ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
KURSU (KİMYA)
Doç. Dr. Faik Özgür KARATAŞ
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fatih Eğitim Fakültesi, D-Blok
208, 61300 Akçaabat, TRABZON
04623777093
1
Çayeli Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü ve ASO, Çayeli/Rize,
3-7 Temmuz 2017
Seminer İçeriği
Öğretim programı ve geliştirilme süreci
Ortaöğretim Kimya Dersi Öğretim
Programı veTanıtımı
Felsefi temelleri
Programın amaçları ve kazanımlar
Programın öğrenme-öğretmeye bakışı
Öğrenme ve Öğretim İlkeleri
Öğretim Stratejileri
2
Program Nedir?
Belirli şartlara ve düzene göre bir amaca ulaşmak
için yapılması öngörülen işlemlerin bütünüdür.
Program, okulda öğretilecekleri içerir.
Program, bir dizi derstir.
Program, içeriktir.
Program, bir dizi materyaldir.
Program, bir dizi davranıştır.
Program, okul tarafından yönlendirilen okul içindeki ve
dışındaki öğretilecekleri içerir.
Program, okul rehberliğinde öğrencinin
tamamlayacağı birbirleriyle bağlantılı plan ve öğrenme
yaşantıları dizisidir.
3
Program Çeşitleri
Eğitim
Programı
Öğretim
Programı
Müfredat
Milli Eğitimin amaçları doğrultusunda
eğitimin hedeflerine ulaşmak için yapılacak
etkinliklere eğitim programı denir.
Öğrenciye okul içinde ve dışında planlı
etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme
yaşantılarının tümüdür. Belli bir öğretim basamağındaki sınıflarda
okutulacak derslerin amaçlarını, içeriğini,
süresini, öğretim yaşantılarını ve değerlendirme
süreçlerini kapsayan çalışmalardır.
Eğitim kurumlarında okutulacak derslerin
isimlerini ve ders saatlerini içeren listelerdir.
Türkiye’de eskiden, basılı okul
programlarına müfredat programı denilirdi.
4
Eğitim Programı
Öğretim Programı
Ders Programı
5
Öğretim Programının Temel Öğeleri
Hedefler-kazanımlar
İçerik (Kapsam) Öğrenme-Öğretme
Yaşantıları Ölçme ve
Değerlendirme
GERİ BİLDİRİM (DÖNÜT VE DÜZELTME)
Bireye hangi davranışlar kazandırılacak?
Davranış değişmesi için hangi yaşantılar gereklidir?
Yaşantılar nasıl düzenlenmelidir?
Tasarlanan sonuçlar gerçekleşti mi?
Temel Sorular:
6
1.Hedef Uzak Hedefler Genel Hedefler Özel Hedefler Kazanımlar
Niçin Eğitim? Ne tip birey?
2. İçerik (Kapsam) Üniteler-Tema Konular
Ne öğretelim?
3. Eğitim Durumları (Öğrenme Yaşantıları) Öğretim stratejileri Yöntem ve teknikler Araç ve gereçler Nasıl öğretelim? Nerede öğretelim? Ne zaman öğretelim? Ne ile öğretelim?
4. Sınama Durumları (Ölçme ve Değerlendirme)
Ne kadar öğretildi? Nedüzeyde hedeflere ulaşıldı?
7
Niçin? Hedef
(Kazanım)
Eğitim Durumları Öğretme-Öğrenme
Yaşantıları
Nasıl?
İçerik (Kapsam)
Ne?
Ne kadar? Ölçme ve
Değerlendirme (Dönüt)
Ne kadar?
8
Hedef/Davranış Kazanım
Davranışçı
Yaklaşım
2007’den Sonraki
Kimya Dersi Öğretim
Programları
Bilişsel Yaklaşım /
Yapılandırmacı
Kuram
Eski Kimya Öğretim
Programları
(2007 öncesi)
9
Öğretim programının öğeleri
Hedef (Amaç ve kazanım): Yetiştirilecek bireyde bulunması uygun görülen, eğitim yoluyla kazandırılabilir istendik özelliklerdir. Bu aşamada sorulan soru “NİÇİN?” dir.
İçerik (Kapsam, konu, muhteva): Hedef ve kazanımları gerçekleştirmeyi sağlayacak bilgi, beceri ve tutum kazandırmaya yönelik oluşturulan bir bütündür. İçeriği, konu alanı uzmanı ve program geliştirme uzmanı birlikte belirlemelidir. Bu aşamada sorulan soru “NE?” sorusudur.
10
Öğretim programının öğeleri
Eğitim durumları (Öğretme – Öğrenme Yaşantıları): Hedef ve kazanımların gerçekleştirilmesine yönelik, içeriğin öğrenilmesini sağlayacak öğretme-öğrenme süreç ve yaşantılarını kapsayan bir bütündür. Belli bir zaman süresi içinde bireyi etkileme gücünde olan dış şartlardır. Bu aşamada sorulan soru “NASIL?” dır.
Değerlendirme (Sınama Durumları): Hedef ve kazanımların gerçekleşip gerçekleşmediğini, gerçekleşmiş ise hangi seviyede gerçekleştiğini ortaya çıkarmayı sağlayan, ölçme ve değerlendirme süreç ve sonucunu kapsayan bir bütündür. Bu aşamada “NE KADAR? ve HANGİ SEVİYEDE?” soruları sorulur.
11
Hedef Belirleme
Toplumun
Gerçekleri ve
İhtiyaçları
Konu (disiplin)
Alanının Nitelikleri
Bireyin İlgi ve
İhtiyaçları Doğanın Denge ve
Niteliği
Belirleyiciler Süzgeçler Öğrenme
Ürünleri
Kazanımlar
Bilişsel
Duyuşsal
Devinişsel
Eğitim Felsefesi
Eğitim
Psikolojisi
Eğitim
Sosyolojisi
Eğitim
Ekonomisi
Olası
Hedefler
Aday
Hedefler
12
İhtiyaçlar Belirlenmesi
Genel Hedeflerin Belirlenmesi
Alanın Kavram, İlke ve
Becerilerinin Belirlenmesi
Öğrenme Alanlarının Kapsadığı
Ünitelerin/Temalarının Belirlenmesi
Öğrenme Alanları ve Alanı
Kapsayan Kazanımların
Belirlenmesi
Paydaşlarla Paylaşımın
Sağlanması
Materyal Geliştirilmesi
Programların Onaya Sunulması
Diğer Alanlarla
Bağlantılar
Kavram
Haritalarının
Oluşturulması
Öğretim Etkinlikleri,
Ölçme
Değerlendirme ve
Öğretmen Kılavuzu
ME
B, P
rog
ram
Geliş
tirm
e M
od
eli
13
Programların Denenmesi
İzlenmesi/Değerlendirilmesi
Kimya Dersi Öğretim Programı
Temel Düzey Kimya Dersi Öğretim Programında bireyin gündelik hayatıyla doğrudan ilişkili fakat ayrıntılardan arınmış bir kimya kültürü kazandırmaya yönelik bir içerik verilmektedir.
İleri Düzey Kimya Dersi Öğretim Programında ise, bireyin kimya altyapısına dayalı mesleklere yöneleceği varsayımı ile, ilkeler, kavramlar, teoriler, yasalar ve matematik temelli uygulamalar bakımından zengin bir içerik yer almaktadır.
14
Taslak Kimya Dersi Öğretim Programı
Teorik bilgisini ve öğrendiklerini günlük yaşamına aktarabilen, sorgulayıcı ve eleştirel düşünebilen, sebep-sonuç ilişkilerini yorumlayabilen, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri sürekli takip ederek kendisini yenileyebilen, disiplinler arası ilişkilendirmeler yapabilen, uygulamada etik değerlerin önemini göz önünde bulunduran, güncel yayın ve çalışmaları takip eden, yeni fikirler ortaya koyarak bilimin gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyen, millî, manevi ve evrensel değerlere sahip, bireyler yetiştirmek öğretim programının genel amaçlarındandır.
15
2013 2017
Güncel öğrenme-öğretme yöntemlerine
yer veren, uygulama ve araştırma
imkânları sunan, disiplinler arası
yaklaşıma açık, bilimsel çalışmalara
karşı ilgi uyandıran, projeler
hazırlatılarak buluşlar yapılmasını
destekleyen, bilimsel bilgi paylaşımını
sağlayan, teknolojik araç-gereçlerin
kullanımı ile teorik olguyu güçlendiren,
öğrencilerin ve öğretmenlerin bilgiye
erişimini, iletişim ve etkileşimini
kolaylaştıran, ulusal ve uluslararası
bilimsel faaliyetlere olanak tanıyan,
üretkenliği ve yaratıcı düşünmeyi
destekleyen çağdaş bir eğitim-öğretim
ortamı oluşturmaya rehberlik etmeyi
hedeflemektedir.
Temel Düzey Kimya Dersi
Öğretim Programında bireyin
gündelik hayatıyla doğrudan
ilişkili fakat ayrıntılardan
arınmış bir kimya kültürü
kazandırmaya yönelik bir içerik
verilmektedir.
İleri Düzey Kimya Dersi
Öğretim Programında ise,
bireyin kimya altyapısına
dayalı mesleklere yöneleceği
varsayımı ile, ilkeler,
kavramlar, teoriler, yasalar ve
matematik temelli uygulamalar
bakımından zengin bir içerik
yer almaktadır.
16
Kimya Dersi Öğretim Programı
Temel Düzey Kimyanın gündelik hayattaki yerini kavrayan ve
değerini fark eden, kimyaya ilgi duyan, analitik düşünen kimya okur-yazarı bireyler yetiştirmeyi amaçlar.
İleri Düzey Kimyanın gündelik hayattaki yerini kavrayan ve
değerini fark eden, kimyaya ilgi duyan, analitik düşünen kimya okuryazarı bireyler yetiştirmeyi ve ileride fen, sağlık ve mühendislik alanlarında eğitime devam edecek öğrencilere iyi bir kimya altyapısı kazandırmayı amaçlamaktadır.
17
Araştıralım
Kimya dersi öğretim programıyla
temel ve ileri düzeyde kazanılması
öngörülen beceriler nelerdir?
4-5 kişilik gruplar halinde kimya dersi
öğretim programında yer alan temel ve
ileri düzeyde kazanılması öngörülen
becerileri belirleyelim
İki düzeyi kıyaslayalım.
18
Temel Düzeyde Kazanılması Öngörülen
Beceriler: Kimya Okur-Yazarlığı
2013
Bilimin doğası,
Bilimsel bilgiyi anlama,
Bilimsel süreç becerileri (BSB),
Bilim-teknoloji-toplum-çevre-ekonomi,
Yaşam becerileri,
Tutum ve değerler,
Psikomotor beceriler.
2017
Medya okuryazarlığı
Değerler Eğitimi
19
DEĞERLER EĞİTİMİ
20
İleri Düzeyde Kazanılması Öngörülen
Beceriler: Kimya Okur-Yazarlığı
Bilimin doğası,
Bilimsel bilgiyi anlama,
Bilimsel süreç becerileri (BSB),
Yaşam becerileri,
Bilim-teknoloji-toplum-çevre-ekonomi,
Tutum ve değerler,
Psikomotor beceriler.
21
22
23
KAYNAK/ ÖĞRETMEN
ALICI/ ÖĞRENCİ
Dönüt (Geri-Bildirim)
Öğrenme Yaşantısı
ETKİLEŞİM
Öğrenme-Öğretme Ortamı
24
Kimya Dersi Öğretim Programının
Öğrenme-Öğretme Yaklaşımı
Öğrenmeyi bireye özgü fakat sosyal çevreden etkilenen ve kısmen de olsa farklı bireyler arasında benzer anlam yapılanmaları oluşturabilen bir süreç olarak kabul eder.
Bu temel yaklaşım doğrultusunda, öğrencinin somut materyallerle doğrudan ilişki ve etkileşimini sağlayacak şekilde zenginleştirilmiş bir ortamda öğrenme ve öğretme etkinliklerinin öğretmen tarafından organize edilip yönetilmesi esastır.
25
Öğrenme-Öğretme Yaklaşımı
Öğretim programının temelinde, bilginin ya da anlamın dış
dünyada bireyden bağımsız olarak var olmadığı ve edilgen
olarak dışarıdan bireyin zihnine aktarılmadığı, tersine etkin
biçimde birey tarafından zihinde yapılandırıldığı görüşü yer
alır.
Öğretim programı hem öğretim hem de öğrenme üzerine
temellendirilmiştir.
Yaparak ve düşünerek kimya öğretimi (hands-on and
minds-on science) ön plandadır.
Öğrenciler etkinlikleri yaparken belirli bir sebestliğe sahip
olmaları gerekir.
26
Öğrenme-Öğretme Yaklaşımı
Öğrenciler öğretmenin rehberliğinde, kendi ilgi ve merak duyguları doğrultusunda oluşturdukları problemi çözmeye çalışırlar.
Problemlerinin çözümü için gözlem, deney ve araştırmalar yapabilirler.
Denenceler geliştirebilir, onları sınayacak deneyler
tasarlayabilir, varsayımda bulunabilir,
kendilerininkileri arkadaşlarının varsayımlarıyla ve
sonunda da ilke ve yasalarla karşılaştırabilirler.
Böylelikle, öğrenciler yavaş yavaş kendi bilimsel bilgilerini oluştururlar.
27
Ölçme ve Değerlendirmeye Bakışı
Her aşamada değerlendirme
Farklı ölçme yol ve yöntemleri kullanma
Üst düzey bilişsel becerilerin (analiz etme, sorgulama,
eleştirel düşünme, yorum yapma, değerlendirme, yargıda
bulunma vb.) yordanmasına olanak sağlayan sorulara yer
verilmeli,
Performans ve projeler değerlendirme amaçlı kullanılmalı
(bireysel ve grup çalışmaları)
28
Rehberlik
Öğrencilerin motivasyonları, ilgileri, yetenekleri ve öğrenme
stilleri analiz edilmeli,
Kariyer bilincinin gelişmesine yönelik bilgiler verilmeli ve
kimya dersi ile ilgili kimya öğretmenliği, kimyager, kimya
mühendisliği, laborant vb. meslekler tanıtılmalıdır.
29
ÖĞRETMENİN ROLÜ?
30
ÖĞRETMENİN ROLÜ?
Açık fikirli, çağdaş, kendini yenileyebilen, bireysel farklılıkları dikkate alan, uygun öğrenme yaşantılarını sağlayan ve öğrenenlerle birlikte öğrenen olmalıdır.
Öğrencilerin uygun etkinlikler yapmasına yardımcı olmalı, öğrencileri işbirliğine teşvik etmeli, öğrencilerin sürekli iletişim içerisinde olmalarını cesaretlendirmelidir.
Öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate almalı, öğrencilerin kendi kararlarını kendisinin vermesine yardımcı olmalıdır.
Düşündürücü sorular sorarak öğrencileri araştırmaya ve problem çözmeye teşvik etmelidir.
31
ÖĞRENCİNİN ROLÜ?
32
ÖĞRENCİNİN ROLÜ?
Öğrenme öğrencinin kendi yetenekleri, güdüleri, tutumu ve tecrübelerinden edindikleri ile oluşan bir karar verme sürecidir. Birey öğrenme sürecinde seçici, yapıcı ve etkindir.
Öğrenmenin kontrolü bireydedir. Öğrenmeye öğretmenle birlikte yön verir. Bu yön verme sürecinde öğrencinin geçmiş yaşantıları, bakış açısı, hazır bulunuşluk düzeyi etkilidir.
Öğrenci öğrenme sürecinde etkili olabilmek için eleştirel ve yapıcı sorular sorar, diğer öğrencilerle ve öğretmeniyle etkileşim ve iletişim içinde bulunur.
Yapılandırma sürecinde öğrenci öğrenmeyi kendisine sunulan şekliyle değil de, zihninde yapılandırdığı biçimi ile gerçekleştirir.
33
“İnsanlara bir şeyin nasıl yapılaması gerektiğini
söylemeyin.
Yapılmasını istediğiniz şeyin ne olduğunu söyleyin
ve yaratıcılıkları ile sizi nasıl hayran bırakacaklarını
görün.”
General George S. Patton
34
Kimya Dersi Öğretim Programının
Öğrenme-Öğretme Yaklaşımı
Özetle
2007’ye göre temel yaklaşımlarda bir farklılık olmamıştır.
Öğrenmenin bireyin zihninde, çevresiyle etkilişim sonucu oluştuğu kabul edilir (anlamlandırma).
Öğretmen bu süreçte rehber/yönlendirici rolündedir
Öğrencilerin öğretim sürecinde hem zihinsel hem de fiziksel olarak aktif olması beklenmektedir
Ancak yalnız yapıladırmacı yaklaşım ve 5E ile değil!
35
Kimya Dersi Öğretim Programının
Öğrenme-Öğretme Yaklaşımına Uygun
Etkinlikler
Prof. Dr. Alipaşa AYAS ve
Prof. Dr. Mustafa SÖZBİLİR
KİMYA ÖĞRETİMİ
PEGEM AKADEMİ, ANKARA
36
Bi çay molası
versek olmaz
mı?
37
38
Hazırbulunuşluk İlkesi
Bireylerin bir işi yapabilmek için gerekli olgunlaşma düzene
ulaşmasının yanında, o işi yapabilmesi için gerekli bir takım
bilgi ve becerilere sahip olması gerekir.
Yani, bir öğrencinin okuma, yazma gibi eylemleri yapabilmesi
için, gözleri, kasları, sinirleri bu eylemlerin gerektiği olgunluk
düzeyine erişmesi ve bu eylemlerin gerektirdiği bilgi, beceri
ve tutuma sahip olması gerekir.
Öğrenme kuramlarının ortaya koyduğu ilkelere göre
hazırbulunuşluk kavramı farklı tanımlanmaktadır.
Örneğin davranışçı kuramlara göre, öğrenme etki tepki ilişkisi
olarak görüldüğü için hazırbulunuşluk, bireyin uyaranlara
“uygun karşılıklar verebilme yeteneği” olarak
tanımlanmaktadır.
39
Bilişsel kuramlar ise öğrenme sürecini
zihinsel bir ekinlik olarak kabul ettikleri
için onlara göre hazırbulunuşluk,
öğrencinin yeni bir konuyu
algılayabilmesi için “gerekli bilişsel
örüntüye sahip olma” durumuyla ilgilidir.
Bilişsel psikologlara göre, uzun süreli
bellekteki bilgiler birbirleriyle bağlantılı
şemalar olarak kaydedilir. Bunlar
bireylerin dış dünyayı nasıl algıladıkları ile
ilgili bilgi tabanlarıdır. Diğer bir ifadeyle
bu şemalar hazırbulunuşluk düzeylerini
ifade eder (Senemoğlu, 2001).
Hazırbulunuşluk İlkesi
40
Bireylerin yeni karşılaştıkları bir bilgiyi algılamalarında bu hazırbulunuşluk düzeyi önemlidir.
Bireyin yeni karşılaştığı bir durumu öğrenmelerinde hazırbulunuşluk düzeyi yeterli değilse, konunu öğrenilmesi için gerekli ön bilgi ve becerilerin bireylere kazandırılması, öğrenme eksiklerinin tamamlanması gerekir.
Hazırbulunuşluk İlkesi
41
Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımına göre öğrenciler farklı
hazırbulunuşluk düzeylerine sahip olarak öğrenme ortamında
bulunurlar.
Bu ortamda karşılaştıkları her bir yeni durumu kendilerine özgü
bir şekilde yapılandırmalarında bu yaşantılardan hareket edilir.
Dersin giriş aşamasında öğretmen konuyla ilgili sorular sorarak
öğrencilerin geçmiş yaşantılarını/şemalarını harekete geçirmek
amacıyla konuyla ilgili neyi ne kadar bildiğini, neyi bilip neyi
bilemediğini, bildiklerinin doğru olup olmadığını ortaya
çıkarmaya çalışır.
Bilgiyi yapılandırma sürecinde öğrencilerin hazırbulunuşluk
düzeylerini, gerekli ön öğrenmelerin durumunu dersin girişinde
ortaya çıkarması, bilginin yapılandırma sürecinin sağlıklı
gelişmesinde çok önemlidir.
Hazırbulunuşluk İlkesi
42
Motivasyon (Güdülenme) İlkesi
Motivasyon, “öğrenmeyi teşvik eden ve sağlayan şartlar” (Büyükkaragöz, Çivi, 1996), “bireyin gereksinimlerini doyurmak amacıyla, eyleme geçmek isteği içinde bulunma”(Başaran, 1994: 251), “organizmayı harekete geçiren durum”(Bacanlı, 2003: 204), olarak tanımlanmaktadır.
Zekâ tek başına bir öğrencinin okul başarısını hatta okul sonrası başarılarını garanti etmez. Öğrencinin okula ve öğrenmeye karşı olumlu tutumu, işbirliği ve akademik başarısında motivasyon, zekâ gibi önemli faktörlerden biridir.
Yalnız okul yaşamında değil, yaşamın diğer alanlarında da hedeflere ulaşmak için motivasyon en önemli etkenlerden biri olarak kabul edilmektedir.
counselingedu.blogspot.com
43
Dışsal Motivasyon
Dışsal etkiler
Ödüller
Cezalar
Sosyal destek
MOTİVASYON
İçsel Motivasyon
İçsel etkiler
İhtiyaçlar
Tutumlar
Öz-saygı
Merak
44
Motivasyon
Okul çağında çocukların motivasyon kaynakları bireyin gelişim özelliklerine bağlı olarak farklıklar göstermektedir.
Genel olarak öğretim kademelerine bağlı olarak ilköğretimde motivasyon daha çok dışsal kaynaklı iken yüksek öğretime doğru motivasyon kaynağı içselleşir.
“İdeal olan öğrencilerin içsel olarak motive olmasıdır. Araştırmalar, içsel motivasyonu yüksek olanların, diğerlerine oranla daha başarılı olduklarını ortaya çıkarmıştır”
45
Sınıf Uygulaması: Öğrencileri Motive Etme
Merak
Dikkat
İstek Düzeyi
Başarı
Motivasyonu
Pekiştirme
Öğrencilerin merakını uyandırmak için, bir problemi ele
almak, çatışma üzerinde durmak, kaynaklara dikkat çekmek
ya da ön test uygulaması yapmak.
Derse hikâye, olay ya da farklı bir uygulamayla başlamak,
dikkati sürekli tutmak için farklı etkinlikler sergilemek.
Öğrencilerin farklı etkinlikler yapmalarını desteklemek,
bağımsız çalışma programları oluşturmak, ulaşılabilir
amaçlar belirlemek.
Öğrencilerle konuşmak, yüksek motivasyona sahip bireyler
hakkında bilgiler okumak, yüksek motivasyona sahip
öğrencilerle aynı ortamda bulunmalarını sağlamak,
başarılarının farkına varmalarını sağlamak.
Ödül vermek ve cesaretlendirmek, not ve puan gibi
şeylerden çok olumlu geri bildirimler vermek, mümkün
olduğunca olumlu yorumlar yapmak. 46
Sınıfta Yarışı
Azaltmak
Yapabilirlik
İnançlarını
Arttırmak
Öğrenci
gelişimini
Desteklemek
Kaygıyı
Azaltmak
İhtiyaçları
Karşılamaya
Destek Vermek
Bazı öğrencilerin yalıtılmışlık duygusu yaşamamaları
için sosyal karşılaştırma yapmaktan kaçınmak,
yarışmayı kişinin kendi gelişimi içinde yapmak,
yarışmadan kendileri için yeni hedefler seçmelerine
imkân sağlamak için yararlanmak.
Öğrencilere başarılarıyla ilgili geri dönütler vermek,
kendileriyle ilgili olumsuz inançlarını değiştirmek.
Aktivite seçimlerine, görev almalarına ve çalışma
isteklerine imkân vermek.
Öğrenmeyi ve sınav başarısını olumsuz yönde etkileyen
kaygıyı azaltmak.
Bireysel, sosyal ve akademik ihtiyaçları karşılamalarına
yardım etmek, beceri geliştirmelerini sağlamak, ilgilerini
artırmak. 47
Tekrar İlkesi
Tekrar edilen, üzerinde fazladan çalışılan konular daha kolay hatırlanmaktadır. Yani alıştırma ve uygulama öğrenmeyi kalıcı hale getirme sürecini çok büyük etkide bulunur.
Ancak bu alıştırma ve uygulamaların öğrencinin aklına ve mantığına uygun olması veya seviyesine uygun olması gerekir.
Öğretmen bir konudaki önemli noktaları belli aralıklarla tekrarlamalı ve öğrencilerine tekrarlar yapmalarını sağlayacak alıştırma ve uygulama çalışmaları yaptırmalıdır.
48
Etki ilkesi
Öğrenme içsel bir duygu (memnuniyet) ile destekleniyorsa kuvvetlenir veya zihne daha iyi yerleşir. Bu durumun tersi içsel olarak oluşursa buna öğrenmeyi negatif etkiler.
Bu ilkeye göre öğretmenin öğrenciye geri beslemede bulunması ona jest ve mimikleri ile veya sözleriyle olumlu sinyaller göndermesi motivasyonunu artırır ve öğrenme daha etkili olur.
Burada aslında önemli olan öğrencinin kendinde öğrenme açısından ilerlemeler olduğunun farkına varması ve bundan haz duymasının sağlanmasıdır.
49
Öncelik ilkesi (Primacy)
İlk öğrenilen bilgiler zihinde yer eder ve bunları değiştirmek zor olduğundan ilk öğrenilenlerin yanlış olmamasına özen gösterilmesi gerekir.
Eğer bir bilgi yanlış öğrenilirse onu düzeltmenin zorluğunun bilincinde olarak öğretmen öğrencilerin doğru bilgiyi doğru bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olmalıdır.
Bu ilkeye göre, bilginin basitten karmaşığa, adım adım ve öğrencinin algılama gücüne paralel olarak verilmesi gerekmektedir.
50
Yoğunluk İlkesi (Intensity)
Öğrenme için gerçek obje ve materyallerle yoğun bir şekilde çalışmak gerekir.
Öğrenciler öğretmeni dinlemekten veya bir kitaptan konuyu okumaktan daha iyi öğrenmeleri için onlara deney yaptırmak veya kendilerinin bizzat dokunacakları araç, gereç ve materyallerle konuyu işlemeleri daha önemlidir.
Bu yolla daha yoğun fakat daha zevkli bir öğrenme ortamı sağlamak mümkün olur. Eğer bir konu özelliğinden dolayı öğretmence sunulacaksa o zaman öğrencilerin dikkatini çekecek model, benzetim, gösteri ve rol oynama gibi tekniklerle desteklenmelidir.
51
Serbestlik İlkesi (Freedom)
Serbestçe öğrenilenler zorlamayla öğrenilenlerden daha etkili öğrenilir. Bu ilkeyi iyi uygulayan ülkeler daha kendine güvenen ve daha iyi zihinsel yorum (muhakeme) yapabilen bireyler yetiştirmektedir.
Öğrenme aktif bir süreç olduğu için öğrenciler özgürce kendi aksiyon ve reaksiyonları ile öğrenmelerini gerçekleştirebilmelidirler. Böylece yukarıda söz edilen öğrenme ilkelerinin birçoğu da gerçekleşmiş olur.
52
53
ÖĞRETİM İLKELERİ
Öğretim ilkeleri, öğretme öğrenme durumlarının
düzenlenmesi ve yürütülmesine ışık tutar.
Bu ilkeler bir eğitim programının düzenlenip uygulamaya
konulmasından ders araç ve gereçlerin seçilmesine
kadar her etkinlikte hareket noktasını oluşturur.
Burada belirtilen her bir eğitim ilkesi ağırlıklı olarak farklı
düşünceleri temel almıştır. Örneğin, “ Çocuğa görelik
ilkesi” öğretim etkinliklerinin çocuğu merkeze alarak
düzenlenmesini, “yaparak yaşayarak öğrenme ilkesi”;
öğrencinin öğrenme sürecine bedenen ve zihnen
katılmasını ve bir şeyler üretmesini, “Hayatilik ilkesi”,
öğretim konularının hayattan alınmasını temel
almaktadır. 54
1. Öğrenciye Görelik İlkesi (Aktüalite)
Bu ilkeye göre öğretmenler öğretimin şeklini ve yöntemini belirlemede öğrencinin gelişim özelliklerini, ilgi ve ihtiyaçlarını, olayları algılama
şeklini dikkate almak durumundadır.
Bu ilkede çocuk öğretme etkinliklerinin merkezinde yer alır. Her çocuğun ayrı bir bireysel farklılık olduğu dikkate alınır.
Bu ilkeye göre öğretmen, öğrenmede çocukların birbirinden farklı olduğunu bilmeli ve mümkün olduğunca öğretimi bireyselleştirmeye çalışmalıdır.
55
Bu ilkeye göre öğretmenlerin dikkat etmesi
gereken temel hususlar Öğrencinin öğrenmesini engelleyen durumların
gözlenmesi ve giderilmeye çalışılması gerekir
Öğrencinin özel yetenekleri belirlenmeli ve geliştirilmelidir.
Öğrenci başarılarına göre seviye grupları oluşturulmalıdır.
Öğrenci ilgi ve ihtiyaçlarına göre sınıf içi ve sınıf dışı faaliyetleri düzenlemelidir.
Öğrenci kişisel sorunları ile ilgilenilmeli ve çözüm yolları aranmalıdır.
Dersler öğrencilerin aktif katılımını sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.
56
2. Yakından Uzağa İlkesi
Bu ilkeye uygun olarak öğrencinin bulunduğu çevreden
hareket edilir. Yakın çevre öğretim amaçlarına ulaşmak için
hemen her konuda hareket noktasıdır. Çocuklar okulun dışında
etkileşim içinde oldukları köy, mahalle gibi sosyal ortamlardaki
toplumsal davranışların bir kısmına sahiptirler.
Öğretmen vereceği bilgileri çocuğun ailesinden, okuldan ve
yaşadığı çevreden hareketle derece derece uzaklaşarak
vermelidir.
Örneğin, sosyal bilgiler derslerinde konuların, Mahalle-köy-kent-
bölge-yurt sırasına uyularak verilmesi gibi. Ancak, tarih
öğretiminde farklı olaylar kronolojik bir sıra takip edilerek
verilir.
57
3. Bilinenden Bilinmeyene İlkesi
Bu ilkede çocuğun bildiklerinden hareket etme
vardır. Okula gelen çocuk, belli düzeyde bilgi, beceri,
tutum ve alışkanlıkları kazanmış olarak gelir.
Bunların bir çoğu okulda öğreneceği yeni bilgilere
temel oluşturur.
Çocuklar öğretimleri boyunca öğrendikleri bilgileri
kullanarak başka bilgileri öğrenirler. Öğretmen
sınıfında farklı hazır bulunuşluk düzeylerine sahip
öğrencilere bilgileri verirken bilinenden bilinmeyene
doğru bir sıra izler. Örneğin, Matematik dersinden
önce sayılar, sonra toplama işlemi, daha sonra da
çarpma işlemi kavratılır.
58
Sınıfta ders işlerken, öğrencinin o zamana
kadar ki bilgi ve tecrübelerinden hareket
edilerek, yeni bilgi ve tecrübelerin bunlar
üzerine kazandırılması sağlanır.
Yeni bilgileri eski bilgilerle karşılaştırarak,
gerektiğinde eskileri doğrulayarak
geliştirmek, öğrencideki bilgi sisteminin çok
daha sağlam olmasını sağlayacaktır.
59
Bu ilkeye göre öğretmenlerin
yapabilecekleri
Her derse başlarken önceki dersin kısa bir
tekrarı yapılmalıdır.
Yeni bir konuya başlarken eski konu
özetlenip yeni konuyla ilişkisi
vurgulanmalıdır.
60
4. Açıklık (Ayanilik) İlkesi
Öğrencilerin doğrudan eşya ve varlıkların kendisi ile karşı
karşıya getirilmesiyle yapılan öğretim bu ilkeye uygun bir
öğretim olmaktadır.
Öğretme etkinliklerinde çocuğun mümkün olduğunca
birden çok organına hitap etmek gerekir.
Bu amaçla öğretim sürecinde görsel-işitsel araçlar
kullanılmalı, çocuğun dilinden hareket edilmelidir.
Eğer öğretmen sadece sözel anlatıma dayalı olarak ders
işliyorsa, öğrencinin anlayacağı kelime ve cümle yapıları
ile son derece açık ve anlamlı bir ders işlemelidir.
61
Bu ilkeye göre öğretmenlerin yapabilecekleri
Doğa ile ilgili konular gözlem gezisine gidilerek
incelenmeli ve öğrenilmesi sağlanmalı:
Doğada bazı kesitler okula taşınarak incelenmeli:
Doğanın benzerinin yapılması, model, maket,
harita, şekil vb.
Konunun geniş bir bilgi, örnek, öykü ve
sözcüklerle işlenmesi bu ilkenin öğretimde
kullanımı sırasında gerekmektedir.
62
5. Somuttan Soyuta İlkesi
Çocuktaki zihin gelişimi somuttan soyuta doğru olmaktadır.
İnsan her zaman somut olarak gördüğü, algıladığı şeyleri,
onların soyut kavramlarla anlatılmasından daha kolay öğrenir.
Buna göre çocuğa bilgilerin somuttan soyuta doğru verilmesi
gerekir. Bunun için de öğretmen öğretme öğrenme sürecinin
her aşamasında öğretim materyallerini kullanmalıdır.
Somut varlıklardan soyut kavramlara doğru sistemli ve aşamalı
bir yol izlenmesi, kavram öğretimini sağlamakla beraber,
aşamaların atlanmadan takip edilmesi öğrenmeyi etkili
yapmakta ve anlamayı güçlendirmektedir.
Bu kullanımda önce eşyanın – varlığın kendisi, yoksa üç
boyutlu modeli, o da yoksa, resmi veya yerine geçebilecek bir
simgesini göstermek gerekir.
63
6. Ekonomiklik İlkesi
Eğitim ve öğretim sürecinde yapılabilecek tüm faaliyetlerin
planlanmasında ve uygulanmasında en az emek, en çok
fayda esasına uygun hareket edilmelidir.
Ekonomiklik ilkesi, öğretimin planlı ve yöntemli olmasını
zorunlu kılmaktadır. Öğretim etkinliklerinde kullanılacak
görsel/işitsel araçlardan maliyeti yüksek olanların yerine
maliyeti az olanlar tercih edilmelidir.
Ayrıca, bu ilkenin öğrencilere dönük yönünde ihmal
edilmemeli, öğrencilerin günlük yaşamlarında az emek çok
fayda anlayışı içinde olmalı, ders araçlarını tasarruflu
kullanmaları yönünde davranışlar kazandırılmalıdır.
64
Bu ilkeye göre öğretmenlerin yapabilecekleri
Öğretim etkinlikleri (yıllık-ünite-ders planları) iyi
planlanmalıdır.
Öğrencinin kaynakları ekonomik kullanmasına
rehberlik edilmelidir.
Öğrencinin üretken olması için elverişli ortam
hazırlanmalıdır.
65
7. Hayatilik İlkesi
Birey okulda elde ettiği bilgi, beceri, tutum ve
alışkanlıklar ile hayatta karşılaşacağı problemleri
çözerek hayata uyum sağlamaya çalışır. Bunun için
öğretme öğrenme etkinliklerinin düzenlenmesinde
öğrencileri hayata hazırlayan konulara öncelik verilmeli,
her dersle ilgili konular, problemler, araç ve gereçler
hayattan alınmalı, yapılan örneklemeler hayatın içinden
olmalıdır.
Öğretilecek bilginin hayatta bir kullanım değerine sahip
olması, bu bilginin öğrenilmesine öğrencileri daha fazla
güdülemektedir. Öğrenciler niçin öğrendiklerini,
öğrendikleri bilginin ne işe yarayacağını bilmeleri onları
bilgiyi öğrenmeye daha istekli yapmaktadır. 66
8. Yaparak Yaşayarak Öğrenme
(İş-Aktivite) İlkesi
İş ilkesi, öğrencilerin bedenen ve zihnen aktivite göstererek
bir ürün ortaya koymaları anlamına gelmektedir. Yaparak
yaşayarak elde edilen bilgi ve beceriler kalıcıdır. İş yaparak
öğrenme, öğrencide kendine güven, iş başarmada azimli
olma, sorumluluk duyma, istekli olma gibi temel alışkanlıklar
kazandırır.
Normal iş hayatında bireyleri başarılı yapacak bir takım temel
beceriler okullarda öğrencilere bu ilke doğrultusunda
yapılacak etkiliklerle kazandırılabilir. Bu amaçla, okulda iş
ilkesine dayalı bir öğretim yapılmalıdır. Öğretmen öğrencileri
bir iş yapmaya istekli hale getirmeli, çalışmalar sırasında
öğrencilere rehber olmalıdır.
67
9-Bütünlük İlkesi
G. Kerschensteiner'in üzerinde durduğu bu ilke, çocuğun eğitilecek yönlerinin bir bütün olarak alınıp değerlendirilmesini ister.
Çocuk bedensel ve ruhsal kuvvetler (düşünce, duygu, irade gibi) bakımından bir bütün olarak ele alınmalı ve her yönü dengeli olarak eğitilmelidir.
Bu ilke aynı zamanda bilgilerin birbirine bağlı ve birbirini tamamlar mahiyette sunulması demektir. İlkokullarda toplu öğretim uygulamasının yapılmasının gerekçesi de budur.
"İlkokul çağındaki çocuk, varlıkları, olayları ve kendisine öğretilmek istenen bilgileri bilim dallarına göre sıralanmış bir halde kavrayamaz. O, genel olarak varlıkları ve olayları toptan algılama durumundadır."
68
ÖĞRETİM
STRATEJİLERİ
69
Öğretim Stratejisi ve Başlıca Öğretim
Stratejileri
Strateji; Konunun seçimi, analiz edilmesi, sentezlenmesi ve öğretiminde hangi öğretim modelinin uygulanacağının belirlenmesini ifade eder.
Strateji sınıf içinde öğretme öğrenme etkinliklerinin belirlenmesinden değerlendirilmesine kadar ilgili öğretim sürecine yön verir.
Diğer bir ifadeyle, strateji dersin hedefine ulaşmasını sağlayan, uygulanacak yöntemin belirlenmesine yön veren genel bir yaklaşımdır.
70
Öğrencilere kazandırılacak davranışlar, belirlenen bir öğretim
yöntemiyle gerçekleştirilmektedir. Her öğretme etkinliğinde
kullanılabilecek tek bir yöntem olmadığına göre, öğrenciye bir
davranışı kazandırmada en etkili yöntem veya yöntemler çok
iyi seçilmelidir.
Amaçların alanı, seviyeleri ve konu alanı değiştikçe
uygulanacak yöntemler de değişecektir. Öğretmenin başta
benimsediği öğretme stratejisi, seçilecek yönteme yön
verecektir.
Belli başlı öğretim stratejileri şunlardır:
Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisi
Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğretim Stratejisi
Tam Öğrenme ve Etkili Öğretim Stratejisi
71
1. Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisi
(Anlamlı Öğrenme Kuramı) İlke kavram ve genellemelerin öğretilmesinde kullanılan bir öğretme yaklaşımıdır. Bilgilerin sunulmasında tümdengelim yolu kullanılır. Öğretmen, konusu ile ilgili sunacağı bilgileri önceden düzenler, ilke ve kavramlardan genel bilgilerden özel durumlara doğru bir sıraya koyar ve sınıf ortamında sunar. Bu strateji kapsamında daha çok anlatım yöntemi kullanılır.
Bu stratejide tartışma yöntemi, gösteri yöntemi ve soru-cevap tekniğine yer verilmesi durumunda öğrencilerde anlamlı ve kalıcı öğrenmeler sağlar.
Daha çok derslerin giriş bölümünde bilgi düzeyindeki hedeflerin kazandırılmasında kullanılır.
72
Bu stratejinin kullanılmasında bazı ilkeleri
uyulması gereklidir:
Kazandırılacak hedef davranışlar, bilişsel, duyuşsal
ve devinişsel alanların en alt basamakları olan bilme,
alma ve uyarılma basamaklarından birinde olmalıdır.
Öğretmen önce bilgi basamağındaki kavramları sınıfa
anlatmalı ve her bir durumla ilgili olarak yaşamın
içinden örnekler vermelidir.
Anlaşılmayan konular tekrar anlatılmalı ve bu defa
değişik örnekler verilmelidir.
73
Bu stratejinin kullanılmasında bazı ilkeleri
uyulması gereklidir:
Sınıfa soru sorulmalı ve alınan doğru cevaplar
pekiştirilmelidir.
Öğrencilerden, verilen kavramlara yeni örnekler
vermeleri istenmeli, doğru olanlar pekiştirilmelidir.
Öğretmen sınıfı sürekli denetlemeli ve her öğrenciyle
göz iletişimi kurmalıdır. Her öğrencinin söz hakkı
alması sağlanmalıdır.
74
2. Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi
Öğrencilerin etkinliğine dayalı bir yaklaşımdır. Belli bir problemle veya konu alanı ile ilgili bilgileri toplama ve bu bilgiler üzerinde analiz çalışması yaparak belli yargılara varma işlemlerini içerir.
Bu öğretme stratejisinin uygulandığı sınıflarda öğrenciler problem çözme gücü kazanır, elde ettiği ilke ve genellemeleri karşılaştığı yeni problemlere uygularlar. Bu amaçla, öğrencilere hayatta karşılaştıkları problemleri çözebilmeleri için veri toplama, analiz etme ve bunlardan ilke ve genellemelere varma fırsatları verilir ve pratik yapmaları sağlanır.
Bu yaklaşımda öğretmenin görevi öğrenciyi yönlendirmek ve cevabı ona buldurmaktır. Bunun için öğretime öğrencide merak uyandıracak bir problemle başlanır. Öğrenciye yeter sayıda örnekler verilerek problemin çözümüne ulaşması sağlanır.
75
2. Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi
Buluş yoluyla öğretim bir tümevarım yoludur. Öğrenci aktif, öğretmen rehber durumundadır. Bu yaklaşımda soru-cevap, tartışma, gösterip yaptırma, örnek olay, grupla çalışma, işbirlikli öğretim gibi yöntem ve teknikler kullanılabilir.
Öğretmen dersin konusunu problem haline getirerek derse giriş yapar ve sorularla öğrencilerin meraklarını problem üzerine odaklaştırır.
Öğrencilerin katılımıyla yapılan tartışmalarla problem çözülmeye çalışılır. Burada öğretmenin görevi öğrenciyi aktif hale getirmek ve onu cevabı bulabilmesi için yönlendirmektir.
76
2. Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi
Buluş yoluyla öğrenmede öğrencinin kendi gözlemleri ve etkinlikleri sonucunda bilgi, kavram, ilke ve genellemeye ulaşması sağlanır.
Bruner'e göre öğrenci bilgiye kendisi ulaşmalı ve keşfetmelidir. Bireylerin öğrenme doğalarında, araştırma, merak, bulma, keşfetme isteği vardır. Öğrenciler bir bilim adamı gibi bilgiyi kendileri yapılandırmalıdır.
Bunun için aktif olarak, deney yapmaya, ilke ve kavramları bulmaya yönlendirmelidir. Böylece öğrenciler kendisine güvenen, olumlu benlik geliştiren ve bağımsız davranan bireyler olarak yetiştirilirler.
77
Bu Yaklaşımı Kullanırken Uyulması Gereken İlkeler Şunlardır
Kazandırılacak hedef davranışlar, bilişsel alanın kavrama, analiz, sentez ve değerlendirme; duyuşsal alanın tepkide bulunma ve değer verme basamaklarında bulunmalıdır.
Öğretmen olgu ve olaylardan belirli ilkeler bulduracaksa, bunlarla ilgili örnekleri sınıfa getirmelidir.
Öğrencilerin örnek üzerinde gerekli işlemleri yapmaları sağlanmalı, hedef davranışlarla ilgili neden, niçin, nasıl vb. açık uçlu sorular sormalı, sınıftan alınan doğru cevaplar pekiştirilmelidir.
78
Bu Yaklaşımı Kullanırken Uyulması Gereken İlkler Şunlardır
Öğretmen bu yaklaşımda herhangi bir açıklama ve
anlatımda bulunmamalı, yalnız yol gösterici olmalıdır.
Örnek üzerinde yapılan işlemler sonucunda nedeni,
niçini, nasılı ve benzeri bulunduktan sonra öğrencilerden
bunlarla ilgili yeni örnekler istenmelidir.
Öğretmen, sınıfta bir konu etrafında yapılan tartışmanın
başka bir alana kaymasına izin vermemelidir
79
Buluş Yoluyla Öğretim (Bruner) Sunuş Yoluyla Öğretim (Asubel)
Buluş Yoluyla Öğretim ve Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejilerinin Karşılaştırılması
Her iki yaklaşımda da; ön öğrenmelerin harekete geçirilmesi ve yeni konularla ilişkilendirilmesi gerektirir.
Her iki yaklaşım da bilişsel özellikler taşır ve anlamlı öğrenmenin oluşturulmasına çalışılır.
Öğrenci merkezli bir yaklaşımdır. Öğretmenin düzenlediği, merkezde olduğu ve
öğrencinin de kısmen aktif olduğu bir
yaklaşımdır.
İlke, kavram ve geneIIemelere öğrenci
ulaşır.
İlke, kavram ve genellemeler öğretmen
tarafından sunulur.
Tümevarım Yaklaşımı kullanılır. Tümdengelim yaklaşımı kullanılır.
Derslerin etkinlikler bölümünde
kullanılır. Derslerin giriş bölümünde kullanılır.
Kavrama, uygulama, analiz sentez gibi
hedeflerin kazandırılması önemlidir.
Soyut konuların ve kavramların öğretiminde
kullanılır.
Öğrencinin merak ve keşfetme isteği
harekete geçirilir. Öğrencinin bilgiye
araştırma, inceleme ve problem çözme
yoluyla ulaşması sağlanır.
Öğrenciye hazır bilgiler anlamlı olarak verilir.
Konular öğretmen tarafından anlamlı bir
bütünlüğe dönüştürülerek aktarılır.
80
3. Araştırma ve İnceleme Stratejisi
Bu strateji ders programlarında yer alan problemlerin çözümü için
uygulanan bir tür problem çözme sürecidir. Öğrencilerin problem
çözme (bilimsel yöntem) becerilerini kullanarak öğrenmenin
sağlandığı öğrenme yoludur. Öğrenci problem çözmenin (bilimsel
yöntemin) aşamalarını karşılaştığı durumlara (problemlere) uygular.
Öğrenci süreçte tamamen aktiftir.
Öğretmen ise bu yaklaşımda rehber ya da danışman konumundadır.
Öğrencilerin çalışmalarını kontrol eder, onları yönlendirir ve
düşünmeye sevk eder. Öğrenci bu strateji sayesinde problemi fark
etme ve çözme becerisi kazanır ve bu beceriyi toplum hayatında
karşılaştığı problemlerin çözümünde uygular. Bilimsel düşünme ve
bilimsel yöntemin problem çözme aşamaların edinmiş olur.
81
Özellikle öğrencilere
yaşamlarında
karşılaşabilecekleri
problem durumlarında
değişik çözümler
üretmesini öğretir. Ayrıca
öğrendikleri konuları
değişik durumlarda
denemelerine olanak
sağlar.
Araştırma-inceleme yoluyla
öğretim stratejisi özellikle
uygulama ve daha üst
düzeyindeki hedef
alanlarının öğrenciye
kazandırılmasında etkilidir.
Araştırma-İnceleme yoluyla öğretim
stratejisinin uygulaması
1. Problemin hissedilmesi ve
belirlenmesi.
2. Problemin tanımlanması ve
sınırlandırılması.
3. Problem durumu ile ilgili bilgilerin
toplanması.
4. Problemin çözümü ile ilgili
hipotezler (denenceler) kurma.
5. Problemin çözümü için yöntem
geliştirme, veri toplama ve analiz
etme.
6. Hipotezleri test etme, doğruluklarını
belirleme.
7. Çözüme ulaşma, uygulama ve
sonuçlandırma.
82
Dikkat!
Buluş yoluyla öğretim stratejisinde
problem çözmenin (bilimsel yöntem)
basamakları öğrenciye öğretilir iken,
araştırma-inceleme yoluyla
öğretim stratejisinde ise öğrencilerin
gerçek yaşamda karşılaşabileceği
bir problem durumuna
problem çözmenin (bilimsel yöntemin) aşamalarını
kullanarak çözüm üretme yetenekleri geliştirilir.
83
4. Tam Öğrenme Stratejisi
Tam öğrenme, “işin başından beri olumlu öğrenme koşulları sağlanmış ve bu öğrenme koşulları öğretme-öğrenme süreci boyunca devam etmiş ise dünyada herhangi birinin öğrenebileceği her şeyi hemen hemen herkes öğrenebilir” görüşü üzerine temellendirilmiş bir yaklaşımdır.
Tam öğrenmenin temelinde yatan düşünce;
“öğrencilere duyarlı ve planlı bir öğretim hizmeti sağlanır, öğrenme güçlükleriyle karşılaşanlara yerinde ve zamanında yardım edilir, bu öğrenmeler için yeterli zaman verilirse hemen hemen tüm öğrencilerde yüksek düzeyde bir öğrenme geliştirebilirler (Bloom, 1979: 4)."
Tam öğrenme, okullarda davranışların öğrenme oranının % 90’a çıkaran bir öğrenme modelidir. Bu yaklaşımın başarılı olmasında başlıca etken, öğrencilerin öğretme öğrenme süreci boyunca sürekli olarak güdülenmeleri ve öğrenme güçlüğü ile karşılaştıklarında yardım almalarıdır.
84
Tam Öğrenme Stratejisi
Bu yaklaşımın temelinde öğrencilerin bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurma düşüncesi vardır. Geleneksel sınıflarda öğretmenin kullandığı yönteme yatkın olan öğrenciler iyi öğrenirken, diğerleri istenen ölçüde öğrenme gerçekleştiremeyebilir.
Ancak öğretimde amaç bütün öğrencilerin başarılı olmasıdır. Bu nedenle öğretim bireylere özgü yapılandırılmalıdır. Çünkü yaklaşım “uygun şartlar sağlandığında herkes öğrenir” görüşünü benimsemektedir.
Tam öğrenme yaklaşımına göre eğer giriş özellikleri ve öğretim süreci istenen şekilde nitelikli olursa, bütün öğrencilerde istendik düzeyde öğrenme gerçekleşir.
Öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyinin ve öğrenme niteliklerinin olumlu olması halinde öğrenme ürünleri de yüksek düzeyde olacak ve öğrenme ürünleri bakımından öğrenciler arası farklılaşma en az olacaktır.
85
GİRDİ
ÖĞRENCİ NİTELİKLERİ
Bilişsel Giriş Davranışları
Bilgi
Beceri
Yeterlik
Duyuşsal Giriş Özellikleri
İlgi
Tutum
Akademik Benlik
SÜREÇ
ÖĞRETİM
Öğrenme
Ünitesi
Öğretim Hizmetlerinin Niteliği
İpuçları
Pekiştireçler
Öğrenci Katılımı
Dönüt ve Düzeltme
ÇIKTI
ÖĞRENME
ÜRÜNLERİ
Öğrenme düzeyi
Öğrenme hızı
Duyuşsal ürünler
Tam Öğrenme Modeli (Okulda Öğrenme Kuramı)
86
Tam Öğrenme Modelinin Değişkenleri
Öğrenci Nitelikleri
(Giriş Davranışları)
Öğretim Hizmetlerinin
Nitelikleri Öğrenme Ürünleri
Bilişsel giriş
davranışları
Sözel, işlemsel yetenek
Okuduğunu anlama- Dinleme becerisi
Bilgi, beceri, yetenek
ön koşul bilgiler
Problem çözme becerisi.
Duyuşsal giriş davranışları
İlgi
Tutum
Akademik Özgüven (benlik)
Öğretim sürecinde öğrencileri
ve öğrenmeleri etkileyen
dışsal koşullar dört tanedir:
İpucu (öğrencinin neyi
öğreneceğini açıklayıcı
mesajlar)
Pekiştirme (davranışı
gösterme eğilimini
güçlendiren uyarıcıları verme)
Katılım (öğrencilerin
öğrenme sürecinde yaptıkları)
Dönüt ve düzeltme
(öğrencilerin neyi öğrenip
neyi öğrenmediklerini
bildirme)
Öğrenme düzeyi
ve çeşidi.
Öğrenme hızı.
Duyuşsal ürünler
(kendine güven, ruh
sağlığı, güdü).
Bilişsel ürünler
(Kavrama, analiz
sentez,
değerlendirme)
87
Katılımınız için teşekkürler...
88