edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

12
Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk İZOLLU Ç.P.L.

Upload: metin-bey

Post on 29-Mar-2016

251 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

malatya kale - izollu çok programlı lisesi - edebi kalemler dergisi - 6. sayı

TRANSCRIPT

Page 1: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk

İZOLLU Ç.P.L.

Page 2: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

“ İ n s a n , k e n d i k e n d i s i n i n y a z a r ı d ı r . ” S o k r a t e s

Emine TEKEDERELİGörsel Sanatlar Öğr.

Asiye ARSLANDin Kültürü Öğr.

Han

ife

YIL

MA

Z9

-C S

ınıf

ı

Ferh

at A

KM

AN

11

-C S

ınıf

ı

A Y I N Ö Ğ R E N C İ L E R İ

SAB

BO

YR

AZ

E D İ T Ö R

ize hazanı hatırlatan bir güz sabahı ‘’Acaba

yapabilir miyiz? ’’ diyerek başladığımız dergiyolculuğuna altıncı ve son sayımızla veda ediyoruz.

Hiç sevmiyorum ‘’son’’ demeyi aslındayazılarımda. Ya bana biten hayatı ya da o severekizlediğimiz Kemal Sunal filmlerinin bitişini hatırlatırhep…

Ama mesleki hayatta her güzel olan şey de çabukson buluyor. Buna üzülsek de okulumuzda ilkibaşarmak, bir edebi hava teneffüs etmek gururveriyor bize.

Genel Yayın Yönetmeni: Sabri BOYRAZDil Uzmanı: Abbas ŞAŞIRMAZTasarım: Metin SAKINCI, Erkan GEZER

2

A Y I N Ö Ğ R E T M E N L E R İ

Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için en büyük nimetti; çünkü dünyadaki en büyük mutluluk,

bu dünyanın şahidi olmaktı.İhsan Oktay Anar

Bugünün acemisi, yarının birer usta yazar ve şairleri olacak öğrencilerimizle çalışmak, bir eser ortaya koymak gerçekten inanılmaz bir duygu.

Hani şair diyor ya şiirinde:‘’Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes

Ey kahpe rüzgâr artık nereden esersen es’’

Biz de başlattığımız bu çalışmayı bizden sonra yapacakların daha ileriye dahaiyiye götüreceğine yürekten inanıyoruz. Bu kubbede hoş bir sada bırakmakiçin çıktığımız bu yolda bizi yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularaşükranlarımızı bildiriyor, saygıyla selamlıyoruz.

Sürçi lisan ettikse affola.

Page 3: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

OKULDAN HABERLER Okul köşelerinde yapılan konuşmalarda, her geçen gün saçları siyahtan beyaza doğru

ilerleyen Uğur Hocamızın, aynalarla arasının bozulduğu konuşuluyor. Müdürümüz kıyafetlerimize o kadar kızıyor ki, bayramlık kıyafet alırken bile acaba kızar mı

diye tereddüt ediyoruz. :)

Okul bahçesini bir türlü ihaleye veremeyen müdürümüzün bu işi üstlenerek çiftçiliğe başladığını görüyoruz.Eee müdür bey bir koli kayısı da bize verirsiniz artık!.

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk

3“Buraya herkes mutluluk getirdi, kimi geldiği kimi de gittiği için.” Oscar Wilde

İlçemize yeni atanan şube müdürlerimiz sayın Bekir Akçin ve Akın Ergen’e hoşgeldiniz diyoruz.

Geçen günlerde bir şiir dinletisi yaparak yüreğimizin bam telini titreten edebiyathocamız sayın Sabri Boyraz ve ekibine kocaman teşekkürler gönderiyoruz.

Tüm mücadelemize rağmen ilk beş sayımızı satamadığımız Ramazan Hocamızın altıncı sayı ile birliktetüm dergileri alacağı konuşuluyor. Eee biz de ne diyelim.Bu duaya amin diyoruz .

Biliyorsunuz ki bu son sayımız ve yazın bizi çooközleyeceksiniz. Eee artık eski sayılarımızı okuyarakhasret giderirsiniz. Hoşçakalın seneye görüşürüz…

Okulumuz adına Soma’da şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine veyakınlarına baş sağlığı diliyoruz.

Babası rahatsızlanan ve kötü günler geçiren Emine Hocamıza geçmiş olsun diyoruz Seneye meslek sınıflarına öğrenci alınmaya başlanacakmış bunu duyan 9. sınıfları bir

meslek telaşı aldı ki sormayın. Bazı sınıflarda yazı tura atıldığı

Din kültürü dersi ortak sınavında akıllı tahtayı kullanarak kopya çektiğimizi, ders hocamızın da bize yardım veyataklık ettiğini itiraf ediyorum. Allah günah yazmasın… (Rumuz: Tövbekar)

Esma Hocanın İngilizce hocası olduğuna bir türlü alışamadık. Çünkü öğretmenimiz aynı anda hem Türkçe hemKürtçe hem de İngilizce konuşuyor. (Rumuz: Muamma)

Metin Hocanın bilgisayardaki el hızına gözlerimizin hızı yetişmiyor. (Rumuz: Sırdaş) Edibe Hoca o kadar yavaş yürüyor ki geçenlerde taklit etmeye çalıştım derse geç kaldım. (Rumuz: Mavi Ada) Geçen haftalarda Sabri Hocanın arabasının tekerleğini patlatma planı yaptım ama sadece plan olarak kaldı.

(Rumuz: Kasırga) Kocaman sene boyunca bizi hiçbir geziye götürmeyen müdürümüz kadar cimri başka birini tanımadım. (Rumuz:

İsyankar Liseli)

İ T İ R A F K Ö Ş E S İ

Okulumuzda Abbas Hoca yönetiminde yapılan ‘’Satranç Turnuvası’’nda birinci olan Yasin Mum arkadaşımızı tebrik ediyoruz.

Yaptığımız ‘’Şiir Dinletisi’’ davetimize icabet etmeyen ilçemizdeki tümkurumlara üzüntülerimizi bildiriyoruz.

Yine karne haftası geliyor ‘’Oooof oooof’’ o kadar zayıf dersi son sınavlardaşişmanlatmak mucize vallahi.

bile geldi kulağımıza.

Tüm lisemize KOCAMAN bir müjde/seneye ilköğretim kendi binasınataşınıyormuş/Allah’ım bugünleri de gördük ya, cimrilik yapmayıpkendimize dondurma ısmarlayacağız. :)

Page 4: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk

4

Röportaj: Elanur DURSUN, Merve SERÇE (11-B sınıfı)

“Yaşam size veri lmiş boş bir f i lmdir. Her karesini mükemmel bir biç imde doldurmaya çal ış ın.” Ara Güler

Merhabalar. Öncelikle bu röportajı kabul ettiğiniz için Edebi Kalemler dergisi adına size teşekkür ederiz.Kısaca bize öğrenim hayatınız ve nereli olduğunuz

hakkında bilgi verebilir misiniz?1955 Kale doğumluyum

İlk ve ortaöğrenimimi Malatya ‘da tamamladım. Fatih İlkokulu, Atatürk ortaokulu ve Atatürk Lisesinde

okudum. Üniversite hayatımı ise İstanbul ve Bursa ‘da Osmanlı tarihi okuyarak tamamladım. Göreve Tarih

öğretmeni olarak başladım.Evli misiniz, aileniz hakkında kısaca bilgi verebilir

misiniz?Evliyim, 3 çocuk babasıyım, 2 çocuğum tıp doktoru

diğeri ise lise öğrencisi. Eşim narkozitör olarak çalıştı, kendisi emekli, ben de emekli olacakken belediye

başkanlığı teklifi geldi ve kabul ettim.Daha önce nerelerde görev yaptınız?

Uzun yıllar tarih öğretmenliği yaptım Emekli olduğumda kendi işimde genel müdür oldum. 30 Mart

Kale yerel seçimlerinde göreve başladım.Göreve yeni başladığınızı biliyoruz. Eğitim hayatından

sonra siyaset ve başkanlık nasıl bir duygu?Eğitim verdiğim yıllarda da siyasetin içindeydim. Eğitim

vermek gerçekten çok güzel bir duygu. Küçük yaşta siyasetin içinde olduğum için siyaseti seviyorum.

Bildiğimiz kadarıyla halkın size büyük bir teveccühü var, ilçemiz için ne gibi projeler planlıyorsunuz?Özellikle ilçemize hizmet etmek bizim için bir onurdur. İlk önceliğimiz karayolları, yapılaşma, imar, bir şehir meydanının olması sorunları olacaktır. Zira ilçemizde düğünlerimizi yapabileceğimiz bir mekân yoktur. Düğünlerimiz Malatya merkeze gidilerek yapılıyor. Bunun için gerekli çalışmaları yapacağız.Kale’ye çalışan bir belediye otobüsümüz var. Biz ve öğretmenlerimiz bunu kullanıyoruz; ancak adeta üst üste gidiyoruz, bununla ilgili ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz, çözüm önerileriniz nelerdir?Bu konuyla Malatya Büyükşehir Belediyesi ilgileniyor. Biz gerekli görüşmeleri yaptık, sizlerin rahatlığı için çalışmalar yapacağız.Kale’ye ait küçük de olsa bir futbol takımımız var. Kale Gençler Birliği Spor için neler planlıyorsunuz, destek olacak mısınız?Spor gençlerin eğitilmesi, kaynaşması açısından önemli bir faktördür. İleride bunların desteklenmesi için kendi imkânımızla katkıda bulunacağız.Bir eğitimci olarak okulumuza destek olacak mısınız? Özellikle okulumuzun çevre düzenlemesiyle ilgili büyük sorunlarımız var.Bütün okullarımız için imkânlarımız dâhilinde onlara katkıda bulunacağız, önceliğimiz gençlerimiz, onların geleceğidir.Yemek seçer misiniz, eşiniz bundan şikâyetçi mi?Evlenmeden önce yemek seçerdim, evlendikten sonra eşim lezzetli yemekler yapıyor bundan dolayı yemek seçmiyorum.

Tuttuğunuz takım? GalatasarayEn sevdiğiniz renk? En çok mavi rengi severim. Çünkü mavi umudun simgesidir, bu nedenle mavi hoşuma gidiyor.

H I Z L I S O R U L A RNe tarz giyinirsiniz? Resmi giyinirim, bu konuya da önem veririm ve dikkat ederim.

A K I L H A S T A N E S İ1960’lı yıllar, Elazığ akıl hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ’ıncadde ve sokaklarına dağılırlar.

O zamanın ünlü doktoru Mutemet Yazıcı hastanenin başhekimidir. «Doktor bey,ne yapalım?» diye akıl danışırlar. Mutemet bey personeline; «Bana bir düdük verinve arkama yapışarak gelin!» der.

Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ’ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir…

Page 5: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk

Ş İ İ R H A Y A T T I R

5“Hayatın tek bir zerresi yoktur ki iç inde şi ir bulunmasın.” Gustave Flaubert

Samsun, Sivas demediBütün yurdu dolaştı

Hastaydı yatıp dinlenmediTürk’ün bu öz evladı.

Savaştı cepheden cepheye,Bizi uğratmadı yenilgiye

Zaferleri biz kazandık,Övünmedik yine kendimizle.

ŞİDDET

Şiddet insanda derin yara açarİnsanlar ne halde bir bak

Şiddet insanın ruhunda başlarHerkes ister şiddetsiz hayat

Daha fazla can yanmasınKalpler kırılıp parçalanmasın

Mutlu mesut yaşamak varkenKimse üzülüp ağlamasın

Buna bir çare bulunmalıHerkes düşünüp taşınmalıKötü şeyler yaşanmadan

Şiddet konulu kararlar alınmalı

Sevda ÇAKAR(9-A Sınıfı)

19 MAYIS

Abdulkadir Aktaş (11-A Sınıfı)

Duruşu farklıydı Ata’nın,Gözleri kamaşırdı bakanın.Çünkü karşısında olan,İşte o ulu Ata’ydı.

Gelin hep beraber olalım,Hepimiz Ata’yı analım.Geçmişimizi unutmayalım

Kırma dostun kalbini, Onaracak ustası yokSoldurma gönül çiçeğini, Sulamaya ibrik yok..

Yunus Emre

Bir ahmak, eşeğine konuşmayı öğretiyordu bunun için epey çaba sarf etti.Bir bilge onu gördü ve şöyle dedi; "Boşuna uğraşma, bu sevdadan vazgeç, hayvan sendenbir şey öğrenmez bari sen ondan susmayı öğren!"

“Korkmuyor musunuz” diye sormuştum Zonguldak’ta bir madenci ağbime.

“Korkup da napacan” demişti, “korkuyla yaşanmaz ki.”

Kocaman harflerle ‘önce güvenlik ’ yazıyordu önünde konuştuğumuz duvarın üstünde.

Önce düşük maliyet.Önce yüksek kâr.

Önce maksimum kapasite.Önce karanlık .Önce sessizlik.Önce duman.

Önce ölüm.Şimdi kriz masalarında kifayetsiz bir telaş.Hiçbir yaraya derman olmayan başsağlığı

mesajlarımız, gözyaşlarımız.“Çizmelerimi çıkarayım mı” diyor mahşerin

ortasında çok yüksek kapasiteli bir kalp sahibi,“Ambulans kirlenmesin.” Bir de temizlik maliyeti

eklenmesin masraflarınıza benden ötürü.

Y I L M A Z E R D O Ğ A N ’ D A N S O M A Ş E H İ T L E R İ N E H Ü Z Ü N L Ü B İ R V E D A : Ç İ Z M E L E R

Hadi şimdi gider pusulasına yazın kardeşlerimizin vasiyetlerini.Vergiden düşün babasız kalan çocukların acısını.Soğuk rakamlar üzerinden bir hayat kurun karanlık ve ıslak maden dehlizlerinde.Bu işin sorumlularını affetmeye hiçbir kulun gücü yetmez. Bunu ancak Yaradan yapabilir.Allah sizi affetsin.Çıkarın o pahalı çizmelerinizi.Dünya daha fazla kirlenmesin.

S A D İ Ş İ R A Z İ ’ D E N

Page 6: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk

B İ R A Z D A G Ü L E L İ M

6 “Gülümsediğinde güze l leşmeyen b i r yüz h iç görmedim .” Aldous Huxley

F İ N A L S I N A V I

Yalnız bir öğrenci, sınavın ilk dakikasında kağıdını teslim etmiş.Öğrencinin cevabı da soru gibi kısaymış: "Why not?" (Neden olmasınki?) Bu öğrenci sınavdan "100" almış.

Aynı hoca başka bir sınavda "Risk nedir?" diye soruyor. Yine biröğrenci sınavın ilk 10 saniyesinde teslim ediyor kağıdını. Kağıdın üstkısmında sadece "isim-soyadı" yazıyor, gerisi ise bomboş beyazyaprak. En altta ise "İşte risk budur" diye yazıyor ve sonuçta dasınıftaki en yüksek notu alıyor.

Hocanın bir sonraki sınavında yine "Risk nedir?" sorusuylakarşılaşan öğrencimiz tekrar boş kağıt verince bu sefer "0" alıyor.Tabii koşa koşa hocaya gidip sebebini soruyor. İşte Hocanın cevabı:"Aynı şartlar altında, aynı riski iki kere almak aptallıktır!"

Sekiz çocuğundan üçü sağır, ikisi kör, biri zeka özürlü ve kadının kendisi frengili... Kadın hamile.Ve doğan çocuğun adı: Beethoven

Zavallı adamcağız çok kötü bir durumda olmasına rağmen cevap vermemeyi tercih etti. Bu kadın, birinci sınıftave o adamdan uzak uçabileceğinden tatmin olmuş, hostesin dönmesini bekliyordu. Birkaç dakika sonra gerigelen hostes, kadına:

"Çok özür dilerim gerçekten de uçakta boş yer yok... Birinci sınıfta bir yer bulduğum için mutlu oldum... Buyeri bulmak biraz zamanımı aldı, zira bu değişiklik için pilottan izin almam gerekiyordu. 'Hiç kimse sorunyaratan bir diğerinin yanında oturmak mecburiyetinde tutulamaz' dedi ve bu izni verdi."

Diğer yolcular kulaklarına inanamıyorlardı, bu esnada kadın da bir zafer kazanmış gibi yerinden kalkmayahazırlandı. Aynı anda hostes, oturmakta olan zenciye dönerek:

«Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize götürmem için beni takip eder misiniz lütfen?Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmakmecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyor.»

Tüm yolcular hep birlikte, bu olayı iyi bir biçimde sonuçlandıran uçak personelini alkışladılar, tebrik ettiler.O yıl, kaptan pilot ve hostes uçaktaki davranışlarından dolayı ödüllendirildiler.

Diplomatın biri, fakir bir adamın yanına gider ve “Oğlunun evlenmesini

sağlayabilirim.” der.- Oğlumun hayatına asla karışmam…

- Ama kız Lord Rothschild’in kızı- Haaa! O zaman başka…

Diplomatın ikinci durağı Lord Rothschild’inyanıdır,

- Kızınız için bir kısmet buldum lordum..- Benim kızım evlenmek için henüz çok

küçük…- Ama bu delikanlı halihazırda Dünya

Bankası Başkan Yardımcısı…- Bak o zaman başka…

Diplomat lordun yanından ayrıldıktan hemen sonra soluğu Dünya Bankası

Başkanının yanında alır.- Size başkan yardımcısı olarak tavsiye

edeceğim çok iyi bir delikanlı var.- Şu an zaten ihtiyacımdan çok başkan

yardımcım var, gerekmez!- Ama bu çocuk Lord Rothschild’in damadı

- Bak o zaman oldu, gelsin başlasın.

Hocalardan biri final sınavında sınıfa gelmiş ve sınav sorusu olarak tahtaya, "Why?" (Neden?) yazmış. Öğrenciler ilk önce ne yazacaklarını şaşırmışlar, sonra herkes bir şeyler yazmaya başlamış.

PARDON BAKARMISINIZ, BENİ BİR "ZENCİ" İLE YANYANA OTURTMUŞSUNUZ...Bu olay 14 ekim 1998 de kıtalar arası bir uçuş esnasında gerçekleşmiş.

Bir kadın, uçakta zenci bir adamın yanında oturuyordu. Durumdanrahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi,zira öylesine antipatik birinin yanında oturamazdı. Hostes, tüm uçağındolu olduğunu fakat birinci sınıfta yer olup olmadığına bakacağını söyledi.Diğer yolcular şaşkınlık ve tiksintiyle olayı izliyorlardı, bu kadının sadeceterbiyesizliğine değil, bir de birinci sınıfta yolculuğu devam edeceğineşahit oluyorlardı.

A L İ C E N G İ Z O Y U N U

Page 7: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk

7“Hepimiz tek kanatl ı melekleriz; yalnızca birbir imize sarı larak uçabil ir iz .” Luciano de Crescenzo

Ayrılığın nağmesi bu duyduğumuz,Bakışların gönlümü caydırmadan git.Ne bir hatıran kalsın ne de bir umut,

Duruşların gönlümü yandırmadan git.

Bütün resimlerini sök at duvardan,Sana ait ne varsa çıkart odamdan.

Kitabın arasında şöyle canından,Bir gül bırakmıştın ya soldurmadan git.

Hani bir şarkı vardı mazide kalan,Öyle içten acıklı, öylesi nalan.

Göğsüme yaslanıp da sevince boğan,Yeşermiş tüm aşkları kurutmadan git.

Nasıl güzeldi herşey hatırlasana,Nasıl gülüşürdük biz dert ortasında.

Ekmek paramız yokmuş ne gam, ne tasa,Güzel hatıraları zehretmeden git.

Hani mevsimlerden, hep biri bahardı,Hani gökten her cemre bize yağardı,

Hani kış ortasında mevsim bahardı,Şu inanmış gönlümü, kandırmadan git.

Allah aşkına bırak, öldürmeden git...

Bedirhan Gökçe

M U T L U L U Ğ U N S I R R I

G İ T

500 kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durduve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese birbalon vererek başladı. Herkes gazlı kalemle balonunaadını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve birodaya kapatıldı.

Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerineisimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkesdeli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlarçarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaosortamı oluştu.

5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunubulamamıştı.

Konuşmacı bu sefer herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesinisöyledi. Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuşmuştu.

Konuşmacı dedi ki: "Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve neredeolduğunu bilmiyor. Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir. Onlara mutluluk verin; sizinkisize gelir. Ve insanların yaşam amacı da budur...mutluluğun peşinden gitmek."

Tiffany Moore

Page 8: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

T Ü R K Ü T Ü R K Ü H A Y A T

8

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk El

ifY

ılm

azİZ

“ B a ş ı n ı n e k a d a r d i k t u t a r s a n y e r e o k a d a r s a ğ l a m b a s a r s ı n . ” C e n a p Ş a h a b e t t i n

Çanakkale Cephesi, sanki bir ölüm değirmeni gibiydi. O günler,köyde, kasabada erkeğin kalmadığı, gücü kuvveti ve boyu posuyerinde olan herkesin asker olduğu ya da asker olmak zorundakaldığı kara günlerdi.

Ekseriyeti 15 ila 19 yaşında olan bu genç bahadırların cepheyekatılımları anısına Anadolu’da yakılan meşhur “Hey OnbeşliOnbeşli” adlı türküde de söz konusu durum çok acı ve dramatikbir dille anlatılmıştır. Burada sözü edilen “15’liler” 1315doğumlulardır.

Hikayemizin kahramanı Tokatlı Halil evin en küçük çocuğudur.O dönemde yasa gereği her evde bir erkek ailesinin güvenliğini vegeçimini sağlayabilmesi için askere alınmayabiliyordu. Ancak Halilgönüllü olarak askere Çanakkale’ye gider. Arkasında bıraktığıannesi ne yazık ki Rum çeteler tarafından öldürülür. SözlüsüHediye ise kaçırılır. Bu andan itibaren Hediye’nin hayatı kararır.Uzun bir aradan sonra Hediye’yi serbest bırakırlar ancak Halilköye geri döndüğünde Hediye’nin başından geçenleri yanlış anlarve kavuşmak ahirete kalır.

Günümüzde “Hey On Beşli” türküsünüdüğünlerde veya eğlencelerde oyunhavaları olarak dinliyoruz ve hepbirlikte ritim tutuyoruz. Hey onbeşl i onbeşl i

Tokat yol lar ı taşl ıOnbeşl i ler gidiyorKız lar ın gözü yaşl ı

Gidiyom gidemiyomSevdim terkedemiyomSevdiğim pek gönüllü

Gönlünü edemiyom

Giderim i l inizden (el inizden)Kurtulam dil inizden

Yeşi l baş ördek olsamSu içmem gölünüzden

HEY ONBEŞLİ ONBEŞLİ

Aslan yarim kız senin adın HediyeBen dolandım sen de dolan gel beriye

Fistan aldım endazesi onyediye

B A Ğ I M S I Z L I K M E Ş A L E S İ

Neyimiz varsa; eğer bağımsız bir devlet kurmuşsak, bağımsız vatandaşlar olmuşsak, yurdumuzu Batınınelinden vicdanımızı ve düşüncemizi Doğunun elinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıp butopraklarda rahatça dolaşıyorsak, özgürce nefes alıyorsak, hepsini hiç kuşku yok ki 19 Mayısa borçluyuz.Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde büyük özveriler sonucunda kurduğumuz TürkiyeCumhuriyeti biz Türk gençliğine emanet edilmiştir. Bu emanete sahip çıkmak, en önemli görev vesorumluluğumuzdur. Birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışan her türlü tehdit karşısında birbirimize dahafazla kenetlenerek hiç kimsenin huzur ve güvenliğimizi bozmasına izin vermeyeceğiz. İnançlarıyla,yürekleriyle, kağnılarıyla Avrupalıların toplarını, tüfeklerini, kamyonlarını yenen atalarımızın izindenayrılmayacağız.

Atatürk, Türk gençliğine o kadar güveniyordu ki doğum günüm dediği 19 Mayıs’ı ve en büyük eserimdediği Türkiye Cumhuriyetini bizlere armağan etti. Bu nedenle bizler Türk gençliği olarak bu güvene layıkolduğumuzu gayret ve çabalarımızla göstermeliyiz ki Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün de dediği gibi ilelebetpayidar kalsın.

Ne Mutlu Türküm Diyene!

19 Mayıs 1919 tarihi; Türk Milletinin büyük birmücadeleyle tarih sahnesinde bir kez dahaşahlanışının destanıdır. ’’Türkiye sahnedensiliniyor diye üzülecek değiliz.’’ diyen Avrupalılarakarşı ’’Tüm dünyaya esir düşmektense ölürüzdaha iyi.’’ cevabını vererek bağımsızlık meşalesiniyaktığımız gündür, 19 Mayıs 1919.

Serap KARAALTUN (11-B Sınıfı)

Ancak Hey On Beşli türküsü bir oyun havası değil aksine bir ağıttır.

Page 9: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk

“Toprak, sevd ik le r im iz i a ld ığ ı i ç i n m i böy le güze l kokar?” Turgut Uyar 9

Z A M A N S I Z S O L A N G O N C A M I Z

“Seversin dünyayı doludizginAma o bunun farkında değildirAyrılmak istemezsin dünyadan

Ama o senden ayrılacaktır”

Sınıf arkadaşları ve öğretmenleri tarafından çok sevilen biriydi. Sınıfiçinde ders anlatımındaki sevecen tavrı ve başarısı ileride ne kadar iyibir öğretmen olacağın en büyük göstergesiydi. Öğretmenliği çok amaçok seviyordu. Staja başlayıp öğrencilerine kavuşacağı günü ipleçekiyordu. Bizlere sürekli: ”O gün en güzel elbiselerimi giyeceğim,öğrencilerimin karşısına gerçek bir öğretmen gibi çıkacağım.” diyordu.

İlk görev yerinin doğup büyüdüğü yer yani Kuluncak olmasını çokistiyordu. 3. sınıfta okuyordu, ne kalmıştı ki çocukluk hayalinin gerçekolmasına. Bu hayaline kısa bir zaman kalmışken girdiği şeker komasısonucunda 2 Kasım 2013 tarihinde sonsuzluğa yürüdü.

Kitap okumak onun en büyük tutkusuydu. Bizler de sınıf arkadaşlarıolarak onun bu tutkusunun çok sevdiği öğrencileri tarafındansürdürülmesi amacıyla bu kütüphaneyi açmak istedik. Umarız açtığımızbu kütüphane arkadaşımızın yarım kalan öğretmenlik hayalinin çoksevdiği öğrencileri tarafından tamamlanmasını sağlar.

G O N C A N A C A R ( 1 9 9 3 - 2 0 1 3 )

S I N I F A R K A D A Ş L A R I

Bu kampanyaya öncülük eden ve kampanyanın her aşamasında özveriyle çalışan başta Nurcan Kaya, SongülŞaşırmaz, Gülçin Yükselen, Yasemin Ağcakoca, Sema Çaygeç, Ramazan Sarıçiçek, Serkan Dayan, Hasan BasriGüneş olmak üzere emeği geçen bütün sınıf arkadaşlarına ve değerli hocalarına sonsuz teşekkür ederim. Ayrıcabu kampanyaya karınca kararınca katkıda bulunan İzollu Çok Programlı Lisesindeki duyarlı öğrencilerimeteşekkür ederim.

Gonca Nacar’ın anısını yaşatmak amacıyla sınıf arkadaşlarının açtıkları kütüphanede sergilenmek üzereyazdığı, insanın yüreğini titreten şu biyografik yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kocaman yürekli, bu gençarkadaşlara emeğinize sağlık diyorum.

18 Nisan 1993 tarihinde Malatya’nın Kuluncak ilçesinde doğdu. İlkokulu Kuluncak İlköğretim Okulunda,liseyi de Kuluncak Lisesinde okudu.

Öğretmen olup çok sevdiği çocuklara bir şeyler öğretmek en büyük hayaliydi. Bu amaçla özverili çalışmalarısonunda çok istediği İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretmenliğini 2011 yılında iyi bir dereceyle kazandı.

nönü Üniversitesi TürkçeÖğretmenliği 3.sınıf öğrencilerininkaybettikleri arkadaşları GoncaNacar’ın anısını yaşatmak adınadüzenledikleri kitap toplamakampanyasına biz de okul olarak 200kitapla katkıda bulunduk. Kuluncak ilçemerkezindeki Şehit Ümit Akbulutİlkokulu Anasınıfı bünyesinde‘’GONCA NACAR OKUMASALONU’’ oluşturulması bizlerimutlu etti.

.

Page 10: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

Hayal iklimlerine sessiz bir yolculuk

10 “ Ne kadar mutlu olmaya karar vermişseniz o kadar mutlu olursunuz.” Abraham Lincoln

M U T L U O L M A N I N 8 Y O L U

Teknik sorumlu Ali KAYADUMAN: “İlk maçı kazanarak şampiyonluğa emin adımlarla ilerliyoruz. Şampiyonluğuyeni belediye başkanımız sayın Cemal AKDEMİR’e hediye edeceğiz. Başkanımızın ve halkımızın desteğini arkasınaalan Kale Gençler Birliği, önümüzdeki sezon çok daha büyük başarılara imza atacaktır.” dedi.

KALE GENÇLER BİRLİĞİ ŞAMPİYONLUĞUNU KALE BELEDİYE BAŞKANI CEMAL

AKDEMİR’E HEDİYE EDİYOR

Farklı milletlerden bilim adamlarının yaptığı 13 araştırmada, mutlu olmak için 8 basit öneride bulunuldu. Araştırmacılar,

8) SevinAraştırmacılar sevgi, aşk ve hayatı bir başkasıyla paylaşmanın da mutlulukta

7) İyi arkadaşlar edininSosyal ilişkilerin mutluluk için önemli olduğunu belirten bilim adamları, sağlam arkadaş ilişkileri kuranların

6) Başkalarına yardım edinHediye alanlar, parasal yardımda bulunanlar ya da hayır işleri yapanların mutlu ettikleri için daha mutlu oldukları vurgulandı.

5) Sabırlı olunMutluluğun beklemekten geçtiğini vurgulayan bilim adamları, güzel anların değerini daha iyi anlayabilmek için sabırlı olunması gerektiğini belirtti.

4) Yeniliklere açık olunYeni deneyimlere açık olan kişilerin daha mutlu olduğunu belirten bilim adamları, yeni şeyler öğrenmenin beyni ve merak duygusunu harekete geçirdiğini de belirledi.

3) Hayatınızda daha çok mavi olsunMavi rengin kişinin kendine güvenini artırdığını ve stresi azalttığını belirten bilim adamları, bu durumun da mutlulukta önemli rol oynadığına dikkati çekti.

2) Hedefleriniz olsunUzun ya da kısa vadeli hedefi olanların üzüntüden daha kolay sıyrıldığı, hedeflerin hayata

1) Gece 6 saatten fazla uyuyunAraştırmacılar, gece 6 saatten fazla uyuyan (ortalama 6 saat 15 dakika) yetişkinlerin güne iyi başladığını belirtti. Çocuklara ve gençlere ise 8 saat uyumaları önerildi.

Hazırlayan: Murat ALTUNBEY (10-B Sınıfı)

U-19 ligi grup maçlarını namağlup lider olarak tamamlayıp play-ofyükselme grubuna kalan Kale Gençler Birliği ilk müsabakada karşılaştığıdiğer grubun namağlup lideri Sancaktarspor’u son dakikada attığı golle2-1 yenerek şampiyonluk yolunda çok büyük avantaj yakaladı.

"Psychological Bulletin" dergisinde yayımlanan araştırmada "mutluluğun reçetesini" yazdı.

anlam kattığı ve çevreyle ilişkilerin daha sıkı olmasına katkıda bulunduğu vurgulandı.

daha mutlu olduğuna vurgu yaptı.

büyük rol oynadığını ifade etti.

Page 11: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

11

SOLDAN SAĞA: 1) Kur’an’salbir terim olarak yolsuzlukyapanlar anlamında bir kelime2) Gelenek 3) Son harfiyumuşak sessiz olarak yemin –Kısaca erken gelen oturur – Birnota 4) Kırmızı – Sahip – Birkavim adı 5) Beyaz – KısacaAlman - Meslek 6) ABD’ninorijinal yazılışı – Ekmeğin anamaddesi - Taam 7) Uzaklıkişareti - Olanak 8) AnadoluTürkçesiyle evet – Sazın enkalın teli 9) Mecazenağlatmaktan emir – Bir renk10) Genişlik – Ana gibi 11)Utanı – Bir ses sanatçısı 12)Yöntem – Masal dağının adı 13)Dakik – Bir olumsuzluk ön eki14) İcat – İnce deri

YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1) Eski dilde su, ab – Dik durma – Rüzgar – Eski dilde su, ma 2) Bir erkek adı – Tabak –Yüce, âli 3) Şafak zamanı – Milli ajansımız – Eşit – Akıtma 4) Sırtlan – Hilal – Beklenti 5) Altıncı harfimiz – Kükürdünimi – Devlet işi – Bir erkek adı 6) Kısaca Ankara – Biz Azeri çalgısı 7) Zorla yerleşme – Çok değil – Betondan boru 8)Büyük ağaçlık – Çalgı – Uzak anlatan ön ek 9) Vilayet – Onuncu harfimiz – Ayakla kalça arası organımız 10)Siyahlaşan 11) Evleri yan yana olan – Bir soru takısı - Ufuklar

" İ n s a n ö ğ r e n m e y i b ı r a k t ı ğ ı g ü n y a ş l a n ı r . " H e n r y F o r d

Page 12: Edebi kalemler dergisi 6 (2014 mayis)

[email protected] www.izollu.meb.k12.tr

( 4 2 2 ) 3 2 5 3 5 3 3