genç türkiye zirvesi'13

17 -

19

Açılış KonuşmalarıMuhammed Attila Sevim,Zirve Koordinatörü

İsmail Yüksek,Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü

Suat Kılıç,T.C. Gençlik ve Spor Bakanı

Zirve OturumlarıI. Oturum, Ekonomi ve Değer Üretimi 2023

II. Oturum,İnsan Kaynakları ve Eğitim 2023

III. Oturum,Bilim Sanayi ve Yüksek Teknoloji 2023Keynote: Nihat Ergün,T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı

IV. Oturum,Türk Dış Politikası ve Kapasite İnşası 2023Keynote: Hayati Yazıcı,T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanı

V. Oturum,Enerji ve Nükleer Teknoloji 2023

VI. Oturum,Ulaşım ve Bilişim 2023Keynote: Binali Yıldırım,T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı

08

18

43

10

22

51

12

26

55

içindekiler içindekiler &

Sürpriz EtkinliklerBoğaziçi Caz Korosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehteran Korosu

Sosyal Aktivite İstanbul Gezisi Boğaz Turu, Miniatürk

Tweet’lerleGenç Türkiye Zirvesi 2023

66

68

72

AçılışKonuşmaları

Genç Türkiye Zirvesi

Muhammed Attila Sevim, Zirve KoordinatörüProf. Dr. İsmail Yüksek, Yıldız Teknik Üniversitesi RektörüSuat Kılıç, T.C. Gençlik ve Spor Bakanı

&

Genç Türkiye Zirvesi kapsamında 81 il 171 üniversite 20 farklı ülkeden gençleri ağırlamaktan büyük mutluluk duydum.

Genç Türkiye Zirvesi kapsamında 81 il 171 üniversite 20 farklı ülkeden gençleri ağırlamaktan

büyük mutluluk duydum.

Genç Türkiye Zirvesi Cumhuriyetimizin 100. Yılında yani 2023’te ülkemizin hedeflediği konum ve stratejiler ile ilgili çok boyutlu bir etkileşim platformudur.

Hedef, geleceğin sahibi olan gençlerin, geleceğe yönelik bir vizyon belirlemesi, inisiyatif alarak harekete geçmesi ve entelektüel sermayeye dayalı kalkınma modelinin gelişmesine katkı sağlamaktır. Amacımız 2023 yılında dünyadaki gelişmelere paralel olarak dış politika, ekonomi, yüksek teknoloji, ulaşım ve bilişim alanlarında, bölgesine yön veren, dünya üzerinde söz sahibi bir Türkiye’nin stratejilerini ve planlarını, geliştirecek gençlik için ortak akıl oluşturmaktır.

CUMHURİYETİN 100. YILI BİR MİLAT OLACAKTIR ve o miladı gerçekleştirecek olan Türkiye gençliğidir. Genç Türkiye Zirvesi 2013 yılında “Gençlerin Hedefi Türkiye’nin Geleceği” teması ile gerçekleşmiştir. 2013 zirve oturumlarında Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat Ergün, Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali

Yıldırım, Türkiye Gençliği ile bir araya gelmiştir.

2013 yılı oturumlarımız; •“Ekonomi ve Değer Üretimi 2023”, •“İnsan Kaynağının Niteliği ve Eğitim 2023’’ •“Türk Dış Politikası ve Kapasite İnşası 2023”, •“Enerji ve Nükleer Teknoloji 2023”, •“Bilim, Sanayi ve Yüksek Teknoloji 2023”, •“Ulaşım ve Bilişim 2023” tür.

Ayrıca 19 Mayıs Pazar günü İstanbul dışı katılımcılarımız ile gerçekleştirdiğimiz, Boğaz Turu ve

08Genç Türkiye Zirvesi

2013

Miniatürk gezisinden sonra programımız Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde son bulmuştur.

Zirve çalışmalarımızdan kısaca bahsetmem gerekirse, Genç Türkiye Zirvesi 2 yıl önce kurgulanmış bir projedir. Şunu özellikle belirtmek istiyorum, eminim ki sizlerin bizden çok daha büyük, çok daha başarılı olabilecek projeleri vardır. Projelerin hayata geçmesi için, iradeli kararlılık ve vizyona ihtiyaç vardır. Bizlerin en büyük şansı Sayın Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek’in bizlere bu desteği sağlamasıdır. Öğrencisi olmaktan gurur duyduğum Sayın Rektörümüze sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

ÜÇ GÜN BOYUNCA BİZİMLE BERABER OLAN GENÇLİK Türkiye’nin ta kendisidir. Buradaki gençlik az zamanda çok ve büyük işler başaran bir neslin torunları, daha büyük işler başarma azmini yüreğinde hisseden gençliktir. Kavganın ve çatışmanın değil, dayanışmanın ve kucaklaşmanın tarafında olan gençliktir. Çanakkale ruhunu, 19 Mayıs özgürlük mücadelesi ruhunu ve anlamını bilen bir gençliktir. İşte bu gençlik sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın, Ortadoğu’nun, Balkanların ve 2023 yılında tüm dünyanın umudu olacak gençliktir.

Hakkari’den Edirne’ye, Samsun’dan Antalya’ya, Arnavutluk’tan İrlanda’ya, farklı dünya görüşlerinden, farklı iklimlerden, tek bir amaç için bir araya gelen genç arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Sözlerimi toparlarken, bizlere inanıp desteklerini esirgemeyen, zirvede bulunup bizleri onurlandıran Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Suat Kılıç’a, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Nihat Ergün’e, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hayati Yazıcı’ya, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Sayın Binali Yıldırım’a teşekkürlerimi arz ediyorum.

Zirve’nin gerçekleşmesinde en büyük katkıyı sağlayan sponsorlarımıza teşekkür

ediyorum. Bu zirve sizlerin değerli katkıları ile gerçekleşti ve inşallah gerçekleşmeye de devam edecek.

Son olarak yaklaşık 3 aydır gecesini gündüzüne katarak özverili çalışmaları ile katılımcıların ulaşım, konaklama, kongre katılım süreçlerini yöneten proje ekibine; proje ekip lideri Yücel Erdem’e teşekkür ediyorum.

Arkadaşlar, biz bugünün değil, geleceğin Türkiye’sini inşa ediyoruz. Yeni dünya bizim eserimiz olacak.

Saygılarımla, Muhammed Attila SEVİM

Zirve Koordinatörü

09Genç Türkiye Zirvesi2013

Bizlerin amacı, ülkemizin gerçeklerinin gençlerin hayallerini sınırlaması değil, gençlerin hayallerinin ülkemizin hedeflerine yön vermesidir.

GENÇ TÜRKİYE ZİRVESİ, Türkiye’nin 81 ilinin 171 üniversitesinden yaklaşık 3000 öğrencinin düşünceleriyle ülkemizin 2023 hedeflerine katkıda bulunma şansı yakaladığı çok önemli bir organizasyondur.

Ülkemizin bütün farklılıklarının ve bütün renklerinin aynı hedef için, aynı ortak payda için ve aynı tutkuyla bir araya geldiği birlik ve beraberlik zirvesidir.

Bu zirve aracılığıyla, gençlerimizi ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için çaba sarfeden ilgili Bakanlıklarımızla ve sektörün önde gelen kişi ve kurumlarıyla bir araya getirdik. Böylelikle, gençlerimiz hedeflerimizi birinci ağızdan dinleme şansı yakaladılar, fikirlerini paylaştılar ve yol haritamıza katkıda bulundular. Bu yolda gençlerimizin ürettikleri en küçük düşünce kırıntısına bile ihtiyacımız olacak.

ÜLKESİNİ SEVEN ve bir adım daha ileriye gidebilmesi için çabalayan üniversite öğrencileri eğitim, araştırma ve sosyal sorumluluk alanlarında çok ciddi çalışmalar yapmakta ve ülkemizin geleceğine daha umutla bakmamıza neden olmaktadırlar. Ancak,


2013

maalesef sesi değil sözü yüksek olan bu başarılı öğrencilerimizin kamuoyunun gündeminde kapladığı alan çok sınırlı olmaktadır. Mevlana’nın “Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan! Zira gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşatan…” ifadesi, sözü yüksek olan gençliğimize sahip çıkmamız gerektiğinin en önemli kanıtıdır. Gençlerimizin muhatap alınmaya, kendilerini anlatmaya, başkalarını anlamaya ve böylelikle yaşadıkları hayata anlam vermeye ihtiyaçları var. Bizim en önemli sorumluluğumuz onlara bu ortamı sağlamak, yanlarında olduğumuzu hissettirmek ve destek olmaktır.

Sevgili gençlere öncelikle katılımları, işbirliği ve samimiyetleri için teşekkür ediyor, sevgiyle kucaklıyorum. Kendilerini

kısa bir süre de olsa evlerinden ve ailelerinden uzaklaştırdık. Ama burada daha büyük bir aile içerisinde oldular. Burada güçlü arkadaşlıklar, dostluklar kurdular.Bütün farklılıkları kabul ederek, görüş uzaklıklarını gönül yakınlığıyla kısaltma imkanı buldular ve bütün Türkiye’ye örnek oldular.

Bizlerin amacı, ülkemizin gerçeklerinin gençlerin hayallerini sınırlaması değil, gençlerin hayallerinin ülkemizin hedeflerine yön vermesidir.

Bu zirvenin gerçekleşmesinde bizden desteğini esirgemeyen saygıdeğer Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a üniversitem ve tüm gençlerimiz adına şükranlarımı sunuyorum.

Projenin her aşamasında bizim yanımızda olan ve gençlerimizin en büyük destekçisi saygıdeğer Bakanlarımız Suat Kılıç’a, Hayati Yazıcı’ya, Nihat

Ergün’e ve Binali Yıldırım’a çok teşekkür ederim.

Değerli rektörlerimize, Esenler, Ümraniye, Fatih, Beykoz, Bağcılar ve Küçükçekmece ilçe belediyelerimize ve bu etkinliğe katkıda bulunan tüm kişi ve kurumlara çok teşekkür ederim. Verdikleri koşulsuz destekle konu ülkemizin geleceği gençlerimiz olduğunda, geriye kalan her şeyin teferruat olduğunu bize gösterdiler. Onların desteği olmadan bu etkinliği gerçekleştirmemiz, bu sevgi çemberini oluşturmamız çok zorlaşırdı. Sağ olsunlar, var olsunlar.

Genç Türkiye Zirvesi’nin ülkemiz ve gençliğimizin geleceğine ışık tutması dileğiyle sevgi, saygı ve şükranlarımı sunarım.

Prof. Dr. İsmail YüksekYıldız Teknik Üniversitesi Rektörü


Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Genç Türkiye Zirvesi’nde öğrencilerle bir araya geldi.

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’nde 81 il ve 20 farklı ülke üniversitelerinden gençlerin bir araya geldiği Genç Türkiye Zirvesi, Haliç Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. 3 gün süren etkinliğin açılışına

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç katıldı.

Kürsüye çıkan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye’nin gençlere, gençlerin birikimlerine, üretim potansiyeline ve taşıdığı enerjiye ihtiyacı olduğunu kaydetti. Konuşmasında Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’i etkinlik dolayısıyla tebrik eden Bakan Suat Kılıç, Genç Türkiye zirvesinin akademik hayatın ve Türk üniversitelerinin Türkiye’nin konularına yaklaşımını derinleştirmek adına çok önemli ve gelecekte hatırlanacak, değerli bir proje olduğunu vurguladı. Kılıç, zirvenin diğer üniversiteleri de uluslararası etkinlikler yapmaya zorlayacağını belirtti.


2013


“GELECEĞİ İNŞA ETME SÜRECİMİZE DEVAM EDİYORUZ”

Türkiye’nin önüne yeni hedefler koyarak devam ettiğini kaydeden Suat Kılıç, zaman zaman yaşanan olumsuzluklara rağmen geleceği inşa etme süreçlerine devam ettiklerini belirtti.

Bakan Kılıç, şu ifadeleri kullandı: “Eskiden hep arka arkaya kara haberler

alan, karanlık günlerden bir türlü kurtulup da kabusundan uyanamayan ve güzel hayaller kuramayan bir ülkeyken bu gün mutlu insanların ülkesi olma yolunda dev adımlar atan toplumlar haline geldik. Zaman zaman yaşanan olumsuzluklara rağmen, kendi birikimlerimizi hayata katarak, heyecanlarımızı sürekli yenileyip çoğaltarak geleceği inşa etme sürecimize devam ediyoruz.”

“BU COĞRAFYADA BEDELSİZ BARINMANIN İMKANI YOKTUR”

Reyhanlı’da meydana gelen terör saldırısını hatırlatan Bakan Kılıç, “Bu dramatik hadise Türkiye’nin iç politikasını da dış politikasını da güvenlik

algılamasını da derinden etkiledi. Ama biz biliyoruz ki yaklaşık bin yıldır yaşadığımız bu coğrafyada bedelsiz barınmanın imkanı yoktur.” dedi.

Patlamalarda 50 kişinin hayatını kaybettiğini dile getiren Kılıç, Türkiye’nin saldırılarla derinden sarsıldığını aktararak, “Bugün dışarıdan bakanların bizi yadırgamalarını bir açıdan anlayabiliriz. Ama içeriden bakanların Türkiye’nin Suriye politikasını

a n l a y a m a m a l a r ı n ı anlamamız mümkün değil. Kimse de bizden bunu beklememelidir. Suriye Türkiye’nin 910 kilometrelik sınır komşusudur. Buradan şuraya değil, iki adım mesafe değil. Tam 910 kilometre. Bu hadiselere bizim duyarsız kalmamız mümkün değil. Büyük devlet olunacaksa böyle olunacak.” şeklinde konuştu.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın Amerika ziyaretine de değinen Bakan Kılıç, şunları söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve heyetinin Amerika Birleşik Devletleri’nde karşılanma düzeyini gördünüz. Eğer Türkiye’nin Başbakanı Amerika’da, Amerikan Başkanı ile saatler süren

görüşmesini sadece Türkiye’nin iç dinamikleri üzerine kurgulamış olsaydı emin olun yeni nesil gençler olarak bundan dolayı üzülmemiz hüzünlenmemiz gerekirdi. Eğer yaklaşık 4 saat süren görüşmenin önemli bir bölümünü küresel sorunlar, diplomatik sorunlar, uluslararası toplumun genel problemleri ilgilendiriyorsa demek ki o masada iki dünya lideri var demektir. Sadece 15 dakikalık bir görüşmeyle geçiştirilen bir başbakan değildir.”

Salonu dolduran 3 bine yakın öğrencinin farklı ideoloji, farklı siyasi görüş, farklı inançta olabileceğini dile getiren Bakan Kılıç, tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet değerlerinin ortak hedef haline

getirilebilmesi halinde birlikte gelecek planlaması yapılabileceğini aktardı.

Türkiye’nin geçmişinden bugüne hiçbir zaman demir perde ülkesi olmadığını, kapalı kapılar ardına kapanan bir ülke olmadığını, kendi gündemiyle boğuşurken dünyayı unutan bir millet olmadığını bildiren Bakan Kılıç, Türkiye’nin zaman zaman hedeflerini ufaltmaya zorlandığını belirterek, “Devekuşunun kafayı kuma gömmesi güneşin doğduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sadece kendine gündüzü gece ediyor. Yeni nesiller kafayı kuma gömerek yeni dünyayı dizayn edemez.” dedi.

Suat Kılıç, hayal etmenin bir bedeli olmadığını; ancak bu topraklarda var olmanın bir bedeli olduğunu kaydederek, “Reyhanlı ve terör belası bu bedelin bir yansıması. Terör meselesini çözüme kavuşturmuş olarak emanet etmemiz lazım. ‘30 yıldır böyle geldi böyle gider’ diyemeyiz. Siz doğduğunuzda bu ülkede şehit cenazeleri vardı. Bu ülkenin kahraman evlatları mübarek bedenleri bayrağa sarılı vaziyette toprağın kara bağlarına sunulmaktaydı. 20’li yaşlara geldiniz hala bu

ülkede şehit cenazeleri var; ama bu gün bizim hedefimiz size gelecek yıllarda ve sizin çocuklarınıza bir daha şehit cenazesi göstermemektir. Anaların yüreğini kor ateşe döndüren bu ateşi söndürmekte kararlıyız. İstekliyiz. İrademiz sağlam.” diye konuştu.

BÖLÜNME PARANOYASIYLA BÜYÜK MİLLET OLMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Türkiye’de nüfusun yüzde 50’sinin 30 yaş altında olduğunu ifade eden Bakan Kılıç, gençlerin hayal etmenin ötesinde 2023 yılında bu hedefleri gerçekleştiren makamlarda bulunma şansını yakalayacaklarını vurguladı.

Anadolu’da birliğin bin yıl önce tesis edildiğini ancak bu birlikten huzursuzluk duyanların Ortadoğu’yu cetvelle böldüğü gibi bu birlik duygusunu parçalamaya çalıştığını belirten Kılıç, “Paranoyak olmaya gerek yok. Korkuyla, kaygıyla büyük toplum inşa etmemiz mümkün değil.


2013

Büyük olduğumuza inanıyorsak önce korkulardan kurtulmamız lazım. Kuvvetli olduğumuza inanıyorsak önce kaygıları bir kenara bırakmamız lazım. Bölünme paranoyasıyla, yıkılma kaygısıyla, ‘her an bizi parçalayabilirler’ endişesiyle ne büyük millet olmak, ne büyük devlet olup küresel sorunlarda inisiyatif kullanabilmek mümkün değildir. Önce korkularımızdan kurtulacağız, sonra kaygısız olmaya gayret edeceğiz, sonra geleceğin büyük hayallerinden koşmayacağız, koşarken aynı zamanda çalışacağız. Şunu bilin, hayal ettiğiniz her şeyin gerçekleştirilebilme oranı, ihtimali hayli yüksektir” dedi.

“BİR ÇAKIL TAŞINI BİLE VERMEYİZ” LAFININ BOŞLUĞUNU HİSSETMİYOR MUYUZ?

“Ankara’dan sloganlarla konuşmak kolay. Ama kolay olduğu kadar da boş aslında” diyen Bakan Kılıç, “Yerinden konuşmamak, görmek, gitmek, öğrenmek hissetmek lazım, duygudaş olmak lazım. Diyarbakır’da Diyarbakırlıyla duygudaş olmadan bir çakıl taşından Ankara’da bahsetmenin bir anlamı yok. Siz Diyarbakır’ın Anadolu’da İslam inancını benimseyen ilk şehir olduğunu biliyor musunuz? Diyarbakır’ın Hz. Ömer döneminde fethedilen bir şehir olduğunu biliyor musunuz?, Diyarbakır’ın 9 peygambere mekan olduğunu, Diyarbakır’da 540 sahabe kabrinin bulunduğunu, Diyarbakır’ın Bursa gibi

Osmanlı; Konya gibi, Sivas gibi, Erzurum gibi buram buram Selçuklu koktuğunu ve o dönemin mimari şaheserlerini bünyesinde barındırdığını biliyor musunuz? Bilmiyorsanız bilmiş olun, öğrenmiş olun. Şimdi meseleye buradan baktığınız zaman ‘bir çakıl taşını bile vermeyiz’ lafının anlamsızlığı, boşluğunu daha iyi hissetmiyor muyuz?” dedi.

Uluslararası derecelendirme kuruluşunun Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesine değinen Bakan Suat Kılıç, “Türkiye Dünya’nın yatırım cenneti olarak ilan ediliyor. Bu bizim açımızdan büyük bir mutluluk sevgili gençler. Milli gelirimiz 3 bin dolardı 10 yılda 10 bin doları aştı. Bugün sadece, Gençlik ve Spor Bakanlığı 3 milyon üniversite öğrencisinin 1 milyon 304 binine ayda 280 lira burs yada kredi veriyor. Geçen yaz İngiliz hükümeti yüksek öğrenim harçlarını 3 katına kadar arttırdı. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti yüksek öğrenim harçlarını tümden kaldırdı. Nereden nereye geldik. Eğitimde, sağlıkta altyapıda üst yapıda tarihi hamleler yapıyoruz” dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’a konuşmasının adından YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek tarafından plaket ve hediye takdim edildi.

“Paranoyak olmaya gerek yok. Korkuyla, kaygıyla büyük toplum inşa etmemiz mümkün değil. Büyük olduğumuza inanıyorsak önce korkulardan kurtulmamız lazım.”



2013

“Şunu bilin, hayal ettiğiniz her şeyin gerçekleştirilebilme oranı, ihtimali hayli yüksektir.”


I. OturumEkonomi ve Değer Üretimi 2023


Oturum Başkanı: Prof. Dr. Güler Aras, Yıldız Teknik ÜniversitesiAli Nedim Güreli, TİM Başkan VekiliProf. Dr. Kerem Alkin, Akademisyen

&

Genç Türkiye Zirvesi’nin birinci günü “Ekonomi ve Değer Üretimi 2023” oturumunda Akademisyen Prof. Dr. Kerem Alkin, Dünya ve Türkiye Ekonomisi ile ilgili önemli tespitlerde bulundu. Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güler Aras’ın başkanlığında, Prof. Dr. Kerem Alkin ve TİM Başkan Vekili Ali Nedim Güreli’nin katılımıyla gerçekleşen ‘Ekonomi ve Değer Üretimi 2023’ oturumunda ‘Ekonomik büyümeyi sürekli kılarak cari açık azaltılabilir mi, neden ürettiğimiz birinci kalite ürünleri ihraç ederken diğerlerini biz kullanıyoruz, 2023 yılı ihracat hedefimiz nedir, Afrika ve Ortadoğu açılımları, ekonomi büyüyor ama işsizlik niye düşmüyor gibi konular üzerinde duruldu.

“ULUSAL BİR EKONOMİDE iş dünyasının yüzde doksanı Türk hakimiyetindeyse o zaman o alana

hakimsinizdir” diyen Kerem Alkin, “Milli bankacılığın kalmaması yabancı ülkelerin problemidir ama bizde bunun için endişeye kapılacak bir durum yok. 1990’lı yılların sonları siklet merkezinin batıdan doğuya doğru kaydığı bir dönem fark edildi ve Türkiye’nin de içinde olduğu 11 gelişmekte olan ekonomi ülkesi 21.yy’da ekonominin yapılanmasında kritik bir rol üstlenecek. Ortalama yaşam standardındaki insan sayısı artıyor ama bu artışın tümü dünyanın doğusundan gelişmekte olan ekonomiden geliyor. Bu artışın sadece 600 milyonu Çin vatandaşı olacak ve Çin ile Hindistan dünya ekonomisini belirleyen iki ülke olacak.” dedi.

“OBAMA’YI ZİYARETİ ATLANTİK İTTİFAKI’NI AKILLARA GETİRİYOR”

Alkin, “Obama iki kere üst üste başbakan oldu ve serbest ticaret anlaşmasına Türkiye tarafından tepki gösterildi. Almanya, Sovyet tehdidinin ortadan kalktığını düşündüğünden NATO’ya ihtiyacı kalmadığını vurguladı. Dünya 2060 raporuna göre, 2011 yılından

itibaren 2030 yılına kadar katma değerden bir kayıp söz konusu, bu kayıpta Hindistan ve Çin’e uğruyor. Üretim ve tüketim doğuya doğru kayıyor, o yüzden serbest ticaret stratejisi uygulanmasına karar veriliyor. Sosyal medyada bilgi akışı olağanüstü ama bunu yüzeysel almamak gerekiyor” dedi.

Türkiye’nin uluslararası derecelendirme notu düşük tutulacak bir ülke olmadığını ifade eden Alkin, “Türkiye Cumhuriyeti 55 yıldır Atlantik ittifakı için doğuda bir sorumluluk gerçekleştiriyor ve bu sorumluluk nedeniyle halkın ekonomik, siyasi ve askeri alanda ödemediği bedel kalmadı. Türkiye’nin AB’ye alınması gerektiği savunuluyor ve bunların hiçbiri tesadüf değil. Türkiye’nin komşu ülkeler üzerinde demokrasi, dünyayla bütünleşme, piyasa ekonomisi modeli olmak üzere üç strateji izlenmesi isteniyor. Türkiye, uluslararası derecelendirme notu düşük tutulacak bir ülke değil” diye konuştu.

“Ulusal bir ekonomide iş dünyasının yüzde doksanı Türk hakimiyetindeyse o zaman o alana hakimsinizdir.”


2013

Konuşmasında gençlere de seslenen Alkin, sözlerini şu şekilde tamamladı;

“Siz gençler; Hindistan’a çalışın, Hintçe öğrenin. Önümüzdeki dönemde 2030’da Hindistan ekonomisi büyümeye devam ederken, İngilizcenizin yanında bir diliniz daha olsun ve dilinizi yıldızı yükselen ülkelere göre belirleyin. Çok niş alanlar geliyor, 2020 yılını devirdiğimizde sağlık ve turizm hizmetini birleştirerek bu insanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir ülke gerekiyor. Coğrafyası sebebiyle bunu yapabilecek tek ülke Türkiye’dir. Ekonomide öz kaynağı arttırarak, Türk halkını tasarrufa özendirmeliyiz. Rekabetçi bir ekonomi gerekiyor.”dedi.


II. Oturumİnsan Kaynakları ve Eğitim 2023


Oturum Başkanı: Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi RektörüSteven Young, Bosch Türkiye Genel MüdürüRıfat Sarıcaoğlu, Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, TÜBA Başkanı

&

GENÇ TÜRKİYE ZİRVESİ’nin ikinci oturumu olan “İnsan Kaynağının Niteliği ve Eğitim 2023” oturumu 17 Mayıs tarihinde gerçekleşti. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın oturum başkanlığını yaptığı oturumda Bosch Türkiye

Genel Müdürü Steven Young, Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar öğrencilerle buluştu.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, gelecek için herkesin bir hedefinin olması gerektiğine dikkat çekerek şansın elde edilmesi için 4 kriterin önemli olduğunu söyledi. Rektör Tarhan öğrencilere gelecekleri konusunda çok önemli önerilerde bulundu. Yaşamda psikolojik ve sosyal sermayenin önemine dikkat çeken Tarhan, bu iki sermayenin çok iyi yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu kapsamda insani değerlerin sermaye olarak üretilmesi gerekliliğini ifade eden Tarhan, insan kaynağının yönetiminde güvenin de önemli olduğunu söyledi.

Gelecekte şansın öneminin altını çizen Tarhan, şanslı kişilerin 4 özellik tipinin olduğunu da kaydetti.


2013

Gelecekte şansın öneminin altını çizen Tarhan, şanslı kişilerin 4 özellik tipinin olduğunu da kaydetti. Tarhan bu özellikleri ise şu şekilde sıraladı.

- Bu kişiler yeni deneyimlere

açıklardır. Kendilerini sürekli

yenilerler.

- Ümit duyguları yüksektir.

- Olumluyu düşünür her olayda

nasıl olmayacağını değil de olacağını

düşünürler.

- İç seslerini dinlerler.


III. OturumBilim, Sanayi ve Yüksek Teknoloji 2023


Keynote: Nihat Ergün, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı

&

“Eğer bir teknoloji geliştirme fikriniz varsa projenizi sunun. 100 bin lira hibe veriyoruz.”

GENÇ TÜRKİYE ZİRVESİ’nin üçüncü oturumu olan Bilim

Sanayi ve İleri teknoloji 2023 oturumunun açılışını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün gerçekleştirdi.

“KENDİNİZE GÜVENİN ve KENDİNİZİ KEŞFEDİN”

Üniversitelere ilk defa kurumsal olarak patent sahibi olma hakkı verdiklerini anımsatan Ergün, gençlere şöyle seslendi:

“Eğer bir teknoloji geliştirme fikriniz varsa projenizi sunun. 100 bin lira hibe veriyoruz. Üretim safhasına geçerseniz, 500 bin liralık hibe daha var. Akıllı adam 100 bin liramızı batırmış ne olur? Bir sürü akılsız adam milyonlarımızı batırıyor, bir şey olmuyor ama kimse batırmadı, işini geliştirdi. Her yıl 500 arkadaşımızı destekleyeceğiz.

Türkiye her türlü desteği verecek düzeye geldi. Sadece teknoloji projelerini değil her türlü girişimi destekliyoruz. Sen yeter ki işini kur. Kendi işine sahip olmak o kadar güzel bir duygu ki bu zevkten mahrum kalmayın. Devlet Planlama Teşkilatı yok artık, en iyisi kendi işini kurmak. 2023 hedeflerine ancak birçok yeni firmanın rekabet etmesiyle yeni markalar oluşturarak ulaşılacak. Bu firmalar henüz kurulmadı, sizin kafanızda. İşte biz onları harekete geçirmeye çalışıyoruz. gençlere gerekli ortamı hazırladığımızda çok güzel işlere imza atacaklarını biliyoruz. Kendinize güvenin ve kendinizi keşfedin.”

Bakan Ergün, Türkiye’nin IMF’ye olan

borcunu kapattığını belirterek, “Aslında buna bir borç kapatmak olarak bakmak doğru değil. 30 milyar dolar civarındaki parayı 10 yıl içinde ödemişiz. Türkiye’yi IMF’ye götüren süreçler tasfiye edildi, asıl mesele bu. Türkiye’yi diz çöktüren süreçler tasfiye edildi” dedi.

Bugün hangi göstergeye bakılırsa bakılsın 10 yıl öncesine göre Türkiye’nin çok daha güçlü bir ekonomi, çok daha iyi bir demokratik sistem içinde ilerlediğini aktaran Ergün, Türkiye’nin 10 yıl içerisinde bir sıçrama yaptığını ve 152 milyar dolar ihracat yapan bir ülke olduğunu kaydetti.


2013

Bugün Türkiye’nin 800 milyar dolarlık bir üretim gücüne sahip olduğunu anlattı. Ergün, sözlerine şöyle devam etti:

“14 Mayıs 1950t tarihi çok partili hayata geçişten dolayı nasıl demokrasi açısından önemli bir tarih ise 14 Mayıs 2013 tarihi de Türkiye’nin ekonomisi açısından önemli bir tarihtir. 2 tane 14 Mayıs’ı Türkiye unutmayacaktır. Çok partili hayata geçtiğimizde, bu tarih çok önemli bir tarihti. Ekonomik tarihimizde de 14 Mayıs 2013 tarihi önemli bir tarihtir.

Bu hafta gecikmeli de olsa Moody’s tarafından Türkiye’nin notu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılmıştır. Bu önemli gelişmeleri dikkate aldığımızda artık Türkiye hakkında bir takım tereddütleri bulunan yatırımcılar, kendi menfaatleri gereği ülkemize gelmekte geciken yatırımcılar da Türkiye’yi bir yatırım merkezi olarak görmeye devam edecekler ve Türkiye bu açıdan çok kritik bir eşiği daha aşmış olacaktır. Çünkü biz her ne kadar önem vermesek de bazı yatırımcılar bunlara önem vermekte ve buna göre adım atmaktadır.

Türkiye adeta bazı yerlerde blokaja uğruyordu. Türkiye’den durumu çok çok daha vahim olan, borç batağında olan, bütçe dengelerini tutturamayan, paraların nereye gittiği belli olmayan ülkelerin kredi notları çok yüksek tutulurken Türkiye’nin kredi notunun düşük tutulması aslında Türkiye’ye uluslararası alanda bir örtülü blokajın var olduğunu görmemizi bize sağlamalıdır. Bu blokajlar da kalkmaktadır artık yavaş yavaş. Önümüzdeki süreçte bu açıdan daha istikrarlı ve uzun süreli fonların gelmesini bekliyoruz.”

“BUGÜN 2 MİLYAR DOLAR TÜRKİYE’NİN YILLIK HAYIR HASENATI”

Ergün, geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de 2 önemli ihalenin olduğunu hatırlatarak, bunların 3. havalimanı ve nükleer santral ihalesi olduğunu söyledi. On yıl önce, “Türkiye 1 milyar dolar serbest bıraktı” haberlerinin gazetelerin manşetlerini süslediğini aktaran Ergün, “IMF 1 milyar dolar serbest bırakmış. Allah, ortalık paraya boğulacak şimdi. Esnaf, sanayi, herkes rahatlayacak. Öyle bir hava eserdi” değerlendirmesini yaptı.

Şimdi 20-30 milyar dolarlık ihalelerin yapıldığını ama bunların her gün olan işler haline gelmeye başladığını belirten Ergün, eskiden 1 milyar doların büyük para olduğunu ama bugün 2 milyar doların Türkiye’nin yıllık hayır hasenatı olduğunu aktardı.

Bugün Türkiye’nin en önemli e k o n o m i k sorununun işsizlik, siyasi sorununun ise terör olarak g ö r ü l d ü ğ ü n ü anlatan Ergün, şimdi Türkiye’nin terör denilen ayağındaki son prangayı da atacağını, o zaman Türkiye’nin hızına hız katacağını ifade etti.

Başarının bireyler, firmalar ve ülkeler için çok önemli olduğunu vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:

“Ama aynı zamanda riskler, tuzaklar barındıran bir şey. İçindeki tuzakları da görmeliyiz. Başarılı olmanın meydana getireceği tatmin duygusu, bizim gelecekteki yeni başarılarımıza set çekmemeli. Tatmin duygusuna, onun sarhoşluğuna kapılmamalıyız. O zaman bırakın yeni başarılar elde etmeyi, pozisyonu bile koruyamayız. ‘IMF’ye borcumuz bitti, 800 milyar dolarlık ekonomi olduk’ diye rahatlamamalıyız. Bunları gelecek başarılar için bir sıçrama tahtasına dönüştürmemiz gerekiyor. Başarıyı bir sonuç olarak değerlendirmiyoruz, başarıyı yeni başarıların başlangıcı olarak değerlendiriyoruz. O


yüzden bugüne kadar başardıklarımızı milletimiz adına yeterli görmüyoruz.”

“TÜRKİYE ESKİDEN BURNUNUN UCUNU GÖREMEYEN ÜLKELER ARASINDA SAYILIYORDU”

Ergün, Türkiye’nin ekonomide, demokraside, hukukta ve sosyal devlette çok gerilerde bir ülke olarak sayıldığını belirterek, “Şimdi neredeyiz? Bunların hepsinde orta seviyedeyiz” dedi.

Artık Türkiye’nin bir hedefi olması gerektiğini, bunun da orta gelir tuzağına düşmeden yüksek gelir hedeflenmesi gerektiğini aktaran Ergün, Türkiye’nin yüksek teknoloji, ileri demokrasi hedeflemesi gerektiğini dile getirdi.

Türkiye’ye bugün bulunduğu yerin yetmeyeceğini vurgulayan Ergün, herkesin bunun farkında olduğunu ama asıl Türkiye’nin bunun farkında olup olmadığının önemli olduğunu ifade etti. Hükümet olarak Türkiye adına 2023 hedefleri koyduklarını, 2071’de Türkiye nerede olmalı diye öteye bakmaya başladıklarını anlatan Ergün, Türkiye’nin eskiden burnunun ucunu göremeyen ülkeler arasında sayıldığının altını çizdi.

İlk iktidara geldikleri zaman ekonomideki arkadaşlarının en genel sorusunun ‘ayın 15’inde, pazartesi günü maaşlar nasıl ödenecek sorusu’ olduğunu söyleyen Ergün, şöyle konuştu:

“Şimdi 2023’te Türkiye’nin milli geliri nereye gelecek, 2071’de Türkiye nerede olacak sorusunu soruyor ve bunun cevabını alıyoruz. Ekonomik gelişmenin yolu üretimden geçer. Sanayi üretimi yok ise o ekonomi gerçek bir ekonomi değildir. İşin merkezine üretimi, sanayi üretimini almamız gerekiyor. Her sektör önemli, ama üretime dayanmayan ülkelerin orta ve uzun vadede ciddi zaaflara düştüğünü görüyoruz.

Bugün krizden en çok etkilenen ülkelerin, sanayinin zayıfladığı, rekabet gücünün zayıfladığı ülkeler olduğunu görüyoruz. Türkiye kriz dönemini başarıyla yönettiyse bir taraftan sağlam finansal yapımız kadar öbür taraftan da sanayicilerimizin büyük payı var.”

Türkiye’nin yaptığı ihracatın yüzde 95’ini sanayi ürünlerinin oluşturduğuna işaret eden Ergün, şöyle devam etti:

“Türkiye eskiden fındık, fıstık, üzüm, incir ihraç eden ülkeler arasında sayılırdı. Türkiye’nin en önemli ihraç kalemleri ne idi dediğinizde, eskiden bunlardı. Şimdi de tabi ki bunları ihraç ediyor ve üretiyoruz ama sanayi ürünleri birinci sıraya oturdu. Bunu tercih etmekle doğru bir şey yapmışız ama geldiğimiz kritik noktada soracağımız soru şudur; Bundan sonra Türkiye ne üretecek ve bunu nasıl üretecek? 10 yıl önce Türkiye’nin üretiminin yaklaşık yarısı, yüzde 47’si düşük teknoloji ürünlerdi. İhracat da böyleydi. 10 yıl sonra bugün düşük teknolojinin payı yarı yarıya azaldı.

Orta teknolojilerde yoğunlaştık. Demek ki demokraside, gelirde orta seviyeye geldiğimiz gibi teknolojide de orta düzeye gelmişiz. 500 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalayabilmek için mevcut yapı ile devam edemeyiz. Esas artırmamız gereken şey sürümden kazanma mantığı değil, üretim yapımızı ve ürün grubumuzu değiştirmemiz gerekiyor.”

“...2023’TEKİ HEDEFİMİZ, 2 TRİLYON DOLAR MİLLİ GELİRE ULAŞMAK...”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, sektörleri markalaşmak konusunda sürekli teşvik ettiklerini belirterek, “Ülkemizi yüksek katma değerler üreten bir adres haline getirmek istiyoruz. Bunun için Ar-Ge bütçelerini sürekli artırıyoruz. 2023’teki hedefimiz, 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmak ve bunun yüzde 3’ü kadar Ar-Ge harcaması yapmak” dedi.

Ayrıca Bakan Ergün, Türkiye’nin daha katma değeri yüksek ürünler üretip satması gerektiğini vurguladı.


2013

Türkiye’nin henüz bilgi ve teknoloji içeren ürünler satamadığını söyleyen Ergün, dünyanın bilgi toplumuna geçiş yaptığı ve rekabetin yoğun olduğu süreçte merkeze insanı aldıklarını ifade etti.

Ergün, “Kim insan potansiyelini iyi değerlendiriyorsa onlar ilerliyor. Emek ve alın teri bugünün dünyasında insanı zengin etmeye yetmiyor. Bugün akıl teri, alın terinin önüne geçmiştir. Aklımızı terletmek zorundayız” diye konuştu.

Aklın önündeki bütün engellerin kaldırılması gerektiğine vurgu yapan Ergün, “Düşünceyi açıklama hürriyetinin önündeki engel, aklın

önündeki engeldir. İnsan aklının önünde hukuki, politik ve siyasi engeller olmamalıdır. Türkiye gibi ülkelerin rekabetteki avantajı kaliteli insan kaynağıdır. İnsanımızın kalitesini artıracağız. Onun aklının ürünlerini ortaya çıkaracağız ki rekabet avantajı elde edelim” yorumunu yaptı.

Ergün, Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğuna dikkati çekerek, “Bu petrolden, doğalgazdan çok daha değerli bir şey. Biz Türkiye olarak büyük bir potansiyele sahibiz. Bu fırsatı kaçıramayız. Parlak bir gelecek için genç ve dinamik nüfusu sürdürülebilir bir hale getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Toplumların bazı kabiliyetlerini kaybettiği zaman tekrar kazanmalarının zor olduğunu belirten Ergün, bunlardan birinin sanayideki üretim kabiliyeti olduğuna işaret etti. Bir diğer unsurun da toplumsal dinamizmi sürdürme kabiliyeti olduğunu anlatan Ergün, “Evlenip de bir aile kurmayı, bir çocuk

yetiştirmeyi yük olarak görenler var. Oysa bunlar hayatın en büyük zevkleri. Bireysel takılmanın hiç kimseye faydası yok. Bu kabiliyetimizi ve toplumsal dinamizmimizi kaybetmemek zorundayız” görüşünü paylaştı.

”AR-GE’YE AYRILAN BÜTÇE DOĞRU PROJELERLE BULUŞMALI”

Ergün, insan aklının önemini kavrayan bir Türkiye’nin oluştuğunu, bu nedenle yeni yapılanmalara gidildiğini aktararak, şunları kaydetti:

“Bakanlığımızı bilim, teknoloji ve sanayiyi bir araya getiren bir yapıyla buluşturduk. Bunlar bir araya gelmezse sinerji olmaz.


TÜBİTAK gibi bilim sanayi alanında faaliyet gösteren kurumlar bir çatı altında birlikte çalışmaya başladı. Amacımız; ülkemizi bir teknoloji ve bilim üssü haline getirmektir. Firmalar Ar-Ge ve inovasyona daha çok önem vererek bu amaca doğru ilerleyecek. Ülkemizin geleneksel teknolojilerde yüksek katma değere giderken bir taraftan da yüksek katma değerli yeni alanlarda bir açılım yapması gerekiyor. Ona göre alt yapılar oluşturuyoruz.”

Sektörleri markalaşmak konusunda sürekli teşvik ettiklerini ifade eden Ergün, “Ülkemizi yüksek katma değerler üreten bir adres haline getirmek istiyoruz. Bakanlığımızın yeni kurgusu bu istikamettedir. Bunun için Ar-Ge bütçelerini sürekli artırıyoruz. 2023’teki hedefimiz, 2 trilyon dolar mili gelire ulaşmak ve bunun yüzde 3’ü kadar Ar-Ge harcaması yapmak” bilgisini verdi.

Ar-Ge’ye ayrılan bütçenin doğru projelerle de buluşması gerektiğine vurgu yapan Ergün, Türkiye’de bu projeleri yapacak üniversite, gençlik ve sanayicinin mevcut olduğunu söyledi.

“GENÇ NÜFUSU EĞİTİRSEK YARATACAĞI KATMA DEĞERDEN İSTİFADE EDEBİLİRİZ.”

Türkiye’nin demografik yapısına bakıldığında en önemli konunun genç nüfusun eğitimi olduğuna dikkati çeken Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Genç nüfusu eğitirsek ancak onun yaratacağı katma değerden istifade edebiliriz. Genç nüfus iyi eğitildiğinde ekonomik ve sosyal birçok sorunun çözümü için en doğru adres olacaktır. Üniversiteler ekonomik ve sosyal kalkınmanın lokomotifi konumunda olacaktır çünkü bilginin merkezidir. Boş kavgaların, itiş kakışların ve ‘burayı nasıl kışlaya çeviririm’ düşüncelerinin olduğu yerlerden çoktan çıktılar ve daha da ilerleyecekler. Oyunu hep birlikte oynayacağız ve mendili üniversiteler sallayacak.”

“DÜNYA ÇAPINDA ÜNİVERSİTE, MARKA ve FİRMALARA İHTİYACIMIZ VAR.”

Ergün, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden

biri olmayı hedefleyen Türkiye’nin dünya çapında üniversitelere ihtiyacı olduğuna işaret ederek, “Dünya çapında marka ve firmalara ihtiyacımız var” dedi.

Bilim ve sanayinin gelişmesinde teknoparkların büyük önem taşıdığına da değinen Ergün, Türkiye’nin yaklaşık 50 teknoparkının olduğunu, bunların 35’inin şirketlerin aktif inovasyon ve Ar-Ge çalışması yaptığı yerler haline geldiğini kaydetti.

Ergün, bilişim sektöründe silikon vadisi gibi bir iklim oluşturacak adımlar attıklarını bu çalışmaların hızla devam ettiğini dile getirdi.

Fatih Projesi’yle eğitimde köklü bir değişiklik yapıldığını anlatan Ergün, “Yanlış yapmayalım diye pilot adımlarla ilerliyoruz. Üniversitelerde girişimciliğe ve yenilikçiliğe önem verilmesini istiyoruz. Bu nedenle bir endeks hazırladık. En iyi eğitim sıralaması değil bu, girişimcilik ve yenilikçilik sıralamasıdır. Bu da üniversiteler arasında bir yarış ortamı oluşturdu. Bu yıl tercihlerden önce yayınlayacağız yeni listeyi” şeklinde konuştu.

Sayın Nihat Ergün’e konuşmasının ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek tarafından plaket ve hediye takdim edildi.


2013

DEVRIM NITELIĞINDE BIR ADIM

twitter.com/timtvcomtr

TİMTV’yi twitter üzerinden de takip edebilirsiniz.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Televizyonu TIMTV yayın hayatına başladı. İhracatın gündemini

www.timtv.com.tr adresinden takip edebilirsiniz.

Ekonomiye, üretime, ihracata dair her ayrıntıyı TIMTV'de bulabileceğiniz gibi

• Reuters ile uluslararası veri ve analizleri;• Dünya ve Türkiye gündemini,

• İlham veren başarı hikayelerini, sektör ve ülke analizlerini, uzman yorumlarını

• Teşvik, düzenleme ve fuar haberlerini• İhracatçı Birliklerin gündemini

TIMTV ile takip edebilirsiniz.

60 İhracatçı Birlik ve 26 Sektör ile 57 bin ihracatçımızın ortak paydası

TIMTV'dir.

TIMTV televizyondan farklı olarak, bilgiyi istenilen anda ve ortamda ulaşabilme kolaylığı sağlar.

TIMTV 2023'te 500 milyar dolarlık

ihracat hedefini gerçekleştirmek için

oluşturulan büyük çalışmanın bir

parçası ve kamuya açılan kapısıdır.

TTP_ILAN-TR.indd 1 6/28/13 2:32 PM

DEVRIM NITELIĞINDE BIR ADIM

twitter.com/timtvcomtr

TİMTV’yi twitter üzerinden de takip edebilirsiniz.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Televizyonu TIMTV yayın hayatına başladı. İhracatın gündemini

www.timtv.com.tr adresinden takip edebilirsiniz.

Ekonomiye, üretime, ihracata dair her ayrıntıyı TIMTV'de bulabileceğiniz gibi

• Reuters ile uluslararası veri ve analizleri;• Dünya ve Türkiye gündemini,

• İlham veren başarı hikayelerini, sektör ve ülke analizlerini, uzman yorumlarını

• Teşvik, düzenleme ve fuar haberlerini• İhracatçı Birliklerin gündemini

TIMTV ile takip edebilirsiniz.

60 İhracatçı Birlik ve 26 Sektör ile 57 bin ihracatçımızın ortak paydası

TIMTV'dir.

TIMTV televizyondan farklı olarak, bilgiyi istenilen anda ve ortamda ulaşabilme kolaylığı sağlar.

TIMTV 2023'te 500 milyar dolarlık

ihracat hedefini gerçekleştirmek için

oluşturulan büyük çalışmanın bir

parçası ve kamuya açılan kapısıdır.

TTP_ILAN-TR.indd 1 6/28/13 2:32 PM

Türkiye’nin En Dinamik Gençlik Projesi Genç Türkiye Zirvesi,

17-18-19 Mayıs 2013 tarihlerinde; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali YILDIRIM,

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati YAZICI, Gençlik ve Spor Bakanı Suat KILIÇ,

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN, gibi önemli isimlerin katılımıyla

Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşmiştir.

Yoğun bir ilgiyle karşılanan bu büyük zirvenin gerçekleşmesinde katkı sağlayan ve bizden desteklerini

esirgemeyen başta Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Bakanlarımıza,

Sayın Valimize, Sayın Belediye Başkanlarımıza, Rektörlerimize, Konuşmacılarımıza,

Sponsorlarımıza ve Katılımcılarımıza Teşekkür Ederiz.

Önümüzdeki yıl Mayıs ayında Genç Türkiye Zirvesi 2014’te tekrardan buluşmak dileğiyle...

www.gencturkiyezirvesi.org /GTZ2023

III. OturumBilim, Sanayi ve Yüksek Teknoloji 2023


Oturum Başkanı: Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, Boğaziçi Üniversitesi RektörüYücel Altunbaşak, TÜBİTAK BaşkanıÜmit Aslan, Hyundai Türkiye Genel MüdürüGülay Dalyan, İstanbul Milletvekili

&

“İleri teknoloji üretmek için başta üniversiteler musluğu açmalı ve bu gelişimde öncü olmalıdır.”

ZİRVENİN İKİNCİ GÜNÜNDE gerçekleştirilen “Bilim, Sanayi ve Yüksek Teknoloji 2023” temalı

oturumun açılış konuşmasını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün yaptı. Oturum Başkanlığı’nı Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu’nun üstlendiği oturumda TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak, Hyundai Türkiye Genel Müdürü Ümit Aslan ve İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan öğrencilerle bir araya geldi.

Oturum Başkanı Gülay Barbarosoğlu Türkiye’nin Rusya’dan sonra dünyanın en fazla üniversite öğrencisi olan ülke konumuna geldiğinin altını çizdi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:

‘’Değerli Gençler; Dünya’nın geleceği siz gençlerin elinde ve bu organizasyon bunun için önemli adımlardan bir tanesi. Burada k o n u ş m a c ı l a r ı m ı z ı n verdiği mesajlar çok açık ‘Ben yapamam, bana imkan vermezler.’ demeyin hayallerinizi yazmaya başlayın. İleri teknoloji üretmek için başta üniversiteler musluğu açmalı ve bu gelişimde öncü olmalıdır. Türkiye’nin diğer önemli çalışmaları da sanayide gerçekleşmektedir ve sanayiciler katma değer

kazandıran inovasyon odaklı bir hedef seçmişlerdir. Bunun olması için iki tarafın da bunu istemesi gerekir. Sanayilerimizden de bu alanda destek bekliyoruz. Bu hedeflerimize ulaşabilmek için yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. Bunun için de yetkili yerlerimiz ve kanunlarımız vardır.’’

Gülay Barbarosoğlu’nun ardından konuşan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Yücel Altunbaşak, Türkiye’nin bilgi ekonomisini yakalaması gerektiğini belirterek, “Bunu yakalaması da ancak eğitimden, inovasyondan ve girişimcilikten geçiyor. Türkiye şuanda orta gelir tuzağında. Bundan çıkmanın yolu da aynı” dedi. Türkiye’nin son 10 yılda kaydettiği gelişmeleri anlattı.

Altunbaşak, 19 yıl Amerika’da yaşadığını ve bu süreçte orada hiçbir şeyin değişmediğini dile getirerek, Türkiye’nin bunun tam tersine önemli bir gelişme kaydettiğini, dinamizmin çok fazla olduğunu ifade etti.

“Türkiye şu anda gelişme evresinin en hızlı döneminde” diyen Altunbaşak, TÜBİTAK olarak girişimcilik konusuna çok önem verdiklerini vurguladı. Türkiye’nin mali olarak hiçbir problemi olmadığına işaret


2013

eden Altunbaşak, “Bizim problemimiz insan kaynağı. İnsan kaynağının hem sayısını hem de vasfını artırmak durumundayız. Bu da iki konuyu gündeme getiriyor. Bir tanesi eğitim bir tanesi de girişimcilik” diye konuştu.

Google’ın doğuşuna şahit olduğunu söyleyen Altunbaşak, “Bunun içinde ben de yer alabilirdim ama fırsatı görmedim. Fırsatlar kaçtı gitti. Kafanızda büyütmeyin bunları. Önemli olan başlamak. Bunların bir kısmı tutuyor, bir kısmı tutmuyor. Denemek her şeyden önemli” yorumunu yaptı.

Altunbaşak, “Firma b a t ı r ı y o r s a n , g i r i ş i m c i l i k ruhun vardır. Türkiye’nin birinci lige çıkmasının önündeki tek engel bilgi ekonomisini yakalaması. Bunu yakalaması da ancak eğitimden, inovasyondan ve g i r i ş i m c i l i k t e n geçiyor. Türkiye şu anda orta gelir tuzağında. Bundan çıkmanın yolu da aynı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ve T Ü B İ T A K ’ t a birçok fırsat bulunduğunu, bunların değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Altunbaşak, “Türkiye’de olan girişimcilik, inovasyon ve araştırmadaki imkanlar, dünyanın hiçbir yerinde yok” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE, ORTA GELİR TUZAĞINDAN ERKEN ÇIKABİLİR”

Hyundai Assan Genel Müdürü Ümit Karaarslan ise inovatif tekniklere

önem veren firmaların kendilerini sürekli geliştirdiğini, yarattıkları katma değeri arttırarak ülke ekonomisine daha fazla fayda sağladıklarını ifade etti.

Karaarslan, Güney Kore’nin 1960’lı yıllarda orta gelir grubunun altında olduğunu anımsatarak, bunu inovasyona ağırlık vererek ve teknoparklar oluşturarak aştığını dile getirdi.

Güney Kore hükümet bütçesinin %5’inin Ar-Ge’ye ayrıldığını anlatan Karaarslan, inovasyona

dayalı üretim ve eğitim süreçleri olduğu takdirde, Türkiye’nin orta gelir tuzağından daha erken çıkabileceğini söyledi.

Türkiye’deki yeni teşviklerle Hyundai’nin kapasitesini 200 bine çıkaracağını aktaran Karaarslan, “Gelecek üç ay içinde toplam 2 milyar dolara varan ihracata ulaşmayı hedefliyoruz. 27 - 28 Avrupa ve Ortadoğu ülkesine ihracat yaparak hem katma değer artırıcı hem de ülkemize getirdiğimiz istihdam ve yan sanayiyle ekonomiye katkı sağlıyoruz” bilgisini verdi.


Karaarslan, orta gelir grubundan bir an önce yüksek gelir grubuna gidebilmek için tüm süreçlerde inovatif özelliklerden yararlandıklarını da sözlerine ekledi.

DALYAN: “2023 HEDEFİMİZ SİZ GENÇLERSİNİZ.”

Son olarak konuşan İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan ise, ‘Sizler çok şanslısınız, bizim zamanımızda rektörü sadece bahçede görürdük, bir tek hocalarımızı bilirdik. Burada sizin bakanınız, milletvekiliniz var. Ben de sanayi kökenli bir ailenin bireyiyim. İnovasyon, hep anlatılır ancak öğrenci ruhuna anlatılmaz. Bizler yöneticiler olarak ekonomiden cari açığa kadar, inovasyonun bilim ve araştırmanın öneminin farkındayız. Eğitim, bilim ve teknolojiye yatırım yapmalıyız.’

Okullarımızda şimdi her türlü imkan var. Üniversitelerimiz yeni kurulan Ar-Ge merkezleri ve teknoparklar arasında işbirliği kurmamız gerekiyor. Teknoparklar, ileri teknoloji yakalamada önem taşımaktadır. Sanayi tezleri destek programı, tekno girişim ve Ar-Ge merkezleri; rekabetçi bir ekonomi konusunda önemli bir geçiş sağlamıştır. Bizim dönemimize kadar bir veri tutulmamış ama bizler şimdi rakamlarla konuşuyoruz, belge her şeyden önemli. Bizler bunlar için varız, 2023 hedeflerimiz sizlersiniz. Hepimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının evlatlarıyız, 2071’e çıkabilirsek onların hakkını verebiliriz’’ şeklinde konuştu.


2013

reklamORTAK AKIL KONFERANSI

KONGRELER

KURUMSALAJANS

/infolojiinfoloji.com

EGITIMLER- ..

Farklı fikirlerigündeme özgürce taşıyan gazete

GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE

IV. OturumTürk Dış Politikası ve Kapasite İnşası 2023


Keynote: Hayati Yazıcı, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanı

&

Farklı fikirlerigündeme özgürce taşıyan gazete

GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE

DÜNYANIN HIZLA DEĞİŞTİĞİNİ, sınırlar ve sınırlamaların ortadan kalktığını vurgulayan Yazıcı, dünya mal ihracatının

18,5 trilyon dolar civarında olduğunu belirtti. Dünya mal ihracatı pazarında dengelerin Avrupa’dan Asya’ya doğru kaydığını vurgulayan Yazıcı, ithalat rakamlarında da Asya’nın payının ihracatta olduğu gibi artış eğiliminde olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin ihracatının son 10 yılda yaklaşık 4 kat artarak 152,4 milyar dolara ulaştığını anımsatan bakan, “İhracatın GSYİH’daki payı 1995-2001 döneminde yüzde 10 iken 2002-2012 döneminde yüzde 16 ila yüzde 18 aralığına yükselmiştir. 2012’de serbest bölgeler de dahil olmak üzere 242 ülkeye ihracat yapmışız. 2011’de 1 milyar dolar ve üzerinde ihracat yapılan 30 ülke varken 2012’de bu sayı 34’e yükselmiştir” diye konuştu.

”AVRUPA TARİHİ BİZ OLMADAN YAZILAMAZ.”

Yazıcı, Türkiye’nin son dönemde “Çok Boyutlu Dış Politika” anlayışını benimsediğini dile getirerek, bu anlayışın, küreselleşen ticari ilişkiler için son derece önemli olduğuna

“Türkiye’nin son 10 yılda başarıyla sürdürdüğü aktif dış ticaret politikası dünyanın tüm ülkelerinde kapıların ticaret erbabımıza açılmasını sağlamaktadır.”

Genç Türkiye Zirvesi’nin Dış Politika ve Kapasite İnşası 2023 oturumunun açılış konuşmasını yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, dünya ekonomisinin 2012’de yüzde 3,2 büyüdüğünü, büyümenin 2013’te yüzde 3,3; 2014’te ise yüzde 4 olmasının öngörüldüğünü söyledi.Gelişmiş ülkelerin sırasıyla 2013’te yüzde 1,2; 2014’te ise yüzde 2,2 büyüyeceğini anlatan Yazıcı, “Gelişmekte olan ülkeler ise 2013 yılında yüzde 5,3; 2014’te ise yüzde 5,7 büyüyecektir” bilgisine verdi.

dikkati çekti.

Bugüne kadar Türkiye’nin diplomatik temsilciliğinin bulunmadığı ülkelere diplomatik misyon gönderildiğini anlatan Yazıcı, Türkiye’nin son 10 yıl içinde Asya’daki diplomatik temsilcilik sayısının


2013

49’dan 59’a; Afrika’daki diplomatik temsilciliklerinin sayısının ise 14’ten 37’ye çıktığını anlattı.

Türkiye’nin 209 diplomatik temsilciliğiyle dünyanın en fazla diplomatik temsilciliğe sahip 9’uncu ülkesi konumunda olduğu bilgisini veren Hayati Yazıcı, Afrika’da hemen her ülkede büyükelçiliği olan tek ülkenin Türkiye olduğuna işaret etti.

Afrika’nın artık dünyanın gözü önünde unutulan bir kıta olmadığını vurgulayan gümrük ve ticaret bakanı, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’nin son 10 yılda başarıyla sürdürdüğü aktif dış ticaret politikası dünyanın tüm ülkelerinde kapıların ticaret erbabımıza açılmasını sağlamaktadır. Avrupa Birliğinin yanı sıra Orta Asya, Orta Doğu, Kafkaslar ve Balkanlar Türkiye’nin tarihi, tabii ekonomik havzasıdır.

Avrupa’da büyük bir değişim yaşanıyor. Şu bir hakikattir ki Avrupa tarihi biz olmadan yazılamaz. Bizim tarihimiz de Avrupa faktörü olmadan anlaşılamaz ve yazılamaz. Avrupa Birliğinin geleceğini şekillendiren en önemli sorulardan biri; Türkiye’nin, Avrupa Birliğinin içinde mi, dışında mı olacağıdır. Bu soruya verilecek cevap, bizden ziyade Avrupa Birliği’ni şekillendirecektir.”

“BARIŞ ve HUZURUN TESİS EDİLMESİNDE SÖZ SAHİBİ MİLLET OLMALIYIZ.”

Türkiye’nin ticaret geleneğinde kar etmenin hiçbir zaman tek başına amaç olmadığını vurgulayan Yazıcı, batılı ülkelerin ise daha bireyselci bir bakış açısına sahip olduğunu söyledi. Bunun da ‘daha çok kazanma’ arzusunu körükleyen bir yaklaşım olduğunu aktaran Yazıcı, Türkiye’nin hiçbir ülkeye salt maddi çıkarları doğrultusunda yaklaşmadığını veya uzaklaşmadığını ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Somali’ye gittiğinde “Biz buraya maden için gelmedik, kıymetli taşlar için gelmedik, ekonomik varlıklarınız için gelmedik” dediğini anımsatan Yazıcı, bu bakışın kıymetli bir bakış olduğunu kaydetti.

Yazıcı, şöyle konuştu:

“Biz nimetleri paylaşmayı ve insanlığa hizmeti düstur edinmiş bir milletin evlatlarıyız. Bu nedenle dünyanın

şekillenmesinde, barış ve huzurun tesis edilmesinde söz sahibi millet olmalıyız. Çünkü geçmişte bunu yaptık, bu tecrübeye sahibiz. Toplumsal bilinç altımızda adaleti tesis eden, hakkı temsil eden bir toplumun genlerini taşıyoruz. Geleceğin inşasında da yine bu tarihi tecrübemiz sadece ülkemizin değil tüm dünyanın geleceğini belirleyen yolda kılavuz olacaktır.

Bugün dünyada adaletsiz bir gelir dağılımı tablosu hakimdir. 184 ülkeden oluşan dünya ekonomisinin büyüklüğü 70 trilyon dolardır. 70 trilyon dolarlık dünya hasılasının yüzde 62’sini 1 milyar nüfusa sahip gelişmiş ülkeler elinde tutmaktadır. Bu hasılanın yüzde 34’ünü 5,7 milyar nüfusa sahip gelişmekte olan ülkeler, yüzde 4’ünü 300 milyon nüfusa sahip geçiş aşamasındaki ülkeler almaktadır. En az gelişmiş ülke grubunda yer alan ve 850 milyon nüfusa sahip ülkeler ise dünya hasılasının sadece yüzde 1’ini paylaşmaktadır.”

Avrupa Birliği ülkeleri ihracatına da değinen Bakan Yazıcı, şunları da söyledi:

“Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 39’luk bir pay ile birinci sırada. Yakın ve Orta Doğu ülkeleri yüzde 28 ile 2’inci sırada, diğer Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 9,3 ile 3’üncü sırada, Afrika ülkeleri yüzde 8,7 ile 4’üncü sırada, Asya ülkeleri yüzde 6,9 ile 5’inci, Amerika ülkeleri ise yüzde 6,3 ile 6’ıncı sırada yer alıyor. 2012’de serbest bölgeler de dahil olmak üzere 242 ülkeye T ü r k i y e i h r a c a t yapmış ve 2011’de 1 milyar dolar ve üzerinde i h r a c a t yapılan 30 ülke varken 2012’de bu sayı 34 ülkeye yükselmiştir. Bütün bu o l g u l a r ihracatçımızı pek çok ülkeye erişme kabiliyetinde o l d u ğ u n u a n c a k ihracatın önemli bir kısmının az sayıda ülkeye bağlı kaldığını göstermektedir. Türkiye dış politika anlayışını benimseyerek faaliyetlerini sürdürmektedir.” dtedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya konuşmasının ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek tarafından plaket ve hediye takdim edildi.


IV. OturumTürk Dış Politikası ve Kapasite İnşası 2023


Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu, Yıldız Teknik ÜniversitesiYasin Aktay, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) BaşkanıSerdar Çam, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) BaşkanıTolgahan Özkan, Businessweek Genel Yayın Yönetmeni

&

“Bu dünyada yaşıyorsak bu evrenin bütün sıkıntılarını belli oranda paylaşmak durumundayız. Bunu yapmazsanız izole olursunuz.”

Z İRVENİN İKİNCİ GÜNÜNDE gerçekleştirilen “Türk Dış Politikası ve Kapasite İnşası 2023”

temalı oturumun açılış konuşmasını Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı yaptı. Oturum Başkanlığı’nı Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu’nun üstlendiği oturum, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Yasin Aktay, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam, Businessweek Genel Yayın Yönetmeni Tolgahan Özkan’ın katılımıyla gerçekleşti.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam, “Türkiye 2,53 milyar dolarlık dış yardımı olan bir ülke haline geldi” dedi ve Türkiye’nin dış yardım konusunda çok büyük bir mesafe aldığını söyledi.

Çam, Türkiye’nin bu noktalara gelmesinde son 10 yılda siyasi ve ekonomik anlamda elde edilen başarının etkili olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de dış yardımların

büyümesinin nedeni Suriye’de yaşanan olaylardır. Bizde misafir olan Suriyeliler için yapılan harcamalardır. Bir de Arap Baharı’ndan kaynaklanan süreçtir” diye konuştu.

Talep odaklı çalıştıklarını, sahaya indiklerini ve ona göre projeler geliştirdiklerini anlatan Çam, “Dünyada nerede sıkıntı varsa Türkiye kalkınma anlamında ciddi yatırımlar yapıyor. Türkiye 2,53 milyar dolarlık dış yardımı olan bir ülke haline geldi. Tarım, hayvancılık ve mesleki eğitim konusunda dünyada 100 ülkede proje geliştiriyoruz. 35 ofisimiz bulunuyor. 5 kıtada simgesel de olsa küçük küçük projeler geliştiriyoruz. Asıl görevimiz Orta Asya. Daha sora Afrika ve diğer ülkelere yönelik gelişti” bilgisini verdi.

TİKA ofislerinin sayısını 48

Genç Türkiye Zirvesi2013

artırdıklarını, bütçelerini büyüttüklerini, bütün bunları da devletten aldıkları destekle yaptıklarını vurgulayan Çam, “(Türkiye niye bu kadar yardım yapıyor?) sorusuna karşılık verilecek cevap şudur; Bu dünyada yaşıyorsak bu evrenin bütün sıkıntılarını belli oranda paylaşmak durumundayız. Bunu yapmazsanız izole olursunuz. Bunların hiçbiri boşa giden çalışmalar değil. Karşılık beklemeksizin, sömürme mantığı olmayan çalışmalardır” değerlendirmesini yaptı.

Çam, bu çalışmaların Türkiye’nin dünya çapındaki prestijini artırdığını dile getirerek,

“Çalışmalarımız sırasında en önemli sıkıntımız insan kaynağı. Her alanda ciddi manada boşluğumuz var” dedi.

Türkiye’nin en büyük gücünün dürüstlük olduğunu anlatan Çam, bu özellik sayesinde Türkiye’nin dünyada açamadığı kapı olmadığını, Türkiye’nin hikmetli bir bilgiye ve samimiyete sahip olduğunu, bunu daha da ileriye götürmesi gerektiğini vurguladı.

Konuşmasının sonunda gençlere seslenen Çam, “Hayallerinize sahip çıkıp, bilgi edinin ve bu bilgiyi paylaşın” tavsiyesinde bulundu.


V. OturumEnerji ve Nükleer Teknoloji 2023


Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mehmet Karaca, İstanbul Teknik Üniversitesi RektörüMehmet Üzer, Maden Teknik ve Arama Genel MüdürüEfe Erten, Global Enerji Derneği Yönetim Kurulu ÜyesiProf. Dr. Murat Aydın, Tübitak Enerji Enstitüsü Başkanı

&

GENÇ TÜRKİYE ZİRVESİ’nin 5. Oturumu olan “Enerji ve Nükleer Teknoloji 2023” temalı oturumun

başkanlığını İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca üstlendi. Oturum Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürü Mehmet Üzer, Global Enerji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Efe Erten, TÜBİTAK Enerji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Murat Aydın’ın katılımı ile gerçekleşti.

Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürü Mehmet Üzer, Türkiye’nin her tarafında kömür olduğunu belirterek, “Ülkemizde aramalara paralel bir rezerv artışı var. Demek ki Türkiye’de yeraltını henüz yeterince arayamadık” dedi. Üzer, hayatı konforlu hale getiren araç ve gereçlerin yüzde 90’ının doğal kaynaklardan, özellikle de madenlerden elde edildiğini ifade etti.

“Eğer madeniniz varsa bir ülkenin kalkınma stratejisini oluşturabileceğiniz anlamına gelir” diyen Üzer, Türkiye’de 90 çeşit maden bulunduğunu, bunlardan 50’sinin iyi durumda, 27’sinin yetersiz olduğunu ve 13’ünün ise araştırmalarının devam ettiğini kaydetti.

Son 7 - 8 yıldır Türkiye’deki yeraltı varlıklarının araştırılmasına yeniden ivme kazandırıldığını aktaran Üzer, 2005 yılına kadar 2 bin - 2 bin 500 metre yıllık sondaj yapılırken son 8 yılda ortalama 200 bin metre sondajlama yapılarak kömür rezervlerinin 6,3 milyar ton daha artırıldığına işaret etti.

Konya Karapınar’da 2007’de 1,8

“Eğer madeniniz varsa bir ülkenin kalkınma stratejisini oluşturabileceğiniz anlamına gelir.”


2013

milyar ton kömür bulduklarını anımsatan Üzer, doğal şartlardan etkilenmeyen tek kaynağın linyit olduğunu vurguladı.

Son yıllarda kömüre dönüş olduğunu, bu durumun kendilerini sevindirdiğini aktaran Üzer, “Elektrik üretimimiz ve enerji üretimimizi sağlam temeller üzerine oturtmak durumundayız. Bunlardan bir tanesi kömür, bir diğeri de nükleer. Nükleer de olmazsa olmazlarımızdan. Bizim kömürlerimiz düşük kömürler, nemi yüksek kömürler ama elektrik üretimine uygun kömürlerdir”

bilgisini verdi.

Dünyada üretilen elektriğin yüzde 40’ının bu tip kömürlerden elde edildiğine dikkati çeken Üzer, “Bizde bu oran, ithal kömürle beraber yüzde 25-26 civarında. Bunu yüzde 40’a çıkarmamız, yüksek olan doğalgaz kullanımımızı ise aşağı çekmemiz lazım. Bizim kömürlere yönelik teknolojilerde mutlaka kendimizi geliştirmemiz lazım” diye konuştu.

Türkiye’nin jeotermal potansiyelinde dünyada 7’nci, Avrupa’da ise 1’inci sırada olduğunun altını çizen Üzer, yenilenebilir enerji kaynaklarında s ü r d ü r ü l e b i l i r l i ğ i n sağlanması gerektiğini söyledi. Üzer, uranyum konusunda yeni sahalar keşfetmeye çalıştıklarını da sözlerine ekledi.


VI. OturumUlaşım ve Bilişim 2023


Keynote: Binali Yıldırım, T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı

&

“İnternet aynen hastalandığımızda aldığımız ilaç gibidir, fazlası zehre dönüşür.”

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım “Hedef 2023: Lider Ülke Genç Türkiye” temalı Genç Türkiye Zirvesi’nin son oturumu olan “Ulaşım ve Bilişim 2023” oturumunda yaptığı konuşmada, son 10 yıl içerisinde dünyanın ağırlık merkezinde değişim meydana geldiğini söyledi.

ON YIL ÖNCE GELİŞMİŞ ÜLKELERİN dünya ekonomisi içindeki payı yüzde 23 iken bugün

yüzde 48’i geçtiğini anlatan Yıldırım, batıdaki krizin dünyadaki güç dengesini değiştiren en önemli unsur haline geldiğini dile getirdi. Servetin artık batıdan doğuya doğru göç ettiğini kaydeden Yıldırım, bu yolculukta Türkiye’nin önemli bir durak noktası olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin tarih boyunca bir geçiş noktası olduğunu vurgulayan Yıldırım, İpek Yolu’nda ve Baharat Yolu’nda bir çok medeniyetin oluştuğunun altını çizdi. Ticaretin döndüğü, dinlerin çıktığı ve medeniyetlerin gelip geçtiği yerin de bu topraklar olduğunu aktaran Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

“Yaşadığımız bu son gelişmeler Türkiye’nin etrafını, Kafkaslar’ı, Ortaasya’yı, Ortadoğu’yu, Balkanları ve Karadeniz’in kuzeyindeki bölgeleri önemli bir gelişme ile karşı karşıya bırakmaktadır. Gelecek 10 yılda ise Türkiye’nin etrafında bulunan ülkelerde yeni şekillenmenin, yeni değişimlerin olacağı öngörülüyor. Bunları düşündüğümüzde 10 yılı diğer ülkelere göre Türkiye güvenle, istikrarla, ekonomik kalkınma

ile geçirmeyi başarmıştır.

Sonuçlar ortada. Türkiye 10 yıl önce internette bugüne göre 18 bin kat daha yavaştı. Bugün 20 milyonun üzerinde abonenin yararlandığı mobil ve sabit geniş bant internet var. Bu gelişim Türkiye’ye bölgesel internet merkezi


2013

olarak dönüşünü sağlamıştır. 3 hafta önce internetin merkezi Amerika’dan 3 bölgeye dağıtılmış, Singapur, Amerika ve Türkiye olarak yeniden belirlenmişti.

Türkiye’de de İstanbul merkez olarak seçilmiştir. Yani internetin Afrika ile ilgili, Avrupa ile ilgili ve Ortadoğu ile ilgili veri toplama merkezi artık Türkiye olmuştur. Bu seçim gelişi güzel olmadı. Bu seçimden rahatsızlık duyan Avrupa ülkeleri olduğunu biliyoruz.” dedi.

Yıldırım, 1 - 1,5 senedir dünyada ‘internet kimin’ diye bir kavga olduğuna işaret ederek, “Amerika ‘1969’da biz bulduk, dolayısıyla internet bizimdir’ diyor. 2,5 milyar insan 24 saat birbiri ile gece gündüz temas kuruyor. Dolayısıyla internet küresel, herkesin ortak bir malı” diye konuştu.

Bu tartışmada Türkiye’nin hep

denge unsuru olarak görev aldığını söyleyen Yıldırım, internetin tartışılmasının anlamsız olduğunu belirtti. Yıldırım, üzerinde durulması gereken konunun; internetin insanlık adına, barış adına nasıl daha faydalı kullanılacağının gündeme getirilmesi, bunun konuşulması ve bu konu ile ilgili uluslararası konvansiyonların

oluşturulması olduğunun altını çizdi.

“İnternet aynen hastalandığımızda aldığımız ilaç gibidir, fazlası zehre dönüşür” diyen Yıldırım, bugün siber tehditlerin, siber saldırıların insanların, ülkelerin başının belası olmaya başladığına dikkati çekti.

Siber saldırı ile terör saldırısının hiçbir farkı olmadığını dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:

“Saldırısı kolay, savunması zor. Saldırması ucuz, savunması pahalı. Bu yönüyle ortak. Bugün birçok ülke bunun farkında değil. 11-12 ülke var, siber güvenliğin ülke güvenliği kadar önemli olduğunu düşünen ve bu yönde düzenleme yapan. Bu ülkelerden birisi de Türkiye. 2 yıldır siber tatbikat yapıyoruz. Kurumlara özel olarak saldırılar düzenleyen ekipler oluşturuyoruz. İnternet alt yapılarının güvenli olup olmadığını kontrol ediyoruz.

Tehdit büyük ama çaresiz değiliz. Bunun için çalışmalar yapıyoruz. Bakın Gürcistan ile Rusya’da yaşanan savaş, Irak Savaşı, İran’ın nükleer denemelerine yönelik

saldırılar... Estonya’nın bütün sisteminin alt üst edilmesi, siber saldırıların bir sonucudur ve siber güvenliği dünya gündemine getirmiştir. İran’a yapılan siber saldırıda İran’ın nükleer zenginleştirme programı tam 5 yıl gecikmiştir. İkinci Irak Savaşı, Amerika’nın hiçbir zahmet çekmeden sonuç almasının sebebi siber savaş tekniğini kullanmasıdır. Bir dakikada sosyal paylaşım sitesinde 700 bin tane mesaj birikiyor dünyada.”

Ayrıca İngiltere’de de bir havalimanın ölçeğinin büyütülmesi ile ilgili bir tartışma olduğunu kaydeden Yıldırım, belediye başkanının çıkıp “Yazıklar olsun, biz hala tartışmaya devam ediyoruz, Türkler neler yapıyor kardeşim” dediğini söyledi.

Bindiği bir uçaktaki pilotun Alman olduğunu anlatan Yıldırım, eskiden vatandaşın bir umut ile Almanya’ya gittiğini, şimdi ise Türkiye’ye pilotların kafi gelmediğini, Almanlar’ı


çalıştırdığını dile getirdi.

Yıldırım, 2007 genel seçimlerindeki kampanyalarda su başında 70 yaşındaki bir teyze gördüğünü aktararak, şöyle devam etti:

“Teyze, ‘Evladım, yolumuz yoktu yaptınız. Elektriğimiz yanıyor. Buzdolabımız var, çamaşır makinemiz bile var. Televizyonumuz uydudan yayın yapıyor, 150 kanal çekiyor, emme evladım bizim köyde ADSL çekmiyor’ dedi. Dedim ki; “teyze o ne?”

‘Evladım bakan olmuşsun ama cahil kalmışsın. Allah bilir ki sen messenger bile bilmezsin’ dedi.

Sonra anladık, teyzenin İsviçre’de torunu varmış. Onunla Skype’den g ö r ü ş m e yapıyormuş; hem konuşuyor larmış hem de birbirlerini g ö r ü y o r l a r m ı ş . Bunun için ile gitmek zorunda k a l ı y o r l a r m ı ş , o da çok zaman alıyormuş, bir de pahalı oluyormuş. Yaşı yok bu işin. İnsan yaşadığı müddetçe daha güzelini elde etmek için mücadele

ediyor. Bu bize ders oldu. Bütün memleketin her köşesine geniş bant götürmek için çaba sarf ediyoruz.

Evrensel Hizmet Kanunu diye bir kanun çıkardık. Şimdi şirketler nüfusun, ekonominin fazla olduğu yerlerde iş yapıyor. İstanbul dururken kim gider Erzurum’un bilmem ne köyünde genişbant yatırımı yapar? Yapar mı? Yapmaz. Mecbur tuttuk. Dedik ki, ‘şimdi gideceksin İstanbul’da ne varsa oraya da yapacaksın. Aradaki farkı biz vereceğiz. Gitmem yok, gideceksin, yapacaksın, aradaki farkı da biz vereceğiz. Mazeret yok’. İşte buna evrensel hizmet diyorum. Yani bizim kamu hizmeti dediğimiz şeyin yeni tabiri bu.” dedi.

Yıldırım, bir ülkede güven, istikrar yoksa o

ülkenin sözünün de dinlenmeyeceğini belirterek, “Dikkate de almazlar. Bırakın Beyaz Saray’da 3 saat baş başa konuşmayı, 3 saat kapıda da bekletirler. Türkiye, bu günleri de gördü, yaşadı” dedi.

Türkiye’nin mevcut ulaşım alt yapısını en az 2,5 kat büyütmesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, bunun da 200 milyar dolar alt yapı yatırımı olduğunu, buna enerji de katıldığı zaman rakamın 300 milyar doların üzerine çıktığını dile getirdi.

Şu anda ihalesi yapılan ve başlayan işlerin toplamının 100 milyar dolara yaklaştığı bilgisini veren Yıldırım, 29 Mayıs’ta İstanbul’un fethinin yıl dönümünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile 3. boğaz köprüsünün temelini atacaklarını söyledi.

Yıldırım, 3. havalimanı projesinin 34 ülkenin milli gelirinin toplamından fazla olduğunu, 108 ülkenin de tek tek milli gelirinden fazla olduğunu, IMF’den alınan toplam borçlara eşit olduğu vurguladı. Yıldırım, “Türkiye’nin bir yıllık cari açığına eşit” ifadelerini kullandı.

Yıldırım, terör örgütü çıktıktan sonra Türkiye’nin o günkü toprakları ile bugünkü toprakları arasında eksilme olmadığını söyleyerek, “Artma var mı? Var. Dolgular yapmışız, 12 bin kilometre kare büyümüş” dedi.

Bölünmenin olmadığını, bu topraklarda bin senedir beraber yaşandığını anlatan Yıldırım, zorlukta, savaşta, sulhta hep beraber olunduğunu ve bundan sonra da beraber yaşanacağını vurguladı. Bu yaşama kültürünün Türkiye’de olduğunu dile getiren Yıldırım, hiçbir şeyin pazarlığını yapmadıklarını ifade etti.

Konuşmasının ardından, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Bakan Yıldırım’a plaket ve hediye takdim etti.58


VI. OturumUlaşım ve Bilişim 2023


Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Bahçeşehir ÜniversitesiHayri Baraçlı, İETT Genel MüdürüTemel Kotil, Türk Hava Yolları Genel MüdürüAli Yılmaz, Türk Telekom Bireysel Müşteri Başkanı

&

“Maliyeti minimum yaparken memnuniyeti de mininum yapamayız. Aksine memnuniyeti maksimum yapacak bir anlayışı ortaya koymak durumundayız.”

GENÇ TÜRKİYE ZİRVESİ’nin son oturumu olan Ulaşım ve Bilişim oturumunun açılış

konuşmasını Ulaşım Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldım yaptı. Ulaşım ve Bilişim oturumu Mustafa Ilıcalı’nın oturum başkanlığında, İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı, THY Genel Müdürü Temel Kotil ve Türk Telekom Bireysel Müşteri Başkanı Ali Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleşti.

İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, İETT’nin stratejik planlarını 2023 vizyonu çerçevesinde yeniden yapılandırdıklarını ve hem şehir hayatını kolaylaştıran hem de çevreye duyarlı bir toplu ulaşımı İstanbul halkına sunmak için çalıştıklarını söyledi.

MİNİMUM MALİYET, MAKSİMUM MEMNUNİYET

Bu yıl 142. yılını kutlayan bir kurum olan İETT’nin bilgi birikimini yöneten ve bunu dünyaya tanıtan

bir anlayışla hareket ettiklerini belirten Baraçlı, bunları yerine getirirken ekonomi, ekoloji, enerji ve etkinliği kapsayan 4E prensibiyle hareket ettiklerini, 2023 vizyonu için maliyetlerin etkinliği

v e mali kaynakların verimli kullanılmasının

şart olduğunu söyledi ve “Maliyeti minimum yaparken memnuniyeti

d e mininum yapamayız. Aksine memnuniyeti maksimum yapacak bir anlayışı ortaya koymak durumundayız. Bizim için kaynakların kullanımı çok önemli. Biliyorsunuz deniz ve hava taşımacılığında ÖTV yok ama kara taşımacılığında var. Yıllık 300 milyon liralık

b i r akaryakıt giderimiz var.


2013

Tasarruf için uyguladığımız sistemler sayesinde metrobüs hattında yüzde 3 ile 5 oranında tasarruf etmeyi sağladık” dedi.

1705 YENİ OTOBÜS ALDIK

İstanbul’un dünya ölçeğinde büyük bir kent olduğunu söyleyen Genel Müdür Baraçlı, “Bu büyük kentte 3 bin 52 İETT otobüsümüz var. Bunlara ilave olarak 2 bin 697 de özel halk otobüsü. Bu otobüslerle günde 3.5 milyon yolculuk yapılıyor. Bu da yılda 1 milyarı aşan yolcu demek. Ayrıca şehrin geneline yayılmış 11 bin 92 durağımız var. Yani İstanbul’un her noktasında İETT’yi görmek mümkün. Son olarak 1705 yeni otobüs aldık ve bunu da yeni araç alım yöntemiyle gerçekleştirdik. Bu yeni araç alım yöntemi sayesinde hem maliyetlerimizi kontrol etme hem de faaliyetlerimizi etkin bir şekilde yerine getirme imkanı yakaladık” şeklinde konuştu. İETT’nin bilgi teknolojilerini kent içi toplu ulaşımda etkin bir şekilde kullanma gayreti içerisinde olduğunu söyleyen Baraçlı, “Akıllı ulaşım sistemlerinde teknolojik uygulamaları son raddesine kadar kullanıyoruz. İETT, İstanbul’da 24 saat hizmet veren bir kurum. Dolayısıyla hem araçlarımızı hem şoförlerimizi hem de yolculuk hareketlerini 24 saat esaslı izlemek durumundayız. Kağıthane garajında bulunan komuta kontrol merkezi sayesinde teknolojinin de yardımıyla sistemi anlık olarak takip ediyor, elde ettiğimiz verilerle araç, hat ve güzergah planlamalarını gerçekleştiriyoruz” dedi.

ULAŞIM AKADEMİSİ KURULUYOR

Konuşmasının devamında, Performans Gelişim Sistemi (PGS) uygulamasını kamuda ilk gerçekleştiren kurum olduklarını söyleyen Baraçlı, sürekli olarak çalışanların performansını takip ettiklerini ve uluslararası standartlarda bir ulaşım akademisi

kurma yönünde çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı. Kurulacak akademide sadece İETT şoförleri değil servis araçları, taksi ve dolmuş sürücülerine de hizmet verileceğini söyleyen Baraçlı, simülatör uygulamaları için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE KAYIT SIRASINDA “İSTANBUL KART”

Halen İstanbul’da 23 milyon dolayında olan kent içi hareketlilik oranının 2023 yılında ulaşacağı seviyenin hesaplanarak buna göre planların yapıldığını aktardı. Bu arada ücret toplama aracı olarak elektronikkarta değinen Genel Müdür Baraçlı, “İstanbulkart bizim için en önemli projelerden biri. Bu kart İstanbul’da seyahatlerde büyük kolaylıklar sağlıyor. Bu yıl 38 bin 109 öğrencimize kayıt esnasında bu kartları masada ulaştırdık. Önümüzdeki yıl bunu tüm üniversitelerimize yaygınlaştırmayı planlıyoruz. İnternet üzerinden online kart başvurularımız var, 60 yaş üstü kart başvurularını posta yoluyla vatandaşlarımızın adreslerine yolluyoruz.” dedi. “Ulaşım modlarının entegrasyonunda bu kartın faydalarını etkin bir şekilde kullanıyoruz” diyen Baraçlı, bu kart sayesinde metrobüs hattında mesafe bazlı ücret sistemine geçtiklerini ifade etti. İstanbulkart’ın hem yurt içinde hem yurt dışında ödüller aldığını söyleyen Baraçlı, “Bu da bize farklı bir gurur veriyor” dedi.

ELEKTRİKLİ OTOBÜS TEST EDİLİYOR

Son olarak geleceğin vizyonuna uygun olarak alternatif yakıtlı araçlar üzerinde durduklarını ekleyen Baraçlı, sözlerini “Elektrikli otobüs uygulaması var. Yerli ve yabancı olmak üzere bu araçlarla test sürüşleri yapıyoruz. Hibrit otobüs çalışmamız da bir noktaya kadar geliyor. Hidrojenli otobüsle ilgili de bir Ar-Ge projesi var. Çevre ile ilgili olarak da karbon salınımını azaltacak tedbirler üzerinde duruyoruz. Tüm bunlarla birlikte bizim için nihai hedef elbette ki yolcularımızın memnuniyetidir. Bunun için de hem internet sitemiz hem de 444 1871 numaralı çağrı merkezimiz sayesinde yolcularımızı dinliyor, elde ettiğimiz verilerle hizmet kalitemizi artırmaya çalışıyoruz” şeklinde tamamladı. 63


Türk Hava Yollları (THY) Genel Müdürü Kotil, THY çalışanlarının çoğunun gençlerden oluştuğunu belirterek, “Allah razı olsun hepsinden, şirketi ne kadar sevdiklerini grev konusunda gösterdiler” dedi. Ayrıca dünyada yaklaşık 3,1 milyar havayolu yolcusu olduğunu, oluşan cironun da 671 milyar dolara ulaştığını kaydetti.

“Dünya normalize olduğu zaman, her coğrafyası geliştiği zaman, geçmişte ipek yolunda olduğu gibi İstanbul tam merkezde oturuyor. Siz gençler bizim yaşımıza geldiğiniz zaman, inanın ki Türkiye aktivitenin merkezinde olacak. Dünyanın merkezi Türkiye olacak ve burada da kalacak” diye konuştu. Dünya havacılığının 2002’den 2012’ye kadar yüzde 79 büyüdüğünü dile getiren Kotil, THY’nin yolcu sayısının ise yaklaşık 4 kat büyüdüğünü ifade etti.

Kotil, THY yıllık büyümesi ile dünya havacılığının büyümesi arasında fark olduğunu vurgulayarak, 2050’li yıllarda dünyada herkesin uçacağını ve bu kültürün yaygınlaşacağını söyledi. İstanbul’un coğrafi olarak bereketli bir yerde bulunduğuna işaret eden Kotil, “Bu coğrafya bize çok avantaj sağlıyor. Türkiye havacılığın global oyuncusu değil, ana oyuncusu. 10 yıl sonra göreceksiniz ki, THY 100 milyon yolcuya ulaşacak. Bizim başarımız özümüzden geliyor” değerlendirmesini yaptı.

Kotil, bu yıl yeni hatlar açtıklarını ve şu anda 228 noktaya hizmet verdiklerini, 2023’de bu rakamın 500 olmasını istediklerini vurguladı.Dünyanın 4. büyük networküne sahip olduklarını, yurtdışı uçuşlarda birinci sırada yer aldıklarına dikkati çeken Kotil, Avrupa’yı Ortadoğu’ya bağlayan en güçlü hava yolu olduklarının altını çizdi.

Kotil, şunları da kaydetti:

“Kalitede en iyiyiz, 2 kez arka arkaya Avrupa’nın en iyi havayolu seçildik. Daha sonuçları yok ama belki de 3 olacak. İyi olmamız şuradan geliyor; herkes uçak alabilir, herkes personel de alabilir ama THY’nin personeli sizin gibi gencecik. Yöneticileri de pilotları da hostesleri de böyle. Allah razı olsun hepsinden şirketi ne kadar sevdiklerini grev konusunda gösterdiler. Herkes beyni ile aklı ile kalbini aynı masaya aynı ortama koyamayabilir. Siz genç arkadaşlar bunu gerçekten koyuyorsunuz. Ben bunu şirkette çalışan gençlerden biliyorum.”


2013

Genç Türkiye Zirvesi’nde oturumların ardından gün sonunda öğrencilere sürpriz etkinlikler düzenlendi.

17 - 19 MAYIS TARİHLERİNDE Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Genç Türkiye

Zirvesi’nde oturumların ardından gün sonunda öğrencilere sürpriz etkinlikler düzenlendi.

İlk günün kapanışı, Avusturya’da düzenlenen Dünya Koro Şampiyonası’na katılarak 2 dalda ‘Dünya Şampiyonluğu’ ve 1 dalda ‘Dünya İkinciliği’ kazanan Boğaziçi Caz Korosu ile yapıldı.

Öğrenciler Boğaziçi Caz Korosunun performansına ritim tutarak eşlik ettiler


2013

ve performans boyunca koronun bol bol fotoğrafını çektiler.

Zirve’nin son gününün kapanışı ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehteran Korosu ile yapıldı. Sahneye öğrenciler arasından geçerek çıkan mehter takımı öğrencilerin yoğun ilgisi eşliğinde performansını sergiledi. Sahne aldıkları süre boyunca şarkılarına eşlik edilen Mehteran Korosu alkışlar eşliğinde büyük bir tempo ile uğurlandı.


YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’nin düzenlediği Genç

Türkiye Zirvesi’nin son gününde katılımcılar İstanbul gezisi ile 19 Mayıs’ı coşku ile kutladı.

Kabataş İskelesi’nden Boğaz turu ile başlayan gezide öğrenciler şarkılar eşliğinde hem İstanbul boğazının eşsiz güzelliğini görme fırsatı buldu hem de diğer illerden gelen katılımcılarla kaynaştı.

Boğaz turu sırasında öğrencileri yalnız bırakmayan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. İsmail Yüksek, tur boyunca farklı illerden gelen öğrencilerle sohbet ederek hem sorunlarını dinledi hem de öğrencilere tavsiyelerde bulundu.

1,5 saatlik boğaz turunun ardından öğrenciler 19 Mayıs coşkusunu yaşayarak Beşiktaş’a doğru yürüyüş yaptı. Yürüyüşün ardında gezinin ikinci durağı olan Miniatürk’e ulaşıldı. Öğrenciler Türkiye’nin eşsiz güzelliklerinin önünde bol bol fotoğraf çektirdi.

İstanbul gezisinin son durağı Yıldız

Genç Türkiye Zirvesi’nin son gününde katılımcılar İstanbul gezisi ile 19 Mayıs’ı coşku ile kutladı.


2013

Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü idi. Öğrenciler Kampüste öğle yemeği yiyerek dinlenme fırsatı buldu.

Öğrenciler, etkinlik boyunca kendileri ile yakından ilgilenen, gezi boyunca da öğrencilerle halay çekip şarkılar söyleyen, tüm öğrencilerle bol bol fotoğraf çektirip, onlara İstanbul’u anlatan, aynı masada yemek yiyen Yıldız

Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’e, etkinliğin sonunda ilgisinden dolayı teşekkür ederken, “keşke her üniversitenin rektörü sizin gibi olsa” dediler.

Yemekten sonra Davutpaşa kampüsü Fen Edebiyat Fakültesi bahçesinde soluklanan öğrenciler öğleden sonra otobüslerine bindirilerek evlerine uğurlandılar.


Burak YAĞLI @BurakYagli

“Bakan Yıldırım: İnşallah 2016 yılında kendi uydumuzu yapmış olacağız.Türkiye gelişiyor, Dünyaya meydan okuyor.”

Emre TÜRKER@emreturkeer

“Türkiye’min her kesiminden geleceğin yöneticilerini bir araya getiren YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NE teşekkürlerimizi sunarız.”

Şeyma AYDIN@seymaaydinnn

“Lider Ülke Genç Türkiye, hedefe yürüyor.”

Zeynep Funda KAYA@ZFK211

““Girişimci ruhu olduğu şirketi batırmasından belli.” Yücel A. BAŞAK”

Bilal AYYILDIZ@bilalayyildiz

“Avrupa’da para kazanıyorsak Avrupa Türkiye’den ne kadar kazanıyor?”

Eren GÜLLÜ@erengullu

“Karanlıkları aydınlatacak olan gençlik, Genç Türkiye Zirvesi ile hayallerini hedefe dönüştürüyor.”

İbrahim ERDEMİR@ibrahimerdemir

“Çevreye daha az tahribat veren enerji politikaları mümkün müdür? Ne tür çalışmalar yapılabilir?”

Erdi GEDİK@ErdiGedik

“Yüreklendirici ve umut verici konuşmalarından dolayı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Nihat Ergün’e çok teşekkür ederiz.”

Sabri Tolga YUMUK@styumuk

“YURTKUR internet hizmeti için teşekkürler!!!”

Mustafa Enes ASLAN@measln

“Biz gençler olarak ülkemizi sırtlamaya ve ileri taşımaya sevdalı gençleriz.Bu zirvede yer almaktan mutluluk duyuyoruz, teşekkürler YTÜ.”

Burak BUDAK@burakbudak_

“Türkiye genç nüfus potansiyelinin farkına varıyor. Ülke nabzı hayat buluyor, donüşüm ivme kazanıyor.”

Tweet’lerleGenç Türkiye Zirvesi 2013


2013

Hilal AKYÜZ@HilalAkyuez21

“Team spirit, great experience, great visions!”

Serhat@terminus06

“Anlamak kolay değil,önemli olan anlaşılmayacak işler yapmaktır.”

Yağmur YILDIZ@yagmuryildiz90

“Mehter takımıyla muhteşem kapanış. ;-)”

Saffet ÖĞE@SaffetOge

“Sayın Binali YILDIRIM:“Eğitim, Sağlık, Güvenlik ve Adalete sahip çıkmamız gerek.””

Mgofficial@mamiveliyev

“Türkiye’nin her üniversitesinden katılan gençlerin Türkiye’nin geleceğini konuştuğu #gtz2013 Haliç Kongre Merkezinde sizlerle.”

Enes Suheyl KARATAŞ@eshylkaratas

“Türkiye’nin her üniversitesinden katılan gençlerin Türkiye’nin geleceğini konuştuğu #gtz2013 Haliç Kongre Merkezinde sizlerle.”

Yelda BALKAN@yeldablkn

“Bu güzel günde #GTZ2013 ekibi ile İstanbul turundayız.Kutlu olsun 19 Mayıs!”

Burak YALÇINKAYA@brkylçnky

“Türkiye’de dinleme olaylari Telsim’in Vodafone olmasından sonra patlak verdi. Bu konuda ne diyebilirsiniz?”

Pelinsu ŞENTÜRK@pelinsusenturk

“Bütün etkinlik boyunca hatta yemekhanede bile bir an olsun yanımızdan ayrılmayan gerçek rektör @yukseki.”

Ali Rıza BABAOĞLAN@alibabaoglan

“#GTZ2013’yi internet üzerinden takip ediyorum. Oldukça önemli konular konuşuluyor; Enerji, Bilim, Ulaşım.”

Murat BUDAK@mrBudak_

“Son oturum programın tüm ihtişamını anlatır nitelikte oldu.”

Mustafa Enes ASLAN@measln

“Türk Dış Politikası ve Kapasite İnşaası Konulu 2.Oturum Gümrük ve Ticaret Bakanımız Hayati Yazıcı’nın konuşmalarıyla başladı.”


genç türkiye zirvesi'13

Career