gİrdİk; sci-e’deyİz! - thdsayı 2 gİrdİk; sci-e’deyİz! ... mutlaka göz önünde...

12
T ÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ B ÜLTENİ TÜRK HEMATOLOJ DERNEĞ TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ THD 2009 THD 2009 Haziran 2009 Sayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! TJH’NİN BÜYÜK HEDEFİ GERÇEKLEŞTİ 2. ICLLM BAŞARIYLA TAMAMLANDI LENFOMA SINIFLARI AÇILDI! THD; SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLMANIN SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDİYOR Türk Hematoloji Derneği’nin resmi bilimsel yayın organı olan “Turkish Journal of Hematology” dergisi 2009 yılı itibari ile Science Citation Index Expanded’e girdi. 1951 yılında kurulan derginin en büyük hedefi gerçekleşti. TJH ile ilgili tüm ayrıntı ve röportajlar sayfa 11’de. İstanbul WOW Otel ve Kongre Merkezinde 21-24 Mayıs 2009 tarihleri arasında düzenlenen "2nd International Congress on Leukemia-Lymphoma- Myeloma" büyük başarı ile sona erdi. Kongreye 220'si 42 farklı ülkeden olmak üzere toplam 480 kişi katıldı. Kongre sırasında düzenlenen basın toplantısına ilgi yoğundu. Devamı Sayfa 4’te... THD, 2008 yılında Lenfoma Tanıtım Kampanyası çerçevesinde, ülkemizin değişik bölgelerinden belirlediği dört ilin (Burdur, Artvin, Balıkesir ve Kasta- monu), birer sağlık meslek lisesinde, öğrencilerin eğitimine destek amacıyla lenfoma sınıfı yapma kararı aldı. Lenfoma sınıflarının her biri törenle açıldı. Açılışlara ilişkin ayrıntılar ve törenlere katılan dernek temsilcilerinin görüşleri sayfa 3’te yer almakta.

Upload: others

Post on 28-Mar-2021

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİTÜRK

HEMATOLOJ�DERNE�

TÜRK

HEMATOLOJİ

DERNEĞİ

THD2009

T H D2009

Haziran 2009Sayı 2

GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! TJH’NİN BÜYÜK HEDEFİ GERÇEKLEŞTİ

2. ICLLM BAŞARIYLATAMAMLANDI

LENFOMA SINIFLARI AÇILDI! THD; SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLMANIN

SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDİYOR

Türk Hematoloji Derneği’nin resmi bilimsel yayın organı olan “Turkish Journalof Hematology” dergisi 2009 yılı itibari ile Science Citation Index Expanded’egirdi. 1951 yılında kurulan derginin en büyük hedefi gerçekleşti. TJH ile ilgilitüm ayrıntı ve röportajlar sayfa 11’de.

İstanbul WOW Otel ve Kongre Merkezinde 21-24 Mayıs 2009 tarihleri arasında düzenlenen "2nd International Congress on Leukemia-Lymphoma-Myeloma" büyük başarı ile sona erdi. Kongreye 220'si 42 farklı ülkeden olmak üzere toplam 480 kişi katıldı. Kongre sırasında düzenlenenbasın toplantısına ilgi yoğundu.

Devamı Sayfa 4’te...

THD, 2008 yılında Lenfoma Tanıtım Kampanyası çerçevesinde, ülkemizin değişik bölgelerinden belirlediği dört ilin (Burdur, Artvin, Balıkesir ve Kasta-monu), birer sağlık meslek lisesinde, öğrencilerin eğitimine destek amacıyla lenfoma sınıfı yapma kararı aldı. Lenfoma sınıflarının her biri törenle açıldı.Açılışlara ilişkin ayrıntılar ve törenlere katılan dernek temsilcilerinin görüşlerisayfa 3’te yer almakta.

Page 2: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

THD BÜLTENİ

3 ayda bir yayımlanan yerel bir bültendir.

Türk Hematoloji Derneği Adına SahibiProf. Dr. Muhit ÖZCAN

Yayın Yönetim YeriTürk Ocağı Cad. No: 17/6

Cağaloğlu-Eminönü-İSTANBUL

Editör ve Sorumlu MüdürDoç. Dr. Mutlu ARAT

Türkçe Dil EditörüProf. Dr. Yücel TANGÜN

Basın Asistanı-Söyleşilerİpek DURUSU

İletişim BilgileriTürk Hematoloji Derneği

Sancak Mah. Turan Güneş Bul. 613. Sok. No: 806550 Çankaya/ANKARA

Tel: 0 312 490 98 97 • Faks: 0 312 490 98 [email protected]

BaskıBilimsel Tıp Yayınevi

Bükreş Sok. No: 3/20 Kavaklıdere/ANKARATel: 0 312 426 47 47 • Faks: 0 312 426 93 93

[email protected]

Yazıların içerik ve özgünlük ile ilgili sorumluluklarıYazarlar’a aittir.

THD YÖNETİM KURULUNDAN AÇIKLAMA

Yıllık üyelik aidatlarınızı ödediniz mi?Bilindiği üzere, 7-10 Ekim 2009 tarihlerindeki 35. Ulusal Hematoloji Kongresinde THD’nin olağan Genel KurulToplantısı yapılacaktır. Olağan Genel Kurulumuza katılabilmek için tüzüğümüze göre “yıllık ödentilerin yapılmışolması” gerekmektedir. Genel Kurulumuzun en sağlıklı biçimde toplanabilmesi ve üyelerimizin herhangi birsorunla karşılaşmamaları için ödentilerin zamanında yapılması konusunu bilgilerinize sunuyoruz.

THD Laboratuvar Standartları Bilimsel Alt Komitesi formunu doldurmayı unutmayınız!THD Laboratuvar Standartları Bilimsel Alt Komitesi, ülkemizdeki hematoloji laboratuvarlarında ya da hema-tolojik incelemelerinin uygulandığı diğer laboratuvarlarda yapılmakta olan testler ve kullanılan cihaz/sistemlerhakkında genel bilgi sağlamak üzere bir veri tabanı sorgulama formu düzenlemiştir. Bu formda sağlanan bilgilerdoğrultusunda, bilimsel alt komitenin 2009-2010 dönemi çalışmalarının yönlendirilmesi planlanmaktadır. THDweb sayfasında sunulan formun 30 Haziran 2009 tarihine dek yanıtlanarak bilimsel alt komite sekreterliğineulaştırılmasını gerekmektedir ([email protected]). Toplanan veriler, Ekim ayında 32. Ulusal Hema-toloji Kongresi Laboratuvar Standartları Alt Komitesi toplantısında bir rapor olarak sunulacaktır.

Danıştay, YÖK'ün öğretim üyelerine "rotasyon" uygulaması kararının yürütmesini durdurdu.Türk Tabipleri Birliği tarafından Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın (YÖK) 26.02.2009 gün ve 2009/7 sayılı"öğretim üyelerinin rotasyona gönderilmesi" kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Yargıya başvu-rulmuştu. YÖK'ün bu kararında; 13 üniversiteye bağlı tıp fakültesinin, 261 anabilim dalı/ bilim dalındaki öğre-tim üyesi ihtiyacının 2009-2010 yılı sonuna kadar önce en az bir yıl süre ile daha sonra kısaltılarak (7 ay), 27üniversiteye bağlı tıp fakültesinden 2547 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca karşılanması öngörülmüştü. Danış-tay'ın verdiği karar çerçevesinde rotasyon uygulaması işleminin yürütmesi durduruldu.

Endikasyon Dışı İlaç Kullanımı Kılavuzu Yayımlandı.THD’nin uzun süredir düzeltilmesini istediği endikasyon dışı ilaç kullanım kılavuzu sonundayayımlandı.Meslektaşlarımıza günlük pratikte büyük sorun yaratan endikasyon dışı ilaç kullanımı konusunda sonunda bir kılavuzyayınlandı. Bilindiği gibi THD yönetim kurulu da konuyu uzun süredir çeşitli düzeylere taşımaktaydı. Özellikle kökhücre nakli alanında kullanılan ilaçlarda yaşanılan sıkıntıları önemlice çözen kılavuz, buna karşın hala eksik noktalarıyladikkati çekmekte. Ciddi terminolojik hatalar da barındıran kılavuz hakkında THD yönetim kurulu SGK nezdindegereken girişimleri aralıksız sürdürüyor. Bu kılavuza dernek internet sayfamızdan ve İlaç Eczacılık Genel Müdür-lüğünün internet sayfasından ulaşabilirsiniz.

HAZİRAN 20092 TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ

HABERLER

THD´nin Değerli Üyeleri,

Bu yıl 42 yaşını doldurmakta olan Türk Hematoloji Derneği, 600’ün üzerinde aktifüyesi ile önemli ve etkili bilimsel bir sivil toplum örgütü olarak, tüzüğü doğrultusundaçalışmalarını yürütmektedir. Derneğimiz alanındaki tek dernek olmanın getirdiği so-rumluluğun da bilinciyle şu ana kadar yaptığı tüm bilimsel toplantı, kurs ve kongreleri,kişileri değil kurumsal kimliği daima ön planda tutarak, akılcı hedefler ortaya koymaksuretiyle gerçekleştirmiş ve pek çok uzmanlık derneği için model oluşturmuştur.

Koşulların dayatması nedeniyle ön plana çıkan hekimlik işlevimiz, bilimsel araştırmayapmamızı, alanımızdaki gelişmeleri izlememizi güçleştirmektedir. Uzmanlık alan-larımızda bilimsel çalışmalar yapıp, bunları uluslararası saygın dergilerde, özgünaraştırma olarak yayımlamanın öncelikli olduğu da her türlü tartışmanın dışındadır.Tıp biliminde yaşanan baş döndürücü gelişmelere, ondan daha hızlı, başka bir geliş-menin de eşlik ettiği malumlarınızdır. Kongre turizmi olarak da adlandırılan bu sosy-oekonomik olgu, bilimsel gelişmeleri izleme zorunluluğumuz nedeniyle meslekyaşantımızın yadsınamaz parçası haline gelmiştir. Kongre ve toplantılarımızın ajan-dalarımızda giderek daha fazla yer tutmaya başladığı bu ortam, ülkemizdeki bilimüretimi ve ekonomik gelişmişliğimizle paralel gitmeyen kongre ve toplantı yoğun-luğunun bizler için sinsi bir tehdit haline geldiği yönündeki ciddi kaygıların, TürkHematoloji Derneği olarak, paylaşılması ihtiyacını doğurmuştur. Bu nedenle, toplantıkatılımlarımızda daha fazla özen göstermek, seçici olmak salt bir tercih olmanınötesinde bir zorunluluk haline gelmektedir.

Tüm çalışmalarımızda ülkemizin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullarınmutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını da gerektirdiği dikkate alındığında, büyük özveril-erle oluşturulmuş uluslararası platformlarda saygınlığa sahip, mevcut güçlü yapılarızayıflatacak her türlü oluşumun alanımıza zarar vereceği de açıktır. Derneğimiz, tümüyelerimizi aktif hale getirmeye ve üretime yönelik olarak işbirliği olanaklarını yaşamageçirme yönünde ciddi bir yol kat etmiş iken, alanımız içinde, hedefleri ve gidereceğieksiklikler üzerinde yeterince çalışıldığı hususunda tatminkâr açıklamalarından hab-erdar olamadığımız yeni oluşumlar, alanımıza yarar değil zarar verecektir. Hema-tolojide ve bağlantılı çalışan herkesin belli bir alanda eksikliği giderecek ve kuruluşvarlığını anlamlı kılan hedefleri olanlar dışında, yeni dernek oluşumlarını destek-lerken “neden, nasıl ve kim” sorularını sorması gerektiği yönündeki inancımızı pay-laşmayı gerekli ve zorunlu görüyoruz. Çok sayıda toplantı, kongre ve çok sayıda yenidernek, mevcut güç ve kaynaklarımızın akılcı, etkin kullanımını olumsuz etkileye-cek; belki de iyi niyetle belirlenen hedeflere ulaşılmasını engellediği gibi alanıntümüne de zarar verecektir. Amacı iyi tartışılmamış, saptanmamış yeni oluşumların,başka yeni oluşumların doğuşuna zemin oluşturacağı asla göz ardı edilmemelidir.

THD, kurumsal olarak, tüm üyeleriyle birlikte oluşturduğu genel çizgisini bir kezdaha vurgulamayı, alanıyla ilgili bu gözlem ve kaygılarını üyeleriyle paylaşmayı tar-ihe düşülecek bir notun ötesinde, görev bilmektedir. Tüm üyelerimize saygı ileduyurulur.

Page 3: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

LENFOMA SAĞLIK MESLEK LİSESİNDE…4 ŞEHİR, 4 LİSE, 4 SINIF

THD; SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLMANIN SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDİYOR.

LENFOMA SINIFLARI AÇILDI!Türk Hematoloji Derneği bilindiği üzere geçen yıl Diyarbakır Silvan Sağlık Meslek Lisesine sosyal sorumluluk projesi kapsamında çeşitli gereç ve kitap yardımındabulunmuştu. 2008 yılında da Roche firması destekli Lenfoma Tanıtım Kampanyası çerçevesinde, ülkemizin değişik bölgelerinden belirlediği dört ilin (Burdur,Artvin, Balıkesir ve Kastamonu), birer sağlık meslek lisesinde, öğrencilerin eğitimine destek amacıyla lenfoma sınıfı yapma kararı aldı. THD, tüzüğünde yer alan anailkeler doğrultusunda üyelerinin yarattığı büyük güç ile çalışmalarına aynı hızla devam edecektir.

BURDURİlk olarak Burdur Sağlık Meslek Lisesi'nde, Bilişim ve Teknoloji Sınıfı açıldı. Ya-pılan açılışa Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Kuyucu, Türk Hemato-loji Derneği temsilcisi Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç.Dr. Güçhan Alanoğlu, Roche Firmasının temsilcileri, öğretmenler ve öğrencilerkatıldılar. Açılış Kanal 15 haberlerinde ve Burdur Gazetesinde yer aldı(http://www.kanal15.com.tr/newsdetail.asp?NewsID=5584).

Güçhan Alanoğlu: “Okul müdürü ve il eğitim müdürü çok heyecanlıydılar. Ka-tılım çok yüksekti. Daha önce 8 bilgisayarı bulunan sınıflarında bir bilgisayarıbirkaç kişi paylaşırken şimdi her öğrencinin bir bilgisayarı oldu. Öğrenciler şevkiçindeydiler…”

ARTVİN

Artvin Sağlık Meslek Lisesi, Acil Tıp Teknisyenliği Bölümü insandan farkı ol-mayan maketlerle donanımlı bir laboratuvara kavuştu. Türk Hematoloji Der-neği'nin bağışı olarak kurulan laboratuvarda ilk dersi Dernek adına KaradenizTeknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Sönmezverdi (www.karadenizgazete.net/haber_ayrinti.php?h_id=51026).

Mehmet Sönmez: “Artvin Sağlık Meslek Lisesi çok küçük bir yerdeydi. İhtiyacıolan bir yere yapılan bu yardımdan çok mutlu oldum. Okuma aşkı olan öğren-cilerin hepsi pırıl pırıldı.”

İNEBOLUKastamonu İnebolu Sağlık Meslek Lisesi’nde 24 kalem malzeme ve kitapların yeraldığı “Acil Tıp Teknisyenliği” sınıfı açıldı. Açılışa THD ikinci başkanı Prof.Dr. Nejat Akar, İnebolu kaymakamı Dr. İlhan Karakoyun, İnebolu BelediyeBaşkanı Engin Uzuner, İnebolu Emniyet Müdürü Ayhan Bal, İlçe Milli EğitimMüdürü İsmail Yaşar ve Okul müdürü Davut Yılmazer katıldı. Açılış törenindenönce, alınan malzemeler ile İnebolu Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri, İneboluhalkına 1 saatlik bir ilk yardım semineri verdiler.

Nejat Akar: “Bu olay beni çok heyecanlandırdı. İnsanlara yaptığımız katkılarındoğru yere ulaştığını görmekten çok mutlu oldum. Tüm öğrencilerin gözleriparlıyordu; benim için unutulmayacak bir gün oldu.”

BALIKESİRBalıkesir Sağlık Meslek Lisesinde çok amaçlı teknik laboratuvar sınıfı, projemi-zin ikinci sınıfı olarak törenle açıldı. Törende, Okul Müdürü Hasibe İlter, TürkHematoloji Derneği adına Doç. Dr. Mustafa Yenerel ve İl Milli Eğitim MüdürüAbdürrahim Köksal birer konuşma yaptılar (http://www.karesitv.com/yeni/indexcd.asp?id=9744).Mustafa Yenerel: “Lenfoma sınıfının açılışında yapılan hazırlıkları gördüğümdeçok heyecanlandım. Pırıl pırıl öğrenciler ve onları mesleğe hazırlayan öğretmen-lerinin memnuniyeti bizlere ilk defa hissettiğimiz bir duyguyu yaşattı. Bu sınıfagerçekten ihtiyacı olduklarını orada fark ettim. Türk Hematoloji Derneğinin yap-tığı bu sosyal sorumluluk projesinin çok doğru insanlara ulaşmış olmasını gör-mekten mutluluk ve gurur duydum.”

HAZİRAN 2009 3TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ

HABERLER

Page 4: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

İstanbul WoW Otel ve Kongre Merkezinde 21-24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen "2nd International Congress on Leuke-mia-Lymphoma-Myeloma" büyük bir başarı ile sonlandı. Kongreye 220'si 42 farklı ülkeden olmak üzere, toplam 480 bilim insanı katıldı. Lösemiler, lenfoma, miyelom vekök hücre aktarımı gibi konu başlıklarının yer aldığı oturumlarda, dünyaca tanınmış ve kendi alanlarında otorite kabul edilen uzmanlar bir araya geldi. Kongrenin bilim-sel programında, klinik ve temel bilimleri ilgilendiren en yeni araştırma ve gelişmeler ele alındı. İlki iki yıl önce gerçekleştirilen bu kongreye katılım sayısı artmış olduğugibi, yerli ve yabancı katılımcılar ve konuşmacıların kongre hakkındaki olumlu görüşleri de dikkat çekiciydi. Tamamen yenilikçi bir yaklaşımla ve önemli, akılcı hedeflerkonularak başlatılan bu kongrenin başarısı, uluslararası bir marka olma yolunda emin adımlarla ileriye gidilebileceğini açık bir şekilde ortaya koydu. 2011 yılında yapıla-cak olan üçüncü kongrenin ilk hazırlıklarına şimdiden başlandı.

Konuşmacı ve katılımcılardan gelen mesajlardan bazıları:

It was a wonderful meeting. Istanbul is now my favorite city. Thank you. Jane WinterI just want to thank you even before leaving Istanbul for all your help during this meeting. It has beenreally wonderful from many different points of view. Not only the scientific part with high-levelspeakers but also for your hospitality and all the social events you have organized for us. I hope tosee you again in the next future. Anna SuredaIt was a great pleasure to attend the meeting and visit beautiful Turkey. Thank you very much. Serge (Srdan Verstovsek)My opinion? I think the congress was of an excellent quality. Having such a congress in Turkey/Is-tanbul attracts physicians and investigators from a geographic area that otherwise may be somewhat"neglected". I think the mix was very good. Joachim DeegThank you all for terrific meeting and hospitality. Looking forward to returning soon. Bart BarlogiePlease forward my thanks and best wishes to Drs. Ozcan and Dr. Arat. The congress was extremelywell organized. The speakers list was impressive and the fact that doctors from so many countriesattended, was impressive. Sincerely and with many thanks, Koen van Besien, MDThank you once again for the kind invitation to participate in the 2nd ICLLM and its organization.I appreciated the extremely well organized meeting as well as the stimulating discussions. Prof. Dr. Peter DregerI want to thank you for the fantastic support and hospitality during the LLM-congress in Istanbul.It was a big pleasure to collaborate with you and your colleagues. And we enjoyed the opportunityto take part. Anita Waldmann, Myeloma Euronet

“2nd International Congress on Leukemia-Lymphoma-Myeloma” Büyük Bir Başarı ile Tamamlandı

HAZİRAN 20094 TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ

BASIN TOPLANTISI ÇOK BAŞARILI GEÇTİ!

Kongre ile ilgili düzenlenen basın toplantısına; Türk Hematoloji Derneği (THD) Baş-kanı Prof. Dr. Muhit Özcan, Genel Sekreter Doç. Dr. Mutlu Arat, King’s College Hos-pital’dan Dr. Robert E. Marcus ile ABD Chicago Northwestern Üniversitesi’nden Dr.Jane N. Winter katıldı. Prof. Dr. Muhit Özcan, ülkemizde hematolog sayısının yetersizolduğunu belirterek, “Hematolojiden zorunlu hizmet kaldırılmalıdır” önerisinde bu-lundu. Kan ve lenf bezi kanserlerinin arttığını belirten Prof. Dr. Muhit Özcan, “Bu has-talıkların oluşmasının 2 önemli nedeni var. Birincisi, ileri yaş hastalığı olması. İnsan ömrüuzuyor, yaşlı nüfus artıyor. İkincisi, elektromanyetik kirlilik yoğun safhada. Bunlar mo-dern hayatın meydana getirdiği düşmanlar olarak adlandırılıyor” şeklinde konuştu. Len-fomaların doğru tanı ile yüzde 95-98 şifa ile sonuçlanabildiğine değinen Prof. Dr. Özcan:“Türkiye’de hematoloji uzmanı sayısının azlığı giderek büyük bir sorun haline gelmekte-dir. Kök hücre nakli yapan merkezlerin sayısının artması gerekli. Yurt dışında uygulanantedavi yöntemleri aynen ülkemizde de başarıyla uygulanmaktadır.” Doç. Dr. Mutlu Aratda, THD’nin, düzenlediği sosyal sorumluluk projeleri ile toplumdaki bilinç düzeyini ar-tırdığını belirtti. Yüksek doz kemoterapi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Arat şunları ek-ledi: “Miyelom ve lenfomada tedavi dozu arttıkça tedaviye yanıt da artmaktadır. Öteyandan tedavi dozunun artırılması hastada kemik iliği ve kemik iliği dışı hasarın artma-sına yol açmaktadır. Kemik iliği hasarının önlenmesi için hastalık kontrol altına alındık-tan sonra, hastaların kan yapıcı kök hücreleri büyüme faktörü ve kemoterapi kullanılarakhücre ayrımı aygıtları ile toplanmakta ve dondurularak saklanmaktadır. Ardından hasta-lara yüksek doz kemoterapi uygulanmaktadır. Tedavinin bitiminde dondurulmuş kökhücreler çözülerek tekrar hastalara verilmektedir. Verilen bu hücreler kemik iliğini yeni-den yapılandırmaktadır. Bu yaklaşım otolog kök hücre desteğinde yüksek doz kemote-rapi olarak tanımlanmaktadır.” Dr. Robert E. Marcus da konuşmasında şunlara değindi:“Artık özelleşmiş ve bireyselleşmiş tedavi kavramları ön plandadır. Hastalıkların çoğun-lukla ileri yaşlarda ortaya çıkması, hastalarda eşlik eden diğer tıbbi sorunların da değer-lendirilmesini gerektirmektedir. Hastanın beklentisi de tedavi planı yapılırken mutlakagöz önüne alınmalıdır. Yaşam kalitesi artık hasta ve hekimlerin çok önemsediği bir kav-ramdır. Tedavi amaçlı kullanılan ilaçların hastalarda farklı şekillerde etki göstermesi far-makogenetik veriler ile açıklanmaktadır. Son 5 yıl “hedefe yönelik tedavi” ile yüzde 70’iaşan başarı şansı yakaladık. Tıpta ilerlemenin tek yolu yapılan araştırmalardır.” Tümöraşısı konusunda yeni bir çalışmanın yürütüldüğünü ifade eden Dr. Jane N. Winter da,“Hedefe yönelik tedavilerin mevcut tedavilerle birlikte uygulanmaya başlanmasıyla sağ-kalımda artış meydana gelmiştir. Çalıştığım klinikte, her hastanın lenfomasına özgü bi-reysel aşı üretiliyor” dedi.

KONGRELER

Page 5: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

HAZİRAN 2009 5TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ

KURSLAR

Türk Hematoloji Derneği, 18-19 Nisan 2009 tarihinde Türk Hematoloji Okulu 4- Kemik İliği Yetmezliği Kursu´nu Antalya´da başarı ile gerçekleştirdi.Bu kurs, diğer yapılan 3 okuldan farklı olarak uzmanlık sınıfı (Master Class) olarak planlandı. Okula 46 hematoloji yan dal öğrencisi ile 19 uzman, konuşmacılar dahiltoplam 83 kişi katıldı. Kurs EHA tarafından 12 CME, TTB den de 11 kredi ile kredilendirildi.

Türk Hematoloji Okulu 5 Kök Hücre Transplantasyonu kursu 26-28 Haziran 2009 tarihinde Mardin’de yapılacak.

TÜRK HEMATOLOJİ OKULU 4 BAŞARIYLA TAMAMLANDI

THD- EHA İŞBİRLİĞİ ZİRVEDE! İKİ ÖZEL KURS DÜZENLİYORUZ: EHA ETÜD ÇALIŞMALARI

THD 2009-2010 PROGRAMI

• ESH-EHA Tutorial Type III on Lymphoid Malignancies25-27 Eylül 2009 Kayseri

• 35. Ulusal Hematoloji Kongresi7-10 Ekim 2009 Antalyawww.hematoloji2009.org

• 6. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Kök Hücre Tedavileri Kongresi4-6 Mart 2010 Marmaris

• ESH-EHA Type II Tutorial on Myeloid Malignancies 25-26 Haziran 2010 İstanbul

• 36. Ulusal Hematoloji Kongresi6-9 Ekim 2010 www.hematoloji2010.org

Türk Hematoloji Derneği Avrupa Hematoloji Okulu ve Avrupa Hematoloji Birliği ile ortak kurs düzenlemekte. Bilindiğiüzere Avrupa Hematoloji Derneğiyle (EHA) uzun yıllardır var olan işbirliğimizin ilk meyvelerinden olan ESH - EHA TypeIII Tutorial (EHA-ESH Tip III Etüd Çalışması) 25-27 Eylül 2009 tarihlerinde Kayseri’de düzenlenecek. “Diagnostic Work-Up of Hematological Malignancies: Focus on Lymphoid Malignancies” başlığında düzenlenecek olan bu kursa ESH / EHAkuralları gereği sınırlı sayıda katılımcı alınabilecektir. THO öğrencileri dışında toplam 25 Hematoloji uzmanı (Doçent veProfesör olmayan) kursa kayıt edilecektir. Kayıtlar başvuru sırasına göre ve merkezler arasında dağılım eşitliği göz önüne alı-narak yapılacaktır. Kurs programına ve konu ile ilgili ayrıntılara dernek web sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Kayıt olmak için,başvuruların bir dilekçe şeklinde [email protected] adresine, e-posta ile yapılması gerekmektedir.

İkinci kurs ise 2010 yılı Haziran ayında İstanbul’da yapılacak. Tip II Etüd Çalışması “Focus on Myeloid Malignancies” ko-nusunda düzenlenecek. Kurslar ile ilgili ayrıntılara www.thd.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Page 6: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ6 HAZİRAN 2009

SÖYLEŞİ

Bize aileniz ve üniversite öncesi yaşantınızdan kısacasöz edebilir misiniz?

Ben bir memur çocuğuyum ve bunun doğası gereği (!)liseyi bitirene kadar Türkiye’nin değişik bölgelerinde 13ayrı okulda okudum. Türkiye’nin en doğusu ile en batı-sındaki okullarda eğitim almak, bu yöreleri tanımak,etnik kökenleri farklı arkadaşlıklar kurmak sanırım kişi-sel gelişimimi etkilemiştir. Arkadaşlarımdan farklı ola-rak ise çok kitap okuyan bir öğrenci ve yıllar içindegiderek gelişen bir atölye-laboratuvar sahibiydim. Liseve üniversitenin ilk yıllarında bu merakım oldukça iler-lemişti ve radyo-teyp, uzaktan yönetilen maketler, uçak-

lar vs yapıyor, komşuların bozuk cihazlarını tamir edebiliyordum. Fakültede intern iken,Hacettepe hastanesinde henüz bulunmayan elektroforez cihazı üretmiştim ve hematoloji la-boratuvarında bununla hastalara test yapılıp sonuç veriliyordu. Bu cihaz uzun yıllar hizmetverdi ve bilgime göre 'antika' olarak hala muhafaza ediliyormuş.

Neden tıp fakültesini seçtiniz? Sonrasında hangi alana yöneldiniz?

Tıp Fakültesini seçmem ise tümü ile tesadüflere bağlı. Doğal olarak ben kendimi teknikbir adam olarak düşünüyordum ve üniversite okumak yerine atölye eğitimi alıp (çıraklıkyapmak gibi) bu yolda ilerlemeyi tercih ederdim. Çevre ve aile baskısı nedeni ile bu müm-kün olmadı ve fakülte sınavlarına girdim. O tarihte üniversiteler ve hatta bazı fakültelerkendi sınavlarını yapıyorlardı. Ankara Üniversitesi sınavında ilk tercihim kimya mühen-disliğini kazanamadım. Aldığım puan tıp fakültelerine yetiyordu. O tarihte Ankara Üni-versitesi bünyesinde Ankara Tıp ve Hacettepe Tıp olmak üzere iki fakülte vardı. Hacettepeilk kez öğrenci alıyordu ve bunun avantajlı olabileceğini düşünerek kaydoldum. Bu terci-himin sonraki tüm yaşantımı büyük ölçüde etkilediğini söylemeliyim. İlk öğrenci olmanınhem eğitim ve hem de mesleki aşamalar bakımından çok büyük yararı oldu.

Fakülteyi bitirdikten sonra ihtisas dalı seçiminde de yine tesadüf rol oynadı. İhtisas için bö-lümler kendi sınavlarını yapıyordu ve Hacettepe’de ihtisasa girmek, her dalda, oldukçazordu. Ben iyi bir cerrah olabileceğimi düşünüyordum. Ancak intern olarak çalışırken çokbeğenilmiş olmalıyım ki iç hastalıklarından ret edemeyeceğim bir teklif geldi ve dahiliyecioluverdim.

İç hastalıkları ihtisası sırasında da yine laboratuvar konularına ilgim devam etti. Prof. İzzetBerkel Amerika’dan dönerek, Hacettepe Çocuk bölümünde İmmunoloji laboratuvarı kur-muştu. İmmünoloji, hem Türkiye için ve hem de benim için çok yeni bir kavramdı. Benboş zamanlarımda oraya giderek neler yapıldığını gözlüyor, T ve B hücre kavramları ile ta-nışıyordum. İç hastalıklarının Hematoloji laboratuvarında ise hasta elektroforezlerini ya-pıyordum. Böylece hematoloji ve immünoloji ile ilgim giderek güçlendi ve yıllar sonra kendi

laboratuvar ve birimlerimi kuracak noktaya kadar geldi. Önce, Hacettepe Nefroloji biri-minde küçük bir immünoloji laboratuvarı, daha sonra Çukurova Üniversitesinde, ve sonolarak da Marmara Tıp Fakültesinde Hematoloji ve İmmünoloji birimlerini ve laboratu-varlarını kurdum.

Geçmişe dönme imkânı olsa tekrar aynı yolda yürür müydünüz?

Geçmişe dönme imkanım olsa yine aynı yolu izler miydim, çok şüpheli. Kuşkusuz Hema-toloji ve İmmünoloji benim için hala çok çekici ve bu alanlarda çalıştığım için mutluyum.Ancak ne tıp fakültesi ve ne de iç hastalıkları benim birinci tercihim değildi.

Hematoloji ve immünoloji çoğu hastalıkla iç içe gibi. Siz ne düşünüyorsunuz?

Günümüzde immünoloji ve genel olarak temel bilimler o denli gelişti ki artık hemen herbilim dalı ile iç içe oldu. Ancak hematoloji ve immünoloji olayın doğası gereği birbiri ile çokyakın ilişkili. Her immünoloğun biraz hematolog, her hematoloğun da biraz immünologolması kaçınılmaz. Sonunda her iki alan da kemik iliği kökenli hücreler ve olaylar ile ilgili.

Hematolojinin bugünü ve geleceği için neler söylersiniz?

Bugün hematoloji benim eğitime başladığım yıllara göre çok farklı bir konumda. O yıl-larda sadece hastalıkların morfolojik ve klinik bulguları incelenir ve kısıtlı tedaviler uygu-lanırdı. İmmünoloji ve temel genetik alanlarında son yıllardaki olağanüstü gelişmelerhematolojinin de ufkunu açtı ve eskiden hayal bile edilemeyecek tedavi olanakları ortayaçıktı. Temel bilimlerdeki bu hızlı gelişim daha da artarak sürüyor ve eminim her yeni yılçok yeni ve hayal dışı tedavi olanaklarını da getirecektir.

Siz ayrıca bir üreticisiniz. Önceki yıllarda THD üyeleri sizin üretiminiz olan şaraplarile tanıştı. Bu merak nasıl başladı ve şu anda ne durumda?

Evet, bir süredir çiftçilik yapıyorum. İlginçtir bu uğraşım da tesadüf sonucu oldu. Eşimleemekliliğimiz döneminde içinde yaşayacağımız küçük bir doğa evi planlamıştık. Bu amaçlaaldığımız hisseli arazide diğer hissedarlar sorunlar çıkarınca tüm hisseleri toplamak zo-runda kaldık ve sonunda büyük bir arazi oluştu. Böylece çiftçiliğe başlamış olduk. Şimdiyaklaşık 1000 dolayında ağaç ile zeytin üretiyor ve satıyoruz. Ayrıca küçük bir bağ alanındayetiştirdiğimiz üzümlerle de amatörce şarap yapıyoruz. Bu üretim ticari değil ve şarap tat-mak isteyenlerin İznik’teki çiftliğimde misafir olması gerekiyor.

Daha genç meslektaşlarınız için birkaç mesaj alabilir miyiz?

Genç hematologlara ileteceğim mesaj bu alanı seçtikleri için doğru yolda olduklarıdır.Ancak hematolojinin mutlaka laboratuvar ile ve özellikle temel bilimler ile ilişkilendirile-rek yapılması gerektiğini hatırlatmak isterim. Sadece klinik hematoloji birçoğumuzu, enazından beni, tatmin etmez idi. Hematoloji, laboratuvarı ve temel bilimi ile güzel. Bu gü-zelliğin tadını çıkarabilmek gerekir.

KIDEMLİ HOCALARIMIZ ANLATIYOR: TEVFİK AKOĞLU

35. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ HAZIRLIKLARI DEVAM EDİYOR

35. Ulusal Hematoloji Kongresi (UHK), 7-10 Ekim 2009 tarihleri arasında Antalya Glo-ria Kongre Merkezinde düzenlenecek. Kongrenin ilk günü bilimsel oturumlar arasındaen yüksek puan alan ilk 6 bildiri oturumu ve THD veri tabanları otu-rumu da yer alacak. Aynı gün akşamüstü 17:00 de yapılacak TJH oturu-munu kaçırmamanızı salık veriyoruz. Çarşamba akşamı açılış kokteyliyapılacak. Perşembe günü uydu günü olarak planlandı. Günün sonundaBilim Etiği panelinin ardından üyelerimiz için Dernek yönetimi sürprizbir aktivite planlamakta. Cuma günü panellere ayrılmış bir gün olacak.Hematolojinin öyküsü panelinin de yer alacağı günün akşamı Gala ye-meği verilecek. Son gün geçen sene olduğu gibi uluslararası oturumlargünü. Konusunda uzman 12 yabancı bilim insanı o gün bizlerle birlikteolacak. Ayrıca kongre sırasında Bilimsel Alt Komite toplantılarını kaçır-mamanızı öneririz. UHK için online bildiri gönderimi başladı. Bildirile-rinizi www.hematoloji2009.org sayfasından 19 Temmuz 20009 tarihine dekgönderebilirsiniz. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da kongreye sunulan bildiriler arasından jurilertarafından seçilecek 6 çalışmaya 3 ayrı dalda (herdalda 2 adet olmak üzere) ödül verilecektir.

“Klinik Hematoloji”, “Deneysel Hematoloji”, “Klinik Laboratuar Çalışmaları”. Ayrıca artıkgelenekleşen “En Doğru Türkçe”, “Genç Katılımcı”, “En İyi Poster ” ve “Endüstri Ödülleri”

jüri kararları sonucunda Gala yemeğinde dağıtılacaktır.

Bildiri gönderirken ödüllere başvurmayı unutmayınız.

ENDÜSTRİ ÖDÜLLERİ

35. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ1. Fotoğraf Sergisi ve Yarışması

Kongre boyunca kongre merkezinde, THD üyelerinin yapıtlarından olu-şan bir fotoğraf sergisi açılacaktır. Kuralları THD web sayfasında yer alan

fotoğraf sergisine katılmak isteyen üyelerin 1 Eylül 2009 tarihine kadar fotoğraflarını be-lirtilen adrese göndermeleri gerekmektedir.

En İyi Laboratuar Çalışması-3000 TL

Multipl Miyeloma/Miyelodisplastik Sendromu5000 TL

Page 7: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ 7HAZİRAN 2009

KLİNİKLER

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği ŞefiDoç. Dr. Gülsüm Özet ile yapılan kliniğimiz tanıyalım söyleşisi aşağıda yeralmaktadır.

Kliniğinizin tarihçesini kısaca anlatır mısınız?

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği 1985 yı-lında Uzm.Dr. İsmail Kemaloğlu tarafından kurulmuştur. 1994-1999 yılları ara-sında Uzm.Dr. Servet Erbaşı Klinik Şef vekilliği yapmıştır. 1999 yılından beriKlinik Şefliğini Doç. Dr. Gülsüm Özet yürütmektedir. Birimimizde 1990’denberi yan dal asistan eğitimi verilmektedir. Bugüne kadar Hematoloji Kliniğin-den 19 Hematoloji Uzmanı yetişmiş olup hemen hepsi değişik üniversite ve eği-tim hastanelerinde kariyerlerine devam etmektedirler. Halen bir yan dal asistanıeğitimine devam etmektedir.

Hematoloji Kliniği: Hematoloji Servisi, Kemik İliği ve Kök Hücre Nakli (KİT)Ünitesi, Poliklinikler, Hematoloji laboratuvarı, Kan Bankası birimlerinden oluş-maktadır.

Kaç hasta yatağınız var ve doluluk oranınız nedir?

Hematoloji Kliniğinde 17 hasta yatağı mevcut olup yatak doluluk oranımız%100’ dür.

Transplantasyon üniteniz var mı? Yılda kaç transplantasyon yapıyorsunuz?Yatak kapasitesi nedir?

Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi 1999 yılında Prof. Dr. Taner Demirer’insorumluluğunda çalışmaya başlamıştır. 2003 yılından beri kliniğimize bağlı ola-rak çalışmaktadır. Yılda yaklaşık 50 hastaya kök hücre nakli yapılmaktadır (or-talama 35-40 otolog kök hücre nakli,10-15 allojeneik kök hücre nakliyapılmaktadır).

Poliklinik yükünüzden bahseder misiniz? Yıllık poliklinik sayınız ortalamanedir?

Hematoloji Polikliniği: Üç polikliniğimiz bulunmaktadır (İki hematoloji polik-liniği ve bir Transplantasyon polikliniği). Yıllık poliklinik sayımız ortalama20.000 hasta’ dır.

Türk Hematoloji Okulu projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türk Hematoloji Okulunun hematoloji eğitiminin yüksek kalite ve standartta ol-ması için atılmış çok önemli bir adım olduğuna inanıyoruz ve devamını diliyoruz.

Asistan eğitiminde kullanılan çekirdek eğitim müfredatınız var mı?

Asistan eğitiminde kullanılan çekirdek eğitim müfredatımız bulunmaktadır veeğitim bu müfredat doğrultusunda yapılmaktadır. Haftada bir gün seminer, birgün literatür saati, benign ve malign olmak üzere iki gün hematoloji konseyi vebir gün KİT konseyi yapılmaktadır.

Kongrelere katılabiliyor musunuz? Hangi toplantıları tercih ediyorsunuz?

Alanımızla ilgili hemen tüm kongrelere katılabiliyoruz. Özellikle Hematolojikmaligniteler ve Kemik İliği Transplantasyonu ile ilgili kongrelere ağırlık ver-mekteyiz.

Kliniğinizde görev yapan akademisyenler ve uzmanlar kimler?

Hematoloji Kliniğinde Görev Yapan Akademisyenler ve Uzmanlar;

Hematoloji Klinik Şefi: Doç. Dr. Gülsüm ÖzetHematoloji Klinik Şef Muavini: Uzm. Dr. Servet ErbaşıHematoloji Klinik Uzmanları: Uzm. Dr. Simten Dağdaş

Uzm. Dr. Funda CeranUzm. Dr. Ümit Barbaros Üre

Hematoloji Laboratuvarı: Uzm. Dr. Mesude Falay (Biyokimya Uzm.)Kan Bankası: Uzm. Dr. Nedret Köprülü (Mikrobiyoloji Uzm.)

KLİNİKLERİMİZİ TANIYALIM 1ANKARA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

HEMATOLOJİ KLİNİĞİ

Chronic Myeloid Neoplasias and Clonal Overlap SyndromesEpidemiology, Pathophysiology and Treatment OptionsGreil, R., Pleyer, L., Neureiter, D., Faber, V. 2009

Springer Yayınevi’nden çıkan kitabın ilk baskısı (2009) satışa sunuldu. 200 sayfa. Fiyatı 216 dolar. Kitap kronik klonal mi-yeloid hastalıkları derinlemesine inceliyor. Patofizyoloji ve tedavi konusunda bir derleme.

YENİ ÇIKANLAR

Page 8: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ HEMATOLOJİ BİLİM DALI

İstanbul Üniversitesi’nde Tıbbiye’nin geçmişi oldukça eskilere dayanır. İlk Tıp Fakül-tesi, 14 Mart 1827 tarihinde kurulmuş olan Tıphane-i Amire’nin bir anlamda deva-mıdır. 1900 yılında kurulan Darülfünun-u Şahane içinde yer almayan Mekteb-iTıbbıye-i Askeriye ve Mekteb-i Tıbbıye-i Mülkiye, 1909 yılında Op. Dr. Cemil To-puzlu’nun çalışmaları ile birleştirilerek İstanbul Darülfünunu Tıp Fakültesi adını al-mıştır. 1933 yılında yapılan Üniversite Reformu ile de lağvedilen Darülfünun’un yerineİstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kuruluş kararı alınmıştır. Zamanla Tıp Fakül-tesi Haydarpaşa’dan İstanbul’a -Avrupa yakasına- taşınmış ve takiben Cerrahpaşa’da70 yataklı I. Dahiliye Kliniği kurulmuştur. II. Dahiliye Kliniği Aşağı Gureba Hastane-si’nde, III. Dahiliye Kliniği ise önce Şişli’de açılmış, sonra Çapa’ya gelmiş ve 1963 yılındada II. ve III. Dahiliye Klinikleri lağvedilerek Çapa İç Hastalıkları Kliniği kurulmuştur.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin akademik kadroları, kürsüleri ve enstitüleriile oluşturduğu hızlı gelişmelerin sonucunda, Devlet Planlama Teşkilatı ile yapılangörüşmelerin 7 Ocak 1967 tarihli toplantısında, kliniklerin çoğunun Cerrahpaşa kam-püsü içinde bulunuyor olması dikkate alınarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi adı altındaikinci bir tıp fakültesi kurulması kararı alınmıştır. Üniversite senatosunun 27 Tem-muz 1967 tarih ve 78 sayılı kararı ile de kuruluş tamamlanmıştır. Böylece İstanbulÜniversitesi’nde Tıbbiye’nin 140 yıllık tarihi mirası Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Ça-pa’da yerleşimli İstanbul Tıp Fakültesi arasında paylaşılmıştır. Cerrahpaşa Dahiliye’ninilk kadrosu içinde, USA Detroid Henry Ford Hastanesi ve Wayne State Universite-si’nde trombosit ve koagülasyon üzerine çalışmalar yapmış olan Prof. Dr. OrhanNuri Ulutin’in yer alması ile de Cerrahpaşa İç Hastalıkları Hematoloji Kliniği, bu-günkü adıyla Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı HematolojiBilim Dalı, Fakültenin kuruluş tarihi olan 1967 yılında faaliyetine başlamıştır.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne ismini veren semt; adını Sultan III. Murat ve III. Meh-met döneminde Saray Cerrahı olan ve Sadrazamlığa kadar yükselen Cerrah MehmetPaşa’dan almaktadır. Fakültenin temelini teşkil eden ilk hastane binasını da “Taki-yeddin Paşa Konağı” oluşturmuştur. Bu konak Belediye tarafından 10 Temmuz 1911tarihinde alınıp düzenlendikten sonra 80 yataklı İstanbul Belediyesi Cerrahpaşa Has-tanesi olarak hizmete açılmıştır. Ahşap bina 1912 yılında yıkılmış ve 150 yataklı, şimdimüze halinde olan, kagir bina inşa edilmiştir. 1930 yılında da resmi görülen Dahiliyekliniği inşa edilerek yatak sayısı 250’ye çıkarılmıştır.

14 Aralık 1930’da Cerrahpaşa Hastanesi’ne ziyarete gelen Gazi Mustafa Kemal Pa-şa’nın, hastane ile ilgili görüşlerini “Bu hastane at nalı şeklinde sahile kadar uzanmalı”sözleri ile ifade ettiği iddia edilmektedir. Bu dilek, 1978 yılında sahile doğru inşa edil-miş olan, hali hazırda 214 yataklı bir İç Hastalıkları Kliniği ile gerçekleşmiştir.

Hematoloji Bilim Dalı kurucusu Prof. Dr. Orhan Nuri Ulutin’den sonra başkanlıkgörevini sırası ile Prof. Dr. Nuran Akman, Prof. Dr. Gülten Aktuğlu ve halen görevdeolan Prof. Dr. Birsen Ülkü sürdürmüşlerdir.

Prof. Dr. Orhan Nuri Ulutin sorumluluğunda kurulan Hemostaz laboratuvarı İngil-tere’de Oxford Üniversitesi Araştırma Merkezinde çalışmış olan Dr. Nuran Akman,Dr. Gülten Aktuğlu ve Dr. Yıldız Aydın ile birlikte TÜBİTAK destekli yürütülen ça-lışmalarla, bir çok yayına zemin oluşturmuş, pek çok hemostaz testi için de uzun yıl-lar yurt içi referans niteliğinde hizmet sunmuştur. Dr. Zafer Başlar’ın İngiltere-LondraRoyal Free Hastanesi Hemostaz Laboratuarında faktör inhibitör tayini üzerinde ça-lışmasından sonra da tetkik laboratuarımızda rutin olarak yapılmaya başlanmıştır.

Amerika Birleşik Devletlerinde Dr. William Dameshek ile çalışmış olan Prof. Dr. Asu-man Müftüoğlu hematoloji yanında immünoloji çalışmalarına ağırlık vermiş, Türki-ye’de İmmünoloji Derneği kurucu üyeliği ve başkanlığı yanında: İtalya Tortona BloodResearch Center’da hücre kültürü üzerinde ve USA’de Mayo-Rochester Minnesota’damonoklonal proteinler ile çalışmış olan Dr Birsen Ülkü ile birlikte immünoloji la-boratuvarını kurmuştur. 2002 yılından itibaren Dr. Zafer Başlar’ın sorumluluğundabaşlayan flow cytometry çalışmaları da laboratuarımızda yapılmaktadır.

Hematoloji Bilim Dalı bünyesinde hematopoetik kök hücre nakli çalışmaları Dr. NuranAkman’ın başkanlığı döneminde Dr. Burhan Ferhanoğlu ve Dr. Teoman Soysal’ın FredHutchinson Cancer Research Center –Seattle WA’deki eğitimlerini takiben 1993 yı-lında başlatılmıştır. Dr Zafer Başlar da başlangıçtan itibaren ekipte yer almıştır.

Hematoloji Bilim Dalı’nda, iki kişilik üç oda hariç diğer odaları tek kişilik olan 15 ya-taklı bir servis, 6 odalı özel servis, 11 yataklı yoğun kemoterapi ve kök hücre nakli dre-naj servisi olmak üzere toplam 32 yataklı standart servisin yanında, 11 odalı KökHücre Nakil servisi bulunmaktadır. Yoğun hasta talebi nedeni ile de sıklıkla kliniğindiğer servislerinin uygun yataklarına yatırılan yaklaşık 20 hematoloji hastasına dahakonsültasyon ilkeleri içinde hizmet verilmektedir.

Akademik kadroda halen, Zafer Başlar, Teoman Soysal, Burhan Ferhanoğlu, YıldızAydın ve Birsen Ülkü olmak üzere profesör unvanlı beş öğretim üyesi bulunmakta-dır. Uzman kadrolarımızda ise hematoloji yan dal uzmanı Şeniz Öngören, immüno-loji yan dal doktorasını almış ve hematoloji yan dal eğitim süresini tamamlamış CemAr ve yan dal öğrencisi olarak Emre Eşkazan bulunmaktadır.

Dr. Ümit Üre, Dr. Şebnem İzmir Güner ve Dr Güven Çetin, özlük hakları çalıştıklarıkurumlarda olmak üzere, bilim dalımızda Hematoloji yan dal ihtisas sürelerini ta-mamlamış olup kurumlarına dönmüşlerdir.

Hematoloji Bilim Dalımızda yıllık poliklinik sayısı yaklaşık 20000’dir. Hematoloji Po-liklinik hizmetlerinde bir uzman ve kontrolünde iki asistan düzenli olarak görev al-maktadır. Genel hematoloji ve hematopoetik kök hücre nakli polikliniğine ek olarak,haftanın farklı günlerinde farklı öğretim üyelerinin denetiminde spesifik poliklinik hiz-metleri gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda Dr. Yıldız Aydın multipl miyeloma po-likliniğini yürütmektedir. Lenfoma polikliniği Dr. Burhan Ferhanoğlu, kronik lösemilerDr. Teoman Soysal, hemostaz bozuklukları Dr. Zafer Başlar, akut lösemiler ve myelo-displastik sendrom polikliniği ise Dr. Birsen Ülkü yönetiminde devam etmektedir.

KLİNİKLERİMİZİ TANIYALIM 2

HAZİRAN 20098 TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ

KLİNİKLER

Page 9: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

H-NET PROJESİ BAŞLADI! NE KADAR BİLİYORUZ?

HAZİRAN 2009 9TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ

Dr. Akan, bize bu projenin geçmişinden bahsedermisiniz?

Avrupa Hematoloji Birliği (EHA), 2002 yılında başlat-tığı çalışmalar ile Avrupa genelinde geçerli olacak birHematoloji Müfredatı oluşturma çabasına girişmiş vebuna paralel olarak Asistan Karnesi olarak tanımlayabi-leceğimiz bir Avrupa Hematoloji Pasaportu hazırlamışve bunu üye ülkelere sunmuştur. Bu pasaportun temelamacı standart bir eğitim oluşturabilmek ve ülkeler ara-sında doktorların hareketini sağlamaktır. Bu konudaki

girişimler yalnız AB üyelerini değil; aynı zamanda Türkiye ve İsrail’i de kapsamaktadır. 2002yılında EHA tarafından başlatılan Avrupa ülkelerinde hematoloji eğitimi standardizasyonuprojesine THD sonradan 2007 yılında girdi. Biz girdiğimizde o proje başlayalı birkaç seneolmuştu ama henüz destek alınmamıştı. Biz bu projeye dahil olduktan sonra 2008 yılı Ağus-tos ayında Avrupa Birliği, Leonardo Projesinden 600.000 € bütçe ile onay aldı. Türk Hema-toloji Derneği’de ortak üye olarak projede yer almaktadır.

Bu projede kaç dernek ya da ülke yer almakta, her ortak THD gibi aktif olarak görevlimi?

Bu projede 26 ortak ve 22 ülke katılmaktadır. Avrupa Birliği ülkeleri ile Türkiye ve İsrail yeralmakta. Toplantılara aktif katılım yanında sadece dinleyici olarak gelen ortaklar da bulun-makta. Bunun sebebi bazı ülkeler bu tür projelerde yer almak için uygun yapılanmaya sahip,bazı Avrupa ülkeleri ise alt yapıları ve yapılanmaları açısından projeye aktif katılamıyorlar.Türkiye bu açıdan çok şanslı, çünkü etkin bir derneğe sahip. 43 yıllık geçmiş ve bilgi birikiminesahip ve Türkiye’deki hematologların çoğunu bünyesine toplamış durumda ve hematoloji eği-timi konularında bilgili. THD bu projede yer alabilecek gerekli birikime sahip. Avrupa Bir-liği, Avrupa Hematoloji Cemiyetini bu projede tam yetkili atamış durumda ve EHA da ulusalhematoloji cemiyetleri ile birlikte bu projeyi yürütme kararını aldı. Avrupa’da da uzmanlıkdernekleri bu tür projelerde yer almakta; temel verileri bakanlıktan almalarına rağmen proje-leri onlar yürütüyorlar. Biz bakanlıktan sadece bu projede desteğini bekliyoruz; tıpkı diğer ül-kelerde yapıldığı gibi. EHA nın web sayfasında (http://www.ehaweb.org/eha/media/files/education) THD nin de yer aldığı çalışma sonuçları yer almakta.

Projenin amacı nedir?

Projenin 2 esas amacı var. İlki hematoloji eğitiminin standardize edilmesi. Herkesin aynıtemel hematoloji eğitimini alması. Bunun ne kadar zor olduğu ortada; çünkü her ülkeninfarklı sistemleri var. Bu projedeki ilk amaçlardan biri, ülkelerdeki hematoloji eğitiminin dü-zeyinin ve uyumunun belirlenmesi. Bu projeden gelecek maddi kaynak ile, öncelikle bu dü-zeyin belirlenmesi amacı ile gerek sanal, gerekse gerçek ortamlarda ilk önce seçilmiş kişilerde,sonra da küçük gruplarda yapılacak anketler kullanılacak. Şu anda ilk adım olarak her ulusaldernek tarafından belirlenmiş farklı bölgelerdeki genç uzmanlara anketler yapılmakta. THDilk pilot anket çalışmasını 2 sene önce yapmıştı. İlk görmek istedikleri, eğitimde standardizeedilmesi gereken noktalar neler. Bunu anlamaya çalışıyorlar. Bu seçilen kişiler 3 sene boyuncaproje kapsamında yer alarak, belirlenecek pilot eğitimleri alacaklar. Burada değişik eğitim sı-nıfları olacak. THD olarak biz “Masterclass” projesinde aktif rol almaktayız. Bu da hemato-loji eğitimi içerisinde verilmeyen, klinik araştırmalar, etik, doktor-hasta ilişkisi, molekülerhematoloji teknikleri gibi konuları kapsamakta. Hazırlayacağımız bu eğitimi bu 3 sene içe-risinde zamanı geldiğinde tüm Avrupa Hematoloji derneklerince seçilmiş bireylere uygula-yacağız.

Komite olarak proje başlangıcında 2 grup belirledik. İlk grup uzmanlığını yeni almış pedi-atrik ve erişkin hematologlardan oluşuyor. İngilizce bilen ve anketlere yanıt vermeyi kabuleden 3 kişi seçildi. Bu kişiler Türkiye’de hematoloji uzmanlığında temel hangi bilgilerin ol-duğunun tespitinde ve diğer bilgilerin düzeylerinin belirlenmesinde rol alacaklar. Diğer grupise hematoloji eğitimine yeni başlamış pediatrik ve erişkin 3 yan dal asistanı. Bu kişiler de 3sene boyunca projenin ilerleyen döneminde eğitim sürecine dâhil olacaklar. Gerek internetüzerinden gerekse toplantılar ile bu projede eğitim sürecinde yer alacaklar.

H-Net’in diğer amacı ise hematoloji pasaportu ile ülkeler arası hareketliliği sağlamak. Bundaki mantık şu; eğer sizde lenfoma öğretilmiyorsa lenfoma öğretilen merkeze gitmeniz ya datransplant yapılmıyorsa, yapılan bir merkezde bunu öğrenmeniz. Bu hem ülke içinde rotas-yon hem de Avrupa içinde rotasyon şeklinde düşünülüyor. Her hematologun bir pasaportuolacak ve bu pasaportta aldığı eğitimler yer alacak. Bu eğitimlerinde dereceleri var. Her hekimher konuyu çok iyi bilmek zorunda değil. Bazı konularda sadece farkındalık aranırken uz-manlık konularında iyi derecede bilgi ve hasta üzerinde uygulama tecrübesi aranacak. Bu eği-timler tamamlandığında Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde hematolog olarak görevyapabileceksiniz.

Projenin süresi 3 sene dediniz, tüm bu bahsettikleriniz 3 sene içinde gerçekleşebilir mi?

Bu üç sene pilot çalışmaların tamamlanması için öngörülen süredir. Projenin kapsamı ve alı-nan bütçe pilot çalışmalar için alınmıştır. Bu süreç sonunda proje başarılı olursa Avrupa Bir-liğinden devam için kaynak alınacak. Bu süreç daha kapsamlı olacak. Eğitim almayanlarınmezuniyet sonrası eğitimlerinin sağlanması gündeme gelecek; ayrıca pilot eğitimi alanlarıneğitimlerinin sürdürülmesi sağlanacak. Bu eğitimlerin güncel kalması için CME sürekli eği-tim kredileri önem kazanacak. THD nin yaptığı gibi bilimsel toplantılarının CME kredisialması ve bu toplantılara katılanların karnesine işlenmesi sürekliliği sağlayacak. Şu anda çokkapsamlı ve uzun sürecek bir projenin ilk adımını atmış durumdayız.

Şu anda verilen EHA CME kredileri ileride kişilere büyük bir avantaj sağlayacak diye-bilir miyiz?

Kesinlikle evet. Bunlar bilimselliği EHA tarafından onaylanan sürekli tıp eğitimi kredileri-dir aslında. Bu krediler Amerika’daki board sistemi gibi kullanılabilecek. Sadece pasaportdeğil hematoloji uzmanlığı sonrasında da krediler dikkate alınacaktır.

Türk Hematoloji Okulu projesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Okulun kuruluş amacıTürkiye’de hematoloji temel eğitiminin hematoloji yan dal araştırma görevlileri tara-fından eksiklerin giderilmesi ve yeniden gözden geçirilmesiydi.

Türkiye’de birçok uzmanlık derneği var. Bu tarz kurslar yapan dernekler de var ama bencederneklerin esas hedefi para kazanmak olmamalı. THD bu okulları sponsor olmadan tü-müyle kendi imkanları ile yapmakta. Bunu çok önemli bir öncülük olarak görüyorum. BuTHD’nin tüzüğüne uygun ilerlediğinin en önemli göstergesidir. İkincisi bu projenin sosyaltarafı çok önemli. Türkiye’de kimse hematolog olmak istemiyor. Genellikle hematologlarkendilerini desteksiz hissediyorlar. THD’nin bu yaklaşımı ve katılanların bir araya gelerek birokulda yer almaları hem onlara manevi destek oldu hem de kendilerini daha güçlü hisset-melerine neden oldu sanıyorum.

Kursların bir diğer avantajı EHA’nın da planladığı gibi hematoloji eğitimleri sırasında yü-zeysel şekilde verilen ve yeterince vakit verilerek ele alınamayan konuları da yüz yüze tekrar-lama fırsatı yarattı. Klinik araştırmalar, etik, proje ve yayın yapma gibi eğitimi verilmeyenkonularda da genel bilgi sahibi oldular ve olacaklar.

Bence Türk Hematoloji Okulu, her derneğin yapması gereken projelere önemli bir örnektir.

Eylül ayında bu okul kapsamında Kayseri’de EHA-ESH tip 3 eğitimi yapılacak. Bu tipkurslar EHA’da ve bu projede nasıl görülüyor?

Aslında bu kurslar da toplantılar sırasında görüşüldü. H-Net projesini gerçekleştiren yöne-timin çoğu zaten EHA yönetiminde yer almakta. Bu kurslar da eğitim sürecinin bir parçasıolacak. Bu kurslarda anlatılacak konular zaten önceden hazırlanan eğitim setleri olarak ko-nuşmacılara gönderiliyor. Eğitimin standardizasyonu açışından çok önemli bir adım olarakgörüyorum.

H-Net uygulaması tüm hematoloji uzmanları için geçerli olacak mı?

Bu sistem bizim gibi eğitimini tamamlamış uzmanlar için çok uygun değil; asıl hedef hema-tolojiye yeni başlayan ya da kariyerinin henüz başındaki uzmanlar. Ama isteyen herkes baş-layabilir bu programa.

H-Net projesinin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Son olarak söylemek istedik-leriniz nelerdir?

H-Net projesinin geleceği çok parlak. Çünkü arkasında Avrupa Birliğinin desteği var. Ça-lışmaya katılanlar çok hevesli ve başarılılar. Bu proje kapsamı dışında kalanlar ileride çok sı-kıntı çekecekler. Bize faydası ise; muhtemelen proje bitene kadar Avrupa Birliği üyesiolamayacağız ama bu proje kapsamında hematoloji eğitimizin standardizasyonu sağlanmış vehematoloji pasaportundan faydalanmaya başlamış olacağız. Zaten önemli olan Avrupa Bir-liğinde olmaktan çok, normlarına sahip olmak. Bunun için kurumlar arası hematoloji eğiti-minde birliğin sağlanması ve kurumlar arası rotasyonların yapılması açısından çok önemlibir projede yer aldığımızı düşünüyorum.

Eklemek istedikleriniz?

Bu proje çok yeni bir projedir. Tüm Türkiye’de duyurmaya çalışıyoruz. Daha önce UlusalHematoloji Kongresi sırasında bilim dalları başkanlarını davet ettik, ama katılım çok yeter-siz kaldı. THD web sayfasında konuyla ilgili çok güzel bir bölüm yer almakta. Tüm toplantıraporları, hematoloji pasaportu hakkında detaylı bilgiler Türkçe olarak da mevcut.

SÖYLEŞİ

Page 10: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ10 HAZİRAN 2009

SÖYLEŞİ

2. Dünya Savaşı..; 1940’lı yılların ilk yarısı, dünyanınyeniden paylaşımı için girişilen kavganın yıllarıdır.

İtalyanların, ardından Alman ordularının işgaline uğ-rayan, denizden de İngilizlerin abluka altına aldığı Yu-nanistan, “açlık” sorunuyla karşı karşıyadır. İşgalin ilkayında Almanlar tüm ürün stoklarına el koyar ya daçok ucuz fiyata satın alırlar. Temel gıda maddeleri ka-raborsaya düşer.

Yüzlerce çocuk, genç, ihtiyar açlıktan ölür.

Savaşta tarafsız kalan Türkiye Cumhuriyeti’nde ekmekkarneye bağlanmıştır.

Ama kendi vatandaşının açlık tehlikesiyle karşı karşıyakalma olasılığına karşın; komşu Yunan halkına “yiye-cek” yardımı yapma kararı alır. Üstelik 1920 yılındaYunan işgal güçlerinin Anadolu’ya ayak basmasınınüzerinden henüz 20 yıl geçmiştir.

Türk basınının öncülüğünde, belediye çalışanları, he-kimler, halk Yunanistan’a yiyecek yardımı için adetayarışırlar. İlginçtir; Kızılay tarafından yola çıkarılan veYunanistan’a gerçekleştirdiği 6. seferinde batan ilk yar-dım gemisinin ismi ‘Kurtuluş’tur. Şimdi sıra yine Kur-tuluş Savaşı’nı anımsatacak şekilde Dumlupınar’dadır.Daha önce, 1924 Mübadelesinde Türkleri Yunanis-tan’dan Anadolu’ya taşımıştır aynı gemi. Şimdi yiyecektaşımasının yanı sıra bin öksüz Yunanlı çocuğun Tür-kiye’ye getirilmesini de üstlenecektir Dumlupınar... Buçocuklar savaş sonuna kadar Türkiye’nin koruması al-tında kalacaklardır.

Prof. Dr. Nejat Akar, gölgede kalmış Dumlupınar’ı,savaş şartlarında aç bırakılmış bir halka gıda yardımıiçin torpillenmeyi göze alarak kahramanca mücadeleeden gemi personelini, savaşın acımasızlığını, işgal al-tındaki Yunanistan’ın dramını, titiz bir araştırmaylabelgelerle, fotoğraflarla ve tanıklıklara dayanarak anla-tıyor.

� “DUMLUPINAR: Bir İnsanlık Görevi” isimliyeni kitabınızın konusundan söz edebilir misi-niz?

• Dumlupınar gemisi, 1888’de Almanya’da inşa edi-len bir gemi. Çok sonraları bir Türk armatör tara-fından satın alınıyor ve ‘Dumlupınar’ ismi veriliyor.1956 yılında hurdaya çıkarılıncaya kadar, Cumhu-riyet tarihinde çok önemli görevler alıyor. 1923Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi, 1942 Yuna-nistan’a yardım taşıma görevi, 1951 Bulgaristan’danTürk soydaşların göçü.

� Daha önce ‘Dumlupınar’ ile ilgili bir araştırmaya da bir kitap var mıydı?

• Araştırdığım kadarıyla yoktu. Yalnız 1941 ve1942’de Yunanistan’da Alman işgali ve İngiliz ablu-kası sonrası oluşan açlık nedeniyle Türkiye’nin yar-dımlarını taşıyan ‘KURTULUŞ’ isimli gemiyleilgili çok sayıda yazı-araştırma ve bir belgesel vardı.Ancak ilginçtir tümü ‘Kurtuluş battıktan sonra yar-dım görevini Dumlupınar devraldı’ cümlesiyle bi-tiyordu.

� Bu kitabı yazmaya nasıl karar verdi-niz?

• Bir araştırma, bir başka araştırmaya yolaçıyor. Önceki kitabım olan ‘Bozkır Ço-cuklarına Bir Umut: Ord. Prof. Dr. Al-bert Eckstein’ isimli kitabımı hazırlarken,gazete arşivlerini taramıştım. O sırada il-ginç bir habere rastladım:

“1000 Yunanlı çocuk getirildiktensonra/Yunanistan’dan, ikinci bir çocukkafilesinin daha memleketimize nakle-dilmesi muhtemel/Dumlupınar, ya-kında hareket edecek”.

‘Dumlupınar’ ve ‘1000 Yunanlı Çocuk’ benimiçin anahtar sözcüklerdi. Dumlupınar’ın ortaya çı-kışında kilit cümle buydu. Dumlupınar’ın gemi-cileri de çok önemli bir insani görevi yerinegetirmek üzere savaşın tüm hışmıyla sürdüğü Egedenizinin sularına açılmıştı. Batmamıştı. Dumlu-pınar’ın denizcileri bir anlamda ‘CEPHE’ göreviyapmışlardı. Ama bence gemi batmadığı için ‘Göl-gede Kalmıştı’

� ‘Bozkır Çocuklarına Bir Umut: Ord. Prof. Dr.Albert Eckstein’ isimli kitabınızda da unutulanbir yaşamı gün ışığına çıkartmıştınız. Bu kitaptada ‘Gölgede kalan bir Gemiden söz ediyorsunuz.

• Evet, çok güzel bir noktayı yakalamışsınız. Ben,diğer kitaplarımda da unutulan- gölgede kalan in-sanları yazmaya çalışmıştım. Bu iki kitap da öyle.

� Kitabınızda insan ve insana dair çok ilginç öy-küler var. Örneğin ‘Bin Yunanlı çocuk’’

• Gerçekten de iki önemli proje var. Birisi devlet ola-rak, 20 yıl önce ülkenizi işgal eden Yunanistan’daaçlıktan bir günde binlerce insan ölürken, ülkenizdeekmek karneye bağlandığında yiyecek yardımı içiniki gemi görevlendirmeniz. Bu gemilerin 10’un üze-rinde yardım seferi yapması. Bu görev sırasında birgeminizi yitirmeniz.

İkinci proje gerçekleşmemiştir. 1000 öksüz Yunançocuk, Türkiye’nin korumasına alınacak, savaş son-rası tekrar Yunanistan’a iade edilecekti. Bu proje-den son anda İngiliz ablukasının kalkmasıyla vazgeçilmiştir. Ancak gerçekleşmemiş olmakla beraber,çok önemli insancıl bir projedir.

� Kitapla ilgili eklemek istediğiniz son bir noktavar mı?

• Kitabın yazarı olarak değil de, bir yakın tarih okuruolarak, bu kitabı yurt dışı ilişkileri olan herkesinokumasını tavsiye ederim. Kitabı okuduğumuzda,bu öykünün içinizi ısıtacağını sanıyorum.

ÜYELERİMİZDEN PROF. DR. NEJAT AKAR’IN YENİ KİTABIDUMLUPINAR: BİR İNSANLIK GÖREVİ ÇIKTI

Page 11: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ 11HAZİRAN 2009

TJH

Turkish Journal of He-matology’nin kısa geç-mişini, sizin editörlüksüreciniz ve dergi hak-kında genel bilgi verirmisiniz?

Turkish Journal of Hema-tology 1951 yılında ErichFrank’ın editörlüğünde“New Istanbul Contribu-tion to Clinical Science”adı ile çıktı. 1995 yılında

Turkish Journal of Hematology adıyla tekrar yayın haya-tına devam etti.

2006 yılının sonunda yoğun işleri nedeni ile, sayın HamdiAkan’ın 2002 yılından beri yürüttüğü derginin editörlükgörevinden ayrılmak istemesi ve Türk Hematoloji Derne-ğinin önceki başkanı sayın Osman İlhan’ın sürpriz bir şe-kilde bana editörlük teklif etmesi ile Turkish Journal ofHematology (TJH) de editör olarak göreve başladım. Baş-langıçta çalışmalarımın yoğun olması ve dergi için çokzaman ayıramayacağımı düşündüğüm için editörlük süre-sini bir yıl olarak belirledik. Türkiye’de ve bize makale gön-deren komşu ülkelerdeki araştırıcıların, hangi konulardaçalışma yaptığını gözlemlemek ilgimi çekmeye başladı veböylece editörlük sürecim kendiliğinden uzamış oldu. Buarada derginin SCIE geçmesi için gerekli koşulları, çok de-ğerli yardımcı editör arkadaşlarımla birlikte oluşturmayabaşladık. En büyük destek THD başkanı sayın MuhitÖzcan ve Yönetim Kurulundan geldi. SCIE’a geçmek içinher türlü gereksinimimizi karşılamaya hazır olduklarını be-lirttiler.

Dergiye gönderilen makaleler, hakemlerden geldikten sonraonları değerlendirmek için yaptığımız editörler kurulu top-lantılarında derginin en kısa sürede indekse geçme arzu-

suyla yoğun çalışmaya başladık. Bu nedenle yaklaşık aydabir defa editörler kurulu olarak Ankara’da toplantı yaptık.Her biri kendi konusunda çok başarılı olan yardımcı edi-törlerle çalışmak en büyük şansım oldu. Dergiyi bu günleretaşımak için ekip olarak uğraş verdik. Yaşadığımız en büyüksıkıntı araştırma makalesi bulmaktı. Araştırma makalele-rini red etmek yerine büyük kısmının düzeltilmelerini sağ-layarak bu zorluğu aşmaya çalıştık. Üyelerimiz güncelkonularda hazırlanan derleme yazıları ile desteklerini biz-den esirgemediler. Derginin düzgün çıkmasında özveri ileçalışan dergi sekreteri İpek Durusu ve yardımları ile bizedestek veren AVES olmasaydı, işimiz çok zor olurdu.

Dergi tasarımı ve basımı konusunda bilgi verebilir mi-siniz?

TJH, 1999 yılında internet üzerinden kabul ve değerlen-dirme sistemine geçiş yaptı. Ülkemizde bu sistemi ilk kulla-nan dergilerden biri oldu. O yıldan beri oldukça karmaşık biryapıya sahip değerlendirme sisteminin en düzgün ve kulla-nıcı dostu formatını bulmak için 3 farklı firma ile çalıştı. Aynışekilde baskı kalitesi açısından da değişik yayınevleri ile ça-lıştı. Dergimizi en iyi şekilde çıkaracak firma arayışları hemyorucu hem de çok zor oldu. 2008 yılı ile birlikte şu andakiyönetimin sayesinde hem web sayfası hem de yayın kalitesiçok başarılı hale geldi. THD yönetim kurulu Türk ressamla-rının tanıtılması amacıyla kapağa tanınmış ressamların res-minin konulmasının yararlı olabileceği önerisini getirdi. Buöneriyi dergi çalışanları olarak biz de benimsedik. Başlan-gıçta hayatta olmayan ünlü ressamlarımızın resimlerini ka-pağa koyduk. Son sayılarda hekim arkadaşlarımızın resimleride yer almaya başladı. Bu konuda yardımlarını aldığımız Ya-semin Yiğit’e teşekkür ediyoruz.

SCIE başvuru ve kabul sürecini ve bu konuda hangi yol-lardan geçtiğinizi anlatır mısınız?

Dergideki çalışma süremizin üçüncü yılı dolduğunda, dü-zenli ve eksiksiz basılmaya başlaması ile birlikte SCIE’a baş-

vurmayı planlamıştık. Bu süre 2008 yılı sonbaharında ta-mamlandı ve biz 2008 yılı Eylül ayında başvurumuzu yap-tık ve değerlendirmeyi beklemeye başladık. Başvurudansonraki 4 sayının değerlendirilmesinden sonra yani 2009Eylül ayında sonucu öğrenebileceğimizi tahmin ediyorduk.Derginin 2009 Mart ayından itibaren index’e geçmiş ol-masını öğrenmemiz bize büyük sürpriz oldu.

Önünüzdeki hedefler nelerdir?

TJH dergisinin SCIE ‘e geçmesinden sonra sorumluluğu-muz arttı. Dergi, yıllardır yapılan çalışmalar sonucundaSCIE’ e girdi, bu emeklerin heba olmaması için, daha çokçalışmalı ve derginin indeksten düşmesi engellenmeli.İkinci ve daha önemli amacımız ise 2 yıl sonra dergiye veri-lecek impakt faktörün, mümkün olduğunca yüksek olabil-mesini sağlamak. Bu nedenle TJH dergisinde yayımlananmakalelere atıf yapılması gerekiyor. TJH dergisine gönülveren üyelerimizin ve dergi dostlarının, makaleleri, ha-kemlikleri, kısaca destekleri olmasaydı SCIE’ geçmek müm-kün olmayacaktı. TJH ‘nin Index’e geçmesi nedeni ileTHD üyeleri ve TJH dergisi dostlarından aldığımız kut-lama mesajları, derginin hak ettiği yere ulaşması yani der-ginin impakt faktörünün yükseltilmesi konusundaumudumuzu artırdı. Değerli üyelerimizin TJH’deki maka-lelere atıf yaparak bizi destekleyeceklerine inanıyoruz.

TJH nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

TJH dergisini gönülden destekleyen bu kadar çok üyemi-zin olması derginin geleceğinin parlak olacağına işaret edi-yor. Biz editörler kurulu olarak derginin SCIE’a geçmesinisağlayan üyelerimizin TJH’yi daha ileriye götüreceklerineinanıyoruz.

Dergi çalışanları olarak üyelerimizin bugüne kadar verdiğidesteğe çok teşekkür ediyor, yardımlarının devam etmesinidiliyoruz. Dergiyi ileri götürmek adına her türlü eleştiri veöneriye açık olduğumuzu belirtmek istiyoruz.

Bize TJH tarihinden bahseder misiniz?

TJH “New Istanbul Contribution to Clinical Science” ola-rak 1951 yılında Erich Frank’ın editörlüğünde yayına baş-ladı. 1962’de İngilizce olarak Prof. Dr. Orhan Ulutineditörlüğünde yoluna devam etti. 1971 yılında Türk Hema-toloji Derneği’nin kurulması ile birlikte TJH derneğin resmiorganı oldu. İlk yayımlandığı dönemde Index Medicus’da yeralan bu derginin geçmişinde en büyük darbe 1980 ihtilalisonrası derneklerin kapanması ile oldu. Dergi de 1982-1995yılları arasında yayınlanamadı. TJH, 1995 yılında TurkishJournal of Hematology adıyla tekrar yayın hayatına başladı.

2002 yılında editör olduğum dergiye başlama dönemim1995 ten sonradır. O dönemde Emin Kansu, Haluk Koç,Alev Türker ve ben fazla bir altyapı olmadan Hacettepe Üni-versitesi Tıp fakültesinde bir odada çalışmalarımıza başla-

dık. O dönemde derginin İngilizce çıkması konusunda çoktartışma yaşandı. Türkiye’de neden İngilizce dergi çıkıyordiye çok eleştiri aldık. Ama ben hala bunun doğru bir fikirolduğunu savunuyorum. Kullandığımız çoğu kaynak İngi-lizce ve indekslere girmede büyük avantaj. O dönemde der-giyi İngilizce devam ettirme kararı alındı. Uzun ve yorucudergi toplantıları yapıyorduk. O dönemde Dernek bu kadargüçlü değildi. Çalışan sekreteri bile yoktu. Tüm işlemleri bizyapıyorduk. Zaman içerisinde dergi, hataları ve olumlu ta-rafları ile yayımlanmaya başladı. Yavaş yavaş makale sayısındaartış oldu. Yabancılardan az da olsa makaleler gelmeye baş-ladı ve o dönemde bizim için hayal gibi görünen Index Me-dicus’a başvurduk. 2000 yılında SCI ve Index Medicus’abaşvurduk ama ret yanıtı aldık. Gerçi o dönem gecikmele-rimiz oluyordu ve dergiyi profesyonel olarak çıkaramıyor-duk. O dönemde bunu başaramadık ama dergiyi içerik veyapı olarak yayın kurallarına uygun çıkarabilmek için çokçaba sarf ettik. O dönemde online çıkmamız önemli biradımdı. Türkiye’de bunu yapan ilk dergilerden biriyiz.

Şimdi ise ne mutlu ki tamamen dergi ile ilgilenen editörlergrubu, İngilizce dil editörü, istatistik editörü ve sekretar-yasından oluşan bir grup var. Derginin SCIE’e kabul edil-mesinden çok mutluyum ve çok gurur duyuyorum. Bununiçin sonsuz çabaları ile desteğini hiç esirgemeyen DernekBaşkanı Muhit Özcan, ve genel sekreteri Mutlu Arat veDernek yöneticisi İpek Durusu’yu; dergi kısmında ise edi-tör Aytemiz Gürgey başta olmak üzere tüm editörler kuru-lunu çok tebrik ediyorum.

Çalışma koşullarınız nasıldı o dönemde?

Eskiden online sistem olmadan önce çok zor durumday-dık. Posta ile makale değerlendirmesi yapılıyordu. Yazar vehakemler arası iletişim çok zordu. O zamanki enerjimiz ilebunu severek yapıyorduk. Bizim için çok keyifli bir ekip ilegüzel toplantılar yaptık. İlk sayımızı keyifli bir akşam ye-meği ile kutlamıştık.

Makale bulmakta sıkıntılarınız olur muydu?

O dönemde de makale sıkıntısı vardı. Yeterli sayıda makalegelmiyordu. Makale tamamlamak için iş telefon ile tanı-dıklardan yayın istemeye kalıyordu çoğu zaman. Nejat Akaro dönemde de yayınları ile dergimize çok destek oldu. Amagene de bir şekilde sayıyı çıkmayı başarıyorduk

Derginin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Turkish Journal of Hematology artık çok güzel imkanlarave çalışma ekibine sahip. Bir Blood dergisi gibi olamaz amabölgesel olarak çok güçlü olacağına inanıyorum. Yurtdı-şından gelen makale sayısındaki artış dikkat çekici. DergiyiDoğu Avrupa, Balkanlar ve Kuzey Afrika’yı kapsayacakgüce sahip görüyorum. Bu kalitede devam ederse kısa sü-rede çok daha da güçlü olacağına inanıyorum. Artık digerhedefimiz olan Index Medicus’a yoğunlaşmanın zamanıgeldi.

TURKISH JOURNAL OF HEMATOLOGY EDİTÖRÜ AYTEMİZ GÜRGEY İLETJH’NİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

ÖNCEKİ DERGİ EDİTÖRÜ HAMDİ AKAN İLE TJH’NİN GEÇMİŞİNE KISA BİR YOLCULUK

Page 12: GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! - THDSayı 2 GİRDİK; SCI-E’DEYİZ! ... mutlaka göz önünde bulundurulması zorunluluğu, sahip olduğumuz güç ve kay-nakların akılcı, etkili kullanımını

HAZİRAN 200912 TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ BÜLTENİ

TTB-UDEK/UYEK Toplantısına Derneğimizi Temsilen Dr. Sema Karakuş KatıldıTTB-UDEK/UYEK toplantısı 9 Mayıs 2009 tarihinde Türk Tabipler BirliğiMerkez Konseyinde yapıldı. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin 1 ay içeresindeçıkarılması planlanıyor. Dahiliye eğitim süresinin 4 yıla indirilmesi ve yan dalsüresinin 3 yıl olarak kalması düşünülüyor. Toplantı raporu THD web sayfasında yeralmaktadır.

THD, Sağlık Uygulama Tebliği Konusunda Çalışmalarına Devam EdiyorBilindiği üzere eski adıyla Bütçe Uygulama Talimatnamesi (BUT), yeni adıylaSağlık Uygulama Tebliği (SUT) yılda bir kez yayımlanmakta ve tüm tanı, tedavihizmetleri için ana kaynak olarak değerlendirilmekte. Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK), bunun ardından çeşitli tebliğlerle düzeltmeler yapabilmekte. Her yıl SUTçıkmadan önce önerilerimizi, çıktıktan sonra da Dernek üyelerimizin ve BilimselAlt Komitelerimizin saptamaları doğrultusunda eleştirilerimizi SGK’ya yazılı vesözlü olarak iletmekteyiz. SGK ile temasta olmamıza karşın bazı uygulamalarınneden yapıldığı ve daha da önemlisi ne zaman başlatıldığını anlamak/öğrenmekher zaman kolay olmamakta. Bazı uygulamalar tamamen “bürokrasi” kelimesiyleaçıklanabilecek engellemeler taşımakta. Gerçekten sayısal olarak büyük bir ye-tersizlik içinde olan hematoloji alanımızda çalışanlar, ayrıca bu engelleri aşabilmekiçin fazladan çaba göstermektedirler.

Son olarak bazı ilaçların reçeteye yazılmasında yaşanan sorunlar ön planda olamaküzere, çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunmak üzere SGK Genel Sağlık Si-gortası Genel Müdürlüğü’nün THD’ye yaptığı resmi çağrıya cevaben Genel Se-kreterimiz Dr. Mutlu Arat 16.04.2009 tarihinde SGK’da toplantıya katıldı. İlgiliDaire Başkanı Dr. Tuncay Alkan ve çeşitli meslektaşlarımızın da katıldığı bu top-lantıda 12 ayrı başlıkta konular görüşüldü ve reçetelemedeki sorun başta olmaküzere çeşitli konuların düzeltilmesi gerektiği hususu değerlendirilerek bir tutanakdüzenlendi.

Konuyu ısrarla izleyen yönetim kurulumuz SUT hakkında bir çalıştay toplamaküzere üyelerimize çağrıda bulundu. Ankara’da 17 Haziranda çeşitli merkezlerden14 üyemizin katılımıyla yapılan ve oldukça verimli geçen toplantının ardından, dahaönce alt komitelerimizden gelen raporlar ve üyelerimizden gelen öneriler de dik-kate alınarak, kapsamlı bir sonuç raporu hazırlandı. Toplanan çalıştayın bitimindehazırlanan rapor, yapılan düzeltmeler sonrası THD Yönetim Kurulu Başkanı MuhitÖzcan ve Genel Sekreter Mutlu Arat tarafından 19 Haziran 2009 tarihinde SGKGenel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Sami Türkoğlu ve İlaç ve Tıbbi MalzemeMevzuatı Daire Başkanı Hanefi Gök’e iletildi. Söz konusu toplantıda yaklaşık 2 saatsüresince hematolojide yaşadığımız sıkıntılar ayrıntılı olarak irdelendi. Öncelikliolarak hematoloji uzmanlarının bazı hematolojik hastalıklarda reçete yazmalarındayaşadıkları sorunlar paylaşıldı ve SUT’un 12.7.14 numaralı başlığında yer alan kan-ser ilaçları verilme ilkelerinin en kısa sürede uygun şekilde düzenleneceği hususundagörüş birliğine varıldı. Bu toplantıda, SUT kapsamında yazılı olmayan bazı konu-larda, illerdeki yerel SGK müdürlüklerinin zaman zaman öznel değerlendirmeleryaptığı ve bazı ilaçların temininde veya bazı faturaların ödenmesinde bu nedenlerlebölgesel farklılıklar yaşandığı değerlendirmeleri yapıldı. Kortikosteroidlerin reçeteedilme miktarından özel hastanelerde hematoloji dalının SGK anlaşmaları içeri-sinde neden yer almadığına ilişkin çeşitli konuların masaya yatırıldığı toplantı ol-dukça verimli geçti.

HEMATOLOJİ DÜNYAMIZDAN

EHA CME KREDİNİZİ ALDINIZ MI?“2nd International Congress on Leukemia Lymphoma Myeloma” kongresi içinkatılımcılar, Avrupa Hematoloji Birliği (EHA) CME kredi başvurusunu inter-net üzerinden (www.ehaweb.org) yapabilirler. Toplantı 23.5 CME kredisi aldı.

THD Araştırma Projeleri Hakem Değerlendirmesinde200.000 TL bütçe ayrılan 2009 Araştırma projelerine, toplam 16 başvuru oldu. Pro-jeler, hakemlere değerlendirilmek üzere hakemlere gönderildi. Sonuçların Temmuzbaşında açıklanması bekleniyor.

Ulusal Yayınları Destekleme Özendirme Programı (UYDO)Mart Dönemi Ödemeleri Yapıldı2009 Mart dönemi UYDO için, 35 yazara toplam 41.206 TL ödeme yapıldı. Ha-ziran sonunda değerlendirmesi yapılan diğer başvuruların karşılıkları da Temmuzayında başvuru sahiplerinin hesabına aktarılacak.

HAUD Bursiyeri Yurda DöndüTexas Children`s Hospital Hematoloji-Onkoloji bölümünde 6 aydır çalışmalarınısürdüren Dr. Şule Ünal Türkiye’ye döndü.

ENBU Başvuruları Haziranda Sona ErdiEndüstri Yurtdışı Araştırma Bursu başvuruları 30 Haziran’da sona erdi. Burstan fay-dalanmak üzere 2 başvuru oldu. Başvuru sonuçları yakında THD web sayfasında açık-lanacak.

HABERLER

“Kronik Miyeloid Lösemi” Eğitim Programına THO’danKatılım Var2-3 Temmuz 2009 tarihleri arasında İtalya’nın Bologna kentinde Novartis fir-masının sponsorluğunda “Kronik Miyeloid Lösemi” eğitim programı düzen-leniyor. THO öğrencilerinden 12 kişi derneğin desteği ile bu toplantıyakatılacaklar.

EHA Ulusal Dernekler Toplantısı Berlin’de Yapıldı3 Haziran 2009 tarihinde düzenlenen EHA-Ulusal Dernekler toplantısına AvrupaHematoloji Dernekleri temsilcileri katıldı. Derneğimizi genel sekreter Doç. Dr.Mutlu ARAT temsil etti. Toplantıda, Türkiye, Almanya ve Çek Cumhuriyeti tem-silcileri, ülkeleri ve dernekleri hakkında sunumda bulundular. THD nin yaptığısunum büyük beğeni ile karşılandı. Toplantıda, bu yıl yapılan EHA kongresi, H-Netprojesi ve CME kredileri konusunda da güncel bilgiler aktarıldı.

MAYIS YDUS SINAVI YAPILDI2009 ilkbahar dönemi Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı 24 Mayıs tari-hinde yapıldı. Sınav sonucunda 27 erişkin, 17 pediatrik olmak üzere toplam 44kişi hematoloji bilim dalını kazandı.