hastalık sigortası 8 mart İsviçre’de de kutlandı yasasına evet€¦ · mak beni...

4
8 Şubat 2007 tarihinde, ye- ni Göçmen ve İltica Yasa- larına karşı kampanya yürü- ten kurumlar tarafından, ye- ni yasaların uygulanmasını takip etmek amacı ile bir Gözlem Kurumu kuruldu. Bi- lindiği gibi 24 Eylül 2006 ta- rihinde yapılan halkoyla- masında bu yeni yasalar ka- bul edilmişti. Yeni yasaların İsviçre göçmen po- litikasının daha da sertleştirlşmesi için bir fırsat yaratacağı konusun- da fikiri birliğinde olan bu kurum- lar, yasanın bu yönde kullanıl- masının önüne geçmek için, resmi makamların kontrol edilmesi ge- rekiği görüşündeler. Bu konudaki uygulamaların belgelerinin topar- lanması ve kamuoyuna yansıtıl- ması bu kurumun temel amacı ola- cak. Gerek uluslarası insan hakları pren- sipleri gereksede İsviçre Anayasa ve Yasaları bu konuda dikkate alına- cak önemli kriterler. Gözlem Kuru- mu, kendisine yansıtılan olayları bu mercekle inceleyip uygulam- ların temek hukuk ilkelerine uyup uymadığı konusunda fikir bildirme yönünde çalışmalarını yürütecek. Gözlem Kurumu Kuruluşu Bu amaçla bir araya gelen kişi ve kurumlar arasında eski bakanlar- dan Ruth Dreifuss, işveren Rolf Bloch ve eski müsteşar François Couchepain gibi isimler bulun- makta. 80 kişinin katıldığı kuruluş toplantısı ile bu kurumun yaratıl- ması için ilk önemli adım atılmış olduğu, Sonbahara kadar kuruluş çalışmalarını tamamlaması bekle- nen bu kurumi yeni yasaların yıl sonunda yürürlüğe girmesinden önce asıl çalışmalarını başlatabile- cek. Öte yandan yeni İltica Ya- sası’nın belli bölümlerinin bu yılın başından itibaren yürülüğe girmiş olmasıda, bözlesine bir kurum bir an önce çalışmalarına başlamasını zorunlu hale getirmekte. Unia nın katkıları Unia sendikası, ayrıca İsviöre’nin en büyük göçmen kurumu olarakta, bu yasalara karşın etkin bir müca- dele vermişti. Bu nedenle bu gözlem kurmunun kurulmasınada katkıda bulunan Unia, kurumun çalışma- larını yakından takip etmekte. Aldina Camenisch und Hilmi Gashi 11 Mart 2007 tarihinde yapılacak halkoylamasında, çalışanlar açısından son de- rece önemli bir yasa teklifide bulunyor, hastalık sigorta- larının sosyal bir hale getiril- mesi. Aralarında sendikalarında bulun- duğu ilerici kurumlar tarafından önerilen hastalık sigortası yasasının değiştirilmesi doğrultusundaki yasa öneri, sürekli artan hastalık sigortası primlerinin çalışanlar için giderek büyüyen bir sorun olmasına bir son vermeyi amaçlamakta. Son yıllarda giderek daha fazla artmaya başlayan hastalık sigortası primleri özellikle dar gelirli aileleri zor durumda bırakmaya başlamıştı. Bu konuda daha önce yapılan düzenlemeler, çalışanlar açısından önemli bir değişiklik getirmemişti. İsviçre’deki sosyal sigortaların bir parçası olmasına karşın, prim öde- melerinin gelire göre belirlenme- mesi hastalık sigortası yasasının önemli bir eksikliği. Bu arada gide- rek artan sağlık giderleri, hastalık si- gortasının finansmanın yalnızca primlerin arttırılması ile karşılan- mak istenmesi bu adaletsizliği daha da arttırmakta. Prim artışlarından geliri düşük olanların daha fazla etkilenmesi, sendikaların bu konu- da sözkonusu yasa değişikliğ öneri- sini hazırlamalarına neden oldu. Oylamaya sunulan yasa değişikliği esas olarak primelerin gelirlere göre belirlenmesini öngörekte, böylece gelir düzeyi düşük olan kesimlerin, prim artışlarından fazla etkilenme- mesi sağlanmiş olacak. Ayrıca ha- stalık sigortalarının birleştirilmesi ile idrari masraflarda önemli bir düşme sağlan- ması, böylece sağlık giderleri- nin genel ola- rak azalması mümkün ola- bilecek. Halk- oylaması; Oy Hakkını Kullan. Nr. 2 | März 2007 | türkisch Erscheint als Beilage zur Zeitung «work» | Redaktion T +41 31 350 21 11, F +41 31 350 22 11 | [email protected] | www.unia.ch Unia, Cablecom’u Kanalları yayından çıkarma konusunda uyarıdı. Makina İşkolunda’ki Sözleşmede ne gibi yeni işçi hakları var? İsviçre Hastalığı Göçmenliğin ruh sağlığına etkileri 2 3 4 Yeni Göçmen Yasası’na karşı Gözlem Kurumu Unia sendikası halkoylamasın destekliyor. Gözlem Kurumu kuruluş toplnatısı. 2006 yılını, ücret eşitliği yılı olarak ilan eden İsviçre Sen- dikalar Birliği, çalışan ka- dınların hala ayni iş için %20 lere varan oranlarda daha az ücret aldıklarını belirterek, bu kampanyayı 8 Mart kut- lamalarının da konusu hali- ne getirmişti. Bu eşitsizliğin, kadınların haftada bir gün bedava çalışması anlamına geldiğini veya 50 Frank yerine 39.– Fr. ücret alma olduğunu kam- panyada dile getirdi. Yapılan he- sapların her yıl içinde kadınların eline ortalama 14.500 Fr. daha az ücret geçtiği, üstelik bunun eşit işe eşit ücret prensibinin Anayada’da yer almasına karşın hala devam et- mesi oldukça düşündürücü olduğu belirtilmişti. Artık Yeter Sendika üyesi kadınlar bu duruma artık bir demenini zamanının gel- diği inancı ile İsviçre Sendikalar Birliği bir yıl boyunca işyerlerinde ve kamuoyuna açık yerlerde konu ile ilgili eylemler yaptı.Bu çerçeve- de 8 Mart dünya kadınlar günü ne- deniyle sendikaların kadın üyere- li kamuoyuna sorunu aksettirmek için bu yılda eylemler düzenlendi. Kadınlara eşit ücret kampanayı ay- ni zamanda sendikaların başlattık- ları bir ücret kampanyası eşlik et- mekte. Sendikalar işverenlerin ve işyeri yöneticilerinin kazançların- ın astronomik bir şekilde armasına karşın ücretlerin, özelliklede kadın çalışanların ücretlerinin pratik ola- rak gerilediğini dikkat çekmekte- ler. Çalışanlarında gelirlerinin art- ması gerektiğini dikkat çeken sen- dikalar bu adaletsizliğin ortadan kaldırmak için genel olarak işçile- rin daha fazla ücret almaları ge- rektiğini savunmaktalar. Bu çerçe- vede kadın çalışanların ücretleri- nin artmasıda en önemli talep ola- rak hala gündemde durmaktadır. Daha fazla bilgi için : www.lohngleichheit.ch www.unia.ch Halkoylaması Hastalık Sigortası Yasasına Evet 8 Mart İsviçre’de de Kutlandı

Upload: others

Post on 24-Aug-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Hastalık Sigortası 8 Mart İsviçre’de de Kutlandı Yasasına Evet€¦ · mak beni şekillendirdi. Meslek planlarımı hırsla takip ettim, ‘Ne zaman hangi noktada olmak istiyo-rum?’

8 Şubat 2007 tarihinde, ye-ni Göçmen ve İltica Yasa-larına karşı kampanya yürü-ten kurumlar tarafından,ye-ni yasaların uygulanmasınıtakip etmek amacı ile birGözlem Kurumu kuruldu. Bi-lindiği gibi 24 Eylül 2006 ta-rihinde yapılan halkoyla-masında bu yeni yasalar ka-bul edilmişti.

Yeni yasaların İsviçre göçmen po-litikasının daha da sertleştirlşmesiiçin bir fırsat yaratacağı konusun-da fikiri birliğinde olan bu kurum-lar, yasanın bu yönde kullanıl-masının önüne geçmek için, resmimakamların kontrol edilmesi ge-rekiği görüşündeler. Bu konudakiuygulamaların belgelerinin topar-lanması ve kamuoyuna yansıtıl-ması bu kurumun temel amacı ola-cak.Gerek uluslarası insan hakları pren-sipleri gereksede İsviçre Anayasa veYasaları bu konuda dikkate alına-

cak önemli kriterler. Gözlem Kuru-mu, kendisine yansıtılan olaylarıbu mercekle inceleyip uygulam-ların temek hukuk ilkelerine uyupuymadığı konusunda fikir bildirmeyönünde çalışmalarını yürütecek.

Gözlem Kurumu KuruluşuBu amaçla bir araya gelen kişi vekurumlar arasında eski bakanlar-dan Ruth Dreifuss, işveren RolfBloch ve eski müsteşar FrançoisCouchepain gibi isimler bulun-makta. 80 kişinin katıldığı kuruluştoplantısı ile bu kurumun yaratıl-ması için ilk önemli adım atılmışolduğu, Sonbahara kadar kuruluşçalışmalarını tamamlaması bekle-nen bu kurumi yeni yasaların yılsonunda yürürlüğe girmesindenönce asıl çalışmalarını başlatabile-cek. Öte yandan yeni İltica Ya-sası’nın belli bölümlerinin bu yılınbaşından itibaren yürülüğe girmişolmasıda, bözlesine bir kurum biran önce çalışmalarına başlamasınızorunlu hale getirmekte.

Unia nın katkılarıUnia sendikası, ayrıca İsviöre’nin enbüyük göçmen kurumu olarakta,bu yasalara karşın etkin bir müca-dele vermişti. Bu nedenle bu gözlemkurmunun kurulmasınada katkıdabulunan Unia, kurumun çalışma-larını yakından takip etmekte.

� Aldina Camenisch und Hilmi Gashi

11 Mart 2007 tarihindeyapılacak halkoylamasında,çalışanlar açısından son de-rece önemli bir yasa teklifidebulunyor, hastalık sigorta-larının sosyal bir hale getiril-mesi.

Aralarında sendikalarında bulun-duğu ilerici kurumlar tarafındanönerilen hastalık sigortası yasasınındeğiştirilmesi doğrultusundaki yasaöneri, sürekli artan hastalık sigortasıprimlerinin çalışanlar için giderekbüyüyen bir sorun olmasına bir sonvermeyi amaçlamakta. Son yıllardagiderek daha fazla artmaya başlayanhastalık sigortası primleri özellikledar gelirli aileleri zor durumdabırakmaya başlamıştı. Bu konudadaha önce yapılan düzenlemeler,çalışanlar açısından önemli birdeğişiklik getirmemişti.İsviçre’deki sosyal sigortaların birparçası olmasına karşın, prim öde-melerinin gelire göre belirlenme-mesi hastalık sigortası yasasınınönemli bir eksikliği. Bu arada gide-

rek artan sağlık giderleri, hastalık si-gortasının finansmanın yalnızcaprimlerin arttırılması ile karşılan-mak istenmesi bu adaletsizliği dahada arttırmakta. Prim artışlarındangeliri düşük olanların daha fazlaetkilenmesi, sendikaların bu konu-da sözkonusu yasa değişikliğ öneri-sini hazırlamalarına neden oldu.Oylamaya sunulan yasa değişikliğiesas olarak primelerin gelirlere görebelirlenmesini öngörekte, böylece

gelir düzeyi düşük olan kesimlerin,prim artışlarından fazla etkilenme-mesi sağlanmiş olacak. Ayrıca ha-stalık sigortalarının birleştirilmesiile idrari masraflarda önemli birdüşme sağlan-ması, böylecesağlık giderleri-nin genel ola-rak azalmasımümkün ola-bilecek.

Halk-oylaması;Oy HakkınıKullan.

Nr. 2 | März 2007 | türkischErscheint als Beilage zur Zeitung «work» | Redaktion T +41 31 350 21 11, F +41 31 350 22 11 | [email protected] | www.unia.ch

Unia, Cablecom’u Kanalları yayından çıkarma konusunda uyarıdı.

Makina İşkolunda’ki Sözleşmede ne gibi yeni işçi hakları var?

İsviçre HastalığıGöçmenliğin ruh sağlığına etkileri2 3 4

Yeni Göçmen Yasası’na karşı

Gözlem Kurumu

Unia sendikası halkoylamasın destekliyor.

Gözlem Kurumu kuruluş toplnatısı.

2006 yılını,ücret eşitliği yılıolarak ilan eden İsviçre Sen-dikalar Birliği, çalışan ka-dınların hala ayni iş için %20lere varan oranlarda daha azücret aldıklarını belirterek,bu kampanyayı 8 Mart kut-lamalarının da konusu hali-ne getirmişti.

Bu eşitsizliğin, kadınların haftadabir gün bedava çalışması anlamınageldiğini veya 50 Frank yerine 39.–Fr. ücret alma olduğunu kam-panyada dile getirdi. Yapılan he-sapların her yıl içinde kadınlarıneline ortalama 14.500 Fr. daha azücret geçtiği, üstelik bunun eşit işeeşit ücret prensibinin Anayada’dayer almasına karşın hala devam et-mesi oldukça düşündürücü olduğubelirtilmişti.

Artık YeterSendika üyesi kadınlar bu durumaartık bir demenini zamanının gel-diği inancı ile İsviçre SendikalarBirliği bir yıl boyunca işyerlerindeve kamuoyuna açık yerlerde konuile ilgili eylemler yaptı.Bu çerçeve-de 8 Mart dünya kadınlar günü ne-deniyle sendikaların kadın üyere-li kamuoyuna sorunu aksettirmek

için bu yılda eylemler düzenlendi. Kadınlara eşit ücret kampanayı ay-ni zamanda sendikaların başlattık-ları bir ücret kampanyası eşlik et-mekte. Sendikalar işverenlerin veişyeri yöneticilerinin kazançların-ın astronomik bir şekilde armasınakarşın ücretlerin, özelliklede kadınçalışanların ücretlerinin pratik ola-rak gerilediğini dikkat çekmekte-ler. Çalışanlarında gelirlerinin art-ması gerektiğini dikkat çeken sen-dikalar bu adaletsizliğin ortadankaldırmak için genel olarak işçile-rin daha fazla ücret almaları ge-rektiğini savunmaktalar. Bu çerçe-vede kadın çalışanların ücretleri-nin artmasıda en önemli talep ola-rak hala gündemde durmaktadır.

Daha fazla bilgi için :www.lohngleichheit.chwww.unia.ch

Halkoylaması

Hastalık Sigortası Yasasına Evet

8 Mart İsviçre’dede Kutlandı

Page 2: Hastalık Sigortası 8 Mart İsviçre’de de Kutlandı Yasasına Evet€¦ · mak beni şekillendirdi. Meslek planlarımı hırsla takip ettim, ‘Ne zaman hangi noktada olmak istiyo-rum?’

MigrosBilindiği gibi geçen yıl tek taraflı ola-

rak sendikalarla yaptığı Toplu İş Söz-

leşmesini fesheden Migros, bu yılın

başından itibaren geçerli yeni bir Top-

lu İş Sözleşmesinin sendikalarla

görüşmeden yürülüğe koydu. Unia

sendikası bunun Migros tarafından

işçi haklarını kısıtılamak için yapılan

bir manevra olduğunu belirtti, anca

Migros yeni sözleşme ile işçi hak-

larında kısıntı yapılmayacağını belirt-

mişti. Unia sendikası yeni sözleşmeyi

tam olarak incelediğinde, Migros’un

bu iddiasının asılsız olduğunu gös-

terdi. Yeni sözleşmede eskiye göre

sadece çucuk sahibi olan babalara 2

haftalık izin hakkını yeni olarak getir-

mekte. Buna karşın aşağıda belirtilen

konularda açıkça işçi hakları budan-

mekte. Örneğin Migros iddia ettiği gi-

bi doğum iznini 18 haftaya çıkarma-

makta. Bütün bunlara rağmen Migros

toplu iş sözleşmesi hala satış işko-

lunda ki en iyi sözleşmelerden biri ola-

rak kalmaya devam etmekte.

Yeni sözleşmede,haftalık çalışma sü-

resinin ücretlerin ayni kalması ile tek

yanlı olarak uzatılması, ücret zammı

görüşmelerinin, işverenin luzum gör-

mesi halinde yapılması, çalışma sü-

resinin hesaplanmasının bir işyeri ile

sınırlandırılması, ek işte çalışma

imkanlarının sınırlanması, fazla me-

sailerin ödenmesine engelller getiril-

mesi,13. aylık ve ücret zamlarının tek

taraflı olarak sınırlandırılma imkanları

bulunmakta. Bu konuda ki ayrıntılı bil-

gileri http://migros.unia.ch

web sayfasında bulabilirsiniz.

EmmiEmmi’nin Thun’da ki işyerlerini

taşınması kararı almasının takiben

Unia sendikası bu işyerinde çalışan-

ların haklarını almak için başlattığı

mücadele başarı ile sonuçlandı. Unia

sendikası ile işyerinde çalışanlar ta-

rafından hazırlanan talepler arasında,

İşyerinin taşınması nedeniyle çikiş ve-

rilmemesi; Şu an ki ücretlerin en az

bir yıl garanti edilmesi; Erken emek-

lilil; İşe gitme masraflarının karşılan-

ması.

İşyeri yönetiminin uzun bir kararsızlık

döneminden sonra sendika ile

görüşmesi ve istekleri kabul etmesi,

çalışanlar arasında memnunluk ya-

ratırken. Mücedele etmeden hak

alınmayacağını bir kez daha gösterdi.

Unia sendikası bunu takiben işyerin-

den yeni bir toplu iş sözleşmesi için

görüşmelere başlanması talep etti.

İş Kazalarıİş kazalarının yapı işkolunda son

yıllarda azalmış olmasına karşın yapı

işkolunda öalışmanın hala güvenlikli

düzeye gelmediği tesbiti ile Unia sen-

dikası, kaza sigortası Suva ile birlik-

te işyerlerinde kurslar düzenlemeye

başladılar. Son 5 yıl içinde yapı işko-

lunda iş kazalarının %12.5 azalmış ol-

masına karşın örneğin 2004 yılında

bu işkolunda meydana gelen 49.000

iş kazası oldu ve 49 işçi hayatını bu

kazalarda kaybederken 655 işçi ma-

luliyete ayrılmak zorunda kaldı.

Liestal’daki bir yapı işyerinde 25 işçi-

nin katılımı ile yapılan ilk kursta, ka-

zalara karşı alınması gereken ön-

lemler işçiler tarafından aktif bir şekil-

de tartışıldı. Önümüzde ki dönemde

bu kursların tüm İsviçre’de yapıla-

cağını belirten Unia sendikası yetki-

leleri, amacın inşaatları daha güven-

likli hale getirmek olduğunu söyledi-

ler.

Kɩsa kɩsa

horizonte Nr. 2 | März 2007 | türkisch 2

Almanya’da işçilik yapan ba-baları, çocuklarının gele-ceğini de aynı görüyordu. On-larsa sanatçı, yazar, akade-misyen,sporcu olmayı seçti!

Almanya’da yaşayan 2.6 milyonTürk’ün çoğunun dönerci, işçi ya dakapıcı olduğu günler geride kaldı.Birinci kuşaktan sonra Almanya’dadoğup yetişen Türkler, iş dünyasın-da, sanatta, sporda dünyanın tanı-dığı isimler haline geliyor. Stern dergisi ‘Bizim süper Türkleri-miz’ haberinde onların öykülerineyer verdi. Rakamlar Almanya’dayaşayan Türklerin yüzde 25’ten faz-lasının işsiz olduğunu gösteriyor,peki ya yüzde 75? Türkiye Araştır-malar Merkezi Başkanı Faruk Şen’inverdiği bilgilere göre, 30 yaşındakiTürklerin üçte ikisi kalifiye işçi, me-mur veya serbest meslek sahibi, altıkişiden biri de lise mezunu. Şen,«Üniversitelerde 30 bin Türk öğren-ci var. Burada başarıya ulaşan, ülkeyiileri götüren kişi sayısı hızla artıyor»diyor. Ancak önyargılar sürüyor.Pınar Yılmaz devlet dairesine git-tiğinde eğitim hanesine, ona sorul-madan ‘düşük seviyeli lise’ yazıla-biliyor. Dışişleri Bakanı Steinmeier,şarkıcı Muhabbet’i kültürlerarasıdiyaloğa katkılarından dolayı Ernst-Reuter Girişimi’ne elçi ilan etse de,Muhabbet’ten CD tanıtımı için git-tiği otele kaparo bırakması isteniyor.Çünkü Türkler ya faturayı ödeme-den kaçar ya da odaya zarar verir!

Babam bir şeyler y biliyordu(Pınar Yılmaz, Boksör, 18, Lüden-scheid doğumlu) Pınar Yılmaz’ın

babası Ahmet Yılmaz bir dökümha-nede işçiydi: «Babam Anadolu’danilk geldiğinde hiçbir şey bilmiyordu.Ama insanın öğrenebileceğini, biryerlere gelebileceğini biliyordu. Bu-nu öğretti bana. Bu yüzden onunlagurur duyuyorum. Profesyonel bok-sör olmayı ve üniversiteye gitmeyiistiyorum. Bu genç yaşta hem oku-la, hem spora, ev kadını olmak içingitmiyoruz herhalde! Yemek pişir-mesini bilmiyorum. Hayatta gençyaşta evlenmem. Kariyer istiyo-rum.»

En genç profesör oldum(Zümrüt Gülbay, uluslararası eko-nomi hukuku profesörü, 36 Anka-ra doğumlu) Babası çikolata fab-rikasında işçiydi: «Annem ve ba-bam, onlar gibi olmayalım diyekızlarını iyi liselere gönderdi. Amaevde de her şeyin onların istediği gi-bi kalmasını istediler, olmadı. Liseyibitirdikten sonra evden gizliceayrıldım, kitap ve giysi dolu iki ba-vulla. Çünkü babam Alman erkekarkadaşımı kabul etmiyordu. Dahagenç kızken böyle zor kararlar al-mak beni şekillendirdi. Meslekplanlarımı hırsla takip ettim, ‘Nezaman hangi noktada olmak istiyo-rum?’ diye düşündüm. Hukuk eğiti-mimi de böylece altı dönemde ta-mamladım. 28 yaşımda Al-manya’nın en genç profesörü ol-dum. Ben de şaşırdım, ama tam daistediğim şeydi. Başka Türkkadınlarına örnek filan olmak iste-miyorum. Hayatım mükemmelgeçti diyemem. Anne-babamla kav-gam yıllarımı yedi, çok gözyaşıdöktüm. Ama ancak kendi

istediğim gibi yaşarsam mutlu ola-bileceğimi de biliyordum.»

Varoşta büyüdüm (Muhabbet, şarkıcı, 22 Kölndoğumlu) Oryantal melodiler üze-rine Almanca şarkı söylüyor.Şarkıları internette 1 milyondanfazla indirildi: «Herkesin işsiz ol-duğu bir varoşta büyüdüm. Evdesırf Türk televizyonu seyredilirdi.Beş kişi 70 metrekarelik bir evdeyaşardık. Babam hep ‘Senden birşey olmaz, 16’na gelince benim gi-bi işçi olursun’ derdi. Ama öyleyaşamak istemiyordum. 16 yaşımagelince evden kaçtım ama okulubitirdim. Öfkemi müziğimle dışarıatabilirdim, öyle de yaptım. Al-man-Türk gençlerin hoşuna gi-diyor bu, ‘Hey, bu adam Türk vebaşarmış’ diye düşünüyorlar. Ge-lecek sene birkaç kişi daha liseyibitirir veya sanatçı olmaya kararverirse, amacıma biraz olsunulaştım demektir.»

Aynı anda Türk ve Almanım Hatice Akyün, gazeteci-yazar, 37, İçAnadolu’daki Akpınar Köyü’ndedoğdu. Babası maden işçisiydi: «Ai-lemleyken Türküm, arkadaşlarım-layken Alman. Bu yük değil, nimet.Türküm diye önüme çıkan engelle-re bile teşekkür borçluyum. İnsan-ların, ailem Anadolu’dan geldiğihalde başarılı olduğum için şaşır-masından bıktım. İnsanın aynı an-da hem Türk, hem Alman olabile-ceğine inanmak niye bu kadar zor?Doğacak kızımın da, her iki dünya-dan da bir şeyler almasına özen gö-stereceğim.»

Fazla esmer diyorlarErdal Yıldız, oyuncu, 40, Tuncelidoğumlu Erdal Yıldız’ın ailesi1974’te Tübingen’e yerleşmiş: «Ye-di yaşındaydım ve vatanımı terk et-mek zorunda kaldığım için kızgın-dım. Hayatımda ilk kez buradagördüğüm şeyleri bugün bile çoknet hatırlıyorum: Coca-Cola ve te-levizyon! Altı kardeşim de, ben deAmerikan filmlerine hayran kalmış-tık, o zamandan oyuncu olmak iste-diğimi biliyordum. 19 yaşıma gelin-ce önce Berlin’de, sonra New York’-ta oyunculuk okudum. Sonra Ber-lin’e döndüm. Tabii ki her zamankolay olmadı, şunu sık sık duyuyo-rum: ‘Fazla esmersin, fazla güneyligörünüyorsun.’ Ama ben savaşçı birinsanım!»

Türklük şık değildiNazan Eckes, TV’de VJ, 30, Kölndoğumlu. Babası Bayer’de kimya te-sislerinde işçiydi: «Ben çocukkenTürk olmak hiç öyle şık bir şey değil-di. Ama ailem bana hep Türkiye’ninne kadar etkileyici bir yer olduğunugösterdi. Bunu artık Almanya da ka-bul ediyor. Ailem bana kendime gü-venmeyi öğretti, ben de onların dışaaçılmasına yardım ettim. En önem-lisi de dildi. Hiç alay ya da taciz edil-diğim olmadı. Buna rağmen farklıolduğumu düşünüyordum. Müslü-manım diye, Noel Baba çorabıasamıyordum örneğin. Yine de on-lara katılmak istiyordum. Bu yüzdenkendimi Alman çocuklardan dahaiyi ifade etmeyi öğrenmeye çalıştım.Bugünse mükemmel konuşmakartık mesleğim oldu.»http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=213543

Unia Cablecom karşı

Gurbetçi süperler!

İsviçre’nin büyük bir bölüm-ünde kablolu televizyon ya-yınlarını paralı olarak sunanCablocom şirketi,Nisan ayın-dan itibaren RAI 1, Canale 5,France 2,TF1,N-TV ve WDR te-levizyon kanallarını yarındançıkrama kararı almasını Uniabir basın açıklaması ile pro-testo etti.

100 000 ni aşkın göçmen üyesi ileayni zamanda en büyük göçmen ku-ruluşu olan Unia, Cablecom’u buadımı atmaktan vazgeçmesi konu-sunda uyarıdı.2005 yılında benzer şekilde Cable-com’un Portekizce yayınlarıkaldırmak istemesine karşı hareke-te geçen Unia buna engel olmuştu.Cablecom’dan yapılan açıklamadaise, göçmenlere hitap eden diğer te-levizyon kanallarınında program-dan çıkartılma planları yapıldığı be-lirtilmesi üzerine Unia sendikası bukonuda yetkili makamlara başvur-ma kararı aldı.

Amaç para kazanmakOcak ayı içinde İletişim Müstaşar-lığına resmen müracaat eden Uniasendikası, programların dijitile edil-mesi adı altında normal program-lardan çıkartılıp ek bir ücret karşılğısunulmasının ayrımcılık olduğunadikkat çekti. Resmi makamları bu

ayrımcılığa engel olmaya çağıranUnia’ya göçmen kurumlarıda de-stek oldu.

Ayrımcılığa sonİsviçre’de yaşayan göçmenlerintakip ettikleri televizyon kanal-larının özel araçlarla ve ek bir ücret

karşılığı seyrettirilmek istenmesi-nin açık bir ayrımcılık örneği ol-duğuna dikkat çeken Unia, mevcutyasalara göre her insanın eşit hak-lara sahip olduğunu ve bilgilenmehakkının anayasal bir hak olaraksınırlandırılamayacağını belirtmek-te.

Unia sendikası, resmi makamlarınalacakları tavra göre bu konusa ki gi-rişimlerini sürdürmekte kararlı ol-duğunu ve bu güne kadar ki uygu-lamaları ile Cablecom’un, yasalarıhiçe saydığını, ancak buna artık ses-siz kalınmaması gerektiğine dedikkat çekti.

Göçmenler ayrımcılık istemiyor!

Page 3: Hastalık Sigortası 8 Mart İsviçre’de de Kutlandı Yasasına Evet€¦ · mak beni şekillendirdi. Meslek planlarımı hırsla takip ettim, ‘Ne zaman hangi noktada olmak istiyo-rum?’

horizonte Nr. 2 | März 2007 | türkisch 3

Margarida Pereira

Yeni GöçmenSekreteriGeçen yılın sonunda Unia

sendikası göçmen bölüm-ünde çalışamaya başlayanMargarida Pereira, esasolarak portekizce konuşangöçmenlerin sorunları ile il-gili çalışamlar yapıyor.

20 yıllık sendşkal çalışması sonu-cu emeklilğe ayrılan ManuelBeja’nın görevini üstelenen Mar-garida Pereira, sendika içinde ye-ni bir yüz olmaktan çok yeni birgöreve başlamış bulunuyor.Daha önce Unia sendikası Zürihşubesinde çalışmaya başlayanMargarida Pereira, İsviçre’de kiPortekizli göçmelre arasındatanınan bir isim. Bu ülkedeyaşayan göçmenlerin, özellikledePortekiz asıllı göçmenelerin so-runlarını çok iyi bilen MargaridaPereira, göçmen geçmişindenedindiği tecürbe ve bilgilerle, göç-menlerin sorunlarına cevap geti-rebilecek bir geçmişe sahip.Son yıllarda portekiz asıllı mev-simlik işçilere yönelik sendikalkampanya içinde aktif olarak yeralan Margarida Pereira, Unia sen-dikasının bir çok organında dagörev yapmiş durumda. Unia sen-dikası göçmen bölümü, portekiz-li arkadaşımızın katılması ileçalışmalarını eski gibi daha güçlüolarak sürdürmeye devam ede-cek.

� Vania Alleva

Son 5 yıl içinde iş kazalarınınİsviçre’de %12.5 oranındaazalmış olmasına karşın ha-la çalışanlar için önemli birtehlike oluşturmakta. Açıkla-nan son resmi rakamlara gö-re, son bir yıl içinde ki iş ka-zaları 250.000 civarında,200işçinin hayatını kaybetmiş ve1800 işçi maluliyete ayrıl-mış.

Avrupa’da yapılan bir araştırmayagöre de çalışanların %27 sisağlıklarının işyerinde tehlikede ol-duğunu düşünmekteler. İsviçre’de işkazalarının bir yıl içindeki maliye-tininde 15’000’000’000 Frank’aulaitığı düşünülürse bu konuda sen-dikaların girişimlerde bulunmasıanlaşılır.Sendikaların bu konuda ki son

yıllardaki girişimleri sonucu hazırla-nan yeni bir karaname 1 Şubat 2007de yürülüğe girdi. Bu kararnameninhazırlanmasında Unia sendikasınınönemli katkıları olduğuda bilin-mekte. Yeni karaname ile aşağıdakikonularda çalışanlar yeni haklar el-de ettiler.� Bütün işyerleri, iş yerlerindeçalışanların sağlığını tehdit edenkonuları analiz etmek zorundadır� Bu konuda yalnızca kaza tehlike-si değil, sağlığı tehdit eden diğerfaktörlerde dikkate alınmalıdır.� İşyerinin büyüklüğü ne olursa ol-sun. Çalışanların sağlığını tehditeden özel bir durum varsa bu konu-da uzmanlara başvurulmalıdır.� Ayrıca işyerinin büyüklüğüne gö-re belli şartlarda bulunmaktadır,geçici olarak işyerinde çalışanlarınsayısıda, işyerinin büyüklüğü ko-

nusunda dikkate alınmalıdır. Çalış-ılan işyerinde bu konuda gerekliönlemlerin alınıp alınmadığınıkontrol etmek için aşağıdaki konu-lar açıklğğa kavuşturulmalıdır.Bütün bu sorulara evet cevabı veri-lemiyorsa, işyerinde bu konuda bir

şeyler yapma gerekliliği bulunmak-tadır. Öncelikle çalıaşanlar kendiraralarında bu konuyu gündeme ge-tirmeli ve işyeri yönetimi ilegörüşme talep etmelidirler. Bu ko-nuda gerekli bilgileri Unia sendikasıyetkililerinden edinilebilir.

İsviçre sendikaları ve özel-likle Unia sendikası 2006yılı sonunda gerçekleştiri-len ücret zamları ile ilgiliolarak olumlu gelişmeleredikkate çektiler. Geçenyılın başından itibaren,ücret zammı ile ilgiliçalışmalarını koordine et-me kararı alan sendikalarbunun başarıl bir şekildeuygulandığını belirttiler.

Ekonomik gelişmelerin ücretzammı konusundan elverişli birortam yarattığı ve bunun sonucuolarak bu yıl gerçekleştirilen ücretzamların geçen yıllara nazarandaha yüksek olduğu kamuoyu ta-rafından kabul edilmekte. Bu ara-da pahalılık oranınında geçtiği-miz yıllara göre daha düşük dü-zeyde gerçekleşmiş olması, çalı-şanların alım gücünün yüksel-mesi sonucunu doğurdu.Ancak genel olarak bakıldığındasendikaların daha yüksek birücret zammını gerçekleştürmeimkanına sahip oldukları söyle-nebilir. Özellikle işyeri yönetici-lerinin aldıkları ücretlerin ve ken-di ücretlerine yaptıkları zamlardikkate alındığında bunun enazından bir bölümünün çalışan-lara verilmesi gerektiğide açık.Geçen yıl yükselen alım gücün-ün, daha önceki yıllarda kaybe-dilen satın alma gücünü telafi et-mekte çok uzak olduğuda yapılanhesaplamalar sonucu ortayaçıkan başka bir gerçeklik.Bu anlamda Unia sendikasıyaptığı değerlendirme sonunda,ücretlerle ilgili kampanyanın2007 yılı içinde sürdürülemesigerektiği sonucuna vardı. Geçenyıl olduğu gibi bu yılda ücretzammı sendikalar için en öndegelen konu olarak gündemde kal-maya devam edecek. Bu konudaUnia sendikası bir yıl sürecekolan çalışmaların planlanmasınabaşlamış durumuda.En son gelişmelerde bu konudasendikal harekete önemli imkan-lar sunmaya devam etmekte.Özellikle eşit işe eşit ücret talebigiderek daha fazal kamuoyu ta-rafından önemsenen konulararasına girmekte, ücret eşitsizliğiİsviçre toplumu içinde de en faz-la konuşulan konular içinde yeralmakta. Basın yayın organların-da sürekli olarak ücretler ilgilitartışmanın sürmeside bunun birgöstergesi.

Hedef ayniUnia sendikası bu çerçevedegerçekleştirilen ücre zamlarınınhaklı gururunun taşırken, bun-dan alınan güçle yeni mücadeleufuklarınıda belirlemekte, şim-diye kadar ücret zammı konu-sunda sendikal hareketin yete-rince aktif olmamasına bir sonverildi. Ancak bu mücadeleninbaşlangıcı, ücret zammı konu-sunda sendikal hareket dahaönemli mücadeleler imza atmakzorunda.

Margarida Pereira

Yeni yılda

ÜcretlerArtıyor

İş Güvenliği

Çalışanlara yeni haklar!

� İşyerinde çalışanlar işyeri yönetimi tarafından

iş güvenliği konusnda düzenli olarak bilgilendirilmekte

ve hazırlık yapılmakta. Evet Hayır

� İşyerinde işveren iş kazalarına karşı gerekli

malzeleri sürekli hazır tutumakta Evet Hayır

� İşyerinde çalışanlara düzenli olarak iş güvenliğini

arttırma konusunda öneri verme imkanı tanınmakta

ve getirilen öneriler ciddiye alınmakta Evet Hayır

� İşyerinde çalışanların sağlığı bir tehdit altında

değil ve kendilerini güvencede hissetmekteler Evet Hayır

� Çalışanlar iş kazalarına karşı alınan önlemlere

uymaktadırlar. Evet Hayır

50.000 katılımcı, 1000 denfazla çalışma grubu ve 21ayrı konu. Ocak 2007 sonun-da Naorobi’de yapılan 7.Dünya Sosyal Forumunailişkin bazı rakamlar. İsviç-re’de Sosyal Foruma katılan35 kişilik delegasyon içinde3 Unia temsilciside bulun-maktaydı.

Dünya Sosyal Forumu, sendikalariçin, «decent work – decent life» adıaltında, çalışanlar için insancayaşam koşulları yaratılma için birkampanya başlatılmayı amaçladığıiçin önemliydi.Uluslararası Sendikalar Birlği ta-rafından başlatılan bu kampanya,yeni iş imkanları yaratılması, işçihaklarının geliştirilmesi, sosyal gü-venlik ve eştiliğin sağlanmasına yö-nelik 3 yılllık bir çalışmayı öngör-mekte. Benzer şekilde, çalışmakoşullarını ilgilendiren uluslarasıkonuları öne çıkarma ve ayrımcılığa

karşı etkin tedbirler alma bu kam-panya çerçevesinde gerçekleştiril-mek istenmekte.

Fairplay içinDünya Sosyal Forumun’da budoğrultuda ilk adımlar atıldı, 2010yılında Güney Afrika’da yapılacakolan Dünya Futbol turnuvasınailişkin örnek bir program benim-sendi. 5 Milyar’lık bir inşaatınyapılması, diğer büyük projeler gibisürekli bir zaman darlığını ortayaçıkarmakta, bu da çalışanların dahazor koşullarda çalışma zorundabırakmakta. Bu çerçevede ayni olay-ların yaşanmaması için sendikalarve Sosyal forum ortak bir çalışmayürütme kararı aldılar. Bu konudaelbette, Futbol Federasyonu Fifa’nınmerkezinin Zürüh’te olması, İsviçreSendikalarına özel bir durum yarat-makta. Benzer şekilde 2008 AvrupaŞampiyonası’nın İsviçre ve Avu-strurya’da yapılacak olması iyi birhazrılık platformu yaratacak.

Bu anlamda sendikalar taleplerinibelirleme fırsatı buldular, herşeydenönce Fifa sendikalarla çalışanlarınasgari hakları konusunda bir diya-loga girmek zorunda, asgari ücretler,iş güvenliği ve sendikal haklar ko-nusunda garanti sağlamalıdır. Ör-neğin ‘Hiç iş kazasının olmadığıinşaatlar’ hedeflenmeldir. Benzerşekilde taşaron firmaların, işaldıklarında çalışma koşullarına uy-mayı tahaddüt etmelidir.

İsviçre’de yoksulluk«decent work – decent life» kam-panyası çerçevesinde İsviçre’de ne-ler yapılmalıdır? Son yıllarda ortayaçıkan yeni işyerlerinin genellikledüşük ücretli işler olduğundan ha-reketle, özellikle geçici (temporaer)çalışmanının artışının yarattığınısorunlara çözüm bulunmalıdır. Ben-zer şekilde ücret artışlarının dahayüksek olması, yoksullukla müca-dele için gereklidir.

� Vania Alleva

WSF

Tüm çalışanlar güvenlik

Makine Endüstrisi’nde geçenyıl yapılan ve 2006 ila 2010yılları arasında geçerli olanyeni Toplu İş Sözleşmesineilişki olarak Unia sendikasıhukuk bölümü tarafındanhazırlanan broşür,çalışanlarıyeni sözleşmedeki işçi hak-ları konusunda ayrıntılı ola-rak bilgilendirmeyi amaçla-makta.

Gerek işyeri komisyonları gereksedeçalışanlar için bu broşür, işyerlerin-de haklarını savunmak için önemlibir destek vermeyi amaçlamaktadır.Bundan 9 yıl önce yayınlanan ben-zeri ilk broşür, sözleşmede yer alanmaddelerin hukuki olarak ne anla-ma geldiği ve nesıl uygulanması ge-rektiği konularına bir cevap ver-meyi amaçlamaktaydı. Böylece, söz-

leşmede yer alan maddelerinçalışanalar açısından nasıl anlaşıl-ması gerektiğide ortaya konulmak-taydı. Bu broşür günlük çalışmayaşamında hemen önemli bir yeresahip oldu.

Yeni Broşür1 Ocak 2006 dan itibaren geçerli ola-na yeni sözleşme sözkonusubroşürün toptan yenilenmesi ge-rektirmekteydi. Böylece bu yılınbaşında 150 sayfalık yeni bir broşüUnia sendikası tarafından yayın-landı. Yeni brışür içrerik olarak ilkin-den farklı olmasına karşın temeldüşünce ayni kaldı, yen, sözleşmeyiçalışanlar nasıl anlamalı.Böylece yeni sözleşme ve sözleş-meye ilişkin yorumaların yanısıraUnia sendikası sözleşmenin nasılkavranması konusunda ki bilgileri-

de sendika üyelerine sunmakta.Böylece çalışanların işyerlerinde kisöz hakkının kullanmasına önemlibir katkıda bulınmaktadır.Önümüzdeki günlerde broşürle il-gili olarak yaygın kursların yapılma-sına başlanacak.

Makine Endüstrisi

Sözleşme’deki Hakların

Üç dilde yayınlanan‚Makina, Elek-

tro ve Metal Endüstrisi Toplu Söz-

leşmesi’ne ilişkin Yorumlar’ bro-

şürü, Unia sendikası büroların-

dan veya aşağidaki adreslerden

ücretsiz olarak edinilebilir.

Gewerkschaft UniaSektor Industrie, Weltpoststr. 20,

3000 Bern 15, T 031 350 23 67,

industrie@ unia.ch

Page 4: Hastalık Sigortası 8 Mart İsviçre’de de Kutlandı Yasasına Evet€¦ · mak beni şekillendirdi. Meslek planlarımı hırsla takip ettim, ‘Ne zaman hangi noktada olmak istiyo-rum?’

Serol Teber, tanınmış bir tıp doktoruve psikiyatrdı. Meslek yaşantısınıuzun yıllar Almanya’da sürdürdü. Göç-menliğin ruh sağlığı üzerindeki etki-leri, Dr. Teber’in üzerinde çalışmasürdürdüğü özel uzmanlık alanlarıarasındaydı. Bu konuya yıllarını verenve çok önemli bilimsel çalışmalaraimzasını atan yapan bu değerli bilimadamı, 13 Kasım’da İstanbul’da yaş-ama veda etti.

Serol Teber İsviçre’den de geçmişti. Bu büyükbilim adamının beş yıl önce Basel’de «göç-menlik ve ruh sağlığı ilişkisi» üzerine verdiğiseminer kayıtlarını arşivlerimizden çıkararakyayımlamayı, ondan bir kez daha öğrenmekve anonim bilimsel literatüre kazandırmakaçısından bir görev biliyoruz. Anısı önündesaygıyla eğiliyor ve sözü Serol Teber’ebırakıyoruz. Serol Teber’in son derece ilginççalışma gözlemlerini de aktardığı seminerkayıtlarını, onun sözlerini hiç kesmeden ilgi-nize sunuyoruz.

Göçmenlik nedir?İlk önce kendimle ilgili bir kaç satır bir şeylersöyleyeyim. Herhalde çoğunuz tarafından hiçbilinmiyorum. Ben Serol Teber, tıp dokto-ruyum. 1938 doğumlu ve İstanbul köken-liyim. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeokudum. Sonra gene aynı üniversitenin Nö-ro Psikiyatri Bölümü’nde uzmanlık çalışmasıyaptım. Ardından da, 12 Mart’ı izleyen dö-nemde yurtdışına çıktım. O dönemden bu ya-na Almanya’da yaşıyorum. Düsseldorf’a yakınbir bölgede bir psikiyatri kliniğinde psikiyatrolarak çalışıyorum. Hizmet verdiğimizpsikiyatri kliniği toplumun tümüne yönelikbir klinik, yani sadece yabancılara, Türkiyeli-lere yönelik değil.

Sağlık sorunlarıAlmanya’daki yirmi küsur yıllık yaşam veçalışma serüveni içinde, özellikle 70’li yıllarınsonlarına doğru birdenbire, biraz abartaraksöylüyorum, küçük bir salgın şeklinde

çalıştığım kliniğin servislerinin Türkiyekökenli insanlarla, kadınlar olsun erkekler ol-sun, işgal edildiğini gördük. Kadın servisininyarısından çoğu bizimkiler, erkeklerbölümünün yarısından çoğu yine bizimkiler.

Değişik etkilerBurada adını bir kez daha saygıyla anmak iste-diğim çok değerli bir Alman bilim adamı Pro-fesör Villigen bir gün vizite yaparken çekicikaldırıp yere attı ve şunları söyledi: «Çocuk-lar ben sizden yardım istiyorum. Bu olay ne-dir, nasıl oluyor böyle?» Yardım etmek istiyo-ruz, fakat bir türlü, hasta olarak gelen, orayayatmış olan insanların gösterdiği belirtileretıp dilinde bir karşılık bulamıyoruz. Yani birinsanın, saçının telinden ayağının parmağınakadar her tarafı nasıl ağrır? Ya da benzerşikayetler... Böyle Avrupa hekimine, tıbbınakolaylıkla anlatılamayan, onlar tarafındanda kolayca anlaşılamayacak bir garip belirti-ler yelpazesi... Bunun üzerine ben, birkaç yılsüren bir çalışma sonucu, 80’li yıllarda «İşçiGöçü ve Davranış Bozuklukları» başlığıaltında bir kitap yayımladım.

Gözlemler nelerBenim konuyla yakından ilgilenmem buşekilde oldu. Bir bakıma, Alman hekimlerininbeklentilerine yanıt vermek içindi. Ardındangeçen yıllarda ilginç değişiklikler oldu ya dabiz en azından ilginç değişiklikler gözlemle-dik. Göçün süresi arttıkça, göçmenlerin 25-30yıllık bir dönem içinde gösterdikleri belirtilerde kanımca ilginç değişikliklerdi. Yani şöyle:Bir insanın göç sürecine başladığı ilk yıllardagösterdiği – tabii ki herkesin göstermesi şartdeğil – belirtilerle, yıllar sonrası arasında il-ginç, öğretici bazı farklılıklar oluyor. Buradabir şeyin altını ısrarla çizmek istiyorum. Be-nim burada söylediklerim yirmi yıllık bir göz-lemi yansıtıyor, özetliyor. Ama bu kesinlikleistatistiki bir bilgi değil. Sadece, «bizim izle-diklerimiz böyledir» diyebiliyoruz. Kendi böl-gemizde, kendi kliniğimizde saptadıklarımız-dan yola çıkarak bir şeyler söyleyebiliyoruz.

Devam edecek.

İşyerinde Haklarımİşyerinde sendikal çalışmanın dayanağıolarak Toplu İş Sözleşmesi. Güçlü bir sendika, sağlam haklar, iyi sözleşme

16 ve 17 Haziran 2007, Rotschuo,Gersau. Kursa katılmak için sendikabürolarına müracaat edeblirsiniz.

Daha fazla bilgi için:[email protected], veya,Unia-Bildung, [email protected]

Beilage zu den Gewerkschaftszeitungen work, area, Événement syndical | HerausgeberVerlagsesellschaft work AG, Zürich, Chefredaktion: Marie-José Kuhn; Événement syndicalSA, Lausanne, Chefredaktion: Serge Baehler; Edizioni Sociali SA, Lugano, Chefredaktion:Françoise Gehring Amato | Redaktionskommission M. Akyol, M. Pereira, M. Komaromi,H. Gashi, M. Martín | Sprachverantwortlich Mehmet Akyol | Koordination Mira Komaromi |Layout Simone Rolli, Unia | Druck Solprint, Solothurn | Adresse Redaktion «Horizonte», Po-stfach, 8021 Zürich, [email protected]

www.unia.ch

horizonte Nr. 2 | März 2007 | türkisch 4

Soru: Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıolarak İsviçre’de yaşamaktayım ve 2007Aralık sonunda kendi ülkeme geri dönüporada çalışmak istiyorum. Bu aradaçalışma arkadaşlarımdan 1 Haziran 2007tarihinden sonra,pansiyon kasada birikenprimleri artık para olarak beraberimde ala-mayacağımı duydum. Bu doğru mu?

Cevap: Hayır, bu değişiklik sizin için geçer-li değil. Pansiyon Kasa’da biriken primlerinülkeye geri dönüşte para olarak alınmaimkanının ortadan kalkması, yalnızca Avru-pa Birliği ülkelerine geri dönüş halinde artıkmümkün olamayacaktır. Sizin Brezilya ya ge-ri dönmek istemeniz söz konusu olduğun-dan,beraberinizde pansiyon kasa da birikenprimlerinizi alıp götürmeniz önünde bir en-gel bulunmamaktadır.

Soru: Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıolarak İsviçre’de yaşamaktayım ve 1 Ocak2008 de, İsviçre’den ayrılıp Portekiz’deçalışmaya başlamak istiyorum. Bazıtanıdıklarım, 1 Haziran 2007 tarihindensonra, pansiyon kasada biriken primleriartık para olarak beraberimde alamaya-cağımı söylüyorlar. Bu doğru mu?

Cevap: Evet,bu durumda pansiyon kasadabiriken paralarınızı beraberinizde almaimkanınız ortadan kalkacaktır. 31 Mayıs2007 den sonra İsviçre’den ayrılan ve birAvrupa Birliği ülkesinde çalışmaya başlaya-cak olanlar için bu imkan artık olmayacaktır.Portekiz’de çalışmaya başlayacağınız için buülkenin emeklilik sigortasında sigortalan-

mak ve prim ödemek zorunda kalacaksınız.Bu durumda,pansiyon kasa yasasına göregerekli olan asgari prim miktarı, İsviçre’desizin adınıza kalmak zorundadır. Eğer bun-dan daha fazla biriken priminiz varsa, bumiktarı beraberinizde alabilirsiniz.

Soru: Bir İspanya vatandaşı olarak 2007Haziran ayından önce ülkeme geri dönmekistiyorum, çünkü bu tarihten sonra pan-siyon kasada biriken paraları beraberimdegötürme imkanının ortadan kalkacağınıduydum. Ancak bazı arkadaşlarım,İspanya’ya bu tarihten sonra bile dönme ha-linde, eğer çalışmayacaksam, bu haktanyararlanma imkanının olduğunu söylüyor-lar, bu doğru mu? Bunun için ne yapmamgerekli?

Cevap: Öncelikle isteğinizi, primlerinizinyatırıldığı Pansiyon Kasaya bildirmeniz ge-reklidir. Bu kasa size primleriniz, berabere-nizde beraber götürme hakkına sahip olupolmadığınızı araştırmakla yükümülüdür. Bu-nun için kasaya İspanya’da emeklilik sigor-tasına prim ödemek zorunda olmadığınızıgösteren bir belgeyide vermek durumun-dasınız. Bunun için gerekl formuları pan-siyon kasa veya resmi kurumlardan (Si-cherheitsfonds BVG) edinebilirsiniz. Bu fo-rum İspanya Emeklilik sigortasına (die Te-sorería General de la Seguridad Social) gön-derilerek durumunuz açıklığa kavuşturul-duktan sonra,eğer emekli sigortasına primödeme zorunluluğunuz yoksa Pansiyon Ka-sa’da biriken primlerinizi beraberinizde götü-rebilirsiniz.

Bir Soru Bir Cevap Pensiyon Kasa

16 Şubat 2007 tarihli Blick gazete-sinde ufak ama anlamlı bir habervardı. Önce bu haberi virgülüne biledokunmadan bir okuyalım.

‘Luzern. Arnavutlar çatı penceresinden içeridalıyorlar. Evin alarm sisteminin sadece altkatı gözetlediğini çok iyi biliyorlar.Üç soyguncu 71 yaşında ki kuyumcu vekarısının silahla tehdit ettikten sonra, onlarıbağlıyorlar ve ağızlarını, gözlerini, kulaklarınıbantlıyorlar. 836.000 Franklık bir vurgunlakayıplara karışıyorlar.2000 yılı Mayıs ayındaki bu soygunun plan-layıcısı ise Alois H. SVP nin tanınmış kantonmeclisi üyesi politikacısı soyulan yaşlı çifti iyitanımakta, soyguncu Arnavutlara alarn siste-mi ve kasa hakkında bilgileri verende o.2006 Şubat’ında bundan dolayı 18 ay şartlı ha-pis cezasına çarpıtılıyor. Mahkemede sürekliolarak suçsuz olduğunu söylüyor ve cezaya üstmahkemede itiraz ediyor.Üst mahkeme cezayı hafifletiyor, 15 ay şartlıhapis cezası ve 9434.85 Fr. para cezası.

Alois H. Bu hafifletilmiş cezayı kabul ediyor.’Haber bu kadar, tercümeyi yaparken virgülü-ne bile dokunmamaya özen gösterdim. Zatenyazının başlığıda Blick’in başlığı. Yazıyı oku-duktan sonra kendi kendime düşündüklerimi,sorduğum soruları, sizde sormuşsunuzdursanırım. Bana göre örnek bir haber, daha önce de Zü-rih’te iki SVP li politikacı uyuşturucu ticare-tinden cezaya çarptırıldı. Başka biri genelevişletmekte, bir başkası sahte evrak düzenleye-rek dolandırıcılık yapmakta.Elbette her partide bu tür insanlar bulunur,SVP de de bunlar var diye garipsememek ge-rekli doğruda, olayın biçimi genede böyleolayları günlük olay olarak görüp, diğerleri gi-bi SVP de de bunlar var deyip boş vermek migerekli?

Ben boş veremedim. Ya sen?Neden boş verdin, boş vermedinse ne yaptın,okuyucularımızla paylaşmak istemez misin?

� Mehmet Akyol

Göçmenliğin ruh sağlığı üzerindeki etkileri ya da

Blick Yazıyor!

SVP li Politikacıya Hafif Ceza

Türkçe Sendikal Kurs

İsviçre Hastalığı