haftanın gündemi-beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez...

15
1 Haftanın Gündemi-Beklentiler Küresel piyasalarda hava biraz düzeldi; bu durum sürecek mi ?... Küresel piyasalarda ortam geçmiş haftalara göre biraz düzeldi. Bu durumun nedenleri arasında artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları, Suudi Arabistan’ın OPEC üyelerinden petrol üretiminde kısıntıya gitmeyi isteyeceğine ilişkin söylentiler ve Rusya- OPEC arasında bu konuda bir işbirliği olabileceği yönünde Rus yetkilileri tarafından yapılan açıklamalardan sonra yükseldi. Ancak bu haberler şu an için doğrulanmadı. Öte yandan, ABD Merkez Bankası (FED) 26-27 Ocak toplantısından sonra yayımladığı metinde enflasyonun hala düşük olmasından söz etti, bunun yanısıra küresel ekonomik gelişmeleri de yakından izleyeceğini belirtti. Bu çerçevede bizim de görüşümüze göre Fed’in Mart ayında bir faiz artırımına gitme olasılığı gittikçe azalmakta. Düşük gelen geçen yılın son çeyreğine ilişkin ABD büyüme verisi de bu durumu teyit etmekte. Buna ek olarak, bu sabah Japon Merkez Bankası (BOJ) sürpriz bir kararla politika faizini negatife indirdi. Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası’nın da Mart ayında parasal genişlemeyi artırabileceğinden söz etmesiyle birlikte, tüm bu gelişmeler gelişen ülke piyasalarına yaradı ve aralarında Türk Lirası’nın da olduğu para birimleri dolara karşı değer kazandı. Ancak aslında kısa vadede olumlu olarak nitelenebilecek bu gelişmeler dünya ekonomisinin yeni bir kriz ve resesyonla karşı karşıya olduğunu akla getirmekte ve zaten hassas durumda olan gelişmekte olan ülkelerdeki durumun ileride daha da kötüleşebileceği kuşkularını tetiklemekte. Yine de kısa vadede en azından yılın ilk çeyreği için küresel piyasalardaki risk iştahında hafif bir düzelme olmasını bekleyebiliriz. Tabii Çin ekonomisi ve petrol fiyatlarındaki eğilim yine izlenecek en önemli gündem maddeleri olacak. Dolar, euro karşısında fazla değişmezken, BOJ’un son kararından sonra Japon yenine karşı değer kazandı. Euro/dolar paritesi 1.0860; dolar/yen ise 121.30 civarında seyrediyor. Petrol fiyatları bu hafta artış eğilimindeydi. Brent ham petrolünün varili 34 doları, ABD hafif ham petrolünün varili 33 doları geçti. Altın fiyatları hafta başında 1120 doları geçti ancak son durumda 1114 dolarda. Türkiye’de 2015 yılında dış ticaret açığı beklendiği gibi 63.3 milyar dolar oldu ve 2014’e gore %25 daraldı. Petrol fiyatlarıdaki gerileme ve altın ihracatındaki artış açıktaki düşüşün temel nedenlerinden oldu. Ancak geçen yıl hem ithalatın hem de ihracatın gerilediğini görmekteyiz. Öte yandan Ocak 29 Ocak 2016

Upload: others

Post on 02-Aug-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

1

Haftanın Gündemi-Beklentiler

Küresel piyasalarda hava biraz düzeldi; bu durum sürecek mi ?...

Küresel piyasalarda ortam geçmiş haftalara göre biraz düzeldi. Bu durumun nedenleri arasında artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları, Suudi Arabistan’ın OPEC üyelerinden petrol üretiminde kısıntıya gitmeyi isteyeceğine ilişkin söylentiler ve Rusya-OPEC arasında bu konuda bir işbirliği olabileceği yönünde Rus yetkilileri tarafından yapılan açıklamalardan sonra yükseldi. Ancak bu haberler şu an için doğrulanmadı. Öte yandan, ABD Merkez Bankası (FED) 26-27 Ocak toplantısından sonra yayımladığı metinde enflasyonun hala düşük olmasından söz etti, bunun yanısıra küresel ekonomik gelişmeleri de yakından izleyeceğini belirtti. Bu çerçevede bizim de görüşümüze göre Fed’in Mart ayında bir faiz artırımına gitme olasılığı gittikçe azalmakta. Düşük gelen geçen yılın son çeyreğine ilişkin ABD büyüme verisi de bu durumu teyit etmekte. Buna ek olarak, bu sabah Japon Merkez Bankası (BOJ) sürpriz bir kararla politika faizini negatife indirdi. Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası’nın da Mart ayında parasal genişlemeyi artırabileceğinden söz etmesiyle birlikte, tüm bu gelişmeler gelişen ülke piyasalarına yaradı ve aralarında Türk Lirası’nın da olduğu para birimleri dolara karşı değer kazandı. Ancak aslında kısa vadede olumlu olarak nitelenebilecek bu gelişmeler dünya ekonomisinin yeni bir kriz ve resesyonla karşı karşıya olduğunu akla getirmekte ve zaten hassas durumda olan gelişmekte olan ülkelerdeki durumun ileride daha da kötüleşebileceği kuşkularını tetiklemekte. Yine de kısa vadede en azından yılın ilk çeyreği için küresel piyasalardaki risk iştahında hafif bir düzelme olmasını bekleyebiliriz. Tabii Çin ekonomisi ve petrol fiyatlarındaki eğilim yine izlenecek en önemli gündem maddeleri olacak.

Dolar, euro karşısında fazla değişmezken, BOJ’un son kararından sonra Japon yenine karşı değer kazandı. Euro/dolar paritesi 1.0860; dolar/yen ise 121.30 civarında seyrediyor.

Petrol fiyatları bu hafta artış eğilimindeydi. Brent ham petrolünün varili 34 doları, ABD hafif ham petrolünün varili 33 doları geçti.

Altın fiyatları hafta başında 1120 doları geçti ancak son durumda 1114 dolarda.

Türkiye’de 2015 yılında dış ticaret açığı beklendiği gibi 63.3 milyar dolar oldu ve 2014’e gore %25 daraldı. Petrol fiyatlarıdaki gerileme ve altın ihracatındaki artış açıktaki düşüşün temel nedenlerinden oldu. Ancak geçen yıl hem ithalatın hem de ihracatın gerilediğini görmekteyiz. Öte yandan Ocak

29 Ocak 2016

Page 2: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

2

ayı kapasite kullanım oranı Aralık’a göre geriledi ve sanayi üretiminin yılın ilk çeyreğine iyi bir başlangıç yapmadığını gösterdi. Bu arada, haftaya Ocak ayı enflasyon oranları açıklanacak. Yapılan son zamlarla birlikte Ocak ayı tüketici enflasyonunun %2’ye yaklaşmasını ve yıllık enflasyonun da %9.5 civarına ulaşmasını beklemekteyiz.

Bu hafta Türkiye piyasaları da küresel piyasalarda gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahındaki düzelmeden yararlandı. Her ne kadar petrol fiyatlarındaki çıkış Türkiye ekonomisi açısından orta vadede olumsuz olsa da, bu çıkışın küresel piyasaları olumlu etkilemesi şu an için Türk Lirası’nı da desteklemekte. Ayrıca önemli merkez bankalarından gelen piyasayı destekleyici açıklamalar da Türkiye’de lira üzerinde olumlu etkide bulundu. Bu arada, Merkez Bankası yılın ilk enflasyon raporunu açıkladı ve 2016 için TÜFE tahminini %7.5’a revize etti. Başkan Başçı, faiz politikasında sadeleşme için zamanın uygun olmadığını söyledi. Sonuçta, dolar/TL paritesinin bu haftanın son gününde 2.96’ya gerilediğini görmekteyiz. İki yıllık tahvil faizleri de bugün itibariyle %11’e doğru indi.

Haftaya küresel piyasalardaki olumlu ortamın sürmesi ve petrol fiyatlarındaki çıkışın devam etmesi Türk lirasını olumlu etkileyebilir. Bu takdirde dolar/TL paritesinin 2.95 eşiğinin altına gerilemesi mümkün olabilir. Ancak yine de temel senaryo olarak paritenin 2.95-3.00 aralığında hareket edeceğini tahmin ediyoruz. Türkiye’de açıklanacak enflasyon oranlarının beklentilerden yüksek gelmesi ise piyasaları olumsuz etkileyebilir. İki yıllık gösterge tahvil faizlerinde de %11 civarındaki hareketin sürmesini beklemekle birlikte, yüksek gelebilecek enflasyon verileri burada da yukarı yönlü eğilimi tetikleyebilir. Ayrıca haftaya açıklanacak olan ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik verileri küresel piyasalarda bu kısa vadeli olumlu ortamın sürüp sürmeyeceği ve Fed’in bundan sonraki kararları açısından önemli bir dönüm noktası olacak. Buna ek olarak Çin finansal piyasalarındaki dalgalanmalar de küresel piyasalar tarafından yakından izlenmeye devam edilecek.

TÜRKİYE’DE BU HAFTA

Son ekonomik gelişmeler...

Dış ticaret açığı petrol fiyatlarındaki sert düşüşün desteği başta olmak üzere ithalatın ihracattan daha hızlı daralmasıyla 2015'te bir önceki yıla gore yüzde 25.2 daralarak 63.27 milyar dolar ile yılı tamamladı. OVP hedefi 63.1 milyar dolardı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2015'te ihracat yüzde 8.7 azalarak 143.94 milyar dolar, ithalat yüzde 14.4 azalarak 207.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı Aralık'ta ise yüzde 27.4 düşüşle 6.18 milyar dolar olurken, ihracat yüzde 11.1 azalarak

Page 3: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

3

11.8 milyar dolar, ithalat ise yüzde 17.5 azalarak 17.98 milyar dollar şeklinde gerçekleşti. Dış ticaret açığının yıl boyunca aşağı yönlü bir seyir izlemesinde başta petrol olmak üzere dünyadaki emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü seyir etkili oldu. Türkiye'nin ithalatında yıllardan beri en büyük kalem olan enerji ithalatı 2015'te yüzde 31.1 azalarak 54.9 milyar dolardan 37.8 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığının 2015'te 2014'e göre yaklaşık 22 milyar dolar gerilemesinde emtia fiyatlarının haricinde 7 milyar dolarlık altın ihracatının desteği de etkili olurken, euro/dolar paritesi ve jeopolitik gelişmeler ise ihracatı 2015'te düşürücü yönde etkileyen faktörler olarak ön plana çıktı. 2015'te en çok ihracat yapılan sektör otomotiv endüstrisi olurken bu sektörde yapılan ihracat bir önceki yıla göre yüzde 3.3 düşüşle 17.47 milyar dolara gerildi. Petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle alım gücü gerileyen Rusya'ya yapılan ihracat 2015 yılı boyunca düşüş gösterdi. Türkiye'nin 2014'te en büyük yedinci ihracat pazarı olan Rusya 2015'te 13. sıraya geriledi. Yıl genelinde ihracat yüzde 39.5 düşüşle 3.6 milyar dolara gerilerken Aralık ayındaki düşüş yüzde 46.3'e ulaştı.

Merkez Bankası, imalat sanayinde kapasite kullanım oranının (KKO) Ocak ayında, bir önceki aya göre 0.9 puan azalarak yüzde 74.9 seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı. KKO, Aralık ayında yüzde 75.8 olmuştu. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 0.2 puan azalarak yüzde 75.2 seviyesinde gerçekleşti.

Ekonomik güven endeksi Ocak'ta bir önceki aya göre yüzde 16.8 azalarak 83.88 değerine geriledi. TÜİK açıklamasına göre ekonomik güven endeksindeki düşüş, hizmet, reel kesim (imalat sanayi), tüketici ve inşaat güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Ekonomik güven endeksi siyasi belirsizlik, güvenlik endişeleri ve TL'deki değer kaybı nedeniyle Eylül ayında 72.6'ya gerileyerek TÜİK'in veriyi hesaplamaya başladığı Ocak 2012'den beri en düşük değeri almıştı. Endeks sonraki aylarda yükselişe geçerek Ekim'de 82.6, Kasım'da 104.8, Aralık'ta ise 100.8 değerini almıştı.

TCMB Başkanı Başçı “Enflasyon Raporu”nu açıkladı…

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, enflasyonla mücadelenin hükümet ile birlikte kolektif çaba ile gerçekleştirilebilecek uzun vadeli ve kademeli bir süreç olacağını belirterek, para politikasında tek faize geçmek için henüz erken olduğunu söyledi. Başçı yılın ilk enflasyon raporunda, OVP'ye de paralel olarak, 2016 yılına ilişkin yıl sonu enflasyon tahmininin 1 puan yükselterek yüzde 7.5'e çekildiğini, enflasyonun 2017'de yüzde 6'ya geriledikten sonra ancak 2018'de yüzde 5'te istikrar kazanacağını söyledi. Başçı, enflasyonu düşürmeye odaklı ve kararlı bir politika duruşu altında, enflasyonun yüzde 5'lik hedefe kademeli olarak yakınsayacağını, bu çerçevede enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2016 yılı sonunda orta noktası yüzde 7.5 olmak üzere yüzde 6.1 ile yüzde 8.9 aralığında, 2017 yılı sonunda ise orta noktası yüzde 6 olmak üzere yüzde 4.2 ile yüzde 7.8 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini söyledi. Mevcut para politikası çerçevesinden memnun olduklarını söyleyen Başçı, tek faize geçmenin henüz uygun olmadığını söyledi. Gelinen noktada fiyat istikrarına ulaşılamadığını söyleyen Başçı, 2015 yılını yüzde 8.81 seviyesinde tamamlayan enflasyonun Ocak ayında yükseleceğini, enflasyonun ilk çeyrekte çift haneye çıkmaması için gayret göstereceklerini

Page 4: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

4

söyledi. Başçı, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yıllık enflasyonda düşürücü baz etkisi gözleneceğine de dikkat çekti.

2016 ve 2017 yıl sonu enflasyon tahminlerinde Ekim 2015 enflasyon raporuna göre sırasıyla 1 puan ve 0.5 puan yukarı yönlü güncellemeler yapıldığına dikkat çeken Başçı, "Ham petrol fiyatları varsayımı 2016 yılı için 54 dolardan 37 dolara düşürülmüştür. Ayrıca, ortalama ithalat fiyatlarının yıllık yüzde değişimine dair varsayımlarda da 2016 yılı için 4.9 puan aşağı yönlü güncelleme yapılmıştır. Gıda fiyatları enflasyonu varsayımı, özellikle asgari ücret ayarlamalarının maliyet ve talep üzerindeki etkileri nedeniyle, 2016 yılı için yüzde 8'den yüzde 9'a çıkarılmıştır" dedi. Ocak ayında yapılan zamlara da dikkat çeken Başçı, bu artışların yüzde 5'in üzerinde kalan kısmının 2016 yıl sonu enflasyonu üzerindeki ek etkisinin 0.4 puan olacağını belirtti. Başçı, 2015 yıl sonu enflasyon gerçekleşmesinin Ekim enflasyon raporunda verilen tahmine göre yüksek gerçekleşmesi ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki yükselişin 2016 yıl sonu enflasyonunu 0.2 puan yukarı çekeceğinin değerlendirildiğini söyledi. Başçı, 2016 yıl sonu tahminlerindeki değişikliklerin kaynaklarını özetledi. Buna göre, yaklaşık 1 puan asgari ücret artışından, 0.4 puan enflasyon hedefinin üzerinde gerçekleşen kamu fiyat ayarlamalarından, 0.2 puan enflasyon ana eğilimindeki yükselişten kaynaklanırken; Türk lirası cinsinden petrol ve ithalat fiyatlarına ilişkin varsayımlardaki aşağı yönlü güncelleme toplam 1.6 puanlık yukarı yönlü etkilerin 0.6 puanını telafi etmekte. Başçı sıkı duruşun ve faiz koridorunun dengeleyici özelliğinin kullanılmaya devam edildiğini belirterek, Hazine'nin uzun vadeli borçlanma maliyetinin yüzde 11 civarında TCMB'nin marjinal fonlama faizinin ise yüzde 10.75, yani nispeten yatay bir verim eğrisi olduğunu ifade etti. Başçı, enflasyonun ancak hükümet ile birlikte kolektif çaba ile düşürülebileceğini bu kapsamda hükümette de bu yöndeki kararlılığı gördüklerini söyledi.

Türkiye nüfusu 2015 sonu itibarıyla 78.74 milyon kişi…

Türkiye nüfusu 2015 sonu itibarıyla 78.74 milyon kişi, 2014'te binde 13.3 olan yıllık nüfus artış hızı ise 2015'te binde 13.4 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de ikamet eden nüfus 2015 yılında, bir önceki yıla göre 1.05 milyon kişi arttı. Erkek nüfusun oranı yüzde 50.2, kadın nüfusun oranı ise yüzde 49.8 olarak gerçekleşti. Türkiye nüfusunun yüzde 18.6'sının ikamet ettiği İstanbul, 14.66 milyon kişi ile en çok nüfusa sahip olan il oldu. İstanbul'u nüfusun yüzde 6.7'si olan 5.27 milyon kişi ile Ankara yüzde 5.3'ü olan 4.17 milyon kişi ile İzmir takip etti. Bayburt ili ise 78,500 kişi ile en az nüfusa sahip il oldu. Verilere göre il ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2014 yılında yüzde 91.8 iken, bu oran 2015 yılında yüzde 92.1'e yükseldi. Belde ve köylerde yaşayanların oranı ise yüzde 7.9 olarak gerçekleşti.

Turizm gelirleri azaldı…

Turizm gelirleri 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8.3 azalışla 31.46 milyar dolar oldu. Turizm gelirleri 2015 yılının son çeyreğinde ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 14.3 düşüşle 6.57 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Page 5: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

5

Gazprom doğalgaz indirimini iptal etti…

Rus enerji şirketi Gazprom 1 Ocak 2015'ten itibaren Türk özel sektör gaz dağıtıcılarına uyguladığı yüzde 10.25'lik indirimi iptal ederken, şirketler de müşterine kararı tebliğ etmeye başladı. Geçen hafta Viyana'da yapılan toplantıda Gazprom yetkililerinin alınan kararı Türk özel sektör şirketlerine ilettiği bildirildi. Özel sektör tedarikçileri, Bosphorus Gaz, Enerco Enerji, Batı Hattı, Kibar Enerji, Avrasya Gaz ve Shell Enerji Rusya ile 2013'te yapılan anlaşma doğrultusunda yıllık 10 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. Geçen yıl 24 Kasım'da Suriye sınırında bir Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından Rusya ile Türkiye ilişkilerinden gerilim yaşanmaya başlanmış ve Rusya bazı yaptırım kararlarını yürürlüğe koymuştu.

ABD Başkan Yardımcısı Biden Türkiye’deydi…

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İslam Devleti'ne (İD) yönelik mücadelede işbirliğinin nasıl derinleştirilebileceğini görüşürken; Biden askeri bir çözüme de hazır olduklarını söyledi. Erdoğan ve Biden Cumartesi günü İstanbul'da biraraya gelirken; Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, toplantıda İD'ye yönelik mücadelede işbirliğinin nasıl daha da derinleştirilebileceği konusunun görüşüldüğü kaydedildi. Açıklamada, toplantıda aynı zamanda "Irak'ın bağımsızlığına saygı gösterilen bir çerçevede Irak ile Türkiye arasındaki son dönemlerdeki gerginliğin azaltılmasının öneminin görüşüldüğü" de belirtildi. Biden ise Cumartesi günü yaptığı bir başka açıklamada, Suriye hükümeti ve isyancıların siyasi bir çözüme ulaşamamaları durumunda ABD ve Türkiye'nin Suriye'de İslam Devleti'ne karşı bir askeri çözüme hazır olduklarını söyledi. Bir ABD'li yetkili bu askeri operasyonun İslam Devleti'ne yönelik olacağını ve bütün Suriye'yi kapsamayacağını söyledi. Biden, Başbakan Davutoğlu ile de iki NATO müttefikinin Suriye'de Devlet Başkanı Beşar Esad'ı başkanlıktan indirmek için uğraşan Sünni Arap isyancılara nasıl destek verebileceklerini konuştuklarını söyledi. Diğer yandan Biden, Cuma günü yaptığı açıklamada Türkiye'yi ifade özgürlüğü konusunda eleştirirken; bir dönem Washington tarafından İslami demokrasinin örneği olarak gösterilen Türkiye'nin medyayı sindirerek, internet özgürlüklerini kısıtlayarak ve akademisyenleri ihanet ile suçlayarak bölgede vasat bir örnek oluşturduğunu söyledi.

DÜNYA EKONOMİSİ

ABD ekonomisinde gelişmeler...

Fed 26-27 Ocak toplantısının ardından yaptığı açıklamada faizleri değiştirmezken, küresel piyasaları "yakından takip ettiğini" söyleyerek, borsalardaki satışları gözönüne aldığı fakat bu yıl parasal sıkılaşmaya gitme planlarını terk etmeye henüz hazır olmadığı sinyalini verdi. ABD ve küresel borsalarda bir ay süren borsa kayıplarının küresel ekonomide yavaşlama olabileceği ve bunun ABD ekonomisi üzerinde etkisini gösterebileceği endişelerini ortaya çıkarmasından dolayı

Page 6: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

6

Fed'in bu kararı geniş bir kitle tarafından bekleniyordu. Fed politika yapıcıları kademeli faiz artışlarına rağmen ekonominin ılımlı bir büyüme ve istihdam piyasasının da güçlenme eğilimini sürdürdüğünü söyleyerek, Mart ayında bir faiz artışının tamamen ihtimal dışında olmadığı sinyalini verdi. Fed iki günlük toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Komite küresel ekonomik ve finansal gelişmeleri yakından takip ediyor ve bunların istihdam piyasası ile enflasyon üzerindeki etkilerini değerlendiriyor" dedi.

ABD'de yeni konut satışları Aralık ayında 544,000 adet ile beklentilerin üzerinde bir değer aldı. Yeni konut satışlarının 500,000 olması bekleniyordu. Daha önce 490,000 olarak açıklanan Kasım ayı yeni konut satışları ise 491,000'e revize edildi.

ABD'de S&P Case-Shiller konut fiyatları endeksi Kasım ayında beklentilerin üzerinde arttı. ABD'de 20 şehirdeki konut fiyatları baz alınarak hesaplanan S&P Case-Shiller konut fiyatları endeksi %5.8 arttı. Bu, 2014'ün Temmuz ayından beri görülen en hızlı artış oldu. Beklentiler %5.7 artış olacağı yönündeydi.

The Conference Board Tüketici Güven Endeksi, Aralık'taki yükselişin ardından Ocak ayında da güçlendi ve Aralık ayının 96,3 olan seviyesinde 98,1'e çıktı (1985=100). Mevcut durum endeksi 116,4'te değişim göstermedi, beklentiler endeksi de 83'ten 85,9'a yükseldi.

ABD'de dayanıklı mal siparişleri Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 5.1 ile beklentilerin oldukça üzerinde bir düşüş gösterdi. Dayanıklı mal siparişlerinin yüzde 0.6 azalacağı tahmin ediliyordu. Daha önce Kasım ayında yatay kaldığı için dayanıklı mal siparişleri verileri ise yüzde 0.5 düşüşe revize edildi.

ABD'de işsizlik maaş başvurusunda bulunanların sayısı 23 Ocak'ta sona eren haftada 278,000'e gerileyerek beklentilerin altında açıklandı. İşsizlik maaş başvurularının 282,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için 293,000 olarak açıklanan işsizlik maaş başvuruları 294,000'e revize edildi. İşsizlik maaş başvuruları, üst üste 47. haftada da sağlıklı istihdam piyasasına işaret eden 300,000 eşiğinin altında kaldı. Rakamlardaki dalgalanmayı daha az yansıttığı için daha iyi bir gösterge olarak kabul edilen dört haftalık ortalama işsizlik başvuruları ise önceki haftaya göre 2,250 düşerek 283,000'e indi.

ABD'de bekleyen konut satışları Aralık ayında tahminlerin altında artarak konut sektörünün yılın son ayında fazla değişmediğini gösterdi. Ulusal Emlakçılık Birliği tarafından açıklanan veriye göre satışlar %0.1 arttı.

ABD'de gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) açıklanan öncü veriye göre geçen yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 0.7 ile beklentilerin altında büyüdü. Çekirdek PCE ise aynı dönemde yüzde 1.2 ile beklentilere paralel yükseldi. GSYH'nin yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 0.8 artması bekleniyordu. ABD ekonomisi böylece 2015 yılında 2014’te olduğu gibi %2.4 büyüme kaydetti.

Page 7: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

7

AB ekonomilerinde gelişmeler...

AB: Euro Bölgesi'nde ekonomik güven Ocak ayında tahminlerden daha fazla

düştü ve bu durum, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) teşvik programını artırması için durumu daha da güçlendirdi. Avrupa Komisyonu’na göre, ekonomik güven endeksi Ocak ayında, Aralık ayındaki revize 106.7 seviyesinden 105 seviyesine geriledi. Bu, Ağustos ayından bu yana en düşük seviyeyi işaret etti. Aralık ayı verisi revize edilmeden önce 106.8 seviyesinde açıklanmıştı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, büyümeyi desteklemek ve enflasyonu yüzde 2 hedefine doğru yükseltmek için Mart ayında teşvik programının artırılabileceğine işaret etti. Yönetim Konseyi, Aralık ayındaki toplantısında parasal genişlemeyi altı ay uzatma kararı aldı ve mevduat faizini eksi yüzde 0.3 seviyesine indirdi.

ECB Başkanı Mario Draghi enflasyon hedefine ulaşmanın bankanın kredibilitesi için önemli olduğunu belirtti. Draghi Euro Bölgesi'nde toparlanmanın devam ettiğine dikkat çekerken bu toparlanmaya ECB'nin de katkıda bulunduğunu belirtti. Draghi ciddi bir finansal istikrarsızlık işareti görmediğini ancak 2016 yılının ekonomik görünüm açısından belirsiz olduğunu vurguladı. Merkez Bankası yetkilileri 10 Mart'taki toplantıda parasal genişleme programı ve negatif faizlerin enflasyon hedefine ulaşmak için yeterli olup olmadığına karar verecek. Draghi, enflasyonun hedeflenen yüzde 2 seviyesine gelmesi için mart ayındaki toplantıda para politikası duruşunu gözden geçirebileceklerini ya da muhtemelen tekrar ele alabileceklerini söylemişti. Euro Bölgesi'nde 2013'ün ilk aylarından beri enflasyon hedefine ulaşılamadı.

Euro bölgesinde tüketici fiyatları Ocak'ta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.4 yükselerek beklentiler paralelinde gerçekleşti. Euro bölgesi tüketici fiyatlarında Aralık ayı için yüzde 0.2 olarak açıklanan düşüş revize edilmedi.

Almanya:

Almanya, gelişen ekonomilerde yaşanan ekonomik yavaşlamanın ihracatta meydana getirdiği düşüşün ardından yerel talebin ekonomiye destek sağlayan tek faktör olarak kalmasıyla 2016 büyüme tahminini düşürdü. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in kabinesinin açıkladığı yıllık ekonomi raporunda daha önce yüzde 1.8 olarak açıklanan 2016 gayrı safi yurt içi hasıla (GSYH) büyüme beklentisi 2015 yılında gerçekleşen yüzde 1.7'ye çekildi. Raporda Alman ekonomisinin, Çin ve diğer gelişen piyasalardan gelen talebin azalması nedeniyle ihracata olan bağımlılığını azaltarak daha yerel talep merkezli bir yapıya geçtiğinin altı çizildi. Berlin 2016 yılında ithalatın ihracattan daha hızlı artmasını beklerken, net dış ticaretin ekonomik büyümeyi yüzde 0.4 aşağı çekeceği tahmin ediliyor. Özellikle mühendislik ve otomobil sektörlerinin öncülüğünde dünya geneline yaptığı ihracata güvenen bir ekonomi için bu geçiş önemli bir gelişme. Bu geçişle beraber yerel talep bu yıl için ekonomik büyümenin tek itici gücü olarak kalıyor. Hükümet tüketici harcamalarında yüzde 1.9, inşaat yatırımlarında yüzde 2.3 ve devlet harcamalarında yüzde 3.5 artış bekliyor.

Ekonomik araştırma kuruluşu Ifo'nun verilerine göre, Alman iş dünyası eğilim endeksi Ocak ayında 107.3'e gerileyerek beklentilerin altında

Page 8: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

8

gerçekleşti. İş dünyası eğilim endeksinin 108.4 değerini alması bekleniyordu. Endeksin 108.7 olarak açıklanan Aralık ayı seviyesi ise 108.6'ya revize edildi.

Almanya'da öncü verilere göre enflasyon Ocak ayında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.4 artarak beklentilere paralel açıklandı. Aralık'ta yıllık bazda yüzde 0.2 artan harmonize tüketici fiyatlarının yüzde 0.4 seviyesine yükselmesi bekleniyordu. Aylık bazda bakıldığında Aralık ayında yatay kalan harmonize tüketici fiyatları Ocak ayında yüzde 0.9 ile beklentilerin hafif altında düştü. Almanya'da enflasyonun aylık bazda yüzde 1 düşmesi bekleniyordu.

Almanya'da perakende satışlar, Aralık'ta bir önceki aya göre artış beklentilerinin aksine yüzde 0.2 düştü. Almanya'da perakende satışların Aralık'ta yüzde 0.5 artacağı tahmin ediliyordu. Daha önce yüzde 0.2 arttığı belirtilen Kasım ayı perakende satış verileri ise yüzde 0.4 artışa revize edildi. Perakende satışlar yıllık bazda yüzde 1.5 yükselerek, yüzde 2'lik beklentilerin altında kaldı

İngiltere: İngiltere'de gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 0.5 ile beklentilere paralel gerçekleşti. Yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0.5 büyüyen İngiltere ekonomisinin Ekim-Aralık döneminde de bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.5 büyümesi bekleniyordu. Ekonomik büyüme dördüncü çeyrekte yıllık yüzde 1.9 olarak gerçekleşirken, bu rakam bir önceki çeyrekte yüzde 2.1 olmuştu. İngiltere ekonomisi 2015 yılının tamamında ise yüzde 2.2 büyüyerek, 2014 yılının yüzde 2.9'luk büyümesinin altında kaldı. Finlandiya: 2012 yılından bu yana her yıl daralan Finlandiya ekonomisi, 2015 yılının ilk üç çeyreğinde Euro Bölgesi'ndeki en kötü performans gösteren ülke oldu. Vergiler ve sosyal masraflar sıralamasında Avrupa Birliği'nde dördüncü sırayı almasına karşın, bütçe açığı göreceli olarak İtalya'nın açığından fazla durumda olan Finlandiya'da işsizlik oranı da Kuzey Avrupalı komşularının üzerinde bulunuyor. İşsizlik oranı Aralık ayında yüzde 9.2 düzeyinde gerçekleşerek, Haziran 2015'ten bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı. Finlandiya Maliye Bakanı Alexander Stubb, ülkesini “Avrupa'nın yeni hasta adamı” olarak anmaya başladı. Stubb, “Finlandiya, bütçe açığıyla işleyen bir ekonomi haline geldi ve rekabetçilik anlamında, İsveç ve Almanya'nın yüzde 10-15 gerisinde bulunuyor. İşte bu nedenden dolayı, durumu düzeltmemiz gerekiyor” dedi. Komşusu Rusya'nın azalan talebiyle zayıflayan yerli kağıt endüstrisi ve Nokia’nın tüketici elektroniği kısmının çöküşü, bir zamanlar Batı Avrupa'nın en güçlü ekonomileri arasında sayılan Finlandiya'yı olumsuz yönde etkiliyor. Yunanistan: Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, Yunanistan'ın Schengen bölgesi kuralları çerçevesinde sınır görevlerini "ciddi bir şekilde ihmal ettiğini" ve üç ay içerisinde sorunların üstesinden gelmezse sınır kontrollerine tabi tutulabileceğini söyledi. Dombrovskis, "Rapor taslağı, Yunanistan'ın görevlerini yerine getirmede ciddi ihlaller yaptığı ve Yunan

Page 9: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

9

görevliler tarafından dış sınır kontrolünü sağlamada ciddi aksaklıklar yapıldığı sonucuna varıyor" dedi. Komisyon tarafından haftalık toplantıda görüşülen raporun sonucu, bazı Schengen üyelerinin bölge içerisinde şimdiden uygulamaya başladığı ve iki yıla kadar sürebilecek sınır kontrollerinin genişlemesi anlamına gelebilir.

Diğer ekonomilerde gelişmeler...

Japonya: Japonya'da "Abenomics" programının ana mühendislerinden Ekonomi

Bakanı Akira Amari, mali usulsüzlük iddialarını 1 hafta savuşturduktan sonra istifa ettiğini açıkladı. Amari, Başbakan Shinzo Abe Aralık 2012'de göreve geldiğinden bu yana istifa eden en etkili bakan oldu. Trans-Pasifik Ortaklığı bölgesel ticaret görüşmelerinde Japonya adına katılan Amari, aynı zamanda Abe'nin, Japonya'nın rekabetçiliğini artırmayı amaçlayan büyüme stratejisine öncülük etmişti. Amari'den boşalan koltuğa, Başbakan Shinzo Abe’nin Liberal Demokrat Parti'deki genel sekreteri olan Nobuteru Ishihara atandı. Geçtiğimiz hafta Japonya'da bir dergide yer alan makalede, Amari ve personelinin kimliği belirlenemeyen bir inşaat şirketinden siyasetin finansmanı yasasına aykırı olduğu iddia edilen bir biçimde para aldığı yazılmıştı.

Japonya Merkez Bankası (BOJ), ülkenin yavaş ekonomisini piyasalardaki volatilite ve azalan küresel büyümeden korumak amacıyla faizleri beklenmedik bir şekilde sıfırın altına indirerek piyasaları şaşırttı. BOJ'nin faiz kararının ardından Asya borsaları yükselirken, yen düştü ve tahvil getirileri geriledi. Bankanın kararı duyurduğu açıklamada, "BOJ gerek görüldüğünde faizleri negatif alanda daha fazla indirmeye hazırdır" denildi. BOJ faizleri eksi yüzde 0.1'e indirmeye 5'e karşı 4 oyla karar verdi. Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda, Japonya parlamentosuna yaptığı konuşmada, bankanın şimdilik negatif faiz oranlarını değerlendirmediğini söyleyerek, parasal genişleme önlemlerinin devasa varlık alımlarının artırılması şeklinde olabileceği sinyallerini vermişti. Banka ayrıca parasal genişleme programı çerçevesinde hükümet tahvilleri ve riskli varlıkları satın alarak piyasaya yıllık 80 trilyon yen (675 milyar dolar) para akıtma programına devam edeceğini belirtti. Negatif faiz oranlarına başvuran Japonya böylece 1990'lardan bu yana tüketicilerin büyük satın alımları sürekli ertelemelerine neden olan veya fiyatların düşeceği beklentisiyle sık alım yapmalarını engelleyen deflasyona ve düşen fiyatlara yönelik uzun mücadelesinde yeni bir silah elde etmiş oluyor. Deflasyon yaklaşık 20 yıldır süren ekonomik yavaşlığın ana nedeni olarak görülüyor. Avrupa'da bazı merkez bankaları da şu an negatif faiz oranları uygularken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Haziran 2014'te faizleri negatif alana çeken ilk büyük merkez bankası oldu. Faizleri negatif alana çekerek merkez bankası, bankaların paralarını BOJ'de tutmaktansa daha çok kredi vererek reel ekonomideki aktiviteyi artırmalarını umut ediyor.

Çin:

Çin Merkez Bankası (PBOC), Çin Yeni Yıl tatilinin yaklaşması ile birlikte artan para talebinden dolayı nakit sıkışıklığını önlemek için, bu hafta finans sistemine iki para piyasası operasyonu yoluyla son üç yılın en yüklü

Page 10: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

10

likiditesini sağladı. Çin'de yeni yıl tatili 8 Şubat'ta başlayacak ve bir hafta sürecek. PBOC, Perşembe günü ters repo yoluyla piyasaya 340 milyar yuan (51.7 milyar dolar) verdiğini duyurdu. Banka iki gün önce 440 milyar yuan vermişti. Bu hafta 590 milyar dolara ulaşan net nakit enjeksiyonu, Şubat 2013'ten bu yana en yüksek seviyeyi işaret ediyor. Yuanı desteklemek için yapılan müdahaleler sonucu, Çin'in döviz rezervi yalnızca Aralık ayında 108 milyar dolarlık rekor bir düşüş gösterdi.

PBOC, Hong Kong'daki bazı Çin bankalarına, açığa satışları durdurmak ve likiditeyi sıkılaştırmak için offshore piyasada yuan borç vermelerini askıya alma talimatı verdi. PBOC'un, aralarında BOC Hong Kong (Holdings) Ltd. ve Industrial & Commercial Bank of China (Asia)'nın da bulunduğu bankalardan gerekli olmadığı sürece yuan cinsinden borç vermemelerini istedi. PBOC ayrıca, yıl sonunda volatilitenin farkına varmasının ardından, bazı Çinli banka ve firmaların, 1 Ocak'tan itibaren, offshore yuan piyasasında açığa satış emirleri hakkında bilgi toplamasını da istedi.

Çin'de sanayi şirketlerinin karları, ekonomik yavaşlama ile birlikte talep ve satışlardaki zayıflamanın etkisi ile düşüşünü yedinci ayda da sürdürdü ve rekor uzunluktaki düşüş dönemini daha da uzattı. Çin'in sanayi şirketlerinin toplam karı Aralık ayında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4.7 düştü ve üç yılı aşkın sürenin en hızlı düşüşünü gerçekleştirdi. Bu veri Kasım ayında yüzde 1.4 gerilemişti.

Çin'de, kapasite azaltmaya ve kamunun hakim olduğu sektörlerde işgücü fazlasını gidermeye yönelik arz yanlı tedbirlerin bir parçası olarak işlem görmemiş çelik üretimi kapasitesinde 150 milyon ton azaltma ve kömür üretiminde "önemli miktarda" kesintiye gidilmesi hedefleniyor. Geçtiğimiz yıllarda hükümet çelik üretiminde 90 milyon ton kesintiye gitmişti ve 100 ile 150 milyon ton arası ek kesintiye gidilmesi planlanıyor. Hükümetten yapılan açıklamada çelik üretim kapasitesinde "katı kontrol" sürdürülerek, yeni kömür madeni onaylarının durdurulacağı bilgisi yer alırken, gelişmelerin uygulamaya konulacağı bir tarih belirtilmedi. Çin hükümeti daha önce, kömür ve çelik gibi sektörlerde kapasite fazlasında kısıtlamaya gideceğini belirtmişti.

Rusya:

Rusya ekonomisi 2009'dan bu yana görülen en sert ekonomik daralmayı gerçekleştirdi. Ülkenin kilit ihracat kalemlerinden olan petrol fiyatlarındaki düşüş ve Ukrayna anlaşmazlığı üzerine uygulanan yaptırımlar, küçülmede etkili oldu. GSYİH, 2014 yılında yüzde 0.6 büyümesinin ardından 2015 yılında yüzde 3.7 küçüldü. Rusya ekonomisi, petrol fiyatlarının 2016 yılında düşüşe devam etmesiyle birlikte rublenin rekor düşük seviyeye inmesinin de etkisiyle son iki yıldır daralmakta.

Rusya Başbakan Yardımcısı Arkady Dvorkovich, ülkesinin diğer petrol üreticileriyle sürekli iletişim halinde olduğunu söyledi. Dvorkovich, düşük petrol fiyatlarının yatırımlarda azalmaya yol açacağını ve bunun daha düşük petrol üretimiyle sonuçlanacağını, fakat bunun kasıtlı bir devlet politikası olmayacağını söyledi. Dvorkovich, Rus petrol firmalarının petrol fiyatları konusunda kendi çıkarlarını takip edeceğini belirtti.

Page 11: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

11

Güney Afrika: Güney Afrika Merkez Bankası, zayıflayan randdan kaynaklanabilecek enflasyon baskılarının ekonominin geneline yayılabileceği endişesi ile, para politikası gösterge faizi 50 baz puan artırarak sıkılaştırdı. Başkan Lesetja Kganyago, yaptığı açıklamada, repo faizinin yüzde 6.75'e çıkarıldığını kaydetti. Güney Afrika para birimi randın geçen politika toplantısının yapıldığı Kasım ayından bu yana dolar karşısında yüzde 15 değer kaybetmesi, faiz artırımlarını çeyrek baz puan ile sınırlayan bankayı daha agresif adımlar atmaya yöneltti. Enflasyon riskleri sel felaketi dolayısıyla gıda fiyatlarının artması ile güçlendi ve bu durum, bankanın yüzde 3 ila yüzde 6 aralığındaki enflasyon hedefini tutturmasına risk teşkil etti. Malezya: Başbakan Najib Razak, ulusal emeklilik fonuna çalışanların ödediği zorunlu katılım oranının yüzde 3 azaltılacağı ve bunun da özel tüketimi yılda 1.9 milyar dolar (8 milyar ringgit) destekleyebileceğini açıkladı. Najib, Malezya ekonomisinin bu yıl, yüzde 4 ila 4.5 arasında büyümesinin beklendiğini söyledi. Malezya ekonomisinin 2016 büyümesi için daha önce yapılan tahmin yüzde 5 seviyesindeydi. Najib, hükümetin GSYİH'nin yüzde 3.1'i seviyesinde bütçe açığı hedefini değiştirmediğini açıkladı. Najib, 2015'te ekonomi yüzde 5 büyürken bütçe açığının yüzde 3.2 olduğunu bu nedenle 2016 hedeflerine güvendiğini söyledi. Hükümetin aldığı "ihdiyatlı tedbirler" sayesinde 9 milyar ringgit tasarruf edileceğini belirten Najib, bu tasarrufun elde edilmesi için atılacak adımlar hakkında bilgi vermedi. Petrol fiyatlarındaki düşüş, Malezya hükümetinin kredi notunun düşürülmesini engellemek için bütçe açığı hedefleri çerçevesinde ikinci yıl üst üste harcama planlarını tekrar gözden geçirmesine neden oluyor. Asya'nın tek büyük net petrol ihraçcısı Malezya, hükümetin tahminlerine göre, petrolün varil fiyatındaki her 1 dolarlık düşüşte 300 milyon ringgit kaybetme riskine sahip. Malezya hükümeti 2016'da petrol fiyatlarının 30 ila 35 dolar arasında seyretmesini tahmin ediyor. Ekim'de bütçenin harcama planlarının ilk gündeme geldiği dönemde Malezya hükümetinin petrol fiyatı tahmini 48 dolar seviyesindeydi. Azerbaycan: Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkilileri, Azerbaycan’ın petrol fiyatlarındaki çöküş ile tetiklenen döviz krizinden olumsuz etkilenmesiyle, hükümete yapılacak olası bir mali yardıma ilişkin görüşmeler için ülkeye gitti. IMF yetkilileri başkent Bakü'de Azerbaycan Maliye Bakanı ile Perşembe günü basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi. Çarşamba günkü bir IMF notuna göre, “Bilgi toplama gezisi”, “teknik asistalık ve mali ihtiyaçların tespiti” için Azerbaycan hükümeti tarafından talep edildi. Azerbaycan, IMF'ten 3 milyar dolar borçlanmak isterken, Dünya Bankası'ndan 1 milyar dolar kredi talep ediyor. Başkent Bakü'de, IMF yetkililerinin yanında Dünya Bankası yetkilileri de kredi görüşmeleri için bulunmakta. Financial Times daha önce, IMF ve Dünya Bankası'nın Azerbaycan'a yapılacak 4 milyar dolarlık olası bir acil kredi paketi üzerinde görüştüğünü bildirmişti. Azerbaycan Merkez Bankası, petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından geçtiğimiz yıl manatın değerini korumak için rezervlerinin yüzde 60'ını eritmesi sonrası, 21 Aralık'ta serbest kur rejimine geçmişti. Manat,

Page 12: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

12

geçtiğimiz 12 yıl içerisinde sadece bir kez düşmekle birlikte, yüzde 32 değer kaybederek geçtiğimiz ay rekor düşük seviyelere geriledi. Manat, dolar karşısında 1.615 seviyesinden işlem görmesiyle tüm zamanların en zayıf seviyesine geriledi. Bu arada, Azerbaycan Maliye Bakanı Samir Şerifov, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'ndan acil kredi almaya ihtiyaçlarının olmadığını söyledi.Şerifov, düzenlediği basın toplantısında yabancı basın kuruluşlarında çıkan " haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Bakü'de IMF, WB ve Asya Kalkınma Bankası yetkililerinden oluşan heyetle görüştüğünü bildiren Şerifov, hükümetin ekonomik krize karşı tedbirlerini, ülkenin ekonomik önceliklerini, IMF ve diğer kurumların Azerbaycan'a yapacağı teknik yardımları istişare ettiklerini bildirdi. Şerifov, devletin başlıca gelir kaynağı olan petrol fiyatlarında yaşanan düşüş nedeniyle bütçenin tekrar gözden geçirilme zorunluluğunun doğduğunu belirtti. Suudi Arabistan:

Suudi Arabistan Merkez Bankası'nın net yabancı varlıkları Aralık ayında son 9 yılın en büyük düşüşünü kaydetti. Rezervlerin azalmasında petrol fiyatlarındaki düşüş etkili oldu. Suudi Arabistan Merkez Bankası'nın rezervleri 19.4 milyar dolar düşerek 608.4 milyar dolara geriledi. Suudi Arabistan 2015'te GSYİH'nin yüzde 15'i oranında bütçe açığı vermişti.

Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) toplantısında % 5'lik üretim kısıntısının görüşülebileceğini söyledi. Suudi Arabistan'ın petrol üretiminde %5'lik kısıntıya gitme teklifini daha önce yaptığını belirten Novak, "Rusya üretim kısıntısına ilişkin görüşmek konusunda istekli" dedi. Açıklamanın ardından OPEC delegeleri Rusya'yla toplantı planı olmadığını ve Suudi Arabistan'ın arzı %5 kesme yönünde bir teklif sunmadığını belirtti. Novak'ın açıklamasıyla Brent ve ABD tipi ham petrol fiyatlarında günlük yükseliş %8'e ulaştı.

İran: İran petrol sektöründen bir kaynak, ülkesinin petrol üretimini günde 500,000 varil düzeyinde artırma yolunda ilerlediğini söyledi. Kaynak, ülkeye yönelik yaptırımların bu ay kalkmasının ardından Asya ve Avrupa'daki müşterilere altı tanker petrol satıldığını belirtti. Her bir tanker 2 milyon varil ve üzerinde petrol taşıyabiliyor.

BU HAFTA PİYASALAR

Fed, BOJ kararları ve petrol fiyatlarındaki yükselme kur ve faizi geriletti...

Petrol fiyatlarındaki sert düşüşün yerini bıraktığı kısa süreli toparlanmanın hafta başında sona ermesinin ardından gelişmekte olan ülke para birimlerine yönelik riskten kaçış yeniden ön plana çıkarken, içerideki kurumsal döviz talebinin de etkisiyle dolar/TL yönünü yukarı çevirdi. Dolar/TL paritesi haftaya 3.01 civarında başlarken; euro/TL 3.27 ve sepet bazında TL de 3.14 düzeyinde işlem gördü.

Page 13: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

13

Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları

(14.06.17 tahvili, % bileşik)%

4

7

10

13

16

19

22

25

04.01.2007

01.03.2007

27.04.2007

25.06.2007

20.08.2007

17.10.2007

13.12.2007

12.02.2008

08.04.2008

05.06.2008

31.07.2008

25.09.2008

26.11.2008

28.01.2009

25.03.2009

25.05.2009

20.07.2009

14.09.2009

12.11.2009

11.01.2010

08.03.2010

30.04.2010

28.06.2010

20.08.2010

20.10.2010

22.12.2010

16.02.2011

12.04.2011

07.06.2011

02.08.2011

30.09.2011

30.11.2011

25.01.2012

21.03.2012

18.05.2012

13.07.2012

12.09.2012

12.11.2012

08.01.2013

05.03.2013

02.05.2013

28.06.2013

28.08.2013

31.10.2013

26.12.2013

21.02.2014

17.04.2014

17.06.2014

15.08.2014

14.10.2014

10.12.2014

05.02.2015

02.04.2015

02.06.2015

29.07.2015

23.09.2015

23.11.2015

19.01.2016

Tahvil bono piyasasında 12 Mart 2025 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %11.01; 14 Haziran 2017 itfalı iki yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %11.02 düzeyinde haftaya başladı. Dolar/TL paritesi Salı sabahı Çin borsalarındaki bozulma nedeniyle 3.0345’e kadar yükseldikten sonra petrolün tekrar yükselişe geçmesiyle artan risk iştahı sonucu geriledi ve tekrar 3.00 sınırına indi. Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu’nun piyasalara fazla bir etkisi olmadı. TL Çarşamba günü gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en iyi performansı gösterirken, piyasalar ABD Merkez Bankası'nın (Fed) akşam sonucu açıklanacak olan faiz toplantısına odaklandı. Dolar/TL en son 8 Ocak'ta gördüğü 2.9875 seviyesine kadar geriledi. Perşembe günü Fed’in beklentilere paralel faiz kararının sonrasında oluşan iyimserlik ve petrol fiyatlarındaki yükseliş gelişmekte olan piyasalara olumlu yansırken, TL gün içinde dolar karşısındaki bir ara 2.97’nin altına indi ve günü 2.97 civarında kapatti. Sepet bazında TL’de 3.10’a gerilerken, euro/TL paritesi 3.24’e indi. Risk algısında görülen toparlanma ve kurdaki gerileme paralelinde tahvil faizlerinde de düşüş görüldü. On yıllık tahvil faizleri %11’in altına inerken; iki yıllık tahvil faizleri de %11.10’a geriledi. Haftanın son günü de Japon Merkez Bankası’nın negatif faize geçmesi gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahını artıran diğer bir etken oldu. Dolar/TL paritesi 2.96’ya gerilerken, iki yıllık tahvil faizleri de %11’e doğru indi.

Bu arada, Hazine yılın ilk aylarında yoğun itfa/borçlanma programının Ocak ayı bölümünü aralarında 2 ve 10 yıllık gösterge tahviller de dahil altı ihale ile 9.16 milyar TL'si piyasadan toplam 13.9 milyar TL borçlanma ile tamamladı. Hazine, Ocak ayında toplam 16.4 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 8.9 milyar TL'si piyasadan toplam 13.6 milyar TL'lik iç borçlanma programlıyordu. Bu verilere göre kamudan borçlanma 4.7 milyar TL

oldu. Hazine'nin bu yılın genelinde hedeflediği 94 milyar TL'lik itfasının yaklaşık üçte birine denk gelen 30.5 milyar TL'si yılın ilk iki ayında gerçekleşecek. Her yıl olduğu gibi bu yılın ilk ayları da Hazine'nin borçlanma/itfa programının en yoğun olduğu dönem olacak. Hazine'nin geçen yıl Ocak ayında TL cinsi sabit faizli iç borçlanmalarının ağırlıklı ortalama maliyeti yüzde 7.8 seviyesindeydi. Geçen yılın ilk üç ayında bu maliyet yaklaşık yüzde 8 olurken, yılın ikinci çeyreğinde maliyet yüzde 10'a yaklaştı.

Sonuçta 22 Ocak’da Merkez Bankası kurlarıyla 3.0161 olan dolar/TL paritesi, 29 Ocak’ta 2.9662 TL oldu; 3.2675 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 3.2350’ye geriledi. 22 Ocak’da %11.17 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %11.03 oldu.

Page 14: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

14

Döviz, petrol ve altın fiyatları...

Döviz: Dolar, piyasaların bu haftaya sakin başlaması ve yatırımcıların dikkatlerini merkez bankası toplantılarına çevirmesiyle beraber hafta başında yatay seyretti. Dolar/yen paritesi 118.75 düzeyinde haftaya başlerken, euro/dolar paritesi 1.0815 düzeyindeydi. Hafta içinde de, büyük para birimleri Fed'in Çarşamba günü sonuçlanacak faiz toplantısı öncesinde büyük bir hareketlilik göstermedi. Dolar endeksi yatay bir seyir izleyerek 99.041 seviyesinde kaldı. ABD doları, Fed'in piyasaları şaşırtacak bir hamle yapmamasının ardından dalgalı bir seyir izledi. Dolar, Fed'in küresel ekonomik ve finansal gelişmeleri "yakından takip ettiğine" dair açıklamasıyla önce hafif geriledi ancak daha sonra eski seviyesine geri geldi. Dolar karşısında 1.0918 dolar ile bir haftanın zirvesini gören euro ise 1.0895 dolardan işlem gördü. Dolar, yen karşısında ise 3 haftanın zirvesinden gerileyerek 118.73 yen oldu. Haftanın son gününde ise Japon Merkez Bankası’nın (BOJ) sürpriz negatif faiz kararı piyasaları etkiledi. Yen bugün açıklanan BOJ kararı sonrası değer kaybetti. Dolar, kararın ardından yen karşısında yüzde 2'nin üzerinde yükselerek 121.5 seviyesine çıktı daha sonra hafif geriledi. Euro da yen karşısında değer kazanarak 131.30 yen oldu. Euro/dolar paritesi ise fazla değişmeyerek 1.09’un altında işlem görmekte. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.0860; Dolar/yen paritesi 121.30 düzeyindedir. Petrol: Petrol fiyatları kuzey yarımkürenin belirli bölgelerinde etkili olan soğuk havanın petrole olan talebi artırmasıyla geçtiğimiz haftanın sonunda başladığı hızlı yükselişini hafta başında da devam ettirdi. Brent ham petrolünün varili 32.65 dolara, .ABD türü ham petrolün varili de 32.50 dolara yükseldi. Ancak daha sonra petrol fiyatları Suudi Arabistan ve Irak'tan gelen fazla üretim haberlerinin küresel arzın yüksek olduğu endişelerini artırmasıyla tekrar varil başına 30 doların altına indi. Fakat bu kısa süreli oldu fiyatlar hafta içinde tekrar 30 doların üstüne çıktı. Ham petrol fiyatları Perşembe günü ise Rusya'nın petroldeki küresel stok fazlasını kontrol edebilmek için Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile işbirliği yapılabileceği ihtimalini değerlendirmesiyle yaklaşık yüzde 3 değer kazandı. Brent ham petrolü 33 dolara, ABD petrolü 32 dolara yükseldi. Petrol fiyatları, petrol üreticileri arasında bir anlaşma olabileceği umuduyla değer kazandı. Haftanın son gününde de aynı etkiler devam etmekte. Brent ham petrolünün varil fiyatı 34 doların, ABD ham petrolünün varil fiyatı da 33 doların üzerine yükseldi. Cuma günü itibariyle Brent ham petrolünün varili 34.50 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 33.90 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın fiyatları, çalkantılı küresel ekonomiden dolayı Fed'in bu yıl faizleri daha uzun aralıklarla artırabileceğine ilişkin beklentilerle hafta başında değer kazandı. Spot altının ons fiyatı 1100 doların üzerine yükseldi. Fiyatlar, borsalardaki düşüşün yarattığı güvenli liman talebi ve Fed'in küresel ekonomide yavaşlamanın yaşandığı bir dönemde yapacağı toplantı öncesinde doların baskı altında kalmasıyla 1120 dolara çıktı. Fiyatlar, bir ara 1122 dolara kadar artarak 3 Kasım'dan bu yana en yüksek seviyeyi görmüştü. Ancak altın fiyatları, Çarşamba akşamı Fed'in küresel ekonomide zorluklar yaşandığını kabul etmesine rağmen para politikasında

Page 15: Haftanın Gündemi-Beklentiler · artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol oynadı. Petrol fiyatları,

15

gevşeme olacağı sinyali vermemesi üzerine 12 haftanın zirvesinden düşüşe geçti. Spot altının ons fiyatı tekrar 1120 doların altına indi. Haftanın son gününde de altın gerilemesini sürdürdü. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1114 dolar civarındadır.

DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1)

31.12.14 (2)

31.12.15 (3)

29.01.16 (2)/(1)

% değişim

(2)/(1) reel %

değişim

(3)/(2) %

değişim ABD doları/TL* 2,3311 2,9233 2,9662 25,4 15,3 1,5 Euro/TL* 2,8323 3,1896 3,2350 12,6 3,5 1,4 Döviz Sepeti ** 2,5817 3,0565 3,1006 18,4 8,8 1,4 Euro-dolar Paritesi 1,2150 1,0911 1,0906 -10,2 - 0,0 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır.

UYARI NOTU: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir .

Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: [email protected] Tel: 0212 – 368 35 20