enerjİ ve metabolİzma · 2014. 10. 20. · enerji nedir ve Çeşitleri nelerdir? (Şekil 8.2)...

24
ENERJİ ve METABOLİZMA Yrd.Doç.Dr .Yosun MATER Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

Upload: others

Post on 03-Feb-2021

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • ENERJİ ve METABOLİZMA

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Yaşayan Sistemlerdeki Enerji Akışı

    Hücre ve canlılar aslında küçük birer fabrika gibi çalışırlar. Enerji elde etmek ve depolamak için daha önceki

    bölümlerde gördüğümüz gibi makro molekülleri (Protein, Karbohidrat vbg) kullanırlar. Bunları metabolize

    ederek elde ettikleri enerjileri farklı şekillere çevirirler. Enerji değişimi çalışmalarına termodinamik adı verilir.

    Enerji farklı şekillere dönüşebilir.

    Enerji çalışma kapasitesidir. Potansiyel enerji depolanan enerji, kinetik enerji ise hareket enerjisidir.

    Enerjinin dönüşebildiği şekillere (=formlara) bakarsak bunlar arasında; mekanik enerji, ısı enerjisi, ses enerjisi,

    elektrik akımı, ışık veya radyoaktif enerjiyi de sayabiliriz. Isı için enerji ölçme birimi kilokalori olarak bilinir.

    Hücre oluşturduğu enerjiyi ile farklı yakıtlar a, yani şekerlere ve proteinlere çevirebilir.

    Bunlara en değişik örneklerden biri bioluminesans (bioluminescence) adını alır. Bu bir protein yapısıdır. Bu

    proteini oluşturan canlılar karanlıkta parlarlama, ışıma yeteneği kazanırlar.

    En kolay ve sıklıkla bu özelliği denizlerde görürüz. Bazı deniz canlıları (balıklar, bitkiler vbg) bu özelliğe

    sahiptir ama en sık deniz yüzeyinde görülen bazı tek hücreli dinoflagellatlar bu özelliğe sahiptir . Nispeten daha

    nadir olsa da bazı karasal formlarda da örneğin şekildeki mantarlar gibi bu özelliği görmek mümkündür (Şekil

    8.1).

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Metabolizma nedir?

    Bir dizi reaksiyon ile vücuda alınan besin maddelerinin, enzimler ve/veya yakıcı gazlar

    vasıtasıyla yıkılması ve/veya yakılması ile canlıya gerekli enerjinin oluşturulmasıdır. Diğer bir

    değişle bir dönüşüm prosesidir.

    Metabolik yolaklar vücuda alınan makromoleküllerin birim moleküllere dönmesi yani, ör:

    şekerlerin, solunumdan elde edilen oksijen yardımıyla, su ve karbondioksite kadar

    yıkılmasıdır. Buna Katabolik metabolizma, Katabolizma denir.

    Bunun tam tersi olarak canlıda yer alan birim molleküllerin yeniden yapılandırılması ve

    şekillendirilmesine Anabolik metabolizma, Anabolizma adı verilir.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Enerji Nedir ve Çeşitleri Nelerdir? (Şekil 8.2) Enerji kabaca iş yapabilme, varolan durumu değiştirme yeteneğidir. Farklı enerji çeşitleri vardır.

    Örneğin, Güneş yaşayan canlılar için en büyük termal enerji ve ısı enerjisi kaynağıdır.

    Kinetik enerji; bir şeyi hareket ettirebilme, erini değiştirmeye yarayan hareket enerjisidir.

    Potansiyel enerji, hareket etme enerjisi olduğu halde henüz kullanılmadığı ve bu enerjinin durağan halde

    olduğu enerjidir.

    Kimyasal enerji, atomların bağları arasında yer alan ve bağlar bir kimyasal reaksiyonla kırıldığında açığa

    çıkan enerjidir. Bu enerjinin canlıda açığa çıkması için Solunum ve fotosentez gibi bir dizi reaksiyon içeren

    karmaşık işleyişler kullanılır.

    Fotosentez; canlıların Güneşten gelen ışık enerjisini, şeker moleküllerinde bulunan kovalent bağlarla

    potansiyel enerji olarak aktaran bir işleyiştir. Yaşayan hücrelerde bu bağların kırılmasıyla, canlının bir diğer

    reaksiyon için ihtiyaç duyduğu enerji açığa çıkar.

    Oksidasyon-redüksiyon (=Redox) reaksiyonları transfer ettikleri elektronlar yardımıyla bağların yeniden

    yapılmasını ve kırılmasını sağlar.

    Oksidasyonda reaksiyonunda elektron kaybedilir (+ yüklü olur). Redüksiyonun amacı ise elektron

    kazanmaktır (- yüklü olur).

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Termodinamiğin Kuralları ve Serbest Enerji (Şekil 8.3)

    Kural 1: Hiçbir enerji kendi kendine var olamaz ve yok olamaz.

    Aslında yaşayan tüm organizmalar, yaşamsal faaliyetlerini göstermek için enerjiye

    ihtiyaç duyarlar.

    Enerji yaşayan organizmalarda değişkendir. Hareket enerjisinden, biyokimyasal

    enerjiye kadar farklı şekillere dönüşür ama kendi kendine oluşmaz veya yıkılmaz.

    Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir. Enerji yoktan var edilemez ve yok

    edilemez sadece bir şekilden diğerine dönüşür.

    Bir sistemin herhangi bir çevrimi için bu çevrim sırasında ısı alışverişi ile iş alışverişi

    aynı birim sisteminde birbirlerine eşit farklı birim sistemlerinde ise birbirlerine orantılı

    olmak zorundadır.

    Bu ifadelerin yapılan deneylerle doğruluğu gözlenmiştir fakat ispat edilememektedir.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Kural 2: Enerji değişimi sırasında bir kısım enerji

    kaybolur.

    Enerji dönüşümleri sırasında ortaya çıkan düzensizlik veya entropi (Entropi iş

    yapma yeteneği olmayan enerji olarak da tanımlanır) evrende düzenli olarak

    artar.

    Dünya gibi açık sistemlerde, güneşten gelen enerji korunamayabilir. Miktarı

    fazlada olsa harcanmak zorundadır. Genellikle bu fazla enerji ısıya dönüştürülür.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Mantıksal bakımdan ikinci yasa bu şekilde aslında fiziğin

    bir yasasından ziyade göreceli olarak büyük sistemler ve uzun

    zamanlar için geçerli bir teorem haline gelir.

    Ludwig Boltzmann tarafından tanımlanmıştır. Sisteme

    dışardan enerji verilmediği sürece düzenin düzensizliğe,

    düzensizliğin de kaosa dönüşeceğini anlatır.

    Buna verilen klasik bir örnek olarak, kırık bir bardağın

    durup dururken veya kırarken harcanan enerjiden daha azı

    kullanılarak, eski haline döndürülemeyeceği durumudur.

    Yine aynı şekilde devrilen bir kitabı düzeltmek için

    devirirken harcanan

    enerjiden fazlasını kullanmak gerekir.

    Özetle bu ilke ışığında potansiyel enerjinin bir kısmının

    ısıya dönüştüğü ve geri getirilemediği kabul edilir.

    Biyolojide ise canlılar minumum enerji harcayarak elde

    edilen maksimum düzenli yapıyı tercih ederler (Şekil 8.4).

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Kimyasal reaksiyonlarda serbest Enerjini

    değişimi kabaca tahmin edilebilir.

    Serbest enerjiye (G) dersek, bu enerji

    çalışan herhangi bir sistemde vardır.

    Bu durumda serbest enerji değişimi delta G

    olur (ΔG) olur.

    Bunun reaksiyondaki yönüde tahmin

    edilebilir.

    Eğer negatif spontan bir reaksiyon ise

    ekzergoniktir. Ekzergonik reaksiyonlar ise

    çevrelerine enerji salar.

    Pozitif, spontan olmayan bir reaksiyon ise

    endergoniktir. Endergonik reaksiyonlar

    çevrelerindeki enerjiyi absorbe ederler,

    toplarlar.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Spontan reaksiyonların

    oluşması için aktivasyon

    enerjisi gerekir.

    Aktivasyon enerjisi var olan

    kimyasal reaksiyonları

    düzensizleştiren ve kimyasal

    reaksiyonları başlatan bir enerjidir.

    Ekzergonik reaksiyonlarda bu

    aktivasyon enerjisine ihtiyaç duyar ve

    burada katalizörler görev alır.

    Kimyasal reaksiyonun hızını

    arttırmakla aktivasyon enerjisini

    düşürürler.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • ATP Hücre İçin Enerji Birimi

    Adenozin trifosfat (ATP) hücreler

    için kullanılan enerji birimidir.

    Yapısında, tüm nükleotidlerde

    olduğu gibi üç temel bileşen yer alır.

    Beş karbonlu Riboz şekeri,

    yapısında 2 karbon-nitrojen

    halkası bulunduran Adenin ve

    son olarak da enerjisi fosfat

    bağlarında depolanmış 3 fosfat

    (Şekil 8.9).

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Hücreler enerjiyi ATP’nin bağlarında depolar veya

    salarlar

    ATP’de yer alan enerji terminal fosfat gruplarına ait

    bağlarda depolanır.

    Bu gruplar diğer negatif yüklü gruplara karşı

    hassastırlar.

    Böyle gruplara bağlanır ve kararsızlık gösterirler.

    ATP Hidrolizi endergonik bir reaksiyondur (Şekil

    8.10, 8.12).

    ATP’nin terminal fosfat grupları enzimler yardımıyla

    koparılır ve bu reaksiyondan enerji açığa çıkar.

    Bu iki fosfat grubu için üst üste olduğunda ΔG çok

    negatif olur ve reaksiyonun yönü ekzergonik reaksiyona

    döner.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • ATP döngüsü devamlıdır.

    ATP hidrolizi ile serbest kalan ve enerji endergonik reaksiyonlarla

    yönetilir ama ikinci fosfat grubunun kaybından sonra reaksiyon

    ekzergonik reaksiyona döner ve bu dönüşüm canlılık için gerekli ve

    devamlıdır.

    Enzimler: Biyolojik Katalizörler Bir enzim bir reaksiyonun

    aktivasyon enerjisini değiştirir

    Enzimler bir reaksiyonun ihtiyacı olan aktivasyon enerjisini

    düşürürler.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Enzimlerin aktif bölgeleri

    reaksiyona giren substratın

    şekline tam olarak uyar.

    Substrat enzimlerin bu aktif

    bölgelerine bağlanırlar (Şekil

    6.10).

    Böylece enzimler

    substaratın şeklini düzenleyerek

    onların reaksiyona girebilecek

    en uygun formu almalarını da

    sağlarlar (Şekil 6.8).

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Enzimlerin pek çok şekiller (formlar) meydana getirirler.

    •Enzimler sitosölde serbest halde veya bazı organellerde, zarlarda birimler halinde

    bulunurlar.

    •Enzimlerin çoğu protein yapısındadır. Nadiren RNA yapısında olanları vardır. Bunlara

    ribozimler-ribozomlar denir.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • •Enzimler bir

    biyokimyasal kısayolun

    parçasıdırlar ve zaman

    zaman birden çok

    enzim, multi enzim

    kompleksleride

    oluşturarak bu

    yolaklarda yer alabilirler.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Çevre şartları ve diğer faktörlerin enzimler

    fonksiyonları üzerine etkisi

    Enzimlerin fonksiyonel olmaları onların üç boyutlu yapıları

    ile yakından ilişkilidir.

    Buna ek olarak sıcaklıktan, pH’dan ve inhibitör

    maddelerden de etkilenirler.

    Rekabetçi inhibitörler enzimlerin aktif bölgelerine

    bağlanarak substratın buraya bağlanmasını ve dolayısıyla

    enzimin iş yapmasını engeller.

    Yine benzer şekilde ama tersine olmak üzere, enzimleri

    aktive eden aktifleştiricilerde enzimlerin kontrolünde

    kullanılabilir.

    Allosterik enzimlerde, iki aktif bölge vardır. Bulardan birine

    veya diğerine bağlanacak olan aktive edici yada inhibe edici

    madde enzimin işleyişini bozabilir.

    Bununla berber bu tip enzimler ko-faktör adı verilen metal

    iyonlarından veya vitaminlerden oluşan aktive edicilere ihtiyaç

    duyarlar. Bu ko-enzimler genellikle bir elektron alıcısı olarak

    görev yaparlar (Şekil 6.13).

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Metabolizma: Hücre İşleyişinin Kimyasal

    Açıklaması

    Metabolizma bir hücredeki bütün biyokimyasal

    reaksiyonların toplamıdır.

    Anabolik reaksiyonlar molekülleri oluşturmak

    için enerjiye ihtiyaç duyarlar ve katabolik

    reaksiyonlar moleküllerin yıkılması ile

    moleküllerin bağlarında tutulan enerjiyi serbest

    enerji hale getirirler.

    Biyokimyasal yolları kullanarak hücrelerinde

    kimyasal reaksiyonları düzenlemek.

    Biyokimyasal yollarda yer alan kimyasal

    reaksiyonlar birbirinin ürününü kullanarak, bir

    sonraki reaksiyon için substrat olur.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Biyokimyasal yollar kademeli şekilde gelişmiş

    (evrimleşmiş) olabilir.

    Dünyanın oluşmasını takiben organik moleküllerin oluşması ait ilk

    zamanlarda okyanuslarda yer alan ilkel molekül "çorba" içinde birçok

    tepkimeler vardı.

    Muhtemelen bu karmaşa içinde bir reaksiyonda iki molekül

    birleştirildi. Bunlardan biri substrat molekülü olarak kullanıldı. Diğer

    molekülde enzim gibi davrandı.

    Zamanla bu organizasyon değişip ilk canlılar oluşmaya başlayınca, bu

    molekülleri bulunduran ve kullanabilen organizmalar seçildiler.

    Böylece yaşamlarını sürdürdüler. Bu şekilde, biyokimyasal yolların

    geliştiği düşünülmektedir.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Ürün-baskılayıcı (Feedback) Mekanizmaları İçeren Reaksiyonlar

    Biyosentetik yolaklarda ürün baskılama son derece sık görülen bir metabolizma düzenleme yöntemidir.

    Burada yolakta üretilen ürün, belli bir miktarın üstüne çıktığında yolağı baskılar ve çalışmasını engeller.

    Böylece hücrenin istediği maddenin gereğinden fazla üretimini de kontrol etmiş olur.

    Bunu genellikle o yolakta kullanılan enzimi ve/veya substratı baskılayarak yapar (Şekil 6.15).

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

  • Kaynaklar Campbell Biology 10th ed.(2014) Neil A. Campbell,

    Jane B. Reece, Unit 2, Part:8, p: 141-161 Pearson Benjamin Cummings, 1301 Sansome St., San Francisco, CA 94111.

    Biology / 9th ed (2008)Peter H. Raven George B. Johnson, Kenneth A. Mason, Jonathan B. Losos, Susan R. Singer, Chapter 6, p:107-121. The McGraw-Hill Companies, Inc., 1221 Avenue of the Americas, New York, NY 10020.

    Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER