friedrich nietzsche - gezgin İle gölgesi

Upload: uzaysoyder

Post on 10-Jan-2016

229 views

Category:

Documents


29 download

DESCRIPTION

Nope

TRANSCRIPT

  • kutuphaneci - eskikitaplarim.com

    userYapkan Notkutupyldz kitapl 174

  • OLU~ YAYINLARI 12

    Bilgi Dizisi : 6

  • FRIEDRICH NIETZSCHE

    GEZGiN iLE GOLGESI

    LU

    OLUi;I YAYINEVl Beyaz Saray Kitap Qar1s1

    Beyaz1t - lstanbul

  • 1966 y1h Nisan aymda Baha Matbaasmda. dizilip bas1lm1tlr.

  • Golge : Qoktand1r dinlemedim konumam, bir ko-layhk vermek isterim sana konuasm diye.

    Gezgin : iBiri konw;iuyor - nerdedir? Kimdir? Oyle yakmki bana, dersin benim konuan, oysa c1hz g1-k1yor sesi benimkinden.

    Golge : (Bir stire sonra) : Sevinmiyormusun bir konuma yo!~ bulduguna ?

    Gezgin: !nanmad1gun Tanr1ya da, bUttin varhklara da andolsunki gi:ilgemdir konuan, duyuyorum konui;i-mas1m, inanm1yorum yalmz.

  • 6

    Gi:ilge: B1rakahm artik bunu, uzunboylu dlis;Unme-yelim, bir saat iginde olmus; ne varsa.

    Gezgin : Ben de oyle di.ii.inmi.iti.im. Pisada bir or-mandayken, ilkin iki sonra be deve (Kameele) gordU-gi.imde.

    Gi:ilge: Bir kesmeyegorsUn usumuz sesini ne de sevgili sayg1h oluruz birbirimize karI, ne iyi: s1kma-yacag1z birbirimizi boylesine kanwimada, bakalanmnda s1kmayacag1z caruru, bizce anla1lmaz olsa sozlibile. Bilinmez yeterince kar1hk verme bir iki soz edildigin-de gokluk. En iyi bir kurald1r bakas1 ile konumaya dald1g1mda. En bilge olan bile birkez aldanmaya, i.ig-kez ussuzluga di.ier uzun boylu bir konumada.

    Gezgin : Bir yaltaklarus; degil bu s0zi.inli ag1kga soyleyiin, dogrusu.

    Gi:ilge: Yaltaklanmam gerekir mi? Gezgin : Ben insan gi:i1gesi onun kendini begenmi-

    ligidir sarurd1m, yoksa yaltaklanmam gerekir Ini di-ye sorulmazd1 boyle.

    Gi:ilge : Qoktand!r tarud1grm insan kendini - begen-miligi onceden iki kez yaptigrm gibi konuay1m m1 konumayim m1 diye sormaz, konuur boyuna.

    Gezgin : Anl!yorum iyice, sana kar1 nedenli ka-ba davrand1g11m, ey sevgili gOlgem : daha birtek soz bile soylemedim, ne gok seviniyorum bilsen seni olorta gormeden dinleyecegime. Bileceksin golgeyi sevdigimi, u;ng1 sevdigim gibi. Boylece yliziln glizelligini, soylevin ag1khgrm, niteligin sagla.mhg1ru, iyiligini koyuyor or-taya, bu ylizden Itk gibi gereklidir golge de. Birbiri-

    nin atiam yart!?am degil onlar. Elele vermi! s1k1 f1k1

  • 7

    gtiniildetirler 1:okluk1 bir !;ekilmeye gtirsi.in llk yay1hr gelir ardmdan gOlge.

    Gi:ilge : Tiksinirim yalmzhktan senin geceden tik-sindigin gibi, insanlan severim ben, onlar 11gm !iOCuk-Iandir, lnvarunm aydmhktan dolay1, onun gozunun igindedir kiilerin ogrendigi, buldugu, tiikenmeyen og-reniler, bulular. Ben'im bi.iti.in nesnelerin gosterdigi golge, bilginin gi.ine 11gx Usti.ine diiti.igi.inde.

    Gezgin : Anlad1g1m1 samyorum seni, bir golge gi-bi koydun ortaya kendini. Sen hakhsm gene de. 1yi ar-kadalar ister burada olsun ister orada bir U!;i.inciisii i!;in bilmece olmas1 gereken karanhk bir sozi.i bir be-lirtisi olarak sunarlar birbirine anlamanln. 1yi arka-dalanz biz de. Bu yi.izdendir onsoylevin yeterligi. Bai>-k1 yap1yor igime ikiyi.iz soru, senin kar1hk verebilece-gin, zaman da !iOk klsa dogrusu. Nereye baksak bu konuda biitiin bir h1zhhk, bir ban gilveni iginde bira-raya geldiklerini goriiri.iz.

    Golge: Oyle, gene de golgeler daha Urkektir in-sanlardan : bildiremiyeceksin kimseye burada ne ko-nutugumuzu.

    Gezgin: Nedenli konutugumuzu mu? Tann lw-rusun beni uzun boylu yaz1h, s1k1c1 konumalardan. Plato oriimcek gibi ag ormeden daha az sevin!i duyayd1 daha 1:ok tad1ru 1:1karacakt1 okuyucular. Ger!;eklik i!;in-de yaz1ya gegirilmi eglendirici bir konuma kalm, yan-h gorii !;izgileriyle yap1Im1 bir tablo gibidir. Ne var-sa ya k1sa yada uzundur onda. i.Jzerinde anla!,!tigirmz konuyu bildirebilirmiyim dersin ?

    Golge: Yeniden ogrenecek elgi.in senin bu konu-daki goriilerini k1vang duyuyorum bundan. DUiini.il-

  • meyecek senin golgeninkiler. Gezgin: Ey arkada&1 yamhyorsun belki de. Benden

    gtilge algilanm1br goriilerim i

  • 9

    -1-

    Bilgi agac1 Ustline: Gergeklik degildir olabilirlilik gene de : bzgiir gib,i goriinmek de ozgiirliik degildir hani, bu iki yemi yiizii.nden degitirilemez bilginin agac1 ya!?Mmnki ile.

    -2-Evrenin usu : Sonsuz bir uslulug"lln biitii.nii (top-

    lam1) degil evren, bu yUzden bizim kavrad1gnniz her parga evren usa uygun degildi, gosterilemez de. Evren bi!gece, usauygun degilse bo.yuna, iyiden iyiye, oteki

  • 10

    evrende degil besbelli. Burada yargi bUyi.ik onermeden kligi.ik onermeye (a minori ad majus), ooli.imden bUti.i-ne (a parte ad totum) dogru gEll;erlidir bir bak1ma ke-since.

    -3-Balang19ta vard: Ortaya ~1k11 ululamak -ger-

    gekotesi bir tomurcuktur bu, tarihin incelenmesinde ye-niden ortaya konur, dliUnce konusu yap1hr, bi.itun nes-nelerin en olgunu, en 0zlUsU. Balangigta vard! diye ..

    -4-Ger9egin deger ols;UsU : Bir i:ilgil degil dagm dom-

    gu igin oraya g1karken ~ekilen yorgunluk. Bir baka yol olmah bilimde! - bOyle soyli.iyor bize degmesi, kut-lu sayilmay1 isteyenler-, gergeklik ugruna katlarulan yorgunluk bir kesinlik ta~nmah ger~ekligin degeri Us-tline. DU~nceden gJ.klyor bu delice aktore, uzunboylu slirup gidemez gevgeklikler diyen dlii.ince, bunlar1 gahmaktan bitkin di.iti.igtlmi.iz beden egitirni araQla-rmda koucular ile tin egitimleri igin bir aktore olarak goruruz dogrusu ..

    -5-Dilgereksenii ile gerQeklik: !ki yi.izli.ice bir a~agi

    say11I1 vard!r, ki~ilerin engok onem verdigi, bilti.in nes-nelerin; en yakm olan nesnelerin. Ya~amak iQin de-niyor, -karg1lanas1 bir yalan bu, hani gocuk dogur-mada birlemeden alman tadm ozel bir amac1 vard!r, deyen yalan gibi. Yoksa kimse deger vermezmif>! en onemli nesnelere duyulan yi.ice sayg1ya. Papazlar, ger-Qeki.isti.ici.iler (metaiizikgiler) ahtirmw bizi bu konular-da bOylesine ikiyi.izltice olagani.isti.i bir dili gereksemeye,

  • 11

    U kiigiimsenen en yakm nesneler gibi bu pek onemli olaylan onemseyen sezgi degitirmemi gene de. Bu iki kath ikiyiizlUIUgtin ac1 sonucu slireklidir, bu pek gerekli olaylar, sozgelii yemek, oturmak, giyinip ku-anmak, gidi geli, durgun olarak kavranmayan, genel bir dti.iinmenin, degiitirmenin konusu olamaz, insan bunlar1 gokluk aag1hk sayar, aydmca, sanatr;1-ya yaraan agirbahhgm1 uzak tutar bunlardan .. Oy-teki burada ahkanhk, ag1k sag1khk U diiiiniilmeyen, toy say1lan genglik iizerinde kolay bir .baan saglad1: oteyandan bizim tinle govdenin yasalarma kar1 olan stirekli suglanmiz topumuzu birden, daha gem: olaru da, daha yah olan1 da utang verici bir baghl!ga, bir bag1ms1z olmamaya dogru gotiirtiyor,- gergekte be-nim dti.lindligtim ogretmenlerden, doktorlardan, tin kaygilanndan dogan, btitiln toplum iizerinde basklsm1 gosteren baghhktir ..

    -6-Toprak gevekligi ile ananedeni : Pek ay1rdedilme-

    den s1k s1k gortiliir yaamlan boyunca yumurta yedi-ginden pek uzun, agiz1run tadma pek dii11ktin olan kii-ler, bir bak1verince gevreye. Bilmezler kannlarmda bir f1rtmarun kopacag1ru, en iyi kokularm soguk, aglk bir havada daha giigli.i koktugunu. Bizim tadalma duygu-muz agzm her yerinde bir degildir. Y1klm getirir mide-ye giizel glizel soyleip gtiltinerek yenen her yemek. Bu orneklerle gosterilen gozlem duygusu eksikliginin k1-vang verecek bir yonU yoktur, bu pek gerekli olaylarm birgoklarmca kotii sayil&gi, onlara pek kulak as1lmad1-gi gokkez soylenebilir. Bir ilgisizlikmidir bu ? - ~u da soylenebilir: bu eksiklik yiizlinden bireylerin govde

  • 12

    gev9ekligi, tin gev:;iekligi ba:;ika bir yone c;;evrilmi:;itir. Ya:;iam bic;;iminin diizene konmasmda, gidi-geli!iiin za-mamnda, se!;iminde, ugra:;i1da, bO zamanlarda, buyruk vemede, e:;iler olmada, doga sezgisinde, sanat sezgisin-de, yemede, uyumada, dii:;iiinmede, en kiic;;Ukte, en c;;ok giindelik olanda bilmemenin, keskin bir gozii olmama-run, daha dogrusu bize nenin yik1m, nenin kazang ge-tirecegini ogrenmenin geregini bilmek isteyen yok. Bu, yeryiizliniin yik1m c;;ayirmda birgoklan ic;;in neler yap-tig1 demektir. Her yerde oldugu gibi burda da onun bir ki ussuzlugu ic;;inde bulundugu soyleniyor : !)Ok kez-us yeterlidir, pek c;;ok yeterlidir de, oysa us :;iu ktic;;tik, ge-rekli olaylar yiiziinden yanh yone !)evrilmi, yapma-c1klara yoneltilmi:;i saptinln11t1r. Papazlar, ogretmen-ler, her ttirden tilkticiilerin, kaba sabalann, segkinlerin egemenlik istegi bir c;;ocuga soylev c;;eker, 0 da bam-baka bir sonuca vanr, oyleki : tinin saghg"t i!)in dev-lete gal!may1, bilim istegini, yada Un kazanma, elde bulundurma ic;;in arag olarak biitiin insanhk ugruna olan c;;ah~alan ortaya koymah, bu s1rada birey gerekseyi-ini, gliniin yirmidort saati i!)indeki ktic;;iik, btiytik ger-re!)lerini az da olsa kiic;;iimsemeli, yada buna benzer bir durumda gormeli. Sokrates biitiin giiciiyle insanhgm bu kendini begenmi yetiginligine kar1 insamn elinden tutulmas1 igin direndi, Homerosun bir sozi.i ile biitiin kaygilann, diiiincelerin gerc;;ek yoresi, biitUnU iginde Unu ansnnay1 sevdi : Beni evde iyi yada kotU Ue kar1latJran nedir ? boyle diyordu o ..

    -7-1 ki avuntu arac1 : :hkc;;ag sonunun tin egitimcisi

    Epikurosun olaganUstii bir goriiii vard1, buglin bile az

  • 13

    bulunur dog'l'usu, ona gore tinin esenligi igin son, d1!iJa donlik kuramc1 sorulardan iyice q0zillmesi gerekir. Tann korkusundan dogan ac1y1 gektirecek sozlert soylemek yetiyordu : Tanr1lar varsa bize ac1 gektir mezler. - Art1k bu son soru lizerine gergekten Tann var m1dlr sorunu verimsiz, tartl!iJ1lmaya degmezdir. Oy-sa U durum daha yararh, daha gi.iglU.dlir : gidip ba kasmm onlinde durarak onu anlamak, daha yumuak ylirekli, daha iyiliksever yapmak. O kimse kalkar bize bunun kar1tm1, Tanr1lann ac1 gektirdigini, yoksulun nedenli bir yamlmaya, bir dikenli gahllga dlime gere-ginde kald1gm1 gtistermeye gah1r, oysa bu yeterince inceligi, insanc1hgr elinde bulundurmas1 gereken soylev-cinin kurnazl!g1 degildir, o bu oyunda kendi esirgeyici-ligini gizlemek igin bunu kendiliginden yapar. Sonun-da bir bakas1 her yarg1ya kar1 gliglli bir tiksinme du-yar, kendi ozel savma kar1 kamt getirir, ondan sogur, salt bir Tanntammazmkine benzeyen manc1 ile ilerler boyuna: Ne ilikisi var benimle Tanrmm, gotlir on-lan eytan. Yan fizikge, ya.ri toresel bir varsay1mm duyguyu karartt1g1 baka durumlarda bu varsayrrm ye-niden koymaz ortaya, ag1kga Oyle bakabilecegini soy-ler : bu ozel gortinlimli ag1klamak igin ikinci bir var-say1m daha vard1r, belki baka tlirlli de davrarulabilir. Stizgelii qagrmizda u tin golgesini benimsemek iqin ig ac1larmm kaynagr listilne olah varsay1mlarm goklu-gu yeter de artar bile. Bu golge biricik, gortilebilen, ylizlerce yonlli, qogunsanm1 varsay1mlar Ustline olan dli:;:linceden g1klyor kolayca. !Kim yik1mlara, bo,yle ko-tlillik edene, sayn oldugunu sanana, olmakta olana, bir avuntu vermek istese Epikurosun birgok soruya uygu-lanan U iki bliylileyici tutumunu ansayabilir. En yal-

  • 14

    mg bigimde bile oyle soylemelisiniz : ilkin, oyle da.v-ranmal1ki bizi ilgilendiren bulunmasm, ikincileyin: bOy-le olabilen baka ttirlU de olabilir ...

    -8-

    Gece i~inde. - Birden bastird1 gece, degiti en ya-kmrmizdaki nesneler tisttine olan duyumumuz bile. Ya-sak yoHardan dolaru gelen yeldir bu, bir f1s1lt1 tuttur-mu aradlg"i varmi gibi, luzgmdlr aradlg"iru bulamadl-g"indan. Bir lamba 11g"id1r bu, bulamk, kiz1l aydlnbg"i ile bakar yorgun yorgun, gece isteksiz diretir durur, uya-mr yerinde durmaz kulu insanm. Uyuyanlarm soluk ah-verileridir bunlar, bunlarm gortintir uyumudur boyuna dontip duran bir kaygiyi ezgi kihg"inda fIS1lda-yan, - biz duymuyoruz onu, uyuyanlann sik1!';l1k ytiregi iner g1kar sessiz, soluk kesilipte gelince Oliim sessiz-ligi : dinlen biraz, sen yoksul, ac1 gekmi tin deriz -her ya!';layana boyle bask! altmda yaadlg"indan ilksiz sonsuz bir dinlenme dileriz, gece inandlnyor oltimi.i. -1nsanlar yoksun kalmca gtineten ay 11g"i ile, yagla ge-ceye kar1 savabgmda felsefe ortecekmi!';l tistlerine ortiisiinti ! Art1k gok iyi anhyor insan tinsel varhgmm bu yan karanl1kla, bu giinefi!ten yoksunlukla nedenli ya-siammm ku!';latildlg"im, ortiildiigi.inU ..

    -9-lstem ozgiirtugii ogretisinin varoldugu yer. - Bi-

    rinin Uzerinde tutkulannm bigiminden gelen gereklilik durur, otekinin Uzerinde ise dinleme, esleklik ah!;!kanh-g"i, i.igi.inci.ini.in Uzerinde mantikga olan bilgi, ( Gewis-sen), dordi.inciini.in de tutku, ta!';lkm bir giini.in tadm1 g1-karma istegi bulunur. 1te onlann smis1ki bagland1g"i

  • 15

    istem 0zgiirltigii bu dort konudan Qlkar1hyor : ipek oocegi onun istem ozgiirltigtinU ormeye koyulmu11 sa mrsm, durum budur i51te. Nereden geliyor bu ? Blitlin kiilerin kendilerince yaam duygusunun en bUyUk ol dugu yerde en gok ozgiir olmaya gahacaklan apag1k tir. dyleyse soylendigi gibi birbakrma tutkuda, gorev-de, bilgide, giinlin tadm1 g1karma isteginde olan da bu dur. 1nsan tekinin giiglti oldugu nesne iginde kendini dipdiri duydugudur, dUUniir insan boyuna istemeyerek gerekli mi ozglirlligiinlin bir ilkesi diye; insan bagimh hg1, ussuzlugu, bagimsizltgi, yaama duygusunu birlik te bulunan gerekli ikililer diye dliUnlir. !Burada insa-nm toplumsal siyasal gevrede yaptigi bir deneme yan ll olarak bUtlin gergekotesi alanlara aktanhyor : ora-dad1r giiQlU adam, ozgiir adam, sevingle acmm dipdiri duy.gusu, umudun yliksekligi, isteyiin yliceligi, tiksin-menin erkliligi, beylerle bag:1ms1zlann buyrugu altmda oradad1r. Evet oradad1r bunlar, kullar, tutsaklar bask1, buyruk altmda ussuzca ya51arken. !stem ozglirltigti og-retisi egemen durumlarm bir buluudur ...

    -10-Yeni baghk yok art1k. - Qoktandir sezmeyiz ne-

    den dolay1 bagimh oldugumuzu, kendimizi bagrms1z sa-yariz : yanh bir yarg1 kiinin nedenli kendini begen-mi, beylik istegine dokillmli oldugunu gosteriyor. Bu-rad;i. bagims1z say1yor kendini bUtUn durumlarda, onun ac1sm1 Qekiyor, ahkanhk yliziinden yaar, yoksa bir yitirse bu bag1ms1zllg1 sezecek duygunun kar511tm1 bir-den; bunu bir tasan olarak benimsemek, goz bulundurmak gerekir. Gergekten bunun bir olayd1, baka deyimle c:;ok ilkel bir bagims1zhk

    on Un de kar&11ti iQinde

  • 16

    yaayayd1, orada bagl!gm dogurdugu bask! al!kanh g-Iru sezer de bagunsiz olmak ie]in gabalar m1yd! ? An cak yeni bagl!klar i!;inde ac1 !;ekerdi dogrusu : buna istem ozgUrltigil.> demez, bir tek yeni baghk da duy-mazd1 o giln.

    -11-

    lstem ozgUrliigU ile eylemin (1) soyutlanmas1. -Bizim ah1lm1 yanh bir g0zlemimiz olaylann bir ta klrmru B1R olarak al!yor ona eylem (faktum) diyor: sonra onunla baka bir eylem (faktum) arasmda baka bir bo yer di.iUntiyor buna ekle!iJik, i!?te eylemi (fak tum'u.) soyutlayan bu olay tak1rmd1r. Gere]ekte bizim bi.iti.in davraru!iJlanmiz, bilgimiz bu arahklann, bu ey lemlerin bir sonucu degildir, stirekli bir 1rmakbr. 1mdi istem i:izgi.irltigii manc1 si.irekli, tektilrlil, bOIUnmemi, bi:ililnemeyen bir ak1!iJm tasanm1 ile !;ekilmez olmutur. 0, bi.itiln tekcil eylemleri, soyut, bCHUnmez olarak dilii niiyor, o, istemin, bilginin alamnda bir atomcudur an cak. Boylece biz nitelikleri dosdogru kavram1yoruz, on Ian eylemlerle yap1yoruz. !mdi gene o niteliklerden, gene o eylemlerden sozediyoruz : ikisi de yoktur. Biz

    (1) : Burada Nietzsche Latince yapmak, etmek, eylemek, bir ii ortaya 91karmak gibi tUrlU anlamlar1 olan facio sozUnden tUretilme Faktum'u kullan1yor. Bu soz gergeklik, gergekte olup biten olay, yaanan bir ol-gu, eylem anlamlarm1 i9ermektedir. Ben bunuj Nietzsc-henin dliUncesini anlad1g1m bigimde eylem kar1hg1 al-d1m. Yazar bununla gozUmUzUn onUnde ge9en olaylar1, eylemleri anlat1yor bence. Okununca da o anlam 91k1-yor. Almanca kar1hg1 yaz1lmam1.

  • 17

    bu yanh varsay1mm altmda gene o yanlI eylemi, ba-samaklandmlm1 bir deger di.izeninin pek uygun gel-digi eylem ti.irlerinin elde Jmlunan basamak basamak dtizenini overiz, yereriz : boylelikle yalmz tekcil eylemi degil, sozde ki.iQi.ik eylemler bOltigi.inU (iyi, koti.i, acm-mahk, imrenmelik davrarulan, daha bunlar gibilerini) de soyutluyoruz - oysa bu iki durum da yanl1tlt\ Soz-le kavram gori.ilebilen nedendir, buytizden biz davram-larla, tak1mlarm soyutlamnasma iJ;1.amyoruz : onlarla yalm1z nesneleri belirtmeyiz, daha dogrusu onlarla ger-Qegi oldugu gibi kavramay1 di.ii.i.nihiiz. Sozlerle, kav ramlarla yonetiliriz boyuna, daha yalmQ gelir bize nes-neler, birbirinden ayn, boli.inmezdirler, kendi kendi igin her biri. Dilde felsefeye vergi bir mitbilgisi sakllcbr, her gozag1mllk gori.ini.imU ag1ga vuran odur, yoksa daha iini bilir durumda olabilirdi insan. Evet dilde eylem-lere, soyut eylemlere bile ad olan istem ozglirltigli inan-cmm bir incilcisi (Evangelist'i), bir avukati vard1r, bo-yuna ..

    -12-Kokten yanrlmalar. - tnsan bu yolla tinsel bir ta-

    dah, yada almay1 duyabilir, bu iki samdan biri insam egemenligi altma alabilir : baka deyimle ya kesin ey-lemlerin, ya kesin duyumlann benzerlerine 'inanan in-san imdiki durumlarla daha oncekiler arasmda bir bir benzerlik, benzemezlik kar1latlrmas1 (her amda oldu-gu gibi) yaparak tinsel bir begenQ, yada tadalmay1 du-yuyor. Biryandan da bunu yapma gereginde degilmiim bunu bir bakas1 da yapabilirdi diye bir istem oz-glirltigiine inand1, i:iyle diitindi.i, bu yolla bir tadalia, almayu;ia vard1 e!?it olgiide. Her tinsel tadahta, alma-yita etkili olan bu yarulmalar olmasa birkez bile in-

  • 18

    sanl!k olmazdi. Onun temel duygusu insanm ozgUrltik-ten yoksunluk evreninde CizgUr oldugu, bir sonsuzca usiistu eylemlerde bulununan varhk oidugu, iyi yada koti.i davrandJg-I, olagani.isti.i bir ayncahk tal,nd1g-I, hay-vani.isti.i bir varhk, nerdeyse Tann, yarahm anlanu, di.ii.inceden atilamayan, yaratihs; masalmm gozilmil, doganm, ki.igi.ikgori.ici.ilerin i.izerinde egemen, oz, kendi tarihine evren tarihi ad1ru veren bir varhk oldugu yo-lundadir : vanitas vanitatum homo ...

    -13-1 kikez soyleyi. - Ne gi.izeldir bir konuyu iki kat-

    11 anlatmak, ona biri sag biri sol olmak i.izere iki ayak venneye kalkmak. Oysa dogruluk tek ayak i.izerinde durabilir azgok, yi.iri.iyecek, dolaacak ikisiyle s;imdi.

    -14-Evrenin giildi.iri.iciisi.i insan. - Daha gok tin is;le-

    riyle ugras;an yaratiklar olmal!yd1ki insanlar iglerinde duran eglenmenin tad1m doyas1ya g1karsmlar, biitiin evren varhgmm amac1 diye bakard1 kendine insan, se-ve seve verirdi kendini bir evren - gori.ii.ine ag-Irbas;h-ca. Evreni bir Tann yaratm1tir, evet Tanr1 maymunu ugruna yaratm1 insaru siiri.ip giden sonsuzluklan igin-de eglenip' gi.ilmeye siirekli bir neden olsun diye Musiki i.ilkeleri evreni gevrelemi!i,l olayd1 btitiin oteki yaratik-larm alayc1s1 da insam kuiatnnl,! olurdu. Ac1 ile U cans1k1c1 oltimsiizli.ik onun gozde hayvamm kendi ac1-larmm iizi.inti.i verici davraml;)lan, ag1klamalan iginde, gergekten en igreng yaratig-In tinsel (ruhani) bulunu-l;)Unda (ortaya konu!;!unda) sevince ulasm diye gid1k-lad1 - bulucunun bulucusu olarak. !nsan1 alaya almak igin di.i!i.inenin ondan daha tini, tin iginde sevinci var-

  • 19

    d1 demek. Burada, bizim insanhg1m1zm 3.zgiirce ortaya c;:1kmak istedigi yerde, bir oyun oynadi bize bencillik, ite biz insanlar bu kendini begenmi.!lik ic;:inde esiz, olagantisti.i bir varhk olmak isteriz. Budur evrende bi-zim biricikligimiz ! Ah, o birkez bile olmayacak bir i. Evrenden uzaklamakta olan gerc;:ek bir ufkun yava yava.1 bir boltimiiniin kendilerine ac;:1ld1g1 gokbilginleri evrende olula yokoluun devokyanusununun gene! ni-teligi i!}in damla yaamm anlami 0Imad1gm1 oyle an-latirlar : say1siz yildlZlann yeryuvarlagma benzer ku-rallan vard!r yalam1n dogruculugu konusunda, birba-k1ma daha da c;:ok, oyleki daha iyi bir kar1lat1rrnada ilk dirilik verii vuruu elde etmeyen, yada ondan bi.is-biiti.in uzak kalm1 olan pek c;:ok evrenler ortaya c;:1ka-caktir : bu y1ldizlann herbiri tisti.indeki yaam varll-gm zaman si.iresinde olc;:i.ilmi.i, bir gozac;:1mllk sUre, bir panldama -oldugu anla1lm1tlr, uzun mu uzun si.ireler onlann arka yonde kalan varllklarmm amac1 iyice be-Iirtilememitir. Belkide ancak karmcalar boylesine giic;:-li.i bir di.izen kurar ormanda, kannca orman varhgimn amac1d1r, eregidir, yeryuvarlagmm go!}iiiinii istemeye-rek kendi dii:;ikuruumuz ic;:inde insanl!gin go

  • 20

    . -16-

    llgisizligin s1kmt1 verdigi yer. - Bunun kar1b ol-mam10? olayd1 o zaman bilimin ilk olaylarla son olay-lar ilsttinde birkez yapacagi son ag1klamarun sonu beklenmek istenir, buraya dek ah1lagelen yolla dtitinti-ltir ( daha iyisi benimsenirdi) gokluk ogtitlendigi. gibi. Bu alanda iyiden iyiye gtivenlilikler elde etmek isteyen egi.lbn dinci bir ekindir, pek de iyi degildir hani, bu gergekotesi gereksemesinin Ustti kapah kukulu bir tiirtidtir ag1kga. Bu bir arddiiiinceyle iki kat yap1lm1, uzun bir siire son gtivenlilikler tisttine bir gortie vanl-mami, buraya dek inanan kirose btittin yoreye ilgi duymada dogru i yapm1t1r. Bizim elimizde en d1 ufukta yiiklti, becerikli bir insanhgi yaamak igin ge-regince giivenlilikler yoktur. Qokluk uzun bir suredir bu olaylara ekledigimiz almyaz1c1 bir onemlilik vardir, onun nereden geldigini ortaya g1karmahyiz art1k : bu konuda bizim gereksedigimiz daha gok aktoreci, dinci duyulann tarihidir. Bu duyulann etkisi altmda .bil-ginin U en sivri sorunlan goztimtizde yiicelmi, kor-kung olmutur : tinsel (ruhani) goztin ozilne ilemek-sizin baktig1 bu en d1 alana sug ile ceza gibi (bir. bak1ma sonsuz ceza) kavramlar sokulmu : bu alanla-rm karanhk olldugu olgtide bu goz de dtizensizdir. Es-ki gagdan buyana yoklugun belirlendigi bu alanda kor-kusuzca dtikurmalar yap1lm1, bu dilkurmalann ag1r-bah, gergek olarak benimsenrnesi igin ardmdan gelen kuaklar en igreng bir baan ile inancm bilimden daha degerli olduguna inand1nlm1hr. !mdi U son olay do~ layisiyle bilim inanca kar1 gerekseme duymuyor, ona

  • 21

    en onemli diye ontimiize konandan baka ne varsa bize daha yakm olmas1 gerekir; ben sorulan diiiiniiyorum: neden insan ? insanm oliimiinden sonra eline gegecek olan nedir ? Tann ile nesoy bar1acak ? daha bu og-rentilerin dile getirmek istedigi nesneler gibi. . Boyle-ce bu din sorunlan bizi dogmac1 filosoflarm sorunlar1 ile ilgilendirdigi gibi iilkiiciilerin, maddecilerin, gergek-gilerin de ilgisini gekiyor. Bunlar bizi bu alanlarda ne bilime, ne de inanca dokunan bir aynm1 yapmaya dog-ru itiyor, usun girebilecegi. arabnlabilen yerde sisler-le k::i.p1 aldatic1 bir batakl!k alamm ayiran, girilmezle-rin, sonsuz ak1pgidiciliklerin, belirlenemezlerin bir giz-.gisi varsa, bilim sevenler igin daha yararhd!r. Karan-l!gm davleti ile yap1lan kar1lahrma dolayisiyle bilgi evreninin k1y1smda aydml!k, bitiik, pek gergek bilgi evreni deger kazamyor. Yeniden gergek nesnelerin iyi komusu olmahy1z, imdiye dek yap1Ichgi gibi onlar1 kiigi.ik gormemeliyiz, bulutlara, geceye vergi sevimli-liklere dalmamahyiz. Ormanlarda, oyuklarda, sisli giz gilerde, kapah goklerin altmda, biiti.in yiizy1llann ekin basamaklan iizerinde uzun uzad1ya yaad1 insan, yok-sul yaad1. Orada ogrendi c;;ag1m, komulugu, yaam1, kendi kendini ki.igi.imsemeyi, biz tinin, dogamn w1kll alanlannda oturanlar, imdi kaht yoluyla karumizda en yakmrm1za kar1 bu kiigiimseme agusundan birazc1k olsun alahm ...

    -17-Derin actiklamalar. - Bir yazarm, diii.iniilen yeri-

    ni, daha derin ag1klayan kimse yazan ag1klama:rm11. karanllklat1rm1t1r. Doganm ilenecek konulan (me-tinleri) kar1smda bizim gergekotesi ile ugraalllar

  • 22

    (metafizikgiler)in durumu da boyledir, daha da kotii-diir iistelik. Onlar derin agJklamalarm1 yerletirmek iQin konuya boyle bir gozle bakarlar; baka bir deyimle ya-zan Oldiiri.irler. Yazann ilenecek konusunu (metni) bozma, karanhklabrma yolunda Schopenhauer'in ka-dmlann yiikliiliigi.i (gebeligi) iisti.ine olan di.iiinceleri ogretici bir ornek diye almabilir. 0, diyorki; siirekli varhgmm yaam belirtisi zaman iginde birlellledir (coitus), onun bir isteme dayanan belirtisiyeni (gocuk) iizerine kurulmutur, apag1k bilgi 11gmm kurtulu ola-nagr, a!;!agr yukan ag1khgm en yiiksek a!;!amasmda ya-am igin istemin yenile:tirilmi bir insan-oluudur. Bunun belirtisi buyiizden ag1k segik olan yiikliiliikti.ir. Evet yiiklii kadm kendini begenmi!;!gesine dola1r bir o yanda, bir Im yanda, bir kan dokiicii gibi kendini sak-lar. Bi.iti.in kadmlarm birleme eyleminde takmhktan kag11 utanmadan dolay1d1r, kadmm yi.ikliiliigi.inde bir utang izi bulunm1yorsa onun bir tiirlii kendini begen-milik iginde gostermesindendir. diyor Schopenhauer. Bu durum oyle kolayca ag1ga vurulmaz, Schopenhauer'in bu ortaya koyuu gosteri olsun diye onemini belirtmesin-dendir, ilenecek konu igin sepiniyor (haz1rlamyor) bu nedenle ilenen konu bitirilen ag1klamaya uygun dili.iyor. Bundan baka ag1klanan olaym genelligi i.istilne soyle-digi de dogru degildir: o, bi.itiln kadmlardan soz edi-yor, pek gogu, baka deyimle geng kadmlar (gelinler), boyle bir durumda en yakmlan kar1smda bile acma-cak bir utangaghk gosterirler, diyor; kadmlar daha ol-gun, en olgun yata, ancak daha aag1 bir ulustan ise boyle bir durumda daha iyi davramlarda bulunma ge-regindedirler, bundan da U anlaihyor: onlara kocala-rmca istek duyulur, onlarm gozi.inde komlu erkek, kom-

  • 23

    U kadm, ya da daha onceden gelmi gitmi bir yaban-c1 oyle si:iylemi, 51i:iyle di.ii.inmi.i51:

  • 24

    -19 -Aktoresizler. - Kendilerini begendirmeleri gerek-

    liydi aktorecilerin, akti::iresizlere ~1klmak i

  • 25

    - 21-019ilcil olarak insan. - Kimbilir belki de insanh-

    gm bi.iti.in akti:ireciligi insan atalann1 iQeren kendi kay-nagnun korkunQ iQ kaynayi1 i:;inde onlan i:ilQti, i:ilQme olarak, terazi, tart1 olarak bulmutur ( 4'.insan:> si:izil i:ilQen anlamma da geliyor, insan bliylik buluUna gore bi:iyle adlandmlmak istenmi belki de) (1). iBu tasa-nmlarla insanlar bi.isbi.itUn i:ilQlilmez. Tart1lmaz olan alanlara ylikseldiler oysa bu olacak bir ir;; gibi gorlin-milyor.

    - 22 Denge ilkesi. -- Bir topluluga onu soygunculara

    kar1 koruyacagma si:iz ve soyguncu ile gilQlilnlin ger-Qek e varllk oldugu olas1yad1r, yallmz ikincisi kazan-cm1 birincisinden ba~ka tilrlil bir yolla elde eder; ba-ka deyimle kurala uygun olarak topluluga sunar ken-dini, bunu aQ1klamalarla . yapar, soyup sogana Qevir-mekle clegiL {Uzun stire tecim yapan bir kii bir deniz soyguncusu arasmda da bi:iyle eit bir ilinti vard1r: o bu iin oglite deger gi:irlindi.igti yerde baka iler ya-pard1. GerQekten bir tecim akti:iresi bile yalimz bu de-niz soygunculugu akti:iresinin bir daha usluca yap1l-m111d1r, bi:iylece ucuz ne varsa satm almak - deger ta1mayan ileri girimege deger gi:istermek - sonra elden geldigince yliksek degerle satmak.) Bahcas1 bu: bir gliglii kL'llse soyguncuya kar1 e i:ilglicle direnmek

    (1) Nietzsche burada Alman dilinde insan anla-mina gelen der Mensch sozil ile olgem anlamina gelen. der Messende sozilniln eI kaynakh oldugunu belirtmek istiyor. Ceviren.

  • 26

    igm soz verir, gligslizler bunun iginde yaamaga olana-g1 gorslinler diye yapar bunu. Ya onlar da edegerde bir glig gevresinde birleecekler, ya da en gliQlli olana bagh kalacaklar. (0 kirnseye kendi g1kari igin uyacak-lar.) Son deneme birincisine yeg gorlillir, gergekte ah lsatrang oyunu) iki korkulur varl!k saklamau:tadir: birincisi ikincisi ylizlinden, ikincisi de kazang ylizlin-den, en sonuncusu ise bunlardan glkanm saglar, uy-dular severek, iyi ylirekle davramrlar, bu yolla onlar yalm1z kendilerini degil beylerini de besleyebilirler. Ger-gekte kat1, ac1mak bilmez olur, olacak olan boyuna, el-den geldigince, yahmz daha oncekilerle bir karilatir-ma yap1hrsa yokedi konusunda insanlar biraz soluk alabilir bu son durumda. Korku sagan gliglerle denge saglamak igin gligslizlerin orglitlenmesi olay1mn im-dilik balang1cmdad1r toplum. Karl glicU birkez olsun yoketmedc gliglU olunayd1 listlin gelme ugruna yap1-Iacak orglitlenme daha gok i:iglite degerdi: tek, gliQlli bir y1k1m getirene kar1 ite bi:iyle davran1hr, kesin ola-rak boyle bir deneme yap11ir. Gergi bunlardan biri ya ana govdedir, ya da bi.iylik bir uydusu vard1r, bu yliz-den kesin, h1zll bir yoketme, uzun boylu si.iri.ip giden sava (kana kan alma) kolay kolay gergekletirilemez. Yahmz bu durum topluma en azmdan da olsa isteneni getirir, aradan zaman geger, sonra doner gegim igin gerekli bir kurala uygunluk iginde di.ii.inmeye balar, durumun her ianla11masm1, her gozac;;1mhk slireyi kor-kuya sald1gm1 gori.ir. 1te bu yi.izden toplum onu savun-mayi, erkini en yi.iksek aamaya

  • 27

    neden insanlar birbiriyle karde~e geginmek istemez? Denge en eski tiize-aktore ogretisi igin pek onemli bir kavramdlr, dengelilik dogrulugun temelidir. Bu dogru-luk barbarllk 9aglarmda gaze gaz die di demise de eriilen dengeyi tasarlad1gmdan, eolgiide bir kar1-hk vermeyi elden geldigince korumak istediginden otii-riidiir: oyleki birisi bir bakasma. saver sayarsa o kim-se gozii kapah bir ofkeden dolay1 ogalmaz artik ondan. Yoksa elden geldigince Jus talionis (karIllkh ttize) igin tedirgin edici giigler ilikisinin dengesi yeniden kuru-lur: bir goz, bir kol boylesi ilkel durumlarda daha gok erkin bir boliimiidiir, bir agirhk (tart1 i:ilgiisii) tir. - Bir

    toplum iginde ne varsa edengeli olarak goriiltir denge ilkesinin bozulmas1 istenmez, sovmeye, saymaya kar!;l1 durulur, ortada bir utanc;;, bir ceza vard1r: utang sal-dmla kazang saglayan, sald1nc1 bireylere kar1 konul-mu bir olgiidiir, utangla yeniden yikrma gidilir, yik1m-Iar daha onceki kazanc1 kald1nr, ona baskm gelir. 6te yandan ceza ile ayakta durur: ceza baskm gelie kar-1d1r, her suglunun avundugu Ustiin geli kar1smda her tiirlU kaba giig igin daha biiyiik bir giiciin gerekli kil-d1gr igeri tik1lma yerini, hirs1zhga kar1 Odetmeyi, ceza toplamm1 gerektiren giicii bulur. Boylece bir sugluya kendi eylemi yiiziinden toplumdan, onun aktore kazan-cmdan yoksun b1rak1ld1gr and1rt1hr: toplum ona karI apayn, gelimsiz, kendi durumlan d1mda bir kimse imi gibi davramr, bu yiizden ceza yahmz yeni bir yaptigr run e!;lit olarak kar!;11hg1 yapmak degildir, daha gogunu dogal durumun kat1hg1 yiiziinden biraz daha gogunu igerir o, b1iyle bir kimseye onlan birer birer gostermek ister.

  • 28

    - 23 --OzgUr istcm ogretisinin uydulan ceza verebilir rni'?

    Ugra;;;1larmdan otiirii dUzene koyan, cezalandiran in.san-lar biittin durumlarda kendi eyleminden sorumlu bir suglunun olup olmad1g":im, varsa usunu kullamp kullan-mad1grn1, nedenler dolay1siyle bilrneyerek degil de bir baskr ile mi boyle yapt1gm1 og:renmeye gahrrlar. Boy-le bir kimse cezaland1nllr, yallmz kotii nedenleri daha iyilerine yeggordtigUnden cezalandmllr: bilmeliydi on-lann kotii oldugunu. Bu bilginin ollnad1g1 yerde insan egemen olan goriie gore ozgiir degildir, sorumlu da degildir, bundan dolay1 onun bilgisiZligi sozgelimi onun yasa bilmeyii goz gore gore yap1lm1 bir ogrenmeye ald1rmay1m sonucudur, o kendisi igin gerekli olan1 og-renmek istemediginden, kotii nedenleri iyilerine gor-mii oluyor, bu kotii segiinden dogan sonucun cezas1-m gekme gereginde kallyor. 0, duygusuzlugu, ussuz-lugu ytizi.inden daha iyi nedenleri gormemise ceza ver-me dogrultusuna gidilmez: soylendigi onu segme yarult-m1, bir hayvan olarak eylemde bulunmutur. iyi bir ucun bile bile yapt1g1 yalanlama imdi bir samd1r, an-cak cezay1 gerektiren suglarda ortaya konur. Yahmz bir kimse bile bile neden ussuz olabilir, ya da olma ge-reginde kahr? Terazinin gi:izleri iyi ile koti.i oyalarla yi.ikli.i ise yargi nereden geliyor? Yoksa bu yan11ma-dan, ki:itiiltikten, bir di, bir bak1ma bir ig bask1dan gelmiyor mu? (Aynca her adi gegen dl!i> baskl:mm stirekli olmad1g1, korkunun, acmm iQ bask1smm bunu yapbg":i da soyleniyor.) Sorulur boyuna: oyleyse bu ne-reden geliyor? Usun bir ananeden olmas1 gerekmez mi, o daha iyi nedenlere dayanarak yargi ver:rne gii-c\lnde degil midir? Burada

  • 29

    gagrillr: yetkin bir istegin yarg1 vermesi gerekir, ba-ka nedenlerin etkilemedigi, eylemin yokluktan olagan-i.isti.i bir olay olarak ortaya g1kb.15':t yere girmek igin bir gozag1mllk Si.ire gerekir. Bu sozde isteklilik istegin soz-geQiremedigi yerde, durumda cezaland1nhr : yasag1, yasay1, buyrugu bilen usun bir segim yaptlrmadigi di.i-i.ini.ildi.igiine gore onun bask1 olarak, segme olarak et-kilemesi gereklidir. Suglu tizgi.ir istemden dolay1 bu-nu boyle yapt1gmdan cezaland1nllr: baka deyimle onun nedenlere dayanarak davranmas1 gerektigi yerde nedensiz davranm1tir. Peki bunu neden yap1yor? Bu birkez bile sorulmuyor art1k. Bir eylem var niQin siz, oyas1z, kaynaks1z, az gok amagsiz, ussuz. - bOyle bir eylem ilkin yukarda ortaya konan ceza kuralma gore cezalandmlamaz. Bu ceza go,rme tliri.i bile gegerli k1-lmamaz, burada bir i yap1lmam1Sa, b1rak1lm1sa, us onu gereksemez olur: bliti.in durumlarda igtirmeme amags1zd1r. Ancak buyruklarm bile yap1lmamas1 ceza-y1 gerektirir. Suglu koti.i nedenleri iyilerine yeggormi.i bir amaca, bir nedene dayanarak yapmam1 bunu: o usunu da kullanmam1, bunu da usunu kullanmasm ai-ye yapmam1. Suglunun bir amag gi.iderek usunu bir yana itip cezay1 gerektiren su11u ilemesi iisttine Olan sam ozgi.ir istemin benimsenii durumunda iyice or-tadan kald1rilm1br.. o cezaland1ramaz, ozgi.ir istem ogretisinin uydusudur, sizin ozel ilkelerinize bagh de-gildir! Bunlar gergekte pek a1lacak bir kavram -mitbilgisi olarak, biiti.in gergekliklerin yambamda ku-lugkaya yab.m:;;, yumurtalarm i.istUne oturmu:;; bir ta-vuk olarak yok demektir.

  • 30

    -24-Cana k1y1c1 ile yarg1cmm yarg1s1 iistUne. - Bi.iti.in

    durumlarm irmagm1 bilen canak1y1cmm yaptig1 i dU-zenin, kavrarullr olamn d1mda degildir, onu yargila-yan yarg1Qlarm, ceza vericilerin di.ii.indligu gibi: onun cezasm1 akmhgmm aamasma gore Ol

  • 31

    l:)ulunan bir frankentaler'in (1) pek degiik nesneler ol-duklar1 soyleniyor: her kimse yaptig1 iin az ya da gok oluuna gore kazanacak, bu yUzden de az ya da gok isteyecek - boyle olurdu dogruluk. Gergekte ise bunun bi.isbi.iti.in kar1tmm oldugu bilinmektedir; Bi.iyi.ik para acununda tenbel zenginin taler'i yoksulunkinden, gah-amnkinden daha ~k kazang getiricidir.

    -26-Arag olarak tUze durumlar1. - Hak, iki e,;i durum-

    da olan kimseler arasmdaki anlaJUalara dayamr, an-la,;imay1 yapanlarm giici.i boyle surer uzunboylu, ya denk olurlar, ya benzer, hakk1 anlayi gi.ici.i yaratm1-t1r, bunu eit gUgler arasindaki savaa, yarars1z - ti.i-ketime bir son verme diye yapnu'tJ.r. Bu iki tak1mdan biri otekinden daha gUgsi.iz olursa i,;ii kesin bir sonuca goti.iri.ir, yoksa uyduluk g1kar ortaya hak son bulur, alman sonug dogrulukla buraya dek ula,;itinlan tlpk1s1-d1r. ~imdi uydulann giici.i bouna ti.iketilmesin diye onu korumak igin iisti.in gelenin bir uslu buluudur, bir ogi.it veriidir bu: gokluk uydularm durumu e&1it olan-lannkinden daha elveri.Iidir. Hak durumlan uslulugu i:igi.itleyen, erekleri olmayan siireli araglardtr. (Qare-ler) ...

    -27-Yavi sevincinin a91klanmas1. - Yavirun sevinci

    kendisine kar1 c;ok kez bile bile ki:itii diiiinr;e besleyen kimsenin s1kmtlya di.imesinden, k1skanc;hga kap1lmasmdan, ac1 ~ekmesinden dogar: bar;ikasmm ug-rad1g1 y1k1ma ugrayan kimse kendi k1skanghgm1 gide-rir. Durumu di.izelince yakmdakinin mutsuzlugunu ken-di bilincinde bir kokvarhk olarak yiklc1 mutsuzluguna

    (1) Bir Prusya paras1.

  • 32

    kar1 koymak ic;in gozonlinde tutar onun yav1 sevin-ci boyle olur ite. Eitlik i.izerine yoneltilmi bir dti-iince kendi olglistinli dliOlUUll (tesadtiflin), IDUtlUlU-gun alanma atiyor: yav1 sevinci btiyiik evren di.izeni iginde bile eitligin yeniden kuruluu tisttine, baaI'l Usttine olan genel bir anlahmdir. tnsan baka insanlar-da kendi benzerligini gormeyi ogrendiginden, toplumun kuruluundan buyana yav1 sevinci vardir.

    -- 28 -

    Cezalarin oll(i.ilmesinde goniil istegince davranl. -Bir c;ok suc;;lular cezalarma kadmlann c;ocuklarma kar~ davrand1gi gibi davramr. 1i;:i onkez, yi.izkez yaparlar, kotti sonucu sezmeksizin yaparlar: sonra birden bir sue; ortaya c;1kar ceza geliverir arkasmdan. Ahkanhk suc;-lunun cezaland1nlmasma yolac;an eylemden dogan su-c;un bagii;:Iatilmasm1 ister: ona kar1 daha ag-Ir davran-mak igin boyle bir egilim ortaya c;1kmli;:t1r. Al!kanl!k-lara uygun gelen suc;a kari;:1 bir kui;:ku varsa cezanm daha agmna gidilir, ahr;;kanhklar btittin yumui;:amalara kar1 bir neden olarak gec;erli k1hnm1hr. Suga kar1 boylesine korkunc; davranan ornek bir yai;:am bic;imi suc; 1leyiciligi daha giic;lti gosterme gereginde kahrdi. Oysa cezay1 yumu1;1atmaya baklyor buna kari;:1hk. Boy-lece her olay suc;luya gore Olc;tilmez, topluma, onun y1-k1mma, kar111latlg1 korkulu duruma gore olc;tiltir. Bir insamn daha onceki yararhhg1 onun eskiden gordtigti yik1ma gore dtiilntiliir, daha onceki y1krm ise imdiki duruma gore ortaya konur, toplamr, ,bu ylizden de ceza en yiiksek duI'llIDda kesilmi olur. Bir insamn geg-mii lm yolla ceza, ya da Odlil gorUrse bu ilk durumda az cezamn hir odtil oldugu yerde geriye dogru gitme

  • 33

    geregi. vardl.r, boyle birinin, ya da ooyle bir g~miin cezalandl.nlma, Odi.U alma nedeni aramr, ana-babarun, egitimcinin, toplumun, daha bunlar gibi pek gok durum-Iarda yargiglarm bir suga kantlrdd1klanm saruyorum. GeQmi cezalandmbrsa bunun SUQluda oldugu gibi gO-nlil istegi.ncedir (keyfi): her suQun kesin olarak ba!1"1-lam:;i1 buna eklenmek istenmiyorsa her .bireysel durum-da gaklhp kalmak, daha gerilere dogru bakmamak ge-rekir: bOyle SUQ ayr1lw, geQffiile baglantih k1lmmaz, yoksa mantiga ayk1n olarak yaz1kl1ya (Havva ile Adem) dek gidilir. Qokkez onun istem ozgiirliigi.i ge-rekli yargiyi sizin istem ozgiirlligi.i ogretinizden g1ka-nI1p korkusuzca belirliyor: eylemin ge9mii yoktur .. ;

    - 29-

    lmrenme ile onun soylu kardei. - Eitligin ger-gekten yiirege i:;ileyip sUreklice temellendirildigi yerde bUtUnlUk iginde aktore d1:;i1 gegerligi olan bir egilim g1-kar ortaya, bu egilim dogal durumunda anla:;i1Imaz olunca: imrenme olur. K1skang bir kimse bakasmm genel OlgUyii alp yUkseldigini sezince ya onu a:;iag1 bas-mak, ya da kendi oraya dek yiikselmek ister : hani U iki ayn davram bigiminden dogan, Hesiodos'un kotU ile iyi Eris dedigi. yere. Boylece eitlik durumu iQinde imrenme dogar, bir bakasma onun onemi, eitligi. al-tmda kotu gelen bir ikincisine iyi gelir: ite bunlar soylu insanlann igten duyguland1r. Onlar insan istegine bagh olm.ayan nesnelerde dogrulugun, hakseverligin yokluk ac1sm1 gekerler, baka deyimle onlar insamn tan1dl.gi dogaca, geli:;iigiizelce benimsenen bu e:;iitligi isterler, eitligin neden dengeli olmad1gina k1zarlar ..

  • 34

    -30-Tanrrlarm k1skanr1. - Tannlarm k1skan1l:1> 3.a-

    g"lhk, kargrlanm1 birinin yUcelerde bir yerde eit ola-rak oturtulmas1 (Ajax gibi), ya da ahnyaz1smm elve-rililigi yiizUnden onlara e tutulmas1 ile ortaya !

  • 35

    -32-Bakalarinm hakkm1 tan1ma. - Dogrulugun sU-

    rekli bir geliimi ba!;!kalanmn hakk1m tammad1r, o top-lurn eitligine kar1 durmayan boyle durumlar i!linde c;1kar ortaya: yasamn i:inceden yaz1lmad1gi yerde, U ince eitlik yap1s1, U one arkaya bakarak senin bana kar1 tutumun ne ise benim de sana kar1 oyledir.> ol-c;ii olarak bu durumlarda uygulamr. Buna dogruluk denir, o bizim eitligimize uygundur, bu bizim kiic;Uk aynmhhg:tm1z1 bir eitlik goriiniiiine gore yumuatir, isterki bizim arasira neyi yapmamam1z gerektigini goz-den geQirelim.

    - 33 -

    Ocalmanm ogeleri. - Ocalma sozU c;ok hizh soy-lenmi bir sozdiir: goriiniie gore bir kavramm, bir du-

    yu~.rnn kokii olarak ondan kac;1mlmazrms; gibi. Bu yUz-den boyuna gene o nesneyi bulmak ic;in ugra1hr duru-1 ur: tipk1 bizlm. ulusal ekonomicilerimizin bugii.n bile deger::> soziinden boyle bir birliginin kokusunu almak, degerin ger!lek kavramm1 arabrmak i!lin yorulmak istemeyileri gibi.. Btitiin sozler Bu'nun ~u'nun B~ kalannm sokuldugu Qantalar degilmi! Ocalma da bOyledir ite, Bu, ~u azc;ok bir araya toplanrmbr on-da. Birkez olsun U koruyucu geri tepme incelenirse is-temeden bize y1k1m veren cansiz nesnelere ( devinen makinelere kar1 oldugu gibi) kar1 neden ortaya Q1k-tigi gi:isterilebilir: biz bir yikrm vermeyi onlemek iQin makineyi durdururuz, kar!,n devinmemizin anlam1 bu-dur, kar1vuruun giicti yava yava, erege ulamcaya dek olmahdlr, -QOk gii.!llU olursa makineyi dagit1r, ma-

  • 36

    kine insanm vurUu ile birden dagtlabilecek durumda ise vurUlar gitgide hizland1rma yolu ile yap1hr, bunu yapabilir kii - buna benzer bir deneme yap1labilir. Bir yikrmm dogrudan dogruya duyuluunda y1kim veren-lere kar1 da bOyle da vramhr, bu eyleme bir &alma eylemi adi verilmek istenir, bOyle de olur ancak, yall-ruz burada ancak kendi kendini koruma usun arabas1-n1 devinmeye gei;;i~tir, geri;;ekte ise ytlom vereni de-gil kendi kendini dtir.;tinmU, denebilir: biz yik1m vere-ne kaq1 bOyle davranmak istemiyoruz, bUtUn varhg-t-m1zla ondan kurtulmak istiyoruz. - tnsan kendi dU tinceleriyle kendinden kalk1p yaviya dogru gitmek, hangi tutum ii;;inde en duyulabilir olanla kar1 kar1ya gelinecegini sormak isterse zamaru gerekser .. Bu 5cal-marun ikinci ttirUnde olur: bir kimsenin yirtic1llg-I, sev-gi duyuculugu UstUne olan bir dUr.;Unce onun karism-dakine ac1 gektirmek isteyen sarus1d1r. Buna kar1hk bir kimse 5calmanm gorU~i;;1s1 iginde sUrekli yiklm-lara karl sUrUp giden geri;;ek ylkuru kurala uygun olarak savmak, ona kar1 daha onceden soguk-kanllca davranmak igin azi;;ok gtivenaltmda bulundurur. Ocalmarun ilk tUrUnde kar1 vuruu elden geldigince gtii;

  • 37

    ge!;en yitimler i!(inde ancak bir eky1k1md1r. Yeniuen kurma (eski durumuna getirmerun) ocli daha geni yi.-k1mlan onlemez, ac1 !(ektirmek y1klmlan gider-mez - O:zel du.rwnlar d1111da. Yav1 yi.izi.inden namu-sumuza dokunur bir durwn varsa ocalma onu yeniden onarabilir. Ocalma her durumda bize bile bile ac1 !(ektiren birinin ac1 gektigini. gtisterir: yav1 tical-makla bizi korkutamad1gm1 anlamit1r. Biz de ticalmak-la onu korkutamad1guniz1 ortaya koymuuz: ite uz-lama, yeniden onarma buna dayarur .. (Am.a!;, korku-nun eksikligini gostermek i!:in birkaQ kii i.iZerinde ala-bildigine acllma.K, ticalmadaki korkulur durumun - sag-11 k ya da ya'am yi.klmlnm, ya da ba'ka bir y1klnun ol-dugunu - iicalmanm b1rak1lmaz bir ku.ral olarak ge!(er-1 ik ta1d1gun bildirmektir. YargJ~hklar nedenli onlara elatarsa da onlar gene ki.i~i.imseniten dolay1 gontil al-mak i!;in kaynagm yolunu tutarlar. Oysa onlar gene de y1k1m goren namuslanrun korkusuzca onannuru ye-terli bulmazlar, bu korkudaki eksikliklerini ortaya ko-yamad!klanndand!r.) - Ocalmarun ilk anlatilan ti.iri.in-

  • 38

    dir. irndi onemli olan onun namusunun bakalarmm ( evrenin) goziinde, ya da yal.J.mz yerenin goziinde sar-s1hp sars1lmad1g1dir: son durumda o gizli i:iealmayi yeggorecek, ilk durumda ise bunu ai;1ktan ac;;1ga yapa-cak... Onun ocalmas1 eylemde bulunanm, ya da gozleyenin i

  • 39

    lek kiinin namusu toplumun namusu olarak onanla-cak : baka deyimle -ceza ocalma olacak- onda 6cal-mamn daha once belirtilen kukudan uzak baka oge-leri vard1r, toplum bu &alma ile onun kendine koru-masma yard1m ediyor,kendini koruma yanm bir kar1-vurua gegmi:;i oluyor. Ceza siirekli yik1m vermeleri on-lemek, siirlip atmak ister. Gergekten cezada 6calmamn bu iki ayn ogesi bu tutuma baglldlr, belkide bu en ~ok etki gosterenidir, bu sozii edilen kavram karga.ahg1m korumaya giicii yeten, 0calan birey ne istedigini a~1kga bilmiyor dogrusu ..

    -34-Y1k1mm dogurdugu erdemler. - Biz, toplum iiye-

    leri bize kiisel olarak biiyiik bir Un, biraz mutluluk saglayan kesin erdemlerin gerektirdigini yerine getire-cegimizi sannuyoruz, sozgelii hertiirlii yamlmaya kar-1 goz yummada, bagilamada, genellikle toplum ka-zancmm bizim erdemimiz yiiziinden ugram1 olacag1 davram bigiminde .. Bir tek ya.rg1g - kurulu bile kendi goniil goriiii oniinde bagilay1c1 olacagina inanmaz. 1-te bu ayncabk krala kar1 bir birey olarak korundu, bunda bireyin seve seve bag1lay1c1 01may1 isteyecegini, toplumun ise bagilay1c1 olamayacagini gosterecek bir yol bulunursa k1van\) duyulur. Bu ortakhk ancak ken-di yararh, yada en azmdan dokunulmaz erdemleri be-nimser. (Bu da ya y1k1m getirmeyen, yada yal1mz fa-izle iletilir, soo gelii tiizde oldugu gibi.) Y1k1mm (za-rann) bu erdemleri bundan otiirli ortakhk iginde doga-maz, imdi kurulmakta olan biitiin ortakllklar iginde bir kendine kar1tl1k ortaya g1k1yor. Onlarda hak eitlikle-ri igindeki diiiinceden, bireylerden gelen erdemlerdir,

  • 40

    - 35-onlar arddtitincelerle dogan egemen erdemlerdir: tBen bana yik1m verecek bir duruma bile goz yumacak gtic-teyim yeterince, bu gtictimtin bir karutid1r. - 1.lte boy-le kendini begenmi11

  • 41

    tutkulardan korkung niteliklerini almak, y1kl.p gotUrti-di a.zgm sular gibi olmalan igin onlan Olc,:Ulti bir bi-

    ~imde onlemektir.. 1nsan yan1lmalanm sonsuz almya-z1lanna yUklemek gerekmez. 1nsanhk tutkulanm top-Juca bianseverlige dondtirmek igin ic,:tenlikle ie girie-lim artik ..

    - 38-Hakkm kaynag1. - Haklar onceleyin toreye dek,

    t.Orede birkezlik anlamaya dek gotUrtiltir. Eskiden ge-li!?igiizel bir c,:agda yerinde bir anlamanm sonucu ile tekyanh bir kl.vane,: vardi, onu ac,:1kc,:a yenileme yoluna gidilirdi, bOyle de yaan1rd1, bu elden geldigince yeni-lenmi, adrm ad1m unutma bulutunu kaynagmm iizeri-ne yaym1, boylece her kuagm Uzerinde i1mas1 gere-ken k1m1ldatllma.z, kutlu bir durumun elde edildigine inamhrdl. ~imdi tore yararhk getirmeyen bir bask1 ol-mu!iJtur, bu yUzden koklU bir anlama yaplld1. GU~siizler eskiden yap1lan anla!?ffia ile gUvenlik saglamayi son-suzlatlrmak ic,:in bUtUn ~aglar boyunca dayamkh ka-lelerini burada kurdular ..

    -39-Aktore duygusu iginde unutmanin anlam1. - tlk

    toplum ic,:inde di.i.Unceyi once genel yararllga yonelten b.u davram!iJlar daha sonra ba!?ka kuaklar eliyle ba-ka konular iizerine c,:evrilmiti : bu konuyu isteyenle-rin, ogiitleyenlerin oniinde ya korkudan, ya saygidan, ya c,:ocukluktan bu yana boyle yap1ld1gi gortilen ah kanhklardan, yada yap1Imas1 nerde olsa ban, giller yiiz yaratan iyilikseverlikten, ovUlmU!iJ olan bencillik-ten dolayid1r bunlar. Yararhllgm ana oyalanmn unutul dugu yerde boyle davrarulara aktorece davramlar de-

  • 42

    nir: onlar ne U oteki geliigtizel oyalardan, ne de bi-lini;;li bir yararhhktan dolayi yap1hr. Her ovtilesi dav-ran1m yararhhk davran11na kar1 ai;;1ki;;a g1kanlmak istendigi yerde yararhhga kar1 g0sterilen bu tiksinti nereden geliyor ? Toplum blitUn aktOreci davram or-glitlerinin, aktorenin ocag1 goktandir oldukga kat1 bir durumda bireylerin ozel duygusu ile, ozel yararhhg1 ile baka her konuyu toresel bak1mdan daha yliksege g1-karmamak igin apai;;1k bir savaa tutumu[ltur. lte J::ioyle g1kti ortaya olay, aktore yararhhktan dogup ge limemi de kaynaktan buyana toplum yararl!hg1 ol-mu df'rsin, bliylik emek ister blitiin kiisel g1karlara kar!;ll baan saglamak, daha yliksek una ulatirmak igin ...

    -40-Aktore .kaht1mlar1. - Aktorece olanlarda bile bir

    aktore kahtnm vard1r: onu tathhklar, yumuakhklar, acrmalar, iyilikseverlikler, ba!;!ka bir deyimle bii-tiin iyi davraru bigimleri, usu (ad1 gei;;enlerin kaynagi) atalarmdan edinmeyenler elde bulundurur. Bu bolluk ii;;inde begenilir olan onun boyuna bildirme, sunma gereginde oldugudur, bunu yapma geregini du-yarsa, oyleki 0 istemeyerek aktorece b()llukla aktorece yoksulluk arasmdaki ag1khg1 daraltmaya i;;ah[11r : bu en onemli, en iyi olaru zenginlikle yoksulluk arasmda bir orta OlgU bulmak igin degil de genellikle zengin-ola-ganUstli oluun g1karma yap1yor. Burada ortaya g1kti-gi gibi aktoreci bir kahta listlin gelen gorlili ozetlen-diriyor : bana oyle geliyorki bu durum aktorenin bli-yii k bencilligi iQinde (in majore gloriam) gergekligin ululugu adma sUrdUrUlliyor.

  • 43

    Deneme bir yarg1ya dayamyor, bu yargi yalanla-ma degilse bu genellig-in onemli s1mrland1nlmas1 ola-rak gegerlik ta1r boyuna. Denemenin bildirdig-ine gore en segkin anlay1 olmadan, en ince sec;:me yetkisi, en ince olc;:li ic;:in gliglli bir eg-ilim bulunmadan aktOre ka-lltlan aktorenin savurganlan olacaklar: bu arada on-Iar esirgeyen, iyiliksever, bar1hran itimleri ba'1 bO' b1rakacak, blitlin evreni daha savsak, daha tutkulu, daha duygulu yapacaklar. Bu yilzden c;:ocuklar daha kolayca aktoresel savurganlar - acma acma da olsa soylemek en iyisi- goze gelir, gligsliz ba1 bolar ola-caklar ..

    -41-Yargic;; ile yumul}at1c1 nedenler. - l;leytana kar-

    1 namuslu olmah, sugla1m1 odemeli diyordu bir eski er, o zaman ona Faustun oyklisli ag1kga anlat:ild1, Fa-ust tamudad1r ! - Ah, siz korkung adamlar ! ba-g1rd1 kans1, nesoy olabilir bu ! O bir i yapmad1, o zaman mUrekkepliginde b0yas1 yoktu ! Kanla yazmak bir sugtur, oysa bunun ic;:in gUzel bir insan yakllmlyor mu imdi ?

    -42-~erc;;eklik iistUne odev sorunu. - Odev slk1c1 bir

    nesnedir, gergekten bask1 yap1c1d1r1 ona iyi dememiZ onu Uzerinde tartlIlmaz bir varllk olarak korumanuz igindir ( onun kaynag1, sm1rlan, yetkisi Ustline bir soz soylemek istemeyiz, soylemedik de.) Diiiinlir her nes-neyi olmu iQin, her olmU olamda tarbmak ic;:in ala-koyar, oyleyse insan odevsizdir, - .bundan dolay1 dlili-nlirdiir o goktand1r. Bu yUzden odevi, gergeklig-i gor-mek, onlar Ustline ac;rklamalar yapmak ic;;in ele alma-

  • 44

    yacak, onlan benimsemeyecek, ooyle bir duyguyu sez-meyecek bile, yallmz soracak: odev nereden doguyor? Nereye varmak istiyor ? Ona sorulmaya deger goril-nen bu sorudur ancak. Tan1ma eyleminde kendini ger-gekten odevsiz sezebildiyse di.ii.iniiriln makinesi iyi Qa-llmiyor artik, daha sona erdirmemi mi bu soruyu ? MakLllenin incelenmesine yarayan ozel aracm varhgi burada 1s1tma iinde oldukQa gerekli gorilniiyor. - bel-ki de bu yol Oyle olacakh : gerQekligi bilmede bege-nilen bir ooev olayd1 gerQeklik baka bir 'odev tiiril ile ne yollu bir .baglantiyi dile getirecekti ?

    -43-

    Aktore basamaklar1. - Aktore ilkin toplulugu ko-rumak, batlm1 onlemek iQin bir aragbr dogrusu, ay-nca toplulugu kesin bir aamada, belli bir iyilik 'Qi~1de tutma yolunda gene bir aragtir. Onun oylar1 korku ile umudtur : bir bak1ma daha kab, daha gi.igli.i, daha ka-ba, altiist etmeye, tek yanh, kiisel olmaya egilim gQ.s-termede daha da gi.igliidiir. Korkutucu araglann bura-da i gormesi gerekir, yoksa yumw~ak davrananlar et-kilemek istemezler, korumanm bu iki kath tiiril baka bir baanya goti.irmez. (Onlarm en gi.igli.ilerine uygun dii~n sonsuz bir tamu ile oteki evrenin bulunuudur.) Aktorenin oteki basamaklan, belirli ereklerin arac1 bir Tanrmm buyrukland1r (Musanm yasas1 gibi), bunlar-dan baka, daha yiiksekleri kesin bir Odev kavrammm yapmahsmla dile getirilen buyruk1and1r. BUtiin bun-lar siirekli vurulardir, ancak basamaklar1 genitir, imdilik insanlar oralara ayak basamam1 basmaya bilmiyor daha.. Bunlann ardmdan tadalmamn, anlayI glicliniln, egilimin aktoresi gelir. IBu aktorenin blitlin

  • kuramc1 oyalarm1 aar, kendiliginden apag1ktir gene de. :insanhk uzun ,bir slire bunlardan bakas1ru elde ede-memi~tir hani...

    -44-Alrtlarm agzmda esirgeyi aktoresi. - Kendili-

    ginden yeterince gUglii olmayanlar, aktorecililti silrekli-ce Bilyiikten, Kligiikten ileruni oz-egemenlig-i, ozlistiln-lligi.i olarak tammayanlar istemeyerek U iggUdUsel ha-ni kafas1 olmayan yalmz yiirekten, yardrmc1 ellerden g1lnyor gorlinen aktorecilig-in, iyi, esirgeyici, iyilikse-ver duygularm (k1m1ldan1larm) i.inleyicilerine bag-11 kahrlar. Evet onlann ilgilenii iginde usun aktorecili-ginden kUkulanmaya, otekileri tekbalanna b1rakma-ya dogru bir yonelmedir bu ..

    -45-Tinin lag1mlar1. - Tinin de d1klhklarm1 akltma-

    s1 igin belli laltimlan olmas1 gerekir. Euna ya kiiler, ilikiler, durumlar, anayurt, evren yardrm eder, yada - bliti.in yiiksekten atanlar yard1m eder (ben sevgili gagda karamsarlarim1z1 di.i~nUyorum) - sevgili Tan-n ..

    -46-Bir sessizlik ile derin diiiinceye dalma tUrU.

    Kolla kendini, senin sessizlig-in, derin dU~ncelere dal-man bir etgi di.ikkanmm oni.indeki kopeg-inkine benze-mez, onu korku ileri, tutku geri gotlirmez : birer aitiz-m1 gibi yirtarcasma agar gi:izlerini kopek.

    -47-Nedensiz yasak. - Nedenlerini bilmedig-imiz, soy-

    leyemedig-imiz bir yasak yalmz dikbalar igin deg-il, bil giye susamu~Iar igin de bir buyruktur : oltrenilmesi

  • 46

    iQm al'atirmalar yaptinhr neden yasak komlllnu di-ye. On Buyruk'un yasaklan gibi aktorece olan yasak-lar ancak usun buynik altmda bulundugu Qaglara uy-gun gelir : imdi oldilrmeyeceksin>,

    -49-Esirgeme ile yerme. - Esirgeme ag1klamrken bir

    belirtisi olarak sezilir yermenin, korkunun bir kar1tl oldugu aQ1kga duyuldugundan bir esirgemede konur or-taya birden. Dengenin olgegi altmda babp gidilmi!iJ bir kez, insan bencilliginin bu dengesi yeterli bir i gormU-yorsa da tinin yilkselii, korkunun damla damla dokil-lliti her duygunun en gok istedigini veriyor. Bu yilz-den esirgemenin degerlendirilmesi gibi bir sorun vardir ortaya g1km1 boyle aQ1klanmas1 gerektiginden .. Bak imdi neden ovilli.lr bencil olmayan : ya yerilir o, yada taytireklice korkutulur ...

    -50-KUgi.lk olabilmek. - !nsan gigeklere, gayir bigen-

    lere, kelebeklere, onlara uzanmaktan bir turlli gege-meyen bir gocuk gibi yakm olmalld1r. Biz yah kimse-ler o gaglan amIIZ arbk. Onlara b1rakmahyiz bu i-leri, biz onlara olan sevgimizi ortaya dokilnce bigici

  • 47

    bizden igreniyor samnm. Kim bUtUn iyiliklerden Ule;;;i-ni almak isterse saatlerce kUc:;iik olmay1 anlamal!dlr ..

    - 51-Vicdanin i9erigi. - Vicdamnuzm ic:;erigini c:;ocuk-

    luk yillannda nedensiz, olc:;iiye uygun bic:;imde, kendi-mizce saygi gosterdigimiz, korku duydugumuz ki;;;iler-den almanlar yapar. Vicdan denince U .gereklilik duy-gusu (bunu yapmallsm, bunu b1rakmal1sm), U nic:;in yapma geregindeyim diye sormayan duygu anla1l!r. QUnkii ile nic:;in ile bir iin yap1Ichg, yerde, bUtiin durumlarda, insan vicdana bavurmadan davramr, bu yiizden de ona kar1 c:;1k1lmaz. Yetkililere inane:; vicda-nm kaynag,d1r : yoksa insanm gogsiinde bir Tann se-si degildir, ancak insanda birkac:; insanm sesidir ..

    -52 -Tutkularin ilstilnliigil. - Tutkulanna egemen olan

    insan pek verimli bir toprak boliimiiniin buyurucusu durumuna girmi demektir : Ormanlar, batakl1klar iizerinde bey olan bir si:imiirgeci gibi. 'Baski yap1c1 tut-kulann toprag1 iizerine us yap1tlanrun c:;igitlerini ek-mek en son itici Odevdir. Baskm gelme bir ara9tir e-rek degil, bi:iyle goriilmezse o zaman bll yagh bo;;; top-rak iizerinde her yanda delice otu, biiyiicUIUkler yeti-$ir h1zla, dolar birdenbire daha delice olur eskisinden bile ...

    - 53 -Yard1mc1ya gonderme (armagan). - Biitiin ad1

    gec:;en ileyici insanlann yard1mc1ya bir gondermesi

    (1) Anadoluda HEDIVE kar1hg1 olarak kulla-nihyor : Cev.

  • 48

    vard1r: bu gonderme (1) ister kendisi, ister b~kas1 ic.;in olsun onlan gec.;er k1lan odur. Robinsonun da iyi bir yard1mc1s1 vardl, Cuma gelince : Crusoe demekti ...

    -54-Tin ezgiir!Ugil ic.;in dilin korkunc.;Iug-u. - BUtUn

    sozler birer yargid1r. -55-

    Tin lie s1kint1. - Bir atas0zU vard1r: dliUnm.e-ye deger. En ince, en c.;ahkan hayvanlar bile can s1k-mada yeterlidir. - B.ir c.;1k1Illa bUytik bir ozan i!';in ya-ratlm yedinci giinUnde Tanrinm can s1kmtls1 olurdu ...

    -56 -Hayvanlarla olan ilgi. - Aktorenin dOMU bi-

    zim hayvanlara kar1 olan davraru~z i

  • 49

    h olacag,.n1 daha ince bir anlayi giicli bize ogretinceye dek. lte burada !;1k1yor ortaya sorumluluk. Evcil hay-cana kar1 ac1 !;ektirmekten sak1mhpta baka bir ev-cil hayvana kar1 kat1 ylireklilik gosterildimi toplum yararm1 korku1ur bir durumda goren biisbiiti.in ilkel top-luluk aktoresine gore insan ayaklalllr, !;(()kkez ooyle go-!;er gider birey .. Toplulukta bir su!; sezen kimse kor-kar diipedi.iz gelen yiklmdan kendi ozU ugruna : biz ise evcil hayvanlara kar1 iyi da vrarunazsak etin, ta-rurun, ah-veriin saglayacagi !;1kar ugruna korkuya kap1hnz. Bundan baka hayvanlara kar1 kaba davra-nan kimse bir ku1;JkU uyandmyor, giigslizden, eit du-rui-uda olmayandan ocalmt

  • 50

    lir. Ancak bu kiiQiik oynanm1!) tragedya giildUrUclileri say1lmayan, say1Imaz olan oyunlannda yeni oyuncular arac1hg1 ile boyuna yeniden ortaya konuyor, ilgili goz-leyiciler kazanmak iQin durdurulmuyor : bunlar yap1-llrken una inanmak gerekirki yeryiizU tiyatrosunun genel gozleyicileri uzun siiren bir b1kkmllk yiizUnden agaQlara as11J kalrm!)tir. Yeni oyunculann boyle QOk olmasma kar!)1hk yap1tlar o 51Qlide azdir ..

    - 58-Dikbahhk nedir ? - En k1sayol en olabilir ola-

    m degildir, hangi elveri!)li yeller eserde yelkenimiz !1i-erse odur, boyle soyliiyor gemi yonetenin ogretisi. Siz gitmeyin ardmdan, gitmezseniz dikbahl1k denir buna: delilikle bozulmu niteligin saglamhgi ...

    -59-Kendini begenmilik sozu. - Ne de can si..lo.c1dir

    bizim gerekseme duymadan edemeyecegimiz U aktOr-recilerin tek tek sozleri, bir taklmmda bir tore gozden ge

  • 51

    gene de boyle sozleri kullanmamiz yahmz eski ahkan-hgm f1s1lblanna kulag"lm1z1 kapamam1z gerekiyor ...

    -60-Tilrk almyaz1c1lig1. - Tlirk almyaz1c1hg"lrun bir te-

    mel yanh1 var; insam, almyazism1 iki ayn nesne ola-rak kar'1 kariya koyuyor : msan diyor, onu boa QI-karmak igin kar511 koyabilir, ancak sonunda gene alm-yaz1s1 ula1r ba51anya. Boyuna, bu yUzden pek anlay1h ol ki katlanasm, yada begencine gore yaayasm. Ger-gekte her insan bir azclk almyaz1s1dir. tnsan soylendig-i gibi almyaz1sma karl koymay1 dtii.inUyorsa ahnyaz1-sm1 da bunun iginde bulur.

    Sava bir yamlsamadir, abnyazma katlanma da oyyledir gene. Btittin bu yan1Isamalar almyaz1s1run igin-de kapah kalm1ltir. - Ozgtir olmayan istem ogretisi kar1smda birgoklarmm duydugu korku Tlirk almyaz1-c1hg"l kar1smdaki korkudur : TUrkler insanm gtiQstiz-ltigtinden dolay1 katlanacag"lm, ellerini baglayip gele-cegin kar1smda duracagm1 dil51UnUyor, insanm gelecek-te degi51tirebilecegi nesne yoktur da ondan, yada insan dizginleri geleceg-in istegine b1rakacak oldum olas1, bu-nunla bile birkez belirlenmi olaru daha kotil yapamaz. insarun bu g1Igmhklan da onun usluluklan gibi biraz almyaz1s1dir : almyaz1sma olan inang ontinde duyulan bu korku da bir almyaz1s1dir. Sen, acmmahk korkucan evet sen, baanya ulaamayacak olan bir Moirasm, hani Tanr1lar tisttinde olan, gabm satan, sen orada olan butlin nesneler igin mutluluksun, kargism, sen gtiglti-lerin vuruldugu bagsm, sende insan evreninin blitiin ge-Ieceg-i belirlenmi! onceden, sana yard1m1 y11k onun, ken-di kendinden korktukga ...

  • 52

    - 61-

    ~eytanm savunucusu (avukat1). - >Yahmz kendi y1klm1 yiiziinden insan uslu olur, yahmz bakas1mn verdigi y1k1m yiiziinden de iyi olur - her aktoreliligi esirgemeden, her anlay1 giiciine dayanan gorUii in-san yahtlamasmdan (isolation) ayiran U az .bulunur felsefe ~yle soyliiyor : felsefe her topraks1 gUrUmenin bilingsiz bir satrang yoneten kadm1d1r. Esirgemenin ac1mas1, yahtlanmanm yermesi gereklidir de ondan.

    - 62-Aktoresel niteligin yiizortiileri (maske). - Belli

    durumlarm niteliklerini gosteren yiizorti.ilerinin kesin oldugu gaglarda bunlara benzeik olarak aktoreciler de batan g1kanhrd1, bu aktoresel nitelikleri gosteren yiiz-ortiilerini kesin olarak saklamak, onlan belirlemek igin-di. XIV. Ludwig toplumunun bir gagda1 olarak Molie-re de boyle anla11ld1, bizim kaypaklarla ortadurumda olanlar toplulugunda ise o k1h kirk yaran bir eke (da-hi) diye gorUlecekti..

    - 63 -En !(Ok begenilen erdem. - YUksek insanhgm ilk

    gok katmda yiireklilik erdemlerin en gok begenilenlerin-den biridir, ikinoisinde dogruluk, Uc;UncUsUnde olgUIU-lUk, dordlinclisiinde bilgelik bulunur. Biz hangi gok ka-tmda ya!;!lyoruz ? Sen hangi gok katmda ya!;!lyorsun?

    -64-0nceden gerekli olan. - Birdenbire luzmasma,

    UziintUye kap1hp a1r1 olgiide kizgmhk gostermesine, birlemeden ald1l5"1 tada egemen olamayan, ba!;lka bir yerde kendi bama buyruk olmaya kalk1an bir insan

  • 53

    tanm araglarm1 azgm bir 1rmagm k1y1smda b1raklpta onlan korumay1 diiiinmeyen tanmc1 gibi delidir ..

    -65-Gergeklik nedir ? - Schwarzert (Melanchthon) :

    dnsan bir yitirmeye gorsUn inancm1 arar durur onu bUtUn yonarda, soylev geker onun iistiine c;okluk, -pek kotu oldugu da soylenmez hani ! - Luther : Bir melek gibi dogru soyledin bugUn karde ! - Schwar-zert: Oysa yavilannm diilincesidir o, sana uygula-maya c;;ahlyorlar.> Luther : ~eytamn arka.smdan soy-lenen bir yalan da boyle idi...

    - 66-Karttlar allkanl1g1. - Genellikle kesin olmayan

    gozlem kar!;l1tl!klar goriir doganm dort bucagmda (soz-geli!lli s1cak-sog-uk gibi). Karltbklann olmad1g-i yerde ise aama tiirleri vard1r ancak. Bu turlii ahkanbk ya-mltt1 bizi, imdi de it; doga, ussal-aktoresel evren, diye, ooyle karlthklara gore anlamak, bollim bOIUm ag1kla-mak istiyor. Dille anlat11mazcasma c;ok ac1kbhk, ken-dini begenme, katihk, diiiince aynhg-i, sogukluk gir-mii;; insan duygusuna, oyleki kar&11t11klan gegitlerin ye-rinde gorecegini sanm1 insan.

    -67-lnsan bagtlayabilir mi ? - Ne yolla bag-ilanabi-

    lir ne yaptigm1 bilmeyenler ! !Bag-ilanmad1 bir nesne bile. - ~imdi insan biliyor mu dersin ne yaptig1m? Bu duruma onem verilmedikc;;e insanlar en azmdan da ol-sa birbirine bag-ita bulunmaz, bag-ita bulunmak uslu-lular ic;;in elde olmayan bir nesne oldu. En sonunda: ko-tUIUk yapanlar yaptiklanm bilerek yapnusa - bizim

  • 54

    suglamamiz, ceza igin bir yetkimiz varsa bu bag1lama yetkimizdir ancak, oysa bOyle bir yetkimiz de yok ya ..

    -68-Goriiniite utanma. ,.---- Neden utang duyanz bize

    bir nesne, bir belirti gosterildiginde, soylendigmde ? Oyle geliyorki bize bizle ilgisi olmayan, bize kapah bulunmas1 gereken bir gevreye girdikmi ayak bast1g1miz kutlu, pek ytice sayilan bir yerdi boyle bir yere ayak basm1i;; ba-kasmm yamhnas1 ile igeri varm1i;; gibi oluyoruz : imdi bize biraz korku, biraz saygi, biraz akmhk geliyor, biz art1k uguyormu-yuz, kutlannu- bir silrenin, yada onun .bagii;;mm, ka-zanglarmm tad1m m1 g1kanyoruz bilemiyoruz bir tilr-lU. Her utanmada bizim saygis1zhk gosterdigimiz, yada bize sayg1SLzlik korkusu igindeymi gibi gorUnen bir gizlilik vard1r, her bagi bir utanma doguruyor. - Ge-ne de bir kez olsun d gormedigimizl> soyleniyor, bOy-lece insan nesnelerin hristiyanca bir ag1dan gorUniii;;il iginde kendini bu diliinceye kaptir1yor, utanma duy-gusu giirilniltedir: bir Tannyi boyuna kutlamak, ona adak sunmak igindir bu. Bu hristiyanca yorumlama b1-rak1lsa bile her eylemin, her durumun ana sorumsuz-lugu, ii;;gormezligi iginde bulunan iyiden iyiye Tanns1z bir bilgin igin bile bu gorilnili;;te utanma durumu olabi-lir. Ona kari;;1 bunu, yada i;;unu yapm1 gibi davransa insanlar bir yandan varhgin daha yiiksek bir di.izenine girmii;; gibi gorilniir, bir yandan da kendi istemlerinin, yapabilme gUglerinin sorumsuzlugunu tai;;1ya bilirler, ozgilr olur az gok ii;; gorebilirler. lKim ona i yaptm> derse Sen insan degil bir Tannsm soylUyormU gibi geliyor ona.

  • 55

    - 69-En beceriksiz ogreten. - Bunda kar!;!1 koyma anla-y1~run toprag1 tizerinde ekilidir onun biitiin erdemleri, otekinde ise olmaz diyebilmek iQin yeteneksizligi var kendi uygun gorme anlayi1 iginde, bir iiQlinciisiinde yal-hmz kendini begenmi!;!liginden gelen btittin aktoreciligi vard1r, bir dordi.inciisii kendi gilglii toplumsal egilimin-den dogan alttore anlay11m serpilip geli!?ffieye b1rak-m1!;!tir. Bunlardan Q1kan sonuQ !;!Udur : beceriksiz egit-men ile geliigi.izellikler yi.iziinden bu dort durumda da erdem Qigitleri ozii bol, yagh bir topraga ekilmemi!;!-tir : boyle kimseler aktoreden yoksun, Qelimsiz, klvanQ-siz kiilerdi. Biiti.in egibnenlerin en beceriksizi, bu dort insamn en koti.i ilikilisi daha kim olacakti ? !yinin yahmz iyiden g1ktig1m, iyi iistiinde geli!;!ebilecegini sa-mr aktOrenin bagnaz1 ..

    - 70 -bngorLIiin yaz1 tUru. -- A : herkesin bunu yapma-

    s1 gerekeydi pek Qoklari i

  • 56

    luk duymaksizm soz ediyor : onun atla yular tablolan koti.idi.ir, tinsel degildir, ortaya kondugunu sezdigi ger-i;ek dince odevi Tannyi yi.izlerce ttirde ornek olarak al-maktir. Geri;eklikten sozeder gibi yigiti;e, ii;tenlikle sap-larup kahyor bu davran1a, ite bu tutumla yoneliyor burada di.ii.ince yayic1 Tanrisma. :;;;u Tannrun ornek olarak almmas1 tasarlanan di.ii.ince ozgiirli.igi.i ile sofu-luk arasmdaki en ince anlamalardan biridir. Biz bu anlamay1 geregince elde bulundurmuyoruz.

    -72-Namuslu ressamhk. - Kilisede pek gok yap1t1 olan,

    ancak zamarun iyilerine pek azi eit oldugundan kilise inancmm konular1 igine konan Raffael kendisine ismar-layita bulunaniann gekic-i, kendini begenmi sofulu-gundan bir ad1m bile aynlmarmtlr : o, namusunu ko-rudu, ozellikle din torenlerinde bayrak gibi tammak igin yap1lan U esiz Madonnada. Raffael burada bir gi:iri.ii.i resime gegirmek istiyordu : bu gi:iri.iii .IJOyle sine soylu inangs1z:i. geng adamlarda talyabilecek, ge-ne bu gtiri.i gelecegin kadm1run, uslu gontilden sevinc;;-li, sessiz, gok gi.izel, hani kollarmda yeni dogmu i.ocu-gu ta1yan bir kad1run gtiri.iii de olacakti. Y akarmaya, tapmaya all1k olan eskiler de burada solda duran sayg; .. deger yallya insani.istii bir saygi gosteriyorlar: biz daha gengler (daha sonrakiler) Raffaelin bizi i.ag-Inr gibi gO-ri.indiigi.i, ilgiyi i.izerine geken giizel kizla sagda oturmak isteriz. Orada tabloya bakana gore pek de sofu olma-yan birbak1 oyle diyor : dogru degil mi ? Bu anne ile gocugu bu tath i.ag-Inc1 bir gorUnU' degil mi ?>. Bu yUz, bu bak1 gozleyicinin yUzi.inde imlar yans1hr sevingten, bunu biitUn olarak yakalayan sanatg1 g1kardl

  • 57

    bunun tachm. Katti kendi sevincini sanattan anlayan-lann sevincine. Raffael bu ~ocugun bamda kutlu ol-manm anlat1m1 ile baglanti kurdu, bir tek tinsel du-rumu bile resme gegirmek istemeyen, varllgma inan-mad1gi ululanma inangh gozleyicisini sevimli bir tu-tumla bliyiiled.i, o boyuria ortaya g1kan U doga oyunu-nu resme gegirdi : gocuk bamda bliylik insan gozU, az gok da ytirekli, yardrm eden bir s1kmt1h durumu goren adamin gozi.i. Bu gozi.in yamnda bir de sakal varchr : bu sakal bir ytizde iki ayn yam dile gelmesinden do-lay1 insam yamltiyor, ite bu inananlann kendi olagan-UstU inanglarmm anlam1 iginde yorumlad1klan glizel bir sagmabkt1r : bu, sanatg1mn kendi yorumu ile iginde yaayan sanatmdan ne umdugudur ..

    -73-Tapinma. - Her taprnmanm iki san1 iginde-u es-

    ki gaglarm bir tlirlU yokolmamr aktoresi - ancak bir anlam1 vardir : Tannnm belirlenip belirlenmeyecegi ge-reklidir, tapman kimsenin en iyi bilmesi gereken ne yapmas1, o yolda nenin gergekten istenmege deger 0'1-mas1d1r. Blitlin oteki dinlerde benimsenen, ortaya ko nan bu ki sam hristiyanhkga yalanlannut1r. Buna kar m ihristiyanhkta taprnma ek olarak alakonmu ise o-nun inancma gore Tannda tapmmayi kokten anlamsrz k1lan, onu Tanrrya kar1 yergi sayan, pek OlgiilU, pek geni bir us var demektir. ti,ite bOyle gosteriyOT bu ko-nuda bir daha U arp kalmaya deger yilanlara vergi anlay1 gUcUnU, ag1k bir yasak tapmmayacaksm hris-tiyanlan can s1kmt1s1 ile hristiyanhk d11 olana goti.ir-mliti.ir. Hristiyanca olan ora et labora da ora begencin yerine gegiyordu laborayi yadsryan bu mutsuzlann

  • 58

    balad1g1 kutlamalar, Tann ile gorlimek, ondan yahmz begenilir nesneleri istemek, bu konuda bir azc1k olsun eglenceli ohnak, insamn deli olabildigi gibi, gok iyi bir babaya karm istege ulamak, - ite bu gok iyi bir bu-lutu kutluluk igin ...

    -74-Kutlu bir yalan. - Arria'mn dudaklannda kendi-

    siyle oIUp giden yalan (paete non dolet) olmekte olan-larca soylenen biitiin gergeklikleri karanbga bOguyor. Pek iinIU olan biricik kutlu yaland1r o, mutluluk koku-sunun eskiden yahmz yallanlarda sinip kald1gmm yala-ru ...

    -75-En gerekli havari. - On iki havari arasmda an-

    cak biri kaskati olmahyd1 ki bir ta gibi boyuna, yeni kilise kurulabilsin i.istUne.

    -76-Ge~icilik, tin yada govde nedir? - Tlizece, akto-

    rece, dince varhklar iginde en gok si.ireli olan d1a do-ni.ik, gori.iniir olan tore, gi.inli.ik davram ile birtakim to-renlerdir. 0, govdedir boyuna yeni bir can eklenmi o-na,. Din saglam bir soz metini gibi ag1klamr boyuna, yeniden; kavramlar, duygular, ak1c1d1r, gelenekler ise kat11Iktir.

    -77-Sayrillga, sayr1hk olarak inanma. - tlkin hristi-

    yanltktir evrenin duvarma eytan1 gizen, hristiyanbkttr ilkin yaz1k'1 (gi.inli.h) evrene getiren. Onun tapttgr ara-ga olan inang imdi yava yava en derin koklere dek sars1lnnt;1tir: oysa onun yayd1gi, ogrettigi sayr1hk inan-e duruyor daha ...

  • 59

    - 78 -Dince yaz1, si:iylev. - Onem vermez kimse .sOylev

    c;eken, yazan papazm anlatacagma, daha onceden bil-clirilmezse Tannnm bag11, din i.istUne konuacag1 ko-nular bir bir. Gi.i!;Si.iZdi.ir insanlar Tanr1lanmn kar1-smda, papaz konumas1mn ortaya koydugu gibi alay, kendini begenmiUk, koti.ili.ik, hmg, kamlar kargaahgi, degime Tannda varsa dinsiz bir insan gibidir, gi.ic;si.iz-ler nedenli c;oksa onun dinleyicisi, okuyucusu oldukla-rmdand1r ! Soziin k1sas1 o bunlan dinsiz yapmak ic;in c;allacaktir.

    -79-Kiide korku. - Tann kendini nedenli c;ok insan sa-

    yarsa oylesine azalm111 olur ona baghhk. Daha c;ok baghd1r insanlar di.iiincelerine pek sevilesi sevgilile- . rinden : bu yiizden adarlar kendilerini devlete, kilise-ye, Tannya bile, Tann onlann i.iriinlarine, dil!?Unceleri-ne ilgi duysa da, kii k1hgmda almmaz nedense. Son durumlarda onlar boyuna Tann ile aralar1 ag1ld1: en sofusunun agzmdan bile U ac1 konuma c;1k1verdi: Tan-nm beni neden b1raktm!>

    - 80

    Evren tUzesi. - Evren tiizesi her insarun sugsuz oldugu, so,rumsuzluk ta1d1gi o,gretisi dolayisiyle Angel' lerden c;1kanlabilir : daha onceleri bu yonde bOyle bir deneme yap1lffi!, bu iyiden iyiye insanm suc;lu, sorum-lu oldugunu ic;eren kar1 ogretile dayamyor. Hristiyan-hgm kurucusu yeryi.izi.i tUzesini kald1np evrensel dli-zenlemeyi, cezayi koymak istiyordu. O, her suc;u bir yaz1k (gi.inah) diye anhyordu, baka deyimle Tannya

  • 60

    kar1 suglu yeryilztine kar1 degil, 1.ite yandan her in-sam biiylik bir olgtiye vuruyor, bir bak1ma da bir sug iJeyene bakar gibi bak1yordu ona. Suglular yarg:iglarla eit durumda olma gereginde degildir : ite boyle ve-rir yarg:isin1 onun dogrulugu. Y erytizi.i tilzesinin btitlin yarg1glan onun gozilnde yarg1 giyenler gibi sugludur, evren sugsuzlugunun tutumlan ona bOyle ikiyi.izlilce, ooyle Ferisice gorilnlir. Bundan baka davramlarm, oyalanna baanlanru gormeksizin bakti, oyalann yarg1 ,giymesinde ise yalmz bir tekini keskin gorilli.i-lilk igin yeterli sayd1: kendince (ya da kendi anlatti gibi: Tann), yapti bunu ...

    -8l-Ayr1l1~taki yalanc1 baglllik. --- Kim bir partiden,

    ya da

  • 61

    1 koyuyor: "goziln ag1nrsa Q1kar onu" - yahmz oldu-gu gibi kalan aynm bu diQinin en azmdan da olsa sayrmm agn duymay11 yiizUnden eregi.ne ulatlitJdlr, bu kaba yolla, ne de gUliinQ oluyor bu: bu oglitiin ar-dmdan giden Hristiyan duyarhgm1 oldiirdiigline inan-m1, aldanm1tlr: o kan emici, y1k1m getirici bir ya-affi siirdiiriiyor, kar1 koyucu ortiinmeler iginde ona ac1 gektiriyor ...

    - 83 -Tutsaklar. - Bir sabah tutsaklar i!;l yerine vard1lar:

    bekQi yoktu. Giden tutsaklardan biri, kendi iine gore, Qal1n18.ya koyuldu birden, otekiler bak1yordu soz din-lemezcesine iiengen iiengen durarak. O zaman biri one atlld1, yiiksek sesle dedi ki: ya boy le gok galim ya da bir i gormeyin: ikisi de bir. Sizin gizli yonleri-niz i1;nga Qlkmltlr, tut.saklar bekgisi sizi gegenlerde din-ledi, gelecek giinlerde sizin igin korkunQ bir yargmm verilmesini istedi. Onu tan1ym, o bekgi katl yiirekli, hmQ giidiicii, duygulu biridir. !mdi Unu dinleyin: siz buraya dek bana deger vermediniz: Ben goriindtiglim gibi degilim, daha i;ogum. Ben gardiyamn ogluyum, bence ne varsa olas1yadir. Ben sizi kurtarabilirim, kur-tarmak isterim de, . ancak iyice diitindtim tamdlm iginizden yahmz benim bekQinin oglu olduguma ina-nanlari kurtarmak isterim, geri kalanlar inangsizhkla-nnm iiriinlerini toplasmlar art1k.> !mdi, biraz susu-tan sonra tutsaklarm yahlarmdan biri biz sana inan-IDI!if1Z inanmanu!iJIZ bundan senin eline ne geger? dedi. Sen gergekten bekginin oglusun, yapabilirsin dedigini, bu gtizel s-Oz bizim igin ne varsa ko:yard1 ortaya ger-gekten senden gelen bir incelik olaydi. Bu inanma inanmama tistiine olan s-Oylev i'i bozdu!>

  • 62

    Bu arada daha gen

  • 63

    gerl;ekte degi.ik yaratlhlann yaalll tutumlandJ.r. Usla, allkanhkla belirlenip topluca doruklan ile

    yaamdaki sevince, kiisel oze yoneltilmitir. Buradan !;1kanlm1 Sokratese bi.iti.in yaratihlardan daha l;Ok, ozgi.ir tile, bundan !:lkml o kam. - Hristiyanhgm ku-rucusundan once Sokrateste agir bahhgm en sevin!;li ti.iri.i gozbagc111gin bi.ittin bilgeligi., insanm tin durumu-nu en iyi kuran vard1. Bundan baka onun daha bi.iytik bir anlayi gi.icti de vard1 hani...

    -86-lyi yaamay1 ogrenmek . ..._ Ge!;mi artik iyi soy-

    lev gagi, il-ekinlerinin (polis-ki.ilti.iri.i) gagi ge!;ti de on-dan. Son sm1rlar Aristotelesin izin verdigi btiytik dev-let i!:indi - bir yig"it olacak durwndaydi o, bir araya toplanan bi.iti.in toplumu anla1l!r k1lmak i!;in - Bu s1-mrlar bizi azc;ok genellikle uluslarm i.izerinde oldugu-nun anla1lmas1ru istedigi.miz bir il toplulugu olarak ilgilendiriyor, bu yi.izden imdi iyiden iyiye A vrupaya yara1r bil;imde di.ii.inen her kimse, iyi, boyuna iyi yaz-may1 ogrenmelidir: Almanyada, koti.i yazmanm bir ulu-sal ayncahk olarak almd1gi yerde dogan kimse bir ie yaramaz, daha iyi yazmak daha iyi di.ii.inmek demek-tir bir bak1ma da, boyuna bildirilmeye deger olanlan bulabilirler, onu bildirebilirler ger!:ekten de, komula-nn diline !:evrilebilir yapmak, bizim dilimizi ogrenen yabanc1lann anlay1 gi.ici.ince eriilebilir k1lmak, bir ba-klma her iyinin ortaknesne olmas1, ozgi.irler il;in ne var-sa gene czgi.ir kalmas1 yolunda da etkide bulunabilirler. Son olarak, bliti.in yeryi.izU ekininin uyaru1 iyi Avru-palllann eline b1rak1p yonetimi onlann bi.iyi.ik Odevi say-mak, olaylann imdilik uzak gori.inen bunahmm1 once-den haz1rlayabilirler

  • 64

    Bunun kar1t1m ileri stiren kimseler iyi yaz-maya, iyi okumaya ilgi bile duymuyorlar-, her iki erdem birbiriyle geliir, birbiriyle c1hzlaIr - bi:iyle bir kimse gergekte uluslara, onlann boyuna nedenli gok ulusal olabileceklerini gosterir: o kimse bu gagm say-r11Igm1 arttir1r, o kimse iyi avrupalmm yav1s1d1r, ozgtir tinlerin yavis1d1r ...

    -87-

    lyi yol ogretisi. - Yol (stil) ogretisi anlatirm bul-mak igin bir ogreti ola"Qilir, onun her dtizeni okuyucu-ya, dinleyiciye aktanlabilir, bu ogreti aynca bir insa-nm en gok istenmege deger dtizeni igin anlatun bul-mak, onun bildirimini, aktanlmasrm bile en gok iste-nir k1lmak igindir: ytirekten davranan, tince sevinen, aydmllk, igtenli insanm, tutkulara baskm gelenin oyu igindir: En iyi yol (stil) ogretlsi iyi insana uygun ge-len yol olur ancak.

    88 -

    Tutumu goz onilnde bulundurmak. Yargilann bigimi, onlan verenin (autor) yoruldugunu gosteriyor dersin, biricik anlatim, onun goz ontinde tutmad1gr, boyuna gtiglil, iyi olabilir, onun bulunuu kendisi igin, daha oncekiler igindir: eskiden dlilince onu ortaya koyana (autor) pek parlak gelmiti ilkin. Bir yorul-maya dursun Goethe, yazd1rmaya balaymca, bi:iyley-di onun da durumu ...

    -89-

    Onceden, !?imdi? - A: Alman dtizyaz1s1 imdilik gengtir daha: Goethe Wieland'm bu yazmm babas1

  • 65

    oldugunu samyor. B : Evet pek geng, pek bil)imsiz! C : Oysa - bence eskiden Bischof Ulfilas'm almanca di.izyaz1 yazd1g1 pek bilinmiyor, oyleyse dlizyaz1 aa-gi yukan 1500 ya!ifmdad1r. B : Evet oylesine yah, oy-lesine bic;imsiz!

    - 90 -1Koksel almanca. - Gergekte belli bir ornege gore

    gelimeyen Alman diizyazlSl Alman begencinin kok-sel bir iiriinii gegerligini de ta1maz, gelecek koksel (original) Alman ekinin l)ahkan savunuculannm go-zoniinde tutabilecegi ornekler, bir ozenti olmadan, ger-l)ek bir Alman k1hgi, bir Alman toplum begenci, bir Alman oda diizeni, bir Alman ogle yemegi gosterebile-cekti. - uzun siire bu goriiler iistiine diiiinmii bir kimse bir korkunl)luk il)inde oyle haykird1: "inallah biz bu koksel ekini elde ederiz - seve seve sozedilmez bundan artik!"

    - 91 -Yasak betikler. - Kendini begenmi saygis1zlarm,

    gok bilgig gel)inenlerin, kan1k balllann yazd1gi ig-reng, bigimsiz, diiiincebilgisine (logik) ozgii sal)ma-llklan igeren nesneler okunmaz: onlar orada diipedliz diiiincebilgisi kurallarma, birdenbire gelii glizel soy-lenmi her nesnenin bolukta yap1ld1gi yere ba!;JVuru-yor. ( bOyle denir onlarca sen okuyucudan olan eek, senin igin boyle yoktur ancak benim il)in var - kar-1hk veri burada unu dile getirir: sen yazardan o-lan eek neden yaz1yorsun oyleyse ?)

    - 92 -Anlay!? g

  • 66

    isteyen herkii bir c;ok kar1t dililnceleri oldugunu da duyurdu. Frans1zlann pek akac1 'kaballgi pek iyi dil-ilncelerine yerici tutumdan dogan bir ekleme yapmak, kendi kaynaklanna bile bile kendilerinden daha c;ok gec;erlik kazandlrma yoluna gitti, onlar bu amac;la uyu-Uk uyuuk bag1lamalarda bulunmak istediler, bu ytiz-den de dopdolu gomtilerinden stirekli sunular yap1p bitkin diltiller ....

    - 93 -Alman, Frans1z yazm1. - Son yUzyilm Alman,

    Frans1z yazmmm yik1m1 r;iundan dolayidir: Almitnlar zamanmda aynld1lar Fransiz okulundan - Frans1zlar ise daha sonra, baka deyimle zamanmda Alman oku-luna girdiler ..

    -94-Bizim diizyaz1m1z. - imdiki ekin uluslarmdan

    bir tekinin bile Almanlannki gibi ki:itti bir dtizyaz1s1 yoktur, c;ok akac1, bozulmu Fransizlar bir Alman dilz-yaz1s1 yoktur derse k1z1lmaz dogrusu, bize yaraandan daha sevimlice dililntilmil demek. Nedenler aratm-lmca Almanm ancak birdenbire soylenen (irticalen) diizyaz1y1 tarud1gi, baka bir yazmdan tek kavram edin-medigi. gibi a1lacak bir sonuca vanhr. Bir 1talyan, yontucu ic;in c;1plak gtizelligi.n ortaya konuu giydiril-mi gtizelligin ortaya konu1lmndan nedenli c;ok agir olursa, dUzyaz1 da iirden oylesine ag1r olmah derse Almana kavramlmaz gelir bu s0z bir baklma. Dize, re-sim, uyum, uyak ic;in yorulmaga deger dogrusu, bunu Alman anladl da birden iir soylemenin apayn ytiksek bir deger ta1d1gina egilim gi:istermedi. DUzyaz1 da bir

  • 67

    yontuda oldugu gibi gah1r m1? - bu onun igin masal-lar tilkesinden oykliler anlatmak gibidir ..

    -95-Bi.iyuk yaz1l?bi9imi. - BUyiik yaz1bii;;imi gUzelin

    devce bir baan saglamas1 ile ortaya g1kar .. -96-

    Ka91nmak. - Belirlenmi!? anlay11?larda anlatim, de-giim inceliginin nerede bulundugu, her orta yetili ya-zarm e!;l konularm anlat1mmda hangi soze kai;;m1lmaz bii;;imde baglanmt oldugu baglannu olacagi soylen-mezse onceden bilinemez. BUtiin bUyUk sanatg1lar dev-rilmemek ii;;in ta1?1t araglarm1 yonetmekten kagmma-ya, s1v11?ffiaya bakarlar.

    - 97-Az 9ok ekmek gibi. - Ekmek oteki yemeklerin ta-

    cbm degi!?tirir, kan!?tlnr, bu yUzden uzunboylu !?i>len-lere vergidir. BlitUn sanat yap1tlannda az gok ekmek gibi bir nesne bulunmahd1r, turlii tilrlii etkiler yapar bu yolla. Yoksa 1bu etkiler zaman zaman bo,yle birbiri ardmca durma, duraklama olmaks1zm hizla tUketici, tiksinti duyurucu olup sanatm daha uzun bir olenini elden gelmez kllacakti.

    -98-Jean Paul. - Jean Paul i;;ok mu i;;ok bilgiliydi, yahmz

    bilimden yana bo!?tU, sanatlar iginde tUrlU tUrlU sanat kavramlanm anlard1 da sanat nedir bilmezdi, yenme-yecek nesneleri yemezdi, agzmm tad1m da bilmezdi ya, duygusu, ag1r ba1?hhg1 vard1, bir nesneyi tatti nu kar1 koyuculugu belirten gozya1?lann1 dokerdi Uzeri-ne, akac1yd! ne yB.Zlkki alTI doymazhg-J. igin pek az-

  • 68

    d1 bunlar: okuyucuyu lrnkuya silri.iklerdi ince olmay1-1 yiiztinden. 0 her nesnede Schillerin, Goethe'nin ince yemi bahgelerinde geceleyin bilyilyen keskin kokulu alacah bir delice otuydu. iyi, uygun durumda ya!?ayan bir kiiydi, bir bak1ma gecelik iginde bir swigu idi. ..

    -99-Kartin da tan1d1 91karmay1 bilmek. - Bir geg-

    mi!? yap1tmm gagda!?larmm anlad1gi olgUde tadma var-mak ii;;in egemen bir tadalma duygusu ta!;lrmak gerek dilin iizerinde ...

    -100-~arapozi.i-yazarlar. - Bir takrm yazarlar vard1r

    ne tindirler ne arap, !?8.rabozildUr ancak: alevler igin-de tutuurlar, sonra sICakhk yayarlar.

    -101-Aracihk eden duygu. - Tad duygusu gergekten

    arac1 bir duygu olarak oteki duygulan gokluk kendile-riyle ilgili nesnelerden gelen dililnceler konusunda kan-d1r1p kendi yasalanm, al1!?kanhklanm vermi onlara. tnsan masa ba![!mda sanatm en ince gizemleri ilstilne ag1klamalar yapabilir: dililnillmil!ll ta1mlnn![! nedir tad veren, ne zaman tad verir, neye, ne sUre tad verir diye ..

    -102-Lessing. - Lessingin ince bir Fransiz erdemi var,

    Fransizlar arasmda bir yazar olarak okula giden en gahkan kimsedir. 0, nesnelerini sergiye (vitrine) yerle![ltirmeden, iyi dilzenlemeden anlar. Bu ger!,lek sanat, bu gene! yikim ooylesine bilyilk olmayayd1 onun dil!;lilnceleri de nesneleri gibi karanhkta kalacakti. 0-

  • 69

    nun sanatmdan Alman aydmlarmm U son kuagi pek nesneler ogrendi, sonsuz sevinQ duydu. Yahniz bu og-renenler olan biteni ogrenmediler geregince, ondan U begenilmez olan ses-diizeni de ka.vga.c1 bir eyta.nhk, sayg1llll.k karIlffil iginde ogreneceklerdi. - DuyugU (lirik) Lessing tistiine bir diiiince birligi var imdi: dramatikQi tistiinede olacak ..

    -103-lstenmeyen okuyucu. - Ne QOk s1kar yazar1 U ka-

    ba taslalt anlay1h, beceriksiz, yontulmarm okuyucu-lar, nereye garpsalar, devrilseler ac1 verirler boyuna ..

    -104-0zan-di.ii.inceleri. - Gergek dUiinceler gergek

    ozanlarda ortiili.i kahr boyuna M1sir kadmlan gibi: an-cak dUiJUncenin derin gozi.i agar ortiiyii ozgUrcesine. -Ozan-diitincelir, ortalama, gegerli olulanndan dolay1 degerli degildir oyle gok. . brtii. ile ozel giderler dola-y1siyle oder kii kendine dileni.

    -105-Kolay, yararh yaz1. - Duygusal etkinin boyah

    boyah lIklarla ortaya konulanm dtizenlemeyi, bir-likte getirdigimiz her nesneyi betigine bir sungu diye yazara bagilanz, iyi bir i goriirse kendiliginden ..

    -106-Wieland. - Degine kimseden daha iyi Almanca

    yazd1 Wieland, bunun yambamda onun gergek ustaca yeterliligi, yetersizligi vard1 (on Cicero'dan, Lucianos'-tan yapbg1 beti gevirileri en iyi Almanca gevirilerdir), ancak onun diilincelerinin bize soyleyecegi soz kalma-m11J artik. Pek az katlan1yoruz onun sevimli aktoreli-

  • 70

    liklerine, akti:ireli olmayanlar1 gibi: ikisi de birbirine deginiyor iyice. Onlarda klvan!; bulan insanlar ger!;ek-te bizden daha iyi olan insanlard1, - ancak iyi bir bo-ltimi.i okuyucuya oldukQa ag1r gelen bir betigin yazan onu okuyanlara kotiiliik ediyor demektir - Goethe AI-manlan s1kmtJya sokmadl, bu ylizden Almanlar ondan yararlanmay1 bilmiyorlar. Bizim en iyi devlet adamla-r1m1za, sanatQ1lanm1za Oyle bir bak1lmca onlann Goethe'yi bir egitici olarak almad1gr - alamad1gr gorli-ltir ....

    -107-Az bulunur bayramlar. - Ekinlerce kalabahk,

    sessizlik, olgunluk giqi nitelikleri olan bir yazan bul-dugun yerde bir uzun boylu bayram yap1ver l

  • 71

    yuzma bi

  • 72

    sonraki tragedyac1lar boyuna YEN1DEN dogdu: her tragedyac1 konuyu onctilerinden daha kii!tlik bOltimler iginde elc ald1, her biri bu smirland1rilm1

  • 73

    taf}lyor. Boyle matematikge bir temel anlam olmaks1-zm bir gevre sanat giizelligi ta~nyan, sevindirici bir nesne olamaz. Kim bilir bu kural belki de insana bir benzeimli gah:;:ma yolu saghyor ..

    -115-0kumak. - Okumalar insamn unu anlayabilece-

    gi samsm1 uyand1nyor: insan nerde olsa soluk boyalar kullamr, ancak kesin uygunluklar iginde solgunlugun a:;:amas1 gozoni.inde tutulur boyuna, g0ze batlc1, yi.ikli.i, derin boyah anatablo bai;;ka, bir deyimle boliimi.in ag1k-lan1m1 belirlemek igindir. Bu yi.izden gerekir gi.igli.i olmas1 sonuncunun ...

    -116-Drama duygusu. - Sanatm dort ince duygusun-

    dan yoksun olan kimse biitiin nesneleri en kabas1 olan be:;:incisi ile anlamaya gah:;:1r: bu da drama duygusu-dur.

    -117-Herder. - Herder her nesneyi kendiliginden ta-

    sarlayan (kendince tasarlamak isteyeydi) bir kimse degildi: evet tiiketilmemi orman tazeligi ile yi.ikli.i bi.i-yi.ik bir diiiini.ir, biiyi.ik bir bulucu, siirgiin yeti:;:tirici verimli bir toprak degildir. Euna kar1hk o en yiiksek bir olgii iginde durumun ta1d1gr anlam1 sezmif;l,

  • 74

    z1k ki o kendinci bir ilkbahar degildi! - Bunu zamamn-da sezdi, yalmz inanmak istemedi, o tutkulu papaz, za-mammn bir tin-papa's1 olurdu seve seve! Onun Uzilntil-sti budur: o, uzun bir stire bir gok kiralhklann savu-nucusu 0>larak gorilndti, bir acun-devleti dlilindti, ona inanm1, uyrugu bile olmutu: Geng Goethe ona bag-llyd1. Sonunda taglarm her yerde gogttigtinli gortince tlikendi bilsbtittin. Kant, Goethe, sonra ilk getgek Al-man tarihgileri, dilcileri, kendisi igin saklamayi kur-dugu kimseler, onu b1rakti, - onun

  • 75

    -119-Aranan tutum (stil). - Bulunan tutum (stil) ara-

    nan tutumu seven igin bir sovglidtir. -120-

    And. - Bir J:letik yazmak isteyen yazan okumak istemem, o bir betik yazmak istedi: oysa onun dtitin-celeri beklenmedik bir betik oldu ...

    -121-Sanat91ya yara1r uz.lama. - Homeros dorttetig

    bir uz1a11mad1r, gagda bir yenilik tutkusu tarmayan btitun Grek sanat!?Jlarmda durum boyledir. Anlama kar1smda onlan her korku yan1lbrd!, bu ytizden on-lar toplumla baglaIkti. Anlamalar baka deyimle din-leyicinin ele ge.;;irilmi sanat agllan idi, sanatgmm gergekten dtiUncelerini bildirebilecegi toplum dili bin-bir gtiglUkle ogrenildi. Ozellikle Grek ozanlan, Grek musukicileri gibi yaprada her sanat yap1ti ile birden baanya ulamak isterse-ki ag1k11a bir ya da iki yan-!;1IC1 ile .;;ekie ahffiltir o - ilk koul onun birden anla-1lmas1d1r: bu da anlama ile olabilir. Sanatg1mn an-lama Usttine bulup g1kard!g1ru daha sonra ozglir bir oyunda en iyi durumlarda ba!,1an ile ortaya koymay1 goze ald!, yeni bir anla!;lma yaratt1. Ah!;lilagelea i.;;in koknel oian kar1smda !;laklnl1k duyulurken, gitgide ona tap1ld1, ancak pek az anla!;11ld1, uzlamada dikbah diye kagm1ld1 ondan: anla1lmak istenmedi. Oyleyse neyi gosteriyor gag1m1zm yenilik tutkusu?

    -122-Sanat91larda bilim yapmac1khg1. - 6teki Alman

    sanatg1lan gibi Schiller de tin taiyan bir varl!gm bti

  • 76

    tUn gli

  • 77

    Bilim ugruna ozentiye gotlirecek baka bir durum ge-rekmez onun i

  • 78

    li.iymli!ller, sonra sungulann ilgarlanmasma izin veril-mi!I beklenmedik bir slirede kalklm gtinli dlidligi.inli klasiklerden dinlemek iQin firlam11?1ar. Bir zamanm, bir ulusun iQinde alb bliytik yazm atasmdan be!li ya-lan1r ,ya da yalanm1br (eskir ya da eskimitir), - bu slire, bu ulus onun yokluk utancm1 Qekmi 0'1ayd1 az gok! Onlar bu zamarun gii9leri onlinde geri itilmi17ler.-O dosdogru diiiinliyor derin derin! Benim anlad1gnna gore onlar yaz1lanrun

  • 79

    I l"ln Alman gocuklarmm ellerine gegti. 0 pek bilinen ili1 kocalm1 tUriidlir, bir betikki boyuna olgunlama-nu yalardan iner aaJ5'!. - Peki bu bei ne b1rakti ge-ride ki iyi ogrenim gi:irmii gahkan kiiler okumaz onu artik? Dogrulann, gergekliklerin i:inlinde daha iyi tadalma, daha iyi bilgi, daha iyi sayg1, U bei doJa-yisiyle giiriiltU!ii erdemler (on, yirmi daha bai;ilm az gliriilttilii ad) yeniden Almanyada ekinleridirildi, bu erdemler imdi yiiksek bir orman olarak, onlann sin-leri (mezarlan) iizerinde saygmm gi:ilgesi yanmda bile unutmamn golgesi yiizi.inden az gok geni!iJliyorlar .. Oysa klasikler aydm ile yazm erdemler eliyle dikilmi ekinler degildir, onlar uluslann i.izerinde duran olgun-lar, yiiksek llk doruklar1d1r, bunlar yere inerse oteki-lerden daha yeg"nik, daha i:izgiir, daha olgun olmala-nndand1r. Uluslar Avrupasmm koyu bir unutma oldu-gu yerde insanbgm yiiksek bir durumda bulunmas1 olanagi vard1r, A vrupanm otuz ya1ru gegtigi yerde eskimeyen betikler yaasm: klasikler de ...

    -125-llgi 9ekici de giizel degil. - Bu konu anlam1m

    gizler, oysa gene de ag1klanabilecek bir durumdad1r: nereye baksam sozleri, belirtim.teri gi:iriiriim, okurum, soz bigimine sokar1m, yabruz bu belirtimlerin biitUn bilmecelerini gi:izen yargmm nereden balad1g1m bil-mem, buradan m1, :iuradan m1 okumah diye evirir ge-virir, aranm.

    --126-Yenilerin diline kar1. - Yenilerin ya da eskigag-

    c1larm dilinde az bulunur olan, yabanc1 olan yeggi:irii-

  • 80

    liiyor, sOz gOmiisiiniln varhkh k1bnmas1 s1n1rlanchnl .. mak isteniyor, bu olgunlamam1, oldtiriilmti bir ta-dalmamn belirtisidir. Bir varhk ic_;inde gizli kalm1 soy-Iu bir yoksulluk soylevde Grek sanatc.;1larma ustaca bir ozgiirltik belirtimi veriyor: onlar daha az1 elde etmek isterlerdi, oysa ulus eskide, yenide oldukc.;a varhkhy-d1, - onlar bu az olam daha iyi elde etmekteydi. Onla-rm eskilerinin ( arkaiklerinin), yabanc1 ttirltiltiklerinin sayilmas1 ile i h1zla bitmitir, oysa insamn iyi bir go-zli olursa sozlerde, degimelerde gortilebilir olan uzun boylu ti.iketimlerle, giinllik ilerle onlann kq.r1hkh davramlarmda bu ince, bu kolay tutuma karl duyu-lan a1n sevgi bitmez dogrusu ..

    -127-0zi.intiili.i, agrrbah yazarlar. - Neye Uztildtigiinil

    kag1da gec.;iren i.izi.inti.ili.i bir yazar olur: oysa 41ektigini, neden imdi sevinc.; i9inde dinlendigini bize soyleyen ag1rbal1 bir yazard1r ..

    -128-Tadalmanrn saghgr. - Nedendir saghklann sayn-

    hklar gibi bula1c1 olmad1gi, genellikle tadalma hani? Yoksa saghgin bir salgm1 rm var?

    -129-Yargr. - E