happy feet - sadibey.com€¦  · web viewhappy feet. . 26 ocak 2007’de sinemalarda. dağıtım:...

41
NEŞELİ AYAKLAR HAPPY FEET www.neseliayaklar.com 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde, şarkı söyleyemediğiniz takdirde bir hiçsinizdir. Bu, dünyanın en kötü şarkıcısı olan Mumble (ELIJAH WOOD) için talihsiz bir durumdur. O kendi ritmiyle dans ederek, step dansı (ayakların yere sertçe vurulduğu bir dans türü) yaparak doğmuştur… Mumble’ın annesi Norma Jean (NICOLE KIDMAN) bunu sevimli bir alışkanlık olarak görse de, babası Memphis (HUGH JACKMAN) “penguence değil” diye nitelemektedir. Ayrıca, her ikisi de bilmektedirler ki bir Kalbe Seslenen Şarkısı (Heartsong) olmadan Mumble gerçek aşkı asla bulamayabilir. Kader bu ki Mumble’ın tek arkadaşı Gloria (BRITTANY MURPHY) oraların en iyi şarkıcısıdır. Mumble ile Gloria arasında, yumurtadan çıktıklarından beri güçlü bir bağ vardır, ama Gloria da Mumble’ın tuhaf “hoplama-zıplama” huyundan biraz rahatsızdır. Mumble tek kelimeyle farklıdır; özellikle de sonradan kendisini topluluktan atacak olan, İmparatorluk Ülkesi’nin sert lideri Yaşlı Noah (HUGO WEAVING) için. Evinden ilk defa uzak kalan Mumble, bir İmparatorlar-gibi- olmayan-penguenler grubu olan Adelie Amigolar’la tanışır. Ramon’un (ROBIN WILLIAMS) önderliğindeki Amigolar Mumble’ın ‘cool’ dans hareketlerine hemen kucak açarlar ve birlikte parti yapmayı teklif ederler. Mumble, Adelie Ülkesinde, (yine ROBIN WILLIAMS’ın seslendirdiği) Guru Lovelace’ın danışmanlığından yararlanmak ister. Çılgınca tüyleriyle bir Rockhopper pengueni olan Lovelace, çakıl taşı karşılığında hayatla ilgili her soruyu yanıtlar. Mumble, Lovelace ve Amigolarla birlikte, uçsuz bucaksız buzullarda bir yolculuğa çıkar ve destansı bazı maceralardan sonra,

Upload: others

Post on 18-Jun-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

NEŞELİ AYAKLARHAPPY FEET

www.neseliayaklar.com

26 Ocak 2007’de Sinemalarda.Dağıtım: Warner Bros.

Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde, şarkı söyleyemediğiniz takdirde bir hiçsinizdir. Bu, dünyanın en kötü şarkıcısı olan Mumble (ELIJAH WOOD) için talihsiz bir durumdur. O kendi ritmiyle dans ederek, step dansı (ayakların yere sertçe vurulduğu bir dans türü) yaparak doğmuştur…

Mumble’ın annesi Norma Jean (NICOLE KIDMAN) bunu sevimli bir alışkanlık olarak görse de, babası Memphis (HUGH JACKMAN) “penguence değil” diye nitelemektedir. Ayrıca, her ikisi de bilmektedirler ki bir Kalbe Seslenen Şarkısı (Heartsong) olmadan Mumble gerçek aşkı asla bulamayabilir.

Kader bu ki Mumble’ın tek arkadaşı Gloria (BRITTANY MURPHY) oraların en iyi şarkıcısıdır. Mumble ile Gloria arasında, yumurtadan çıktıklarından beri güçlü bir bağ vardır, ama Gloria da Mumble’ın tuhaf “hoplama-zıplama” huyundan biraz rahatsızdır.

Mumble tek kelimeyle farklıdır; özellikle de sonradan kendisini topluluktan atacak olan, İmparatorluk Ülkesi’nin sert lideri Yaşlı Noah (HUGO WEAVING) için.

Evinden ilk defa uzak kalan Mumble, bir İmparatorlar-gibi-olmayan-penguenler grubu olan Adelie Amigolar’la tanışır. Ramon’un (ROBIN WILLIAMS) önderliğindeki Amigolar Mumble’ın ‘cool’ dans hareketlerine hemen kucak açarlar ve birlikte parti yapmayı teklif ederler.

Mumble, Adelie Ülkesinde, (yine ROBIN WILLIAMS’ın seslendirdiği) Guru Lovelace’ın danışmanlığından yararlanmak ister. Çılgınca tüyleriyle bir Rockhopper pengueni olan Lovelace, çakıl taşı karşılığında hayatla ilgili her soruyu yanıtlar.

Mumble, Lovelace ve Amigolarla birlikte, uçsuz bucaksız buzullarda bir yolculuğa çıkar ve destansı bazı maceralardan sonra, insanın özüne sadık kalarak dünyada her zaman fark yaratabileceğini kanıtlar.

Warner Bros. Pictures, Village Roadshow Pictures işbirliğiyle, Kennedy Miller- Animal Logic Film ortak yapımı olan George Miller filmi “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ı sunar. Filmin kahramanlarını Elijah Wood, Robin Williams, Brittany Murphy, Hugh Jackman, Nicole Kidman, Hugo Weaving ve Anthony LaPaglia seslendiriyor.

John Collee, Judy Morris ve Warren Coleman’la birlikte senaryonun yazımına da katkıda bulunan George Miller’ın yönettiği filmin yapımcıları Doug Mitchell, George Miller ve Bill Miller, yönetici yapımcıları ise Zareh Nalbandian, Graham Burke, Dana Goldberg ve Bruce Berman. Müziğini John Powell’ın bestelediği filmin soundtrack albümünde, Prince, Yolanda Adams, Fantasia Barrino, Gia Farrell, Chrissie Hynde, Patti LaBelle, k. d. lang,

Page 2: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Jason Mraz, ve Pink’in şarkıları da bulunuyor. Ayrıca, filmde Savion Glover’ın step dansına yer veriliyor.

“Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın dağıtımı bir Warner Bros. Entertainment kuruluşu olan Warner Bros. Pictures ve belirli bölgelerde Village Roadshow Pictures tarafından gerçekleştirilecek.

www.neseliayaklar.com

YAPIM HAKKINDA

1990’larda “Babe” filmlerinin hayata geçmesine yardımcı olan George Miller, ortak yazarı, yapımcısı ve yönetmeni olduğu “Happy Feet/Neşeli Ayaklar” için, “Eğer ‘Babe’ bir ‘konuşan domuz’ filmiyse, bu da bir ‘dans eden penguen’ filmi” diyor. Miller harika step dansı yapan bir İmparator penguen yaratma fikrini Antartika’nın vahşi yaşamı üzerine bir belgesel izlediği sırada buldu.

“İster ‘Mad Max’ türü bir film ister domuzlar ya da penguenler üzerine bir fabl olsun, beni bir projeye çeken tek şey vardır: Hikaye kraldır!” diyor Miller ve ekliyor: “Sinemada çalışmanın cazip yönü istediğiniz dünyaya girebilmenizdir, ama yine de her zaman en anlamlı hikayeyi bulmaya çalışırsınız. Bu yüzden, benim için, ‘Mad Max’ ile ‘Babe’ ya da ‘Happy Feet/Neşeli Ayaklar’daki yaratıklar arasında pek bir fark yok”.

Yönetmen sözlerini şöyle sürdürüyor: “Antartika’nın destansı doğası bana hep çok çekici gelmiştir. On yıl kadar önce, penguenler üzerine ‘Life in The Freezer’ adlı BBC/National Geographic belgeselini gördüğümde, birden bire orada harika bir hikaye olduğunu hissettim. Penguenlerin olağanüstü bir yaşantısı var; biz insanların davranış biçimine pek çok alegori yapmaya uygun. Dünyanın öbür ucunda, soğukla boğuşarak, ısıyı paylaşarak, eş bulmak için şarkı söyleyerek hayatta kalma şekilleri çok ilgi çekici”.

Miller’ın sözünü ettiği şey, İmparator penguenlerin kimliklerini tanımlayan ve sürü içine herkesin birbirini ayırt etmesine yarayan ‘Kalbe Seslenen Şarkı’. Yönetmen bunu şöyle açıklıyor: “Bu bize cıyaklama gibi gelse de, penguenler için aslında bir şarkı. Antartika buzulunda 25.000 civarında penguen olsa gerek. Bunların her birinin benzersiz bir şarkısı var, ve bu kakofoni içinde bir şekilde birbirlerini bulmayı başarabiliyorlar.

“Bizim hikayemiz baş karakteri anne babasının bir araya gelişinden itibaren takip ediyor: Yumurtadan çıkışı, çocukluğu, yetişkin bir genç olana kadar geçen dönem ve dünyada kendine bir yer bulmaya çalışırken yaşadığı deneyimleri konu alıyor”.

İmparator penguenler topluluğunda, kahramanımız Mumble şarkı söyleme yeteneğinden yoksundur. Anne babası onu tedavi ettirmek için bir öğretmene götürürler. Öğretmen Mumble’ı en derin duygularını ifade etmek konusunda cesaretlendirir. Ama bu duyguların ortaya çıkışı step dansı şeklindedir. Toplum bu ifade şeklini biraz tuhaf karşılar.

Kalbe Seslenen Şarkının kullanımı Miller’a bu hikayede müzikle dansı birleştirme olanağı tanıdı. Hikayede çağdaş ve klasik şarkılara ve çeşitli dans türlerine yer verildi.

Miller kendisine sıkça sorulan bir soruya yanıt olarak, “‘Happy Feet/Neşeli Ayaklar’, ‘March of the Penguins’in gösterime girmesinden çok daha önce çekildi. O belgeselin

2

Page 3: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

kazandığı büyük başarı bizim için büyük avantaj oldu çünkü penguenler hakkındaki bu dijital animasyon filmimize ilgi duyulmasını sağladı” diyor.

KARAKTERLER VE OYUNCU SEÇİMİ

Baş karakter Mumble’ı hayata geçirmek için bir teknik sihirbazlar grubu ve özel bir dublaj sanatçısı gerekiyordu. Ortak yazar Judy Morris bu konuda şunları söylüyor: “Mumble azimli ve yeni şeylere açık. Onu seslendirecek kişinin zeki bir masumiyeti yansıtması, ama aynı zamanda modern ve ‘cool’ olması gerekiyordu. Gerçek ve açık bir kaliteye sahip bir aktör arıyorduk. Elijah Wood bu tanıma mükemmel uydu”.

“The Lord of the Rings/Yüzüklerin Efendisi” üçlemesinin kararlı kahramanı Wood, “Mumble’ın özgüveni ve doğuştan sahip olduğu benlik duygusu olağanüstü” diyor ve ekliyor: “Dansını bir sorun olarak görmeyi reddediyor ve kendisini benzersiz kılan şeyden vazgeçmek istemiyor. ‘Benim bir tuhaflığım var, ama o bana göre tuhaf değil, size göre tuhaf. Ben onunla barışığım, yani kabullenmesi gereken sizsiniz’ diyor”.

Wood çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de insanın kendisini olduğu gibi kabul etmesi gerektiği mesajını göndermekten memnun olduğunu da ifade ediyor: “Bize özgü şeylerden, özellikle de başkaları için taviz vermemek gerektiğini anlamamız gerçekten önemli”.

Mumble’ı Wood seslendirse de, Mumble’ın sıradışı Kalbe Seslenen Şarkısı’nı Tony ödüllü dansçı Savion Glover hayata geçirdi. “Mumble’ı çok iyi anlayabiliyorum” diyor Glover ve ekliyor: “Kendi sanat dalım olan step dansında oldukça iyiysem de, pek iyi şarkı söylediğim söylenemez. Denedim; denemeye de devam edeceğim ama duygularımı ayaklarım aracılığıyla ifade etmekte daha başarılıyım, tıpkı Mumble gibi”.

Glover karakterin sudan çıkmış balık durumunu da iyi anladığını söylüyor: “Okulda, Mumble kendini deli gibi hissediyor. Ben de deliyim: Step dans delisiyim”.

Zengin dublaj kadrosunda Avustralyalı iki yıldız yer alıyor: Mumble’ın babası Memphis’i seslendiren Hugh Jackman, ve annesi Norma Jean’i seslendiren Nicole Kidman.

“Memphis çok havalı bir penguen. Norma Jean’i sevdiğine hiç kuşku yok. Birbirlerine aşık olduklarında, Memphis hayatının en mutlu günlerini yaşıyor” diyen Jackman, Broadway’in hit gösterisi “The Boy From Oz”da Avustralya’nın “en sevilen çocuğu” Peter Allen rolüyle Tony Ödülü kazanmış bir oyuncu.

“The Hours”daki Virginia Woolf portresiyle Oscar kazanan ve beyaz perdede şarkı söylemeye alışkın bir aktris olan Kidman, Baz Luhrmann’ın aynı adlı filminde Moulin Rouge’un şarkıcısı Satine’i canlandırmıştı.

“Nicole’la tekrar çalışmak muhteşemdi” diyor Miller ve ekliyor: “Bambaşka biri. Yapımcı Doug Mitchell film hakkında konuşmak için onu çağırdığında, rolü hemen oracıkta kabul etti. Sonradan kendisine neden senaryoyu bile okumadan bunu yaptığını sorduğumda, geçmişteki ilişkimiz nedeniyle hayır demesinin mümkün olmadığını söyledi. Bu jesti karşısında gerçekten şaşırdım”.

“Norma Jean’le ilk karşılaştığınca, pek çok genç erkeğin onunla ilgilendiğini görüyorsunuz. Kıpır kıpır bir kız, kendine özgü bir yürüyüşü ve sesi var. Sevimli ve seksi.

3

Page 4: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Ama gözü Memphis’ten başkasını görmüyor” diyen Kidman, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sonra bir bebekleri oluyor, genç anne, yavrusunu görür görmez seviyor. Oğlunun Kalbe Seslenen Şarkısının biraz farklı olmasına aldırmıyor; onun olduğu hâliyle mükemmel olduğunu düşünüyor; yani tüm anneler çocuklarına karşı nasıl hissederlerse o da Mumble’a karşı öyle hissediyor”.

Miller ise, “Norma Jean’in en sevdiğim yönlerinden biri toplulukları içinde Mumble’da yanlış bir şey olmadığına yürekten inanan tek kişi olması. Oğlunun her zaman arkasında” diyor.

Ama Memphis, oğlu henüz bir yumurtayken yaşanan talihsizlikten ötürü, Mumble’ın böylesine “farklı” olmasından kendini suçlu tutuyor.

Jackman, Memphis için, “Büyüsünü kaybetmeye başlıyor” diyor ve ekliyor: “Hikayenin çoğunda, Memphis çok mutsuz çünkü Mumble’ın yapmayı reddettiği şeyi yapıyor: Gerçekte kim olduğunu unutuyor” diyor.

Kidman ise şunları söylüyor: “Memphis ve Norma Jean, Mumble’ın mutlu olmasını istiyorlar. Ama Memphis dans olayını kabullenmekte biraz zorlanıyor; bu yüzden, Norma Jean baba-oğul arasında köprü olmaya çalışıyor. Memphis’e, ‘Tam olarak senin gibi olmayabilir ama o senin oğlun. Onu olduğu gibi sev’ diyor. Daha sonra, Mumble babasına iyi olacağını gösterdikten sonra, aile tekrar bir araya geliyor”.

“Bir araya getirdiğimiz aileden çok gurur duyuyorum” diyor Miller ve ekliyor: “Hugh, Nicole ve Elijah hikayeye gerçekten atan bir kalp kazandırdılar”.

Mumble’ın kalbinin hızlı atmasına neden olan güçlü ve cesur penguen Gloria’yı Brittany Murphy seslendiriyor. Miller, “Gloria tüm penguenler neslinin en iyi şarkıcısı; doğal olarak, hem konuşma sesi çok güzel, hem de ilham verici şekilde şarkı söyleyebilen bir aktrise ihtiyacım vardı” diyor.

Çeşitli filmlerde rol almasına karşın, Murphy daha önce kamera önünde hiç şarkı söylememişti. “Yaptığı deneme kaydını biri bana gösterene kadar Brittany’nin şarkı söyleyebildiğini bilmiyordum” diyen yönetmen, şöyle devam ediyor: “Meğerse oyunculuk eğitimi almadan önce şan eğitimi almış. Filmde iki şarkı söyledi. İkisi de süperdi”.

Gloria’nın Kalbe Seslenen Şarkısı Mumble’ın hikayesinde kilit rol oynuyor. İlk başta bir disko motifi olan “Boogie Wonderland”in yavaş versiyonu olarak sunulan şarkı, Gloria’nın karakterini doğru bir şekilde ifade ediyor. Ama ancak Mumble’ın, Gloria’dan ayaklarıyla yaptığı müziği dinlemesini istediğinde, Gloria’nın şarkısı ritmik bir ruh buluyor ve ortaya yeni bir şey çıkıyor.

Müziği her zaman sevmiş olan Murphy, insanın kendini şarkıyla ifade etme fikrini kendine yakın bulduğunu dile getiriyor: “Gloria yetenekli olduğunu bilse de, şarkı söyleyişi içinden gelen bir dürtü. En içten duygu ve düşüncelerini ifade etmesinin bir yolu, tıpkı Mumble’ın ayaklarının ritmiyle yaptığı gibi”.

Aktris karakterine hemen ısındığını da sözlerine ekliyor: “Gloria çok özgüvenli, güçlü ve ukala ama belli bir duygusallığa da sahip. Çok iyi niyetli ve açık açık konuşmaktan çekinmeyen biri. En iyi arkadaşım olmasını isteyeceğim türde biri”.

4

Page 5: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Murphy’nin karakteri Gloria en iyi arkadaşı Mumble’a çok bağlı ama bu duygusu toplumun yaşlı üyeleri tarafından paylaşılmıyor; özellikle de Hugo Weaving’in canlandırdığı huysuz Noah tarafından.

“Hugo’nun harika bir sesi var” diyor Miller ve ekliyor: “Ama yine de onu olabildiğince zorladım. Bir sahnede şiddetli kar fırtınası ve binlerce penguenin şarkısını bastırması gerekiyor”.

Antartika’nın hırçın topraklarında gezen Mumble sonunda arkadaşlığı hiç ummadığı bir yerde bulur: Mumble’dan cüsse olarak çok daha küçük oldukları halde kişilik olarak hayatın kendisinden bile büyük, şakacı beş Latin penguenden oluşan Adelie Amigolar’ın yanında. Grubun en ele avuca sığmazları olan Ramon’un önderliğindeki Adelieler kısa sürede kahramanımızla arkadaş olurlar ve Mumble hayatında ilk kez kendini ait hissettiği bir yer bulur.

Adelieler, Mumble’ın hareketlerini “çok tesadüfen havalı” olarak nitelerler ve ona hayatın tadı gerçekten nasıl çıkartılır gösterirler.

Adelieler’in ‘hızlı ve öfkeli’ tarzındaki hazır cevaplılıklarını yakalayabilmek için, Miller bir ustaya başvurdu: Ramon’u canlandıran efsanevi komedyen Robin Williams’a. “Filmi yapmayı kabul etmem için, George Miller’ın yönettiğini bilmem yeterliydi” diyor Williams ve ekliyor: “Bu adam konuşan domuzlarla çalışmış biri; bu film de aslında ‘Penguenlerin Yürüyüşü’nün ‘Riverdance’le buluşması” diyor ünlü aktör.

Williams’ın Amigolar’ın çılgın liderini seslendirmeyi kabul etmesinin ardından, Miller, Latin topluluğunun en başarılı komedyenlerinden bazılarına ulaştı: Carlos Alazraqui, Johnny Sanchez III, Jeff Garcia ve Lombardo Boyar, sırasıyla Nestor, Lombardo, Rinaldo ve Raul’u seslendirdiler.

“George, Amigolar’ı grup hâlinde, tüm mikrofonlar açıkken kaydetmemiz konusunda kararlıydı” diyen ortak yazar Warren Coleman, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Aktörler geniş bir daire yaptılar. Böylece her an birbirlerini görüp, tepki verebileceklerdi. Birbirlerini kışkırttılar, tüm odayı güldürecek replikler ve fikirler aradılar. Bu takım ruhu hikayemize büyük katkı sağladı çünkü Amigolar bir aile, birbirlerini seven ve destekleyen bir kardeşler grubu”.

Miller da bu konuda, “Bizim yaptığımız şey aslında, oyuncuların doğaçlama yapmalarına ve birbirlerine takılmalarına olanak sağlamaktı” diyor ve etkiliyor: “Çılgın bir şey çıktı ortaya”.

Williams ise rol arkadaşları çalışması için şunları söylüyor: “Bizler Los Penguinos’duk. Bir araya geldiğimizde, yerlere yatıyorduk!”

Williams özellikle karakterinin kabadayılığı ve kadınlara yaklaşımından keyif aldığını ifade ediyor: “Ramon çakıl taşı bulmakta usta. Penguen dünyasında, çakıl taşları mücevher değerindedir ve Ramon da kadınların birer mücevher olduğunu biliyor. Her zaman bayanları etkilemeye çalışıyor. Bu karakteri seslendirmeyi isteme nedenlerimden biri bu çünkü hepimizin içinde de biraz maçoluk vardır ve ben de içimdeki maço penguenle temas kurmak istedim”.

Benzersiz sanatçı Williams’ın enerjisi tek bir rolle sınırlı kalamayacak kadar fazlaydı. Aktöre filmde ikinci bir rol daha verildi: Aynı zamanda hikayenin anlatıcısı da olan, Adelie bölgesinin gurusu, eksantrik penguen Lovelace.

5

Page 6: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Lovelace’ın cazibesi büyük ölçüde tuhaf “tılsım”ından kaynaklanıyor; boynunun çevresine takılıp kalmış olan plastik bir altılı paket halkasından. “Lovelace, Barry White kadar yumuşak. Bilgelik saçıyor. Adelieler’in tüm sorularını kendisine o ilginç kolyeyi vermiş olan mistik varlıklarla irtibatı aracılığıyla yanıtlıyor” diyor Williams.

İki ayrı rolü üstlenmek, aktörün iki apayrı karakter yaratmasını gerektiriyordu. “Robin’de büyük bir sezgi yeteneği var” diyor Judy Morris ve ekliyor: “Oyunculuğu, Savion’ın dansına oldukça benziyor; açıklanamaz bir şey. İkisi de çok yetenekli ve hızlı”.

Miller ise şunları söylüyor: “Robin’in şarkıcılık konusunda bir iddiası yok ama şarkı söylemeyi kabul etti, hem de İspanyolca. Yaptığı her işte olduğu gibi buna da yüreğini ve ruhunu koydu”.

Dublaj ekibinin diğer isimleri arasında, genç Mumble’ı tehdit eden kuş çetesinin lideri Boss Skua’yı seslendiren sinema ve televizyon yıldızı Anthony LaPaglia; ve penguen okulunun öğretmenleri Bayan Astrakhan ve Bayan Viola’yı seslendiren deneyimli aktrisler Miriam Margolyes ile Magda Szubanski bulunuyordu. Dünyaca ünlü zoolog ve hayvansever, merhum Steve Irwin de, Mumble ve Adelieler’in Antartika’nın vahşi topraklarında karşılaştıkları devasa ayı balığını seslendirdi.

Miller şunları söylüyor: “Bu dublaj ekibi benim için büyük şanstı. Tüm dünyanın yakından tanıdığı Robin Williams çok doğal bir oyuncu. Onunla çalışmak fevkalade bir deneyimdi. İzlemesi çok keyifli olan bir diğer şey de Robin’in Elijah Wood ve Amigolar’ı seslendiren Johnny Sanchez, Jeff Garcia, Carlos Alazraqui ve Lombardo Boyar gibi genç oyuncularla birlikte çalışma şekliydi”.

Yönetmen sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dublaj sanatçılarıyla çalışmakla setteki oyuncularla çalışmak arasında fazla bir fark yok. Seslendirme kayıtlarını, tıpkı canlı aksiyon setleri gibi organize ettik: Mümkün olduğunca çok oyuncuyu aynı anda kaydettik. Harika bir kadroydu; onları bir araya getirdik ve serbest bıraktık. Bu muhteşem oyuncuların yüzlerinin beni aldatmasına izin vermemek için gözlerimi kapamaya zorladım kendimi”.

“Oyuncuların o sırada çalıştığı yere göre, pek çok farklı şehirde kayıt yaptık. Hugh, Nicole ve Elijah’nın tüm kayıtları Los Angeles ve New York’ta, Robin’inkiler Brittany ve Anthony’yle birlikte San Francisco ve Los Angeles’ta gerçekleştirildi. Hugo Weaving Avustralya’da kaydedildi. Yani seslendirmeler bambaşka yerlerde yapıldı. Oyunculuk yakın temaslı bir spordur; Bu yüzden her fırsatta, mümkün olduğunca çok oyuncuyu bir araya getirdik”.

MÜZİK

George Miller “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ı yazmaya karar verdiğinde, aklındaki şey bir müzikal değildi. “Hikaye kafamda geliştikçe, İmparator penguenlerin eşlerini şarkı aracılığıyla buluyor olmaları filmde de şarkı olmasını şart kıldı. Mumble’ın şarkı söyleyemediği ama dans edebildiğini düşündüğümde, birden bire bir müzikalle karşı karşıya olduğumu anladım. Ben buna kazara müzikal demekten hoşlanıyorum” diyor Miller.

Miller böylece filmi Kalbe Seslenen Şarkı olgusunun etrafında yoğunlaştırdı. Popüler müzik herkesin aşina olduğu bir tür olduğu için, yapımcılar, hikayeyi hayata geçirmek için

6

Page 7: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

ikonlaşmış şarkılar seçtiler. “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın anlatımında rock, opera, rap, pop, kilise müziği, latin gibi pek çok müzik türünden de yararlanıldı.

“Tüm penguenler birbirlerine tıpatıp benzedikleri için, onların ayırt edilmesini benzersiz sesleri ve elbette kendilerine özel şarkıları sağlayacaktı. Bu yüzden, daha en başından ağırlıklı olarak yirminci yüzyıldan şarkıların oluşturduğu bir repertuar kullanmaya karar verdim” diyen Miller, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Judy Morris’in kayda değer, ansiklopedik bir müzik bilgisi var; yürüyen bir iPod adeta. Sorduğunuz anda şarkının müziğini ve sözlerini size söylüyor. Müzik seçimi için yaptığımız sayısız seansta, hikayeye uyacak çok zekice bazı önerilerde bulundu”.

Filmin müzikal oluşumuna ünlü besteci John Powell yardım etti. Miller bu konuda şunları söylüyor: “‘Happy Feet/Neşeli Ayaklar’da sadece bir besteciye değil, tüm müzik türlerine yatkın bir sanatçıya ihtiyacımız vardı. Pop müziğin kenar mahallelerinde geziniyormuş gibi hissetmeyecek, klasik orkestra, opera ya da rap parçalarından korkmayacak biri gerekliydi. John Powell dünya müziğini gerçekten anlıyor, ve pek çok müzik türü ve disiplinini kucaklayacak kadar da genç bir besteci”.

Brittany Murphy ise, “John gerçekten inanılmaz bazı düzenlemeler yaptı. “Gloria’nın şarkılarından birinde, Queen’in ‘Somebody To Love’ şarkısıyla Freddie Mercury’ye saygımızı sunduk; bu şarkı filmin temasına uyan mükemmel bir seçimdi. Kilise müziğine de yer verdik; çok hassas ama yine de çok eğlenceliydi. John’la düzenlemelerde beraber çalışmak olağanüstü bir deneyimdi. Benim için çok büyük bir müzik hocası oldu” diyor.

Filmde yer alan Yürekşarkıları arasında The Beach Boys’un “Do It Again”i Frank Sinatra’nın “My Way”i (Robin Williams bu şarkıyı İspanyolca söylüyor) ve Prince’in “Kiss” şarkısının (Hugh Jackman ve Nicole Kidman’ın düet yaptığı) bir versiyonu bulunuyordu. “Kiss” şarkısı filmin müzikal repertuarında bir devrime yol açtı: Miller orijinal şarkının sözlerini (“daha penguence yapmak” için) değiştirmek istedi ve Prince’ten izin istedi. Bu talep önce reddedildi. Filmin ilk kurgularından birini izledikten sonra, Prince sözlerin değişmesine izin vermekle kalmadı, çok beğendiği yapım için filmin sonunda çalınmak üzere bir de orijinal şarkı yazdı. Prince’in “The Song of the Heart” (Yüreğin Şarkısı) adlı bu bestesi “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın 31 Ekim 2006’da Warner Sunset/Atlantic Records tarafından çıkan soundtrack’inde de yer alıyor.

Bu albümde popüler sanatçılardan oluşan geniş bir yelpaze var. Albümde yer alan sanatçılar ve seslendirdikleri şarkılar şöyle: Efsanevi şarkıcı Patti LaBelle, Yolanda Adams ve “Amerikan Popstar’dan” Fantasia Barrino “I Wish”; Pink “Tell Me Something Good”; Chrissie Hynde ve Jason Mraz “Everything I Own/The Joker” adlı orijinal potpuri. k.d. lang ise Beatles’ın “Golden Slumbers”ıyla, Gia Farrell yeni single’ı “Hit Me Up”la albümde bulunacaklar. Brand New Heavies’in “Jump N’ Move”u, John Powell’ın enstrümantal film müziği “The Story of Mumble Happyfeet” de yine albümde yer alan çalışmalar.

“Hugh Jackman ve Nicole Kidman da filmde şarkı söylüyorlar” diyor Miller ve ekliyor: “Öte yandan, Mumble’ın çok kötü şarkı söylediği için toplumdan dışlandığı düşünülecek olursa, Elijah Wood’un iyi şarkı söylemesine gerek yoktu. Doğrusu iyi şarkı söyleyebiliyor mu bilmiyorum! Ondan çok kötü söylemesini ben istedim ve o da bunu müthiş bir şekilde başardı”.

7

Page 8: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Yönetmen sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu proje sayesinde sinemada müziğin rolü hakkında çok şey öğrendim. Önemli müzikalleri izledim; koreografinin özünde ne olduğunu ve büyük bir yapımın başarısını neyin sağladığını anlamaya çalıştım. Dansların süsleme amaçlı değil, hikaye anlatımını destekleyici nitelikte olması gerektiği açık”.

DANS

Belki de hiçbir müzikal öğe hikayede dans kadar önemli yer tutmuyordu çünkü dans Mumble’ın Kalbe Seslenen Şarkısı’nın özüydü.

Miller, “Dans eden bir penguen hakkında film yapmaya karar verdiğimizde, dijital sanatçıların muhteşem danslar yaratmasını umamazdım. Ne de olsa, tıpkı animatör gibi, bir dansçının da becerileri tüm yaşantısının bir birikimidir. Dolayısıyla, penguenleri dans ettirmenin en iyi yolu hareketsel kavrama tekniğiydi”.

Miller, Mumble’ın step devrimine öncülük etmek için en uygun dansçının Savion Glover olduğundan emindi. “Mumble’ın bir dans virtüözü olduğu düşünülecek olursa, onu Savion’dan iyi kim oynayabilirdi ki? Savion’ın taklit edilemez dansı hareketsel kavrama yöntemiyle kaydedilerek filmin en büyük dans sekansında Mumble’ın step dansında kullanıldı. O, baş döndürücü bir perküsyoncu” diyor Miller ve ekliyor: “Ritimleri son derece karmaşık ve sofistike. Step dansı vücudunuzla yaptığınız müziktir ve Savion da bir virtüöz. Ne çalarsanız çalın, anında bir doğaçlama yapacaktır. Bir noktada, ona helikopter sesi verdik ve ayaklarıyla o sesi taklit etti. Öyle çabuk hareket ediyordu ki, kameranın kaydedebildiğinden bile hızlıydı… ya da çıplak gözle takip edebildiğimden. Olağanüstü bir dansçı”.

Broadway çıkışını 12 yaşında yapan Glover, merhum Sammy Davis, Jr. ve Gregory Hines gibi, step dansının dev isimleriyle aynı sahneyi paylaştı. “Savion klasik stepin son neferi” diyor Miller ve ekliyor: “Stepi o kadar çok seviyor ki, bu onun kesinlikle bir parçası. Bilgisini aktarmayı bir görev olarak görüyor ve işte bu yüzden Mumble’ın Kalbe Seslenen Şarkısı için düşündüğümüz tek dansçıydı”.

“İçtenlikle inanıyorum ki çocuklar step dansı yapan bu pengueni görüp, ‘Vay canına, bu çok ‘cool’ diyecekler. George Miller step dansı geri getiriyor. Bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum” diyor Glover ve ekliyor: “Bu konuda yalnız değilim; şu anda yukarıdan George’a bakıp, ‘Teşekkürler. Teşekkürler. Teşekkürler’ diyen büyük step ustaları var”.

Judy Morris de Savion’ın bu inancını destekliyor: “Bestecinin küçük oğlu, Savion’ı çalışırken gördüğünde adeta büyülendi ve o andan beridir deli gibi step yapıyor”.

Warren Coleman, Glover’ı ne kadar olağanüstü bulduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Her hareketsel kavrama seansından önce, performansçılar hareketsizce dururlar ki bilgisayarlar tarafından ‘ön kayıtları’ yapılabilsin. Ama zaman zaman ‘rrrrrr’ diye bir gürültü duyuyorduk… mini minnacık bir makineli tüfeğin sesiydi adeta. Ses teknisyeni gürültünün kaynağını bulmaya çalıştı ki kayda geçebilelim. Klimayı, bilgisayarları, ses düzenini, her şeyi ama her şeyi kontrol etti. Ama ses o arada kaybolup sonra tekrar başlıyordu. Çok sonra anladık ki Savion bize oyun yapıyor. Bu sesi o kadar küçük ve hızlı ayak hareketleriyle yapıyormuş ki

8

Page 9: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

odanın son derece aydınlık olmasına ve kendisine çok yakın durmamıza rağmen hiçbirimiz fark etmedik. Savion hepimizi kandırdı, özellikle de ses teknisyenini”.

Ağırlıklı olarak canlı aksiyon filmleri yöneten Miller, ilk başta “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ı “Babe” filmleri tarzında canlı aksiyon formatında çekmeyi düşündü; gerçek penguenler dijital efektlerle şarkı söyleyip dans ediyor gibi gösterileceklerdi. Ama bu fikir kısa süre sonra terk edildi. “Penguenlere dans etmeyi öğretmek kolay olmayacaktı” diyor yönetmen şakayla.

“Canlı aksiyon ile bilgisayar animasyonu özlerinde pek farklı değiller; film yapımının ilkeleri her ikisine de uygulanıyor” diyen Miller, şöyle devam ediyor: “Animatörlerle çalıştığımda, çok ağır çekimde hareket eden aktör ve aktrislerle çalışıyormuşum gibi hissediyorum; kare kare ayrıntılı performanslar üzerinde çalışıyorsunuz. Tek fark senkronu bölmeniz. Seslendirme ayrı yapılıyor. Vücut hareketleri, yüz ifadeleri, ışıklandırma, kamera çalışması, kostüm ve diğer şeyler farklı zamanlarda yapılıyor. Canlı aksiyonda tüm bunlar daha eşzamanlıdır”.

Yönetmen şunları da sözlerine ekliyor: “Ayrıca, dijital ortamda film yaparken, materyal son derece esnektir. Karakterlerinizi, kamerayı ya da ışıkları istediğiniz yere taşıyabilirsiniz. Hikayenizi normalde olabileceğinden çok daha üst noktalara taşıyabilirsiniz. Bence özellikle Pixar’daki sinemacıların böyle ustaca hikaye anlatabilmelerinin nedeni bu. Benim gibi sinemayı hikaye anlatma aracı olarak gören biri için, CGI’la çalışmak yeni bir açılımdı. Hikayenizi genelde mümkün olmayan ölçüde cilalayabiliyorsunuz”.

Sydney merkezli görsel efekt şirketi Animal Logic’le çalışan Miller, hareketsel kavrama teknolojisini gerçek oyuncuların ve dansçıların performanslarını penguenlere uyarlamakta kullandı. Hareketsel kavrama tekniğinde çok sayıda kamera farklı açılardan çekim yapıyor, ama görüntüleri kaydetmek yerine, oyuncuların vücutlarına giydikleri özel kıyafetin üzerindeki yansıtıcılardan gelen bilgileri kaydediyorlar. Kaydedilen bu veriler daha sonra özel bilgisayarda yaratılan karakter modellerine uyarlanıyor. Mumble için bu, model bir İmparator penguen şeklindeydi.

“Happy Feet/Neşeli Ayaklar”da hareketsel kavrama teknolojisinin sınırları sonuna kadar zorlandı: Miller’ın üzerlerine özel giysilerini giymiş birden fazla performansçı ile bu performansçıların canlandırdığı penguen karakterlerin bilgisayar ekranındaki görüntüsünü gerçek zamanlı olarak koordine etmesi gerekiyordu. “Ekibimiz bu teknolojiyi yeni bir düzeye ulaştırdı” diyor Miller ve ekliyor: “Hareket eden aktörler ile ekrandaki penguenlerin performanslarını aynı anda izleyebiliyordum. Bu uygulama bana sahnede tam olarak istediğim neyse onu yakalayabilme özgürlüğü tanıdı. Performansçıları penguenlerin hareket yelpazesine uygun olarak biraz daha az ya da çok hareket etmeleri konusunda yönlendirebildim”.

Glover ise şunları söylüyor: “Bu filmi yapma süreci inanılmazdı. Çabalarınızın meyvelerini anında alıyordunuz. Orada vücudumun üzerinde bir sürü yansıtıcıyla dans ederken, Mumble da tam karşımda bilgisayar ekranındaydı. Beni Mumble olarak görebiliyordunuz”.

Mumble’ın kişisel ifade biçimi step dansı olsa da, yapımcılar filmde başka dans türlerinin de yer almasını istediler. Miller bu amaçla koreograf Kelley Abbey’yi projeye dahil

9

Page 10: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

etti. “Kelley her şeyi yaptı. Kendisi Avustralya’nın en başarılı sahne ve klip koreografı; aynı zamanda olağanüstü bir performansçı. Filmde, Norma Jean, Gloria ve Ramon da dahil olmak üzere bir çok karakterin danslarını ve dramatik hareketlerini gerçekleştirdi”.

Abbey, “Bu filmde çok ilginç bazı zorluklar vardı. Dansçılar harekete yatkındır, müzikle akarlar, ama penguenler ayakları olan birer ragbi topuna benziyorlar” diyor.

Bir penguen gibi hareket etmeyi öğrenmeleri için filmde görev alan tüm performansçılar eğitimden geçirildi; bu yüzden, Abbey zorunlu bir “penguen okulu” açtı. Ne var ki, başka birine penguen gibi hareket etmeyi öğretmeden önce, Abbey’nin bunu önce kendisinin öğrenmesi gerekiyordu. “Belgeseller izledim; her penguen türü için neyin iyi olduğunu bilmeliydim”.

Koreografın hareketleri ve dansları irdelemesi sırasında beklenenin tam tersi bir şey ortaya çıktı. Abbey bu konuda, “İnsanlar penguen denince, biraz Charlie Chaplin gibi, paytak ayaklar düşünüyorlar. Ama gerçekte, penguenlerin yürüyüşü daha paralel; hatta nerdeyse içe doğru basıyorlar. Kalçalarında eklem olmadığı için, tüm gerçek hareketlerini boyundan yapıyorlar” diyor.

Yönetmen ise şu açıklamayı getiriyor: “Penguenlerin dizleri var ama vücutlarının çok iç kısmında kalıyor. Kelley Abbey dansın penguenimsi yanını vurguladı; dansçılar da hareketlerini ‘penguenleştirdiler’”.

Bir başka değerli kaynak Dr. Gary Miller’dı. Antartika kuşları ve penguenleri konusunda ünlü bir uzman olan Miller, ilk penguen derslerinde bazı ipuçları verdi: örneğin, paytak paytak yürüdükleri sırada, İmparator penguenlerin gagaları havada sekiz çiziyordu.

“Dansçıların seçimi hareketsel kavrama süreci için olduğu kadar, drama sahneleri için de çok önemliydi” diyen Coleman, bunun nedeninin şöyle açıklıyor: “Sahneyi HK (Hareket Kavrama)’da elde ettiğimiz en iyi bölümleri harmanlayarak oluşturduğumuz için, dansçıların birbirlerine göre nerede olduklarını bilme becerileri bize çok yardımcı oldu. Ayrıca, dansçılarımız tiyatro altyapısından geldiklerinden, hareketleri her zaman anlamlıydı…hep bir hikaye anlatıyordu”.

Abbey ise bir başka noktaya değiniyor: “Savion filme başka bir boyut katıyor. Benzersiz bir dansçı. Kendini her zaman ayaklarıyla ifade ediyor. Savion binaya girdi mi bunu anlıyorsunuz. Onu duyabiliyorsunuz!”

İşbirliği tam anlamıyla başarıya ulaştı. Glover esprili bir şekilde, “Kelley artık insan değil. Bu filmde o bir penguen oldu” diyor ve ekliyor: “Onunla çalışmak harikaydı. Beni yönlendirdi, açıklarımı kapadı…Hatta ona ‘benim penguen sağ kolum’ demeye başladım”.

Daha büyük dans sekanslarını başarıya ulaştırmak için, Abbey ve dansçıları bir çok farklı dans stili kullandı. “Filmin finalinde, nihayet herkes kendinden geçtiğinde, penguenler kendilerini farklı biçimlerde ifade ediyorlar; bazıları flamenko, bazıları tango, bazıları ‘riverdance’ (İrlanda Halk Dansı) yapıyorlar. Bunların yanı sıra, Zulu, Navajo ve Samoan danslarına da yer verildi” diyen Abbey, sözlerini şöyle noktalıyor: “Penguenlerin bu evrensel dans dilinde buluşmaları, filmin büyük mesajının da bir parçasını oluşturuyor”.

Farklı sanatsal biçimlerle kendini ifade etmeye duyulan inanç setteki insanları birleştiren bir düşünceydi. “Dansçılar olarak, müzisyenlerimize, söz yazarlarımıza ve şarkı yazarlarımıza minnettar olmalıyız” diyen Glover, şöyle devam ediyor: “Bence müzik ve dans

10

Page 11: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

sahip olduğumuz en önemli yatırımlar arasında yer alıyor. Ne tür bir insan olduğunuz fark etmez; her insana, ‘Bu, benim, böyle hissediyorum’ dedirten, duygulandıran bir şarkı vardır. İster şarkıcı olun ister dansçı ya da tamamen başka bir meslek sahibi, müzik bizim ritmimizdir, kalp atışımızdır. Müzik hayattır”.

BİR RİTİM DÜNYASI YARATMAK

“‘Happy Feet/Neşeli Ayaklar’ı yaparken birkaç pengueni dans ettirmek pek zor değildi, ama George filmde on binlerce penguenin aynı anda hareket ettiği büyük bir müzikal sekans öngördü. Dans çok kişisel bir ifade tarzı olduğu için, haklı olarak her penguenin kendine özgü hareketlerinin olmasını istedi” diyor yapımcı Doug Mitchell.

Albey de, “Beynimi çok farklı bir düzeyde kullanmam gerekti” diyor ve ekliyor: “Dans normalde karmaşık matematik denklemleri içermez!”.

Binlerce penguen ve farklı dans stilleri üretmek için, nispeten daha az sayıda dansçı kullanıldı ve onların dansları defalarca çoğaltıldı. Dijital süpervizör Brett Feeney bu konuda şunları söylüyor: “‘Happy Feet/Neşeli Ayaklar’ın yapımına başlanmadan önce, setteki beş kadar dansçıdan yararlanarak hareketsel kavrama bilgileri toplama imkanımız oldu. Çekimler bittiğinde bu rakam üçe katlanmıştı. Zaman zaman 17 dansçı HK kıyafetleriyle sahnede yer alıyordu”.

Uçsuz bucaksız sanal Antartika setinde çok sayıda pengueni dans eder gibi gösterebilmek için, Abbey’nin platodaki dans pistini kesin çizgilerle bölmesi gerekti. Her bir bölüm yaklaşık bir tenis kortu büyüklüğündeydi ve bilgisayarda yaratılan dünyada penguenlerin farklı bir yaşam alanını temsil ediyordu. Koreograf belli bir sekansta bu sanal setleri binlerce figüran penguenle doldurabilmek için yaklaşık 50 tane “tenis kortu” kullanıldığını söylüyor. Abbey sahnenin her bölümünün koreografilerini ayrı ayrı yaptı ve dansçılar hareketlerini kendi bölümlerinin dışına çıkmadan gerçekleştirdiler.

“Hareketsel kavrama teknolojisinde ben ve dansçılar sanal penguenleri hareket ettirdiğimiz için, dansçıların müziğin bir yerinde sahne bölümünün belirli bir noktasına gelmelerini sağlamak zorundaydım. Mesela onlara, ‘Bu serinin sonunda dokuz ile 11’in kesişme noktasında olmak zorundasınız’ diyordum. Bir sonraki numarada, 9-11 noktasından başlayıp, kortun bir sonraki bölümüne gitmek zorundaydılar. Aksiyon bu platoda gerçekleşse de, bilgisayar dünyasında, İmparator Ülkesi’nde bir yerlerde geçiyor” diyor Abbey. Dansçılardan elde edilen veriler daha sonra işlemden geçirilerek, Animal Logic’teki (hareket editörleri, animatörler, ışıkçılar ve arka plancılar gibi) çeşitli dijital sanatçıları tarafından çoğaltılıyordu. Ortaya çıkan sonuç binlerce penguenin aynı anda dans ediyor gibi görünmesiydi.

Yönetici yapımcı ve Animal Logic’in idari müdürü Zareh Nalbandian, “Sayılarının çokluğuna rağmen, figüranların yapımda kendi bireysel danslarını yapıyor gibi görünmeleri gerekiyordu” diyor ve ekliyor: “Binlerce performansın için ayrı ayrı ve ayrıntılı koreografiler tek yapmanız mümkün olmadığı, ‘Güruh’ adını verdiğimiz bir sistem geliştirdik”.

Feeney bu sistemi şöyle açıklıyor: “Güruh esas olarak Kelley’nin koreografisini yaptığı küçük grup dansçılardan alınan bilgiyi rastlantısal bir şekilde dağıtma işlemine deniyor. Bu,

11

Page 12: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

aslında, hareketlerin dengeli bir şekilde yeniden zamanlandırılmasıyla gerçekleştirilen bir hile. Bir yazılım kullanarak, 30-40 HK parçasını alıp yarım milyonluk bir güruhu temsil edecek şekilde kopyalayabilirsiniz. Ortaya çıkan sonuç, penguenlerin kendi şahsi hareketleriyle aynı dans adımlarını atıyor gibi görünmesiydi. Başlangıçta, yaklaşık 10.000 penguen ürettiğimiz için gurur duyuyorduk. Ama George sekansı gördükten sonra, rakamı iki katına çıkarmamızı istedi. Daha sonra, her tekrar izleyişinde, ikiye katlama talebi devam etti… kısacası, George ne kadar çok penguen gördüyse, o kadar fazlasını istedi”.

“Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın on binlerce oyuncu olması bir yana, Miller’ın deyişiyle, “bu oyuncu kadrosu birbirleriyle aynı görünen siyah beyaz kuşlardan oluşuyordu”.

Karakter süpervizörü Aidan Sarsfield, “Gerçek hayata sadık kalsaydık, yaşayacağımız en büyük zorluklardan biri, hepsi birbiriyle aynı görünen oyuncu kadromuzdan farklı karakterler ve kişilikler yaratmak olacaktı. İşte penguenleri karakterize etme süreci burada başladı” diyor.

Kalabalık yönetmeni Greg Van Borssum da meslektaşının sözlerine şunları ekliyor: “Arka plandaki penguenlerin görüntülerini çok az değiştirdik. Fiziksel görünümleri ve aksiyonları konusunda, doğadakine mümkün olduğunca sadık kalmaya çalıştık. Esas farklılaştırma çabalarımız yakın çekimde ana karakterlerimizin yüzleri üzerinde oldu”.

Karakterlerin çoğunda çok ince belirleyici karakteristikler mevcut; Mumble’ın solgun papyonu, ya da mavi gözleri, ya da Ramon’un başının tepesindeki tüyler gibi. Karakterlere nüanslarının verilmesi ve yüz ifadelerinin yaratımı esas kare animasyonlarıyla yapıldı. Miller ayrıntılar konusunda çok titizdi; bu da izleyicilerin bireysel karakterleri hatta daha fazla oyuncuyu tek tek seçebilmesine olanak tanıyor.

Filmin “yıldızlarının” kalabalık içinde kaybolmamasını garanti altına almak için kullanılan bir diğer yöntem de kamera çalışmasıydı. “Çoğu animasyondan farklı bir görüntü yönetimi kullanıldı çünkü bu filmdeki çekimler süre olarak diğer filmlere oranla oldukça uzun” diyor animasyon yönetmeni Daniel Jeannette.

Plan ve kamera yönetmeni David Peers konuyu biraz daha açıyor: “Ortalama bir film 2.000 plandan oluşur, bizimkisi ise 800 civarında. Bizim filmimiz karakterlerin hikayesine daha çok yer vermek ve aynı görünümlü kalabalık içinde takip edilmelerini kolaylaştırmak için daha uzun çekimler şeklinde planlandı”.

Animal Logic “kafes alan uyarlaması” adını verdikleri bir HK aracı daha geliştirdiler. Bu, Miller’a karakterlerin gerçek zamanlı olarak çevreleriyle etkileşimlerini yönetmesine olanak tanıdı.

“Kafes alan uyarlaması aracı sayesinde, oyuncuları düz siyah bir odada görsem de, bilgisayar ekranında İmparator ya da Adelie ülkelerinde buz kütleleri üzerinde görünüyorlardı” diyen Miller, açıklamasını şöyle sürdürüyor: “Bilgisayar setlerin sanal tepelerini ya da vadilerini yaratabiliyordu; böylece belirli bir fiziksel yapı içinde en iyi performansları elde edebildim. Monitörde karakterlerin tepeye tırmandıklarını ya da tepeden yuvarlandıklarını görebiliyordum”.

Feeney ise, “Yapımın başında kimse bu teknolojik adımı öngörmedi. Ama bizim her gün kendimizi yenilememiz şarttı. Bizim için George’un taleplerini yerine getirmek ve vizyonunu hayata geçirmek bir meydan okumaydı” diyor.

12

Page 13: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Miller’ın yorumu ise şöyle: “Yönetmen için olağanüstü bir şey. Önünüzde bir gerçek dünya , bir de sanal dünya var ve her ikisini aynı anda görebiliyorsunuz. Onlarla istediğiniz şekilde oynayabiliyorsunuz. Bu teknoloji mevcutken yaşadığım ve sinemacı olarak çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu filmi başka türlü nasıl yapardım düşünemiyorum bile”.

“HAPPY FEET/NEŞELİ AYAKLAR”IN FOTO-GERÇEKÇİ GÖRÜNTÜLERİ

Yapımcılar, karakterlerde yaptıkları gibi, Miller’ın “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın bilgisayar animasyonu dünyasında “foto-gerçeklik” adını verdiği şeyi elde etmek için sanatla teknolojiyi birleştirdiler.

“Güney yarıkürede yaşadığımız düşünülecek olursa, elbette Antartika’dan haberdardım” diyen yönetmen, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ta ‘Road Warrior’ı yaptığım dönemde, Avustralya çölündeydim ve bir gün bir barda, saçları ağarmış, yaşlı bir kameraman bana dönüp, ‘Antartika! Antartika’da bir film yapmalısın’ dedi. İşte yirmi yıl sonra, dijital Antartika’da bir film yapıyorum”.

Miller sözlerini sürdürüyor: “10-15 yıl önce, ‘beyaz kıta’ belgesel ekipleri için gidilmesi daha kolay bir yer hâline geldi. Lojistik ilerledi, teçhizat ve kameralar sert iklim şartlarına uygun hâle geldi; böylece, İmparator penguenlerin doğal tarihçesi hakkında muhteşem bazı görüntüler izleyebildik”.

Yönetmen kendi filmindeki süreci ise şöyle açıklıyor: “Daha en başından itibaren, olabildiğince foto-gerçekçi bir film yapmaya karar verdik çünkü Antartika’nın doğası muhteşem ve penguenler de enfes yaratıklar. Dr. Gary Miller’a danıştık ve Yeni Zelandalıların da yardımıyla Antartika’ya iki araştırma turu düzenledik. Görsel efekt ve kamera ekipleri sonradan bilgisayarımıza yüklenecek ve hikayenin geçtiği dünyayı yaratacak manzara, ışık ve doğa görüntülerini kaydettiler.

“Filmin görüntüsü hakkında tüm dijital sanatçılarıyla konuştum. Öylesine gerçekçi durmalıydı ki gidip ona dokunmak istemeliydim. Böyle bir dürtü yaratacak bir görüntü elde ettiğimiz takdirde, bilgisayar ekranına uzanıp penguenlerden birinin göbeğini sevmek isteği duyduğum takdirde, başarılı olmuş olacağımızı hissettim. Yapıma başladığımızdan bu yana, birkaç sana penguenin göbeğini okşamaya çalıştığımı söylemekten mutluyum”.

“Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın yapımı yaklaşık dört yıl sürdü ve Miller’a göre, “bu sürenin yarısından fazlası dijital ortamı yaratmakla geçti”. Miller, ayrıca, Doug Mitchell ve Kennedy Miller’ın ekibinin gerçek anlamda Animal Logic tesislerine taşındığını ifade ediyor. Zareh Nalbandian, ve Animal Logic’in başarılı teknik ve yaratıcı ekibiyle birlikte çalışan “Doug şirketin geleneksel bir görsel efekt şirketinden, ortaya uzun metrajlı bir animasyon filmi çıkartabilecek kapasitede bir BYG animasyon stüdyosuna dönüşümüne öncülük etti” diyor Miller.

Yönetmen şöyle devam ediyor: “Bu dijital ortamda çalışmak yeni bir açılımdı. Yüzlerce çok becerikli ve yetenekli genç insan bu filme ellerinden geleni vermek için gezegenin dört bir yanından buraya akın ettiler. Yaşlarının ortalaması 26’ydı. Amerika kıtasının her yerinden, Kaliforniya, Alabama, Teksas, Quebec, Paraguay, Meksika’dan ve daha pek çok yerden geldiler. Fransızlar, İtalyanlar, Yeni Zelandalılar, Almanlar, İngilizler, Afrikalılar, Çinliler,

13

Page 14: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

İranlılar, Estonyalılar, Hintler, İsrailliler ve İspanyollar vardı. Kendimi Birleşmiş Milletler’de gibi hissettim”.

“Bu insanların çoğu matematik dehası ya da sanatçıydı” diyor Miller ve ekliyor: “Beni şaşırtan şey, aralarında çok azının ‘bilgisayar kurdu’ klişesine uymasıydı. Aralarındaki vücut geliştirmeciler, dövüş sanatçıları, motosiklet yarışçıları, Rodeocular, ciddi rock ve klasik müzik sanatçıları vs.nin sayısı çok daha fazlaydı. Hatta bir tanesi Olimpiyatlara katılmış bir jimnastikçiydi”.

Foto-gerçeklik yaratma çabası yapımın her düzeyinde uygulandı. “Çoğu zaman benzersiz şekillerde ve kombinasyonlarla olmak üzere mevcut olan her tekniği kullandık” diyen Nalbandian, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Post ve tüyleri oluşturmak, ıslak göstermek ve ışığa verecekleri tepkiyi oluşturmak için işlemler geliştirmemiz gerekti. Penguenlerin, suyun altındayken ıslak görünmeleri, karaya çıktıktan sonra ise yavaş yavaş kurumaları gerekiyordu. Ayrıca, karakterlerin çevreleriyle etkileşimlerini de yansıtmak zorundaydık. Penguenlerin kar üzerinde yürürken ayak izi bırakmaları ya da dans ederken karı savurmaları için etkileşim araçları yarattık. Filmin her alanında sanat yönetimine başvurduk çünkü George hiçbir ayrıntının sizi filmden uzaklaştırmamasını istedi”.

Doug Mitchell bu konuda şunları söylüyor: “Küçük, pofuduk penguen Mumble’ın üzerinde altı milyon tüy vardı. Bu proje için kullanılan işlemlerin bir çoğu bundan birkaç yıl önce bile mevcut değildi. Bilgisayarları kırılma noktasına kadar zorladık. Bizler ‘teknolojinin son noktası’ dedikleri şeyleri kullandık”.

Diğer bir yapımcı, Bill Miller ise, “Başrolde kimin olduğu sorulduğunda, bu soruya Elijah’nın sesi, Savion’ın step dansı ve Matt Lee’nin HK teknikleri ile diyalog ve hareket editörleri, planlama ve animasyon sanatçıları, arka plancılar, ışıkçılar ve teknik elemanlardan oluşan küçük bir ordu diye yanıt veriyorum. Doksan küsur dakikalı filmimizde, buna çok sayıdaki karakteri ve fonu da eklediğinizde, filmde emeği geçenlerin sayısı bini geçiyor” diyor.

“Sinemaya gitmenin sevdiğim yönü beni başka dünyalara ışınlıyor olması. Bir şeyleri ilk kez deneyimlemek istiyorum” diyen yönetmen, şöyle devam ediyor: “Antartika olağanüstü güzel, inanılmaz renklerle ve buz oluşumlarıyla dolu bir yer. Belki gezegenimizin bir parçası ama kendi başına başka bir dünya gibi”.

“Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın yapımına başlanmasından önce, yapımcı Bill Miller hantal bir Rus buz-kırıcısının üzerinde Doğu Antartika’ya altı haftalık bir yolculuk yaptı. Gerçek Antartika’nın görüntü ve seslerine bizzat tanık olduktan sonra, filmimizin ana görüntü ve atmosferinin nasıl olması gerektiğini anladım. Nihai çekimler dijital kanallardan akmaya başladığında, beraberce hedefi tam ortadan vurduğumuzu görmekten mutluluk duydum”.

Bu donmuş uzak dünyanın nefes kesici görsellerini tam olarak hayata geçirebilmek için Miller ve yapım ekibi Antartika kıtasına iki gezi düzenlediler: Bunlardan biri Antartika Yarımadası’na yapılan gemi seyahatiydi; diğeri ise, Yeni Zelanda’nın desteğiyle, Ross Buz Şelfi’ne yapılan hava seyahatiydi.

“Muhteşem manzarasına karşın, Antartika dünyanın en düşmanca yerlerinden biri” diyen yapım tasarımcısı Mark Sexton, şöyle devam ediyor: “Tam anlamıyla buz ve kayadan oluşuyor. Dolayısıyla, karşımızda çok yeni, temiz ve kıraç ortamlar olacağını biliyorduk. Bu

14

Page 15: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

yerin güzelliğini olduğu gibi yansıtabilmek için, en iyi referans materyallerine ihtiyacımız vardı”.

Brett Feeney, karmaşık ortamına ait foto-gerçek referanslar elde etmek için Antartika’ya bir gezi düzenlendiğini öğrenince hemen gönüllü oldu. Bu konuda, “İlk başta, ışığın Yeni Zelanda buzulu üzerinde nasıl yansıdığını görmek için testler yaptık, ama sonra George Antartika’yı gerçek hâliyle göstermek istediğine karar verdi. Bir kitap dolduracak kadar malzeme elde ettiğimiz iki gezi yaptık. Bu zorlu yolculularda toplam 80.000 görüntü topladık”.

Arazide geçirilen yedi ayın sonunda, Feeney, “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın evrenini yaratacak görüntülerle döndü. “Referans fotoğraflar mat resimlerin elde edilmesinde çok önemliydi” diyor Sexton ve ekliyor: “Brett ve keşif ekibinin topladığı inanılmaz manzara ve oluşumların görüntüleri bizi çok heyecanlandırdı. Tüm bu büyülü malzemeyi alıp birbirleriyle karıştırdık; böylece, bizim yarattığımız yüzeylere mükemmel uyum sağladılar”.

Ortaya çıkan sonuç, Feeney’yi buza adımını attığı anda etkisi altına alan bir dünyanın doğru bir temsiliydi. “Dünyanın dip noktasında uçaktan indiğinizde, gözünüzden yaşlar boşalıyor. Huşu yaratan… ve çalışmak için muhteşem bir yer”.

Miller, “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”da Antartika’nın doğal güzelliğini izleyicilerin gözleri önüne sererek, onlarda bu kıtayı koruma isteği uyandırmayı umuyor. Yapımcılar gerek yerel gerek küresel boyutta çevremize yaklaşımımızın vahşi yaşama etkilerini göstermek istediler.

Bu düşünce oyuncular arasında da yankı buldu. “Dünya, çöpünü okyanusa boşaltmaya devam edemez çünkü hepsini sindirebilmesine imkan yok” diyor Robin Williams ve ekliyor: “Denizleri pislik götürüyor. Açık denize çıktığınızda, her yerde çöplerin yüzdüğünü görüyorsunuz. Yiyecek zincirini zehirliyoruz; bu çok ciddi bir şey”.

Elijah Wood ise bu konuda, “Yüzleşmemiz gereken ciddi bazı sorunlar var. Güzel bir dünyamız var. İçindeki hayvanlar ve doğayla uyum içinde yaşamalıyız. Bu dünyayı paylaştığımıza göre, tüm canlıları dikkate almamız önemli” diyor.

Brittany Murphy da rol arkadaşının düşüncesini paylaştığını ifade ediyor ve şunları söylüyor: “George Miller’ın filminde pek çok şeye hayran oldum. Bunlardan biri de ‘Happy Feet/Neşeli Ayaklar’ın başından sonuna çok ihtiyaç duyulan bir mesajı iletmedeki olağanüstü başarısı. Bu çok önemli bir konu ve bu film izleyicinin eğlenmesine odaklandığı halde çevre konusuna büyük ölçüde dikkat çekiyor”.

Yönetmen, “Bir çoğumuz bu filmde çok uzun süre çalıştı ve bizi ayakta tutan şey karakterler, hikaye ve özel bir şey yaratma arzusuydu. Bu filmin ne hakkında olduğunu sorduklarında, sonuçta her bireyin her hikayede olduğu gibi bundan da kendince bir sonuç çıkaracağını söylüyorum. Benim için, ‘Happy Feet/Neşeli Ayaklar’ ait olmakla ilgili” diyerek sözlerini noktalıyor.

* * *

15

Page 16: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

“HAPPY FEET/NEŞELİ AYAKLAR: IMAX DENEYİMİ”

“Happy Feet/Neşeli Ayaklar:IMAX Deneyimi” tüm dünyadaki IMAX® sinema salonlarında 17 Kasım 2006’da normal sinema salonlarıyla eşzamanlı olarak gösterime girecek. Film tescilli IMAX DMR® (Dijital Mastıra Aktarma) teknolojisiyle IMAX Experience®’ın (IMAX Deneyimi) benzersiz görüntü ve ses kalitesini taşıyan dijital mastıra aktarıldı. “Happy Feet/Neşeli Ayaklar” bu güne kadar Warner Bros. Pictures’tan çıkan 14. IMAX filmi.

IMAX Sinema Salonları aşılamaz bir netlik ve etki sağlayarak, sinemaseverlerin “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın ritmik müzik ve yürek ısıtan mizahını son teknolojiye sahip dijital sesle donatılmış, dünyanın en büyük perdelerinde izlemesine olanak sağlayacak. (IMAX kareleri ortalama 35mm karelerden üç kat, ortalama televizyon ekranından da 4.500 kez daha büyük olup, bir futbol sahası kadardır). “Bu filmi olabildiğince görkemli yapabilmek ve Antartika’nın muhteşem doğasını ve içinde yaşayan penguenleri gerçeği gibi gösterebilmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız” diyen yönetmen George Miller, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yarattığımız bu olağanüstü dünyayı izlemek için muhteşem ses ve görüntü kalitesi sunan dev IMAX ekranlarından daha iyisi olamaz. İzleyiciyi filmin yüzde yüz içine sokmak istiyoruz”.

15/70’lik film karesinin büyüklüğü ile benzersiz IMAX projeksiyon teknolojisi birleştiğinde, IMAX sinema salonlarındaki görüntü ve ses olağanüstü bir keskinliğe ve netliğe ulaşıyor.

IMAX sinema salonlarına gidenlerin memnuniyetini artırmak için, sunum, özel tasarlanmış, çok kanallı stereo surround sistemlerle destekleniyor. IMAX® markası dünyaca ünlü olup, en iyi kaliteyi ve en canlı sinema deneyimini sunar. 1970 yılında IMAX teknolojisinin ortaya çıkışından bu yana, IMAX sinema salonlarının ziyaretçi sayısı milyonlara ulaştı. Sinemaya giden insan sayısındaki artış ile birlikte, IMAX markası da büyüdü ve dünya eğlence sektöründe benzersiz bir isim kazandı.

OYUNCULAR HAKKINDA

ELIJAH WOOD (Mumble) Genç aktör bu sonbaharda “Happy Fet/Neşeli Ayaklar”ın yanı sıra, Anthony Hopkins, Demi Moore ve Sharon Stone’la birlikte, Emilio Estevez’in yönettiği “Bobby” adlı dramada da rol alacak.

Wood, J.R.R. Tolkien’ın The Lord of the Rings (Yüzüklerin Efendisi) adlı roman serisine dayanan üçlemede baş karakter Frodo Baggins’i canlandırdı. Peter Jackson’ın yönettiği filmler “The Fellowship of the Ring/Yüzük Kardeşliği”, “The Two Towers/İki Kule” ve “The Return of the King/Kralın Dönüşü” 2004 yılında dünya çapında birer hit oldular; “The Return of the King/Kralın Dönüşü” En İyi Film de dahil olmak üzere 11 dalda Oscar kazandı.

Wood, son olarak, Liev Schreiber’in Jonathan Safran Foer’ın en çok satan romanından uyarladığı “Everything is Illuminated”da rol aldı. Genç aktör bunun öncesinde, Jim Carrey ve Kate Winslet’la sıradışı drama “Eternal Sunshine of the Spotless Mind”la

16

Page 17: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

kamera karşısına geçti. Michel Gondry’nin yönettiği filmin senaryosunu Charlie Kaufman kaleme aldı.

Wood’un diğer çalışmalarından bazıları şöyle: Lexi Alexander’ın yönettiği “Green Street Hooligans”; Robert Rodriguez ve Frank Miller’ın birlikte yönettiği, Miller imzalı “Sin City”; Ang Lee’nin yönettiği “The Ice Storm”; başrollerini Rachel Leigh Cook ve Janeane Garofalo’yla paylaştığı, Martin Duffy’nin yönettiği “The Bumblebee Flies Away”; Franka Potente ve Mandy Moore birlikte rol aldığı, Jeffrey Porter’ın yönettiği “Try Seventeen”; Ed Burns’le başrollerini paylaştığı “Ash Wednesday”; James Toback’ın yönettiği “Black and White”; Kevin Williamson’ın yazdığı, Robert Rodriguez’in yönettiği “The Faculty”; ve Mimi Leder’ın yönettiği “Deep Impact”. Wood, Jennifer Love Hewitt’in Thumbelina’yı seslendirdiği animasyon filmi “The Adventures of Tom Thumb and Thumbelina”da da sesiyle yer aldı.

Wood, ayrıca, şu yapımlarda da rol aldı: Alan Shapiro’nun yönettiği “Flipper”; Patrick Von Krusenstjerna’nın yönettiği “Chain of Fools”; Kevin Costner’la birlikte rol aldığı, Jon Avnet’in yönettiği “The War”; Jason Alexander ve Julia Louis-Dreyfus’ın başrollerini paylaştığı, Rob Reiner’ın yönettiği “North”; Macauley Culkin’le başrollerini paylaştığı, Joe Ruben’ın yönettiği “The Good Son”; Stephen Sommers imzalı “The Adventures of Huck Finn”; Mel Gibson’la kamera karşısına geçtiği, Steve Miner’ın yönettiği “Forever Young”; Mary Agnes Donohue’nun yönettiği “Paradise”; Richard Donner’ın yönettiği “Radio Flyer”; Barry Levinson imzalı “Avalon”; başrolünü Richard Gere’le paylaştığı, Mike Figgis’in yönettiği “Internal Affairs”.

ROBIN WILLIAMS (Ramon) Gus Van Sant’in “Good Will Hunting/Can Dostum” adlı filmindeki performansıyla Oscar alan aktör, “The Fisher King/Balıkçı Kral”, “Dead Poets Society/Ölü Ozanlar Derneği” ve “Good Morning Vietnam/Günaydın Vietnam”la da Oscar adayı oldu. 1990 yılında, Williams, “Awakenings”le National Board of Review En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü Robert De Niro’yla paylaştı. 2004 yılında, Chicago Uluslararası Film Festivali’nde prestijli Kariyer Başarısı Ödülü alan aktör, 2005 yılında ise, Hollywood Yabancı Basın Birliği tarafından dünya çapında eğlence sektörüne katkılarından ötürü Cecil B. DeMille Ödülü’ne layık görüldü.

Bu yıl, Williams, Barry Levinson’ın siyasi hiciv tarzındaki “Man of the Year”ında, yönetmen Barry Sonnenfeld’in hit komedisi “RV”’sinde ve başrolünü Toni Collette’le paylaştığı, Patrick Stettner’ın karanlık gerilimi “The Night Listener”da rol aldı. Aktör, bu Aralık ayında “Night at the Museum” adlı komedide Theodore Roosevelt’i canlandıracak. Williams, ayrıca, Kirsten Sheridan’ın “August Rush”ında Freddie Highmore, Jonathan Rhys Meyers ve Terrence Howard’la, ve “License to Wed” adlı komedide de Mandy Moore ve John Krasinski’yle kamera karşısına geçecek. Her iki film de 2007’de gösterime girecek.

Williams dünyanın dikkatini ilk olarak “Mork & Mindy” adlı televizyon dizisindeki Orklu Mork karakteriyle çekti. New York’taki Julliard School’da öğrenim gören Williams, sinemaya Robert Altman’ın yönettiği “Popeye/Temel Reis” filminde başrol oynayarak adım attı. Bunun ardından, Paul Mazursky imzalı “Moscow on the Hudson”da, ve George Roy Hill’in John Irving’in ünlü best-seller romanından uyarladığı “The World According to Garp”ta rol aldı.

17

Page 18: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Aktörün filmografisinde Chris Columbus imzalı “Mrs. Doubtfire”, Mike Nichols’ın yönettiği “The Birdcage”, Tom Shadyac’in yönettiği “Patch Adams”, Steven Spielberg imzalı “Hook” ve Joe Johnston’ın yönettiği “Jumanji” gibi filmler yer alıyor. Williams, dublajda da başarılı bir isim. Gişe devi “Aladdin”de Cin’i seslendiren aktör, son olarak da, 2005 yapımı animasyon filmi “Robots”ta Fendor karakterine sesini verdi. Williams, Steven Spielberg filmi “Artificial Intelligence: AI/Yapay Zeka”da Dr. Know’u seslendirdi.

Williams kariyerine stand-up komedyeni olarak başladı ve serbest monologlarıyla ünlendi. 2002 yılında, 20 yıllık bir aradan sonra stand-up’a geri dönen aktör, 26 gösterilik Amerika turnesinde yok sattı. Son durağı Broadway’de, aktörün tek kişilik gösterisi “Robin Williams: Live on Broadway” adı altında filme çekildi ve beş dalda Emmy adayı oldu.

Williams dünya çapında sağlık, eğitim ve çevre alanındaki yardım kuruluşlarını destekliyor. Aktör bu yıl Billy Crystal ve Whoopi Goldberg’le birlikte “Comic Relief 2006” adlı canlı konseri sunacak. Konserin geliri Katrina Kasırgası mağdurları için kullanılacak. Comic Relief organizasyonunun geliri şu ana kadar 50 milyon doların üzerinde bir rakama ulaştı.

BRITTANY MURPHY (Gloria) Son olarak Tokyo’da oyuncu ve yapımcı olarak görev aldığı “The Ramen Girl”ü tamamlayan Murphy, yakında Alec Keshishian’ın yönetmenliğini David Fincher ile Luc Besson’ın yapımcılığını üstlendiği İngiliz romantik komedisi “Love and Other Disasters”la ve karakter odaklı karanlık gerilim “The Dead Girl”le sinemaseverlerin karşısında çıkacak.

Murphy, bu yaz başında, Ed Burns’le birlikte “The Groomsmen”de rol aldı. Aktris, ayrıca, Frank Miller’ın çizgi romanı “Sin City”den uyarlanan filmde Shellie’yi oynadı. Filmi Miller, Robert Rodriguez ve Quentin Tarantino birlikte yönettiler. Murphy aynı rolü 2007’de gösterime girecek olan devam filminde de aynı rolü üstlenecek.

Murphy 40’ın üzerinde filmde rol aldı. “Little Black Book”, “Uptown Girls” ve “Just Married” gibi romantik komediler ve Curtis Hanson’ın yönettiği “8 Mile”, Gary Fleder imzalı “Don’t Say A Word”, “Riding in Cars with Boys”, “Spun”, “Sidewalks of New York” ve “Girl, Interrupted” gibi dramalar bu filmlerden sadece bir kaçı.

Aktris, 1995’te, Amy Heckerling’in yönettiği başarılı komedi “Clueless”taki Tai Fraiser portresiyle ülke çapında dikkat çekti. Broadway’e Arthur Miller’ın Tony ödüllü yapımı “A View from the Bridge”le adım atan Murphy’nin en dikkat çeken TV çalışmaları arasında “Oprah Winfrey Presents David & Lisa”, Showtime yapımı “Common Ground” ve “Devil’s Arithmetic” bulunuyor. Gümüş ekranı ışığıyla aydınlatan Murphy, şimdi de “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”a sesini verdi. Aktris, yakında animasyon yapım “Tinkerbell” de tarihte ilk kez Tinkerbell’e ses verecek. Murphy, Mike Judges’ın “King of the Hill” adlı çalışmasında LuAnn’e yaptığı dublajla Annie Ödülü’ne layık görüldü.

Sinema ve televizyondaki başarıları bir yana, Murphy’nin Paul Oakenfeld’le yaptığı müzik işbirliği, “Faster Kill Pussycat” adlı hit şarkının International Billboard dans şarkıları listesinde zirveye çıkmasıyla aktrisin bu alandaki başarısını habercisi oldu.

HUGH JACKMAN (Memphis) Avustralyalı aktörün ABD’deki ilk büyük filmi, serinin ilk filmi, 2000 yapımı “X-Men”di. Aktör burada canlandırdığı Wolverine rolünü “X2” ve “X-Men:

18

Page 19: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

The Last Stand”de tekrar üstlendi. Jackman, ayrıca, başrolünü Meg Ryan’la paylaştığı komedi drama “Kate & Leopold”daki performansıyla Altın Küre’ye aday oldu.

Bu sonbaharda, Jackman, Christopher Nolan’ın yönettiği “The Prestige”le, Darren Aronofsky’nin yönettiği “The Fountain”la ve dublajında görev aldığı animasyon filmi “Flushed Away”le sinemaseverlerin karşısına çıkacak. Aktör, bu yılın başında, Woody Allen komedisi “Scoop”ta Scarlett Johansson’la kamera karşısına geçti. Aktörün rol aldığı diğer filmler arasında başrolünü üstlendiği “Van Helsing”, John Travolta ve Halle Berry’yle birlikte oynadığı “Swordfish/Kılıçbalığı” ve başrolünü Ashley Judd’la paylaştığı romantik komedi “Someone Like You” bulunuyor.

Ödüllü bir tiyatrocu olan Jackman, Broadway hiti “The Boy From Oz”daki şarkıcı-şarkı yazarı Peter Allen portresiyle 2004 Tony Ödülü’ne layık görüldü. Bu oyundaki performansı, aynı zamanda, Drama Desk, Drama League, Outer Critics Circle ve Theatre World ödülü aldı. Aktörün daha önceki tiyatro çalışmaları şöyle özetlenebilir: Carnegie Hall’da sahnelenen “Carousel”; Londra Ulusal Tiyatrosu’nda sahnelenen ve aktöre Olivier Ödülü adaylığı getiren “Oklahoma!”; Avustralya’nın Tony Ödülü olan ‘MO’ Ödülü kazandığı “Sunset Boulevard”; ve kendisine ‘MO’ adaylığı getiren Disney yapımı “Beauty and the Beast”.

Jackman kariyerine, Avustralya’da, “Paperback Hero” ve “Erskineville Kings” adlı bağımsız filmlerle adım attı. “Erskineville Kings”deki performansıyla Avustralya Sinema Eleştirmenleri Derneği En İyi Erkek Oyuncu Ödülü alan ve Avustralya Sinema Enstitüsü En İyi Erkek Oyuncu adayı olan aktör, 1999 yılında da Avustralya Sinema Konvansiyonu tarafından Yılın Avustralyalı Yıldızı olmaya aday gösterildi.

NICOLE KIDMAN (Norma Jean) Amerikan izleyicisinin dikkatini 1989 yapımı başarılı psikolojik gerilim “Dead Calm”daki üstün performansıyla çekti. O zamandan bu yana uluslararası bir yıldız hâline gelen aktris farklı ve çeşitli türde roller üstlenmesiyle ünlendi. 2003 yılında, Kidman, Stephen Daldry’nin “The Hours” adlı yapıtındaki Virginia Woolf portresiyle bir Oscar, bir Altın Küre, bir BAFTA ve bir de Berlin Gümüş Ayı Ödülü aldı. Aktris, 2002 yılında da, Baz Luhrmann’ın yönettiği “Moulin Rouge!”daki performansıyla Oscar ilk kez, Altın Küre’ye ise ikinci kez aday gösterildi. Kidman ilk Altın Küre adaylığını Gus Van Sant’in yönettiği “To Die For”daki aşırı hırslı Suzanne Stone portresiyle elde etmişti. Aktris, “Birth”, “Cold Mountain/Soğuk Dağ”, “The Others/Diğerleri” ve “Billy Bathgate”le bu ödüle dört kez daha aday gösterildi.

Kidman, geçtiğimiz yıl, Sydney Pollack’ın gerilim türü “The Interpreter/Çevirmen”iyle ve başrolünü Will Ferrell’la paylaştığı Nora Ephron filmi “Bewitched/Tatlı Cadı”yla sinemaseverlerin karşısına çıktı. Aktris bu yıl Sundance Büyük Jüri Ödülü’nü sundu ve Seyirci Ödülü alan “God Grew Tired of Us” adlı belgeselin anlatıcılığını üstlendi. Kidman, son olarak, Telluride Film Festivali ve Roma Film Festivali’nde galası yapılan, Steven Shainberg filmi “Fur: An Imaginary Portrait of Diane Arbus”ta rol aldı.

Aktrisin yakında gösterime girecek olan filmleri arasında, Daniel Craig’le başrolünü paylaşacağı, Oliver Hirschbiegel imzalı gerilim filmi “The Invasion” ve Jennifer Jason Leigh ve Jack Black’le başrollerini paylaşacağı, Noah Baumbach imzalı, adı henüz belirlenmemiş film bulunuyor. Kidman, şu sıralar Chris Weitz’in yönetiminde Phillip Pullman’ın popüler

19

Page 20: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Fantezi üçlemesi “His Dark Materials”dan uyarlanan “The Golden Compass”in çekimlerini sürdürüyor. Yakında gösterime girecek olan Simon Wiesenthal biyografisi “I Have Never Forgotten You”nun anlatıcısı olan aktris, önümüzdeki yılın başında “Moulin Rouge!”un yönetmeni Baz Luhrmann ve vatandaşı Hugh Jackman’la birlikte Avustralya’nın kırsal kesiminde geçen destansı bir aşk hikayesi çekecek.

Kidman’ın diğer sinema çalışmaları şöyle özetlenebilir: Robert Benton’ın yönettiği “The Human Stain”; Lars von Trier’in yönettiği “Dogville”; Stanley Kubrick imzalı “Eyes Wide Shut”; başrolünü George Clooney’yle paylaştığı “The Peacemaker”; Jane Campion’ın yönettiği “The Portrait of a Lady”; “Batman Forever”; “Malice”; ve Ron Howard imzalı “Far and Away”.

Bu yılın Ocak ayında, Kidman, Avustralya’nın en büyük ödülü olan “Companion in the Order of Australia”ya layık görüldü. Kendisi, ayrıca, United Nations Development Fund for Women’in (UNIFEM) İyi Niyet Elçisi seçildi. Bu görevin amacı dünyanın dört bir yanında kadın haklarının ihlaline dikkat çekmekti. Geçtiğimiz dokuz yıl boyunca, UNICEF’in Avustralya Elçiliği görevini yürüten Kidman, üç yıl önce, David Geffen Tıp Fakültesi’nde UCLA’in Kadın Sağlığı Fonu’nun ilk kadın başkanı oldu.

HUGO WEAVING (Noah the Elder) Avustralyalı aktör sinema tarihinin en büyük iki üçlemesinde rol aldı: Elf lideri Elrond’u canlandırdığı “Lord of the Rings/Yüzüklerin Efendisi” ve Ajan Smith’i canlandırdığı “Matrix” üçlemesi.

Weaving En İyi Erkek Oyuncu dalında üç AFI (Avustralya Sinema Enstitüsü) Ödülü sahibi. Bunlardan ilkini 1991 yılında kör bir fotoğrafçıyı canlandırdığı, çığır açan Jocelyn Moorhouse filmi “Proof”la kazandı. Aynı kategoride 1994 yılında Mitzi Del Bra adında bir travestiyi oynadığı Stephan Elliott filmi “The Adventures of Priscilla, Queen of the Desert”la AFI adayı oldu. Weaving ödülü ikinci kez 1998 yılında “The Interview” adlı filmle kucakladı. Craig Monahan’ın yazdığı ve yönettiği film aktöre 1998 Montreal Dünya Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü de getirdi. Aktör, son olarak, başrollerini Cate Blanchett ve Sam Neill’la paylaştığı “Little Fish”teki performansıyla, En İyi Erkek Oyuncu dalında üçüncü AFI Ödülü’nün (2005) yanı sıra , IF Ödülü’ne (2005) layık görüldü.

Weaving’in diğer sinema çalışmaları şöyle özetlenebilir: Avustralya filmleri “Peaches”, “Russian Doll”, “The Magic Pudding”, “Strange Planet”, “Babe: Pig in the City”, “True Love and Chaos”, “Babe” ve “Exile”. Aktörün yabancı filmleri arasında Rolf de Heer’in “The Old Man Who Read Love Storie”si ve İngiliz filmi “Bedrooms and Hallways” bulunuyor.

Weaving tiyatroda da oldukça deneyimli bir isim. Aktör son olarak bu yıl Cate Blanchett’la birlikte, Brooklyn Müzik Akademisi’nde sahnelenecek olan Sydney Theatre Company yapımı “Hedda Gabler”da rol aldı.

ANTHONY LAPAGLIA (Alfa Skua) Kendisine Altın Küte Ödülü, Emmy ve SAG adaylıkları getiren hit dizi “Without a Trace”teki Jack Malone portresiyle büyük beğeni toplayan LaPaglia, 2002 yılında, “Frasier”daki rolüyle Emmy Ödülü, ve aynı rol için 2000 ve 2004 Emmy adaylığına layık görüldü.

Aktör, Arthur Miller klasiği “A View from the Bridge”deki performansıyla da Tony, Drama Desk ve Outer Critics Circle Ödülü aldı. Bu Miller oyununun sinema uyarlamasını da

20

Page 21: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

hazırlayan LaPaglia’nın tiyatro çalışmaları arasında, 11 Eylül olaylarında kaybettiği elemanları için bir cenaze konuşması hazırlamak zorunda olan bir itfaiye yüzbaşısının hikayesini konu alan “The Guys”ın off-Broadway uyarlaması bulunuyor. Sigourney Weaver ve LaPaglia aynı adlı filmde de rol aldılar.

Aktörün rol aldığı sinema filmlerinden bazıları şöyle: Kendisine Başrolde En İyi Erkek Oyuncu dalında AFI (Avustralya Sinema Enstitüsü) Ödülü getiren başarılı yapım “Lantana”; “Betsy’s Wedding”; “The House of Mirth”; “Sweet and Lowdown; “The Client”; “Company Man”; “Summer of Sam”; “Autumn in New York/New York’ta Sonbahar”; “Lansky”; “Phoenix”; “Commandments”; “Brilliant Lies”; “Winter Solstice” ve “The Architect”. LaPaglia, ayrıca, televizyonda “Murder One” adlı dizide, “Never Give Up: The Jimmy V Story”, kendisine Cable ACE adaylığı getiren “Criminal Justice” ve “Garden of Redemption” adlı televizyon filmlerinde rol aldı.

MIRIAM MARGOLYES (Bayan Astrakhan) Kırkın üzerinde büyük yapımda rol alan aktris, “Harry Potter and the Chamber of Secrets/Harry Potter ve Sırlar Odası”nda Profesör Sprout; Leonardo DiCaprio ve Claire Danes’in başrollerini paylaştığı, Baz Luhrmann imzalı “Romeo & Juliet”inde hemşireyi; Martin Scorsese’nin yönettiği ve kendisine En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında BAFTA Ödülü getiren “The Age of Innocence”ta Bayan Mingott’u; başrolünü Geoffrey Rush’la paylaştığı “The Life and Death of Peter Sellers”da Peg Sellers’ı; başrolünü Annette Bening’le paylaştığı “Being Julia”da Dolly de Vries’i; Judi Dench ve Maggie Smith’le birlikte oynadığı “Ladies in Lavender”da kahya Dorcas’ı; ve “Little Dorrit”te Flora Finching’i canlandırdı.

“Happy Feet/Neşeli Ayaklar”, Margolyes’in George Miller’la üçüncü ortak çalışması. Aktris daha önce de, ödüllü film “Babe”de ve devamı “Babe: Pig in the City”de border collie cinsi köpek Fly’ı seslendirmişti. Aktris sesiyle Cadbury’nin ünlü Karamel Tavşan’nına; “James and the Giant Peach”te Ateşböceğine ve “Mulan”da da çöpçatana hayat verdi.

MAGDA SZUBANSKI (Bayan Viola) Oscar adayı ve Altın Küre ödüllü aile macerası “Babe”de ve devam filmi “Babe: Pig in the City”deki Bayan Hoggett rolüyle tanınan aktris, “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”te yönetmen George Miller’la üçüncü kez çalışıyor. Szubanski’nin diğer çalışmaları arasında, merhum Steve Irwin’le başrolünü paylaştığı “The Crocodile Hunter: Collision Course” ve başrolünü Jamie Kennedy ve Alan Cumming’le paylaştığı “Son of the Mask” bulunuyor. Aktris yakında, 2007’de gösterime girecek olan “The Golden Compass”te Nicole Kidman ve Daniel Craig’le kamera karşısına geçecek.

Son olarak merhum Rolf de Heer’im komedi yapımı “Dr. Plonk”ta Bayan Plonk rolünü üstlenen Szubanski, Melbourne Theatre Company yapımı “The 25th Annual Putnam County Spelling Bee”deki performansıyla Hellman Ödülü’ne aday gösterildi; John Farnham’la birlikte “Grease: The Arena Spectacular” ulusal turnesine katıldı; ve STC yapımı “The Rise and Fall of Little Voice”ta rol aldı. Szubanski, 2002’de, hit televizyon komedisi “Kath & Kim”deki performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında AFI Ödülü kazandı ve sonraki yıllarda aynı rolle bu ödüle iki kez daha aday gösterildi. Bir çok kez Logie, Avustralya Halkının Seçimi Ödülü ve Yazarlar Locası Ödülü kazanan aktrisin diğer televizyon çalışmaları arasında

21

Page 22: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

“Dogwoman” dizisi ve kendisinin yazar, yapımcı ve oyuncu olarak imza attığı “Big Girl's Blouse” ve “Something Stupid” adlı televizyon filmleri yer alıyor.

CARLOS ALAZRAQUI (Nestor) Hâlen, dördüncü sezonu oynayan Comedy Central dizisi “Reno 911!”de rol alan Alazraqui, 2007’de gösterime girmesi planlanan “Reno 911!: Miami” adlı filmde de rol alacak.

Alazraqui animasyon dublajında ve hayvanları seslendirmekte deneyimli bir oyuncu. Aktörün muhtemelen en bilinen çalışması, “Yo Quiero Taco Bell” sloganını kitlelere ezberleten Taco Bell Chihuahua seslendirmesidir. Aktör, ayrıca, her hafta Cartoon Network’te yayınlanan “The Life and Times of Juniper Lee” ve “Camp Lazlo”da da dublaj yapmakta. Alazraqui’nin diğer televizyon çalışmaları şöyle özetlenebilir: “The Fairly OddParents”, “King of the Hill”, “Family Guy”, “That ‘70s Show”, PBS dizisi “Maya and Miguel”, ve Comedy Central’da yayınlanan, kendi yarım saatlik komedi programı. Alazraqui, ayrıca, “The SpongeBob Squarepants Movie”, “Finding Nemo/Kayıp Balık Nemo”, “Jimmy Neutron: Boy Genius”, “Osmosis Jones” ve “A Bug’s Life” gibi filmlerin dublajında yer aldı.

JOHNNY SANCHEZ III (Lombardo) “Comedy Central Presents”te kendine ait yarım saatlik bir programı da olan aktör, “The Late Late Show with Craig Kilborn”, Comedy Central’da yer alan “Premium Blend”, HBO yapımı “Comedy Showcase” ve kısa süre önce de Byron Allen imzalı “Comics Unleashed” gibi bir çok hit televizyon programı ve stand-up gösterisinde yer aldı. Sinema ve televizyon oyuncusu olarak, Sanchez, CBS’in “Becker”, NBC’nin “Watching Ellie”, Fox’ın “Luis” adlı televizyon filmlerinde ve “Pauly Shore is Dead” adlı komedi filminde rol aldı.

JEFF GARCİA (Rinaldo) Variety dergisi tarafından 2003’te “İzlenmesi gereken en iyi 10 komedyen” arasında gösterilen Garcia, “Comedy Central Presents” ve “Jimmy Kimmel Live”da görev aldı. Garcia, ayrıca, “Jimmy Neutron: Boy Genius”ın dizisinde ve filminde Sheen’i, “Barnyard: The Original Party Animals”da Fare Pip’i, “Hey, Happy!” ve “Clone High”da ise farklı karakterleri seslendirdi. Aktör “Loco Comedy Jam” ve “Latino Comedy Fiesta” gibi programların da sunuculuğunu üstlendi.

LOMBARDO BOYAR (Raul) FX Network yapımı, Steven Bochco imzalı savaş-drama dizisi “Over There” ve uzun soluklu komedi dizisi “The Bernie Mac Show”un sürekli oyuncularından olan Boyar, ayrıca, Emmy ödüllü aksiyon-drama “24”te, “Boston Legal”da, “Without a Trace”te, “Boomtown”da, “Six Feet Under”da, “ER”da ve “NYPD Blue”da da rol aldı. Aktörün sinema çalışmaları arasında, Steve Guttenberg’ün yönettiği “P.S. Your Cat is Dead!”, Takashi Kitano’nun yönettiği gangster filmi “Brother”, Los Angeles’ta geçen drama “Never Get Outta the Boat” ve biyografi türündeki “Gia” bulunuyor. İngilizce ve İspanyolca’yı aynı akıcılıkta konuşan Boyar, çok sayıda reklam filmi ve video oyununun yanı sıra, Nickelodeon’un çizgi dizisi “Rocket Power”da sesiyle yer aldı.

22

Page 23: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

E.G. DAILY (Bebek Mumble) “Babe: Pig in the City”de Babe’i seslendiren Daily, “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”da yönetmen George Miller’la tekrar bir araya geldi. Aktör, kısa süre önce, Rob Zombie’nin yönettiği “The Devil’s Rejects”te, National Lampoon’un yönettiği “Pledge This!”te ve gerilim filmi “Mustang Sally”de rol aldı. “Pee-wee’s Big Adventure”, “Dogfight”, “Valley Girl”, “Streets of Fire”, “Fandango” ve “Lover Boy” ise Daily’nin diğer sinema çalışmaları arasında yer alıyor.

Deneyimli bir dublaj sanatçısı olan Daily, “Powerpuff Girls” ve on birinci sezonu devam eden, Emmy ödüllü “Rugrats” adlı çizgi dizilerde ve üç uzun metrajlı “Rugrats” filminde seslendirme yaptı. Aktörün sesiyle yer aldığı diğer çalışmalar arasında “Starship Troopers”, “Eek! the Cat”, “The Little Rascals” ve “The Flintstones” bulunuyor.

Daily, “Thief of Hearts”, “Scarface/Yaralı Yüz”, “The Breakfast Club/Kahvaltı Kulübü”, “Summer School” ve “Better Off Dead” gibi bir çok filmin soundtrack’lerinde besteleri ve şarkılarıyla yer aldı. “Babe: Pig in the City”nin soundrack’inde “Heart That’s True” şarkıyı söyleyen Daily, “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın soundtrack’inde de görev aldı.

YAPIMCILAR HAKKINDA

GEORGE MILLER (Yönetmen-Ortak Yazar-Yapımcı) Üç kez Oscar adayı olan Miller, tanınmasını sağlayan aile filmi “Babe”in yapımcısı ve yazarı olarak En İyi Film ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında aday gösterildi. Film toplamda 7 dalda Oscar’a adaydı ve En İyi Görsel Efekt dalında ödüle layık görüldü. “Babe”, ayrıca, dört dalda BAFTA adayı oldu. Bunlardan ikisi En İyi Film ve En İyi Uyarlama Senaryo dalındaydı ve Miller içindi. Film Komedi-Müzikal Filmi dalında da Altın Küre’ye layık görüldü. Miller, bunun öncesinde ortak yazar, yönetmen ve yapımcı olarak imza attığı sarsıcı drama “Lorenzo’s Oil/Lorenzo’nun Yağı”yla En İyi Orijinal Senaryo dalında Oscar adayı olmuştu. Filmin başrolünde Nick Nolte ve En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterilen Susan Sarandon rol alıyordu.

Miller yönetmenliğe, ortak yazarı da olduğu hit film “Mad Max”le adım attı. Bu film başrolündeki Mel Gibson’ı star yaptı ve “Mad Max 2: The Road Warrior” ve “Mad Max Beyond Thunderdome” adlı devam filmlerine öncülük etti. Miller şu sıralar serinin dördüncü filmi üzerinde çalışıyor.

Son dönemde, “Babe”in devamı “Babe: Pig in the City”nin yönetmenliğini, ortak yazarlığını ve yapımcılığını gerçekleştiren Miller’ın yönetmen olarak imza attığı diğer filmler söyle özetlenebilir: Başrollerini Jack Nicholson, Cher, Susan Sarandon ve Michelle Pfeiffer’ın paylaştığı “The Witches of Eastwick/ Eastwick Cadıları”; ve “Twilight Zone: The Movie”nin “Nightmare at 20,000 Feet” adını taşıyan kısmı. Miller yapımcı olarak, John Duigan’ın yönettiği “The Year My Voice Broke” ve “Flirting”in yanı sıra, Nicole Kidman’a dünya çapında ün getiren Philip Noyce filmi “Dead Calm”da görev aldı. 1995 yılında, “Video Fool for Love”ın yapımcılığını gerçekleştiren Miller, Avustralya adına uluslararası Sinemanın Yüzyılı kutlamasına kendi yazdığı, yönettiği, anlattığı ve yapımcısı olduğu “40,000 Years of Dreaming”le katıldı.

Avustralya doğumlu olan Miller’ın New South Wales Üniversitesi’nden tıp diploması bulunuyor. Bir sinemacılık atölyesinde Byron Kennedy’yle tanışan Miller, kısa komedi filmi

23

Page 24: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

“Violence in the Cinema – Part 1”da Kennedy’yle çalıştı. Yapım iki AFI Ödülü kazandı. Bu başarının ardından, Miller ve Kennedy, 1972’de, Kennedy Miller Productions’ı kurdular.

Kennedy Miller Productions şu ana kadar 25 AFI, 10 Avustralya Logie Ödülü ve çeşitli uluslararası ödüller kazandı. 1982 yılında, Miller, altı saatlik mini dizi “The Dismissal”ın yazdı, yönetti ve yapımını gerçekleştirdi. Dizi Avustralya’daki tüm izlenme rekorlarını kırdı. Kennedy Miller Productions adına Miller’ın yapımını gerçekleştirdiği televizyon projeleri şöyle: “Bodyline”, “Cowra Breakout”, “Vietnam”, “The Dirtwater Dynasty”, ve başrolünü yine Nicole Kidman’ın üstlendiği “Bangkok Hilton”.

Miller, Avustralya’nın sinema endüstrisinin önemli şahsiyetlerinden biri. Sydney Film Festivali, Avustralya Sinema Enstitüsü ve Brisbane Uluslararası Film Festivali’nin Patronu olarak görev yapan Miller, 1996 yılında, Avustralya sinemasına değerli hizmetlerinden ötürü Avustralya Nişanı’na layık görüldü.

JOHN COLLEE (Ortak Yazar) Peter Weir’ın tarihi draması “Master and Commander: The Far Side of the World/Dünyanın Uzak Ucu”nun ortak yazarı olan Collee, bu çalışmasıyla Weir’la birlikte Yılın Senaristi dalında Londra Critics Circle Film Ödülü’ne layık görüldü.

Collee yazarlık kariyerine başlamadan önce, ülkesi İskoçya’da tıp eğitimi aldı ve bir çok gelişmekte olan ülkede uluslararası yardım organizasyonlarında doktor olarak görev yaptı.

Collee’nin “Kingsley’s Touch”, “A Paper Mask” ve “The Rig” adlı romanları Viking ve Penguin Yayınevi tarafından yayımlandı. The Observer gazetesi için haftalık tıbbi-tarihi makale kaleme aldığı dönemde, Collee senaryo yazmaya karar verdi.

Kendi romanına dayanarak yazdığı “Paper Mask” yazarın sinemaya aktarılan ilk senaryosuydu. Collee, BBC yapımı “The Heart Surgeon” da dahil olmak üzere bir çok televizyon senaryosu yazdı.

Yazar, 1996 yılında, Sydney-Avustralya’ya taşındı ve o zamandan beri tüm zamanını senaryo yazmaya ayırıyor. Yazarın senaryolarından bir çoğu şu anda gelişim aşamasında. Collee, ayrıca, kendi projelerini de yürütüyor ve senaryo editörlüğü yapıyor.

Collee, son olarak, su dünyasının kaybolan harikalarını konu alan ve 2008’de gösterime girmesi planlanana drama belgesel “Oceans”ı ve Tim Flannery romanı “The Weathermakers”ın sinema uyarlamasını kaleme aldı.

JUDY MORRIS (Ortak Yazar-Ortak Yönetmen) Son on yıl içinde, Kennedy Miller’la üç sinema filmi ve bir televizyon sitcomu dahil çeşitli projelerde birlikte çalışan Morris, “Babe: Pig in the City”nin orijinal senaryosunu George Miller ve Mark Lamprell’la birlikte kaleme aldı ve filmin ses sanatçısı seçiminde önemli rol oynadı.

Ayrıca, yönetmenliğini de gerçekleştirdiği “Luigi’s Ladies”in senaryosunu yazan Morris, Amerikan televizyonu için de senaryo çalışmaları yapıyor.

Avustralya’da tanımış bir sinema ve televizyon oyuncusu olan Morris, “Libido”daki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu dalında AFI, “Jimmy Dancer” adlı televizyon dramasındaki performansıyla da yine En İyi Kadın Oyuncu dalında Avustralya Logie Ödülü kazandı.

24

Page 25: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Morris, ayrıca, prestijli Sydney Theatre Company’nin sahnelediği bir çok tiyatro oyununda başrol üstlendi.

WARREN COLEMAN (Ortak Yazar-Ortak Yönetmen) 1979 yılında Avustralya Ulusal Drama Sanatları Enstitüsü’nden mezun olan Coleman, yazarlık, yönetmenlik ve oyunculuk yapıyor. Enstitü’nün bir atölyesi sırasında ortaya çıkan ve New York Yeni Dramatistler Senaryo Ödülü için listeye alınan “Red Star”da görev alan Coleman, “The Castanet Club”da yönetmen ve oyuncu olarak yer aldı.

Warren’ın rol aldığı filmler şöyle sıralanabilir: “The Man Who Sued God”; “Young Einstein”; “The Crossing”; “The Devil’s Playground”; “Bad Cop Bad Cop”; Kennedy Miller mini dizisi “Vietnam”; “Romeo and Juliet”; Judy Davis’in yönettiği, Sydney Theatre Company yapımı “The School for Scandal”; ve Steve Martin’in yönettiği, Belvoir St Theatre yapımı“Picasso at the Lapin Agile”.

Coleman’ın yönetmen olarak imza attığı yapımlar ise şöyle: State Theatre Company of South Australia yapımı “The Mystery of Irma Vep” ve “The Venetian Twins”; Los Angeles’taki Sacred Fools Theater yapımı “Jack”; ortak yazar ve oyuncu olarak da görev aldığı, Belvoir St Theatre yapımı “Buzz”; The Studio at the Sydney Opera House’da sahnelenen “Tall Dog and the Under Poppy”; “Effie....Just Quietly”; “Rent”; ve “The Real Live Brady Bunch.”

DOUG MITCHELL (Yapımcı), George Miller’ın iş ortağı olan Mitchell, çok sayıda sinema ve televizyon projesinin yapımcılığını gerçekleştirdi.

Mitchell, Colombia’da doğdu ve İskoçya’da yatılı okullarda okudu. Londra’da imtiyazlı muhasebecilik sertifikası alan Mitchell, bunun ardından Sydney-Avustralya’ya döndü ve burada merhum Byron Kennedy’nin kanatları altına girdi. Böylece finans bilgisini Kennedy ve Miller’ın sanat yönüyle birleştirdi.

Geçtiğimiz 21 yıl içinde şu yapımlarda görev aldı: “Babe” ve devamı “Babe: Pig in the City”; Nick Nolte ve Susan Sarandon’ın oynadığı “Lorenzo’s Oil”; Sam Neill, Nicole Kidman ve Billy Zane’in başrollerini paylaştığı “Dead Calm”; Mel Gibson ve Tina Turner’ın rol aldığı “Mad Max Beyond Thunderdome”; Noah Taylor, Thandie Newton, Nicole Kidman ve Naomi Watts’tan oluşan zengin bir oyuncu kadrosuna sahip “Flirting”; Noah Taylor’ın oynadığı “The Year My Voice Broke”; Nicole Kidman ve Hugo Weaving’in başrollerini paylaştığı “Bangkok Hilton”; Hugo Weaving’in başrolünü üstlendiği “Dirtwater Dynasty”; Nicole Kidman’ın rol aldığı “Vietnam”; “The Cowra Breakout”; Hugo Weaving’in başrolünü üstlendiği “Bodyline”; “The Riddle of the Stinson”; “The Clean Machine”; “Fragments of War”; ve “Video Fool for Love.”

BILL MILLER (Yapımcı) Bill Miller kardeşi George Miller ve uzun süreli yapımcı ortakları Doug Mitchell’la birlikte hit aile film “Babe”le Oscar’a aday oldu. En İyi Film de dahil olmak üzere toplam yedi dalda Oscar’a aday gösterilen film (1996), En İyi Görsel Efektler dalında ödüle layık görüldü. “Babe”, ayrıca, En İyi Film dalında BAFTA adayı oldu ve Komedi-Müzikal Filmi dalında da Altın Küre’ye layık görüldü.

“Babe”in başarısının ardından, Miller devam filmi “Babe: Pig in the City”de de yapımcı olarak görev aldı. Yönetmen olmak için doktorluktan vazgeçen George gibi, Bill de başarılı bir

25

Page 26: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

sana ve eğlence sektörü avukatıyken, hukuk kariyerini bırakarak George ve Doug Mitchell’la birlikte çalışmaya başladı.

George ve merhum Byron Kennedy’yle ilk kısa filmlerinde, ve 1970’lerin şiddet içerikli filmlerini ti’ye alan 14 dakikalık parodi “Violence in the Cinema, Part One”da birlikte çalıştı. Bu kısa yapım AFI Ödülü kazandı, ve üç ortağa daha hırslı projelere girme cesareti verdi. Miller, daha sonra, Mel Gibson’ın oynadığı “Mad Max”in yardımcı yapımcılığını gerçekleştirdi.

ZAREH NALBANDIAN (Yönetici Yapımcı) Nalbandian, dünyanın önde gelen görsel efekt şirketlerinden Animal Logic’in İdari Müdürü ve ortak kurucusu.

Animal Logic’te, Nalbandian’ın imzasını taşıyan filmler şöyle sıralanabilir: “Babe”; “Babe: Pig in the City”; “The Matrix”; “The Matrix Reloaded”; “Charlotte Gray”; “Moulin Rouge!”; “Hero”; “House of Flying Daggers”; “Face/Off”; “The Thin Red Line”; “Planet of the Apes”; “The Crocodile Hunter: Collision Course”; ve son dönemde de, “Harry Potter and the Goblet of Fire/Harry Potter ve Ateş Kadehi”; “Stealth/” ve “World Trade Center”.

Nalbandian kariyerine 1970’lerin başında film efektleri sanatçısı olarak başladı. Dijital dünya dönemi başlamadan, çeşitli sinema ve reklam filmlerinde çalıştı. Post prodüksiyonun bir çok alanında görev yapan Nalbandian, Avustralya’nın en büyük post prodüksiyon şirketi Colorfilm’de orta kademe yöneticisi oldu. Daha sonra, Sydney’deki, Avustralya’da bilgisayarlı teknolojinin öncüsü olan Video Paintbrush Company’ye geçen Nalbandian, 1991 yılında, uluslararası yapımlara dijital animasyon ve görsel efektler hizmeti vermek amacı güden Animal Logic’in kurucuları arasında yer aldı. 1996 yılında, Nalbandian şirketin sinema filmlerine geçmesine ön ayak oldu ve merkezini Sydney’deki Fox Stüdyoları’na taşıdı.

Nalbandian ve Animal Logic kısa süre önce Frank Miller’ın çizgi romanı “300”le aynı adı taşıyan sinema uyarlamasını tamamladı. Zack Snyder’ın yönettiği filmin 2007 ilkbaharında gösterime girmesi bekleniyor.

GRAHAM BURKE (Yönetici Yapımcı) Village Roadshow Limited’ın idari müdürü olan Burke’ün yönetici yapımcılığını gerçekleştirdiği son dönem filmleri arasında Johnny Depp’in başrolünü üstlendiği, Tim Burton imzalı “Charlie and the Chocolate Factory/Charlie’nin Çikolata Fabrikası” ve motosiklet yarışlarını konu alan aksiyon-macera “Torque” bulunuyor. Burke, Village Roadshow’un stratejik ve yaratıcı gücünü, filmi yapımı ve dağıtımının yanı sıra, sinema zincirleri, radyo istasyonları ve temalı parklar alanına da yaymak için girişimlerde bulunuyor. Roadshow Distributors’ı 1968 yılında Roc Kirby’yle birlikte kuran Burke, aynı zamanda, 2DayFM’in de ilk müdürüydü. Burke, ayrıca, Avusturalya Kilm Komisyonu’nun dört yıl boyunca komiserliğini yürüttü.

DANA GOLDBERG (Yönetici Yapımcı) Village Roadshow Pictures’ın Yapımlar Başkanı olan Goldberg, sekiz yıl önce şirkete dahil oluşundan bu yana, Village Roadshow Pictures’ın tüm yapımlarında görev aldı. “Matrix” üçlemesi, “Ocean’s Eleven”, “Ocean’s Twelve”, “Training Day/İlk Gün”, “Mystic River/Gizemli Nehir”, “Miss Congeniality/Silahlı ve Cazibeli”, “Rumor Has It/Gerçek Dedikodu” ve “Charlie and the Chocolate Factory/Charlie’nin Çikolata Fabrikası” bunlardan sadece bir kaçı. Goldberg’ün yönetici yapımcılığını üstlendiği

26

Page 27: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

diğer bazı filmler şöyle: Başrolünü Angelina Jolie’nin üstlendiği “Taking Lives/Hayatın Benim”; Johnny Knoxville ve Seann William Scott’ın başrollerini paylaştığı “The Dukes of Hazzard”; Harrison Ford’un oynadığı “Firewall”; ve başrollerini Keanu Reeves ile Sandra Bullock’un paylaştıkları “The Lake House/Göl Evi”.

Village Roadshow Pictures’a katılmadan önce, birlikte Baltimore/Spring Creek Pictures’da Barry Levinson ve Paul Weinstein’la çalışan ve Yapımlar Başkan Yardımcısı olan Goldberg, gösteri dünyasındaki kariyerine Hollywood Pictures’da asistan olarak başladı.

BRUCE BERMAN (Yönetici Yapımcı) Berman, Village Roadshow Pictures’ın Başkanı ve CEO’su. Village Roadshow 2007 yılı boyunca Warner Bros.’la ortaklaşa 60 sinema projesinin yapımını gerçekleştirecek. Bu filmlerin tamamı dünya çapında Warner Bros. Pictures, seçilmiş bölgelerde de Village Roadshow Pictures tarafından dağıtılacak.

Bu işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilen hit yapımlardan bazıları şöyle sıralanabilir: Sandra Bullock ve Nicole Kidman’ın rol aldığı “Practical Magic”; Robert De Niro ile Billy Crystal’ı bir araya getiren “Analyze This/Anlat Bakalım”; Keanu Reeves ve Laurence Fishburne’ün başrolünü paylaştığı “The Matrix”; George Clooney’nin başrol oynadığı “Three Kings”; Clint Eastwood’un yönettiği ve oynadığı “Space Cowboys”; ve Sandra Bullock ile Benjamin Bratt’in başrollerini üstlendiği “Miss Congeniality/Silahlı ve Cazibeli”.

Berman, Village Roadshow Pictures adına çok başarılı filmlerin yönetici yapımcılığını gerçekleştirdi. Denzel Washington’a Oscar getiren “Training Day/İlk Gün”; George Clooney, Brad Pitt ve Julia Roberts’ın rol aldığı “Ocean’s Eleven”; Sandra Bullock ve Hugh Grant’in başrollerini üstlendiği “Two Weeks Notice/Aşka İki Hafta”; Sean Penn ve Tim Robbins’e Oscar kazandıran “Mystic River/Gizemli Nehir”; “Matrix” üçlemesinin ikinci ve üçüncü filmi “The Matrix Reloaded” ve “The Matrix Revolutions”; Tim Burton’ın yönettiği, Johnny Depp’in oynadığı “Charlie and the Chocolate Factory/Charlie’nin Çikolata Fabrikası”; “The Dukes of Hazzard”; ve son olarak da, Sandra Bullock ile Keanu Reeves’i tekrar bir araya getiren “The Lake House/Göl Evi”.

Berman sinema sektörüne, henüz hukuk öğrencisiyken, Jack Valenti’nin asistanı olarak Washington DC.’deki MPAA’de başladı. 1978’de mezun olduktan sonra, Los Angeles’a dönerek Casablanca Filmworks’te Peter Gruber’ın asistanlığını yapmaya başladı. Daha sonra Universal Pictures’a transfer olan Berman, basamakları hızla tırmanarak 1982’de şirketin Prodüksiyon Başkan Yardımcısı oldu.

Berman 1984 yılında Warner Bros. Pictures’a Prodüksiyon Başkan Yardımcısı olarak geldi ve 1988 yılında da şirketin Prodüksiyon Baş Başkan Yardımcılığına terfi etti. Ertesi yılın Eylül ayında, Teatral Yapımlar Başkanlığına atanan Berman, 1991 yılında ise, Dünya Çapında Teatral Prodüksiyon Başkanlığına getirildi ve Mayıs 1996 yılına kadar bu görevi yürüttü. Warner Bros. Pictures’da çalıştığı süre zarfında imza attı filmler şöyle özetlenebilir: “Presumes Innocent”, “Goodfellas”, “Robin Hood”, “Driving Miss Daisy”, “Batman Forever”, “Under Siege/Kuşatma Altında”, “Malcolm X”, “The Bodyguard”, “JFK”, “The Fugitive/Kaçak”, “Dave”, “Disclosure”, “The Pelican Brief/Pelikan Dosyası”, “Outbreak”, “The Client”, “A Time to Kill” ve “Twister”.

27

Page 28: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Mayıs 1996’da, Warner Bros. Pictures’ın bünyesindeki bağımsız yapım şirketi Plan B Entertainment’ı kuran Berman, Şubat 1998’de, Village Roadshow Pictures’ın Başkanı ve CEO’su oldu.

JOHN POWELL (Besteci) Gişeleri alt üst eden animasyon komedi “Shrek” için yaptığı film müziğiyle 2002 BAFTA adayı olan Powell, “Ice Age: The Meltdown”, “Robots/Robotlar”, “Chicken Run” ve “Antz/Karıncalar” gibi animasyonların da film müziklerini gerçekleştirdi. Powell, son dönemde, “X-Men: The Last Stand”, “United 93” ve “Mr. & Mrs. Smith/Bay ve Bayan Smith” gibi canlı aksiyon filmlerde de görev aldı. Kariyerine 1988 yılında Londra’daki Air-Edel Music’te reklamlar ve televizyon için müzik yaparak başlayan Powell, daha sonra, uzun süre birlikte çalıştığı Gavin Greenaway’le kendi cıngıl şirketini kurdu. Powell, sanatçı Michael Petry’yle çeşitli medya sanat projelerinde ve “An Englishman, an Irishman and a Frenchman” adlı operada görev aldı.

Nicolas Cage ile John Travolta’nın başrollerini üstlendiği “Face/Off” için yaptığı müzik, dikkat çekici bir kariyerin başlangıcıydı. Powell, bunun ardından, “The Bourne Identity/Geçmişi Olmayan Adam”, “The Italian Job/İtalyan İşi”, “The Bourne Supremacy/ Geçmişi Olmayan Adam 2”, “Drumline” ve daha pek çok filmin müziklerini yaptı. Son dokuz yılda toplam 33 sinema filminin müziklerine imza atan Powell, şu sıralar, animasyon filmi “Horton Hears a Who”nun müziklerini hazırlıyor. Filmin dublajında Jim Carrey ve Steve Carell yer alacak. Bestecinin bundan sonraki projesi ise “Bourne” serisinin 2007’de gösterime girecek olan son filmi “The Bourne Ultimatum”.

SAVION GLOVER (Koreograf) 1996 yılında Broadway’in büyük hiti “Bring in ‘Da Noise, Bring in ‘Da Funk”taki koreografisiyle Tony Ödülü kazanan Glover, aynı zamanda, bu müzikaldeki koreografisi ve performansıyla 1996 Drama Desk Ödülü, Outer Critics Circle Ödülü, iki Obie Ödülü, iki Fred Astaire Ödülü, ve 1996 Yılın Dans Magazin Koreografı Ödülü sahibi.

Broadway’de ilk kez 12 yaşında “The Tap Dance Kid”de sahneye çıkan Glover, “Black and Blue” ve “Jelly’s Last Jam” adlı Broadway yapıtlarında başrollerini Gregory Hines’la paylaştı. Glover sinemaya ise 13 yaşında “Tap”le adım attı. Bu kez rol arkadaşları yine Gregory Hines ve Sammy Davis Jr.’dı. “Sesame Street/Susam Sokağı” adlı televizyon programının beş sezon boyunca sürekli oyuncularından olan Glover, ayrıca, Kenny G’nin “Havana”, Puff Daddy ve the Family’nin “All About the Benjamins” adlı şarkılarının kliplerinde oynadı. ABC özel programı “Savion Glover’s Nu York”un koreograf ve yapımcılığını gerçekleştiren Glover, Showtime filmi “The Wall”da rol aldı; HBO filmi “The Rat Pack”in koreografisini gerçekleştirdi. Sanatçı, 2000 yılında, “Footnotes: the Concert”la tüm ülkeyi kapsayan bir turneye çıktı. Yapımda Jimmy Slyde, Buster Brown ve Diane Walker gibi step dansının efsane isimleri vardı. Glover, Spike Lee filmi “Bamboozled”da da rol aldı.

KELLEY ABBEY (Koreograf) Yirmi yılı aşkın süredir tiyatro, sinema ve televizyonda, oyuncu, dansçı ve koreograf olarak görev aldı. Abbey, kendisine En İyi Bayan Müzikal Oyuncusu dalında Green Room, Variety Heart ve ‘MO’ ödülleri kazandıran “Sweet Charity”,

28

Page 29: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

Rizzo rolünü üstlendiği “Grease – The Arena Spectacular”, ve oyuncu ve koreograf olarak yer aldığı, En İyi Orijinal Koreografi dalında ‘MO’ Award and the Green Room ödülleri kazandığı “Fame – The Musical” gibi müzikallerde büyük başarı elde etti.

Abbey, Avustralya seyircisinin dikkatini, 1991’ten 1993’e kadar Jo-Jo rolünü üstlendiği, Channel Ten’in popüler beyaz dizisi “E-Street”le çekti. Aynı zamanda, Avustralya’nın önde gelen klip koreograflarından olan Abbey, Human Nature, Toni Pearon, Leah Haywood, Scandal’us, Sophie Monk, ve ödüllü dans grubu Girlfriend’le çalıştı.

Abbey, ayrıca, John Farnham, Olivia Newton-John ve Anthony Warlow’un sahneye çıktığı The Main Event Arena konserine koreograf ve konser yönetmeni olarak imza attı. Abbey’nin koreografisini gerçekleştirdiği müzikallerden bazıları şöyle: Kendisine Helpmann Ödülü adaylığı getiren “Footloose”; Sydney Opera House’un organize ettiği “Follies” konseri; Avustralya, Asya ve Güney Afrika’da sahnelenen “Fame – The Musical”; ve “Grease – The Arena Spectacular”. Abbey, kısa süre önce de, Hugh Jackman’ın 2006 yapımı “The Boy From Oz” adlı çalışmasının koreografisini tamamladı. Projenin yapımcıları Ben Gannon ve Robert Fox’tu.

DAVID NELSON (Sanat Yönetimi Amiri-Canlı Aksiyon Görsel Efekt Süpervizörü) Hit aile filmi “Babe”deki karakterlerin dijital gelişiminde çalışan Nielson’ın görev aldığı diğer filmler arasında, “Hotel Sorrento”, “Danny Deckchair”, “Crackerjack” ve “One Perfect Day” bulunuyor. Nelson uzun yıllar çocuk filmleri ve televizyon programlarında görsel efekt ve animasyon yönetmenliği yaptı ve “Round the Twist”, “Crashzone”, “Little Horrors”, “Schnorky the Wave Puncher” ve “Noah and Saskia”da görev aldı. Nelson, 2003 yılında, “Crackerbag”in görsel efekt süpervizörlüğünü gerçekleştirdi. Film Cannes Film Festivali’nde En İyi Kısa Film Ödülü’ne layık görüldü. “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”ın hemen öncesinde, Nelson, Nicole Kidman’ın oynadığı Baz Luhrmann imzalı Chanel No. 5 reklamında Mat Sanatçı Amirliği yaptı.

MARK SEXTON (Yapım Tasarımı) Film tasarımına Alex Proyas’ın bilimkurgu yapımı “Dark City”de çizim tahtası sanatçısı olarak başlayan Sexton, “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”da ikinci kez George Miller’la çalışıyor. İkilinin ilk ortak filmi “Babe: Pig in the City”ydi.

“Happy Feet/Neşeli Ayaklar”daki beş yıllık çalışmasından önce, Sexton, George Lucas’ın yönettiği “Star Wars: Episode II – Attack of the Clones”da çizim tahtası sanatçısı olarak görev yaptı. Tasarımcının yer aldığı diğer projeler şöyle sıralanabilir: John Woo’nun yönettiği, Tom Cruise’un başrol oynadığı “Mission: Impossible II/Görevimiz Tehlike 2”; Val Kilmer ve Carrie-Anne Moss’un başrollerini paylaştığı “Red Planet/Kırmızı Gezegen”; Laurence Fishburne’un yönettiği ve oynadığı “Once in a Life”; ve bilimkurgu korku filmi “Komodo”. Sexton, ayrıca, Billy Zane’in oynadığı “Invincible” ve TBS yapımı gerilim filmi “Nowhere to Land” adlı televizyon filmlerinde görev yaptı.

DAVID PEERS (Planlama & Kamera Yönetmeni) 2003 yılında George Miller’la “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”da çalışmak üzer Animal Logic’e katılan Peers, sinema kariyerine serbest kameraman olarak başladı ve ağırlıklı olarak reklamlarda ve canlı olayların

29

Page 30: HAPPY FEET - sadibey.com€¦  · Web viewHAPPY FEET. . 26 Ocak 2007’de Sinemalarda. Dağıtım: Warner Bros. Antartika’nın derinliklerindeki büyük İmparator Penguenler ülkesinde,

görüntülenmesinde çalıştı. Cutting Edge’e stüdyo kamera operatörü olarak giren Peers, şirketin önce 3D (3 boyutlu) departmanını kurdu, ardından görsel efektler denetleme departmanına geçti.

Peers’ın çalışmaları arasında Silverchair, Something for Kate, Powderfinger, ve Darren Hayes gibi grup ve şarkıcıların klipleri, ve “George of the Jungle 2”, “Inspector Gadget 2”, “Under the Radar” ve “Blurred” gibi sinema filmleri bulunuyor.

Peers çalışmalarıyla çeşitli festivallerde ödüller kazandı. Renklendirici Eric Whipp’le birlikte yönettiği “Rainforest – Beneath the Canopy” adlı belgesel Avustralya Görüntü Yönetmenleri Derneği Altın Ödülü kazandı.

SIMON WHITELEY (Sanat Yönetmeni) Kariyerine 1980’lerin başında BBC’de grafik tasarımcısı olarak başlayan, ardından da British Printing Communication Corporation’a transfer olan Whiteley, 1987 yılında Video Paintbrush Company’yle çalışırken, sonradan Animal Logic’in ortak kurucusu ve idari müdürü olan Zareh Nalbandian’la tanıştı. Simon, Animal Logic’te pek çok reklam projesinin sanat yönetimi danışmanı olarak görev yaptı. Bunların arasında Visa ve Gatorade gibi markaların reklamları da bulunuyordu. Simon, Animal Logic’te, reklamların yanı sıra, “Babe”; “Babe: Pig in the City”; “The Matrix”; “The Thin Red Line”; “Moulin Rouge!”; “Danny Deckchair” ve “Swimming Upstream” gibi sinema filmlerinin de sanat yönetmenliğini yaptı ve görsel efekt sekanslarını tasarladı.

DANIEL JEANNETTE (Animasyon Yönetmeni) 1999 yapımı “The Mummy/Mumya”daki çalışmasıyla Özel Görsel Efektler Başarısı dalında BAFTA adayı olan Jeannette, “The Mummy/Mumya”, “The Mummy Returns/Mumya Geri Dönüyor” ve “Van Helsing”deki çalışmalarıyla aynı dalda Saturn Ödülü’ne aday gösterildi. Jeannette, 1998 yılında En iyi Görsel Efektler dalında Oscar’a aday gösterilen “Mighty Joe Young”ın ve Martin Scorsese filmi “Gangs of New York/New York Çeteleri”nin animasyon süpervizörüydü. “Happy Feet/Neşeli Ayaklar”dan önce, Jeannette, 10 yıl boyunca Industrial Light and Magic’in animasyon ekibinde görev aldı; bunun son yedi yılında animasyon sekansları da yönetti. Jeannette, İngiliz Sinema Televizyon ve Görsel Efektler Derneği’nin üyesi.

BRETT FEENEY (Dijital Süpervizörü) Animal Logic’in “Babe: Pig in the City”, “Lord of the Rings: Fellowship of the Ring/Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği”nin de aralarında bulunduğu çeşitli sinema ve televizyon projelerinde yer alan Feeney, “Moulin Rouge!” ve “The Matrix: Reloaded”da 3D süpervizörlüğü yaptı. Animal Logic’e katılmadan önce, kariyerine farklı yayın kanallarında grafik sanatçısı ve animatör olarak çalıştı; yapım şirketi Brilliant Interactive Ideas adlı şirketin video oyunlarında 3D animatörlüğü yaptı. 3D’ animasyonunu kendi kendine öğrenen Feeney, Animal Logic ekibinin üç kişiden, sonradan katılan teknik yönetmenler ve destek ekibinin katılımıyla 300 kişiye ve on departmana çıkışına tanık oldu.

30