experİmental tİroİd dİsfonksİyonlu rat karacİĞerİnde … · 2018-12-12 · edilmitir.8,9,10...
TRANSCRIPT
EXPERİMENTAL TİROİD DİSFONKSİYONLU RAT
KARACİĞERİNDE TOTAL OKSİDAN VE TOTAL
ANTİOKSİDAN STATUS PARAMETRELERİ ÜZERİNE
EGZERSİZİN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI
Ahmet Alperen PALABIYIK
Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Abdulkadir YILDIRIM
Yüksek Lisans Tezi - 2014
T.C.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
EXPERİMENTAL TİROİD DİSFONKSİYONLU RAT
KARACİĞERİNDE TOTAL OKSİDAN VE TOTAL
ANTİOKSİDAN STATUS PARAMETRELERİ ÜZERİNE
EGZERSİZİN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI
Ahmet Alperen PALABIYIK
Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı
Yüksek Lisans Tezi
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Abdulkadir YILDIRIM
ERZURUM
2014
I
İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR ................................................................................................................. III
ÖZET ............................................................................................................................. IV
ABSTRACT .................................................................................................................... V
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ............................................................... VI
ŞEKİLLER DİZİNİ .................................................................................................... VII
TABLOLAR DİZİNİ ................................................................................................. VIII
1. GİRİŞ ........................................................................................................................... 1
2. GENEL BİLGİLER .................................................................................................... 3
2.1. Oksidatif Stres ............................................................................................................ 3
2.2. Serbest Radikaller ...................................................................................................... 3
2.2.1. Serbest Radikallerin Sınıflandırılması .................................................................... 4
2.2.1.1. Süperoksit (O2•-) ................................................................................................... 4
2.2.1.2. Hidrojen Peroksit (H2O2) ..................................................................................... 5
2.2.1.3. Hidroksil Radikali (•OH) ..................................................................................... 6
2.2.1.4. Singlet Oksijen (1O2) ........................................................................................... 7
2.2.1.5. Hipokloröz Asit .................................................................................................... 7
2.2.1.6. Nitrik Oksit .......................................................................................................... 7
2.2.2. Serbest Radikallerin Oluşumuna Etki Eden Faktörler ............................................ 8
2.2.3. Serbest Radikallerin Egzersiz Sırasında Oluşum Mekanizmaları .......................... 9
2.2.4. Serbest Radikallerin Doku ve Hücrelere Zararları ............................................... 11
2.2.5. Antioksidanlar ....................................................................................................... 11
2.3. Egzersiz .................................................................................................................... 13
2.3.1. Isı Dengesi ............................................................................................................ 16
2.3.2. Isı Üretimi (Termogenezis) ................................................................................... 16
2.3.3. Isı Kaybı (Termolizis) ........................................................................................... 17
3. MATERYAL VE METOT ....................................................................................... 19
3.1. Deney Hayvanları .................................................................................................... 19
3.2. Deney Grupları ........................................................................................................ 19
3.3. Doku Örneklerinin Hazırlanması ............................................................................. 20
3.4. Kullanılan Alet ve Cihazlar ..................................................................................... 20
II
3.5. Biyokimyasal Ölçüm Yöntemleri ............................................................................ 21
3.5.1. Total Oksidan Status (TOS) Ölçümü .................................................................... 21
3.5.2. Total Antioksidan Status (TAS) Ölçümü .............................................................. 22
3.6. İstatistiksel Analiz .................................................................................................... 23
4. BULGULAR .............................................................................................................. 24
5. TARTIŞMA ............................................................................................................... 27
6. SONUÇ VE ÖNERİLER.......................................................................................... 31
KAYNAKLAR .............................................................................................................. 32
EK-1. ÖZGEÇMİŞ ....................................................................................................... 38
EK-2. ETİK KURUL ONAY FORMU ...................................................................... 39
III
TEŞEKKÜR
Yüksek lisans tezi olarak sunduğum bu çalışmayı, değerli bilgi ve katkıları ile
yöneten, tezimin her aşamasında yardımlarını esirgemeyen hocam Sayın Prof. Dr.
Abdulkadir YILDIRIM’a en derin saygı ve şükranlarımı sunarım.
Yüksek lisans eğitimim boyunca her zaman yakın ilgi ve bilimsel desteklerini
gördüğüm Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Sayı Prof. Dr. Ebubekir BAKAN’a, Prof.
Dr. Yaşar Nuri ŞAHİN’e, Prof. Dr Nuri BAKAN’a, Prof. Dr. Fatih AKÇAY’a, Prof.
Dr. Hülya AKSOY’a, Prof. Dr. Ahmet KIZILTUNÇ’a, Prof. Dr. Zuhal UMUDUM’a,
Prof. Dr. M. Sait KELEŞ’e ve Yrd. Doç. Dr. Nurinnisa ÖZTÜRK’e, tez kapsamında
yapılan laboratuvar analizlerinde yardımcı olan Elvin ALİYEV’e ve diğer Tıbbi
Biyokimya Anabilim Dalı asistanlarına, Anabilim Dalı sekreteri Keriman ERDEM’e, bu
çalışmayı 2010/114 BAP proje numarası ile destekleyen Atatürk Üniversitesi Bilimsel
Araştırma Projeleri Koordinatörlüğüne, yoğun eğitim dönemim boyunca sabırla beni
destekleyen aileme ve nişanlıma teşekkür ederim.
Ahmet Alperen PALABIYIK
IV
ÖZET
Experimental Tiroid Disfonksiyonlu Rat Karaciğerinde Total Oksidan ve Total
Antioksidan Status Parametreleri Üzerine Egzersizin Etkilerinin Araştırılması
Amaç: Bu çalışmada deneysel olarak hipertiroidi oluşturulan ratların karaciğer
dokusunda TOS ve TAS parametreleri üzerine düzenli yapılan dayanıklılık egzersizinin
etkilerinin araştırılması amaçlandı.
Materyal ve Metot: Yirmi dört erkek Sprague Dawley rat 4 gruba bölündü:
Kontrol, hipertroidi, egzersiz ve hipertiroidi + egzersiz. Hipertiroidi, 250 μg/kg vücut
ağırlığı dozunda subkutan L-tiroksin uygulanarak oluşturuldu. Dayanıklılık egzersizi
haftada 5 gün olmak üzere 8 hafta koşu bandında 23 m/dk hızda 45 dakika koşturularak
yaptırıldı. Karaciğer homojenatlarında TAS ve TOS konsantrasyonları ölçüldü.
Bulgular: Hipertiroidi grubu ile karşılaştırıldığında, düzenli egzersiz yapan
ratların karaciğerinde TAS konsantrasyonunun arttığı ancak bu artışın istatistiksel
olarak anlamlı düzeye ulaşmadığı tespit edildi (p=0.064). Egzersiz grubu ile
karşılaştırıldığında hipertiroidi + egzersiz grubunda TOS konsantrasyonunun anlamlı
düzeyde arttığı görüldü (p=0.035).
Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, hem hipertiroidizm hem de dayanıklılık
egzersizinin karaciğer dokusunda total antioksidan statusu önemli oranda etkilemediğini
ancak egzersizin, hipertiroidili rat karaciğerinde total oksidan statusu anlamlı düzeyde
artırdığını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Dayanıklılık egzersizi, deneysel hipertiroidi, total
antioksidan status, total oksidan status
V
ABSTRACT
The Investigation of Effects of Exercise on Total Oxidant and Total Antioxidant
Status Parameters in the Rat Liver with Experimental Thyroid Dysfunction
Aim: The aim of this study was to investigate whether any effect of a regular
endurance exercise on TOS and TAS parameters in liver tissue of rats with
experimentally induced hyperthyroidism.
Material and Method: Twenty-four male Sprague Dawley rats were divided
into four groups: control, hyperthyroidism, exercise, and hyperthyroidism + exercise.
Hyperthyroidism was induced by L-thyroxine (250 g/kg/day s.c.). The rats in exercise
groups were submitted to run on a treadmill at a speed of 23 m/min for 45 minutes, 5
day/week for 8 weeks. TAS and TOS levels were measured on liver homogenates.
Results: When compared to hyperthyroidism group, it was found that the liver
TAS concentration increased in regular exercised rats, but this elevation did not reach a
statistically significant level (p=0.064). Liver TOS concentration increased significantly
in hyperthyroidism + exercise group when compared to exercise group rats (p=0.035).
Conclusion: The results of study indicate that both hyperthyroidism and
endurance exercise does not have a significant effect on the liver total antioxidant
status, but endurance exercise increases significantly total oxidant status in liver tissue
of rats with hyperthyroidism.
Key Words: Endurance exercise, experimental hyperthyroidism, total
antioxidant status, total oxidant status
VI
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ
CAT
CP
: Katalaz
: Kreatin Fosfat
ETZ : Elektron Transport Zinciri
GPX : Glutasyon Peroksidaz
GST : Glutatyon-S-transferaz
H2O2 : Hidrojen Peroksit
HOCl : Hipokloröz Asit
MDA : Malondialdehit
NO : Nitrik oksit
ONOOH : Peroksinitrit
•OH : Hidroksil Radikali
1O2 : Singlet Oksijen
SOD : Süperoksit Dismutaz
RNS : Reaktif Nitrojen Türleri
ROS : Reaktif Oksijen Türlerine
RSS : Reaktif Sülfür Türleri
TBARS : Tiyobarbitürik Asit Reaktif Maddeler
TAS : Total Antioksidan Status
TOS : Total Oksidan Status
VII
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil No
Sayfa No
Şekil 4.1. Çalışma gruplarında ölçülen TAS konsantrasyonları. Sonuçlar
ortalama ± standart sapma olarak verildi……………………...
25
Şekil 4.2. Çalışma gruplarında ölçülen TAS konsantrasyonları. Sonuçlar
ortalama ± standart sapma olarak verildi……………………...
26
VIII
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo No
Sayfa No
Tablo 2.1. Serbest Radikaller…………………………………………….. 4
Tablo 2.2. ATP tüketimi bakımından aerobik ve anerobik sistemlerin
karşılaştırılması………………………………………………..
14
Tablo 2.3. Dayanıklılık yönünden aerobik ve anerobik sistemlerin
karşılaştırılması………………………………………………..
14
Tablo 3.1. Kullanılan alet ve cihazlar…………………………………….. 20
Tablo 3.2. TOS için ölçüm prosedürü……………………………………. 21
Tablo 3.3. TAS için ölçüm prosedürü……………………………………. 22
Tablo 4.1. Deney süresince ratların kilo değişiklikleri…………………… 24
1
1. GİRİŞ
Serbest radikaller bir veya daha fazla eşleşmemiş elektrona sahip, kararsız, yarı
ömürleri kısa ancak oldukça reaktif moleküllerdir. Biyolojik sistemlerdeki en önemli
serbest radikaller, oksijen türevi radikallerdir. Hidroksil radikali, süperoksit, nitrik oksit,
lipid peroksit gibi eşleşmemiş elektron içeren moleküller serbest radikallere birer örnek
olarak verilebilir.
Canlı organizmalarda metabolik süreç içerisinde oluşan serbest radikallerin
oluşum hızı ile bunların zararsız hale getirilme hızı “oksidatif denge” olarak ifade edilen
bir denge içerisindedir. Biyolojik sistemlerde oksidatif denge sağlandığı sürece
organizma, serbest radikal hasarından korunmaktadır. Serbest radikal oluşum hızının
artması ve/veya radikallerin etkisiz hale getirilmesi hızında bir azalma bu dengenin
bozulmasına neden olur.1,2
“Oksidatif stres” olarak adlandırılan bu durum serbest
radikal oluşumu ile antioksidan savunma mekanizmaları arasındaki dengesizliği
göstermekte olup, sonuç olarak birçok biyomolekülün yapı ve fonksiyonunun
bozulmasına ve hücre hasarının oluşmasına yol açar.1,2
Tiroid hormonlarının aşırı sentezlenmesi ve bunun yol açtığı klinik durum
hipertiroidizm olarak ifade edilir. Bu durumda tiroid hormonlarının artışına bağlı olarak
oksijen tüketimi artmakta, enerji metabolizması ve ısı oluşumu normale göre daha çok
uyarıldığından bazal metabolizma hızlanmaktadır.3,4
Hücrelerde serbest oksijen
radikallerinin üretildiği ana kaynak mitokondridir ve bundan dolayı serbest oksijen
radikallerinin üretim hızı, mitokondriyal oksijen tüketim hızı ile direk olarak ilişkilidir.5
Deneysel hayvan çalışmaları ve klinik araştırmalar, muhtemelen artan mitokondriyal
oksijen tüketimine bağlı olarak hipertiroidizmin oksidatif strese yol açtığını ifade
etmektedir.6,7
2
Fiziksel egzersiz esnasında artan oksijen tüketimi ile serbest oksijen
radikallerinin oluşumu arasında bir ilişkinin olduğu, yoğunluğuna ve süresine bağlı
olarak egzersizin oksidatif stres oluşturabileceği değişik araştırmalarda rapor
edilmiştir.8,9,10
Bununla birlikte düzenli yapılan dayanıklılık egzersizinin serbest oksijen
radikallerinin oluşumunu bir miktar artırmasına rağmen aynı zamanda vücuttaki
antioksidan sistemleri de uyararak antioksidan savunmayı güçlendirdiği rapor
edilmiştir.11,12
Bu çalışmada deneysel olarak hipertiroidi oluşturulan ratların karaciğer
dokusunda Total Oksidan Status (TOS) ve Total Antioksidan Status (TAS)
parametreleri üzerine düzenli yapılan dayanıklılık egzersizinin etkilerinin araştırılması
amaçlandı.
3
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Oksidatif Stres
Vücuttaki fizyolojik aktivitenin doğal ürünü olan serbest radikalleri, organizma
doğuştan kazandığı çok hassas bir donanımla “oksidan-antioksidan denge” olarak
tanımlanabilecek bir çizgide tutmaya çalışır. Oksidanlar ve antioksidanlar arasındaki bu
dengenin özellikle oksidanlar lehine bozulması membran lipitleri, proteinler ve DNA
gibi hücrenin önemli yaşamsal yapılarında bütünlügün bozulmasına ve canlıda patolojik
olayların gelişmesine yol açar. Oksidan/antioksidan dengesinin oksidanlar lehinde
bozulduğu durumlar:
Organizmaya ani ve aşırı miktarda oksijen girişinin artması, epinefrin ve diğer
katekolaminlerin artışı, laktik asit, laktat dehidrogenaz, kreatin fosfokinaz gibi glitik
enzim aktivitelerinin yükselmesi, sportif yüklenmeler, gebelik ve yaşlılık gibi fizyolojik
haller, çevre kirliliğinin yoğun olduğu ortamlar, uzun süre yaşam, yoğun stres, sigara ve
alkol kullanımı, doymamış ve kolay peroksitlenebilen yağların diyette fazla miktarda
bulunması, antioksidan savunma sistemi yetmezlikleri veya savunma duvarının
aşılmasıdır.
Bu olgu serbest radikallerin oluşumunun artışından ya da antioksidan
aktivitesinin yetersizliğinden ileri gelebilir.13
2.2. Serbest Radikaller
Aerobik organizmalar sürekli olarak reaktif oksijen türevleri olarak adlandırılan
moleküler oksijenden türetilen reaktif molekülleri üretirler. Bu serbest radikaller dış
orbitalinde tek sayıda ortaklanmamış elektron taşıyan, elektrik yüklü veya yüksüz
olabilen atom veya moleküllerdir. Özelliklerinden birisi kısa ömürlü olmaları, bir diğeri
ise radikal olmayan maddeler ile reaksiyona girerek yeni radikaller oluşturmaları ve
4
zincir reaksiyonu başlatabilmeleridir.14
Canlı organizmalarda çeşitli enzimatik veya
kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan serbest radikaller ve reaktif oksijen türleri, normal
metabolizma sırasında oluşabildikleri gibi organizmanın, ışık, radyasyon, hava kirliliği,
sigara dumanı, enflamasyon, şiddetli egzersiz gibi etkilere maruz kalması, medikal
olarak bazı ilaçların alınması ve yabancı maddelerin metabolizması sırasında
oluşabilirler.15
2.2.1. Serbest Radikallerin Sınıflandırılması
Tablo 2.1. Serbest Radikaller.16
Reaktif Oksijen Türleri (ROT)
Süperoksit radikali
Ozon
Singlet Oksijen
Hidrojen Peroksit
Hidroksil Radikali
Hipoklorik Asit
Hipobromik Asit
Alkoksil Radikali
Peroksi Radikali
Hidroperoksil Radikali
O2•-
O3
1O2
H2O2 •OH
HOCI
HOBr
RO•
ROO•
ROOH•
Reaktif Nitrojen Türleri (RNS)
Nitrik Oksid
Azot Dioksid
Peroksinitrik
Nitroz asit
Nitrozil katyonu
Nitroksi anyonu
Nitroz asit
Diazot tetraoksit
Peroksinitril asit
Nitronyum katyonu
Alkilperoksi nitrit
NO•
NOO•
ONOO•
HNO2
NO+
NO-
HNO2
N2O4
ONOOH
NO2+
ROONO
Reaktif Sülfür Türleri (RSS) Thiyl Radikali RS•
2.2.1.1. Süperoksit (O2•-)
Serbest süperoksit radikal anyonu (O2•-) hemen tüm aerobik hücrelerde oksijenin
bir elektron alarak indirgenmesi sonucu meydana gelir.17
O2 + e- O2
•-
5
Hem çevresel etkenler, hem de organizmalardaki enzimatik ve enzimatik
olmayan tepkimelerle en çok ve en kolay oluşan oksijen radikali, süperoksit radikalidir.
Esas önemi, hidrojen perokside kaynaklık etmesi ve geçiş metal iyonlarının
indirgeyicisi olmasıdır. Uzun bir yarı ömre sahiptir ve lipofilik özellik gösterir. Bu
özelliğinden dolayı da oluştuğu yerden uzak bölgelere difüzyonla yayılabilmektedir.
Ancak doğrudan hasar yapıcı etkisi çok fazla değildir. En çok mitokondri, endoplazmik
retikulum ve kloroplast gibi hücresel organellerde, elektron transport zincirinin çeşitli
komponentlerinden O2‟ ye elektron sızması ile olur.18
Süperoksit aldığı elektronu metal
iyonuna, sitokrom c‟ ye veya bir radikale verirse tekrar oksijene oksitlenir. Oksijenden
daha oksitleyici olan süperoksit bir elektron daha alırsa peroksi anyonuna indirgenir.
Aerobik canlılarda süperoksitlerin H2O2‟ ye çevrilmesi, katalitik aktivitesi çok yüksek
bir enzim olan süperoksit dismutaz (SOD) tarafından katalizlenir ve SOD enziminin
yüksek katalitik aktivitesi sebebiyle hücrelerde süperoksit birikimine izin verilmez.19
2O2•-
+ 2H+ SOD
2H2O2 + O2
2.2.1.2. Hidrojen Peroksit (H2O2)
Moleküler oksijenin çevresindeki moleküllerden iki elektron alması veya
süperoksidin bir elektron alması sonucu peroksit meydana gelir. Peroksit molekülü de
iki hidrojen atomu ile birleşerek hidrojen peroksidi oluşturur.20
SOD tarafından katalizlenen reaksiyon sonucunda ortaya çıkar ve reaksiyon
sonucu radikal türler meydana geldiğinden bu reaksiyon bir dismutasyon reaksiyonu
olarak bilinir.
2O2•-
+ 2H+ SOD
2H2O2 + O2
H2O2‟ nin pK‟ sı 10.6 olduğundan nötral ve asidik koşullarda net yük taşımaz,
biyolojik zarlardan kolayca geçebilir. Yapısında paylaşılmamış elektron içermediğinden
6
radikal özelliği taşımaz, reaktif bir tür değildir. Hidrojen peroksidin oksitleyici bir tür
olarak bilinmesinin sebebi Cu, Fe gibi metal iyonlarının varlığında hidroksil radikalinin
öncüsü gibi davranmasıdır.19
2.2.1.3. Hidroksil Radikali (•OH)
Hidroksil radikali, kimyada en reaktif radikal olarak bilinir. Bu nedenle in vivo
oluşan bir hidroksil radikali hemen her moleküle saldırır ve oluştuğu yerde de büyük
hasara neden olur. Nonradikal biyolojik moleküllerle zincirleme reaksiyonları
başlatır.17,20-22
Biyolojik ve kimyasal sistemlerde üretilebilen hidroksil radikali
canlılarda iki mekanizma ile oluşabilir. Bunlardan ilki iyonlaştırıcı radyasyonun etkisi
ile sulu ortamda su moleküllerinin iyonlaşmasıdır. Oluşan hidroksil radikali canlılarda
radyasyonun toksik etkisinden sorumlu başlıca türdür. İkincisi ise hidrojen peroksidin
eksik indirgenmesidir ve bu vücutta en önemli hidroksil radikali kaynağıdır. Hidrojen
peroksidin geçiş metalleri varlığında indirgenmesi (Fenton Reaksiyonu) ve hidrojen
peroksidin süperoksit radikali ile reaksiyonu sonucu (Haber-Weiss Reaksiyonu)
meydana gelen hidroksil radikali; organik ve inorganik bileşiklerde elektron transfer
tepkimelerine neden olur. Ancak normalde •OH radikali oluşmaz. Çünkü
•OH oluşumu
için moleküler oksijenin üç değerlikli olarak indirgenmesi gerekir ki bu oldukça zordur.
•OH radikali oluşabilmesi için süperoksit ve serbest metal iyonları gereklidir. Süperoksit
radikali H2O2‟ nin de öncülü olduğu ve proteinlere bağlı metallerin indirgenip serbest
kalmasına neden olabildiğinden biyolojik koşullarda süperoksit yapımının arttığı
ortamda •OH radikali oluşumu kaçınılmazdır. Metal iyonlarının proteinlere bağlı formda
tutulmaları hidroksil radikali yapımını önlemenin en güvenli yoludur.19,23,24
7
2.2.1.4. Singlet Oksijen (1O2)
Oksijenin eşleşmemiş elektronlarından birinin verilen enerji sonucu bulunduğu
orbitalden başka bir orbitale veya kendi spininin ters yönüne yer değiştirmesi ile
oluşur.24,25
Singlet oksijenin delta ve sigma olmak üzere iki şekli vardır.26
Oksijenin
enerjetik olarak uyarılan bu formunda spin kısıtlamasının kaldırılmış olması sebebiyle
reaktivite çok yüksektir. Aldığı enerjiyi çevreye dalga enerjisi şeklinde verip oksijene
geri dönebilir. Diğer moleküllerle etkileştiğinde ya içerdiği enerjiyi transfer eder ya da
kovalent tepkimelere girer. Özellikle karbon-karbon çift bağları singlet oksijenin
tepkimeye girdiği bağlardır.19
Singlet oksijen in vivo ortamda sitokrom P450,
endoperoksit sentetaz ve myelo peroksidaz reaksiyonları ile oluştuğu gibi iyonize
radyasyonla da oluşabilir. Serbest radikal reaksiyonları sonucu meydana geldiği gibi
serbest radikal reaksiyonlarının başlamasına da sebep olur.
2.2.1.5. Hipokloröz Asit
Enzimatik olarak nötrofiller tarafından üretilir, güçlü bir oksidandır. Fagositik
hücrelerce bakterilerin öldürülmesinde önemli rol oynar. Aktive olan nötrofiller,
makrofajlar ve eozinofiller süperoksit üretirler. Özellikle nötrofiller, içerdikleri
myeloperoksidaz enzimi aracılığı ile süperoksitin dismutasyonuyla oluşan hidrojen
peroksiti klorür iyonuyla birleştirerek güçlü bir antibakteriyel ajan olan hipokloröz asit
(HOCl)‟ e dönüştürür.27
H2O2 + Cl- HOCl +
•OH
2.2.1.6. Nitrik Oksit
Nitrik oksit yüksek yapılı canlılarda amaçlı olarak ve çok önemli biyolojik
fonksiyonları yerine getirmek üzere üretilen nitrojen merkezli bir radikaldir.
Paylaşılmamış elektron aslında nitrojen atomuna ait ise de, bu elektronun hem nitrojen
8
hem de oksijen atomu üzerinde delokalize olması nedeni ile tam radikal özelliği
taşımaz. Bunun sonucu, bilinen diğer radikallere göre reaktivitesi baskılandığında
oldukça uzun ömürlüdür.19
Bu lipofilik serbest radikal, damar endotel hücrelerinde
nitrik oksit sentaz enzimi aracılığı ile L-arjininden sentezlenir. Kolayca düz kasa
geçerek guanilat siklaz enziminin hem demirine bağlanır ve cGMP sentezini uyarıp
damar gevşemesini uyarır. NO, aynı zamanda tiyol gruplarını S-nitrozilasyona uğratarak
protein ve reseptör fonksiyonlarını da değiştirir. NO, oluşmuş olan ROT‟ ları ile
reaksiyon vererek güçlü bir oksidan olan peroksinitrit (ONOOH) oluşturmakta ve bunun
da ileri dekompozisyonu ile •OH radikali oluşumuna yol açmaktadır.
27, 28
NO + O2•- ONOO
-
ONOO- + H
+ ONOOH
ONOOH NO2 + •OH
2.2.2. Serbest Radikallerin Oluşumuna Etki Eden Faktörler
Serbest radikaller üç yolla meydana gelir:
1) Kovalent bağın homolitik parçalanması ile oluşur. Yüksek enerjili
elektromanyetik dalgalar ve yüksek sıcaklık kimyasal bağların kırılmasına neden olur.
Kırılma sırasında bağ yapısındaki iki elektronun her biri ayrı ayrı atomlar üzerinde kalır
ise, her iki atom üzerinde paylaşılmamış elektron kalır ve iki adet yüksek reaktiviteli
serbest radikal oluşur.
X - Y X• + Y•
2) Normal bir molekülden tek bir elektronun kaybı ya da bir molekülün
heterolitik olarak bölünmesi ile oluşur. Heterolitik bölünmede kovalent bağı oluşturan
her iki elektron, atomlardan birisinde kalır. Askorbik asit, GSH ve tokoferol gibi
9
hücresel antioksidanlar radikal türlere tek elektron verip radikalleri indirgerken,
kendilerinin radikal formu oluşur.
X - Y X- + Y
+
3) Normal bir moleküle tek bir elektronun eklenmesi ile oluşur. Radikal özelliği
taşımayan bir moleküle tek elektron transferi ile dış orbitalinde paylaşılmamış elektron
oluşuyorsa bu tür indirgenme radikal oluşumuna sebep olabilir.26
Serbest radikaller, hücrelerde endojen ve ekzojen kaynaklara bağlı olarak
oluşurlar. Ekzojen kaynaklı faktörler arasında parakuat, alloksan gibi kimyasalların
etkisi altında kalma, karbon tetraklorür, parasetamol gibi ilaç toksikasyonları, iyonize ve
ultraviyole radyasyon, hava kirliliği yapan fitokimyasal maddeler, sigara dumanı,
solventler gibi çevresel faktörler verilebilir.29
Endojen faktörlerin başında egzersiz gelir.
Özellikle yoğun egzersizle organizmada oksijen türevi radikal oluşumu artmaktadır.
Buna karşılık, düzenli yapılan egzersizle bir adaptasyonun oluştuğu, antioksidan enzim
aktivitelerinin arttığı, inflamasyon eğiliminin ve serbest demir düzeylerinin azaldığı,
DNA tamir mekanizmalarının indüklediği ve LDL'nin oksidasyona duyarlılığının
azaldığı bulunmuştur. Diğer endojen faktörler, stres, yaşlanma, doku hasarı ve kronik
hastalıklar sayılabilir. Endojen kaynaklardan başka, radyasyon, hava kirliliği, çeşitli
kimyasal maddeler, oksidan ilaçlar, sigara ve hiperoksijenasyon gibi ekzojen faktörler
de serbest oksijen radikali oluştururlar.30
2.2.3. Serbest Radikallerin Egzersiz Sırasında Oluşum Mekanizmaları
Enerji tüketiminin temel ilkesi de oksidasyondur. Oksidasyon sırasında oksijen
ve türevlerinin oldukça aktif şekilleri, özellikle de hidrojen peroksit ve serbest radikaller
üretilir. Radikallerin membrandaki çok doymamış yağ asitlerinin peroksidasyonuna
neden olduğu, membran permeabilitesinin bozulduğu ve hücre hasarı olduğu
10
bilinmektedir. Özellikle akut ve ağır sportif yüklenmelerin oksidatif hasarı tetikleyerek
kas yaralanmalarına sebep olduğu ve radikallerin yorgunluğa sebep olduğu şeklinde
çalışmalar devam etmektedir.31
Sportif yüklenmeyi takiben görülen kas hasarı nötrofil NADPH oksidazdan
süperoksit salınımına neden olur. Bununla birlikte, sportif yüklenme esnasında ROT‟nin
en önemli kaynağı mitokondrial süperoksit üretimi olduğu ileri sürülmektedir. Sportif
yüklenme sırasında metabolizmaya alınan oksijenin 15 kat arttırılması ve aktif kas
hücrelerine kanın yönlendirilmesiyle oksijen kullanımının bu aktif bölgelerde 10 kat ve
üzerine çıkmasıyla beraber mitakondrial reaktif oksijen miktarının artması beklenen bir
durumdur. Artan metabolik aktivite ile mitokondrial transfer sisteminde elektron
sızıntısının artmasıyla, oksidatif streste, lipid peroksidasyonunda ve süperoksit, hidrojen
peroksit ve hidroksil radikali gibi serbest radikallerin üretiminde artış olur. Fakat
bununla beraber sportif yüklenmede serbest radikal üretimini arttıran alternatif bir
mekanizma vardır ki, o da; iskemi reperfüzyondur.32
Sportif yüklenmeler esnasında diğer bir serbest radikal üretim mekanizması da
hemoglobin ve miyoglobinden kaynaklanır. Hemoglobin ve miyoglobinin
otooksidasyonu sırasında serbest radikaller ortaya çıkar. Mitokondrial durumun aksine,
hemoglobinlerden ROT üretimi, sportif yüklenmelere bağlı kapiller ve venöz kanda
pO2‟nın azalmasıyla artabilir. Bazı çalışmalar ROT üretiminde artısın; kaslardaki zirve
acı azalmaya başladığında ve kas fonksiyonları bastaki değerlerine döndüğü zaman
ortaya çıktığını belirterek, ROT üretimin kas hasarını başlatmaktan sorumlu olmadığını
fakat toparlanmada aracı rol oynayabileceğini, ROT‟nin dinlenim esnasında birçok
fizyolojik işlemde önemli rol oynadığını bildirmişlerdir.33
11
2.2.4. Serbest Radikallerin Doku ve Hücrelere Zararları
DNA hasarı, nükleotid yapılı enzimlerin yıkımı, protein ve lipidlerle kovalan
bağlanma, enzim inaktivasyonu, proteinlerin oksidatif hasara uğraması, lipid
peroksidasyonu, zar yapılarının ve fonksiyonlarının etkilenmesi, kollajen ve elastin gibi
uzun ömürlü yapılardaki oksidasyon ve redüksiyon olaylarının bozularak kapillerde
aterofibrotik değişikliklerin oluşumu, zar proteinlerinin hasarı ve transport sistemlerinin
bozulmasıdır.34
Plazma membranı birçok nedenle serbest radikal reaksiyonları için kritik bir
organeldir. Ekstrasellüler olarak üretilen serbest radikaller diğer hücresel bileşenlerle
etkileşmeden plazma zarından geçmelidir. Membranlarda bulunan doymamış yağlar ve
okside olabilen aminoasit bulunduran transmembran proteinleri serbest radikal hasarına
duyarlıdır. Lipid peroksidasyonu veya yapısal olarak önemli proteinlerin oksidasyonu
membran geçirgenliği, transmembran iyon gradientinin bozulması, sekretuar
fonksiyonların kaybı ve entegre hücresel metabolik olayların inhibisyonu ile
sonuçlanır.34
Lipid peroksidasyonu biyolojik membranlarda akıcılığın kaybına,
membran potansiyelinde azalmaya, hidrojen ve diğer iyonlara karşı geçirgenliğin
artışına ve sonuçta hücre içeriğinin dışarı boşalmasına neden olur.35
2.2.5. Antioksidanlar
Antioksidan; oksidatif stresin şiddetini daha az aktif radikal oluşturarak veya
serbest radikal zincir reaksiyonunun proteinler, lipidler, karbonhidratlar ve DNA
üzerine hasarını azaltmak suretiyle bastırmaya yardımcı olan maddedir.36
Bir
antioksidanın faydalı olma potansiyeli değerlendirilirken şu özellikleri göz önüne alınır:
12
1. Emilimi ve vücut tarafından kullanılabilirliği,
2. Etkin dozu, güvenliği ve toksisitesi,
3. Hücrelere, dokulara ve ekstraselüler sıvılara dağılımı,
4. Serbest radikalleri kovabilme yeteneği,
5. Metal bağlama aktivitesi,
6. Gen ekspresyonuna etkisi,
7. Hücresel antioksidanlarla ve antioksidan enzimlerle olan ilişkisi,
8. Kanserojen metabolitleri detoksifiye etme yeteneği.37
Hücreler, metabolik süreçlerin sonucunda devamlı olarak serbest radikal ve ROS
üretirler.38
Serbest radikallerin hücre içerisinde üretimi o kadar fazladır ki, ani
yıkımlardan ve ölümden kaçınmak için hücrede bir koruma sisteminin varlığı gereklidir.
Çok sayıda koruma/savunma basamağı tanımlanmıştır: Birinci basamak endojen serbest
radikal üretiminin azaltılmasıdır; mitokondriden serbest radikal sızıntısının
azaltılmasıyla gerçekleştirilir. İkinci basamak metabolik hızın azaltılmasıdır. Üçüncü
basamak oksidatif stres hasarında anahtar hedeflerin dirençlerinin artırılmasıdır.
Dördüncü basamak antioksidanlar tarafından temizlenmek suretiyle serbest radikallere
karşı korumanın artırılmasıdır. Beşinci basamak tamir, geri dönüşüm ve yeniden
şekillendirme sürecidir. Altıncı basamak ise hücrenin nükleik asit, protein ve lipid
unsurları için tamir sürecidir.39
Fizyolojik koşullarda, hücreler oluşan serbest radikal
ürünleri ve peroksitler gibi moleküllerin neden olabileceği oksidatif hasara karşı
antioksidan savunma sistemleri tarafından korunur. Bu sistemler şu şekilde
sınıflandırılabilir:
A. Enzimatik Antioksidanlar: Süperoksit Dismutaz (SOD), katalaz (CAT),
selenyum bağımlı glutatyon peroksidaz (GPX), glutatyon-S-transferaz (GST), glutatyon
redüktaz (GR).
13
B. Enzimatik Olmayan Antioksidanlar: C vitamini, E vitamini, A vitamini,
flavonoidler, melatonin, ürik asit, albümin, haptoglobulin, sistein, seruloplazmin,
transferin, laktoferrin, ferritin, oksipurinol, ubikinon (koenzim Q10), bilirubin,
mannitol, lipoik asit ve hemopeksin.40
Genel olarak enzimatik antioksidanlar hücre
içinde, enzimatik olmayan antioksidanlar ise hücre dışında daha fazla etkilidir.
2.3. Egzersiz
Fiziksel egzersizin, sağlık üzerine birçok yararlı etkisi olduğu kabul
edilmektedir,41
buna karşın egzersiz sırasında serbest radikal üretimin arttığını ve kas,
karaciğer, kan ve belki de diğer dokularda oksidatif hasarın meydana geldiğini gösteren
kanıtlar vardır.41-43
Egzersiz sırasında meydana gelen en belirgin biyolojik değişim,
oksijen tüketim oranının artmasıdır.44
Sportif açıdan vücudun fiziksel iş yapabilme yeteneği, enerjiyi mekanik
kullanıma çevirebilmesi ile ilgilidir. Bu enerji, hareketin ortaya konulmasında görevli
birimler olan kas hücrelerinde depolamış durumda bulunan ATP moleküllerinin
parçalanması ile açığa çıkmaktadır. Anaerobik enerji yolu, çalışma için gereken
enerjinin tamamını oksijenin olmadığı bir ortamda sağlanmasını temin eden yoldur.45
Anaerobik enerji yolu kendi içinde iki bölümü ayrılır:
Laktik Olmayan Anaerobik Enerji Yolu: Her çeşit hücre aktivitesi gibi kas
aktivitesi de enerjiye ihtiyaç duyar. Kas kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye çeviren bir
yapıdır.46
Karbonhidrat ve lipit metabolizması yolu ile enerji meydana getirirken
organik fosfat bileşikleri, örneğin ATP bütün hücrelerde bulunan bir kimyasal bileşiktir.
Her bir fosfat kökünün ayrılması ile 7,3 kkal enerji açığa çıkar. ATP‟den bir fosfat
kökünün ayrılması ile bileşik adenozin difosfat‟a (ADP) çevrilir, ikinci fosfat kökünün
ayrılması ile de adenozin monofosfat‟a (AMP) dönüşür.45
Kaslarda ATP‟ye bağlı
14
maksimum kas gücü ancak 5-6 saniye sürdürülebilecek düzeyde bir depo
sağlamaktadır.45,47
Kasta ATP‟den başka yüksek enerjili bir fosfat bileşiği daha vardır
ki, bu da Kreatin Fosfat‟tır (CP). Enerji kaynağı olarak kas tarafından doğrudan doğruya
ATP gibi kullanılamaz, fakat CP, fosfatını kolayca ADP‟ye aktarabilir ve kısa yoldan
ATP yapımını sağlar.
Laktik Anaerobik Enerji Yolu: Anaerobik glikolizde, glukoz veya glikojen
oksijene ihtiyaç göstermeden laktik asite kadar parçalanır ve meydana gelen enerji ile 4
molekül ATP resentezlenir.45,47
Aerobik Enerji Yolu ise, mitokondrilerde besin maddelerinin enerji sağlamak
üzere oksidasyonudur. Bir başka değişle; glukoz, yağ asitleri ve amino asitler bazı ara
işlemlerden sonra oksijenle birleşerek AMP ve ADP‟nin ATP‟ye çevrilmesinde,
tüketilecek büyük miktarda enerji serbestleştirirler. Güç üretiminin maksimum hızı
yönünden, aerobik sistemle, laktik anaerobik ve laktik olmayan anaerobik sistemleri
ATP tüketimi ve dayanıklılık yönünden değerlendirilmeleri sırası ile Tablo 2.2 ve Tablo
2.3‟ de verilmiştir.45,47
Tablo 2.2. ATP tüketimi bakımından aerobik ve anerobik sistemlerin
karşılaştırılması45,47
Aerobik sistem 1 mol ATP/dk
Laktik anaerobik sistem 2.5 mol ATP/dk
Laktik olmayan anaerobik sistem 4 mol ATP/dk
Tablo 2.3. Dayanıklılık yönünden aerobik ve anerobik sistemlerin karşılaştırılması45,47
Laktik olmayan anaerobik sistem 10-15 saniye
Laktik anaerobik sistem 30-40 saniye
Aerobik sistem sınırsız (besinler bulunduğu sürece)
15
Görüldüğü gibi fosfajen sistemi (laktik olmayan anaerobik yol) kaslarda ani güç
deşarjı gerektiren patlayıcılık, sürat ve büyük kuvvet gerektiren çok kısa süreli
çalışmalarda dominant olurken, laktik anaerobik yol, kuvvet ve süratte dayanıklılık
gerektiren dallarda dominant; aerobik yol ise 3 dk üzerindeki çalışmalarda
dominanttır.45,47
Aerobik ve anaerobik enerji yollarının bir egzersiz sırasında tam olarak
birbirinden bağımsız olduğundan söz edilemez.47
Kas aktivitesi sırasında enerji ihtiyacı dinlenme durumuna oranla 35 kat artar.
Fiziksel egzersiz sırasında, aktivitenin devamını sağlayabilmek için ATP molekülünün
sürekli olarak sentezlenmesi gerekir ve artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için kan
akımı, oksijen alımı ve tüketimi özellikle aktif dokuda artmaktadır. Aerobik egzersiz
sırasında tüm vücuttaki oksijen tüketiminin, dinlenim durumuna göre 10 ile 20 kat
arttığı gösterilmiştir.48
Örneğin; 70 kg‟lık yetişkin bir erkek dinlenme sırasında 3.5
ml/kg/dk veya 352.8 L/gün veya 14.7 mol/gün O2 kullanır. Kullanılan oksijenin %1
„inin O2•-„e dönüştüğü varsayıldığında, yaklaşık olarak 0.147 mol/gün veya 53.66
mol/yıl veya 1.7 kg/yıl „lık süperoksit oluşumu söz konusu olacaktır.49
Reaktif oksijen türlerin üretimindeki artış, metabolik sızıntı veya kaçak olarak da
tanımlanır, mitokondride süperoksit ve hidrojen peroksit üretimindeki artışı da
beraberinde getirir.48
Oluşan kaçak ROT üretimi normalde toplam oksijen tüketiminin
%2-5 oranında gerçekleşir.50
Bu oran bazı kaynaklarda %2-3 olarak verilmektedir.51
Aerobik egzersiz sırasında enerji metabolizmasının hızlanması, hücre içinde reaktif
oksijen radikallerin konsantrasyonunu artırır. ROT üretimindeki artış, lipit
peroksidasyon hızını artırır ve kasta hasara neden olur.52
İskelet kasında egzersiz sonrası
dönemde lipit peroksidasyonunun artığını gösteren çalışmalar vardır.53
Reaktif oksijen türlerin üretimi, moleküler oksijen kullanan tüm yaşayan
organizmalarda görülen bir olaydır.54
Fiziksel egzersiz (aktivite), genelde reaktif oksijen
16
türlerine dönüşen metabolik ihtiyaçların artmasına neden olmaktadır. Fiziksel egzersiz
sırasında, reaktif oksijen türlerin temel kaynağının aktif kas mitokondrilerinin olduğu
düşünülmektedir.52
Egzersiz sırasında reaktif oksijen türlerin (ROS) aşırı üretimi ciddi
bir şekilde antioksidan savunmayı engelleyebilir ve hücresel hemeostasın değişmesine
neden olabilir.55-57
Böylece lipitleri, proteinleri ve nükleik asitleri etkileyen ve farklı
hücresel hasarlara neden olan oksidatif stresi başlatabilir.52
Defalarca tekrarlanan
uyarıdan dolayı çok iyi kontrol edilen aerobik antrenman, genleri aşırı uyarabilir ve
böylece farklı antioksidan enzimlerin aktivitesini57,58
ve glutatyon durumunu58
arttırabilir. Bu artan aktivite, sonuç olarak egzersizin neden olduğu stresin büyüklüğünü
azaltır ve egzersiz sırasında meydana gelen hücresel hasarı azaltabilir.59
Yüksek miktarda oksijen kullanan dokularda antioksidan enzimlerinin
miktarının da fazla olduğu bulunmuştur. En fazla antioksidan enzim seviyesinin
karaciğerde olduğunu, bunu da dalak ve beyin izlerken, iskelet kası ve kalpte bu
seviyenin diğerlerinin ancak yarısı kadar olduğunu, eritrositte ise bunlardan daha az
olduğu gösterilmiştir.54
2.3.1. Isı Dengesi
Vücuttaki ısı dengesi ısı oluşumu ve ısı kaybı arasındaki denge ile oluşur. Vücut
iç ısısı yükseldiği zaman ısı kaybı mekanizmaları devreye girer ve vücut termolizis ile
ısı kaybeder. Vücut iç ısısı düştüğü zaman ise termogenezis mekanizmaları devreye
girer ve vücut iç ısısı artırılmaya çalışılır. Kısaca organizmada ısı dengesi şu şekilde
ifade edilebilir.60
Isı dengesi = Isı oluşumu (IO) – Isı kaybı (IK)
17
2.3.2. Isı Üretimi (Termogenezis)
Vücut normal metabolik süreçlere bağlı olarak içsel ısıyı üretir. Dinlenik
durumda veya uykuda, metabolik ısı üretimi düşüktür. Buna karşın şiddetli egzersiz
süresince ısı üretimi büyüktür. Egzersiz süresince harcanan enerjinin %75-80‟i ısı
olarak görünmektedir. Ağır egzersizler süresince bu durum yüksek ısı yükselmesiyle
sonuçlanabilir. Gerçekten, sıcak ve nemli ortamda çalışmak vücudun ısı kaybetme
yeteneğini ciddi olarak test etme fırsatı verir.61
Organizmada ısı üretimi besinlerin
metabolizmada kullanımı ile oluşmaktadır. Glukozdan enerji üretilirken %44‟ü ATP
yapımı için kullanırken %56‟sı ısıya dönüşür.62
Isı üretimine istirahat düzeyinde iç
organların hemen hemen yarısı (%50), kasların 1/5‟i ve deri katılır. Egzersizde ısı
üretimi artarken, oluşan ısının %90‟ını kaslar oluşturur. Egzersizde kas kasılmalarını
sonucu üretilen ısı vücutta birikerek rektal sıcaklığı 40oC‟ye kadar çıkarabilir.
62
2.3.3. Isı Kaybı (Termolizis)
Vücut iç ısısı yükseldiği zaman vücut ısısını sabit tutmak için, bir takım
mekanizmalar devreye girer.63,64
Isı kaybı yolları şu şekildedir; radyasyon, konveksiyon,
kondüksiyon, evaporasyon, solunum, idrar ve dışkı.65
Isı kaybını oluşturan bu yolları
kısaca açıklayalım:
Radyasyon (Yayılma): Bir yüzeyden diğerine herhangi bir fiziksel kontak
olmaksızın kızılötesi ışınlarla ısı transferidir.62
Kondüksiyon (İletim): İki nesne arasında temas sonucu gerçekleşen ısı
transferidir.66
Konveksiyon (Dönüşüm): Yüzeye iletilen ısının uzaklaştırılmasıdır.64
Evaporasyon (Buharlaşma): Vücut ısısının ortama su ile iletimidir (terleme).
Suyun sıvı durumdan gaz durumuna geçişidir.62
18
Solunum: Solunum yolundan suyun buharlaşması ile ısı kaybıdır. Egzersiz
sırasında bu yolla ısı kaybının, total kaybedilen ısının %5 kadar olduğu söylenmektedir.
İdrar ve Dışkı: Çok azda olsa organizma idrar ve dışkı ile bir miktar ısı
kaybeder.55
Bunlardan radyasyon, konveksiyon ve kondüksiyon çift taraflı işleyen
mekanizmalar oldukları için sıcak havalarda vücudun ısı kazanmasına da neden
olabilirler. En fazla ısı kaybı evaporasyonla olmaktadır.67
19
3. MATERYAL VE METOT
3.1. Deney Hayvanları
Bu çalışmada, Atatürk Üniversitesi Tıbbi Deneysel Araştırma ve Uygulama
Merkezinden temin edilen ve ağırlıkları 200–220 gram arasında değişen toplam 24 adet
Sprague-Dawley cinsi erkek rat kullanıldı. Ratlar deney süresince ortalama 220C
sıcaklık ve %50-60 nemli ortamda 12 saat gece 12 saat gündüz olacak şekilde tel
kafeslerde barındırıldı ve beslendi. Bu çalışma Atatürk Üniversitesi Hayvan Deneyleri
Yerel Etik Kurulu tarafından onaylandı ve tüm deneysel aşamalar etik kurallar
çerçevesinde yürütüldü.
3.2. Deney Grupları
Deney hayvanları takip eden şekilde rastgele dört gruba bölündü: Kontrol (n=6),
hipertiroidi (n=6), egzersiz (n=6) ve hipertiroidi + egzersiz (n=6). Kontrol grubu ratlara
her gün 0.5 ml subkutan izotonik NaCl çözeltisi uygulandı ve hayvanlar haftada 5 gün
olmak üzere 8 hafta boyunca koşu bandında 2 m/dk hızda 5 dakika koşturuldu.
Hipertiroidi grubundaki ratlara deney süresince her gün 250 g/kg dozunda
subkutan L-tiroksin enjeksiyonu yapıldı.68
Egzersiz grubundaki ratlara her gün 0.5 ml subkutan izotonik NaCl çözeltisi
uygulandı ve hayvanlar haftada 5 gün olmak üzere 8 hafta koşu bandında 23 m/dk hızda
45 dakika koşturuldu.
Hipertiroidi+egzersiz grubundaki ratlarda, ikinci gruptaki gibi L-tiroksin
enjeksiyonu ile hipertiroidi oluşturuldu ve ratlar haftada 5 gün 8 hafta boyunca koşu
bandında 23 m/dk hızla 45 dakika koşturuldu.
20
3.3. Doku Örneklerinin Hazırlanması
Deney prosedürleri sonunda herbir rat intrakardiyak kan örnekleri alınarak
öldürüldü ve hemen ardından çıkartılan karaciğer dokuları buz soğukluğunda serum
fizyolojikle iyice yıkanarak kanlı kısımları temizlendi ve kurutma kâğıdı ile ıslaklığı
giderildi. TAS ve TOS ölçümleri için alınan karaciğer dokuları PBS çözeltisi
içerisinde mekanik homojenizatör aracılığı ile homojenize edildi. Doku homojenatları
4°C‟de 7800 x g‟de 15 dakika santrifüj edildi ve supernatantları alınarak -80°C‟de
çalışma anına kadar saklandı.
3.4. Kullanılan Alet ve Cihazlar
Çalışma sırasında kullanılan alet ve cihazlara ait bilgiler Tablo 3.1‟de
verilmiştir.
Tablo 3.1. Kullanılan alet ve cihazlar
Cihazlar Üretici Firma
Santrifüj SIGMA Laborzentrifugen 2-16 PK, Germany
Mikrosantrifüj Thermo Fisher Scientific, Germany
Hassas terazi Denver Instrument, Germany
Homojenizatör OMNI International, USA
Distile su cihazı MesMP Minipure Su Arıtma Sistemleri, Türkiye
Derin dondurucular Sanyo Ultra Low Temperature Freezer MDF-U281, Japan
Magnetik karıştırıcı Fisher, USA; Yellowline MSH basic, Germany
Karıştırıcı Heidolph Reax Top, Germany
pH Metre InoLab pH 720, Germany
Mikroplate çalkalayıcısı Heidolph Titramax 100, Germany
Mikroplate yıkayıcısı Bio-Tek EL X50, USA
ELISA mikroplate okuyucu Bio-Tek PowerWave XS, USA
21
3.5. Biyokimyasal Ölçüm Yöntemleri
3.5.1. Total Oksidan Status (TOS) Ölçümü
TOS ölçümü, ticari olarak üretilmiş ölçüm kiti kullanılarak gerçekleştirildi
(Total Oxidant Status Assay Kit, Ürün Kodu: RL0024, Rel Assay Diagnostics® Mega
Tıp Ltd., Gaziantep, Türkiye). Ölçüm işlemleri üretici firmanın önerileri doğrultusunda
gerçekleştirildi (Tablo 3.2).
Tablo 3.2. TOS için ölçüm prosedürü
Numune Standart Kör
Ölçüm tamponu 250 µL 250 µL 250 µL
Numune (Doku supernatantı) 37.5 µL - -
Standart 1 (deiyonize H2O) - - 37.5 µL
Dilüe standart 2 (20 µM H2O2) 37.5 µL -
İlk absorbans için 530 nm‟de başlangıç absorbanslar okundu ve değerler kaydedildi.
Aşağıdaki işlemlere devam edildi.
Prokromojen çözelti 12.5 µL 12.5 µL 12.5 µL
Karıştırıldı, oda sıcaklığında 10 dakika inkübe edildi.
İkinci absorbanslar için 530 nm‟de okuma yapıldı.
TOS Sonuçlarının Hesaplanması: Yukardaki tabloda belirtilen işlemler
yapıldıktan sonra aşağıdaki formül kullanılarak TOS için sonuçlar hesaplandı. Sonuçlar
“µmol H2O2 Eq/L” olarak ifade edildi.
∆AN
Sonuç (µmol H2O2 Eq/L) = X CS2
∆AS2
∆AN = Numunenin ikinci absorbansı – Numunenin ilk absorbansı
∆AS2 = Standart 2‟nin ikinci absorbansı – Standart 2‟nin ilk absorbansı
CS2 = Standart 2‟nin konsantrasyonu (20 µmol H2O2 Eq/L)
22
3.5.2. Total Antioksidan Status (TAS) Ölçümü
TAS ölçümü, ticari olarak üretilmiş ölçüm kiti kullanılarak gerçekleştirildi
(Total Antioxidant Status Assay Kit, Ürün Kodu: RL0017, Rel Assay Diagnostics®
Mega Tıp Ltd., Gaziantep, Türkiye). Ölçüm işlemleri üretici firmanın önerileri
doğrultusunda gerçekleştirildi (Tablo 3.3).
Tablo 3.3. TAS için ölçüm prosedürü
Numune Standart Kör
Ölçüm tamponu 200 µL 200 µL 200 µL
Numune (Doku supernatantı) 12 µL - -
Standart 1 (1 mmol trolox eq/L) 12 µL -
Standart 2 (Deiyonize H2O) - - 12 µL
İlk absorbans için 660 nm‟de başlangıç absorbanslar okundu ve değerler kaydedildi.
Aşağıdaki işlemlere devam edildi.
Renkli ABTS radikal çözeltisi 30 µL 30 µL 30 µL
Karıştırıldı, oda sıcaklığında 10 dakika inkübe edildi.
İkinci absorbanslar için 660 nm‟de okuma yapıldı.
TAS Sonuçlarının Hesaplanması: Yukardaki tabloda belirtilen işlemler
yapıldıktan sonra aşağıdaki formül kullanılarak TAS için sonuçlar hesaplandı. Sonuçlar
“mmol Trolox Eq/L” olarak ifade edildi.
∆AS1-∆AN
Sonuç (mmol Trolox Eq/L) =
∆AS1-∆AS2
∆AS1 = Standart 1‟in ikinci absorbansı – Standart 1‟in ilk absorbansı
∆AS2 = Standart 2‟nin ikinci absorbansı – Standart 2‟nin ilk absorbansı
∆AN = Numunenin ikinci absorbansı - Numunenin ilk absorbansı
23
3.6. İstatistiksel Analiz
İstatistiksel analizler SPSS 18.0 (SPSS Inc., Chicago, IL) programı ile yapıldı.
Verilerin normal dağılımı Kolmogorov-Smirnov testi ile analiz edildi. Normal dağılıma
uyan verilerin gruplar arası karşılaştırmaları için One-Way ANOVA LSD Post Hoc testi
kullanıldı. P<0.05 olan farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
24
4. BULGULAR
Deney süresince ratlarda gözlenen kilo değişiklikleri Tablo 4.1‟de verilmiştir.
Kontrol grubu ve egzersiz grubundaki ratlar, deney süresince sırasıyla ortalama 49 gr
(%19) ve 30 gr (%12.9) kilo artışı gösterirken sadece hipertiroidi oluşturulan gruptaki
ratlarda bu süre zarfında ortalama 24 gr‟lık (% 8.6) bir kilo kaybı gözlendi. Buna
karşılık hipertiroidi+egzersiz grubundaki ratlarda 8. haftanın sonunda ortalama 21 gr‟lık
(%8.6) bir kilo artışının olması dikkat çekiciydi.
Tablo 4.1. Deney süresince ratların kilo değişiklikleri.
Karaciğer dokusu supernatantlarında ölçülen TAS ve TOS parametreleri çift
çalışıldı ve aritmetik ortalama değerleri kullanılarak istatistiksel analiz yapıldı. Verilerin
normal dağılım analizi Kolmogorov-Smirnov testi ile yapıldı. Normal dağılım gösteren
verilerin gruplar arası karşılaştırmaları One-Way ANOVA ile analiz edildi.
Buna göre karaciğer TAS konsantrasyonları çalışma grupları arasında
karşılaştırıldığında, en yüksek TAS değeri egzersiz grubunda gözlendi. Kontrol
grubuyla karşılaştırıldığında egzersiz grubunda artış, hipertiroidi+egzersiz gruplarının
TAS konsantrasyonlarında ise bir azalış olduğu görüldü. Bununla birlikte gruplar arası
Gruplar Rat Vücut Ağırlıkları (gr)
İlk Tartım
(1.Gün)
Son Tartım
(8. Hafta)
Fark
(%)
Kontrol (n=6 ) 257 306 + 49
Hipertiroidi (n=6) 278 254 - 24
Egzersiz (n=6 ) 231 261 + 30
Hipertiroidi + Egzersiz (n=6) 244 265 + 21
25
farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı değildi. Hipertiroidi grubu ile karşılaştırıldığında,
düzenli egzersiz yapan ratların karaciğerinde TAS konsantrasyonunun arttığı ancak bu
artışın istatistiksel olarak anlamlı düzeye ulaşmadığı görüldü (p=0.064) (Şekil 4.1).
Şekil 4.1. Çalışma gruplarında ölçülen TAS konsantrasyonları. Sonuçlar ortalama ±
standart sapma olarak verildi.
Karaciğer TOS konsantrasyonları çalışma grupları arasında karşılaştırıldığında,
en yüksek TOS değeri hipertiroidi+egzersiz grubunda gözlendi. Kontrol grubuyla
karşılaştırıldığında egzersiz grubunda azalış, hipertiroidi+egzersiz gruplarında ise
ölçülen TOS konsantrasyonlarında istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir artış olduğu
görüldü. Bununla birlikte egzersiz grubu ile karşılaştırıldığında hipertiroidi+egzersiz
grubunda TOS konsantrasyonunun anlamlı düzeyde arttığı görüldü (p=0.035) (Şekil
4.2).
219.0 209.0 232.6
215.3
0
50
100
150
200
250
300
Kontrol Hipertiroidi Egzersiz Hipertiroidi+Egzersiz
TA
S (
Mik
rom
ol
H2O
2 E
q/L
)
Gruplar
Total Antioksidan Status
21.5
21.3 25.2
16.9
26
*p: 0.035 egzersiz grubu ile karşılaştırıldığında
Şekil 4.2. Çalışma gruplarında ölçülen TAS konsantrasyonları. Sonuçlar ortalama ±
standart sapma olarak verildi.
25.8 23.1
19.0
32.3
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
Kontrol Hipertiroidi Egzersiz Hipertiroidi+Egzersiz
TO
S (
Mik
rom
ol
H2O
2 E
q/L
)
Gruplar
Total Oksisan Status
10.7 11.2
4.8
13.3 *
27
5. TARTIŞMA
Bu tez çalışmasında deneysel olarak hipertiroidi oluşturulan ratlarda, karaciğer
dokusu supernatant örneklerinde ölçülen TAS ve TOS parametreleri üzerine
dayanıklılık egzersizinin etkilerinin araştırılması amaçlandı.
Tiroid hormonlarının metabolik etkileri değişik metabolik yollarda ROT
oluşumunda artış ve oksidatif stres ile direk olarak ilişkili olduğu bilinmektedir. Tiroid
hormonlarının genel metabolik etkilerinden biri, hem katabolik hem de anabolik
reaksiyonları uyararak bazal metabolik hızı artırmaktır.3,4
Bu enerji harcanmasına, enerji
sağlayan moleküllerin mobilizasyonuna, enerji elde etmek için moleküllerin
oksidasyonuna, oksijen tüketiminin artışına, elektron transport zinciri (ETZ)
reaksiyonlarında artışa, ısı enerjisi oluşumu ve salınımında artışa yol açar. ETZ
reaksiyonlarındaki artış, mitokondriyal kaynaklı ROT üretiminde artışa neden
olmaktadır.5-7
Tiroid hormonları aynı zamanda ROT oluşumu ve etkisiz hale getirilmesi
ile ilgili enzimleri kodlayan genlerin ekspresyonunu değiştirerek ekstramitokondriyal
ROT üretimine de neden olmaktadır.69
Deneysel hipertiroidi modelinde rat karaciğer dokusu TAS ve TOS parametreleri
üzerine dayanıklılık eğersizinin etkisini araştıran bir araştırmaya literatürde
rastlayamadığımız için bizim çalışma sonuçlarımızı birebir karşılaştırma imkânı
olmamıştır. Bu yüzden TAS yerine SOD, GPX, CAT, GSH gibi antioksidan
molekülleri; TOS yerine MDA gibi oksidatif stres parametresini analiz eden
hipertiroidi-egzersiz çalışmaları üzerinden konuyu değerlendirmenin uygun olacağı
düşünüldü.
Djordjevic ve ark.70
atlet ve atlet olmayan insanlarda akut egzersiz öncesi ve
sonrası kan pro/antioksidan seviyelerini karşılaştırmışlardır. İstirahatte, atletler ile atlet
28
olmayanlar karşılaştırıldığında; atletlerin NO ve indirgenmiş GSH düzeylerini ve SOD
ve CAT aktivitelerini daha yüksek, lipid peroksidasyon ürünü tiyobarbitürik asit reaktif
maddeler (TBARS) düzeylerini ise daha düşük olduğunu rapor etmişlerdir. Atlet
olmayan insanlarda ise akut egzersiz sonrası NO, O2.-
ve H2O2 düzeylerinde bir artış
olduğunu gözlemlemişlerdir. Buna karşılık, antrenmanlı atletlerde akut egzersiz sonrası
reaktif oksijen türlerinin azaldığını ve düzenli fiziksel egzersizin redoks homeostazisini
dengelediğini ifade etmişlerdir.70
Chang ve ark.71
obez rat karaciğer dokusunda orta derecede düzenli yapılan
dayanıklılık egzersizinin bazı antioksidan moleküller üzerine olan etkilerini
incelemiştir. Bu çalışmada egzersiz yapmayan grupta karaciğer dokusunda Mn-SOD ve
GPX antioksidan enzimlerine ait mRNA ve protein ekspresyonlarının anlamlı şekilde
azaldığı ancak düzenli dayanıklılık egzersizi yaptırılan obez ratlarda bu parametrelerin
mRNA ve protein ekspresyonlarının belirgin şekilde arttığı ifade edilmiştir. Bununla
birlikte yine aynı çalışmada dayanıklılık egzersizinin hepatik Cu/Zn-SOD aktivitesini ve
mRNA ekspresyonunu değiştirmediğini ancak orta derecede düzenli yapılan
dayanıklılık egzersizinin oksidatif strese karşı koruyucu bir etkiye sahip olduğunu
belirtmişlerdir.71
Messarah ve ark.72
deneysel olarak hipo ve hipertiroidizm oluşturulan ratlarda
karaciğer dokusu ve serum örneklerinde lipid peroksidasyonu ve antioksidan
parametreler üzerine tiroid bezi fonksiyon bozukluğunun etkilerini araştırmışlar ve bu
amaçla GPX, SOD ve CAT aktivitelerini, GSH, TAS ve lipidperoksidasyon ürünü
TBARS düzeylerini ölçmüşlerdir. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında hipertiroidili
ratlarda hem TBARS düzeyleri hem de antioksidan enzim aktivitelerinin istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde arttığını, bununla birlikte serum TAS düzeylerinin düştüğünü ve
29
sonuç olarak da hipertiroidizmin ratlarda oksidatif stres oluşturduğunu rapor
etmişlerdir.72
Tong ve ark.73
adelosan (yaş aralığı 13.9-17.3 yıl) maraton koşucularda
profesyonelce yapılan yoğun dayanıklılık egzersizinin serum redoks dengesi (oksidan –
antioksidan status) üzerine olan uzun süreli (1 yıllık) etkilerini araştırmışlardır. Koşu
öncesi ve sonrası (4 saat sonra) alınan venöz kan örneklerinde TBARS, ksantin oksidaz
(XO), CAT, redükte GSH, SOD, total antioksidan kapasite (T-AOC) parametrelerini
analiz etmişlerdir. Ön değerlendirme ölçümlerinde; koşu öncesi değerleri ile
karşılaştırıldığında 21 km koşu sonrası XO, GSH, CAT ve T-AOC değerlerinin
değişmediği; profosyonel eğitim süreci tamamlandıktan sonrası yapılan
değerlendirmelerde ise koşu öncesi değerlere göre 21 km koşu sonrası serum TBARS
ve SOD değerleri azalırken XO ve CAT‟ın arttığı ifade edilmiştir. Bunlara ilave olarak
bir yıl önceki değerlerle karşılaştırıldığında profesyonelce yapılan yoğun dayanıklılık
egzersizi sonrası serum T-AOC, XO, CAT ve GSH‟nın arttığı belirtilmiş ve dayanıklılık
egzersizinin yol açtığı ROT oluşumuna karşı uzun süreli profosyonel eğitimin
koşucularda antioksidan kapasiteyi artırdığı rapor edilmiştir.73
Choi ve ark.74
Sprague-Dawley cinsi ratlarda fiziksel egzersiz ve oksidatif stresin
antioksidan aktivite üzerine olan etkilerini araştırmışlardır. Bir grup rat koşu bandında 4
hafta boyunca hergün 30 dk (10° eğim, 0.5-0.8 km/h) koşturularak orta derecede fiziksel
egzersize tabi tutulmuşlar. Egzersiz sonrası plazma CAT ve karaciğer SOD aktiviteleri
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artarken karaciğer GSH/GSSH oranı ve MDA
düzeylerinin azaldığı ifade edilmiştir. Çalışma sonucu olarak yazarlar orta derecede
yapılan fiziksel egzersizin antioksidan savunma sistemini aktive ettiğini rapor
etmişlerdir.74
30
Messarah ve ark.75
Wistar cinsi ratlarda karaciğer ve kalp dokusu antioksidan
enzim aktiviteleri ve lipid peroksidasyonu üzerine hipertiroidizmin etkilerini
araştırmışlardır. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında L-tiroksin ile oluşturulan
hipertiroidili rat kalp ve karaciğer dokusu homojenatlarında hem MDA düzeylerinin
hem de SOD, CAT, GPX ve glutatyon redüktaz gibi antioksidan enzim aktivitelerinin
anlamlı düzeyde arttığı belirtilmiştir. Yazarlar hipertiroidi durumunda lipid
peroksidasyonunun arttığı ancak buna mukabil enzimatik antioksidanların da artış
gösterdiğini belirtmişlerdir.75
Bu tez çalışmasında ise karaciğer TAS konsantrasyonları çalışma grupları
arasında karşılaştırıldığında, en yüksek TAS değeri egzersiz grubunda gözlendi. Kontrol
grubuyla karşılaştırıldığında TAS konsantrasyonlarında egzersiz grubunda bir artış,
hipertiroidi+egzersiz grubunda ise bir azalış olduğu görüldü. Bununla birlikte gruplar
arası farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı değildi.
Karaciğer TOS konsantrasyonları çalışma grupları arasında karşılaştırıldığında,
en yüksek TOS değeri egzersiz+hipertiroidi grubunda gözlendi. Kontrol grubuyla
karşılaştırıldığında egzersiz grubunda ölçülen TOS‟da istatistiksel olarak anlamlı
olmayan bir azalma görüldü. Bununla birlikte egzersiz grubu ile karşılaştırıldığında,
TOS konsantrasyonunun hipertiroidi+egzersiz grubunda anlamlı düzeyde arttığı tespit
edildi. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında hem hipertiroidi hem de egzersiz grubu
TOS düzeylerinde bir azalma eğilimi olmasına rağmen hipertiroidi+egzersiz grubundaki
bu artışın sinerjik bir etkiden kaynaklanmış olabileceğini düşündürmektedir.
31
6. SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu çalışmada deneysel olarak hipertiroidi oluşturulan Sprague-Dawley cinsi
erkek ratların karaciğer dokusunda TAS ve TOS parametreleri üzerine düzenli yapılan
dayanıklılık egzersizinin etkilerinin olup olmadığı araştırıldı.
Hem hipertiroidizm hem de dayanıklılık egzersizinin karaciğer dokusu TAS
konsantrasyonlarını anlamı düzeyde etkilemediği ancak hipertiroidili ratlar dayanıklılık
egzersizi yaptıklarında karaciğer dokusunda total oksidan statusun istatistiksel olarak
anlamlı düzeydearttığı sonucuna varıldı.
Literatürde bu konuda yapılmış yeterli çalışma bulamadığımızdan
sonuçlarımızın birebir karşılaştırmasını yapamadık. Bundan dolayı sonuçlarımızın
anlamlı kabul edilebilmesi için yeni çalışmalarla teyid edilmesinin daha doğru olacağı
kanısındayız.
32
KAYNAKLAR
1. Çavdar C, Sifil A, Çamsarı T. Reaktif oksijen partikülleri ve antioksidan savunma.
Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi, 1997; 3-4:92-95.
2. Burçak G, Andican G. Oksidatif DNA hasarı ve yaşlanma. Cerrahpaşa Tıp Dergisi,
2004, 35:4.
3. Özata M. Tiroid Hastalıkları Tanı ve Tedavisi, 1. Baskı, Ankara, GATA Basımevi,
2003:1-15.
4. Kologlu S. Endokrinoloji Temel ve Klinik. 1. Baskı, Antalya, Nobel Tıp Kitabevi &
Medikal Yayınevi, 1996:139-158.
5. Euerrero A, Pamplona R, Portero-Otin M, Barja G, Lopez-Torres M. Effect of
thyroid status on lipid composition and peroxidation in the mouse liver. Free Radic
Biology and Medicine, 1999, 26:73-80.
6. Rybus K.B, Zwirska K.K, Kalinowski M, Kukla M, Birkner E, Jochem J. Activity
of antioxidative enzymes and concentration of malondialdehyde as oxidative status
markers in women with newly diagnosed Graves-Basedow disease and after
thiamazole therapy leading to euthyroidism. Polskie Archiwum Medycyny
Wewnętrznej, 2008, 118:420-425.
7. Das K, Chainy GB. Modulation of rat liver mitochondrial antioxidant defence
system by thyroid hormone. Biochim Biophys Acta, 2001, 1537:1-13.
8. Palmer FM, Nieman DC, Henson DA, McAnulty SR, McAnulty L, Swick NS, et al.
Influence of vitamin C supplementation on oxidative and salivary IgA changes
following an ultramarathon. European Journal of Applied Physiology, 2003,
89:100-107.
9. Bailey DM, Davies B, Young IS, Jackson MJ, Davison GW, Isaacson R, et al. EPR
spectroscopic detection of free radical outflow from an isolated muscle bed in
exercising humans. European Journal of Applied Physiology, 2003, 94:1714-1718.
10. Williams SL, Strobel NA, Lexis LA, Coombes JS. Antioxidant requirements of
endurance athletes: implications for health. Nutrition Reviews, 2006, 64:93-108.
11. Gul M, Demircan B, Taysi S, Oztasan N, Gumustekin K, Siktar E, et al. Effects of
endurance training and acute exhaustive exercise on antioxidant defense
mechanisms in rat heart. Comparative Biochemistry and Physiology Part
A: Molecular & Integrative Physiology, 2006, 143:239-45.
33
12. Taysi S, Oztasan N, Efe H, Polat MF, Gumustekin K, Siktar E, et al. Endurance
training attenuates the oxidative stress due to acute exhaustive exercise in rat liver.
Acta Physiologica Hungarica, 2008, 95:337-47.
13. Dündar Y, Aslan R. Oksidan-antioksidan denge ve korunmasında vitaminlerin rolü.
Hayvancılık Araştırma Dergisi 1999, 9:32-9.
14. Sen Ck. Antioxidant and redox regulation of cellular signaling: Introduction.
Medicine & Science in Sports & Exercise, 2001, 33:368–70.
15. Valentine JS, Wertz DL, Lyons TJ, et al. The dark side of dioxygen biochemistry.
Current Opinion in Chemical Biology, 1998, 2:253-62.
16. Finaud J, Lac G, Filaire E. Oxidative Stress Relationship With Exercise And
Training. Sports Medicine, 2006, 36:327–58.
17. Jialal I, Fuller CJ. Oxidized LDL and antioxidants. Clinical Cardiology, 1993,
16:16-19.
18. Ünal D. Serbest radikaller. Sendrom,1999, 68-80.
19. Kılınç K, Kılınç A. Oksijen toksisitesinin aracı molekülleri olarak oksijen
radikalleri. Hacettepe Tıp Dergisi, 2002, 33:110-118
20. Cheeseman K. H, Slater T. F. An introduction to free radical biochemistry. Br
Medicine Bulletin, 1993, 49:481-93.
21. Halliwell B. Free radicals and metal ions in health and disease. Proceedings of the
Nutrition Society, 1987, 46:13-26.
22. Tekkes Y. Streptozotisin ile diabe oluşturulmuş farelerde aspirin ve e vitamininin
dokularda lipit peroksidasyonu ve antioksidan sisteme etkisinin araştırılması. Fen
Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş:
Sütçü İmam Üniversitesi, 2006.
23. Wheeler C. R, Salzman J. A. Automated assays for superoxide dismutase, catalase,
Glutathione peroxidase and Glutathione reductase activity. Analytical Biochemistry,
1990, 184:193-199.
24. Ames B.N, Shıgenaga M. K, Hagen T. M. Oxidants, antioxidants, and the
degenerative diseases of aging. Proceedings of the National Academy of Sciences,
1993, 17:7915-22.
25. Cross CE, Halliwell B, Borısh ET, Pryor WA, Ames BN, Saul RL, Mccord JM,
Harman D. Oxygen radicals and human disease. Annals of Internal Medicine, 1987
107:526-45.
34
26. Akkuş İ. Serbest Radikaller Ve Fizyopatolojik Etkileri. 1. Baskı, Konya. Mimoza
Yayınları, 1995:3-95
27. Southorn PA, Powis G. Free radicals in medicine. I. Chemical nature and biologic
reactions. Mayo Clinic Proceedings, 1998, 63:381-9.
28. Cochrane CG. Cellular injury by oxidants. American Journal of Medicine, 1991,
30:23-30.
29. Gülçin İ, Oktay M, Kireçci E, Küfrevioğlu Öİ, Screening of antioxidant and
antimicrobial activities of anise (Pimpinella anisum L.) seed extracts. Food
Chemstry, 2003, 83:371-82.
30. Yavuzer S, Nalçacı E, Akbay C, Yardımcı S, Ocakçıoğlu B, Baştuğ M. Yavuzer Ş.
Oksidan Stres ve Akciğerler Solunum, 1991, 14:181–189.
31. Radak Z, Kaneko T, Tahara S, Nakamoto H, Pucsok J, Sasvari M, Et Al. Regular
exercise improves cognitive function and decreases oxidative damage in rat brain.
Neurochem International, 2001, 38:17–23.
32. Aldemir H. Egzersiz Ve Egzersiz Kronobiyolojisinin Hematolojik, Metabolik,
Hemodinamik Ve Kardiyovasküler Parametreler İle Oksidatif Stres Oluşumu
Üzerine Etkisi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Fizyoloji Anabilim Dalı, Doktora tezi,
Ankara: Gazi Üniversitesi; 1999.
33. Vollaard NBJ, Shearman JP, Cooper CE. Exerciseinduced oxidative stress: myths,
realities and physiological relevance. Sports Medicine 2005, 35:1045-62.
34. McCord JM. Human disease, free radicals and the oxidant /antioxidant balance.
Clinical Biochemistry, 1993, 26:351-357.
35. Halliwell B, Free radicals antioxidants and human disease:curiosity, cause and
consequence?, The Lancet, 1994: 344:721-724.
36. Dekkers JC, van Doornen LJ, Kemper HC. The role of antioxidant vitamins and
enzymes in the prevention of exercise-induced muscle damage. Sports Medicine,
1996, 21:213-38.
37. Bagchi D, Bagchi M, Stohs SJ, Das DK, Ray SD, Kuszynski CA, Joshi SS, Pruess
HG. Free radicals and grape seed proanthocyanidin extract: importance in human
health and disease prevention. Toxicology, 2000, 148:187-97.
38. Urso ML, Clarkson PM. Oxidative stress, exercise, and antioxidant
supplementation. Toxicology, 2003, 189:41-54.
35
39. Cutler RG, Plummer J, Chowdhury K, Heward C. Oxidative Stress Profiling: Part
II. Theory, Technology, and Practice. Annals of the New York Academy Sciences,
2005, 1055:136-58.
40. Halliwell B, Zhao K, Whiteman M. The gastrointestinal tract: a major site of
antioxidant action? Free Radical Research, 2000, 33:819-30.
41. Packer L. Oxidants, antioxidant nutrients and the athlete. Journal of Sports Science,
1997, 15:353-363.
42. Witt EH, Reznick AZ, Vigguie CA, Starke-Reed P, and Packer L. Exercise,
oxidative damage and the effects of antioxidant manipulation. Journal of Nutrition
1992, 122:766-73.
43. Sanchez-Quesada JL, Holms-Serrade-sanferm R, Serrat-Serrat J, Serra-Grima JR,
Gonzalez- Sastre J, and Ordonez- Llanos J. Increase of LDL susceptibility to
oxidation occuring after intense, long duration aerobic exercise. Atherosclerosis,
1995, 118:297-305.
44. Ji LL, and Hollander J. Antioxidant Defence: Effects Of Aging And Exercise, Free
Radicals in Exercise and Aging (Radak, Z., Eds), Human Kinetics, 2000, 35-72.
45. Açıkada C, Ergen E. Bilim ve Spor, Ankara, Büro Tek Ofset Matbaacılık 1990.
46. Hortobagyi T, at al. Effects of targeted skill development and plyometric
conditioning on long jump performance in 16 years old boys. Journal of Human
Movement Studies, 1991, 21:1-17
47. Noble BJ. Physiology of exercise and sport. St. Louis. Times Mirror/Mosby College
Publishing, 1986, 89-120.
48. Inal M, Akyüz F, Turgut A, and Getsfrid WM. Effect of aerobic and anaerobic
metabolism on free radical generation swimmers. Medicine & Science in Sports &
Exercise, 2001, 33:564-567.
49. Halliwell B., Gutteridge J.M.C. In: Oxidative stress, in Free Radicals in Biology and
Medicine 3rd ed. Halliwell B, Gutteridge JMC, editors. New York, Oxford University
Press: 1999, 246–350.
50. Singh VN, A current perspective on nutrition and exercise. Journal Nutrition, 1992,
22:760-765.
51. Andrade FH. Reactive Oxygen Species and Skeletal Muscle Function, Free
Radicals in Exercise and Aging, (Radak, Z., Eds), Human Kinetics, USA, 2000,
117-120.
36
52. Sen CK. Oxidants and antioxidants in exercise. Journal of Applied Physiology,
1995, 79:675-686.
53. Radak Z, Asano K, Inoue M, Kizaki T, Oh-İshi S, Suzuki K, Taniguchi N, and
Ohno H. Superoxide dismutase derivative reduces oxidative damage in skeletal
muscle of rats during exhaustive exercise. Journal of Applied Physiology, 1995,
79:129-135.
54. Ji LL. Antioxidant enzyme response to exercise and aging. Medicine & Science in
Sports & Exercise, 1993, 25:225-231.
55. Child R, Brown S, Day S, Donnelly A, Roper H. and Saxton J. Changes in ındices
of antioxidants status, lipit peroxidation and ınflammation in human skeletal muscle
after eccentric muscle actions. Clinical Science, 1999, 96:105-115.
56. Marzatico F, Pansarasa O, Bertorelli L, Somenzini L, and Della Valle G. Blood free
radical antioxidant enzymes and lipit peroxides following long-distance and
lactacidemic performances in high trained aerobic and sprint athletes. The Journal
of Sports Medicine and Physıcal Fitness, 1997, 37:235-239.
57. Mena P, Maynar M, Guttierrez JM, Maynar J, Timon J. ve Campillo JE.
Erythrocyte free radical scavenger enzymes in bicycle professional racers.
adaptation to training. The International Journal of Sports Medicine 1991, 12:563-
566.
58. Robertson RP, Harmon J, Tran PO, Tanaka Y. ve Takahashi H. Glucose toxicity in
cell: type ıı diabetes, good radicals gone bad, and the glutathione connection.
Diabetes, 2003, 52:581-587.
59. Margaritis I, Tessier F, Richard MJ. and Marconnet P. No evidence of oxidative
stress after a triathlon rice in higly trained competitors. The International Journal of
Sports Medicine, 1997, 18:186:190
60. Ünal M, Sıcak ve soğuk ortamda egzersiz, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
Mecmuası, 2002, 65:4.
61. Zorba E, Fiziksel Uygunluk, 2. Baskı, Ankara, Gazi Kitabevi, 2001: 239-285.
62. Günay M, Cicioğlu İ, Kara, E, Egzersize Metabolik ve Isı Adaptasyonu, 1. Baskı
Ankara, Gazi Kitabevi, 2006.
63. Günay M, Tamer K, ve Cicioğlu İ. Spor Fizyolojisi ve Performans Ölçümü, 1.
Baskı, Ankara, Gazi Kitabevi, 2006.
64. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, 4. Baskı, İzmir, Ege Üniversitesi Basımevi, 1993.
37
65. Ganong WF, Medical Physiology, Çeviri: Doğu A. Tıbbi Fizyoloji, 17. Baskı,
İstanbul, Barış Kitabevi, 1995:1-50.
66. Fox EL, Bowers RW, Foss ML, Physiological Basis of Physical Education and
Sports, Çeviri: Cerit M. Beden Eğitimi ve Sporun Fizyolojik Temelleri, 1. Baskı.
Ankara, Bağırgan Yayımevi, 1999:290.
67. Guyton AC, Hall JE, Textbook of Mediccal Physiology, Çeviri Çavuşoğlu H. Tıbbi
Fizyoloji Ders Kitabı, 10. Baskı. İstanbul, Nobel Kitabevi, 1996:583-594.
68. Ayala C, Valdez SR, Morero ML, Soaje M, Carreno NB, Sanchez MS, Bittencourt
JC, Jahn GA, Celis ME. Hypo-and hyperthyroidism affect NEI concentration in
discrete brain areas of adult male rats. Peptides, 2011, 32:1249-54.
69. Villanueva I, Alva-Sánchez C, and Pacheco-Rosado J, The role of thyroid
hormones as ınductors of oxidative stress and neurodegeneration. Oxidative
Medicine and Cellular Longevity, 2013, 15.
70. Djordjevic DZ, Cubrilo DG, Barudzic NS, Vuletic MS, Zivkovic VI, Nesic M,
Radovanovic D, Djuric DM. and Jakovljevic VLj. Comparison of blood
pro/antioxidant levels before and after acute exercise in athletes and non-athletes.
General Physiology and Biophysics, 2012, 31:211–219.
71. Chang S, Chen Y, Chang W, Liu I-M, and Cheng J, Increase of anti-oxidation by
exercise ın the liver of obese zucker rats. Clinical and Experimental Pharmacology
and Physiology, 2004, 31:506–511.
72. Messarah M, Boumendjel A, Chouabia A, Klibet F, Abdennour C, Boulakoud M.
S, Feki AE, Influence of thyroid dysfunction on liver lipid peroxidation and
antioxidant status in experimental rats. Experimental and Toxicologic Pathology,
2010, 62:301–310.
73. Tong TK, Kong Z, Lin H, Lippi G, Zhang H. and Nie J, Serum oxidant and
antioxidant status following an all-out 21-km run in adolescent runners undergoing
professional training-a one-year prospective trial. International Journal of
Molecular Sciences, 2013, 14
74. Choi E. and Cho Y, The effects of physical training on antioxidative status under
exercise-induced oxidative stress. Nutrition Research and Practice, 2007, 1:14-18.
75. Messarah M, Boulakoud MS, Boumendjel A, Abdennour C, Feki AE, The impact
of thyroid activity variations on some oxidizing-stress parameters in rats. Science
Direct, Comptes Rendus Biologies, 2007, 330:107–112.
38
EKLER
EK-1. ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Adı Soyadı : Ahmet Alperen PALABIYIK
Doğum tarihi : 25.06.1988
Doğum yeri : Erzurum
Medeni hali : Bekâr
Uyruğu : T.C.
Adres : Atatürk Üniversitesi Lojmanları 53/10, 25240 ERZURUM
Tel : 0544 614 13 03
E-mail : [email protected]
Eğitim
Lise : Erzurum Lisesi (2002-2005)
Lisans : T.C Ahi Evran Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü (2006-2010)
Yüksek lisans : Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı
(2011-2014)
Yabancı Dil Bilgisi
İngilizce : Orta
İlgi Alanları, Hobiler
Spor yapmak, seyahat etmek
39
EK-2. ETİK KURUL ONAY FORMU