi değiştiremezsiniz. Tedarikçi de sizin için yatırım ya-par o da sizi değiştiremez. Böyle karşılıklı bir bağımlı-lık vardır. Türkiye, bu bakımdan örnek bir noktaya gel-miştir. Tabi bu anlamda döküm sanayisi bizim strate-jik sanayilerimizden bir tanesidir. Tıpkı dövme gibi. Bi-zim olmazsa olmaz motor, şanzıman, diferyansiyel ku-tularımız gibi birçok aksam ve parçalarımızda muhte-lif cins döküm kullanıyoruz ve Türkiye, döküm sanayi-sinde hem tasarım hem de kalite ve verimlilik açısın-dan örnek bir ülkedir. Döküm sektörümüz, ciddi an-lamda da ihracat yapan bir sektördür.

1990 – 2000 arası otomotiv sanayindeki hızlı bü-yüme yerli sanayinin de lokomotifi oldu. Bu dö-nemde döküm sektörü de otomotiv sanayine pa-ralel ciddi yatırımlar yaparak büyüdü. Ancak bu-gün yerli otomotiv sanayi motor ve komponent-lerini ithal ediyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?İthal tartışması, bizi başka bir noktaya götürür. İtha-lat ile ilgili konu sadece motorlu taşıt araçları üreten-ler için söz konusu değil, aksam parça üretenlerin de ithalat ihtiyacı var. Dolayısıyla biz ithalata baktığımız vakit, tedarik zinciri ithalatına bakıyoruz. Yada dış ti-caret dengesine baktığımız vakit, tedarik zincirinin dış ticaretine bakıyoruz. Çünkü dökümcü de netice-

RÖPORTAJ

Biz kalifiye olmayan iş gücü ile çalışamayız, mutlaka nitelikli iş gücünü istihdam ederiz, keza o istihdam ettiğimiz iş gücünü de yaşam boyu eğitim ile güçlendiririz

TÜRKCAST

Page 29: Document
Page 30: Document

30 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

RÖPORTAJRÖPORTAJ

de ya hammaddesini ya kömürü veya başka parçası-nı ithal ediyor. Yada tedarikçi olarak biri motor üreti-yor ise, bazı aksam parçaları dışarıdan getirmek mec-buriyetinde. Şimdi olayın bu tarafına da bakmak gere-kiyor. Sadece şu veya bu kesimin tedarik zinciri içinde ithalatını münferit tartışırsanız, onun içinden çıkmak mümkün olmaz. Döküm sektörü bizim için stratejik bir sektör. Türkiye Gümrük Birliği ile birlikte tam reka-bet koşullarında, özellikle belirli bir ekonomik ölçeğe ulaşmadığı için, motor üretiminden vazgeçti. Bundan önce biz motoru üretiyorduk. Gümrük birliğine gir-dikten itibaren araç modelleri her yıl değişir hale gel-di, 10 bin ya da 100 bin adet büyüklüklerde bir motor üreten fabrikanın çalışması verimli değil, çünkü baş-ka tedarikçiler milyonlar mertebesinde motor üreti-yor. Şimdi 1 milyon motor kapasiteli fabrikanın verim-liliğiyle 50 bin kapasiteli motor fabrikasının verimliliği bir olmaz. Burada hadise şudur; Türkiye’deki otomo-tiv sanayi şirketleri bir şekilde belirli ekonomik ölçeğe ulaştıkları vakit, zaten otomatik olarak motor üretimi-ne geçmek zorundalar. Dönüşün ilk işaretleri var as-lında. İsim vermeme gerek yok, ama bazı şirketlerimiz yeniden motor üretimine başladılar. Hem kendilerine üretiyorlar hem de ihracat yapıyorlar. Ama Türkiye’yi birden bire tüm motoru üretir bir noktaya getirmek de mümkün değil. Bunu göz ardı etmemek lazım. Bazı ağır ve hafif ticari araçlarda, bazı otomobil üre-ten şirketlerde, yeni baştan motor ve aktarma organ-ları, şanzuman ve defriyansiyel dediğimiz, yahut dö-küm ağırlıklı olan parçalar var, kutular bildiğiniz gibi Türkiye’de üretilmeye başlandı. Ama şunu beklemiyo-ruz, yani illa gelecekte de Türkiye, bu ekonomik ölçek-lerde motor yapabilir. Böyle bir beklenti yok. Ancak, ölçekler büyür ise sadece bir veya iki modeli 500 bin kapasiteler üstünde üreten yeni tesisler kurulur ise Türkiye, ciddi oranda motor üretir konuma gelebilir. Burada Döküm ile ilgili bir nokta daha var. Tabi itha-latın göz çarpacak şekilde bu yıl içinde artıyor olma-sı hiç şüphe yok ki Türk Lirası’nın değerlenmesiyle çok yakından ilişkilidir. En son dış ticaret raporumuzda da onu vurgulamaya çalıştık. Otomobil ithalatı geçen se-neye göre yüzde 45 artmış durumda. Pazardaki artışın bir diğer noktası da Türk Lirası’nın göreceli olarak de-ğerleniyor olması. Yada buna Türk Lirası’nın değerlen-mesinin yanında Euro’nun da değer kaybetmesi diye-bilirsiniz. Çünkü Euro, sadece TL karşısında değil di-ğer paralara karşı da değer kaybetmeye başladı. Do-lar farklı bir noktaya geliyor. Tabi küresel para değerle-ri değişimlerinden Türkiye’yi bağımsız görmek müm-kün değil. Esasen bir miktar bizim ihracatımızın düşü-yor olması da dolarda meydana gelen farklılıktan kay-naklanıyor. Çünkü biz euro ile ihracat yapıyoruz, res-mi rakamlarda bunu doğal olarak tahvil ediyorsunuz, euro’nun değeri düştüğü için, doğal olarak dolar baz-da yapmış olduğunuz ihracatta 3-5 puan düşüklük

göreceli olarak söz konusu oluyor. Tıpkı do-ların değerinin düşmesi halinde, dolar ba-zındaki ihracat değerlendirmesinin de gö-receli olarak yüksek bir ihracat oranına yak-laşıldığı gibi. Bütün bunlar parametrelerin değişimiyle çok yakından ilgilidir. Analizler yapılırken bunlara dikkat edilmelidir.

Döküm sektörünün çıktısı yüzde 60 otomotiv sanayinedir. Dolayısıyla Oto-motiv sanayi döküm sektörü için çok önemli. Siz bu durumu nasıl değerlen-dirirsiniz? Tedarik zinciri içinde, döküm sektörünün yer aldığı ortamda bahsetmiş olduğum, kalite yönetimi, maliyet, lojistik yönetimi ve tasarım yönetimiyle ilgili herhangi bir soru-nun olduğunu görmüyoruz. Mesele şudur; bizim ekonomik ölçekle ilgili gelişmelerde iyi bir yere gelmemiz ve motoru içeriden tedarik edilebilir noktaya getirmemiz. Bu noktaya gelindiği vakit zaten döküm sektö-ründe bir sorun yaşanması söz konusu de-ğil. Ne kapasite bakımından, nede mühendisliküretim ve kabiliyeti bakımından bir sorun yaşanaca-ğını tahmin etmiyoruz. Bir çok tesisimizde seri ola-rak kontinü döküm hatlarının olduğunu hatta bunla-rın büyük bir kısmının ihracata çalıştığını biliyoruz. Bu dökümhaneler yurt dışına açılmış durumdalar, oto-motiv sanayisinin büyük firmalarına üretim yapıyor-lar. Geçenlerde TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi’nde, dökümle salt kampana üreten bir şirketimizi gezdik, bütün üretimini ihraç ediyor durumda. Yurtdışına ye-dek parçaya değil, doğrudan OEM’lere yani üreticilere tedarik yapıyor. Onların kalite, verimlilik, maliyet stan-dartlarına ulaşmış durumdalar. Döküm sanayinin sa-hip olduğu rekabet seviyesi bakımından bir sorunu yok. Sorun, belirli ölçeğe ulaşıp, o noktadan itibaren tedariği içeriden yönlendirmek sorunudur. Ama dü-şük rakamlarla içeriden motor tedariği yapmak verim-li değil. Zaten bunu herkes tartışıyor.

Pazarlama stratejileriyle ilgili bir sıkıntı olabilir mi? Tabi ana sanayi tedarikçi ilişkilerinin, sadece basit bir alış veriş gibi görülmemesi gerekir. Biraz önce de bahsettim, tasarımdan itibaren başlayan uzun vade-li stratejik bir ortaklık var. Türkiye’de ki modelleri ken-dimiz artık geliştiriyoruz. Bir model geliştirildiği tak-dirde ben eminim ki döküm sanayi tasarımda birebir yer alacak pozisyonda, orada hiç problem yok. Direkt olarak herhangi bir model sıfırdan tasarlandığında, o model üzerenden döküm ile ilgili yapılacak işler var ise, her çeşit dökümle ilgili, buna alüminyum, demir, demir dışı dahil tasarım başlangıcı ve bütün süreçler-

Page 31: Document

31TÜRKCAST

RÖPORTAJRÖPORTAJ

de döküm sanayimiz yer alır durumda. Burada mali-yet ilişkisi farklı bir olay, şirket ile tedarikçi arasında-ki birebir tartışmaya bağlı. Bunun içinde ödeme şek-li, yıllık miktar, yurtdışına ihracat avantajı gibi faktör-ler var. Öyle imkanlar var ki, eğer siz Türkiye’de küre-sel sermaye ortaklığıyla kurulmuş bir tesise tedarik-çi oluyorsanız, doğrudan o küresel şirketin tedarikçi listesine girme şansına da sahip oluyorsunuz. Dolayı-sıyla bize 50 bin parça verirken yurtdışındaki o küre-sel şirketin muhtelif şubelerine farklı miktarda parça-lar sevk etmek mümkün. Bunun çok somut örnekle-ri var. Türkiye’nin ürettiği ürünler başka ülkelere kay-dığı zaman tedarikçiler, o ülkelerin tedarikçisi hali-ne geliyor. Romanya bunun en somut örneklerin-den bir tanesi. Keza Almanya’daki şirketler bunlara ör-nek. Dolayısıyla burada olayı yerelden çıkartıp küresel bakmak gerekir. Küresel şirketin Türkiye’deki şubesi-ne, uzantısına tedarikçisi olduğunuz vakit, doğal ola-rak siz o küresel şirketin dünya tedarik sisteminin içe-risinde yer alıyorsunuz. Buradaki mesele nedir; mali-yetiniz tutuyor mu tutmuyor mu? Burada Türkiye’nin dezavantajı nedir? Üretim merkezlerine olan uzaklı-ğıdır. Yani Macaristan’da veya Çek Cumhuriyet’inde üretip Almanya’ya mal sevk etmekle Türkiye’de üre-tip Almanya’ya mal sevk etmek arasında lojistik ma-liyet farkı var. Türkiye zaten küresel yarışta bir miktar geriden başlıyor, yani hem hammaddesini getirirken uzaktan getiriyor hem bitmiş malı satarken uzağa sa-tıyor. Uzak derken de Avrupa ile arasında 2.500 kilo-metre mesafe var. Buna rağmen verimlilik endeksinin yüksekliğinden de ciddi başarılar sağlıyor, bunu da kabul etmek lazım.

Değişen dünya düzeni içinde otomotiv ana sana-yinin gelecek projeksiyonları nasıl olacak?Biz küresel gelişmeleri çok yakından izliyoruz. Bütün küresel faaliyetler içinde aynı zamanda aktif de çalışı-yoruz. Dernek olarak uluslararası Otomotiv Sanayici-leri Birliği (OICA) ve Avrupa Otomotiv Sanayicileri Bir-liği (ACEA) üyesiyiz. Ayrıca dünyadaki bütün araştır-ma kuruluşlarıyla da birebir ilişkimiz mevcut. Bağlan-tılı her kesimle bilgi alış verişinde bulunuyoruz. 2024 yılıyla ilgili tahminler yavaş yavaş tartışılıp yayınlan-maya başlandı. Gözüken şu; rekabet koşulları, mali-yet koşullarıyla beraber farklı bir yapılanmayı berabe-rinde getirecek. O da şu; özellikle gelişen pazarlarda ki bunun içinde başta Çin, Hindistan, Brezilya ve Rus-ya var; bu dört pazar gelecekte en hızlı gelişecek pa-zar olarak kabul ediliyor. Çünkü artık Amerika, Avru-pa, Japonya ve Güney Kore gibi gelişmiş pazarlarda mevcut satışların daha fazla büyüyeceğini kimse tah-min etmiyor. Bu pazarlar, oturmuş, doymuş, nüfus ar-tışları yok, normal gelir seviyesinin üst seviyesine gel-miş, krizden dolayı hatta bir miktar gerilemeler dahi var. Amerika’da artık eskisi kadar araç satılmayacağını iddia ediyorlar, Avrupa ve Japonya için de bu durum söz konusu. Dolayısıyla bu pazarlarda artık yeni bir gelişme beklenmiyor. Nerede bekleniyor, büyük mik-tarda Çin, sonra Hindistan, Brezilya. Nitekim 2009 yılı bunun en son göstergesi oldu. Dünya üretimde yüz-de 24 gerilerken Çin’in üretimi yüzde 48 arttı. Ancak saydığım bu pazarların bir özelliği de dışa kapalı, içe açık pazar olmalarıdır. Şu veya bu nedenlerden dola-yı bu ülkelerin ithalatı hemen hemen sıfırdır. Bu ne-denle bütün üretim, geniş iç pazarda yayılıyor. Çün-kü, Çin ve Hindistan’da milyarlarca insan var. Ayrıca hammadde konusunda sıkıntıları yok, kendi ihtiyaçla-rını karşılıyorlar. Ancak ürünleri henüz küresel pazar-lara açılmış değil. Yani bir Japonya, G. Kore gibi hem içeriye hem de yurt dışına satamıyorlar. Bunlar daha çok ürettiklerini içeriye satıyorlar. Satış yaptıkları nok-talar, gelişmekte olan pazarlar, ne Amerika, ne Avru-pa, ne Japonya’da ne de G. Kore’de, Brezilya, Hindis-tan, Çin ürünü zaten yok. Böyle bir durumla karşı kar-şıyayız. Şimdi böyle bir manzara içerisinde neyi gö-rüyoruz; bütün küresel şirketler bu pazarlardaki üre-time ağırlık veriyor. Görüldü ki artık kendi ülkelerin-de üretim için hem talep yok, hem de maliyetler yük-sek. Genel bir trende baktığınız vakit, yani 2008’den 2024’e uzayan dünyadaki bütün trendleri yakalayan ciddi araştırma kuruluşlarının raporlarına baktığınız zaman şunu görüyorsunuz: üretim, kuzeyden güneye, batıdan da doğuya kayacak. Bu ne demek; güneydo-ğuyu gösteriyor. Kuzeyden güneye inerseniz, batıdan doğuya giderseniz güneydoğuya çıkarsınız. Yani Çin, Hindistan o bölgeyi gösterir. Keza Brezilya güney ya-rım küre içinde, üretim buralarda gelişiyor. Buralarda üç katına kadar artışlar bekleniyor, diğer taraftan Av-

Page 32: Document

32 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

rupa, Japonya, Amerika gibi yerlerde de aynı oranda düşüşler bekleniyor yani yüzde 0.95’e inecek üretim.

Burada Türkiye nerede kalır?Türkiye’nin iç Pazar potansiyeli büyük, ama iki tane önemli tehdit altında: Bir, küresel pazarın ortağı, hiç-bir ithalatta kısıtlama yok. İki, talebi kısıtlayan çok de-ğişik bir vergi mekanizması var. Talep daha fazla arta-bilir ama vergi baskısı altında. ‘Şimdi deniliyor ki ver-gi var ama her şey satılıyor’ bu konjektörel bir satış, Türkiye’nin son on yılına bakarsanız, Pazar 500 binlik bir rakam içinde. Son 20 yılın Pazar trendine baktığı-nız da ise azalan bir trend var. Sürekli artan bir trend yok. Sabit bile kalmamış. Dolayısıyla 500 binlik bir Pa-zar içerisinde bir Brezilya, Çin ve Hindistan gibi akti-vite göstermeyi kimse beklemesin. Ayrıca ülkemizin bu 500-600 binlik pazarın yüzde 60’ı ithalat. Hadise-ye böyle baktığınızda farklı bir yapı olduğunu görür-sünüz. Türkiye o zaman nerede kendisine yer bulacak; Türkiye üretimde rekabetçi bir noktaya geldi, tesisleri-ni iyi yönetiyor, verimliliği yüksek, insan kalitesi çok iyi. Dolayısıyla maliyeti de iyi, kalitede zaten bir problemi yok. Yaptığı ürünler dünyanın her tarafında rahatlıkla satılıyor. Tasarımla ilgili bir eksikliği vardı, onu da son 10 yıldan beri kapattı. Bu arada kamunun vermiş ol-duğu teşvikler de hemen hemen bütün alan örülmüş durumda, yani şuanda ar-ge teşviği yok demek müm-kün değil, gerçekten çok verimli çalışan bir ar-ge teş-viği var, biz bundan büyük oranda yararlanıyoruz ve sanayi olarak faydasını da görüyoruz. Dolayısıyla de-ğer zincirinin sadece üretimiyle değil, tasarımıyla da rekabetçiliğini arttırmaya başladı. Türkiye, gelecekte de tasarım ve üretim merkezi niteliğini devam ettire-cek. Bunun kamu politikalarıyla desteklenmesi lazım. Ar-ge için destek iyi ama yatırım için destek yetersiz. Yatırım teşvikleri çıktı hala Maliye Bakanlığı, teşviğin önemli olan vergi mekanizma-sıyla ikincil

düzenlemeyi yapmadı. Bu yılın sonunda da teşvikle-rin birinci aşaması bitiyor, gelecek yıl daha düşük nok-taya inecek. Dolayısıyla bu eksikliğin giderilmesi la-zım, her yerde bunu dile getiriyoruz, çünkü bizim ya-tırım yapmamız gerekiyor. Birincisi, yatırım yapmazsa-nız ayakta kalamazsınız, ikincisi büyümek için yatırım yapmanız lazım. Yaşamak için yapacaksınız, yani biz her yıl teknolojimizi yenileyeceğiz, tezgahlarımızı ye-nileyeceğiz, modellerimizi yenileyeceğiz yaşamak için bir de büyüyeceğiz. Büyümek için de yatırım yapma-mız, kapasite artırmamız lazım. Bunlar da teşvikle olur. Türkiye’de ciddi teşvik eksikliği var. Türkiye’nin şuan-da üretim kapasitesi 1.5 milyon, 2 milyona çıkılması gerekir. Bu ne demek, iki yeni fabrikanın açılması de-mek, 250 binlik iki fabrika, yaklaşık 3 milyar dolar eder. Tedarikle beraber 4-5 milyar dolar. Tabi biz büyüyün-ce yani oraya 500 binlik bir kapasite getirince, döküm fabrikası da dövme fabrikası da büyüyecek, tedarik zincirinin içerisinde bulunan herkes büyüyecek. Bu bütünlük hala anlatılamadı. Biz bunu 10 yıldan beridir söylüyoruz, bu sektörün büyümesi için yatırım lazım, yatırım için de tüm tedarik zincirini kapsayan teşvik şart. Çünkü Türkiye’nin enflasyonunun düşük olması, huzur için de olması gibi avantajlar, rakip ülkelerde de zaten var. Rakip ülkelere baktığımızda, önemli yatırım teşvikleri devam ediyor. Pazar potansiyeli var, baskı altında, yatırım için teşvik vermezseniz buraya yatırım gelmez. Genel olarak yatırım teşvikleri yetersiz.

Rekabet ettiğimiz ülkeler de bu durum nasıl? Özellikle eski Doğu Bloku ülkelerinde.Zaten oraların üretim ve Pazar merkezlerine lojistik avantajı var. Hem AB üyesiler, bundan dolayı da bir ta-kım farklı avantajlara sahipler. Coğrafi yakınlığı var. Biz coğrafi olarak yakın değiliz, birlik üyesi değiliz, bir çok dezavantajımız mevcut. Analiz yapıldığında bir çok eksiğimizin olduğu görülüyor.

Aslında coğrafi olarak hep yakın olduğumuz avantajı konuşulmaz mı Türkiye’de? Mesela, Asya ile Avrupa arasında köprü görevi gördü-ğümüz söylenir?Köprü üzerenden gelip geçilen yerdir, köprüde durulmaz. Köprü tanımı yanlış ve kötü bir tanım-dır. Köprü nedir? Gelirsin geçersin üzerinden, halbuki gelip geçene ihtiyacımız yok, gelip ka-lana ihtiyaç var. Köprü de, ne yapmış köprü ola-rak. Özet olarak bakarsanız, Türkiye, otomotiv sanayinde ciddi fırsatlar içeren bir ülke. Reka-bet gücü yeterli, tedarik zinciri çok güçlü bura-ya yatırım gelir, yatırım gelmiyor ise, teşvik me-

kanizmasının baştan gözden geçirilmesi gerek.

RÖPORTAJ

TÜRKCAST

Page 33: Document
Page 34: Document

34 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

FUAR

Buluşma noktası Ankiros’a doğru

Metalurji sektörünü tek çatı altında toplayan Ankiros / Annofer / Turkcast 2010 fuarlarında zaman yaklaşıyor. 2 yılda bir organize edilen ve son olarak 2008 yılının Kasım ayında gerçekleşen fuar, dünyayı sarsan ekonomik krizin yeni yeni hissedildiği bir zamanda yapılmıştı. Ekonomik kriz izlerinin silinmeye başlandığı 2010 yılında Ankiros fuarları, kapılarını katılımcılarına ve ziyaretçilerine yeniden açıyor. HM Ankiros Fuarcılık Genel Müdürü İbrahim Anıl, fuarlarla ilgili tüm ayrıntıları anlatıyor.

Page 35: Document

35TÜRKCAST

FUAR

Dünya metalurji sektörünün en önemli üç fuarından biri konumundaki Ankiros/An-nofer/Türkcast fuarları 11-14 Kasım 2010 tarihlerinde İstanbul Tüyap Fuar ve Kong-

re Merkezi’nde kapılarını açıyor. Büyüme trendine de-vam eden Ankiros/Annofer/Türkcast fuarları 30 bin metrekare fuar alanı üzerinde kurulu yaklaşık 15 bin metrekare net stand büyüklüğüne ulaşmış bulunu-yor. Fuarlara bu yıl 45 ülkeden yaklaşık 800 firma ka-tılım gerçekleştiriyor. Fuarlara yerli yabancı 15 binden fazla sektör ilgilisinin ziyareti bekleniyor. 2010 fuarlarına geçmeden önce HM Ankiros Fuarcı-lık Genel Müdürü İbrahim Anıl’a bu fuar üçlemesinin öyküsünü soruyoruz. Adını Ankara’nın ‘ank’si iron’un ‘iro’su ve steel’in ‘s’ sinden alan bu fuar üçlemesinin çı-kış noktası Ankiros, ilk önce Ankara’da organize edili-yor. 1990’lardan sonra döküm sektöründeki ilerleme-nin çok büyük olduğunu belirten İbrahim Anıl, Dö-küm sektörünün ivme kazanmasıyla fuarın İstanbul’a taşınması arasındaki paralelliğe dikkat çekiyor. Meta-lurji sektörünün tamamını fuara katmak düşüncesin-

den hareketle ve ayrıca dökümün sadece demir - çe-likten oluşmadığını, diğer metallerden de döküm ya-pıldığını, demir dışı metallerin de fuarda yer alması-nın önemli olduğunu söylüyor İbrahim Anıl, bu bü-tünlüğü sağlamak adına Annofer fuarını ekledikleri-ni belirtiyor. Annofer de adını Ankara’nın ‘an’si ve non ferrous’un ‘nofer’inden alıyor. Ankiros ve Annofer fua-rından sonra Türkcast fuarının çıkış noktasını ise İbra-him Anıl şöyle anlatıyor: “Türkiye döküm sektöründe çok büyük atılımlar yapılıyordu. Türkiye, döküm konu-sunda dünya çapında bir tedarikçi konumuna gelmiş-ti. Türkiye döküm sektörünün yegane temsilcisi Tür-kiye Döküm Sanayicileri Derneği ile Ankiros fuarları-nın başlangıcından beri iyi ve güçlü ilişkilerimiz var-dı. Dünyadaki fuarlara dökümhanelerle birlikte gidi-yorduk. Oralarda standlar açıp ürünler sergileniyordu. Döküm sektörünün katıldığı bu fuarlara alternatif bir döküm fuarı yapılabilir mi diye düşünceler gelişti. Bu düşüncelerin olgunlaşmasıyla Turkcast fuarını da or-ganizasyonumuza ekledik. Bu yıl 4.’sünü gerçekleştiri-yoruz. Türkcast fuarı çok ciddi katılımlara ulaştı.” Türkcast’ın yapıldığı ilk yıldan başlayarak döküm alı-cılarının dikkatini çektiğini ve bu alıcıların sürekli fu-arı ziyaret edip anlaşmalar yaptığını belirten İbrahim Anıl, 2008 yılında yapılan Ankiros/Annofer/Türkcast fuarlarına ciddi sayıda döküm ürünleri alıcıları ziyareti gerçekleştiğini ve fuara katılan dökümhanelerin bun-dan oldukça memnun kaldığını söylüyor. Turkcast’ın eklenmesiyle Ankiros ve Annofer katılı-mına yaptığı etkiyi soruyoruz. Bu fuarların amacı bir workshop oluşturmaktır diyor İbrahim Anıl. “Bir taraf-tan dökümhanelere makine, saf malzeme satanlar, di-ğer taraftan dökümhaneler, bir diğer taraftan ise dö-küm alıcıları, bunlar zincir gibi düşünülebilir. Döküm

Ankiros Fuarcılık 2001 yılında metalurji sektörüne fuar organize etmek üzere kuruldu. 1991-2001yıl-

ları arasında Sada Fuarcılık olarak fuar organize edili-yorken, Ankiros isminin çok fazla öne çıkmış olmasın-dan dolayı şirket Ankiros Fuarcılık adını aldı. Ankiros fuarcılık 2002 yılında Alman Deutsche Messe ile şir-ket evliliği yaptı. Şirketin yüzde 50’si satıldı. Deuts-che Messe adına Hannover Messe şirkete ortak oldu ve şirket ismi Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. oldu. Bu şirketin tek bir işi var; o da metalurji sektörü-ne yönelik fuar organize etmek. Bu alan dışında fuar organize edilmiyor.

HANNOVER MESSE ANKİROS FUARCILIK

Page 36: Document

36 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

Ankiros/Annofer Fuarlarının artık vazgeçilmez bir parçası haline gelen Almanya, İtalya, Çin, İspanya pavyonlarına, İngiltere ve İran ülke pavyonlarının da eklenmesi ile fuar uluslararası anlamda gücüne güç katıyor

HM Ankiros Fuarcılık Genel Müdürü İbrahim Anıl:

2010 fuarları metalurji sektörünün gücünü herkese

gösterecek

ANKİROS

alıcıları dökümhane standlarını geziyor, dökümha-neler tedarikçilerinin standlarını ziyaret ediyor. Bu bi-zim yaratmaya çalıştığımız bir platformdu. Şuanda da bunu başardığımızı düşünüyoruz. Bunun daha da bü-yüyeceği kanısındayız. Bu üç fuarın katılım ve ziyaret-çi konularında birbirlerine olumlu etkileri büyüktür.”

Çevre ve Enerji konuları 2010 yılının vurucu noktası olabilir Ankiros/Annofer/Türkcast’ın çıkış noktalarından son-ra 2010 fuarında nelerle karşılaşacağımıza geçiyoruz. İlk önce 2010 fuarlarıyla ilgili vurucu noktayı, öne çıka-cak ana konuyu soruyoruz. İbrahim Anıl şöyle cevap veriyor. “Bizim fuarlarımız için ana tema olarak spesi-fik bir şey söylemek zor. Buradaki sergileme alanları aslında her türlü ihtiyacı karşılayabilecek şekilde olu-şuyor ve bizim fuarlarımızın sektörün bütününü kap-sadığını görüyoruz. Açıkçası bu bizim kontrol edebi-leceğimiz bir şey de değil. Katılma kararlarını firmalar bağımsız alıyorlar. Ama şunu söyleyebiliriz ki çevre ve enerji konuları bu sene öne çıkacak gibi görünüyor.” Aslında çevre ve enerjinin, sadece dökümhanele-rin değil bütün insanlığın ilgi duyması ve dikkat et-

mesi gereken bir konu olduğuna dikkat çeken İbra-him Anıl, bunun bilincinde olan tedarikçi konumun-daki firmaların, bu alanda yatırım yapılacağının, yapıl-mak zorunda olunduğunun bilinciyle çevre ve enerji-ye ağırlık vereceğini düşündüğünü söylüyor. Ankiros / Annofer / Türkcast fuarları 2008 yılında Ka-sım ayında yapıldı. Fuarların yapıldığı zamanda Dün-yayı saran ekonomik kriz başlamıştı. Buna rağmen fu-arlar, hem katılımcı hem de ziyaretçi açısından herkesi memnun etmişti. Bu yıl ise krizin izlerin silinmeye baş-ladığı bir dönem ve yine Ankiros fuarları var. İbrahim Anıl’dan bu iki dönemi, hem fuarlar hem sektör açısın-dan değerlendirmesini istiyoruz. İbrahim Anıl: “Anki-ros / Annofer / Türkcast 2008 fuarları tam krizin baş-langıç dönemine denk düştü, bu bizim için şanssız-lıktı. Fuarcılık, çok uzun soluklu bir süreç olduğu için, fuar tarihini çok önceden planlamak durumundasınız. Fuar tarihlerinin böyle sıkıntılı zamanlara denk düş-mesini istemezdik. Fuar zamanından öte böyle sıkın-tılı süreçlerin yaşanmasını hiç istemezdik” diyor ve ek-liyor: Bu uzun soluklu fuar hazırlığı sürecinde isteme-diğiniz durumlarla maalesef karşılaşabiliyoruz. 2008 yılındaki fuarlarda şöyle bir şansımız oldu; Ankiros/Annofer/Türkcast, krizin sektörde dibe vurduğu nok-tada değil de bir miktar önceden gerçekleşti. Fuar, ka-tılım, ziyaret ve yapılan işler bakımından oldukça ba-şarılı oldu. Katılımcılar da fuarın yararlı olduğunu gör-

Ankiros 2010 - 10.Uluslararası Demir-Çelik ve Döküm Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı’ nda de-mir & çelik ve döküm sektörüne yönelik makine, teknoloji, hammadde ve sarf malzemeleri ile servis ve

ekipmanlar sergileniyor. Fuar global metalurji sektörlerinden oluşan geniş katılımcı profili ile uluslararası ziya-retçilerine karlı iş imkanları ve sınırsız iş bağlantıları kurma fırsatı veriyor.

Page 37: Document

37TÜRKCAST

FUAR

düler. Katılımcı firmalar, yeni bağlantılar gerçekleşti-rip imzalar attılar.” Krizin olumsuz etkilerinin de olduğuna değinen İbra-him Anıl, 2008 fuarlarında sağlanan bağlantılar ve atı-lan imzaların bir kısmının hayata geçmediğine de dik-kat çekiyor: “O projelerin bir kısmı ertelendi. Dolayı-sıyla 2009 yılında hem bizler hem de sektör sıkıntılı bir dönem geçirdi. 2010 yılını deklare ederken de bu-nun etkisinin ne kadar olacağını açıkçası bilemiyor-duk. Dolayısıyla tedbirli davrandık. Fuar alanındaki 1. Hol’ü deklare etmedik. Fakat hem genel yapının dü-zelmesi, hem Türk döküm endüstrisinin diğer sektör-lere oranla daha çabuk toparlanması bizim beklenti-lerimizin de üzerinde fuarlara ilgiyi yöneltti. Şuan en başta deklare etmediğimiz 1. Hol’ü de açmış bulunu-yoruz. Diğer hollerimizde yer kalmadı sadece 1. hol-de yerimiz var ve o holün satışlarına devam ediyoruz.”

“Sektör, 2010 fuarını bekliyor”İbrahim Anıl, Türkiye dökümhanelerinin pazarları-nın farkında olduğunu, buna yönelik yatırımlarını da planladıklarını, ancak bunların bir kısmını kriz döne-minde ertelendiğini belirtiyor. Krizin etkilerinin silin-diği 2010 yılı, ertelenen projeler ve yatırımların haya-ta geçeceği dönem olacağını, bu anlamda sektörün de 2010 fuarını heyecanla beklediğini görüyoruz. Ziyaretçi açısından da hiçbir sıkıntının olmayacağını ve verimli işbirliklerinin olacağını ön gördüklerini söy-lüyor İbrahim Anıl. Şimdiye kadar aldıkları geridönüş-lerin bu doğrultuda olduğunu belirtiyor ve şöyle de-vam ediyor: “Türkcast, döküm satın alıcıları için kaçırılmayacak bir fırsat. Çünkü Türkiye, gerçek bir potansiyel olarak önlerinde duruyor. Herkes Türkiye’de döküm sektö-rün ne kadar güçlü olduğunun farkındadır. Türkiye’de dökümhaneleri teker teker dolaşmaya kalksanız bu çok meşakatli ve masraflı olur. Ama fuara geldikle-rinde tek bir ziyaretle 60’ın üzerinde dökümhaneyi hem de kalburüstü dökümhanelerin en yetkili kişile-riyle konsantre bir şekilde 4 gün boyunca görüşebi-lecekler. Bunu kaçırmayacaklarını düşünüyoruz. An-kiros/Annofer/Türkcast fuarlarını sektör, zaten bir bu-luşma noktası olarak görüyor. Hem iş yapmak hem de

sektördeki gelişmeleri görmek için 2 yılda bir bu fua-ra katılarak bunu gerçekleştiriyor. Örneğin ilk Türkcast fuarıyla son yaptığımız arasında ziyaretçi anlamında önemli farklar var, katılımcılar bunu görüyordur.”

Ziyaretler sonuca yönelik olacak Yaptıkları organizasyonun sektörel ve ihtisas fuarı ol-duğuna değinen İbrahim Anıl, bunun da halka açık genel fuar değil, sadece sektörle ilgili kişilerin ziyaret ettiği bir fuar anlamına geldiğini söylüyor. Ziyaretçi profilinin geçmiş yıllardan farklı olmayacağını ama bu yıl sektörün, krizden çıkış, yatırımlar, ertelen projeler konusunu yerine getirme anlamında bir hevesi oldu-ğu için, ziyaretlerin daha uzun ve daha sonuca yöne-lik olacağına dikkat çeken İbrahim Anıl, ayrıca bu yıl uluslararası ziyaretçilerin fazla olacağını tahmin ettik-lerini, çünkü, ziyaretçiye yönelik hem yurtiçinde hem yurtdışında çok ciddi çaba harcadıklarını belirtiyor. Her zaman standart bir kalite anlayışlarının olduğu-nu, bundan hiçbir zaman ödün vermediklerini de vur-gulayan İbrahim Anıl, bu konuda en büyük avantaj-larının, dağınık yapıda fuar organize etmedikleri-ni, bu sektörde, sadece bu fuara konsantre oldukla-rı için buraya yoğunlaştıklarını söylüyor ve katılanla-ra en iyi hizmeti vermek anlamında gayret sarf ettik-lerini sözlerine ekliyor. Fuardaki alım heyetleriyle ilgi-li de bilgi veren İbrahim Anıl, bu konuya iki türlü bak-mak gerektiğini belirtiyor: “Alım heyetleri konusu bi-zim dışımızda gelişiyor. Heyetlerin ziyareti, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın organizasyonuyla gerçekleşiyor. Bu paketin finansmanını da DTM yapıyor. Fuarları seçip buralara alım heyetleri getiriyorlar. Bizim fuara da 40’a yakın ülkeden alım heyeti organize ediliyor.Buna ek olarak bizim desteklediğimiz bir takım heyet-ler de var. Yaklaşık 15 ülke belirledik, bu ülkelerden

ANNOFER

Annofer 2010 - “9. Uluslararası Demir Dışı Metaller Teknoloji, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı” ise de-mirdışı metaller sektöründe eşi bulunmaz ve seç-kin tüm fırsatlara kapı açarak, katılımcılarına Türk ve Avrasya demirdışı metaller endüstrisine giriş şansı sağlıyor.

Döküm Alıcıları , Türkcast fuarında dökümanelerin en yetkili kişilerini bulacaklar

Page 38: Document

38 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

TÜRKCAST

Türk döküm sanayicilerinin dünyaya açılması ve döküm sektörü için bir vitrin oluşturulması ama-cı ile düzenlenmeye başlanan ve her tekrarında daha da büyüyen Turkcast– 4.Döküm Ürünleri İh-tisas Fuarı’ na bu yıl başta TÜDÖKSAD Üyeleri ol-mak üzere 60’ ın üzerinde döküm üreticisi katı-lıyor. Katılımcılar ürünlerini dünyanın dört bir ya-nından gelen döküm alıcılarının beğenisine suna-cak ve Türk döküm sanayisinin gücü bir kez daha vurgulanmış olacak.

birlikte iki kongre düzenleniyor. Metalurji Mühendis-leri Odası’nın yaptığı Metalurji ve Malzeme Kongresi ile TÜDÖKSAD’ın yaptığı Ankiros Döküm Kongresi’nin teknik alt yapısını Ankiros Fuarcılık sağlıyor ve önem-li bir destek sunuyor. Fuarla birlikte yapılan bu etkin-liklerin mutlaka olması gerektiğine dikkat çeken İb-rahim Anıl, “Bir insan fuara zaman ayırdığında o kap-samda ihtiyacı olan teknik bir takım bilgileri ve geliş-meleri de alabilmelidir. İşin sosyal boyutunu da unut-mamak lazım. İnsanların bir araya gelip fikir alışveriş-lerinde bulunmaları kendileri açısından çok önemli. Dolayısıyla bu kongre ve etkinliklerin çok gerekli ve faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de, kong-releri destekliyoruz ve bundan sonra da destekleme-ye devam edeceğiz. Biz, TÜDÖKSAD ve Metalurji Mü-hendisleri Odası ile olan bu birlikteliğimizden olduk-ça memnunuz.”

Aluexpo fuarıAnkiros Fuarcılık, yine metalurji sektörüne yakın bir fuar daha organize ediyor. Bu fuar Aluexpo. Alümin-yum sektörüne yönelik iki yılda bir yapılan fuarın ilki 2009 yılında gerçekleşmişti. İbrahim Anıl’a, alümin-yum sektörünün ilk yılda sahiplendiği Aluexpo’yu so-ruyoruz. Yaklaşık dört yıl bu proje üzerinde çalıştıkla-rını ve 2009’da yaptıkları ilk fuarla bu projelerini haya-ta geçirdiklerini belirten İbrahim Anıl, ilk Aluexpo’nun kendilerinin de beklentilerini aşarak çok başarılı oldu-ğunu söylüyor: “Bunun en önemli nedeni, alüminyum sektörü bu etkinliğe çok hazırdı. İlk yıl olmasına rağ-men sektör firmaları, çok özel standlarla fuara katıldı. Başarılı bir fuar geçirdik, fuara çok iyi ziyaretçi geldi, umarım böyle de devam eder. Aluexpo ile ilgili Alü-minyum sektöründe çok ciddi bilinirlilik var. 2011 fua-rıyla ilgili olarak da ciddi taleplerle karşı karşıyayız. İl-kini iki holde yapmıştık, bunlara bir hol daha ilave et-tik. Satışlara da başladık ve oldukça da iyi gidiyor. Fu-arımız 13-16 Ekim 2011 tarihleri arasında yapılacak.”

delegasyonlar düzenleniyor, bu delegasyonların be-lirli bir bölümünü biz finanse ediyoruz. Bu bağlamda çok ciddi çalışmalarımız var.”

Fuarlardaki ülke katılımlarıUluslararası düzeyde organi-ze edilen Ankiros/Annofer/Türkcast fuarlarına birçok ül-keden katılımcı ve ziyaretçi-ler iştirak ediyor. Yapıldığı ilk yıldan beri uluslararası özel-liği her zaman önde olan fu-arların 2010 yılı uluslararası katılımını soruyoruz İbra-him Anıl’a. Alım heyetle-rinde olduğu gibi ülke ka-tılımlarına da iki yönlü bakmak gerektiğini belirtiyor ve bu durumu şöyle açık l ıyor : “Çünkü Türkcast’ı biz lokal fuar olarak deklare ettik, yurtdışından bu fuara katılmak isteyen dökümhane-leri almıyoruz. Ankiros ve Annofer için bu geçerli de-ğil. Bu fuarlarımıza tedarik anlamında uluslararası ka-tılım gerçekleşiyor. Ülke katılımları, fuarın uluslarara-sı özelliği için önemli bir göstergedir. Ülke katılımı de-mek; o ülkede, bu fuara katılan firmaların devlet tara-fından desteklenmesi anlamına geliyor. Pavyonlardan bahsedersek, örneğin o pavyonda bulunan bir Alman firması, fuar için harcadığı paranın bir kısmını Alman hükümetinden geri alır. Bizim firmalarımızın da yurt-dışı fuarlarında devlet destekleri vardır. Bu anlamda 2010 fuarında, Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya, Çin, Hindistan ve İran ülke katılımları mevcut. 2008’de de bu ülke katılımları vardı. Ama bunlara yenileri eklen-di. Dolayısıyla ülke katılımları bizim açımızdan iyi bir konumda.”

Kongreler ve etkinlikler fuarlara hareketlilik geti-riyor Ankiros fuarlarıyla birlikte iki kongre ve bir çok etkin-lik gerçekleşiyor. Ankiros/Annofer/Türkcast fuarlarıyla

FUAR

Page 39: Document

39TÜRKCAST

WC

CAFE

HALL 5

EKSTRAMETAL KÖRFEZ

AY DÖKÜMTRAKYADÖKÜM

ARDEMİR

AKDAŞ

TO/FR

OM

HA

LL 3

ASÇELİK

TO/FR

OM

HA

LL 3

CAR

GO

ENTR

YYÜ

K GİR

İŞİC

ARG

O EN

TRY

YÜK G

İRİŞİ

ÜMİT DÖKÜM

TURKCAST

TURKCAST

TURKCAST

BORAN ÇELİK HEKİMOĞLU

ZKA

GED

İK DÖ

KÜM

YAZKAN

R M

ETAL

TUĞÇELİK

ÜN

M

A1

A2A3A4A5A6A7

B1B2B3B4

B5

B6

C1C2

C4

C3C5

C6

C7

D3D4D5D6D7D8

E1

E2

E3E4E5E6E7E8E9E10

KIZILIRMAKDÖKÜM

POLYMETAL

ÖZG

ÜV

END

ÖK

ÜM

D1D2

AN

AD

OLU

D

ÖK

ÜM

DALOĞLU

C15

B7

E11

A8

ORTALDÖKÜM

OD

OK

SA

N

ALFA

KÜM

ÇEMAŞ

AN

D D

ÖK

ÜME12

FOR

MM

ETM

ETAL

UR

TURKCAST

A7A10A11A12A13A15A16A17A18A19 A10/AA17/A A15/A

AK

M

HASTEKNİK DÖKÜM

ER

KO

N

M

UN

İME

TAL

HA

SS

AS

M

ÖZG

ÜM

ÜŞ

TURKCAST TURKCAST

HEYBETLİ

ER

GE

NE

KO

N

ELİT METALURJİ

DUDUOĞLU ÇELİK DÖKÜM

BURDÖKSANDÖKÜM

ENTİL

ONAYMETAL

ÇORUM TEKNİK DÖKÜM

TÜD

OK

SA

D

ME

DA

Ş

YEŞİLYURTDÖKÜM

B10B11B12B13B14/AB15B16

B17B18B19B20

A11A12A13A14A15A16A18A19A20A21A22A23A24A25

ÖZFERDÖKÜM

CAN METALDÖKÜM

İMPROMETALURJİ

MAKİM

GÖRALDÖKÜM

ERGİN MODEL

SER DÖKÜM

B5/A

DEN

İZC

İLER

İĞREKMAK.

DENİZLİDÖKÜM

DE

MİS

ARŞE PRESDÖKÜM

A1/A

ADO

İZMİRDOA26

B21

AJANSMIK

DEMİRELÇELİK DÖKÜM

B22

A27

D8/AERTEKNO

A28

B23

F. PLANET

C18

C17

CANER DÖKÜM

B14

CEMALMETAL

ÇORUM TEK.MAKİNA

HALL 6

HALL 4

AKDAŞ DÖKÜM AKDÖKÜM AKMETAL METALURJİ ALFA DÖKÜM ANADOLU DÖKÜM AND DÖKÜM ARDEMİR ÇELİK DÖKÜM ARIKAN DÖKÜM MAKİNAARŞE BASINÇLI DÖKÜM AS ÇELİK DÖKÜM AYDÖKÜM BORAN ÇELİK DÖKÜMBURDÖKSAN DÖKÜMCAN METAL DÖKÜM CANER DÖKÜM CEMAL METAL ALAŞIMLARIÇEMAS DÖKÜM ÇORUM ÖZMAKİNA DALOĞLU DÖKÜM DEMİREL ÇELİK DÖKÜM

H5-B1H5-B4H6-C3H5-C7H5-D5H5-D6H5-C4H6-D12H4-A21H6-A8H5-C1H5-A5H4-A20H4-B15H4-A18/A19H4-B14AH5-C5H4 - B14H5-E3H4 - A14

DEMİSAŞDENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜKDMS DENİZLİ DÖKÜM DUDUOĞLU ÇELİK DÖKEKSTRA METAL DÖKÜM ELEKS - ÖDÖKSANELİT METALURJİ ENTİL ENDÜSTRİ ERGENEKON ÇELİK ERGİN ERKON DÖKÜM ERTEKNO FORMMET METALURJİ GEDİK DÖKÜM VANA GÖR-AL DÖKÜM GÜR METAL HAS TEKNİK DÖKÜM HEKİMOĞLU DÖKÜM HEYBETLİ METALURJİ İĞREK MAKİNA

İMPRO METAL METALURJİ KIZILIRMAK DÖKÜMKÖRFEZ DÖKÜM MAKİM MAKİNA MEDAŞ ONAY METAL ORTAL DÖKÜM ÖZFER DÖKÜM ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM ÖZGÜVEN DÖKÜM POLY METAL SER DÖKÜMTRAKYA DÖKÜM TUĞÇELİK UNİMETALÜMİT DÖKÜMÜNLÜ DÖKÜM YAZKAN MÜHENDİSLİK YEŞİLYURT DÖKÜM YÜZKA MAKİNA

H5 - B2H5-B5H4 - A13H4-B11H5-D4H5-D2H4-B10H5-B3H5-D3H5-E6H5-D7H5 - D8/AH5-E12H5-A1H4-B16H5-E1H5-C6H5-A3H5-E5H5-B5/A

H4-A15 H5-E7H5-D1H4-A16H5-A7H5-E4H5-E8H4-B12H5-D8H5-E2H5-A6H5-E10H5-C2H5-C3H6-C15H5-A4H5-B7H5-A2H4-A11H5-B6

FİRMA FİRMA FİRMA STAND STAND STAND

TÜRKCAST FUARI KATILIMCI LİSTESİ

TÜRKCAST FUARI YERLEŞİM PLANI

FUAR

Page 40: Document

40 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

FUAR

3B DİZAYN

3Y SANAYİ MAMÜLLERİ

5M ELEKTROMEKANİK

ACAR TEKNOLOJİK SİS.

ADA METAL

ADENCON

AJAY SYSCON PVT

AK MAKİNA

AKDAŞ DÖKÜM

AKDERE MAKİNE

AKDÖKÜM SANAYİ

AKM METALURJİ

AKMETAL METALURJİ

ALFA DÖKÜM

ALİSAN

ALP MÜHENDİSLİK

ALPLER TRAKTÖR

ALS

ALŞA

ALTINGÖZ

ALYORK ENG. & CONSULTING

AMCOL MİNERAL MADENCİLİK

ANADOLU DÖKÜM

ANADOLU MÜHENDİSLİK

AND DÖKÜM

ANGELICH INT’L GROUP

AN-KA ANALİZ

ANKA TEKNİK

ARDEMİR

ARIKAN DÖKÜM

ARKUN METALURJİ

ARŞE BASINÇLI DÖKÜM

AS ÇELİK DÖKÜM

ASMAS

ATEN AŞINDIRICI TAŞLAR

ATM ATILIM TEKNİK

AVEKS

AVRUPA SERBEST BÖLGESİ

AYDINLAR REFRAKTER

AYDÖKÜM

BASF TÜRK KİMYA

BEIJING FANGDA CARBON

BEMAKTHERM MÜHENDİSLİK

BERDAN CIVATA

BES MÜHENDİSLİK

BİLGİNOĞLU

BLS MÜHENDİSLİK

BM MAKİNA

BORAN ÇELİK DÖKÜM

BULUT MAKİNA

BURDÖKSAN

CAN METAL DÖKÜM

CANER DÖKÜM

CEMAL METAL ALAŞIMLARI

CHODAN SAZAN CO.

CIMM GROUP CO.

CİHAN METAL DÖKÜM

CKS KABLO TAŞIYICI SİSTEMLERİ

CLOSTER INDUSTRIES

CNK ELEKTRONİK

COPROMEC SRL

CTS MAKİNA

CVS MAKİNA

ÇANBENSAN

ÇELİK GRANÜL

ÇELİKTAŞ

ÇEMAS DÖKÜM

ÇMS ÇETİN DÖKÜM

ÇORUM ÖZMAKİNA

ÇORUM TEKNİK

ÇUKUROVA ISI SİSTEMLERİ

ÇUKUROVA KİMYA

DALOĞLU DÖKÜM

DEMİREL ÇELİK DÖKÜM

DEMİSAŞ

DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK

DİZAYN KALİTE MÜHENDİSLİK

DMS DENİZLİ DÖKÜM

DOĞUŞ DÖKÜM MALZEMELERİ

DOLUNAY TEKNİK

DONALDSON FILTRATION

DÖKÜM MAKİNA

DTS TEKNOLOJİ

DUDUOĞLU ÇELİK DÖKÜM

DURER

DÜZGÜN MAKİNA

EGES

EGT ENDÜSTRİ

EKSAŞ

EKSTRA METAL DÖKÜM

ELEKS DIŞ TİC.

ELFATEK ELEKTRONİK

ELİMKO ELEKTRONİK

ELİT METALURJİ

EMRE ISI MAKİNA

ENCOTHERM

ENDÜMAK

ENDÜSTRİ TEKNİK

ENTİL ENDÜSTRİ

EPSİLON-NDT ENDÜSTRİYEL

ERA METALURJİ

ERGENEKON

ERGİN MAKİNA

ERKON DÖKÜM

ERTEKNO

ETS ENDÜSTRİYEL TEKNİK

EXPERT MÜMESSİLLİK

FARAVARDEH FOOLADI CO.

FERCO ÇELİK

FERROREFRAKTER

FESA

FETAS METALURJİ

FİGABARA ELEKTRİK

FORM ATILIM

FORMMET METALURJİ

FOSECO

FOUNDRY ASSOCIATION OF UKRAINE

FTL FOUNDRY EQUIPMENT

FUNDIGEX

FUNKE TÜRKİYE-MDT MÜHENDİSLİK

G.E.S. GÜNDOĞDU DÖKÜM

GAUSS MAGNETI SRL

GEDİK DÖKÜM VANA

GENERAL MAKİNA

GERD WOLFF MAKİNA

GERMAKSAN

GLOBAL PARTNER MÜH.

GÖR-AL DÖKÜM

GSA MÜHENDİSLİK

GÜR METAL

HANNOVER-MESSE INTERNATIONAL

HAS TEKNİK DÖKÜM

HASMAK

HAZNEDAR REFRAKTER

HEKİMOĞLU DÖKÜM

HERAEUS ELECTRO-NITE

HEYBETLİ METALURJİ

HİTİT METALURJİ

ANKİROS - ANNOFER -TÜRKCAST KATILIMCI LİSTESİ

H2-A18

H3-A2

H2-D5

H2 - D7/A

H3-A9

H3-A5

H3-C11/A

H2-A1

H5-B1

H4-A10

H5-B4

H2-D3

H6-C3

H5-C7

H3-A1

H2-A19

H6-C14/C

H2-D11

H2-A3

H3-A16

H3-A8

H6-A4

H5-D5

H3-A18

H5-D6

H4-A4

H2-E3

H2-E17

H5-C4

H6-D12

H6-B2

H4-A21

H6-A8

H3-C6

H6-C14/A

H2-D12

H2-C4

H6-D9

H3-B9

H5-C1

H3 - E10D

H6-D8

H4-B9

H4-A8

H2-E8

H2-C5

H6-C12

H3-A4

H5-A5

H3-E17

H4-A20

H4-B15

H4-A18

H4-B14A

H6-C8/D

H1 - B6

H3 - E16

H3-C10

H2-B2A

H6 - C2A

H3-C10/B

H6-D2

H2-B1

H2-B10

H2-C6

H6-C13

H5-C5

H2-B5

H4 - B14

H5-E9

H3-C1/A

H3-C5

H5-E3

H4 - A14

H5 - B2

H5-B5

H6-D5

H4 - A13

H2-D7

H3-A14

H1-B2

H2-E10

H6-D3

H4-B11

H3-D1

H1-A2

H3-B1

H3-D8

H6-C7

H5-D4

H5-D2

H2-A2A

H3-A6

H4-B10

H2-A9

H2-E11

H2-C9

H6 - C4A

H5-B3

H6-A7

H6-C14

H5-D3

H5-E6

H5-D7

H5 - D8/A

H2-E18

H2-D2

H2-A15

H3 - C1

H2-A13

H2-D4

H3-C9

H2-A7

H2-E2

H5-E12

H3-B5

H6-C1/B

H3-C2

H6 - B4

H2-E13

H3-A12

H6-B1/D

H5-A1

H2-E21

H3-A15

H4-A6

H3-C11

H4-B16

H3-D6 -E11

H5-E1

H3-D3/D4/E9

H5-C6

H3 - E10B

H3-D1

H5-A3

H3-D5

H5-E5

H2-C5/A

FİRMA FİRMA FİRMA STAND STAND STAND

Page 41: Document

41TÜRKCAST

FUAR

ANKİROS - ANNOFER -TÜRKCAST KATILIMCI LİSTESİ

HTT YÜKSEK ISI İZOLASYON

HUZUR MAKİNA

IMERYS FOUNDRY MINERALS

INDUCTOTHERM

INTEKNO

IRAN ALLOY STEEL CO.

IRAN ZOB COMPANY

ISERTECH

ISI FORM

ITOCHU EUROPE PLC

İÇDAŞ

İĞREK MAKİNA

İMPRO METAL

İNCEKARA

İNDEMAK İNDÜKSİYON

İŞ YATIRIM MENKUL DEĞERLER

İTALYAN TİCARET MERKEZİ

İZOREF ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER

JAMES DURRANS & SONS

JS CHEMICAL

KADIOĞLU MADENCİLİK

KALEPORSELEN

KAPTAN PLASTİK KALIP

KARASU METAL

KARBOSAN

KARFO END.

KARL STORZ ENDOSKOPE

KATSİMTAŞ MÜHENDİSLİK

KIZILIRMAK DÖKÜM

KİLTAŞ

KONYA SELÇUKLU KROM

KORTEK END.

KÖRFEZ DÖKÜM

KUMSAN

KUTLU MÜMESSİLLİK

KÜMAŞ

LAEMPE&MOESSNER

LMA MOTİF

LYS METAL

MAK ELEK. MALZ.

MAKİM MAKİNA

MARMARA METAL

MATES

MEDAŞ

MEGA DANIŞMANLIK

MEGATHERM ELECTRONICS

META-FOR

METAL PRES

METALFORM

META-MAK METALURJİ

METKO-HUTTENES ALBERTUS

METKON

METRONİK ÖLÇÜ

MİKRO SİSTEM

MODEL FORM

NIZI INTERNATIONAL S.A.

NİKRON

NİMET MADEN

NUROL TEKNOLOJİ

ONAY METAL

ONURMAK

ORTAL DÖKÜM

OSTİM

ÖKTEN TEMSİLCİLİK

ÖZFER DÖKÜM

ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM

ÖZGÜVEN DÖKÜM

ÖZMAK MAKİNA

PETROFER

PİRAMİT MAKİNA

PIROMET

POLY METAL

POMETON

POSLU MAKİNA

PROTEK MAKİNA

PTC METALURJİ

R.T.I MÜHENDİSLİK

RAMON SCIENCE&TEC.

RAZI METALLURGICAL

REFSAN REFRAKTER

REPAMET

RIO TINTO ALCAN SPECIALTY

ROLMET DIŞ TİC.

ROLMET MAKİNA

RUSSIAN ASS. OF FOUNDRYMEN

SAĞLAM METAL

SAMA SRL

SANDVIK

SANTAM ENG. DESIGN CO.

SB INDUSTRIAL MINERALS

SCHICK TECHNIK GMBH

SELEE CORPORATION

SELEN KİMYA

SER DÖKÜM

SET MÜHENDİSLİK

SHANDONG HUIMIN SCIENCE

SIDERKEM CO

SİM TEKNİK

SİSTEM TEKNİK

SKC KARBON

SONGÜLLER METAL

SÖRMAS

SRI VIVEGHA ENGINEERING

STAR TEKNİK

STEAD FAST ENGINEERS

SÜPERATEŞ

ŞAHİN BALANS

TEKNİK ATEŞ

TEKNOMETALURJİ

TEKNOTHERM

TERMO MAKİNA

TMS ENDÜSTRİYEL SOĞUTMA

TOKAI CARBON

TOSÇELİK GRANÜL

TRAKYA DÖKÜM

TUĞÇELİK

TURHAN ISIL IŞLEM

UÇAK METAL

UNİMETAL

UNİCOM

UNİKON

ÜMİT DÖKÜM

ÜNAL MODEL MAKİNA

ÜNLÜ DÖKÜM

VESUVIUS TK REFRAKTER

VİG MAKİNA

VİBROMAK

VOITH TURBO

YAZKAN MÜHENDİSLİK

YEŞİLYURT DÖKÜM

YILDIZ ANALİZ

YILKAN

YUXEL

YÜZEY KORUMA SİSTEMLERİ

YÜZKA MAKİNA

ZANJAN ZINC KHALESSAZAN

ZELEZNIK AD(SHC) - DEMİRHİSAR

ZPF-THERM MASCHINENBAU

H3-C12

H2-C10

H6-B1/C

H2-D1

H3-C4

H6-C8/F

H6 - C8E

H4-B6

H3-B8

H6-D11

H3-E1

H5-B5/A

H4-A15

H3-A11

H2-B9

H2 - B2

H6 - B1

H2-A12

H3 - E10E

H6-D4

H2-B11

H2-B4

H4-A3/A

H2-A2

H6-C11

H2-A14

H6-D7

H2-A16

H5-E7

H2-B7

H3-A3

H2-A10

H5-D1

H6-A3

H6-A1

H2-D8

H6-C1

H3-C3

H6-C10

H3-B12

H4-A16

H2-C1

H6-D13

H5-A7

H3-C8

H3-C11/B

H3-B11

H2-C7

H3 - E3

H2-C3

H3-B3

H6-A5

H3-A15A

H3-A12A

H3-E15

H6 - C16

H4-A5

H2-E5

H3-D7

H5-E4

H3-E18

H5-E8

H6-C4

H6-A2

H4-B12

H5-D8

H5-E2

H3-B10

H3-E7

H2-A17

H2-C2

H5-A6

H3 - C1/B

H2-D9

H6 - B1/A

H6-C2/B

H6 - C12B

H4-B5

H4 - A7A

H3-A7

H3-E14

H2-E6

H3-A17

H3-B6

H6-C1/B

H6 - C1/A

H6 - B3

H2-A11

H6 - C8/A

H4-B7

H2-A4

H3-A6A

H2-E4

H5-E10

H2-E15

H6-C17

H2-E12

H3-E10C

H3-D2

H2-A8

H2-B8

H3-B4

H4 - A7

H2-E9

H6-C12/A

H3-B2

H2-E16

H2-E19

H2-E7

H2-D6

H2-B12

H2-E1

H2-E14

H3-C7

H5-C2

H5-C3

H6-D10

H2-B6

H6-C15

H6-A6/C2

H3-A10

H5-A4

H4-B4

H5-B7

H3-B5

H3-B7

H6-C4B

H3-E2

H5-A2

H4-A11

H2-A5

H6-C9

H2-C8

H2-D10

H5-B6

H6 - C8B/C

H6-C14/B

H3-E10A

FİRMA FİRMA FİRMA STAND STAND STAND

Page 42: Document

42 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

FUAR

GIFA 2011 fuarında ecoMetals vurgusu

Uluslararası fuar dörtlüsü Gifa, Metec, Thermprocess ve Newcast, Haziran 2011’de Düsseldorf’da kapılarını açıyor. Döküm teknolojisi, metalürji, ısıl işlem tekniği ve döküm ürünleri konuları “The Bright World of Metals” sloganı ile yine dünya kamuoyunun merkezindeki yerini alıyor.

Page 43: Document

43TÜRKCAST

FUAR

Uluslararası Teknoloji Fuarları GIFA-Uluslararası Döküm Sanayi İhtisas Fuarı, METEC - Uluslararası Metalürji İhtisas Fu-arı, THERMPROCESS - Uluslararası Isıl İş-

lem Tekniği İhtisas Fuarı ve NEWCAST - Uluslararası Döküm Ürünleri İhtisas Fuarı 28 Haziran – 2 Temmuz 2011 tarihleri arasında Düsseldorf’da yapılıyor. 4 yılda bir gerçekleşen, dünyanın dört bir yanından katılımcı ve ziyaretçilere ev sahipliği yapan bu fuar dörtlüsüne, sayısız seminerler, uluslararası kongreler ve tebliğlerle üst düzeyde bir çerçeve programı eşlik ediyor. Döküm sanayii ile ilgili tüm süreçleri içeren Gifa’da, döküm ve eritme tesisleri, döküm makineleri, tek-nik donanım, çeşitli uygulamalar ve ürünlerin yanısı-ra sektördeki tüm gelişmeleri yakından izlenebiliyor. Metec, uluslararası alanda haddehane tekniğini konu alan tek ihtisas fuarı konumunda. Bu fuarda hammad-de üretimi, ham demir elde edilmesi ve redüksiyon yöntemi, çelik ve demirdışı metallerin elde edilmesi, çelik ve demir dışı metallere şekil verilmesi konusun-da tüm tesisler ve donanım; sıcak haddehanelerle il-gili tesisler, çevre koruma, atık tahliye ve gaz arıtımı ile ilgili tesisler; ölçü, ayar ve analiz teknikleri ve had-dehanelerle ilgili diğer donanımın yanısıra sektörde-ki tüm gelişmeler görülebiliyor. Thermprocess, sana-yi fırınları ve ısıl işlem tesisleri; sanayi fırınları ve ısıl iş-lem tesisleri ile ilgili her türlü yapı elemanı, donanım ve yardımcı ekipman, ateşe dayanıklı fırın yapı malze-meleri, ölçü, ayar ve kontrol teknikleri ile çevre koru-

ma ve atık tahliye tesisleri yer alıyor. İlki 2003 yılında yapılan Newcast ise, her türlü döküm ürününün sergi-lendiği fuar konumunda. 2011 yılında yapılacak bu dört fuar, enerjinin ve kay-nakların verimli kullanılması konusuna odaklanıyor. Messe Düsseldorf bu amaçla, “ecoMetals – Efficient Process Solutions” ile enerji ve kaynak verimliliği ala-nında yeni bir çığır açacak buluşları ön plana çıkart-mayı hedef alan bir kampanya başlattı. Bu kampan-ya, fuar öncesinde ve fuar sırasında çeşitli pazarlama etkinlikleriyle desteklenecek. İlgili katılımcı firmaların stand alınlıklarında “ecoMetals” ibaresinin yer alması, her bir fuarın internet sitesinde bu konuya özel bir yer ayrılması, broşürler ve cep rehberi bu etkinliklerden sadece bir kaçı. “ecoMetals – Efficient Process Solutions” kampanya-sında Gifa, Metec, Thermprocess ve Newcast fuarları-nın bütün katılımcıları yer alabiliyor. Ancak katılmak isteyen firmalardan beklenen; bu konuda bir yeni-lik geliştirmiş olmaları ve bu yeniliklerini 2011 fuarda sergilemeleri. Kampanya katılımı ile ilgili formlar tüm fuar katılımcılarına ulaştırılıyor. Ayrıca bunlar www.gmtn.de sitesinden de indiri-lebiliyor. En son 2007 yılında düzenlenen Gifa, Me-tec, Thermprocess ve Newcast fuarlarına 34 ülkeden 1.700 firma katılırken, 84 ülkeden 72 bin uluslarara-sı ziyaretçi geldi. Fuarlar toplam net 68 bin metrekare büyüklüğünde bir alanda yapıldı. 2011 yılı için de yine aynı derecede yüksek bir katılım bekleniyor.

GIFA 2011 fuarında ecoMetals vurgusu

Gifa, Metec, Thermprocess ve Newcast fuarlarının stand satışlarını Messe Düsseldorf Türkiye Temsil-

cisi Tezulaş Fuar ve Danışmanlık firması yapıyor. Fuar satışlarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler www.tezulas-fuar.com adresinden sağlanabiliyor. Başvurularını tamamlamış olan firmaların fuar alanına yerleşimi ise, 31 Ağustos 2010 tarihi itibariyle başlamış bulunuyor.

“ecoMetals – Efficient Process Solutions” GIFA, METEC, THERMPROCESS ve NEWCAST 2011’in ağırlıklı konusunu oluşturuyor

FUARLARIN TÜRKİYE TEMSİLCİSİ

Page 44: Document

44 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

KONGRE

IMMC 2010’a 302 bildiri sunulacakTMMOB Metalurji Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen 15. Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi, 11-13 Kasım 2010 tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde Ankiros/Annofer/Türkcast ve 5.Ankiros Döküm Kongresi ile birlikte eşzamanlı yapılıyor.

Page 45: Document

45TÜRKCAST

KONGRE

15. ULUSLARARASI METALURJİ VE MALZEME

KONGRESİ PROGRAMI

11 Kasım 2010 Perşembe

12 Kasım 2010 Cuma

13 Kasım 2010 Cumartesi

Metalurji alanında 1975 yılından bu yana sürekli gelişerek tüm sektörü kucakla-yan ve bu alanda ülkemizde yapılan en kapsamlı etkinlik olarak gösterilen

Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi, meta-lurji mesleğiyle ilgili dünyadaki bilimsel, teknolo-jik, ticari gelişmelerin; araştırma sonuçlarının; yeni ürünlerin ve tasarımların paylaşımı için bir platform sağlıyor. Bu yıl da büyük ilgi gösterilen kongrenin teknik oturumlarında, uzmanlar tarafından sunulan çağrılı bildirilere de yer veriliyor. 15.si düzenlenecek olan kongreye, yurt dışından 33 ülkeden 129, yurt içinden 168 ve davetli olarak 5 bildiri olmak üzere toplam 302 adet bildiri sunuluyor.Kısa adı IMMC 2010 olan 15. Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi’ne; Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çin, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hır-vatistan, Hindistan, Hollanda, İran, İspanya, İsviçre, Japonya, Kanada, Kosova, Macaristan, Malezya, Mı-sır, Norveç, Pakistan, Polonya, Romanya, Rusya, Sır-bistan, Slovakya, Ukrayna’dan bildiriler gelmiş bulu-nuyor. Kongreye; Pedro Dolabella, (The Federation of Euro-pean Materials Societies, Germany), Meyya Meyyap-pan, (NASA Ames Research Center, ABD), Mitsuo Ni-inomi, (Tohoku University, Japonya), George E. Tot-ten, (Texas A&M University, ABD), Peter Hodgson, (Deakin University, Avustralya) ve Manish Chhowal-la, (Rutgers University, ABD) çağrılı bildiri sunarak katılıyorlar. 15. Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi’nde biyo-malzemeler, demir çelik metalurjisi, demir dışı metaller metalurjisi, döküm, geri kazanım ve meta-lurjide çevre koruyucu önlemler, ısıl işlem, kaynak metalurjisi, kompozit malzemeler, malzeme karak-terizasyonu, metalik malzemeler, nano-malzemeler, seramik malzemeler, cam, refrakter malzemeler, toz metalurjisi, yüzey işlemler konu başlıklarında top-lam 25 oturum gerçekleştiriliyor.

15.si düzenlenecek olan kongreye, yurt dışından 33 ülkeden 129, yurt içinden 168 ve davetli olarak 5 bildiri olmak üzere 302 adet bildiri sunuluyor

2. SALON

2. SALON 3. SALON

SAAT

SAAT

1. SALON

1. SALON

13.30 - 14.45

15.00 - 16.15

16.30 - 17.45

Açılış Oturumu

Nano Malzemeler

Nano MalzemelerKompozit Malzemeler

Kompozit Malzemeler

10.00 - 11.00

11.15 - 12.30

13.30 - 14.45

15.00 - 16.15

16.30 - 17.45Kaynak Metalurjisi

Malzeme Karakterizasyonu

Malzeme Karakterizasyonu

Biyo Malzemeler

Toz Metalurjisi

Geri Kazanım

Metalik Malzemeler

Metalik Malzemeler

Metalik Malzemeler

Metalik Malzemeler

Metalik Malzemeler

Demir Dışı

10.00 - 11.00

11.15 - 12.30

13.30 - 14.45

15.00 - 16.15

16.30 - 17.45

18.00 - 18.30

2. SALONSAAT 1. SALON

Demir Çelik

Demir Çelik

Isıl İşlem

Yüzey İşlemleri

Yüzey İşlemleri

Kapanış Oturumu

Döküm

Döküm

Seramik Malzemeler

Seramik Malzemeler

Seramik Malzemeler

Page 46: Document

46 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

CAEF

Malzeme fiyatı farkları (surcharge)(Hammadde fiyat farkları ayar gecikmelerinin satış/kar oranına etkisi)

Dr. Nobert WichtmannAlman Döküm Sanayi Birliği – İş İdaresi Bölüm Başkanı

Uzun vadeli tedarik anlaşmalarında, belli bir dönem için sabit fiyat anlaşması yapmak yaygın bir uygulama. Belli maliyetlerdeki değişikliklerin belirli limitler içerisinde kal-

dıkları durumlarda ve daha da önemlisi yönetilebilir bir durum mevcut olduğunda, tüm taraflar bu tür an-laşmaların faydalarından yararlanırlar. Satın almacı-lar kendi imalatlarının maliyetlerini güvenli bir şekil-de hesaplayabilirken, satıcılar da zaman içindeki satış miktarları ve cirolarını güvenli bir şekilde planlayabi-lirler. Böylelikle her iki taraf için de, kar ve zarar hesap-lamalarında bir temel oluşur.

Başlıca ürün maliyetlerindeki ve aynı şekilde belir-li maliyet tiplerindeki değişikliklerin yönetilebilmesi için;- fiyat değişikliklerinin düşük olması ve/veya- değişikliklerin üretim maliyeti içerisindeki ağırlığının düşük olması gerekiyor.Bunun tersini düşünürsek, eğer bir kalemin üretim maliyeti içerisindeki ağırlığı ve/veya fiyatındaki değiş-me oranı büyük ise, çözülmesi gereken problem orta-ya çıkıyor. Döküm sektörümüzde de kritik maliyet ka-lemleri içerisinde;- işçilik ücreti giderleri; üretim tipine bağlı olmakla birlikte genellikle üretim maliyeti içerisinde yüzde 40-50 civarında bir ağırlık teşkil ediyor.- hammadde; ortalama olarak yüzde 20’nin üzerinde bir ağırlığı var.

İşçilik ücretleri giderlerinde toplu sözleşmeler hiç ol-mazsa ilerideki dönemin ücret giderlerinin planlan-masına imkan veriyorken, örneğin, 1 Nisan 2011’deki ödeneceği öngörülen yüzde 2,7’lik bir artış, Şubat 2010 gibi erken bir tarihte biliniyor (Almanya için). Hammadde fiyatlarında ise bu küçük avantaj bile bu-lunmamakta.Hammadde fiyatları küresel pazarın kuralları tarafın-dan kontrol ediliyor. Üstelik arz ve talep de esnek de-ğil. Sonuç olarak, fiyatlar hem geniş aralıklarda hem de kısa dönemlerde dalgalanmakta. Ayrıca metalle-rin uzun zaman depolanabilmesi spekülasyonlara da açık olmasına ve fiyatların zaten yükselmekte oldu-ğu dönemlerde metalik hammaddeleri daha da pa-

Page 47: Document

47TÜRKCAST

CAEF

halı hale gelmesine sebep olmakta. Bu durumun dö-kümhanelere yıkıcı etkileri olmakta. Eğer hammadde maliyetlerinin üretim maliyetinin yüzde 25’i olduğu-nu varsayarsak, örneğin hammadde maliyetleri yüz-de 10 arttığında, bu da yüzde 2,5 artmış olacak. Ancak normal bir kapasite kullanımında, bu oran tam da en-düstrimizdeki ortalama kar payına karşılık geliyor! Di-ğer bir deyişle: Eğer bir dökümhane müşterisiyle sa-bit bir fiyatta anlaşma yaptıysa ve eğer hammadde fi-yatları da müşterisinin siparişinden üretim hammad-desini satın aldığı zaman dilimi arasında yüzde 10 art-tıysa, bu küçük karlılığı da bir ‘sıfır yekun’ oyununa dö-nüşecek.Eğer hammadde maliyetleri üretim maliyetinin yüzde 25’inden daha büyük olursa, durum daha da kötüdür: Hammadde maliyet oranının üretim maliyetinin yüz-de 40’ı olduğu düşük fiyatlı, çok fazla miktarda üreti-len parçalarda (pik döküm), hammadde fiyatlarındaki yüzde 10’luk bir yükseliş, zaten küçük olan karlılığı za-rara dönüştürüyor. Bu günlerde düşünülmesi gereken diğer bir bir konu da mutlak figürlerdeki değişimlerin boyutudur. Bir zamanlar çelik hurdası 100 Euro/ton idi. (2000 yılın-da pik 100 USD/ton) O zamanlar yüzde 10’luk bir fi-yat artış durumunda, ton başına 10 Euro daha öden-

mesi gerekiyordu. Şimdi Nisan’2010 itibariyle ise dö-kümhaneler 345 Euro/ton ve hatta daha fazlasını öde-mek zorundalar ve yüzde 10’luk bir artış ton başına en az 34 Euro ilave ödeme anlamına geliyor. İki dönem arasında tüm diğer koşulların aynı kaldığını düşünsek bile, bu bir dökümhanenin karını ton başına 10 Euro değil 34 Euro azaltmakta.Yukarıdaki tabloda yer alan rakamlar yukarıda anla-tılan gerçekleri gösteriyor. Hammadde maliyeti olan 450 Euro/ton değeri şu anda sadece basit gri pik dö-küme uygulanabilecek minimum seviye olarak düşü-nülmeli. Sfero döküm parçalar için ise hammadde fi-yatı birçok durumda büyük olasılıkla 600 Euro/ton se-viyelerine kolayca erişebilir. Bu da, sadece mutlak fi-gürlerin değil, aşağıda gri döküm için olan üretim maliyetlerinin çok alçak gönüllü ve muhtemelen Ni-san’2010 yılı için çok düşük olması demek. Bu da şu anlama gelir ki, bugüne kadar dökümlerini 1,15 Euro/kg fiyatından satmak zorunda kalmış dökümhanele-rin, eğer hammadde fiyatları artmaya devam ederse,

12.2009 01.2010 02.2010 03.2010 04.2010

%9 %9%11 %22%1

BDG (Bundesverband der Deutschen Giesserei-industrie)

Business Administration Series

Alman Döküm Sanayi Birliği / İş İdaresi Rapor Serisi

Kaynak:

kaçınılmaz olarak zarar etmeye başlayacaklardır.Yüzde 10’luk fiyat artışı hiç de hayal ürünü olmadığı gibi hatta gerçekten çok düşük ve bunu hurda fiyat-larının geçmiş birkaç ayda nasıl geliştiğine bakarak açıkça görebiliyoruz. Aşağıdaki tablo geçtiğimiz ay-lardaki değişim oranını göstermekte: (Almanya) Bu yazılanları önemli kılan diğer bir neden de, malze-me fiyat farklarının genellikle müşterilerle belli bir ge-cikme ile anlaşılabiliyor olması. Diğer bir deyişle: Hammadde fiyatları ilk önce artıyor, fiyat etiketi ise bunu sonradan takip ediyor. Hammadde fiyatları-nın sürekli arttığı zamanlarda, bunun sonucunda kar marjı daima baskı altında olmakta. Hammadde fiyat-larının yüzde 10’dan fazla arttığı durumda da, kazanç da zarara dönüşmekte. Hammadde fiyatlarının sektö-rümüzdeki önemi nedeniyle, yapabileceğimiz sonuç değerlendirmesi şöyle: Hammadde fiyatlarının aşırı fırladığı kontrolsüz dö-nemlerde, hammadde maliyetleri mümkün olan en hızlı bir şekilde müşteriye yansıtılmalıdır. İdealde bun-lar gün be gün hesaplanarak üretim hammaddeleri satın alındığı zaman faturalanmalıdır. Bu yöntem za-rardan kaçınmak için yegane güvenli yoldur.Günlük bazda faturalama, sektörümüzde henüz yay-gın bir uygulama olmadığından, ikinci en iyi çözüm

şudur: Zararı en aza indirebilmek için, hammadde maliyetleri düzenli olarak en hızlı bir biçimde hesap edilmeli ve müşteriye yansıtılmalıdır. Gecikme ne ka-dar uzun olursa, hammadde fiyatlarının yükseldiği dönemlerde, zarar da o kadar büyük olur.

Page 48: Document

48 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

HAMMADDE PİYASALARI

TÜDÖKSAD Hammadde fiyat endeksi (Ağustos)

İlk defa Nisan 2008’de uygulanmaya başlanan, ‘Metalik Malzeme Fiyat Farkı Endeksi’ dökümha-neler ve döküm alıcıları arasında doğan sıkıntıları ortadan kaldırarak, Avrupa’da olduğu gibi, deği-

şen hammadde fiyatları konusunda tüm taraflara te-mel bilgi sağlıyor. TÜDÖKSAD tarafından, üye firma-lardan toplanan güncel bilgiler doğrultusunda oluş-

turduğu hammadde fiyat endeksini, tablo ve grafik-lerle birlikte dergimizde yayınlanıyor. Ayrıca , TÜDÖKSAD üye firmalarından alınan gün-cel bilgiler ile hazırlanan tabloya, her ayın ilk haftası www.tudoksad.org.tr web sitesinden ulaşılabilir. Bu sayımızda Ağustos 2010 dönemini kapsayan en gün-cel verileri aşağıdaki tablo ve grafiklerde veriyoruz.

Hammadde fiyatları TL / Ton

Dönem SferoPiki (2)

Hemtit Pik (3)

Hurda (1)

Çelik Piki (4)

Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max

Sfero Döküm

(7)

Pik Döküm

(8)

Çelik Döküm

(9)

2004 Ortalama2005 Ortalama2006 Ortalama2006 Aralık2007 Ocak2007 Ortalama2007 Aralık2008 Ocak2008 Ortalama2008 Aralık2009 Ocak2009 Şubat2009 Mart2009 Nisan2009 Mayıs2009 Haziran2009 Temmuz2009 Ağustos2009 Eylül2009 Ekim2009 Kasım2009 Aralık2010 Ocak2010 Şubat2010 Mart2010 Nisan2010 Mayıs2010 Haziran2010 Temmuz2010 Ağustos

373407453471487487492612460497491470465468457517553542519515524545593672731671624633687

490495560510526910510543525519470590510600639610577590550565640747765745710718710

541550592530623

1227840840707650600563537563600605600560656747665900

1150950795824830

486502515516560766665624592541532513497554590578558532559614642755856764715717757

423461497515535555582795710689680640581557531575644599590551566623637765890764726732792

650652717717757

16051605134013501070900850831745780750780690680780750

10401225925843865935

558571594584659982975822723657655610569640687659659585617692717851

1047874845824843

620628641614705

14161010992756710670700635640770725660620660725740950

1180925850864860

472515541558589622671978960880869810696645604633734656660587607700680857

1048856827831897

373407453471483487492612460497491470465468457517553542519515524545593672731671624633687

471428462479494521507596859765678664568543504505540568567546513572675663823914838766779812

Page 49: Document

49TÜRKCAST

HAMMADDE PİYASALARI

Hurda Fiyatı (1)Çolakoğlu Metalurji A kalite fiyatı ve Türkiye genelin-deki dökümhanelerce satın alınan paketli veya dök-me, kaplamasız, DKP sac hurdalarının maliyet fiyat-larının günlük hesap edilmiş, ağırlıklı aylık ortalaması

Sfero Piki (2)İthal kaynaklardan temin edilen Sfero pikinin güncel fiyatlar ve bağlanan sözleşmeler ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması

Hematit Piki (3)İsdemir, Kardemir ve İthal kaynaklı pikin güncel fiyat-lar ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması

Çelik Piki (4)İsdemir, Kardemir ve ithal kaynaklı pikin güncel fiyat-lar ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması

Sfero Döküm Hammadde Maliyeti (7)Ortalama yüzde 50 sfero piki ile yüzde 50 hurda ile he-saplanan malzeme maliyeti

Pik Döküm Hammadde Maliyeti (8)Ortalama yüzde 50 hurda ile yüzde 25 hematit ve yüz-de 25 çelik piki ile hesaplanan malzeme maliyeti

Çelik Döküm Hammadde Maliyeti (9)Yüzde 100 hurda ile hesaplanan malzeme maliyeti

Çolakoğlu Hurda Fiyatları TL/Kg Aylık Ortalama - A Kalite

Çolakoğlu Metalurji A.Ş. tarafından belirlenen metalik hurda piyasası fiyat değişimleri

Çolakoğlu Hurda Fiyatları Değişimi Aylık %

CAEF Avrupa Metalik Malzeme Fiyat Endeksi

Page 50: Document

50 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

HAMMADDE PİYASALARI

EUROFER Avrupa Hurda Endeksi

OcakŞubat

Mart NisanMayısHaziranTemmuzAğustosEylül EkimKasım Aralık Average Index

1999 76 74 76 75 76 80 79 79 78 78 79 82 78

2000 96 96 97 98 99

101 96 95

100 103 103 105 99

2001 103 99 98

100 103 103 102 100 101 100 95 96

100

2002 99 99

107 108 110 114 114 114 112 113 116 121 111

2003 130 135 139 137 125 110 113 123 139 138 138 148 131

New Arisings

Index (2001= 100) calculated on the basis of the average price in € for the France, Germany, Italy, Spain, UK.

2004 163 178 205 203 190 167 202 247 259 275 273 254 218

2005 251 252 231 213 178 150 172 194 214 181 186 183 200

2006 182 187 200 211 214 227 229 218 212 220 218 213 211

2007 221 232 247 247 237 238 239 231 230 228 223 224 233

2008 259 264 269 343 428 439 445 398 302 238 182 228 316

2009 227 194 163 166 178 157 173 186 200 179 173 195 183

2010 219 221 255 319 306 289 279 300

268

TÜRKCAST

Avrupa Hurda Fiyatı Endeksi EUROFER (New Arisings - Yeni Hurda)İndeks (2001=100); Fransa, Almanya, Italya, İspanya ve İngiltere ortalama

€ fiyatları ile hesaplanmaktadır.

Endeks Değişimi

Page 51: Document

Tekno Metalurji Malzeme Makina İç ve Dş Tic. Ltd. Şti.İnönü Cad. 19 Mays Mah. Sümko Sit. A4 Blok Kat:4 D:10 Kozyatağ 34736 İstanbulTel: 0 216 463 3390 • Faks: 0 216 384 3677 • e-posta: [email protected]

Metal İmalat Sanayi İçin Global Çözümler

TAŞLAMA TAŞLARI, KESME TAŞLARI, ELMASLAR VE

AŞINDIRICI ÜRÜNLER- - - - - - - - - - - - - - - - - -

TYROLIT Çelikhaneler ve Dökümhanelerde ihtiyaç duyulan her türlü taşlama ve kesme uygulamalar için komple çözümler sunmaktadr.

Dökümhanelerin ihtiyaçlarna yönelik olarak; askl, sabit veya taş motorlarnda kullanlabilecek taşlama ve kesme taşlar ve yine dökümhanelerde kullanlmakta olan otomatik döküm taşlama makinalar için özel imalat konvansiyonel ve FOCUR SA elmas taşlama taşlar üretmektedir.

Çelikhanelerin ihtiyaçlarna yönelik olarak; scak – soğuk merdane taşlama atölyelerinde ve Aluminyum folyo endüstrisinde kullanlmakta olan merdane taşlama taşlar üretmektedir.

Ayrca yine dökümhanlerin ve çelikhanelerin ihtiyaç duyduğu çelik çubuklarn yüksek hzl taşlanmas için puntasz taşlama taşlar, 300 – 1600 mm çaplarnda kesme taşlar, el aletleri için taşlama ve kesme taşlar, metalografik analiz numunelerinin hazrlanmasna yönelik laboratuvar kesme taşlar TYROLIT in üretimleri arasnda yer almaktadr.

CNC OTOMATİK DÖKÜM TAŞLAMA VE KESİM

MAKİNALARI- - - - - - - - - - - - - - - - - -

MAUS 1968 ylnda CARRARO Grup bünyesinde kurulmuş, günümüzde ise metal imalat sektörlerine yönelik otomatik döküm taşlama ve kesme makinalar, dik tornalar ve müşteriye özel makina imalat yapan makina üreticisi bir firmadr. Döküm sektörüne yönelik olarak imal edilen MAUS otomatik döküm taşlama makinalar, dört temel alanda üretim yapabilecek çeşitlilikte üretilmektedir.

• Esnek üretim yapan ( Job Foundry ) dökümhanelere yönelik olarak standart SAM serileri makinalar;

• Dökme Demir ve Çelik Döküm parçalarn yolluk kesimleri ve taşlamalar için özel makinalar

• Otomotiv endüstrisinde orta ve yüksek adetli parça üretimi yapan dökümhanelere yönelik komple taşlama ve temizleme hatl flexible makinalar.

• Müşteriye özel Tailor-made çözümler.

ENDÜSTRİYEL HAVALANDIRMA, TOZ TOPLAMA VE FİLTRASYON

SİSTEMLERİ- - - - - - - - - - - - - - - - - -

Delta Neu her türlü snai ve ticari uygulamalar srasnda atklarn toplanmas ve nakli, toz toplama, havalandrma ve filtrasyon konularnda mühendislik, projelendirme, imalat, montaj ve anahtar teslim tesis kurma hizmetleri veren bir kuruluştur.

Ana faaliyet konusu, yeni kurulacak veya mevcut snai ve ticari kuruluşlara dönük ürün tedariki ve bu ürünlerin yenilenen sistemlere anahtar teslimi entegre etme çalşmalarndan oluşmaktadr. Bu sayede aşağda ad geçen tüm hususlarda arzulanan çözümlerin getirilmesi sağlanmaktadr;

• Tüm snai prosesler üzerinde kuru veya slak şekilde toz toplama

• Pnömatik yolla atklarn uzaklaştrlmas

• Genel olarak tüm dumanlar ile pülverize yağ sislerinin (oilmist) filtrasyonu.

Salon2-STAND E7Görüşmek üzere

DELTA NEU

Salon2-STAND E7

Teknometalurji2010-A.indd 1 9/3/2010 16:44:19

Page 52: Document

52

İÇİMİZDEN BİRİ

Meslekte geçen40 yılın ardındanDöküm sanayimizin duayenlerine yer vermeye Akın Aydınceren ile devam ediyoruz. Meslek hayatına Karabük Demir ve Çelik dökümhanesinde 1971 yılında başlayan Aydınceren, sırasıyla; Ferro Döküm’de işletme müdürlüğü, Trakya Döküm ve Demisaş’ta ise genel müdürlük görevlerini üstlendi. Aydınceren, mesleğe başladığı 70’li yılları, döküm sanayimizin gelişimini, bu gününü ve sektördeki anılarını bizlerle paylaştı.

Page 53: Document

53TÜRKCAST

İÇİMİZDEN BİRİ

Doğum tarihiniz? Hayatınızın ilk yılları nerelerde geçmişti? Aldığınız eğitimler nelerdir? Aile haya-tınız, çocuklarınız ve kardeşleriniz? Ailenizin mes-leğinize olan katkısı?Ben 1944 yılında İzmir’de doğdum ve İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun olup yüksek tahsil için İngiltere’ye gidinceye kadar İzmir’de yaşadım. Babam orada ma-tematik öğretmeni idi. Liseden sonra Devlet Yurtdışı Burs sınavlarına girdim ve İngiltere’de Metalurji Mü-hendisliği tahsili yapmak üzere burs kazanarak 1962 yılı başında Londra’ya gittim. O yıllarda metalurji pek bilinen ve kullanılan bir terim değildi. Benim kazan-dığım burs da “İzabe Mühendisliği” için idi ve bu-nun tam olarak ne olduğunu ve hangi konuları kap-sadığını anlamak için babamın bir arkadaşından yar-dım aldığımı hatırlıyorum. İngiltere’deki Birmingham Üniversitesi’nin Endüstriyel Metalurji Fakültesi’nde önce B.Sc ve ardından da araştırma yöntemi ile M.Sc yaparak 1968 yılında mezun oldum ve Türkiye’ye dön-düm. İki yıllık bir askerlik döneminden sonra aldığım burs nedeniyle 13 yıllık mecburi hizmet borcum bu-lunan Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri’nin Karabük fabrikasında çalışmaya başladım. Eşimle de burada tanıştım ve 1971 yılında evlendim. Bir oğlum var ve o da Amerika’da Seattle’da bilgi teknolojileri konusun-da danışman olarak çalışıyor.

Döküm mesleğine ne zaman, nasıl ve nerede baş-ladınız?  Mesleğe ilginiz nasıl oluştu?Birmingham Üniversitesi Endüstriyel Metalurji Fakül-tesi hadde, döküm, ekstrüzyon ve dövme gibi metalle-rin şekillendirilmesi içeren konularda ihtisaslaşmış bir fakülte idi. Üretim tesislerinde bulunabilecek birçok makine ve üniteyi bünyesinde bulunduran çok geniş imkanlı laboratuarları vardı. En önemlisi, döküm bölü-münün başında döküm konusunda dünyaca ünlü bir kişi olan Dr. V Kondic bulunuyordu ve fakültemiz dö-küm konusunda dünyada önde gelen araştırma mer-kezlerinden biri konumunda idi. M.Sc çalışmalarım sı-rasında yaptığım iki yıllık araştırma sırasında da fakül-tede birlikte olduğum ve aralarında daha sonra dün-

yaca ünlü bir profesör olan John Chambell’ın da bu-lunduğu araştırma ekibimizin çok zevkli geçen tar-tışma ve beyin fırtınaları bana döküm konusunda yoğunlaşmak fırsatını verdi. Konulara çok değişik ve orijinal yaklaşımları olan Dr. Kondic’in de bu mesleği sevmemde büyük katkısı oldu. Karabük Demir ve Çe-lik fabrikalarının 50 bin ton kapasiteli bir dökümhane-si vardı. Meslek hayatıma 1971 yılında burada başla-dım.Bu tesis, gerek demir gerekse demirdışı tüm me-talleri kullanan ve 30 tona kadar parça dökebilen mo-dern bir parça dökümhanesi idi. Demir-çelik fabrikası-nın yedek parçalarının yanında özel sektörün genelde büyük parça döküm ihtiyaçlarını da karşılıyordu. 3.5 yıl çalıştığım bu ilk işim, mesleğimin üretim aşamasın-daki uygulamalarını öğrendiğim, araştırma becerile-rimi kullanabildiğim, insan ve endüstriyel ilişkilerimi geliştirdiğim çok değerli bir dönem oldu.

Mesleğe başladığınız yıllarda Türk sanayinin ge-nel görünüşü nasıldı?Ben bu sorunuza kendi sektörümüzü ve müşterilerini esas alarak cevap vermeye çalışacağım.70’li yılların başında ülkemizdeki sanayi ithal ikame-si mantığı ile kurulan, iç pazara dönük montaj ağırlık-lı küçük ölçekli üretim yapan, ithal yasakları ve güm-rük duvarları ile korunan bir yapıdaydı. Özellikle dö-küm sektörünün en önemli müşterisi olması gereken otomotiv sektörü de o yıllarda çok küçük miktarlar-da montaj ağırlıklı üretim yapan ticari vasıta üreticile-ri, traktör üreticileri ve yeni kurulan Tofaş ile Oyak Re-nault gibi binek aracı üreticilerinde ibaretti. Bu tesis-ler o sıralar mevzuat tarafından yerli parça oranlarını arttırmaya zorlanıyorlar ve o zamanların ciddi tesisle-ri olan Elektro Metal, Ferro Döküm, Erkunt Döküm, Ak Döküm ve Cevher Döküm gibi dökümhaneler ile kul-

Dernek merkezimizin açılış tören günü; Prof. Dr. Veli Aytekin,

Dr. Metin Başaran, Akın Aydın Ceren ve Mehmet Ali Berkman

John Chambell’ın da bulunduğu araştırma ekibimizin çok zevkli geçen tartışma ve beyin fırtınaları bana döküm konusunda yoğunlaşmak fırsatını verdi

Page 54: Document

54 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

İÇİMİZDEN BİRİ

landıkları döküm parçaları yerlileştirmeye çalışıyorlar-dı. Ancak talep miktarları bugüne göre çok düşüktü ve o zamanlar büyük görünen bu tesislerin yıllık ka-pasiteleri 2 bin ila 4 bin ton arasında idi. Tabii müşteri-lerin büyümesine ve gelişmesine paralel olarak bu te-sisler de gelişti ve aralarına yeni dökümhaneler de ka-tıldı. O yıllarda döküm sektörümüz ne kapasite, ne ka-lite, ne boyut, ne teknoloji ve ne de pazar bakımından gelişmiş ülkelerdeki döküm sektörleri ile kıyaslanacak niteliklerdeydi. Yurt dışındaki dökümhaneleri gezdik-çe, gördükçe gıpta ederdik.

Bu bahsettiğiniz bağlamda 70’li yıllardaki döküm sanayimizin durumunu biraz daha açar mısınız? Örneğin neler üretilip kimlere satılıyordu? Ham-madde, isçilik, enerji açısından sıkıntılar nelerdi?Biraz önce belirttiğim gibi müşterileri küçük ölçek-li olduklarından döküm sektörü de kısa serili ancak çok çeşitli boyut ve nitelikteki parçalar üretmek du-rumundaydı. Bu bakımdan tesis ve makine yatırımla-rı da bugüne göre ilkel sayılabilecek manuel sarsma-basma kalıplama makinelerine, rulolu manipülas-yon veya mekanize kalıplama sistemlerine dayanı-yordu. Bu tesislerde pik döküm, siyah temper döküm ve daha sonraları da sfero döküm gibi metallerden müşterinin talep ettiği her boyut ve ağırlıktaki parça-yı çoğu zaman maliyet ve kalite boyutunu zorlayarak üretmeye çalışırdık. Bu yıllarda malzeme ithalatı kısıtlı ve zor olduğundan üretimde kullandığımız hammad-de ve yardımcı maddeler de genelde iç pazardan te-min edilebilenlerle sınırlı olurdu. Sadece zorunlu olan refrakter malzemeleri, döküm ve sfero pikini, ferro al-yajları ve bazı reçineleri ithal ederdik. Otomotiv uy-gulamalarında temper dökümün yerini almaya başla-yan sfero dökümün bu yıllardaki gelişimi ve yaygın-laşmasında büyük etkisi olan, özel sfero pikini ülke-

mizde tanıtan ve güvenli bir sfero döküm prosesi için çok ciddi bir eğitim görevini başarıyla üstlenen Yılmaz Turhan’ın katkılarını burada şükranla anmak isterim.Bu yıllar, döküm sektöründeki yöneticiler, teknik ele-manlar ve işçiler olarak hepimiz için dökümcülüğün sanat olmaktan çıkıp bilim ve teknolojiye dönüştüğü hareketli ve zevkli bir eğitim dönemi oldu. Yine bu dö-nemin ortalarında müşteri sektörlerin belirli parçala-rının üretimine uygun olarak tasarlanan üretim hatla-rı ile Döktaş devreye girdi ve ülkemizin döküm sektö-rüne büyük teknolojik katkıları oldu. Bu döneme ba-kınca, şu anda ikisi de kapanmış bulunan ve temper döküm fitting üretimi yapan İzsal ile Haymak’ı ve de döküm radyatör üreten Demirdöküm ile Odöksan’ı da 70’li yıllarda sektörümüzün önemli tesisleri olarak ha-tırlamamak mümkün değildir.70’li yıllar ülkemizin sendikal yönden çatışma anlayı-şının geçerli olduğu ve buna bağlı çok büyük sorun-ların yaşandığı, çalkantılı ve zor bir dönemdi. Ancak, o zamanlarda uygulanan korumacılık nedeniyle reka-bet ve verimlilik de şimdiki kadar hayati olmadığın-dan o dönemde işletmelerimizin bu sorunlarla yaşa-ması mümkün oldu. Bugün ise tarafların birbirine ra-kip olmadığını anladığı, rekabet gücünün öneminin bilincinde olduğu çok olumlu bir düzeye geldiğimi-zi düşünüyorum. Ancak, verimlilik konusunda alma-mız gereken daha çok mesafe olduğuna ve tarafların müşterek çalışması ile bu konuda da çok daha iyi bir seviyeye geleceğimize inanıyorum.

Mesleğe başladığınız yıllar ile bugünü mukayese etmek istersek öne çıkan farklılıklar nelerdir?Öncelikle pazar yapısından başlayabiliriz. 1970 yılın-da kişi başına düşen milli gelirimiz 400 USD ve top-lam nüfusumuz da 35 milyon civarındaydı. Şimdi ise kişi başına düşen milli gelirimiz 10 bin USD, nüfusu-

70’li yılların başında döküm sektörümüzün ana müşterisi olan otomotiv, beyaz eşya, makine ve tarım gereçleri sektörleri gerek üretim miktarları, gerekse montaj ağırlıklı yapıları nedeniyle şimdiki ile kıyaslanmayacak kadar küçük bir talep yaratıyorlardı

Page 55: Document

55TÜRKCAST

İÇİMİZDEN BİRİ

muz da 72 milyon civarında. 70’li yılların başında dö-küm sektörümüzün ana müşterisi olan otomotiv, be-yaz eşya, makine ve tarım gereçleri sektörleri ge-rek üretim miktarları, gerekse montaj ağırlıklı yapıla-rı nedeniyle şimdiki ile kıyaslanmayacak kadar küçük bir talep yaratıyorlardı. Dolayısıyla, o dönemde sade-ce iç pazara dönük üretim yapabilen tesislerimizin ka-pasiteleri, teknolojileri ve donanımları gelişmiş ülkele-re göre epeyce gerideydi. Bugün ise hangi üretimi ya-parsa yapsın, hangi boyutta olursa olsun, hemen he-men tüm dökümhanelerimiz iç ve dış pazarlarda çalı-şabiliyor, sektörel bazda veya üretim türünde uzman-laşabiliyor, dünya düzeyinde ekonomik ölçekli tesis-ler kurabiliyor ve en son teknolojileri kullanabiliyoruz.Çok çarpıcı diğer bir farkı da kalite alanında görebi-liyoruz. 70’li yıllarda kalite yönetim sistemleri henüz standartlaşmamıştı. Internet ve günümüz gelişmiş ile-tişim sistemleri o dönemde bulunmadığından bilgiye erişmek ve başkalarının tecrübelerinden faydalanmak şimdiki kadar kolay değildi. Bu nedenle her işletme, uygun olsun, olmasın, bulunabilen yerel malzemele-ri kullanarak o işletmeye özgü bir ‘know-how’ geliştir-mek durumundaydı. Bu da genelde kişilere bağlı kal-makta, kişilerin değişmesi ile değişebilmekte ve ürün-lerde bugünkü kalite anlayışı ile kıyaslanamayacak so-nuçlar veriyordu. O dönemde müşterilerde giriş kali-te kontrolü vardı ve kabul edilebilir kalite seviyesi oto-motiv sektöründe bile yüzde 5 olabiliyordu. Bugün ise, döküm parçalar doğrudan prosese alınıyor, kalite seviyesi ‘ppm’ olarak ölçülüyor ve ‘sıfır hata’ talep edi-liyor. Sevinerek görüyoruz ki döküm sektörümüz bu-gün Avrupa’daki en titiz müşterilerle bile bu bazda ba-şarılı olarak çalışmakta hiçbir güçlük çekmiyor.Günümüzün 70’li yıllara göre çok önemli bir farkını da

iletişim ve ulaşım konularındaki gelişmelerin müm-kün kıldığı tedarik zinciri yönetimindeki gelişmele-rinde görebiliyoruz. Müşterilerimiz artık stoklu çalış-mıyor, JIT teslimat istiyorlar. Müşterilerin üretim prog-ramlarının piyasanın talebine göre kısa sürelerde de-ğişebiliyor ve dökümhanelerin de uzun üretim pro-sesleri ve taşıma sürelerine rağmen buna uyabilme kabiliyetine haiz olmaları bekleniyor. Bilişim sistemle-rindeki, iletişim ve ulaşım sistemlerindeki değişimler 70’li yıllarda mümkün olmayan JIT taleplerinin bugün artık karşılanabilmesini mümkün kılıyor. Örneğin, be-nim eski yöneticisi olduğum şirket gelişmiş bilişim ve iletişim sistemleri vasıtasıyla yaklaşık 200 değişik par-çayı, 3 haftalık bir sipariş süresi ile 12 değişik ülkede, 37 değişik noktaya JIT bazında teslim edebilmeyi ba-şarıyor.

Yine size dönersek, meslek hayatınızdaki önemli noktalar nelerdir, nasıl gelişmeler olmuştur?Daha önce anlattığım Karabük Demir ve Çelik İşlet-meleri dökümhanesindeki 3 yıllık çalışmamdan son-ra 1973 yılı ortalarında o sıralarda yeni kurulmuş bu-lunan Ferro Döküm’e işletme müdürü olarak geçtim. Yeni kurulan şirketlere has yetişmiş eleman ve tecrü-be yokluğu, montajdan yerli üretime geçmekte olan otomotiv sektörünün yoğun talepleri, gerekli malze-melerin teminindeki güçlükler, know-how yetersizliği, gerekli kaliteye göre tesis donanım eksikliği ve sendi-kal sorunlarla geçen dört yıl benim için çok yoğun, an-cak çok da zevkli bir çalışma dönemi oldu.1977 yılı ortalarında yeni kurulması planlanan bir te-sis olan Trakya Döküm projesinin başına geçtim. Bu şirket o sıralarda temper döküm fittings üreten, an-cak genişlemek için uygun bir bölgede bulunmayan

Akın Aydınceren Sami Sucu Tuna Armağan Yaylalı Günay

Akın Aydınceren, Lizbon’ da 2006 yılında düzenlenen CAEF toplantısı ve 2008 yılında Hindistan’a giden 68. Dünya Döküm Kongresi

Türk delegasyonunda.

Page 56: Document

56 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

Döküm sektöründe geçen toplamda 40 yıl ve son olarak da Demisaş’ta geçen 17 yıllık bir çalışma hayatından sonra 2010 yılı başında, bundan sonraki yaşamımda özel hayatıma daha fazla zaman ayırmak düşüncesi ile full-time çalışma hayatından çekildim

Haymak firması ortaklarının kurduğu ikinci bir fittings üretim tesisi olarak düşünülmüştü. Belki hatırlayacak-sınız, 1977 yılı sonlarında ülkemiz çok ciddi bir dö-viz krizine girmişti ve o dönemde dış alımlar için dö-viz tahsisi yapan tek merci Merkez Bankası idi. Ancak döviz olmadığından akreditif açmak ve dış alıma bağ-lı yatırım yapmak 1979 sonuna kadar mümkün olma-dı. Bu bakımdan Trakya Döküm projesi biraz gecikme ile ancak 1981 yılında tamamlandı ve üretime başla-dı. Trakya Döküm ülkemizde ve Avrupa’da o zamana kadar üretilen ve kullanılan beyaz temper döküm fit-tings yerine siyah temper döküm fittings üreten ve bunu kabul ettiren ilk tesis oldu. Daha sonraları beyaz eşya ve otomotiv parçalarının üretimine de başladı.14 yılı aşan bir süre emek verdiğim Trakya Döküm’ün benden sonraki dönemde de başarılarını ve yatırımla-rını sürdürerek bugün uluslararası boyutta ve itibarda bir şirket olmasından mutluluk ve gurur duyuyorum.Meslek hayatımda diğer önemli nokta da, değerli dos-tum Önay Çekin’in 1993 yılında ayrılması ile boşalan Demisaş firmasının genel müdürlüğünü üstlenmem oldu. Demisaş o sıralarda 7-10 bin ton civarında pik döküm parça üreten, ihracat için gayret sarf eden ve yaklaşık 50 bin tonluk bir tesisin ilk fazı için yatırıma başlamış bir kuruluştu. Bundan sonraki dönemde ya-tırıma devam ederek 1993 yılı sonunda 2. üretim hat-tını, 1996 yılında 3. üretim hattını ve 2001 yılında da 4. üretim hattını devreye alarak yaklaşık 80 bin ton ka-pasiteli bir tesis haline geldi. 1997 yılında da Demisaş’ı halka açarak İMKB’ye girdik. Bugün, Demisaş, otoma-tik döküm ve temizleme üniteleri ile mücehhez 3 adet tam otomatik Disamatic üretim hattı ile genelde oto-motiv sektörüne dönük 2 bin ton/ay küçük parça sfe-ro döküm ve 4bin ton/ay pik döküm seri üretimi ya-pan ve bunların yaklaşık yüzde 60’ını düzenli olarak

ihraç eden bir kuruluş olmuştur. Uzmanlaştığı fren emniyet parçaları Avrupa’da Mercedes, BMW, Audi, Volvo, Ford, Renault, Peugeot, Citroen, Fiat vs. tarafın-dan üretilen binek araçlarının üzerinde kullanılmak-tadır. Demisaş, kurumsal yapısı, birikmiş know-how’ı, uzman elemanları, teknolojisi ve kapasitesi ile bugün ülkemizin ve Avrupa’nın önemli ve itibarlı döküm ku-ruluşlarından biri haline gelmiştir. Döküm sektörün-de geçen toplamda 40 yıl ve son olarak da Demisaş’ta geçen 17 yıllık bir çalışma hayatından sonra 2010 yılı başında, bundan sonraki yaşamımda özel hayatıma daha fazla zaman ayırmak düşüncesi ile full-time ça-lışma hayatından çekildim.

Türk döküm sektörünün bugün geldiği nokta hakkında görüşlerinizi almak isteriz. Sizce yeterli midir? Veya eksiklerimiz nelerdir? Ülkemiz sana-yinin ve döküm sektörünün geleceğini nasıl görü-yorsunuz?Döküm sektörümüz bugün Avrupa ülkeleri arasında 5. sıradadır. Önümüzdeki yıllarda bu sıralamada daha da yükseleceği kesindir.Ülkemizdeki birçok tesis bu-gün ulaştıkları ölçekte artık en yeni teknolojileri ve gelişmiş donanımları kullanacak kaynaklara sahiptir. Yetişmiş eleman kaynaklarımız, işletme ve bakım mal-zemeleri temin imkanlarımız artık en son teknolojik donanımların verimli olarak işletilmesini sağlamaya yeterlidir. Hızla büyüyen bir iç pazarın yanında, sektö-rümüzün bazı dalları için yakın pazar olan Avrupa’da, bazı dalları için ise tüm dünyada sınırsız bir pazar po-tansiyeli bulunmaktadır. Bu potansiyelin kullanılma-sı yönünde sektörümüz son 10 yılda önemli bir me-safe aldı. Mevcut şirketlerimizin dünyadaki değişim-leri doğru değerlendirmesi ve doğru stratejiler uygu-laması durumunda şu anda mevcut olan ivmenin bu

TÜDÖKSAD yönetim kurulu üyelerinin Trakya Döküm’ü

ziyareti

İÇİMİZDEN BİRİ

Page 57: Document

57TÜRKCAST

Döküm sektörümüz bugün Avrupa ülkeleri arasında 5. sıradadır. Önümüzdeki yıllarda bu sıralamada daha da yükseleceği kesindir

pazarların hızla büyümesi ve kalıcılığını sağlaması da mümkün olacaktır. Bu konuda iyimser olmakla birlik-te bazı risklerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çin ve Hindistan işçilik yönündeki ma-liyet avantajı yanında yapılan ve yapılmakta olan tek-nolojik tesislerle yakın bir gelecekte kalite ve verimli-lik standartlarını mutlaka yakalayacaklardır. Bunu da yakın pazarlardaki müşterilerimizin kendi pazarlarını kaybetmeleri veya üretimlerini bize uzak olan ve re-kabet etmemiz mümkün olmayan ülkelere taşımala-rına neden olabilecektir. Büyüdüğümüz pazarlarda ve üretim gamlarında bu riskin dikkatle takibinin önem-li olduğunu düşünüyorum.Global ölçekte çok zor bir rekabet ortamında bulunan otomotiv ve özellikle küçük ticari araç ve binek ara-cı üreticileri ile çalışan dökümhanelerimizin müşteri-lerinin durumunu ve düşünce tarzlarını iyi anlaması ve buna göre gerekli kabiliyetleri kazanmaları zorunlu olmaktadır. Müşterilerinin durmadan daha iyisini ta-lep ettiği kalite, verimlilik ve maliyet hedeflerini cid-diye almak ve bunlara ulaşmaya sağlayan sonuç alı-cı çalışmaları yürütmek, pazarların kalıcı olmasını sağ-layacaktır. Bunun yanında müşteri ile tasarım partneri olarak çalışarak, üretilecek parçanın seri üretimde sı-fır hata ve en düşük maliyet ile üretilebilmesini sağla-yacak şekilde döküm tasarımının yapılması kabiliyeti geliştirilmelidir. Bu bağlantılar, genelde, ürünün kulla-nıldığı aracın üretim ömür süresini kapsayacak şekil-de yapıldığından, maliyetlendirmenin ciddi sistemler kullanılarak yapılması da hayati önem arz etmektedir. Doğası gereği düşük marjlarla çalışılan otomotiv par-ça seri üretiminde parça bazlı maliyetlerin ve maliyet yapısının ciddi, doğru ve hassas olarak takip edildiği sistemlerin kurulması da zorunlu olmuştur. Hesabi, tahmini veya paçal maliyet yöntemleri otomotiv sek-töründe çalışan firmalar için artık çok riskli duruma gelmiştir. Sektörümüzün özellikle dış ve uzak müşte-rileri ile teklif isteme, teklif verme, sipariş, üretim, sev-kiyat, ödeme ve kullanım safhalarında gerekli olan ile-tişimleri eksiksiz sağlayacak online bilişim ve iletişim sistemlerine sahip olmasının da zorunlu olduğunu ve bu konuda mesafe almamız gerektiğini de düşünü-yorum. Her sektörde olduğu gibi döküm sektörünün de ürünlerindeki katma değeri arttırması mutlaka ge-

İÇİMİZDEN BİRİ

O zamanki adıyla Demir Çelik Döküm Sanayicileri Derneği yönetim

kurulu toplantısından; Mete Nakiboğlu, Yılmaz Turhan, Önay Çekin,

Akın Aydın Ceren Mehmet Ali Berkman ve Mithat Ural (1990)

rekmektedir. Bu kapsamda üretimi kolay parçalardan, üretimi zor olan parçalara geçiş, parçaların işlenme-si ve ünite montajı düşünülmelidir. Tabii bunlar, her müşterinin durumuna, stratejisine ve işin fizibilitesi-ne göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken konular-dır. Ancak, müşterilerin üretim işlemlerinden çıkarak sadece tasarım ve montaj yapmak yönündeki tema-yülleri sektörümüzü de işleme ve ünite montajı yap-ması yönünde zorlayacaktır.

Sektörümüz mensupları ile paylaşmak istediğiniz mesleki anılarınız ve hatıralarınızı da paylaşma-nızdan memnun olacağız.Unutamadığım bir hatıramı anlatayım.1977 yılın-da Trakya Döküm projesine başladıktan yaklaşık 4 ay sonra bir gün, tanıdığım bir işadamı büroma gel-di ve “Nereye diye sorma, kalk seninle bir yere gide-ceğiz” dedi. Beni alıp Yeniköy sırtlarında bir eve götür-dü. Orada o dönemde sektörümüzün önemli bir tesi-si olan Elektro Metal’in Murahhas Azası merhum Tur-gut Özal ile tanıştım. Turgut Bey, benim birkaç yerden kendisine tavsiye edildiğimi ve Elektrometal’de be-nimle birlikte çalışmak istediğini söyledi. Ben de ken-disi ile çalışmaktan onur duyacağımı, ancak yeni baş-ladığım bir projeyi bırakamayacağımı söyledim. Tur-gut Bey, ülkemizin çok ciddi bir döviz krizine girmek-te olduğunu ve dolayısıyla bu projenin yürümesinin mümkün olmadığını söyleyerek, “Bunu ciddi olarak düşün” dedi, ancak ben verdiğim sözden dönemeye-ceğimi söyleyerek kendisine teşekkür ettim.Daha sonraları, Sayın Turgut Özal’ın Derneğimizin başkanı olduğu dönemde yapılan aylık yemekli top-lantılarda bana sık sık projenin yürüyüp yürümediği-ni sorardı. Tabii haklı çıkmış ve Trakya Döküm projesi yaklaşık 18 ay kadar gecikmişti. Cumhurbaşkanı oldu-ğu zaman tebrik etmek için gittiğimizde, bana zaman zaman yoldan geçerken Trakya Döküm’ün fabrikasını gördüğünü, mutlu olduğunu ve bir gün ziyaret etmek istediğini söylemişti.

Page 58: Document

58 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

MAKALE

1. Giriş

Basınçlı döküm kalıplarında kalıp sıcaklığı; üretilen parçanın kalitesine, fire oranlarına ve kalıp ömrüne di-rekt olarak etken bir parametredir. Üretim öncesinde kalıp sıcaklık kontrolü yaparak kısa vadeli ve uzun va-deli birçok maliyet arttırıcı etken yok edilebilir. Basınçlı döküm prosesinde kullanılan kalıp çelikleri arasında beklenen özellikleri sağlayan en uygun ma-teryal AISI H13 tipi sıcak iş takım çeliğidir. Ancak er-gimiş metal ile temas eden ısıtılmamış soğuk çeliğin yüzeyi ani mekanik gerilmelere ve termal yorulmalara maruz kalmaktadır. Bu etkilerle kalıp yüzeyinde mey-dana gelen hasarlar, kalıpların kullanım ömürlerini sı-nırlar ve ürün kalitesini bozar [1]. Kalıp çeliğinin yüze

yi, ani sıcaklık değişiminden ötürü termal şoka maruz kalır. Bununla beraber mikro çatlak oluşumları gözle-nir ve kalıp kısa sürede kullanılmaz duruma gelir. Kalıp sıcaklığı, oda sıcaklığından başlayarak istenen sı-caklığa doğru ne kadar hızlı artış gösterirse üretim o kadar önce başlayacaktır. Hızlı kalıp ısıtma sistemle-ri ile zaman daha verimli kullanılmaktadır. Günümüz-de bir ürünü sadece üretebilmek artık yeterli değildir, hem kaliteli hem verimli üretim sektörün temel anla-yışı olmuştur.

2. Materyal ve Metot

H13 sıcak iş takım çeliğinden imal edilmiş Tablo-1’de kimyasal kompozisyonu belirtilmiş seri üretimdeki

Basınçlı döküm kalıplarında alternatif ısıtma işlemi

Erdem AYDOĞMUŞ – Metalurji & Malzeme Mühendisi Çelikel Alüminyum A.Ş. Basınçlı Döküm Üretim Ekip Lideri

Özet

Basınçlı döküm prosesinde kalıp ısıtma işlemi kali-teli üretimin birinci adımıdır. Üretim öncesinde ka-lıp yüzeyinin gerekli sıcaklıkta olması, kısa vadede kaliteli ürüne daha kısa sürede daha az rejim baskı-sı ile ulaşmak demektir. Uzun vadede ise bu işlem, kalıp ömrü ve yüzey kalitesi açısından önem arz et-mektedir. Günümüzde basınçlı döküm sektörün-de çeşitli ısıtma sistemleri kullanılmaktadır. Bu yön-temlerden en ilkel olanı düşük basınç ve düşük in-gate hızı ile döküm yaparak kalıbı ısıtmak ya da pü-rümüz ile kalıp yüzeyini ısıtmak iken, kızgın yağ ve sıcak su sirkülâsyonu gibi işlemler ise günümüzde giderek yaygınlaşmaktadır. Bu çalışmada ise kalıp ısıtma işleminin, yağ sirkülâsyonuna ek olarak daha kısa sürede daha etkin olmasını sağlayan infrared ısıtma işleminin etkileri anlatılacaktır.

Anahtar kelimeler: Basınçlı döküm, kalıp ısıtma, infrared

ALTERNATIVE METHOD OF DIE PREHEATING ON HIGH PRESSURE DIE CASTING DIES

AbstractDie preheating in high pressure die casting process is the fundamental step for manufacturing products with high quality. Some advantages can be explained such as less warm up parts and better quality in the short run and of course for the long term lengthens die life. Such he-ating systems are widely used on this sector and most common ways are heating the die with low pressure cas-ting or heat up die surface with a flame source. Additi-on to these primary ways, oil / water circulation inside the die is quite popular and high efficiency methods. An addition to oil circulation inside the die, infrared heating system will be investigated for die heating. Keywords: High pressure die casting, Die preheating, infrared

Page 59: Document

59TÜRKCAST

MAKALE

bir kalıp, denemeler için seçilmiştir. Kalıbın toplam ağırlığı 3500 kg, apliklerin projeksiyon alanı ise 1233 cm2’dir. Isıtma işleminde kapasitesi 25900W olan ter-moregülasyon cihazı kullanılmıştır.H13 sıcak iş takım çeliklerinin döküm öncesi sıcaklı-ğı kritiktir. Çelik yüzeyinde deformasyon oluşmama-sı için minimum 150°C sıcaklığa ulaşması gerekmek-

tedir. Bunun nedeni ise H13 çeliklerinde DBTT sıcaklı-ğının 150°C civarında olmasıdır [2]. Bu nedenle dene-me esnasında DBTT sıcaklığı baz alınmıştır.Birinci denemede döküm kalıbı seri üretim şartların-da enjeksiyon presine bağlanmış ve kalıp içerisinde yağ çevrimi için gerekli olan rakor bağlantıları yapıl-mıştır. Termoregülasyon cihazı 200°C’ye set edilmiştir.

Isıtma işlemi 80 dakika sürmüştür. Bu deneme esna-sında kalıp yüzeyinde oluşan sıcaklık, FlirCam termal analiz cihazı ile kontrol edilmiştir. Termal kameradan alınan görüntülerin analizi yapılarak, ısıtma için har-canan sürede kalıp yüzeyinde oluşan sıcaklık oluşum-ları incelenmiştir. İşlem sonrasında kalıp yüzeyindeki sıcaklık ortalama 160 °C olarak analiz edilmiştir. Kalıp sıcaklığa ulaştıktan sonra, gerekli parametre değerle-

ri set edilerek rejim baskıları için enjeksiyon döküme başlanmış, 8. enjeksiyon çevriminde yüzey kalitesi uy-gun parça üretimi gerçekleştirilmiştir.Aynı döküm kalıbı oda sıcaklığına ulaştıktan sonra ya-pılan ikinci denemede ise aynı kapasitedeki termo-regülasyon cihazına ek olarak, kalıbın sıvı metalle di-rekt temasta olduğu ve en fazla deformasyona uğra-

yan bölgesi olan kalıp yüzeyine infrared ısıtıcı yerleşti-rilmiştir (Bkz Resim 1–2). Infrared ısıtıcı özel olarak bu tür kalıplar için tasarlanmıştır. Deneme esnasında yağ termoregülasyonu ve Infra-red ısıtma işlemi aynı anda başlatılmıştır. Sonuçta ise Infrared ısıtıcının parça kalitesine ve set-up süresine olan etkileri araştırılmıştır. Deneme sonucunda iste-

nilen T kalıp > 160°C sıcaklığına 30 dakikada ulaşıl-mıştır. Birinci denemeye nazaran, üretim öncesi ısıt-mada kaybedilen zaman %62 oranında geri kazanıl-mıştır. Kalıp sıcaklığa ulaştıktan sonra yine gerekli pa-rametre değerleri set edilerek rejim baskıları için en-jeksiyon döküme başlanmıştır.Bu kez 6. enjeksiyon çevriminde yüzey kalitesi uygun parça üretimi ger-çekleştirilmiştir.

Resim 1–2: Infrared Isıtıcının Kullanımı

% 1,00% 0,40 % 1,00 % 5,30 % 1,40Tablo–1: AISI H13 tipi çeliğin kimyasal bileşimi

Page 60: Document

60 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

MAKALE

288,4 0C

<50,0 0C

Yapılan ikinci deneme ile ortalama 80 dakika zaman alan kalıbın döküm sıcaklığına gelmesi işlemi, 30 dakikaya düşürülmüştür. Kalıp ısıtma süresinde 50 daki-ka azalma sağlanmıştır.

Bu çalışma sonrasında Çelikel Alüminyum A.Ş. dö-kümhanesinde aktif olarak uygulamaya alınan yağ sirkülâsyonu ve Infrared ısıtma sistemi, online izleme

sisteminden alınan verilere göre toplam duruş süresi-ni yüzde 5 azaltmıştır. Set-up süresi ise yüzde 25 ora-nında kısaltılmıştır. Böylelikle SMED (Single minute Exchange of Dies) çalışmaları için ilk adım atılmıştır.

Daha kısa sürede daha kaliteli parçaya ulaşılarak ve-rimlilik arttırılmıştır. Kalıp ömrüne olan olumlu etkileri ise uzun vadede kayıt altına alınacaktır.

Çelik termal şoka maruz kalır. Ayrıca sıvı metal soğuk kalıba enjekte edildiğinden ani büzülme etkisi ile kalıptan parça almak zorlaşır. 3°-5° civarında çıkış açısı gereklidir.

Döküm Öncesi Oluşan Sıcaklık T(°C)

Toplam Isıtma Süresi(dk.)

Rejim Baskısı Adedi

Etkileri

Lokal olarak yüksek sıcaklık oluşması nedeni ile pimlerde tokluk ve sertlik kaybı oluşur. Alev gören bölgelerde ikincil martenzit oluşumu beklenir

Yüzey sıcaklığı istenilen sıcaklığa geç ulaşır.

Zaman kaybı azdır. Ancak, pürümüz nedeni ile kalıp yüzeyine olumsuz etkileri vardır.

Çelik, alev ile temas etmeden endirekt olarak ısınır. Çelik yüzeyinde deformasyon oluşturmaz. Daha verimli bir üretim sağlanır.

Enjeksiyon Pürümüz Yağ Sirkülâsyonu

Pürümüz & Yağ Sirkülâsyonu

Infrared & Yağ Sirkülâsyonu

30

-

25

160

120

15

160

80

10

160

40

8

160

30

6

Tablo–2: Kalıp Isıtma İşlemlerinin Kıyaslanması

Resim–3 : Yağ dolaşımı ve Infrared ısıtıcı ile termal analiz

TÜRKCAST

3. Sonuçlar ve Tartışma

Page 61: Document
Page 62: Document

62 Temmuz - Ağustos - Eylül / 2010

NEDEN DÖKÜM

Neden dökümü tercih etmeliyiz

Merdane Yatak MiliÖnce Sonra

Üretim Yöntemi

Milin ağırlığı

İmalat maliyeti

Montaj

Aşınma onarımı

St 52.3 Malzemeden Kaynak Konstrüksiyon

75 kg

100 %

Kaynak

Komple merdane değiştirilmeli

Çelik Dökümden tek parça

55 kg

78.8 %

Dişli vidalı

Sadece mil değiştirilir Kayn

ak:D

GV

Antriebzapfen für walze

TÜRKCAST

Page 63: Document

Adı ve Soyadı:.............................................................................................................................................

Telefon: (0 )................................................ Ev İş Dahili ..........................................................

Cep Telefonu: (0 )..............................................................................................................................

e-posta:................................................................................@..................................................................

Adres:.........................................................................................................................................................

Semt:................................... İlçe:.................................... Posta Kodu:................. İl:................................

İlgi Alanınız: Dökümcü Döküm Alıcısı Malzeme Sağlayıcı Akademik Oda - Birlik - Dernek

Meslek:.......................................................................................................................................................

Bize Ulaşmak için; Tel: 0212 267 13 98 Faks: 0212 213 06 31 e-posta: [email protected]

www.tudoksad.org.tr

Page 64: Document

ACARER DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ADARAD DÖKÜM ÜRÜNLERİ SAN. TİC. A.Ş.

AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş.

AKDAŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

AKMAN DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

AKMETAL METALURJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş.

ALBAKSAN ALAŞIMLI BAKIR SAN. TİC. A.Ş.

ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

ARAL DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ARDEMİR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖK. SAN. LTD. ŞTİ.

ARPEK ARKAN PARÇA ALUMİNYUM ENJEKSİYON KALIP SAN. TİC. A.Ş.

AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. TİC. LTD. ŞTİ

AY DÖKÜM MAKİNA SAN. TIC. A.Ş.

AYHAN METAL PRES DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

BİLGE DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.

BMC SANAYİ TİCARET A.Ş.

BURÇELİK BURSA ÇELİK DÖKÜM SAN. A.Ş.

BURDÖKSAN DÖKÜM MAD. NAK. TİC. SAN. LTD. ŞTİ.

CEVHER DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

CMS JANT ve MAKİNA SAN. A.Ş.

COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC SAN. A.Ş.

ÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş.

ÇELİKEL ALÜMİNYUM DÖKÜM İMALAT SAN. TİC. A.Ş.

ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

ÇUKUROVA-İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş.

DALOĞLU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAM. SAN. A.Ş.

DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş.

DİRİNLER DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

DOĞRU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DOĞU DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DÖKSAN BASINÇLI DÖK. MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ

DUDUOĞLU ÇELİK DÖK SAN. TİC. A.Ş.

DUYAR VANA MAKİNA SANAYİ TİC. A.Ş.

EKSTRA METAL DÖKÜM İZABE MAK. SAN. İTH. İHR. LTD. ŞTİ.

EKU FREN KAMPANA DÖKÜM SAN. A.Ş.

ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. A.Ş. ODÖKSAN OSMANELİ ŞB.

ENTİL END. YAT. TICARET A.Ş.

ER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.

ERGENEKON ÇELİK SAN. TİC. A.Ş.

ERKUNT SANAYİ A.Ş.

FERRO DÖKÜM SANAYİ DIŞ TİC. A.Ş.

GEDİK DÖK. VANA SAN. TİC. A.Ş.

GÜR METAL HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

GÜVEN PRES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

HAYTAŞ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş.

HEMA OTOMOTİV SİSTEMLERİ A.Ş.

HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

KARAMAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

KARDÖKMAK – KARDEMİR DÖKÜM MAKİNA A.Ş.

KOCAELİ

BURSA

İZMİR

ANKARA

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

KOCAELİ

İSTANBUL

KONYA

İSTANBUL

KOCAELİ

SAMSUN

ANKARA

KOCAELİ

İSTANBUL

İZMİR

BURSA

BURSA

İZMİR

İZMİR

BURSA

İSTANBUL

İSTANBUL

KIRŞEHİR

MERSİN

ADAPAZARI

KOCAELİ

İZMİR

İZMİR

BURSA

ELAZIĞ

KOCAELİ

ÇORUM

İSTANBUL

ANKARA

KOCAELİ

BİLECİK

ESKISEHIR

İSTANBUL

ANKARA

ANKARA

KOCAELİ

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

TRABZON

TEKİRDAĞ

İSTANBUL

BURSA

KOCAELİ

DÜZCE

KARABÜK

0262 646 52 77

0224 714 82 00

0232 478 18 20

0312 267 18 80

0212 689 04 33

0216 593 03 80

0212 875 11 43

0262 527 23 51

0212 567 51 66

0332 248 25 00

0212 595 10 08

0262 658 97 44

0362 266 88 47

0312 267 04 57

0262 751 21 94

0212 565 60 65

0232 477 18 00

0224 243 11 07

0224 493 26 06

0232 478 10 00

0232 399 10 00

0224 573 42 63

0212 771 45 55

0216 311 14 42

0386 234 80 80

0324 221 84 00

0264 275 48 07

0262 677 46 00

0232 376 72 80

0232 376 87 87

0224 482 29 35

0424 255 50 77

0262 658 29 10

0364 254 90 01

0212 668 18 06

0312 267 05 56

0262 658 10 01

0228 461 58 30

0222 237 57 46

0216 377 01 42

0312 280 86 97

0312 397 25 00

0262 653 42 60

0216 307 12 62

0216 394 33 31

0216 365 94 34

0216 365 10 56

0462 325 50 42

0282 758 10 40

0216 464 70 00

0224 243 16 06

0262 728 13 00

0380 537 52 67

0370 418 22 34

0262 646 54 98

0224 714 98 24

0232 478 18 96

0312 267 18 88

0212 689 01 57

0216 593 03 82

0212 875 11 42

0262 527 28 76

0212 612 90 33

0332 249 40 40

0212 595 16 49

0262 658 97 49

0362 266 67 46

0312 267 04 56

0262 751 21 98

0212 565 61 70

0232 477 18 77

0224 243 21 82

0224 493 26 09

0232 478 10 10

0232 399 10 10

0224 573 42 73

0212 771 20 57

0216 311 10 67

0386 234 83 49

0324 221 50 20

0264 275 14 11

0262 677 46 99

0232 376 72 83

0232 376 85 67

0224 482 29 39

0424 255 56 56

0262 658 26 69

0364 254 90 04

0212 594 73 42

0312 267 05 59

0262 658 10 00

0228 461 58 36

0222 237 26 79

0216 377 01 47

0312 280 86 99

0312 397 25 07

0262 653 41 60

0216 307 28 68

0216 394 32 88

0216 365 29 82

0216 314 19 80

0462 325 50 44

0282 758 10 90

0216 464 70 20

0224 243 13 20

0262 728 13 08

0380 537 52 68

0370 424 36 81

www.acarerdokum.com

www.adarad.com.tr

www.akdokum.com.tr

www.akdas.com.tr

www.akmandokum.com

www.akmetal.com

www.albaksan.com

www.anadoludokum.com.tr

www.araldokum.com.tr

www.ardemir.com

www.ardoksan.com

www.arpek.com.tr

www.ascelikltd.com

www.aydokum.com

www.ayhanmetal.com.tr

www.bilgedokum.com

www.bmc.com.tr

www.burcelik.com.tr

www.burdoksan.com

www.cevherdokum.com

www.cms.com.tr

www.componenta.com

www.celikgranul.com

www.celikel.com

www.cemas.com.tr

www.cimsatas.com

www.daloglu.com

www.demisas.com.tr

www.denizcast.com

www.dirinlerdokum.com

www.dogrudokum.com

www.dogudokum.com.tr

www.doksandokum.com

www.duduoglu.com.tr

www.duyarvalve.com

www.ekstrametal.com.tr

www.eku.com.tr

www.odoksan.com.tr

www.entil.com

www.erdokum.com

www.ergenekon.com.tr

www.erkunt.com.tr

www.ferrodokum.com.tr

www.gedikdokum.com.tr

www.gurmetal.com.tr

www.gpdpress.com

www.haytas.com.tr

www.hekimogludokum.com

www.hattatholding.com

www.hisarcelik.com

www.igrek.com.tr

www.istanbuldokum.com

www.karamandokum.com

www.kardokmak.com.tr

TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARIŞEHİRFİRMA ADI

Page 65: Document

KAYDÖKSAN – KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

KIZILIRMAK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

MENSAN OTOMOTİV MAK. ASK. SAN. TİC. A.Ş.

MERT DÖKÜM MAKİNA İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

MES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

NORMSAN TİCARET METAL İML. SAN. LTD. ŞTİ.,

ÖNMETAL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

PINAR DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

RUBA PRES DÖKÜM SAN. A.Ş.

SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş.

SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

SİLVAN SANAYİ A.Ş.

SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş.

ŞAHİN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ŞENKAYA ÇELİK DÖKÜM VE YEDEK PARCA FABR.

TAN ÇELİK DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.

TOSÇELİK GRANÜL SAN. A.Ş.

TRAKYA DÖKÜM SANAYİ TIC. A.Ş.

ÜMİT DÖKÜM TİCARET SANAYİ LTD. ŞTİ.

ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM MAK. YED. PAR. A.Ş.

YAZKAN MÜH. DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ.

ANKARA MADENİ DÖKÜMCÜLER ODASI

İZMİR BİLUMUM DÖKÜMCÜ KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARLAR ODASI

SİNAN DÖKÜMCÜLER TEMİN TEVZİ KOOPERATİFİ

5M ELEKTROMEKANİK İML. İNŞ. TUR. DAH. TİC. LTD. ŞTİ.

ACARER METAL SANAYİ TİC. A.Ş.

AMCOL MİNERAL MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.

AVEKS İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş.

BİLGİNOĞLU ENDÜSTRİ MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş.

ÇELİKTAŞ SINAİ KUMU MADEN SAN. NAK TİC. A.Ş.

ÇUKUROVA KİMYA END. A.Ş.

EGES ELEKTRİK & ELEKTRONİK GER SAN TİC. A.Ş

EVREN İTH. İHR. PAZ. A.Ş.

EXPERT MÜMESSİLLİK TURİZM TİC. LTD. ŞTİ.

FERROMET MÜMESSİLLİK TİC. A.Ş.

FOSECO DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

HANNOVER-MESSE ANKİROS FUARCILIK A.Ş.

HERAEUS ELECTRO-NİTE TERMO TEKNİK SAN. TİC. A.Ş.

INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİST. SAN. A.Ş.

INTERIMPEKS DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.

KADIOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.

KUMSAN DÖKÜM MALZEMELERİ SAN. TİC. A.Ş.

LMA MOTİF ALÜM. DÖKÜM SAN. MÜM. LTD. ŞTİ.

MAGMA BİLİŞİM TEKN. HİZM. LTD. ŞTİ.

MARMARA METAL MAM. TİC. A.Ş.

META-MAK METALURJİ MAK. MÜM. LTD. ŞTİ.

METKO HÜTTENES ALB. KİMYA SAN. TİC. A.Ş.

NUROL TEKNOLOJİ SAN. MAD. TİC. A.Ş. (POTERN)

SİLVAN DIŞ VE İÇ TİC. A.Ş.

UNİKON METALURJİ VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

KATILIMCI ÜYELER

BÖLGESEL KURULUŞLAR

TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI

KAYSERİ

ÇORUM

KOCAELİ

MANİSA

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

ADANA

İZMİR

MANİSA

SAMSUN

İSTANBUL

İSTANBUL

İZMİR

İZMİR

İZMİR

ELAZIĞ

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

ANKARA

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İZMİR

İSTANBUL

MANİSA

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

KOCAELİ

ANKARA

ANKARA

KOCAELİ

İSTANBUL

KARABÜK

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

ANKARA

İSTANBUL

İSTANBUL

ANKARA

İZMİR

KAYSERİ

0312 267 13 93

0232 437 02 43

0352 326 80 00

0216 527 83 54

0212 296 46 07

0216 414 96 16

0216 410 00 60

0232 433 72 30

0212 275 57 13

0236 233 23 20

0212 446 41 27

0212 283 77 78

0216 573 38 88

0212 275 33 00

0262 677 10 50

0312 439 67 92

0312 267 08 88

0262 646 34 24

0216 688 44 10

0370 424 10 50

0216 593 09 57

0216 593 13 61

0216 557 64 00

0216 447 29 55

0212 270 07 08

0216 355 50 96

0312 278 02 78

0216 380 36 18

0216 399 98 68

0216 527 85 24

0212 230 24 64

0216 414 96 20

0216 410 00 90

0232 457 37 69

0212 347 87 07

0236 233 23 23

0212 446 41 27

0212 283 77 78

0216 573 06 28

0212 275 33 08

0262 677 10 60

0312 439 67 66

0312 267 08 87

0262 646 29 62

0216 688 44 09

0370 415 66 50

0216 593 09 59

0216 593 13 62

0216 557 64 00

0216 447 29 69

0212 270 08 88

0216 369 64 59

0312 278 02 76

0216 416 91 59

0216 442 11 90

0312 267 04 97

0232 437 01 46

0352 326 89 69

www.ankara-dokumoda.org.tr

-

-

0352 321 12 57

0364 235 03 16

0262 754 51 77

0236 213 02 30

0216 364 32 12

0212 886 90 00

0216 593 11 61

0212 485 48 74

0322 441 07 07

0232 479 03 53

0236 213 08 86

0362 266 51 60

0216 394 23 52

0216 399 15 55

0232 877 02 12

0232 437 01 83

0232 877 21 23

0424 255 55 60

0216 544 36 00

0212 315 52 40

0216 499 46 46

0216 394 03 90

0312 641 31 83

0352 321 11 94

0364 235 03 20

0262 754 51 80

0236 213 02 29

0216 415 74 51

0212 886 54 57

0216 593 05 15

0212 485 48 73

0322 441 14 14

0232 479 05 16

0236 213 08 08

0362 266 51 62

0216 394 23 55

0216 383 31 38

0232 877 02 17

0232 437 01 85

0232 877 21 24

0424 255 55 63

0216 544 36 06

0212 274 01 12

0216 499 46 50

0216 394 03 95

0312 641 31 82

www.kaydoksan.com.tr

www.kizilirmakdokum.com

www.korfezdokum.com

www.mensanotomotiv.com.tr

www.mertdokum.com.tr

www.mesdokum.com.tr

www.normsan.com

www.onmetal.com.tr

www.ozgumus.com.tr

www.pinardokum.com.tr

www.rubapresdokum.com

www.samsunmakina.com.tr

www.serpahassasdokum.com

www.silvansanayi.com

www.superpar.com

www.sahindokum.com

www.senkaya.com

www.tancelik.com

www.toscelikgranul.com.tr

www.trakyadokum.com.tr

www.umitdokum.com.tr

www.unimetal.com.tr

www.yazkan.com.tr

www.5mtr.com

www.acarermetal.com

www.amcol.com.tr

www.aveks.com.tr

www.bilginoglu-endustri.com.tr

www.celiktassilis.com

www.cukurovakimya.com.tr

www.eges.com.tr

[email protected]

www.expert.com.tr

www.dokumizabe.com

www.foseco.com.tr

www.ankiros.com

www.electro-nite.com

www.inductotherm.com.tr

[email protected]

www.kadioglumaden.com.tr

www.kumsandokum.com.tr

www.lma.com.tr

www.magmasoft.com.tr

www.marmarametal.com

www.metamak.com.tr

www.metkoha.com

www.nurol.com.tr

www.silvanticaret.com

www.unikon.com.tr

ŞEHİRFİRMA ADI

Page 66: Document

Döküm Hataları Atlası:

Amerikan Dökümcüler Birliği – AFS, American Foundrymen’s Society – Dökümcülü-ğün önemli yayınlarından biri olan Döküm Hataları Atlası’nın Amerika Birleşik Dev-letleri dışında tercüme edilerek yayınlanması hakkını ilk defa ve sadece Türkiye için TÜDÖKSAD‘a verdi. Yayın izninin alınması, derneğimiz üyelerinden Componenta Döktaş’ın tecrübeli kadrosundan 25 mühendis ile yapılan tercüme, redaksiyon ve ta-sarım çalışmaları için olağanüstü gayretler sarf edilerek çalışma Türk Döküm Sanayii-ne kazandırıldı.Bu yayın, her dökümcünün, metalurji, makine mühendisinin ve sektörde çalışan her-kes için önemli bir başvuru kaynağı.Kitabın orjinali ABD’de AFS üyelerine 90 dolara fiyatla satılmakta. Telif ücretinin öden-memesi, tercüme ve dizgi çalışmalarının gönüllü olarak gerçekleştirilmiş olması bu ki-tabın maliyetini düşürdü.TÜDÖKSAD Yayın Komitesi’nin aldığı karar ile Döküm Hataları Atlası Türkçe Baskısı ba-ğış karşılığı dağıtılacak.

Fiyatı: 100 TLTÜDÖKSAD üyeleri için 50 TL

Anadolu Dökümün Beşiği (Anatolia Cradle of Castings) Pik Dökümünden Atatürk Rölyefi (Siyah 40*30 cm)

Fiyatı:100 TL

Fiyatı:100 TL

Teknik Seminer Kayıtları:

-CGI Teknolojisi, Sfero ve Aşılama Teknolojileri, Türbin Döküm Teknikleri Dr.Milan Lampic ve Dr. Torbjorn Skaland

- Yolluk ve Besleyiciler, iyi dökümün 10 kuralı Prof. John Campbell

Toplam 4 kitap ve 2 CDfiyatı: 200 TL

Toplam 8 DVD fiyatı: 50 TL

Diğer Yayınlar:

-Malzeme Bilgisi Kitabı (Yük. Müh. Günnur DİKEÇ)-Döküm Bilgileri Kitabı-Ankiros Uluslararası Döküm Kongresi Bildiriler Kitabı (1999)-Ankiros Uluslararası Döküm Kongresi Bildirileri CD (2001)-66. Dünya Döküm Kongresi Bildiriler Kitabı ( 2004 / 2 Cilt )-Ankiros Uluslararası Döküm Kongresi Bildirileri CD (2006)

TÜDÖKSAD YAYINLARI

Almak istediğiniz yayını, cd ve dvd ile Atatürk Rölyefi bedellerini TÜDÖKSAD banka hesabına yatırdıktan sonra dekontu 0212-213 06 31 numaraya fakslayınız. Eğer üye değilseniz teslim adresinizi de belirterek – faksladığınız takdirde kitaplar kargo ile sizlere ulaştırılacak.

Banka Hesap Numaraları:Garanti Bankası Esentepe Şubesi (347) 620 00 27 (TL)

Akbank Yıldız Posta Cd. Şubesi (420) 176 58 6 (TL)Ziraat Bankası Gayrettepe Şubesi (915) 627 30 86-5001 (TL)

Page 67: Document
Page 68: Document