e k 2 -...

25

Upload: others

Post on 02-Mar-2020

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR, 1469-1914

ŞEVKET PAMUK

Yazarın Notu : Araştırmaya büyük katkılarda bulunan değerli asistanlar Figen Taşkın, Seda Bayındır ve Haydar Çoruh ile Ahmet Akarlı, Cem Emrence, Cenk Erkin, Nadir Özbek, Rasim Özcan, Işık Özel, Funda Soysal, Cenk Tarhan ve Emre Yalçın'a teşekkür ederim. Ayrıca Prof. Dr. Halil Sahillioğlu ile Robert Allen'ın görüşlerinden yararlandım. Prof.Dr.Edhem Eldem, Dr.Mehmet Genç, Yrd. Doç. Dr. Osman Sarı ve Prof. Dr. Zafer Toprak projenin ön-sonuçlarını dinleyerek yararlı eleştirilerde bulundular. Ancak tüm sorumluluk doğal olarak bana aittir.

İstanbul'da Tüketici Fiyatları

Bu yazıda 15. yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar İstanbul ve daha sınırlı olarak da Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer kentlerinin fiyat tarihi üzerine yapılan çalışmanın yöntemi tartışılmakta, özet sonuçları tablo ve grafikler halinde sunulmakta ve yorumlanmaktadır. Yazının son bölümünde ise İstanbul tüketici fiyatlarıyla Avrupa'nın önde gelen kentlerindeki fiyatların uzun dönemli eğilimleri karşılaştırılmaktadır. Bu çalışmanın daha ayrıntılı kaynakları ve sonuçları Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından yayımlanacaktır.

Fiyat endeksleri için İstanbul'un seçilmesinin en önemli nedeni, Osmanlı döneminde en ayrıntılı fiyat verilerinin başkent için bulunmasıdır. Ayrıca, İstanbul hem büyüklüğü hem de siyasi önemi açısından çok istisnai bir konumdaydı. Yarım milyona yaklaşan nüfusuyla 16. yüzyılda Avrupa ve batı Asya'nın en büyük kentiydi. Diğer büyük ve tüketici kentlerde görüldüğü gibi, devletin iktisadi öncelikleri içinde büyük bir ağırlığı vardı. Nihayet, aşağıda görüleceği gibi, İstanbul dizileri Avrupa'nın diğer büyük kentleriyle karşılaştırma olanağını da sağlamaktadır.

Dört yüz elli yıllık fiyat tarihi çalışması eldeki verilerin özellikleri nedeniyle, birbirleriyle bağlantılı iki dönem halinde yürütülmüştür: 1469-1860 ve 1860-1914. 1469-1860 dönemi için, Osmanlı arşivlerindeki altı binden fazla hesap defteri ve listeden derlenen temel gıda mallarına ve diğer mallara ilişkin fiyat verileri kullanılarak tüketici fiyatları endeksleri hesaplanmıştır. Aynı arşiv belgelerinin yokluğunda, 1860-1914 dönemi için İstanbul Zahire Borsası'nda oluşan toptan mal fiyatları kullanılmıştır.

Gıda Malları

Çalışmanın ilk aşamasında 1469-1860 dönemi için üç ayrı gıda malları fiyat endeksi hesaplanmıştır. Zaman içinde malların kalitelerinde ortaya çıkabilecek farklılıklardan etkilenmemeleri için, endeksler standart mallarla sınırlı tutulmuştur. Bu endekslerden

2 ŞEVKET PAMUK birincisi için İstanbul'daki büyüklü küçüklü vakıfların ve bunların imaretlerin hesap defterlerinden yararlanılmıştır. Bu defterlerde imaretlerin düzenli olarak pişirip sundukları yemekler için satın aldıkları gıda mallarının miktarları ve birim fiyatları yer almaktadır. İmaretler İstanbul piyasasından sık sık alım yapmakta, büyük imaretler için bu alımlar büyük miktarlara ulaşabilmekteydi. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde bulunan vakıf hesap defterlerindeki Hicri tarihler Miladiye çevrildikten sonra, her mal için bir Miladi yıl süresi içinde yapılan alımlarda, belirli kalite farklılıklarını da yansıtan tüm fiyatların ağırlıklı ortalaması hesaplanmıştır. Bu veriler büyük çoğunluğuyla Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Maliyeden Müdevver ve Evkaf Nezareti Haremeyn Muhasebeciliği tasniflerindeki defterlerden sağlanmıştır (Vakıfların ve imaretlerinin hesap defterlerine ayrıntılı bir örnek için bkz. Barkan, 1962-63).

Gıda malları için ikinci endeks, Topkapı Sarayı Mutfağı (Matbah-ı Amire) tarafından satın gıda mallarının fiyatlarından hesaplanmıştır. Her gün binlerce kişi için yüzlerce kap yemek pişiren bu kurumun satın aldığı malların miktarı ve ödenilen fiyatlar ayrıntılı olarak tutulan defterlerde yer almaktadır (Uzunçarşılı, 1984, s. 379-84). Bu endeks için de defterlerdeki Hicri tarihler Miladiye çevrildikten sonra, her mal için bir Miladi yıl süresi içinde yapılan alımlardaki geçerli olan fiyatların ağırlıklı ortalaması hesaplanmıştır. Bu veriler büyük çoğunluğuyla Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Devlet Başmuhasebe Matbah Emini tasnifindeki defterlerden sağlanmıştır.

Gıda malları için oluşturulan üçüncü endeks ise İstanbul kent yönetiminin loncalara danışarak her mal için ayrı ayrı belirlediği narh fiyatları kullanılarak hesaplanmıştır. Narh fiyatları kent içinde esnafa ve tüketicilere ilan edildiği gibi, kadılar tarafından mahkeme kayıtlarına da eklenmekteydi (Kütükoğlu, 1982, 1983 ve 1984). Arşiv çalışmaları sırasında İstanbul'un Suriçi bölgesinde görev yapan mahkemenin kayıtlarından sınırlı sayıda narh listesi sağlanabildiği için, Üsküdar ve Galata mahkemelerine ait kayıtlar da kullanılmıştır.

İstanbul ve diğer kentlere ait narh listelerinden birkaçının yayımlanması, tarihçiler arasında narh uygulamasının Osmanlı döneminde kent ekonomisinin kalıcı bir özelliği olduğu izlenimini yaratmıştı. Oysa, son yıllarda bu çalışma için İstanbul'daki 1 numaralı Suriçi, Galata ve Üsküdar mahkemelerinin 15. yüzyılın ortalarından 19. yüzyılın ortalarına kadar elde bulunan ve sayıları bin cildi aşan tüm kayıtları üzerinde yaptığımız taramalar sonucunda, narh listelerinin sürekli ya da düzenli olarak hazırlanmadığı görülmektedir. Özellikle 17. yüzyılın ilk yarısından sonra, narh listelerinin daha çok mal ve para piyasalarındaki darlık, kıtlık, parasal dalgalanma ve olağanüstü istikrarsızlık dönemlerinde hazırlandıkları anlaşılmaktadır. Buna karşılık, daha istikrarlı dönemlerde, örneğin 18. yüzyılda, kimi durumlarda yirmi otuz yıllık süreler boyunca narh listelerinin hazırlanmadığı dikkati çekmektedir. 1780'lerden 1840'lara kadar yoğunlaşan mali ve parasal bunalımlar nedeniyle, narh listeleri tekrar gündeme gelmiştir (Çeşitli Anadolu kentleri üzerine narh listeleri kullanılarak yapılan çalışmalara örnek olarak bkz. Öztürk, 1988 ve 1990).

Gıda malları endeksinin hesaplanması çalışmalarının ilk aşamasında, eldeki tüm veri kaynaklarında fiyatları en sık ve en düzgün olarak yer alan beş malın fiyatları ile (un, pirinç, bal, sadeyağı, zeytinyağı) vakıf, saray mutfağı ve narh fiyatları için ayrı ayrı endeksler hesaplanmıştır. Bu üç gıda malları endeksinin orta ve uzun vadeli eğilimlerinin birbirlerine çok benzediği anlaşılmıştır (Grafik 1). Ancak yine de saray mutfağı ve narh

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 3 fiyatlarının daha fazla devlet denetiminde olduğunu dikkate alınarak, çalışmamızın nihai sonuçları için vakıfların ödedikleri fiyatlar esas alınmıştır.

Özetlenecek olursa, gıda malları endeksinin oluşturulması sürecinde İstanbul'da bulunan irili ufaklı çok sayıda vakfın ve bunların imaretlerinin satın aldıkları gıda malları için ödedikleri fiyatlar esas alınmış, ancak vakıflara ait fiyatların bulunmadığı az sayıdaki yıl için saray mutfağının ödediği fiyatlar zincirleme yoluyla endekse bağlanmıştır. Narh fiyatları ile özel harcama defterlerinden derlenen fiyatlar hesaplanan nihai endekse dahil edilmemiştir.

Ortalama kentli tüketicinin harcamalarını harcama alışkanlıkları dikkate alınarak, gıda mallarının toplam endeks içindeki ağırlığı yüzde 75 ile 80 arasında tutulmuştur. Çeşitli gıda malların endeks içindeki ağırlıkları ise kullandığımız hesap defterlerindeki alımların miktarlarına ve toplam gıda harcamaları içindeki paylarına göre belirlenmiştir. Bir başka deyişle, gıda malları fiyat endeksi oluşturulurken imaretlerin yaptıkları alımlardaki oranlar izlenmiştir.

Yine de, fiyat verilerinde eksikler bulunması nedeniyle, dört yüzyıllık sürenin tümünde aynı tüketim sepetini kullanmak mümkün olmamıştır. Bunun yerine, yedi alt-dönem belirlenerek bunların her biri için ayrı hesaplamalar yapılmış, endeks değerleri daha sonra zincirleme olarak birbirlerine bağlanmıştır.

Bu malların her birinin fiyatlarının her yıl için bulunamadığı durumlarda, eksik fiyat gözlemleri var olan verilere regresyon teknikleri uygulayan bir istatistik paketi aracılığıyla doldurulmuştur. Her malın her endeks içindeki ağırlığı, toplam gıda malları harcamaları içinde o malın payı dikkate alınarak belirlenmiştir.

Aşağıda alt-dönemlerde en sık olarak kullanılan sepete giren mallar ve ağırlıkları verilmektedir:

- 11 kile un (bir İstanbul kilesi = 37 litre; bir İstanbul kilesi un = 20.5 okka; bir okka = 1.280 gram),

- 4 kile pirinç (bir Istanbul kilesi pirinç = 10 okka),

- 9 okka sadeyağ,

- 13 okka bal,

- 40 okka koyun eti,

- 0.2 kile nohut,

- 5 okka zeytinyağı.

Zeytinyağı özellikle erken dönemlerde esas olarak aydınlanma için kullanılmaktaydı. Ancak endekse katılmasında bir sakınca görülmemiştir.

Elimizdeki hesap defterlerini inceleyerek yaptığımız hesaplamalar, yukarıdaki malların toplam gıda harcamaları içindeki payının yüzde 85-90 düzeyinde olduğuna işaret etmektedir (16. yüzyılda imaretlerin gıda harcamaları ve tüketim sepeti üzerine ayrıntılı bir döküm için ayrıca bkz. Barkan, 1970).

4 ŞEVKET PAMUK

Yukarıda sayılan temel malların yanı sıra aynı kaynaklardan derlenen kuzu eti, süt, yumurta, mercimek, soğan gibi malların fiyatları da verilerin elverdiği ölçüde endeks hesaplamalarında kullanılmıştır.

Buna karşılık, elde oldukça ayrıntılı diziler bulunmasına karşın, şeker ve kahveyi, en azından 19. yüzyılın ortalarına kadar lüks tüketim malı olarak nitelendirildiği ve ortalama tüketicinin bütçesinde yer almadığı için veya çok sınırlı bir payı olduğı için, hesaplamalara dahil edilmemiştir. Ancak, daha ileri bir aşamada bu malları da endekse katmak mümkündür.

Tüketici fiyatları endeksine en başta ekmek fiyatlarını almak gerekirdi. Ancak, düzenli ve uzun dönemli diziler elde edilemediği için, ekmek fiyatlarının kullanıl-masından vazgeçilmiştir. Ekmeğin yerine un, istisnai olarak da buğday kullanılmıştır.

Yukarıda verilen ağırlıklar uygulandığında, un ya da bulunamadığı durumlarda buğdayın toplam gıda malları harcamaları içindeki payı, fiyatların gösterdiği dalgalanmalara bağlı olarak, yüzde 32 ile yüzde 40 arasında değişmekteydi. Ancak, un fiyatlarının çok yükseldiği veye çok düştüğü durumlarda bu aralığın dışına çıkıldığı da görülmektedir. Yine yukarıdaki ağırlıklar uygulandığında, koyun etinin toplam gıda harcamaları içindeki payı ise yüzde 6 ile 8 arasında değişmekteydi. Gıda mallarının toplam harcamalar içindeki payının yüzde 75 ile 80 arasında değiştiği dikkate alındığında, unun toplam harcamalar içindeki payının yüzde 24 ile 28, koyun etinin toplam tüketici harcamaları içindeki payının ise yüzde 5 ile 7 arasında değiştiği görülmektedir.

Özel hanelerin gıda malları harcamalarının imaretlerinkilerden daha farklı bir bileşim gösterdiği düşünülebilir. Ancak bu aşamada özel hanelerin ya da kişilerin gıda malları harcamaları ya da sepetleri hakkında elimizde fazla bilgi bulunmamaktadır.

Endekse girsin veya girmesin, her gıda malının farklı kaynaklardan sağlanan yıllık fiyatları DİE tarafından yayımlanacak olan kitabın sonunda Ek 1'de ayrıntılı olarak verilmektedir.

Ayrıca, İstanbul tüketici fiyat endeksine giren temel malların gram gümüş cinsinden fiyatlarını da izlemek mümkündür. Un, pirinç, koyun eti, sadeyağı, zeytinyağı, bal ve odun fiyatlarının gram gümüş cinsinden uzun dönemli eğilimleri de aynı kitap içinde grafikler halinde verilmektedir. Bu grafikler 1469-1914 döneminde genel fiyat endeksi 300 kat artarken, ürün bazında da gram gümüş cinsinden ifade edilen mal fiyatlarının bir hayli istikrarlı kaldığını göstermektedir.

Diğer Mallar

Çalışmanın ikinci aşamasında ise, çeşitli arşiv kaynaklarından derlenen gıda dı-şındaki malların fiyatları endekse katılmıştır. Bu aşamada kullanılan mallar sabun, odun, kömür ve çividir. Çivi fiyatları okka başına olarak inşaat ve tamirat defterlerinden derlenmiştir. Ayrıca, Topkapı Sarayı'na ait defterlerden iki tür yünlü kumaş için (yerli çuha ve İngiltere'den ithal edilen çuha Londrine) ayrıntılı bir dizi oluşturulmuştur. Ancak, her iki tür çuhanın birim uzunluk (zira) başına fiyatları da örneğin yeniçerilerin giydikleri çuhanın fiyatlarından 4-5 kat daha yüksektir (Sahillioğlu, 1973-74). Bu durumda söz konusu çuhaların yüksek gelirli kesimler tarafından tüketilen türlerden, pahalı kumaşlar olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, 1469-1860 döneminde bu iki tür çuhanın fiyatlarındaki artış, diğer gıda malları ve mamul mallardaki artışın bir hayli gerisinde kalmaktadır. Söz

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 5 konusu kumaşların fiyatlarındaki göreli gerilemenin bir bölümünün kumaşların kalitesinde zaman içinde ortaya çıkan bir düşüşten kaynaklanması mümkündür. Bu durumda, derlenen çuha fiyatları endeks dışında tutulmuştur. Diğer mamul malların yanı sıra, iki tür yünlü kumaşın yıllara göre fiyatları da DİE kitabında verilmektedir. Ayrıca, pek çok kumaş türü için de fiyat gözlemleri derlenmiş, fakat kumaş türlerinin sık sık değişmesi nedeniyle, bunlardan uzun süreli diziler oluşturmak mümkün olmamıştır. Bir tüketici fiyatları endeksinde bu malların yanı sıra, ev kirasına da yer vermek yararlı olurdu. Ancak, bu aşamada arşiv belgelerinden bu amaca hizmet edecek bir dizi derlemek mümkün gözükmemektedir.

Tüketici Fiyatları Endeksinin Özellikleri

İstanbul kenti için oluşturulan tüketici fiyatları endeksinin önemli bir özelliği, verilerin derlenmesi ve fiyat endeksinin hesaplanması sırasında izlenilen yöntemden dolayı, kısa vadeli (yıllık) fiyat dalgalanmalarının sınırlı kalması veya yeterince yansıtılmamasıdır. Endeksin kısa vadeli fiyat hareketlerini tam olarak yansıtamamasının birkaç nedeni vardır. Birinci olarak, devletin başkent ekonomisine müdahalesinin fiyatları uzun dönemde etkilemese bile, kısa vadeli dalgalanmaları azaltmış olması beklenmelidir. Bir başka deyişle, diğer Osmanlı kentlerine kıyasla İstanbul'da kısa vadeli fiyat hareketlerinin daha sınırlı kaldığı düşünülebilir. İkinci olarak, küçük ve özellikle de büyük vakıfların ödedikleri fiyatların sıradan tüketicilerin ödedikleri fiyatlardan daha az dalgalandıkları söylenebilir. Çünkü orta ve büyük ölçekli kurumların tüccarlarla ve mal getiren aracılarla uzun vadeli bağlantıları olması beklenir.

Üçüncü olarak, arşiv belgelerinden derlenen fiyat verilerinin bilgisayar ortamına geçirilmesi aşamasında, herhangi bir yılda sadece bir malın fiyatının önceki yıla oranla yüzde 100'den fazla arttığı veya yüzde 50'den fazla düştüğü durumlarda, eğer yeni fiyat düzeyi daha sonraki yıllarda tekrarlanmamışsa, defter kayıtlarında hata yapılmış olabileceği dikkate alınarak, söz konusu fiyat verileri kullanılmamıştır. Aynı yılda birden fazla malın fiyatında bu tür artışların görüldüğü durumlarda ise veriler endekse dahil edilmiştir. Bu uygulama hatalı kayıtların endeksi saptırmasını engellemiştir. Ancak aynı uygulama, kaçınılmaz olarak, az sayıda da olsa gerçek fiyatın endeks dışı bırakılmasına yol açmıştır.

Yukarıda sözü edilen nedenlerle, oluşturulan tüketici fiyatları endeksinin orta ve uzun vadeli değerleri güvenle kullanılabilir. Buna karşılık, endeksin orta ve uzun dönemli eğilimlerine kıyasla, kısa dönemli, ya da yıllık dalgalanmalarına daha ihtiyatlı olarak yaklaşılması uygun olur.

Endekste yer alan ve almayan malların göreli fiyatları arasında uzun vadede ortaya çıkan farklı eğilimler de dikkat çekmektedir. 1469-1914 arasındaki dört buçuk yüzyıllık sürede, un, et, süt, yumurta ile odunun fiyatları toplam olarak 400 ile 700 kat arasında artış gösterirken, aynı dönemde sadeyağ, bal, zeytinyağı gibi gıda mallarının yanı sıra hakkında veri toplayabildiğimiz mamul malların tümünün fiyatlarındaki toplam artış 200 katın altında kalmıştır. Ayrıca, ithal edilen kahve ve şekerin fiyatlarındaki artış da özellikle 19. yüzyılın ilk yarısında diğer mallardaki artışın çok gerisinde kalmış, bir başka deyişle kahve ve şekerin göreli fiyatları 19. yüzyılın ilk yarısında önemli bir düşüş göstermiştir.

6 ŞEVKET PAMUK

Bu göreli fiyat hareketlerine bakarak, un, et, süt yumurta gibi temel gıda mallarının toplam tüketim sepeti içinde daha fazla paya sahip olduğu düşük gelirli kesimlerin karşı karşıya kaldıkları fiyat artışlarının endeksin hesapladığı ortalamadan daha yüksek olduğu, buna karşılık, yünlü, pamuklu kumaş, kahve, şeker ve diğer ithal mallarını daha yüksek oranlarda tüketen yüksek gelirli kesimlerin bu malların göreli fiyatlarındaki düşüşten daha fazla yararlanabildikleri ve karşı karşıya bulundukları enflasyon oranının endekste gösterilen ortalamadan daha düşük olduğu sonucuna varılabilir. Ayrıca, et fiyatlarındaki hızlı artışın, özellikle 18. yüzyıldan itibaren kişi başına tüketimin gerilemesine yol açtığı da söylenebilir.

1860 sonrasındaki dönemde vakıf, saray mutfağı ve narh kaynaklarından elde edilen fiyat gözlemleri çok sınırlıdır. Bu son dönem için İstanbul Zahire borsasında oluşan ve önce Journal de Constantinople'da, daha sonraları da İstanbul Ticaret Odası Gazetesi'nde düzenli olarak yayımlanan üç aylık fiyatlar içinden un, pirinç, tereyağ, zeytinyağı, üzüm, fındık, kömür, gaz yağı gibi yirminin üzerinde malın fiyatları kullanılmıştır. Endeks içinde bu malların her birine verilen ağırlıklar saptanırken, mümkün olduğu ölçüde daha önceki ağırlıklara bağlı kalınmıştır. Bunların yanı sıra, endekse ithal edilen pamuklu tekstil ürünlerinin fiyatlarına ilişkin bir dizi eklenmiştir. 1914'e gelindiğinde, toplam pamuklu kumaş tüketiminin üçte ikisinden daha fazla bir bölümünü ithal edilmekte veya ithal malı iplikten dokunmaktaydı. 1860-1914 dönemi fiyat endekslerinde kullanılan mallar ve bunların yıllık fiyatları da DİE kitabında verilmektedir.

Diğer Kentlerde Fiyatlar

Fiyat endeksleri için İstanbul'un seçilmesinin en önemli nedeni, en ayrıntılı fiyat verilerinin başkent için bulunmasıdır. Ancak, imparatorluğun diğer kentlerindeki vakıfların hesap defterlerinde de ayrıntılı fiyat verileri bulunmaktadır. Edirne, Bursa, Konya, Trabzon, Şam ve Kudüs kentleri için de, aynı derecede ayrıntılı olmasa da, fiyatların uzun dönemli eğilimleri hakkında yeterli bilgiler sağlayacak endeksler oluşturmak mümkündür. Bu veriler büyük çoğunluğuyla Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Evkaf Nezareti Haremeyn Muhasebeciliği tasnifindeki defterlerden sağlanmıştır. Grafik 5'te 1489-1870 döneminde diğer kentler için ayrı ayrı hesaplanan gıda malları fiyat endeksleri, İstanbul kenti için hazırlanan gıda malları endeksi ile karşılaştırmalı bir biçimde sunulmaktadır. Grafik 5'ten diğer kentlerdeki fiyat hareketlerinin İstanbul'un uzun vadeli eğilimlerine oldukça yakın seyrettiği anlaşılmaktadır. Bu tabloya bakarak, İstanbul tüketici fiyatlarının orta ve uzun vadeli eğilimlerinin imparatorluğun özellikle kıyı bölgelerindeki kentlerin fiyat tarihini de oldukça sağlıklı bir biçimde yansıtabileceği sonucuna varılabilir.

Tüketici Fiyatlarının Uzun Dönemli Eğilimleri

İstanbul vakıf ve imaretlerinin hesap defterlerinden derlenen gıda malları fiyatlarını esas alan ve bunların yanına diğer malların fiyatlarını katarak oluşturulan endeksin yıllık değerleri Tablo 1 ve Grafik 2'de verilmektedir. Grafik 2'de dikey eksen logaritmik ölçeğe göre düzenlendiği için, endeks eğrisinin eğimi, fiyatların artış hızını yansıtmaktadır. Bu genel sonuçlar İstanbul'da genel fiyat düzeyinin 1469'dan 1914 yılına kadar, yaklaşık olarak 300 kat arttığını göstermektedir. Bu toplam artış, ortalama olarak yılda yüzde 1.3'lük bir artış hızı anlamına gelmektedir.

Grafik 2'den Osmanlı tarihinde iki hızlı enflasyon dönemi olduğu anlaşılmaktadır. Birinci olarak, 16. yüzyılın sonlarından 17. yüzyılın ortalarına kadar uzanan bir enflasyon

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 7 dalgası sırasında fiyatlar yaklaşık olarak 5 kat artmıştır. Bu dönemdeki artışlar genellikle dünya ölçeğindeki Fiyat Devrimi ile ilişkilendirilmektedir. Ancak Osmanlı fiyat artışlarının büyük bir bölümü, aşağıda tartışıldığı gibi, tağşişlerden kaynaklanmaktadır. Oluşturulan fiyat endeksleri, ikinci olarak, 18. yüzyılın sonlarında başlayan ve 1850'lere kadar süren, çok daha güçlü bir enflasyon dalgasına işaret etmektedir. Bu ikinci dönemde fiyatlar yaklaşık olarak 12 ile 15 kat artmıştır. Bu fiyat artışları da esas olarak 1780'lerde başlayan ve II. Mahmud döneminde (1808-1839) hızlanan tağşişlerle yakından ilişkilidir. Buna karşılık, İstanbul'daki genel fiyat düzeyinin 1650 ile 1780 arasında ve 1860 ile 1914 arasında daha istikrarlı kaldığı görülmektedir.

Fiyatlardaki uzun dönemli eğilimleri özet olarak saptadıktan sonra, kısaca Osmanlı enflasyonunun nedenleri üzerinde durmak gerekir. Uluslararası yazında ayrıntılı olarak tartışıldığı gibi, söz konusu dört yüz elli yıllık sürede fiyat artışlarının pek çok nedeni bulunmaktaydı. Ancak, oluşturduğumuz fiyat endekslerinin bize sağladığı çok uzun vadeli perspektiften bakıldığında, tağşişlerin ya da Osmanlı para biriminin değerli maden (gümüş) içeriğinin devlet tarafından azaltılmasının, fiyat artışlarının en önemli nedeni olduğu görülmektedir.

Tağşişlerle fiyat düzeyi arasındaki ilişkiyi daha iyi belirleyebilmek için, Osmanlı para biriminin gümüş içeriğinin zaman içindeki değişimini izlemek yararlı olur. Grafik 3, akçe ve 1690 yılından itibaren de kuruşun (1 kuruş= 120 akçe) gümüş içeriğini yıllara göre vermektedir. (bkz. Pamuk, 1999) Bu grafikte de dikey eksen logaritma cinsinden verildiği için, eğrinin eğimi tağşiş hızını yansıtmaktadır. Grafik 3, Osmanlı para biriminin gümüş içeriğindeki en hızlı düşüşlerin 16. yüzyılın sonları ile 17. yüzyılın başlarında, daha sonra da 18. yüzyılın sonlarıyla 19. yüzyılın başlarında gerçekleştiğini göstermektedir. En hızlı fiyat artışları da bu iki dönemde gerçekleşmiştir. Buna karşılık, kuruşun gümüş içeriğinin sabit kaldığı 1860 sonrasında fiyatlar da istikrarlı kalmıştır. Uzun vadeli olarak bakıldığında, Grafik 2 ile 3 arasında yakın bir ilişki olduğu görülmektedir.

Tağşişlerle fiyat düzeyi arasındaki ilişki, fiyat endekslerini gram gümüş cinsinden hesaplayarak da izlenebilir. Grafik 4, İstanbul için gram gümüş cinsinden hesaplanmış fiyat endeksini sunmaktadır. Grafik 4, her yıl için: (Gram gümüş cinsinden hesaplanmış fiyat endeksi = Akçe cinsinden hesaplanmış fiyat endeksi x Gram cinsinden akçenin gümüş içeriği) özdeşliği kullanılarak hazırlanmıştır. Söz konusu dört buçuk yüzyıllık sürede, akçe cinsinden fiyatlar 300 kat arttığı halde, gram gümüş cinsinden fiyatların çok daha dar bir aralıkta, 1,0 ile 3,0 arasında kalmış olması dikkat çekmektedir.

Grafik 4, gram gümüş cinsinden ifade edilen fiyatlarda orta dönemli hareketler olduğunu göstermektedir. Gümüş cinsinden fiyatlar 1500'den 1640'a kadar yükselmiş, 18. yüzyılın başlarına kadar gerilemiş, ve daha sonra 19. yüzyılın ortalarına kadar yine yükselişe geçmiştir. Ancak, bu hareketler esas olarak yatay bir uzun vadeli trend etrafında olmuştur. Bir başka deyişle, uzun vadede tağşişlerin Osmanlı fiyat düzeyinin en önemli belirleyicisi olduğu görülmektedir. Fiyatlar para biriminin içerdiği gümüş miktarıyla ters orantılı olarak, ya da tağşiş hızıyla doğru orantılı olarak artmıştır.

Osmanlı'da Para ve Enflasyon

Osmanlı tarihinde de para ile enflasyon arasında bugünküne benzer bir ilişki vardı. Uzun vadede Osmanlı dönemindeki enflasyonun en önemli nedeni tağşişler ya da devletin

8 ŞEVKET PAMUK ek gelir sağlamak amacıyla paranın ayarını düşürmesi, gümüş içeriği daha düşük sikkeleri piyasaya sürmesiydi. Tağşişleri işe yaramayan, anlamsız ya da mantıksız önlemler olarak değil, özellikle kısa vadede devlete gelir sağlayan mali politika araçları olarak görmek gerekir. Tağşiş sayesinde devlet, aynı miktarda gümüşle itibari değeri daha fazla miktarda sikke basmakta ve o para birimi cinsinden ifade edilen ödemelerinin daha büyük bir bölümünü karşılayabilmekteydi. Bir tağşiş sonrasında devlet, eğer gücü yeterse, eski sikkelerin tedavülünü yasaklayarak ve darphaneye getirilen eski sikkelerin yeniden basımı için de ücret talep ederek de ek gelir sağlamaktaydı. Kısacası, bu uygulama, bugün devletin kağıt para basmasına çok benzemektedir. Ancak tağşişler bir yandan devlete ek mali gelir sağlarken, öte yandan da özellikle başkentte önemli bir siyasal muhalefet yaratıyordu.

Osmanlı toplumunda da devlet dışında hangi kesimlerin tağşişlerden yararlandığını, daha genel olarak da belli başlı toplumsal kesimlerin tağşişlerden nasıl etkilendiklerini belirleyebilirsek, tağşişler çevresinde biçimlenen devlet-toplum etkileşimini daha iyi anlayabiliriz. Her şeyden önce, Osmanlı toplumunda hemen her kesimin tağşişlerden etkilendiğini ve her kesimin de şu ya da bu biçimde tavır aldığını söylemekte yarar var. O dönemde erkek ve kadınların büyük çoğunluğunun hem sikke kullanımı hem de tağşişlerin kime yaradığı, kimin kazandığı, kimin kaybettiği konusunda oldukça net fikirleri vardı.

Kırsal kesimde, tarımsal toprakların büyük çoğunluğu devlet mülkiyeti altına alınmıştı. Miri ve özel toprakları işleyenlerin ödedikleri kiralar ve vergiler çoğunlukla ayni olarak toplanıyordu. Gerçi çift resmi gibi devlete yılda bir kez ödenen vergiler akçe üzerinden sabitlenmişti ama bu tür vergilerin payı, ayni olarak toplanan öşürün yanında küçük kalıyordu. Buna karşılık, enflasyon döneminde, tarımsal üreticiler mallarını pazara getirdiklerinde yükselen fiyatlardan yararlanabiliyorlardı. O halde, Osmanlı toplumunun en büyük kesimini oluşturan köylülerin tağşişlerden zarar gördükleri pek söylenemez. Hatta, sabit fiyatlar üzerinden ödedikleri resim ve vergiler her enflasyondan sonra yukarı çekilmediğine göre, köylülerin tağşişlerden bir miktar yararlandıkları bile ileri sürülebilir.

Kentlerde ise, kredi ilişkileri canlıydı ama alınan borçların çoğunluğu küçük ölçekliydi. Sattıkları malların fiyatları enflasyonla birlikte arttığı için dükkan sahipleri ve tüccarlar da tağşişlerden fazla zarar görmüyordu. Ancak, hızlı bir enflasyon ortamında satılan malların fiyatlarına narh uygulanması tehlikesi vardı. Öte yandan sarrafların sikkelere ve para piyasalarındaki koşullara ilişkin uzman bilgileri sayesinde tağşişlerin yarattığı belirsizlik ve kur dalgalanmalarından yararlanmaktaydılar. Ancak sarrafların büyük bir bölümü alacaklı durumda olduğu için, tağşişlerden fazla yararlanmıyorlardı. Ayrıca, tüccarların ve sarrafların devlet politikalarını etkileyecek kadar güçleri de yoktu.

Tağşişlerden en fazla zarar gören kesimler akçe üzerinden sabit ödeme bekle-yenlerdi. Bunların içinde köylülerden topladıkları vergilerin bir bölümünü akçe cinsinden alan sipahiler de vardı. Lonca üyeleri, esnaf, dükkan sahipleri ve küçük tüccarlarlarla ücretle çalışan zanaatkarlar tağşişler ve onu izleyen fiyat artışlarından olumsuz etkileniyordu. Tağşişlerden zarar gören bir diğer kesim de ücretleri devlet tarafından ödenen devlet memurları, ulema ve özellikle de başkentte yaşayan yeniçerilerdi. 17. yüzyıldan itibaren başkentteki yeniçeriler aynı zamanda esnaf veya dükkan sahipleri olarak çalıştıkları için, bu iki kesim arasında zaten önemli bir örtüşme vardı. Bu geniş muhalefet bloku, devletin tağşişleri daha sık kullanmasına karşı önemli bir engel oluşturuyordu. Öte yandan, taşradaki ayanın ya da eşrafın devletin para konusundaki

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 9 uygulamalarını etkileyip etkilemediği, araştırılması gereken ilginç bir konudur. Hem ticari faaliyetleri hem de net olarak alacaklı olmaları nedeniyle, ayanın parasal istikrardan yana olmaları beklenir.

Ancak, tağşiş ve enflasyona karşı muhalefetin etkinliğini yalnızca başkentteki ayaklanmaların sayısı ya da sıklığı ile ölçmemek gerekir. Çünkü uzun vadede, ayak-lanmaların olabileceği tehditi de ayaklanmaların kendisi kadar etkili olabilmekteydi. Başkentte tağşiş karşıtı kesimlerin varlığı ve birlikte hareket etmeleri olasılığı, özellikle barış dönemlerinde devletin tağşişlere daha sık başvurmasına karşı caydırıcı rol oynamıştır.

Osmanlı tağşişlerin büyük çoğunluğu üç dönemde yoğunlaşmıştır: 15. yüzyılın ikinci yarısında II. Mehmed'in saltanatı, 1580'lerden 1640'lara kadar süren mali ve parasal istikrarsızlık dönemi ve nihayet 19. yüzyılın başlarında, Osmanlı tarihinin en hızlı tağşiş ve enflasyon dönemi olan II. Mahmud'un saltanatı sırasında.

II. Mehmed döneminin (1444, 1451-1481) tağşişlerine karşı direniş çok erken gelişti. 1444 yılındaki ilk tağşişle akçenin ağırlığı ve gümüş içeriği düşürülünce, 90 günlük ücretlerini yeni ve gözle görülür ölçüde küçük akçelerle alan yeniçeriler, başkent Edirne'de bir tepede toplanarak, ya tağşişten vazgeçilmesini, ya da ücretlerine zam yapılmasını talep ettiler. Yeniçeriler er ya da geç tağşişlerin fiyat artışlarına yol açacağını çok iyi biliyorlardı. Toplumun diğer kesimleri gibi onlar da her kent ve kasabada oluşan para piyasalarını izlemekteydiler. Tağşişle birlikte, bugünkü döviz büfelerine benzer biçimde köşe başlarında faaliyet gösteren sarraflardan, akçenin Venedik dükası karşısındaki kur değerinin düştüğünü öğrenmişlerdi.

Gelişen tepkiler karşısında devlet geri adım atmak zorunda kaldı. Yeniçerilerin günlük ücretleri üç akçeden üç buçuk akçeye çıkarıldı. Yeniçerilerin bir para işlemi karşısında gösterdikleri ilk güçlü tepkiden sonra, gösterilerin yapıldığı yer Buçuktepe, bu olay da Buçuktepe Vakası olarak anılmaya başlandı. Ancak olayı sadece bir tağşiş işlemi etrafında gelişen bir muhalefet olarak görmemek gerekir. Bu tür protesto eylemlerinin daha sonraki örneklerinde de görüldüğü gibi, Buçuktepe Vakası'nın perde arkasında, büyük olasılıkla, bürokrasinin ve ulemanın muhalif kesimleri vardı. Tağşişler, yönetici sınıf içinde hoşnut olmayan fraksiyonlar için mücadeleyi sokağa dökme fırsatı yaratmaktaydı. Nitekim bu olaydan sonra, henüz 12 yaşındaki padişah ayrılmış, babası II. Murad tekrar tahta çıkmıştır. İlk tağşiş işleminin II. Mehmed'in kendi düşüncesi olmadığı, çevresindeki yöneticiler tarafından kararlaştırıldığı da açıktır.

II. Mehmed'in 1451 yılında tahta döndükten sonra tağşiş uygulamalarını yeniden başlattığını biliyoruz. Ancak yeniçerilerin muhalefetlerinin sürdüğüne ilişkin elimizde bir kanıt yok. Bir olasılık, her tağşişten sonra yeniçerilerin ücretlerinin de arttırılmış olmasıdır. Yeniçerilerin günlük ücretlerinin II. Mehmed'in saltanatının geri kalan bölümünde nasıl bir seyir izlediğini henüz bilemiyoruz. Ancak 16. yüzyılın başlarına gelindiğinde, günlük ücretlerinin üç buçuk akçeden beş akçeye yükselmiş olduğuna ilişkin bir belge var elimizde. Bu kanıtın da ışığında, yeniçerilerin daha sonraki tağşişler karşısında sessiz kalışlarını, II. Mehmed'in fetih politikalarının başarılı olması ve bu sayede yeniçerilerin ve diğer toplumsal kesimlerin, ücretlerdeki artışlar da dahil olmak üzere, çeşitli biçimlerde yarar sağlamış olmalarıyla açıklayabiliriz. Ayrıca, II. Mehmed'in uzun saltanatı sırasında padişahın gücünün bir hayli arttığını da dikkate almak gerekir. Bu

10 ŞEVKET PAMUK koşullarda, yeniçerilerle bürokrasinin ya da ulemanın muhalif kesimlerinin padişaha karşı açık muhalefette bulunmaları çok güçleşmişti.

Ancak daha uzun vadede, yeniçerilerin ve diğer kesimlerin düzenli tağşiş poli-tikasına muhalefetleri akçenin istikrarlı bir çizgi izlemesini sağlamıştır. II. Mehmed'in ölümünden sonra oğlu Bayezid'in kardeşi Cem Sultanı saf dışı ederek tahta geçebilmesi için, babasının uzun saltanatı sırasında gücendirdiği kesimlerle uzlaşması ve onların desteğini alması gerekiyordu. Bayezid vakıfların ve müsadere edilen toprakların br bölümünü geri verdiği gibi, tağşişlere son vermeyi de taahhüt etti. Böylece akçe II. Mehmed'den önceki istikrarına geri döndü. 1481 yılı ile 1585 yılı arasında devlet, akçenin ağırlığı ve gümüş içeriğini, 1566 yılındaki ufak bir tağşiş işlemi dışında, hiç değiştirmedi.

Tağşiş ve fiyat artışlarının en yoğun olduğu ikinci dönem ise 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyılın ilk yarısıdır. 1770'lerden 1840'lara kadar sık sık yaşanılan savaşlar ve girişilen reformlar nedeniyle, Osmanlı maliyesi büyük boyutlara varan bütçe açıklarıyla karşı karşıya kalmıştı. 1820'lerde ve 1830'larda en yüksek noktaya ulaşan bütçe açıkları karşısında devlet, vergi kaynakları üzerindeki denetimini arttırmaya ve iç borçlanmaya ağırlık vermeye çalıştı. Başka yöntemlerin yeterli olmadığı yoğun mali bunalım dönemlerinde ise, tağşişe başvurmak zorunda kaldı. Osmanlı tarihinin en hızlı tağşişleri, reformcu ve merkeziyetçi padişah II. Mahmud döneminde (1808-1839) yapılmıştır. Osmanlı fiyatları üzerine son yıllarda yürüttüğümüz bir diğer çalışma ise Osmanlı tarihinin en hızlı enflasyonunun II. Mahmud döneminde ortaya çıktığını gösteriyor. Ancak tağşişlerin zamanlamaları ve büyüklükleri incelendiğinde, devletin tağşişlerin toplumsal ve siyasal maliyetlerine, özellikle de yeniçeriler ve diğer kentli kesimler arasında yol açtığı muhalefet dalgasına karşı bir hayli duyarlı olduğu anlaşılıyor.

Tağşişlerin zamanlamasını incelerken savaşları da dikkate almak gerekir. Çünkü savaşlar, bir yandan devletin kaynak yaratma gereksinimini hızla arttırırken, öte yandan da halkın olağanüstü önlemleri kabul etme eğilimini yükseltiyordu. Bu nedenle, ek gelir bulma ihtiyacı arttıkça, devlet kutsal savaş temalarını gündeme getiriyordu. Piyasaya sürdüğü düşük standartlı sikkelere cihadiye adını vererek, bunların halk tarafından daha kolay kabul edilmesini sağlamaya çalışıyordu.

II. Mahmud yeniçerilerin ve diğer kentli kesimlerin muhalefetinin yarattığı sı-nırlamaların bilincindeydi. Merkeziyetçi reformlarının önünde en önemli engeli oluşturan yeniçerileri devre dışı bırakmak için uygun bir fırsat arıyordu. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kapatıldıktan sonra, tağşişlerin önündeki en önemli engel de ortadan kalkmış oldu. Bu olaydan sadece iki yıl sonra, yine bir savaş ortamında devlet, Osmanlı tarihinin en büyük tağşişini başlatacak ve dört yıl gibi kısa bir süre içinde, kuruşun gümüş içeriğini yüzde 79 düşürecektir.

19. yüzyılın başlarında eğer başka seçenekler özellikle de iç borçlanma mümkün olsaydı, Osmanlı Devleti tarihinin en hızlı tağşişlerine girişmek zorunda kalmayabilirdi. Ancak savaşlar ve askeri reform nedeniyle devletin ek kaynak ihtiyacı daha önce hiçbir dönemde görülmemiş boyutlara ulaşmıştı. Osmanlı kredi piyasaları ve kredi kurumları 18. yüzyılda, özellikle devletin iç borçlanmasında bir hayli gelişme göstermelerine karşın, bu büyük talebi karşılayamamıştır (Pamuk, 1999).

Avrupa Kentleriyle İle Karşılaştırma

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 11

İstanbul'da ve daha genel olarak Osmanlı ve Türkiye kentleri için oluşturulan fiyat ve ücret dizilerinin eğilimlerini diğer ülkelerdekilerle karşılaştırmak, iktisadi gelişme, yapısal dönüşüm ve gelir dağılımı gibi temel konularda uzun dönemli tarihsel gelişmelere ışık tutmak bakımından son derece yararlı ve verimli olacaktır.

Bu kitapta ele alınan beş yüzyıllık döneme ilişkin olarak Avrupa'nın önde gelen kentleri için de fiyat ve ücret dizilerinin hesaplanmış olması karşılaştırmalara olanak sağlamaktadır. Buna karşılık Asya ve dünyanın diğer bölgeleri için bu tür fiyat dizileri bulunmamaktadır.

Kanada'da öğretim üyeliği yapan bir iktisat tarihçisi Robert Allen, Avrupa'nın önde gelen kentleri için oluşturulan fiyat ve ücret dizilerini gram gümüş cinsinden ifade edilen endekslere dönüştürerek karşılaştırmalı çalışmalar için elverişli bir çerçeve oluşturmuştur.

Allen dizileri basitleştirmek ve uzun vadeli eğilimler üzerine yoğunlaşabilmek için dizilerdeki verileri yarım yüzyıllık zaman dilimleri için ortalama değerler olarak ifade etmektedir. Fiyat dizileri için baz yılı olarak da 1700-1749 döneminde Strasburg'u 1,0 olarak almıştır.

Robert Allen'in de belirttiği gibi, söz konusu yüzyıllarda Avrupa'nın her bölgesinde ya da ülkesinde fiyat ve özellikle de ücret düzeyleri bakımından hiyerarşiler oluşmuştu. Kentler arası karşılaştırmalar yaparken kendi bölgelerindeki hiyerarşilerin aynı ya da benzeri yerlerinde olan kentleri birbirleriyle karşılaştırmak anlamlı olacaktır. Bu bakımdan İstanbul dizilerini kendi bölgelerindeki veya ülkelerindeki hiyerarşilerinin tepesinde olan Londra, Amsterdam, Anvers, Paris, Milano, Viyana, Varşova gibi kentlerle karşılaştırmak anlamlı olacaktır.

İstanbul için oluşturulan fiyat ve ücret dizileri gram gümüş cinsinden de ifade edildiği için, bunların Allen'in tanımladığı karşılaştırmalı çerçeve içine yerleştirilmesi çok zor olmamıştır. Bu amaçla, Allen'in 1700-1749 Strazburg için hesapladığı ve baz olarak kabul ettiği tüketici paketindeki malların gram gümüş cinsinden fiyatları, aynı ağırlıklar kullanılarak, 1700-1749 döneminde İstanbul için de hesaplanmıştır. Ayrıca Earl J. Hamilton'un İspanya'nın önde gelen kentleri Madrid ve Sevilla üzerine 1500-1800 arasında her yıl için arşivlerden derleyerek yayımladığı fiyatlardan da yararlanılmıştır. Madrid ve Sevilla'nın fiyat düzeyleri aynı zamanda Allen'ın çalışmasında da yer aldığı için, İstanbul ile ortak olan 10-15 gıda malı ve yakacak fiyatı kullanılarak Allen'in çalışmasındaki Strasburg baz yılına İstanbul fiyatlarını gram gümüş cinsinden ve 50 yıllık ortalamalar halinde ve Avrupa'nın önde gelen kentlerinkilerle aynı çerçeve içinde ifade etmek mümkün olmuştur.

Grafik 6'da İstanbul fiyat düzeyleri önde gelen Avrupa kentleriyle karşılaştırmalı olarak verilmektedir. Bu dizilerde İstanbul'un 15. yüzyılın sonlarında ve 16. yüzyılın başlarında gümüş cinsinden ifade edilen fiyatların Avrupa'nın önde gelen diğer kentlerinden hepsinden yüksek olduğu görülmektedir. Ancak daha sonra 16. yüzyıl boyunca Amerika'dan gelen altın ve gümüşün de etkisiyle İspanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki kentlerde fiyatlar hızla artarken, Fiyat Devrimi olarak adlandırılan bu sürecin gram gümüş cinsinden ifade edilen İstanbul ve Osmanlı fiyatları üzerindeki etkisi daha sınırlı olmuştur. 17. yüzyılın ikinci yarısına ve 18. yüzyılın ilk yarısına gelindiğinde, İstanbul'un fiyat düzeyi Avrupa'nın diğer önde gelen kentlerinin gerisinde kalmıştır. 18. yüzyılın ikinci yarısında ve 19. yüzyılın ilk yarısında diğer kentlerde olduğu gibi

12 ŞEVKET PAMUK İstanbul'da da gümüş cinsinden ifade edilen fiyatların artmasına karşın, Birinci Dünya Savaşı öncesinde İstanbul'da fiyatların genel düzeyi Avrupa'nın diğer önde gelen kentlerinin hepsinden daha düşüktü.

İstanbul'un ve diğer Osmanlı liman kentlerinin Karadeniz ve özellikle de Akdeniz ticareti sayesinde yüzyıllar boyunca Avrupa limanlarına bağlı kaldığı bilinmektedir. Bu fiyat dizilerinin gelecekte daha ayrıntılı olarak incelenmesi, ticari ve iktisadi ilişkilerin boyutları ve sonuçları hakkında ilginç ipuçları verecek, yeni açılımlar sağlayabilecektir.

K A Y N A K L A R ALLEN, Robert, "The Great Divergence: Wages and Prices in Europe from the Middle

Ages to the First World War", Discussion Paper No. 98-12, Department of Economics, University of British Columbia, August 1998; http://web.arts.ubc.ca./econ/

BARKAN, Ömer Lütfi (1941-43), "XV. Asrın Sonunda Bazı Büyük Şehirlerde Eşya ve Yiyecek Fiyatlarının Tesbiti ve Teftişi Hususlarını Tanzim Eden Kanunlar", Tarih Vesikaları 1 (1941-42), 326-40; 2 (1942-43), 15-40, 168-77.

BARKAN, Ömer Lütfi, "Fatih Camii ve İmareti Tesislerinin 1489-1490 Yıllarına ait Muhasebe Bilançoları", İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası 23 (1962-63), 297-341.

BARKAN, Ömer Lütfi, "Saray Mutfağının 894-895 (1489-1490) Yıllarına ait Muhasebe Bilançosu", İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası 23 (1962-63), 380-98.

BARKAN, Ömer Lütfi, "Edirne ve civarındaki bazı imaret tesislerinin yıllık muhasebe bilançoları", Türk Tarih Kurumu, Belgeler 2, 1964, pp. 235-377.

BARKAN, Ömer Lütfi, "XVI. Asrın İkinci Yarısında Türkiye'de Fiyat Hareketleri", Belleten 34 (1970), 557-607.

BARKAN, Ömer Lütfi, "The Price Revolution of the Sixteenth Century: A Turning Point in the Economic History of the Near East" (trans. by Justin McCarthy), International Journal of Middle East Studies 6 (1975), 3-28.

BARKAN, Ömer Lütfi, "İstanbul Saraylarına Ait Muhasebe Defterleri", Türk Tarih Kurumu Belgeler 13 (1981), 1-380.

BEROV, Ljuben, "Changes in Price Conditions in Trade between Turkey and Europe in the 16th-19th Century", Etudes Balkaniques 3 (1974), 168-178.

BRAUDEL, Fernand and Frank Spooner, "Prices in Europe from 1450 to 1750", in E. E. Rich and C. H. Wilson (eds.), The Cambridge Economic History of Europe, Vol. IV, 1967, pp. 374-486.

HAMILTON, Earl J., American Treasure and the Price Revolution in Spain, 1501-1650, Harvard University Press, Cambridge, 1934.

İNALCIK, Halil, "Introduction to Ottoman Metrology", Turcica, Vol. 15, 1983, 311-34. KÜTÜKOĞLU, Mübahat S., "1009 (1600) Tarihli Narh Defterine Göre İstanbul'da

Çeşitli Eşya ve Hizmet Fiatları", Tarih Enstitüsü Dergisi 9 (1978), 1-86. KÜTÜKOĞLU, Mübahat S., Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh

Defteri, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1983. KÜTÜKOĞLU, Mübahat S., "1624 Sikke Tashihinin Ardından Hazırlanan Narh

Defterleri", Tarih Dergisi 34 (1984), 123-182.

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 13 ÖZTÜRK, Mustafa, "Tokat'ta Fiyatlar, 1772-1823", Türk Tarih ve Kültüründe Tokat

Sempozyumu Bildirileri, Ankara, 1988, s. 184-211. ÖZTÜRK, Mustafa, "Güney-Doğu Anadolu'da Fiyatlar", V. Milletlerarası Türkiye Sosyal

ve İktisat Tarihi Kongresi Tebliğleri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1990, s. 99-121.

ÖZTÜRK, Mustafa, "Osmanlı Dönemi Fiyat Politikası ve Fiyatların Tahlili", Belleten, Cilt 55, Sayı 212, 1991, s. 87-100.

ÖZTÜRK, Mustafa, "XVIII. Yüzyılın Sonlarında Orta Anadolu'da Fiyatlar", X. Türk Tarih Kongresi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1993, s. 1821-50.

PAMUK, Şevket, Osmanlı İmparatorluğu'nda Paranın Tarihi, Tarih Vakfı Yurt ya-yınları, İstanbul, 1999.

PAMUK, Şevket, İstanbul ve Diğer Kentlerde 500 Yıllık Fiyatlar ve Ücretler, 1469-1998, Devlet İstatistik Enstitüsü, 2000.

PHELPS Brown, E.H. and Hopkins, Sheila, V., Seven Centuries of the Prices of Consumables Compared with Builders' Wage Rates", Economica, New Series, Vol. 23, pp. 296-314.

SAHİLLİOĞLU, Halil, "Yeniçeri Çuhası ve II. Bayezid'in Son Yıllarında Yeniçeri Çuha Muhasebesi", Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, Cilt 2-3, 1973-74, s. 415-465.

SAHİLLİOĞLU, Halil, "Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1525 Yılı Sonunda İstanbul'da Fiyatlar", Belgelerle Türk Tarihi Dergisi 1 (1968), s. 36-40; 2 (1968), 54-56 and 3 (1968), 50-53.

UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Osmanlı Devleti'nin Saray Teşkilatı, Birinci Baskı, 1945, İkinci Baskı, 1984.

14 ŞEVKET PAMUK Tablo 1: İstanbul Tüketici Fiyatları Endeksi, 1469-1918

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

1469 1,00 0,86 1,00 1592 3,08 0,34 1,22 1471 1,16 0,84 1,12 1593 3,39 0,34 1,34

1473 1,48 0,84 1,43 1594 3,88 0,34 1,54

1474 1,16 0,84 1,13 1595 4,14 0,34 1,64

1489 1,30 0,68 1,02 1596 5,23 0,23 1,36

1490 1,09 0,68 0,85 1597 6,24 0,23 1,63

1527 1,84 0,66 1,40 1598 6,09 0,23 1,59

1528 1,89 0,66 1,43 1599 4,85 0,23 1,26

1555 1,50 0,66 1,14 1600 4,79 0,29 1,60

1556 1,78 0,66 1,35 1601 4,45 0,29 1,48

1569 1,86 0,61 1,32 1602 4,44 0,29 1,48

1570 1,94 0,61 1,37 1603 4,69 0,29 1,56

1573 2,06 0,61 1,46 1604 6,98 0,29 2,33

1574 1,98 0,61 1,40 1605 6,35 0,29 2,12

1575 1,99 0,61 1,41 1606 6,28 0,29 2,09

1585 2,36 0,61 1,67 1610 4,44 0,29 1,48

1586 3,34 0,34 1,32 1611 4,10 0,29 1,37

1587 3,53 0,34 1,40 1612 4,12 0,29 1,37

1588 4,45 0,34 1,76 1613 4,05 0,29 1,35

1589 3,09 0,34 1,22 1614 4,16 0,29 1,39

1590 4,32 0,34 1,71 1615 4,82 0,29 1,61

1591 3,31 0,34 1,31 1616 5,26 0,29 1,75

Notlar: 1. Endekslerin oluşturulmasında izlenilen yöntemler için metne bakınız.

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 15

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

1617 5,06 0,29 1,69 1642 4,29 0,28 1,39

1618 3,99 0,28 1,29 1643 3,79 0,28 1,23

1619 4,44 0,28 1,43 1644 4,04 0,28 1,30

1620 4,63 0,28 1,49 1645 3,95 0,28 1,28

1621 7,10 0,28 2,29 1646 4,19 0,28 1,35

1622 7,34 0,23 1,91 1647 4,21 0,28 1,36

1624 6,88 0,12 0,93 1648 4,78 0,28 1,54

1625 6,33 0,28 2,04 1649 4,80 0,28 1,55

1626 4,20 0,28 1,36 1650 4,31 0,28 1,39

1627 4,71 0,28 1,52 1652 4,41 0,28 1,42

1628 4,49 0,23 1,17 1653 4,58 0,28 1,48

1629 4,40 0,23 1,15 1654 4,51 0,28 1,46

1630 4,47 0,23 1,16 1655 4,54 0,28 1,47

1631 5,18 0,23 1,35 1656 4,82 0,28 1,56

1632 5,51 0,23 1,43 1657 6,25 0,28 2,02

1633 5,32 0,20 1,22 1658 5,69 0,28 1,84

1634 5,36 0,20 1,23 1659 5,14 0,23 1,39

1635 5,05 0,18 1,05 1660 6,01 0,23 1,63

1636 5,31 0,18 1,11 1661 7,23 0,23 1,96

1637 6,31 0,18 1,31 1662 5,83 0,23 1,58

1638 6,36 0,18 1,32 1663 5,15 0,23 1,39

1639 6,05 0,18 1,26 1664 5,05 0,23 1,37

1640 5,19 0,16 0,97 1665 4,93 0,23 1,33

1641 4,45 0,28 1,44 1666 5,28 0,23 1,43

16 ŞEVKET PAMUK

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

1667 5,94 0,23 1,61 1691 9,55 0,130 1,44

1668 6,34 0,23 1,72 1692 8,95 0,130 1,35

1669 6,42 0,21 1,54 1693 7,42 0,130 1,12

1670 6,25 0,21 1,50 1696 7,98 0,132 1,22

1671 6,07 0,21 1,45 1697 7,22 0,132 1,10

1672 6,65 0,21 1,59 1698 7,50 0,132 1,14

1673 6,18 0,21 1,48 1699 7,37 0,132 1,12

1674 6,66 0,21 1,60 1700 7,94 0,132 1,21

1675 7,30 0,21 1,75 1701 6,95 0,132 1,06

1676 7,79 0,21 1,87 1702 5,06 0,132 0,77

1677 7,78 0,21 1,86 1703 4,99 0,132 0,76

1678 7,57 0,21 1,81 1704 5,30 0,132 0,81

1679 8,39 0,21 2,01 1705 7,46 0,132 1,14

1680 7,66 0,21 1,84 1706 5,58 0,132 0,85

1681 7,51 0,21 1,80 1707 5,50 0,132 0,84

1682 6,80 0,21 1,63 1709 5,69 0,128 0,85

1683 7,79 0,21 1,87 1710 5,52 0,128 0,82

1684 7,09 0,21 1,70 1711 7,34 0,128 1,09

1685 7,44 0,21 1,78 1712 6,89 0,128 1,02

1686 8,13 0,21 1,95 1713 6,43 0,128 0,95

1687 7,68 0,21 1,84 1714 7,70 0,128 1,14

1688 7,18 0,21 1,72 1715 7,44 0,128 1,11

1689 7,29 0,21 1,75 1716 6,66 0,133 1,02

1690 7,72 0,130 1,16 1717 7,02 0,133 1,08

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 17

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

1718 6,75 0,133 1,04 1744 8,01 0,121 1,12

1719 6,91 0,133 1,06 1745 10,39 0,121 1,45

1720 7,38 0,132 1,12 1746 7,33 0,121 1,03

1721 6,95 0,132 1,06 1747 10,09 0,121 1,41

1722 6,57 0,132 1,00 1748 10,91 0,121 1,53

1723 6,34 0,132 0,97 1749 11,18 0,121 1,56

1724 6,67 0,132 1,02 1750 9,89 0,121 1,38

1725 7,17 0,132 1,09 1751 10,17 0,121 1,42

1726 6,90 0,132 1,05 1752 9,23 0,121 1,29

1727 6,23 0,132 0,95 1753 7,70 0,121 1,08

1728 7,53 0,132 1,15 1754 7,88 0,118 1,08

1729 8,08 0,132 1,23 1755 10,40 0,118 1,42

1730 6,20 0,124 0,89 1756 10,47 0,118 1,43

1731 7,97 0,124 1,15 1757 12,29 0,095 1,35

1734 6,74 0,124 0,97 1758 12,24 0,095 1,35

1735 6,72 0,124 0,97 1759 10,78 0,095 1,19

1736 7,97 0,124 1,14 1760 11,05 0,095 1,21

1737 8,12 0,124 1,17 1761 10,12 0,095 1,11

1738 8,92 0,124 1,28 1762 12,35 0,095 1,36

1739 8,35 0,124 1,20 1763 9,29 0,095 1,02

1740 10,96 0,121 1,53 1764 9,62 0,095 1,06

1741 10,91 0,121 1,53 1765 9,80 0,095 1,08

1742 10,65 0,121 1,49 1766 9,81 0,0958 1,09

1743 8,89 0,121 1,24 1767 10,99 0,0958 1,22

18 ŞEVKET PAMUK

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

1768 12,09 0,0958 1,34 1795 23,63 0,0492 1,34

1769 16,02 0,0958 1,78 1796 24,34 0,0492 1,38

1770 19,12 0,0958 2,12 1797 28,71 0,0492 1,63

1771 19,00 0,0958 2,11 1798 24,04 0,0492 1,37

1772 18,64 0,0958 2,07 1799 23,81 0,0492 1,36

1773 17,18 0,0958 1,91 1801 24,83 0,0492 1,41

1774 17,12 0,0908 1,80 1802 23,30 0,0492 1,33

1775 11,86 0,0908 1,25 1803 28,15 0,0492 1,60

1778 20,69 0,0908 2,18 1804 32,67 0,0492 1,86

1779 19,12 0,0908 2,01 1805 41,50 0,0492 2,36

1780 18,94 0,0833 1,83 1806 33,44 0,0492 1,90

1781 17,43 0,0833 1,68 1807 42,64 0,0492 2,43

1782 15,12 0,0833 1,46 1808 42,12 0,0492 2,40

1783 15,89 0,0833 1,53 1809 43,75 0,0368 1,86

1784 15,20 0,0833 1,47 1810 37,61 0,0312 1,36

1785 17,18 0,0833 1,66 1811 58,32 0,0312 2,10

1786 19,22 0,0833 1,85 1812 44,60 0,0312 1,61

1787 15,49 0,0833 1,49 1813 44,80 0,0312 1,62

1788 16,01 0,0783 1,45 1814 45,99 0,0312 1,66

1789 21,15 0,0575 1,41 1815 45,93 0,0312 1,66

1790 26,85 0,0575 1,79 1816 48,84 0,0312 1,76

1791 22,23 0,0575 1,48 1817 50,03 0,0312 1,80

1792 22,09 0,0575 1,47 1818 51,46 0,0368 2,19

1793 24,85 0,0575 1,65 1819 67,05 0,0368 2,86

İSTANBUL VE DİĞER OSMANLI KENTLERİNDE FİYATLAR 19

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

Tüketici FiyatlarıEndeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

1820 49,34 0,0246 1,40 1844 169,24 0,00833 1,63

1821 51,81 0,0246 1,47 1845 172,46 0,00833 1,66

1822 52,69 0,0193 1,18 1846 182,39 0,00833 1,76

1823 53,32 0,0193 1,19 1847 162,65 0,00833 1,57

1824 51,66 0,0193 1,16 1848 220,16 0,00833 2,12

1825 51,97 0,0193 1,16 1849 184,51 0,00833 1,78

1826 66,27 0,0193 1,48 1850 162,84 0,00833 1,57

1827 73,05 0,0193 1,63 1851 174,59 0,00833 1,68

1828 92,59 0,0123 1,31 1852 173,17 0,00833 1,67

1829 85,67 0,0060 0,59 1853 186,85 0,00833 1,80

1830 85,39 0,0060 0,59 1855 242,06 0,00833 2,33

1831 110,42 0,0044 0,56 1856 309,68 0,00833 2,99

1832 114,96 0,0078 1,04 1857 307,24 0,00833 2,96

1833 115,25 0,0078 1,04 1858 324,39 0,00833 3,13

1834 122,58 0,0078 1,11 1859 283,97 0,00833 2,74

1835 135,22 0,0078 1,23 1860 282,38 0,00833 2,72

1836 112,71 0,0078 1,02 1861 335,54 0,00833 3,24

1837 193,28 0,0078 1,75 1862 301,87 0,00833 2,91

1838 161,11 0,0078 1,46 1867 273,12 0,00833 2,63

1839 150,02 0,0078 1,36 1868 273,39 0,00833 2,64

1840 158,58 0,0078 1,44 1869 247,83 0,00833 2,39

1841 177,71 0,0078 1,61 1870 280,93 0,00833 2,71

1842 189,33 0,0078 1,72 1871 268,98 0,00833 2,59

1843 193,12 0,0078 1,75 1872 287,50 0,00833 2,77

20 ŞEVKET PAMUK

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

Tüketici Fiyatları Endeksi

(1469=1,0)

Akçenin Gümüş İçeriği, Gram

Tüketici Fiyatları

Endeksi, gram gümüş, olarak

(1469=1,0)

1873 312,06 0,00833 3,01 1900 210,72 0,00833 2,03

1874 285,07 0,00833 2,75 1901 195,72 0,00833 1,89

1875 263,41 0,00833 2,54 1902 197,37 0,00833 1,90

1876 254,88 0,00833 2,46 1903 207,66 0,00833 2,00

1877 261,92 0,00833 2,53 1904 208,84 0,00833 2,01

1878 239,57 0,00833 2,31 1905 219,55 0,00833 2,12

1879 248,32 0,00833 2,40 1906 220,20 0,00833 2,12

1880 249,66 0,00833 2,41 1907 235,28 0,00833 2,27

1884 222,74 0,00833 2,15 1908 254,32 0,00833 2,45

1885 207,24 0,00833 2,00 1909 258,91 0,00833 2,50

1886 231,55 0,00833 2,23 1910 263,86 0,00833 2,54

1887 254,77 0,00833 2,46 1911 284,91 0,00833 2,75

1888 245,81 0,00833 2,37 1912 306,99 0,00833 2,96

1889 255,20 0,00833 2,46 1913 307,59 0,00833 2,97

1890 264,52 0,00833 2,55 1914 307,59 0,00833 2,97

1891 274,42 0,00833 2,65 1915 369,10 ---- ----

1892 245,79 0,00833 2,37 1916 768,97 ---- ----

1893 243,36 0,00833 2,35 1917 2306,90 ---- ----

1894 223,02 0,00833 2,15 1918 5536,57 ---- ----

1895 225,91 0,00833 2,18

1896 219,70 0,00833 2,12

1897 212,23 0,00833 2,05

1898 211,35 0,00833 2,04

1899 208,40 0,00833 2,01